You are on page 1of 18

Tekstil Teknolojileri Elektronik Dergisi TEKOLOJĐK

Cilt: 3, No: 1, 2009 (39-56)


ARAŞTIRMALAR
Electronic Journal of Textile Technologies
Vol: 3, No: 1, 2009 (39-56) www.teknolojikarastirmalar.com
e-ISSN:XXX-XXX

Kısa Makale
(Short Communication)

Karbon Fiber Takviyeli Termoplastik Kompozitlerde


Ara Yüzey Dayanımının Arttırılmasında Kullanılan Yöntemler
Seçkin ERDE, Mehmet SARIKAAT, Hasan YILDIZ

Ege Üniversitesi, Makine Mühendisliği Bölümü, 35100-Bornova, Đzmir

Özet

Termoplastik matrisler, düşük su absorpsiyonu, yüksek sıcaklıklarda kimyasal direnç, yüksek darbe dayanımı,
şekillendirilebilirlik, boyutsal kararlılık, geri dönüşüm, toksik ve korozif olmama gibi çeşitli olumlu özellikleri
nedeniyle, son dönemde talep görmeye ve kompozit malzeme imalatında tercih edilmeye başlamıştır. Đmal edilen
karbon fiber (KF) takviyeli termoplastik kompozitlerde (KFTmK), düşük çözünürlük, yüksek erime viskozitesi,
reaktif grupların azlığı gibi bazı termoplastik malzeme özelliklerinden dolayı, fiber/matris ara yüzeyinde gerekli
bağı sağlamak ve dolayısıyla malzeme özelliklerinde artış sağlamak karbon fiber takviyeli termoset kompozitlere
(KFTsK) göre daha zordur. Bu yüzden, fiber yüzey işlemleri ya da matris modifikasyonu gibi değişik yöntemlerle
ara yüzey özeliklerinin iyileştirilmesi gerekir. Çalışmada, bu amaçla yapılan bazı araştırmalar özetlenerek
kullanılan yöntemler farklı termoplastik matrislere göre gruplandırılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Karbon fiber, Termoplastik matris, Ara yüzey iyileştirmesi.

Methods Used in Reinforcement of Interface Resistance in Carbon


Fiber Supported Thermoplastic Composites
ABSTRACT

Thermoplastics Matrices started to have been demanded recently and preferred in composite material production
because of various positive features such as low water absorbtion, chemical resistance in high temperatures, high
impact resistance, shapeability, dimensional stability, recycling, not being toxic and corrosive. In carbon fiber
(KF) supported thermoplastic composites (KFTmK), it is hard to provide required bond in fiber/matrice interface
and thereby it is hard to provide increase in material properties compared to carbon fiber supported thermoset
composites (KFTsK) because of some thermoplastic material properties such as low solubility, high melting
viscosity, lacking of reactive groups. Therefore, it is required to improvement of interface properties using
various methods such as fiber surface treatments or matrice modification. In this study, It was summarised that
some ivestigations with this aim and methods used were groupped according to different thermoplastic matrices.

Keywords: Carbon Fiber, Thermoplastic Matrix, Interface Reinforcement.

1. GĐRĐŞ

Fiber takviyeli kompozit malzemelerin mikro yapısı, Şekil 1’de gösterildiği gibi, genel olarak fiber dolgu,
bağlayıcı matris ve ara bölgeden (interphase) oluşur. Kompozit malzemenin bileşenleri arasındaki ara
yüzeyleri içerdiği düşünülen ara bölge, literatürde “ara yüzey” (interface) olarak adlandırılmaktadır [1].
Bu makaleye atıf yapmak için
Erden, S., Sarikanat, M., Yıldız, H., “Karbon Fiber Takviyeli Termoplastik Kompozitlerde Ara Yüzey Dayanımının Arttırılmasında Kullanılan Yöntemler ” Tekstil
Teknolojileri Elektronik Dergisi, 2009, 3(1)39-56

How to cite this article


Erden, S., Sarikanat, M., Yıldız, H., “Methods Used in Reinforcement of Interface Resistance in Carbon Fiber Supported Thermoplastic Composites” Electronic Journal of
Textile Technologies, 2009, 3 (1) 39-56
Teknolojik Araştırmalar : TTED 2009 (1) 39-56 KFTmK’lerde Ara Yüzey Dayanımının Arttırılmasında Kullanılan Yöntemler

Buradan yola çıkarak ara yüzey (ya da ara bölge), bağlayıcı ve takviye arasındaki bağı oluşturan, kayda
değer bir değişime uğramış kimyasal bileşim olarak tanımlanabilir. Ara yüzeydeki mikro yapı-özellik
ilişkisi, kompozit malzemenin başarılı olarak tasarımı ve uygun kullanımı için önemli bir anahtardır. Ara
yüzey özellikleri, iki bileşenin kimyasal/morfolojik doğası ve fiziksel/termodinamik uyumuna bağlıdır ve
bulk kompozitin genel performansını etkiler.

Kompozit malzeme mekanik özelliklerinin iyileştirilmesi amacıyla ara yüzeyin gerektiğince kontrolü, her
bir fiber/matris sistemine özgü olan tutunma (bağ: adhesion) mekanizmasının anlaşılmasını ve ara
yüzeyin fiziko-kimyasal karakterizasyonunu gerektirir. Tutunma mekanik etkileşim, adsorpsiyon ve
ıslanma, elektrostatik çekim, kimyasal bağ, reaksiyon bağı ve takas reaksiyonu bağı gibi mekanizmalara
bağlıdır. Temel mekanizmaların yanısıra, hidrojen bağı, van der Waals kuvvetleri ve diğer düşük enerjili
kuvvetler de gözönüne alınabilir.

Son dönemdeki pek çok çalışmada, kompozitlerdeki ara yüzey bağının ıslanabilirlik yönünden
değerlendirilmesi, serbest yüzey enerjisini de önemli bir kriter haline getirmiştir. Bunları, fiber yüzey
işlemleri ya da matris modifikasyonu yoluyla ara yüzeyde değişiklik yaratarak fiber ve matris ara yüzey
bağını arttırmayı amaçlayan çalışmalar izlemiştir.

Şekil 1. Kompozit malzeme mikro yapısının şematik gösterimi [2].

Bu çalışmada, özellikle karbon fiberler (KF) ile aşağıda özelliklerinden bahsedilen termoplastik matrisleri
içeren araştırmalar incelenmiştir. Bunun ötesinde çalışmanın amacı, karbon fiber takviyeli termoplastik
kompozitlerin (KFTmK) ara yüzey bağını ve dolayısıyla makro-mekanik özelliklerini iyileştirmek için
kullanılan farklı yöntemleri gruplandırmaktır.

2. KFTmK’LERE UYGULAA ĐŞLEMLER

Karbon fiber takviyeli polimer matrisli kompozitler (KFK), yüksek yük taşıma kapasitesi ve alçak
yoğunlukları nedeniyle, özellikle son yirmi yılda, hafif yapıların tasarımı ve imalatında kullanılmaktadır.
Yüksek performanslı kompozitlerde termosetlerin yaygın olarak kullanımının yanısıra, termoplastikler de
düşük su absorpsiyonu, yüksek sıcaklıklarda kimyasal direnç, yüksek darbe dayanımı,
şekillendirilebilirlik, boyutsal kararlılık, geri dönüşüm, toksik ve korozif olmama gibi çeşitli özellikleri
nedeniyle talep görmeye başlamıştır. Diğer yandan, düşük çözünürlük, yüksek erime viskozitesi, reaktif
grupların azlığı gibi nedenlerden dolayı, termoplastiklerde fiber/matris ara yüzeyinde gerekli bağı
sağlamak termosetlere göre daha zordur. Bu yüzden, fiber yüzey işlemleri ya da matris modifikasyonu
gibi değişik yöntemlerle fiber/matris ara yüzey özeliklerinin iyileştirilmesi gerekir.

40
Erden, S., Sarikanat, M., Yıldız, H. Teknolojik Araştırmalar : TTED 2009 (1) 39-56

Burada incelenen çalışmalar kaplama, plazma, dolgulama (sizing), yüzey işlemi ve matris modifikasyonu
adları altında sınıflandırılmıştır. Ayrıca, nano başlığı altında nano boyuttaki güncel çalışmalar
incelenmiştir.

2.1. Fiber Yüzey Đşlemleri

Bunlar oksidatif ve oksidatif olmayan işlemler olarak gruplandırılabilir; ayrıca her biri de Diyagram
1’deki gibi alt gruplara ayrılabilir. Kompozit malzemedeki fiber/matris tutunmasının bir ölçüsü olan
tabakalararası kayma dayanımında (ILSS: interlaminar shear strength), çeşitli fiber yüzey işlemleri
sonucunda sağlanabilen iyileşmeler Tablo 1’de verilmiştir. Bu çalışmada, fiber yüzey işlemleri kaplama,
plazma, sizing ve yüzey işlemi şeklinde sınıflandırılmıştır.

Kaplama kategorisi, matrisle uyumunu arttırmak için karbon fiber yüzeylerinin ince bir polimer
tabakasıyla kaplanmasını içeren çalışmaları kapsar. Bu yöntemler, elektrokaplama (electrocoating),
elektropolimerizasyon veya elektrodepozisyon olarak adlandırılan kaplama yöntemi ile polimer aşılama
(grafting) ve in situ polimerizasyondur. Plazma çalışmaları, oksijen, azot, argon ve amonyak plazmaları
ile plazma polimerizasyonunu içermektedir. Yüzey işlemleri, daha çok ısıl, kimyasal ve elektrokimyasal
oksidasyondur. Ayrıca, ozon (O3) ve kriyonik (cryogenic) yüzey işlemleri ile oksitleyiciler ve elektriksel
yük uygulaması da yapılmıştır. Dolgulama, kompozit imalatı öncesinde matrisle uyumlu dolgu ilavesi
üzerine yapılan çalışmaları içermektedir. Bu başlık, yüzey işlemi sınıfı altında değerlendirilecektir.

Karbon Fiberler için


Yüzey Đşlemleri

Oksidatif Oksidatif olmayan

Sıvı fazda Viskırlama


oksidasyon

Elektrokimyasal Plazma
(HNO3, NaOH) polimerizasyonu

Kimyasal Polimer
(HNO3, H2O2, KmnO4) aşılama

Gaz Pirolitik
oksidasyonu karbon depozisyonu

Havada
oksidasyon

Oksijen ortamında
oksidasyon

Katalitik
oksidasyon

Plazma oksidasyonu
(O2, N2, NH3, vb)

Diyagram 1. Karbon fiberler için yüzey işlemleri [2].

Tablo 1. KFK’lerde fiber yüzey işleme yöntemleriyle ILSS’nin arttırılması [3]


41
Teknolojik Araştırmalar : TTED 2009 (1) 39-56 KFTmK’lerde Ara Yüzey Dayanımının Arttırılmasında Kullanılan Yöntemler

Yüzey Đşlemi ILSS artışı [%]


Gaz oksidasyonu (hava, ozon, RF plazma) 10-15
Sıvı fazda oksidasyon (HNO3, NaClO, elektrolitik) 100-200
Viskırlama (Si3N4, TiO4, SiC) 200-300
Pirolitik karbon kaplama (CH4, FeC, SiC) 60-100
Polimer aşılama 80-100

2.1.1. Kaplama

Iroh vd., maleimid-stiren (M-S) kopolimerlerini elektropolimerizasyon yoluyla dolgusuz (unsized) AS4
grafit fiberlerinin yüzeyine kaplamış, komonomer ve elektrolit konsantrasyonu, akım yoğunluğu,
elektropolimerizasyon süresi, çözücünün özelliği, çözücü/seyreltik sülfürik asit oranı ve maleimidin
yapısı gibi parametrelere bağlı olarak elektropolimerizasyon miktarındaki değişimi incelemişlerdir. Daha
sonra da, mükemmel fiziksel ve mekanik özelliklere sahip düzgün doğrultulu (unidirectional) grafit/M-S
kompozitleri imal edilmiştir [4].

Iroh bu kez Grunden’le birlikte, dolgusuz Thornel T650 grafit fiberlere pirol (PPy) kaplamış ve reaksiyon
şartlarının elektropolimerizasyon miktarına etkisini incelemiştir. Başlangıç monomeri ve elektrolit
konsantrasyonu ile uygulanan gerilim gibi parametreler gözönüne alınmıştır. Başlangıç monomeri
konsantrasyonuna ve uygulanan gerilime bağlı olarak elektropolimerizasyon miktarının, PPy oksidasyon
tepe noktasına dek arttığı, fakat bu noktadan sonra hızla düştüğü görülmüştür. Elektrolit
konsantrasyonundaki küçük artışların elektropolimerizasyon oranına etkisinin düşük olduğu, büyük
artışların ise keskin yükselişlere neden olduğu ortaya çıkarılmıştır. Elektropolimerize edilmiş PPy
morfolojisi oldukça gözenekli ve tanecikli bulunmuştur. 30 saniyelik elektropolimerizasyon sonucunda,
grafit filamanının tamamen PPy kaplı olduğunu gözlemlemişlerdir [5]. Iroh ve Wood, diğer bir çalışmada
da, monomer konsantrasyonuna ve uygulanan gerilime bağlı olarak elektropolimerizasyon derecesinin
elektrolit konsantrasyonu ve türüne göre değiştiği bulunmuştur. Reaksiyon süresinin artmasıyla birlikte
ortam pH’ı düşmüş, düşen pH ve artan reaksiyon süresiyle birlikte Thornel T650/35 grafit fiberlerin
üzerinde oluşan PPy kaplama miktarı artmıştır. Aslında, pH değeri yaklaşık 3 iken PPy kaplama
miktarında keskin bir yükseliş gözlenmiştir. Elektrolitin kaplama içerisinde bulunduğunu göstermek için
element analizi ve kızıl ötesi spektroskopi (infrared spectroscopy) kullanılmıştır [7]. PAN-bazlı
(polyacrylonitrile-based) işlem görmemiş (untreated) Zoltek karbon fiberlere PPy
elektropolimerizasyonu üzerine başka bir çalışmada, kaplama işleminin reaksiyonla sınırlı olduğu, bu
yüzden ağırlık artışının zamanla doğrusal olarak arttığı söylenmektedir. Bununla birlikte, reaksiyon
süresindeki artışın, ağırlık artışının zamanın karekökü ile orantılı olmasına neden olduğu bulunmuştur. Bu
durum, monomerin gelişen agregaların reaktif bölgelerine difüzyonunun, olayı kontrol eden mekanizma
olduğu fikrini doğurmuştur. Bu gözlemlere dayanan çalışma, elektrokaplama mekanizması için çok
boyutlu bir model yaklaşımı getirmiştir [9].

Iroh ve Yuan ayrıca, poliamik asit (PAA) elektrodepozisyonu sonucunda dolgusuz Thornel T650/35 ve
T300 karbon fiberlerin yüzey özelliklerinde meydana gelen değişimi incelemiştir. Taramalı elektron
mikroskobu (SEM) analizleri düzgün, sürekli ve kalın poliamik asit kaplaması elde edildiğini
gösteriyordu. PAA’nın grafit fiberlere elektrodepozisyonu, kendi kendini sınırlayan bir film oluşumuyla
sonuçlanmamıştır. Fourier dönüşümlü kızılötesi spektroskopi (FTIR: Fourier transform infrared
spectroscopy) sonuçları, gerçekleştirilen kaplamaların bulk polimerle aynı kimyasal yapı ve
fonksiyonaliteye (functionality) sahip olduğunu doğrulamış, bu da elektrodepozisyon işleminin polimer
yapısını değiştirmediğini göstermiştir. Yüzey özelliği değişimi incelemesi amacıyla, dinamik temas açısı
analizi (DCA) ve termogravimetrik analiz (TGA) de yapılmıştır. Kaplanan T650/35 ve T-300 fiberlerinin
yüzey enerjisi, kaplamasız olanlardan sırasıyla, yaklaşık %15 ve %20 daha düşük bulunmuştur [6].

42
Erden, S., Sarikanat, M., Yıldız, H. Teknolojik Araştırmalar : TTED 2009 (1) 39-56

Karbon fiber ve polipropilen (PP) matris arasındaki zayıf bağı güçlendirmek amacıyla, yine
elektrodepozisyon yöntemiyle bir ara bölge oluşturulmuştur. Kompozitlerin tabakalararası kayma ve
darbe dayanımı değerlendirildiğinde, ara bölge oluşturulmuş kompozitlerin kaplamasız kompozitlere göre
daha iyi mekanik özelliklere sahip olduğu görülmüştür. Ara bölge malzemesi olarak, anhidrid veya
serbest asidik fonksiyonel grup bulunduran reaktif polimerler kullanılmıştır. Bu polimerlerin,
elektrodepozisyon işlemi sırasında, aynı zamanda çözelti içerisinde yük taşıyıcılar olarak davranış
gösterdiği bildirilmiştir. Çözelti konsantrasyonu, akım yoğunluğu ve elektrodepozisyon süresi gibi işlem
parametreleri değiştirilerek karbon fiberlerdeki ağırlık artışı değerlendirilmiştir [8].

Bismarck vd. de elektropolimerizasyon tekniğini kullanarak dolgusuz, işlem görmemiş ve yüksek


dayanımlı (HS) PAN-bazlı Tenax HTA 5000 karbon fiber yüzeylerine polimetilmetakrilat (PMMA) ve
metilmetakrilat-karbazol (MMA-Cz) kopolimeri kaplamışlardır. Elektrokaplanan fiber yüzeylerinin
kimyasal bileşiminin tesbitinde X-ışını fotoelektron spektroskopisinden (XPS) yararlanılmıştır. Kaplama
öncesi ve sonrasındaki pratik tutunma düzeyini karşılaştırmak amacıyla yapılan filaman sıyırma (single
fiber pull-out) testleri, elektrodepozisyon sonrasında tutunma dayanımının arttığını doğrulamıştır [10]. Li
vd., karbon fiber takviyeli polietereterketon (PEEK) kompozitlerde ara yüzey yapısını incelemişlerdir.
Dolgusuz, PEEK kaplanmış ve 400 °C’de ısıl işlem görerek kaplanmış AS4 fiber yüzeylerinde oluşan
fonksiyonel grupların analizi için ara yüzey FT-Raman spektrasını kullanmış ve bir karbon fiberin grafit
kristalitlerinin (crystallites) sınırındaki elektronlararası etkileşimin kompozit ara yüzey yapısı üzerinde
oldukça etkili olduğunu ispat edebilmişlerdir. PEEK kaplamalar, karbon fiberlerin bir klorofenol PEEK
çözeltisine daldırılması ve vakumlu fırında gazının giderilmesi şeklinde gerçekleştirilmiştir [11].

Raghavendran ve Drzal, uyumlu, uygun molekül ağırlığında (MA) ve yeterli yoğunlukta bir polimerin
fiber yüzeyine aşılanması yoluyla, fiberle matris arasında kovalent bağlar oluşturularak tutunmanın %25-
100 aralığında arttırılabileceğini göstermişlerdir. Oksitlenmiş IM7 karbon fiberlere düşük MA’lı bisfenol-
a polikarbonat (BPA-PC) ya da yüksek MA’lı PMMA aşılamışlardır. Fiber/matris bağının ölçüsü olan ara
yüzey kayma dayanımı (IFSS: interfacial shear strength) değerleri mikro indentasyon testleri ile
bulunmuştur. Yüzey pürüzlülüğü ve yüzey oksitlerinin ara yüzey bağına etkilerini ortadan kaldırmak
amacıyla, oksitlenmiş fiber yüzeylerinin hidrojenasyon yoluyla yüksek sıcaklıklarda pasivasyonu, IFSS
değerlerinin bir miktar artmasını sağlamıştır. Ayrıca, tutunmadaki iyileşme düzeyinin aşılanan polimerin
MA’sından bağımsız olduğu gözlenmiştir. Transvers çekme testleri ile oluşan kompozit hasar
yüzeylerinin ve mekanizmalarının incelenmesi sonucunda, polimer aşılanmış fiberin kompozitlerinde
hasarın matriste kohezif, aşılanmamış fiberli kompozitlerde ise adezif olduğu görülmüştür. Bunun
yanısıra, hasar mekanizması aşılama sonrası değişmiş olup, aşılanmış kompozitten açığa çıkan birim şekil
değiştirme enerjisinin aşılanmamış kompozitinkinden yüksek ve polimer takviyeyi (backing) hasara
uğratmak için de yeterli olduğu kanısına varılmıştır [12, 13].

O’Connor ve Lewis’in çalışmasında ise, poliamid (PA) monomerinden in situ polimerizasyon yoluyla
kısa karbon fiberlerin yüzeyine ince bir kaplama yapılması halinde, karbon/naylon (Ny) termoplastik
kompozitlerin mekanik özelliklerinin iyileşeceği hipotezi öne sürülmüştür [14].

2.1.2. Plazma

Jang, karbon fiber/matris ara yüzey bağını arttırmada oksijen, azot, argon, amonyak ve propilen
plazmalarının etkilerini incelemiştir. Đki bileşenli bir bismaleimid, epoksi ve termoplastik PP matris
malzemesi olarak kullanılmıştır. Oksijen ve argon plazmalarının, fiber yüzey pürüzlülüğü ve
gözenekliliğini arttırarak mekanik etkileşimi arttırdığı görülmüştür. Ayrıca, toplam yüzey enerjisi ve polar
bileşenlerindeki artıştan anlaşıldığı üzere, karbon fiber yüzeylerinin matrisle ıslanabilirliği, oksijen
plazması ile argon plazmasına göre daha fazla artmıştır. Yüzey enerjisindeki bu artışların daha çok,
oksijen plazmasına tabi tutulan yüzeylerde gözlenen, oksijen içeren çeşitli fonksiyonel gruplar nedeniyle
olduğu düşünülmüştür. Amonyak ve amonyak/argon kombine plazmalarında da ıslanabilirlik artmış,
bismaleimidle ve plazma yoluyla kaplanan amin (amine) gruplarıyla olası kimyasal bağ oluşumlarının ara

43
Teknolojik Araştırmalar : TTED 2009 (1) 39-56 KFTmK’lerde Ara Yüzey Dayanımının Arttırılmasında Kullanılan Yöntemler

yüzey tutunmasında önemli etkenler olacağı düşünülmüştür. Fiber dayanımında bariz bir düşüşe sebep
olmadıkları nedeniyle, amonyak ve amonyak/argon plazmaları karbon/termoset kompozitler için daha
uygun bulunmuştur. Buna karşın, karbon fiberlerin oksijen, azot ve argon plazmalarına aşırı derecede
maruz bırakılmasının fiber dayanımında kayda değer bir düşüşe neden olacağı belirtilmiştir. Ayrıca,
PP’nin fiber yüzeyine plazmayla polimerizasyonunun karbon fiberle PP matris arasındaki uyumu ve bağı
iyileştirdiği görülmüştür [15].

Plazma oksidasyonunu içeren diğer bir çalışma, PAN-bazlı ve mezofaz zift-bazlı (mesophase pitch-
based) karbon fiber yüzeylerinin modifikasyonu amacıyla, radyo frekansı (RF) ısı boşaltma (glow
discharge) oksijen plazması uygulanması üzerinedir. Fiberlerin yüzey kimyasındaki değişimler, XPS ve
yüzey enerjisinin yayıcı-polar bileşenleri (dispersive-polar components) ile tutunma işine asit-baz etkisi
bakımlarından değerlendirilen fiber ıslanabilirliği analizleri ile gözlenmiştir. Ayrıca, fiberlerdeki fiziksel
değişimler SEM ile incelenmiştir. Fiberlerin gerilme aktarabilirliği, farklı derecede yayıcı-polar ve asit-
baz karakterde oldukları için PMMA, polietilmetakrilat (PEMA), polimetakrilonitril (PMAN) ve
polivinilklorür (PVC) içinde filaman bası testleri yapılarak değerlendirilmiştir. Deneysel olarak bulunan
kritik boyut oranları (critical aspect ratios) ile yayıcı-polar etkileşimler ve matrislerin Lewis asit-baz
özelliği kullanılarak bulunan teorik tutunma işi karşılaştırılmıştır [16]. Mikrodalga (MW) plazma reaktörü
ile yapılan oksijen plazmasının, zift-bazlı çok yüksek modüllü (UHM) ve PAN-bazlı saf (virgin) HS
karbon fiberlerin yüzey özelliklerine ve polikarbonatla (PC) oluşturdukları kompozitlerin ara yüzey
özelliklerine etkileri Montes-Morán vd. tarafından araştırılmıştır. Filaman çekme (SFT: single fiber
tensile) testleri, oksidasyon sonucu fiber dayanımında hiçbir önemli değişim olmadığını, filaman
kırıklama (SFF: single fiber fragmentation) testleri ise, ara yüzey dayanımında kayda değer bir artış
olduğunu göstermiştir. Fiberlerin ters gaz kromatografisi (IGC: inverse gas cromatography) tekniğiyle
yüzey karakterizasyonu sonrasında, ara yüzey dayanımı artışı ile yüzeydeki fonksiyonel grupların artması
arasında doğrudan bir ilişki kurulmuş, bunun ara yüzey bağındaki iyileşmenin temel nedeni olduğu
sonucuna varılmıştır [17]. Devam eden çalışmalarında oksijen plazmasının, biraz istisnai de olsa,
tamamen asidik ya da bazik yüzey özelliği göstermeyen polimer matrislerle etkileşimi arttırmada etkili
olabileceği sonucuna ulaştılar. PC gibi amfoterik (amphoteric: hem asit, hem baz gibi davranan)
matrislerin ara yüzey bağının artmasını, yüzeyde oluşan farklı asit-baz kuvvetindeki fonksiyonalitelere
bağladılar [18]. Matris malzemesi olarak PC ve poliamid 6’yı (PA 6) seçerek karbon fiberlerin plazma
oksidasyonu çalışmalarına devam ettiler. Fiber yüzeylerini XPS ve taramalı tünel mikroskobu (STM) ile
karakterize ettikten ve mekanik özellikler için SFF testleri yaptıktan sonra, PA 6 kompozitindeki mekanik
özellik artışının daha sınırlı olduğunu düşünerek çalışmalarına PC ile devam ettiler. KF/PC kompozitlerde
fiber/matris bağı seviyesinin yüzey pürüzlülüğüne bağlı olduğu sonucuna vardılar [19].

2.1.3. Yüzey işlemi

Ara yüzey bağını iyileştirmek amacıyla, kaplama ve plazma işleminin yanısıra, uyumlu dolgular da
karbon fiberlere yaygın olarak uygulanmıştır. Bu çalışmalarda kullanılan termoplastik matrisler arasında,
PP ve polisülfon (PSU) [20], sıvı kristal polimer (LCP) [21], akrilik (Acr) [22], polietersülfon (PES) [23]
ve J2 [24] sayılabilir. Dolgu uygulaması sonrasında kompozitlerin mekanik özelliklerindeki iyileşmenin
tesbitinde kısa kirişle kayma (SBS: short-beam shear), transvers eğilme (TF: transverse flexural) ve
transvers çekme (TT: transverse tensile) testleri yararlı olmuştur [21]. KF/Acr kompozitlerde bağı
arttırmak için izosiyanat üretan metakrilat ve izosiyanat üretan stiren bileşikler sentezlenmiş ve
dolgulayıcı (sizing agent) olarak difonksiyonel kimyasal uyumlaştırıcı konseptiyle karbon fiberlerde
kullanılmıştır. ILSS değerleri SBS testleri ile bulunmuş, ayrıca fiber/matris bağını belirlemek için sıyırma
testleri de yapılmıştır. Bu çalışma, elektron ışını irradyasyonu (electron beam irradiation) yoluyla
polimerizasyon işleminin daha da geliştirilebileceği şeklinde sonuçlandırılmıştır [22]. SFF testlerinden
elde edilen sonuçlara göre, KF/PES kompozitlerde dolgu reçinesinin rolü oldukça pozitiftir. Đkincil iyon
kütle uçuş zamanlı spektrometre (ToF SIMS: time of flight secondary ion mass spectroscopy) analizleri
bunun, dolgu reçinesi, fiber ve matris arasındaki güçlü etkileşimden kaynaklandığını göstermiştir [23].
Elektrokimyasal işlem görmüş PAN-bazlı KF/J2 kompozitleri için epoksi dolgu uygulaması, ara yüzey

44
Erden, S., Sarikanat, M., Yıldız, H. Teknolojik Araştırmalar : TTED 2009 (1) 39-56

kalitesini belirlemek amacıyla mezo indentasyon (meso-indentation) tekniğiyle incelenmiştir. Transvers


dayanım ve kayma dayanımının arttığı, kırık yüzeyleri incelendiğinde de hasarın adeziften kohezife
dönüştüğü görülmüştür [24].

Yüksek modüle sahip, dolgulu AS4 Grafil KF/Ny 66 (Naylon 66) kompozitlerde, ticari dolgu
kaldırıldıktan sonra, polivinilpirolidon (PVP) dolgu olarak kullanılmıştır. Isıtma hücreli (hot-stage)
polarize optik mikroskopi tekniğiyle morfolojinin transkristalinitesi (transcrystallinity) incelenmiştir.
Mikro sıyrılma (microdebond) testleri, transkristalinitenin IFSS değerlerini arttırdığını göstermiştir [25].
Rosso vd., farklı işlemlere tabi tutulmuş PAN-bazlı yüksek dayanımlı (HT: high tenacity) Tenax, Zoltek
ve Sigrafil karbon fiberler ve in situ olarak polimerize edilmiş yeni bir yarı kristal (semicrystalline) PA 12
matris sisteminde ara yüzey etkilerini araştırmışlardır. Kullanılan fiberler, standart oksidatif işlemli, PA
12 uyumlu dolgulu ve standart oksidatif işlemli, üretici firmadan epoksi dolguyla tedarik edilmiş ve bir
set de saf fiberdir. Oda sıcaklığında ve kriyonik sıcaklıklarda yapılan çekme ve Charpy darbe yüklemeleri
sonrasında kırık yüzeylerinin SEM’le incelenmesi yoluyla bileşimlerin hasar mekanizmaları
değerlendirilmiştir. Dolguların fiber yüzey gerilimini ve matrise tutunma düzeyini düşürdüğü, fakat
okside olmuş fiberlerin PA 12’ye daha iyi tutunduğu görülmüştür [27].

Thielmann vd., IGC’yi kullanarak bileşenlerin yayıcı ve özgül yüzey etkinliğini (specific surface
energetics) ölçmüş ve işlem görmemiş, oksitli ve epoksi dolgu ve oksitli karbon fiberler ile PC, PSU ve
polieterimid (PEI) matrisler arasındaki termodinamik tutunma işini hesaplamışlardır. Pratik tutunma
ölçümleri mekanik testlerle gerçekleştirilmiştir; yani, IFSS değerleri filaman sıyırma testi ile
bulunmuştur. Oksitli fiberler için yapılan IGC yüzey enerjisi deneyleri, işlem görmemiş fiberlere göre,
daha yüksek yayıcı yüzey enerjisi değerleri vermiş, bu da oksidasyonun daha aktif bir yüzey
oluşturduğunu göstermiştir. Dolgulu numune, yüzeyin epoksi-bazlı dolgulayıcıdan pasivasyonu
nedeniyle, en düşük yayıcı yüzey enerjisine sahip bulunmuştur. Özgül etkileşimler, işlem görmemiş
numunelerden oksitlilere doğru baziklikte düşüş göstermiş, asitlik ise artmıştır. Hesaplanan tutunma işi
değerleri, IFSS değerleri ile uyumlu bulunmuştur. Her üç polimer için de, tutunma işi ve kayma dayanımı
değerlerinde fiber oksidasyonu sonrasında artış kaydedilmiştir. Artan tutunma işi değerine rağmen dolgu
malzemesinin, kayma dayanımını kayda değer oranda arttırmaması, polimerler ile epoksi-bazlı
dolgulayıcı arasındaki uyumsuzluğa bağlanmıştır [28].

Diş protezlerinde uygulanma potansiyelini göstermek amacıyla, PAN-bazlı T300 karbon fiber tüpleri ile
PMMA kompozitinin mekanik özellikleri ve fiber/matris bağı kalitesi, PMMA, bütandiol dimetakrilat
(BDMA) ve metilmetakrilat (MMA) içeren bir dolgu reçinesinin geliştirilip kullanılmasıyla incelenmiştir.
Eğilme dayanımı ve modülü değerleri için üç-nokta eğilme testleri, ısıl uzama katsayısı için termo-
mekanik analiz cihazı (TMA) kullanılarak termofiziksel analiz ve SEM yardımıyla mekanik testler
sonrasında oluşan kırık yüzeylerinin incelemesi yapılmıştır. Geliştirilen matris ve dolgu sistemlerinin
kullanılmasıyla, kompozitler daha yüksek eğilme dayanımına sahip olmuştur. Mekanik özelliklerdeki
artış, dolgunun içerdiği önceden polimerize edilmiş PMMA’yla ilişkilendirilmiştir [29].

Kompozitlerin sürtünme ve aşınma özellikleri üzerine yapılan bazı çalışmalar, aynı zamanda fiber/matris
bağı iyileştirmesini de içermektedir. Farklı yüzey işlemlerine tabi tutulmuş PAN-bazlı karbon fiberler
içeren politetrafloretilen (PTFE) kompozitler, GCr15 çeliği üzerinde yağlı ortamda kaydırılarak bir UMT-
2MT ball-on-disk tribometresiyle incelenmiştir. Fiberlere hava oksidasyonu, hava oksidasyonu sonrası
lantanitler (RE: rare earths) ve RE (LaCl3) yüzey işlemi uygulanmıştır. Aşınmış PTFE kompozit
yüzeyleri SEM’le incelenmiştir. Deney sonuçları, fiberlere yüzey işlemi uygulanmasının KF/PTFE
kompozitlerde aşınmayı azalttığını göstermiştir. Uygulanan yüzey işlemleri arasında en etkili olanı RE
olmuş, bu işlem sonrasında karbon fiberler ve PTFE matris arasındaki ara yüzey bağının iyileşmesi
nedeniyle, KF/PTFE kompozit için en düşük sürtünme ve aşınma miktarı elde edilmiştir [30, 31].

Diğer bir çalışmada, dolgusuz Toho G30-500 karbon fiber ve yeni geliştirilmiş feniletinilftalik anhidridli
PEI oligomer matrisli kompozitlerin Mod-I ve Mod-II kırılma tokluğu, ayrık ankastre kiriş (DCB: double-

45
Teknolojik Araştırmalar : TTED 2009 (1) 39-56 KFTmK’lerde Ara Yüzey Dayanımının Arttırılmasında Kullanılan Yöntemler

cantilever beam) ve uçtan çentikli eğilme (ENF: end-notch flexure) testleri yapılarak incelenmiştir.
Minimal bir kuru tozla prepreg imalat sistemi (dry powder prepregging system) kullanılarak mekanik
testler için film kompozitler (towpreg) üretilmiştir [26].

Karbon fiberlerin ıslak, kuru ve anodik olarak oksidatif yüzey işlemine tabi tutulması üzerine yapılan
sistematik bir çalışma, termoset reçinelerin kullanıldığı durumlarda fiber ve matris arasındaki bağın
iyileşmesine kimyasal etkileşimin neden olduğunu göstermiştir. Reaktif yüzey oksitleri, titrasyon ve
desorpsiyon analizi ve seçici bloklama işlemi yoluyla tesbit edilmiştir. Dolgunun, fiber ile matris
arasındaki bağa ilave etkisi de, PP ve PSU gibi termoplastiklerin takviyesi ile gösterilmiştir [20]. UKN-01
örgülü (braided) karbon fiberler ile PA 12’nin düzgün doğrultulu kompozitlerindeki ara yüzey bağı,
Rashkovan ve Korabel’nikov tarafından, elektrokimyasal ve O3 yüzey işlemleri sonrasında üç-nokta
eğilme yöntemi ile incelenmiştir. Fiber ve kompozit dayanımlarının, elektrokimyasal işlemle daha fazla
olmak üzere, ilk hale göre genel olarak arttığı görülmüş, bu durum fiber yüzeylerinin modifikasyonu ile
açıklanmıştır. Fiberlerin ve kayma dayanımlarının faz ara yüzeyi ile ölçek ilişkilerini belirlemek için bir
akustik emisyon cihazı kullanmışlardır [32]. Tibbetts ve McHugh, buhardan türetilmiş karbon fiberler
(VGCF: vapor-grown carbon fibers) ile Ny ve VGCF/PP kompozitlerinin mekanik özelliklerini
tartışmışlardır. Fiberlere polimerlerin enfiltrasyonunu bilyalı değirmenle arttırmış ve ayrıca havada
dağlama ile düşük konsantrasyonlu aromatiklerle kaplama gibi fiber yüzey işlemlerinin özelliklerde
iyileşme sağladığını farketmişlerdir [33].

Raghavendran vd., BPA-PC ile yüzey oksijen grupları oluşturmak için işleme tabi tutulmuş PAN-bazlı
orta seviye modüllü (IM: intermediate modulus) IM7 karbon fiberlerin ara yüzey bağına, yüzey
kimyasının ve kıvrımlarının etkisini araştırmışlardır. Oksidatif yüzey işlemi aynı zamanda, grafit
kristalitleri arasındaki bölgelerden karbonu uzaklaştırarak gözenekler ve yarıklar meydana getirmiş,
böylece yüzey pürüzlülüğünde artışa neden olmuştur. Mikro indentasyon testleri ile bulunan ara yüzey
bağı değerleri, fiber oksijen miktarındaki artışın ara yüzey bağını kayda değer bir şekilde arttırmadığını
göstermiştir. Oksitli ve hidrojen pasivasyonuna tabi tutulmuş fiberlerin bağ değerlerinin karşılaştırılması
da, yüzey pürüzlülüğünün ara yüzey bağına etkisinin belirsiz olduğunu göstermiştir. Sonuç olarak yayıcı
etkileşimler, karbon fiberlerin termoplastik matrislere tutunmasında tek başına temel etken olarak
görünmüştür [34].

Diğer oksidatif işlemler, termoplastik matris olarak PC, PSU, PEI ve PTFE’nin kullanımını içermektedir
[28, 30, 31]. Ibarra vd., oksitlenmiş PAN-bazlı karbon fiber ve bütadien-stiren termoplastik elastomer
(SBS) kompozitlerinin mekanik ve dinamik özelliklerini, fiber oksidasyonu seviyesinin bir fonksiyonu
olarak ve işlem görmemiş ticari fiberlerle karşılaştırarak araştırmışlardır. Ara yüzey bağında iyileşme
sağlanabilmesi için bir optimizasyon gerektiği sonucuna vardılar [35].

Meretz vd., çeşitli ısıl işlemlere tabi tutulmuş yüksek modüllü (HM: high modulus) ve HS karbon fiberler
ile polifenilensülfit (PPS) kompozitlerinde, morfoloji ve özellikle de transkristalinitenin fiber/matris
bağına etkisini incelemişlerdir. Sonuçta, transkristalinitenin gevrek kırılma davranışına ve daha yüksek
görünür kayma dayanımı değerlerine neden olduğu ortaya çıkmıştır [36]. Diğer ısıl oksidasyon
çalışmaları, örgülü ve dolgulu T300 KF/PEMA kompozitleri [37] ile PEEK ve PES matrislerini
içermektedir. Fiber yüzey enerjisi azalırken IFSS’nin arttığı gözlenmiştir [38]. Asidik ve bazik yüzeyler
elde etmek için değişik fiber ısıl işlemleri uygulanmış KF/PA 12 kompozitleri Bismarck vd. tarafından
temas açısı ve ζ-potansiyel (zeta-potential) ölçümleri ile SFT ve SFF testleri yapılarak incelenmiştir [39].
Ramanathan vd., elektron spektroskopi kimyasal analizi (ESCA: electron spectroscopy for chemical
analysis) ve filaman sıyırma testleri yaparak ısıl işlem görmüş HM ve HS karbon fiberler ve PPS matrisle
çalışmışlar [40], epoksi ve PPS matrisleri mikro indentasyon tekniğini kullanarak karşılaştırmışlardır [41].
Elektrokimyasal fiber işlemleri üzerine yapılan çalışmalar, PP, PSU, etilen-metakrilikasit (E-MAA)
kopolimeri, J2, PA 12, vb termoplastik matrislerin kullanımını içerir [20, 24, 42, 43, 44]. Bismarck vd.
HS karbon fiberlerin anodik oksidasyonunun, PC’ye tutunma üzerindeki etkisini SEM, XPS ve enerji
yaymalı x-ışını spektroskopisi (EDX: energy dispersive X-ray spectroscopy) analizleri, temas açısı ve ζ-

46
Erden, S., Sarikanat, M., Yıldız, H. Teknolojik Araştırmalar : TTED 2009 (1) 39-56

potansiyel ölçümleri ile SFT ve mikro sıyrılma (microdroplet pull-off) testleri yaparak araştırmışlardır.
Oksidasyon işlemi sonudunda, oksijen içeren fonksiyonel yüzey grupları ve biraz daha düzgün KF
yüzeyleri tesbit ettiler. Oksidasyon sonrası su temas açısında bir düşüş ortaya çıksa da, PC eriyikleri ile
ölçülen doğrudan temas açısı değerinin ve termodinamik tutunma işinin değişmemesi, anodik oksidasyon
süresi ile fiberlerin IFSS’si arasında belirli bir ilişki olmadığını göstermiştir [45]. Lee ve Drzal da
KF’lerin elektrokimyasal oksidasyonunun, PC’ye tutunma üzerindeki etkisini XPS, STM ve SFF
testinden yararlanarak incelemişlerdir [46]. Rashkovan ve Korabel’nikov elektrokimyasal, O3 ve kriyonik
işlemlerin, HT UKN-01 karbon fiber dayanımının ölçeğe bağlılığına ve EDT-10 epoksi ve PA 12
matrislere tutunmaya etkisini araştırmışlardır [44].

PP, PSU, E-MAA, polieternitril (PENI) ve tetraetilenpentamin (TEPA) matrisleri ile kullanılmak üzere
KF’ler, kimyasal işleme tabi tutulmuşlardır [20, 42, 43, 47, 48]. Nitrik asit ve hidrojen peroksit
çözeltilerinin oksitleyici olarak kullanımı sonucunda, ILSS ve TF dayanımı artarken KF/PENI’nin
doğrusal eğilme dayanımı (longitudinal flexural strength) değişmemiştir [47].

Trioksan-dioksolan (TDC) kopolimeri hidrate selüloz bazlı KF’lerle takviye edilerek, çözelti emprenyesi
tekniğiyle organosilikon fiber işleminin (organosilicon finishes: polyalkyloxysilanes) etkisini incelemek
üzere, termoplastik matris olarak kullanılmıştır. Kompozitin çekme dayanımı, elastisite modülü ve çentik
tokluğunda artış ile tribolojik karakteristiğinde iyileşme kaydedilmiştir [49]. KF’lere uygulanan özel bir
işlem de, PC’ye tutunmayı iyileştirerek enjeksiyon kalıplama (injection molding) imalat tekniği ile
kullanıma imkan sağlamıştır [50]. PC ve PES, oksijen ve O3 işlemi görmüş ticari KF’lerle birlikte matris
olarak kullanılmış, işlem sıcaklığının önemli bir etken olarak bulunduğu PES kompozitleri kayda değer
bir ILSS artışı göstermiştir [51, 52]. PAN-bazlı HT karbon fiberlere uygulanan farklı işlemlerin PA 12 ile
bağ kalitesine etkisi de değerlendirilmiştir [27]. Zhandarov vd. tarafından gerçekleştirilen ve elektrik
alanları ile yüklerinin UKN-P KF/PE ve KF/PC bağına etkisini inceleyen başka bir çalışma da, filamanla
matris arasında bunların dikkate değer etkileri olduğu sonucuna ulaşmıştır [53].

2.2. Matris Modifikasyonu

Matris modifikasyonu üzerine yapılan ve daha çok farklı MA’ların etkilerini, matris değiştirici (modifier)
ve uyumlaştırıcıların kullanımını içeren çalışmalar, bu başlık altında toplanmıştır. Bazı matris çalışmaları,
kristalinite etkilerini de incelemektedir. Venderbosch vd., 220 °C gibi yüksek bir camsı geçiş sıcaklığına
(Tg: glass transition temperature) ve çok iyi mekanik özelliklere (tokluk: toughness) sahip amorf bir
termoplastik olan polidimetilfenileneterin (PPE), sürekli KFK’lerde matris malzemesi olarak
kullanılmasını araştırmışlardır. Fakat, Tg üzerindeki sıcaklıklarda ısıl kararlılığının sınırlı olması
nedeniyle PPE, kontrolü zor (intractable) bir polimer olarak nitelendirilebilir ve bu yüzden, eriyik
emprenyesi (melt impregnation) yoluyla bir kompozit yapıya eklenmesi olanaklı değildir. Bu nedenle
çalışmalarında, epoksi reçineyi reaktif çözücü olarak kullanarak bir çözelti emprenyesi yöntemi
geliştirdiler. Pişme (kürleşme: curing) sonrasında faz ayrışmasının başlaması nedeniyle, fiber yüzeyinde
epoksi “ara tabaka” (interlayer) oluşmasının, yüksek düzeyde ara yüzey bağı sağlayabileceği
belirtilmiştir. Oluşan kompozit malzemelerin ön incelemesi sonucunda, çok iyi mekanik özellikler (Mod-
II tabakalararası tokluk ve dayanım) ortaya çıkmıştır [54-56].

BPA-PC’nin KF’ye tutunması, Raghavendran vd. tarafından MA, işlem koşulları ve test sıcaklığı gibi
özellikler değiştirilerek araştırılmıştır. IFSS ile de tesbit edildiği üzere, işlem yöntemleri ve koşullarının
tutunma üzerinde kayda değer bir etkisi olduğu görülmüştür. Đşlem sıcaklığı, Tg ile daha yüksek bir sınır
değer arasında optimize edilmesi gereken ve ticari bir marka olan Lexan 141 çözücü, KF üzerine depoze
edilmiştir. Eriyik halden katılaştırılan (konsolide edilen) saf PC numuneleri, artan işlem sıcaklığı ve
süresine karşılık tutunmada artış göstermiştir. Saf PC’nin, farklı işlem koşullarında daha yüksek bir
tutunma gösterdiği kritik bir MA’nın üzerinde olması gerekiyordu [57].

47
Teknolojik Araştırmalar : TTED 2009 (1) 39-56 KFTmK’lerde Ara Yüzey Dayanımının Arttırılmasında Kullanılan Yöntemler

Dányádi vd., anodik olarak oksitlenmiş karbon fiberleri epoksi, anhidrid ve izosiyanat fonksiyonalitesi
içeren dört farklı uyumlaştırıcıyla işleme tabi tutmuşlardır. Uyumlaştırıcıların fiber yüzeyine bağlanması
çözme deneyleri, yüzeyin kimyasal bileşimi ise difüz reflektans kızılötesi spektroskopiyle (DRIFT:
diffuse reflectance infrared spectroscopy) belirlenmiştir. Yüzey kaplaması, işlem sıcaklığı ve MA’nın
IFSS’ye etkisi SFF testleriyle bulunmuştur. Uyumlaştırıcıların organofonksiyonel grubunun, kaplanmış
fiber yüzeyindeki reaktif grupların konsantrasyonundan oldukça az olan PC zincirinin ucundaki hidroksil
grupları ile sınırlı olarak tepkimeye girdiğini belirtmişlerdir. Buna bağlı olarak PC/KF kompozitlerinde,
ara yüzey etkileşiminin sınırlı oranda iyileştirilebileceği ve bunun polimerle tepkimeye giren üç
uyumlaştırıcıdaki IFSS ile benzer olduğu sonucuna varılmıştır. Anhidrid fonksiyonalitesi içeren
uyumlaştırıcı, PC ile birleşme (coupling) reaksiyonuna girmemiştir. Ara yüzey bağı işlem sıcaklığı ile
artmış, bu durum ise reaksiyon miktarının artması şeklinde açıklanmıştır. MA’nın ara yüzey bağına etkisi,
bu çalışmada açık değildir [58].

Nogueira vd., KF takviyeli PP matrislerde fiber/matris ara yüzeyini, çekme ve darbe testleri ile
incelemeyi amaçlamışlardır. KF takviyeler düzgün örülmüş kumaş şeklindeydi ve PP, propilen-etilen (PP-
PE) kopolimeri, AM1 ara yüzey uyumlaştırıcılı PP-PE ve AM2 elastomerik değiştirici içeren PP-PE
olmak üzere dört farklı PP matris kullanılmıştı. KF/PP-PE-AM1 kompozitler en düşük darbe ve en
yüksek çekme dayanımına, KF/PP-PE-AM2 numuneleri ise bunlarla karşılaştırıldığında, daha düşük
çekme ve daha yüksek darbe dayanımına sahip bulunmuştur. KF/PP-PE ve KF/PP en düşük darbe
dayanımı değerlerini göstermiştir [59].

Tohgo vd., düzgün doğrultulu KF takviyeli plastik levhalarda kullanılan matrisin, çekme dayanımı ve
ayrılma kırılması tokluğu üzerindeki etkisini incelemişlerdir. Çekme ve ayrılma kırılması tokluğu testleri,
3K KF/Ny 6 (Naylon 6) ve 3K KF/modifiye Ny gibi iki çeşit termoplastik kompozitle yapılmıştır.
Modifiye Ny, Ny 6’nın tutunmasını iyileştirmek amacıyla geliştirilmiştir. Mevcut kompozitlerin
performansı, AS4/3501-6 karbon/epoksi sistemi ile karşılaştırılarak tartışılmıştır. Düzgün doğrultulu
kompozitlerin hepsinde de, saf Mod-II ayrılma kırılması tokluğunun, saf Mod-I durumundakinden yüksek
olduğu ve ayrılmanın, saf Mod-I ile karışık yükleme durumu arasındaki geniş aralık boyunca, çekme
gerilmesi yoğunluğu tarafından kontrol edildiği bulunmuştur. Matris malzemesinin epoksiden Ny 6 ve
sonra da modifiye Ny olarak değiştirilmesi sonucunda numunelerin ayrılma kırılması tokluğu ciddi
şekilde artmıştır [60].

Polimer MA’sının etkisi üzerine yapılan çalışmalar, PEEK, BPA-PC ve PC’nin termoplastik matris olarak
kullanılmasıyla devam etmiştir [57, 58, 61-63]. Hine vd., polimer MA’sı, fiber/matris bağı dayanımı ve
fiber hacim oranı (fiber volume fraction), düzgün doğrultulu KF/PEEK kompozitlerin kırılma davranışı
üzerindeki etkilerini incelemiştir. Kırılma çalışması sırasında DCB test geometrisi kullanılmış ve çatlaklar
tabakalara paralel olarak ilerletilmiştir (tabakalararası kırılma: interlaminar fracture). MA’nın değişmesi,
matris sünekliği ile kırılma davranışı arasındaki ilişkiyi belirlemiş, önceki çalışmalarında da belirttikleri
gibi, yüksek MA’lı matris için KF/PEEK kompozit sisteminin en yüksek tokluk değeri ölçülmüştür.
Düşük fiber/matris bağı sağlamak amacıyla işleme tabi tutulan kompozit, matris fazının enerji
abzorplamasını sınırlayarak toklukta düşüş göstermiştir. Bununla beraber, hasardaki ve fiber/matris
sıyrılmasındaki (debonding) artış, malzemenin çatlak kararlılığının düşük sıcaklıklarda bile iyi olmasının
işareti olarak görülmüştür. Son olarak, fiber hacim oranı için veriler sunulmuş ve davranıştaki değişimin
matris malzemesi miktarına doğrudan bağlı olduğu gösterilmiştir [61]. Raghavendran vd. ile Drzal ve
Raghavendran, amorf bir termoplastik reçine olan BPA-PC’nin işlem koşulları (işlem sıcaklığı, erime
sıcaklığında tutulma süresi ve soğutma hızı) ve MA’sının, KF’lerle ara yüzey bağına etkisini incelemeye
yoğunlaşmışlardır. Çalışma, tek filamanlı numunelerde kırıklama testleri yapılarak gerçekleştirilmiştir.
Sonuçlar, konsolidasyon süresi ve sıcaklığının ara yüzey bağı üzerinde önemli bir etkisi olduğunu ve bu
ikisinin artması ile iyileşmenin gerçekleştiğini göstermiştir. Farklı MA aralıkları için IFSS değerinde
%16’dan %35’e artış görülmüştür. Yavaş soğutulan numuneler, polarize ve polarize olmayan mikroskop
gözlemlerinde, kayma bandı oluşumları göstermiştir. Hızlı soğutulan numuneler, yapışma-kayması (stick-
slip) ara yüzey çatlakları ve bazen beraberinde matris deformasyonu şeklinde kırılmıştır. Farklı MA

48
Erden, S., Sarikanat, M., Yıldız, H. Teknolojik Araştırmalar : TTED 2009 (1) 39-56

aralıklarında saf PC ile ara yüzey bağı çalışmaları da yapılmıştır. Sonuçlar, ara yüzey bağının matris
özelliklerine bağlı olduğunu ve matrisin MA’sındaki artışla birlikte IFSS’nin de arttığını göstermiştir [57,
62, 63].

KF/PEEK kompozitlerde transkristalinitenin etkisi Zhang vd. tarafından araştırılmıştır. Transkristalin ara
bölge içeren ve içermeyen kompozitleri farklı koşullarda hazırladılar ve yarı kristal kompozitlerin çekme
davranışı üzerindeki etkisini incelediler. Sonuç olarak, çekme elastisitesi, dayanım ve tokluğunun
iyileştiği, dolayısıyla fiber/matris bağının arttığı, gerilme konsantrasyonunun ve fiber uçlarındaki
kavitasyonun azaldığı bulunmuştur. Kompozitlerin deformasyon mekanizmasının kavitasyondan
kaymaya dönüştüğü, daha fazla enerji abzorplayan kayda değer lokal plastik deformasyon oluştuğu ve
transkristalin ara bölge olmaksızın gerçekleşen adezif hasar yerine kompozitte kohezif hasar oluşumu
gözlenmiştir [64]. Ramanathan vd., zift-bazlı HM-HS ve HM KF’ler ile PAN-bazlı HM ve HS KF’lerin
amorf PC, yarı kristal PP ve PPS ile kompozitlerindeki fiber/matris ara yüzeyinin enerji salıverme hızını
(ERR: energy release rate), filaman sıyırma testinde oluşan ara yüzey çatlak ilerlemesi ile değerlendirmiş
ve farklı matris morfolojisine sahip fiber/matris ara yüzeyindeki çatlak ilerlemesini polarize mikroskopta
gözlenen fotoelastik desenden faydalanarak tartışmışlardır. Polimerdeki kristalin faz, çatlak ilerlemesini
ve fotoelastik desenleri şöyle etkilemiştir: Yarı kristal polimerde, çatlak boyunu ve dolayısıyla ERR’yi
ölçmeyi imkansızlaştıran keskin olmayan bir çatlak ucu, amorf polimer PC’de ise net görünür bir çatlak
ilerlemesi gözlenmiş, dolayısıyla çatlak boyu ve ERR ölçülebilmiştir. KF/PC’de ERR çatlak boyundan
bağımsız bulunmuştur. Çatlak boyunun fonksiyonu olarak ERR’deki ilk artışın, mevcut kavis nedeniyle
fiber/matris ara bölgesindeki homojen olmayan gerilme dağılımından kaynaklanabileceği düşünülmüştür.
Çatlak, fiberin matrise girişinde başlatılmış ve matris içindeki fiber uçlarına doğru ilerletilmiştir [65].

2.3. ano Ölçekteki Çalışmalar

Fiber/matris bağına yoğunlaşan nano ölçekteki çalışmalar, daha çok aşılama ile ısıl ve oksidatif işlemler
gibi diğer farklı yöntemleri içermektedirler.

Finegan vd. termoplastik matris olarak PP’yi ve takviye olarak da yüksek sıcaklıklarda ısıl işlem (daha
grafitik nanofiber elde etmek için), ıslak DH (diamin karboksilik asit tuzu, yüksek), DL (diamin
karboksilik asit tuzu, düşük), EH (epoksi, yüksek) ve EL (epoksi, düşük) işlemleri ile havada dağlama ve
CO2 ile oksidasyon işlemlerine tabi tuttukları Pyrograph karbon nanofiberleri (KnF) kullanmışlardır.
Mini-çekme testi numuneleri, enjeksiyon kalıplama yöntemiyle imal edilmiştir. Kompozitler için elde
edilen çekme dayanımı ve modülü değerleri, daha grafitik olan fiberlerin PP’ye daha zayıf tutunduğunu,
yüzey alanındaki artış ve nanofiberlerin yüzey enerjisindeki artış sonucunda hava ya da CO2
oksidasyonunun ara yüzey bağını bir dereceye kadar iyileştirebileceğini ve kimyasal olarak aktif iki
kaplamanın da çekme modülünü arttırmadığı, fakat her nasılsa dayanımı azalttığını göstermiştir [66].

Diğer bir çalışma, polikarbonat üretan (PCU) matrisli, 60-200 nm aralığındaki dört farklı çapta çok
duvarlı karbon fiber takviyeli kompozitler geliştirmeyi amaçlamıştır. Kompozitler, sinir protezleri için
yapılacak sitokompatibilite (cytocompatibility) çalışmalarında kullanılmak üzere, tek yönlü presleme ile
disk şeklinde imal edilmiştir. Sonuçlar, astrosit tutunmasında düşüşle birlikte, polimer kompozitte yüksek
yüzey enerjili KnF’lerin ağırlık yüzdesinde artış göstermiştir. Bu durum, nanometre boyutunda KF’ler
içeren formülasyonların, astrosit fonksiyonlarını sınırlayabileceğini, dolayısıyla da gliosisin azalmasına
neden olacağını kanıtlamıştır. Sinir implantı verimliliği açısından, nöronlarla olumlu etkileşimler ve aynı
zamanda da gliosisi azaltan sınırlı astrosit fonksiyonları gerekli bulunmuştur [67].

Oh vd., optimize edilmiş fosforpentoksit (P2O5) içeren polifosforik asiti (PPA) takviye edecek işlemsiz
(as-received) çok duvarlı karbon nanotüp (MWnT: multi-walled carbon nanotube) ya da buhardan
türetilmiş karbon nanofiber (VGCnF: vapor-grown carbon nanofiber) yüzeylerine, direkt kovalent
yapışma yoluyla, amorf ve yarı kristal polieterketonlar (PEK: polyetherketones) graftlamışlardır. Soxhlet
ekstraksiyon deneyi, FTIR spektrumu ve yüksek çözünürlüklü transmisyon elektron mikroskobu (TEM:

49
Teknolojik Araştırmalar : TTED 2009 (1) 39-56 KFTmK’lerde Ara Yüzey Dayanımının Arttırılmasında Kullanılan Yöntemler

transmission electron microscopy) görüntüleri, kovalent bağın PEK graftlarının MWnT ve VGCnF
yüzeylerine üniform olarak kaplanmasında etkili olduğunu göstermiştir. Ayrıca, dev moleküller oluşması
nedeniyle, çözelti viskozitesinde polimerizasyon sırasında ciddi bir artış gözlenmiştir. Elde edilen
nanokompozitler, basit bir basınç kalıplama (compression molding) tekniğiyle kolaylıkla imal edilmiştir.
Yarı kristal PEK aşılanmış MWnT ve VGCnF’nin bu termoplastik kompozitler içinde çözeltide fiber
eğirme (solution fiber spinning) yoluyla hizalanma olasılığı da ayrıca gösterilmiştir [68]. McIntosh vd.,
nanokompozit fiber sistemlerini oluştururken mekanik özelliklerde iyileşme beklendiğinde, yayılma ve
nanotüp-matris etkileşimi ve bağının en önemli sorunlar olduğunu belirtmişlerdir. Bu sorunlar ele
alınırken, yan duvar kimyasal fonksiyonalizasyonunun nanotüp ve matris arasındaki yayılma ve
etkileşimi iyileştirmek için etkili bir araç olabileceği bulunmuştur. Yan duvar fonksiyonel gruplarının
florine edilmiş tek duvarlı karbon nanotüpler (F-SWnTs: flourinated single-walled carbon nanotubes)
üzerindeki etkisini değerlendiren bu çalışmaları, F-SWnT’lerin kısmi deflorinasyonu yoluyla PP’de ara
yüzey bağının iyileştirilmesi için bir başlangıç teşkil etmiştir. PP ile eriyik işlemi sırasında, fonksiyonel
grupların F-SWNT’lerden kayma karıştırması (shear mixing) yoluyla kısmen uzaklaştırılması, kompozitin
mekanik olarak daha iyi takviyesiyle sonuçlanan eriyik işlemi sırasında nanotüplerle matrisin in situ
direkt kovalent bağlanması imkanını sağlamıştır. Çalışma, F-SWnT takviyeli matrislerin, saflaştırılmış
nanotüp (P-SWnT: purified single-walled carbon nanotube) takviyeli PP kompozitlere kıyasla, kimyasal
fonksiyonalizasyon nedeniyle, iyileştirilmiş yayılma, ara yüzey bağı ve mekanik özelliklere sahip
olduğunu göstermiştir [69].

3. SOUÇ

Fiber/matris ara yüzey bağını iyileştirme çabalarını içeren literatürün taranması sonucunda, kompozit
malzemelerle ilgili gelişmelerin sürmesiyle birlikte bu çalışma alanının önemini korumaya devam edeceği
anlaşılmaktadır. Bu çalışma, ara yüzey bağıyla ilgili diğer literatür taramaları ile karşılaştırıldığında,
sadece karbon fiberler ile termoplastik matrisler arasındaki etkileşimi incelemesi bakımından farklı
görünmektedir. Çalışma, karbon fiber/termoplastik matris ara yüzey bağını arttırmak ve dolayısıyla da
bunların kompozitlerinin özelliklerini iyileştirmek amacıyla kullanılan yöntemleri içeren araştırmaları
özetlemektedir. Böylece, karbon fiberlerle hangi termoplastik matrisin uyumunu arttırmak için hangi
yöntemin kullanıldığı konusunda fikir edinmek mümkün olabilecektir. Son olarak, yukarıda farklı
kategorilerde toplanarak özetlenen ara yüzey dayanımı arttırma çalışmaları, kaynak dizinindeki
numaraları ile aşağıdaki tablolarda sunulmuştur (Tablo 2 ve 2d) [70]. Böylece, gerçekleştirilen iyileştirme
yöntemi ile kullanılan termoplastik malzeme arasında kolaylıkla eşleşme yapılabilmesi amaçlanmıştır.

Tablo 2. KFTmK’lerde ara yüzey dayanımını arttırma yöntemleri


Đşlem
Ct Cp Cr Diff E Echem Edepo Gr Acid H2 H2O2 Situ M m
Malz
J2 24
LCP 21
y 33
y 6 60
y 66 25
E-MAA 51.52 42.43
M-S 4
PA 14
PA 12 44 27 44 27
PAA 6
PC 63 58 50,51,52 53 45,46,58 12.13 13.34
PCU 67 67
PE 53
PEEK 64
PEI 47 47
PES 51.52
PMMA 10 12.13
PP-PE 59
PP 33.66 8 69 8
PPA 68
PPy 5,7,9
PU 48

50
Erden, S., Sarikanat, M., Yıldız, H. Teknolojik Araştırmalar : TTED 2009 (1) 39-56

[Ct: Kaplama (Coating), Cp: Uyumlaştırıcı (Compatibilizer), Cr: Kriyonik (Cryogenic), Diff: Farklı (Different), E: Elektriksel (Electrical), Echem:
Elektrokimyasal (Electrochemical), Edepo: Elektrodepozisyon (Electrodeposition), Gr: Graftlama (Grafting), Acid: Asit işlemi (Acid treatment), H2: H2
pasivasyonu (H2 passivation), H2O2: H2O2 oksidasyonu (H2O2 oxidation), Situ: Đn situ polimerizasyon (In situ polymerization), M m: Matris modifikasyonu
(Matrix modification), M MA: Matris molekül ağırlığı (Matrix molecular weight), Oxid: Oksidatif (Oxidative), O2: Oksitleyiciler (Oxidative agents), O3:
Ozon işlemi (Ozone treatment), P ct: Plazma kaplama (Plasma coating), Plasma: Plazma işlemi (Plasma treatment), Size: Dolgulama (Sizing), Sol: Çözelti
kaplama (Solution coating), Solv: Çözücü (Solvent), Therm: Isıl işlem (Thermal treatment)]

Tablo 2-d. KFTK’lerde ara yüzey dayanımını arttırma yöntemleri (devam)

Đşlem
M MA Oxid O2 O3 P ct Plasma Size Sol Solv Therm
Malz
Acr 22
J2 24
LCP 21
y 33 33
y 66 25
PA 6 19
PA 12 32 44 27 39
PC 13,63,57,58,62 13,34,28 17,18,19 28 57 65
PEEK 61 11 38
PEI 28 26.28
PEMA 16 37 37
PES 23 38
PMA 16
PMMA 16 29
PP 20,33,66 15 15 20.33
PPE 54,55,56
PPS 36,40,41
PSU 20.28 20.28
PTFE 30,31 30.31
PVC 16
SBS 35
TDC 49

[Acr: Akrilik (Acrylic), J2: J2 (J2), LCP: Sıvı kristal polimer (Liquid crystal polymer), y: Naylon (/ylon), y 6: Naylon 6 (/ylon 6), y 66: Naylon 66
(/ylon 66), E-MAA: Etilen-metakrilik asit kopolimeri (Poly(ethylene-co-methacrylic acid)), M-S: Maleimid-stiren kopolimeri (Poly(maleimide-co-styrene)),
PA: Poliamid (Polyamide), PA 6: Poliamid 6 (Polyamide 6), PA 12: Poliamid 12 (Polyamide 12), PAA: Poliamik asit (Polyamic acid), PC: Polikarbonat
(Polycarbonate), PCU: Polikarbonat üretan (Polycarbonate urethane), PE: Polietilen (Polyethylene), PEEK: Polietereterketon (Poly(ether ether ketone)),
PEI: Polieterimid (Polyetherimide), PEMA: Polietilmetakrilat (Poly(ethyl methacrylate)), PEI: Polieternitril (Polyethernitrile), PES: Polietersülfon
(Polyethersulfone), PMA: Polimetakrilonitril (Poly(methacrylonitrile)), PMMA: Polimetilmetakrilat (Poly(methyl methacrylate)), PP-PE: Propilen-etilen
kopolimeri (Poly(propylene-co-ethylene)), PP: Polipropilen (Polypropylene), PPA: Polifosforik asit (Polyphosphoric acid), PPE: Polidimetilfenileneter
(Poly(2,6-dimethyl-1,4-phenylene ether)), PPS: Polifenilensülfit (Poly(phenylene sulphide)), PPy: Polipirol (Polypyrrole), PSU: Polisülfon (Polysulfone),
PTFE: Politetrafloretilen (Polytetrafluoroethylene), PU: Poliüretan (Polyurethane), PVC: Polivinilklorür (Poly(vinyl chloride)), SBS: Bütadien-stiren
kopolimer elastomeri (Poly(butadiene-co-styrene) elastomer), TDC: Trioksan-dioksolan kopolimeri (Poly(trioxane-l,3,5-co-dioxolan-l,3))]

4. KAYAKLAR

1. Kim, J., Mai, Y., 1998, “Engineered Interfaces In Fiber Reinforced Composites”, Elsevier, s.1-2.

2. Erden, S., Yıldız, H., 2008, 12th International Materials Symposium, “Karbon Fiber
Hidrofilisitesinin Plazma Oksidasyonu Đle Arttırılması”, Denizli, s.693.

3. Donnet, J., Bansal, R., C., 1990, “Carbon Fibers”, Marcel Dekker, Inc., s.146.

4. Iroh, J. O., Bell, J. P., Scola, D. A., Wesson, J. P., 1994, “Electrochemical Process For Preparing
Continuous Graphite Fibre/Thermoplastic Composites”, Polymer, 35(6), s.1306-1311.

5. Grunden, B., Iroh, J. O., 1995, “Formation Of Graphite Fibre/Polypyrrole Coatings By Aqueous
Electrochemical Polymerization”, Polymer, 36(3), s.559-563.

6. Iroh, J. O, Yuan, W., 1996, “Surface Properties Of Carbon Fibres Modified By Electrodeposition
Of Polyamic Acid”, Polymer, 37(18), s.4197-4203.

51
Teknolojik Araştırmalar : TTED 2009 (1) 39-56 KFTmK’lerde Ara Yüzey Dayanımının Arttırılmasında Kullanılan Yöntemler

7. Iroh, J. O, Wood, G. A., 1997, “Effect Of Electrolytes On The Kinetics And Mechanism Of The
Electropolymerization Of Pyrrole On To Carbon Fibers”, Eur Polym J, 33(1), s.107-114.

8. Kim, M., Kim, J., Kim, W., Choi, Y., Hwang, B., 2000, “Fabrication Of PP/Carbon Fiber
Composites By Introducing Reactive Interphase And Its Properties”, Polymer (Korea), 24(4),
s.556-563.

9. Lin, B., Surehkumar, R., Kardos, J. L., 2001, “Electropolymerization Of Pyrrole On PAN-Based
Carbon Fibers: Experimental Observations And A Multiscale Modeling Approach”, Chemical
Engineering Science, 56, s.6563-6575.

10. Bismarck, A., Lee, A. F., Saraç, A. Z., Schulz, E., Wilson, K., 2005, “Electrocoating Of Carbon
Fibres: A Route For Interface Control In Carbon Fibre Reinforced Poly Methylmethacrylate?”,
Composites Science and Technology, 65, s.1564-1573.

11. Li, T. Q., Zhang, M. Q., Zeng, H. M., 1999, “Strong Interaction At Interface Of Carbon Fiber
Reinforced Aromatic Semicrystalline Thermoplastics”, Polymer, 40, s.4307-4313.

12. Raghavendran, V. K., Drzal, L. T., 2002, “Fiber/Matrix Interfacial Adhesion Improvement In
Carbon Fiber-Bisphenol-A Polycarbonate Composites By Polymer Grafting”, The Journal of
Adhesion, 78, s.895-922.

13. Drzal, L. T., Raghavendran, V. K., 2003, “Adhesion Of Thermoplastic Matrices To Carbon
Fibers: Effect Of Polymer Molecular Weight And Fiber Surface Chemistry”, Journal of
Thermoplastic Composite Materials, 16, s.21-30.

14. O’Connor, J. E., Lewis, A. F., 1977, “On The Enhancement Of Carbon Fiber/Nylon Matrix
Adhesion Via In Situ Polymerized Coatings”, Am Chem Soc Div Org Coat Plast Chem Prepr,
37(1), s.751-757.

15. Jang, B. Z., 1992, “Control Of Interfacial Adhesion In Continuous Carbon And Kevlar Fiber
Reinforced Polymer Composites”, Composites Science and Technology, 44(4), s.333-349.

16. Bourgeois, P., Davidson, T., 1994, “Plasma Modifications To The Interface In Carbon-Fiber-
Reinforced Thermoplastic Matrices”, The Journal of Adhesion, 45, s.73-88.

17. Montes-Morán, M. A., Martínez-Alonso, A., Tascón, J. M. D., Paiva, M. C., Bernardo, C. A.,
2001, “Effects Of Plasma Oxidation On The Surface And Interfacial Properties Of Carbon
Fibres/Polycarbonate Composites”, Carbon, 39, s.1057-1068.

18. Montes-Morán, M. A., Martínez-Alonso, A., Tascón, J. M. D., 2002, “Adsorption Of Polar Probe
Molecules On Plasma-Oxidised High-Strength Carbon Fibres”, Fuel Processing Technology, 77-
78, s.359-364.

19. Montes-Morán, M. A., van Hattum, F. W. J., Nunes, J. P., Martínez-Alonso, A., Tascón, J. M. D.,
Bernardo, C. A., 2005, “A Study Of The Effect Of Plasma Treatment On The Interfacial
Properties Of Carbon Fibre/Thermoplastic Composites”, Carbon, 43, s.1778-1814.

20. Fitzer, E., Weiss, R., 1987, “Effect Of Surface Treatment And Sizing Of C-Fibres On The
Mechanical Properties Of CFR Thermosetting And Thermoplastic Polymers”, Carbon, 25(4),
s.455-467.

52
Erden, S., Sarikanat, M., Yıldız, H. Teknolojik Araştırmalar : TTED 2009 (1) 39-56

21. Blackketter, D. M., Upadhyaya, D., King, T. R., King, J. A., 2004, “Evaluation Of Fiber Surfaces
Treatment And Sizing On The Shear And Transverse Tensile Strengths Of Carbon Fiber-
Reinforced Thermoset And Thermoplastic Matrix Composites”, Polymer Composites, 14(5),
s.430-436.

22. Thomas, Y., Parisi, J. P., Boutevin, B., Beziers, D., Chataignier, E., Désarmot, G., 1994,
“Improvement Of Fibre/Matrix Bonding In Carbon-Fibre/Acrylic Composites By Electron-
Irradiation: Concept Of Difunctional Chemical Coupling Agent”, Composites Science and
Technology, 52(3), s.299-307.

23. Yumitori, S., Wang, D., Jones, F. R., 1994, “The Role Of Sizing Resins In Carbon Fibre-
Reinforced Polyethersulfone (PES)”, Composites, 25(7), s.698-705.

24. Chang, Y. S., Lesko, J. J., Case, S. W., Dillard, D. A., Reifsnider, K. L., 1994, “The Effect Of
Fiber/Matrix Interphase Properties On The Quasi-Static Performance Of Thermoplastic
Composites”, Journal of Thermoplastic Composite Materials, 7(4), s.311-324.

25. Clark, Jr, R. L., Kander, R. G., Sauer, B. B., 1999, “Nylon 66/Poly(vinyl pyrrolidone) Reinforced
Composites: 1. Interphase Microstructure And Evaluation Of Fiber/Matrix Adhesion”,
Composites: Part A, 30, s.27-36.

26. Bullions, T. A., Mehta, R. A., Tan, B., McGrath, J. E., Kranbuehl, D., Loos, A. C., 1999, “Mode I
And Mode II Fracture Toughness Of High-Performance 3000 g mole−1 Reactive
Poly(etherimide)/Carbon Fiber Composites”, Composites: Part A, 30, s.153-162.

27. Rosso, P., Friedrich, K., Wollny, A., 2002, “Evaluation Of The Adhesion Quality Between
Differently Treated Carbon Fibers And An In-Situ Polymerized Polyamide 12 System”, Journal of
Macromolecular Science: Part B – Physics, B41, s.745-759.

28. Thielmann, F., Burnett, D., Bismarck, A., 2005, “Measuring Adhesion Phenomena Between
Carbon Fibers And Model Polymer Matrices”, International SAMPE Symposium and Exhibition
(Proceedings), 50, s.1551-1558.

29. Segerström, S., Ruyter, I. E., 2007, “Mechanical And Physical Properties Of Carbon-Graphite
Fiber-Reinforced Polymers Intended For Đmplant Suprastructures”, Dental Materials, 23(9),
s.1150-1156.

30. Qian-qian, S., Xian-hua, C., 2006, “On The Friction And Wear Behavior Of PTFE Composite
Filled With Rare Earths Treated Carbon Fibers Under Oil-Lubricated Condition”, Wear, 260,
s.1243-1247.

31. Bao, D., Cheng, X., 2006, “Evaluation of Tribological Performance of PTFE Composite Filled
with Rare Earths Treated Carbon Fibers under Water-Lubricated Condition”, Journal of Rare
Earths, 24(5), s.564-568.

32. Rashkovan, I. A., Korabel’nikov, Y. G., 1993, “Realization Of Properties Of The Fibrous
Reinforcement In Unidirectional Thermoplastic Composites”, Mekhanika Kompozitnykh
Materialov, 29(1), s.61-65.

33. Tibbetts, G. G., McHugh, J. J., 1999, “Mechanical Properties Of Vapor-Grown Carbon Fiber
Composites With Thermoplastic Matrices”, Journal of Materials Research, 14(7), s.2871-2880.

53
Teknolojik Araştırmalar : TTED 2009 (1) 39-56 KFTmK’lerde Ara Yüzey Dayanımının Arttırılmasında Kullanılan Yöntemler

34. Raghavendran, V. K., Drzal, L. T., Askeland, P., 2002, “Effect Of Surface Oxygen Content And
Roughness On Interfacial Adhesion In Carbon Fiber-Polycarbonate Composites”, J. Adhesion Sci.
Technol., 16(10), s.1283-1306.

35. Ibarra, L., Macías, A., Palma, E., 1996, “Mechanical And Viscoelastic Properties Of Butadiene-
Styrene Thermoplastic And Oxidized Carbon Fibre Composites”, Polymer International, 40,
s.169-178.

36. Meretz, S., Auerch, W., Marotzke, C., Schulz, E., Hampe, A., 1993, “Investigation Of
Morphology-Dependent Fracture Behaviour With The Single-Fibre Pull-Out Test”, Composites
Science and Technology, 48, s.285-290.

37. Mayer, J., Giorgetta, S., Koch, B., Wintermantel, E., Patscheider, J., Spescha, G., 1994,
“Characterization Of Thermally Oxidized Carbon Fibre Surfaces By ESCA, Wetting Techniques
And Scanning Probe Microscopy, And The Interaction With Polyethylmethacrylate. Development
Of A Biocompatible Composite Material”, Composites, 25(7), s.763-769.

38. Wu, G., 1997, “Effects Of Carbon Fiber Treatment On Interfacial Properties Of Advanced
Thermoplastic Composites”, Polymer Journal, 29(9), s.705-707.

39. Bismarck, A., Richter, D., Wuertz, C., Springer, J., 1999, “Basic And Acidic Surface Oxides On
Carbon Fiber And Their Influence On The Expected Adhesion To Polyamide”, Colloids and
Surfaces A: Physicochemical and Engineering Aspects, 159, s.341-350.

40. Ramanathan, T., Bismarck, A., Schulz, E., Subramanian, K., 2001, “The Use Of A Single-Fibre
Pull-Out Test To Investigate The Influence Of Acidic And Basic Surface Groups On Carbon
Fibres On The Adhesion To Poly(Phenylene Sulfide) And Matrix-Morphology-Dependent
Fracture Behaviour”, Composites Science and Technology, 61, s.1703-1710.

41. Ramanathan, T., Bismarck, A., Schulz, E., Subramanian, K., 2001, “Investigation Of The
Influence Of Surface-Activated Carbon Fibres On Debonding Energy And Frictional Stress In
Polymer-Matrix Composites By The Micro-Indentation Technique”, Composites Science and
Technology, 61, s.2511-2518.

42. Shah, R. J., Belfiore, L. A., 1987, “Interfacial Adhesion Between Ionomers And Carbon Fibres”,
Polymeric Materials Science and Engineering, Proceedings of the ACS Division of Polymeric
Material, 56, s.68-72.

43. Belfiore, L. A., Shah, R. J., Cheng, C., 1989, “Interfacial Adhesion Between Ionic Copolymers
And High-Modulus Surface-Treated Carbon Fibers”, Polymer Composites, 10(2), s.122-133.

44. Rashkovan, I. A., Korabel’nikov, Y. G., 1997, “The Effect Of Fiber Surface Treatment On Its
Strength And Adhesion To The Matrix”, Composites Science and Technology, 57, s.1017-1022.

45. Bismarck, A., Kumru, M. E., Song, B., Springer, J., Moos, E., Karger-Kocsis, J., 1999, “Study On
Surface And Mechanical Fiber Characteristics And Their Effect On The Adhesion Properties To
A Polycarbonate Matrix Tuned By Anodic Carbon Fiber Oxidation”, Composites: Part A, 30,
s.1351-1366.

46. Lee, J., Drzal, L. T., 2005, “Surface Characterization And Adhesion Of Carbon Fibers To Epoxy
And Polycarbonate”, International Journal of Adhesion & Adhesives, 25, s.389-394.

54
Erden, S., Sarikanat, M., Yıldız, H. Teknolojik Araştırmalar : TTED 2009 (1) 39-56

47. Itoi, M., Yamada, Y., Pipes, R. B., 1992, “Effect Of Surface Treatment Of Pitch-Based Carbon
Fiber On Mechanical Properties Of Polyethernitrile Composites”, Polymer Composites, 13(1),
s.15-29.

48. Pittmann, Jr, C. U., He, G. R., Wu, B., Gardner, S. D., 1997, “Chemical Modification Of Carbon
Fiber Surfaces By Nitric Acid Oxidation Followed By Reaction With Tetraethylenepentamine”,
Carbon, 35(3), s.317-331.

49. Bashtannik, P. I., Kabak, A. I., Chervakov, O. V., 1997, “Study Of The Effect Of The Dressing Of
Carbon Fibers On The Properties Of Carbon-Fiber-Reinforced Plastics Based On Polyacetals”,
Mechanics of Composite Materials, 33(1), s.64-69.

50. Kompalik, D., Schmid, B., 1988, “Injection Molding Of Carbon-Fiber-Reinforced Polycarbonate”,
IPE. Industrial & production engineering, 12(3), s.26-29.

51. Krekel, G., Hüttinger, K. J., Hoffman, W. P., 1994, “The Relevance Of The Surface Structure And
Surface Chemistry Of Carbon Fibres In Their Adhesion To High Temperature Thermoplastics.
Part II. Surface Chemistry”, Journal of Materials Science, 29, s.3461-3468.

52. Krekel, G., Zielke, U. J., Hüttinger, K. J., Hoffman, W. P., 1994, “The Relevance Of The Surface
Structure And Surface Chemistry Of Carbon Fibres In Their Adhesion To High Temperature
Thermoplastics. Part III. Interface Adhesion And Reinforcement Effects”, Journal of Materials
Science, 29, s.3984-3992.

53. Zhandarov, S. F., Dovgyalo, V. A., Pisanova, E. V., Mironov, V. S., 1993, “Effect Of Electric
Fields And Charges On The Adhesion Interaction Between Components Of Polymer Fibrous
Composites”, Mekhanika Kompozitnykh Materialov, 2, s.267-273.

54. Venderbosch, R. W., Nelissen, J. G. L., Peijs, A. A. J. M., Lemstra, P. J., 1993, “Polymer Blends
Based On Epoxy Resin And Polyphenylene Ether As A Matrix Material For High-Performance
Composites”, Proceedings of the International Conference on Advanced Composite Materials,
s.837-842.

55. Venderbosch, R. W., Meijer, H. E. H., Lemstra, P. J., 1995, “Processing Of Intractable Polymers
Using Reactive Solvents: 2. Poly(2,6-Dimethyl-1,4-Phenylene Ether) As A Matrix Material For
High Performance Composites”, Polymer, 36(6), s.1167-1178.

56. Venderbosch, R. W., Peijs, T., Meijer, H. E. H., Lemstra, P. L., 1996, “Fibre-Reinforced
Composites With Tailored Interphases Using PPE/Epoxy Blends As A Matrix System”,
Composites: Part A, 27A, s.895-905.

57. Raghavendran, V. K., Waterbury, M. C., Rao, V., Drzal, L. T., 1997, “Influence Of Matrix
Molecular Weight And Processing Conditions On The Interfacial Adhesion In Bisphenol-A
Polycarbonate/Carbon Fiber Composites”, Journal of Adhesion Science and Technology, 11(12),
s.1501-1512.

58. Dányádi, L., Gulyás, J., Pukánszky, B., 2003, “Coupling Of Carbon Fibers To Polycarbonate:
Surface Chemistry And Adhesion”, Composite Interfaces, 10(1), s.61-76.

59. Nogueira, C. L., de Paiva, J. M. F., Rezende, M. C., 2005, “Effect Of The Interfacial Adhesion On
The Tensile And Impact Properties Of Carbon Fiber Reinforced Polypropylene Matrices”,
Materials Research, 8(1), s.81-89.

55
Teknolojik Araştırmalar : TTED 2009 (1) 39-56 KFTmK’lerde Ara Yüzey Dayanımının Arttırılmasında Kullanılan Yöntemler

60. Tohgo, K., Hirako, Y., Ishii, H., 1995, “Influence Of Resin On Splitting Fracture Toughness In
Unidirectional CFRP”, Nippon Kikai Gakkai Ronbunshu, A Hen/Transactions of the Japan
Society of Mechanical Engineers, Part A, 61(585), s.959-964.

61. Hine, P. J., Brew, B., Duckett, R. A., Ward, I. M., 1990, “Failure Mechanisms In Carbon Fibre
Reinforced Poly(Ether Ether Ketone). II: Material Variables”, Composites Science and
Technology, 40(1), s.47-67.

62. Raghavendran, V. K., Waterbury, M. C., Drzal, L. T., 1994, “Effects Of Processing Conditions
And Molecular Weight Of The Resin On The Interfacial Adhesion In Polycarbonate/Carbon Fiber
Composites”, Proceedings of the American Society for Composites, s.12-19.

63. Drzal, L. T., Raghavendran, V. K., 1995, “Adhesion Of Carbon Fibers To Polycarbonate
Matrices-Interphase Composition And Structure”, Annual Technical Conference – ANTEC,
Conference Proceedings, 2, s.2877-2881.

64. Zhang, M., Xu, J., Zhang, Z., Zeng, H., Xiong, X., 1996, “Effect Of Transcrystallinity On Tensile
Behaviour Of Discontinuous Carbon Fibre Reinforced Semicrystalline Thermoplastic
Composites”, Polymer, 37(23), s.5151-5158.

65. Ramanathan, T., Schulz, E., Subramanian, K., 2004, “Determination of Energy Release Rate In
Carbon Fiber/Thermoplastic Composites and Comparison of Crack Propagation in Amorphous
and Crystalline Interface By Single Fiber Pullout Test”, Journal of Reinforced Plastics and
Composites, 23(15), s.1639-1650.

66. Finegan, I. C., Tibbetts, G. G., Glasgow, D. G., Ting, J. M., Lake, M. L., 2003, “Surface
Treatments For Improving The Mechanical Properties Of Carbon Nanofiber/Thermoplastic
Composites”, Journal of Materials Science, 38, s.3485-3490.

67. McKenzie, J. L., Waid, M. C., Shi, R., Webster, T. J., 2004, “Decreased Functions Of Astrocytes
On Carbon Nanofiber Materials”, Biomaterials, 25, s.1309-1317.

68. Oh, S., Lee, H., Keum, D., Lee, S., Wang, D. H., Park, S., Tan, L., Baek, J., 2006, “Multiwalled
Carbon Nanotubes And Nanofibers Grafted With Polyetherketones In Mild And Viscous
Polymeric Acid”, Polymer, 47, s.1132-1140.

69. McIntosh, D., Khabashesku, V. N., Barrera, E. V., 2006, “Nanocomposite Fiber Systems
Processed From Fluorinated Single-Walled Carbon Nanotubes And A Polypropylene Matrix”,
Chem. Mater., 18, s.4561-4569.

70. Erden, S., 2009, “Karbon Fiberlerden Đmal Edilen Kompozit Yapılarda, Fiber Yüzey Đşlemlerinin
Fiber, Ara Bölge Ve Kompozit Yapı Özelliklerine Etkilerinin Đncelenmesi”, Doktora Tezi, Tez
Danışmanı: Yıldız, H., Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Bornova.

56

You might also like