Professional Documents
Culture Documents
HABERİN ETİKETLERİ
• ABD AKP Van Rum göç Asya Arap Kars İslam medya Sivas Rusya Bosna
sınır Patrik Erivan teklif Avrupa Ermeni Berlin Suriye Yahudi Ardahan Karadağ
Cenevre Amerika Romanya Erzurum Trabzon Osmanlı
anlaşma siyaset Ortadoğu soykırım İstanbul Avusturya Sırbistan İngiltere
Amerikalı Arnavutluk Ermenistan Hıristiyan diplomatik Tarih Vakfı
Bulgaristan Doğu Anadolu Bosna-Hersek cumhurbaşkanı
Ermeni nüfusunun o dönemde 2.5 milyon değil, 1 milyon 400 bin olduğunu söyleyen Prof.
Karpat, İngiliz arşivlerinden elde ettiği bir mektupta Ermeni patriğinin aradaki farkı “Çünkü
biz Ermeni nüfusunu bazı yerlerde iki defa saydık” sözleriyle açıkladığını anlatıyorKemal
Karpat şöyle diyor: “Sürgünün yapıldığı 1915’te Doğu Anadolu Rus işgali altındaydı. Ancak
1917’de Rus orduları Bolşevik ihtilali nedeniyle geri çekilme kararı aldı. O tarihte Rus
ordusuyla beraber, onların güvencesi altında yaklaşık bir milyon Ermeni gerilere çekildi”
Kemal Karpat’ı bulmuşken ne sorulmaz ki; her şey. Din, dinin toplumdaki yeri, İslam tarihi, Osmanlı tarihi, yakın
dönem Cumhuriyet tarihi, azınlıklar meselesi, kimlik meselesi, ulus-devlet, Atatürk, Kürt, Arap, Rus tarihi, Ortadoğu
tarihi, hepsi…
Kendisi davet üzerine gidip ABD’nin Wisconsin Üniversitesi’nde Osmanlı Tarihi Bölümü'nü kurmuş, kimi eserleri
“kütüphanelere girmesi gereken en üst seviyede kitaplar” arasında gösterilen, 20 ülkede 130 makalesi
yayınlanmış, ABD’deki Türk Araştırmaları’yla Orta Asya cemiyetlerinin kurucusu, dünyaca ünlü bir tarihçi. Böyle
birinin karşısında bir konuyla yetinmek çok yazık, ama mesele de öyle önemli ki tek söyleşiye ancak sığıyor.
Mesele dediğimiz, geçen 22 Nisan’da Ermenistan’la Türkiye’nin bir tarih komisyonu kurmaya karar vermesi ve tabii
1915. Karpat bu konuda ilk kez bu açıklıkta ve uzunlukta konuşuyor. Başkası söylese belki hiç üzerinde
durulmayacak, ama o söyleyince tartışma yaratacak tezler öne sürüyor.
Tabii bir de “AKP” başlığı var. Karpat aynı Ermeni meselesinde olduğu gibi AKP’ye de en az 100 yıllık bir
projeksiyon tutarak bakıyor, ancak önce 1915:
- Sizce 1915 için bir tarih komisyonu kurulması faydalı mı olur, yoksa bu meseleyi çözmek öncelikle
siyasetçilerin işi midir?
Bence çok faydalı ve lüzumludur. Benim Ermeni meselesine bakışta “üçüncü yol” dediğim de budur. Ve belki
sonuç alınmasında birinci derecede de rol oynayabilir.
- Ne bakımdan?
Bu meselenin tarihini sağlam vesikalara göre incelemiş bir adamım ben. Ermeni meselesi ne zaman doğdu? 1877-
78’de Rus orduları Osmanlı toprakları olan bugünkü Bulgaristan’a girince orada ekseriyeti Bulgar olan bir millet
yaratmak istediler. Çünkü Bulgaristan o şekilde Rusya’nın balkanlarda öncüsü olacaktı. Fakat o tarihte
Bulgaristan’ın Hıristiyan nüfusu Müslümanlardan fazla değildi. Bir Bulgar milli devleti kurmak için önce bir Bulgar
ekseriyeti yaratmak lazımdı. Bu amaçla Rus ordusu ve Bulgar çeteleri 300 bin Müslüman Türkü öldürdü, bir
milyona kadar insanı da yerinden itti. Böylece Balkanlardan Anadolu’ya en büyük Müslüman Türk akını başladı
1878’de…
- Ne kadar kısmı?
Sürgünün yapıldığı 1915’te Doğu Anadolu Rus işgali altındaydı. Ancak 1917’de Rus orduları Bolşevik ihtilali
nedeniyle geri çekilme kararı aldı. O tarihte Rus ordusuyla beraber, onların güvencesi altında yaklaşık bir milyon
Ermeni gerilere çekildi.
- Bir milyon?
Evet, bir milyon kadar Ermeni Doğu Anadolu’dan Rus ordularıyla beraber kuzeye göçtü.
- Elbette hayır, ama anlamaya çalışıyoruz. Mesela bizzat Talat Paşa’nın tuttuğu iddia edilen notlara göre
tehcir öncesi ve sonrasındaki fark 972 bin 246 imiş. Ama bu Ermenilerden kaçının öldüğü, kaçının göç
ettiği bilgisi yok.
İşte ben göç etti diyorum size ve bunu da Türklerin yazmalarından değil bizzat Ermenilerin kayıtlarından
söylüyorum. Şimdi en başa dönersek, siz komisyonla ilgili bir sual sorarak başladınız, ben de size uzun bir cevap
verdim. Belki de beklemediğiniz bir cevap aldınız.
- Peki o halde soykırımın ilk kez tanımlandığı 1948 Cenevre Sözleşmesi geriye dönük işlese 1915 de
soykırıma girer mi, girmez mi?
Hayır, çünkü planlı bir hareket değildi. Ermeni milliyetçileri böyle bir planın olduğunu bin bir dereden su getirerek
ispat etmeye çalıştılar fakat kullandıkları malzemenin uydurma olduğu hep ortaya çıktı. Bu ispat edilmiş bir şey
değil.
- Dolayısıyla siz 1915’e bir yılın olayları değil, bir dönem olarak bakılsın diyorsunuz…
Evet, 1915’i anlamak istiyorsak tam o 150 seneyi incelemek lazım. Ancak o zaman o devirde nasıl bir büyük göç
ve ölüm hareketi yaşandığını görebiliriz. Eğer bunu bütünüyle ele alırsak o zaman bunun insanlığa karşı, herkes
tarafından, o dönemki tüm milli devletler tarafından işlenmiş bir suç olduğu ortaya çıkar. Buna Müslüman da maruz
kalmış, Rum da, Ermeni de… Çünkü maalesef milli devletlerin kuruluşunda bu gibi acı safhalar vardır ve bir
bakıma her yerde olmuştur. Elbette bu hiçbir acıyı hafifletmez, ama bize o dönemi açıklar. Ben bununla da kimseyi
savunmuyorum, benim tek savunduğum gerçek.
- Tabii bunun yalnız iyi niyetten değil, asıl 1915’in suçundan kurtulmak için yapıldığını söyleyenler de var?
Yanlış. Eğer siz Türkiye’yle Osmanlı’nın kesişmesini ve Osmanlı tarihini yalnız ve yalnız 1915’e bağlarsanız çok
büyük hata yaparsınız. 500 sene boyunca Osmanlı korkusu ve İslam tehlikesiyle yaşamış Avrupa’ya bunu
unutturma fikri çok daha kapsamlı düşünülmüş bir şeydi, sebep asla 1915 değildi.
Tabii Osmanlıyla birden tüm bağımızı bıçak gibi kesmek sadece bir 1915’i tek bir açıdan görmeye değil, daha
başka bir çok sancıya sebep oldu.
- Neye mesela?
Biz cumhuriyetin ilk günlerinde dünyada ne kadar kötülük varsa hepsini Osmanlılara yükledik. Kendi tarihimizi öyle
bir kesip attık ki sonraki bütün yıllar bunun kopukluğunu yaşadık. Çünkü sonuçta rejim değişmişti, ama toplum hâlâ
aynıydı.
- Peki Türkiye’nin ideal noktası bu mudur; sizce görüp göreceğimizin hepsi bu kadar mı?
Hayır, bugünkü AKP bu yeni dönemin sadece bir başlangıcı. Elbette bizim giderek daha yeni bir lider kadrosuna
ihtiyacımız oluşacak. AKP de kalite bakımından yükselerek yerini hem dünyayı hem kendi toplumunu daha iyi
anlayan başka liderlere teslim edecek.
- Ne zaman?
Bu değişim sancısı hemen bitmez; belki 15-20 sene daha sürer.