You are on page 1of 48

T.C.

GAZİ ÜNİVERSİTESİ
TEKNİK EĞİTİM FAKÜLTESİ
ELEKTRONİK VE BİLGİSAYAR EĞİTİMİ
BÖLÜMÜ

MEZUNİYET TEZİ

DARBE MODÜLASYONU VE ÇEŞİTLERİ

ÖĞRENCİNİN ;
ADI SOYADI : Durmuş ATSAN
ÖĞRENCİ NO : 021263005
ÖĞRETİM YILI : 2005 – 2006
BÖLÜMÜ : Elektronik ve Bilgisayar Eğitimi
ANABİLİM DALI : Elektronik Öğretmenliği
TEZ YÖNETİCİSİ : Prof. Dr. Nihal Fatma GÜLER

ANKARA 2006
İÇİNDEKİLER

TEŞEKKÜR………………………………………………………………………
…I
ÖNSÖZ
..………………………………....………………………………………...II
İÇİNDEKİLER…………………………………………...………………………I
II
ÖZET………………………………………………………………………….…
…V
ABSTRACT…………..…………………..……………………………………….
VI
ŞEKİLLERİN
LİSTESİ...……..………..………………………………….……VII
KISALTMALARIN LİSTESİ…...……………………………………
.…...……IX
1.
GİRİŞ…………………………………………………………………….1
2. ÖRNEKLEME TEOREMİ…………………………………………..…3
3. DARBE
MODÜLASYONU………………………………………..…..10
3.1. Darbe Modülasyonun
Üstünlükleri………………………...…….11
3.2. Darbe Modülasyonlu Sistemlerin Ortak
Özellikleri…......……..13
3.2.1. İdeal Alçak Geçiren Filtreden Darbe
İletimi…..………..13
3.2.2. Darbe Modülasyonunda İl e t i m Ayırma

Duyarlılığı………….………………………………..16
3.2.3. Yüksek Frekanslı Kanallarda
İletim………..………20
4. DARBE MODÜLASYONUN
ÇEŞİTLERİ……………………..…….22
4.1. Darbe Genlik Modülasyonu
(PAM)……………………….……22
4.1.1. PAM İşaretlerinin
İletilmesi……………………………..22
4.1.2. PAM Dalgasının Taşıdığı Ortalama Güç………..……24
4.2. Darbe Genişlik Modülasyonu
(PWM)…………………….…….26
4.2.1. PWM Dalgasının Taşıdığı Ortalama Güç………...……29
4.2.2. PWM Dalgasının
İletilmesi……………………….……….30
4.3. Darbe Konum Modülasyonu
(PPM)……………………..………32
5. ÇOĞULLAMA
İŞLEMİ……………………………………………..…….35
5.1. Çoğullama
İşlemi……………………………………………..……35
5.2. Çoğullama İşleminin
Çeşitleri……………………………….…...35
5.2.1. Frekans Bölmeli Çoğullama (FDM)……………….…….35
5.2.2. Zaman Bölmeli Çoğullama
(TDM)……………….……..37
SONUÇ…………………………………………………………………………..3
8
KAYNAKLAR…………………………………………………………………..3
9
ÖZGEÇMİŞ……………………………………………………………………..4
0
1. GİRİŞ

Analog mesaj işaretinin sayısal metotlar kullanılarak bir noktadan diğerine


gönderilmesine sayısal haberleşme denir. Bu tanımlamadan anlaşılmak tadır ki,
analog işaret sayısal işarete dönüştürülmelidir. Analog domenden sayılsa domene
geçiş zaman örneklemesi ile olmaktadır. Haberleşme sistemleri, kullandıkları
taşıyıcı türüne göre ve bilgi işaretinin yapısına göre olmak üzere iki yolla
sınıflandırılır.

Taşıyıcıya göre sınıflandırma sonucunda iki modülasyon türü elde edilir.

1. Sürekli dalga modülasyonu. Bu modülasyon türünde taşıyıcı bir sinüzoidal


dalgadır.

2. Darbe modülasyonu. Bu modülasyon türünde ise taşıyıcı periyodik bir


darbe dizisidir.

Bilgi işaretine göre sınıflandırma yapıldığında şu iki modülasyon türü ortaya


çıkar.

a). Bilgi işareti sürekli bir işarettir ve sonuçta elde edilen modülasyon türü
analog (örneksel) modülasyon türü diye adlandırılır.

b). Bilgi işareti kesikli bir işarettir ve sonuçta elde dilen modülasyon türü ise
sayısal modülasyon diye adlandırılır.

Sürekli dalga modülasyonları genlik, frekans ve faz modülasyonlarıdır.


Burada taşıyıcı sinüzoidal ve sürekli bir bilgi sinyali olan modülasyonlardır. Yani
yukarıda ki sınıflandırmaya göre bakacak olursak bu tür modülasyonlar sürekli
dalga modülasyonu ile analog modülasyon türlerinin birleşimidir. Yani kısacası
bu türler karıştırılarak değişik modülasyon türleri gerçekleştirile bilir.

Bu çalışmada ki amaç darbe modülasyonu ve çeşitli darbe modülasyonu


türlerinin incelenmesidir. Daha öncede belirtildiği gibi, bu modülasyon türünde
taşıyıcı bir periyodik darbe dizilerinden oluşmaktadır. Sinüzoidal taşıyıcının
sürekli olmasına karşın, periyodik darbe dizisi yapısı kesikli olan bir işarettir ve
bu nedenle bu işaretin kesikli bir bilgi işareti ile modüle edilmesi daha anlamlıdır.

Yukarıdaki açıklamaya karşın, darbe modülasyonunun kullanımı yalnız


kesikli bilgi işaretleri ile sınırlı değildir. Sürekli bir bilgi işareti verildiğinde bu
işareti bir kesikli bilgi işaretine dönüştürür ve daha sonra bu kesikli bilgi işaretine
darbe modülasyonu yöntemi uygulaya biliriz. Sürekli bilgi işaretinin kesikli bilgi
işaretine dönüştürülmesi modülasyon işleminin ilk basamağı olarak düşünülebilir.
Bu dönüşümün anlamlı olabilmesi için, bunun tam olmasa da tama yakın olması
gereklidir. Daha kısa açıklamak gerekirse, darbe modülasyonunun tekrar sürekli
dalgaya dönüştürülmesidir. [1]

En çok kullanılan kesikleme yöntemi, sürekli bilgi işaretinden düzgün


aralıklarla örnekler alınmasıdır. Sürekli bilgi işareti belirli bazı koşulları sağlarsa,
bilginin örneklenmiş (kesiklenmiş) biçimi kullanılarak, tekrardan sürekli bilgi
sinyali elde edilmelidir. İşte bu şartı sağlamak amacı ile kullanılan teorem
örnekleme teoremidir. Örnekleme teoremi, eğer örnek alma işlemi uygun bir hızla
yapılırsa, örneklenmiş değerler kullanılarak bilgi sinyalinin yeniden tam olarak
elde edile bileceğini söyler. Örnekleme teoremi alt bölümlerde ayrıntılı olarak
incelenmiştir.

Bilgi işareti sürekli ise örnekleme teoremi kullanılarak örneklenmiş sinyal


haline getirilmelidir. Bazı iletişim işaretleri yapıları gereği normalde kesiklidir.
Örneğin, doppler radar ve sonar işaretleri vb. işaretlerdir. Diğer sürekli sinyallere
örnek vermek gerekirse bunlarda ses, TV sinyalleri vb. sinyallerdir. Fakat
gerekirse bu sinyallerde örneklenerek sayısal yani darbeli sinyallere çevrilirler. [2]

Yukarıda belirttiğim gibi normal sürekli sinyallerde darbeli sinyallere


çevrilerek iletişimini sağlarlar. Bunun nedeni, sayısal sinyallerin gürültüden fazla
etkilenmemesi, işlenmesi sürekli sinyallere oranla daha kolay olması ve sayısal
sinyallerin iletim hızı ara birimler üzerinden kolayca değiştirilebilir. Sayısal
sinyallerin iletiminde bazı zorluklar vardır. Bunlar; sayısal sinyallerin iletiminde
sürekli sinyallerin iletiminde kullanılan bant genişliğinden daha fazla bant
genişliği gereklidir, sayısal haberleşmede alıcı ile verici arasındaki saat darbeleri
uyumlu olmalıdır ve günümüzde her cihaz sayısal sinyallere uyumlu değildir ve
bu nedenden dolayı sayısal sinyallerin tekrar sürekli sinyallere çevrilmesi gerekli
olmaktadır.

Darbe modülasyonunun yaygın olarak kullanılmasının bir başka nedeni


yukarıda belirtildiği gibi çoğullama metodudur. Çoğullama metodu, bir iletişim
kanalı üzerinden birden fazla sinyalin yollanması işlemidir. İki çeşit çoğullama
metodu vardır. Bunlar; zaman bölmeli ve frekans bölmeli çoğullama metotlarıdır.
İlerideki alt bölümlerde bu konular hakkında daha kapsamlı bilgi verilecektir. [3]
2. ÖRNEKLEME TEOREMİ

Bu teorem, Shannon örnekleme teoremi veya Nyquist örnekleme teoremi


olarak da adlandırılır. Teorem temel olarak sınırlı bantlı bir f(t) analog işaretinin
yeniden ve bozulmadan elde edilebilmesi için, örnekleme işleminin nasıl olması
gerektiğini belirtmektedir. [1]

Bir işaretten örnek almak, işaretin belirli zamanlardaki değerlerini elde etmek
demektir.

Şekil 2.1 Örnekleme

Zamanın herhangi bir işlevi olan bir işaretin örneklenmesi için bu işaret bir
kapı devresinden geçirilir; örnek alınması istenen zamanlarda kapı bir süre için
açılarak işaretin o süredeki değeri, devrenin çıkışında elde edilir. Aşağıda
örnekleme işlemi matematiksel olarak gösterilmektedir. [2]

Örnekleme teoreminin ifadesi ideal örnekleme durumu için şöyle verilebilir.


Örnekleme teoremi, W[Hz] frekansı ile bandı sınırlı bir x(t) işaretinden eşit T
zaman aralıklarında alınan x(nT) örnek değerleri kullanılarak, işaretin tek ve
bozulmasız olarak elde edilmesi için gerek ve yeter koşul

fs = 1 / T ≥ 2W
(2.1)
olmasıdır. Bu koşul altında x(t) işareti;

 t 

sin π( − k ) 
x ( t ) = ∑ x ( kT )  T  (2.2)
k = −∞ t
T

Şekil 2.2 Örnekleme Teoremi

ifadesinden elde edilebilir. Burada T [saniye] örnekleme aralığı, Fs= 1/T


[örnek/saniye] örnekleme hızı (Nyquist hızı) veya örnekleme frekansı olarak
adlandırılır.

W [Hz] frekansı ile bandı sınırlı bir x(t) işaretinin periyodu T olan bir impuls
katarıyla çarpıldığını düşünelim. Şekil 2.3'de gösterildiği gibi elde edilen
örneklenmiş xs(t) işareti,

 ∞ 
x s ( t ) = x ( t )  ∑ δ( t − kT)
k = −∞ 
(2.3)

olur. (2.3)'deki zaman domeni çarpım işlemi, frekans domeninde x(t)'nin


frekans spektrumu X(ω) ile periyodik ının impuls
Fourier
katar
dönüşümünün konvolüsyonuna karşı düşmektedir. O halde, Fourier
dönüşümünden
∞ 2π ∞ 2π
∑ δ( t − kT) ←→ ∑ δ( ω − k )
k = −∞ T k = −∞ T
(2.4)

olduğundan (2.3) ve (2.4) ifadelerinden,

 ∞  1  2π ∞ 2π 
F x ( t ) ∑ δ( t − kt ) =  X(ω) ∗ ∑ δ( ω − k ) 
 k = −∞  2π  T k = −∞ T 
(2.5)
1 ∞ 2π
= ∑ X(ω − k ) = X s (ω)
T k = −∞ T

bulunur.

Şekil 2.3 İmpuls Katarıyla Örnekleme İşlemi

Frekans domenindeki konvolüsyon çarpım(*) işlemi Şekil 2.4'de


gösterilmiştir. Bu son şekilde Xs( ω)'nın X(ω)'dan periyodik tekrarlar biçiminde
oluştuğu görülmektedir. (1/T) sabit katsayısı dışında, [-л/T, л/T] [rad/san]
frekans aralığında x(t)`nin spektrumu X(ω)'ya eşittir. Bu gözlemden yararlanarak,
örneklenmiş xs(t) işareti alt kesim frekansı (л/T) [rad/san] ve kazancı T olan bir ideal
alçak geçiren filtreden geçirilirse, orijinal analog x(t) işareti filtre çıkışında elde
edilecektir. Şekil 2.5`de bu görülmektedir.

Şimdi, (2.2) ifadesinin doğruluğunu ispatlayalım. Şekil 2.4'den xs(ω)'nın


periyodik bir fonksiyon olduğu görülmektedir. ω -domeninde (2л/T) periyodlu
xs(ω) fonksiyonu üstel Fourier serisine açılabilir. O halde,

∞  2π  ∞
X s (ω) = ∑ n 
X exp jn ω = ∑ X n e jnTω
k = −∞  (2π / T )  n = −∞
(2.6)

yazılabilir. Xn Fourier serisi katsayıları olup


π/T
1 − jnTω
Xn = ∫ X s (ω)e dω (2.7)
( 2π / T ) − π / T

Şekil 2.4 Frekans Domeninde Konvolüsyon


Şekil 2.5 Örneklenmiş İşaretin Filtrelenmesi

integralinden hesaplanabilir. Şekil 2.4'den [- Л /T, л/T] frekans aralığında,

X(ω) = TX s (ω)
(2.8)

yazılabildiğinden, (2.7) ve (2.8)'den

1 π/T
Xn = ∫ X(ω)e − jnTωdω
2π − π / T
(2.9)

olur. Ayrıca, teoremin ifadesinde x(t) sınırlı bandlı varsayıldığından, [- Л /T,


л/T] aralığında X(ω)= 0 olmaktadır. O halde, (2.9)'daki Xn için,

1 ∞
Xn = ∫ X(ω)e − jnTωdω
2π −∞
(2.10)

yazılabilir. (2.10) ifadesinin sağ tarafı, X(ω)'nın ters Fourier dönüşümünün x(t)'nin
t=-nT anlarındaki değerine eşittir. Yani,

X n = x (−nT)
(2.11)

olur. (2.6) ve (2.11) ifadelerinden, örneklenmiş işaretin Fourier spektrumu,


Xs(ω)'nın Fourier serisi katsayıları arasındaki ilişki bulunmuş olmaktadır.

X s (ω) = ∑ x (−nT)e jnTω
n = −∞
(2.12)

Basit bir değişken dönüşümüyle,



X s (ω) = ∑ x (kT)e − jkTω
k = −∞
(2.13)

yazılabilir. Diğer taraftan, X(


ω)'nın ters Fourier dönüşümünden yarar lanarak
x(t) bulunabilir.

1 ∞
x(t) = ∫ X(ω)e jωt dω
2π −∞
(2.14)

[- Л /T, л/T] frekans aralığı dışında X( ω)= 0 olduğundan, (2.14) ifadesi

1 π/T
x(t) = ∫ X(ω)e − jnTωdω
2π − π / T
(2.15)

olur. Ayrıca, yukarıdaki frekans aralığı ω)=


için TXs(ω)
X( şitliği
e
kullanılırsa,

T π/T − jnTω
x(t) = ∫ X s (ω)e dω
2π − π / T
(2.16)

yazılabilir. (2.13) ve (2.16)`dan,

T π/T  ∞ 
x(t) = ∫  ∑ x (kT)e − jkTω  e − jnTωdω
2π −π / T k =−∞ 
(2.17)

bulunur. (2.17)`de toplama ve integral işlemleri yer değiştirilebilir.

∞ T π / T − jkTω jωt
x(t) = ∑ [ x (kT )( ∫e e dω)]
k = −∞ 2π − π / T
 t 

sin π( − k )
= ∑ x (kT )  
T
k = −∞  t 
π( T − k )
(2.18)

Böylece, örnekleme teoreminin matematiksel tanıtı tamamlanmıştır.

Yukarıda ispatlanan Shannon teoremini (2.1)'deki ilk koşul ile bağdaştırmak


mümkündür. Gerçekten, bant genişliğiл/T)( olan ideal alçak geçiren filtrenin
impuls cevabı h(t) ise, (2.18) ifadesi,
x ( t ) = x (kT ) * h ( t )
(2.19)

Şekil 2.6 Örneklenmiş İşaretten Mesaj İşaretinin Örnekleme Teoremine Göre


Elde Edilmesi

olarak düşünülebilir. Şekil 2.6`de gösterilen filtrenin impuls cevabı

π 
sin  t 
h(t) = T 
π 
 T t 
(2.20)

olarak bulunacaktır. (2.19) ve (2.20)`den (2.18) ifadesi elde edilebilir.

Buna göre, (2.1) koşulunun sağlanmaması durumunda, örneklenmiş x(kT)


değerlerinden (2.18) yardımıyla x(t) elde edilemez. Bu durum, frekans
domeninde örtüşme örnekleme teoremi ile açıklanabilir. Şekil 2.7'de örtüşme
etkisi gösterilmektedir. O halde 1/T ≥ 2W koşulu altında sürekli zamanlı x(t)
fonksiyonu ile gerçel sayılar dizisinden oluşan örneklenmiş ayrık zamanlı işaret
arasında bire bir karşılık vardır. Yani, biri verildiğinde diğeri bulunabilir.
Şekil 2.7 1/T≥ 2W Olması Durumunda Örtüşme Etkisi. Bu Durumda

X(ω) Xs(ω)`den Elde Edilemez

Bir x(t) işareti yalnız [W1,W2] frekans bandı içindeki işaretleri içeriyor ise, bu
işarete band geçiren işaret adı verilir. Yani, X(ω) x(t)'nin Fourier dönüşümü ise,
X(ω)= 0 |ω|≤W 1ve |ω|≥ W 2 olmalıdır.

Böyle bir işareti W2 frekansına bandı sınırlı bir alçak geçiren işaret olarak
düşünmek mümkündür. Bu durumda, işaret 2W2/2л [örnek/san] den daha büyük
bir hızla alınmış örnek değerleri kullanılarak yeniden elde edilebilir. Ancak, W1 ve
W2 değerleri için alçak geçiren örnekleme teoremi kullanımı, gereksiz ölçüde
büyük örnekleme hızları gerektirir. Gerçekte böyle bir işaret daha düşük
örnekleme hızıyla örneklenip yeniden elde edilebilir. [3]

3. DARBE MODULASYONU:
Darbe Modülasyonu, genel olarak belirli bir darbe katarının, genlik, süre
veya diğer parametrelerinin mesaj işaretinin bir fonksiyonu olarak
değiştirilmesi sonucu elde edilir. Şekil 3.1 'de gösterilen darbe katarının τ darbe
süresi, darbeler arasındaki süreye (periyoda) göre çok küçük seçilir. Taşıyıcı
dalganın türüne göre yapılan sınıflama sonucunda iki tip modülasyon elde
edilmektedir.

Sürekli dalga modülasyonu (Continuous-wave modulation):Burada


taşıyıcı dalga belli frekansta tek bir sinüzoidal işaretten ibarettir. Analog
işaretlerin modülasyonu için uygundur.

Darbe modülasyonu (Pulse modulation): Taşıyıcı periyodik bir darbe


katarıdır. Sürekli dalga modülasyonunun aksine, darbe modülasyonu
sürekli olmayan ayrık zamanlı bir işlemdir. Şekil 3.1’den görüleceği gibi, darbeler
zamanın ancak belli T aralıklarında τ süresincevardır. Bu özelliğinden dolayı, darbe
modülasyonu doğal olarak ayrık mesaj işaretleri için uygundur.

Şekil 3.1 Darbe Modülasyonunda Taşıyıcı İşaret

Mesaj işaretine göre sınıflama yapıldığında iki tip modülasyon ortaya çıkmaktadır.

a)Analog modülasyon: Sürekli bir mesaj işaretinin modülasyonu ile elde edilen
modülasyon türüdür.

b)Sayısal modülasyon: Ayrık bir mesaj işaretinin modülasyonu sonucu elde


edilen modülasyon türüdür.

Analog haberleşmede incelenen genlik, faz ve frekans


modülasyonlarında işaret türü belirtilmemişti. Bu nedenle, sürekli dalga
modülasyonu için elde edilen sonuçlar hem sürekli zamanlı hem de ayrık zamanlı
işaretler için geçerlidir. Başka bir anlatımla, 1-a ve 1-b türü modülasyonun analog
haberleşmede incelendiği söylenebilir. Bu bölümde darbe modülasyonu türleri
ayrıntılı incelenecektir.

Örnek verecek olursak, sürekli zamanlı bir f(t) işaretinin p(t) darbe katarı ile
çarpımı sonucu bulunan işaretin değişimi Şekil 3.2'de gösterilmiştir. Buna göre
çarpım sonucu elde edilen fp(t) darbe dizisinin genliği f(t) işaretine uygun olarak
değişmektedir. Yani, örnekleme darbelerinin orijinal dikdörtgen biçiminin
bozulduğu görülmektedir. Oysa darbe genlik modülasyonunda darbelerin tepesi
düzdür. Darbelerin genlikleri işaretle orantılı değişirken biçimleri bozulmamalıdır.

Şekil 3.2 Mesaj İşaretinin Darbe Katarıyla Çarpımı

Bu örnekte görüleceği üzere, ayrık zamanlı işaretlerin modülasyonu için darbe


modülasyonu doğal olarak uygun bir modülasyon türüdür. Ancak, sürekli zamanlı
işaretler için de darbe modülasyonu yöntemleri kullanılabilir. Sürekli bir f(t) işareti
verildiğinde bu işareti örnekleme işlemiyle bir ayrık zamanlı işarete dönüştürür
ve daha sonra darbe modülasyonu uygulayabiliriz. [1]

3.1 Darbe Modülasyonun Üstünlükleri.

Darbe modülasyonunda, taşıyıcının darbe katarı olması nedeniyle, sürekli


dalga modülasyonuna göre üstünlükleri şöyle özetlenebilir:

1. Darbe modülasyonunda iletilen güç yalnız kısa darbeler içinde


yoğunlaşmıştır. Sürekli dalga modülasyonundaki gibi sürekli olarak dağılmamıştır.
Bu özellik tasarımcılara önemli kolaylıklar sağlamaktadır. Örneğin, yüksek güçlü
mikrodalga tüpleri ve lazerler darbe biçiminde çalışmaya elverişli elemanlardır.

2. Darbeler arasındaki boşluklar, diğer mesajlara ait örneklerle doldurularak,


tek bir haberleşme sistemi üzerinden birden fazla mesaj işaretinin iletilmesi
sağlanabilir. Şekil 3.3'de gösterilen bu işleme zaman bölmeli çoğullama (time
division multiplexing-TDM) adı verilir.

Şekil3.3 Zaman Bölmeli Çoğullama (TDM).

3. İşlemler ayrık türden işaretlerle yapıldığı için, son yıllarda tümleşik devre
teknolojisindeki büyük gelişmeler, sayısal haberleşme devrelerinin
gerçekleşmesini kolaylaştırmıştır.

4. Sayısal işaret işleme tekniklerindeki ilerlemeler, sayısal işaretlerin daha


yaygın kullanılmasına neden olmuştur.

5.Bazı darbe modülasyonlu sistemler gürültü ve diğer bozucu işaretler


açısından sürekli dalga haberleşmesinden daha güvenilir bulunmaktadır.
[4]

Sürekli dalga modülasyonu ile darbe modülasyonu arasındaki önemli bir


fark, modüle edilmemiş dalga katarının çok önemli miktarda alçak frekans
bileşenleri hatta doğru akım bileşeni içermesidir. Bu nedenle, modüle edilmiş
dalgaların belirli bir frekans bandına sahip kanallardan iletilebilmesi için
ikinci bir modülasyon işlemine ihtiyaç duyulur. Bu yüksek frekanslı
kanallarda bir sürekli dalga modülasyonu örneğin, FM kullanılabilir. Bir kablo
üzerinden yapılan iletimde ise, daha farklı modülasyon yöntemleri kullanılır.

Darbe modülasyonu gerçekleştirilirken, ilk önemli adım, verilen bir mesaj


işaretini ayrık örneklerden oluşan değerlere dönüştürme işlemidir.
3.2 Darbe Modülasyonlu Sistemlerin Ortak Özellikler

Darbe modülasyonlu sistem türlerini incelemeye başlamadan önce, darbe


modülasyonunun bazı önemli özelliklerini incelemek yararlı olacaktır.
Özellikle, darbe modülasyonlu dalgaların bir kanaldan iletiminde kanal
çıkışında darbelerin örtüşmesi yada karışması önlenmelidir. Bu durum
modülasyon işlemini tamamen bozabilir. Şimdi, bu örtüşmenin olmaması için
gerekli koşulların ne olması gerektiğini görelim. [3]

3.2.1 İdeal Alçak Geçiren Filtreden Darbe İletimi

Analog haberleşmeden bilindiği gibi, bir darbenin τ süresi ile o darbenin


frekans band genişliği arasında ters bir orantı vardır. Diğer bir anlatımla, çok dar
yada keskin darbelerin frekans bandı çok büyük, çok geniş darbelerin band
genişlikleri de dardır. Bu durumu Şekil 3.4'de örnek üzerinde gösterebiliriz.
Gerçekten, A genlikli veτ geniş liğinde

t
x ( t ) = A∏ ( ) (3.1)
τ

Darbesinin fourier dönüşümü,

Şekil 3.4 Darbe İşareti Ve Fourier Dönüşümü

X(f ) = Aτ sin c(fτ)


sin( πfτ) (3.2)
= Aτ
(πfτ)
τ→0
(3.3)
x ( t ) = Aδ( t ) ↔ X(f ) = A

ve olur. (3.1) ve (3.2) den limit durumlar τ için ele alınırsa,


τ→∞
(3.4)
x ( t ) = A ↔ X(f ) = Aδ(f )

yazılabilir.

Şekil 3.5 Darbe İşaretinin İdeal Alçak Geçiren Kanaldan Geçişi

Şekil 3.5'de gösterilenτ genişlikli bir darbe işaretinin ideal alçak geçiren bir
filtre biçiminde modellenen kanalın girişine uygulandığını varsayalım. Bu
durumda çıkıştaki darbe bozulmasının (yayılmasının) önemli olmaması için
gerekli koşulları bulmaya çalışalım.

y(t) çıkış işareti ters Fourier dönüşümü kullanılarak hesaplanabilir.

y( t ) = F−1 [X(f )H(f )]


B
sin( πfτ)
= 2 ∫ Aτ cos(2πfτ)df
0 (πfτ)
A  B sin[(πf (2 t + τ)]  B sin[(πf (2 t + τ))]  
=  ∫ df  −  ∫ df  
π   0 f  0 f  
(3.5)

(3.5)'deki integraller analitik olarak hesaplanamazlar. Ancak, nümerik olarak


hesaplanıp tablolar biçiminde ifade edilebilirler. Si(t) fonksiyonu,
t
sin u
Si( t ) = ∫ du (3.6)
0 u
integrali ile tanımlanır. Uygun değişken dönüşümü yapılarak, (3.5) ifadesi

y( t ) =
A
{Si[πB(2t + τ)] − Si[πB(2t − τ)]}
π
(3.7)

olur. Farklı τB çarpımı için, y(t) çıkış darbesinin değişimi Şekil 3.6'da
gösterilmiştir.

Genel olarak, darbe genişliğiτ olan bir darbenin band geni


şliği (1/τ) olarak
alınabilir. Buna göre, Şekil 3.6`dan da görüleceği gibi, B>> 1/τ olduğundan (ya
da Bτ >>1) kanal çıkışında elde edilen darbe yaklaşık olarak giriş darbesine eşit
olmaktadır. Yani, kanal çıkışında fazla bir bozulma meydana gelmemektedir.
Buna karşılık Bτ<<1 olması durumunda, çıkış darbesinde zamanda büyük
b i r yayılma (bozulma) gözlenmektedir.

Yukarıdaki gözlemler sonucunda, izin verilebilir sınırlar içinde distorsiyona


sahip bir çıkış darbesinin genişliği ile iletilen kanalın band genişliği arasında

Şekil 3.6 İdeal Alçak Geçiren Kanalın Çıkışı.

1 1
τ≥ ; τ min =
2B 2B
(3.8)

ilişkisinin bulunduğu görülmektedir. Buna göre, giriş darbesinin süresi τ≥ τmin


olacak şekilde seçilirse bozulma olmayacaktır. O halde birim zamanda
birbirleriyle örtüşmeyecek biçimde iletilebilecek darbelerin maksimum sayısı
yaklaşık olarak(1/ τmin = 2B) olmalıdır.

Şekil 3.7'de gösterilen bu durumda, giriş darbelerinin süreleri (1/2B)'den


büyük seçilebilir ve zamanla birbirlerinden (1/2B) saniye aralıklarla
yerleştirilebilirler. Örneğin, band genişliği B=3KHz olan bir kanaldan,
birbirleriyle örtüşmeyecek biçimde saniyede 6000 darbe iletebiliriz ve bu
darbelerin süreleri 1/6000= 0.1667 mili saniyeden büyük olmalıdır. [3]

3.2.2 Darbe Modülasyonunda İ l e t i m Ayırma Duyarlılığı

Yukarıdaki analizde bir darbe işaretinin ideal alçak geçiren filtreden


geçişinde oluşan bozulmayı incelemiş bulunmaktayız. Oysa, transfer
fonksiyonu H(f) olan bir kanaldan darbelerin geçişi ve ayırma duyarlılığı için
şu sorunun cevabını bulmak zorundayız:

Darbe modülasyonunda, kanal çıkışında birbirini takip eden iki darbenin


birbirine karışmaması için modülasyonda kullanılan darbeler arası uzaklık ne
olmalıdır?

Şekil 3.7 İdeal Bir Kanalda İletim Ayırma Duyarlılığı

Bu sorunun cevabı araştırılırken, kanala uygulanan giriş darbesinin


genişliğinin bilinmesi gerekmektedir. Ancak, bazı varsayımlar yapılarak aranan
cevap bulunmaya çalışılacaktır. (3.3) ve (3.4) ifadelerinden kısa darbelerin daha
geniş band genişlikleri olduğu görülmektedir. Bu nedenle, sabit band
genişlikli bir sistemde, birim zaman içinde birbirine karışmadan çıkışta ayırt
edilebilecek maksimum darbe sayısı sistemin band genişliği ile sınırlı
olmaktadır. [2]

Girişteki kısa darbeler için en kötü durumu göz önüne alarak, giriş
darbelerinin impulslar olduğunu varsayalım. Böyle bir giriş İşareti sınırlı bandlı
bir kanaldan geçmesi durumunda bozulmaya (distorsyona) uğrayacaktır.
Şekil 3.8'de gösterildiği gibi,δ(t) impuls şi areti transfer fonksiyonu H(f) olan
kanalın girişine uygulanırsa, çıkış darbesi sistemi karakterize eden h(t) impuls
cevabıdır. Bu cevabı,
h ( t ) = F−1 [H(f )]
(3.9)

İfadesinden elde edebiliriz.

Bu analizde dikkat edilmeye çalışılan en önemli nokta, çıkış işaretinin


süresidir. Hemen hatırlayalım ki,δ (t) impuls işareti dışında hiçbir giriş darbesi
h(t)'den daha kısa süreli bir çıkış üretemez. Ayrıca, ideal dikdörtgen darbe ve
ideal band genişliği kullanılmadığından, aşağıdaki eşdeğer darbe süresi ve
eşdeğer band genişliği tanımları yapılacaktır.

Şekil 3.8 Kanalın İmpuls Girişine Cevabı

Eşdeğer darbe genişliği (τeş). Geometrik olarak, yüksekliği hmax ve genişliği τ eş


olan bir dikdörtgen darbenin alanı h(t)`nin alanına eşit olacaktır (Şekil 3.9a). Buna
göre hmax≥0 alınarak, eşdeğer darbe genişliği

1
τes = ∫ h ( t )dt
h max −∞
(3.10)

olarak verilir.

Eşdeğer band genişliği. Transfer fonksiyonu H(f) olan bir kanalın


eşdeğer band genişliği, yukarıdaki tanıma benzer şekilde,

1
Beş = ∫ H(f ) df
2 H(0) −∞
(3.11)

ifadesiyle tanımlanır. Şekil 3.9b'de eşdeğer band genişliğinin geometrik gösterilimi


verilmektedir.

Burada tanımlanan Beş ve τeş kavramlarının birbirleriyle olan ilişkisini şöyle


gösterebiliriz:

− j2 πft
H (f ) = ∫ h ( t )e dt
−∞
(3.12)

yazılabilir. O halde, (3.11)`deki H(0) değeri



H ( 0) = ∫ h ( t )dt
−∞
(3.13)

olarak bulunur. Ayrıca, ters fourier dönüşümünü kullanarak,

Şekil 3.9 (a) Eşdeğer Darbe Genişliği; (b) Eşdeğer Band Genişliği

− j2 πft
h(t) = ∫ H (f )e df
−∞
(3.14)

ifadesinden,

h(t) ≤ ∫ H(f ) df
−∞
(3.15a)

ve

h max ≤ ∫ H(f ) df
−∞
(3.15b)

elde edilir. (3.10) - (3.15)`den

H(0) 1
τeş ≥ ∞
=
2Beş
∫ H(f ) df
−∞
(3.16)

bulunur. O halde, (3.16)`dan

1
τeş ≥
2Beş
(3.17a)

veya

1
τeş Beş ≥
2
(3.17b)

bulunur. Bu sonuçtan da görülmektedir ki, girişin impuls işareti yani en kötü


durum olması durumunda, kanal çıkışındaki darbe süresi T=τmin=τ eş veya
daha büyük olmalı ve gerekli transmisyon band genişliği, B= Beş,

B ≥
1
[Hz]
2τ min
(3.18)

olmalıdır. Ya da tersi ele alınarak, sabit bir B= Beş band genişliği için, gereken
minimum darbe süresi, τmin

τ min ≥
1
[Saniye]
2B
(3.19)

olmalıdır.
Sonuç olarak; kanal çıkışındaki darbelerin birbirleri üzerine örtüşmemesi için,
girişteki impulslar arasındaki minimum uzaklık (1/2B) ye eşittir. O halde, band
genişliği B [Hz]'e eşit olan bir kanal üzerinden, çıkış darbeleri örtüşmeksizin (veya
darbelerin belirlenmesi mükemmel olacak biçimde), sadece 2B [impuls darbesi /
saniye] iletebiliriz.

İmpuls darbeleri yerine, genişliği τ olan darbelerin kanaldan iletilmesi


durumunda darbe iletim oranı daha da iyileştirilebilir. Yani, saniyede
gönderilecek darbe sayısı artacaktır. Bu durum şöyle gösterilebilir.

Giriş darbesinin fourier dönüşümü X(f) ise, çıkış için

Y (f ) = H (f ) X (f )
(3.20)

yazılabilir. Burada,

Y(0) = ∫ y( t )dt = H(0)X(0)
−∞
(3.21)

Ve

y( t ) ≤ ∫ Y(f ) df
−∞
(3.22)

olduğundan (3.16) ifadesinden,

Y(0) H(0)X(0)
τeş ≥ ∞
= ∞
∫ Y(f ) df ∫ H(f ) X(f ) df
−∞ −∞
(3.23)

bulunur. (3.2)`den τ genişlikli ve A genlikli darbenin fourier



Aτ ∫ H(f ) df
−∞
τeş ≥ ∞
2Bes ∫ H(f ) X(f ) df
−∞
(3.24)

dönüşümünden X(0)=Aτ (2.23)`de yerine konularak elde edilir. Kolaylıkla


gösterilebilir ki, (3.24)'den bulunacak τeş değeri, impuls için bulunan (3.16)`daki
(1/2Beş)'den daha küçüktür.
Darbe modülasyonlu dalganın genişliğini düşünecek olursak, analog darbe
modülasyonun pratik avantajı, darbe genişliğinin (τ), darbeler arası uzaklığa (T s )
göre çok küçük olmasına (τ<< T S) dayanmaktadır. TDM'de durum böyledir. Bu
nedenle, teorik olarak tüm impuls işaretlerinin örnekleme aralığı ile ayrıldığı
varsayılır. [3]

3.2.3. Yüksek Frekanslı Kanallarda İletim

Darbe modülasyonlu dalgaları yukarıda belirtilen ayırma duyarlılığı


özelliğine rağmen, telefon hatları ve koaksiyel kablo kullanılarak doğrudan
iletmek mümkün olabilir. Bu iletim biçimi temel band veya base band iletim olarak
adlandırılır. Ancak, yüksek frekanslı kanallar üzerinden iletilebilmek için, yeniden
bir modülasyon işlemiyle tüm frekans spektrumunun yüksek frekanslar
bölgesine kaydırılması gerekmektedir. Eğer xp(t) darbe modülasyonlu dalga ise,
yüksek frekanslı kanallardan iletilen dalga xc(t)= xp(t)Cosωct olmalıdır. Şekil
3,10'da darbe modülasyonlu bir sistemin blok diyagramı görülmektedir. Alıcıda
görülen dönüştürücü bloğu darbe modülasyonlu dalgayı, impuls katarına ya da
onun eşdeğerine dönüştürür. Bunu takip eden bir alçak geçiren filtre (AGF)
yardımıyla mesaj işareti elde edilir.

İletim band genişliği. Darbe modülasyonlu devrelerin iletim band


genişliklerine ilişkin şu sonuçlar elde edilebilir:

1) Analog darbe modülasyonu yapılmasının pratik üstünlüğü darbe sürelerinin


(τ) darbeler aras
ındaki zamana (T) göre çok küçük seçilmesine bağlıdır.
Örneğin, TDM yapılması durumunda mesaj işaretinin band genişliği W ise,

1
τ << T ≤
2W
(3.25)

yazılabilir.
Şekil 3.10 Darbe Modülasyonlu Sistemin Blok Diyagramı

2) Bu durumda, temel band (BTB) iletim band genişliği (2.17a)`dan,

1
BTB ≥ >> W

(3.26)

olur. Ayrıca, taşıyıcı modülasyonlu kullanıldığında bu band genişliği (B) iki katına
çıkacağından,

B = 2BTB >> 2 W
(3.27)

olur.

3) (3.26)'dan darbe modülasyonundaki temel band genişliğinin mesaj


İşaretinin band genişliğinden büyük olduğu görülmektedir (BTB>> W). Bu sonuç,
açısal modülasyonlu ile darbe modülasyonlu sistemler arasında bir benzerlik
oluşturmaktadır. Bu nedenle, darbe modülasyonun "geniş bandlı gürültü
azaltılması" özelliğine sahip olduğu görülür. Gerçekten de, ileride görülecek darbe
süre modülasyonu (PWM) bu özelliğe sahiptir.

4) Yine ileride görülecek, darbe genlik modülasyonunun (PAM) genlik


modülasyonuna benzerliğinden dolayı, bu modülasyon türünün modüle edilmemiş
sayısal işaretlerin iletiminde, gürültüyü azaltma yönünden bir farkı yoktur. Bu
nedenle, PAM tek kanallı bilgi iletiminde nadiren kullanılır. TDM İşlemlerinde PAM
sistemleri önemli rol oynamaktadır. [3]

4. DARBE MODÜLASYONU ÇEŞİTLERİ :

Bir kaynaktan bir hedef yerine darbelerini aktarmada kullanılan farklı darbe
modülasyonu yöntemi mevcuttur. Kesikli dizi biçimindeki bilgi, darbe dizisinin
bazı değişkenlerini modüle etmede kullanılır. Buna göre değiştirilebilecek
parametreler, darbenin genliği, süresi ve konumudur. [5]

4.1. Darbe genlik modülasyonu (Pulse Amplitude Modulated, PAM) : Sabit


süreli, sabit konumlu bir darbenin genliği, bilgi işaretine bağlı olarak değiştirilir.

4.2. Darbe genişliği modülasyonu (Pulse Width Modülation- PWM) : Bu


yönteme bazen darbe süresi modülasyon (PDM), ya da darbe uzunluğu
modülasyonu (PLM) da denir. Bu yöntemde darbe genişliği, bilgi işaretinin
genliği ile orantılıdır.

4.3. Darbe konumu modülasyonu (Pulse Position Modulation, PPM) : Sabit


genişlikli bir darbenin konumu, önceden belirlenmiş bir zaman bölmesi içinde
bilgi işaretinin genliği ile orantılı olarak değiştirilir. [4]

4.1. Darbe Genlik Modülasyonu (Pulse Amplitude Modulation - PAM):

Genliği ve frekansı sabit dikdörtgen darbelerden oluşan taşıyıcı bir dalganın


(frekansı ve fazı sabit kalmak şartıyla) genliğinin SF sinyali ile değiştirilmesine
PAM (darbe genlik modülasyonu) denir.

Taşıyıcı dalganın genliği, frekansı ve genişliği sabittir. PAM oluşturabilmek


için taşıyıcı dikdörtgen dalganın genişliği ve frekansı sabit kalmak şartıyla,
genliği yani boyu modüle edici SF sinyaline göre değiştirilir. Modüle edici sinyal
sıfır iken darbe değişmez. Pozitif yönde artarken darbenin genliği artar (boyu
uzar). Modüle edici sinyalin negatif yöndeki değeriyle orantılı olarak darbenin
genliği azalır (boyu kısalır). [6]
4.1.1. PAM İşaretlerinin İletilmesi:

PAM işaretleri boşlukta doğrudan elektromanyetik dalgalarla kolayca


iletilemezler. Bunun nedeni PAM işareti spektrumunun alçak frekanslarda
yoğunlaşması ve bu tür işaretlerin elektromanyetik dalgalarla iletimi için yapılması
güç büyük antenler gerekmesidir. PAM işaretleri doğrudan kablolarla iletilebilirler.
PAM işaretlerinin iletiminde bir başka yol ise şudur: PAM işaretine önce genlik
modülasyonu uygulayarak bu işaretin spektrumuyüksek frekanslara aktarılır ve
daha sonra elde edilen genlik modülasyonlu (Amplitude Modulation -AM) işareti
elektromanyetik dalgalarla iletilir. Alıcıdan önce AM demodülasyonu yapılarak
PAM işareti elde edilir ve daha sonra bu PAM işareti demodüle edilerek bilgi
işareti elde edilir. Bu bileşik modülasyon biçimi, önce PAM daha sonra AM elde
edildiğinden dolayı, PAM/AM olarak adlandırılır. [7]

Şekil 4.1 PAM (Darbe Genlik Modülasyonu) Dalga Şekilleri

PAM işaretinin spektrumunun yüksek frekanslara aktarmada frekans


modülasyonu yöntemleri de kullanılabilir. Bu durumda elde edilen bileşik
modülasyon ise PAM/FM olarak adlandırılır. PAM bu biçimde diğer bazı
modülasyonlarla birlikte kullanılacaksa haklı olarak şu soru akla gelebilir: AM ya
da FM gibi ikinci bir modülasyon kullanılacaksa, PAM neden gereklidir? Neden
AM ya da FM'yi doğrudan bilgi işaretine uygulamıyoruz? Özgün bilgi işareti
kesikli biçimde ise bu soruların yanıtı açıktır. Diğer durumlarda ise, bileşik
modülasyon yöntemi, işleme kolaylıkları ya da başka yararlar sağladığı zaman
kullanılır.

PAM işaretinin bant genişliği kuramsal olarak sonsuz olduğundan bileşik


modülasyonlu PAM/AM ve PAM/FM işaretlerinin de bant genişlikleri kuramsal
olarak sonsuzdur. Ancak uygulamada bu işaretlerin bant genişlikleri geniş de olsa
sonlu varsayılabilir. Yine de genellikle bu bileşik modülasyonlu işaretler alışılmış
AM ve FM işaretlerinin iletildiği gibi iletilmezler. Bunların iletimi, geniş bir
frekans bölgesinde verimli iletime olanak veren, kablolarla olur. Bazen ise
mikrodalga frekanslarında havadan iletilirler. Bu frekanslar büyük bant genişlikli
işaretlerin verimli olarak iletilmelerini olanak verecek kadar yüksektirler.

PAM işaretlerinin (ya da bileşik modülasyonlu işaretlerin) geniş frekans


bantları kaplamaları nedeni ile, bu işaretlerde frekans bölmeli çoklama ilkesi ek
bir yarar sağlamaz. Herhangi bir zaman aralığında yalnız bir işaret
gönderiliyormuş gibidir. Ancak gerçekte durum böyle değildir,
darbemodülasyonlu işaretler için bir başka çoklama ilkesi kullanılır. Zaman
bölmeli çoğullama diye adlandırılan çoğullama türü diğer darbe modülasyonu
biçimleri incelendikten sonra ele alınacaktır. [1]

4.1.2. PAM dalgasının taşıdığı ortalama güç

Darbe genlik modülasyonlu (PAM) bir xp(t) işaretinin 1 ohm'luk direnç üzerinde
harcadığı ortalama güç;

PT =< x P ( t ) >
2

1 T/2 2 (4.1)
= lim ∫ x P ( t )dt
T →∞ T
−T / 2

ifadesiyle tanımlanır. Şekil 4.2`deki xp(t)`nin değişiminden,


( 2 M +1) Ts / 2
1
PT = lim ∫
2
x P ( t )dt
M →∞ ( 2M + 1)T (4.2)
s −( 2 M +1) Ts / 2

M = 0,1,2,...

ilişkisi ile hesaplanır.


( 2 M +1) Ts / 2
1   2
PT = lim
M →∞ ( 2M + 1)T
∫ ∑ x (kTs)h ( t − kTs) dt
s −( 2 M +1) Ts / 2  k 
( 2 M +1) Ts / 2
1
= lim ∫ x (iTs) x ( jTs)h ( t − iTs)h ( t − jTs)dt
M →∞ ( 2M + 1)Ts
−( 2 M +1) Ts / 2
( 2 M +1) Ts / 2
1
= lim ∑ x (iTs) ∫ h ( t − iTs)h ( t − jTs)dt
M →∞ ( 2M + 1)Ts i
2
(4.3)
−( 2 M +1) Ts / 2

 0 ;i ≠ j
 ( 2 M +1) Ts / 2
= 1
M →∞ (2M + 1)Ts ∑ ∫ h ( t − iTs)dt ; i = j
lim x 2 (iTs ) 2

 i −( 2 M +1) Ts / 2

bulunur. Ayrıca,

Şekil 4.2 PAM Dalgası

( 2 M +1) Ts / 2

∫ h 2 ( t − iTs )dt = A 2 τ (4.4)


−( 2 M +1) Ts / 2

olduğu dikkate alınarak, ortalama güç için

A 2τ M
PT = lim ∑
M →∞ ( 2M + 1)Ts i = − M
x 2 (iTs ) (4.5)

yazılabilir. Diğer taraftan,


1 T/2 2
< x 2 ( t ) >= lim ∫ x ( t )dt
M →∞ T
−T / 2
(4.6)
1 M
= lim ∑ x 2 (iTs)
M →∞ ( 2M + 1) i = − M

sonucu (4.5)`de yerine konularak,

A 2τ
PT = < x 2 (t) > (4.7)
Ts

bulunur. Burada <x²(t)> mesaj işaretinin ortalama gücünü göstermektedir. Bu


hesaplamada kullanılan (4.6) eşitliğinin ispatını örnekleme teoreminden
yararlanarak yazabiliriz. Gerçekten, (2.18) ifadesinden,
∞ t
x(t) = ∑ x (kTs ) sin c( − k) (4.8)
k = −∞ Ts

olduğunu bilmekteyiz. O halde, bu yeni eşitliği kullanarak,


( 2 M +1) Ts / 2
1
< x 2 ( t ) >= lim
M →∞ ( 2M + 1)Ts
∫ ∑ ∑
−( 2 M +1) Ts / 2 i j
(4.9)
t t
x (iTs ) x ( jTs ) sin c( − i) sin c( − j)dt
T Ts

bulunur. Sinc(.) fonksiyonunun ortagonallik (diklik) özelliği



t t 0 ;i ≠ j
∫ sin c( − i) sin c( − j)dt =
−∞ Ts Ts Ts ; i = j
(4.10)

kullanılarak (4.9) ifadesi,

1 M
< x 2 ( t ) >= lim ∑
M →∞ ( 2M + 1) i = − M
x 2 (iTs )

(4.11)

olarak elde edilir. [3]

4.2. Darbe Süre (Genişlik) Modülasyonu (Pulse width modulation PWM):

Darbe süre (genişlik) modülasyonu (Pulse duration (width) modulation


PWM (PDM)), taşıyıcı darbe katarındaki her darbenin genişliğinin Mesaj
işareti ile orantılı değiştirilmesi sonucu elde edilir. Şekil 4.3'de gösterildiği
gibi, bu modülasyon türü üç farklı biçimde gerçekleştirilebilir.

PWM işareti yaklaşık olarak, sürekli dalga modülasyonunun bir türü olan açı
modülasyonuna benzemektedir. Bu nedenle, zaman ve frekans domenindeki
ifadelerini kesinlikle analitik olarak ifade etmek mümkün değildir. Ancak,
büyük bir yaklaşıklıkla, Fourier serisi açılımından yararlanarak bazı sonuçlar
elde edilebilir.

Bu yaklaşıklıkların dayandığı iki gözlem sonucu şunlardır;

1) Mesaj işareti x(t)'nin komşu örnek değerleri arasında büyük değer farkları
yoktur. Yani, x(t)'nin frekans bileşenleri genellikle, W band genişliğinin çok
altında yoğunlaşmıştır.

2) Pratikte, modülasyonlu darbeler için izin verilen maksimum darbe


genişliği darbeler arasındaki süreden çok küçüktür. Bu gözlemlerin
sonucunda, yaklaşık olarak PWM dalgası periyodu Ts olan periyodik darbe
katarı biçiminde düşünülebilir. [8]

Genliği A, darbe süresi


τ ve periyodu T s olan dikdörtgen darbe treninin
Fourier serisine açılım

Aτ ∞ A  πn πn 
x P (t) = +∑ sin ( 2 t + τ ) − sin (2 t − τ)
Ts n =1 πn  Ts Ts 
(4.12)

olur. Bu ifadelerde, t darbe süresi x(t) mesaj işaretiyle orantılı olarak değişecektir.
Yukarıda belirtildiği gibi, darbe süresinin değişimi Ts periyodu yanında küçük
olduğundan, m. darbenin süresi,

τ m = τ0 x (mTs); t o < τo << Ts


(4.13)

biçiminde yazılabilir. Bu gösterilimde,τ o ve to modülasyon sabitlerini


göstermektedir. Ayrıca, |x(mTs)|≤ 1 varsayıldığından maksimum darbe süresi

τO − t O ≤ τ m ≤ τO + t O
(4.14)

olur. τm<<Ts yaklaşıklığının yapılması durumunda,τ m darbe süresi t'nin sürekli


bir fonksiyonu biçiminde

τm = τ = τO + t O x ( t )
(4.15)

olarak ifade edilebilir. (4.15) ve (4.12)`den


A A
x P (t) = τ0 + x(t)
Ts Ts

+∑
A
[sin(nωst + nΦ( t )) − sin(nωst − nΦ( t ))]
n =1 πn
(4.16)

elde edilir. Burada,

π
Φ(t ) = (τ0 + t 0 x ( t ))
Ts
(4.17)

olarak tanımlanmaktadır.

(1) Bir doğru akım bileşeni vardır.

(2) x(t) mesaj işaretinin kendisi bulunmaktadır.

(3) fs= 1/Ts'nin katlarıda x(t)'nin faz modülasyonlu dalgalarının


süperpozisyonundan oluşmaktadır. Şekil 3.4'de PWM dalgasının spektrumu
görülmektedir.

Şekilden de görüleceği üzere, n büyüdükçe faz modülasyonlu terimlerin


genlikleri küçülmekte ve aynı zamanda faz değişimleri artmaktadır. Yani, n
büyüdükçe faz modülasyonlu dalgaların band genişlikleri de artmaktadır.

(3.16) ifadesinden xp(t)'nin spektrumu için şu gözlemleri yapabiliriz;


Şekil 4.3 PWM Dalga Biçimleri

Bu analiz PWM dalgasının iki darbe kenarının modüle edilmesi varsayımına


dayanmaktadır. Pratikte, öndeki kenar t= mTs anlarında sabit bırakılıp, sadece
arkadaki kenar modüle edilmektedir. Bu durumda da yukarıdaki sonuçlara yaklaşık
olarak benzer sonuçlar elde edilir. [3]
Şekil 4.4 PWM Dalgasının Spektrumu

4.2.1 PWM Dalgasının Taşıdığı Ortalama Güç

PWM'de k. darbenin τk genişliği, kT s anındaki x(kTs) örnek değerine ilişkin


bilgiyi taşımaktadır. (4.13) ifadesinden, m= to/τ0 alınarak,

τ k = τ 0 [1 + mx( kTs )]
(4.18)

yazılabilir. Burada τ O, x(t)= 0 olduğu yani modülasyon olmadığı andaki darbe


süresini göstermektedir. Bu nedenle, PWM dalgası şöyle yazılabilir.
∞ t − kTs
x P (t) = ∑ A∏ ( )
k =∞ τk
(4.19)

PWM dalgasının taşıdığı ortalama güç


M ( 2 M +1) Ts / 2
A2 2 t − kTs
P = lim ∑
M →∞ ( 2M + 1)Ts k = − M
∫ ∏ (
−( 2 M +1) Ts / 2 τk
A2 1 M
= lim * ∑ τk
M →∞ Ts 2M + 1 k = − M
A2 A 2 τ0
= < τ k >=
Ts Ts
(4.20)

bulunur, Bu hesaplamada kullanılan τ < k> = τ0 sonucunu (4.18)'den


yararlanarak ispatlayabiliriz. Buradan,

< τ k >=< τ0 + τ0 mx (kTs) >


=< τ0 > + τ0 m < x (kTs) >
(4.21)

bulunur. Ayrıca, modüle eden x(kTs) işaretinin ortalaması sıfır varsayılarak,

1 M
< τ k >= lim ∑ τ k = τ0
M →∞ 2 M + 1 k = − M

(4.22)

elde edilebilir. [3]

Şekil 4.5 PWM Dalgasının Üretiminin Blok Diyagramı


4.2.2 PWM Dalgasının iletilmesi

PWM dalgasını üretmek için popüler bir yöntem Şekil 4.5'de gösterilmiştir.
Burada kullanılan testere dişi üretecinin tepeden tepeye genliği, x(t) mesaj
işaretinin maksimum genliğinden biraz büyük seçilir. Şekil 4.6'daki örnekten
görüleceği üzere, bu testere gerilimi, genlikten zamana olan dönüşümün temelini
oluşturmaktadır. Bu nedenle, tam olarak bilinmelidir, Karşılaştırıcı ise, yüksek
kazançlı ve iki durumlu bir kuvvetlendiricidir. Eğer giriş işareti referans
seviyesinden büyükse, bir durumda {verilen bir gerilimde), referans seviyeden
küçükse, diğer bir durumda (diğer gerilimde) olur. Şekil 4.6'nın incelenmesiyle
yukarıda açıklanan özellikler açıkça gözlenebilir. [1]
Şekil 4.6 PWM İşaretinin Üretilmesi

PWM dalgasından x(t) mesaj İşaretini tekrar elde edebilmek için iki farklı
yöntem vardır.

1. Yöntem. PWM dalgası band genişliği W olan bir alçak geçiren


filtreden geçirilir. Gerçekten, Şekil 4.4'den de görüleceği üzere, PWM
dalgasının spektrumda X(f) bulunmaktadır. Ancak bu yöntemin önemli bir
sakıncası, demodülasyon sonucu elde edilen x(t) mesaj işaretinin distorsyonlu
olmasıdır. Bunun nedeni, Xp(f)'nin spektrumunda yan bandların kuyruklarının
temel banda kadar uzanmasından görülmektedir.

2. Yöntem. PWM dalgası önce PAM dalga biçimine dönüştürülür. Sonra,


PAM dalgası bir alçak geçiren filtreden geçirilerek x(t) mesaj işareti elde edilir.

Şekil 4.7'da birbirini izleyen üç PWM'lu darbe için, ikinci yöntemi


gösterelim. Buna göre, PWM darbelerinin ön kenarıyla bir lineer rampa işareti
üretilmektedir. Bu rampanın yükselişi diğer darbenin düşen kenarında son
bulmaktadır. Bu nedenle, rampanın yüksekliği darbe süresiyle orantılıdır,
rampanın aldığı son değer belirli bir süre daha bu değerde tutulur. Daha sonra,
bu rampalar demodülatör de üretilen bir darbeler dizisine eklenir. Bu eklenen
darbelerin genlikleri ve süreleri sabit olup, zamanlaması darbeler birbiri üzerine
tam olarak oturacak biçimde ayarlanmıştır. Sonuçta elde edilen dalga biçimi
bir kıyıcı devresine uygulanarak belirli bir eşiğin (treshold) üstündeki bölümü
iletebilir. Bu da tipik bir PAM dalgasıdır. [3]

4.3 Darbe Yeri (Konumu) Modülasyonu (Pulse position modulation-PPM)

Darbe yeri (konum) modülasyonu (Pulse position modulation-PPM) ve


PWM birbirine çok yakın iki modülasyon türüdür, Genellikle PPM dalgası,
PWM modülasyonundan sonra ilave işlemle üretilir. Aslında, tıpkı faz
modülasyonunda olduğu gibi, PWM'nin temel kullanış alanlarından birisi PPM
üretmektedir. PPM mesaj iletimi yönünden PWM'den daha üstündür.
Örnek değerler büyüdükçe, buna karşılık gelen darbelerin yeri, modüle
edilmemiş durumdaki yerlerine göre daha çok sapar. Bir f (t) ve buna karşı
gelen PPM işareti Şekil 4.8’de gösterilmiştir. [3]

PWM işaretinin türevi alınarak peş peşe artı ve eksi impulslardan oluşan bir
impuls dizisi elde edilir. (Şekil 4.8 (c)) Artı impulslar her örnekleme aralığının
başlangıcını gösterir. Eksi impulslar ise PWM darbelerinin arka kenarlarını
gösterir. Artı impulsun belirlediği referans noktası ile eksi impulsun bulunduğu
yer arasındaki süre, PWM işaretinin darbe genişliğine eşittir. Bu durumda
darbelerin başlangıç anları eksi impulslarla belirlenen bir darbe dizisi üretilirse,
elde edilen darbe dizisinde her darbenin referans noktasına göre yeri örnek
değerin büyüklüğü ile orantılıdır. Bu nedenle bu biçimde elde edilen darbe dizisi
bir PPM işaretidir.

Doğrusal olmayan bir modülasyon olması nedeni ile, PPM işaretinin frekans
bölgesi çözümlemesi çok karmaşıktır. Bu nedenle burada bu çözümleme
yapılmayacaktır. PPM işaretlerinin demodülasyonu çeşitli biçimlerde yapılabilir.
Bunlardan birisi, PPM işaretinden PWM işaretini üretmek ve daha sonra bir alçak
geçiren filtre kullanarak bu PWM işaretini demodüle etmektir.
Şekil 4.7 PWM Dalgasının PAM Dalgasına Dönüştürülmesi

PWM`de olduğu gibi PPM`de de modüle edilmemiş vurum dizisinin dönemi


T,2л/T>ωm koşulunu sağlamalıdır.(buradaωm, f (t)nin enüksek
y frekans
bileşenidir.) Sürekli f(t) işaretinin yeniden elde edilebilmesi için bu koşul
gereklidir.

Darbe modülasyonunun üç türü PAM, PWM ve PPM' yi incelediğimiz bu


altbölümü, bu modülasyon türlerine gürültünün etkileri konusunda birkaç şey
söyleyerek bitirmek yerinde olur. Gürültü altında PWM ve PPM'nin
başarımlarının PAM'a göre daha iyi olduğu söylenebilir. Bunun nedeni PWM ve
PPM işaretlerinde darbe genliğinin örnek değerlerle ilgili olmamasıdır. Çünkü
darbe genliği gürültüye karşı duyarlıdır ve kolayca bozulmaya uğrar. Burada söz
konusu olan gürültü altındaki başarım üstünlüğü, GM ve FM karşılaştırıldığında
görülen üstünlüğe benzer. FM'nin gürültü altındaki başarımının daha iyi olması
için ödenen bedel, kullanılan bandgenişliğinin daha büyük olmasıdır. PWM ve
PPM`de ise ödenen bedel, modüle edilmiş işaretin üretilmesindeki ve demodüle
edilmesindeki zorluklardır. PPM`in başarımı ise PWM`e göre daha iyidir.
Bunun nedenini sezgisel olarak açıklayabiliriz. Her iki modülasyon türünde de
bilgi, darbelerin kendilerinde değil darbelerin kenarlarında taşınır. PPM, darbesi
değil de yalnız kenarı göndermeye daha yakındır. Bu nedenle en azından güç
açısından PPM`in PWM è göre daha verimli olduğu söylenebilir. [1]
Şekil 4.8 PWM İşaretinden PPM Üretilmesi

5. ÇOĞULLAMA (MULTIPLEXING)

5.1. Çoğullama İşlemi

Bir iletim hattının birçok telefon konuşma kanalı tarafından aynı anda bölmeli
olarak kullanılmasına çoğullama denir. Telefon konuşma kanallarında uluslararası
prensip olarak 300Hz. -3.4KHz.arasındaki bant genişliği kullanılır. Konuşma
kanallarının tek tek iletimi, hem pahalı hem de pratik değildir. Bu nedenle telefon
kanalları çoğullama yapılarak örneğin 12, 24 yada 900 kanal bir arada aynı iletim
hattını kullanabilir. çoğullama tekniği olarak iki yöntem kullanılır:
1- Frekans bölmeli çoklama (FDM)
2- Zaman bölmeli çoklama (TDM)

5.2. Çoğullama İşleminin Çeşitleri

5.2.1. Frekans Bölmeli Çoğullama (FDM)

Frekans bölmeli çoğullama tekniğinde iletim hattının toplam bant genişliği her
bir konuşma kanalı için 4 KHz. lik bölümlere ayrılır. Her kanal 4KHz.lik farkla
ardışık artan farklı taşıyıcı frekanslarını modüle eder. Örneğin ilk konuşma
kanalının taşıyıcı frekansı başlangıcı 62KHz. olsun. Bu durumda 2.kanal için
(62+4=) 66KHz., 3. kanal için 70KHz., .., ve 12. kanal için taşıyıcı başlangıç
frekansı 106KHz. olur. Ancak bir kanalın bitiminden sonra diğeri hemen
başlamaz. Çünkü taşıyıcı bant genişliği 4KHz. olmasına rağmen konuşma kanalı
bant başı ve bant sonu değerleri 300-3400Hz.dir. Taşıyıcı bant genişliğinden
konuşma kanalı bant sonu değeri çıkarılıp ikiye bölündüğünde her iki yandan
bırakılacak boşluk bulunur. (4000-3400)72 = 300, bulunan değer taşıyıcı bant
başına eklenir

12 kanal FDM için 12 x 4 = 48KHz. bant genişliği gerekir. 5 adet 12'lik grup
ile 60 kanallık süper grup oluşturulur. Örneğin grup 1 'in frekans başlangıcı
400KHz.ise grup 5'in başlangıcı 592, sonu 640KHz.dir. Yani süper grup bant
genişliği 48x5 = 240 KHz. dir. Ana grup bant genişliği 240x5=1200KHz., 900
kanal süper ana grup bant genişliği 1200x3=3600KHz.olur.
Şekil 5.1 900 Kanallı FDM Grubu Organizasyonu

5.2.2. Zaman Bölmeli Çoklama (TDM)

Her bir konuşma kanalının belli aralıklarla örnekleme yapılarak iletim hattının
bant genişliği içerisinde sırayla taranmasına ve aynı iletim hattını kullanmasına
zaman bölmeli çoğullama denir. Konuşma kanalının örnekleme işlemi zaman
bölümlü anahtarlama ile yapılır.

Ortak b ri kayn ağı ço k sayıda kullanıcı tarafından kısa süreli aralıklarla


kullanımına uygun şekilde düzenlenmiş anahtarlama sistemine zaman bölüşümlü
anahtarlama denir. Yani her konuşma kanalı, aynı iletim hattını kısa süreli olarak
tek başına kullanır. Bu işlem için belli bir uyum gerekir. Gönderici ve alıcı tarafı
senkronizeli olarak çalışır. Analog bir sinyalin orijinali kesintisizdir. Belli
aralıklarla örnekleme yapılarak çeşitli değerler alındığında kesintiye uğrar. Bu
örnekler alıcı tarafına ulaştığında bir alçak getiren filtreden geçirildiğinde
kesintiye uğramış kısımlar orijinaline uygun şekilde doldurulur. Ancak verici
tarafında alınan örnekleme sayısı gereğinden az sayıda ise elde edilen sinyal
orijinaline uygun olmaz. Örnekleme frekansı data bileşenleri içerisindeki en
yüksek frekans değerinin (3400Hz.) en az iki katı değerinde (8Khz) olmalıdır.

Şekil 5.2 İki Kanallı TDM Sinyal İletimi

Şekil 5.2’de görüldüğü gibi iki aynı analog sinyal örneklendikten sonra zaman
bölüşümlü anahtarlama ile ayni iletim hattına yerleştirilmektedir. Bu işlem için SF
sinyali (a)'dan örnekleme devresi yardımıyla a1, a2,, a3 , a4 , a5 ,a6 zamanlarında
aralıklı olarak örnekleme sinyalleri alınır. Ayni işlem SF sinyali (b) için de
tekrarlanır. (b)'den alınan Örnekleme sinyalleri b1, b2, b3, b4, b5, b6 olsun. Ayni
yöntemle istenilen sayıda SF sinyalinden örnekleme yapılabilir. Burada temel şart
analog SF sinyallerinin tümünün eşit aralıklarla ancak farklı zamanlarda
örnekleme işlemine tabi tutulmasıdır. Örnekleme devreleri ve anahtarların
çalışması birbirleriyle senkronize olmalıdır. Devreye göre verici anahtar önce a1
örnek darbesini almak için a konumuna, sonra b1 örnek darbesini almak için b
konumuna ayarlanır. Anahtarın sürekli senkronize bir şekilde konum değiştirmesi
sonucu iletim hattına örnek darbelerin yerleşimi A1, b1, a2, b2, a3, b3, a4, b4, a5,
b5, a6, b6 şeklinde olur. İletim hattının verici tarafında anahtar yardımıyla a ve b
sinyallerine ait örnekler ayrıştırılır. Ayrı ayrı elde edilen örnekler alçak geçiren
filtreden geçirilerek orijinaline uygun analog SF sinyaline dönüştürülür. [7]

SONUÇ

Bu çalışmada darbe modülasyonu çalışması hakkında bilgi verildi. Burada


darbe modülasyonun gerçekleştirilmesi için gerekli olan örnekleme teoreminin
darbe modülasyonu için ne kadar önemli olduğu görüldü. Bir darbe modülasyonu
işlemini mutlaka örnekleme teoreminden yararlanılarak yapılması gerektiği
anlatıldı. Darbe modülasyonu çeşitlerinden olan darbe genlik modülasyonu,
darbe genişlik modülasyonu ve darbe konum modülasyonlarını çalışması ve ne
gibi şekillerde kullanıldıkları görülmüştür. Burada çoğullama metotları
incelendi. Artık günümüzde haberleşmede darbe modülasyonun kullanıldığı bu
çalışma ile gösterilmiştir.
KAYNAKLAR

1.H. Derin , M. Aşkar “İletişim Kuramı” Odtü Yayını Ankara- 1979

2.Doc.Dr. M. Yılmaz “Modülasyon Teorisi İletişim İlkeleri” Ktü


Yayınları Trabzon- 1986

3.Ahmet H. Kayran, Erdal Panayırcı Ümit Aygölü “Sayısal Haberleşme”


Birsen Yayıncılık Ankara- 2002

4.W. Tomasi “Elektronik İletişim Teknikleri” Çeviren: Elek.Müh. Mustafa


ATAKAY Meb İstanbul - 2002

5.Horold B. Killen “Modern Elektronik İletişim Teknikleri” Çeviren:


Elek. Müh. Mustafa ATAKAY Meb İstanbul -2002

6.Hwei P. Hsu “An alo g Ve Sayısal İletişim” Çev iri: Dr. Erk an
AFACAN Nobel Yayınları Ankara -2003

7.Cenk Özçalışkan , Lisans Tezi , “Temel Haberleşme Teorisi” FIRAT


ÜNİVERSİTESİ MÜH. FAK. Elazığı-2003

8.S. Haykın “Digital Communications” John Wiley Sons Inc New


York -1993
ÖZGEÇMİŞ

1983 Nevşehir`in Kozaklı ilçesinde doğdu. Öğreniminin ilk ve orta kısmını


Kozaklı Atatürk ilköğretim okulunda tamamladı. 1997 yılında Ankara Yıldırım
Beyazıt And. Tek. Lisesi Telekomünikasyon Bölümü`nü kazandı. Beş senelik
lise eğitiminden iyi derece ile mezun olduktan sonra 2002 yılında Gazi
Üniversitesi Tek. Eğt. Fak. Elektronik ve Bilgisayar Eğt. Bölümünü kazandı.
Halen eğitim ve öğrenimine Gazi Üniversitesinde devam etmektedir.

You might also like