Professional Documents
Culture Documents
KOMPOZİT MALZEMELER
1.1 - Giriş
İstenen amaç için tek başlarına uygun olmayan farklı iki veya daha fazla
malzemeyi istenen özellikleri sağlayacak şekilde belirli şartlar ve oranlarda fiziksel
olarak, makro yapıda bir araya getirilerek elde edilen malzemeye kompozit
malzeme denir.
1
malzemelerde plastik deformasyon gerçekleştiğinde ortaya çıkacak çatlak
ilerlemesi olayının önüne geçilmiş olur.
2
Havacılık Sanayi : Havacılık sanayisinde kompozitler, gün geçtikçe daha geniş
bir uygulama alanına sahip olmaktadır. Planör gövdesi, uçak modelleri, uçak gövde
ve iç dekorasyonu, helikopter parçaları ve uzay araçlarında başarıyla
kullanılmaktadır. Daha hafif malzemeyle atmosfer şartlarına dayanım ve yüksek
mukavemet sağlanmaktadır.
3
kazanmışlardır.Kompozitlerin özgül ağırlıklarının düşük oluşu hafif
konstrüksiyonlarda kullanımda büyük bir avantaj sağlamaktadır. Bunun yanında,
fiber takviyeli kompozit malzemelerin korozyona dayanımları, ısı, ses ve elektrik
izolasyonu sağlamaları da ilgili kullanım alanları için bir üstünlük sağlamaktadır.
4
kullanılabilmesine olanak sağlamaktadır. Bazı özel katkı maddeleri ile
kompozitlerin ısıya dayanımı arttırılabilir.
5
banyo ünitelerine, ev eşyalarından tarım araçlarına kadar bir çok sanayi kolunda
problemleri çözümleyecek bir malzemedir.
Fiber olarak kullanılan plastik yük taşıyıcı bir özelliğe sahip iken, matris olarak
kullanılan plastik esneklik verici, darbe emici ya da istenen amaca göre kullanılan
plastiğin özelliğine sahip olmaktadır. Kullanılabilecek plastik türleri de iki ayrı
grupta incelenebilir:
6
epoksiler, alkitler, aminler olarak verilebilir.
İsteğe göre termoplastikler veya termoset plastikten oluşan matris ve cam liflerin
uygun kompozisyonundan üretilmektedir. Mekanik ve fiziksel özellikleri nedeniyle
cam lifler birçok durumda metal, asbest, sentetik elyaf ve pamuk ipliği gibi liflere
tercih edilebilirler. Ancak cam elyaflı kompozitler, büyük kuvvetleri iletmelerine
rağmen camın kırılgan olmasından dolayı çok düşük dirençlidirler.
7
hafif maddelerdir. Köpük, hücre yapısına göre sert, kırılgan, yumuşak ya da elastik
olabilmektedir. Matris olarak kullanılan bu köpük türleri, kullanılan plastiğin
çeşitlenebilmesiyle değişik özellikte kompozitlerin oluşumunu sağlar.
Seramik Kompozitler
8
Bir metal faz, bir seramik faz, bir gözenek fazı ve daha çok karmaşık formlarda
seramik ve metalin ilave fazlarından meydana gelmiştir. Endüstride kullanılan
ve elmas olarak adlandırılan kesme aletleri en iyi örneklerdir. Bir kobalt matris
içine dağılmış tungsten karpit parçalarından oluşan bu kompozit malzeme büyük
bir dayanım sağlamaktadır.
Kağıt
Endüstride kullanılan çok çeşitli karışık kompozit malzeme vardır. İnce bir kalıp
kumun bir plastik malzeme ile bağlanması ve plastiğin yüksek sıcaklıkta polimerize
olmasından yararlanılarak dökümcülükte kullanılan kalıp malzemeleri ortaya
çıkmıştır. Zımpara taşı taneleri de cam ve reçine tarafından bağlanarak zımparalar
oluşturulmuştur.
9
polimerize olur ve akışkanlığını kaybederek kuvvetli bir bağ yapar.
Katı sinterlemede ise, gereken yayınmanın çabuk olması için solidus sıcaklığının
biraz altında olması istenir. Birçok toz metal parça ve dielektrik seramik malzeme
katı sinterleme ile yapılır. Ayrıca volfram ve kolumbiyum gibi refrakter metaller
bu malzemeleri içinde ergitecek potaların ve kalıpların pratik olarak mümkün
olmamasından dolayı katı sinterleme ile şekillendirilir.
Sinterlemeden önce parçacıklar arasında iki yüzey vardır. Yüzeydeki atomların
yalnız bir taraflarında atom olduğu için yüzeyler yüksek enerji yerleridir. Çünkü iki
parça birbirine çok yakın görünse bile aralarındaki açıklık birçok atom alacak kadar
geniştir ve atomlar arası çekim kuvveti buralarda çok zayıftır. Ancak sinterleme
işleminde, yüksek sıcaklıkta yeterli zaman verilirse atomlar yayınma ile hareket
eder ve parçalar arasındaki noktalara genişlerler. Bu şekilde iki ayrı yüzey yerine iki
parça arasında ortak bir yüzey meydana getirirler. Oluşan ortak yüzeyde atomların
yakın komşuları olduğundan, önceki yüzeylerin her ikisinden de alçak enerjide
olurlar.
.
Yüzey Kaplamaları
10
şekilde çelik malzemeye yapışır. Kaplama ile alttaki malzeme birbirine benzemeyen
yapıya sahipseler, genel olarak astar tabaka kullanılır. Örnek olarak boyanın cam
üzerine iyi yapışması için öncelikle cam üzerine silikon yayılır. Çünkü silikonun
yapısal özellikleri hem cama hem de boya taşıyıcılarına benzemektedir. Yüzey
kaplamada kullanılan bir diğer yöntem ise alaşım elementlerinin dışarıdan yüzey
tabakasına yayınması ile yapılır.
Lif Takviyesi
Malzeme mekanik özelliklerini yükseltmek için malzeme yapısı içine çok sert
ve ince fazların serpilmesi yöntemidir. Bu tür kompozitlcr ana fazdan beklenen
bazı özelliklerin elde edilmesi ya da geliştirilmesi amacıyla üretilirler. Ana faz
(matris), ikincil fazlarla (fıber)belirli doğrultularda takviyelendirilir. Böylece
mukavemet, korozyon ve aşınma direnci, ısı izolasyonu, rijitlik ve ağırlık gibi
özelliklerde daha verimli hale getirilir. Örnek olarak, saf alüminyum çekme
mukavemeti 1000 [kg/cm2] kadarken, alüminyum alaşımınki 4000 [kg/cm2] 'den
fazladır. Aynı şekilde ferritin çekme mukavemeti 2800 [kg/cm2] olduğu halde ferrit
içine serpilen çok ince karbür tanelerinin oluşturduğu karışım 14000 [kg/cm2] lik bir
çekme mukavemetine sahiptir.
Bu arada cam takviyeli plastik, kord beziyle takviyeli otomobil lastiği ve demir
ile takviyeli betondan söz edilebilir. Bu tür kompozitlerde hem fiber hem de
matris malzeme yeterince büyük olduklarından, her birinin etkisini ayrı ayrı
hesaplayıp, bu hesapları kompozit malzeme üzerinde birleştirmek gerekmektedir.
11
Karbon fiberler, germe ve termoset işlemleriyle sentetik fiberlerden üretilmekte. Bu
üretimin basitleştirilmiş bir planı yukarıdaki şemada görülmektedir. Polyacrylonitrile
(PAN) ve zift karbon fiber üretimi için kullanılan en genel ham maddelerdir.PAN
önceden üretilmiş ve makaralara sarılmış durumdadır. Zift ise bir petrol türevi olup
eritilip biri dizi işlemden geçirilerek fiber haline getirilir.
1.asama
2.aşama
3.asama
Grafîtizasyon aşamasında fiberler %50 ila %100 uzayacak şekilde gerilmeye maruz
bırakılır ve 1100° C ila 3000° C arasında ısıtılır. Gerilme,istenilen kristal oryantasyonu
sağlayarak istenilen young modülü değerinin (300-600 Gpa) elde edilmesini sağlar.
Son olarak, epoxy boyutlandırması ve yüzey işleme aşamaları, karbon fiber / epoxy
arası bağ kuvvetlerini güçlendirmek amacıyla yapılmaktadır. Bu son iki aşama yerine
daha değişik yöntemlerde kullanılabilir.
12
BÖLÜM İKİ
ε
eden malzemeler için geliştirildiğinden o’ ın tanımlanamadığı durumlarda bu metot
13
plastik problemlerin çözümü için en çok kullanılan metottur. Teori, tek boyutlu bir
problemin zorlanmasına dayanılarak anlatılmış, çok eksenli gerilme durumu için
genelleştirilmiştir.
Üç eksenli ve yalnızca asal gerilmelerin bulunduğu bir elemanı göz önüne alalım.
Burada gerilmeler öyle olsun ki birinci elemanda yalnızca hacim değişikliği olsun
ve herhangi bir çarpılma meydana gelmesin. İkinci elemanda ise yalnızca çarpılma
14
meydana gelsin ve hacim değişikliği olmasın. Bu durumda ikinci şekil için birim
hacimde şekil değiştirme,
εv = εx + εy + εz = 0 olmalıdır.
εv = (1 / E) [ σ1 - σm - υ ( σ2 - σm + σ3 – σm ) ] + ( 1/E ) [ σ2 - σm
- υ ( σ1 - σm + σ3 – σm ) ] + (1 / E) [ σ3 - σm - υ ( σ1 - σm +
σ2 – σm ) ] = 0
Buradan, σm = σ 1 + σ2 + σ 3 bulunur
3
σm ortalama veya hidrostatik gerilmedir. İkinci durum için çarpılma veya biçim
değiştirme enerjisi,
Ug = 1 [ ( σ1 – σ2 )² + ( σ2 – σ3 )² + ( σ3 – σ1 )² ]
12G
15
Von – Mises Kriteri
Bu teoriyi Von – Mises, Huber ve Hencky geliştirmiştir. Birim hacim için genel
halde çarpılma enerjisi;
Ug = 1 [(σx – σy)² + ( σy – σz)² + ( σz – σx)² + 6 (τxy² + τxz² + τyz² )
12G
Ug = 1 [ ( σ1 – σ2 )² + ( σ2 – σ3 )² + ( σ3 – σ1 )² ]
12G
Şeklinde yazılır. Bu kritere göre bir malzemenin akması, çarpılma enerjisi tek
eksenli haldeki çarpılma enerjisine ulaştığı zaman olur. Tek eksenli halde;
Ug = 1 σ0 ²
6G
Ug = 1 σ0 ² = U g = 1 [ ( σ1 – σ2 )² + ( σ2 – σ3 )² + ( σ3 – σ1 )² ]
6G 12G
σ3 = 0
σ1² - σ1 σ 2 + σ2² = σ0²
16
Bu elips maksimum kayma gerilmesi ile belirtilen köşe noktalardan
geçmektedir. Üç boyutlu halde bu kriter bir silindirik yüzey gösterir ve dik kesit
bir dairedir
σ3
σ2
σ1
(Şekil 2.1.2 ) Von-Mises Kriteri
17
2.2 Plastik Deformasyon Sonucu Oluşan Artık Gerilmeler
Elastik sınır içinde kalmak şartı ile izotrop bir çubuğa bir eğilme momenti
uygulanır ve yükleme sona erdirilirse çubuk ilk şeklini alır. Uygulanan moment
arttırıldığında çubuğun herhangi bir yerinde elastik sınır üzerinde gerilmeler
oluşursa, o noktada akma meydana gelir. Eğmeye çalışan moment kaldırıldığında
akma görülen kısımların dışındaki bölgeler ilk durumuna gelmeye çalışır.
Çubuğun her noktasında gerilmelerin sıfır olması gerekirken, plastik
deformasyona uğrayan bölgelerde gerilme olduğu görülür. Bunlar geriye kalan
artık gerilmelerdir.
18
1. Yorulma hasarları sadece çekme gerilmelerinden meydana gelir.
2. Malzeme yüzeyi, yüzey altına göre daha zayıftır.
Tanjant modülü tam olarak gerilme tensorunun şekil değiştirme tensorune göre
türevlenmesi ile ortaya çıkan bir malzeme özelliğidir ve ANSYS ile non-linner, yani
elastoplastik bölgede çalışıldığı zaman bilinmesi gereken bir özelliktir.
Burada;
E = dσ /dε
değeri, tangential modulus olarak tanımlanır.
19
BÖLÜM ÜÇ
20
fonksiyon ile tanımlanabilir. Bilinmeyen sayısının az ya da çok olmasına göre
seçilen fonksiyon lineer veya yüksek mertebeden olabilir. Sürekli ortamın alt
bölgeleri de aynı karakteristik özelliği gösteren bölgeler olduğundan, bu bölgelere
ait alan denklem takımları birleştirildiğinde bütün sistemi ifade eden lineer denklem
takımı elde edilir. Denklem takımının çözümü ile sürekli ortamdaki alan
değişkenleri sayısal olarak elde edilebilir.
Sonlu elemanlar metodunun temel prensibi öncelikle bir elemana ait sistemin
özelliklerini içeren denklemlerin çıkartılıp daha sonra tüm sistemi temsil edecek
şekilde eleman denklemlerini birleştirerek sisteme ait lineer denklem takımının elde
edilmesidir.
21
İki boyutlu elemanlar: İki boyutlu problemlerin çözümünde kullanılırlar. Bu
grubun temel elemanı üç düğümlü üçgen elemandır. Üçgen elemanın altı, dokuz ve
daha fazla düğüm ihtiva eden çeşitleri de vardır. Düğüm sayısı seçilecek
interpolasyon fonksiyonunun derecesine göre belirlenir. İki üçgen elemanın
birleşmesiyle meydana gelen dörtgen eleman problemin geometrisine uyum
sağladığı ölçüde kullanışlılığı olan bir elemandır. Dört veya daha fazla düğümlü
olabilir.
22
manlara eşparametreli elemanlar da denir.
Elemanın direngenliğinin bulunması elemana etki eden dış etkenler ile alan
değişkenleri arasında bir ilişki kurmak anlamına gelmektedir. Örneğin, bir elastisite
probleminde elemana etki eden dış kuvvet ile yer değiştirmeler arasındaki ilişki bir
lineer denklem takımı ile karakterize edilir.
[K] {U}={P}
Burada {U} düğüm yer değiştirmelerini belirten; {P} düğüm dış kuvvetlerini
ifade eden sütun matristir. [K] ise elemanın geometrik ve elastik özelliklerinden
elde edilen direngenlik matrisidir. Eleman direngenliğini elde ederken
çözülecek problemin konusu alan değişkeni, seçilen eleman tipi, seçilen
interpolasyon fonksiyonu, eleman özelliklerini elde ederken kullanılan metot gibi
pek çok faktör göz önüne alınmak durumundadır. Etki eden bu faktörlere göre
de eleman direngenliğinin elde edilmesinde değişik yollar izlenir.
Çözüm için, sistemin sınır şartlan da göz önüne alınarak direngenlik matrisinin
tersini almak yeterlidir. Fakat bilgisayar kapasitesi ve bilgisayar zamanı açısından
çok büyük matrislerin çözümünü ters alma işlemi ile yapmak yerine Gauss
eliminasyon metodu metodu ile daha az kapasite ve daha kısa sürede yapmak
mümkündür.
23
(σ) = [D] {( ε ) – (εth)}
Burada ;
{εth} = ∆T [ αx αy αz 0 0 0 ]T
Burada ;
24
BÖLÜM DÖRT
• Yapısal Analiz
• Termal Analiz
• Elektromagnetik Analiz
• Akışkan Analizleridir.
25
program çift işlemci çalışır ve komplike problemleri veya hassas mesh’lenmiş
parçaların çözüm zamanı azalır.
26
Working Directory : Yaptığımız çalışma esnasında save dosyalarının
korunması ve çeşitli hata mesajlarının saklanması için Hard Diskteki çalışma
klasörüdür.Bu klasöre ayrıca yapılan animasyonlarda default olarak save edilir.
27
gösterir.Bu default değerler değiştirilebilir.Değerlerin arttırılması programın
performansında bir değişiklik yapmaz, ancak programda uzun süre çalışılacaksa
arttırılması nispeten daha randımanlı sonuçlar vermektedir.
File : Bu kısımda yeni bir çalışma başlatma, çalışma ismi, daha önceden
kaydedilmiş dosyaları çağırma, yapılan yeni çalışmayı kaydetme veya programdan
28
çıkış gibi karakteristik dosya işlemleri yapılabilir.
Select : Model üzerinde çalışırken zaman zaman modelin kimi kısımlarının ayrı
incelenmesi gerekebilmektedir.Bu genel görünümden ayrı inceleme işlemleri select
alt menüleri ile yapılabilir.
Preferences : Analiz tipini belirterek, programın diğer analiz tipi ile ilgili olan
menülerini elimine etmek için kullanırız.Neticede tek amacı görsel kolaylık
sağlamaktır.
29
Solution : Alt menüsündeki Current/LS komutu ile çözüm yaptırılır.
30
BÖLÜM BEŞ
Bu bölümde, ortasında 20mm lik delik bulunan, 50mm çaplı, 2mm kalınlıktaki
kompozit dairesel diskin, çeşitli sıcaklık yüklemelerine karşılık verdiği gerilme
cevapları incelenecektir.Yapılan termal analizde ANSYS 6.1 paket programı
kullanılmıştır.
Preprocessor > Element Type > Add / Edit / Delete > Add > Structural Solid 8
node 82 …..
Preprocessor > Real Constant > Add / Edit / Delete > Add > OK >
31
EX = 2600 MPa EY = 113000 MPa EZ = 2600 MPa G12 = 75 MPa
Preprocessor > Material Props > Material Library > Select Units > User ….
ANSYS Utilty Menu > Workplane > Local Coordinate System > Create Local
CS > AT WP Origin > KCS Type of Coordinate System > Cylindirical Coordinates
Preprocessor > Meshing > Mesh Attributes > Default Attrbs > Element
Coordinate System > 11….(Koordinat sistemi tanıtılıyor)
Preprocessor > Material Props > Material Model > Structural > Nonlinear
(Elastoplastik) > Inelastic > Rate Independent > Isotropic Hardening Plasticity >
Hill Plasticity (Kompozitler için) > Bilinear….
32
Üçüncü tabloda ise Hill değerlerini hesaplamak gerekmektedir.
Sırası ile ;
ryy = rzz = 1
Preprocessor > Material Models > Structural > Thermal Expansion Coeff. >
Orthotropic ( Açılan pencereye sırasıyle x y ve z yönlerindeki termal genleşme
katsayıları girilir. )
33
5.1.3 Malzemenin Modellenmesi
Örneğin bizim çalışmamızda iç çapı 20mm, dış çapı 50mm olan dairesel disk
dörtte bir parça olarak modellenebilir. Ancak malzemeler bölünen yüzeylerden
veya çizgilerden uygun şekilde ankastrelenmelidir.Aşağıda modellemenin adım
adım basamakları verilmiştir.
Preprocessor > Modeling > Create > Areas > Circle > Partial Annulus
34
90º lik açıda 50mm ve 20mm (annulus) alıp, 0º ye kadar bir alan oluşturur.
Mesh işlemi iki şekilde yapılabilir, ilki meshing alt menüsü altında MESH
menüsü ile, diğer yöntem ise MESHTOOL kullanılarak yapılandır.
Preprocessor > Meshing > Mesh Tool > Lines > Set > OK
Mouse yardımı ile hangi hatlar ( modeli oluşturan çizgiler ) kaç elemana
bölünmek isteniyorsa, No of Element Division bölmesine yazılır.Bizim
modelimizde 20 olarak belirlenmiştir. Bu değerin büyümesi ile yapılan analizin
hassasiyeti arasında doğrudan bir orantı vardır.
Ancak sonlu elemanların sayısı çok fazla olacak şekilde analiz, aynı zamanda
zaman gerektiren bir olaydır. Çünkü programdan istenen, örneğin 100 adet eleman
yerine 2500 eleman üzerinde analiz yapmasıdır. Yapılacak işin hassasiyetine göre
bu değerler değişmektedir.
Aşağıda, istenen mesh hassasiyetinin programa tanıtıldığı pencere
görülmektedir.
35
(Şekil 5.1.4) Bölüm sayısının girilmesi
36
Meshtool > Mesh > Pick All
5.1.5 Yükleme
Preprocessor > Loads > Define Loads > Apply > Structural > Displacement >
On Lines > X doğrultusundaki sınır çizgisi seçilir > OK > Constrained DOF UY
37
Uniform Sıcaklık
Preprocessor > Load > Structural > Temperature > Uniform Temperature > 100
Preprocessor > Load > Define Load > Apply > Structural > Temperature > On
Nodes > En içteki nodların tümü yay şeklinde seçilerek > OK > 100
Aynı şekilde dış çapa doğru birer bölme atlayarak nodelar seçilir ve lineer bir
şekilde sırayla 100, 90, 80, 70, 60, ……., 0º C değerleri girilir.Delik iç yüzeyinde
sıcaklık 100º C iken, malzemenin çap çevresinde 0º C olarak verilmiştir.Merkezden
itibaren;
38
Yukarıdaki şekilde malzemenin yükleme durumunun lineer hali
görülmektedir.Şekildeki gibi sırasıyla tüm nodlara sıcaklık değerleri girilir.
T = 100[ ln ( b/ r ) ] / [ ln ( b/a ) ]
dir.
Buna göre ;
a : İç çap ( 20 mm )
• 20 mm = 100º C
• 23 mm = 84.74º C
• 26 mm = 71.36º C
• 29 mm = 59.44º C
39
• 32 mm = 48.7º C
• 35 mm = 38.92º C
• 38 mm = 29.95º C
• 41 mm = 21.65º C
• 44 mm = 13.95º C
• 47 mm = 6.75º C
• 50 mm = 0º C
40
5.3 Sonuçların Okunması ve Karşılaştırmalı Analiz
General Postprocessor > Plot Results > Contour Plot > Nodal Solution veya
isteğe bağlı olarak her sonlu elemanın teker teker çözümü isteniyorsa Element
Solution > Stress < Von- Mises > OK….
Aynı şekilde, gerilme değerleri gibi elastik, plastik, toplam şekil değiştirme
değerleride aynı şekilde okunabilir.Aşağıda sonuçlar verilmiştir.
41
(Şekil 5.2.3) Uniform Sıcaklık Von –Mises Stress
42
(Şekil 5.2.5) Logaritmik Sıcaklık Dağılımında Von- Mises Stress
43
(Şekil 5.2.6) Logaritmik Sıcaklık Dağılımında Toplam Deplasman
44
(Şekil 5.2.8) Logaritmik Dağılımda Plastik Şekil Değiştirme
45
(Şekil 5.2.10) Lineer Dağılım Toplam Şekil Değiştirme
46
(Şekil 5.2.12) Lineer Dağılım Plastik Şekil Değiştirme
47
48
49
50