Professional Documents
Culture Documents
Emre IŞIK
Emre ÖZALP
Esra GÖK
Ortunç ÇAKSIN
Hatice KURT
Yönetici
2010
ELAZIĞ
1
ÖZET
Bu çalışmada, iyon değişimi yöntemi ile şeker küspesinden elde edilen sitrik asitli ve
fosforik asitli reçineler farklı konsantrasyonlarda hazırlanan sodyum asetat ve asetik asitin
karışımıyla elde edilen tampon çözeltilerle karıştırılarak adsorpladığı çinko miktarları
belirlenmiştir. Optimum adsorplama değerleri hesaplanmıştır.
2
İÇİNDEKİLER
KONU
Sayfa No
Özet 2
İçindekiler 3
6.İZOTERMLER 9
6.1.Freundlich İzotermi 9
6.2.Langmuir İzotermi 9
7.MATERYAL VE METOD
10
7.2.Çözeltilerin Hazırlanması 10
7.4.Çözeltilerin Analizi 10
8.SONUÇ 11
3
EKLER
Doğadaki sürekli değişimin önemli nedenlerinden biri iyon değişimidir. Toprak, kum ve kayalar
gibi cansız varlıklarda ve canlı organizmalardaki yaşamsal fonksiyonlarda iyon değişimine ait birçok
örnek mevcuttur.
İyon değişimi konusunda, 19. yy.’ın ikinci yarısına kadar araştırmaya rastlanmamıştır. 1850’de
Thompson ve Way, işlenmiş toprakta amonyum gibi çeşitli iyonların, kalsiyum ve magnezyum iyonları
ile yer değiştirebildikleri şeklinde gözlemlerini yayınladılar. Thompson’un çalışmasından yararlanarak,
Spence bir cam kolonda, amonyum sülfat ile işleme tabi tutulmuş kumlu kil yatak hazırladı ve yataktan
suyu geçirdi. Yatakta amonyum sülfat yerine alçı bulunduğunu gördü. Laborotuvarda gerçekleşen bu ilk
iyon değişiminin Henneberg ve Stohmann kimyasal süreç olarak yorumladılar ve bu süreçlerin tersinir
olduğunu buldular. Bu olayların killer ve zolitlerde de meydana geldiğini önce Lenberg daha sonra
Weigner gösterdi. Bu keşifler, suyun sertliğinin giderilmesi ve diğer amaçlara hizmet edebilen
malzemelerin kullanımı ve bu özellikleri gösteren ürünlerin sentezlenmesi çabalarına ışık tutmuştur. İlk
sentetik iyon değiştiriciler 1903’te, Harm ve Rumpler ile 1905’te Gans tarafından hazırlanmıştır. (Orhun,
1997)
Birçok organik inorganik madde iyon değiştirici olarak kullanılmaktadır. Örneğin; protein,
selüloz, karbon, basit balçık ve birçok mineral gibi doğal ürünler ile çevrelenmiş bir ortamdaki diğer
iyonları değiştiren taşınabilir iyon içerirler. Bu doğal maddeler düşük bir değiştirme kapasitesine sahiptir.
Bu özelliklerde pek tercih edilmeyen fiziksel ve kimyasal özelliklerdir ki iyon değiştirici maddelerin
pratik kullanımı sınırlandırırlar. Sonuç olarak,1935 yılından önce iyon değiştirme tekniğine
laboratuvarlarda ne de endüstriyel alanlarda geniş bir birim düzeni kullanılmıyordu.
İyon değiştirme çalışmalarının ilk yıllarında işlenmiş toprakta amonyum gibi çeşitli iyonların,
kalsiyum ve magnezyum iyonlarıyla yer değiştirebildikleri şeklindeki gözlemler yayımlanmıştı ve bu
olayların killer ve zeolitlerde de meydana geldiği gözlemlenmiştir. Bu keşifler, suyun sertliğinin
giderilmesi ve diğer amaçlara hizmet edebilen malzemelerin kullanımı ve bu özelliklerin gösteren
ürünlerin sentezlenmesi çabalarına ışık tutmuştur.
4
2. İYON DEĞİŞTİRİCİ REÇİNELER
İyon değiştiriciler, değişebilir katyon ve anyonları taşıyan, çözünür olmayan katı maddelerdir. Bu
sentetik reçineler, yapı olarak iki kısımdan oluşur. İyon değiştirici maddelerin yapısını üç boyutlu
hidrokarbon ağı ya da (matrix) elastik oluşturur. Diğer kısmını ise hidrokarbona kimyasal bağlarla
bağlanmış asidik ya da bazik, iyonlaşabilen gruplar oluşturur. Organik ağ sabittir ve genel olarak
laboratuvarda kullanılan çözücülerde çözünmezler. Ayrıca tüm pratik amaçlar için kimyasal inerttir.
Fakat matrixe bağlı iyonlaşabilen ya da tepkimeye girebilen aktif iyonlara sahiptir. Bu nedenle eğer bir
değiştirici parçası, iyon içeren sulu eriyik ile temasa sokulursa, sonuncusu kolayca reçine ya da baştan
bağlı olan iyonlarla değiştirilebilir.
Bir iyon değiştirici reçinenin kimyasal tepkileri, hidrokarbon iskeletine bağlı olan fonksiyonel
grupların doğasıyla belirlenir. Belli başlı iki iyon değiştirici grup vardır. Bunlar fonksiyonel grupları sulu
ortamların katyonlarıyla reaksiyona girebilen katyon değiştiriciler ve fonksiyonel grupları sulu ortamların
anyonlarıyla reaksiyona girebilen anyon değiştiricilerdir. Bazı maddeler de hem anyon hem katyon
değişimi yeteneğine sahip olup amfoterik iyon değiştiriciler adını alır.
5
• Kimyasal kararlılık (aside dayanıklılık),
• Hidrolik tasarımın gerektirdiği sabit bir tane boyutuna sahip olması
• Hızlı iyon değişiğimi işlergesi
• Kontrollü ve etkin bir iyon değiştirme kapasitesi
• Isıl kararlılık
• Homojen ve hidrofilik yapı ve rejenere edilebilmesi
a) Endüstride sulardaki Ca2+, Mg2+, Fe2+ ve Mn2+ iyonlarının uzaklaştırılması (suyun yumuşatılması)
d) Metallerin ve anyonların ayrılmasında (minerallerden altın, gümüş ve uranyum gibi değerli ele-
mentlerin ayrılması)
İyon degisim kuramını ve dengesini açıklamak için iki kategoride incelemek gerekir. Bunlardan
birincisi adsorbsiyon, ikincisi ise kütle hareket kuramıdır.
Adsorpsiyon ileri arıtımda organik madde gideriminde kullanılabilir. Özellikle polar olmayan ve
dörtten fazla karbon atomu içeren toksik organik maddelerin, aktif karbonla adsorpsiyon yöntemiyle atık
sudan uzaklaştırılması mümkündür.
İyon değişimi, atık suda bulunması istenmeyen anyon ve katyonların uzaklaştırılmasında
kullanılır.
6
Adsorpsiyon ve iyon değişimi işlemleri tekstil atık sularının arıtımında, çoğunlukla organik
maddelerin özellikle de boyarmaddelerin gideriminde kullanılır.
Suların yumuşatılması, genellikle katyonik ve anyonik iyon değiştiricileriyle yapılır Katyon iyon
değiştiriciler sodyum iyon değiştiriciler ve hidrojen iyon değiştiriciler olmak üzere ikiye ayrılır
Birinciler:
Bazı iyon değiştirme işlemleri sonucu ortaya çıkan alkalinite izin verilemez düzeydedir. Bu
durumda biri Na+ formunda reçineyle öteki H+ formunda reçineyle yüklenmiş iki kolon kullanılır.
Yumuşatılacak su önce birinci kolondan (Na formundaki reçineyle dolu olan) sonrada ikinci kolondan
geçirili. Anyonik iyon değiştiriciler de iki grupta incelenir Kuvvetli bazik anyon değiştiriciler, zayıf
bazik anyon değiştiriciler
7
.
Şekil 1.Katyonik ve anyonik iyon değiştiricilerin birlikte kullanılması ile gerçekleşen reaksiyon.
İyon değiştiriciler ayrıca kimyasal bileşimlerine göre organik ve anorganik olarak gruplandırılabilir
Bunlardan başka zirkonyum ve titan fosfatlar, zirkonyum ve kalay oksit, amonyum fosfomlibdat gibi
maddeler anorganik iyon değiştiricilerdir
8
5. İYON DEĞİŞTİRME KAPASİTESİ
Sudaki Ca ve Mg iyonlarını kendi bünyesindeki Na iyonu ile değiştiren reçine, bir süre sonra
bünyesindeki Na iyonlarını tüketir. Bu noktadan itibaren, iyon değişimi aktivitesi azalmaya başlar ve
reçine ile temas eden su yumuşatılamaz. Reçinenin iyon değiştirme kapasitesi, bu noktaya ulaşılana kadar
Na iyonu ile ne miktarda Ca ve Mg iyonunu değiştirebildiğinin bir ölçüsüdür.
Reçinenin iyon değiştirme kapasitesi sabit ise, yumuşatılan su hacmi ile sertlik derecesi ters
orantılıdır. Yani, belirli bir hacimde reçine kullanıldığında ve bu reçine miktarı değişmediğinde, suyun
sertliği arttıkça yumuşatılabilecek su miktarı azalır, sertlik azaldıkça yumuşatılabilecek su miktarı artar.
Ancak bu durum, iyon değiştirme kapasitesinin değişmediği kabulü ile geçerlidir. İyon değiştirme
kapasitesinin sabit olması ise, reçinenin rejenerasyonu ile doğrudan bağlantılıdır.
Özetle; Sudaki Ca ve Mg iyonlarını kendi bünyesindeki Na iyonu ile değiştiren reçine, bir süre
sonra bünyesindeki Na iyonlarını tüketir. Bu noktadan itibaren, iyon değişimi aktivitesi azalmaya başlar
ve reçine ile temas eden su yumuşatılamaz. Reçinenin iyon değiştirme kapasitesi, bu noktaya ulaşılana
kadar Na iyonu ile ne miktarda Ca ve Mg iyonunu değiştirebildiğinin bir ölçüsüdür.
9
3. Suyun, iyon değiştirici yataktan, geçiş hızına
6. Rejenerasyon metoduna,
6. İZOTERMLER
Bir adsorpsiyon prosesinde elde edilen denge verileri lineer şekle dönüştürülüp faydalı bilgiler
elde edilebilen değişik izoterm tiplerine uygulanır. Bunların çoğu Freundlich ve Langmuir adsorpsiyon
izotermlerine göre değerlendirilir.
Freundlich izotermi, çözelti ortamındaki adsorpsiyon prosesleri için şu şekilde ifade edilir.
10
6.2. Langmuir İzotermi
Langmuir teorisinde bir katı yüzeyinin bazı bölgelerinde Valens kalıntıları olduğu ve adsorplanan
atom veya moleküllerinin bu bölgelerde tutunduğu kabul edilir.
Langmuir izotermi katı yüzeyler üzerinde aktif adsorpsiyon alanlarında meydana gelen
tutunmanın fiziksel ya da kimyasal olduğunu diğer izotermlere göre daha iyi açıklamaktadır.Langmuir
izoterminde adsorpsiyon, adsorbant başlangıç konsantrasyonu ile birlikte lineer olarak artar.
7. MATERYAL VE METOT
11
Çalkalmadan sonra yapılan süzme işleminden kalan süzüntülerdeki çinko konsantrasyonları
atomik adsorbsiyon cihazında 213,9 Nm dalga boyundaki adsorbans ölçümleri okundu.
Bu adsorbans değerlerinden yararlanarak reçinelerin kapasitesi hesaplandı.
Bu ifadede Ce’ ye karşı Ce/qe grafiğe geçirildiğinde elde edilen doğrunun eğim ve kaymasından
sırasıyla qmax ve b değerleri bulundu. Deneyler iki paralel örnekte gerçekleştirildi.
8. SONUÇ
Yapılan çalışmada, şeker pancarı küspesinden elde edilen sitrik asitle fosforik asit
reçinelerinin farklı konsantrastrasyonlarda karıştırılan çözeltilerindekideki çinkoyu adsorplama
kapasiteleri belirlendi. Bu belirlenen değerler aşağıdaki izoterm grafiklerde gösterildi.
12
Tablo 1. Sitrik Asit Reçinesi İçin Verilen ve Hesaplanan Değerler
13
5 mM 1,35 0,7 72,9 ─0,3 0.03 0,9
3 7 1,85 1 0,30 7 9
10 mM 4,88 1,0 51,2 4,76 0,02
2 2 4 1,58
20 mM 14,65 1,0 26,7 13,6 0,27
7 6 9 0,27
14
Co(m Ce(m % Ce/q lnce qma b mek R2
M) M) qe e ln qe x
0.85 1.30 0.24 48.13 5,39 0,2
─1,42 6
1.11 3.40 0.32 31.93 ─1,14 1,2 0.34 3.52 0.011 0.97
10,66 2
0.40 7.63 0.47 23.74 ─0,74 2,0
16,06 3
0.60 18.35 0.33 8.26 ─1,12 2,9
55,56 1
15
KAYNAKLAR:
1. Tanyolaç, A., 1992, Biyolojik arıtım yöntemleri, Endüstriyel atık su arıtımı, TMMOB
2. Kimya Mühendisliği Odası Ankara Subesi, 327 s.
3. Prof. Memnune BİLDİK, Anorganik Kimyasal Teknolojiler Kimya Mühendisliği Ders
Notları.
4. Atatürk Üniversitesi Kimya Mühendisliği Laboratuvarı Deney Föyü, Erzurum, 2006.
5. ‘Prof.Dr. Hayri YALÇIN. , Doç. Dr. Metin GÜRÜ.’, Su Teknolojisi, Palme Yayıncılık,
Ankara, 2002.
6. SARIKAYA, Y. 1993. Fizikokimya, Gazi kitapevi, p. 633–653
7. Weber, W.J., 1972, Physicochemical processes for water quality control, Wiley-Intercience,
640 p.
8. Yurteri, C., Yetiş, Ü., Atımtay, A., Gökçay, C.F., 1992, İleri atık su arıtım
yöntemleri,
9. TMMOB Kimya Mühendisliği Odası Ankara Şubesi, 327 s.
10. Dauglas A. Skoog., Donald M. West., F. James Holler., Fundamentals of
Analytical Chemistry, Seventh Edition, Saunders College Pulishing, United
States of America, 1991.
11. http://www.ekimya.com/
12. http://www.kimyaevi.net/
13. http://www.yok.gov.tr/
16