You are on page 1of 16

Ücra 35

Ýki Aylýk Þiir Dergisi


Mayýs - Haziran 2010

ISSN: 1309-145X

HERKESÝN ÇÝRKÝNÝ CEZZAR


herkesin çirkini var mýdýr haaaaaaaaaaaaaaaaaa Gör bak ya bayýltmadan kursak aralýyorlar
bir sirkin yýkým günü geldiðinde aktif alýnlarda Taþlýðý canlý canlý saðýyorlar taþlýða
kendi yýkým alýnlarý olanlar diyorum hanginiz faalyaço Fena daralýyorlar kan görmezlerse
benim senin herkesin bu alýn çeperi nereye kadar kader Aha mezbahalarda huzur buluyor ahþa
ben çirkinim belki sarih belki yüzde yüz
sözün daðýlýþýyla evet türkçe korkutuluþumla bakalým Pîrimiz sekiz peri iki de huffaþ aldý
evet bazý pazar yerlerinde gibi baðýrmalý bi kaç çirkin Pirenin kanbir farký baðrýndaki kazýkta
o pazar yerleri pazar dilleri gibi daðýlýyor mu Kalbi kazýklanmamýþ tek cemreli kim kaldý
ben daðýlýyorum belkim eeeeeeeeeeeee Taygeldili mitranýn aklý pýrlant yüzükte
kim bu gözlerimden çýkanlar dil dil
Kontes Kuladra’nýn güngörmezleri
Ölmezleri öldü diye karalýyorlar
aklanmak diye bir þeyi var bu ülkenin
Erkime posta koydu, nerde epost. payeme?
ben bu ülkenin ülkelliðinden sýkýldým Kalýn, yaðbilmez ýrgat! yaramaz piyasama
benim çirkinliðim inzivadaydý desem neye dahil
neye dahil kaderler içinde süperinde neo planik Delileri baþaltýnda aðýrlýyorlar
belki de moderne pik beni böyle radikalleþtirir dediðim Onlar da gelip çömüp astar edip boyuna
belki de ömerlütfiakadýn ayhan ýþýðý Oyuna gelmeyelim, deliler akýllanmaz
ömer kim peki Akýl küpü assak da boyunlarýna
-ömer sen kimsin, peki bunu rica etmiyorum
epik bunu rica etmiyorum Biz bu dört dörtlüðü palas pandýras
Sepyamýzýn dört dörtlük hýzýyla yaydýk
bir sirkin bozguncusu olmakta güzel benim o Daha seyrek sekmemiz gerek temelde
ooooooooooooooooooooooooooooooooooo Yedek bir uykuyla yaþrak kumulda
bir hezeyan sonrasýnda heyecan yaþýyorum
yo panik Kýmýlda! diyoruz kan içmiþlere
Selvisiz kaburcak, piþkin ve yýrtýk
herkesin çirkini olmayý çok isterdim geçti Kýzdýk, kalktýk kabirde küberaya katýldýk
çirkin olmayý kaderden bilirim Þimdi cezzar kaný var ak alnýmýzda
17 Mart 2010

Bülent KEÇELÝ Mehmet Mümtaz TUZCU

DOUBLE RECOMMANDÉ
2.
Çek elini tek elini çek üstümden çek git ceketin burada kalsýn dýþarda mükemmel bir yaðmur yaðýyor
Ýyi adamdý vesselam lakin ne desem de dinlemeyecek o Montepin okurken öbürü ineði saðýyor!
Beni kimler öldürmek istedi biliyor musun kardeþ diye anlatmaya baþladýðý hikâyesi yalan falan deðilmiþ
Bilmem kaç yýl öncesiymiþ sultanlar kayýklarýyla Haliç'ten geçiyorlarmýþ o mecburen eðilmiþ!
Yok brain drain'miþ yok dandanmýþ elindeki altý patlarmýþ Mihayil Kalaþnikof'muþ Birinci Dünya Savaþý aniden bitmiþmiþ
Nazilerin BirEylülBinDokuzYüzOtuzDokuzda Polonya'yý iþgal etmesiyle Ýkinci Dünya Savaþýna havuza iter gibi itmiþmiþ!
Yok arbitrajmýþ kâr edeceklermiþ Kars'ta Ýstiklâl madalyasýymýþ plasmanmýþ replasmanmýþ deplasmanmýþ klasman
Geçen aðzýný bozup geçiyordun ya peygamberden habersiz kayýp bürosunun yalancýsýyým bak bu senin tasmanmýþ!
Kürdandaki kürdü gizleyen kurdu kürt diye gösteren senin okuduklarýn CasiyeSüresiYirmiÜçüncü ay! eti kerimesindeymiþ
Kerimesi ne yapsýn Japonya Mançurya'ya Ýtalya Habeþistan'a elele verip saldýrýrken kaybettiðin yüzük Kerim Esin'deymiþ!
Her gece yatmadan önce ettiði dualar ve geçirdiði ahlar tahta bir sandukada ne kadar da etkileyici olarak girdi deðil mi metnin arasýna
Allah Ýtalyanlarýn cezasýný bize vermiþ dediklerime dikkat et ne derlerse desinler dokunma geç sýzlansalar da alayýnýn yarasýna!
Bir numaralý düþmanýmýn ellerinden yemek yerken su içerken bunca randevuyu heba ederken vay sen misin benim canýma okuyacak
Bak Ýsrafil hazretlerinin eli tetikte elbet zamaný gelince o da haminnem gibi zamanýn çarkýný acýmadan ve hiç aldýrmadan dokuyacak!

Murat SOLGUN
ÝKÝNCÝ YENÝ’YÝ AÞMAK
Murat ÜSTÜBAL

Þiir ortamýmýzda Ýkinci Yeni'ye dair tartýþmalarýn bu denli Yenilik dediðimiz hadise olumlu ya da olumsuz anlamda
sarpa sarmasýnýn nedenlerinden biri Ýkinci Yeni þiirinin ve gelenek þartlanmasýyla ele alýndýðýnda fetiþleþtirmeye
þairlerinin geçmiþte yeterince tartýþýlmamýþ olmasý ise, müsait olacaðý için böyle bir þartlý refleksten kurtulmak
diðer bir neden de kuþkusuz Ýkinci Yeni þiirine yönelik gerekir ilk baþta þiirle hemhal olmayý anlamlandýracaksak.
fetiþleþtirme çabalarýdýr. Özellikle imgeci kanadýn bu Donald Kuspit'in yenieski sanatçýlar diye muþtuladýðý
yöndeki gayretleri Ýki bin sonrasý þiirin içinden kimi sanatçýlar grubu böyle bir ethos/pathos iliþkisini doðal bir
isimlerin yenilik fetiþizmi ile birleþince gerçekten de biçimde gündeme getirdiði için anlamlýdýr.
fetiþleþtirmenin yaratmaya baþladýðý 'gizli aþýnma'
belirtileri Ýkinci Yeni'nin aþýlmasý mevzusunu gündeme Aslýnda pathosu bu denli güçlü kýlan ve etkinleþtiren
getirdi. Öncelikle þunu belirtmek gerek, aslýnda Ýkinci Yeni nesnesi olmayan arzudur, sýnýrlarý aþan ve sýnýrlarý
diye bir akýmýn olup olmadýðý Ýkinci Yeni þairleri de dâhil yokmuþ gibi gösteren bizzat bu sýnýrsýz ve süreðen
geçmiþten bugüne birçok kesim tarafýndan tar- arzunun kendisidir. Varlýk, arzunun itkisiyle þimdiye kadar
týþýlmaktadýr hâlâ. Ýkinci Yeni þairlerinden bazýlarý önceleri algýlanmamýþ olan bir þeye doðru yöneldikçe kendi izlerini
bu tanýmlamayý reddetmiþ, sonradan kabul etmiþ ya da býrakýr ve süreðen arzu bu izleri yeni baþtan
kabullenmiþ, kimi ise öncüsü olduðunu bile iddia etmiþtir. anlamlandýrarak algýlanýr kýlar. Lacancý anlamda arzunun
geri dönüþlü bir biçimde geçmiþi yeniden anlam-
Fakat, bize göre de, öyle akým diye bakabileceðimiz bir landýrmasý ve yeni kapitone noktalarý oluþturmasý
durum yok ortada. Kaldý ki, adlandýrma bile kendilerinin geleneðin ve konvansiyonel düþüncenin yeni yorumlarýný
iradeleri dýþýnda yapýlmýþken ve poetikalar arasýnda verir bize. Ýþte þiir, arzunun tecelli etmesini saðlarken
yeterli aðsal birliktelikler yokken bir akým olduðunu statikleþen, duraðanlaþan yapýlarý dönüþtürüp yeni
söylemek yeterince doyurucu bir açýklama getir- kapitone noktalarý oluþturarak aþar, ileriye taþýr. Arzunun
meyecektir meseleye. Bize göre, Ýkinci Yeni tanýmlamasý hareket alaný hayatýn nesnel mekânýdýr. Þiirde ortaya
bir modern tavrýn sonucudur, üstelik yeni cumhuriyetin çýkan arzu nesnel koþullardan ivmelenmiþ bir biçimde yeni
mitoslaþtýrýcý modern projeleri ve itkileri ile de gayet þiirsel deðer ve yapýlarý ortaya koyarken, eski yapýlarý da
uyumludur. Yine de, ortada bir akým olmasa da, dilsel, yeniden anlamlandýrýr demektir bu. Ýster biçimsel olsun
estetik ve poetik bir yönelim diyebileceðimiz bir durum isterse de içeriksel tüm devrimci poetik hamleler arzunun
sözkonusu. Yönelim çünkü çaðýnýn þartlarýnýn ötesine anlýk hallerini þiirin yüzey ve derininde göstermek içindir.
geçmeye, içinde bulunduklarý þiir atmosferini ve anlayýþýný Eðer arzu kendi nesnel koþullarýndan koparsa eski
deðiþtirmeye yazgýlý birbirinden farklý þairlerden oluþan bir biçimsel ve özsel deðerleri tekrarlamaya baþlar,
gruptan bahsediyoruz. Üstelik, bu þairlerin birtakým hiperplaziyi mutlaklaþtýrýr. Arzu, þiir dolayýmýnda Lacan'ýn
öncüleri, muhataplarý ve diðerlerine göre daha silik kalan deyiþiyle artý-deðer gibi algýlanan ve metalaþan artý-
üyeleri de mevcutken, planlý programlý olmasalar da doðal keyif'in ortaya çýkýþýný engelleyemezse fetiþizm
itkili olduklarýný söylemek zor olmasa gerek. Elbette bu kaçýnýlmazdýr artýk. Tekrarlar ve ýsrarlar hiperplazik
doðal itki ya da yönelimin kaynaðýný dönemin somut mutlaklaþmayla fetiþleþirken, þiirin (ve dolayýsýyla
þartlarýnda aramak zorunludur; somut þartlarýn þairin arzunun) nesnel koþullardan izolasyonu sonucu
dilinde yeniden tecelli ettiðini görmemek ihanet olurdu þizofrenikleþmesine neden olur. Dolayýsýyla, Ýkinci Yeni
bize göre. Þairin dilinde tecelli eden gerçeklik kendi þiirinin fetiþleþmesi kýsýr döngüseldir; hem fetiþleþerek
sýnýrlarýný çizdikçe ve belirginleþtikçe onu aþma güncelden kopar, hem de güncelden koptuðu için
gereksinimi de kendini göstermeye baþlayacaktýr. Aþýlan fetiþleþir.
aslýnda dil baðlamýnda yeni koþullara ayak uydurmaya
yazgýlý gerçeklik olacaktýr. Þiirsel gerçekliðin metastazý, Gerçekte, Ýkinci Yeni'nin artýk güncel gerçekliði yeterince
displazik özelliðini yitirdikçe kendine dönecek ve kendini yansýtamadýðýnýn ya da güncel tehlikelerle yeterince
tekrar etmeye baþlayacak, hiperplazik özellik hemhal olamadýðýnýn ipuçlarýný bu þiirlerin muhtevasýna
gösterecektir. Yani sayýsal aynýlýðýn ve tekrarýn artýþý baktýðýmýzda anlamak zor deðil. Yeni bir þiirin ortaya
fetiþleþmenin asýl kaynaðý olacaktýr. Öyle ki, ethos ve çýkmasý gerekliliðini gündeme getiren Ýkinci Yeni fetiþistleri
pathos arasýndaki gerilimli iliþkiyi deðilleyen bir ethosun deðil de yine Ýkinci Yeni þairleri olmuþtur. Sözgelimi,
hâkimiyetiyle sonuçlanan bir fetiþizm salt deðerler Turgut Uyar 1977'de Türk Dili Dergisi'nin soruþturmasýna
pandemisinin sonucudur. Deðerler pandemisini bitirecek verdiði yanýtta: 'Bana kalýrsa, Ýkinci Yeni de, en az Birinci
ya da onu kullanýlabilirlik koþullarýna döndürecek olan Yeni kadar gerilerde kalmýþtýr. Yeni bir þiir geliþmelidir
bizzat pathosun kendisidir, daha doðrusu sanat eserinin Türkiye'de, bugün ipuçlarý bile olmayan yeni bir þiir.
yüzeyinde ve derininde ortaya çýkacak olan pathos ile Durmadan Ýkinci Yeni'ye dönmek anlamsýz ve hatta yeni
ethos arasýndaki asimetrik iliþkidir. Pathosun iþlevselliði bir þiir geliþtirmede çorak bir yerdeymiþiz duygusunu
ise yenilik fetiþizminden baðýmsýz mimetik ve poietik veriyor insana.' saptamasýnda bulunurken ufku ve gönlü
malzemeyi harmanlayan bir anlayýþla saðlanacaktýr. geniþtir. Ve ekler: 'Sonuçta, eksiði artýðý ile Ýkinci Yeni de

2
bir olgudur, bir dönemdir þiirimizde. Ama bana sorarsanýz arasýnda bir temsil sorunu oluþmuþtur. Bu temsil sorunu
bir þiirin biyografisi, bir akýmýn deðil, ozanlarýn en baþta þiirle deðil deðiþen dünyalarla ortaya çýkan bir
biyografisidir.' Bu yanýttan anlaþýlacaðý gibi, Ýkinci sorundur.
Yeni'den baðýmsýz bakmamýz gereken þair profillerinin
olduðudur ki bu þairlerin tümü süreç içinde kendi yetkin O halde, bu denli baskýn ve etkin bir kültleþmeye neden
yollarýnda geliþimlerini tamamlamýþlardýr. Fakat bu þairler olan Ýkinci Yeni þiirinden nasýl çýkýlabilir sorusu genç þiirin
doðurucudur da, günümüzde birçok þairi etkilemiþlerdir. baþat meselelerinden biri olduysa bunda çaðýn
Bugün bu þairlerden etkilenen ama onlarý tekrar etmeyen gerçekliðiyle hemhal olan genç þair zihinlerindeki
bir genç þiir var ülkemizde. Zaten bu yeni þartlar gereði dönüþüm ve deðiþimin rolü büyüktür. Ýkinci Yeni
kaçýnýlmaz deðil midir? Köyden kente göçün ötesine geçip zihinselliðinden çýkma ihtiyacý hissedecek yeni þiir kendi
metropol kültürünü yaratan yeni bir kuþaktan kimliðini hangi estetik ölçütlerden kuracaktýr? Dahasý, bu
bahsediyorsak, bu metropol kültürünün dijital ölçütler þiirde nasýl tecelli edecektir? Böylesine muðlak ve
devriminden, tüketim kültünden ve küresel meta göndergesiz bir zemin ilk baþta kendi saðlam zeminini ve
birikiminden söz açýyorsak þiirdeki yeni devinim ve mevcudiyet koþullarýný hazýrlamak zorundadýr. Yeni þiirin
direniþin geçirmesi gereken dönüþümün niteliði mevcudiyetini mevcut þiirsel deðerler kümesinden
konusunda ahkam kesmenin ne kadar zorlaþtýðýný gözden seçmesi ve sahip olduðu malzemeyi aþýrýlaþtýrmasý
kaçýramayýz. Mesela, Ýkinci Yeni'nin bütüncül, içkinliðini ve diyalektik bir çözümdür. Derrida'nýn mevcudiyet
bireyselliðini keþfeden modern insanýnýn yerine metafiziðinde belirttiði gibi var olan yapýyý speküle ederek
mücadeleyi kendi içindeki mikro kozmoslara ve ya da aþýrýlaþtýrarak mevcut deðerler sisteminin ötesine
dolayýsýyla bir parçalý hâle taþýyan kozmopolit insaný geçmek mümkün ve tutarlý bir yoldur. Böylece mevcut olan
almýþsa bunun þiire yansýmalarý da çok farklý açýlardan yadsýnmadan aþýlmýþ olur, mevcut üzerinde yeni bir
deðerlendirilmeye müsait olacaktýr. Bu anlamda, Uyar'ýn deneyim ve birikim elde etmiþ oluruz. Geleneðin reddi
1977 tarihli yanýtý çok erken ve deðerli bir saptamadýr. deðil geleneðin dönüþümü mümkün hale gelir tarihsel
Üstelik, çoðulcu ve parçalý þiir yapýlarý yeni çaðýn özne modern avangardýn aksine. Yeni avangard tavýr böyle bir
üzerindeki aynýlaþtýrýcý etkisini kýrmanýn da bir yolu haline düþüncenin ürünüdür. Ýþte, biz de Ýkinci Yeni'nin
geliyorlarsa daha cesaretli olmak gerekmez mi? Uyar'ýn aþýrýlaþtýrýlarak aþýlmasý gerektiðini söylediðimizde Ýkinci
'Efendimiz Acemilik' yazýsýnda dediði gibi: 'Uçaklar, Yeni geleneðinin reddini deðil, baþka bir dinamik þiir
radyolar, sinemalar durmadan bizi birbirimize sürecine dönüþümünü istemiþ oluruz. Zaten, Ýkinci
benzetmeye çabalýyorlar' ise günümüzün ultra teknoloji Yeni'nin öðretici ve ders verici niteliði nasýl her daim ön
çaðýnda tehlikenin daha da büyük olduðunu unutmamak planda olacaksa, böyle bir þiirsel auranýn þiir
gerekir, þiirdeki deðiþim hayattaki deðiþimdir. Tehlikeyle geleneðimizde klasikleþeceði (ya da klasikleþtiði) de
mücadele için dirimsel bir meseledir deðiþim. Sözü Uyar'a aþikârdýr. Aslýnda, bir sanatsal ürünün klasikleþmesi onun
býrakýrsak: 'Evet, deðiþmek. Anlamlý bir yaþama için metalaþmasýyla ters orantýlýdýr; çünkü bir sanat yapýtý
deðiþmek. Bu bir ölüm kalým meselesidir. Ne dersiniz?' metalaþýp tüketildikçe eskiyecek, aþýnacaktýr. Oysa, bir
sanat yapýtýnýn aþýlmasý artýk onun daha fazla
O halde deðiþim kaçýnýlmazdýr. Þiirde deðiþim þiirsel dilde tüketilememesi demektir, bu onun fetiþleþmesini
ve ona içkin biçimsel-özsel yapýlarda olacaktýr. Þiirin engellediði gibi sanat geleneði içindeki üretken rolünü
sorunsalý dil baðlamlýdýr, özsel deðiþimi gösteren de pekiþtirir. Bu rol bir bakýma yapýtý klasik kýlan þartlarýn
biçimsel yapý olacaktýr. Þiirde aþýlmasý gereken temsil olgunlaþmasýdýr. Genç þiirin geçirdiði aþamalar üzerine
özelliðini yitirmeye baþlayýp hükümranlaþan poetik dildir. geliþtireceðimiz her türlü tez ve düþüncenin kendisinden
Ýkinci Yeni'yi aþmamýz gerektiði üzerinde durduðumuzda önceki Ýkinci Yeni de dâhil diðer þiir geleneklerinin
þiirin kendisi üzerinden deðil yaþamsal temsiliyetin sýnýrlarýný gösterdiði gerçeðinin ayný zamanda Ýkinci
gerekliliði üzerinden baktýðýmýzý söylemeye gerek Yeni'yi klasikleþtiren þartlarýn oluþturduðu sýnýrlarla bir
duymuyorsak, bunun yalýtýlmýþ þiirsel bir fetiþizm arada düþünülmesi þaþýrtýcý deðildir artýk.
üzerinden konuþtuðumuz anlamýna gelmediði bellidir.
Söylemeye çalýþtýðýmýz sadece bu yaþamsal temsiliyetin
ikamesinin her daim þiirsel dil ve yapýlar üzerinden olmasý
gerektiðidir. Çünkü, ancak þiirsel dildeki deðiþim ve
Kaynaklar
dönüþüm temsiliyeti teslimiyete dönüþtürecek
tahakkümün önünde somut bir engel olacaktýr. Mademki
Slavoj Zizek, Ýdeolojinin Yüce Nesnesi, ç. Tuncay Birkan, Metis Y., Ocak
Uyar'dan verdik örneklerimizi oradan devam edelim yine;
2002, Ýstanbul.
baþka bir soruþturmada Nâzým'ýn þiir dili bugün için Donald Kuspit, Sanatýn Sonu, ç. Yasemin Tezgiden, Metis Y., Þubat
eskimiþ midir þeklindeki bir soruya verdiði yanýtta: ' 2006, Ýstanbul.
Nâzým'ýn dili ve dünyasý eskimemiþtir, geçilmiþtir Turgut Uyar, Korkulu Ustalýk, haz. Alaattin Karaca, YKY, Mart 2009,
sanýyorum' derken dilin dirimselliði çerçevesinde Ýstanbul.
bakmaktadýr meseleye Uyar (Þiir Sanatý, Sayý 10, Aðustos Murat Üstübal, Semptomatik Þiir, Ücra-34, Mart-Nisan 2010, Konya.
1966). Þairin dili yaþamsal devinime ayak uydurmaktadýr Nilay Özer, Þiirde 'deðer' ve 'yenilik' kavramlarý üzerine, Karayazý-9,
yani. Bugün baktýðýmýzda, Ýkinci Yeni þairlerinin þiirleri Adana.
çaðý anlamlandýrmada yetersiz kalmýþ, güncel gerçeklikle

3
bitkin halk resmi
(kimseye diyecek bir þeyim yoktu. ben geldiðimde film bitti
televizyonu açtýðým sabah mukabele, kapattýðým akþam tefsir)

bense- ben artakalan dizeleri -kalmýþsa- kurmaya çalýþtým hep


iki þairden, türkçeyi bileyen iki bana yakýn türk
biri subaylýktan terk, diðeri polis memurunun oðlu
þairler neden hep baþkasýnýn vebâliyle savaþýrdý?
düþündüm, bir yüzyýlýn dörtte üçü, bu sorunu
bir ülkenin 'yok'u 'var' kýlmasýna yetesi mi?
burjuvazinin öcülüðünde ve ancak [(doch)] þiirde yetmiþtir
þiirde, yani ikinci yeni cumhuriyet atýlýmýnda gerçekleþsin bari
dedim, kimseyi ilgilendirmeyen bir güz sabahýnda, iþgüzarlýkla
gerçekleþmesi pek mümkün görünmeyen demokrasi.

emekleyenin alnýndaki geliþigüzel yýrtýlmýþ patiska bað


üzerine geliþigüzel 'çocuklarým için' yazýldýðýnda, kar erimedi
henüz, ufak tefek de olsa bu memleketin emek-deðer alýþkanlýðýna
hiçbir emperyalist giriþim kâr etmedi, infak edilmeyen kâr erimeden
ne uðrunda mücadele verildiði bilinse, hangi sýnýfta
hangi dersi kaç krediyle aldýðý- en iyisi þiir kovuðuna çekilsin
bürokrasinin vesayetinden geç de olsa kurtulsun ahýska türkleri.

sýska türklerden bir arkadaþým oldu, uzun boylu


kavruk, esmer bir arkadaþ, ama hayatý bana benzemez
tükürür ankara'da yürürken o, menfur, yere doðru hep
nedense hep ýskalar, nedense bir rüzgâr çýkar hep o anda
ben hayatta tükürmem; tükrüðüme yazýk, hayatta
ama kötü bir düþ görürsem o baþka.

türk þiiriyle türk sinemasý arasýnda duygusal bir orantý kurmaya çalýþýyordum nice zamandýr,
kimsenin dikkatini çekmeyebilir; ancak dikkatle bakýldýðýnda görülecektir, siyasî seviyenin
oldukça kaygan bir zeminde tutulduðu, týpký türk sinemasýnýn seviyesi gibi, týpký türk þiirinin
seviyesi gibi. bütün bunlar düþünce zemininin, düþünsel seviyenin aslýnda güvenilir
olmadýðýnýn iþaretidir bir anlamda. zýrvayla zýrva olmayan arasýndaki ayrým çizgisini idrakten
yoksunuz. gereksiz tevilâtla oyalanýyoruz. son planlar, oyunlar da bunun bir göstergesidir.
yaþanan büyük bir sarsýntý var; hepimiz depresyon içindeyiz, farklý nedenlerle. þiirse, ah, hep
kesintiye uðrayan þiir! bir hazreti ali resmi kadar kesinlikle gerçeðe mesafeli þiir.

bürokrasinin vesayeti altýnda aczin þiiri yazýldý bu ülkede


soyut bir burjuvazinin eleþtirel þiiriymiþçesine okudular
demokratlardan daha fazla ülkeyi kalkýndýrmaya yeterli
bir güç sunuyordu yeni devinim, çok sesli, çok partili, çok farklý
turgut uyar sonradan dâhil- elhamdülillah
turgut özal baþtan hâriç- estaðfirullah.

türklerin tükrük bezi niye çok çalýþýr? bu sorunu çözemezdim


tek baþýma. maraþ taraflarýndaki kahvehanelerde
tükrük hokkalarý gördüðümde þaþýrdým; ot çiðniyor adamlar
bir yerlerden yemen türküsü sýzýyor, umarsýz bir duadan
ve sürekli tükürüyorlar hokkalarýn içine neftî hecelerle
bir kez daha anladým, evet, þiir çýkmazdadýr!

mûti, müttefik olmamak için vezne uyduramazdým kendimi


ol þanslarýmý erteledim, mûnis bir bitki olmadým, sýrnaþýk
bitki örtüsü bütün korkunçluðu örtecek, az daha durun
sesimin korkunçluðunu örtecek bir þiir arýyorum ben
belki bu sayede muhtaç olur bana, bekle, avrupa birliði
dene dünyayý, dene arzý mev'udu, dene, indirildiðin yeri
dirliði düzenliði þiirde saðlam tut, sýkýca kavra
ölmeden önceki seçeneði gör; bir þansý, bir isteði zorla
bak bakalým 'asrýn idrakine' nasýl sövüyormuþ âkif o zaman?

heyhat! sabah akþam binlerce yýl kurtlarýmýzý dökmekteyiz


her fýrsat elveriþli bir imkân, kurtlarýmýzý dökmeye uygun
aðý çeken çileymiþ, vurduðumuz voliler bahâne.)

Ömer AKSAY
4
Ýsimsiz Bir Dilekçe Ýçin Mektup Biçemsiz Mazlum Denemeleri Uður EYMÝRLÝ

-De+neme bir-

Ýzmir Þiir Kamusu Spor ve Lokantalar Birlik-Düzenliði Daire Federasyonluðuna


Ýzmir-Ýzmirasya

yirmidörtsýfýrdokuzfýrdokuz
-/- -/-

Sayýn Kamü,
Bir þiir vardý önceleri, neydi adý?, ýýýýýýý?, O'nun þiiri iþte… Eksiden kýzlar görürdüm molpedli ve cetvelli elleri. Ama
oryantalist etiketsizm. Kargalarýn “art” deyiþi de tamburaya dayanýr. Cahilliye dönemli þiir budaklarýnýn prizlenmesi ve
sakýnmasý ve düþmek /þimdiki þeylerde saygý kalmamýþ saygý!/. Ýþte ben ellektron yüklü ambarlarýný seviþtim. /-Teyze,
sonuçta ikimiz de “derinlemesine nüfusu olan paslarla” kilimcilik izdüþürüyoruz, gel beraber bir çorba içelim./ Türk çorbacýlýk
tarihi bir Stockholm sendromu olarak zile basýp kaçmak gibicibiliðine bölge parsellemekte meþgul. Samsonlarýn saçlarý
kesilmesin! /-Hey sen baksana bi', bu þiirin tuzu eksik!/ Tuzu olmayan þiirin tüketimi düþünülemez, düþünülmesi tevkif dahi
ediplenemez. /-Ey Cemaat-i Müslimin!/. Vaat edilen enstitüleri ayarlamaya giriþ sýnavý yakýndýr.(Daha ayrýtlý bilgi için: VEAGS
Bilgi Edimlenmek Büro Amir-“Saat”liði MerkEziyeti). Ben þimdiye dek Eddie Little hiç olmadým. Ansýyorum ancak Davut daha
çok aðlamýþtý. -Benim geçmiþimi ne zaman düzelteceksiniz?- Ýþbu seb ve eplerden ötürü artýk yuð düðünlerine metroyla
ekmekaralamak istemiyorum. /-Charles, yürü gidiyoruz./. Gereðinin yapýlmasýný hepinize arz kýlarým! /Ha, bi' de ben
cenazemde þaman falan istemem./
Ýmza
Belge1- MS Word//Adsýz
-Den+e+eme birki- ÝKÝ ÞÝÝR Mitat
Ýzmir Þiyirler Arasý Ulaþtýrma ve Soruþturma Bakanlýk Baþ Ýletiþim Müdürlüðüne
Ýzmirizmirizmir-Türküye

otuzbeþinsanbinikipazar
+/+ */* ???
Sayýn Müdürbey,
“Þiir Kamusu”na yollanmýþ olduðum dilekçemin yanlýþ anlaþýlmasý korkusuna sahibiyetimden dolayý, anlamlý dilekçe
yazamadýðýma kanat getirtmiþ bulunmakta oldum, baþka bir yazýnsal baðlanda derdimi anlatmak üzere yine anlamsal
karmaþýksallýða yolaþacak bir metni (þiir diyin siz buna kafiye var çünkü, cidden), sizin kurumsal iþletmenizin ulaþtýrmanlýðýna
ve de kamunun “okuryazardinler”liðine kötümcül sözler ve gözlerle güvenerekten adý belirtilen kamuya iletmeniz için size
sunmak istiyorum. Bahsi geçen metin ektedir. Gereðinin yapýlmasýný arz olsun.

Ýmza
Belge1 MS Word//Adsýz
/*(Bir eksikte bir yerler var gibi.)*/

Ek 1:
Ben Birgün Kirli Ýki Kere Ýntihaller Kuþandým

Kadýn vamplýðý teorisini mopak üzere lisanslý, müjde üçüz!


Yüksük arkadaþ, defterim tek basýnçsý kelebeklenen Paramaribo'm
Lar/us meydanýnda küflü otomata empatikler örgütüz
Her bombam Dres'den iner gibi füller dolusu, tamam!

Lusin! Kýs biraz, aztek çaðan tragedyitik aykýrýlarda triko inan


Kodbýloks ve Maraton çýkýþlý esracengiz olaylar A bu Hunlar!
“Ýnkaaa inkaa!” deðil baðýrýr çiftlikinde kýlavuz asansör çalan
Terse alpler safaride Kýro liken, Magnon NAND tapusunda biter.

Not: Dracula öldürür.

Patlýcanlý yemeklerin üstüme kurbaða yüzüyorum býçaðý


Dað egesi içbükey dolaylarýnda graben'ini amca salar tayfun
Havuz sahiplensin kuþunu ev hukukuna tektonik ve azman ýsýrýðý
Tonla balýk orkine ediyorlar niyet eþiði turp dýþýndan, soygun.

Literal ciiinlerini kunduralara traktör geldim senin orasýndan/(jean)


Bette Davis kuþaðý dadý geçemiyen nesli, optimum bir tundra yapalým
mý? Mahreme hâkim bitki örtüsü layikmiþ stepneli kanaviçeli cirosundan
Pipoladým baykuþuna apaðustos yahut kombinasyonel kurban falam.

“ve uzun bir zarf “


5
DÝRÝM. SÖZLÜK.
Dirim. Öncesinde
Bedensizdi
.ilk tapýnma
öncesinde
(bir nar
le ke
si ni
an dý
rýr dý.
kaðýt üzerinde.
Suçluluk. a. 1. Dirim. “Öncesinde
Bedensizdi
ilk tapýnma
öncesinde
.(bir nar
le ke
si ni
an dý
rýr dý.
kaðýt üzerinde.
Suçluluk.” -U.Karadað. 2. esk. Bir þeylerin içinden geçmemiz.
gerek, gerekli, lazým. 3. ed. Üç eklemli resimler avlamýþtý yekten, ritimsiz bir üvertürdü
gençliði, tabutlara sýðmamýþtýr körkütük tabutlara! 4. Þiirim, ayný benim gibi, doðup
doðmamak arasýnda kalmýþlýðý, sayýklamaktadýr. ahlaksýztýr her kekeme.
5. coð. Kani Karaca Sokaðý , birbirinin içine girip karýþmýþ*, Þimdi Burada Bir Þeyler
Söylemek Lazým Sokaðý “Girift bir konudur bu, en baþta yeni þiir
kavramý ile karýþtýrýlýr.” - M. C. Anday. 6. Alm . Passagen . 7. fr . Lyrque .
Masal eskisi bir rüzgar þu/ yüzümde hissettiðim dokunuþ// taþa sarýlmýþ, gecenin sarkacý.
8. Güzel yazý sanatýnda boþ yer býrakmayacak biçimde iç içe istif edilmiþ (yazý)*.
9. Zihnin yeterliliði öldü, öldü. boþtu göze-nek-ler-i. 10. fel. Varlýðý yoklukla tamamlayan,
nüktedan. Bir iþ sözleþmesine dayanarak çalýþan gerçek kiþiler, kamu çalýþanlarý, deliler.
11. din. imzasýz ihbar mektubu. “Geceleri Ünalan dolmuþuna sadece erkekler biniyor”-
12. esk. Ýnsan aklýnýn alamayacaðý, þaþýrtýcý, olaðanüstü olay, mucize. “Bir gün Oðuz Atay'ýn
bir tansýk gibi edebiyatýmýzdan geçtiðini kavrayacaðýz.” -S. Ýleri.* 13. Ölülerin giyim
markasý. Tanrý vergisi midir? Kul iþi mi? 14. argo Soruya soruyla karþýlýk veren kimse.
“Bakmadýðýmýzda da camlar, arkasýndakileri gösterir. M-i?” - Üzüncü Tekil Þahýs
15. db. Türkçede Sayýklama dilinin alfabesi içinden geçilebilir harflerden oluþur:
A,B,D,O,Ö,P,R. Biroyuk.

Ocak-Þubat 2010
*Türk Dil Kurumu'nun Büyük Türkçe Sözlüðü'nden

Ulaþ KARADAÐ

6
CÝ DEVRÝM CÝ savaþ ilan edilince kupon biriktiriyorum
kolayca girmesine sebep oluyorsun
1. o yavaþ yavaþ kýyýya itilmeye baþlýyor
fakat ingiliz nüfuzunu azaltamýyoruz
halep çamlarýndan meydana gelen ormanlarla esaslarýmýzý açýk bir þekilde ortaya koyuyorsunuz
örtülüydüm ayrýntýlarý yeteneklerle algýlýyorlar
gücünü bütün medeniyetlerin büyük manzum
eserlerinden theatron dimaðýnýn kutsal ormanýna bineceðim
alan bir güzellik ve sanat kültüydün eyalet yaylalarýndan doðacaksýn
anadolu enerji aðýna büyük ölçüde katkýda bulunurdu verimli dönemime ait bir eser yazacak o
hýdrellez günüydük arasýndan geçeceðiz
önceleri bu yetkiyi geceyle paylaþmayý denediniz bir hikayenin aslýný bozacaksýnýz
x ýþýnlarýnýn organik dokular tarafýndan eþit olmayan dürüstlük þart olduðundan aðlayacaklar
derecelerde emilmesine dayanýrlardý
4.
herhangi bir etki yaratmýyorum
umutsuzluða kapýlarak ediyorsun zedelenmemiþ kapatýlmýþ ince bir deri parçasýydým
yerleþiyor tarafýndan korunuyor saðlamdýn veya gazlýydýn
olduðumuzu anlýyoruz zararlarý önleyecek þekilde ahenkli bir düzene
uçaklarýn deneme uçuþlarýný yapýyorsunuz sokulmuþtu
adlarýný eski kasabanýn eteðinden alýyorlar yeryüzü sahýnýydýk
sizden sonra gelen þairleri etkilemiþtiniz
kýta platformunda yapýlacaðým dönerken yolda gemide öldüler
tek dilli iki makaranla ýsýracaksýn
osmanlý devri mezar taþlarýný sergileyecek o maaþsýz tayin ediliyorum
negatif deðerli elektrikler titreþtireceðiz çok iyi biliyorsun
gözdeki sulu damarlardan akacaksýnýz bir isyan sýrasýnda öldürülüyor
farenin varlýðýný kediye haber verecekler yakalayýp zorla götürmek istiyoruz
kýz sizi kýskandýrýyor
2. ficus carica nedir bilmiyorlar

kurulan mahkemeydim batý kültürüne hayranlýk duymayacaðým


kiþisel imanýn aðýr basardý sülfürlü buharlar titreteceksin
çað sevgisini almýþtý kýça kadar uzanacak
sebep olduðumuz zararlar çok büyüktü takaddüm veya takaddüm aman aðlamayacaðýz
bir uçaðýn deðiþen rotasýydýnýz canlý maddenin yapý unsurlarýný unutmayacaksýnýz
kliþeleri bütün yüzeyleri kaplamazdý ovaya hakim sarplýklarda da öpüþecekler

güçlükle mekke yakýnýna gelebilenlerden olmuyorum 5.


yükselmeyi devamlý bir çökme hareketiyle karþýlýyorsun
destekleyeceði anlaþýlýnca alýnýyor teminatlý bir statüye kavuþtum
uyan bir ek daha yapýyoruz jinekolojik muayeneden sonra kararlaþtýrýlýp uygulandýn
bütün tuvaletlerde þubeniz bulunuyor diþi köpekleri ve kedileri de döller ve doðurabilirdi
bazý ayetleri okuyarak reddediyorlar cinsel organlarda iltihaptýk
ölmüþ bir müslümandan bahsederken merhum
sakala benzeyeceðim diyordunuz
sürüleceksin ve sayýn azalacak sekiz köþeli bir tavþan kubbeleri vardý
bazý din bilginlerine önem vermeyecek
çok eski kimyasal yapýmýzla yemeðe çýkacaðýz ona bir altýn madalya veriyorum
sahaya yerleþeceksiniz sinir elemanýnýn etkisini engelliyorsun
etki sahalarýný geniþletecekler onun soðukluðu göze çarpýyor
biri için sipariþ alýyoruz
3. mezar taþýnýz tamamen kapanýyor
aþýrý davranýþlarda bulunarak ölçülü hareket ediyorlar
eserlerimin incelenmesinden çaðýmýn
öðrenim gereklerine uymadýðým anlaþýlýrdý fazla geliþmeyeceðim
darbelere ve eðrilmelere kolayca karþý koyabilirdin ishale ve kanamalara karþý kullanýlacaksýn
resmi ordu sazýydý o darý mýsýr pirinç yiyemeyecek
islam dinini incelerdik tarihte ve bunalým içinde olabileceðiz
memleketinizin ovalarýný ormanlarýný kongre bildirisi olacaksýnýz
kumullarýný gösteren tablolardýnýz batýda yazýlmýþ tarih kitaplarýna da baþvuracaklar
temettü olarak daðýtýlýrlardý ya da sermayeye eklenirlerdi

Nazmi Cihan BEKEN

7
Hugo Ball,
Dada dada dada manifestosunda
dada dada... dadanýn
"Fransýzca'da uluslararasý bir
Liman MEHMETCÝHAT kelime olduðunu
"sallanan oyuncak
at", Almanca'da bu örneklerle
"hoþça kal", açýklamaya
çalýþmýþ, ya
"sýrtýmdan in",
dadanýn Anadolu
"elbet bir gün coðrafyasýndaki
görüþürüz", yeri? Ball'ýn
Romanca'da "evet, cevabýndan
gerçekten, haklýsýn, habersiz olduðuna
iþte bu. Tabii ki, inandýðým bu
evet, kesinlikle, soruyla birlikte,
doðru." DADAKÖY Dadaköy'e hoþ
geldiniz diyorum.
Orda bir köy var uzamda
Bir dada konuþmasý (ya da spoiler) (ya da ironiyle, beklentisizlikle (Dada, bu ne? Bu mu Dada
mahalle kahvesi): len? Evet, hacý dadaniskasý).
Dada, "geniþ bir yarýn ayýrdýðý iki mahalle" onlar için,
DADA NEDÝR? ismi de bu iki mahalle arasýnda oyuna dalmýþ
çocuklarý eve çaðýrýrken annelerinin kullandýðý
Bir köy mü? seslenme biçiminden geliyor. Dada!, d!ada, da!!da!
Hiç bir yapýya uymadýðý için midir acaba, bu
DADA NEDÝR? sesleniþin hep geçmiþteki dillere atfedilmesi? Dada
bir gürültü mü yoksa?
Bir istasyon mu?

DADA NEDÝR?

Bir yokuþ mu?

- Bilmiyorum, bildiðim
sadece "bereketli topraklara
demir attýðýmýz".

Dada Balýkesir'de bir yer'in


adý. Yaþayanlar, Dada'nýn
sanattaki yerinin farkýndalar
mý, onu da bilmiyorum ama
yaþadýklarý yeri “baþlangýcýn
ilk mekaný, bilginin fakirliði”
olarak anlatmaya baþlý-
yorlar. Dada bir ruhsa, bu
topraklara sinmiþ olduðunu
hissediyorsunuz, retoriðe
kaçmayan bilgelik, ince bir

8
Dada istasyonu bir iþ bulma
merkezidir.
(Ne tuhaf, dadanýn kendisi iþi
býrakmak için fazlasýyla geçerli
bir sebepken, pastoralden
realizme geçiþin merkezi
olabiliyor. Çapadan çabaya
gibi)

Dada istasyonu resmi devlet


memurunu tanýma yeridir.
(Tanýma yeridir, tanýþma yeri
deðil, bu yüzden dadalýlar
edebiyat kanonunu görürler
ama ahbap olmazlar pek.
Gördüklerini trenin düdüðü
boyunca bir uyarý olarak
taþýmak isterler.)

Dada istasyonu bir þehirdir.


(Bu þehirliler deðil miydi Hugo Ball'ýn tiyatrosunu
Bir diðer anlamý, köylülerin eþkiyalarýn yaktýklarý daðýtan Ýnfial'le birlikte? Ben öyle hatýrlýyorum, ayný
ateþi askerlere gösterirken, "Daðda" demelerinden þehirlilerdi Dada'þ)
ileri geliyormuþ. Daðda, daðda (yumuþak- Dada istasyonu bir okuldur.
genindüþüþü), dada, dada, dada.. - Neden?
- Durmak yasak olduðu için mi?
Dada çaðrýlan mý, gösterilenin olduðu yer mi? Türk - Dada ruhu gibi akýþkan olduðu için mi?
Dil Kurumu Türkiye Türkçesi Aðýzlarý Sözlüðü dada - Ya her deðiþiklik insana bir þey öðretiyorsa, Tzara?
için farklý anlamlar içerse de dadalýlar dadayý - Öðrenilen þey dadanýn asla dada olarak yazýlama-
tekrarlamalardan doðan seslere baðlýyorlar. Dada yacaðý mý?
tekrarlamanýn diktatörlüðüyse, zaten Bþl 19,4 cm - Evet.
Sat 39 Süt 1 7 45 65 74 hiç kurulmamalýydý, kurdum.
Devinim=Ýstasyon
Dada istasyonu Dada için ilk durak.
Çünkü, Dadalý Halil Pehlivan, neden öldü diyor istasyona?
Ölmeyi bilmek de mi devinime dahil?
ribnaloednütsünýnýþay52nügubýþayatpuloýladadriB
ecelidetebhosnednirezüþýmtlailleþayubreðeniçiiþiK
zamlomuyodanýdatasruloadnýsarareliþikk - Sus, artýk daha fazla sözcük yok!
- Sus, artýk daha fazla bakýþ yok!
Ve Dada istasyonu þöyle anlatýlmýþ Dadaköye ait bir
tanýtýmda;
(Devam edecek)
Dada istasyonu bir kültür merkezidir.
- Neden?
- Cevabý “gazete gördük”'le baþlýyor, doðrudur,
gazete önemlidir, bir makasý alýp kesip, kestiklerini
rastgele sýralayýp bir þiir yapabilirsin mesela
kolajdaki gibi, sonra “þiir size benzedi” diyenler
R P
çýkabilir, eyvallah, aha babacýðým kültür.)
A
Dada istasyonu bir tanýþma merkezidir.
an
(Cabaret Voltaire olmasýn?)
C
9
GÖZYAÞI SÝNEMASI NÝKAH ÝÇÝN GÜN ALMAK

üç kaþ develi kulak en olaðaný mavi tükenmezdir bahse girerim


deðiþtirmek için sapma steril bahse bir girebilsem kollarýmý çizmem kanatmam
kandýrmaca keçi dikici yamaca
alt tarafý bir imza
sarp yalancýlýk
zorum ne dersiniz bilseniz böyle dudak dudaða
: bilmeseniz daha iyi ya ikinci el kullanmam hayatta
fotoðraf da çekelim tam olsun telefonla
sistem emik pýrt pýrt yýrtýnýþ tamah
saðýndan bulanýk sýçan pankart zarar yok ne fayda üstü de kalabilir
: sað çýkan yoksa gerek yok ölüleri saymaya
bu vesikalýk benden zaten ben paraf bilmem
davlumbaz nizam týklým gündüz içmem babamdan geçmem okumadan bir dua
tavýr sobelenmekten kedi kodu týrnak ah be kýzan görseydi seni böyle burada gözler dolacak
levha parla parla mentol pul pul av vaat kahrýndan ölecekti halbuki üstsüz çýkmam kýyýya
ihtiyata kiracý hikmetli koç yumurtasý

: üste çýkarým fakat basarým her ayaða


ne gelir elimizden ölüler için
beðenildi cezasý tazý tarz it doyu standart icabýna haftada bir anmak ayda bir giderek yýlda
karaca oðlak amcalarý razýlýk yarýk yuvarlak sokak pek muhterem seyirci hem saðýrým hem solak
cirit küspe düet otlanarak zerki terkiyesiz uyum. solumda durma beter ol diyeceðim her þiirde yalnýza
fon antik agade cellatlarý þimdiye üzengilsiz
ahlara akþamlara günbatýmý vesair tüm köhnelere veda
tekrar ninova kanýna sürgit þimdiye soysuzluk;

: düzenli seviþirsek belki de akþam olmaz


belki yine döneriz bakarsýn üzgün filan olmaya
haz buz kazýma muhakkak gerek bile yoktur ha?
sosluk lokalist alçak divan deðiþtirmek için hatalar teorisi diyoruz buna
pen his düþürücü
epik kertik çýnlayan takasya çiftliði bir erkek yemin etsin mesela senden baþkasý asla
az buz da deðil hem de kadar sonsuza
: fallar doðru çýkýyor benden söylemesi
nash dengesini tam tutturunca
(- kusura sil bitek çat gelecektim,
ama ýhý ýhý dalmýþým. Biricik E. DOÐAN
- müsait dol bir durakta ol inecektim,
unuttum.
- hoþ beþ kilometre akçe bahçe kop iptal
inanýn herekesinde promosyon morg
Bir ülkede japon çoksa orasý japonya olabilir.
kapital görüþmek üzere...)
Abimgilin ilahisi olan sanýrýmýn tanrýlarýyla
çiftetelli geberen rutinkeþ kývýr eren fýtýk kentler versayýmla dünyayý kurtarabiliriz o eðilim sistemini
- önce evladým saðolsun - boyna böylesi tutunuþ
çükülmez ki - diyemedi gitti (diyemez gibi gittiler) kurtarabiriziz seçkisiz olarak yaptýðýmýz
kolloidal düzeyinde adsorbe olan ne
: Cadar saber ssp. allahým var. L.

ham melez ham


yatýþa mort naðme Sürdürülebilinebilebilir ne
bukalemun dillidir toplumsal Cadar communis ssp. trotskiys var. L.

:
Faraday bizim kýnamýz gýnamýzý bize Tesla yaktý
yesinler seni koful kulaç uyuþkan apartman apartman toplumun fiksasyonunun ýslahýnýn da ne
vicdancýlýk görsel ruh ani taþeron duyduðuna meslek Cadar eunemi ssp. educates var. L.
bu isyan kendine nisyan, kaþarlanmýþtý kör takvimlere topla beraber sürdürülebilir ne
edepsiz bir gözyaþý sinemasý...
Cadar Cissé subspecies Djibrjil var Lan!
Adana, Mart 2010 Hiç görmedim ben Champs-Élysées izmir'e gelmiþ olsun

Osman ERKAN Denge ESENTÜRK


10
kedi
Bir kedi doðrulur her þeyi sevmekten bilgece bir kedi
Kalebentine yaklaþtýkça soyunan, aþk duasýna soyunan
ayaklarýma dolanan benim aç, daðýnýk ve cesur
kurutulmuþ sancýyý eðer delirirse daðýnýk tüylerini
aþkla þehirlendi her yer, aþkýn üzüntüden ayýklanýþý
bu omzumdaki kargaþa, Tanrým! evimin direði. gökdelenim

bu bizi yürüten mazot, yazdýran aþk karnýnda bile çocuklar


eller birbirinin içinde baskýyla kapalýdýr. hummalý bir maceradan
Anlamam Sen sustukça yorulan ýrmaklar ve çeþmeler niyedir
duyulur demir yapýlý iniltiler aðzýmdan, kelimeler durdukça zehirler
duvardaki resmin aðzýndaki seslerden
biraz telefon biraz makedon biraz telefon biraz makedon

böðrümde göçmen kuþlar unutulur, birikir tüyden ayaklarý geniþ yürekleri


göz büyür aðrýmaktan, kapýnýn deliði büyür, büyürdü aþýnmýþ zýrhlar
yola þarkýlar dökülür pencereden, pencereden kýzlar dökülür kanatlý
aðzýnda en saðlam sesleri, en geçerli ilkesini dünyanýn büyüttüðü övgü
kan tutar beni, uzuv kargaþasý, beni odanýn bekâr duvarlarýnda akrepler
gözlerin sularýmdan çekildikçe odanýn uykusunda kalan akrepler
benim bakýþlarým kuþlarýn uçuþlarý, bulantýlar kanýmda
O tad aðzýný karýþtýran saçlarý yorgun ve simsiyah ýssýzlýk örgülerinden

yarýmkalmýþ ne varsa bana düþüyor omurgalarým baltayla kesilmiþ gibi


her gece tutuþup kuruyor dudaklarý, tutuþup tutuþup kuruyor
cebimde bir tümsek. Ben kendim uzun zaman
delirmek uzanmak isteyen bazan yanýna
bayatlamýþ dudak, bayat ekmek, bayat ecza, yüklük yatak
kar vakti aþk ve aþkýn benzerini terk etmeyi dener gibi, iki tavþan gibi
dolaþmadan bir maðarada durarak yaklaþayým sana ne yalnýzlýk benden
susuzluktan kalmýþ bir aðzýn kenarýnda kayboluþlarý

beyni seslerle çevrili, beyni kadýnlarýn yýrtýk bir hatýrasý


niyedir o nereden bakýlsa aþkla ayný boyda, aþkla boyun boyuna
en saklandýðý cesurca eþyaya ve maddeye sürülen çýlgýnlýk neden.
yataðýnda yalnýzlýk çarmýhý, karnýnýn ve göðsünün çarmýhý, kafanýn içi
dýþardan bakýnca kývrýlan sokaðý ve evleri eðlenerek geçiyor
her þeyi sevmekten bilgece bir kedi

Emre ÖZTÜRK

galeri mavi
tropikal absürdün libidolu manevralarýnda
iþte toz boyalar toz fýrçalar
hareket halinde bütün bir et
titriyor bütün bir yað dokusu

silikon yalýtýmlý
o yataklarla artýk yeni bir bedenin
oluþma süreci
ihya olan dikilitaþlarýn yýkýntýlarý arasýndan
iþte yükselen mavi galeri' kopyalarý.

titanyum aliminyum
her neyse bir nevi metal jant kapaðý
ayaklarýný dayadý oralara buralara,baldýrlarýný araladý(ah!o iðne izleri)
pörsümüþ derisini taraçaladý
'mavi galeri' bozkýr versiyonuyum abim dedi muavine
dejenere bir kadife fýrçanýn ukala banknotuna mahkumdu.
Ozan YILDIZ
11
OKU OKU OKU
Bülent KEÇELÝ

Celâl Soycan ve evrilen þiir geliþmiþ þiiri nedeniyle bu anlamda Soycan'a toplumcu
þair demeyebiliriz. Toplum deðiþmiþtir, belki bilinç
Celâl Soycan'ýn ayþe için kirkit (saptým burçlar anlamýnda deðiþmemiþtir de bireysel tarafýný da
bilgisinden, digraf yayýncýlýk, 2006 , shf.12) þiirini ilk keþfetmiþtir diyebiliriz. Yine de Soycan þiirinde ana
okuduðumda aklýma Enver Gökçe'nin kirtim kirt þiiri ister karakter, yan olayýn derinlerine koyduðu þerh ile þiiri
istemez geldi. Bir þiiri politik ve biçimsel baðlantýlarýyla yüzeylere taþýmayarak okura göz kýrpmaz tabiri caizse.
düzenlemek nereye evrilmiþtir, bir örneðini Celâl Kýsacasý halý örme makinesinin çýkardýðý sesten çýkýp halý
Soycan'ýn þiiri baðlamýnda sunmaya çalýþacaðým. örme makinesinin kendisine geldik, kirkitin kendisine
baþtan gelebilir miydik ya da kirkitin çýkardýðý sesi sonraya
'çýkrýk dönünce// ödeþir// dünyayla-kuyu' üç kýsa dizesiyle býrakabilir miydik, bu sorularýn zaman aþýmýna uðrayýp
açýlýyor þiir. Hemen hemen ayný biçimsel kýsa giriþ Enver uðramadýðýna bakmak lazým.
Gökçe þiirinde de ayný görüntüde. Ýki þiir de ortak bir
nesneye dayanýyor bu da halý kilim ören araç (kirkit) Ülke þiirinin geldiði bu noktada, yetmiþli yýllarýn tezsiz ama
baðlamýnda görülebilir. Celâl Soycan kirkitin kendisini buyurgan þiiri içinde çýkýþýný yakalayamayan toplumcu þiir,
þiirine dolarken Enver Gökçe kirkitin çýkardýðý ses seksenlerden sonra bir tez yakalamýþ ama yeterli düzeye
dolayýmýnda þiirini þekillendirmiþtir. Buradan iki þairin gelememiþtir diyebiliriz (Akif Kurtuluþ þiiri ve yeni bütüncü
politik ve biçimsel ayrýmlarýný da görebiliriz. Gökçe hareket toplumcu þiire bir hareket saðlamýþtýr ).
oldukça coþkulu iken Soycan metafizik yaný aðýr basan bir Doksanlarda ise Ramazan Macit þiiri toplumcu þiirin son
þair kývamýndadýr. Gökçe þiiri o coþkuya býrakmýþ basamaðý olarak dünyayý anlatan ama buyurgan olmayan
olmasýna raðmen, Soycan coþkuyu þiirin biçiminde özelliðiyle þiiri ileriye taþýmýþtýr diyebiliriz. Soycan bu
tutarak metafizik göndermelerle þiirini düzenlemektedir. baðlamda þiirini örerken bunun eleþtirel boyutunu hiçbir
Soycan'ýn derdi öte ve buranýn sýrrýna dokunmaktan (belki zaman göz ardý etmeyen bir þiir de yazmýþtýr. Nazým
de ermekten) geçerken, Enver Gökçe dünyayý ele alýr ve Hikmet þiirinin son dönemlerine baktýðýmýzda bugünleri
haksýzlýk baðlamýnda þiirini düzenler. Sakýn ola ki, Celâl hissettiðini bile ileri sürebiliriz. Dile de zaman zaman
Soycan'da bu arka plan yok sanýlmasýn, o da haksýzlýklara dokunduran bir Celâl Soycan þiiriyle de karþý karþýyayýz,
iliþkin meselelerin üzerine eðilir fakat dünyanýn mitsel ve fakat metafizik imgeye daha çok baðlý bir þairdir Celâl
mistiksel tüm rivayetlerine de yerinde dokundurmalar Soycan. 'dili dolaþýr karanlýðýn:// bir içten ötekine'
yaparak þiirini yazar. Haksýzlýklara dokundurmasý da bu
metafizik deðinmelerde gizlidir.
Kirtim kirt
Sosyalizmin geldiði noktada toplumcu þiir kendi içinde
büyük evrimler geçirmiþtir. 1950'lerin þairi Enver Gökçe ile Can yoktu ki sevdala düþe,
1980 ve 1990'larýn þairi Celâl Soycan arasýnda toplumcu Kurt yoktu ki kýzýl kana üþe
þiir açýsýndan bir bað vardýr. Ýki þairde de bu þiirler Yoktum ki yol geçe
baðlamýnda ortak söylemler mevcut ki yok, dönüþ gibi Yoktun ki haber ulaþa
kelimeler iki þiirin de ana ekseninde yer alýr. Sanki halýnýn Gül yoktu ki, dal yoktu ki..
ilmek atýlan yerleridir bu kelimeler þiir içinde. Toplumcu þiir Ve döne döne ateþ
kendi büyük evrimini mistik ve biçimsel bir diyalektiðin Döne döne madde
içine býrakmýþtýr zamanla, bu Celâl Soycan'ýn þiirinde Gökler yarýla dürüle
açýkça görülür. 'yýldýz demiþtik://unutkan ýþýk ?' dizelerinde Daðlar savrula devrile,
olduðu gibi her ne kadar mistik göndermesi güçlü de olsa Kýrýla döküle yýldýz
yýldýz kelimesinin toplumcu þiirdeki aðýrlýðý nedeniyle Sular evrile çevrile
toplumcu yana da bir göndermedir, bu da toplumcu þiirin Döðüþe döðüþe madde
geliþen makasýnýn keskinliðini göstermektedir. 'göze göz Deðiþe tokuþa madde
deðil-//göz göze' dizeleri de bu minvalde okunarak biçimin Öyle bir vakte erdi ki devran
aldýðý yolu bize gösterebilir. Toplumcu þiir mistik ve biçim Döne döne esir
yönünde büyük bir yol almýþtýr. Bunun da öze katkýsý Döne döne gaz
kaçýnýlmazdýr. Döne döne atom
Döne döne madde
'tarihinden kurtulur mu // su?' dizelerinde tarih ve su gibi Döðüþe çekiþe madde
baðlantýlarý kuvvetli, birbirine dayanarak giden fakat Vuruþa vuruþa madde
metafizik tarafý hep bir teze dayalý þiir toplumcu þiirin Ve zaman deðiþe deðiþe
zamanla açmazý olmuþ olan tezsizliðe dönüþmüþtür. Yosun titreþe, yeþilleþe
Tezsizliðin üzerine giden günümüzün biçim ve öz yönünde Iþýk dura deðiþe

12
Öyle bir vakte erdi ki devran istiyor. Bireysel kiþilik bu durumda modern içinde bir yere
Ha dedi kýrdý zincirini tekabül ederek þairin biçimsel þiirselleþmelerine de
Ýçerdeki adam yardýmcý oluyor. Biçimsellik daha çok ironik davranmak
Demir baðrýþa baðrýþa istediðinde ortaya çýkýyor. Epik þiir bir özlemin çabasýdýr bu
Zindan çaðrýþa çaðrýþa anlamda. 'aç benim bandolarým,// aç kapa aç kapa//
Þöyle buyurdu ki Yusuf anahtarlarýný' dizelerinde hem bir biçimsellik hem de ironi
Dört kitaptan daha büyük : sezilmektedir. Özlem þiirin geliþmesi ve topluluðun
"Demek bu hayat, istenilen yöne evrilmesi isteði yönündedir.
Önce sana bana yük
Demek su kimin Ýçinde yaþadýðýmýz durumu kendi gözüyle daha doðrusu
Toprak kiminse bir kahramanýn gözünde anlatýyor. Tüm eleþtirilerini
Motor, elektrik, ve ýþýk kiminse sýralýyor, sayýyor. Günümüz þiir yapýsýnda günümüzün
Demek sultan odur. gerçeklerine de hâkim olmak gerekiyor. Epik þiirde bu
Demek insan bölük bölük. özellik önceliklidir zaten. Þiirde bol bol emir kiplerine
Yaþýyorsun ölüyorsun demek. rastlasak da derdi emir vermek deðil þairimizin hep bir
Nasýl yaþýyorsan farkýndalýk bilincine itmek istiyor okuru ki böylece okuru
Öyle düþünüyorsun demek kendi düþüncesinin içine çekip söyleyeceklerini bir bir
Demek insan söyleyecek. Bunu da emir kiplerini kullanarak þiiri kontrol
En yüce mertebede hayvandýr altýnda tutarak yürütüyor.
Yeni anladým
Alet kullanan ve yapan. 'Ey benim bandolarým,// hadi gel toplanalým sýk ayaklarla'
Tilki tarlayý masallarda sürer, bando deyince insanýn aklýna disiplin geliyor þair burada
Manyetoyu çeviremez tavþan. modernle bir tezat kurmak isteyerek, bandoyu sadece
Devril baþýmdaki kader müziksel bir çaðrýþým aracý olarak deðil bir disiplin veya
Dökül dilimdeki yalan ordu sembolü olarak da alýp onu bir çaðrý aracý kýlarak
Tutuþ beynimdeki kibrit kendi söyleyeceklerini nasýl ve niçin söylediðini anlatmaya
Kirtim kirt çalýþýyor. Panoramatik bir ülke görüntüsünü ayaklara
Kirtim de kirt baðlayýp sunarak ve bunu sadece ayaklara baðlayarak
Kirtim de kirtim topluluða bir çaðrýda bulunuyor. Bando ayrýca görsel bir
Kirtim kirt" semboldür moderni yansýtmak bakýmýndan. Bando demek
Bir yandan demirciler yürümek demek ayrýca. Yürümek ayaklarla yerine getirilen
Demir döðe denge denk bir durum. Bu çaðrý yerine ulaþmadýðýndan olacak ki
Bir yandan boyacýlar 'yalpalýyosun ama bandolarým,// hiç ayak uyduramýyosun
Boya vurur renge renk bana' diyerek yürüyememenin altýný çiziyor. Buradaki
Bir yanda biçimsel yapý zaman zaman epiðin klasikleþen yapýsýna
Kurtuluþ savaþçýlarý ters gitse de karþýtlýklarý iyi sýralayarak þiirin mesajýný
Bir yanda esaret veriyor. Sessel ritimde hep bir ironi müziði kulaðýmýza
Bir yanda termonükleer çað geliyor. 'ayak uyduramýyorsun bana' demek bir serzeniþ
Bir yanda balistik þirret olduðundan aslýnda þiirin ironiye kayma ihtimali çok
Evvel madde yüksek geliyor bana. Ýroniyle epiði kaynaþtýrarak çaðrýsýný
Ahir fikir þu dizelerle netleþtiriyor, 'geçelim yepyeni arkadaþlarla
Dolan göðümdeki hava technically' diyerek farkýnda olma halini pekiþtirmek istiyor.
Salýn yanýmdaki fakir
Salýn proleterya Bundan sonra ise modern öðretinin ötesi olan noktayý
Geber baþýmdaki bit belirlemek istiyor. Bunu bir ümit baðlamýnda deðil yine
Kirtim kirt biçime bir ironik eleþtiri getirerek yapmaya çalýþýyor: 've
Kirtim de kirt pos'modernden bir ifade takýnarak,// çatalým ürperiyormuþ
Kirtim de kirtim gibi yapanlara da// bir yürüyüþ kararý boyunca hep
Kirtim kirt beraber:// derrida derrida derrida'.

Hakan Þarkdemir günümüzde yazýlan þiire de þiirinde


Hakan Þarkdemir ve ironik epik eleþtiri getirirken hiçbir çekincesi yok, bu þiire baþka
yönlerden bakmak da gerekebilirdi belki fakat aslolan þiiri
Hakan Þarkdemir ve tadat (ey kitap, mayýs 2006, shf. 55) okutan yapýdýr diye bakýyorum meseleye, þiirin bu kadar
þiiri için diyebileceðimiz ilk söz kendi þiir geliþimini epik önemsenmesinin sebebini de biçimsel yapýyý kontrol
þiire iyi bir þekilde kanalize ettiðidir. Epik þiir malumunuz ederek ironiyi çok iyi oturtmasýna baðlýyorum. Eksik bir
kahramaný önceleyen bir þiir yapýsýdýr. Temasý olan bir eleþtiri olduðunu bilerek yazýyý noktalamak istiyorum.
kahramaný öncelemek istiyor Hakan Þarkdemir, bunu
zaman zaman þiirini ironi kýyýsýna da çekerek yapmak

13
Saba KIRER
KESÝTLER

Tülbent. Bir tülbendi iki elinin arasýnda çekip nasýl gerersen, öyle, öylece baðladým,
gözlerime. Yine de ýþýk, ýþýk sýzýyor, batýp çýkýyor. Zihnime yerleþen kamera, birbirinden
farklý, ýraksak, yakýnsak mercekler, düzmüþ, çukurmuþ aynalar. Ipýl ýpýl yaðan yaðmurda
neonlar, sonra kesik kesik, çizgi çizgi atýþtýran yaðmurun altýnda bulvar, bulvar boyunca
hareketli, hareketsiz ýþýklý reklam tabelalarý, statik panolar, sinevizyonlar. Daha da
þiddetlenen yaðmur yan yan, yan yan, yalnýzca yaðan yaðmur! Yapraklarý saf gümüþten
bir aðaç, tek tek sýra olmuþ aðaçlar, dibinde serpme gümüþ. Gümüþün karaltýsýna irice bir
köpek boylu boyunca sünüvermiþ. Barut, çakmak ve bulut nasýl mýymýþ, nasýl bir arada?
Çakmaðý baruta çak, barut varilleri bir bir bulutlu bir gecede, barutu gökyüzüne saç.
Durma, bir iki adým, adýmla kuzeydoðudan, kuzeye, kuzeybatýdan, batýya baþýný çevir,
yumma gözünü aç, aç eteklerini, iki yandan ellerinle savur havaya. Durma bir iki adým,
adýmla. Göreceksin, korkma, dünya bir öküzün üzerinde düz bir tepsi, tepsi deðil!
Benliðimde, benliðimle bütünleþen. Çaresizce, çaresizdim, kalktým. Çekmecelerin
altýný üstüne getirdim. Tülbentlerden en koyu olanýný bulup çýkardým. Onu seçtim.
Kapkara. Gözlerimi tamamen, göz çukurlarýmý bantlarcasýna baðladým. Artýk ne sýzan
ýþýk, ne neon, ne bir avuç serpme gümüþ, ne de sinevizyon! Gözlerimi kýrpýþtýrdýðýmda da.
Ne kadar sýrt üstü uzandým bunu þimdi bilemiyorum. Uyudum, uyandým bir sala, birinin
salasý verilmekte.
Yataktan hafifçe doðruldum ve neredeyse sürünerek indim. Adýmlarým saða sola
yalpalayýp saða sola çarparak banyoya, klozete ilerledi. Klozeti, çerçevesini elimle,
avucumun içiyle, parmaklarýmla yokladým steril, kuru. Oturdum kâsesine yayýlarak,
kramp, her iki bacaðýmda da kramp, ayaklarýmý iki yana, iç kýsýmlarýný yaka yaka
olabildiðince ayýrdým, iþedim, sýktým, yeniden iþedim, tekrar sýkýp býraktým, kasýklarýmda
sýkýþýp kalan son damlaya kadar. Sýktým, gevþettim, sýktým, gevþettim. Þimdi daha hafif,
hafifim. Sifona dokundum. Sifondan boþalan suyun þiddeti sidiði, sidikle beraber
üzerimdeki bütün iç kaþýntýsýný da alýp gitti. Yüzümü yýkamayacaðým. Abdeste duran bir
kadýn eðilip avucuma su aldým, aldýðým suyla aðzýmý üç defa çalkaladým.
Tülbendin karaltýsýyla mutfaða geçip el yordamýyla kahvaltýmý hazýrlamýþtým bile. Süt
ve mýsýr gevreði de. Teras serin, sakinim, acelem yok, önümde uzun uzun bir sonbahar,
kahvaltýmý, gevrekler aðýr çekim bir film karesi gibi usulca yapmaktaydým. Her þey
aralarýnda bir anlaþma varmýþçasýna sessizlik içinde. Doða ve þeyler! Böylesi kýpýrtýsýz
böylesi uyum! Ýçimde yüce bir duygu, bir duygunun eþiði. Kalbim, kalbimin derinliðinde
kutsal kitapta yazýlanýn ayný, açýlýveren bir oda, kitaptan bir sayfa: Rahman ve rahim olan
Allahýn adýyla!
Evin sandýk odasýndan, odanýn açýk penceresinden tülün salýnýmýyla naftalin,
naftalinin kokusu, soluyorum, soluyorum! Ama bir ses, bebek, bir bebek, nazlý bir bebek,
yalnýzca ýngalýyor. Kahvaltý henüz açmýþ bir mine çiçeðinin sükûneti, beyaz bir yaprak
devam ederken.

Boþ bir yaprak, defter yapraðý, gözlerim üzerinde, çocukmuþum!

14
kestiðimiz düþünülebilir fakat bu kriterler bazý
sebeplerden dolayý gerçekleþmeyebilir. Ben yine de þuna
Bülent KEÇELÝ eminim bu kriterler meydana çýksa hiç ummadýðýmýz
Murat ÜSTÜBAL þairler görsel þiirin içine kendini katabilir.
M.Ü: Elbette ben karagözdeki yazýmda görsel þairlerden
postmodern diye bahsettiðimde bazý nedenlerim vardý.
M.Ü.: görsel imge demiþken aslýnda imgenin imaj olarak
Fakat bazý görsel þairlerin de bu anlamda modern ve
anlamýný yok etmemiz gerekiyor. yani imgeden imajdan
klasik kalacaðýný görüyorum. Böyle bir ayrým görsel þiirde
ve beyne fikse edilen görüntüden bahseder gibi
kaliteyi yükseltecektir, dünyada bu iþ böyle yapýlýyor.
bahsetmemiz mümkün deðil. Aslýnda metafordan
Ayrýca, içe kapanan bir görsel þiirin muhafazaka-
bahsediyoruz imge derken sanýrým. Zihnin algýladýðý ile
rlaþacaðýný düþünüyorum. Ýmgeyi toptan reddeden bir
gözün algýladýðýný asla çakýþmamasýndan. Dolayýsýyla,
görsel anlayýþ olabilir mi? Halbuki, gördüðümüz ile zihinde
kavram karmaþasýna son vermemiz gerekiyor. Zihinsel
oluþan görüntü arasýndaki mesafe ve boþluk, bir imge
imge bir görüntünün karþýlýðý olmayabilir. O halde görsel
daha doðrusu bir metafor üreteci olarak durmaktadýr. Bu
imge nedir? Görsel imgenin tanýmladýðýmýz metafor
da týpký biçimi öze feda eden diðer arkaik þiir anlayýþlarý
tanýmýna uzak düþtüðünü sanmýyorum. Görsel metafor
gibi yok olmaya mahkumdur. Elbette öz ve biçim
diyorsak eðer, o da zihindeki karþýlýðýyla gözün algýladýðý
arasýndaki diyalektik ikisi arasýnda bir seçim yapmamýzý
arasýndaki uyumsuzluðun dýþavurumu deðilse nedir ki?
engelliyor. Ýkisi de birbirini yok sayamýyor. Gözün
B.K.: Göstergeler dünyasý dediðimiz modern dünyanýn
gördüðünü zihin yorumluyor belki ama zihnin besini de
tüm idealize ettiði görüntülerin dahil edildiði bir yazma
tam da bu nesneler dünyasý deðil mi. Bu kadar hegelyan
edimi içindeyiz. Bu görüntülerin içine metaforlaþan
üst bakýþa gerek yok diye düþünüyorum.
yapýlar da dahil edilmek isteniyor. Bu modern dünyanýn
isteði deðil diktesiydi; bunu ortadan kaldýrmaya imgenin
gücü ne kadar yeter veya zihinsel imge görsel metafora Kaligrafi de bizim klasik hat sanatýmýzdan
geçiþte yani o zihinsel algýlama durumunda görsel þiir farklý deðil. Bir tür mimesis üzerine kurulu.
mantýðýný nasýl sunar bunu göz ve zihin arasýndaki
Elbette o mimesisin karþýlýk geldiði bir
baðlantý nedeniyle çözebileceðimizi, daha doðrusu þiir
olan her yapýda karþýlayabileceðimizi düþünüyorum,
metafizik var. Görsel þiirin böyle bir þansý
Açýkcasý bu baðlantý pozitivist bir baðlantý deðil tabii. da yok. Modern sanatýn ötesine geçmeye
çalýþýlýyor, o halde bir arkaplan yaratýlmak
Sanýrým görsel þiir yapanlar bildiðimiz zorunda, kendi deðerlerine ait bir arka plan.
klasik þair tabiatýný reddetme eðilimindeler,
buna sebep imgenin bu zihinsel B.K.: Ýmgeyi toptan reddeden anlayýþ modern anlayýþtan
altyapýsýnýn farklý olduðunu düþünmeleri. uzak fakat ikameci düþünce bunu ortaya koyabilir, yani
Buna bir dönem izin verilebilir ama en kendi kendine yetebilme hissi bu iþin teknik yaný biçim
sonunda onlar da þair olmanýn farkýna olarak ele alýnarak geçiþtirilmeye çalýþýlýyor aslýnda bu da
bir þekilde muhafazakar bir yapý olduðunu ortaya koyuyor.
varacaklar.
Öz ve biçim dengesi burada sarsýntýya uðruyor. Görsel þiir
de bu anlamýyla imgede çok güçlü yaný algýlamamýza izin
M.Ü.: Sanýyorum zihin-göz iliþkisinde pozitivist bir dizge
veriyor. Görsel þiirin biçim yaný güçlü gibi görünebilir
var, ama elbette bu eðitilmiþ modern tedrisattan geçmiþ
aslýnda, modern dünyanýn nesneler üzerine inþasý gibi
bireyler için sözkonusu. Oysa þair bu baðlantýyý da
görünse de þiir yanýyla ele aldýðýmýzda imgesel
sorunsallaþtýrýyor, zihin-göz iliþkisindeki mantýk
baðlantýyla bir sanat görüþü ortaya çýkýyor. Ülkemizde
hükümranlýðýný çözümlüyor. O yüzden mesela bir
yapýlan görsel þiir bu yönde bir eleþtiriye izin verse görsel
grafikerin bir görsel þair olmasý onun grafikçi kimliðinden
imge modern dünyanýn boyunduruðundan kurtulup bir
baðýmsýz þekillenmek zorunda ama elbette teknik bilgisi
poetik evrene dahil olabilir; bu poetik evren senin yukarýda
bir içkinlik düzeyi de yaratýyor. Fakat bu içkin düzlemin
deðindiðin metafor bahsi ile daha çok alakalý. Yani gözün
sanatsal deðer olarak þekillenmesi farklý bir þey. Ýþte o
algýladýðý ile zihindeki çakýþmayabilir görselciler bunun
yüzden mesela görsel þiir içinde de bir ayýklamaya
çakýþmasý için diyalektik dýþý bir baðlantýya da
gidilmeli ve bazý kriterler belirlenip o kriterler üzerinden bir
giriþmesinler.
görsel þiir sýnýflandýrmasý yapýlmalý. Bir þair olarak bunu
söylemek zor gelse de, durum bu ne yazýk ki. M.Ü.: Okur merkezli okumalara yaslanýlýrsa ya da epik ya
da popülerlik gibi kaygýlara, iþte o zaman bu metaforik
B.K.: Sanýrým görsel þiir yapanlar bildiðimiz klasik þair
baðlantý ya da mesafe kaybedilebilir. O yüzden görsel
tabiatýný reddetme eðilimindeler, buna sebep imgenin bu
þiirin asýl meseli bu mesafeyi korumak olmalý bence.
zihinsel altyapýsýnýn farklý olduðunu düþünmeleri. Buna
Ayrýca bu diðer þiir disiplinlerinden beslenmemek deðil
bir dönem izin verilebilir ama en sonunda onlar da þair
elbette. Dizeli denilen þiirden alacaklarý metaforun çok
olmanýn farkýna varacaklar. Modernin eðip bükmesiyle
boyutlu kullanýmýný da sunacak onlara. Dizelinin sese
yürütülen bir görsel þiir var, yapýlan iþ eninde sonunda bir
yaslanmasý algýsal dizgenin farklýlýðýný ortaya
yuva bulacaktýr elbette. Bahsettiðin görsel þiir
sermeyebilir.
sýnýflandýrmasý bizim tarafýmýzdan dillendirilince ahkam

15
B.K.: Þiirin araçlarý farklý kýlmalý þiiri elbette fakat faydalanacak ve farklý bir yerlere taþýyacaklar þiiri, ama
ayrýksýlaþtýrmamalý görsel þiir denince þiir olduðu poetika görsel þiir bu sýnýr çizme duygusunda ýsrar ederse dizeli
yüklü metinlerden geçiyor. Bir kuruluþ aþamasýdýr bu, þiirden elde edeceði kazançlar ve etkilenmeler konusunda
kuruluþunu gerçekleþtirmeli görsel þiir. bazý sýkýntýlar yaþayacak. En azýndan kýsa vadede. Kýsa
M.Ü.: Sonuçta algýlar arasýndaki farklýlýk her zaman zihin- vadede çünkü nasýlsa bir sonraki kuþak görsel þairler
mantýk arasýndaki korelasyonu bozmayabilir. tarafýndan aþýlacak bir sýnýr olacak bu. Görsel þiir,
Öyle ki dizeli þiir içindeki görsel metaforlar bile sessel kopuþlarýna ters gelmeyecek baðlantýlarý da kurmak
metaforlardan ayrý bir mantýk dizgesini serimleme- zorunda bence. Bunun somut karþýlýklarý yaþam deneyi
yebiliyorken, görsel þiirin farklý bir dünya algýsý iddiasýný içinde ifade bulursa ortak noktalar da yakalanabilir.
dizeli karþýtlýðýna raðmen savunmasý dizgenin dönüþümü B.K.: Mesela verili þiirin bakir kalan alanlarýndan biri de
açýsýndan bir anlamý olmayabilir de kimi kez. Ýyi örnekleri mistik yaný. Tercihten dolayý kimsenin yanaþmadýðý bir
ayýrýyorum elbette. alan. Görsel þiirin mistik açýlmý çok yerinde bir uðraþ gibi
B.K.: Yine de ülkemizin içinde çýkmýþ hissi kuvvetli. Bu da geliyor bana bununla ilgili örnekler de çok. Görsel þiir
bir þey tabi zaten harf dýþýnda da görüntülere yaslanan zaten hazýr bir þekilde fizik ötesi bir yapýya dahil gibi
veya yaslanmak isteyen örnekler de var. Hal böyle olunca geliyor bana, bu yaný daha kuvvetli sanki.
bu iþleri görüntüden kurtarabiliyoruz yani sadece kaligrafi M.Ü.: Fakat fizik ötesi yapýsýný çözümleyecek göz ve irade
açýsýndan bakanlar varsa bakmasýnlar diyorum. nerede. Bazý görsel þairlerin iþleri dýþýnda bunu
bulgulamakta zorlanýyorum doðrusu. Diðer þairlerin
Ýmgeyi toptan reddeden anlayýþ modern çalýþmalarýnda bu durum daha az ortaya çýkýyor. Zaten
böyle bir kaygý olduðunu da düþünmüyorum. Dünya
anlayýþtan uzak fakat ikameci düþünce
görsel þiirinin durumu iyi tahlil edilmeli ve bir Türkiye
bunu ortaya koyabilir, yani kendi kendine karakteristiði ortaya konulmalý.
yetebilme hissi bu iþin teknik yaný biçim B.K.: Görsel þiirin Türkiye karakteristiði bir anlamýyla var
olarak ele alýnarak geçiþtirilmeye çalýþýlýyor bence, ayrýca yazanlarýn veya yapanlarýn klasik þiir
aslýnda bu da bir þekilde muhafazakar bir yapmayý istememe tavrý çok yerinde zaman zaman. Fakat
yapý olduðunu ortaya koyuyor. Öz ve biçim bu kadar uzaklaþmalarý kendilerini konvansiyonel içinde
dengesi burada sarsýntýya uðruyor. Görsel bulma korkusu gibi geliyor.
þiir de bu anlamýyla imgede çok güçlü yaný
algýlamamýza izin veriyor. Sonuçta algýlar arasýndaki farklýlýk her
zaman zihin-mantýk arasýndaki korelasyonu
M.Ü.: Öyle tabii ki. Kaligrafi de bizim klasik hat bozmayabilir. Öyle ki dizeli þiir içindeki
sanatýmýzdan farklý deðil. Bir tür mimesis üzerine kurulu. görsel metaforlar bile sessel metaforlardan
Elbette o mimesisin karþýlýk geldiði bir metafizik var. ayrý bir mantýk dizgesini serimlemeye-
Görsel þiirin böyle bir þansý da yok. Modern sanatýn
biliyorken, görsel þiirin farklý bir dünya
ötesine geçmeye çalýþýlýyor, o halde bir arkaplan
yaratýlmak zorunda, kendi deðerlerine ait bir arka plan. algýsý iddiasýný dizeli karþýtlýðýna raðmen
Bunu söylerken dünya görsel þiirinden uzaklaþmayý kast savunmasý dizgenin dönüþümü açýsýndan
etmediðimiz ortada. Ýþte bunun için bile hadi somuttan bir anlamý olmayabilir de kimi kez.
yola çýkalým ama mutlaka bir felsefi ve poetik ard-alan 'da
yoðunlaþýlmalý. M.Ü.: O halde, klasik ve geleneksel þiirle dizeli þiir
B.K.: Poetika kurmak iþin konvansiyonel yanýný arasýnda da bir ayrýma gidilmeli. Dizeli þiirden kastýn ne
çaðrýþtýrabilir fakat þu bilinmeli ki poetika yani arka plan o olduðu çok muðlak kalýyor. Görsel þiir dýþýnda kalan
herþey dizeliyse ve konvansiyonelse görsel þiirin içinde
iþin temelidir. Bu iþin temeli var elbetteki görüyoruz; fakat
kaldýðý yalnýzlýðý ve kendini yalýtmýþlýðý düþünemiyorum.
reddiyelerle oluþturulmaya çalýþýlýyor. Görsel þiir absorbe Bence görsel þairler de konvansiyonel þiir içinden bir
bir yapý deðil ki ortaya çýktýðýnda tüm diðer þiir yapýlarý ayýklamaya gitmeliler. Konvansiyonun içinde kalmama
tükenmiþliðini ilan etsin ya da moda deðil ki. kaygýlarý anlaþýlabilir elbette ama siyah ile beyaz arasýnda
M.Ü.: Sanýyorum ki konvansiyon içi yapýlar görsel þiirden da renkler vardýr, yok mudur?
No: 12 - Tel: 0.332.342 07 95 KONYA
Sayý: 35 Mayýs - Haziran 2010

Yeni Matbaacýlar Sitesi 1. Blok


Office Dizgi & Grafik

Erdoðdu Ofset

You might also like