Professional Documents
Culture Documents
KONU:20055339 Arama ruhsat numaralı II Grup (Doğaltaş- Mermer) sahası İşletme Projesi
Hakkında.
Adıma kayıtlı bulunan Kayseri ili sınırları dahilindeki: AR=20055339 ruhsat numaralı
(ER=3069660) II. Grup (Doğaltaş – Mermer) ruhsatı sahası için, 3213 sayılı Maden Kanunun 24
maddesinin hükmü gereğince hazırlanan İşletme Projesi ve ilgili evraklar ekte sunulmuştur.
Gerekli tetkikin yapılarak tarafımıza II. Grup (Doğaltaş – Mermer) İşletme Ruhsatının ve
İğnimbirit Tüf İşletme İzninin 10 yıllık olarak verilmesi konusunda gereğinin yapılmasını arz ederim.
Saygılarımla
Mazhar SAKARYA
Ekleri :
1- 2 Adet İşletme Projesi
2- 2 Adet I. Dönem Arama Faaliyet Raporu
3- 1 Adet Maden Müh.ve Jeo Müh İmza Sirküsü
5- 2 Adet Sahanın Son durumunu gösterir İmalat Haritası Plan Ve Kesitleri
6- 2 Adet Jeoloji Haritası Plan Ve Kesitleri
8- 1 Adet Ruhsat Sahibinin İmza Sirküsü
9- 1 Adet İşletme Ruhsatı Talep Harcı Makbuzu
10- 1 Adet Maden Müh. 1 Adet Jeo. Müh. Oda Kimlik Fotokopileri
KAYSERİ İLİ BÜNYAN İLÇESİ BURHANİYE KÖYÜ AR=20055339
ARAMA RUHSATLI II. GRUP (DOĞALTAŞ-MERMER) SAHASI
İÇİN HAZIRLANAN İŞLETME PROJESİ
Halen ev inşaatı, mihrap, minare, şömine, mezar, tarihi bina restorasyonu işlerinde kullanılan
ve beyaz renkli Kayseri taşının iç ve dış dekorasyon amaçlı kullanılmasını bu proje ile
sağlayacaktır
BÖLÜM-1
RUHSAT BİLGİLERİ:
I.1 Ruhsat Sahasının:
İli :Kayseri
İlçesi :Bünyan
Beldesi :-------
Köyü :Burhaniye
Mevkii :Uzunkaş
Ruhsat Numarası :20055339 Arama Ruhsatı
Ruhsat Grubu :II. Grup
Maden cinsi :(Doğaltaş – Mermer) Arama Ruhsatı
1.2.Ruhsat Sahibinin:
Adı Soyadı :Mazhar SAKARYA
Adres :Alpaslan Mah. Emel Sokak Alpaslan Apt. 4/10
Melikgazi/KAYSERİ
Vergi Dairesi ve Vergi Numarası :Erciyes V. D=7400012716
Tel, Faks, e-mail, internet adresi :0 352 … … .. (Sabit Tel) 0 … … .. …(Cep)
Arazide formasyon sınırını takip eden alandır. Doğaltaş-Mermer İşletme izni alanı:54.71Hk.
Üretimin yapılacağı alan aşağıdaki koordinatlarla çevreli alan hazinesi alan olup iş makineler
yardımı ile ocak ağzı açılmıştır. Jeoloji haritasında taralı alan olarak işlenmiştir.
Nokta Sağa (Y) Yukarı (X)
No
1 07 39 325 43 14 250
2 07 40 325 43 142 50
3 07 40 325 43 13 250
4 07 39 325 43 13 250
tamamı hazine arazisi olan olan 10hk. alan üretime hazırlanmıştır. Bu alanda sahipli alan olmadığı gibi
tamamen tarım dışı bir alanı oluşturmaktadır.
Açılan Ocak Koordinatı
Y (Sağa)
X (Yukarı)
BÖLÜM- II
PROJE İLE İLGİLİ GENEL BİLGİLER
Yapıtaşları konusunda önemli bir rezerv çalışmaları mevcut olmayıp, Türkiye’ nin mevcut
jeolojik yapısı ile ilgili olarak tespitler yapılabilir. Rezerv açısından bir sıkıntı yada sınırlama
beklenmemektedir. Bu konuda önemle edüt çalışması yapılarak envanter ve kaynak oluşturulmalıdır.
Özellikle yapı sektöründe, çevre düzenlemelerinde kullanılabilecek yapıtaşlarının araştırılarak
ekonomiye kazandırılması planlanmalıdır.
BÖLÜM-III
ÜRETİM SAHASI İLE İLGİLİ BİLGİLER
3.1 Alt Yapı Durumu:
Açıklama:Yol, elektrik , su ve iklim durumu belirtilmelidir.
Meteorolojik özellikler
Kayseri ilinin çok yerinde bozkır iklimi özellikleri vardır. Burada yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve
kar yağışlı geçer. Ancak, ilde dağlık yerler ve bunlar arasında kalmış ovalar ile tekneler bulunduğundan,
yüksekliğin verdiği birtakım iklim özellikleri de belirmiştir. Böylece , 1050 - 1100 m. yüksekliğindeki ovaların
iklim özellikleriyle 2000 - 3900 m. yüksekliğindeki yüksek dağlık yerler arasında belirgin farklar vardır.
Kayseri ovasında sıcaklık 30 dereceyi bulduğu sıralarda , yanındaki Erciyes dağının 3000 m. yükseklerinde
sıcaklık 18 - 20 derece kadardır. Öyle ki , bu yüksek dağlık yerlerde ve özellikle Erciyes dağında , kısa süren ve
az olan yaz sıcakları karları eritmeye yetmez , yer yer bütün yıl boyunca dağda kalıcı karlar bulunur. Bunlar
arasında da buzul alanları görülür. Buna göre , ilde yer yer “ ova iklimi “ , yüksek “yayla iklimi “ ve “dağ
iklimi “ vardır. Yüksek dağ ve yaylalarda yazın havalar serindir. Bu nedenle “yaylacılık” halinde davar
sürülerinin yazları çukur yerlerden dağlara ve yaylalara çıkmaları , hayvancılıkta önemli yer tutmuştur. Bunun
gibi bağcılık da böyle bir hava değişimi ile ilgili olarak uzun süre zorunlu bir gelenek olmuştur. Ayrıca , ilin
dağlık yerlerinde yağış tutarı ovalara ve teknelere göre daha çoktur ve buralarda kar yağışları yağmurdan daha
fazladır. Kışın , dağlık yerlerde şiddetli tipiler de çok görülen olaylardır.
İklim elemanlarının ( sıcaklık , yağış , rüzgarlar ..) değerlerini veren meteoroloji istasyonları
çoğunlukla, ovalarımızda kurulmuştur. Bunun için Kayseri ovasındaki istasyonun ( denizden yüksekliği 1093
m.) yararlanılarak iklim özelliklerini belirtmek gerekmektedir ( Tablo-2 ,Tablo-3, Tablo-4 , Tablo-5 , Tablo-6
,Tablo-7, Tablo-8 , ). beş yıllık verilere göre Kayseri ‘ de ortalama yıllık sıcaklık değeri 10,7 derecedir. Burada
Ocak ayı ortalaması -0.28 derece , Nisan ayı ortalaması 9.88 derece , Temmuz ayı ortalaması 22.16 derece ,
Ekim ayı ortalaması 12.14 derecedir.
Aşağıdaki çizelgede Kayseri Meteoroloji istasyonunun son beş yıllık verilerine göre ortalama aylık sıcaklıkları (
santigrat derecesi ) gösterilmişti
Yine bu süre içerisinde ölçmelere göre yıllık ortalama yağış değeri Kayseri ‘de, 374.6 mm. kadardır. Çok yağışlı
yıllarda bu değerden fazla yağış düşmüştür (1988 de 614.1 mm. gibi) , kurak geçen yıllarda da bu değerin altına
inilmiştir(1974 de 268.1 mm. gibi) . Kayseri ‘ de en yağışlı aylar olarak ilkbahar ayları , en az yağışlı aylar
olarak Temmuz ve Ağustos olduğu görülmüştür. Aşağıdaki çizelgede Kayseri ‘nin yıllık yağış tutarı ve bunun
aylara dağılışı gösterilmiştir.
İlin ovalar bölümünde kar yağışları Kasımdan Nisan ortasına kadar , aralıklı olarak sürer . Dağlarda ise , kar
yağışları daha uzun süre içinde olur, Ekimde ve Mayısta Erciyes dağına kar yağdığı çoğunlukla görülür.
Kayseri‘ de çeşitli yönden rüzgarlar esmekle beraber , hakim rüzgâr son beş yıllık ortalama değerlere göre
güney - güneybatı yönünden esmektedir. Ara sıra beliren fırtına şeklindeki rüzgarların saatte 100 km. hızla
estiği olur Kuzeydoğudan ‘’ Gömeç rüzgarı ‘’ adıyla soğuk bir rüzgar güz sonu ve kışın eser. Erciyes dağından ,
çevresindeki ovalara ve bu arada Kayseri ‘ ye doğru dağ rüzgarları halinde serin rüzgarlar eser. Bunlar
özellikle , dağın eteklerinde ve yamaçlarında ki bağlık yerlerde iyi etkiler yapar, serinletici olur. Aşağıdaki
çizelgede hakim rüzgar yönü ve ortalama rüzgar hızı verilmiştir.
Kayseri ili her mevsim yağış almamakla birlikte , yağışlar bahar ve kış aylarında olmaktadır Bu durum bozkır
ikliminin etkisinden kaynaklanmaktadır. Aşağıda ortalama nisbi nem yüzde olarak belirtilmiştir.
Bir beldenin iklim durumunu en az 30 yıllık meteorolojik hadiselerin ( sıcaklık , yağış , rutubet , rüzgar ,
güneşleme , bulutluluk , toprak derinliklerindeki sıcaklık , buharlaşma vb . ) ortalama değerleri meydana getirir.
Kayseri ilinde step ikliminin özellikleri görülür. Yazları sıcak ve kurak , kışları ise soğuk ve karlı geçer.
Yıllık sıcaklık ortalaması 10.4 derecedir. Bütün mevsimlerde gece ve gündüz sıcaklık farkları çok fazladır.
Senenin Haziran , Temmuz ve Ağustos ayları hariç diğer aylarda zaman zaman gece sıcaklıkları sıfır derece
veya sıfırın altına düşerek yer yer erken don olayları görülür. Ortalama olarak ( yıl içinde ) 127.9 don olayı
müşahede edilir. Kar yağışları Kasım ayından Nisan sonuna kadar zaman zaman devam eder. Müstesna hallerde
Mayıs ayında da kar yağışı tespit edildiği olur.
İnceleme alanı çevresi halen boş durumda Özel şahıs ve mülkiyeti hazineye ait olan araziler
bulunmaktadır. Özel şahıslarla arazilerinin satışı veya ruhsat sahibininde bu yöre insanı olması nedeniyle
kendine ait tarlalarla bu arazi sahipleri arasında takasa gidilecektir. Bu sebepten dolayı meskun mahallere
olumsuz bir etkisi olmayacaktır. Çıkarılan Doğaltaş bloklarının taşınması esnasında 2918 sayılı trafik
kanununa göre; hız sınırı, 128. maddesine göre; araçların boyut ve ağırlıklarına, 134. maddesine göre;
araçların yükleme kurallarına ve diğer ilgili maddelere uyulacaktır.
BÖLÜM-IV
PROJENİN TEKNİK YÖNÜ
Kalınlık
Birimin kalınlığı değişken olup, yer yer 20 m.’ye kadar çıkabilmektedir.
Yaş
Birime yaş verebilecek herhangi bir bulguyoktur. Ancak Başakpınar Tüfü, Alakuşak
İgnimbiriti’nin altında bulunması ve Valibaba İgnimbiriti’nin de üzerinde yer alması nedeniyle
Alt Pleyistosen yaşta olmalıdır.
Birim volkanik aktivitenin çeşitli dönemlerinde havadan döküntü (ash fall) şeklinde
depolanmıştır.
Sahanın ortasından geçen uzunkaş sırtı tamamen iğnimbirit ile kaplı olduğu görülmektedir.
Doğaltaş İğnimbirit tüf üretimi genellikle açık işletme yöntemi ile gerçekleştirilmektedir. Üretim,
genellikle üretim yerinin topografyasına bağlı olarak tekli veya çoklu basamaklar dizayn edilerek
yapılmaktadır. Ocak işletmeciliğinde kullanılan makinalar aşağıdadır.
- KOMPRESÖR
- EKSKAVATÖR
- DAMPERLİ KAMYON
- TİTANO
Türkiye'de tamamı açık ocak işletmeciliğiyle elde edilmektedir. İdeal açık işletmecilik önce toprak ve bitki
örtüsünün kaldırılıp yakın bir yerde depolanması, istihraç sonrası işletilen ocak sahasının tekrar
ağaçlandırılması şeklinde olmalıdır. Son yıllarda gelişen malzeme teknolojisine paralel olarak geliştirilen özel
kesici uçlar yardımı ile açık ocak işletmelerinde kazı ve yüklemeyi aynı anda yapan, delme-patlatma
işlemlerini ortadan kaldıran ve bu nedenle yerleşim birimlerine daha yakın ocak açmayı mümkün kılan
makineler ( continous miner) kullanıma sunulmuştur.
a) Ürün Standartları:
Bina, köprü, baraj, yol parkesi blokaj bordür taşı oto yol balans çatı arduvazı gibi çeşitli inşaat işlerinde
kullanılan doğaltaşların seçimi ve değerlendirilmesinde bunların jeolojik özelliklerinin yanı sıra bazı fiziksel
ve mekanik özelliklerinin de saptanması gerekmektedir. Bu şekilde ileride oluşabilecek zararlı etkiler
önlenmiş olacaktır. Özgül ağırlık porozite su emme birim hacim ağırlık basınç mukavemeti atmosfer etkilerine
karşı direnç aşınma, parçalanma, taşıma gücü, şekil ve hacim değiştirme gibi bilinmesi gereken özelliklerdir.
Doğaltaş (İğnimbirit) olarak kullanılan doğal taşların seçimi ve değerlendirmesi için geçici sınır değerler
verilmiştir.
Doğaltaş (İğnimbirit) işletmeciliğinde açık ocak işletmeciliği bir iki istisna dışında tüm dünyada
yaygın olarak uygulanmaktadır. Doğaltaş(İğnimbirit) üretiminde uygulanan açık ocak işletmeciliği kendine
özgüdür. Şöyle ki, diğer ocak işletmelerinde basamak yüksekliği ve şev açısı belli olmakta iken Tüf
işletmeciliğinde üretim, taşın yapısına bağlı olarak yapılmakta ve basamak genişliği değişken olmaktadır.
Basamak yüksekliği ve genişliği 10’ ar metre olarak seçilmiştir. Ocak genel şev açısı 45 0 ve basamak şev açısı
900 olarak alınmıştır. Ülkemizde ise gelişmiş teknik ve sistemler henüz yeni yeni denenirken sadece kol
gücüne dayalı ilkel yöntemler de yavaş yavaş yerini teknolojiye bırakmaktadır.
Üretim Miktarı :
Yıllık Üretim : 5,000m3
Yoğunluk : 2,7 ton/m3
Tesis yılda 7 ay ayda 25 gün günde 1 vardiya çalışılacaktır.
Kepce Seçimi:
Kepçe Kapasitesi (m3) = (G x Cm) / (E X 60 dk/h x 6 saat x K)
G = Günlük üretim m3/gün
Cm = Çevrim katsayısı
E = İş verimi faktörü
K = Kepçe faktörü
Kp = Kepçe kapasitesi
Cm = 0,48 dk
E = % 75
K = % 70
Kp = (218 x 0,48) / (0,75 x 60 x 0,7) =0,55 m3
Kp = 1,2 m3 kapasiteli 1 adet kepçe seçilmiştir.
Kepçenin Saatlik Üretimi
Q = q x 60 x E7cm
q = kepçenin bir turdaki üretimi (m3)
q = q1 x K = 1,2 x % 80 = 0,96 m3
q1 = 1,2 m3
K = Kepçe faktörü ( %80)
Q = 0,96 x 60 x 0,75/0,48 = 90 m3
Kepcenin yükleme süresi = 218 m3 / 90 = 2,42 = 3 saat
Kepçe kalan zamanda ocak temizliği işini yapacaktır.
Kamyon ve kepçe günde 3 saat yılda 200 gün çalışacaktır.
Tesislerin bir yıllık faaliyetiyle oluşacak toz debisi hesaplanırken en kötü şartlar göz önüne alınmış, toz
kaynakları aynı anda faaliyet gösteremeyeceğine göre gerçekleşen toz debisi hesaplananın altında olacağı
açıktır.
- Üretimde (5.000m3) :
π x r² x h x t x ў = 3.14 x (0.0125)² x 2 x 26750 = 13,15 kg/gün = 1,66 kg/saat olarak bir hacimde malzeme
oluşmaktadır. Ancak delik delme esnasında çıkan malzemenin ancak yarısı toz boyutunda olup, kalan kısım
genel olarak kırıklı ufak tanecikler şeklinde olmaktadır. Dolayısıyla üretimde oluşacak toz hacmi 1,66 kg/sa/2
= 0,83 kg/sa olmaktadır.
π : 3,14
r : Yarıçap
h : Yükseklik
t : delik adedi/gün
ў : Yoğunluk/m³
- Taşımada :
Katsayı x Kamyon Adedi x (Gidiş-Geliş) x Sefer Sayısı x Mesafe (km.)
0,7 x 1 x 4 x 8 x 0,3 = 0,56 kg/gün = 8.4 kg/saat
- Yüklemede ve Pasa Yığılmasında :
Parçalı malzemelerde emsal 0,01 olarak alınmaktadır. İğnimbirit Tüflerde parçalılık olmamasına karşın en
kötü şartlarda kullanılan 0,01 katsayısı alınmıştır.
Buna göre ;
100 ton/gün ; 100 x 0,01 = 1 kg/gün
Bu hesaplar sonucunda ;
Toplam = 0,83 kg/sa + 0,07 kg/sa + 0,375 kg/sa = 1,35 kg/sa kütlesel debi hesap edilmiştir.
Bazalt üretim sahasının iç yolları haricinde ana yola bağlantısı olan ek yol stabilize olup, mesafesi 1
km'dir. Bu yolda meydana gelebilecek toz miktarı, kütlesel debi hesabına eklenmeden şu şekilde
hesaplanmıştır.
(katsayı) x kamyon adedi x (gidiş-geliş) x sefer sayısı x mesafe (km)
= 0,7 x 1 x 2 x 1 x 2 = 2.8 kg/gün = 0,35 kg/sa
Hava Kalitesi Koruma Yönetmeliği'nin Ek : 21.1 madde, b bendinde verilen tabloda ; normal işletmede ve
haftalık işgünlerindeki işletme şartlarında toz emisyonu için 15 kg/h dir. Baca dışındaki yerlerden yayılan
emisyonlar bu değerden küçük ise, HKD ve HKKD'nin tespit edilmesine gerek olmadığı hükmü getirilmiştir.
0,912 < 1,5 olduğu için güvenli bölgede kalınmaktadır. Güvenli bölgede kalınmasına karşın Hava
Kalitesini Koruma Yönetmeliği'nin 7.madde 5. bölümünde belirlenen:
- Ocak alanında Pasa taşınması ve toplanması savurma yapılmadan sağlanmaktadır,
- Pasa içerisindeki taş ve toprak birbirinden ayrılacak ve toprak kısmı sulanmaktadır,
- Sirkülasyon yolu sulanacak, toz çıkması önlenmektedir.
Hakim rüzgar yönüne göre çalışmalardan dolayı oluşacak tozun yayılım yönü çalışma alanının doğusudur.
Çalışmalardan dolayı oluşabilecek olan tozun yoğunluğu, toz yayılım yüksekliği, topoğrafya, bitki örtüsü ve
ortalama rüzgar hızı dikkate alındığında 10-15 km'lik bir yayılma alanı olacağı düşünülmekte, tarım alanlarına
yerüstü su kaynaklarına ve yerleşim bölgelerine herhangi bir etkisinin olmayacağı kanaatine varılmıştır.
Ayrıca, ocak aynasında çalışan ocak çalışanlarının çıkan tozdan, rüzgarın esiş yönü ve şiddeti açısından zarar
görmeyeceği şekilde ocak tesis edilmiştir.
4. İşletmeyle ilgili tesislerin muhtemel su baskınlarından vb. korunması amacıyla yapılacak taşkın önlemeye
yönelik alınacak tedbirler:
Faaliyet alanı tepelik bir arazidir. Bu yüzden muhtemel bir su baskını beklenmemektedir.
5. İşletme tesislerin faaliyeti esnasında meydana gelecek örtü-kazı, ekonomik olmayan pasa ve cevherin
zenginleştirilmesi ile ortaya çıkabilecek bakiye yığını, curuflar ile ilgili atıkların miktarı ve nasıl bertaraf
edileceği ile ilgili işlem ve tedbirler:
Sahada İğnimbirit üretimi yapılacak olup, bu üretimin yapılabilmesi için hazırlık çalışmaları sırasında çıkan
altere olmuş ve ekonomiklik arz etmeyen çürük kalkerler ile üretim zaiyatları stok sahasında toplanacaktır
Söz konusu hafriyat (örtü tabakası) malzemesi işletme sonrası sahanın düzenlenmesinde kullanılacağı için
herhangi başka yere atılmayacaktır. Üretimi ve nakliyatı engellemeyecek şekilde ve üretim alanının dışında;
yüzey toprağı ve diğer atıkların oluşturduğu pasa ayrı olmak üzere depolanacak; rüzgar ve yağıştan
kaynaklanacak erozyondan etkilenmemesi için tedbir alınacaktır.
6. İşletme esnasındaki patlayıcı maddelerin kullanımı, patlatma modeli ve alınacak önlemler:
Faaliyet kapsamında örtü tabakasının alınması çalışmalarında, hazırlık çalışmalarında ve iğnimbirit
istihracında patlayıcı madde kullanılmayacaktır.
7. İşletme esnasında oluşacak tozlanmaya karşı alınacak tedbirler:
Üretim açık ocak işletmeciliği delme patlatma yöntemi ile yapılacaktır. Üretimde oluşacak tozlara karşı
çalışanlara koruyucu malzeme verilecektir. 22.10.1984 tarih ve 18553 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak
yürürlüğe giren maden ve taş ocakları işletmelerinde, tünel yapımında alınacak işçi sağlığı ve iş güvenliği
önlemlerine ilişkin tüzük hükümlerine uyulmaktadır.
Yukarıda yapılan hesaplamalar neticesinde oluşabilecek maksimum toz debisi güvenli bölgede kalınmasına
karşın Hava Kalitesini Koruma Yönetmeliğinin 7. madde 5. bölümünde belirlenen aşağıdaki önlemler de
alınmaktadır:
8. İşletme sahasındaki faaliyetlerin meskun mahallere ve karayollarına olabilecek etkileri ve giderilmesine
yönelik tedbirler :
Ruhsat sahası Ürgüp yolu üzerindedir günde 30m3İğnimbirit üretimi yapılacaktır ve 20-30 tonluk
kamyonlarla günde 3 sefer yapılarak, Karayolları Trafik Yasası'na uygun olarak nakledilmektedir. Nakliyat
gündüz yapılacağından ve günde 3 sefer yapılacağından mevcut trafik yüküne önemli bir etkisi olmayacağı
düşünülmektedir.
Yapılacak üretim ve nakliye çalışmalarında Karayollarınca yapılan tesislere zarar verilmesi durumunda
verilen zarar ziyan karşılanmaktadır.
9. Faaliyet ünitelerinde kullanılacak tehlikeli, toksik, parlayıcı ve patlayıcı maddelerin miktarları ve
özellikleri, nerede ve nasıl kullanılacağı:
Faaliyet kapsamında, hazırlık ve üretim çalışmalarında ve İğnimbirit Tüf istihracında herhangi bir tehlikeli
toksik, patlayıcı ve parlayıcı madde kullanılmayacaktır.
10. İşletme aşamasında kullanılacak yakıtın türü ve miktarı, kimyasal analizleri, yakma işlemleri, emisyon
miktarları ve alınacak tedbirler:
Faaliyet kapsamında herhangi bir yakma işlemi söz konusu değildir. Ocak çalışmalarında kullanılan iş
makinalarında sürekli olarak denetlenen ve niteliği TSE tarafından onanmış benzin istasyonlarında satılan
dizel yakıt kullanılacaktır. Eksozdan yayılacak zararlı gazlardan personelin etkilenmemesi için eğitim
çalışmaları yapılmaktadır.
11. İşletme aşamasında yapılacak işlerden dolayı zarar görebilecek flora_fauna türleri (endemik türler, nesli
tehlikede vb. proje için seçilen yer ve etki alanında bulunan tür papülasyonlarının etkilenmesi):
Arazi hazırlama ve işletme aşamasında yapılacak çalışmalardan faaliyet alanında bulunan türlerin ağırlıklı
olarak hafriyat çalışmalarından toprakta yaşayan bakteriler ve örtü tabakasında gelişmiş bir miktar bitki örtüsü
zarar görebilmektedir. Bunlar:
Proje sahası içi açık alanlar olup stebin karakteristik türleri Astragalos microcephalus (boz geven), Thymbra
spicaate (kara kekik), Agropyron repens (ayrık otu), çayır bitkilerinden Medicago sativa, Avena sativa (yulaf),
.subtarrenum (tarla tıfılı) gibi türlerin etkilenmesi söz konusudur.
Proje alanında yukarıda adı geçen hayvan türlerinin hafriyat çalışmalarının yanısıra gürültüden de bir miktar
etkilenmesi mümkündür. Bu türlerin daha iç bölgelere göç etmesi beklenilmektedir. Alanda ve yakın çevrede
gözlenebilen hayvanlar özel habitatlara ihtiyaç duymayan, ülkemizin değişik bölgelerinde farklı habitatlarda
yaşayan hayvanlardır. Koruma altına alınan türler proje çalışmalarından etkilenmeyecek olup, türlerin
görülmesi halinde zarar verilmemesi için ocak çalışanlarına talimat verilmektedir.
12. Faaliyet için önerilen sağlık koruma bandı mesafesi ve bu bandın oluşturulması için yapılan çalışmalar:
Ruhsat alanı çevresinde 60 m.'lik sağlık koruma bandı oluşturulacak, işyeri ve karolarına izinsiz
girilmemesi için uyarı levhaları asılacaktır.
13. İşletme esnasında oluşacak atık suyun (içme ve kullanma suyu sonrası) miktarı ve özellikleri, kullanılacak
arıtım teknolojisi ve hangi alıcı ortamlara deşarj edileceği (sintine ve balast suları dahil):
İşletmede yıkama, işlemi yapılmaktadır. Bu nedenle büyük ölçüde suya gereksinim yoktur. Üretim sırasında
su kullanımının iki amacı vardır:
- İşletmede çalışacak personelin içme ve kullanma suyu,
- Delme işlemi sırasında soğutma için gerekli olacak su şeklindedir.
Her işçinin günlük içme kullanma suyu gereksinimi 0.10 m³ olacağı varsayıldığında, günlük içme ve
kullanma suyu: 10 x 0.10 m³. = 1.0 m³
Hesaplanan içme ve kullanma suyunun tamamının atığa dönüşeceği varsayılarak atık sular 2872 sayılı
Çevre kanununa bağlı olarak bertaraf edilecektir. Tipik evsel atık su karakterleri aşağıda tablo halinde
verilmiştir.
Nüfus 10 kişi
Kişi başına su kullanımı 200 lt / kişi-gün
Günlük atık su debisi 2.0 m³ / gün
Birim BOI5 yükü 60 gr / kişi-gün
Toplam organik yük 3.6 kg / gün
Ph 6-a
14. İşletme esnasında oluşacak katı cins ve miktarları, bertaraf yöntemleri:
Her üretim alanında 10 kişinin çalışacağı planlanmıştır. Kişi başına ortaya çıkan katı atık miktarı günde 0.6
kg. kabul edilirse, oluşacak toplam katı atık miktarı 10 x 0.6 kg. = 6 kg/gün'dür. Bu atıklar hijyenik ve ağzı
kapalı bir şekilde depolanacak ve nakliye güzergahında bulunan Benzin İstasyonuna bırakılacaktır. Bu hususta
14.03.1991 tarih ve 20814 sayılı R.G.'de yayımlanan Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliği 18. Madde
hükümlerine riayet edilmektedir.
Ayrıca ocakta kullanılacak iş makinalarının bakımı neticesinde oluşacak atık madeni yağlarda benzer
biçimde kapalı kaplarda toplanarak en yakın benzin istasyonuna verilecek, oradan depolama istasyonuna
sağlanacak, böylece toprağa herhangi bir atık yağ sızması sözkonusu olmayacaktır. Bu hususta 27.08.1995
tarih ve 22387 sayılı R.G.'de yayımlanan Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği esaslarına uyulacaktır.
15.İşletme esnasında faaliyet ünitelerinden kaynaklanacak gürültünün seviyesi ve kontrolü için alınan
önlemler:
Üretim sırasında kullanılabilecek makineler aşağıda gösterilmiştir:
1 Adet kamyon 85 dBA
1 Adet kompresör 115 dBA
1 Adet kepçe 110 dBA
1 Adet delgi tabancısı 125 dBA
Yukarıda belirlenen iş makinelerinin en kötü koşullar altında aynı anda tam gün çalışacağı düşünülerek
ortalama eşdeğer gürültü seviyesi, 11.12.1986 tarih ve 19308 sayılı “Gürültü Kontrol Yönetmeliği”nde
belirtilen formül ve esaslara göre şöyle hesaplanmıştır:
Atmosferin yapısından kaynaklı olarak belirli mesafelerde gürültü yutuşu söz konusudur.
Buna göre atmosferik yutuş:
Q = Bağıl nemlilik % 40
f = iletilen sesin frekansı (500_4000 hz)
r = kaynaktan olan mesafe
Yapılan hesaplamalar neticesinde 30 m. mesafede eş değer gürültü değeri 82-83 dBA arasında değişmektedir.
Bulunan değerler 11.12.1986 tarih ve 19308 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Gürültü
Kontrolü Yönetmeliği Madde 11’de belirtilen kabul edilebilir en yüksek gürültü seviyelerini gösteren Tablo:2
ile karşılaştırılmıştır.
Tablo:2
Gürültüye Maruz Kalınan Süre (saat/gün) Maximum Gürültü Seviyesi (dBA)
7.5 80
4 90
2 95
0.5 105
0.25 110
0.125 115
Her iki tablonun karşılaştırılması sonucu kaynaktan 30m. yarıçaplı mesafeden sonra işçilerin
gürültüden etkilenmesi söz konusu değildir. Çünkü gürültü seviyesi 30 m.’den sonra 83 dBA’dır. Gürültüyü
absorbe eden diğer etkenler de (topografya, sıcaklık, bitki örtüsü, rüzgar yönü vb.) dikkate alındığında reel
olarak hesaplanan değerin altına düşmektedir.
Gürültüde çalışan personelin etkilenmemesi için, 22.10.1984 tarih ve 18553 sayılı Resmi Gazetede
yayımlanarak yürürlüğe giren “Maden ve Taş Ocakları İşletmelerinde, Tünel Yapımında Alınacak İşçi Sağlığı
ve İş Güvenliği Önlemleri”ne ilişkin tüzük hükümleri ve iş yerlerinde tavsiye edilen gürültü seviyelerinin
aşıldığı, gürültü ve vibrasyonların kaynağında azaltılması için teknik imkanların yetersiz olduğu durumlarda
işçilere 1475 sayılı İş Kanunu gereğince belirtilen ve yükümlü olunan koruyucu giysiler ile gereçler
sağlanarak çalışmaları sağlanmaktadır.
Ocakta üretim faaliyetleri sırasında çevresel etkilerin olması doğaldır. Bu etkilerin mümkün olduğu
ölçüde en aza indirilmesi amacıyla önlemlerin alınmasına çalışılacaktır. Ocakta toz oluşumunun engellenmesi
amacıyla çalıma alanları zaman zaman sulanarak toz oluşumunun önüne geçilmektedir. Çalışma sırasında
kullanılan makine ve diğer ekipmanların çıkaracağı ses ve gürültü mümkün olduğu ölçüde azaltılmasına
çalışılmaktadır.
İşletmede herhangi bir cevher hazırlama tesisi bulunmadığından zararlı bir artık ve çevre kirliliği söz
konusu olmayıp alınacak tedbirde yoktur. Ancak üretim aşamasında ortaya çıkan pasalar restorasyon
raporunda da belirtildiği gibi ayrı bir yerde depolanacak ve üretimden sonra boşaltılan alana serilecektir.
Ruhsat alanından üretilecek tüm ürünler (molozlar dahil) değerlendirilecektir.
Faaliyet süresince işletme ve şantiye binasından çıkacak evsel nitelikteki atıkların ve endüstriyel
tehlikesiz atıkların toplanması, depolanması ve ber tarafı, 14.3.1991 tarih ve 20814 sayılı Resmi Gazetede
yayımlanarak yürürlüğe giren “Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ‘inde belirtilen ilgili maddelere göre,
evsel nitelikli sıvı ve fekal atıkların ber tarafı ise, 19.03.1971 tarih ve 13783 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan
Lağım Mecrası İnşaası Mümkün Olmayan Yerlerde Yapılacak Çukurlara Ait Yönetmelik hükümlerine
uyulacaktır. Doğaya serbest deşarj yapılmayacak ve bu konuda 04.09.1988 tarih ve 19919 sayılı Resmi
Gazete’de yayınlanan Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği, 12.3.1989 tarih ve 20106 sayılı Resmi Gazete’de
yayınlanan Su Kirliliği Kontrolu Yönetmeliği – İdari Usuller Tebliği ve 01.07.1999 tarih ve 23742 sayılı
Resmi Gazete’de yayınlanan Su Kirliliği Kontrolu Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılması Hakkında
Yönetmelik hükümlerine uyulacaktır.
Ayrıca ocakta kullanılacak iş makinalarının bakımı neticesinde oluşacak atık madeni yağlar da benzer
biçimde kapalı kaplarda toplanarak ber tarafı temin edilecektir. Böylece herhangi bir atık yağ sızması söz
konusu olmayacaktır.
Taşocakları, işletme sırasında çevrelerindeki yerleşim alanlarında toz, gürültü ve yer sarsıntısı (vibrasyon)
gibi olumsuz etkiler yaratmakta, ayrıca gelişigüzel açılan ocaklar, şehir görüntüsüne oldukça ters düşen görsel
olumsuzlukları da beraberlerinde getirmektedirler. Bu ocak kırsal kesimde olması nedeniyle şanslı durumdadır.
Taşocaklarının çevresel etkileri 3 ana başlıkta toplanabilir. Bunlar;
1. Toz
2. Sarsıntı (vibrasyon), gürültü, taş fırlaması
3. Görsel kirlilik
Üretim çalışmaları sırasında bir çok ocakta uzman kişilerin teknik elemanların daimi nezaretçi olarak
ocakta bulunmamaları, gelişigüzel, plansız ve fazla miktarda patlayıcı maddenin aynı anda kullanımına neden
olmakta, bu ise aşırı miktarda toz, gürültü ve yer sarsıntısı gibi çevresel sorunları beraberinde getirmektedir.
Ayrıca taş fırlamaları nedeniyle can ve mal güvenliği tehlikeye girmektedir. Özellikle galeri patlatması yapıldığı
durumlarda bu olumsuzluklar katlanarak artmaktadır. Bu işletmede yukarıdaki hususlara uyulmaktadır.
Yetersiz makine ve yöntemlerle çalışan bu nevi ocaklarda plansız üretim yapıldığı için 20 m’den
başlayıp 200 m’ye varan yükseklikte aynalar oluşmaktadır. Düzensiz ve plansız çalışan bu tür ocaklar çok çirkin
bir görüntü oluşturmanın yanında çalışanların iş güvenliği açısından da tehlike oluşturmaktadır. Ayrıca, maden
kanununa göre yapması zorunlu olan üretim sonrası düzenlemeleri (rekültüvasyon), düzgün basamak
oluşturmadan çalışan bu tür ocaklarda gerçekleştirmek oldukça zordur
Sanayileşme ilerledikçe insanoğlu doğayla daha fazla ilgilenmekte ve bunun zorunlu nedeni olarak
yeryüzü ilk durumuna göre oldukça değiştirilmektedir. Özellikle maden işletmeleri gibi belirli bir süre
sonunda tamamen kapatılan veya başka kesimde üretime başlayan faaliyet alanları için doğanın eski haline
getirilmesi, yani restorasyonu özel bir önem taşımaktadır. İşte bu görüşten Nevşehir İli Ürgüp İlçesi Başköy
civarındaki İğnimbirit Tüf Doğaltaş Ocağı=20055339 sahasında işletme faaliyetinden sonra restorasyonun ne
şekilde yapılacağı, bunun için gerekli yatırımın ve harcamaların derecesi bu restorasyon raporunun konusunu
oluşturmaktadır.
Bahsi geçen İğnimbirit Tüf Doğaltaş Ocağı=20055339 nolu ruhsat sahasında açık işletme madencilik
yöntemiyle üretim yapılmaktadır. Doğaltaş (Tüf) üretimi, oluşumu itibariyle sahada açık işletme madencilik
yöntemi zorunlu olmaktadır. İşletme esnasında açılan çukurluklar doğanın şeklini bozabilecek, üretim faaliyeti
tamamlandığında arazi restorasyonu gerektirecektir. Boşaltma alanları ve işletme çukurları gibi doğayı tahrip
edici faaliyette bulunulması zorunlu olsa da sadece ocak girişi ve ocak stok sahası ile sınırlı alan
kullanılmaktadır.
BÖLÜM –V
PROJENİN MALİ BOYUTU
YSG+YDG
BM =
K
BM = Birim Maliyet = TL/Ton
YSG = Yıllık Sabit Giderler
K = Kapasite
YDG = Birim değişken giderler
11.755 +77.597
BM = -------------------------=17.870YTL
5.000m3
İşletme Dönemi Gelir Gider Tablosu (milyon TL)
Değişken Giderler
İşçilik ve Personel Gideri (%90) 36.835YTL
Ak.El.Yağ ve Filt.Gideri (%75) 11.946YTL
İaşe Gideri (%75) 2.000YTL
Beklenmeyen Giderler (%75) 449YTL
Lastik Giderleri (%75) 50YTL
Tamir Bakım Giderleri (%75) --------
İşletme Malzemesi Gideri (%75) 750YTL
Genel Giderler (%75) 477YTL
İş makineları kirası (%100) 25.000YTL
TOPLAM 77.597YTL
Sabit Giderler (S)
Ruhsat Harcı (%100) 2.091YTL
İşçilik ve Personel Giderleri (%10) 4.092YTL
Ak.El.Yağ ve Filt.Gideri (%25) 3.988YTL
Tamir-Bakım Giderleri (25)kiralık Makineler --------
İaşe Gideri (%25) 1.000YTL
Beklenmeyen Giderler (%25) 150YTL
Lastik Giderleri (%25) 213YTL
İşletme Malzemesi Gideri (%25) 250YTL
Genel Giderler (%25) 159YTL
Amortismanlar (%100)Kiralık makineler --------
TOPLAM 11.755YTL
Birim Üretim Maliyeti 17.870YTL/m3
Birim Değişken Giderler (D) 15 519YTL/m3
Cevherin Satış Fiyatı (F) 20YTL/m3
Yıllık Üretim Miktarı (Q) 5.000m3
Toplam Yıllık Gelir 100.000YTL
Yukarıda verilen kuruluşlar dışında, küçük çapta çalışan kişilerinde çok sayıda olduğu düşünülmelidir.
Özellikle küçük çaplı üreticiler iç piyasaya yönelik olarak faaliyet göstermektedirler. Örnek olarak Ankara,
Gölbaşı’nda atölye bazında irili ufaklı 20 işyeri, Çanakkale Çan yöresinde ise isim bazında çalışan ocaklar ve
atölyeler faaliyet halindedir ve İzmir Bergama ilçesi Kozak nahiyesinde pek çok kişi hidrolik kırma makineleri
ile evlerinde parke taşı üreterek ihracatçı şirketlere vermektedir. Yurdun değişik yörelerinde faaliyet gösteren
ocakların ve işletmelerin varlığı bilinmesine rağmen yeterli bilgiler elde edilememiştir.
Yapıtaşı:
Yurt dışına yollanan parke taşlarının birim fiyatı parke boyutuna göre liman teslimi olarak 80 DM/ ton
ile 100 DM/ton arasında değişmektedir. Bu ürünlerin ocak teslim fiyatı 40-60 DM/ ton dolayındadır.
Yerine Geçebilecek Ürünler ve Geri Kazanma Olanakları:
Mermer:
Mermer uygulamasının yerine geçebilecek belli başlı alternatif malzeme seramik ürünleri, sentetik taş
ürünleri ve plastik kaplama malzemeleridir. Mermer ürünlerinin, uygulandığı yapıdan geri kazanılarak bir
başka yerde kullanılması çoğu kez mümkün değildir.
Yapıtaşı
Gerek parketaşı ve gerekse kaplama taşı olarak kullanılan doğal taşların yerine çimento esaslı
kompozit malzemeden üretilen yapay malzemeler geçmektedir. Kilitli parke, boyutlu kaplama elamanı
şeklindeki bu yapay ürünler yaygın olarak kullanılmaktadır.Doğal parke taşları geri kazanılarak
kullanılabilmektedir. Bunun dışındaki doğal ve yapay malzeme ürünlerinin geri kazanımı mümkün değildir.
Bunların ömrü yapı ömrüyle sınırlıdır.
Kayseri taşına olan talebin belirlenmesi için detaylı pazar etüdüne ihtiyaç vardır. Yerine ikame
edilebilen taşlarla rekabet gücü belirlenecektir.
5.4.1. Talep Analizi ve Pazar:
Doğal taş pazarı detaylı olarak aşağıda açıklanmıştır. Kayseri taşı bu piyasada kendine haklı bir yer
bulmuştur. Yalnız satış büyüklüğünün tespiti zorluğu nedeniyle proje kapasitesi seçilen makina-donatımın
kapasitesi olarak alınmıştır.
Proje konusu doğal taşın rekabet edeceği diğer taşlar hakkında bilgi aşağıda verilmiştir.
Kayseri taşı satışı için özel bir pazarlama ekibi kurulmalıdır. Her türlü mermer ve inşaat fuarlarında
sergilenmektedir. Ayrıca özel uygulama ekipleri hassas uygulamalarda yardımcı olmalıdırlar. Ayrıca
reklama önem verilmelidir. Yıllık satış gelirinin % 2’si satış ve pazarlama gideri olarak alınmıştır.
Dünyadaki teknolojik ve bilimsel gelişmeye paralel olarak insanoğlunun hayat ve yaşam anlayışı da
değişmiş ve değişmeye devam etmektedir. Bu gelişmeler insanoğlunu çevre bilinciyle birlikte, daha sakin ve
doğal ortamlarda yaşama arzusuna ve özlemine yönlendirmektedir.
Son yıllarda ülkemizde de özellikle büyük şehirlerde ve turistik yörelerde, hem yapılarda hem de
topluma açık ve kapalı alanlarda doğal taşlar kullanılmaya başlanılmıştır. Öncelikle burada bazı kavramların
net olarak tanımlanması gereklidir. “Doğal taş” deyimi ticareti yapılan yada yapılmayan ve doğada olduğu
gibi bulunan her türlü kayaçlar için kullanılan çok genel bir tanımdır. “Ticari doğal taşlar” yasal izinle
üretilerek işlemeden ve/veya işleyerek yada boyutlandırmadan yada boyutlandırılarak piyasada işlem gören
kayaçlar olarak anlaşılmalıdır. Bu tanım altında ticareti yapılan doğal taşların teknik isimleriyle ve kullanım
alanları birleştirilerek gruplandırılabilinir. Örneğin mermer, granit, bazalt, tüf, andezit gibi. Daha ileri bir
örnek olarak eski yıllardaki mermer anlam ile günümüzdeki mermer anlamı değişmiştir. Bugün parlatılabilen
(cilalanabilen) tüm kayaçlar mermer olarak işlem görmektedir. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte granit gibi
parlatılabilen kayaçlar literatürde hem mermer olarak işlem görmekte hem de sert taş olarak tanımlanmaktadır.
Bu nedenle mermerler kendi içinde daha detaylı olarak sınıflandırılmalıdır. Granit, andezit, bazalt v.s. gibi
kayaçlar parlatılmış olsun veya olmasın ayrı ayrı ele alınarak kullanım alanları ile birlikte ayrıntıları
verilmelidir.
“Yapıtaşları” çok genel bir deyim olup yapı sektöründe kullanılan, her türlü kayaçlar anlaşılabilir. Çünkü
kireçtaşından tutun mermer ve granite kadar çoğu kayaçlar yapı sektörü için üretilmekte ve ticareti
yapılmaktadır. Bu nedenle yukarıda belirtildiği üzere Yapı Malzemeleri ana başlığı altında Ticari Doğal taşlar
alt ana başlığı ile spesifik olarak bir başlık kullanılması uygun olabilir. Bugünkü konumda yapı taşlarını
mermerden ayrı tutabilecek husus parlatılmamasıdır. Bu sebeple parlatılmayan doğal kaplama ve döşeme
taşları gibi bir başlık uygun görülürse verilebilir. Ya da mermer kapsamı içinde ayrı bir alt başlık dahilinde bu
doğal yapıtaşları konusu işlenebilir. Bu da “Mermer ve boyutlandırılmış doğal yapıtaşları” şeklinde
düşünülebilir.
“Yapıtaşları” deyimiyle parlatılmadan hatta yüzeyleri pürüzlendirilerek değişik boyutlarda sadece elmas
disklerle kesilerek yada el aletleri ile şekillendirilerek veya yontularak, yapılarda ve çevre düzenlemelerinde
kullanılan ticari doğal taşlar anlaşılmalıdır. Daha açık ifadelerle yapı temellerinde ve duvarlarında, dış
kaplamalarında, bahçe duvarlarında, park ve bahçe düzenlemelerinde, kaldırım, yol ve yaya yolu
döşemelerinde, tarihi eserlerin restorasyonunda, cami, minare ve peyzaj mimari gibi çalışmalarda kullanılan
ticari doğal taşlar anlaşılmalıdır. Ayrıca son yıllarda mermerlerin de yüzeyleri pürüzlendirilerek bu amaçla
kullanıldığı da önemle dikkate alınmalıdır. Ülkemizin bu konuda fevkalâde zengin ve çeşitli ticari doğal yapı
taşlarına sahip olduğu açık olarak bellidir. Buna anlamak için hemen en yakın tarihi yapılara bakmak
yeterlidir.
5.4.2 Uluslararası piyasalardaki spesifikasyonları
Madencilik ve taş ocakçılığı için önerilen Uluslararası Standart Sanayi Sınıflamasına göre (USSS
Rev.3) yapıtaşları metalik olamayan madenler bölümü 14 ve grup 141 olarak tanımlanmaktadır. Buna göre
yapıtaşlarının sınıfları şöyledir.
Sınıf Tanım
141 02 YAPITAŞLARI – Calcareous building stone
14 100 201 Tüvenan – Run of mine
14 100 202 Kalınlığı 25cm <= olarak kesilmiş yapı taşları
14 100 203 Kalınlığı 25cm > olarak bloklar halinde kesilmiş yapı taşları
141 003 GRANİT- Granite
14 100 301 Tuvenan - Run of mine
14 100 302 Kalınlığı 25cm <= olarak kesilmiş granit
(Granite, merely cut into slabs, 25cm<= thick)
14 100 303 Kalınlığı 25cm > olarak bloklar halinde kesilmiş granit
(Granite, merely cut into slabs, 25cm> thick)
141 004 GRE – Sandstone
14 100 401 Tuvenan-Run of mine
14 100 402 Kalınlığı 25cm <= olarak kesilmiş gre
(Sandstone, merely cut into slabs, 25cm<= thick)
14 100 403 Kalınlığı 25cm > olarak bloklar halinde kesilmiş gre
(Sandstone, merely cut into slabs, 25cm> thick)
141 005 BAZALTTAŞI – Basalt stone
14 100 501 Tuvenan-Run of mine
141 006 KİREÇTAŞI –Lime stone
14 100 601 Tuvenan-Run of mine
14 100 602 Ayıklanmış - Separated
14 100 603 Kırılmış - Broken
141 030 KAYAĞANTAŞI – Slate
141 103 001 Tuvenan-Run of mine
USSS sınıflamasında yapıtaşları başlığı altında genel olarak verilmekte olup, niteliklerine göre fazla
ayrıntı verilmemiştir. Yukarıdaki bazı kayaçlar hem parlatılarak ticareti yapılmakta hem de yapıtaşı olarak da
işlem görmektedir (örneğin granit gibi). Bu nedenle yukarıdaki USSS sınıflaması daha geniş olarak (mermer
dışında) verilmiştir.
Doğal yapıtaşlarının dünya pazarındaki spesifikasyonunu içeren Brüksel Tarife Sınıflaması (G.T.P.İ.)
(Brussels Tariff Nomenclature, BTN) aşağıda verilmektedir. Burada Gümrük Tarife İstatistik ve Pozisyon
Numarası (G.T.İ.P.) 2515 ile başlayanlar mermer, traverten, su mermerini tanımlarken, 2516 ve 6802 ile
başlayanlar ise hem mermer ile ilgili hem de doğal yapıtaşlarını tanımlamaktadır.
25.16 pozisyon no ile belirtilen, volkanik kökenli diğer sert taşlar (syenite, gneiss, trachyte, lav taşı,
diabase, diorite, phonolite gibi) ile yontulmaya veya inşaata elverişli olup da 25.15 pozisyonu haricinde kalan
kireç taşları (inşaatta kullanılan kireç taşı veya portlant taşı dahil) ve aynı zamanda tabii magnezyum silikatten
ibaret olup, 25.15 pozisyonuna girmeyen somaki (serpantine) ve yeşil somaki (ophite) taşlarını da içine
almaktadır.
Bu pozisyonda yer alan taşlar, 25.15 pozisyonundaki taşlar gibi şekil verilmiş veya işçilik görmüş
olabilir. Ancak, bunların kırılarak makadam şekline sokulmuş olanları 25.17 pozisyonuna girmekte ve
kaldırım taşları, kaldırım kenar taşları veya döşeme taşları şekline sokulmuş olanları da (sadece yontma veya
testere ile kesme suretiyle elde edilmiş olsalar dahi) 68.01 pozisyonunda yer almaktadır.
Bazen küçük granite, Belçika graniti veya Flander graniti olarak bilinen ekosinler 25.15 pozisyonuna
ve eritilmiş bazalt da 68.15 pozisyonuna dahil bulunmaktadır. Bu pozisyonda yer alan taşların küçük parça ve
kırıntıları ile toz halinde olanları 25.17 pozisyonunda yer alır.
68.01 pozisyon, kayağan taşından olanlar hariç umumiyetle kaldırımlarda, kaldırım kenarlarında,
döşemelerde vb. gibi yerlerde kullanılacak şekilde hazırlanmış tabii taşları (Kum taşı (gre), granit, porfir vb.)
içine almaktadır.
G.T.İ.P. Tanım
25.16. Granit, porfir, bazalt, gre, ve yontulmaya veya inşaata
elverişli diğer taşlar (kabaca yontulmuş veya testere ile
yahut başka surette dikdörtgen şeklinde (kare dahil) bloklar
veya kalın dilimler halinde sadece kesilmiş olsun olmasın ;
GRANİT:
2516.11.00.00.00 Ham veya kabaca yontulmuş
2516.12.00.00.00 Testere ile yahut başka surette dikdörtgen şeklinde (kare
dahil) bloklar veya kalın dilimler halinde sadece kesilmiş
2516.12.10.00.00 Kalınlığı 25 cm’ yi geçmeyenler
2516.12.90.00.00 Diğerleri
GRE
2516.21.00.00.00 Ham veya kabaca yontulmuş
2516.22.00.00.00 Testere ile yahut başka surette dikdörtgen şeklinde (kare
dahil) bloklar veya kalın dilimler halinde sadece kesilmiş.
2516.90.00.00.00 Yontulmaya ve inşaat elverişli diğer taşlar
68.01. Tabii taşlardan kaldırım taşları ve kaldırım kenar taşları ile döşeme taşları (Kayağan
taşından olanlar hariç)
68.02 Yontulmaya veya inşaata elverişli işlenmiş taşlar (Kayağan taşı hariç) ve mamulleri
(68.01 pozisyonunda yer alanlar hariç); tabii taşlardan (Kayağan taşı dahil) mozaik için
küp şeklinde taşlar ve benzerleri (takviye edilmiş olsun olmasın); tabii taşardan
(Kayağan taşı dahil) suni olarak boyanmış granüler, küçük parçalar ve tozlar
Karolar, küpler ve benzeri eşya (dikdörtgen ve kare şeklinde olsun olmasın)( en geniş
yüzleri, bir kenarı 7 cm.den az alan kare içine girebilecek olanlar); suni olarak boyanmış
6802.10 granüler küçük parçalar ve tozlar
Kayağan taşından mozaik için küpler ve benzerleri ve suni olarak boyanmış granüller,
küçük parçalar ve tozlar
Kalkerli taşlardan veya su mermerinden
6802.10.00.10.00 Diğerleri
Yontulmaya veya inşaata elverişli diğer taşlar ve bunlardan eşya (basitçe kesilmiş veya
6802.10.00.90.11 yontulmuş, yüzeyleri düz ve yassı olanlar)
6802.10.00.90.19 Diğer kalkerli taşlar
Granit
Diğer taşlar
Diğer kalkerli taşlar
6802.22.00.00.00 İşlenmiş Kayağantaşı ve kayağan taşından veya ağlomera kayağan taşından eşya:
6802.23.00.00.00 Çatı veya duvar için olanlar
6802.29.00.00.00 Diğerleri
elverişli olsalar bile bu pozisyonda yer alır. Her nevi çakıl taşları ile yol inşaatında kullanılan benzeri şekilsiz
taşlar 25.17 pozisyonuna dahil olur. Bu pozisyonda yer alan taşlar el veya makine ile biçilmesi, kabalarının
alınması ve şekil verilmesi suretiyle elde edilir. Kaldırım ve kaldırım kenar taşları umumiyetle dikdörtgen
(kare dahil) olmakla beraber, döşeme taşları uzunluk ve genişliklerine göre daha ince, kaldırım taşları ise
düzgün olmayan küpler halinde veya tepeleri kesilmiş piramitler şeklindedir. Kaldırım kenar taşları düz veya
kavisli olabilir, bunların kesitleri normal olarak dikdörtgen (kare hariç) şeklindedir. Kaldırım, kaldırım taşları,
döşeme taşları olduğu anlaşılabilecek şekilde sadece biçilmek veya kabaca dört köşe yontulmak suretiyle elde
edilen taşlar bu pozisyona dahil olunmaktadır. Keza, bu pozisyonda yer alan taşlar, yontularak veya çekiçle
vurularak düzgün şekle sokulmuş, kenarları yuvarlatılmış, yiv ve set açılmış veya yol inşaatında hususiyet arz
eden kısımlarda kullanılacak şekilde işlenmiş (su birikintilerinin süzülmesini temin edecek şekilde sokulmuş,
vb.) de olabilir. Seramikten mamul döşeme taşları (Fasıl 69) ile betondan veya suni taşlardan kaldırım taşları
vb. (68.10 pozisyonu) bu pozisyon haricinde kalmaktadır.
5.4.3. Doğal Yapı Taşları
Bu bölümde yapıtaşı olarak kullanılan kayaç ve kayaç grupları kısaca özellikleri ile birlikte verilmektedir.
Bazalt : İnce taneli, yoğun, sert, dayanıklı ve koyu renkli (siyah) bir magmatik kayaç olan bazalt
gabro grubunun volkanik türüdür. Homojen yapısı nedeniyle düzgün kırılma yüzeyleri vermesi açısından
yapıtaşları konusunda özellikle yaya ve yolların döşenmesinde zartaşı olarak üretimi açısından aranan bir
kayaçtır. En önemli özelliklerinden biri arazide altıgen prizmalar şeklinde ve sütunlar halinde meydana gelmiş
olmasıdır.
Granit : Magmatik kökenli olan granit iri taneliden ince taneli feldspat ve kuvars mineralleri içeren sert bir
kayaçtır. Feldspat rengine bağlı olarak değişik renkler alabilmektedir. Mineraller çok büyük olursa pegmatit,
çok ince taneli olursa aplit olarak adlandırılır. Yapıtaşı olarak granitlerde orta ve özellikle ince mineral taneli
olmasına ilaveten düzgün kırılabilme özelliği aranmaktadır. Yörelere göre farklı özelikler veren granitlerin
özellikle gri renkli, ince mineral taneli olanları parke taşı imalatında kullanılmaktadır. İri mineral taneli ve
farklı renkli granitler daha çok mermer gibi parlatılarak plakalar şeklinde kullanılmaktadır.
Andezit : Volkanik kökenli olan andezit kayaçları renk, doku ve sertlik açısından uygun olan bazı
türlerinden parke taşı, döşeme taşı, kaplama taşı ve yapılarda değişik amaçlı olarak mimari tasarımlarda ve
tarihi yapılarda kullanılmaktadır. Su emmeyen, suda dağılmayan özelliği, sıkı dokulu ve koyu kırmızı renkli
olmasının yanı sıra kırıldığında ve disk kesicilerle kesildiğinde düzgün yüzey veren andezitler, aranan
özellikleridir. İç Anadolu Bölgesi (Ankara, Çankırı, Afyon) andezit üretimi yönünden son yıllarda büyük artış
göstermiştir.
Kumtaşı : Kumtaşı silisli veya kum taneciklerinin çökelmesi ve bunların çimentolanması ile oluşmuş
sert bir kayaçtır. Özellikle ince taneli ve gri renkli olan ve silisçe zengin tabakalı kumtaşları parke taşı olarak
tercih edilmektedir. Türkiye’deki üretimi küçük ölçekte olup iç piyasaya yöneliktir.
Kireçtaşı: Krem veya beyaza yakın renklerdeki kireçtaşlarından hem doğal parke taşı hem de diğer
amaçlı yapı taşları üretilmektedir. Parke taşı olarak yurtdışına küçük miktarlarda ihraç edilmektedir.
Tüfler : Volkanik küllerin konsolide bir hale gelmesiyle oluşmaktadır. Özellikle volkaniklere bağlı
riyolit – dasit türü tüfit kayaçlar ilgi görmektedir. Bünyelerinde serbest olarak kuvars mineralleri bulunabilir.
Tüfler sedimanter kayaçlar gibi tabakalanma gösterebilmektedir. Doğal olarak değişik renkteki özellikle
beyaz, pembe, sarı-kırmızı desenli ve yeşil renklerin hakim olduğu tüfler üretilmektedir.
Kayağan taşı (Kayraktaşı, slate, arduvaz) : Metamorfik bir kayaç olan kayağan taşı, çamurtaşları,
silttaşları, şeyller ve volkanik küllerin farklı kompozisyonlarını içerir. Metamorfizma nedeniyle oluşan klivaj
yapıları, bu taşların doğal olarak plaka halinde ayrılmasına sebep olur. Çok farklı mineral ve kompozisyonları
nedeniyle, değişik renkler ve desenler verebilmektedir. İhraç potansiyeli yüksek olan kayağan taşı çatı
kaplamalarında, döşemelerde ve dış kaplamalar ile birlikte peyzaj mimari amaçlı olarak kullanılmaktadır.
Diabaz : Sert bir kayaç olan diabaz hem mermer hem de yapıtaşı olarak işlem görmektedir. Ülkemizin
değişik yörelerin de diabaz oluşumları (Tokat, Adana, Antalya) bilinmesine rağmen sadece sınırlı oranda
Gemlik’ te üretim bulunmaktadır.
Yukarıda yaygın olarak bilinen yapıtaşlarına ilaveten siyenit, diorit, gabro, gnays, grovak, şist ve değişik
özelliklerde kumtaşları da olabilir. Bunların dışında da yeni yapıtaşlarının ortaya çıkması her zaman
mümkündür.
Granit, diyorit, siyenit vb. gibi mermer olarak da kullanılabilecek niteliklerdeki magmatik orijinli
kayaçlar eski kristalin masiflerle ilgili olarak bulunur. Bazı kıtalarda örneğin; Kuzey Avrupa'da, İsveç,
Finlandiya ve Güney Afrika'da olduğu gibi çok geniş alanlarda Granit oluşumlarının bulunduğu jeolojik olarak
bilinmektedir. Siyenit adı ise Mısır'daki Siena'dan gelmekte olup, Piramitler Eski Mısırlılar tarafından
siyenitlerden inşaa edilmişlerdir.
5.4.4 Türkiye’ de üretilen doğal yapıtaşları
Ülkemizde doğal yapıtaşları tarih boyunca hemen hemen her bölgede üretimi yapılmıştır. Ege bölgesi
bu konuda ilk sırayı almaktadır. Ege bölgesinin bu konuda ilk sırayı almasının sebebi limanlara yakın
olmasıdır. Yani yurt dışına pazar kolaylığı ve avantajına sahiptir. Bu sebepten doğal taş ve yapıtaşları üretimi
ve gelişimi, limanlara yakın bölgelerde daha çok gelişmiştir. Diğer bölgelerdeki üretimler daha çok yakın
çevrelere ve iç piyasaya yöneliktir.
Türkiye’de doğal yapıtaşları oldukça zengin ve bir o kadar da çeşitlilik arz etmektedir. Doğal yapı
taşlarımız çoğunlukla isimlerini bulundukları yöreye göre alırlar. Bazen de renk, görünüm ve teknik ismiyle
de anılabilmektedir. Türkiye’de tespit edilebilen ve üretimi yapılan yapıtaşı ocakları aşağıda çıkarılmıştır.
1. Ünye taşı Ünye
2. Kandra taşı Kandra
3. Küfeki taşı İstanbul
4. Armutlu taşı Gebze
5. Kestanbol graniti Çanakkale
6. Çan taşı (desenli yapı taşı) Çan
7. Kayağan taşı Muğla, Bodrum, Denizli
8. Bazaltlar İzmir, Diyarbakır, Uşak, Gediz, Muş,
Bitlis, İskenderun, Boyabat, Eskişehir, Van,
9. Diabaz Gemlik
10. Nevşehir taşı Nevşehir
11. Kireçtaşı Eskişehir
12. Kumtaşı Afyon (Sincanlı, Sandıklı, Bolu(Göynük), Eskişehir (Sarıcakaya),
Ankara (Kalecik)
13. Andezitler Ankara, Çankırı, Afyon, Uşak, Dikili
14. Porsuk taşı Eskişehir
15. Kayseri taşı Kayseri
16. Keşan taşı Keşan
17. Saray taşı Saray
18. Güllük graniti Güllük
19. Narman taşı Erzurum
20. Yeşil tüf Gümüşhane
21. Kırşehir taşı Kırşehir
22. Foça taşı Foça, İzmir
23. Urfa taşı Urfa
24. Sarı kumtaşı Beypazarı, Ankara
25. Bayburt Taşı Bayburt
Yukarıda verilen yapıtaşları listelerine fazla tanınmamış ve/veya sadece o yörede az miktarlarda
kullanıma açık yapıtaşlarının isim ve yörelerini de ilave etmek mümkündür. Örneğin ülkemizde kırsal
kesimin inşa etmekte kullandığı çoğunlukla şekilsiz, boyutlandırılmamış tüvenan kireçtaşları ve tüfler, hemen
hemen her bölgede üretilerek temel, duvar, bahçe gibi alanlarda kullanılmaktadır.
5.4.5. Tüketim ve Kullanım Alanları:
Yapıtaşlarının kullanım alanları ve tüketimi oldukça geniş alanlara yayılmaktadır. Başlıca tüketim
alanı inşaat sektörüdür. Çoğunlukla da dış kaplama olarak kullanılmakla birlikte iç mimari tasarımlarda da
kullanılmaktadır. Binaların dışında park ve bahçe düzenlemeleri ile birlikte anıt gibi büyük öneme sahip
projelerde son zamanlarda çok geniş olarak kullanımına yer verilmektedir. Büyük şehirlerimizin plansız ve
programsız gelişmeleri ve devamlı beton yığınları şeklindeki görünümleri ve çevre bilincinin de gelişmesiyle
beton ağırlıklı seçenekler son yıllarda yerini doğal yapıtaşlarına bırakmaya başlamıştır. Özellikle büyük
şehirlerin hayata geçirdikleri toplum yararına kullanılan alanlarda hem doğallık kazandırmak hem de çok
dayanıklı olmalarından dolayı tercih edilmektedir ve edilmelidir. Bunların dışında yine minare ve cami gibi
yapılarda da yapıtaşları eskiden beri kullanılmış ve yenilerinde de kullanılmaya devam edilmektedir.
Özellikle ülkemizin turizm potansiyelinin anlaşılmasıyla birlikte turizm yörelerindeki turizm amaçlı
otel, motel, site ve tatil köyleri gibi yatırımlarda doğal yapıtaşlarının kullanımı son yıllarda büyük artışlar
göstermiştir. Bu gibi yatırımlarda doğal yapıtaşlarının kullanımı ile daha estetik bir görünüm verilmekle
beraber turistlerin daha doğal ortamda tatil tercihlerine katkıda bulunulmaktadır. Turizm ülkesi olan ülkemizin
bu yörelerinde doğal yapı taşlarının kullanılmasına önem verilmeli ve projelerde kullanımı zorunlu
tutulmalıdır. Bu yörelerde hem doğallığı hem de modern yaşam tarzını ve çevreciliği doğal estetiklik ile
birleştirerek harikulade projelerin geliştirilmesi turizme kesinlikle katkı sağlayacağı düşünülmelidir.
Türkiye’ de İç Anadolu Bölgesinde yaygın olarak bulunan andezit oluşumları önemli bir yer
tutmaktadır. Andezitler kaldırım, bordür, parke taşı, kaplama taşları (yaya yolları, park ve bahçe düzenlemeleri
v.d.), merdiven basamakları, istinat duvarları, çeşitli profiller (harpuşta, takoz), tarihi bina ve alanların
restorasyonu, kent mobilyaları (Oturma grupları, çiçeklik, çöp kutuları v.d.) ve mezar taşları olarak
kullanılmaktadır.
Andezitler homojen, solmayan, renkleri ve cilasız, silinmiş, çekiçlenmiş veya kaba yontulmuş yüzey
biçimleri ile son on yılda yurtiçi ve yurtdışı doğal taş kullanıcılarının tercihi olan “rustik” tarz, tarihi dokuyu
anımsama, pastel ve dingin renk formatıyla birebir uyuşmaktadır. Bu özelliğine atmosferin bozuşturma
tesirlerine karşı dayanıklılığı ve ısı-ses izolasyonu sağlama özellikleri eklenince bir çok projede kaplama taş
olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bir örnek olarak Ankara’ da bugüne kadar 100 km uzunluğunda andezit
bordür ve 300 000 m2’ yi aşan andezit kaldırım taşı döşenmiştir. Bu tercihin en önemli sebepleri arasında
yapay beton bordür ve döşemelerin 4-5 yıl gibi süre içersinde atmosferik koşullardan etkilenerek dağılması ve
bozulmasının yanı sıra çok sık olarak tamir ihtiyacı gösterilebilir. Halbuki andezit bordür ve kaldırım taşları
60 – 70 yıl süreyle bozulmadan kullanılabilmektedir. Bu nedenle yaya trafiğinin yoğun bölgelerinde andezit
gibi dayanıklı doğal yapı taşlarının kullanımı geçen birkaç yıl içinde önemi ve özellikleri anlaşılarak pek çok
şehrimizde kullanılmaya başlanmıştır. Andezit doğal yapıtaşı ürünlerini kullanan iller arasında Ankara,
İstanbul, İzmir, Afyon, Konya, Uşak, Çanakkale sayılabilir. Belediyelerin doğal taşlara yönelmesi ile andezit
tüketiminin halen tahmini 500 000 m2/yıl dan önümüzdeki yıllarda iki misline çıkması beklenmektedir.
Türkiye’de bazalt tüketimi çok yaygın olmamakla birlikte potansiyel açısından önemli bir parke
taşıdır. Özellikle İzmir Bölgesi Aliağa - Çaltıdere Köyü civarında üretilen bazalt parke taşlarının (zar taşları)
büyük kısmı yurt dışına ihraç edilmektedir. Bazalt parke taşları özellikle yol, kaldırım, park ve meydanlarda
aşınmaya karşı yüksek mukavemete sahip oldukları için döşeme amaçlı olarak kullanılmaktadır. Koyu siyah
renkli bazalt parke taşları diğer taşlardan üretilen parke taşları ile desen oluşturacak şekilde yaygın olarak
kullanılmaktadır. Nispeten büyük blok olarak elde edilen yada sökülen bazaltlar dekoratif amaçlı olarak
piyasaya verilmektedir.
Yoğun olarak granitlerden de özellikle İzmir Bergama, Kozak Aşağıcuma ocakları, Balıkesir, Erdek Ocaklar
Köyü ocakları, Eskişehir, Sivrihisar Koçaş Köyü ocakları parke taşı olarak üretim yapmaktadır. Üretim hem
yurtdışı hem de yurtiçinde tüketilmektedir. Tüketim daha çok döşeme amaçlı olarak parke, bordür, yaya
kaldırımı, park ve bahçe düzenlemelerinde kullanılmaktadır. Benzer şekilde Ülkemiz de üretilen kumtaşları
zartaşı olarak tüketildiği gibi değişik boyutlarda da döşeme ve mimari amaçlı olarak park ve bahçeler de
kullanılmaktadır.
Arduvaz yada slate olarak da bilinen kayağan taşı bileşimi ve değişik renkli olmalarının yanı sıra
kullanım alanları da oldukça geniştir. En çok yapı sektörü ve dekoratif amaçlı olarak çevre düzenlemelerinde
kullanılmaktadır. Özellikle ABD ‘de çatı kaplama malzemesi ve doğal dekoratif amaçlı yaygın olarak
uygulanmaktadır. Bunların dışında arduvaz tozları dolgu malzemesi, çimentoya katkı malzemesi, ısı yalıtımlı
uygulamalarda ve agrega olarak da tüketilmektedir. Bilhassa çatı kaplamalarında kullanılan arduvazların
yüzyılı aşkın süre dayandığı belirtilmektedir. Avrupa ve Amerika’da yeşil, siyah ve gri-mavi renkli arduvazlar
çatı kaplaması yönünde tercih edilmektedir. Arduvaz, zor aşınan ve atmosferik şartlardan etkilenmeyen
özelliği nedeniyle taban döşemelerinin yanı sıra yapılarda ince kaplama malzemesi olarak kullanılmaktadır.
Arduvazların artıkları ise endüstrinin bazı alanlarında katkı ve dolgu malzemesi olarak değerlendirilmektedir.
Kuzey Avrupa’da, kaba kırılmış arduvazların bahçe yollarında döşeme amaçlı olarak kullanımı hayli
popülerdir. Yukarıdaki tüketim alanlarına ilaveten mineral yünü elde etmede ve çatı kiremitlerini kaplamada
da tüketilmektedir. Ülkemizde Kayrak taşı olarak da bilinen arduvazlar Muğla ve Bodrum yöresinde üretimi
yapılmaktadır. Yurtdışına da satılan kayrak taşı, yurt içinde dekoratif amaçlı duvar kaplamaları, şömine
barbekü, baca, fırın vb. ile yaya, araç yolları döşemelerinde, park ve düzenlemelerinde hem doğal olarak hem
de ebatlanmış olarak kullanılmaktadır. Özellikle Akdeniz ve Ege Bölgesi turizm yörelerinde çevre
düzenlemelerinde dekoratif amaçlı yoğun olarak kullanılmaktadır.
Ülkemizdeki üretilen volkanik tüfler 3-4 kata kadar yığma binaların taşıyıcı olarak duvarlarının
oluşturulmasında, cami, minare gibi yapılarda tüketilmektedir. Bahçe duvarları, peysaj mimari çalışmalarda,
yaya yolu, park bahçe düzenlemelerinde kullanılmaktadır. Kaplama amaçlı olarak, tuğla, perde beton ve
briket duvarların kaplanmasında da kullanılmaktadır. Yapılarda ve bahçelerde değişik amaçlı olarak şömine,
barbekü, çiçeklik ve heykel yapımında da tüketilmektedir.
Yine Çan taşı yada desenli yapıtaşı olarak bilinen Riyolitik tüf türü olan yapı taşlarının üretimi
yöredeki ocaklarda basit tekniklerle yapılarak inşaat sektörüne verilmektedir. Çoğunlukla turizm yörelerinde
ve sahil kenarlarında, Çan taşları, yapılara dekoratif amaçla kaplama olarak, şömine, barbekü gibi yerlerde
tüketilmektedir. Yöredeki ocaklar iç talebe cevap vermekte zorlanmaktadır. Artık üretim küçük atölyelerde
işlenerek vazo, küllük, kalemlik gibi süs eşyası yapımında değerlendirilmektedir ve özellikle de Almanya çok
iyi bir pazar olarak yerini almaktadır.
5.4.6 Mevcut Kapasiteler ve Kullanım Oranı
Yapıtaşı üreten kişi ve kuruluşların kapasitelerini yükseltmek ve geliştirmek mümkündür. Çoğu
yapıtaşları üretim kademlerinde büyük ölçüde kalifiye işçiye ve teknik elemana ihtiyaç olduğu, ayrıca daha
ileri mekanizasyon ile geliştirilebileceği ve üretimin arttırılabileceği tahmin edilmektedir. Genellikle açık
ocakların küçük olması, az sayıda işçi ve ekipman ile de çalışılması ve mevsimlik çalışma yapılmasıyla
kapasite kullanım oranı düşmektedir. Sadece eğitim ve tanıtım ile bu sektörün kullanım oranının birkaç yıl
içinde 2-3 misli arttırılabileceği tahmin edilebilir. Son üç dört yılın üretim ve ihracat rakamlarından bu
durumu tahmin etmek de mümkündür.
Dağınık bir sektör olması, farklı ürünlerin üretilmesi, mermer sektörü ile de iç içe çalışması nedeniyle
yaklaşık olarak bile kapasite kullanım oranını belirlemek mümkün değildir. Sektör çoğunlukla arz-talep
ilişkisi dahilinde ve pazar durumu dahilinde faaliyetlerini göstermektedir.
Doğaltaş (Tüf) rezervleri için kullanılabilecek geniş jeolojik yapıların varlığından dolayı uzun yıllar
ihtiyaca cevap verebilecek rezervler mevcuttur. Ülke genelinde oldukça bol ve geniş bir alanda
sağlanabildiğinden rezerv konusunda bir sıkıntı söz konusu değildir. Ancak, kullanım alanı nedeni ile birim
maliyetlerinin düşük tutulması gerekliliği faydalanabilir rezervi kısıtlamaktadır. Tüketim alanlarından uzakta
olan tüfler için nakliye maliyetleri birim maliyetler içerisinde önemli yer tutmaktadır. Tüketim alanlarına uzak
olmalarının yanında, arazi kullanımındaki sınırlamalar, çevre koruma sorunları mevcut rezervlerin kullanımını
sınırlamaktadır. Kentleşmenin hızlandığı günümüzde büyük şehirlerin yakın çevrelerinde üretim kısıtlamaları
dolayısı ile zaman zaman doğaltaş darboğazlar ortaya çıkmaktadır.
Ülkemizde Doğaltaş ocakları ile ilgili yakın zamana kadar çok sağlıklı bilgiler bulunmamakla birlikte
devlet istatistik enstitüsü tarafından açıklanan verilere ulaşabilmek söz konusudur. Bunun yanında, genel
olarak kullanım alanlarından yola çıkılarak bazı tahminlerde bulunmak mümkündür ki bu şekilde yapılan
üretim ve tüketim değerleri gerçek tüketim değerlerini yansıtmaktadır.
Ülke genelinde birçok irili ufaklı tesislerin faaliyet gösterdiği bu sektörde, talebe göre kapasite
artırımları kısa sürede sağlanabilmektedir. Üretime başlama süresinin kısa olması nedeniyle tesis bazında uzun
vadeli planlama yapılmamaktadır. Talebin yoğun olduğu dönemlerde kolay temin edilebilir makine ve
ekipmanlar kullanarak üretim artışı gerçekleştirilebilmektedir. Sektör olarak kapasite artırımlarının çok kolay
olmasından dolayı mevcut kapasitenin kullanılma oranı yüksektir.
3213 sayılı maden kanunun 14 maddesi gereğince Devlet Hakkı II. Grup madenler için satış fiyatın
%2 olarak öngörülmele birlikte mıcır, kaba inşaat, …..yol gibi yapılarda kullanılan her türlü yapı
hammaddelerininde ocak başı satış tutarının %4 Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve
tasarrufu altında bulunan yerlerde madencilik yapılacağından Devlet hakkı %30 fazlası ile ödenecekti..
İğnimbirit, birim maliyetleri içerisinde nakliyenin büyüklüğünden dolayı, uzak mesafelere nakledilmeleri
ekonomik değildir. Bu nedenle dış ticareti söz konusu değildir. Ekonomik olarak kullanılmaları tüketim
bölgelerine kısa mesafelerden temin edilmelerine bağlıdır.
BÖLÜM –VI
İŞLETME DÖNEMİNDEKİ GELİR VE GİDER TAHMİNLERİ
6.1 Yıllık İşletme Gelirleri
Açıklama:Madenin satışından elde edilecek yıllık gelirler belirtilmelidir.
Doğaltaş (İğnimbirit) fiyatları bölgesel olarak temin edildikleri yere göre değişiklikler göstermektedir.
Bu yüzden ocak çıkış fiyatları olarak incelenmeleri gerekmektedir. 2005 yılı Temmuz ayı itibarı ile civar
ocakların ortalama ocak çıkış fiyatları aşağıdaki gibidir :
Doğaltaş (İğnimbirit) m3: 15YTL/m3 (KDV dahil) Yıllık İşletme Geliri=5.000m3*15YTL=75.000YTL/yıl
6.2 Yıllık İşletme Giderleri:
Açıklama:Sabit ve değişken giderler olarak (arama giderleri, elektrik giderleri, yakıt ve yağ giderleri, su
giderleri,personel ve işçilik giderleri, bakım ve onarım giderleri, amortismanlar, harç ve teminat , analiz
üçretleri, satış masrafları ve diğer giderler) verilecektir.
Yıllık Ruhsat Harcı: Projelendirme 10 yıl üzerinden yapıldığı için her yıl Maliye tarafından belirlenerek
yayınlanan yıllık ruhsat harcı yatırılmıştır. 2005 yılı için 2.091,6YTL/yıl ruhsat harcı ödenerek makbuz aslı
işletme projesi eki olarak sunulmuştur.
İşçilik ve Personel Giderleri:
Fenni Nezaretçi 1*12 300 3.600
Operatör 1*7 600 4.200
İşçi 6*7 600 25.200
Aşçı+Bekçi+Şöför 1*7 450 3.150
--------------------------------------------------------
Toplam = 36.150YTL.
12 Ay Çalışan Personel İçin:
3.600YTL/yıl
7 Ay Çalışacak Personel İçin :
%11 SSK Primi = 36.150 x 1,11 = 40.126YTL/yıl
% 2 İşsizlik Primi = 27.995 x 0,02 = 0, 802YTL/yıl
TOPLAM = 40.928YTL/yıl
Akaryakıt Gideri : İstihsal çalışmaları esnasında loder, kamyon, eskavatör gibi iş makinelerinde yakıt olarak
motorin kullanılmaktadır. Bu makinelerin adı, yıllık çalışacağı gün sayısı, günlük çalışma saati, makinelerin
motor gücü;
Kompresör yılda 250 saat, kamyon ve paletli kepçe yılda 350 saat, otomobiller yılda 300 saat
çalışacaklardır. Akaryakıt, yağ ve filtre giderleri aşağıdaki formüllere göre hesaplanmıştır.
Akaryakıt Gideri = 0,22 x motor gücü (HP) x akaryakıt faktörü x akaryakıt fiyatı = .........TL/h
Yağ-Filtre Gideri = Akaryakıt gideri x Yağlama faktörü
Akaryakıt Faktörü = 0,4
Yağlama Faktörü = 0,25
Motorin Fiyatı = 2.100.000 TL/lt
Benzin Fiyatı = 2.500.000 TL/lt
Kamyon Gücü = 125 HP
Kompresör Gücü = 70 HP
Otomobil Gücü = 70 HP
Makine-Donatım Sayı Saatlik Harcama Yılda Çalışma Yıllık Gider
(TL/adet-saat) (h) (milyon TL)
Kamyon 1 12.250 350 7.875
Kompresör 1 6.780 250 1.695
Eskavatör 1 9.480 350 3.318
Otomobil 1 5.386 300 1.615
TOPLAM 14.503YTL
Lastik Gideri
Kamyon, otomobil ve lastik tekerlekli kepçe için lastik gideri hesaplanmıştır.
Lastik Ömrü = 2000 saat
Lastik Gideri = (lastik sayısı x lastik fiyatı) / Lastik ömrü = ................... TL/saat
Otomobil = 75 YTL/Yıl
--------------------------------------
Toplam 75YTL lastik gideri
Yakıt 14,503 YTL
Yağ ve filtre 1,450 YTL
İaşe Gideri : İşletmede çalışan personele iaşe bedeli olarak günde kişi başına 1.500YTL/gün harcama
yapılacaktır. Buna göre toplam iaşe bedeli
10 x 1.500YTL x 200 gün = 3.000YTL/yıl olarak hesaplanmıştır.
Beklenmeyen İşletme Dönemi Gideri : Bu bölüme kadar olan toplamın %1i alınmıştır.
İşçilik ve personel gideri = 40.928YTL
Akaryakıt, yağ, filtre ve elektrik gideri = 15,953YTL
Lastik Gideri = 75 YTL
Bakım-Onarım gideri = Kiralık
İaşe gideri = 3.000 YTL
TOPLAM = 59.956YTL
59.956YTL x 0,01 = 599YTL
Amortismanlar :2791 sayılı kanunun değişik 7.maddesine göre amortisman oranı % 25’i aşmamak kaydıyla
serbestçe tayin edilebileceği belirtilmektedir. Bu nedenle amortisman oranı makine ve teçhizatta % 10 binalarda
% 2 amortisman süresi makinede 10 yıl olarak seçilebilmektedir. Projeye konu olan iğnimbirit sahasındaki
yatırımlardan ana tesis makine donatım, yardımcı makine ekipman, şantiye ile yol yapım ve bakım masrafları
amortismana tabi değer olarak kiralık makine olarak çalıştırıldığından amortisman gideri hesaplanmamıştır.
İşletme Malzemesi Gideri : İşletmede sarf edilen malzemenin başında matkap ve matkap uçları, gelmektedir.
Bunun nedeni ise devamlı delik delmekten dolayı aşınmanın olmasıdır Matkap tüketim gideri 1.000YTL
Genel Giderler : Bu bölüme kadar olan toplamın (amortismanlar hariç) % 1 alınmış olup;
Yıllık ruhsat harcı = 2.091,6YTL
İşçilik ve Personel gideri = 40.928YTL
Akaryakıt, yağ, filtre ve elektrik gideri = 15.953YTL
Bakım, onarım gideri = Kiralık makineler
İaşe gideri = 3.000YTL
Beklenmeyen giderler = 599YTL
İşletme malzemesi giderleri = 1.000YTL
Lastik gideri = 75YTL
TOPLAM 63.646YTL
Genel Giderler =63.646YTL x 0,01 = 636YTL
3213 Sayılı Maden Kanunun 24. maddesi gereğince İşletme ruhsatı ve işletme izninin verilmesini arz ederiz.
PROJEYİ HAZIRLAYAN
Maden Mühendisinin
Adı Soyadı :
Oda Numarası :
Projenin hazırlanış tarihi: 15.09.2005
İmzası :
RUHSAT SAHİBİ:
Mazhar SAKARYA
Adres:Alpaslan Mah. Emel Sokak Alpaslan Apt. 4/10
Melikgazi
KAYSERİ