You are on page 1of 19

SINIF YÖNETİMİ

OLUMLU SINIF ATMOSFERİ VE İLETİŞİM


KONUSU RAPORU

BURCU TOPALAK 2008554017

CANAN BİLGİLİ 2008554019

FATMA TOPU 2008554045

MUSTAFA ÖZTÜRK 2009554090


SINIF: 3İ1

Öğr. Gör. FATMA SADIK


İÇİNDEKİLER

KONU SAYFA

1. OLUMLU SINIF ATMOSFERİ 2


a) Öğretmenlere Etkili Sınıf Yönetimi İçin Bazı Öneriler 3
2. İLETİŞİM 3
a) İletişim Türleri 4
b) Sözsüz iletişimin işlevleri 5
c) Sözsüz iletişimin öğeleri 5
d) Okulda İletişim 6

3. ETKİLİ İLETİŞİM BECERİLERİ 11


a) Konuşma 11
b) Dinleme 12

4. İLETİŞİM ENGELLERİ 14
a) Teknik Engeller 14
b) Dil Güçlükleri 14
c) Psikolojik Engeller 14
d) Örgütsel Engeller 15
e)Sınıfta İletişim Engeli Oluşturan Etmenler 15
f) Sınıfta Etkili İletişim Sağlamanın Yolları 16

KAYNAKÇA 18

2
OLUMLU SINIF ATMOSFERİ

Eğitimde istenen verimin elde edilmesi, etkili bir sınıf yönetimi ile sağlanacak olan
olumlu sınıf atmosferine bağlıdır. Genellikle sınıf yönetimi öğretmenin ilk dersteki tavrının
bir uzantısıdır. Bu nedenle öğretmenin okul yılının başında, ilk dersteki tutum ve davranışları
ile oluşturacağı hava büyük ölçüde ders yılı sonuna kadar devam eder. Sosyal psikologlar ilk
izlenimlerin ilişkilerdeki önemini vurgulayarak, öğretmenlerin öğrencilerde bırakacağı ilk
izlenimlerin olumlu olması gerekliliğine dikkat çekerler. Olumlu bir sınıf ortamı yaratmada
öncelikle fiziksel ortamın yeterli olması gerekmektedir. Ancak fiziksel ortam çocuğun
kendisini rahat ve güvende hissetmesi ve kendisini derse vermesini sağlamada yetersiz
kalmaktadır. Çok güzel düzenlenmiş bir sınıf ortamındaki psikolojik ve sosyal ortam gergin
olursa bu durum çocuğu rahatsız eder. Fiziksel koşulların olumsuz olduğu bazı durumlarda da
psiko-sosyal ortamın rahat olması öğrencilerin olumsuz koşulları önemsememelerine neden
olabilir. Çocuğun sınıf ortamında kendini rahat hissetmesi için, kendisinden ne beklenildiğini
çok iyi bilmesi, öğretmen-öğrenci, öğrenci-öğrenci etkileşiminin güven içinde gerçekleşmesi
gerekmektedir. Olumlu sınıf atmosferi, sınıfta karşılıklı sevgi, saygı ve güvene dayalı;
öğrencilerin gelişim düzeylerinin ilgi ve gereksinimlerinin dikkate alınarak oluşturulan
ortamdır.
Etkili bir sınıf atmosferi için en gerekli olan nitelik karşılıklı saygıdır. Karşılıklı
saygı, öğretmenin öğrencilerine, öğrencilerin öğretmenine saygısını içerir. Öğrencileriyle
iletişiminde yargılayıcı, suçlayıcı, aşağılayıcı, kırıcı bir dil kullanan öğretmen sınıf
atmosferinin olumsuz etkilenmesine, gerilmesine neden olur. Sınıf ikliminin yönetimi,
öğrencilerin alay edilmeden, utanıp sıkılmadan, zarara uğramadan sınıf etkinliklerine
gönülden katılımını sağlamalıdır. Özellikle ergenlik çağındaki gençler, öğretmenden
giyimlerine, saçlarına, davranışlarına ilişkin olumsuz tepki almak istemezler. Böyle bir
tepkinin arkadaşlarının yanında gelmesi, onları ve bazen de öğretmeni güç durumda bırakarak
sınıf atmosferini gerginleştirebilir. İlkokul çağındaki daha küçük öğrencilerde ise öğretmenin
tutum ve davranışlarından kaynaklanan kaygı ve korku başarısız olmalarına, okuldan
uzaklaşmalarına neden olabilmektedir.
Olumlu sınıf atmosferi; öğrencinin derse katılımını arttırdığı, dikkat dağınıklığı
olduğunda, yeniden dikkat toplaması kolay olduğundan, öğrencinin kendini önemli
hissetmesinden ve dersin işlenişi kolaylaştırmasından dolayı önemlidir.

3
Olumlu sınıf atmosferi; öğretmen ve öğrenci başta olmak üzere, sınıfın fiziksel
durumu, sınıf kuralları ve disiplin problemlerinin nasıl ele alındığı bu beş olgu tarafından
desteklenmelidir.
Olumlu sınıf atmosferi yaratmada ve bunu sürdürmede öğretmene büyük
sorumluluklar düşmektedir. Etkili bir sınıf atmosferinin sağlanması ve korunması için;
• Öğretmenin öğrenci davranışlarına müdahalede tutarlı ve adil olması,
• Açık yönergeler vermesi,
• Öğrencilerine saygı duyması,
• Cesaret verici olması,
• Yerinde ve zamanında övgü vermesi,
• Standartları korumada mantıklı ve tutarlı olması,
• Öğrenci ihtiyaçlarına göre eğitim durumlarını ve planını ayarlayabilmesi gereklidir.

Fiziksel ortamın oluşması için, yeteri kadar öğrenci, uygun ısı ve ışık, öğrenme için
gerekli materyaller, gürültüsüz ve temiz bir ortam gereklidir.

Öğretmenlere Etkili Sınıf Yönetimi İçin Bazı Öneriler


• İyi hazırlanın, dakik olun, hızlı bir şekilde derse başlayın.
• Tüm sınıfın katılımı konusunda ısrarcı olunuz ve sesinizi etkili bir biçimde kullanınız.
• Karışıklıklarla uğraşabilmek için açık stratejileriniz olmalı.
• Karşılaştırma yapmaktan kaçının.
• Verdiğiniz sözleri tutmaya dikkat ediniz
• Sınıfı amaca uygun biçimde organize ederek öğrencilerin problemleri ile ilgileniniz.

İLETİŞİM

İLETİŞİMİN TANIMI

İletişim kişiler arası ilişkilerde gönderilen, mesajların karşılıklı olarak aynı zamanda
hem alınıp verildiği hemde yorumlanıp sonuç çıkarıldığı başı sonu olmayan bir süreçtir.
Bir düşüncenin bir duygunun yüz, el, kol ve baş hareketleri, konuşma yoluyla yadas
yazı, telefon, radyo, televizyon gibi bildirişim araç ve gereçlerinden yararlanarak bir
kimseden başka bir kimseye iletimine iletişim denir.
İletişim süreci ve öğeleri
İletişim süreci, kimin, neyi, kime, nasıl ve ne ile söylediğidir. İletişim sürecinin temel
öğeleri; kaynak, mesaj, kanal, alıcı ve dönüttür.

4
Kaynak: başkası ile paylaşacak bir fikre sahip olan kimsedir. Başka bir anlatımla
kaynak, hedeflediği kişi yada grupta davranış değişikliği oluşturmak üzere iletişim sürecini
başlatan kişidir. Sınıfta bu görevi üstlenen kişi öğretmendir. Her türlü iletişim sürecinin bir
kaynağı vardır. Kişinin bir kaynak olabilmesi için , iletişimde becerikli , konusunda bilgili ve
iletişimdeki tutumunda olumlu olması gerekir.

Mesaj; bir iletişim sürecinde iletişime esas olan haber yada bilgi olarak
nitelendirilebilir. Bunlar hareket, jest,mimik, ses , ışık, resim, yazı, işaret gibi bir sembol
olabilir. İletişimde bir amaca ulaşmak için bir araç olan mesajı özenle hazırlamak ve mesajı
somutlaştırmak için kullanılan sözcüklerin taşıyacağı anlamı özenle seçmek gerekir.

Kanal: mesajın alıcıya iletilmesini sağlayan araç ve yöntemlerdir. Kaynaktan gelen


mesaj bir araç veya yöntem yardımıyla kanaldan geçerek alıcının duyu organlarından en az
birine iletilmek durumundadır. Genelde ne kadar çok duyu organı devreye girerse iletişim o
derece etkin olur. Bu nedenle en etkili araçlar görsel- işitsel araçlardır.

Alıcı: kaynağın gönderdiği mesajlara hedef olan kişi yada kişilerdir. Mesajı veren
öğretmense, istenen tepkiyi vermesi beklenen öğrencidir. Mesajı veren öğrenciyse , tepkiyi
vermesi beklenen öğretmendir.

Geri bildirim( dönüt) :alıcıdan kaynağa yönelen tepkilere denilmektedir. İletişim


sürecinde kaynak, alıcısına gönderdiği mesajların alınıp alınmadığını ; alındıysa anlaşılıp
anlaşılmadığını ; yada ne denli anlaşıldığını alıcıdan kendisine yönelecek tepkilerden
anlayacaktır.

İletişim türleri

Kaynağını ve hedefini insanların oluşturduğu iletişimlere kişiler arası iletişim


denilmektedir. Kişiler arası iletişim sözlü ve sözsüz olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

Sözlü iletişim;
Genel olarak en etkili iletişim biçimi sözlü ve yüz yüze olan iletişim biçimidir. Bunun
nedeni, alıcının yalnızca duymakla kalmayıp göndericinin duygu ve niyetini açıklayan el ve
yüz hareketlerini de kullanmasıdır. Sözlü iletişimin üstünlükleri hız ve dönüttür. Sözel bir
mesaj çok kısa bir zamanda gönderilebilir ve bir dönüt alınabilir. Eğer alıcı mesajdan emin
değilse, hızlı dönüt göndericinin bunu erken fark etmesini ve erken düzeltme yapmasını
sağlar.
Daha iyi konuşan daha iyi bireyler olmak, ayrıca konuşmasını ve dinlemesini bilen
bireyler yetiştirmek için konuşma ve dinleme becerilerinin geliştirilmesi gerekmektedir.
Sözsüz iletişim;

Beden dili, jestler, mimikler, oturuş, duruş gibi çeşitli tavırlarla kendini ortaya koyan
insanlar arası iletişimde bireyin durumuna ilişkin değerlendirmelerini taşıyan bu araçlara
sözsüz mesajlar denir. Sözsüz mesajlarla yapılan bu anlatım biçimine de sözsüz iletişim denir.
Sözsüz iletişimin kişiler arası iletişimde ayrı bir önemi vardır. Bazı araştırmacılar iletişim
ortamında mesajdaki duygusal etkinin yaratılmasında sözlü iletişimin %7, sözsüz iletişimin
ise % 93 etkili olduğu belirtmektedir.

5
Sözsüz iletişimin işlevleri

• Söylenen sözleri tekrar eder.


Sözel ifadeyi kullanmanın yanı sıra o ifadenin sözel olmayan karşılığını da kullanma.
Örneğin,” anlamadım” derken başımızıda iki yana sallarız.

• Sözcüklerin yerine kullanılır


Sözel mesaj kullanmaksızın onların yerine geçen sözel olmayan mesajlar kullanmak.
Örneğin evet demek yerine başımızı öne doğru hareket ettiririz.

• Söylenen sözleri vurgular


Söylenenleri vurgulamak için el-kol hareketlerinden yararlanmak.

• Sözlerimizi tavrımızı ortaya koyarak tamamlayabiliriz


Sözel bir mesajı pekiştirmek örneğin öğretmenin öğrenciye aferin derken onun başını
okşamasıdır.

• Sohbetimizin akışını düzenler


Sözel mesajların akışını denetlemek amacı ile sözel olmayan mesajlar kullanmak.
Örneğin, söz almak isteyen bir öğrenciye öğretmenin henüz kendisözünün bitmediğini
belirtmek için eliyle bekle işareti yapması.

• Konuşulanları yalanlar
Söylenen sözlerden çok ne söylenmek istenildiği sözel olmayan iletişimde anlaşılır.
Örneğin ; bir kişi sizi onayladığını söylemesine rağmen beden dilinin farklı bir mesajı
yansıtması söylenen ile istenilen ile çelişkiye düşmesine neden olur.

Sözsüz iletişimin öğeleri

• Bedenin konumu: diğer kişilerle olan iletişimimizde bedenimizi , ayaklarımızı kişiyle


konuşmak istemiyor yada ondan hoşlanmıyorsak bedenimizi muhtemelen ondan
uzaklaştırırız. Başkalarıyla rahat iletişim kurarken genellikle onlara dönük oluruz.

• Bedenin duruşu: omuzların dik yada çökük oluşu, kolların kapalı yada açık oluşu ,
ayakların açıklığı yada kapalılığı , bacakların üst üste atılmış olması , ayrı yada bitişik
durması da birer mesaj oluşturur.

• Jest ve beden hareketleri: jestler duygulerın en güzel belirtileridir. Bir kişi kendisini
kontrol etmeye çalışsada kızgınlığını, gerginlik ve rahatsızlık belirten hareketlerinden
anlamamız mümkündür. Kızgın bir kişi kendini ne kadar iyi kontrol ederse etsin ,
yumrukları bir dereceye kadar sıkılıdır. Kolları önünde gene onların beden hareketleri
ile görülebilir.

• Yüz ifadeleri ve gözler: insanlarla iletişimde göz ve göz teması çok önemlidir. Bir
kimse gözünüze bakıyorsa sizinle ilgileniyor demektir. Öte yandan bir kimse gözünü
sizden kaçırmakla szden birsey saklamak durumunda olduğunu ifade edebilir.

6
• Söyleyiş tarzı, sesin tonu, vurgulamalar, susmalar:” ne söylediğiniz değil , bunu
nasıl söylediğiniz önemlidir” özdeyişi söyleyiş tarzımızın mesajları yansıtmadaki
etkisini vurgulamaktadır. ( çok ilginç bir toplantıydı)
Öğretmen hep aynı tonda ses kullanırsa öğrencicin derse olan ilgisi azalacaktır. Ders
boyunca öğretmen sesinş yükseltip alçaltmalıdır.

• Dokunma: dokunma bir insana en kısa yoldan sen benim için önemlisin mesajını
verir. Dokunmalar statü farklılığını da ortaya koyar. Üst düzeyde alt düzeydeki
kişilere rahatlıkla dokunabilir, ancak tam tersinin gerçekleşmesi mümkün değildir.
Örneğin öğretmenin öğrencinin omzuna dokunması başını okşaması doğaldır
Görünüş ve kıyafet: insanların görünümlerine ve kıyafetlerine göre insanlar hakkında
yorum yaparız. Güzel giyimli insanlara karşı daha saygılı ve daha olumlu davranışlar
sergileriz. Öğretmenlerin kıyafetleri daima güzel ve düzgün olmalıdır.

• Mekanın kullanımı ve alancılık. Kişinin kendisi ve başkaları arasında


oluşturduğu alan ilişkilerinin doğasını belli eder. Öğretmen sınıf içinde hareketli
olmalıdır. Masaya bağlı ders anlatan öğretmen ilgiyi tam olarak üzerinde
toplayamaz.

• İletişim ortamı: iletişimin yer aldığı ortamın psikolojik ve fiziksel özellikleri


( mekanın mimarisi , iç dizaynı, ısısı) gönderilen mesajın yorumlanmasını önemli
ölçüde etkilemektedir. ( yaş, cinsiyet, sosyal mevki)

Okulda İletişim

Okul toplumun eğitimden istek ve beklentilerini karşılamak üzere, eğitim sisteminin


en alt birimini oluşturan bir örgüttür. Okul işlevi gereği bir iletişim ve ilişkiler yumağıdır.
Okulun öğeleri olan yönetici, öğretmen, öğrenci, veli, ve okulda eğitime yardımcı diğer
görevliler sürekli bir etkileşim ve iletişim içindedirler. Bu öğeler okulda formal olduğu kadar
informal yollardan da iletişim içindedirler.
Günümüzde okula gelen öğrenciler; bilgisayar, bilgisayar oyunları, internet ve resimli
dergiler, kitaplar ile diğer araçlar gibi daha birçok araç-gereçlerden oluşan iletişim ortamından
okula gelmektedir. Doğal olarak bu öğrencilerin zekaları, öğrenme konusundaki ilgileri,
duygu ve heyecanları, beklentileri de eskiye oranla farklılıklar göstermektedir. Öğretmen bu
farklılaşmayı bilip okulda öğrencilerle iletişim kurarken teknolojiden de olabildiğince
yararlanmak zorundadır. Çünkü öğrencilerin birden çok duyu organına hitap etmek iletişimin
gücünü artırmaktadır. İletişimin güçlü olması, öğrenilecek konuyu daha netleştirmekte ve
kalıcı öğrenmeler ortaya çıkartmaktadır. Örneğin; yabancı dil öğretmeni internet üzerinden
ortak bir site oluşturarak öğrencileriyle iletişim halinde olabilir ve bu sitede öğretici videolar
paylaşıp öğrencilerden dönüt alıp kalıcı öğrenmeler sağlayabilir. Çünkü öğrenme, öğrencilerin
çevresi ile etkileşimi sonucunda gerçekleşir. Öğrenci, okulda öğretmen ve onun düzenlediği
çevre ile etkileşimde bulunur. Özet olarak, öğrenci okul ortamında ne kadar güçlü bir iletişim
içerisinde olursa, o kadar etkili ve kalıcı öğrenmeler gerçekleşir.

Öğretmen- Veli İletişimi

İnsanın toplumsallaşması önce aile içinde gerçekleşir. Aile geleneklerine, daha önce
ailesinden görüp öğrendiklerine göre çocuk üzerinde etkili olur. Her çocuk kendi ailesinin

7
yetiştirme düzenine göre yetişir. Aile, çocuğun gerek kişiliğinin gelişimi, gerekse ruh ve
beden sağlığı açısından büyük bir önem taşır. Çocuğun sağlıklı aile ilişkilerinden mahrum
kalması, onun duygusal gelişimini etkilediği gibi bedensel ve zihinsel gelişimini de olumsuz
etkiler. Ailesi ile olan iletişimi, çocuğun dünyasında büyük önem taşır. Anne-baba ve çocuk
üçgeninde, ancak tarafların duygu ve düşüncelerini birbirlerine aktarmaları ve başarılı bir
dialog kurabilmeleri halinde sorunlarına çözüm bulmaları mümkündür. Anlaşılamayan anne
baba arasındaki kavgalar, çocuğu sürekli duygusal gerilim içinde bulundurur. Böyle bir ortam
içinde büyüyen çocuk, akranlarına göre daha yoğun bir uyumsuzluk gösterir. Bu durum
çocuğun okuldaki başarısını düşürebilir, çocukta güvensizlik, aşağılık, utangaçlık
duygularının gelişmesine sebep olabilir.
Öğretmen, sınıfta öğrencinin başarısında sorumlu olan kişidir. Öğrencileri yakından
izlemek, onlara olumlu yeni davranışlar kazandırmak, olumsuz davranışlar varsa bunları
unutturmak, kabul gören fakat pekiştirilmesi gereken davranışları pekiştirmek, geliştirmek
okulda öğretmenin temel görevidir. Öğretmen eğitim ve öğretim ile öğrenci üzerinde etkili
olan öğelerle de yeterli iletişim içinde olmak durumundadır. Bu anlamda öğrenci velisi de
sınıf yönetimine etkide bulunan öğelerden birisidir. Bu yüzden, öğretmen zaman zaman
öğrencilerin velileri ile görüşmeler yapmak onlardan öğrenci hakkında bilgiler almak ve kendi
edindiği bilgileri paylaşmak durumundadır. Çünkü öğrencilerin velileri, öğretmenler için çok
iyi birer partner olabilir. Aileler, disiplin sorununun çözülmesinde, sınıf ,içi çalışmalarda
motivasyon sağlanmasında çok önemli rol oynayabilirler.
Öğretmen-veli iletişimi telefon, bilgi notu gibi yazılı yollarla olabildiği gibi en çok
önerilen iletişim biçimi olan yüz yüze yapılan iletişimle de mümkündür. Örneğin, okullarda
haftalık ya da aylık olarak düzenlenen veli toplantıları öğretmen-veli iletişimine en güzel
örnektir. Bu toplantılar sayesinde veliler çocuklarının geldikleri aşamanın ne derecede
olduğunu öğrenmek isterler. Fakat bu toplantılara bazı veliler düzenli olarak katılsalar da bazı
veliler katılmazlar. Bu veliler aslında öğretmenin en fazla görmek ve konuşmak istediği
velilerdir. Öğretmenler bu durumu velilerin çocuklarının eğitimi ile ilgilenmediklerini
düşünseler de bu düşünce bazı aileler için doğru bazı aileler için doğru değildir. Öğretmen
bunun sebeplerini araştırmalıdır. Mesela, o gün düzenlenen toplantının saati ya da günü bazı
veliler için uygun olmamış olabilir. Veli çalışıyor olabilir ya da herhangi bir aksilikten dolayı
gelmemiş olabilir. Bu durumda öğretmen bu velilerle iletişim halinde olmak için veli ile
birlikte uygun gün ve saati belirlemeli ve görüşme yapmalıdır. Velilerin toplantılara
gelememesinin başka nedeni ise veliler çocuklarının istenmeyen davranışları nedeni ile okula
çağrılmış olmaktan dolayı okula gelmek istemiyor olabilir. Öğretmenden çocukları hakkında
olumsuz eleştiriler almaktan çekiniyor olabilirler. İşte bu aşamada öğretmen velilerle etkili
iletişim kurarak veliyi okula yakınlaştırması gerekir. Öğretmen velilerle iletişiminde şu
hususlara dikkat etmelidir:
● Öğretmen veliler ile telefon ya da e- posta yoluyla mutlaka iletişim halinde olmalıdır.
● Öğretmen veliler ile iletişim kurarken açık, içten olmalı ve uygun iletiler kullanarak veliyi
okula yakınlaştırmalıdır.
● Öğretmen veliler ile iletişiminde onlara cesaret verici açıklamalar, yorumlar içeren iletiler
vermesi veliler üzerinde olumlu etkiler yaratır.
● Öğretmenin veliye öğrencisinin gelişimi için uğraşıp çaba sarf ettiğini hissettirmesi
kaliteli ve etkili bir öğretmen-veli iletişimini sağlamış olacaktır.
● Öğretmenin velilere okul ve sınıf ile ilgili olarak açık ve doğru bilgiler vermesi,
gerektiğinde onlarla işbirliği talep etmesi veliyi okula yakınlaştırır.
Şu unutulmamalıdır ki, etkili bir öğretmen-veli iletişimi öğrencinin başarısına olumlu
katkılar sağlar.

Öğretmen- Yönetici İletişimi

8
Okulda olumlu hava oluşturma yöneticinin işidir. Okulda oluşturulan olumlu hava
okulun verimliliğine de olumlu yansır. Olumlu iklime sahip okullarda sınıf yönetimi de
kolaylaşır. Yöneticinin rolü, okuldaki öğretim etkililiğini artırmaktır. Yani okul yöneticisi,
okulun öğretim lideridir. Okul yöneticisi, etkili bir eğitimin gerçekleşmesi için öğretmenler ile
iletişim kurar. Yönetici tarafından düzensiz bilgilendirmeler, öğretim ortamındaki öğretmen-
yönetici iletişimsizliğinden oluşan çatışmalar, dedikodular sınıf içi etkileşimini de olumsuz
yönde etkiler. Bu yüzden bir kurumun etkili bir şekilde uzun süre yaşayabilmesi için, kurum
içi iletişimini en iyi şekilde düzenlemesi gerekir. Okulda verimin artırılması, olumlu bir kültür
oluşabilmesi için yönetici ve öğretmen arasında etkili bir iletişim kurulması gerekir. Etkili bir
iletişim için şu hususlara dikkat edilmelidir:
● Uzmanlık : Yönetici okulun nasıl çalıştığını izlemek ve yönlendirmek zorundadır.
Öğretmenlerin de bu anlamda üzerlerine düşen görevleri bilmeleri ve gerekenleri yapmaları
gerekmektedir. Özetle, okul yöneticisi ve öğretmenler yeterli mesleki bilgiye ve tecrübeye
sahip olmalı ve sorumluluklrının bilincinde olmalıdır.,
● Açıklık : Yönetici okulun sorunlarını yakından tanıyabilmesi için öğretmenlerden gelen
iletilere açık olmalıdır. Yönetici öğretmenlerin sorunlarını dinlemeli, ihtiyaçlarını bilmelidir.
Öğretmenlerden gelen iletilere olumlu duygularla yaklaşma iletişimi güçlendirir. Fakat
yöneticinin öğretmene olumsuz duygularla yaklaşması iletişimi zedeler.
● Yansızlık: Sınıf yönetimindeki başarı, okul yönetiminin niteliği ile ilişkilidir. Demokratik
bir yönetim, öğretmenin okulla ilgili kararlara katılımının derecesi, yönetici ile iletişimin
etkililiği hem öğretmenler hem de öğrenciler üzerinde olumlu etkiler yapar.
● Güvenilirlik : Okulda açık ve dürüst bir ilişkiler ağı oluşturulmalıdır. Öğretmen ve
okuldaki yönetici arasında karşılıklı güven olmalıdır.
● İçtenlik : Yöneticinin iletişimdeki içtenliği öğretmenlerin kuruma bağlılıklarını artırır.
Yöneticinin iletişime kapalılığı ve içten olmayışı okulda yenileşmeye ve yaratıcılığa engel
oluşturur. Sorunları örter, verimliliği azaltır. Bu yüzden yönetici ve öğretmen arasındaki iletişi
içten ve samimi olmalıdır.

Öğretmen- Öğretmen İletişimi

Sınıf öğretmeni her gün öğrenci ile birlikte olduğu için önemli bir bilgi kaynağıdır.
Her uzmana alanında yardımcı olacak zengin bilgilere sahiptir. Örneğin, bir eğitim psikoluğu
bir öğrenci ile ilgili olara sınıf öğretmeni ile bilgi alışverişinde bulunabilir ve gereksinimleri
karşılayacak uygun önerilerde bulunabilir.
Öğretmenlerin okulda aralarında oluşturdukları bu iletişim doğaldır. Okulda çalışan
öğretmenler, okuldaki formal ilişki ve iletişimlerinin yanı sıra aralarında oluşturdukları
gruplarda ve takımlarda da iletişim içinde olmayı sürdürürler. Öğretmenlerin kendi aralarında
oluşturdukları bu iletişime genellikle çıkarlar ve okuldaki belirsiz durumlar yön verebildiği
gibi, bu iletişimleri, haberleşmeleri aslında bir gereksinimden kaynaklanmaktadır. Bu tür
iletişimler sonucunda okul için yararlı sonuçlar ortaya çıkabilir. Bu yüzden yöneticinin
olumlu tutumu ve doğal iletişim ortamını yönlendirme yeteneği önemlidir.,
Öğretmenler arasındaki iletişim sayesinde öğretmenler sınıflarını, başarılarını ve
öğrencilerinin başarılarındaki verimi artırabilir. Örneğin, yeni atanmış tecrübesiz bir
öğretmen, başarılı ve tecrübeli bir öğretmenle kuracağı iletişimle kendisinin mesleki bilgi be
becerisini artırabileceği gibi, herhangi bir sorunla karşılaştığında kolayca yardım alamsını
sağlayacaktır. Ayrıca öğretmenler arasındaki bu doğal iletişimle takım çalışmasına da
yardımda bulunup, kararların yerinde ve zamanında alınmasını sağlayabilir. Örneğin,
okullarda oluşturulan zümre toplantıları bu toplantılar sayesinde öğretmenler iletişim halinde
olurlar ve ders kitaplarının seçimi ve kullanımı ders proğramının hazırlanması konusunda fikir

9
alışverişinde bulunurlar ve öğrencileri için daha verimli ve etkili olacak kararlar alıp
uygulamaya geçilmesini sağlarlar.

Öğretmen- Öğrenci İletişimi

Öğretmen ve öğrenci okulda öğretim sürecinin iki önemli öğesidir. Sınıf içinde en
yoğun iletişim öğretmen ile öğrenci arasında yaşanmaktadır. İletişimlerindeki nitelik hem
sınıf yönetimi hem de öğrenme bakımından olumlu sonuçlar doğurur. Öğretmenin sınıfta
olumlu bir hava yaratması ve öğrenciler ile iyi bir iletişim sağlaması öğrencilerin derse etkin
katılımına katkıda bulunur, öğretmeni ile olumlu iletişim kurabilen, beklediği iletileri ve
dönütleri alabilen öğrenciler olumlu davranışlarını artırırlar, öğrenciler ile arasında empatik
bir iletişim örüntüsü oluşturan öğretmen, onların bireysel yeteneklerini tanıma şansı yakalar.
İletişimde empati; bir insanın, kendisini karşısındaki insanın yerine koyarak onu duygu ve
düşünceleri bakımdan doğru olarak algılamaya çalışmasıdır. Ancak bir insanın kendisini
karşısındaki insanın yerine koymasını ona benzemekle karıştırmamak gerekir.
Başarıyı tatmak, güçlü bir güdüleme aracı ve daha çok başardı olmak için etkili bir
dürtüdür. Bu yüzden öğretmenin sınıfta öğrenciler ile kurduğu iletişimde sık sık onların
başarıları ve gelişimleri ile ilgili olarak kesin ve olumlu dönütler sağlaması önemlidir.
Öğretmen öğretim süresi boyunca, öğrencileri ile nasıl bir iletişim kurması gerektiğini ve
onlara nasıl dönütler sağlayacağını düşünmelidir.
Eğitimde iletişim sürecinin işleyişinde kaynak öğretmen, alıcı da öğrencilerdir, ileti
ders kitabı, program içeriği ya da öğretmenin sesi, kanal ise öğretim süreçleridir, iyi bir
öğretmen öğrencilerden gelen dönütleri değerlendirmesini bilen öğretmendir. Sınıfta
öğrencinin soru sorması, esnemesi, gülmesi, arkadaşlarıyla konuşması, mimikleri öğretmene
birer dönüt olabilmektedir. Sınıf içi iletişim, sınıf yönetimini, öğretim stratejisi, yöntem ve
teknikleri ile araçların kullanılmasını öğretmen ve öğrencilerin çok boyuttu davranışlarını
içermektedir, öğretmen sınıfta öğrencileri ile iletişim kurarken kendi yaşantılarına benzer bir
yaşantının, öğrencinin zihninde canlanmasına çalışmalıdır. Bir zihnin başka bir zihinde kendi
yaşantılarına benzer bir yaşantının canlanmasını sağlayabilmesi de iletişim olarak
görülmektedir.

Öğretmenler öğrenci ile iletişimde, onların dilek ve düşüncelerine önem verir,


katılımlarını destekler ve onları anlamaya çalışırsa aralarındaki etkileşim daha güçlü
olmaktadır. Sınıfta öğretmenin daha çok sunucu konumunda olması Öğrencilerle iletişimde
zorluklar ortaya çıkarabilmektedir. Böyle bir sınıf ortamında öğrenciler tepkilerini ya sessiz
kalarak ya da gürültü yaparak ortaya çıkarmaktadırlar.

Öğretmen- Öğrenci iletişiminde; güven, iş birliği, beceriler(yeterlik) ve esneklik


başlıkları altında incelenebilir.
Güven: Akademik oldugu kadar diger sosyal, duyussal ve davranıssal sorunları olan
ögrenciler, okul yönetimi ve ögretmenlerin bu sorunları çözmede onlara yardımcı
olabileceklerini ve sorunlarını onlarla kolaylıkla paylasabileceklerini hissetmelidirler.
Ögretmenler ise sürekli kendilerine güvenebileceklerini hissettirmeli ve onlara sürekli geri
bildirimde bulunacaktırlar. Ögrencilerde güven duygusu, okulda onlar için güvenilir bir
egitim ve ögretim ortamının olusturulması ve her ögrencinin kendini her yönden güven
içinde hissetmesi ile mümkün olur.
İş birliği: Okulda kendini güven içinde hisseden ögrenci, ögretmeni , okul yönetimi ve
arkadasları ile isbirligi yapabilir. Etkili bir iliski için, okul yönetimi, ögrenci ve ögretmenler
arasında takım çalısmasına gereken önem verilerek sürekli bir isbirligi yapılmalıdır.

10
Beceriler (Yeterlik): Okulda, ögrencilerin akademik basarılarında ; çalısan tüm egitici olan
ve olmayan personelin sahip oldukları nitelik ve becerilere baglıdır. Bunlar arasında nesnel
kararlar verebilme, kibarlık, duyarlılık, mizah, empati, zor sartlarda ögretebilme becerilerini
sayabiliriz. Bu nitelikleri ölçmek güçtür. Bunlardan bazıları gözlenebilir niteliktedir. Ancak
bu nitelik ve becerilerin kazanılması ve ögretmenlerde aranması gerekmektedir
Esneklik: Sınıfta sürekli ve etkili bir egitim-ögretim verebilmek için ögretim yöntemlerinde
esneklik gereklidir. Ögretmenler ders islerken güç anlarda sınıfın havasına bakarak ders
islemeli ve kullanacakları ögretim yöntemini belirlemelidirler. Etkili ve zeki ögretmenler,
ögrencilere bilgiyi ögrencilere en iyi nasıl verebileceklerini bilen ve buna göre hazırlıklarını
önceden yapan ve gerektiginde programın sunumunda esnek davranabilen kisilerdir. Bu
nedenle, ögretmenlerin aktif ögrenme yöntem ve tekniklerini sınıfta uygulamalrı önemlidir.

ÖĞRETMEN- ÖĞRENCİ ARASINDAKİ İLETİŞİM

Öğrenci- Öğrenci İletişimi

Eğitimde öğretmen-öğrenci iletişiminin yanında öğrenci-öğrenci iletişimide çok


önemlidir. Öğrenciler arasındaki sözlü iletişim,kendilerini daha iyi ifade etmelerinde
öğrencilere önemli katkılar sağlar. Öğrenciler sınıfta aralarında kurdukları iletişimle

11
kendilerine uygun alt gruplar da oluştururlar. Öğrenciler arasındaki iletişim yapıcı,yaratıcı
duygu ve düşünceleri destekler şekilde yönlendirilmesi, öğrencilerin sınıf içi başarılarının
artmasına yardımcı olmaktadır.

ETKİLİ İLETİŞİM BECERİLERİ

Etkili iletişim becerileri iyi bir sınıf yönetiminin temelini oluşturmaktadır. Etkili iletişim
becerileri kullanmaksızın iyi yönetilmiş bir sınıf ve olumlu bir öğrenme çevresi yaratmadaki
diğer tüm girişimler genellikle kısa süreli ve ciddi olarak sınırlanmış olacaktır. Özen gösterici
kişiler arası etkileşimler güven, güvenlik, ait olma ve benlik saygısı gibi önemli bireysel
ihtiyaçların karşılanmasında önemli bir yere sahiptir. Öğrencilerin önemli ihtiyaçlarını
karşılayan ilişkileri yaratmaya ek olarak, etkili iletişim becerilerini kullanmak kendi
ihtiyaçlarımızı daha etkili bir şekilde karşılamamıza ve mesleki amaçlarımızı
gerçekleştirmemize yardım etmektedir. Etkili bir iletişim içinde hem kaynağın hem de alıcının
bazı niteliklere sahip olması ya da sahip olduklarını geliştirmeleri gerekmektedir.Bunlardan
en önemlileri de şu iki niteliktir:

1. KONUŞMA

Dinleyicilere yönelik olarak bir kişinin belli bir konu üzerinde sarf ettiği sözlere konuşma denir
Düşüncelerin bir kişiye ya da bir topluluğa aksettirilmesi ve karşı taraf ile karşılıklı fikir alışverişinde
bulunmak konuşma olarak adlandırılmaktadır İyi ve güzel konuşmak bir sanat olarak kabul
edilmektedir Dolayısıyla konuşma da diğer tüm sanatlar gibi incelikler gerektirir Etkili ve güzel bir
konuşmanın ilk şartı kullanılan dile hâkim olmak ve dili iyi bilmektir Dilin inceliklerini bilmeyen ve
dildeki kelime ve deyimlerin zenginliğine vakıf olmayan insan etkili konuşamaz Bu yüzden öğretmen
öğrencisine etkili konuşmayı, sorumluluğunu bilerek konuşmayı öğretmelidir.

İYİ BİR KONUŞMACIDA BULUNMASI GEREKEN NİTELİKLER

● Konuşma eylemini oluşturan fiziksel öğelerin önemini bilir.


● Konuşma öncesinde kendisini ve konusunu iyi hazırlar.
● Konuşmalarında tanımlamalara, örneklere, açıklamalara, karşılaştırmalara, kanıtlara ,
istatistiksel bilgilere, gerekli tekrarlara ve görsel yardımcılara yer verir.
● Gözlem gücü gelişmiştir.
● Seçtiği konuşma alanlarında geniş bilgi birikiminin desteğinden yaralanır.
● Amacına uygun yönde ve mantıksal bir akış içinde düşünme yeteneğini geliştirmiştir.

12
● Konuşma hızını ayarlamasını bilir.
● Kendi yeteneklerini değerlendirmeyi, sınırlarını saptamayı bilir.
● Dinleyicisini yakından tanır.
● Konuşmada kişiliğinin önemini göz önünde bulundurur.
● Dinleyicileri ile yüz yüze iletişim kurar.
● Ahlaksal sorumlulukları bulunduğunu aklından çıkarmaz.
İyi bir konuşmacının sahip olduğu niteliklere tüm öğretmenlerinde sahip olması
gerekmektedir. Öğretmen sınıfta konuşurken şu konularda kendisini geliştirmelidir:
● Konuşma kaygısına ve bu kaygının giderilmesine ilişkin olarak bilgilenmesi,
● Öğretme-öğrenme ortamının önceden düzenlenmesi,
● Her ders için dikkatli planlama yapması,
● Konferans tekniğini öteki yöntem ve tekniklerle birleştirebilmesi,
● Konuşmasını, konuşmayı yapılandıran fiziksel öğelere göre düzenlemesi,
● Uygun yerlerde öteki öğretim ortamlarından yararlanabilmesi,
● Konuşmasını metnine bakmadan yapabilmesi,
● Öğrenci tepkilerini araması ve gelen her tepkiyi hoşgörüyle karşılaması.
Öğretmen sözel iletişiminde sözel kontrol düzeyin kontrol etmelidir. Sözcük kontrolü,
sözcük alanı ve düzeyini, cümle yapılarının karmaşıklığını ve kullanımını içerir.

2. DİNLEME

Çocuğuna gerçek servet bırakmak isteyen anne-baba, ona iyi dinlemeyi öğretir. İletişimde
neyin -ne zaman -nerede -ne şekilde söyleneceğine karar vermek önemlidir. Fakat iletişim
sadece konuşmaktan ibaret değildir. İletişimde karşımızdakini olduğu gibi kabul etmek
önemlidir ve sağlıklı bir iletişimde dinlemeyi bilmek önemlidir. Eğer birisinin bize anlattığını
dinlerken, onun ne demek istediğini, anlattıklarının onun için ne anlama geldiğini bilirsek,
iletişim engellerini ortadan kaldırıyoruz demektir. Dinleyicinin konuyu iyi kavraması kelime
ve cümle yapısından çok konuşmacının fikrine dikkat etmesine bağlıdır, yani konuşmacının
ne demek istediğini kavramak dikkatli dinlemek ile mümkündür. Eğer bir kişi dinliyor gibi
görünüyor ve karşıdaki konuşurken bile kendi sorunlarını dile getirmek için fırsat kollamayı
ön plana alırsa, bu gerçekten iletişim açısından zaman kaybı olacaktır. Bu yüzden dinleme
iletişim için çok önemlidir.
İyi dinlemeyi etkileyen faktörler:
- Konuyu ilginç bulmamak,

- Konuşanda ille de kusur bulmaya çalışmak,

- Konuşmadaki bazı noktalara aşırı duyarlılık göstermek,

- Sahte dikkat,

- Dikkatin kopmasına neden olmak,

- Düşünce hızından gereğince yararlanmamak.

Genellikle insanların birbirlerini dinlememeleri, anlamamaları ve mesajlarını açık olarak


vermemelerinin iletişim bozukluğuna, bazı çatışmalara yol açtığı düşünülmektedir. Bu tür
çatışmalara yol açmamak için etkili bir dinleme becerisine sahip olmak gerekmektedir.

EDİLGİN DİNLEME

13
Sessizce dinleme gerçekte kabul etmeyi gösterir. Edilgin dinleme karşıdakinin gerçekten
kabul edildiğini hissettiren ve sizinle daha fazla paylaşması için onu yüreklendiren çok güçlü
bir sözsüz iletidir. Hep konuşan siz olursanız karşınızdakilerin düşüncelerini, duygularını
anlatma fırsatı bulamaz. Sessizlik iletişim engelini ortadan kaldırdığı gibi sık tekrarlandığında
karşımızdakinde iletinin kabul edilmediği izlenimini verir. En önemlisi karşımızdakini sonuna
kadar dinleyip, yargılamadan tepki vermek karşımızdakinin duygularını ve görüş acılarını
anlamak, iletişimin kolay ve açık olmasına yardımcı olur.

YANSITICI DİNLEME

Karşımızdakini kabul ettiğimizi gösterip onları anladığımızı belirten özel bir konuşma
tekniğidir. Yansıtıcı dinleme ile yorum ve analiz yapılmaz, ses tonumuz ve kullandığımız
sözcükler acaba, belki anlamı taşımalıdır. Yansıtıcı dinlemenin en önemli özelliği: konuşanın
duygularını ona yargısız olarak geri iletmektir. Karşımızdakinin dediğini ya da demek
istediğini kendi kelimelerimizle karşımızdakine yansıtarak uygulanır.
Neden tekrar?:
Duyduklarını tekrar etme; söylenenlerin yanlış anlaşılmadığını kanıtlar.
soruna hemen çözüm getirmez dolayısıyla konuşan çocuğun sorununu daha etraflıca
düşünmesine ve çözümü kendisinin bulmasına yardımcı olur.

Örnek: ç- beni oyuna almak istemediler.


A- bu da seni üzdü.
Ç-evet halbuki emre en iyi arkadaşımdı.
Bu tekniği uygularken, öncelikle karşımızdakinin hislerini bulup yansıtmakla işe
başlanmalıdır. Hislerle beraber durumu ve nedeni de yansıtmak gerekmektedir.
Mümkün olduğu kadar tam ve eksiksiz olarak ifade edin. Hisleri eksik değerlendirmeyin.
Yansıtıcı dinlemenin yararları:
- Karşımızdaki kişiyi daha iyi tanımamıza olanak tanır.
- Karşımızdakini gerçekten anlamak âmâcıyla, karşımızdaki kişiyi bütün dikkatimizle
dinlememiz onun bize karşı güven duymasını sağlar.

- İnsanlar genellikle duygu ve düşüncelerini açıkça ortaya koymazlar.

- Yansıtıcı dinleme mesajın özüne inmeye olanak sağlar.

- Karşımızdaki kişinin daha içtenlikle açılarak kendini bizimle paylaşmasını sağlar.

Ayrıca öğrencinin dinleme becerilerini geliştirmek için öğretmenlerin


kullanabilecekleri bazı teknikler şunlardır:
Yöneltmeli Dinleme: Bir ders sunulmadan önce öğrencilere rehber olabilecek bazı
davranışlar ya da sorular verilir.
Yönergeleri İzleme: Öğrencilere bireysel ya da grup olarak işitsel banda kaydedilmiş ya da
yazılı kaynakla yönergeler verilir ve bu yönergelerin izlenmesi istenir.
Ana Fikirler, Ayrıntılar ya da Sonuçlar İçin Dinleme: Öğrencilerin yaş düzeyleri de
dikkate alınarak, öğretmen tarafından sözel olarak bir metin sunulur; öğrencilere ana fikri
bulup yazmaları için dinlemeleri söylenir.
Dinlemede Bağlamdan (sözün gelişinden) yararlanma: Yaşları küçük öğrenciler bir işitsel
bağlamdaki anlamları birbirinden ayırmayı, eksik sözcüklerle verilen cümleleri dinleyerek ve
bırakılan boşluklara gelebilecek uygun sözcükleri bularak öğrenebilirler.

14
Sunumun Özetlenmesi: Öğretmen yaptığı sözlü bir sunumdan sonra öğrencilerinden bu
sunuyu ana çizgileriyle özetlemelerini ister.
İlişkili ve İlişkisiz Bilgileri Ayırt Etme: Belli bir konudaki sözlü sunu sonrasında
öğrencilerden konunun önce ana fikirlerini belirlemeleri ve daha sonra da bu ana fikri
destekleyen öteki fikirleri en sıkı ilişkide olanından en az ilişkili olanına doğru sıralamaları
istenir.

İLETİŞİM ENGELLERİ

İletişim engelleri, kaynakla alıcı arasındaki bilgi alışverişini olumsuz yönde etkileyen
etmenlerdir. Bu etmenler dört grupta toplanabilir:

TEKNİK ENGELLER

A) Zamanlama: Mesajın ne zaman iletileceği zamanlama konusudur. Mesaj, en uygun


zamanlama konusudur. Mesaj, en uygun zamanda iletilmelidir. Gecikmelerin olması
ya da zamanından önce bilgilerin iletilmesi, mesajın etkisini önemli ölçüde değiştirir.

B) Aşırı Bilgi Yükleme: Göndericinin belli zamanda alıcıya gereğinden fazla bilgi
göndermesidir. Kişinin belli bir kapasitesi vardır. Bu kapasite aşılırsa iletişim amacına
ulaşamaz.

C) Gürültü: Gürültü, kalabalık nedeniyle ortaya çıkan mekanik gürültü olabileceği gibi
dinleyicinin kafasının başka şeylerle meşgul olması gibi psikolojik de olabilir.

D) Kültürel Farklılıklar ve Eğitim: Mesajı alan kişinin eğitim ve kültürel düzeyi,


toplumsal ve siyasal değerleri, geçmiş yaşantıları, kültür ve eğitimle ilgili etmenler
arasında sayılabilir.

DİL GÜÇLÜKLERİ

a) Seçilen sözcük: İletişimde bulunulan kişilere uygun sözcük seçmek gerekir.

Uzmanlar genelde teknik dil kullanırlar. Diğer insanların bunu anlaması zor olabilir. Bu
nedenle kişinin anlayabileceği sözcükleri seçmek iletişimi kolaylaştırır.

15
b) Semantik: Göndericinin kullandığı sözcük farklı anlaşılıyorsa ortada semantik bir
sorun var demektir. Bir çok sözcüğün birden çok anlamı vardır. Sözcüğün kullanılan
anlamıyla algılanan anlamı farklı olursa iletişim kesilmiş demektir.

PSİKOLOJİK ENGELLER

a) Güven ve Açıklık: İletişimde bulunacaklar birbirlerine güvenmeli ve açık kalpli


olmalıdır. Mesajı gönderen kişi, alıcıya göre güvenilmeyen bir kişi ise, mesaj istenilen
biçimde alınmayabilir. Ayrıca kaynak ve alıcının duygu ve heyecanları, birbirine karşı
saplantı ve ön yargıları iletişimi engeller.

b) Dinlememe: Bazı kişiler dinler gibi görünmekle birlikte dinlemezler. Dinlememe,


iletişimi ortadan kaldıran önemli bir etkendir. Bunun için etkili bir iletişimde konuşmak
kadar dinlemeye de ihtiyaç vardır.

ÖRGÜTSEL ENGELLER

a) Hiyerarşi: Bilgiler çeşitli düzeylerdeki görevlilerden geçer. Bu da hem iletişimi


geciktirir, hem de anlam değişmelerine yol açabilir.

b) Örgütün büyüklüğü: Örgütler büyüdükçe, iletişim güçleşir, gecikmeler ve


kırtasiyecilik artar, yazılar bazı yerlerde unutulur.

c) Uzmanlaşma: Çeşitli uzmanlık alanlarının kendilerine özgü bir dili vardır. Bu durum
uzmanlarla bürokratlar arasında iletişim güçlüklerine neden olabilir.

SINIFTA İLETİŞİM ENGELİ OLUŞTURAN ETMENLER

Öğretmen ve/veya öğrencinin;


- İletişime girme amacını tam olarak algılayamaması,

- Birbirine güvenmemesi

- Barınma, beslenme ihtiyaçlarını yeterince karşılayamaması

- Ortak yaşantı alanlarının az olması

- Bedensel ya da psikolojik bir özre sahip olması,

- Karşılıklı saygı ve sevginin olmaması

- Güvenli bir gelecek garantisinin olmaması


Kaynak olarak öğretmenin;
- Alanında yeterli bilgi birikimine sahip olmaması,

- Öğrenciyi iyi tanımaması,

- Öğrencide özgüven geliştirmemesi iletişimde engeller oluşturabilir.

- Anlaşılır sözcükler kullanmaması,

16
- Dersi sürekli anlatıma dayalı sunması,

- Uygun yöntem ve teknikler kullanmaması,

- Derse hazırlıksız gelmesi,

- Öğrenciler tarafından güvenilir bulunmaması.


Alıcı olarak öğrencinin;
- Sınıfta bulunma amacını tam olarak kavrayamaması,

- Hayal kurup kendini dersin dışına itmesi,

- Mesajlara tepki verme sorumluluğundan kaçma,

- İşlenen konuları kendine faydalı görmemesi,

Sınıfın;
- Oturma düzeninin ve yerlerinin rahatsızlık vermesi,

- Havasız, pis, rutubetli, soğuk, ışıksız ya da aşırı sıcak olması

- Araç ve gereçlerin öğrenci düzeyine uygun olmaması

- Gürültüyü veya sesi iyi vermemesi,


SINIFTA ETKİLİ İLETİŞİMİ SAĞLAMANIN YOLLARI

Etkili iletişim becerileri kullanmaksızın iyi yönetilmiş bir sınıf ve olumlu bir öğrenme
çevresi yaratmadaki diğer tüm girişimler genellikle kısa süreli ve ciddi olarak sınırlanmış
olacaktır. Özen gösterici kişiler arası etkileşimler güven, güvenlik, ait olma ve benlik saygısı
gibi önemli bireysel ihtiyaçların karşılanmasında önemli bir yere sahiptir. Öğrencilerin önemli
ihtiyaçlarını karşılayan ilişkileri yaratmaya ek olarak, etkili iletişim becerilerini kullanmak
kendi ihtiyaçlarımızı daha etkili bir şekilde karşılamamıza ve mesleki amaçlarımızı
gerçekleştirmemize yardım etmektedir. Bu bölümde sunulan becerileri kullanmak bize
aşağıdaki konularda yardım sağlamaktadır:

1.Problem davranış ile olduğu anda baş etme: Küçük çocuklar daha çok ‘şimdi’
yönelimlidirler. Günlerden sonra konuları gündeme getirmenin etkili bir yöntem olmadığı ve
öğrenciye haksızlık olacağı düşünülmektedir. Bunun için önemli konuları mümkün olduğunca
olduğundan hemen sonra tartışmak en iyisidir. Bazı durumlarda ise öğrenci ile tek başına
konuşabilene kadar ve öğrenci kendi duyguları üzerinde daha iyi bir kontrol sahibi olana
kadar beklemek gerekecektir.
2.Onlar hakkında konuşmaktan ziyade doğrudan öğrencilere konuşma: Öğrenciler
kendileri hakkında söylenilenleri becerikli bir şekilde sunulan doğrudan geri bildirimden daha
incitici bulmaktadırlar. Davranışları hakkında öğrencilere doğrudan bazı değerlendirmeler
yapmak, bir yetişkin olarak öğretmenden geribildirimini almalarını ve aynı zamanda onlara
saygı duyulduğunu hissetmelerini sağlayacaktır.
3.Kibar bir şekilde konuşma: Olumlu etkileşimleri yaratmada ‘teşekkür’, ‘lütfen’, ‘kusura

17
bakma’ gibi basit kibarlık ifadeleri kullanmaktan başka hiçbir şey daha etkili değildir.
Öğretmenler öğrenciler için önemli modeller olarak işlev gördüklerinden öğrencilerle
etkileşimlerinde kibar bir dil kullanmaya özen göstermeleri gerekmektedir.
4.Göz iletişimi kurma ve sözel olmayan mesajların farkında olma: Eski bir deyişle
çocuklar yetişkinlerin ne dediğinden çok ne yaptığına daha sık tepki verirler. Küçük çocuklar
yetişkinlere bağımlı olduklarından yetişkinlerin sözel olmayan mesajlarını okumaya daha
eğilimlidirler. Bu yüzden sözel olmayan mesajlarımızı sözel mesajlarımızla uyumlu bir
şekilde sunma girişiminde bulunmak önemlidir. Eğer bir öğrenci ile konuşurken onun
omuzlarından aşağı bakıyorsanız, öğrenci sizin onun hakkında olumlu hissettiğinize ve
saygıyla ilgilendiğinize inanmakta zorlanacaktır. Benzer olarak bir sınıfta kızgın olmadığınızı
bağırarak söylerseniz, öğrenciler sözcüklerden çok ses tonunu dinlemeye daha çok eğilimli
olacaklardır.
5.’Ben dili’ kullanma yoluyla ifadeler için sorumluluğu alma: Sürekli ve ciddi davranış
problemleri yaşayan öğrenciler sıklıkla sosyal biliş becerilerinde de sorunludurlar. Basitçe
ifade etmek gerekirse diğer insanların görüş açılarını anlama ve takdir etmede akranları kadar
yeterli değildirler. Örneğin, bir öğretmenin onların konuşmasından niçin sıkıldığını ya da
saldırgan ve kaba davranışlarına rağmen akranlarının onlarla niçin oynamak istemediğini
anlamayabilirler. ‘Ben’ mesajı diğer insanların bakış açılarını anlamayı öğrenmede bir
yöntemdir. Eğer bir öğrenciye ‘problem yaratıyorsun’, ‘yine geç kaldın’ dersek öğrenci büyük
olasılıkla kendini saldırılmış ve savunucu hissedecektir. Bununla birlikte eğer ‘o davranış
benim dikkatimi dağıtıyor. Ve ben ders anlatırken sen konuştuğunda kendimi rahatsız
hissediyorum’ dendiğinde öğrenci kendisinin diğer insanlar üzerindeki etkisi hakkında yararlı
bazı bilgilere sahip olacaktır. Ben mesajı öğrencinin davranışı, onun öğretmen üzerindeki
etkisi ve öğretmenin yaşadığı duygu sırasını izlemelidir. ‘Benim sözümü kestiğin zaman
dikkatim dağılıyor ve diğer öğrencilere yardım etmekte zorlanıyorum ve engellenmiş hale
geliyorum’ gibi.
6.Soru sormadan ziyade değerlendirmeler yapma: Çocuklar yaramazlık yaptığında sıklıkla
soru bombardımanına tutulurlar. Bu durum çocuğu savunucu bir duygu içinde bırakır. ‘iyi
misin?’, ‘birkaç dakika için sınıfı terk etmek ister misin?’, ‘yardım edebilir miyim?’ gibi
sorular son derecede yararlıdır. Bununla birlikte öğretmenler soruları değerlendirmeler ile
değiştirme fırsatının farkında olmalıdırlar. Geç kalan bir öğrenciye ‘neredeydin’ yerine ‘geç
kaldığın için merak ettim. Çünkü alan gezisi için 5 dakika içinde ayrılmak zorundayız’
şeklinde bir tepki verilebilir.

18
KAYNAKÇA

Sadık,F. Sınıf yönetimi ders notu (2006), Eğitim Fakültesi Yayını.

Z. Kaya (Ed.), Sınıf Yönetimi, Ankara: Pegem Yayınevi.

L. Küçükahmet (Ed.), Sınıf Yönetimi , Ankara: Nobel Yayın Dağırım.

Çelik, V. (2003), Sınıf Yönetimi (2. Basım), Ankara: Nobel Yayın Dağıtım.

Oktaylar, H. Can (2006), KPSS Eğitim Bilimleri (Ankara : Yargı)

http://www.sinifogretmeniyiz.biz/sinif-yonetimi-egitim-bilimleri--sinif-ici-iletisim-indir.dll?
okunma=evet&indir=evet&id=10886

http://www.egitimyuvasi.com/forum/seminer-konulari/4560_s305n305fta-etkili-
304leti351im-becerilerinin-kullan305m305

http://www.fenokulu.net/portal/Sayfa.php?Git=Rehberlik&Sayfa=KonuOku&baslikid=4

http://www.egitimciyim.net/forum/index.php?topic=5213.0

http://egitimdersleri.blogcu.com/sinif-iklimini-etkileyen-faktorler/6373229

http://www.pegem.net/akademi/kongrebildiri_detay.aspx?id=102761

http://yasamrehberlik.blogspot.com/2009/01/retmen-veli-iletiimi.html

http://iogm.meb.gov.tr/pages.php?page=size_ozel&size_ozel=veli&id=17

19

You might also like