You are on page 1of 106

1

BİRİNCİ BÖLÜM ÖRNEK SORU (HAZİRAN 2007, KASIM 2008)


İhtiyaçlar ile kaynaklar arasındaki dengesizlik
İKTİSADIN TANIMI VE TEMEL aşağıdakilerden hangisi ile adlandırılır?
KAVRAMLAR A) Değer Kanunu
B) Kıtlık Kanunu
1.1. İKTİSADIN TANIMI C) Verimlilik Kanunu
İktisat, bireyler ve toplumların kıt kaynaklarını, D) Tercih Kanunu
sonsuz ihtiyaçlarını karşılamak için nasıl E) Fayda Kanunu
dağıttıklarını inceleyen bilim dalıdır. YANIT:
- İktisat kıtlık bilimidir. Yeryüzünde sahip İhtiyaçlar ile kaynaklar arasındaki dengesizlik kıtlık
olduğumuz kaynakların miktarları sınırlıdır. kanunu olarak adlandırılmaktadır.
Petrol rezervi, altın, su gibi kaynakların miktarı YANIT B’DİR.
sınırlı ve tükenirdir. Bu yüzden bu kaynakların
dağıtılması önemlidir ve iktisadın konusunu 1.2. İKTİSADIN YÖNTEMİ
oluşturur. İktisatçılar araştırmalarında, ekonomik sistemin
- İktisat malların üretimi ve değişimini içeren çalışma şekli hakkında genel ilkeler bulmaya çalışır.
faaliyetleri incelemektedir. Bu ilkeleri bulmak için belirli araştırma sürecini izler.
- İktisat bir tercih bilimidir. İnsanların çeşitli Bu süreç:
mallardan hangisini diğerine tercih edeceği
iktisadın kapsamı içerisinde yer alır. (I) İktisatçı ilk olarak belirli bir ekonomik
- İktisat, ulusal ve uluslararası bazda ticareti sorunla ilgili bütün gerçekleri araştırıp toplar.
incelemektedir. Buna betimleyici iktisat denir.
- İktisat, para-bankacılık-sermaye ve serveti
(II) İktisatçı elindeki verilere dayanarak
incelemektedir.
ekonomik davranış hakkında genel bir teori
oluşturur ve bu teoriyi test eder.
İktisadın özellikleri:
Gerçeklerden, ilkeler veya teoriler türetme
a) İktisat sosyal bir bilimdir. (Toplumla bağlantılı
işine ekonomik analiz denir.
olarak insanların ve insan gruplarının
davranışlarını inceler.) HİPOTEZ: İki değişkenin birbiriyle nasıl ilişkili
b) İktisat analitiktir. (Olaylar arasındaki sebep sonuç olduğunu belirleyen koşullu önermedir.
ilişkilerini belirleyip, alternatif çözüm yolları
(III) Son aşamada, iktisat politikaları oluşturulur.
üretir ve her birinin olumlu ve olumsuz yönlerini
İktisat politikası; belirli ekonomik
ortaya koyar.)
sorunların çözümüne veya bu sorunların
c) İktisat, insan davranışlarının sadece iktisadi
ortaya çıkmasını önlemeye yönelik
yönünü inceler.
politikaların oluşturulmasıdır.
d) İktisat malların tüketimi ile ilgili olduğu kadar
üretimi ve dağıtımıyla da ilgilenir.
İktisat politikaları oluşturulurken iki yöntem
kullanılır: Tümdengelim ve tümevarım.
ÖRNEK SORU (MART 2006)
Tümdengelim; teoriden yola çıkarak gerçeklerin
İnsanlarının sınırsız isteklerinin, sınırlı
incelenmesi yani genelden özele gidilmesidir.
kaynaklarla en iyi nasıl tatmin edileceğini
Tümevarım ise gözlenen gerçeklerden hareketle
inceleyen bilim dalına ne ad verilir?
teorinin oluşturulması yani özelden genele
A) Antropoloji
gidilmesidir.
B) Sosyoloji
C) Ekonometri
D) İktisat 0 00000000000
E) Muhasebe 000 00000000
YANIT: 00000 00000
İktisat biliminin en sık kullanılan tanımı, 00000000 000
“İnsanoğlunun sonsuz ihtiyaçlarını yeryüzündeki kıt 00000000000 0
kaynaklar ile nasıl karşılayabileceğimizi açıklamaya
çalışan bilim dalıdır.” şeklinde yapan tanımdır. Tümevarım: Küçük Tümdengelim:
YANIT D’DİR. gerçeklerden yola Büyük sonuçtan yola
çıkıp büyük sonuca çıkıp küçük
varılıyor. gerçeklere varılıyor.
2
1.3. İKTİSADİ DÜŞÜNCE TARZI gözlemlemişse, bu bebekleri leyleklerin getirdiği
anlamına gelmez. Bazen iktisatçılar (tüm diğer
Rasyonel Davranış: Tercih yapmak veya karar
sosyal bilimciler gibi) bu hatayı da yapabilirler.
almak durumunda olan bir iktisadi birimin kendi
çıkarına uygun hareket etmesidir. Tüketicilerin c) Tümleme Yanılgısı: Birey için doğru olanın, her
hedefi, tüketiminden en yüksek faydayı sağlamak, zaman toplum için de doğru olacağını söyleme
üreticinin hedefi ise maksimum kâr elde etmektir. Bu hatasıdır. Mesela, sınıfta bir öğrencinin söz alıp
amaçlar önceliklidir ve hem tüketici hem üreticilerin yüksek sesle konuşması, herkesin kendisini
bu amaca ulaşmak için ellerinden geleni yapmaları duyması açısından, mantıklıdır. Ama sınıftaki
rasyonel davranışa örnektir. herkes aynı anda yüksek sesle konuşması gürültü
oluşturma dışında hiçbir işe yaramaz. Sonuç
Karar Alma: Karar alınırken bir eylemin yarar ve
olarak bir kişi için doğru olan toplum için doğru
maliyetleri göz önünde bulundurulur. Maliyetler ve
olmayabilir. Bunun gözden kaçırılması şeklinde
yararlar kişiden kişiye farklılık gösterdiği için
oluşan yanılgıya tümleme yanılgısı adı verilir.
kararlar da farklıdır. Maliyet ve yararlarda değişiklik
olursa, kararda da değişiklik olacaktır.
1.4. İKTİSADIN BÖLÜMLERİ
Marjinal Analiz: Mevcut koşullar değiştiği zaman 1. Mikro İktisat; tek bir tüketici, tek bir firma,
ne olacağının incelenmesidir. tek bir endüstri (aynı işkolunda faaliyet gös-
teren firmalar) ile ilgili iktisadi kararların
ÖRNEK SORU (MART 2008) incelendiği iktisat bölümüdür.
Bir ekonomik değişkenin başka bir ekonomik 2. Makro İktisat ise bütün bireyler, bütün
değişkene karşı olan duyarlılığının ölçüsüne ne ad firmalar, genel anlamda tüm ülke ekonomisi
verilir? ve uluslararası ekonomi ile ilgili kararlarla
A) Marjinalite ilgilenir. Enflasyon, işsizlik, milli gelirin
B) İkame oluşumu makro iktisadın başlıca konularıdır.
C) Maliyet 3. Pozitif İktisat: Mevcut durumu inceleyip,
D) Değişim “ne olduğunu” belirlemeye çalışır, değer
E) Esneklik yargısı içermez.
YANIT: 4. Normatif İktisat: Toplumsal refahın en üst
İktisat biliminde bir değişkende meydana gelen düzeyde sağlanabilmesi için, “ne olması ge-
değişimin başka bir değişkeni nasıl değiştireceğini rektiğini” belirlemeye çalışır, değer yargısı
“marjinal” kavramlar ile ölçeriz. (Marjinal fayda, içerir.
marjinal maliyet, marjinal gelir vs.)
YANIT E’DİR. 1.5. TEMEL İKTİSADİ KAVRAMLAR
Ekonomik birimler: a)Hanehalkı; aynı çatı altında
İktisadi Düşünme Tarzında Yapılan Hatalar: yaşayan ve ortak finansal kararlar alan bireylerdir.
a) Diğer Şartlar Sabitken Varsayımı (CETERIS Yalnız yaşayan bir kişi, ev arkadaşları ya da aile hane
PARIBUS): İktisat, incelemelerini yaparken halkını oluşturabilir. b)Firmalar; Üretici kaynakları
genellikle bu varsayımı kullanır. Bir kararı kullanan ve ne üretileceğini kararlaştıran, şahıs
etkileyen bir çok etken vardır. Markete gidip şirketlerinden devlete kadar bütün üretici birimlerdir.
deterjan alacaksanız, kaç lira olduğuna c)Devlet; Ekonomide gerekli düzenlemeleri yapan,
bakarsınız, diğer deterjanlar kaçaymış diye piyasalara üretici ve tüketici olarak katılan ve vergi
bakarsınız, cebinizde kaç para var diye toplama ayrıcalığına sahip oluşumdur.
bakarsınız, kalitesi nasıldır diye bakarsınız ve
tüm bunları değerlendirerek bir karara varırsınız. ÖRNEK SORU (HAZİRAN 2007)
Ancak iktisat sizin “deterjan alma” kararınızı Aşağıdakilerden hangisi ekonomik birimlerden
incelerken, tüm bu etkenlerden sadece bir biri değildir?
tanesini dikkate alır (diyelim ki fiyatını) ve A) Uluslararası ekonomik kuruluşlar
diğer tüm etkenleri (kalitesini, cebinizdeki B) Firmalar
parayı vs.) değişmez kabul eder. Birçok şeyin C) Hane halkı
aynı anda değişimini incelemek zordur. Bu D) Dış dünya
yüzden iktisat böyle bir kolaylaştırmaya gider. E) Devlet
Ancak gerçek hayatta bu kolaylaştırma bazı YANIT:
sorunlara yol açabilir. Hanehalkı, devlet ve firmalar dışa kapalı basit bir
b) Birlikte Değişim-Nedensellik: İki olayın aynı ekonomik modeldeki ekonomik birimlerdir. Ekonomi
anda değişmesi bunların birbiriyle ilgisi olduğu dışa açık ise dış dünya da ekonomik birimler arasında
anlamına gelmez. Mesela bir iktisatçı, nüfus ile yerini alır. Uluslararası ekonomik kuruluşlar ise
ilgili bir araştırma yapıyorsa, leyleklerin göçettiği ekonomik birimlerden biri değildir.
ağustos aylarında doğum oranının arttığını YANIT A’DIR.
3
Mallar ve Hizmetler: İhtiyaçları tatmin özelliği
İhtiyaç; tatmin edildiğinde haz ve doyum, tatmin
taşıyan fiziksel varlıklara mal denir. (kalem, kağıt,
edilmediğinde ise acı ve üzüntü veren duygudur.
çelik, çimento) İhtiyaçları tatmin etmesine rağmen
İhtiyaçlar zorunlu ve zorunlu olmayan ihtiyaçlar
maddi özelliği olmayan mallara da hizmet denir.
olmak üzere ikiye ayrılır. Zorunlu ihtiyaç, insanın
Hizmetler kişisel ve ticari hizmetler olmak üzere iki
yaşamını devam ettirebilmesi için gerekli olan
kategoride incelenir. Turizm, berberlik, dişçilik gibi
ihtiyaçlardır. Zorunlu olmayan ihtiyaç ise,
hizmetler kişisel hizmetlere; bankacılık ve
karşılanmaları yaşamsal olmayan ancak tatmin
sigortacılık gibi hizmetler ise ticari hizmetlere örnek
edildikçe insanlara haz veren, yaşam kalitesini
gösterilebilir.
yükselten ihtiyaçlardır.
Malların Özellikleri:
İhtiyaçların özellikleri:
a) Mal, insan ihtiyaçlarını gidererek fayda
a) İnsan ihtiyaçları sonsuzdur.
sağlar
b) İhtiyaçlar şiddetleri bakımından farklılık
b) Ekonomik malların bir değeri vardır (fiyatı)
gösterir.
c) Tatmin edildikçe, ihtiyacın şiddeti azalır. Mal türleri:
d) Bazı ihtiyaçların ise tatmin edildikçe şiddeti
a) Serbest Mal - Ekonomik Mal: Ekonomik
artar. (Uyuşturucu gibi)
malın bir bedeli yani fiyatı vardır, serbest
e) İhtiyaçlar ve ihtiyacı tatmine yarayan araçlar
malın ise yoktur. Deniz suyu serbest mal,
ikame edilebilir. (İhtiyaç: su içme, bu ihtiyacı
musluklarımızdan akan su ise ekonomik
tatmine yarayan araçlar: Su, portakal suyu,
maldır. Beyazıt Meydanındaki güvercin
kola. Bunlar birbirinin ikamesidir, yani
serbest maldır, ancak pet shopta satılan
birbirinin yerine geçebilir.)
kanarya ekonomik maldır.
ÖRNEK SORU (KASIM 2005, MART 2008) b) Tüketici (nihai mal) ve Üretici (ara mal)
Karşılandıkları zaman insanlara mutluluk, Malları: Tüketici malları, doğrudan doğruya
karşılanmadıkları zaman acı veren duygulara tüketilebilen mallardır. Üretici malları ise
ekonomi biliminde ne ad verilir? doğrudan tüketilmeyen, üretim sürecine
A) Seçicilik tekrar katılması gereken mallardır. (Kalem
B) Doygunluk bir tüketici malıdır. Ama çimento başka bir
C) İhtiyaç üretim sürecine katılması gerektiğinden
D) İrrasyonellik üretici malı olarak nitelendirilir.)
E) Rasyonellik
YANIT: c) Dayanıklı - Dayanıksız Mallar: Dayanıklı
Soruda ihtiyacın tanımı verilmektedir. İhtiyaçların malla elde edildikten uzun süreler sonra da
sonsuz kabul edilmesi, buna karşılık bu ihtiyaçları fayda sağlayan mallardır. (Buzdolabı,
karşılayacak araçların kıtlığı iktisat biliminin varlık çamaşır makinesi gibi) Dayanıksız mallar ise
nedenidir. fayda sağladığında yok olan, biten mallardır.
YANIT C’DİR. (Sigara gibi)

ÖRNEK SORU (KASIM 2006) ÖRNEK SORU (HAZİRAN 2006, HAZİRAN


İhtiyaçlar ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi 2008)
yanlıştır? Herkese yetecek kadar bol olmayan, elde edilmesi
A) İhtiyaçlar ve ihtiyaçları karşılayan araçlar için mutlaka belirli bir çaba harcanması ya da bir
birbirlerinin yerine ikame edilebilir. bedel ödenmesi gereken mallara ne ad verilir?
B) İhtiyaçlar karşılandıkça onlara duyulan A) Serbest mal
şiddet azalır. B) Kamusal mal
C) İktisatçılar, ihtiyaçların ahlaki yönünü C) İkâme mal
dikkate almazlar. D) İktisadi mal
D) İhtiyaçlar şiddet açısından farklılık gösterir. E) Tamamlayıcı mal
E) İhtiyaçlar azalma eğilimindedir. YANIT:
YANIT: Doğada serbestçe bulunabilen ve bedel ödemeksizin
İhtiyaçlar, ancak tatmin edilirlerse azalırlar. Ancak kullanılabilen mallara serbest mal adı verilmektedir.
genel olarak ihtiyaçların azalma eğiliminde olduğunu Buna karşılık elde edilmesi için bedel ödenmesi ya da
söyleyemeyiz. Zira bu durum “ihtiyaçların sonsuz çaba harcanması gereken mallar iktisadi (ekonomik)
olduğu” varsayımı ile çelişecektir. mal olarak adlandırılır.
YANIT E’DİR. YANIT D’DİR.
4
1.6. ÇALIŞMA SORULARI
6. Tatmin edildiğinde haz ve doyum, tatmin
I. İktisat analitiktir edilmediğinde ise acı ve üzüntü veren duyguyu
II. İktisat doğal bir bilimdir ifade eden kavram hangisidir?
III. İktisat malların tüketimi ile ilgili olduğu a. İhtiyaç
kadar üretimi ve dağıtımı ile de ilgilidir. b. Tüketim
IV. İktisat insan davranışının sadece iktisadi c. Ticari hizmet
yönünü seçip inceler d. Kişisel hizmet
e. Fayda
1. Hangileri iktisat biliminin temel
özelliklerindendir? 7. İhtiyaç kavramı ile ilgili aşağıdaki ifadelerden
a. Yalnız III hangisi doğrudur?
b. II ve IV a. İnsan ihtiyaçları sınırlıdır
c. I, II, III b. İhtiyaçlar şiddet bakımından farklılık gösterir
d. I, III, IV c. Genellikle tatmin edildikçe ihtiyacın şiddeti
e. I, II, III, IV artar
d. İhtiyaçlar veya ihtiyaçları tatmine yarayan
2. Eğer iktisatçı analizine araştırma sürecinin teori araçlar ikame edilemezler
oluşturma aşamasından başlayarak gerçeklere e. Zorunlu ihtiyaçlar, karşılanması yaşamsal
doğru bir yaklaşım sergiliyorsa aşağıdaki olmayan ancak karşılanırsa yaşam kalitesini
yöntemlerden hangisini kullanıyor demektir? arttıran ihtiyaçlardır.
a. Betimleme
b. Tümevarım 8. Serbest mallarla ilgili aşağıdaki ifadelerden
c. Analiz hangisi yanlıştır?
d. Hipotez a. Doğada her istenildiği anda bulunan ve çaba
e. Tümdengelim sarf edilmeden elde edilen mallardır
b. Bir malın serbest veya ekonomik olması
3. İktisadi düşünce tarzı ile ilgili aşağıdaki duruma göre değişebilir
ifadelerden hangisi yanlıştır? c. Serbest malın tüketimini arttırmak diğer
a. İktisadi düşünce tarzı, iktisatçıların sorunlara malların tüketiminden vazgeçmeyi
yaklaşımı belirli ilkelere dayanan ortak bir gerektirmez
yaklaşımdır d. Paylaşımda ortaya çıkacak sorunlar iyi bir
b. İktisadi düşünce tarzının temel ilkesi karar organizasyonla çözülebilir
alıcıların kararlarında rasyonel oldukları e. Serbest mallar fiyatı sıfır olan mallardır.
ilkesidir.
c. İktisadi düşünce tarzı, mevcut durumla 9. Otomobil aşağıdaki hangi durumda bir üretim
analize başlar ve ortaya çıkacak değişimin malı olmaktadır?
sonuçlarını inceler a. Firma sahibinin otomobili ile işe gidip
d. İktisadi düşünce tarzı, kararların nasıl gelmesi
alındığına ilişkin varsayımlar da içerir. b. Firma sahibinin otomobili ile ailesini tatile
e. İktisadi düşünce tarzı, bireylerin rasyonel götürmesi
davranışa sahip olmadıkları tezinden c. Firma sahibinin otomobilini satış
hareketle teoriler üretir. elemanlarına tahsis etmesi
d. Firma sahibinin otomobilini arkadaşına
4. Aşağıdakilerden hangisi iktisadi düşünce tarzında satması
yapılan hatalardan biri değildir? e. Firma sahibinin otomobilini oğluna ödünç
a. Rasyonellik yanılgısı vermesi
b. Diğer şartlar sabitken yanılgısı
c. Birlikte değişim-nedensellik yanılgısı 10. İktisat biliminin çözmeye çalıştığı temel sorun
d. Tümleme yanılgısı nedir?
e. Ceteris paribus yanılgısı a. Gelir dağılımı
b. Nüfus artışı
5. Toplumsal refahın en üst düzeyde sağlanabilmesi c. Özel mülkiyet
için ne olması gerektiğini inceleyen iktisadın d. Kıtlık
bölümü aşağıdakilerden hangisidir? e. Açlık
a. Mikro iktisat
b. Normatif İktisat
c. Makro iktisat
d. Pozitif iktisat
e. Betimleyici iktisat
5
11. Aşağıdakilerden hangisi bir bilim dalı olarak 15. “Kayıtdışı ekonominin boyutları çok büyük
iktisadın temel özelliklerinden çıkarılacak olduğu için devlet yeterince vergi
sonuçlardan birisidir? toplayamamaktadır.” ifadesi aşağıdaki iktisat
a. İktisat insan davranışlarının ahlaki ve politik bölümlerinden hangisine girer?
boyutuyla ilgilenir a. Mikro iktisat
b. İktisatçı ortaya koyduğu ilke ve kuralları b. Makro iktisat
deneylerle kanıtlamalıdır c. Pozitif iktisat
c. Bir sosyal olayın iktisadın inceleme alanına d. Normatif iktisat
girebilmesi için en az iki kişiyi ilgilendirmesi e. Klasik iktisat
gerekir
d. Rakamlarla uğraşması ve teknik yöntemler 16. Şu anda sinemaya gitmek yerine ders çalışıyor
kullanması iktisadı doğal bilimlere yaklaştırır olmanız ihtiyaçların hangi özelliğini vurgular?
e. İktisat malların tüketimi ile olduğu kadar a. Sonsuz olması
üretimi ve dağıtımı ile de ilgilidir. b. Şiddet bakımından farklılık göstermesi
c. Tatmin edildikçe şiddetinin azalması
12. Tümdengelim yöntemi ile ilgili aşağıdaki d. Tatmin edildikçe şiddetinin artması
ifadelerden hangisi doğrudur? e. İkame edilebilmeleri
a. Araştırma özelden genele doğru gider
b. Neden sonuç ilişkisini birbirine 17. Üretilen mal ve hizmetlerin tüketicisi ve üretici
karıştırmaktadır. kaynakların arz edicisi olan ekonomik birimin adı
c. Analize daha sonra gerçek yaşamda test nedir?
edilecek teori oluşturarak başlar a. Hanehalkı
d. İktisadi çözümlerde kullanımı uygun değildir b. Firmalar
e. Önem verdiği değişken sonuçtur, nedenle c. Devlet
ilgilenmez. d. Üreticiler
e. Girişimciler
13. “Yapılan bir araştırmada Türkiye’nin 1997
yılından 2009 yılına kadar Gayri Safi Milli 18. İktisat bilimi hangi tür mallarla ilgilenmez?
Hasıla ve Tüketim harcamaları değişimi a. Ekonomik mallar
incelenmiş ve GSMH artarken tüketim b. Serbest mallar
harcamalarının da arttığı, GSMH azalırken c. Dayanıklı mallar
tüketim harcamalarının da azaldığı d. Dayanıksız mallar
görülmüştür.” Buna göre iki değişken arasında e. Nihai mallar
ne tür bir ilişki olduğu söylenebilir?
a. Birlikte değişim 19. Aşağıdakilerden hangisi ticari hizmetlere örnek
b. Nedensellik olarak gösterilebilir?
c. Yanılsama a. Bankacılık
d. Soyutlama b. Hizmetçilik
e. Tümdengelim c. Doktorluk
d. Dişçilik
14. Bir belediye yaptırdığı bir anketle bireylere e. Berberlik
“Arabanızı evin önüne park etmek ister
misiniz?” sorusuna büyük oranda olumlu yanıt 20. Bir kavramı belirleyen çok sayıda değişkenden
almıştır. Ancak uygulamaya geçince neredeyse bir tanesinin değişebileceği, diğer değişkenlerin
şehrin tamamından “Kaldırımlarda yürüyecek ise sabit kalacağı varsayımına ne ad verilir?
yer kalmadı.” şikayeti gelmiştir. Yapılan ankete a. Vice versa
rağmen böyle bir sonucun ortaya çıkmasının b. Laissez faire
nedeni nedir? c. Mutadis mutandis
a. Tümleme yanılgısı d. Homo economicus
b. Rasyonel düşünmeme e. Ceteris paribus
c. Diğer şartlar sabitken
d. Mantıksal tutarsızlık
e. Yanılsama 1 D 6 A 11 E 16 E

2 E 7 B 12 C 17 A

3 E 8 D 13 A 18 B

4 A 9 C 14 A 19 A

5 B 10 D 15 C 20 E
6
İKİNCİ BÖLÜM Fırsat maliyeti kıtlıkla karşı karşıya bulunan
insanların yaptıkları tercihleri önemli ölçüde etkiler.
KITLIK, TERCİH VE FAYDA
Parasal maliyet ise bir malı satın almak için
2.1. KITLIK VE TERCİH vazgeçtiğimiz TL miktarıdır.
Kitabımızın ilk bölümünde iktisadı tanımlarken,
“iktisadın bir tercih bilimi” olduğunu söylemiştik.
İktisat bilimi kaynakların kıt olması nedeniyle, 2.2. ÜRETİM İMKANLARI
insanların yaptıkları tercihleri ve bu tercihlerin (OLANAKLARI) EĞRİSİ
sonucunda oluşan ekonomik etkileşimleri inceler.
Üretim imkanları eğrisi, mevcut üretim faktörleri
İnsan ihtiyaçlarını karşılamak üzere kullanılacak mal ve üretim teknolojisi veri iken (ceteris paribus),
ve hizmetleri üretmek için üretim faktörleri (girdiler) belirli bir dönemde ekonominin maksimum düzeyde
kullanılır. Üretim faktörleri, toprak (doğal üretebileceği çeşitli çıktı (ürün) bileşimlerini gösteren
kaynaklar), sermaye ve emekten oluşan eğridir.
kaynaklardır. Bazı iktisat kitaplarında diğer üretim
faktörlerini bir araya getiren “girişimci” dördüncü Buğday
üretim faktörü olarak yerini almaktadır.
Kaynaklar (girdiler); mal ve hizmet üretiminde A F
kullanılan doğa ya da insanlar tarafından sağlanan B
40
tüm araçlardır.
- İnsanlar tarafından üretilemeyen kaynaklar, 30 C
doğal kaynaklardır. Doğal kaynaklara örnek 25 E
olarak toprak, su, petrol, mineraller, vahşi yaşam,
orman gösterilebilir. D
- İnsanlar tarafından sağlanan kaynaklar TV
8 10 15
o Emek: Mal ve hizmet üretmek için gerekli
fiziksel ve zihinsel çalışmalardır. Üretim imkanları eğrisi, kıtlığın sonuçlarını,
o Sermaye: Diğer malları üretmek için ekonomideki tercihleri ve her tercihin fırsat
kullanılan makineler, araçlar ve fabrikalardır. maliyetini gösterir.
• Eğri üzerindeki noktalar (A, B, C, D), mevcut
Fiziksel Sermaye: Makine teçhizat vs. kıt kaynaklar ile üretilebilecek maksimum üretim
Finansal Sermaye: Fiziksel sermaye üzerindeki miktarlarını gösterir ve etkin üretim
mülkiyet hakkını ifade eder. bileşimleridir. Mesela B noktasında,
Beşerî Sermaye: Çalışanların eğitim ve yetiştirilme ekonomideki tüm kaynaklar (tüm emek, tüm
aracılığı ile elde ettikleri bilgi birikimi ve sermaye, tüm toprak) kullanılarak 40 ton buğday
yeteneklerdir. (insanların kendilerine yaptıkları ve 10 bin adet TV üretilebilmektedir.
yatırım. • Eğrinin içindeki noktalar (E noktası gibi), mevcut
Önemli!!!: “Para” üretim sürecine doğrudan kaynaklarımızla yapabileceğimiz bir üretimdir.
katılmadığı için finansal sermaye kapsamında ele Ancak bu üretim akılcı (rasyonel) bir üretim
alınır. Bu derste sermaye ile kastettiğimiz, üretim olamaz, çünkü elimizdeki kaynakların tamamı
sürecine doğrudan katılan makine teçhizat yani kullanılmamaktadır. Yani üretim olanakları
fiziksel sermayedir. eğrisinin içindeki noktalar, ekonomide işsizlik ya
da atıl (kullanılmayan) kapasitenin olduğunu
Tercih - Fırsat Maliyeti – Parasal Maliyet: gösterir. (Elimizdeki kaynaklar 8 bin TV ve 25
Kıt kaynakların nasıl kullanılacağı konusunda akılcı ton buğday üretmek için yeterli ve artıyor bile, bu
(rasyonel) seçimlerin yapılması ekonominin temel artan kaynakların boşta kalması, üretimin
konusudur. İlk ünitede değindiğimiz gibi akılcı birey rasyonel yapılmadığının göstergesidir. Bu yüzden
(homo economicus) her bir alternatife ilişkin eğri içindeki noktalar tercih edilmez.)
maliyetleri ve faydaları karşılaştırıp, buna göre karar • Eğrinin dışında kalan noktalar ise (F noktası gibi)
veriyordu. Belirli bir karar ya da seçimin sağladığı mevcut kaynaklarımızın (emek, sermaye, toprak)
fayda, bu seçime ilişkin maliyeti aşıyorsa refah yeterli olmadığı üretim düzeyini, yani kaynak
düzeyimiz yükselecektir ve seçim akılcıdır. yetersizliğini gösterir.
Belirli bir tercih ya da davranış için vazgeçmek
zorunda kaldığımız en değerli alternatif bu seçimin
ya da davranışın fırsat maliyeti (alternatif maliyeti)
dir. Fırsat maliyeti kısaca, bir kararı uygularken
vazgeçilen karardır.
7
ÖRNEK SORU (MART 2005)
Üretim imkanları eğrisi içbükey çizilmiştir. Bunun
Belli bir süre içinde mevcut tüm kaynaklar ve
nedeni artan fırsat maliyetidir. Artan fırsat
teknoloji ile üretilebilecek nihai mal ve
maliyeti, bir malın daha fazla üretilebilmesi için,
hizmetlerin alternatif bileşimini gösteren eğriye ne
diğer malın üretiminden vazgeçilmesi gereken
ad verilir?
miktarın her aşamada artmasıdır. Yine örneğimize
A) Teklif eğrisi
dönecek olursak, TV üretimini bu kez 15 binden 20
B) Üretim imkânları eğrisi
bine çıkarmak istiyorsak, buğday üretimini bu kez 30
C) Talep eğrisi
tondan 15 tona düşürmemiz gerekecektir. Yani bu
D) Marjinal tüketim eğrisi
ikinci durumda, ARTAN FIRSAT MALİYETİ
E) Arz eğrisi
SEBEBİYLE, 5 bin TV daha fazla üretmenin fırsat
YANIT:
(alternatif) maliyeti, artık 15 ton buğday
Bir ekonomideki tüm kaynaklar kullanılarak
olmuştur.
yapılabilecek maksimum üretim bileşimlerini
gösteren eğri üretim imkanları eğrisi olarak Fırsat maliyetinin gittikçe artmasının nedeni, üretim
adlandırılır. Üretim imkanları eğrisi üzerindeki her kolları arasındaki verimlilik farklarıdır. Buğday
nokta o ekonomi için etkin üretim bileşimlerini üretimini arttırabilmek ancak TV üretiminden
gösterir. vazgeçilmesi ile olabiliyordu. Kaynaklar kıt olduğuna
YANIT B’DİR. göre, buğday üretimini arttırabilmek için TV
üretiminde kullanılan kaynakların buğday üretimine
ÖRNEK SORU (KASIM 2006) sevkedilmesi gerekecektir. Ancak TV üretiminde
Başka bir malın üretimi kısılmadan, bir malın kullanılan kaynakların (emek, sermaye, hammadde
üretimi arttırılamıyorsa aşağıdakilerden hangisi vs.) buğday üretiminde aynı verimlilikte kullanılması
gerçekleşmiştir? mümkün değildir. Bu nedenle, buğday üretimini
A) Genel denge arttırabilmek için her seferinde daha fazla TV
B) Kâr maksimizasyonu üretiminden vazgeçilmesi gerekliliği ARTAN
C) Maliyet maksimizasyonu FIRSAT MALİYETİne neden olmaktadır.
D) Verimlilik Üretim imkanları eğrisinin doğrusal olması SABİT
E) Üretimde etkinlik FIRSAT MALİYETLİ ÜRETİMi gösterir. Bu
YANIT: durumda bir malın üretimini arttırabilmek için diğer
Bir malın üretimini azaltmadan diğer malın üretimi maldan hep aynı oranda vazgeçmek gerekir.
arttırılamıyorsa üretimde etkinlik sağlanmış demektir. Diğer taraftan üretim imkanları eğrisinin orijine göre
Bu durum üretim imkanları üzerinde bir noktayı dışbükey olması ise AZALAN FIRSAT
temsil etmektedir. MALİYETİni gösterir. Azalan fırsat maliyetli
YANIT E’DİR. üretimde, bir malın üretimini arttırabilmek için diğer
mal üretiminden azalan oranlarda vazgeçmek gerekir.
ÖRNEK SORU (KASIM 2007) Üretim imkanları eğrisinin gösterdiği fırsat maliyeti,
Aşağıdakilerden hangisi mevcut kaynaklarla en marjinal dönüşüm oranı ile ölçülür. Marjinal
yüksek üretim düzeyine ulaşmayı ifade eder? dönüşüm oranı; bir maldan 1 birim fazla üretmek
A) Tam istihdam için, diğer malın üretiminden ne kadar fedakarlık
B) Pareto optimumu etmek gerektiğini gösterir.
C) Üretimde etkinlik
D) Bölüşümde etkinlik Fırsat Maliyeti = Marjinal Dönüşüm Oranı =
E) Toplam üretim
YANIT: Örneğimizde B noktasından C noktasına gidişte
Ekonomideki mevcut kaynaklarla (ki bunlar üretim Marjinal Dönüşüm Oranı =
faktörleridir) yapılabilecek en yüksek üretim
düzeyine ulaşılması üretimde etkinliğin sağlandığı
anlamına gelir. Üretim imkanları eğrisi üzerindeki
her noktada üretimde etkinlik sağlanmıştır. Marjinal dönüşüm oranının -2 çıkması şu anlama
YANIT C’DİR. gelir, TV üretimini 1 birim arttırabilmek için,
buğday üretimini 2 birim azaltmak zorundayız.
İşaretin negatif olmasının anlamı bir malın üretimi
2.2.1. Artan Fırsat Maliyeti
artarken, diğer üretimin azalmak durumunda
Fırsat maliyetini, bir kararı uygularken vazgeçilen olmasıdır.
karar olarak tanımlamıştık. Grafik üzerinden yorum
yapacak olursak, TV üretimini 10 binden 15 bine
çıkarmak istiyorsak, buğday üretimini 40 tondan 30
ton’a indirmek zorundayız. Bu durumda 5 bin TV
daha fazla üretmenin fırsat (alternatif) maliyeti,
10 ton buğdaydır.
8
ÖRNEK SORU (HAZİRAN 2006) 2.3. ALTERNATİF İKTİSADİ SİSTEMLER
Bir maldan daha fazla üretmek için diğer maldan
Her ekonomik sistemin yanıtlamaya çalıştığı 3 temel
artan miktarlarda vazgeçmek aşağıdakilerden
soru vardır:
hangisini ifade eder?
- NE Üretilecek?
A) Artan fırsat maliyeti
- NASIL Üretilecek?
B) Sabit maliyet
- KİMİN İÇİN Üretilecek?
C) Azalan marjinal maliyet
D) Alternatif maliyet
Bu üç temel sorunun çözümü için, toplumlar siyasi
E) Üretimde etkinlik
yapılarına uygun ekonomik sistemleri benimserler.
YANIT:
Bu sorulara verilecek cevaplara göre oluşan 3 temel
Bir malın üretimini arttırabilmek için, diğer maldan
ekonomik sistem vardır:
artan oranlarda vazgeçilmesinin nedeni artan fırsat
1. Piyasa Ekonomisi: Ne, nasıl, kimin için
maliyetidir. Atan fırsat maliyeti nedeniyle üretim
üretilecek sorularının cevabı piyasada, fiyat
imkanları eğrisi içbükey çizilir.
mekanizması tarafından veriliyorsa bu ekonomi
YANIT A’DIR.
piyasa ekonomisidir.
2. Kumanda Ekonomisi: Bu sorulara ilişkin
2.2.2. Üretim İmkanları Eğrisinde Kaymalar
cevaplar merkezi otorite (devlet) tarafından
Üretim faktörlerinden birinin miktarındaki artış ya da veriliyorsa bu ekonomi kumanda ekonomisidir.
teknolojik yenilikler üretim imkanları eğrisinin sağa 3. Karma Ekonomi: Bu sorulara ilişkin cevaplar
doğru kaymasına neden olur. Aşağıdaki şekilde piyasa ve devlet tarafından beraberce veriliyorsa
kaynaklardaki artış sadece TV üretimi ile ilgilidir. bu ekonomi karma ekonomidir.
Buğday
ÖRNEK SORU (HAZİRAN 2007)
Devletin ekonomi üzerindeki rolünün sınırlı
olduğu yalnızca piyasa başarısızlıkları
durumunda devreye girdiği iktisadi sistem
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Piyasa ekonomileri sistemi
B) Karma ekonomik sistem
C) Kumanda ekonomileri sistemi
D) Aksak ekonomi sistemi
E) Yarı tekelci ekonomik system
TV
YANIT:
Ne-nasıl-kimin için üretilecek sorularının yanıtlarının
Her iki mal ile ilgili üretim faktörlerinin artışı ve piyasaya bırakıldığı, devletin sadece asli görevlerini
ekonomik büyüme üretim imkanları eğrisini yerine getirdiği ekonomik sistem piyasa ekonomisi
bütünüyle sağa doğru kaydırır. Bu tür kaymalarda her olarak adlandırılır. Sorudaki “piyasa
iki malın üretim miktarı artar. Yandaki şekil başarısızlıkları” konusu özel sektör tarafından
“ekonomik büyüme” durumunu göstermektedir. üretilmeyen bazı malların üretilmesi ve dışsallıklar
gibi konulara işaret etmektedir. Ancak buradan
Buğday hareketle “Devletin ekonomiye müdahalesi
sözkonusu olduğu için karma ekonomik sistem
geçerlidir.” sonucuna varılmamalıdır. En gelişmiş
piyasa ekonomilerinde bile, piyasanın doğasından
kaynaklanan “piyasa başarısızlıkları” oluşabilir ve
bunları çözmek de devletin asli görevleri arasında yer
alır.
YANIT A’DIR.

TV ÖRNEK SORU (KASIM 2006)


Temel ekonomik sorunlara ilişkin kararların
merkezi otorite tarafından alındığı ve fiyatların
Üretim faktörlerinin miktarındaki azalış, teknolojik
gerileme gibi üretimi olumsuz etkileyebilecek çoğunun hükümet tarafından belirlendiği
değişimler ise, üretim imkanları eğrisinin sola ekonomik sistem aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kumanda ekonomisi
kaymasına neden olur.
B) Piyasa ekonomisi
C) Karma ekonomi
D) Keynesyen ekonomi
E) Monetarist ekonomi
9
YANIT:
Ne-nasıl-kimin için üretilecek sorularının yanıtlarının TU
devlet tarafından verildiği ekonomik sistem kumanda
ekonomisi olarak adlandırılmaktadır.
YANIT A’DIR.

2.4. TERCİH VE FAYDA


Tüketilen birim
Fayda, tüketilen mal ve hizmetlerin ihtiyacı karşılama (kaç bardak su içmişiz)
özelliğidir. Yani bir mal ihtiyaçlarımıza karşıık
verebildiği ölçüde “faydalı”dır. Faydanın ölçülüp MU
ölçülemeyeceği iktisatçılar arasında tartışılan bir
konudur.
Bazı iktisatçılar, faydanın ölçülebileceğinin
savunmuşlar ve “util” denen bir ölçü birimi
kullanmışlardır. Bu iktisatçılar sayısalcılar ya da
kardinalistler olarak adlandırılır. Diğer iktisatçılar Tüketilen birim
ise faydanın ölçülemeyeceğini, sadece (kaç bardak su içmişiz)
sıralanabileceğini savunurlar. Bu gruba da
sırasalcılar veya ordinalistler denir. Toplam fayda – 1. Tüketilen birim arttıkça (daha fazla su içtikçe)
marjinal fayda yaklaşımı sayısalcıların, farksızlık TOPLAM FAYDA önce artar, bir noktada
eğrileri ise sırasalcıların görüşlerini ifade etmekte maksimum yapar (diyelim ki 10 bardak su
kullandıkları yaklaşımlardır. içildiğinde) sonra su içmeye devam edersek
alacağımız toplam fayda azalmaya başlar.
2.4.1. Toplam Fayda ve Marjinal Fayda 2. Tüketilen birim arttıkça (daha fazla su içtikçe)
Toplam Fayda (TU); belirli bir zaman diliminde, MARJİNAL FAYDA sürekli olarak azalır.
bireyin diğer mal ve hizmetlerden olan tüketimi Bunun anlamı içtiğimiz her bir bardak suyun, bir
sabitken (diğer malların tüketimi → ceteris paribus), önceki bardağa göre faydamızı daha az
bir malın çeşitli miktarlarının tüketilmesi sonucu arttırmasıdır.
ulaşılan tatmin düzeyidir. 3. Toplam faydanın maksimum olduğu noktada (10
bardak su) marjinal fayda SIFIR olur.
Marjinal fayda (MU) ise, belirli bir zaman
ÖRNEK SORU (TEMMUZ 2004, MART 2007)
diliminde bir maldan bir birim daha fazla tüketilmesi
Belirli bir zaman diliminde, bir maldan bir birim
sonucu toplam faydada meydana gelen değişmedir.
daha fazla tüketilmesi sonucunda toplam faydada
X: tüketilen mal adedi oluşan değişmeye ne ad verilir?
A) Marjinal tüketim
B) Tüketici artığı
Azalan Marjinal Fayda İlkesi; Bir malın tüketimine C) Marjinal eğilim
devam edildikçe, elde edilecek ek fayda (yani D) Tüketim fazlası
marjinal fayda) giderek azalacaktır. Su içmekten E) Marjinal fayda
bahsediyorsak, ilave her bir bardağın susuzluğumuzu YANIT:
giderme özelliği, gittikçe azalacaktır. Hatta öyle bir Bir maldan daha fazla tüketilmesi sebebiyle toplam
nokta vardır ki, artık su içmek susuzluğumuzu faydada oluşan değişmeye marjinal fayda adı verilir.
gidermemize değil kusmamıza neden olacaktır. Sözkonusu mal tüketilmeye devam ettikçe marjinal
fayda (tüketimin toplam faydada yarattığı değişme)
giderek azalır.
YANIT E’DİR.

ÖRNEK SORU (HAZİRAN 2005)


Bir mal ya da hizmet tüketiminde, her ilave
birimden daha az fayda elde edilmesine ne ad
verilir?
A) Azalan maliyetler kanunu
B) Azalan optimum fayda kanunu
C) Azalan marjinal fayda kanunu
D) Pareto optimumu
E) Denge noktası
YANIT:
10
Bir mal ya da hizmet tüketildikçe, her bir tüketilen D) Marjinal tüketim
birimin toplam faydada yarattığı değişimin bir önceki E) Toplam fayda
birimden az olması durumuna azalan marjinal fayda YANIT:
kanunu denir. Bir maldan farklı miktarlarda tüketilmesi sonucunda
YANIT C’DİR. ulaşılan tatmin düzeyine toplam fayda adı verilir.
YANIT E’DİR.
ÖRNEK SORU (KASIM 2006) ÖRNEK SORU (KASIM 2004)
Marjinal fayda eğrisi aşağıdakilerden hangisini Farksızlık eğrileriyle ilgili aşağıdaki ifadelerden
açıklar? hangisi yanlıştır?
A) Malın tüketim miktarı ile arz miktarı A) Negatif eğimlidirler.
arasındaki ilişkiyi B) Orijine göre dışbükeydirler.
B) Malın marjinal maliyeti ile malın üretim miktarı C) Aynı farksızlık eğrisi üzerinde bir noktadan başka
arasındaki ilişkiyi bir noktaya geçildiğinde elde edilen fayda düzeyi
C) Malın marjinal faydası ile malın üretim değişir.
miktarı arasındaki ilişkiyi D) Sol yukarıdan sağ aşağıya doğru inmelerinin
D) Malın marjinal faydası ile malın tüketim miktarı nedeni, tüketicinin aynı fayda düzeyinde kalabilmesi
arasındaki ilişkiyi için bir maldan aldığı miktarı azaltırken diğer maldan
E) Malın toplumsal maliyeti ile malın tüketim miktarı aldığı miktarı artırmasıdır.
arasındaki ilişkiyi E) Birbirlerini kesmezler.
YANIT: YANIT:
Marjinal fayda eğrisi bir malın tüketilen miktarı ile Farksızlık eğrileri sırasalcı iktisatçıların geliştirdiği
marjinal faydası arasındaki negatif yönlü ilişkiyi yaklaşımdır. İki mal tüketen bir tüketici için
gösteren eğridir. İlişkinin negatif yönlü (azalan) eksenlerde bu iki mal olmak koşuluyla çizilen
olması, malın tüketilen miktarı ile marjinal fayda farksızlık (=kayıtsızlık=eşfayda) eğrilerinin
arasında ters yönlü ilişki olması anlamına gelir. (Biri özellikleri şöyle sıralanabilir:
artarken diğeri azalır.) • Farksızlık eğrileri negatif eğimlidirler
YANIT D’DİR. • Artan marjinal ikame oranı nedeniyle orijine göre
dışbükeydirler.
ÖRNEK SORU (HAZİRAN 2007) • Bir farksızlık eğrisi üzerindeki her nokta,
Yaşam için vazgeçilmez olmasına karşın, suyun tüketiciye aynı fayda düzeyini veren farklı mal
bir elmas parçasından çok daha az değer taşıması bileşimlerini gösterir.
aşağıdakilerden hangisi ile açıklanır? • Farksızlık eğrileri birbirlerini ve eksenleri
A) Azalan marjinal fayda kesmezler.
B) Artan fırsat maliyeti Bunlardan hareketle, aynı farksızlık eğrisi üzerinde
C) Arz kanunu bir noktadan başka bir noktaya geçildiğinde fayda
D) Değer paradoksu düzeyinin değişeceği ifadesi yanlış olmaktadır.
E) Talep kanunu YANIT C’DİR.
YANIT:
Elmas-su çelişkisi ya da değer paradoksu, bir malın
değerinin onun toplam faydası ile değil marjinal 2.4.2. Tüketici Dengesi: Fayda
faydası ile ölçülmesi gerektiğini dile getirir. Suyun Maksimizasyonu
yaşamsal önemi onun toplam faydasının yüksekliğini
göstermektedir. Ancak yaşamsal önemi nedeniyle Akılcı birey (homo economicus) maliyet ile faydayı
çok kullanılıyor olması suyun marjinal faydasını karşılaştırıp karar alıyordu. Akılcı davranan bir
düşürmektedir. Bu nedenle de değeri daha düşüktür. tüketicinin amacı kendisine en yüksek faydayı
Oysa elmas, lüks bir mal olarak daha az sağlayacak mal bileşimini bulmaktır. Fayda
kullanılmakta ve bu nedenle marjinal faydası daha maksimizasyonunun sağlanması için gerekli kural
yüksek kalmaktadır. Dolayısıyla değeri de daha şudur: Bir mal için harcanan bir birim paranın
yüksektir. marjinal faydası, başka bir mala harcanan bir birim
YANIT D’DİR. paranın marjinal faydasına eşitlenmelidir. Bu kural
aşağıdaki denklik ile gösterilebilir. (MU: Marjinal
ÖRNEK SORU (MART 2008) fayda; P: Fiyat)
Belirli bir zaman diliminde, bireyin diğer mal ve
hizmetlerden tüketimi sabit iken, bir maldan
farklı miktarlarda tüketmesi sonucunda ulaştığı
tatmin düzeyine ne ad verilir?
Akılcı tüketicimiz Ali, bir hafta içerisinde öğle
A) Marjinal fayda
yemeğinde ne yemesi gerektiği konusunda düşünüyor
B) Toplam tüketim
olsun. Ali’nin iki seçeneği vardır: lahmacun ve
C) Pareto optimumu
hamburger. Sorun şu: cebindeki parayı hamburger ve
11
lahmacun arasında öyle bir dağıtmalı ki en yüksek
faydayı elde etsin!
Lahmacun yemenin marjinal faydası 10 birim ve
lahmacunun tanesi 1 TL; Hamburger yemenin
marjinal faydası 15 birim ve hamburgerin fiyatı da 2
TL olsun.
Bu verilere göre, Ali, 1 TL’lik lahmacun yediğinde III. Durum →
10 birim; 1 TL’lik hamburger yediğinde ise 7,5 birim
fayda almaktadır. Dolayısıyla Ali için 1 TL’lik Ali hamburger ve lahmacun tüketimi konusunda
lahmacun (1 TL’lik hamburgere göre) daha faydalıdır dengeye gelmiştir.
ve bu yüzden lahmacun tüketmeye devam
edilmelidir.
2.5. ÇALIŞMA SORULARI
Azalan Marjinal Fayda yasasına göre, Ali lahmacun
yemeye devam ettikçe, lahmacunun marjinal faydası 1. Mal ve hizmet üretmek için gerekli fiziksel ve
gittikçe azalacaktır. (Su içtikçe sudan aldığımız zihinsel çalışmalara ne ad verilir?
marjinal faydanın gittikçe azalması gibi) a. Hammadde
b. Emek
Diyelim ki, artık Ali için lahmacunun marjinal
c. Sermaye
faydası 5 birime düşmüştür. Bu durumda, Ali, 1
d. Toprak
TL’lik lahmacun yediğinde 5 birim fayda, 1 TL’lik
e. Para
hamburger yediğinde ise 7,5 birim fayda almaktadır.
Peki şimdi Ali için RASYONEL olan seçim nedir?
2. Fırsat maliyeti kavramı ile ilgili aşağıdaki
Cevap basit, hamburger yemek!
ifadelerden hangisi yanlıştır?
Ancak Ali hamburger tüketimini arttırdığında bu a. Eğer bir mal ya da hizmetin fırsat maliyeti
seferde, hamburgerden bıkmaya başlayacak ve artıyorsa insanlar bu malın alımını azaltır.
hamburgerin marjinal faydası düşecektir. b. Fırsat maliyeti, bir kararı uygularken
Diyelim ki hamburger yemenin marjinal faydası 10’a vazgeçilen bir başka karardır.
düştü. Şimdi, Ali 1 YTL lik hamburger yediğinde 5 c. Fırsat maliyeti doğru belirlenmezse kıt
birim fayda alıyor, 1 YTL lik lahmacun yediğinde de kaynakların nasıl kullanılacağı konusunda
5 birim fayda alıyor. İşte bu Ali için terazinin sağlıklı değerlendirme yapılamaz
dengeye geldiği andır. Bu noktada Ali parasını d. Parasal maliyet ile fırsat maliyeti aynı şeyi
lahmacun ve hamburger arasında RASYONEL olarak ifade eder.
dağıtmakta ve maksimum faydayı almaktadır. e. Eğer bir mal veya hizmetin fırsat maliyeti
azalıyorsa, insanlar bu malın alımını arttırır.

3. Hangisi üretim imkanları eğrisinin


özelliklerinden birisidir?
a. Söz konusu olan iki maldan çeşitli alternatif
üretim miktarlarını göstermektedir.
b. Orijine göre dışbükeydir
I. Durum → c. Orijinden uzaklaştıkça daha düşük üretim
potansiyelini ifade eder
Ali daha fazla lahmacun tüketmelidir. d. Eksenleri kestiği noktalar, o eksen hangi
ürüne aitse o üründen üretilebilecek
minimum miktarları gösterir.
e. Azalan marjinal dönüşüm oranı ilkesi
geçerlidir.

4. Kumanda ekonomik sisteminde “ne, nasıl, kimin


için” sorularının cevabını hangisi verir?
a. Piyasa
II. Durum → b. Halk
c. Merkezi plan
d. Sivil toplum örgütleri
Ali daha fazla hamburger tüketmelidir.
e. Firmalar
12
5. Faydanın ölçülebileceğini öne süren iktisatçılar
faydayı ölçmek için hangi birimi kullanmışlardır?
a. Libre
b. Util
c. Grain
d. Barrel
e. Okka
a.
Otomobil
(adet/yıl)

1100 A
A
900

500
B

b.

Tütün (ton/yıl)
40 80 100
6. Bir ülkeye ait yukarıdaki üretim imkanları
eğrisine göre aşağıdakilerden hangisi doğru
değildir?
a. Ülke bir yıl içerisinde en fazla 100 ton tütün
üretebilir
b. Ülke bir yıl içinde eğer 80 ton tütün üretmek
isterse buna karşılık en fazla 800 adet c.
otomobil üretebilir
c. Ülke bir yıl içinde en fazla 1100 adet
otomobil üretebilir
d. A ve B noktaları arasında 40 ton daha fazla
tütün üretmenin fırsat maliyeti 400 adet
otomobil üretiminden vazgeçmektir.
e. Ülke, bir yıl içinde 40 ton tütün üretmek
isterse buna karşılık en fazla 900 adet
otomobil üretebilir.
d.
Tütün Otomobil
Gözlemler ton/yıl adet/yıl
I 2000 0
II 1700 200
III 1300 400
IV 600 600
V 0 800

7. Tabloya göre II numaralı gözlemden III numaralı


gözleme geçişte otomobili daha fazla üretmenin
fırsat maliyeti nedir? e.
a. 0,3
b. 0,5 Tüketilen
c. 2 su Toplam
d. 3,25 miktarı Fayda
e. 5 0 0
1 30
8. Grafikler incelendiğinde hangi grafik ülke 2 50
nüfusunun artması durumunda üretim imkanları 3 65
eğrisinin alacağı durumu göstermektedir? 4 65
5 55
13
a. A
9. Tabloda susamış olan bir kişinin tüketmiş olduğu b. B
su miktarları karşılığında elde ettiği toplam fayda c. C
miktarları yer almaktadır. Bu tabloya göre kişinin d. D
2. bardak sudan elde ettiği marjinal fayda miktarı e. E
kaç birimdir?
a. 15
b. 20
c. 30 14. Ekonomide sermaye malının daha fazla
d. 50 üretilebilmesi için, tüketim malı üretiminden
e. 60 vazgeçilmesi gereken miktarın her aşamada
artmasının (artan fırsat maliyetinin) nedeni nedir?
a. Sermaye malı üretiminin çok pahalı olması
Tüketilen Kahvenin Tüketilen Çayın
b. Tüketim malı üretiminin çok pahalı olması
Kahve Marj. Kahvenin Çay Marj. Çayın
Miktarı Faydası fiyatı Miktarı Faydası Fiyatı c. Sermaye malının kıt kaynak olması
d. Tercih etme zorunluluğu
1 36 4 2 25 2
e. Kaynakların her iki mal üretiminde aynı
2 25 4 4 15 2
etkinlikte kullanılamaması
3 16 4 5 8 2
4 8 4 8 5 2 15. Üretim imkanları eğrisinin hangisi, fırsat
maliyetinin değişmediği (sabit olduğu) durumu
10. Tabloda bir kişiye ait haftalık çay ve kahve göstermektedir?
tüketiminden elde edilen marjinal fayda düzeyleri
yer almaktadır. Bu tabloya göre kişi ne kadar çay
ve kahve tükettiğinde dengeye gelmektedir?
a. 1 fincan kahve, 2 bardak çay
b. 2 fincan kahve, 4 bardak çay
c. 3 fincan kahve, 6 bardak çay a.
d. 4 fincan kahve, 8 bardak çay
e. 3 fincan kahve, 5 bardak çay

11. Üretim imkanları eğrisi hangisini göstermez?


a. Kıtlığın sonuçlarını
b. Üretim imkanlarının sınırını b.
c. Ekonomideki mal ve üretim tercihlerini
d. Ekonomideki her tercihin fırsat maliyetini
e. İhtiyaçların sınırını

I. Para
II. Hisse Senedi c.
III. Makineler
12. Yukarıdakilerden hangisi ya da hangileri
ekonomi biliminin ifade ettiği bir üretim faktörü
olarak sermaye kavramı içerisinde yer almaz?
a. Yalnız I d.
b. Yalnız II
c. Yalnız III
d. I ve II
e. I, II ve III

e.

13. Üretim imkanları eğrisinin şekline göre hangi


noktada ekonomide işsizlik söz konusudur?
14

1 B 6 B 11 E 16 C

2 D 7 C 12 D 17 D

3 A 8 A 13 D 18 C

4 C 9 B 14 E 19 D
16. Şekildeki üretim imkanları eğrisi üzerinde A
5 B 10 E 15 A 20 A
noktasından B noktasına hareket neyi ifade
etmektedir?
a. Ekonomik büyümeyi
b. Teknolojik değişmeyi
c. Üretim bileşimindeki değişimi
d. Kaynakların etkin dağılmadığını
e. Atıl kapasitenin söz konusu olduğunu

17. Piyasa ekonomisi sistemi ile ilgili olarak


aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
a. Devletin ekonomi üzerindeki rolü sınırlıdır
b. Ekonomik birimler serbestçe iç ve dış ticaret
yapabilirler
c. Ekonomik birimlerin temel koordinasyonu
fiyatlar ile sağlanır
d. Temel ekonomik sorunlara ilişkin kararlar
merkezi plana uygun olarak çözülür
e. Ekonomik birimlerin mülkiyet hakkı vardır

18. Bir malın tüketilen miktarı arttıkça,


aşağıdakilerden hangisi meydana gelir?
a. Toplam ve marjinal fayda artar
b. Toplam ve marjinal fayda azalır
c. Toplam fayda artar marjinal fayda azalır
d. Toplam fayda artar marjinal fayda değişmez
e. Toplam fayda azalır marjinal fayda artar

19. Tüketicinin malların tüketiminden elde ettiği


faydayı maksimumlaştırması yani dengeye
gelebilmesi için gerekli şart nedir?
a. Tükettiği her malın marjinal faydasını
eşitlemek
b. Bütçesinin tamamını harcamak
c. Gelirinin belirli bir oranını tasarruf etmek
d. Mallara harcadığı son liranın faydasını
eşitlemek
e. Mallara harcadığı son liranın faydasını sıfır
yapmak

20. olması durumunda tüketicinin

yeniden dengeye gelebilmesi için nasıl


davranması gerekir?
a. X malının tüketimini arttırması
b. X malının tüketimini azaltması
c. X malının tüketimini değiştirmemesi
d. Y malının tüketimini arttırması
e. Her iki malın tüketimini arttırması
15
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM değiştirecektir. Bu da bütün mallardan almak
istediğimiz miktarı değiştirir. Mesela gelirimiz
ARZ TALEP VE ESNEKLİKLER 600 lira ve malın fiyatı 50 lira olsun. Malın
3.1. TALEP VE TALEP MİKTARI fiyatının 50 liradan 30 liraya düşmesi,
gelirimizde bir değişme olmasa da, gelirimizin
Talep; diğer değişkenler sabitken (ceteris paribus),
satın alma gücünde bir artış yaratır. Mal 50
belirli bir zaman diliminde piyasada tüketicilerin
lirayken alabileceğimiz miktar ile 30 lirayken
değişik fiyat düzeylerinde satın almaya hazır
alabileceğimiz miktar farklıdır. Buna gelir etkisi
oldukları mal veya hizmet miktarıdır.
denir.
ÖRNEK SORU (MART 2006) - İkame Etkisi: Diğer malların fiyatları
Tüketicilerin farklı fiyat düzeylerinde satın değişmezken, bir malın fiyatının artması, bu malı
almaya hazır oldukları mal ve hizmet miktarını diğer mallara göre pahalı hale getirir. Başka bir
aşağıdakilerden hangisi gösterir? deyişle, diğer mallar (fiyatları değişmediği halde)
A) Teklif eğrisi ucuzlamış gibi olur. Bu nedenle talebimizi bu
B) Talep eğrisi ucuzlayan mallara kaydırır, fiyatı artan malın
C) Üretimetkisi talebini azaltırız. Buna ikame etkisi denir.
D) Arz eğrisi
E) Maliyet eğrisi ÖRNEK SORU (KASIM 2006, MART 2007,
YANIT: KASIM 2008)
Tüketicilerin farklı fiyat düzeylerinde almaya razı Talep eğrisinin negatif eğimli olmasının nedeni
oldukları mal miktarlarını gösteren eğriye talep eğrisi aşağıdakilerden hangisidir?
adı verilir. A) Arz miktarı arttıkça talep edilen miktarın artması
YANIT B’DİR. B) Arz miktarı azaldıkça talep edilen miktarın
artması
Ceteris Paribus varsayımını hatırlayalım: Bir C) Arz miktarı arttıkça fiyatın artması
kavramı belirleyen çok sayıda değişken varsa, D) Fiyat azaldıkça talep edilen miktarın azalması
bunlardan sadece bir tanesinin değişmelerini E) Fiyat arttıkça talep edilen miktarın azalması
inceleyip, diğerlerinin analizimiz boyunca sabit YANIT:
kalacağını gösteren varsayımdı. Genel olarak bir eğrinin negatif eğimli olması,
değişkenler arasındaki ilişkinin ters yönlü olması
Talep edilen mal miktarı, birçok şeye bağlıdır.
(biri artarken diğerinin azalması ya da biri azalırken
Deterjan talebi örneğimize dönecek olursak;
diğerinin artması) demektir. Bu bağlamda talep
• Deterjanın fiyatı
eğrisinin negatif eğimli olmasının nedeni de fiyat
• Diğer malların fiyatları
arttıkça talep edilen miktarın azalmasıdır.
• Gelir
YANIT E’DİR.
• Zevk ve alışkanlıklar
• Tüketicinin beklentileri (kalite gibi)
• Tüketici sayısı
DVD Talep
ve bunlar gibi birçok şey, deterjan talebimizi başına Edilen
etkileyecektir. Ancak, analizi kolaylaştırmak için, fiyat Miktar
deterjanın fiyatı dışındaki tüm etkenlerin
değişmeyeceğini varsayıp (ceteris paribus) sadece 10 15
deterjan fiyatı değiştiğinde talebimizin nasıl 20 13
değişeceğini inceleriz. 30 11
Matematiksel olarak yazacak olursak Talep 40 9
Fonksiyonu;
50 7
QD= f(P, PDİĞER, Gelir, Zevk ve alışkanlıklar, ….)
Ceteris Paribus QD=f(P) Yukarıdaki tablo, rasyonel tüketici Ali’nin değişik
Talep Kanunu: Bir malın satın alınmak istenen fiyat düzeylerinde talep edeceği DVD miktarını
miktarı ile fiyatı arasındaki ters yönlü ilişkidir. Yani gösteren TALEP TABLOSUdur. Bu tablodaki
bir malın fiyatı artarsa, talep edilen miktar verileri grafik üzerinde gösterecek olursak TALEP
azalacak; malın fiyatı düşerse, talep edilen miktar EĞRİSİni elde ederiz.
artacaktır. Talep eğrisinin negatif eğimli olmasının
iki nedeni vardır:
- Gelir etkisi: Diğer malların fiyatları
değişmezken, bir malın fiyatının artması ya da
azalması, gelirimizin satınalma gücünü
16

İki genel kuralı kesinlikle aklımızdan


çıkartmıyoruz:
1. Bir eğri üzerindeki hareketimiz, eksenlerdeki
değişmelerle ilgilidir. Mesela, fiyat 10 liradan 20
liraya yükseldiğinde, DVD piyasasında talebin ne
Yukarıdaki grafik, rasyonel tüketici Ali’nin DVD olacağını aynı eğri üzerinde yukarı tırmanarak
talebini göstermektedir. (Fiyat ile talep edilen miktar buluruz. (fiyat 10 liradan 20 liraya çıkacaksa,
arasındaki ters yönlü ilişkiye dikkat edin!). Peki tüm talep edilen miktar, 32’den 27’ye düşecektir.)
tüketicilerin DVD talebini gösteren eğriyi nasıl elde 2. Eğer eksenlerde ifade edilmeyen bir şeylerde
ederiz? Tüm tüketicilerin talep eğrilerini toplayarak. değişim varsa, (ki onlar ceteris paribus varsayımı
Basitleştirmek amacıyla piyasada sadece iki kişinin ile sabit tuttuğumuz değişkenlerdir.) Bu durumda
bulunduğunu düşünelim: Ali ve Ayşe eğrimiz sağa ya da sola doğru kayacaktır.

Ali'nin Ayşe'nin Talep fonksiyonunda neleri ceteris paribus


DVD Talep Talep tutmuştuk? Gelir, diğer mal fiyatları, zevk ve
başına Ettiği Ettiği Piyasa tercihler, tüketicilerin beklentileri, potansiyel alıcı
fiyat Miktar Miktar Talebi miktarı vs… Bunların her birindeki değişmeler talep
eğrimizi sağa ya da sola kaydıracaktır. (Dikkat: Bu
10 15 17 32 saydıklarımız eksenlerde yok!)
20 13 14 27
Mesela, ceteris paribus tuttuğumuz Ali’nin geliri,
30 11 12 23 artmış olsun. Gelirdeki artış, talebi olumlu yönde
40 9 9 18 etkileyeceğinden talep eğrisi sağa doğru kayacaktır.
(DD1) Ya da bizim malımızı ikame edecek (yerine
50 7 6 13
geçebilecek) bir malın fiyatındaki düşüş, bizim
malımıza olan talebi düşüreceğinden talep eğrisi sola
doğru kayacaktır. (DD2)

P (fiyat)

D1
D2 D
Q (miktar)
Diğer mal fiyatları dediğimiz zaman iki tür maldan
bahsediyor olabiliriz: İkame mallar ve tamamlayıcı
mallar. İkame (rakip) mallar, birbirinin yerine
geçebilen, birbirine rakip mallardır. (portakal-
mandalina gibi) İkame mallardan birinin fiyatındaki
artış, diğer malın talebini arttıracaktır. (Portakal fiyatı
17
artarsa, mandalina talebimiz artar. Niye? Portakal arasındaki ilişkinin aynı yönde olmasıdır. (Biri
pahalılaştığı için, onun yerine mandalina tüketimini artarken diğeri de artar, biri azalırken diğeri de
arttırırız.) Tamamlayıcı mallar ise birbirini azalır.)
tamamlayan, birlikte kullanılan mallardır. (otomobil- YANIT D’DİR.
benzin gibi) Tamamlayıcı mallardan birinin
fiyatındaki artış, diğerinin talebini olumsuz yönde Arz fonksiyonu; arz edilen herhangi bir malın miktarı
etkiler. Benzin fiyatı artarsa, otomobil talebi azalır. ile bu miktarı belirleyen faktörler arasındaki ilişkiyi
gösterir.
ÖRNEK SORU (TEMMUZ 2004, HAZİRAN
QS=f(P, Maliyetler, Teknoloji, Beklentiler, Vergiler,
2007)
Sübvansiyon, Firma Sayısı…..)
Birbirinin yerine kullanılabilen mallara ne ad
Ceteris Paribus; QS=f(P)
verilir?
A) Dayanıklı mallar Arz Kanunu: Bir malın satılmak istenen miktarı ile
B) İkame mallar fiyatı arasındaki pozitif yönlü ilişkidir. Malın fiyatı
C) Özel mallar artarsa, arz edilen miktar artar (üreticiler, bu malı
D) Serbest mallar üretmeye daha fazla gönüllü olurlar); malın fiyatı
E) Tamamlayıcı mallar düşerse, arz edilen miktar azalır.
YANIT:
Birbirinin yerine kullanılabilen mallara ikame
DVD
(=rakip) mal adı verilmektedir. Tükettiğimiz malın
Başına Arz Edilen
ikamesi olan bir malın fiyatının değişmesi,
Fiyat DVD Miktarı
tükettiğimiz malın talep edilen miktarını aynı yönde
etkiler. Pepsi’nin fiyatında artış olursa, Coca Cola 10 25
talebimiz artar. Pepsi’nin fiyatında azalış olursa, 20 50
Coca Cola talebimiz azalır.
30 75
YANIT B’DİR.
40 100
Normal şartlar altında, tüketicinin gelirindeki artış, 50 125
tüketicinin talebini arttırır. (Talep eğrisini sağa
kaydırır) Bu tür mallara NORMAL MAL denir. Yukarıdaki tablo, rasyonel üretici Hakkı’nın değişik
Ama bazı mallar vardır ki; tüketici geliri fiyat düzeylerinde arz edeceği CD miktarını gösteren
arttığında, bu mallara olan talebini azaltır. Mesela ARZ TABLOSUdur. Bu tablodaki verileri grafik
margarin. Gelirimiz arttığında margarin talebimiz üzerinde gösterecek olursak ARZ EĞRİSİni elde
artmaz, aksine azalır. Neden? Margarin yerine ederiz.
tereyağı kullanmaya başlarız. İşte bu tür mallara
DÜŞÜK MAL (ya da FAKİR MAL) denir.
Dolayısıyla gelirimizdeki artış, düşük mallara olan
talebimizi azaltacağından, talep eğrimiz sola
kayacaktır.

3.2. ARZ VE ARZ MİKTARI


Arz; diğer değişkenler sabitken, belli bir zaman
diliminde piyasada üreticilerin değişik fiyat
düzeylerinde satmaya hazır oldukları mal ve hizmet
miktarıdır.

ÖRNEK SORU (HAZİRAN 2008)


Bir malın fiyatı arttıkça arz edilen miktarının da
artmasına, fiyatı azalınca arz edilen miktarın da Yukarıdaki grafik, rasyonel üretici Hakkı’nın DVD
azalmasına ne ad verilir? arzını göstermektedir. (Fiyat ile arz edilen miktar
A) Marjinal üretim arasındaki pozitif yönlü ilişkiye dikkat edin!). Peki
B) Fiyat kanunu tüm üreticilerin DVD arzını gösteren eğriyi nasıl elde
C) Üretim esnekliği ederiz? Tüm üreticilerin arz eğrilerini toplayarak.
D) Arz kanunu Talepte geçerli olan kurallar arzda da geçerlidir.
E) Tüketim kanunu Fiyatlardaki artış ya da azalış, aynı arz eğrisi üzerinde
YANIT: yukarı ya da aşağı hareket etmemiz anlamına gelir.
Bir malın arz edilen miktarı ile fiyatı arasındaki Mesela, DVD fiyatı, 10 liradan 20 liraya yükselirse,
pozitif yönlü ilişkiye arz kanunu adı verilmektedir. Hakkı’nın arz ettiği miktar 25’den 50’ye
Burada pozitif yönlü ilişki ile kastedilen değişkenler yükselecektir.
18

Ancak, daha önce ceteris paribus kabul ettiğimiz 3.3. PİYASA DENGESİ
değişkenlerde olabilecek bir değişiklik, arz eğrisini Piyasa dengesi, arz ve talebin eşitlendiği, bir diğer
sağa ya da sola kaydırır. Mesela, üretim deyişle arz ve talep eğrilerinin kesiştiği noktada
maliyetlerindeki artış (işçilik ücretlerinde, hammadde oluşur. Arz ve talebi birbirine eşitleyen fiyat
fiyatlarında) üreticiler için olumsuz bir gelişmedir ve düzeyine denge fiyatı denir. Denge fiyatında
arz eğrisini sola doğru kaydırır.(SS1) Vergi alınan(talep edilen) ve satılan(arz edilen) mal miktarı
oranlarındaki bir azalış ise, üreticiler için olumlu bir ise denge miktarıdır.
gelişmedir ve arz eğrisini sağa doğru kaydırır.
(SS2)

P (fiyat)
P (fiyat) S1
S Artık S
S2 1,20

0,50
D
Kıtlık
Q (miktar)
15
Q (miktar)
Yukarıdaki şeklin elma arz ve talebini gösterdiğini
düşünelim. Elmanın piyasa denge fiyatı 1 TL, arz ve
ÖRNEK SORU (KASIM 2005, MART 2007) talep edilen denge miktarı ise 15 kg’dır. Eğer elma
Aşağıdakilerden hangisi arz eğrisinin yer fiyatı 1,20 lira olarak belirlenseydi, denge fiyatının
değiştirmesine neden olan faktörlerden biri üstünde fiyat, üreticileri teşvik ederken, bir kısım
değildir? tüketicinin de piyasadan çekilmesine neden olacaktı.
A) Girdi fiyatlarındaki değişmeler Bu durum ARZ FAZLASI (ARTIK) olarak
B) Teknoloji ve verimlilik adlandırılır. Eğer elma fiyatı 0,50 lira olarak
C) Diğer malların fiyatlarındaki değişmeler belirlenseydi, denge fiyatının altında fiyat, tüketicileri
D) Endüstrideki tüketici sayısı elma almaya teşvik ederken, bir kısım üreticinin
E) Gelecek hakkındaki beklentiler piyasadan çekilmesine neden olacaktı. Bu durum
YANIT: TALEP FAZLASI (KITLIK) olarak adlandırılır.
Genel olarak malın kendi fiyatı dışında arzı
etkileyebilecek her tür değişme arzı olumlu ÖRNEK SORU (TEMMUZ 2004)
etkiliyorsa sağa, olumsuz etkiliyorsa sola kaydırır
diyebiliriz. A, B, C ve E şıkları arz eğrisini sağa ya
da sola kaydırabilecek durumlar olmasına rağmen,
endüstrideki tüketici sayısı arz eğrisini değil, talep
eğrisi ile ilgilidir.
YANIT D’DİR.

ÖRNEK SORU (MART 2009)


Aşağıdakilerden hangisi bir malın arz miktarında
değişmeye neden olan faktörlerden biri değildir?
A) Girdi fiyatlarının değişmesi
B) Vergi oranlarının artması
C) Endüstrideki firma sayısının değişmesi Yukarıda verilen şekle göre, aşağıdaki ifadelerden
D) Diğer malların fiyatlarının değişmesi hangisi doğrudur?
E) Tüketicilerin zevk ve tercihlerinin değişmesi A) E noktasında arz fazlası vardır.
YANIT: B) D noktasında arz fazlası vardır.
A, B, C ve D şıkları arz eğrisini sağa ya da sola C) C noktasında arz fazlası vardır.
kaydıran faktörlerdendir. Tüketicilerin zevk ve D) B noktasında talep fazlası vardır.
tercihlerinin değişmesi ise arz eğrisini değil talep E) A noktasında talep fazlası vardır.
eğrisini etkiler. YANIT:
YANIT E’DİR. Şekle göre A noktası arz ve talebin kesiştiği
piyasadaki denge noktasıdır. Bu noktada malın denge
fiyatı ve denge miktarı belirlenir. A noktasının
üzerinde kalan noktalar denge fiyatının üzerindeki
19
fiyat düzeylerini göstereceğinden ekonomide arz
fazlası, A noktasının altında kalan noktalar ise denge P (fiyat)
4. Durum
fiyatının altında kalan fiyat düzeylerini S Talep eğrisi
göstereceğinden talep fazlasını gösterir. Yani C sola kaymış.
noktasında (BC aralığı kadar) bir arz fazlası, E -Neden olabilir?
noktasında da (DE aralığı kadar) bir talep fazlası -Sonucu nedir?
sözkonusudur.
YANIT C’DİR. D
D1
3.4. DENGEDEKİ DEĞİŞMELER
Arz ve talep eğrisindeki kaymalar, piyasa denge Q (miktar)
noktasının değişmesine neden olacaktır. Arz ve talep
eğrileri tek başına kayabileceği gibi ikisi aynı anda da
ÖRNEK SORU (HAZİRAN 2007)
kayabilir ve her bir kaymanın piyasa denge fiyat ve
Arz ve talep miktarındaki değişmelerin piyasa
miktarı üzerinde farklı etkisi olacaktır.
denge fiyatına etkisi ile ilgili aşağıdaki ifadelerden
hangisi doğrudur?
P (fiyat) A) Talep miktarı sabitken arz miktarı artarsa, piyasa
denge fiyatı artar.
S 1. Durum B) Talep miktarı sabitken arz miktarı azalırsa, piyasa
S1 Arz eğrisi denge fiyatı azalır.
sağa kaymış. C) Talep sabitken arz miktarı azalırsa, piyasa denge
-Neden fiyatı değişmez.
olabilir? D) Talep miktarı artarken arz miktarı sabit kalırsa
-Sonucu piyasa denge fiyatı değişmez.
nedir? E) Talep miktarı sabitken arz miktarı artarsa, piyasa
D denge fiyatı düşer.
YANIT:
Q (miktar) Bu tür sorular çözümlenirken mutlaka çizim
yapmanız tavsiye edilir. Şıklarımız içinde doğru olan
E şıkkıdır. Talep eğrisi sabitken arz eğrisini sağa
kaydırırsak, denge fiyatının düştüğünü, denge
P (fiyat) miktarının ise arttığını görürüz.
S1 2. Durum Arz
S YANIT E’DİR.
eğrisi sola
kaymış.
-Neden olabilir? 3.5. ESNEKLİKLER
-Sonucu nedir?
3.5.1. Talebin Fiyat esnekliği
D Talebin fiyat esnekliği, bir malın talep edilen
miktarının, bu malın fiyatına karşı duyarlılığının
ölçüsüdür. Yani bir malın talebindeki değişmelerin
P (fiyat) talep edilen miktarı nasıl etkilediğini gösterir.
Beşiktaş JK, sezonluk kombine fiyatlarını %20
S
3. Durum oranında arttırmaya karar verirse, acaba taraftarlar
Talep eğrisi taleplerini % kaç azaltırlar? Bu sorunun cevabını bize
sağa kaymış. talebin fiyat esnekliği verir.
-Neden olabilir? ***Şunu hiç unutmayalım; esneklik fiyattaki ve
-Sonucu nedir?
D1 miktardaki yüzde değişimler ile ilgilenir!!!
D Talebin fiyat esnekliğinin ölçülmesi: Talebin fiyat
esnekliği; bir malın talep edilen miktarındaki %
Q (miktar)
değişmenin, o malın fiyatındaki % değişmeye
oranlanması ile hesaplanır.

Örnek: Bir malın fiyatı 100 liradan 150 liraya


çıktığında, malın talep edilen miktarı 400 birimden
20
300 birime düşmektedir. Bu malın talebin fiyat
esnekliği kaçtır? Talebin fiyat duyarlılığının yüksek ya da düşüklüğü
(esnek olup olmadığı) bulunan değer 1 ile
kıyaslanarak bulunur.
<1esnek olmayan (inelastik) talep
Yorum: Malın fiyatı %1 arttığında talep edilen =1birim esnek talep
miktar %2 azalmaktadır.
>1esnek talep (elastik)
Örnek: Bir malın fiyatı 100 liradan 50 liraya
düştüğünde, talep edilen miktar, 400 birimden 600 =∞tam (ya da sonsuz) elastik talep
birime çıkmaktadır. Bu malın talebin fiyat esnekliği =0tam inelastik talep
kaçtır?

Yorum: Malın fiyatı %1 azaldığında, talep edilen P (fiyat)


miktar %1 artmaktadır.

ÖRNEK SORU (MART 2005)


Bir mala ait talebin fiyat esnekliği katsayısının -
0,8 olması, aşağıdakilerden hangisini ifade eder?
A) Malın fiyatındaki bir birimlik düşüşün, malın
talep edilen miktarını yüzde 0,8 oranında artıracağını
B) Malın fiyatındaki bir birimlik düşüşün, malın talep Q (miktar)
edilen miktarını yüzde 0,8 oranında azaltacağını
C) Malın fiyatındaki bir birimlik artışın, malın talep Doğrusal bir talep eğrisi üzerinde esneklik her noktada
edilen miktarını yüzde 0,8 oranında artıracağını değişir. Yani aynı talep eğrisi üzerinde değişik
D) Malın talep edilen miktarındaki bir birimlik noktalar için yapacağımız hesaplamada farklı esneklik
artışın, malın fiyatını yüzde 0,8 oranında azaltacağını değerleri buluruz. Yukarıdaki şekilde, hesaplama
E) Malın talep edilen miktarındaki bir birimlik sonucu bulunacak esneklik değerleri aralık olarak
düşüşün, malın fiyatını yüzde 0,8 oranında gösterilmektedir. Talep eğrisinin P eksenini kestiği
artıracağını noktada esneklik -∞, Q eksenini kestiği noktada ise
YANIT: esneklik 0’dır. Eğrinin geometrik olarak tam
Genel olarak esneklik katsayısı iki değişken ortasında ise esneklik -1 değerini alır. Nispeten
arasındaki yüzde değişimleri gösterir. Talebin fiyat yüksek fiyat düzeylerinde daha yüksek bir esneklik
esnekliği, bir malın fiyatındaki yüzde bir değişimin, (talep eğrisinin üst kısmı), nispeten düşük fiyat
talep edilen miktarını yüzde kaç değiştireceğini düzeylerinde ise daha düşük bir esneklik ile
gösteren katsayıdır. Bu bağlamda talebin fiyat karşılaşırız. (talep eğrisinin alt kısmı)
esnekliğinin 0.8 olması, sözkonusu malın fiyatı %1
arttığında talep edilen miktarının %0,8 azalacağını
göstermektedir. Cevap seçeneklerinin hiçbiri bunu P (fiyat)
karşılamadığından kanımızca soru hatalıdır.
YANIT A’DIR.

ÖRNEK SORU (HAZİRAN 2005)


Talep edilen mal miktarının o malın fiyatındaki
değişmelere olan hassasiyetini ifade eden kavram
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Arz esnekliği Q (miktar)
B) Gelir esnekliği
C) Çapraz fiyat talep esnekliği Talep Esnekliği 0 ise, talep eğrisi dikey eksene
D) Talebin fiyat esnekliği paraleldir. Bunun anlamı, fiyat % kaç artarsa artsın,
E) Gelirin fiyat esnekliği talep edilen miktarda bir değişme olmayacağıdır.
YANIT: Talep, fiyat değişmelerine hiç ayak
Bir malın talep edilen miktarındaki değişmenin, o uydurmamaktadır.
malın fiyatındaki değişmelere olan duyarlılığını ifade
eden kavram talebin fiyat esnekliği olarak
adlandırılır.
YANIT D’DİR.
21
ortadan kaldırmak amacıyla “iki nokta arasındaki
ortalama esnekliğin ölçüldüğü yay (ark) esnekliği”
P (fiyat) diye bir hesaplama yöntemi geliştirilmiştir.

Yukarıdaki örneğimizi yay esnekliği ile çözelim.


(Not: Sınavda yay esnekliğini hesaplamanız
isteniyorsa bu özellikle belirtilir. Eğer soruda
belirtilmemişse nokta esnekliğini hesaplanır.)
Q (miktar)
Örnek: Bir malın fiyatı 100 liradan 150 liraya
Talep Esnekliği ∞ ise, talep, yatay eksene paralel çıktığında, malın talep edilen miktarı 400 birimden
olarak çizilir ve fiyat değişmelerine tamamen ayak 300 birime düşmektedir. Bu mal için talebin fiyat
uyduruyor anlamına gelir. Öyle ki, fiyat değişimleri esnekliğini yay esnekliği ile bulunuz.
ile talep tamamen yer değiştirir.

Yorumlamada bir farklılık oluşmaz; bu malın fiyatı


P (fiyat) %1 arttığında talep edilen miktar (ortalama olarak)
%1.4 azalmaktadır.
Talebin Fiyat Esnekliğini Etkileyen Faktörler:
• Malın ikame edilebilirilik derecesi: Eğer talep
esnekliğini ölçtüğümüz mal, ikamesi bol bir mal
ise talep esnekliği yüksek olacaktır. (Malı, başka
mallarla ikame etme olanağı var ise, fiyat
artışlarına daha duyarlı oluruz, çünkü onun
Q (miktar) yerine başka mal alma olanağımız vardır.).
İkamesi olmayan bir maldan bahsediyor isek,
Talep Esnekliği her noktada 1 ise, talep, şekilde talep esnekliği düşük olacaktır. (Bu ihtiyacımızı
görüldüğü gibi bir ikizkenar hiperboldür. Bu karşılamak için bu malı tüketmek dışında
durumda fiyattaki %1 lik değişimler her zaman talebi seçeneğimiz yok, bu durumda fiyat değişimlerine
%1 oranında etkilemektedir. duyarlılığımız daha düşük olacaktır, fiyat
değişimleri bizi fazlaca etkilemeyecektir.)
ÖRNEK SORU (KASIM 2004) • Malın bütçe içindeki yeri: Eğer malın
Bir malın fiyatındaki belli bir yüzde değişime bütçemizdeki yeri çok düşükse, fiyat
rağmen mala olan talep miktarında herhangi bir değişimlerini pek dikkate almayız, yani esneklik
değişim olmuyorsa, talep esnekliğinin değeri ne düşüktür. Ancak malın bütçemizdeki yeri
olur? büyükse, bütçemizin büyük bir kısmını bu mala
A) Ed = 1 ayırıyor isek, fiyat değişimlerine karşı çok
B) 0 < Ed < 1 duyarlı oluruz, yani talep esnekliği yüksek olur.
C) Ed = 0 • Fiyat değişimlerinin geçici veya sürekli olması:
D) Ed > 1 Fiyattaki değişimin geçici olduğu biliniyorsa
E) Ed = ∞ esneklik yüksektir. (fiyatın şu andaki artışının
YANIT: geçici olduğunu, malın bir süre sonra tekrar
Bir malın fiyatındaki yüzde değişmeler, talep edilen ucuzlayacağını düşünüyorsak, şu andaki fiyat
miktarını hiç değiştirmiyor ise, talebin fiyat esnekliği değişimine tepkimiz yüksek olur, daha sonra
sıfır olur. Bu durumda ilgili mal için çizilen talep almayı tercih ederiz) Fiyattaki değişimin sürekli
eğrisi fiyat eksenine (düşey eksene) paralel olacaktır. olduğu düşünülüyorsa ise talep esnekliği daha
YANIT C’DİR. düşük olacaktır.
• İhtiyacın Niteliği (zorunlu-lüks mal):
Yay Esnekliği Tüketilmesi zorunlu mallar için talep esnekliği
düşüktür. (fiyat ne kadar artarsa artsın, talebimiz
Şu ana kadar öğrendiğimiz hesaplama yöntemi çok az düşecektir, çünkü o malı tüketmek
talebin “nokta” esnekliği idi. Yani talep eğrisi zorundayız) Lüks mallar için ise talep esnekliği
üzerindeki bir noktadaki esnekliği hesaplıyorduk ve yüksektir. (lüks malları tüketmek zorunda
hangi nokta için hesaplama yaparsak farklı bir değiliz, bu sebeple fiyat değişimlerine daha
esneklik değeri ile karşılaşıyorduk. Bu sakıncayı duyarlıyız.)
22
• Kısa ve uzun dönemde esneklik: Kısa dönemde arttığında, margarin tüketimini arttırmak yerine,
esneklik daha düşük, uzun dönemde ise daha tereyağı kullanmaya başlarız.)
yüksektir.
3.5.3. Çapraz Talep Esnekliği
ÖRNEK SORU (TEMMUZ 2004) Çapraz talep esnekliği, bir malın fiyatındaki %
Aşağıdakilerden hangisi bir mala ait talebin fiyat değişmenin, diğer malın talebini % kaç etkilediğini
esnekliğini etkileyen faktörlerden biri değildir? gösterir. A ve B malları gibi iki maldan
A) Söz konusu mal için ikame edilebilir malların bahsettiğimizi düşünelim. Bu mallar için çapraz talep
olup olmaması esnekliği katsayısı:
B) Söz konusu malın üretiminde kullanılan
hammaddelerin fiyatı
C) Fiyat değişmesinden sonra geçen zamanın
uzunluğu
D) Söz konusu mala duyulan ihtiyacın şiddeti Örnek: Koyun eti fiyatı 8 YTL den 10 YTL ye
yükseldiğinde, dana eti tüketimi 40 kg dan 60 kg a
E) Söz konusu mala harcanan paranın tüketici
yükselmektedir. Dana eti ve koyun eti arasındaki
bütçesindeki yeri
YANIT: çapraz talep esnekliğini hesaplayalım;
Sözkonusu malın üretiminde kullanılan
hammaddenin fiyatındaki değişimler esasen talep
edilen miktarı değil arz edilen miktarı etkiler. Bu
nedenle B şıkkının talebin fiyat esnekliği ile ilgisi Yorum: Koyun eti fiyatı %1 arttığında, daha eti
yoktur. talebi %2 artmaktadır. (sonuç pozitiftir)
YANIT B’DİR. Örnek: A malının fiyatı 100 YTL den 150 YTL ye
yükseldiğinde, B malının talep edilen miktarı 600
birimden 400 birime düşmektedir. A ve B malları
3.5.2. Talebin Gelir Esnekliği arasındaki çapraz talep esnekliğini hesaplayınız.
Talebin fiyat esnekliği, fiyattaki % değişimlerin
talepte yaratacağı % değişimler ile ilgileniyordu.
Talebin gelir esnekliği ise aynı mantıktan hareketle,
Yorum: A malının fiyatı %1 arttığında, B malının
gelirdeki % değişimlerin talepte yaratacağı %
talebi %0.66 azalmaktadır. (sonuç negatiftir)
değişimler ile ilgilenmektedir.
Talebin çapraz esnekliğinin 0’a göre durumu (pozitif
G: Gelir ya da negatif olması) malların birbiriyle ilişkisi
hakkında fikir verir.

Örnek: Bir ailenin yıllık geliri 6000 TL’den 7500 ise (çıkan değer pozitif ise) A malının fiyatı
TL’ye çıktığında, yıllık et tüketimi 50 kg’dan 70 kg’a arttığında B malının talebi artıyor demektir. A ve B
yükselmektedir. Bu ailenin et tüketimi için gelir malları İKAME MALLARdır. (İlk örneğimizde,
esnekliğini hesaplayalım. koyun ve dana eti, ikame mallara örnektir.)
ise (çıkan değer negatif ise) A malının fiyatı
arttığında, B malının talebi azalıyor demektir. Bu
durumda A ve B malları TAMAMLAYICI
MALLAR dır. (Benzin fiyatı ile otomobil talebi
Yorum: Bu ailenin geliri %1 arttığında, et arasındaki ilişkiyi hatırlayın)
tüketimi %1.6 artmaktadır.
ise A malının fiyatındaki artış B malının
Talebin gelir esnekliğinin 0’a göre durumu (pozitif ya
talebini etkilemiyor demektir. Böyle mallara
da negatif olması), bizim malın niteliğiyle ilgili karar
İLİŞKİSİZ MALLAR denir. (Peruk ile toplu iğne)
vermemizi sağlar.
ise (çıkan değer pozitif ise) gelirimiz 3.5.4. Toplam Hasılat ile Esneklik Arasındaki
arttıkça bu maldan daha fazla kullandığımız anlamına İlişki
gelir. Bu tür mallara NORMAL MAL denir.
Bir üreticinin, satacağı malın fiyatını düşürüp
ise (çıkan değer negatif ise) gelirimiz düşürmeme konusunda karar vermeye çalıştığını
arttığı halde bu malın tüketimini azalttığımız düşünelim. Üretici bu kararı verirken talep
anlamına gelir. Bu tür mallara DÜŞÜK (FAKİR) esnekliğinin değerine dikkat etmelidir.
MAL denir. (Gelirimiz arttığında düşük mallardan • Tüketiciler fiyat değişimine çok duyarlı ise (talep
daha az kullanır, daha lüks mallara doğru geçiş esnekliği yüksek ise) fiyatını düşürmesi,
yaparız. Mesela margarin düşük bir maldır. Gelirimiz üreticinin lehine olacaktır. Fiyat azıcık bile düşse,
23
talep edilen miktar çok artacaktır. Dolayısıyla mevsim geçmesini gerektirir) Bu nedenle, arz
üreticinin toplam hasılatı artacaktır. fiyat değişimine kısa dönemde ayak uyduramaz.
• Tüketiciler fiyat değişimine karşı duyarsız ise Uzun dönemde ise arz esnekliği yüksektir.
(talep esnekliği düşük ise) fiyatını düşürmesi, • Geleceğe Ait Bekleyişler: Üreticiler fiyat
üreticinin aleyhine olacaktır. Çünkü fiyattaki değişikliğinin geçici olmasını bekliyorlarsa,
düşüş, talep edilen miktarı çok az arttıracaktır ve üretici için üretimi arttırmak yarar sağlamaz,
üreticinin toplam hasılatı azalacaktır. dolayısıyla arz esnekliği düşüktür. Ancak fiyat
değişikliğine ilişkin bekleyiş uzun süreceği
Aynı mantığı bu kez üreticinin fiyat yükseltmeyi
şeklinde ise üretici üretimini yeni fiyata göre
düşündüğünü varsayarak işletirsek;
ayarlayabilecektir. Dolayısıyla arz daha esnek
• Tüketiciler fiyat değişimine çok duyarlı ise (talep
olacaktır.
esnekliği yüksek ise) fiyatını artması, üreticinin
aleyhine olacaktır. Fiyat azıcık bile artsa, talep
edilen miktar çok azalacaktır. Dolayısıyla ÖRNEK SORU (HAZİRAN 2005)
üreticinin toplam geliri (=hasılatı) azalacaktır. Aşağıdakilerden hangisi arz esnekliğini etkileyen
• Tüketiciler fiyat değişimine karşı duyarsız ise faktörlerden biri değildir?
(talep esnekliği düşük ise) fiyatını arttırması, A) Üretilen mal miktarı arttıkça maliyetlerin nasıl
üreticinin lehine olacaktır. Çünkü fiyattaki artış, değiştiği
talep edilen miktarı çok az azaltabilecektir ve B) Malın stoklanabilme özelliği
üreticinin toplam geliri (hasılatı) azalacaktır. C) Alternatif maliyetler
D) Zaman
E) Üretimde ikame edilebilir malların olup
SONUÇ: Üreticiler, talep esnekliği yüksek tüketici olmaması
grubuna düşük fiyat, talep esnekliği düşük YANIT:
tüketici grubuna yüksek fiyat uygulayarak toplam Alternatif maliyetler ya da fırsat maliyetleri bir işi
gelirini arttırabilir. yaparken vazgeçilen diğer tüm işleri kapsar. Parasal
olarak ölçülmesi son derece güç maliyetlerdir. Bu
3.5.5. Arz Esnekliği nedenle arz esnekliğini etkileyen faktörler içerisinde
yer almazlar.
Arz esnekliği, bir malın fiyatında ortaya çıkan YANIT C’DİR.
değişmenin, malın arz edilen miktarı üzerinde
yarattığı etkiyi % cinsinden ölçmektedir. SORU: Aşağıdaki arz eğrilerine dayanarak
üreticilerin fiyat değişimine karşı duyarlılıkları
hakkında (arz esneklikleri hakkında) ne
söyleyebilirsiniz?
Talep esnekliği ile aynı formül olduğuna dikkat edin. P Arz eğrisi Q eksenini
sadece talep esnekliğindeki Q talep edilen miktarı kesiyor:
gösterirken, buradaki Q arz edilen miktarı εS
göstermektedir. Ayrıca talep esnekliği her zaman
Üreticilerin fiyat
negatif iken (fiyat ile talep arasındaki ters yönlü ilişki duyarlılığı:____________
nedeniyle) arz esnekliği her zaman pozitiftir.
Arzın fiyat duyarlılığının yüksek ya da düşüklüğü Q
(esnek olup olmadığı) bulunan değer 1 ile
kıyaslanarak bulunur. Arz eğrisi P eksenini
P
kesiyor:
<1esnek olmayan (inelastik) arz εS
=1birim esnek arz (orijinden geçen arz)
Üreticilerin fiyat
>1esnek arz (elastik) duyarlılığı:____________
=∞tam (ya da sonsuz) elastik arz
=0tam inelastik arz Q

Arz Esnekliğini Etkileyen Faktörler:


• Kısa Dönem-Uzun Dönem: Kısa dönemde arz
esnekliği düşüktür. Mesela piyasada fiyatın
arttığını düşünelim, bu durum üreticileri daha
fazla üretmek yolunda motive edecektir. Ancak
üretimin kısa sürede artması mümkün değildir.
(Özellikle tarımsal üretimin artması en az 1
24

P Arz eğrisi dikey


εS _______

Üreticilerin fiyat
duyarlılığı:____________

P Arz eğrisi yatay 3. Çizimde sığır etine ilişkin D0 ve D1 talep eğrileri


εS görülmektedir. Buna göre sığır eti talep eğrisinin
sağa kaymasının nedeni ne olabilir?
Üreticilerin fiyat a. Sığır etinin fiyatının artması
duyarlılığı:____________
b. Sığır etinin fiyatının düşmesi
c. Tüketicinin gelirinin azalması
Q d. Koyun etinin fiyatının artması
e. Beyaz etin fiyatının düşmesi

4. Piyasada fiyat, denge fiyatının altında oluşmuşsa


P Arz eğrisi orijinden hangi durum söz konusu olmaz?
geçiyor:
a. Arz fazlası vardır
εS
b. Talep fazlası vardır
Üreticilerin fiyat c. Fiyat düşer
duyarlılığı:____________ d. Arz edilen miktar azalır
e. Talep edilen miktar artar
Q 5. Çay ve şekerin tamamlayıcı mallar olduğu
varsayımı altında çay fiyatlarının artmasının
şeker talep eğrisine etkisi çizimle nasıl ifade
3.6. ÇALIŞMA SORULARI edilir?

1. Çay fiyatı sabitken kahve fiyatının artması


sonucu tüketicinin nispi olarak fiyatı düşen çayın
tüketimini arttırması hangi etkiyle açıklanır?
a. Gelir etkisi
b. İkame etkisi
c. Ürün etkisi a.
d. Marjinal fayda etkisi
e. Diğer değişkenler sabitken

2. Hangi ilişki talep eğrisinin negatif eğimli


olmasını açıklar?
a. Malın fiyatı düştükçe talep edilen miktarın
azalması
b.
b. Malın fiyatı yükseldikçe talep edilen miktarın
artması
c. Miktar ve fiyat arasında ters yönlü ilişki
olması
d. Miktar ve fiyat arasında doğrusal ilişki
olması
e. Miktar ve gelir arasında ters yönlü ilişki
olması c.

d.
25
9. Piyasa dengedeyken tüketicinin gelirinin artması
sonucu piyasa denge fiyatı ve miktarı ilk duruma
göre ne yönde değişir?
a. Denge fiyatı ve miktarı artar
b. Denge fiyatı ve miktarı azalır
c. Denge fiyatı ve miktarı değişmez
e. d. Denge fiyatı artar, denge miktarı azalır
e. Denge fiyatı düşer, denge miktarı artar.

10. Piyasa dengedeyken üretime sübvansiyonların


arttırılması sonucu denge fiyatı ve miktarı ilk
duruma göre ne yönde değişir?
a. Denge fiyatı ve miktarı artar
b. Denge fiyatı ve miktarı azalır
c. Denge fiyatı ve miktarı değişmez
d. Denge fiyatı düşer, denge miktarı artar
e. Denge fiyatı artar, denge miktarı azalır.

6. Grafiklerde Ali ve Hakan’a ilişkin et talep


eğrileri görülmektedir. Piyasanın bu iki bireyden
oluştuğu kabul edildiğinde fiyatın 5 TL olması
durumunda piyasa et talep miktarı kaç kg. olur?
a. 3
b. 4
c. 5
d. 8
e. 9

7. Aşağıdakilerden hangisi arz eğrisinin sağa


kaymasına neden olan faktörlerdendir? 11. Şekle göre esnekliği 0 olan talep eğrisi
a. Girdi fiyatlarının artması hangisidir?
b. Teknolojinin gelişmesi a. 1
c. Vergilerin artması b. 2
d. Ücretlerin artması c. 3
e. İlgili mal fiyatının artması d. 4
e. 1 ve 2
12. Bir malın fiyatındaki %10’lık bir artış, talep
edilen mal miktarında %20 lik bir azalışa neden
oluyorsa bu malın talebinin fiyat esnekliği kaçtır?
a. -0,5
b. -1
c. -1,5
d. -2
e. -5
13. Bir malın talebinin fiyat esnekliği katsayısı -2
8. Çizimdeki talep kayması nasıl yorumlanır? bulunmuştur. Buna göre bu malın fiyatı ve talep
a. Denge fiyatındaki düşme arz miktarını edilen miktarı arasındaki ilişki nasıl
etkilememiştir. yorumlanabilir?
b. Fiyat arttığında arzda bir artış olmamıştır. a. Malın fiyatı arttığında talep edilen miktar %2
c. Denge fiyatı ve miktarı düşmüştür. düşer
d. Denge fiyatı yükselmiş, denge miktarı b. Malın fiyatı düştüğünde talep edilen miktar
düşmüştür. %2 artar
e. Denge fiyatı değişmemiş, arz miktarı c. Malın fiyatı %1 arttığında, talep edilen
azalmıştır. miktar %2 düşer
d. Malın fiyatı %2 arttığında talep edilen miktar
%2 düşer
e. Malın fiyatı %2 düştüğünde talep edilen
miktar %2 artar
26

14. Aşağıdaki mallardan hangisinde talebin fiyat


esnekliği değeri nispi olarak en küçük değeri
alır?
a. Otomobil
b. Yılbaşı tatili
c. Maç bileti
d. Güneş gözlüğü c.
e. Yumurta

15. Ürettiği malın talebinin fiyat esnekliğinin birden


küçük (inelastik talep) olduğunu bilen bir üretici
toplam hasılatını arttırmak için hangi yolu
izleyebilir?
a. Üretimi arttırmak d.
b. Reklam harcamalarını kısmak
c. Malın fiyatını düşürmek
d. Malın fiyatını arttırmak
e. Ek işçi çalıştırmak

16. Bir ailenin geliri %10 arttığında herhangi bir X


malının tüketimi %20 oranında düşmektedir. Bu
X malının türüne ilişkin nasıl bir değerlendirme e.
yapılabilir?
a. Lüks mal 19. Hangi dönemlerde arz esnekliği katsayısı en
b. Normal mal büyük değeri alır?
c. Tamamlayıcı mal a. Piyasa dönemi
d. Düşük mal b. Çok kısa dönem
e. İkame mal c. Kısa dönem
d. Orta dönem
17. Hangi mal çiftlerinde çapraz talep esnekliği e. Uzun dönem
katsayısının pozitif olması beklenir?
a. Otomobil ve benzin 20. Arz esnekliği düşük olan bir malın fiyatı arttığı
b. Çay ve şeker zaman üretimi ile ilgili ne söylenebilir?
c. Doğalgaz ve kömür a. Üretim çok hızlı artar
d. Buzdolabı ve fırın b. Üretim çok az artar
e. Tuz ve çay c. Üretim değişmez
d. Fiyat değişikliğinin süresi beklenir
18. Arz esnekliğiyle ilgili olarak , antika eserlere e. Fiyat değişimi geçici ise üretim artar
ilişkin arz eğrisinin şeklinin nasıl çizilmesi
gerekir? 1  B  6  E  11  A  16  D 

2  C  7  B  12  D  17  C 

3  D  8  D  13  C  18  A 

4  B  9  A  14  E  19  E 

5  B  10  D  15  D  20  B 


a.

b.
27
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM sorunlardan ilki firmaların fiyatı düşük bulmalarından
dolayı üretimi kısmaları ve bu mala ilişkin kıtlık ya
ARZ VE TALEP UYGULAMALARI da talep fazlası yaşanmasıdır.
DEVLETİN FİYATLARA MÜDAHALESİ
Devlet, kimi zaman vatandaşlarının refahını ve
mutluluklarını arttırmak için piyasada oluşan denge
koşullarını yetersiz bularak, sosyal adaleti sağlama
yönünde bir takım politikalar uygular. Bu
politikaların başlıcaları fiyat (asgari ücret, kira
kontrolleri ve tarımsal destekleme fiyatları gibi) ve
miktar (kotalar gibi) kontrolleri ile vergi
uygulamalarıdır.
Fiyat Kontrolleri: Devletin yasa ya da
düzenlemelerle belirli bir mal ya da hizmetin fiyatını
tespit etmesi veya sınırlama getirmesidir.
Taban Fiyat Devlet müdahalesi olmadığı zaman denge fiyatı P1
düzeyinde oluşur. Devlet bu fiyatı tüketiciler için
Taban fiyat, devletin mal ve hizmet arz edenleri yüksek bulup denge fiyatının altında bir fiyat belirler
korumak için, piyasada işlem görülecek asgari fiyatı (P2 fiyatı) P2 fiyatı malın satılacağı en yüksek fiyattır.
belirlemesidir. Bu uygulama sonucu devlet bir mal Uygulanan bu fiyat, talep fazlasına yani kıtlığa sebep
veya hizmet için asgari (minimum) ya da taban fiyat olacaktır.
belirlemektedir. Bu fiyat düzeyinin altındaki bir
fiyattan piyasada işlem gerçekleşmez. Taban fiyat Bağlayıcı bir taban fiyat uygulamasıyla ortaya çıkan
uygulamasında amaç mal ve hizmet arz edenleri kıtlık, tayınlama sorununu gündeme getirir.
(üreticileri) korumaktır. Örneğin, asgari ücret Tayınlama, paylaşım sorununun piyasa
ödemesi ile düşük gelirliler korunurken, destekleme mekanizmasının devreden çıkarılarak idari
alımlarıyla çitçilerin korunması amaçlanmaktadır. kararlarla çözümlenmesidir. Örneğin, karne
uygulamasına geçilecek ve sonuçta her tüketici belirli
miktarda malı satın alabilecek, daha fazlasını satın
alamayacaktır. Yaşanan tecrübeler bunun uzun
kuyrukların oluşmasına yol açarak, tüketicilerde
zaman kaybına neden olacağını göstermektedir. Öte
yandan, paylaşım sorununun çözümünde fiyat
mekanizmasının devreden çıkarılması sonucunda
ahlaki olmayan paylaşım yöntemleri de devreye
girebilir. Örneğin satıcılar kendi müşterilerine
yakınlarına öncelik vererek karmaşaya yol açabilirler.
Tavan fiyat uygulamasının neden olduğu bir diğer
sorun özellikle gelişmekte olan ülkelerde karaborsa
fiyatının oluşmasıdır. Böylece insanlar devletin
kontrolü dışında oluşan karaborsa fiyatıyla (PK)
Devlet müdahalesi olmadığı zaman denge fiyatı P1 uygulanan tavan fiyat (P2) arasında anlaşmaya göre
düzeyinde oluşur. Devlet denge fiyatını düşük belirlenen bir fiyatın kabullenmek durumunda
bulduğu için bu fiyatın üzerinde bir fiyat belirler. (PA kalırlar. Bu durumda malların gizli saklı satışına
fiyatı) Eğer devlet böyle bir uygulama ile denge neden olacaktır.
fiyatının üzerinde bir taban fiyat belirlerse ortaya arz
fazlası çıkacaktır. Bu fazlalığı devletin satın alıp Bir başka sorun da bu fiyat düzeyinde satılan malın
stoklaması gerekir. Ancak, P1‘in üzerindeki her fiyat kalitesini geliştirmeye yönelik çaba gösterilmemesi,
arz fazlası oluşumuna neden olmaktadır. maliyeti düşürmek için firmaların düşük kaliteye
Emek piyasasında uygulanan asgari ücret ve tarımsal yönelmeleridir.
mallar için uygulanan destekleme fiyatları, taban Kira kontrolleri, tavan fiyat politikasına bir örnek
fiyat politikasının en yaygın örnekleridir. olarak gösterilebilir.
Tavan Fiyat
Tavan fiyat uygulamasıyla devlet uygulanacak en
yüksek fiyatı belirler. Amaç, denge fiyatını yüksek
bulan tüketicileri desteklemektir. Eğer uygulanması
gereken maksimum fiyat, denge fiyatının altında
belirlenmişse bir takım sorunlarla karşılaşılır. Bu
28
ÖRNEK SORU (KASIM 2005)
Bir mal ya da hizmet için devlet tarafından
belirlenmiş maksimum fiyata ne ad verilir?
A) Tavan fiyat
B) Taban fiyat
C) Marjinal fiyat
D) Narh
E) Sabit fiyat
YANIT:
Bir mal ya da hizmet için devlet tarafından belirlenen
maksimum fiyata tavan fiyat adı verilmektedir. Tavan
fiyat uygulamasının amacı talep edenleri korumaktır.
YANIT A’DIR.
ÖRNEK SORU (MART 2008)
Aşağıdakilerden hangisi hükümetlerin fiyat Üretim kotası ve arz fonksiyonu: Devlet
kontrollerine yönelik uygulamalarından biri müdahalesinin söz konusu olmaması durumunda
değildir? piyasa E noktasında dengeye gelmekte ve bu denge
A) Tarımsal destekleme fiyatları düzeyinde piyasada P0 fiyatından Q0 kadar afyon
B) Taban fiyat alınıp satılmaktadır. Ancak devlet afyon üretimini
C) Tavan fiyat QKOTA ile sınırlandırırsa denge miktarı azalacaktır.
D) Asgari ücret Denge miktarındaki bu kısıtlamaya karşın denge
E) Üretim kotası fiyatındaki artış üreticilerin kazançlarını arttıracak ve
YANIT: piyasaya diğer üreticilerin girmesini engelleyecektir.
Taban ve tavan fiyat uygulamaları hükümetin fiyat Bu durumda arz eğrisi QKOTA düzeyinde dirsek yapar.
kontrolü için kullandığı araçlardır. Tarımsal Dirseğin meydana geldiği noktadan itibaren afyonun
destekleme fiyatları tarımda uygulanan, asgari ücret kg fiyatı ne kadar artarsa artsın arz edilen miktar
ise emek piyasasında uygulanan taban fiyatlardır. arttırılamayacaktır. Uygulanan bu üretim kotası
Üretim kotası ise fiyatların değil mal miktarının denge noktasının solunda oluştuğundan denge fiyatı
hükümet tarafından kısıtlandığı durumdur. da P1’e yükselecektir.
YANIT E’DİR.
ÖRNEK SORU (HAZİRAN 2006)
Devletin arz edilen mal ya da hizmet miktarını
MİKTAR KONTROLLERİ sınırlayarak, tam rekabet koşullarında oluşmuş
Kota: En sık, uluslar arası ticarette ve üretimde piyasa fiyatını üreticilerin lehine artırması
uygulanan miktar sınırlamalarına verilen genel addır. yönünde uyguladığı politikaya ne ad verilir?
A) Fiyat kotası
4.2.1 Üretim Kotaları B) Üretim kotası
Üretim kotası, devletin arz edilen mal veya hizmet C) İthalat kotası
miktarını sınırlayarak tam rekabet koşullarında D) Tarım kotası
oluşmuş olan piyasa fiyatını üreticilerin lehine E) Tüketim kotası
arttırması yönündeki bir politikadır. Bu uygulamanın YANIT:
fiyat kontrollerinden farkı, burada devletin miktar Devletin piyasadaki mal miktarını kısıtlayarak
kontrollerine yönelmesidir. uyguladığı politikaya üretim kotası adı verilmektedir.
Piyasadaki mal miktarının sınırlanması, arz eğrisinin
Devlet üretim miktarına sınırlama getirerek, devlet tarafından belirlenen üretim düzeyinden
piyasadaki mal ve hizmet miktarını piyasa itibaren dikey (esnekliği sıfır) olmasına neden olacak
koşullarında oluşacak denge miktarının altında ve dolayısıyla da malın fiyatı yükselecektir. Yalnız,
belirlerse doğal olarak piyasada bir daralma söz burada malın fiyatının yükselmesi, bir sebep değil
konusu olacaktır. Bunun doğal sonucu da fiyatın sonuçtur. Dolayısıyla kota uygulaması nedeniyle
artması şeklinde gerçekleşir. Denge miktarındaki piyasada yükselen fiyatların, taban fiyatı nedeniyle
kısıtlamaya karşın denge fiyatındaki artış bir yandan devlet tarafından yükseltilen fiyatlar ile
üreticilerin gelirinde artış yaratırken diğer yandan karıştırılmamasına dikkat edilmelidir.
piyasaya yeni üreticilerin girmesini engellemiş olur. YANIT B’DİR.
4.2.2 İthalat Kotaları
İthalat kotası, belli bir dönem boyunca, ithal edilecek
ürün miktarı veya değeri üzerine bir tavan
koyulmasıdır. İthal kotalarının ilk amacı ulusal
endüstrileri diğer ulusların üreticilerinin rekabetinden
29
korumak ve ödemeler dengesindeki açıkları Satış Vergisinin Ödenmesi
azaltmaktır.

Eğer dış ticaret üzerinde, kota türü bir sınırlama


olmazsa, otomobilin yurtiçi fiyatı, dünya piyasa fiyatı
Satış vergisi uygulamaya konmadan önce benzin
PW’ye eşittir. Dünya fiyatı yatay eksene paralel piyasasında dengenin arz ve talebin kesiştiği noktada
olarak çizilen bir doğru ile gösterilmektedir. Bu
gerçekleştiğini görüyoruz. Bu durumda denge fiyatı
koşullar altında, Türkiye’de Q4 kadar otomobil
P0 ve denge miktarı Q0’dır. Uygulanacak satış vergisi
satılacaktır. Bu fiyat düzeyinde yurtiçi üreticiler ise
her birim üzerinden alınacağı için arz eğrisi bir bütün
Q1 kadar otomobil arz edecektir. Q1Q4 aralığı kadar halinde sol yukarıya doğru kayacaktır. Vergi
otomobil yabancı ülkelerden ithal edilecektir. İthalat
uygulaması arz eğrisinin sola yukarıya kaymasına
yılda Q2Q3 ile sınırlandırıldığında ithal otomobil arzı
neden olurken, artan fiyatlar da talep edilen mal ve
azalacağı için, kota konulan ürünün fiyatı P1’e hizmet miktarının azalmasına neden olur. Vergi
yükselir. Daha yüksek fiyat düzeyinde, tüketiciler
sonrası denge benzin miktarı Q1’e gerileyecek ve
artık Q4 kadar değil Q3 kadar otomobil talep
yeni denge fiyatı ise PD’ye yükselecektir. Arz
etmektedirler. Bu miktarın Q2 kadarı ulusal otomobil eğrisindeki kayma t ile gösterilen vergi kadar
üreticileri tarafından arz edilecektir. Bu durumda
olacaktır.
tüketiciler hem daha az miktarda otomobil satın
alabilmekte hem de bunun için daha yüksek bir fiyat Vergi Yansıması: Vergiyi ödeyen mükellefin bunun
ödemek zorunda kalmaktadırlar. bir kısmını veya tamamını fiyat mekanizması
aracılığı ile diğer kişilere aktarmasıdır. Uygulanan
VERGİ UYGULAMALARI
satış vergisinin üretici ve tüketici tarafından hangi
Devletler hem kamusal amaçları gerçekleştirmek için miktarda yüklenileceğini arz ve talep eğrilerinin
gerekli olan geliri sağlamak, hem de piyasada oluşan esneklikleri belirler. Genel bir kural olarak diyebiliriz
sonuçları etkilemek amacıyla, ülkede gerçekleştirilen ki; “Esnekliği düşük olan verginin büyük kısmını
ekonomik faaliyetleri vergilendirirler. Vergiler bazen öder. Esnekliği sıfır olan verginin tamamını öder.”
belli bir miktar, bazen belli bir oran şeklinde olabilir. Daha açık belirtmek gerekirse;
Bazı durumlarda ise vergi sabit bir miktar olarak da - Talep Esnekliğinin Arz Esnekliğinden Küçük
karşımıza çıkar. Sabit miktarlı bu vergiler baş Olması Durumunda Verginin Yansıması:
vergileri olarak nitelendirilir ve ekonomik Verginin daha büyük kısmı, üretici tarafından
faaliyetlerden tümüyle bağımsızdır. tüketiciye yansıtılacaktır
- Talep Esnekliğinin Arz Esnekliğinden Büyük
Belli bir maddi ölçü üzerinden (ağırlık, uzunluk, adet,
Olması Durumunda Verginin Yansıması:
hacim gibi) alınan vergiler ise spesifik vergiler
Verginin daha büyük kısmını üretici
olarak tanımlanır. (Motorlu taşıtlar vergisi)
yüklenecektir.
- Talep Esnekliğinin 0 Olması Durumunda
Belirli bir parasal değerin yüzdesi şeklinde
Verginin Yansıması: Verginin tümünü tüketici
hesaplanan vergiler ise advalorem vergiler olarak
öder. Yani üreticinin ödemekle yükümlü olduğu
isimlendirilir. Kişisel gelir vergileri ve kurumlar
verginin tümü tüketiciye yansımıştır.
vergileri bu tip içinde yer alır. (spesifik vergiler
- Talep Esnekliğinin ∞ Olması Durumunda
miktar, ad valorem vergiler ise değer vergiler olarak
Verginin Yansıması: Uygulanan vergi tümüyle
da tanımlanır.)
üretici tarafından yüklenilmektedir.
30
- Arz Esnekliğinin ∞ Olması Durumunda yüksek bir fiyat elde ederken, diğer taraftan bu
Verginin Yansıması: Tüm vergi piyasa yüksek fiyattan yeni üreticiler piyasaya girecektir.
fiyatlarına yansıtılmakta ve verginin tüm Söz konusu rantın öncekine göre daha büyük olması
yüklenicisi tüketici olmaktadır. ekonomide kârlılığın arttığını gösterir. Devletin
piyasaya müdahalesi piyasa fiyatını etkilediğine göre
ÜRETİCİ VE TÜKETİCİ RANTI bu tür politikaların üreticilerin kârlılığını da
değiştirir.
Toplam Rant: Bir malın alıcılar açısından toplam
değeri ile bu malları üreten üreticilerin toplam ÇALIŞMA SORULARI
maliyetleri arasındaki farktır.
1. Taban fiyat uygulaması ile ilgili aşağıdakilerden
hangisi doğrudur?
a. Bu uygulama ile mal veya hizmet için azami
(en yüksek) fiyat belirlenmektedir.
b. Belirlenen fiyat üstünde piyasada bir işlem
gerçekleşemez
c. Bu uygulama sonucunda talep fazlası ortaya
çıkar.
d. Bu uygulamada amaç tüketicileri korumaktır
e. Bu uygulama sonucunda arz fazlası ortaya
çıkar

2. Hangisi tavan fiyat uygulaması ile ortaya çıkan


Tüketici Rantı (Artığı): Tüketicinin bir mal için sorunlardan biri değildir?
ödemeye hazır olduğu fiyat ile gerçekte ödediği fiyat a. Artan stok maliyeti
arasındaki farktır. b. Tayınlama sorunu
c. Kalite sorunu
Tüketici Rantının Değişmesi: Denge fiyatının d. Karaborsa
azalması tüketici rantını büyütecektir. Çünkü bir e. Tezgah altı piyasası
taraftan mevcut miktar için tüketiciler daha az
öderken, diğer taraftan bu düşük fiyattan yeni 3. Hangisi bir tavan fiyat uygulamasıdır?
tüketiciler piyasaya girecektir. Söz konusu rantın a. Asgari ücret uygulaması
öncekine daha büyük olması ekonomide refah b. Tarımsal destekleme fiyatları
düzeyinin arttığını yansıtır. Devletin piyasaya c. Kira kontrolleri
müdahalesi piyasa fiyatını etkilediği için bu tür d. İthalat kotası
politikalar tüketici refahını da değiştirir. e. Üretim kotaları

ÖRNEK SORU (MART 2005, MART 2007) 4. Hangisi devletin ithalat kotası uygulaması sonucu
Tüketicinin bir mal için ödemeyi istediği fiyat ile oluşan etkilerden biri değildir?
gerçekte satın alırken ödediği fiyat arasındaki a. İthal mal veya hizmetin yurtiçi miktarı azalır
farka ne ad verilir? b. İthal mal veya hizmete rakip olan
A) Tüketici artığı yurtiçindeki üretim artar
B) Marjinal maliyet c. İthal mal veya hizmetin yurtiçi fiyatı dünya
C) Talep esnekliği fiyatının üstüne çıkar
D) Gelir esnekliği d. İthalat miktarı kota öncesi duruma göre
E) Tüketim talebi azalır.
YANIT: e. İthal mal veya hizmete kota uygulanması ile
Tüketicinin bir mal için ödemeye razı olduğu en devletin gümrük vergisi gelirleri artar
yüksek fiyat ile piyasada oluşan denge fiyatı
arasındaki farka tüketici artığı (=rantı) adı verilir. 5. Aşağıdaki ürünlerin hangisini ithalatında spesifik
Piyasadaki toplam tüketici artığı, talep eğrisinin vergi uygulanması advalorem vergi
altında piyasa fiyatının üstünde kalan alandır. uygulanmasına göre devleti dezavantajlı kılar?
YANIT A’DIR. a. Benzin
Üretici Rantı (Artığı): Üreticinin ürettiği malı b. Otomobil
satmaya razı olduğu fiyat ile gerçekte satış yaptığı c. Tütün
fiyat arasındaki farktır. d. Buğday
Üretici Rantının Değişmesi: Denge fiyatının e. CD
yükselmesi üretici rantını büyütecektir. Çünkü bir
taraftan mevcut miktar için piyasadaki üreticiler daha
31
6. Mal ve hizmet arz edenleri korumak amacıyla d. Tüketici rantı azalır.
devlet tarafından bir malın fiyatı üzerine konulan e. Tüketici rantı değişmez
alt sınıra ne ad verilir?
a. Taban fiyat
b. Tavan fiyat
c. Denge fiyatı
d. Azami fiyat
e. Maksimum fiyat

11. Grafiğe göre devletin vergi uygulaması sonucu


gerçekleşen refah kaybı alanını hangisi
göstermektedir?
a. W+T
b. Y+Z
c. X+Y
d. Y+W
e. Z+T
7. Grafiğe göre tütün ithalatının 40 tonla
sınırlandırıldığı düşünülürse ithalat kotası 12. Grafiğe göre devletin vergi uygulaması sonucu
uygulamasından sonra tütünün yurtiçi üretim ve denge miktarının Q* dan QT ye düşmesi üretici
fiyatı ne olacaktır? ve tüketici rantını nasıl etkiler?
a. 30 ton – 300 TL a. Üretici rantı X alanı, tüketici rantı V alanı
b. 40 ton – 400 TL kadar azalır
c. 60 ton – 600 TL b. Üretici rantı T alanı, tüketici rantı Z alanı
d. 80 ton – 800 TL kadar azalır
e. 50 ton – 500 TL c. Üretici rantı W+T alanı, tüketici rantı Y+Z
alanı kadar azalır
8. Talep esnekliği 0 ve arz esnekliğinin de normal d. Üretici rantı Y+Z alanı, tüketici rantı W+T
olduğu durumda üretici ve tüketici verginin ne alanı kadar azalır
kadarlık kısmını öder? e. Üretici rantı W+V alanı, tüketici rantı X+Y
a. Tamamını tüketici öder alanı kadar azalır
b. Yarısını üretici yarısını tüketici öder
c. Tamamını üretici öder 13. Hangisi asgari ücret uygulamasının bir
d. Tüketici üreticiden daha az öder sonucudur?
e. Üretici tüketiciden fazla öder a. İşgücüne aşırı talep oluşur
b. Bütün işgücü tam olarak istihdam edilir
9. Tüketici rantı ile ilgili aşağıdaki ifadelerden c. Denge ücretinde isteyenler iş bulabilir
hangisi doğrudur? d. İşsizlik ortaya çıkar
a. Arz eğrisinin üstünde, denge fiyatının altında e. Çalışan ücretli kesimin refah seviyesi azalır
kalan kısımdır
b. Denge fiyatının azalması tüketici rantını 14. Bir mal için karaborsa fiyatının oluşmasının
arttırır nedeni hangisidir?
c. Denge fiyatının artması tüketici rantını a. Devletin belirlediği fiyatın denge fiyatının
arttırır üzerinde olması
d. Piyasaya katılım sonucu üreticinin sağladığı b. Devletin belirlediği fiyatın denge fiyatına eşit
faydayı ölçer olması
e. Tüketici rantının bir öncekine göre daha c. Devletin belirlediği fiyatta arzın talepten
büyük olması ekonomide refahın azaldığını küçük olması
gösterir d. Devletin belirlediği fiyatta talebin arzdan
küçük olması
10. Talep eğrisinin sağa kayması aşağıdakilerden e. Devletin belirlediği fiyatta ortaya çıkan
hangisine neden olur? artışın paylaşım sorunu
a. Üretici rantı artar
b. Üretici rantı değişmez
c. Tüketici rantı artar
32
15. Bir mal veya hizmet için piyasa denge fiyatı 500, d. Üreticiler birim satış vergisinin tamamını
miktar 1,5 milyon birimde oluşurken devlet öder
piyasaya müdahale ederek fiyatı minimum 700 e. Vergi eşit olarak paylaşılır
düzeyinde belirlemiştir. Bu durum hangi fiyat
uygulamasına örnek olabilir? 20. Piyasada denge sözkonusu iken arz eğrisinin sağa
a. Kira kontrolleri kayması, dolayısıyla denge fiyatının düşmesi
b. Asgari ücret sonucu tüketici rantı nasıl değişir?
c. Üretim kotaları a. Tüketici rantı değişmez
d. Vergiler b. Tüketici rantı azalır
e. İthalat kotaları c. Tüketici rantı artar
d. Tüketici rantı kalmaz
16. Hangisi devletin mal veya hizmetin üretimine e. Tüketici rantı değişimi belirlenemez
ilişkin üretim kotası koymasının bir sonucu
değildir?
a. Üretim miktarı sınırlanır
b. Mal veya hizmetin fiyatı artar 1  E  6  A  11  E  16  C 
c. Üreticilerin geliri artar
2  A  7  B  12  C  17  D 
d. Piyasaya yeni üreticilerin girişi engellenir
e. Katı fiyat kontrolleri söz konusu olur 3  C  8  A  13  D  18  B 

17. Bir mal veya hizmete uygulanan satış vergisinin 4  E  9  B  14  C  19  C 
üretici ve tüketici tarafından hangi miktarda 5  B  10  A  15  B  20  C 
yüklenileceğini aşağıdakilerden hangisi belirler?
a. Üretim kotaları
b. Fiyat kontrolleri
c. İthalat kotaları
d. Arz ve talep esneklikleri
e. Fiyat katılıkları

18. Grafiğe göre piyasada vergi öncesinde denge E1


noktasında iken, konulan 125 liralık vergi sonrası
arz eğrisi S2 durumunu almış ve yeni denge
noktası E2 olmuştur. Bu duruma göre konan
verginin ne kadarı tüketici tarafından
ödenecektir?
a. 50
b. 75
c. 100
d. 125
e. 150

19. Talep esnekliğinin arz esnekliğinden daha büyük


olması durumunda verginin üretici ve tüketiciler
arasındaki dağılımı nasıl olur?
a. Tüketiciler birim satış vergisinin büyük bir
kısmını öder
b. Tüketiciler birim satış vergisinin tamamını
öder
c. Üreticiler birim satış vergisinin büyük bir
kısmını öder
33
BEŞİNCİ BÖLÜM işçiye kadar) üretim miktarı önce hızla artmakta
sonra üretimdeki artış devam etse de hızı
ÜRETİM VE MALİYETLER yavaşlamakta, bir noktada maksimum üretime
ulaşılmaktadır (8 işçi çalışırken). Maksimum
5.1. ÜRETİM FONKSİYONU
noktasından sonra işçi almaya devam edildiği
taktirde üretim miktarı azalmaya başlayacaktır.
Üretim, insanların ihtiyaçlarını doğrudan ya da
dolaylı karşılayacak mal ve hizmetleri meydana Üretimi etkileyen birçok faktör olmasına rağmen,
getirme çabasıdır. Mikro iktisadi analizde üretim yukarıdaki şekil sadece emek ile üretim miktarı
“FİRMA” tarafından yapılır. Üretim fonksiyonu, arasındaki ilişkiyi kurar. Bunun anlamı diğer
üretim sürecine katılan tüm faktörlerin (emek, faktörlerin (teknoloji, sermaye, toprak vs.)
sermaye, hammadde, teknoloji vs.) üretim miktarı CETERIS PARIBUS olarak tutulduğudur.
ile arasındaki ilişkiyi gösterir. Ceteris paribus tutulan faktörlerden birindeki
değişme, üretim eğrisini yukarı ya da aşağı
Q=f(L, K, T, t….) kaydırır. (mesela teknolojik bir gelişme, yeni bir
L:emek , K:sermaye, T: doğal makinenin icadı, üretim eğrisini yukarı
Çok Kısa Dönem kaydırır.)
kaynak t: teknoloji
Kısa Dönem Üretim fonksiyonunda üretim miktarı olan Q
yerine, TPP (toplam fizik ürün) ifadesi de
kullanılabilir. Buna bağlı olarak MPP (marjinal
Üretim Dönemleri Uzun Dönem fizik ürün) ve APP (ortalama fizik ürün)
kavramları şöyle tanımlanır:

İktisat Teorisi, üretim dönemlerini “zaman”


olarak ele almaz. Yani muhasebe ya da diğer MPP (Marjinal Fizik Ürün), firmadaki işçi
derslerinizde gördüğünüz, “1 ay kısa dönemdir 1 sayısını bir birim arttırdığımızda üretimin ne
yıldan fazlası uzun dönemdir” gibi tanımlar, kadar artacağını gösterir. APP (Ortalama Fizik
iktisat teorisinde kullanılmaz. Ürün) ise ortalama olarak bir işçinin ne kadar
Çok kısa dönem (pazar ya da piyasa dönemi), üretim yaptığının göstergesidir.
üretimle ilgili hiçbir değişikliğe izin vermeyen,
sadece elde bulunan malların satılmasını içeren ÖRNEK SORU (MART 2009)
dönemdir. Kısa dönem, üretimde sadece bazı Emek miktarındaki bir birimlik değişmenin
girdilerin değişebildiği, ancak sabit girdilerin toplam ürün miktarında meydana getirdiği
değişme imkanının olmadığı dönemdir. Uzun değişime ne ad verilir?
dönem ise tüm girdilerin serbestçe değişebileceği A) Ortalama ürün
dönemdir. B) Ordinal ürün
C) Marjinal ürün
D) Optimum ürün
Kısa Dönem Üretim Fonksiyonu: E) Sabit ürün
YANIT :
TPP (Toplam Fizik Ürün) Emek miktarındaki bir birimlik değişmenin
toplam fizik üründe yarattığı değişme marjinal
fizik ürün olarak adlandırılır.
YANIT C’DİR.

L(Emek)
5 8

Şekildeki üretim fonksiyonu, kullanılan emek


miktarı ile üretim miktarı arasındaki ilişkiyi
göstermektedir. Kullanılan emek arttığında (5
TPP
34
A) Üretim maliyeti/satış hasılatı
B) Üretim miktarındaki değişme/girdi
miktarındaki değişme
C) Kâr/maliyet
D) Üretim miktarı/girdi miktarı
E) Üretim maliyetindeki değişme/satış
hasılatındaki değişme
YANIT:
Üretime katılan girdi (üretim faktörü) başına elde
edilen çıktıya verimlilik adı verilir. Dolayısıyla
5 8 L(Emek) verimlilik üretim miktarının girdi miktarına
MPP, APP oranıdır. Bu oran büyüdükçe birim üretim faktörü
başına düşen üretim miktarı artacağından
verimlilik artar.
YANIT D’DİR.

Uzun Dönemde Üretim

Uzun dönemde tüm girdilerin değişebilmesinden


dolayı azalan verim kanunu işlerliğini yitirir.
Ölçek ve ölçeğin verimi kavramları ortaya çıkar.
APP Çünkü girdi miktarlarının değişmesi, firma
5 8 MPP L(Emek) ölçeğinin değişmesi anlamındadır.

Ölçeğe Göre Artan Getiri


Şunları aklınızda tutmanız gerekiyor:
1. “Kullanılan emek arttığında üretim Ölçeğe Göre Getiri Ölçeğe Göre Sabit Getiri
miktarı önce hızla artmakta” demiştik;
Bu, MPP’nin artan kısmına karşılık Ölçeğe Göre Azalan Getiri
geliyor.
2. “Sonra üretimdeki artış devam etse de Ölçeğe göre artan getiri, üretim faktörlerini
hızı yavaşlamakta” demiştik; Bu (yani kullandığımız emek ve sermayeyi) iki katına
MPP’nin azalan kısmına karşılık geliyor, çıkardığımız zaman, üretim miktarımız 2 kattan
üstteki şekle bakarsak işçi aldıkça fazla artıyorsa meydana gelir. Üretim faktörlerini
üretimimiz artmaya devam ediyor, ama 2 katına çıkardığımızda, üretim miktarımız da 2
işe alınan her bir işçinin katkısı azalıyor. kat artıyorsa ölçeğe göre sabit getiri sözkonusu
olur. Üretim faktörlerini 2 katına çıkardığımızda,
3. TPP’nin maksimum olduğu noktada MPP üretim miktarımız 2 kattan daha az azalıyorsa
sıfıra eşitleniyor. Bu noktadan sonra işçi ölçeğe göre azalan getiri sözkonusu olur.
almaya devam edersek üretim azalmaya
başlayacak, yani her bir işçinin katkısı Diyelim ki 10 birim emek ve 20 birim sermaye
pozitif değil negatif olacak. kullanarak 30 birim üretim yapıyoruz.
• 20 birim emek 40 birim sermaye
4. APP’nin maksimum olduğu noktada kullandığımızda üretimimiz 80 birime
MPP ile APP kesişir. çıkıyorsa ÖLÇEĞE GÖRE ARTAN
GETİRİ
Azalan verimler yasası: Yukarıdaki 2. madde ile • 20 birim emek 40 birim sermaye
ilgilidir. İşe alınan her bir yeni işçi toplam üretimi kullandığımızda üretimimiz 60 birime
arttırsa bile, her birinin marjinal katkısı gittikçe çıkıyorsa ÖLÇEĞE GÖRE SABİT GETİRİ
azalır. (diyelim ki 5. işçinin toplam üretime • 20 birim emek 40 birim sermaye
katkısı 7 birim, 6. işçiyi işe alıyoruz, toplama kullandığımızda üretimimiz 50 birime
katkısı 6 birim, 7. işçiyi alıyoruz toplam üretime çıkıyorsa ÖLÇEĞE GÖRE AZALAN
katkısı 3 birim.) Buna azalan verimler yasası GETİRİ
denir.
ÖRNEK SORU (KASIM 2006)
Verimlilik, aşağıdakilerden hangisi ile ifade
edilir?
35 TC (toplam mal.)
5.2. MALİYETLER Maliyetler
Üretim yaparken katlanmak zorunda kaldığımız
her türlü masraf “maliyet” olarak adlandırılır. VC (değişken
Hammadde almak için yaptığımız ödemeler, maliyet)
üretim yapılan binaya ödenen para, işçilere
ödenen ücretler vs. hepsi maliyet kavramı
içerisinde yer alır. FC (sabit mal.)
5.2.1. Firmanın Kısa Dönem Maliyetleri
1. Açık Maliyet - Örtük Maliyet: Açık maliyet, Q (üretim)
üretim yaparken katlanmak zorunda 3. Ortalama Maliyet (ATC) - Marjinal
olduğumuz daha önce saydığımız Maliyet (MC): Ortalama maliyet
maliyetlerdir. Örtük maliyet ise fırsat ortalama olarak bir birim ürünün kaç
maliyetidir. Yani üretime aktarılan kay- liraya üretildiğini gösterir. Marjinal
nakların başka yerlerde değerlendirilmesi maliyet ise bir birim daha fazla üretirsek
durumunda elde edilecek kazançtır. (yatırım toplam maliyetimizin ne kadar artacağının
yapmak yerine repo yapılsaydı…) göstergesidir. Ortalama değişken
2. Sabit Maliyet (TFC) - Değişken Maliyet maliyet (AVC) kavramı bir birim üretim
(TVC): Sabit maliyet, üretim yapılsa da için katlanmak zorunda olduğumuz
yapılmasa da katlanılmak zorunda olan ortalama değişken maliyeti gösterir.
maliyettir. (Binaya verilen kiralar, yönetici
giderleri…) Değişken maliyet ise üretim
miktarı ile bağlantılı olan, üretim arttıkça artan
maliyettir. (işçi ücretleri, makineleri
çalıştırmakta kullanılan elektrik giderleri vs.)
Sabit maliyet ve değişken maliyetlerin toplamı MC, AC MC
TOPLAM MALİYETi oluşturur. ATC

AVC
TC=TFC+VC

ÖRNEK SORU (MART 2006)


Firmanın üretimde kullandığı bütün girdilerin
maliyeti olan ve açık ve örtülü maliyetleri
kapsayan maliyet türüne ne ad verilir?
A) Sosyal maliyet Q
B) Toplam maliyet
C) Ortalama maliyet
D) Minimum maliyet
E) Marjinal maliyet
YANIT:
Firmanın açık ve örtük maliyetlerinin toplamı,
toplam maliyeti oluşturur.
YANIT B’DİR.

Dikkat edeceğimiz hususlar:


1. ATC eğrisi çanak şeklindedir, üretim arttıkça
önce azalıyor, bir noktada minimum yapıyor
ve artmaya başlıyor.
2. Marjinal Maliyet (MC) eğrisi, ortalama
maliyetin (ATC) altından başlar ve ATC’yi
minimum noktasında kesiyor. MC, ortalama
değişken maliyeti de (AVC) minimum
36
noktasında keser. (Genel kuraldır;
marjinaller, ortalamaları ya maksimum ya
minimum noktasında keserler.)
3. AFC ise sürekli azalan bir eğridir. Sabit
maliyet, üretim miktarına göre değişmeyen
maliyet demiştik. Mesela bir firmanın sabit
maliyeti 1000 TL olsun. 1 birim üretim
yapıyorsa, ortalama sabit maliyet (1000/1)
1000 YTL, 2 birim üretim yapıyorsa,
1000/2=500 YTL, 3 birim üretim yapıyorsa
1000/3=333 YTL 4 birim üretim yapıyorsa Ölçeğe göre artan getiri var ise, uzun dönem
1000/4=250 YTL olacaktır. Yani üretim ortalama maliyet fonksiyonu azalan bir hal
miktarı arttıkça, ortalama sabit maliyet (birim alır.
başına sabit maliyet) azalır.

ATC ve MC eğrilerinin U şeklinde olmalarının


nedeni, değişen verimler ilkesi ve Azalan
Verimler Kanunudur. Bir firmada belirli bir
üretim düzeyine ulaşana kadar, en uygun sabit ve
değişir girdi miktarına adım adım
yaklaşılmaktadır. Bu üretim aralığında her faktör
bir öncekine göre daha verimli olduğundan artan
verimlilik söz konusu olmakta, ortalama ve
marjinal maliyet azalmaktadır. Ancak bu optimal
(=en uygun) girdi bileşiminden sonra üretime Ölçeğe göre sabit getiri var ise uzun dönem
devam edilirse, girdilerin verimliliği ortalama maliyet fonksiyonu yatay eksene
azalacağından ortalama ve marjinal maliyet paralel bir hal alır.
artmaya başlayacaktır.

ATC (ortalama maliyet) eğrisinin azalan kısmında


yapılan üretim ATIL (=kullanılmayan)
KAPASİTE, ATC’nin minimum noktası TAM
KAPASİTE, ATC’nin artan kısmında yapılan
üretim ise AŞIRI KAPASİTE olarak adlandırılır.

ATC’nin azalan kısmında üretim yapmak


elimizdeki tüm kaynakları kullanmıyoruz
anlamına gelir, çünkü üretimi arttırarak birim
başına maliyeti azaltma imkanımız vardır. ATC
nin artan kısmında ise üretime devam etmek
mantıklı değildir, çünkü birim başına maliyetimiz
artan üretimle birlikte artacaktır. Ölçeğe göre azalan getiri var ise, uzun dönem
ortalama maliyet fonksiyonu artan bir hal alır.
5.2.2. Firmanın Uzun Dönem Maliyetleri

Uzun dönemi, firmanın bütün üretim faktörleri


miktarını gerekli şekilde değiştirebilmesine imkan
verecek dönem olarak tanımlamıştık. Dolayısıyla
firma ölçeği uzun dönemde değiştirilebilir. Uzun
dönemde ölçeğe göre artan-sabit ve azalan
getiri durumları söz konusu olacaktır.

Uzun dönem ortalama maliyet eğrisi, kısa dönem


eğrilerinin teğet olduğu noktaların
37
birleştirilmesiyle oluşturulur ve zarf eğrisi olarak
da adlandırılır. Ekonomik Kâr= Toplam Hasılat – (Açık Maliyet
+ Örtük Maliyet)
5.2.3. Ölçek Ekonomileri ve Dışsal Ekonomiler
Muhasebe kâr ise firmanın sadece yapmış olduğu
Üretim ölçeğinin artması, firmaya bazen tasarruf ödemeleri hesaba katarak yaptığı kârdır.
ve maliyet avantajı sağlar, bazen de aşırı Muhasebe Kâr= Toplam Hasılat – Açık Maliyet
uzmanlaşmadan kaynaklanan dezavantajlara
neden olur. üretim ölçeğindeki artışın, firmaya Toplam hasılat, firmanın sattığı mal miktarı ile bu
sağladığı avantajlara pozitif ölçek ekonomileri, malların satış fiyatının çarpılması ile bulunur.
dezavantajlara ise negatif ölçek ekonomileri (TR=PxQ) Diyelim ki bir firma, 10 tane arabayı
denir. 20.000 TL’den satmış ise toplam hasılatı,
20.000*10=200.000 TL olacaktır. Varsayalım bu
Pozitif ölçek ekonomileri, üretim ölçeği 10 arabayı üretirken katlanmak zorunda olduğu
büyüdükçe, işçilerin uzmanlaşacağı, işi “daha toplam (açık) maliyet 150.000 YTL ise, kârı;
verimli” bir şekilde yapacakları, gelişmiş
teknolojinin kullanılabileceği, stok yapma Π=200.000 – 150.000 = 50.000 TL
olanağının olması, satış ve pazarlamada olacaktır.
uzmanlaşılması gibi nedenlerle firmaların sahip
olacakları avantajları ifade eder. Negatif ölçek 5.4. ÇALIŞMA SORULARI
ekonomileri ise, firma ölçeğinin aşırı büyümesi
halinde ortaya çıkabilecek, yönetimin çalışanlar
üzerinde etkinliğini kaybetmesi, aşırı bürokrasi, 1. Aşağıdakilerden hangisi kısa dönemde bir
işbölümünün aşırılaşması gibi dezavantajları ifade değişken bir girdidir?
eder. a. Torna tezgahı
b. Elektrik
Dışsal ekonomiler ise, firmanın dışında c. Emek
(endüstride) gelişen olaylar nedeniyle, firmanın d. Hammadde
maliyetlerinin olumlu ya da olumsuz yönde e. Bina
etkilenmesini ifade eder. Endüstri gelişip
büyüdükçe, nitelikli işgücünün kolay bulunması, 2. 10 birim emek girdisi kullanıldığında 100
altyapı ve tesis hizmetleri gibi nedenler, firmaların birim olan toplam fizik ürün kullanılan emek
maliyet tasarrufu sağlamasına neden olur. Bunlara girdisi 12 birime çıkarıldığında 130 birime
pozitif dışsal ekonomiler denir. Pozitif dışsal yükselmektedir. Buna göre marjinal fiziki
ekonomilerin varlığı, uzun dönem ortalama ürün miktarı aşağıdakilerden hangisidir?
maliyet eğrisini aşağı kaydırır. a. 0,06
b. 10,4
Endüstrinin giderek büyümesi, endüstri içindeki c. 15
firma sayısının artması, ulaşım, haberleşme, d. 28
elektrik vs. altyapı hizmetlerinin yetersiz hale e. 30
gelmesine neden olabilir. Ya da çevre kirliliği gibi
etkenler, maliyeti yükseltici unsurlar olabilir. 3. Toplam fiziki ürün aşağıdaki hangi durumda
Bunlara da negatif dışsal ekonomiler adı verilir. maksimum olur?
Negatif dışsal ekonomilerin varlığı, uzun a. Ortalama fizik ürünün maksimum olduğu
dönem ortalama maliyet eğrisini yukarı doğru düzeyde
kaydırır. b. Ortalama fizik ürünün maksimum olduğu
düzeyde
c. Marjinal fizik ürünün sıfır olduğu
5.3. KÂR KAVRAMI düzeyde
d. Marjinal fizik ürünün maksimum olduğu
Firmaların kuruluş amacı kâr elde etmektir. Genel
düzeyde
anlamda kâr bir firmanın hasılatı ile maliyeti
e. Ortalama fizik ürünün minimum olduğu
arasındaki pozitif farktır. İktisat biliminde kâr
düzeyde
kavramı iki şekilde hesaplanabilir:
- Ekonomik kâr
- Muhasebe kâr
Ekonomik kâr firmanın fırsat maliyetlerini de göz
önüne aldığında yaptığı kârdır.
38
Toplam
4. Muhasebe kâr miktarı hangisinde doğru Çıktı Maliyet
olarak verilmiştir? 0 200
a. Toplam Hasılat – (Açık Maliyetler+Örtük 10 250
Maliyetler 20 450
b. Toplam Hasılat – Açık Maliyetler 30 475
c. Toplam Hasılat – Kullanılan tüm 40 550
girdilerin toplam fırsat maliyeti
d. Toplam Hasılat – Örtük maliyetler 7. Tabloya göre 20 birimlik çıktı düzeyinden 30
e. Toplam Hasılat +Açık Maliyetler birimlik çıktı düzeyine geçildiğinde marjinal
maliyet ne olur?
Toplam a. 0,4
Çalışan Ürün b. 2,5
Sayısı (TPP) c. 7,5
0 0 d. 10
1 20 e. 25
2 35
3 45 L TPP MPP
4 50 0 0 -
5 52 1 15 15
2 35 20
5. Tabloya göre 4 çalışanın yer aldığı üretim 3 65 30
düzeyinde emeğin ortalama fizik ürün değeri 4 85 20
hangisidir? 5 100 15
a. 0,08
b. 2 8. Tabloya göre kaçıncı işçinin istihdam
c. 5 edilmesi ile üretimde azalan verimler yasası
d. 12,5 sözkonusu olmaktadır?
e. 15 a. 1
b. 2
c. 3
d. 4
e. 5

9. Uzun dönemde üretimde kullanılan tüm


girdiler iki kat arttırıldığında ürün miktarı da
iki kat artıyorsa hangisi söz konusu olur?
a. Ölçeğe göre sabit verim
b. Ölçeğe göre artan verim
c. Ölçeğe göre azalan verim
d. Sabit maliyetler
6. Grafiğe göre 40 birimlik üretim düzeyinde e. Azalan verim yasası
firmanın değişken maliyet miktarı
aşağıdakilerden hangisidir? 10. Firmanın bir üretim faktörünü satın alması ya
a. 100 da istihdam etmesi durumunda ortaya çıkan
b. 200 maliyete ne ad verilir?
c. 300 a. Değişken maliyet
d. 500 b. Sabit maliyet
e. 600 c. Toplam maliyet
d. Açık maliyet
e. Örtük maliyet
39
11. Firma bir maldan 1 birim ürettiğinde 5 milyon 16. Bir otomotiv fabrikası %20 oranında yeni
TL değişken ve 4 milyon TL sabit maliyete makine ve teçhizat aldığında %10 üretim
katlanmaktadır. Firmanın bir birim mal artışı oluyorsa aşağıdakilerden hangisi
üretmesinin ortalama maliyeti kaçtır? sözkonusu olur?
a. 4 milyon a. Ölçeğe göre sabit getiri
b. 4,5 milyon b. Ölçeğe göre artan getiri
c. 5 milyon c. Ölçeğe göre azalan getiri
d. 9 milyon d. Ölçeğe göre marjinal getiri
e. 20 milyon e. Ölçeğe göre ortalama getiri
17. Gerçekte ödeme yapılmayan ama bir
Q FC VC alternatiften vazgeçilmesi nedeniyle oluşan
1 30 100 maliyete ne denir?
2 30 190 a. Örtük maliyet
3 30 290 b. Sabit maliyet
c. Değişken maliyet
12. Tabloya göre üretim miktarı 2 birimden 3 d. Birim maliyet
birime çıktığında marjinal maliyet ne olur? e. Açık maliyet
a. 100 18. Marjinal maliyet eğrisi (MC) ortalama
b. 150 maliyet eğrisinin (ATC) üzerinde yer aldığı
c. 190 sürece, ortalama maliyet eğrisinin eğimi ile
d. 220 ilgili olarak aşağıdaki değerlendirmelerden
e. 290 hangisi doğrudur?
a. Artandır
b. Maksimumdur
c. Azalandır
d. Sıfırdır
e. Minimumdur
19. Firma hiç çıktı üretmese de katlanmak
zorunda olduğu maliyetlere ne ad verilir?
a. Toplam değişken maliyet
13. Grafikte 1, 2, 3 olarak numaralanmış eğrilerin b. Toplam maliyet
isimleri hangisinde sırasıyla doğru olarak c. Toplam sabit maliyet
verilmiştir? d. Marjinal maliyet
a. AVC, ATC, MC e. Ortalama değişken maliyet
b. ATC, AVC, MC 20. Aşağıdaki maliyet eğrilerinden hangisi her
c. MC, ATC, AVC üretim düzeyi için azalmaktadır?
d. AFC, ATC, MC a. Marjinal maliyet eğrisi
e. AVC, AFC, ATC b. Ortalama maliyet eğrisi
14. Emek miktarındaki bir birimlik değişmenin c. Ortalama sabit maliyet eğrisi
toplam ürün miktarında meydana getirdiği d. Toplam maliyet eğrisi
değişmeye ne ad verilir? e. Uzun dönem maliyet eğrisi
a. Marjinal fiziki ürün
b. Ortalama fiziki ürün
c. Maksimum fiziki ürün
d. Ölçek ürünü
e. Azalan ürün
15. Emeğin ortalama fizik ürünü (APP), emeğin 1  C  6  C  11  D  16  C  
marjinal fizik ürününe eşit olduğunda, APP
2  C  7  B  12  A  17  A 
eğrisinin konumu aşağıdakilerden hangisidir?
a. Sıfırdır 3  C  8  D  13  A  18  A  
b. Maksimumdur
c. Artandır 4  B  9  A  14  A   19  C 
d. Azalandır
5  D  10  A  15   B  20  C  
e. Minimumdur
40
ALTINCI BÖLÜM malın fiyatı piyasada arz ve talep tarafından
belirlenir. Her bir firma piyasada belirlenen fiyatı
PİYASA ANALİZİ kabul etmek zorundadır. Dolayısıyla firmaların
6.1. TAM REKABET PİYASASI mallarına istediği fiyatı koyması tam rekabet
piyasasında geçerli olamaz.
Tam rekabet piyasası, gerçek hayatta pek fazla YANIT E’DİR.
rastlanamayan, ancak tüketici açısından en iyi
6.1.1. Tam Rekabet Piyasasında Firmanın
sonucu veren, ulaşılmaya çalışılan piyasa
Gelirleri
çeşididir.
Toplam hasılat (TR), bir firmanın yaptığı
Bu piyasada sonsuz sayıda küçük firma vardır. Ve
satışlardan elde ettiği gelirdir ve satış miktarı (Q)
tüm bu firmalar aynı ürünü üretmektedir (aynı
ile fiyatın çarpılması ile bulunur.
kalitede, aynı renkte aynı özellikte vs.) Bu
milyonlarca küçük firmadan hiçbiri piyasa
TR = P x Q
üzerinde tek başına etkili değildir. Bunun sonucu:
PİYASADA ARZ VE TALEP KOŞULLARINA
Ortalama hasılat (AR), firmanın bir birim mal
GÖRE OLUŞMUŞ DENGE FİYATININ TÜM
satması neticesinde elde ettiği gelirdir. Her piyasa
FİRMALAR TARAFINDAN
türünde malın satış fiyatına eşittir.
KABULLENİLMESİDİR. YANİ HİÇBİR
FİRMA DENGE FİYATININ ALTINDA YA DA
ÜSTÜNDE FİYAT BELİRLEYEMEZ. DENGE
FİYATI TEKTİR.
Marjinal hasılat (MR), firmanın satışlarını bir
-Firma neden denge fiyatının üstüne
birim arttırması halinde toplam hasılatında
çıkamaz?? Çünkü aynı kalitede malı daha ucuza
meydana gelen artıştır. Tam rekabet piyasasında
üreten milyonlarca küçük firma daha vardır,
firmaların piyasa denge fiyatını
tüketici niye daha pahalısını tercih etsin?
değiştirememelerinden dolayı, sadece bu piyasaya
-Firma neden denge fiyatının altına inemez? özgü olarak, marjinal hasılat da fiyata eşittir.
Çünkü bu durumda piyasadaki milyon tane alıcı
taleplerini bu firmaya yöneltir ancak küçük bir
firmanın tüm talebi karşılayacak kapasitesi ve
gücü yoktur.
Tam rekabet piyasasının özellikleri; Satış miktarının ∆q kadar artması toplam hasılatı
1. Piyasada çok sayıda alıcı ve satıcı vardır. normal şartlar altında
Bütün alıcı ve satıcılar piyasanın çok küçük
kadar arttırır. Ancak tam rekabet piyasasında
bir kısmını ürettikleri ya da tükettikleri için
firmalar sattıkları malın fiyatını değiştiremedikleri
hiçbiri piyasa üzerinde hakimiyet sahibi
için =0’dır.
değildir. (Fiyat belirleme gibi bir lüksü
yoktur) SONUÇ: Tam rekabet piyasasında;
2. Her firma aynı nitelikte (standart) ürünü üretir
ve satar. (=Mallar homojendir.) MR = AR = P
3. Piyasaya giriş ve çıkış serbesttir.
4. Alıcı ve satıcılar piyasa hakkında tam bilgiye P
P
sahiptir.
S
ÖRNEK SORU (TEMMUZ 2004)
Aşağıdakilerden hangisi tam rekabet
piyasasının özelliklerinden biri değildir? P*
AR=MR=P*
A) Malların homojen olması
B) Alıcı ve satıcıların piyasa hakkında tam bilgiye D
sahip olmaları Q q
C) Piyasaya giriş ve çıkışların serbest olması
D) Piyasada çok sayıda alıcı ve satıcının
Endüstri (tüm A Firması
bulunması
E) Fiyatların üreticiler tarafından serbestçe
alıcı ve satıcılar)
belirlenmesi
YANIT: Soldaki şekil piyasadaki arz ve talebi gösterirken,
Tam rekabet piyasası koşullarında üretilen bir sağdaki şekil piyasada faaliyet gösteren sonsuz
41
sayıda firmadan biri olan A firmasının malına P P
olan talebi göstermektedir. A firmasının malına
S MC
olan talep ∞ esnektir. Çünkü firma piyasadaki
fiyat değişimine tam olarak uyum göstermek ATC
zorundadır. (reddetme olasılığı yok!) P* P* E
AC* AR=MR
6.1.2. Kısa Dönemde Firmanın Kâr F
Maksimizasyonu D
Firma kâr etmek amacı ile kurulduğuna göre, Q 0 q
Q* q*
üretimini bu amaca göre belirleyecektir. Yani
düşünce “kaç tane mal üretmeliyim ki Piyasa (tüm alıcı A Firması
maksimum kâr elde edebileyim”dir. Bunu ve satıcılar)
yaparken firma sahibi MR ile MC yi karşılaştırır. Şekli açıklayacak olursak;
Diyelim ki MR=10 MC=8 olsun. (MR>MC) Yani A firması için kârı maksimize edecek üretim
üretimi 1 birim arttırdığında hasılatı 10 lira düzeyi MR=MC eşitliğinde gerçekleşir bu da E
maliyeti ise 8 lira artacaktır. Bu durumda noktasında sağlanmaktadır. Yani A firması q*
üretimi arttırmak mantıklıdır. kadar üretim yaparsa kârı maksimum olur!
P*Eq*0 alanı firmanın toplam gelirini gösteren
Diyelim ki MR=7 MC=12 olsun. (MR<MC) Yani
alandır. (q* kadar üretim yapmış, P* fiyatından
üretimi 1 birim arttırdığında hasılatı 7 lira maliyeti
satmış) 1 birim üretmenin maliyetini AC eğrisi
ise 12 lira artacaktır! Bu durumda üretimi
gösterdiğine göre, q* kadar üretim yapıldığında
azaltmak mantıklıdır.
birim maliyet AC* kadar olacaktır. AC*Fq*0
Sonuç olarak firma için üretime DUR deme alanı ise firmanın toplam maliyetini gösterir.
noktası (kârı maksimize eden üretim düzeyi) Dolayısıyla ikisi arasında kalan fark, (P*AC*FE
ancak MR=MC eşitliğinde gerçekleşecektir. Bu alanı) firmanın kârını gösteren alandır.
noktada firmanın üretimini arttırması ya da
azaltması söz konusu değildir.
6.1.3 Uzun Dönemde Firmanın Kâr
Maksimizasyonu
ÖRNEK SORU (HAZİRAN 2006)
Tam rekabet piyasasındaki bir firmanın kısa Uzun dönemde ne değişir?
dönem dengesi aşağıdaki durumlardan En başta, tam rekabet piyasasının özelliklerinden
hangisinde gerçekleşir? bahsederken, piyasadaki alıcı ve satıcıların tam
A) Marjinal maliyet ile marjinal hasılat bilgiye sahip olduklarını söylemiştik. Bu özellik
arasındaki farkın en çok olduğu nedeniyle piyasadaki girişimciler A firmasının
B) Marjinal maliyet ile marjinal hasılat elde ettiği kârdan haberdardır ve bu kârı cazip
arasındaki farkın en az olduğu bulup piyasaya girmek isteyeceklerdir. Zaten bir
C) Toplam maliyetin toplam hasılattan yüksek diğer özellik gereği de piyasaya giriş çıkış
olduğu serbesttir.
D) Marjinal maliyetin marjinal hasılata eşit
olduğu Piyasaya yeni firmaların girmesi şeklimizin
E) Toplam hasılat ile toplam maliyetin eşit öncelikle sol tarafını yani piyasayı etkileyecektir.
olduğu Yeni firmaların piyasaya girmesi sonucunda
YANIT: piyasa arz eğrisi sağa doğru kayar.
Tam rekabet piyasasında faaliyet gösteren bir Piyasa arz eğrisinin sağa kayması neye yol
firma , karını maksimize ettiği marjinal hasılatı açar?
marjinal maliyetine eşitlendiği noktada üretimini
sonlandırır. Öncelikle, piyasa denge fiyatı azalacak, piyasa
YANIT D’DİR. denge miktarı ise artacaktır. Bunun A firmasına
etkisi ise kısa dönemde elde edilen kârın
MR=MC koşulu, tüm piyasa türlerinde kâr törpülenmesidir. Çünkü P=AR=MR eğrisi piyasa
maksimizasyonu için gerekli koşuldur. Ancak bu fiyatının düşmesi nedeniyle aşağı kayacak, TR
koşulu sadece tam rekabet piyasası için P=MC alanı ile TC alanı birbirine eşitlenecektir. Bunun
şeklinde de yazabiliriz. (Çünkü tam rekabet anlamı uzun dönemde tam rekabet piyasasındaki
piyasasında MR=P eşitliği geçerlidir) firmaların “sıfır” kâr ile çalışacaklarıdır. Ancak
iktisatçılar bu durumu “normal” kâr olarak
adlandırmışlardır.
42
Üretim faktörlerinden girişimcinin geliri “kâr” Tam rekabet piyasası ile ilgili aklımızda
olarak adlandırılır. Firmanın ortalama maliyeti tutmamız gerekenler;
içerisinde her bir üretim faktörünün payı olduğuna
1. Piyasada oluşan fiyatın firmalarca kabul
göre zaten girişimci kârını ortalama maliyetin
edilmek zorunda olduğu ve piyasanın 4
içinden almaktadır. Bir de kısa dönemde elde
özelliği unutmuyoruz!
edilen alan eklendiğinde “aşırı” kar ortaya
çıkmaktadır. Ancak uzun dönemde piyasaya giriş 2. MR=P eşitliği tam rekabet piyasasına
çıkış serbest olduğundan ve alıcı ve satıcılar tam özgüdür, fiyatın değiştirilememesinden
bilgiye sahip olduğundan bu “aşırı” kâr kaynaklanır, aynı nedenle tam rekabet
törpülenmekte ve firmalar “normal” kâr ile piyasasındaki bir firmanın malına olan talep
çalışmaktadırlar. eğrisi SONSUZ ESNEKTİR (yatay eksene
paralel)
Şekil üzerinde görelim;
3. Kâr maksimizasyonu MR(=P)=MC
noktasında sağlanır. Kısa dönemde “aşırı”
P P kâr, uzun dönemde ise “normal” kâr vardır.
S MC
S’ AC 4. MC eğrisinin ortalama maliyetin (AC)
üstünde kalan kısmı FİRMANIN ARZ
P* E EĞRİSİ olarak adlandırılır.
AC*
5. Piyasada oluşan fiyat, firmanın ortalama
D değişken maliyetini (AVC) bile
karşılamıyor ise (yani bir birim üretmek
için ortalama 19 lira değişken maliyetimiz
var, ama o birimi satınca karşılığında 15
Şekildeki taralı alan hem TR alanıdır (p*q) hem
lira alıyoruz) bu firma için “kapanma”
de TC alanıdır (1 br maliyeti=AC ile kaç birim
noktasıdır. Firma üretim yaparken en
üretildiğinin çarpımı.) Π=TR-TC olarak
azından değişken maliyetlerini çıkarmayı
tanımlandığına göre uzun dönemde Π=0 olur.
umut eder.
ÖRNEK SORU (KASIM 2005)
ÖRNEK SORU (KASIM 2004)
Kısa dönemde, bir endüstrideki firmaları o
Üretim ve kaynak tahsisi açısından en etkin
endüstride kalmaları için tatmin edecek kadar
piyasa türü aşağıdakilerden hangisidir?
yüksek, yeni firmaları o endüstriye girmek için
A) Monopolcü rekabet piyasası
cezbetmeyecek kadar düşük olan kâra ne ad
B) Oligopol piyasası
verilir?
C) Monopol piyasası
A) Kısa dönem minimum kâr
D) Tam rekabet piyasası
B) Olağanüstü kâr
E) Düopol piyasası
C) Optimal kâr
YANIT:
D) Marjinal kâr
Üretim ve kaynak tahsisi açısından en etkin piyasa
E) Normal kâr
türü tam rekabet piyasasıdır. Bunun sebebi tam
YANIT:
rekabet piyasasında uzun dönemde tüm firmaların
Tam rekabet piyasasında uzun dönemde
tam kapasite ile çalışarak yapabilecekleri
gerçekleşen normal kar matematiksel olarak sıfır
maksimum üretimi olabilecek en düşük fiyattan
gibi görünse de firmaların endüstride kalmaları
piyasaya sürmeleridir.
için yeterli olan en düşük karı göstermektedir.
YANIT D’DİR.
Firmaların normal karla üretim yaptıkları tam
rekabetçi bir endüstride firma girişi de durur. Zira
Tam rekabet piyasasında bazı özdeşlikler;
endüstriye yeni firma girişi rekabeti daha da
kızıştırıp fiyatları normal karın da altına düşürerek
KAR MAKSİMİZASYONU MR=MC
negatif kara (zarar) sebep olabilir.
BAŞABAŞ NOKTASI TR=TC
YANIT E’DİR.
AR=AC
NORMAL KÂR P=AC
KAPANMA NOKTASI P=AVC
43
6.2. EKSİK REKABET PİYASALARI Belli bir malın üretiminin tek bir firma tarafından
yapıldığı piyasa türü monopol ya da tekel piyasası
Tam rekabet piyasasının ulaşılmak istenen bir olarak adlandırılır.
ütopya olduğundan bahsetmiştik. Tüketici YANIT B’DİR.
açısından en olumlu sonuç veren piyasa tam
rekabet piyasası olmasına rağmen, gerçek hayatta ÖRNEK SORU (HAZİRAN 2005, KASIM
buna birebir uyan bir piyasa yoktur. Günlük 2007)
hayatımızda daha çok eksik rekabetin hüküm Aşağıdakilerden hangisi monopolü oluşturan
sürdüğü piyasalar ile karşılaşırız. nedenlerden biri değildir?
Burada 3 tür eksik rekabet piyasasından A) Fiili nedenler
bahsedeceğiz: B) Yasal nedenler
C) Doğal nedenler
1. Monopol (tekel) piyasası D) Akdi nedenler
2. Tekelci rekabet piyasası E) Siyasal nedenler
3. Oligopol YANIT:
6.2.1 Tekel (Monopol) Piyasası Monopol doğal nedenlerle, fiili nedenlerle, yasal
nedenlerle ya da akdi (sözleşmeye dayalı)
Bir malı üreten tek bir firma olması durumudur. nedenlerle oluşabilir. Siyasal nedenler monopolü
Diğer firmalar yasal ya da teknik nedenlerle bu oluşturan nedenler arasında sayılmaz.
malı üretememektedir. Eğer devlet “bu malı YANIT E’DİR.
sadece ben ya da benim yetki verdiğim firma
Tekel piyasasının özellikleri;
üretebilir” diyorsa, bu YASAL TEKEL dir.
(TCDD gibi) -Piyasada tek satıcı vardır (tam rekabette sonsuz
demiştik)
DOĞAL MONOPOL; bir firmanın iki ya da -Bu tek satıcı yakın ikamesi olmayan bir mal satar
daha fazla firmadan daha düşük maliyetle üretimi (tam rekabette ise bütün mallar birbirinin aynısıdır
gerçekleştirmesi ve daha düşük fiyatla piyasaya yani homojendi demiştik)
arzda bulunması durumunda ortaya çıkar. Doğal -Başka firmaların piyasaya girmesini engelleyen
monopolün oluşması, bazı koşulların oluşmasına kısıtlar vardır. (tam rekabette piyasaya giriş çıkış
bağlıdır; serbestti)
1. Ölçek Ekonomileri; eğer çıktı düzeyi yeterli
Tekel piyasasını tam rekabet piyasasından ayıran
bir büyüklüğün üzerinde sürdürülebiliyorsa,
en büyük fark, tekelcinin fiyatını piyasadaki talep
bu firma küçük rakipler karşısında büyük
koşullarına göre belirleyebilmesidir. (oysa tam
firmalara bir maliyet avantajı sağlar ve bu
rekabette firma malın fiyatını belirleyemiyordu,
süreç piyasada yalnızca bir firmanın faaliyette
piyasada belirlenen fiyatı kabul etmek zorunda
bulunmasına neden olur.
kalıyordu) Bu nedenle tekelci firmanın talep eğrisi
2. Patent uygulaması, milliyetçilik ya da
(piyasa talep eğrisi gibi) negatif eğimli bir eğridir.
yönetmelik uygulaması şeklindeki hükümet
Yani fiyat arttıkça talep azalır, fiyat azaldıkça
politikalarında monopolist durumları ortaya
talep artar. Örnek ile açıklayalım;
çıkabilir.
3. KnowHow sahibi firma, özek bir kanun ve
ölçek ekonomileri olmasa da piyasa gücü elde Q P(=AR) TR MR
edebilir. 1 10 10 10
4. Petrol, elmas, uranyum gibi doğal 2 9 18 8
kaynaklara sahip olunması, üretici sayısını 3 8 24 6
bu gibi fiziksel kısıtlardan dolayı 4 7 28 4
sınırlayabilmektedir. 5 6 30 2
ÖRNEK SORU (KASIM 2007, HAZİRAN 6 5 30 0
2008, MART 2009) 7 4 28 -2
Tüm piyasaya tek bir girişimcinin egemen 8 3 24 -4
olduğu piyasa türü aşağıdakilerden hangisidir? 9 2 18 -6
A) Oligopol 10 1 10 -8
B) Monopol
C) Monopolcü rekabet 1. Fiyat ile miktar arasında ters yönlü ilişki
D) Tam rekabet var Bu tekelcinin malına olan talep eğrisidir
E) Kısmi rekabet ve aynı zamanda ortalama hasılatını (AR) da
YANIT: gösterir. Tam rekabetten bahsediyor olsaydık,
44
fiyat sütununda hep aynı rakam olacaktı. Oysa piyasaya girişlerin bu kârı törpüleyeceğini
burada talep edilen miktara göre fiyat söylemiştik. Tekel için uzun dönem-kısa dönem
değişiyor. gibi bir ayrım YOKTUR. Piyasaya yeni girişler
2. Toplam hasılat (TR) önce artar bir noktada kısıtlı olduğu için tekelci uzun dönemde de
maksimum yapar, sonra azalmaya başlar. “aşırı” kâr elde etmeye devam edecektir.
(Çan eğrisi şeklindedir.)
3. Marjinal hasılat (MR) da miktar arttıkça Tekelde Fiyat Farklılaştırması:
azalıyor, ancak değerleri hep AR nin
Tekelcinin kârını arttırabilmek için
altındadır.
uygulayabileceği stratejilerden biridir. 3 çeşit fiyat
farklılaştırması yapılabilir. (1. derece, 2. derece, 3.
derece)
1. derece fiyat farklılaştırmasında tekelcinin her
bir tüketicinin o mal için vermeye razı olduğu
Bunlara dayanarak tekelci firmanın gelirlerini
fiyatı bildiği ve o fiyatı uyguladığı kabul edilir.
çizecek olursak;
Bu durumda tüm tüketici rantı tekelcinin cebine
P gider. (piyasada 25 tane tüketici varsa, 25ine de
ayrı fiyattan satıyor)
2. derece fiyat farklılaştırmasında satın alınan
miktara göre farklı fiyat uygulanır. (çok miktarda
alındığında fiyat azalır, az miktarda alındığında
artar. 3 al 2 öde gibi)

AR=D 3. derece fiyat farklılaştırmasında ise değişik


MR alıcı gruplarına değişik fiyatlar uygulanır.
Q (Öğrenci indirimleri gibi.) Ya da piyasayı alım
gücüne (fiyat elastikiyetine göre) bölümlere
Peki tekelci bir firmanın kârına bakalım; ayrılır. Alım gücü yüksek kesimlere (fiyat
elastikiyeti düşük, fiyat değişimine daha az
P duyarlı) yüksek fiyat uygulanır, alım gücü düşük
kesimlere (fiyat elastikiyeti yüksek, fiyat
MC
değişimine daha fazla duyarlı) düşük fiyat
uygulanır. Bu şekilde tekelci kârını arttırmaya
ATC çalışır.
P*
Fiyat farklılaştırması yapabilmek için temelde 3
AC*
koşul gerekmektedir.
E -Malın satıldığı piyasa bölümlü olmalıdır. (lüks
MR AR=D
Q semt-fakir semt gibi)
Q* -Aynı mal, bölümlü piyasanın bir kısmında farklı
diğer bölümünde farklı talep esnekliğine sahip
Tekelci için kâr maksimizasyon koşulu değişmez. olmalıdır.
MR=MC eşitliği sağlandığında tekelci firma -Alt piyasalara ayrılmada önemli bir marjinal
kârını maksimum yapacak üretim miktarını maliyet ortaya çıkmamalıdır.
belirler. Bu koşul E noktasında gerçekleşir.
Tekelci Q* kadar üretim yaptığında kâr
maksimum olacaktır.
Peki Q* üretimi kaç liradan satılacaktır? Bunu
talep eğrisi belirler. E noktasından talep eğrisine
kadar çıktığımızda P* fiyatını buluruz. Yani
tekelci Q* üretimini P* fiyatından satmaktadır.
Q* üretiminin maliyeti nedir? E noktasından ATC
ye kadar çıktığımızda 1 br üretmenin ortalama
maliyetini bulmuş oluruz. Taralı alan tekelcinin
kârıdır. Bu kâr tam rekabetteki firmanın kısa
dönemde elde ettiği “aşırı” kâra karşılık gelir.
Ancak tam rekabet piyasasında uzun dönemde
45
Tam Rekabet ile Tekel Piyasalarının REKLAMA VERİLEN ÖNEM dir. Firmalar
Karşılaştırılması: satışlarını arttırabilmek için kendi mallarını
farklılaştırmakta, diğer mallara göre üstün
P kılmaya çalışmakta ve bu durumu reklam yolu ile
duyurmaktadır. Tekelci rekabet piyasasına örnek
olarak, hazır giyim, sabun, deterjan piyasaları ile
MC benzin istasyonları örnek olarak verilebilir.
AC
PM ÖRNEK SORU (KASIM 2005, MART 2007,
KASIM 2007)
PTR Monopolcü rekabet piyasası ile ilgili aşağıdaki
ifadelerden hangisi yanlıştır?
AR=D A) Birbirinden bağımsız hareket eden çok sayıda
M TR
Q Q alıcı vardır.
B) Piyasaya girişi engelleyen yasal düzenlemeler
Tekel piyasasında uzun dönem-kısa dönem vardır.
ayrımının olmadığını kârın her durumda “aşırı” C) Her firmanın ürünü diğer firmaların
düzeyde kalacağını (ta ki piyasaya yeni bir firma ürünlerinden farklı özelliklere sahiptir.
girene kadar) söylemiştik. Tam rekabette ise uzun D) Satıcılar belirli aralıklarla da olsa, piyasa
dönemde (piyasaya girişler nedeniyle) fiyat fiyatını etkileyebilirler.
ortalama maliyetin minimum olduğu noktaya E) Ürün farklılaştırması bu piyasanın en önemli
kadar inmekte, ve firma normal kâra razı olmak özelliğidir.
durumunda kalıyordu. (AC=MC=AR=MR oluyor YANIT:
uzun dönemde) Karşılaştırma yapabilmek için Monopolcü rekabet piyasası çok sayıda satıcının
monopolcümüzün tam rekabetteki bir firma gibi birbirine benzer ancak homojen olmayan bir malı
davranmaya karar verdiğini düşünelim. Bu ürettiği piyasadır. Üretilen malların birbirinden
durumda ortalama maliyetin minimum olduğu farklılaştırılmış olması her bir satıcıya tam olmasa
noktada (ki o noktada AC=MC) fiyat da bir miktar monopol gücü sağlar. Piyasaya girişi
belirleyecektir. PTR fiyatından satış yapacak ve engelleyen yasal engellemeler olduğu durum yasal
QTR kadar üretim yapacaktır. Monopolcü gibi monopolü tanımlamaktadır.
davrandığında ise üretimini (MR=MC) noktasında YANIT B’DİR.
belirleyecek, aşırı kâr elde edecek, PM fiyatını
uygulayıp (daha yüksek fiyat) QM kadar 6.2.3. Oligopol Piyasası
üretecektir. (daha az üretim)
Tam rekabet piyasası ulaşılmak istenen bir uç
6.2.2. Tekelci Rekabet Piyasası nokta ise, tekel piyasası da tüketici açısından en
olumsuz diğer uç noktadır. Bu iki uç nokta
Bu piyasa (adından anlaşılacağı gibi) hem tekel
arasında bulunan üretici sayısının 1’den fazla,
piyasası hem de tam rekabet piyasasının bazı
sonsuzdan az olduğu tüm piyasalar oligopol
özelliklerini taşır.
piyasası olarak adlandırılır.
-(Sonsuz sayıda olmasa da) Çok sayıda alıcı ve
Oligopol; birbiri ile rekabet eden az sayıda
satıcı vardır. Her firma toplam üretimin küçük bir
firmanın, her birinin üretimindeki değişmelerin
parçasını üretir. Bu özellik tam rekabet piyasasına
piyasa fiyatını etkileyecek durumda olduğu piyasa
benzeyen tarafıdır.
yapısıdır.
-Piyasaya giriş çıkışlar nispeten serbesttir. (bu da
tam rekabete benzeyen bir özelliktir ve bu nedenle -Oligopol piyasasında az sayıda satıcı-çok sayıda
uzun dönemde firmalar normal kâr ile çalışır. alıcı vardır.
Ancak talep eğrisi negatif eğimli olduğu için tam -Firmalar homojen ya da farklaştırılmış ürün
rekabetçi firma gibi tam kapasite ile çalışma söz satarlar.
konusu değildir. Yani bu piyasada firma uzun -Piyasaya girişi engelleyen kısıtlar vardır. (devlet
dönemde normal kâra razı olsa da yine de tam tarafından ya da hammadde kaynağına sahip olma
rekabete göre daha az üretim yapmaktadır.) nedeniyle)
-Piyasada tek fiyat yoktur, talep eğrisine göre Saf Oligopol; oligopol piyasasında faaliyette
fiyat belirlenir. (bu tekele benzeyen özellik) bulunan firmaların ürünlerinin homojen olduğu
- Firmaların ürettiği mallar heterojendir. Birbirine oligopoldür.
benzer ancak farklılaştırılmış mallar satılır. Farklılaştırılmış Oligopol; bu piyasadaki
Tekelci rekabet piyasasının en önemli iki özelliği; firmaların mallarının homojen olmadığı
ÜRÜN FARKLILAŞTIRMASI VE
46
(farklılaştırılmış olduğu) oligopoldür. Gerçek ÖRNEK SORU (MART 2008, KASIM 2008)
hayatta en çok karşılaşılan piyasa türüdür. Oligopol piyasalarında artan fiyatlar için fiyat
katılığını açıklayan teori aşağıdakilerden
Tam oligopol; oligopolcü firmaların bir grup
hangisidir?
olarak kârlarını maksimize ettikleri oligopoldür.
A) Dirsekli talep teorisi
Kısmî oligopol; oligopolcü firmaların kârlarını bir
B) Saf oligopol piyasası teorisi
grup olarak maksimize etmedikleri oligopoldür.
C) Direkt maliyet teorisi
Oligopolde piyasa dengesi, 3 teori ile açıklanır: D) Edgeworth teorisi
Dirsekli talep teorisi, fiyat önderliği teorisi ve E) Monopol piyasası teorisi
kartel teorisi. Oligopol piyasasındaki firmalar YANIT:
kartel oluşturarak (bir araya gelerek) tekelci kârı Dirsekli talep teorisi (Sweezy Modeli) oligopolde
elde etmek isteyebilir. fiyat katılığını açıklayan modellerden biridir.
YANIT A’DIR.
ÖRNEK SORU (TEMMUZ 2004)
Birbirleriyle rekabet eden az sayıda büyük 6.3. ÇALIŞMA SORULARI
firmanın her birinin üretimindeki değişmelerin
piyasa fiyatını etkilediği piyasa yapısına ne ad 1. Tam rekabet piyasasında faaliyet gösteren bir
verilir? firmanın ürününe olan talep eğrisinin tam
A) Serbest piyasa (sonsuz) esnek olmasının nedeni nedir?
B) Oligopol piyasası a. Piyasada fiyatların çok katı olması
C) Karma piyasa b. Firmanın fiyatları veri olarak kabul etmesi
D) Monopol piyasası c. Firma sayısının çok az olması
E) Kartel d. Ürettiği ürünün çok sayıda yakın
YANIT: ikamesinin olması
Soruda verilen tanım oligopol piyasasının e. Piyasa fiyatından mal satışının
tanımıdır. sınırlanması
YANIT B’DİR.
2. Tam rekabet piyasasında faaliyet gösteren bir
ÖRNEK SORU (HAZİRAN 2006) firma üretim miktarını arttırdığında hangisi
Piyasadaki girişimcilerin rekabeti ortadan kesinlikle artar?
kaldırmak için yaptıkları anlaşma ile a. Ürünün fiyatı
oluşturdukları birliğe ne ad verilir? b. Marjinal gelir
A) Girişim c. Ortalama gelir
B) Kartel d. Toplam gelir
C) Kooperatif e. Kâr
D) Baskı grubu
E) Sendika 3. Tam rekabet piyasasında faaliyet gösteren bir
YANIT: firmanın kısa dönemde üretimde
Oligopol piyasasındaki firmalar, biribiri ile bulunabilmesi için gerekli koşul nedir?
rekabet etmek yerine aralarında anlaşarak a. Toplam gelirin toplam değişken
monopol gibi davranma yoluna gidebilirler. Bu tür maliyetten düşük olması
anlaşmalar kartel başlığı altında incelenir. b. Toplam gelirin toplam sabit maliyete eşit
YANIT B’DİR. olması
ÖRNEK SORU (KASIM 2007) c. Toplam gelirin toplam değişken maliyete
Gerçek yaşamda en fazla karşılaşılan oligopol eşit olması
piyasası türü aşağıdakilerden hangisidir? d. Ortalama gelirin ortalama değişken
A) Kısmi oligopol maliyetten düşük olması
B) Gizli oligopol e. Ortalama gelirin ortalama sabit maliyete
C) Tam oligopol eşit olması
D) Farklılaştırılmış oligopol
E) Saf oligopol 4. Tam rekabet piyasasında faaliyet gösteren bir
YANIT: firmanın marjinal geliri marjinal maliyetinden
Gerçek hayatta en çok karşılaşılan oligopol türü, büyük ise kârını arttırabilmek için alması
oligopol piyasasındaki firmaların farklılaştırılmış gereken karar nedir?
(heterojen) mal sattıkları farklılaştırılmış a. Üretimi arttırmalıdır
oligopoldür. b. Üretimi azaltmalıdır
YANIT D’DİR. c. Ürün fiyatını arttırmalıdır
47
d. Maliyetlerini düşürmelidir
e. Kârı maksimum olduğu için durumunu
korumalıdır.

9. Grafiğe göre firma hangi fiyatta ekonomik kâr


elde etmektedir?
a. P1
b. P2
c. P3
5. Grafikte gösterilen tam rekabet piyasasındaki d. P4
firmanın kârını maksimum yapması için e. P5
üretim düzeyi ne olmalıdır?
a. Q1 10. Tam rekabet piyasasında uzun dönem dengesi
b. Q2 sağlandığında firma için hangisi doğru olur?
c. Q3 a. Ekonomik kâr elde eder
d. Q1-Q2 arası b. Normal kâr elde eder
e. Q2-Q3 arası c. Zarar eder
d. Kapatma noktasındadır
6. Tam rekabet piyasasında faaliyet gösteren bir e. Başa baş noktasındadır.
firmanın marjinal gelir (MR), marjinal
maliyet (MC) eşitliğini sağladığı üretim
düzeyinde fiyat (P) ortalama maliyete (AC)
eşitse kâr-zarar durumu için ne söylenebilir?
a. Normal üstü kâr
b. Zarar
c. Normal kâr
d. Normal zarar
e. Ortalama kâr

7. Aşağıdakilerden hangisi firmanın


faaliyetlerine son verdiği, üretimi durdurduğu
kapanma noktasını gösterir?
11. Grafikte tekelci bir firmaya ait maliyet ve
a. P=MC gelir eğrileri görülmektedir. Buna göre kârı
b. P=AFC maksimum yapan üretim miktarı hangi
c. P=AR fiyattan satılmaktadır?
d. P=AVC a. P1
e. P=AC b. P2
c. P3
8. Tam rekabet piyasasında faaliyet gösteren bir
d. P4
firmanın yıllık toplam geliri 10.000 TL, yıllık e. Q1
üretim miktarı 5000 birimdir. Buna göre
aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? 12. Grafiğe göre denge üretim miktarında
a. Firmanın ortalama geliri 2 TL dir firmanın kâr miktarı hangi alandadır?
b. Firmanın marjinal geliri 2 TL dir a. P1ABP2
c. Firmanın kârını maksimum yaptığı b. P2BCP3
durumda marjinal maliyeti 2 TL dir. c. P3CDP4
d. Firmanın kârını maksimum yaptığı d. P1ACP3
durumda ürünün satış fiyatı 2 TL dir. e. P1ADP4
e. Firmanın uzun dönem ortalama geliri
10.000 TL dir.
48
13. Hangisi tekelcinin fiyat farklılaştırması 19. Tekelci rekabet piyasasında, uzun dönemde
yapabilmesi için gerekli koşullardan birisi ekonomik kârın ortadan kalkma nedeni
değildir? aşağıdakilerden hangisidir?
a. Malın fiyatı üzerinde kontrolü olması a. Maliyetin farklılaşması
b. Piyasalar arasında farklı talep esnekliğinin b. Ürün farklılaştırmasının varlığı
olması c. Fiyat farklılaştırmasının varlığı
c. Malın bir piyasadan alınıp diğer piyasada d. Piyasada az sayıda satıcının bulunması
satılmaması e. Piyasaya yeni firmaların girmesi
d. Satıcının tekel gücünün olması
e. Piyasalar arasında geçişin mümkün olması 20. Oligopolcü firmanın sattığı ürünler homojen
ise nasıl bir oligopoldür?
14. Tekelci firma hangi durumda mal satma a. Farklılaştırılmış oligopol
girişiminde bulunmaz? b. Saf oligopol
a. Talep eğrisinin inelastik olan bölgesinde c. Tam oligopol
b. Talep eğrisinin esnek olan bölgesinde d. Gizli oligopol
c. Talep eğrisinin birim esnek olan e. Kısmi oligopol
bölgesinde
d. Marjinal gelirin pozitif olduğu yerde
e. Marjinal gelirin sıfır olduğu yerde
1  B  6  C  11  D  16   E 
15. Hangi piyasa tekelci rekabet piyasasına örnek 2  D  7  D  12  C  17   B 
olarak verilemez?
a. Hazır giyim 3  C  8  E  13  E  18   C 
b. Doğal gaz
4  A  9  E  14   A  19   E 
c. Deterjan
d. Lokantacılık 5  B  10  B  15   B  20  B  
e. Sabun

16. Tekelci rekabet piyasası uzun dönem dengesi


ile ilgili ifadelerden hangisi yanlıştır?
a. Ekonomik kâr ortadan kalkar
b. Fiyat ortalama maliyete eşittir
c. Sadece normal kâr elde edilir
d. Kullanılmayan kapasite sözkonusudur
e. Kaynak dağılımında etkinlik sağlanmıştır

17. Oligopolcü firmaların kârlarını bir grup


halinde maksimize etmeleri durumunda
ortaya çıkan oligopole ne ad verilir?
a. Kısmi oligopol
b. Tam oligopol
c. Kısa dönem
d. Farklılaştırılmış oligopol
e. Saf oligopol

18. Oligopolde bir firmanın fiyatını


yükselttiğinde diğer firmaların onu takip
etmeyeceğini, firma fiyatını düşürdüğünde ise
diğerlerinin de fiyatlarını düşüreceğini ifade
eden teori hangisidir?
a. Fiyat önderliği teorisi
b. Kartel teorisi
c. Dirsekli talep teorisi
d. Oyun teorisi
e. Büyük firma teorisi
49
YEDİNCİ BÖLÜM İşçilere ödencek ücret miktarının artması,
ücret fonunun işçi sayısına oranla daha hızlı
ÜRETİM FAKTÖRLERİ ANALİZİ artmasına ya da işçi sayısının azalmasına
Hatırlayacağınız gibi üretim süreci içerisinde, dört bağlıdır.
üretim faktörü rol alıyordu: • Artık Değer Teorisi (Karl Marx): İşçinin
işveren (kapitalist) tarafından sömürüldüğünü
-Emek (Geliri: ücret)
ve ürettiği değerin karşılığı olan ücretin tam
-Sermaye (Geliri: faiz)
olarak verilmeyip bir kısmının alıkonduğunu
-Toprak (Geliri: rant)
ileri sürmektedir. Alıkonan bu kısım Marx
-Girişimci (Geliri: kâr)
tarafından artık değer olarak
Bu bölümümüzde hem bu üretim faktörlerini, hem adlandırılmaktadır.
de elde ettikleri gelirleri daha detaylı şekilde
inceleyeceğiz. ÖRNEK SORU (KASIM 2004, MART 2007,
MART 2008)
ÖRNEK SORU (HAZİRAN 2005) Aşağıdaki ücret teorilerinden hangisinde
Aşağıdakilerden hangisi üretim faktörlerinden ortalama ücret, ücret fonunun işçi sayısına
biri değildir? bölünmesiyle elde edilir?
A) Girişimcilik A) Ücret fonu teorisi
B) Emek B) Doğal ücret teorisi
C) Doğal kaynaklar C) Modern ücret teorisi
D) Hasılat D) Kısmi ücret teorisi
E) Sermaye E) Dolaylı ücret teorisi
YANIT: YANIT:
Başlıca 4 üretim faktörü vardır: emek, sermaye, Ücret fonu teorisinde ortalama ücret, ücret
doğal kaynaklar ve girişimci olmak üzere. Hasılat fonunun işçi sayısına bölünmesi ile
ise üretim faktörlerinin yaptığı üretimin parasal bulunmaktadır.
değeridir. YANIT A’DIR.
YANIT D’DİR.
7.1.2. Modern Ücret Teorileri (20. yy)
7.1. EMEK VE ÜCRET • Marjinal Verimlilik Teorisi: Ücret düzeyini
Emek, mal ve hizmet üretmek için gerekli fiziksel işçinin üretiminin, yani verimliliğinin
ve zihinsel çalışmalar olarak tanımlanabilir. belirlediğini ileri sürer. Neoklasik
Fonksiyonel gelir dağılımına göre emeğin elde iktisatçıların ücrete yaklaşımları bu şekildedir.
ettiği gelire ücret adı verilir. Tarihsel süreç • Pazarlık Teorisi: İşçi ve işverenin ücretleri
içerisinde çeşitli dönemlerde ortaya atılan ücret belirlemek üzere bir pazarlık yapmaları
teorileri farklı biçimlerde sınıflandırılabilir. Bu sürecidir. Sonuçta ücret düzeyi tarafların
konuda kullanılan en yaygın sınıflandırma ücret pazarlık güçlerine göre işçilerin en yüksek
teorilerini klasik ve modern ücret teorileri olmak limiti ile işverenlerin en düşük limiti arasında
üzere ikiye ayırmaktadır. bir yerde belirlenir.
• Satınalma Gücü Teorisi: Üretimin
7.1.1. Klasik Ücret Teorileri (19. yy) devamlılığı, üretilen mal ve hizmetlerin
satınlama gücüne sahip birimlerince talebine
• Doğal Ücret Teorisi (D. Ricardo): Doğal bağlıdır. Eğer işçilerin ücretleri ve satınalma
ücret teorisine göre, bir işçinin yaşamını güçleri yüksekse, mallara karşı yeterli talep
sürdürebilmesi için en çok gerekli olan oluşur ve böylece malların üretiminin de
tüketim mallarını sağlamaya yeten ve işçiye devamlılığı sağlanır.
emeğinin karşılığı olarak verilen para veya • Etkin Ücret Teorileri: Marjinal verimlilik
mala doğal ücret adı verilir. Dolayısıyla teorisinde ücreti belirleyenin verimlilik
ücretin düzeyini belirleyen temel etken işçinin olduğunu söylemiştik. Bunda da verimliliği
bedensel gereksinimleridir. Doğal Ücret belirleyen şeyin ücret olduğu söyleniyor.
Teorisi Laselle isimli iktisatçı tarafından Buna göre, işçilere çeşitli nedenlerle piyasa
Tunç Kanunu olarak adlandırılmıştır. ücretinin üzerinde bir ücret verilmesi
• Ücret Fonu Teorisi (J. S. Mill): Ücret fonu durumunda emek verimliliği artacaktır.
teorisine göre ücret düzeyini işgücü hacmi ile
ücretlerin ödenmesine ayrılan ve değişmeyen
fon arasındaki ilişki belirler. Ücret düzeyi bu
fonun işçi sayısına bölünmesiyle bulunabilir.
50
7.2. SERMAYE VE FAİZ YANIT C’DİR.
İktisat derslerinde sermaye dediğimiz zaman,
diğer malların üretimde kullanılan makine araçlar ÖRNEK SORU (HAZİRAN 2005, KASIM
ve fabrikaları kastediyor olsak da, bu sadece 2008)
fiziksel sermayenin tanımıdır. Genel olarak 3 tür Borçlunun aldığı borcu zamanında ödememesi
sermayeden söz edilebilir: durumunda, gecikmiş olduğu borcundan
• Fiziksel Sermaye dolayı alacaklıya ödemesi gereken faize ne ad
• Beşeri Sermaye (Çalışanların eğitim ve verilir?
yetiştirilme aracılığıyla elde ettikleri bilgi A) Reel faiz
birikimi ve yeteneklerdir. ) B) Nominal faiz
• Finansal Sermaye (Fiziksel sermaye C) Temerrüt faizi
üzerindeki mülkiyet hakkıdır. Örnek: Akbank D) Değişken faiz
Hisse Senetleri) E) Kanuni faiz
YANIT:
ÖRNEK SORU (KASIM 2006) Borçlunun aldığı borcu geciktirmesi nedeniyle
Üretim sürecinde emeğin verimliliğinin ödemesi gereken faiz ticaret hukukunda temerrüt
artırılmasına katkıda bulunan ve daha önceden faizi olarak adlandırılmaktadır.
insanlar tarafından üretilmiş olan üretim YANIT C’DİR.
araçlarına ne ad verilir?
A) Doğal kaynaklar ÖRNEK SORU (KASIM 2006)
B) Sermaye Arz ve talebin piyasada karşılaşması
C) Girişimcilik sonucunda ortaya çıkan faiz haddine ne ad
D) Teçhizat verilir?
E) Endüstri A) Sabit faiz
YANIT: B) Kanuni faiz
Emeğin üretim sürecinde verimliliğini arttıran her C) Reel faiz
tür araç/makine ve teçhizata sermaye adı D) Serbest faiz
verilmektedir. E) Nominal faiz
YANIT B’DİR. YANIT:
Sermaye arz ve talebinin kesiştiği noktada ortaya
Fonksiyonel gelir dağılımına göre, üretim çıkan faiz oranına serbest faiz oranı adı verilir.
faktörlerinden sermayenin getirisine faiz adı YANIT D’DİR.
verilir.
Nominal Faiz: Fiyat hareketlerinden (yani 7.3. TOPRAK VE RANT
enflasyondan) arındırılmamış piyasada uygulanan Bir üretim faktörü olarak toprak dendiğinde,
cari faiz oranıdır. Bir bankaya gittiğiniz zaman toprağın kendisi ile altında ve üstünde bulunan
duvarda asılı olan faiz oranları, nominal faiz tüm doğal kaynaklar kastedilmektedir. İktisadi
oranıdır. bağlamda toprak, üretim sürecinde kullanılan
Reel Faiz: Fiyat hareketlerinden (yani doğada hazır bulunan ve insan eli değmemiş tüm
enflasyondan) arındırılmış faiz oranıdır. üretim araçlarını kapsar.

Reel Faiz = Nominal Faiz – Beklenen Enflasyon Toprağın üretimden aldığı paya rant adı verilir.
Başka bir ifade ile rant toprağı kiralamanın
ÖRNEK SORU (MART 2005) fiyatıdır. Rant ile ilgili olarak geçerliliğini hala
Paranın satın alma gücü göz önünde koruyan temel kuram Ricardo’nun Rant
bulundurulmadan saptanan faiz oranına ne ad Teorisidir. Buna göre, rant geliri toprağın
verilir? homojen olmamasından ve verimlilik farklarından
A) Serbest faiz kaynaklanır. Ricardo rantı mutlak rant ve
B) Değişken faiz diferansiyel rant olmak üzere ikiye ayırır. Mutlak
C) Nominal faiz rant, verimli toprağın verimsiz toprağa göre elde
D) Kanuni faiz ettiği ek geliri ifade eder. Kıtlık rantı ise en
E) Reel faiz verimsiz toprağın sırf toprak faktörü kıt diye elde
YANIT: ettiği geliri ifade eder. Diferansiyel rant teorisi üç
Paranın satın alma gücünü dikkate alınmaksızın temel ilkeye dayanır:
saptanan, bir başka ifade ile içerisinde fiyat • Toprağın heterojenliği ilkesi
değişimlerinin etkisini (enflasyonu) içeren faiz • Tek fiyat ilkesi
oranı nominal faiz oranı olarak adlandırılır. • Azalan verimler ilkesi
51
ÖRNEK SORU (HAZİRAN 2005) C) Kalite rantı
Ricardo'ya göre "rant" nedir? D) Şehir rantı
A) Firma için fiyatlama unsurudur. E) Mevki rantı
B) Ürün fiyatlarındaki artışın nedenidir. YANIT:
C) Maliyet için gereklidir. Tüketim merkezlerine yakın olmanın getirdiği
D) Doğanın cömertliğinden ortaya çıkar. rant, mevki rantı olarak adlandırılmaktadır.
E) Bir maliyet unsuru değildir. YANIT E’DİR.
YANIT:
Ricardoya göre rant toprağın heterojen bir kaynak 7.4. GİRİŞİMCİ VE KAR
olmasından kaynaklanan toprak geliridir. Diğer üretim faktörlerini biraraya getirip organize
Ricardonun geliştirdiği diferansiyel rant teorisi eden ve üretimin riskini üstlenen faktör girişimci
konu içerisinde anlatılmıştır. Ancak bu soru olarak adlandırılır. Fonksiyonel gelir dağılımına
bağlamında bakıldığında, soru kalıbı ile cevap göre, girişimcinin üretimden aldığı paya kar adı
seçenekleri birbiri ile uyumsuzdur. Kanımızca verilir. Adi kardan girişimciye ayrılan ücret
soru hatalıdır. çıkarıldığında geriye kalan kara net kar adı verilir
YANIT E’DİR. ve net kar riskin karşılığı olarak görülür.
İktisat teorisinde rant kavramı toprağın getirisini
ifade etse de bunun dışında rant çeşitleri de ÖRNEK SORU (TEMMUZ 2004)
sıralanabilir: Sonsuz olan insan ihtiyaçlarını tatmin eden
• Şehir rantı: Şehirle ilgili, şehirde yaşamaktan malların kıt olması sonucu ortaya çıkan
kaynaklanan veya şehir ekonomisinin dengesizliği gidermeye çalışan girişimcinin,
oluşturduğu rantların tamamını kapsar. ekonomik faaliyetleri sonucunda milli gelirden
• Mevki rantı: Gayrimenkullerin piyasalara ya sağladığı paya ne ad verilir?
da şehir merkezlerine yakınlıklarına göre A) Yatırım
ortaya çıkan artı değerdir B) Fiziki sermaye
• Kalite rantı: Eşit koşul ve aynı masraflarla C) Ücret
çalışan iki işletmeden birinin elde ettiği D) Kâr
ürünlerin, diğerinde üretilenlere nazaran üstün E) Üretim
kaliteli olmasından doğar. Kalitesi üstün olan YANIT:
ürünler, piyasada daha yüksek fiyata Üretim faktörlerinden girişimcinin milli gelirden
satılacağından, bu durum, bu teşebbüse bir sağladığı paya kar adı verilir.
rant getirecektir YANIT D’DİR.
• Yetenek rantı: Belirli bir zamanda ve belirli
masraflarla daha fazla ve daha kaliteli iş
yapan insanlar, diğerlerine nazaran daha çok ÖRNEK SORU (MART 2005, HAZİRAN
para kazanma imkanına sahiptirler ve bu da 2005)
bir çeşit ranttır. Adi kârdan girişimciye ayrılan ücret
çıkarıldığında geriye kalan kâra ne ad verilir?
ÖRNEK SORU (KASIM 2005) A) Klasik kâr
Aşağıdakilerden hangisi rant türlerinden biri B) Net kâr
değildir? C) Asgari kâr
A) Mevki rantı D) İş kârı
B) Şehir rantı E) Olağan kâr
C) Mutlak rant YANIT:
D) İşletme rantı Adi kardan girişimcinin ücreti çıkarıldıktan sonra
E) Kalite rantı kalan kara net kar adı verilir.
YANIT: YANIT B’DİR.
İşletme rantı diye bir rant bulunmamaktadır. Diğer
tüm rant çeşitleri konularımız içerisinde ÖRNEK SORU (MART 2009)
açıklanmıştır. Emek, doğal kaynaklar ve sermayenin
YANIT D’DİR. organize edilerek mal ve hizmet üretme
çabasına ne ad verilir?
ÖRNEK SORU (KASIM 2006) A) Girişimcilik
Tüketim merkezlerine yakın olan yerlerin elde B) Rant
ettikleri ranta ne ad verilir? C) Kâr
A) Reel rant D) Optimizasyon
B) Mutlak rant E) Maksimizasyon
52
YANIT: 7. Fiziksel sermaye üzerindeki mülkiyet hakkını
Diğer üretim faktörlerini biraraya getirip organize ifade eden kavram aşağıdakilerden hangisidir?
eden üretim faktörü girişimci olarak adlandırılır. a. Finansal sermaye
YANIT A’DIR. b. Beşeri sermaye
c. Sabit sermaye
7.5. ÇALIŞMA SORULARI d. Değişir sermaye
e. Toplam sermaye
1. İktisadi literatürde Tunç yasası olarak bilinen
kuram aşağıdakilerden hangisine aittir? 8. Hisse senetleri aşağıdakilerden hangisine
a. Ferdinand Lasalle örnek gösterilebilir?
b. John Maynard Keynes a. Finansal sermaye
c. Gregory King b. Riskli sermaye
d. David Ricardo c. Uluslararası sermaye
e. Milton Friedman d. Fiziksel sermaye
e. Beşeri sermaye
2. Aşağıdakilerden hangisi doğrudan bir üretim
faktörü değildir? 9. Ücret düzeyini bir işçinin yaşamını
a. Emek sürdürebilmesi için en çok gerekli olan
b. Sermaye tüketim mallarını sağlamaya yeten ve işçiye
c. Toprak emeğinin karşılığı olarak verilen para veya
d. Girişimci mal olarak tanımlayan ücret teorisi
e. Para aşağıdakilerden hangisidir?
a. Ücret fonu teorisi
3. Mal ve hizmet üretimi için gerekli fiziksel ve b. Doğal ücret teorisi
zihinsel çalışmalara ne ad verilir? c. Modern ücret teorisi
a. Emek d. Kısmi ücret teorisi
b. Sermaye e. Dolaylı ücret teorisi
c. Rant
d. Girişim 10. Türkiye ekonomisinde bir yıl vadeli nominal
e. Rasyonel davranış faiz oranı %40, reel faiz oranı %15 ise
beklenen enflasyon oranı %kaçtır?
4. Çalışanların eğitim ve yetiştirilme sonucu a. 10
elde ettikleri bilgi birikimi ve yeteneklerine ne b. 15
ad verilir? c. 25
a. Fiziki sermaye d. 30
b. Beşeri sermaye e. 35
c. Maksimum sermaye
d. Minimum sermaye 11. Arzı sabit olan toprak ve diğer kaynakların
e. Finansal sermaye kullanımı karşılığı ödenen bedele ne ad
verilir?
5. Mal ve hizmet üretiminde kullanılan doğa a. Transfer geliri
veya insanlar tarafından sağlanan tüm araçlara b. Ekonomik rant
ne ad verilir? c. Faiz
a. Çıktılar d. Gelir
b. Kaynaklar e. Kar
c. Tüketim faktörleri
d. İkameler 12. Ölçülebilen ve günlük yaşamda karşılaşılan
e. Tamamlayıcılar faiz oranı aşağıdakilerden hangisidir?
a. Nominal faiz oranı
6. Diğer malları üretmek için kullanılan b. Reel faiz oranı
makineler, araçlar ve fabrikalar bir üretim c. Efektif faiz oranı
faktörü olarak hangisi ile adlandırılır? d. İtibari faiz oranı
a. Emek e. Ticari faiz oranı
b. Doğal kaynaklar
c. Sermaye
d. Toprak
e. Girişim
53
13. Beklenen enflasyon oranına göre düzeltilmiş e. Kanuni faiz
faiz oranına ne denir?
a. Nominal faiz oranı 19. Aşağıdaki ücret teorilerinden hangisinde
b. Normal faiz oranı ortalama ücret, ücret fonunun işçi sayısına
c. Marjinal faiz oranı bölünmesiyle elde edilir?
d. Kredi faiz oranı a. Ücret fonu teorisi
e. Reel faiz oranı b. Doğal ücret teorisi
c. Modern ücret teorisi
14. Akmerkez’de 50 m2 bir dükkan kirası ile d. Kısmi ücret teorisi
Ümraniye’de aynı büyüklükteki bir dükkanın e. Dolaylı ücret teorisi
kirasının arasındaki fark aşağıdakilerden
hangisinden kaynaklanmaktadır? 20. İşçilere çeşitli nedenlerle piyasa ücretinin
a. Şehir rantı üzerinde bir ücret verilmesi durumunda emek
b. Kıtlık rantı verimliliğinin artacağını savunan ücret teorisi
c. Diferansiyel rant aşağıdakilerden hangisidir?
d. Mevki rantı a. Ücret fonu teorisi
e. Kalite rantı b. Doğal ücret teorisi
c. Modern ücret teorisi
I- Toprağın homojenliği ilkesi d. Etkin ücret teorisi
II- Tek fiyat ilkesi e. Dolaylı ücret teorisi
III- Azalan verimler ilkesi
15. Yukarıdakilerden hangisi ya da hangileri
Ricardo’nun diferansiyel rant teorisinin
dayandığı ilkelerdendir?
a. Yalnız I 1  A  6  C  11  B  16  B 
b. Yalnız II 2  E  7  A  12  A  17  B 
c. Yalnız III
d. I ve III 3  A  8  A  13  E  18  C 
e. II ve III
4  B  9  B  14  D  19  A 
16. Belirli bir zamanda ve belirli masraflarla daha 5  B  10  C  15  E  20  D 
fazla ve daha kaliteli iş yapan bireylerin
diğerlerine oranla daha fazla kazanma
şeklinde elde ettikleri rant aşağıdakilerden
hangisidir?
a. Mevki rantı
b. Kalite rantı
c. Şehir rantı
d. Mutlak rant
e. Diferansiyel rant

17. Adi kârdan girişimciye ayrılan ücret


çıkarıldığında geriye kalan kâra ne ad verilir?
a. Klasik kâr
b. Net kâr
c. Asgari kâr
d. İş kârı
e. Olağan kâr

18. Borçlunun aldığı borcu zamanında


ödememesi durumunda, gecikmiş olduğu
borcundan dolayı alacaklıya ödemesi gereken
faize ne ad verilir?
a. Reel faiz
b. Nominal faiz
c. Temerrüt faizi
d. Değişken faiz
54
SEKİZİNCİ BÖLÜM piyasasında dengesizlik oluşmaz. Ekonomi
her zaman tam istihdam denge düzeyinde
MAKRO İKTİSADIN TEMEL dengeye gelecektir.
KAVRAMLARI VE MİLLİ GELİR
• Say Kanunu (J. B. Say) “Her arz kendi
MUHASEBESİ talebini yaratır” der. Say kanununa göre
üretim (arz) temel faktördür. Yaptığınız her
8.1. MAKRO İKTİSADIN DOĞUŞU üretim (arz), size bir alım gücü (gelir) yaratır,
bu gelir de mal alımına harcanacaktır (yani
1929 yılına kadar iktisat biliminde yapılan talep yaratacaktır.) KLASİKLERE GÖRE
araştırmaların tümü mikro ekonomi temelli idi. O ÖNEMLİ OLAN ARZ CEPHESİDİR.
dönemde etkin olan KLASİK İKTİSATÇILAR ARZ ET Kİ TALEP EDEBİLESİN
makro ekonomide “kendiliğinden denge”ye MANTIĞI VARDIR!
inandıklarından, çalışmalarını mikro ekonomi
• Tasarruflar ve yatırımlar FAİZ ORANININ
alanında yoğunlaştırmışlardır. Klasik ekonomiyi
fonksiyonudur.
tanımlayan iki önemli cümle:
ÖRNEK SORU (MART 2006)
• “Bırakınız yapsınlar bırakınız geçsinler”
Klasik ve Neoklasik ekonomistlere göre faiz
• “Her arz kendi talebini yaratır” (Say kanunu)
haddi nerede belirlenir?
Adam Smith ekonomi biliminin kurucusu kabul A) Altın piyasasında
edilir. 1776’da yayınlanan “Ulusların B) Yasalarda
Zenginliği” isimli kitapta şu anda öğrenmekte C) Döviz piyasasında
olduğunuz birçok teorinin temelini atmıştır. Adam D) Sermaye piyasasında
Smith’in analizlerinin temelinde çok önemli bir E) Mal piyasasında
varsayım yatıyordu: “Piyasalar, dışarıdan bir YANIT:
müdahale gelmediği sürece tam istihdamda Klasik iktisatçılara göre ekonomideki denge faiz
dengeye gelirler ve dışsal bir etken olmadığı oranı tasarruf ve yatırımlar tarafından belirlenir.
sürece de orada kalırlar.” Bunun sebebi, fiyat Tasarruflar, piyasaya ödünç verilecek fon arzıdır,
mekanizmasının düzenleyici olmasıdır. yatırımlar ise ödünç fon talebidir. Dolayısıyla faiz
• Mal piyasasında, arz ve talep tarafından oranı sermaye piyasasında oluşur. (Keynes’e göre
belirlenen fiyat esastır, arz ya da talep fazlası ise denge faiz oranı para piyasasında belirlenir.)
söz konusu değildir. YANIT D’DİR.
• Emek piyasasında emek arz ve talebi
tarafından belirlenen ücret esastır, piyasada bu Adam Smith’in öncülüğünde Klasik İktisatçıların
ücret düzeyinde işsizlik söz konusu olmaz. bu görüşleri, 1929 yılındaki büyük iktisadi kriz
Emek arz ya da talebindeki bir değişiklik (büyük buhran) ile geçerliliğini yitirmiştir.
(sağa ya da sola kayma) ücretleri Amerika da borsanın çöküşüyle başlayan kriz,
değiştireceğinden, piyasada işsizlik bankacılığa sıçramış, bankalara hücum
olmayacaktır. neticesinde bankalar batmış, işyerleri kapanmış ve
• Sermaye piyasası, fon arz ve talebi (tasarruf yüksek oranda işsizlikle karşılaşılmıştır.
ve yatırım) tarafından belirlenen faiz oranında Ekonominin uzun süre boyunca kendiliğinden
dengededir. Piyasada fon arz ya da talep dengeye gelemediği bu durumu açıklamakta
fazlası gibi bir dengesizlik oluşmaz. Klasik İktisat yetersiz kalmıştır.
Bu boşluk 1936 yılında J. M. Keynes tarafından
Dolayısıyla Klasik İktisatçılara göre
doldurulmuştur. Keynes için Makro İktisadın
FİYATLARIN ÜCRETLERİN VE FAİZİN
kurucusu diyebiliriz. Keynes, 1936 yılında
AŞAĞI VE YUKARI DOĞRU TAM ESNEK
yayınlanan “Genel Teori” isimli kitabında 1929
OLMASI (artıp azalabilmesi) piyasada tam
krizini açıklamaya çalışırken aynı zamanda makro
istihdamı sağlayan önleyen en önemli kuraldır.
iktisadın da temellerini atmıştır. Keynes’in Klasik
İKTİSATA en önemli karşı çıkış noktası,
Klasik İktisatçıların Temel Fikirleri:
ASGARİ ÜCRET GİBİ DÜZENLEMELER
• Fikir babası: Adam Smith diğer ünlü Klasik NEDENİYLE PİYASADA ÜCRETLERİN
İtisatçılar: J. S. Mill, D. Ricardo, Malthus, ÖZELLİKLE AŞAĞI DOĞRU
J. B. Say, A. Mashall, A. C. Pigou. ESNEKLİĞİNİ YİTİRMESİ (BELLİ BİR
NOKTANIN ALTINA DÜŞEMEMESİ) VE
• Ekonomide tam istihdamı sağlamak için
BU NEDENLE PİYASADA İŞSİZLİK
devlet müdahalesine gerek yoktur derler.
OLABİLECEĞİ idi. 1929 krizindeki yüksek
Ücretler, aşağı doğru esnek olduğu için emek
55
işsizlik oranı da onu destekler nitelikteydi. 8.2. MAKRO İKTİSATIN KONULARI
Keynes’in bu soruna getirdiği çözüm ise devletin,
8.2.1. İşsizlik ve İstihdam
toplam talebi arttırmaya yönelik (yani insanların
harcama gücünü arttırmaya yönelik) politikalar İstihdam; Çalışma ve gelir sağlama arzusunda
uygulaması gerektiğiydi. Klasik görüş “bırakınız olan bireylerin hizmetlerinden yararlanılmak
yapsınlar, bırakınız geçsinler” felsefesi üzere çalıştırılmasıdır.
çerçevesinde, devletin ekonomiye müdahalesini, İşsizlik, cari (geçerli) ücret düzeyinde ve çalışma
gereksiz ve dengeyi bozucu görürken, Keynes’in koşullarında çalışmaya razı olduğu halde iş
bunu çözüm olarak önermesi, devrim yaratmıştır. bulamayanlara denir.
Buradan çıkarılacak sonuç, Keynes’in analizinde
ARZI BELİRLEYEN ASIL UNSURUN Mevcut iş olanaklarını ya da ücret düzeyini tatmin
TALEP olduğudur. Oysa Klasikler SAY edici bulmadığı için işsiz olan kişilere iradi işsiz
KANUNU ile bunun tam tersini iddia ediyorlardı. adı verilir. İradi işsizlik makro iktisat kapsamında
incelenmeyen işsizlik türüdür. Diğer taraftan
Keynes’in Klasiklere Eleştirisi:
ekonominin sürekli olarak tam istihdam
• Ekonomide tam istihdam denge düzeyi dengesinde olacağına inanan Klasik İktisatçılar
kendiliğinden gerçekleşmez, devletin için piyasada olabilecek yegane işsizlik türü, iradi
müdahale etmesi gerekir. (1929 krizi sonrası işsizliktir.
geliştirilmiş bir teori olduğunu unutmayın,
İşgücü, bir toplumda çalışma gücüne sahip
ABD de milyonlarca işsizin olduğu bir ortam)
çalışan ve işsizlerin toplamıdır. Bazı kaynaklarda
Asgari ücret gibi düzenlemeler yüzünden
15-65 yaş arası, sağlıklı nüfus işgücü olarak kabul
ücretler aşağı doğru esnekliğini yitirir (yani
edilir.
belli bir düzeyin altına inemez) bu da işsizliğe
neden olur. (asgari ücretin bir taban fiyat İşsizlik türleri;
olduğunu ve arz fazlasına neden olduğunu Friksiyonel (Arızî, Geçici) İşsizlik: İş ya da
hatırlayın, iş piyasası için bu arz fazlasına meslek değiştirirken yaşanan geçici işsizliktir.
işsizlik diyorduk) (İşten ayrıldınız, yeni iş arıyorsunuz, işten
• Say kanunu tamamen reddedilmiştir. Önemli ayrılmanız ile yeni iş bulmanız arasında işsiz
olan talep cephesidir. “Her talep kendi geçirdiğiniz süre friksiyonel işsizliktir.)
arzını yaratır” görüşünü temel alır. Yine Konjonktürel işsizlik: Ekonomideki
1929 ortamını düşünelim, borsadaki çöküş, dalgalanmalar nedeniyle, özellikle daralma
bankalara hücum, işyerleri kapanıyor, işsizlik dönemlerinde ortaya çıkan işsizliktir. Keynes’in
had safhada… Çalışma kapasitesi, makine belirttiği anlamda işsizlik, konjonktürel işsizliktir.
teçhizat var, çalışmaya gönüllü işsizler var
ancak işyerleri kapatılıyor. Nasıl aşılacak bu Mevsimlik işsizlik: Belli mevsimlerde yapılan
durum? Uç bir öneri olarak Keynes diyor ki işler nedeniyle, diğer mevsimlerde ortaya çıkan
“Devlet, işsizlere iş versin, hiç bir şey işsizlik türüdür. Örnek: Tarım, turizm
yapamıyorsa, çukur kazdırıp doldurtsun” Teknolojik işsizlik: İlerleyen teknoloji nedeniyle
Bu şekilde gelir elde eden kişilerin bunu vasıfsız işçilerin yaşadığı işsizlik türüdür. Daha
harcamak istemesiyle, mal ve hizmetlere talep önce emek gücüyle yapılan üretimin, makineler
oluşacak ve oluşan talep arz cephesini ile yapılması, niteliksiz işgücünün işsiz kalmasına
tetikleyerek arzı arttıracaktır. ÖNEMLİ neden olur.
OLAN TALEPTİR. TALEP ET Kİ
ÜRETİLSİN MANTIĞI VAR! Yapısal işsizlik: Ekonominin yapısal özellikleri
ve talep yapısındaki değişikliklerden kaynaklanan
• Tasarruflar GELİRİN FONKSİYONUDUR. işsizlik türüdür.
Yatırımları ise etkileyen birden fazla faktör
vardır. (faiz ve yatırımdan beklenen karlılık Gizli işsizlik: Bir işyerinde çalıştığı halde, toplam
gibi) Dolayısıyla Keynes’e göre, Klasiklerin üretime katkıda bulunmayanlar gizli işsiz olarak
iddia ettiği tasarruf yatırım eşitliği her zaman adlandırılır. Bu kişiler işten çıkarılsa da üretim
sağlanamayabilir. hacminde daralma olmayacaktır.
8.2.2. Enflasyon
Makro iktisadın ikinci ilgi alanı enflasyondur.
Enflasyon, fiyatlar genel düzeyinde bir yıldan
diğer yıla meydana gelen artışlardır. Fiyatlar
genel düzeyi, tek bir mal ya da hizmetin değil, o
56
ekonomide üretilen tüm mal ve hizmetlerin • Arz Yönlü Politikalar: Devletin toplam
fiyatlarının ortalamasıdır. Fiyatlar genel düzeyi talebi arttırmak yerine üretimi arttırmaya
indeksler ile ölçülür. Diyelim ki 1990 - 2009 dönük politikalarıdır. Vergi oranlarının
yılları arasındaki fiyat hareketlerini inceleyeceğiz. düşürülerek çalışma isteğinin, tasarruf ve
Fiyat endeksini oluşturabilmek için bu zaman yatırımların teşvik edilmesine dayanan
aralığı içindeki bir yıla ait fiyatlar genel düzeyi politikalardır.
değeri 100 kabul edilip, diğer yıllar da ona göre
orantılanır. Eğer 1996 yılına ait endeks değeri 120 8.3. DEVRESEL AKIM DİYAGRAMI
çıkmış ise, yorumumuz: “Baz yıla göre 1996
yılında %20 enflasyon yaşanmıştır.” olacaktır.
Endekslerde fiyatlar genel düzeyinin 100 olarka
kabul edildiği yıl baz yıl olarak adlandırılır.
Hiperenflasyon, enflasyon oranının sürekli çok
yüksek oranda seyretmesidir. Genellikle uzun süre
%100’ün üstünde seyreden enflasyon oranı
hiperenflasyon olarak adlandırılır.
8.2.3. Büyüme
Büyüme, ekonomideki toplam üretim miktarında
bir yıldan diğer yıla meydana gelen artıştır. Bu
hem gelirlerin artması anlamına geldiği hem de
işsizliği azalttığı için arzulanan bir durumdur.
Haberlerde duyduğunuz “Türkiye Ekonomisi bu
yıl %14 büyüme kaydetti” cümlesinin anlamı,
geçen yıla göre ülke çapında toplam üretimimiz Devresel akım diyagramı, ekonomideki her sektör
%14 artmıştır olarak özetlenebilir. Ekonomik tarafından elde edilen geliri ve yapılan
büyüme, üretim imkanları eğrisinin sağa kayması harcamaları gösteren diyagramdır.
olarak da tanımlanabilir. Ekonomide toplam 1. Hanehalkı işletmeler ve devlet için
üretimin azaldığı dönemler DARALMA çalışmakta, çalışmalarının karşılığında ücret-
(resesyon) arttığı dönemler ise CANLANMA faiz-kâr-rant gelirleri elde etmektedir.
dönemleri olarak adlandırılır. 2. Hanehalkı, faktör gelirlerine ilaveten
8.2.4. Devlet ve Makro Ekonomi devletten transfer ödemeleri de elde
etmektedir. Transfer ödemesi; devletin mal,
Devlet ekonomik hayata, çeşitli politikalar hizmet veya işgücü karşılığı olmaksızın
uygulayarak müdahale edebilir. Bu politikalar hanehalklarına yaptığı ödemelerdir. (işsizlik
şunlardır: sigortası ödemeleri, öğrencilere verilen
• Para Politikası: Devletin para arzı ya da burslar, emekli maaşları, devlet iç borçlanma
borçlanma senetleri yoluyla piyasadaki para senetlerinin faiz ödemeleri gibi)
miktarını değiştirerek ekonomiye müdahale 3. İşletmeler, hanehalklarına devlete mal ve
etmesidir. Devletin Merkez Bankası eliyle hizmet satarak gelir elde etmekte ve
para miktarını ve buna bağlı olarak toplam hanehalklarına ücret-faiz-kâr payı, devlete de
talebi arttırmaya çalışmasına genişletici para vergi ödeyerek bu gelirlerini
politikası; para miktarını ve buna bağlı olarak harcamaktadırlar.
toplam talebi azaltmaya çalışmasına ise 4. Devlet, işletmelerden mal ve hizmet satın
daraltıcı para politikası adı verilir. almakta, hanehalklarına ise ücret-faiz ve
• Maliye Politikası: Devletin kamu harcamaları transfer ödemesi şeklinde ödemelerde
ve vergi oranlarını değiştirerek ekonomik bulunmaktadır.
hayata müdahale etmesidir. Devletin, kamu 5. Hanehalkları gelirlerinin bir kısmını diğer
harcamalarını arttırıp vergileri azaltarak, ülkeler tarafından üretilmiş olan mal ve
toplam talebi arttırmaya çalışması genişletici hizmetlere harcarken (ithalat); diğer ülkelerde
maliye politikası; kamu harcamalarını azaltıp yaşayan hane halkları da yerli işletmelerden
vergileri arttırarak toplam talebi azaltmaya mal ve hizmet satın almaktadır (ihracat)
çalışması ise daraltıcı maliye politikası
olarak adlandırılır.
Para ve maliye politikaları, talep cephesini
etkilemeye yönelik olarak kullanıldıklarından
talep yönlü politikalar olarak adlandırılır.
57
8.4. MİLLİ GELİR MUHASEBESİ GSMH = GSYİH - Net Faktör Gelirleri
Katma Değer Yöntemi: GSMH hesaplanırken,
Milli gelirin ölçülmesi bir ülkenin yaptığı toplam nihaî mal ve hizmetlerin parasal değerleri
üretimin ölçülmesi anlamına geleceğinden, refah kullanılır demiştik. (yani her sektör için kaç
düzeyinin ölçülmesi açısından çok önemlidir. birim mal üretildi x kaç liraya satıldı
Başka faktörlere de bakılmakla birlikte, milli gelir hesaplaması yapılır.) Katma değer yöntemi bunun
düzeyi yüksek ülkeler “gelişmiş” ülke olarak alternatifidir. Bir mal üretilirken her bir üretim
adlandırılırlar. süreci malın değerinde ne kadar bir artış
yaratmıştır? Bunun cevabı katma değeri verir. Her
8.4.1. Gayri Safi Milli Hasılanın Tanımı ve bir üretim aşamasında katma değerlerin
Ölçülmesi toplanması da bize malın fiyatını verecektir.
Dolayısıyla yaratılan katma değerleri her sektör
Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH): Bir ekonomide için toplayarak da GSMH hesaplanabilir. (Ekmek
1 yıl içerisinde üretilmiş tüm nihaî mal ve yapılırken, buğday  un  hamur  ekmek
hizmetlerin parasal değeridir. Bu tanımla ilgili aşamalarında katılan değerlerin toplamı da GSMH
olarak mutlaka bilmemiz gereken iki husus vardır: hesaplamasında kullanılabilir.)
• GSMH, nihaî mal ve hizmetler için GSMH’nın ölçülmesi: GSMH ölçülürken 3
hesaplanır, yani ara mallar, sermaye malları yöntem kullanılabilir:
vs. bu hesaplama içerisine katılmaz. 1. Üretim Yöntemi: Bu yöntemde ülke içinde
Hesaplama yapılırken sadece nihai malların faaliyet gösteren her bir üreticiye (elma,
dikkate alınmasının sebebi çifte saymaya çimento, otel sahibi, bankacı, vs.) gidip, bu yıl
engel olmaktır. ne kadar ürettin, kaç liraya sattın soruları
• “Gayrî safi” denmesinin nedeni içerisinde sorularak tüm bunlar kalem kalem toplanır.
amortismanların olmasıdır, amortismanları
çıkardığımızda Safî Milli Hasıla (SMH) ya 2. Faktör Gelirleri Yöntemi: Eğer bir üretim
ulaşırız. (Amortisman, sermaye mallarında yapılıyorsa, tüm üretim faktörleri bu üretimin
meydana gelen aşınma ve yıpranmanın satılması ile oluşan değerden paylarını yani
parasal değeridir.) faktör gelirlerini alacaklardır. Dolayısıyla
üretim faktörleri gelirlerinin toplanması ile de
ÖRNEK SORU (MART 2009) GSMH rakamına ulaşılabilir. Bu durumda
Bir ekonomide üretim ile ilgili faaliyetleri GSMH = ücret + faiz + kâr + rant
ölçmekte kullanılan temel ölçü aşağıdakilerden +amortismanlar
hangisidir? + dolaylı vergiler
A) Toplam tasarruf
B) Marjinal üretim ÖRNEK SORU (HAZİRAN 2005)
C) Safi milli hasıla Ücret+Rant+Faiz+Kâr=Milli Gelir
D) Büyüme oranı Milli gelirin yukarıda verilen şekilde
E) Gayri safi milli hasıla hesaplanması, milli gelirin hangi hesaplama
YANIT: yöntemiyle hesaplandığını gösterir?
Bir ülkenin ekonomik büyüklüğünü ölçmede A) Gelirler yöntemiyle
kullanılan temel ölçü GSMH’dır. B) Üretim yöntemiyle
YANIT E’DİR. C) Arz yöntemiyle
D) Harcamalar yöntemiyle
GSMH’ya benzeyen bir başka kavram ise Gayri E) Talep yöntemiyle
Safi Yurtiçi Hasıladır. GSYİH’da önemli olan bir YANIT:
ülke sınırları içerisinde bir dönemde yapılmış olan GSMH’nın ve buna bağlı olarak da milli gelirin
üretimdir. Buna karşılık GSMH bir ülke üretim faktörleri gelirleri ile hesaplanmasına
vatandaşlarının (nerede olursa olsun) yapmış gelirler yöntemi adı verilmektedir.
oldukları üretimi dikkate alır. YANIT A’DIR.
Dolayısıyla GSYİH’dan, ülke içinde üretim yapan
yabancıların üretimini çıkartır ve yurtdışında
3. Harcamalar Yöntemi: Yapılan üretim
üretim yapan vatandaşlarımızın üretimini eklersek
neticesinde her bir üretim faktörü bir gelir
GSMH’ya ulaşırız. Bahsedilen ekleme – çıkarma
elde ediyorsa, bu gelirin harcandığı unsurların
işlemi basit olarak “Net Faktör Gelirleri” olarak
toplamı da GSMH’yı verecektir.
ifade edersek;
GSMH = AE = C + I + G + (EX - IM)
58
AE: Toplam harcamalar A) 300
C: Tüketim harcamaları B) 400
I: Yatırım harcamaları C) 500
G: Kamu harcamaları D) 600
EX: İhracat E) 650
IM: İthalat YANIT:
SMH = GSMH – Amortismanlar ise
8.4.2. GSMH ile ilgili Özdeşlikler SMH = 650 – 50 = 600 katrilyon TL
Milli Gelir = SMH – Dolaylı vergiler ise
Dolaylı - Dolaysız Vergiler: Vergi doğrudan Milli Gelir = 600 – 100 = 500 katrilyon TL
doğruya vergiyi ödemekle yükümlü kişi olacaktır.
(mükellef) üzerine yükleniyorsa buna dolaysız YANIT C’DİR.
vergi denir. (Gelir vergisi, kurumlar vergisi gibi)
Vergi bir aracı üzerine yüklenip, dolaylı yoldan ÖRNEK SORU (MART 2005)
vergi mükellefine yansıtılıyorsa buna da dolaylı Bir ekonomide yaratılan GSMH'dan, o döneme
vergi denir. (KDV gibi) ait amortisman payı düşüldüğünde
aşağıdakilerden hangisine ulaşılır?
Kişisel Gelir: Milli Gelirden, dağıtılmayan şirket
A) Milli hasıla
kârları, sosyal güvenlik ödemelerinin çıkarılması,
B) Ortalama tüketim eğilimi
kamu ve özel sektör transfer ödemelerinin
C) Kullanılabilir gelir
eklenmesi ile bulunur.
D) Milli gelir
Kullanılabilir Gelir: Kişisel gelirin, vergiler E) Safi milli hasıla
düşüldükten sonra kalan kısmıdır. YANIT:
GSMH’dan amortismanlar düşüldüğünde kalan
Tüm bunları formüle edelim:
tutara safi (net) milli hasıla adı verilir.
GSMH = Ücret + Faiz + Kâr + Rant YANIT E’DİR.
+Dolaylı Vergiler
+ Amortismanlar ÖRNEK SORU (MART 2006)
SMH = GSMH - Amortismanlar Safi milli hasıladan dolaylı vergiler
= Ücret + Faiz + Kâr + Rant düşüldüğünde aşağıdakilerden hangisi elde
+ Dolaylı Vergiler edilir?
A) Net ihracat
Milli Gelir = SMH - Dolaylı Vergiler B) Kamu harcamaları
= Ücret + Faiz + Kâr + Rant C) Gayri safi milli hasıla
Kişisel Gelir = Milli Gelir D) Milli gelir
- Dağıtılmayan Kârlar E) Kamu gelirleri
- Sosyal güvenlik primleri YANIT:
+ Transfer ödemeleri Safi milli hasıladan dolaylı vergiler düşüldüğünde
o ekonominin Milli Geliri bulunur.
Kullanılabilir Gelir = Kişisel Gelir YANIT D’DİR.
- Dolaysız Vergiler ÖRNEK SORU (KASIM 2006)
Safi milli hasıla hesaplanırken aşağıdakilerden
Net yatırım bir ülkenin sermaye stokuna ve hangisinin gayrisafi milli hasıladan çıkarılması
dolayısıyla üretken kapasitesine yapılan gerekir?
ilavelerdir ve gayrisafi yatırımdan A) İhracat
amortismanların çıkartılması ile bulunur. B) Dolaysız vergiler
C) Dolaylı vergiler
Net Yatırım = Gayri Safi Yatırım – Amortisman D) Amortismanlar
E) Kamu harcamaları
ÖRNEK SORU (TEMMUZ 2004) YANIT:
Türkiye’de GSMH’dan amortismanlar düşüldüğünde kalan
GSMH = 650 katrilyon TL, tutara safi (net) milli hasıla adı verilir.
Dolaysız vergiler = 50 katrilyon TL, YANIT D’DİR.
Dolaylı vergiler =100 katrilyon TL,
Amortismanlar = 50 katrilyon TL,
Yatırımlar = 200 katrilyon TL ise,
Türkiye’nin milli geliri kaç katrilyon TL’dir?
59
ÖRNEK SORU (KASIM 2008) 8.4.4. GSMH’nın Kullanımındaki Sınırlar
Bir ekonomide belirli bir sürede yaratılan mal
ve hizmetlerin net değerlerinin toplamına ne Kişi başına GSMH: GSMH rakamının nüfusa
ad verilir? bölünmesi ile bulunan rakam kişi başına
A) Marjinal tüketimeğilimi GSMH’yı verir. Her ortalama değer gibi, bu değer
B) Ortalama tasarruf eğilimi de yanıltıcı olabilir. Ancak nüfusları birbirinden
C) Gayri safi milli hasıla farklı ülkelerin birbiriyle karşılaştırılacağı
D) Milli gelir durumlarda, kaba bir ölçüt olarak,
E) Safi milli hasıla kullanılmaktadır.
YANIT:
Soruda verilen tanım başlangıçta GSMH çağrışımı GSMH kullanımındaki sakıncalar: GSMH
yapsa da “net değerlerinin” ifadesi, sorumuzun ülkelerin gelişmişlik düzeyleri arasında
cevabını safi (net) milli hasıla yapmaktadır. karşılaştırma yapılırken kullanılan en önemli
YANIT E’DİR. ölçüdür demiştik. Ancak GSMH her zaman
ülkenin gelişmişlik düzeyini sağlıklı biçimde
yansıtmayabilir. Şu nedenlerle;
8.4.3. Nominal - Reel GSMH • Ev içi emek, bir değer yaratıldığı halde
Genel anlamda “nominal” kelimesi, içinde GSMH hesaplamasına katılmamaktadır. Bu
bulunulan yılın fiyatları ile hesaplanan makro nedenle bir eksiklik söz konusudur.
iktisadi değişkenler için kullanılır. 1999 yılı • Gelişmişlikle ilgili bir takım ölçütler (çalışma
Nominal GSMH’sı dediğimiz zaman, 1999 saatleri, dinlenme, çevre kirliliği gibi) GSMH
yılında yapılan tüm üretimi, o yılın fiyatları ile hesaplamalarında dikkate alınmamaktadır.
çarptığımızda bulduğumuz değeri kastederiz. • Kayıt dışı ekonomi resmi olarak hesaplanan
Ancak enflasyonun varolduğu ülkelerde, birkaç GSMH rakamları içinde yer almamaktadır.
yıl arasında karşılaştırma yapılacaksa, nominal • GSMH gelir dağılımı (yani nüfus içerisinde
GSMH’ların karşılaştırılması pek bir anlam ifade nasıl paylaşıldığı) konusunda bir fikir
etmez. vermemektedir. Nüfusun % 5 lik kesimi
GSMH’nın %80’ini elde ediyor ise, nüfusun
Enflasyonun fiyatlar genel düzeyindeki artış
kalan %95’i ise GSMH’nın %20’sini
anlamına geldiğini söylemiştik. 1999 yılındaki
paylaşıyorsa, GSMH ne kadar yüksek olursa
Nominal GSMH’mız 1 milyar dolar olsun. 2000
olsun bu ülkeye gelişmiş ülke diyemeyiz.
yılında nominal GSMH ise 1,2 milyon dolar
olarak hesaplanmıştır. Üretimimizin (dolayısıyla
8.5. ÇALIŞMA SORULARI
refahımızın) bir yıl içerisinde %20 arttığını
söyleyebilir miyiz? Enflasyonun “sıfır” olduğu
1. Aşağıdakilerden hangisi makro iktisadın ilgi
durumda evet, ancak enflasyon varsa hayır.
alanına girmektedir?
Neden???
a. Tüketici faydasının azamileştirilmesi
Üretim yöntemiyle GSMH’yı hesaplarken her bir b. Firma dengesi
üreticiye gidip “kaç tane ürettin, kaç liradan c. İşsizlik oranı
sattın” diye soruyorduk. GSMH artışı ile gerçekte d. Tam rekabette kâr maksimizasyonu
kastettiğimiz “kaç tane ürettin” kısmındaki e. Üretim faktörleri fiyatlarının belirlenmesi
artıştır. Oysa enflasyon “kaç liradan sattın” kısmı
da etkileneceğinden nominal GSMH rakamı 2. Aşağıdaki işsizlik türlerinden hangisi, Gayri
üretim artışından daha büyük olacaktır, daha şişik Safi Milli Hasılası büyük ölçüde tarıma
çıkacaktır. dayanan ülkelerde görülür?
Nominal GSMH’yı enflasyon etkisinden a. Yapısal işsizlik
arındırdığımızda Reel GSMH’ya ulaşırız. Reel b. Mevsimlik işsizlik
GSMH’da meydana gelen değişimler, ülke c. Konjonktürel işsizlik
içindeki üretimimizin nasıl değiştiğinin d. Arızî işsizlik
göstergesidir. e. Bölge veya sektör işsizliği

Nominal GSMH’yı reel GSMH’ya çevirirken 3. Aşağıdakilerden hangisinde ekonomik


kullandığımız orana Deflatör denir. büyüme kavramı doğru tanımlanmıştır?
a. Üretim imkanları eğrisinin sola kayması
Reel GSMH = Nominal GSMH / Deflatör b. Üretim imkanları eğrisinin içe kayması
c. Bir ekonomide belirli bir dönemde
üretilen mal ve hizmet miktarı
60
d. Ekonominin mal ve hizmet üretme a. Devletin ithalata miktar sınırlaması
kapasitesindeki artış getirmesi
e. Üretim hacminde meydana gelen b. Devletin sorunlu bankalara el koyması
dalgalanmalar c. Devletin KDV’yi %10’a indirmesi
d. Devletin faizleri serbest bırakması
4. Aşağıdakilerden hangisi ekonomide yaşanan e. Merkez bankasının tahvil satın alması
daralma (resesyon) döneminin özelliklerinden
biri değildir? 9. Hangisi GSMH kullanımı ile ilgili doğru bir
a. Daha az mal ve hizmet üretilir ifade değildir?
b. İşsizlik artar a. Ülkenin nüfusu göz önünde
c. Ortalama yaşam standardı düşer bulundurulmadığında GSMH değeri
d. GSMH azalır yanıltıcı olabilir.
e. Yatırımlar artar b. GSMH diğer gelir kavramları bir insan
için en değerli faaliyet olan dinlenmeyi
hesaba katmamaktadır
c. GSMH diğer gelir kavramlarının aksine
üretilen malların kalitesindeki değişimi
göz önüne almamaktadır.
d. GSMH ülkede yaratılan gelirin bileşimi
ve dağılımı hakkında ayrıntılı bilgi
vermemektedir.
e. Kişi Başına GSMH, nüfusun GSMH’ya
bölünmesi ile elde edilen değerdir.
5. Yukarıdaki şekilde verilen konjonktür 10. Bir ülke sınırları içerisinde üretilen
dönemlerinin hangisi veya hangilerinde tamamlanmış mal ve hizmetlerin piyasa fiyatı
ekonomide canlanma yaşanmaktadır? ile ifade edilen değerleri toplamına ne ad
a. A verilir?
b. B a. Reel gayri safi milli hasıla
c. C b. Gayri safi yurtiçi hasıla
d. D c. Safi milli hasıla
e. Hiçbiri d. Milli gelir
e. Gayri safi milli hasıla
6. Keynes’e göre ekonomiyi durgunluktan
çıkarabilmek için devlet nasıl bir politika I-Üretim yönünden
izlemelidir? II-Gelir oluşumu yönünden
a. Vergileri ve kamu harcamalarını III-Harcamalar yönünden
azaltmalıdır 11. Belirtilen ifadelerden hangisi ya da hangileri
b. Vergileri arttırmalı kamu harcamalarını GSMH’yı hesaplamak için kullanılan
azaltmalıdır yöntemlerdendir?
c. Vergileri azaltmalı, kamu harcamalarını a. Yalnız I
arttırmalıdır b. Yalnız II
d. Kısıtlayıcı para politikası uygulamalıdır c. Yalnız III
e. Vergileri ve kamu harcamalarını d. I ve II
arttırmalıdır e. I, II ve III
7. Devlet kurumlar vergisi oranını %25’den 12. Milli Gelir: 3500 Dolaylı vergiler: 380 ve
%35’e; gelir vergisi oranını da %20’den Amortismanlar : 450 olduğuna göre GSMH
%30’a çıkardığını ilan ederse bu nasıl bir kaçtır?
politika izleyeceğine işarettir? a. 2670
a. Genişlemeci maliye politikası b. 3120
b. Daraltıcı maliye politikası c. 3880
c. Denk bütçe politikası d. 3950
d. Aktif maliye politikası e. 4330
e. Arz yönlü politika

8. Aşağıdaki kararlardan hangisi maliye


politikası kapsamında alınan önlemlerdendir?
61
13. İki ülkenin GSMH rakamları karşılaştırılırken d. 200
aşağıdakilerden hangisini dikkate almak e. 225
gerekir?
a. Nüfus farklılığı 19. Aşağıdakilerden hangisi üretim faaliyetlerine
b. Kültür farklılığı katılım sonucu elde edilen gelirlerin toplamı
c. Tüketim kalıpları farkı hesaplanırken dikkate alınmaz?
d. Yönetim biçimleri a. Ücret
e. Üretimin sosyal maliyetleri b. Faiz
c. Rant
14. Bir ekonomide bir yıldan diğerine nominal d. Kar
GSMH %40 artarken, reel GSMH %8 e. Vergi
azalıyorsa bu ekonomide nasıl bir
istikrarsızlık söz konusudur? 20. Aşağıdakilerden hangisi devletin yapmış
a. İşsizlik olduğu transfer ödemeleri içinde yer alır?
b. Kayıt dışı ekonomi a. Kamu işçilerine verilen ikramiyeler
c. Yetersiz sermaye birikimi b. Memurlara yapılan ek maaş zammı
d. Enflasyon c. Yeni bina ve teçhizat için yapılan
e. Deflasyon harcamalar
d. İşsizlik sigortası ödemeleri
15. Bir ekonomide belirli bir yılda Gayri Safi e. Devletin mal ve hizmet alımları nedeniyle
Yatırımların değeri 102 trilyonken, yaptığı ödemeler
amortismanların değeri 110 trilyondur. Buna
göre aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
a. Sermaye stoku 8 trilyon azalmıştır
b. Sermaye stoku 8 trilyon artmıştır
c. Net yatırım 8 trilyondur
d. Net yatırım sıfırdır
e. Ülkenin üretken kapasitesi artmıştır.

16. Bir ekonomide GSMH 530 milyar, SMH ise


500 milyardır. Aynı ekonomide Gayri safi
yatırım 80 milyar ise net yatırım kaç 1  C  6  C  11  E  16  D 
milyardır? 2  B  7  B  12  E  17  E 
a. 25
b. 30 3  D  8  C  13  A  18  E 
c. 40
4  E  9  E  14  D  19   E 
d. 50
e. 80 5  D  10  B  15  A  20   D 

17. Türkiye’de kayıt dışı ekonominin GSMH’nın


yarısına ulaştığı tahmin edilmektedir. Bu
tahmin doğru ise aşağıdaki
değerlendirmelerden hangisi doğrudur?
a. Potansiyelin altında üretim yapılmaktadır
b. Üretim faktörlerinin fiyatı yüksektir
c. Devlet çok vergi toplamaktadır
d. Gelir dağılımı adil değildir
e. GSMH olduğundan düşük
hesaplanmaktadır.

18. Bir ülkede 2000 yılına ilişkin sabit (reel)


fiyatlarla GSMH değeri 150 trilyon ve bu yıla
ilişkin GSMH deflatörü 1.50 ise nominal
GSMH değeri kaç trilyon liradır?
a. 75
b. 125
c. 175
62
DOKUZUNCU BÖLÜM ÖRNEK SORU (MART 2005, HAZİRAN
2007)
MİLLİ HASILANIN Kullanılabilir gelirde bir artış olduğunda, bu
BELİRLENMESİ VE gelir artışının ne kadarının tüketime gittiğini
TOPLAM HARCAMALAR ifade eden orana ne ad verilir?
A) Ortalama tasarruf eğilimi
Y = AE = C + I + G + (EX – IM) B) Doğrusal tüketim eğilimi
C) Ortalama tüketim eğilimi
Y:Gelir D) Marjinal tüketim eğilimi
AE: Toplam harcamalar E) Marjinal tasarruf eğilimi
C: Tüketim Harcamaları YANIT:
I: Yatırım Harcamaları Kullanılabilir gelirdeki artışın tüketimi ne kadar
G: Kamu Harcamaları arttıracağını gösteren değere marjinal tüketim
EX: İhracat eğilimi (MPC) adı verilir.
IM: İthalat YANIT D’DİR.

9.1. TÜKETİM VE TASARRUF ÖRNEK SORU (HAZİRAN 2005)


FONKSİYONLARI Bir ekonomide belli bir dönemde yapılan
Keynes analizinde tüketim ve tasarrufu belirleyen tüketim harcamalarının o dönemin milli
asıl unsurun reel harcanabilir gelir olduğunu gelirine oranı aşağıdakilerden hangisini ifade
belirtmiştir. Yani tüketim ve tasarruf gelirin eder?
fonksiyonudur. C=f(Yd) ve S=f(Yd) A) Dış ticaret haddi
B) Marjinal tüketim eğilimi
Tüketim Fonksiyonu: C) Ortalama tasarruf eğilimi
C (Tüketim) D) Ortalama tüketim eğilimi
E) Ortalama maliyet
YANIT:
Belli bir dönemdeki tüketimin gelire oranına
ortalama tüketim eğilim (APC) adı verilir.
YANIT D’DİR.

Otonom Tüketim
Tasarruf Fonksiyonu: Keynes’in analizinde
Y (Gelir)
tasarruf da harcanabilir gelirin bir fonksiyonudur.
Yani tasarrufumuzu belirleyen asıl şey gelirimizdir.
Otonom tüketim: Gelire bağlı olmayan tüketim (Tasarruf üzerinde etkili başka bir değişken, faiz
harcamalarıdır. Gelirimiz sıfır olsa bile yaptığımız oranı, bu analizde ceteris paribus olmaktadır. Bu
tüketime otonom tüketim adı verilir. Otonom durumda faiz oranındaki bir artış tasarruf
tüketim geçmiş dönem tasarrufları ile karşılanır. eğrisini yukarı kaydırır.)

Harcanabilir gelir ile tüketim arasında pozitif


S (Tasarruf)
yönlü bir ilişki sözkonusudur. Yani harcanabilir
gelir arttıkça tüketim harcamaları da artar.

MARJİNAL TÜKETİM EĞİLİMİ (MPC)=

MPC, gelirdeki bir birimlik artışın tüketimi kaç


birim arttıracağını gösterir. Y (Gelir)
Y0
- S0
ORTALAMA TÜKETİM EĞİLİMİ (APC) =

APC, belli bir dönemdeki gelirin ne kadarının Şekilde Y0 gelir düzeyi, gelirimizin tamamının
tüketime harcandığını gösterir. tüketime ayırıldığı ve tasarrufların sıfır olduğu
noktadır. Gelir Y0 düzeyinden itibaren arttıkça,
birey tasarruf yapmaya başlayacaktır. Bu gelir
63
düzeyinin altında tüketici tasarruf yapamamakta, Gelirden farklı ele alınır. Çünkü gelir akım
aksine, geçmiş tasarruflarını kullanmaktadır. değişkendir, düzenli aralıklarla yenilenir.
(aylık, 3 aylık ya da haftalık olarak) Tüketim
-S0 noktası ise otonom tasarrufu başka bir deyişle ile servet arasında pozitif yönlü bir ilişki vardır.
negatif tasarrufu ifade eder (Orijinin altında Yani servet arttıkça tüketim harcamaları da
kalmaktadır.) Negatif tasarruf ile kastedilen ise artar ve bu durumda tüketim fonksiyonu yukarı
geçmiş dönem tasarruflarının kullanılmasıdır. kayar.
Geçmiş dönem tasarrufları, otonom tüketim • Bekleyişler: Gelecekteki gelir, fiyatlar düzeyi
harcamalarının karşılanmasında kullanılır. ve servete ilişkin beklentiler de tüketim
harcamalarını etkiler. Mesela gelecek yıl
MARJİNAL TASARRUF EĞİLİMİ enflasyonun yükseleceğini bekleyen bir
tüketici, bu yıl tüketimini azaltarak tepki verir.
MPS = Bu durumda tüketim fonksiyonu aşağı doğru
kayacaktır.
MPS, gelirdeki bir birimlik artışın tasarrufu kaç
• Demografik Unsurlar: Demografi, nüfus
birim arttıracağını gösterir.
bilimi demektir. Nüfustaki değişimlerin toplam
tüketimi etkilediği düşürülür. Örneğin nüfus
ORTALAMA TASARRUF EĞİLİMİ(APS)= artışı toplam tüketimi arttıracaktır. Dolayısıyla
APS, belli bir dönemdeki gelirin ne kadarının nüfus ile tüketim arasında pozitif yönlü bir
tasarrufa ayrıldığını gösteren orandır. ilişki vardır.

9.2. YATIRIM FONKSİYONU


ÖRNEK SORU (MART 2009)
Belirli bir dönemde yapılan tasarrufun o Basit Keynesyen analizde, analizi kolaylaştırmak
dönemin kullanılabilir gelirine oranına ne ad için yatırım fonksiyonunun gelirden bağımsız
verilir? olduğu varsayılır. Yani yatırım fonksiyonu
A) Tasarruf hacmi “otonom” bir fonksiyondur.
B) Marjinal tüketim eğilimi I (Yatırım)
C) Ortalama tasarruf eğilimi
D) Marjinal tasarruf eğilimi
E) Tasarruf optimizasyonu
YANIT:
Belli bir dönemde yapılan tasarrufun o dönemdeki
gelire oranıan ortalama tasarruf eğilimi (APS) adı
verilir.
YANIT C’DİR.

MPC+MPS=1 Y (Gelir)
APC+APS=1
Peki yatırımları etkileyen gelir dışında kalan diğer
• DİKKAT! Marjinal tasarruf eğilimi, tasarruf faktörler nelerdir?
fonksiyonunun eğimi; marjinal tüketim eğilimi
ise tüketim fonksiyonunun eğimidir. (Genel • Faiz Oranı: Yatırımlar ile faiz oranı arasında
anlamda tüm marjinal ifadeler ait oldukları negatif yönlü ilişki vardır, faiz oranının
fonksiyonun eğimini temsil eder.) yüksek olması yatırımcıları yatırım
• DİKKAT! Tüketim ve tasarruf gelirin artan yapmaktan alıkoyan bir unsurdur. ( - )
fonksiyonlarıdır. Ayrıca gelir arttıkça ortalama • Beklenen Kâr: Yapılacak yatırımdan
tüketim eğilimi azalır, ortalama tasarruf eğilimi beklenen kâr ile yatırım arasında pozitif yönlü
artar. Marjinal tüketim ve tasarruf eğilimleri ise bir ilişki vardır, beklenen kâr arttıkça yatırım
sabittir. yapma eğilimi artar. ( + )
• Teknolojik Değişim: Teknolojideki değişim,
Tüketim Harcamalarını belirleyen diğer üretim tekniğinin değişmesine yol
faktörler: Tüketim fonksiyonu çizilirken ceteris açacağından yatırım harcamalarını
paribus varsayılan diğer değişkenler şunladır: arttıracaktır. ( + )
• Servet: Stok bir değişkendir. Tüketicinin • Sermaye Mallarının Maliyeti: Sermaye
hayatı boyunca elde ettiği birikimi ifade eder. mallarının maliyeti ile yatırımlar arasında
Gayrimenkul, otomobil, hisse senetleri gibi. negatif yönlü bir ilişki vardır. Çünkü sermaye
64
mallarının maliyetinin artması, üretim İhracatın ithalattan farkına net ihracat (NX)
maliyetinin artması dolayısıyla da kârlılığın denir. Net ihracat ile gelir arasında negatif yönlü
azalması anlamına gelir. ( - ) bir ilişki vardır. Yani gelir arttıkça bir ülkenin net
ihracatı azalır, gelir azaldıkça net ihracat artar.
Yukarıda saymış olduğumuz bu değişkenler,
çizmiş olduğumuz yatırım fonksiyonunda ceteris NX (Net ihracat=EX-IM)
paribus kabul edilen değişkenlerdir. Bu nedenle
bunlarda meydana gelen bir değişme yatırım
eğrisini aşağı ya da yukarı kaydırır.

9.3. KAMU HARCAMALARI


Basit Keynesyen modelde kamu harcamaları da
gelirden bağımsız (gelir arttığında ya da
azaldığında değişmeyen) yani “otonom” bir
Y (Gelir)
fonksiyon olarak çizilir. Kamu harcamalarını Y0
belirleyen unsur, devlet mekanizması içerisinde
alınan kararlardır.
G (Kamu Harc.) Şeklimizde Y0 gelir düzeyinden net ihracat
sıfırdır. Bunun anlamı Y0 gelir düzeyinde ithalat
ve ihracatın birbirine eşit olmasıdır.

9.3. TOPLAM HARCAMA FONKSİYONU


(AE)
Toplam harcamayı oluşturan tüm kalemlerin bir
arada gösterildiği fonksiyondur. (tüketim, yatırım,
kamu harcamaları, net ihracat)
Y (Gelir)
TOPLAM HARC. (AE)
AE=C+I+G+(EX-IM)
Kamu harcamalarının arttırılması fonksiyonu
yukarı kaydırırken, azalması aşağı kaydıracaktır.

8.4. NET İHRACAT (EX – IM)


İhracat esasen yurtdışındaki tüketicilerin (malı
alacak kişilerin) gelirinin bir fonksiyonu olduğu
için, yurtiçindeki gelire göre “otonom” kabul Y (GSMH)
edilir. İthalat ise yurtiçin gelirin artan bir
fonksiyonudur. Yani gelir ile ithalat arasında Gelire bağlı vergilerin olmadığı varsayımı
pozitif yönlü bir ilişki vardır. altında; toplam harcama fonksiyonunun eğimi,
dışa kapalı bir ekonomide marjinal tüketim
MARJİNAL İTHALAT EĞİLİMİ eğilimine (MPC); dışa açık ekonomide ise
(MPI) = marjinal tüketim eğilimi ve marjinal ithalat
eğilimi arasındaki farka (MPC – MPI) eşittir.

MPI, gelirdeki bir birimlik artışın ithalatı ne kadar


arttıracağını gösteren değerdir.
Gelir İthalat İhracat Net İhr.
0 0 50 50
100 10 50 40
200 20 50 30
300 30 50 20
400 40 50 10
500 50 50 0
600 60 50 -10
700 70 50 -20
65
9.5. DENGE MİLLİ GELİR DÜZEYİNİN Akım şemasından dışarı çıkışlar, sızıntılar
BELİRLENMESİ olarak adlandırılır. S (tasarruf), T (vergiler), IM
(ithalat) sızıntıları oluşturur.
98.5.1. 45o lik Doğru Modeli
Akım şemasına girişler ise enjeksiyonlar olarak
Keynes’in GSMH oluşumunu açıklarken kullandığı adlandırılır. I (yatırım), G (kamu harcamaları), EX
modeldir. Y = AE = C + I + G + (EX – IM) (ihracat) enjeksiyonları oluşturur.
özdeşliğine dayanır.
S + T + IM = I + G + EX
TOPLAM HARC.
Akım şemasından sızıntıların enjeksiyonlara eşit
(C+I+G+(EX-IM)) Y
AE=C+I+G+(EX-IM)
olduğu noktada denge milli gelir düzeyi belirlenir.
M
Aşağıdaki şekilde Y0 gelir düzeyi sızıntıların
E enjeksiyonlara eşit olduğu milli gelir düzeyini
K N göstermektedir. Enjeksiyonların yatay eksene
paralel çizilmesinin nedeni içerisinde bulunan
L bütün fonksiyonların (I+G+EX) otonom olmasıdır
Enjeksiyonlar-
sızıntılar
45º
Y (GSMH) S+T+IM
Y1 Y0 Y2

45ºlik bir doğrunun geometrik anlamı, üzerinedeki E


I+G+EX
her noktada x eksenindeki değere karşılık gelen y
eksenindeki değerin aynı olmasıdır. (y=x doğrusu)
Dolayısıyla, 45ºlik doğru ile toplam harcamaların Y (Gelir)
kesiştiği nokta elde ettiğimiz gelirin tamamını Y0
harcadığımız noktadır ki bu da ekonomideki denge
noktasıdır. Yani E noktasında oluşan Y0 gelir
düzeyi ekonomideki denge gelir düzeyidir. Ancak 45°lik doğru modelinde de olduğu gibi tam
Keynes’e göre, bu dengenin tam istihdam dengesi istihdam denge düzeyinin Y0’ın altında olması
olma şartı yoktur. Yani ekonomi eksik istihdamda halinde ekonomide enjeksiyonlar sızıntılardan
ya da fazla istihdamda da dengeye gelebilir ki büyük olduğu için bir enflasyonist açık; tam
genellikle görülen durum da budur. istihdam denge düzeyinin Y0’ın üstünde olması
• Tam istihdam gelir düzeyinin Y1 olduğunu halinde ise ekonomide sızıntılar enjeksiyonlardan
düşünelim. Bu noktada yaptığımız harcama büyük olduğu için deflasyonist açık sözkonusu
elde ettiğimiz gelirden fazladır. (AE, 45o olacaktır.
doğrusunun üstünde) Yani ekonomide, tam
istihdam düzeyinde bir harcama fazlası durumu Tasarruf Paradoksu:
sözkonusudur. Keynes KL aralığı kadar olan Ekonomideki birimlerin her birinin tasarruflarını
bu harcama fazlasına enflasyonist açık adını arttırmaları milli gelir düzeyini ve dolayısıyla da
vermiştir. toplam tasarrufları) azaltıcı etki yapar. (paradoks
• Tam istihdam gelir düzeyinin Y2 olduğunu denmesinin nedeni, kişiler kendini güvenceye
düşünelim. Bu noktada yaptığımız harcama, almak için tasarruflarını arttırıyor, gelir azalıyor,
elde ettiğimiz gelirin altındadır. (AE, 45o gelir azalınca tasarruflar da azalıyor tasarruf
doğrusunun altında) Yani ekonomide, tam fonksiyonunu hatırlayın)
istihdam düzeyinde bir harcama açığı Enjeksiyonlar-
sözkonusudur. Keynes, MN aralığı kadar olan sızıntılar S’+T+IM
bu harcama fazlasını deflasyonist açık olarak
S+T+IM
adlandırır.
9.5.2. Sızıntılar-Enjeksiyonlar Modeli E’
E I+G+EX
Keynes’e göre ekonomideki milli gelir denge
noktası 45°lik doğru modeli ile türetilebildiği gibi Y (Gelir)
ekonomideki devresel akım şemasındaki sızıntı ve Y1 Y0
enjekiyonlar eşitlenerek de türetilebilir.
66
1. AŞAMA: Tasarrufların artması (artan tasarruflar
yatırıma dönüşmediği sürece) sadece sızıntıları AE AE’=C+I+G’+(EX-IM)
arttıracaktır ve sızıntıları temsil eden eğri yukarı
kayacaktır. Bunun sonucunda denge milli gelir AE=C+I+G+(EX-IM)
düzeyi Y0 dan Y1 e düşecektir.
2. AŞAMA: Gelirin azalması, tasarrufu
azaltacaktır.
SONUÇ: Niyet tasarrufları arttırmak iken, artan
tasarruflar yatırıma dönüşmediği için gelir azalmış
45º
ve bu nedenle de toplam tasarruf ve tüketim Y (GSMH)
azalmıştır. Bu duruma tasarruf paradoksu adı 500 667
verilir.
9.5.3. Harcama Çarpanı
ÖRNEK 2- Bir ekonomide marjinal tasarruf
Ekonomideki otonom harcamalardaki artışların
eğilimi 0.3, marjinal ithalat eğilimi ise 0.1 olarak
geliri ne kadar arttırdığını gösteren katsayıdır.
hesaplanmıştır. Bu ekonomide otonom yatırım
Otonom harcamalar nelerdir? Gelire bağlı olmayan
harcamalarındaki 100 birimlik artış, milli geliri ne
harcamalar Kamu harcamaları, yatırımlar,
kadar arttıracaktır?
ihracat.
Harcama çarpanı nasıl hesaplanır?

Harcama Çarpanı =
Harcama Çarpanı

Çarpan Katsayısı=
MPC: Marjinal tüketim eğilimi
MPI: Marjinal ithalat eğilimi Yatırım harcamalarındaki
MPS: Marjinal tasarruf eğilimi 100 birimlik artış, milli geliri 250 birim
arttıracaktır.
ÖRNEK 1- Bir ekonomide marjinal tüketim
eğilimi 0.6, marjinal ithalat eğilimi ise 0.2 olarak
hesaplanmıştır. Bu ekonomide kamu
9.6. ÇALIŞMA SORULARI
harcamalarındaki 100 birimlik artış, milli geliri ne
kadar arttıracaktır? 1. Hangisi net ihracat fonksiyonunun negatif
eğimli olmasının nedenidir?
a. İhracatın gelire bağlı olması
b. İhracatın faiz oranına bağlı olması
c. İhracatın gelire bağlı ithalatın otonom
Harcama Çarpanı olması
d. İhracatın otonom ithalatın gelire bağlı
Harcama Çarpanı = olması
e. İthalatın faiz oranına bağlı olması

Kamu harcamalarındaki Y C I G (X-M)


750 750 15 25 70
100 birimlik artış, milli geliri 167 birim
850 830 15 25 50
arttıracaktır.
950 910 15 25 30

2. Tabloya göre Marjinal İthalat Eğilimi (MPI)


kaçtır?
a. 0,1
b. 0,2
c. 0,3
d. 0,4
67
e. 0,5 e. Sermaye mallarının maliyetindeki
değişmeler
3. Tabloya göre 950 birim gelir düzeyinde
gerçekleşecek toplam harcama miktarı kaçtır? 8. Hangisi gerçekleştiğinde GSMH’daki değişim
a. 900 artış yönünde olur?
b. 940 a. Enjeksiyonlar sızıntılardan büyük
c. 950 olduğunda
d. 970 b. Enjeksiyonlar sızıntılardan küçük
e. 980 olduğunda
c. Enjeksiyonlar sızıntılara eşit olduğunda
4. Tüketim fonksiyonu aşağıdaki hangi d. Toplam harcamalar GSMH’dan küçük
değişkenler arasındaki ilişkiye verilen olduğunda
isimdir? e. Toplam harcamalar GSMH’ya eşit
a. Gelir - tasarruf olduğunda
b. Gelir - faiz oranı
c. Tüketim - tasarruf I- Tasarruflar
d. Tüketim - faiz oranı II- Yatırımlar
e. Gelir - tüketim III- Kamu Harcamaları
IV- İhracat
5. Tüketimle ilgili olarak aşağıdaki ifadelerden
hangisi yanlıştır? 9. Hangisi ya da hangileri ekonomide
a. Gelir arttıkça marjinal tüketim eğilimi enjeksiyonları ifade eder?
artar a. I
b. Gelir arttıkça tüketim harcamaları artar b. I-II
c. Gelir arttıkça ortalama tüketim eğilimi c. I-II-III
azalır d. II-III-IV
d. Gelirdeki artışın ne kadarının tüketime e. I-II-III-IV
ayrılacağını marjinal tüketim eğilimi
(MPC) belirler 10. Bütçe dengesinin ve dış ticaret dengesinin
e. Otonom değişkenlerden meydana gelen sağlandığı bir ekonomide dengenin
değişimler tüketim fonksiyonunu aşağı ya sağlanabilmesi için gerekli koşul nedir?
da yukarı paralel kaydırır. a. S+T+M < I+G+X
b. S+T+M > I+G+X
6. Gelir düzeyinin artması durumunda c. S = I
aşağıdakilerden hangisi sözkonusu olur? d. S = G
a. Marjinal tüketim eğilimi artar e. I = T
b. Marjinal tasarruf eğilimi artar
c. Marjinal ithalat eğilimi artar
d. Ortalama tüketim eğilimi artar
e. Ortalama tasarruf eğilimi artar

7. Yatırım harcamalarının otonom kabul edildiği 11. Şekle göre GSMH hangi noktada dengededir?
bir modelde, hangisi yatırım doğrusunun I1 a. M
veya I2 halini almasının nedeni olamaz? b. N
a. Faiz oranı c. K
b. Beklenen kâr d. L
c. Teknolojik değişim e. O
d. Demografik unsurlar
68
12. Ekonominin dışa kapalı olduğu varsayımı 18. Bir ekonomide belli bir dönemde gelir 200
altında, çarpan için elde edilecek eşitlik nedir? trilyon ve tasarruflar 20 trilyon olarak
a. 1/MPS gerçekleşmiştir. Buna göre ortalama tasarruf
b. 1/MPC eğilimi değeri nedir?
c. 1/MPI a. 0,1
d. 1/(MPS+MPI) b. 0,5
e. 1/(MPS+MPC) c. 5
d. 10
13. Dışa kapalı bir ekonomide marjinal tüketim e. 2
eğilimi (MPC) 0,7 iken, kamu harcamalarında
meydana gelecek 100 trilyonluk bir artış
GSMH’yı ne kadar arttırır?
a. 100 trilyon
b. 70 trilyon
c. 170 trilyon
d. 333 trilyon
e. GSMH değişmez

14. Kamu harcamalarında meydana gelen 40


trilyonluk bir artış GSMH’yı 100 trilyon
arttırıyorsa bu ekonomide çarpan katsayısı
kaçtır?
a. 1
19. Şekle göre ekonominin Y1 gelir düzeyindeki
b. 1,5
durumu ile ilgili ifadelerden hangisi
c. 2
doğrudur?
d. 2,5
a. Deflasyonist bir ekonomik durum söz
e. 3
konusudur
b. Ekonomide bir arz fazlası vardır
15. Bir ekonomideki deflasyonist açık neye neden
c. Enflasyonist bir yapı söz konusudur
olur?
d. Ekonomi dengededir
a. Yatırımların tasarruflardan fazla olmasına
e. Ekonomide bir harcama açığı
b. Ekonominin daralmasına
sözkonusudur
c. Fiyatlar genel düzeyinin yükselmesine
d. Maliyet enflasyonuna
e. Talep fazlasına

16. Marjinal tüketim eğilimi kavramı için


aşağıdakilerden hangisi doğrudur? 20. Ekonomideki marjinal tüketim eğilimi (MPC)
a. Gelir ile tasarruf arasındaki ilişkiyi açıklar 0,75 ve marjinal ithalat eğiliminin (MPI) 0,25
b. Gelirin tüketilmeyen kısmıdır olduğu durumda devlet harcamalarında
c. Tüketimdeki değişmenin gelirdeki meydana gelecek 50 trilyonluk bir artış
değişmeye oranıdır GSMH’da ne kadar bir değişiklik yaratır?
d. Tüketim harcamalarının gelirden a. 125 trilyon artar
bağımsız kısmıdır b. 500 trilyon artar
e. Her zaman 1’e eşittir c. 80 trilyon azalır
d. 55 trilyon azalır
17. Gelir 100 trilyondan 150 trilyona çıktığında
e. 100 trilyon artar
tüketim 100 trilyondan 130 trilyona çıkmıştır.
Buna göre marjinal tasarruf eğilimi değeri
nedir? 1  D  6  E  11  C  16  C 
a. 0,20
b. 0,40 2  B  7  D  12  A  17  C 
c. 0,60 3  E  8  A  13  D  18  A 
d. 1,60
e. 2,00 4  E  9  D  14  D  19  C 

5  A  10  C  15  B  20  E 


69
ONUNCU BÖLÜM • Kamu Harcamalarındaki Değişmenin Milli
Gelire Etkisi: Kamu harcamalarındaki artış
MALİYE POLİTİKASI VE ya da azalışların, milli geliri ne kadar
TOPLAM HARCAMALAR değiştireceğini HARCAMA ÇARPANI
belirler.
Devlet milli gelir seviyesini tam istihdam
seviyesine getirebilmek için iktisat politikaları ya da
uygular. Sekizinci bölümde makro iktisadın
konularından bahsederken iktisat politikalarına
değinmiştik.

Maliye politikası devletin talep cephesini


etkileyebilmek için ekonomiye vergi oranları ya • Vergilerdeki Değişmenin Milli Gelire
da kamu harcamaları yoluyla müdahale etmesi Etkisi: Vergilerdeki artış ya da azalışların
şeklinde uyguladığı iktisat politikasıdır. milli geliri ne kadar değiştireceği VERGİ
Ekonominin içinde olduğu duruma göre iki tür ÇARPANI tarafından belirlenir.
maliye politikası uygulanabilir:
1. Genişletici maliye politikası, milli gelir
düzeyi, tam istihdam düzeyinin altında ise
yani deflasyonist açık var ise, kamu
harcamalarının arttırılması ya da vergilerin
azaltılması şeklinde uygulanan politikadır.
Not: Vergi Çarpanı = 1 – Harcama Çarpanı
2. Daraltıcı maliye politikası, milli gelir
düzeyi, tam istihdam düzeyinin üstünde ise Vergi çarpanı her zaman negatif değerler alır.
yani enflasyonist açık durumu var ise Bunun sebebi vergiler ile milli gelir arasında
uygulanır, kamu harcamalarının azaltılması ya negatif yönlü bir ilişkinin olmasıdır. Vergiler
da vergilerin arttırılması şeklinde uygulanan arttığı zaman, toplam harcamalar azalır, AE aşağı
politikadır. kayar ve gelir azalır. Vergiler azaldığı zaman,
toplam harcamalar artar, AE yukarı kayar ve gelir
Şu ana kadar görmüş olduğumuz milli gelir
artar.
denkleminde vergiler yer almıyordu. Vergiler
kullanılabilir geliri etkileyen başlıca faktördür, Denk Bütçe Çarpanı: Kamu harcamalarındaki
hatırlarsanız, kullanılabilir geliri gelirimizin değişmenin kamu gelirlerindeki değişmeye
vergiler düşüldükten sonra kalan kısmı olarak (vergilere) eşit olduğu durum DENK BÜTÇE
adlandırmıştık. Harcamalarımızı belirleyen de olarak adlandırılır. Denk bütçe uygulandığı
gelirimizden çok harcanabilir gelirimizdir. taktirde Milli Gelir kamu harcamalarındaki
değişim kadar değişecektir. Yani DENK BÜTÇE
Y – T = C + S + IM (harcanabilir gelirimizi
ÇARPANI 1’e eşittir.
nereye harcayabiliriz?)
Sızıntılar-enjeksiyonlar modelini hatırlayalım; 10.1. GENİŞLETİCİ MALİYE
S + T + IM = I + G + EX POLİTİKASI
NOT: Modelimizde vergiler gelirden oransal
olarak alınmamakta, otonom kabul edilmektedir.
(varsayım olarak) Bu durumda vergi artışı ya da
TOPLAM HARC.
azalışı, toplam harcamalar eğrisini yukarı ya da C+I+G1+(EX-IM)
(C+I+G+(EX-IM))
aşağı kaydıracak, eğimini değiştirmeyecektir.
E1 C+I+G0+(EX-IM)
Gelir üzerinden oransal olarak alınan vergiler ise
toplam harcama fonksiyonunun eğimini
değiştirecektir.
E0
Devlet, maliye politikası uygularken iki aracı
vardır dedik: Bunlardan biri kamu harcamaları
diğeri de vergiler idi. Peki uygulanan maliye
politikası, geliri ne kadar değiştirir? Bunu çarpan 45º
Y (GSMH)
katsayısı gösterir. Y0 YF
70
Diyelim ki, ekonomide tam istihdam denge düzeyi 10.3. BÜTÇE VE MALİYE
YF de gerçekleşecekken, ekonomi Y0 noktasında POLİTİKASI
dengeye gelmiştir. (AE ve 45o lik doğru E0
noktasında kesişmiş) YF noktası deflasyonist Bütçe, devletin gelirleri ve giderlerinin gösterildiği
açığın olduğu bir noktadır. Deflasyonist açığı mali bir tablodur. İşletmelerin bilançolarına
gidererek ekonomiyi tam istihdam dengesine benzetilebilir ancak önemli bir farkı vardır.
getirmek için genişletici maliye politikası Bilançolar yıl sonunda, işler olup bittikten sonra
kapsamında kamu harcamaları arttırılır ya da hazırlanır. Bütçe ise gelecek yıla ait planları
vergiler azaltılır. Bu durumda AE eğrisi yukarı gösterir. Devletin gelecek yıla ait gelir ve gider
doğru kayar ve denge E1 noktasında ve tam beklentileri bütçede gösterilir diyebiliriz. Devletin
istihdamda gerçekleşir. başlıca gelir kaynağı vergilerdir. Giderleri de
kabaca kamu harcamaları olarak adlandırılabilir.
10.2. DARALTICI MALİYE Dolayısıyla, kamu harcamalarının vergi gelirlerine
POLİTİKASI eşit olduğu bütçe DENK BÜTÇE olarak
adlandırılır. Kamu harcamaları, kamu gelirlerinden
fazla ise bütçe AÇIK verecek, kamu gelirleri
AE kamu harcamalarından fazla ise bütçe FAZLA
C+I+G0+(EX-IM) verecektir. Bütçe açık verirse devlet ne yapar?
E0
C+I+G1+(EX-IM) Yurtiçinden ya da yurtdışından borçlanabilir ya da
para basabilir. Her iki finansman yönteminin de
makro ekonomi üzerinde farklı etkileri olacaktır.
E1
Duruma Göre Maliye politikası: Devletin, maliye
politikasını, ekonominin içinde bulunduğu duruma
göre bütçe açığı ya da fazlası verecek şekilde
45º belirlemesidir.
Y (GSMH) • Enflasyonist açık halindedaraltıcı maliye
YF Y0 politikası G azalır - T artar Bütçe Fazlası
• Deflasyonist açık halindegenişletici maliye
Diyelim ki, ekonomide tam istihdam denge düzeyi politikasıG artar - T azalırBütçe Açığı
YF de gerçekleşecekken, ekonomi Y0 noktasında
dengeye gelmiştir. (AE ve 45o lik doğru E0 Yani devlet bütçe açığı ve fazlasını bir politika
noktasında kesişmiş) YF noktası enflasyonist aracı olarak kullanmaktadır.
açığın olduğu bir noktadır. Enflasyonist açığı Bazı iktisatçılar, “duruma göre maliye politikası”na
gidererek ekonomiyi tam istihdam dengesine karşı çıkmaktadır. Bu amaçla önerilen 3 alternatif
getirmek için daraltıcı maliye politikası bütçe politikası vardır:
kapsamında kamu harcamaları azaltılır ya da
1. Her yıl yapılacak kamu harcaması kamu
vergiler arttırılır. Bu durumda AE eğrisi aşağı
gelirine eşit olmalıdır, yani bütçe denk
doğru kayar ve denge E1 noktasında ve tam
olmalıdır diyen görüş, aslında DEVLET
istihdamda gerçekleşir.
MALİYE POLİTİKASI UYGULAMASIN
Genişletici ve daraltıcı maliye politikaları, sızıntı- demeye çalışmaktadır.
enjeksiyon grafiği ile de incelenebilir. Kamu
2. Devlet bütçesi her yıl denk olamaz tabi ama
harcamalarındaki değişim enjeksiyonlar grafiğini
uzun dönemde bakıldığında (mesela 20 yıl
etkileyecek, vergilerdeki değişim ise sızıntılar
içinde) uygulanan genişletici maliye
grafiğini etkileyecektir.
politikaları (bütçe açıkları) ve daraltıcı maliye
ÖDEV: Genişlemeci ve daraltıcı maliye politikaları (bütçe fazlaları) birbirini
politikalarını sızıntılar - enjeksiyonlar grafiği dengelemelidir diyen bir görüş vardır.
yardımıyla açıklayınız. 4 grafik çizeceksiniz; (Konjonktür görüşü)
Vergi arttırılınca ne olur? Kamu harcamaları
arttırılınca ne olur? Vergi azaltılınca ne olur? 3. Devlet bütçesi, sosyal açıdan en iyi (optimal)
Kamu harcamaları azaltılınca ne olur? işsizlik ve enflasyonu sağlayacak kadar açık ya
Bunlardan hangileri genişletici, hangileri da fazla vermelidir diyen bir görüş var. Bunlara
daraltıcı maliye politikasıdır? göre bütçe açığı kamu borçlanmasına neden
olsa da işsizlik ve enflasyonun yaratacağı
tehlike, borçlanmanın yaratacağı tehlikeden
daha büyüktür. Bu nedenle açık bütçeyi
71
kapatmak için borçlanmaya razı gelinmesi 5. Aşağıdakilerden hangisi devletin ekonomide
gerekir. direkt olarak kontrol edebildiği
değişkenlerdendir?
Otomatik İstikrar Sağlayıcılar (Stabilizatörler):
a. Vergi oranları
Ekonomide istikrarı sağlamaya yönelik biçimde
b. Vergi hasılatı
otomatik olarak değişen ve devlet bütçesinde yer
c. Hane halklarının kazançları
alan gelir ve harcama kalemleridir. Artan oranlı
d. Şirketlerin kârları
gelir vergisi, işsizlik sigortası primleri ve sigorta
e. Bankalara yatırılan mevduat
ödemeleri, şirketlerin kâr payı ödemeleri ve
6. Bir ekonomide MPS=0,20 ve MPI=0,05 olduğu
marjinal tasarruf eğilimi otomatik istikrar
durumda otonom vergilerde meydana gelecek
sağlayıcıdır.
20 trilyonluk bir artışın kamu harcamaları sabit
Artan oranlı gelir vergisi: Dahil olunan gelir kaldığı bir durumda gelirde yaratacağı
dilimi arttıkça, uygulanan vergi oranının da arttığı değişiklik hangisidir?
gelir vergisidir. a. 60 trilyon azaltır
b. 80 trilyon arttırır
10.4. ÇALIŞMA SORULARI c. 500 trilyon azaltır
d. 120 trilyon arttırır
e. 120 trilyon azaltır
1. Aşağıdakilerden hangisi toplam geliri azaltıcı
yönde etki yaratır?
7. Aşağıdaki ifadelerden hangisi denk bütçe
a. İhracat
çarpanını tanımlamaktadır?
b. Tüketim
a. Yatırım harcamaları ve tasarruf
c. Vergiler
harcamalarının birbirine eşit olduğu
d. Yatırım
durumda sayısal değeri 1’e eşit olan net
e. Kamu harcamaları
çarpandır
b. Kamu harcamaları ve vergilerin aynı
2. Aşağıdakilerden hangisi kamu harcamalarının
oranda değişmesi durumunda sayısal değeri
gelire yansımasının belirlenmesinde kullanılan
1’e eşit olan net çarpandır
çarpandır?
c. İhraç edilen mal ve hizmet miktarının, ithal
a. 1 / (MPC+MPI)
edilen mal ve hizmet miktarına eşit olması
b. – (MPC-MPI) / (MPS+MPI)
durumunda sayısal değeri 1’e eşit olan net
c. 1 / (MPS+MPC)
çarpandır
d. 1 / (MPS+MPI)
d. Marjinal tüketim eğiliminin marjinal
e. 1 / MPI
tasarruf eğilimine eşit olması neticesinde 1
olarak hesaplanan çarpandır.
3. Bir ekonomide MPC=0,85 ve MPI=0,10
e. Vergi çarpanı ile kamu harcamaları
olduğu durumda kamu harcamalarında
çarpanının farkına eşittir.
meydana gelecek 30 trilyonluk bir artış
vergilerin sabit kaldığı bir durumda gelirde
yaratacağı değişiklik aşağıdakilerden
hangisidir?
a. 60 trilyon azaltır
b. 80 trilyon arttırır
c. 100 trilyon azaltır
d. 120 trilyon arttırır
e. 150 trilyon azaltır

4. Kamu harcamalarındaki artışın gelire etkisi


aşağıdaki ifadelerden hangisinde
verilmektedir?
8. Yukarıdaki şekle göre aşağıdaki politikalardan
a. Geliri arttırıcı etki yaratır
hangisinin uygulandığı söylenebilir?
b. Geliri azaltıcı etki yaratır
a. Otonom vergiler arttırılmıştır
c. Geliri hiçbir şekilde etkilemez
b. Transfer harcamaları azaltılmıştır
d. Geliri bazen arttırıcı bazen azaltıcı etki
c. Kamu harcamaları arttırılmıştır
yaratır
d. Vergi oranı arttırılmıştır
e. Harcamaların nereye yapıldığına göre
e. Kamu harcamaları azaltılmıştır
değişir
72
9. Aşağıdakilerden hangisi elde edilen gelirin 15. Bütçe açıklarının hızla arttığı bir ortamda
kullanım biçimlerinden biri değildir? ekonomide aşağıdaki gelişmelerden hangisinin
a. Tasarruf görülmesi beklenmez?
b. Tüketim a. Kamu kesimi borç stokundaki artış
c. Yatırım b. Vergi oranlarında indirim
d. İthalat c. Faiz ödemelerinde artış
e. Vergiler d. Gelirin yeniden transferi
e. Merkez bankası kaynaklarına müracaat
10. Kamu harcamalarındaki bir artışın milli geliri 16. Aşağıdakilerden hangisi genişlemeci maliye
harcamalardaki artış kadar genişletebilmesi için politikası önlemleri arasında yer alır?
ne ile finanse edilmesi gerekir? a. Vergi oranının arttırılması
a. Merkez bankasından borçlanma ile b. Reeskont oranının düşürülmesi
b. Özel bankalardan borçlanma ile c. Kamu harcamalarının azaltılması
c. Kamu bankalarından borçlanma ile d. Vergilerin azaltılması
d. Vergilerle e. Yatırımlara uygulanan vergi indirimlerinin
e. Dış borç ile kaldırılması
11. Marjinal tasarruf eğilimi (MPS) 0,30 ve 17. Bir ekonomi için hesaplanan kamu harcamaları
marjinal ithalat eğilimi (MPI) 0,10 olan bir çarpanının değeri 3 ise vergi çarpanının değeri
ekonomide milli gelir seviyesi 250 trilyon lira aşağıdakilerden hangisidir?
iken kamu harcamaları 50 trilyon lira arttırılırsa a. -5
yeni milli gelir seviyesi ne olur? b. -4
a. 375 c. -3
b. 250 d. -2
c. 150 e. -1
d. 125 18. Dahil olunan gelir dilimi arttıkça uygulanan
e. 100 vergi oranının arttığı gelir vergisine ne ad
12. 11. soruda tanımlanan ekonomide devlet verilir?
yaptığı 50 trilyonluk kamu harcamasını 50 a. Sabit oranlı gelir vergisi
trilyonluk bir vergi artışı ile finanse ederse b. Artan oranlı gelir vergisi
milli gelir üzerindeki net etki ne olur? c. Değişken gelir vergisi
a. Milli gelir değişmez d. Spesifik gelir vergisi
b. Milli gelir 100 trilyon azalır e. Otonom gelir vergisi
c. Milli gelir 100 trilyon artar 19. Devletin bütçesinde kamu harcamalarının
d. Milli gelir 50 trilyon azalır kamu gelirlerinden fazla olmasına ne ad
e. Milli gelir 50 trilyon artar verilir?
a. Bütçe açığı
13. Cari denge gelir düzeyinin 750 trilyon lira, tam b. Bütçe fazlası
istihdam gelir düzeyinin ise 850 trilyon olduğu c. Faiz dışı fazla
bir ekonomide marjinal tasarruf eğilimi (MPS) d. Kamu borç stoku
0,30 ve marjinal ithalat eğilimi (MPI) 0,10 ise e. Borç servisi
tam istihdam gelir düzeyine ulaşabilmek için 20. Vergilerin gelirden bağımsız olan kısmına ne
kamu harcamaları ne kadar değişmelidir? ad verilir?
a. 40 trilyon arttırılmalıdır a. Otonom vergi
b. 40 trilyon azaltılmalıdır b. Uyarılmış vergi
c. 45 trilyon arttırılmalıdır c. Gelire bağlı vergi
d. 45 trilyon azaltılmalıdır d. Negatif vergi
e. 100 trilyon arttırılmalıdır e. Pozitif vergi
14. Bütçe fazlasında oluşacak bir artış ekonominin
toplam talep düzeyini nasıl etkiler?
a. Etkilemez 1  C  6  A  11  A  16  D 
b. Düşürür
2  D  7  B  12  E  17  D 
c. Arttırır
d. Önce arttırır sonra düşürür 3  D  8  C  13  A  18  B 
e. Etkinin yönü bilinemez
4  A  9  C  14  B  19  A 

5  A  10  D  15  B  20  A 


73
ONBİRİNCİ BÖLÜM • Para değer muhafaza aracıdır.
PARA TEORİSİ VE POLİTİKASI Para, tasarruflarımızı saklamamıza yani bugünün
alım gücünü, yarına ertelememize yardımcı olur.
11.1. PARANIN FONKSİYONLARI Paranın değer saklama aracı olma özelliği
ülkedeki fiyat hareketliliği ile (yani enflasyonla)
• Para bir değişim aracıdır. ilgilidir. Enflasyonist baskının yaşandığı ülkelerde
Paranın olmadığı dönemlerde değişim mallar paranın satın alma gücünü zaman içerisinde
arasında yapılıyordu. Buğday üreten, domates yitirmesi, değer saklama aracı olma fonksiyonunu
ihtiyacını, buğday karşılığında yapıyordu. Tabi da yitirmesine neden olur.
bunun için ilk yapılması gereken buğday üretenin
satacağı kadar domates ihtiyacı olan bir üreticinin 11.2. PARA İLE İLGİLİ TANIMLAR
bulunması gerekir, ki mal sayısı arttıkça değişimin Tarihsel süreç içerisinde iki çeşit paradan
daha da karmaşıklaştığını görebiliriz. Takas bahsedilebilir: Mal para ve itibarî para.
ekonomisi, uzmanlaşmayı engelleyen bir faktör
olmuştur. İnsanlar ihtiyaçlarını mümkün Mal para, hem kendi değeri olan hem de değişim
olduğunca kendileri üretmeye çalışmışlar, ancak aracı olarak kullanılabilen nesnelerdir. Altın ve
kendi üretemediklerini başkalarından temin diğer değerli madenler örnek olarak gösterilebilir.
etmeye çalışmışlardır. Buna karşılık “para” nın bir Altın ve gümüş sikkeler aynı anda kullanıldığında
değişim aracı olarak orta çıkması ile uzmanlaşma ise insanlar altına daha fazla değer verdikleri için
(en iyi üretebildiğin neyse onu üretme) hız onu tutmak istemiş, öncelikle gümüşleri
kazanmıştır. Paranın değişim aracı olabilmesi için ellerinden çıkarmaya çalışmışlardır. Dolayısıyla
bazı özellikler taşıması gerekir. Bunlar nadirlik, gümüş sikkeler daha fazla dolaşmaya başlamıştır.
genel kabul görme, taşınabilirlik, bölünebilirlik Buna GRESHAM YASASI denir. “Kötü para iyi
gibi özelliklerdir. parayı kovar.” Kötü para: gümüş, iyi para:
altın…
ÖRNEK SORU (HAZİRAN 2007) İtibari para ise, kendine ait değeri olmayan (ya
Ağırlığına oranla değerinin yüksek olması da çok düşük olan) ancak biz itibar ettiğimiz için
paranın hangi özelliğini ifade eder? değer kazanan nesnelerdir. Kağıt para itibari
A) Değerlilik paradır. Kendi değeri üstünde yazan değer kadar
B) Esneklik olmadığı halde, devlet öyle dediği için o değeri
C) Nadirlik kazanmıştır. Günümüzde kullanılan kağıt
D) Taşınabilirlik paraların tümü itibari paradır.
E) Değiştirilebilirlik
Dolaşımdaki kağıt paralar Merkez Bankası,
YANIT:
madenî paralar ise Hazine Müsteşarlığına bağlı
Paranın ağırlığına oranla değerinin yüksek olması,
Darphane tarafından basılır.
taşınabilirlik özelliğini tanımlamaktadır.
YANIT D’DİR.
ÖRNEK SORU (MART 2006)
Türkiye'de banknot ihracı imtiyazı
• Para hesap birimidir. aşağıdakilerden hangisine aittir?
Para, malların ve hizmetlerin değerini ölçmede A) Devlet Planlama Teşkilatı
kullanılır. Takas ekonomisinde malların değerleri B) Dış Ticaret Müsteşarlığı
birbiri cinsinden ölçülmektedir. (1 kg buğday = 2 C) TC Merkez Bankası
kg domates gibi) Mal ve hizmetlerin birbiri D) Maliye Bakanlığı
cinsinden değerlerine nispî fiyat adı verilir. Takas E) Hazine Müsteşarlığı
ekonomisindeki nispî fiyatların her bir mal için YANIT:
hesaplanmasındaki zorluk, paranın bu fonksiyonu Türkiye’de banknot ihracı Türkiye Cumhuriyeti
sayesinde aşılmıştır. (1 kg= 2 kg buğday, 1 kg Merkez Bankasının, madeni para ihracı ise
buğday = kaç kg arpa, 1 kg buğday=kaç dönüm darphanenin tekelindedir.
tarla, 1 kg buğday=kaç çuval saman 1 saat eğitim YANIT C’DİR.
hizmeti= kaç kilo domates vs.) Bir ekeonomide
her bir malın değerini birbiri cinsinden Para benzeri, likiditesi yüksek ancak ödemelerde
hesaplamak zor iken, her bir malın para cinsinden direkt kullanılmayan varlıklardır. Örnek: Vadeli
değerinin hesaplanması daha kolaydır. mevduat, hazine bonosu
Likidite, bir varlığın nakde dönüştürülme
kolaylığıdır. Sahip olduğumuz gayrimenkulun (ev
74
gibi) likiditesi düşük iken, hazine bonolarının Bankacılık sisteminin kaydî para
likiditesi yüksektir. yaratması:
2007 Yılındaki Değişiklikten Önce Resmi Para Kaydî Para, bankalar tarafından kredi işlemleri
Stoku Tanımları: sonucunda mevduat şeklinde yaratılan paradır.
M1=Dolaşımdaki nakit+Vadesiz mevduat
M2=M1+Vadeli mevduat Diyelim ki Ali, 1000 liralık tasarrufunu A
M2Y=M2+Döviz tevdiat hesapları bankasına yatırıyor. Rezerv oranının Merkez
Bankası tarafından %10 olarak belirlendiğini
M1, en dar ancak likiditesi en yüksek para varsayalım. Bu durumda A bankası topladığı
tanımıdır. Paranın değişim aracı olma niteliğini mevduatın %10’unu rezerv olarak tutmak
vurgular. M2, M1 e göre daha geniş bir tanımdır zorundadır. A bankasının bilançosu bu durumda
ve vadeli mevduatları da içermektedir. Bu nedenle aşağıdaki gibi olacaktır:
M2 tanımının paranın değer muhafaza aracı olma
niteliğini vurguladığını söyleyebiliriz M2Y ise Aktif Pasif
yabancı para cinsinden tasarruflarımızı (yani Rezerv:100 Mevduat: 1000
döviz tevdiat hesaplarını) da içerir. Bu sebeple
Kredi:900
daha geniş bir para tanımıdır. M2Y halkın yerli
para ile yabancı para arasındaki tercihlerini
gösterir. Bir ülke halkının değer saklama aracı Mehmet, A bankasından 900 lira kredi almıştır ve
olarak yerli para yerine yabancı paraları tercih bu krediyi hemen kullanmayacağı için B
etmesine nakit ikamesi adı verilir. bankasına vadesiz mevduat olarak yatırmıştır.
Merkez Bankası 2007 yılında Avrupa Birliği Zorunlu rezerv oranı %10 olduğuna göre B
ölçüm sistemine uyum amacıyla para stoku bankasının bilançosu:
tanımlarını değiştirmiştir. Bununla birlikte, eski
tanımlara göre de ölçüm yapılmaya devam Aktif Pasif
etmektedir. Rezerv:90 Mevduat: 900
Merkez Bankasının Yeni Para Stoku
Kredi:810
Tanımları:
M1 = Dolaşımdaki Nakit + TL Vadesiz mevduat
+ Yabancı Para Vadesiz Mevduat Abuzittin B bankasından 810 lira kredi almış ve
M2 = M1 + TL Vadeli mevduat + Yabancı Para bu krediyi C bankasına vadesiz mevduat olarak
Vadeli mevduat yatırmıştır, C bankasının bilançosu:
M3 = M2 + Repo + B Tipi likit fon
Aktif Pasif
11.3. BANKACILIK SİSTEMİ Rezerv:81 Mevduat: 810
Para piyasasında faaliyet gösteren ve mevduat Kredi:729
toplayıp kredi veren kuruluşlara banka denir. Yani
bankalar, tasarruf fazlası olanların (ödünç
verilecek fonu olanların) tasarruflarını mevduat
olarak toplayıp; yatırım yapmak isteyenlere (fon Sonuç olarak ilk aşamada Ali tarafından bankaya
ihtiyacı olanlara) kredi olarak dağıtan aracı bir yatırılmış 1000 lira, kendisinden çok daha fazla
kurumdur. bir paranın dolaşıma çıkmasına neden olmaktadır.
(örneğimizde, 900+810+729) Bankalar kredi
Bankaların topladıkları mevduatın tamamını kredi
dağıtıp, krediyi alanlar parayı bankaya geri
olarak vermeleri, yasalarla sınırlandırılmıştır.
döndürdükçe, bankaların para yaratma kapasitesi
Buna göre, bankalar topladıkları paranın bir
de artar. Bu mekanizmaya bankacılık sisteminin
kısmını “rezerv” olarak kasalarında (ya da Merkez
kaydî para yaratma mekanizması denir.
Bankası kasasında) saklamak zorundadır. Bu
düzenlemenin ilk amacı, mevduat sahibini Yatırılan bir mevduatın ne kadar kaydi para
korumaktır. Günümüzdeki amacı ise para arzını yaratacağı “para çarpanı” ile belirlenir.
kontrol altında tutmaktır. Rezerv oranı (mevduat
munzam karşılık oranı) merkez bankası
tarafından belirlenir.
=Yaratılacak kaydî para miktarı
=Rezervlerdeki değişim
r=zorunlu rezerv oranı
75
1/r= basit kaydi para çarpanı (ya da mevduat Klasik İktisatçılar, para talebinin yalnızca gelire
çarpanı) bağlı olarak ve işlem amaçlı talep edildiğini iddia
ederler. Para talebi teorisine ihtiyat ve spekülatif
Örneğimize göre Ali’nin yatırdığı 1000 TL kaydi
amaçla para talebini ekleyen Keynes’dir.
para çarpanı kadar kaydî para yaratma gücüne
sahiptir. Rezerv oranı %10 olduğuna göre kaydi
ÖRNEK SORU (KASIM 2004, KASIM 2008)
para çarpanı= 1/0,10=10 dur. Yani Ali’nin 1000
Keynesgil para talebine göre, halkın spekülatif
TL mevduatı sisteme 1000 x 10 = 10.000 YTL
nedenlerle elinde tutmak istediği nakit miktarı,
olarak geri dönecektir.
aşağıdakilerden hangisi ile ters yönde değişir?
Tabii burada belirtmek gerekir ki, alınan
A) Vergi oranı
kredilerin bankacılık sistemine geri dönmemesi ve
B) Sermaye birikimi
daha bir çok faktör bankaların yaratacağı kaydi
C) Milli gelir
para miktarı sınırlandıracaktır. Burada açıklanan
D) Faiz oranı
basit kaydi para çarpanı, belli bir miktar mevduat
E) Tasarruf miktarı
ile yaratılabilecek maksimum kaydi para miktarını
YANIT:
göstermektedir.
Spekülatif para talebi, faiz oranı ile negatif yönlü
ilişki içindedir. Faiz oranı artarsa spekülatif para
11.4. PARA PİYASASI talebi azalır, faiz oranı azalırsa spekülatif para
Herhangi bir mal ya da hizmet için “piyasa” talebi artar.
terimini o malın arz ve talebinin bir araya geldiği YANIT D’DİR.
yer olarak tanımlamıştık. Nasıl ki otomobil
piyasasını incelerken otomobil talebi ve arzından ÖRNEK SORU (HAZİRAN 2007, HAZİRAN
bahsediyorsak, para piyasası için de para talebi 2008)
(MD) ve para arzı (MS) söz konusudur. Bireylerin faiz oranlarındaki değişmelerden
yararlanmak amacıyla servetlerinin bir
11.4.1. Para Talebi bölümünü ellerinde para olarak tutmalarına
Para talebi bireylerin yanlarında taşımak ne ad verilir?
istedikleri para miktarıdır. Para 3 sebeple talep A) İşlem güdüsüyle para talebi
edilir: B) Tüketimgüdüsüyle para talebi
1. İşlem Amaçlı Para Talebi: Mal ve C) Üretim güdüsüyle para talebi
hizmetlere harcama yapabilmek talep edilen D) İhtiyat güdüsüyle para talebi
para miktarıdır. Bireylerin işlem amaçlı para E) Spekülasyon güdüsüyle para talebi
talep etmelerinin ardında yatan neden, gelir YANIT:
elde edilen dönem ile harcama yapılan Bireylerin faiz oranlarındaki değişmelerden
dönemin eşleşmemesidir. (Gelirini ayın yararlanmak amacıyla ellerinde tuttukları para
15’inde elde eden bir memur, bir sonraki ayın miktarına spekülasyon güdüsüyle para talebidir.
15’ine kadar o parayı harcamak zorundadır. Spekülasyon güdüsüyle para talebi Keynes
Bu nedenle cebinde para taşıması gerekir.) tarafından para talebi teorisine kazandırılmıştır.
İşlem amaçlı para talebi gelire bağlıdır, YANIT E’DİR.
çünkü gelir harcama gücümüzü belirler. Gelir
Dolayısıyla para talebi iki faktöre bağlı olarak
arttıkça, işlem amaçlı para talebi de artar.
değişir: reel gelir ve faiz.
2. İhtiyat Amaçlı Para Talebi: Beklenmeyen
Faiz Oranı (i)
ani harcamaları karşılayabilmek için tutmak
istediğimiz para miktarıdır. İhtiyat amaçlı
para talebi de gelire bağlıdır ve gelir ile
pozitif yönlü ilişkisi içindedir.
3. Spekülatif Amaçlı Para Talebi: Para
dışındaki finansal araçların (tahvil, hisse
senedi gibi) getirisinin belirsiz olması
nedeniyle, değişen getiriden yararlanabilmek MD
için tutulmak istenen para miktarıdır. Para Miktarı
Spekülatif amaçlı para talebi faiz oranına
bağlıdır. Faiz oranı yükselirse spekülatif
Para talebini faiz oranının fonksiyonu olarak
amaçlı para talebi azalır, faiz oranı düşerse
çizdik, yani çizdiğimiz şekil reel gelir sabitken
spekülatif amaçlı para talebi artar.
(yani nominal gelir ve fiyatlar genel düzeyi
sabitken) faiz oranı ile para talebi arasındaki
76
ilişkiyi göstermektedir. Dolayısıyla para talebi piyasasında tahvil fiyatları ile tahvil faizi
fonksiyonumuzda nominal gelir ve fiyatlar genel arasındaki ters yönlü ilişkidir. Keynes’in belirttiği
düzeyi ceteris paribus ile sabit kabul edilen türde tahvil (ki buna konsol adı verilir) üzerinde
değişkenlerdir. Bu nedenle, fiyatı vadesi ve faiz oranı yazan kıymetli kağıttır.
• Gelirdeki artış para talebini sağa; azalış ise
sola kaydırır. Başka bir deyişle işlem
amaçlı ya da ihtiyat amaçlı para
talebindeki bir değişme, para talebi eğrisini
sağa ya da sola kaydıracaktır.
• Fiyatlar genel düzeyinde (yani enflasyonda)
bir artış, bireylerin aynı alışverişi
yapabilmek için daha fazla paraya ihtiyaç
duymaları nedeniyle para talebini sağa
kaydırırken, fiyatlar genel düzeyinde (yani
enflasyonda) bir azalış ise, para talebini
sola kaydırır.
• Faizlerdeki bir değişme ise para talebi
eğrisini kaydırmaz, eğri üzerinde hareket
etmemize neden olur.
Diyelim ki yukarıdaki gibi üzerinde yazan fiyatı
11.4.2. Para Arzı ve Para Piyasasında
5000 lira olan %11 faizli 1 yıl vadeli bir tahvil
Denge
aldınız. Bu tahvile sahip kişi, vade sonunda tahvili
Basit Keynesyen modelde para arzı merkez karşılığında 5550 lira alacak demektir. Ancak
bankası tarafından belirlenen otonom bir tahviller hamiline yazılı kıymetli kağıtlardır ve
parametre kabul edilmektedir. Yani faiz oranı ne vadesi gelmeden de piyasada üzerinde yazan
olursa olsun, Merkez Bankası kendi fiyattan farklı fiyatlardan işlem görebilirler
değişkenlerine göre belirlediği parayı arz
edecektir. i0 (%11) para piyasasında belirlenmiş denge faiz
Faiz oranı (i)
oranı olsun. Faiz oranı bir sebeple i0’ın altına
düşerse piyasada para talebi fazlası
MS oluşacaktır. İnsanlar artan para taleplerini
karşılamak için ellerindeki tahvilleri satacaklar,
tahvil arzının artması sonucu tahvil fiyatı
düşecektir. Diyelim ki yukarıda belirttiğimi
tahvilin piyasa fiyatı 4000 liraya düşsün. Bu
durumda 4000 liradan tahvili satın alan kişi, vade
sonunda 5550 lira alacağından faiz oranı yeniden
yükselerek i0 dengesine dönecektir.
Para Miktarı
Merkez Bankası para arzını (daha sonra Faiz oranı bir sebeple i0’ın üstüne çıkarsa,
öğreneceğimiz çeşitli yöntemlerle) arttırırsa MS piyasada para arzı fazlası oluşacaktır. İnsanlar
sağa, azaltırsa sola kayar. ellerindeki fazla para ile tahvil satın alacaklar, bu
Para piyasasında denge, (her piyasada olduğu kez tahvil talebinin yükselmesi sonucu tahvil
gibi) arz ve talebin kesiştiği noktada belirlenir. fiyatı yükselecektir. Diyelim ki yukarıda
belirttiğimiz tahvilin piyasa fiyatı 5200 liraya
Faiz Oranı (i) çıksın. Bu durumda 5200 liradan tahvili satın alan
MS kişi, vade sonunda 5550 lira alacağından faiz
Para Arz Fazlası oranı düşerek yeniden i0 denge noktasına
dönecektir.
İ0=%11 11.5. PARA POLİTİKASI
Para Talep Fazlası Daha önce devletin, TAM İSTİHDAM DENGE
DÜZEYİNE ULAŞMAK İÇİN uyguladığı
MD maliye politikalarından bahsetmiştik. Devlet,
Para Miktarı kamu harcamaları ve vergi oranlarını değiştirerek
Keynes’in para piyasası ile faiz oranı arasında enflasyonist ya da deflasyonist açığı ortadan
ilişki kurmasının altında yatan neden, sermaye kaldırmaya çalışıyordu.
77
Bu bölümde maliye politikasının alternatifi olan bankasının telkin ve tavsiyeleri gibi çeşitli para
para politikasının nasıl uygulanacağından ve bu politikasının diğer araçları da sözkonusudur.
uygulamanın ekonomiyi nasıl tam istihdama
ÖRNEK SORU (MART 2006)
götüreceğinden bahsedeceğiz.
Bir ülkede para politikasının uygulayıcısı
Aynı maliye politikası gibi para politikası da aşağıdakilerden hangisidir?
genişletici ve daraltıcı olmak üzere iki şekilde A) Parlamento
uygulanır. Deflasyonist açık sözkonusu B) Merkez Bankası
olduğunda para arzı arttırılarak genişlemeci para C) Sanayi ve Ticaret Bakanlığı
politikası; enflasyonist açık sözkonusu D) Başbakanlık
olduğunda ise, para arzı azaltılarak daraltıcı E) Maliye Bakanlığı
para politikası uygulanır. YANIT:
Bir ülkede para politikasının uygulayıcısı, o
Merkez bankası ekonomideki para arzına
ülkenin merkez bankasıdır.
müdahale ederek para politikası uygular dedik.
YANIT B’DİR.
Peki merkez bankası para arzını nasıl
ÖRNEK SORU (MART 2007, KASIM 2008)
değiştirebilir? Yaygın olarak kullanılan üç yöntem
TC Merkez Bankası para politikasını
sözkonusudur:
yönetmede kullandığı araçlardan hangisinde
1. Rezerv oranını değiştirmek: Rezerv oranı, ekonomide kazanılan dövizlerin belli bir
bankaların topladıkları mevduatın ne kadarını oranının kendisine satılmasını öngörmektedir?
kasalarında tutmaları gerektiğini gösteren A) Sızıntı oranları
orandır. Bu oran yükseltilirse, bankalar daha B) Karşılık oranları
az kredi verebilirler ve piyasaya çıkacak para C) Reeskont oranları
miktarı azalır. (Daraltıcı para politikası) Bu D) Zorunlu devir oranları
oran düşürülürse, bankalar daha çok kredi E) Açık piyasa işlemleri
verebilirler ve piyasaya çıkacak para miktarı YANIT:
artar. (Genişletici para politikası) Merkez bankasının ekonomide kazanılan
2. Reeskont faiz oranını değiştirerek: dövizlerin bir oranının kendisine satılmasını kural
Reeskont faiz oranı, merkez bankasının olarak getirmesi, zorunlu devir oranı olarak
bankalara kredi verirken uyguladığı faiz adlandırılır.
oranıdır. Merkez bankası, likiditenin son YANIT D’DİR.
kaynağı olma fonksiyonu uyarınca, ödeme ÖRNEK SORU (MART 2008)
güçlüğü çeken bankalara kredi verebilir. Aşağıdakilerden hangisi TC Merkez
Reeskont faiz oranının yükseltilmesi, Bankası'nın para politikasını yürütmek için
bankaların merkez bankasından alacağı kredi yasal olarak elinde bulundurduğu araçlardan
miktarını kısacağı için daraltıcı bir para biri değildir?
politikası; reeskont faiz oranının düşürülmesi A) Reeskont oranları
ise bankaların merkez bankasından alacağı B) Sızıntı oranları
kredi miktarını arttıracağı için genişletici para C) Zorunlu devir oranları
politikası olarak değerlendirilir. D) Açık piyasa işlemleri
3. Açık Piyasa İşlemleri: Açık piyasa işlemi E) Karşılık oranları
merkez bankasının devlete ait iç borçlanma YANIT:
senetlerini (tahvil ve bonoları) bankacılık Sızıntı oranı, bankacılık sistemi dışına kaçan
sistemine satması ya da bankacılık paradır. Bu oran merkez bankası tarafından
sistemindeki tahvil ve bonoları satın belirlenemediği gibi, bir para politikası aracı
almasıdır. Merkez bankasının bankalara olarak da kullanılamaz.
finansal aktif satması, para arzını YANIT B’DİR.
azaltacağından daraltıcı para politikasıdır.
Merkez bankasının bankalardan finansal aktif 11.6. PARA POLİTİKASININ MAKRO
satın alması ise para arzını arttırdığından EKONOMİYE YANSIMASI
genişletici para politikasıdır.
Bahsetmiş olduğumuz para politikasının klasik Uygulanan para politikası tam istihdam düzeyine
araçları dışında, farklılaştırılmış iskonto oranları, ulaşmamıza nasıl yardımcı olur? Bu soruya
banka kredilerinin kontrolü, ithalat için depozito verilen cevaplar içerisinde en popüler olanı
zorunluluğu, merkez bankasının bankalara belli Keynes’in dolaylı kanal yaklaşımıdır.
miktarda devlet tahvili alma zorunluluğu
getirmesi, tüketici kredilerinin kontrolü, merkez
78
11.6.1. Dolaylı Kanal Yaklaşımı 11.6.2. Klasik/Neoklasik Doğrudan Kanal
Yaklaşımı
Ekonomide enflasyonist açık olduğunu
Klasiklerin para politikasına yaklaşımı Miktar
varsayalım ve devlet bu durumu gidermek için
Teorisi ile açıklanır. MS*V=P.T  Miktar teorisi
daraltıcı para politikası uygulasın. Daraltıcı
değişim denklemidir. (Doğrudan kanal)
para politikası neticesinde, para arzı eğrisi sola
kayar ve denge faiz oranı i1 e yükselir. Faiz MS: Para arzı
oranındaki yükselme toplam harcamalar içinde V: Dolanım hızı (para belli bir zamanda kaç kez el
(C+I+G+EX-IM) yatırımları azaltarak, toplam değiştiriyor)
harcamaları azaltacaktır. Toplam harcamaların P: Fiyatlar genel düzeyi
aşağı kayması neticesinde, gelir düzeyi de T: İşlem hacmi
azalacak ve böylece enflasyonist açık
kapanacaktır. Not: İşlem hacmi yerine reel gelir (y) de
kullanılabilir.
Dolaylı kanal olarak adlandırılan bu süreç şöyle
özetlenebilir: Klasiklere göre V ve T (ya da y) kısa dönemde
değişmez, istikrarlıdır. Bu durumda para arzındaki
MS↓ i ↑  I↓  AE↓ Y↓ değişim doğrudan doğruya fiyatlar genel
seviyesini etkileyecektir.
Faiz Oranı (i)
M S’ M S
İ1
ÖRNEK SORU (KASIM 2005, MART 2009)
İ0
Paranın miktarındaki artış ile fiyatlar genel
seviyesindeki ilişkiyi ele alan ve paranın
miktarındaki artışların fiyatlar genel seviyesini
artıracağını öne süren teori aşağıdakilerden
MD hangisidir?
Para Miktarı A) Fiyat teorisi
B) Miktar teorisi
C) Para teorisi
AE D) Maliyet teorisi
C+I0+G+(EX-IM)
E0 E) Genel denge teorisi
C+I1+G+(EX-IM) YANIT:
Para miktarındaki artışların yatırımları ya da geliri
değil de yalnızca fiyatları arttırması, klasik miktar
E1 teorisi ile açıklanmaktadır.
YANIT B’DİR.
Sonuç olarak klasikler para arzını değiştirerek
45º uygulanacak para politikasının TAM
Y (GSMH)
İSTİHDAM DENGESİne ulaşma hedefinde
YF Y0
başarısız olacağını, sadece fiyatlar genel
düzeyini etkileyeceğini savunmaktadırlar.
Deflasyonist açık durumunda uygulanacak (Para arzı arttırılırsa fiyatlar genel düzeyi
genişletici para politikası da dolaylı kanal ile artar, para arzı azalırsa fiyatlar genel düzeyi
şöyle özetlenebilir: azalır.) Buradan klasiklerin enflasyona
yaklaşımını da anlayabiliriz, fiyatla genel
MS↑ i↓ I↑  AE↑  Y↑ düzeyindeki artışın (enflasyonun) nedeni para
Sonuç olarak KEYNES’e göre para arzındaki artışlardır.
miktarındaki değişiklikler faiz oranı Klasiklerin ve Keynes’in para politikasına
aracılığıyla toplam harcamaları ve gelir yaklaşımları arasındaki farklılığın nedeni, tam
düzeyini etkilemektedir. istihdam konusundaki fikirlerinden
kaynaklanmaktadır. Klasiklere göre ekonomi her
zaman tam istihdam dengesinde olacağından, para
miktarını arttırmanın üretim üzerinde bir etkisi
olamaz, zira üretim zaten potansiyel düzeyde
yapılmaktadır. Bu nedenle mal miktarında
79
değişme olmaksızın para miktarının artması
fiyatları arttıracaktır. Ancak Keynes’e göre 3. Zorunlu rezerv oranı %20 iken bankacılık
ekonominin eksik istihdam durumunda da sistemi ile ilgili hangisinin söylenmesi doğru
dengeye gelmesi mümkün olduğundan (likidite olur?
tuzağı adı verilen istisnai durumlar dışında) para a. Rezervlerde başlangıçta meydana gelen
miktarı arttırılarak yatırımların ve üretimin bir azalma vadesiz mevduatı kendisinin
canlandırılması mümkündür. toplam 10 katı azaltır
b. Rezervlerde başlangıçta meydana gelen
11.7. MERKEZ BANKACILIĞI bir artış vadesiz mevduatı kendisinin
toplam 10 katı arttırır
Merkez bankası, para basma tekeline sahip ve c. Rezervlerde başlangıçta meydana gelen
para politikasını uygulamakla sorumlu kurumdur. azalma vadesiz mevduatı kendisinin
Dünyada ilk kurulan merkez bankası 1694 yılında toplam 5 katı arttırır
kurulan İngiliz Merkez Bankasıdır. Türkiye d. Rezervlerde başlangıçta meydana gelen
Cumhuriyeti Merkez Bankası ise 1930 yılında artış vadesiz mevduatı kendisinin toplam
kurulmuştur. Merkez bankasının 4 temel 5 katı arttırır
fonksiyonu vardır: e. Rezervlerde başlangıçta meydana gelen
• Para piyasalarında istikrarın sağlanması: Fiyat %20 artış vadesiz mevduatı toplam %20
istikrarının sağlanması ve enflasyonla arttırır
mücadele etmek merkez bankalarının en
önemli görevidir. 4. Hangisi doğru değildir?
• Bankaların bankası olma: Ticari bankaların a. Kağıt paralar Merkez Bankası tarafından
müşterilerine verdikleri mevduat açma, kredi çıkarılır
verme gibi hizmetleri merkez bankaları da b. Likiditesi yüksek nakit ödemelerde direkt
bankalara sağlamaktadır. olarak kullanılamayan varlıklara para
• Likiditenin son kaynağı olma: Merkez benzeri denir
bankasının ödünç verebilecek son kurum c. M1 para tanımında paranın değişim aracı
olmasıdır ve para basma tekelinden olma fonksiyonu ön plana çıkmaktadır
kaynaklanır. d. Kağıt paranın likiditesi tamdır
• Devletin bankacılığını yapma: Devlete ait e. Döviz tevdiat hesabı M2 para tanımı
fonları tutma ve bu fonlardan ödemeleri içerisinde yer alır
yapma gibi işlemler de merkez bankası
tarafından gerçekleştirilir. 5. Bir bankanın kişilere ve şirketlere
kullandırdığı krediler bilançosunun hangi
ÇALIŞMA SORULARI bölümünde yer alır?
a. Alacak niteliğinde olduğu için aktifte
I- Değişim aracı olma b. Alacak niteliğinde olduğu için pasifte
II- Hesap birimi olma c. Borç niteliğinde olduğu için aktifte
III- Değer muhafaza aracı olma d. Borç niteliğinde olduğu için pasifte
IV- Gelir dağılımını düzenleme e. Hem borç hem de alacak niteliğinde
olduğu için nazım hesaplarda
1. Verilenlerden hangisi ya da hangileri paranın
fonksiyonlarından değildir? 6. Merkez Bankasının zorunlu rezerv oranını
a. Yalnız I arttırması hangi sonucu doğurur?
b. Yalnız III a. Çarpanın değeri artacağı için kaydi para
c. Yalnız IV miktarı artar
d. I ve III b. Çarpanın değeri artacağı için kaydi para
e. II ve IV miktarı azalır
c. Çarpanın değeri azalacağı için kaydi para
2. Varlıkların nakde veya vadesiz mevduata miktarı artar
dönüştürülme hızına ve kolaylığına ne ad d. Çarpanın değeri azalacağı için kaydi para
verilir? miktarı azalır
a. Nakit ikamesi e. Çarpanın değeri değişmeyeceği için kaydi
b. Likidite para miktarı sabit kalır
c. Senyoraj
d. Serbest rezerv
e. Konvertibilite
80
d. Keynesyen İktisat
e. Hiçbiri

12. Para miktarı ile ekonomik faaliyetleri


açıklamaya yönelik dolaylı kanal
yaklaşımında, para miktarı artışları sonucu
hangi durum ortaya çıkmaz?
a. Gelir artar
b. Gelir azalır
7. Grafikte Haziran 2003 itibariyle M2Y c. Para dışındaki diğer finansal varlıklara
tanımına göre para arzının dağılımı talep artar
görülmektedir. Buna göre aşağıdaki d. Reel varlıklara talep artar
değerlendirmelerden hangisi yanlış olur? e. Toplam harcamalar artar
a. Türk toplumunda döviz tutma eğilimi
yüksektir 13. Para arzının tamamiyle Merkez Bankası
b. Ulusal paradan kaçış söz konusudur tarafından belirlendiği kabul edildiğinde
c. Yaşanan yüksek enflasyon döviz Keynesyen görüşe göre para arzı artışının
hesaplarını arttırmaktadır GSMH (Y) üzerine etkisi hangi grafikte doğru
d. TL değişim aracı olma fonksiyonunu olarak verilmiştir?
kaybetmektedir
e. TL değer muhafaza aracı olma
fonksiyonunu kaybetmektedir.

8. Bankacılık sisteminin rezervlerinde meydana


gelen 100 milyar liralık artış kaydi para
miktarını 500 milyar lira arttırıyorsa kaydi a.
para çarpanı kaçtır?
a. 0,20
b. 0,50
c. 1
d. 3
e. 5
b.
9. Enflasyon paranın fonksiyonlarının hangisinin
etkinliğinin belirlenmesinde önemli rol oynar?
a. Hesap birimi olma
b. Değer muhafaza aracı olma
c. Değişim aracı olma
d. Gelir dağılımını düzenleme
e. Bölünebilir olma
c.
10. Para talebi ile ilgili ifadelerden hangisi
yanlıştır?
a. Talep edilen para miktarı nominal gelire
ve faiz oranına bağlıdır
b. Faiz oranı yükseldikçe talep edilen para
miktarı azalır
c. Nominal gelir artarsa para talebi artar d.
d. Fiyatlar artarsa para talebi artar
e. Reel gelir artarsa para talebi düşer

11. Para miktarındaki değişikliklerin ekonomiyi


faiz aracılığı ile dolaylı yoldan etkilediğini
ifade eden görüş hangi iktisat okuluna aittir?
a. Klasik İktisat e.
b. Monetarist İktisat
c. Yeni klasik İktisat
81
14. Ekonomi tam istihdama yakın bir üretim c. Kaybedilen faiz
düzeyinde iken, para arzındaki artış sonucu d. Kazanılan likidite
ortaya çıkan nominal gelir artışı, büyük e. Kaybedilen gelir
oranda hangi değişkendeki değişmeden 20. Aşağıdakilerden hangisi değişim denklemini
kaynaklanır? verir?
a. Fiyatlar genel düzeyi a. M x P = V x y
b. Üretim miktarı b. y x V = P x M
c. Para talebi c. M – V = P x y
d. Faiz oranı d. M – V = P – y
e. Paranın dolaşım hızı e. M x V = P x y

15. Merkez Bankası hangisini değiştirerek ticari


bankaların kaydi para yaratma olanaklarını 1  C  6  D  11  A  16  A 
etkiler? 2  B  7  D  12  B  17  D 
a. İskonto oranını değiştirerek
b. Reeskont oranını değiştirerek 3  D  8  E  13  B  18  E 
c. Zorunlu rezerv oranını değiştirerek
4  E  9  B  14  D  19  B 
d. Açık piyasa işlemleri yaparak
e. Hepsi 5  A  10  E  15  E  20  E 

16. Merkez Bankasının para arzı artışını


yavaşlatıp, faiz oranlarını yükselterek
uyguladığı politikaya ne ad verilir?
a. Sıkı para politikası
b. Gevşek para politikası
c. Genişlemeci para politikası
d. Açık piyasa işlemleri
e. Hassas para politikası

I. Zorunlu rezerv oranlarını düşürür


II. Reeskont oranını düşürür
III. Piyasaya devlet tahvili satar

17. Ekonomide durgunluk eğilimi baş göstermişse


Merkez Bankası hangi politikaları izler?
a. Yalnız I
b. Yalnız II
c. Yalnız III
d. I ve II
e. I ve III

I- Zorunlu rezerv oranlarını arttırır


II- Reeskont oranını düşürür
III- Piyasaya devlet tahvili satar

18. Ekonomide enflasyonist tehditler kendini


hissettirmeye başlamışsa Merkez Bankası
hangi politikaları izler?
a. Yalnız I
b. Yalnız II
c. Yalnız III
d. I ve II
e. I ve III
19. Elde para tutmanın fırsat maliyeti
aşağıdakilerden hangisidir?
a. Kazanılan süre
b. Kaybedilen likidite
82
ONİKİNCİ BÖLÜM sonucuna varabiliriz. İşte bu ters yönlü ilişkiyi
bize AD yani toplam talep eğrisi gösterir.
TOPLAM ARZ – TOPLAM TALEP
ANALİZİ VE ENFLASYON P (Fiyatlar Genel Düzeyi)

Bu ünitede, mikro iktisatta öğrenmiş olduğumuz


arz ve talep analizini, tek bir mal veya hizmet için
değil de ekonomide üretilen tüm mal ve hizmetler
için kullanacağız. Dolayısıyla yatay eksende bir
ekonomideki toplam üretimi temsil eden GSMH
(yani Y) dikey eksende de, tüm malların ortalama
fiyatlarını temsil eden “fiyatlar genel düzeyi” AD
bulunacak. Y (GSMH)
12.1. TOPLAM TALEP (AD)
Toplam talep eğrisi mal ve para piyasalarının
dengede olduğu durumda fiyatlar genel düzeyi ile AD neden sağa ya da sola kayar?
GSMH arasındaki negatif yönlü ilişkiyi gösteren 1. G (Kamu Harcamaları) artarsa AD sağa kayar
eğridir. AD talep eğrisi, mikro iktisatta 2. T (vergiler) artarsa AD sola kayar
gördüğümüz bireysel ya da piyasa talep 3. MS artarsa AD sağa kayar
eğrilerinden farklı olarak, ekonomideki tüm
tüketicilerin, tüm mal ve hizmetlere olan talebini • Genişlemeci Para PolitikasıMS↑AD
gösterir ve bu nedenle de piyasa talep eğrilerinin sağa kayar
toplamı şeklinde türetilmesi mümkün değildir. • Daraltıcı Para Politikası MS↓AD sola
kayar
Toplam talep eğrisinde fiyatlar genel düzeyi ile • Genişlemeci Maliye PolitikasıG↑ ya da
GSMH arasındaki negatif ilişkinin sebebi para T↓AD sağa kayar.
talebinin fiyatlar genel düzeyine ters yönde bağlı • Daraltıcı Maliye Politikası G↓ ya da T↑
olmasıdır. Onbirinci bölümde öğrendiğimiz para AD sola kayar.
arz ve talebini hatırlayalım, para talebi faiz
oranının fonksiyonu olarak çizilmişti. Fiyatlar Kısaca genişletici para ve maliye politikaları
genel düzeyi ve gelir ise Ceteris Paribus AD eğrisini sağa kaydırırken, daraltıcı para ve
tutulmuştu. Fiyatlar genel düzeyi ile para talebi maliye politikaları ise AD eğrisini sola
arasında pozitif yönlü ilişki vardır. Fiyatlar artarsa kaydırır.
bireyler satın alma güçlerini korumak için daha
fazla parayı ellerinde tutmak isterler. Yani para 12.2. TOPLAM ARZ (AS)
talebi artar. Ekonomide tüm sektörlerin toplam üretim
düzeyini gösterir. Klasikler ve Keynes Toplam
Faiz Oranı (i) Arz eğrisinin şekli konusunda karşıt görüşlere
MS sahiptir.
İ1
P (Fiyatlar Genel Düzeyi) P (Fiyatlar Genel Düzeyi)

İ0 AS

AS
MD’ (P1)
MD (P0)
Para Miktarı
Fiyatlar genel düzeyinin P0’dan P1’e çıkması, para
talebini sağa kaydırır ve faiz oranı arttırır. (i0 i1) Y (GSMH) Y (GSMH)
Bunun reel (üretimle ilgili) piyasaya etkisini şöyle Klasiklere Keynes’e
kurabiliriz: Göre AS Göre AS

P↑MD↑ i↑I↓AE↓Y↓ Klasik İktisatçılara göre toplam arz tam


istihdam denge düzeyinde esnekliği sıfır olan bir
Yukarıdaki süreçten fiyatlar genel düzeyi ile
doğrudur. Yani toplam üretim tam istihdam denge
GSMH arasında ters yönlü bir ilişki olduğu
düzeyinde belirlenir. AS eğrisi bu şekilde iken,
AD eğrisinin sağa ya da sola kayması (daraltıcı ya
83
da genişletici politikalar uygulanması) üretim bulunduğu bölge, iktisat politikası uygulamaya
hacmini arttırmayacak sadece fiyatlar genel elverişli olmayan bölgedir.
düzeyini etkileyecektir.
AS neden sağa ya da sola kayar???
Keynes’in toplam arz eğrisi ise 1929 ekonomik
1. Maliyet Şokları (üretim maliyetlerindeki artış
buhranının etkilerini taşımaktadır.
AS eğrisini sola kaydırır)
Hatırlayacağınız gibi o dönemi açıklarken üretim
2. Ekonomik Büyüme (ekonomik büyüme AS yi
kapasitesinin olduğu, makineler hazır, çalışmak
sağa kaydırır, negatif ekonomik büyüme ise
isteğinde işsiz bol olduğu, buna rağmen
sola kaydırır.)
fabrikaların kapandığı bir ekonomik ortamdan
3. Yatırım açığı (ekonomide sermaye stoğuna
bahsetmiştik. Bu nedenle Keynes’in toplam arz
yatırım yapılmazsa, yani yıpranan makine
eğrisi belli bir fiyat seviyesinde sonsuz esnekliğe
teçhizat yenilenmezse, varolan stok
sahiptir. Bunun anlamı ekonomideki toplam
eriyeceğinden daha az üretim yapılabilecektir,
üretimi belirleyen asıl şeyin toplam talep
bu da AS’yi sola kaydırır.)
olduğudur. Talep ne kadar artarsa üretim de, fiyat
4. Hava koşulları, doğal felaketler, savaş (AS’yğ
artışına gerek kalmaksızın, o kadar artacaktır.
sola kaydırır.)
Talebi arttırmak için Keynes’in önerdiği çukur
kazdırıp doldurma örneğini hatırlayın. 12.3. DENGE FİYAT DÜZEYİNİN
Bizim analizimizde kullanacağımız toplam arz BELİRLENMESİ VE İKTİSAT
(AS) eğrisi ise her iki görüşten de POLİTİKASININ ETKİSİ
yararlanmaktadır. Toplam Arz ve Toplam Talebin kesiştiği yer,
ekonomide denge fiyat düzeyini ve GSMH’yı
P (Fiyatlar Genel Düzeyi)
belirler.
AS
D
P (Fiyatlar Genel Düzeyi)
C
AS

P*
A B
Y (GSMH)
AD
Şekilde ki AS eğrisi fiyatlar genel düzeyi ile Y (GSMH)
Q*
GSMH arasındaki pozitif yönlü ilişkiyi
göstermektedir. Eğrinin sol alt kısmı (A ve B Daha önce belirttiğimiz gibi, genişlemeci para ya
noktalarının olduğu kısım) Keynes’in AS da maliye politikası AD’yi sağa, daraltıcı para ya
eğrisini temsil etmektedir. Bu bölgeler da maliye politikaları ise AD yi sola kaydırıyordu.
ekonomide kullanılmayan (âtıl) kapasitelerin
varolduğu, dolayısıyla talep arttığında üretimin
P P
kolayca artabileceği bölgedir. AS eğrisinin yatık AS AS
olduğu bu bölgede talepte “yaratılan” artış
fiyatlar genel düzeyini daha az etkilerken, üretimi P0
P1
kolayca arttırabilecektir. Bu sebeple A ve B P1
noktalarının bulunduğu bölge, iktisat politikası P0
uygulamaya elverişli bölgedir.
AD2
Eğrinin sağ üst kısmı ise (C ve D noktalarının AD1 AD1
AD2
olduğu kısım) Klasiklerin AS eğrisini temsil Y Y
Y0 Y1 Y1 Y0
etmektedir. Bu noktalarda artık mevcut üretim
kapasitesinin tamamına yakını kullanılmıştır. GENİŞLETİCİ DARALTICI
Ekonomi tam istihdam dengesine varmak POLİTİKA POLİTİKA
üzeredir. Dolayısıyla bu noktalarda toplam
talebin arttırılması üretimi zorlukla arttıracak Genişletici politika (para ya da maliye) AD’yi
ancak daha fazla fiyatlar genel düzeyini sağa kaydırarak, hem fiyatlar genel düzeyini hem
etkileyecektir. Bu sebeple C ve D noktalarının de geliri arttırıken; daraltıcı politika ise (para ya
84
da maliye hem fiyatları hem de geliri duruma STAGFLASYON – durgunluk
düşürmektedir. içinde enflasyon da denir. TÜİK tarafından
hesaplanan Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE)
Ekonomideki kapasite sorununun iktisat maliyet enflasyonunun göstergesi kabul edilir.
politikasına etkilerini gösterebilmek için tam P
istihdamdan uzak ve tam istihdama yakın iki AS2 AS1
temsili ülkeyi inceleyelim. Her iki ülkede de
genişletici maliye politikası uygulansın.
SORU: Hangi ülkede uygulanan genişlemeci
maliye politikası amaca ulaşmada daha etkili
olmuştur? Neden?
P
AS AD2 AD
AS
AD1 Y (GSMH)
P1
AD1 AD2
P0 SORU: Stagflasyon ortamındaki bir ekonomide,
P1 devletin genişletici maliye politikası
P0 uygulamasının sonucu nedir?
Y Y
Y0 Y1 Y 0Y 1 12.5. ÇALIŞMA SORULARI
A ÜLKESİ B ÜLKESİ
1. Aşağıdakilerden hangisi toplam arz eğrisinin
CEVAP: A ülkesi AS eğrisinin yatık sağa kaymasına neden olmaz?
bölgesindedir. Bunun anlamı ekonomide henüz a. Girdi maliyetlerinin azalması
eksik kapasitelerin olmasıdır. Bu yüzden A b. Teknolojik ilerleme
ülkesinde genişletici bir politika uygulanması c. İdeal hava koşulları
fiyatlardan çok gelir üzerinde etkili olmuştur. d. Yatırım açığı
Buna karşılık B ülkesi AS eğrisinin dik e. Ücretlerdeki düşüş
bölgesindedir. Bunun anlamı ekonominin tam
istihdama yaklaşmakta olduğudur. Bu nedenle B 2. Merkez Bankası piyasadan hisse senedi ve
ülkesinde genişletici bir politika uygulanması, tahvil satın almıştır. Bu durumda toplam talep
gelirden çok fiyatlar üzerinde etki yaratmış ve eğrisinde nasıl bir değişme beklenir?
enflasyona neden olmuştur. a. Para arzı artar, toplam talep eğrisi sağa
kayar
12.4. AS-AD ANALİZİ VE ENFLASYON b. Para arzı artar, toplam talep eğrisi sola
Enflasyon zaman içerisinde fiyatlar genel kayar
c. Para arzı azalır, toplam talep eğrisi sağa
düzeyinden meydana gelen artıştır. İktisat
literatüründe iki çeşit enflasyondan söz edilir: kayar
d. Para arzı azalır, toplam talep eğrisi sola
1. Talep Enflasyonu: Toplam talebin artması kayar
nedeniyle fiyatlar genel düzeyindeki artıştır. e. Para arzı artar, toplam talep eğrisi
Yukarıdaki şekillerde, toplam talep arttığında, değişmez
yani AD sağa kaydığında fiyatlar genel düzeyi
P0’dan P1’e yükselmektedir ki bu yükselme 3. Aşağıdakilerden hangisi maliyet enflasyonunu
enflasyon anlamına gelir. Klasik iktisatçılara oluşturan nedenlerden biridir?
göre enflasyonun nedeni, uygulanan a. Emekli maaşlarının artması
genişlemeci para ya da maliye politikasıdır. b. Reeskont oranının azalması
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından c. Asgari ücretin artması
hesaplanan Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) d. Döviz kurunun düşmesi
talep enflasyonunun göstergesi kabul edilir. e. Bütçe açığının artması
2. Maliyet Enflasyonu: Maliyet şoklarının
AS’yi sola kaydırması nedeniyle yaşanan 4. Fiyatlar artarken üretimin azaldığı ekonomik
fiyat artışlarıdır. Maliyet enflasyonu ortam aşağıdaki kavramlardan hangisi ile
durumunda hem üretim düzeyinde azalma ifade edilmektedir?
yaşanmakta hem de fiyatlar artmaktadır. Bu a. Stagflasyon
85
b. Deflasyon d. Daraltıcı maliye politikası - Fiyatlar ve
c. Resesyon üretim düşer.
d. Hiperenflasyon e. Daraltıcı maliye politikası – Fiyatlar ve
e. Enflasyon üretim artar
8. Genişlemeci maliye politikasına, merkez
5. Denge fiyat düzeyi ile ilgili aşağıdaki bankası para arzını arttırarak uyum sağlarsa
ifadelerden hangisi yanlıştır? hangi sonuç ortaya çıkar?
a. Toplam arz ve toplam talep aynı miktarda a. Deflasyon oluşur
artarsa iki eğri de sağa kayar ve yeni b. Sürekli enflasyon oluşur
denge noktası yine aynı fiyat ve reel gelir c. Maliyetler azalır
düzeyinde oluşur d. Faizler azalır
b. Toplam arz ve toplam talep aynı miktarda e. Ekonomi tam istihdama ulaşır
azalırsa iki eğri de sola kayar ve denge
noktası aynı fiyat düzeyinde ve daha 9. Maliyetlerde bir artış meydana geldiğinde,
düşük reel gelir düzeyinde oluşur. para ve maliye politikasında bir değişiklik
c. Toplam arz sabitken toplam talep artarsa, olmazsa, denge fiyat ve üretim düzeyi nasıl
toplam talep eğrisi sağa kayar ve yeni etkilenir?
denge noktası daha yüksek fiyat ve reel a. Fiyat ve üretim azalır
gelir düzeyinde oluşur b. Fiyat artar üretim azalır
d. Denge fiyat düzeyinde reel sektör, parasal c. Fiyat azalır üretim artar
sektör ve firmaların üretim/fiyat kararları d. Fiyat ve üretim artar
arasında çok yönlü bir denge e. Fiyat ve üretim sabittir
sözkonusudur.
e. Denge fiyat düzeyi Klasiklere göre
değişmezdir. 10. Toplam talep eğrisi ile ilgili aşağıdakilerden
hangisi yanlıştır?
6. Grafiğe göre ekonomi AS eğrisi üzerindeki a. AD eğrisi üzerindeki her noktada parasal
hangi nokta üzerindeyken devlet vergi sektör dengededir
indirimi uygulayarak ekonomiyi b. AD eğrisi üzerindeki her noktada reel
canlandırmak isterse beklenen etkiyi elde sektör dengededir
edemeyecektir? c. AD eğrisi fiyatlar genel düzeyi ile üretim
miktarı arasındaki ters yönlü ilişkiyi
göstermektedir.
d. AD eğrisi piyasa talep eğrilerinden
türetilmiştir
e. AD üzerindeki herhangi bir noktada para
arzı para talebine, planlanan toplam
harcamalar üretimin değerine eşittir

11. Şekilde yeralan AD1 eğrisinin AD2 konumuna


a. A gelmesinin nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
b. B
c. C
d. D
e. Hiçbiri

7. Devlet ekonomideki durumu gözönünde


bulundurarak zorunlu rezerv oranını
arttırmıştır. Bu durumda devletin uygulamış
olduğu iktisat politikası ve bu politikanın
fiyatlar ve üretim düzeyine etkisi nedir? a. Para arzında artış
a. Genişletici para politikası - Fiyatlar ve b. Kamu harcamalarındaki azalma
üretim artar c. Vergilerde artış
b. Genişletici maliye politikası - Fiyatlar ve d. İşsizlikteki artış
üretim artar e. Fiyatlardaki azalma
c. Daraltıcı para politikası - Fiyatlar ve
üretim düşer
86
12. Hangisi toplam arz eğrisinin (AS), firma arz a. A noktasında fiyat artışı üretim artışının
eğrilerinin toplanması ile elde edilememesinin üstünde olur
nedenlerindendir? b. A noktasında üretim artışı fiyat artışına
a. Ekonomide binlerce mal sözkonusu eşittir
olduğundan hepsi için arz eğrisi c. B noktasında üretim artışı fiyat artışının
oluşturulamaz ve toplamları alınamaz üzerinde olur
b. Piyasaların genellikle tam rekabet d. B noktasında fiyat artışı üretim artışının
piyasası olması, dolayısıyla firmaların üzerinde olur
satış fiyatını belirleyebilmeleri e. A noktasında maliye politikası etkisiz
c. Ürettiği malın satış fiyatını belirleyen olduğundan fiyat ve üretim değişmez
firmalar, aynı anda üretim miktarını da
belirledikleri için hepsi farklı bireysel arz 16. Kamu kesimi bütçe kısıtı kavramına göre,
eğrisine sahiptirler hangisi genişletici maliye politikası
d. Fiyatlar genel düzeyi yükseldiğinde, kapsamında artan kamu harcamalarının
kullanılan bütün girdilerin de fiyatı finansman yöntemlerinden biri değildir?
değişeceğinden, firmaların bireysel arz a. İç borçlanma
eğrileri oluşturulamaz b. Para basma
e. Firma arz eğrilerinin oluşturulmasında tek c. Dolaylı vergileri arttırma
bir firmanın ürettiği malın fiyatının d. Dolaysız vergileri arttırma
artarken diğer bütün mal fiyatları sabit e. Faiz oranlarını arttırma
kabul edilmektedir. Bu varsayım toplam 17. Aşağıdaki ifadelerden hangisinde enflasyonun
arz eğrisi için yapılamaz tanımı doğru olarak verilmiştir?
a. Endüstriyel üretimdeki artıştır
13. Para arzı sabitken genişlemeci bir maliye b. Zaman içerisinde fiyatlar genel
politikası izlenirse ekonomide ortaya çıkacak düzeyindeki artışlardır
sonuçlar ne olur? c. Reel gayrisafi milli hasıladaki artışlardır
a. AD sağa kayar ve fiyatlar düşer d. Yaşam standardındaki artıştır
b. AD sağa kayar ve fiyatlar yükselir e. Dış ticaret açığındaki artıştır.
c. AD sola kayar ve fiyatlar düşer 18. Sürekli enflasyonun temel nedeni hangisidir?
d. AD sola kayar ve fiyatlar yükselir a. Faiz oranı
e. Faizler düşer b. İşsizlik oranı
c. Kapasite kullanım oranı
I. Kamu harcamaları d. Artan para arzı
II. Transfer harcamaları e. İhracatın ithalatı karşılama oranı
III. Dolaylı vergiler 19. Aşağıdakilerden hangisi talep enflasyonunun
nedenlerinden biridir?
14. Hangisi ya da hangilerinde meydana gelecek a. Taksitli satışların artması
bir artış toplam talebin azalmasına neden b. Atıl kapasite
olur? c. İşsizlik oranındaki artış
a. Yalnız I d. Para arzındaki azalma
b. Yalnız II e. Girdi fiyatlarındaki artış
c. Yalnız III 20. Durgunluk içinde enflasyon yaşanan duruma
d. I ve II ne ad verilir?
e. I, II ve III a. Enflasyon
b. Deflasyon
c. Revalüasyon
d. Stagflasyon
e. Devalüasyon

1  D  6  D  11  A  16  E 

2  A  7  C  12  E  17  B 
15. Şekle göre ekonominin A ya da B noktasında
olması durumunda genişlemeci bir maliye 3  C  8  B  13  B  18  D 
politikası izlenmesi sonucu denge fiyat ve
4  A  9  B  14  C  19  A 
üretim düzeyi üzerindeki etkilerle ilgili olarak
ne söylenebilir? 5  A  10  D  15  D  20  D 
87
ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM ÖRNEK SORU (MART 2006)
Karşılaştırmalı Üstünlükler Teorisi'ni ileri
ULUSLARARASI İKTİSADA süren iktisatçı kimdir?
GİRİŞ A) Fisher
B) Posner
13.1. DIŞ TİCARET TEORİSİ C) Keynes
D) Smith
13.1.1. Geleneksel Dış Ticaret Teorisi E) Ricardo
YANIT:
Uluslararası ticaret, ülkeler arasında mal Karşılaştırmalı üstünlük görüşü D. Ricardo
alışverişinin hangi kurallara göre yapılacağını tarafından geliştirilmiştir.
belirler. İktisat teorisinde hangi ülkeler hangi YANIT E’DİR.
malları üretmeli, hangi malları dışarıdan almalı
sorusuna cevap arayan geleneksel iki yaklaşım ÖRNEK SORU (HAZİRAN 2006)
vardır: Her ülkenin diğerlerinden daha düşük
maliyetle ürettiği, mutlak üretim avantajına
1. Mutlak üstünlük (Adam Smith): Bir sahip olduğu malları üretmesi ve ihraç etmesi,
ülkenin, belli bir malın üretimini diğer pahalıya ürettiklerini ise ithal etmesi
ülkelere göre daha az kaynak kullanarak gerektiğini öne süren teori aşağıdakilerden
gerçekleştirmesidir. Bir ülke hangi malın hangisidir?
üretiminde üstünlüğe sahipse, hangi malı daha A) Dış Ticaret Teorisi
ucuza üretecekse onu üretsin, ihtiyacı olan B) Kazanılmış Üstünlükler Teorisi
diğer malları dışarıdan alsın görüşüne dayanır. C) Reel Üstünlük Teorisi
2. Karşılaştırmalı üstünlük (David Ricardo): D) Mutlak Üstünlükler Teorisi
Ülke birden fazla malda “mutlak” olarak E) Karşılaştırmalı Üstünlükler Teorisi
üstün ise devreye girer. Belli bir malın YANIT:
üretiminin diğer ülkelere göre daha düşük Her ülkenin mutlak anlamda üstün olduğu (daha
fırsat maliyeti ile gerçekleştirilmesidir. Bu ucuza malettiği) malı üretip ihraç etmesi, ihtiyacı
durumda ülke yine de bütün malları kendi olan diğer malları ise ithal etmesi görüşü mutlak
üretme yoluna gitmemeli, hangi malı üstünlükler teorisi olarak adlandırılır.
(diğerlerine nazaran) daha ucuza üretiyorsa YANIT D’DİR.
onu üretsin deniyor.

ÖRNEK SORU (KASIM 2004) Sınırlı Uzmanlaşma: Karşılaştırmalı üstünlüğe


Aşağıdakilerden hangisi Karşılaştırmalı sahip olunan mal üretimindeki uzmanlaşmadır.
Üstünlükler Teorisinin dayandığı temel Üretim arttıkça ortalama maliyetlerin bir noktadan
varsayımlardan biri değildir? sonra artması üretimde uzmanlaşmanın sınırı
A) Ticarete yalnız iki malın konu olduğu olarak tanımlanır. (ATC eğrisinin önce azalan,
B) Ekonominin eksik istihdamda olduğu sonra artan “çanak” şeklinde bir eğri olduğunu
C) Ticarette nakliye ve sigorta masraflarının hatırlayın)
olmadığı
D) Üretim faktörlerinin ülke içinde hareketli Endüstri İçi Ticaret: Aynı endüstriye ait
olduğu malların hem ihraç hem de ithal edilmesi
E) Ticaretin yalnız iki ülke arasında yapıldığı şeklindeki ticarete endüstri içi ticaret adı verilir.
YANIT: Endüstri içi ticaret, sınırlı uzmanlaşmanın bir
Hem mutlak üstünlük teorisi hem de göstergesi olarak kabul edilir.
karşılaştırmalı üstünlük teorisi Klasik iktisatçılar
tarafından geliştirilmiş teorilerdir. Bu bağlamda ÖRNEK SORU (MART 2005, MART 2007)
ekonomide tam istihdamın olduğu Aynı endüstriye ait malların hem ihraç hem de
varsayılmaktadır. Bunun yanında ticarete konu ithal edilmesi şeklindeki ticarete ne ad verilir?
olan iki mal ve iki ülke olması, taşıma A) Ölçek ekonomisi
masraflarının sıfır kabul edilmesi, üretim B) Monopolcü rekabet
faktörlerinin yurtiçinde tam hareketli, yurtdışında C) Ürün dönemi teorisi
ise tam hareketsiz olması, diğer varsayımlar D) Endüstri içi ticaret
arasında yer alır. E) Teknoloji transferi
YANIT B’DİR. YANIT:
Aynı endüstriye ait malların hem ihraç hem de
ithal edilmesi şeklindeki ticaret endüstri içi ticaret
88
olarak tanımlanmaktadır. dikkate almıstır. Bu teoriye göre sanayi
YANIT D’DİR. malları ticareti, üretim maliyetlerinden çok,
ülkeler arasındaki zevk ve tercih benzerliğine
13.1.2. Heckscher Ohlin Teorisi ve Diğer baglıdır.
Modern Dış Ticaret Teorileri 6. Monopolcü Rekabet Teorisi: Uluslararası
ticaret günümüzde çok sayıda mal için çok
Ülkeler hangi malın üretiminde uzmanlaşmalı, sayıda ülke arasında yapılmaktadır. Buna göre
hangi malları ithal etmeli sorusuna cevap arayan endüstriler arası ticaret faktör donatımı teorisi,
geleneksel yaklaşımlar (mutlak ve karşılaştırmalı endüstri içi ticaret ise, monopolcü rekabet
üstünlükler) yanında modern yaklaşımlar da hipoteziyle açıklanmaktadır.
bulunmaktadır. Bunların en ünlüsü ise Faktör
Donatımı Teorisi ya da Heckscher – Ohlin Teorisi ÖRNEK SORU (MART 2008, MART 2009)
olarak adlandırılır. Aşağıdakilerden hangisi Heckscher-Ohlin
modelinden türetilen teoremlerden biridir?
Hecksher – Ohlin Teorisi: Faktör Donatımı A) Leontief teoremi
Teorisi olarak da bilinir. Teori, bir ülkenin bol B) Teknoloji açığı teoremi
miktarda sahip olduğu üretim faktörünü yoğun C) Faktör fiyatları eşitliği teoremi
olarak gerektiren üretimde uzmanlaşmasına D) Nitelikli işgücü teoremi
dayanır. Bu şekilde ülke bu malı ucuza E) Ürün dönemleri teoremi
üretebilecek, üretiminde uzmanlaşacak ve YANIT:
ihracatçısı olacaktır. Teorinin varsayımları Faktör fiyatları eşitliği teoremi Heckscher Ohlin
şunlardır: modelinden türetilen teorilerden biri değildir.
• Ülkelerin faktör donatımları birbirinden YANIT C’DİR.
farklıdır.
• Malların faktör yoğunluğu birbirinden ÖRNEK SORU (HAZİRAN 2007)
farklıdır. 1966'da Vernon tarafından ortaya atılan ve
• Bir malın üretim fonksiyonu bütün ülkelerde teknoloji açığı hipotezinin geliştirilmiş bir şekli
aynıdır. olan teori aşağıdakilerden hangisidir?
• Üretimde ölçeğe göre sabit getiri geçerlidir. A) Ülke benzerliği teorisi
• Ülkelerin talep koşulları aynı olmasa bile B) Monopolcü rekabet teorisi
benzerdir. C) Ürün dönemleri teorisi
D) Ölçek ekonomileri teorisi
Heckscher Ohlin Teorisinden türetilen diğer dış E) Tercihlerde benzerlik teorisi
ticaret teorileri şunlardır: YANIT:
Vernon tarafından ortaya atılan ürün dönemleri
1. Nitelikli İşgücü Teorisi (Keesing ve teorisi, Posner’in teknoloji açığı teorisinin
Kenen): Sanayi ülkelerinin birbirleriyle geliştirilmiş bir şeklidir.
yaptıkları dış ticareti, nitelikli işgücü farklılığı YANIT C’DİR.
ile açıklamışlardır. Belli bir türdeki mesleki
ve nitelikli işgücüne sahip ülkeler üretimlerini 13.1.3. Porter’ın Uluslararası Rekabet Gücü
bu faktörlere bağlı mallara yöneltirler. Teorisi
2. Ölçek Ekonomileri Teorisi: Bu teoriye göre
geniş yurtiçi piyasaya sahip ülkeler ölçeğe Michael Porter, ulusal çevrenin uluslararası
göre artan getiri koşullarına tabi malları ihraç rekabet gücünü belirlemedeki rolünü “elmas”
ederler. adını verdiği bir model ile incelemiştir. Elmas
3. Teknoloji Açığı Teorisi (Posner): Bu teoriye modelinin üzerine kurulduğu temel varsayım,
göre bir malı ilk icat eden o malın ilk “uluslararası ticarette rekabet küresel olabilir,
ihracatçısıdır. ancak rekabet avantajının kaynağı ulusal
4. Ürün Dönemleri Teorisi (Vernon): Buna koşullardan kaynaklanmaktadır” biçiminde ifade
göre gelişmiş ülkeler standart olmayan malları edilebilir. Bu varsayım çerçevesinde Porter, “bir
az gelişmiş ülkeler ise standart malları ihraç ulusal sektörün uluslararası pazarlarda avantajlı
ederler. Bu teoride ürün dönemleri çeşitli konuma gelmesini sağlayan bölgesel koşullar
aşamalardan olusmaktadır. Bu teori teknoloji nelerdir” sorusuna yanıt aramaya çalışmaktadır.
açığı teorisinin geliştirilmiş halidir. Porter’a göre elmas modelini oluşturan ve rekabet
5. Tercihlerde Benzerlik Teorisi (Linder): gücünü açıklayan ana faktörler şunlardır:
Ana yaklasım bakımından diger 4 teoriden • Faktör (Girdi) koşulları: İç pazardaki
farklıdır. Çünkü dış ticarette talep cephesini gelişmiş faktör koşulları, işletmenin
89
uluslararası rekabet gücü üzerinde pozitif etki 1. Tüketicilerin elde ettiği yarar: Dış ticaret
sağlar. sayesinde tüketiciler yurtiçinde üretilmeyen
• İç pazardaki talep koşulları: Bir ürüne iç ya da pahalıyla üretilen malları tüketme
pazardaki talep dış talepten yüksek ise imkanı bulurlar. İthal edilen malların
bölgesel firmalar bu ürüne daha fazla önem yurtiçindeki üreticilerine ithalata rakip
verirler. Böylece bu ürün ihraç edilmeye endüstriler adı verilir. Bu mal, yurt içinde
başlandığında rekabet avantajı sağlanmış olur. üretiliyor olsa bile, daha fazla satıcının olması
• Firma stratejileri ve rekabet yapısı: Strateji, rekabeti ve kaliteyi arttıracaktır. Bu da
firmaların orta ve uzun dönemli hedeflerine tüketicinin yararınadır.
ulaşmak için geliştirdikleri pazar 2. Üreticilerin ve çalışanların elde ettiği
konumlarıdır. Rekabet avantajı için yarar: Dış ticaret yoluyla dışarıdan
işletmelerin, kendilerini rakiplerinden hammadde ya da makine-teçhizat (teknoloji)
farklılaştıracak stratejiler geliştirmesi gerekir. satın almak mümkün olur. Bu da yurtiçindeki
• İlgili ve destekleyici kuruluşlar: Bir ülkenin üretimin daha etkin (düşük maliyetle)
iç pazarındaki güçlü ve dinamik destekleyici yapılmasına olanak tanıyacağından
endüstriler, firmaların uluslararası rekabet üreticilerin lehinedir. Bir başka yönü de ihraç
gücü üzerinde pozitif etki yapar. edilebilecek mallar üretildiğinde, satılacak
• Devletin rolü: Standartlar oluşturarak pazar da genişlediği için yeni istihdam
işletmeleri performanslarını yükseltmeleri için olanakları yaratacaktır. Bu da çalışanların
cesaretlendirmek, talep görecek ürünleri lehinedir.
önceden tespit edip modellemek, 3. İthalata rakip mallar üretenlerin zararları:
tekelleşmeyi engellemek gibi devletin Yerli üretici özel önlemlerle korunmuyor ise,
üstlenmesi gereken görevler uluslararası dış ticaret yurtdışından gelen malların aynısını
rekabet gücünü olumlu etkileyecektir. yurtiçinde üreten üretici için zararlı olabilir.
Yurtdışındaki üreticiler çeşitli maliyet
ÖRNEK SORU (KASIM 2004) avantajlarını kullanıp aynı malı daha ucuza
Porter tarafından geliştirilen modele göre, üretmeyi başarıyorsa, yurtiçindeki tüketiciler
aşağıdakilerden hangisi ülkelerin rekabet ithal malları, yerli mallara tercih edeceklerdir.
güçlerini belirleyen fiziki faktörler arasında 4. Uluslararası mal fiyatlarına etkisi: Dış
yer almaz? ticaret uluslararası mal fiyatlarının
A) Çalışanlar eşitlenmesine neden olur. Tam rekabet
B) Doğal kaynaklar piyasasındaki tek fiyat gibi, serbest dış ticaret
C) Destekleyici endüstriler durumunda piyasadaki tüketiciler kimse
D) İç talep pahalı olan malları almayacağı için yurtiçi ve
E) İş çevresi yurtdışı fiyatlar minimum düzeyde
YANIT: eşitlenecektir.
Porter modeline göre çalışanlar, ülkelerin rekabet
güçlerini belirleyen faktörler arasında yer
13.2. DIŞ TİCARET POLİTİKASI
almamaktadır.
YANIT A’DIR. Ülkenin dış ticaret akımlarını doğrudan
sınırlandırmak özendirmek veya bu işlemlerin
ÖRNEK SORU (HAZİRAN 2006) yapılış biçimlerini düzenlemek amacıyla aldığı
Aşağıdakilerden hangisi uluslararası rekabetçi kararlar ve sistematik ekonomi politikaları dış
gücün belirleyicilerinden biri değildir? ticaret politikası olarak adlandırılır. Dış ticaret
A) İlgili ve destekleyici endüstrilerin varlığı politikası araçları şunlardır:
B) Faktör koşulları 13.2.1. Tarifeler (Gümrük Vergileri)
C) Uluslararası mali kuruluşlar
D) Ülke içi talep koşulları Yurtiçindeki üreticiyi korumak için yurtdışından
E) Firmaların yapısı getirilen malların miktarı ya da değeri üzerinden
YANIT: alınan vergidir. İthal edilen malın miktarı üzerine
Porter modeline göre uluslararası mali kuruluşlar koyulan gümrük vergisi spesifik; değeri üzerine
ülkelerin uluslararası rekabet gücünü belirleyen koyulan gümrük vergisi ise advalorem gümrük
faktörler arasında yer almamaktadır. vergisidir.
YANIT C’DİR.
Gümrük vergileri ile, ithal edilen mal
13.1.4. Dış Ticaretin Yarar ve Sakıncaları pahalılaştırılarak yurtiçi talebi kısıtlanır ve buna
bağlı olarak yurtiçi üretim artması beklenir.
90
Gümrük vergilerinin bir başka etkisi de devletin 3. Global (ayrım yapmayan) Kota: İthalat ya
vergi hasılatını arttırmasıdır. da ihracat kotasının bir mal üzerine ülke ya da
ithalatçı ayrımı yapmadan uygulanmasıyla
Uygulanan vergi sayısına göre 3 tür tarife ortaya çıkan kotalardır.
sözkonusudur: 4. Seçici (ayrımcı) Kota: Ülke ayrımı yanında
1. Tek Kolonlu Tarife Sistemi: Otonom bir toplam hacim sınırı seklinde uygulanan
nitelik taşır ve ayrımcı özelliği yoktur. Bu kotalardır. Bu tip kotalar ülkeler arasında iki
sistemde her mala orijinine bakılmaksızın bir yanlı ticaret anlaşmalarıyla belirlenir.
tek vergi uygulanır ve yasal düzenleme 5. Tarife Kotaları: İthal olunacak malın miktar
yapılmadan karşılıklı görüşmelerle veya degerine sınır konularak bu sınır içindeki
değiştirilemez. Bu tip tarife sistemleri sadece ithalata düsük tarife uygulanan kotalardır.
gelir veya koruma amacı güden ülkeler için
yararlıdır. Kotalar hükümete gelir saglamaması açısından
2. Çift Kolonlu Tarife Sistemi: Her mal için tarifelerden ayrılır. Kotalar, iç piyasada mal arzını
biri yüksek diğeri düşük olmak üzere iki tarife kısıtlayarak iç fiyatların dünya fiyatlarının üstüne
vardır. Dünya Ticaret Örgütüne (WTO, ya da çıkmasına yol açar ve "Kıtlık Rantı"na sebep olur
eski adıyla GATT) üye ülkelerin uyguladığı ve genellikle bu rant "ithalatçıya" gider.
tarife sistemidir. Üye ülkeler kendi aralarında
düşük tarifeyi kullanırken, üye olmayan İthalat Yasakları: İthal malların ülkeye girişinin
ülkelerle ticarette yüksek tarifeyi kullanırlar. tamamen engellenmesidir. Ekonomik ya da
3. Üç Kolonlu Tarife Sistemi: Üç ayrı tarife ekonomi dışı nedenlerle uygulanabilirler.
oranı sözkonusudur. Bu sistem çift kolonlu
tarife sistemine daha düşük oranlı bir tarifenin 13.2.3. Tarife Benzeri Engeller
daha eklenmesiyle oluşur. Tercihli sistem
Tarife benzeri engeller, ithalâtı kısmaya yönelik
olarak da adlandırılır ve dış ticareti teşvik
araçlar olan tarifeler gibi, fiyat mekanizması
etmek amacıyla kullanılır.
yoluyla etkilerini gösteren araçlardır. Burada
mekanizma, ithalâtın bu engeller vasıtasıyla
ÖRNEK SORU (KASIM 2007)
pahalılaştırılarak, toplam talebin yabancı
Yalnızca gelir ya da koruma amacı güden
mallardan yerli mallara doğru kaydırılması
ülkeler için yararlı olan ve her mala ülke
şeklinde işletilir. Böylece, yerli üretim artar ve
orijinine bakılmaksızın tek bir vergi uygulanan
ithalât kısılmış olur. Bu kapsamda uygulanan
gümrük tarife sistemi aşağıdakilerden
araçlar şunlardır:
hangisidir?
1. İthalât teminatları
A) Değişken
2. Sübvansiyonlar
B) Artan oranlı
3. Vergilendirme ve muafiyetler
C) Sabit
4. Çoklu kur sistemi
D) Tek kolonlu
E) Çift kolonlu
13.2.4. Döviz Kontrolü
YANIT:
Her mal ve ülke için tek bir tarifenin uygulandığı
Ülkeye giren tüm döviz ve efektif yabancı
gümrük vergisi sistemi tek kolonlu tarife sistemi
paraların devlet kontrolüne alınmasıdır. Gelişme
olarak adlandırılır.
yolunda olan ekonomilerde döviz kontrol
YANIT D’DİR.
mekanizması uygulanmasının gerekliligi ortaya
çıkar ve ülkeye giren tüm döviz ve efektif yabancı
13.2.2. Miktar Kısıtlamaları paralar devlet kontrolü altına alınır. İhracatçı,
ihraç etmis oldugu malların karsılıgı olan
Kota, genellikle ithal edilecek mal miktarına dövizleri milli paraya çevirmek, buna karsılık
getirilen kısıtlamalardır. Uygulamada görülen ithalatçılar ithalat yapabilmek için döviz izni
kota türleri şunlardır: almak zorunda kalırlar.
1. İthalat kotaları: Gümrük tarifesinden farklı 13.2.5. Görünmeyen Engeller
olarak ithalat miktar veya değeri üzerinde
mutlak sınırlama getiren kotalardır. Kota İthalatçı ülkelerin, ithal malının teknik
uygulamasının sebebi, ülkenin dış ticaretinde özelliklerini belirlemek, halk sağlığını kamu
meydana gelen açıgı gidermektir. düzenini ve çevreyi kotumak gibi nedenlerle
2. İhraç Kotası: Ülkenin ihracatına uyguladıgı koyduları fakat bir dış ticaret engeli gibi etki
kotalardır. doğuran yasal, idari veya teknik düzenlemeler
91
görünmeyen engeller olarak adlandırılır. Damping: Bir ihracatçı firmanın yabancı ülkeye
üretim maliyetinin altındaki fiyatlardan mal
13.2.6. Gönüllü İhracat Kısıtlamaları satmasıdır.
Fark Giderici Vergiler: Ucuz ithal malının
Tekstil ve giyim gibi emek yoğun mallar ülkeye girişini engellemek için sınırdan giren
ihracatının satıcı ülke tarafından sınırlandırılması mallardan içerideki yüksek fiyat ile arasındaki
konusunda alıcı ve satıcı ülkeler arasında varılan fark ölçüsünde alınan vergidir. Avrupa Birliğinin
anlaşmalara bağlı olarak konulan engellerdir. tarımsal destekleme politikasının esasını
İhracat Kotası: Sanayileşmiş ülke piyasasında oluşturur.
bozulmalara neden olduğu gerekçesiyle az
gelişmiş ihracatçı ülkenin ihracatı üzerine konulan ÖRNEK SORU (MART 2006, MART 2007)
kotalardır. Tipik örneği tekstil kotalarıdır. Aşağıdakilerden hangisi dış ticarette
görünmeyen engellerden biri değildir?
Gönüllü ihracat kısıtlamaları ve görünmeyen A) Sübvansiyonlar
engeller yeni korumacılık olarak da B) Fark giderici vergiler
adlandırılmaktadır. C) Gönüllü ihracat kısıtlamaları
D) Damping
13.2.7. İhracatı Teşvik Önlemleri E) Sabit döviz kuru politikası
YANIT:
Maliyetleri düşürerek veya gelirleri arttırarak Soru metninde dış ticarette uygulanan
ihracatı karlı kılan tüm önlemleri içine almaktadır. görünmeyen engeller soruluyor olsa da, cevap
Bu önlemleri dört ana baslıkta toplamak şıkları görünmeyen engeller kapsamında olmadığı
mümkündür. için kanımızca soru metninin “dış ticarette
1. İhracatta Prim Sistemi: İhraç malı üreten uygulanan engeller” olarak düzeltilmesi gerekir.
üreticilere ve ihracatçılara para olarak devlet Bu düzeltme sonucunda sabit döviz kuru
tarafından yapılan yardımlardır. politikasının dış ticaret üzerinde etkileri olmakla
2. İhracatta Vergi İadesi ile Vergi Muafiyeti ve birlikte doğrudan bir dış ticaret politikası aracı
İndirimi: Ülkenin uygulamakta oldugu olmadığını söyleyebiliriz.
gümrük vergileri dolayısıyla ihraç ürünü YANIT E’DİR.
içindeki ithal malı, ürünün fiyatını
arttırmaktadır. Dış pazarlarda rekabet ÖRNEK SORU (HAZİRAN 2008)
edebilmek için bu fiyat arttırıcı etkenden Aşağıdakilerden hangisi dış ticarette
kurtulmak gerekmektedir. Bu da vergi iadesi uygulanan tarife dışı engellerden biri değildir?
ve vergi muafiyeti ve indirimi yoluyla A) Tarife benzeri faktörler
gerçeklestirilmektedir. B) Görünmez engeller
3. Girdi Tesvikleri: Yatırımlar, işletme C) Bağlı ticaret
sermayesi ve ihracat kredileri üzerinde etkili D) Miktar kısıtlamaları
olan önlemler, ihracat kredi sigortası ile ilgili E) Gönüllü ihracat kısıtlamaları
tesvikler, ihracatçıya ucuz fiyatla hammadde YANIT:
saglanması, ulaşım ücretlerinde indirim ve Bağlı ticaret, ihracatçı ülkenin ithalatçı ülkeden
personel eğitimi gibi teşviklerdir. döviz dışında bir işlem talep etmesidir. Bağlı
4. Devlet Pazarlama Yardımı: Dış piyasalar ticaret, tarife dışı engeller arasında yer almaz.
hakkında bilgi toplama, dış ülkelerde sergi YANIT C’DİR.
açma, ihracat elemanı yetiştirme, ambalajlama ÖRNEK SORU (KASIM 2004)
ile ilgili hizmetlerin kamu kuruluslarınca İhracat endüstrisindeki büyük bir firmanın,
düşük ücretlerle veya karşılıksız olarak malını, dış piyasada iç piyasadan düşük bir
yapılması gerekir. fiyattan satmasına ne ad verilir?
A) Gönüllü ihracat kısıtlaması
İhracat Vergileri: İhraç edilen mallardan ana B) Arbitraj
ülke tarafından alınan vergilerdir. Hazineye gelir C) Kota
sağlama, ihracatı caydırma, dış ticaret hadlerini D) Sübvansiyon
iyileştirme gibi amaçlara hizmet eder. E) Damping
İhracat Ambargosu: Mal, sermaye ve teknoloji YANIT:
ihracatına getirilen kısıtlamalardır. İktisadi İhracatçı bir firmanın malını yurtdışında
olmaktan çok politik sebeplerle uygulandığını yurtiçinden daha düşük fiyata satmasına damping
söyleyebiliriz. adı verilir.
YANIT E’DİR.
92
ÖRNEK SORU (MART 2005) Dolayısıyla topraklarından altın çıkmayan bir ülke
Aşağıdakilerden hangisi dış ticaret için dış ticaretin kısıtlanması, altın kaybını
politikasının araçlarından biri değildir? azaltarak ülkelerin zenginleşmesine neden
A) Tarife dışı araçlar olacaktır. Bu görüşün günümüzdeki savunucuları
B) İhracat teşvikleri olan neomerkantilistler ise günümüzde ülkelerin
C) Açık piyasa işlemleri karşılaştırmalı üstünlüğünün (değerli maden
D) Bağlı ticaret değil) teknoloji olduğunu ileri sürmektedirler.
E) Gümrük tarifeleri
YANIT:
Açık piyasa işlemleri, para politikası araçları
13.4. DIŞ TİCARETLE İLGİLİ BAZI
arasında sayılmaktadır. KAVRAMLAR
YANIT C’DİR.
ÖRNEK SORU (HAZİRAN 2008) Antrepo: İhraç, ithal veya transite konu olan
Aşağıdakilerden hangisi ihracattan vergi yabancı menşeli eşyanın geçici bir süre gümrük
alınmasının nedenlerinden biri değildir? vergileri ödenmeden konduğu ve muhafaza
A) Hazineye gelir sağlamak edildiği yerlerdir.
B) Doğal hammadde arzını korumak Serbest Bölge: Bulundukları ülkenin siyasi
C) Ticaret hadlerini ülke lehine çevirmek sınırları içinde yer alan, fakat dış ticaret, vergi ve
D) Yurtiçi faiz oranlarını düşürmek ticari faaliyetler için ülke içinde sağlanandan daha
E) Hammaddelerin yurtiçinde işlenmelerini geniş muafiyet ve teşvikler tanınan bölgelerdir.
özendirmek Türkiye’de serbest bölgeler Türkiye Gümrük
YANIT: Bölgesi’nin parçası olmakla beraber; serbest
İhracattan alınan vergilerin yurtiçi faiz oranı ile dolaşımda olmayan bir malın herhangi bir gümrük
bir ilgisi bulunmamaktadır. rejimine tabi tutulmadığı; gümrük vergisi, ticaret
YANIT D’DİR. ve kambiyo uygulamaları bakımından Türkiye
gümrük bölgesi dışında kabul edildiği; serbest
ÖRNEK SORU (KASIM 2008) dolaşımdaki eşyanın ise, çıkış rejimi hükümlerine
Aşağıdakilerden hangisi ihracatın tabi tutularak konulduğu yerlerdir.
özendirilmesi için gerçekleştirilecek Transit Bölge: Denize kıyısı olan ülkelerin,
uygulamalardan biri değildir? denize yakın veya yeterli çıkışı olmayan komşu
A) Ucuz girdi imkânı sağlamak ülkelerin depolama ve dağıtım merkezleri
B) İhraç malını satın alacak ithalatçı firmalara şeklinde kullanılması için girişte kurduğu limana
kredi imkânı sağlamak transit bölge denir. Malların komşu ülkelerden ev
C) Doğrudan primödemesi sağlamak sahibi ülkeye transit olarak geçişinde gümrük
D) İhracata kota uygulamak vergileri, ithalat kontrolleri ve birçok giriş çıkış
E) Düşük faizli kredi vermek formaliteleri uygulanmaz.
YANIT: Geçici İthalat Rejimi: Serbest dolaşımda
İhracata kota uygulanması, ihracatın özendirilmesi olmayan eşyanın ithalat vergilerinden tamamen ya
değil azaltılması için uygulanan önlemlerdendir. da kısmen muaf olarak ve ticaret politikası
YANIT D’DİR. önlemlerine tabi tutulmaksızın, Türkiye Gümrük
Bölgesi içinde kullanılması ve bu kullanım
sırasındaki olağan yıpranma dışında, herhangi bir
13.3. DIŞ TİCARETİN değişikliğe uğramaksızın yeniden ihracına olanak
KISITLANMASIYLA İLGİLİ sağlayan hükümlerin uygulandığı rejimdir. Bu
GÖRÜŞLER rejim kapsamına tamir edilmek, az da olsa işçilik
görmek, başka bir eşya ile birleştirilmek amacıyla
Bebek Endüstriler Hipotezi: Yeni kurulan
getirilen eşya girmemektedir.
endüstrilerde, yurtdışı ile rekabete hazır olmayan
endüstrilerin gelişmesine izin vermek için dış
ÖRNEK SORU (MART 2006)
ticaret sınırlandırılmalıdır diyen görüştür.
Yabancı malların gümrük tarifesi ödenmeden,
İthalatına olumlu bakılan tek alan teknolojidir.
gümrük makamlarının denetimi altında uzun
Yurtiçi üretim gelişimini tamamladığında dış
süre muhafaza edilmelerine yarayan kapalı
rekabete açılabilir görüşünü savunurlar.
alanlara ne ad verilir?
A) Serbest bölge
Merkantilizm ve Neomerkantilizm: Merkantilist
B) Gümrük hattı
görüş, 16. yy’da geliştirilmiş ve bir ülkenin
C) Antrepo
zenginliğinin sahip olduğu altın ve değerli
D) Transit bölge
madenlerle ölçülebileceğini savunmuştur.
93
E) Aktarma B) Döviz kuru
YANIT: C) Konvertibilite
Soruda antrepo tanımlanmaktadır. D) Efektif
YANIT C’DİR. E) Hedging
YANIT:
ÖRNEK SORU (KASIM 2007, KASIM 2008) Yerli para ile yabancı paralar arasındaki değişim
İleride tekrar yurtdışına çıkarılmak üzere oranına, yani bir birim yabancı paranın fiyatına
ülkeye giren mallara uygulanan rejim döviz kuru adı verilir.
aşağıdakilerden hangisidir? YANIT B’DİR.
A) Geçici ithalat
B) Bağlı muamele Döviz kuru iki şekilde ifade edilebillir:
C) Geçici ihracat • Dolaysız Kotasyon: Bir birim yabancı
D) Antrepo paranın, yerli para cinsinden fiyatının
E) Kredili ithalat belirlenmesidir. 1 $ = 1,60 TL şeklinde
YANIT: tanımlanan döviz kuru dolaysız kotasyon ile
İleride tekrar yurtdışına çıkarılmak üzere, ülkeye ifade edilmiş döviz kurudur. Ülkemizde ve
giren mallara uygulanan rejim, geçici ithalat kıta Avrupasında uygulanır.
rejimi olarak adlandırılır. Bunun tam tersi de • Dolaylı Kotasyon: Bir birim yerli para ile
geçici ihracat rejimidir. (İleride tekrar yurtiçine alınabilecek yabancı para miktarıdır. 1 TL =
girmek üzere çıkan mallara uygulanan rejim, 0,625 $ şeklinde tanımlanan döviz kuru
geçici ihracat rejimidir.) dolaylı kotasyon ile ifade edilmiş döviz
YANIT A’DIR. kurudur. İngiltere ve ABD’de kullanılır.

13.5. DÖVİZ KURU Kur Marjı: Bankalar ve diğer aracı kurumlar


döviz kurlarını alış ve satış kurları olarak ayrı ayrı
13.5.1. Döviz Kuru İle İlgili Tanımlar belirlerler. Genellikle alış kuru satış kuruna göre
daha düşüktür. Alış ve satış kurları arasındaki fark
Döviz Kuru: Genel olarak yerli para ile yabancı bankanın ya da aracı kurumun kârını ve işlem
paralar arasındaki değişim oranına döviz kuru adı giderlerini kapsar buna kur marjı denir.
verilir.
• İki ulusal para arasında piyasada fiilen ÖRNEK SORU (MART 2009)
uygulanan değişim oranına Düz Kur Döviz alış ve satış kurları arasındaki farka ne
(Dolaysız Kur) denir. 1$=1,60 TL ad verilir?
• Farklı paraların kurlarının $ gibi ortak bir A) Kur marjı
payda üzerinden hesaplanmasına Çapraz Kur B) Çapraz kur
(Dolaylı Kur) denir. 1 $ = 3 Arjantin C) Dolaysız kur
Pesosu ve 1 $ = 1,60 TL ise 1 Arjantin D) Efektif kur
Pesosu = 0,53 TL E) Hedging
YANIT:
ÖRNEK SORU (TEMMUZ 2004, MART 2007, Döviz alış ve satış kurları arasındaki fark
HAZİRAN 2008) bankaların karını ve işlem masraflarını kapsar ve
İki ulusal para arasında piyasada fiilen buna kur marjı adı verilir.
uygulanan değişim oranına ne ad verilir? YANIT A’DIR.
A) Döviz arbitrajı
B) Dolaysız kur
Reel Döviz Kuru: İki ülke arasındaki fiyat düzeyi
C) Döviz spekülasyonu
değişmelerine göre ayarlanan döviz kurudur.
D) Döviz oranı Çoğu kez “ticaret haddi” olarak da
E) Efektif döviz kuru
adlandırılmaktadır.
YANIT:
İki ulusal paranın birbirine dönüştürülme oranına PF
dolaysız kur adı verilmektedir. Reel Döviz Kuru= E x
PD
YANIT B’DİR.
E: Nominal Döviz Kuru
ÖRNEK SORU (KASIM 2007, HAZİRAN PF : Yabancı ülkenin fiyat düzeyi
2008) PD : Yurt içi fiyat düzeyi
Dövizin fiyatına ne ad verilir? • Reel döviz kurunun düşmesi (yurtiçindeki
A) Döviz arbitrajı enflasyon nedeniyle) ülke parasının dış
94
değerini arttırdığı için ülke mallarını pahalı politikası aracı olarak yönlendirilmesi anlamına
hale getirir ve rekabet gücünü düşürür. gelir ki bu da konvertibilite ile çelişen bir
• Reel döviz kurunun yükselmesi, ülkenin uygulamadır.
mallarını ucuzlatarak uluslar arası rekabeti YANIT C’DİR.
arttırır.
13.5.2. Döviz Kuru Rejimleri
ÖRNEK SORU (MART 2008)
Nominal kurların ilgili dönem içindeki Döviz kurunun belirlenmesi konusunda üç tür
enflasyon oranına göre düzeltilmesi ile elde uygulama sözkonusudur:
edilen kura ne ad verilir?
I. Sabit Döviz Kuru: İki ülkenin para birimleri
A) Kur marjı
arasında yasal olarak belirlenen ve uzunca bir
B) Satış kuru
süre değiştirilmemesi öngörülen kurdur. Ancak
C) Alış kuru
fiyatlar genel düzeyi ve faiz hadleri gibi diğer
D) Reel kur
makro ekonomik değişkenlerin değişmesi sabit
E) Çapraz kur
tutulan kurun tekrar ayarlanmasını gerektirir.
YANIT:
Sabit kur rejiminde iki tür ayarlama yapılabilir:
Hem yurtiçi hem de yurtdığı enflasyon etkisinden
arındırılmış döviz kuru, reel döviz kuru olarak a. Devalüasyon: Yerli paranın yabancı
adlandırılır. paralar karşısındaki değerinin
YANIT D’DİR. düşürülmesidir. Merkez Bankasının 1
USD = 1,60 TL iken 1 USD = 2,00 TL
Konvertibilite: Bir ülke ulusal parasının, döviz olarak yeniden belirlemesi devalüasyon
piyasasında serbestçe öteki ülke paralarına olarak adlandırılır.
dönüştürülebilme özelliğine sahip olmasını ifade
b. Revalüasyon: Yerli paranın yabancı
eder. Konvertibilitenin ilk koşulu, ülkede yasalara paralar karşısındaki değerinin
göre serbest bir döviz piyasasının varlığıdır. yükseltilmesidir. Merkez Bankasının 1
Konvertibilitenin ayırıcı bir özelliği dileyen USD = 1,60 TL iken 1 USD = 1,00 TL
herkesin serbestçe döviz işlemi yapabilme
olarak yeniden belirlemesi revalüasyon
hakkının bulunmasıdır. olarak adlandırılır.
Konvertibilitenin tersi kambiyo denetimidir. En II. Para Kurulu (Currency Board): Ulusal
katı şekli ile kambiyo denetiminde serbest döviz paranın değerinin, yabancı bir para birimine
işlemlerine tümüyle izin verilmez. Her türlü döviz ya da yabancı para birimlerinden oluşan bir
alım satım işlemi devletin tekelinde oluşmuştur. sepete bağlanması şeklinde uygulanabilecek
döviz kuru rejimidir. Para politikası
Türkiye ulusal parasını 1991 yılı başlarında ulusal uygulaması açısından bakıldığında, parasal
parasını konvertibl bir para olarak IMF’ye tescil taban sadece yabancı para cinsinden yapılan
ettirmiştir. işlemlere bağlı olarak değişir.
III. Esnek Döviz Kuru: Döviz kurunun
ÖRNEK SORU (KASIM 2005) piyasada arz ve talep tarafından serbestçe
Aşağıdakilerden hangisi bir ülke parasının belirlendiği sistemdir. Esnek döviz kuru
konvertible olması için gereken şartlardan biri sistemi iki şekilde uygulanabilmektedir:
değildir?
A) Ülkenin para ve sermaye piyasalarını mümkün a. Tam esnek (dalgalı) kur sistemi: Döviz
olduğunca uluslararası piyasalarla bütünleştirmesi kurunun hiçbir müdahale olmaksızın
B) Ülkenin serbest bir döviz piyasası oluşturması tamamen döviz piyasasında belirlendiği
C) Ülkenin ithalat ve ihracat için farklı döviz kuru sistemdir.
uygulaması b. Yönetilen (kirli) esnek kur sistemi:
D) Ülkenin gerçekçi ve reel bir döviz kuru Döviz kurlarının döviz piyasasında
politikası izlemesi serbest olarak belirlendiği ancak merkez
E) Ülkenin yeterli döviz rezervlerine ulaşması ve bankasının piyasaya döviz satmak ya da
bunları koruması piyasadan döviz almak yoluyla kurlara
YANIT: müdahale edebildiği kur rejimidir.
Bir ülke parasının konvertible olabilmesi için en
önemli koşul döviz piyasasının serbest olmasıdır. Döviz kurundaki dalgalanmaların sebepleri
Buna karşılık, ülkenin ithalat ve ihracat için ayrı şunlardır:
kur uygulanması, döviz kurunun bir dış ticaret
95
• Ülkenin ihraç ürünlerine olan talep: İhraç yatırım yapmaları o ülkeye döviz girmesine
ettiğimiz ürünlere talep artarsa, yurtiçine sebep olur.
döviz girişi hızlanacaktır. Bu durumda
4. Dış borç yoluyla
dövizin bol olması sebebiyle döviz arzı sağa
kayacak, döviz kuru düşecek yani ulusal para Dolarizasyon: Bir ülkedeki yerleşiklerin değişim
değer kazanacaktır. aracı, hesap birimi ve değer biriktirme aracı
olarak kendi ulusal paraları yerine yabancı para
• Ülkedeki faiz oranı: Yurtiçi faiz oranı
kullanmalarına dolarizasyon denir.
uluslararası faiz oranlarına göre yüksekse
yabancı tasarruf girişi artacak, döviz arzı sağa 13.5.3. Geleceğe Yönelik Döviz İşlemleri
kayacak ve ulusal para değer kazanacaktır.
• Ülkedeki enflasyon oranı: Ülke içinde Spot Döviz Kuru: İki taraflı nominal döviz
fiyatların hızla artıyor olması, serbest kur kurunu gösteren değerlerin cari değişim değeridir.
rejiminde ulusal paranın değer kaybetmesine Forward Döviz Kuru: Gelecekteki bir tarihte
neden olur. teslim için bugünden teslim alınan veya satılan
• Politik istikrar: Politik istikrar ulusal paranın işlem için öngörülen kurdur.
değer kazanmasına neden olur.
Döviz Swap Sözleşmeleri: Döviz swap
• Devlet müdahalesi: Devletin Merkez sözleşmelerinde anında teslim kaydıyla satılan
Bankası eliyle piyasaya döviz arz etmesi ya dövizin gelecekte belli bir süre sonra tekar satın
da piyasadan döviz çekmesi, döviz kurunun alınması ya da tersine, anında teslim koşuluyla
dalgalanmasına neden olur. satın alınan bir dövizin gelecekte teslim edilmek
Sterilizasyon: Merkez Bankalarının döviz alım- üzere yeniden satılması öngörülür.
satım işlemlerinin neden olduğu para arzı Dolayısıyla swap sözleşmelerinde bir anında
değişimlerini dengelemek için yaptıkları açık teslim işlemi ile, buna ters yönde belirli bir süreli
piyasa işlemleridir. Örneğin merkez bankası vadeli teslim işlemi birbirine bağlanmakta ve ikisi
piyasadan döviz satın aldığı zaman para arzında aynı anda yapılan tek bir işlem durumuna
meydana getirdiği artışı menkul değerler (tahvil gelmektedir. Genellikle ilk işlem bir anında döviz
ve bono) satışıyla piyasadan çekmeye çalışırsa, işlemi olurken, ikinci işlem vadeli teslim işlemi
döviz piyasasına yapmış olduğu müdahaleyi şeklinde gözükmektedir. İşte en yaygın swap
sterilize etmiş olur. uygulaması olan bu yönteme anında – vadeli
swaplar denir.
Bir ülkeye döviz girişi şu şekillerde olabilir:
1. Dış ticaret yoluyla: İhracat arttırılarak ÖRNEK SORU (MART 2009)
ve/veya ithalat kısılarak ülkeye döviz girişi Anında teslim kaydıyla satılan dövizin
sağlanabilir. gelecekte belli bir süre sonra tekrar satın
alınmasını ifade eden işlem aşağıdakilerden
2. Sermaye hareketleri yoluyla: Ülkeler hangisidir?
arasındaki faiz oranlarının farklılığı, A) Döviz opsiyonu
bireylerin tasarruflarını başka ülkelerde B) Döviz swapları
değerlendirmesine olanak sağlar. Bu şekildeki C) Döviz spekülasyonu
döviz girişi portföy yatırımı olarak D) Hedging
tanımlanır. E) Döviz arbitrajı
Döviz kurlarındaki artışın enflasyona paralel YANIT:
seyretmediği, kur artışının baskı altında tutulduğu Anında teslim edilecek belli bir miktar dövizin
periyotlarda, yüksek faiz kısa vadeli sermaye gelecekte tekrar satın alınmasını ifade eden işlem
hareketlerini arttırıcı etki yaratır. Bu nedenle, döviz swapi olarak adlandırılır.
portföy amaçlı sermaye girişinde görülen
yoğunlaşma Sıcak Para Girişi olarak YANIT B’DİR
nitelendirilir. Faiz hadleri düşük seviyedeyken ani
bir kur sıçraması ise sermaye çıkışına neden Döviz Opsiyonu: Alıcı ve satıcı arasında yapılan
olmaktadır. Bu tür ani sermaye çıkışları Merkez kontrat gereği, opsiyon alıcısına bir dövizi diğer
Bankası'nın döviz rezervlerinin azalmasına ve bir döviz karşılığında belirli bir süre içinde
kritik gelişmelere sebebiyet vermektedir. önceden belirlenen bir fiyat ve tutar üzerinden
alma veya satma hakkı veren döviz işlemleridir.
3. Doğrudan sermaye yatırımları yoluyla: Opsiyonlarda sözkonusu dövizi alma veya
Yabancı yatırımcıların bir başka ülkede satma hakkını kullanmak (opsiyonu
96
uygulamak), kontratı satın alan tarafa aittir. Soruda arbitraj işlemi tanımlanmaktadır. Arbitraj,
Opsiyon kontratı alan taraf, ilgili dövizi ileride uluslararası mal fiyatlarının eşitlenmesini
alma veya satma hakkını satın almakta ve bu hak, sağlayan önemli bir araçtır.
alıcıya opsiyonu uygulama veya uygulamama YANIT C’DİR.
esnekliğini sağlamaktadır
13.6. ÖDEMELER BİLANÇOSU
Hedging: Döviz piyasasındaki muhtemel kur
değişikliklerinin getireceği zarardan korunabilmek Ödemeler Bilançosu, belirli bir süre içinde bir
için başvurulan işlemdir. Buna göre gelecekte ekonominin yerlileri (yerlesikleri) ile yabancılar
döviz ihtiyacı olan kişi belirli bir vade sonunda arasında meydana gelen ekonomik akımlara bağlı
teslim almak üzere bugünkü kura belirli bir fark değerlerin, transfer ödemelerinin ve rezervlerde
ekleyerek borsaya yatırır. Böylece geçen süre meydana gelen degisikliklerin sistematik ve
zarfında meydana gelebilecek artıştan az bir muhasebe kayıtlarına uygun olarak gösterildigi
maliyetle korunmuş olur. istatistiki bir belgedir.

Döviz Spekülasyonu: Genel olarak spekülasyon, 13.6.1. Ödemeler Bilançosu Hesapları


bir kimsenin kendi yaptığı tahminlere dayanarak
fiyatında yükselme beklediği ekonomik varlığı 1. CARİ İŞLEMLER HESABI
satın alması, fiyatında düşme beklediklerini ise a. Mal Ticareti Hesabı
satması yoluyla kâr sağlama faaliyetidir. b. Uluslararası Hizmetler Hesabı
Spekülasyonun ayırıcı özelliği ilerideki fiyat (Görünmeyen kalemler)
değişmelerinin bugünden tam olarak bilinmemesi • Dıs turizm
yani geleceğe ait bir belirsizliğin bulunmasıdır. • Uluslararası taşımacılık
Bu durumda herkes tüm göstergeleri göz önüne • Uluslararası bankacılık ve sigortacılık
alarak tahminler yapar. Risk yüklenmek • İşçi gelirleri
spekülasyonun temel özelliğidir. Spekülatörler • Yabancı sermaye gelir ve giderleri
döviz kurlarındaki değişmelerin tahmin • Özel hizmetlerin bedelleri (Lisans,
edilmesinde prim, komisyon, mühendislik,
• ülkenin ödemeler bilançosu durumu, danışmanlık hizmetleri, royalti, telsiz,
• faiz ve enflasyon oranı, telefon, radyo hizmetleri)
• ihracattaki gelişmeler, • Yurt dışındaki resmi hizmetler
• dış borç ödemeleri, • Hükümet hizmetleri
• IMF gibi mali kuruluşların desteği c. Karşılıksız Transferler Hesabı (Bir
gibi tüm etkenleri dikkate alırlar. ülkenin satın alma gücünün diğer ülkelere
ticari amaçlar dışında karşılıksız
Döviz Arbitrajı: Genel anlamda arbitraj, bir devredilmesi durumunda ortaya çıkan
döviz, menkul değer, mal veya üretim faktörünün ekonomik işlemlerdir. Hibe, bagış ve
belli bir andaki fiyat farklılığından yararlanmak hediyeler, yurtdışında çalışan işçilerin
üzere, bu varlığın eşanlı olarak alınıp-satılmasıdır. gönderdiği dövizler, eğitim, sağlık, kültür
Döviz arbitrajı aynı iki para arasındaki kurların ve din alanlarındaki kuruluşlara ödenen
belirli bir anda çeşitli piyasalarda farklı aidatlar)
olmasından ya da iki para arasındaki dolaysız kur 2. SERMAYE HAREKETLERİ HESABI
ile çapraz kurlardan hesaplanan dolaylı kur a. Uzun Vadeli Sermaye Hesabı (1 yıldan
farkından kaynaklanabilir. Risksiz oluşu arbitrajı, uzun vadeli)
spekülasyondan ayıran en önemli faktördür. b. Kısa Vadeli Sermaye Hesabı (30, 60, 90
günlük)
ÖRNEK SORU (HAZİRAN 2006) 3. RESMİ REZERVLER HESABI
Bir dövizin, menkul değerin, bir mal ya da 4. NET HATA VE NOKSAN (Bilançonun
üretim faktörünün belli bir fiyat farklılığından otonom işlemlerini oluşturan cari ve sermaye
yararlanmak için eş anlı olarak alınıp hesapları ile denkleştirici işlemi olan resmi
satılmasına ne ad verilir? rezervler hesabının net bakiyelerini
A) Vadeli işlem birbirlerine eşitleyen dengeleyici bir
B) Rant kalemdir.)
C) Arbitraj
D) Spekülasyon
E) Leasing
YANIT:
97
ÖRNEK SORU (TEMMUZ 2004) Tek yanlı transferler, cari işlemler hesabının bir
Aşağıdakilerden hangisi cari işlemler alt kalemdir. Uluslararası hizmetler arasında yer
hesabında yer alan görünmeyen kalemlerin almaz.
kapsamında yer almaz? YANIT C’DİR.
A) Turizm
B) Mal ticareti 13.6.2. Ödemeler Bilançosunda Dengeler
C) Uluslararası taşımacılık
D) Uluslararası bankacılık ve sigortacılık 1. Dış Ticaret Dengesi: Mal ihracatı ile mal
E) Yabancı sermaye yatırımlarının gelir ve ithalatı arasındaki eşitliktir.
giderleri İhracat=İthalat ise dış ticaret dengededir.
YANIT: İhracat>İthalat ise dış ticaret fazlası vardır.
Uluslararası mal ticareti görünmeyen kalemler İhracat<İthalat ise dış ticaret açığı vardır.
içinde değil, mal hareketleri içerisinde yer
almaktadır. 2. Cari İşlemler Dengesi: Cari işlemler
YANIT B’DİR hesabında yer alan kalemlerden aktif olanlar
pasiflere eşitse, cari islemler hesabı
ÖRNEK SORU (KASIM 2004, MART 2008) dengededir. Aktifler pasiflerden daha büyükse
Aşağıdakilerden hangisi ödemeler cari işlemler hesabı fazla veriyordur. Tersi
bilançosunda, sermaye hareketleri hesabının durumda ise açık veriyordur.
kalemlerinden biri değildir? 3. Temel Denge: Cari işlemler hesabı dengesi
A) Tek yanlı transferler ile uzun vadeli sermaye hesabı dengesini
B) Doğrudan yatırımlar kapsar.
C) Portföy yatırımları 4. Net Likidite Dengesi: Temel dengeyi
D) Uzun vadeli sermaye hareketleri kapsamakla beraber, kısa vadeli özel likit
E) Kısa vadeli sermaye hareketleri olmayan sermaye dengesini de kapsar.
YANIT: 5. Resmi Rezervler Dengesi: Net likidite
Tek yanlı transferler, sermaye hareketleri dengesine ilave olarak kısa vadeli özel likit
içerisinde değil, cari işlemler ana kalemi sermaye dengesini de kapsar.
içerisinde yer alır.
YANIT A’DIR. .
ÖRNEK SORU (HAZİRAN 2006)
ÖRNEK SORU (KASIM 2007, HAZİRAN Cari işlemler bilançosu ile uzun süreli sermaye
2008) bilançosunun toplamından oluşan temel
Bir ülkenin ihraç ve ithal ettiği mal ve dengeye, kısa süreli sermaye dengesinin
hizmetler ile tek yanlı transferler, ödemeler eklenmesiyle oluşan yeni dengeye ne ad verilir?
bilançosunun hangi hesabına kaydedilir? A) Cari açık dengesi
A) Cari işlemler hesabı B) Ödemeler dengesi
B) Resmi rezervler hesabı C) Resmi rezervler dengesi
C) Sermaye hesabı D) Likidite dengesi
D) İstatistiksel hata E) Normal denge
E) Görünmeyen kalemler YANIT:
YANIT: Temel dengeye kısa süreli sermaye dengesinin
Bir ülkenin dış dünya ile olan mal ve hizmet eklenmesiyle oluşan dengeye net likidite dengesi
hareketleri ve tek yanlı transferleri, ödemeler adı verilir.
bilançosunun cari işlemler hesabına YANIT D’DİR.
kaydedilmektedir.
YANIT A’DIR. 13.7. ÇALIŞMA SORULARI

ÖRNEK SORU (KASIM 2008) 1. Bir ülkenin gücünün sahip olduğu altın ve
Aşağıdakilerden hangisi cari işlemler hesabının diğer değerli metallerle ölçülebileceğini
uluslararası hizmetler kaleminde yer almaz? söyleyen iktisadi akım aşağıdakilerden
A) Özel hizmetler hangisidir?
B) Uluslararası bankacılık ve sigortacılık a. Keynesyenler
C) Tek yanlı transferler b. Fizyokratlar
D) Uluslararası taşımacılık c. Merkantilistler
E) Turizm d. Monetaristler
YANIT: e. Klasikler
98
2. Aşağıdakilerden hangisi bir ülkenin parasının 8. İthal edilen malın değeri üzerinden yüzde
değerini belirleyen unsurlardan biri değildir? olarak alınan vergi aşagıdakilerden
a. Ülkedeki faiz oranı hangisidir?
b. Enflasyon oranı a. Advalorem vergi
c. Nüfusu b. Spesifik vergi
d. Politik istikrar c. Karma gümrük vergisi
e. Yurtdışındaki enflasyon oranı d. Tarife kotası
e. İhracat vergisi
3. Mutlak Üstünlük Teorisi aşağıdaki
iktisatçılardan hangisi tarafından ortaya 9. Çift kolonlu tarife sistemine daha düşük
atılmıştır? oranlı bir verginin eklenmesiyle oluşan
a. J. Viner tarifeye ne ad verilir?
b. A. Marshall a. Otonom tarife
c. D. Ricardo b. Sözleşmeli tarife
d. J.S. Mill c. Tek kolonlu tarife sistemi
e. A. Smith d. Çift kolonlu tarife sistemi
e. Üç kolonlu tarife sistemi
4. Keesing ve Kenen’in dış ticareti açıklamak
üzere ileri sürdükleri tez aşağıdakilerden 10. Bir ülkenin belli bir seviyeye gelinceye kadar
hangisidir? sanayisini koruması ve rekabet imkanı
a. Ölçek ekonomileri teorisi sağlandıktan sonra korumanın kaldırılmasına
b. Teknoloji açığı teorisi ne ad verilir?
c. Tercihlerde benzerlik teorisi a. Dış ticaret politikası
d. Nitelikli işgücü teorisi b. Etken koruma
e. Monopolcü rekabet teorisi c. Bebek endüstriler hipotezi
d. Dış ticaret teorisi
5. "Bir ülkenin hangi üretim faktörüne daha çok e. Yasaklayıcı tarife
sahipse, o faktörün yoğun olarak kullanıldığı
malların üretiminde uzmanlaşıp ihracat 11. Aşağıdakilerden hangisi gümrük vergilerinin
yapmasını" savunan dış ticaret teorisi yarattığı sonuçlardan biri değildir?
aşağıdakilerden hangisidir? a. İthalatı azaltması
a. Teknoloji açıgı hipotezi b. Yerli üreticileri koruması
b. Mutlak üstünlükler teorisi c. İthal malının yurtiçi fiyatını düşürmesi
c. Ölçek ekonomileri hipotezi d. Devlet gelirlerini yükseltmesi
d. Faktör donatımı teorisi e. İşsizligi önlemesi
e. Ürün dönemleri hipotezi
12. Türkiye 2005 yılında ithal ettiği ilk 1000
6. "Geniş yurtiçi piyasaya sahip ülkelerin artan otomobile %20 advalorem vergi tarifesi
verim koşullarına tabi malları üretip, ihraç uygularken, bu sınırın dışındakiler için ise
ettiklerini" savunan hipotez aşagıdakilerden %50 gümrük vergisi uygulanmaktadır. Bu
hangisidir? durumda hangi kota çeşidi uygulanmaktadır?
a. Nitelikli işgücü hipotezi a. İthal kotası
b. Teknoloji açıgı hipotezi b. Seçici kota
c. Tercihlerde benzerlik hipotezi c. Tarife kotası
d. Monopolcü rekabet hipotezi d. İhraç kotası
e. Ölçek ekonomileri hipotezi e. Global kota

7. Tercihlerde Benzerlik Teorisini geliştiren 13. Kotaların tarifeden en önemli farkı nedir?
iktisatçı kimdir? a. İthalatı arttırır
a. Vernon b. İthal mallarının fiyatı düşer
b. Posner c. İthal malının üretimi azalır
c. Kenen d. İthal malının talebini arttırır
d. Linder e. İthalatı kesin olarak kısar
e. Keesing
99
14. Bir döviz menkul deger veya malın aynı 20. Aşağıdakilerden hangisi ödemeler
andaki fiyat farklılığından yararlanmak için bilançosunun dört temel hesabından biri
bu ekonomik değerlerin aynı zamanda alınıp değildir?
satılmasına ne ad verilir? a. Cari işlemler hesabı
a. Spekülasyon b. Resmi rezervler hesabı
b. Döviz kuru c. Sermaye hesabı
c. Döviz swapları d. Uluslararası hizmetler hesabı
d. Döviz opsiyonu e. Net hata ve noksan
e. Arbitraj

15. Bir ekonomik değerin gelecekteki değeri


konusunda yapılan tahmine dayanarak ileride 1  C  6  E  11  E  16  E 
kâr sağlamak amacıyla bugünden yapılan 2  C  7  D  12  C  17  D 
ticari işleme ne ad verilir?
a. Forward islemleri 3  E  8  A  13  E  18  B 
b. Döviz opsiyonu
4  D  9  E  14  E  19  B 
c. Hedging
d. Arbitraj 5  D  10  C  15  E  20  D 
e. Spekülasyon

16. Gelecekte belirli bir sürede üzerinde anlaşılan


bir fiyattan öngörülen döviz alış veya satış
hakkı doğuran sözleşme aşağıdakilerden
hangisidir?
a. Spot islemler
b. Vadeli para piyasaları
c. Futures piyasalar
d. Döviz swapları
e. Döviz opsiyonları

17. Döviz işlemleri yapanların döviz risklerinden


korunmak amacıyla uyguladıkları borsa
tekniğine ne denir?
a. Arbitraj
b. Opsiyon
c. Spot
d. Hedging
e. Swap

18. İki milli para arasında doğrudan doğruya


uygulanan döviz kuruna ne ad verilir?
a. Çapraz kur
b. Düz kur
c. Gerçek kur
d. Cari kur
e. Dolaylı kur

19. Eğitim, sağlık, kültür ve din alanlarında


faaliyet gösteren uluslararası kuruluşlara
ödenen aidatlar, ödemeler bilançosunda hangi
hesabın içerisinde yer alır?
a. Uluslararası hizmetler
b. Tek yanlı transferler
c. Sermaye hareketleri
d. Mal ticareti
e. Net hata ve noksan
100
ONDÖRDÜNCÜ BÖLÜM olacaktır. Yani 12 yıl sonra bu ekonomide reel
GSMH 240 milyar $ olacaktır.
EKONOMİK BÜYÜME VE
KALKINMA Büyümeyi belirleyen faktörler için, kısaca
üretim faktörlerindeki büyümedir diyebiliriz.
14.1. EKONOMİK BÜYÜME Yani ülkedeki emek, sermaye, toprak ve
teknolojide bir gelişme kaydedilmişse büyüme
Ekonomideki büyümeyi ölçmemize yarayan en sağlanacaktır. Hatırlayacağınız gibi tüm bu
önemli gösterge Reel GSMH’dır. Burada “reel” faktörlerdeki artış, üretim olanakları eğrisini sağa
ifadesini kullanmamızın nedeni, fiyat kaydırır. Büyüme üretim olanakları eğrisinin sağa
değişimlerini göze almaksızın üretimdeki gerçek kayması olarak da tanımlanabilir.
artışı göstermesidir. Nominal GSMH fiyat
artışlarını da içerdiği için, bundaki artışın ne Üretim faktörlerinin sayısal olarak artmasının
kadarının fiyatlardaki artıştan ne kadarının yanısıra, verimliliklerindeki artışlar da büyümeye
üretimdeki artıştan kaynaklandığını tespit etmek yol açacaktır. Verimlilik, üretimin kullanılan
zordur. girdi miktarına oranı olarak tanımlanır. Bir
ekonomideki genel verimliliği ölçmek için
ÖRNEK SORU (HAZİRAN 2006) toplam faktör verimliliği kullanılır:
Bir ülkenin gelişmişlik düzeyinin Toplam Faktör Verimliliği: Bir ülkedeki toplam
saptanmasında ve ülkelerin gelişmişlik üretimin, işgücü ve sermaye stokuna oranıdır.
sıralamasındaki yerinin belirlenmesinde en çok
kullanılan ölçüt aşağıdakilerden hangisidir? Ekonomik Büyüme Oranı = Toplam Faktör
A) Enflasyon oranı Verimliliğindeki Artış Oranı + Kaynaklardaki
B) Milli gelir Artış Oranı
C) Kişi başına düşen milli gelir
D) İşsizlik oranı ÖRNEK SORU (KASIM 2005)
E) Gayrisafi milli hasıla Üretimde kullanılan bir birim girdi başına
YANIT: düşen mal ve hizmet miktarına ne ad verilir?
Bir ülkenin gelişmişlik düzeyinin belirlenmesinde A) Tüketim
kullanılan en temel ölçüt (tek başına yeterli B) Maliyet
olmamasına rağmen) reel GSMH’dır. C) Verimlilik
YANIT E’DİR. D) İş bölümü
E) Üretim
YANIT:
Kişi başına reel GSMH, reel GSMH nın nüfusa Birim girdi başına düşen mal ve hizmet miktarına
bölünmesiyle bulunur ve ülkelerin refah verimlilik adı verilir. Yani belli bir miktar girdiyle
seviyeleriyle ilgili bilgi verir. Ancak bunun da yapılan üretimin artması verimliliğin artması
tamamen güvenilir bir ölçüt olduğunuz demektir ki bu da iktisadi büyüme için arzulanan
söyleyemeyiz. Diyelim ki bir ülkede kişi başına bir durumdur.
reel GSMH 30.000 $ olarak hesaplandıysa genel YANIT C’DİR.
anlamda bu ülkenin refah seviyesinin yüksek
olduğu sonucuna varabiliriz. Ancak bu o ülkedeki İktisat teorisinde büyümeyi açıklayan 3 önemli
herkesin 1 yılda 30.000 $’lık üretim yaptığı model vardır:
anlamına gelmez. Önemli olan GSMH’nın 1. Harrod – Domar Büyüme Modeli: Devletin
bireyler arasında nasıl bölüşüldüğüdür. Bu “gelir olmadığı dışa kapalı ve tam istihdam
dağılımı” konusu içerisinde yer alır. Kişi başına seviyesine ulaşmış ve politika gecikmelerinin
reel GSMH’nın bir başka yetersizliği de yaşam olmadığı bir ekonomi varsayımı altında,
kalitesi (parayla ölçülemeyen değerler) hakkında yatırımların ve yatırımların gelir ve üretim
bilgi vermemesidir. (kişisel özgürlük, çevre, yaratıcı kapasitesini vurgular. Üretim
dinlenmeye ayrılan zaman gibi) kapasitesinde meydana gelen artışın gelirde
72 kuralı: Belli bir dönemde sabit bir hızla meydana gelen artışa eşit olması, dengeli
büyüyen ekonominin üretim hacminin kaç yıl büyüme koşuludur. Harrod – Domar Modeli,
sonra ikiye katlanacağını gösteren kuraldır. yalnız ekonomik büyüme sorunu ile değil aynı
Diyelim ki 1990-2009 yılları arasında ekonomi zamanda dengeli büyüme sorunu ile de
hep %6 büyümüş olsun. Reel GSMH da 120 ilgilenmiştir. Bıçak sırtı büyüme modeli
milyar $ olsun. Bu değer kaç yıl sonra ikiye olarak da adlandırılır.
katlanır sorusunun cevabı 72/6=12 yıl sonra 2. Solow Büyüme Modeli: Neoklasik büyüme
modeli olarak da adlandırılır. Tam rekabet
101
koşulları altında çalışan dışa kapalı ve devlet
müdahalesinin olmadığı ve sadece tek bir 14.2.1. AZ GELİŞMİŞLİĞİ AÇIKLAYAN
malın üretildiği piyasada, emek ve sermaye YAKLAŞIMLAR
arasında ikame ilişkisinin olduğu, ölçeğe göre
sabit getiri ve sermayenin azalan getirisi 1. EKONOMİK YAKLAŞIMLAR
varsayılmaktadır. Bu varsayımlar altında, kişi a. GELENEKSEL İKTİSADA DAYALI
başına sermayenin kişi başına üretim (hasıla) YAKLAŞIMLAR
veya tüketim ile aynı oranda artış gösterdiği i. NURSKE – KISIR DÖNGÜ
dengeli bir büyüme çizgisi bulunmaktadır. KURAMI: Kısıtlı işbölümü 
Nüfus ve teknolojik gelişme modelde dışsal düşük verimlilik  düşük karlılık 
olarak kabul edilmektedir. Durağan durum düşük sermaye birikimi  sınırlı
ekonominin uzun dönem dengesidir ve pazar  kısıtlı işbölümü.........
durağan durumda işçi başına sermaye sabit Yoksulluğun sürüp gitmesinin nedeni
kalır. yine yoksulluktur.
3. İçsel Büyüme Modeli: Lucas ve Romer ii. ROSTOW – GELİŞME
tarafından geliştirilmiştir. Uzun dönemde işçi AŞAMALARI KURAMI
başına hasılanın hem toplumun ne kadar 1. Geleneksel toplum aşaması
tasarruf ettiğine hem de eğitim için ne kadar 2. Kalkışa hazırlık aşaması
harcama yaptığına bağlı olduğunu açıklar. 3. Kalkış aşaması
İçsel büyüme modelinde, teknolojik 4. Gelişen topluma geçiş aşaması
gelişmenin yokluğunda bile fiziki ve beşeri 5. Olgunluk aşaması
sermayenin birlikteliğinin ekonomik b. PREBISCH - YAPISALCI
büyümeyi sürdürebildiği ifade edilir. YAKLAŞIM: Kalkınma, sermaye
birikiminin bir sonucudur ve ülkelerin
ÖRNEK SORU (KASIM 2005) kalkınma düzeylerindeki farklılıkların
Ekonominin itici gücünün yatırımlar olduğunu temelinde her ülkenin uluslararası
ve yatırımların gelir ve kapasite yaratma ticarette farklı düzeylerde uzmanlaşmış
özelliklerinin bulunduğunu öne süren model olması yatar. Kalkınmışlığı / gelişmişliği
aşağıdakilerden hangisidir? uluslararası ticaret üretmektedir. (az
A) Harrod-Domar Modeli gelişmişliği iç faktörlerle açıklıyor.)
B) Klasik Büyüme Modeli c. BARAN VE FRANK – BAĞIMLILIK
C) Dengeli KalkınmaModeli YAKLAŞIMI: Az gelişmişliği ve
D) KeynesyenModel gelişmişliği belirleyen kapitalist gelişme
E) Monetarist Model ve yayılmadır. Kapitalist yayılma, yayılan
YANIT: ülkeyi kalkındırıyor ancak
Ekonomide büyümeyi sağlayan gücün yatırımlar çevresindekilerde az gelişmişliğin
olduğunu ileri süren ve yatırımların gelir ve koşullarını yaratıyor. (az gelişmişliği dış
kapasite yaratma özelliğini vurgulayan büyüme faktörlerle açıklıyor)
modeli Harrod Domar büyüme modelidir. 2. DEMOGRAFİK YAKLAŞIMLAR: Az
YANIT A’DIR. gelişmişliğin sebebi nüfus artış hızının yüksek
olmasıdır. Nüfus artışı istenmemektedir
çünkü:
14.2. EKONOMİK KALKINMA a. Sermaye sığlaşması yaratır. Sermaye
sığlaşması, hızlı nüfus artışı sonucu işçi
Toplumun yaşam standardında, üretilen malların
başına düşen sermaye miktarının
kalitesinde ya da üretim yöntemlerindeki
azalmasıdır.
gelişmelerdir. Büyüme, sayısal bir kavram iken
b. Bağımlı nüfusu arttırır. Bağımlı nüfus,
kalkınma niteliksel (sayı ile ölçülemez) bir
çalışan bir kişinin bakmak zorunda olduğu
kavramdır. Kalkınmışlık düzeyine göre ülkeler
kişi sayısıdır. Bağımlı nüfusun artması,
“birinci dünya ülkeleri” “ikinci dünya ülkeleri” ve
tasarruf oranını ve yatırımları azalttığı için
“üçüncü dünya ülkeleri” olarak sınıflandırılırlar.
kalkınmayı engeller.
Birinci dünya ülkeleri, ekonomik anlamda en
c. Yatırım sapmasına neden olur. Yatırım
gelişmiş ülkelerdir. (sanayileşmiş ya da gelişmiş
sapması, hızlı nüfus artışı nedeniyle kamu
ülkeler de deniyor) İkinci dünya ülkeleri bir
harcamalarının ülkenin altyapısını
zamanların sosyalist ekonomileridir. Üçüncü
oluşturma ve güçlendirme yerine eğitim
dünya ülkeleri ise “az gelişmiş” ülkelerdir.
sağlık gibi alanlara kaymasına neden
olmasıdır.
102
2. Dışa Dönük Stratejiler: Yurtiçindeki
3. SOSYOKÜLTÜREL YAKLAŞIMLAR üreticiler, yurtiçi tüketimi karşılamak yerine,
4. COĞRAFİ – İKLİMSEL ihraç edilebilecek mallar üretmeye teşvik
YAKLAŞIMLAR edilmektedir. Devlet vergi indirimleri, düşük
faizli krediler gibi yöntemlerle ihracatı teşvik
etmektedir.
ÖRNEK SORU (KASIM 2004)
Aşağıdakilerden hangisi azgelişmişliği Bu stratejilerden hangisinin daha başarılı olacağı
açıklayan ekonomik yaklaşımlar arasında yer ise iktisatçılar arasında tartışılan konulardandır.
almaz? Ancak her iki stratejinin de uygulandığı
A) Kısır döngü kuramı ekonomiye göre avantajları ve dezavantajları söz
B) Monopolcü rekabet kuramı konusu olabilir.
C) Bağımlılık yaklaşımı
D) Gelişme aşamaları kuramı ÇALIŞMA SORULARI
E) Yapısalcı yaklaşım
YANIT: 1. Hangisi uzun dönemde büyümeyi olumlu
Monopolcü rekabet kuramı az gelişmişliği yönde etkileyen faktörlerden biri değildir?
açıklayan yaklaşımlar arasında yer almaz. a. Teknoloji
YANIT B’DİR. b. Sermaye stoku
c. İşgücünün niteliği
ÖRNEK SORU (HAZİRAN 2008) d. Girişimcilik yeteneği
Aşağıdakilerden hangisi Gelişme Aşamaları e. Hızlı nüfus artışı
Kuramı'nın olgunluk aşamasını ifade eder?
A) Ekonomide tarım egemendir. 2. Ekonomik büyüme, kişi başına reel
B) Toplum, artık bir refah toplumudur. GSMH’daki artış olarak tanımlanırsa,
C) Ekonomik, kültürel ve siyasal değer ekonomik büyümeden söz edebilmek için
yargılarında değişmeler başlamıştır. neyin gerçekleşmesi gerekir?
D) Ekonomide kendini besleyen bir büyüme a. Üretim artış hızı ve nüfus artış hızı aynı
başlamıştır. olmalıdır
E) İş bölümü çok sınırlıdır. b. Nüfus artış hızı üretim artış hızından
YANIT: yüksek olmalıdır
Rostow’un Gelişme Aşamaları Kuramında 5 c. Üretim artış hızı nüfus artış hızından
aşama vardır: Bunlardan birincisi işbölümünün büyük olmalıdır
sınırlı ve tarımsal üretimin egemen olduğu d. Nüfus artış hızı yüksek, üretim artış hızı
geleneksel toplum aşamasıdır. Kalkışa hazırlık aynı kalmalıdır
aşamasında iktisadi kalkınmanın başlaması için e. Kişi başına reel GSMH ekonomik
gerekli değişmeler ortaya çıkar. Kalkış aşaması, büyümeyi göstermez
kalkınma sürecinin süreklilik gösterdiği aşamadır.
Gelişen topluma geçiş aşamasında sanayi kesimi 3. Gelişmekte olan ülkelerde işgücü artışının
birinci derecede önemli hale gelmiştir. Son olarak sanayileşmiş ülkelere göre yüksek olmasına
olgunluk aşamasında ise toplum artık bir refah karşılık, ekonomik büyüme oranının yüksek
toplumu olmuştur. olmamasının nedeni nedir?
YANIT B’DİR. a. Çalışma isteksizliği
b. Düşük tasarruf oranı
c. Kaliteli mal üretilememesi
14.2.2. Kalkınma Stratejileri
d. Çalışma saatlerinin yetersizliği
1. İçe Dönük Stratejiler: Yapılan üretim e. Üretim imkanlarının kısıtlılığı
yurtiçinde satılsın, yurtdışından gereksinim
duyulan mallar da yurtiçinde üretilmeye 4. Hangisi gelişmekte olan ülkelerin ortak
çalışılsın diyen görüştür. Az gelişmiş ülkeler, özelliği değildir?
doğal kaynak konusunda avantajlı ülkelerdir a. Düşük kişi başına GSMH
ve bu avantajlarını kullanmalıdırlar. b. Nüfusun büyük bölümünün kırsal
Gelişmekte olan ülkelerin sıklıkla kullandığı kesimde yaşaması
strateji budur. Bir önceki ünitede anlatılan c. Ekonomik yapının tarıma bağlı olması
“bebek endüstriler hipotezi” de bu stratejinin d. Kültürel ve politik yapıların benzemesi
bir parçasıdır. e. Yaşam standartlarının düşük olması
103
11. Ülkeleri merkez – çevre ayrımına tabi tutarak
5. Aşağıdaki unsurların hangisi ülkelerin gelişmiş ülkelerin az gelişmiş ülkelerde
ekonomik büyüme hızını arttıran etmenlerden kapitalist gelişmeyi engelleyici rol oynadığını
biri değildir? ileri süren yaklaşım aşağıdakilerden
a. Gelir dağılımının düzelmesi hangisidir?
b. Demokratik yönetim biçimi a. Gelişme aşamaları kuramı
c. Politik istikrar b. Bağımlılık kuramı
d. Eğitim c. İkilik kuramı
e. İktisat politikası değişikliklerine direnç d. Kısır döngü kuramı
e. Yapısalcı yaklaşım
6. Hangisi dışa dönük kalkınma stratejilerinin
içe dönük stratejilere göre daha başarılı 12. Hangi ekonomik büyüme modeli bıçak sırtı
olmasının nedenlerindendir? denge modeli olarak adlandırılır?
a. Devlet müdahalesi a. Cobb-Douglas üretim teorisi
b. Etkin kaynak kullanımı sağlaması b. Neoklasik büyüme teorisi
c. Yüksek bir sanayileşme düzeyinde c. Sınırsız işgücüyle büyüme modeli
uygulanması d. Harrod-Domar büyüme modeli
d. Emek yoğun sanayileşme e. Hiçbiri
e. Vergi ve tarife gelirlerindeki artış
13. Aşağıdakilerden hangisi Harrod Domar
7. Hangisi gelişmekte olan ülkelerin tasarruf büyüme modelinin varsayımlarından biri
yapma gücünü azaltan faktörlerden biri değildir?
değildir? a. Ekonominin tam istihdam seviyesinde
a. Sermaye sığlaşması olduğu
b. Düşük gelir düzeyi b. Sermaye ile emek arasında sabit bir
c. Sermaye stokuna yapılan ilaveler teknolojik ilişkinin olması
d. Düşük verimlilik düzeyi c. Dışa açık bir ekonominin söz konusu
e. Hızlı nüfus artışı olması
d. Üretimdeki artışın aynı anda harcamalara
8. Aşağıdakilerden hangisi gelişmekte olan yansıması
ülkelerin temel özelliklerinden biridir? e. Sermayenin tek üretim faktörü olarak ele
a. Kişi başına yüksek gelir düzeyi alınması
b. Yüksek gelir düzeyi
c. Yüksek beşeri sermaye düzeyi 14. Neoklasik büyüme kuramına göre ekonomik
d. Yüksek birikim hızı büyümenin sağlayıcısı nedir?
e. Yüksek nüfus artış hızı a. Toplam talebin artması
b. Sermaye birikiminin artması
9. Aşağıdakilerden hangisi Rostow’un gelişme c. Nüfusun azalması
aşamaları kuramında yer alan aşamalardan d. Teknolojinin gerilemesi
biri değildir? e. Yatırımların azalması
a. Geleneksel toplum
b. Kalkışa hazırlık 15. İçsel büyüme modeli hangi iktisatçılar
c. Kalkış tarafından geliştirilmiştir?
d. Gelişen topluma geçiş a. Harrod-Domar
e. Standartlaşma b. Solow-Samuelson
c. Stolper-Samuelson
10. Yapısalcı görüşün en önde gelen temsilcisi d. Cobb-Douglas
kimdir? e. Lucas-Romer
a. Rostow
b. Prebisch 16. Aşağıdakilerden hangisi ithal ikameci
c. Nurske kalkınma stratejisinin özelliklerinden biri
d. Friedman değildir?
e. Frank a. İç piyasa talebini koruyucu ve özendirici
önlemler öngörür
b. İç piyasaya dönük üretimi esas alır
c. Yoğun devlet müdahalesi gerektirir
104
d. Serbest fiyat mekanizmasının işleyişini
büyük ölçüde engeller
e. İzlenen iktisat politikaları ülkeyi dış
dünyaya açar

17. Aşağıdakilerden hangisi ihracata dönük


sanayileşmenin doğuracağı etkilerden biri
değildir?
a. İş adamları sürekli kaliteyi arttırır
b. Dış rekabet monopolleri arttırır
c. Fiyatları düşürecek şekilde yeni
yöntemler geliştirilir
d. Ekonomi dinamizm kazanır
e. Ülkenin gelişimi hızlanır

18. İhracata dönük sanayileşme stratejisinin diğer


bir adı nedir?
a. İçe dönük kalkınma stratejisi
b. Emek yoğun kalkınma stratejisi
c. Sermaye yoğun kalkınma stratejisi
d. Dışa açık kalkınma stratejisi
e. Müdahaleci kalkınma stratejisi

I- İşgücündeki artış
II- Sermaye birikimindeki artış
III- Zevk ve tercihlerdeki değişmeler
IV- Teknolojik değişmeler
19. Hangisi ya da hangileri ekonomik büyümenin
kaynakları arasında yer almaz?
a. Yalnız I
b. Yalnız II
c. Yalnız III
d. I ve III
e. II ve III

20. Emekteki bir birimlik değişmenin hasılada yol


açtığı değişmeyi ifade eden kavram
aşağıdakilerden hangisidir?
a. Sermaye hasıla oranı
b. Karlılık oranı
c. Emeğin marjinal ürünü
d. Emeğin marjinal maliyeti
e. Toplam emek verimliliği

1  E  6  B  11  B  16  E 

2  C  7  C  12  D  17  B 

3  E  8  E  13  C  18  D 

4  D  9  E  14  B  19  C 

5  E  10  B  15  E  20  A 


105
KISALTMA VE FORMÜLLER TC=TFC+TVC
TVC
MDO (ya da MRT): Marjinal Dönüşüm AVC: Ortalama Değişken Maliyet=
Q
Oranı= TFC
AFC: Ortalama Sabit Maliyet =
Q
AC=AVC+AFC
TU: Toplam Fayda €
LRAC: Uzun dönem ortalama maliyet
MU: Marjinal Fayda = TR: Toplam Hasılat = P x Q

AR: Ortalama Hasılat =
P: Fiyat
Q: Miktar (Arz edilen miktar, talep edilen miktar,
üretilen miktar vs.) MR: Marjinal Hasılat=
D: Talep
S: Arz
εd : Talebin Fiyat Esnekliği GSMH : Gayri Safi Milli Hasıla
SMH : Safi Milli Hasıla
GSYİH : Gayri Safi Yurt İçi Hasıla
AE : Toplam Harcamalar
C : Tüketim Harcamaları
εdyay: Talebin Yay (ortalama) Esnekliği
I : Yatırım Harcamaları
G : Kamu Harcamaları
X : İhracat
M : İthalat
εGELİR: Talebin Gelir Esnekliği X – M = NX : Net İhracat
%ΔQ (Q1 − Q0 ) /Q0 S : Tasarruf
εGEL?R = =
%ΔG (G1 − G0 ) /G0 T : Vergi

G: Gelir 450 doğru modeli;


εAB€: A ve B malları arasındaki Çapraz esneklik Y = AE = C + I + G + (X – M)

Sızıntılar - Enjeksiyonlar Modeli


S+T+M=I+G+X

εS: Arzın Fiyat Esnekliği


MPC : Marjinal Tüketim Eğilimi
(Sabit)
MPS : Marjinal Tasarruf Eğilimi
(Sabit)
TPP: Toplam Fizik Ürün
MPI : Marjinal İthalat Eğilimi (Sabit)
L: Emek
MPP: Marinal Fizik Ürün=
MPC = MPS = MPI =

APP: Ortalama Fizik Ürün=


MPC + MPS = 1
TC: Toplam Maliyet
APC :Ortalama Tüketim Eğilimi
(Azalan)
ATC: Ortalama Maliyet = APS :Ortalama Tasarruf Eğilimi
(Artan)
MC: Marjinal Maliyet =
APC = APS =

TVC: Değişken Maliyet APC + APS = 1


TFC: Sabit Maliyet
106
Harcama Çarpanı

Vergi Çarpanı: Bu yüzden (-)

Denk Bütçe Çarpanı : 1 (Denk BütçeG=T)

M1 = Dolaşımdaki nakit + V.siz Mevduatlar


M2 = M1 + V.li Mevduat
M2Y = M2 + Döviz Tevdiat Hesapları
r : Rezerv Oranı

Basit Kaydi Para Çarpanı =

MD : Para Talebi
MS : Para Arzı
Yıllık Faiz Ödemesi
Tahvil Faiz Oranı =
Tahvil Fiyatı

i : Faiz Oranı
Paranın Miktar Teorisi (Doğrudan Kanal)

M . V = P . T ya da

M . V = P . y ya da

M.V=Y

M : Para Arzı
V : Paranın Dolaşım Hızı
P : Fiyatlar Genel Düzeyi
T : İşlem Hacmi
y : Reel Gelir
Y (=P.y) : Nominal Gelir

AD : Toplam Talep
AS : Toplam Arz

Yıl İçindeki Değişme


Ekonomik Büyüme Oranı=
Başlangıç Değeri

You might also like