You are on page 1of 236

Allah bu devleti dunya durdukca payidar kilsin.

Duarru kabul eyle ey her an tasarruf eden Allah'un. Ugurlu gelsin de zaman onunla sana ersin diye Osrnanh Devleti'ni kitabirmn son kisrmnda zlkrettim,

Bil ki, bu devleti kuranIar, yeryuzunun en

hasmetli ve en buyuk htikumdarlandu.

Onlar, en kudretli saltanata, en genis memlekete sahiptirler, Ytiksek bir k.udret ve alai sahibidirler, Bahtlan ve kismetleri aciknr, Cok hayir yaparlar

ve ihsanda bulunurlar, Onlann saltanatlan en sevketli, kihclan en keskin, rmzraklan en sivridlr, Mal, at ve silah bakirmndan yeryilziintin zenginidirler. Garu~leri en dogru, yollan en guzeldir. ~iddetli bir kuvvet ve tesirleri vardir,

Dogu'nun ve Ban'nm, karalarm ve denizlerin htikiimdan, Mekke ve Medine'nin koruyucusudurlar, Allah onlan, Silleyman Peygamber'den sonra hi" kimseye nasip olmayan bir htiktimdarlIlda sereflendirmistir. Bu husus, hUkiimdarlann ve sultanIann hayatlanm tetkik edenlerin malumudur.

MiineccimbaljJ AJuned Dede

i~indekiler

Omoz/9

Sogiil'leki pgltk: Osman Gazi (1299-1326) /13 o bir alperen: Orhlln Gczi (l326--1361) /19

Bir Mevlana hayrcnl: L MuraO-I Hudovendigcr (1361-1389) / 25 ilk ~air: Ylldlnrn Hoyezid (1389-1402) / 29

GOre-Hi sultan: (elebi Mehmed 11413-1421) /33

Bilge plldi~ah: II. Murad (1421-1451) /37

Haritallllkunu: Fatih Sulfan Mehrned 11443-1444 ve 1451-1481) /43 Ok~ulann patronu: II. Bayazid 11481-1512) /51

Vahdet-i Vuwd'un Osmanlitasl:Yavuz Sulton Selim (1512·1520) / 59 ~air va kuyurncu: Kanuni Sultan Siileyman (1520-1566) /69 Selimiye'nin egittigi sultan: II. Selim (1566-15741/81

'HaYlr' diyemeyen pcdi~ah: III. Murad (1574-1595) / B7

KD~lkp ve aymorl: Ill. Mehmed (1595-1603) / 95

M.Alo senfoni": I. Ahmed (1603-1617) / 99

Bakar sullon: I. Musll1Fa (l617-16lB ve 1622-1623) / IDS Gen~le~irilen hiikiimdar: II. Osman (1618-1622) /107 ~kak,o sert, sarcrdo ho~sahbet [V. Mumd (1623-1640) / III

Samur devrinde 8 yd: Suhan ibrahi~ (l64G-I64B) / 119 Yorulmak bilmeyen avel: IV. Mehmed (1648-1687) / 121 Rehrtmen wliaht II. Siileyman {1687-16911 /127

istonbul'a adlm mayan sultan: II. Ahmed (1691-1695) /131 (ihangirlikten Hars~izme: II. Mustafa (1695-17031/133

Kadm eli~erine merakh padi~ah: III. Ahmad 11703-1730) /137 Osmanlr'dll kiifiiphane IJYdmh§l: I. Mahmud (1730-1754) / 145 Yangmlar padi~Qh,: III. Osman (1754-1757) / 151

y,ld,z!ardan medet uman gozler: III. Mustafa (1757·1774) /155 Evliya Padi~ah: L Abdulhamid (1774-1769) /163

Hedefi 12'den vuran OtlCI: III. Selim (1789·1807) / 169

Tarihin 5ildigi gizemli yiiz: IV. Mustafa (1807-1808) / 175 Sedefkar, haMal, sporm: II. Mahmud (1808·1839) /177

Dede Hendi ile Johann Straus'un hamisi: Sultan Abdulrnerid (1839-1861) / IBl Avrupa'ya zemzem giituren Sultan: Abdiilllziz [1861-1876) /197

93 gunliik ~lldlrma nabeti: V. Murad (Haziran·AgustDs 1876) / 205

Agacm dilini okuyan Ieka: II. Abdiilhamid (1876-1909) / 207

~anakkale'nin hem ~airi, hem sultan!: V. Mehmed Re~Qd 11909·1918) / 223

MBu bir felaket~: VI. Mehmed VahdeHin (1918-1922) /229

Resmin ta~5lz 5ullllnl: Halife Abdulmecid 11922·1924) / 233

Kaynaldar /241·

OnSOl

Osmanhlar gazilerdir ve galiplerdir, fisebilillah hak yoluna durmuslardir, gaza mahru eern edilp Halla hare edicilerdir ve Haktan yana gidicilerdir.

Din yoluna gayretludurler, dunyaya magrur degilllerdir. Seriat yolunu gdzedicilerdir, ehl-i sirkten intikarn alrcilardir,

Oruc Beg

Osrnanh padisahlan denilincegenellikle gozumiiztm online AIZ Odasi'mn ontinde gurleyen veya savas meydanlannda kihcuu cekip cengaverlik eyleyen siyast-askert liderlerin gelmesine fazlasiyla ahsmis durumdayiz, Sanki padisahlann 'insan' tarafi bilincli olarak elenmistir tarih kitaplanmizdan. Genellikle bu insan sicakligi eksikligini bazi fikra ve menkibelerle doldurmayi tercih edislmizin gercek sebe bi, tarih galertsini hiikfundarlarm donuk, SOOCI ve biraz da sert gdrunumlu pcrtrelerinin isgal etmis olmasidir. Sanki onlar hie aglamaz, gillmez, iizillmez, sevincinden haykirmaz, kahrolmaz, canian sikilmaz ... Velhasil kitaplanrmzdaki Osmanh padisahlan adeta harem-i htimayun haricinde sahst hayatlan olmayan bir till robota benzerler. Osmanh tarihi akurken 0 insan sicakligim yeterince hissederneyisirnizin altmda bu scguk gercek yatar.

bHI"meyen y~nlerlvle osmanll padi~i!lhl1r1 ! 9

Oysa gayet tabiidir ki, onlann da her insan gibi duygusalestetik bir hayatlan vardr Baslan agnrdi, nmaklan uzardi, disleri yiiriirdii, canlan sikihrdi, asik olurlar, Sultan I. Abdillhamid'in cariyesi Ruhsah'a yazdigi sevda mektuplannda gorilldligu gibi mahrem duygulanm atesli sanrlara dokmeyide pekala bilirlerdi. Gonill sizilanru sadece seferler acarak veya devlet idaresine hayatlanm adayarak cozmezlerdi elbette. Kimisinin musilciye ve siire, baskalannm hat sananna.jcuyumculuga, avcihga, giyim kusama, binicilige, gtire~r;ilige, rnarangozluga, hatta nakrs d.iki~ gibi kadm mesgalelerlne sigmdiklan bir SIr degildir, Degildir ama tanh kitaplannuzdabunlan ara ki bulasmiz,

Piyasada Osmanh padlsahlanmn cok krytya koseye sak.lanrms, gozlerden israrla gizlenmis, tarih kitaplanmn sam aralannda gecistirilen ve genellikle oldlikten soma talkm verir gibi 6zellikleri sayihrken bir kac kuru rnadde halinde zikrediliveren insani cevherlerinin derli toplu blr sekilde i~end.igi veya hie; degilse derlendigi mlistakil bir kitap bulabilmek neredeyse irnkansizdir,

Elbette sairlikleri ve bestekarhklan, bir miktar da hattathklan ve sporculuklan iizerinde duran ki.mi arasnrmalar cikrmstir ama bu kitaplarda verilen bilgiler de ya bir padisaha veya etkinlige ozel calismalardi (meseJa Hattat Padisahlar veya SultaniBesteler gibi) ya da haklarmdaki malumat epeyce dagnuk ve cogunlukla eksikti. Padisahlann diger yonleri uzerine bilgi bulmak ise biiyiik olctide tesadiiflere kalrmstir. Belki en cok bilgi sahibi olunansultani mesgale, II. Abdillhamid'in marangozlugudur, Ancak ana bu merakin babasi Abdillmecid'den gectigi ise nedense zikre deger bulunmaz.

Elinizdeki calismada yiizlerce kltap ve makaleden su- . zulrnus nadir ve ilginc bilgileri ropluca sunmak, b5ylece Osmanh tarihi irnajmin uzerine anlrms alan sallardan blrini daha bir nebze olsun kaldirmak ve oraJarda bir yerde gizlenmis alan tarihin mahcup kalp atislanm hissettirmek istedim siz sevgili okurlanma.

10 I tlSmanll'nln m"hrem tarllTl

M i1mkiin oldugu kadar azlti ve kamtli bilgilere dayalr olarak telif edilen bu kitap kuskusuz kolayhld.a genisletilebilir ve tabir caizse kfipiirtillebilirdi Padisahlann §iirlerinden veya bestelerinden genis ornekler, hos fikralar, ibretli anekdotlar vesaire Ue metnin hacmi rahathkla mevcut halinin birkac misline cikarnlabilirdi, Lakin bunu yapmak isternedim. M iimklin oldugu kadar oz, somut, konsan tre edilmis bilgilere yer vermek, ozelllkle bilgileri aldigim yaymlan (kaynaklan) mutlaka belirtrnek suretiyle biz den soma gelecek arasnrmacilann online bu renkli kapryi acmak, dahasi, Osmanh hanedanmm killttirel tarihi Uzerine arasurmalan derinlestirmek isteyenlere 6ncilliik etmek ve nihayet tarihin bu gozlere nihan kalrms boyutunun onu sevmeye arnade kardeslerime nasil zorlu blr engel olusturdugunu gostermek istedim, Amacim, her zaman oldugu gibi tarihi sevdirmek.

Bahcesinde gill asilayan bir Fatih, alnrn eriten ve dantel gibi isleyen birYavuz, hacilara asa imal ederek kutsal topraklara gidemeyisinin sizisim hafifletrnek isteyen bir II. Selirn, mektep kitaplannda sunulan mat portrelerinin haricinde bir de gortmrneyen, saklr ytizleri oldugunu fisildamryorlar rm kulaklanrmzat

lste Osmanli'run Mahrem Tarihi; c;:ogu.Oc;: kitaya hukrnetmis alan sultanlarm bu ozel, mahrem dimyalanna davet ediyor sizleri, Aym zanianda kitabim "mahrem" ve "ozel" denilince illa ki akla cinsellik ve Harern'in gelrnemesi gerektigini de hanrlatacaknr umudundayrm.

Bu arada Mahrem Tarin ba§hgull tasiyan bir kitapta padisahlann 'Harem' hayatmdan bahsedilmeyisini bir eksiklik olarak gorecek olanlara hemen hanrlatmahyim ki., Osrnanh kadim ve Harem hayan uzerine hazirlayacagirmz bir baska kitap yoldadrr ve merak edenler bir sure soma orada bu bilgilere rahatca ulasabileceklerdir,

Son olarak birkac not da kitabm konusu uzerine ... Geleneksel olarak hernen her erkek Osmanh hanedan uyesi, el sanatlan veya guzel sanatlann bir ya da birkac dalinda ustalasacak sekilde yetistirilmistir, Osrnanh sehzadeleri cocukluklanndan itibaren saraydaAhilik veya Ftitilvvet ge-

blllnm.y.n y5nlerlyle es m a n It p~dl~.nlul 111

. I

~~~~~,"","",~""-'-'--""-,,"-,,-~~_'------.J--'---r--,":__:..<,--,---,~.:o._..;~;_;·!£I~~·_.:..:;:,_,:_::Xi~:i:T' ~_;.~L'I

1--' .-.~-.-.~~~~~

I

lenekleri geregi mutlaka bir meslege yonlendtrilirlerdi. Bu, her erkek cocugunun, talihlerinin yaver gitmedigi demlerde gecimlerini saglayacaklan bir sanata veya zanaata, bir .. altm bilezfk" e sahip olmasi gerektigi yolundaki eski TUrk ve islam geleneginln yiizyillarca hanedanm zihniyet ve pratiginde yasamglIll ve ana yon verdigini gosteren carprci bir gelenektir.

Ismail Rami Danismend'e bakihrsapadisahlar yapnklan sanatlaidan para bile kazamrlarrms: "Padisahlann nafakalanrn temin icin yapnklan bu e1 islerl" diyor Danismend, "ya devlet ve saray erkamna satihr veyahut ¢aqilarda pazarlarda sansa cikanlarak bilyUk bir ragbetle kapisihrdi," Bu ilginc notun aynnnlanru kita pta okuyacaksimz,

Gelecegin padisahlan, Endenm'un bir parcasmi olusturan "Sehzadeler Okulu"nda (Sehzadegan Mektebi'nde) yetistirllirken, kimi hobiler gelistirmeleri ve cesitli meslek ve rneraklara (spar, moda, bahcivanhk vb.) egilim duymus olmalan gayet tabiiydi. SmIfslZ bir topJumun tek arlstokrat ailesi, bualanlarda da i:inciihik rohinii tistlenecekti dog-a! olarak, Baska tiirliisii de dii$ilnillemezdi zaten .

. Kitapta, tespit edebildigimizkadanylaOsmanhpadi$all' lanrun icra ettikleri rneslek veya sanatlar/zanaatlar ile ilgilendikleri cesitli kon ular, meraklan, ha bileri, sevclikleri seyler ve davramslar lie kisise! ozellikleri, nihayet bazi 'enlerve ilkler' zaman snasma gore ve maddeler halinde verilmistir,'

Btiytik olC(iide gozlerden uzakkalmis bir galerinin kapisidir birazdan acilacak alan. Tablolara bakarken mutlaka kendinize yakIn hissettiginiz bir partre belirecektir karsuuzda. Mizacl ar mizaclan cagiracak ve tanh e~liginde sessiz bir yolculuga cikacaksrmz, Tarih de kendimizi tanuna yolunda . yapilan bir yalculuktan baska nedir zaten,

Umraniye, Ekim 2008 . Mustafa Armagan

Burada adlan aynca zlkredilrnemls alan bazi padisahlarm da breakc;:ilik ve ell [.,-:ilik gibi sanatlarla ugrastiklan genel bir bilgi 01 arak bazi kaynaklarda zikredllmektedir, Muhtemelen bu gibi kayda gecmernis mesguliyedr-rtn cogundan hicbir zarnan haberdar olarnayacagia

12! osmanll'nln minrem Urihl

Sagiit'teki ~Ighk: Osman Gazi (1299-1326)

Osman, bir ahi seyhi olrnasrkuvvetle muhtemel olan Seyh Edebali'nin irsadi ve beline gaza Io.hCInI baglamasi He (bu tam bir ahi adetidirl gazi olrnus,

. gaza akmlanna baslarmsnr.

Halll lnalcik

Tarih tamamen dikkat demektir. Osman Gazi'nin dogum tarihi 1258. Bu tarih size neyi hanrlanyor bilmem ama bana, islam medeniyetinin kalbinin Mogollar tarafmdan sokilldiigii yilihanrlanyor.Ld ~ubat 1258'de biryandan islam aleminin yiizlerce yildir olusturdugu muhtesem medeniyet birikimi yakihp yoohrken, obilr yandan KuzeybatJ Anadolu'da, Ertugrul Gazi'nin bir oglu dtinyaya geliyordu. o bebegin torunlan, yikilmakta olan islam aleminin cansnu, 600ytl daha dik tutmayi basaracakve tarihe en uzun soluklu liahlaD11i1ardan birinl yasatacaklardi,

Sadece bu olay bile, Munecclmbasi.Ahmet Dede ve Hoca Sadeddin Efendi gibi ieeriden sahitlere oldugu kadar bana da Osmanogullannm tarih sahnesine tesadillen cikmadiklanru, adeta llahl bir nefhayla itildiklerini gostermeye yetiyor. Eger Osmanh Devleti gibi lslamiyetln bayragim yticeltici ve islam

b Illnmeyen yllnlerlylm QJmlnll pad 1~lhl'fl 113

alernini birlestirici bir gtlczarnanmda devreye girmeseydi, islam alemi muhtemelen 1918' de ya~adJ.gl parcalanrmshk ve zilleti daha 15-16. yiizyillarda yasayabilecekti.

Bostanzade Yahya'nm tasvirine gore uzun boylu, ak benizli ve kumral kaslryrms tarihin en bliyi1k devletlerinden birinin kurucusu Osman GazLMiineccimbQll Tarihtne gore ise kara yagtz, cank kash, yuvarlak yiizlUydU. Omuzlannm arasi aciktt Ayalcta dururken, elleri dizlerini gecerdi.' Bu tariften ya bacaklanmnkisa veya ellerinin normaIden uzun oldugunu ogreniyoruz lei, bu vucut tipi Halife Abdlilmecid'e kadar 600 kUsur yd boyunca yasarms gOriiniiyor.

Gayet sade, sefahat ve eglenceden uzak bir hayat yasadigm: ogrendigirniz Osman Gazi'nin arkadaslan arasmdaki lakabi, "Kara Osman"drr. Seyyah ibn Battuta ise ona "Osmancik" denildigini aktanr, Geciminikendi koyunlarmdan eide ettigi uninlerle (sUt,yogurt, peynir vb.) saglarnus, Hatta bir ara fethettikleri bir sehrin pazanna gcturmusler Osrnanctk't ve buradaki sancilardan 'b ac', yani vergi almanm beylik hakki olduguna inandirrnaya cahsmislar. Osman Gazi, elinin emegi olrnadan boyle bir 'hava parasi'nm nasil olup da hakki olabileceginl anlamamis birturlu. B tiyiece bu yagh geliri elinin tersiyle reddetmis.

Zaten i:ildiikten soma terekesinden altin vegtimiis adma degerli herhangi bir sey cikmamasi da bu tok g6z1illligiinii yeterince gosteriyor. Terekesinden cikanlar sunlardan ibarettir: Denizli bezinden yapilrms sank, at i«;in zirh taknru, bir tuzluk, bir tahta kasik, bir bashk, bir cift cizme, Alasehir dokumasmdan krrnuzi renkli sancaklar, bir klbc;:, bir tirkes (okluk), bir rmzrak ve misafirlerine ikram Icin besledigi li.; sUrli koyun.

Ancak davramslanyla tam bir "gazi" karakteri gosteren Osman Bey'in ozel zevkleri konusunda herhangi bir somut bilgiye sahip degiliz. Yalmz Bursa'daki tiirbesinde bulunan

2 Mi.ineccimba~lAhmed Dede, MUnec:cim~1 Tarihi [Sllhaif-i1l·Ahbar fi Vekayi-ul-A'sarJ. cilt 1, Ceviren; ismail Erunsal.Jsranbul tarihsiz, Terci.iman 1001 Temel Eser, s. 69.

141 osm,n!l'nrn mahrem tarihl

ve kendisinln kullandigi soylenen iri taneli bir agafi: tespih Ile bir davulun (tab!) 12. hieri yiizyllm sonlanna kadar saklandigma ve zlyaret edildigine dair bir kayda rastlarnr kitaplarda. Bunlar Selcuklu Sultam tarafmdan gonderilen hedlyelerdendir," Ne var ki, bu agat; tespih ve yine kendisinden miras kaldlgI rivayet olunan bir davul kasnagi gibi parcalar "KiiC;Uk Kryamet" (Kiyamet-i Sugra) adi verilen 1855 Bursa depreminden soma eikan bir yangmda yanrms ve maalesef gunumuze intikal edememlstir.'

"Osman Gazi nasil giyinirdi acabat" diye sordugumuzda ilk basvuracagirmz kaynak olan resimler bize onun hakkmda anakronik bir izlenim vermekten oteye gidemezler, Yani klasik donem Osmanh padisahlan nasil giyinmisse, Osman Gazi'ye de ayru giysileri giydlrir ressamlar, Mesela Konstantin Kapidagh'nm lB. yiizy1l sonlannda yaptlgl padisah portreleri serisi onu Kanuni veya III. Murad'dan ayird edemeyeceglmiz kadar klasik bir kryafet icinde resmeder,

Ote yandan ki taplara bakngmnzda basma kirrmzr cuha _ dan "Hcrasani" denilen ("C;agatayi tarzda") uzun bir kulah giydigi, uzerine "ale calma" dan (beyaz) yuvarlak burmah bir tillbent sardigi yazihdir. Bu, Miisliiman Uygur ululannm giydikierine benzer bir sankn, Cubbesi uzun olup genis kirrmzi yakah idi.

ilk bakista sasrrtict gorunen bir ayrmn olarak sunu zikredelim: Osman Gazi bir kere sntma giydlgi. bir elbiseyi bir daha giymezmis. Sasirdimz, biliyorum. (Hani gostensten, israftan uzakur) Ancak bunun sebebi, zannettiginiz gibi miisrifJigi degil, baska birisini, yani bir ganbamsevindirmektir," Birisi elbisesine dikkatlice baksahemen cikanp ona bag~lardl. Eski bir metinde gefYtigi gibi, 'yalmcaldan', yani giyecek elbiseve ayakkabisi olmayanlan giydirip donanrdi ve 'dul avratlara' sadaka verirdi.

3 Ahmed Rasirn, Osmanh Tarihi: Secmeler, Hezirlayan: lsrnet Parmaksrzoglu. lstanbuI1968, Milli Egitim Bakanl$Yaymlan. s.7·8.

4 Ziya Nur Aksun, Gayr-I R~ml Tarihimiz: Osmanb Pad4ahlan, lstanbul1977, Ma:rifetYaymlan, s, 17.

5 Bedi $ehsuvarogJu, "Osrnanh padisahlarmm son gunleri", Beige/erie Tiiri: Tarihi Dergisi. SaYL 4, Ocak 1968, s. 65.

blll"miyen y6nlerlyle osmnll Pldl,.hIUII15

--'_'~-'-....- .;."--''"''.;;_.- .. ~- -.~~,:~ .. ~--.: .--~_,. .. "., ' ~ ,1.; .

Osman Gazl'yi koltuqumsu bir yer minderinde elinde klll~la otururken giisteren ilgin~ bir minyatlir,

Eski bir Turk kabile adeti vardir: Hidrellez gtinil asiret reisinin evi yagrnaya acilirdi, Bey ile harumi yanlanna hiebir sey almadan evlerinden cikarlar ve arkalarmdan asiret mensuplan hucum edip evi yagmalarlardi, Buna "Bey evinin acilmasi" denilirdi. Osman Gazi de evini ytlda bir gun yagmaya acardi,

ilk Osrnanli padisahi kabul edilen ama "Sultan" degil de, "Bey" ve "Gazi" unvanlanru kullanan Osman Gazi'ye sonradan atfedilen bir silr vardir elimizde ve bastan son a kahrarnanhk temasmi islernektedlr. Bu siirin Osman Gazi'ye aidiyeti supheli olsa da, neden baska bir siirin degil de bunun yakistmldigi yine de ilginc blr sihhar testi olmaktadrr. Ellmizdcki manzume soyledir:

Gonul kerestesiyle bir yen! sehir ue pazar yap Zulm eyleme rencberlcre her ne istetsen var yap

161 ns rn an l i'n m mahr .. m tarihi

I

Eski Yenisehri ban, Jnegol'e dek hep van

Kuup gecirdun kuffar: Bursa'yi da y,k tekrar yap Kurd olup gel gir siiriiye, asian 01 bakma giriiye (:ar idiip haydi feriye, dil gefidini hisar yap

Iznik ~ehrine hor bakma, Sakarya suyu gibi akma lznikmid'i de al bakma, her burcunda bir hisar yap Osman, Ertugrul oglusun, oguz, Karahan neslisin Hakktn bir.kemter kulusun, lslamhol'u ar, gidzar yap.

Osman Gazi, kaynaklarm agiz birligi etrniscesine soyledikleri gi hi gayet kanaatkar ve almayi degil, vermeyi seven bir insandi, Gerek sahsi gelirlerinden, gerekse ganimetten, yani "gaza mah"ndan Eline ne gecerse ihtiyac sahiplerine yedirmek, adetiydi. Mesela her ikindi vakti, dairesinde ne kadar adamt varsa kannlanru dayururdu. Ancak ilginc bir muzikli yemektir bu. (Sanradan da gorecegimiz gibi Osmanhlar yemek sirasmda degil ama yemekten once miizik dinlerneyi tercih ederlerdi.) Sofia kurulrnadan once Selcuklu Sultam Alaeddin 'in gonderdigi beyJik alametlerinin blr parcasi olan mehterhaneyi caldmr vc yemek servisi bu muzikziyafetinden soma baslardi," Bu sofranm bir baska 6zelligi de. yoksul veya zengin, MtisHlman veya Hrristiyan aynmi yapilmadan her kesimden insanm kendisine yer bulabilmestydi.

Eh, Osman Gazi gibi bir bahadir er alur da gtires tutrnadan alur mu? lste bazi kaynaklar onun pehlivanhk da yapugiru ve gayet saglarn bir silahsor oldugunu yazmak suretiyle bu rnerakmuzi gideriyorlar.

Kisisel ozellikleri hakkinda pek bir bilgi yok diye yola ciktik ama Osmanh Devleti'ni kuran yigidin sahslyetini alacah bulacah da olsa tamrms olduk boylece,

Ne diyelim: Dansi evlatlanrun basinal

6 Age,s. 64.

blllnm~yt!n yonterlyte esmanh padl~ahlarl 117

o bir alperen: Orhan Gazi (1326-1361 )

Bir bucuk aSII btitiin imparatorluk icin model, Orhan'di, Ahmet Hamdi Tanpmar

Orhan Gazi, Hest Behist adh Parsca Osmanh tarihinin tarihin yazan i dris - i Bitlisi'ye gore Osmanh Devleti'nin hakiki kurucusudur, Osrnanh tarihciliginin goz kapaklan olmayan piri Halil lnalcik'a gore "Sultan" unvamm alan ilk Osmanlr hiiliimdan Orhan' 00. Son Osmanh vakanuvisi Abdurrahman Sereffley'e gore isebabasiosman Gazi'ninkurmaya basladigi devlet binasim saglam temeller iizerine oturtan, Anadolu sahralannda cadir kurarak gezen bir asireti, adaletli yonetimiyle Avrupa ve Asya'daki topraklarmda hiikfun yfutiten bir devlet kivamina getirmeyi basaran bir alperendir.

Btitiin bu buyuk kuruculuk vasfmm arkasmda dedesi Seyh Edebali'nin edeb tezgahi, babasi Osman'm yalcm iradesi ve btikillmez dilriistliigll, agabey! Alaaddin'in dervis mesrepligi ve ah;:akgonilllilliigii ile devrin ulema ve seyhlerinin kutlu dualan ve nazarlan yatar.

Osrnanh padisahlan Icinde 36 yrl ile en uzun sure hiikfundarhk yapan uciincii sultan alan Orhan Gazi, kaynaklara bakihrsa pembe beyaz yuvarlak ytizhi, cank kash, top

bllinmeyen I'Bnlerlyle DSmull padl,.hllfl i 19

,

I

sakalh, uzun boyiu, genis omuzlu, koc burunJu, iri eJa gozlii, yab§tkh, heybetli ve cok kuvvetli biriymis. Rum tanhcisi Halkokondiles Orhan Gazi hakkmda "Gayet nazik, bilhassa gazilere, sanatUrlara vefakirlere karsrcornertti" tespitinde bulunur. Tarihci N esri ise onun ilim adarnlanni ve hafizlan sevdigini ve onlara ulufe adi altmda duzenli bir gelir ternin ettigini yazmaktadrr.

Osmanlr Devleti'nin saglam temeller Iizerine bin a edilmesindeki katkilan inkar edilemeyecek alan Orhan Gazi'nin Yarhisar Tekfuru'nun kizi Nilufer Hatun'la evliligi, oglu Murad'm ondan dii.nyaya gelmesi, dolayisiyla o srn anh soyunun Nilufer Hatun' dan yUrumil~ olmasi dolayisiyla biraz fazla one r;:lk.anlrrl1~ur.

Ancak salt kronoloji acismdan bakngirmzda soylc garip bir dururn cikryor karsirmza: Orhan Gazi, Niliifer Hatun'la evlendiginde 11-12 yaslannda bulunuyordu. Dolayisiyla Nilufer Hatun'un Orhan Gazi'den 5-6 ya~ biiyUk oldugunu ve onunla evliliginin en azmdan baslangicta sembolik bir mahiyet ta~ldlgt soylenebilir, Bu yiizden Resad Ekrem Kocu'nun zannettigi gibi 11 yasmdaki bir cocugun 16 yasindaki bir gent; kizi" agus- i muhab bete cekrnesi" herhalde pek makul bir vaziyet olmasa gerek.

llginc alan hususlardan bir digen de, Orhan Gazi'nin Bizans lrnparatoru Yaannes Kantakuzen'in klzl Teodora ile yapngi siyast evllligldir. Karsihgmda Osmanhlar 5 bin asker verecekti Bizans'm hizmetine, Ve anlasilan imparator alan kaympederinin de bazi sartlan vardi, Mesela bIT kayittan ogrendigimiz kadanyla Orhan Gazi e~iy]e birlikte her yil lstanbul'a, Oskiidar civanna. gelir, askerleri clmenlerin uzerine haIrlar serer (dernek mevsim bahar veya yazdm ve Bizans lmparatorunun askerleri bir kayiklaKizkulesi civanna geJip Tecdora'yi ahr, babasmm sarayina gi5tfufu, kiz bir sure orada kahp ailesiyle hasret giderdikten sonra tekrar getirip yine K:Jzkulesi civannda Orhan Bey'in askerlerine teslirn ederlerdi,

20 , c s rnBnll'nln milhrl!m tar lhl

Ta~kopr(jI(jZiide'deki bir rninyature gore Orhen Gazi (solda) devrin ilim adarnlarmdan Alaeddin elEsved ile g6r(j~[jyor. Orhan Gazi elleri onunde [;JaGII, butun edebiyle dinl.vor hocasm.

Guzel sanatlara ilgi duyup duymadigi hakkmda kesin bir bilgirniz yoksa da. Louvre M uzesi'nde sergilenen bronz bir vazo onun ismini tasimaktadir. Bu. bir ipucu olarak degerlendirilmeli ve Orhan Cazi'nin sanat cephesi daha derinlemesine incelenrnelidir.'

Ilogiln Kuban, 71/rUsi1 !.·lIlllIre 8< AI"/s. istanbul 1911(i. !\II:ldolll Hanl«1S1 Ynvmlan, s II ~I_

billnmeyen yonleriyle o s manl i p a d i s a hl a n 21

ST. Petersburg'da bulunan Ahmedinin Iskendem,jme'Slne gore Orhan Gazi Rum rahip Paiamas ile gbru~(jyor. Klyafetlerl dikkat ~el:ecek Kadar fark'i. Ba~larda uskuf var; henuz sank gelmemi~.

Kendisini bizzat gormek bahtiyarhgma erisen seyyah ibn Batruta OllU bize "Ttirkrnen padisahlarmin en ulusu" ve "toprak, asker ve varhk baknrundan onlann ell usriiuu" olarak ramnr. ibn Battuta 'va gore, Orhan Bey'in bir ozelligi de. vitz kadar kaleye hakim olmasi ve !;ogu zarnarnrn bunlan dolasrnakla gecirrnesidir. "Dentldiginc gore" diye ekler seyyahmuz, "hichir sehirde bir aydan tazla orurrnaz. araliksiz olarak kafirlerle savast surdurur, onlann kalclerini hir bir kusatarak cllerinden ahr"ml~.

Orhan Cazi'uin en buytlk zevkleriuden birisi, "Y'lJJliiClig; camilcrin kandillerini kendi elleriylc" yakmak vc "irnarvrlerillllepi~ i 1"11 igi ilk yt'nH'~i kcndt cliylc faki i"!l:n' \T ganll/(,I"t'''

dagrtmakn, B Tanpinar ise Orhan Gazi'nin kurucu ozelliglni soyle vasfetmektedir: "0 bir baslangic noktasmi bir imparator luk yapmakla kalmaz, ana rahm ve ~ etkatin derinligini de katar.:?

Bostanzade Yahya'run Duru Tarih'ine bakihrsa Orhan Gazi, Sah ve Persembe gunleri oruc nitar, Mevlana hazret- 1erine htirrneten basina umumiyetle sikke giyer ve iistune de bir beyaz sank sarardi.'" Bazikaynaklar ak bark giydigini yazar.

Gelin Orhan Gazi'yi hakkryla anlamaya cahsrms en nitetikli zekalardan birisi alan Ahmet Harndi Tanpmar' ill katkiSID1 epigraftaki sozuyle snurlarnayahm ve sozun tamarmru dinleyelim. Balan bu cins sanatkann delici bakisi, onu Yunus Ernre'nin kanatlannda ucarken nasil ustaea yakahyor:

Ben Orhan Gazi'yi ve onunla ikinci irnparatorlugu kurrnaga cahsanlann hie birini Yunus'tan ayirmadirn. Ne zaman Orhan Gazi'nin cehresine egilsem, orada Yunus Divanr'ndan aksetmis cizgiler gorilrum ve biitiin 0 fiituhatlann arkasmda bu ruh kasirgast ile Tiirkcede dogan yapici degerler diinyasrm selamlanm.

8 Bostanzade Yahya Efendi, Duru Tarih (Tarih-i SiifTJuhfetu'I-Ahbab), Hazirlayan: Necdet Sakaoglu, istanbul 1978, MUHyet Yayinlan, s. 3l.

9 Bkz. Ahrnet Hamdi Tanpinar, Be~ Sehir, Istanbul 1968, Milli Egitim Bakanhgi Yayinlan, s, 114-115.

10 Bedi Sehsuvaro@u, "Osrnanh padisahlanrnn son giinleri ve olilmlerio, Belgelerle Tur« Tarihi Dergisi, Sa}'!: 5, Subar t968. s. 48.

!tlllnrne.yon y~~larlyl~ osman!! padi~B ht ar. • Zl I

!

Bir Mevlana hayrann I. Murad~l HUdavendigar ( 1361-1389)

Bir gece riiyalannda nur yiiz.l:U bir kimse "Edime'de bir sarayyapnnmz" dedi ve saraym yerini gtisterdi. Ertesl giin Gazi Hudavendlgar, de viet ileri gelenleriyle 0 yeri buldular ve biiyiik. bir saray bina ettirip sehri de saltanat merkezi yapular.

Miineccimb~ Ahmed Dede

Osmanh padisahlarmm bir Jasmmm ayru zamanda, asker olarak yetistirlldiklerini biliyoruz, Ozellikle ilk on padisah ve sonrakiler icinde de "Gene" Osman, N. Murad, II. Mustafa gibileri ordulanrun basmda sefere bizzat cikrmslar ve savas meydanlarmda veya kusatmalarda lJe~itli basanlar kazanrmslardir. Ancak IV. Murad harte sonraki padisahlar icinde 'maresal', yani bir btiyiik savasi planlayan ve yoneten kurrnay baskam bulmak kolay degilken, ilk on padisahta rnaresaliigin neredeyse genetik bir vasif olarak karsirmza ~lktlgI garillfu.

Bu, hanedanlar tarihinde koIay rastlanan bir durum degilrur. Osrnanh hanedanmdan pe~ pese bu kadarbasanh askert liderin yetismesi, adeta bir mucizedir.

ilk on padisah icinde sefer sirasmda vefat eden tiC; ismi taruYOIUZ. Bunlar I. Murad, Fatih ve Kanuni'dir. Ancak son

blll~ meyen yGnlerlyLe Dsmanh padl!;ahLlri 125

ikisi, sefer sirasinda ruhlanni teslirn etmls olsalar da, dti~manla SICak temas halinde degilJerdi. Fatih muhtemelen Mernluk seferine gidiyordu, Gebze civannda uzun zamandir devam eden nikris hastahgimn komplikasyonuyla hayanrn kaybetti. (Zehirlendigi iddialan muhtemelen dogru degildir.) Kanuni de Zigetvar seferindeydi fakat 0 da hastaydi, hastahgmin ilerlemesiyle vefat ettl, Bizzat savas meydamnda, ugradlgl bir suikastle sehit edllen tek Osmanh padlsahi ise Sultan 1. Murad oldu,

Kaynaklar onuorta boylu, uzun boyunlu, degirrni cehreli, bilyi.ik (koc) burunlu, iri parlak gozla, catik, gur, sahin baktsh, buytikve seyrek disli, genis g6gusli.i olarak anlatirlar.Sakah ne uzun, ne de kisaydi. Parmaklan uzun ve kahn, birbirinden aynydI. Penceleri cok kuvvetliydi, (Gilya Osrnanlt tugrasi da onun pencesini kagzda basmasindan dogmus imis.) SavasIarda uzaklardan bile duyulabilen gtlr bir sesi vardi, .

Osmanli kaynaklannda hayirseverligi ve adaleti israrla vurgulanan 1. Murad, bazi Ban kaynaklannda ise az konusan arna konustugu zaman gtizel sozler soyleyen "hayirhah bir hiiklimdar, yoru1mak bilmeyen bir aver ve kibar bir sovalye" olarak one cikarnltr (Halkokondiles). Dimitri Kantemir'e gore "dogrulugun sirngesi" olaraktarunrr. Yenilmez bir ruh gucune sahiptir, duasmda ve namazindadu, bilginlerle tarnsrnayt cok sever ve "sof" denilen cok hafif ve ince dokunmus bir yunlu kumasi giyerdi ki, bu, dervislerin ve din adamlannm giysisiydi. II "Halk tarafmdan koruyucu, rnilbarek bir baba gibi sevildigi de rivayet edilir ki, "Hudavendigar" unvaruru bundan dolayt alnus oldugunu biliyoruz. Halil Inalcik ise "Gazi Hudavendigar" unvanmm onun gaza erligi ile imp aratorluk kurucusu kimligmi ifade ettigi kanaatindedir."

L Murad'in pek cok Osrnanh padisahi gibi ava duskun oldugu biliniyor. Tarihci Nesri, "Dahl aVI gayet sever idi ve

II Dimitri Kanternir, Osmanh lmparatorlugunun Yiiksel~ lie <;:Okii} Ta· rihi, 1, Ceviren: Ozdemir Cnbanoglu, Ankara 1979, Killtiir Bakanhg, Yaymlan, s. 43.

12 Halii Inalcik, "Murad I", Tiirkiye Diyanet h:!::ji fs!4m Ansiklopedisi, cilt 31. [stanbul2006, s. 163.

251 Q5manh'n!f. m.hrem larlhl

nice bin alrun ve gUl1lli~ nalkalu itleri var idi. Dogaillarl yine oyle idi" diyerek onuu bu tarafini liver.

llginc noktalardan biri de, I. Muradm ozel bir kuuiphanesi oldugunu bildigirniz ilk padisan olrnasidu. Bun II nereden rni anlryoruz? Kiinlphanesi icin istinsah (kopya) cdi lmis clan bazi eserlerden .11

!'<hrredin:n iskender,,;jrne's:nF lJi'IP l. \'ILXd!J'n (;1sova'da ~Ehil ecliiITIE\I (;i:t",JI. r s. YU1YI1? air bu erh"n dr)nern r:l:r(~"~~~ url. ... nde padl~ar'_ 'off.' (-'-+c'~J11~) '~Iy,!lerl orlllnal"l~(' od-'rl siJ.H :,1'1:<11- rf,rrledll'-ni~.

lsir de Mevlanava karst J~lrl bit ,evgisi bulunuyordu "Huukar' ve "[-Ji1davelldigar"lll1Vanlanmalmasmda bu dr:rin <;l'\'gillin r-tkisini giircnlC'r'.·:mllf 1111 )'l\zden '\"lel.'l~lll:I"y'1

r.: iL,__~1i:dl I Ld:::j..:r I Jll.lnLHsdl (J,\UJil/i,I/ /,,'11 ,,{,/, ('iJ, 1.2. h.'t:-.](" j,';d;l:1i}'Jl

~~.01-;\'\ l iu k larll ~ J..:lIl'111n~ ~ Y,I\,j~II~IJ, 1'1,

ait bit elbisenin parcalarma alnn diktirip rae (sikke) edinmisti, tizerine de yuvarlak sank sarardi,'! Bu bashk, Bursa'daki tiirbesinde 17. yiizyd baslanna kadar muhafaza ediliyordu. Hatta Osmanh padisahlan fYlktlklan bazi seferlerde bu sikkeyi sultanlik taci olarak baslanna koymuslardrr,

Genellikle kirrmzr renkle suslenmis beyaz elbiseler giymeyi tercih ederdi. Basma giydigi killah alnn yaldtzhydt ve kenarlan sanktan bir pannak kadar disan tasardi,

Osman Gazi'den ben devam eden Ahiligin onda yeni bir asamaya ulasnguu goriiyoruz, Tarihci ismail Hakki Uzuncarsih bize 1. Murad'mbizzat Ahi reisi, yani baskam oldugunu belirtmektedir." Bu 6zelligini, oglu Sehzade Bayezid'i GenniyanogluAli Bey'in kiziyla evlendirdigi diigtinde sahsma gonderilen hediyelerin hicbirini ahkoymayip hepsini beylere, devlet ileri gelenlerine, ulemaya ve fakir fukaraya dagrturmasmda da gorebiliyoruz, Nitekim bir vakfiyesinde "Ahilerden kusandigim ku~agIAhi Musa'ya kendi elirnle kusatnm" dernekredir."

Rumeli (Balkan) felihlerine oncelikveren ve Edirne'yi ikinci baskent oJarakkurgulayan I. Murad'm saltanannda Anadolu' da diger beyliklere iistiinliik saglanrms ve b5ylece "Osmanh lmparatorlugu'nun ilk taslagimeydana c;:lkm~."17

Bursa'da, Tophane semtinde, Osman veOrhan gazilerin tfubelerinin az yukansmda ~ehadet Camii derler bir mabed vardir, Rivayet oldur ki, Murad-r Hudavendigar 1389 yihnda Kosova Meydan Savasi'nagitmek icin yola cikmadan evvel son narnaziru yeni hizmete as;tlgI bu camide kihmsnr. Savasta sehit olunca cammin ismi onun sehitliginden millhem Sehadet (Sehitlik) Camii adim.elrmsnr.

14 Bedi $ehsuvarogJu, "Osmanh padisahlanmn son g11n1eri ve 1iliimleri", Belgelerle TUrk Tarihi Dergisi, Sayr 6, Mart 196B, S. 79.

15 Ismail Hakkt Uzuncarsih, Osmanli Deulet Teskilatmdan Kaplkulu Ocaklan, Ankara 1965, Tiirk Tarih Kurumu Yaymlan, s. 147.

16 Bkz, Necder SalcaogIu, "Murad I (Hudavcndigar)", Y~lan lie Ya· pttlartyta Osmanlilar Ansikiopedisi; cilt 2, lstanbul 2008, Yapi Kredi Yaymlan, s. 235.

17 lnalcik, agm. s. 163.

281 osmlnlJ'nm mahre m t~Tlhl

ilk salr: Ylldlnm Bayezid (1389-1402)

Samlg gibi bir padisah idi.

Evliya <;elebi

Bursa'nm cekim rnerkezi 01 an Ulucami'nin bir Nigbolu adagi oldugunu bilfr mlydiniz? Rivayete gore Yildmrn Bayezid, Nigbolu seferini zaferle taclandmrsaganimet mahndan 20 tane ayn cami yapnracagi yo lunda bIT adakta bulunur. Derken zafer muyesser olur ve baslar adamlanyla beraber camilerin yederini belirlemeye. Bir sure soma bu camileri ayn ayn yapnrmanm cetinligini goren Yildmm Bayezid, bir cozum bulmalanm ister etrafmdan, Onlar da adagmda 20 kubbeden soz ettigini, eger 20 kubbeli bir cami yaptmrsa bu adagm yerine giHrnif? sayilacaguusoyleyerekikna ederler onu ve Ulucarni boylece ortaya cikar,

Daha Kosovasahrasmda Sirplarla savasirken savasm talibini de~ tiren kornutan olarak iinlenen Sehzade Bayezid'in, babasi bir suikastle sehit edilince ileri gelenler tarafmdan tereddutsuz padisah 'secilmls' olmasi da gosteriyor ki, tahn bUeginin giicilyle hale etmisti, Nitekim en bilytik zaferlerin-

18 lncii'de gecen Hz. Nuh'un aguJlanndan b'ri.

b1LlnmlYEn y8nl~rlyle osmanll padJ,ahlari 129

.-. ,. -, .... .", ... ,.,.

den bin alan Nigbolu'da bu basansmi ciimle aleme karntlarmsn Basmda bulundugu silahhkuvvetleriAnadolu'dan Rumeli'ye, orad an da tekrar Anadalu'ya yildmm siiratinde sevk ettigi icin alnusti .. Yll dmm ~ unvaruru Evliya Cele bi, bu unvanm hikayesini soyle anlanr:

Yildmrn Bayezid bir senede Sinop'tan Eflak'a gecip, bit y!lda yildinm gibi yedi kere yeti~tigi iein Emir Sultan Bursa'da "Bayezid'im, sen Yildmrn oldun" demis ve ad. Yildmm Bayezid Han olmustur,

Nitekim Nigbolu kalesini kusatan Hacli ordusunun arasma tek basma bir sis gibi dalip kale komutarn Dogan Bey' e bizzat haber ulasnracak kadar cesur bir asker alan Yildmm Bayezid'in semailikitaplarda ~oyle anlanhr; Kizil, tunc rengi (Muneccimbasma gore kmmzi ve sanya calan beyaz) degirrni cehreli, yesilimsi mavi gozlii, gur kash, san sakalh, biiytik burunlu, sehla ve korkunc bakish, ana boyiu ve kuvvetli bunyeIi idi. Baska bir yerde ise sansm, parlak sakalh, catik kash, kurmzi yilzlti, mavi gozlti, iri burunlu, bakislan korkutucu, uzun boylu ve topluca bir tip olarak tasvir edilir.

Ava ve avcihga son derece merakh oldugu bilinen Yildmrn Bayezid, eski Tiirk hanedan geleneklerine uyarak kalabalik a v heyetleri kurmus ve onlara devletin resrni teskilan Icinde yer vermistir." Boyiece Osmanh Saraymda N. Mehmed ile zirvesine ulasacak avteskilatmm kurucusunun Yildmm Bayezid old ugunu gontyoruz, Nitekim Nigbolusava~mda maglup ve esir ettigi Avrupa'nm ~ohretli sovalyelerlnl Bursa'da Bey Sarayi'na getirmis ve bu muhtesern av heyetinin esliginde Uludag'a avlanmaya gotUnnii.~tiir.

Ava merakli olur da, diger sporlara uzakdurdugusoylenebllir rni dorduncu padisahint Tarihcller pehlivan oldugunu, silah kullanmaktaki maharetini ve ata binmekteki ustaligim anJata anlata bitiremiyorlar.

19 Vasfi Mahi= Kocaturk, Osrnanii Padisahlan, G. baski, Ankara 196B, Edebiyar Yaymevi, s. 61.

30! osml/ll.'HII; I'il~hr~m t arf hl

I

Hlinername'deki bu rninvatur, Yildmm Bayez.d'i Kosovada yapl!an culus merasirrur.de goster!yar

Kaynaklarda ~iir yazdlgl soylenen ama oyle boyle degil, ciddi bir edayla soylenen ilk padisah, Yildmm Bavezlddir. Bazi meclisierde "Yildinm" mahlasiyla siir soyledig! rivayet erlilir. Mahlasnu bikligimlz ilk padisah da odur. Uzmanlann, 'sade hir dille sovlenen bu manzurnelcrde balk deyimleri de kullarulnusnr' tespitinden yola cikarsak Ytldmrn Bayezid'in halk siiri turunde yazdig: soylenebilir. Nitekim torunlanndan IV. Murad 'dada haiksiiri geleneginin izdusumunu gorecegiz. Ne var ki siirlerinden herhangi bir ornek clirnizde YOkrUL

Onun bir ozelligi de lsranbul'u ilk kusatan Osmanh padisalu olmasuhr. Hatta bir degil, bir kat; defa kusatrms, ikincisinde sehir nercdcvse dusrnek uzcre iken Bizans Imparatoruvla lstanbulda bi r M usluman mahallesi kun ilmaq hir rarni vapilmast. bu camiye imam ve hatip aianmas: \'(' \1i'1.'iICtIl1;u1Iann hukuki islcri icin bir kad: ghllrkrillllC'si ~'lr1Iyl<1 kLl~,11111ayl kal.hrnusu. lsranbuta Yl'rlv~liri1('11 hu ilk I\lilsllllllan ~dlidi, (;')VTlIik vr Tarakh Y('ni(','~i'nd(,J1 gPtiriicrd,

b i l i n rn e v e n yonleriylc o s m a n l . p a dt s aht ar r 31

iskan olunmustur, Ancak Osmanhlar 1402'de Timur'a yenilince lmparator, Mlislilinanlan sehirden .;Ikamll~, camiyi de tahrip etmistir.

Osmanlr hanedaru i~nde ilk defa "serasere" giyenin, gumus ve altm tabaktan yemek yiyenin Yildinm Bayezid oldugu soylenir, tSeraser, ipekli ve altm, giimu~ Islemeli krymetli bir kumasm adi olup daha cok kurklerin lizerine kaplarurdi) Miineccimbii§lAhmed Dede'ye bakihrsa Yildmm Bayezid Bursa'nm cicekli kadifesinden dikilmis kaftanlar giyerdi. rille Osmanb hanedamnda ilk defa "umera'ya ait "sirmahkadife elbiseler" given ve i.;ki icen padisahm Yildrrim Bayezid oldugu kanaati yaygmdir." Sank sarma taw ise babalan ve dedelerininki gibiydi. Nlgbolu'da esir aldigi Alman, Pransiz, ingiliz sovalyelenne donuslermde top top Bursa kumaslanhediye ettigi ve daha 14. yiizyllm baslannda Paris'te Osmanh kumaslanmn rnoda oldugunu Rouillard'm Fransizca doktora tezinden ogreniyoruz.

Bir de onun tarikat baglantismdan sdz edelim. Damadi, Bursa'nm kutuplanndan Emir Sultan' dir ve Emir Sultan Bayramiyye tarikatindendir. Fakat Yildinm Bayezid'in damadmm tarikatine degil, kendi devrinde etkili olan Zeyniyye tarikatlne Intisap etngine dair bir rivayet de vardir."

Son olarak ilginc bir not aktaralnn: Yildmm Bayezid'in gtirnusten biiytik bir havuzu varrms ve gusul abdestini bu havuzdan ahrmis." Rivayet dogru mudur bilinmez ama Ulucami'nin ortasrnda caglayan havuz onun su sevgisini yeterince anlatnuyor mu zateni

Timur'a esir dusen Bayezid'in yOzUgtiniin kasmdaki zehiri icerekintihar ettigi soylenirse de, haftalarca yamnda esir kaIan bir padisaha karst bu tedbirsizligi gosterecegine inanmak . zor gornnuyor, Aslmda Timur arnacma ulasrms ve rakibinin kahnndan olmesini saglanusnr, Yildmm Bayezid sag kalsaydi bile ya~adIil zillet yUztinden manen 6H1 sayinrdi,

20 Midhat Sertoglu, "Kanunl devrinin perde arkasi", Hayat Tarili M~muasl, SaYJ: I, Ocak 1976, s. 20.

21 Bkz. Hasan Alakese, Turk Tarihinde Mutasavinf Hukiimdarlar, Istanbul2004, Okul Yaymlan, s. 82,

22 Bostanzade Yahya, Dum Tarih. s. 48. 32 i asmanll'nln m ahre m tulMI

I

!

G[jre~c;i sultan: f;elebi Mehmed (1413-1421)

[Celebi Mehmed'inJ Hideman Yavuz Sultan Selim'in veya hem-nann alan Fatih S1,1Itan Mehmed Han-l saninin icraat-i cihangiraneleri yanmda soniik giiriiniiyorsa da, ahval-i umumiye nazar-i itibare ahndigr takdirde kadren daha gaJibdir. -

Abdurrahman -5erefBey

Osmanh Devleti'ni Timur fetretinden cikaran, anarsi donemine son veren ve bu yiizden ismi, devletin ikinci kurucusu tbtuii-l siin~ olarak saygryla yad edilen Celebi Mehmed, orta boylu, koyu kumral sakalh, degirmi cehreli, genis g5gi.i.slu idi. Bir baska kaynakta ise beyaz yiizlii, a«;:lk ahnh, kara g6zlU, cankkash, sik sakalh, genis omuzlu, celimsiz biri olarak tasvir edilir." Ancak celimslz birinin, a§a8Ida gorecegimiz gibi aym zamanda pehlivan olrnasi herhalde mtimkiin degildir. Hammer ise onu Osmanh padisahlannm en sevimllsi ilan eder: Viicudunun organlanmn orannh olusuyla, makyajmm zevk-i selime uygunluguyla ve tavirlanmn

23 Necdet Sakaoglu, "Mehrned [ (~eJebil". Ytl1aml.an ve Yap/rllmyla Dsmanlilar Ansiklopedisi, cllt 2, s, 82_

bll1nmeyen yllnlerlyle IIsmanll pBdl,ahlari 133

nezaketiyle secilen bin idi, ~ahin kadar keskin bakislara, asian kadar aCI bir kuvvete sahipti.

Gocuklugunda yay kirisi yapngi ve bu yiizden "Kiri~c;:i"24 veya "Ki.iri.i.~c;:iiJllakablyla aruldl~soyienir. Ancak diger bazi kaynaklarda bu ifade "Guresci" olarak gecmektedir k:i akla daha yakmdrr. Hatta cok kuwetli ve pehlivanhga merakh oldugundan sehzadeliglnde "Gfu~t;i Celeb!" diye amldigim da biliyoruz. Celebi Mehmed'in dort dortluk bir pehlivan olduguna inanan Avusturyah tarihciHammer, 'Kirisci' kelimesinin Banh kaynaklarayanhs bit tercume sonucunda gec;:tigini, dogrusunun 'Gilre~c;:i' oldugunu yazar ve sunu ekler: "Sirp tarihcileri Kirisci kelimesinden Kiricheld, Tzhirizlakelimelerini yapmislardir.?"

Aynea eJ sanati olarak urgancilikla Istigal ettigi biliniyor."

Osmanh Devleti'ni Fetret Devri'nde icine dli~tiigii anarsiden cikararak yeniden ayaga kaldrran bu olaganustu derecede gayretlihtikiimdar, aymzarnanda 'kalm ip' anlamina gelen urgam imal eden maharetli bir ustadir yani.

Celebi Mehmed babasi gibi avcihga merakh biriydi.

Nitekim Edime'de bir av partisi sirasmda yaban domuzu kovalarken attan dii§tip belkemigizedelenmekve ardmdan viicuduna inme mmek suretiyle vefat ettigini biliyoruz. Pek cok muharebeye kanlrms olup kayitlarda tarn 24 muharebede hazir bulundugu ve kirka yakm yara aldl(? yazihdir, (ilk Osmanli padisahlan sik sik dusmanla sicak catismaya girdikleri icin yaralanma vukuan az degildir. Mesela II. Murad'in bir gozune okisabet ettigi icin gormedigi, Fatih'in Belgrad seferinde dizinden veya kalcasmdan yaralandigt iyi bilinmektedir.)

24 Munir Malar, "Osmanli padisahlan", Ankara Ilniversites! llahiyat Fakultesi Dergisi, Sayr XXIV, 1981, s. 431.

25 Hammer, Buyuk Osmanll Tarih~ cilt 1, Istanbul 1S89, Ucdal Nesriyat, s. 405 VI! s. 584, Not 1.

26 Aydm Taneri, Osmanll Deuleti'nin. KIlTulu.;; DOneminde Hilki1md=- 11.1;: Kurumwzun Gelismesi ve Saray Hayarl-TqIdUln. Ankara 1978, Ankara Onlversitesi Dil ve Tarih-Cografya Pakultesi Yayinlan, s, 104.

341 OSIU"!I'nln rnahrem tllrlhl

Celebi Mehmed Osmanh biniciliginin piri sayilabllir. Bu i~i sistemli ve adeta bir 'kulilp' manngi cercevesinde gelistirrnek iein daha once valilik yapttw.Arnasya ve Merzifon'dan topladigi usta blnicilerle ili. cundibOlilgti kurmustu, Bunlar zaman zaman mac yaparlar ve saray cevresinde taraftarlan olurdu. Zamanla bu bolukler birer spor kuliibU ozelligi. kazandilar, Merzifonlular lahanayi, Amasyahlar ise bamyayi sembol olarak aldilar ve bu iki talamarasmdaki rekabet 19. yiizyIla kadar siirdi.iP Hatta bugun istanbul C;engelk6y'de Polis Mi.idiirlilgu'niin onunde bulunan lahana bashkh.cesme Celebi Mehmed'in baslattigi ezeli rekabetin sessiz bir hanrasidir. Merrner lahana ba~h~ cesmeye, lahanacllann kazandigi bir mac sonrasmda konulmus olmahdir.

Celebi Mehmed, ozel bir kiltuphanesi oldugunu bildigimiz ilk Osmanh p adis ahiolarak da kita binuzda ayn bir yere sahiptir. Unlil Arap tarihcisi lbn Arabsah, onun dtineminde Edirne'ye gelerek sarayma girdi. Celebi Mehrned' den ihsan ve iltifat gordu. Edirne yillannda pek cok cevinye irnza atngim bildigimiz ibn Arabsah, Divan-i Htimayun toplannlanna bile kanhyordu. Padisah katibi. olarak gorev yapti ve onun oltlmu uzerine Kahire'ye d6ndti.28

Tarihci Hayrullah Efendi'ye bakihrsa <;elebi Mehmed slir ve yazida yetenekliymis, ~iir seyleyerek eglenir, hatta bilginlere riayetleri ve seyhlere hiirmetleri pek fazlaymis, 2~

Siirre, kese veya cikm demektir, siare- i hiimayun ise padisah kesesi, Haremeyn' e, yani Mekke ve Medine'ye her yil Stirre Alayt duzenlenerek hediyeler gonderilmesi uygulamasi onun zarnarunda teamill haline getirilmis ve mali acidan en stkmnh devirlerde bile yasayarak Birinci Dtinya Savasi sonlannakadar devarn etmistir." Ancak hediye olarakneler

27 Metin And, "Eski TUfk sporlan", Skylifo, 1 (2004. s. 122-124. 2B Taneri,age,s.167-168.

29 Hayrullah Efendi, Dsmanh Devleti Tarihi; cilt 3, Hazrrlayan: Zuhuri Damsman, istanbul 1971, Son Havadis Yaymlan, s. 193,

30 Abdurrahman Serer. Cnmant, Devlett Tarihi, Hazmayan: Musa Duman. istanbul 2005, G6kkubbeYaymlan, s, 99.

bHll'lmey~n y~nltrlyl. IIsmnll PICII~lhlllr )35

gonderdiginl bilmiyoruz. Bunu ogrenmek icin II. Bayezid zamanma kadar beklememiz- gerekecektir.

Celebi Mehmed'in giyim kusamiyla ilgili bir nota gore inee lazIl atlasla ustune altm bezekli diba giyermis, (Diba, kalm ipek, saten veya ipek kadife tizerine altm ve gtirnti~ islemeli agrr kumasa denir.) Hammer'e balolacak olursa onun atalarmdan farkh bir surette sank (dillbend) sardjgina hukmetmemiz gerekecek. Tillbenti basmm etrafma kat kat sarar, bez ~e~itli cikmular teskil ederek smnah killahmm ucundan baska yerlerini gostermezrnis. Kendinden onceki padisahlann kaftanJanna benzer sekilde bicilrnis alan kaftaruna son zarnanlarda astar yerine sarnur kaplanrms ve etrafma kUrk devrilmisti,"

Sehzadeliginde bir ara Hacca gitmeye niyetlendigine dair bir rivayet, tarihci Bostanzade Yahya Efendi'nin kitabmda zikredilrnektedir." Osmanh padisahlanndan hicbiri hacca gitmernistir, Ancak Celebi Mehmed, II. Bayezid, 'Gene' Osman ve ~ehzade Korkut'un gitmeye niyetlendiklerini fakat cesltli sebeperle gidemediklerini biliyoruz. Osrnanh hanedam erkek uyelerinden, yani sehzadelerden tek hacea giden Cern Sultan olmustur,

Bostanzade Yahya I. Mehmed'in hayrrseverlik ve alcakgoniillilliik yonilnii de vurgulamayi ihmal etrniyor:

Hayirda bulunmaya hevesli oldugundan, her Cuma gecesi, OZ mahndan yemek pisirtip yoksullara kendi eliyle dagitirrms. Hesapstz ihsanlan He kimsesizleri, kink g5niilliileri sevindirmistir,

31 Hammer, age, cilt I, s. 406. Kiirlc. eslc.iden kaftanm disma degil. SICak tutmasi iI;:in lcine konulur, ancak bir kismi yaka Io.smmdan disarrya cikanhrdi lei, buna '!c.iirk devirmek' denilirdi.

32 Bo stanzade Yahya, Duro Tarih, s. 53.

J61 osmanl,'" In milllrem larlhl

Bilge padisah: II. Murad (1421-1451)

II. Murad devrinde bircok eserin Arapca ve Parsca'dan Tilrk~e'ye cevrilmesi, Osmanli Turk killtiirUniin gelisrnesi bakimindan onemli olmustur,

Halil Inalcik

Orta boylu, yuvarlak yiizlii, genls goguslii, ela gozlu, 10- zihmsikumral sakalh alarak tarif edilen Sultan II. Murad'm gozleri ~ehLaydL Seyyah Bertrandon de la Broquiere 1432 yilmda, yani Fatih'in dogdugu yilda II. Murad'i Edime'de g5rmii~ ve a~ctgldaki sekilde tasvir etmistir:

Zat-t Sahane nknaz vUcutlu ve kisa boyltuiur. YiizU ablak ve Tatanmsi, esmer benizli, biraz kii¢ik g5zliidfu. Elmactk kemikleri ytiak, sakah yuvarlaknr. .. $i~mancaydl. .. Maiyerindekilerle konustugunu duyuyordum. Giir bir sesi vardi,

II. Murad ile birlikte biz arnk klasik Osmanb padisah tipinin de miijdesini almz, Yiizyillarca soyu yiiriiyecek alan bu tipin aynlmaz ozeliklen arasinda musiki ve siirden zevk almarun, sanatcilan, ozellikle de muslkisinas ve sairleri korurnanm onemli hi! yer tutrugunu gori.iyoruz. lste II. Murad'm rnusikiye (calgrya) merakh hir padisah olduguna

blllnmeyen yHnlerlyle osman" padl,.klarl I :iT

dair kaynaklarda cesltli bilgilere rastlamarruzm asil sebebi, kendisiyle birlikte yOkseli~e gecen bu iki sanat dahna gosterdigi yakm ilgidir.

Onun tahnm ogluna brrakngi iki lasa kesintl haricinde 30 y1l suren saltanan zamanmda Osmanli sarayinaher taraftan musikisinaslarve calgicilar akin etmeye baslarrusti. Mesela bliyiik musiki ustadi Ab dillkadir M eragi' nin miizik teorisine dair Parsca bir eserinin CMakdsldu'[-Elhdn) II. Murad adina kaleme aldigi bir nushasi Topkapi Sarayi'nda Revan Odasi kitaplan arasinda bulunrnaktadrr.

Osman Gazi'nin hastahgindan dolayi oglu Orhan'a yerini birakmasi istisna edilirse bir padisahm kendi istegiyle tahnm baskasma birakngi tek omegln altmdaki imza ana aittir. Tahn, oglu Mehmed' e ill defa birakan II. Murad Han, bu bakundan hanedan icinde benzersiz bit yere sahiptir. (Gorecegimiz gibi 1. Mustafa da benzer bir durumdadir ama onun bir rahatsizhgr oldugunu gozden kacirmayahm.)

Muneccimbasi, "esvaplan ecdad-ikiramlannm esvaplan gibiydi" diyerek giyim kus ami kon usunda bir farkhhk pesinde olmadigini hanrlanr, Nitekim sag:bgmda kendisini ~onnfr~ bulunan Fransiz seyyah Bertrandon de la Broquiere, Sultan n. Murad'm 'zerduva postu'ndan ktirk, kmmzi kadifeden ceket ve kmmzt bark giydi.g:ini yazar. Osmanh padisahlanmn bark giyme aden, ancak Fatih'ten soma btrakilacaknr.

Il. Murad'in ozellikle Bursa' da kaldigr giinJerde ya~ad@ kaphca safalanmeshurdur, Busafalar sazendeler, hanendeler ve ra1ck.aslarla kuzu kebaplan yenilerek ve nar serbetleri icilerek gece sabahlara Kadar devam ederrnis,

Siiri ciddi bit mesguliyet kabul ederek ugrasan ilk Osmanh padisahmm II. Murad oldugunu gorti.rG.z. Siirlerinde kullandigi mahlasi, "Murfidi"dir. Latifi Tezkiresi'ndeki bir ifadeye gore haftada iki gun sair ve bilginleri toplayip okuduklanmanzurneleri dikkat ve iltifatla bastan sana dinler, her hafta bir konuyu tarnsnrmak iizere miizakereciler tayin ederrnis. sairlere maas baglatma gelenegi de onun zama-

381 osman l,'nl B mahftll'l urlhl

nmda baslanustir ve Kanuni devrinde, Sadrazam Riistem Pasa tarafmdan sakincalan gorulerek kaldmlmcaya kadarbu tesvik uygulamasi yaklasik yii.z yl1 devam etmistir (1544)_

Osrnanh siir! alarundaki en bUyilk otoritelerinden Sehi Beg meshur tezkeresinde onun ~iir yetenegi hakkmda su iddiah degerlendirmede bulunur:

Al-i Osman tarihlerinde bu Sultan Murad's "Ebu'l-hayr" derler, Buna muyesser olan hayrat bir padisaha mtiyesser 01- mus degildir, Gayet mertebede hos tab' ve nazik-nihad siirler soylerdi, nazme kadir padisahn,

Hatta sohbetlerinde duygulanrn cogunlukla manzum olarak dile getirirmis, Elimizde II. Murad'a izafe edilen bir gaze] bulunmaktadrr ki, asagiya ahyoruz:

Uykuda dun gice canum gibi canan gordum Ten-i efsiudede kalkzp eser-i cangoTdiim. Leblerin haste iken, agzzma aldtm billdh

By tabib-i dil it can derdime dermiin gorum Bdrine ger~i giaeller yeridir ey hemdem Bursa'da dahi nice dilber-i fettan gordiim Nagehan ben bu gice kadre irub Kabluca'da BiT giimilsden yapilu. serv-i hirtimiin gorum By Muradi, seh-i aftik iken elhdl seni, ZiilJine kilmts esir ol seh-i hflbdn gordiim.

Ikinci beyitte gecen "seh-i Mak", yani 'ufuklannsultaru' tabirine dikkat. Bu tabiri ben de Fatih icin yazdigim bir kitapta onun engin vizyonunu belirtmek mere kullannusnm.

Tahnm iki defa ngJ.u Mehmed' e brrakmasmda gorilldUgil gibi olgunluk ve bilgelik dolu davramslan yiiziinden bazi kaynaklarda II. Murad'm Padisah-t hakim (Bilge Padisah) diye amldigi yazihdir,

Osmanhkilltlir hayatmm, ozellikle siyaset felsefeslnin en buyuk adimlanmn atilmasi, II. Murad'm saltanat yillanna

bHlnm~Vl!n yOn(~rlyl~ cs mull p.dl~lIhIITI 139

denk gelir, Bu bir tesadtif degil, bilincli bir harekettir. Nitekim yukanda ismini andigmuz devrin buyiik alirnlerinden ibn Arabsah'dan dersler alnus ve iyi bir tahsil gormii~tUr.

Ayru zamanda diinyadaki en buyuk kitap medeniyetlerinden binnindogusuna taruklJk etmistir onun devr-i saltanati, Bazi kayitlardan ozel bir kUtiiphaneye sahip 01- dugu anlasilmaktadir. Pek cok degerli eserin yazilmasmda biiytik bir hisse sahibidir, Bunun "bilincll" bir tavir olmasi daha da onemlidir. Ozellikle milli ve dint eski halk des tanlannm tespiti ve bu cesitten yeni eserlerin yazilmasi isini, bunlann sosyal ve siyasi rollerinl kavrayarak hizlandirrms gorunmekte dir .33

Sark killtUrilniln onde gelen klasiklerinden siyasetnamelere merak duymasi, irnparatorluk bilincinin hanedan icinde uyanmaya basladigun gosterir, Yine devrin aydmlanndan Mercimek Ahmed'e siparis ettigi Kabusname cevirisi, II. Murad'in kulttlre verdigi onerningercek bir gostergesidir, Bu eseri, okudugu bir cevirinin urfi~en", yam anla§Jllf olmamasi sebebiyle yeniden cevirtmis ve MercimekAhmed'den kitabi ozellikle "acik ibare tie" Turkceye tercfune etrnesini istemistiro Aynca kendisine sunulan Bedr-i Dilsad'm Murad-name adh eseri, Kelile ve Dimne'nin serbest bir cevirisi olmamn yarunda Osrnanh toplurnuna uyarlanrrns cesitli tavsiyeleri de icerir."

Tarikat1arla ilgisine gelince. Zeyniyye tarikan yanmda Mevleviligin de Osmanhlar arasmda yayIldlgI devir onun iktidar senelerine rast1ar. Ozellikle Hac} Bayram-i Veli'ye yakm alakasi, Bayrarni dervislerine tamdigi vergi muafiyeti Bayramiligin Anadolu'da gelismesine yardimci olmustur, 1435-l458 yillarmda Osmanhlarm elinde esir kalrms olan

33 Bkz. Kocaturk, age, s. 99. Destanlann toplatilmasi isini, tarunu Cern Sultan devam ettirmis, San Saltuk'un menlabelerini devrin edeblyatcilanndan Ebu'l-Hayr-i Rumi'ye derletmtstir. Eser Salluk:-name adiyla bilinir.

34 Blcz. Adem Ceyhan, Bedr-i Dilsad'tn Murtid-nan-..csi, 2 cilt, tstanbul 1997, Milli Egitim BakanlIgl Yaymlan,

40 I c sm a nlr'mn manr ern tarlhl

Fr. Georgius de Hungaria, II. Murad'm dervislerle siki bir ili~ld icinde olduguna temas etmektedlr, S5

bliimi1nden 5 ytI. once vasiyetnamesini yazdirarak devrin alimlerine tescil ettiren Sultan II. Murad, defin masrafinm devlet hazinesinden karsilanmasmi istememis, bllaktJ.gI "deIikli ktrrmzi yakuttan bir miskal agrrhgmdaki yiiziigii." ile ., elmas tash yiizugu "niin sanlarak, sanlmazsa rerun konularak cenaze rnasraflannm karsilanmasim ve ozellikle mezanrnn ustilniln kubbeyle ortulmeyip acik biraktlmasmristemistir:

"Usturne biiyilk sultanlara yaplidlg1 gibi turbe yapnrmayimz. Kabrimin dort tarafma yalmz bir duvar ceknrinlz, Ustiinii ortmeyiniz ki, Allah'm rahmeti olan yagmur ustume yagsm."36Vasiyeti geregt Bursa'da, Muradiye Killliyesi'nde yaptmlan tlirbesinin ustu ac;:1k birakilrrustir.

35 Halil lnalcik, "Murad II", Turkiye Diyanet Va!cft Isldm Ansiklopedisi, Cilt 31, ista.l'lbul2006, s. 171.

36 Ibrahim Halli Konyah, "Sultan Ikinci Murad'in vasiyeti", Tarih Kanusuyor, Savi; 35, Oeak 1967, s. 2967.

bllll1meyen yen("lyl~ ~smanll padl,anlul 141

. I

,~.~.

Harita tutkunu: Fatih Sultan Mehmed (1443·1444 ve 1451·1481)

Semailinin en ziyade sayan-i dikkat olan cihetleri, alrunm genislfk ve safllgl, sahane gozlerinin parlakhgi ve daimi surette hareketi ile gayet kiic;:uk ve kirrmzi fakat kenarlan yukarrya dogru alan agzmm ili:erinde burnunun iistii sahin gagasi seklinde meyilli olusuydu, Bu alametler ile sanki rnizacmdaki zeka cokluguyla, nazanmn keskinligiyle, merhametinin btiyiikliiguyle yagruIm~ alan bir tisttm ahlak ve idare etme zevki ve harp kabiliyeti gibi biiyiik. hasletlerin acik delilleri simasina naksolunmustu, 31

NanukKemal

Bir ara kendi capimda yaptignn bir anket vesilesiyle de tespit ettigim gibihalk nezdinde Fatih Sultan Mehmed'in benzersiz biryeri vardir, Diger padisahlardan Yavuz, Kanuni, Abdillhamid gibi s evilenler vardir ama Fatih, acik ara ondedir. Bunun en buyuk sebebini ise onun lstanbul'u fetheclip Peygamber Efendimiz'in (savl miljdesine nail olmasmda aramakgerekir, Diger sebepleri ise kendisine "Ebu'l-Feth"

37 Namik Xemal, Burak·! Perisan, Hazmayanlar; Ralf Karadag-Omer Paruk Harman, istanbul tarihsiz. Tercuman 1001 Ternel Eser Dizlsi, s.ni-ua

bllinmeyen yGn!erlyl. osmanll Pldl~lhl"t 143

Iakabi takilrnasidir, yanifetihlerin babasi, BalkanJar, Akdeniz, Karadeniz ve Anadalu' da yaptJ8! fiituhatla Fatih Sultan Mehrned, Osmanh Devleti'nin yU.zOl~funiinii ikikattan fazla arnrrms ve seri duzenlemelerle anu gercek bir "lmparatorluk" kahbma oturtmustur,

Kaynaklara bakihrsa Fatih Sultan Mehmed orta boylu, iri kemikli, cok genis omuzlu bir tiptir. Tlpla Osman Gazi gibi vticudunun belden yukansi a~$ma nispetle uzunca, yiizii beyaz kizil renkli, kaslan egri, sacr sakah siyah ve krvircik, boynu gents ve kisaca, bumu Ince, uzunve ueu a~agl dcgru krvnk, kartal gagasi gfbiymis,

Yalruz bu tasvirin Fatih'in epeyce ileri yaslanna ait olmasi gerekir. Zira Istanbul'un fethi sirasmda 21 yasindaki Fatih'in resmi bugune kadar yapilabilmls degUdir. Muhakkak ki a tarihte Fatih'ln sakah bile crkmamisn veya heniiz cikiyorduo Yani ressamlar ' gene; Fatih'i resmedebilmis degillerdir, Nitekim Gentile Bellini'nin yapngliinlii tabla omninun son yillanna (muhtemelen 1480 yihna) ve kendisini iyice zayiflatan hastahk donernine aittir. Daha once bu denli zayif birisi olmadignu diger resimlerinden, rnesela Siblioglu veya Nakkas Osman'm minyatiirlerinden anhyoruz,

Devrinln Temcidoglu, Celebizade Mehrned, Mona Iyas, Kasapzade Ibrahim ve Molla Glirani gibi alim ve tecrubeIi burokratlanndan egitim gorerek yetisen Fatih, ulemaya daima saygi gosterir ve ilrnin UstUnlilgtine inamrdr, Hatta alirnlere saygismdan dolayi padisah layafetlerinde reform yapmis ve atalan gibi bork giymek yerine ulema sang: sarrmstir. Kendisinl bizzat gormii~ alan Venedikli Zorzi Delfin adh sahit, onun az gillen, zeki, cahskan, comert, amacina ulasmakta Inatci, her gun mutlaka kitap okuyan, Roma tarihini, Papalann hayatrru, Herodot'un tarihini ve daha pek cok tarih kitabirn okutup dinleyen, arasnrmalar, incelemeler yapan essiz bir ins an olarak tanmr."

38 Necdet Sakaoglu, "Mehmed II (Patih)", Yasamlan ve Yap~tlarryla Dsmanittar Ansiklopedlsi, ci112, s. 86.

441 osmlnll'nln mahrem tarlhl

I

5eyyrd I okrr.an'in KWaff:fi/llnsaniwe Fi ~ema'iJj'f-05maniyye eserinde yer alan gul koklayan Fatih minyatLiru.

Fatih k1z11 renkJi arias uzerine alnn bezekli diba glyerrnis.

Bellini'nin yapng: tabloda kolsuz bir kiirk giydigi gorulur. Kism yap!lchgl anlasilan reslrnde kurkun alttnda gercekten de kizil renginde bir kaftan dikkat (;ekef.

Tutku derccesiue varan bir d igC'f hobisi ise hariracrhkn.

I k\Ti! u!c Venedik III ,I tbuacilan nnil hariia hegem1irnwk ici 11

b il i n m e v e n yonle"v[~ o s rn a n l r p ad i s atu a r i ~5

birbirleriyIe adeta yansuiardi, Badamyus'un tinli1 Geographlca adh cografya eserini Arapcaya tercfune ettirdigi gibi, Trabzonlu Amirutzes ile Musltlman olup Mehmed ismini alnus olan ogluna birdtlnya haritasrrusiparis etmistir. Aynca eIimizde II. Selim zamanmdaAvrupa'da basilmis olan fakat Fatih donemi istanbul'unu resmeden layrnetli bir istanbul harttasi vardir ki, bu haritamn Fatih zamanmda bizzat on un ernriyie hazzrlannns oldugunu biliyoruz. Resmin onunde at tistunde gorunen sahis da Fatih' den baskasi degildir."

Topkapi Sarayi Mtizesi'nde kendi adma yazilrms ill musikikitabinm varhgi, Fatih'in musikiye de ilgi duydugunun delilleridir. "llm-i edvar"da, yani rnusiki ilminde sivrilmis olan Mevlana Abdillkadir ile yakmhgl, Sadrazam M ahm ud Pasa'nm laskan-;.hguu cekecek derecede ileri gitmistir. Aym § ekil de Iran'da "Ilm-i beyan"da ve ozellikle musikide usrad olan Mev1ana $emseddin Nahifi, gilniin birinde yanhs bir harekette bulunana kadar saraymda yamndan ayirmadigi musahiplerinden olmustur.vSunu hemen hanrlatalim ki, Semseddin Nahifi, Meragah efsanevi bestekar Abdulkadir Meragi'nin talebelerindendir ..

Ancak: Fatih'in asil sanathnneri, siirvadisinde uyguri bir mecra bulmustur, Her biri sehzadeliklertnde "ferm-i §iir"de yetisen, siirleri divanlan dolduran Osmanli padisahlan, aym zamanda cevrelerinde yazllan iyi siiri gercek blr heyecanla teshis ·ve takdir edebilen yetenekli patronlardi, Yalrnz siir soylenen mecUslere kanhp sairlerin hikmetli rmsralanm dinlemekle kalmarms, elden ele dolasan siirleri okuyarak sairlerine comert ihsan ve hediyeler de sunmuslardi, u

$airligiyle temayuz etrnis ilk Osmanh padisahi Fatih'tir ve divam olmasa bile divancesi, yani kUt;:Uk divam elimizdedir. Bu eser ilk defa 1904 yihnda Berlin'de Prof. G. Iacob tarafmdan bastmlrmsnr,

39 Genl~ bilgi il;in bkz. A. SUheyl Onver, "Patih Sultan Mehmed'in cograiya merakr", CografyaDU7Iyasl, Say:I: L 15 Ekim 1950, s. 46-49.

40 Halil lnalcik, '''Qsmanh medeniyeti' ve saray patronajr", Bditorler; Halil Inalcik ve Gimsel Renda, Osmanlr Uygarlrll, cilt 1, Istanbul 2003, Kill1iirve Turizrn Bakanhg: Yaymlan, s, 23.

4. i lnalcik, agy. s. 22.

4t i o!m~n 11'~1 n m.tir.m lulhl

I

Astronom ve rnaternatikci All Ku~~u'yu Fatih'in elini operken g05teren bir rninyanlr. EUnde kendisine takdim edilen "Muha-nrnediye" adh kitapla gordugumuL Fat!h'in arkaslndaki ~ahls, Silahsor Aga'dlr.

Siirlerinde kullandigi takma ismi, yam mahlasi "Avnidir.

Fatih Sultan Mehmed yalmz siir yazmakla yetinmez, aym zarnanda sairlerle oturup kalkrnaya, sohbet etmeye ve onlan kanatlan altma almaya ozel bir onern verirdi. Hatta bu sana! himayeciligini kendi hakim oldugu topraklann dismda vasavan sairlere kadar genislenigini de biliyoruz. Atganistan 'daki If erat sehrindcn Sark 9ij ri nin sulraru Mella Ciimi 've para ~ijmierdigi ve lstanbul'n da\('j l'tligi, Dna Asya Tiirk siir inin

bilinmeyen yonleriyle o sm anl r p a tf i s a h t a r i : 47

zirvelerinden kabul edilen vezir Ali ~ir Neval'nin <;a~atay lisanmda yazchS! bazi ,lirlerl Fatih' e gonderdi~ de bllinenler arasmdadir .

Patih'ln yazd.1gJ_ ve meshur alan bir beyti a~a8IYa aliyoruz:

Sdldya, mey sun ki, bir gUn lalezdr elden gider !~UT fasl-i hazan, bag u bahar elden gider.

lsln ilginr; alan tarafi, giizel sanatlara bu denli dii.~ki.in olan Fatih'in elinden aynizamanda oktcin parmaga takilan yuzukler, kerner tokalan ve kIllt;: kmlan imalati gibi zanaat islerinin de gelmesiydi. Bir de degerli taslar uzmaru olduguna iliskin Ilginc bir rivayet rnevcuttur." Bu, daha soma torunlan Yavuz ve Kanuni'de oraya cikacak olan mUcevher

tutkusunun da baslangici olmahdir. .

Fatih merak gtinesinin ok1anru dart bir yone gondermis gorunuycr. Baksamza, anu saraym bahcesinde bahcivanhk olarakgonlyoruz, Usrellk mesleginde epeyce iddialrydi ve bu ytizden bos vakitlerinin cogunu bahcesine aymr, bundan da biiyiik bir haz duyardI. Agar;, sebze ve r;ir;ek yetistirmeye merakhydi Bu merak, gijrecegirniz gibi asirlarca sarayda yasayanlann geli§tirdigi nice guzelligin temelini atmrs, di.inya bahce sanatmm son biiyillii ciceklenmelennden birini baslatrmsnr .

lste bir Fatih meraki daha: Birkac dil biliyordu, bit kacma da vakim Arapca ve Farscarun yarunda Yunanca ve Latinceyi, anlayacak kadar da olsa bildigi s5ylenir.

Ya yernekfash? Yemeklerini yalmz basma yedigini ve bu adeti saraya getiren kisi alan Fatih, ne till yemekleri sevdigiill bildigimiz nadir padisahlardan biridir. B egenerek yedigi yiyecekler corba, kizartilmis tavuk, yumurta, bahk, peynirli pide, borek, manti, iskembe, ispanak, bal, helva, baklava,

42 Yilniaz Ozruna, "Osmanh Devletinde padi~ah 3: Padtsah btitiln hiikumdarlardan ustundu", Hayat Tarih Mecmuasi, Sayu 3, Mart 1976, 5.15.

481 um~nll'nln mahrem tfllhl

kaymak, muhallebi, zerde ve siitlii kadayifnr, Menustlne ba1cn~nJ.lzda Patih'in au fuiiillerine merakn oldugu ve kmniz; etten pek fazla ho~laninadJgl anlasihyor, istiridye ve karides yedigine dair de bir rivayet vardir." Icecek olarak nane1i ilzilm serben, pekmez, boza ve ayraruseverdi. Meyvelerden ise annut ve nan tercih ettigi blliniyor.44

Spor da istanbut'u fetheden bu enerjik padisahm gtindemindedir, Fatih'in Aksaray' dan Unkapam koprtisune inerken sag kolda, ~ebsefa Hatun Camii'nin arkasmda bir Pehlivanlar Tekkesi (Kulubu) yapnrdig. ve vakfettigi biliniyor." Burasi l. Abdillhamid taraftndan 113. yUzy1l sonlannda yenilenmis olup Evliya Celebi, Seyahatname'sinde bu tekIceye bizzat devam ettigini anlatrmsnr,

istanbul'da npki guresciler icin oldugu gibi, okculugu ciddi kurallara baglayarak yansma esasi icine at an ve okcular icin tesis kuran hi.iklimdar da Fatih Sultan Mehme d' dir, DoIayisiyla her ne kadar Fatih'ten 6nceki bazi hiikfundarlarm zarnanlarmda cesitli okculuk yansmalan yapilrnis ise de, okculara mahsus saha ve tesislerin kurulmasi Fatih Sultan Mehmed'in emriile baslamis oluyor. istanbul'un fethinden hemen soma, Kasnnpasa semtinde kurulan ve bugune maalesefpekaz bir bOlfimli gelebilmis 01 an Ok Meydaru, Fatih'in bu spora verdigi bli.yillc onemin bir gostergesidir. Fatih'ten sonraki hukumdarlann hemen tilmu bu sahayi genisletip il ave tesisler yaprruslar, ha tta yalmz istanbul' da degil, diger sehirlerde de cesitlt okculuk teslsleri kurmuslardir."

43 Mithat Sertoglu, "Osrnanh Sarayt'nda ne yenilip ne it;ilirdi?". Tarihten. Sobbetler, Ankara 1994, TUrk Tarih Kurumu Yayinlan, S. 134.

44 Ziya Brkins, "Fatih ve Aver Sultan Mehmedin sevdilderi yernekler", Yeni Tanh Dergisi, Sayr 4. 29 Ekim 1953, s. 171. Aynca bu. Ahmet Refik [Altmay], "Fatih hazretleri ne yerdH" . Aylrk Ansiklopedi, Say! 5. Kasnn 1949, s. 70-71.

45 Ibrahim Hakio. Konyah, "Vakfiyeler ve Pehlivanlar Tekkesi", Tarin Konusuyor, Sa)'l: 34, Kasun 1966, s. 2849-2854.

46 Ugur Erdener. "Gelenekse! bir Ti.irk sporu: Okculuk". Sky/ife. MaYJS 1999.

bllinrneyen yOnleriyle DsmanlL paol,ahlllri 149

:.:_.:.c...:....z...:..:..:....: • .- •. .-_. . ·-_'-;~'.J.;)_:.L;__"-_'_~ __

r=ff, ..

tene us

Osmanh 'imparatorluk' mudur yoksa 'devlet' midit?

Zaman zarnan Osmanh Devleti i~in "irnparatorluk" terimini kullandl91m i~in yadirqaruyorum. "lrnperatorluk" (empire) kelimesinin "emperyalizm" (imperialism) kelimesiyle ba9lantlSI dalaYlslyla ortak hefizarmzda olumsuz ~a9n~lmlar ta~ldl91 doqru olmakla birlikte ben Osmanh Devleti i~in 'imparatorluk' terimini kullanrnayr tercih ediyorum. Neden?

<;ok basit ve pratik bir sebebi var bunun: Osrnanh Devleti tabid do~rusu olmakla birlikte 'devlet' kelimesi ozejlikle son yUzyil i~etjsinde klastk Islam kulturunde haiz aldugu cok geni;; anlam alarum kaybetmi~ ve neredeyse tam amen uius-devlet (nation-state) ile 6zde~le~mi~tir. Su durumda devlet teriminde Osman" Devleti'nin bunyesini olusturan ulus-dl~1 olusumlar ifade edilemez olrnaktadir, <;ok kavimli, ~ok dilli, t;ok dinli, hatta t;ok hukuklu bir yapmm mevcut ulus-devlet algl51 it;ine sl9amayaca~1 a;;lktlr. Ulus-devlet bir millete dayamr ve diOerlerini azmhk kabul eder. Oysa imparatorluk teriminde hit; olmazsa bu cok milletli ve t;ok din Ii vs. tarkhhklara ho?goruyle yaklasan devlet imajl muhafaza edilmektedir.

Su bakrrndan sakmcaiarm bilsem de, Osrnanlt i~in devlet yerine imparatorluk demeyi genellikle tercih ediyorum. Ke:;ke devlet kelimesi asll anlarruru muhafaza edebilseydi de biz yabano bir kelimeyle onu itade etmek zorunda kalrms otrnasaydik.

50 I ~5mlnlr'nln m~hrem tarlhl

okcutann patronu: II. Bayezid ( 1481-1512)

Uygur vazisim okumayi ogrendigi ve 410k az italyanca bildigl yolunda da kaynlar vardir."

~erafettin Turan

Fatih Sultan Mehmed Osmanh lmparatorlugu'nu Asya ve A vrupa'da kanatlandmrken, oglu II. Bayezid'in anu ayaklan yere basar hale getirdigini goruruz. BeIki Fatih zamanmdak:i gibi genis taprak fetihIeri gorulmez onun devrinde arna dil::katleri d~ fethe degil, ic;: fethe yoneltmis olmasi, devletin dayanacagi temelleri tahkim etme, ideolojiyi saglamlasnrma gayreti icerisine girmesi, bunun icin ilim adamlan, sanatkarlar ve tarikat seyhlerinl yeni baskente cagmnasi, vakIflan kurup gelistirmesi, II. Bayezid'in btiyUklligunti gostermesi bakirmndan onemlidir. Bazilannm "Sofu" lakabtrn yobazhk manasmda alarak onu gerici olarak gostermeye cahsmalan fevkalade yanhs bir tavirdir, II. Bayezid'i btr tiir devlet 'restoratonl' olarak gorrnek daha uygundur,

II. Bayezid'e anlan iftiralann en haksizlan herhalde babasi gi bi cihangir olmadigidir. Ancak bunun da sebebi, Cern

4i Serafettin Turan, 'Bayezid U", Turf.:iye Diyanet Vakft lsldm Ansiklo· pedisi, cilt 5, Istanbul 1992,5.237.

bllinmeyen yo"lcrlyle osmult pldr,ahllrt 151

Sultan'in Rodos ~valyeleri, Papa ve Fransa Krah'nm elinde rehine bulunmasidir, Nitekim Cern Sultan'm ollimGnden (1495) sonra a~nrd.J!I Venedik seferieri meshurdur, Cbili iftira ise gUya Fatih'in yapnrd® bazi resimleri tahrip ettirip yurt disma sattmnasxnr lei, tam tersine bu tablolarm cok sonraki devirlerde saraydan ~lkugl arnk anlasilnns buJunmaktadir,

Tarihci Gelibolulu Mustafa Ali, Sultan II. Bayezid'i uzun boylu, ktisade (a~lk) yUzlii, catma bra kash, ela g5zlll, bugday benizli, arslan burunlu ve genis g5g~lil bit tip olarak resmeder .11. Bayezid'le tanl§lIl1!l bulunan Venedik elcisi Andre Gritti'ye gore hoyu ortadan ytiksek olup rengi zeytin rengine calar, Andre Gritti'ye gore, "Cehresi zihnen ciddi ve agrr seylerle mesgul bulundugunu gosteriyor: fitraten magmum [ga.m.hl ve mahzundur." Muneccimbasi Ahmed Dede ise onun ~ eklini semailtni ~oyle vern: "U zun boylu, beyaz tenli, siyah sach, cank kasltydi, Uzun boyunlu, genis omuzluydu. Giizel huylu, salih, abid, rntiteserri" bir padisahtilar."

II. Bayezid'in hat sananna daha sehzadelik yillanndan baslayarak ozel bit ilgi duydugu Gillzdr-l Savdb adh eserde kaydedilmistir. Amasya' daki sehzadelik gUnlerinde tamdigi ilk biiyGk Osmanli hattau Seyh Harndullah'tan (ki. hattat 01- dugu kadar sporcu, ok Imalatcisi ve menzil sahibi kernankes, yani rekortmen bir okcu idi) ders gorerek icazet almisnr, Padisah olduktan sonra hat hocasmi Amasya' da birakmanus, lstanbul'a davet etmis ve onu sarayda muallimIik ve k~tiplige getirmistir. Ara sira Seyh Harndullah'm dairesine ugrar, halini hatmru SOlar, hatta yazi yazarken divitinden tutuvererek ana alan saygisnu gosterir, boyle bir hattata malik oldugu icin dOnyanm en bahtiyar hiikilmdan oldugunu alenen soylermis,"

48 "Muteserri': ~eri:atla tevaggul eden, flkJh ve seriatta yed-i t1ila sahibi."

Bkz, ~em5eddjn Sami, Kdmfls-i TilTH, istanbul 1978, Cagn Yayinlan, s. 1278.

49 Kernal C;;Iil. "Osrnanh-Turk hattatlan", Tarih Dergist, Sap: 4, 1 Hazlran 1950,5. 169ve 174.

521 Dsmanl,'n,n mahrem urlhl

,

II. Bayezid'in tesviklen sayesinde hat sanan Osrnanhlarm elinde kendine mahsus bir yariingeye girmistir. Hocasun tesvik edere1c. yazida yeni bir 'sive' bulmasma da imkan sagl~bI.50~eyhHamdullah'a verdi~yeVIlliye'nin{gi.inlUk maasm) haricinde OskUdar Sangazi'de i.ki koyti timar olarak tahsis ettigi-ni bili}'O-ruz. S I

Elvdh-J Nalqiye-Koleksiyo1ut am verilen esld. bir ki1tilphane defterinde BayE:zid-i SfuU'nin tezhip sanatlyla ugra~.tlgma dair bir ka}llt buhmmaktadir, Ayrn;a Osmanli sananmn hat, tezhip ve clltcilik gibl birbirini tarnamlayan 'kitap sanatlan'ndaki ilk parlak devrinin n. Bayezid'in saltanat y1l1armda yasandrgm; belirtmemiz gerekir, sa

Bir dlger onernli tarafi ise bestekarhgidir, Kaynaklarda

. beste yapngmdan bahsedilen ilk padisah II. Bayezid'dir.

Dolayisryla kendisinin olmasa bile o~u$ehzade Korkut'un zamannruza. kadar gelmis alan eserlerinden yola cikarak Osmanh hanedam Ieindeki musiki meraki ve zevldnin gelismesini de ana baglayabiliriz. Eurad-: Esdtiz adh yazma eserde onun musikisinas y&nOnden su ci.imlelerle bahsedilmektedir:

Asar-l milsikiyelerinden [musiki eserlerinden] zarnamrruza vast! olabilen bes pareadan ibaret saz eserleridir ki,zirde muharrerdir [~a8Ida yazthdir]. Bundan baska asanna destres olunamannsnr [ulasilamarmsnr]: Devr-i kebir usulimde "Arazbarzemzerne" namiyle meshur Arazbar Pesrevi ve Saz Semaisi; Devr-i kebir usuliinde RabatillervAh Pesrevi; Devr-i kebir usultinde Eve Pesrevi ve Saz Semaisi."

50 Ali RJza Ozcan, "Hattat padisahlar", Osmanlt AnsikJopedisi, cilt 5, lstanbul1993. AP;;: YaymcWk, s, 98.

51 Ozsaymer, agy. s, 80.

52 Mustafa Bektasoglu, "Osmanhlarda ha.t sanan", Djyan~r llmi Dergi, CUt: 35, Sa}'l: 1, Ocak-Mart 1999, s. 291.

53 Aba.ran: Etem Ruhi O"ngtir, "Sultan ll. Bdyezid bestekardrr", Musiki M~uasl, Sa.}'I: 7, 199~, s, 23.

blllnruYln y~nluhtle 05mulr p.dl~.hIBn 153

II. Bayezid cok sevdi(Ji av partilerinden birinde. Geyigin uzerindeki ~ahls babas: Fatih'tir. blmu~ olen babasr Fatih, Bayezid'in qozune bir geylijln srrtmda qorunerek Dna bu sevdadan vazge~lT1esi uyansmda bulunuyor. Bu sir dolu olay Bayezid'e ders olrnu~ ve D gl.inden sonra bir daha

ava crkrnarrust.r.

Aynca Horasan Hukiimdan ve musikisinas Huseyin Baykara'mn fasil sefi olan ustad Zeynelabidin, iran 'dan gelip II, Bayezid'in hizmetine girmls, boylece Osrnanh musikisinin onernli kurucu ayaklanndan birini olusturrnustur."

Bir insarnn babasi sair olur da oglunun basma ondan 1~1k dernetleri dusrnez rni rniras olarak? Isre II. Bayezid'ln de "Adni" mahlasryla Turkce ve Farsca siirler yazdigun ve matbu divancesi oldugunu biliyoruz. Bu kucuk divan, Osrnanh padisahlan rarafmdan rertip edilen ilk rnuretteb. yani tall1all1l~1l11l19 divan kabul edilir. (Zira Fatih 'ill Di[!(l1H diye

S,I ("il1\1c(,n Tannkorur, "Osnianh 11l"siki,j'", hliUk: Ekmdcddil\ ilr,a- 1l')gllJ, t Isnum]: M('(i<:lliyeli Tarth», ,'il, :!, jo;l,Jl\l>uI1499, ZJ mau , s. SUfi.

54, o s rn a n t r vn rn mahrem tarihi

bilinen eser, blr divan olamayacak kadar eksiktir.) Tam sufiyanedir. Bostanzade Yahya'nm deyisine gore gazel soyleyiste babasmdan ustun tutulur. Siirleri Prof. Fuat Koprillu tarafmdan toplanarakyaymlanmisnr. Tezkirelerdeki kayitlara gore giizel konusma ve naznn dizme yetenegi. kusursuzmus,

Acem (iran) edebiyatJm cok sever, Iranh sair ve alimlere fazla tevecctih gosterirdi. Aynca guzel siir yazanlan saraymda istihdam ederdi. Mesela SeW Beg'in tezkiresinde gecen bir anekdota bakihrsa II. Bayezid, sair Sa'yi'nin nasilsa eline gecen bir gazelini okuyup begenmis ve hemen bu §jjri yazan kisiyi bulmalanm emretmis, bulununca kendisine sarayda divitdarhk (bir till katlplik) gorevini vermlstlr.

II. Bayezid'in bir kitasnu ornek olarak: a~agrya ahyoruz:

Seniti zincir-i ziilfiinden dii-i diudne bend ister Usandi hecr ile candan, astlmaga kemend ister. Lebin diirii.i~ifilsmdan umar dil derdine dermiin Tabib-i hasta dilersin, deuasin derdimend ister.

Babasi gibi sair ve alimlere saygi gosterir ve fikir meclislerinde bulunmaktan zevk duyardi, Tarihci Ismail Hakki Uzuncarsih'mn deyisiyle II. Bayezid "lstanbul'ulslam aleminin ilim merkezi haline sokmusrur, »ss Daha Amasya' da sancak: beyi iken tefsir ve hadis alimi Amasyali Hatib Kasun' dan ders alrms, itinah bir tahsil ve terbiye gonnii~ti.ir. Padisahhgmda c;:ok kere Ayasofya Camii'ne gelerek ozellikle unlu tefsir bilgini Niksaii'nin vaazlarmda bulunurdu.

II. Bayezid'in bit diger ozelligi de iyi bir kitap okuru olmasidir, Kendisine takdim edilen kitaplan dikkatle okurdu. Ayru sekilde ogullannm egitimlerine biiyiik onem vermis, Sehzade Korkut'u tarn bir bilim adarm gibi yetistirmisti. Obur oglu Sehzade Ahmed'in ise Arapca bir siyasetname yazaeak kadar siyaset ve Arapca bilgisine sahip oldugu goruluyor,

55 Uzuncarsdi, Osmanli Tarihi; cilt II, Ankara 1985, 5.246.

bllinmefe~ y~nlerl~te Ulllull jlldl,.hlarl 155

I

!_~:"-_"":",-:_,:,,,,,:_.;,:...:....a..J.:~~ •. ":": .

U. Bayezid'in Osmanh padisahlannin en dindarlanndan biri oldugu konusunda ittifak vardir, Kaynaklarda sUe. slk ibadetlerini hie aksaunayan ve bol bol sadaka daptan biri oldugu belirtilirken, yapurdIgl Beyazrt Camii'ni acarken,

• Caminin a~dV?ml omriindeilindi namazmm sUnnetini hi.; terk etmemis kim varsa a yapsin' diye nan etmi~, kimse ortaya cikmaymca kendisinin cocuklugundan bert bu siinneti terk e tmedigini soyleyerek anahtan .;evinni~tir. n. Bayezid' e "Sofu" lakabmm takilmasmda, aym zamanda tarikatlara, asitanelerini, yanimerkez tekkelerini Istanbul'a tasmialan konusunda vercigi tesvikler rol oynarms olsa gerektir.

H. Bayezid'in sporla da Ilgllendiginiblllyoruz, Ona okculuk meraki, cok hurmet ettigi ve sevdigi hattat Seyh Hamdullah'tan gecmistir." II. Bayezid cok iyi bir kemankes, yani okcu ve yay imalatcisiydi, Okculuga meraki zaaf dilzeyindeydi. 6yie ki, illk.edeki ok ve yayimal eden ustalan istanb u1' da toplamis ve onlara ozel bir c.:ar~l bile yaptmmsti. Bugun istanbul Beyazit Camii'nin onlindeki Okcularbasi Caddesi, ismini busimdi ortadan kalkmis bulunan carsidan almaktadir, Zamamnda kmlmasi giic; bir reksra imza atan kernankeslerden Tozkoparan lskender'in okunun dli~tiigu yere bir nisan tasnun dikilrnesi icin ~eyh Hamdullah'tan ricada bulunduguna Iliskin bir ka)'lt anun okculuk merakmm ula~tlgl noktayi gostermesi balarmndan ilginctir." Bugtin yetenekli bit sporcu ic;.in federasyon baskanma Cumhurbaskanmm ricasi neyse n. Bayezid'in ricasi da odur,

Venedik Elc;:lsi Andre Gritti bir yerde II. Bayezid'in ata binmekten zevk duydugunu, bacaklarmdaki nikris (gut) illetinin verdigi rahatsizhk olmasa en sevdigi seyin av eglenceleri ve at talimleri oldugunu yazar. (Bu hanedan hastahgi, babasi Fatih'te ve tarunu Kanuni'de de kendisini gostermistir.)

56 Erdem Yilce!, "Hattar padisahlar", Tanh Kon rJ,I'uyar, SaYJ: 31, Agustos 1966, s. 2533.

57 Ozbay GUven, "Osmanh spor geleneginde spor ahHIb ve sporda kural ihlallerine karsrahnan yasal Bnlemler", Turk Yurdu, SaYJ: 148-149, Arahk 1999-0cak 2000, S. 367-368.

561 osmanL,'n,n mBhrem tlr!hl

Tarihlerimiz.in bite siill:::, renksiz ve pasif bir kisillk olarakresmetmeyecahsngi Il Bayezid'in oZellikleri saymakla bitecek glbi degil. Biz en iyisi onun giyim kusamryla ilgili bir notla bitirelim bu renkli bOlfunu.

II. Bayezid'in resmi elbiseleri babasr Patih'inki gibiydi.

Yalruzkaid1gmdaise'salihkimselergibi' giyinirdi.~fakirlen ve salih kimseleri cok severdi. 51 Bu ifadeden II. Bayezid'in sade giyinmekten ho~a.nd!bsonucunu ~ikarabiliriz kit oglu Yavuz'dan bahsederken bu o:rellipn ondan torununa geetigini gorecegtz.

58 Miineccimba~l Ahmed Dede, Munea;tm~ Tarihi, Cilt 2, Hazirlayan: lsmail Erunsal, istanbul tarihsiz, Terciirnan 1001 Temei Eser Dizisi, s 369

bllln1l1.1'l!n vllnltrlyll oS1I1ul. padl,.hlln 151

"c;:un ruz~i ezel kismet olunmu~ bize devlet"

1482 Ylhnln 17 Haziran'inda bahtsiz kardeii Sultan Cern, gurbet ellerinden II. Bayezid'e duygulannl ~iirin kiruna sokarak gonderiyordu:

Sen pister-i gOlde yatasm $evk ile handJn

Ben hil dO$enem krilhJn-l mihnette sebep ne?

II. Bayezid ise kardesina yine ~iif silahryla ~6yl~ cevap veriyordu:

<;em ruz-i eze! kismet dunmu; bize devlet Takdire flza vermiyesun boyle sebep ne? HaccD '!-HaremeynDm diyuben da'vi kitursun Bu saftanat-l dunyeviye bunca talep ne? .

Bu, iki hanedan uyesinin sadece krhca de~il, ayru zarnanda kaleme de hakim olduklanru gi:isteren ~arplcl bir atismas: olarak hanrlanecaknr.

58! ,amanL,'n!n mahrsm tadhl

Vahdet~i VUcud'un Osmanhcasu Yavuz Sultan Selim

(1512-1 520)

Sultan Sellm-i Evvel'i rametmeyup ecel Fetheuneliydi aJemi ~an-I Muhammedi

YahyaKemal

~gnn1Zm biiyiik tarihcisi Femand Braudel'in isabetle teshis ettigi gibi, Osmanhekonomisini asirlarca ayakta tutan, hatta lstanbul'un fethinden de biiyiik alan hamler Yavuz'un 1516-1517 yillarmdaki Suriye-Misir seferidir. Yavuz Sultan Selim'in.Safevi ve Memluk devletlerine karst duzenledigi seferler Osmanh fetih stratejisinin bir andaAvrupa' dan Asya ve Afrilca'ya dogru bir degisim gecirdigini gosterdigi gibi kadim Dogu kiiltilr ve Him birikirninden yararlanmayi da beraberinde getirecek ve Osmanb klasik killtiirtiniin son btiyilk donemeclerinden birisi olacaknr,

Kaynaldara gore Yavuz Sultan Selirn uzunca boylu, kahn kemikli, cok genis ornuzlu, sert ve keskin bakish, yuvarlak kirrmzi yuzlii, catma kara kash, in kemikli, buyuk bash, esmer tenli, koc burunlu, iri bryikli, Saka1SIZ, belinden yukansi a~agIslIla oranla daha kisa (arnk bu vucut tipine ahsnk sayihr), dolgun vUcutluydu. Solakzade Tarihi ue bakilirsa

lIH1nmly.n v&nlerlyle osman!. pld.l~alllu. I !9

orta hoyJu, oldukea ~~man, inei gibi parlak ve beyaz di~, ~unb baIa§h, mukavves (kavisli) kafll, kuvvetli pazili ve pak yiizlftdik.sS BakI¥larl etldliydi. Kon~en bazr kelimeleri "fart-lzeka ve asablyenndea", yani ~zeki olusundan ve si.nJrliliiind.en dola)'l birlca4( kuteb-arlardL

Ancak TGpkapt Sara}'l' nda btiluDasi vesol b.d:atmda incili bir kilpe giirUnen resim gene!likle yawz'a atfedUlrse de ona ait de@dir. Kul~da kupe, hele 1m resimdeki gibi incili bir kiipe tqldlSI sayienemezse de, bazi yerlerde umengil.~", yani bakir bit halka taktlgt rivayeti gecmektedlr, 611

Yavuz ihtisam ve gOsteri~ 6nem vermez, babasi gibi sadeligi pek severdi. Kendisi iyiftfazla para harcanarak k~k ve saray gibi luks binalann yapilmasmi istemezdi, Butun Istegi, devlet hazinesini dolu birakmakn,

Bir gun Hazine Defterdan Abdusselarn Bey' e Sirkeci ile Sarayburnu arasmda laylya yakm bir yere basit bir kosk yapilmasmi emretmis, 0 da Yahko9kii'nti vapnmusn. Yavuz ko~kii gezerken onun cok lilies yapIld$Iu goriince cam fena halde sdainu;l, "Ben sana bu kadar parasarfina izin vermernistim, miitevazi hir goJgeUk yapasm diye emretmlstim" diye Defterdar'iru payiarrusn, Ancak Hazine Defterdan bu soz Uzerine giic; dururndan kurtulmakir;in "K~kii kendi paramla yapnnp size hediye etmek~ izin istiyorum, kabu1iinii istirham ed1yorum" deyince, men bu oozier iiLerine Yavuz'un sinirleri yansmisn, 61

o zamanlarm ilim ve sanat mutu« Amasya' da yeti~mi~ alan Yavuz'un hobisi, kuyumcul.uktu. DU olarak Parsca, Arapca ve Tatarcayi ogrenmi§ti.

Yavuz' un da baba ve dedesi gibi ~iire ozel bir meraki vardi Nitekim yakl~lk olarak 300 gaze! ihtiva eden Farsca bir diva-

59 Solak:-zdde Tarih~ eilt 2, Hazirlayan; Vahid Cabuk, Ankara 1989, Killtilr BakanIJgJ YaymIan. s, 1.

60 "(S]alcaJSIZ ve burma blY1id1 olarak betimlenen Selirn'In sade gl.yimden ho~land!gl, sanguu "Selimi" denllen tarzda sardigJ., kulagma 'meng1l~' t:akt$ da rivayet edilir." Rh. Needet Sakaoglu, "Selim l", Diinden Bugiine istanbul Ansjklopedisj, cilt 6, istanbul 1994, s, 500.

61 ytlcel ve Sevirn, age, s, 144.

&D I asmnl,'n r~ mlhrem larlhl

m vardir ve bu. divan 1890 yIDnda istanbul' da bastJnldJgl gibi, 1904 ylbnda Kayzer n. Wi1helm'in finanstirhigiinde SuhanIL AbdQlhamid' e bir cemile obnak iizere Berlin'de Prof. Hom tarafmdan oem bir surette bl1yfik boy, tezhipli olarak 500

. adet bas~ ve b1r nUshMl daAbdillhamid'in kendisine gonderUmi~tir. Dlvanmm. 'Nrkl1e c;evirisi de b~nr.52

Osmanh hanedarunda Parsea tam divan sahibi olan tek sultan Yavuz'dur. Latifi gibi ~ijr fistadlarmm ve Solakzade gibi tarihcilerin de belirttigi uzere Yavuz hlc Turkce siir yazmamisnr. Dolayisiyla Mus'ta bir cesme i1zerinde bulundugu soylenen "Kiirde fusat verme yarab!" diye baslayan krtanm Yavuz'a ait olmasi slIfbu nedenle dahi miimkun degUdir.

Yavuz Sultan Selim siirlerinde "Selimi" mahlasmi kullamrdi, Bu mahlasm, baska bir saire ait oldugu ve onun siirlerinden bazilanmn kanstmlarak Yavuz' a isnad edildigi de iddia edilmektedir. Nitekim piyasada onun yazdig; soylenen ve,

Merdiim-i dideme bilmem ne fiisun etti felek Giryemi kzZdzj'ilziln, eskimi han etti felek Sirler pence-i kahnmda olurken lerzdn

Beni bir gozleri ahuya zebun etti JeZek

kitasr Yavuz Sultan Selim'e ait degildir. Yine ana atfedilen asagidaki beyti iceren gazelin de Nesrt adh hir saire ait oldugunu bizzat suara tezkiresi sahibi latifi bildirmektedir=:

Her gice altun benekli asumanfler giyiip

t~bu dehr-i pirezen olmustur oynastm beniim.

Beytin anlarrusoyledlr; Her gece iizerinde alnn benekler bulunan mavi giysiler giyip bu kocakan dunyayi oynas edin-

62 Yauuz Sultan Selim Diuanr. Ceviren: Ali Nihad Tarlan, istanbul 1946.

53 Aktaran: Kocaturk, age, s. 153.

bllinmeyen yiSnlerlyle o5n'1anll padlghb.t! • &1

..• --l.t.;.~"_'.L..:.i.:W.":": .:.·_ .• ;;'",.l::l:i TI_,~·CJ

misimdir, lakin kendisine ait olmam:akla birlikte Yavuz'a yakrsan bir beyittir.

A ynea Osmanb padisahlan icerisinde cok okumaktan dolay! gozlennin bozuldugunu ve bu ytizden mercek kullanrugtill bildigimiz ilk padisah, Yavuz' dur. Geceleri 3-4 saat uykuyla yetinir, diger zamanlanru okuyup yazmakla get;irirdi.64

Bu arada Seyh Melli Efendi'ye ibn Arabl'nin Vahdet - i Viicud ogretisini savunan bir eseryazmasim emrettigini biJiyoruz ki, El-Ciinibiil-Garbf ... admi tasiyankitap bu istek iizerine kaIerne almrmsnr. 65 MJSlI seferinden Istanbul'a donunceye kadar Seyhulislam ibn Kerna1' e alim ibn Tagriberdi'nin En- Niici1mu 'zZdhire adh eserini terci1me ettirerek konak yerlerinde parca parca kendisine sunulmasmi isternis ve okumustur,

Seyhtilislam ibn Kemal'in Vahdet-i Viicudu hi! devlet doktrini haIine getirme tasansi ile Yavuz'un, ibn Arabi'nin Sarn'daki mezan ilzerinde turbe yaptirmasrarasmdaki bag incelemeye deger merak uyandinci bir konudur."

Aynca MJSlI'1 fethettikten soma Hint ve Cin iilkeletinin haritalanm yaptirdigma dair bir rivayet vardir;" Yavuz bu haritalan niye yapnnmsnrr Yoksa MlSlI' dan sonraki hedefi Hindistan ve Cin diyarlan rnrydit

Kardesi Sehzade Korkut kadar olmasa bile musikiye de egilirni vardi Yavuz'un, Hatta iran seferinden donuste Tebriz'den bazi Azeri sanatkarlan ahp Istanbul'a getirtmis olrnasi, bu sehirdeki musiki sehrayintnin baslangicma onu

64 Ismail Hakki Uzunrarsih, Osmanll Tarihi; II. s. 526.

65 Bu eserin kendisive hakkmdayapilmis birtahlil Icln bu. ~yh Melli Efendi ve Ahmed NeyliEfendi, lon Arabi MUda!aa.sI, Hazirlayan: HaIii Baltaci, Istanbul 2004, Gelenek Yayinciltk, Kitapta gecen orijinal ifade ~tiyledir; "sehr-i y~r-l asci Sultan Selim ibn Sultan Bayezid Han (aleyhime'r-rahrnetu ve'l-gufranjm emr-i vacibj'!·ittibal ile ecvibe-i mezbureyi semt-i rahrire ke1jlde kildikta, ... • (s, 9B).

66 Keza 17. yiizyIlda yasarms clan AbdUlgani Nablnst de genclik d6nemi eserlerinden birinde benzer bir fikre kapilrrusur, Bkz. BekriAlaaddin. Blr (:atln OncUsu: Abdulgani Nablusi: Hayatt ue Fikirleri. Ceviren:

Veysel Uysal, Istanbul 1995, Insan Yaymlan, s. 211.

67 Yasar Yiieel ve Ali Sevirn, OsmaniJ K.1.dsik Doneminin [}f Padisahi:

Fatih, Yavw:, KamJ.rli, Ankara ).991, Turk Tarih Kurumu Yaymlan, s. 142-143.

6Z c s mantr'n In mahrem hrrhr

oturrmarmzi geroktirir, Nitekim IV. Murad 'in da Tebriz'den Sark rnusikisi iistadlartru getirttigini gorecegiz,

Tarih, Yavuz'un ozel ilgi alanrydi. Mogollann Dogu'daki seferlerini anlatan Vassii[Tarihz"ni seferlerde dahi yarnnda goturur ve okurdu. Hatta Misir seferinde bir ara bu kitap bed eviler tarafrndan duzenlenen bir baskinda gaspedilrnis, padisah buna cok iizGlmii~tii. Mistr'm fethinden sonra Kahire'de h1Z1I yazmasiyla unlu bir hattat bulundu ve kendisinden vassaf Tarihiui yazrnasiru istedi. Adami bir eve kapatnrdi ve kitabi yazdirdi."

li,l 11,),-" \'i,kddil! l.hndi. [II<"Ii'( ["",;-,i/,: 11>'-'ll1i111 Hakkr Kcnya!'. "\" \"\1/ .... ul run ~l·lill1in kilj_';lI~dH-dIgll·"'I'dvl' "1(11',-11 i)iill,Vlbl, S';J\T '\ 1-)

11,1/11"11 I'ISO" ;:O-I-~ljI,

b lli n m ey e n yiinl~rjyl~ o sm a nl t pa d i s a hla n 53

Yavuz devrin sairleriyle yakmdan ilgilenirdi. I~te bir ornek: Tahunda bir ayaglnl alnna alml~, ~air HaJimi ~elebi'yi heyecan i~inde dinliyor (Me~airu '~~ ~ lJara' dan).

Yavuz luks ve sefahatten nefret eder, sadellkten, alim ve sanatkarlarla konusup tartisrnaktan hoslarurdi, Giyirnkusarnma fazla dikkat etrnez, elbisesi eskldigl hal de ozellikle yeniletmezmis." Cagdasi Paola Giovio, Habsburg lrnpararoru Sarlkeri'e onu tasvir ederken "yemek ve eglencelerde mutedildir" demistir."

Iyi yay yapmayi, ok atmayi cocuk denecek yaslarda ogrenrnisti. Aynca cok mahir bir avci oldugu biliniyor. Kthc kullanmadaki maharetini Nil nehri kiyismda bir tirnsaht tek vu-

fiy Ilu!lnnla iigih h.r anekdu: ;,;11 bkz. \1;11),11 Sennglu, "Osmunlt lulkurnd.ularrnm k.vafrrlcri". Resim}! "Iii rill ;11,'clIlll.r,sl, SaYI: ]~, Him I :Ei2, s. 177H.

7(J 'iin"'i ;\I!undag. "Sclirn. >'''VIIZ Suh.in' I,hk .·\miU"I','(li, 0J(J :; I. !(~,"'Iln I ~)~(), s_ ~'·1~.

64 o s rna nl i'n m rn a hr e m t a r i b i

rusta ikiye b6Imesinden anlayabiliriz. (Bkz, H tinemam« deki minyatur.")

Yavuz ayru zamanda bir koleksiyonerdi. Suriye ve MISU"'dan getirttigi kutsal emanetler ve diger degerli esya, Osmanh Saraymm en degerli parcalan olarak muhafaza edilegelmistir, Aynca Topkapi Sarayi'ndaki ~ini koleksiyonunun cok onemli bir lasnu, onun Kahire' de MemlUk hazinesinden ve carsilardan toplatngi degerli parcalardan olu~LU.72

Mukaddes beldeleri Osmanh Devleti'nin snurlanna dahil ederek gayri M Gslirnlerin, ozellikle de Portekizlilerin tasallutundan kurtaran Yavuz Sultan Selim, kendisine verilmek istenen "iki Serefli Sehrin (yani Mekkeve Medine'nin) Hilirni" (Hd1cimii'l-Haremeyni'f-$eri/eyn) unvamrukabul etrnemis, kendisine "Hakim" yerine "Hadim", yani "Hizmetkar" denilmesini isternistir. Bu srrada gozyaslarma boguldugu rivayet edilir.

Kabe 6rtiisiiniin islenmesi gorevi ilk defa on un zamamnda Memlfiklardan Osmanhlara intikal etmis ve bu ortunun irnal edilmesi ic;:in Misir civannda cesitli koyler vakfetmistir .' o tarihten Birinci DGnya Savasi'nda kutsal topraklar elimizden cikmcaya kadar Kabe ortusu imal gelenegi Osrnanli' da devam etmistir, Uginc;: olan bir baska nokta ise Mekke'deki Harem-i ~erif ic;:in ozel mumlar yaptmp gondermesidlr ki, bunlann ieinde kafurdan yapilan beyazmum (~em'-ikdfttri) ile balina yagindan yapilan "ispermecet' mumu ozellikle dikkat cekmektedir, 73 Bazi kaynaklarda Mevlevi oldugu yazihdir, Nitekim Suriye seferine giderken Konya'da Mevlana tlirbesini ziyaret etmistir.

Yavuz Sultan Selim, 1514 yihnda cuzam hastalan icin Karacaahmet Mezarhgi yalonmda bir yurt (leprozeri) yapnr-

71 "Yavuz'un Nil'de timsah kesisi.,;", Tarin Dunyasl, Sayi; 3, 15 MaYJS 1950, s, L03-1M.

72 . Ziya Erltins, "Topkapi Sara)'! Miizesindeki .. ini koleksiyonu ve degeri". Tarih DUlIyasl, Say:r25, 15 Eyliil1951, s, L045.

73 Muhammed el-Ernin el-Mekki, OmUUlu Pdd~hlarmm Haremeyn Hizmetleri, HazJrlayan: Ibrahim Co~, !stanbu.l2008, Camhca BaSJIn Yaym, s, 41-43.

blllnmtyen yllnlerlyle olm •• 1 pldl,.hllfl I 65

IIUitL Burasi Miskinler Tekkesi olarak tanmdi ve 1938 )'llmda yiknnlrncaya kadar ciizam hastalarma hizmet verrnisti.

Onu eniyi ifade eden beyit, ~(ilislam Kemalpasazade'ye aiUir.

Asr-~~ems idi; asrda semsin

Zlili memdiid olur, zamam kasir.

Yani onun zamani gunesin ikindi vaktindeki parlakhgma benzerdi. Ancak bu zamarun gunesinin golgesi uzun olmakla birlikte zamarn kisadir, hemen aksam bastinr.

Boylece onun zamanmdaki parlakhgm neden 8 yil gibi kisa bir sUreye sIla{;tlgt anlattlmak istenmistir,

Rivayete gore Yavuz Sultan Selim klyafetine pek dikkat etmez, elbisesi eskidiQi halde yeniletmezmi~. Bu yuzdan devlet rica li gerek saygl dolaYlsiyle, gerekse kendisinden ~ekindiklerj icin huzuruna yeni ve sus!O elbiselerle ~Ikmaya ~ekinirlermi~.

Padi~ahln elbisesi gitgide fersudelesir, lakin kimse bunu kendisine hatrrlstmaya cesaret edemez, Bir ara padisah ve vezirleri adamakilll klllkslzla~lrlar. 0 sirada bir kafir el~isinin geJecegi haber ahrur. Bunu ftrsat bilen sadrazarn, binbir korku ile hOkOmdara:

-Efendimiz, der, bu kafir makulesi, akl-i kasirleri muktezasmca zahirbin olup alayi~e ziyade nazar ederler. LaYlktlr ki, siz pad~ahlmlz dahl...

Yavuz onun maksadrru anlar ve sozunu keser:

-Ha Evet! oyle yapanz. Hem siz dahi bir h~ ziynetlu

libas tedarik eylen!

Vezirler sevinir ve suslu elbiseler diktirip hanrlarnrlar, Padlsah aynca, elc;iyi kabul edecegi zaman tahtm ayak ucuna bir yahn kille; kcnmaam emreder.

Her~ey hazudrr. Vezirler, basta sadrazam bulundugu halde rnuhtesern elbiseleriyle tahtm etrafinda yer ahp padi~ahl beklernektedirler. Birdenbire Yavuz qelir, lakin eski klyafetiyIe!...'

Vezirierin korkudan dudaklan patlayip ak sakalh c;eneleri geJincik ~i~egine dOner. Aym zamanda elc;i de huzura kabul olunur. Devrinde dO'nyaYi titreten Yavuz'un onunde korkudan iki buklurn bir haide durur. Mutad merasim ve konusrnadan sonra ise huzurdan 'Ikar_

blllnme~t!ft y6nlerlyle Dsmnll pld IIlhlarr I 61

o zaman Yavuz vezirlere:

- lrndi vann. el~i beye sorun. Padisahrrmzm lioasmr nasi! buldunuz deyin!

Vezirler kosertar ve bu suali el~iye tekrar ederler. Aknklan eevap ise ~udur;

- Ben ~evketli hunkan g6rmedim "bile .. Tahtmm ayak ucundaki yahn klll~ gozurr\(j aldr sadece onu gordum!.

Bu eevap padsaha naklolundugu zaman parma~1 ile hala tahtm ayak ucunda duran killel g6stererek ~6yle dernis:

- Had bunun agZI kestikce kuffarm gozO anda olup bizi g6rmezler ve libasrrmzi fark etmezler. Allah arun keskin almadlgl gunu gostermeyeki libas ve alayj~ 0 gune mahsustur. t;unkO kafir gozu 0 zaman yerden kalkrp AI-i Osman padisahlanna dikilir!74

74 Mithat Sertogtu, "Osmanh hiihlmdarlanmn byaferleri", s, 1778.

6B I o5muh'nln mahrem tarlhl

!

$air ve kuyumcu: Kanuni Sultan SiHeyman (1520-1566)

Ve sen dahi fani olan nesneye goniil baglamayasin, Kanuni Sultan Siileyrnan

Kanuni Sultan Silleyman, gadre ugrarrus buytlklerimizden. Tarihcilerin bu "muhtesern" yuzu ortayac;:lkarabilmeleri icin muhtemelen daha on yillar gerekiyor. Cunku hangi boyuttan yaklasirsamz yaklasin etkileyici bir kisilik Kanuni. Yalmz fetih ve seferlerini anlatmak bile bit milletin basim dondurmeye yetebilir. Obur yandan Divan edebiyatimn en fazla gazel yazan sairi unvamru acik farkla elinde bulunduruyor. Silleymaniye'sinden Maglova Kemeri'ne kadar yiizlerce rnimari eseri cografyarmza gulumsuyor, Cagmm en sikgiyinenlerinden, yani Osrnanh modasinm basim cekenlerden biri. Mucevherlere merakihad safhada. Ama aymzamanda yetistirip yerytiztine saldigr muthis takimm, Baki'nin deyisiyle "demit kusakh ethan pehlivanlarr'nm arkasindaki teknik direkttir olarak da takdire sayan,

~imdi onun kili'iligindeki cemreli kareleri birer birer gormeye baslayahm,

blllnmeyen y~nl'erlyl~ osmalllr pldlflhlarr i 69

I

Hunername'deki bu minyatijr Kanuni'yi Filibe'dekl sa ray civannda evlarurken g6steriyor.

Kanuni Sultan Siileyman kaynaklarda orta boylu, sarism, kumral sakalh, mavi gozlu, genis ornuzlu, giic;:lii kuvvetli bir insan olarak tasvir edilir. 75 Sakahrn kisa keser, uzun ve gur bryiklan bunun uzerine inermis, Yalruz rengi biraz solgunrnus. Bu sebeple saghkh gortinmek icin yuzune pudra surermis. Bacagmda tedavi kabul etmeyen ve kendisini rahatsiz eden bir kangren vardi,

75 Ancak ouun eskfili hakkmda cok farkh rlvnyerler de bulunmakrudtr ~.,.!e5e1a: Uzun boylu. kara kash, ela giizli.i, esrner renli, korral burunIll, seyrck disli, uzunca yuzluydt; Bkz. Kocati.irk. age, s, 167; vuvarlak ytizlli. eli! gozli.i, kaslanrun aras: biraz acsk, dogan burunlu, uzuncn boy ve boyunlu ve seyrek sakalh idi. Bkz. Uzuncars.h, Osmanl, Tnrihi, cilt ll. <, ·ll~J: aym tasvir lcln bkz, Yurrl I'C Sevim. IIg", 5.213; "MU· devver V~ uz.in yiizlti, siyah kirpikli, cia giiz](i, du~an buruniu, l1lerd I'e ll,,',dane sijz]O, yassl yagnnll (,11'111). arxlau IWI·belli. LII.uIl hovlu, clurr-i \ dl" gilli scyrck disli vckar H' <lI1I'sl", ', i'llli\ ii~lii ... vekur -uhi hi J1"di~,111 idi. ,. sotok-zad« 'larih: <"ill ~. s_ II I,

70 o s ma n l rru n m a n r e m tar l h l

Kanuni'nin cenazesi gomulmek uzere mezanna go1Uruluyor Tabutunun onunde bas ustunde tasmsn sandrk merak uyandnyor. Ebussuud Efendi'nin fetvalan ml var icinde?

Kanuni'nin adi, Kur'an-i Kerim'den tefe'ul edilmek, yani rastgele bir sayfa acip parrnagin hir kelimenin uzerinc konulrnasi suretiyle Siileyrnan konulmustur,

Cocuklugunun hatin sayihr bir bolumu dedesi II.

Bayezid'in sarayinda ge<,:tigi icin iyi bir tigrenim gormustu, Bir cok degerli alimden ders aldi, bu arada ozellikle Kastamonulu Hayreddin Efendi'nin dizi dibinde yetisti.

Babast ve dedesinin aksine sik, suslu ve hasmerli giyinmeyi severdi. Serasere ve diha giver, i.isti.inde cok fazla zenginlik ve ziynet esyast bulunurdu, Degisik degisik "caksirlar" giydigi icin Yavuz onu sarayda "Caksrrli'<diye cagmrd:

H atta bir seferinde vine ih risamh elbiseler icinde gorunce oglu na takilrms V~ "Anuria givecek bir sev brrakruam issm" 111)"C> ala)' c[mi*til".

bil i n rn e ve n yiinlerivle e s m a n I. p adl s ah t ar r 71

Kanuni Sultan Stileyman, babasi Yavuz gibi kuyumculuga merakhydl; ustahgi a derecedeydiki, ttalyan kuyumculuk san auom timeklerini taruyacak ve uygulayacak kadar mukemmeldi.

Aynea Fatih gibi degerli taslara tutkundu. Venedikli gezgin Sanudo'nun belirttigine gore, kendinden onceki padisahlann hlcbiri miicevheri anun kadar sevmemistlr, Aynca Venedikli bit kuyumcunun Kanuni icin 4 yakut, 4 elmas, sayisiz inci, cok iri bir zumrut ve bir turkuazla bezenmis bir tiir alnn tac yapngi bilinir . Ancak tac giyrne adeti Osmanhlarda olmadigma gore bunun bfr tiir teshir ve pre s tij nesnesi oldugunu dii~linmek dogru olur, Nitekim bir elciyi kabuliinde tacin basmda degil, yam basmdaki bir koltugun uzerinde durdugu gorilliir.76

Uzmanlar arasmda ortak olarak kabul goren hususlardan birisi, Kanuni'nin ~iir alaninda, komutanhgi ve ycneticillgi kadar iddiah bir padisah oldugudur, Muhibbi veya vezln geregi nadiren de alsa Muhib, Sultan Sideyman, Meftunl, Acid mahlaslannr kullandigi hacimli Divanmda tam 2_779 adet gaze] bulunmaktadir ki, Divan sairleri arasmda en fazla gaze] yazrms olan Zatf'nin bile ulasngi gazel sayisi ancak 1.825 adette kalmaktadir, Kanuni boylece Divan edebiyatuun gazel rekorunu kirrms bulunuyor."

Kimi arasnrmacilannhosuna gitmese des, Farsca siirleri de bir divan teskil edecek kadar coktur ve yayinlanmisur", MuhihbiDiuanitui: bir ozelligi de, 875 gazellik bir kismmm II. Mahmud'un kizradfle Sultan tarafmdan 1899yJ1mda "ceddine hurrneten" basnnlmis olmasidrr," Merhurn edebiyat tarihcimiz Amil Celebioglu'na gore Kanuni, padisah olma-

76 Andre Clot. Muhl~em Siileyman, Ceviren: Turhan Ilgaz, istanbul 1994. MilliyetYaym]an, s. 109.

77 Bkz, Vildan Serdaroglu, Sosyai Hayat I*lgznda Zdl'i nivam. istanbul ZQ06, isA.~ Yaymlan, s, 49; Mustafa Isen, "Osrnanh hanedarurun ~alrlik yanu", s, 86; Ali Fuat Bilkan, "Osrnanh hanedamrun sanat tarihcesi", s. 337.

78 Mesela: 1smail Hami Danismend, "Kanuni kimdir?", Turk Yurdu, Cilt: 5. Sayr 8, Agustos 1966, s, 12.

79 Cuskun Ak, Muhibbf'nin Farsca Diuaru. Bursa 1995.

BO Air!:: ue Sair Padisahlar (Tarih. DunyasJ Oze! Sap), istanbul 1950, s. 14.

72 , OSm anl,'filn mlhrem tarlhl

i

saydt bile sair alarak edebiyat tarihlmiz icinde yer almasi gereken isimlerden biri olurdu.

Aym zamanda ulema ve sairlere cok deger verir ve onlan sarayma davet eder, sahbetlerinden buyUk. haz duyardi, Her gittigi yerde bilginleri yaruna cagmr, onlan memnun ederdi, Bagdat' a girdiginde Fuzu!i'yi il tifatlanna mazhar ettigini biliyoruz." Ancak bu biiyilk saire iltifatmm devam etmeyi~inin sebebi olarak Fuzulfnin vaktiyle Beng il. Bade adli mesnevisinde "Sarap gibi canh, hayat dolu alan san ismail"i afyona benzetilen Il. 8ayezid ile karsilastirrms ve sonucta Sah Ismall'I ustun bulup ovmii~ olmasi gosterilmektedir." Bakr'nm siirdeki kudretini anlayarak: onun elinden tutmus ve yetismesine himmet etmistir. Baki de onun oltunune olumsuz bir mersiye yazarak nimetsinashgnu gosterrnistir. 8j

Sozleri halk icinde tutulmus olan bir gazelini omek olsun

diye asagiya ahyoruz:

Halk icinde muteber bir nesne yok deulet gibi Olmaya devlet cihanda bir nefes sthhat gibi Mefharetdedikleri ancak eihan kaugastdtr Olmaya baht i1 saadet diinyada uahdet gibi Ko bu iy~ ii isreti gun kim fenadsr akibet Yt1r-i baki ister isen olmaya taat gibi

Olsa umlar sagl~mca iimriine hood a aded Gelmiye bu $~e-i garh igre bir saat gibi

GeT h uzur etmek dilersen ey Muhibbf fdrig ol Olmaya vahdet makami kil$e-i uzlet gibi.

Kanuni'nin hat sanatmda da usta oldugu ve guzel talik yazl yazdI!?;! b aZ1 yerlerde ifade edilir. 84 Hart -I humayunlanm bu yazi ile yazd@. gorulmektedir."

81 Sarnih Nafiz Tansu, "Siileyman, Kanuni" , Ayhk AmiHopedi, No. 17, EyiiH 1945, s. 544.

82, Miljgan Cumbur, "Puzuli; Hayan ve Eserleri", Tarih !Ie Cografya Diinya.>l, Sayr 3, 1 Haziran 1959, s. 168; Kocatiirk., age, 5.169.

83 Uzuncarsih, Osman II Tarihi, eilt II, s. 420.

84 lsa Kayaalp, Sultan Ahmed DivGnt'l11n Tah/ili, tstanbul1999, Kltabevi Yaymlan, s. 61; Bekta~oglu. agy, s. 29l.

85 Ismail HakJo Uzuncarsih, Osman I! Tarihi, cllt 1II12, Ankara 1998, TUrk TarihKurumuYaym]an. s. 560, dipnot L Ornek icin hlcz. age, Resirn 7, B~~ada ver alan "Curnlesine verilsin" yazisi btzzat Kanuni'ye ai rtir,

b1Lln m.y~n yhlulyLe. osmanll p.dl~lhlaTI I 73 I

EJirnizde Kammi'nin musikisinashgi ile ilgili pek fazla bilgi yoksa da, hennz Manisa'daki sehzadeligi suasmda, bir kadimn kolesinin keman ~a1d.Igrru gorUnce onunla ilgilenmis, cahsnu begenmis ve satin ahp hizmetine dahil etmistir. Bu bile, sonradan imzalanm "Serasker Sultan n diye atacak kadar ytikselecek alan Makbul (Maktul) Ibrahim Pasa'dir."

Aynca Kanuni'nin, Fransa Krah LFranr;ois tarafmdan yardnnlanna sukran ifadesi olarak gonderilen kii.;:ilk saray orkestrasmi dinledigini ve caldiklan parcalanhic begenmedigini biliyoruz.Ancakcahnan parcalardan birinin ritminden usul yapilmasmi (Fren/cfin) emrettigine bakihrsa onun kalitell bit miizik kulagma sahip olduguna hukrnedilebilir."

llim ve sanat erbabmi daima korumus alan KanunL AlaeddinAli Celebi'ye, Hint edebiyatmm en onernll eserlerinden Kelile ve Dimne'yi tercfirne ettirrnis, Hiimityunname adryla kendisine takdim edilen ceviriyi bir gecede okuyarak mutercimini takdiren normal yoldan 7 yilda gelebilecegi Bursa Kadihgi'na dogrudan tayin etmisnr."

Babasi Yavuz Sultan Selim Arapca ve Farsca haricinde Tatarca biliyordu, Kanuni ise buildklasik elil haricinde Cagatayca ogrenmil1ti. B'9

Zaifi adh bit saire Farscadan Ttlrkceye cevirmesini tRumi libas giydirmesinii emrettigi siyasetname ornegi, daha ziyade mektuplarmdan ve ~rlerindenhabeIdar oldugumuz deviet felsefesini olusturma cabasinm bir parcasi olarak okunmahdir."

Aym zamanda seramik meraklisiydi, bu yuzden Cin'den mavi- beyaz adi verilen pek cok zarif porselen kapkacak, onun zarnamnda bir Hind elcisinin hediyesi olarak saraya girmis ve bugiln dahl hayranhk uyandiran Topkapi Sarayi'nm en degerli cini koleksiyonunun esasiru olusturmustur,

86 Sertnglu, "KanOni devrinin perde arkasr", s. 20.

87 Cinucen Tannkorur, "Osmana musiktsi", s. 506-507.

88 M. Tayyib GokbiIgin, ·Stileyman I", Islam Ansilclopedisi, istanbul 1967. cilt IX. s. 152.

89 Ami! Celebioglu, Kamlnf Sultan Siileymdn Deuri TUrk Edebiyan, isIaDbul1994, Milli ~tim Bakanhgl Yayinlan, s. 36_,

90 Za'Ifi, Gil/.,len-i MUlOt, Hazrrlayan; Abdulhakirn KO!;ID, Ankara 2005, A4agYaymlan, s. 72·73.

141 nmanll·ftln I;>;tlir.m urllll

Kanunl, Zigetvar sefenne ann uzerinde duramayacak derecede hastayken ~Ikml~tl, Minyatur, onun vezmne dayanarak ann uzerinde durabildiqn' ve zaman zaman dinlenmek i~in ge~tigi arabasmr gosteriyor.

En basta padisahlann birer rneslegi oldugundan soz etrnistik. Nitekirn kaynaklanrmzda Kanuni'nin kavaf (haffajJ, yani kundura irnalatcisi olduguna dair de bir kayit mevcuttur.

Buyuk bir Maresal oldugunu bildigimiz Kanuni'nin askerlik oyunlanna ve av eglencelerine meraki oldugunu soylerneye gerek yak Tabii binicilik ve kihc kullanmakta maharet sahibi oldugunu soylemeye de. Nitekirn 31 yasindayken kanldigi Mohac Meydan Savasi' nda (1526) Li<;: Macar sovalyesinin kendi uzerine dagru gelmekte oldugunu gorunce kihcuu cekip ucunu birden haklarnasi meshurdur."

,ll il ilmi Aydm, "Topkapr SaraYl'nclaki p,iJ[~all kJll\'j,m", EI S{l/I£/(i(lll, ~ayJ:±, 2007, s. 3D, Mi(ila\ Sen(]~lu ",' bir dusrnau suvansini hukludi ,~IIII, digt:rlL'rini yeli~f'n )'l'ni<;el ih-rin iWl'laT,Li' ruiklcrini yal.ll1;]kladll Ilk;, "vlohac :vrl')'d~Il Muhurelu«!" /!I'.<i",/i '{'(II'i/! ,\1<'1''''''''/, S''''I 1'J.Ih'ak J9SL >, ~1\5!1·~ll!i~1.

biLinmeyeo y6nt'''yJe o s rn a n II p a d i s ah l a r r 75

Ve spar ... sporamerakmi, Silleymaniye Camii'ni yapnnrken kible tarafina, Beyazit'taki Eski SarayUe cami arasma bir gures sahasr tesis ettinnesinden anlayabiliriz." Bugiin bu saha istanbul Oniversitesi Merkez Binasi iclnde kalrms ve iizerine bazi binalar yapnnlrmsnr .

Hemen butun kaynaklar Sultan Siileyman'm nikris (gut veya damla) ve artrit hastahklanndan mustarip oldugunu yazmaktadir, 6ltirnfine de nikris hastahgmm komplikas yonlanmn sebep oldugu bflinmektedir." Kaynaklar ihtiyarligmda Allah'tan sehit olarak olmeyi temenni ettiglni yaziyor, Zigetvar'da iste bu duasinm kabul olundugu soylenir=. 71 yasmda ustelik hast a hasta yala cikmasirnn bit sebebi de, yatakta degil, cihadda olmek istemesi olamaz mr?

Mekke ve Medine'ye yapt:J.gI.bizmetier bakunmdan ancak babasi Yavuz ve torunlanndan I. Ahmed, IV. Murad ve II. Abdillhamid lie layaslanabilecek alan Kanuni, gerek Harem-i Serif e, gerekse Peygamber Efendimiz'in (savl tUrbesi etrafmda yapnnlan camiye (Ravza-i Mutahhara'ya) mermerden birer sanat eseri alanminberler gondermis, Harem-i Serife ill yeni minare ilave ettirmis, Peygamber Efendimiz'in dogdugu Hz. Amine'nin evini yeni basran insa ettirmis, Ayn-rZubeyde suyunu Melcke'ye akitmis ve bu i~ icin kendi cebinden tam 100 bin altm sarf etmistir. Aynca Mekke' de bir medrese yapnrdiguu, esi Hiirrem Sultan'm da aym sehirde bir irnaret insa ettirdigini bilryoruz." Oglu Selim'e Cidde'ye hacilann sikmn cekrnerneleri icin su getirmesini soylecligi vasiyetnamesi onun deruni tarafim bir ayna gibi aksettiriyor.

92 Ibrahim HaJd::1 Konyah, "Vak£iyeler ve PehlivanJar Tekkesi", Tarin Konusuyor, Sayi; 34, Kasun 1966, s. 2853.

93 Bkz.Metin Kunt, "SuJtanSilleyman ve nikris" .Hazzlayan: Ozlern Kumrular. Muhr~em Sii/eyman, Istanbul 2007, IGtap Yaymevi, s. 93-99.

94 Danismend, "Kanuni kirndlrt", s. 12.

95 Muhammed el-Brnin el-Mekki, Osmanli Padisahlannui Haremeyn Hizmetleri, s. 45-48.

76 I cs mantr'mn rn abrern IEiTlhl.

"Cidde'ye su geturesin"

Kanun;, son seferi olan Zigetvar'a dogru yola ~tkmadan once o.~lu veliaht Selim'e anlamh bir mektup brrakn. Sank; 61ecegini sezrnis gibi -ki sefere ~Ikacagl suada aglr hastaydi- . eline kalemi alml~, ogluna ~u vasiyeti yazlyordu:

Benim candan sevgili iki g6z0m nuru Selim Han'rrn. Bu iki bazubendi ve bir cevherf al sanduqu vakt eylemi~imdir, iki eihan fahri Muhammed Mustafa'mn ruhuna sana vasiyet ederim: Bunlan satub Cidde-i marnureye su getiresin, ogulluk edip bu vasiyeti yerine getiresiz. COrnie agalar kim saraydadn ve cumIe ada aglanlilTI ~ahiddir, sen benim yazirn biJirsin, bu esbab fahr-i alemindir, benim degildir. Goreyim nice verine korsiz. Dlinya kimseye payidar degildir. Ommiddir ki, bahaslyla satasiz. Hak Teala bu seferi mubarek idub gonUl ho~tu!luyla gelmek rnuyesser ede. Habibi hurmetine aleyhisselam.96

96 Topkaps Sarayt Miizesi ~vi. No: E.5888. Nigh' Anafarta, "1CanunJ Sultan Si.lIeyman'm son seferi ve bir vaslyetnamesi", TUrl: Yurdu, CUt. 5, Say:l: B, Agustos 1966, s. 33.

~ ~

blllnm~yu y6nl.rlyl. o5lftuli padluhlul 117

Kanuni Zigetvarrdan dua istiyor

Kanuni, vefatmdan ](15a bir sure once ~eyhulislam EbuS5Uud Efendi'ye Zigetvar'dan yazdl~1 bir mektupta ahiret kardesi olarak niteledigi ve hurrnet gosterdigi bicalimden dualarmda kendisini unutmarnasuu isteyecek kadar da derin bir dunyaya sahiptir. Mektubun metni ~oyle:

Halde haldasnn, sinde sinda~m, ahiret kanndasrrn. tarik-i Hakta yolda~!m Molla Ebussuud Hazretleri dua-i bi-hadd iblaglndan sonra: Nedir haliniz? Ve nicedir mizaC-l lazlmu'l-imtiz,klnlz? Slhhatte ve afiyette misiniz? Hazret-i Hakk hizane-i hafiyesinden kemal-i kuwet 'Ie selarnet eyliye. Birnennihi IUtuflanndan niyaz olunur ki, evkat- rnuteberrikede bu muhlislerini kalb-i seriflerinden ihracve iz'ac etmiyeler. Ola ki kOftar-1 haklsar munheziin ve mOkedder ve asakir-i Islam umumen mansur ve muzaffer olup nzaullahu tealaya muvaflk-l arnel ola.

Eddua summa dua Bende-j Huda SuJeyman Han, bK"jy~97

97 Aktaran: A. Stiheyi Onver, ·400 sene once Szigemu' da hastahgr esnasmda Sultan Sii1eyman'm Ebussuud Efendiye gonderdigi meknip", TUrk Yurdu, Gilt 5, Say!: a, Agusms 1966, s, 26.

is I o5I1ta"I,'nln lII.hum tarlhl

..

Kanuni'nin yanda okuduqunuz Zigetvar'dan ~eyhulisJam EbuSSliUd

Efendi'ye yazdl~1 mektubun Laleli Kutuphanesi K. 2688 numaradaki yazmada yer alan sureti,

bl1lnm~v~n vllnlerly!~ umul, p.cll~.hl.TI i49

r,

HKoylu milletin efendisidirH sozu ashnda Kanuni'ye aittir

Genellikle hatab hir ~ekilde At3tOrk'e aft oldugu zannedilen uK6y10 milletin etendisidir" vecizesi .!shnda Kan uni Sultan SUleyman'a aittir. Bir gun mahremleriyle g6rO~urken onlara "Velinimet-i §lem [dunyanln efendisij kimdir 1" diye sorrnus. Onlar tereddOtsUz ~Padi~ah efendimizdiru cflYe cevap verince Kanuni, -HaYlr, dGnyamn efendisi reaya, yani koyludur ki, ziraat ve haraset emrinde huzur ve rahan terk ile ilctisab ettikleri nimetle bizleri it'am ederter" dernistir. Yani tarim ve c;:ift~ilik islerinde huzur ve rahatlanru b!raklp elde ettikleri urunlerte blzi doyururtar.

Kanuni ve Nuh'un gemisi

Elimizde Kanuni Sultan SOleyman'ln Nuh'un gemlslnln kalmnlenm merak ettigine iIi~kinilgin~ bir ipucu vardir. Bunu, geni~ bir ~ekilde ara~b[llmaSl i9n a~a91ya allyorum:

.. Ve bu yakadan S~tan SUleyman menzil be menzil yOrOyiip, varup Mente~ sancaqmda Rodas rnukabelesinde iskele urup, Rumeli ve Anadolu leskerinin kullisin geo:;:irQp, arun akabince kendisi dahi kapu halkl ile ge<;:ti. ~ahln bir perende (ucar) kadnqas: 'ilardi ki, Nuh'un tahtasmdan idi esasL98

9a Kayhan Atik, Wtfi Pasa lie Tevdrih-j AI-i Osman, AnJcara 200 I, KilltiH Bakanl$ Yaymlao, 5. 248. Aynca bazi yanlUilarJa birlikte LiJtji Tarihl'nden aktaran: Ibrahim Hall! I<onya!J, "Nuh'un gemi:si Cud! dagma IIlI. Agn d agma IDI inmisti]", Tarih Kon~u-

~ Sa ,016. M.,.l"". s. 13IL ~

Ei11 oSMuh'nln IIIallr81R tlrlbl

Selimiye'nin egUtigi sultan: II. Selim (1566-1574)

Isrnarlayup vezirine tanzlm-i alerni Bir saltanat-seray-i huzllz etti arzu

YahyaKemal

Osrnanli lmparatorlugu'nun "duraklama" devrini Kanuni'nin olumuyle baslatmak tanhciligimizin uzunca surmus bir ahskanhgr, daha dogrusu yanilgisidir. Her ne kadar Kanuni capmda uzun ve rnuhtesem bir basan oykusu kendisinden soma yinelenmeyecek ise de, askeri ve siyasi vaziyete bakildiginda Osrnanh biiyfunesi Kanuni'nin olumtinden soma en az yiiz yIl daha devam etmis gorunur, Nitekim Kibns'm fethi (1571) gibi OsmanlI'nmAkdeniz hakimiyetinde doruim noktasi teskil eden k:ritik bir basan, Kanuni'in oglu II. Selim donemine aittir. Girit adasimn zorlu fethi (1669) ise Kanuni'nin vefatmdan yuz y:Il. sonraya ait gormezden gelinemeyecek bir basandir ve Sultan N. Mehmed'in uzun saltanat yillanna rastlar.

Sadrazam Makbul Ibrahim Pasa'mn, halasi Hatice Sultan'i gelin aldigi dligtin sirasinda dogarak hayata sevincli bir baslangic yapan II. Selim, kaynaklarda orta veya uzunca boyiu, tiknaz, bacak kisrm uzunca, kumrala yakm sansin,

bl!l~meyen y~nleIlyle osrna n h parll~!htirl i 81 I

,

genis acik ahnh, gok mavisi gozlfi. ince kash, kumral sakalh olarak tasvir edilmektedir. Solakzade onu orta boylu, yassi burunlu, kumral sakalh, sansm, ahnh, gok ela g6zlfi olarak tasvir eder.99 Lakabi "San''du. Sureti, annesi Hiirrem Sultan'a benzemekteydi. Osmanh padlsahlarmm genellilde belden asagisi iistiine oranla las a iken Il, Selim Han' da tersi bir durum soz konusudur, yani yan belinden a~agml daha uzundu ve seklen heybetli (htehib) idiYlIl

Gozden kacrms sasirnci meraklarm adanudir San Selim. Haci adaylarmm Hac yolunda destek alacaklan asalara hilaller kondurur ve adamlan vasitasryla onlara hediye ettirmekten mutlu olur, boylece kendi gidemese de, elleriyle imal ettigi bir nesnenin a mukaddes topraklara temas etmesiyle teselli bulurdu.

II. Selim'in dede ve baba meslegi alan kuyumculukla da yakmdan ilgilendigini biliyaruz. Aynca eskiden ki tap okurken sanrlan taldp etmeyi kolaylasnrmak icin kullarulan alnn hilaller yaptigi ve bunlann kuyruklasnnlarmakendi tasanmi alan forrnlarda degerli taslar yerlestirdigi, boylece dede meslegt alan kuyumculugu surdurdugu bilinmektedir.

Bir minyatiirUnde gordugumuz gibi avctltkta usta olup yay cekmede ve ok atmada pek mahirdi. Bu yiizden sik sik Bdime'ye avianmaya giderdi ve Edime'yi biraz da bunun icin severdi. Niteldm Mirnar Sinan' a yap nr wgr Selimiye Camii ile bu sehre Osmanh'mn silinmez rmihrunu basrnayt bilmistir.)

Rivayete gore zamanmda an dan daha kuvvetli yay ceken yoktu.'?' Hatta Topkapi Sarayi Miizesi'nde kunnaya baslaYIP da bltiremedigi bir yay sergilenmektedir.!" Ve kitaplarda anlanlan 'rniskin padisah' portresinin aksine gayet

. kuvvetliydi,

99 Soltlk-Zllde Tarihi; cilt 2, Hamlayan: Vahld t:;:abuk, Ankara 1989, Kill-

tiir Bakanll8J Yaymlan, s. 321-

100 Uzuncarsih, OSl1ul1ll1 Tarihi, cilt Ill, S. 40.

10 1 Uzuncarsih, age, cllt Ill, s, 40. .

102 Ti&y t~bil, "Tilrklertn milli sporu ok ve ckculuk", Tarin ve Bdebiya:

Mecmuast; Sa)'!: 3, Mart 1981. s, 82.

H21 urun!l'nln mahrell'l llrlhl

II, Selim'i Kabe'yi ziyaret ederken giisteren bu minyatur acaba bir ger~egi mi. yoksa bir ozlerni mi yansruyordu?

Babasmm da sevip cok takdir ettigi sair Baki ile pek yakm arkadas clan Il. Selim, rnusikiyi seven, siirden anlayan ve ara sira da siir yazan bir padisahti. Ancak rnurettep bir d ivam yoktur Siirleri bazi mecmualarda kalmisnr. Mahlasi. "Seliml'ldir (ancak bazi yerlerde rnahiasi nedense "Talibi" olarak zikredllmektedir!"). En guzel eserlerinden alan,

IlL! .,\Ialor. a~y, .1. LII.

b ifi n rn ev e n vonleriyle o s m an l i p a dl s a hl ar- . BJ

Biz biilbul-i muhrik-dem-i giilzar-l jiraku. Ate~ kesiliir ge9Se saba giiqenimizden

beyti, butun bir divan degerinde kabul edilmelctedir .104 A ynca kencli karakterini gayet basanyla ozetledigi asagidak; beyti guzel kalem eserlerindendir:

Tab'-I ldtijimiz bizim ey dil selimdir Yokkimseye adauetimiz Hakk alimdir.t"

Degerli bir bestekar olarak da tarunan II. Selim'in ~SOzidilara· faslmda iki bestesi ile iki semaisi, Pesendide'de ise bir beste ve semaisi, mahur, sehnaz, muhayyer sumbille, buselik, htizzam, sevk-i tarab ve sevkefzafasillarmda ustadane sarkilan oldugu biliniyor .106 Daha sehzadeliginde 20'den fazla alirn, sair, ressam, musiklsinas ve hanende onunmeclisine dahil bulunuyordu. Boylece II. Bayezid'le basladigmi tespit ertigimiz bestekar sultanlar serisinin ildnci onernli ismiyle karsilasiyoruz.

II. Selim'in diger iki 6zelligi. de ilk defa istanbul' da dogan ve istanbul'da olen ve ilk kez ordusunun basmda sefere cikmayan Osmanh padisahi olusudur,

Dilinde "ltlkent" (pelteklik) denilen bir tutukluk. bulunmasma ragmen niiktedan bir sahsiyet oldugu ve sohbetlerinin tatllhgt, Bostanzade Yahya tarafmdan aktanhr.

Sultan II. Selim, babasimn ba§lattIgtHarem-i Serifinsaaum stirdurdu. Mekke'nin bozulmus alan su yollanru tamir ettirmis, Mescid - i Harama mermer lcub beler eklettirmistir ve bu islerfcin Hazine-i Hassa'dan 210 bin halis ayarh altm harcarmsur. Bu tamir sirasmda Harem-i Serife ilave edilen

104 Ar;lk.IamasJ: Biz aynuk gill bahcesinin at~ 6tU9lii biilbiiliiyiiz, Serino letici saba ruzgan bizim bahcernizden gececek olsa ates kesilirdi. 105 Aciklamasr "Ey gcini.i!! Bizim latif yara~unlZ selimdir (yumus akur)!

Allah biliyor ya, kimseye dii~manl$m1Z yoktur."

·toG Resat Ekrem Kocu, Osman Gazi'denAtaWrk'e: 600 Yl/m Tarin Panommasl, Cumhuriyel gazetesinin ozel eki [1950'ler).

841 05manll'nln mahrern t ar l h l

direkler 6zel olarak Misrr'dan getirilmisti. El-Mekki'nin itadesiyle soylersek, "Haremeyn -i ljierif mescidlerinin her bir tasi, Osmanh halifelerinin fazilet ve kudsiyetlerine sehadet edip duruyor,"!"

Ir;:ki i~tigi bilinen II. Selirn icin donum noktasi, Selimiye Carnii' nin insasi olmustur, Bu caminin her aynnnsryla ayn ayn ilgilenmis ve acilisim sabirsizhkla beklernis, mukernmel olmasi icin hicbir masraftan kacmmarmsnr. Aneak aC;lh~l yaklasnkca bir yandan heyecanlamrken, 0 bilr yandan da vicdamnda bIT hesaplasma yasadignu, daha dogrusu Selimiye Camii'nin Selim'i derinden etkilediginl'", nihayet giiniin birinde ickiden pisrnan olup Gedizli Seyh Silleyman Efendi'yi imdadma cagurnasmdan anhyoruz. Silleyman Efendi'nin huzurunda g5zya§lan icinde giinahlarmdan tovbe istigfar etmis, 0 gunden sonra da bir daha agzina ickikoymarmsur, Aneak ickiyi birakmca "maraz-i sersam" illetine ugramis, yani aniden bir bas donmesi baslanus, Hekimbasi Mustafa Celebi kendisini muayene edince vucudunun ~~ oldugu ickiden hie degilse bir sure daha az rniktarda almasmda fayda oldugu tavsiyesinde bulunmus, buna ragmen padisah tovb esini kesinlikle bozmamisnr.!"

Bazi kendini bilmez yazarlar Kibns'i kaliteli saraphk uzumleri oldugu icin fethettigini, olumunun hamarnda isret yaparken ayagmin kayip dusrnesi suretiyie oldugunu yazrmslardir, Bunlar aYIP seylerdir, Sanki tiearet yoluyla Kibns'tan uzum getirilmesi miimk:tin degilmis gibi garip bir mannk yiiriitilltiyor. Ayagmm kayrnasr hadisesinin hamarnda gectigi dogrudur arna 0 kadar; bu sirada kesinlik-

107 Muhammed el-Emin el-Mekki, Osmanll Pad4ahlannm Haremeyn Hizmetleri, s. 52.

108 Bu ince noktaya dikkatimi ceken Prof. Semavi Eyice'ye te~ekkUr ederim. (7 EldIn 2008 gilnii yapllan ozel gOrU~me.)

109 Sel.inik.i i"kiye tovbe oLayuu anlattiktan sonra Ramazan aymm baslannda Divan-i Htimayun toplannsi sirasmda oldiigiinden kimsenin bu i~e aIo.l ssr erdlremedlginden soz eder, Bkz, SelAnikiMustafa Efendi, TariJJ-1 Seidniki, cilt 1, Hazirlayan: Mehmet tp~irli, Ankara 1999. Turk Tarih Kurumu Yaymlan, s. 98.

bUinmeyen y6nlerlyle osmanil pld I,.hlul 185

".-

,

le icki iemiyordu, Ahmed Vefik Pasa'nm Fezleke-i Tdrih-l Osmdni adh eserinde "San Selim saraydaki yangmda yamp yeniden yapJ!.an daireleri ve hamami gezerken, ayagI kayip mermerler iizerine dil~ti.i. Bu kaza filiirniine sebep oldu" diye yazmaktadir.w Benim kanaatime gore ise hamamm acihsinr yaparken ickiden dolayi degil, tam tersine ilYkiyi biraktigi icin bast donmtis ve yere dij~mii~tii, Gordiigilniiz gibi bir hakikat bukadar ters yiiz edilebilirdi ancak.

Yahya Kemal II. Selim'e ozel bir gazelyaznusnr ("Selim-i Sanl'ye gazel"). Burada yukanda zikrettigimiz ilk 'beyti' He Selirniye'yi kastederek,

Bir beyti bir de cami-i ma'muru uar Kemd! Yagsun tilrtlb-l kabrine gufrdn-i milsk-bu"!

dernistir. Sozu bu manidar beytin aciklamasrile baglayahrn IDl?

"Ey Kemal, II. Selim'in yazdlgl bir beyit ile mamur bir camisi vardrrl Allah'm mis kokulu affr onun kabrinin topragma yagsm."

110 Ahmed Vefik Pasa, Pezleke-! Tarih-] Osmdnf, istanbull2B8 (1B71). HI Yahya Kemal, Eslci ~iirin R~ariyle, 2. baski, istanbul 1974, Yahya Kemal EnstitUsU Yayunlan, s, 94_

n I oslllull'nin mlhnm tlrlhl

-Hay.'" diyemeyen padi~ah: III. Murad (1574-1595)

Ar; gozun bu nevm-i gafletten uyan Uyan uykusu fVOk gozlerim uyan Azrail'in kasdi canadir inan Uyan uyk.usu ~ok gi:izlerim uyan

Muridi (III. Murad)

Tarihlerimizde daha cok tahta <;lka.r <;Ikmaz kardeslerini Oldilrtmesi vesilesiyle ve kalabahk bir harem kurmasiyla hatrrlanan ill. Murad'm Osmanh sanat ve killtiiriiniin klasik formunu almasmda tarusdmaz bir yere sahip oldugunu bllmemizde yarar vardir, Diyebiliriz ki, 20. ytizy1l basina kadar devam edecek olan bu zengin killtiiriin temelleri onun zamarunda ve onun katkdanyla anlmis ve ana cizgtlert . belirlenmisttr, Renkli ~iligini tarudikca bu kanaatimizin pekisecegine inaruyorum.

Solakzade Tarih/ne balabrsa orta boylu, gfizleri ve ebrulan (ka~tan) mtidevver (yuvarlak) , saclan kumral imi~ Murad-i sa!is'm. Baska yerlerde Ise yuvarlak yiizlti, kanaI burunlu, iri badem gtizlti, kiir;:ilk agizh, acik tenli, kirrmzi yanakli, orta boylu, kumral sach ve seyrek sakalli olarak tanmhr.

lspanyol bir ressama art III. Murad tablosu. Gnu ~Ik Qlysileri 1~lnd"; gosterlr (17 yUzYII).

BS osmanl,'o,o mahrem larihi

III. Murad sehzadeliginde Seyhulislam-tanhci Hoca Sadeddin Efendi'den --ki Yavuz'un Nedim-i Hassi Hasan Can'm ogludur- ders alnus, egitim gormusru ..

llginc ozellfklennden blrtsi, agzmdan 'hayir' sczunun nadiren cikmasidir ki, onun karakterini yansitan onemli bir ipucudur bu.

Aym zamanda iyi silah kullanan ve iyi ata binen (Bostanzade Y ahya'nm deytsiyle "fevkalade biniciydi" l12) ve ava rnerakh olan III. Murad'in bos zamanlannda ok basi imal ettigini hiliyoruz.

Artlk ilk onemli hattat padisahla tarnsma vakti geldi. M listakimzade, Tuhfe- i Hattdtin adli ha tta tlan taruttigr es erinde III. Murad'in sulus nesih ve talik yazilarda yetismis iyi bir hattat oldugunu (Halvetl seyhi Kastarnonulu Seyh $lica'dan nesih ve talik dersleri aldlgt yazihdir kaynaklarda), Ayasofya Camii'nde, minrabmm ilci yaruna asih "kelirne-i sehadet" levhastyla bir ayet levhasmm bulundugunu belirtir. Bu eserler bugun maalesef kayiplara kansrms durumdadrr, Allah'tan ki, elimizde Turk Vakil Hat Sanatlan Muzesi'nde sergilenen celi talik. bir levhast mevcuttur. Vine istanbul Unlversltesi Kltaphgmda bulunan Diuan-t Muniri'yi kendi hatnyla yazrmsnr. Son olarak belirtelim ki, Gelibolulu Mustafa Ali hattat ve sanatkarlardan bahseden Mentlbb-z Hunerueran adh lei tabuu Sultan III. Murad' a i thai etmistir. 113 Bu da 0 nun hat sanatryla ve sanatkarlanyla ne kadaryak.m.dan ilgilendigini gosteren kamtlardan biridir. Aynca tezhib sanatmda da ileri derecede zevk sahibi oldugu biliniyor.'!'

Sultan IlL Murad'in sanat ve edebiyata ilgisi dikkat <rekecek dtizeydedir. Turkce, Arapca ve Farsca olmak uzere 4 ayn divan (bunun ne muazzam bir basan oldugunu bir

112 Bostanzade Yahya. Efendi, Duro Tanh (Tarih· i SdfITuhfetu'I-Ahbab), HazIrlayan: Necdet Sakaoglu, istanbul 1978, Milliyet Yayinlan, s. 106.

113 Ali Riza Ozcan, agy, s, 98; cnsaymer, agy, s. 80.

114 Ilber Ortayir, Osmanli')'I Yeniden ~fecmek, istanbul 2006, Timas Yaymlan, s. 112.



blLlnllllyen ylnllrlyle lI5m~nlL pldl,ahlul ! as

anlayabilseydik!) ve FUruhdt-, Siydm adlionemli bir tasavvufi risale kalerne almisti (ancak bu eser kayiptir). Ayncazamarnn seyhlerinden Semseddin Sivasi tarafmdan serh edilen Esrar-name adh bir eser kaleme aldigim biliyoruz.

"Muradi" mahlasmikullanarakkaleme aldl8J, Turkce divam klasik slirlmizin en hacimli divanlanndan biridir. Tam 1,566 adet gazel icermektedir lei, gazel saY151 bakirrundan dedesi Kanuni'ye yetisemese bile, divan edebiyatmm gazel

. rekortmenlermden Zatl'ye epeyce yaklasngrkesindir .

.

III. Murad'm bazi siirleri devrin edebiyatcilan tarafindan

serh edilmlsttr, ~ilr zevkini, Sadrazamlann gonderdlklerl telhislere, yani raporlara rnanzum olarak cevap verecek kadar ilerletmisti, lste size bir ornek

Bu arz~ bir dahi tedkike himmet Edersen elbet eylersin isabet

Bu tensibin mukarindir Murdd'e Anmrun eyledim iera iriide

seba: eyler Murad!: akde, ahde Muvajfak eylesin Hall hall ii akde.

Gazellerinden birinde ise sevgilisini arayan hicranh bir a~l~ yaruk feryadi duyulur.

Bad-i saba; canimt gordun mil hie Soyle 0 cdnamm~ gordun mil hi~ A.te~-i hier ile yakan bagnm:

Yusuf-i Ken'an'imi gordiin mil hi~ Bag ile hdnemden aymna haber Munis it yaramml gordii.n mii hie Dolasuben dlemi ta sark it garb Kulbe-i ahzanuru gordii.n mil hir; Soyie Murddi' bana dogru haber Derdime dermdnuru gardiln mil hie.

9111 Dsrn.nll'nln m;ahrem tarlhI

Kilk-i kadri hi.lma-ve~ siiye-endaz oldu b§~ Tarikat-i Kadirlnln gul ni~anl oldugundandlr Nedendir col kenarinda seref bulouqu Ba~dad'in Cenab-: Hazret-i ~eyhin IT'ekanl olduqundandir.

Muradi (III. Murad)

Topkapi Sarayi'ndaki kiyafet salonunda sergilenen kattanlarmdan anhyoruz ki, 1l1. Murad'in gayer ince bir kumas zevki vardi, Gosterisli elbiseler giymeye merakhydi. Mucevhere, rakilara asin derecede dusktindu. Torenlerde sangma paha bicilrnez sorguclar takardi.

Bahcecilik alarundaki zevk-i selimini ise Anadolu Hisan sirtlanna sadece mavi servilerden olusan bir koru olusturrna einrinden anlayabiliyoruz. Aynca Bogazici'nin zurnrut krytlanru gercek anlarnda irnara acari, bir baska deyisle Osmanllla,:lll Bogazici 'ni fetihlerini baslatan da IlL Murad (JIITl ustur.

bj l i nrn e y e n yonleriyle o s m an h p a d is a h l a r : gl

Musiki ve raksi sevdigi, etraEma musikisinaslar, rakkaslar, rnaskaralar ve cuceler topladig; biliniyor. (Gecerken bellitelirn: Cuceler saraylarm aynlrnaz parcalanydi.)

Murad-i S1llis'in kitap sevgisi Ise carpici boyutlaraulasnusnr, Kitap okumaktan ho~and.tgI, dOnya tarihine, ozellikle donemin hukumdarlannm yapt$ savaslara ilgi duydugu, her seyi ogrenmek istedigi dtlnya tarihiyie ilgili olarak yapnrdigi cevirilerden anlasilmaktadir, Bu eserler arasmda Arnerika knasmm ispanyollartarafindan ke~fine dair Mehmed Sut1di'nin sonradan Mtiteferrika Matbaasi'nda basnnlacak alan Tarih-i Hind-i Garbi'si (ki Amerika'nm kesfinden soz eden ilk Osmanlica- Tlirkc;:e eserdir'"), Feridun Ahmed Bey'in hazirlatngi "Fransa Krallan Tarihi": (Tevarih-i Pddisahan-:

Prance; ve Seyft Celebi'nin Asya Hanhklanyla ilgili eserleri onernlidir.

Kanuni'nin bu ilginc torununun bundan baska astronomiye ilgi duydugunu, Takiyiiddin Efendi'nin Galata sirtlannda bir rasathane yapimma izin, hatta kendi cebinden 9 bin alnn para verdigini, alimlerle bir arada olrnaktan da zevk aldiguu biliyoruz. 7 yd kadar {aaliyette kalan Rasathanerun ISBO'de yiknnlmasmm, bazdanmn iddia ettikleri gibi'" Osrnanh'da bagnazhgm yiiksehnesiyle bir alakasi yoktur. Zarnarun SeyhullslamrAhmed Semseddin Efendi'nin rasathanenin yikilmasnuistemesinin sebebi, orada bilimsel gozlemler yapilmasi degil, tam tersine hurafe ve batJl inanclara fazla prim verilmis olmasidir, Zira o dtinernde rasathanelerin aym zamanda ugurlu saatleri bulma, yildizlartn konumlanndan dunyevi olaylar hakkmdasonuclar cikarrna, kehanetvs. gibi bugun b izlere de bilirn dzsi gorunen etkinlikleri ciddiye

115 Amerilca knasnun Kolomb rarafmdan kesfinden yaklasrk 90 yll soma Osrnanli dunyasma bu kItay:t tamtmayi amaclayan bir eserin cevnlrnis olmasi ve bunun Piri Reis haritalany!a alakasuun kurulmasi uzerinde yererince durulmarmsur, Bir istisna, Thomas D. Goodrich'In The Ottoman Turks and The New World (Wiesbaden 1990, Otto Harrasowitz) adh eseridir,

116 Dimitri Kitsikis, L'Empire ottaman, PUF, Paris, 19B5, s. 88.

921 asm.nll'Dln mlhr!m IlIlhl

aldiklanm bilmemiz gerekir. (Tam yJlctml~ tarihi 4 Zilhicce 987 I 22 Ocak 1580'dir.li7)

Kaynaklarda, saatlere ozel meraki oldugunu bildigimiz III.

Murad doneminde yasamis saatciler ve saarcibasilar arasmda tinlii astronom Takiyiiddin Efendi'den baska Hasan Usta, Pervane Hiiseyin ve Riistem M;a'nm isimleri gecmektedir.!'"

Bazi yaymlarda kadmlara asm derecede dii§kiin oldugunu yazilmaktaysa da, 102 cocugu oldugu ve haremde aym anda 50 besik sallandigi gibi bilgiler kesinlikle hayalldir. Toplam 49 cocugunun dogdugu ve hepsinin deyasamadigmi biliyoruz, Oldi.igunde ise 7 cariyesinin hamile bulundugu rivayeti daha akla yatkm gelmektedtr.!"

Sarayda bilinen ilk. ikiz degum vakasi da onun hareminde gerceklesmis, Cihangirve Silleyman adlanrn tasryan sehzadelerden ikisi de henuz yaslanm doldurrnadan olmuslerdir.

Gelibolulu Mustafa Ali'nin Kunhil'l-Ahbar'mda Osmanb sarayma ilk rusvetin onun zamanmda girdigi iddiasi, Alr'nin rusveti verdigini Ileri sfudligu Vezir Semsi Pasa'ya alan kisisel dusmanhgmdan kaynaklanmisnr. Bu yilzden giiya Semsi Pasa tarafmdan Padisah' a 40 bin altin rusvet kabul ettirildigi iddiasi kesinlikle ciddiye almmamahdir.P'

Dedik ya, klasik Osmanh killtl1rtlllL Murad devrtnde kurulmustur diye. Bugiin kutlarnaya devarn ettigimiz kandiller ve kutsal geceleri sevkle ihya gelenegi de onun hayir eseri sayilmahdrr. Ytlm yedi mGbarek gecesi alan Regaib, Mevlid, Mirac, Kadir, Ramazan ve Kurban bayrarnlanile Berat gece-

117 Elcmeleddin lhsanoglu, "islam bilim gelenegi zirveye .;lktl", Gosteri, Sa)'}: 212, Ternmuz-Agustos 1999, s, 34·37. Ancak yazida 4 Zilhicce 987 glintiniln 22 Ocak 1573' e denk geldigi soyleniyor. Gun ve ay dog· ru ama bu lticri tarih yJ! itibartyle 1573'8 degil, 1580'e tekabiil eder, Aradaki 7 yll fark da talcdir edersiniz lei, ihmal edilemeyecek kadar biiyilk ve dnemlidir.

118 Ugur GOkta$. "Eski lstanbul'da saatcllik", ngi, Sayi; 103, ~ 2002, 5.5. 119 Vahid Cabuk, Osman!t Tarihi, CUt 5, s. 91.

[20 Genis bllgi icin bu. Mustafa Armagan, Osman!! Taribinde Masketer ve Yilzier, istanbul 2005, Tirnas Yayinlan,

bHlnllllYu y~nllrlyl' osman(1 padt~Bhl~rt i B3

lerinde camilerde kandil yalalmasl uygulamasi, onun emriyle baslarmsnr.?' Aynca Mekke'de su yollanmn temizlenmesi, Medine'de bir medrese, biiytik bir imaret, rnektep ve zaviye yaptmlmasi, Besiktas'ta ~eyh YahyaEfendi'ye tiirbe Insaan da hayirh faaliyetleri ctimlesindendir.

Elbette oruc uzenne tasavvufl bir risale kalerne alrms bir padisahtan da bunlar beklenirdi.

121 H. Ahrnet KlrlOOlU;. Sultan III. MurtJd, Istanbul 1968, Ktilrur ve Turizm Bakanligi Yayinlan, 5. 15.

941 osmllllt'ntn mahrem tar]"l

I

Ka~lk~1 ve oymacu III. Mehmed ( 1595-1603)

Celali isyanlan ve Iran vaziyeti sebebiyle teessfui.inden cok defa yemek ve icmekten kesillrmls.

Ismail Haklo UZun'?l1111

9 yll kadar tahtta oturan ve 38 yasmda vefat eden III.

Mehmed orta boylu, saci sakalikumral, yiiz hatlan dlizgiin, sevimli bir insan alar ak anlanhr kaynaklarda Genellikle annesi Safiye Sultan'in etkisinde kaldlgt icin elestirilir,

Degum haberi bir seferi sirasinda biiytik dedesi Kanuni'ye bildirilmis, a da II.Murad - Fatih Sultan Mebmed baglanusmi ima ederek "Ecdadnruz Murad'dan dogan oglanlara Mehmed isminl verirlerdi, adIMehmedolsun" dernls, bunun uzerine ismi Mehmed konulmusrur.

Sultan III. Mehmed bir kasik ustasrydr bazi kasiklann saplanni inci, mercan, yakut, ziimriitvs, taslarlasusluyordu: bu ytizden "hakkak" (oyrnaci) esnafi arasinda eserlerinin takdirle amldigi biliniyor.!"

Aynca bos zarnanlannda okculann ok atarken basparmaklanna taknklan fildisi yiiziikler de imal edermis, Bu

122 lskender Paia, "Sozun sultanlan", Antik & Dekor, Sa)'!: 50, Ocak 1999, s.68.

blllnmf.,.~n v~nlerly!! osman!. pldl,ahlBri ISS

sanan sayesinde Yiizukculer Loncasi'na liye olmustu: bir padisahm el sanatmdaki mahareti sebebiyle bir loncaya liye olmasi, ahilik geleneginin padisahlan hala kucakladigun gosteren onernli bir ipucu sunar.

III. Mehmed babasr gibi bestekar degildi arna musilciyi bir dinleyici olarak sever ve tesvik ederdi. En sevdigi makamm segiih oldugunu biliyoruz.

lngiltere Kralicesi 1. Elizabeth'in Osmanh Devleti'yle iyi Iliskiler gelistirebilmek ve tuccarlarma yeni ekmek kapilan acabilrnek amacryla Sultan III. Mehmed' e hediye olarak bir 'org' gonderdigini biliyoruz. Dallam adli bir ustaya siparis verilen bu devasa orgun istanbul'a getirildigini, saraya yapimctsi tarafmdan kuruldugunu ve bir sii.re sarayda kaldlgml ve kullamldigmi biliyoruz. Mustafa Safi Efendi'nin Ziibdetii't-Teudtih. adh eserinden 1. Ahmed doneminde bu orgun "uzerindeki tasvirve suretler nedeniyle" parcalanlmis ve ahsap aksammm yakilrms oldugunu da ogreniyoruz.

Ancak bu olay size sasirncigelmesin, c;:Unku bu org uzerine bir kitapkaIeme alnus bulunan Stanley Mayes'm verdigi bilgilere bakihrsa aym tarihlerde ingiltere'de de Puritenler tarafindan orglara resmen savas acilrms olup kiliselerden orglann kaldmlmasi icin yasal girisimlerde dahl bulunulmustur. Hatta 1563'de Kilise Temsilcileri Alt Meclisi'nde butun kiliselerden orglarm kaldmlmasi teklifi ancak bir oy farkiylareddedilebilmistir, Sonraki birkac y:rl icinde IOO'den fazla 0 rg kiliselerden sokulerek borulan kursun - kalay alasirrn kullanan tabak imalatcilanna sanlrmsnr.!"

Yine Kralice I. Elizabeth ile III. Mehmed'in annesi Safiye Sultan hem mektuplasirlar, hem de blrbirlerinin

123 Stanley Mayes, Sul!an'm Orgu, C;;ev:iren: M. Halim Spatar, istanbul 2000, Iletlsim Yaymlan. Mayes'm kitabmdan bir parcanm cevirisi daha oncekl yillarda vaymlanmisur. Bkz, "Kralice L EliZabeth tarafmdan Ill. Mehmed' e hediye edilen org", Ceviren; Bedriye Sanda, Hayat Tarin Mecmua.n. Sayi; 10, Temmuz 1969, s. 72-76. Kitabm ozet degerlendirrnesi icin bkz, Mustafa Armagan, Osmanu: lnsanllgm SonAdast, istanbul 2006, Ufuk KlIap!an, s. 256-258.

851 v~m"nll'nln rn ahrem tarlhl

gardroplanni zenginlestirmek icin hediyelesirlerdi. Hatta bu mektuplardan birinden Osmanh saraymda kadmlann kullandigi kozmetik malzemelerin methini isiten ve 6mek isteyen Kralice'ye ytiz temizleme swan ve besleyici kremler gonderlldigini anhyoruz.!"

Bazi kitaplar, upki II. Bayezid gibi "Adli" (veya "Adni") rnahlasryla ama vasat dUzeyde siirler kaleme alnus alan III. Mehmed'in tasavvufa meyli oldugunu yazmaktadrr. Allah' a yalvardigi bir gazelinden alman su iJd beyit manidardir:

. ZiilfUniin zincirine kul eyledin edna beni Kullugundan kilmasun azAd Allalum beni

Ceur-i dither ta'n-i diismen suz-i firkat za'!-l die Durlii diirlii derd iciin yaratmts Allahim. beni.

Dindarhgma gelince. Bes vakit namazmi cemaatle kilmaya ozen gostermis olan Sultan Ill. Mehmed inanch ve Peygamber Bfendimiz'e (sav) gayet saygih olup Efendimiz'in isml her zikredildiginde ayaga kalkmayi adet edinmi~ti.125 Son vakantivis Abdurrahman seretsevonun haklanda "abid, zahid ve iyi huylu bIT kimse idi" der.

124 1. Elizabeth ile Satiye Sultan'm mektuplesmalan ve Krall"e'nin lstanbul'dan kozmetik ma1zeme isteldeti hakkmda bkz, Gerald MacLean. "Introduction: Re-Orienting the Renaissance". Editor: Gerald Maclean, Re-Orienting the Renaissance: Cultural E%changes with th e Easr, New York: 2005. Paigrave-McMillan.s. 16-17.

125 UzunttallW, age, cilt HI, 5.115.

1I111nmeven yl5nl.rl,.~. osmnll padl,.hl;1fI I 97

I

NAta senfoni": I. Ahmed' (1603-1617)

Cok sade bir loyafeti bulundugu, sofu ipege tercih ettigi, dervisane bir ahlaka sahip oldugu mervidir.

Ziya NUl Aksun

Osmanh Devleti kanatlandigil-t, YfrzyUa Osman Gazi ile girmisti, 15. yiizy1l girisini yapan sultan ise Yildmm Bayezid oldu. 16. yiizy1la bir baska Bayezid ile adim atanOsmanlt Devleti'ni 17. yi.izyIhn ¢agma tasiyan hiikiimdar ise m. Mehmed olacakn, Ancak bu yiizyJl domimtinde 17. yiizyIlm heniiz ikinci senesinde vefat eden m. Mehmed'den c;:ok a tarihe kadar en gem; yasta tahta gecen hiikiimdar kimligiyle I. Abmed'in imzasmi okuyoruz. Onun rekorunu, 7 yasmda tahta «;Ik:~ torunu N. Mehmed kiracaknr,

Sultan I. Ahmed'in talihi neredeyse 14 rakarru etrafmda diigiimlenmi~ gorunUyor. 14 yasmda tahta c;:lkmi§u, 14 .. Osmanli padtsaluydive 14 y:d padisahhkyaprmsn Oldiigiinde ise 14 x 2 = 28 yasmdaydi, Aynca tahta c;:1ktJktan soma siinnet alan ilk Osmanli padisahi da odur.IZ6

Osmanh tarihlerinde gecen ismiyle "Ahmed-i evvel"

cirit oyununa merakhydi, Ara sira Bursa ve Edirne'de, ay~ . I

126 Nazml Sevgen, 'Tahta ~tan soma si:innet olan hiikilmdar: Birincl Ahmed", TarihDunyasl, Sayi; H., Kasun 1950, s, 600-601-

billnmeyen ylnlerlyl. 051111nll pldl,lhlln I fJ9

nca istanbul civarmda ava .;.tktIgJ. bilinmektedir. Ne var ki, avlanrnaktan cok av eglencelerine dii~kiindii. Bazen de Edime'deki Tunea nehrinde sehzadeleriyle ka)'1k: gezintisine .;;Ikma}'l severdi.

Atlara had safhada merakh olan Sultan L Ahmed, bu konuda cesitli eserler okumak isternis ve Arapcadan at hakkmdaki bir kitabmTurkceye cevrilmesini arzu etmistiro Topkapi Mtizesi Kitapligmda bulunan bu yazma eserde 164 Osmanhminyatfuil yer almakta olup eser baytarhk, at bakirrn ve egitimi ile av ve avcihk boltimlerine aynlrmsnr, 127 At merakmm ogullan II. Osman ve N. Murad'daki derin

. yankl1anru asagida okuyacagiz,

Giir.rlii, kuvvetliydi. lyi silah kullamrdi Bir keresinde Edirne'de bir sesperi (alti dilimli demit topuzu) 30 metre yiiksekligindeki bir burctan asmp 500 metre uzaga atmis ve sesperin dii§tiigG yere bu olayi anlatan bir sutun dikilmisti,

. Davut Pasa Sarayi'rnn onundeki alanda okculuk talimi yaptIgl; ~dmm yazih oldugu Hicri 1015 (Miladi 1606-1607) tarihli menzil tasindan ogrenilmektedir.12B Sir baska ozelligi. ise okcular it;in imal ettigi fildi~i ytizukJer sebebiyle Kemankesler Loncasi'na mensubiyetidir. Boyleee bir loncaya mensup ikinci padisahla kar~Jl~m~ oluyoruz. Okeuluktaki maharetine, bit ok yansmasmda istanbul surlannm uzerinden attI8l okun fersahlarca ileriye dti~mesi delil olarak gosterilmlstir ,129

Bu gent; yasa ne kadar cok karpuz slgdIrDl~ demeyecekseniz bir ozelllgmden daha bahsetmek isterim I, Ahmed'in. C da babasi III, Mehmed gibi bir kasik ustasrydi,

Bu arada "Cerkes kamcilan" islemekte maharet sahibi olup bunlan, teveccuhune mazhar olmus devlet adamlanna hediye ettigini unutmayahm,

127 Seyh ~e Mehemmed, Kitab-l Makbul: Atalanmaun GOziiyle At, HllZIrlayan: Tahir Galip Ser'ath, istanbul tarihsiz, 52. sayfa.; Metin And, ~Eski TIlrlderde at", Skylife. 1012003, s. 120 [paralel inrJlizce metin). 128 Kayaalp, age, S. 73.

129 Necdet Saboglu, • Ahmed I", Dunden Bugilne Istanbul Allsild.opedi,1, dlt 1. lstanbul1993, s. 108.

100 I !llmln h'" In mlhr,m tarlhl

Bu gene Sultan siir yazar, hem de iyi yazardi, Siirlerinde cogunlukla "Bahti" mahlasun kullanmis olup kendl adryla ~iirleri de bulunan ldi¢k bir divana sahiptir.!" Ancak "Hukumdarhgr zamanmda bircok ilf ve dl§ gaile ile ugra§~ [olan] Sultan Ahmed'in ~iirle fazlamesgul olamayacagi, bir heveskar olarak ilgilenecegi tabildir."!"

Dil hanesi pur·nur ola, Bnvar-: zikrullah ile Iklim-t dil ma'mur olur Mi'mdN zikrullah ile

kitasiyla baslayan ilahisi gibi bazi silrleri bestelenrnistir. (Bu eserin Neyzen Osman Efendi tarafmdan Duyek usuliinde bestelendigini Sadettin NtizhetErgun belirtir.) Divam, tahliliyle birlikte Latin harfIeriyle yaymlanrmsnr, 132 $iirleri arasinda asagidald gibi kahramanhk temasmi Isleyenler de bulunmaktadir:

By uranlar kslia heybet ile Jdiffdre

Can a dilden sizi ismarlamutm Settar'e Eyledim size dua ile selamtm irsal

Siz selametde olun dusmen ola bi¢re Cenkde ndm·1 Hiidd'yz komaniz hi~ dilden Aun-i Hakki dileyiib yaluanmz Gaffar'e Umartm hazret-i Hakkdan ki kmil-rbed-hdl Hep uire sehr ii hisanni giUiibyalvare Ahmedd hayr dua erie guzate her dem

Diier isen ki mu'in olaHildd anlare:"

130 Mi1cteba figUre!, "Ahmed I", Tiirkiye Diyanet Vakft lslam Ansiklopedisi; cilt 2. is[anbul1989, s. 32.

131 "Bahtt, I. Ahmed", Tiak: Dili [Ie Edebiyan An.siklopedisi, cilt I, Istanbul19n, Dergah Yaymlan, s. 298.

132 Kayaalp, age.

133 ~amasr "Ey ktlto heybetle Icafirlere vuranlarl Sizi can ve g6nillden Settar (Ortiicii) olan Allah'a lSmar!a.mI!innl Size dua ve selanurm gonderdim/ Size bir §ey olmasin da dusman caresiz kalsm karsmizdaJ Savasta sakin AJlah'm adiru gonlilniizden cikarmaym/ Haktan yardim isteyip yalvann Gafiar (Ba~aYJ.ClJ olan A1Jah' al AIIah'tan

blllnllleyu y5nlerlyle Clsman\1 padl~.hl.rt 1101

I

14 vasmda tahts okan ilk cocuk padisah I. Ahrnedi hen Liz blylklan Ierlememi~ halde gosteren bu rninyatur, oldukca ger~ek~i bir Sultan Ahmed resmi kabul edilebilir. Bir de Fatih'in sakals-z ve byrksrz resrnini bulabilsevdiki

Dini konulara hassasiyeti bakirnmdan en onde gelen padisahlardan biri sayihr. Memluk Sultarn Kayrtbaym Misir'daki turbesinden sokturtip getirrtigi Peygarn her Efendimiz'in (sav) "kaderni naksuu, yani ayak izini. gbrdugu bir ruyadaki uyan uzerine iadet ermistir arna daha once basma laktlgl murassa sorgucun alnna bu ayak izinin hir resmini yapnrrrus ve ortasma mavi mine uzeriue altm ile 0 meshur krtasuu vazdinp cok sevip saydlgl seyhi Aziz Mahmud Hudai've gondermisti. Bu meshur kita ~byledir:

urnanrn ki, kiil"Li halli kral 'l\'''gII117,<J ~l'lip ,~l'hir ,'" hisurr u )Clh"Jl.r vakarn size' rcsluu ('I~il1 ii", ,\ill1l1'd ga;ilt"rc Iwr all navr duct !'vI,', i."ilh'or:".an H L-rda'llnl nnl.u iJ \ :11 d~1 r;t'lld musm.."

102 o s n a n l r t n r n rn a hr e rn t a r i h i

Nola tdczm gibi basimda giitilrsem ddim, Kademi naksuu ol Hazret-i ~dh-z riistiliin

Gul-l galzdr-z nubuvuet 0 kadem sahibidir Ahmed&. durma yiiziin sur kademine 0 gulun. 134

lste bu Sultan 1. Ahmed, Cuma ve Bayram giinleri gibi mil barek gtinlerdeki rnerasimlere bu sorgucu "te berrillcen" sangma takarak ~JkardL Bir de yetim mallan icin ayn bir hazine teskil ettigi ve yardunlan bu hazineden yaptirdigikayithdir.

Haremeyn hizmetleri ise bash basma bir bahis acmaya deger. 1610 yihnda degerli taslarla s ilslii 3 kandilden ikisini -Kabe-i Muazzama'nm icine, dig-erini ise Merline'de Ravza-i M u tahhara'ya asilmak mere Haremeyn' e gonderrnistir. Vine Ravza-i Mutahhara'ya BO bin altm degerinde 2 adet elm as hediye etrnis olup bu elrnaslar Peygamber Efendimiz'in (sav) kabrinin karsismda parlayan "kevkeb-i dilrri" elmasirun uzerine konulmustur, Nihayet Peygarnber Efendimiz'in sandukasimn etrafina konulrnak tizere alnn yaldizh giimi1~ bir sebeke gondermis ve eski sebekeleri ise teberrtiken (ugur olsun diye) kendi tilrbesine koydurmustur.!"

Muhtesem Sultanahmet Camii'ni yapnrarak lstanbul'un ruhuna olumsuz bir nefes lifleyen 1. Ahmed, Seyh Aziz Mahmud Hudai'ye baglrydi, yani sonucra bir dervisti. Gayet sade giyinrnesiyle tarunmasinm sebebi buydu. Hatta Seyhinin abdest almasucin ibrigini tuttugu ve arkasindan yOrtldtigu seklindeki rivayetler onun derin saygismmtezahurlertdtr, Mevlevilige de sempati duydugunu,

Bahtiyd bendesi 01 dergeh-i Mevldnd'mn Taht-t ma'nide odur pddi$dhz diinydnin

beytiyle biten gazelinden anhyoruz.:"

134 A9JklamasI: "Nolu rdu a peygamberlerin padisahmin ayak izini daima taCI!D gibi basimda tasisaydim. 0 izin sahibi peygamberlik gill baheesinin giiludiir. By Ahmed, durma, 0 gulun ayagma ytizi.inii sur." 135 Muhammed el-Bmln el-MeW, Osmanll Pddi¥lhlo.rmm Haremeyn Hizmetleri, s. 54.

136 Aktaran: Hasan Alakese, Murasau!),j Hukiimdarlar, istanbul 2004, Okul Yaymlan, s. 159.

blllnm.Yln yllnlerlyle e s mz .. l, padl~ahlBn 11D3

_._. _' ._:___::....__..:....:..J.!.Ju.:...:J.!.:...~~._.~;..J.. "'-"""'··~··=~='-'-o.~"-'~-"'-~~'-"_;_.:"_~,._:~ .• ~I_.-'-'·~~'--_; __ ~'_'·'· _, .:...~:.t...:·..::::.·L::..:~'L L',

You might also like