Professional Documents
Culture Documents
TÜBiTAK
TÜRKiYE BiLiMSEL VE TEKNOLOJiK ARAŞTIRMA KURUMU
THE SCIENTIFIC AND TECHNOLOGICAL RESEARCH COUNCIL OF TURKEY
AGUSTOS 2004
ERZURUM
ÖNSÖZ
Proje için sağladıkları kaynak, yakın ilgi ve değerli katkıları için TÜBİTAK-VHAG Grubuna
ve diğer kurum çalışanlarına, arazi çalışmaları esnasındaki yardımlarından dolayı Yrd. Doç.
Dr. Cemal DÜLGER ve Eyüp OLGUN'a; araştırmadan elde edilen verilerin istatistik
analizlerindeki yardımlarından dolayı Arş. Gör. Memiş ÖZDEMİR' e ve çalışmanın yapıldığı
değişik dönemlerde arı kalanİlerinin nakli, bakımı için işçilik giderlerinin üstlenilmesi ve
çeşitli arıcılık malzemelerini temininde katkı sağlayan Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Dekanlığı adına Sayın ProfDr. Mükerrem KAYA'ya proje ekibi olarak teşekkür ediyoruz.
Bu çalışmada alınan sonuçların başta yöre arıcıları olmak üzere bütün arı yetiştiricilerine ve
arıcılıkla uğraşanlara yararlı olmasını diliyoruz.
içiNDEKİLER
SAYFA NO
TABLO LİsTESİ III
ÖZ IV
ABSTRACT V
ı. GiRİş 1
2. MATERYAL METOT 11
2.1. Materyal 11
2.1.1. An Materyali 11
2.1.2. Kovan Materyali II
2.1.3 .Yem ve Diğer Materyal II
2.2. Metot 11
2.2.1. Genotip Grupların Oluşturulması ve Kolani Yönetimi 11
2.2.2. İncelenen Fizyolojik Özellikler 12
2.2.2.1. Yem Tüketimi 12
2.2.2.2. Anh Çerçeve Sayısı 12
2.2.2.3. Yavrulu Alan Büyüklüğü 13
2.2.2.4. Nektar Akımı Döneminin Tespiti ve Ağırlık Kazancı 13
2.2.2.5. Bal Verimi 13
2.2.2. Verilerin Değerlendirilmesi 14
3. BULGULAR VE TARTIŞMA 15
3.1. Tüketilen yem miktan 15
3.2. Anh Çerçeve Sayısı 16
3.3. Yavrulu Alan Büyüklüğü 19
3.4. Nektar Akımı Dönemi Ağırlık Kazancı 21
3.5. Bal Verimi. 23
4. UYGULAMAYA YÖNELİK SONUÇLAR VE ÖNERİLER 24
KAYNAKLAR 26
III
TABLO LİsTESİ
TABLO NO VE ADI SAYFA NO
3.1. Grupların ortalama yem tüketimi (N==1O, g/koloni) 16
3.2. Grupların ortalama arılı çerçeve sayıları (ad/koloni). 18
3.3. Grupların ortalama yavrulu (kuluçka) alanları (cm2lkoloni). 20
3.4. Grupların nektar akımı dönemi ortalama ağırlık kazancı değerleri (kg/koloni). 22
3.5. Grupların bal verimi değerleri (kg/kotoni). 23
LV
öz
Gl, G2, G3, G 4, G5 ve K gruplarında ortalama anlı çerçeve sayılan sırasıyla 14.80±0.22,
ıo.60±0.22, ıo.18±0.22, LO.25±0.22, L0.42±0.22 ve lO.05±0.22 adetlkoloni ve ortalama
yavrulu alan miktan ise aynı sırayla 2677.08±38.36, 2136.73±38.36, 2021.75±38.36,
1966.47±38.36, 1976.61±38.36 ve K ise 1824.15±38.36 cm2lkoloni olmuştur.
Gruplann (1. Grup, 2. Grup, 3. Grup, 4. Grup, 5. Grup ve Kontrol grubu) nektar akımı
dönemindeki ortalama ağırlık kazançları sırasıyla 39.50±3.83, 29.20±2.93, 27.00± 1.61, 19.80
±1.71, 27.20±2.23 ve 23.80±L.87 kglkoloni olarak bulunmuş ve ortalama bal verimlerİ
ABSTRACT
The changes in some physiological characteristics of the bee colonies balanced in tenns of
different features and supported with additional feeding programs in addition to pasture
during spring season were evaluated in present study.
The numbers offrame covered with bees per colony in Gı, G2, G3, G4, G5 and K groups were
14.80±O.22, ıo.60±O.22, 10.1 8±O.22, 10.25±O.22, 10.42±0.22 and 10.05±O.22, respectively.
In addition, the averages ofbrood area per colony were found to be 2677.08±38.36, 2136.73±
38.36, 2021.75±38.36, 1966.47±38.36, 1976.61±38.36 and 1824.1S±38.36 cm2, respectively.
The average weight gains of the colonies in Gı, G2, G3, G4, G5 and K group s in nectar flow
period were detennined as 39.S0±3.83, 29.20±2.93, 27.00±1.61, 19.80±1.71, 27.20±2.23
and 23.80± 1.87 kg, respectively. AIso, the average honey yields in the same order were
detennined as 22.10±3.35, 16.00±1.73, 14.ıo±O.83, L1.30±O.9S, 14.00±1.26 and 12.90±O.78
kg, respectively.
AGUSTOS 2004
ERZURUM
1. GiRiş
ArıclIık, Türkiye'nin özellikle göçürı yoğun olarak yaşandığı kırsal bölgelerinde işsizliği ve
göçü azaltabilmek amacıyla ele alınabilecek önemli tarımsal faaliyetlerden biridir. Türkiye
sahip olduğu arılı kovan varlığı ve bal üretimi ile dürıyanın İleri gelen ülkeleri arasında yer
almaktadır. Türkiye'de son 20-25 yıllık dönem içerisinde arıcılıkta gözle görülür bir gelişme
sağlanmıştır. Fakat sağlanan bu gelişme potansiyelin gerektirdiği düzeyin çok altında
olmuştur. Türkiye'de 1975 yılında 1.987.594 adet olan arılı kovan sayısı, 1980'de
2.225.477'ye, 1990'da 3.283.450'ye ve 2003'te ise 4.102.302 adet'e yükselmiştir. Aynı
dönem içerisinde üretilen bal miktarı 21.250 tondan 61.000 ton'a çıkmıştır (Anon, 2003).
Erzurum ili arıcılık için oldukça yüksek bir potansiyele sahiptir. Erzurum genel olarak
engebeli yapıya sahip olup, özellikle gürıey ilçeleri korunga, taş yoncası ve üçgüller gibi
yüksek miktarda nektar salgılayan bitki örtüleri ile kaplıdır. Kuzey ilçeleri ise sebzeciliğin ve
meyveciliğin yaygın bir şekilde yapıldığı mikroklima alanlarıdır. Bölgede arıcılığı olumsuz
yönde etkileyecek tarımsal ilaçlama faaliyetleride yapılmamaktadır.
İklim şartlarının ve yapılan tarımsal faaliyetin yapısı nedeniyle arıcılığa çok uygun olan
Erzurum ili her yıl aylarında gelen ancıların istilasına uğramaktadır. Göçer arıcılar,
haziran, temmuz ve ağustos aylarında ilin değişik kısımlarına yılda yaklaşık 40.000 adet
kolonİ getirınekte ve bölgenin zengin nektar kaynaklarından istifade etmektedirler.
Bu çalışmada, erken ilkbahar dönemindeki kıt olan polen ve nektar kaynaklarının değişik
Ancılıkta amaç, bal ansı (Apis mellifera L.) kolonilerinin nektar akımı
Beslenme, diğer çiftlik hayvanlannın yetiştiriciliğinde olduğu gibi, bal anlan (Apis mellifera
L.) için de büyük önem taşımaktadır. Koloni verimliliğini:q arzu edilen düzeye ulaşabilmesi
Sonbahar teşvik yemlemesi için 2:1 oranında (2 kısım şeker + 1 kısım su) hazırlanmış şeker
Koloniler, erken ilkbaharda hızlı gelişmelerini sağlamak için iklim ve mera koşullan
olgunlaşıncaya kadar vitaminli ve polenli kekle; bahann ilerleyen dönemlerinde ise 1: 1'lik (1
kısım şeker + 1 kısım su) şurupla beslenmelidir (Genç ve Dodoloğlu, 1994; Delapıane, 1997).
1: 1'lik (1 kısım şeker + 1 kısım su) şurup ile beslenmelidir (Genç ve Dodoloğlu, 1994;
Delapıane, 1997). Nitekim, şuruplardaki su oranı mevsime göre
değişebilmektedir. Özellikle ilkbaharda arıların yavru beslemek ıçın bol
miktarda su taşımaları gerektiğinden ilkbaharda verilen şurupların su oranının
(Yılmaz, 1990; Tutkun, ı 994). Bunun için nektar yerine şeker, polen yerine
inek sütü 1OO~ 150 ml, bira mayası 5 10 ekmek mayası 100-150 g
veya 5-6 g yağsız soya unu kullanılır (Şabanoğlu, 1990).
Arı keki, ham maddesini pudra şekeri, bal, polen, süt tozu, soya unu, kuru
bira mayası, vitaminler ve mineral maddelerin birkaçının veya tamamının
Austuralya' da yapılan bir besleme çalışınasında (Stevens, 1998), yeterli düzeyde polen
akımının olmadığı dönemlerde, nektar akımı öncesinde ve nektar akımı döneminde polenle
zenginleştirilmiş yemlerle yapılan denemelerde iki anah 120 adet kolonide yıllık bal verimi
600 kg olurken; tek analı 600 adet kolonide ortalama yıllık bal verİmi 150 kg olarak
gerçekleşmiştir.
Beslemenin yavrulu alan büyüklüğü üzerine etkİsi konusunda yapılan bir çalışmada (Wali-Ur-
Rahrnan ve Chaudry, 1991), şeker, polen ve soya fasulye karışımından oluşan kekle besleme
yapılan grupta yavru üretimi % 81 'lik bir artış gösterirken; sadece şeker ilaveli besleme
yapılan grupta ise % 41 'lik bir artış olduğu ifade edilmiştir.
Bal arısı kolonilerinde ergin arı populasyonu gelişiminin belirlenmesi için farklı araştırıcılarca
değişik metotlar kullanılmıştır. Bu konuda çalışan bir araştırıcı 21 gün aralıklarla yaptığı
kontrollerde bütün kolonilerdeki arı ile kaplı çerçeve sayılarını ergin arı gelişimi olarak
değerlendirmiştir (Doğaroğlu, 1981). Yine aynı konu üzerinde çalışan başka araştırıcılar da
deneme kolonilerinin ergin arı gelişiınini benzer yolla tespit etmişlerdir (Fıratlı ve Budak,
1992; Güler, 1995).
Bazı araştırmalarda, deneme kolonilerinde nisan ayı başından bal hasadına kadar geçen sürede
her ayın başında arılı çerçeve sayılarını belirlenmiş ve elde edilen değerler ergin arı
gelişiminin ölçüsü olarak kullanılmıştır (Dülger, 1997; Dodoloğlu ve Genç, 2002). Ergin arı
gelişiminin belirlenmesi amacıyla yapılan birçok çalışmada da (Genç, 1990; Genç, 1992,
Genç ve Aksoy, 1993; Kaftanoğlu vd., 1993; Genç, 1994b), aynı yol kullanılırken; Pekel ve
Doğaroğlu (1987) ise, bu amaçla arılı çerçeve sayısının 21 gün aralıklarla belirlenmesi
yöntemini önerınişlerdir.
Fethiye, Ege, Türkiye Kalkınma Vakfı, Ankara ve Bitlis muamele gruplarına ait ortalama arılı
çerçeve sayıları sırasıyla 10.23±0.61, 9.44±0.48, 7.96±0.55, 7.64±0.35 ve 6.99±0.52 adet
olarak bulunmuş ve göçer arıeı1ık yapıldığı durumlarda populasyon büyüklüğünün en yüksek
Fethiye grubunda, en düşük ise Bitlis grubunda olduğu belirtilmiştir (Fıratlı ve Budak, 1992).
5
Trakya Bölgesi'nde yapılan bir çalışmada; Kafkas, Muğla, Anadolu ve Trakya gruplarına ait
kolonilerin 21 gün aralıklarla tekrarlanan 10 dönemdeki ortalama anh çerçeve sayılan
sırasıyla 10.83, 12.87,9.65 ve 8.85 adet olarak tespit edilmiştir (Doğaroğlu vd., 1992).
Kafkas, Anadolu ve Erzurum arı gruplarında koloni başına ortalama anh çerçeve sayısı
Başka bir çalışmada (Güler, 1995), Anadolu, Kafkas, Muğla, Gökçeada, Trakya ve Alata
genotipleri için koloni başına ortalama anlı çerçeve sayılan sırasıyla 7.54±0.37, 8.68±0.57,
,
17.04±9.76, 13.94±0.79, 8.52±0.40, 13.84±0.61 ve 11.81±0.30 adet olarak belirlenmiştir.
GAP Bölgesi'nde İtalyan, Karniol, Kafkas, Ege, Trakya ve Güney Doğu Anadolu Bölgesi
anları ile yürütülen bir araştınnada Ege Bölgesi anlarının arılı çerçeve sayısına göre bölge
koşullarında en hızlı gelişen ve en büyük populasyon oluşturan anlar olduğu ve bu grupların
hepsinin arılı çerçeve sayılarının Güneydoğu Anadolu Bölgesinin yerli arılarından daha fazla
olduğu belirlenmiştir (Kaftanoğlu vd., 1993).
Kafkas ve Orta Anadolu arısının farklı iki ekotipinden elde edilen ortalama anlı çerçeve
sayıları Kırşehir ekotipi için 7.647 ± 0.273, Beypazan ekotipi için 6.993 ± 0.184, Kafkas için
7.902 ± 0.239, Beypazan X Kafkas melezi için 8.769 ± 0.251 ve Kafkas X Beypazan melezi
için 8.232 ± 0.273 adet olarak belirlenmiş ve grup ortalamalan arası farkın önemli (P< 0.01)
olduğu tespit edilmiştir (Gençer, 1996).
Erzurum yöresinde yapılan bir melezIerne çalışmasında (Genç ve Dodoloğlu, 2000), koloni
başına ortalama anh çerçeve sayılan K , K x A, A x K ve Agenotipleri için sırasıyla 10.88±
0.06, 1L.36±0.05, 12.l3±0.05 ve 12.38±0.06 adet; ölçümü yapılan mayıs, haziran, temmuz
ve ağustos aylan için sırasıyla 6.84±0.06, 8.00±0.06, 14.37±0.06 ve 17.54±0.06 adet olarak
belirlenmiştir. Koloniler üretim sezonu boyunca an varlıklarını düzenli bir biçimde artırarak
ölçmek amacıyla kolonilerdeki açık ve kapalı yavrulu alan 21 gün aralıklarla planimetre
kullanılarak cm 2
cinsinden ifade edilirken (Fıratlı ve Budak, 1992); başka çalışmalarda
kolonilerin yavru alanlarının belirlenmesinde PUCHTA yöntemi kullanılmış ve yavru
alanlarına elips formülü uygulanmıştır (Güler, 1995, Gençer, 1996). Aynı konu üzerinde
çalışan başka araştırıcılar ise, kuluçka alanının ölçülmesinde farklı genotip gruplarını temsil
eden kolonilerde ilkbahardan bal hasatına kadar geçen dönem içerisinde her ayın başında
Kafkas, Orta Anadolu ve Erzurum balarıları ile yapılan bir çalışınada (Genç vd., 1999), koloni
başına ortalaına yavru alanı sırasıyla 3055.63±280.31, 3584.28±271.91 ve 3897.03±303.24
cm iken; mayıs, haziran, temmuz ve ağustos aylarında bu değerler sırasıyla 2154.64±144.70,
2
Anadolu, Kafkas, Muğla, Gökçeada, Trakya ve Alata genotipleri için koloni başına ortalama
yavru alanı sırasıyla 1 ı 12.3±11O.68, 1184.8±162.85, 2387.5±163.53, 2030.2±188.86,
1433.9±153.l9, 150l.01±128.81 ve 31630.2±65.63 cm 2 olarak bulunmuş ve koloni
populasyonu ile kuluçka üretim etkinlikleri arasında 0.546, bal verim İ arasında 0.918 ve
petek işleme etkinliği arasında 0.917 düzeylerinde yüksek ve öneınli ilişki (P<O.OOl)
bulunduğu bildirilmiştir (Güler, 1995).
Kafkas, Muğla, Anadolu, Marmara ve Suriye gruplarının ortalama kuluçka üretim miktarları
Türkiye' de çeşitli kurumlarca yetiştirilen ana arıların meydana getirdiği değişik bal arısı
grupları kullanılarak yapılan bir çalışmada (Fıratlı ve Budak, 1992), Fethiye, Ege, TKV,
Ankara ve Bitlis gruplarında ortalama kuluçka alanları sırasıyla 3276±229, 3225±183,
7
2750±212, 2556±153 ve 2373±205 cm2 bulunarak kuluçka üretiminin ergin arı sayısındaki
artışa paralelolduğu ve ergin arı üretimi ile kuluçka alanı gelişimi arasında pozitif ve yüksek
düzeyde bir ilişki (r=0.922) bulunduğu bildirilmiştir.
İtalyan, Kamiol, Kafkas, Ege, Trakya ve Güney Doğu Anadolu gruplarında ortalama yavrulu
çerçeve sayıları sırasıyla 2.96 ±0.43, 3.18 ± 0.45, 2.93 ± 0.47, 2.84 ± 0.39 ve 2.4 ± 0.30 adet
olarak belirlenmiş ve Ege Bölgesi arılarının diğer gruplardan daha fazla yavrulu çerçeveye
sahip oldukları ve kuluçka üretimi bakımından Kamiol, Kafkas, İtalyan ve Trakya arıları
arasında önemli bir farklılık bulunmadığı bildirilmiştir (Kaftanoğlu vd., 1993).
Bazı bal arısı ırkıarı ile melezIerinin çeşitli özelliklerinin incelendiği bir araştırmada (Gençer,
1996); ortalama kuluçka alanı değerleri Kırşehir grubunda 3089 ± 205, Beypazarı grubunda
2761 ± 159, Kafkas grubunda 3302 ± 191, Beypazarı X Kafkas grubunda 3433 ± 172 ve
Kafkas X Beypazarı grubunda 3314 ± 234 cm 2 olarak tespit edilmiştir.
Kolonilerin ilkbaharda sahip oldukları yavru miktarı ile bal verimi arasındaki ilişki birçok
araştırıcı tarafından incelenmiştir. Nitekim, bir araştırmada kolonilerin ilkbaharda sahip
oldukları yavru alanı ile bal verimi arasında 1978 yılında 0.85 ve 1979 yılında ise 0.83
düzeyinde korelasyon katsayıları hesaplanmıştır (Woyke, 1984). Aynı konu üzerinde yapılan
başka bir çalışmada (Genç ve Aksoy, 1993), farklı deneme gruplarındaki koloniler için (A, B
ve c) haziran ayı arılı çerçeve ve yavru alanı miktarı ile bal verimi arasındaki ilişkinin pozitif
ve bu ilişkinin derecesinin gruplar için sırasıyla yavru alanı ile 0.632±0.18, 0.740±0.l6 ve
0.786±O.l5 ve arılı çerçeve miktarı ile 0.661±0.18, 0.578±0.19 ve 0.729±0.16 düzeyinde
bildirilmiştir.
farkı alınarak, bu fark nektar geliş dönemindeki ağırlık kazancı olarak değerlendirilmiş ve
8
kolonilerin belirtilen dönemdeki ağırlık kazancına etki eden faktörler incelenmiştir (Szabo,
1980, 1983; Dülger, 1997; Genç, 1994b; Genç ve Dodoloğlu, 2000).
Kabartılmış petek, temel petek ve kılavuz petek verilen gruplarda ortalama ağırlık kazancı
Bal veriminin tespit edilmesinde kolonilerin kendi ihtiyaçları dışında ürettikleri bal miktarı
esas alınarak bal dolu ballıklann toplam ağırlıklanndan boş ballık ve boş çerçeve ağırlıkları
toplamımn çıkarılması ile her bir koloniye ait bal veriminin belirlenebileceği belirtilmektedir
(Pekel ve Doğaroğlu, 1987). Bir koloninin bal veriminin belirlenmesinde birçok araştırıcı da
ayRI metodu kullanmışlardır (Dodoloğlu, 2000; Doğaroğlu, 1981; Doğaroğlu vd., 1992; Fıratlı
ve Budak, 1992; Doğaroğlu ve Evren, 1993; Dülger, 1997; Genç, 1990, 1992; Gençer, 1996;
Güler, 1995).
Bir araştırıcı Erzurum koşullarında yürüttüğü iki ayn çalışmamn ilkinde farklı deneme
gruplanndaki (A, B ve C) kolonilerin yıllık ortalama bal verimlerini sırasıyla 7.5±1.38,
ıo.6±L.05 ve 14.7±0.93 kglkoloni olarak bulurken; ikincisinde 0-1, 1-2 ve 2-3 yaşlı ana
arıların meydana getirdiği kolonİ gruplan için sırasıyla l1.69±1.50, 8.38±L.40 ve 3.38±0.99
kg/koloni olarak bulmuş ve bal verimi bakımından gruplar arasındaki farklılığın önemli
(P<O.O 1) olduğunu belirtmiştir (Genç, 1990; Genç, 1992).
Koloni başına ortalama bal verimi Kafkas grubunda 29.971±7.797, Anadolu grubunda
24.857±8.545, MUğla grubunda 23.171±7.721 ve Trakya grubunda 19.529±4.067 kg olarak
belirlenmiş ve denemeyi oluşturan gruplardan sadece Kafkas'ın bal verimi bakımından
Türkiye' de çeşitli kurunılarca yetiştirilen ana arılarla oluşturulan grupların yıllık ortalama bal
verimi Fethiye grubunda 23.83±2.84, Bitlis grubunda 17.50±L.50, TKV grubunda
20.17±1.81, Ege grubunda 19.50±1.69 ve Ankara grubunda 19.75±1.03 kg/koloni olarak
bulunmuştur (Fıratlı ve Budak, 1992).
Kovan tipleri göz önüne alınarak yapılan başka bir çalışmada (Doğaroğlu ve Evren, 1993),
Langstroth tipi kovanlarla oluşturulan kolonilerin ortalama bal verimi 17.9±2.20 kglkoloni ve
9
Dadant-Blatt tipi kovanlarla oluşturulan kolonilerin ortalama bal verimi 16.8±1.56 kg/koloni
olarak belirlenirken; söz konusu gruplar için bal verimi bakımından ortaya çıkan farkın
İtalyan, Kamiol, Kafkas, Ege, Trakya ve Güney Doğu Anadolu Bölgesi'nin yerli arılarında
koloni başına ortalama bal veriminin sırasıyla 19.7±2.3, 20.4±5.9 kg, 17.6±5.3, 23.9±5.2,
23.3±7.l ve 4.3±O.7 kg olduğu; bal verimi bakımından İtalyan, Kamiol, Kafkas, Ege ve
Trakya arıları arasında önemli bir fark olmamasına rağmen, bölgenin yerli arılarının bal
veriminin diğer bütün genotiplerinkinden önemli ölçüde (P<0.05) düşük olduğu
Anadolu, Kafkas, Muğla, Gökçeada, Trakya ve Alata grupları ile yapılan bir çalışmada ise
(Güler, 1995), yıllık ortalama bal verimi bu gruplar için sırasıyla 20.57±3.60, 26.56±5.51,
50.l6±4.30, 41.21±5.18, 15.94±3.40 ve 43.48±3.46 kg/koloni olarak belirlenirken, genotip
gruplar arasındaki farkın istatistiki açıdan önemli (P<O.OI) olduğu bildirilmiştir.
Orta Anadolu ve Kafkas arısı ile melezIerinin ortalama bal verimleri Kırşehir grubunda 9.56 ±
3.43, Beypazarı grubunda 5.37 ± 2.41, Kafkas grubunda 10.04 ± 2.80, Beypazarı X Kafkas
grubunda 15.73 ± 2.56 ve Kafkas X Beypazarı grubunda ise 8.89 ± 2.64 kglkoloni olarak
bulunmuş ve grupların bal verimi bakımından arasındaki farkın önemsiz bulunduğu ifade
edilmiştir (Gençer, 1996).
Erzurum koşullarında çeşitli bal arısı ırkıarının perfonnanslarının incelendiği bir çalışmada
Yapılan bir melezIerne çalışmasında (Genç ve Dodoloğlu, 2000), ortalama bal verimini A x K
grubunda 11.79±1.71, A grubunnda 11.17±1.45, K x A grubunda 8.43±1.50 ve K grubunda
ise 7.95±2.19 kglkoloni olarak bulmuş ve grupların ortalama bal verimlerinin O ile 22.550
kglkoloni arasında değiştiğini ifade etmiştir.
10
Araştırmamn Amacı
ilkbahara yetersiz gıda stoku ve an varlığı ile çıkan kolonilerin erken ilkbaharda bazı ek
yemlerle beslenerek olumsuz iklim koşullan nedeniyle bu dönemdeki koloni kayıplanmn
azaltılması, kolonilerin yoğun bir kuluçka faaliyeti göstererek ana nektar akımına güçlü
kadrolarla girmelerinin ve nektar-polen kaynaklannın daha etkin kullanmalannın sağlanması
2. MATERYAL VE METOT
2. ı. Materyal
2. ı. ı. Arı Materyali
2. 1; 2. Kovan Materyali
Kovan materyali olarak standart ölçülerde Langstroth tipi ahşap kovanlar kullanılmıştır.
Denemenin değişik dönemlerinde yem olarak, şeker şurubu ile farklı kompozisyonlardaki arı
kekleri kullanılmıştır. Ayrıca bazı arı ilaçları, temel petek, yenılik ve diğer arıcılık
malzemelerinden yararlanılmıştır.
2.2. Metot
Araştırmada, standart ölçülerdeki Langstroth tipi ahşap kovanlarda toplam altı grup denenıeye
alınmıştır. Her bir grupta 10 adet olmak üzere toplam 60 adet arılı kovan kullanılmıştır.
Mart 2004'de toplam 60 kolonİnin kontrolü yapılarak, koloniler arı varlığı ve besin stoku
bakımından eşitlenmiştir. Besin stoku bakımından yapılan eşitlemede, kolonilerdeki ballı ve
polenli petek alanı büyüklüklerinİn aynı seviyede olmasına özen gösterilmiştir. Arı varlığı
bakımından yapılan eşitlemede aynı gün ve çevre sıcaklığında bütün kolonilerin her birinde
6'şar çerçeve arıya sahip olmaları sağlanmıştır. Belirtilen dönemde kolonilerdeki kapalı yavru
miktarı çok az olduğundan kuluçka alanı bakımından bir eşitleme yapılmamıştır. Ayrıca
12
koloniler eşitleme öncesi ballı ve polenli petek alanı büyüklükleri ile ağırlıkları bakımından
Altı grup olarak düzenlenen gruplardan birincisine (Gı) 2 birim bal + 1 birim polen, ikincisine
(G 2 ) 3 birim soya unu + 1 birim polen ve 2 kısım sükroz + 1 birim su, üçüncüsüne (G 3 ) 3
birim bira mayası + 1 birim polen ve 6 kısım sükroz + 1 birim su, dördücüsüne (G 4) 2 birim
btra mayası +3 kısım sükroz + 2.5 birim su ve beşincisine (G 5 ) 3 birim soya unu + 3 birim
sükroz + 4 birim su kullanılarak hazırlanan keklerle ek yemlerne yapılmıştır. Kekler, her
koloniye günlük 100 gramlık parçalar halinde ad-libitum olarak nektar akımı öncesinde 6
hafta süre ile verilmiştir (Cal e et aL., 1984; Akbay, 1986; Dülger, 1997; Dodoloğlu, 2000).
Kontrol grubunda ise (K) mer'aya ve bütün koloniler için kullanılan şeker şurubuna ilave
herhangi bir kekle yemlerne programı uygulanmamıştır. Her bir gruptaki arılı çerçeve sayısı,
yavrulu alan büyüklüğü, nektar akımı dönemi ağırlık kazancı ve bal üretimi gibi fizyolojik
özellikleri incelenmiştir.
Kontrol grubu hariç denemeyi oluşturan 5 ayrı ek yemlerne grubundaki (Gı, G2, G3, G4, ve
G5) kolonilerce tüketilen kek miktarları hassas terazi ile tartılmak sureti ile belirlenmiştir.
Mart 2004'te güçleri eşitlenmiş olan deneme kolonilerinin her birinde sezon boyunca 30
günlük periyotlarla arılı çerçeve sayıları belirlenip kaydedilmiştir (Genç, 1990; Dülger, 1997;
Dodoloğlu, 2000).
13
Değişik yemlerne gruplarındaki kolonilerde haziran ayından bal hasadına kadar olan dönem
içerisinde 30 gün aralıklarla bütün yavrulu çerçeveler üzerindeki kapalı kuluçka alanları
PUCRTA yöntemiyle cm2 cinsinden belirlenmiştir. (Pekel ve Doğaroğlu, 1987; Genç, 1990;
Gençer, 1996; Dülger, 1997; Genç ve Dodoloğlu, 2000).
tarihlerinin tespiti amacıyla denemenin yapıldığı kolonilerden en güçlü olan bir tanesi haziran
ayından itibaren baskül üzerine konulmuştur. Gözleme alınan bu koloni her gün aynı saatlerde
tartılarak sağlanan günlük ağırlık artışları tespit edilmiştir. Günlük ağırlık artışı
değişimlerinden 25 Haziran-30 Temmuz 2000 tarihleri arasındaki dönemin ana nektar akımı
petekler kullanılmıştır (Szabo, 1980, 1983; Genç, 1994b; Dülger, 1997; Genç ve Dodoloğlu,
2000).
Farklı deneme gruplardaki kolonilerin herbirisi için kendi kışlık ihtiyacı dışında üretmiş
olduğu süzme bal verimi tespit edilmiştir. Kolonilerden bal hasadı yapılırken kendi ihtiyaçları
dikkate alınarak sadece ballıklardan hasat yapılmıştır. Hasadı yapılan balın belirlenmesi
amacıyla bütün ballı çerçevelere aİt olduğu kovanın numarası yazılmış ve herbir koloniye ait
hasat edilecek çerçeveleri taşıyan ballıkların süzme işleminden önce ve sonraki ağırlık farkları
o koloninin bal verimi olarak kullanılmıştır (Nelson ve Gary, 1983; Pekel ve Doğaroğlu,
1987; Fıratlı ve Budak, 1992; Genç, 1992; Genç ve Aksoy, 1993; Güler, 1995; 1996; Dülger,
1997; Dodoloğlu, 2000).
14
2. 2. 2. Verilerin Değerlendirilmesi
Grupların arılı çerçeve sayıları, yavru alanı, nektar akınıı dönenıi ağırlık kazancı ve bal
verimine ilişkin veriler tekrarlanan ölçümler varyans analizi tekniği ile test edilmiştir Yapılan
varyans analizinde gruplar arasında farklılık gösteren ortalamalara ise LSD (En Küçük
Önemli Fark Testi) çoklu karşılaştırma testi uygulanmıştır (Yıldız ve Bircan, 1994).
15
3. BULGULAR VE TARTIŞMA
Deneme gruplarında tüketilen yem miktarı Tablo 3.1 'de verilmiştir. Tabloda da görüldüğü
üzere koloni başına tüketilen ortalama yem tüketimi bakımından gruplar arasında farklılık
olduğu göze çarpmaktadır. Araştırmada Gı grup koloniler hariç diğer kolonilerin verilen
yemin çok azını tükettikleri tespit edilmiştir. Başka bir ifade ile Gı grup koloniler koloni
başına günlük olarak 92.85 g yem tüketirken, G2 grup kolonilerin 40.47 g, G3 grup kolonilerin
45.23 g, G4 grup kolonilerin 16.65 g ve G5 grup kolonilerin 11.90 g yem tükettikleri
belirlenmiştir. Söz konusu farklılığın Gı Grup için hazırlanan yemin (2 birim bal + 1 birim
poren); anların bal ve polen karışımı şeklinde petek gözlerine depoladıklan an ekmeğine
yemler tamamen alternatif kaynaklardan oluştuğu için söz konusu bu gruplann çok daha az
yem tükettikleri gözlenmiştir.
tüketilmediği belirlenmiştir.
Araştırmanın yapıldığı Erzurum yöresinde özellikle erken ilkbahar aylannda anlann yavru
yetiştirmek amacıyla yararlanabileceği nektar ve polen kaynaklannın kıt olduğu
bilinmektedir. Bu bakımdan an kolonilerinin; daha fazla miktarda yavru üretip daha güçlü
16
olarak ana nektar akımına girebilmeleri için, mart ve nisan aylarında uygun formulasyondaki
ek yemlerle beslenmeleri bir zorunluluk haline gelmektedir. Denemeyi oluşturan gruplar
içersinde 1. grup'taki kolonilerin yapılan ek yemlemenin de etkisiyle diğer gruptakilere göre
daha iyi yavru yetiştirdiği ve daha fazla miktarda bal ürettiği görülmüştür. Araştınnamn 2, 3,
4 ve 5 gruplarındaki kolonilerin yapılan ek yemlemeye rağmen kontrol grubuyla aym oranda
yavru yetiştirdikleri ve bal ürettikleri tespit edilmiştir. Yapılan ek yemlemenin 1. grup hariç
beklenen etkiyi gösterememesinin an kolonilerine verilen yemlerin içerik ve tat olarak anlann
kendi ihtiyaçları için doğadan toplamış oldukları gıda maddelerine uygunluğu ve taze olup
olmaması gibi faktörlere bağlı olduğu samlmaktadır.
Farklı gruplardaki kolonilerden 30'ar gün aralıklarla 4 ayrı dönemde ölçülen arılı çerçeve
sayıları ile ilgili veriler Tablo 3. 2'de özetlenmiştir.
Deneme gruplarının değişik zamanlarda ölçülen arılı çerçeve sayılarına uygulanan varyans
analizi sonucunda grupların ve dönemlerin etkisi ile grup x dönem interaksiyonu önemli
bulunmuştur (P<O.O 1). Araştırmada koloni başına ortalama arılı çerçeve sayılan Gı, G2, G3,
G4, G 5 ve K grupları için sırasıyla 14.80±0.22, 10.60±0.22, 1O.18±0.22, 10.25±0.22, 1O.42±
0.22 ve 1O.05±0.22 adet; ölçümü yapılan mayıs, haziran, temmuz ve ağustos aylan için
sırasıyla 6.76±0.18, 7.93±0.18, 12.63±O.l8 ve 16.86±0.18 adet olarak tespit edilmiştir.
Gruplar üretim dönemi boyunca arı varlıklarım günden güne artırarak en üst düzeye ağustos
ayında ulaşmışlar ve sezon içerisinde koloni başına anb çerçeve sayısı, 6.0 ile 30.0 çerçeve
arasında değişim göstermiştir (Tablo 3. 2).
Çoklu karşılaştırma testine göre, G2, G3J G4, G5 ve K grubu ortalamalan arasında fark
bulunıiıazken, Gı grubuna ait ortalama diğer gruplarınkinden farklı (P<0.05) olmuştur.
Ölçümlerin yapıldığı dönemler içerisinde anlı çerçeve sayılan bakımından mayıs, haziran,
17
temmuz ve ağustos aylarına aİt ortalamaları birbirinden önemli (P<0.05) düzeyde farklı
bulunmuştur.
Bu çalışmada farklı yemleme programı uygulanan grupların en yüksek ergin arı varlığına
aylarında en yüksek arılı çerçeve sayılarına ulaştıklarını ifade etmiştir. Erzurum yöresinde
yapılan bir çalışmada (Genç ve ark, ı 999), aynı şekilde grupların en yüksek ergin arı
varlığına ağustos ayı içerisinde ulaştıklarını belirtilmiştir. Farklı kovan tipleri İle yapılan bir
çalışmada, ahşap ve strafor kovanlarda bulunan kolonilerin en yüksek arı varlığına ağustos
Bu çalışmada değişik dönemlerde elde edilen arılı çerçeve sayılarına karşılık; farklı genotip
grupların değişik dönenılerdeki arılı çerçeve sayılarını Gençer (1996) (Kırşehir ekotipi için
7.647 ± 0.273, Beypazarı ekotipi için 6.993 ± 0.184, Kafkas için 7.902 ± 0.239, Beypazarı X
Kafkas melezi için 8.769 ± 0.251 ve Kafkas Beypazarı melezi için 8.232 ± 0.273 adet)
bildirıniştir. Doğaroğlu vd., (1992) Kafkas, Muğla, Anadolu ve Trakya arı grupları için
(10.83, 12.87, 9.65 ve 8.85adet) değerlerini bulurken; Kafkas, Anadolu ve Erzurum arı
grupları için (Genç vd., 1999) (1 .04, 17.08±1.24 ve 18.49±1.25 adet) değerleri ve
Dodoloğlu (2000)'çeşitli arı genotiplerinden K grubunda 16.54±0.26, K x A grubunda 16.00
±0.22, A x K grubunda 18.46±0.22 ve A grubunda ise 19.18±0.26 adet değerlerini elde
etmiştir. Yapılan diğer bir çalışmada (Dodoloğlu ve ark, 2004) ise, ölçümlerin yapıldığı
kaynaklandığı sanılmaktadır.
18
gruplardan genelolarak daha fazla arılı çevreye sahip olduğu ve bu üstünlüğünü deneme
boyunca sürdürdüğü gözlenmiştir.
Elde edilen verilere uygulanan varyans analiz sonucunda yavrulu alan büyüklüğü bakımından
grupların ve dönemlerin etkileri ile grup x dönem interaksiyonu önemli bulunmuştur
(P<O.OI). Farklı grupların kalonİ başına ortalama kuluçka alanı Gı grubunda 2677.08±38.36,
&rubunda 2136.73±38.36, G3 grubunda 2021.75±38.36, G4 grubunda 1966.47±38.36, G5
grubunda 1976.61±38.36 ve K ise 1824.l5±38.36 cm2 olurken; ölçümü yapılan mayıs,
haziran, temmuz ve ağustos aylarında ise sırasıyla 677.93±3L.32, 1816.45±31 4019.91±
31.32 ve 1887.57±3 1.32 cm2 bulunmuştur (Tablo 3.3).
Yavrulu alan büyüklüğü bakımından deneme gruplan karşılaştırıldığında ilk sırayı Gı grubu
(2677.08±38.36 cm2) alırken, bunu grubu (2136.73±38.36 cm2), grubu (2021.75±38.36
em2), grubu (1976.61±38.36 em2), G4 grubu (l966.47±38.36 em2) takip etmiş ve K grubu
ise (1824.15±38.36 cm2) son sırada yer almıştır. Burada da görüldüğü erken ilkbaharda
anlann kendi doğal gıdalarına yakın içerikte besleme yapılan Gı grubunun daha iyi yavru
yetiştirdiği görülmektedir.
Bu çalışmanın yapıldığı Erzurum yöresinde temmuz ayında nektar akımı en üst düzeye çıkmış
Bu çalışmada, Gı, G21 G3, G41 G5 ve K grupları için en yüksek yavrulu alan miktarları
cm2 olarak (Doğaroğlu vd., 1992); diğer bir çalışmada (Genç vd., 1999) ise, Kafkas, Anadolu
ve Erzurum genotipleri için en yüksek yavrulu alan üretim aktivitesi ağustos ayı başında ve
110.27 ve 6 ı 46.29± 130.32 cm2 olarak bildirmiştir. Yavrulu alan miktarları bakımından
kolonUerin ortaya koymuş olduğu performanslar aylara göre değişim göstermektedir. Bu
çalışmanın yapıldığı benzer özelliklere sahip iklim ve floranın olduğu yörelerde kolonilerin en
yüksek yavrulu alan nıiktarına temnıuz ayı itibarı ile sahip oldukları oldukları görüımektedir.
Yapılan bir melezIeme çalışmasında (Gençer, 1996), en yüksek yavrulu alan miktarı mayıs
ayı ortalarında Kırşehir x Kırşehir grubunda 4438.334 cm2 , Beypazarı x Beypazarı grubunda
4231±299 cm2 , Kafkas grubunda 5097±322 cm2, Beyapazarı x Kafkas grubunda 5187±291
cm2 ve Kafkas x Beypazarı grubunda ise 5288.353 cnı 2 olarak bulunmuştur. Diğer bir
çalışmada (Dodoloğlu ve ark., 2004) ise, farklı kovan tipi ve değişik yemleme programı
belirlemek amacıyla ana nektar akımı başlangıcında ve sonunda bütürı koloniler tartılarak iki
tartım arasındaki ağırlık farkları tespit edilmiştir. Elde edilen verilere uygulanan varyans
analizinde kolonİ başına ağırlık kazancı bakımından grupların birbirinden farklılığı önemli
21
Bu çalışmada, Gı, G2, G3, G4, G5 ve K grupları için en yüksek yavrulu alan miktarları
cm2 olarak (Doğaroğlu vd., 1992); diğer bir çalışmada (Genç vd., 1999) ise, Kafkas, Anadolu
ve Erzurum genotipleri için en yüksek yavrulu alan üretim aktivitesi ağustos ayı başında ve
Yapılan bir melezIerne çalışmasında (Gençer, 1996), en yüksek yavrulu alan miktarı mayıs
ayı ortalannda Kırşehir x Kırşehir grubunda 4438.334 cm2 , Beypazarı x Beypazarı grubunda
belirlemek amacıyla ana nektar akımı başlangıcında ve sonunda bütün koloniler tartılarak iki
tartım arasındaki ağırlık farkları tespit edilmiştir. Elde edilen verilere uygulanan varyans
analizinde koloni başına ağırlık kazancı bakımından grupların birbirinden farklılığı önemli
22
grubu ile diğer grup ortalamaları arasındaki fark önemli (P<0.05) bulunmuştur.
Tablo 3. 4. Grupların nektar akımı dönemİ ortalama ağırlık kazancı değerleri (kg/koloni).
Gruplar in i x ±Sx IMin. lMax 1% V
A
1. Grup 110 139.50 ±3.83 120.00 160.00 130.63
2. Grup 110 129.20 B ±2.93 116.00 144.00 131.74
3.Grup 110 127.00 BC ±1.61 116.00 133.00 118.85
4. Grup 110 i19.80 c ±L.71 110.00 128.00 127.42
5.Grup 110 127.20 BC ±2.23 116.00 140.00 125.91
Kontrol 110 123.80 BC ± 1.87 iı 4.00· ı 34.00 124.95 i
iGenel 160 ı 27.75±1.25 i14.00 160.00 134.99 i
A,B,C: Farklı harftaşıyan ortalamalar arasındaki fark önemlidir (P<0.05).
Deneme grubunda nektar akımı dönemİ ortalama ağırlık kazancı Gı grubunda 39.50±3.83 kg,
G2 grubunda 29.20±2.93 kg, grubunda 27.00±L.61 kg, G4 grubunda 19.80±L.71 kg, G5
grubunda 27.20±2.23 kg ve K grubunda 23.80±L87 kg olarak tespit edilmiş ve grupların
gruplar içerisinde Gı grubunun daha fazla yem tükettiği ve buna bağlı olarak daha fazla yavru
yetiştirerek daha fazla nektar topladığı tespit edilmiştir (Tablo 3. 4).
Yapılan bir çalışmada (Genç, 1994b), kabartılmış petek, temel petek ve kılavuz peteklerin
verildiği deneme gruplarında nektar akımı dönemi ortalama ağırlık kazancı sırasıyla 44.80±
1.46 kg/koloni, 31.46± 1.86 kg/koloni ve 2L90± 1.36 kg/koloni olarak belirlenmiştir. Bu
çalışmada nektar akımı döneminde koloni başına sağlanan ağırlık artışının bütün gruplar için
literatür bildirişi ile uygunluk içerisinde olduğu görülmektedir.
Bu çalışmada elde edilen koloni başına nektar akımı dönemi ortalama ağırlık kazancı
değerleri; Erzurum yöresinde yapılan bir çalışmada (Dülger, 1997) Kafkas, Anadolu ve
Erzurum bal arısı grupları için ortalama nektar akımı dönemi ağırlık kazancı sırasıyla 36.00±
3.83 kg, 38.64±5.78 kg ve 35.80±5.l5 kg olarak bildirilen değerlerinden düşük; başka bir
çalışmada (Genç ve Dodoloğlu, 2000) Kafkas, Kafkas x Anadolu, Anadolu ve Anadolu x
Kafkas gruplarında nektar akımı dönemi ortalama ağırlık kazancı sırasıyla 18.36±2.27 kg,
16.69± 1.36 kg, 21.39±2.73 kg ve 22.27±2.26 kg olarak bildirilen değerlerden yüksek
23
bulunmuştur. Aynı yörede yapılan bu çalışmalar arasındaki farklılığın yağış, sıcaklık ve nem
gibi mevsimsel faktörlere bağlı olabileceği tahmin edilmektedir.
3. S. Bal Verİmİ
gruplarar asındaki fark (P<O.Ol) önemli bulunmuştur. Çoklu karşılaştırma testine göre, Gı ile
diğer grup ortalamaları arasındaki fark önemli (P<0.05) bulunmuştur. Bu çalışmayı oluşturan
Gı, G2, G3, G4, Gs ve K grupların ortalama bal verimleri sırasıyla 22.10±3.35, 16.00±1.73,
14.l0±0.83, 11.30±0.95, 14.00±L26ve 12.90±0.78 kg/koloniolmuş ve grupların ortalama bal
verimleri 42.00 ile 8.00 kg/koloni arasında değişmiştir (Tablo 3. 5).
Trakya koşullarında süzme bal verimleri Kafkas ve Anadolu genotipleri için sırasıyla 29.971±
7.797 ve 24.857±8.545 kg (Doğaroğlu vd.,1992); Çukurova Bölgesi'nde Kafkas arısı için
17.6±5.3 kg (Kaftaoğlu vd., ı 993); Akdeniz Bölgesi'nde Kafkas ve Anadolu balarıları için
sırasıyla 26.56±5.51 ve 20.57±3.60 kg (Güler, 1995); Erzurum koşullarında Kafkas ve Orta
Anadolu genotipleri için sırasıyla 30.62±3.22 ve 32.63±5.17 kg (Genç vd., 1999); Kafkas ve
Anadolu bal arısının değişik düzeydeki melezIeri ile yapılan bir çalışmada (Gençer, 1996),
Al x Al grubunda 9.56±3.43, A2 x A2 grubunda 5.37±2.41, K grubunda 10.04±2.80, A2 x K
grubunda 15.73±2.56 ve K x A2 grubunda ise 8.89±2.64 kg olarak bildirilmiştir.
24
Bu çalışma, çeşitli faktörler bakımından güçleri eşitlenmiş bal arısı kolonilerine ilkbahar
döneminde mera koşullarına ilave olarak ek yemlerne programı uygulanmak suretiyle
kolonilerin bazı fizyolojik özelliklerinde meydana gelecek değişiklikleri incelemek amacıyla
yapılmıştır.
1-Ek yemlerne programı uygulanan grupların deneme süresince tüketmiş oldukları ortalama
yem miktarları Gı, G2, G3J G4J G5 ve K grupları için sırasıyla 92.85, 40.47, 45.23, 16.65 ve
1ı .90 gr/kolonilgün olarak gerçekleşmiştir. Arılar tat ve içerik olarak kendi orijinal gıdalarına
benzeyen gıda maddelerini daha iyi tüketerek daha fazla yavru yetiştirmişler ve bal
üretmişlerdir. Bu bakımdan bal-polen karışımı verilen Gı grubunu oluşturan kolonilerin
verilen ek yemleri daha iyi değerlendirdikleri tespit edilmiştir.
2- Grupların kolonİ başına ortalama arılı çerçeve sayıları Gı, G2J G3, G4, G5 ve K grupları
içİn sırasıyla 14.80±0.22 adet, 10.60±0.22 adet, 10.l8±0.22 adet, 10.25±0.22 adet, 10.42±
0.22 adet ve 10.05±0.22 adet; ölçümü yapılan mayıs, haziran, temmuz ve ağustos ayları için
sırasıyla 6.76±0.18 adet, 7.93±0.18 adet, 12.63±O.l8 adet ve 16.86±O.l8 adet olarak tespit
edilmiştir. Değişik zamanlarda ölçülen arılı çerçeve sayıları bakımından grupların ve
dönemlerin etkisİ ile grup x dönem interaksiyonu önemli (P<O.Ol) bulunmuştur. Bir başka
ifade ile arılı çerçeve sayısı itibarı ile en iyi sonuç bal ve polen karışımı yem verilen G]
grubunda alınırken, aynı özellik bakımından bütün gruplardaki en iyi sonuçlar ağustos ayında
gözlenmiştir.
3- Yavrulu alan büyüklüğü G] grubu için 2677.08±38.36 em 1 kolonİ, G2 grubu için 2136.73±
2
Ek yemlemenin yavrulu alan miktarını tetiklediği ve yavrulu alan miktannın fazla olduğu
4- Kolonİ başına ortalama nektar akımı dönemi ağırlık kazancı Gı grubunda 39.50±3.83
kglkoloni, G2 29.20±2.93 grubunda kglkoloni, G3 grubunda 27.00±1.61 kglkoloni, G4
grubunda 19.80±L.71 kglkoloni, G5 grubunda 27.20±2.23 kglkoloni ve K grubunda 23.80±
1.87 kglkoloni olarak tespit edilmiş ve grupların nektar akımı döneminde sağlamış olduklan
ortalama ağırlık kazançlan 14 kg ile 60 kg arasında bir değişim göstermiştir. Yavrulu alan
miktan ile anh çerçeve sayısının fazla olduğu Gı ,grubundaki kolonilerin ana nektar
akımından daha etkili olarak yararlandıklan ve daha fazla bal üretiminde bulunduklan
belirlenmiştir.
5· Denemeyi oluşturan Gı, G2, G3, G4, G5 ve K gruplann ortalama bal verimleri sırasıyla
Bu sonuçlara göre, başanlı ve kazançlı bir ancılık yapabilmek için modem ancılığın bütün
şartlarının yerine getirilmesi gerekmektedir. Elde edilen sonuçlar, Erzurum gibi kışlann çok
uzun, ilkbaharın soğuk ve düzensiz geçtiği bölgelerde an kolonilerini erken ilkbaharda
şuruplamanın yanında, proteinli ek yemlerle beslemenin yararını ortaya koymuştur.
karbonhidrat ve, protein miktar ve kalitesi göz önüne alınarak seçilmelidir. Araştırma
KAYNAKLAR
AKBAY, R., Arı ve İpekböeeği Yetiştirme. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayın No:
956, Ders Kitabı: 276, Ankara, (1986). Pp: 308.
CALE SR., G. H., Banker, R. and Powers, J., Management for Honey Produetion. The Hive
and Honey Bee (Chapter VII), Dadant and Sons Hamilton Illinois,( 1984). Pp: 412.
DELAPLANE, K. S., Stretly for the Hobbist. Am. Bee l, 137 (3): 107-199, (1997).
DODOLOGLU, A., Kafkas ve Anadolu Bal arısı (Apis Mellifera L.) Irkıarı İle Karşılıklı
MelezIerinin Morfolojik, Fizyolojik ve Davranış Özellikleri. (Doktora Tezi). Atatürk Üniv.
Fen Bilimleri Enst. Zootekni BöL., Erzurum. (2000).
DODOLOGLU, A., Dülger, C. and Gene, F., Colony eondition and bee behaviour İn honey
bees (Apis Mellifera L.) housed in wooden or polystyrene hives and fed 'bee eake' or syrup.
Journal of Apieultural Researeh, 43(1) :3-8, (2004).
DOGAROGLU, M., Türkiye'de Yetiştirilen Önemli Arı Irk ve Tiplerinin Çukurova Bölgesi
Koşullarında Performanslarının Karşılaştırılması (Doktora Tezi). Çukurova Üniversitesi
DOGAROGLU, M., Özder, M. ve Polat, C., Türkiye'deki Önemli Bal arısı (Apis mell!fera L.)
Irk ve Ekotiplerinin Trakya Koşullarında Performanslarının Karşılaştırılması. Türk Journal of
Veterinary and Animal Seienee,16, 403-414, (1992).
DÜLGER, C., Kafkas, Orta Anadolu ve Erzurum Bal arısı (Apis mellifera L.) Genotiplerinin
Erzurum Koşullarındaki Perforınanslarının Belirlenmesi ve Morfolojik Özellikleri (Doktora
Tezi). Atatürk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Zootekni Ana Bilim Dalı, Erzurum,
(1997).
FıRATLI, Ç., Budak, M. E., Türkiye'de Çeşitli Kurumlarda Yetiştirilen Ana Arılar İle
Oluşturulan Bal arısı (Apis mellifera L.) Kolonilerinin Fizyolojik, Morfolojik ve Davranış
GENÇ, F., Erzurum Şartlarında Arı Kolonilerindeki Varroa Bulaşıklık Düzeyinin Kışlatnıaya;
Yenıleme, Mer'a ve Ana Arı Çıkış Ağırlığının Koloni Perforınansına Etkileri (Doktora Tezi).
Atatürk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstİtüsü, Zootekni Anabilim Dalı, Erzurum, (1990).
GENÇ, F., Bal arısı (Apis mellifera L.) Kolonilerinde Farklı Yaşta Ana Arı Kullanımının
Koloni Perforınansına Etkileri. Doğu Anadolu Bölgesi L Arıcı1ık Seınineri, Erzurum, (1992),
pp: 76-95.
GENÇ, F. and Aksoy, A., Some of the Correlations Between the Colony Development and
Honey Production on the Honeybee (Apis melljfera L.) Colonİes. Apiacta, 28 (2) 2, 33-41,
(1993).
GENÇ, F. ve Kaftanoğlu, O., Erzurum Koşullarında Bal arısı (Apis mellifera L.) Kolonilerde
En Uygun Kışlatma Yönteminİn Saptanması. TÜBİTAK VHAG-868 Nolu Proje (Kesin
Raporu), (1993).
GENÇ, F., Bal arısı (Apis mellifera L.) Kolonilerinde Koloni Gelişiıni ile Bal Verimİ
Arasındaki Bazı Korelasyonlar. Türk Journal of Veterinary and Animal Science, 18, (1) 33-
38, (1994a).
GENÇ, F., Farklı Tip Petek Kullanımmın Bal arısı (Apis mellifera L.) Kolonileri'nde
Ağırlık Kazancı, Yavru Yetiştirme ve Petek İşlemeye Etkisİ. Atatürk Üniversitesi Ziraat
GENÇ, F., Dülger, C., Dodoloğlu, A. ve Kutluca, S., Kafkas, Orta Anadolu ve Erzurum Bal
arısı (Apis mellifera L.) Genotiplerinin Erzurum Koşullarındaki Fizyolojik Özelliklerinin
Karşılaştırılması. Türk Journal of Veterinary and Animal Science, 4, 645-650, (1999).
GENÇ, F., Dodoloğlu, A., Kafkas ve Anadolu Bal arısı (Apis memlera L.) Irkıarı ile
Karşılıklı MelezIerinin Morfolojik, Fizyolojik ve Davranış Özellikleri. TÜBİTAK VHAG-
GENÇ, F., Dodoloğlu, A.; Arıcılığın Temel Esasları. Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Ders Kitapları No: 166, Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Ofset Tesisi, Erzurum, (2003),
Pp:93.
GENÇER, H. V., Orta Anadolu Bal Arısı (Apis mellifera L.) Ekotiplerinin ve Bunların Çeşitli
GÜLER, A., Türkiye'deki Önemli Bal arısı (Apis mellifera L.) Irk ve Ekotiplerinin Morfolojik
Özellikleri ve Perforınanslarının Belirlenmesİ Üzerinde Araştırınalar (Doktora Tezi).
Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Zootekni Anabilim Dalı, Adana, (1995).
KAFTANOGLU, O., Kumova, U. ve Bek, Y., GAP Bölgesi'nde Çeşitli Bal arısı (Apis
mellifera L.) Irkıarının Perforınanslarının Saptanması ve Bölgedeki Mevcut Arı Irklarının
ıslahı Olanakları. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi GAP Yayınları No: 74 (Proje
Raporu), Adana, (1993).
NAUMANN, K. And Laflamme, P. H., Honeybee Queen Mandibular Pheromone does not
Increase Rate of Sugar Syrup and Polen Supplement Uptake. Am. Bee J., 133 (ll): 797-798,
(1993).
Kongresi Bildirileri, TOKB Teş. Des. Gn. Md., Yayın No: Genel 154, TEDGEM 14, Ankara,
(1987) pp: 65-70.
SZABO, T. 1., Effect of Weather Factors on Honeybee Flight Activity and Colony Weight
Gain. J. Apic. Res., 19 (3) 164-171, (1980).
SZABO, T. 1., Effeet of Various Combs on the Development and Weight Gain of Honeybee
Colonies. J. Apic. Res., 22 (1) 45-48, (1983).
STEVENS, C., Bees are What You Fed Them. Austrlaisan Beekeeper, (1998) 100 (5) 188-
189 [En, Bj] Condamine Apiaries, Warwiek, Qld, Australia, Apie. Abst., 50 (2) 1999, 143,
(1998).
ŞABANOGLU, M., Arı Ailelerinin Kışa Hazırlanması, Teknik Tavukçuluk Dergisi, 29:2-3,
(1990).
TUTKUN, Polen İlave Maddeleri ve Polen Yerine Geçen Maddeler. Teknik Aneılık
Dergisi, 28:24-25, (1990).
TUTKUN, Kolonide İlkbahar Bakımı. Teknik Aneılık Dergisi, 43:12-15, (1994).
WALtUR, Rahman; Chaudhry, M. 1., Management, Studies to Overeome Adversities In Bee
Culture. Pakistan Journal of Forestry (1991) 41 (3) 130-134 [En, 6 ref.] Pakistan Forest
Institue, Peshawar, Pakistan. Apic. Abst., 45 (4) 1994, (1991).
WILLE, R, Imdorf, A. and Kılehenman, V., The Ryhthym of Brood Production and of the
Collectİon ofPollen Protein. Schweizerische Bienen, Apic. Abst., 1232/85, (1984).
WOYKE, J., Correlations and Interactions Between Population, Length of Worker-Life and
Honey Produetion by Honey Bees in a Temperate Region. J. Apie. Res., 23 (3) 148-156,
(1984).
Projenin Adı: Değişik Ek Yemlerne Programı Uygulanan Bal arısı (Apis Mellifera L.)
Kolonilerinde Bazı Fizyolojik Özelliklerin İncelenmesi
Öz (Abstract):
Araştırmada, çeşitli faktörler bakımından güçleri eşitlenmiş balarısı kolonilerine ilkbahar döneminde
mera koşullarına ilave olarak ek yemlerne programları uygulanmak suretiyle kolonilerin bazı
fizyolojik özelliklerinde meydana gelecek değişiklikler incelenmiştir. Gl, G 2, G j , G", Gs ve K
gruplarında ortalama nektar akımı dönemindeki ağırlık kazançları sırasıyla 39.S0±3.83, 29.20±2.93,
27.00±1.61, 19.80±1.71, 27.20±2.23 ve 23.80± 1.87 kg/kolon i olarak bulunmuş ve ortalama bal
verimleri aynı sırayla 22.1 O±3.3S, 16.00± 1.73, 14.10±O.83, L1.30±O.9S, 14.00±1.26ve 12.90±O.78
kg/koloni olarak belirlenmiştir.