Professional Documents
Culture Documents
BİTİRME TEZİ
03055012
Melih ONURSAL
İstanbul, 2007
2
İÇİNDEKİLER Sayfa
1. GİRİŞ..........................................................................................................................1
5. DENEYSEL ÇALIŞMALAR..................................................................................62
5.1 Laboratuvar İçi Çalışmalar................................................................................62
5.1.1 Ultrasonik Muayene Cihazının Tanıtılması.......................................................62
5.1.2 Sıvı Penetrant Muayenesinin Tanıtılması..........................................................63
5.1.3 Manyetik Parçacıklarla Muayenenin Tanıtılması .............................................63
5.1.4 X Işını Radyografisinin Tanıtılması...................................................................64
5.2 Hizmet İçi Çalışmalar........................................................................................65
5.2.1 İniş Takımlarının Muayenesi.............................................................................65
5.2.2 Jantların Muayenesi...........................................................................................67
5.2.3 Uçak Gövde Bölgesinin Muayenesi...................................................................67
5.2.4 Egzoz Çıkışı Bölgesinin Muayenesi...................................................................67
5.2.5 Kaynak Muayenesi.............................................................................................68
iv
Şekil 4.7 Airbus A 300 uçağının gözle kontrol için çevresel yol şeması.......................53
Şekil 4.8 Uçak motor sisteminde bulunan yanma sistemine ait bit çatlağın baroskop ile
elde edilmiş görüntüsü.....................................................................................................54
Şekil 4.9 Ultrasonik jet probu........................................................................................57
Şekil 4.10 Tabakalı kompozit yapılar.............................................................................60
Resim 3.1 Penetrasyon ile muayenede sprey halinde bulunan penetrant, developer ve
temizleyici.......................................................................................................................30
7
vi
TABLO LİSTESİ Sayfa
vii
ÖNSÖZ
Günümüz ulaşım sektörünün en önemli araçlarından biri olan uçakların, insan ve doğa
şartlarından kaynaklanan olumsuzluklarının tespitinde tahribatsız muayenelerin büyük
önemi vardır. Zira sıklıkla kullandığımız bu devasa yapılarda düşünülebilecek en
önemli unsur güvenliktir. Tahribatsız muayeneler sayesinde bir uçak çok uzun süreler
serviste kalmaksızın güvenle hizmet verebilmekte ve bu sayede oluşabilecek büyük
felaketlerin de önüne geçilebilmektedir. Bunun yanı sıra düzenli olarak uygulanan
muayeneler olası kazaları engellediğinden, büyük maddi külfetlerin de önüne
geçmektedir. İster teknik, ister insani gözle bakılsın, tahribatsız muayeneler uçakların
bakımında vazgeçilmez bir yere sahiptir.
Haziran 2007
Melih ONURSAL
9
viii
ÖZET
Uçak yapıları zaman içerisinde doğa ve insan kaynaklı etkenlerden etkilenerek hasar
görebilirler ve bu durum ciddi güvenlik sorunlarına yol açar. Tahribatsız muayeneler,
hataların daha başlangıç dönemlerinde saptanarak, gerekli bakım çalışmalarının
yapılmasında önemli rol oynarlar. Uçak bakımında tahribatsız muayene metotlarının
kullanımı ile sadece güvenlik sorunları aşılmamış, aynı zamanda maliyet açısından da
avantajlı bir sonuç alınmıştır. 1940’larda başlayan bu süreç, gelişen teknoloji ile
birlikte değişim göstermiş ve günümüzde tahribatsız kontrol yöntemleri, uçak bakım
servislerinde giderek artan bir öneme sahip olmuştur.
Haziran 2007
10
ix
ABSTRACT
Aircraft structures may become damaged as a result of stress that occured by rough
damange on the ground may be caused by contact with work stands, with serving trucks
or with other objects. All these problems make aircraft parts unreliable abd need to be
tested.
In this thesis, first of all the parts of an aircraft and forces that effect on them were
mentioned. Then non destructive evaluation methods with general information was
written. Also in next chapter, optimum non destructive tests were examined for some
spesific aircraft structure or part. At the last part of the study, the empirical research and
practices were given.
11
1. GİRİŞ
Uçak yapıları genel olarak aşağıda belirtilen beş önemli parçadan oluşur.Bunlar;
1. Gövde,
2. Kanatlar,
3. Kuyruk,
4. Uçuş Kumanda Yüzeyleri,
5. İniş Takımları.
2.1 Gövde
Kanat ve kuyruğun takıldığı, uçağın tasarımına göre yolcu, kargo, mürettebat,
kumandalar ve diğer elemanlar için boşluk sağlayan elemandır. Gövde; kanat veya
kanatlar, kuyruk yüzeyleri, iniş takımları takılmasına uygun bağlantı noktalarına sahip
olmalıdır. Ayrıca bu elemanların kumanda, söküm, tamir ve değiştirme işlemleri için
uygun yapıda olmalıdır. Gövdenin bu bağlantı noktaları iniş ve uçuş yüklerine karşı
dayanıklı olmalıdır. Son olarak havaya minimum direnç gösterecek ve pilot için iyi
görüş sağlayacak şekil ve yapıda olmalıdır. Birçok büyük uçakta kanat yapısı gövde
içinden uzayan şekildedir. Böylece kanat tarafından yaratılan yük ve kuvvetleri taşımak
için gövdeye olan ihtiyaç ortadan kaldırılır. Gövde yapısı, yolcu ve mürettebatı yapılan
uçuş boyunca koruyacak mukavemette olmalıdır. Yolcu uçaklarının gövdeleri genellikle
burun, silindirik şekilli kabin ve arkaya doğru küçülerek yükselen kuyruk konisinden
oluşur. Birçok uçak dizaynında emniyet etkin "fail-safe" olarak isimlendirilen yapılar
bulunmaktadır. Emniyet etkinliği kapsamında, önemli yapısal tertibatlar iki parça
halinde yapılır ve birbirlerine perçin veya yapıştırılarak birleştirilir. Bu parçaların her
biri yapıya gelen tüm yükü karşılayacak şekilde yapılır. Bu tip tasarım düşüncesi
sayesinde herhangi bir bağlantı tertibatındaki hata yüzünden, uçuş sırasında herhangi bir
elemanın ayrılması ile sonuçlanacak hasarın ortaya çıkması engellenmektedir. [15]
13
2.2 Kanat
Uçaklarda uçağı havaya kaldıran ve havada tutan en önemli yapı kanattır. Kanat hem
kendini hem de uçağın tamamının ağırlığını havada taşıdığı gibi yatış, flaplarla
yavaşlama gibi çeşitli farklı kuvvetlerle aldığı işler yapar. Örneğin bir yatış
kumandasıyla kanatçıklar kanadı havada burkmak, kıvırmak ister. Kanada motor bağlı
ise bağlantı yerlerinde çok büyük kuvvetler uygular, sarsıntılar, titreşimler olur,
motorların dönmesinden dolayı burkma kuvvetleri oluşur. Havadaki girdapları kanadın
ucunu aşağı yukarı (büyük uçaklarda birkaç metreye kadar) sallar. Eğer kanatlar belirli
bir miktar esnek olmasaydı bütün o hava karışıkları sarsıntı olarak uçağın gövdesine
yolculara aktarılacaktı. Dolayısıyla kanatlar kara araçlarındaki amortisörlerin işini de
yaparlar. Kanat gövde bağlantıları bu devamlı değişen yükler nedeniyle metal
yorgunluğu (fatique) ile karşı karşıya kalırlar. Bu nedenlerle genellikle uçak kanatları
kompozit-metal malzeme bileşime sahiptir. Kanatların başka yaygın bir görevi de
içlerinin yakıt deposu olarak kullanılmasıdır. Yakıt depoları ya yekpare olarak içine
monte edilir ya da tüm birleşme yerleri sıvı conta ile sızdırmaz yapılıp içine yakıt
doldurulur (integral fuel tank). Bu tip kanatlara "ıslak kanat" anlamında "WET WING"
de denir. Kanadın yapısal mukavemeti kendi ağırlığını, yakıt ağırlığını, kanada bağlanan
motorların ağırlığını ve uçuş sırasında gelen yükleri taşıyabilecek şekilde sağlam
olmalıdır.Klasik bir kanat yapısı şekil 2.1 de gösterilmiştir. [15]
5. Krüger flapları
6. Slatlar
7. Üç kademeli iç flap
8. Üç kademeli dış flap
9. Ters flap
10. Ters flaplar-Hava frenidir.
Sabit kanatlı bir uçak için temel kontrol yüzeyleri, bu yüzeylerin akışa karşı durup onu
bozması ve böylece yüksek basınçlı bir bölge oluşturma prensibiyle çalışırlar. Kontrol
yüzeylerinin çalıştığı durumlarda uçağın iki zıt tarafındaki basınç simetrisi bozulur ve
bu da hareketi sağlar.
2.4.1 Yatırgaçlar
Yatırgaçlar (Aileron) kanat uçlarının firar kenarına yerleştirilirler ve birbirlerine zıt
yönde çalışırlar. Pilot, levyeyi sola eğdiğinde soldaki yatırgaç kalkar, sağdaki yatırgaç
ise iner. Sağdaki kanatta hem kamburluk arttığı için sirkülasyonun şiddeti artar ve uçak
sola yatar. Yatırgaçlar sıfır konuma gelmediği müddetçe uçak yuvarlanma hareketi
yapmaya devam eder.
hareket eder. Bu da yatay stabilizör üzerinde bir yüksek basınç bölgesi oluşturur ve
uçak burun yukarı moment elde eder. Bu moment uçağın burnunu kaldırır. Levye ileri
itildiğinde ise tersi gerçekleşir. İrtifa dümeni sıfır konuma gelmediği müddetçe uçak
yunuslama hareketine devam eder.
2.4.3 Dümen
Dümen (rudder), genellikle kuyruğun art kenarına yerleştirilir. Pilot sol pedala
bastığında dümen sola döner ve dümen üzerinde bir yüksek basınç bölgesi oluşur.
Dümen sıfır seviyeye gelmedikçe uçak sapma hareketine devam eder.
- Ultrasonik muayene
- Radyografik muayene
- Magnetik parçacıkla muayene
- Girdap akımları ile muayene
- Penetrasyon muayenesi
- Görsel yöntemler ile muayene
Tahribatsız oluşu ve tahribatlı yöntemlere göre daha hızlı olması hemen hemen her
alanda yaygın olarak kullanımlarını sağlamıştır. Tahribatsız muayene uygulamaları
üretim anında sistemler durdurulmadan da yapılabilir ve çoğu uygulamalarda sonuçlar
test esnasında alınmasından dolayı tercih nedeni olmuştur. Parçalar tahrip edilmediği
için hurdaya ayrılma durumu yoktur. Aynı parçaya farklı testler uygulanabilir. Parça
dağıtılmadan kontrol edilebilir. Test cihazları taşınabilir olup taşınamayan parçaların
kontrolü yapılabilir.
Günümüz teknolojisinde tahribatsız muayene amaçlar aynı olsa da NDT (Non-
Destructive Testing), NDE (Non-Destructive Evaluation) ve NDI (Non-Destructive
Inspection) gibi isimler almaktadır.
Tahribatsız muayene özellikle uçak bakım alanında hem sivil hem de askeri hava
taşıtlarının bakım ve servis sürelerinin azalması açısından oldukça önemlidir. Parçaların
19
boyutları ve geometrik şekilleri nasıl olursa olsun tahribatsız muayene ile kontrol
edilebilmektedir. [2]
Gerek uçak yapısı gerekse uçak parçalarının ömrünün uzaması sağlanmış olur.Ayrıca
doğru ve güvenilir kontrollerin sonucunda uçak kazaları da en aza indirilir. Malzemeler
üretimleri esnasında çeşitli problemler nedeni ile istemeyen kusurlara sahip olabilir.
Bunlar malzemenin görevini yaparken problemlere neden olur. İki çeşit kusur
vardır. Bunlar;
Hatalar: Bir süreksizlik belirtisi tolerans ve malzeme şartnamelerine göre "kabul
edilemez" olarak adlandırılıyorsa buna hata denir.
Süreksizlik: Çalışma şartlarında parçanın performansını etkilemiyorsa "kabul
edilebilir" olarak değerlendiriliyorsa buna süreksizlik denir.
Bütün tahribatsız test yöntemleri iki esas fonksiyonla tanımlanır. Bunlardan birisi
nüfuziyet, diğeri de algılama fonksiyonudur. Nüfuziyet fonksiyonu, nüfuz edici
elemanın test malzemesi içerisine girici ve fiziksel süreksizlikleri algılama elemanına
aktarılmasıdır. Algılama elemanı ise, nüfuz edici elemanından aldığı bilgileri test
operatörünün algılayacağı bilgiler haline getirir. Örneğin, radyografide malzemeye
nüfuz edici eleman radyasyon, algılayıcı elemanda radyografik filmdir. Film üzerindeki
bilgiler kimyasal işlemlerden sonra gözle algılanır belirtiler haline gelir. Tahribatsız
muayene yönetimlerini açıklamadan önce süreksizliklerin malzeme içindeki
konumlarını incelersek tahribatsız muayene yöntemlerini daha iyi sınıflandırabiliriz.
Malzemedeki süreksizlikler 3 şekilde olabilir. [2] Bunlar;
Dalga boyu(λ):Aynı titreşim fazında bulunan iki komşu parçacık arasındaki mesafe
olup, birimi (m)’dir.
Periyot(T): Bir titreşimin tamamlanması için geçen süre olup frekansın tersine eşittir.
T = 1/ f (sn)
Yayılma hızı(C):Belli bir dalga fazının birim zamanda aldığı yol miktarı olup,dalga
boyu ile frekansın çarpımına eşittir.Buna faz hızı da denir.
C = λ x f (m/sn)
Bir ultrasonik muayene cihazı şu temel elemanlardan oluşur. Hız jeneratörü, elektronik
darbe üretici, amplifikatör, prob, zaman devresi ve katod ışını osiloskobudur. Prob
aldığı elektriksel pulsları ultrasonik dalgalara çevirerek parçaya gönderir. Yansıyan
dalgaları algılayarak değerlendirmem üzere tekrar elektriksel akımlara çevirir. İlk
pulsun yapılması ve parça içinden yansıyıp geri alınması arasındaki zaman aralığı bir
zaman devresi ile tespit edilir. Prob tarafından algılanan yansımış darbeler
güçlendirilerek bir osiloskoba verilir ve süreksizliklerden yansıyan dalgaların görülmesi
sağlanır.
Prob üzerindeki piezoelektrik kristal, aldığı elektriksel pulslar üzerine titreşir ve parçada
yayınan ultrasonik dalga sıralarını meydana getirir. Malzemedeki bir çatlak ve ya diğer
22
Avantajları:
1-Küçük hataların tespitinde çok hassas sonuçlar verir.
2-Çok kalın malzemelerin kontrolünde kullanılabilir.
3-Süreksizliğin yeri ve boyutları hakkında net sonuçlar verir.
4-Test süresi kısadır.
5-Test Yapılacak parçanın tek yüzeyi yeterli olabilir.
Dezavantajları:
1-Testi yapılacak olan parçanın değişik geometrik şekilleri,
2-Parça üzerindeki porozite(gözenekler), yabancı maddeler veya üzerindeki çökeltiler,
değerlendirmelerde hatalı sonuçlar verebilir.
Dolayısıyla, daha yoğun malzemede daha fazla radyasyon absorbe edilir. Işık gibi x ve
gama ısınları da elektromagnetik dalga gurubuna aittirler. Aralarındaki tek fark dalga
boylarının farklı olmasıdır. X ve gama ısınlarının dalga boyları çok küçük olduğundan
gözle görülmezler ve malzemelere nüfuz etme yetenekleri vardır. X ve gama ısınları,
ışık ile aynı özelliklere sahip olup, gümüş kristallerini fotoğraf filmi üzerinde metalik
gümüse çevirirler ve filme ulaşan radyasyon yoğunluğu oranına göre bir resim
oluştururlar. Endüstriyel radyografide en temel kural, malzemenin bir tarafında ışın
kaynağının, diğer tarafında ise bir algılayıcının (detektör) bulunmasıdır. Radyasyon
kaynağı olarak x yada gama ısın kaynağı, detektör olarak da film kullanılmaktadır.
Radyasyon kaynağının enerjisi malzemeyi delebilecek güçte seçilmelidir. Enerjinin
nüfuz gücünü belirleyen dalga boyudur. Dalga boyu küçüldükçe nüfuz gücü artar. X
ısını radyografisinde x ısınlarının penetrasyon gücü, x ısın tüpüne uygulanan voltaj ile
ayarlanır. Çelik için her inç kalınlığa yaklaşık olarak 1000 volt gereklidir. Gama
radyografisinde delme gücünü izotop belirler ve her izotop için değiştirilmesi
olanaksızdır. Malzemeyi delerek karsı tarafa geçen ısınları algılayan film, genellikle ısık
geçirmez bir zarf içerisine konularak test edilen malzemenin arka tarafına
yerleştirilmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken kural, zarfın ön yüzeyi ısınları
kolaylıkla geçirebilecek malzemeden yapılmış olmasıdır. X ısınlarının film üzerinde
oluşturduğu görüntü, normal bir ışık kaynağının oluşturduğu gölgeye benzemektedir.
Gölgeden farklı olarak malzemenin kalınlığına ve yoğunluğuna bağlı olarak film
üzerinde oluşan gölgenin (görüntünün) yoğunluğu da değişmektedir. Görüntünün netliği
ve büyüklüğü, radyasyon kaynağının odak büyüklüğüne, radyasyon kaynağının filme
olan uzaklığına, malzemenin filme olan mesafesine bağlıdır. Kaset içerisindeki film, test
parçasının arkasına yerleştirildikten sonra belli bir süre x ısınları ile pozlanır. Pozlanmıs
film, banyo edildikten sonra kararma miktarına bakılır. Filmin kararması kısaca
yoğunluk olarak adlandırılmaktadır. Filmde farklı yoğunlukların olması, test edilen
parçada farklı yapıların olduğunu göstermektedir. Filmin fazla radyasyon alan kısımları
daha fazla kararır. Bunun anlamı, bu bölgede film yoğunluğu yüksektir. Örneğin,
malzemedeki bir boşluk film üzerinde daha siyah olarak görülür. Filmin sağlıklı okunup
değerlendirilebilmesi için ışıklı film okuma cihazları kullanılmaktadır. [3]
25
İdeal bir filmde çarpıklık minimum olmalı veya hiç olmamalı, netliği yüksek olmalıdır.
Numunenin kenarları filmde keskin görülmeli, eğer film üzerinde numunenin
kenarlarının görüntüsü keskin olarak görünmüyorsa, bu bölgede oluşacak süreksizlikler
görülmeyebilir. Film mümkün olan en yüksek kontrasta sahip olmalıdır. Yüksek
kontrastta küçük süreksizlikler daha iyi görünür. Bunun dışında film uygun yoğunluğa
sahip olmalıdır. Radyograf yoğunluğu çok yüksek olursa, filmden yeterli ışık
geçmeyeceğinden süreksizlikler görülmeyebilir. Eğer yoğunluk yeterli değilse küçük
süreksizlikler görülmeyebilir.
Birçok radyografik kaynağı olmasına rağmen pratikte radyografi için uygun kaynak çok
azdır. Kaynak seçimine, kaynak boyutu, radyografi cihazının taşınabilirliği, büyüklüğü,
radyografi yapılacak cismin taşınabilirliği ve kaynak enerjisi etki eder. Radyografik
kontrolde kullanılan X ve Gama ışınlarının üretimi dışındaki bütün özellikleri aynıdır. X
ve Gama ışınları elektromagnetik radyasyondur. Elektromagnetik radyasyonlar dalga ve
tanecik yapısına sahiptir. X ve Gama ışınları kısa dalga boyludur. Dalga boyu buların
enerjilerini ve dolayısı ile giricilik güçlerini tayin eder. Dalga boyu ile giricilik arasında
ters orantı vardır. Dalga boyu arttıkça, giricilik gücü azalır ve dalga boyu küçüldükçe
giricilik artar. Genel olarak X ve Gama Işınları;
Şekil 3.10’da görüldüğü gibi bir mıknatısın etrafında kuvvet çizgilerinin belirli bir yönü
vardır. Bunlar kuzeyden (North) çıkarlar güneyden (South) girer ve mıknatısın içinde
güneyden (South) kuzeye doğru yollarına devam ederler. Manyetik kuvvet çizgileri
devamlı ve daima kapalı bir çevrim oluşturur. Kuvvet çizgileri birbirini kesmez ve diğer
kuvvet çizgileri ile çakışmaz. Bir mıknatısın etrafında kuvvet çizgilerinin etkilerinin
etkisinin görüldüğü alana manyetik alan denir. Yukarıdaki çizgilerin hepsi, mıknatısın
etrafındaki manyetik alanı oluşturur. Manyetik alan mıknatısın uçlarında daha
yoğundur. Malzemeye akım verilip malzemede manyetik bir alan oluşturduktan sonra
eğer malzeme süreksizlikler var ise süreksizliklerde de N-S kutupları oluşur.
Süreksizlik bulunan malzemelerde bir akı kaçağı oluşmaktadır. Bu akı kaçakları
malzeme yüzeyine uygulanan demir tozlarını süreksizlik üzere toplar. Eğer süreksizlik
yok ise demir tozları kuru olan malzeme yüzeyinde toplanmadan malzeme yüzeyini terk
edecektir. İkinci olarak demir tozları taşıyıcı bir sıvı içinde süspansiyon(karışım) halde
bulunur ve bu sıvı içinde floresan maddede bulunur. Bu sıvı mıknatıslandırılmış
malzeme üzerine dökülerek veya sıkılarak, eğer var ise süreksizliklerin üzerinde demir
tozlarının toplanmasına neden olur.
teknikler vardır. Bu teknikler, test parçası içinde meydana gelen magnetizasyona göre
boyuna ve dairesel olmak üzere iki grupta toplanır.
- Boyuna Magnetizasyon
a- Kalıcı mıknatıslarla veya elektromıknatıslarla magnetizasyon:
Bu yöntemde test yüzeyi ile temas “U” şeklindeki bir kelepçe (yoke) ile sağlanır
- Dairesel Mıknatıslanma
a-İç iletken ile magnetizasyon:
Bu magnetizasyon ortası delik parçalar için uygundur. Parça içine bir iletken
yerleştirilir. Enerji verildiğinde etrafındaki boşlukta dairesel manyetik alan meydana
gelir.
b- Bağlantılı bobinle magnetizasyon:
Bu tip magnetizasyon parçasının duvarı etrafına bir kablo sararak yapılır. Maksimum
hassasiyet, test parçasının ekseni boyunca olan çatlaklar için elde edilir.
c-Temas kafaları ile magnetizasyon:
Farklı kesitlere sahip parçalarda(örneğin,içi boş borular) magnetizasyon her bir kesitin
gerçek çapına göre hesaplanmalıdır.Dairesel olmayan kesitlerde maksimum köşegen
göz önüne alınır. Çapta çok fazla değişim var ise geniş kısmı test etmek için gereken
akım dar kısım için çok fazla gelebilir ve arada ısı oluşur.Bu ısı asıl işlem görmüş
parçaların mekanik özelliklerini etkileyebilir. Bu durumda, büyük kısımları manyetize
ederken uçlara akım verilmemelidir.
d-Prodlarda magnetizasyon:
Bu teknikte, bir güç kaynağına bağlı portatif elektrotlarla parçanın bu elektrotlar
arasında kalan kısmından elektrik akımı bölgesel bir magnetizasyon meydana getirilir.
Magnetizasyon, malzemeden akım geçirilerek temas alanlarında meydana gelen zıt
33
- Parça daha sonra işlenirken talaşlar parçanın yüzeyine veya alete yapışabilir.
- Daha sonra elektrik ark kaynağı yapılırken kuvvetli artık alanlar ark alevini gitmesi
gereken yerlerden başka yere saptırabilir.
- Hareketli yerlerde güçlükler çıkabilir. Örneğin, bilyalı yataklarda ve çark dişlilerinde
metal parçalarını tutar.
- Tanecikleri tutarlar ve bu da daha sonra kaplama veya boya yapılacaksa bu işlemleri
etkiler.
yapılacak ise ince dairesel mıknatıslandırır (kafalar arasında) daha sonra boyuna
mıknatıslandırılır (bobin içinde) .Çünkü bobin içinde yapılan mıknatıslandırmada
kullanılan değeri bobin sarım sayısından dolayı daha yüksek olacaktır.
Demagnetizasyon işlemi bir anlamda malzemenin demir tozlarından kurtulması olduğu
için temizlik anlamına da gelir. Bunun dışında malzemenin hazırlık kısmındaki ilk
temizleme işlemi gibi bir işleme tabi tutmak gerekir. Aksi taktirde malzeme yüzeyinde
kalabilecek demir tozları ileride parça serviste iken büyük hasarlara neden olabilir.
Bunun için demagnetizasyon ve son temizliğin önemi de büyüktür.
Penetrant sıvı yöntemi ile sadece yüzeye açık süreksizlikler belirlenebilir. Kontrol
işlemi çeşitli aşamalardan oluşmaktadır ve bu aşamaların dikkatle uygulanması
gerekmektedir. Penetran sıvı ile kontrol işleminin her aşaması aşağıda verilmiştir.
1.Yüzey hazırlama: Test edilecek yüzeyin yağ, gres gibi kirlerden arındırılması,
penetranın süreksizlikleri tam olarak kaplaması açısından önemlidir. Süreksizlik içinde
temizleme maddesinin kalmamasına dikkat edilir. Zira bu tip bir durum hata boyutunu
algılanmasını zorlaştırır. Bu amaçla kurutma işlemleri uygulanır.
3. Penetranın nüfuziyeti: Penetranın yüzeyde bir süre kalması istenir. Bunun nedeni
derin ve kılcal çatlak benzeri süreksizliklere penetranın tam olarak nüfuz etmesinin
sağlanmasıdır.
Penetrantın kılcal çatlakların içini tam olarak doldurabilmesi için, belirli bir nüfuziyet
süresine ihtiyaç vardır. Tablo 3.1’de, farklı malzemeler ve prosesleri için hata türüne de
bağlı olarak değişim gösteren, penetran ve developer nüfuziyetine ait bekleme süreleri
verilmektedir. Verilen süreler yaklaşık 50 ºC işlem sıcaklığı için en düşük bekleme
süreleridir ve su ile yıkanabilen, solventle giderilebilen floresan penetranlar için
geçerlidir. Emülsiyonlaştırıcı uygulamalarında ilave bekleme süreleri gereklidir.
36
4. Fazla penetranın giderilmesi: Yüzeyin ıslak bir bezle hafif bir şekilde silinmesi ve ya
bir solvent kullanılması ile gerçekleştirilir. Süreksizlik içindeki penetranın da
giderilmemesine dikkat edilmelidir.
Penetran ile kontrol işleminin akım şeması, farklı penetran ve developer türleri için
Şekil 3.14’de verilmiştir. Görüldüğü gibi emülsiyonlaştırıcı uygulamasından sonra,
penetran su ile temizlenebilir hale gelmektedir. Yağ bazlı ve su bazlı olmak üzere iki
çeşit emülsiyonlaştırıcı vardır. Yağ bazlı emülsiyonlaştırıcı uygulaması, penetran
sıvının ardından, test parçasının emülsiyonlaştırıcıya daldırılarak burada bir süre
bekletilmesi şeklindedir. Su bazlı emülsiyonlaştırıcı uygulamalarında ise, test parçası
yüzeyi fazla penetranın giderilmesi amacıyla yıkanır. Daha sonra, su ile karıştırılmış
olan emülsiyonlaştırıcıya daldırılır ve 60 – 120 saniye kadar beklenilir.
Şekil 3.14 Penetran sıvı ve developer türleri için işlem uygulama akışı [7]
38
a. Su ile yıkanabilir sistem: Bu sistemde tatbik edilen penetrantın fazlası direk olarak
suyla yıkanabilir ve ayrı bir emülsiyon kullanmaya lüzum yoktur. Parçalara çabuk ve
tesirli olarak uygulanabilir.
c. Solvent ile çıkarılabilir sistem: Bu eritici sistem bir parçanın muayene istasyonuun
dışında küçük bir sahayı muayene etmek gerektiğinde kullanılır. Solventler de
emülsiyonlaştırıcılar gibi yağ esaslıdırlar.
Sıvı penetrant maddeler floresanlı ve görülebilir (boyalı) olarak ikiye ayrılır. Bunların
ikisi de sayılan sistemlerde kullanılabilir. İlki karanlık bir sahada ultraviyole ışık altında
kullanılır. Emülsiyonlu ve solventle giderilebilen floresan penetranlarda duyarlılık çok
yüksektir. Yaklaşık 0.5 μm genişlikteki çatlaklar belirlenebilir. Floresan penetran izleri
yalnızsa ultraviyole ışık altında incelenebilir. Ultraviyole ışık ise görülebilir ışıktan
düşük dalga boyuna sahiptir. Ultraviyole spektrumun 320-400 nm dalga boyuna sahip
üst değerleri siyah ışık olarak adlandırılır ve floresan penetranların oluşturduğu izlerin
incelenmesinde kullanlır. Şekil 3.15’de çeşitli ışık türlerinin dalga boyu dizilişleri
verilmektedir
39
İkincisi kırmızı renge sahip olup beyaz ışık altında incelenebilir. Penetranların fiziksel
ve kimyasal özellikleri şöyle sıralanabilir:
Resim 3.1 Penetrasyon ile muayenede sprey halinde bulunan penetrant, developer
ve temizleyici. [11]
41
Tahribatsız muayene olarak girdap akımlarının temel avantajlarından biri çeşitli kontrol
ve ölçümlerin gerçekleştirilebilmesidir. Genel olarak, girdap akımlarının kullanım
yerleri şunlardır:
- Çatlak Tespiti
- Malzeme Kalınlık Ölçümü
- Kaplama Kalınlığı Ölçümü
43
- İletkenlik Ölçümü
- Malzeme Belirleme
- Isı Hasarları Tespiti
- Doku Kalınlığı Tespiti
- Isıl işlem izleme
Dezavantajları
- Sadece iletken malzemeler test edilebilir.
- Prob yüzeye erişebilmelidir.
- Diğer yöntemlerden daha kapsamlı beceri ve eğitim gerektirir.
- Yüzey temizliği ve pürüzsüzlük gereklidir.
- Limitli penetrasyon derinliği vardır.
- Ayar için standart referanslar gereklidir.
- Prob bobin sarımına ve tarama yönüne paralel olan tabakalar halinde dizilmiş
hatalar tespit edilemezler.
44
Tablo 4.1 Farklı süreksizlik türleri için etkili tahribatsız kontrol yöntemleri[4]
Uçak yapılarının bakım süreçlerinde, yaygın olarak kullanılan yöntemlerin dışında özel
metotlar da kullanılmaktadır. Gelişen teknoloji ile birlikte yeni malzemelerin ve
yapıların, farklı üretim ve bağlantı yöntemlerinin uçaklarda kullanılması nedeniyle,
bunların bakımlarında da gelişmiş tahribatsız muayene tiplerinin kullanılması
kaçınılmaz olmaktadır. Bu yöntemlerin büyük bir kısmı, bilinen yöntemlerle benzer
prensiplere dayanmaktadırlar.
Uçak bakımında farklı tahribatsız muayene metotları, birbirinin yerini alan yöntemler
olmaktan ziyade, birbirlerinin tamamlayıcısı olarak kullanılmaktadırlar. Birkaç
yöntemin aynı anda yapıya uygulanması ile farklı türdeki, boyuttaki ve konumdaki
hataların var olma olasılığı giderilerek, yapısal bütünlükten emin olunur. Bu nedenle
uçak bakımında, yapılara bir tek yöntem uygulanmayıp, genellikle alternatif yöntemler
ile birlikte bir grup yöntem seçimi söz konusu olmaktadır. [4]
Tablo 4.2 Farklı süreksizlik konumları için etkili tahribatsız kontrol yöntemleri[12]
Gözle Kontrol
Manyetik Parçacıklarla Kontrol
Yüzey kopyası İle Kontrol
Girdap Akımları İle Kontrol
Penetran Sıvı İle Kontrol
Optik Holografi
X- ray Tomografi
Akustik Emisyon
Tablo 4.3 Uçak bakımında kullanılan tahribatsız kontrol tiplerinin genel özellikleri[4]
51
Şekil 4.1 Tahribatsız kontrol yöntemlerinin Airbus A300 model uçağın motor
yapısında uygulama kısımları [13]
Elektriksel iletkenliğe sahip tüm malzemelere girdap akımları ile kontrol yöntemi
uygulanabilir. Bu yöntem ile yüzeye açık ve yüzeye yakın konumdaki, mikro
süreksizlikler belirlenebilir. İnce kesitlere sahip uçak elemanlarının bakımlarında,
girdap akımları ile kontrol yöntemi tercih edilmektedir. Uçak yapısının büyük bir
kısmını oluşturan alüminyum alaşımı elemanların, uygun iletkenlik değerlerine sahip
olmaları nedeniyle, kontrollerinde girdap akımları yöntemi diğer tahribatsız kontrol
yöntemlerine göre belirgin bir üstünlüğe sahiptir. Ancak kalın kesitli montaj halindeki
yapıların iç kısımlarının kontrolü için girdap akımları yöntemi uygulanamaz. İletken
olmayan boya ve ya kaplama tabakasının altındaki, iletken yapının kontrolü yapılabilir.
Kaplama tabakasının kalınlığı ölçülebilir.
Uçak motor elemanlarının bakım incelemelerinde, parçaların soğuması için zaman
yitirilmeksizin, yüksek sıcaklıklarda test işlemi uygulanabilir. Sıcaklıkla birlikte
iletkenlik değerinin değişmesi nedeniyle, test parçası ile aynı özelliklerde referans
standartlar mutlaka gerekmektedir. Girdap akım problarının çap ve uzunluk boyutlarının
artması, test işleminin hassasiyetini etkilemektedir. Kısıtlı prob boyutları nedeniyle,
yöntem noktasal kontroller için uygun olmaktadır. Yüzey altı hatalarının tespitinde,
yüzey hataları için uygulanan frekans değerleri azaltılarak, nüfuziyet derinliği
artırılmalıdır. Tablo 4.4’ de uçak malzemeleri için önerilen test frekans limitleri
verilmektedir.
Tablo 4.4 Girdap akımları ile kontrolde uçak malzemeleri için önerilen frekans
limitleri [4]
56
Titanyum alaşımından imal edilmiş olan uçak motoru gaz türbin fanı paleleri, özellikle
kalkış manevrası süresince yüksek gerilme değerlerine maruz kalmaktadırlar. Yorulma
yüklerinin ilavesi ile türbin palelerinin kök kısımlarında, hasarların oluşma riski yüksek
olmaktadır. Bakımlar esnasında, bu bölgelerin girdap akımları ile kontrolleri
yapılmaktadır. Girdap akımları ile süreksizliklerin boyutları ölçülebilir.
Süreksizlik yeri, probun konumu ile belirlenmektedir. Yüzey altı hatalarının
derinliklerinin ölçümü için, alternatif yöntem olarak, yüzey dalgaları ile ultrasonik
kontrol tercih edilmelidir. Girdap akımları ile kontrolün önemli bir üstünlüğü, çatlakları
dolduran kirlerin detaylı temizliğine gerek duyulmamasıdır. Probun yüzeye teması için,
genel bir yüzey temizliği yeterli olmaktadır. Bu durum önemli ölçüde zaman kazancı
sağlar. Ayrıca, taşınabilir hafif test cihazları ile alan uygulamaları için tercih edilen bir
yöntemdir. Bakım uygulamalarında, hata özelliklerini belirten, cihaz ekran
görüntüsünün kalıcı kayıtları alınarak arşivlenebilir. Girdap akımları yöntemi ile
yapının iletkenlik değerinin belirlenmesi mümkündür. Böylece yapının ısıl işlem ve ya
alaşım durumu belirlenebilir.
Radyografi yöntemi ile kılcal çatlakların tespitinde, yeterli yoğunluk değişimi olmadığı
için, belirsizlik söz konusu olmaktadır. Ayrıca, ışın demeti ile çatlak uzantısının paralel
olmadığı durumlarda, çatlaklar belirlenememektedir. Çatlak benzeri iki boyutlu iç yapı
süreksizliklerinin tespitinde, ultrasonik kontrol yöntemi radyografi yöntemine alternatif
olarak tercih edilmektedir. Yakıt tankları, su veya hidrolik sıvı rezervuarları, dolu halde
iken elektromanyetik ışınların saçılmasına ve absorbe edilmesine nedene olduklarından,
bu gibi kısımların kontrol işlemi öncesi boşaltılması önerilmektedir.
önlenmesi açısında çok önemlidir. Görsel metotlar bunların dışında önceden farklı bir
tahribatsız muayene metodu ile belirlenmiş olan bir hatanın doğrulanmasında da yaygın
bir biçimde uygulanır. Basit görsel incelemeler için fenerlerin kullanımı çok kritik bir
önem taşır. [9]
Her uçuştan önce apronda yapılan küçük bakımlarda, uçak çevresi dolaşılarak, tüm
yapının detaylı olarak gözle kontrolü gerçekleştirilir. Şekil 4.7’de, Airbus A300 yolcu
uçağa ait, izlenmesi gereken çevresel yolun şeması verilmektedir. Şekilde görülen 1-2
ve 8-1 yolu, burun ile kanatların gövdeye bağlandığı kısımlar arasında kalan bölgenin,
gözle kontrolünü belirtmektedir. Bu bölgede radar konisinin ve gövde dış yüzeylerinin
darbe ve diğer hasarlar için kontrolü yapılır. Burun iniş takımı, yapının genel hasar
analizinin, lastiklerin durumunun ve akışkan sıvı sızıntısı olup olmadığının tespitinin
yapılabilmesi için kontrol edilir. 2-3 ve 7-8 bölgelerinde, kanatlarındaki yakıt
tanklarından sızıntı durumunun ve kanat hücum kenarında hasar incelemeleri yapılır.
Motor tutucularının ve motor egzoz bölgelerinin incelemesi yapılır. Motor alt
tutucularının korozyon hasar durumu, yakıt sızıntısı durumu ve bağlantı elemanlarının
sıkılık kontrolü yapılır. 3-4 ve 6-7 bölgelerinde, kanat firar kenarı, kanatçıklar, hız
frenleri ve flapların hasar analizleri yapılır. Ana iniş takımlarının ve lastiklerinin
incelemesi yapılır. 4-5 ve 5-6 bölgelerinde ise, gövdenin arka kısmının ve kuyruk
yüzeylerinin hasar ve yakıt sızıntısına karşı kontrolü yapılır.
64
Şekil 4.7 Airbus A 300 uçağının gözle kontrol için çevresel yol şeması [1]
Uçak bakımında tercih edilen optik aletler, baroskop, optik mikroskop ve endoskoptur.
Ayrıca uçak bakım yüzeylerinin bir ultraviyole ışık kaynağı ile aydınlatılarak kontrolü
de yapılmaktadır. Ultraviyole ışık ile floresan özellikteki kirler, sızıntılar, kaynak ve
lehim malzemelerinin kalıntıları belirlenebilir. Özellikle, petrol bazlı yakıt, yağ benzeri
kalıntılar ve sızıntılar belirlenebilmektedir. Gözle kontrol işleminde kullanılan
ultraviyole ışık, 3400 – 3800 angstron dalga boyu aralığına sahiptir, göze zararlı etkisi
olmayan bir ışıktır.
65
Şekil 4.8 Uçak motor sisteminde bulunan yanma sistemine ait bit çatlağın baroskop ile
elde edilmiş görüntüsü [12]
Tablo 4.5 Farklı ortamlarda kırılan ve yansıyan ultrasonik enerji oranları [12]
68
Kalın kesitli kompozit plakalarda, iç yapıya ultrasonik enerji iletimi mümkün değildir.
Probun temas ettiği tabakada bulunan ayrılma, nem ve yabancı maddeler belirlenebilir.
Tabakalar arasında enerjinin büyük bir kısmının yansımasından dolayı, alt tabakalar
kontrol edilemez. Kompozit yapı içinde, özellikler tabakalar arasında bulunan büyük
ayrılmalar ve ya boşluklar, ultrasonik enerji kaybına neden olacağından belirlenemezler.
Ultrasonik enerji büyük boşluklardan geçerek yayınamaz, geri yansır. Bu nedenle
boşluk oranı %10 dan fazla olan yapılar için uygulanamaz. 50 μm boyutlu boşlukların
tespiti için uygun bir yöntemdir. Ultrasonik cihaz kalibrasyonu için, hatalı ve hatasız
olarak üretilmiş, referans blokları gerekmektedir. Kompozit plakalardaki darbe
hasarlarının tespitinde, ultrasonik kontrol uygulanabilir. Kompozit malzemelerin temas
metodu ile ultrasonik testinde, maksimum enerji iletimi için, yüksek viskoziteli bir jel
kuplaj olarak tercih edilir.
Fiber kompozitler gibi düşük yoğunluklu malzemelerin, radyografik kontrol
uygulamalarında, gerekli enerji seviyesi düşük olmaktadır. Polimer matrisli kompozit
yapılarda, 1 MeV değerinde X ışını enerjisi 500 mm derinliğe nüfuz edebilirken, bu
derinlik çelikte 150 mm’dir. Karbon fiberli polimer matrisli kompozitlerde, 50 kV
değerinde enerji ile film üzerinde net bir görüntü sağlanabilir. Cam fiberli kompozitler,
alüminyum gibi yüksek atomik ağırlığa sahip olduklarından, daha yüksek enerji
seviyelerine gerek duyulmaktadır. Karbon fiberler ve epoksi reçine, benzer absorbsiyon
karakteristiklerine sahip olmaları nedeniyle radyografik kontrol ile fiberlerdeki kırılma
incelenemez. Ancak, opak kurşun cam levha kullanılarak, fiber açıları, burkulma
69
5. DENEYSEL ÇALIŞMALAR
Uçak bakımında tahribatsız muayene yöntemlerinin uygulandığı bölgeler ve işlem
prosedürlerinin gözlenmesi amacıyla bu konuda yeterli altyapı ve personele sahip olan
THY Teknik bölümünde bulunan tahribatsız muayene bölümüne gidilmiştir. Bu
departmanda uçak ve motor parçalarının tahribatsız muayenesi NAS 410 ve SNT-TC-
1A standartlarına göre Level 2 seviyesinde sertifikalandırılmış personel tarafından
uygulanmaktadır. Uygulanan temel işlemler şunlardır:
• Ultrasonik muayene,
• Sıvı girinim / Penetrant muayenesi,
• Manyetik parçacıklar ile muayene,
• X Işını radyografisi ,
• Girdap akımları ile muayene,
*** Girdap akımları ile muayene de hizmet içi, rütin testlerde defalarca uygulanarak
incelemeler yapıldı.
6. SONUÇLAR VE ÖNERİLER
Tahribatsız muayenelerin uçak yapılarının bakımındaki önemi büyük olup, bu alanda
vazgeçilmez bir yere sahiptir. Bu önemin başlıca nedeni seri ve hızlı uygulanıp, net
sonuçlar alınmasıdır. Bunun yanında parçaların şayet seçilen yöntem ve beklenen
hatanın bulunduğu bölge uygunsa sökülmeden, uçak üzerinde kontrolünü mümkün
kılar.
Tahribatsız muayenelerin uygulanmasında en önemli soru hangi yöntemin uygulanması
gerektiği hakkındadır. Kontrolü gerçekleştirecek yetkili kişi sahip olduğu imkanlar
doğrultusunda muayene edeceği parçayı, yapı ve malzemesini ve muhtemel tahmin
ettiği hatayı düşünerek uygulayacağı yöntemi seçmelidir. Muayeneyi yapan personelin
tahribatsız muayeneler hakkında mesleki eğitim almış olması ve bir çok yöntem için
yetkili kurumlardan level 1 sertifika sahibi olması gerekmektedir.
Bu çalışma boyunca uçak bakımında kullanılan tahribatsız muayenelere değinilmiş ve
hata tipleri incelenerek bulundukları malzemeye göre uygun kontrol metodu
belirlenmeye çalışılmıştır. Elde edilen teorik bilgiler ve yapılan deneysel çalışmalar ile
bir takım sonuçlar saptanmıştır. Bu sonuçlar ve çıkarımlar şöyledir:
Uçak elemanlarında görülen yüzey çatlaklarının muayenesinde önemli olan unsur
malzeme cinsidir. Yüzey çatlaklarında öncelikle gözle muayene esastır. Ancak ikincil
olarak yapılan muayenelerde malzeme farkı ön plana çıkar. Şayet çelik malzemeden
yapılmış bir parça ise magnetik partikül ile işleme devam edilirken, alüminyum gövde
de böyle bir sorun varsa girdap akımları yöntemi idealdir. Bu çatlaklar titanyum
malzeme üzerinde bulunuyor ise penetrant sıvı ve ya girdap akımları yöntemi tercih
edilmelidir. Gözle muayene hasarın var olup olmadığı hususunda çoğu zaman yeterlidir
fakat boyutu için diğer yöntemlere başvurulur.
Alüminyum gövdenin yüzey kontrolünde test edilecek alanve özelliği de ayrı bir önem
taşır. Şayet bu alan küçük, kavisli ve ya perçin boşluğu gibi dairesel bir delik şeklinde
ise farklı uygun problara sahip olan girdap akımları yöntemi tercih edilmelidir. Ancak
alan gemiş ise girdap akımları ile muayene çok uzun süreceğinden, penetrant sıvı
muayenesi daha uygundur.
Çok az yüzey hazırlama gerektirmesi ve portatif mıknatıslarla hızla uygulanan ve kolay
bir yöntem olmasından dolayı ferromagnetik çeliklerde yüzey çatlakları için en uygun
yöntem magnetik partikül yöntemidir.
81
KAYNAKLAR
[12] Matthews, F.L., Rawlings, R.D., Composite Materials Engineering and Science,
Chapman & Hall, 1994.
[13] Airbus A300 Propulsion Pod Nondestructive Testing Manual, McDonnel Douglas
Corporation, U.S.A.
[14] Nondestructive Evaluation and Quality Control, Metals Handbook, Volume 17,
ASM International, 1989.
[15] Önder, S.Levent, 2000, Uçak Yapıları, Uçak Mühendisliği Bölümü.
[16] http://tr.wikipedia.org/wiki/Kontrol_y%C3%Bczeyleri
[17] www.adl.gatech.edu
84
ÖZGEÇMİŞ