You are on page 1of 4

Abdulla Sur

(23 Temmuz 1883, Gence - 8 Mayıs 1912, Tiflis)

Mirze Abdulla Mehemmedzâde (Abdulla Sur) tarmış, Rus dilinde yazılmış bulunan coğrafyaya
XX. yy başlarında Edebiyat ve kültür sahasında en dair bir ders kitabını ise Türkçeleştirmişti. Bütün
faal çalışan Azerî tenkitçilerinden biriydi. 23 Tem- bunlarla bir arada üç ciltten oluşan bir antaloji ha-
muz 1883'te Gence'de doğmuştu, ilk tahsilini zırlamaya başlamıştı.
Gence'deki Hayriye Mektebi'nde almış, burada çe- Azerbaycan'a döndükten sonra Abdulla Sur
şitli dünyevî ilimlerle birlikte Arap ve Fars dil- vatanının kültür hayatına daha büyük katkıda bu-
lerini de öğrenmiştir. Çok genç yaşta -1889'da- tah- lunmuş- 1910'da Gence'de "Edebiyat ve Senet" ce-
sil aldığı okulun öğretmeni olarak çalışmaya miyeti kurmuştu. Bu cemiyetin esas amacı genç ve
başlamıştı. Derin bilgisi, edebî zevki ve geniş mu- istidatlı potansiyelleri gün ışığına çıkarmak, onlara
hakemesiyle çok kısa zamanda tüm Gence ay- ileriki eğitim ve tahsillerinde yardımcı olmak idi.
dınları arasında tanınmıştı. İlk makaleleri, 1903'de Cemiyet, yeni Edebiyat ve sanat eserlerini ortaya
Tiflis'te neşre başlayan "Şarki-Rus" gazetesinde çıkarmak için müsabakalar da tertipliyordu.
yayınlanmıştı. Aynı yıl Tiflis'e göçtü. Bu gazetenin Klâsik ve çağdaş Azerbaycan ve Osmanlı-
tashihçisi olarak çalıştı. Her sayıda O'nun yazıları Türk Edebiyatının problemleri ile devamlı şekilde
yer alıyordu. Abdulla Sur'un 1903'den başlayan meşgul olan Abdulla Sur, dilin ve üslûbun sa-
matbuat hayatı, gazetecilik faaliyeti onun kısa öm- deliği, anlaşılır olması meselesine oldukça büyük
rünün sonuna kadar devam etmişti. Kafkaz'm önem verirdi. Bu açıdan, eserlerini Arap, Fars ve
farklı matbuat organlarındaki yazılarını, A. Sur, Türk dillerinin sentezinden ibaret bir dilde yazan
Mehemmedzâde, Qafqasiyalı, A. Tofig, Genceli, Abdülhak Hâmid ve Tevfik Fikret, Azerbaycan
Abdulla Mehemmedzâde, Bir Adam ve başka ad- Edebiyatında ise Mehemmed Hadi gibi büyük se-
larla yayınlatmıştı. "Şarki-Rus" kapandıktan sonra netkârların yaratıcılığını tenkitle, kullandıkları
yeniden Gence'ye dönen Abdulla Sur burada öğ- mürekkeb sun'î dilin, onların eserlerindeki fikiri
retmenlik faaliyetini devam ettirir, aynı zamanda ve düşüncelerin anlaşılmamasına yol açtığını iddia
"Heyat" ve "İrşad" gazetelerine Edebiyat ve kül- ederdi. XX. yy. Azerbaycan Edebiyatının tanınmış
tür konusunda makaleler yazar. Çağdaşları, bu yo- şairlerinden biri olan Ahmet Cavat, Gence'de Ab-
rulmaz ve verimli genci, bir yönüyle de güler dulla Sur'dan Edebiyat dersleri almış ve onun et-
yüzlü, hoş tavırlı, milliyetçi ve bütün öğ- kisinde kalmıştı. Sur ise Firidunbey Köçerli'yi öğ
rencilerinin gözdesi olan bir hoca olarak ha- retmeni saymakla beraber, O'nun "Azerbaycan
tırlayacaklardı. Edebiyatı" eserinin yazılmasında büyük yar-
1906'da Abdulla Sur İstanbul'a gider. İkibuçuk dımlarda bulunmuştu.
sene burada yaşayarak, İstanbul Darülfûnun'un Abdulla Sur, 8 Mayıs 1912'de ağır bir has-
Edebiyat derslerine devam eder. Türk ga- talıktan sonra Tiflis hastanesinde ölmüş ve doğum
zetelerinde makaleler yayınlatır. Hayatının is- yeri Gence'de defnolunmuştu. Onun vakitsiz
tanbul döneminde en büyük ve en önemli eserini ölümü münasebetiyle Hüseyin Cavid şöyle yaz-
"Türk Edebiyatına Bir Bakış" kitabını yazmaya mıştı: "Bugün Qara torpaq ecelin pençeyi qehri
başlar. Hacmi bin sahifeden fazla olan bu kitabı bi- Qafqaziya'nın, Rusiya Türklerinin, daha doğrusu
tirirse de yaymlatamaz. El yazması halindeki ki- bütün Türk ünsür-i necibinin yorulmayan, qeh-
tabın çoğu bölümleri yitmiş, yalnız ayrı ayrı par- reman ve çalışqan bir övladmı ağûş-i ebedisine
çalar kalmıştır. aldı... İşte o feal gene getdi. Nâkâm olaraq terk-i
İstanbul'da 1908 yılının Kasım ayma kadar ya- heyat etdi..."
şayan Abdulla Sur burada Osmanlı Edebiyatı üze- Kaynakça: Hüseyin Cavid. Eserleri, c. IV, s.
rine araştırmalar yapmış, İbrahim Şinasi'nin "Şair 211-227, Kamal Talıbzâde. Abdulla Sur, "Fikrin
Evlenmesi" eserini Azerbaycan Türkçesine ak- Karvanı" kitabında, Bakı, 1984.
FÜZÛLİ'YE BİR NEZER
(Elyazısı olup, yayınlanmamıştır.)

Hille müftisinin oğlu olub 910 hicri tarixinde baycanlılıq hiss olunması ecdadının Azerbaycan
Kerbelâ'da qoynunu efvâc-i şühedâ ile doldurmuş, Türklerinden olması haqqmda bir zenn veriyor.
seller qeder qanlı yaşlar yutmuş o âşiqler meq- Füzûlî'nin Divanı ve sair âsârı en evvel Iraq
berinde doğan Fuzûlî nehayet Bağdat'da düşerek Türkleri terefinden bir çox defeler teb olunduğu
65 senelik bir heyatdan sonra Darüsselâm'da tek- üçün tehrifata da uğradılmışdır. Füzûli'nin bizde
mil-i infâs etmişdir. intişarı ile Azerbaycanlılığına bu meselenin dexi
Füzûlî'nin her misrasmda hiss olunan o ibtilâyi te'siri olsa gerek. İran metbeeçilerinin bu dürlü teh-
belâya, o daimî "şehid-i eşq" olmaq heveslerine kimatını görmek üçün Tebriz ile Tehran'da ve ya
Kerbelâ'da doğuşu bir beraet istehlâl olmaz mı idi? eyni seherde, feqet ayrı-ayrı metbeelerde basılmış
Kerbelâ, o qülüzâr-i belâ, bir şair-i hezîn efkâr üçün iki Fuzûlî divanı nüsxesi müqayise edilsin.
ne güzide bir mesqet-i res'dir. Fuzûlî Kerbelâ'da ...Ümumiyyet üzre Füzûlî'nin tebii meyli
doğulmuşdur. senetperdazlığa mail olduğu üçün senaye-yi
...Kelâm-i şahanesinin qâili Yavuz Sultan Selim edebîyyeye en çox müraciet eden heqiqi şa-
kimi zât tereflerinden Türkçe şe'rler söylenmiş idise irlerimizden biri, belke de birincisi Füzûlî'dir.
de onlar temeli tutturamamışdılar. Nasıl ki, ken- Bugün edebî Qerb Türkçesinde metruk, Azer-
dilerinden evvel Ertoğrullar, Sultan Veledler, Şey- baycan'da ise hâlâ mövcud be'zi sözleri Fuzûlî is-
xiler, Nesîmîler, Süleymanlar, Ahmedîler de bir temal etmişdir: Tapşırılmaq (teslim, tefviz, tenbih
esas edebî vezn edememişlerdi. ve tövsiyye edilmek), tapmaq (bulmaq), budaq
Fuzûlî yalnız nezmen yazmadı, âsâr-i (dal), bitmek (qurtarmaq, tükenmek), güzgü
mensûresi de vardır. "Şikayetname" si ile "He- (ayine), ata (baba), oğurlamaq (çalmaq), it (köpek),
diqetüssüedâ"sı o cümledendir. Müqeddime kimi naşı (ecemi) çizginmek (dolaşmaq, dur olmaq) vs.
be'zi nesrlerde üslûbu selîs, sevimli ise de, secler ile kimi sözler bu cümledendir.
dolu olduğu terkib-i izafi ve vesfler biri-birine girift
Şair bütün qesîdelerinde, hetta hemdü ne'te ait
bir sûretde bulunduğu üçün bu gün teqlidine reğ-
neşîdelerinde de âşiqâne bir terîq tutmuşdur.
bet olunmaz- feqet ihtizam-i-hendesiye malik bir
Übûdiyyetini dexi o yolda eder. Mübaliğeden uzaq
şekil qeder xoş menzerdir. Âsâr-i mensûresinin en
parlaq, en rengin qismi meşhur "Şi- qaçdığı kimi riya irtikâbından da uzaqdır. Her bey-
kayetnâmesi"dir. Çünki ürekden çıxmadır. Çünki tinde sünbülî bir samimiyyet qoxusu hiss olun-
sadedilânedir. Bu mektub şairin nârazılığınm bir maqdadır. Memafih, be'zi qesîdeleri Füzûlî'ni
nümûnesidir. Fuzûlî be'zi herzeguler kimi qal- Fuzûlî kimi tesvir edecek qüwete malik deyildir.
xışmadı, acısını heqaretamiz bir xendeyi edibâne ile Bu qisim menzumeler qaliba, istemeden ya-
geçişdirdi. Bu qederle iktifa etdi ki, Fuzûlî üçün bu zılmışdır. Merasime qapılmışdır. Çünki Füzûlî'ye
dexi ayrıca bir faziletdir. "Salam verdim, rüşvet de- mexsus zerafet-i efkâr, riqqet-i hiss her zaman cil-
yildir deye almadılar" ibaresi o ocaqdan bir şe- venümâ olmuyor...
raredir. Fuzûlî cidden, medhe ve zemme göze irişecek
Füzûlî'nin sebeb-i şöhreti üslûbundan ziyade derecede yaxmlaşmadı. Hele hecve heç yaxm dur-
efkâr-i şairane ve hezinânesindedir. Üslûbunda madı. Çünki o, heqiqi bir şair, semimi bir âşiq idi,
nezer-i diqqeti celb eden fesaheti deyil, o sevimli daha gene iken hiss etdi, düşündü, ele yazdı.
qırıq düyünlüyüdür, o gözel perişanlığıdır. İrelide Fuzûlî qandığı kimi söylemeyenler ile yaz-
kendisinden behs edeyecimiz Nefî'nin mühasini ne mayanların arasında ferq olmadığını, her iki sifetin
qeder zahiri ve üslûbî ise, Füzlûlî'nin mazisi o de vicdana mugayir herekâtda bulunduğunu bil-
qeder mene'vî ve qelbîdir.Âşiqâne qezellerinde miş olmalıdır ki, ehsasatını senetkârâne tesvirden
Fuzûlî, Türk'ün Hâfiz'idir. başqa bir şey yapmadı.
Fuzûlî şerq ve qerb Türklerinin şivelerine mex- Fuzûlî qezelqervaz şairlerimizin en böyüyü ol-
sus incelikleri, mecazları dilinde qarışdırmadığı duğu üçün nâmı yâd olundu mu, xatire derhal
üçün her ne qeder Rum büleğâsından- Tatar qezel gelir. Bunun qezelleri bütün "tazekâr",
füsehâsından e'tizar dileyir ise, lisanı yalnız İraq-i mehcûr-i yâr âşiqler üçün benzersiz bir orman,
Ereb ile Azerbaycan'a mexsus olmayıb her terefde sâkit bir irmaq, solgun bir çiçek, rengin bir qürûb,
anlaşılabilecek bir terzdedir. Füzûlî'nin lisanında mavi bir mehtab qeder tesliyetbexş, ruhperver birer
mef'ul behrler ile be'zi siqeyi fe'liyyelerden Azer- neğmedir.
1908
QAFQAZİYA'DA QONŞULARIMIZDAN GÜRCÜLERİN MAARİF VE EDEBİYATINA BİR NEZER
(El yazısı olup, yayınlanmamıştır.)

Qafqaziya'da hem yetenlerimizden biri de tmda Şota Rustaveli'nin yazdığı eserler ile baş-
me'lum olduğu vehcle "Gürcü" qövmüdür. Bun- lanmış, Şota'nm yazdığı menzum romanlardır.
larda da görülen mehmannevazhg, tevazö, co- Bunun eserlerinden en meqbulu ve teveccöhü-
merdlik, sedâqet, sexâvet ve merdânelik kimi tebiet ümmeye nail olmuşu Ereb meişetine dair İran'da
ve mezaclara, âdet ve exlaqlarma baxmca bir Türk yazdığı "Vepxis tepsixuani" adlı eserdir ki, "Aslan
qövmü ile böyük münasibetleri olduğuna hökm Derisinde İnsan" demekdir.
oluna biler. Tarixî ve'qeler bizi biri-birimize ne- Şota Rustaveli'den sonra Gürcü Edebiyatında
hayet elaqeder eder. uzun müddet davam eden bir durgunluq görünür.
Gâh Gürcüler, İslâmlar ve Türkler nüfuzu al- Âliqedr, maarifperver, medeniyyetgüster baş vali
tında olmuşlar ve gâh da Gürcüstan hevalisindeki Vorontsov hezretleri Qafqaz ehalisini ma-
Türkler, İslâmlar Gürcü knyazların idaresi altında ariflendirmek ve medenileşdirmek üçün mes-
olmuşdur. Bu münasibetler ile iş bu yaxm qon- lekinin peyrevilerinden olduğu üçün Türkleri ve
şularımızm maarif ve Edebiyatlarına mücmelen Ermenileri kitab tesnif etmeye, mekteb açmağa ve
olsa da, me'lumat almaq faydadan xâli deyil. teatr ve oyun kitabları yazmağa terğib ve teşviq et-
Gürcülerde teatro dairesi de pek vüsetlenmiş. diyi kimi Gürcüleri dexi teşviq etmiş. Bu terğibin
Bunlarda da ilk evvel pyesa kitabları Voronsov ser- neticesi olaraq biz Türkler kimi Gürcüler de bir kaç
darın dövründe görünmeye başlamış. Bizimki de pyesaya nail olmuşlar. Bu pyeseları yazan "Gür-
bu zamanlarda başlamış ise de, amma Gürcü qar- cülerin Merze Feteli Axundovu" denilmeye şayan
daşlar bizleri fersexlerce ireli geçmişler. Belke te- Georgi Eristavi'dir. Eristavi'nin beş ilde yazdıqlan
atro dairesinde Qafqazlılar içinde birincilik möv- eserler bunlardır: Qardaşlarm Ayrılması, Mü-
qeyini tutmuşlar, Tiflis'de Gürcü drama cemiyyeti bahise, Xan Tilsimi vs. Bu oyunlar 1850'ci illerde
var. Batum'da, Poti'de, Kutaisi'de ve Vla- yazılmışlardır? Eristavi'nin 55 sene bundan ireli
deqafqaz'da sobeleri var. Mexsûsi teatroları var. yazdığı eserler Gürcü milletinin özlerine olan reğ-
Tiflis'deki teatro bunlardandır. Bu cemiyyet on beş betlerini henüz qeyb etmedikleri bu oyunlar möv-
seneden beri vücuda gelmiş. Bu az müddetde o qeyi tamaşaya qoyulan geceler teatro xmca-xınc
qeder tereqqi etmişdir ki, Gürcü vetendaşlarrmızm dolu olduğundan anlaşılır. Demek ki- bir söz ile
bu tereqqisine qibte etmemek mümkün değildir. Mirze Feteli cenablarmm eserleri bizde nasıl bir
Sair medeniyyetli ve maarifli qövmlerde ol- mövqe ehraz etmişlerse, öyle...
duğu kimi Gürcülerde de her oyunu, her kesin ese- Bundan sonra zikre şayan romancı Daniel Çon-
rini mövqeyi tamaşaya qoymazlar. Evvelce tenqid kadze gelir. Çonkadze'nin yazdıqlarmın hamisi
ederler, tenqidden doğru çıxanları qebul ederler. mülkedâr knyazların reiyyete etdikleri zülm ve si-
Gürcü drama cemiyyeti öz xerci ile çap et- temlerden ve bu zulmün çenginden qurtulmaya
direceyi ve sehne-yi tamaşaya qoyacağı eserleri, dair çareler aramadan ibaretdir. Demek, Çon-
oyun kitablarmı evvelce özü nezer-i tenqidiyyetden kadze'nin eserleri açıq-aşkâr Gürcü knyazlarmm
keçirer, meqbullarını intixâb eder. İş bu intixâb eleyhinedir.
olunmuşları bir daha diqqetle tehqîq ve tenqid Çonkadze'nin meşhur eseri "Suramis
eder. Bu imtahandan da çucanları Gürcü metbuatı Tsexe"dir-ye'ni "Şuram Qalası". Elelümûm Gür-
terefinden neşr edilerek Gürcü ehl-i qeleminin teh- cüler bu roman ve sahibini pek severler. Her bir
lilini isterler; cemaet de tenqid ve tehlil eder. Böyle Gürcü'nün evinde bu roman ile Çonkadze'nin
imtahanlar ile süzülerek âxıra nöqsansız çıxan eser- resmînin bulunması zerîriyyet hökmüne keçmiş ki-
ler sansora verilerek imtiyaz alar, çap olunar. Ne- midir.
hayet sehneyi tamaşa qoyular. Ve illa bizdeki kimi Gürcü Çonkadze 40 sene ireli olmuş. Amma...
her yeten oyun kitabı yazmaz, her adamın yaz- bizim Çonkadzemiz hele zuhur etmemiş...
dığını çap etmezler. Her çap olunmuş eseri de möv- Gürcülerin en müqtedir şairi deyilmeye şayan
qeyi tamaşaya qoymazlar. Ümid olunur ki, her me- Nikolaz Barataşvili kiçik bir divan yazmaq ile
deniyyetli ve maarifli qövmler terefinden qebul Gürcü qövmü arasında İtalyanlar nezdinde Dante
olunmuş bu usûl bizde de qebul olunar. Aligyeri'nin tutduğu mövqe kimi bir meqam tut-
1903'cü ilde Gürcü drama cemiyyetine 30 eser muş, Farslar içerisinde bir Se'di kimi ülvîyyet qa-
verilmiş idi. Nece günler davam eden tenqid mec- zanmış, Osmanlı Türkleri arasında Müellim Naci
lisi terefinden ancaq dörd eser qebul olundu. İş bu hezretlerinin bulduğu şöhret kimi bir iştihar al-
dörd eser de nehayet metbuat ile nezer-i ümmeye mışdır. Şair Nikolaz'ı Gürcüler, Gürcü qövmünün
qonuldu ve tenqid istenildi. Bu umûmun tenqidi al- müfexxiri deye adlandırırlar.
tından yalnız birce eser çıxdı. Şekspirlerin, Şil- Gürcülerin şu âxır zaman romançılarmdan bi-
lerlerin âsârı Gürcüce'ye çoxdan tercüme olun- risi de möhterem knyaz Aleksandr Kazbeqi'dir.
muşdur. Edib knyaz general oğludur. Rusiya da-
... Gürcü Edebiyatının tarixi Tamara'nm vax- rülfünunlarında ikmâl-i tehsil etmiş. Tehsilden
sonra da çobanlıq ile yaşayırmış. Qoyun sürüleri Gürcülerde meşhur pedaqoq da var. Akop Qo-
otararmış. "İkmâl-i tehsil etdiyiniz halda ne üçün qibaşvili Gürcü pedeqoqudur. Akop Efendi öz seb-
çobanlıq ile sehralarda, avâm-ün nâs arasında ya- kine ve üslûbuna müvafiq bir çox elifba ve oxu ki-
şayırsınız, övqatmızı zâye edirsiniz?" deye so- tabları tertib ve neşr etmişdir. Bunun üsûlu, Gürcü
ranlara "Seherlerde menim kimi, menden daha zi- mekteblerinin cümlesinde meqbul görünmüşdür.
yade me'lumatlı, maarifli qardaşlar çoxdur, onlar Rusça da eserleri vardır. Bunun zennince, oxumağa
orada işlesinler, çalışsınlar, men de burada çoban yeni başlayan çocuğa öz ana dilinde telim edil-
ve kendli avam qardaşlarımı maarife tebliğ ve melidir. İbtidai me'lîmatlarm hamisi ana dilinde ol-
de'vet edim, zira onlar bu qardaşlarımız ile ya- malıdır.
şamağa, bunları maariflendirmeye tenezzül et- Bu usûl âxır vaxtlarda Qafqaziya'da her qöv-
mezler, isteseler de tehemmül edemezler" cavabı mün arasında da qebul derecesine çatdı. Bu üsûlu
ile qarşılarmış. Edîb knyazın on iki cilde qeder ro- her kes qebul etdi.
manı vardır. Bunlar hamisi öz qövmünün ya- Gürcü Edebiyatına büyük hevesle qulluq eden-
şayışından bahisdirler. lerden birisi de Alman qövmüne mensub Artur
Barataşvili'den sonra Gürcü Edebiyyatınm ser- Layst'dır. Artur efendi Tiflis'de "Qafqaz Eczaxana
veri deyilmeye şayan olan Vaja Pşavela ce- Şirketi" dergâhında qulluqdadır. Gürcülerin cümle
nablarıdır. Pşavela, Rusiya Darülfünunlarında gözel ve maraqbexşa te'lifatlarını Almancaya,
ikmâl-i tehsil etmiş, sonra ise çoban sifeti ile, kendli Alman ediblerinin de eserlerini Gürcüceye tercüme
qiyafetinde yaşayan bir Gürcü şairidir. Çap olun- etmiş ve şimdi dexi tercüme etmekdedir. Bunun va-
muş ve olunmamış bir çox divanları vardır. Bu sitesi ile Almanlar Gürcü Edebiyyatma, Gürcüler
zâtın resminden de göründüyüne göre geydiyi pal- de Alman Edebiyyatma lazımmca âşinâdırlar.
tar büsbütün yabanı sade bir çoban paltarıdır. Fran- Qedir bilici Gürcüler kendi ediblerini nasıl ehem-
sızca dexi mükemmel bilir. Bunun da eksi her bir miyetle sevirlerse, Artur Layst efendini de öylece
Gürcü xanesinde var. Pşavela'nı tanımayan, bil- sevirler.
meyen bir Gürcü çocuğu bele yoxdur. Pşavela öz Gürcülerin ufaq tefek, qeyri meşhur daha
eserleri ile Gürcü Edebiyyat âlemini xeyli bezediyi neçe<ıeçe müherrirleri, edibleri, şairleri vardır.
kimi xeyli de zenginleşdirmiştir. İş bu Gürcü şairlerinin ve ediblerinin söz-
Gürcülerin meşhir edîb ve müherrirlerinden lerinden birer, ikişer, numuneler de göstermek olar-
biri de knyaz Çavçavadze hezretleridir. Özü dı. Böyle olsa idi, daha gözel olardı. Teessüf olunur
"knyaz" ve "mülkedar" olduğu halda onların eley- ki, misal ve nümûne gösterilmedi. Ümid olunur ki,
hine qonuşan ve yazanlardandır. Knyazın dörd cild bu bârede daha vüs'etli me'lumatı Gürcü âlemine
çap olunmuş eseri var. ve Edebiyyatma bizzat dara olan ehli qelemlerimiz
Gürcülerin her sinfe dair edibleri olduğu halda yazar. Bu iş eslinde Gürcü qövmüne mensub
belletristleri de vardır. En meşhur belletristleri Batum'lu, Sancaqbeyzâde Abaşidze cenablarının
David Geliaşvili'dir. Gürcü me'lumatlılarmın sö- idi. Bu defe bu qedercik men yazdım. İkinci defe
züne göre, David'in eserlerinde heqiqeten Ede- müşarileyh hezretleri Gürcü Edebiyatı bâresinde
biyata getirilmiş bir ressamlıq vardır ki, bunun ile bize daha ziyade me'lumat verer ümidindeyiz.
de müellifini sevdirir. David, Gürcülerin Kamal Gürcü Edebiyyatma ve onun tarixine kesb-i
Bey'idir. me'lumat etmek ile iktifa etmek olmaz. Rus, Fireng,
Gürcülerin şaireleri de yox deyildir. En mahir Alman vs. Edebiyyatlarmdan da me'lumat-i kâfiye
ve istedadlı şaireleri cavan xanım Qandelaki'dir. almalıyız. Hemdler olsun ki, bu dillere de vâqif ya-
Xanım Qandelaki'nin şiirlerini Gürcüler artıq he- zıcılarımız yox deyildir. Edebiyyatları ile âşinâ et-
vesle oxurlar. Kandelaki Xanım Gürcülerin Fatma mekden başqa münasib eserlerini de Türkçemize
Nigâr Xanım'larıdır. Şaire xanım hem de "Tsenobis tercüme edelim. Biz de çalışaraq Türk Edebiyyatma
Purseli" ruznâmesinin he'yet-i tehrîriyye az-çox xidmetde bulunalım. Öz dilimiz olan Türk
efrâdmdandır. dilinden ve Türk Edebiyyatmdan me'lumatımız ol-
madığından utana-utana yazıram.
1910

You might also like