You are on page 1of 60

TEMEL BİLİMLER

1. 10. sorular : Anatomi


11. 20. sorular : Fizyoloji.Histoloji.Embriyoloji
21. 40. sorular : Biyokimya
41. 60. sorular : Mikrobiyoloji
61. 80. sorular : Patoloji
81. 100. sorular : Farmakoloji

KLİNİK BİLİMLER
101. 130. sorular : Pediatri
131. 160. sorular : Dahili Bilimler
(Dahiliye + Dahili Küçük Stajlar)
161. 185. sorular : Cerrahi Bilimler
(Genel Cerrahi + Cerrahi Küçük Stajlar)
186. 200. sorular : Kadın Doğum

TEMEL BİLİMLER CEVAP ANAHTARI KLİNİK BİLİMLER CEVAP ANAHTARI

1–B 26–A 51–A 76–C 101-D 126–D 151–C 176–C


2–E 27–C 52–C 77–D 102-C 127–A 152–C 177–A
3–C 28–B 53–B 78–B 103-C 128–B 153–D 178–A
4–D 29–E 54–A 79–C 104-E 129–E 154–A 179–B
5–A 30–C 55–D 80–D 105-C 130–E 155–B 180–D
6–C 31–B 56–D 81–B 106-A 131–C 156–B 181–B
7–C 32–D 57–A 82–E 107-B 132–B 157–C 182–B
8–B 33–E 58–B 83–E 108-E 133–A 158–A 183–B
9–E 34–C 59–A 84–E 109-D 134–D 159–C 184–B
10–A 35–B 60–E 85–B 110-E 135–E 160–A 185–E
11–A 36–A 61–D 86–E 111-E 136–A 161–C 186–A
12–E 37–C 62–A 87–D 112-A 137–D 162–C 187–E
13–D 38–D 63–D 88–C 113-C 138–E 163–C 188–E
14–C 39–C 64–C 89–D 114-C 139–E 164–C 189–D
15–B 40–E 65–B 90–B 115-D 140–C 165–C 190–A
16–A 41–D 66–C 91–C 116-C 141–B 166–B 191–C
17–B 42–C 67–D 92–D 117-C 142–D 167–A 192–B
18–B 43–B 68–D 93–E 118-A 143–C 168–B 193–C
19–A 44–B 69–C 94–A 119-A 144–A 169–D 194–C
20–C 45–D 70–C 95–D 120-A 145–B 170–D 195–A
21–D 46–B 71–C 96–B 121-D 146–C 171–A 196–D
22–E 47–C 72–C 97–E 122-E 147–B 172–C 197–B
23–A 48–B 73–D 98–C 123-B 148–E 173–B 198–B
24–E 49–C 74–E 99–A 124-B 149–A 174–C 199–E
25–D 50–E 75–B 100–B 125-D 150–D 175–D 200–B
“Doğru Adres”

İSTANBUL / MERKEZ
Topkapı Mah. Dullar Çıkmazı Sk. Eresin Oteli yanı No:3
Topkapı – Fatih/İSTANBUL
Tel: 0212 521 77 85
Fax: 0212 521 77 65

İSTANBUL / KADIKÖY
Osmanağa Mahallesi Serasker Caddesi No:108
Kadıköy/İSTANBUL
Tel: 0216 336 24 29 – 507 349 53 12
Fax: 0216 336 24 82

ANKARA
Kumrular Sokak No:20 Kızılay/ANKARA
Tel: 0312 417 23 45 – 507 349 53 24
Fax: 0312 425 14 09

İZMİR
Akdeniz Mah. Halit Ziya Bulvarı No: 74 A Blok Kat:3 Alsancak / İZMİR
Tel: 0232 425 11 55
Fax: 0232 425 11 57

(İZMİR ŞUBEMİZ TAŞINIYOR)


Cumhuriyet Bulvarı No:99/7 Kat:2
M. Rıza İş Merkezi (Anadolubank üstü)
Pasaport/İZMİR
Tel: 0232 425 11 55
Fax: 0232 425 11 57

2
MAYIS 2011 DÖNEMİ 11. DENEME SINAVI
TEMEL BİLİMLER TESTİ SORU VE CEVAPLARI
Bu testte sırasıyla Anatomi, Fizyoloji, Histoloji, Embriyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji, Patoloji, Farmakoloji soruları ve açıklamaları bulunmaktadır.

1. Başparmak eklemine katılan kemikler aşağıdakilerden


hangisidir?

A) I. Metakapal – Scaphoideum
B) I. Metakarpal – Trapezium
C) I. Metakarpal – Trapezoideum
D) V. Metakarpal – Trapezoideum
E) V. Metakarpal – Trapezium

Cevap B

Art. carpometacarpalis pollicis, I. metakarpal kemik ile os


trapezium arasında kurulu sellar tipte bir hareketli ekl-
emdir.

3. Aşağıdaki sinirlerden hangisi spatium axillare


laterale’den geçer?

A) N. radialis B) N. medianus
C) N. axillaris D) N. musculocutaneus
E) N. medianus

Cevap C

Spatium axillare laterale (humerotricipital aralık), fossa


2. Aşağıdakilerden hangisi art. trochlearis tipinde bir ha- axillaris’in arka duvarında dış tarafta bulunan açıklıktır.
reketli eklemdir? Sınırlarını
• Dışta; humerus (collum chirurgicum)
A) Artt. metacarpophalangea • İçte; m. triceps brachii’nin caput longum’u
B) Art. humeroradialis • Yukarıda; m. teres minor
C) Art. radioulnaris proximalis • Aşağıda; m. teres major, yapar.
D) Art. humeri İçinden
E) Art. humeroulnaris • N. axillaris
• A.v. circumflexa humeri posterior geçer.
Cevap E

Art. humeroulnaris, humerus’un distalindeki trochlea


humeri ile ulna’daki incisura trochlearis arasında
kurulu trochlear bir eklemdir. Bu eklemin çıkıklarında
ulna’nın epicondylus medialis’inin arkasından geçen n.
ulnaris’in yaralanma riski vardır.
Artt. metacarpophalangea – elipsoid
Art. humeroradialis – sferoid
Art. radioulnaris proximalis – trokoid
Art. humeri – sferoid, tipte eklemlerdir

DENEME SINAVI - 11 3
4. Aşağıdakilerden hangisi torakal 12. vertebra hizasında Kola dış rotasyon yaptırabilen 3 kas vardır.
yer alır? Bunlar m. infraspinatus, m. teres minor ve m. deltoideus’un
spina scapula’dan başlayan arka grup lifleri.
A) Bifurcatio abdominalis B) Hiatus oesophagus
M. teres major, m. pectoralis major ve m. latissimus dorsi
C) For. vena cava D) Hiatus aorticus
kola iç rotasyon yaptırabilir. M. pectoralis minor’un ise
E) Arcus aorta
kola hareketi yoktur.

Cevap D

Hiatus aorticus; T12 vertebra hizasında, diyaframın


krusları arasında, lig. arcuatum medianum’un hemen
arkasında bulunur.
Bu açıklıktan; aorta, ductus thoracicus ve bazen v. M. teres minor
azygos ile v. hemiazygos geçer.
Foramen venae cavae; T8-T9 vertebralar arası discus in-
tervertebralis seviyesinde, centrum tendineum’un üze-
rindedir.
Bu açıklıktan; v. cava inferior ve sağ n. phrenicus’un
terminal dalları geçer.
Hiatus oesophageus; T10 vertebra seviyesinde bulunur.
Bu açıklıktan; oesophagus, her iki n. vagus, a.v. gastrica
sinistra’ların özofageal dalları geçer.
Aorta abdominalis L4 seviyesinde (bifurcatio abdominalis)
sağ ve sol a. iliaca communis’lere ayrılır
Trakea T4 seviyesinde (bifurcatio trachea) sağ ve sol ana
6. Aşağıdakilerdan hangisi trigonum inguinale’nin lateral
bronkuslara ayrılır.
sınırını yapar?

A) A. iliaca interna
B) A. iliaca externa
C) A. epigatrica inferior
D) A. femoralis
E) A. pudenda interna

Cevap C

Hesselbach Üçgeni (Trigonum Inguinale)


Direk inguinal herni’lerin geliştiği bölgedir. Fossa inguinalis
medialis’e denk gelir.
Sınırları
• Altta; lig. inguinale
• Dışta; a.v. epigastrica inferior
• İçte; m. rectus abdominis’in dış kenarı

5. Aşağıdaki kaslardan hangisi kola dış rotasyon yaptırır?

A) M. teres minor B) M. teres major


C) M. pectoralis minor D) M. pectoralis major
E) M. latissimus dorsi

Cevap A

4 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


7. Aşağıdakilerdan hangisi colon transversum’da
8. Yüzünün sağ yarımındaki kaslarda ve sol vücut yarı-
bulunmaz?
mındaki kaslarda felci olan hastada en olası lezyon
A) Appendices omentales aşağıdakilerden hangisindedir?
B) Tenia omentalis
A) Ponsun sol yarımında B) Ponsun sağ yarımında
C) Sinus transversus
C) Sağ nervus facialis’te D) Sağ kortekste
D) Plica semilunaris
E) Bulbus’ta decussatio pyramidum seviyesinde
E) Tenia libera

Cevap B
Cevap C
Sol vücut yarımındaki kaslarda felç bulgusu – for.
Sinus transversus, tentorium cerebelli’nin yaprakları magnum’un yukarısındaki lezyonlar için- bize lezyo-
arasında seyreden duramater sinusunun adıdır. nun sağda olduğunu (çapraz öncesi) ve sağ taraf yüz
Diğer seçeneklerdeki yapılar kolona özgü yapılardır. kaslarının felç olması da n. facialis’in çekirdeğinin yer
aldığı pons’da bir lezyon olduğunu söylemektedir.

DENEME SINAVI - 11 5
9. Aşağıdakilerden hangisi sempatik bir gangliyon değildir? endolymphaticus ve ductus reuniens) şeklinde iki
kısımdan oluşmaktadır.
A) Gang. stellatum
B) Gang. cervicale superior
C) Gang. aorticorenale
D) Gang. coeliacum
E) Gang. pterygopalatinum

Cevap E

Otonom sinir sisteminin parasempatik ganliyonları gang.


ciliare, gang. pterygopalatinum, gang. oticum
ve gang. submandibulare olmak üzere 4 tanedir.
Seçeneklerde verilen diğer gangliyonlar sempatik
gangliyonlardır.
11. Aşağıdakilerden hangisi anti-apoptotik bir proteindir?

A) Bcl-2 B) Bax C) Fas


D) Kaspaz 3 E) Kaspaz 9

Cevap A

Bcl-2 ve Bcl-Xl anti-apoptotik görev yapan proteinlerdir.


Seçeneklerde verilen diğerleri pro-apoptotik protein-
lerdir.

12. Yapısında hatalar olan proteinler hangi organel tarafın-


dan yıkılır?

A) Lizozom B) Peroksizom
C) Endozom D) Ribozom
E) Proteozom

Cevap E
Hatalı katlanan proteinler ubikutinlenerek proteozomlar
tarafından yıkılır.

13. Hawship lakunalarında aşağıdakilerden hangisi


izlenir?
10. Aşağıdakilerden hangisi zar labirentin kısımlarından
değildir? A) Osteoblast B) Osteosit
C) Osteoplast D) Osteoklast
A) Vestibulum E) Osteoid
B) Ductus reuniens
C) Saccus endolymphaticus Cevap D
D) Utriculus
E) Sacculus Kemiğin yıkımında rol alan hücreler olan osteoklast-
lar, monosit kökenli olup kemik dokusunda Hawship
Cevap A lakunası adı verilen lakunalarda izlenir.

İç kulak kemik labirent (cochlea, vestibulum ve canalis


semicircularis’ler) ve zar labirent (ductus cochlearis,
sacculus, utriculus, ductus semicircularis’ler, ductus
utriculosaccularis, ductus endolymphaticus, saccus

6 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


14. Aşağıdakilerden hangisi dalakta kırmızı pulpada AV nod geçişi EKG’de PR mesafesi olarak adlandırılan
bulunmaz? ancak P dalgasının başlangıcından QRS dalgasındaki
ilk dalganın başlamasına kadar geçen süredir.
A) Makrofajla kaplı kapiller B) Peninsilar arteriyol
C) Sentral arter D) Sinuzoid
E) Dalak kordonu 18. Hemostaz olayında aşağıdaki pıhtılaşma faktörlerin-
den hangisi ekstrinsik yolağı başlatır?

Cevap C A) Faktör V B) Faktör VII


Beyaz pulpada sentral arter, periarteriyolar lenfatik kılıf, C) Faktör VIII D) Faktör X
germinal merkez ve korona yapıları izlenir. Diğerleri E) Fibrinojen
kırmızı pulpada izlenen yapılardır.

Cevap B
15. Myelinlenmeyle ilgili aşağıda verilen ifadelerden han- Ekstrinsik yolak faktör III ve VII ile başlar.
gisi yanlıştır?

A) Periferik sinir sisteminde myelini Schwann hücresi 19. Mideden ve pankreastan salınan ve açlık duygusunu
yapar. uyaran bir hormon olan ghrelin aşağıdaki hipofiz hor-
B) Bir Schwann hücresi birden çok aksonu myelinleyebilir. monlarından hangisinin salınımını uyarır?
C) Santral sinir sistemindeki Ranvier boğumu, periferik
A) Büyüme hormonu
sinir sistemindekinden daha geniştir.
B) Prolaktin
D) Myelin yapımının asıl belirleyicisi aksondur.
C) Follikül uyaran hormon (FSH)
E) Periferik sinir sistemindeki bir akson myelinlenmese
D) Luteinteştirici hormon (LH)
bile Schwann hücresinin içinde bulunur.
E) Tiroidi uyaran hormon (TSH)

Cevap B Cevap A

Periferik sinir sisteminin myelin yapımından sorumlu Ghrelin mide ve pankreastan açlık durumunda salınan,
hücresi olan Schwann hücresi ancak bir aksonu my- yağ dokusundan salınıp tokluk hissi veren leptinin karşı
elinler. Merkezi sinir sistemindeyse oligodendrosit eşi sayılan bir hormon olup ön hipofizden büyüme hor-
birden çok aksonu myelinleyebilir. Seçeneklerdeki monunun salınmasını uyarır.
diğer bilgilerin hepsi doğrudur.

20. Aşağıdakilerden hangisi Sertoli hücrelerinin görevle-


16. Broadman’ın 3, 1, 2. alanı intrauterin dönemde nöral rinden değildir?
kanalın hangi genişlemesinden kaynaklanır?
A) Kan-testis bariyerini oluşturmak
A) Telensefalon B) Diensefalon B) Sperm artıklarını fagosite etmek
C) Mezensefalon D) Rhombensefalon C) Testosteron salgılamak
E) Metensefalon D) Spermiyasyonda görev almak
E) Androjen-binding protein salgılamak
Cevap A
Cevap C
Serebral korteks alanları telensefalondan gelişir.
Sertoli hücreleri testosteron salgılamaz. Testosteron Ley-
dig hücreleri tarafından salınır. Seçeneklerdeki diğerleri
17. EKG’de aşağıdakilerden hangisi AV nod geçişini ifade
Sertoli hücrelerinin görevleri arasındadır.
eder?

A) P dalgasının başı ve sonu arası


B) P dalgasının başlangıcı QRS’in başlangıcı
C) P dalgasının sonu QRS’in başlangıcı
D) P dalgasının başlangıcı R dalgasının ortası
E) P dalgasının sonu R dalgasının ortası

Cevap B

DENEME SINAVI - 11 7
21. I. Histidin Elastinde 4 lizin arasında çapraz bağlanmalar gerçekleşir.
II. Fenil alanin Lizin oksidaz ve bakır bağımlı olan reaksiyon sonu-
III. Tirozin cunda Dezmosin yapısı oluşur.
IV. Lösin
V. Arginin 24. Aşağıdakilerden hangisi üre döngüsünde görev alan
VI. Triptofan enzimlerden değildir?
Yetişkinlerde yukarıdaki amino asitlerinden hangileri
A) Karbamoil fosfat sentetaz
sentezlenemez?
B) Arginaz
A) I, II, III B) I, III,V C) Ornitin transkarbamoilaz
C) II, III,IV D) II, IV, VI D) Argininosüksinat sentetaz
E) III,IV, V E) Adenilosüksinaz

Cevap D Cevap E

Amino asit sentezi; İnsanlarda peptit ve proteinlerin Adenilosüksinaz, Pürin nükleotitlerinin sentezinde yer alır;
yapısında yaklaşık 20 amino asit bulunur. Esansiyel IMP’den AMP sentezinde yer alan bir enzimdir.
amino asitler endojen olarak sentezlenemeyen ve diy-
etle alınması gerekli olan amino asitlerdir. Çocuklarda 25. Kandaki serbest ‘’hem’’i bağlayarak böbreklerden
esansiyel erişkinde esansiyel olmayan amino asitlere demir atılmasını önleyen plazma proteini aşağıdaki-
yarı esansiyel amino asit (arginin ve histidin) denir. lerden hangisidir?
Fenil alanin, lösin ve triptofan esansiyel aminoasitlerdir.
A) Albümin B) Haptoglobulin
C) Transferin D) Hemopeksin
E) Seruloplazmin
22. Aşağıdakilerden hangisinin sentezinde triptofan ami-
noasidi kullanılır?
Cevap D
A) Adrenalin B) Dopa
C) Triiyodotironin D) Melanin Albumin plazmanın başlıca transport proteinidir. Albu-
E) Serotonin min, bilirübin, uzun zincirli yağ asitleri, safra asitleri,
retinoik asit, fosfolipitler, T3, T4, kortizol ve aldoste-
ronun taşınmalarında görev alır, plazmada metallerin,
özellikle bakır ve çinkonun transportundan sorum-
Cevap E ludur. Plazma total kalsiyumunun %40’ı albümine
bağlıdır. Amino-asitlerin, özellikle de triptofanın beyin
Tirozinden noradrenalin,adrenalin,dopa,dopamin,melan dokusuna transportunda önemli olan albumin aynı za-
inve tiroid hormonları sentezlenir.Serotonin triptofan- manda ilaç metabolizmasında da önemli olup ilaçların
dan sentezlenir. taşınmasında yer alır (sülfonamid, dikumarol, aspirin
ve penisillin G). Methemoglobinin bir bölümü albümin
ile taşınır. Haptoglobulin, karaciğerde sentezlenen ve
eritrosit dışındaki serbest hemoglobin bağlayan plazma
23. Elastin fibrillerinin dayanaklılığını artıran kovalent
glikoproteinidir Transferin demir transport proteinidir.
çapraz bağlanmada, yan zincirlerde görev alan amino
Seruloplazmin, oksidaz aktivitesi gösteren bakırlı bir
asitler aşağıdakilerin hangisinde birlikte verilmiştir? metalloenzimdir. Hemopeksin karaciğerde sentezle-
A) Lizin- Lizin nen ve serbest Hem i bağlayan proteindir.
B) Hidroksiprolin - Prolin
C) Hidroksilizin - Lizin 26. Oksijene affinitesi en yüksek olan ve 2, 3-bisfosfog-
D) Prolin- Hidroksilizin liserata afinitesi düşük olan hemoglobin aşağıdakiler-
E) Glisin – Hidroksiprolin den hangisidir?

A) Fetal hemoglobin B) Methemoglobin


Cevap A
C) Hemoglobin A1c D) Oksihemoglobin
E) Hemoglobin S

Cevap A

8 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


2, 3 bifosfogliserat (2, 3 BPG), eritrositlerdeki glikolizin 29. Akut karaciğer hasarında aşağıdakilerden hangisin-
bir ara ürünü olan 1, 3 bifosfogliserattan sentezle- deki artış en olasıdır?
nir. 2,3BPG negative özellikte olup deoksi hemoglo-
A) Asit fosfataz B) Kreatin kinaz
binin ortasındaki boşluğa bağlanarak hemoglobinin T
C) Amilaz D) Lipaz
(taut) formunu stabilize eder. Sadece deoksi hemo-
E) Transaminaz
globindeki santral boşluk 2, 3 BPG’ye uygundur. 2, 3
BPG ‘ın çevresini saran b-zincirleri (b1-b2) 8 pozitif
Cevap E
yüklü grup içerir. BPG molekülü –5 yüklüdür ve pozi-
tif gruplarla etkileşime girer. 2, 3BPG’nin, fetal hemo-
Karaciğer hücre hasarını gösteren enzim-
globine affinitesi daha düşüktür.Çünkü 2, 3BPG, b
ler; Transaminazlar(AST, ALT), LDH, İzositrat
zincirlerine bağlanır, HbF’de ise beta zincirinin yerine,
dehidrogenaz,Aldolaz ve Glutamate dehidrogenaz’dır.
zincirdeki hisitidinin nötral bir aminoasit olan serin ile
Asit fosfataz ; osteoklastik kemik hastalıkları ve
yer değiştirmesi sonucunda g-zinciri bulunur.
prostatın hastalıklarında; amilaz ve lipaz, pankreatitte;
keratin kinaz kas hasarlarında artış gösterir.
27. Aşağıdaki patolojik durumlardan hangisinde kanda in-
direkt (unkonjige) bilirubin artışı görülme olasılığı en
30. Aşağıdaki enzimlerden hangisinin kalıtsal eksikliğinde
azdır?
glikojen normal yapıya sahip değildir?
A) Criggler Najar sendromu
A) Glikojen fosforilaz B) Glukoz-6-fosfataz
B) Hemolitik anemi
C) α -1, 6-glukozidaz D) Glikojen sentetaz
C) Rotor sendromu
E) Fosfofruktokinaz
D) Fizyolojik yenidoğan sarılığı
E) Gilbert sendrom
Cevap C

Cevap C
Glikojen sentezinde dallar ile ilgili enzimlerin eksikliği
glikojen yapısında bozukluğa yol açar. Dallandıran
Dubin Johnson, ve Rotor sendromunda, safra yolları
ve dalları yıkan enzim eksikliklerinde biriken gliko-
tıkanıklığı (koleztaz) , durumlarında konjuge bilirubinin
jenin yapısı kusurludur. 1, 6 transglukozilaz, dalları
safra Yollarına atılımında defekt bulunur. Bu durumlarda
yıkan enzimdir. Bunun eksikliğinde tip III glikojen depo
idrarda bilirubin arama deneyleri pozitif sonuç verir.
hastalığı (Forbes Cori) ortaya çıkar.
Diğer seçeneklerde kanda unkonjuge bilirubin artar.

28. Alyuvarlarda redükte glutatyonu (GSH) normal dü-


31. Uzun süren açlıkta aşağıdaki karaciğer enzimlerinden
zeyde tutmada en fazla rolü olan enzim aşağıdakiler-
hangisinin aktivitesinde artış gözlenir?
den hangisinin sentezlenmesini sağlar ?
A) Glukokinaz
A) NADH B) NADPH
B) Fruktoz 2,6 bifosfataz
C) ATP D) Laktat
C) Asetil KoA Karboksilaz
E) Piruvat
D) Pirüvat kinaz
E) Glikojen sentaz
Cevap B

Cevap B
GSH antioksidan etkili bir molekül olup reaksiyonlar
sırasında okside GSH oluşur. Okside GSH’ın indirgen-
Uzun süren açlıkta glikoliz inhibe olur ve glukoneogenez
mesi için glutatyon redüktaz gereklidir ve kofaktörü
aktiflenir. Glukoneogenezi belirleyen reaksiyonlarda
NADPH’dır. Eritrositlerde Pentoz Fosfat Yolu, NADPH
yer alan enzimler;
oluşumunun tek kaynağıdır. Glukoz 6 Fosfat Dehidro-
• Piruvat karboksilaz
genaz eksikliğinde, NADPH oluşamaz. GSH redükte
• Fosfoenolpiruvat karboksikinaz
konumda tutulamaz ve hemoliz olur.
• Fruktoz1, 6 bifosfataz/ Fruktoz 2,6 bifosfataz
• Glukoz6-fosfataz
Asetil KoA karboksilaz, yağ aside sentezinde, glkojen sen-
taz, glikojen sentezinde, glikokinaz ve piruvat kinaz
glikolizde yer alır. Bu metabolik yollar toklukta aktiftir.

DENEME SINAVI - 11 9
32. Aşağıdaki apoproteinlerden hangisi lipoprotein lipaz 35. Aşağıdaki hormonlardan hangisinin ikincil habercisi
enzimini aktive ederek kanda serbest yağ asidi düze- cAMP değildir?
yinde artışa neden olur?
A) Glukagon B) Aldosteron
A) Apo E B) Apo B48 C) LH D) PTH
C) Apo B100 D) Apo CII E) ACTH
E) Apo A1
Cevap B
Cevap D Aldosteron, steroid yapılı bir hormon olup, doğrudan gen
transkripsiyonlarını düzenleyerek etki gösterir. İkinci
Lipoprotein lipaz, ekstrahepatik dokulardan özellikle haberci molekülleri kullanmaz.
kas ve yağ dokusundan kaynaklanır. Kapiller endotel
yatakta Etkilidir ve negative yüklü heparin sülfatla be- 36. Lipit metabolizması yoğun olan hücrelerde hangi orga-
raber endotele bağlıdır. Normalde kanda bulunmaz. nelin rolü en fazladır?
Şilomikron ve VLDL’ deki trigliseritleri hidrolizler.
A) Endoplazmik retikulum B) Golgi
Ve sonucunda kanda serbest yağ asitleri ve gliserol
C) Sarkoplazmik retikulum D) Lizozom
artar. Heparin tarafından plazmaya salınır. Apo C II
E) Ribozom
tarafından aktiflenirken Apo C III tarafından inhibe edilir.
İnsulin artışı ile aktive olur. Apo B48; Şilomikronların
Cevap A
barsaktan sekresyonunda, Apo E; Şilomikron ve VLDL
kalıntılarının karaciğer tarafından Tutulmasında yer
alır. Apo B 100; LDL reseptör ligandı ,Apo A1; LCAT Ribozom; Protein sentezi
aktivatörü ve HDL reseptörüdür. Mitokondri; Oksidatif metabolizma
Endoplazmik retikulum; Detoksifikasyon, (hidroksilas-
33. Aşağıdaki lipitlerden hangisinin yapısında şeker yon, glukuronidasyon, kolesterol ve safra aside sentezi
bulunur? Lizozom; Hidrolazların katalizlediği yıkım olayları
Golgi; Glikozilasyon, sülfatasyon, glikoprotein sentezi
A) Nötral lipitler
Sarkoplazmik retikulum; kalsiyum depolanması
B) Trombosit aktifleyici faktor
C) Sfingomiyelin
37. Aşağıdaki vitaminlerden hangisi sentez, kanda ta-
D) Lesitin
şınma ve hücre içi etki mekanizması bakımından al-
E) Sülfatit
dosteron hormonuna benzer?

Cevap E A) Retinoik asit B) Folik asit


C) Kalsitriol D) E vitamini
Şeker içeren lipitler glkolipitler olup, bunlar; serebrozit, sül- E) Beta karoten
fatit , globosit ve gangliozitlerden oluşur.
Cevap C
34. Aşağıdaki hormonlardan hangisi ribozomlarda sentez-
lenmez? Steroid hormonları kolesterolden sentezlenir. Plazmada
taşıyıcı proteinleri vardır ve reseptörleri hücre içi
A) Glukagon B) Prolaktin
yerleşimlidir.Etki mekanizmaları gen transkripsiyonunu
C) Adrenalin D) Kalsitonin
düzenlemektir. D vitamin de kolesterolden sentezlenir,
E) Parathormon
D vitamin bağlayıcı Globulin ile plazmada taşınır ve re-
septörü hücre içinde olup gen transkripsiyonunu artırır.
Cevap C
38. Aşağıdakilerden hangisi pürin bazlarının sentezinde
Hormonlar iki mekanizma ile sentezlenirler: yer almaz?
1. Ribozomal sentez; Polipeptit, polipeptit, protein ve
glikoprotein yapılı hormonlar sentezlenir. A) Glisin B) Tetrahidrofolat
2. Enzimatik sentez; Amino asit türevi hormonlar, steroid C) Glutamin D) Metionin
hormonlar ve eikosanoidlerin sentezidir. E) Aspartat
Adrenalin bir amino asit türevi hormon olup tirozinden
sentezlenir. Cevap D

10 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


Pürin halkasındaki atomlar çeşitli bileşikler tarafından 41. Beta laktam antibiyotikleri periplazmik aralığında beta
sağlanır. Aminoasitler (aspartik asit, glisin, glutamin), laktamaz enzimleriyle yok eden bakteriler için aşağıda-
CO2 ve tetrahidrofolat sentezde yer alır. Pürin halkası, verilen ifadelerden hangisi yanlıştır?
önceden varolan bir Riboz 5-P’a, bu maddelerden A) Endotoksin etkiden sorumlu Lipid A içerirler
verilen C ve N’ların bir dizi reaksiyonla eklenmesiyle B) Peptidoglikan yapı içerirler
oluşturulur. Pürin nükleotid çekirdeğinin N-1 atomu C) Somatik antijenlerine karşı IgM türü antikor sentezlenir
aspartatdaki amino grubundan, N-3 ve N-9 atomları D) Bu bakterilerde bakteriyofajlar teikoik aside bağlanırlar
glutamindeki amid grubundan, C-2 ve C-8 atomları E) Dış zarda porin denen proteinlerden oluşan porlar vardır
formil-tetrahidrofolat’dan, , C-4 ve C-5 ile N-7 atomları
glisinden, solunumsal karbondioksitdeki karbon atomu
Cevap D
C 6. nu oluşturmaktadır.
Gram negatif bakterilerde beta laktamazlar dış zar ile iç
Ayrıca nükleotit sentezi için de glukoz üzerinden sentezle-
zar arasında bulunan periplazmik aralıklarda bulunur-
nen riboz-5-fosfat ve enerji kaynağı olarak ATP gerek-
lar. Soruda bu bilgiyle ilişkili olarak Gram negatif hücre
mektedir. duvar yapısı soruluyor. Buna göre stoplazmik zar üzeri-
nde ince bir peptidoglikan tabaka bunun üzerinde dış
39. Aşağıdaki enzimlerden hangisi DNA sentezinde görev zara kadar uzanan lipoprotein tabaka mevcuttur. En
almaz? dışta yer alan dış zarda lipopolisakkarit tabaka bulu-
A) DNA polimeraz I B) DNA polimeraz III nur. Bu tabakanın Lipid A kısmı endotoksin etkiden,
C) Nükleotidaz D) DNA ligaz polisakkarid kısım ise somatik antijen özelliğinden so-
E) Topoizomeraz rumludur. Somatik antijene karşı immun sistem IgM
türü antikor sentezler. Dış zarda ayrıca geçirgenikte
Cevap C önemli rol oynayan porlar bulunur. Gram negatif bak-
teride bakteriyofajlar poisakkarid tabakaya ve porlara
tutunur.
Prokaryotlarda DNA sentezi için temel gereksinimler:
1. Substratlar: Dört deoksiribonükleozid
trifosfat; dATP, dGTP, dCTP, dTTT.
2. Kalıp DNA: Ana DNA’nın her zinciri bir kalıp yerine
geçer.
3. RNA primeri (RNA polimeraz)
4. İyonlar: Mg, Mn
5. ATP
6. Enzimler: DNA bağımlı DNA polimeraz( I, II, III),
Topoizomeraz, DNA-ligaz, Helikaz, Primaz, Urasil- Beta
DNA N-glikozidaz Laktamazlar
Nükleotidaz, pürin nükleotitlerinin yıkılımında yer alır.

40. Ekstrasellüler sıvıda konsantrasyonu en yüksek


anyon aşağıdakilerden hangisidir?
42. Aşağıdaki antibiyotiklerden hangisi Pseudomonas ae-
A) Fosfat B) Kalsiyum C) Fosfor ruginosa enfeksiyonunda daha etkilidir?
D) Sodyum E) Klor
A) Teikoplanin B) Tigesiklin
C) Amikasin D) Ertapenem
Cevap E
E) Sefalotin

Ekstraselüler katyonların miktarına gore sıralaması;


Cevap C
Na+ > K+ > Ca+ > Mg+
Ekstraselüler anyonların miktarına gore sıralaması;
Amikasin Tobramisinden sonra Pseudomonas aeruginosa
Klor > Bikarbonat>Proteinat> Organik asitler > Fosfat
üzerine en etkili aminoglikoziddir. Teikoplanin gliko-
> Sülfat
peptid yapıda antibiyotik olup hücre duvarı sentezini
İntraselüler katyonların miktarına gore sıralaması;K+>
engeller ve sadece gram pozitiflere etkilidir. Tigesik-
Na+> Mg +2> Ca+2
lin Minosiklinden türetilmiştir. Sadece parenteral yoldan
İntraselüler anyonların miktarına gore sıralaması; Fos-
kullanılır. Gram pozitif, Gram negatif, anaerop ve atipik
fat > Proteinat > Bikarbonat > Sülfat > Klor

DENEME SINAVI - 11 11
bakterilere, MRSA (metisiline dirençli S. aureus), 44. Aşağıda verilen ifadelerden hangisi ekzotoksinler için
VRE (vankomisine dirençli enterokok) ve penisilinlere doğru değildir?
dirençli enterokoklara etkilidir. Ayrıca genişlemiş spe-
A) Protein yapıdadırlar
ktrumlu betalaktamaz üreten Klebsiella ve E. coli’de
B) Limulus lizat testini pozitifleştirirler
kullanılabilir. Pseudomonas cinsine etkisi yoktur.
C) Antijenik uyarı yapabilirler
Bir karbapenem olan ertapenemin Gram pozitif etkinliği
D) Isıya duyarlıdırlar
artmıştır ancak Acinetobacter ve Pseudomonas cin-
E) Formaldehitle muamele edilirlerse anatoksine
slerine etkisi yoktur. Sefalotin stafilokoklara en etkin
dönüşürler
sefalosporindir. Pseudomonas aeruginosa üzerine
etkinliği yoktur.
Cevap B

43. Aşağıdaki aşılardan hangisi gebelere uygulanabilir?


Ekzotoksinler hem Gram pozitif hem de Gram negatif
A) Kızamık aşısı bakterilerden dış ortama salınan protein yapıda mad-
B) Kuduz aşısı delerdir. Protein yapıda oldukları için ısıya duyarlıdırlar
C) Suçiçeği aşısı (Stafilokok enterotoksinleri ve stabil toksinler is-
D) Kabakulak aşısı tisna olarak ısıya dirençli). Antijenik ve toksik etkileri
E) Kızamıkçık aşısı güçlüdür. Formaldehitle muamele edildiklerinde tok-
soid (anatoksin) aşılar elde edilir. Limulus lizat testi ise
Cevap B bir sıvıda endotoksin varlığını gösterir. Ekzotoksinlerle
ilişkisi yoktur
İmmun supresiflere ve gebelere de yapılabilen aşılar ölü
aşılardır. Burada kuduz aşısı ölü aşı olup diğerleri canlı 45. Aşağıdakilerden hangisi herediter anjionörotik ödeme
aşılardır. Aşılar konusunda özellikle BCG aşısının canlı neden olur?
olduğunu ve intradermal yapıldığını, yeni aşılardan
A) CD4 eksikliği B) CD8 yüksekliği
HPV aşısının rekombinant DNA aşısı oldğunu, Rota
C) Neopterin yüksekliği D) C1 inhibitör eksikliği
virüs aşılarının canlı ve oral olduğunu bilmemiz ger-
E) C3 eksikliği
ekir. Ayrıca Polio’nun her iki türlü aşısı olduğunu da her
zaman sorabilirler.
Cevap D
Tablo : Virüs Aşılarının Tipleri ve uygulama yolları
Herediter anjionörotik ödemin nedeni C1 inhibitör
Canlı (Atenue) Aşılar Ölü (İnaktif) Aşılar Rekombinan
(subunit) Aşılar eksikliğidir. Bozunma hızlandırıcı faktör eksikliğinde ise
Çiçek (Deri içi, Hepatit A (Kas içi) Hepatit B (Kas paroksismal nokturnal hemoglobinüri görülür.
çizerek) içi) Komponent Enfeksiyonlar
Polyomiyelit (Sabin) Polyomiyelit (Salk) HPV (Kas içi) Klasik Yol
(Oral) (Deri altı) C1q, C1r veya C1s Piyojenik
Kızamık (Deri altı) Kuduz (Kas içi) C4 Piyojenik
Kabakulak (Deri altı) Influenza (Kas içi) C2* Asemptomatik, bazen
Rubella (Deri altı) Piyojenik
Suçiçeği (Deri altı) Alternatif Yol
Adenovirüs (Oral) C3 Piyojenik (Stafilokok)
San humma (Kas içi Zar Saldırı kompleksi
/ deri altı) C5 Neisseria
Rotavirüs (Oral) C6 Neisseria
C7 Neisseria
C8 Neisseria
C9 Asemptomatik
Kontrol Proteinleri
C1 inhibitör Anjiyoödem
I proteini Piyojenik
H Proteini Hemolitik Üremik sendrom
Bozunma hızlandırıcı faktör Paroksismal noktürnal
hemoglobinüri
*En sık görülen kompleman
eksikliği

12 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


46. Aşağıdaki interlökinlerden hangisi karşısında verilen 48. Aşağıdakilerden hangisi invazif ishale neden olmaz?
biyolojik fonksiyona sahip değildir?
A) Vibrio parahaemolyticus B) Enterotoksijenik E. coli
A) IL 1 – Ateş yükselmesi C) Salmonella D) Campylobacter
B) IL 2 - T hücre inhibisyonu E) Yersinia
C) IL 3 – Hematopoiezis
D) IL 4 - B hücre proliferasyonu Cevap B
E) IL 8 - Nötrofil kemotaksisi
Enterotoksijenik E. coli labil toksini ile adenilat siklazı
Cevap B aktive ederek cAMP’yi artırır. Ayrıca stabil toksini ile
guanilat siklazı aktive ederek cGMP’yi artırır. Böylece
IL-1, TNF alfa, IL-6 ve İnterferon endojen pirojen olarak ishale neden olur. İnvazyon yapmadığı için dışkıda
hipotalamusta PG E sentezini arttırarak etki ederler. lökosit, eritrosit görülmez.
IL-3 hematopoiezis yapar. IL-4 (B cell growth factor) Kalın barsak tipi ishalde karın ağrısı, ateş, ağrılı dışkılama,
B hücre proliferasyonuna neden olur. IL-8 alfa kemo- dışkıda lökosit, eritrosit ve kanda lökositoz görülür.
kindir ve nötrofil kemotaksisi yapar. IL-2 ise özellikle T Kalın barsak tipi ishal etkenlerine örnek olarak non ti-
Hücresi tarafından salınıp hem kendisini (otokrin) hem foidal Salmonella, Shigella, Yersinia, Campylobacter,
de CD8 T lenfositlerini (parakrin) uyararak etki eder. T EHEC, EIEC, Vibrio parahaemolyticus verilebilir.
hücre inhibisyonu değil bilakis T hücrelerini aktive eder. İnce barsak tipi sekretuar ishalde ise kolerada olduğu
gibi bol sulu ishal vardır, karın ağrısı, ateş, dışkıda
47. Komplemanı en güçlü bağlayan antikor aşağıdakiler- lökosit ve eritrosit görülmez. ETEC, Vibrio cholerae, C.
den hangisidir? perfringens, Bacillus cereus, S. aureus ince barsak tipi
sekretuar ishal yapar.
A) lg G1 B) lg G2 C) lg M
D) Ig G4 E) lg A

49. Ateş, yutkunma ve solunum güçlüğü yakınmalarıyla acil


Cevap C
servise getirilen 6 yaşında erkek çocuğa akut epiglottit ta-
nısı konulmuştur.
Komplemanı en güçlü bağlayan antikor Ig M’dir. Ig G1, Ig
Bu hastada en olası etken aşağıdakilerden hangisidir?
G2, Ig G3 komplemanı klasik yoldan bağlayarak ak-
tive eder. Ig G4 komplemanı aktive etmez. Ig G3 ise A) Mycoplasma pneumonia
komplemanı en güçlü aktive eden Ig G alt tipidir. B) Corynebacterium diphteria
C) Haemophilus influenzae tip b
Özellik IgG IGA IgMIgD IgE
D) Bordetella pertussis
H zincir sınıfı gama alfa mü delta epsilon
Yarı ömrü 23 gün 6 gün 5 gün
3 gün 3 gün E) Mycobacterium tuberculosis
Esas B hücre Mast
Serum Sekresyonlar Serum
bulunduğu yer reseptörü hücresi Cevap C
Mukozaların
Opsonin,
infekte Primer B hücre
Esas görevi sekonder Anafilaksi H. influenzae tip b çocuklarda epiglottitin en sık nedeni-
edilmesinin yanıt aktivasyonu
yanıt
önlenmesi dir. Diğer etkenler pnömokok, A grubu streptokok,
Kompleman H. parainfluenzae ve S. aureus’tur. Vokal kordlar ve
aktivasyonu + -1 +++ - -
(klasik yol) altındaki yapıların enfeksiyonu, larenjit, laringotrakeit
Opsonin + - -2 - - ve laringotrakeobronşit, üstü ise epiglottit olarak
Antibakteriyel adlandırılır. En sık 1-5 yaşlarında ve erkeklerde daha
+ + +++ - -
etki sık görülür. Hastalarda korku, disfaji, ağızda sulanma,
Plasentadan
+ - - - - solunum zorluğu ve toksisite vardır.
geçiş
RF ile
+ - - - -
birleşme 50. Aşağıdaki sifiliz lezyonlarından hangisi bulaştırıcı ol-
J zinciri - + + - - mayan 3. dönem lezyonudur?
Helmintlere
karşı - - - - + A) Plak müköz B) Şankr
savunma C) Kondiloma lata D) Ülsere lezyonlar
ADCC + - - - +
E) Gom
1 Ig A komplemanı alternatif yoldan aktive eder
2 IgM C3b sentezini artırarak dolaylı opsonizasyon yapar
Cevap E

DENEME SINAVI - 11 13
Sifilizin birinci (şankr) ve ikinci dönem lezyonları (plak için, asiklovir difosfat ve asiklovir trifosfat oluşmaz.
mükoz, kondiloma lata, ülsere lezyonlar) bulaştırıcıdır. Başka bir deyişle asiklovir sağlam hücrede inaktifken,
Latent sifiliz dönemindeki hastalar transfüzyonla enfekte hücrede viral timidin kinazın etkisiyle aktifleşir.
hastalığı bulaştırabilirler. Gom ise üçüncü dönem
lezyonu olup Tip 4 aşırı duyarlılık reaksiyonu ile mey- Şekil : Asiklovir etki mekanizması
dana geldiği için bulaştırıcı değildir.
Herpes virüs Hücresel Hücresel
timidin kinazı Kinaz Kinaz
Ask Ask P Ask PP Ask PPP
51. Çocukken yüksekten düşme sonucu kapalı kafatası kırığı
gelişen ve zaman zaman burnundan seröz akıntısı olan Asiklovir HSV-1, HSV-2 infeksiyonlarında ve zonada çok
bir hasta; bir yıl önce menenjit geçirip, tedavi olduğu halde etkilidir. Latent infeksiyonda etkisi yoktur.
acile menenjit bulgularıyla getiriliyor.
Bu hastada en olası etken aşağıdakilerden hangisidir? 53. Aşağıdaki klinik tabloların hangisinde adenovirüslerin
etken olması beklenmez?
A) Streptococcus pneumoniae
B) Neisseria meningitidis A) Farinogokonjoktival ateş
C) Escherichia coli K1 B) Dermatit
D) Listeria monocytogenes C) Pnömoni
E) Haemophilus influenzae D) Foliküler konjoktivit
E) Akut hemorajik sistit
Cevap A
Cevap B
Kapalı kafatası kırıklarında otore ve rinore gelişebilir.
Bu hastalarda pnömokoklar tekrarlayan menen- Adenovirüsler zarfsız DNA virüsleridir. Damlacık infek-
jitlere neden olurlar. Böyle bir hasta menenjitle siyonu, direkt temas ve feko oral yolla bulaşabilirler.
geldiğinde öncelikle seftriakson ile menenjit tedavisine Adenoidlerde latent infeksiyon yaparlar. Defektif parvo-
başlanmalıdır. Kültürde bakteri üretildiğinde antibi- virüsler için (Dependovirüs) yardımcı virüs olarak görev
yogram sonucuna göre tedaviye kristalize penisilinle yaparlar.
devam edilebilir. Pnömokoklarda afinite azalması
yoluyla direnç görülebileceği için ampirik olarak Adenovirüslerin Neden Olduğu Hastalıklar
penisilinle tedaviye başlanması önerilmez. Hastaya - Faringokonjoktival ateş, kriptik tonsilit
aynı zamanda pnömokok aşısı yapılmalıdır. Hastanın - Epidemik keratokonjoktivit
durumu stabilize olduktan sonra bilgisayarlı kranial to- - Yüzme havuzu konjoktiviti
mografi ile kırık varlığı araştırılmalıdır. Direkt kranial - Pnömoni (Pediatri servislerinde)
röntgenin kapalı kırıkların tanısında yeri yoktur. - Hemorajik sistit
- İnfantil gastroenterit
52. Antiviral bir ajan olan asiklovir hücre içerisinde fos-
forile olarak aktivite kazanmaktadır. Asiklovirin mo- 54. Viremi oluşturmayan vücuda girdiği bölgede enfeksi-
nofosforilasyonu aşağıdaki viral enzimlerden hangisi yon yapan virus aşağıdakilerden hangisidir?
tarafından yapılır?
A) Rotavirus
A) DNA polimeraz B) RNA polimeraz B) Hepatit B virus
C) Timidin kinaz D) Topoizomeraz C) Poliovirus
E) Ters transkriptaz D) Arbovirus
E) Enterovirus
Cevap C
Rotavirus fekal-oral yolla bulaşan ve sindirim sisteminde
Asiklovir: Konak DNA’sına zarar vermeden viral DNA hastalık yapan bir etkendir. İshal dışında bir klinik bulgu
polimerazı inhibe eder. Asiklovirin kendisi inaktif olup oluşturmaz, viremiye neden olmaz. (Bunlar henüz
asiklovir trifosfat’a dönüşürse aktifleşir. Asiklovir viral sorulmadı, sırada bunlar var.)
timidin kinaz etkisiyle asiklovir monofosfata çevrilir. Cevap A
Asiklovir monofosfat ise hücresel kinazların etkisiyle
önce asiklovir difosfata ve daha sonra bir DNA polim-
eraz inhibitörü olan asiklovir trifosfata çevirir. İnfekte ol-
mayan hücrelerde ise asiklovir monofosfat oluşmadığı

14 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


Sitoplazmada Nukleusta Hem Nukleus 56. Topraktan döllenmiş yumurta ile bulaşan ve ince ba-
Hem Sitoplazmada ğırsak üst kısımlarında rabditiform larvasının ortaya
Çiçek Herpes Simplex Kızamık çıkması ile bağırsak duvarına penetre olan ve insanı
(Guarnieri) Virüs (Cowdry A) enfekte eden nematod aşağıdakilerden hangisidir?
Kuduz (Negri) Varicella Sitomegalovirüs
Zoster Virüs (Baykuş gözü) A) Hymenolepis nana
B) Diphllobothrium latum
Kabakulak Adenovirüsler
C) Schistosoma mansoni
Parainfluenza Poliyomavirüsler D) Ascaris lumbricoides
E) Fasciola hepatica
Reovirüsler
Cevap D

55. Aşağıdakilerden hangisi hepatit B enfeksiyonlarında bu- Ascaris lumbricoides bir nematod olup topraktan döllenmiş
laştırıcılık ve replikasyonun en duyarlı göstergesidir? yumurtaların alınması ile bulaşarak rabditiform larvaları
A) HBsAg B) AntiHBs ince bağırsağın üst kısımlarını penetre eder. Diğer dört
C) AntiHBc IgM D) HBV DNA parazit içinde Hymenolepis nana ve Diphyllobothrium
E) Anti HBc IgG latum sestod, Fasciola hepatica ve Schistosoma man-
soni ise trematoddur.
Cevap D Nematodlar Sestodlar Karaciğer trematodlar

Ascaris Lumbricoides Taenia solium Fasciola hepatica


HBsAg enfeksiyondan altı hafta sonra kanda belirir. Hedef
Enterobius vermicularis Taenia Saginata Clonorchis sinensis
hücreye tutunmayı sağlar. Tek başına infektif değildir.
Toxocara canis ve cati Diphyliobothirum lafum Dicrocoelium dendritcum
Hastaların büyük bir kısmında kaybolduktan bir süre
sonra (pencere periyodu) Anti HBs gelişir ve ömür Trichuris trichiura Echinococus Barsak trematodları
granulosus
boyu kalır AntiHBs ise hem aktif olarak hastalığı geçi-
renlerde hem de aşılananlarda pozitiftir. A. duodenale E. multilocularis Fasciolopsis buski

HBcAg (Kor antijeni) kanda bulunmaz. Sadece hepa- Necotor americanus Hymenolepis nana Heterophyes heterophyes
tositlerde bulunur. Serolojik yöntemlerle saptanamaz.
Strongyloides tercoralis Hymenolepis diminuta Metagonimus
Bu antijene karşı anti HBc Ig M ve Anti HBc total (Ig
G +Ig M) antikorları oluşur. Bu antikorlar da koruyucu Trichinella spiralis Akciğer trematodları

değildir. Wuchereria bancrofti Paragonimus westermani


Anti HBc Ig M geçirilmekte olan akut infeksiyonu gösterir. Brugia malayi Kan trematodları
Pencere periyodunda da pozitiftir. (pencere periyo-
Loa loa Schistosoma hematobium
dunda kanda tesbit edilen antikorlar antiHBc Ig M, an-
tiHBc Ig G ve antiHBe’dir). Anti HBc Ig G ise virüsle Onchocerca volvulus Schistosoma japonicum

karşılaşmayı gösterir. Hem akut enfeksiyonda hem de D.medinensis Schistosoma mansoni


geçirilmiş infeksiyonda pozitiftir. Bazen kronik hepati-
Dirofilaria Lmmltis
tlerin akut alevlenmelerinde AntiHBc IgM pozitif ola-
bilir.
PCR ile bakılan HBV DNA ise bulaştırıcılık ve replikasyo-
nun en duyarlı göstergesidir. 57. Yumurta döneminde alındığında bir ara konak olmak-
Replikasyonu göstermede duyarlılık HBV DNA> DNA Po- sızın insanı enfekte eden sestod aşağıdakilerden han-
limeraz > HBeAg şeklindedir. gisidir?

A) Hymenolepis nana
B) Fasciola hepatica
C) Diphyllobothrium latum
D) Echinococcus granulosus
E) Taenia saginata

Cevap A

Hymenolepis nana yumurtaları infektiftir. İki çeşit evrimi

DENEME SINAVI - 11 15
vardır. Düz evrimde insan hem ara hem kesin Tablo: Plasmodium türlerinin özellikleri
konaktır. Diğer bir deyişle düz evrimde ara konak yok- P.Vivaks P.Ovale P.Falciparum P. Malariae
tur (arakonağa ihtiyacı olmayan tek sestod) Karmaşık Sıtma Türü Selim tersiyer Selim tersiyer Habis tersiyer Kuartan sıtma
sıtma sıtma sıtma
evrimde ise ara konak böcekler son konak insan. Enfekte Genç Genç Tüm yaştaki Yaşlı
Bazen embriyonlu yumurtalar barsakta açılır, bu du- eritrositlerin eritrositler eritrositler eritrositler eritrositler

rumda otoinfeksiyon gelişir. Enfekte Normalden Normalden Normal Normal


eritrositin büyük Büyük
Tablo: Sestodların önemli özellikleri Eritrositte Schüffner schüffner Maurer Zieman
Etken Önemli özellikleri pigment granülleri grnülleri lekeleri granülleri
Kanda parazit 30.000 10.000 200.000 10.000
T.saginata Ara konak sığır, halka çıkarma,
sayısı
yumurtalar enfektif değil, sığır etindeki
Olgun trofozit Halka şeklinde Halka şeklinde Halka, birden Band şeklinde
Cysticercus bovis ile bulaş, tedavi şekli ameboid çok, walkman
niklozamid Kanda Tüm şekiller Tüm şekiller Halka şekilleri Tüm şekiller
T.solium İnsan hem ara hem kesin konak, bulunan gametositler
yumurtaları enfektif, sistiserkus Kanda Tüm şekiller Tüm Şekiller Halka şekilleri Tüm şekiller
bulunan gamatositler
selluloza, epilepsi, tedavi niklozamid,
Önemli En sık görülen
sistiserkozda prazikuantel
özellikleri ve en selim
H.nana Ara konak ihtiyacı yok, insan hem ara şekil
hem kesin konak, böceklerle bulaş
E.granulosus En sık karaciğeri tutar, en sık 59. Özellikle Tip-I Diabetes Mellituslu ve Ketoasidozlu ol-
komplikasyon safra yollarına açılma,
gularda sık görülen rinoserebral zigomikoz adlı has-
İHA, ELİSA ile tanı, tedavi cerrahi +
albendazol talıktan en sık izole edilen mantar aşağıdakilerden
E.multilocularis Alveoler (multilokuler kist hidatik), en hangisidir?
sık karaciğeri tutar, metastaz yapar,
A) Rhizopus B) Mucor
genellikle inop, tedavi karaciğer nakli.
D.latum Balıklarla bulaş, B12 eksikliği, C) Absidia D) Aspergillus
pernisiyöz anemi, niklozamid E) Fusarium

58. Safari için gittiği Afrikadan dönen hasta , gece terlemeleri Cevap A
ve 36-48 saatte bir yükselen ateş şikâyetiyle başvuruyor.
Giemsa ile boyalı kan yayma preparatlarında eritrositler Rinoserebral zigomikoz Zigomikozlar içinde en sık görülen
içinde bazılarında birden fazla, çift kromatinli (walkman klinik formdur. Özellikle sık sık ketoasidoza giren kon-
kulaklığı şeklinde) küçük yüzük formları ve muz şeklinde trol altına alınmamış diyabetlilerde görülür. En sık
gametosit gözleniyor. etken Rhizopus arrizhus’tur. Sinüsler, ağız ve burnu
Bu hastada en olası etken aşağıdakilerden hangisidir? tutar. Özellikle sinüslerin tutulması tipiktir. Nazal sep-
tum ülsere, nekrotik hatta perfore olabilir. Damarlara
A) Plasmodium vivax
invaze olma özelliği vardır. Retinal arter, kavernöz
B) Plasmodium falciparum
sinüs ve internal carotis arter tutulabilir. Beyinde trom-
C) Plasmodium malaria
boz ve infarktlara neden olabilir.
D) Leishmania tropica
E ) Leishmania donovani
60. Enfekte ettiği dokuda sferül oluşturan, immünsüprese
Cevap B hastalar ve gebelerde dokulara yayılma gösteren sis-
temik mantar enfeksiyonunun etkeni aşağıdakilerden
P.falciparum’un özellikleri: Olgun trofozoit ve şizontlar hangisidir?
karaciğer ve dalakta sekestre olduğu A) Histoplasma capsulatum
için perifere çıkamaz. Periferde sadece genç trofozoit ve B) Fusarium solani
muz şeklinde gametositler görülür. C) Blastomyces dermatitidis
Eritrositlerde büyüme yapmaz. Bir eritrositte birden fazla D) Absidia
trofozoid bulunması ve tipik çift kromotinli walkman E) Coccidiodes immitis
kulaklığı görüntüsü oluşur (akantosit). P. vivax en sık Cevap E
görülen ve en selim sıtma etkenidir. P. malaria ise er-
itrositlerde band şeklinde trofozoitleri ile kolayca ayrılır. Koksidiyomikoz Diğer sistemik mikozlardan farklı olarak
Leishmania donovani ve Leishmania tropica Kala Azar vakaların yaklaşık %40’ı semptomatiktir. En sık
ve Şark çıbanı etkenidirler. görülen semptomlar öksürük, ateş ve göğüs ağrısıdır.
Artrosporların solunmasıyla bulaşır. Akciğerde sferül

16 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


oluşturur. Sferüllerin rüptüre olmasıyla endosporlar 61. Kolorektal kanser gelişiminde geç adenomdan kanser
serbest kalır ve hastalık yaygınlaşır. gelişmesine aşağıdaki genetik mutasyonlardan han-
Şekil : Sferül gisi neden olur?

A) APC B) K-RAS C) DCC


D) p53 E) BRCA-1

Cevap D

MSS’yi en sık enfekte eden mantar Cryptococcus, en


sık enfekte eden dimorfik mantar ise Coccidoides
immitis’tir. İmmün yetmezliklilerde reaktive olarak ateş,
artralji, eritema nodozum ve eritema multiforme gibi
romatizma benzeri belirtilere neden olur. Bu nedenle
koksidiyomikoza çöl romatizması da denir. Tedavide
itrakonazol, ketokonazol ve amfoterisin B kullanılır. 62. Peutz-Jeghers sendromunda en sık görülen polip tipi
Şekil: Sistemik mikozlar aşağıdakilerden hangisidir?

Oda ısısı Vücut ısısı A) Hamartomatöz B) Tübüler adenom


C) Tübülovillöz adenom D) Villöz adenom
Tüberküler makrokonidi
E) Hiperplastik polip

Cevap A
Mikrokonidi
Histoplasma capsulatum Peutz-Jeghers Sendromu:
Otozomal Dominant geçişlidir
Çift zonlu maya
Özellikle ağız içi mukozayı tutan mukokutanöz hiper-
pigmentasyon vardır.
Polipler hamartomatözdür.
Malign transformasyon riski düşüktür.
Blastomyces dermatidis
Polipler mide ve ince bağırsakta da olabilir. (en sık
Gemi Dümeni jejunum)
(Çok tomurcuklu maya
Patolojide düz kas demetleri vardır.

Paracoccidioides brasiliensis
Sferul

Coccidioides immitis
Kapsüllü maya

Cryptococcus neoformans

DENEME SINAVI - 11 17
63. Tüberküloz basili - makrofaj ilişkisinde makrofajları 64. Allerjik astımda görülen hava yolu inflamasyonunda,
aktive eden en önemli sitokin aşağıdakilerden hangi- IgE sentezinde rol oynayan en önemli sitokinler aşağı-
sidir? dakilerin hangisinde birlikte verilmiştir?

A) İnterlökin-4 B) İnterlökin-12 A) IL-1 ve IL-2 B) IL-3 ve IL-8


C) İnterlökin-10 D) İnterferon-gama
C) IL-4 ve lL-13 D) IL-6 ve lL-8
E) IL-12 ve lL-18
E) İnterlökin-2

Cevap D Cevap C
ASTIM
Tanım
Kronik iltihabın Hücreleri
Astım kronik inflamatuar bir hastalıktır. Ataklar tarzında
Akut inflamasyonun başlangıcından sonra 24-48 saatte
bronkospazm ile karakterizedir. Wheezing, nefes
monositler bölgeye gelir. Dokuya geçtiğinde makrofaj
darlığı, öksürük ile klinik verir. Ataklar gece veya sabah
adını alırlar. Makrofajları aktive edici en önemli sitokin
erken saatlerde daha belirgindir.
INF γ'dır.
Hastaların % 70 inde extrensik (atopik) Th2 yanıtına bağlı
Uyarıcılar etkisi ile makrofaj büyür ve lizozomal enzimleri
iken, % 30 ise intrensek(non-atopik) formdadır. Viral en-
artar (aktivasyon). Antijen sunabilen makrofajlar fago-
feksiyonlar, soğuk, egzersiz, sigara dumanı atakları tetikler.
site ettikleri bakteriler ile lenfatik kanallar yolu ile bölge-
Patogenez:
sel lenf düğümüne gider, buradaki lenfoid hücrelere
Atopik astımda hastalarda ailesel alerjik bir bünye söz
antijeni taşır.
konusudur. Ev tozundaki akar olan Dermatophagoi-
Aktive makrofajın neden olduğu doku hasarı toksik oksi-
des pteronyssinus a karşı allerjik duyarlanma sözko-
jen metabolitleri, proteazlar, nötrofil kemotaktik faktör,
nusudur. Bu hastalarda Th2 hücreleri baskın fonksiyon
koagülasyon faktörleri, AA metabolitleri ve nitrik oksit
gösterirler.Th 2 hücrelerinden yapılan sitokinler olan
ile gerçekleşir.
IL-4, IgE sentezini arttırır.IL-5 eozinofil aktivasyonu,
Makrofajların kronik iltihapta izlenen fibrozis etkileri ise
IL-13 ise mukus hipersekresyonu oluşturmaktadır.
büyüme faktörleri (TGF β, PDGF, FGF), fibrinojenik
Bu değişiklikler sonucunda solunum yollarında remod-
sitokinler (IL-1 + TNF), anjiogenezis faktör (b-FGF) ve
elling oluşmaktadır. Bu değişiklikler hava yollarındaki
metalloproteinazlar ile oluşur.
düz kas hipertrofisi ve subepitelyal kollagen de-
IFNγ + IL-4 gibi maddeler makrofajların dev hücrelere dö-
pozisyonudur.
nüşümünü uyarır.
Atopik bünyeli kişilerde alınan antijenlere karşı IgE
yanıtı oluşmaktadır. IgE antikorları mast hücreleri
üzerindeki Fc reseptörlerine bağlanır. Antijenler (polen)
tekrar IgE reseptörüne bağlandığında mast hücresi li-
bere olur. Histamin, LKT (C-D-E), PGD salınır. Bu
maddeler bronkospazm oluştururlar.
Ayrıca mast hücresinden salınanan ECF (Eozinofil ke-
motaktik faktör) eozinofilleri ortama getirir. Eozinofill-
erden salınan major basic protein and eosinophil
cationic protein, Eosinophil peroxidase solunum
yolu epitelinde hasar oluşturur.
Balgamda epitelyum döküntülerine bağlı Curschmann
spirals ve eozinofil proteinlerine bağlı Charcot-Ley-
den crystals görülebilir.

18 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


65. Karaciğerde hangi hemodinamik bozukluk sonucu Lenfositten Retiküler varyant: Aşırı bol Nadir görülür
“Hindistan cevizi görünümü’’ (Nutmeg Liver) oluşur? fakir diagnostik RS hücresi Yaşlı erkeklerde oluşur
ve varyantları HIV + kişilerde sıktır
A) Akut konjesyon Zeminde reaktif hücreler son derece Geri kalmış ülkelerde
B) Kronik pasif konjesyon az. sıktır
Diffuz fibroz varyant: Hiposellüler Large celi NHL ya
C) Hepatoblastom
fibriler zemin, dönüşebilir.
D) Vena Porta trombozu Az miktarda diagostik RS ve varyant Prognoz çok kötü
E) Siroz RS, seyreder
Az miktarda
Cevap B reaktif hücre
RS hücreleri
CD15+,
Hindistan cevizi görünümü (Nutmeg Liver), kronik sağ CD 30+,
kalp yetmezliğinde kronik pasif konjesyona bağlı EBV>%70(+)
olarak karaciğerde görülür. Sol kalp yetmezliğinde ise Lenfosit Az miktarda L&H (popcorn Genç erkeklerde servikal-
konjesyon akciğerde olur ve alveoler mesafede er- predominant varyant) RS aksiller
itrositler ortaya çıkar. Bu eritrositler hemolize uğrayarak Zeminde folliküler dendritik hücreler LAP bazen de mediastinal
ve reaktif B tutulum
alveoler makrofajlar tarafından fagosite edilir. Bu he-
hücreleri, Nüks sık
mosiderin fagosite etmiş alveoler makrofajlara “kalp RS hücreleri CD15- ve CD 30-, Prognoz çok iyi
hatası hücreleri” denir. CD20+, BCL6 + EBV (-)
Hepatoblastom: Çocukluk çağının en sık görülen primer
karaciğer malignitesidir.
67. Aşağıdakilerden hangisi geriye dönüşlü hücre zede-
lenmesinin morfolojik bulgusudur?
66. Nodüler lenfosit predominant tip Hodgkin lenfomada,
A) Apoptotik cisimcik B) Karyoreksis
Reed-Sternberg hücreleri aşağıdaki immünohistokim-
C) Nekroz D) Hücresel şişme
yasal belirleyicilerden hangisiyle pozitif sonuç verir?
E) Piknozis
A) EBV-LMP1 B) CD15
C) CD20 D) CD30 Cevap D
E) CD68
REVERSİBL HASAR:
Cevap C 1-Na-K pompasında bozulma
Na-K pompasının çalışmaması, Na un hücre içinde birik-
mesine (şişme) ve membran potansiyelinin azalmasına
Hodgkin Lenfomalann Sınıflandırılması
neden olur.
Subtip Morfoloji ve İmmünofenotip Klinik Özellikler / Evre / Sonuçta ilk izlenen morfolojik bulgu hücrenin şişmesi (hi-
Prognoz
dropik dejenerasyon, bulanık şişme), ardından mikro-
Nodüler Bol laküner tip RS hücre, nadir Sıklıkla evre 1-2 tümörlerdir. villilerde kayıp, sitoplazmada kabarcıkların oluşumu
sklerozan diagnostik RS. Bol lenfosit, eozinofil, Mediastinal ve alt
(blebler), endoplazmik retikulumda şişme ve miyelin
makrofaj, plazma hücresi. Fibröz servikal,
bantlar ile lenfoid doku nodüllere supraklavikular tutulumu figürlerin oluşumu izlenir.
ayrılır. RS hücreleri CD15+, CD30+ yapar.
EBV- Erkek = kadın

Mikst Sık mononükleer ve diagnostik RS %50 den fazlası evre 3-4


hücreli hücresi Bifazik pik (genç erkekler
Bol T lenfosit, eozinofil, makrofaj, ve >55 yaş)
plazma hücresi. Prognoz iyi
RS hücreleri CD15+, CD 30+, Gece terlemesi, ateş kilo
% 70 EBV (+) kayıbı fazla

Lenfositten Az mononükleer ve diagnostik RS Erkeklerde sıktır


zengin hücresi Prognoz çok iyidir
Bol T lenfosit
RS hücreleri CD15+, CD 30+,
% 40 EBV (+)

Miyelin figürler, sitoplazmik organellerin membranla-


rından kaynaklanırsa intraselüler olarak izlenir re-

DENEME SINAVI - 11 19
versibi hasarın bir bulgusudur. Hücrenin sitoplazmik 69. Aşağıdakilerden hangisi Barret özefagus gelişimine
membranından oluşursa ekstraselüler olarak izlenir; neden olabilen otoimmun bir hastalıktır?
irreversibl hasarın bulgusudur ve interstisyumda fi-
A) Gastroözefageal Reflü
briler eozinofilik birikimler olarak izlenirler.
B) Dermatomiyozit
İskemik bir hücrede elektron mikroskopisinde sapta-
C) Skleroderma
nabilen ilk bulgu endoplazmik retikulumda şişmedir.
D) Sistemik lupus eritematozus
Bunu mitokondrinin şişmesi izler. Ribozomlar GER
E) Enteropatik Artrit
den ayrılırlar.

Cevap C

Skleroderma (Sistemik skleroz); Mikrovasküler dolaşım


hasarına sekonder gelişen aşırı sistemik fibrozis
ve farklı immünolojik anormallikler ile karakterize
bir hastalıktır sindirim sistemini %90 tutar. En ağır
olarak özefagus distal 2/3 etkilenir. Bu yüzden mo-
tilite bozukluğu nedeniyle barret özefagus gelişebilir.
Dermatomyozit ise üst özefageal bölümde görülür ve
disfajiye neden olur.

2-pH düşmesi (asidoz)


Oksijen yokluğunda hücre enerji gereksinimini karşılamak 70. Aşağıdakilerden hangisi malign melanomun TNM ev-
için glikozen depolarını yıkmaya başlar. relemesinde göz önünde bulundurulan kriterlerden
Bunun sonucunda hücre içi pH düşer ve glikojen değildir?
azalır; özellikle pH düşüşü nükleer kromatinin A) Tümör kalınlığı
kümeleşmesine neden olur. B) Ülserasyon varlığı
3-Protein sentezinde azalma C) Tümörün çapı
ATP’deki azalma ribozamları etkiler ve ribozamlar en- D) Lenf nodu tutulumu
doplazmik retikulumdan ayrılır, protein sentezi durur, E) Serum LDH düzeyi
bu hücre içi lipid birikimini artırır.
Yağlanma kalpte kaplan ya da diffüz tipte yağlanma Cevap C
tablosunda olduğu gibi özellikle kronik hipoksinin bir
sonucudur. Özellikle karaciğer hücrelerinde sindirim Malign melanom T faktörünün belirlenmesinde vertikal in-
sisteminden gelen yağı lipoproteinlere ekleyerek
vazyon önemlidir.
dolaşıma aktarmakla görevli oldukları için hipokside
protein sentezi durur ve hepatositler hızla yağlanır.
71. Beyinde nöronlarda intranükleer ve intrasitoplazmik
Hipokside en hızla yağlanan organ karaciğerdir.
inklüzyonlar görülen İmmünsuprese bir hastada en
olası tanı aşağıdakilerden hangisidir ?
68. Akut inflamasyonda aşağıdakilerden hangisi daha
A) V. Zoster B) Rabies
önce oluşur?
C) CMV D) H. Simpleks
A) Lökosit marginasyonu B) Transmigrasyon E) M. Tüberkülozis
C) Vazodilatasyon D) Vazokonstrüksiyon
E) Eksudasyon Cevap C

Cevap D
Hem nükleusta (intranükleer) hem de intrasitoplazmik
inklüzyonlar (Cowdry ve Negri) yapan mikroorganizma
Akut inflamasyonda önce geçici vazokonstrüksi- CMV dur. Tüberküloz basili inklüzyon yapmaz. H. Sim-
yon (Endotelin) olur. Bunu daha uzun süreli ve plex ve V.Zoster ise intranükleer inklüzyon ve multi-
akut inflamasyondaki ısı ve kızarıklığın sebebi olan nükleasyona yol açar.
vasodilatasyon(Histamin) takip eder.

20 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


72. Aşağıdaki tümörlerden hangisi mesanenin ürotelyal itici tarzda gelişip, düzgün sınırlıdır. Bu yüzden bazen
epitelinden kaynaklanan tümörle aynı mikroskopik fibroadenom zannedilir. Bu tümörün bir özelliği de
görünümdedir ? plazmosit ve lenfositlerin tümör hücrelerine eşlik etme-
sidir.
A) Akciğer skuamöz hücreli karsinom
B) Prostatik adenokarsinom
C) Pelvis renalis karsinomu 75. Kemikte en sık egzositoz oluşturan düzgün sınırlı
D) Testiste seminom tümör aşağıdakilerden hangisidir?
E) Penis derisinde karsinom A) Enkondrom B) Osteokondrom
C) Osteosarkom D) Ewing sarkom
Cevap C E) Osteom

Mesane epiteli ürotelyal yani çok katlı transizyonel ep- Cevap B


iteldir. Böbreğin pelvikaliksiyel sisteminden üretra
çıkışına kadar epitel aynı karakterdedir. Bu yüzden Kemikte en sık görülen benign tümör osteokondromdur.
mesane karsinomu pelvis renalis karsinomu ile aynı Bu tümör egzositoz şeklinde kemik yüzeyinden çıkıntı
mikroskopik özelliktedir. Penis derisindeki karsinom oluşturur. Orta kısmında düzensiz kemik doku, üzeri-
skuamöz hücreli karsinomdur. nde ise şapka şeklinde kıkırdak doku bulunan benign
tümördür.
73. Lenfosit infiltrasyonu en belirgin olan, lenfoma geli-
şebilen ve sıklıkla da bilateral görülen tükrük bezi tü- 76. Testiste en sık görülen benign tümör aşağıdakilerden
mörü aşağıdakilerden hangisidir? hangisidir ?
A) Pleomorfik adenom A) Hemanjiom B) Lipom
B) Adenom C) Dermoid kist D) Seminom
C) Mukoepidermoid karsinom E) Leiomiyom
D) Whartin tümörü
E) Adenoid kistik karsinom
Cevap C

Cevap D Testiste herhangi bir kitle genellikle maligniteyi akla getirir.


Testsisin maligniteleri en sık germ hücreli tümörlerdir.
Genellikle parotiste bilateral olarak görülen Whartin tümörü Bu grupta en sık görülen benign tümör matür kistik
genellikle sigara içen erkeklerde sıktır. Bu lezyonda teratom ya da dermoid kisttir.
tükrük bezi adeta bir lenf düğümü halini almıştır. Has-
talarda MALT tipi lenfoma gelişme riski de vardır.
77. Erişkin sağlıklı bir kişide ani başlayan göğüs ağrısı sonrası
yapılan incelemede spontan pnömotoraks tanısı konuyor.
74. Kırkdört yaşındaki kadın hastanın meme muayenesinde
Bu hastada hangi tip amfizem görülme olasılığı en yük-
ele yumuşak olarak gelen kitle; ultrasonda oval yuvarlak
sektir ?
düzgün sınırlı olarak izleniyor. Yapılan biyopside lenfoid
elemanlarla birlikte atipisi yüksek, iri epitel hücreleri izle- A) Panasiner amfizen
niyor. B) Sentroasiner amfizem
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir? C) Mikroamfizem
D) Distal asiner amfizem
A) Fibrokistik değişiklikler
E) İrregüler amfizem
B) Fibroadenom
C) İnvaziv lobüler karsinom
Cevap D
D) Papiller karsinom
E) Medüller karsinom
Erişkinde spontan pnömotoraksa neden olan tablo alve-
Cevap E ollerden bül oluşturan distal asiner amfizemdir. Erişkin
kişilerde KOAH semptomu veren amfizemlerde en
olası tanı sigara nedeniyle oluşan ve apikal bölgeleri
Memenin medüller karsinomu diğer bütün medüller tümör-
tutan sentroasiner amfizemdir. Panasiner amfizem ise
lerdeki gibi tümör hücresi çok, stroması az olduğundan
alfa 1 antitripsin enzim eksikliği nedeniyle oluşur.
muayenede yumuşak karakterdedir. Tümör genellikle

DENEME SINAVI - 11 21
78. Deride büllerle gelen hastada Nikolski fenomeni negatiftir. 81. Oral kullanılan ilacın sistemik dolaşıma karışmadan
Büller iyileşirken iz bırakmamaktadır. Alınan deri biyopsi- önce karaciğerde bir kısmının metabolize edilmesi
sinde subepidermal bül oluşumu, immün floresan mikros- aşağıdakilerden hangisi ile ifade edilebilir?
kopik incelemede epidermiste bazal lineer çizgi şeklinde
A) Enterohepatik sirkülasyon
boyanma mevcuttur.
B) Presistemik eliminasyon
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
C) Sekestrasyon
A) Porfiria D) Redistribüsyon
B) Büllöz pemfigoid E) İyon tuzağı
C) Pemfigus vulgaris
D) Pemfigus foliaseus Cevap B
E) Dermatitis herpetiformis
Presistemik eliminasyon:
Cevap B Gastrointestinal sistemden emilen ilaçlar öncelikle
karaciğere gelirler. Karaciğer, ilk geçiş sırasında
Büllöz hastalıklara içinde yer alan Büllöz pemfigoid, bül- bazı ilaçları büyük oranda parçalar ve sistemik
lerin gergin olması nedeniyle negatiftir. Hemides- dolaşıma çok düşük miktarlarda geçmesine
mozomlara karşı oluşan otoimmün cevapta bazal neden olur. Yani ilacın biyoyararlanımı belirgin
tabakada Ig G ve komplemanların birikimi oluşur. Bu olarak azalır. Bu olay presistemik eliminasyondur.
da floresan ışıkta çizgisel boyanma şeklinde görülür. Presistemik eliminasyona uğrayan ilaçlar genellikle
lipofilik ilaçlardır. En iyi örnek de propranololdür. Pro-
79. Aşağıdaki tümörlerden hangisinde kromagranin, pranololün oral dozu ile parenteral dozu arasında bu
NSE ve sinaptofizin boyalarıyla pozitif boyanma nedenle onlarca kat fark vardır. Presistemik elimi-
beklenmez? nasyona uğrayan en önemli ilaçlar;
• β-blokörler
A) Akciğerin “small cell “ karsinomu
• Narkotik analjezikler ve antagonistleri
B) Paraganglioma
• Seks hormonu ilaçlar
C) Rabdomiyosarkom
• Trisiklik antidepresanlar
D) Feokromositoma
• Lidokain
E) Atipik karsinoid tümör
• Verapamil/Diltiazem

Cevap C 82. Vücutta normalde inaktif durumda bulunan bir mad-


deyi açığa çıkaran ya da aktif hale getirerek etki eden
Nöroendokrin tümörler immünhistokimyasal olarak NSE,
ilaç aşağıdakilerden hangisidir?
kromagranin veya sinoptofizinle boyanabilir. Bu tümör
grubuna girmeyen tümör rabdomiyosarkomdur. Bu A) Lidokain B) Tiopental
tümörler immünhistokimyasal olarak desmin pozitif C) Nitrazepam D) Klofibrat
boyanır . E) Atropin

Cevap E
80. Klatskin tümörü hangi anatomik bölgede yerleşen ade-
nokarsinomlara verilen addır?
Vücutta histaminin büyük bölümü mast hücrelerinde hep-
A) Ampulla Vateride arin ile bağlı olarak inaktif halde bulunur. Bazı ilaçlar
B) Duktus sistikusta (atropin, kürar, morfin gibi), vücutta mast hücrelerini
C) İntrahepatik safra yollarında etkileyip histamin salınımına neden olur. Açığa çıkan
D) Sağ ve sol hepatik kanalın birleşme yerinde histamin de gidip hipotansiyon ve bronkokonstrüksiyon
E) Papilla duedonide yapar.

Cevap D 83. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi psödokolinesteraz tara-


fından parçalanmaz?
Karaciğerden sıkan duktus hepatikus sinister ve sisnister A) Süksinilkolin B) Mivakuryum
birleşerek duktus hepatikus kommunisi oluşturur. Bu C) Prokain D) Remifentanil
bölgede oluşan ve bu kanallardan köken alan adeno- E) Prilokain
karsinomlara Klatskin tümörü adı verilir. Cevap E

22 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


Psödokolinesteraz tarafından parçalanan maddeler; 86. Ekrin ve Apokrin ter bezlerini bloke eden maddeler
• Asetilkolin aşağıdakilerden hangisinde sırasıyla verilmiştir?
• Atropin/Skopolamin
A) Fentolamin-Skopolamin
• Süksinilkolin/Mivakuryum
B) Atropin-Glikopirolat
• Ester yapılı lokal anestezikler
C) Glikopirolat-Neostigmin
• Remifentanil
D) Neostigmin-Atropin
Prilokain amid yapılı bir lokal anesteziktir ve karaciğerde
E) Atropin-Fentolamin
N-dealkilasyon ile parçalanır.

Cevap E
84. Otonom sinir sistemi ile ilgili aşağıdakilerden hangisi
yanlıştır?
Ekrin ter bezlerinde nörotransmitter asetilkolin ve reseptör
A) α1 agonistler iris radyal kaslarında kontraksiyona yol muskarinik reseptördür. Dolayısıyla ekrin ter bezler-
açar inde blokaj oluşturanlar antikolinerjiklerdir (Atropin).
B) β1 agonistler sinoatriyal düğümde iletim hızlanmasına Apokrin lenf bezlerinde nörotransmitter noradrenalin
neden olurlar ve reseptör alfa reseptörüdür. Dolayısıyla apokrin ter
C) β2 agonistler bronş düz kasında gevşemeye yol açar bezlerinde blokaj oluşturanlar alfa blokörlerdir (Fen-
D) β2 agonistler mesane duvarı düz kasında gevşemeye tolamin).
yol açar
E) α agonistler ter bezlerinde ekrin salgılanmaya yol açar
87. Aşağıdaki adrenerjik maddelerden hangisinin santral
Cevap E etkisi en azdır?

A) Efedrin
Otonom sinir sistemi açısından iki tane önemli ter bezi
B) Metamfetamin
vardır; ekrin ve apokrin.
C) Kokain
Her iki ter bezinde de lifler sempatiktir. Ekrin ter bezinde
D) Hidroksiamfetamin
lifler sempatik olmasına rağmen, nörotransmitter
E) Amfetamin
asetilkolindir. Dolayısıyla, karşısındaki reseptör de
muskariniktir. Apokrin ter bezinde lifler sempatiktir ve
Cevap D
nörotransmitter de noradrenalindir. Dolayısıyla karşı
taraftaki reseptörler de a-reseptörleridir.
Hidroksiamfetamin:
Pür periferik etkili bir amfetamindir. Santral etki ortaya
85. Adrenerjik reseptörler ve ikinci habercileri ile ilgili ola-
çıkartmaz.
rak aşağıda verilen ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) α1 → DAG
B) β1 → IP3 88. Nörotransmitter salınımından sorumlu kalsiyum kanal-
C) α2 → cAMP ları aşağıdakilerden hangisidir?
D) β2 → cAMP
E) β3 → cAMP
A) N tipi voltaj bağımlı hızlı kalsiyum kanalları
B) L tipi voltaj bağımlı hızlı kalsiyum kanalları
Cevap B
C) N tipi voltaj bağımlı yavaş kalsiyum kanalları
D) T tipi voltaj bağımlı yavaş kalsiyum kanalları
Otonom Sinir Sistemi Reseptörlerinin Tipleri
E) L tipi voltaj bağımlı yavaş kalsiyum kanalları

Cevap C
a1 Gq M1- 3- 5
Nörotransmitter Salınımı:
a2 Gi M2- 4
Presinaptik nörondan nörotransmitterin salınmasını
b Gs sağlayan, aksiyon potansiyelinin plato fazında hücre
içine giren kalsiyumdur. Bu kalsiyumu presinap-
N ikot inik r esept ör ler iyon kanalı r esept ör üdür
tik nörona sokan kalsiyum kanalları; N tipi voltaj
Nikotin reseptörler iyon kanalı reseptörüdür.
bağımlı yavaş kalsiyum kanallarıdır. Eğer bu ka-
nallar kapatılıp hücre içine kalsiyum girişi engelle-

DENEME SINAVI - 11 23
nirse; nörotransmitter salınımı da engellenmiş olur. 91. Nöroleptiklerin kullanımı ile ortaya çıkan tardif diskine-
Hücre içine giren kalsiyum; veziküllerin membranında zinin nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
bulunan sinaptobrevin proteinine bağlanarak
A) Dopamin reseptör blokajı
vezikülün mobilizasyonuna ve daha sonra sinap-
B) Alfa adrenerjik blokaj
totagmin proteinine bağlanarak bu veziküllerin si-
C) Dopamin reseptör süpersensitivitesi
toplazma membranı ile füzyonuna yol açmaktadır.
D) Noradrenerik blokaj
E) Noradrenerjik reseptör süpersensitivitesi
89. Aşağıdakilerden hangisi benzodiazepinlerin etki meka-
nizmasını en iyi açıklar?
Cevap C
A) Benzodiazepinler spinal korda GABA-B reseptörlerini
aktive ederler Tardif diskinezi:
B) GABA transaminazı inhibe ederek GABA düzeylerini Bazal gangliyonlarda postsinaptik D2 resep-
yükseltirler tör süpersensitivitesine bağlı olarak gelişir.
C) Glutamat reseptörlerini bloke ederler Başlangıç genellikle Bucolingomastikatu-
D) GABA-A reseptör kompleksinde bulunan klor var Sendrom (yüzde tikler, ağızda çiğneme,
kanallarının açılma sıklığını artırırlar dilin dışarı çıkması vb.) şeklinde olur.
E) Santral sinir sisteminde GABA reseptörlerini direkt Tardif diskinezi geliştiğinde; ilaç hemen kesilme-
olarak aktive ederler melidir. Çünkü bu, durumu daha da kötüleştirebilir.
Antikolinerjik etkili bir ilacın kullanılması tardif diskine-
Cevap D ziyi daha da kötüleştirir. Kolinerjik ilaçlar yararlıdır.

Bu ilaçlar GABA-A reseptörüne bağlanıp bu reseptörün


ortasında bulunan klor kanallarını açarlar ve dolayısıyla 92. Luteolizise neden olan Prostaglandin aşağıdakilerden
hücre içine negatif yük girmesine neden olurlar. hangisidir?
GABA-A reseptörüne (α ve β subüniti arasına)
A) TxA2 B) PGE1 C) PGE2
bağlanırlar. Fakat benzodiazepinlerin etki
D) PGF2α E) PGI2
oluşturabilmesi için ortamda mutlaka GABA bulunması
şarttır. Çünkü benzodiazepinler; GABA-A reseptörüne
Cevap D
bağlanıp, GABA’nın kendi reseptörüne bağlanımını
artırırlar. Ortamda GABA düzeyinin artmasına paralel
PGF2α:
olarak benzodiazepinlerin etkinliği de artmaktadır.
Güçlü oksitosiktir. Corpus luteumun gerilem-
esinde (luteolizis) önemli katkıları vardır.
PGE’lerin yaptığı gibi sulu diyare tablosu ortaya
90. Nondepolarizan kas gevşeticilerinden en hızlı etki baş-
çıkarabilir.
langıç zamanına sahip olan aşağıdakilerden hangisidir?

A) Atrakuryum 93. Nefrotoksik etkisi en az olan nonsteroidal antiinflama-


B) Rokuronyum tuvar ilaç aşağıdakilerden hangisidir?
C) Mivakuryum
A) Fenasetin B) İndometasin
D) Pipekuranyum
C) Asetil salisilik asid D) Oksifenbutazon
E) Pankuronyum
E) Sulindak

Cevap B
Cevap E

Rokuronyum:
Sulindak:
Nondepolarizan kas gevşeticilerin en hızlı etki başlangıç
Ön-ilaçtır. Karaciğerde aktif metabolitine dönüşür.
zamanına sahip olanıdır. Bu nedenle anestezi indüksi-
Aktif metaboliti böbrek enzimleri tarafından inaktive
yonu ve endotrakeal entübasyonun hızla başlatılması
edildiği için; böbrekle ilgili yan etkileri en azdır. Safra
için tercih edilen ilaç olabilir.
ile atılır.

24 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


94. Aşağıdaki antikanser ilaçlarından hangisi DNA çift zin- 97. Fallot tetralojili çocukta tercih edilen β-blokör aşağıda-
cirine interkalasyon yaparak DNA bağımlı RNA sente- kilerden hangisidir?
zini inhibe eder?
A) Metoprolol B) Atenolol
A) Daktinomisin B) Flutamid C) Asebutolol D) Bisoprolol
C) Metotreksat D) Paklitaksel E) Propranolol
E) Vinblastin
Cevap E
Cevap A
Fallot tetralojisi: Nonselektif β-blokör kullanılır. Vazo-
Daktinomisin DNA çift zincirine interkalasyon yaparak DNA dilatasyon ortadan kalkar ve vazokonstrüksiyon
replikasyonunu ve transkripsiyonunu (mRNA sentezini) oluşur. Böylece periferik vasküler direnç artırılmış olur
bozar. Döneme özgü etki göstermeyen bir ilaçtır. (çocuğun çömelmesinin nedeni de periferik vasküler
rezistansı artırmaktır).
95. Aşağıdaki antiviral ilaçlardan hangisi pankreatit ortaya
çıkarma olasılığı en fazladır?
98. Atriyoventriküler düğümün iletkenliğini en fazla azal-
A) Stavudin B) Zidovudin
tan ilaç aşağıdakilerden hangisidir?
C) Oseltamivir D) Didanozin
E) Zalsitabin A) Lidokain B) Amiodaron
C) Adenozin D) Verapamil
Cevap D E) Esmolol

Didanosine (ddl): Cevap C


Deoksiadenozin analoğudur.
Zidovudin gibi hücre içinde trifosfat türevine dönüşerek etki Adenozin: A1 reseptörlerini aktive ederek AV iletimi in-
ortaya çıkartır. hibe eder. AV düğümün iletkenliğini en fazla azaltan
Eliminasyonu renal yolladır. ilaçtır (PR intervalinde en belirgin uzamayı oluşur).
Aç karnına alınmalıdır. Bu nedenle supraventriküler taşikardilerde en etkilidir.
Doz bağımlı olarak, periferik nöropati ve pankreatit tab- Diğer etkileri:
losu oluşturur. Pankreas eğer hafif zedelenmiş • Bronkospazm ve solunum güçlüğü (A1 reseptörü ile)
ise asemptomatik hiperamilazemi geliştirebilir. • Vazodilatasyon (A2 reseptörü ile)
Seyrek olarak laktik asidoz yapabilir. • Antitrombositer etki (A2 reseptörü ile)

96. Aşağıdakilerden hangisi kardiyak glikozidlerin EKG


üzerine olan etkilerinden değildir? 99. Aşağıdakilerden hangisi 5α-redüktaz inhibitörüdür?

A) ST segmenti çöker A) Finasterid B) Flutamid


B) QRS genişler C) Sildenafil D) Triamsinolon
C) PR intervali doz bağımlı olarak uzar E) Mifepriston
D) QT intervali kısalır Cevap A
E) T dalgası depresyonu olur
Flutamid ve finasterid özellikle prostat kanserinde kullanılan
Cevap B ilaçlardır. Siproteron ve flutamid testosteron reseptör
Dijitalin EKG üzerine etkileri; antagonistidir. Finasterid ise periferde testosteronun
• Glikozidlerin etkisine en duyarlı kısım ST segmenti ve aktif formu olan hidroksitestosterona dönüşümünü
T dalgasıdır. Bu segmenti ve dalgayı deprese eder. sağlayan 5α-redüktaz enzimini inhibe eder.
• QT intervali kısalır.
• PR intervali doz bağımlı olarak uzar.
• QRS kompleksinin süresi toksik dozlarda bile değiş-
mez.

DENEME SINAVI - 11 25
100. Medikal kastrasyon amacıyla kullanılan ilaç aşağıdaki-
lerden hangisidir?

A) Desmopresin
B) Buserelin
C) Aminoglutetimid
D) Triamsinolon
E) Kortikosteroidler

Cevap B

Buserelin /Goserelin /Histrelin /Löprolid /Nafarelin /


Triptorelin : Bu ilaçlar suprafizyolojik dozlarda
sürekli uygulanırsa ilk 1-2 gün gonadotropini sti-
müle eder, ancak daha sonra desensitizasyon
gelişir. Sonuçta antigonadotropik etkinlik görülür.
Gonadotropin inhibisyonu ile, kadınlarda overlerden
östrojen ve progesteron salınımını durdururlar ve “tıbbi
overektomi” yaparlar. Erkeklerde aynı şekilde sper-
matogenezi ve testosteron salınımını inhibe ederler.
Yani “tıbbi orşiyektomi” geliştirirler. Sonuç olarak “tıbbi
kastrasyon” oluştururlar.

26 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


MAYIS 2011 DÖNEMİ 11. DENEME SINAVI
KLİNİK BİLİMLER TESTİ SORU VE CEVAPLARI
Bu testte sırasıyla Pediatri, Dahili Bilimler, Cerrahi Bilimler, Kadın Doğum soruları ve açıklamaları bulunmaktadır.

101. Aşağıdakilerden hangisi Turner sendromunda en sık Bu bebekte solunum olmasına rağmen kalp hızı 100’ün
başvuru nedenidir? altında olduğu için maske ve hava kesesi ile pozitif ba-
sınçlı ventilasyon uygulanmalıdır.
A) El ve ayaklarda lenfödem
Resüsitasyona ihtiyacı değerlendirmede: Solunum, kalp
B) Kistik higroma
hızı ve renk kullanılır.
C) Amenore
Resüsitasyonun A,B, C’si:
D) Boy kısalığı
A: Airway, pozisyon, aspirasyon, entübasyon.
E) Zeka geriliği
Breathing: Taktil uyarı, PBV (maske kese veya tüle),
C: Circulation: Göğüs kompresyonu ve medikasyon ile do-
laşımı sürdürmek.
Cevap D
Resüsitasyon adımları
Doğumundan itibaren ilk 30 saniyede yapılması gereken
Turner Sendromu: Kromozom anomalisinin yarıdan çoğu
işlemlerdir.
45,XO şeklindedir. Anne baba yaşı önemli değildir.
1. Radyant ısıtıcı altına yerleştirilir.
Kaybolan kromozomun çoğu baba kaynaklıdır. Çoğu
2. Solunum yolunu açılır (baş hafif eksantsiyona getirilir,
düşükle sonlanır. Doğumda boy ve tartı geriliği, belirgin
aspirasyon önce ağız sonra burun). 3. Kurulama (ısı
kulaklar,ensede fazla deri katlantısı, el–ayak sırtında
kaybını önler, taktil uyarı sağlar). 4. Bebeğin durumu
lenf ödem saptanır. Lenfödem yenidoğanda en sık bul-
değerlendirilir: Solunum–kalp atımı ve renk.
gusudur.
Solunum iyi, KTA > 100 ve siyanoze ise O2 verilir, pembe
Gonadal disgenezi: Pubertede overler dejenere olur ve fi-
ise müdaleye gerek yoktur.
brotik hal alır. Primer amenore ve sekonder cins kara-
Apne, KTA < 100, persistan siyanoz varsa pozitif basınçlı
kterleri gelişmez. Hipergonadotropik hipogonadizm
ventilasyon (PBV) uygulanır. PBV solunum ve KTA dü-
görülür (östrojen düşük, FSH ve LH yüksek).
zelmeden sonlandırılmamalıdır.
Büyüme geriliği, boy kısalığı (en sık başvuru nedenidir),
Kalp masajı sternumun alt 1/3 bölümüne yapılır. Komp-
pigmente nevüsler, yele boyun, kısa boyun, kubitus
resyon / ventilasyon 3/1 olmalıdır. Hız 90 (neonatal re-
valgus, patella ve kalça dislokasyonu, kalkan göğüs,
süsitasyon programı, 120 Nelson) /dk olmalıdır. Otuz
ayrık meme başları, ense saç çizgisi düşüklüğü, renal
sn PBV rağmen KTA < 60/dk ise yapılır. Kalp atımı 60
anomaliler (at nalı böbrek), kalp anomalileri (en sık bi-
–100/dk ise PBV devam edilir.
kuspid aort, aort koarktasyonu), hipotiroidi, DM, çölyak
Otuz saniye etkili PBV ve kompresyona rağmen KTA < 60
hastalığı, zeka normal olduğu halde işitme kusuru ve
veya asistoli varsa ilaç kullanılır.
öğrenme zorluğu, gonadoblastom (Y kromozom varsa),
Solunumu başlatmak için taktil uyarı ayak tabanına
renk körlüğü. Tanı konulunca FİSH ile Y kromozomu
fiske, sırtın sıvazlanması kullanılır.
aranır saptanır ve pozitif ise gonadektomi yapılır.
Yapılmaması gereken taktil uyarılar: Sırta vurulması, anal
sfinkter dilatasyonu, göğüs kafesinin sıkıştırılması,
sıcak/ soğuk uygulama, bacakların karnına doğru itil-
102. Doğumdan hemen sonra resüsitasyon yapılan bebekte, mesi, soğuk oksijen.
taktil stimülasyonla spontan solunum gerçekleştiği ve kalp Endotrakeal entübasyon yapılması gereken durumlar:
hızının 78/dk olduğu saptanıyor. Uzun süre PBV gerekecekse, maske–kese ile yeterli
Bu hastada öncelikle aşağıdakilerden hangisi yapılma- ventilasyon sağlanmıyorsa, mekonyum aspirasyonu
lıdır? varsa, diafragma hernisi varsa.
A) İntratrakeal adrenalin
B) IV NaHCO3
C) Maske ve hava kesesi ile pozitif basınçlı ventilasyon
D) Göğüs basısı
E) Serbest O2

Cevap C

DENEME SINAVI - 11 27
103. Yenidoğanın geçici takipnesi ile ilgili olarak aşağıdaki 104. Aşağıdakilerden hangisi fizyolojik sarılık ile uyumlu-
ifadelerden hangisi doğrudur? dur?

A) Normal yoldan doğumlarda bebek doğarken servikal A) Retikülositoz ve anemi saptanan 1 günlük bebek
kanalda sıkışarak mekanik yoldan fetal akciğer sıvısını B) İdrarda bilirubin saptanan 3 günlük bebek
boşaltabildiği için bu hastalık vajinal yoldan doğan C) 25 günlük total bilirubini 14 mg/dl olan preterm bebek
bebeklerde hiç görülmez. D) Toplam tartı kaybı % 15, bilirubini 13 olan 3 günlük
B) Hastalık kural olarak her zaman en fazla 2–3 gün pretrm bebek
içinde kendiliğinden iyileşir. E) Anne KG A Rh+, bebek KG O Rh–olan bilirubin düzeyi
C) Komplikasyonsuz klinik gidişte hipoksemi, hiperkapni 13 mg/dl 9 günlük bebek
ve asidoz nadirdir.
D) Akciğer grafisi hastalıkla ilgili bulgu vermez.
E) Solunum destek tedavisi hiçbir zaman gerekmez. Cevap E

Term bebekte fizyolojik sarılık daha erken başlar ve kısa


Cevap C sürer (termde 2–3 gün başlar, 2–3 günde maksimum
olur, 4–5 gün sürer ve 12 mg/dl geçmez). Pretermde
YENİDOĞANIN GEÇİCİ TAKİPNESİ daha geç başlar, daha uzun sürer ve daha yüksek olur
RDS tip II, yaş AC de denilir. Fetal akciğer sıvısının (3–4 günde başlar,6–8 günde maksimum olur, 7–9 gün
doğumda akciğerlerden temizlenememesine bağlı sürer ve 15 mg/dl geçmez).
olarak ortaya çıkar. AC’den sıvının temizlenmesi; Fizyolojik sarılık termde ve pretermde günlük artış hızı 5
katekolamin, vazopressin, prolaktin, glikokortikoid mg/dl/ 24 saati geçmez.
artışı ve doğum kanalında toraksın sıkışması iledir. Patolojik Sarılıkların özellikleri: (Nelson 2007)
Kalan kısmı da lenfatik drenajla temizlenir. 1. Sarılığın ilk gün başlaması,
Term, sınırda preterm, LGA ve sezaryen ile doğan be- 2. Günde 5 mg/dl fazla yükselme,
beklerde sıktır. Risk faktörleri elektif sezaryen (en 3. Termde 12, pretermde 14 mg/dl geçmesi,
önemlisi, özellikle < 38 GH’da), erkek cins, diyabe- 4. Sarılığın 10–14 günden uzun sürmesi,
tik anne çocuğu, makrosomi, anneye aşırı sıvı ve 5. Direkt bilirubinin 2 mg/dl üstüne çıkması.
sedasyon uygulaması, kordon klempe edilmesinde Hemolitik hastalık öyküsü, solukluk, hepatosplenomegali,
gecikme (ideal zaman 30–45 sn), polisitemi, makat dehidratasyon, aşırı tartı kaybı, kusma, kernikterus
gelişi, asfiksi ve β2 maruziyetidir. bulguları, akolik dışkı, idrar renginde koyulaşma olması da
Doğumdan hemen sonra takipne başlar. Çekilmeler, inle- patolojik sarılığı düşündürür.
meler görülür. Siyanoz nadirdir ve minimal O2ile düze- Neyzi (2010) patolojik sarılık
lir. Havalanma artışına bağlı göğüs ön –arka çapı artar 1) Direkt bilirübin toplamın % 20 sinden fazla veya 1 mg/dl
(fıçı göğüs). Dinlenmekle akciğer sesleri normaldir. üstünde (bilirubin > 5 mg/ dl ise > 5
Hipoksi, asidoz hiperkapni nadiridir. Genellikle 3 gün 20, < 5 mg/dl ise 1 mg/dl kullanılır)
içerisinde hızla iyileşir. 2) Günlük bilirübin artışı 5 mg/dL’yi fazla (saat bölerseniz
Nadiren ağır (daha çok elektif sezaryen ile doğanlarda) 5 /24 yaklaşık 0.2 çıkar)
seyreder. Dirençli hipoksi görülür ve malign TTNolarak 3) Hasta bebekte olması
adlandırılır. Bir hafta sürebilir. 4) İlk bir günde olması
Röntgende havalanma artışı, diafragmada düzleşme, 5) Sarılık süresi termlerde 14 günü, pretermde 21 günü
pulmoner vaskülaritede artış, fissürlerde sıvı, nadiren- geçmesi
plevral sıvı bulunur. RDS’den havalanma azalması, 6) Bilirubin nomagramında total bilirubin düzeyi 95 persan-
retikülogranüler görünüm ve hava bronkogramları gibi tilin üstünde olması
röntgen bulguları ve klinik gidiş ile ayrılır.

28 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


105. Aşağıdakilerden hangisi yalancı pozitif APGAR (hi-
Nöral Tüp Defektleri Nöronal migrasyon
poksi olmadığı halde APGAR düşük) nedenlerinden kusurları
biri değildir?
Spina bifida okülta İzole nöronal heterotopi
A) İmmatürite Meningosel Lizensefali
Miyelomeningosel Şizensefali
B) Anneye uygulanan narkotik analjezikler Ensefalosel Porensefali
C) Maternal asidoz Anensefali Holoprozonsefali
Dermal sinüs
D) Kanama –hipovolemi Tethered (Gerili) kord
E) Diafragma hernisi Siringomiyeli
Diastometamiyeli
Lipoma (Konus medullaris
ve/veya filum terminaleyi
Cevap C içeren)

Hipoksi veya asidoz olmadığı halde düşük apgar (false


pozitif) veya asidoza rağmen normal APGAR (false ne- 107. İki yaşında erkek bebeğin vücudunda 7 adet, her biri 0.5–1
gatif) saptanabilir. cm boyutlarında café–au–lait lekeleri saptanmıştır.Diğer
 YALANCI (+) APGAR sistem bulguları normal olan hastanın babasında da çok
(Asidoz/hipoksi yok APGAR düşük) sayıda café–au–lait lekeleri gözlenmiştir.
 İmmatürite, Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
 Narkotik–sedatif magnezyum verilmesi A) Fanconi aplastik anemisi
 Hızlı doğum B) Nörofibromatoz tip I
 Serebral veya spinal travma C) Tuberoskleroz
 Konjenital miyopati ve nöropati D) Nörofibromatoz tip II
 SSS anomalisi E) Ataksi–telanjiektazi
 Diafragma hernisi,koanal atrezi
 Sepsis Cevap B
 Hemoraji–hipovolemi
 Düzelme dönemindeki asfiksi Nörofibromatozis (NF): NF iki tipi vardır. OD geçer, spon-
 YALANCI (–) APGAR tan da olabilir.
(Asidoz/hipoksi var APGAR iyi) En sık görülen tipi NF–1’dir. NF–1 geni (nörofibromin geni)
 Yüksek fetal katekolamin düzeyi 17. kromozomda bulunur, NF 2 geni 22 kr’dadır.
 Maternal asidoz ve bazı term bebekler NF–1 tanısı için aşağıda belirtilen 7 kriterden 2 tanesinin
Yalancı Pozitiflik nedenleri (Yalancı Apgar düşüklüğü) varlığı tanı koydurur.
hipoksi–asidoz olmadığı halde puanın düşük olmasıdır. • 1–Prepubertal dönemde 5 mm’den, postpubetral dö-
Yalancı negatif (yalancı APGAR normalliği): hipoksi ve nemde 15 mm’den büyük altı veya daha fazla cafe–
asidoza rağmen APGAR skorunun normal hesaplan- au–lait lekeleri. Hastaların tamamında vardır.
masıdır. Yüksek fetal katekol amin düzeyi, maternal asidoz  Bu lekeler doğumda vardır ve yaş ilerledikçe sayısı
ve bazı term bebekler. ve büyüklükleri artar. Vücutta yüz bölgesi dışında
her bölgede görülebilir.
• 2–Aksiller veya inguinal çillenme
106. Aşağıdaki santral sinir sistemi defektlerinden hangisi • 3–İki veya daha fazla iris Lisch nodülleri: İris içinde
migrasyon defekti sonucu oluşur? yerleşmiş hamartomlardır.
A) Lissensefali
En iyi yarık lamba ile
B) Myelomeningosel görülürler. Lisch nodüllerinin
C) Spinal bifida occulta görülme sıklığı yaşla
birlikte artar. Yetişkinde
D) Ensefalosel tamanında var. NF–1’de
E) Anensefali %70 görülürken, NF–2’de
görülmez.

Cevap A • 4–İki veya daha fazla nörofibrom veya bir tane plek-
siform nörofibrom.
 Nörofibrom: Adölesan ve gebelikte çıkar. Hormonal
eki vardır. Genelde deride ancak iç organlarda veya

DENEME SINAVI - 11 29
damarlardaki sinirlerden dahi çıkabilir. yoktur, sinir ileti hızları normaldir. Kardiyomyopati için
 Pleksiform nörofibrom: Temporal ve orbital bölgeyi EKG ve EKO yapılır. EMG’de karakteristik myopatik
sever. Doğumda vardır. Kemik deformitesi ve ekstre- özellik görülür. Ama bu DMD için spesifik değildir.
mitede aşırı büyüme nedenidir. Tanı: Kas biyopsisi ve periferik kandan DNA analizi ile tanı
• 5–Kemik lezyonu: Sfenoid displazi (pulsatil ek- konulur. Kas biyopsisinde bağ dokusu proliferasyonu,
softalmi nedenidir), uzun kemiklerde kortikal etrafa dağılmış dejenere ve rejenere kas lifleri ve mo-
incelme(psödoartrozun +/–). Skolyoz en sık ortope- nonükleer hücre infiltrasyonları görülür.
dik problemdir. Ancak tanı kriteri değildir. Klinik özellikleri tipik olsa bile ilk vakaya mutlaka kas
• 6–Optik gliomlar: Çoğu asemptomatiktir. Görme so- biyopsisi yapılmalıdır.
runu veya hipotalamusun invazyonuna bağlı erken Eğer aile öyküsü (Kesin tanılı dayı), tipik klinik ve yük-
puberte olabilir. sek CK değerlerinde kas biyopsisi yapılması gerek-
• 7–NF–1 tanılı birinci derece akraba olması mez ve periferik kandan DNA analizi ile tanı konulur.
NF–1’de optik traktus, globus pallidus, talamus ve internal Tedavi: Destek tedavisi önemlidir. Aşırı vitamin kullanı-
kapsülede bulunan sinyal artışları UBOs (unidentified mından kaçınılmalıdır. Obesiteden korunmalıdır. Osteo-
bright object) myelinizasyon bozukluğundan kaynakla- poroza karşı kalsiyum desteği verilmelidir. Fl desteği ya-
nır. MR’da saptanır. BT’de görülmez. pılır. Tedavide fizyoterapi ve steroidler kullanılmaktadır.
NF–2 tanısı için aşağıdakilerden birinin varlığı tanı koy-
durur.
• 1–Bilateral sekizinci sinir kitlesi (Bilateral akustik nö-
ronomlar en belirleyici özelliktir) 109. Gelişme geriliği ve mental retardasyon şikayetiyle getiri-
• 2–NF–2 tanılı aile öyküsü ve tek taraflı 8. sinir kitlesi len 5 yaşındaki bir çocuğun fizik incelenmesinde ince ve
veya aşağıdakilerden ikisinin varlığı; nörofibrom, me- normalden uzun ekstremiteler ve araknodaktili, skolyoz ve
nengiom, gliom, shwanom, juvenil posterior subkap- yüzde kızarma (malar flush) saptanıyor. Öyküde lens sub-
süler lentiküler opasite luksasyonu ile ameliyat edildiği, kardeşinde de benzer bul-
• –cafe–au–lait lekeleri ve nörofibromlar NF–2’de gular olduğu ve anne babasının sağlıklı olduğu öğreniliyor.
nadir görülür. Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
–NF–2’de santral sinir sistemi tümörleri (schwanoma, glial
tümör, menengioma) görülür A) Marfan sendromu
B) Alkaptünüri
C) Fenilketonüri
108. Yedi yaşında bir erkek çocuk yürüme güçlüğü nedeniyle D) Homosistinüri
getiriliyor. Yapılan fizik muayenede kendi üzerinde tırma- E) Nonketotik hiperglisinemi
narak ayağa kalktığı, ördek gibi yürüdüğü ve bacak kasla-
rında hipertrofi olduğu saptanıyor. Hastanın derin tendon
refleksleri alınamıyor. Cevap D
Kreatinin fosfokinaz düzeyi 20 000 IU/L olan bu hasta
için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
KLASİK HOMOSİSTEİNÜRİ: En sık görülen doğumsal
A) Spinal musküler atrofi metionin bozukluğudur. OR geçişli; sistatyonin sentaz
B) Emery–Dreifuss musküler distrofi eksikliği sonucudur.
C) Myotonia konjenita Klinik bulgular:
D) Myastenia gravis • Hastalar doğumda normaldir.
E) Duchenne musküler distrofi • Göz bulguları–ektopia lentis ( ilk çıkan 3 yaşta çıkar)
• Progresif mental retardasyon, epilepsi, psikiyatrik ve
davranış sorunları
Cevap E • Marfan benzeri iskelet bulguları
• Tromboemboli ( homosistin endotel hasarı yayar ve
Hastada DMD vardır.DMD XR geçtiği için Turner send- trombosit adezyonuna neden olarak)
romlu kızlar dışında hastalar erkek olur. Tutulum prok- • Tanı genellikle 3 yaşından sonra lens subluksasyonu
simal kaslarda olur. (ektopia lentis) olması ile konulur.
Laboratuar bulguları CK çok yüksektir. Doğumda bile yük- Göz bulguları; lens ektopisi, ağır myopi ve iridodonesis,
sektir. Hastalığın geç döneminde artık dejenere olacak astigmatizm, glokom, katarakt, retina dekolmanı ve
kas dokusu kalmadığından düşük saptanabilir. optik atrofi gelişir.
EMG’de myopatik tutulum saptanır. EMG’de denervasyon

30 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


Marfan sendromundakine benzer iskelet bozuklukları; Tirozinemi tip 1 taklit eden hastalıklar:
uzun ekstremiteler, araknodaktili, skolyoz, dirsek–diz Galaktozemi,
ekleminde kısıtlılık, pes kavus, skolyoz vardır. Herediter fruktoz intoleransı
Röntgen bulgusu generalize osteoporozdur. Sitrülinemi tip–2
Mavi sklera, malar flaş görülür. Hemokromatoz
Tromboemboli özellikle beyin damarlarına olur. Her yaşta Bilier atrezi
görülür. Anestezi sonrası artar. Dev hücreli hepatit.
Tromboembolinin ciddi komplikasyonları; optik atrofi, para-
lizi, kor pulmonale ve ciddi hipertansiyondur.
Marfan sendromunda ayrıma yardımcı olan bulgula: 111. Annesinde HELLP sendromu olan bir bebekte aşağı-
Marfan sendromu; OD geçer, zeka geriliği ve epilepsi daki kalıtsal metabolik hastalıklardan hangisinin gö-
olmaz, tromboemboliden ziyade aort diseksiyonu gibi rülme olasılığı daha fazladır?
anomaliler görülür. Lens ektopisi yukarı doğru olur.
A) Pürivat karboksilaz eksikliği
Homosistinüri ve Marfan Sendromunda Ayırıcı Tanı B) Adenilosüksinat liyaz eksikliği
Belirtiler Homosistinüri Marfan C) Zellweger sendromu
Sendromu D) Kolesterol ester depo hastalığı
Göz Lens dislokasyonu aşağı Lens E) Uzun zincirli 3–hidroksi açil–KoA dehidrogenaz
doğru dislokasyonu
yukarı doğru
MSS Zeka geriliği, epilepsi, Zeka geriliği
serebral tromboemboliye nadir Cevap E
bağlı bulgular, psikiyatrik
bozukluklar
Kardivasküler Arteryel ve venöz Dissekan
sistem trombüsler, yüz kızarması anevrizma, MİTEKONDRİAL YAĞ ASİDİ BETA OKSİDASYON BO-
mitral kapak ZUKLUĞU
prolapsusu,
aort Yağ asitlerinin beta oksidasyonu yüksek enerji sağlayan
dilatasyonu bir reaksiyondur. İskelet kasları ve kalp kası için önemli
Sülfitüri Var Yok enerji kaynağıdırlar. Karaciğerde beta oksidasyonun
son ürünü ise ketonlardır (beta hidroksi bütirat ve aseto-
asetat), karaciğer tarafından kullanılamaz, periferik do-
110. Aşağıdaki hastalıklardan hangisi klinik olarak tirozi-
kularda (özellikle beyin için) önemli enerji kaynaklarıdır.
nemi tip–1 ile benzerlik göstermez?
Yağ asidi oksidasyonunun her hangi bir basamağında bozuk-
A) Galaktozemi luk olması yağ asidi oksidasyon kusurlarına neden olur.
B) Herediter fruktoz intoleransı En çok etkilenen oragnlar; iskelet kasları, kalp ve karaciğer-
C) Dev hücreli hepatit dir. Açlık veya stres olmaz ise asemptomatik olabilirler.
D) Yenidoğanın geçici tirozinemisi En sık prezentasyonu uzamış açlık sonrası hayatı tehdit
E) Homosistinüri eden koma ve hipoglisemidir. Ani bebek ölümü ve Reye
sendromu yanlış tanıları konulmuş olabilir. Hastalık için
en önemli ipucu hipoglisemiye rağmen keton olmaması-
Cevap E dır. (Keton kullanım defektlerinde ketozis olur)
Tirozinemi–tip 1: Kronik progresif kardiyomyopati ve egzersiz sonrası akut
Otozomal resesif geçer. rabdomyoliz de görülebilir.
Tirozinoz, fumaril asetoasetat hidrolaz eksikliği, hepatore-
nal tirozinemi de denir. Toksik metabolitlere bağlı tablolar:
Karaciğer, böbrek periferik sinir sistemi en sık tutulan yerlerdir. • Elektron transport bozuklukları ( elektron trnasport
Nadir bulgusu hipertrofik kardiyomyopatidir. flavoprotein (ETF), ETF dehidrojenaz eksikliği,) ve
Kan tirozini orta derecede yüksektir. karnitin palmitoil transferaz 2 eksikliğinde dismorfik
Hastalık akut, subakut ve kronik formda olabilir. bulgular olabilir.
Bulgulardan sorumlu olan tirozin metaboliti süksinil ase- • LCHAD, CPT–IA, SCAD, TFP homozigot bebek
tondur. olunca annede preeklampsi, HELLP, yağlı karaciğer
İlk 2–6ayda asemptomatik olur. 2 haftadan önce ve 1 yaş- olur.
tan sonra nadirdir. Erken başlayanda mortalite daha • LCHAD: Progresif retinal dejenerasyon ve kronik
yüksek olur. progresif KC hastalığı

DENEME SINAVI - 11 31
112. Çocuk istismarında en sık ölüm nedeni aşağıdakiler- Pürülan menenjit vakalarında kötü prognostik kriterler
den hangisidir? 1. Vakanın yaşının küçük olması <1yaş
2. uzun süren şok dönemi olması
A) Kafa travması
3. DIC tablosunun eşlik etmesi
B) Kırıklar
4. KIBAS bulgularının eşlik etmesi
C) Karın içi organ yaralanması
5. BOS tan bakteri izole edilmesine karşın inflamatuvar
D) Yanıklar
cevabın olmaması
E) Cinsel istismar
6. Sedimentasyon hızı düşük, lökopenisi olan vakalarda
kötü prognoza sahiptir.

Cevap A

115. Aşağıdakilerden hangisi enfeksiyöz mononükleozda


Çocuk İstismarı ve İhmali
görülmez?
Çocuk istismar ve ihmali fiziksel, cinsel, psikolojik, Bilerek
zara verme (Munchausen by Proxy) şeklinde olabilir. A) Etken herpes virüs grubunda yer alan EBV virüstür.
İhmalin içine nutrisyonel ihmal de girer. B) Eksüdatif tonsillit, lenfadenopatiler, splenomegali gö-
Fiziksel istismar: En yaygın olanıdır. rülür
• Beş yaşın altındaki çocuklarda daha yaygındır. C) Küçük çocuklar hastalığı asemptomatik geçirirler
• Anne veya babada zihinsel veya kriminal patoloji toktur. D) EBV virüs T hücreleri enfekte eder
• Çocuktan gerçekçi olmayan beklenti vardır. E) Periferik kan sayımında lenfositoz hakimdir
Fiziksel istimrarda en sık ölüm sebebi kraniyal trav-
madır. BT’de kanama, göz dibinde retinal hemoraji Cevap D
saptanabilir.
EBV gama–herpes virüstür. Küçük çocuklar hastalığı çoğu
kez asemptomatik atlatırlar. Büyük çocuklarda, adöle-
113. Aşağıdakilerden hangisinde vezikül döküntü görülür? sanlarda enfeksiyöz mononükleoza neden olur. Yüksek
ateş, eksüdatif tonsillit, generalize lap, splenomegali kli-
A) Kızamıkçık
nikte görülen ana bulgulardır. EBV B lenfositleri enfekte
B) 6.hastalık
eder. Enfekte bu lenfositlere karşı reaktif sitotoksik T
C) El–ayak–ağız hastalığı
lenfositleri gelişir. Bunlar Downey hücreleri olarak ad-
D) 5.hastalık
landırılır. Periferik kan sayımında lenfositoz hakimdir.
E) Enfeksiyöz mononükleoz

116. Aşağıdakilerden hangisi yenidoğanda hipertrofik pilor


Cevap C
stenozunda görülmez?

Çocukluk çağında veziküler döküntülü hastalıkları içinde A) Projektil, safrasız kusmalar vardır
en bilineni suçiçeğidir. Herpes virüs enfeksiyonları vezi- B) Dehidrate vakada olive palpe edilebilir
küler döküntüler yapabilir. Suçiçeği dışında el ayak ağız C) Direk bilurubinin hakim olduğu uzayan yenidoğan
hastalığında da veziküler döküntüler görülür. Sorudaki ikteri eşlik edebilir
diğer döküntülü hastalıklar makülopapüler döküntülerle D) Hipokloremik metabolik alkaloz vardır
karakterizedir. E) Tanısında karın ultrasonografi yeterlidir

114. Aşağıdakilerden hangisi bakteriyel menenjitte kötü


prognostik bir kriter değildir? Cevap C

A) Çocuğun yaşının <1 yaş olması


Hipertrofik pilor stenozunda yenidoğan döneminde 14.gün-
B) Yaygın damar için pıhtılaşma bozukluğu göstermesi
den sonra başlayan projektil, safrasız kusmalar görülür.
C) Boza kıvamında, belirgin bulanık bos bulgusu olması
Dehidratedir ve batın çöküktür. Çökük bu batında olive
D) KIBAS eşlik etmesi
tarzında hipertrofik pilor bölgesi palpe edilebilir. Bu va-
E) Uzun süreli şok tablosunda bulunması
kalarda karaciğerde glukronil transferaz enzim aktivitesi
azalmıştır. Bunun sonucu olarak indirek hiperbilurubini-
min hakim olduğu uzayan yenidoğan ikteri görülebilir.
Cevap C
Kusmalara bağlı olarak hipokloremik metabolik alkaloz

32 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


görülür. Tanısı ultrasonografi ile mümkündür ve teda- 119. Pediatrik rabdomiyosarkomların en yaygın alt tipi aşa-
vide piloromiyotomi ameliyatı yapılır. ğıdakilerden hangisidir?

A) Embriyonal
117. Aşağıdakilerden hangisi çocukluk çağı Wilson hastalı-
B) Alveolar
ğının bir bulgusu değildir?
C) Pleomorfik
A) İlk klinik bulgular karaciğere aittir D) Andiferansiye
B) Hareket kusuru, hepatomegali, davranış sorunları E) Desmoplastik
görülür
C) Yenidoğan döneminde intrahepatik kolestaz nedenleri
içinde yer alan bir hastalıktır Cevap A
D) Serumda artan serbest bakır hemolitik anemiye neden
Rabdomiyosarkomlar (RMS) çocukluk çağının en sık yu-
olabilir
muşak doku maligniteleridir.
E) Kesin tanısı karaciğer biyopsisi ile mümkündür
En çok 1–10 yaş aralığında görülür ve mavi yuvarlak
hücreli tümör grubunun bir üyesidir. Tümörün en sık
Cevap C yerleşim yerleri sırasıyla baş–boyun (EN SIK), genitoü-
riner sistem ve ekstremitelerdir.
Wilson hastalığı bakır metabolizma bozukluğudur. Heredi- Rabdomiyosarkom’un 4 histolojik tipi vardır.
terdir ve OR olarak kalıtılır Bakır karaciğer hücresinden I. Embriyonel (en sık)
safra yollarına atılamaz ve karaciğer hücresinde artar.
II. Botrioid (non diferansiye): En sık ekstremite ve gövde
Karaciğer ilk etkilenen organdır. Serumda artan bakır
kaslarında, vajina, uterus, mesane, nasofarinks ve
diğer dokularda da birikir. MSS, böbrekler, endokrin
orta kulakta görülür.
sistem önde gelen birikim organlarıdır. Serumda artan
III. Alveoler: t(2:13) translokasyonu tipiktir. Prognozu en
serbest bakır hemolitik anemiye neden olur. Yenidoğan
kötü olan tiptir.
döneminde karaciğer dokusunda bakır birikimi belirgin
IV. Pleomorfik (çocuklarda çok nadir)
değildir. Yenidoğaz kolestazına yol açmaz.
Alveoler ve pleomorfik tipler kötü prognozludur.
118. Kızamık aşısı olmayan, kızamıklı bir hasta ile temas
etmiş vakada sekonder proflaksi nasıl yapılmalıdır?
120. Aşağıdakilerden hangisi diabetik ketoasidoz tedavi-
A) Temas eden çocuğun yaşı 9 ay üzerinde ise MMR sinde görülen komplikasyonlardan birisidir?
aşısı ilk 72 saat içinde yapılmalıdır
B) Temas eden çocuk < 9 ay ise, standart doz immunog- A) Hipopotasemi
lobulin uygulanabilir B) Hiperfosfatemi
C) Temas eden çocuk immunosuprese bir vaka ise im- C) Hipermagnezemi
munoglobulin verilmelidir ve çocuğun çevresinde kıza- D) Hipokloremi
mık geçirmemiş bireylere MMR yapılmalıdır E) Hiperkalsemi
D) Temas eden çocuk kuluçka dönemi boyunca izole
tutulmalıdır, izolasyon yapılmalıdır Cevap A
E) Temas eden çocuğun aşı takivimnde bir doz MMR
aşısı uygulaması varsai ilk 72 saat içinde MMR nin Diabetik ketoasidoz tedavisi sonucunda hipopotasemi
2.dozu yapılmalıdır. görülebilir. Bunun nedeni insülininin K+‘u hücre içine
sokmasıdır. Hipoglisemi, hipofosfatemi ve beyin ödemi,
tedavi sırasında gelişebilecek diğer komplikasyonlardır.
Cevap A

Kızamık salgınlarında daha önce kızamık geçirmemiş veya


aşılı vakalarına kızamıklı bir vaka ile temasından sonra
çocuk 9ay ve üzerinde ise MMR aşısı ilk 72.saat içinde
yapılmalıdır. Temas eden vakanın immun suprese bir
durumu, veya yaşı daha küçük ise bu durumda standart
immunoglobulin yapılmalıdır. Temas eden vakanın ku-
luçka dönemi boyunca izole tutulmasına gerek yoktur.

DENEME SINAVI - 11 33
121. Aşağıdakilerden hangisi prerenal böbrek yetmezli- 123. İki aylık siyanotik bir bebek hipoksik nöbet nedeniyle acil
ğinde gözlenen üriner parametre değerlerinden biri servise getiriliyor. Çekilen elektrokardiyografide sol aks
değildir? sapması ve sol ventriküler hipertrofi saptanıyor.
Bu bebek için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) İdrar ozmolalitesi > 500
B) İdrar sodyumu < 20 mEq/L A) Trunkus arteriyozus
C) Fraksiyone sodyum ekskresyonu < % 1 B) Triküspit atrezisi
D) Renal yetmezlik indeksi > 1 C) Total anormal pulmoner venöz dönüş
E) İdrar dansitesi > 1020 D) Fallot tetralojisi
E) Büyük damarların transpozisyonu

Cevap D
Cevap B
ABY’de bazı önemli noktalar:
• Akut böbrek yetmezliğinin en sık nedeni prerenal TRİKÜSPİT ATREZİSİ
böbrek yetmezliğidir. Triküspit kapak atrofiktir, sağ ventrikül ileri derecede hi-
• Yenidoğanda en sık ABY nedeni: Asfiksi, sepsis, poplaziktir. Doğumda başlayan siyanoz vardır. Ya-
dehidratasyon, ve KKY şam beraberinde ASD, VSD, PDA varsa olasıdır.
• Süt çocukları ve çocuklarda en sık prerenal ABY
Belirgin siyanoz, dispne ve hipoksi nöbetleri görülür. ame-
nedeni ishal ve kusma sonucu oluşan dehidra-
liyat edilmeyen vakaların çok azı 6 aydan fazla yaşa-
tasyon dur.
yabilir.
• Renal kaynaklı böbrek yetmezliğinin en sık ne-
Siyanozlu bir çocukta EKG’de sol aks ve sol ventrikül
deni AGN ve ATN’ dir.
hipertrofisi varlığında en olası tanı triküspit atrezi-
• Yenidoğanda postrenal böbrek yetmezliğinin en
sidir.
sık nedeni üretero–pelvik darlıktır.
• ABY’de tedavi ile düzelen ilk bulgu dilüsyon ye- Üfürüm genelde duyulmaz ve 2. ses tektir.
teneği, en son düzelen bulgu konsantrasyon ye- Tedavi: Atrial septumdaki açıklık yeterli değil ise kateter
teneğidir. yapılarak balon septostomi yapılır. Kesin tedavisi cerra-
hisidir. PDA’nın açık kalması istenir.

122. Aşağıdaki hastalıkların hangisinde, elektrokardiyogra-


fide sivri, yüksek (2.5 mm üzerinde) ve dar P dalgaları
124. Çocuklarda enfektif endokardit etiyolojisinde en sık rol
görülür?
oynayan mikroorganizma aşağıdakilerden hangisidir?
A) Hiperpotasemi
A) Streptococcus pneumoniae
B) Mitral stenoz
B) Streptococcus viridans
C) Persistan duktus arteriyozus
C) Streptococcus agalactiae
D) Geniş ventriküler septal defekt
D) Haemophilus influenzae
E) Konjenital pulmoner stenoz
E) Staphylococcus epidermidis

Cevap E
Cevap B
Pulmoner stenozda sağ kalp yüklenme olduğundan, atrial
dilatasyon bulguları olur. Bu sağ atrial dilatasyondaki Çocukta enfektif endokarditin en sık görülen formu subakut
tipik EKG bulgusu sivri ve dar P dalgasıdır. bakteriyel endokardittir. Bunun da en sık nedeni strep-
tococcus viridanstır.
HİPERKALEMİ
• T dalgasını amplitüdü artar, sivrileşir. Hiperkaleminin en
erken belirtisidir.
• P dalgasının yüksekliği azalır ve sonunda silinir.
• R dalgası amplitüdü azalırken S dalgası derinliği artar, ST
segmenti çöker.
• QRS genişler, T dalgası ile QRS kompleksi birleşir.
• Son dönemde ventriküler taşikardi, ventriküler flatter ve
fibrilasyon gelişir.

34 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


125. Aşağıdakilerden hangisi hiperpotaseminin EKG bulgu- 128. Aşağıdaki lösemi tiplerinin hangisinde 15;17 kromo-
larından biri değildir? zom translokasyonu gözlenir?

A) PR aralığında uzama A) Pre B hücreli ALL (akut lenfoblastik lösemi)


B) Ventriküler taşikardi B) M3 tip AML (akut myeloblastik lösemi)
C) P dalgalarında düzleşme C) M2 tip AML (akut myeloblastik lösemi)
D) QRS kompleksinde daralma D) B hücreli ALL (akut lenfoblastik lösemi)
E) Uzun ve sivri T dalgaları E) M7 tip akut megakaryositik lösemi

Cevap D
Cevap B
Hiperkalemide EKG değişiklikleri; T sivriliği, PR intervali
ve QRS kompleksinde genişleme, ciddi vakalarda P 15;17 kromozom translokasyonu AML tip 3 için tipiktir.
dalgasının kaybolması ve QRS kompleksinin daha da
genişlemesi, T dalgasının kaybolması görülür.
129. Sydenham koresi ile ilgili aşağıdaki ifadelerden han-
gisi yanlıştır?
126. Aşağıdaki kanama faktörlerinden hangisinin eksikli-
A) Hastaların çoğunda hipotoni vardır.
ğinde, kanama görülmesi olasılığı en düşüktür?
B) Emosyonel labilite olaya eşlik eder.
A) Faktör VIII B) Faktör IX C) Hastalık birkaç aydan 1–2 yıla kadar devam edebilir.
C) Faktör XI D) Faktör XII D) Tedavide diazepam, valproik asit, fenotiazin grubu
E) Faktör XIII ilaçlar kullanılabilir.
E) Hastalarda ömür boyu penisilin profilaksisi gereklidir.
Cevap D

Faktör XII eksikliğinde intrensek sistem bloke olduğu hal- Cevap E


de ekstrensek sistem aracılığı ile pıhtılaşma gerçekle-
şir. Ama Faktör XII eksikliğinde fibrinoliz inhibe olduğu Romatizmal kore (Syndenham koresi): Latent periyodu
için pıhtılaşmaya eğilim artar. uzundur (1–3 ay). ARA’da tanı için destek bulgu ge-
rekmez, tek başına tanı koydurucu bir kriterdir. Hipo-
toni, kişilik değişikliği, istemsiz hareketler, koordinasyon
127. Aşağıdaki durumların hangisinde mikrositer tipte bozuklukları ile birlikte koreoatetoik haraketler (uykuda
anemi gözlenmez? kaybolur) vardır. ilk yazı yazmanın bozulması dikkati
çeker. DTR ler aktiftir.
A) Fanconi aplastik anemisi
B) Demir eksikliği anemisi Korea tedavisinde haloperidol, valproik asit, fenobar-
C) Sideroblastik anemi bital kullanılır, fizik aktivite kısıtlanmalı ve stress
D) Talasemi azaltılmalıdır.
E) Kurşun zehirlenmesi ARA’da proflaksi: İlk ARA atağını takiben her çocuğa peni-
silin proflaksisi uygulanmalıdır. Penisiline duyarlı olan-
Cevap A larda eritromisin kullanılır. Profilaksi süresi yalnız artrit
geçirenler için 5 yıl, ya da 21 yaşına kadardır. Kardit
Hipokrom–mikrositer anemi nedenleri: geçirmiş ise 30 yaşa kadar uygulanır. Kapak lezyonu
olan vakalarda ömür boyu uygulanır. 10 yıl tekrarlama
o Demir eksikliği anemisi
olmazsa veya 20 yaşını geçmiş, büyüme durmuşsa
o Talassemi
proflaksi sonlandırılabilir.
o Kurşun zehirlenmesi
o Sideroblastik anemi Korede profilaksi süresi kardiak tutuluma bağlıdır.
o Kronik kan kaybı
o Pridoksin eksikliği
o Kronik infeksiyon anemisi
Fankoni aplastik anemisi makrositer veya nadiren normosi-
ter anaemi nedenidir.

DENEME SINAVI - 11 35
130. Son iki gündür yürüyemediği için getirilen 8 yaşındaki ço- Tedavi: Primer tedavi yöntemi plazma değişimidir
cuğun hikâyesinden, önceleri tamamen sağlıklı olduğu (plazmaferez). Güç kaybının başlamasından itibaren
fakat 10 gün önce gastroenterit geçirdiği öğrenilmiştir. Nö- 30 gün içinde uygulanan plazma değişimi iyileşmeyi
rolojik muayenede alt ekstremitelerde simetrik proksimal hızlandırır.
kas güçsüzlüğü, dört yanlı arefleksi saptanmıştır.
Erişkin ve çocuklarda intravenöz immünglobülin teda-
Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
visinin etkinliği plazma değişimine eş değerdir. Ancak
relaps riski vardır.
A) Musküler distrofi
B) Spinal musküler atrofi
C) Miyasteni 131. Aşağıdaki elektrokardiyogram hangisiyle uyumludur?
D) Konjenital hipomiyelinizasyon nöropatisi
E) Guillain–Barré sendromu

Cevap E

Guillian–Barre sendromunda motor defisit öncelikle alt


ekstremiteden simetrik (%91) olarak başlar. Viral en-
feksiyonlardan 7–10 gün sonra ortaya çıkar. Postenfek-
siyöz polinöropati asıl olarak motor sinirleri tutar, ancak
duyu sinirleri de etkilenebilir.Tendon refleksleri sıklıkla
erken dönemde kaybolur, fakat bazen ileri dönemlere
kadar koruna da bilir bu da tanıda zorluklara neden olur.
A) Sinüs Taşikardisi
Guillian–Barre Sendromu: B) Sinüs Bradikardisi
C) Sol dal bloğu
• Periferik sinirlerin miyelin kılıflarını tutan otoimmün
D) Sağ dal bloğu
bir hastalıktır.
E) Sol ventrikül hipertrofisi
• Semptomlardan 3–6 hafta öncesinde üst solunum
yolu infeksiyonu, cerrahi girişim veya aşılama öy-
küsü vardır. Sarkoidoz, SLE, lenfoma, AIDS, Lyme Cevap C
hastalığı ve solid tümörü olan kişilerde beklenenden
daha sık görülebilmektedir. Sol dal bloğu EKG’si özellikle yeni gelişmesi akut myokard
• Önce alt ekstremitelerin distal kaslarında kas zayıf- infaktüsü lehine değerlendirilebileceği için daha önce de
lığı gelişmeye başlar. 2–4 haftalık periyod içinde TUS sınavında sorgulanmış bir konudur.
zayıflık yukarı doğru ilerlemeye başlar, yüzde ve Geniş QRS ile birlikte ;
solunum kaslarında güçsüzlüğe neden olabilir. Sık- D1 –aVL ve V5–6 ‘da non spesifik ST–T değişiklikleri ile
lıkla el ve ayaklarda duyu kaybı vardır. rR’ paterni mevcuttur.( Tavşan kulağı görünümü)
• Demiyelinizasyonun olduğu bölgelerde inflamatuar V1—3 derin S dalgalarıda sol dal bloğunu destekler.
infiltrasyon görülebilir. Patogenezde hem hücresel
hem de humoral mekanizmalar rol oynamaktadır.
132. Aşağıdaki durumlardan hangisinde beta blokerler
• Landry sendromu: Nadiren kortikospinal yollar ve
kesin kontrendikedir?
serebullum beyin sapı yolları da tutulur. Yukarı doğru
ilerleyen, solunum felciyle birlikte seyreden paraliz- A) Kronik obstriktif akciğer hastalığı
ler gelişirler. B) Astma
• Duyu kaybı minimaldir. Periferik sinir trasesinden C) Periferik arter hastalığı
çok dermatomlara uyan bir kayıp vardır. D) Elektrokardiyografide PR mesafesi 0.18 sn olan hasta
3 E) Kompanse kalp yetmezliği
Tanı: BOS’ta hücre sayısı sabit kalırken (<50/mm ), pro-
tein düzeyi çok artmıştır. Buna albüminositolojik dis-
sosiasyon denir.
Sinir iletim hızı yavaşlamıştır ve klinik iyileşmeden yıllar
Cevap B
sonra da yavaş bulunur.

36 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


Beta Bloker ilaç grubu kardiyolojinin temel ilaç grupların- Bu soru vesilesi ile pulmoner emboliyi hatırlayalım.
dan biridir.Özellikle iskemik kalp hastalığı ve kalp yet-
mezliği hastalarında mortaliteyi azaltması önem arz PULMONER EMBOLİ
eder. Tanım ve Etyoloji: Vücutta herhangi bir bölgede oluşan
trombüsden kaynaklanan embolinin pulmoner arter
Bilinen kesin kontrendikasyonları;
dallarını tıkayarak akciğer perfüzyonunu bozması ve
Astma,
solunum yetmezliğine yol açması ile giden bir klinik
PR mesafesi 0.24 sn üzerine olması
tablodur. Kaynak %95 alt ekstremite derin venleridir.
Dekompanse kalp yetmezliği
(Genellikle popliteal venden yukarısı). Yüzeyel venler
Ciddi hipotansiyon ve Bradikardi
ve distal venler pulmoner emboli kaynağı olmaz. Em-
Varyant angina
boli i.v. ilaç bağımlılarında üst ekstremite venlerinden
kaynaklanabilir.
Patogenez: Trombüse eğilim yaratan vasküler travma,
133. Yetmiş iki yaşında erkek hasta üç damar hastalığı nedeni
staz ve hiperkoagulabilite (Virchow triadı) söz konu-
ile koroner by–pass operasyonu geçiriyor.Operasyondan
sudur. PTE iki önemli patolojiye yol açar ve tüm klinik
iki gün sonra ani nefes darlığı gelişiyor. Hastanın yapılan
bulgular bunlara sekonder gelişir;
fizik muayenesinde boyun venöz dolgunluğu saptanıyor.
1. Pulmoner arter basıncında artma (akımın engellen-
Akciğerlerinde ral duyulmuyor.Tansiyon arteryel:90/80
mesi ve vazospazma bağlı)
mmHg ve nabız.103 atım /dk saptanan hastanın çekilen
2. Perfüzyon bozukluğuna bağlı pulmoner parankimal
elektrokardiyogramında düşük voltaj görülüyor.
iskemi.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir? Perfüzyon bozukluğunun en önemli sonucu hipoksemi-
A) Tamponad dir. Hipoksemi şu mekanizmalarla gelişebilir.
B) Pulmoner emboli 1. Ventilasyon–perfüzyon uyumsuzluğu, ölü boşluk ven-
C) Pnömoni tilasyonu, alveolar hiperventilasyon,
D) Akciğer ödemi 2. İskemik bölgelerde surfaktan azalmasına bağlı alve-
E) Akut sol kalp yetmezliği olar kollaps ve atelektazi,
3. Kardiyak debide azalma (arteriel–venöz fark açılır),
4. Refleks bronkokonstrüksiyona bağlı havayolu diren-
Cevap A cinde artma,
5. Açık foramen ovaleden sağ–sol şant (%30’unda sap-
Daha vakayı okur okumaz boyun venöz dolgunluğu bize tanabilir),
bir sağ yetmezlik düşündürmelidir.Yani D ve E şıkları 6. Göğüs ağrısı nedeniyle solunum haraketlerinin azal-
kendiliğinden gider. Zaten sol kalp yetmezliğinin akut ması.
hali akciğer ödemidir. PTE’de majör risk faktörleri
Hastada tansiyon 90/80 yani nabız basıncı dar tabiî ki • Cerrahi (prostat ve kalça, batın, toraks ve jinekolojik
aklımıza hemen tamponad gelmeli özellikle kardiyak operasyonlar)
cerrahi sonrası karşımıza çıkabilir.düşük voltaj sadece • Travma (40 yaş üstü pelvis ve alt ekstremite kırıkları)
sorunun tuzu biberi olmuş. • Obezite
• Kardiyak nedenler (KKY, MI)
• Hiperkoagulabilite (protein C, S veya antitrombin 3
134. Pulmoner emboli için aşağıdakilerden hangisi doğrudur? eksikliği)
• Oral kontraseptifler, gebelik, postpartum
A) En sık kaynak poptiteal venlerdir • Kanser veya kanser kemoterapisi
B) Hastalarda akut sol kalp yetmezliğine neden olur • Hareketsizlik (SVO, yoğun bakım hastası), staz
C) Herediter trombofililerden en sık antitrombin –3 eksikliği • Sentral venöz kateter yerleştirilmesi
olanlarda görülür Klinik: Semptomatik vakaların çoğunda emboli kaynağı
D) Hipoksi nedenlerinden biri ölü boşluk tipi ventilasyon sıklıkla alt ekstremiteler olduğu için baldırlarda ağrı, ısı
olmasıdır. artışı, ödem, Homans pozitifliği (ayak dorsofleksiyo-
E) Postero anterior akciğer grafisi tanı için çoğu kez tek nunda baldır ağrısı) olabilir.
başına yeterlidir. Semptomlar embolinin büyüklüğü, tıkanan arterin çapı ve
hastanın kardiyopulmoner rezervi ile koreledir. Vakala-
rın % 60–80’i küçük emboliler nedeniyle klinik olarak
Cevap D asemptomatik seyredebilir. Pulmoner vasküler yatağın

DENEME SINAVI - 11 37
%60’dan fazlasının tıkandığı vakalarda (% 5 vakada) 1. Dopler USG (ilk seçenektir)
akut sağ kalp yetmezliği ve şoka bağlı ani ölüm görü- 2. İmpedans pletismografi (diz üstü için daha iyi)
lebilir. 3. Radyofibrinojen (diz altı için daha iyi)
Ani başlayan dispne çoğunlukla en sık ve tek işarettir. 4. Sintigrafi (radyoaktif işaretli madde kullanılır)
Dispne gerçek bir dispne olmaktan çok takipnenin gö- 5. Kontrast venografi (invaziftir, ancak kesin tanıyı sağ-
rüntüsüdür. Ağrı ve hemoptizi enfarkt oluştuğuna delalet lar)
eder. Dispne, göğüs ağrısı ve hemoptizi klasik triadıdır.
Supra ventriküler aritmi ve taşikardiler olabilir. Var olan Ventilasyon–Perfüzyon sintigrafisi: PTE’yi göstermek için
KKY veya KOAH semptomlarında ani artış olabilir. PTE önce perfüzyon sintigrafisi yapılır. Normalse pulm. em-
akut sağ kalp yetmezliği veya akut kor–pulmolanenin boli olamaz. Bozuksa ventilasyon sintigrafisi yapılır.
en sık nedenidir. Perfüzyonda bozuk olan alanlar ventilasyonda normal
ise pulmoner emboli tanısı konur.
Fizik muayene normal olabilir. Tek tük ral ve nadiren loka- Iki testte bozuksa kesin tanı için pulmoner anjiografi ge-
lize wheezing duyulabilir. Enfark gelişmemişse plevral rekir.
effüzyon yada sürtünme sesi olmaz. Ciddi embolilerde
akut sağ kalp yetmezliği gelişebilir. Akciğer alanlarında PTE’de ayırıcı tanı:
inspiriumda artan sistolik üfürüm duyulabilir. S2 çift ola- • Myocardial infarction, unstable angina
bilir. Sağ ventrikül lifti, P2 sertleşmesi olabilir. J.vende • Pneumonia, bronchitis, KOAH alevlenmesi
belirgin a dalgaları ciddi emboli işaratidir. Infarkt oluş- • Konjestif kalp yetmezliği, Pericarditis
muşsa ateş olabilir. • Asthma, Primary pulmonary hypertension
Tanı: • Kosta kırığı, pneumothorax, Kostokondritis, kas–iskelet
Lab; Plazma D–dimer düzeyinde artma en değerli serolojik ağrısı, anksiete
bulgudur (endojen trombolizise bağlı). Sedimantasyon
artışı ve lökositoz (infarktta) saptanabilir. Tedavi:
EKG’de en sık sinüs taşikardisi görülür. S1Q3T3 paterni 1. Destek tedavisi: PTE riski olanlarda gerekli profilaktik
pulmoner emboliyi düşündürür. Sağ aks deviasyonu önlemler alınmalıdır. Ağrıyı azaltmak için analjezikler
görülebilir. ve hipoksemiyi düzeltmek için oksijen verilir. Gerekirse
Arteryel kan gazında pO2 ve pCO2 düşüktür. Hipoksi solunum desteği yapılır.
erken dönemde ventilasyon perfüzyon uyumsuzluğuna, 2. Antikoagülan tedavi: Sıklıkla uygulanır. Yeni trombüs
24. saatten sonra ise inra pulmoner şant gelişimine bağ- oluşumunu ve trombüsün ilerlemesini engellemek için
lıdır. Bu nedenle başlangıçta respiratuar alkaloz vardır antikoagülasyon (heparinle başlanıp, warfarinle devam
ancak sonra tedavi edilmeyip klinik devam ederse CO2 edilir). Düşük moleküler ağırlıklı heparin tercih edilir.
retansiyonu ve respiratuar asidoz olur. 3. Trombolitik tedavi: Erken gelen ciddi vakalarda trombo–
PA AKC; en sık bulgu normal grafidir (% 40 normaldir). emboli gösterildiği takdirde streptokinaz ve t–PA gibi
Infarkt gelişirse 12–36 saat sonra effüzyon ve infiltras- trombolitik ajanlar kulanılabilir. Masif emboli
yon olabilir. Plevral sıvı hemorajik ve transüda/eksuda 4. Embolektomi: Seçilmiş vakalarda kateter ile embolek-
yapısında olabilir. Hemidiafram yüksek olabilir. Diğer tomi, fragmantasyon, trombolizis, anjiyoplasti. Seçilmiş
pulm.arter genişleyebilir. Cut–off işareti (pulmoner da- vakalarda cerrahi embolektomi uygulanabilir.
marlanmanın bir noktada aniden kesilmesi saptanabi- 5. Vena kava filtresi: Tekrarlayan emboli durumlarında
lir–Westermark belirtisi) Radyolüsenside artış olabilir. uygulanır.
Tepesi göğüs duvarına doğru üçgen şeklinde (Hamp- Non–trombotik emboli (Yağ embolisi): En sık femur şaftı
ton üçgeni) infarkt alanı ve lineer atelektaziler (Flechner travmatik kırığının bir komplikasyonu olarak gelişir.
çizgisi) görülebilir. Travmadan sonraki 72 saat içinde dispne, takipne,
hipoksi, akciğerde diffüz infiltrasyon, konfüzyon, so-
Karbon monoksit diffüzyon testinin normal olması emboli lunum yetmezliği ve vücudun üst tarafında peteşilerle
aleyhinedir. karekterizedir. Hasta entübe edilerek solunum desteği
EKO proksimal trombüsü gösterebilir. sağlanmalı, sıvısı kısıtlanmalıdır, diüretikler ve steroid
Sipiral BT: Büyük damar içi trombüsü gösterebilir. kullanılabilir.
Derin ver trombozunun gösterilmesi: Alt ekstremite venle-
rinde trombüsün gös
terilmesi PTE tanısında çok önemlidir. Bu amaçla şu tet-
kikler yapılabilir.

38 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


135. Aşağıdaki hastalıklardan hangisinde plevra sıvısında 136. Aşağıdakilerden hangisi tek taraflı diyafram yükselme-
glukoz düzeyi normaldir? sine neden olmaz?

A) Tüberküloz plörezi A) Amfizem


B) Mezotelyoma B) Pulmoner infarktüs
C) Ampiyem C) Mediasten tümörü
D) Romatoid artrite bağlı plevral effüzyon D) Alt lob atelektazisi
E) Nefrotik sendroma bağlı plevral effüzyon E) Subfrenik abse

Cevap E
Cevap A
Plevral effüzyon nedenleri transuda eksuda ayırımı her
Bu soruda gerçekte zor gibi gözüken basit bir soru amfi-
TUS karşımıza çıkabilecek soru profilidir.
zem diyafram yükselmesi değil diyaframda bilateral dü-
zelme olur. Yani sanki tek taraflı yükseltenler,çift taraflı
yükseltenler her şeyi bilmek zorundaymışız gibi duran
PEVRAL SIVILARIN ÖZELLİKLERİ bir soru.
Glukoz düşüklüğü Romatoid plörezi Bazen soru kazık gözükebilir. Ama cevap kolay olabilir.
Parapnömoni
Tüberküloz
Malign effüzyon
Ampiyem
Mezotelyoma 137. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi Echinococcus granulo-
sus’lara bağlı kistik hastalığın tedavisinde kullanılır?
Ph düşüklüğü Ampiyem
Ösefagus rüptürü
Romatoid effüzyon A) Dihidroemetin
Tbc
Travma B) Metronidazol
Karsinomlar C) Ornidazol
D) Albendazol
Amilaz artışı Özefagus rüptürü
Pankreatit E) Primetamin
Malign hastalıklar

Şilöz Efüzyonlar Doctus torasikus Cevap D


(Trigliserid düzeyleri 100 mg/ travmalarında
dl<) Tümör
Tbc Enfeksiyon hastalıklarında her sınavda dahiliye bölümüne
Tüberoz sklerozis
soru kayabilir, bu sınavda eski bir tus sorusundan alıntı
Kompleman düşüklüğü SLE (%80) yaptık. Ekinokok medikal tedavisinde albendazol veya
RA (%40–60)
Karsinomlar mabendazol kullanılabilir.
Pnömoniler
Tbc

Hemorajik efüzyon Travma 138. Batın muayenesi ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yan-
(Eritrosit sayısı 100,000/dl<) Tümör lıştır?
Asbeste bağlı efüzyon
Pankreatit A) Tifo hastalarında batında inspeksiyonda taş roseler gö-
Pulmoner emboliye bağlı
enfarkt rülebilir
B) Grey–turner belirtisi, retroperitoneal kanamalarda lum-
Lökosit sayısının 20,000/dl< Parapnömonik efüzyonlar
Ampiyem bal bölge ve göbek çevresinde ekimoz izlenmesidir.
Lökemik efüzyonlar C) Caput medusa portal hipertansiyon hastalarında göbek
ADA aktivitesinde artış Tüberküloz çevresinde ışınsal venöz kollaterallerdir.
Malign hastalıklar D) Addison hastalarında yanak mukozasında hiperpig-
mentasyon olabilir.
E) Traube alanı;sol arkus kostarum,ksifoid ve arka aksiler
hat arasında kalan bölgedir.

Cevap E

DENEME SINAVI - 11 39
Tamamen dikkat sorusu! Genellikle fizik muayene hep

Anti–HBs

Anti–HBc

Anti–HBe
basitmiş gibi görülüp gözden kaçar bunu anımsatmak

HBeAg
HbsAg

Yorum
amaçlı bir soru.
Traube alanı: Sol arkus kostarum,ksifoid ve ön aksiler hat
arasında kalan bölgedir.(Arka değil)
+ – IgM + – Akut HBV enfeksiyonu
Diğer inspeksiyon bulguları doğrudur.
+ – IgG + – Kronik HBV enfeksiyonu,
bulaştırıcılık yüksek,
replikasyon aktif
139. Aşağıdakilerden hangisinin serumda saptanması, akut
hepatit B enfeksiyonunun pencere döneminde olduğu- + – IgG – + Geç–akut veya kronik
nun göstergesidir? HBV enfek.,
bulaştırıcılık düşük,
A) HBs antijeni replikasyon inaktif
B) HBe antijeni
C) Anti–HBs antikoru – – IgM +/– +/– 1. Akut HBV enfeksiyonu
D) Anti–HBe antikoru 2. Pencere dönemi
E) Anti–HBc IgM antikoru
+ – – – +/– HBsAg taşıyıcı

– + IgG – +/– Doğal bağışıklık


Cevap E
– + – – – Aşı ile bağışıklık
Her sınavda bir soru bizden mantığıyla düzenlenmiş, he-

A n t i –
Anti–HBs

HBc–IgM
patit B seroloji ile ilgili basit bir soru.
HbsAg

Delta
HEPATİT B SEROLOJİSİ:
HbsAg: B virusunun yuzey antijeninin kanda bulunduğunu
gösterir: vaka taşıyıcı, akut hepatit, kronik hepatit, siroz + – + + B+D ko–infeksiyon
veya HCC olabilir. Bunun ayırımı için diğer markırlar, + – – + B+D süperenfeksiyon
HBV–DNA, KCFT’ne bakılır. Gerekirse KC biyopsisi
yapılır.
AntiHBs ab: Hepatit B yuzey antijenine maruz kalınmış, 140. Aşağıdakilerden hangisi metabolik sendromlu hasta-
ve immunite gelişmiş. Bağışık, Pratik olarak tekrar ge- larda gözlenen bulgulardan biri değildir?
çirme şansı yok. A) Abdominal obesite
AntiHBcIgM: 1) Akut hepatit B’nin en iyi göstergesidir, 2) B) Hipertansiyon
Pencere dönemini gösterir, 3)Delta ko–infeksiyonunda C) Yüksek LDL düzeyi
pozitiftir. D) Düşük HDL kolesterol düzeyi
AntiHbcIgG: Hepatit virusuna hayatın bir döneminde E) Hipertrigliseridemi
maruz kalınmış: Tek başına bunun dışında bir bilgi ver-
mez.
HbeAg, HBV DNA, DNA polimeraz: Viral replikasyonu ve Cevap C
enfektiviteyi gösterirler.
AntiHbe: İyileşme sırasında geçici olarak, bazı kronik Bizce çıkması muhtemel sorulardan birisidir. Metabolik
hepatitlerde ve taşıyıcılarda bulunur. Koruyucu değil. sendrom dünyada sıklığı artan önemli bir antite olarak
Düşük enfektiviteyi gösterir. her an sorulabilir. Kriterleri;
HbcAg: serumda hiçbir zaman bulunmaz, KC biyopsisinde  Abdominal obesite (E:94 ve K: 80)‫‏‬
saptanır.  Hipertrigliseridemi (150 mg/dl)‫‏‬
 Düşük HDL düzeyi: (Kadınlarda 50 mg/dl ve
erkeklerde 40 mg/dl’in ¯)‫‏‬
 Hipertansiyon (130/85 mmHg)‫‏‬
 Yüksek kan glukoz düzeyi (açlık 100 mg/dl)‫‏‬

40 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


141. Aşağıdakilerden hangisi akromegali için beklenen bir 142. Elli sekiz yaşında bir erkek hasta halsizlik ve yorgunluk
bulgu değildir? yakınması ile başvuruyor. Yapılan kan tetkilerinde hemog-
lobin düzeyi 11.8 g/dL, lökosit sayısı 45.000/mm3 ve trom-
A) Artmış kardiyıvasküler mortalite
bosit sayısı 510.000/mm3 olarak bulunuyor. Periferik kan
B) Hipotansiyon
yaymasında miyeloblastlardan olgun nötrofillere kadar de-
C) Artmış kolonda polip sıklığı
ğişen hücreler gözleniyor. Fizik muayenede 8 cm ağrısız
D) Hiperglisemi
splenomegali saptanıyor.
E) Uyku apnesi sıklığında artma
Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Miyelodisplastik sendrom
Cevap B B) Akut miyeloblastik lösemi
C) Hipersplenizm
Endokrin hastalıklarından akromegali unutulmuş güzel D) Kronik miyeloid lösemi
soru prıfillerinden biridir.Mayıs tusunda niye olmasın! E) Kronik lenfoid lösemi

Akromegali kliniği;
Cevap D
Sistem Semptomlar Bulgular

Genel Halsizlik, Glukoz intoleransı (%25), Aslında periferik yayma en önemli ipucu,tıpkı kemik iliği
terleme, sıcak DM (%10), insülin rezitansı, gibi.
intoleransı, kilo uyku apnesi
Lökoeritroblastik kan tablosu…Kesinlikle myeloproliferatif
artışı, uykuya
eğilim bir hastalık tarifliyor.
Dalka büyüklüğü de işin artısı olmuş.Şıkları aslında kolay
Deri ve El ve Nemli deri, deride
hazırlanmış bir soru. Şıklarda tek myeloproliferatif has-
subkutan ayaklarda katlantılar, akantozis
doku büyüme, yüz nigrikans, ayak ölçüsünde talık KML..
hatlarında artma
kabalaşma,
yağlı deri, aşırı
kıllanma 143. Aşağıdakilerden hangisi hodgkin hastalığı için doğru-
dur?
Baş Görme Parotid büyümesi, frontal
bozukluğu (en bombeleşme, vizuel görme A) Nodal yayılım nadir görülür.
sık bitemporal defektleri B) Genellikle T lenfosit kökenlidir.
hemianopsi), C) Ekstranodal tutulum çok az görülür.
fotofobi
D) Abdominal yayılım sıktır.
Burun, Sinus Dilde büyüme, prognatizm, E) Kemik iliğine yayılım sıktır.
boğaz, konjesyonu, dilde diş izleri, dişlerin
sinuslar ses değişikliği, arasında açılma
Cevap C
malukluzyon

Boyun Hipotiroidi Guatr Dikkat doğruyu soruyor. Yine unutulmuş sorulardan birisi.
semptomları

Kardiores- Konjestif kalp Böbrek taşı, hiperkalsuri, Hodgkin ve non hodgkin farkları:
pitatuvar yetmezliği hiperfosfatemi, jinekomasti,
hipogonadizm

Nörolojik Parestezi Karpal tünel sendromu

Kaslar Güçsüzlük Proksimal myopati

İskelet Eklem ağrıları Osteoartrit


sistemi

DENEME SINAVI - 11 41
nabilecek ciddi problemlere yol açabilir.
Non–Hodgkin Hodgkin
lenfoma hastalığı Hastada can alıcı bulgular ateş ve nörolojik bulgular ki he-
molitik üremik sendromdan bu şekliyle ayrılabilir.
Hücresel orijin % 90 B, % 10 T B Ayrıca şiştosit olan bir soruda mutlaka mikroangiopatik he-
Lokalize tutulum Nadir Sık moliz yapan hastalıklar düşünmeliyiz.

Nodal yayılım Daha az Sık


TTP
Mediastinal tutulum Nadir Sık
 MAHA+ABY+Trombositopeni+Ateş+Nörolojik bul-
B grubu semptomlar Nadir Sık gular
Ekstranodal tutulum Sık Nadir  Dev multimer vWB kompleksleri sonucu oluşur.
 Çocuk, Adölesan, Erişkin*
Abdominal tutulum Sık Nadir  PTZ, aPTT normal
Kemik iliğine yayılım Sık Nadir  Plazmaferez*** en etkin tedavi yöntemdir.

Kürabilite şansı düşük yüksek


146. Aşağıdakilerden hangisi Horner sendromunun bir bul-
144. Otuz sekiz yaşında bir erkek hasta baş ağrısı, şuur bula-
gusu değildir?
nıklığı, 40.5°C ateş, ekstremitelerinde peteşi ve purpura-
lar nedeniyle acil servise getiriliyor, öyküsünden, hastanın A) Myozis
son 36 saat içinde genel durumunun bozulduğu ve mental B) Enoftalmus
durumunun değişkenlik gösterdiği öğreniliyor. Fizik mua- C) Yüzün karşı tarafında paralizi
yenede hastanın stupor halinde olduğu, deri ve mukoza- D) Pitozis
larında kanama odakları gözleniyor; hepatosplenomegali E) Yüzün ipsilateral tarafında anhidroz
saptanmıyor. Laboratuvar incelemelerinde hemoglobin dü-
zeyi 10.1 g/dL, lökosit sayısı 21 000/mm, trombosit sayısı
8000/mm, periferik yaymada % 88 nötrofil, şistositler, frag- Cevap C
mente eritrositler, polikromazi ve normoblastlar saptanıyor.
Protrombin zamanı 14 sn, aPTT 46 sn, fibrinojen düzeyi Yine sınavın kurtarıcı sorularından olduğunu düşünüyoruz.
normal ve Coombs testi negatif bulunuyor. Şık uyduramadığımız için C şıkkını koyduk.
Horner sendromu apeksi tutan akciğer tümörünün sem-
Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
patik ganglion olan stellat gangliona bası yapması ile
A) Trombotik trombositopenik purpura oluşur.
B) Akut böbrek yetmezliği Pitozis, miyozis, anhidrozis ve enoftalmus izlenir.
C) Hemolitik üremik sendrom
D) Sepsis
E) İdiopatik trombositopenik purpura 147. Aşağıdakilerden hangisi böbrek transplantasyonu ya-
pılan bir hastada gelişebilecek hiperakut rejeksiyonun
Cevap A başlıca sorumlusu olan hücrelerdir?

A) Makrofajlar
B) Anti–donor MHC antikorlar
145. Yukarıdaki (144.soruda) en etkili tedavi yöntemi aşağı- C) Aktif T lenfositler
dakilerden hangisidir? D) NK lenfositler
A) Diyaliz E) Dendiritik hücreler
B) Plasmaferezis
C) Taze donmuş plasma infüzyonu
Cevap B
D) Eritrosit transfüzyonu
E) Septik şoka yönelik sıvı infüzyonu
Böbrek tarnsplantasyonu sonrası rejeksiyon tipleri bi-
linmelidir:
Cevap B
Hiperakut rejeksiyon; hastanın kanında vericinin HLA an-
TTP özellikle çocukluk çağı hemolitik üremik sendromu ile tijenine karşı sitotoksik antikor vardır. Greft takıldığında
beraber hastalarda akut böbrek yetmezliği ile sonuçla- hemen gelişir. Tedavisi yoktur, greftin çıkartılması gerekir.

42 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


Akselere rejeksiyon, dolaşan antikorlara (anti–donör T 149. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi sekonder osteoporoza
hücre antikorları) bağlı ilk bir haftada gelişir. Nadiren neden olmaz?
yüksek doz steroidlere veya poliklonal – monoklonal
A) Tiazid diüretikleri B) Siklosporin
antikorlara cevap verebilir.
C) Karbamazepin D) GnRH analogları
Akut rejeksiyon; *en sık rastlanan tiptir. Sıklıkla ilk 3 ay E) Heparin
içerisinde görülürsede transplantasyondan sonra her-
hangi bir zamanda da görülebilir. Patogenezde hücre-
sel faktörler (T–helper), humoral veya vasküler faktör- Cevap A
ler rol alabilir. Tedaviye (yüksek doz steroid, poliklonal
veya monoklonal antikor) cevap hücresel tipte en iyidir. Aslında yine zor gibi gözüküp kolay olan sorulardan biri.
Greftte ağrı ve hassasiyet, ateş, idrar miktarında azalma Tizaidler zaten hiperkalsemi yaparlar.Bu yüzden oste-
ve lökositoz tanıda yardımcıdır. Kesin tanı biyopsi ile oporoz yapma ihtimalleri azalır.Ama osteoporoz yapan
konur. En sık ATN ve siklosporine bağlı nefrotoksisite belli başlı ilaçlarda akılda tutulmalıdır.
ile karışır.
Kortikosteroidler
Kronik rejeksiyon; immünolojik veya non–immünolojik Antikonvülsanlar
(iskemi) sebeplere bağlı olarak gelişen yavaş nefrosk-
Heparin
lerozla karekterizedir. GFD azalır, proteinüri (nefrotik
Metotreksat
olabilir) ve hipertansiyon belirgindir.
Siklofosfamid
Siklosporin

148. Böbrek fonksiyon testlerinde bozukluk saptanan bir Lityum


hastada aşağıdakilerden hangisinin varlığı kronik böb- Aluminyum
rek yetmezliği tanısını güçlendiren bir bulgudur? Tiroid hormonları
A) Anemi GnRH analogları
B) Hiperkalsemi
C) Hiperkalemi
D) Hiperfosfatemi
150. Aşağıdaki otoantikorlardan hangisi sistemik lupus
E) Böbrek boyutlarında küçülme
eritromatozusta gözlenen trombotik olaylardan so-
rumludur?

Cevap E A) Anti–ds DNA


B) Antihiston antikor
Basit bir soru ama dikkatli olmak lazım.ABY ve KBY ayrımı C) Anti– nükleer antikor
için bu yorumlamalar her tus sorulabilir. D) Antikardiyolipin
E) Anti–Sm (smith)
Bulgu Yorum

Daha önceden bilinen KBY’nin en güvenilir


kreatinin yüksekliği bulgusu Cevap D
Böbrek boyutları küçük KBY
Sistemik lupus eritromatozus hastalarında antikaryolipin
Oliguri ve üre/kretininin ABY veya KBY’de akut antikorlar trombotik olaylardan sorumludur. Aynı za-
günlük artışı alevlenme
manda tekrarlayan düşük olgularında akla gelmesi ge-
Gözde band keratopati KBY reken antikorlardır.
Normositemi KBY
Antihiston antikorlar ;ilaca bağlı lupus
Normositemi ABY
Anti –ds DNA:Lupus özgü böbreke tutulumunda sık görü-
Subperiostal erozyon ve KBY len antikorlardır.
kemik defektleri Anti –Sm antikorlar yine lupus böbrek ve hematolojik tutu-
Kronik semptom ve bulgular KBY lumunda izlenebilen spesifik antikorlardır.
Antinükleer antikor ise lupus için en sensitiv antikor olup,
tarama testidir.

DENEME SINAVI - 11 43
151. Fizik muayenede aksiller ve inguinal bölgede çillenme, 152. Diyabetik 3. kranial sinir tutulumu olan bir hastada
gözde Lisch nodülü saptanan hastada en olası nöro- aşağıdakilerden hangisi beklenmez?
kutanoz sendrom aşağıdakilerden hangisidir?
A) Aşağı bakış kısıtlılığı
A) Tüberoskleroz B) Pitoz
B) Sturge–Weber sendromu C) Midriazis
C) Nörofibromatozis D) Yukarı bakış kısıtlılığı
D) Von–Hippel Lindau hastalığı E) İçe bakış kısıtlılığı
E) Chiari sendromu

Cevap C
Cevap C

Diyabetik okulomotor paralizi en sık okulomotor tutulum


Nörofibromatozis–1 (NF–1) nedenlerindendir. Akut başlangıçlı, göz çevresinde ağrı
NF’un en sık tipidir, aşağıdakilerden 2 tanesinin olması ile birlikte pitozis, aşağı, yukarı ve içe bakış kısıtlılığı
tanı için yeterlidir: ortaya çıkar. Diyabetik okulomotor paralizide pupilin ko-
Cafe au lait (sütlü kahve) lekesi: Prepubertal 5 mm’den runması tipik klinik bulgulardandır. Bu bulgu anevrizmal
büyük en az 5 adet veya postpubertal 15 mm’den büyük basıya bağlı okulomotor paraliziden ayırıcı tanıyı sağlar.
en az 6 adet leke. lll.Okülomotor sinir (motor, parasempatik)
Aksiller veya inguinal çillenme Levator palpebra superior, medial, superior ve inferior
Lisch nodülü: 2 veya daha çok nodül (iris hamartomu) rektus, inferior oblik kaslarının ve pupillanın para-
Nörofibrom: 2 veya daha fazla nörofibrom veya 1 adet sempatik inervasyonunu sağlar.
pleksiform nörofibrom. Çalışmadığı zaman pitozis. midriazis. ışık reaksiyonunda
Tipik olarak cildi tutarlar, ancak periferal sinirler,damarlar kayıp, gözün içe yukarıve aşağı bakışında kısıtlanma
ve GİS organları da tutulabilir. görülür. İzole III. sinir parezisinde en sık görülen neden-
leri; anevrizma veya diyabet, hipertansiyon, atherosk-
Pleksiform nörofibromlar sinir gövdesinin kalınlaşmasın- leroz gibi damar hastalıklarıdır.
dan kaynaklanır. Anevrizma, tümör gibi kompresif lezyonlarda pupilla midri-
Kemik lezyonları atiktir. (parasempatik lifler okulomotor sinirin çeperinde
Optik glioma seyrettiklerinden bası durumunda önce parasempatik
Ailede bu kriterlere göre NF tanısı almış bir kişinin bu- lifler etkilenmektedir). Diyabet ve diğer vasküler lezyon-
lunması larda pupilla genellikle etkilenmez.
69
Feokromositom, rabdomiyosarkom lösemi ve Willms tü-
153. Ondört yaşında şişman kız hastada, bir aydır başağrısı,
mörü sıklığı artmıştır.
bulantı ve kusma, çift görme, yakınmaları olmaktadır. Göz
SSS tümörleri (optik glioma, meningioma, nörofib-
dibi muayenesinde bilateral papil ödemi saptanan hastada
roma ve astrositoma) morbidite ve mortalitenin yük-
yapılan kraniyal manyetik rezonans tetkiki sonucunda kitle
selmesine neden olur.
saptanmamıştır.
Nörofibromatozis–2 (NF–2)
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
NF’in %10’unu oluşturur ve aşağıdakilerden biri tanı için
yeterlidir: A) Beyin tümörü B) Tentorial hemiasyon .
Bilateral 8. sinir kitlesi (akustik nöroma) C) Syringomiyeli D) Pseudotümör serebri
NF–2 olan aile üyesi ve tek taraflı 8. sinir kitlesi veya E) Normal basınçlı hidrosefali
aşağıdakilerden ikisi: nörofibroma, meningioma, gli-
oma, schwannoma, jüvenil posterior subkapsüler
lentiküler opasiteler Cevap D

PSÖDOTUMÖR SEREBRİ
Tanım: PsödoTm serebri beyinde yer kaplayan oluşum
olmadan kafa içi basıncın artmasıdır.
İdiopatik intrakranial Hipertansiyon adı da verilir.
Etioloji genellikle idiopatiktir. Hastalarda baş ağrısı, bu-
lantı, kusma, baş dönmesi, kulak çınlaması, bulanık
görme, papil ödem gibi semtomlar vardır.

44 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


Bazı ilaçlar (Fenitoin, sulfonamid, tetrasiklin, A vit), Cevap B
Endokrin bozukluklar (Addison, Cushing, Hipoparatitro-
idi, Menarş, oral kontraseptif, gebelik, obezite). Bağımlı kişilik bozukluğu Genelde sorumluluk almaz, gün-
Dural venoz tromboz, kafa travması, SLE etiyolojik fak- delik kararlar için bile başkalarının öğütlerine ihtiyacı
törlerdir. vardır, başkalarının isteklerine yalnız kalacağı korkusu
BT–MRI da yer kaplayan kitle bulunmaz. ile boyun eğer, kendi başına hayatını sürdüremez.
Tanı: Lumbal ponksiyonda hastalarda BOS basıncı
artmıştır.
156. Aşağıdakilerden hangisi şizofrenide kötü prognoz kri-
Tedavide hastada obezite varsa kilo vermesi sağlanır.
teridir?
Loop diüretikleri, asetozolamid, ventrikuloperitoneal
veya lumboperitoneal şant yararlıdır. A) Presipite eden faktörlerin olması
Optik sinir kılıfının fenestrasyonu KİBAS bağlı körlüğü B) Aile öyküsünde şizofreni hikayesi bulunması
engellemek için kullanılır. C) Sosyal desteğin iyi olması
D) Kadın cinsiyet
E) Depresif semptomların varlığı
154.Altmışbeş yaşında, sağ elini kullandığı bilinen bir hasta
akut gelişimli sol tarafta güçsüzlük yakınması ile hasta- Cevap B
neye getirilmiştir. Nörolojik muayenede sol hemipleji, solda
İyi Prognoz Kötü prognoz
Babinski refleksi pozitif saptanmıştır. Hasta hemiplejisinin
farkında değildir ve sol taraftan verilen görsel uyaranları Geç başlangıç (20–25. Erken başlangıç (20’den
önce)
ihmal etmektedir.
Bu hastada hangi arter alanında lezyon olma olasılığı Presipite eden faktörlerin Presipite edici faktör
en fazladır? olması olmaması

A) Sağ orta serebral arter Akut başlangıç Kronik (sinsi) başlangıç


B) Sağ anterior serebral arter Premorbid, sosyal, seksüel Premorbid, sosyal, seksüel
C) Sol karotis interna ve işlevselliğin iyi olması ve işlevselliğin kötü olması
D) Sol posterior serebral arter Affektif (duygudurum) Geriye çekilme ve otistik
E) Sol PICA semptomlarının olması davranışların olması
(özellikle depresif
semptomlar)
Cevap A
Evli olması Bekar, boşanmış veya dul
A. serebri Media lezyonu: Frontal, temporal ve parietal olması
lobların lateral yüzlerini, konuşma alanı, optik radyas-
Aile öyküsünde affektif Aile öyküsünde şizofreni
yoyu, kapsula internanın kanlanmasını sağlar. (duygudurum) hastalık hikayesi bulunması
Lezyonlarında karşı yüz yarısı ve vucutta henmiparezi– hikayesi bulunması
pleji, afazi (dominant hemisfer), görme alanı defekti Sosyal desteğin iyi olması Sosyal desteğin kötü
(homonim hemianopi), ihmal sendromu (neglect, ana- olması
sognozi) (non–dominant lezyonlarda) ortaya çıkar. Pozitif semptomların olması Negatif semptomların
Sol hemiplejik ve ihmal sendromu olan bu hastada lezyon olması
sağ hemisferde orta serebral arter alanındadır. Kadın cinsiyet Erkek cinsiyet

İlaçla erken tedavi var İlaçla erken tedavi yok


155. Yirmialtı yaşındaki kadın hasta eşi tarafından aralarında
Başlangıçtaki ilaca yanıt var Başlangıçtaki ilaca yanıt
geçen herşeyi annesine anlatmakla ve annenin her dedi- yok
ğini yapmakla suçlanıyor.
Nörolojik bulgu ve
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir? semptomların olması

A) Obsesif kompulsif kişilik bozukluğu Perinatal travma öyküsü


B) Bağımlı kişilik bozukluğu 3 yıl içinde hiç remisyon
C) Narsistik kişilik bozukluğu olmaması
D) Şizoid kişilik bozukluğu Çok relapslarla gitmesi
E) Şizotipal kişilik bozukluğu

DENEME SINAVI - 11 45
157. Aşağıdakilerden hangisi prospektif (ileriye doğru) ça- lıkla etkileyen; mukoza ve deriyi tutabilen, lokalize ya da
lışmadır? generalize olabilen bir hastalıktır. Pemfigusa göre çok
daha benign bir hastalıktır.
A) Vaka kontrol
B) Kesitsel Klinikte karakteristik bulgu normal ya da eritematöz bir de-
C) Kohort ride, berrak sıvı ile dolu, gergin 4–8 cm’ye ulaşan bül-
D) Ekolojik çalışma lerin bulunuşudur.
E) Tanımlayıcı Bu büller subepidermal yerleşimlidir; kolayca rüptüre ol-
mazlar ve pemfigusun aksine enfeksiyon ile komplike
Cevap C olmazlar. Skar gelişimi olmadan iyileşirler.

Kohort araştırmaları
160. Aşağıdaki immun globülinlerden hangisi Dermatitis
Çok ayrıntılı, büyük ekip gerektiren çalışmalardır. Top-
Herpetiformisin etyolojisinde rol oynar?
lumda sık görülen latent dönemi kısa olan hastalıklar
için kullanılır. Bu tür araştırmalarda bir grubun izlenmesi A) Ig A B) Ig E
söz konusudur. Yani ileriye dönük (prospektif) çalışma- C) Ig G2 D) Ig G4
lardır. E) Ig M

Araştırmaya incelenecek hastalık açısından tümüyle sağ-


lıklı kişiler ile başlanır. Bu kişilerin bir kısmı hastalık Cevap A
oluşturabilecek bir risk faktörüne doğal olarak maruz
Dermatitis herpetiformis: Ürtiker ve subepiteliyal vezi-
kalmakta, diğer grup ise maruz kalmamaktadır. Bu iki
küllerle karakterize nadir bir hastalıktır. Erkekler büyük
grupta hastalığın ortaya çıkış hızları karşılaştırılır.
sıklıkla etkilenir. Sıklıkla tablo 3–4.onyılda başlar. Has-
Hastalığın nedenlerini belirlemek için en güvenilir araştır-
taların büyük çoğunluğu çöliyak hastalık ile beraberdir
madır. Yeni vakaları belirlediği için insidansı verir. Ay-
ve bunlarda glutensiz diyete cevap verirler. Bu hasta-
rıca rölatif risk ve atfedilen riski de belirtir.
lardaki ürtikeryel plaklar ve veziküller ileri derecede ka-
şıntılıdır.
158. Nüfusu 100.000, yıllık canlı doğum sayısı 1200, yıllık Tipik olarak bilateral ve simetriktir. Lezyonların özellikle
ölü doğum sayısı 50, doğurganlık çağındaki kadın sa- bulunduğu yerler eklemlerin ekstensör yüzeyleri, dir-
yısı 35.000 olan bir toplumda kaba doğum hızı aşağı- sek, diz, sırt üst kısmı ve kalçalardır. Veziküller sıklıkla
dakilerden hangisidir? gruplar halindedir, herpese benzerler. Immun floresan
ile dermal papilla uçlarında, selektif olarak lokalize IgA
A) 1200/100.000
ya ait granüler depolanım izlenir.
B) 1250/100.000
C) 1200/35.000
D) 1250/35.000 161. Aşağıdakilerden hangisi karaciğer yetmezliğinde kul-
E) 1200/1250 lanılan tipik enteral formüldür?

A) Düşük sıvı volümü, düşük potasyum,fosfor ve magnez-


yum.
Cevap A B) Karbonhidratların %50 azaltılması.
C) Proteinlerin % 50’sinin dallı–zincirli aminoasit
159. Büllöz pemfigoid için aşağıdakilerden hangisi yanlış- (lösin,izolösin ve valin) biçiminde olması.
tır? D) Arjinin, omega 3 yağ asitleri ve beta karotenin arttırıl-
A) Yaşlılarda daha sık görülür ması.
B) Pemfigusa göre daha selim bir tablodur E) Sıvı replasmanı ringer laktat ile yapılmalıdır.
C) İntraepidermal vezikül ve büllerle karakterizedir
D) Hemidesmozoma karşı otoantikor mevcuttur
E) Tip 2 aşırı duyarlılık reaksiyonudur Cevap C

Karaciğer yetmezliğinde enteral formüldeki pro-


Cevap C teinlerin %50’ye yakını zincirli aminoasitlerdir.
Büllöz pemfigoid: Sıklıkla yaşlıları ve geniş klinik farklı- (lösin,izolösin ve valin… vb.). Bu tip enteral for-
mülde hedef aromatik aminoasid seviyesini azalt-

46 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


mak ve karaciğer yetmezliği olan hastalarda en- 163. Postoperatif dönemde serum sodyumu 129 mEq/L
sefalopatiye potansiyel olarak zıt etkiler gösteren olan bir hastada aşağıda verilen ifadelerden hangisi
dallı zincirli aminoasitlerin seviyesini arttırmaktır. en doğrudur?
Bununla birlikte klinik çalışmalarda tam olarak ya-
A) Nöbeti engellemek için hipertonik salin ile agresif teda-
rarı ispat edilmediği için bu formülün kullanılması
viyi gerektirir.
tartışmalıdır. Karaciğer yetmezlikli hastada sıvı ola-
B) Düzelene kadar % 0.9 NaCl ile bolus şeklinde verilerek
rak ringer laktat verilmemeli çünkü laktat karaciger
tedavi edilmelidir.
tarafından bikarbonata çevrılmelidir yetmezliği olan
hastada bu çevrim olamayacağı için tedavide kulla- C) Antidiüretik hormon salınımının geçici olarak artmasına
nılmamalıdır. bağlı kendini sınırlayıcı bir problemdir.
D) İntraoperatif dönemde aşırı sıvı verilmesini takiben
oluşmuştur.
162. C reaktif protein için aşağıda verilen ifadelerden han-
E) En çok iatrojenik olarak görülür.
gisi doğrudur?

A) Sabahları daha yüksek olmak üzere diurnal (24 saatlik) Cevap C


ritimle salınır.
B) Diyetle düzeyinde değişiklik olur Sodyuma oranla extrasellüler suyun aşırı varlığında düşük
serum sodyum seviyesi meydana gelir. Ekstrasellüler
C) Karaciğer yetmezlikli hastalarda strese cevap olarak
volüm yüksek, normal veya düşük olabilir. Hiponatremi
artmaz.
vakalarının çoğunda, sodyum konsantrasyonu sodyum
D) Enflamasyonun bulgusu olarak eritrosit sedimentasyon atılımının veya dilüsyonunun bir sonucu olarak azalır. Di-
oranına göre daha az duyarlıdır. lüsyonel hiponatremi sıklıkla aşırı ekstrasellüler suyun bi-
E) Karbonhıdratlı beslenme düzeyini artırır. rikimi sonucu oluşur ve yüksek ekstrasellüler volüm statü-
süyle ilişkilidir. Kasıtlı olarak (oral yoldan aşırı su tüketimi)
veya iatrojenik (intravenöz) aşırı sıvı alınması hiponatre-
Cevap C miye neden olabilir. Postoperatif hastalarda antidiüretik
hormon salınımında artışa eğilim bulunmaktadır. Anti-
diüretik hormon sekresyonunun postoperatif hastalarda
Akut faz proteinleri doku hasarı, enfeksiyon veya enfla-
artmasıyla böbreklerden su geri emiliminin artması volüm
masyona bağlı olarak hepatositler tarafından üretilen
ekspansiyonu ve hiponatremi ile sonuçlanmaktadır. Bu
nonspesifik biyokimyasal markırlardır. İnterlökin–6
genellikle kendini sınırlayıcı bir olay olup hiponatremi ve
(IL–6); akut faz protenlerinden olan proteaz inhibitörleri, volüm ekspansiyonu antidiüretik hormon sekresyonunu
koagülasyon ve kompleman proteinleri, transport pro- azaltır. Sodyum içerikli sıvıların kaybının artmasıyla yada
teinlerinin güçlü bir uyaranıdır. C reaktif protein (CRP) alımın azalması hiponatreminin nedenlerindendir. Hipo-
enflamasyonu dinamik olarak yansıttığı için, hasara ce- natreminin etyolojisinde düşük sodyum içerikli diyet veya
vabın klinik olarak güçlü bir göstergesi olarak sıklıkla sodyumdan düşük enteral beslenme gibi sodyum alımının
kullanılmaktadır. Diurnal (gece gündüz) değişim CRP azalması, gastrointestinal kayıplar (kusma, uzamış nazo-
seviyelerini önemli derecede değiştirmez ve CRP sevi- gastrik drenaj veya ishal) veya renal kayıplar (diüretikler
yeleri beslenmeden etkilenmez. Sadece gelişen karaci- veya primer renal hastalık) bulunmaktadır. Şiddetli hipo-
ğer yetmezliği CRP üretimini bozar. Bu yüzden tedaviye natremi sıklıkla extrasellüler volüm eksikliğine eşlik eder.
cevap olarak kullanıldığı gibi enflamasyonun kullanışlı
bir biyokimyasal göstergesidir. Duyarlılığı eritrosit sedi- 164. Ringer Laktat Solüsyonu için aşağıda verilen ifadeler-
mentasyon hızından daha yüksektir. den hangisi yanlıştır?

A) 130 mEq sodyum ve 109 mEq 28mEq kloridle laktattan


oluşmaktadır.
B) Apoptozisi indükler ve enflamatuvar cevabı aktive eder.
C) Serum laktik asit seviyeleri arttığı için asidozlu hastalara
verilmemelidir.
D) Karaciğer hasarı bulunan hastalarda kullanılmamalıdır.
E) Laktat saklama esnasında intravenöz sıvılarda daha
stabil olduğu için bikarbonattan daha çok kullanılır.

Cevap C

DENEME SINAVI - 11 47
Ringer laktat solüsyonları hafif hipotonik olup 130 mEq Hemolitik reaksiyonlar
sodyum içerirve 109 mEq klorid ve 28 mEq laktat ile • En ciddi tranfüzyon reaksiyonları ABO uygun-
dengelenir. Laktat saklama esnasında intravenöz sıvı- suzluğu nedeniyle ortaya çıkar ve transfüzyonla
larda daha stabil olduğu için bikarbonattan daha çok ilişkili en sık ölüm nedenidir
kullanılır. Laktat infüzyonu takiben hemorajik şok olması • İntravasküler eritrosit yıkımı, hemoglobinemi ve he-
halinde bile karaciğerde bikarbonata dönüştürülür. Gün- moglobinüri ile teşhis edilir.
cel bilgiler resüsitasyon sırasında enflamatuvar cevabı • Haptoglobulin–serbest Hb bağlama kapasitesi aşı-
aktive edeceği ve apoptozisi indükleyeceği için ringer lınca renal tübüllerde Hb çökmesi sonucunda ATN
laktat kullanımının tehlikeli olabileceğini göstermekte- gelişir à oligüri görülür. Hemolitik reaksiyonların en
dir. Bununla ilişkili temel madde laktatın D izomeridir. sık klinik bulgu Oligüri ve hemoglobinüridir.
D izomer normal memeli metabolizmasında ara ürün • DİK
değildir. Günümüzdeki solüsyonların 50:50 oranında D • 2. günden sonra ekstravasküler hemoliz, hafif anemi,
ve D izomer karışımını içermektedir. İn vitro çalışmalar, indirekt bilirubinemi görülebilir.
D izomerin tek başına nötrofilleri aktive etmediğini gös- • Anestezi altındaki hastada transfüzyona rağmen hi-
termektedir. potansiyon görülmesi reaksiyonun göstergesidir.

Hemolitik Reaksiyon bulguları:


• ¯TA
• Dispne, göğüs ağrısı
165. Uyanık, anestezi almamış postransfüzyonel hemoli-
• Sarılık
tik reaksiyonu olan bir hastada en karakteristik bulgu
• Bulantı–kusma
aşağıdakilerden hangisidir?
• Flank ağrısı
A.Bulantı kusma • Siyanoz, hipotermi, dispne, titreme
B.Ateş titreme • Diffüz kanama, allerjik reaksiyon, flushing
C.Oligüri, hemoglobinüri • Kanın verildiği vende ağrı ve ısı
D.Siyanoz, dispne
E. Göğüs ağrısı
166. Akut respiratuvar distres sendromlu bir hastada aşa-
ğıdakilerden hangisi görülmez?

Cevap C A) Pulmoner kompliansta azalma


B) Ventilasyon/Perfüzyon oranı artar
Tümbulgular hemolitik transfüzyon reaksiyonunda görüle- C) Hipoksi
bilmesine rağmen,oligüri ve hemoglobinüri en sık görü- D) Akciğer grafisinde yamalı infiltrasyon
lenleridir. Geniş bir seride oligüri ve hemoglobinüri sıra- E) Kardiyak debinin artması
sıyla %58 ve %56 oranında görülmüştür. Vakaların %
50’sinde hipotansiyon olmasına rağmen, diğer bulgula-
rın görülme oranı % 30’dan azdır. Bu bilgi idrar volümü Cevap B
ve rengini hızlıca değerlendirmek amacıyla mesane
kateterizasyonun diagnostik önemini vurgulamaktadır. ARDS (Erişkin solunum yetmezliği sendromu)‫‏‬
Oligüri ve hemoglobinüri olursa, hipotansiyon ve asi- Kriterler:
dozla beraber akut tubuler nekroza sebep olan serbest • Akut başlangıçlıdır.
hemoglobine karşı böbreği korumak amacıyla uygun • AC grafisinde bilateral yama tarzında infiltras-
önlemler derhal alınmalıdır. Hemolitik transfüzyon re- yonlar mevcuttur.
aksiyonlarında en sık görülen semptomlar kanın trans- • Kardiyojenik AC ödeminin olmaması (PAKB < 18
füze edildiği ve boyunca yanma ve ağrı hissi, yüzde mmHg)‫ ‏‬gerekir.
yanma hissi, lumbar bölgede ağrı, ğöğüste sıkışma • Kardiyak debinin artması
tarzı ağrıdır. Anestezi alan hastalarda oluşabilecek iki • Oksijen tedavisine cevapsız hipoksemi (pO2/
işaret anormal kanama ve yeterli transfüzyona rağmen FiO2 < 200), görülür.
dirençli hipotansiyondur. • Hipoventilasyon – hiperventilasyon (hiper–
Senkop hemolitik transfüzyon reaksiyonuyla ilişkili değildir. hipokarbi)‫ ‏‬gelişebilir.
Diğer belirtilen semptomlar genel olarak oluşabilir. • pA–paO2 artar, komplians azalır, Fonksiyonel re-
sidüel kapasite azalır.
• Hava yolu direnci artar, pulmoner şant oranı

48 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


artar, Ventilasyon/Perfüzyon oranı azalır (ölü sasiyet, sol omuz ağrısı, sol plevral effüzyon, sol
alan ventilasyonu artar)‫‏‬. diafragma hareketlerinde kısıtlılık görülür.

Sağ subfrenik apseler:


167. Hipovolemik şok resüsitasyonu yapılan hastada sis- En sık hepatik apselerin rüptürüne sekonder olarak
temik perfüzyonun en iyi göstergesi aşağıdakilerden görülür.
hangisidir?
Mide ve duodenum operasyonları sonrası daha nadir
A) Saatlik idrar çıkımı olarak görülür.
B) CVP
C) Kan basıncı Klinik:
D) Hemoglobin düzeyi Sağ üst kadran ağrısı, Sırt ve sağ omuz ağrısı, Plevral
E) Nabız sayısı effüzyon, Akciğer alt lob atelektazisi ve diafragma-
nın yükselmesi ve hareket azlığı görülebilir.
Cevap A
Karaciğer altında, inferiorda hepatik fleksura ve transvers
mezokolon ile, medialde duodenum ve hepatoduodenal
Sistemik perfüzyonun en iyi göstergesi saatlik idrar
ligamentte, lateralde karın duvarı ile sınırlı ve batının en
çıkımı ve bilinç durumudur.
arkası olarak Morrison poşu’nda yer alma eğilimindedir.

En sık gastrik ülser operasyonlarına sekonder olarak gö-


rülür. İkinci en sık neden safra yolları operasyonlarına
sekonder görülür.
168. Otuz yaşında hastaya perfore apandisit nedeniyle açık
appendektomi uygulanıyor ve yara yeri primer kapatılıyor. Kolon cerrahisi, apandisit sonrası görülebilir
Antibiyotik tedavisi verilmeyen hastada intraabdominal Klinikte sağ üst kadranda hassasiyet ve harekete bağlı
abse gelişiyor. ağrı görülür.
Bu hastada en olası etken aşağıdakilerden hangisidir?
İnter–loop apseler (midabdominal):
A) Escherichia koli
Barsak loop’ları, mezenter, karın duvarı ve omentum
B) Bacteroides fragilis
arasında yerleşen multipl apseler olup tanısı zordur
C) Streptokokkus faecalis
CT tanıda en fazla yardımcı olan tetkiktir.
D) Serratia
E) Stafilokokkus aureus Tedavi:

Birbiri ile bağlı apseler şeklinde görülürler ilk tercih


olarak perkutan drenaj uygulanmalı, başarısızlık ha-
Cevap B linde cerrahi tedavi uygulanır.
• İntra abdominal abseler :

– Cerrahi girişimler, sekonder peritonit, bakteriyel


Pelvik apseler:
translokasyon vb.
Nedenleri:
– En sık etken B.Fragilis (abse–anaerob)tir.
En sık neden kolon divertikül perforasyonları olup,
– En sık subdiafragmatik abse görülür.
PID, Perfore apandisit ve Jeneralize peritonit son-
Yüksek basınçlı, düşük pH’ya sahip, düşük O2, yüksek rası görülebilir.
CO2 içeren anaerobik ortam mevcuttur.
Ön karın duvarını etkilemedikçe asemptomatik (bazen
Klinik: künt karın ağrısı) olma eğilimindedir. Semptom ve-
İnatçı ateş, iştahsızlık, kilo kaybı, künt ağrı, lökositoz recekse; diyare, tenesmus, rektal veya vajinal mua-
görülür. yene ile palpabl fluktuasyon veren kitle tespit edile-
bilir. Tedavide; transrektal veya transvajinal drenaj
Tanı: En etkin yöntem Abdominal CT dir.
uygulanmalıdır.
Tedavi: Drenajdır. (cerrahi, perkutan)

Sol subfrenik apseler:


Pankreatik apseler:
Üst karın apselerinin en sık görülenidir. Splenektomi
En sık akut nekrotizan pankreatite sekonder olarak
sonrası, pankreatite bağlı görülür. Sol kostal has-
görülür.

DENEME SINAVI - 11 49
Diğer sık nedenler: 170. Alt gastrointestinal kanama nedeni ile acil servise getirilen
hasta operasyona alınıyor .Operasyonda ince barsakların
Pankreatik psödokist infeksiyonu, pankreatik yaralan-
terminal ileum dahil %80’i alınıyor.
malar sayılabilir.
Bu hastada 5. yıldan sonra replasmanı yapılması gere-
39C aşan ateş, bulantı, kusma, karın ağrısı, distansi- ken vitamin aşağıdakilerden hangisidir?
yon, barsak seslerinin kaybı görülebilir.
A) E vit
Polimikrobiyal (en sık E.coli ve aerobik hemolitik B) Demir
streptokok)dir. C) C vit
Açık cerrahi drenaj veya Planlı re–laparotomi uygula- D) B12 vit
nabilir E) Kalsiyum

Appendektomi sonrası bir çok organizma abseye neden


Cevap D
olabilir. Ancak bacteroidesler tek başına veya diğer or-
ganizmalarla beraber en sık nedendir. Appendikal abse-
Tariflenen hastada kısa barsak sendromu gelişmiştir. Kısa
lerin %95’inden ve intraabdominal abselerin %90’ından
barsak sendromunun en sık sebebi arterial embolidir.
anaeroplar sorumludur.
Terminal ileumun alınmış olması bir çok emilim fonksi-
yonunun bozulacağını gösterir. Bunlar içerisinde B12 vi-
tamin eksikliği önemli bir yere sahiptir. Çünkü intrensek
169. Otuz yaşında erkek hasta araç dışı trafik kazası nedeniyle faktörle bağlanmış olan B12’nin terminal ileum dışında
acil servise başvuruyor.Akciğer grafisinde sol 9–10–11. kot emilimi mümkün değildir. Bu nedenle mide rezeksiyonu
kırığı tesbit edilen hastanın vital bulguları ve hemoglobin (IF eksikliği) ve terminal ileum rezeksiyonlarından sonra
takipleri normal seyrediyor. Hasta kontrole gelmek üzere hastaya ömürboyu paranteral B12 vitamini verilmelidir.
24 saat sonra taburcu ediliyor. 3 hafta sonra hasta acil
servise bayılma şikayeti ile getiriliyor ve TA:70/40mmHg
NB:138/dk olarak tesbit ediliyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Tansiyon pnömotoraks 171. Aşağıdaki hastalardan hangisi yanık merkezine trans-


B) Atlanmış kc yaralanması fer edilmelidir?
C) Aort rüptürü
A) %12 parsiyel yanıklı 9 yaşında hasta
D) Gecikmiş dalak rüptürü
B) %18 derin parsiyel yanıklı 25 yaşında hasta
E) Abdominal aort yaralanması
C) %8 derin parsiyel yanıklı 62 yaşında hasta
D) Hipertansiyon ve %16 derin parsiyel yanıklı 36 yaşında
hasta
Cevap D
E) %10’dan küçük ikinci derece yanıklar

Gecikmiş rüptür künt dalak travmalarından sonra görü-


lebilen bir tablo olup, en sık 3.–4. haftalarda görülme
Cevap A
eğilimindedir. Hastanın ilk başvurusunda gözden kaçan
veya atlanan supkapsüler hematomun ozmotik etkiyle
• Total vücut yüzey alanının (TVYA) %10’undan fazla-
şişerek rüptüre olması nedeni ile oluşur. Bu latent dö-
sını kapsayan parsiyel ve tam kalınlıkta 10 yaşın altı
neme baudet’in latent periyodu denir.
veya 50 yaşın üstü hastalar.
• Herhangi bir yaş grubunda TVYA’nın %20’sinden
fazla parsiyel ve tam kalınlıkta yanıklar
• Yüz, el, ayak, genital bölge, perine veya majör ek-
lemlerin parsiyel ve tam kalınlıkta yanığı
• Herhangi bir yaş grubunda TVYA’nın %5’inden fazla
tam kalınlıkta yanıklar
• Flaş dahil olmak üzere elektrik yanıkları
• Kimyasal yanıklar
• İnhalasyon yanıkları
• Tedaviyi komplike eden, iyileşme dönemini uzatan

50 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


ve mortaliteyi etkileyen eşlik eden bir hastalığın var- Plazmaferez ise immün kompleksler, proteinlere bağlı
lığı ile yanık hasarı toksinler, otoantikorlar ve yüksek molekül ağırlıklı solütler
• Yüksek morbidite veya mortalite riski olan yanık ve proteinlere bağlı solütlerin plazmadan temizlenmesi
hasarı ile eşlik eden travma varlığı (fraktür gibi). esasına dayanır.
Eğer travma ortada derecede risk taşıyorsa hasta
ilk önce travma merkezinde stabil hale getirildikten
sonra yanık merkezine transfer edilir. Doktorun ka- 174. Yirmi yaşındaki bayan hastanın tiroid sağ alt lobunun orta-
rarları bölgesel tıbbi kontrol planı ve triaj protokol- sında asemptomatik 2 cm’lik kitle saptanıyor.
leriyle yapılmalıdır. Bu hastada en uygun ve ilk uygulanacak yöntem aşa-
• Yanık hasarlı çocuklar kalifiye personel veya pediat- ğıdakilerden hangisidir?
rik bakım olmayan hastaneye kabul edilir. A) Eksizyonel biyopsi
• Çocuk istismarı gibi durumlarla özel sosyal, emos- B) İnsizyonel biyopsi
yonel, ve /veya rehabilitatif destek ihtiyacı olan ya- C) İğne aspirasyon sitolojisi
nıklı hastalar. D) Radyoiyodin alım çalışmaları
E) Total tiroidektomi
172. Bozulmuş yara iyileşmesinin majör nedeni aşağıdaki-
lerden hangisidir?
Cevap C
A) Anemi
B) Diyabet mellitus Tiroidin ince iğne aspirasyon sitolojisi tiroid nodüllerinin
C) Lokal enfeksiyon tanısında seçilen bir yöntemdir. İnce iğne aspirasyon
D) Malnütrisyon sitolojisi papiller neoplazmı saptamada kesin sonuç ver-
E) Aşırı kortizol salınımı mektedir. Daha geniş örneklemeler olmadan nodulün
kapsülünü tanımlamak zor olduğu için foliküler lezyon-
ları değerlendirmek daha zordur. İnce iğne aspirasyon
Cevap C biyopsisi ile foliküller adenom ve karsinom, hurtle hüc-
reli adenom ve karsinom ayrımı yapılamaz.

İfade edilen tüm nedenler yara iyileşmesini bozar


ancak en önemlisi lokal enfeksiyondur. Bu noktada 175. Aşağıdakilerden hangisi kronik renal yetmezlikli hasta-
cerrahi teknik ve temiz çalışma ortamı ve dokuların vaz- larda renal transplantasyon için kesin kontraendikas-
külaritesi önem kazanmaktadır. yon oluşturmaz?

A) Kronik aktif hepatit


173. Aşağıdakilerden hangisi transplantasyon cerrahisinde B) İnsan immünyetmezlik virüs enfeksiyonu
immünosupresyon amacıyla uygulanmaz? C) Geçmişte kolon kanseri operasyonu
D) Orak hücreli anemi
A) Takrolimus E) Aktif sirotik hasta
B) Plazmaferez
C) Kortikosteroidler
D) Siklosporin A Cevap D
E) Antilenfositik globulin
Böbrek transplantasyonu kontrendikasyonları:
Cevap B Kesin:
- Eradike edilemeyen enfeksiyon (HIV, aktif fungal
veya bakteriyel, tüberküloz) veya kanser varlığı (Sku-
İMMÜNSÜPRESYON
amoz ve bazal hücreli deri karsinomları hariçtir.)
• Kortikosteroidler Siroz; kronik aktif hepatit
• Antiproliferatif ajanlar - Akli yetersizlik, ilaç bağımlılığı
• Azotioprin - Hastanın tedaviyi kabul etmemesi
• Mikofenolat mofetil (MMF) Rölatif:
• Kalsinörin İnhibitörleri - Aşağı üriner sistemin kullanılamayacak durumda ol-
• Siklosporin ması
• Tacrolimus (FK 506) - Aterosklerotik hastalık

DENEME SINAVI - 11 51
- Kronik akciğer/karaciğer hastalığı tisi görülür?
- Pankreatit
A) Akut hemorajik pankreatit
- Ciddi periferik vasküler hastalık
B) Portal hipertansiyon
- Obesite
C) Akut apandisit
- Renal hastalık; Orak hücreli anemi, Oksalozis (bera-
D) Ülseratif kolit
berinde karaciğer Tx gerekir)
E) Akut duodenal ülser

Yüksek rekürens riski ile ilişkili olduğu için renal transplan-


Cevap A
tasyonda orak hücreli anemi relatif kontraendikasyon
oluşturur. Genel olarak hastanın düşük prognozu ol-
duğu için yukarıda belirtilen diğer durumlar kesin kont- AKUT PANKREATİT
raendikedir. Bezin kendi enzimlerinin aktivasyonu ve interstisyel
serbestlenmesi ile meydana gelen non–bakteriyel
176. Aşağıdakilerden hangisi sistemik enflamatuvar cevap inflamasyonudur.
sendromunun (SIRS) patogenezinde dominant sitokin- Ödematöz pankreatit: Hafif bir atak söz konusudur. Mor-
dir? folojik değişiklikler pankreatik ve peripankreatik ödem ve
yağ nekrozu ile karakterizedir. Pankreatik nekroz yoktur.
A) IL–2 B) IL–5
Daha ciddi form hemorojik veya nekrotizan pankrea-
C) IL–6 D) IL–7
tik: Yaygın pankreatik ve peri pankreatik yağ nekrozu,
E) IL–18
pankreatik parankimal nekroz, pankreasın içinde veya
çevresinde hemoraji vardır. Böyle bir atak sırasında
hem ekzokrin hem endokrin fonksiyon haftalar, hatta
Cevap C
aylar süresince bozulabilir. Skar dokusu kalabilir ancak
bezin fonksiyonları normale döner. Birden çok sayıdaki
SIRS gelişiminde rol oynayan dominant sitokinler IL–1,
ataklar bile nadiren kronik pankreatite yol açar.
IL–6 ve TNF’dir. Diğer mediatörler nitrik oksit, in-
Akut pankreatit atağı ciddi ve sebat eden epigastrik ağrı
düklenebilir makrofaj tipi nitrik oksit sentaz (iNOS),
ile başlar ve sıklıkla sırta vurur. Bulantı– kusma eşlik
prostaglandin I2(PGI2)’dir.
eder. Epigastrik ve yaygın hassasiyet saptanır. Barsak
sesleri azalmış veya yoktur. Komplike olmayan olgu-
larda ateş hafif derecede yükselebilir.
177. Laparoskopi sırasında en sık görülen aritmi tipi aşağı- Cullen bulgusu: Yaklaşık %1 olguda görülür. Umbilikus
dakilerden hangisidir? çevresindeki mavimsi renk
Grey–Turner bulgusu: Her iki flank bölgesindeki mavimsi
A) Sinüs bradikardisi
renk
B) Sinüs taşikardisi
C) Prematür ventriküler kontraksiyon Pankreasın çevresinden kanın retroperiton boyunca doku-
D) Atrial fibrillasyon ları diseke etmesi nedeni ile hemorajik pankreatitlerde gö-
E) Ani gelişen kalp yetmezliği rülür.

Cevap A
179. Paget hastalığı için aşağıda verilen ifadelerden hangisi
Hipovolemik kişilerde, infeiror vena kavada aşırı basınç doğrudur?
ve alt ekstremitede kas tonüsünün kaybıyla ters trade- A) Altta yatan lobüler karsinomla ilişkilidir.
lenburg pozisyonu venöz dönüşü ve kardiyak debinin B) Karsinoembryojenik antijenle melanomdan ayırt edile-
azalmasına neden olur. Bu normovolemik hastalarda bilir.
görülmez. Laparoskopi ile en sık görülen aritmi bradi- C) Kendini sınırlayıcıdır ve tedavi gerektirmez.
kardidir. Peritoneal membranın ani gerilimi hipotansiyon D) Aksillada karakteristi deri değişiklikleri ile ayrılır.
ve bradikardi ile sonuçlanmaktadır. Bu durum Abdome- E) Pagetoid hücreler S–100 antijeni ile immun boyanır.
nin indirilmesi, vagolitik ajanların (atropin gibi) verilmesi
ve yeterli volüm replasmanı ile çözülebilir. Cevap B

178. Aşağıdaki hastalıkların hangisinde Grey Turner belir- Meme başının paget hastalığı sıklıkla gözle görülemeyen

52 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


ancak ülsere dökülen lezyonlara ilerleyen meme başı- 181. Onaltı yaşındaki erkek hasta bir boks maçından sonra
nın ekzematöz erüpsiyonu olarak görülür. Paget hasta- özellikle başını sağa sola çevirmesi ile ortaya çıkan vertigo
lığı genellikle memenin yaygın in situ duktal karsinomu hikayesi ile başvurmuştur.
ile ilişkilidir ve invazif kanser ile ilişkili olabilir. Palpabl Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
kitle olabilir veya olmayabilir. Meme başından alınan A) Meniere hastalığı
biyopside DCİS hücreleri ile aynı hücre (pagetoid deği- B) Benign paroksismal pozisyonel vertigo
şim veya pagetoid özellik) popülasyonları görülecektir. C) Vestibüler Nörinitnörinit
Epitelin rete uçlarında geniş, soluk, vaküole (Paget hüc- D) Akut labirentit
releri) hücrelerinin varlığı bu kanser için patognomiktir. E) Akustik nöroma
Paget hastalığı yüzeyel yayılan melanomla karışabilir.
Pagetoidden intraepiteliyal melanomun ayrılması mela- Cevap B
nomda S–100 antijenle immünboyama olması ve paget
hastalığının karsinoembryojenik antijenle immünbo-
Travmayı takip eden ve belli bazı baş hareketleri ortaya
yanması temeline dayanır. Paget hastalığının cerrahi
çıkan vertigo benign paroksismal pozisyonel vertigo için
tedavisi tutulumun yaygınlığına bağlı olarak ve invazif
karakteristiktir.
kanserin varlığına bağlı olarak lumpektomi, mastektomi
veya modifiye radikal mastektomiden oluşur. Vertigo nedenleri

180. En sık görülen primer özefajiyal motilite bozukluğu Periferik Santral İlaçlar Diğer
(vestibüler)
aşağıdakilerden hangisidir?
Meniere Akustik nöroma Gentamisin Koleastotoma
A) Akalazya hastalığı (nöronit)

B) Segmental özefajiyal spazm Benign Multiple skleroz Diüretikler Travma


pozisyonel
C) Difüz özefajiyal spazm vertigo
D) Karga burnu (nutcracker) özefagus
Vestibüler Kafa travması Ko trimaksazol
E) Chagas hastalığına bağlı motilite bozukluğu yetmezlik

Labirentit İç kulak siŞlizi Metronidazol

Vertebrobaziler
Cevap D yetm.

Benign (paroksismal) pozisyonel vertigo


“Nutcracker” veya “supersqueezer” özefagus olarak
Semisırküler kanallar içinde serbest dolaşan otokonilere
bilinen bozukluk en sık görülen primer özefajiyal motilite
bağlıdır.
bozukluğudur. Karga burnu denilen özefagusun tanımı
Her belirli baş hareketi ile ortaya çıkan, saniyeler içinde
özel laboratuarlarda normal değerlerin iki standart devi-
yatışan, birlikte
asyon üstünde yüksek amplitüdlü peristaltik kontraksi-
kusmanın olduğu vertigo ataklarıdır.
yonlarla karakterize ğöğüs ağrılı hastalardaki manomet-
Baş hareketinden 10–15 saniyelik latans periyoddan sonra
rik anormalliktir. Bu hastlarda kontraksiyon amplitüdü
vertigo ve nistagmus olur.
400 mmHg’nin üzerine kolayca çıkabilir. Nutcracker
Kafa travmaları sonrasında da izlenebilmektedir.
özefagusu tanısı konulan hastalarda ambulatuvar 24
Tedavi
saatlik özefajiyal motor fonksiyon görüntülemesi difüz
Epley manevrası
özefajiyal spazmın daha karakteristik özellikleriyle has-
taları subgruplara ayırır. Bu hastalar ğöğüs ağrısına ek
olarak genellikle disfaji şikayeti olur ve bazen standart 182. Epidural hematomun en sık nedeni aşağıdakilerden
manometrik bulgular temelinde yanlış sınıflandırılır. hangisidir?
Bu hastaların tanımlanması önemlidir çünkü özefajiyel
A) Vena cerebri superficialis kanamaları
myotomi, disfajisi ve diffüz özefajiyal spazmı olan hasta-
larda terapötik seçenektir ancak nutcracker özefagusa B) A.meningea media kanaması
sekonder ğöğüs ağrısı olan hastalarda tedaviye katkısı C) A.cerebri media kanaması
tartışmalıdır. D) A.cerebri posterior kanaması
E) Vena emisseria kanamaları

Cevap B

DENEME SINAVI - 11 53
Epidural Hemoraji Tanıda ilk düşünülmesi gereken mesane tümörüdür. Mesane
Sıklıkla kafa kemiklerinde olan fraktürlere eşlik eder. tömörlerinde gros veya mikrohematüri % 95 ilk belirtidir. İyi ve
A.meningia media kanamasına bağlıdır. erken sonuç vermesi nedeni ile ilk yapılması gereken USG’dir.
BT de lens seklinde (bikonveks) olarak gözükür. Kesin tanı ise sistoskopi ile konur.
% 20 vakada lusid interval denilen tablo oluşturur. Has-
tada kafa travması sonrası 185. Otuz yıldır diyabetes mellitus tanısı olan hipertansif yaşlı
2–3 saat sonra bilincin aniden kapanması ile giden tablo erkek hasta sağ gözde ani ağrısız görme kaybı şikayeti ile
oluşturabilir. getiriliyor. Fundus bakısında sağ gözde optik disk ödemli,
Tanı retinada yaygın intraretinal hemorajiler ve sert eksudalar
BT saptanıyor.
Tedavi Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
Cerrahi boşaltılır
A) Retrobulber nörit
B) Santral retinal arter tıkanıklığı
183. Yaşlı bir kişi, dirseği ekstansiyonda, ön kol pronas- C) İridosiklit
yonda, el ekstansiyonda iken elinin üzerine düşüyor D) KİBAS
ve el bileğinde çatal sırtı deformitesi oluşuyor ise tanı
E) Santral retinal ven tıkanıklığı
aşağıdakilerden hangisidir?

A) Bennet kırığı Cevap E


B) Colles kırığı
C) El bileğinde dislokasyon Diğer şıklarda intraretinal kanama ve eksudasyon
D) Smith kırığı olmaz..KIBAS da optik disk ödemi (papillödem) bi-
lateraldir.
E) Monteggia kırığı
İridosiklit; Gözde ağrı, hiperemi, lakrimasyon, fotofobi
ve görme bulanıklığı mevcuttur. Biomikroskopta ke-
Cevap B
retik presipitatlar ve hipopion görülür.
RETİNA DAMAR HASTALIKLARI

Çatal sırtı deformitesi Colles kırığına özgüdür. SANTRAL RETINAL ARTER TIKANIKLIĞI
Sıklıkla emboli kaynaklı, yaşlıda, tek taraflı, ani, ağrısız
COLLES KIRIĞI: görme kaybı yapar.
Radius alt eklem yüzünden 3 cm yukarıya kadar olabi- Işık refleksi alınmaz ve midriazis görülür.
len, distal parçanın Oftalmoskopide Fovea’da kırmızı nokta (kiraz nokta)
dorsale, radiale kaydığı ve tepesi volarda açılaşma yaptığı japon bayrağı) görülür
kırıklardır. *Retrobulber nevrit’ de ani görme kaybı nedenlerin-
En sık avuç içine düşmeler sonucu görülür. dendir, ancak oftalmoskopide göz dibi normaldir.
SMİTH KIRIĞI:
El bileği palmar flexiyondayken elin sırtına düşme ile
oluşur.

Colles kırığının tersi bir kırıktır.

184. İdrarını yaparken ağrısız bol miktarda pıhtılı kan gelen


70 yaşındaki erkek hastada ilk yapılması gereken gö-
rüntüleme yöntemi aşağıdakilerden hangisidir? SANTRAL RETINAL VEN TIKANIKLIĞI
Sıklıkla yaşlılık, DM ve hipertansiyon kaynaklıdır, ani
A) Bilgisayarlı tomografi (arter tıkanıklığına göre daha yavaş) ağrısız görme
B) Ultrasonografi kaybı yapar
C) Transüreteral rezeksiyon
D) Sistoskopi Oftalmoskopide retinal kanamalar hakimdir ve Oftal-
E) İntravenöz pyelografi moskopide ileri dönemde papil ödemi görülür; fundus
ödemli, eksudatif ve konjesedir.

Cevap B

54 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


. 187. Son adet tarihine göre 7 hafta 4 günlük gebeliği olan ka-
dının yapılan transvajinal ultrasonografisinde uterin kavite
içinde 30 mm çaplı gestasyonel kese izlenmiş, ancak kese
içinde embriyo izlenmemiştir.

Bu olgunun tanısı ve en uygun klinik yaklaşım için


aşağıdakilerden hangisi doğrudur?

A) Komplet abortus – klinik takip


B) İnkomplet abortus – revizyon küretaj
C) Normal gebelik – klinik takip
D) Anembriyonik gebelik – klinik takip
E) Anembriyonik gebelik – revizyon küretaj

186. Aşağıdakilerden hangisi kadınlarda yüzeyel perine


kasları arasında yer almaz? Cevap E

A) M. koksigeus İntrauterin canlı bir gebeliğin ultrasonografi ile kesin


B) M. iskiokavernozus olarak gösterilemediği durumlarda olası bir ektopik
C) M. bulbokavernozus gebeliğin veya erken gelişen bir abortusun elimine
D) M. sfinkter ani eksternus edilmesi için seri beta–hCG ölçümleri kritik önem-
E) M. transversus perinei superfisyalis dedir. Transvajinal ultrasonografi ile gebelik kesesi
beta–hCG değeri 1000–2000 mIU/mL düzeyinde iken
izlenebilir.
Cevap A
7. gebelik haftasında tipik olarak embriyo ve fetal kar-
Kadınlarda perine kasları temel olarak 3 grup altında
diyak aktivite izlenir. Gestasyonel kesenin >13 mm
değerlendirilir;
olduğu ve yolk (vitellus) kesesinin izlenemediği ol-
Yüzeyel perine kasları: gularda veya gestasyonel kesenin >17 mm olduğu
• M. bulbokavernozus ve içinde embriyonun gözlenemediği olgularda
anembriyonik gebelik tanısı konur ve revizyon kü-
• M. iskiokavernozus retaj ile devam etmesi mümkün olmayan bu gebelik
• M. transversus perinei superfisyalis sonlandırılır.

• M. sfinkter ani eksternus


188. Donovan cisimcikleri ile seyreden infeksiyonda etken
Ürogenital diyafram kasları: aşağıdakilerden hangisidir?

• M. transversus perinei profundus A) Neiseria gonore


B) Hemafilus ducrei
• M. sfinkter üretra
C) Gardnerella vaginalis
Pelvik diyafram kasları:
D) Chlamidya trachomatis
• M. levator ani E) Calymatobacterium granülomatis

• M. koksigeus

Cevap E

Granüloma inguinale, genellikle vulva ve perineyi tutan


kronik granulamatöz ülseratif vulvittir. Etkeni calyma-
tobacterium granulomatistir. Gram–negatif, kapsüllü,
intrasellüler mikroorganizmadır (Donovan cismi).
Cinsel yolla geçer. Genellikle vestibüler alanda ortaya
çıkan papüler lezyonlar ülsere olur ve yumuşak, kır-
mızı, eritamatöz, ağrısız granulomlar haline gelir. En
sık vulva derisini tutar.

DENEME SINAVI - 11 55
Lenfatik yayılım nadirdir, lenf nodları orta derece büyü- oranlarında artış izlenir. Bu nedenle monozigotik ikiz-
müştür ve ağrısızdır. Süpürasyon yoktur. İnfeksiyon lerde perinatal mortalite ilk 72 saat içinde gerçekleşen
kronikleşirse genital skarlaşma ve depigmentasyona bölünmelerde (diamniotik–dikoryonik) en düşük iken,
neden olur. 13. günden sonra gerçekleşen bölünmelerde (yapışık
ikizlik) en yüksektir.
Aşağıdaki tabloda ikiz gebeliklerde zigosite, ilişkili kompli-
189. Aşağıdaki kromozomal anomalilerden hangisini taşı-
kasyonlar ve oranları (%) verilmiştir:
yan fetusta, daha şiddetli fetal büyüme (gelişme) geri- İkiz gebelik tipi İkizlik oranı Fetal büyü- Preterm doğum Plasental- Perinatal
me geriliği vasküler mortalite
liği izlenmesini beklersiniz? anosto-
mozlar
Dizogotik 80 25 40 0 10-12
A) Trizomi 21 Diamniotik/dikoryonik 6-7 30 40 0 18-20

B) Trizomi 16 Diamniotik/monokoryonik 13-14 50 60 100 30-40

C) Trizomi 22 Monoamniotik/mono-
koryonik
<1 40 60-70 80-90 58-60

Yapışık ikizlik 0.002-0.008 - 70-80 100 70-90


D) Trizomi 18
E) Monozomi X

Cevap D 191. Otuz beş haftalık gebe, erken membran rüptürü tanısı ile
yatırılmış ancak olgunun yatışını takip eden ikinci günde
Fetusta otozomal trizomi bulunan gebeliklerde plasental eylem ağrıları ortaya çıkmıştır. Yapılan pelvik muayenede
damarlar normal bir gebeliğe oranla daha azdır. servikal silinmenin %80, servikal açıklığın 2 cm açıklığı ol-
Trizomi 21 taşıyan fetuslarda büyüme geriliği genel- duğu ve fetusun verteks prezentasyonda bulunduğu tespit
likle hafif düzeydedir ve tipik bulgular kısa femur ve edilmiştir.
hipoplazik orta falankstır. Aksine, trizomi 18’de fetal Bu olgu için en uygun yaklaşım aşağıdakilerden han-
büyüme geriliği oldukça belirgin ve şiddetli seyreder. gisidir?
Benzer durum trizomi 13 ve 22 için de geçerlidir ancak A) Tokoliz
fetal büyüme geriliği trizomi 18’den daha hafif seyirlidir. B) Kortikosteroid uygulaması
Fetal büyüme geriliği izlenen diğer kromozom anomalileri C) Eylemin spontan izlemi
arasında trizomi 16, monozomi X (Turner sendromu) D) Servikal sörklaj
ve Klinefelter sendromu (47,XXY) sayılabilir ancak
E) Sezaryen doğum
Turner ve Klinefelter sendromunda fetal büyüme geriliği
şiddetli değildir.
Cevap C

34. gebelik haftasından sonra erken membran rüptürü


190. Perinatal mortalitenin en düşük olduğu çoğul gebelik gelişen olgular için kortikosteroid ve tokoliz endikas-
tipi aşağıdakilerden hangisidir? yonu bulunmaz. Bu olgularda antibiyotik uygulaması
ve gebeliğin takibi temel yaklaşımdır.
A) Dizigotik
Soruda verilen olgu her ne kadar preterm sınırlar içinde
B) Diamniotik–dikoryonik monozigotik
yer alsa da, erken membran rüptürü geliştiği ve mevcut
C) Diamniotik–monokoryonik monozigotik durumda maternal ve perinatal morbidite ve mortalite
D) Monoamniotik–monokoryonik monozigotik arttığından eylem başladığında tokoliz uygulanmaz ve
E) Yapışık ikizlik doğum eylemi takip edilir. Bu süreçte doğumu ve eyle-
min ilerlemesini bozacak işlemlerden (servikal sörklaj)
de kaçınılmalıdır.
Cevap A Verilen olgu için sezaryen endikasyonu bulunmadığın-
dan, doğumun vajinal yolla yaptırılması daha uygun bir
Perinatal morbidite ve mortalitenin en düşük olduğu ikiz yaklaşım olacaktır.
gebelik tipi dizigotik ikizlik olup, tipik olarak diam-
niotik, dikoryonik yapı gösterirler. Bununla birlikte
monozigotik ikizlerde plasental–vasküler ve umbili-
kal kordon komplikasyonlarına bağlı olarak dizigotik
ikizliğe oranla daha yüksek oranda perinatal mortalite
izlenmektedir. Monozigotik çoğul gebelikte, embriyo-
nun bölünme zamanı geciktikçe perinatal mortalite

56 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


192. A Rh negatif kan grubuna sahip 16 haftalık gebeliği bulu- çıkarılması sayılabilir.
nan primigravid olgunun indirekt Coombs testi 1/8 titrede Sezaryenin postpartum endomyometrit üzerine bu etkisini
pozitif olarak değerlendirilmiştir. önlemek amacıyla cerrahi öncesi tek–doz antibiyotik
Bu olgunun yönetiminde en uygun yaklaşım aşağıda- proflaksisi önerilir.
kilerden hangisidir? Hafif ve orta düzeyde risk artışı yaptığı belirlenen diğer fa-
körler düşük sosyoekonomik statü, genç anne yaşı,
A) Ek izlem veya tedavi ihtiyacı yoktur
obezite ve mekonyum ile boyalı amniotik sıvı şek-
B) 4 hafta sonra indirekt Coombs testi tekrarı
linde sıralanabilir. Kötü beslenme ve aneminin postpar-
C) Amniosentez
tum uterin infeksiyonlara neden olma olasılığı oldukça
D) Kordosentez
düşüktür.
E) İntrauterin kan transfüzyonu
SECTION 6

194. Fetal adrenal bezde aşağıdaki enzimlerden hangisi bu-


Cevap B lunmaz?

A) 21 beta hidroksilaz
İndirekt Coombs testi maternal dolaşımda bağlı olmayan
B) 17 beta hidroksilaz
anti–D (anti–Rh) antikor düzeyini gösterir. Anne Rh
C) 3 beta hidroksi dehidrogenaz
antijeni taşımıyorsa (Rh negatif) ilk prenatal vizitte in-
direkt Coombs testi yapılmalı ve annenin immünize olup D) HMG CoA redüktaz
olmadığı değerlendirilmelidir. İndirekt Coombs testinin E) 11 beta hidroksilaz
pozitif olduğu durumlarda ise spesifik antikorlar de-
ğerlendirilmeli (Ig M ve Ig G) ve titre değerlendirilmesi
yapılmalıdır. Cevap C
Indirekt Coombs testinde anti–D Ig G kritik eşik titre değeri
1/16’dır ve soruda verilen olguda olduğu gibi antikor Gebelikte östrojen sentezi fetal kontrol altındadır. Pla-
titre değerinin, eşik değerin altında olduğu olgularda sentada p450c17 (17 hidroksilaz, 17–20 liyaz) ve 16
aylık titre değerleri ile annenin takibi en uygun yakla- hidroksilaz (fetal karaciğerde bulunur) aktivitesi ol-
şım olarak kabul edilir. Bununla birlikte takip sürecinde madığından progesteronun androjenlere dönüşümü
eşik titre değerinin (1/16) aşıldığı olgularda fetal anemi gerçekleşmez. Bu nedenle östrojen biyosentezinin tüm
düzeyinin ve fetusun durumunun ortaya konabilmesi basamakları plasenta gerçekleşmez ve östrojen sen-
için ek testlere ihtiyaç vardır. tezi için plasenta erken gebelikte maternal, 20. gebelik
Annenin daha önceden Rh izoimmünizasyondan etkilen- haftasından sonra ise fetal androjenleri (temel olarak
miş gebeliği (bebeği) varsa, titre değerlerinin takibi fetal dehidroepiandrosteron sülfat) prekürsör olarak
anlamsızdır, direkt fetal değerlendirme yapılmalıdır. kullanır.
Gebe olmayan bir kadında plazma bulunan ana östrojenler
17ß östradiol (E2) ve östron (E1) iken, östriol (E3) bu
193. Postpartum endometrit için en önemli risk faktörü aşa- östrojenlerin metaboliti olarak meydana gelir ve overde
ğıdakilerden hangisidir? sentezlenmez. Bununla birlike gebe bir kadında östriol
düzeyleri gebelik öncesine oranla belirgin olarak artmış-
A) Plasentanın elle çıkarılması
tır. Bu artışın nedeni E2 ve E1’in E3’e artmış dönüşümü
B) Çok sayıda vajinal muayene
değildir ve E3, fetus ve plasentanın ortak bir ürünü
C) Sezaryen doğum
olarak meydana gelir.
D) Uzamış doğum eylemi
Östriol fetoplasental ünitenin ortak bir üretimi olduğundan,
E) Anemi
bu ünitenin fonksiyonunu en iyi yansıtan son ürün ola-
rak değerlendirilebilir.
Cevap C
Fetusta bulunan ancak plesentada bulunmayan enzimler:
Doğum şekli, postpartum uterin infeksiyon gelişimi
• 16 hidroksilaz
için en önemli risk faktörüdür. Sezaryen doğumları
• Sülfokinaz
takiben, vajinal doğuma oranla maternal mortalite 25
• Kolesterol sentezleyen hormon
kat artmaktadır. Postpartum endomyometrit riskini artı-
ran diğer faktörler arasında erken membran rüptürü, Plasentada olup, fetusta olmayan enzimler:
uzamış doğum eylemi ve eylem sürecinde çok sa- • Sülfataz
yıda vajinal muayene yapılması ve plasentanın elle • 3ß hidroksisteroid dehidrogenaz

DENEME SINAVI - 11 57
195. Aşağıdakilerden hangisi kadın infertilitesi nedenleri (ergotamin, fenobarbital ve belladona alkaloidi kombi-
arasında en sık izlenir? nasyonu), veraliprid (dopamin agonisti) ve vitamin E
sayılabilir. Gabapentin, venlafaksin ve bellergal kısmen
A) Ovulatuar disfonksiyon
etkin olmakla birlikte yan etki potansiyelinin yüksek
B) Tubal blok veya obstrüksiyon
olması nedeniyle dikkatli kullanılmalıdır.
C) Pelvik adezyonlar
Her ne kadar sıklıkla reçete edilse de, vitamin E’nin post-
D) Endometriozis
menopozal vazomotor semptomlar üzerine etkisi mini-
E) Uterin leiomyom veya polip
maldir.

197. Serviks karsinomunun evrelendirmesinde aşağıdaki-


Cevap A
lerden hangisi göz önüne alınmaz?

Kadın ve erkek infertilitesinin nedenleri ve oranları aşağıda A) Parametrium yayılımı


verilmiştir. Buna göre kadınlarda ovulatuar problemler B) Endometrium yayılımı
ve tubal–peritoneal faktörler önde gelen infertilite ne- C) Vajen yayılımı
deni iken, erkeklerde idiopatik nedenler ve testiküler D) Mesane yayılımı
problemler öne çıkmaktadır. E) Rektum yayılımı
• Kadın infertilitesi:
1. Ovulatuar disfonksiyon (%25)
2. Endometriozis (%15) Cevap B
3. Pelvik adezyonlar (%12)
4. Tubal obstrüksiyon (%11) Serviks kanseri evrelendirilmesinde endometrial yayılım
5. Diğer tubal anormallikler (%11) göz önüne alınmaz ve prognozu da etkilemez. Bununla
6. Hiperprolaktinemi (%7) birlikte serviks kanseri klinik olarak evrelendiğinden lenf
• Erkek infertilitesi: nodu tutulumu da dikkate alınmamaktadır.
1. İdiopatik (%40–50) Parametriumun tutulduğunun belirlenmesi, serviks kanse-
2. Testiküler hastalıklar (%30–40) rinin tedavisinin yönlendirilmesinde önemlidir ve para-
3. Posttestiküler problemler (sperm transport defekt- metrium tutulmuş ise hasta inoperable olarak değerlen-
leri; %10–20) dirilir ve radyoterpiye yönlendirilir. Parametriumların
4. Hipotalamik, hipofizer hastalıklar (%1–2) intakt olduğuolgularda ise standart tedavi cerrahidir.
Endometrium kanserinde mesane ve rektum yayılımı evre
4, vajen yayılımı ise evre 3’tür.

198. Kadın genital kanserleri içinde en sık rastlanan aşağı-


196. Aşağıdakilerden hangisi postmenopozal kadınlarda dakilerden hangisidir?
ortaya çıkan vazomotor semptomların (sıcak basması)
non–hormonal tedavisinde diğerlerine oranla daha et- A) Overde seröz kistadenokanser
kindir? B) Endometriumda sekretuar endometrioid adenokanser
C) Servikste skuamöz büyük hücreli non–keratinize kanser
A) Vitamin E B) Gabapentin
D) Vulvada epidermoid kanser
C) Bellergal D) Paroksetin
E) Vajende skuamöz hücreli kanser
E) Veraliprid

Cevap D
Cevap B

Selektif serotonin geri–alım inhibitörleri (SSRIs) post-


Yukardaki sorunun şıklarında, köken alınan genital or-
menopozal vazomotor semptomların tedavisinde hor-
ganda en sık rastlanan kanserler verilmiştir. Bununla
monal yöntemlere alternatif olarak başarılı sonuçlar
birlikte kadın genital kanserleri arasında en sık endo-
vermektedir. Plasebo ile kontrol edilen çalışmalarda
metrium kanseri izlendiğinden sekretuar endomet-
paroksetin sıcak basmalarının hem sıklığını, hem de
rioid adenokanser tüm histopatolojik alt gruplar ara-
şiddetini belirgin olarak azaltmıştır.
sında en sık gözlenen kanserdir.
Diğer alternatif tedavi yöntemleri arasında gabapentin
(gamma–aminobutirik asit analoğu), venlafaksin (se-
rotonin ve norepinefrin geri–alım inhibitörü), bellergal

58 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


199. Aşağıdaki malign over tümörlerinden hangisi radyote- Buna göre varisleri bulunan veya minör cerrahi geçi-
rapiye diğerlerine oranla daha duyarlıdır? ren hastalarda kontraseptif yöntemlerden herhangi biri
kontrendike değilken, hipertansiyon öyküsü, iske-
A) İmmatür teratom B) Seröz kist adenokanser
mik kalp hastalığı öyküsü, inme ve serebrovasküler
C) Brenner tümörü D) Berrak hücreli kanser
hastalık öyküsü, derin ven trombozu veya non–kom-
E) Disgerminom plike kalp kapak hastalık öyküsü bulunan kadınlarda
en ideal kontraseptif çözüm bakırlı RIA olarak görül-
mektedir. Komplike kalp kapak hastalıklarında (pul-
Cevap E moner hipertansiyon, arterial fibrilasyon ve subakut
bakterial endokardit öyküsü) ise mini hap veya depo
Disgerminomlar overin en sık gözlenen malign germ hücre MPA (sadece progestin içeren enjekte edilen hormonal
kökenli tümörleri olup, gonadal ya da ekstragonadal kontraseptif) tercih edilebilir.
alanlardan köken alabilirler. Disgerminomların %5’i Temel olarak kardiyovasküler problemleri olan kadın-
disgenetik gonad zemininde, fenotipik kadınlarda larda kombine oral kontraseptiflerin tercih edilme-
ortaya çıkmaktadır. Bu olgularda disgerminomlar tipik mesi, bunula birlikte bakırlı RIA’ların ön planda ter-
olarak gonadoblastoma zeminde gelişirler. cihi düşünülmelidir.
Olguların çoğu (%65) evre 1’de (tümör henüz overde
sınırlı) tanı alır ve tedavide primer yaklaşım cerrahi- Tıbbi durum KOK Mini Depo Bakırlı LNG

dir. Bununla birlikte disgerminomlar radyoterapi ve hap MPA RIA RIA


Arterial kardiyovasküler hastalıklar 3/4 2 3 1 2
kemoterapiye oldukça sensitiftirler. Olguların çoğu Kontrol altında hipertansiyon 3 1 2 1 1
fertilite beklentisi olan yaş grubunda yer aldığından, Kontrolsüz hipertansiyon 4 2 3 1 2
radyoterapi disgerminomlarda ilk tercih edilecek yön- DVT veya PE öyküsü 4 2 2 1 2
Mevcut DVT veya PE 4 3 3 1 3
tem olmamalıdır. Bununla birlikte, kemoterapi fertilite
Ailede DVT veya PE öyküsü 2 1 1 1 1
beklentisi olan olgularda radyoterapiye oranla daha Majör cerrahi ve uzamış immobilizasyon 4 2 2 1 2
avantajlıdır. Minör cerrahi 1 1 1 1 1

Sorunun diğer şıklarında yer alan epitelyal over tümör- Kalıtsal trombofili varlığı 4 2 2 1 2
Varis 1 1 1 1 1
lerinin (seröz kist adenokanser, Brenner tümörü ve
Yüzeyel tromboflebit 2 1 1 1 1
berrak hücreli kanser) tedavisinde radyoterapi daha İskemik kalp hastalığı öyküsü 4 3 3 1 3
az kullanılır ve disgerminomlara oranla bu tümörler İnme (SVO öyküsü) 4 3 3 1 2
Hiperlipidemi öyküsü 2/2 2 2 1 2
daha az duyarlıdır.
Non–komplike kalp kapak hastalığı 2 1 1 1 1
İmmatür teratomlar ikinci sıklıkla izlenen germ hücre Komplike kalp kapak hastalığı 4 1 1 2 2
kaynaklı tümörlerdir. Bu tümörlerin tedavisinde primer
yaklaşım cerrahi iken adjuvan tedavide kemoterapi * DVT: Derin ven trombozu; PE: Pulmoner emboli; SVO: Sereb-
etkindir. Bununla birlikte immatür teratom tedavisinde rovasküler olay.
radyoterapinin yeri ve etkinliği sınırlıdır. v Risk skorlaması; 1: en düşük risk, 4: en yüksek risk

200. Aşağıdaki tıbbi durum ve uygun kontraseptif yöntem


eşleştirmelerinden hangisi doğru değildir?

A) Varis – Kombine oral kontraseptif


B) İskemik kalp hastalığı öyküsü – Levonorgestrelli rahim
içi araç (LNG–RIA)
C) Kontrol altında hipertansiyon – LNG–RIA
D) Aktif derin ven trombozu – Bakırlı RIA
E) Pulmoner hipertansiyon – Mini hap

Cevap B

Dünya sağlık örgütünün (WHO) yayınladığı kardiyo-


vasküler hastalıklarda kontraseptif yöntemlerin
kullanılabilirliği tablosu aşağıda yer almaktadır.

DENEME SINAVI - 11 59
60 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

You might also like