Professional Documents
Culture Documents
piyasada gelişmiş ruhun ilgilerini tatmin etmek için bir çok kitap, magazin ve
gazete vardır. Lakin böylesi eserlerin zevki bir kez okunduktan sonra bayatlar ve
insanlar böylesi eserleri tekrar tekrar okumakla ilgilenmez. Bu durum tüm olağan
eserler için benzerdir. Fakat Bhagavad-gita ve Srimad Bhagavatam gibi aşkın
eserlerin güzelliği bunların asla eskimemesindendir. Bunlar son beş bin yıldan beri
Hindistan’da ki aziz kimselerce beğenilmektedir ve asla da eskimezler. Böylesi
eserler her daim tazedir ve Bhagavad-gita ve Srimad Bhagavatam’ın dizelerinin
günlük olarak tekrarlanmasıyla bile adananlar için gına gelmek söz konusu
değildir…” A.C. Bhaktivedanta Swami Prabhupada.
Bu çok özel Janmastami festivali dolayısıyla Krişna’nın kim olduğu, belirişi, Vedik
kültürün özgün kutlamalarının altında yatan amaçlar ve tarihçesini, renkli festival
kutlamalarının nasıl gerçekleştiği ve lezzetli festival tariflerini sizin için Janmastami
özel dosyamızda derledik.
Beşbin yıl önce Krişna yeryüzünde belirdi ve adananları da Onun isimlerini söyleyerek,
Onun hakkında okuyarak ve gün boyu oruç tutarak belirişini kutlar.
JANMASTAMI NEDİR?
Öyleyse Janmastami’de her ne şekilde Krişna’ya hizmet ederseniz, Onun da ona göre
karşılık vereceğini hatırlayın. Bu son derece ödüllendirici bir aşk deneyimi sunan bir
meditasyon.
KRİŞNA’YA SIĞINMAK
samaşrita ye pada-pallava-plavam
mahat-padam punya-yaşo murareh
bhavambudhir vatsa-padam param padam
padam padam yad vipadam na teşam (SB
10.14.58)
Krişna bilinci hareketi bu amaç içindir. Biz Krişna’yı unutmuş olan şaşkına dönmüş canlı
varlıklardan Krişna bilincini yeniden canlandırmalarını rica ediyoruz ve onları bunun
için eğitiyoruz ki böylece maddi dünyanın acımasız saldırısından korunabilsinler. Bu
Krişna bilinci hareketi insan toplumu için en büyük hayır işidir. Bunu oldukça ciddiye
alın ve mutlu olun.
KRİŞNA’NIN DOĞUMU
Herşey bu şekilde ayarlanınca, her canlı varlığın kalbinde ikamet eden Lord Vişnu
gecenin karanlığında tanrıçalardan biri gibi görünen Devaki’nin önünde Tanrılığın Yüce
Şahsiyeti olarak belirdi. Lord Vişnu’nun o anki belirişi doğu ufuk çizgisinde yükselen
dolunayla kıyaslanabilirdi. Lord Krişna küçülen ayın sekizinci gününde belirdiği için
dolunayın yükselmesinin olamayacağı itirazı çıkabilir. Buna cevaben, Krişna’nın ayın
hiyerarşisi altında olduğu bir hanedanlıkta belirdiği söylenebilir; bu nedenle ay o gece
tam dolunay olmadığı halde Lord’un belirişinin ayın kendisinin esas kişi olduğu bir
hanedanlıkta olmasından ötürü, ay neşe dolu bir durumdaydı, böylece Krişna’nın
lütfuyla tam bir dolunay gibi görünebildi.
Kmamanikya adı verilen astrolojik bir ilmi eserde, Krişna’nın beliriş vaktindeki
takımyıldızlar çok güzelce anlatılır. O hayırlı anda doğan çocuğun Yüce Brahman ya da
Mutlak Gerçeklik olduğu teyit edilir.
Vasudeva yeni doğmuş çocuğun Tanrılığın Yüce Şahsiyeti’nin Kendisi olduğuna ikna
olunca, kavuşturduğu ellerle eğilip Ona dualar sunmaya başladı. O an Vasudeva aşkın
bir konumdaydı ve tamamen tüm Kamsa korkusundan kurtulmuştu. Yeni doğan bebek
de belirdiği odanın içini parıltısıyla aydınlatıyordu.
Derken Vasudeva dualarını sunmaya başladı. “Benim sevgili Lordum, Senin kim
olduğunu anlayabiliyorum. Sen Tanrılığın Yüce Şahsiyetisin, tüm canlı varlıkların Yüce
Ruhu’sun ve Mutlak Gerçeklik’sin. Sen doğrudan bizim tarafımızdan algılanan Kendi
ebedi formunda belirdin. Ben Kamsa’dan korktuğum için Senin sadece beni bu
korkudan kurtarmak için belirdiğini anlıyorum. Sen bu maddi dünyaya ait değilsin; Sen
sadece maddi doğaya bakış atarak kozmik tezahüre neden olan aynı kişisin.”
“Kişi Senin belirişini büyük bir akıllılıkla anlamalı çünkü maddi enerjide Sen’den
yayılıyor. Tıpkı güneşin güneş ışığının kaynağı olması gibi Sen de maddi enerjinin öz
kaynağısın. Güneş ışığı güneş gezegenini örtemez, ne de Senden bir yayılma olan maddi
enerji Seni örtebilir. Sen maddi doğanın üç hallerindeymiş gibi görünüyorsun ama
aslında maddi doğanın halleri Seni örtemez. Bu son derece entellektüel filozoflarca
anlaşılır. Diğer bir deyişle, Sen maddi enerjinin içindeymiş gibi göründüğün halde asla
onun tarafından örtülemezsin.”
“Lordum, Sen yüce idarecisin, Tanrılığın Yüce Şahsiyeti, bu kozmik tezahür düzenini
devam ettiren yüce büyüksün. Yüce idareci olmana rağmen nazikçe benim evimde
belirdin. Senin beliriş amacın asil prens giysileri içinde olup da esasında iblis olan
dünyanın kötü karakterli hükümdarlarının takipçilerini öldürmek. Eminim ki sen
hepsini, takipçilerini ve askerlerini öldüreceksin.”
“Milyonlarca yıldan sonra, Lord Brahma yaşamının sonuna gelince kozmik tezahürün
yok oluşu gerçekleşir. O zaman, beş öğe—yani toprak, su, ateş, hava ve eter—mahat-
tattva’ya girer. Sonra mahat-tattva zamanın zoruyla tezahür etmemiş totat maddi
enerjiye girer, toplam maddi enerji enerjik pradhanaya girer ve pradhana da Sana
girer. Bu yüzden tüm kozmik tezahürün yok oluşundan sonra Sen aşkın ismin, formun,
niteliklerin ve Sana ait eşyalarınla birlikte tek başına kalırsın.”
“Lordum, tüm saygı dolu itaatlerimi Sana sunuyorum çünkü Sen tezahür etmemiş
toplam enerjinin idarecisi ve maddi doğanın nihai haznesisin. Lordum tüm kozmik
tezahür yılın başlangıcından devamı boyunca zamanın etkisi altındadır. Herşey Senin
idarende hareket eder. Sen herşeyin özgün idarecisi ve tüm etkili enerjilerin
sarnıcısın.”
“Tüm koşullanmış ruhlar durmadan bir bedenden bir diğerine ve bir gezegenden
diğerine gelip geçiyor, yine de doğum ve ölüm aldırısından kurtulamıyorlar. Ama bu
dehşete düşmüş canlı varlıklardan biri ne zaman senin nilüfer ayaklarına sığınırsa o
zaman korkunç ölüm tarafından saldırıya uğrama enşidesi olmayan uzanıp yatabilir.”
Devaki’nin bu ifadesi Bhagavad-gita’da Tanrının Kendisi tarafından doğrulanır. Orada
Tanrı, Brahmaloka’dan Patalaloka’ya kadar tüm evrenin her yerini gezdikten sonra bile
kişinin doğumun, ölümün, hastalık ve yaşlılığın saldırısından kurtulamayacağını
doğrular. Fakat Tanrının krallığına giren kişi bir daha asla tekrar maddi dünyaya
gelmeye zorlanmaz.
“Bu nedenle, Lordum, Senden beni Ugrasena’nın oğlu Kamsa’nın acımasız ellerinden
kurtarmanı rica ediyorum. Tanrılığına beni bu dehşet durumdan lütfen kurtarması için
dua ediyorum çünkü Sen daima hizmetkarlarını himaye etmeye hazırsın.” Tanrı
Bhagavad-gita’da bu ifadeyi Arjuna’ya şu şekilde güvence vererek doğrulamıştır, “
Benin adananlarımın asla altedilmeyeceğini tüm dünyaya beyan edebilirsin.”
Deaviki’nin dualarını duyan Lord şöyle cevap verd, “Sevgili anneciğim, Svayambhuva
Manu devresinde, babam Vasudeva Prajapatilerden biri olarak yaşıyordu. O zamanlar
adı Sutapa’ydı ve sen de onun Prişni isimli karısıydın. O zamanlar, Lord Brahma nüfusu
arttırmayı arzuladığında senden çocuk yapmanı istedi. Sen duyularını control ettin ve
çeşitli zorluklar çektin. Yoga sisteminin nefes ekzersizlerini uygulamakla hem sen hem
de kocan maddi yasaların tüm etkilerine dayanabildi: yağmurlu mevsime, rüzgarın
şiddetli saldırısına ve güneş ışınlarının yakıcı sıcağına. Aynı zamanda tüm dini ilkeleri
de yerine getirdin. Bu şekilde kalbini temizleebildin ve maddi yasaların etkilerini
kontrol edebildin. Dünyevi zevklerden yoksun yaşamını uygularken sadece ağaçlardan
yere düşen yaprakları yerdin. Sonra sarsılmaz bir zihin ve control altındaki seks
güdüsüyle Benden harika bir takdis arzuladın. İkiniz de yarıtanrıların hesaplamasına
göre onikibin yl boyunca çeşitli zorluklar uyguladınız. O sure boyunca zihnin daima
Bana garkolmuştu. Sen adanmışlık hizmeti gerçekleştirirken ve kalbinde daima Beni
düşünürken Ben senden son derece memnun oldum. Ey günahsız anne, senin kalbin bu
yüzden her zaman saf. O zamanlar sırf senin arzunu yerine getirmek için bu formda
önünde belirdim ve senden her ne arzuluyorsan istemeni istedim. Sen beni şahsen
gördüğün halde maddi esaretten tümden kurtuluş istemek yerine Benim enerjimin
etkisiyle senin oğlum olmamı istedin.”
Diğer bir deyişle, Tanrı yeryüzünde belirmek için annesini ve babasını—yani Prişni ve
Sutapa’yı seçti. Tanrı ne zaman bir insan gibi gelirse bir annesi ve babası olmalıdır,
böylelikle O annesi ve babası olarak sürekli Prişni ve Sutapa’yı seçti. Bundan dolayı ne
Prişni ne de Sutapa Tanrıdan özgürlük isteyebildi. Özgürlük Tanrıya olan aşkın aşk dolu
hizmet kadar önemli değildir. Tanrı Prişni ve Sutapa’yı doğrudan özgürlükle
ödüllendirebilirdi ama O (Krişna kitabının takip eden bölümlerinde anlatılacağı üzere)
Kendisinin farklı belirişleri için onları maddi dünyada tutmayı tercih etti. Tanrının
babası ve annesi olmakla kutsanan Patni ve Sutapa’nın her ikisi de çilecilik
eylemlerinden elini çekti ve Yüce Lordun Kendisi olan bir çocuk dünyaya getirmek için
karı koca olarak yaşadı.
O sırada Prişni hamile kaldı ve çocuğu doğurdu. Tanrı Devaki ve Vasudeva’ya konuştu:
“O zamanlar Benim adım Prişnigarbha’ydı. Sonraki devirde siz Aditi ve Kaçyapa olarak
doğdunuz ve Ben sizing Upendra isimli
oğlunuz oldum. O zamanlar şeklim tıpkı bir
cüceninki gibiydi ve bu nedenle
Vamanadev olarak tanınıyordum. Size üç
kez oğlunuz olarak doğacağım takdisini
verdim. İlk sefer Patni ve Sutapa’dan
doğan Patnigarbha olarak biliniyordum,
sonraki doğumda Aditi ve Kaçyapa’dan
doğan Upendra’ydım ve şimdi de üçüncü
kez siz Devaki ve Vasudeva’dan Krişna
olarak doğdum. Sırf sizi tekrardan doğan
aynı Tanrılığın Yüce Şahsiyeti olduğuma
ikna etmek için bu Vişnu formunda
belirdim. Tıpkı sıradan bir çocuk gibi de
belirebilirdim ama o zaman Tanrılığın Yüce
Şahsiyeti’nin senin rahminden doğduğuna
inanmazdın. Sevgili anneciğim ve
babacığım, siz böyle olunca Beni birçok kez
büyük bir düşkünlük ve sevgiyle çocuğunuz
olarak büyüttünüz ve Ben bu yüzden sizden
çok memnunum ve size minnettarım. Ve sizi temin ederim ki vazifenizdeki
mükemmeliyetinizinden dolayı bu sefer eve, Tanrılığa geri döneceksiniz. Sizin Benim
için çok endişelendiğinizi ve Kamsa’dan korktuğunuzu biliyorum. Bu yüzden size Beni
hemen Gokula’ya götürüp henüz Yasoda’dan doğan kız çocuğuyla değiş tokuş etmenizi
buyuruyorum.”
Babası ve annesiyle bu şekilde konuşan Tanrı kendini gözlerinin önünde sıradan bir
çocuğa dönüştürdü ve sessiz kaldı.
Yaşoda anne ondan bir çocuğun doğdunu anladı ama çocuğun doğumundan epeyce
yorgun düştüğü için derin uykudaydı. Uyandığında bir kız mı oğlan çocuğu mu
doğurduğunu hatırlayamadı.
Krişna şöyle cevap verdi, “Ey Yudhistir, güreş müsabakası sona erdiğinde sahaya Devaki
girdi. O vakit Kukura ve Andhaka hanedanlıklarının tümü etrafını çevreleyip ona ve
Vasudeva’ya övgüler yağdırmaya başladı. Derken o da beni kucağına yerleştirip büyük
bir sevgiyle, “Benim sevgili oğlum! Benim sevgili oğlum!” diye ağlamaya başladı.
Gözlerinde yaşlarla ve tevazuyla dolu sesi boğazında düğümlenmiş halde Vasudeva
geldi, Balaram ve beni kucaklayıp şöyle dedi, “Bugün benim hayatım harikulade ve
başarıya erdi çünkü iki oğlumu da görmeye muktedir oldum, tüm yücelikler Yadu
hanedanlığına!”
“Ey kralım, ebeveynlerimin mutluluğunu gören diğer herkes mutlu oldu. Önümde
eğilerek hepsi, “Bugün çok mutluyuz. Bugün Krişna doğdu. Bugün Kamsa iblisi güreş
sahasında öldürüldü. Ey Madhusudan, Krişna bizden memnun ol ve lütfen
zihinlerimizdeki tüm süpheleri kaldır.” Dediler. Şöyle devam ettiler:
“Ey Krişna, tüm ıstırapları ortadan kaldıran Efendimiz, lütfen bize Devaki’nin seni
doğurduğu günü anlat. Senin şerefine bir bayram kutlayacağız. Ey Krişna, lütfen teslim
olmuş adananlarına merhamet et.” (Dize 257)
“Muson mevsimi sırasında, Bhadra ayının karanlık ikinci haftasında, güneş Aslan’a
girince ve ay Rohini yıldızıyla birleşmiş Boğa’dayken, gecenin ilk yarısında Vasudeva ve
Devaki’nin oğlu olarak doğdum. (Dize 262-263)
“Bu kutlama bu dünyada janmastami-vrata olarak bilinecek. Bu günde, tanrıça
Devaki’yi de onurlandıran büyük bir festival kutlayın. Bu festivale Mathura’da
başlayabilirsiniz, ve çok geçmeden tüm dünyaya yayılacak.” (Dize 264)
“Bu sözleri duyan herkes talimat üzerine kutlamaya başladı. Bunun bir sonucu olarak
her yerde huzur, mutluluk ve iyi talih vardı.” (Dize 265)
Bu şekilde tasarlarken,
Tanrının ilgisi birden, önceden
Sad-garbda isimli iblislerin
ikamet ettiği Patala-loka’ya
çevrilmişti. Bu iblisler çok
güçlüydüler ve nektar içen
yarıtanrıların gücüne eş bir güce Kral Kamsa Krişna onu öldürmeden Krişna’yı nasıl öldüreceğini düşünüyor
sahiptiler. Kalanemi’nin
oğullarıydılar ve savaş sırasında çok büyük bir kahramanlık gösterdiler.
Brahma dedi ki, “Siz hepiniz iblislerin ailesinde belirmiş olan büyük kahramanlarsınız.
Dünyevi zevklerden yoksun yaşamınızdaki ciddiyetinizden çok memnun kaldım. Her
biriniz bir takdis isteyebilir ve ben size onu bahşedeceğim.”
Altı iblisin hepsinin de niyeti benzerdi. “Ey saygıdeğer efendimiz, eğer siz bizden
memnun kaldıysanız, o halde lütfen bize şu takdisi bahşedin. Yarıtanrılar ve yılanlar
tarafından yok edilemeyelim. Efendimiz, eğer gerçekten bizden tatmin olduysanız, o
zaman lütfen Yaksalar, Gandharvalar, Siddhalar, Caranalar ya da insanlar tarafından
asla öldürülemeyeceğimizin teminatını verin.”
Bu iyiliği Sad-garbhalara
bahşettikten sonra, kendiliğinden-
doğmuş Brahma kendi
ikametgahına döndü. Bu arada
Hiranyakaşipu bu olayı duyduğunda
rahatsız oldu. Kızgın bir ruh hali
içinde torunlarına, Sad-garbhalara
dedi ki, “Neden takdis için benim
yerime Brahma’ya yanaştınız?
Böyle yaparak benim sevgimi
kaybettiniz. Şu andan itibaren
sizler benim düşmanlarım gibisiniz
ve sizi reddediyorum. Bir dahaki
sefere annenizin rahminde
belirdiğiniz zaman, babanız
tarafından birer birer
öldürüleceksiniz. Sizler büyük
iblisler olarak ünlüsünüz ve Sad-
garbhalar olarak tanınırsınız.
Hepiniz Devaki’nin rahminden
doğacaksınız. O doğumunuzda
Kamsa olarak bilinecek babanız
Kalanemi sizi birer birer
öldürecek.”
Daima gerçeklikte sabitlenmiş olan Lord Vişnu sonrasında Nidra-devi’ye dedi ki,
“Benim buyruğumla, bu ruhları Devaki’nin evine götür. Onlar sad-garbhalar olarak
bilinen korkunç iblisler. Onları birer birer Devaki’nin rahmine aşılamalısın. Bu iblisler
doğduğu zaman sonradan Kamsa tarafından öldürülecek ve Yamarajların ikametgahına
gidecek. Ancak o zaman Kamsa’nın çabaları işe yaramaz olacak ve Devaki’nin sıkı
emekleri meyvesini verecek. O andan sonra sen de çok ünleneceksin, benim
merhametimle saygı görüp bu dünyadaki herkesçe ibadet edileceksin.
(Kamoda-raga)
Kraliçe Yaşoda Nanda’ya şöyle dedi, “Bugün Krişna’nın doğum günü. Tüm
arkadaşlarımızı ve akrabalarımızı davet etmeliyiz. Kalbime bu arzu geldi.”
Bu sözleri duyan Nanda-gopa mutlu oldu. Tatlı sözler söyleyerek Upananda’nın oğlu’nu
Maharaj Vrishabhanu’nun evine gönderdi.
Sevgiyle dolup taşan Kraliçe Kirtida Radha ile birlikte neşeyle Yaşoda’yı görmeye
giderken, Yaşoda onlarla yolda karşılaştı.
Vraja’nın tüm evlerinde büyük şenlik konuşuluyordu. Gopiler uğurlu şarkılar söyleyerek
Nanda’nın evine gitti.
Çoban insanlar kendilerini çeşitli süslerle süsleyen ve yoğurttan, sütten, ghee ile
zerdeçaldan hediyeler taşıyarak neşeli kalplerle Nanda’nın sarayına gittiler.
Müzik enstrümanları çaldı. Nanda, ailesi ve misafirlerinin hepsi neşeyle dans etti.
Şenlik bir sürü büyük mutluluk dalgasına boğuldu. Narahari Chakravarti Thakur
Nanda’nın evindeki büyük şenliği böyle anlatır.
kananarabdha-kakali-şabda
patavakrişta gopika-drşta
caturi-juşta-radhika-tuşta
kamini-lakşa-mohane dakşa
bhavini-pakşa mam amum rakşa
ajarjara-pativrata-hrdaya-vajra-
bhedoddhuraha
kathora-vara-varnini-nikara-mana-varma-
cchidaha
Aşk tanrıçasının yayından daha da mağrur hareket eden kaşlarından çıkan, çoğu
erdemli kızın onurdan kalın zırhını delip geçen ve çoğu iffetli genç kızın kalbini kıran
şimşekler haline gelen Lord Krişna’nın yan yan bakışlarının okları size aşkın mutluluk
getirsin.
Hazırlık süresi: 30 dk
Malzemeler
Yapılışı
Büyük bir kapta köfte için tüm malzemeleri karıştırın ve ihtiyaç olduğu kadar sebze
suyu kullanarak kaba bir hamur haline getirin.
İçine kuru nane ve tuz kattığınız bir yoğurt sosuyla servis edin.
PEDA
30 kişilik
Hazırlık süresi: 20 dk
Malzemeler
Yapılışı
Altı kalın bir tencerede yağı kızdırın ve süt tozu, krem şanti, şeker, vanilya, kaküle
tozu ve safranı da ekleyerek karıştırın. Karışım koyu bir hal alana kadar orta ateşte
devamlı karıştırın.
Karışımın dibi tutmamasına özen gösterin.
Tatlı kaşığıyla küçük parçalar alıp bunları pürüzsüz toplar şekline getirip farklı şekiller
elde etmek üzere bastırın, kurabiye kalıpları da kullanabilirsiniz.
www.harekrishnaturkey.com / www.harekrishnaturkiye.blogspot.com
harekrishnaturkey@yahoo.com