Professional Documents
Culture Documents
HASAN ERSEL
İktisatçılar
için
Matematik
ANKARA ÜNIVERSITESI SIYASAL BILGILER FAKÜLTESI YAYıNLAR NO: 461
HASAN ERSEL
iktisatçılar
için
Matematik
ZEYNEP'e
A N K A R A Ü N İ V E R S İ T E S İ B A S I M E V İ — A N K A R A " 19 8 1
ÖNSÖZ
\
Eylül 1980
SBF, Ankara
III
Kitapta Çok Kullanılan Bazı Mantıksal Simgeler ve Karşılıkları
=> ise
o Ancak ve ancak (a.v.a.)
V Tüm
3 Vardır
-3- Öyle ki
İÇİNDEKİLER
Sayfa
111
ÖNSÖZ :'.'.
2. MANTIKSAL TEMELLER 5
4. BAĞINTI VE İŞLEV 33
4.1. Sıralanmış İkililer 33
4.2. Bağıntılar ve özellikleri 34
4.3. Bağıntı Türleri 36
4.4. İşlev 37
Alıştırmalar 38
Kaynaklar 41
VII
Sayfa
5. İŞLEMLER VE MATEMATİKSEL YAPILAR 42
5.1. İkili İşlemler , 42
5.2. Matematiksel Yapılar 44
Alıştırmalar 49
Kaynaklar 50
6. DOĞRUSAL CEBİR 51
6.1. İktisatta Doğrusal Bağıntılar 51
6.2. Yöneyler ye Yöney İşlemleri 54
6.3. Yöney Uzayları 60
6.4. Doğrusal Bağıntılar ve Taban 63
Alıştırmalar 66
Kaynaklar 67
8. BELİRTEN VE İZ 89
8.1. Belirtenin Hesaplanması 89
8.2. Belirtenlere İlişkin Bazı özellikler 93
8.3. İz 97
Alıştırmalar 97
Kaynaklar 98
VIII
10. DOĞRUSAL DENKLEM DİZGELERİ YE ÇÖZÜMLERİ .... 111
10.1. Doğrusal Denklem Dizgeleri 111
10.2. Doğrusal Denklem Dizgelerinin Çözümü 112
10.3. Doğrusal Denklem Dizgelerinin Çözömü İçin Yöntem . . . . 121
10.4. Cramer Kuralı 125
Alıştırmalar 126
Kaynaklar 128
11. ÖZGÜL DEĞERLER, ÖZGÜL YÖNEYLER, KÖŞEGENLEŞ-
TİRME YE KARESEL BİÇİMLER 129
11.1. özgül Değerler ve özgül Yöneyler 129
11.2. Benzerlik Dönüştürmeleri ve Köşegenleştirme 136
11.3. Karesel Biçimler 141
11.4. Doğrusal Kısıtlar Altında Karesel Biçimler 146
11.5. Kesin ve Yarıkesin Dizeylerin Bazı özellikleri 148
Alıştırmalar 149
Kaynaklar 150
12. EKSİ OLMAYAN KARE DİZEYLER 152
12.1. Leontief'in Girdi-Çıktı Modeli 152
12.2. Eksi Olmayan Kare Dizeyler 154
12.3 Perron-Frobenius Teoremleri 159
12.4. Leontief Modelinin Çözümü 161
Alıştırmalar 169
Kaynaklar 171
13. DOĞRUSAL EŞİTSİZLİKLER VE DIŞ BÜKEY KÜMELER . . . 172
13.1. Doğrusal Eşitsizlikler 172
13.2. R" İçindeki Kümelere İlişkin Bazı özellikler 175
13.3. Dışbükey Kümeler 177
13.4. Çok Yüzeyli Kümeler ve Uç Noktalar 183
Kaynaklar 185
14. EREY VE SÜREKLİLİK 187
14.1. Erey 187
14.2. Süreklilik 194
Alıştırmalar 198
Kaynaklar 199
IX
Sayfa
15. TÜREV 200
15.1. Bir Eğrinin Eğimi, Türev ve Türevlenebilirlik 200
15.2. Tek Değişkenli İşlevlerde Türev Alma Kuralları 206
15.3. Çok Değişkenli İşlevlerde Türev 212
15.4. Türevsel, Toplam Türevsel ve Toplam Türev •.... 221
15.5. Yöney Değerli İşlevler, Jacobi Dizeyi ve İşlevsel Bağımsızlık .. 226
15.6. örtük İşlevler, örtük İşlev Teoremi ve Evrik İşlev Teoremi .. . 231
Alıştırmalar 240
Kaynaklar 244
15. BÖLÜME EK: Dizeylerin Türevlenmesine İlişkin Bazı Kurallar . . 245
16. İKTİSATTA KARŞILAŞTIRMALI DURAĞAN YÖNTEM . . . . 248
16.1. İktisatta Durağan Yöntem ya da Denge Çözümlemesi . . . . 248
16.2. İktisatta Karşılaştırmalı Durağan Yöntem 252
16.3. Nitel Hesap ve İktisatta Karşılaştırmalı Durağan Yöntem . . . . 262
16.4. Karşılaştırmalı Durağan Bilginin Kaynakları 268
Alıştırmalar 269
Kaynaklar ...i 270
17. ENİYİLEME SORUNU I: KISITSIZ ENİYİLEME 271
17.1. Uç Değer Kavramı ve Türleri 271
17.2 Seriler, Üs Serileri ve Taylor Teoremi 277
17.3. Tek Bağımsız Değişkenli Türevlenebilir İşlevlerde Yerel İç
Uç Noktanın Bulunması Sorunu 285
17.4. n-Bağımsız Değişkenli Türevlenebilir İşlevlerde Yerel İç Uç
Noktanın Bulunması Sorunu 293
17.5. Tümel Uçların Bulunması: Dışbükey ve İçbükey İşlevler . . . . 299
Alıştırmalar 303
Kaynaklar 304
18. ENİYİLEME SORUNU II: EŞİTLİK KISITLARI ALTINDA
ENİYİLEME 305
18.1. Eşitlik Kısıtları Altında Eniyileme Sorunu 305
18.2. Bir Eşitlik Kısıtı Altında Eniyileme 309
18.3. Birden Çok Eşitlik Kısıtı Altında Eniyileme 317
Alıştırmalar 324
Kaynaklar 325
X
Sayfa
19. ENYİLEME SORUNU III: EKSİ OLMAMA VE EŞİTSİZLİK
KISITLARI ALTINDA ENİYİLEME 326
19.1. Eksi Olmama Kısıtlarının Varlığı Halinde Eniyileme 326
19.2. Eşitsizlik Kısıtlarının Varlığı Halinde Eniyileme 331
19.3. Kuhn-Tucker Gerekli Koşulları 336
19.4. Lagrange'gil Eğer Noktaları, Yeterli Koşullar 346
19.5. Türevlenebilirlik Koşulunun Kaldırılması: Matematiksel
Programlama 349
Alıştırmalar 350
Kaynaklar 351
XI
Sayfa
22. TÜREVSEL DENKLEMLER 396
22.1. Türevsel Denklem Kavramı ve Türleri 396
22.2. Birinci Sıra Türevsel Denklemler 398
22.3. İkinci Sıra Türevsel Denklemler 410
22.4. Sabit Katsayılı Birinci Sıra Doğrusal Türevsel Denklem Diz-
geleri 420
Alıştırmalar 431
Kaynaklar 433
XII
1.
Bölüm
Son 30 yıllık dönemin iktisat yazınına bir göz atacak olursak gittikçe yay-
gınlaşan ve yoğunlaşan bir matematik kullanma eğilimini kolayca saptayabi-
liriz. Bu eğilim kendisini artık o denli güçlü kabul ettirmiştir ki hemen hemen
hiç bir çağdaş iktisatçı, matematikten yararlanmaksızın, iktisat kuramında
ya da uygulamalı iktisatta bir şeyler yapmayı aklından geçirmemektedir. Üs-
telik bu eğilim çeşitli iktisat okullarını da sarmış durumdadır. Zon zamanlar-
da bu eğilim açısından Neoklasik, Marx'çı ve Keynes'çi iktisatçılar arasında
bu açıdan bir fark kalmamış gibidir. Farklı tür ve düzeyde olsa da tüm ikti-
sat okulları bugün matematik yöntemleri kullanmaktadır.
İktisatta matematik kullanımı bir taraftan yaygınlaşırken öte yandan da
hızla yoğunlaşmaktadır. Yani iktisat için gerekli olan matematik giderek ma-
tematiğin derinliklerine uzanmağa başlamış ve hatta matematiğin sınırlarım
zorlamağa başlamıştır. Bu da iktisadın gerektirdiği matematiğin de üretil-
mesine yol açan bir süreci başlatmıştır. Nitekim, 1974 yıbndan bu yana çık-
makta olan "Journal of Matematical Economics" adlı dergi, temelde bu işlevi
üstlenmiş bir yayın organı niteliğindedir.
İktisatta matematikten yararlanılması yeni bir olay değildir. 1711'de
bir İtalyan papazı olan Giovanni Ceva para üzerine yazdığı bir yazıda, cebir-
sel ifadeler kullanmış ve böylece iktisatta matematik kullanan ilk kişi unva-
nını kazanmıştır. Ceva'nın yazısından sonra D. Bernoulli'nin (1738) faydanın
incelenmesine türevsel hesabı sokması, H. Lyold adlı bir İngiliz subayının para
üzerine yaptığı deneme (1771), ünlü Alman iktisatçısı J.H. von Thünen'in
(1826) kuruluş yeri kuramlarına öncülük eden yapıtı W. Whelwell'in "Siya-
sal İktisadın Bazı Doktrinlerinin Matematiksel Sunumu" (1829) başlığını ta-
şıyan yazıları gibi, yer yer matematik kullanan çalışmalar ortaya çıkmıştır.
Bu dönem için matematiksel iktisadın "emekleme çağı" deyiminin kullanıl-
ması doğru olabilir.
Matematiksel iktisadın ortaya çıkışı ise A. Cournot ile olmuştur. Onun,
"Reserches sur les Principles Mathematiques de la Theorie des Richessea"
1
(1838) adlı yapıtında değer, istem, sunum, fiyat, tekel, rekabet, oligopol ve
vergi gibi konular matematiksel modeller kurularak incelenmişti. Bu nedenle
de A. Cournot "matematiksel iktisadın babası" olarak kabul edilmiştir. Aslın-
da bu kitap 1870 yılına kadar pekilgi uyandırmıştır. Bu tarihte bir yandan
S. Jevons öte yandan L. Walras kitabı keşfetmişler ve önemini ısrarla vurgula-
mışlardır. Bu kişilerin öncülük ettiği neoklasik okul (marjinalistler) türevsel
hesabı iktisatta yoğun bir biçimde uygulamağa başlamıştır.
XX. yüzyılda matematiğin iktisatta kullanımını etkileyen bir ikinci bo-
yut daha ortaya çıkmıştır. Bu da bilgisayarların ve ona bağlı olarak hesap-
lama yöntemlerinin geliştirilmesidir. Bu gelişmelerin sonucunda iktisatta göz-
lenebilen nicel büyüklükler ile hesap yapma ve istatistiksel yöntemlerden
yararlanarak öngörmeye yönelik çalışmalar giderek yaygınlaşmağa başlamış-
tır. Bu çalışmalar Ekonometri adını alan bir dalın doğmasına yol açmıştır.
Diğer taraftan XX. yüzyılda iktisat kuramında matematik kullanılması
süreci de hızla gelişmiştir. Özellikle K.J. Arrow, G. Debreu ve L. McKenzie
gibi iktisatçıların genel denge kuramı1 üzerindeki çalışmaları, türevsel ve tüm-
levsel hesabın dışında birçok yeni matematik dalın iktisada kazanılmasına yol
açmıştır.
Matematik, iktisada neler kazandırmıştır? Bunun yanı sıra iktisatta ma-
tematik kullanırken hangi noktalara dikkat etmelidir? Bu sorunlar özellikle
1950'lerde yoğun olarak tartışılmıştır.2 Matematik de gelişen ve kendi temel-
lerini araştıran bir disiplin olduğuna göre, iktisatta matematik kullanıldığı
sürece, yani sonsuza dek, bu tartışmalar büyük bir olasılıkla sürüp gidecektir.
Ancak bu tartışmaların özü hiç bir zaman "iktisatta matematik kullanılsın mı
kullanılmasın mı?" biçiminde anlaşılmamalıdır. Özellikle son zamanlarda ik-
tisatta matematik kullanma eğiliminin geri dönülmezliği iyice belirginleştik-
ten sonra, bu tür tartışmalar, sadece bir yöntem olarak matematikten nasıl iyi
yararlanılabileceği sorusu ile sınırlı olarak anlam taşımaktadır.
Matematiğin, iktisatta kullanılmasının en önemli katkısı, kendi biçimsel
yapışmdan kaynaklanmaktadır. Matematikte akd yürütmeyi sağlayabilmek
için tüm varsayımların belirtik (explicit) olarak ortaya konması gerekir. Oy-
sa, sözcüklerle yapılan tartışmalarda bazı varsayımlar atanabilmektedir.
Nitekim iktisatta birçok anlaşmazlık bu noktadan, yani bazı örtük (implicit)
varsayımların varlığından, kaynaklanmıştır. Matemağin bir ikinci kat-
kısı da varsayımlardan sonuca gidişte mantık hatası yapılmamasını sağla-
masıdır. Matematiksel çıkarımların izlenmesi ve dolayısı ile hataların saptan-
1 Genel denge kuramı ve bu konunun matematiği için Tuncer BULUTAY: Genel Denge Kuramı,
S B F Yayım, No. 434, Ankara, 1980 başvurulabilir.
2 Bu konuda Tuncer B U L U T A Y : "İktisatta Matematik" SBF DERGİSİ Cilt X I X , Yıl 1965-
Sayı 3-4, s.1-10 ve orada verilen kaynaklara başvurulabilir.
2
ması sözcüklerle yapılan akıl yürütmelere oranla daha kolaydır. Bu da mate-
matiğin iktisatta doğru düşünmeyi kolaylaştırma katkısı olarak nitelendiri-
lebilir.
Son olarak insan beyninin bir özelliği de matematik gibi bir yardımcıyı
gerekli kılmaktadır. İnsan beyni aynı anda çok sayıda değişkeni ele alıp bun-
lar arasındaki bağıntıları inceleyebilecek kadar güçlü değildir. Oysa, mate-
matikten yararlanıldığında bu olanaklıdır. Matematiğin bu gücü, özellikle ik-
tisat gibi çok sayıda değişkene sık sık başvurmak durumunda kalan bir bilim
alanı için önemli bir katkı olmaktadır.
Matematiğin bu yararlarının yanı sıra dikkatli kullanılmaması duru-
munda bazı sakıncaları da söz konusu olabilir. Bunlardan ilki, matematiği
yeterince bilmemek ve anlamamaktan kaynaklanan bir yanlıştır. Bu da ma-
tematiksel açıdan kanıtlanan bir sonucun doğruluğunu kabul etme eğilimidir.
Matematik bir akıl yürütme yöntemidir. Bir sonucun matematiksel yöntemle
doğruluğunun kanıtlanması, başta yapılan varsayımlarla tutarlılığının gös-
terilmesi anlamına gelir. Bilim alanında önem taşıyan "ele alman olayı açık-
layabilme" bağlamında "doğru" ya da "doğru kabul edilen" sonuçtur. Yu-
karıdaki açıklamalardan da çıkarılabileceği üzere matematiksel kanıtlama bize
bunu vermez. Bu ikisinin karıştırılması nedeniyle çoğu kez "matematiksel
olarak kanıtlandığı üzere" biçiminde bir nitelendirmeyle matematiksel doğ-
ruluk bilimsel doğruluk yerine geçirilmektedir. Ancak iktisatçılar matematik
öğrendikçe bu yönde yanlışlara düşmekten uzaklaşmışlardır.
İktisatta matematik kullanırken unutulmaması gereken bir özellik, ik-
tisadin toplumsal bir bilim olduğu, bu nedenle iktisadi çözümlemede kullanı-
lan değişkenlerin içi boş, basit simgeler olmayıp, ele alman soruna ilişkin so-
yutlamalar sonunda ortaya çıkan kavramları gösterdikleridir. Böyle olunca da
bu değişkenlerin karmaşık, yer yer bulanık ve ölçülemeyen şeyleri ifade etmek-
te olduklarına dikkat etmek gerekir. Bunları matematiksel simge ve bağıntı-
lar biçiminde ifade ettiğimizde, zorunlu olarak, değişkenleri kandi içlerinde
dondurmak ve sanki iyi tanımlanmış, değişmez şeylermiş gibi düşünmek ge-
rekmektedir. Böylece değişkenlerin nitel özelliklerinin değişmez olduğu-
nun varsayılması durumu oraya çıkmaktadır. Bu varsayım ise, toplumsal bir
bilim olan iktisat açısından önem taşıyan bir boyutun ihmal edilmesi anlamına
gelmektedir.
Bazan iktisatta yukarıda değinilen, ve bir anlamda kaçınılmaz olan,
simgeleştirme ve nitol değişmelerden arıtma sürecinin de ötesine gidilmekte
ve matematiksel uygunluk ayracı iktisadi geçerliğin önüne geçebilmektedir.
Bu durumda matematiksel açıdan güzel, tutarlı sonuçlar alınabilmekte, fakat
bunun fiyatı iktisadi açıdan anlamlı varsayımlardan vazgeçilmesi olduğun-
3
dan, yapılan çaba bir matematiksel alıştırma yapmanın öte&ine geçememek-
tedir.
Çağımızın iktisatçısı için açık olan yol ise, burada çok kaba çizgilerle
değinilen yöntem sorunlarına dikkat etmek koşulu altında matematik öğren-
mek gibi görünmektedir. Bu kitabın amacı ise böyle bir çabaya giriş yapmak-
tır.
4
2.
Bölüm
MANTIKSAL TEMELLER
5
ÖRNEKLER :
1) İstanbul 1979 da Türkiye'nin en kalabalık şehiri idi (D)
2) Türkiye 1970'de dünyada adam başına geliri en düşük olan ülke idi. (Y)
3) Siyasal Bilgiler Fakültesi Ankara'dadır. (D)
Bir önerme verildiğinde, bunun yanlış olduğunu ileri süren bir başka öner-
me düşünebiliriz. Bu önermeye ilkinin Değili (Negation) denir ve bu türde
önerme elde etmeğe de Değilleme adı verilir, p bir önerme olduğunda bunun
değili '—'p ile gösterilir.
ÖRNEK:
p = Yarın okula gideceğim <—' p = Yarın okula gitmeyeceğim.
Bu bilgilerin ışığında bir önerme ile değilinin doğruluk değerlerini aşağı-
daki çizelgede gösterebiliriz.
p p
(2.1.1) D Y
Y D
Bu çizelgeden de görüleceği üzere p ve ~ p önermeleri herhangi bir du-
rumda aynı doğruluk değerini alamazlar. Bu iki önerme mantıksal anlamda
çelişkilidir1.
Günlük hayatımızda çoğu kez "Enflasyon şiddetleniyor ve maaşım
yetmiyor" gibi ifadelere başvururuz. Dikkat edilirse bu ifade "Enflasyon şid-
detleniyor" ile "maaşım yetmiyor" önermelerinin "ve" bağlacı ile birleştiril-
mesinden oluşmaktadır. Bu örnekte olduğu gibi bazı önermelerin "değil, ve,
veya" gibi önerme eklemleriyle birleştirilmesinden oluşan önermelere Rileşik
önerme (Compound Proposition) denir. Böyle bir önermeyi oluşturan öner-
melere de Ana Bileşen denir.
ÖRNEKLER:
1) "Gelir artıyor ve işsizlik düşüyor"
2) "Ülke ekonomisi durgunluğa gidecek veya dış ödeme açığı büyüyecek"
3) "Fiyatlar yükseliyor ve ücretler artmıyor"
1 Günlük dilde "çelişki" adım aldığı halde, mantıksal anlamda çelişki olmayan bir olay daha var-
dır. Bu ise aynı durumda her iki önermenin de doğru olmasının olanaksız, fakat her ikisinin de yanlış
olabileceği durumdur. Örneğin:
1) İnsanın geliri artınca patates tüketimi artar.
2) însamn geliri artınca patates tüketimi azalır.
Bunların her ikisi birden doğru olamaz. Ama her ikisi birden yanlış olup, insanın geliri artınca
patates tüketimi değişmeyebilir.
6
Biz, bir bileşik önermeyi ana bileşenleri cinsinden P «= P (p, q , . . . ) biçi-
minde ifade etmek yoluna gideceğiz. Şimdi bazı temel bileşik önerme türlerini
ele alıp bunların mantıksal özelliklerini incelemeğe çalışabm.
TANIM 2.1.1: Ana bileşenlerinin ancak tümü doğru olduğunda, doğru
olan bir birleşik önermeye Tümel Evetleme (Conjunction) denir. Bu tür bile-
şik önermenin ana eklemi (main connective) /\ ile gösterilir. Böyle olunca,
genel olarak P (p, q,. .. ,r) bileşik önermesi bir tümel evetleme ise bu p A q
. . . . A r biçiminde gösterilir. Böyle bir bileşik önermenin doğruluk çizelgesi
p q r p A q A ••• • Ar
D D D D
(2.1.2.) Y D D Y
D Y D Y
Y Y Y Y
P q p A q
D D D
D Y Y
Y D Y
Y Y Y
biçiminde basitleşir.
ÖRNEK: "Fiyatlar artacak ve tüketim harcamaları azalacak" bileşik
önermesinde "ve" bir ikili tümel evetleme eklemidir.
TANIM 2.1.2: Ana bileşenlerinden en az birisi doğru olduğunda doğru
olup, ancak tüm ana bileşenler yanlış olduğunda yanlış olan bileşik önermeye
Tikel Evetleme (Disjunction) denir. Bu tür bileşik önermelerin ana eklemi V
ile gösterilir. Bu durumda
P(p, q,.. .., r) = p V q • •. . V r ise, bu bileşik önermenin doğruluk çizelgesi
P q .... r p V q .... V r
D D D D
(2.1.4) Y D D D
D Y D D
Y Y Y Y
biçiminde ifade edilir. Sadece ikili eklem olduğunda ise bu,
7
P pVq
D D D
(2.1.5) D Y D
Y D D
Y Y Y
biçiminde basitleşir.
ÖRNEK: "Fiyatlar düşecek veya parasal ücretler artacak" bileşik öner-
mesinde "veya" bir ikili tikel evetleme eklemidir.
Bu belirli biçimlerin ötesinde A ı V önerme eklemleriyle üretilen bi-
leşik önermelerin de hangi koşullarda doğru ya da yanlış olduğunu bulabilmek
üzere, yukarıdaki yolla, doğruluk çizelgeleri hazırlanır. Bu yapılan işleme
Doğruluk Değeri Çözümlenmesi denir.
ÖRNEK: p A (p V önermesinin doğruluk çizelgesini kuralım ve doğ-
ruluk değeri çözümlemesini yapalım:
p q P V q P A (P V q)
D D D D
D Y D D
Y D D Y
Y Y Y Y
8
ı
Önce Beliti ele alalım, Euklides (Öklid)'den bu yana, uzun bir süre, belit
denildiğinde "doğruluğu apaçık önermeler" anlaşılırdı. Bu doğruluğu apaçık
önermeler, doğruluğu apaçık olmayan önermelerin türetilmesinde kullanılırdı.
Bugün modern mantıkçılar ve matematikçiler bu tanımı benimsemiyorlar ve
bıinun yerine beliti "ilgilenilen alanda ilginç mantıksal ya da matematiksel ya-
pılar oluşturabilmek için temel malzeme olarak kullanılan ve bu nedenle doğ-
ru kabul edilen önermeler" biçiminde tanımlıyorlar. Böylece farklı belitler
ile farklı mantıksal yapılar kurulabiliyor. Her yapı için de başta kabul edilen
belitler, tanım gereği doğru oluyor.
İkinci ele alacağımız kavram Doğrusal Geçerli Önerme ve ona bağlı ola-
rak da Çelişik Önermedir.
TANIM 2.1.3: Ana bileşenlerinin doğruluk değeri ne olursa olsun daima
doğru olan bileşik önermelere, Doğrusal Geçerli Önerme denir.
ÖRNEK: p V önermesinin doğruluk çizelgesini yapalım.
p ~ p p V ~ p
D Y D
Y D D
P '—' p P A ~ P
D Y Y
Y D Y
Doğrusal geçerli önermeler ile çelişik önermeler arasında yakın bir bağın-
tı vardır. Bunu aşağıdaki teorem ile ifade edebiliriz.
TEOREM 2.1.1: P (p, q , r) bir doğrusal geçerli önerme ise
(p, q, , r) bir çelişik önermedir.
ÖRNEK: (p V ~ p) nin bir doğrusal geçerli önerme olduğunu görmüştük,
~ (p V -—' p) iso, aşağıdaki doğruluk çizelgesinden de görüleceği üzere bir çe-
lişik önermedir.
9
p '—' p P V ~ p ~ (p V ~ p)
D Y D Y
Y D D Y
P q pAq F: . <~p f2
D D D Y Y Y Y
D Y Y D Y D D
Y D Y D D Y D
Y Y Y D D D D
10
Çizelgeden de görüldüğü üzere Fj ve F 2 nin sütunları (column) aynıdır.
Bu nedenle F x s F 2 diyebiliriz.
Bu açıklamalardan sonra önermeler cebirinin temel kurallarını bir çizelge
biçiminde verelim. Bu çizelgede p, q, r herhangi bir önermeyi, y daima yanlış
olan ve d ise daima doğru olan önermeyi göstermektedir.
7. DE MORGAN YASALARI
• (9a) ~ (p V q) = ~ P A ~ q (9b) ~ (p A q) = ~ P V—q
Gerek matematik ve gerekse bilim alanında birçok önerme "Eğer p ise
q dır" biçiminde oluşturulmaktadır. Örneğin "Eğer para sunumu kısılırsa
fiyat artış hızı düşer" önermesini düşünelim. Burada p = "para sunumu kı-
sılır" ve q == "fiyat artış hızı düşer" biçiminde ifade edilirse, bu yukarıda veri-
len kalıba uyan bir bileşik önerme niteliği taşımaktadır. Bu tür önermeleri
aşağıdaki biçimde tanımlayabiliriz:
TANIM 2.1.5: F (p, q) bir bileşik önerme, p bunun ön bileşeni ve q ard
bileşeni olsun. Eğer, ancak p doğru ve q yanlış olduğunda F (p, q) yanlış ise
bu tür bir bileşik önermeye Koşullu Önerme (Conditional Proposition) denir.
Bu tür önermelerin ana eklemi => simgesiyle gösterilir.
Bu tanıma göre bir koşullu önermenin doğruluk çizelgesi:
p q p =» q
D D D
D Y Y
Y D D
Y Y D
biçimindedir.
Gerek iktisatta (ve diğer bilimlerde) gerekse matematikde ileri sürülen
birçok teorem koşullu önerme kalıbında olduğundan bu önerme türü üzerin-
de biraz daha duralım. Önce p => q önermesinin sözcüklerle nasıl ifade edile-
bileceğine bakalım, p => q önermesi aşağıdaki almaşık, eşlenik, biçimlerde ifa-
de edilebilir:
i) p ise q dır.
ii) p ancak eğer q ise
iii) p, q yı içerir.
iv) p, q için yeterli koşuldur.
v) q, p için gerekli koşuldur.
Biz burada bu beş ifadenin son ikisi üzerinde durmaya çalışalım, p ise
q dır biçiminde bir önermenin anlamı, eğer p => q doğru ise, p doğru olduğun-
da q mutlaka doğrudur anlamına gelir ..Ancak bu durumda q, p doğru olmasa da
doğru olabilir. Bu nedenle p, q için bir Yeterli Koşuldur (Sufficient Condition)
denir. Buna karşılık q, p için bir Gerekli Koşuldur (Necessery Condition). Çün-
kü p => q doğru olduğunda, p doğru kabul edilir ise q doğru kabul edilmek zo-
rundadır.
ÖRNEK: "Devlet harcamalarının yer aldığı basit Keynes'çi modelde ya-
tırımlar artarsa gelir artar" önermesinde p = yatırımlar artar ve q = gelir
artar olsun. Bu p => q biçiminde bir önermedir. Sözkonusu Keynes'çi modelde
bu önermenin doğru olduğunu biliyoruz. Yani bu tür bir modelde p doğru
olduğunda q doğrudur. Ya da başka bir deyişle q, p için gereklidir. Buna
karşılık, aynı modelde kamu harcamalarındaki bir artış da geliri artıracağın-
dan p yanlış olduğunda bile q doğru olabilir. Dolayısı ile p, q için bir yeterli
koşuldur. Nitekim Y gelir, C tüketim, I yatırım ve G kamu harcamalarını
gösterdiğinde basit Keynes'çi modeli
12
Y = C + I + G
C = cY O< c < 1
I !
G = Ğ
biçiminde yazabiliriz. Burada I ve G yatırımların ve kamu harcamalarının
dışsal (exegenous), yani modelin dışında belirlenmiş değişkenler olduğunu sim-
gelemektedir. Modelin son üç denklemini birincide yerine koyarsak
Y = cY + 1 + Ğ
olacağından, denge geliri
Y" = - j ^ (î + Ğ)
Y ^ - î ^ d +AI+Ğ) = +Ğ) + T ^ A I
Y* = Y e + - i - A l
1—c
Ya da
Y* — Y e = —i— A l > 0
1—c
olacak, yani denge gelir düzeyi artacaktır. O halde yatırım, arttığında gelir,
bu model çerçevesinde mutlaka artacaktır. Buna karşılık, kamu harcamala-
larmda da AG kadar bir artış olduğunda yine denge gelirinin
Y e — Y e = - J - AG > 0
1—c
biçiminde artacağını gösterebiliriz. O halde gelirin artması için yatırımların
artması yeterli fakat gerekli olmayan bir koşuldur.
Şimdi yeni bir tanım verelim:
TANIM 2.1.6: p q önermesi verilsin. Bu durumda q => p önermesine
bunun Karşıtı (Converse), ~ p => ~ q önermesine Evriği (Inverse) ve -— q
=> >—' p önermesine de Ters Karşıtı (Contra Positive) denir.
Tanım 2.1.6'da verilen kavramların doğruluk değerleri aşağıdaki çizel-
gede verilmektedir:
13
p q p=>q q=>p ~ p=> q => ı—p
D D D D D D
D Y Y D D Y
Y D D Y Y D
Y Y D D D D
Çizelgeden de kolaylıkla görülebileceği üzere aşağıdaki teorem doğrudur.
TEOREM 2.1.3: Bir koşullu önerme ile bunun ters karşıtı mantıksal denk-
tir.
Bu teorem bize ileride kanıtlamaya ilişkin kuralları tartışırken yararlı
olacaktır.
Gerek iktisatta (ve diğer bilimlerde) ve gerekse matematikte bazan "an-
cak ve ancak p ise q dır biçiminde önermeler yer almaktadır.
TANIM 2.1.7: Ancak iki ana bileşeninin birden aynı doğruluk değerini
taşıması durumunda doğru olan bileşik önermeye Karşılıklı Koşullu Önerme
(Biconditional Proposition) denir ve p o q biçiminde gösterilir. Bu önerme-
nin doğruluk çizelgesi ise
P q p <s> q
D D D
D Y Y
Y D Y
Y Y D
biçimindedir,
Bu tür önermeler koşullu önermelere oranla çok daha güçlü bir nitelik
taşımaktadır. Nitekim burada, p, q için hem gerekli ve hem de yeterlidir. (Ne-
cessary and SufficientJ. Yani q nm doğru olması ancak p doğru olduğunda söz
konusudur. q, p doğru olmadığında doğru olamaz. q doğru ise p mutlaka doğ-
rudur.
ÖRNEK: "Basit miktar kuramında ancak ve ancak para sunumu art-
tığında fiyatlar artar". Bu önermenin anlamı para sunumundaki artışın fiyat
artışına yol açtığı ve başka hiç bir koşulun fiyat artışına yol açmayacağıdır.
Basit miktar kuramında
MV = PY Miktar denklemi
M = Ms Para miktarı = para sunumu
Y = Y Ulusal gelir düzeyi, sabit.
V = V Paranın devir hızı, sabit.
olduğundan
14
M' s = M1 = M" + AM
biçiminde para sunumu arttığında, miktar denkleminin sağlanabilmesi için
sağ tarafta da birşeylerin artması gerekmektedir. Oysa ulusal gelir düzeyi sabit
kabul edildiğinden, bu durumda tek artabilecek olan fiyat düzeyi, P, olmak-
tadır. Yani
(M° + AM) V = (P° + AP) Y
olacaktır. Böylelikle para sunumunda bir artış olduğunda fiyatlar genel dü-
zeyinde de bir artış olacağını göstermiş oluyoruz. Diğer taraftan aynı bağıntı-
ları kullanarak, fiyatlar genel düzeyinde bir artış olmuşsa, V nin sabit olması
nedeniyle, para sunumunun artmış olduğu da gösterilebilir. Böylece basit
miktar kuramı çerçevesinde, para sunumundaki artış, fiyatlar genel düzeyi-
nin yükselmesi için gerekli ve yeterli koşul olmaktadır.
p p => q q
D D D
D Y Y
Y D D
Y D Y
Dikkat edilirse bu çıkarımda tüm öncüller sadece birinci satırda doğrudur. Bu
durumda sonuç da doğru olduğundan, bu geçerli bir çıkarımdır.
15
ÖRNEK 2:
P, = p => q
P2 = q
Q = p
p => q q P
D D D
Y Y D
D D Y
D Y Y
ÖRNEK 1:
Pı = P
p
2 = p => q
Q = q
16
ÖRNEK 2:
p
ı = p => q
P 2 = q => r
Q = p => r
17
basit Keynes'çi model diyelim.
Y = C + I Y > ,0, C > 0, I > 0
C = cY 0 < c < I
I = î
Şimdi şu aşağıdaki önermeyi kanıtlayalım. "Basit Keynes'çi modelde
yatırımlar artınca denge gelir düzeyi artar". Dikkat edilirse p = "yatırımlar
artar'" q = "denge gelir düzeyi artar", biçiminde gösterilirse, bu önerme p => q
biçimindedir, şimdi bunun doğru olduğunu görmek için,
I* = î + A l , Al > O
diyelim ve yatırım I ve I* olduğunda denge gelir düzeylerini bulalım.
Denge gelir düzeyi her üç denklemi de sağlayan gelir düzeyidir. Bu ne-
denle modelin ikinci ve üçüncü denklemlerini birincide yerine koyalım.
Y = c Y + î
elde ederiz. Bu durumda aradığımız denge gelir düzeyi
1
I
1-c
biçiminde elde edilir. Şimdi yatırımların I* düzeyine arttığını düşünelim. Bu
durumda yeni denge geliri
Y* ^ T*
1-c
olacaktır. Bu ise
Y *<= =• t ~ T ( I + A I >= T=T 1 + T = T a 1
V. - Y, + Al
1—c
ya da
Y* e - Yc = t -L- Al
Al > 0
1—c
dir. Bu nedenle de
Y% - Y e > 0
ya da
18
Y*
1
> Yx
- e ^ e
yazılabilir.
(i.K.y
TANIM 2.3.2: p ile ~ q den bir çelişki elde edilerek p => q önermesi ka-
nıtlanabilir. Bu yönteme Dolaylı Kanıtlama ya da "saçmaya indirgeme"
anlamına gelen "reductio ad absürdüm" yöntemi denir.
ÖRNEK: Yine basit Keynes'çi gelir modelini ele alalım ve "Basit Key-
nes'çi modelde yatırımlar artınca denge gelir düzeyi artar" teoremini kanıt-
layalım. Burada q = "denge gelir düzeyi artar" önermesinin değili >—' q = "den-
ge gelir düzeyi artmazadır.
Bu ise
Y = —!— Al < 0
1—c
olması demektir. A l > 0 olduğuna göre bu ancak ve ancak c > 1 ise olabilir.
Oysa bu, modelin 0 < c < 1 varsayımı ile çelişir. O halde p ve ~ q bize bir
çelişki vermektedir. O halde p => q kanıtlanmıştır.
Burada izlediğimiz yöntemin adımlarını şöyle özetleyebiliriz.
i) Ulaşılmak istenen sonucun değili yeni bir önerme olarak ele alınır.
ii) Yerilen önermeler ile bu yeni önerme birarada ele alınarak bir çelişki
elde edilmeğe çalışılır.
iii) İstenen sonuç başlangıçtaki öncüllerden elde edilmiş bir mantıksal
sonuç olarak ortaya konur.
TANIM 2.3.3: (TEOREM: 2.1.3) ü kullanarak bir koşullu önermeyi kanıt-
lamak için bunun ters karşıtı kanıtlanabilir. Bu Olmayana Ergi Yöntemi adını
alır.
ÖRNEK: Yine basit Keynes'çi gelir modelimizi ele alalım. Basit "Key-
nes'çi modelde yatırımlar artınca denge gelir düzeyi artar" önermesini ka-
nıtlayalım. Bu önermenin ters karşıtı ~ q ~ p = "Basit Keynes'çi model-
de denge gelir düzeyi artmazsa yatırımlar artmaz" biçimindedir.
Y = —î— A I
19
Bu yönteme p => q önermesini doğrudan kanıtlamanın zor olması halinde
başvurulur.
TANIM 2.3.4: p => q önermesinin, doğru olması halinde doğru kabul edi-
len bir sonuçla çelişme olduğu gösterilerek, p => q nın doğru olamayacağının
kanıtlanması yöntemine Çelişki Bulma denir.
Dikkat edilirse bu yöntem bundan öncekilerden farklı olarak olumsuz
bir yöntemdir. Yani birşeyin olamayacağını göstermeğe yarar.
ÖRNEK: Yine basit Keynes'çi gelir modelini ele alalım ve aşağıdaki
önermeyi düşünelim. "Basit Keynes'çi modelde yatırımlar azaldığında denge
gelir düzeyi artar".
AY
Y\ - Ye
1
Y* c — Y e > 0 ise — > 0 olduğundan I»
rımlar artar.
20
ALIŞTIRMALAR:
A.2.1: p = "Ücretler artıyor" ve q = "Fiyatlar artıyor" olsun. Aşağıdaki sim-
gesel ifadelerin karşılıklarını yazın.
i) ~ p
ü) (P A q)
iii) (q V ~ p)
iv) p a ~ q)
v) ( ~ ~ q)
vi) q A P)
vii) q ,V ~ p)
A.2.2: Aşağıdaki önermelerin doğruluk değeri çizelgelerini kurun.
i) ~ p A q
ii) ~ (p V ~ q)
iii) (p V r) A (q V ~ r)
iv) ~ (p V ~ q) A P V r)
A.2.3: p V ~ (p A q) önermesi bir doğrusal geçerli önerme midir?
A.2.4: (p A i) A ~ (p V q) önermesinin bir çelişki olduğunu gösterin.
A.2.5: Aşağıdaki önerme çiftleri mantıksal denk midir?
İ) (pA q) A r ve p A (q A R )
ii) ~ (p A q) v e
~ P V ~ q
iii) ~ ( p v q) V P A q) ve ~ p
A.2.6: önermeler cebiri kurallarından yararlanarak aşağıdaki ifadeleri basit-
leştirin.
İ) (P V q) ~ p
ü) p v (P A q)
iii) ~ ( P V q) V p A q)
iv) Tüm SBF öğrencilerinin tembel olmadığı veya derslere devam ettik-
leri doğru değildir.
v) Ancak ve ancak matematik dersine çok çakşılırsa işletme iktisadın-
dan sınıf geçileceği doğru değildir.
21
A.2.7: Aşağıdaki mantıksal denklikleri gösterin.
i) p =*• (q A r ) = (p q) A (P => r )
ü) (p => q) A (q => p) = p «> q
iii) p = t . q = ~ - p V q
A.2.8: Aşağıdaki çıkarımlar geçerli midir?
i) p ~ q: r => q; r h p
ii) Ücretler artarsa, fiyatlar artacaktır.
Ücretler artmadı.
Fiyatlar artmadı
iii) Ekonominin büyüme hızı artarsa dış açık artar.
Dış açık artmadı.
KAYNAKLAR
C.B. A L L E N D O E R F E R - C.O. OAKLEY (1963): Principles of Mathematics, 2 and Ed. Mc Graw Hill
N e w York, (s.1-47).
H. B A T U H A N - T. G R U N B E R G : (1970) Modern Mantık, O.D.T.Ü. Fen ve Edebiyat Fakültesi Ya-
yım No: 17, Ankara.
T. G R U N B E R G (1970): Symbolic Logic Fol I, (2 nd Printing) 1972, Fol II O.D.T.Ü. Fen ve Edebiyat
Fakültesi Yayını No. 16 Ankara.
T. GRUNBERG - A. ONART - H. B A T U H A N (1976): Modern Mantık ve Uygulamaları, M.E.B
Devlet Kitapları, İstanbul, (Özellikle s. 1-125).
P. SUPPES - S. HILL (1964): First Course In Mathematical Logic, Blaisdell, Mass., (Özellikle, s. 110-179).
C. YILDIRIM: (1976) 100 Soruda Mantık El Kitabı, Gerçek Yayınevi, istanbul, (özellikle, s. 147-192).
22
3.
Bölüm
KÜME KURAMI
23
Küme bu biçimde tanımlandığında, herhangi bir kümeyi göstermenin
iki yolu söz konusu olmaktadır. Bunlardan ilki kümenin öğelerini ikincisi ise
kümenin içindeki öğelerin ortak ayırd edici özelliklerini belirtmekdir.
ÖRNEK:
Fenerbahçe futbol takımının oyuncuları kümesini (FB) göstermek ısti-
yelım. İlk yol saymaktır.
FB = {İvançeviç, , Cemil}
İkinci yol ise ortak ayırd edici özelliği belirtmekdir:
FB = x Fenerbahçe Futbol takımı oyuncusudur}
Bir kümeyi öğelerinin ortak ayırd edici özelliklerine dayanarak tanım-
lamanın yararı, öğe sayısı sayılabilse bile çok büyük olan kümeler ve öğeleri
sayılamayan kümeler söz konusu olduğunda ortaya çıkmaktadır, örneğin
Türkiye ekonomisindeki tüketiciler kümesinin öğeleri sayılabilir, hatta,
sonlu sayıda olmasına karşılık, sayma işlemi pratik olarak anlamsız olacağı
için bu kümeyi ortak ayırd edici özelliği ile tanımlamak anlam kazanmakta-
dır. Buna karşılık x2 J2 — 9 denklemini sağlayan gerçel sayılar kümesinin
sonsuz öğesi vardır. Bu nedenle söz konusu kümeleri, öğelerini saymak ye-
rine aşağıdaki biçimde göstermek yoluna gidilir:
A = \x: x Türkiye ekonomisi içinde yer alan bir tüketicidir}.
B = [x, y: x2 y1 = 9; x, y- gerçel sayıdır}
Görüldüğü gibi küme kavramının ilk karşımıza çıkan özelliği bir nes-
nenin bir kümenin içinde olması, onun bir öğesi olması bağıntısıdır. Bu bağıntı
e simgesi ile gösterilir, a e A yazıldığında bu a, A kümesinin bir öğesidir an-
lamına gelir, a £ A ise a, A kümesinin bir öğesi değildir, demektir, örneğin
Cemil e FB, fakat Yasin $ FB dir.
Bir kümenin öğesi olma bağıntısı tanımlandığında, kümenin tüm öğeleri
sayılarak kümenin kendisi de tanımlanabilir. Bunun dayanağı Cantor un
Kaplamsallık Beliti (Axiom of Extension) olmaktadır. Bu belit şöyle ifade
edilebilir.
Kaplamsallık Beliti: İki küme ancak ve ancak aynı öğelere sahip-
lerse eşittirler. İki kümenin eşit olması A = B, olmaması ise A=/= B biçiminde
gösterilir.
Eğer bir kümenin tüm öğeleri diğer bir kümenin de öğeleri ise, ilk küme
ikincisinin Alt Kümesidir (Subset) denir. Eğer ikinci kümenin en az bir
öğesi birinci kümenin öğesi değilse, ilk küme ikincinin Öz Alt Kümesidir
(Proper Subset) denir. Alt küme olma S simgesiyle gösterilir A, B nin alt
24
kümesidir denildiğinde bu A £ B biçiminde ifade edilir. Öz alt küme olma
bağıtısı da c: simgesiyle gösterilir.
ÖRNEK 1:
A= {1,2,3,4,5}, B={1, 2, 3, 4, 5, 6, 7} ise A <= B
ÖRNEK 2:
A = {x: Ankara da yaşayan ve 5000 TL. üzerinde aylık gelir kazanan
TC vatandaşları}.
B = {a;: Türkiye de yaşayan ve 5000 TL. üzerinde aylık gelir kazanan
TC vatandaşları}
A <= B alt küme olma bağıntısı aşağıdaki özellikleri gösterir.
a) A £ A Her küme kendisini alt kümesidir.
b) A £ B ve B £ C ise A £ C dir.
c) A £ B ve B £ A ise A = B dir.
TANIM 3.1.1: Hiç bir öğesi olmayan kümeye Boş küme (Null Set) denilir
ve 0 simgesiyle gösterilir.
ÖRNEK 1:
Boş kümeyi tanımlayan bir örnek 0 — {x: x ^ x] kümesidir.
ÖRNEK 2:
A = İlkokul mezunu olmayan SBF öğrencileri} = 0
TEOREM 3.1.1: Boş küme her kümenin alt kümesidir.
KANIT: 0 nın A nın alt kümesi olmaması a.v.a. (ancak ve ancak) 0 içinde
olduğu halde A içinde yer almayan bir öğenin var olması halinde olanaklıdır.
Oysa 0 nın hiç bir öğesi olmadığına göre bu koşul sağlanamaz. O halde 0 £ A
bağıntısı tüm A 1ar için geçerlidir. (İ.K.)
SONUÇ 3.1.1.1: Boş küme birtekdir (unique).
KANIT: 0, ve 0 2 iki boş küme olsun. Teorem 3.1.1. gereği 0 , £ 0 2
ve 0 ! £ 02 yazılabileceğinden, alt küme olma bağıntısının c özelliği kul
lanılarak 0, = 0 2 yazılabilir. (İ.K.)
TANIM 3.1.2: Herhangi bir konuda ilgilendiğimiz tüm nesneleri içeren
kümeye Evrensel Küme denir ve U simgesiyle gösterilir.
Evrensel kümeye bir örnek verelim. Türkiye de üniversite öğrencileri
üzerine bir araştırma yapılmak istensin. Bu durumda evrensel küme Türkiye -
deki tüm Üniversite öğrencileri olacaktır.
25
TANIM 3.1.3: Bir kümenin tüm alt kümelerinden oluşan kümeye, söz
konusu kümenin Üs Kümesi (Power Set) denilir ve A kümesi konusu olduğunda
bu kümenin Üs kümesi P(A) ile (ya da 2A ile) gösterilir. Eğer A kümesinin N
tane öğesi varsa P(A) kümesinin 2N tane öğesi vardır.
ÖRNEK: A= {1,2,3} olsun. P(A) = {0,{1}, {2}, {3}, {1,2}, {1,3}, {2,3},
{1*2,3})
ÖRNEK 1:
ÖRNEK 2:
C= {3, 7, 9, 11}, D = {1, 2, 3, 4,5, 6,7} ise C U D= {1,2,3,4,5,6,7,9,11}
TANIM 3.2.2; Öğeleri hem A ve hem de B kümelerinin öğeleri olan kümeye
A ve B kümelerinin Kesişimi (Intersection) denir ve
A u B = {*: x e A ve x e B}
biçiminde gösterilir.
ÖRNEK:
A= SBF deki kız öğreciler kümesi
B= SBF Maliye ve İktisat Bölümü Öğrencileri
A U B= SBF Maliye ve İktisat Bölümündeki kız öğrenciler
TANIM 3.2.3: A n B = 0 ise A ve B Ayrıktır (Dbjoint), A n B ^ 0
ise A ve B Kesmiyorlar denir.
TANIM 3.2.4:' Eğer bir küme derleminde (collecuion) herbir farklı küme çifti
ayrık ise, bu derleme Ayrık Derlem (Disjoint Collection) denir.
TANIM 3.2.5: Bir A kümesinin Bölüntülemesi, (Partition) A kümesinin
boş olmayan ve ayrık alt kümelerinden oluşan ve A nın her bir öğesinin bu
kümelerden birine (dolayısı ile sadece birine) ait olduğu bir ayrık derlemdir.
26
Bu tanımı simgesel olarak şöyle ifade edebiliriz.
Bir A kümesinin bölüntülemesi A nın alt kümelerinden oluşan ve aşağı-
daki koşulları sağlayan bir B kümesidir:
i) V i, j el için Ai U As = 0 veya AK = Ay 1 = Dizin Kümesi
ii) A = u A.x
ÖRNEK:
A= {1,2,3,4,6,7} olsun A nın bir bölüntülemesi {1}, {2,3}, {4,7}, {5,6} küme-
lerinden oluşur.
TANIM 3.2.6: A'nm -Salt Tümleyeni (Complemeııt) Ac = {x: x $ A} biçi-
minde tanımlanır. A 'nın B kümesine göre, Göreli Tümleyeni, (Relative Comp-
lement) B fi Ac biçiminde tanımlanır ve B eksi A biçiminde okunur, bu ifade
B-A— {*: x e B ve x £ A) biçiminde tanımlanır. Bu kavrama Küme Farkı
(Set Difference) de. denilmektedir.
ÖRNEK :
A= {1,2,3,4,5,6} ve B= {1,3,7,8,9} olsun A-B= {2,4,5,6} B-A= {7,8,9}
TANIM 3.2.7: A ve B kümelerinin Bakışımlı Farkı (Symmetric Difference)
A A B= (A-B) U (B-A) olarak tanımlanır.
ÖRNEK: Yukarıda verilen örnekte A A B= {2,4,5,6,7,9} olmaktadır.
27
Şekil 3.3.1
TEOREM 3.4.1:
a ) A - A = 0
2 ) A - 0 = A
3a) A u B = B u A)
3b) A n B— B n a\ (Commutativity)
4a) ^ U ( B U C ) = ( . 4 U B ) U C ) .
0 r t a k l a ş t m c ı l l k (Assocıatlvlty)
4b) A n(B nC) = (A nB) nC \
5a) A n(Bu C)= (A f)B)u (A nC) )
, 5b) A U (B n C) = (A U B) n (A u C) S D a ğ l t ı c ı l l k (Dlstrıbutivlty)
28
12a) A U A = A 12b) A f)A — A Denkgüçlülük(Idempotance)
13a) Au U = U 13b) A n 0 = 0
KANIT:
Bu teoremin tümünü kanıtlamak yoluna gitmeyeceğiz. Sadece küme ku-
ramında nasıl kanıtlama yapılacağına örnek olmak üzere 5b) ve 15a) yı ka-
nıtlıyalım.
ı
29
15a/nın kanıtlanması
x e (A<=B)C olsun. 0 halde x $ (A U B); x <£ A ve x £ B dır.
Bu ise, x $ A, x e Ac ve x £ B, x e Bc anlamına gelir.
Buradan da * e Ac n Bc elde edilir. Böylece, (x e (A U B)c) => (x e (Ac f)Bc))
yazılabilir. O halde,
(1) (A[j B)c cAc n £ c dir.
Diğer taraftan,
y e (Ac fi Bc) olsun. Bu ise y e A" ve y e B c olması demektir.
y e A° ise y $ A ve y e Bc de y $ B anlamına gelir, y $ A ve
y $ B ise y $ (A u B) olması, bu d a y e ( İ U B)c olması demekıir.
O halde (y e (Ac n Bc) ) => (y e (A U B)c) yazılabilir. Buradan da,
(2) Ac nBc<=(Av B)c yazabiliriz. (1) ve (2) ise
Ac n Bc = (A U B)c
ALIŞTIRMALAR:
A.3.1: Aşağıdaki kümeleri ortak ayırd edici özelliklerini yazarak gösteriniz.
a) Bodrum'lu balıkçılar
b) 1 den 5 e kadar tam sayılar
c) Türkçe ders kitapları
d) Tüm kesirler
e) Asya ülkeleri
f) Marjinal tüketim eğiliminin alabileceği sayısal değerler.
A.3.2: Yukarıdaki alıştırmada verilen örneklerden hangileri sayılarak
gösterilebilir, hangileri gösterilemez? Neden?
A. 3.3: Aşağıdaki kümelerin tüm alt kümelerini ve üs kümelerini yazınız.
a) A = {1, 2, 3, 4}
b) B = {0}
c; C = {0}
d) D = (Ahmet, Ali, Ayşe, Gülten)
A.3.4: Küme kuramında kümelerin öğelerinin sıralanmasının önemli olma-
dığı ifade edilmektedir. Bu sonuca Kaplamsallık Belitine dayanarak nasıl
varabilirsiniz ? Gösterin.
30
A.3.5: Aşağıdaki kümeler verilmiş olsun:
A= {1, 2, 3, 4, 5} ve B = {2, 4, 6, 8}
i) A (]B ii) A[) B iii) A-B iv) B-A v) A AB
bulun ve bunları Yenn çizgeleriyle ifade edin.
A. 3.6: A, B ve C üç küme olsun. A U B u C; A n B n C;
(A\J B) ()C; (A nC)U B; (B f|C)U A ifadelerini Yenn çizgeleriyle gös-
terin.
A.3.7:A= {1, 2, 3, 4, 5}, B= {2, 4, 6, 8}, C= {1, 3, 5, 7, 9} olduğunda
(A n B)-C; (A- C)-B; (A u B)- C; (Bu C)-A; B-(A nC); ' CA(AnB);
(B\J C) AC işlemlerinin sonuçlarını bulun ve bu işlemleri Verin çizgeleri ile
ifade edin.
A.3.8: Aşağıdaki sonuçların doğruluğunu kanıtlayınız.
a) (A-B)f]B= 0
b) (A- B) c A n B
c) i n ( B n C ) s Au B
d) i u ( B n C ) # (iuB)nC
A.3.9: Aşağıdaki kümeler verilsin.
U: Üniversite öğrencileri
A: Ankara Üniversitesi öğrencileri
B: Üniversitede okuyan kız öğrenciler
C: Üniversitede temel bilim alanında okuyan öğrenciler
D: Üniversite 1. sınıfta okuyan öğrenciler
a) Aşağıdaki kümelerin neyi gösterdiklerini yazın.
ı)AnB i i ) ^ n ( - B u C) iii) B - D iv) BAD
v) A n B n c vi) (A nB) u (C nD)
b) Aşağıdaki ifadeleri yukarıda verilen kümeler ve küme işlemleri ile gös-
terin:
i) Ankara Üniversitesi öğrencisi olup temel bilim alanında okumayan öğren-
ciler.
ii) Ankara Üniversitesinde temel bilim alanında okuyan 1. sınıf öğrencileri
iii) Ankara Üniversitesinde okumayan kız öğrenciler
iv) Üniversitede birinci sınıfta olmayan temel bilim öğrencileri
v) Ankara Üniversitesinde okuyan kız öğrenciler temel bilim alanında değil-
dirler.
31
vi) Ankara Üniversitesi birinci sınıfında okuyan öğrenciler temel bilim ala
nında okuyan kız öğrencilerdir.
KAYNAKLAR
32
4.
Bölüm
BAĞINTI VE İŞLEV
2 —,A(1,2)
1 j 1 B (2,1)
1 2
Şekil 4.1.1
33
zılma sırasının değişmesi halinde, X ve Y eksenleri üzerinde işaretlenen uzak-
lıklar ve ona bağlı olarak da noktanın yeri değişecektir. Demek ki burada sı-
ralama önem taşımaktadır.
TANIM 4.1.1: Sırasının önem taşıdığı iki öğeli kümelere. Sıralı İkili
(Ordeı-ed Pair) denir ve (a, b) biçiminde gösterilir.
Belit (İkililerin Eşitliği): (a, b) ve (c, d) iki sıralı ikili olsun, ancak ve ancak
(a.v.a.) a = c ve b=d ise (a, b) sıralı ikilisi (c, d) sıralı ikilisine eşittir.
TANIM 4.1.2: Sıralı üçlü (a, (b, c) ) biçiminde bir sıralı ikilidir. Bu yolla
sıralı n-li tanımlanabilir.
Sıralı ikili kavramı iki kümenin Kartes'gil çarpımını tanımlamağa olanak
sağlar.
TANIM 4.1.3: A ve B kümelerinin Kartes^gil çarpımı birinci terimi A,
ikinci terimi B kümesinden olmak üzere seçilen tüm sıralı ikililerden oluşan
bir küme olup
A x B = {(a, b); a e. A ve b e B}
biçiminde gösterilir.
ÖRNEK 1. A= {1, 2, 3} ve B= {a, b} olduğunda
A x B = {(l,a), (1,6), (2,o), (2,6), (3,«), (3, b)} dir.
ÖRNEK 2. A= {1, 2} olsun.
A x A = {(1, 1), (1, 2), (2, 1), (2, 2)}
Bu örnekte görüldüğü gibi A x A (ki çoğu zaman A1 biçiminde gösteri-
lir) A nın öğeleri arasındaki tüm olanaklı çiftleri göstermektedir.
TANIM 4.1.4: n artı bir tam sayı olsun, n tane kümenin Kartes'gil
çarpımı Al x. .. x An = {(«j, az « J : «, e A, ve a2 e A2 ve. . .. ve a„
e A„j biçiminde gösterilir. Eğer Vi,j için A, = Aj ise bu çarpım An biçi-
minde de gösterilir.
34
kolayca görürüz. Örneğin "Ahmet, Mehmet in babasıdır" dediğimizde bu
Ahmet ile Mehmet arasında "baba olma" bağıntısını tanımlamış oluyor. Bu
bağıntı insanlar kümesi üzerinde tanımlanmıştır. Böylece bağıntı kavramının
günlük dilde kullanılana çok benzediğini görüyoruz. Şimdi bir örnek vererek
sayı kümeleri üzerinde bir bağıntıyı görmeğe çalışalım.
ÖRNEK: A= {1, 2, 3, 4} ve B = {2, 4, 6} olsun. Bu durumda
AxB= {(1,2;, (1,4), (1,6), (2,2), (2,4), (2,6), (3,2), (3,4), (3,6), ^4,2), (4,4),
(4,6)} olur.
Ş = {(1,2), v2,2), (3,2), (4,2)}
kümesi A dan B ye bir bağıntıdır.
Bağıntıların hepsi bir birinin aynı değildir. Günlük hayattan bir örnek
vermek gerekirse, baba olma bağıntısı ile arkadaş olma bağıntısı farklıdır.' Ni-
tekim Ahmet Mehmet'in babaüdır, dediğimizde bundan Mehmet'in Ahmet'in
babası olamayacağını kolaylıkla çıkarabiliriz. Oysa Ayşe Ali'nin arkadaşıdır
dediğinjizde, Ali'nin de Ayşe'nin arkadaşı olduğunu düşünürüz. Demek ki
bu iki bağıntı türü birbirinden farklı özellikler taşımaktadır. İşte bu farklılık-
ları dizgesel bir bütünlük içinde ele alabilmek için bağıntıların taşımaları
söz konusu olabilecek temel özellikler üzerinde duracağız.
TANIM 4.2.2; A herhangi bir küme ve S, A üzerinde tanımlanmış bir bağıntı
olsun. Eger V a e A için (a, a) e f} ise, Yansımalı (Reflexive) bir bağıntıdır
denir.
Yukarıdaki tanıma koşut olarak Yansımasız (İrreflexive) bir bağıntı
ise V a e A için (a, a) £ (3 özelliğini sağlayan bir (3 bağıntısıdır.
ÖRNEK 1: Doğal sayılar kümesi üzerinde " = " bağıntısı yansımalıdır.
ÖRNEK 2\ A= {1, 2, 3, 4, 5} kümesi üzerinde "küçük olma" (<) bağıntı-
sını tanımlayalım. Acıktır ki bu küme içindeki hiç bir öğe kendinden küçük
olmadığı için, < yansımasız bir bağıntıdır.
TANIM 4.2.3: A herhangi bir küme ve [3, A üzerinde laııımlanmış bir
bağıntı olsun. Eğer (a, b) e A olduğunda (o, 6)e(3=> (6, a)e(3 ise (3 Bakı-
şımlı (Symmetric) bir bağıntıdır.
ÖRNEK: A= {1, 2, 3, 4, 5} kümesi üzerindeki (3 = {(1, 1), (1, 3), (3, 1)}
bağıntısı bakışımlıdır.
Bakışımlı bağıntı tanımına dayanarak iki özellik daha tanımlayabiliriz:
TANIM 4,2.4: A herhangi bir küme ve (3, A üzerinde tanımlanmış bir bağın-
tı olsun. Eğer («, b) e A olduğunda (a, b) e (3 (b, a) $ (3 ise, Bakışımsız
(Nonsymmetrie) bir bağıntıdır.
35
ÖRNEK: p İnsanlar kümesi üzerinde tanımlanmış "baba olma" bağıntısı
olsun, p Bakışımsızdır. Çünkü Ahmet Mehmet'in babası ise Mehmet Ahmet'-
in babası olamaz. Yani (Ahmet, Mehmet) e 3 => (Mehmet; Ahmet) £ (3
TANIM: 4.2.5: A herhangi bir küme ve p, A üzerinde tanımlanmış bir bağın-
tı olsun. Eğer (a, b) e A olduğunda, [(o, b) e p =*> {b, o) e [3 ]«-» a=b ise p
Ters Bakışımlı (Anti Symmetric) bir bağıntıdır.
ÖRNEK: p, alt küme olma bağıntısı olsun. 3. Bölümden anımsanacağı
üzere i ç B v e B ç A ise A—B dir. Bunun dışında da alt küme olma bağın-
tısı iki yönlü olarak geçerli değildir.
TANIM: 4.2.6: A herhangi bir küme ve p, A üzerinde tanımlanmış bir bağın-
tı olsun. Eğer a, b, c e A olduğunda, (a, b) e p ve (b, c) e p => (o, c) e p ise
P Geçişli (Transitive) bir bağıntıdır.
ÖRNEK: N + sayma sayıları kümesi olsun. Bunun üzerinde tanımlanan bü-
yük olma, bağıntısı geçişlidir.
TANIM: 4.2.7: A bir küme ve p, A üzerinde tanımlanmış bir bağmtı olsun.
Eğer a, b, c e A olduğunda (a, b) e p ve (b, c) e p => (o, c) £ p ise p Geçişsiz
(Intransitive) bir bağıntıdır.
ÖRNEK: İnsanlar kümesi üzerinde tanımlanan "baba olma" bağıntısı geçiş-
sizdir. Çünkü Ahmet Mehmet'in babası ve Mehmet de Ali'nin babası ise Ah-
met Ali'nin babası değil dedesi olur.
TANIM: 4.2.8: A herhangi bir küme p, A üzerinde tanımlanmış bir bağıntı
olsun. Eğer, V (o, b) e A için a # b olduğunda ya (a,b) e p veya (b,a) e p ise
Bağlaşık (Connected) birbağntıdır denir.(Bu bağıntıya bazen, Tam "complete"
de denilmektedir. Eğer a b koşulu kaldırılırsa, bu takdirde ulaşılan bağın-
tıya da Güçlü Bağlaşık (Strongly Connected) Bağıntı denilmektedir).
ÖRNEK:
N + , sayma sayıları kümesi üzerinde "büyük olma" bağıntısı bağlaşık, "eşit
ya da büyük olma" ise güçlü bağlaşık bir bağıntıdır.
36
ÖRNEK: N + üzerinde " = " (eşitlik) bir denklik bağıntısıdır. Çünkü V a eN+
için a—a dır (yansıma), a, b e N + için a=b => b=a dır. (bakışımiıbk) Niha-
yet V a, b, c e N+ için a=b ve 6=c => a=c dir (geçişlilik).
Diğer bağıntı türlerine geçmeden önce denklik bağmtısıyla yakından
ilgili bir başka kavrama kısaca değinmekte yarar vardır.
TANIM 4.3.2: D,A üzerinde bir denklik bağıntısı olsun. Her bir x e A öğesi
için, Ak = {y: y e A ve (ac, y) e D} kümesini tanımlayalım. Ax kümesine x
öğesinin D ye göre Denklik Sınıfı (Equivalence Class) denir. A kümesinin, D
denklik bağıntısı altında tüm denklik sınıflarından oluşan E kümesi, A küme-
sinin bir bölüntülemesidir.
ÖRNEK: Bir tüketicinin tüketebileceği tüm mal bileşimlerinden oluşan
kümeye tüketim kümesi diyelim. Bu mal bileşimleri arasında eş fayda sağ-
layan bileşimler bir denklik bağıntısıyla ilışkilendirilmişlerdir. Bu bağıntı
bize farksızlık eğrilerini verir. Tüm farksızlık eğrileri tüketicinin tüketim kü-
mesi üzerinde tanımlanmış "eş fayda sağlama" denklik bağıntısına göre denk-
lik sınıflarıdır. Yukarıda verilen tanımın son tümcesi (ki aslında bir teorem-
dir) gereği, bunlar tüketim kümesinin bir bölün!ülemesini oluştururlar, yani
kesişmezler.
İkinci bir tür bağıntı da sıralama bağıntısıdır. Burada bir küme içinde
yer alan öğelerin birbirlerine göre durumları karşılaştırılmaktadır.
TANIM 4.3.3: Yansımalı, ters bakışımlı ve geçişli bir bağmtıya Sıralama
(Ordering) bağıntısı denir.
ÖRNEK: N + üzerinde (<) bağıntısı bir sıralamadır. Buna Doğal Sıralama
da denir. Sıralama bağıntısının özellikle ileri iktisat kuramında çok önemli
yeri olan çeşitli türleri vardır. Ancak, bunları bu kitabın dışında bırakıyoruz.
4.4. İşlev
Bu alt bölümün amacı İşlev (Function) kavramını küme kuramsal bir
yaklaşımla tanımlamağa çalışmaktır.
TANIM 4.4.1: A kümesinden B kümesine, tanımlanan bir f bağmtısı
i) (Va e A) (3 b e B) e (a, b) e /
ıi) (Va, b,c) [(a,b) e / ve (a,c) e / ] => b=c
koşullarını sağlıyorsa, buna, İşlev (Function) denir. Burada A kümesine, f nin
Önalanı (Domain) denir.
ÖRNEK: A = {p: Patates fiyatı, TL} ve B= {q: Patates istem miktarı,
kg} olsun. Bu durumda patates istem miktarları ile patates fiyatları arasında
"her fiyata karşılık olan patates istem miktarı" biçiminde bir işlev oluştura-
biliriz. İktisat derslerinden de ammsanabileceği üzere buna İşlem İşlevi
37
(Demand Function) denilmektedir. Bu işlev bize herhangi bir patates fiyatına
karşıhk gelen birtek patates istem miktarını vermektedir.
TANIM 4.4.2: / : A->B bir işlev olsun. f(a) = {6: 6 e S ve b=f(a); a e A}
kümesine, anın / altında Görüntüsü (Image) ve B* = U f(a) — f (A) küme-
aeA
sine de f nin Ar dalanı (Range) denir.
TANIM 4.4.3: Eğer/: A-+B işlevinde f(A) c= B ise / İçine (Into, înjeetive)
işlev admı alır.
TANIM 4.4.4: Eğer / : A-+B için f(A) = B ise, / örten (Onto, Surjective)
bir işlevdir.
TANIM 4.4.5: Eğer / : A->-B işlevinde Va,6 e A ve a ^ b olduğunda
f(a) ^ f(b) ise, Bire bir (one-to-one) işlevdir denir.
TANIM 4.4.6: / : A->-B hem bire bir ve hem de örten ise buna 1-1 örten
(one to one onto) bir işlev denir.
TANIM 4.4.7: / : A^B ve g: B-+C işlevleri verilsin. Va e A için (go/) («) =
g O f(a) biçiminde verilen g o / : A->C işlevine Bileşke İşlev denir.
TANIM 4.4.8: / : A->A bir işlev olsun. Eğer V a e A için /(a) = a ise buna
Birim İşlev (Unit Function) denir ve IA ile gösterilir.
TANIM 4.4.9:/: A-+B işlevi 1-1 ve örten ise, / - l O f= IA v e / O / - 1 = IA özel
liklerini sağlayan bir f-1: B-+A işlevi vardır. Buna / nin Evrik İşlevi (Inverse
Function) denir.
ÖRNEK:
/: x + 1
X = {*:-<*< 1, x e R}
Y = {y: 0 < y, < 2, y e R}
/ 1-1 ve örtendir.
/-» = y—1
ALIŞTIRMALAR:
^ . 4 . 1 . A= {1, 2, 3, 4}, B = {a, b, c} ve C = {*, y } olsun
i) AxB ii) BxA iii) AxBxC iv) (A u B) xC
4
v) (Bu C) x A iv) AxA vii) C
kümelerini buluruz.
38
A.4.2: (4* + 3_y, 6) ve (18, x-2y) sıralı ikilileri eşit ise x ve y'nin değerleri
nedir ?
A.4.3: A<= B ve C c D ise A x C cz BxD olduğunu gösterin.
A.4.5: A= {1, 2, 3, 4} kümesi üzerinde tanımlanan aşağıdaki bağıntılar-
dan hangileri yansımalıdır?
i) p, = {(1, 1), (1, 3), (2, 2), (3, 1), (4, 4)}
ii) p2 = {(1,1), (2,2), (3,1), (4,1), (3,3), (4,2), (4,4)}
İÜ) p 3 = {(1,2), (3,1), (4,4), (3,3), (3,2), (1,4), (2,1)}
İv) p4 = {(1,2)}
v) p 5 = {AxA}
A.4.6: A= {1, 2, 3} kümesi üzerinde tanımlanan aşağıdaki bağıntılar-
dan hangileri yansımasızdır.
i) Ş, = {(1,2), (2,1), (3,2), (3,3), (2,3)}
ii) p2 = {(1,1), (1,2), (1,3), (2,1), (2,2), (2,3), (3,1;, (3,2)}
İÜ) p 3 = 1(1,2), (1,3), (2,1), (2,3), (3,1)}
iv) p 4 = {A x A}
v) p5 = {(1,2)}
A.4.7; A — {1,2,3,4} kümesi üzerinde tanımlanan aşağıdaki bağıntılardan
hangileri bakışımlıdır ?
i) p, = {(1,2), (2,1), (3,1), (1,3)}
ii) p2 = {(1,3), (4,1), (3,2), (2,3), (1,2), (3,4)}
İÜ) p 3 = {(1,4)}
iv) p4 = {A x A}
v) P5 = {(1,1)}
A.4.8: A = {1,2,3,4} kümesi üzerinde tanımlanan aşağıdaki bağıntılar-
dan hangileri ters bakışımlıdır, hangileri ters bakışımlı değildir.
i) p, = {(1,1), (2,2), (3,3), (4,4j, (3,1), (1,3)}
ii) p2 = {A x A}
iii) p 3 = {(3,4)}
iv) p 4 = {(3,3)}
v) p5 = {(1,1)}, (2,2)}
A.4.9: A — {1,2,3,4} kümesi üzerinde verilen aşağıdaki bağıntılardan
hangileri geçişlidir?
39
i) p, = {(1,2), (3,4)}
ii) p2 = {(1,2), (1,1)}
iii) p, = {(1,2), (2,1)}
iv) p4 = {(A x A)}
v) = {(1,2)}
A.4.10: A = {1,2,3,4} kümesi üzerinde aşağıda verilen bağıntılardan han-
gileri A dan A'ya işlevdir?
i) p, = {(1,1), (1,2), (4,3), (2,3), (3,1)}
ii) p2 = {(1,3), (3,4), (4,1)}
iii) p, = {A x A}
ıv) p, = {(1,3), (2,3), (3,3), (4,3), (5,3)}
v) p 5 = {(1,3), (1,2), (1,3), (1,4, (1,5)}
A.4.11 : f: A~>B bir sabit işlev (eonstant function) olsun, [Not: sabit
işlev görüntü kümesi birtek öğeden oluşan işlevdir]. Böyle bir işlev bire
bir olabilir mi?
A.4.12 :
A = [x: - 1 ^ x 1, x e R} kümesi verilsin.
Aşağıdaki verilen A dan A ya işlevlerin hangileri örtendir?
i) f(x) = x2 ii) g («) = x3 İii) lı(x) = sin x
iv) k (x) = 0,5 x v) m (x) = x
A.4.13: A— {*: - 1 ^ i ^ 1, JC E R}
R = { y ı O g y g l j e R } ve C= {y: y e R}
ve
f(x) : A-+B = 0.5 * 2
g(x) : B^C = + 3y + 1
olsun.
i) gof: A->C bileşke işlevi bulun
ii) /, g ve gof in görüntü kümelerini bulun.
A.4.14: f: R^R işlevi f(x) = 2 X z + 8
biçiminde olsun. Bunun evrik işlevinin formülünü bulunuz.
A.4.15. f: A-+B, g: B^A iki eşleme ve g o / = I a olsun. Aşağıdaki ifadelerin
hangileri doğru, hangileri yanlıştır.
40
i) g = r
ii) / örtcıı bir eşlemedir.
iii) / birebir eşlemedir.
iv) g örten bir eşlemedir,
v) g birebir eşlemedir.
KAYNAKLAR
C.B. A L L E N D O E R F E R - C.O. OAKLEY (1963): Principles of Mathematics, 2nd Ed„ Mc Graw Hıll,
New York (özellikle s.187-218).
T. KARAÇAY (1975): Soyut Matematiğe Giriş, M.E.B. Basımevi, İstanbul (özellikle, s. 51-57, 62-104).
B. ROBERTS - D.L. SCHULZE (1973): Modern Mathematics and Economic Analysis, W.W. Norton,
New York, (özellikle, s. 14-29).
M.E. Y A A R I (1971): Linear Algebra For Social Sciences, Prentice Hail, Englewood Cliffs, N.J., (özellik-
le, s. 8-23).
41
5.
Bölüm
42
ÖRNEK:
i) Tamsayılar kümesi üzerinde toplama işlemi yer değiştirmelidir. Çünkü
a, b tamsayı olduklarında a -\-b = b-\-a dır.
43
ÖRNEK: Tamsayılar kümesi üzerinde tanımlanan toplama işlemi için x
bir tamsayı olduğunda -x bunun evriğidir. Çünkü x + (-*) = 0 = (-*)
4- x dir. 0 ise * + 0 = 0 = x koşulunu sağladığı için birim öğedir.
44
ÖRNEK: P(A), A kümesinin güç kümesi olsun. P(A) üzerinde birleşim, U ,
işlemini tanımlayalım. (P(A), U) birimli yarı öbektir. Burada 0, U işlemi
için birim öğe rolünü oynar. Bu özelliği gösterelim.
A ( , Aj, Ak<= A olsun. O halde güç kümesinin tanımı gereği At, Aj, Ak
<= P(A) dır. Diğer taraftan Teorem 3.5.1/4 a dan
Â, u (Aj u Ak) = (A, u AJ u Ak
olduğundan, (P(A), U ) bir yarı öbektir. 0 her kümenin alt kümesi olduğundan
0 <=A ve dolayısı ile 0 e P(A) dır. Diğer taraftaa >/Ai e A için A£u 0 =*=
0 u At = Aı
olduğundan 0, U işlemi için birim öğedir. O halde (P(A),U ) birimli yarı
öbektir.
TANIM 5.2.5: (A, *) bir birimli yarı öbek olsun. Eğer bu yarı öbeğin her
öğesinin * işlemine göre evrik öğesi varsa, (A, *) bir Öbektir (Group).
Öbek önemli bir matematiksel yapıdır. Bu nedenle bir öbeğin sağlaması
gereken özellikleri anımsamayı kolaylaştırmak için bir kez daha sayalım:
(A, #) bir öbek ise
i) Va, b e A için a * b e A dır. Yani (A, *), * işlemi için kapalıdır.
ii) * ortaklaştırıcı bir işlemdir.
iii) A içinde * işlemi için bir birim öğe vardır.
iv) Va e A için * işlemine göre bi a - ' evrik öğesi vardır.
ÖRNEK: (A, #) matematiksel yapısı verilsin. Bu yapıda
A= {(a, b): a, b e R, a ^ 0}
kümesi olsun. * işlemi ise
(a, b) * (c, d) = (ac, bc d)
biçiminde tanımlansın. Şimdi bu yapının bir öbek olup olmadığını anlayalım.
i) İşlem sonunda çıkan (ac, bc-\-d) yine bir sıralı ikilidir. O halde (A, *),
* işlemi için kapalıdır.
ii) * işleminin ortaklaştırıcı olup olmadığını araştıralım:
[(a,b) * (c,d) ] * (e, / ) = (ac, bc +d) * (e,f)
= ((ac)e, ((bc+d) e)+f)
= (a(ce), b(ce) + (de+f)
— (a,b) * (ce, de + /)
= (a,b) * [(c,<Z) * (e,/)]
o halde * ortaklaştırıcıdır.
45
iii) Birim öğe olup olmadığını arayalım
(1, 0) * (a, b) = (1. a, Oo + b) = (a, b)
= K b) * (1, 0)
olduğuna dikkat edilirse, birim öğe vardır ve bu (1, 0) dir.
iv) Evrik öğe olup olmadığını araştıralım.
= (_L,_ ±-).{a,b)
\ a a /
olduğundan bir evrik öğe de vardır. O halde (A, *) bir öbektir.
TANIM 5.2.6: (A, *) bir öbek olsun. Eğer * işlemi aynı zamanda yer-
değiştirieilik özelliği de taşıyorsa, bu öbeğe Yerdeğiştirmeli Öbek (Commu-
tative Group) ya da bu kavramı ilk kez ortaya atan Norveç'li matematikçi
Niels Abel'in adına gönderme yaparak Abel Öbeği denir.
I
ÖRNEK:
A — {0,1,2,3} kümesi ve bu küme üzerinde tanımlanan * işleminde oluşan
bir (A, *) matematiksel yapısı verilsin. * işlemi ise bu kümede yer alan her-
hangi iki öğenin toplanıp dörde bölünmesi halinde kalan sayıyı versin. Örneğin
3ve 2 yi alalım.
3*2 = 1
dir. Çünkü 3 +2 = 5 eder. 5 i 4 e böldüğümüzde geriye bir kalır. O halde *
işlemini aşağıdaki tablo ile gösterebiliriz.
* I 0 1 2 3
0 1 0 1 2 3
II 1 2 3 0
2 1 2 3 0 1
3 1 3 0 1 2
NOT: 0 + 1 = 1 eder. Birde dört sıfır kez var. Geriye 1 kalır.
Şimdi (A, *) matematiksel yapısının bir Abel öbeği oluşturduğunu gö-
relim:
i) Tablodan da görüldüğü üzere A içindeki hangi sayı çiftini alırsak ala-
lım sonuç yine A içindeki bir sayıdır. O halde *, A üzerinde kapalıdır.
ii) * ortaklaştırıcıdır. Çünkü (a * b) * c = a * (b * c) olduğunu her
sayı üçlüsü için gösterebiliriz.
46
Örneğin a = 1 b= 2 c = 3 olsun.
(o * b) = (1 * 2) = 3
(a * i») * c = (1 * 2) * 3 = 3 * 3 = 2
(b * c) = (2 * 3) = 1
a*(6*c) = l*(2*3) = l * l = 2
iii) Dikkat edilirse bu yapıda 0 birim öğedir. Çünkü A içindeki tüm
tüm o' 1ar için
a*0 = 0 * o = o
iv) Her öğenin evriği vardır:
0*0 = 0
1*3 = 0
2*2 = 0
3*1 = 0
v) * işlemi yer değiştirmelidir. Çünkü Va^Oj e A için
a; * dj = a,j * at
dir.
O halde (A, *) bir Abel öbeğidir.
Şimdi de üzerinde iki işlem tanımlanmış matematiksel yapılara geçelim.
Burada tüm bu tür yapıları tanımlamak yerine bizim için önemli olanları
tanımlamakla yetineceğiz.
TANIM 5.2.7: (A, *, ©) bir matematiksel yapı olsun. Eğer
i) (A, *) bir Abel öbeği
ii) (A, ©) bir yarı öbek
iii) ©, yani yarı öbek işlemi, *, yani öbek işlemi, üzerinde dağıtıcı ise, (A, *,©)
bir Halkadır (Ring). Bir halkanın sağladığı özellikleri bir liste halinde, verirsek
1) A, * işlemine göre kapalıdır.
2) a, b e A ise a * b = b * o
3) a, b, c e A ise (o * b) * c = a * (b * c)
4) 3I A G A a eA => a * IA = IA * a = a.
5) Va e A için 3o _1 eA -b- a * a~l = IA
6) A, O işlemine göre kapalıdır.
7) a, b, c e A ise (aQb) ©c = a© (bQc)
8) o, b, c A ise a© (b* c) = (aQb) * (aQc)
(b*c) Qa=bQa*bQc
47
ÖRNEK: (Z, + , x) bir Halkadır. Çünkü kolayca görülebileceği üzere
tamsayılar üzerinde yukarıdaki sekiz koşul sağlanır.
TANIM 5.2.8: (A, *, ©) bir halka olsun.
i) (A, O) bir yer değiştirmeli yarı öbek ise (A, *, ©) bir Yerdeeiştirmeli Halka
adını alır.
ii) (A, 0 ) bir birim öğeli yarı öbek ise (A, *, ©) Birim Öğeli Halka (Ring With
Identity) adını alır.
ÖRNEK: A— {/:/: R~>R} olsun. Yani A gerçel sayılardan gerçel sayılara
olan tüm işlevlerin oluşturduğu bir küme olsun. (A, + , O) matematiksel
yapısını tanımlıyahm. Burada, f,g e A ve x e R olduğunda
(/ + g) (*) = /(*) + g .(*)
( fOg) (*) = f(x) O g(x)
ise (A, x, O) birim öğeli halka olduğu gösterilebilir. Burada birim öğe
h (x) = 1 * 6R
biçiminde bir sanit işlevdir.
TANIM 5.2.9: (A, *, ©) birim öğeli ve yerdeğiştirmeli bir halka olsun. Eğer
i) (A, *), birim öğesi IA* olan bir Abel öbeği
ii) (A- {IA«}, 0 ) birim öğesi I A © olan bir Abel öbeği ve
iii) Va, b, c e A için
a 0 (b * c) = (a © b) * [a © c)
ise, A bir Alan (Field) adını alır.1
1
I
ÖRNEK: (R, -f"» x) bir alandır. Çünkü (R, + ) birim öğesi 0 olan bir Abel
öbeğidir. (R-{0}, x) ise birim öğesi 1 olan bir Abel öbeğidir. Nihayet o, b, c e R
olduğunda a x; (6+c) = a x 6 + a x c dir.
Şimdi bu bilgilerimizin ışığında bundan sonra ele alacağımız önemli
matematiksel yapılara girelim. Bunların özelliği iki farklı matematiksel ya-
pıyı kapsayan yeni bir matematiksel yapı oluşturmalarıdır.
TANIM 5.2.10:
i) Öğelerine yöney denilen bir (V, + ) Abel öbeği,
ii) Öğelerine sayıl (scalar) denilen bir (F, + , x) alanı
iii) Aşağıdaki özellikleri taşıyan ve öbek ile alanı ilişkilendiren bir O sayıl
çarpma işlemi
1 Türkçe kaynaklarda cisim de deniliyor.
48
a) V c e F ve x e V için c Q x e V
(3) c2 e F ve x e V için
(c, + c2) © * = (c, © *) + (c2 0 x)
r) ( c ! o cz) o * = c ı o (c2 o *)
0) c O (x+y) = (c o x) + (c © y)
Â) Jp, alanın birim öğesi olduğunda,
7f 0 x — x
verilsin. Bu üç bileşenden oluşan ((F, +), (F, x), ©) matematiksel
yapısına Yöney Uzayı (Yector Space) ya da Doğrusal Uzay (Linear Space)
denir.
TANIM 5.2.11: L bir küme olsun. Bunun üzerinde çarpma ve toplama
işlemleri tanımlanmış olsun. Ayrıca L nin öğeleri ile bir F alanının öğelerinin
sayıl çarpımı da tanımlansın.
Eğer
i) L, toplama ve sayıl çarpım işlemleri altında F üzerinde bir yöney uzayı,
V(F), ise
ii) Çarpma işlemi ortaklaştırıcı ise
iii) Çarpma işlemi, toplama işlemi üzerinde hem sağ ve hem de sol dağıtıcı ise
iv) L nin çarpmalı birim öğesi varsa
v) Va, p e L ve k e F için (fca) p = a {k (3) = k (afi) ise, L, F üzerinde
bir Doğrusal Cebir (Linear Algebra) dir, denir.
ÖRNEK: Bundan sonra ele alacağımız yöney uzayları üzerindeki tüm doğ-
rusal düştürmeler cebiri bir doğrusal cebirdir.
ALIŞTIRMALAR:
A.5.1: Z t tek tam sayılardan oluşan küme olsun. (Z t ,+) bir öbeksi midir?
A.5.2: A— {0,1} olsun. (A, *) matematiksel yapısının özellikleri aşağıdaki
çizelgede verildiği gibi olsun:
*
0 1
0 0 0
1 1 1
(A, *) nın bir yarı öbek olduğunu gösterin.
A.5.3: Bir boş olmayan A kümesi verilsin. Bunun üs kümesini 2A ile gös-
terelim. (2A, U ) ve (2A, n) matematiksel yapılarının birer birimli yarı öbek
olduklarını gösterin.
49
A.5.4: Bir boş olmayan A kümesi verilsin. Bunun üs kümesini 2A ile gös-
terelim. A bakışımlı fark işlemini gösterdiğinde (2 A , A) nm bir Abel öbeği
olduğunu gösterin.
A.5.5. Bir boş olmayan A kümesi verilsin. Bunun üs kümesini 2A ile gös-
terelim. (2A, A, H) matematiksel yapısının bir halka olduğunu gösterin.
A.5.6. A— RxR, gerçel sayıların sıralanırış ikililerinden oluşan bir küme
olsun. A üzerinde toplama ve çarpma işlemlerinin
(a, b) + (c,d) = (a+c,b=d)
(a,6)x(c,d) = (ac-db,ad-\-bd)
biçiminde tanımlayalım. (A,-|-,x) matematiksel yapısının bir alan olduğunu
gösterin.
KAYNAKLAR
D.M. B U R T O N (1965): Arı Introduction to Abstract Mathematical Systems, Addison Wesley, Reading,
Massachusetls.
I.N. H E R S T E I N (1975): Topics in Algebra, 2nd. Ed., J. Wiley and Sons, New York.
J.B. FRALEIGH (1967): A First Course in Abstract Algebra, Addison Wesley, Reading, Massaehusetts,
T. KARAÇAY (1975): Soyut Matematiğe Giriş, M.E.B. Basımevi, İstanbul, (özellikle s. 105-112).
B. ROBERTS - D.L. SCHULZE (1973): Modern Mathematics and Economic Analysis, W.W. Norton,
New York, (özellikle s. 29-35).
50
6.
Bölüm
DOĞRUSAL CEBİR
İktisatta da, diğer birçok bilim dalında yapıldığı üzere, bir kuram ge-
liştirmek için uygun matematiksel yöntemlerden yararlanılarak bir model
oluşturma yoluna gidilir. Bu model, ele alınan konunun kuram açısından
önemli bağıntılarının soyutlanması demektir. Bu önemli bağıntılar da işlev-
ler ile gösterilir. Daha önceki bilgilerimizden de kolaylıkla çıkarabileceğimiz
üzere değişkenler arasındaki bağıntıları çeşitli türde işlevler ile gösterebiliriz,
(doğrusal, karesel; logaritmik, trigonometrik vs). Bunlar özgül biçimlendir-
meler ortaya çıkarırlar. Örneğin "C = 2 + log Y" denildiğinde tüketim "C"
ile gelir "Y" arasındaki bağıntının yukarıda verilen özgül biçimde olduğu
anlaşılır. Oysa çoğu kez kuramcı için modelin denklemlerini bu derece özgül
biçimde ortaya koyabilmesi olanaksızdır. Bu durumda ya işlevsel ifadeler
genel gösterim biçiminde bırakılır (örneğin C= f(Y) gibi) ya da bir genel
işlev türünden olduğu varsayımı yapılır. Burada genel işlev türü derken,
tüm işlevleri bazı temel başlıklar etrafında toplayabileceğimiz varsayımın-
dan hareket ediyoruz. Böyle toplamlar çeşitli ayırtkanlara göre yapılabilir,
(cebirsel -cebirsel olmayan işlevler, tek değişkenli, çok değişkenli işlevler vs.
gibi). Biz burada doğrusal ve doğrusal olmayan işlevler ayrımını yapacağız.
y= /(*,, ., . . ., xn) işlevinin bir doğrusal doğrusal işlev olması, a,, .. . . , an
bir sabit sayılar derkemi olduğunda, söz konusu işlevin
(6.1.1) y= a, *,+.... + an xn
51
biçiminde yazılabileceği anlamına gelir. Dikkat edilirse bu işlev de değişken-
leri tümü sadece birinci dereceden olup, değişkenlerin çarpımlarından oluşan
ifadeler yer almamakladır1.
Bıına karşılık doğrusal olmayan işlevler denildiğinde
J = logx
(6.1.2) y = e"
y = ax} + bx1 -f c x + d
y = a ^ ^ j l a2 x\ + a3 x22
gibi işlevler anlaşılır.
Eğer bir kuramcı modelini genel işlevsel bağıntılar halinde oluşturmakla
yetinmek istemiyor ve yapacağı bazı işlemlerle bulacağı sonuçlarla ilgileni-
yorsa bu takdirde uygun bir işlev türü seçerek modelinde kullanabilir. İşte
bu noktada doğrusal işlevler iktisatta (ve diğer bazı bilim dallarında da)
en çok başvurulan türü oluşturmaktadır.
Kuşkusuz ki gerçek hayatta, değişkenlerin birbirlerini doğrusal olarak
bağlı oldukları her zaman kabul edilebilir bir sav değildir. Buna rağmen doğ-
rusal modellere olan bu rağbet, iki temel neden ile açıklanabilir. Bunlardan
ilki gerçek dünyada doğrusal olmayan bir ilişki olsa bile bunun ne tür bir
doğrusal olmama olduğunun çoğu kez belirlenememesidir. Bu durumda son-
suz sayıdaki almaşıklar içinden rastgele bir doğrusal olmayan biçim seçmek
yerine, bilinmeyen bir doğrusal olmayan biçime doğrusal bir işlev ile yaklaşma
yolunun seçilmesi daha savunulur nitelikte olacaktır. îkincı temel neden,
doğrusal işlevlere ilişkin matematiksel tekniklerin gerek model kurmada
ve gerekse bundan sonra yapılabilecek hesaplarda büyük kolaylık sağlayacak
yönde geliştirilmiş olmaları ve bunları kullanmanın kolaylığıdır.
Ancak bu nedenlerle doğrusal işlevler kullanırken bunların özelliklerini
de dikkate almak gerekir. Doğrusallık varsayımının bir işleve yükseldiği en
önemli özellikler Doğrusal Tektürellik (Linear Homogeneity) ve Toplamsallık
(Additivity) dir. Bu varsayımların anlamlarını şöyle açıklıyabiliriz: Doğrusal
Tektürellik eğer x değişkeni y üzerinde a etkisi yaratıyorsa, x değişkeninin
miktarını k kadar artırdığımızda y üzerindeki etkinin ka olması demektir.
Toplamsallık ise xt değişkeni y üzerinde a, ve x2 değişkeni a 2 etkisi yapıyorsa
bu iki değişkeninin birden etkisinin a1 + a2 olmasıdır,
ÖRNEK: Aşağıdaki üretim işlevi verilsin:
Q = aK + bL
1 y = a -f b* işlevine Doğrusallık Koruyan (Afifine) işlev denir. Bunun doğrusal işlevden farkı
sabit terimi içermesidir.
52
Burada Q üretim miktarı, K sermaye miktarı ve L emek miktarını gös-
termektedir. Şimdi bu işlev üzerinde doğrusal işlevlerin taşıdığı özellikleri
görelim. Önce toplanabilirliği ele alalım:
Yukarıda verilen üretim işlevi iki firma için geçerli olsun. Birinci firma
K t kadar sermaye, L, kadar emek kullanıp kadar üretim yapsm. İkinci
firma için bunlara karşılık olan değerler ise sırasıyla Kj, L, ve Q, olsun.
Bu durumda iki firmanın birden yaptığı üretimi bulabm.
Q, = aKx + bL,
Q 2 = aK2 + bL2
4
olduğundan,
Q = Q, + Qa = iaKı + bL,) + (aK2 + bL2)
= (aK, + aK7) + (6L, + bL2)
= a {Kt + KJ +b L2)
bulunur. Dikkat edilirse bulunan sonuç şu anlama gelmektedir: Üretim iş-
levi aynı olan iki firmanın toplam üretimini bulabilmek için, iki firmanm
toplam sermaye ve emek miklarları bulunmalı ve bunlar üretim işlevinde
yerlerine konulmadığıdır. Bunu sağlayan özellik toplamsallıktır.
Diğer taraftan firmalardan birinin kullandığı sermaye ve emek miktar-
larını k kadar değiştirdiğini varsayalım, (k > 0, eğer 0 < k < 1 ise firma kul-
landığı girdi miktarlarını azaltmakta, fe> 1 ise artırmaktadır.) Bu durumda:
a (fcK) + b (fcL) = feoK + kbL
= fc(oK + bL) = kQ
olacaktır. Görüldüğü gibi üretim de k defa artmıştır. Bunu sağlayan da doğ-
rusal tektürellik özelliğidir.
İktisatta Eşanlılık (Simultaneity) olgusu incelenilirken doğrusal cebir
önemli bir alet olarak ortaya çıkmaktadır. Eşanklık değişkenlerin birbirlerini
karşılıklı olarak etkilemesi demektir. Bu nedenle de eşanlılık olgusunun varlığı
bir değişme sonunda bir değişkenin hangi yöne ve ne kadar değişeceğinin sap-
tanabilmesi için tüm değişkenler arasındaki karşılıklı bağıntıların bilinmesini
gerektirir.
ÖRNEK: Aşağıda basit bir makroiktisat modeli verilmekledir.
i ) Y = C + J + G Ulusal Gelir Eşitliği
ii) C = aY + bW Tüketim işlevi 0 < o < l ; 6 > 0
iii) 1 = dr + eY Yatırım işlevi d< 0; e > 0
Burada Y ulusal geliri, C tüketim i, I yatırımı, G devlet harcamalarmı W
serveti ve r ise faiz haddini göstermektedir. Modelde G, W ve r dışarıdan
53
verilmektedir. Model bu değişkenler dışarıdan verildiğinde (yani değerleri
önceden saptandığında) Y, C ve I değişkenlerinin hangi değerleri alacağını
bize göstermektedir. Ancak dikkat edilirse, bu değişkenler birbirlerini de
etkilemektedir. Y hem ii) ve hem de iii) de yer almakta, buna karşılık I de C
de i) de yer alarak Y yi etkilemektedir. îşte bu eşanlılık olgusudur.
(6.2.2) x =
gösterilir. Bir yöneyde yer alan öğe sayısı o yöneyin boyutunu verir. Örneğin
x = (3. 2, 8) yönevinin boyutu 3 dür.
Tüm n- boyutlu yöneylerden oluşan derleme (ya da kümeye) re-lilerden
oluşan uzay ya da kısaca Yöney Uzayı (Vector Space) denir.
Yöneylere ilişkin bu temel bilgileri verdikten sonra, yöneyler üzerinde
tanımlanan bazı işlemleri ele alalım:
x, »-İi bir sütun yöney olsun. x'in öğelerini bir satır biçiminde yazılma-
sıyla ulaşılan yöneye x in devriği (transpose) denir ve x' ile gösterilir.
ÖRNEK:
1
x = 3 olsun. Bu durumda x' = (1,3,4) olur.
4
1 Lagrange, 1788 de "Mechanique Analytique" adlı yapıtım yayınladı. Bu yapıt, mekanikte çö-
zümlemesel yöntemlerin büyük katkılar yapabileceğini gösteren ilk kaynakdır. Daha sonra W.R. Hamil-
ton (1805-1865) "Theory of Quaternions" adlı yapıtında cebir ve fiziği anlamayı kolaylaştıran yeni bir
yöntem önerdi. J.W. Gibbs ve O. Heaviside adlı matematikçiler ise bu yöntemi yöney cebiri biçiminde
geliştirdiler.
54
x ve y n- boyutlu iki yöney olsun. Ancak ve ancak bu iki yöneyın tüm
öğeleri karşılıklı olarak eşit ise bu iki yöney birbirine eşittir. Yöney eşitliği
x = y biçiminde gösterilir.
ÖRNEK:
' y,
yı
- ~3 _ _ Jî
olsun. Yukarıdaki tanıma göre
(6.2.3) x = y o (*, = y,) ve (x2 = y2) ve {x3 = y 3 ) demektir.
Burada önemli olan nokta, iki yöneyin eşitliğinden söz edebilmek için,
hem yöneylerin her ikisinin de satır ya da sütun olması ve hem de boyut-
larının aynı olması gereğidir. Bu koşulları sağlamayan yöneylerin eşitliğinden
söz edilemez.
İki yöneyin toplanması, yine aynı boyutlu yöneyler için söz konusu olan
bir işlemdir. Bu işlem yöneylerin karşılık olan öğelerinin toplanması yoluyla
başarılır.1
(6.2.4)*' +y'= (*„*2, • • • ,*„) +(yj,y2,.. ,y„) = (*a +y2,x, +y2,.. ,xn +y„)
ÖRNEK,:
- 3 ~ " 6 " ~3 ~ - 6 ~ - 9 -
X = 4 7 = 1 ise x + y= 4 + -1 = 3
_7 _9 _ 7 9 16
ÖRNEK 2: (iktisat)
Bir ekonomide iki tüketici (1, 2) ve iki mal (peynir, ekmek) olsun. Birinci
tüketicinin aldığı peynir miktarını x„ ekmek miktarını x2 ile gösterelim.
Ayııı şeyleri ikinci tüketici için sırasıyla y1 ve y 3 ile gösterelim. Bu durumda
tüketicinin satın aldıkları mal demektlerini sırasıyla x ' = {x^x2) ve y ' = (y I5 y 2 )
yöneyleriyle göstrelim. Bu durumda tüm ekonomide satın alman peynir ve
ekmek miktarlarını x' + y ' = + y„ x2-\-y2) yöneyini hesapbyarak buluruz.
Bir yöneyin bir sayı ile çarpılması o yöneyin tüm öğelerinin sözkonusu
sayıyla çarpılması demektir. Buna sayıl ile çarpım denir, a bir sayıl ve x'
bir satır yöney olduğunda
(6.2.5) ax' = (ax1, ax2, ..., axn)
dir.
1 Yöney işlemlerini gösterirken, yerden artırım sağlayabilmek için, işlemleri satır yöneyler ile gös-
teriyoruz. Ancak bunlar, sütun yöneyler ile de yapılabilir. Nitekim bazı örneklerde bu yola gidilmektedir.
55
ÖRNEK 1:
Bir tüketici geçen yıl 2500 TL, kira ve 5000 TL, gıda harcaması yap-
mıştır. Geçen seneden bu yana tüm mallarını fiyatları iki kat artmışsa bu
tüketicinin kira ve gıda harcamaları da 2x = 2(2500,5000) = (5000, 10000)
biçiminde bir yön ey verecektir.
Yöney toplamı ve bir yöneyin bir sayıl ile çarpımına ilişkin verdiğimiz
bu bilgilere dayanarak yöney farkını da x-f- (-1) y=x-y biçiminde tanımlı-
yabiliriz. Tanımdan da anlaşılacağı üzere iki yöneyin farkı yöneylerin karşı-
bkb olan öğelerinin farklarının alınmasıyla bulunur. İki yöneyin farkının
bulunması için gerekli koşullar iki yöneyin toplamı için aranan koşulların ay-
nısıdır.
ÖRNEK 2:
x ' = (1,1,1) ve y' =(1,3,2) olsun bu durumda
x'-y'=x'+(-l)y' = (1,1,1)+(-1) (1,3,2) = (1,1,1)+ (-l,-4,-2)=(0,-2,-l)
biçiminde elde edilir. Görüldüğü gibi yöney farkı işlemi, yöneylerin karşı
gelen öğelerinin farkının hesaplanmasıyla bulunmaktadır.
Bu noktada yöney toplamı ve yöneyin sayı ile çarpımı işlemlerinin gös-
terdiği özellikleri topluca görmekte yarar var: Bunun için 0 n ' = (0,...,0)
yöneyini tanımhyalım ve buna sıfır yöney adını verelim, a, b sayı ve x,y
ve z ise n boyutlu yöneyler olsun:
1) x + y = y + x
2) (x + y) + z = x + (y+z)
3) x + 0„ = 0„ + y = x
4) x + (-x) = 0„
(6.2.6)
5) a (x + y) = ax + ay
6) (a + b) x • — ax + 6x
7) a (bx) = (ab) x
8) ix = x
Kanıtlamaksızın sıraladığımız bu özellikler ile yöney uzayı kavramı
arasındaki bağıntıyı ileride kuracağız.
Şimdi ise, yukarıda tanımladığımız işlemlerin geometrik olarak ne anlama
geldiklerini iki boyutlu bir uzayda (yani düzlem üzerinde) görmeğe çalışalım.
Eğer istenirse, bu kavramların üç boyutlu uzayda da ele alınıp bazı yararlı
geometrik gösterimler elde edilebileceği açıktır. Biz şimdilik konuyu iki bo-
yutta sınırlamayı yeğliyoruz.
Geometrik olarak yöney, adının da anıştıracağı gibi, başlangıç noktasından
başlayıp, üzerinde tanımlandığı uzay içindeki bir noktaya, giden yönlendirilmiş
bir doğru parçası olarak tanımlanır. Böyle olunca, bir yöneyi gittiği noktayla
ilişkilendirip tanımlayabiliriz, örneğin x = (3, 4) yöneyi
56
biçiminde gösterilir. Burada yöneyin yönünü göstermek üzere bir ok konu-
lmuştur.
Bir yöneyin diğer bir yöney ile toplanması geometrik açıdan bu iki yö-
neyin kenarlarını oluşturdukları koşutken arın (paraleogram) köşegeninin
bulunması demektir. Bu köşegen iki yöneyin toplamını verir.
Bir yöneyin bir artı sayı ile çarpılması halinde yöneyin yönü aynı kalır
fakat boyu değişir. Eğer yöney 0 ile 1 arasında bir sayı ile çarpılmış ise boyu
kısalır, 1 den büyük bir sayı ile çarpılmışsa boyu uzar. Yöneylerin eksi bir
sayıyla çarpılması halinde bu söylenenler yine doğru olmakla beraber, yönü
de değişmektedir.
57
Bu konuda bir örnek olmak üzere R 2 üzerinde tanımlanmış x = (2,3)
yöneyini sırasıyla 2, 0.5, -2 ve -0.5 ile çarpalım. Sonuçlar aşağıdaki (Şekil
6.2.3) de gösterilmektedir.
(Şekil 6.2.3)
58
İki yöney arasında tanımlanabilecek bir başka işlem de yöneylerin sa-
yıl çarpımı, (scalar product) ya da içsel çarpımıdır (inner product). Bu
çarpma işlemi aynı sayıda öğesi olan, yani boyutları aynı olan, bir satır ve
bir sütun yöney arasında tanımlanmıştır. Burada dikkat edilmesi gereken
nokta çarpma işleminde önce genel yöneyin satır, sonrakinin sütun yöney
olmaları gereğidir. Bu durumda x ve y yöneylerinin sayıl çarpımı
ÖRNEK 1: I
x = (1, 2, 3) ve y r
3 olsun.
4
x'y = (1, 2, 3) 1x1 + 2x3 + 3x4 = 1 + 6 + 1 2 = 19
59
(6.2.9) ||x|| == = = J İ x2£
60
Vn bir yöney uzayı, x, y, z e Vn ve a,b e R olsun.
1.x+y = y + x
2. (x + y) + z — x + (y + z) ortaklaştırıcıhk
3. 30„ e V„ a- 0„ + x = x + 0„ = x
4. X 6 Vn İçin 3-xeF„ a- x -f (-x) = (-x) + x = 0„
5. (a +6) x = ax bx
6. o(x+y) = ox -f ay
7. abx = a.(bx)
8. lx = x
Bu koşulları sağlıyan yöney uzayına Gerçel Yöney Uzayı (Real Vector
Space) denir. Burada gerçelliği sağlayan a, b e R olmasıdır. Eğer a, b e C
yani karmaşık sayı olsalardı, söz konusu matematiksel yapıya Karmaşık
N
Yöney Uzayı denilirdi.
ÖRNEK: (R n , + ,.) bir yöney uzayıdır.
Yöney uzaylarının sağladığı bazı temel özellikler şöyle özetlenebilir:
1. x, y e Vn ise 3* u e V„ 3- x + y = u 1
2. x e Vn, a e R olsun
i) a. 0„ = 0„
ii) 0.x = 0„
iii) o.x = 0„ => (a=0) veya (x = 0„)
3. x e Vn ise (-1) x = -x e Vn
Yöney uzaylarına ilişkin bir önemli kavram da Alt Uzaydır (Sub Space)
V bir yöney uzayı ve H £ V olsun. H eğer aşağıdaki özellikleri sağlıyorsa
H, V yöney uzayının bir alt uzayıdır.
i) x, y e H ise x -f y e H
ii) x e H ve a e R ise ax e, H
ÖRNEK: Daha önce de belirtildiği üzere (R3, -f-, .) bir yöney uzayıdır. Bu
uzayı aşağıdaki Şekil 6.3.1 de (s. 62) gösterelim.
ı
Burada xy düzleminde olan yöneylerin oluşturduğu küme bir alt uzaydır.
Herhangi bir yöney uzayının en az iki alt uzayı vardır. Bunlardan birisi
sıfır alt uzay olup sadece sıfır yöneylerden oluşur. Diğeri ise söz konusu yöney
uzayındaki tüm öğeleri içeren alt uzaydır. Bunların dışındaki alt uzaylara
1 Burada 3* "birtek vardır" karşılığında kullanılmaktadır.
61
öz altuzay denir. Alt uzaylara ilişkin şu önemli sonuçları belirtelim. H, V
nin bir alt uzayı ise
1. 0„ e H
2. x e H (-1) x = -x e H
3. H, V üzerinde tanımlanmış toplama ve sayıl ile çarpma işlemleri
altında bir yöney uzayıdır.
Eğer bir yöney uzayı içindeki herhangi bir y yöneyi aynı olan uzayda
yer alan belli bir yöney kümesinin, diyelim ki x,, . . .,x„, öğeleri cinsinden y
= A, X J + . . . + «„ x „ biçiminde yazılabiliyorsa, y, X „ . . . x„ yöneylerinin
Doğrusal Bileşimidir (Linear Combination) denir.
ÖRNEK:
y = (3, 5, 10), x,= (1, 0, 0), x 2 = (0, 1, 0) ve x 3 = (0, 0, 1) olsun
y = 3x„ + 5 x 2 + 10x3 dir.
Doğrusal bileşim kavramını kullanarak alt uzaylar başka bir yoldan
şöyle tanımlanabilir: V bir yöney uzayı, H <= Folsun ve Xı, . . ., x„ e H
olduğunda bunların herhangi bir doğrusal bileşimi de H içindeyse, H bir alt
uzaydır.
62
Doğrusal bileşimler kullanılarak bir yöney uayının alt uzaylarını oluş-
turmak olunuklidir. Bunun için yeni bir kavramına tanımlanmasına gerek
var. Bu da Yayılım (Span) adını alıyor. V bir yöney uzayı ve H a V oldu-
ğunda H nin öğelerinin doğrusal bileşimi olarak yazılabilen tüm yöneylerden
oluşan kümeye H nın yayılımı denir ve Y(H) ile gösterilir. Yayılım kavramı-
nın neyi gösterdiğini daha somut bir biçimde görebilmek için aşağıdaki şekili
ele alalım:
63
sa, Doğrusal Bağımsızdır (Linearly Independent) aksi halde Doğrusal Bağım-
lıdır denir. Bu tanımın ışığında bizim için çok önemli olacak olan aşağıdaki
teoremi kanıtlayalım;
TEOREM 6.4.1: Ancak ve ancak bir yöney kümesi doğrusal bağımlı ise
bunlardan birisi ötekilerin doğrusal bileşimi biçiminde yazılabilir.
KANIT: x',. . ., x" bir yöney kümesi olsun.
xk — 2 a ; x' i = 1,2,... fc-1, fe+1, ..., n
i=£k
I
ise
2 a ; x' - x" = 0„
2 0 ; x< = 0„
i=l
olsun O halde
ak xk + S a; xl = 0„
i^k
yazılabilir. Bu durumda da
-ak xk = 2 at xk
i^k
olacağından her iki tarafı da (- a k ^ O'a bölelim)
64
(Şekil 6.4.1)
o 0_ ı 0_
Bu İse a.v.a. aşağıdaki koşul sağlanırsa sıfır yöneye eşit olabilir.
«1 - 0 -
a. 0
=
a _ 0_
- n -
Yani at — a2 — . . . = an = 0 olmalıdır. 0 halde bu yöneyler doğrusal
bağımsızdır.
İkinci olarak e„ . . . , e„ yöneylerinin R n i yaydıklarını gösterebiliriz.
Bunun için x e R n ise,
-
x
ı 1 - - 0 - - 0
0 1 0
x= • +x2 • • +*« •
- x
n - _0_ _ 0_ _1
yazılabileceğinden,
x = x, eı + x2e2 ... + xne,
65
olur. Bu yolla tüm x yöneyleri ej,. . . ,e„ in doğrusal bileşimi olarak yazıla-
bileceğinden bu yöneylerin R n i yaydıkları gösterilmiş olur.
TANIM 6.4.2: V bir yöney uzayı ve Xı,. .., x„, V içinde bir yöney derlemi
olsun. Eğer:
i) Xı, . .. ,xn doğrusal bağımsız bir yöney derlemi ve
ii) Xı, ...,x„ V yi yayıyor ise
bu yöney derlemi, V için bir Taban (Basis) oluşturuyor denir.
ÖRNEK: eı, .. ., e n , R", için bir taban oluşturur. Buna ölçün taban (Standart
Basis) denir. Çözümlemesel geometride kullandığımız eksenler bu tabanın
yöneyleridir.
TANIM 6.4.3: Bir yöney uzayının herhangi bir tabanı içindeki yönty sa-
yısına, sözkonusu yöney uzayının Boyutu (Dimension) denir. Eğer bir yöney
uzayını sonlu sayıda yöney ile yaymak olanaklı ise buna Sonlu Boyuılu (Fi-
nite Dimensional) yöney uzayı denir.
V
V bir yöney uzayı olsun. Bu yöney uzayının boyutu n ise, biz bunu
boy (V) = n biçiminde göstereceğiz.
ALIŞTIRMALAR
A.6.1: Aşağıdaki ifadeleri açık olarak yazın
3 3
vii) E E atj
i=ı J—ı
A.6.2: Aşağıdaki yöneyler verilsin
x' = (1, 3, 7), y' = (1, 6, 8), z' = (6, 2, 1)
i) x + y ii) x' + y' iii) x' y iv) 3x -f 6y - 2z
v) (x'.y) z
hesaplayın.
A.6.3: x' =(1, 9, 7, 13) yöneyinin boyunu (düzgüsünü) hesaplayın.
A.6.4: (2, 3, 1), (1, 0, 4), (2, 4, 1), (0,3,2) yöneylerinin doğrusal bağımlı
olduklarını gösterin.
66
A.6.5: x' =(3, 8, 1) ve y' = (4, 6, 2) yöneyleri arasındaki açının cosinus'unu
bulun.
A.6.6: Aşağıdaki yöney derlemlerinden hangileri tüm üç boyutlu yöney -
lerden oluşan yöney uzayı için bir taban oluşturur.
i) (1, 0, 1), (2, 0, 1), (0, 0, 1)
ii) (2, 1, 4), (1, 1, 1)
iii) (1, 2, 1), (1, 3, 0), (0, 1,-1)
A.6.7 : (3, 8,1) ve (2,1,1) yöneylerinin yaydığı yöney uzayının boyutu nedir ?
A.6.8: Aşağıdaki doğrusal olmayan üretim işlevi verilsin.
Q = aK2 + bL2 a > 0, b >o
Burada Q çıktığı, K sermayeyi ve L emeği simgelemektedir. Bu işlevin doğ-
rusal tektürellik ve toplamsallık özelliklerini taşıyıp taşımadığını inceleyin.
KAYNAKLAR
67
7.
Bölüm
3. T ^ İ aixi ^ = İ at T(x)
68
TEOREM 7.1.1: V bir yöney uzayı, ve x 1 ; . . . , x n de Fiçin bir taban olsun.
Diğer taraftan W başka bir yöney uzayı ve yx...,y„, W içinde herhangi n
tane yöney olsun. Bu durumda; T (xj) = y { i=1, ..., n biçiminde birtek
doğrusal dönüştürme vardır. Ayrıca, a 1 5 . . . , an sayılar olduğundan
T(a 1 x 1 + o 2 x 2 + . . . + a„x„) = o, y, + . . . + a„y„ olur.
KANIT: LANG (1971, s. 94)
TANIM 7.1.2: T: V~>W bir doğrusal dönüştürme olsun.
A (T) = {y: y e W ve bazı x e F için y = T(x)}
kümesine T'nin Ardaları Uzayı (Range Space) denir. Ardalan uzayı TF'nin
bir alt uzayıdır ve Boy A (T) < Boy (W) dir. Bu uzay F içindeki herhangi bir
yöneyin görüntüsü olan ve W içinde yer alan yöneyleri verir. Diğer taraftan
B(T) = {x: x e F ve T(x) = 0 W }
kümesine de T'nin Boş Uzayı (Null space) denir.
TANIM 7.1.3: Bir doğrusal dönüştürmenin ardalan uzayının boyutuna
sözkonusu doğrusal dönüştürmenin Aşaması (Rank) denir ve o (T) ile gösterilir.
Boş uzayın boyutuna ise bu dönüştürmenin Boşluğu (Nullity) denir ve &(T)
ile gösterilir.
Bu kavramları kullanarak doğrusal dönüştürmelere ilişkin aşağıdaki temel
sonuçları yazabiliriz.
TEOREM 7.1.2: T: F W bir doğrusal dönüştürme olsun. Ancak ve an-
cak B(T) = 0 yani, 6(T) = 0 ise, T birebirdir.
KANIT: O'NAN (1971, s. 221).
TEOREM 7.1.3: T: F->JFbir doğrusal dönüştürme olsun, a (T) +6(T) = Boy V
dir.
KANIT: O'NAN, (1971, s. 221).
NOT: Boy V = Boy W ve T: V-+W ise, ancak ve ancak T örten olduğunda
birebirdir.
Şimdi yeni bir kavrama geçelim. F den JF'a olan tüm doğrusal dönüş-
türmeler kümesine L(F, W) diyelim. Doğrusal dönüştürmelerin tanımından
S, T e L(V, W) ise (S + T), cT e L(V,W) olacağını çıkarabiliriz. Ayrıca
bu işlemlerin tanımlanmasıyla L(V, W) bir doğrusal uzay (yöney uzayı)
olur. Bu uzayda sıfır dönüştürme sıfır öğe ve (-1) T de T nin eksisi rolünü
oynar.
U, F v e W üç yöney uzayı, T: U-+V, S: F-^JFolduğunda S ve T dönüştür-
melerinin bileşkesi SQT: U->W biçiminde tanımlanır, ve SoT(x) = S(T(x) ),
x e U dır. Aşağıdaki şekilde bileşke dönüştürmenin ne anlama geldiği gös-
terilmektedir.
69
6 B
->
1 2 3 ^
Şekil 7.1.1
70
m
71
KANIT: APOSTOL (1969, Vol II, s. 44)
(7.2.1) T (e fc )= S tlk w, k= 1, . . n
ı=ı
ile ifade edelim. Burada {tlfc, . . . tmk}, T (ek) nın, {Wj, w m } sıralan-
mış tabanına göre bileşenleridir. Bu sıralanmış m- liyi
»i k
(7.2.2;
l
- mk
biçiminde bir sütun yöney olarak gösterelim. Her bir T(ek) 1, . . . , n için
böyle bir yöney yazabiliriz. Bu yöneyleri yan yana koyalım. Elde ettiğimiz
yöney sıralamasını
(7.2.3) T =
• t„
biçiminde gösterelim.
TANIM 7.2.1: (7.2.3) de verilen biçimde sayıların satırlar ve sütunlar
biçiminde sıralanmasına Dizey (Matrix) denir. Bir dizey genellikle bir büyük
harf (A, B vs) ve sırasıyla satır ve sütun sayısını gösteren iki sayı ile ifade
edilir.
örneğin A m x n ile m satırı ve n sütunu olan bir A dizeyi anlaşılır. Bu
kitapta, dizeyler ya bu yolla gösterilecek ya da bir dizeyi Ayırtkan öğesi (Cha-
racteristic Element) belirterek ifade edilecektir. Bu ikinci gösterimde, bir
dizey
A = ( a ij) m x n
biçiminde ifade edilecektir.
Bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere n-boyutlu bir yöney uzayma her-
hangi bir doğrusal dönüştürme, yukarıda belirtilen özellikleri taşıyan bir
dizey ile gösterilebilir. Öte yandan bize herhangi bir dizey verildiğinde, veri
bir taban için buna karşılık gelen bir tek doğrusal dönüştürme vardır.
72
Doğrusal dönüştürmeler ile dizeyler arasındaki bu bağıntıyı akkmızda
tutarak, dizeylerin özelliklerinin incelenmesine geçebiliriz. Bu özellikler aynen
doğrusal dönüştürmelere de yansıyacaktır.
ÖRNEK:
2 -3 3 1
A= B=
1 4 -4 6
2 -3 3 1 " 5 - 2
A+B=
1 4
+ -4 6 -3 10
Bireylerin toplanması işlemi ortaklaştırıcı ve yer değiştirmelidir. Yani,
(7.3.1) (A+B) + C = A + (B+C) ve A + B = B + A
A = (a j J ) m x n olsun. -A = (-a t j) m x n dizeyine A dizeyinin eksisi denir ve
A + (-A) = O mxf! verir. Burada O m x n ya sıfır da boş dizey adını alır. Bu
dizeyin tüm öğeleri sıfırdır. Bu yolla bir dizeylerin birbirlerinden çıkarılması
işlemini tanımlayabiliriz. A dizeyinden B dizeyini çıkartmak demek A dizeyi
ile B dizeyinin eksisini toplamak demektir. Yani
(7.3.2) A - B = A + (-B)
ÖRNEK:
4
A= B=
6
73
1 3 4
A-B =
2 1 6
-5 2 2
A-B =
-1 O 5
Bir dizeyin bir sayıl (scalar) ile çarpılması, söz konusu dizeyin her öğe-
sinin o sayıl ile çarpılması demektir, k bir sayıl ve A = (a (J ) bir dizey ise feA
= (kaİJ) dir.
ÖRNEK:
1 2
k— 3 ve A =
3 4
olsun
3 6
kA =
9 12
Dizey işlemlerinden, iki dizeyin birbiriyle çarpımı, biraz daha karışık
bir işlem niteliği gösterir. Bu nedenle, bu konuya girebilmek için önce iki
yöneyin sayıl çarpımı işlemini tekrar düşünelim. Bir satır yöneyi 1 xra,
bir sütun yöneyi de rexl dizey olarak düşünebiliriz. Böyle olduğunda
(7.3.3) a' = (a, a j vi b = " b,
olduğunda, _ K _
(7.3.4) a'b = a, 6, . . . + an bn = S at bt
ı-=ı
oluyordu. Şimdi bu noktayı biraz daha geliştirelim, ve o' yerine \ m i n dizeyiııi
yazalım. Bu takdirde A m x n dizeyinin bml yöneyi ile çarpımı Ab = c m x l
biçiminde mxl bir yöney olup bunun i'inci öğesi
(7.3.5) c, = S a,ij"J
,b
j-ı
olur. Dikkat edilirse bu işlemin yapılabilmesi ancak ve ancak A dizeyinin
sütun sayısının b yöneyinin öğe sayısına eşit olması halinde olanakhdır.
ÖRNEK: 2 3 2
A = b = 1
3 2 3
2 1 2 2 (2) + 1(1) + 3(3) -
A.b= 1
3 1 3 _ 2 (3) + 1(1) + 2(3) _
74
" 4 + 1 + 9~ 14 ~
_6 + 1 + 6_ _ 13 _
Şimdi de bir d ' u m satır yöneyi ile A dizeyini ön çarpalım: d ' l x m A m x ( 1 = s,.
Ulaşılan satır yöneyinin j'inci öğesi
S d, a,,1 = s,3
i-ı
olur. Dikkat edilirse bu çarpımın yapılabilmesi için A'nın satır sayısının d'nin
öğe sayısına eşit olması gerekir.
ÖRNEK:
2 1 3
d' = (1, 4) A =
3 1 2
2 1 3
d' A = (1,4) = (2 + 12, 2 + 4, 3 + 8) = (14, 6, 11)
3 1 2
Şimdi A dizeyini n sütun yöney biçiminde ifade edelim.
Yani,
(7.3.6) A= (a„ a 2 , . . . , a„)
Burada,
Bu durumda:
(7.3.8) d' A = d'(a„ . . . , a n ) == (â\ a„ d' 2 a 2 , . . . , d'„ a„)
olmaktadır. Yöneylerin sayıl (ya da nokta) çarpımından hatırlanacağı üzere
nacağı üzere
(7.3.9) d aj = 2 d, a t J
idi.
Diğer taraftan A' nın i'inci satırını a 1 ile gösterirsek
aJb
a2b
(7.3.10) Ab
amb
75
biçiminde yazılabilir. Bu durumda A m x n ve B m x r iki dizey olduğunda, bun-
ların çarpımı, C= A.B, A'yı satır ve B'yi sütun yöneyler biçiminde ifade
ederek
(7.3.13)
tk
a ; b" jS au B
JK
; i = 1, . . . , m ve fc= 1,.
ik = 2 a
ij bJk
olacaktır.
ÖRNEK: İki dizeyi çarparken ne yapılması gerektiğini düşünmenin en basit
yolu aşağıdaki şekillerle özetlenmeğe çabşılan yöntemdir. (Bunu, SCWARTZ,
1961, s. 30-31 den alıyoruz)
A ve B dizeyleri verilsin. Bunların A.B çarpımını bulalım. Bu iki dizeyin A. B
çarpımı için uyumlu olduklarını varsayalım. Bu iki dizeyi aşağıdaki şekilde
olduğu gibi yerleştirelim. Çarpımın sonucunu verecek olan C dizeyini de A'-
nın sağına ve B nin altma gelecek biçimde yerleştirelim.
76
[ B ]
[ A ] [ t ]
Şimdi de C dizeyinin öğelerinin nasıl bulunacağını görelim. Hatırlana-
cağı üzere c f j , A'nın i'inci satırı ile B'nin j'inci sütunun çarpılmasıyla elde
ediliyordu.
Yani, şekil üzerinde j
ÖRNEK:
3 2 4
B= 1 0 1
0 0 1
i) A nın sütun sayısı, 3, B nin satır sayısına, 3, eşit olduğu için, bu iki
dizey A.B biçiminde çarpma işlemi için uyumludur.
. ii) i= 1, 2; k= 1,2,3; j= 1,2,3,4 olsun. C = A.B dersek C = {cu)2x4
olup bunun 8 tane öğesi vardır. Bunları sırasıyla hesaplıyalım.
*11 = (2, 1, 3)
= S a'lfc b
kl = («11, «12, «lî)
21
_ K _
= 6+ 1+ + 0 =7
3
S "l k b
k2 = («11» «12» «n) - (2, 1, 3)
k—ı _ b
23 _
77
2
Cn = S alk bk} = (on, o12, a13) (2, 1, 3) 0
(c-ı 0
"33 _
= 4+0+0 = 4
4
c 14 = S a u f»M = (a u , o 12 , a13J (2, 1, 3) 1
fc=ı
L &34 _ 1
8 + 1 + 3 = 12
3
c 21 = S a2k bki = (o 21 , a 2 2 , a 23 ) = (1, 3, 1) 1
k—ı
_ K _ 0
t
3 + 3 + 0 = 6
1
c 22 = S a2k bk2 = (a 21 , o 22 , a 23 ) = (1, 3, 1) 2
_ b
23 1
= 1 + 6 + 1 = 8
2
C
23 = 2 (1, 3, 1) O'
k-ı «2fc = («21, «22, »23) 32
0
= 2 + 0 + 0
4
S a b = (1, 3, 1) 1
fc=l 2k k* — («21' «22' «23)
_ K, 1
= 4 + 3 + 1 = 8
Bu durumda
7 7 5 12
6 8 2 8
bulunur.
İki dizeyin birbirleriyle çarpılmasında dikkat edilmesi gereken önemli
bir nokta, genellikle A.B A.B olmasıdır. Bu özelliği iki örnek yardımıyla
açıkkyalım.
78
ÖRNEK 1:
A = B = (3, 2)
ÖRNEK 2:
1 3
A = B
3 2 4
2 1 "" 3 ~ ~ 6 + 4~ " 10 ~
A.B =
_4_ _ 9 + 8_ _ 1? _
olduğu halde, B.A uyumsuz olduğu için çarpma işlemi tanımlanamaz.
Görüldüğü gibi dizeylerin çarpımında yer değiştirme özelliği yoktur.
Oysa, dizey çarpımı dağılma ve ortaklaştırıcılık özelliklerini sağlar. Yani
uyumlu A, B ve C dizeyleri için,
A. (B+C) = A.B + A.C
A. (B.C) = (A.B) .C = A.B.C dir.
Son olarak, A.B = 0 m x n ise bu zorunlu olarak A = O m x k veya B—O kxn
olması anlamına gelmez.
ÖRNEK:
~3 0~ ~0 0 ~ ~0 0~
_4 0 _2 1 _ _0 0 _
79
ÖRNEK:
3 2 1
A= 1 3 4
6 1 1
ise, A kare bir dizeydir ve 3. sıradandır.
TANIM 7.4.2: Ana köşegeninde yer alan tüm öğeleri bir olup bunun dı-
şındaki öğeleri sıfır olan kare dizeye Birim Dizey (Unit Matrix) denir, n-inci
sıradan bir birim dizey
1 i=i
(Sü) Su =
o ı*j
biçiminde ifade edilir. Bu dizey, dizey cebirinde birim öğe rolünü oynamak-
tadır. Yani, A n x n bir dizey olduğunda A.I = I.A = A dır.
Diğer taraftan I„ = (eı,...,e„) biçiminde birim sütun yöneyler cinsin-
den gösterilebilir.
ÖRNEK:
—
~ 1 0 0 - - 1- - 1 - - 0 -
= 0 1 0 0 = 1 0 — (ei» e 2' e3)
0 0 1 - 0 - - 0 - - 1-
TANIM 7.4.3: Herhangi bir X sayısı için
s = (X sfJ) = X ı„
biçiminde bir kare dizeye Sayıl Dizey (Scalar Matrix) denir.
ÖRNEK:
2 0 o 0
0 2 - o = 2 1 = 2.1,
0 0 2 o
TANIM 7.4.4: D = (XiSjJ) biçimindeki bir kare dizeye Köşegen Dizeye
(Diagonal Matrix) denir.
Dikkat edilirse köşegen dizeyin sayıl dizeyden farkı, burada \ nin i
ile, yani satır sayısı değiştikçe, değişebilmesidir.
ÖRNEK:
0 0
D = 2 0 Xı = 3, X2 = 2, —7
0 7
80
TANIM 7.4.5: Bir A dizeyinin i- inci satırının i-'inci sütun olması biçi-
minde satır ve sütunlarının yer değiştirmesiyle elde edilen dizeye A'ıım
Devriği (Transpose) denir. Eğer A = ( a i j ) m x n ise A'nın devriği A'(aİJ)nxm
biçiminde ifade edilir.
ÖRNEK :
2 4
A = A'- 9
4
7
Devrik dizey aşağıdaki özellikleri gösterir:
1. C = A + B ise C = A' + B' dir.
2. D = AB ise D' = (A.B)' = B'.A
3. ( A r A 2 . . . .A n )' = A ' n . . . . A ' j . A\ (2'nin genelleştirilmesi)
4. (A')' = A
5. I' == I
ÖRNEK:
2 1 3
A = 1 4 6 dizeyi bakışımlıdır.
3 6 1
TANIM 7.4.7: A=-A' ise A Çarpık Bakışımlı (Skew Symmetric) bir dizeydir.
ÖRNEK:
~0 -3 -2 "
A = 3 0 -4 dizeyi çarpık bakışımlıdır.
2 4 0
SONUÇ 7.4.1: Her hangi bir kare dizey, bir bakışımlı ve bir de çarpık
bakışımlı dizeyin toplamı olarak gösterilebilir.
KANIT : A bir kare dizey olsun.
A = A + (1 / 2) A' -(1 / 2) A'
yazılabilir. Diğer taraftan
A = (1 / 2) A + (1 / 2) A olarak ifade edilebileceğinden
A = (1/2) A + (1/2) A' + (1/2) A - (1/2) A'
= (1/2) (A+A') + (1/2) (A-A')
yazılabilir.
81
A b = (1/2) (A+A') ve A, = (1/2) (A-A') diyelim.
A = A b + A t dir.
Oysa A b , bakışımlıdır. Çünkü,
A' b = (1/2) (A + A')' = 1 / 2 (A' + A) = A b
diğer taraftan, A, de çarpık bakışımlıdır. Çünkü,
(A,)' = (1/2) (A-A')' = (1/2 (A' - A) = - (1/2) (A-A') = A,
(l.K.)
ÖRNEK:
" 2 -4 7 ""
A = 3 1 9 olsun.
8 6 9
~ 2 -4 7 ' 2 3 8
- (A+A') = - 3 1 9 + -4 1 6
_ 8 6 9 7 9 9
4 -1 15 2 - i 7 l
-1 2 15 - i ı ? £ = Ah
15 15 18 7 i 7 i 9
2 -4 7 " - 2 3 8~
-^-(A-A')= 4- 3 •1 9 — -4 1 6
8 6 9 7 9 9
J7_ = A,
2
_3_
2 '2
-1
Ab+At:
2 + 0 —
4 — 0
82
2 -4 6
3 1 9 = A
8 6 9
TANIM 7.4.8: A = {au)nxn dizeyinin öğeleri eğer i > j olduğunda atj = 0
ise, bu dizeye Üst Üçgen (Upper Triangular) dizey; i < j olduğunda atJ — 0
ise bu dizeye do Alt Üçgen (Lower Triangular) dizey denir.
ÖRNEK:
~ 3 2 1 4 "
A - 0 4 2 1 Üst üçgen dizey
0 0 1 4
_0 0 0 2 __
- 6 0 0 0~
B = 3 4 0 0 Alt üçgen dizey
2 1 4 0
1 3 4 5
ÖRNEK:
_ 31 33
olsun. A'nın son iki sütunu ve son satırın atılmasıyla ulaşılan A 1 ^,. dizeyi,
A nın bir altdizeyi olup,
22 _
dir.
Dizeylerin bölüntülenmesi yöntemi ile bir dizeyi alt dizeyleri cinsinden ifade
etmek olanaklı hale gelir.
83
ÖRNEK:
A = *2l 22 "23 24
flit
_ "31 ûll
"32 öl»
"33 öl
"34 _ a 21
Bölüntülemenin işlem yapmayı kolaylaştırdığını görebilmek için, toplama ve
dizey çarpımı işlemlerinin bölüntülenmiş dizeylerde nasıl yapılabileceğini
görelim:
i) TOPLAMA
®ıı B,
A —
^mzn D _
_ A2î mxn _B21 B,
*-22 _
bölüntülenmiş iki dizey olsun. Eğer bunların alt dizeyleri toplama işlemi için
uyumlu ise,
A + B == A„ + B u A 12 + Bj
A 21 + B 21 A 22 + B 2
yazılır.
ii) ÇARPMA
A m x „ ve B„ xr dizeyleri
B, B,
A =. B
B, B,
biçiminde bölüntülenmiş olsun. Eğer bu dizeylerin alt dizeyleri de çarpma
işlemi açısından uyumlu ise, bu çarpım,
A n B u + A 12 B?ı A n b12 22
C=A.B= A b
- A 21 B„ + A 22 B2ı 12 22 22 _
21
ÖRNEK
" 3 1 2 4 5
1 2 0 1 2
A4X5 — 0 1 0 4 1
_2 1 0 1 0
2 1 3~
4 1 6
Bc 1 0
0 1 4
0 1 1
84
dizeyleri verilsin. C= A.B dizeyini bulalım. Görüldüğü gibi biz bu dizeyleri
bir aşamada çarpmağa kalksak, bu çok zor olacaktır. Çünkü dizeylerin satır
ve sülün sayısı çoktur. Bu nedenle bu dizeyleri uygun bir biçimde bölüntü-
lemok daha anlamlı olacaktır. A dizeyini aşağıdaki biçimde bölüntüleyelim.
3 2 4 5
A A 12 —
ıı 1 0 1 2
0 o 4 1
A 21 =
2 o 1 0
B dizeyini ise,
2 3
B,
4 B 12 = 6
1 0
0
B 21 = B22 =
0
biçiminde bölüntüleyelim. Dikkat edilirse bu bölüntülemenin yapılmasında,
bölüntülenmiş dizeylerin çarpımı formülünde yer alan alt dizey çarpımlarının
tanımlanabilir olmasının sağlanması yoluna gidilmiştir. Eğer buna dikkat
edilmezse alt dizeylerin çarpımı tanımlanamaz. Bu da bölüntüleme işlemini
anlamsız kılar. Bu durumda,
12
C = A.B =
_C21
düzeyinde
Cn " u B u + A 2 2 B 21
J
3 1 2 2 1 ~ ~ 4 5 ~ 0 1~
1 2 0
4
1
1
2
+ _ 1 2 _ o ı _
12 17
10 6
c „ = ^11 ®12 + ^-12 ®22
3 1 2 "3 " 4 " 4~
6 +
1 2 _ 0_ 1 _ 1_
85
~ 15 ~ ~ 21 " - 36 ~
+ 6 _
=
_ 21 _
_ 15 _
C2, = Ajj B n + \ 2 B 21
O 1 O 2 1 4 1 0
1 O
4 1 + 1 0 0
2 1 2
4 1 O 5 4 6
8 3
+ o 8 4
1
C 22 — A 21 B 12 + A 2 2 B 2 1
~ 0 1 0 - " 3 4 1 4
=
_ 2 1 0
6 + 1 0 1
- _ 0
" 6 " • 17 - -
23 ~
=
+
_ 12 _ 4 _ _ 16 _
olacağından
~ 12 17 36 ~
10 6 21
4 6 23
8 4 16
ALIŞTIRMALAR:
A. 7.1:
4
4 7 -8 -5
i) A =
5 -9 1 6
2
5 -3 "
1 2 4
ii) A = x =
-6 4 2
7 11
1
2 1 3
iii) A = 1 4
1 8 4
1
86
Ax, hesaplanabildiği hallerde, hesaplayın.
A.7.2: ~ an an 3 o21
A= _ a2l 9 an 7
6 1 6„ 3
B=
FABRİKALAR
1 2 3 4 5
1 - 2 0 1 1
MAL 0 3 -1/2 1 - 2
-1/2 1 -2 -1
Bu malların fiyatları ise, birinci mal 3 TL. ikinci mal 4 TL. ve üçüncü mal
ise 6 TL. biçiminde tam rekabetçi bir piyasada belirlenmektedir.
a) Dizey işlemlerinden yararlanarak, bu firmanın toplam kârını bulun.
b) Şirket acaba, fabrikalarından bir kısmını kapatarak kârını artırabilir
mi? Bunun nedenini açıklayınız.
87
KAYNAKLAR
T.M. APOSTOL (1969): Calculus, Vol 2, 2nd Editıon, Xerox, Mass., özellikle s. 31-48.
S. A Y D I N - A. DEMIRALP (1975): Analize Giriş: Cilt 2, Başarı Yayınlan, istanbul, s. 261-312.
T. B U L U T A Y (1965): Doğrusal Programlama - Giriş, S.B.F. Yayını, Ankara, özellikle, s. 4-17.
ö . H Ü S E Y İ N - E. SEZER (1977): Matrisler ve Türevsel Denklemler, ODTÜ Yayını, Ankara, s. 1-17.
S. LANG (1971): Linear Algebra, Second Edition, Addison Wesley, Mass. s. 83-130.
M. O'NAN (1971): Linear Algebra, Harcourt Brace Jovanovich, New York, s. 21-66 ve s. 193-225.
J.T. SCHWARTZ (1961): Introduction to Matrices and Vectors, McGraw Hill, New York s. 1-55.
88
8.
Bölüm
BELİRTEN VE İZ
ÖRNEK:
3
Bel (A)= 8 6 Bel (A 2 j)=
23"
8
TANIM 8.1.2: Bir A dizeyinin a t j öğesinin Eşçarpanı (Cofactor)
(_l)i+i Bel (Aıj) biçiminde tanımlanır. Eşçarpan işaretlendirilmiş alt belirten
demektir.
ÖRNEK:
3 7
Bel (A) = 8 6
8 7
ÖRNEK:
Bu örnekte 2 inci ve 3 üncü sıradan dizeylerin belirtenlerini yukarıda
verilen yönteme uygun olarak hesaplama yoluna gideceğiz. Bu hesaplamalar
sonucunda ortaya çıkacak olan formüller bu boyutlardaki dizeylerin kolay
hesaplama yolları olarak kullanılabilir.
i) 2x2 bir dizeyin belirteninin hesaplanması
«11 «12
«21 «22 _
olsun. Birinci sıradan bu dizeyi açalım.
A u = a22 , A 12 = a2l olduğundan
Bel (A)— (-1)1+' (o n ) (o22) + (-1)»+» (a12) (o21)
13
«23
«33
olsun.
90
Birinci sıradan
Bel (A u ) =
23
Bel (Ai2) = 31 "23
Bel (A13) =
22 "31
Bel (A) = (-1)'+' an (a22 a33- a23 a32) -f (-1) , + 2 a12 (a2l a33-a31 a23) +
1 + 3
H ) «13 («21 «32 - «22 «3li
Bel (A)= an a22 a33 - au a23 a32 - a12 a2l a33+ a12 a3t ai3 + ol3 o2l o32
- al3 a22 a 3 1
NOT: 3x3 Dizeylerin belirtenini bulabilmek için kolay bir yol daha vardır.
"SARRUS KURALI" adını alan bu yol şöyle özetlenebilir:
i) Belirteni bulunacak dizeyi yazın
«11 «12 «13
ii) Sözkonusu dizeyin ilk iki satırını tekrar, dizeyin en altına yazın.
«11 »12 «13
«21 «22 «23
«31 «32 «33
91
iv) Şimdi sol üst köşeden başlayarak köşegenin birleştirdiği öğelerin
çarpımlarını yazabm.
21 . a32 13
. a,
Aynı işlemi sağ üst köşeden başlıyarak yineliyelim.
ÖRNEK:
1 2
A= 0 1 dizeyinin belirtenini bulalım.
1 .1
1 3
Bel (A) = 0 2 bulmamız gerekiyor
1 1
1 2 3
0 1 2
1 4 1
1 2 3
0 1 2
iii)
92
iv) 1x1x1 = 1
0x4x3 = 0
1x2x2 = 4
+
t 1 x 1 x 1 = -3
(-1) x 2 x l x l = - 2
(1x2x0 = 0
' +
-5
Bel (A) = 5 - 5 = 0
93
ÖRNEK:
A =
ÖRNEK:
2 0 2 1 0
A = 3 4 B 6 2 8
4 1 4 4 1
dikkat edilirse, A ve B dizeyleri arasındaki tek fark ikinci satırlarının farklı
olmasından ibarettir. Bu da B nin ikinci satırındaki öğelerin onlara karşılık
gelen A daki öğelerin iki katı olmaları biçimindedir. Bu durumda
Bel (A)= 2(1-8) -1(3-16) + 0(6-4) = - 14 + 13 = - 1
Bel (B)= 2(2-16) - 1 (6-32) + 0(12-8) = - 28+26 = - 2
ÖZELLİK 8.2.5: Bir belirtenin açınımında başka bir sütun ya da satırın
eşçarpanları kullanılırsa sonuç sıfır çıkar.
ÖRNEK:
2
4
1
A dizeyinin belirtenini birinci satırından açalım. Fakat, bunu yaparken,
ikinci satırın öğelerinin eşçarpanlarmı kullanalım.
(1) x (-l) 2 +ı x (2-1) = -1(2-1) = - 1
2 2
(2) x (-1) + x (1-2) = 2(1-2) = -2
2 3
(1) x (-1) + x (1-4) = -(1-4) = 3
(-1) + (-2) + 3 = 0
ÖZELLİK 8.2.6: Bir belirtende bir satırın (ya da sütunun) öğelerine başka
bir satırın (ya da sütunun) karşılık gelen öğelerinin katları eklenir, ya da
çıkarılırsa, belirtenin değeri değişmez.
94
ÖRNEK:
2 3 1
A = 1 1 1
3 2 O
olsun. B dizeyini de şöyle oluşturalım. A dizeyinin ikinci sütununun tüm öğe-
lerini 2 ile, üçüncü satırın tüm öğelerini 3 ile çarpıp birinci satıra ekliyelim.
Bu yani B dizeyinin birinci satırını versin. Bu dizeyin ikinci ve üçüncü saiı-
ları ise A dizeyininkilerin aynı olsun. Bu durumda yeni B dizeyi
2 + (2x1) + (3x3) 3 + (2x1) + (3x2) 1 + (2x1) + (3x0)
B = 1
0
13 11 3
B = 1 1 1
3 2 0
olacaktır.
Bu durumda
Bel (A) = 2 (0-2) - 3 (0-3) + 1(2-3) = - 4 + 9 - 1 = 4
Bel (B) = 13 (0-2) -11(0-3) + 3(2-3) = -26 + 33-3 = 4
bulunur.
ÖZELLİK 8.2.7: Herhangi bir belirtende bir satırın (ya da bir sütunun)
her bir öğesi " m sayıda" terimin toplamından (farkmdan) oluşmuş ise, bu
belirten her bir öğesi tek bir terimden oluşan "m" sayıda belirtenin toplamına
(farkına) eşittir.
ÖRNEK:
X
1 X
2 ~ X
3 2*, + İx2 + 4*3 x, - 4*2 +
A = 3 2 1
1 1 0
olsun.
Bel (A) = (x, + x2- x3) (0-1) - (2 *, + 3x2 + 4 *,) (0-1)
+ - 4 * 2 + x3) (3-2)
= -(*! + *2 ~ + (2*1 + 3*! + 3*2 + 4*,) + [xl - 4X2 +*3)
= (-*, + 2*, + *,) + [x2 + 3*2 - 4*2) + (4*3 + * 3 + * 3 )
Bel (A) = 2*, - 2*2 + 6*3
bulunur.
95
Yukarıda verilen sonuca göre
Bel (A) = Bel (A,) + Bel (A2) + Bel (A3J
biçiminde yazılabilmelidir. Burada
*ı 2xt *,
Bel (A,) = 3 2 1
1 1 0
*2 3*2 -4X2
Bel (A2) = 3 2. 1
1 1 1
4*3 *3
Bel (A,) = 3 2 1
1 1 0
olmaktadır.
Bel (Aı) = *, (0-1) - 2*ı (0-1) - *, (3-2)
= - XY + 2*.! + xl • = 2XL
ÖRNEK:
2 3 4 2
A = B
1 1 1 1
Bel (A) = 2 - 3 = - 1 Bel (B) = 4 - 2 = 2
Bel (A). Bel (B) = - 2
96
2 3~ ~ 4 2" "11 7
A.B =
1 1_ _ 1 1_ 5 3
Bel (A.B) = 33 - 35 = - 2
8.3. İz
Bir kare dizeyin İzi (Traee) denildiğinde ana köşegeninde yer alan öğeleri-
nin toplamı anlaşılır.
TANIM 8.3.1: A = (a,j) nxn bir kare dizey olsun.
A'nın izi
İz (A) = S aH
İ= 1
dir.
TEOREM 8.3.1: A = (au)nsn ve B = (btJ)mn olsun. İz (A+B)
= İz (A) + İz (B)
İz (A.B) = İz (B.A)
dir.
KANIT: DHRYMES (1978, s. 24).
ALIŞTIRMALAR
A.8.1 : Aşağıdaki dizeylerin belirtenlerinin değerini bulun.
1 1 0 3 0 7
A = 2 4 B 1 4 c = 0 3
3 2 2 11 0 1
A.8.2: Aşağıdaki dizeyin belirteninin değerini bulun.
3 1 2 1
A = 4 1 2 3
1 2 4 3
0 2 0 4
A.8.3: Aşağıdaki dizeyler verilsin.
2 4 1 2
4 B 3 0 3
6 2 4 4
İz (A), İz (B), İz (A.B), İz (BA), İz (A+B)
İz (B-A) bulun.
97
KAYNAKLAR
98
9.
/ Bölüm
ÖRNEK 1:
" 3 6 7~
A 8 1 2
2 1 1
99
dizeyinde 3 üncü ve 2 inci satırların yerlerini değiştirelim. Bunun için A'yı
aşağıdaki dizey ile çarpmak uygun olur.
Et = ~ 1 0 0 -
0 0 1
_ 0 1 0_
\
- 1 0 0 - 3 6 7 - - 3 6 7 ~
E1A = 0 0 1 8 1 2 = 2 1 1
_ 0 1 0 _ 2 1 1 8 1 2
ÖRNEK 2:
- 3 1 -
A "'= 6 4
7 8 _
dizeyinin ikinci satırını 4 ile çarpalım. Bunun için aşağıdaki dizey ile A'nm
önçarpılması uygun olur.
~ 1 0 0~
E! = 0 4 0
_0 0 1 _
- 1 0 0 - ~3 1 ~ - 3 1
EıA = 0 4 0 6 4 — 24 16
_ 0 0 1 _ 7 8 7 8
ÖRNEK 3:
- 3 1 2 -
A = 2 1 8
_ 1 4 6 _
dizeyinin 2 inci satırının 3 katmı birinci satıra ekleyelim. Bunun içia aşağıdaki
dizey ile A'nın önçarpılması uygun olur.
~ 1 3 0 -
Eı = 0 1 0
_0 0 1 _
- 1 2 0 - - 3 1 2
E.A == 0 1 0 2 1 8
0 0 1 1 4 6
100
6 4 25
2 1 8
1 4 6
Herbirisi birer sıra işlemini veren Ej, E 2 , E 3 , gibi dizeylere, Basit Dizey-
ler (Elementary Matrices) denir.
TANIM 9.1.2: Eğer bir A dizeyine bir dizi basit satır işlemi uygulandığında
bir B dizeyi elde ediliyorsa A dizeyi B ye Satır Denktir (RowEquivalent) denir
ve A ~ B biçiminde gösterilir. Bu
(9.1.1.) B = P.A P = E S E S _, . . . . Eı
biçiminde gösterilen bir işlemdir. Satır denkliği bir denklik bağıntısıdır.
ÖRNEK:
4 2
3 1
4 2
olsun. Bu dizey üzerinde aşağıdaki basit satır işlemleri dizisini tanımlıyalım.
i) İkinci satırın üç katının birinci satırdan çıkarılması
ii) Yeni ulaşılan birinci satırın 3 üncü satıra eklenmesi
~ 1 -3 0 3 4 2
ir EjA = 0 1 0 2 3 1
_0 0 1 1 4 2
~-3 -5 -1
.2 3 1
1 4 2
_ -
1 0 0 ~ -3 -5 -1
ii) E2(EjA) 0 1 0 2 3 1
1 0 1 _ 1 4 2_
_
-3 -5 1
E 2 EjA 2 3 1
- 2 1 1
TANIM 9.1.2: Aşağıdaki yapıyı taşıyan dizeylere Satır Basamak Dizeyi
(Row Echelon Matrix) denir.
101
i) k > O için ilk k satırda bir ya da birden çok sıfır dışı öğe vardır.
ii) Böyle bir satır için, soldan itibaren ilk sıfır dışı öğe bire eşittir.
iii) Dizeyin satırları öyle düzenlenmiştir ki, her satırın ilk sıfır dışı
öğesi, daima daha üslteki satırın ilk sıfır dışı öğesinin sağındaki bir sütun-
tadır.
iv) İlk k satırdan sonra gelen satırların tüm öğeleri sıfırdır.
ÖRNEK:
Aşağıdaki dizeyler, satır basamak dizeyidirler.
- 1 2 •2 1 - ~0 0 1 2 4
0 0 1 3 0 0 0 1 4
A = B =
0 0 0 1 0 0 0 0 0
0 0 0 0 0 0 0 0 0
Bu noktada çok işimize yarayabilecek bir teoremi yazalım.
TEOREM 9.1.1: Herhangi bir A dizeyi için, A dizeyini bir satır basmak
dizeyine dönüştüren bir basit satır işlemleri dizisi bulunabilir.
KANIT: Örneğin MILLS (1970, s. 87)
Bu teoremin dikkat edilmesi gereken özelliği, böyle bir satır işlemler di-
zisinin bulunabileceğini söylemesine karşılık bunun bir tek olduğunu söy-
lememesidir. Nitekim bu sonucu veren bir çok satır işlemler dizisi bulunabilir.
ÖRNEK:
3 2
1 2
2 0
dizeyini satır basamak dizeyine dönüştürelim.
1. Üçüncü satırdan birinci satırı çıkaralım.
1 -
0 0~ " 3 2 2 " ~ 3 2 2~
EjA = 0 1 0 1 1 2 = 1 1 2
_ -1 0 1 _ _2 1 0 _ -1 -1 -2 _
2. Yeni ulaşılan dizeyin üçüncü satırına ikinci satırını ekleyelim.
-
1 0 0~ " 3 2 2~ ~ 3 2 2
E2(E,A) 0 1 0 1 1 2 = 1 1 1
-
0 1 1 _ _2 1 0 _ 0 0 0_
102
3. Yeni ulaşılan dizeyin birinci satırını J ile çarpakm.
â
- 1 0 0 3 2 2 2 2 ~
E3(E2E1A<) 0 1 0 1 1 2 1 2 2
0 0 1 0 0 0 0 0 0
Basit işlemler ve basamak dizeyi bize bir dizeyin yöneylerinin doğrusal
bağımsızlığını saptamada büyük yararı olan aletlerdir. Bu konunun önemi
ise Evrik Dizey kavramını ele aldığımızda ortaya çıkacaktır.
9.2. Aşama
Bir dizeyi incelediğimizde bunun sıralarına ilişkin en önemli özellik bu
sıraların doğrusal bağımsız olup olmadıkları sorununda düğümlenmektedir.
Bu bölümde bu konuyu ele almağa yönelik bazı temel kavramları inceliy eceğiz.
TANIM 9.2.1: Bir dizeyin Aşaması (Rank) o dizey içindeki ençok (maxi-
mum) doğrusal bağımsız yöney sayısıdır. Aşamayı a (A) biçiminde göstere-
ceğiz.
TEOREM 9.2.1 Bir dizeyin ençok doğrusal bağımsız satır sayısı, ençok
doğrusal bağımsız sütun sayısına eşittir.
KANIT: Örneğin D.C. MURDOCH, (1957, s. 41-2)
O halde a (Amx„) ^ e.a. (m,n) (e.a. = en az)
TEOREM 9.2.2: A ve B, A.B biçiminde çarpımı tanımlanabilen iki dizey
olsun. Bu durumla a(A.B) < e.a. (a(A), a(B) ) dir.
KANIT: Örneğin, MILLS, (1970, s. 96-7).
TANIM 9.2.2: A n-inci sıradan (yani n x n) bir kare dizey olsun. Eğer
A'nın aşaması n den küçük ise bu dizeye Tekil (Singular), ti'e eşitse Tekil Değil
(Nonsingular) denir.
TÖREM 9.2.3: Tekil bir dizeyin belirteni sıfıra eşittir.
KANIT: Örneğin, GLAISTER (1972, s. 46)
TEOREM 9.2.4: A dizeyinin aşaması k olsun. B ise tekil olmayan bir dizey
olsun. Bu durumda A ile B nin çarpımından oluşan dizeyin aşaması k dir.
KANIT: Örneğin, MILLS (1970, s. 98).
Şimdi bir dizeyin aşamasının nasıl bulunabileceği konusunda bize yol
gösterebilecek bazı teoremleri görelim.
TEOREM 9.2.5: Bir A dizeyi üzerine bir basit işlem uygulandığında bir
başka B dizeyi elde edilsin. Bu duruda a(A) = a(B) dir.
KANIT: Örneğin, MILLS (1970, s. 98).
103
Bu teoremin bize sağladığı kolaylık şudur: Bir dizeyin aşamasını
bulmak istediğimizde bu dizeyin yapısını daha kolay görmemizi sağlayaçak
olan basit işlemler yaparak yeni dizeyler elde ederiz. Bu dizeylerin özellikleri
bunların başladığımız dizey ile aynı aşamayı koruyor olmalarıdır.
Şimdi verilecek teorem ise, basamak dizeyin bize bu konuda sağladığı
kolaylıkları göstermektedir.
TEOREM 9.2.6: Bir A dizeyi verilsin. A'ya bir dizi basit işlemin uygulan-
masıyla elde edilen bir basamak dizeyinin aşaması, A'nııı aşamasına eşittir.
KANIT: Örneğin,: MILLS, (1970, s. 99)
TEOREM 9.2.7: Herhangi bir dizi basit satır işlemini gösteren bir dizey
tekil değildir.
KANİT: Örneğin, MILLS (1970, s. 99):
Bu teoremlerin ışığında işimizi çok kolaylaştıraçak olan aşağıdaki teo-
rem kanıtlanabilir.
TEOREM 9.2.9: Bir basamak dizeyin aşaması, sıfır dışı öğelerinin yer al-
dığı satır sayısına eşittir.
KANIT: Örneğin, MILLS, (1970, s. 99).
Bu teoremler bize bir dizeyin aşamasını bulabilmek için izleyebileceği-
miz yolun ne olacağı konusunda aşağıdaki çizgede özetlenen bilgileri ver-
mektedir.
Bir Dizeyin Aşamasını
Bulma Yöntemi
Dizey Kare ise Dikdörtgen Dikey ise
i i
Dikey Tekil Dizey Tekil
Değil ise ise
I 1 I
i I
Aşaması Boyutuna Satır basamak
eşittir biçimini bul
I
Sıfır dışı öğelerin
yer aldığı satır yöney
sayısını bul. Aşama
bu sayıya eşittir.
104 /
A
= (au)mxn x = ve b = mxl
olduğunda bir doğrusal denklemler dizgesini
(9.2.1) A x == b
biçiminde ifade ederiz.
TANIM 9.2.2: A = {au)mxn ve C= (cu)mxn olsun. Eğer C, A'ya satır denk
bir satır basamak dizey ve C'nin sıfır olmayan tüm satırlarında sıfır olma-
yan ilk öğe, içinde bulunduğu sütunun sıfır olmayan öğesi ise C dizeyine
A'nın Satır En Basit Biçimi (Row Canonical Form) denir.
Bir dizeyin satın en basit biçimini hesaplayabilmek için aşağıdaki aşa-
malı yönteme başvurulur.
AŞAMA 1: A dizeyinin sıfırdan farklı öğesi olan ilk sütununa diyelim.
Eğer bu sıfırdan farklı öğe birinci satırda değilse, bunun birinci satıra gele-
bilmesi için satırların yeri değiştirilir. Böylece «ı^ ^ 0 olur.
AŞAMA 2: Her i > 1 (i= 2, . . . m) için i-inci satır (R() yerine
- \ Rj + R f yazılır.
AŞAMA 3: A dizeyinin birinci satırı dışarıda bırakılarak oluşturulan alt
dizey için 1. ve 2. aşamalar yinelenir. Bu süreç de, dizeyin m- 1 satırı için
yinelenir.
AŞAMA 3b: Eğer istenirse bu yolla ulaşılan dizeyin her satırı soldan itibaren
ilk sıfır olmayan öğesinin değerine bölünerek, Satır Basamak Dizey elde
edilir.
AŞAMA 4: Aşamada ulaşılan dizeyin k-ıncı satırı yerine
. R, + % R * k = 1 /..i-1
yazılır. Bu işlem i-2 den başlayarak i = r ye kadar sürdürülür. Burada r,
satır basamak dizeyinde sıfır dışı öğelerinin yer aldığı satır sayısıdır. Yani
bundan sonraki n-k satır sıfır yöneydir. Böylelikle A dizeyinin sıfır yöney
olmayan satırlarının ilk sıfır dışı öğelerinin (seçkin öğe) bulundukları sütunda
sıfır dışı tek öğe olmaları sağlanır.
AŞAMA 5: Sıfır dışı öğelerin yer aldığı her satırda Rt yerine a ~ l tj R; ya-
zılarak seçkin öğelerin bir değerini almaları sağlanır.
ÖRNEK 1:
0 2 1 3
A = 3 4 2 2
1 3 1 4
105
AŞAMA 1: Bu dizeyde ji = 1 dir. Ancak birinci satır ve birinci sütundaki
eğe sıfır olduğu için, ikinci satır ile birinci satırın yerini değiştirelim.
~ 3 4 2 2~
0 2 1 3
_ 1 3 1 4 _
AŞAMA 2:
i — 2 için R2 yerine
/
— a2l i?, + an R2
= -0 (3, 4, 2,2) + 3 (0, 2, 1, 3)
= (0, 6, 3, 9)
i = 3 için R} yerine
— a31 Rt + an R}
= - 1(3, 4, 2, 2) + 3 (1, 3, 1, 4)
= (-3,4, -2, -2) + (3, 9, 3, 12)
= (0, 5, 1, 10)
yazalım. O balde yeni dizey
~3 . 4 2 2~
0 6 3 9
_ 0 5 1 10 _
AŞAMA 3. Birinci satırı atarsak geriye
~ 0 6 3 9
_0 5 1 10 _
dizeyi kalır. Burada j\ = 2 dir. O halde, bu dizeyde, R2 yerine
- a22 Rt + al2 R2
yazalım.
- 5 (0, 5, 3, 9) + 6 (0, 5, 1, 10)
- (0, -30, -15, -45) + (0, 30, 6, 60)
= (0, 0, -9, 15)
Bu sonuç, dizeyiminin üçüncü satırını vermektedir. Böylece, dizey
3 4 2 2~
0 6 3 9
0 0 -9 15
biçimini aldı.
106
AŞAMA 3b: Şimdi eğer istersek A dizeyinin satır basamak biçimini bula-
biliriz. Birinci satırı 3'e ikinci satırı 6 ya ve üçüncü satırı -9 a bölersek:
~ 1 I
O 1
15
O O 1 - -S-
9
satır basamak biçimini verir. Dikkat edilirse, burada satır olmayan satır
yöney sayısı 3 dür. O halde bu dizeyin aşaması da 3 dür.
AŞAMA 4:
k = 1 için önce i—2 alalım.
— a !2 R 2 + a22 R
ı
= -4(0, 6, 3, 9) + 6 (3, 4, 2, 2)
= (0,-24, -12, -36) + (18, 24, 12, 12)
= (18, 0, 0, -24)
Şimdi bu ulaştığımız yeni birinci sırayı yerine koyarak dizeyimizi yeniden
yazalım.
18 0 0 -24 ~
0 6 3 9
0 0 -9 15
Bu defa fe=l ve i— 3 alarak işlemi bu dizey üzerinde yerinden yapahm.
- a i3 B 3 + a 3 3 RJ /
= - 0 (0, 0, -9, 15) + (-9) (18, 0, 0, -24)
= (-162, 0, 0, 216)
Ulaştığımız dizey
"-162 0 0 216
0 6 3 9
_0 0 - 9 15
oldu. Şimdi ise k=2 ve i= 3 alalım ve R 2 yerine
R 3 + a33 R
2
107
Bu durumda da
~ -162 0 0 216 ~
0 -54 0 126
0 0 -9 15 _
elde edilir.
AŞAMA 5. Birinci satırı -162; ikinci satırı
- 1 0 0 -4/3 -
0 1 0 +7/3
0 0 1 —5/3
_0 0 1 -5/3 _
istenilen en basit biçimi verir.
108
iv) ( A T 1 = (A-')'
v) Bel (A -1 ) =
Bel (A)
ÖRNEK:
1 0
3 1
2 1
dizeyinin evriğini bulun. Önce Bel (A) bulalım.
Bel (A) = 1 (2-1) - 2(3-2) + 0(3-4) 1-2 = - 1 # O
109
-1 2 -2
1
A- = = 1 -1 1
1 -3 4
Bazı hallerde evriği bulunacak dizeyin boyutunun çok büyük olması bu
işlemin elektronik hesaplayıcılarda bile, yapılmasını olanaksız ya da güç
kılabilir Bu takdirde dizeyin bölüntülenmesi yoluna başvurulur. Böyle bir
A dizeyini -
A = "11 12
A A
•™l21 22 1
biçiminde bölüntülediğimizi ve Bel (A u ) ^ 0 ve Bel (A n -A,, A 22 A 21 ) ^ 0
olduğunu varsayarsak
1 1 1 1
(A u A 12 A 22 A 21 ) (Aj, A 12 A 2 2 A 2I ) A 12 A 2
_ A 22 1 A 2 1 (A,j-A 12 A 2 2 1
A 21 ) 1
A 22 1
(1+A 2 1 (A n -A 2 2 1
A 2i ) >
A12A22
istenilen evrik dizeyi verir.
ALIŞTIRMALAR:
A. 9.1 : Aşağıdaki dizeylerin satır basamak biçimini ve en basit biçimini bulun.
1 3 2 - 1 3 1 4 ~
i) A = 2 1 0 ii) B = 2 1 0 3
0 1 3 _ 0 2 1 4 _
1 3 1 ~3 2 1 -
4 2 6 iv) E = 0 2 2
iii) C= 0 1
2 0 0 1
1 4 3
A.9.2: A.9.1 de verilen dizeylerin aşamalarını bulun.
A.9.3: A.9.1 de verilen dizeylerinin hangilerinin evriği vardır? Bu evrik
dizeyleri bulun.
KAYNAKLAR
110
10.
Bölüm
TANIM 10.1.1:
«11 «1 + «12 *2 + • • • • + «in xn = bl
(10.1.1) a21 Xl + a2lx2 + + a2n xn = b2
ve
(10.1.4) x =
111
biçiminde tanımlarsak, (10.1.1) de verilen doğrusal denklemler dizgesini
(10.1.5) Ax = b
biçiminde yazabiliriz.
TANIM 10.1.2: Ax = b doğrusal denklem dizgesinde b = 0 m , yani
m-boyutlu sıfır yöney ise, buna Tektürel Dizge (Homogenous System) denir.
Her Ax = b, b ^ 0 m doğrusal denklem dizgesine karşılık gelen bir tek-
türel dizge vardır.
Bir doğrusal denklemler dizgesi verildiğinde, akla gelen ilk soru bu diz-
genin Tutarlı (Consistent) olup olmadığı, yani bu dizgede yer alan tüm denk-
lemleri aynı anda sağlayan bir x*, yöneyinin olup olmadığıdır.
TANIM 10.1.3: Ax = b, b e R m , aij e R bir doğrusal denklem dis-
gesi olsun. Bu durumda
(10.1.6) C = {x | x e R", Ax = b}
kümesine Ax = b doğrusal denklemler dizgesinin Çözüm Kümesi (Solution
Set) denir. Bu kümenin öğesine ise verilen doğrusal denklemler dizgesinin
Çözümü (Solution) denir.
O halde bir doğrusal denklemler dizgesinin çözümünün var olup olmadığını
araştırmak için tutarlılık koşullarını görmek gerekmektedir.
TUTARLI TUTARSIZ
(ÇÖZÜM VAR, C j i 0) (ÇÖZÜM YOK, C = 0)
112
Bu sonuçların hangisine varılacağını belirleyen ise, doğrusal denklem
dizgesinin yapısının, ya da bunu belirleyen dizeyin, taşıdığı özelliklerdir.
Şimdi iki denklemli ve iki bilinmiyenli doğrusal denklem dizgelerinden
örnekler alarak, yukarıda özetlenen durumların geometrik anlamlarını ortaya
koymaya çalışalım.
ÖRNEK 1: (Birtek çözüm)
-
1 2 X1 ~ 4 -
(10.2.1)
3 2_ _ 6_
doğrusal denklemler dizgesi verilsin. Biz bu dizgeyi
~ 1 " ~2~ - 4 ~
(10.2.2) Xı + *2 =
_ 3_ _ 2_ _ 6_
biçiminde yazabiliriz. Görüldüğü gibi (10.2.2) de verilen
~4~ " 1~ - 2~
ifadenin anlamı yöneyinin ve yöneylerinin bir doğ
_ 6_ _ 3_ _ 2_
4
doğrusal bağımsız olduklarında yöneyi bunların doğrusal bileşimi
olarak birtek biçimde gösterilebilecek, yani (10.2.2) i veren birtek (x{, x2)
çifti olacaktır. Nitekim bu örnekte, bu koşul
2
sağlandığından x1 1 ve * 2 = —
olmaktadır.
Şimdi bu sonucun geometrik olarak ne anlama geldiğini görelim. Aşağı-
daki Şekil 10.2.1 (s. 114) de A1 noktası _
113
Diğer taraftan verilen doğrusal denklemler dizgesini
(10.2.3) x, + 2x2 = 4
(10.2.4) 3*, + 2X2 = 6
biçiminde yazar ve bu denklemleri x2) uzayında (çözüm uzayı) çizersek
Şekil 10.2.2 yi elde ederiz. (10.2.3) den I ile ifade edilen doğruyu, (10.2.4)
114
Bu iki doğrunun kesiştiği A noktası = 1 x2 — -g- vermektedir.
_ 3_
_ ı _
biçiminde ifade edebiliriz. Kartes'gil eksenler üzerinde bu yöneyleri ifade eder-
sek Şekil 10.2.3 ü elde ederiz.
Şekil 10.2.3
'4
Bu şekilde Aı noktası yöneyini, A2 noktası yoneyını ve
2
115
yi de başlangıç noktasından çıkan aynı ışın üzerinde yer almaktadırlar1.
Bu durumda A t ve A2 yöneylerinin sonsuz sayıda doğrusal bileşimi B yöneyini
verebilecektir.
Nitekim bu doğrusal dnklemler dizgesinin denklemlerini
(10.2.7) 2x, + 4 x2 = 6
(10.2.8) X\ + 2 ^ = 3
biçiminde yazarsak x2) çözüm uzayında bunlar aşağıdaki Şekil 10.2.4 de
verilen tek bir doğruyu verecektir. Bu doğru üzerindeki tüm noktalar hem
(10.2.7) yi ve hem de (10.2.8) i sağladığı için bu doğrusal denklemler dizgesi-
nin sonsuz çözümü vardır.
116
-
- 3 ~ 2~
biçiminde ifade edebiliriz. Dikkat edilirse Ax = = ve A 2 =
_ 6_ _ 4 _
ların doğrusal bileşimi olarak ifade etmek olanaksızc ır. Nitekim Şekil 10.2.5
de bu durum görülmektedir.
117
Şekil 10.2.6
ÖRNEK:
3 2 x ~ 6~
ı
4 3 x2 =
1 4 .8
{ _
x3
_ _ 1_
doğrusal denklem dizgesinde genişletilmiş dizey
3 2 1 6
a6 = 4 3 2 8 dir.
1 4 7 1
KANIT: (HADLEY (1961, s. 68) den alınmıştır). A'nm içindeki her belirten
Ab içinde de yer aldığından, a (A) a(Afc) dir. Ayrıca a(Ab) o(A) + 1 dir.
Bu durumda iki olasılık söz konusudur.
118
ı
i) a (A) > a (Aö)
ii) a (A) = a (Ab)
şimdi bunlardan ilkini ele alalım. a(A) <a(Ab) olsun. ap A'nın j'inci sütun yöne-
yini göstersin. Bu durumda . .., a n ,b yöneylerinden oluşan derlem doğrusal
„ ™ ... . . . .
bağımsızdır. 0 halde S x• a• = b biçiminde yazabileceğimiz Xj 1er
t=ı
yoktur. Yani Ax = b dizgesini sağlayan bir x yöneyi bulunamaz, dizge
tutarsızdır. İkinci durumu ele alalım. a(A) = a(Ab) = k olsun. Bu takdirde
a ı . . . , a n ,b yöneyleri doğrusal bağımlıdır, ve A b nin her sütunu A'nın k ba-
ğımsız sütununun doğrusal bileşimi olarak ifade edilebilir. Bunları A'nın ilk
n
k sütunu olarak kabul edelim. Öyleyse S Xj&j = b yazabiliriz. O halde,
Ax = b dizgesini sağlayan en az bir x yöneyi vardır. (İ.K.)
Şimdi tutarlı bir doğrusal denklemler dizgesini ele aldığımızda karşılaşa-
bileceğimiz alt durumları gözden geçirelim.
TEOREM 10.2.3: Ax = b, A = [atJ)mxn olsun.
i) a (Ab) = a(A)=n ise (yani A nın ve A b nin aşaması, bilinmeyen sayı-
sına eşit ise)söz konusu denklem dizgesinin birtek çözümü vardır.
ii) a (Ab) = a (A) = k < n ise, bu denklem dizgesinin sonsuz sayıda
çözümü vardır.
KANIT: NOBLE (1969, s. 91).
Bu teoremin bir benzeri, tektürel doğrusal denklemler dizgesi için de
verilebilir.
TEOREM 10.2.3: Ax = 0 m tektürel doğrusal denklemler dizgesi her zaman
tutarlıdır.
i) Eğer a(A) = n ise dizgenin birtek çözümü vardır. O da x=0 I 1 yöneyidir.
ii) Eğer a(A) — k < re ise, dizgenin sonsuz sayıda sıfır dışı çözümü vardır.
KANIT: NOBLE (1969, s. 91)
Diğer taraftan bir doğrusal denklemler dizgesinin çözümü ile bu dizgeye
karşılık gelen tektürel dizgenin çözümü arasında da bir bağıntı vardır. Bu
da aşağıdaki teoremde özetlenmektedir.
TEOREM 10.2.4: Ax = b dizgesinin belli bir çözümü x 0 olsun. Eğer u bu
dizgeye karşılık olan Ax= 0 m tektürel dizgesinin bir çözümü ise z = x 0 + u
da Ax = b dizgesinin bir çözümüdür.
119
KANIT: (Bu kanıt NOBLE (1969, s. 92) den alınmıştır),
z = x 0 + u olsun.
Az = A(x„ -(- u) = Ax 0 -f Au = b + 0 m =b. O halde z de bu dizge-
nin bir çözümüdür. Şimdi z, Ax = b dizgesinin bir çözümü olsun. Yani
Az = b. Diğer taraftan Ax 0 = b dir. Bu iki bağıntıdan, Az - Ax 0 = A
( z " x o) = 0 m
yazabiliriz. O halde x Q , Ax = 0 m tektürel dizgesinin bir çözümüdür. Buna
u diyelim. u = z- x Q olduğundan z = x D -)- u dur. O halde z bir çözüm
ise bu x Q -f u biçiminde olmahdır. (Î.K)
Tutarlı doğrusal denklem dizgelerine ilişkin olarak buraya kadar anlatılan-
ların, bir de denklem ve bilinmeyen sayılarının farklılaşması durumunda ne
anlama geldiğini görelim. Anımsanacağı üzere A = (fflİJ)mx„ ise, burada m
denklem sayısını, re ise bilinmeyen sayısını göstermektedir. Bu durumda, tu-
tarlı bir doğrusal denklemler dizgesinde eğer
i) m = re ise; a(A) = re olduğunda birtek, a(A) < re olduğunda ise
sonsuz çözüm vardır.
ii) m < re ise; a(A) şS m < re olacağından bir tek çözüm bulmak olanak-
sızdır. Bu durumda a(A) < re olacağından sonsuz çözüm vardır1.
iii) m > re ise yine a(A) = re olduğunda birtek, «(A) < re olduğunda
ise sonsuz çözüm olacaktır.
Diğer taraftan bir doğrusal denklemler dizgesi tutarsız ise, bunun anlamı,
söz konusu dizgedeki tüm denklemleri eşanlı sağlayan hiç bir x çözümün bu-
lunamayacağıdır. Ancak bu durumda da farklı özellikler ortaya çıkmaktadır.
Bunları da şöyle özetleyebiliriz. Eğer «(A) ^ a(A : b) ve
i) m— re ise, a(A) = 1 olduğunda çözüm yoktur. Buna karşılık
1 < a(A) < n ise, doğrusal denklem dizgesindeki m-a (A) sayıda denklem dı-
şarıda birakılarak geri kalan denklemlerden oluşan tutarlı bir dizge elde
edilebilir. Bu durumda, n-a (A) = m-a(A) değişkenin değeri dışarıdan
belirlenerek, geri kalan değişkenler için çözüm elde edilebilir.
ii) m < re ise yine (i) de belirtilen durumlar ortaya çıkar.
1 Eğer bu durumda o (A) —m (denklem sayısı) ise, A'nın herhangi bir mxm, tekil olmayan alt
dizeyi seçilebilir. Bu alt dizeyin sütunlarına karşılık gelmeyen n-m değişkenin değerleri sıfıra eşitlenir ve
geri kalan doğrusal denklemler dizgesinin çözümü bulunursa, buna Temel Çözüm (Basic Solution) denir.
Bu yolla değeri sıfırdan farklı olarak bulunan değişkenlere Temel Değişkenler (Basic Variables) denir.
m
Bu çözümün önemi, söz konusu mx.m alt dizeyin sütunlarının R için bir taban oluşturmasıdır, m
denklendi ve n bilinmeyenli bir doğrusal denklemler dizgesinin
N = LJ
m ! (n-m) !
olanaklı temel çözümü vardır.
120
iii) m > n ise a(A) = n olması olanağı vardır. Bu durumda, yine
m-n kadar denklem atılarak tutarlı bir doğrusal denklemler dizgesine ulaşı-
labilir. Ancak bu kez çözüm birtekdir. Oysa (i) ve (ii) de birtek çözüm bulümak
olanaksızdır.
(10.3.1) X =
A *
A _ V
— d
ya da
121
(10.3.2) A* x = b*
(10.3.3) Ad* x = b d *
biçiminde yazabiliriz.
Tanım gereği (İ0.3.2)'nin herhangi bir çözümü (10.3.3)'ü de sağlayaca-
ğından, sorun (10.3.2)'nin çözümünü bulmak biçimine dönüşmektedir. Şim-
di A* in aşaması fc olduğuna göre, bu dizey içinde k sütun doğrusal ba-
ğımsızdır. Bunları ilk k sütun kabul edelim. Bu durumda
(10.3.4) A* = [A! V ]
yazabiliriz. Burada Aı* = (atJ)kxk ve Bel (Aı*) ^ 0 olur. A 2 ise kx(n-k)
dır. x yöneyini de bu bölüntülemeyle uyumlu olarak
Xl
(10.3.5) x = biçiminde yazalım.
_ -»-2 _
yazılabilir Buradan
(10.3.7) A,* x, + A2* X2 = b*
elde edilir, a (Aı*) = k olduğundan Aı* - 1 vardır. O halde,
(10.3.8) = A * - 1 b* - A,*-1 A 2 *x 2
- * _ l * _ * _ ! _ * -
(10.3.9) Xl A l b A ı A X 2
X X
_ 2 _ - 2
122
Görüldüğü gibi bu yöntem ile bir doğrusal denklem dizgesinin çözümünün
var olup olmadığı ve varsa ne olduğu bulunabilir.
Şimdi de 9. Bölümde gördüğümüz, satır en basit biçimini bulma yön-
teminden yararlanarak bir doğrusal denklemler dizgesinin çözümünün nasıl
bulunacağını bir örnek yardımıyla görelim. Bu örnekte sözü edilen aşamalar
9.2 de verilen yaklaşımı izlemektedir.
ÖRNEK:
2 x2 + x} 3
3 xt + 4 z 2 + 2*j 2
xt + 3 x2 + x3 4
Bu dizgeyi.
0 2 " x
ı ~ 3~
3 4 2X = 2
1 3 - *3 _ 4
biçiminde yazabiliriz. Genişletilmiş dizey
0 2
(A i b)= 3 4
1 3
olup, 9.2 de örnek olarak verilen ve en basit biçiminin bulunması istenen
dizeydir. Anımsanacağı üzere en basit biçim
1 0 0 4/3
1 1 0 7/3
0 0 1 -5/3 _
çıkmıştı. Bu dizeyin verdiği benzer doğrusal denklemler dizgesi ise
x, = -4/3
x2 = 7/3
x 3 - -5/3
olacağmdan istenilen çözüm bulunur.
ÖRNEK 2:
3%, x2 + = 2
2xt + x2 -[" 3x3 = 6
5*! 4- 2X2 4- 7*3 = 8
dizgesini çözelim. Genişletilmiş dizey
123
3 4 2~
(A :b)= 2 3 6
5 7 8
olacak.
AŞAMA 1. Gereksiz j\ = 1 ve atJ ^ o
AŞAMA 2. i = 2 için
R 1 yerine -a21 Rj + au R 3
= -2 (3, 1, 4, 2) + 3 (2, 1, 3, 6)
= (-6, -2, -8, -4) + (6, 3, 9, 18)
= (0, 1, 1, 14)
i = 3 için
R 3 yerine -o 3 ı Rı + o» R 3
= -5 (3, 1, 4, 2) + 3 (5, 2, 7, 8)
= (-15, -5, -20, -10) + (15, 6, 21, 24)
= (o, 1, 1, 14)
3 4 2
0 1 14
0 1 14
AŞAMA 3.
Birinci satırı atarsak geri kalan dizeyde jı = 2 dir. Burada R 3 yerine
- ai2 R 2 + a22 R 3
= - 1(0, 1, 1, 14) + 1 (0, 1, 1, 14)
= (0, 0, 0, 0)
yazalım. O halde dizeyimiz.
1 4 2
1 1 14
0 0 0
biçimini aldı.
(Aşama 3b ye gerek yok)
AŞAMA 4. k = 1 için önce i = 2 alabm.
- a12 R 2 + a 2 2 Rj
= - 1 (0, 1, 1 14) + 1 (3, 1, 4, 2)
= (0, -1, -1, -14) + (3, 1,4, 2)
124
(3, O, 3, -12)
yeni dizey
~ 3 0 3 -12 -
O 1 1 14
_ O O O O
Dikkat edilirse R 3 = (O, O, O, 0) olduğundan bundan sonraki hesaplamalara
gerek yok,
AŞAMA 5. Birinci satırı 3 e bölelim.
~1 0 1 -4 -
o 1 1 14
o o o 0
Yeni doğrusal denklem dizgesi
Xl + = -4
x2 -j- x} = 14
olur.
X\ = a dersek (1 de diyebi'irdik)
Xı = 14-a
x\ -j- 14 - a = -4
xı = -13 + a
125
«11 • K a
ı,k+ı • • • • «1n
a n l . . . «n,fc—1 K a
n,k+l • • «mı
* t =
«11 • • «ı,fc-ı « 1k «ı,fc+ı ' • • • «İn
«21 " a
2,k-l «2 k «2,fc+l • •• • • «2«
l
n>k—l nk n,k+1
nl
biçiminde elde edilir.
KANIT: HÜSEYÎN -SEZER (1977, s. 35-36)
Cramer kuralını sözle ifade edelim. x*k,jı bulmak için A dizeyinin Ze-ıncı
sütunu yerine b yöneyi konularak elde edilen dizeyin belirteni, A'nın belir-
tenine bölünür.
ÖRNEK:
3 xl + 2 x2 + x} =4
6 xx -f 8 x2 -f- 4*3 = 1
x ^ —3 x>2 —• 5 "
doğrusal denklem dizgesinin çözüm yöneyin deki **2 bulalım.
- 3 2 1 ~ ~ 4~
A= 6 8 4 ve b = 1
_ 1 3 0_ _ 5_
olduğundan
4
1
5
_5_
6
elde edilir.
ALIŞTIRMALAR
A.10.1 : Aşağıdaki doğrusal denklem dizgelerini çözün.
i) 3*j -f 2*2 + 4*3 ii) 3*j + 6*2 - * 3 =4
126
6*. 4X2 -)- 8*3 = 4 — x2 + 3*3 = 4
2*j + 6X2 + *3 = -1 —r *j | 3*3 = 8
iii) 4*t + 6*2 4- 7*3 = 9 İv) *J - *3 = O
*ı - *2 + 3x 3 = -3 *j + 2*2 - 3*3 = O
7 5*! - 5*3 = O
2*t 4- 3*2 4- — * 3 = -3
v) 6 *, 4- 3 *, 4- 2*3 - 4*4 8
3 *J + 8 * 2 4" 2*3 - * 4 5
11
vi) xx — 3*2 — 6*3 = 1
- * x 4" 3*2 4" 4*4 = 4
5*! + 4*2 + 8 * 3 = 1
xj #2 4 — 5
A.10.2: Aşağıdaki doğrusal denklem dizgesi verilsin. Cramer kuralından
yararlanarak * 2 yi bulun.
3 *j 4- 4*2 3*3 = 1
2 *j + * 2 4" 6*3 = 4
*, - * 2 4- 4*3 = 3
A. 10.3: Bir ekonomide üç mal olsun. Bu malların istem işlevleri
q/ = 60 - ZPa - 2 p„ + Pc
qbd = 40 - 2p a - 3p b 4- 2p c
q * = 35 - Pa - pb - 2 P c
ve sunum işlevleri ie
qa° =20+4 pa
s
qb = 4 + 5 pb
= 8 + 4 pc
biçiminde verilsin. Burada qad, qbd, qcd sırasıyla a, b ve c mallarının istem
miktarlarını, qbs qbs ve qcs de sırasıyla a, b ve c mallarının sunum miktar-
larını; pa, pb ve pc ise bu malların fiyatlarını göstermektedir.
i) Bu mallar arasında "ikame edicilik" ve "tamamlayıcılık" bağıntı-
larından hangisi söz konusudur? Niçin?
127
ii) Bu ekonomide dengede, mal fiyatlarının ne olaeağmı bulun.
A. 10.4: Aşağıdaki ulusal gelir belirlenmesi modeli verilmiş olsun.
Y = c+ I+ G+(X- E)
c = 100 + 0.8 (Y-T)
I =0,2 7 - 2 1
T = ıo +o.ı y
E = 15 + 0.3 y
G = T
X = 30
Md = 0.45 y — 1.2 i
AF = 40
M" = M5
Burada Y ulusal geliri, I yatırımı, G kamu harcamalarını, X dışsal ola-
rak verilmiş kabul edilen dışsatımı, E dış alımı, T vergiyi, i faiz oranını, Md
para istemini, Ms para sunumunu simgelemektedir.
i) Bu modelde verilen deklemleri yorumlayın.
ii) Bu modeldeki değişkenlerin denge değerlerini hesaplayın.
KAYNAKLAR
128
11.
Bölüm
129
bT(y) = aXx -f 6Xy = X (ax + 6y) dir. O halde ax + by e dir. a=b
ise 0 n x + 0 n y e F^ olduğunda, bir yöney uzayıdır. (İK.)
Bu temel teoremlere dayanarak, biz, her doğrusal eşlemenin bir dizey,
ve doğrusal işlemleyicinin ise bir kare dizey ile gösterileceğini hatırlayarak
aşağıdaki tanımı verip bundan sonraki çözümlememizi tamamen dizeyler
üzerinde sürdürebiliriz.
TANIM 11.1.2: A = (a İ J ) n x n , olduğunda Ax = Xx denklemini sağlayan
bir x (x 0„) yöneyi ve bir X sayılı varsa bunlara sırasıyla A'nın Özgül
Yöneyi ve özgül Değeri denir. A'nın tüm özgül yöneylerinden oluşan kümeye,
A'nın Izgesi denir.
Dikkat edilirse yukarıdaki tanıma uygun bir sonuç bulabilmek için ya-
pılan işlem
(11.1.1) Ax - Xx = (A- X I) x = 0„
tektürel dizgesinin çözümünü bulmaktadır. 10. Bölümden hatırlanacağı
üzere a(A- XI) = n ise bu dizgenin birtek çözümü vardır o da x = 0„ dir.
O halde sıfır dışı bir çözüm bulmanın yolu a(A - X I) < n olmasıdır. Bu
halde de
12
(11.1.2) Bel (A- XI) = a 22 -X = 0
olacaktır.
Bu belirtenin açınımı X cinsinden re-inci dereceden bir çok terimli (poly-
nom) verir. Bunu
(11.1.3) Bel (A-XI) = (-1)" X" + 6, X""1 + . . . + &„_! X + bn = 0
biçiminde ifade ederiz. Burada 6ı, bn, A'nın asal alt dizeylerinin belir-
tenlerinin toplamlarıdır.
TANIM 11.1.3: A n-inci sıradan bir dizey olsun. Bel (A- X I), A'nın Öz-
gül Çok Terimlisi ve Bel (A-X I) = 0 ise A'nın Özgül Denklemi adını alır.
A'nın özgül denkleminin çözümü, X„.. .,Xn biçiminde, birbirinden farklı
olması zorunlu olmayan, n kök verecektir. Bunlar A dizeyinin özgül değerleri-
dir. A'nın özgül köklerinin hepsi farklı ise bunlara Yalın (Distinct) denir,
fcğer bir kök h kere tekrarlıyorsa buna da Çarpımı h (Multiplicty h) denir.
Özgül değerlere ilişkin bazı sonuçlar:
SONUÇ 11.1.1: A ve A' nin özgül değerleri aynıdır.
SONUÇ 11.1.2: A = (aİJ)nx>h a(A)= k < n ise A'nın n-k özgül değeri sıfırdır.
SONUÇ 11.1.3: Üçgen ya da köşegen dizeylerin özgül değerleri, bunlarm ana
köşegenlerinde yer alan öğelerdir.
130
 dizeyinin özgül değerlerini bulduktan sonra bunlara karşılık olan
özgül yöneyler de şöyle bulunur.
Xt, A'nın bir özgül değeri olsun. Bunu
(11.1.4.) (A- X,I ) x = 0„
denkleminde yerine koyalım. Bel (A- XtI) = 0„ olduğundan, bunu sağlayan
x 0„, yöney sayısı sonsuzdur. Eğer a(A- X,I) = k ise, n-k bilinmeyenin
değerini biz sabit alır ve dizeyi kalan k değişken için çözebiliriz. Böylece, X,'e
karşılık gelen X1 özgül yöneyini buluruz. Dikat edilirse, X1, (A- X, I) x = 0„
dizgesinin çözümü ise, a bir sayıl olduğunda ax' de bir çözümdür. O halde bir
özgül değere karşılık gelen sonsuz sayıda, fakat doğrusal bağımlı, özgül yöney
vardır.
NOT: Eğer, bir özgül değere sonsuz sayıda özgül yöneyin karşılık gelmesi
karışıklık yaratıyorsa "Normalleştirilmiş özgül yöney" tanımlamak yoluna
(11.1.5)»,=
131
SONUÇ 11.1.3: A = (ajj)„xn v e A'nın özgül yöneyleri bağımsız olsun,
A'nın satır özgül yöneyi herhangi bir başka sütun özgül yöneyine dikeydir
(yani sayıl çarpımları sıfıra eşit).
KANIT: Xk, k=l, . .., n, A'nın özgül değerleri olsun.
(11.1.8) Axk = lkxk k= 1, ..., n
ifadelerinin tümünü
(11.1.9) AX=X A
biçiminde ifade edebiliriz. Burada X = (x\ .. .,x*, . . . , x n ); yani k ıncı sütü
nu xfc olan dizey ve
0 0.
1 -1
X , ., x" doğrusal bağımsızsa a(X) = n olduğundan X vardır. 11.1.9 un
-1
her iki tarafını X ile çarparsak
(11.1.10) A = X - 1 AX
buluruz. Diğer taraftan y 1 , . . ., y", A'nın sol taraf özgül yöneyleri olduğunda
(11.1.11) yk A— \ yk, k= 1, ... n
1 k
yazılabileceğinden Y = (y , . .., y , ..., y") denirse
(11.1.12) YA =• AY yazılabilir. Yine a(Y) = n olduğundan Y- 1 vardır ve
(11.1.13) A = Y AY"1
yazılabilir. Şimdi (11.1.10) ile (11.1.13) karşılaştırırsak
(11.1.14) Y= X" 1
ve buradan da
(11.1.15) YX = I
sonucunu elde ederiz. Bunu açık olarak yazarsak
, X») - 10 0~
0 1 0
Ö 6 . . .i
olacağından
yl . xJ' = 0 i * İ
1 J
y' . x' = 1 i = j
elde edilir. (I.K.)
132
Şimdi özgül değer ve köklere ilişkin bazı temel sonuçları bir teorem bi-
çiminde, kanıtlamaksızm sunalım.
TEOREM 11.1.3: A = (a l 7 ) n x n olsun. X,; i= 1, ..., n de bu dizeyin özgül
değerleri olsun.
1 i = 1
ii) A varsa, özgül değerleri -," dir.
"i
iii) x, A'nın Xk özgül değerine karşılık gelen özgül yöney olsun. O halde,
x, aynı zamanda A" (n bir sayı) dizeyinin özgül değeri olan X"k ya karşılık
gelen özgül yöneydir.
iv) A'nın özgül çok terimlisi
Bel (A- XI) = (-1)" X" + bx X"-1 + . . . + *>„_, X + bn = 0 ise
(_!)« A» + b, A»-1 + , .. + bn_, A + bn = O nx „
dir. Buna CAYLEY-HAMILTON TEOREMİ denir.
ÖRNEK: [Özgül değer ve yöneylerin bulunması]
1 4
4 1-X
A- XI = 2
3-X
Bel (A-XI) = (1- X) (3- X) - 8 = X2 -4 X -5 = (X-5) (X + 1)
0 halde iki özgül değer var. \ = 5 ve = - 1
Xr == 5 (A- XI) da yerine koyabm ve denklemimizi yazalım.
~ -4 4 -
(A- 51) = 2 -2 _
_
-4 4 " - 0 -
(A-5I) x = =
_ 2 -2 _ - _
_ o_
-4 xt + 4 x2 = 0
2 x1 — 2 x2 = 0
-4 4
Bel 8-8 = 0 olduğundan
2 -2
133
- 4 + 4*2 = O
2 — 2X2 = O
olacağından x2 = 1 bulunur.
Yani X, = 5'e karşıbk gelen özgül yöney
1
ırl — 1 dır.
Xl - 1 için
2 4
(A+I) = 2 4
ve
_
- 2 4 Xı ~ 0~
(A + I) x
_2 4 _ -X2 - _ 0_
2 4
=8-8=0
2 4
olduğundan
2 + 4 *2 = 0
2 + 4 *2 = 0
dizgesini çözebilmek için yine X\ = 1 alırsak
2 + 4x 2 = 0
2 + 4*2 = 0
-4y, - 2y2 = 0
4yr - 2y2 = o
y t = 1 dersek
-4 + 2y2 = 0
134
4 - 2y 2 = O olacağından y2= 2
bulunur. Xj e karşılık gelen özgül yöney y 2 = (1, 2) dir.
Xt = - 1 için
2 4
(jı> Jl) = (2y, + 2y2; 4y, + 4y2) = (0, 0)
2jı + 2y2 = 0
4
J ı + 4y2 = 0
yx = 1 alırsak
2 + 2y2 = 0
4 + 4yt =; 0
olacağından y2 — - 1 bulunur. Böyle olunca X2 = - 1 'e karşıbk gelen özgül
yöney y 2 = (1, -1) dir.
Dikkat edilirse
y l x 2 = (i, 2) 1
' = 1 + 2
( - 4 - ) = 1-1 = 0
_ -1/2 _
~ 1
y2 X1 = (1, -1) =1-1=0
1
1 4
Bel (A) = = 3-8 = - 5
2 3
X[ = 5„ X2 = -1 olduğuna göre
X r X2 = -5
görüldüğü gibi Bel (A) = Xj . X2
3 -4 "
A - 1 = -5
-2 1
- -3/4 4/5 ~
A"1 =
_ 2 /5 -1/5 _
3 _4_
- X
5
(A--XI) =
- X
135
8
Bel (A- XI) = ( - A - - x) ( - 4 - - x ) -
25 = O
3 , 3 X 1
x = O
~2T ^ 5 ^ ~5~ + 25
A t A
5 5
~ 2
136
TEOREM 11.2.1:
i) Benzer dizeylerin özgül denklemleri ve özgül değerleri aynıdır.
ii) P" 1 AP = B ve x, A'nın bir özgül yöneyi ise P - 1 x de B'nin bir özgül
yöneyidir.
KANIT: NOBLE, (1969, s. 345) den alınmıştır.
i) Bel P 1 Bel P = Bel (P"1 P) = Bel (I) = 1 olduğuna göre
Bel(B- X I) = Bel. (P^1 AP - XI) = Bel (P - 1 AP- XP"1 P)
1
= Bel P (A- XI) P
1
= Bel P Bel (A- XI). Bel P
= Bel (A-XI). Bel P 1 . Bel P
= Bel (A- XI)
ii) Ax == Xx olsun.
Biz bunu A.I.x= Xx ve I = P.P""1
biçiminde yazarsak,
A.P.P -1 x = Xx
bulunuz. Her iki tarafı da P - 1 ile çarpalım.
P - 1 AP. P~> x = P" 1 Xx ya da
(P _ 1 AP) (P _ 1 x) = X (P _1 x)
P _ 1 AP = P olduğuna göre
B(P _I x) = X (P~'x) dir.
P 'x ^ 0„ olduğuna göre bu bir özgül yöneydir. (x ^ 0„ idi çünkü, A'nm
özgül yöneyidir. P - 1 tekil olmayan bir dizey dir.)
TEOREM 11.2.2: A = ( a u ) n x n dizeyininretane doğrusal bağımsız özgül yöneyi
varsa A A dir. Burada A = (Xi)nx„ yani ana köşegeninde A'nm
özgül değerleri olan bir köşegen dizeydir.
KANIT: Bu teoremin anlamı verilen koşullarda P ' A P = A yazılabileceğidir.
Diyelim ki xı, x n A'nın re doğrusal bağımsız özgül yöneyi olsun.
P = [xı, . . . , x„] diyelim.
(1) AP = [Axı, . . . , Ax„] = [Xı x„ . . . , X„ x„] = PA Burada
~ Xt 0
A = Köşg. (X,)
_ 0 Xn
1
P'nin sütunları doğrusal bağımsız olduğu için P varaır. (AP) i P - 1 ile ard
çarparsak
P 1 AP = A buluruz. (Î.K.)
137
O halde bu teoremden şu temel sonuçları çıkarabiliriz.
i) Eğer n boyutlu bir kare dizeyin, A, doğrusal bağımsız özgül yöney
sayısı n ise, bu dizey köşegenleştirilebilir
ii) Ulaşılan köşegen dizeyin, ana köşegeninde A'nın özgül değerleri,
köşegenleştiren P dizeyinde ise, A'nın özgül yöneyleri yer alır.
Bu noktada, akla şu soru gelebilir. Acaba bir dizeyin özgül yöneyleri ne
zaman doğrusal bağımsızdır? Aşağıdaki teorem bunu yanıtlamaktadır.
TEOREM 11.2.3: A = (au)nKn dizeyinde;
i) Yalın özgül değerlere karşılık gelen, özgül yöneyler doğrusal bağım-
sızdır.
ii) A'nın n yalın özgül değeri varsa, bunların herbiriyle ilişkili bir tane
olmak üzere tam n tane doğrusal bağımsız özgül yöneyi vardır.
KANIT: (NOBLE 1969, s. 281-2 den) alınmıştır.
i) A'nın özgül değerleri Xı, . . . , Xs ve bunlara karşılık gelen özgül yöney-
ler ise sırasıyla Xı, . . . , x s olsun. x£'ler doğrusal bağımlı olsun ve bunun doğru
olduğu en küçük sayı s olsun o halde
«ı sı + aı+ Xı + as x = 0s n
138
(•) » = Pl »1 + P2 «2 + • • • • + P„ X„
yazabiliriz. Her iki tarafı A ile çarpalım
Au = Şı Axı + P2 Axı -f- -f p„ Ax„
olur. Axj - Xx( ve Au = X; u olduğu hatırlanırsa
(* *) Xu = p„ X, X j + jî2 X2 x + 2
+ P„ X„ x„ elde ederiz. (*)'i X(
ile çarpıp (* *) den çıkarırsak,
0„ = p. (Xı - Xf) x, + . . . . + P„ (X„ - Xj) x„
elde ederiz. X;'ler doğrusal bağımsız olduğuna göre, i -inci hariç tüm 1er
sıfırdır, (i-inci terim (X; - Xt) olduğu için bu P ( + 0 iken de sıfırdır,)
O halde
u = p, x t
olup, x ; 'ye doğrusal bağımhdır. (I.K.)
İktisatta zaman zaman önemli rol oynayan gerçel bakışımlı dizeylere
ilişkin sonuçları bir teorem biçiminde özetleyerek bu konuyu bitirelim.
TEOREM 11.2.4: A = ( a u ) n x n bir gerçel bakışımlı dizey olsun.
i) Bu dizeyin özgül değerleri gerçeldir.
ii) A'nın farklı özgül değerlerine karşıbk gelen özgül yöneyleri dikeydir.
iii) Bu dizey daima köşegenleştirilebilir.
ÖRNEK: (Köşegenleştirme)
~4 1 2
A = 0 2 1
_ 0 0 1
dizeyi verilsin. Bunun özgül değerlerini bulalım.
~ 4-X 1 2
A- XI = 0 2-X 1
_ 0 0 1-X
olduğundan
Bel (A- XI) = (4- X) (2- X) (1 - X)
elde edilecektir. Bu nedenle bu dizeyin özgül değerleri Xı = 4, X2 = 2
X3 = 1 dir.
Şimdi bu özgül değerlere karşılık gelen özgül yöneyleri bulalım.
Xı = 4 için
139
- 0 1 2 - 0 -
(A-4I)x = 0 -2 1 *2 = 0
_0 0 -3 _*3_ _ 0_
olduğundan
*2 "I" 2*3 == 0
2*2 + *3 == 0
- 3*3 = O
elde edilir. x1 = 1 dersek aradığımız özgül yöney
r ı ~
o
o
olacaktır.
X2 = 2 için
~2 1 2 *ı ' - 0
(A- 21) x = 0 1 1 *2 = 0
0 0 -1 *3 _ _0
olduğundan
2*1 + * 3 + * 3 =0
*3 = 0
-*3 = 0
elde edilir. *ı = 1 dersek aradığımız özgül yöney
1
-2
0
X3 = 2 için
~ 3 1 2~ " *1 ~ - 0
(A-3I) x = 0 1 1 *2 = 0
_0 0 0 _ _ *3 _ _0
olduğundan
3 *x + * 2 + * 3 0
0
*2 + *3 =
140
elde edilir.
Görüldüğü üzere verilen A dizeyi 3x3 dür ve 3 yalın özgül değeri vardır.
O halde Teorem 11.2.3 gereği bunun 3 doğrusal bağımsız özgül yöneyi vardır.
Ayrıca Teorem 11.2.2 den A dizeyinin köşegenleştirilebilir olduğu sonucunu
da çıkarıyoruz. A'nın özgül yöneylerini kullanarak
1 0 0
P 0 -2 -1
o 1 1
dizeyini yazalım. Bunun evriği
1 0 o
P- 1 = 0 1 -1
0 -1 2
olup
- 4 o
1
P AP = 0 0
o 1
elde edilir.
+ «21 X2 Xl + U
22 x2
2 + fl23 *2*3 +• • • + a2n X X
2 n
+ am x\
a x
+ m n *ı + Xn2 xn X2 + «r,3 xn x i +
sonucunu verir.
ÖRNEK:
3 1 4~ x
X
i
Q(x,x) = (*, x3) 2 1 6 2
1 3 7 - X3
olsun.
141
Q (x,x) = 3x21 + Sj x2 -f 4x1 x}
+ 2x2 x, + X22 + 6X2 X3
+ *3 xl 4- 3*3 x 2 4- 7* 2 3
= 3*2j 4- * 2 2 + 7* 2 3 4- 3*j x2 • 4- 5*j * 3 4- 9x 2 x}
bulunur.
Dikkat edilirse bir karesel biçimde her x} teriminin kat sayısı
a
ij + aji biçiminddier.
Bu nedenle
b
U = bJi = («ü + aJi) f
*J
b
a = an
biçiminde yeniden katsayıları tanımlayarak, aynı karesel biçim bir bakışımlı
dizeyle ilişkilendirilebilir.
ÖRNEK:
Yukarıdaki örneği alalım.
Q(*j x2) = 3 x\ 4- x 2 2 4- 7 x2i + 3 xlxl + 5*j x, + 9 x2 x3
5
= «13 + «3i olduğuna göre b13 = (o 13 4- a3l) = 2,5
9
= «23 + «32 olduğuna göre 6 23 = (a23 4- a32) = 4.5
3 1.5 2.5
B = 1.5 1 4.5
2.5 1.5 7 yazılabilir.
Karesel biçimlerde ilgilendiğimiz önemli bir konu, bunların hangi işareti
taşıdıklarıdır. İşte bunu belirlemede özgül değerlerden yararlanabiliriz.
TANIM 11.3.2:
i) V x ^ 0„ için Q (x, x) > 0 ise Q (x,x) Kesin Artıdır. (Positive
Definite)
ii) V x ^ 0„ için Q (x,x) < 0 ise Q (x,x) Kesin Eksidir. (Negative
Definite)
iiij Vx için Q(x,x) ^ 0 ise Q (x,x) Yarı Kesin Artıdır. (Positive Semi
Definite)
142
iv) V x için Q (x,x) şS O ise Q (x,x) Yarı Kesin Eksidir. (Negative Semi
Definite)
TEOREM 11.3.1: A = (aij)nxn gerçel, bakışımlı bir dizey, Q (x,x) = x'Ax,
x e R n ve Xı, . . . , Xn, A'nın özgül değerleri olsun.
i) A.v.a. A'nın özgül değerleri artı ise Q(x,x) kesin artıdır.
ii) A.v.a. A'nın tüm özgül değerleri eksi ise Q (x,x) kesin eksidir.
iii) A.v.a A'nın tüm özgül değerleri eksi değilse Q(x,x) yarı kesin artıdır.
iv) A.v.a. A'nın tüm özgül değerleri artı değilse, Q(x,x) yarı kesin eksidir.
KANIT: Teorem 11.1.5 den, gerçel bakışımlı bir dizeyin farklı özgül yöney-
Ierinin dikey olduklarını ve Teorem 11.2.4 den, böyle bir dizeyin köşegen-
leştirilebileceğini biliyoruz. Yani A gerçel bakışımlı bir dizey ise öyle bir
dikey (yani sütunlarının sayıl çarpımı sıfır olan ve dolayısı ile devriği evri-
ğine eşit olan) bir C dizeyi vardır ki
C 1 AC = C'AC W D
D = Köşg (Xf) i=l, ... , n.
Diğer taraftan, C tekil olmadığına göre,
x ^ 0 için x'Ax > 0 ifadesi x=Cy alınırsa y ^ 0 için y'C'AC y >0
ifadesine denktir. Ancak C'AC = D olduğuna göre, bu da
y'Dy = £ X2j y 2 f
i=ı
ile tanımlanan dizeye, A'nın r-ıncı sıradan Asal Alt Dizeyi (Principal Sub-
matrix) ve bu dizeyin belirtenine de Asal Alt Belirten (Principal Minör) denir.
Başka bir deyişle, bir alt dizeyin satır dizinleri, sütun dizinlerine eşit
ise, buna asal alt dizey denilmektedir.
143
ÖRNEK 1:
A = 22 hi 24
»33
»43
olsun. {»„ . . . . , ,»,} = {2, 4} diyelim.
B = (bkm) = («i* i j
dediğimizde ik = 2,4 ve im = 2,4 olacağından
B = 24
-K
olacaktır.
ÖRNEK 2:
U
13
A = »32
_ "31 32 33 _
dizeyinin birinci sıra asal alt dizeyleri a u , an ve a 1 3 dır. İkinsi sıra asal alt
dizeyleri ise
ve dır
»33 _
TANIM 11.3.3: A = (a t J ) n x n ve ffr = {1,2 . . . , r} olsun. Bu durumda, Ta-
nım 11.3.3: deki yöntemle belirlenen alt dizeye A'nın r-mcı sıradan öncü Asıl
Alt Dizeyi (Leading Principal Matrix) denir. Bu dizeyin belirtenine de A'nın
r-ıncı sıradan öncü Asal Alt Belirten (Leading Principal Minör) denir.
ÖRNEK:
A =
23
_ «31 "32 "33-
olsun. A'nın birinci sıra öncü asal alt dizeyi (a n ), ikinci sıra öncü asal alt dizeyi
dir.
144
>0, >0
o„>0, "22
*33
23
_
*ik
« ( i ^ o, ^ o 1
jk ^ 0
1 l
k] kk
>0 i, j, k e {1, n]
an
a,İj *ik
^ 0, 2; 0 Ijj 2
jk ^ 0,
a l
kt kJ
*jı
, (-1)" ^ 0 i,j,k e {1 n}
145
NOT 2: Bir karesel biçim ya da onu belirleyen dizey burada özelliklerden hiç-
birini taşımıyorsa buna Belirli Olmayan (Indefirite) Dizey (ya da) Karesel
Biçim, denir.
NOT 3: Dikkat edilirse Teorem 11.3.2 - Teorem 11.3.4 de A dizeyinin ba-
kışımlı olması gereklidir. Burada akla şu soru gelebilir. Acaba bakışımlı ol-
mayan dizeyler için böyle bir sınıflama yapılabilir mi? Bu soruyu olumlu
yanıtlamak olanaı vardır. Bu konu Kesinmisi Aıtı (Eksi) [Quasi Definite]
dizeyler başiığı altında bazı kaynaklarda yer almakta ve iktisatta kararlılık
çözümlemelerinde kullanılmaktadır. [ Örneğin MURATA (1977, s. 61-2).
ve bu kitabın 24. Bölümü]
146
i) Ancak ve ancak
B',
Ar - (-l) m Bel > O, r = m + İ , . . . , n
T> 0„
- mxr
ise Bx = O x'x = 1 koşulu altında x'Ax>0 dır.
ii) Ancak ve ancak
B„
A r = (-l) r Bel < 0, r = m -\-l, ..., n
1» 0„
'«ıra —
— mxr
ise Bx = 0, x'x = 1 koşulu altında x'Ax < 0 dır.
KANIT: DEBREU (1952 s. 297-298), MC FADDEN (1978, s. 371-3)
Özel bir durum olarak m= 1 yani B dizeyi bir lxn yöney (b) ise, Teorem
11.4.1 den şu sonucu çıkarabiliriz.
SONUÇ 11.4.1/1 A = (a 0 ) n x n bakışımlı bir dizey ve b' = (bj)lxn bir yöney
olsun.
i) Ancak ve ancak
ÖRNEK:
- 1 0 0 -
A = 0 1 0
0 0 1
b' - (1, 2, 3)
olsun
0 1
A 2 = Bel 1 2 = - 5 < 0
2 0
147
0 1
A , = Bel 1 2 = - 14 < O
O 3
2 O
olduğundan A r < 0, Ar = 2, 3 yazılabilir. O halde b'x 0, x'x = 1 koşulu
altında x'Ax > 0 dır.
148
ÖRNEK:
-1 1
A =
1 - 2
olsun.
. Ü„ = - 1 ve Bel (A) = 2-1 = 1
olduğu için A kesin eksi bir dizeydir.
_
- 1 -X 1
i) (A- XI) =
_ 1 -2-X
olduğundan
(1 + X) (2 + X) - 1 = 0
yazdabilir. Buradan da
2
X +3X+1 = 0
elde edileceğinden
-3 + V5~ ^ - 3 + 2.236
Aı = S = - 0.382
-3- V 5 -3 - 2.236
X3 = = -2.618
ALIŞTIRMALAR:
A. 11.1 : Aşağıdaki dizeylerin özgül değerleri ile sağ ve sol özgül yöneylerini
bulun.
~2 ı - " 3 0 0 ~
i) A = ii) B = 0 4 0
_ i 4 _ _ 0 0 0 _
_
1 4 1 ~ - 1 2 1 -
iii) C = 2 1 1 iv) D = 0 2 3
2 8 2 0 0 1
149
A. 11.2 : Yukarıdaki A. 11.1 de verilen dizeylerin özgül değerlerine dayanarak
belirtenlerini, evriklerinin özgül değerlerini bulun.
A. 11.3: Aşağıdaki gerçel bakışımlı dizey verilsin
1
A - 3
2
Bu dizeyi köşegenleştirin.
A. 11.4: Aşağıdaki karesel biçimleri dizey gösterimi biçiminde yazın.
X X
i) Ql l) = *1 *2 - \ +
ii) Q 2 (xt, X2) = x\ + 3 *2 - *22
iii) Q 3 x2, *3) = x\ + *22 + 3x23 - x1 x2 - 8 x1 x3
iv) Q 4 (xv x2, X}, X4) = x\ - X32 + 6X24 + 3*, x2 - 2x2 x} + x2x} - 4*ı x,
A. 11.5: Aşağıdaki dizeylerin işaret açısından özelliklerini belirleyin.
i)
1 2
ü) 5 1
1 4
1 ~
iii)
-4
0 2 1
iv) 2 1 0
1 O 1
A. 11.6: Q (xl,x2) — 3x} x2 -f 2x 2 2 + 4x2x3 -f 4x3
karesel biçimi üzerinde 2xt + x2 + 3 x} = 1 kısıtı konulduğunu düşü-
nelim. Bu durumda sözkonusu karesel biçimin işaret kesinliğini belirleyin.
A. 11.7: A. 11.5 de verilen dizeylerin özgül değerleri, aşamaları, belirtenleri
ve izleri baklanda besap yapmadan ne söyleyebilirsiniz?
KAYNAKLAR
150
ö . H Ü S E Y İ N , E. SEZER (1977): Matrisler ve Türevsel Denklemler, ODTÜ Yayını, Ankara, s. 70-91.
E. K L E İ N (1973): Mathematical Methods In Theoretical Economics, Academic Press, New York, s.
279-300.
D. Mc F A D D E N (1978): "Definite Quadratic Fonns Subject to Constraints" M. F U S S ve D . Mc FAD-
DEN'in derlediği Production Economics: A Dual Approach To Theory And Applications, Vol I,
North Holland, Amsterdam, adlı kitap içinde, s. 365-382.
Y . MURATA (1977): Mathematics For Stability And Optimization Of Economic Systems, Academic
Press, New York, s. 13-20.
B. N O B L E (1969): Applied Linear Algabra, Prentice Hail, Englewood Cliffs, N.J., s. 274-311.
L.L. PASINETTI (1977): Lectures On The Theory Of Production, MacMillan, London s. 226-277.
151
12.
Bölüm
(*„1 + xm + + xnn) + Jn = *„
yazılabilecektir.
Leontief modelinde yapılan bir varsayım da, birim çıktı başına kullanı-
lan her girdinin sabit bir büyüklük olduğudur. Bu varsayımı
152
a, + «12
12 *2
~2 + + «ı» xn + J- = *ı
a,, + «2n *„ + J2 = X2
"*22 Xx22 +
(12.1.3)
«»1 * ı + « « *2 + • • • • + = Xn
«„„ + yn
Dikkat edilirse bu varsayımlar altında alj katsayıları eksi olamaz. Eğer i
malı bir girdi olarak j malının üretiminae kullanıyorsa bunu ifade eden
atJ katsayısı artı, kullanılmıyorsa sıfırdır. O halde (12.1.3) de verilen doğrusal
denklemler dizgesi
(12.1.4) atJ > 0 , j = 1, . . . n
koşullarını sağlayan bir
(12.1.5) A = ( « « ) „
dizeyi
(12.1.6) y = *
_ yn _
sonul istem sütun yöneyi ve
x
(12.1.7) x = '
üretim miktarları sütun yöneyi tanımlandığında
(12.1.8) Ax + y = x
biçiminde ifade edilebilir. Bu denklemlere Leontief modelinin "Miktar Diz-
gesi" denir.
Diğer taraftan A dizeyinin j-inci sütununu a' ile gösterelim.
(12.1.9) aJ = 'U
hi
Bu sütun bir birim j malı üretebilmek için gerekli girdi miktarlarını vermek-
tedir. Bu durumda bir birim j malı üretebilmek için gerekli girdilerin maliyeti
(12.1.10) Cj = P l o,j + p2 a2j + .... + pn anj = p'a J
biçiminde ifade edilebilir. Burada
(12.1.11) p' = ( p p . . . . , P n )
Mal fiyatları satır yöneyidir. Şimdi de
(12.1.12) vj = P j - C j
tanımhyalım vj bir birim j— malı üretildiğinde ortaya çıkan "katma değeri"
göstermektedir. Bu büyüklük ilkesel girdiler (emek, sermaye ve toprak) ara-
sında bölüşülecek miktarı vermektedir. Bu durumda
153
(12.1.13) P j = p' a' + vj j= 1, . n
biçiminde yazılabilir. Eğer
(12.1.14) v' = ( ,vn)
dersek, tüm dizgeyi
(12.1.15) p' = p' A + v'
biçiminde yazabiliriz. Bu denklemlere de Leontief modelinin "Fiyat DizgesiV
denir.
Görüldüğü üzere bu modelde denge üretim miktarlarının bulunması için
(12.1.8) den ve denge fiyatlarının bulunması için ise (12.1.15) den yararlanmak
gerekmektedir. Her iki sorunun çözülebilmesi ise A dizeyinin taşıdığı özel-
liklere bağbdır. Şu anda A dizeyinin tüm öğelerinin eksi olmayan gerçel sayı-
lar olduğunu biliyoruz. Acaba bu bilgi bize çözüme ulaşmada bir yarar sağlar
mı? Şimdi bunu görelim.
ÖRNEK:
- 1 0 0~
i) A = 0 0 0
_ 0 0 0 _
bir eksi olmayan kare dizeydir.
" 2 0 0~
ii) A = 0 1 0
_0 1 0 _
Bir yarı artı kare dizeydir.
- 1 3 1
iii) A = 4 2 7
1 4 4
ise artı kare dizeydir.
1 Bu tanım H E A L - H U G H E S - TARLING (1974, s. 110) dan alınmıştır.
154
TANIM 12.2.2:
A
= (atj)nxn Ve J = {1, re} olsun. Eğer J'nin 1 = {/„ I2}
biçiminde ve i e Iv j e I2 olduğunda atj = 0 sonucunu veren biç bir bölün-
tülemesi yoksa, A bir Ayrıştırılamaz (Indecomposable) [ya da İndirgenemez
(Irreducible) ] dizeydir denir. Eğer böyle bir bölüntüleme varsa A bir Ayrış-
tırılabilir (Decomposable) [ya da İndirgenebilir (Reducible)] dizeydir. Eğer,
ayrıştırılabilir bir dizeyde j e I2 ve i e II olduğunda, a]i — 0 ise, bu Ta-
mamen Ayrıştırılabilir (Completely Decomposable) bir dizeydir.
ÖRNEK 1:
1 3 4 2
4 1 7 3
8 6 2 1
4 3 0 2
dikkat edilirse A'yı nasd bölüntülersek bölüntülüyelim verilen koşulu sağ-
layamayız. O halde A ayrıştırılamaz bir dizeydir.
ÖRNEK 2:
1 4 6 -
3 2 3
0 0 1
0 0 1
1 = {1, 2, 3, 4} ve I, = {3, 4} I 2 = {1, 2}
alalım, i e I t ve j e I 2 alırsak bu bize o3 °42 öğelerini verecektir. Dik-
kat edilirse bunların hepsi sıfır olduğu için, A ayrıştırılabilir bir dizeydir.
ÖRNEK 3:
1 2 0 0
A = 9 4 o 0
0 0 8 1
0 0 6 3
1 = {1, 2, 3, 4} I, = {3, 4} h = {1, 2}
alalım. Dikkat edilirse a, '3i — °4i = °32 — a 4 2 = 0 olduğundan bu dizey
ayrıştırılabilirdir. Ayrıca a l 3 = a 1 4 = o 23 = o 24 = 0 olduğundan, tama-
men ayrıştırılabilir bir dizeydir.
Bu örneklerden de görüleceği üzere ayrıştırılabilir bir dizey
(12.2.1) A =
O,
155
biçiminde ifade edilebilir. Burada A n ve A 22 kare dizeylerdir. (Aynı boyutta
olmaları gerekli değildir). 0 2 1 ise dikdörtgen bir sıfır dizeydir. Tümüyle ayrış-
tırılabilir bir dizey ise
~ An 0, 2
(12.2.2) A =
- ^21 ^2 2
ya da daha genel olara
A„ A olk -
(12.2.3) A = Ou A 02*
_ <>fcl Ok 2 A
A
kk -
biçiminde gösterilebilir.
Şimdi aşağıda verilen dizeye bakalım.
1 3 8 7
(12.2.4) A = 0 6 0 3
2 1 4 6
0 4 0 1
Bu dizey ilk bakışta ayrıştırılabilir dizey görünümünde değildir. Oysa bu
dizeyin 2. ve 3 sütunlar ile 2. ve 3. satırlarını yer değiştirirsek,
_
1 8 3 7
(12.2.5) A = 2 4 1 6
0 0 6 3
0 0 4 1
dizeyini elde ederiz ki bu ayrıştırılabilir bir dizeydir. O halde sorumuzu biraz
değişik ifade edersek, amacımız daha iyi ortaya çıkar. Acaba ele aldığımız
herhangi bir dizeyin hem sütun ve hem de satırlarını değiştirerek (12.1.1)
ya da (12.1.2) biçimine dönüştürebilir miyiz? Bu başarılabiliyorsa A sırasıyla
ayrıştırılabilir ya da tamamen ayrıştırılabilir bir dizeydir. Aksi halde ayrış-
tırdamazdır.
Şimdi bu kavramların ve yapılan dönüştürme işleminin ne olduğunu daha
iyi anlayabilmek için bir doğrusal denklemler dizgesini, A x = b, alalım ve
A dizeyinin ayrıştırdabilir olduğunu kabul edelim. x ve b yöneylerini de A'-
nın bölüntülemesine uygun bir biçimde bölüntüleyelim.
Örneğin A = (o İ J ) n x n ise, burada
A A x " 1»! "
A
ı "
(12.2.6) 11 12
_ Ou A 22 _ _ X2 _
Au = ( a ıj) m x m ı•^22 — (°ij) (n-m> x {n—m)
Xj = mxl, x 2 = (n-nı) xl bj = mxi; b 2 = (n m) xl
olacaktır. Bu dizgeyi:
156
(12.2.7) x b
ı = ı
A X b
22 1 = 2
biçiminde yazabiliriz. Dikkat edilirse bu yazış biçiminin bize gösterdiği, bu
dizeydeki değişkenlerin bir kısmının (x2 alt yöneyi içinde olanlar) çözüm
değerlerinin, geri kalanlardan (xt alt yöneyi içinde olanlar) bağımsız olduğu
fakat bu geri kalanların çözüm değerlerinin, öncekilere bağlı olduğudur.
Yani bu dizgede x 2 yöneyi içinde olanlar x5 yöneyi içinde olanlardan ba-
ğımsızdır. Oysa x i içinde olan değişkenler ise x 2 içinde olanlara bağlıdır.
A, Tamamen ayrıştırılabilir bir dizey olsa idi, bu dizeyi
A x
~ n Ol, - ı " bı "
(12.2.8)
_ou A„ _ _ X2 - - b2 _
biçiminde yazabileceğimiz için
(12.2.9) An Xl = b,
A x — h
22 — 12
bulacaktı. Bu halde ise x 1 ve x 2 birbirlerinden bağımsız olacaklardı.
Nihayet A ayrıştırılamaz olsaydı, dizgedeki her değişken diğerlerini
doğrudan ya da dolaylı olarak etkiliyor olacaktı.
Şimdi A dizeyimiz (12.2.4) deki gibi olsun. Yapılan dönüştürme sonu-
cunda ulaşılan dizeyi, aslında bir doğrusal denklem dizgesi söz konusu ol-
duğunda, bu dizgedeki denklemlerin ve değişkenlerin yerlerinin değiştiril-
mesinden ibarettir. Yani dizgenin niteliği değişmemektedir. A'yı (12.2.4)
de verilen dizey ve b' = (3, 6, 7, 1) alırsak Ax = b dizgesini
xt + 3 * 2 + 8 + 7 x4 = 3
6 x2 -f- 3 x. = 6
2 xt + x 2 -f 4 x3 + 6 x4 = 7
4 *2 + x4 = 1
biçiminde yazabiliriz. A da (12.2.5) de belirtilen dönüştürmeyi yaptığımızda
(b yöneyinde de uygun değişikliği beraberinde yaparsak) ulaşacağımız dizge:
+ 8 + 3 x2 + 7 = 3
2 xt + 4 x3 + -f 6 = 7
6 x2 x4 = 6
4 x, 4 x4
biçiminde olacaktır. Bu ise, görüldüğü gibi aynı dizgenin farklı bir sırayla
yazılmasından ibarettir.
157
TANIM 12.2.3: Her sütun ya da satırında bir adet bir sayısı olup diğer
bütün öğeleri sıfır olan dizeye Yerdeğiştirme Dizeyi (Permutation Matrix)
denir.
SONUÇ 12.2.1: P bir yerdeğiştirme dizeyi ise P - 1 = P' dir. Yani P dikeydir.
ÖRNEK:
0 1 0
P = 1 o 0
0 o 1
bir yerdeğiştirme dizeyidir.
0 1 0
P' 1 0 0 olup
0 1 1
PP PP' I dir.
SONUÇ 12.2.2: Herhangi bir A dizeyini, bir yerdeğiştirme dizeyi ile önçar-
parsak bu işlem, A'nın satırlarda yer değiştirmeye yol açar. Eğer bir A dizeyini
bir yerdeğiştirme dizeyi ile ardçarparsak bu işlem söz konusu A dizeyinin sü-
tunlarında yer değiştirmeye yol açar.
ÖRNEK 1:
3 1 2
A = 1 2 3
4 0 6
A'nın 3 üncü ve 2. satırlarının yerini değiştirelim.
1 0 0
P. = 0 0 1
o 1 o
3 1 2
P,A 4 0 6
0 1 0
Şimdi A'nın 1 ve 2 ci sütunlarının yerini değiştirelim.
0 1 0
A-ı = 1 o 0
0 o 1
1 3 2
AP,= 2 3 2
0 4 6
SONUÇ 12.2.3: Yukarıdaki örneklerden de anlaşılacağı üzere yer değiştirme
dizeyi birim dizey üzerinde,- yapılmak istenen yerdeğiştirmeler yapılarak elde
edilir.
158
Şimdi tanımımızı, yer değiştirme dizeyini kullanarak yineliyelim.
TANIM 12.2.4: A = (atJ)nlin olsun. Eğer
~ A A
PAP /»•U
_ o21 A22 _
sonucunu veren bir P yerdeğiştirme dizeyi varsa, A bir ayrıştırdabilir (indir-
genebilir) dizeydir. Eğer
An 01
PAP
- ®21 ^22 -
sonucunu veren (1) bir P yerdeğiştirme dizeyi varsa A bir tamamen ayrıştı-
rılabilir dizeydir.
Eğer böyle bir P, yerdeğiştirme dizeyi tanımlanamıyorsa, A bir ayrış-
tırılamaz (indirgenemez) dizeydir.
SONUÇ 12.2.4: Bir artı dizey tanımı gereği ayrıştırılamaz dizeydir. Eksi
olmayan ayrıştırılamaz bir dizey ise ya artıdır ya da yarı artıdır.
159
KANIT: Bu teoremin kanıtı için KEMP-KIMURA (1978, s. 82-3); MUBATA
(1977, s. 111-115) ya da TAKAYAMA (1974, s. 373-375) bakılabilir.
Şimdi de A dizeyinin ayrıştırılamaz olması koşulunu kaldıralım. Bu
durumda Teorem 12.3.1 de ulaşılan bazı sonuçlar değişecektir.
TEOREM 12.3.2. A = (a ; j )„ x n bir eksi olmayan dizey olsun. Bu durum
A dizeyinin aşağıdaki özellikleri gösteren ve bu dizeyin Perron Frobenius Kökü
adını alan bir özgül değeri, h P F (A), vardır.
i) XPF(A) ^ o
iii) X, A dizeyinin herhangibir özgül değeri ise X PF (A) > |X| dır.
iv) A'nın herhangibir öğesi arttığında }, p F (A) azalmaz.
| > X PF (A) ise ([J.I-A)-1 > 0 B X „ dır.
v) X
vi) A;, A'nın herhangibir asal alt dizeyi olsun. O halde XPJ,,(A) ^X P j r (A j ) dir.
KANIT: (Teorem 12.3.1) de verilen kaynaklara bakılabilir.
Teorem 12.3.1 ile Teorem 12.3.2 arasındaki farklar aşağıdaki dört nok-
tada toplanabilir. A eksi olmayan bir dizey olduğu halde ayrıştırılamaz de-
ğilse,
i) X P F (A) sıfır olabilir.1
ii) X PF (A) ya karşılık gelen özgül yöneylerin bazı (tümü değil) öğeleri
sıfır olabilir.
iii) X PF (A) ya karşıhk gelen özgül yöneyler doğrusal bağımsız olabilir.
iv) X P F (A) nın yalın kök olması gekmez.
v) A'nın X P F (A) dışındaki özgül değerleriyle ilişkili yarı artı özgül
yöneyler olabilir.
SONUÇ 12.3.2/1 : A = (« ;j ), lx „ eksi olmayan bir dizey olsun. O halde
i) X P F (A) = X P F (A')
ii) a e R + olduğunda
(12.3.1) X PF (aA) = ocXpf(A)
iii) m bir artı tamsayı olduğunda
(12.3.2) X PF (A m ) = XpF(A)'"
Bu konuyu son bir teorem daha vererek bitirelim:
TEOREM 12.3.3. A = ( a t J ) n x n bir eksi olmayan dizey olsun. a j , A'nın
j— inci sütun yöneyi ve a ; ise i-inci satır yöneyini göstersin. 1 B X 1 ile sütun top-
lama yöneyini gösterelim. O halde
1 Böyle bir olasılık olmasına rağmen, özellikle iktisatta karşılaşılan sorunlar açısından bu üzerin-
de durmağa değer bir sonuç değildir. Çünkü, KEMP-KIMURA (1978, s. 85) tarafından gösterildiği üze-
re, bu ancak ve ancak An O n x n ise geçerlidir.
160
(12.3.3) e.a. (a f l) ^ Xpr(A) 5Ş e.ç (atl)
ve
(12.3.4) e.a. (l'a j ) ^ XPF(A) ^ e.ç. (l'a j )
l^jŞÎn lŞijŞa»
dir.
KANIT: NIKAIDO (1968, s. 108), NIKAIDO (1970, s. 138-9) veya PASI-
NETTI (1977, s. 274).
12.4. Leontief Modelinin Çözümü
Altbölüm 12.1 de Leontief modelinin miktar dizgesini
(12.4.1) x = Ax + y
ve fiyat dizgesini de
(12.4.2) p' = p'A + v'
biçiminde elde etmiştik. Bu denklemlerin çözümü denildiğinde y > 0 dışarı-
dan verildiğinde (12.4.1) i sağlayan bir x*, rexl yöneyinin bulunması ve v' > 0
dışarıdan verildiğinde (12.4.2) yi sağlayan bir p*', lan yöneyinin bulunması
anlaşılmaktadır.
Bu sorunun anlamlı çözümü olup olmadığını araştırırken, doğal ki, ilk
sınaması gereken, çözümün birtekliğidir. (12.4.1) i
(12.4.3) ,(I-A) x = y
biçiminde yazabiliriz. 10. Bölümdeki tartışmalardan anımsanacağı üzere, y
dışarıdan verildiğinde böyle bir dizgenin çözümünün olabilmesi için
(12.4.4) a(I-A) = a (I-A i y)
ve çözümün bir tek olabilmesi için ise
(12.4.5) a(I-A) = n
koşullarının sağlanması gerekir.
Önce (12.4.4) ele alalım. (I-A; y) bir nx(ra+l) dizeydir. O halde bu
dizeyin aşaması, tanım gereği
(12.4.6) a(I-A: y) ^ e.a. (w,n+l) = n
dir. Diğer taraftan a(I-A), I-A dizeyindeki doğrusal bağımsız yöney sayısmı
verir. Bu modelde, her sütun yöney, farklı bir malın girdi gereklerini göster-
diğine göre, bu yöneylerin birbirlerinden farklı olacakları, aralarında bir
doğrusal bağıntı olmayacağı varsayılabilir. Bu ise o(I-A) = n olması
demektir. Bu iki koşul sağlandığında (12.4.1) in birtek çözümü vardır. O da
161
(12.4.7) x* = (I-A)- 1 y
ile gösterilir. Aynı mantıklama ile (12.4.2) nin de bir tek çözümü olduğu ve
ve bunun
(12.4.8) p*' = v' (I-A)- 1
olduğu gösterilebilir.
Ancak bu sonuçlar bir iktisatçı için tümüyle rahatlatıcı nitelikte değildir.
Çünkü gerek (12.4.7) ve gerekse (12.4.8), y ve v' yöneyleri yarı artı olsalar bile
x* ve p*' yöneylerinin eksi olmayacaklarını söylememektedir. Oysa eksi üretim
miktarı ya da eksi fiyatın iktisat açısından anlamı olmadığı açıktır. O halde,
Leontief modelinin çözümü dediğimizde x* ^ 0 ve p*' Şî 0 koşullarının da
sağlanmasını istiyoruz.
Acaba A'nm eksi olmayan bir kare dizey ve y ile v' eksi olmayan yöney-
ler olmasına dayanarak bu sonuçlara ulaşma olanağı var mıdır? (12.4.3) ü
denklemleri için açıp yazarsak
n
(12.4.9) xt - S atj Xj = y, i=1, , n
j=ı
elde ederiz. Dikkat edilirse, bu, k bir sayı olduğunda
n
(12.4.10) kxt - S atJ x} = y f i=1, , n
(12.4.11) jtdİJXj = yi i ,n
162
i) Herhangi bir veri b > O yöneyi için öyle bir x > O yöneyi vardır
ki Dx = b dır. Buna eşlenik olmak üzere, Dx > O eşitsizliğinin bir artı
çözümü varaır.
dn >0,
ii) d n > 0 , d, > O,.
dn
Bel (D; > O
iii) Herhangibir b > O için Dx = b doğrusal denklemler dizgesinin eksi
olmayan bir çözümü vardır.
iv) D < > O n!!n dir.
KANIT: NIKAIDO (1968, s. 90-93), TAKAYAMA (1974. s. 383-384), MU-
RATA (1977, s. 52-53) de Hawkins-Simon Koşulunun çeşitli kanıtları yer
alıyor. Burada aktarıldığı biçimdeki ifadenin kanıtı da KEMP-KIMURA
(1978, s. 9) da verilmektedir.
SONUÇ 12.4.1/1: TEOREM 12.4.1 de D dizeyinin ayrıştırılamaz olduğu da
varsayılırsa iii) ve iv) de verilen ifadeler şöyle güçlendirilebilir.
iii') Herhangibir b > 0 için Dx = b doğrusal denklemler dizegesinin artı
bir çözümü vardır.
iv') D 1 > 0„x„ dir.
SONUÇ 12.4.1/2: Hawkins-Simon koşulları sağlandığında, D dizeyinin tüm
alt belirtenleri artıdır. NIKAIDO (1968, s. 90-92).
NOT: Genellikle, Hawkins-Simon koşulu denildiğinde Teorem 12.4.1 deki
i) ve ii) arasındaki bağıntı anlaşılır.
Şimdi Leontief modeline dönelim. Leontief modelinde k = 1 olduğuna
göre Hawkins Simon koşulu
(12.4.14) 1 - an > 0 ya da a u < 1
1
- «ıı - «n
(12.4.15) = (l-«ll) (1 «2?) «12«21 > 0
1 - a,
163
meleri için gereken miktarın bir birimden az olması gerekmektedir. Bunun
anlamı, bir ton kömür elde etmek için kömür kullanılacaksa, bunun bir tondan
az olması demektir.
Ancak bu koşulun sağlanması, Hawkins-Simon koşulunun sağlanması
için gerekli olmasına rağmen yeterli değildir. Dikkat edilirse birinci maldan
bir birim üretildiğinde bunun an kadarı birinci malın kendi üretiminde a12
kadarı da ikinci maldan üretiminde kullanılmaktadır. Eğer geriye hiç birinci
mal kalmıyorsa bu
(12.4.17) an + a12 = 1
ya da /
(12.4.18) o 1 2 = 1 - o n
olması demektir. Bu sonucu ikinci mal için de yazarsak
(12.4.19) a 2 1 + a22 = 1
ya da
(12.4.20) o 2 1 = 1 - a22
elde ederiz. (12.4.18) ve (12.4.20) yi (12.4.15) de yerine koyarsa
(12.4.21) (l-an) (l-o 22 ) - ( l - o n ) (l-o 2 2 ) = 0
elde ederiz. O halde ya
(12.4.22) « u + a 1 2 <1
ya da
(12.4.23) « 1 2 + a22 < 1
olması halinde, (12.4.15) deki koşul an < 1 ve a 2 2 < 1 olduğunda sağlanacak-
tır. Bunun anlamı ise Hawkins-Simon koşulunun sağlanması içiıı her iki
maldan bir birim üretebilmek için o malların kendilerinden kullanılması
gereken miktarın bir birimden az olması ve mallardan en az birisinin, üretim
aracı olarak kullanıldığı miktarın üzerinde üretilebiliyor, olmasıdır. Bu ne-
denle, söz konusu koşula Leontief modelinin İşleyebilirlik (Workability)
ya da Yaşayabilirlik (Viability) koşulu denir.
Şimdi de (12.4.2) yi ele alalım ve
(12.4.24) p'(I-A)' = v'
biçiminde yazalım. Bu doğrusal denklemler dizgesini açık olarak biçiminde
(12.4.25) P j - S a t j P i = Vj j= 1, n
1=1
yazabiliriz. Yine v > 0 için p' > 0 olması için Hawkins-Simon koşulunun
164
sağlanması gerekir. Dikkat edilirse burada S aijpi birim üretim başına
i_ı
girdi maliyeti, vj birim üretim başına katma değer olduğu için (12.4.25)
birim başına net kazancın katma değere eşit olduğunu vermektedir. Bu
durumda fiyat dizgesinin eksi olmayan fiyatlar cinsinden çözümünün bulun-
ması, kârlılığın sağlanması demektir. Bu nedenle, bu koşullara Leontief mo-
delinin Kârlılık (Profitability) koşulları denir.
Şimdi iki mallı bir ekonomide Hawkins-Simon koşulunun ne anlama gel-
diğini geometrik olarak görmeye çalışalım. İki kesimli bir modelde
(12.4.26) A =
ise
l-an -«12
(12.4.27) I-A =
_ «2! 1 «22 _
olacaktır.
- l-an - - l-a12
(12.4.28) a 1 = ve a 2 =
- -°21 _ _ 1 «22 -
diyelim. Açıktır ki a 1 (i= 1,2) i-inci endüstrisinin bir birim i-malı üretebilmesi
için gerekli girdi-çıktı ilişkisini göstermektedir.
Şekil 12.4.1 (s. 166) de A ve B noktaları sırasıyla aj ve a 2 yöneylerini göster-
sin. C noktası da sonul istem yöneyini, y, versin. Bu durumda (I-A) x = y =
a1 + a 2 x2 yazılabilecektir.
A' = a 1 xx ve B' = a 2 x2 ise, koşut kenar kuralı ile C noktası buluna-
bilir.
Şimdi 6 açısına bakalım. Bu açı OA ve OB ışınları arasmdaki açıdır. Bu
açı 180 dereceden az oldukça ikisi aynı anda sıfıra eşit olmayan öyle xl >0
ve x2 > 0 büyüklükleri bulabiliriz ki <Xj X l ve <x.1 x2 noktalarının toplamı veri-
len C noktasını (ya da y sonul istemini) verir. Böylece herhangi bir veri y > 0
sonul istem yöneyi için (1-A) x = y eşitliği sağlanır.
Bu iki doğru arasında 180' den az açı olması ise ancak ve ancak OA
doğrusunun eğiminin, OB doğrusundan daha az olması ile olanaklıdır. Bu ise
(12.4.29) 1 -a,
<
l-au
olması demektir. Şekli çizerken zaten a,; < 1, a n < 1 varsaydığımız için bu
koşul
165
Şekil 12.4.1
ÖRNEK:
E. ÖNEY, İktisadi Planlama, s. 115 de Türkiye'nin 1968 girdi-çıktı
tablosundan elde ettiği dört kesimli modelde ulaştığı çıktı katsayılarını ver-
mektedir.
Tarım Madencilik İmalat S. Hizmetler
Tarım 0.2159 0.0173 0.1365 0.0049
Madencilik 0.0003 0.0034 0.0300 0.0075
İmalat Sanayii 0.0462 0.1737 0.2713 0.1348
Hizmetler 0.0438 0.1035 0.1258 0.1017
166
Buradan
• 0.7841 -0.0173 -0.1365 -0.0049
I-A = -0.0003 0.9966 -0.0300 -0.0075
-0.0462 -0.1737 0.7287 -0.1348
-0.0438 -0.1035 -0.1258 0.8983
Elde edilir. Şimdi bu dizeyin Hawkins-Simon koşullarını sağlayıp sağlamadı-
ğını irdeliyelim.
(1) 0.7841 > 0
167
= (0.7841) (0.6421) + (0.0173) (-0.0474)
-(0.1365) (-0.0472) + (0.0049) (0.0376)
= 0.5035 - 0.0008 + 0.0064 + 0.0002
= 0.5081 > 0
O halde Hawkins Simon koşulu sağlanıyor. Yani bu katsayıların belir-
lediği ekonomi, üretim aracı olarak kullandığının ötesinde çıktı elde edebilir.
îşleyebilirlik ve kârlılık için daha basit bir göstergeyi aşağıdaki teorem-
den çıkarabiliriz.
TEOREM 12.4.2: (BRAUER-SOLOW KOŞULU)
A = ( a u ) n x n Leontief modelindeki girdi katsayıları dizeyi olsun. Bu
dizeyin j— inci sütunundaki öğelerin toplamını
(12.4.32) a. 1 = 2 au
ile gösterelim. Eğer
(12.4.33) 1' a j < 1 ;=J, ,n
veya
(12.4.34) ajl < 1 i=l, ,n
ise Leontief modeli çalışabilirlik ve kârlılık koşullarını sağlar.
KANIT: SOLOW (1952) veya NIKAIDO (1968, s. 94)
ÖRNEK: Türkiye'nin 1968 yılı girdi çıktı çizelgesinden elde edilen katsa-
yılardan
a x l = 0.3746 l'a 1 = 0.3062
a 2 l = 0.0412 l'a 2 = 0.02979
a 3 l = 0.6260 l'a 3 = 0.5636
a 4 l = 0.3748 l'a 4 = 0.2489
elde edilir. Görüldüğü üzere bu sonuç Brauer-Solow koşulunu sağlamaktadır.
Yani 1968 yılında Türkiye ekonomisini, bu giıdi-çıktı modeli ile ifade etti-
ğimizi varsayarsak, ekonominin çalışabilirlik ve kârhlık özelliklerini taşıdığını
söyleyebiliriz.
168
Son olarak da Leontief modelinin sonuçlarının iktisadi anlamlılığı için
Perron-Frobenius köküne ilişkin özellikleri ortaya koymağa çalışalım. Çalı-
şabilirlik ve kârklık koşullarını sağlayan bir girdi çıktı katsayıları dizeyi,
Brauer-Solow koşulunu sağlayacaktır. Bu bilgi Teorem 11.3.3 ile birleştiril-
diğinde
(12.4.35) 0 < XPİ,(A) < 1
yazabiliriz. Bunu yazabilmemizin nedeni A eksi olmayan bir kare dizey
olduğu için hiçbir satır ya da sütun toplamının eksi olamayacağı özelliği ile
Brauer-Solow koşulunun sağlandığı varsayımlarıdır.
Şimdi eğer A ayrıştırılamaz bir dizey varsayılırsa, Teorem 12.3.1 / v den,
apf(A) < 1 olduğu için
(12.4.36) (I-A) - 1 > O,n x n
yazabiliriz. Bu durumda y > 0 için,
(12.4.37) x = (I-A)' 1 y > 0
ve aynı yolla, v' > 0 için
(12.4.38) p' — v' (I-A) - 1 > 0
elde edilir.
Eğer A ayrıştırılabilir bir dizey ise, bu defa Teorem 12.3.2/ v den,
X P F (A) < 1 olduğu için,
(12.4.39) (I-A)" 1 â O,
yazabiliriz. Yine y > 0 olduğunda
(12.4.40) x = (I - A)?1 y > 0
ve aynı yolla v' > 0 için
(12.4.41) p' = v' (I - A) - 1 > 0'
elde edilir.
ALIŞTIRMALAR
A.12.1 :
Bir ekonomiyi üç kesime bütüncülleştirdiğimizi ve bu çerçeve içinde
aşağıdaki girdi-çıktı katsayıları dizeyine ulaştığımızı varsayalım.
- 0.3 0.2 0.3 -
A = 0.1 0.6 0.4
0.2 0.1 0.2
169
i) Bu ekonomi yapılabilirlik ve kârlılık özellikleri göstermekte midir?
ii) Bir birim birinci mal üretmek için 0.3 birim, bir birim ikinci mal
üretmek için 0.2 birim ve bir birim üçüncü mal üretmek için 0.2 birim emek
gerektiğini varsayalım. Ekonomideki tüm emek sunumu 50 birim olsun.
Bu durum da y' = (40, 50, 30) biçimindeki bir sonul istemi karşılamak
olanaklı mıdır?
iii) Bu ekonomide her üç kesimde aynı anda elde edilebilecek ençok
eşdenli kâr oranını bulun.
A. 12.2: Aşağıdaki eksi olmayan kare dizeylerin Perron Frobenius köklerini
bulun
i) - 1 0 -
_0 1 _
ii) - 3 1 ~
_2 0 _
iii) " 2 0 -
_1 3 _
iv) ~ 1 2~
4 1
A. 12.3 : Yukarıda (A.12.2) de verilen dizeylerin Perron Frobenius köküne kar-
şılık gelen sağ ve sol özgül yöneyleri bulun.
A. 12.4: Bir ekonominin üretim teknolojisi aşağıdaki girdi katsayıları dizeyi
ile verilsin
0.1 0.2
A =
0.2 0.3
Bu ekonomide fiyatların
p' = p' A (ı + r) + w a 0
denklemine göre belirlendiği varsayalım Burada p' = (p^ p2) fiyat yöneyinı, r
kâr oranını, w ise ücreti göstermektedir. a Q = (0.2, 0.1) emek katsayıları
yöneyidir.
i) Bu ekonomide gerçekleştirilebilecek en çok eşdenli kâr oranını bulun
ii) İşçilerin ücretinin geçimlik düzeyde olduğunu varsayalım. Geçimlik ücret
sepeti ise 1 birim birinci mal ve 0,5 birim ikinci maldan oluşsun. Mallardan
birisinin fiyatını bire eşitleyerek, malların göreli fiyatını ve kâr oranını bulun.
iii) Bu ekonomide teknolojik gelişme olduğunu ve bunun sonunda, ikinci
malın üretiminde kullanılan birinci mal miktarınm 0.1 olduğunu, diğer kat-
170
sayıların değişmediğini varsayalım. Bu ekonomide sağlanabilecek en çok
eşdenli kâr oranı bü durumda değişir mi ? Değişir ise artar mı azalır mı, niçin ?
(i ve iii şıklar, SBF
1980-0cak, lisans
dönem sonu sorusu)
KAYNAKLAR
171
13.
Bölüm
172
1. Az = b
2. y'A = o l x „
y'b = 1
Bu durumda ya (1) in bir çözümü vardır ya da (2) nin, ancak her ikisinin
birden çözümü olamaz.
KANIT: GALE (1960, s.41)
Bu teorem bize bir doğrusal denklem dizgesinin çözümü olmasının
hangi koşula bağlı olduğunu göstermektedir.
Şimdi de bir doğrusal denklem dizgesinin eksi olmayan çözümü olması
koşulunu inceleyelim.
TEOREM 13.1.2: (FARKAS-MINKOWSKI) A = ( a u ) m x n , b = (ft ; ) mxl ,
x = (Xj) nxl olsun. Bu durumda Ax = b (b # 0 m ) dizgesinin bir eksi olma-
yan çözümü, x > 0,„ olması ancak ve ancak y'A > 0„ doğrusal eşitsizlik
dizgesinin herhangibir çözümünün y'b > 0 koşulunu sağlaması halinde
olanaklıdır.
KANIT: GALE (1960, s. 44-46) ve KEMP-KIMURA (1978, s. 3).
Bu koşulun sezgisel anlamını görebilmek için A = ( a 0 ) 2 x 3 alalım. A'nın
sütunlarını a j , j— 1,2,3 ile gösterelim. Bu durumda
(13.1.4) y'A = y'(a\ a 2 , a 3 ) ^ (0, 0, 0)
olacağından bu
(13.1.5) y'ai ^ 0 j= 1, 2, 3
olması demektir.
Diğer taraftan 6. Bölümden anımsanacağı üzere, (6.2.13); sıfır olmayan
iki yöney arasındaki açının cosinüsü
X y
(13.1.6) cos 0 =
x • IH
denklemi ile bulunuyordu. Tanım gereği ||x j|, ||y || > 0 olduğuna göre cos 0'reın.
işareti x'y sayıl çarpımına bağlıdır. Diğer taraftan trigonometri bilgileri-
mizden anımsayacağımız üzere bir açı 90° den büyük ise bunun cosinüsü
eksi (yani x'y < 0), 90° den küçük ise bunun cosinüsü artı (yani x'y >0)
ve son olarak 90° ise cos 0 = 0, (yani x'y = 0) olur.
(13.1.5) den y' ile a J arasındaki açının 90° den büyük olmadığını (ve
-90° az olmadığını) görüyoruz. Şimdi aşağıdaki Şekil 13.1.1 e bakahm.
c 1 ve c 3 , sırasıyla a 1 ve a 3 yöneylerine dik açı yapacak biçimde çizilmiştir. Bu
durumda c 1 O c 3 konisi1 y'a 3 > 0 tüm j 1er için sağlayan y' yöneylerinin yer
1 Koniyi bu bölümde biraz ileride tanımlaycağız.
173
alacağı bölgeyi vermektedir. Bu bölgedeki herhangi bir y' yöneyi için y'b > O
olabilmesi için b yöneyinin a, O a1 konisi içinde yer alması gereklidir.
Şekil 13.1.1
174
Ax ^ b
dizgesinin bir eksi olmayan çözümü vardır, ya da
y' a ^ o lxm
y b < 0
doğrusal eşitsizlik dizgesinin bir eksi olmayan çözümü vardır.
KANIT: GALE (1960, s. 47-48, MURATA (1977, s. 284)
Şekil 13.2.1
175
TANIM 13.2.2: A <= R» olsun. Eğer herhangibir s > 0 için bir x° s A
noktasında
(13.2.2) N(x°, e) <= A
koşulu sağlanıyorsa, x A'nın içindedir denir. A' nın için yer alan tüm öğelerden
oluşan kümeye A'nın İçi (Interior) adı verilir ve İç (A) ile gösterilir.
TANIM 13.2.3: A <=- R" olsun. x s A noktasının tüm e > 0 için
s-yöresinin içinde hem A kümesine ait olan, hem de A kümesine ait olmayan
noktalar varsa, x, A kümesinin bir Sınır Noktasıdır (Boundary Point) denir.
'nın tüm sınır noktalarından oluşan kümeye A' nın Sınırı adı verilir ve S (A)
ile gösterilir.
ÖRNEK: Aşağıdaki Şekil 13.2.2. de X1 noktası bir iç nokta, x 2 noktası bir
sınır noktasıdır.
— —
X
1
Şekil 13.2.2
TANIM 13.2.4: A <=• R" olsun. Ancak ve ancak lç{A) = A ise, A bir Açık
Kümedir, (Open Set),
ÖRNEK: A — '{x\a < x < b, xeR} <= R olsun. A açık bir kümedir.
Çünkü, İç (A) = \x \a < x <b, xe R} dır. Bu kümeye Açık Aralık (Open Inter-
val) denir. Açık aralık (a, b) ile gösterilir.
TANIM 13.2.5: A <= R" olsun. Ancak ve ancak S (A) <= A ise, A bir
Kapalı Kümedir (Olosed Set).
176
ÖRNEK: A = {at'| a x <*b, t e R } c R olsun. A kapalı bir kümedir.
Çünkü S(A) — {a, 6} dir. Yani sınır "a" ve "t" noktalarından oluşmakta-
dır. Bu noktalar da A kümesinin içindedirler. Bu kümeye Kapalı Aralık (Closed
Interval) denir ve [a,fe] ile gösterili.
TANIM 13.2.6: ^ c R » V e r > 0 olsun. Ancak ve ancak Va e A için
]|a | < r, ise, A bir Sınırlı Kümedir (Bounded Set).
TANIM: 13.2.7: Kapalı ve sınırlı bir kümeye Topak (Compact) küme
denir.
TANIM 13.2.8: A <= R», ve x° e R" olsun. Eğer Va e A için a ^ x°
A kümesi Alttan Sınırlıdır (Bounded From Below) denir. Eğer Va e A için
a < x° ise A kümesi Üstten Sınırlıdır (Bounded From Above) denir.
ÖRNEK: Aşağıdaki Şekil 13.2.3-a'da alttan sınırlı ve 13.2.3-b' de ise
üstten sınırlı birer küme gösterilmektedir.
(b)
Şekil 13.2.3
177
DIŞBÜKEY KÜME KFMN DIŞBÜKEY KÜME DIŞBÜKEY OLMAYAN KUME
Şekil 13.3.1
179
ğundan p e R + " dır1, x e R + " da, tüketicinin lıer bir maldan tükettiği miktar-
ları göstersin. O halde bütçe denklemi
£(p, x) = {x e R+" |p'x = Y, p e R+"}
çoklu düzlemi ile gösterilir.
TANIM 13.3.4: D(p,x), R" üzerinde tanımlanmış bir çoklu düzlem olsun.
(13.3.2) D(p,x)_ = {x G R"| p'x < a}
ve
(13.3.3) D(p,x)+ = {x e R"| p' x > a}
kümelerine, -D(p,x) çoklu düzleminin oluşturduğu Açık Yarı Uzaylar (Open
Half Spaces) denir. Açık Yarı uzay bir açık kümedir.
ÖRNEK: Aşağıdaki Şekil 13.3.3. de, D(p,x)+, D(p,x)_ doğrusunun üstünde ka-
lan fakat D(p,x) e eşit olmayan tüm noktaları; D(p,x)_ ise aynı koşul altında
Şekil 13.3.3
TANIM 13.3.5: D(p,x), R" üzerinde tanımlanmış bir çoklu düzlem olsun.
(13.3.4) D(p,x)_ = {x e R" | p'x ^ a }
ve
1 PgR"+ dediğimizde bu p > 0„ anlamına gelmektedir. Yani bazı fiyatlar sıfır olabilir. R n +
n- boyutlu gerçel uzayın eksi olmayan kısmıdır. Biz R " + + ile n - boyutlu gerçel uzayan artı kısmını
göstereceğiz.
180
(13.3.5) J5(p,x)+ = {x eR»| p'x ^ a}
kümelerine, D(p,x) çoklu düzleminin oluşturduğu Kapalı Yarı Uzaylar (Closed
Half Spaees) denir. Kapalı yarı uzay bir kapak kümedir.
ÖRNEK: Tüketicinin bütçe denklemi ile oluşturulan aşağıdaki küme
bir kapalı yarı uzaydır.
B(p,x) = {x e R% ] p'x < Y, p G R" + }
Bu küme bize, tüketicinin elindeki geliri ile veri fiyatlardan alabileceği
tüm mal bileşimlerini vermektedir.
ÖZELLİK 13.3.1: Açık ve kapalı yarı uzaylar birer dış bükey kümedir.
ÖZELLİK 13.3.2: D(p,x)+ n D(p,x)_ = D(p,x)
TANIM 13.3.6: A c R» olsun. Eğer A bir D(p,x) çoklu düzlemi tara-
fından belirlenen iki kapalı yarı uzaydan birisinin alt kümesi ise, D(p,x),
A nın Sınırlayıcı Çoklu Düzlemidir (Bounding Hyperplane) denir. Eğer
A bir D (p,x) çoklu düzlemi taralından belirlenen iki açık yarı uzaydan biri-
sinin alt kümesi ise D(p,x) A' nın Ayırıcı Çoklu Düzlemidir (Seperating Hy-
perlane).
ÖRNEK: Aşağıdaki Şekil 13.3.4 de A kümesi D(p,x)_ içinde olduğundan
D (p,x), A için bir sınırlayıcı çoklu düzlemdir. Dikkat edilirse A c: D (p,x)_
olduğundan, D (p,x) aynı zamanda ayrıcı çoklu düzlemdir.
Şekil 13.3.4
181
TANIM 13.3.7: A <= R», (A ^ 0 ) bir kapalı küme ve D(p,x) A için
bir sınırlayıcı çoklu düzlem olsun. Eğer A ile D(p,x) in S(y4) üzerinde bir or-
tak noktaları varsa, D (p,x), A için bir Destekliyici Çoklu Düzlemdir (Support-
ing Hyperlane)1
ÖRNEK: Aşağıdaki Şekil 13.3.5 de A kümesi D(p,x)+ içindedir ve A
ile D(p,x) in S(A) üzerinde ortak noktalan vardır. Bu nedenle D(p,x) A için
bir destekleyici çoklu düzlemdir.
Şekil 13.3.5 ,
TANIM 13.3.8: A,, A2, <= R» iki boş olmayan küme ve D (p,x) = {x |
p'x = a x e R"} bir çoklu düzlem olsun. Eğer
(13.3.6) V x e Aı için p'x < a
(13.3.7) V x e A2 için p'x > a
ise D (p,x) çoklu düzlemi Al ve A2 kümelerini Ayırmıştır denir. Eğer (13.3.6)
ve (13.3.7) deki eşitsizlikler, kesin eşitsizlik ise D (p,x), A{ ve A2 yi Kesin Ayır-
mıştır denir.
Şimdi bazı önemli teoremleri ele alarak bu tanımlanan çoklu düzlem-
lerin varlığını görelim. Önce ayrıcı çoklu düzlemin varlığı konusunu ele ala-
lım:
1 Destekleyici çoklu düzlem, bir kümeye teğet olma fikrinin biçimlendirilmesidir.
182
TEOREM 13.3.9: A <= R", kapalı dışbükey ve boş olmayan bir küme
ve x° G R" olsan. O halde ya x° e A dır, veya öyle bir D (p,x) çoklu düzlemi
vardır ki x° G D (p,x) dir ve D (p,x) A için bir ayırıcı çoklu düzlemdir.
KANIT: KLEIN (1973, s. 326) veya BAZARAA-SHETTY (1979, s. 45)
ikinci olarak destekleyici çoklu düzlemin varlığını gösterelim:
TEOREM 13.3.10: A <c R" bir kapalı, dışbükey ve boş olmayan küme
a° G S(A) olsun. O halde ^4'nm a° noktasında enaz bir destekleyici çoklu düz-
lemi vardır.
KANIT: KLEIN (1973 s. 326-7)
Bu iki teoremin ışığında aşağıdaki genel teorem verilebilir.
TEOREM 13.3.11: (MINKOWSKI) A <= R" bir kapalı dışbükey ve boş
olmayan küme ve x° e R" olsun. O halde ya x° e lç{A) dır veya ^4'nın öyle
bir sınırlayıcı çoklu düzlemi D (p,x), vardır ki x° G D (p,x) dir.
KANIT: KARLIN (1959, I. s. 398)
Şimdi de iki dışbükey kümeyi ayıran bir çoklu düzlem olduğunu görelim:
TEOREM 13.3.12: AX, A2 <= R" boş olmayan dışbükey kümeler ve
İç (AJ c: 1Ç(A2) = 0 olsun. O halde öyle bir p # 0 n yöneyi ve a sayısı
vardır ki
Va, G AX için p'a, 2; a
ve
Va, G A2 için p'a 2 5Ş a.
olur. D (p,x) = {x|p'x = a, a e R"} çoklu düzlemine de ayırıcı çoklu düzlem
denir.
KANIT: HEAL-HUGHES-TARLING (1974, s. 20-21)
Aşağıdaki Şekil 13.3.6 da (s. 184) bu teoremin ne anlama geldiği görül-
mektedir.
Bu teoremin iktisatta birçok önemli uygulaması olduğunu da belirtelim1.
13.4. Çok Yüzeyli Kümeler ve Uç Noktalar
Bir yarı uzayan bir dışbükey küme olduğunu görmüştük. Bu durumda
R" içindeki m yarı uzayın kesişimi de bir dışbükey kümedir. Bu özelliği ta-
şıyan kümeleri aşağıdaki biçimde tanımlayabiliriz.
TANIM 13.4.1: A = (au)mxn, b = (6,) m M olsun. Bu durumda
(13.4.1) S = {x|Ax< b, x GR"}
kümesi bir dışbükey küme olup, m yarı uzayın kesişimini ifade etmektedir.
S kümesine Çok Yüzeyli Küme (Polyhedral Set) denir.
1 B u teoremden genel denge kuramına ilişkin tartışmalarda yararlanılmaktadır. Bu konuda T.
B U L U T A Y (1979)a bakılabilir.
183
Şekil 13.3.6
184
IA) CB) CO
UÇ NOKTALAR La.b.c.d.el UÇ NOKTALAR (Tüm Çember)
UÇ NOKTALARta.b.cl
Şekil 13.4.1
Şimdi bir çok yüzeyli kümenin uç noktalarını nasıl niteliyeb ileceğim izi
görelim.
TEOREM 13.4.2: S = .{x|Ax = b m , x > 0, x e R*}, A = (au)mxn,
o(A) = m, b = ( 6 ; ) m x l , bir çok yüzeyli küme olsun. Ancak ve ancak A dizeyi
x ı - AR'b -
x
0 . Ar1 b > o„
- X 2 -
KAYNAKLAR
M.S. BAZARAA - C.M. SHETTY (1979): Nonlinear Programming, Addison Wesley, Reading, Massac-
husetts.
T. B U L Ü T A Y (1979): Genel Denge Kuramı, A.Ü.-SBF Yayınları No: 434, Ankara (Bu kaynakta, bir
taraftan dışbükey kümeler ve ilgili kavramlar Matematikte Ek'de, (s. 338-342, 350-356 arasında)
incelenmekte diğer taraftan genel denge kuramında bunlardan nasıl yararlanıldığı esas metinde
gösterilmektedir).
D . GALE (1960): The Theory of Linear Economic Models, Mc Graw Hill, New York.
185
S. K A R L I N (1959): Mathematical Methods and Theory in Games, Programming and Economics, Vol I,
Pergamon Press, London.
E. K L E I N (1973): Mathematical Methods of Theoretical Economics, Academic Press, New York.
M. MARCUS - H. MlNC (1964): A Survey of Matrix Theory and Matrix Inequalities, Allyn and Bacon,
Boston, (özellikle, s. 93-120)
Y . MURATA (1977): Mathematics for Stability and Optimization of Economics Systems, Academic Press,
New York.
A.W. ROBERTS - D.E. V A R B E R G (1973): Convex Functions, Academic Press, New York (özellikle 3
ncü v e 6 mcı bölümler).
A. TAKAYAMA (1974): Mathematical Economics, Dryden Press, Hinsdale, Illinois.
J.E. WOODS (1978): Mathematical Economics, Longman, London (özellikle s. 222-228).
186
14.
Bölüm
EREY VE SÜREKLİLİK
14.1 Erey
Erey kavramını görebilmek için önce Diziyi (Sequence) tanımlayalım.
TANIM: 14.1.1: xn e R olduğunda
(14.1.1.) x2, xn,
biçiminde gerçel sayıların ardışık biçimde sıralanmasına bir Sonsuz Dizi
(Infinite Sequence) denir ve bu
x
(14.1.2) {*X=ı = n . *„,••••
biçiminde gösterilir. (14.1.2) de yer alan xn sayılarına, dizinin öğeleri denir.
Bir diziyi oluşturmak için izlenen yol dizinin n- inci öğesini betimleyen
bir kural vermektir.
ÖRNEK 1: xn = — olsun.
ÖRNEK 2: x = -Ü-L
n
i "-1 r - 1 o 1
a n _ ı
>
n 2 3
\ L r ' ' ' " ' " - i
Ancak her diziyi böyle basit bir kural ile ifade edemeyebiliriz. Nitekim
aşağıdaki örneklerde sadece n- inci öğüsinin betimlenmesiyle oluştu rulama-
yan diziler verilmektedir.
187
ÖRNEK 3:
{*X« 1 = .{1. 2' 3» 5 ' s ' 1 3 > 21» 3 4 ' ••••}
dizisini aşağıdaki kural ile oluşturabiliriz.
= = 1
1 — x n + *„_ı W >2
Bu yolla ulaşılan sayı dizisine Fibanocci Sayıları denir.
ÖRNEK 4:
xn = rın çift
çift sayı
sayı ise
ise
ÖRNEK 1:
188
«xr
2m<
-1—
Şekil 14.1.1
_3_
x„ = T 5 '
H)-' ( + r ) | s ı
dizisi ise smırsızdır. Çünkü bu dizinin tüm öğelerinin salt değerlerini aşan
sonlu bir sayı yoktur.
TANIM 14.1.4: {x n } bir dizi ve s > 0 olsun. Eğer Vn > N için
(14.1.6) \xn - L | <s
sağlayan bir L sayısı varsa, {xn} dizisi Yakınsaktır (Convergent) denir. Bura-
daki L sayısına da, söz konusu dizisinin Ereyi (Limit) adı verilir. Bu özellik
(14.1.7) Erey xn = L
n-*co
biçiminde ifade edilir.
189
Eğer bir dizi yakınsamıyorsa, buna Iraksak Dizi (Divergent Sequence)
deııir.
Iraksak dizilerin ereyleri eksi ya da artı sonsuzdur. Ancak bir dizinin
ereyinin olmaması için mutlaka çok büyük terimleri olması gerekmez. Örneğin
aşağıdaki diziyi ele alalım.
(14.1.8) {*„}' = {(-1)"} = {-1, +1, -1, . . . . }
şimdi bu dizinin bir ereyi olduğunu varsayalım. Yani
malıdır ki
(14.1.10) |1 - L | <
190
N (p,r) = {x\ p-r < x < p+r} = {x\ -r < x-p < r}
= M l*-p| <
biçiminde gösterilir.
Şimdi bir işlevin ereyini tanımlayabiliriz.
TANIM 14.1.7: / işlevi (a, b) açık aralığı üzerinde tanımlansın, c e (a,6)
olsun, (c noktasında / tanımlanmamış olabilir) L e R olduğunda
Erey f (x) = L ifadesine / (x) in x, c ye gittiğinde Erey denir.
Şekil 14.1.2
191
Görüldüğü gibi x e Nı (c, S) oldukça f(x) e Nı (L, s) olmaktadır. O halde c
noktasında Erey f (x) = L dir.
x-*c
N]CLV0 |
Nf(L2.E) |
-"""frîa
>
X
Şekil 14.1.3
192
ÖRNEK:
/(*) = [*]
olsun. Burada [x], at'e eşit ya da küçük olan en büyük tanmsayıdır. Örneğin
* = 1,222414 ise [*] = 1 dir. 2,999988 ise [x] = 2 dir. Şimdi c herhangi
bir tam sayı olsun.
Bu durumda x < c olduğunda x e N2 (c, S) ise f(x) — c-1 dir.
x > c olduğunda at e N2 (c, S) ise
f(x) = c dir. O halde
Erey f(x) = c-1
x->c—
Ereyf(x) = c
x->c+
dir.
Bu tanımlar ve örnekten de görülebileceği üzere bir işlevin ereyinin bu-
lunabilmesi için sağ taraf ve sol taraf ereylerinin eşit olması gerekir.
Şimdi ereyin bulunmasına ilişkin bazı temel sonuçları kanıtlamaksızın
bir teorem biçiminde verelim.
TEOREM 14.1.1 :
193
KANIT: Örneğin S. LANG (1968, s. 39-40).
ÖRNEK 1:
ÖRNEK 2:
3
Erey * ' 1 - 3(1)
-1 _ JL = _ JL
X2 -6 2
(l) -6 -5 5
14.2. Süreklilik
Yukarıda erey kavramını ele alırken, /(x) işlevinin ereyinin aradığı c
noktasında gösterdiği özelliklerle hiç ilgilenmedik. Hatta tanımımızı verirken
f(x) in bu noktada tanımlanmamış olabileceğini de belirtmiştik. Şimdi bu
durumu biraz kısıthyalım ve /(x) in erey noktasmda bazı yeni koşulları da
sağladığını açıkça varsayalım. Bu durumda daha küçük bir işlev ailesi elde
edilecektir. Ancak söz konusu kısıtlamaların uygun bir biçimde konulması
halinde bu işlev ailesi ile çok daha fazla bilgi verici işlemler yapılabilir. îşte
bu uygun kısıtlımalar aşağıdaki tanımda verilmekte ve ulaşılan işlev ailesi
tanımlanmaktadır.
TANIM 1 4 . 2 . 1 : / ( * ) işlevi verilsin.
i) f(*), c noktasında tanımlanıyorsa
ii) Erey f(x) = f(c) ise
x->c
194
için bu işlev c noktasında Sağdan süreklidir. Buna karşılık soldan sürekli
değildir. O halde bir işlevin bir noktada sürekli olması için hem sağdan ve hem
de soldan sürekli olması gerekir.
ÖRNEK: f(x) = x2, x = 2 noktasında sürekli midir?
i) f(x) in x = 2 noktasında tanımlandığını varsayalım,
ii) Erey f(x) = (2)2 = 4
x-*2
M = 4
Erey f(x) = /(2)
olduğundan bu işlev x — 2 noktasında süreklidir.
Buraya kadar olan açıklamalardan, bir işlevin çizgesinin kesintisiz bir
eğri ile gösterilebilmesi halinde sözkonusu işleve sürekli diyebileceğimiz sez-
gisel olarak ortaya çıkmaktadır. Ancak aşağıdaki örnekten de görülebileceği
üzere her süreKİi işlevi çizgesel olarak gösteremeyebiliriz.
ÖRNEK: SOKOLNIKOFF (1939, s. 33)
f(x) = x sinx— x ^0
= 0 x = 0
195
KANIT: Tanımın uygulanmasıyla elde edilir.
TEOREM 14.2.2: X, Y e R;/ : X Y, g: Y - > R olsun.
x e X ve y0=f(x0) olsun./, noktasında veg, y 0 noktasında sürekli olsunlar. O
halde, gOf, xa noktasında süreklidir. Yani sürekli işlevlerin bileşkesi süreklidir.
KANIT: LANG (1968, s, 52).
TEOREM 14.2.3: (BOLZANO TEOREMİ), f(x), [a,b] kapalı aralığmdaki her
noktada sürekli ve/(a) ile/(6) nin işaretleri ters olsun. (Yani birisi artı ise öte-
kisi eksi olsun). O halde (a,b) açık aralığında en az bir tane öyle c noktası
vardır ki, bu noktada/(c) = 0 dır.
KANIT: APOSTOL (1967, Vol I, s. 143-4)
Bu teoremi şeki üzerinde gösterebiliriz. Aşağıdaki şekilde c noktasının bir
tane olması hali gösterilmiştir.
Görüldüğü gibi f(x) sürekli olduğu için en az bir kere, yatay ekseni kes-
mek zorundadır.
TEOREM 14.2.4: (UÇ DEĞER TEOREMİ) f(xj, [a,b] kapalı aralığı
üzerinde sürekli olsun. O halde öyle bir c e [a,6] noktası vardır ki bu noktada
f(c) Sş f(x) V.Y e [a,6] dir. Yani bu bir ençok (maximum) noktasıdır. Yine
öyle bir de [o, b] noktası vardır ki bu noktada f(x) 7> f(d) V x e [a, b]
dir. Bu da enaz (minimum) noktasıdır.
KANIT: LANG (1968, s. 52)
196
TEOREM 14.2.5: (ARA DEĞER TEOREMİ) f(x), [0,6] kapalı aralığı
üzerinde sürekli bir işlev, A = /(a), B = f(b) ve C £ (A,B) olsun. O halde
3 c e (a,b) e- f(c). = C.
KANIT: LANG, (1968, s, 53).
ÖRNEK: Sürekliliğe ilişkin bu teoremleri kullanarak, özellikle ileri iktisat
kurammda çok başvurulan bir teoremin özel bir halini kanıtlayalım.
TEOREM: /(*), [0, 1] aralığı üzerinde sürekli ve V * e [0,1] için f(x)e [0,1]
olsun. O halde en az öyle bir c £ [0,1] noktası vardır ki,/(c) = c dir.
Önce teoremin ne anlama geldiğini anlayabilmek için aşağıdaki şekilde
bakalım.
Şekil 14.2.2
j
197
Kanıtladığımız bu teoremin genel hali B R O U W E R TEOREMİ adını
alır. Bu teorem özellikle bir denklem dizgesinin çözümünün varlığını kanıt-
lamada çok önem taşır. İktisatta da genel dengenin varlığının kanıtlanmasında
kullanılmaktadır.
ALIŞTIRMALAR:
.... Erey x2 - 6x
m)
X->4 X —
Yani
x e İV (xQ,S), x jt x„ olduğunda/(x) e İV, (L, s) ise, f işlevinin x-*x 0 olu-
ğunda ereyi L dir, denir. (COURANT-JOHN, 1974, II, s. 19)
Bu tanımın ışığında aşağıdaki işlevlerin ereylerini bulun.
i) Eı ey 3x,x2
X -»2
1
* "»4
2
A.14.4 Erey ^ = —
olduğunu gösterin.
[Yol gösterme: (1- \/z) (1 + V») = 1-* dir.]
KAYNAKLAR
T.M. APOSTOL (1967): Calculus, Vol. 1, 2 nd Ed. Xerox, Waltram, Mass., s. 126-155.
S. A Y D I N (1974): Analize Giriş, Cilt I, Başarı Yayınları, İstanbul, s. 96-127.
R. COURANT - F. J O H N (1974): Introduction to Calculus and Analysis, Vol, 2, John Wiley, NewYork,
s. 19-22.
A. E S Î N - E. AĞLI (1978): Genel Matematik AİTİA Yayını, 8, s. 94-126.
S. LANG (1968): Analysis I, Addison Wesley, Readıng, Mass., s. 30-55.
S.M. NIKOLSKY (1977): A Course of Mathematical Analysis, Vol I, MIR Publishers, Moscon-, s. 68-112.
G. S A B A N (1971): Analiz Dersleri, Cilt I, I.Ü.Fen Fakültesi yayını, sayı 108, İstanbul s. 267-286.
G.B. THOMAS (1968): Calculus and Analytic Geometry, 4 th ed. Addison Wesley, Reading, Mass., s. 4 3 -
65.
199
15.
Bölüm
TÜREV
->
X
Şekil 15.1.1
200
A noktasının konsayıları (coordinates) (x\, Xı) ve B noktasının konsayıları
(x2, y2) olsun. x2 - Xı — A*, y2 ~ yı = Ay diyelim
A noktasıyla B noktasını birleştiren doğru parçasının eğimi, bilindiği
üzere
biçiminde gösterilebilir.
TANIM 15.1.1: y= f(x) işlevini ve bu işlevin önalanı içinde yer alan bir
xx noktasını düşünelim.
(A*)2 1
3x + 3 A*
f(x) = 4x2
1
3x
/ ( * + A*) -f(x) = 8* A* + 4(A*) 2 - 3, + 3 A , + -3^
3 A*
= 8* A* + 4 ( A * ) 2 + 9 > (x % A x )
= A* (8, + 4A») + gx { x \ A x )
her iki tarafı A*'e bölelim.
f(x + Ax A*) - f(x) = 8 x + İ A x 3*2+ + 3* A*
8
* + 1
0 +
3o*,2 + 0n = 8* +' 3*2
1
202
Türevlenebilirlik ile süreklilik arasında bir bağıntı vardır. Bu çok önemli
bağıntıyı bir teorem olarak ifade edelim.
TEOREM 15.1.1: y = f(x) işlevi xa noktasında türevlenebiliyorsa sürek-
lidir. Buna karşılık /(*)'in x 0 noktasında sürekli olması türevlenebilir olması
için yeterli değildir.
KANIT: Bu teoremin ilk kısmının tam bir kanıtı için örneğin R. G. BARTLE
(1964, s. 229)'a bakılabilir. Biz burada daba sezgisel fakat anlaşılması kolay
bir kanıt vermekle yetiniyoruz.
y = f(x) işlevinin xQ noktasındaki türevi tanım gereği
/(*) - /(*o) = r y -
yazabiliriz. Şimdi bu son ifadenin ereyini bulalım.
/ ( f (x ]
Erey [/(*) - /(*„)] = Erey f~ j ~ ° (x - *0)~|
Burada *„'ın bir sabit olduğu gözönüne alınırsa
Erey [/(*) - /(*„)] = Erey [/(*) - /(*„)]
x~x0 x->xa
olacağından
Yani
Erey f(x) = f(x0)
x->xa
203
Teoremin ikinci kısmı ise bir karşı örnek verilerek kanıtlanabilir. Nite-
kim ünlü Alman matematikçisi Kari Weierstrass (1815-1897), Berlin Bilimler
Akademisinde, 18 Temmuz 1872'de okuduğu notta, önalanmda, alabileceği
her değer için sürekli olduğu halde hiçbir noktasında türevlenemeyen
Aİ6.4J
Şekil 15.1.2
204
Erey \x — 61 + 4 = 4
ve
Erey — 6| + 4 = 4
-^F-Şr = - F ı r = 1
X-+6+ X — O X — O
205
elde edilir. O halde xa noktasında, bu sağ ve sol taraf ereyler eşit olmadığından,
f(x) türevlenemez.
(Î.K.)
Demek ki süreklilik, türevlenebilirlik için gerek fakat yeterli olmayan bir
koşuldur.
206
(13) f(x) = Cot x ise f'(x) = Csc2 x
Burada Csc x — —j— dir.
Sın x
(14) f(x) = Sec x ise f'(x) = Tan x. Sec x
(15) f(x) = Csc x ise f'(x) = —Cot x. Csc x
Şimdi de aynı x değişkeninin türevlenebilir işlevleri olan farklı işlevleri
ele alıp bunların toplamı, çarpımı ve bölümünün türevlerinin nasıl bulunaca-
ğını görelim.
TEOREM 15.2.2:
i) f(x) ve g(*), -t'in iki ayrı türevlenebilir işlevi olsun.
[/,(*) -M • • -M ı = F» • IM -M*) • • • M ı
+ A(*)-[/i(*)- •••• / » ] +•
+ /'»(*)•[/, (*) •/,(*) /»-ıM]
v) /(*) ve g(x) *'in türevlenebilir iki işlevi olsun.
207
~dT /<*> = -TX- /.<*> + fM + m + sr /«(«>
olacağından
dy
- 9 + 12 * - 4
dx
bulunur. O halde buradan bir çok terimlinin türevinin, her bir teriminin türevi-
nin toplam (ya da farkına) eşit olacağı sonucuna varabiliriz.
ÖRNEK 2: f(x) = (3x2 + 6x - 1) (2x - 1) olsun.
g(x) = 3x2 + 6x — 1 ve h(x) = 2x — 1 dersek
f(x) = g(x). h(x) olur ve g'(x) = 6x + 6, h'(x) = 2
olduğundan
2 2
= (6x+ 6) (2x—1) + 2(3* + 6*—1) = 18 * + 18 * - 8
dx
2
ÖRNEK 3: f(x) = 3* + 6* - 3
Jy 3 2
' 6 * —3 * + 4*—1
g(x) = 3 x + 6x - 3 h(x) = 6x3 — 3x2 + 4x — 1
2
dersek
M = g'(x) . [M*)]
h(x) 2 - h'(x) g(x)
olacağından
sağın 3 2 2 2
(6 * + 6) (6* - 3* + 4* - 1 ) - (18 * - 6 * + 4 ) ( 3 * + 6 * - 3 )
2
/'(*) = (6x3 - 3 x2 + 4*-l)
4 3 2
—18 * - 7 23 * + 284 * — 24*2 + 6
(6 * - 3 * + * - l)
Şimdi türevlere ilişkin bir dizi önemli teoremi görelim.
TEOREM 15.2.3: (ROLLE TEOREMİ) y = / (*) işlevi [a, ft] kapalı aralı-
ğının her noktasında sürekli ve (a, b) açık aralığının her noktasında türev-
lenebilir olsun. Ayrıca/(a) = f(b) olsun. O halde (a,b) açık aralığı içinde en
az bir noktada, c noktası, f'(c) = 0 dır.
KANIT: APOSTOL, (1967, Vol I, s. 184).
Aşağıdaki şekilde c noktasında /'(c) = 0 dır.
Bu teoremin daha genel bir hali ise "ortalama değer teoremi" adını alır.
TEOREM 15.2.4: (ORTALAMA DEĞER TEOREMİ) y = f(x) işlevi [a, b]
kapalı aralığının her noktasında sürekli ve (a, b) açık aralığının her nokta-
sında türevlenebilir olsun. Bu durumda
208
f(b) - f(a) = f'(c) (b - a)
koşulunu sağlayan en az bir c 6 (a, b) noktası vardır.
KANIT: APOSTOL, (1967, Yol I, s. 185)
Şimdi vereceğimiz teoremde ise bir işlev türü tanımlıyoruz.
TEOREM 15.2.5: y = f (x) işlevi [a, b ] kapalı aralığının her noktasında
türevlenebilir olsun. Bu durumda
i) V x e (a, b) içinf'(x) > 0 ise,/, [a, b] üzerinde Kesin Artan (Strictly Inc-
reasing) bir işlevdir.
ii) V x e (o, b) için f'(x) < 0 ise, /, [a, 6] üzerinde Kesin Azalan (Strictly
Decreasing) bir işlevdir.
iii) V x e (o, b) için f'(x) = 0 ise,/, [a, 6] üzerinde Sabit (Constant) bir işlev-
dir.
KANIT:
i) x0 < xx ve a < x„ < x, olsun. [ xQ, kapalı aralığı için ortalama değer
teoremini uygularsak
/(*,) - f(*o) = /'(<•) (*, —*o) ^O < C <
209
f'(c) > O ve xx — x0 > O olduğunda f(xl) > f(xa) dır.
ii) Aynı durumda/'(c) < 0 i s e / ^ ) <f(x0) dır.
iii) Eğer bu koşullarda f'(c) = 0 olursa/(*,) = / ( * „ ) olacağı ve bu tüm [a,b)
aralığında geçerli olacağı için f sabit bir işlevdir. (t.K.)
NOT: [o, b] üzerinde kesin artan (azalan) işlev deyimi yerine [o, b] üze-
rinde tekdüze artau (azalan) işlev de denilmektedir.
Şimdi vereceğimiz teorem ise bir işlevin evriğinin türevi ile işlevin kendi
türevi arasındaki bağıntıyı vermektedir:
TEOREM 15.2.6: y = f(x), [a, b] kapalı aralığında kesinlikle artan (aza-
lan) bir işlev ve x = g(y) bu işlevin evriği olsun. Bu durumda herhangi bir
xa e (a, b) noktasına karşılık gelen yQ = f(xa) noktasında g'(y0) vardır ve sıfır
değildir. Ayrıca,
dx 1 1
dy = 8 M = f'(x) , dy—\ dır.
-Fr-r= , - r
{ dx )
KANIT: G.B. THOMAS (1968, s. 77).
ÖRNEK:
ac' e R
verilsin
= 9 + 1 dir.
dx
Dikkat edilirse x eksi bir gerçel sayı olsa bile karesi artıdır. Ayrıca x — 0
d\
210
dh df dx
dz dx ' dz
biçiminde bulunur.1
KANİT: G.B. THOMAS (1968, s. 89).
ÖRNEK 1: y = 3x2 + 6 * + 1 ve * = 4 z2 - 3 z + 2
olsun. Bu durumda zincir kuralından yararlanarak,
-J- = (& x + 6) (8 z - 3)
bulunur. Sonucu sadece z cinsinden ifade etmek istersek
= [6 (4z2 - 3z + 2) + 6] [8 z - 3]
dz
= 192 z 3 - 72 z 2 + 198 z — 54
bulunur.
ÖRNEK 2: Bir firmanın maliyet işlevi
C = / ( 0 = W + 6<? + 4
biçiminde olsun. Burada Q üretilen mal miktarını göstermektedir. Firmanın
girdi olarak sadece emek (L) kullandığını varsayalım. Bu durumda firmanın
üretim işlevi
2
Q = 5L + 3L - 1
biçiminde verilsin. Bu durumda firmanın kullandığı emek miktarında bir bi-
rim artış olursa firmanın ürettiği malın maliyetinde ne kadar değişme olur?
Bu soruda C = f(Q) ve Q = g(L) iki işlevin bileşkesinden oluşan
C = h (L) = f O g işlevinin türevini bulmak gerekmektedir. Zincir kuralından
dC dC_ jlQ_
dL dQ dL
= (6 Q + 6) (10 L + 3)
= (18 L 2 + 36 L + 30) (10 L + 3)
= 180 L 3 + 414 L2 + 408 L + 90
bulunur.
Dikkat edilirse, bir işlevin türevi alındığında ortaya çıkan ifade bir işlev-
dir. Bu işlevin de türevlenebilir olması halinde, bunun türevlerine ilk işlevin
. . . . . ... d2 y
2
ikinci türevi denir ve y = f(x) olduğunda ikinci türev ——,f", y",D xy
1 Buna "işlevin işlevi" kuralı da denir.
211
simgelerinden birisi ile gösterilir. Biz daha çok ilk iki simgeye başvuracağız.
Bu yolu sürdürerek bir işlevin n-inci türevi de tanımlanabilir.
Birinci türev nasıl bir işlevin değişme oranını (eğimini) ölçerse, ikinci tü-
rev de bir işlevin eğiminin değişme oranını yani esas işlevdeki değişme oranının
değişme oranını ölçer.
Bir işlevin ilk iki türevinin işaretinin belli yönde olması halinde bu işlev-
ler hakkında oldukça bilgi sahibi oluruz. Bu konuda karşılaşılabilecek temel
durumlar ve bunların yorumu aşağıdaki Tablo 15.1 de verilmiştir.
TABLO 1S.1
212
(Vii)
Şekil 15.2.2
213
Burada ———1 diğer tüm bağımsız değişkenler (açıklayıcı değişkenler) sabit
8xt
tutulduğunda, i^'deki değişmeye göre y'de meydana gelen değişme oranını
gösterir.
Bir işlevin tüm açıklayıcı değişkenlerine göre tikel türevlerinden oluşan
yöneye ise Eğim (Gradient) denir ve
Vf = (-£ âL _JL\
V 8XL ' 8X2 ' ' 8xn )
biçiminde gösterilir.
Tikel türev abnanın kuralları, diğer değişkenlerin sabit kabul edilmesi
dışında, daha önce gördüğümüz türev kurallarının aynısıdır.
ÖRNEK:
y = 3 x2 x22 + 6 x2 — 8 x2 — 3 x22
-J2L = 6 x 2 x 2 + 6 - 6 *2
Çok değişkenli bir işlevin bir noktada tikel türevlerinin var olması, bu
, işlevin o noktada türevlenebilirliği için gerekli ancak yeterli değildir. Yeterlik
koşulu aşağıdaki teoremde verilmektedir.
TEOREM 15.3.1: y = /(*„ ..., xn) işlevininin x Q = (*°„ x°n) noktasında
türevlenebilir olması için bu işlevin tüm tikel türevlerinin x 0 'ın bir IV(x0, S)
yöresi içinde tanımlanmış ve ayrıca x Q noktasında sürekli olmaları yeterlidir.
KANIT: TAYLOR-MANN (1972, s. 212-4)
Daha önceki tartışmalardan da hatırlanacağı üzere, türev işlevi de türev-
lenebilirlik özelliği gösterebilir. Böyle olduğunda tikel türevin de türevleri
ahnabilir. Bunlara ikinci sıra tikel türevler denir.
y = f (rıtj,... .,xn) işlevinin xi,ye göre tikel türevini -—•— ile göste-
dxi
relim. Bu tikel türev işlevinin x/ye göre tikel türevi,/'nin bir ikinci sıra tikel
82f
türevi olup j ¥= i olduğundauXj
— — biçiminde gösterilir. Buna Çapraz
CX £
ÖRNEK:
y = 3 x, 3 +6 x2 x.2 + 4 x 2 3
işlevi verilsin.
i) Bu işlevin tüm birinci ve ikinci sıra tikel türevlerini bulabm.
ii) Eğim yöneyini yazakm.
iii) Hesse dizeyini oluşturalım ve x° = 2 x2° = 1 noktasında değerlen-
direlim.
i) y = /(*„ * 2 ) = 3 V + 6 X2 X2 + 4 x23
işlevinin birinci sıra tikel türevleri
0/
8x, = 9 x2 + 12 Xl f- = 12 * 2 + 12 x2*
İkinci sıra tikel türevler.
82f 82f = 12
2 18 x, + 12 x 2 : x2 + 24 x 2
8x 8X 2 2
82f 24 x, x 2 ,
82f 24 x t x 2
8X2 fix, 8XJ 8X2
215
ii) Eğim yöneyi y / = (9 *, 2 + 12 xtx2 12 *, 2 * 2 -f 12 * 2 2 )
iii) Hesse Dizeyi
18 xx + 12 x2 24 xy x2
H,
24 xx x2 12 x? + 24 x 2
xl° — 2 x2° — 1 noktasında değerlendirirsek.
48 72
H, (2, 1) =
72 72
= gı (h, O
= gl (*1 U
X
n — gn fa' ••••» 'm)
olsun. Acaba dy/dtj nasıl hesaplanabilir? Bu sorun zincir kurabnın tikel tü-
revlere genelleştirilmesinden ibarettir. Aşağıdaki teorem bize bunun yanıtını
vermektedir.1
TEOREM 15.3.3: y = /(*, *„) vexl = gi (t„ ...,tm),i=l, m
birinci türevleri sürekli işlevler olsun. Bu durumda
dy _ " dy 3x,
i, . . . , m
~8tj i = 1 ~8x7 ' dtj
biçiminde bulunur.
X B u işleme toplam türev alma da denilmektedir.
216
KANIT: THOMAS (1968, s. 513-515)
ÖRNEK: 1
y = 3 x 2 + 6 z, z 2 — 2 x 2 2
= 6 t 2 — 3 t, t 2 + t,
2 t, t 2 2 + t
gy _ _dy_ ay a*,2
at, — ~ât7
8Y
6 6
= + **
6 4
-Sr = - *2
- i - = 12 t,
at,
at,
= (6 + 6 * 2 ) (12 t, - t2) + (6 - 4 * 2 ) (1 - 2 t\)
= (6 t, 2 - 18 t, t 2 + 6 t 3 + 6 t, - 12 t, t / + 6 t 3 2 ) (12 t, - t2)
+ 6 t, 2 - 18 t, t 2 + 6 t 3 - 4 t, + 8 t, t2 - 4 t 3 2 ) (1—2t22)
ÖRNEK 2:
Bir ekonomide sağlık hizmetlerinin kamusal denetim altında olduğunu
düşünelim. Sağhk hizmetlerini sürdüren birimler, kısaca hastahaneler, sağlık
hizmetleri fiyatmı
217
Diğer taraftan bu ekonomideki kişilerin harcanabilir geliri, Y, de W ve
G'nin işlevidir.
YANIT:
218
8
<> — — 5 3 + 2 y
8p 8Y
8
0M7
P = 6 » ÖG
= — 3 G2
= O W -R-RR— = 16 G
8ıv 8G
Elde edilir, yerine koyarsak
= ( - 5 ) (6w) + (3+2Y) (8w) = -6w + 16 Yw
S - = 64 - 128 - 6 = - 70 < 0
8w
elde edilir, öte yandan
= 15 G2 - 48 G - 128 w2 G + 256 G3
8G
elde edilir w = G = 1 yazarsak
8G = 15-48 - 128 + 256 = 95 > 0
bulunur. O halde ücret oranını değiştirmeme koşulu altında, bütçe ödeneklerini
artırsak, bu, ekonomide sağlık hizmetlerine olan istemi artıracaktır.
Bu alt bölümde son olarak Tektürel (Homogenous) işlevler konusunu ele
alacağız.
TANIM 15.3.2: Eğer y = f(x{, . . . . , xn) işlevinde herhangi bir X > 0 sayısı
k
için/(X xv , X xn) = X f(xl>...., xn) özelliği sağlanıyorsa, / işlevi k- inci
dereceden tektürel dir denir.
Tektürel işlevler için aşağdaki önemli teorem geçerlidir.
TEOREM 15.3.4. (EULER TEOREMİ): y = /(%,,...., xn) e C 1 v e / , k- inci
dereceden tektürel ise
219
sn ~~J~7 Xİ = k.f(xı,....,xn)
KANIT: TAYLOR -MANN (1972, s. 184).
s
Bu teoremin karşıtı da doğrudur.
TEOREM 15.3.5: y = f(xl, xn) e Cl olsun. Eğer
n 8f
ÖRNEK:
y = f(xn xı) = S*!2 + 6 * 2 + 4 x2
2
de, karşılık geldiği girdinin miktarında küçük bir artış olduğunda çıktıda
meydana gelecek artma oranını göstermektedir.
220
Diğer taraftan neoklasik kuramda ölçeğe göre sabit getiri varsayılmakta-
dır. Bunun anlamı ise bütün girdiler aynı oranda artırıldığında üretimin de bu
oranda artmasıdır. Simgesel olarak bu
Q = f (XK, İL) = X/ (K, L)
biçiminde yazılabilir. O halde neoklasik kuram üretim işlevinin birinci dere-
ceden tektürel olmasını gerektirmektedir.
Şimdi elde edilen toplam ürünün emek ve sermaye arasında nasıl bölü-
neceğini inceleyelim. Sermaye sahipleri, sermayeleri üzerinden belli bir miktar
kâr jı elde edeceklerdir. Eğer kâr oranı r ile gösterilirse bu kâr
ti — tK
olacaktır. Diğer taraftan ücret oranı w ise toplam ödenecek ücret
W = wL
olacaktır. O halde elde edilen üründen kâr ve ücret olarak yapılacak ödeme-
lerin toplamı rK -f~ wL olacaktır. Ancak ortada bir soru kalmaktadır. Acaba
bu ödemeler toplam üretim değerini aşarsa ne olacaktır ? Ya da bu büyüklü-
ğün altında kalırsa, geri kalan kime ait olacaktır ?
İşte bu noktada Euler Teoremi işe yaramaktadır. Birinci dereceden tek-
türel işlevler için sözkonusu teorem
" 8f
E -d-x< = f(x> o
olduğunu ifade etmektedir. Bunu neoklasik üretim işlevine uygularsak
Q = -2L- K + JL- L = rK + wL
yazılabilir. Yani her girdi sahibi, girdisinin marjinal katkısını, girdisinin hiz-
met ücreti olarak ahrsa toplam üretim tümüyle bu girdi sahipleri arasında
bölüşülmüş olacaktır. Böylece, bu tanımlanan koşullar altında neoklasik mar-
jinal verimliliğe dayalı bölüşüm kuramı belirli sonuç verebilmektedir.
Şekil 15.4.1
A A B B C
^ " -®T * = -35- =
222
müş olduk. Bu kavram, n açıklayıcı değişkenli işlevlere de genelleştirilerbilir.
x
y = /(*!> n) olduğunda
S/
- 1
11
(4) d(f±g) '= df±dg = İ - ^ ~ dxt 4- S dxt
i=ı cxi i—l 8xt
sf
dxl) + f
dxt ( i
(6)
223
ÖRNEK: y = x2 + 3 x1 x2 + x2 nin toplam türevselini bulalım. Bunu iki
yoldan yapabiliriz. Önce kuralların nasıl kullanıldığını görebilmek için uzun
yolu izleyelim:
x 3 x x 3
/, = ı, fz = 2, fı = 2 dersek
y — h +ft + Â
olacağından (4') den
dy = df + df2 + df3
olacaktır. Diğer taraftan g, = x t dersek f — g 2 olacağından (2) den
d/, = d(g,2) = 2g, dgj yazılabilecektir. dgt = dxx olduğundan
df = d(g2) = 2gl dg{ = 2x, d*,
yazılabilir.
3
fz = &>< g2 = = xr h
2 — xz
dersek dg2 = h2 dhl \ dh2 — x2 dx, + xx dx2 olacak ve
df2 = 3 (x2 dXj + x,
bulunacaktır. Nihayet u ~ x2 dersek f3 = u3 yazılabileceğinden
3 2 2
df = d (u ) = 3 n du = 3 x2 dx2 olacaktır. Tümünü yerine koyarsak
df — 2 xx dxt + 3(Z2 + xı dx2) 4- 3 x2 dx2
ya da
df = {2 xi 4 - 3 x2) dx1 + (3 xt + 3 x2) dx2
bulunur.
Açıktır ki, bu örnekteki gibi basit bir işlevde tüm bu kuralları izlemek ge-
reksiz bir uzatmaya yol açmaktadır. Oysa 15.4.2 yi kullanarak aynı sonucu
daha kolayca elde edebiliriz.
Nitekim
2 2
y = x 4- 3 * 2 4- x
olduğuna göre
Cy f-;y
d y =
dx + d*2
ı
olacaktır Burada
İ - = 2 +
1
ve
= + 3 *2
olduğundan
224
dy = (2 + x?) dx{ + (*, + 3 x22) dx2
elde edilir.
Birinci sıra türevseldeki değişme miktarlarını da ikinci sıra türevsel verir.
TANIM 15.4.1: y = f (x) işlevi verilsin. Bu işlevin birinci sıra türevseli
d x
(15.4.3) dy = /'(*) dx =
biçiminde tanımlanır.
Eğer y — /(*,, . . . , x n ) ise bu işlevin birinci sıra toplam türevseli,
(15.4.5) dy = S S - dx.1
i=ı 8x t
biçiminde tanımlanır.
ÖRNEK:
y = 3 x2 + 6 x2 + 6 xt X2 işlevinin birinci ve ikinci sıra toplam
türevsellerini bulalım.
D2
Y = -Çr + « « + ^ +
82f 82f
Young Teoremi gereği ——^— = ——~— olduğundan
^ = -W{dXıY + 2 (d ı} w
* +
~£r
bulunur. Bu örnekte de
d2y = 6 (dxj2 + 12 (dxj (dx2) + 12 (dx2)2
Toplam türevsel bir işlevin açıklayıcı değişkenleri arasında bir (ya da bir
kaç) bağıntı olduğunda, bu bağıntıyı da besaba katarak tikel türevin bulun-
masını sağlamada kullandır. Bunu bir örnekle görelim.
225
y = / ( * ! > *2> *3> X
a)
X X X
l = g( 3, J
x2 = h(x3, *4)
olsun. Şimdi ey / bulmak isteyelim. Dikkat edilirse, g ve h işlevleri ne-
deniyle x4 deki bir değişme bir taraftan doğrudan y'yi etkilerken öteki taraf-
tan da dolaylı olarak xx ve x2 yi değiştirerek y'yi etkilemektedir.
Bu etkilerin tümünü görebilmek için y'nin toplam türevselini bulalım.
d y = J
£ - dx
> + ^ r dx
> + -îr dx
> +
Sr dx
<
diğer taraftan dxx ve dx2 de g ve h işlevlerinin toplam türevselinden
dx> = dx> + dx *
dx2 -- -—
İ * L - dx
d*3 4-+ J—
^ L . dx
dx4
dy dy dxx dy &x2 ^ dy
dx4 dxx dx4 dx2 cx4 dx4
dx= 0
elde edilir. Bu yolla ulaşılan tikel türeve bazı yazarlar karşılıklı etkileri de he-
saba kattığını belirtmek üzere Tikel Toplam Türev de demektedir. (Örneğin
CHIANG, 1974, s. 214).
226
biçiminde ifade ediliyordu. Şimdi yine R" den R m e bir dönüştürme tanımla-
yalım fakat doğrusal olma kaydını kaldıralım. Bu durumda
(15.5.3) y = F (x) y e R", x e R»
yazabiliriz. Burada F, bileşkenleri (/,, . . . . , fm) olan bir dönüştürme olup,
belirtik biçimde yazıldığında
= x
Jı f ( x
p ' n)
x
\ J-l — f 2 ( * ı » n)
(15.5.4)
X
Jm ~ fm (*p n)
olacaktır. (15.5.3) ün türevselini (15.5.4) ü kullanarak şöyle ifade edebiliriz.
8
f
dx. _L_ + dx
^
dy, = 8x +
ı 8xn
+
Jf Jk
8x, dx, +
dy2 = dx„
8x„
(15.5.5)
dy„
Zfm dx.1 + + _Şfm dx„
8xx ~ 8x„
Bunu dizeyler olarak ifade edersek
(15.5.6) dy = J dx
yazabiliriz. Burada
" dy, Axy
* •
dy = , dx =
dym dxn
8 8
af f f
8x dx2 8X
ı n
1
8(/p • • af af af
8(Xl, .. 8Xl 8x2 8xn
227
ÖRNEK:
y, = 3 x2 + 6 Xt x2 — x2
y2 = x2 — xt x2 + 6 x2
işlevleri bir F: R 2 R ? dönüştürmesinin bileşenlerini versin. Bu dönüştür
menin Jacobi dizeyini bulalım.
8yt = 6 + 6 x2 8y, - 6 xt 1
8x
ı 8x2
8y2 = 2 s, = — + 12 x2
8x j - *2 8X2
~ 6 —- 6 x2 6 xx - 1 ~
= ~ *2 — x, + 12 x 2
NOT 1: Jacobi dizeyinin k— ıncı sırası y / k ' yı yani/ fc 'nın eğim yöneyini
verir.
NOT 2: F: R'" -> R" doğrusal bir dönüştürme olduğunda Jacobi dizeyi, söz
konusu dönüştürmeyi veren A dizeyine özdeştir.
NOT 3: F: R"-e R" olduğunda Jacobi dizeyi kare dizey olur. Bu durumda
söz konusu dizeyin belirtenine Jacobi Belirteni denir.
Jacobi belirteninin önemli bir kullanım alanı doğrusal olmayan fakat
türevlenebilir bir denklem dizgesinde yer alan denklemler arasında bağımlı-
lık olup olmadığının saptanmasıdır. İşlevsel Bağımlılık denilen özellik, doğ-
rusal denklem dizgelerindeki Doğrusal Bağımlılık kavramına karşılık gelmek-
tedir.
TANIM 15.5.1: y, = /, (x p x2) ve y 2 = f2 (x,, x2) iki sürekli türevlenebilir işlev
olsun. Eğer
F
r/ı
x2), f 2 { X i , x 2 )] = o
biçiminde bir F işlevi tanımlanabiliyorsa, /, ve f2 İşlevsel Bağımlıdır (Func-
tionally Dependent) denir.
Bu tanımın ışığında işlevsel bağımlılığın nasd saptanacağını aşağıdaki
teorem göstermektedir.
TEOREM 15.5.1: y, = /, (xv x2), y2 = f2 (*,, x2) sürekli türevlenebilir,
işlevler olsun, F sürekli bir işlev ve F ^ 0 olduğunda
F t/ı (»,. * 2 ). / 2 (*„ - 0
8 (/r / 2 ) = 0 dır.
Bel (J) = 8 (xx,x2)
228
KANIT: TAYLOR- MANN (1972, s. 270)
Bu teoremin sorusunu ters çevirirsek, bunu da kısmen karşılayan bir teo-
rem verilebilir.
TEOREM 15.5.2: y t — /, ( ^ x2) ve y2 = f2 *,) sürekli türevlenebilir
229
ise,/ p . . . . fm işlevsel bağımlıdır ve bir F işlevi için F [/ t , . . . ,fm ] = O
ya da bir G işlevi için
fm — & (/ı' • • • ' fm-1)
yazdabilir.
NOT:
Teorem 15.5.3 ün (i) şıkkı W. KAPLAN, (1952 s. 135) e dayanılarak
oluşturulmuştur, ii) Şık ise J.E. MARSDEN (1974, s. 243) e dayanılıp birinci
şıkdakine koşut olarak değiştirilerek ifade edilmiştir. İkinci kaynakta her iki
önerme iri — n için kanıtlanmaktadır.
ÖRNEK:
y, — 3 x 2 + 2 x, 2
2 2 2 2
y 2 = 4 x + 12 x x2 + 9 x x
işlevlerinin (x°, x°) = (1,1) noktası yöresinde işlevsel bağımlı olup olmadık-
larını saptayalım.
•ir =3 ^+ 4
0*„
— 3x
1
2 2
- J ^ - = 18 x, x + 36 x x2 + 16 x, 3 18 + 12 x ( 3
8x,
_8y±_ 3 + 4 = 7 # 0
öx,
(1)1>
JZL
= 3^0
8x,
3 x2 + 4 i j 3
Â)
8(xv x2) 18 x,x2 + 36 x,2 x2 + 16 x,3 18 x2x2 + 12 x,3
= 54 X, 2 X 2 2 + 108 x, 3 x 2 + 48 x * - (54 x, 2 + 36 x,3x2 + 72 x,3 x 2
+ 48 x4,) = 0
O halde bu noktanın yöresinde / 2 = ® (f) yazılabilir. Bu işlevler işlevsel
bağımlıdır.
S 2
(Dikkat edilirse bu noktada # 0 ve / ^ 0 dir. Yani
8x. 8x,
/ı = ¥ (fi) de yazılabilir).
230
15.6. örtük İşlevler, Örtük İşlev Teoremi ve Evrik İşlev Teoremi
Aşağıdaki işlevi ele alalım.
(15.6.1) y = f(x) = 4 x2
Bu işlev açıkça y'nirı x'in işlevi olduğunu göstermektedir. Bu tür işlevlere
Belirtik İşlev (Explicit Function) denir. Biz bu işlevi
(15.6.2) F (x, y) = y — 4 x2 = 0
biçiminde de yazabiliriz. Bu ise (15.6.1) in Örtük İşlev (Implicit Function)
biçiminde ifade edilmesidir. Bu örneğimizde verilen örtük işlevden, belirtik
bir işlev çıkartabilmektedir. Oysa örneğin F (x, y) = x2 + y2 — 2 x y = 0
ifadesinden böyle bir sonuç elde edemeyiz. O halde genel bir ifade ile
(15.6.3) F (y, x,, . . . . , xn) = 0
biçimindeki bir örtük işlevin hangi koşullar altında belirtik bir işlev verebile.
ceğini ve bu belirtik işlevin hangi özelliklerini taşıyacağını saptayabilmek
önem kazanmaktadır. Aşağıdaki teorem bizi bu konuda aydınlatmaktadır:
231
KANIT: TAYLOR -MANN (1972, s. 236-9)
Bu teoremin anlamını ortaya koyabilmek için iki değişkene indirgeyerek
geometriden yararlanalım.
F (y, x) = 0
olsun. Bu işlevin çizgesi aşağıdaki şekildeki gibi olsun.
Şekil 15.6.1
önce, M noktasını ele alalım. x0'ın yarı çapı A olan yöresi 2A boyunda, x ek-
seni üzerinde işaretlenen aralıktır, y'nin yarı çapı C olan yöresi ise, y ekseni üze.
rinde işaretlenen 2C boyundaki aralıktır. x, x0'ın yöresi içinde olduğunda, dikkat
edilirse |y — y 0 [ < C olmaktadır. M noktasındaki teğety eksenine koşut olma-
8F
dığına göre, bu noktada —— ^ 0 dır. O halde bu noktada teoremin ko-
232
ÖRNEK:
F
(y, xr xı) = 2 x
ı y3 — x! xz — x2 y2
olsun. (y°, x°, x°) = (1, 1,1) yöresi içinde bunu belirtik olarak y = f(xv
biçiminde yazabilir miyiz? 8f/8x1 ve 8f/8x2 bulun.
F (y°, V , V ) = 2 - 1 - 1 = 0
8F
8y 6 s, 2 y 2 - *2 — 2 *22 y
8 F (y°, V , *2°) 6 - 1 - 1 = 4 / 0
8y
olduğuna göre y = /(*,, z 2 ) belirtik işlevi tanımlanabilir.
df 4 y3 — *2 y
8xx 6 *, y — x i x2 — 2 * 2 2 y
2 2
8
f _ — x, y — 2 x2 y 2
8*2 6 y2 — *2 — 2 * 2 2 y
Şimdi sorumuzu biraz daha genelleştirelim. Acaba hangi koşullar altında
(jp ••••' Jm' X\1 • • • • xn) =
0
F
2 (?ı *!,....*„) = 0
(15.6.4)
F =
m (jp Jm) *p ••••) 0
biçiminde bir örtük işlevler dizgesi
= X
Jl f (*l* n)
x
y 2 = / 2 (*P > n)
(15.6.5)
x
Jm ~ fm (xı» n)
biçiminde ifade edilebilir? Bu sorunun yanıtını aşağıdaki teorem bize ver-
mektedir.
TEOREM 15.6.2: (İKİNCİ ÖRTÜK İŞLEV TEOREMİ)
F (y, x) yöney değerli işlevi verilsin. Burada y e R m ve x e R" dir. Bu işlevin
açık yazımı bize m denklemli m + re bilinmiyenli bir denklemler dizgesi vere-
cektir. Bu dizge
F
ı (y> x ) = (jp • • • j m ; *ı. • • • *•) = o
F2 (y, x) = F2 (y,, •' Jm' *P •••••> xn) — ®
F F
,n (y, x ) = m ( j p •' Jm' *ı» • • •' *«) — 0
biçiminde ifade edilebilir. Şimdi
233
(y0> x o) — Jı »•••» y m °i *ı° ^n0) e R m + n
noktasını ele alalım. İV, [(y 0 , x„), S] bu noktanın bir yöresi olsun.
a) (y, x) 6 AT, [(y0, x 0 ), S] olduğunda
Fj (x, y) e C 1 i = 1, m
olsun. Yani tüm işlevler sürekli türevlenebilir olsun.
b) (y 0 , x 0 ) noktasında
F
İ (y0» xo) = 0 i = 1, m
olsun.
8 , FJ
Bel 8 * o
(Ji' . ym)
(y0. *o)
Yani F'nin Jacobi dizeyinin belirteni (yQ, x G ) noktasında sıfır olmasın.
Bu koşullar, sağlandığında x Q = (x,°, . ..., x°) noktasının öyle bir N2
(x0,<5) yöresi vardır ki x e N 2 (x 0 , 8) olduğunda, x = (xl, xn);
yi = fi (*ı. ••••» xn) i = 1, •••• m
tek değerli ve sürekli işlevleri tanımlanabilir. Bu işlevler ayrıca aşağıdaki
koşulları sağlarlar.
(i) Ji° = fi ( V - - • •> V ) = / i ( x o) i = 1, m
(ii) x* e N (x 0 , e ) ise Ft (x*, f( (x*)) = 0 i = 1,
m
(iii) x e N (x 0 , s) olduğunda / £ (x) i = 1, m
fîf
işlevleri türevlenebilirdir ve . k = ..., n aşağıdaki
8xk
denklemler dizgesinin birtek çözümü olarak elde edilir.
m 8F, 8Fi 8 Ft . ,
S - . i- = — ı = 1, .... m
J=l 8yt 8xk 8xk
KANIT: TAYLOR -MANN (1972, s. 360-365)
Bu teorem bir yandan oldukça karışık bir görünümü olması, öte yandan
matematikse] iktisatta oynadığı önemli rol nedeniyle üzerinde biraz daha
durmayı gerektirmektedir. Teoremin ne anlama geldiğinin anlaşılabilmesi için
aşağıdaki noktaların vurgulanmasında yarar vardır.
i) Bu teorem, bir örtük işlevler dizgesinin belli süreklilik ve işlevsel ba-
ğımsızlık koşullarını sağladığı bir noktanın yöresinde belirtik işlevler dizge-
sine dönüştürülebileceğini söylemektedir. Yani "yerel" bir teoremdir. Üstelik,
geçerli olduğu yörenin, büyük bir olasılıkla çok küçük olmakla birlikte, bo-
yutlarını da bilmek olanaksızdır.
234
ii) Teorem, (i) deki kısıtlamalar altında bile bize belirtik işlevlerin, iş-
levsel biçimlerini verememektedir. Yani, bu teoreme dayanılarak belirtik iş-
levler değil, ancak bunların türevleri saptanabilmektedir.
iii) Bu teoreme uygun olarak belirtik işlevlerin türevlerini bulabilmek için
şöyle bir yol izlenmektedir. Örtük işlevlerden oluşan dizgemizi N\ [(y 0 , x 0 ), S]
aralığında tekrar yazalım.
F
ı (>ı. Jm> *ı> > *„) = 0
Fı (yu • • ym, Xı, , *„) = o
(15.6.6)
Fm (yı, ym, xu *„) = o
Şimdi bu işlevlerin herbirinin toplam türevselini bulabm.
0
= * + - + -§- + - Ş - «*> + * "
(15.6.7)
«fc =
SF2
+ -g-& dx2 + ....+
dx, + _|L dxn
8x, 8X2
- dxl ++ ^ d x
Sfm
dym = -£=-«**,
Sfm
2 +....+ dxn
8x j 8X2
235
elde edilir. Şimdi sadece xfc'mn değiştiğini, diğerlerinin sabit kaldığını var-
sayarak tüm denklem dizgesinin xk ya göre türevini bulabm. (15.5.9) dan
dy, = Jf—
Sx
dxk = - pSx - dxk
k k
(15.6.10)
^ _ Jn
= i t <*** = -g- **
d x
ı = <&*_ı = dxk+l = != dxn = 0
elde edilir. (15.6.7) de de = . . . = dxk_1 = dxk+l = — = dxn —
alınır ve (15.6.10) yerine konursa
8F„5
dy. _
dx
, 0F m 0ym
0F m .dx .,dx ,
- -ırr
0y,- -TZ-
8xk kk +•
' • • + -^T-
8y + 0*,
-d*-8xk * = 0 k*
m it
(15.6.10) da ulaşılan ifadenin her iki tarafını da dxk ya bölelim ve 8Flldxk
terimlerini sağ tarafa alalım.
dF x _ 0F, gy w _ afi
8xk 8x 8xk
dxk fyl 8ym k
236
tulduğunda xk daki değişine nedeniyle F f de meydana gelen toplam (Doğru-
dan ve dolaylı) değişme oranını vermektedir. Bu dizgeyi dizey terimleriyle
8F, 0F, ' fyl " aF,
8xk 8xk
İh
Öy, d
>'m
(15.6.15) * 0
8F„ 8F„
d
yi .
koşuludur.
8 yJ •
Bu koşul da sağlandığında ' bulunmak istenirse (15.6.13) e
S xk
Cramer kurab uygulanarak istenen sonuç bulunabilir.
ÖRNEK:
F l = y? + y22 + *2 = 0
Fj = Jı y 2 + *ı 2 + *J = 0
237
aF, 8F, = 2y,
-
~foT fo:
8F2 8F\
fo, = J2 Jl
fo2
2
8( Ft, F2) 2 y, y2
Bel y2 = 2 ^ - 2 y/
8
(yv yı). Jl
fol 8 Fı
yı y2
ete, 8x j
fo2 8F2
y2 yı 8x j
_ _
8Ft 8F2
2
8x, 8x,
olduğundan
fo, yı -2y2
8x,
2 Jı2 2 y2
8
y2 L -J2 2jı L2
8x,
elde edilir. Buradan da
fol y? ^ Ti
2 y, 2 - 2 y2
fo2 -4 y t + xt x2
8xx 2 yı - 2 y 2 2
2
bulunur.
238
Şimdi şu soruyu yanıtlamağa çalışalım. Acaba hangi koşullar altında
y = f(x) işlevi verildiğinde biz buna dayanarak x = g(y) biçiminde bir işlev
tanımlayabiliriz. Başka bir deyişle, hangi koşullar altında / işlevinin evriğini
bulabiliriz P
Önce bu konuyu y, x e R olduğunda ele alalım.
d/"1 (y)
dy df(x)
d x
y = f (x)
biçiminde ortaya çıkar.
(15.6.17; i :
yn = fn K •>••••> xn)
işlevler dizgesiyle gösterebiliriz. / e C 1 varsayımı tüm bu işlevlerin sürekli
birinci sıra türevleri olduğu anlamına gelir. (15.6.17) de verilen dizgenin
x D = (xj°, . . . . , xn°) noktasındaki Jacobi dizeyini
0
(15.6.18) J(/(x 0 )) = (jı> yn)
8(Xl°, ...., xn°)
239
ile gösterelim, ve Bel [J (/(x 0 ))] + O varsayalım, Bu durumda x 0 noktasının
öyle bir iV(x0, S) yöresi ve/(x 0 )'ın öyle bir M ( / ( x j , s) yöresi vardır ki
i) f(M) — N y e M olduğunda
ii) X = /-i (y): M - N ve /-> e C 1
üi) J t / - 1 M 1 = [J /(X)]- 1
KANIT: J.E. MARSDEN: (1974, s. 230-233)
Örnek olmak üzere n = 2 alalım.
(15.6.19) y, = /, (x„ x 2 )
=
y2 fı ( x i ' x
2)
olsun.
dXl 1 fo2
(15.6.22)
fol - Bel [J (/(x))] 8X2
e*, -1 fol
(15.6.23)
fo2 Bel [J (/(x))] 8X2
8x2 —1 fo2
(15.6.24)
fol Bel [J (/(x))] 8xx
dx2 1 fol
(15.6.25)
fo2 Bel [3 (/(x))] 8xt
denklemlerine göre elde edilir.
ALIŞTIRMALAR:
A.15.1: Aşağıdaki işlevlerin türevlerini bulun ve verilen noktada değerlendi-
rin.
x2 - + 66Xx2 —
y = 3 X- + 43 x = 1
ıı) y = — f z X = 0
2 x — 1
240
iii) y = (3 * - 2)2 (6 * 3 - 8*2)3 x = 2
2
iv) y — exp [6 x 3 x — 1] x = 1
v s x
) y — (C° ) (sinx)
A. 15.2: A. 15.1 de verilen işlevlerin ikinci türevlerini bulun.
A. 15.3: Aşağıdaki çok değişkenli işlevlerin tikel türevlerini bulun.
i) y = 3 xx 2 x2 -f- 6 xx x2 — Xj3
iii) y = (3 *2 — 6 x2) ( z , 3 - 1)
iv) y — 3 Xj x2 x3 — Xj} — 2 x2 — 3 3 x3
v) y = exı + x2
A.15.4: A. 15.3 de verilen işlevlerin ikinci sıra tikel türevlerini bulun, eğim
yöneyini ve Hesse dizeyini yazın.
A.15.5: "/, g gerçel değerli iki işlev, a e R olsun. Eğer f(a) = g(a) = 0
/'(*)
ve Erey —,, . tanımlanabiliyorsa
* - « S (*)
Erey = Erey
g{x) g'(x)
dir." Bu sonuca UHopital Kuralı denir.
Bu kural/(a) = g(a) — co olduğu hallderde de geçerlidir. L'Hopital ku-
ralına dayanarak aşağıdaki işlevlerin ereylerini bulun.
V T T ^ - (ı +
i) Erey
ii) Erey
X W 2 X2 1
A. 15.6: Bir firmanın istem işlevi
Qd = 220 - p2
biçiminde olsun. Burada Qd firmanın ürettiği maldan istenen miktar, p ise
bu malın fiyatıdır. Firmanın Q" = 50 olduğunda marjinal hasılatını bulun.
A.15.7: Aşağıdaki işlevlerin toplam türevlerini bulun.
241
i) y = x2 x2 — 3 xL — 3 x2
xt — 6 — t
x2 = 2 - 3 t2
dy
dt
ii) y = x2 x2 + 3 xt x2
dy — 9
x, — 2 x2 +3 -- dx2
1
2
iii) y = 2 x, + x, 2
xi = Ln 5t
t3 dy — ?
2
1 — t dt
iv) y = x,2 + x2 + x, x,
= 100 — 2 t, + t 2
8 8
x 2 = 20 - t 2 — 3 t2 —r =__ 9? y
st, et2
v) y = 2 x, ex2 + x 2 e2*ı
i, - 2 (l t2 = ? -İL. = ?
0», 0t2
2 h
A. 15.8 : Aşağıdaki işlevlerin tektürel olup olmadıklarını, tektürel iseler tek-
türellik derecelerini bulun.
. X, X, X,2
ı) y = x, + x 2
ii) y = x, x 2 — x 2 3 + x, x 2 2
iii) J = V X,2 X,
. . x.2 2 x, x 2
lv 3 ax
) y =— 1 2
v)y = 4 r + • X^, 2
2 ""1
A.15.9 : Aşağıdaki üretim işlevleri iktisat kuramında ve uygulamasında en çok
kullanılanlardır. Bunların doğrusal tektürel (birinci dereceden tektürel) işlev-
ler olduğunu ve Euler teoremini sağladıklarını gösteriniz,
i) Cobb - Douglas
Q = A K* Ll~* A > 0, 0 < a < 1
242
ii) CES (Arrow-Chenery-Minlıas-Solow)
Q = A [8 K-P + (1 - 8) L - P ] " İ
A > O, O < 8 < 1, p > — 1
iii) VES (LU)
ii) y = xt x2 x3 — X,2 ,2
"2
... + x22
m) y =
X j^ 3 Xj #2
iv) y = - 1) (*, + 2)2
A.15.11. Aşağıdaki işlevlerin, işlevsel bağımlı olup olmadıklarını bulun. ,
İ) Vl = 3 Xl X2 — 2 X2
y2 = x2 - 3 *2 (V, *2°) = (L 1)
2 X
İİ) Jl = V + 2
X 4 X
J2 = l + l 2 + 4 Xl X2
X
A.15.12: F(x, y) = 0 bir örtük işlev olsun 1. Örtük işlev teoreminin koşulla-
rının sağlandığı bir yörede
dy _ _ 8F/8x
~dx 8F\8y
olduğunu kabul edelim. Zincir kuralından yararlanacak
olduğunu gösterin.
243
KAYNAKLAR
244
15.
Bölüme Ek
— y2 ~~ _ 4 8 _ - _
olsun.
8y_ 2 3 -
0x 4 8 _
ÖNERME 15.E.2: y a' x ise
-İL = a'
8x
olur.
ÖRNEK:
y = (3, 2)
ey
= (3,2)
ex
245
ÖNERME 15.E.3: y = A x, x = /(z), z = (z,)r*ı
olsun. Bu durumda
gy _ gy 8x . 8x
8z 8x = 'A
a x f işlevinin Jacobi dizeyidir.
elde edilir. Burada ——,
cz
ÖRNEK:
" Jı . 2, + 22 3 4
X =
y= S 2 6
_ Y2 _ _ l + Z
22 -
olsun.
ax -1 1
az _ 1 2z,
gy ~ 3 4~ - 1 1 " 7 3 +82,
cz 2z
_ 2 6 _ 1 2_ 8 2 +12z 2
246
ÖNERME 15.E.7: A = ( a u ) n x n olsun.
g ^(A) _ J
8A
elde edilir.
ÖNERME 15.E.8: A = (a„) m x n , B = (bu)nIm
ve C = (cu)mxm olsun.
(0 ^ L _ A'
8 h ( ABC)
(ii) a r - A I»
gA = / ga, v (q)\
ga V 0a /
dir.
KAYNAKLAR
P . J . D H R Y M E S (1978): Mathematics for Econometrics, Springer Verlag, New Y o r k .
A.S. G O L D B E R G E R (1964): Econometric Theory, J . Wiley a n d Sons, New York.
J . J O H N S T O N (1972): Eçonometric Methods, 2nd. Edition, Mc Graw Hill, New York.
247
16.
Bölüm
X 0
Fm (y,> •••» ym> n) =
Burada yt (i=l . .,m) i- inci içsel değişkeni, Xj (j=l . .,n) ise j- inci
dışsal değişkeni göstermektedir. (16.1.1) ile ifade edilen denklem dizgesine ele
alman modelin Yapısal Biçimi (Structural Form) denir. Bu durumda durağan
yöntemin sorunu dışsal değişkenler kümesinin belli değerler aldığı varsayımı
248
altında (16.1.1) sağlayan içsel değişkenler kümesinin öğelerinin saptanması
olmaktadır. Yani, durağan yöntem,
(16.1.2) (Xl°, x2°, xn°)
verildiğinde
(jı *' •••••> J m* •> xı ) J xn°) = ®
FJyS, , *„°) = o
(16.1.3)
FJyr ' • • • •> y»ı ' ' ' -*"»!0) = ®
(16.1.4) y*, .... ym*
içsel değişken değerlerinin
Ji* = f V)
Ja* = /z (xı • • • •' xn°)
(16.1.5)
ym* ~ fm (Xl°- *„°)
biçiminde bulunması sorunu ile ilgilenir.
(16.1.5) ile ifade edilen denklemler dizgesine ise modelin indirgenmiş Biçi-
mi (Reduced Form) denilir. Bu denklemlerin özelliği her bir içsel değişkenin,
dışsal değişkenlerin işlevi olarak ifade edilmiş olmasıdır.
Dikkat edilirse bu sorun, verilmiş bir örtük işlevler dizgesindeki (yapısal
biçim) bir kısım değişkenin (içsel değişkenler) diğer değişkenler (dışsal değiş-
kenler) cinsinden belirtik biçimde yazılabilmesi (indirgenmiş biçim) ve bunun
sonucunda ulaşılan çözüm değerlerinin ilk denklem dizgesini sağlaması biçi-
minde özetlenebilir.
Biz bu konuda iki bilgiye sahibiz. (16.1.1) bir doğrusal denklemler diz-
gesi olduğunda doğrusal cebire ilişkin bilgilerimize dayanarak bazı işlemler
yoluyla, belli koşullar sağlandığında (I6.1.5)'e ulaşabileceğimizi gördük, ikinci
olarak verilen örtük işlevler dizgesi doğrusal olmadığında biz bu işi kolayca
yapabilecek durumda olmadığımızı, 15. bölümde örtük işlev teoremini ele
alırken görmüştük. Teorem 15.6.2'den hatırlanacağı üzere bu halde, genel ola-
rak hangi koşullar sağlandığında (16.1.1) den (16.1.5)5e geçebileceğimizi söy-
leyebilmemize karşılık, bu durumda (16.1.5)'deki denklemlerin biçimlerini
saptayacak durumda değiliz.
ÖRNEK: Şimdi hepimizin bildiği basit sunum-istem modelini ele alarak bu
anlattıklarımızın ne anlama geldiğini görelim.
İstem işlevi, sürekli türevlenebilir ve
249
biçiminde olsun'. Bu işlev istem miktarının (Qd) malın fiyatı (P) ve gelire (Y)
bağlı olduğunu göstermektedir. Bağlılığın niteliği ise, denklemin yanında veri-
len türevlerle gösterilmektedir. Bunlara göre sözkonusu mabn fiyatı arttıkça
ondan istenen miktar azalacak, buna karşılık gelir artışı istemi artırıcı etki
yapacaktır.
Sunum işlevi ise yine sürekli türevlenebilir ve
biçiminde olsun. Bu işlev sunumun fiyatın artan bir işlevi olduğunu göster-
mektedir. Denge koşulu ise istemin sunuma eşit olması biçiminde ortaya çı-
kacaktır. O halde bu da
(16.1.8) Q d = Qs
olacaktır. Bu modelde P, Qa, Qs içsel ve Y dışsal değişkenler olarak seçilmiş-
tir. Modeli (16.1.1) e uygun olarak yeniden yazalım.
F, «?->, Q% P, Y) = <?d - <?" (P, Y) = 0
(16.1.9) F2 Q\ P, Y) — Qs — <?* (P) = 0
F 3 (Ç , Q% P, Y) = Q d — Q s
d
= 0
İktisatta denge çözümlemesi Y = Y„ biçiminde verildiğinde (16.1.9) dan
Qd (Ya)
= / ,
(16.1.10) = f2 (Y 0 )
P = /, (Y0)
biçiminde bir denge değerleri kümesinin bulunmasını gerektirmektedir.
Oysa bizim elimizde ft,f2 ve / 3 işlevlerini saptayacak bilgi yok. Sadece
örtük işlev teoreminden (16.1.9) daki dizgenin Jacobi dizeyinin belirteni
d
(16.1.11)
8F1 8F,
8F; 1 0 <?
8Qd 8QS 8P p
0F 3 8F3 8F3 ı 0
8Qd 8QS 8P
8Qd 8Q*
~8P < 0
~8P
1 B u r a d a sağ tarafta yer alan ( ) d simgesi "istem işlevi" yerine kullanılmıştır. Yani Qd ile çarpılı-
y o r anlamına gelmez. İ k t i s a t t a b u r a d a olduğu gibi açıklanan değişkenin çok belirli olduğu hallerde b u ,
değişkeni ifade eden simgenin işlevsel bağıntıyı d a göstermek üzere kullanılması yoluna gidilmektedir.
250
cQü 8QS
olduğundan ^ < 0 ve > 0 varsayılmıştı.)
W ~8P
Örtük işlev teoremine dayanarak (16.1.10) u yazabileceğimizi çıkarabiliriz.
Ancak sözkonusu teorem bizi burada bırakmaktadır. Elimizdeki bilgiler bizim
içsel değişkenlerin denge değerlerini saptayabilmemiz için yeterli değildir.
Çünkü hatırlanacağı üzere örtük işlev teoremi bize (16.1.10) daki belirtik işlev-
lerin biçimlerini verememektedir.
Eğer bize verilen bilgiler biraz daha artırılırsa örneğin (16.1.6) ve (16.1.7)
deki denklemlerin biçimi belirlenebilirse biz denge değerlerini bulabiliriz. Ni-
tekim bu denklemler doğrusal olduğunda denge çözümü kolaylıkla bulunabil-
mektedir. Örneğin eğer modelimiz
Qd = o, P + b, Y 0 a, < 0 6, > 0
(16.1.12) Q* = a, i a, > 0
Qd = &
biçiminde verilseydi, bunu düzenleyip
~ 1 0 s - ~bxY0 -
(16.1.13) 0 1 a
2 <? =
0
1 -1 0 _ P _ 0
elde eder ve Cramer kuralına başvurarak,
a 2 6, Y,
(16.1.14) Qd* = Qs* = > 0
a,
\ Ya
(16.1.15) P = > 0
elde ederdik.
Kolaylıkla kestirilebileceği üzere, bu modelde bile istem ve sunum
işlevlerinin biçimlerinin karmaşık nitelikte olmaları halinde, denge çözümünü
belirtik olarak elde etmek güçleşecektir.1 Bu noktada biz, bu daha genel du-
rumları ele alabilmek için uygun matematik teknikler olduğunu belirtmekle
yetiniyoruz.2
O halde, özetlemek gerekirse biz örtük işlev teoremini kullanarak ele al-
dığımız bir modelde belli koşullar altında denge çözümünün varlığını göstere-
bilmekteyiz. Modelin işlevlerinin biçimlerine ilişkin bilgimiz arttıkça da bu
çözümü, ilke olarak, bulabiliriz. Bu söylediklerimizi genel bir matematiksel
ifade ile şöyle yineleyebiliriz. Modelimiz
1 Örneğin: Qd = a, log Ç d + b, Y ve Q" = C„ + C, P + C 2 P olsaydı işimiz çok güçleşecekti.
2 Bu kitabın düzeyini çok aşan ve esas itibariyle "Sabit N o k t a Teoremleri" denilen bir t e o r e m
dizisine d a y a n a n çözme yöntemleri için örneğin M. T O D D (1976) bakılabilir.
251
F
ı (Jn *ı» •••••> xn) = O
F
2 (Jh Jm> *r ••'••> x«) = O
(16.1.16)
F
m (jl> Jm> • • • • , * „ ) = O
Qd = Qs
Hatırlanacağı üzere bu modelde Ya dışsal olarak belirlenmiş gelir düzeyini
gösteriyordu. Şimdi şu soruyu soralım: Acaba Y„ değişirse bu modelin içsel
değişkenlerinin denge değerlerine ne olur?
Asknda bu soruyla biz yeni denge değerlerinin ne olacağını öğrenmek is-
tiyoruz. Ancak, denge çözümlemesine ilişkin yukarıdaki tartışmamız, bize, bu
soruyu genelde yanıtlayamayacağımızı gösterdi. Bu nedenle biz sadece denge
değerlerinin hangi yönde değiştiğini saptayabilmekle yetinmekteyiz.
işte, dışsal değişkenlerdeki bir değişmenin içsel değişkenlerin denge de-
ğerleri üzerindeki etkisini saptamaya yönelen iktisat dalına Karşılaştırmalı
Durağan Yöntem (Comparative Static Method) denir. Bu soruyu yanıtlaya-
bilmek üzere, bir içsel değişkenin, dışsal değişme karşısında ne yönde hareket
edeceğinin, yani bu değişkendeki nitel değişmenin (qualitative change), belir-
252
lenebilmesi için gerekli bilgiye de Karşılaştırmalı Durağan Bilgi (Comparative
Static Information) denir. Eğer tüm değişkenler için bu bilgi varsa, Tam Kar-
şılaştırmalı Durağan Bilgi (Complete Comparative Static Information) var
denir.
Karşılaştırmalı Durağan Yöntem bir denge noktası ile ötekisini kıyasla-
mağa dayanır. Bu yapılırken de geçiş süreci ihmal edilmektedir. Bu sürecin
incelenmesi ise iktisatta Devingen Yöntemin (Dynamic Method) konusunu
oluşturmaktadır.
Karşılaştırmalı durağan yöntemin matematiksel temellerini incelemeden
önce, bir noktayı vurgulamak gerekir. O da bu yöntemin kullanılması ve ön-
göıüsel anlamı olabilmesi için başlangıçtaki denge durumu dışsal etkilerle
bozulduktan sonra yeni bir dengenin kurulabilmesi gereğidir. Eğer bu koşul
sağlanmazsa, yani model kararlı değilse karşılaştırılabilecek ikinci bir denge
noktası olmadığından, çözümleme anlamını yitirecektir.1
Şimdi bu açıklamaların ışığı altında genel bir modelde karşılaştırmalı
durağan çözümlemenin matematiksel temelini ortaya koymağa çalışalım.
Burada temel matematik dayanağımız örtük işlev teoremidir.
Anımsanacağı üzere örtük işlev teoremi bir denge noktası verildiğinde,
belli koşullar sağlandığında, bu noktanın bir yöresinde yeni denge noktalarına
ulaşılabileceğini ve ayrıca bu denge noktalarında içsel değişkenlerin başlangıç
noktasına göre ne yönde değiştiklerini saptayamaya olanak sağlayan türevlerin
hesaplanabileceğini göstermekteydi.
Burada üzerinde durulması gereken önemli bir nokta; örtük işlev teore-
minin bize ancak başlangıç denge noktasının pek yakınında olan bir denge nok-
tası ile karşılaştırılmasına olanak sağladığı olgusudur. Yani bu bir yerel (local)
teoremdir. Dışsal değişkenlerdeki büyük değişmelerin etkilerini bu teorem
çerçevesinde ele almak olanaksızdır.2
Şimdi genel modelimizi tekrar yazalım.
^î' (ji' • • • •» ymı x\ı • • •x„) =o
•^2» (ji' •••••> ym, x\ı •••••, xn) = o
(16.2.2)
-^m' (jp • • •., y m , . . . ., XN) — 0
Bu modelde örtük işlev teoreminin koşullarının sağlandığını ve yt, i =» 1, ..., m,
içsel değişkenleri, Xj, j — 1, ...,n ise dışsal değişkenleri gösterdiğini var-
sayalım.
1 Samuelson'un Karşılama İlkesi (Correspondence Principle) adını alan bu k o n u y a ileride (Alt
bölüm 24.4) de, değineceğiz.
2 B u konuda bazı gelişmeler olduğunu da belirtelim. Kitabın düzeyini aşan bu n o k t a d a k i geliş-
meler için E . G L U S T O F F (1976) bakılabilir.
253
Başlangıç denge noktasını ( y , . . .., ym°, x x . ..., xn°) ile gösterelim.
Örtük işlev teoremine göre bu noktanın bir yöresinde
J\ ~ f ' •••••, %„)
=
Jz f2 (xıı • • ' •! x
n)
(16.2.3)
=
Jm fm (XV •••••> %n)
yazılabilir, ve bunlar (16.2.2) de yerine konulduğunda, bu dizgeyi sağlarlar.
Yani,
(/. (Xf • • • •' •••••> fm (*1» " y •' •*•«)' ^/ı) =
0
F x
2 (/i (^ı» •• • n)ı •••••> fm (xf> ' • ' •» •*«)' •' " X
n) =
®
(16.2.4)
F
m (ft Xn), (xy,
. . . . , fm . . . . , £„), Xt, . . . ., Xn) = 0
yazılabilir.
İşte şimdi şu soruyu soralım. Acabafc-ıncı dışsal değişkende bir değişme
olursa, bunun içsel değişkenler üzerindeki etkisi ne yönde olacaktır?
Bu sorunun amacı
(16.2.5) - p - i = i, , m
8xk
ifadelerini bulmak ve bunların artı ya da eksi (ya da sıfır) olduğunu belirleye-
bilmektir.
Bu soruyu yanıtlayabilmek için (16.2.4) ü gözönünde tutarak (16.2.2) nin
toplam türevselini alalım.
0F 8F dF 0 F
/F l J 1 I J I i J I L W n
dym + dXl
~ + •" + ^ T " ~8^~ +• • • + "
8F
1T7 2 J , , 8F2 J , 8F
^ J ,' 0F2 J rt
^ 2 = -^-dy, +...+ —Ldym + - ^ dXi + . . . + — i . dx„=0
(16.2.6)
I ı-ı , 8F„ , 8Fm , 8F„, _ .
d x
+ ' • • • + - ^ r - - -âr- 'k
' ' 1 J m 8 x
8F 8F
2 1 , 2 j ^ J
254
(16.2.8)
İZL
8x„
IH
0yt gym 8xk
(16.2.12)
8F„ gy» 8 F„
gyı gy m W
8xk
biçiminde ifade edebiliriz. Dikkat edilirse bu
(16.2.13f A x = b
biçiminde bir doğrusal denklemler dizgesidir.
Burada
A = HFu FJ
g (yu yj
255
verilen dizgenin içsel değişkenlere göre Jacobi dizeyi olup, örtük işlev teoremi-
nin varsayımı gereği tekil değildir. Diğer terimler ise
°y i m x 1 yöney
cx,.
b = ÜÜ. m x .1 yöney
8x,.
olmaktadır.
dFr-
8Fı
h dQd dQs + 8F
< dP + dY = 0 i=l,2,3
oQ 8QS 8P
olup
256
(16.2.16) dQ(id — W dY, dQ*_ = dY, dP = 4 i - dY
dY ' ^ dY ' dY
yazılabilecektir.1
Bu durumda, ulaşılan sonuçlar (16.2.11) e karşılık gelen biçimde düzen-
lenirse aşağıdaki dizgeye ulaşılır.
8Qd dQd 8Qd
0 -
8P dY 8Y
8Q5 dQs
(16.2.17) 1 — = — 0
P dY
dP
0 0
dY
Bu dizgenin dizeyinin belirteni ise
8Qd 8QS
(16.2.18)
8P 8P
8QS
• •
> 0 olduğundan
eşittir, -ğp— < 0 ve ~8P~
(16.2.18) işareti eksidir. O halde bu dizeyin, yani Jacobi dizeyinin, tekil
olmadığını söyleyebiliriz. Bu durumda türevi bulmak için Cramer kuralından
vararlanarak
8QA cQd
8Y 0 BP
8Qs
0 1
ÖP
(16.2.19)
dQû 0 -1 0
dY
8QÜ
0 ~8P~
8QS
1
~SP~
1 -1 0
yazılır. Buradan da
1 B u modelimizde bir t a n e dışsal değişken olduğundan tikel t ü r e v simgesini kullanmamak ve
(16.2.16) daki gösterimi benimsemek doğru olur.
257
8Qd 8QS
d<?d 8Y ' 8P
(16.2.20)
dY 8Qd 8Q*
8P cP
8Qd 8QS
8F 8Qd 80*
V V
8P -
8P 8P <0
olduğundan I. örtük işlev teoreminin koşulları sağlanmaktadır. O halde
P = f(Y)
biçiminde bir belirtik işlev tanımlanabilir, ve
8F (P, Y)
dP 8Y
dY 8F (P, Y)
8P
8Qd
dP 8Y
> 0
dY 8Qd 8QS
8P 8P
elde edilir.
olduğundan
258
dQd __ 8Qd dP_ { 8Qd
dY ' 8P dY 8Y
cQd
8Qd / 8Y \ dQ<i
+
- ~8P~ \ _ JO^J W
8P 8P
6Qd 8Qd 8Qd 8Qd _ 8Q* 8Qd
8P~ ~8Y~ + ~8Y~ ~8P~ " ~8P~ ' ~~8Y
8Qd 8QS
~8P 8P~
d
8Q 8QS
dQd _ ~ 8Y~ ' ~8P
dY 8Qd cQ~ >
8P ~8P~
elde edilir 1si, bu (16.2.20) nin aynısıdır.
ÖRNEK 2: Aşağıdaki makro ekonomik model verilsin.
Y = C + I
bulmak istiyoruz.
Fj = Y — C — I =0
F 2 = C - / ( Y , W) = 0
F, = / - g(Y, r) = 0
F 4 = M - h(Y, r) = 0
biçiminde yazılabilir. Böyle olunca
259
^ =# + # * + # « + t?* + SS- «
yazılabilir. dPF = O olduğundan her denkleme ilişkin ilgilenilen türevler aşa-
ğıdaki tablodan izlenebilir.
Denklem
F,
Değişken
dh dh dr
o o - dM —1
~W ~~dr~
8Y 8r
8h 8h
~~8Y~ ~8r~
ya da gerekli sadeleştirmeler yapılırsa
8f 8h_ 8h 8h *>g 8h
+ 8Y ~8r~ +
Bel (A) =
8Y 8r 8r 8r w
(16.2.24)
elde ederiz. Burada ilk köşeli parantez içindeki ifade artı işaretli buna karşılık
ikinci köşeli parantez içindeki ifade eksi işaretlidir. O halde
8g 8h 8g 8h
» - I " ~>) - - [• 8Y ~8r~ + ~w
olmadıkça Bel (A) # 0 dır. (16.2.25) in sağlanmaması için hiç bir ön koşul
olmadığı için, bu koşulun gerçekleştiğini varsayalım. Bu durumda Cramer ku-
ralını uygularsak
0 —1 -1 o
0 1 0 o
0 o 1 -8gl8r
-1 o o -8h/8r
(16.2.26) 8Y
~8M~ Bel (A)
ifadesinden
Şg_
(16.2.26) 8Y 8r
8M Bel (A)
elde edilir. Bu ifadenin payı daima artı olduğuna göre
Sg 8h
8Y ~eT +
8g 8h
8r 8Y
olacaktır.
8Y
Görüldüğü gibi bu modeldeki karşılaştırmalı durağan bilgi,
8M
261
işaretini kesinlikle belirleyebilmek için yeterli değildir. Ancak hangi koşul
altında işaretin artı, hangi koşul altmda eksi olacağını söylemekle yetinmek
zorunda kalıyoruz. Bundan sonraki alt bölümde karşılaştırmalı durgun çö-
zümlemede işaretin kesin belirlenebilmesi için yeterli koşulların neler olduğu
üzerinde duracağız.
16.3. Nitel Hesap ve Karşılaştırmalı Durağan Yöntem
(16.2.12) de verilen dizgeyi tekrar yazalım.
8FX 8F, fol 8Fı
fol fom 8xk 8xk
A =
8F m
fol fom
fol 8Ft
8xu 8xh
x = ve b =
fo» SF n
8xk 8XL.
262
0F, 8Ft «Jı 8Fj
8y1 8yz 8xx 8xj
(16.3.3)
8F2 8F2 8
y2 8F2
fy, dy2 8xx 8x,
biçiminde olsun. Elimizdeki nitel bilgiler ise
0F
- > 0 , 4 ^ > 0 , 4 ^ = 0
fyı ay2 8x,
biçiminde olsun. Bu durumda artı olan türevleri ( + ) eksi olanları (—) ve sıfır
olanı (0) işaretiyle gösterirsek Salt Nitel Modelimizi
ey,
+ —
8xj
+ + 8xt
0
ya da
8
yı
+ 8Xl
(16.3.5)
8y2
0
+ + 8xt
. . . . . . . . . . dy
biçiminde yazabiliriz. Şimdi sorumuz bu bilgilere dayanarak ve
d
y 2 nin işaretlerinin belirlenip belirlenemeyeceğidir. Açıktır ki bu A 1
in
8x,
öğelerinin işaretine bağlı olacaktır.
Bel (A) = ( + ) ( + ) - ( - ) ( + ) = ( + ) _ ( _ ) = +
olduğundan A 1 vardır.
263
,12
A-1 =
Bel (A)
er1 a"
olacaktır. Evrik dizey bulma kuralları hatırlanırsa
> o
Bel(A)
1
Bel(A)
olacağından
+ +"
(16.3.6) A-1 = +_
bulunacaktır. 0 zaman da
8yv
8x j + +
(16.3.7)
8x, +
olduğundan
d
(16.3.8) Jı
( + ) ( - ) + ( + ) (0) < o
8x,
(16.3.9)
8xx = ( - ) ( - ) + (+) (0) > 0
264
Söz konusu teoremi ifade edebilmek için önce bir tanım verelim.
TANIM 16.3.1: Ax = b dizgesi verilsin. C = [A: b] diyelim. Eğer C dizeyi,
sıra ya da sütunları yer değiştirilerek veya (—1) ile çarpılarak
O,
O,
biçimine getirilebiliyorsa, C bölütülenebilir biçime (partitionable form) getiril-
miştir, denir. Burada
a, > 0, x k eksi olmayan bir satır yöney (en az bir öğesi artı olacak)
a 2 < 0 l x ( n + ı _ k ) artı olmayan bir satır yöney (en az bir öğesi eksi olacak)
°ı = (°) (fc-i)x(Fi+ı-t) Sıfır dizey
°2 = (0) <n-ft)x(fc) Sıfır dizey
Aj = (a;/) (k-i)xk
— (a,/) (n—k)x(ıı+ı—k)
i) au < 0 1
= J
ii) atJ = 0 i > İ
iii) au > 0 * < j
+_
TEOREM 16.3.1: (LANCASTER-GORMAN TEOREMİ)
A x = b modeli hakkında sadece nitel bilgilerimiz olsun. Bu model ancak
C = [A : b] dizeyi bölüntülenebilir biçime sokulabilirse tam karşılaştırmalı
durağan bilgi verecek biçimde çözülebilir. (Yani ancak bu koşul sağlandığında
Ax = b yapısal biçiminde yer alan türevlerin işaretlerine dayanarak indirgen-
miş biçimde yer alan tüm türevlerin işaretleri kesinlikle belirlenebilir).
ÖRNEK:
Aşağıdaki nitel model verilsin.
265
0 0 + 0 0 0 fol
8xk
—
— 0 + 0 0 0 foi
Sxk +
— + — + + + fo3
8xk
—
0 + 0 — + + fo4
8xk
0
0 + 0 0 — + fos
8xk
0
0 + 0 0 0 —
fo«
8xk
0
— 0 + 0 0 0 +
—
+ —
+ ' +
+ —
0 + 0 + + 0
—
0 + 0 0 —
+ 0
0 + 0 0 0 — 0
olacaktır, önce 3. sırayı (—1) ile çarpalım.
0 0 + 0 0 0 —
— 0 + 0 0 0 +
+ + +
— — — —
0 + 0 — + t + 0
0 + 0 0 —
+ . 0
0 + 0 0 0 — 0
Şimdi 7. sütun ile 2. sütunun yerlerini değiştirelim.
- 0 —
+ 0 0 0 0
—
+ + 0 0 0 0
+ + + ' — — — —
0 0 0 —
+ + +
0 0 0 0 —
+ +
0 0 0 0 0 —
+
266 t
Şimdi de 1. satır ile 3. satırın yerini değiştirelim.
~ +
+ + — — — —
—
+ + 0 00 0
0 + 0 00 0
—
0 0 0 +
—
+ +
0 0 0 0 +—
+
0 0 0 0 0 +_ —
0 0 — 0 0 0
— 0 + 0 0 0
—
+ —
+ + +
0 + 0 + +
—
0 + 0 0 —
+
0 + 0 0 0 —
M
8xk 0 0 + 0 0 0
— 0 + 0 0 0
—
+ —
+ + +
0 + 0 —
+ +
0 + 0 0 + —
0 + 0 0 0 —
+ O
+ + (-) + + +
+ + + +
—
+
+ -j- 0 —
268
2) Denge noktalarının kararlı (stable) olduğu varsayılarak, işlevlerin tü-
revlerinin işaretleri kararlıhk kuramının (stability theory) bulgularına dayanı-
larak belirlenebilir. Kitabımızın son bölümünde bu konu üzerinde duracak ve
özünde devingen çözümleme olan kararlılık çözümlemesinin karşılaştırmalı
durağan yöntem için sağladığı bilgilerin niteliği ve önemi konusunu ele alacağız.
Samuelson'un "Karşılama İlkesi'' (Correspondance Principle) adını alan bu
konu iktisat yazınında önemli tartışmalara yol açtığı için, başlı başına ilginç
bir inceleme alanıdır.
3) Nihayet bazı teknolojik ve ruhbilimsel yasalara dayanılarak bazı tü-
revlerin işaretleri hakkında varsayımlar yapılabilir. Örneğin azalan marjinal
fiziksel Verimlilik, sabit bir toprak parçası üzerinde kullanılan değişken girdi-
lerin miktarı artırılırsa, her artan birimin katkısının bir öncekinden daha az
olacağı görgül olarak saptanan bir teknolojik olgudur. Bu tür bilgiler de bize
ele aldığımız işlevlerin türevleri hakkında bilgi verebiliriz. Ancak bu tür öncel
(a priori) bilgileri kullanırken çok dikkatli olmak gerektiği açıktır. Bu yol dik-
katli kullanılmadığında, sonraki işlemlerin varacağı noktayı da belirleyebil-
diğinden, bir dizi önsel varsayim yoluyla, istediğini söylemek sonucuna vara-
bilir.
ALIŞTIRMALAR:
A.16.1: Aşağıdaki makro ekonomik model verilsin.
Y = c + I + G*
C = C (Y, T)
ac > no
8C
< 0
8Y 8T
81 81
1=1 (Y, i) > 0 < 0
~~8Y~ 8İ
dT
T = T (Y) dY > 0
8Md 8Md
<
d d
M = M (Y, i) > 0 0
8Y 8İ
Md = Ms '
Ms = M*
269
A.16.2 Aşağıdaki istem sunum modelinin bir tarımsal ürüne ilişkin olduğunu
düşünelim.
D = D (P, Y)
S = S (P, W)
KAYNAKLAR
270
17.
Bölüm
271
(17.1.3) /(x*) 5Ş /(x)
ise x* noktasında /'nin Zayıf, Tümel iç Enaz Değeri (Weak Global Interior
Minimum) vardır.
Aşağıdaki Şekil 17.1.1 de a 0 noktasmda/'nin zayıf tümel iç ençok değeri
ve bB noktasında ise/'nin zayıf tümel iç enaz değeri vardır.
Şekil 17.1.1
Şimdi bu tanımda yer alan terimleri a0 noktasını ele alarak biraz daha
açıklamağa çalışalım. a 0 , / ' n i n ençok değer aldığı bir noktadır. Çünkü/işlevi,
tanımlandığı (a, b) açık aralığında/(x) dan daha büyük bir değere ulaşamamak-
tadır. Ancak (a) noktasının yöresindeki diğer noktalarda da /'nin aldığı de-
ğerler / (a) ya eşit olduğu için, yani /(a) bütün diğer değerlerden kesin daha
yüksek olmadığından sadece bu bir zayıf ençok değerdir. /(a) ayrıca işlevin
tanımlandığı tüm alanda alabileceği en yüksek değeri verdiği için tümeldir.
Nihayet (a) noktası, /'nin önalan kümesinin sınırında değil içinde yer almak-
tadır. Zaten bunu garantileyebilmek için önalan bir açık küme olarak ele alın-
mıştır. Bu nedenle de (o) noktasında / bir iç ençok değere ulaşmaktadır.
TANIM 17.1.2: x* e A noktasında, (17.1.1) de verilen işlevin aldığı değer
/(x*) olsun. Eğer V x e A için
272
(17.1.4) /(x*) > /(x)
ise, x* noktasında/'nin Güçlü, Tümel İç Ençok Değeri (Strong Global Maxi-
mum) vardır. Eğer Vx e A için
(17.1.5) /(x*) < /(x)
ise, x* noktasında/'nin Güçlü, Tümel İç Enaz Değeri (Strong, Global Mini-
mum ) vardır.
Aşağıdaki Şekil 17.1.2 de aB noktasında /'nin güçlü, tümel iç ençok de-
ğeri ve b;ı noktasında ise /'nin güçlü tümel iç enaz değeri vardır.
Dikkat edilirse bu işlevin önalanında yer alan hiçbir noktada aldığı değer
f(a 0 ) ya eşit ya da yüksek değildir. Bu nedenle d e / ( a 0 ) "güçlü" sıfatını taşı-
maktadır. Aynı özellik ba noktası için de geçerlidir.
273
ise, x*, noktasında/'nin bir Zayıf, Yerel İç Enaz Değeri (Weak Local Interior
Minimum) vardır.
Aşağıdaki Şekil 17.1.3 de a0 noktasında/'nin zayıf yerel iç ençok değeri
ve ba noktasında ise/'nin zayıf, yerel iç enaz değeri vardır.
274
Aşağıdaki Şekil 17.1.4 de a0 noktasında/'nin güçlü yerel iç ençok değeri,
b 0 noktasında ise/'nin güçlü yerel iç enaz değeri vardır.
275
y1
7f.
Şekil 17.1.6
276
Bu işlevin ne bir enaz değeri, ne de bir ençok değeri vardır. Çünkü, örne-
ğin, ençok değeri olup olmadığı sorununu ele aldığımızda şunu görüyoruz x,
6'ye yaklaştıkça, / tekdüze artan bir işlev olduğu için f(x) artmaktadır. An-
cak A açık küme olduğu için x hiçbir zaman b değerini alamamaktadır. Bu
nedenle de bu küme içinde daima elde edilen bir/(x) değerinden daha büyük
bir/(tf+A*) değeri bulunabilir. Aynı biçimde x, a'ya yaklaştıkça f(x) azal-
maktadır. Fakat hiçbir zaman x, a değerini alamadığı için, bu işlevin bir enaz
değeri de yoktur.
Buna karşılık /'nin tanımlandığı küme, yani /'nin önalanı,
A = { x \ a ^ x - ^ b } olduğunda durum değişmekte, /(&) bu işlevin ençok
değeri,/(a) ise enaz değeri olmaktadır.
17.2. Seriler, Üs Serileri ve Taylor Teoremi
Bu bölümde biz işlevlerin, sadece iç ençok ya da iç enaz değerlerinin bu-
lunması sorunlarıyla ilgileneceğiz.
Aşağıdaki diziyi düşünelim.
(17.2.1) «j, a2, ..., a„,
Burada a„ e R kabul edilmektedir. Bu dizinin ardışık (successive) terim-
lerini toplayarak yeni diziler elde edebiliriz, örneğin aşağıdaki ardışık tikel
toplamları düşünelim.
S
1 = °1
S2 = a{ + a2
S} = + a2 + ai
(17.2.2)
n
S
„ = «ı + «2 + + an = S a
l
- (=1
TANIM 17.2.1: Sn, (17.2.2) de tanımlanan tikel toplam olsun {Sı, Sn,
} = dizisine'Soresuz Seri (Infinite Serie) ya da kısaca Seri denir.
TANIM 17.2.2: {SJ^L, bir seri olsun. Eğer
(17.2.3) Erey S„ = S
277
buluruz. Eğer x = 1 ise Sn =, n dir. Bu durumda seri ıraksaktır, çünkü n ->oo
olduğunda Sn ->- eo olmaktadır. Şimdi * = 1 alalım. (17.2.4) ün her iki tarafını
x ile çarpalım.
(17.2.5) * Sn = * + & + a? + .... + xn
şimdi (17.2.4) den (17.2.5) i çıkaralım.
n—l n-ı n—l . n—l n—l
Sn - xS„ = S xl — * s xl = S - S = s {xl — xi+1)
1=0 ı=o ı=o i=o ı=o
(17.2.6) S„ = | ~
elde edilir. Eğer |*| < 1 ise bu dizi yakınsak, |z| > 1 ise ıraksaktır. ]z| < 1
olduğunda Erey xn — 0 olduğundan,
n-» M
278
ii) / işlevinin türevi yakınsama aralığında vardır ve
(17.2.10)
„ _ /'"(O)
3
3İ
(17.2.13)
«
" n\
elde edilir. Bunları (17.2.9) da yerine koyarsak
nl
elde edilir. Görüldüğü gibi böylece bir işlevi bir güç serisinin açınımı olarak
ifade etmiş olduk. (17.2.14) de verilen seriye Maclaurin Serisi denir.1
ÖRNEK: y — ex olsun. x == 0 noktasında bu işlevin Maclaurin serisi ile açı-
nımını yapalım. Bu özel işlevde f(x) = f'(x)=f"(x) = /"(*) — ... = ex
olduğundan
/(O) = /'(O) = /"(O) = . . . = /"(O) — . . . = e" . = 1 elde edilir ve
280
/ " ' ( * ) = . . . . = /•(«) = . . . . = o
olduğundan
f(x0) = 3 + 4xa + 6
f'(x0) = 4 + 12 * 0
f" («„) = 12
elde edilir ve
12
/(*) = (3+4 + 6x\) + (4 + 12*„)(*-*„) + — (*-*0)2
bulunur. Gerekli sadeleştirmeler yapdırsa
/(*) = 3 + 4 x + 4 x2
elde edilir.
Bu örnekden de görüldüğü üzere n- inci dereceden bir çok terimli, Taylor
açınımı yoluyla bir başka n-inci dereceden çok terimli ile ifade edilebilir. An-
cak, bu yaklaşımın işlerse! anlamlılığı, herhangi bir işleve n-inci dereceden
birçok terimli ile yaklaşmak istediğimizde ortaya çıkmaktadır.
Açıktır ki, herhangi bir işleve belirleyeceğimiz bir n tamsayısı için, re-
mel dereceden birçok terimli ile yaklaşmak, Taylor serisinin n + 1 ve daha son-
raki terimlerinin ihmal edilmesi anlamına gelmektedir. 0 zaman şu soru önem
kazanmaktadır. Acaba bir işleve n-inci dereceden birçok terimli ile yaklaştı-
ğımızda ne kadar hata yapıyoruz?
Bu hatanın ne kadar olduğunu anlayabilmek için çok terimlinin n + 1 inci
ve sonraki terimlerinin toplamını Rn ile ifade edersek,
(17.2.15) /(«) = Sn + Rn
yazabiliriz. Burada Sn, x = x0 etrafında f(x) işlevinin Taylor açınımının ilk n
terimini göstermektedir. f(x) 'e Sn ile anlamlı bir biçimde yaklaşıp yaklaşama-
dığımız ise, sözkonusu Taylor serisinin yakınsak olup olmadığına bağlıdır. Bu
ise
(17.2.16) f(x) = Erey S„
n-> co
olması demektir. 0 halde (17.2.15)'den, (17.2.16)'nın geçerli olabilmesi için,
(17.2.17) Erey R„ = 0
n->»
olması gerektiği ortaya çıkar. R^e kalan (remainder) denir.
281
Bu koşulu sağlayan kalanın ne olacağı konusunda Cauclıy, Lagrange gibi
bazı matematikçiler çeşitli ifadeler önermişlerdir. Biz burada bunlarm sezgisel
olarak en basiti olan Lagrange tipi kalanı ele almakla yetinecek, diğerlerini
ihmal edeceğiz.1
Lagrange tipi kalan,
1
(17.2.18) Rn = f^ (c) ( ^ " j x.<c<.x
+ n + ft
h\ (n+1)!
yazılabilir. (17.2.19 a) ve (17.2.19 b) aynı sonucun iki ayrı biçimde ifadesinden
ibarettir.
KANIT: PANİK (1976, s. 84-85)
ÖRNEK:
y = f(x) = eax a > x0 = 0 olsun.
f'{x) = a e , f"(x) = a2 eax, /"'(*) = a 3 ea* ,
ax
,/"(*) = a" eax
x 0 = 0 noktasında bu işlev ve türevleri değerlendirirsek
1 Çeşitli kalan ifadeleri için, G.B. THOMAS (1968, s. 635-641) bakılabilir.
2 B u ifade, sezgisel olarak, bir işleve türevi ile yaklaşmak k a v r a m ı n a d a y a n m a k t a d ı r . B u konuda
R . F R I S C H (1966, s. 21-22) ve t a m bir kanıt için ise M.J. P A N İ K (1976, s. 88-89) bakılabilir.
282
/(O) = 1, /'(O) = a, /"(o) = a 2 , /'"(a) = a 3 /»(O) = a"
O < c < x olduğunda, Lagrange tipi kalan,
nn+1
ac
R = 6p (xn+1j1
" (re+1)!
olacağından
«2 «3 «n «n+l
elde edilir.
Şimdi de, Taylor teoremini re- bağımsız değişkenli işlevler için genelleşti-
relim. Ele alacağımız işlevi
(17.2.20) y = /(x) = f(Xl xn)
biçiminde tanımlayalım. Bu işleve x 0 noktasının bir 2V(x0, e) yöresinde ya-
kalamağa çalışacağız. Bunun için
(17.2.21) h = x - x 0 = (*,-*,". x2-x/, xn-x°n)
ifadesini tanımlarsak, / işlevinin x 0 noktasındaki j- inci sıradan türevseli
nihayet
(17.2.26) d 2 / ( x „ h) = S S f /(
*o) hr hs = h' H r (x0) h
r=ı s=ı O <7
283
e2/ (*„) 0 2 /(x o f
d X* 8xt 8xn
(17.2.27) H, (x„) =
e2/(x0) 8Wo)
dxn cxl 8x>
biçiminde gösterelim:
Şimdi genelleştirilmiş Taylor teoremini yazabiliriz.
TEOREM 17.2.3: (GENELLEŞTİRİLMİŞ TAYLOR TEOREMİ)
y = /(x), x e R"veK c R" kapalı kümesi içinde /'nin ilk n + l (n > 0)
türevi sürekli olsun. Bu durumda herhangi bir x„ e K noktasının N (x 0 , (5) c K ,
yöresinde / işlevinin değeri
elde edilir.
284
17.3. Tek Bağımsız Değişkenli Türevlenebilir İşlevlerde Yerel, İç Uç Noktanın
Bulunması Sorunu
Bu alt bölümün başlığının uzunluğunun nedeni, ele alacağımız yöntem-
lerin yanıtlayabildiği soruların kısıtlılığını baştan vurgulamaktadır. Başlıktaki
terimleri kullanarak hangi sorunları dışladığımızı kısaca görelim:
a) Türevlenemeyen işlevler dışarıda bırakılmaktadır. Örneğin aşağıdaki
kesikli işlevi ele alalım:
ya
3 U
Şekil 17.3.1
285
c) Son olarak, ele alacağımız yöntemler dış ya da sınır uçların bulunması
konusunu da dışlamaktadır. Çünkü bu noktalarda da türevlenebilirlik ko-
şulları sağlanmamaktadır.
Şimdi de bu çerçeve içinde uç değerleri nasıl saptayabileceğimizi görme-
ğe çalışabm. Bunun için önce aşağıdaki teoremi ele alabm:
TEOREM 17.3.1: (UÇ ÎÇİN GEREKLİ KOŞUL) y = f(x) işlevi [a, b] ka-
palı aralığında tanımlansın. Ayrıca (a, b) açık aralığının içindeki herbangi bir
x„ noktasının bir N(x0, 8) yöresinde f ç C' olsun. Eğer,/'nin x0 noktasında bir
yerel ucu varsa / ' (x0) = 0 dır.
KANIT1: Göstermek isteyeceğimiz / ' (x0) 0 ise x0 noktasında bir uç ola-
mayacağıdır. f'(x0) ^ 0 ise o halde y a / ' (x0) > 0 ya d a / ' (x 0 ) < 0 dır.
Önce f'(x0) > 0 durumunu ele alalım. (17.2.19. b)Jdeki Taylor formülün-
de re=0 alabm. O halde 0 < 0 < 1 ve x = x0 + h e N (x 0 , 8) yani
]A| < 8 olduğunda;
f(x0 + h) = •/(*„) +f'(xB + e h) h ya da
f(x0 + h) - f(xB) = f'(x0 +6 h)h
elde edilir.
f'(x„) > 0 olduğuna göre x, xB'a yeterince yakın olduğunda
f'(x) — f'(x0 +6 h) > 0 olacaktır. Eğer x0 <xise, h > 0 olacağından, yukarı-
daki denklemden
f(x0 + h)'— f(x0) > 0
elde edilecektir. Oysa x < x0 seçersek, h < 0 olacaktır, bu durumda da xn"a ye-
terince yakın bir x noktası sözkonusu olduğunda, yine/(s) = f(xa + 0 h) > 0
olacağından,
/(*„ + h) - f(x0) < 0
elde edilecektir. O halde x0 noktası bir uç nokta olamaz.
Eğer f'(x0) < 0 ise yukarıdaki yaklaşım gerekli değişikliklerle, yinelenir
ve xa\n bir uç nokta olamayacağı gösterilir.
0 halde x0 bir uç nokta isef'(x 0 ) = 0 dır.
NOT: 1 - Bu teoremde f e C' varsayımının gerekliliğini göstermek için aşa-
ğıdaki şekle bakalım. Görüldüğü üzere bu işlev [a, b] kapalı aralığında ta-
nımlanmıştır. x„ noktasında bu işlevin bir ençok değeri, hatta tümel ençok
değeri olduğu, açıktır. Ancak / işlevi x0 noktasında sürekli olduğu halde, tü-
revlenebilir değildir. Çünkü
1 B u kanıtı HANCOCK (1917-(1960), s. 1-3), F R I S C H (1966, s. 22-3) ve P A N İ K (1976, s. 105)
den yararlanarak aktarıyoruz.
286
/ - (x0) = Erey f (») = Erey f (x) = f+(xB)
x ->x — x->x +
o o
olduğu halde,
f{x)
/_'(*.) = Erey ~ * Erey ~ {(X"} = f+' (x0)
x x
x-*x- x — X0 — o
dır. Dolayısıile/e C' varsayımının kaldırılması halinde, x0 bir uç noktası olsa
bile, f'(x0) = 0 koşulu sağlanmamaktadır.
NOT: 2 - Diğer taraftan f'(x0) = 0 koşulu x0 noktasının bir uç nokta olması
için gerekli olduğu halde yeterli değildir. Yani /'(x 0 ) = 0 olduğu halde, uç
nokta olmayan bir nokta bulunabilir. Aşağıdaki şekil 17.3.3'a bakalım:
Şekil 17.3.3
288
/ ' (3) = O
/ " (3) = O
/'"(3) = 24 > O
olduğundan, burada bir yatay büküm noktası vardır.
b) /(*) = * 3 + 3 * 2 — 9 * + l
olsun.
2
f (x) = 3 x + 6 x - 9
f" (x) = 6 x + 6
f"'(x) = 6
* = —1
noktasında
/ ' ( - 1 ) = 3 (-1)2 + 6 ( - 1 ) —9 = 3 - 6 - 9 = — 12 / 0
/ " ( - 1 ) = 6 (-1) + 6 = - 6 + 6 = 0
/"'(-1) = 6 > 0
olduğundan bir yatay olmayan büküm noktası vardır. Aşağıdaki şekil 17.3.4
de yatay olmayan bir büküm noktası gösterilmektedir.
289
TANIM 17.3.2: f(x) e C2 olsun. Eğer x0 noktasında f'(x0) = 0 ise bu noktaya
durgun nokta (stationary point) denir.
Aşağıdaki şekil 17.3.5 durgun noktada karşılaşılabilinecek özellikleri gös-
termektedir.
Durgun Nokta
( / ' ( « „ ) = »)
I i
Y a t a y B ü k l ü m Noktası Uç Noktası
Şekil 17.3.5
f {X 6 H)
f(*o+h) - f(x0) = f'(x0) h + " ° + h2, 0 < 6 < 1
elde ederiz.
x0 noktası bir ençoklayan ya da enazlayan nokta ise, bir uç noktadır. O
halde Teorem 17.3.1 gereği f'(xa) = 0 dır.
290
Bu durumda
f {x 6 h)
f(x0 + h) - f(x0) = " ° + h2
ya da
f"(x0 + e h) <o
olması demektir. x = N (x0, S) içinde / e C 2 olduğu için, bu yöre içinde
işr \j"(x0 + d h)] = işr [/"(*<>)] dır1. O halde x0 ençoklayan nokta ise
f'(*o) - 0
/"(*„) ^ 0
dır. Aynı yolla x 0 enazlayan nokta ise
X
/ ' ( o) = 0
f"(*o) > 0
olacağı gösterilebilir. (I.K.)
/ e C2 varsaydığımızda, bir noktanın uç değer olup olmadığmı ve ençok
ya da enaz değer olup olmadığını belirleyecek bir yeterli koşula da ulaşabiliriz.
TEOREM 17.3.3: (YETERLİ KOŞUL) y = f(x) işlevi [a, b] kapalı aralı-
ğında tanımlansın. Ayrıca (a, b) açık aralığının içindeki herhangi bir x0 nok-
tasının bir N (x0, 8) yöresinde / e C 2 olsun. Eğer f'(x0) = 0 ve /"(*„) ^ 0
ise, f'nin x0 noktasında bir güçlü yerel ucu vardır.
Ayrıca;
(i) f'(x0) = 0,f"(x 0 ) < 0 ise x0 noktasında güçlü yerel ençok değeri vardır.
(ii) f'(x0) = 0,f"{x 0 ) > 0 ise x0 noktasında güçlü yerel enaz değeri vardır.
KANIT2: Yinef(x) in xg noktası yakınında n— 1 için Taylor açınımını
bulalım:
1 ' 5 r /(*„)> / ( * ) işlevinin xa noktasuıdaki işareti anlamına kullanılmaktadır.
2 B u k a m t da HANCOCK (1917, (1960), s. 4), F R I S C H (1966, s. 23-4) ve P A N İ K (1976, s. l l l ) ' e
dayanılarak verilmektedir.
291
/(*„ + h) - f(x0) = f(Xo) h + -1-/"(*„ +e fc) h-, 0<fl<ı, |fc|<8
bulunur. O halde
f(x) = *2 + sin x ? 0
= 0 * = 0
/ işlevinin x = 0 noktasında bir enaz noktası olduğu halde * / 0 oldu-
ğunda
292
bu durum bir enaz değerin bulunmasını engellememektedir. Bu da sözkonusu
teoremin, burada belirtildiği üzere, sadece bir yeterli koşul verdiğini kanıtla-
maktadır.
Teorem, 17.3.3 bize/"(x 0 ) 0 olduğunda ençok ve enaz değerlerini sap-
tayabileceğimiz bir yeterli koşul kümesi vermektedir. Ancak f"(x0) = 0 ol-
duğunda, ne yapabileceğimiz konusunda bu teorem bize yol göstermemekte-
dir. Bu konuda bize aşağıdaki teorem yararlı olacatır.
TEOREM 17.3.4. (GENELLEŞTİRİLMİŞ YETERLİ KOŞUL) y = /(*),
[a, 6] kapalı aralığında tanımlanmış gerçel değerli bir işlev olsun.
xa e (a, b) noktasının bir N (x0, S) yöresinde / e C" varsayabm. / ' (x0) =
f"(xe) = ....= f"-\x0) = 0 ve/» (*„) * 0 olduğunda:
A) Eğer n çift sayı ise,/, x0 noktasında güçlü yerel uca ulaşır. Ayrıca
x = 0
/"(O) = 0 n — 1, 2, . . . .
olduğu halde, x = 0 noktasında bir güçlü enaz değer vardır.
293
TEOREM 17.4.1: (GEREKLİ KOŞUL) y = /(x), A c R" açık kümesi üze-
rinde tanımlansm. x 0 e A noktasının bir N (x 0 , S) yöresinde / e C 1 olsun. Eğer
bu noktada bir yerel uç var ise/(x 0 ) = 0 dır.
KANIT: PANİK (1976, s. 122-3)
NOT: V/(x 0 ) = 0 olması x 0 noktasında bir uç olduğunu garantilemez. Bu
sadece bir durgun nokta (stationary point) olduğunu gösterir. Durgun nokta ol-
duğu halde uç nokta olmayan önemli bir nokta türü aşağıda tanımlanmaktadır.
TANIM 17.4.1: y = /(x), x e R" olsun. x yöneyini x = (x 1 ,x 2 ),x 1 e R " p x 2 eR" 2 ,
«j + n2 = n biçiminde bölüntüleyelim. Eğer x 0 = (X,0, x2°) noktası S yöre-
sinde,
/ ( X j , x 2 °) <£ / ( V , x 2 °) < / ( X l « , X,)
ise, yani x 0 noktası bağımsız değişkenlerin bir alt kümesi yönünden yerel en-
çoklayıcı, diğer bir kısmı yönünden ise yerel enazlayıcı niteliği taşıyorsa x 0
noktası / işlevinin bir Eğer Noktasıdır (Saddle Point) denir.
Aşağıdaki şekil 17.4.1 de bir eğer noktasını görüyoruz.
Şimdi de hangi koşullar altında bir yerel ucun, ençok ya da enaz noktası
olduğunu belirleyebileceğimizi görelim.
TEOREM 17.4.2: (GÜÇLENDİRİLMİŞ GEREKLİ KOŞUL) y = / (x),
A c R" açık kümesi üzerinde tanımlansın. x 0 8 A noktasının bir N(x0, S) c K
yöresinde / e C2 olsun, h = x — x 0 olduğunda
294
A) Eğer x 0 noktasında bir yerel ençok değer var ise
i) A/(x 0 ) = 0
ii) h' H / ( x 0 ) h ^ 0 dır.
Bu koşulların anlamı i) /'in x 0 noktasında değerlendirilen eğim yöneyinin
bir sıfır yöney olması ve ii)/'nin x 0 noktasında değerlendirilen Hesse dizeyinin
yarı kesin eksi olmasıdır.
B) Eğer x 0 noktasında bir yerel enaz değer var ise
i) A/(x 0 ) = 0
ii) h' H, (x 0 ) h > 0 dır.
Bu koşulların anlamı i)/'nin x 0 noktasında değerlendirilen eğim yöneyi-
nin bir sıfır yöney olması, ve ii)/'nin x 0 noktasında değerlendirilen Hesse di-
zeyinin yarı kesin artı olmasıdır.1
KANIT:2
A) x 0 da/'nin bir ençok değeri var ise, A/(x„) = 0 dır. h = (x—x0) diyelim,
Teoremin doğru olduğunu gösterebilmek için N (x 0 , S) içinde
(x* - x 0 ), H r (x 0 ) (x*-x 0 ) > 0
olan bir x* noktasının olamayacağını göstermek yeterlidir. Böyle bir x* nok-
tasının olduğunu varsayalım. O halde yeterince küçük öyle bir X > 0 sayısı
bulabiliriz ki
X1 = x 0 + X (x* - x 0 ) e N (x 0 , S)
yazılabilir.
0 halde x* - x ° . = - İ - (x! - x0)
A
yazılabileceğinden
ya da
(X1 - x 0 ) H r (x0) (X1 - x0) > 0
yazılabilir.
Diğer taraftan
/(X1) ~ / ( x 0 ) = /(x 0 ) + J p (X1 - x 0 ) U f (xs) (X1 - x0)
295
Xs = x 0 + 0 (X1 — x 0 )
olduğundan ve x 0 ençoklayıcı olduğundan
/ ( * ) - /(x0) = x0) H (x ) (X1 - x0) + (X1 O H,
2!
f Q
a2/ 82f
8x28x1 8x2
82f 82f
dx3 8x, 8x} 8X2 8x2
296
, (-1)" Bel \Hf (x 0 )] > O
ise, x 0 da bu işlevin bir güçlü yerel ençok değeri vardır.
B) i) v / ( x 0 ) = 0
ii) V h # O için Q (h, h) = h' (x0) h > 0
ise, yani
e2/ s2f
2
8x 8x} 8x2
82f
> 0 > 0,
8xt2
82f 82f
8X2 8X, 8x2
ey 82f
8x3 8xt 8x3 8X2 8x 2
, Bel [H / (x 0 )] >0
ise, x 0 da bu işlevin bir güçlü yerel enaz değeri vardır.
KANIT: PANİK (1976, s. 126-7)
NOT: Bir işlevin Hesse dizeyi sadece kesin artı ya da kesin eksi olmak zorun-
da değildir. Bu durumlar dışında alabileceği almaşıklarda işlevin hangi özel-
likleri göstereceği üzerinde duralım.
a) H f (x 0 ), yarı kesin artı (eksi) ise,/'nin uç değerleri hakkında birşey söylene-
mez. Hy'in yarı kesin artı (ya da eksi) olduğu noktada bir uç değer olabilir de
olmayabilir de. Buna karşılık Teorem 17.4.2'den anımsanabilineceği üzere,
eğer herhangi bir noktada uç değer olduğunu biliyorsak, bu noktada Hesse
dizeyinin yarı kesin olacağını çıkarabiliriz.
b) H / (x 0 ) kesin olmayan bir dizey de olabilir. Yani h yöneyinin bazı değerleri
için Q (h, h) — h' Hf (x0) h artı, bazı değerleri için eksi olabilir. Bu halde x 0
noktasında bir Eğer Noktası (Saddle Point) vardır.
ÖRNEK:
y = 3 x2 + 4 x2 —2 + x,
olsun. Bu işlevin enaz noktasını bulalım.
297
dy
= 6 x, — 2 x2 +1
dx ı
dy
= 8 x2 — 2 xı
dx.
V/ = (6 - 2 * 2 + 1; 8 - 2 *,)
y / = 0 o 6 a, — 2 x 2 + 1 = 0 ve 8 s 2 -
0 halde
6 xx — 2 x2 — — 1
- 2 it, + 8 * 2 = 0
ya da
~ 6 —2 " ~ -ı -
-2 8_
_ *2 - 0_
olduğundan. Cramer kuralını uygulayarak
-1 —2
0 8 - 8
6 -2 44
-2 8
6 -1
-2 0 - 3
6 —2 44
-2 8
elde edilir. Diğer taraftan
d2y d2y d2y d2y
dx2
= 6 dx2 = 8 = — 2
bxx 3X2 dx2 8xi
olduğundan
" 6 —2
H,
- 2 8
elde edilir. Dikkat edilirse, bu örneğimizde, Hesse dizeyinin belirteninin de-
ğeri a;, ve x2 nin alabileceği değerlerden bağımsızdır.
298
= 6 > O
8xl Sx2
6 - 2
== 48 — 4 = 44 > O
- 2 8
8 3 \
( 44"' ~ ~~44~/ n 0
^tasm^a işlevin bir enaz nok-
tası vardır.
299
fW
X
Şekil 17.5.2
300
X1 e A j
X1 ^ x° f
O < X< 1 (1-X) /(x°) + X /(X 1 ) > / [(1—X) x° + X x>]
(1—X) x° + X X1 )
ise, /, x° noktasında Kesin Dışbükeydir (Strictly Convex) denir. Eğer V x e A
için/kesin dış bükey ise,/, A iizerindp kesin dışbükeydir.
Aşağıdaki şekil 17.5.3 de kesin dışbükey bir işlev görülmektedir. Dikkat
edilirse, kesin dışbükey işlevde doğrusal bölümler yoktur.
X
Şekil İ7.5.3
TANIM 17.5.4: y = /(x) gerçel değerli bir işlev x e A c R" olsun. Eğer
x° e A için
xl e A \
X1 # x° r
0 < X< 1 (1_X) f(x°) + X/(xO < /[(1-X) x" + X x']
x° + X X1 j
ise, /, x° noktasında Kesin İçbükeydir (Strictly Concave) denir. Eğer V x e A
için / kesin içbükey ise, / , A üzerinde kesin içbükeydir.
Aşağıdaki şekil 17.5.4 de kesin içbükey bir işlev görülmektedir. Dikkat
edilirse, kesin içbükey işlevlerde de doğrusal bölümler yoktur.
301
— *
X
Şekil 17.5.4
302
Bu tartışmalardan içbükey (kesin içbükey) bir işlevin altındaki noktaların
dış bükey (kesin dış bükey) bir küme oluşturduğu, buna karşılık dış bükey (ke-
sin dış bükey) bir işlevin üstündeki noktaların dış bükey (kesin dış bükey) bir
küme oluşturduğu çıkarılabilir.
O halde eğer bir işlev kesin iç (dış) bükey olması için yeterli koşulu sağ-
lıyorsa bu işlevin yerel enaz (ençok) değerinin aynı zamanda tümel enaz (en-
çok) değeri olduğunu söyleyebiliriz. Doğal ki bu nokta birtekdir.
ALIŞTIRMALAR
A.17.1: Aşağıda verilen işlevlerin, eğer varsa uç noktalarını bulun, bunların
ençok noktası mı enaz noktası mı olduklarını belirleyin.
i) y = 3 x2 x2 — 6 xt x2
ii) y = x, 2 — 3 xt x2 + 3 x22 + 4 x2 x3 -f 6 x2
iii) y = 3 x2 — 4 x3
iv) y = ( * - l ) 6 (x2 - 10 x + 17)
A. 17.2: Bir firmanın piyasada karşılaştığı istem işlevi
QD = - P + 2
ve maliyet işlevi de
C = - 4 Ç 2 + 8 ( ? + 2 0
olsun. Bu firmanın kârını ençoklayan üretim miktarını, ve ençok kârını bulun.
A. 17.3: Bir firma üç mal üretmektedir. Bu malların istem işlevleri sırasıyla
= + 4 - P 2 + 3
V = T~ P ı R + 2
q3" = - 4- + 4
ve maliyet işlevleri de
C = - 2 Q1Q2Q3 + 3 £ + 2 Q2 + Q3
olsun. Bu firmanın kârını ençoklayan üretim miktarlarını ve ençok kârını
bulun.
A.17.4: y = f(xl, x2, x3) işlevinin üçüncü sıradan türevselinin ne olduğunu
bulun.
303
KAYNAKLAR
T.M. APOSTOL (1967): Calculus, Vol I, 2nd Ed., Xerox, Waltam, Mass. S.
R. FRISCH (1966): Maxima and Minima: Theory and Economic Applications, D. Reidel, Dordrecht.
H. HANCOCK (1917): Theory of Maxima and Minima, Dover, New York (1960).
J.C. MILLERON (1972): "The Ex.trema of Functions of Several Variables Witlı or Without Const-
raint on the Vaıiables" E. MALINVAUD'un "Lectures on Micro-economic Theory, North
Holland, Amsterdanı, 1972 kitabında Append. ıx, s. 299-313.
O.L. MANGASARIAN (1969): Nonlinear Programming, MaGraw Hill, s. 83-91.
M.J. P A N İ K (1976): Classical Optimization: Foundations and Extensions, North Holland, Amsterdam.
I. SUVOROV (1963): Higher Mathematics, Peace Publishers, Moscow, s. 240-257.
K. SYDSAETER (1974): "A letter to the Editör on some Frequeııtly Occuring Errors in the Economic
Literatüre Concerning Problems of Maxima and Minima", Journal of Economic Theory, Vol 9, s.
464-6.
G.B. THOMAS (1968): Calculus and Analytic Geometry, 4th Edition. Addison Wesley, Reading, Mass.
304
18.
Bölüm
(18.1.1) s Pt qt — Y
kısıtı altında
(18.1.2) U (9l, qn)
işlevini ençoklayan (q *, . . . . , </„*) yöneyini saptamaktır.
Bu sorunun çözülmesi için Lagrange Tekniği denilen bir matematiksel
yönteme başvurulmaktadır. Şimdi bu tekniğin dayanağını basit bir çerçeve
içinde açıklamağa çalışalım. Bunun için sadece iki değişkenin olduğu bir du-
rumu ele alalım. Bu durumda sorun,
(18.1.3) y = / ( * „ x2)
işlevinin
305
(18.1.4) g(Xl, x2) .= C
işleviyle verilen kısıt altında ençoklanması biçiminde verilmiş olsun.1
Şimdi bu sorunu Şekil 18.1.1. üzerinde izlemeye çalışabm. KL eğrisi
g(xlt x 2 )=Çişle vince belirlenmektedir. Bu xt ve x2 değişkenlerinin değişebilecek-
leri bölgeyi belirlemektedir. Böyle olunca bu eğri boyu (xv x2) düzlemini dikey
olarak kesen düzlem ile/(x p x2) işlevinin kesiştiği en yüksek nokta (y*, x*, x2*),
aranılan kısıtlı ençok noktası olacaktır.
| Şekil 18.1.1
306
L X,
Şekil 18.1.2
8X2
ve (18.1.8) den
307
(18.1.10) -p- = -
dxx 8g(x*)
8X2 .
8x. 8x0
(18.1.12) — = — = X
8g(**) %(»*)
8x | 8X2
yazabiliriz. Böyle olunca da (18.1.12)5den
308
18.2. Bir Eşitlik Kısıtı Altında Eniyileme
Bu bolümde ele alacağımız sorun, genel bir ifadeyle, x e R", b e R ve
f,g E C2 olduğunda
(18.2.1) g(x) = g(Xl xn) = b
kısıtı altında
(18.2.2) /(*)=/(*: ,*„)
işlevini eniyilemek (ençoklamak ya da enazlamak) biçiminde ortaya koyabi-
liriz. Bu soruna Birinci Klasik Programlama Sorunu (I. KPS) diyelim.
Bu sorunu çözebilmek için (18.2.1) ve (18.2.2) den yararlanarak aşağıdaki
Lagrange işlevini tanımlayalım:
(18.2.3) L(x, X) = f(x) + X (b—g(x))
Eğer
(18.2.4) |(x) = b - g(x)
dersek, (18.2.3) de verilen ifadeyi
(18.2.5) L(x, X) = /(x) + X ğ(x)
ya da açık olarak
(18.2.6) L(*, , *„, X) = / ( * „ xn) - X (b-g{xu .
biçiminde yazabiliriz.
Şimdi de aşağıdaki yöney ve dizeyleri tanımlayalım:
(18.2.8) V IW = ( - g - - g ^
_8g_ Jg
— )=—V«l*)' lxrı yoney
yö:
8x,
rı /
S2f 02/
. a*, 2 8x, 8x„
(18.2.9)
H/(x) = nxn dizey
W e2/
8x„ 8x, 8xj
309
n n
8x2 8xj 8xn
8*ğ 82ğ
8xn 8x, 8x„
ya da
82g 82g
8x2 S», 8xn
(18.2.10 a)
~H9(X) =
82g 82g
8xn dxl 8x„
Bu durumda aşağıdaki ifadeleri tanımlayalım:
X)
(18.2.11) Lx = = V / W + XVİ(x) = V / W - XVg(x)
>0
(18.2.12) LX = = g(x) = 6 - g(x)
= HfW ~ ^ ^ ( x )
Şimdi, bundan sonra çok başvuracağımız temel tanımı verelim:
TANIM 18.2.1: Aşağıdaki iki koşulu sağlayan (x*, X*) e R" + 1 noktasına
range'gil Durgun Nokta denir:
X)
(18.2.14) = /(x*) + XVg(x*) = 0
= f(x*) - XVg(x*) = 0
8L{x
(18.2.15) *8:a 7
* ]
= g(x*) = 6-g(x*) = 0
310
Önce şu soruyu soralım. x*, I.KPS'nın bir çözümü olsun. Bu noktanın
sağlaması gereken özellikler nelerdir? Aşağıdaki teoremler bize bu konuda
yanıt getirmektedir.
TEOREM 18.2.1: (I. SIRA GEREKLİ KOŞUL) x*, (18.2.1) ve (18.2.2)
ile tanımlanan I. KPS'nun bir yerel çözümü olsun. x* noktasını içeren bir
A c R" açık kümesi içinde/, g e C1 ve yg(x*) ^ 0„ varsayalım. O halde öyle
bir X* sayısı vardır ki (x*, X*) e R" + 1 bir Lagrange'il durgun noktadır.
KANIT: MURATA (1977, s. 260-261) genel bir kanıt vermektedir.
Şimdi de ikinci sıra gerekli koşulları verelim. Bu koşullar/, g e C2 oldu-
ğunda anlam taşımaktadır.
TEOREM 18.2.2: (II. SIRA GEREKLİ KOŞULLAR) x*, (18.2.1) ve (18.2.2)
ile tanımlatıan I. KPS'nun bir yerel çözümü olsun. x* noktasını içeren bir
ACR" açık kümesi içinde/, g E C2 ve V G(x*) 0„ varsayalım. O halde öyle
bir X* sayısı vardır ki
HL (X*, X*) ; - V g(**)
(18.2.16) Bel # 0 =2, n
_ - v g(x*)' : 0
dir. Ayrıca
A) Eğer x* noktasında/(x), g(x) = b kısıtı altında bir ençok değere ulaşı-
yorsa z 0„içinz'z = 1, — Vg(x*) z = 0 kısıtı altında, z' HL (x*, X*) z < 0
dır. Yani Lagrange'gil işlevin sınırlandırılmış Hesse dizeyi, yarı kesin eksidir.
B) Eğer x* noktasında/(x), g(x) = b kısıtı altında bir enaz değere ulaşı-
yorsa^ ^ 0„ için z'z = 1, — Vg(x*) z = 0 kısıtı altında, z' HL (x*, X) z > 0
dır. Yani Lagrange'gil işlevin sınırlandırılmış Hesse dizeyi yarı kesin artıdır.
KANIT: PANİK (1976, s. 202-204)
Şimdi de şu soruyu sorahm. Acaba herhangi bir x* noktasının I. KPS'nun
çözümü olması için yeterli koşul nedir ? Buna bağlı olarak da çözümün kısıtlı
ençok değer mi yoksa kısıtlı enaz değer mi verdiğini nasıl ayırd edebiliriz. Aşa-
ğıdaki teorem bu soruları yanıtlamaktadır.
TEOREM: 18.2.3: (II. SIRA YETERLİ KOŞUL) x*, A c R » açık kümesi
içinde bir nokta olsun. A içinde/, g e C2 kabul edelim. Eğer (x*, X*) bir Lag-
range'gil durgun nokta ve
\ 311
Ayrıca V z / 0„ için
i) z'z = 1, — V g (x*)' z = O olduğunda
(18.2.17) z' H^ (x*, X*) z < 0
ise, yani Lagrange'gil işlevin sınırlandırılmış Hesse dizeyi kesin eksi ise, x*
noktasında/(x) işlevi g(x) = b—g(x) = 0 kısıtı altında bir ençok değere ulaşmak-
tadır. Sonuç 11.4.1 1 /I den anımsanabileceği üzere, (18.2.17)*de verilen koşul:
- Hl(X*, ~k*)rr g(**)r '
r
(18.2.18) (—l) Bel >0 r = 2, . . . , n
- - g(**Yr 0
olmasına eşleniktir.
ii) z'z = 1, — V g( x *) z = 0 olduğunda
(18.2.19) z' H L (X*, X*) Z > 0
ise, yani Lagrange'gil işlevin sınırlandırılmış Hesse dizeyi kesin artı ise, x*
noktasında/(x) işlevi ğ(x) = b— g(x) = 0 kısıtı altında bir enaz değere ulaş-
maktadır. Yine (Sonuç 11.4.1 /l) den (18.2.19) da verilen koşulun,
312
ve tüketicinin gelirinin Y olduğunu varsayakm. Bu durumda tüketicinin so-
runu
(18.2.21) P A l + pAl = Y
kısıtı altında
(18.2.22) U = U (qv g,)
fayda işlevini ençoklamak biçiminde ifade edilebilir. Tüketicinin bu sorununu
çözebilmek için Lagrange denklemini kurakm.
(18.2.23) L( 9 l , q2, X) = q2) - X [p, 9l + p2 q2 - Y]
Teorem 18.2.1 gereği aradığımız noktanın bir Lagrange'gil durgun nok-
tası olduğunu biliyoruz. O halde, gerekli koşullar
<18-2-24» - i T = ^ r - x = 0
(18.2.26) ~ = p,q, p, q, - V - (I
(18.2.27)
x
(18.2.28) =
oq2
(18.2.29 b) ^ =
İ>1 i>2
elde edilir. O halde tüketici sorununu çözebilmek için mallardan elde ettiği
marjinal faydaların oranını, malların fiyatlarına oranına eşitlemek zorundadır.
(18.2.27) ve (18.2.28)'den
(18.2.30) = X= JÜ&*.
P1 Pz
313
elde edilebildiğine dikkat edilirse, Lagrange çoğaltanına da bir anlam verile-
bileceği de ortaya çıkar. Dikkat edilirse, X, berbangi bir malın marjinal fay-
dasının fiyatma oranıdır. Yani X, bir birim paranın marjinal faydasını gösterir.
Buna paranın ya da gelirin marjinal faydası denir.
işte bu açıklamaya dayanarak, genelde Lagrange çoğaltanını yorum-
layacak bir yaklaşım geliştirebiliriz. Genel bir I. KPS'nunu
(18.2.31) g(x) = b
koşulu altında
(18.2.32) /(x)
İşlevinin uç değerini bulmak biçiminde tanımlamıştık. Şimdi şu soruyu
düşünelim: Acaba (18.2.31) de verilen kısıt çok küçük bir miktar oynasaydı,
f işlevinin çözüm değeri üzerinde bunun etkisi ne olurdu P f (x*) çözüm değeri
olsun. (18.2.31) den
elde ederiz.
O halde
(18.2.37) X* =
db
yazılabihr. Yani X*, 6'deki küçük bir değişmenin amaç işlevinin uç değeri,
/(x*), üzerinde meydana getireceği marjinal değişikliği vermektedir. Dolayısı
ile X*, sözkonusu kaydın gücünü, yani uç değeri kısıtlama yeteneğini gösteren
bir ölçüdür. Örneğin X* = 0 ise, kaydın hiç bir etkisi yoktur.
314
Şimdi yine tüketicinin sorununa dönelim. Teorem 18.2.2 den ençoklama
sorunu için yeterli koşulları, tüketicinin sorunu için:
a217 a2 ü
8q2 a ? 1 a?. ~P ı
(18.2.38) Bel > 0
82U a217
8q2 8q, 8g22 -P2
-Pı —Pa 0
biçiminde ortaya çıkacağını görürüz. Bu belirteni açarsak
82U „ . 82U
(18.2.39) - S - ( - „ f l - g - t e i ^ f â Ö Pı )>°
e,," Î2 W
ya da
82U 82U a2 u 2
(18.2.40) 2 P2' +2 P1P2 — 0
8q 8q, a 5 . 2 p. >
elde edilir.
(18.2.27) ve (18.2.28)'den ve p2 nin karşıkkları
8U
(18.2.41) Pl
8gı
X
8U_
S
(18.2.42) p2 = İ2
315
biçiminde tanımlanmaktadır. Fayda işlevinin toplam türevselini ahp, fay-
dadaki değişmeyi sıfıra eşitlersek
(18.2.„, A . - _ >
8
<İ2
olacağı ortaya çıkar. Bu büyüklüğün eksi işaretli olduğu da gözönüne alınırsa,
azalan marjinal ikame oranı
0
(18.2.48) -İ-®§- >
(18.2.47) ^
d?1 0[//8g 2
olacağı ortaya çıkar. Buradan azalan marjinal ikame oranı
(18.2.48) > 0
T
biçiminde ortaya çıkmaktadır. ( 'in eksi işaretli olduğu hatırlanmalı-
mı
olduğundan
316
d2U / 8U \ 2 , &U_ !du\ (dU_\ _ /öt/y
(18.2.50) #92
dq>
(W
\/
elde edilir. Doymazlık varsayımı ve (18.2.43) istenilen sonucu elde etmemize
yeterlidir.
(18.3.3) G(x) =
x
_ gm( )
ve
b
(18.3.4) b =
_ bm
dersek, 2. KPS'nu daha kısa bir ifadeyle
(18.3.5) G(x) = b
ya da I. KPS'na koşut olarak
317
(18.3.5 a) G(x) = b - G(x) = O
kısıtları altında
(18.3.6) /(x)
işlevinin eniyileştirilmesi olarak ortaya konulabilir.
Bu sorunu çözebilmek için de I. KPS'nunda olduğu üzere Lagrange yön-
temine başvuralım. II. KPS için Lagrange işlevi
m
(18.3.7) L(xı,. ..,»„, Aı,.. .,Am) = f(xı,.. .,xn) — S bt — gt (xu.. .,*„)
biçiminde olacaktır. Görüldüğü üzere II. KPS'nunda her kısıt için ayrı bir
Lagrange çoğaltanı (}H) tanımlanmaktadır. (18.3.7) deki ifadeyi daha basit
olarak
(18.3.7 a) L(x, X') = /(x) - X' [b - G(x)]
biçiminde yazabiliriz. X Lagrange çoğaltanları yöneyini göstermektedir.
Şimdi aşağıdaki yöney ve dizeyleri tanımlayalım.
8ğı Sğı
8x, 8x„
(18.3.9) 6 x (x)
8x
ı "
8x„
ya da
gg,
8xt J&L
8x„
(18.3.9 a) -G x (x) =
Sgn Şgr
8x, 8x„ mxn dizey
318
82f n
8x2 8x j 8xn
82f
8x„8x1 8x2
Vğj 82ği
8x j2 8x18xn
v
(18.3.11) H|.(x) = nxn dizey
8xn8xj 8x„
i=1 ,.
ya da
S2gi
8x18xn
(18.3.11.a) H^.(x) =
8xn8x. 8x2„
i = 1, i., m
Bu tanımlara dayanarak, aşağıdaki ifadeleri tanımlayalım:
8 L r )
(18.3.12) Lx= ^ } = V/(x) + VĞx(x)
319
-H r (x) - S x t H gl (x)
1
Şimdi II. KPS için Lagrange'gil durgun nokta kavramını genelleştirelim:
TANIM 18.3.1: Aşağıdaki iki koşulu sağlayan (x*, X*) e R" + m noktasında
Lagrange'gil Durgun Nokta denir.
Ü L { X ]
(18.3.15) L x (x*, X'*) = "* = v/( x *) + Ğ
x (x*) = 0
320
KANIT: PANİK (1976, s. 220-223)
Şimdi de x* II. KPS'nun çözümü olması için yeterli koşulun ne olduğu
üzerinde duralım.
TEOREM 18.3.3: (II. SIRA YETERLİ KOŞUL) (x*, X*), (18.3.7) ile verilen
Lagrange'gil işlevin bir durgun noktası olsun. Ayrıca x* noktasında GÇO
koşulunun sağlandığını varsayalım. Bu durumda eğer,
HL(X*, Â*) rxr : -Gx(x*)'rxm
(18.3.17) Bel 0
—
_ Gx(x*)rxm 0„
r = m +1, , n
ise, x* noktasında/(x) işlevinin G(x) = b kısıtları altında bir uç noktası vardır.
Ayrıca V z # 0 için
i) z'z = 1 ve Gx(x*)z = 0 olduğunda
(18.3.18) z' H / (x t , X*)z < 0
' yani Lagrange'gil işlevin sınırlandırılmış Hesse dizeyi kesin eksi ise, x* nok-
tasında,/(x) işlevinin, G(x) = b kısıtları altında, bir güçlü yerel ençok değeri
vardır. Bölüm 11.4'deki açıklamalardan anımsanacağı üzere, (18.3.18) de ve-
rilen sonuç
H L (X*, X*)r -G x (x*)' r
r
(18.3.19) (-l) Bel > o
- ~G x (x*)„ ömxm
r=m -j-1, ..
olmasına denktir.
ii) z'z = 1 ve —Gx(x*)z = 0 .olduğunda
(18.3.20) z'H t (x\ X*)z > 0
yani sınırlandırılmış Hesse dizeyi kesin artı ise, x* noktasında/(x) işlevinin
G(x) = b kısıtları altında bir güçlü yerel enaz değeri vardır. Bölüm 11.4'den
anımsanacağı üzere (18.3.20)'de verilen sonuç
G
- H L (X*, X*) r x r j x( x *) rxm
(18.3.21) ( - 1 )mBel > 0
r—m+1, 7i
olmasına denktir.
321
KANIT: PANİK (1976, s. 220-223)
Teorem 18.2.4'e koşut bir durumda, I. sıra koşullar II. KPS'nun yine
yeterlik özelliğini gösterir. Bunu bir teorem biçiminde ifade edelim.
TEOREM 18.3.4: A c R " içinde,/, g i e C1 olsun. (£=1, m) Eğer x* e A
noktasında
(i) /(i*) - X*' Gx(x*)
ve
(ii) L(x, X*) = / ( x ) — X*' [b — G(x) ] içbükey (dışbükey) işlev ise koşul-
larını sağlayan bir X* yöneyi varsa, x* noktasında /(x) işlevinin G(x) = b kı-
sıtı altında bir tümel ençok (enaz) değeri vardır.
KANIT: MILLERON (1972, s. 308)
ÖRNEK:
2
(18.3.22) /(*,, x2, * 3 ) = 3 * 2 — 5 X3
işlevinin
(18.3.23) gl(Xl, x2, x3) = + * 2 + 3 * 3 = 10
(18.3.24) g2 (xv x2, x3) = 2 + *2 + *3 = 6
Kısıtları altında uç noktasını bulalım. Bu noktanın bir ençok değeri mi,
enaz değeri mi verdiğini saptayabm.
Bu sorun için Lagrange denklemi
2
(18.3.25) L(X1,X2,X3,\,\)=3X1X2—5X3 +X1 (10-*,—X 2 —3X 3 ) +X2(6—2*,—
. .
Birinci sıra gerekli koşullardan
8L
(18.3.26) 3 x2 — Xj — 2 X2 = 0
oxl
8L
(18.3.27)
8X2 3 — X, — X2 = 0
8L
(18.3.28) — 10 * 3 — 3 Xj — X2 = 0
8x3
8L
(18.3.29) x
ı + x
ı + 3 z 3 = 10
8\
8L
(18.3.30) 2 Xy + x2 + x3 = 6
0X,
elde edilir. (18.3.26) dan
(18.3.31) X, = 3 - 2 X2
elde edilir ve (18.3.27)'de yerine konursa
322
(18.3.32) X2 = 3 x 2 — 3
elde edilir. (18.3.31) ve (18.3.32), (18.3.28)5de yerlerine konursa
(18.3.33) — 21 + 6 x 2 — 10 x 3 = 0
elde edilir. (18.3.33), (18.3.29) ve (18.3.30) eşanlı olarak çözülürse
(18.3.34) = JL
28
(18.3.35) * 2 * = -ğğ-
(18.3.36) x3* = 90
82
elde edilir. Bu sonuçlar (18.3.31) ve (18.3.32)'de yerlerine konulursa
72
(18.3.37) X, » —
82
60
(18.3.38) X2* =
82
elde edilir. Diğer taraftan
82L 82L 82L
= 0 = 3 - = 0
8x* 8x j 8X2 8X18X3
82L 82L
= 0 8X28X3
= 0
82L
— 10
8x2
1 — 0* = - 3
8X2 3
M. 3fe
—2 — 8x, = — 1
-8x,.
olduğundan, Lagrange'gil işlevin sınırlandmlmış Hesse dizeyinin belirteni
- 0 3 0 -1 -2 ~
3 0 0 -1 -1
Bel 0 0 -10 -3 —1 = - 26
—1 -1 - 3 0 0
_ —2 —1 —1 0 0 _
elde edilecektir.
323
(_l)2+t (_26) = (_1) (-26) = 26 > O
olduğundan, bu işlevin ( ^ , ^ , noktasında bir ençok değere
\ o2 82 82 J
ulaştığı söylenebilecektir.
ALIŞTIRMALAR
A.18.1. Aşağıdaki işlevlerin karşılarında verilen kısıtlar altında uç noktala-
rını bulun. Bu uç noktaların ençok değer mi enaz değer mi olduğunu saptayın.
i) / = 3 x2 + 6 x2 Xi + x2 == 1
2 2
ii) / = 5 x + 6 x2 - 3 Xl x2 2 Xj -f- 3 x 2 = 58
iii) f = 10 x, + 7 x2 x^ xŞ'A = 100 4
324
KAYNAKLAR
A. B E N A V I E (1972): Mathematical Techniques For Economic Analysis, Prentice Hail, Englewood Cliffs,
N.J. s. 84-117.
A.C. CHIANG (1974): Fundamental Methods of Mathematical Economics, 2nd. Edition, McGraw-Hill,
New York, s. 373-424.
A.K. D I X I T (1976): Optimization in Economic Theory, Oxford University Press, Osford.
M.D. INTRILIGATOR (1971): Mathematical Optimization and Economic Theory, Prentice Hail, Engle-
wood Cliffs, N.J. s. 20-43.
R.E. MİLLER (1972): Modern Mathematical Methods for Economics and Business, Holt, Rinehart and
Winston Inc., New York, s. 138-153.
Y. MURATA (1977): Mathematics for Stability and Optimization of Economic Systems, Academic Press,
New York.
M.J. P A N İ K (1976): Classical Optimization: Foundations and Extensions, North Holland, Amsterdam,
s. 183-225.
E. SILBERG (1978): The Structure of Economics: A Mathematical Analysis, McGraw Hill, New York,
s. 147-172.
325
19.
Bölüm
326
(19.1.2) e.ç. f(x)
biçiminde ifade edilebilir. Yine kolaylık olmak üzere / e C2 ve kesin içbükey
varsayalım. Bu durumda sözkonusu işlevi ençoklayan x* değeri, aşağıdaki üç
farklı biçimden birisi olarak ortaya çıkacaktır:
Şekil 19.1.1 de x > 0 kısıtı nedeniyle, x'in eksi değerleri dışarıda bırakıl-
mış, işlev x e [0;co ] için tanımlanmıştır.
flx) flx)
Şekil 19.1.1
327
(19.1.7) xf'(x) = O
biçiminde yazılabilir1.-
Şimdi de, bu sonucu cebirsel yolla n- değişkenli bir işleve genelleştirelim.
Dikkat edilirse herhangi bir S e R için
(19.1.8) x* > 0 <-> x* — S2 — 0
dir. S ^ 0 ise bir iççözüm, S = 0 ise bir köşe çözümü sözkonusudur.
O halde, eşitsizlik kısıtları altında ençoklama sorunu, n tane yeni değişken
tanımlanarak
(19.1.9) gi(Xi, St) = x, - St2 - 0 i = 1, n
kısıtları altında
(19.1.10) e.c . / ( * „ ,xn)
biçiminde ifade edilebilir. Dikkat edilirse böylelikle 18. Bölümde de ele aldı-
ğımız kısıtb ençoklama sorununa dönüştürmüş olduk. Bu sorun için Lagrange
denklemini yazarsak:
8L
(19.1.14) + X, = 0 i=1, ..;., n
8x, 8Xi
8L JL — 2 X( Si = 0 i=l, ., n
8S,
1 Dikkat edilirse/'(**) > 0 ve x* = 0 hiçbir zaman bir ençoklayıcı nokta olamaz.
328
(19.1.16) 8L = xt - Si2 = O 1 = 1, . . . ., Tl
81,
elde edilir.
Dikkat edilirse St ^ O ise, (19.1.15)'den = O elde edilir. Bu durumda
8f
(19.1.14)'den — = O sonucuna ulaşılır. Bu da, bekleneceği üzere eksi
82L - 2 i=j
(19.1.19) i , j ' = l , . . . .,n
SSıdSj 0 i^j
l
agi =J
(19.1.20) ı,7=l, ,n
8Xj
Sgt - 2 S; i=j
(19.1.21) £,7=1
8Sİ 0
Bu türevlere dayanarak
(19.1.22) V(„«Sı (**> S*)' = i Vs8t) = ( O - l - O ! 0...-2S i ...0) ve
dolayısı ile
-Sı
(19.1.23) G( (x*, S*)
_ vgn(x*, S*) -2S„
329
W
8x? 8xl8x„
-2X„
Elde edilecektir. Ençok değer için ikinci sıra gerekli koşullar (19.1.23)
kısıtı altında (19.1.24)'ün verdiği karesel biçimin yarı kesin eksi olması oldu-
ğundan, bu durumda
(19.1.25) - ( I : Köşg ( - 2 S,)) 0 ( Z r Z2) = 1
kısıtı altında
_z2_ _ z2
H, z,
(19.1.26) (Z„ Z 2 ) ;o
_ 0„x„ . Köşg ( - 2 Xf) _ _Z2 _
v e Kö 2 X
olması gereklidir. Burada H / = ) ?g ı) i s e köşegen
J
' nxn
(19.1.30) - X, 0 i=1,
8xt
olmasıdır.
330
O halde, bu genel durum için gerekli koşullar
331
Bu durumda, yeni bir değişken tanımlayarak
(19.2.6) S2 = O - g(x)
dersek, sorunumuzu
(19.2.7) g(x) + S 2 = O
kısıtı altında
(19.2.8) e.ç. /(s) 1
biçiminde bir eşitlik kısıtı altında ençoklama sorununa dönüştürmüş oluruz.
Bu durumda, Lagrange tekniğine başvurarak
(19.2.9) L = /(x) + X [ - g(x) - S2]
dersek, birinci sıra koşullardan
(19.2.12) = - 2 XS = 0
elde edilir.
Yine S ^ 0, yani kısıt etkin değilse, (19.2.12) den X = 0 elde edilir. Bu-
nun anlamı, sorunun çözümünün bir iç ençok değer vereceğidir. O halde, yine
fil T
(19.2.15) — - = - 2X
332
- ZL
O (Z„ Z2) = 1
(19.2.16) - V«, S) g(**,S)
kısıtı altında Z,
< o
(19.2.17) (Z/, Z2) Hı(x*, S*, X*) -
m**)
- X* 8xj = 0 7=1,
8xj
(19.2.23)
(ii) X* g(x*) = X* [ 6 - g(x*)] = 0
(iii) g(x*) > 0 ya da g(x*) < b
(iv) X* > 0
(v) Xj* işaret yönünden kısıtsızdır. j= 1, ,n
333
B) Eğer x* = (xı*, xn*) noktasında / işlevi/g(x) > b (ya da
ğ(x) = b— g(x) < 0) kısıtı altında enazlanmış ise
x
(i) v / ( x * ) + ** vl(**) = v/( *) - ** Vg(**) = 0
ya da
8f(x*) „ 0ff(x*) _* . .
L
—n—L
8xj x* —se—
8xj = 0 ?=1
(19.2.28) " - g - = x2 - X
(19.2.29) -Ş^— = - 2X
8x2
334
(19.2.30) = - [3 - - 2 x2]
elde edilir. Teorem 19.2.Fde (19.2.23) ile verilen gerekli koşullara göre
i) — X= 0
ii) — 2 X= 0
(19.2.31) iii) X [3 - - 2 x2] = 0
iv) xx + 2 x 2 — 3 < 0
v) X > 0
sağlanmalıdır.
AŞAMA I: önce kısıtın etkin olmadığı durumu ele alalım. Bu durumda
xı + 2 x2 < 3 olduğundan X = 0 dır. Bu durumda (19.2.31 /i ve ii)'den
x * = x * = 0 elde edilir. Bu sonuçlar (19.2.31 /iv)'de yerine konursa — 3 < 0
elde edilir. Yani bu koşul da eşitsizlik biçiminde sağlanır. Demekki
x * = x* — 0 noktası, X* = 0 ile beraber tüm koşulları sağlamaktadır. O hal-
de yapılabilir bir noktadır, f (0, 0) = 0 olduğundan, amaç işlevi bu noktada
sıfır değere ulaşmaktadır.
AŞAMA II: Şimdi de kısıtın etkin olduğunu, yani xt — x2 = 3 oldu
ğunu, kabul edelim. Bu durumda X > 0 dır. (19.2.31) /iii)'ün her iki tarafını
X'ya bölebiliriz. Böylece 19.2.31 /i, ii, iii ile verilen şu üç denklemden oluşan
dizeyi elde ederiz.
x2 — X = 0
(19.2.32) - X= 0
+ 2 ^ - 3 = 0
335
unutulmamalıdır ki, bu teorem bize sadece gerekli koşulları verdiği için, biz
bu noktada işlevin bir ençok değere ulaştığını söyleyemeyiz. Bunun için yeterli
koşullara da bakmak gereklidir.
Ele aldığımız sorun, kısıt etkin olduğunda
xt + 2 x2 — 3
kısıtı altında
C«Ç» Xj X
biçimine dönüşmektedir. 18. Bölümden anımsanacağı üzere ençok değer için
yeterli koşul Lagrange denkleminin sınırlandırılmış Hesse dizeyinin kesin eksi
olmasıdır. Bu ise sorunuzda
0 1 . 1
1 0 . 2
(19.2.33) (-1)2 Bel > 0
1 2 . 0
olması demektir. Nitekim, bu belirtenin değeri 4 olduğundan (3 /2, 3 /4) bir
ençoklayıcı noktadır.
336
(19.3.4) Z - {h|y f(x*)'h > O, v g( x *)' h > 0} = 0
ise1
0
(19.3.5 i) v /(x*) + ** V «(**) = V /(**) - ** V g(**) ^ .
ya da
—^j x 1
i v (jjm J£^y=<>
J=1 \ 8xj 8xj !
NOT: Dikkat edilirse bu koşul (19.3.38. i) ile birlikte ele alındığında bu top-
lamdaki herbir terimin ayrı ayrı sıfıra eşit olması anlamına gelmektedir. Bu
nedenle, almaşık olarak
337
(19.3.7) x > O
kısıtları altında
(19.3.8) /(x)
işlevi bir yerel enaz değere ulaşıyorsa ve g(x)* = b olduğunda
(19.3.9) Z = {h|v/(x*)' b < 0, < 0} = 0
ise
(19.3.10.i) y/(x*) + X*Vg(x*) = v/(**) - X*Vg(x*) > 0
ya da
(19.3.10.il') - X* ) = 0 j=
\ OXj OXj 1
biçiminde yazılabilir.
(19.3.10.İİİ) X* g(x*) = X* [b — g(x*)] = 0
(19.3.10.iv) g(x*) < 0 ya da g(x) > b
(19.3.10. y) X* > 0
(19.3.10.vi) x* > 0
koşulları sağlanır.
KANIT: PANİK (1976, s. 236-238)
ÖRNEK 1:
(19.3.11.a) - Xl - x2 > - 5
(19.3.ll.b) s, > 0
(19.3.11.c) x2 > 0
kısıtları altında
(19.3.12) e.a. (s, - 3)2 + (x2 - 4)2 = f(xv x2)
sorununu çözelim.
338
Bu sorunda Lagrange denklemi
(19.3.13) L = (xx — 3f + (x2 - 4)* + X [ - 5 + + x2]
olup
(19.3.14) J L . = 2 («, - 3) + X
(19.3.15) - İ L - = 2 (x2 - 4) + X
339
(19.3.23) /(0,4) = 9
olmaktadır.
AŞAMA II: Kısıt etkin olsun, Yani X # 0
A.2.İ) X ^ 0, ± 0, x, ^ 0
Bu durumda (19.3.17.a/b) ve (19.3.18)'den
2 x. + X= 6
(19.3.24) 2 + X= 8
x, + = 5
elde edilir. Bu doğrusal denklemler dizgesinin çözümünden (»,*, x2*, X*) =
(2, 3, 2) elde edilir. Bu değerler, gerekli koşulların tümünü sağlamaktadır.
Amaç işlevinin bu noktada aldığı değer ise
(19.3.25) / (2, 3) = (2 - 3)2 + (3 - 4) 2 = 1 + 1 = 2
dir.
A.2.ii) 0, x1 ^ 0, = 0
(19.2.26) 2(«, - 3) + X = 0
Xl == 5
elde edilecektir. Bu doğrusal denklemler dizgesinin çözümü = 5 ve X = — 4
verecektir. Bu ise 19.3.20 ile çeliştiğinden yapılabilir bir çözüm olamaz.
(A.2.iii) X ^ 0, = 0, x 2 + 0
Bu durumda (19.3.17. b) ve (19.3.18)'den
(19.3.27) 2(*2 - 4) . + X =±= 0
= 5
elde edilecektir. Bu doğrusal denklemler dizgesinin çözümü x2 = 5 ve X = — 2
verecektir. Bu da 19.3.20 ile çeliştiğinden yapılabilir bir. çözüm olamaz.
AŞAMA III: (19.3.22), (19.3.23) ve (19.3.25)'i karşılaştırdığımızda, bun-
lar arasında en az değer (19.3.25)'da elde edilendir. O halde (x,*, x:*) = (2, 3)
noktası bir enazlayan olmaya adaydır. Bu noktada kısıt etkin olduğuna göre,
yeterli koşulların sağlanıp sağlanmadığını eşitlik kısıtları altında eniyileştirme
konusunda ele aldığımız yöntemle bulabiliriz.
Bu sorunda Lagrange denkleminin kısıtı Hesse dizeyi
2 0 1
(19.3.28) 0 2 1
340
~ 2 O 1
(19.3.29) Bel 0 2 1 = - 4
1 1 O
olduğundan, *, x2*) = (2, 3) noktası, gerçekten,/ işlevini enazlar.
\ -ÜT " 1 p
-
(19.3.37. a) - A P, ^ 0
(19.3.37 b) X P, < 0
dq2
341
(19.3.38a) Çl (-g- - X P,) = O
(19.3.38b) q2 -1P 2 ) = Û
(19.3.44, -§ÎL=-§ÎL_o
elde ederiz. Yani bu tüketici için dengede her iki malın marjinal faydası sıfır-
dır. Bunun anlamı ise tüketicinin her iki mala da doymuş olmasıdır. İktisatta,
bu tür bir noktaya "Mutluluk Noktası" (Bliss Point) denir.
Şimdi X ^ 0 alalım. Bu durumda da önce j, ^ 0, ç 2 ^ 0 varsayalım.
(19.3.38.a, b) ve (19.3.39)'dan
(19.3.45.a) = X Pt
(19.3.45.b) = X P2
(19.3.45.0) P x qt + P2 q2 = Y
elde edileceğinden, sorun 18. Bölümde ele aldığımız tüketicinin sorunuyla
çakışacaktır.
(19.3.46) M - = P,
342
8U
(19.3.47)
Sq2 < P,
d U 8U\dq2
(19.3.49) X= l8^ >
"ı
elde edilecek, dolayısı ile
(19.3.50)
dUjdq2 >
olacaktır. Aşağıdaki Şekil 19.3.1. de bu durum görülmektedir. Farksızlık eğri-
sinin eğimi, daima bütçe doğrusunun eğiminden fazla olduğundan, denge bir
köşe çözümü olarak ortaya çıkmaktadır.
U*=U(qvq2)
* >
Şekil 19.3.1
343
A) Eğer bir x* = (x xn*) e A noktasında
" -
(19.3.51) G(x) = • ve b = •
- gm(x) _ _ K _
biçiminde tanımlandığında
(19.3.52) G(x) < b
ya da
(19.3.52.a) Ğ(x) = b - G(x) > 0
ve
(19.3.53) x > 0
kısıtları altında
(19.3.54) /(x)
işlevi bir yerel ençok değere ulaşıyorsa ve
(19.3.55) F = { i | gi(x*) = bt }
biçiminde etkin olan kısıtların dizin kümesi olduğunda
(19.3.56) Z = {h|/(x*)' h > 0; - VSi(x*)h > 0, i e F } = 0
ise, X, Lagrange çoğaltanları yöreyi iken:
(19.3.57.İ) v / ( x * ) + VĞ(x*)X* = V/( X *) - V G ( X *)^* < 0
ya da
g
(19.3.57.İ') {(x*} - S V y < 0 j—l
8xj i„ı oxj
(19.3.57.İİ) x* [v/(x*) + V < ? ( x * , X*)] = x * ' [y/(x*) - yG(x*)] = 0
1
ya da
(19.3.57.ii') £ « / ( J f f â - f = o
J=ı \ 8Xj 1 8xj ]
8 8 g i ( x , )
(19.3.57.İİ") X:* i f ^ - S ) = o i = l, ,n biçiminde, n
\ S xj i„ 0Xj )
eşitlik elde edilecektir.
344
(19.3.57.iii') î ( gi (x*) - bt) = O
İ=1
(19.3.57.iv) &(x) > O ya da G(x) < b
(19.3.57.v) V > O
(19.3.57.Vİ) x* > O
koşulları sağlanır.
B) Eğer bir x* = (x*, ,x*) e A noktasında G(x) ve b (19.3.51)'de
tanımlandığı gibi olduğunda
(19.3.58) G(x) > b
ya da
(19.3.59) Ğ(x) = b - G(x) < 0
ve
(19.3.60) x > 0
kısıtları altında
(19.3.61) /(x)
işlevi bir yerel enaz değere ulaşıyorsa ve (19.3.55)Jde ifade edilen F kümesi
içindeki kısıtlar için
(19.3.62) Z = {h| V /(x*)'h < 0; -vg,'(x*)'h < 0, i e F} = 0
ise,
(19.3.63.İ) y/(x*) + = V/( x *) - V G ( X *)** > 0
ya da
(19.3.63.ii') £ « / (J G î ! L - £ X/ ) = 0
8 d g l
(19.3.63.Ü") ( f - S V ^ = 0 J = 1 n
\ 8 xj i=ı J
biçiminde n eşitlik elde edileceği unutulmamahdır.
345
(19.3.63.İİİ) X»' G(x*) = O X*' G(x) = X*' b
ya da
346
koşulunu sağlayan (x 0 , X0) e R n + m noktasına (19.4.4)'de verilen Lagrange iş-
levinin Yerel Eğer Noktası denir. Eğer (19.4.5), (x, X) e R n + m için geçerli ise
bu takdirde (x 0 , X0) e R"+m, Lagrange işlevinin Tümel Eğer Noktası adını abr.
Dikkat edilirse bu tanımın anlamı Lagrange'gil eğer noktasında, Lagran-
ge işlevinin x'e göre ençok X'ya göre ise enaz değere ulaşmasıdır. O balde
(19.4.6) L(x0, X0) = e.ç. {e.a. L(x, X)}
x > 0
X> 0
yazabiliriz.
Şimdi şu soruyu soralım. Acaba bu eğer noktasını nasıl bulabiliriz ? Bu-
nun için (19.4.4)Jün türevlenebilir olduğunu varsayalım ve aşağıdaki eğim
yöneylerini tanımlayalım:
347
Aşağıdaki teorem, bu konuda hem gerekli ve hem de yeterli koşulları ver-
mektedir:1
348
i) x > O için f (x) türevlenebilir ve içbükey bir işlev,
ii) x > O için gı(x), i = l , ,m, türevlenebilir ve dışbükey işlevler.1
iii) 3 x x e K B- gt (xx) < 6, i=l, m
olsun. Bu durumda ancak ve ancak (x 0 , '/.„) Teorem 19.4.l'de verilen koşulları
sağlayan bir eğer noktası ise, x 0 ,/(x) işlevinin tümel ençok değerini verir.
KANIT: LASDON (1970, s.90-91), PANİK (1976, s.262-263)
NOT: Bu teoremde tümel olma özelliği, amaç işlevinin içbükey tanımlanma-
sından kaynaklanmaktadır.
Teorem 19.4.4 enazlama sorununa da uygulanabilir. Bunun için yapıl-
ması gereken şey, içbükey (dış bükey) terimi yerine dış bükey (içbükey) ya-
zılması ve Kuhn-Tucker enazlama koşullarına başvurulmalıdır.
Son olarak Arrow ve Enthoven'in (1961) bu sonuçları, bazı ek koşullar
altında daha da genelleştirmiş olduklarını belirtelim.
349
ALIŞTIRMALAR
A.19.1 Aşağıdaki sorun verilsin:
x\ + 3 x2 <Ç 6
Xı + x2 > 3
X
\1X2 ^ ®
kısıtları altında
e.ç. z — x,2 — x2
i) Kuhn-Tucker gerekli koşullarının sağlandığını gösterin.
ii) Bu koşullar aynı zamanda yeterli midir?
A.19.2. Aşağıdaki sorunu çözün
2 X! + x2 < 1
xı, x2 > 0
kısıtları altında
e.ç. z = — x,2 -f x!x2 —2 -(- x, -f x2
A.19.3. Aşağıdaki sofunu çözün
Xı -f 5 x2 12
Xl + x2 > 2
x
ll x2 ^ 0
kısıtları altında
e.ç. z — x2 — 2xi — x2
2
A.19.4. 6 x + 5 x2 işlevini Xı + 5 x2 < 3 kısıtı altında enazlayın.
A.19.5. f(x) = — x2 — x2 — x2 + 4xı + 6x2 işlevini + x2 < 2,
2*ı + 3X2 < 12 ve eksi olmama kısıtları altında ençoklayın. Ulaştığınız
koşullar aynı zamanda yeterli mi?
A.19.6. Bir firma tam rekabet koşulları altında tek bir malı, q, üretmektedir.
Firmanın üretim teknolojisini veren üretim işlevi f(K, L) biçimindedir. Dola-
yısı ile firmanın teknolojik kısı„ı
9 < f(K,L)
biçiminde yazılabilmektedir. Burada K sermayeyi ve Lde emeği göstermektedir.
i) Mabn fiyatı P > 0, sermayenin faizi r > 0 ve ücret w > 0 olduğuna
ve girdiler ile çıktı eksi olamayacağına göre, firmanın kârı ençoklaması soru-
nunu oluşturun ve Kuhn-Tucker koşullarını yazın.
ii) Firmanın üretim yaptığı, q* > 0, varsayımı altında koşulları basit-
leştirin ve yorumlayın.
350
KAYNAKLAR
P.R. A D B Y - M.A.H. DEMPSTER (1974): Introduclion to Optimization Methods, Chapman and Hail,
London.
K.J. ARROW - A.C. E N T H O V E N (1961): "Quasi Concave Programming" Econometrica, Vol, 29, No: 4,
October 1961, s. 779-800.
K.J. ARROW - L. HURWICZ - H. UZAWA (1961): "Constraint Qualification in Maximization Prob-
lems" Naval Research Logislics Quarterly, Vol 8, No.2, June 1961, s. 175-192.
M. AOKI (1971): Introduction to Optimization Techniques, Macmillan, New York.
M.S. BAZARAA - C.M. SHETTY (1979): Nonlinear Programming, Addison Wesley, Reading, Mass.
T. B U L U T A Y (1965): Doğrusal Programlama, A.Ü. S B F Yayını No: 186-168, Ankara.
A.C. CHIANG (1974): Fundamental Methods of Mathematical Economics, 2nd Editıon, McGraw Hill,
New York.
S.I. GASS (1969): Linear Programming, 3rd Edition, McGraıv Hill, New York.
G. H A D L E Y (1961): Linear Programming, Addison Wesley, Reading Mass.
G. H A D L E Y (1964): Nonlinear and Dynamic Programming, Addison Wesley, Reading Mass.
M.C. KEMP - Y. KIMURA (1978): Introduction to Mathematical Economics, Springer Verlag, New York.
H.W. K U H N - A.W. TUCKER (1951): "Nonlinear Programming" J. Neyman (Ed.) Proceedings of the
Second Berkeley Symposium on Mathematical Statistics and Probability, Berkeley, içinde s. 481-492.
Bu yazı ayrıca P. Newman (Ed.) Readings in Mathematical Economics, Vol I, The Johns-Hop-
kins Press, Baltimore, 1968, s. 3-14 arasmda yer almaktadır. -
L.S. LASDON (1970): Optimization Theory for Large Systems, Macmillan, New York.
O.L. MANGASARIAN (1969): Nonlinear Programming, McGraw Hill, New York.
B. MARTOS (1975): Nonlinear Programming, Akademiai Kiado, Budapest.
Y . MURATA (1977): Mathematics For Stability and Optimization of Economic Systems, Academic Press,
New York.
M. P A N İ K (1976): Classical Optimization: Foundations and Extensions, North Holland, Amsterdam.
D .W. PETERSON (1973): "A Review of Constraint Çualifications in Finite Dimensional Spaces"
SIAM Revieut Vol 15, No.3, July 1973, s. 639-654.
B. ROBERTS - D.L. SCHULZE (1973): Modern Mathematics and Economic Analysis, W. W. Nor-
ton-New, York.
A. TAKAYAMA (1974): Mathematical Economics, Dryden Press, Hinsdale, Illinois.
G.R. WALSH (1975): Methods of Optimization, John Wiley and Sons, London.
351
20.
Bölüm
(20.1.1) G(x, a) =
«)
diyelim. Bu durumda, eniyileme sorunumuzu
(20.1.2) G(x, a) < 0
kısıtı altında
(20.1.3) e.ç. /(x, a)
biçiminde tanımlayalım. Bu sorunda
352
a
ı
(20.1.4) x , a =
- x
n - _ «r _
sırasıyla karar değişkenleri ve değiştirgenler yöneyleridir. Bu sorunda /, G e C 2
ve kısıtların işlevsel bağımsız ve etkin1 olduklarını varsayalım. Teorem
15.5.3'den anımsanacağı üzere, kısıtların işlevsel bağımsızlığı
ggl
8x, 8x„
(20.1.5) Gx(x, a) =
d 8
gm gm
8xx 8x„
biçiminde tanımlandığında
(20.1.6) a [Gx(x, a)] = m
olması anlamına gelmektedir. Bu bölümde verilen ençoklama sorunu için Lag-
range'gil işlev
(20.1.7) L(x, a, X) = /(x, a) - X' G(x, a)
biçiminde yazılabilir. Bu durumda ençoklama için Birinci sıra koşul
(20.1.8) Lx(x*, a, X*) = 0
(20.1.9) — G(x*, a) = 0
sağlayan x* e R" ve X* e R'" yöneylerinin var olmasıdır. Burada L x Lagrange
işlevinin karar değişkenlerine göre eğim yöneyidir. ikinci sıra gerekli koşullar
ise Gx(x*, a), (x*, a) noktasında değerlendirilmiş, kısıt yöneylerinin Jacobi di-
zeyi olduğunda, z'z=l, Gx(x*, a) z = 0 koşullarını sağlayan tüm z e R", z ^ 0
yöneyleri için
(20.1.10) z' L xx (x*, a, X*) z < 0
olması, ikinci sıra yeterli koşul ise yine aynı özellikleri sağlayan tüm z e R",
î / 0 yöneyleri için
(20.1.11) z' L xx (x*, a, X*) z < 0
1 D Î X İ T (1976, s. 84). Böylece ele alacağımız değiştirgen değişmelerinin, etkin olan kısıtlar kü-
mesini değiştirmediği durumlarla sorunumuzu sınırlamış oluyoruz. R.K. A N D E R S O N ve A. TAKA-
YAMA (1979) karşılaştırmalı durağan çözümlemeye bu sınırları kaldırarak yaklaşmaktadırlar.
353
olmasıdır. Burada L xx (x*, a, X*), Lagrange'gil işlevin ikinci sıra türevlerinden
oluşan Hesse dizeyinin (x*, a, X*) noktasında değerlendirilmesi ile elde edil-
mektedir.
Şimdi, I. sıra ve II. sıra yeterli koşullar ile (20.1.5)'in sağlandığını varsa-
yakm. Bu durumda ikinci örtük işlev teoreminden, f işlevini yapılabilir değer-
ler kümesi içinde ençoklayan (x*, X*) noktasını
(20.1.12) x* = x(a)
(20.1.13) X* = X (a)
biçiminde, ilke olarak, bulabileceğimizi ve bunların a'nın bir s-yöresinde
(20.1.14) LJx(a), a, X(a)] = 0
(20.1.15) G [x(a), a] = 0
koşullarını sağlayacağını biliyoruz.
Eniyileme bağlamında, karşılaştırmak durağan çözümleme, değiştirgen-
lerden birisindeki değişmenin (20.1 JL4) ve (20.1.15) yoluyla x(a) ve X(a) üze-
rindeki etkisinin bulunmasıyla ilgilidir. Bunun için sözkonusu denklemlerin
toplam türevsellerini alalım.
(20.1.16) L xx dx + L x(X da + L x? . dX = 0
(20.1.17) Gxdx + G a da + GxdX = 0
Burada L x x , nxn; L x0t , nxr; L xX , rexm; G x , mxn; G x , mxr ve Gx, mxm dizey-
lerdir. (20.1.8) ve (20.1.9)'dan G x 0 ve L ^ = — G x olduğu kolayca görülür.
Böylece (20.1.16) ve (20.1.17)'yi
- G x - - dx~
(20.1.18) da
-G'x 0 _ dX _ _ Ga _
biçiminde ifade edebiliriz. Bu durumda da
dx = / 8X
J \
(20.1.19)
Sa \ )
(20.1.20) ax=
\(—fa ))
Sa
Jacobi dizeyleri tanımlandığında, (20.1.18)'den
G. 8x
(20.1.21)
8X
-G' Sa
elde edilir.
354
Buraya kadar yapılan varsayımlardan
Lv_ —Gv
(20.1.22) H =
0
dizeyi için
(20.1.23) a(H) = n + m
ve H'nın bakışımlı olduğu sonucuna kolayca varabiliriz. Böylece H 1 = A
dizeyinin var olduğu ve bakışımlı bir dizeyin evriği de bakışımk olacağından,
~ An
(20.1.24)
—G'„ A
8x
J
8a xa
(20.1.25)
8X
A',
8a
8x
J
«x
8a
(20.1.26) (L a x G' b ) = - (L a x , G' a ) A
8X
8a Ga
elde edilir. Bu durumda A bakışımlı bir dizey olduğundan, sağ taraf bakışımlı
bir dizey verecektir. O halde sol taraf da bakışındı bir dizeydir.
Şimdi de R m 'in bir doğrusal alt uzayı olan aşağıdaki kümeyi ele alahm.
(20.1.27) V = {u 6 R m [ G a . u = 0}
Bu durumda u e V için aşağıdaki karesel biçime bakahm.
355
8x
8a
(20.1.28) u' (L a x , G' a 2 ) u = - u ' (L a x , G' a ) A
8X
G„
8a
- An A12
= — u' (L ax , G'a)
G' a )
A ' A
A
_ Ga _
_ 12 x22 _
= u'[L a x A n L x a + G' a A' l 2 L » + L K x A 1 2 G a +G'a A 2 2 Ga]u
= — u' La x A n L x a u
Amacımız (20.1.28) ile verilen karesel biçimin işaretini belirlemek ve bu
yolla ulaşılan türevlerin işaretleri ve büyüklükleri üzerinde ne tür kayıtlar
koyabileceğimizi saptamaktır. Bunun için aşağıdaki yardımcı teoreme baş-
vurabiliriz:
TEOREM 20.1.1: C = (c u )„ x n bakışımlı bir dizey, B = (btJ)rx„ ise « (B) = r
olan bir başka dizey ve
C B
B 0 A'
- A
12
olsun. Eğer v'v= 1, v ^ 0 ve Bv=0 koşulunu sağlayan V v e R" için v'Av < 0 ise
a) V u E N (A u ) için u ' A n u = 0
b) V u $ N (A,,) için u ' A u u < 0
olur. Burada İV (A;,), A u dizeyinin boş uzayı olup N(An) = {u e R" | A n u = 0}
biçiminde tanımlanmaktadır.
KANIT: PAUWELS (1979, s. 488-489)
Bizim sorunumuzda C = L x x B = — Gx olmaktadır. O halde, Teorem
20.1.Pden V u e V için
8x
8a
(20.1.29) u'(L„, G'a) u > 0
ck
8k
356
(20.1.30) W = {u e V | L x a . u e N (An)}
biçiminde bir alt uzayı tanımlandığında, Vu e W için
0x
~0ÖT
(20.1.31) u'(L a x ,G' a ) u = 0
cX
0a
ve V u f f için
0x
(20.1.32) u'(L x , G'x) u < O
cTh_
0a
357
(20.2.7) v' L„ v > 0
yani
(20.2.8) V [ - g o ] v > 0
olduğunu varsayalım.
Bu varsayımlarımız bize x*'in güçlü yerel enazlayan nokta olduğunu gös-
termektedir. Bu durumda, sınırlanmış Hesse dizeyi
g XX -gx
(20.2.9) H =
- —gs o
olup evrilebilir.
Diğer taraftan ot = (w, q°) biçiminde tanımlarsak, girdi fiyatlarından
birindeki ya da üretim ölçeğindeki bir değişmenin, girdi istemi üzerindeki et-
kisini bulabiliriz. Bu durumda ilgilendiğimiz türevleri bulabilmek için önce şu
tanımları yapalım.
(20.2.lO.a) Lxx = - gxx
(20.2.lO.b) -Gx = - gx
(20.2.10.c) L XA = [I„ i 0„ ]
(20.2.10.d) G a = g a = (0 n , 1)
Böylece, sözkonusu türevleri
8x
8a.
(20.2.11)
8\
~g 0 0'
8x
biçiminde bulabiliriz. Bu durumda da ilgilendiğimiz karesel biçimi belirleyen
dizey
8x 8x 8x
0
8a 8w 8q°
(20.2.12) (L 8x , g a )
8\ 8X 8\
0'
8a. 8vt 8q°
358
8x 8x
8vr ~8q°
(20.2.13) U' U < 0
8X 8X
dvr 8q°
(20.2.14) < 0
8wj
8xJ
(20.2.15)
8wk 8wj
Sonuçlarına ulaşmamızı sağlamaktadır. Bunlardan ilki, herhangi bir
girdinin fiyatı arttığında o girdiden istenen miktarın artmayacağını göster-
mektedir. Bu sonuca bizi götüren de, sözkonusu dizeyin yarı kesin eksi olma-
sıdır. Çünkü yarı kesin eksi dizeylerde ana köşegendeki öğeler artı olamazlar.
İkinci özellik ise k-ıncı girdinin fiyatındaki değişmenin j-inci girdiden istenen
miktara etkisinin y-inci girdinin fiyatındaki değişmeninfc-inci girdiden istenen
miktara etkisine eşit olduğunu göstermektedir. Bunu veren ise dizeyin bakı-
şımhlık özelliğidir.
Üretim işlevinin niteliği hakkında daha çok bilgimiz oldukça, karşılaş-
tırmalı durağan çözümlememizi daha ileriye götürebiliriz.
80(Kft
(20.3.23) ' K [ ) = 0
doLk
a fc 'yı sabit tuttuğumuzda (20.3.22) (z,]a k [) uzayında bir yüzey tanımlar.
a k değiştikçe böyle bir yüzeyler ailesi elde ederiz. (20.3.22)'yi (20.3.23) ile be-
raber çözdüğümüzde ise bu yüzeylerin bir zarfını, yani i) her noktasında bu
ailenin en az bir eğrisine teğet olan ve ii) ailenin her eğrisine en az bir noktada
teğet olan eğriyi, elde ederiz. Bu zarf eğrisi (20.3.22) ve (20.3.23)Jden a fc çıka-
rılarak
(20.3.24) h (z, ]a fe [ ) = 0
biçiminde elde edilir.
(20.4.5) = y - /(x, k) = 0
<20-4-9) ^r - x
g C
(20.4.10) - X (w,fe,y)
elde edilir. Bu da, X'nın kısa dönem marjinal maliyeti verdiğini göstermekte-
dir. Şimdi de, zarf teoremini uygulayalım. Bunun için girdi fiyatlarını, w, sabit
varsayabm.
362
olsun,fc-nın bir sabit değeri için h işlevinin (C-y) düzlemindeki çizgesi bir kısa
dönem toplam maliyet eğrisi verecektir. Uzun dönemde ise,fe, yani firmanm
ölçeği değişebilecektir. Bu durumda ise, (20.4.3)'den
<2°-«2> - İ r - - t - " x
- i - = 0
(20.4.13) M
ALIŞTIRMALAR
A.20.1. iki mal (gt ve q2) tüketen bir tüketicinin fayda işlevinin
u = U ( Ç l , q2)
biçiminde olduğunu varsayalım. Tüketicinin bütçe kısıtı
P l q l + Pılı = Y
olsun. Burada Pt i-inci (£=1, 2) mabn fiyatı, Yise tüketicinin geliridir. Gerekli
gördüğünüz varsayımları açıkça yaparak,
i) Tüketicinin faydasını ençoklama sorununu yazın. Birinci ve ikinci sıra
koşulları elde edin.
ii) P/deki bir artışın q2 üzerindeki etkisini bulun.
iii) Tüketicinin, ayrıca
f-ıîı + rıh = K
kısıtma göre tayınlandığım varsayarsak, K'daki bir artışın q2 üzerindeki et-
kisini bulun.
A.20.2. Bir firmanın iki fabrikası olsun. Bu fabrikalarından birisinde x t
mab ötekisinde x2 malı üretildiğini varsayalım. Bu mallar için üretim işlevleri
= /ı LJ
X
2 = / 2 ( 2,Lz)
K
olsun. Burada K t ( i = l , 2) i-inci malı üretmek için kullanılan makine mikta-
rını, L ( ( i = l , 2) ise i-inci malı üretmek için kullanılan emek miktarını göster-
sin. Firmanın elindeki makine sayısının K olduğunu, ve makinelerin bir fab-
rikadan ötekisine taşınabileceğini, ancak yeni makine satın alınamayacağını
varsay abın.
i) Firmanın tam rekabet koşulları altında kâr ençoklaması sorununa oluş-
turun ve gerekli koşullar ile yeterli koşulları elde edin.
ii) Firmanın makine stokunda, K, bir artış olursa L, bangi yönde değişir.
A.20.3. Aşağıdaki makro ekonomik modeli ele alalım.
Y = C + I + G
C = c Yd
I — oı Y + Oı r
M = b0 Y + bı r ' M" =' M
T = t Y
Yd = Y — T
G = Ğ
Ekonomik politikayı yürütenlerin amacı ulusal geliri, Y, olabildiğince
hedeflenen düzeye Y* yaklaştırmak, bunu yaparken de bütçe açığı olmama-
sına çahşmaktır. Bu nedenle karesel amaç işlevi
W = - İ - W, (Y* - Yy + W2(Ğ — T) 2
biçiminde yazılmıştır.
i) iktisat politikası sorununu oluşturun. Çözüm için gerekli ve yeterli
koşulları elde edin.
ii) Y*'dcki bir artışın r üzerindeki etkisinin yönü hakkında ne söyleye-
bilirsiniz.
KAYNAKLAR
S.N. AFRIAT (1971): "Theory of Maxima and the Method of Lagrange" SIAM Journal of Applied
Mathematics, Vol 20, No 1, May 1971, s. 343-357.
R.K. A N D E R S O N - A. TAKA YAMA (1979): "Comparatıve Statics with Dıscrete Jumps in Shift Pa-
rameters, or, How to do Economics on the Saddle (-Point)" Journal of Economic Theory, Vol 21,
No 3, Dec. 1979, s. 491-509.
A. D I X I T (1976): Optimization in Economic Theory, Oxford TJniversity Press, Oxford.
J.R. HICKS (1946): Value and Capital, 2nd. Edition, Oxford University Press, Oxford.
W. PAUWELS (1979): "On Some Results in Comparative Statics Analysis" Journal of Economic
Theory, Vol, 21, No. 3, Dec. 1979, s. 483-490.
P.A. SAMUELSON (1947): Foundations of Economic Analysis, Atheneum, New York, 1965.
E. S I L B E R B E R G (1971): "The Le Clıatelier Prineıple as a Corollary to a Ceneralized Envelope Theo-
rem" Journal of Economic Theory, Vol 3, No 2, June 1971, s. 146-155.
E. S I L B E R B E R G (1974): "A Revision of Comparative Statics Methodology in Economics, or, How to
Do Comparative Statics on the Back of an Envelope" Journal of Economic Theory, Vol 7, No 2,
February 1974, s. 159-172.
E. S I L B E R B E R G (1978): The Structure of Economics, Mc Graw Hill, New York.
A. TAKAYAMA (1974): Mathematical Economics, Dryden Press, Hinsdale, Illinois.
21.
Bölüm
TÜMLEV
Şekil 21.1.4
f+(x) basamak işlevinin altında kalan basamak bölge ile yaklaşılmaktadır. İşte
tümlev kavramının altında bu sezgisel yaklaşım yatmaktadır. Şimdi alan kav-
ramının belitsel temellerini ortaya koyalım ve tümlev ile alan arasındaki ba-
ğıntıyı belirleyelim.
Alan kavramına ilişkin belitler:
BELİT: 21.1.1 (Eksi Olmama) X e M için ej(X) > 0 dır. Bu belitin anlamı,
herhangibir düzlemsel ölçülebilir kümenin alanının eksi olmayan bir sayı ol-
duğudur.
BELİT: 21.1.2 (Toplamsallık): X, Y e M ise X u Y e MveX fi Y e M'dir.
Ayrıca
(12.1.5) „J(Xu Y) = ?J(X) + ^(Y) - ^XnY)
olur.
BELİT 21.1.3 (Fark): X, Y e M ve X <= Y olsun. O halde X - Y e M ve
<J (Y-X) = Jl(Y) - ^(X)'dir.
Bu belitin iki önemli sonucu vardır.
i) X = Y ise Y—X = 0 olacağından ^4(0) = 0 olur. O halde boş kü-
menin alanı sıfırdır.
ii) Alan eksi olmayan bir sayı olduğundan Y—X) > O'dır. Eğer X<= Y
ise
(21.1.6) qA(Y) = ^ ( X )
olacaktır. Buna da Tekdüzelik (monotonicity) özelliği denir. Bunun anlamı bir
kümenin alt kümesinin alanının kendi alanını aşamayacağıdır.
TANIM 21.1.1: X ve Y kümeleri verilsin, V ^ , x2 e X ve Vy„y2.e Yeğer X ve
X kümeleri arasında flatj — x2 || = | | j , — j 2 || olacak biçimde bir, birebir kar-
şılama oluşturulabiliyorsa, X ve Y birbirine uygundur (congruent) denir.
BELİT 21.1.4 (Uygunluk Altında Değişmezlik) X e M ve X ile T birbirine
uygun ise Y e M ve CJ(X) = ^(YJ'dir.
BELİT 21.1.5 (Ölçek Seçimi) Her D dikdörtkcni M içindedir. (21.1.2)'deki
ifadeyle tanımlanan bir D dikdörtkenininin alanı
(21.1.7) e/l(ö) = (b-a) (d—cji'dir.
BELİT 21.1.6 (Tüketme Özelliği): A ve B iki basamak bölgesi ve Q bu ikisi
arasında yer alan bir küme olsun. Yani
(21.1.8) A c Q c= B
Eğer, ancak ve ancak bir tane c sayısı için (21.1.8)'i sağlayan tüm A ve B'ler
için
(21.1.9) ^(A)^C<A(B)
ise Q e M ve (Q) = C dir.
Belit 21.1.6. ölçülebilir küme kavramını basamak bölgelerinden, daha
genel bölgelere genelleştirmeğe olanak sağlamaktadır. Bu soruna kesin çözümü
Fransız matematikçisi H. Lebesque (1875-1941) getirmiştir.1
BASAMAK İŞLEVİ
Şekil 21.2.1
TANIM 21.3.2: Bir f(x) basamak işlevinin a'dan b'ye tümlevi (integral)
Çb
c
5
x
2 x
3 \ =b
Şekil 21.2.2
i) Toplamsallık özelliği
olur.
KANIT: APOSTOL (1967, Yol I, s. 71-72)'de abştırmalarda yol gösterilmek-
tedir.)
Şimdi sorumuzu bir adım daba ileri götürerek, genel bir işlevin tümlevine
nasıl varabileceğimizi görelim. Burada izlenen yolun özü,f(x) işlevine, bu işle-
vin hem üstünden ve hem de altından basamak işlevlerle yaklaşmaktır. Aşa-
ğıdaki Şekil 21.2.3'de, bunun nasıl başarıldığına bir örnek görülmektedir.
Şekil 21.2.3
Şekilde de görüldüğü üzere çizgesi/(*)'in üstünde yer alan basamak iş
leve/+(*), altında yer alan basamak işleve def' (x) diyelim. Bu durumda, Teo
rem 21.2.2/vii'den
f(x)
a b x
(ÜSTTEN SINIRSIZ İŞLEV )
Şekil 21.2.4
TANIM 21.2.4 f(x), [a, b] kapalı aralığında tanımlanmış bir sınırlı işlev ve
/ (*) ile/+ (.T) aynı aralıkta
(21.2.15) /_(*) <: f(x) <: f+(x)
koşulunu sağlayan iki basamak işlev olsun. Eğer (21.2.15)Ji sağlayan her bir
(f_(x), f'(x)) basamak işlevi çifti için
b b
(21.2.16) J fjx) dx < T < J /+(*) dx
biçiminde ancak ve ancak bir tane T sayısı varsa, buna f(x) işlevinin a'dan b'ye
tümlevi denir ve
b
(21.2.17) T = [ f(x) dx
aj
ile gösterilir. Böyle bir T sayısı varolduğunda f (x) işlevi a, b üstünde tümlev-
lenebilir denir. f(x) işlevine tümlevlenen (integrand), a, ve b'ye tümlevleme
ereyleri (integration limits) ve a, b arabğına da tümlevleme aralığı (integration
interval) adı verilir.
Şimdi aşağıdaki kümeleri tanımlayalım.
I
(21,2.18) F_ = ] /_(*) dx [ f_(x) < f(x)
' a.
(21.2.19) = | J /+(*) dx | /+(*) > f(x)
zA(G) = J - 1 dx = ~ X2 + x + C ± +ı = ~
3 3
elde edilir.
ÖRNEK:
(21.3.2) - L - (x>) - 5
(21.3.4) —^
olduğundan bu da/(x)'in bir ters türevi olacaktır. O halde genel bir ifade ile,
C bir sabit olduğunda
(21.3.5) F(x) + C = x5 + C
biçimindeki tüm işlevler, f(x) = 5 x* işlevinin ters türevidir.
TANIM 21.3.2 Bir/(x) işlevinin tüm ters türevlerinden oluşan derleme f(x)
işlevinin x'e göre Belirsiz Tümlevi (Indefinite integral) denir ve
(21.3.6)
biçiminde gösterilir.
Bu durumda da, daha önce ele aldığımız tümleve de Belirli Tümlev (De-
finite integral) denir. Dikkat edilirse bir işlevin belirsiz tümlevi onun bir ters
türevi olan bir başka işlev olduğu halde, belirli tümlev bir sayıdır.
f(x)
TEOREM 21.4.2 / işlevi [a, 6] kapalı aralığının her noktasında sürekli ise,
[a, 6] üzerinde tümlevlenebilir.
KANIT: Örneğin AYDIN (1974, Cilt I, 190-191), APOSTOL (1967, Vol.I,
s.153-154)
Şimdi de tümlevler için ortalama değer teoremini görelim.
TEOREM 21.4.3: (TÜMLEVLER İÇİN ORTALAMA DEĞER TEOREMİ)
Eğer/, [a, 6] kapalı aralığı üzerinde sürekli ise, herhangibir C e [a, b] için
dır.
KANIT: Örneğin AYDIN (1974, Cilt I, s. 191-192), APOSTOL (1967, Vol.I,
s.154)
Şimdi de bazı temel tümlevleme kurallarını bir teorem biçiminde verelim.
TEOREM 21.4.4: f(x), g(x) sürekli işlevler, a, re, c, c f , ve c2 sabitler olsun. Bu
durumda
(21.4.2) | a dx = ax + c
r xn+l
(21.4.3) j x" dx = _ — + t re ^
1
(21.4.4) j «- dx = Ln x + c
(21.4.5) | a f(x) dx = a J f(x) dx + c
(21.4.7) I e"* dx = —- + c
ÖRNEK: 1
1
j (3
3 + —
dx 4* 3+ 3)**dx
dx = | 3*2 d* + J 4x d* + J 3 d* (21.4.6)'dan
(20.4.5)'den
1 - 3 - J - + C, (21.4.4)'den
= + C,
| 4 x dx — 4 j x dx (21.4.5)'den
4 d x (21.4.4)'den
= "T
= 2 x7 + C2
(21.4.2)'den
j 3 d* = 3 * + C3
olduğundan c = Cj + C 2 + C3 dersek
J (3 + 4 * -f 3) dx = * 3 + 2 * 2 + 3 * + C
elde edilir.
ÖRNEK 2:
| e 3x + 2 dx = e3* e 2 d*
2 3x
e e dx (21.4.5)'den
„1X
(21.4.7)'den
— oi
3 + c
3 2
e *+
+ c
Ancak bu teoremde verilen kurallar, daha karmaşık tümlevleri almak için
yeterli değildir. Bunun için tümlev tablolarına başvurmak gerekir.1
Şimdi şu soruyu sorahm. Acaba belirli tümleve nasıl ulaşabiliriz. Bunu
yanıtlayabilmek için ise aşağıdaki temel teoremi görelim.
TEOREM 21.4.5: (TÜMLEVSEL HESABIN TEMEL TEOREMİ)
y =f{x) işlevi x [o, b] kapah aralığında sürekli ve F(x), f(x)'in herhangi bir
ters türevi olsun. O halde Oj e [a, b] ve 6( e [a, b] olduğunda
b
(21.4.8) J '/(*) dx = F(bt) - FK)
ı
dir.
KANIT: THOMAS (1968, s. 172-174)
ÖRNEK:
3
J (3 a* + 6 * + 4) dx = * + 3 + 4 x + cj
2
3 2 3
= [(3) + 3(3) + 4(3) + c] - [(2) + 3(2)* + 4(2)+c]
= (27 + 27 — 12) - (8 + 12 + 8)
=66—28
= 38
Belirli tümleve ilişkin bazı özellikleri de bir teorem biçiminde verelim.
TEOREM: 21.4.6: /, g [a, 6] kapalı arabğında tümlevlenebilir iki işlev o, b,
c, d, k ise sabitler olsun. O halde:
b b
(21.4.12) j kf{x) dx == k j f(x) dx
1 örneğin S.M. SELBY (Ed.) Standard Mathematical Tables, 19 th Ed., The Chemical Rubber Co.,
Cleveland, Ohio, 1971, s. 395-453.
b b b
(21.4.13) I [/(*) + g(*)] dx = I f(x)dx± g(x) dx
aj aJ aJ
ÖRNEK 1:
2
[ f(x) dx = f 9 (6 - 3 x) dx = 9 f (6 x — 3 x) dx
oJ oJ oJ
_9_
2
ÖRNEK 2:
f 9 «a dx = 3 +c T = (3 + c) - (0 + c) = 3
oJ Jo
o 3
o
— j 9 dx = - (3 X + c)J = — (* + c) - (3 + c) = 3
= c =
ir + 4"(3x2 + 8)2
+ c
elde edilir.
B) PARÇALI TÜMLEVLEME (Integration By Parts) YÖNTEMİ:
Bu yöntem aşağıdaki teoreme dayanmaktadır.
TEOREM 21.5.1: f(x) ve g(x), türevlenebilir işlevler ise
olacaktır. Buradan da
d x
j /(*) «'W = /(*) • «(*) - j /'(*) g(*) dx
(l.K.)
elde edilir.
Eğer bize verilen bir tümlevleme sorununu bu biçime dönüştürebilirsek,
(21.5.2)Jden yararlanarak çözüme ulaşabiliriz.
ÖRNEK: j İn x dx bulalım.
= x İn x + c, İn y dx + j — — dx J
= x İn x -f- c, İn x — x — c, İn x -)- c2
= x İn x — x -j- c2
----- x (İn x — 1) + c2
elde edilir.
C) KESİRLİ İFADELERİN TÜMLEVİ
f(x) ve g(x) iki çok terimli (polynomial) olsun. Aşağıdaki ifadenin tüm-
levini nasıl bulabileceğimizi araştıralım:
/(*)
(21.5.3)
g(x)
Bunun için cebirde kesirleri ortak paydada toplama işleminin tersini yap-
mak gerekmektedir.
ÖRNEK:
8* + 1 _ A B
(*-3) (*+4) (x - 3) ' (x + 4)
biçiminde yazabilmek için A ve B ne olmalıdır? Bu A ve B'yc belirlenmemiş
katsayılar (Undetermined Coefficients) denir. İçler dışlar çarpımı yaparsak
8* + 1 = A(x + 4) + B (x—3)
= A x + 4A + Bx - 3B
8x + 1 = (A+B) x + (4A-3B)
elde ederiz. O halde
4A — 3B = 1
A = — v e B = elde edilir.
f!x\
Şimdi sorunumuza dönelim. , [— kesirli işlevini tikel kesirli ifadelere
g(x)
ayırmak istiyoruz. Bunun için iki koşulun sağlanması gerekir.
KOŞUL 1: /(x) çok terimlisinin derecesi g(*)'inkinden az olmamalıdır. Böyle
olmadığında iki çok terimliyi birbirine bölerek
ÖRNEK:
f(x) x* + 3 x 3 + 6 a? + 1
g(x) X2 + 2 X + 1
olsun. Bu durumda
x4 + 3* 3 + 6 x 2 + 1 X2 + 2x + 1
— x4 — 2x3 — x2 X2 + X + 2
+5x2+1
3
— x — 3x2 _ x
2x2 — X -J- 1
— 2x2 — 4x — 2
— 5x — 1
olacağından
fi*) = + , + 2 + - 5 *
g(x) x2 + 2x + 1
yazdabilir.
KOŞUL 2: g(x)'in tüm çarpanları bilinmelidir. Bunun uygulamada sağ-
lanması çok güç bir koşul olduğunu, çarpanlara ayırmanın bazı hallerde ko
layca başarılamayacağını belirtmek gerekir. Ancak, kuramsal olarak herhangi
birçok terimli gerçel doğrusal ve karesel çarpanların çarpımı olarak ifade edi-
lebilir. Yani İV-inci dereceden birçok terimli
(21.5.6) g(x) = k(x—a)aı [x-b)a2 . . . ( x - n ) a „ {x2+px+q)»ı +
. . . + (x2 + vx +
biçiminde yazılabilir. Burada + a 2 + . . . . + a„ + 2jjt + . . . . + 2(3m = N
dir.
Bu durumda da
/(«) = A I A , , • -
g(x) (x—a) ^ (x-a¥ "r'"" r
(x-a)«ı ^ (x-6)
1
(x-6)* '" ' (X-b)a-2
CT + D, x C 3 L + Dfr x
f-'-T X2+pX+q
E, + F t x Ep m + x
x2Jrvx-\-w 1
(x2+ı;x+M;).Bm
yazdabilir. Buradan da aranan (^j,. . •, Aaı, ..., B a 2 , ..., Ct, . .., C^,
ö p . . . O (ip . . . , E i t . . . Eo m , F „ . . . , F] im ) katsayıları x'in karşı gelen üsleri-
nin önündeki katsayılara eşitlenerek bulunur. Ulaşılan bu daha basit ifadelerin
tümlevlerinin toplamı, aranan tümlevi verir.
ÖRNEK:
^ ^ + 4 ^ bulalım.
7x2—7x—14
Bu ifadeyi
1 x 4 1 x 4
f + _
_ f +
~T J X2-X-2 T J (x—2) (x + l)
biçiminde yazabiliriz.
(*_2) ( x + l ) (x-2)
+1 ( x B
+l)
olduğundan
* -f 4 = A{x+1) + B(x-2)
x + 4 = (^+J5) x + (A-2B)
elde edilir. Buradan da
A + B = 1
.4 — 2B= 4
olacağından
A = 6
B = - 3
elde edilir. O halde
" + 4
1x2-70-14
d x =
7" TJ I r—2
W d x
+ 1*-f-l
' J d *
olacağından
= _ L [6 İn [ x—2 | - 3 İn [ * + l | ] + İn c
1
= — İn (x-2Y ( x + i p + İn C
.1/7
fI İv
(»~2)«
VI» 1
Cin L (*+i)
(x+ıy J
bulunur.
r"
yazılır. Bu duruma f(x) dx düzensiz tümlevinin varlığı ya da yakınsaması
denir. Eğer bu erey yoksa sözkonusu tümlevin varolmadığı ya da ıraksadığı
söylenir. Bu tanıma koşut olarak tümlevlenenin x -»• o+ gittiğinde sonsuza
giden süreksizliği olduğunda, düzensiz tümlevin varlığı koşulu
b b
1-c
a < 1
co a > 1
Görüldüğü üzere tümlev a < 1 ise yakınsamakta, a > 1 ise ıraksamaktadır.
Ayrıca a = 1 ise
Erey 4(y 1 — £ — 1) =
£->1-
görüldüğü üzere, bu düzensiz tümlev yakınsaktır.
Bu bağlamda ortaya çıkabilecek bir düzensiz tümlev türü de c e (a, b)
noktasında sonsuza giden Süreksizliğin olması durumunda ortaya çıkacaktır.
Bu durumda da
Bu durumda
^ +co b
x~a dx — Erey dx — Erey x'~cc I
LJ 6-»+co
a—1ıj 1 —« 6"++» -IL
a > 1
1 + « a < 1
olacaktır. Yani a > 1 ise tümlev yakınsak, a < 1 ise ıraksaktır.
CO
r f6
x 1 dx = Erey | x 1
dx = Erey (ln b) = -j- oo
lJ ı->>+co
6" +co lj ı-.co +
olacağından ıraksayacaktır.
ÖRNEK 2: Aşağıdaki tümlevi ele alalım.
| ex dx
Bu durumda
o o o
ex dx — Erey I ex dx = Erey ex = Erey (1—e") = 1
—co J a->—co aj a-»—co Ja a-»—co
olduğundan, bu tümlev yakınsaktır.
H f(x, y)dxdy= S
n
i-l
m
S
J"1
- xi_i) (y ; - y,_J
biçiminde tanımlanır.
Bu durumda herhangibir D dikdörtkeni üzerinde tanımlanan bir genel
f(x, y) sınırlı işlevinin çift tümlevi de yine alt ve üst tümlevler tanımlanarak
ve bunlar arasında birtek sayı olması koşuluna bağlanmak suretiyle belirlenir.
Görüldüğü üzere, katlı tümlev kavramı, altbölüm 21.2'deki tartışmaya
tamamen koşut bir biçimde geliştirilebilmektedir.
Bu çerçeve içinde bir önemli sonuç, katlı tümlevin hesaplanmasına ilişkin
bir teoremdir. Bu teorem bir çift tümlevin iki ardışık tek boyutlu tümlev alı-
narak, değerlendirilebileceğini göstermektedir.
TEOREM 21.7.1: f(x, y) işlevi D= [a, b] X [c, d] dikdörtkeni üzerinde
tanımlansın ve sınırlı olsun. Ayrıca f(x, y)Jnin D üzerinde tümlevlenebilir ol-
duğunu varsayalım, [c, d] içindeki herbir sabit y için u j 6 f(x, y) dx tek bo-
yutlu tümlevinin var olduğunu kabul edelim ve bunun değerini A (y) ile gös-
terelim. Bu durumda, eğer c\d A (y) dy tümlevi varsa bu e J d ajbf(%,y) dx dy
çift tümlevine eşittir. Yani
rd rb rd rb
(21-7.3) j J f(x, y) dx dy = J J f(x, y) dx dy
| £ J * 2 + J 2 d* J dy = | ^ - i - x3 + xy2 jj dy
(21.9.7) TM = J MM dq = J 30 q* - 70 q + 24 dq
TM = 10 q3 - 35 q* -f 24 q + C
biçiminde elde edilir. Burada C üretim miktarına bağlı olmayan maliyet ka-
lemlerini, yani sabit maliyeti ifade eden bir sayıdır. Bu işlem, bu sayıyı belir-
lemede yetersiz kalmaktadır.
ALIŞTIRMALAR
A.21.1: Aşağıdaki belirli tümlevleri hesaplayın
<> r 6 x2 dx
oJ
ii) j (*+l) 2 dx
i) J V2* + 1 dx
ii) | 2x (x2+l) dx
iv) J dx
(2 + 3x) 2/3
A.21.3: Aşağıdaki belirsiz tümlevleri parçalı tümlevleme yöntemi kullanarak
bulun.
«1 x2 e* dx
x İn x dx
iii) J X ( x + l ) " 2 dx
iv) J x2 İn 6x dx
•J (»+1)2 (x—2) dX
»,r ^ dx
• i' 9—x2
dx
/
dx
iv) e - * 2 dx
-OO J
i) | | *2 + yi + 6xy dx dy
"i d e-*+* dx dy
A.21.7: Gelir dağılımı araştırmalarında Lorenz eğrisi adı verilen bir çizgeye
başvurulur, y = birikimli gelir yüzdesi ve x = birikimli nüfus yüzdesi olduğun-
da Lorenz eğrisi y = f(x) biçiminde ifade edilebilir. Bir toplumda tam gelir
eşitliği olduğunda y=x olacaktır. Eğer, bir ekonomide kesaplanan Lorenz
eğrisi
40 , . 1
2
y= -n-
41 * +' 4 1
biçiminde ise y = x doğrusu ile bu eğri arasında kalan alanm y = x doğrusu-
nun altında kalan alana oranı olan "eşitsizlik katsayısının" değerini hesap-
layın.
A.21.8: Bir malın istem işlevi p — 120 — 0.2 q olsun. Burada p malın fiyatı,
q ise miktarı göstermektedir. Malın sunum işlevi ise p = 20 + q olsun. Pi-
yasa dengesi oluştuğunda tüketici ve üretici artığının büyüklüğünün ne ola-
cağını bulun.
A.21.9: Bir genç iş aramaktadır. Başvurduğu A firmasının yöneticisi, kendi-
sine verilecek ücretin firmada çalıştığı süre arttıkça değişeceğini ve bunun
WA = 25 *2 _ 7000
denklemine uygun bir biçimde olacağını söylemiştir. Burada WA, A firması-
nın önerdiği ücret ve x ise çalışanın yaşıdır. Genç 20 yaşında olduğuna ve bu
fiımada tekaüt olma yaşı 60 olduğuna göre x e [20, 60] dır.
Aynı soruyu B firmasına yönelten genç buradan da ücretin aynı kurallar
içinde, fakat
W B = 28 ** - 9000 x e [20, 60]
denklemine uygun olarak verileceğini öğrenmiştir.
i) Bu genç işe başladığında alacağı ücret hangi firmada yüksek ise ora-
da işe başlamak istiyorsa, hangi firmaya başvurmahdır ?
ii) Bu gencin babası kendisine bir öğüt vermiş ve "Gelirinin her ay
% 25 ini tasarruf ettiğini düşün. Tekaüt olduğunda, bu yolla edineceğin servet
ne kadar büyük olursa, yaşlılığında o kadar rahat edersin. İşini seçerken buna
dikkat et" demiştir. Ekonomide enflasyon olmadığı ve faiz oranının yüzde
sıfır olduğu varsayımları altında bu genç babasının öğüdüne uyarsa, hangi
firmaya başvurmahdır?
KAYNAKLAR
T.M. APOSTOL (1967): Calculus, Vol.I, 2 nd Ed., Xerox, Waltham, Masa. (Özellikle s. 48-87).
T.M. APOSTOL (1969): Calculus Vol, II, 2 nd Ed. Xerox, Waltham, Mass. (özellikle s. 358-416'da
katlı tümlev inceleniyor).
T.M. APOSTOL (1974): Mathematical Analysis, 2 nd. Addison Wesley, Reading Mass.
S. A Y D I N (1974): Analize Giriş Cilt I: Başarı Yayınları İstanbul, (özellikle s. 177-234).
S. A Y D I N - A. D E M l R A L P (1975): Analize Giriş, Cilt 2, Başarı Yayınlan, İstanbul, (özellikle, s. 1-76).
W. H I L D E N B R A N D (1974): Core and Equilibria of a Large Economy, Princeton University Press, Prin-
ceton, New Jersey.
W. KAPLAN (1952): Advanced Calculus, Addison Wesley, Reading Mass.
A.N. KOLMOGOROV - S.V. FOMIN (1977): Ölçüm, Lebesque Integrali ve Hilbert Uzayları, Hacettepe
Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik Bölümü, Ankara (Çevirenler: T. Karaçay ve Y. Ataman).
S.M. NIKOLSKY (1977): A Course of Mathematical Analysis, Vol I ve Vol II, MIR Publishers Moscow.
H.L. R O Y D E N (1968): Real Analysis, 2 nd Ed., The Macmillan Company, New York.
W. R U D I N (1976): Principles of Mathematical Analysis, 3 rd Ed., Mc Graw Hill, New York.
G.B. THOMAS (1968): Calculus and Analytic Geometry 4 th Ed., Addison Wesley, Reading, Mass.
B.Z. V U L I K H (1976): A Brief Course in the Theory of Fnnctions of a Real Variable, MIR Publishers,
Moscow.
22.
Bölüm
TÜREVSEL DENKLEMLER
ÖRNEK:
(22-L1> "S1" + 2 + 3y = 6 t
396
Biz bu kitapta sadece bayağı türevsel denklemleri ele alacak ve bu tek
bağımsız değişkeni "zaman" olarak tanımlayacağız. Bu nedenle, bu sorun için-
de bir türevsel denklemi "zamanın bir işlevi ile onun türevleri arasındaki ba-
ğıntı" biçiminde ele alabiliriz. (M.BRAUN, 1975, s.l)
TANIM 22.1.3: Bir türevsel denklemde en yüksek sıradan türev, denklemin
sırasını (order), en yüksek sıralı türevin üssü ise denklemin derecesini (degree)
verir.
ÖRNEK:
( 2 1 „ > / ( „ . - £ . —
biçiminde ifade edilebilir. Burada y bağımlı değişkeni t ise bağımsız değişkeni
göstermektedir.
TANIM 22.1.4: Bir türevsel denklemde
i) Bağımlı değişkenleri ve türev terimlerinin üsleri bir ve
ii) Bağımlı değişkenlerin ya da türev terimlerinin çarpımlarından olu-
şan ifadeler yer almıyorsa buna Doğrusal Türevsel Denklem (Linear Diffe-
rential Equation) denir.
{v2t) yJ = 0
dt 3 dt2 dt '
üçüncü sıradan, doğrusal, değişken katsayık ve tektürel bir türevsel denklem-
dir.
Şimdi de, türevsel denklemlerin çözümüne ilişkin bazı önemli tanımları
verelim:
TANIM 2 2 . 1 . 7 : / ( e,y, 4 - ;' - g - ) - 0
türevleri tanımlanmış ve
H, V , . R W. / [ ,, -S ! L ]=0
ise, g işlevi/'nin A üzerinde bir Belirtik Çözümüdür (E*plicit Solution) denir.
Diğer taraftan F(f, y) = 0 biçiminde bir bağıntı düşünelim. Eğer
dy d" y
/ (t, y, ^ ^ ) = 0 türevsel denkleminin bir A arabğmda
F (t,f (t)) = 0 bağıntısını sağlayan herhangi bir belirtik çözümü varsa, F (t, y)
bağıntısına bu türevsel denklemin A üzerinde bir Örtük Çözümüdür denir.
Şimdi bu ön bilgilerin ışığında, en basitinden başlayarak bayağı türevsel
denklemleri ele alakm:
(22
biçiminde yazılabilir.
Burada akla gelen ilk soru, (22.2.1. a)'da verilen türevsel denklemin bir
çözümünün var olup olmadığıdır. Aşağıda kanıtlanmaksızın verilen teorem
hangi koşullarda böyle bir çözümün var ve birtek olduğunu göstermektedir.
TEOREM 22.2.1: (CAUCHY) (22.2.1. a)'daki f(t, y) işlevi D = {(t, y) | [t —
t0 \ < o, [y — y0 | < bj ile tanımlanan kapalı bölge içinde sürekli ve V (t, y)
e D için e.ç. [/(t, y)] = M olsun. Ayrıca D içinde f(t,y) Lipschitz koşulu de-
nilen
I f(t,yı) -f(t,y2) I < N \yı - y* I
koşulunu sağlasın. (Burada N bir artı sabittir).
O halde, (22.2.1. a)'da verilen birinci sıra açık türevsel denklemin [t —10 \
I. SIRA TÜREVSEL D E N K L E M L E R
(22.2.4) - J - + a(t) y = 0
biçimindedir.d (21.2.4)'ü
J
(22.2.5) - y - = - «W
elde edilir. (22.2.7)'nin her iki tarafının t'ye göre tümlevini alalım.
(22.2.8) j ~ İn |y(t) | dt = J - a ( t ) dt
Buradan
ya da
y(t) = e~İ2dt [ j U e İ 2 d t dt + c ]
= e - 2 ' [ J t 2 e 2f dt + C
,(,)= £ + C - -
sonucuna ulaşılır.
402
Çoğu defa (22.2.24) ile ulaşılan çözüm, araştırıcı için yeterli olmaktan
uzaktır. Bunun nedeni, sözkonusu denklemde belirlenmemiş bir C sabitinin
yer almasıdır. Dolayısı ile (22.2.24) bir çözüm işlevini değil, bir çözüm işlevleri
ailesini vermektedir. C sabitinin değişik değerleri için farkk çözüm denklem-
leri elde edilecektir. Bunların içinden Özel Çözüm (Specific solution) adı ve-
rilen bir tanesinin seçilebilmesi için, türevsel denklemin sağlaması gereken bir
başka koşulun da verilmesi gerekir. Buna Başlangıç Koşulu (Initial Condition)
denir. Heılıangibir ta anında y(t0) = y0 olacağının önceden verilmesi halinde,
istenilen özel çözüm aşağıdaki sonuçda verilen biçimde elde edilir.
SONUÇ 22.2./1: (22.2.2)Me verilen türevsel denklemin y(t0) = y0 başlangıç
koşulu altında özel çözümü
t
(22.2.25) y(t) = [„(.,) y(0) + ; j M{s) b(s) ds]
o
biçiminde elde edilir.
ÖRNEK 22.2.2:
Örnek 21.2.Pde t 0 = 0 için y(0) = 1 başlangıç koşulu verilirse
+ i . _ 2-ü.
elde edilir.
Teorem 22.2.1'de ulaştığımız genel sonuca dayanarak I. sıra sabit kat-
sayılı doğrusal türevsel denklemler için de kolayca, çözümü veren denklemi
elde edebiliriz. Bunun için yapılması gereken a(t) — a ve b(t) — b almaktan
ibarettir.
SONUÇ 22.2./2: Bir birinci sıra sabit katsayılı türevsel denklem
(22.2.26) y(t) + at = b
biçiminde verilsin. Bu denklemin genel çözümü
olsun.
3y2 dy = t dt
yazılabileceğinden
y 3 + C, = - L ' t * + C2
ve
404
elde edilir.
ÖRNEK 22.2.4
ey t + t3 =•• O
dt
olsun. Bu ifade
A (e>«>) = . +
biçiminde yazılabilir. Sol tarafın y'ye, sağ tarafın t'ye göre tümlevlerini ala-
lım.
e y ( t ) dy = (t + t 3 ) dt
e - + Cx = + -f + C2
y(f) = m ( i l + 4. + c)
elde ederiz.
denkleminde bulunur.
KANIT: Eğer (22.2.34) ile verilen denklemi
(22.2.37) - L - 0 (y,t) = 0
) - T-M(y'"- î r ( f ) - "S"
olmabdır. Bu durumda (22.2.38)'den hareketle
yazılabilir. Burada h(y), sadecç y'ye bağlı olan bir işlevdir. (22.2.41)'in y'ye
göre tikel türevini alahm.
(22.2.44) J ^ L = iV(y, t) - \ M ^ A dt
dh(y)
elde edilir. sadece y'nin işlevi olduğundan (22.2.44)'ün sağ tara-
ay
=
fınında sadece y'nin işlevi olması gerekir. Bu durumda —— ^ — 0
olduğundan
,22.2.45, - i - [ N(y, •) - | * ] _ 0
olmasını gerektirir. (21.2.45)'i açık olarak yazarsak, bu
(22.2.46) -L- i*,. - 4 . [JJ^İL „ ] _ üfci
anlamına gelir.
406
O halde
8
(22.2.47) h(y) = J [ N(y, t) - J ^ dt ] . dy
(Î.K.)
elde edilir.
0 (y, t) denklemini çözmek uygulamada her zaman kolay olmayabilir.
Bu nedenle tam türevsel denklemlerin çözümünde aşağıdaki üç yöntemden
birisine başvurulur, (BRAUN, 1975, s. 83).
I. YÖNTEM: (22.2.38)'de verilen denklem 0 (y, t)'yi sadece y'nin rast-
gele bir işlevine kadar belirleyebilmektedir. Bunu (22.2.41)'den görebiliriz.
O halde aranan h(y) işlevini (22.2.44)'den elde edebiliriz.
II. YÖNTEM: (22.2.39)'dan
elde edilir. Burada k (t), t'nin "herhangi bir işlevidir. Diğer taraftan (22.2.38)
gözönününc alındığında,
(22.2.51) = M ( J î _ J Nir^L d y
elde edilir.
III. YÖNTEM: (22.2.38) ve (22.2.39)'dan
40.7
M(y, t) = 3y + e'
N(y, t) = 31 + cos y
olduğundan
8M _ 8N_ __
8y ~~ 8t ~~
elde edilir. O halde öyle bir 0 (y, t) işlevi vardır ki
d&
~dT = 3y + e'
ve
d&
dy = 3f + cos y
olur.
I. YÖNTEM İLE ÇÖZÜM
0 (y, i) = e' + 3ty + h(y)
yazılabileceğinden
dh(y) 80 d
(e' + 3ty)
dy dy 8y
dh(y)
dy cos y
elde edilir.
(22.2.57) Pe = >0
olacaktır.
Eğer herhangi bir anda piyasadaki fiyat denge fiyatına eşit değilse, den-
ge olmayacaktır. Bu durumda fiyatın
dP
(22.2.58) = a (Qd - Ç») a > 0
kuralına göre değiştiğini varsayalım. Bunun anlamı, eğer o andaki piyasa fi-
yatındaki istem sunumdan çok (az) ise fiyatın artacağıdır (azalacağıdır).
(22.2.56) ve (22.2.57)'yi (22.2.58)'de yerine koyarsak
elde edilir. O halde fiyatın zaman içinde nasıl hareket edeceği (22.2.60)'da veri-
len I. sıradan sabit katsayılı doğrusal türevsel denklemin çözümünden elde
edilir. Başlangıç anındaki fiyata P(0) dersek bu
dy
rekli ve y ile ^ 'ye göre Lipschitz koşulunu sağlıyor olsun. t=ta için
dy(0) -S -V,. .
y = y„ , —— = y'0 başlangıç koşulları verildiğinde bu türevsel denklemin
(22.3.3) * =
biçiminde tanımlarsak, (21.3.2) yerine
dx
(22.3.4) = f(t, x)
yazılabilir. Dikkat edilirse bu bir birinci sıradan türevsel denklemdir ve Alt
bölüm 22.2.'de ele alman yöntemlerle çözülebilir.
ÖRNEK 22.3.1:
cPy + t dy
2
dt dt
olsun.
rfy
— x diyelim. Bu durumda
dx ,
+ tx = 0n
dt
x = C, exp (- )
d\
dir. tf'in yerine ^ konursa,
İ- - ( 4 - )
elde edilir. Bu durumda da
sonucuna ulaşılır.
Bu çerçeve içinde ele alabileceğimiz bir başka durumda (22.3.1)'de t de-
ğişkeninin denklemin sağ tarafında açıkça yer almamasıdır. Bu durumda
(22.3.1) yerine
(22.3.5) _ , ( , . . £ )
yazılabilir. Yine
d y
(22.3.6) x
dt
(22.3.7) = 4 - ( ± . ) = d
(x) = dx
^
v x
' dt2 dt \ dt J dt dy dt dy
elde edileceğinden, (22.3.5) yerine
(22.3.8) x - g - = / ( y , x)
elde edilir. Bu da x,in y'nin işlevi olduğu bir birinci sıra türevsel denklemdir.
ÖRNEK:
^2 _ 2y 4 - = 0
dt dt
olsun. Eğer
dy
x = -f—
dt
dersek, yukarıdaki denklemi
dx „ / dx
— 2yx
J = x ^ 2y = 0
dy \ dy
biçiminde yazabiliriz.
d\
Bu durumda x = 0 ise ^ = 0 olacağından çözüm
y = C
olacaktır.
Buna karşılık
dx
- = °
ise, buradan
x = y 2 -f C
elde edilir. Yani
dy
dt = y2 + c,
dt = <h
y2 + c ı
ve
dy
2 + <2
J y + ct
elde edilir. Tümlev tablolarından yararlanarak, bu ifadeden
ı tan- y c, > 0
VC ! Vcı
1
t =
y + c, = 0
1 y-V-c,
ln
y+V-c, + <2 c, < O
(22.3.10) - ^ r - + a, - J - + «2 y = g(t)
dt
yazılabilir. Burada a, = / â 0 , a 2 = â 2 / â 0 ve g(t) = g (t) /â 0 dır. Bu denk-
lemde g(t) = 0 alırsak, (22.3.10j'a karşılık gelen tektürel doğrusal denklem
elde edilir. Bunu
(22.3.11) + «2 J = 0
dt
biçiminde ifade edelim. (22.3.10)'un çözümünü bulabilmek için (22.3.11)'in
çözümünden yararlanacağız.
Ancak bu çözümü nasıl elde edeceğimizi görmeden önce, bize bu konuda
ve ileride yardımcı olacak bazı kavramları ve teoremleri ele alalım.
413
TANIM 22.3.1: Aşağıda verilen
c D(y)
= D(r,'l + i»(r,!
(İ.K.)
SONUÇ 22.3.2/l: sabit sayı ve bir işlev olduğunda
m m
(22.3.15) D ( S c(y() = S c, D(y()
i=l i=l
olur.
TANIM 22.3.2 y,(f), , yn(l) işlevleri t s [a, b] aralığında tanımlansın-
lar. Eğer en az bir i için ct 0 olmak üzere
(22.3.16) S ct y, = 0
i—1
dt"' dt dt
(22.3.33.a) yp = a2 # 0 ise
a2
ı
(22.3.33.b) yp = —— t a2 = 0, ^ 0 ise
«ı
(22.3.33.c) yp = t2 a, = o, = 0 ise
elde edilir.
B) h(t), t'nin bir işlevidir. Bu durumda özel çözüm bulmak için Belir-
lenmemiş Katsayılar (Undetermined Coefficrents) ya da Evrik İşlemleyiciler
(Inverse Operators) yöntemlerinden birine başvurulur.2
Bu durumda (22.3.10)'da verilen bir ikinci sıra sabit katsayıb doğrusal
türevsel denklemin tam çözümü
(22.3.35) y = yc \ yv
biçiminde elde edilir. Bu çözümde yer alan iki katsayının belirlenmesi için ise
1 Bu konuda örneğin H Ü S E Y İ N - SEZER (1977, s. 330) bakılabilir.
2 Bu konu için HÜSEYİN-SEZER (1977, s. 194-206) ya bakılabilir.
bize iki başlangıç koşulunun, y(0) = y 0 ve ^ ^ = verilmesi
gerekir.
ÖRNEK 22.3.
dt2 dt
y(0) = 9
dy (0)
= 6
dt
olsun.
y = yc + yP
olup
V = A= 3
yP - 1 - *
yc = A; eV + A2 eV
dir.
r2 + r — 6 = 0
olduğundan
r, = 2 r 2 = - 3
bulunur. Bu durumda
yc = Ax e" + A2 e-«.
elde edilir.
ve ^42'yi belirleyebilmek için başlangıç koşullarına başvurabm:
y = yc + J P = Ax e2' + A2 e-» + 3
olduğundan
y(0) = Al e 2 ( 0 ) + A2 e- 3 ( 0 ) + İ = Al + A2 + 3 = 3
olacaktır. Diğer
= taraftan
2A, e2(°> - 3A z e- 3 < 0 ) = 2i4, - 3A2 = 6
dt
dy( 0)
olduğundan, elimizde
+ = 6
2At - 3A2 = 6
biçiminde bir doğrusal denklemler dizgesi olacaktır. Buradan Cramer ku-
ralıyla A, — 4 ve = 2 elde edilir. Böylece tam çözüm
y (t) = 4e 2 ' + 2e-3 f + 3
olacaktır.
NOT: Biz bu kitapta rc-inci sıra doğrusal türevsel denklemleri ele almayaca-
ğız. Bu tür türevsel denklemler bu altbölümde üzerinde durulan yöntemlerin
genelleştirilmesiyle çözülürler.
5
-J - = «„ı J ı + a«2 y1 + + a
nn yn + K
biçiminde yazabiliriz. Eğer
y= ,A = >y - ,b =
a„, . . yn K
dy„
dt
dersek, (22.4.1)'i
(22.4.2) y = Ay + b
biçiminde ifade edebiliriz.
Biz bu alt bölümde, tersini belirtmedikçe b yöneyini de sabitlerden oluş-
muş varsayacağız. Eğer b = 0 ise, (22.4.2)'ye karşılık gelen tektürel dizgeye
ulaşırız.
1 Türevsel denklem dizgelerini genelde inceleyen kaynaklara örnek olarak Türkçe'de M.ORTJÇ
(1976, Bölüm 8), H Ü S E Y İ N - SEZER (1977 Bölüm 11) bakılabilir. Bu kaynakta yer alan varlık ve
teklik teoremi bundan önce verilenlerle aynı nitelikte olduğundan, yinelemekte yarar görülmemiştir.
(22.4.3) y = Ay
Daha önce de yaptığımız gibi, ilkin (22.4.3)'ün çözümüüz erinde durakm.
Burada bize yardımcı olacak bazı temel tanım ve teoremleri ele alarak işe baş-
layalım.
( r
TANIM 22.4.1: j Ak > bir nX n dizey dizisi olsun. Ak = (atJk) nXn ile gös-
\=0
terelim. Bu durumda i, j için
(22.4.4) Erey a , / = ohjf
ise ve A = (a İJ )„ xn olduğunda,
(22.4.5) Erey Ak = A
)£-> CO
denir.
TANIM 22.4.2: A = (a 0 ) n ı „ dizeyinin diizgüsü
(22.4.6) ||A || = S S
i=ı J=ı
1
biçiminde tanımlanır.
ÖRNEK
- 1 2 "
A =
3 ^
olsun. O halde
||A || = 1 + 2 + 3 [-41 = 1 + 2 + 3 + 4 = 10
elde edilir.
Dizey düzgüsünün aşağıdaki özellikleri gösterdiğini kanıtlamaksızın,
belirtelim.
A
= («u)nx«> B = (bu)nn ve a bir sayı olduğunda
(i) |ocA | = |«| . ||A |
(ü) ||A + B | < ||A | + ||B ||
{ F
TEOREM 22.4.1: Ak
( )fl=»0
Erey || Ak — A || = 0„xn
k->co
özelliğini taşıyan bir dizey dizisi olsun. O halde
Erey A = B
*->co
sonucunu sağlayan bir B dizeyi vardır.
KANIT: Ak = («,/)„,„ ve A, = (<»(/),,,„ olsun. Bu durumda
|Aft-A,|=£ İ a,/ - a,/
(=1 j-1
olacaktır. Bu dunımda Erey |A k — A, || = 0„x„
k-»co
I-.=o
olması V^ için
Erey \atJk - a,/ \ = 0
*-» 00
1-* oo
olması demektir. Oysa Cauchy'nin gerçel sayılar dizisi için yakınsama koşu-
lundan,1 bu durumda Erey aİJk = bİJ koşulunu sağlayan bir sayı olacağı
lt->co
gösterilebilir. Eğer B = (bjj)„xn alınırsa kanıtlama başarılmış olur.
(I.K.)
Şimdi herhangibir dizey dizisinde, k sonlu bir sayı olduğunda A^'yı
(22.4.7) A, = I + A + -^-+ +
biçiminde tanımlayalım.2 Bu durumda Teorem 22.4.l'e dayanarak
(22.4.8) Erey A k = Erey (I + A + + + = B
k~* co fc-»co Zi Kı
yn y ı»
(22.4.12) W [y„ , y j = Bel
Vnı yrnn —
olmaktadır.
Şimdi (22.4.3)'ün genel çözümünü niteleyen teoremi verelim.
TEOREM 22.4.2. y = y(t), (22.4.3)'ün bir çözümü olsun. Bu durumda
herhangi bir wxl, sabit c yöneyi için
(22.4.13) y(t) = e A t c
biçimindedir.
KANIT: H.K. WILSON (1971, s. 64)
TANIM 22.4.3. Sütunları (22.4.3)'ün doğrusal bağımsız çözümleri olan bir
Y(t) nxn dizeyi tanımlayalım:
(22.4.14) Y(t) = [y\t), y«(t)] = (yu(t))nxn
Bu dizeye Temel Dizey Çözümü (Fundamental Matrix Solutioıı) denir.
(22.4.10)'a dayanarak
1 K a n ı t için, örneğin, E L S G O L T S (1970, s. 191)'a bakılabüir.
2 Kanıt için, örneğin, E L S G O L T S (1970, s. 192)'a bakılabilir.
3 K a n ı t için, örneğin, E L S G O L T S (1970, s. 193)'a bakılabilir.
423
AH AV
eAt =
(22.4.15) I + At +
2! +• + ~kT
yazabileceğimizi biliyoruz. Ancak, sonsuza giden bu dizinin değerlendirilme-
sinin çok zor olduğu açıktır. Acaba bu durumda çözümü daba kolay bir biçim-
de elde edebilir miyiz ? Bu soru bizi e A t ile Y(t) dizeylerinin arasındaki bağın-
tıya getirmektedir.
TEOBEM 22.4.3 Y(t), Y(t) dizeyinin t'ye göre türevi, yani
_ y„(t) _ _ extt)„ _
biçiminde ele alabiliriz. Bu durumda
424
(22.4.22) y(t) = dy (t)= Xextv
dt
+•
(22.4.26) y (t) „Xlt \2t
v 1 -f c2 e + c„ e
biçiminde olacaktır. Burada Xf i-inci özgül değer ve v' ise i-inci özgül değere
karşılık gelen özgül yöneydir.
Konuyu bir örnekle bitirmeden önce özgül değerlerin tekrarlanması ha-
linde çözüme nasıl ulaşılacağında bize yardımcı olarak bir teoremi verelim.
TEOREM 22.4.5. A = (a (J )„ xn dizeyinin özgül değerleri X p X„ olsun.
Bu özgül değerler .sırasıyla m v , m n kez tekrarlansınlar. Bu durumda
y=y(t), (22.4.3)'ün bir çözümü ise, bazı sabit cİJ yöneyleri için
(22.4.26) y(t) = 2 (c rl + c r 2 t + + c r
tm~b)
r=1
de bir çözümdür.
KANIT: K.H. WILSON (1971, s. 66)
ÖRNEK:
2 0 o - - 1
1 -2 -3 • y> y(0) = 2
y= 4 1 2 4
olsun. Bu türevsel denklemler dizgesinin çözümünü bulahm. Önce
2 0 0
A= 1 - 2 -3
4 1 2
dizeyinin özgül değerlerini ve bunlara karşılık gelen özgül yöneyleri bulahm.
425
2—X 0 O
Bel [A - XI] I Bel—2—X -3
4 1 2—X
= (2—X) (—2—X)(2 —X) -+- 3
= (2—X) ( - 4 + 2X —2X + X2 + 3 )
= (2—X) ( - 1 + X2) = (2—X) ( - 1 + X) (1 + X)
O halde özgül değerler X, = 2, X2 = 1 ve X3 = — l'dir.
i) X, = 2 ye karşdık gelen özgül yöneyi bulalım.
- 0 0 0 - " ®n ~ ~ 0~
[A - 2 I] v 1 = 1 -4 -3 «2, 0
_4 1 0 _ - «31 - _0_
olduğundan = 1 alındığında
3
v,, — 17
-12
17
31 —
elde edilir.
ii) X2 = 1 için
- 1
0 0 J " «12 "
- 0 -
2
[A - I] v =
-3 1 -3 «22 = 0
_4 1 1 _ - «32 - _ 0_
olduğundan, v22 = 1 alındığında
«12 = 0
1
«22 =
«33 = - 1
elde edilir,
iii) X3 = 1 için
- 3 0 0 - " «13 " - 0 -
3
[A + I] v = 1 —1 -3 «23 = 0
_4 1 3 _ _ «33 _ _ 0_
olduğundan, v33 = 1 alındığında
vl3 = 0
«23 = ~ 3
«33 = 1
elde edilir.
426
Bu durumda verilen dizgenin üç doğrusal bağımsız çözümü vardır. Bun
lardan oluşan temel dizey çözümü
17
0
Y(ı) -12
-3e-'
17 '
e- 1
olacsktır.
Bu durumda
17
Y(0) = - 1 2
-3
İT
1 1
olacağından
34
6
-39
Y(0)-'=
34
0 o 0
17 6
12 - 39 3
e' -3e~'
TT ~2~ 2
JŞ_ ı -1
—e' 6
~2 2
427
e» 0 0
39 3
-r
-4 e 2 t
- • - i e- 6
6 ~2~ 4 - -
34 2 39 _Le-te 3 0e»1 1 _
6 2 2 2 0e
aradığımız c yöneyini bulabilmek için ise
y(0) = e A(0> c
özelliğinden yararlanacağız
1 O O
-13 -2 3
13 1 —2 .
olduğundan aradığımız c yöneyinin öğeleri
- 1 3 C, - 2 C2 + 3C3 = 2
13 C, + C2 - 2C3 = 4
koşulunu sağlamalıdır. Bu doğrusal denklem dizgesinin çözümünden C, = 1,
C2 — —3 ve C} = 3 bulunur. Bu durumda başlangıç koşullarını sağlayan
Çözüm
2(
e6 0 0
39 r 5 e_ t 1 3 - t1 3
t ,+ 3— e_» 1
-4 e 2 t - •e —— e 1 ——— e
t
— 6
y>(0 = 2 2 3
34 C2« + 1
t _ı_ 1
-t 3 t 1 -t
y3(0 6 ~2~ ~~2~" 3
~2~ 2~
yl(0=
. 34 2( /39 t 3 t 9 t \ / 5 _t 3 3 _t \
+ + a
y3(t)= T \T T T j U " - 2e )
ya da
y,(t) = e 2 '
428
= 4 e 2 ( + 4 e f - 4
bulunur.
Bu örneğimizde A dizeyinin özgül değerleri tekrarlamıyordu. Ancak
bazı durumlarda tekrarlayan özgül değerler söz konusu olabilir. Aşağıda -özet-
lenen yöntem, bu durumları da içerecek biçimde y = Ay denkleminin tüm
doğrusal bağımsız çözümlerinin bulunmasına olanak sağlamaktadır.1
(i) A dizeyinin tüm özgül değer ve özgül yöneylerini bulun. A = (a^) n x n
olduğunda eğer n tane bağımsız özgül yöney varsa, y = Ay denkleminin
e' v biçiminde n tane doğrusal bağımsız çözümü vardır.
(ii) A dizeyinin k < n tane doğrusal bağımsız özgül yöneyi olsun. Bu
durumda e* v biçiminde sadece k tane doğrusal bağımsız çözüm vardır. Ek
çözümler bulabilmek için izlenmesi gereken yol A 'nın bir X özgül değerini
seçmek ve
(A — X I) v ^ 0 olduğu halde (A — X I) 2 v = 0
olan tüm yöneyleri bulmaktır. Böyle bir v yöneyi için
M g ( A - X I)t
e' [v + t (A - XI) v]
de y = Ay denkleminin bir ek çözümüdür.
(iii) Eğer hala yeterli çözüm bulunamamışsa bu defa (A — X I) 2 v / 0
olduğu halde (A — X I) 3 v = 0 olan tüm v yöneyleri bulunur. Böyle bir v
yöneyi için
429
= 2 için
-1 o o o
(A - 21) v = O 0 o o
O 1 o o
olduğundan vn = O, v2l = 0, « 3I = 1 elde edilir. Bu durumda
—
- —1 0 0 - 0 0 V
,2 - 0 -
(A - 2I)2 v = 0 0 0 0 o V
22 -
0
0 1 0 _ 1 o _ - 0
yazılarak
1 0 -0 - 12 O-
0
= 0 0 o
0 0 0 _ o
elde edileceğinden vl2 — 0, ^22 = 1, V32 1 elde edilir.
X2 = 1 için ise
- 0 0 0 - _ 0 _
(A - I) v = 0 1 0 V 0
23 =
0 1 1 .- V33 _ 0
olduğundan vu = 1, v2} = O, v}} = O elde edilir.
Bu durumda, verilen denklemin üç doğrusal bağımsız çözümü
o o
0 o
1
— -
- 0 - - 0 - - -1 0 0 - - 0 -
2 = e2'
y (t) 1 1 +1 0 0 0 1
1 1 0 1 0 1 _
— —
2
- 0 - 7 0"
=5 e ' 1
1
+ 0
t
o
y2 W e2'
(i+O
ve
" 1~ - e1 -
3
y (0 = e' 0 0
0 0
elde edilir.
Üzerinde kısaca duracağımız son bir özellik de özgül değerlerin karmaşık
sayı olarak çıkmasıdır. Eğer özgül değer A = « + i/3 gibi bir karmaşık sayı çı-
karsa ve buna karşıkk gelen özgül yöney v = v1 -f i y 2 biçimindeyse, y = Ay
denkleminin bu karmaşık değerli çözümü
430
(22.4.27) y'(t) = e«' [v1 cosfit - v 2 sin fit]
(22.4.28) y2(t) = e*' [v2 sin fit + v 2 cos pt]
biçiminde iki gerçel değerli çözüm verir.
b # O olduğunda, değiştirgenlerin değişimi yöntemi ile tektürel olmayan
dizgenin özel çözümü bulunur. Ancak, özel bir durumda b ^ 0 ve b t'nin iş-
levi değilse, bu özel çözüm
(22.4.29) yp(t) = - A 1 b
biçiminde olur. Böylece
(22.4.30) y = Ay + b
denkleminin y(0) = y 0 başlangıç koşulu verildiğinde çözümü
(22.4.31) y(t) = e A , (e- A ( 0 ) y0) - A"1 b
biçiminde olacaktır.
ALIŞTIRMALAR
A.22.1 Aşağıdaki birinci sıra doğrusal türevsel denklemlerin çözümlerini bu-
lun.
i) - 3 * = 2t
ii) - ğ - - 2 ty = t y(0) = 1
iii) - 4 y = 12 y(0) = 2
A.22.2 Aşağıdaki birinci sıra ayrımlanabilir türevsel denklemlerin çözümle-
rini bulun.
ii) - t _ - J- T(0> = 2
y
iii) -4^- 4- ey cos t — 0
' dt
A.22.3 Aşağıdaki tam denklemlerin çözümlerini bulun.
431
ii) (t 2 + y) dt + (t + ey) dy = O
iii) 3 y2 dy — t dt = O
A.22.4 Aşağıdaki ikinci sıra sabit katsayılı doğrusal türevsel denklemlerin
verilen başlangıç koşulları altında çözümlerini bulun.
ü ) - ^ - 4 , , , ,<0) = ! J f L _ „
iii, + 6 L = - 2
A.22.5 Aşağıdaki sabit katsayılı birinci sıra doğrusal türevsel denklem diz-
gesinin verilen başlangıç koşulları altında çözümünü bulun.
= 2 y, + 3 y 2 + 6
4 ^ y 1 + 4 y 2 + 3
y,(0) = 1 y2(0) = 2
A.22.6 Bornova halinde domates için istem denklemi
qd = 220 - 4p +2 -J-
432
A.22.7 Bir ekonomide sadece iki mal üretildiğini düşünelim. Bu malların is-
tem işlevleri
qd = - 3 P, + 2P2 + 0.06 y
q2d = 5 P, - 8 P 2 + 0.03 y
biçiminde olsun. Burada qd (i=l,2) i-inci maldan istenen miktar, pt (i= 1,2)
i-inci malın fiyatı ve y ise geliri göstermektedir. Bu mallar için sunum istem-
leri ise
= 2 + 3 P,
5/ = 0 . 5 + 2 P 2
biçimindedir. Burada da qis (i=1,2) i-inci maldan sunulan miktarı göster-
mektedir.
Bu ekonomide Walras'çı kaynak dağıtım sürecinin geçerli olduğunu var-
sayalım1. Bu sürecin kurallarına göre, tellal fiyatları istem fazlasına (yani is-
tem ile sunum arasındaki farka) oranlı olarak değiştirmektedir. Bu modelde
tellalın fiyat değiştirme kurallarının
= °- 5 - o
^ = 0.4 (q2d -
KAYNAKLAR
S. B A R N E T T - C. S T O R E Y (1970): Matrix Methods in Stability Theory, B a r n e s a n d Noble, New York.
M. B R A U N (1975): Differential Equations and Their Applications, Springer Verlag, Neıv York.
T. B U L U T A Y (1979): Genel Denge Kuramı, A . U . S B F Y a y ı n ı , No. 434, A n k a r a .
E . A . COJDDINGTON - N . L E V I N S O N (1955): Theory ofOrdinary Differential Equations, McGraw Hill,
New York.
L. E L S G O L T S (1970): Differential Equations and the Calculus of Variations, M I R Publishers, MOSCOYV.
H . E R S E L (1977): Kaynak Dağıtım Süreçleri İçin Kuramsal Bir Çerçeve, S B F Y a y ı n ı , No. 419, A n k a r a .
433
G. GAISDOI.FO (1971): Mathematical Methods and Models in Economic Dynamics, North Holland, Ams-
t e r d a m (Türevsel Denklemlerin iktisada uygulanmasına ilişkin bol örnek içermektedir.)
M.W. H I R S C H - S. SMALE (1974): Differential Equations, Dynanıical Systems, and Linear Algebra,
Acadeınic Press, New York.
ü . H Ü S E Y İ N - E . S E Z E R (1977): Matrisler ve Türevsel Denklemler, O D T Ü Yayım, Ankara.
M. ORUÇ (1976): Adi Türevli Differansiyel Denklemler Dersi, A.Ü. Fen Fakültesi Yayım No 124, Mate-
matik 27, Ankara.
G. SABAN (1971): Analiz Dersleri, I , I.Ü.Fen Fakültesi Yayını No. 1680/108, İstanbul (Dizilerde
yakınsama konusu inceleniyor).
H . K . W I L S O N (1971): Ordinary Differential Equations, Addison Wesley, Readiııg Mass.
434
23.
Bölüm
FARK DENKLEMLERİ
435
Basitlik sağlamak üzere fark aralıklarının sabit olduğunu varsayalım.
Böylece
(23.1.3) At = h
yazabiliriz. Diğer taraftan değişkenlerimizin ölçeğini de uygun bir biçimde
seçerek,
(23.1.4) h = 1
alırsak, l değişkenini
(23.1.5) . . . . , t, t + 1 , t + 2 , . . . . , t + n ,
biçiminde bir dizi olarak ifade edebiliriz. Biz bundan sonra yapacağımız çö-
zümlemelerde t değişkeninin (23.1.5)Ji sağladığını varsayacağız.
Yukarıda (23.1.5) ile verilen diziye karşılık gelen kesikli değişkenin
(23.1.6) y(t), y ( t + 1 ) , y ( t + 2 ) , . . . . , y(t + n ) ,
dizisi oluşturduğunu düşünelim. (23.1.2)'de yaptığımıza benzer bir yolla, bu
dizinin öğeleri arasında bağıntı kuran bazı işlemleyiciler tanımlayabiliriz.
Bunlar fark denklemlerinin çözümünde işe yaradıkları için önemlidirler:
TANIM 23.1.1 (23.1.6)Jdaki dizi verildiğinde
(23.1.7) Ay(t) = y(t +1) - y(t)
denklemindeki A simgesine fark işlemleyicisi (difference operator) denir.
(23.1.8) E y(t) — y(t + 1) denklemindeki E simgesine Kayma İşlemleyi-
cisi (Shift operator) denir.
(23.1.9) L y (t) = y(t — 1) denklemindeki L simgesine Gecikme İşlem-
leyicisi (Lag operator) denir.
Bu tanımlara dayanarak daha üst sıradan fark, kayma ve gecikme de
tanımlanabilir.
TANIM 23.1.2 n- inci fark
(23.1.10) A" y(t) = A"" 1 y(t + 1 ) - A"- 1 y(t)
biçiminde tanımlanır.
ÖRNEK: ikinci fark, bu tanıma göre,
A 2 y(t) = Ay(*+1) - Ay(t)
olacaktır. Burada
Ay(t+1) - y(t +2) - y(t+l)
Ay(t) = y(f+l) - y(t)
olduğundan
436
AMO = y(t+2) - y(«+l) - y(t+1) + y(t)
= y(t + 2) - 2 y(t +1) + y(t)
elde edilir.
TANIM 23.1.3 n-inci kayma
(23.1.11) E" y(t) = y(t+n)
biçiminde tanımlanır.
ÖRNEK: İkinci kayma
Ey(t) = y(t+2)
dir.
TEOREM 23.1.1 E = A — 1 dir.
KANIT: Ay(t+n) = y ( t + n + l ) — y{t+n)
= E y(t+n) - y{t+n)
y(t+n) = (E-1) y(t+n) (Î.K.)
TANIM 23.1.4 n-inci gecikme
(23.1.12) L" y(f) = y ( t - n )
biçiminde tanımlanır. -
ÖRNEK: İkinci gecikme
U y(t) = y(t 2)
dir.
NOT: Eğer E~1 y(t-f-l) = y(t) biçiminde kayma işlemleyicisinin evriğini ta-
nımlarsak, E~~l = L olduğu açıkça görülür.
Îşlemleyicilerin, gerçel sayılara benzeyen bazı özellikleri vardır:
TEOREM 23.1.2 E ve L işlemleyicileri aşağıdaki özellikleri sağlarlar
(i) E" Em = Em E" = Em+n
(ii) E~n E~m = L" Lm = E~in+m) = Ln+m
KANIT: İşlen ler yapılarak kolayca görülebilir.
Îşlemleyicilerin gerçel saydarın bazı özelliklerini taşıdıklarından hare-
ketle, işlemleyicilerin işlevlerini de tanın layabiliriz.
TANIM 23.1.5 n- inci sıradan çok terimli kayma işlemleyicisi
(23.1.13) f(E) = an E» + a B _ t .E" -1 + .". + a, E + a0
biçiminde birçok terimlidir. Burada a,, i=0,1, n, gerçel sayılar olup,
(23.1.14) f(E) y(t) = o„ Y(t+n ) + a,,., y ( t + n - l ) + . . . +a,y(t +1) + a0y(t)
dir.
437
ÖRNEK: f(E) = ZE2 + 2E + 4 olsun.
f(E) . y(t) = 3y(t+2) + 2y(t+l) + y(t)
TANIM 23.1.6 n-inci sıradan çok terimli gecikme işlemleyicisi
(23.1.15) f(L) = bn L" + Ln~' + + 6, L + b0
biçiminde birçok terimlidir. Burada bt, i=0,l, n,
gerçel sayılar olup
(23.1.16) f(L)y(t) = bny(t ?ı) + b ^ t - n + 1) + . . . + 6,y(t - 1) + 60y(t)
dir.
ÖRNEK: f(L). = L2 + 3L - 4
f(L) y(t) = y(t—2) + 3y(t-l) - 4y(t)
TEOREM 23.1.3 /(E) ve g(E) iki çok terimli kayma işlemleyicisi olsun.
0 halde:
(i)/(£) +g{E) = g{E) +f(E)
(ii) f(E) . g(E) . /(E)
dir.
KANIT:: işlemler yapdarak kolayca gösterilebilir.
TEOREM 23.1.4 Aşağıdaki çok terimli kayma işlemleyicisi verilsin.
(23.1.17) f(E) = E" + a,(_j E"- 2 + . . : . . . . , + a, E + a 0
Bu durumda
(23.1.18) x" + <v-, x"-> + .'.+ «, * + a0 = 0
denkleminin kökleri xp , xn ise
(23.1.19) f(E) = (E—xt) (E-x2) , (E-x„)
dir.
KANIT: Çok terimlilerin köklerine ilişkin özelliklerinden kolayca çıkarılabilir.
23.2. Doğrusal Fark Denklemleri
(23.1.5) ve (23.1.6),da verilen dizilere dayanarak, fark denklemi (diffe-
rence equation) kavramını tanımlayabiliriz.
TANIM 23.2.1. Aşağıda verilen
(23.2.1) y(t) = y(0), y(l), , y(t), y(«+l),
dizisinin çeşitli öğelerini birbiriyle ilişkilendiren herhangi bir işleve Bayağı
Fark Denklemi (Ordinary Difference Ecjuation) denir.1 Biz bu işleve kısaca
fark denklemi diyeceğiz.
1 Bu k i t a p t a , tikel fark denklemi (partical difference equation) adı verilen ve birden fazla değiş-
kene bağlı olan fark denklemleri üzerinde durulmayacaktır. B u konu için, ö r n e ğ i n , L E V Y - LESSMAN
(1961, s. 239-268)'a başvurulabilir.
438
Bir fark denkleminin fark aralıklarından en büyük olanı, fark denklemi-
nin sırasını verir. Eğer bir fark denkleminde y(t-\-i) terimleri sadece doğrusal
olarak giriy orlarsa, buna doğrusal fark denklemi denir.
Bir, re-inci sıra doğrusal fark denklemini,/„ (t), f0{t), g(t) sü-
rekli işlevler ve fn(t) # 0 fu(t) # 0 olduğunda
(23.2.2) f„(t) y(t+n) + + f0(t, y(t) = g(t)
ya da
(23.2.3) fi(t+i)
= M - , ,(t) = M-
fn(t) m
biçiminde tanımlanarak
(23.2.4) y(t+n) + /„_,(t) ( l + n - 1 ) + + /„(() y(t) = g(t)
1
olarak ifade edilebilir.
Eğer £==0,1, n için için/,(() = C; biçiminde sabit işlevler ise, (23.
2.2) n-iııci sıradan sabit katsayılı doğrusal fark denklemi adını alır. Eğer g(t)
= 0 ise sözkonusu denkleme tektürel denir.
Şimdi doğrusal fark denklemlerinin çözümlerinin nasıl bulunacağını gö-
relim. Bu amaçla türevsel denklemlerde izlediğimiz yola koşut olarak önce
varlık ve birteklik teoremini verecek, sonra da sırasıyla tektürel denklemin
çözümü ile genel çözümün bulunmasına ilişkin teoremleri göreceğiz.
TEOREM 23.2.1: (VARLIK VE BİRTEKLİK) y(t)'nin n ardışık değeri
başlangıç koşulu olarak verildiğinde (23.2.2) ya da (23.2.4) ile ifade edilen re-
inci sıra doğrusal fark denkleminin birtek çözümü vardır.
KANIT: KENKEL (1974, s. 84-85)
(23.2.4)'de verilen denkleme karşılık gelen tektürel denklem
(23.2.5) y(t+n) + /„_t(t) y(f- re+1) + + /„(») = 0
olsun. Bu denklemin çözümleri aşağıdaki teoremde belirtilen önemli özelliği
sağlarlar:
TEOREM 23.2.2: y^t), ym{t): (23.2.5)'in, m çözümü olsun. O halde
herhangi m tane sabi4', Cı, , cm, için
m
(23.2.6) S c; yi(t)
i=1
de bir çözümdür.
1 Bu ifadeyi biz her z a m a n I + n yerine t yazarak
y(<) + /„_, (0 y('-i) + + U<) y('-") = g('-»)
biçiminde ifade edebiliriz. Çünkü fark denklemleri, ele alınan dizinin her noktasında aynı bağıntının
geçerli olduğu varsayımına dayanılarak oluşturulur.
439
KANIT: (23.2.6)'da verilen ifadenin çözüm olduğunu gösterebilmek için
(23.2.5)'de yerine konulduğunda bu denklemi sağladığını göstermek yeterlidir.
Bu işlemi yaptığımızda
440
Şimdi, tektürel denklemin doğrusal bağımsız çözümlerinin sağlaması
gerekli ve yeterli özelliği görelim.
TEOREM 23.2.4: yı(t), y„(t), ancak ve ancak (23.2.5)'de verilen tek-
türel denklemin doğrusal bağımsız çözümleri ise bunların Casorati belirteni,
tüm t değerleri için, sıfırdan farklıdır.
KANIT: KENKEL (1974, s. 103-105)
Bu teoremdeki özelliği taşıyan çözümler aşağıdaki tanımda verilen özel
bir çözüm kümesini belirler.
TANIM 23.2.3: yı(t), y„(t), (23.2.5)'de verilen tektürel denklemin n
çözümü olsun. Eğer bu işlevlerin Casorati belirteni tüm t değerleri için sıfır-
dan farklı ise, bunlara temel çözüm kümesi ya da temel dizge denir.
0 halde tektürel dizgenin çözümünün bulmak için temel dizgenin elde
edilmesi gerekli ve yeterlidir. Bunun nasıl yapılacağını, sabit katsayılı fark
denklemleri için izleyen alt bölümlerde göreceğiz. Burada üzerinde durmamız
gereken son sörun ise (23.2.4)Jde verilen tektürel olmayan denklemin çözümü-
nü nasıl bulac'ağımızdır.
TEOREM 23.2.5: (23.2.4)'ün herhangibir çözümü y(t), (23.2.5)'in çözümü
de y(t) olsun. O halde
(23.2.8) y(t) = y(t) + y(t)
de (23.2.4)'ün bir genel çözümüdür.
KANIT: KENKEL (1974, s. 96)
441
j(3) = - a,y(2) = - o, {-al)2y0 = ( - a , ) 3 y0
(23.2.5. a) 1 + a + a 2 + + aLl = ] ~ a * 1
I — a
(23.2.5. b) 1 + a + a2 + . . + a*-1 '= t a= 1
olduğu anımsanırsa, aranan özel çözüm
(23.2.6. a) b [ Y + af] - «, / -1
(23.2.6. b) b t — o, — — 1
elde edileceğinden, genel çözüm, gerekli düzenleme yapıldığında,
1 Bu konuda ör.ıeğin LEVY-LESSMAN (1961, s. 106-109) y a d a K E N K E L (1971, s. 138-150)
bakılabilir.
442
(23 .2.7. a) y{t) = [y(0) - - j L - ] (-«,)« + - j ^ - ~ «ı *
(23.2.7. h) = y(0) + bt — «, = —1
biçiminde elde edilir. Aranan çözüm yine y(0) = y 0 biçimindeki başlangıç
koşulu verildiğinde, bulunur.
ÖRNEK: y(0) = 4 olduğunda
y(t+1) + 2 y(t) = 3
denkleminin genel çözümünü bulalım, — a, = — 2 olduğundan
1
y(t) = 4 - A (-2)' + = +
elde edilir.
B) g(t) bir üstsel işlev olsun. Bu durumda c vc k iki sabit olduğunda
(23.2.8) g{t) = c k1
yazılabilir.
Özel çözüm olarak m/e"yi deneyelim. (23.3.1)'de yerine koyarsak
mk'+1 + «! mk' = ck*
olacağından
fe( m& + e^nı — ck — 0
elde edilir. Bu ise k # 0 olduğunda, ancak ve ancak
(23.3.9) m ,= —r—!—
(23.3.12) yt = — td<
443
(23.3.13) y(t) = y(0) (-«,)< + ( — t d '
y(t) = 8 ( - 2 ) ' + ( ^ r ) W
elde edilir.
€) g(t) = a 0 + ait olsun. Bu durumda özel çözüm olarak
444
Birinci sıra sabit katsayılı doğrusal fark denklemlerine ilişkin tartışmayı
bir iktisadi örnek vererek bitirelim.
İKTİSADÎ ÖRNEK: (Örümcek Ağı Teoremi) İktisat kuramı kitaplarında1
sunumun fiyat değişmelerine tepkisinin gecikmeli olduğu durumlarda, fiyat-
ların zaman içinde gösterdiği hareket ele alınmakta, bu özellikten doğan dal-
galanmalar incelenmektedir. Bu teoremden hareketle tarım ürünlerinin fiyat-
larının başarılı bir biçimde açıklanabileceği de gösterildiği için, bu konu uy-
gulamalı iktisat açısından da önem taşımaktadır.
Şimdi bu teoremi bir fark denklemi modeli olarak ifade edelim.2 Modelin
temel varsayımlarını şöyle sayabiliriz.
i) Sunum tamamen beklenen fiyata bağlıdır.
ii) Gerçek piyasa fiyatı, fazla istemi ortadan kaldıracak biçimde istemi
ayarlar.
iii) beklenen fiyat, bir önceki denge fiyatıdır.
iv) ne alıcıların ve ne de satıcıların stokları vardır.
Bu durumda modeli
(23.3.16) q\t) = a 0 - a, p(t) a „, aı > 0
(23.3.17) <f(t) = po + fr p°(t) P„,fiı > 0
d s
(23.3.18) q (t) = g (t)
e
(23.3.19) P (t) = p(t~ 1)
biçiminde yazabiliriz. Burada (23.3.16) istem denklemidir. qd(t), t dönemin-
deki istemi p(t), t dönemindeki fiyatı göstermektedir. • (23.3.17) ise sunum
denklemidir. qs{t), t dönemindeki sunumu; pe(t), t döneminde beklenen fiyatı
göstermektedir. (23.3.18) denge koşuludur. (23.3.19) ise durağan bekleyişlerin
geçerli olduğunu, yani beklenen fiyatın bir önceki dönemin denge fiyatına eşit
olduğunu göstermektedir.
(23.3.16), (23.3.17) ve (23.3.19)Ju (23.3.18)'de yerine koyarsak
(23.3.20) p{t) + p{t-1) = -Î2
aı aı
elde edilir. Bu bir birinci sıra sabit katsayılı doğrusal fark denklemidir. Fark
denklemleri t'nin özgül değerlerinden bağımsız olarak y(t+ i)'ler arasında
bağıntı kurduklarından, yukarıdaki denklemi, bu bölümde kullandığımız
445
(23.3.22) a, = Jl
aı
(23.3.23) b =
aı
olmaktadır.
Acaba t co olduğunda fiyatlar nasıl hareket edecektir. Bunun için
önce y(t +1) -f- aıy(t) = 6 biçiminde bir fark denkleminin erey davranışını
ele alalım. Aşağıdaki çizelgede bu yönden ortaya çıkabilecek durumlar veril-
mektedir.
y(t+l) + o y(t) = b denkleminin çözümlerinin erey davranışı
aı b y(t)'nin davranışı
= - 1 b = 0 y(0)'da sabit
= - 1 b > 0 -j- eo 'a ıraksar
= - 1 b < 0 — co 'a ıraksar
# - 1 0 —- 'da sabit
1 +a
<
< 1 + + oo 'a ıraksar
> 1 — — co 'a ıraksar
b
— 1 < «1 < 0 —— 'ya yakınsar
't
1 -|-a
446
(23.4.2) y(t+n) + «,,_, y ( t - r e - f l ) + + a0 y(t) = O
dır. Önce (23.4.2) 'nin temel çözüm kümesinin nasıl bulunacağı üzerinde dura-
lım. Bunun için kayma işlemleyicisi kullanarak, (23.4.2)'yi aşağıdaki biçimde
ifade edelim.
(23.4.3) (E" + «„„, E"-1 + . + «, E + a0) y(t) = O
Bu durumda
(23.4.4) f(E) = E" + «„_, E " - 1 + + a, E + a0
dersek, (23.4.3)'ü
(23.4.5) f(E) y(t) = O
biçiminde yazabiliriz. Tüm t değerleri için, y (t) O olduğunda (23.4.5) an-
cak ve ancak:
(23.4.6) f(E) = 0
ise geçerlidir. O halde Teorem 23.1.4'c dayanarak
(23.4.7) f(x) = xn + a„_l X"-1 + + o, * + a0 = 0
denkleminin köklerini bulmamız gerekmektedir. köklere ulaştığımızda,
tektürel denklemin de çözümlerini elde edebileceğimizi bize aşağıdaki teorem
vermektedir.
TEOREM 23.4.1: Eğer xt, (23.4.7)'nin herhangi bir kökü ise, y,(t) = x[t de
(23.4.2)'nin bir çözümüdür.
KANIT: yjt) = xi1 yt (23.4.2)'de yerine koyalım.
*,'+" + xt'+"-l'+ + a0 Xi'= x,' [Xl" + an_vx»-l+..+ a0]
= V /(*<)
xt,f(x)'in bir kökü olduğuna göıef(xl) = 0 olduğundan
*î f(*ı) = 0
Şimdi de (23.4.7)'nin n tane farklı kökünün bir temel dizge oluşturduğunu
kanıtlayalım.
TEOREM 23.4.2: x„ (23.4.7)'nin re farklı kökü ise y,(t) = xlt,
i=l, re, (23.4.2) için bir temel dizge oluşturur.
KANIT: Teorem (23.4.1)'de i = l , re için y,(t) = xit nin (23.4.2)'nin çö-
zümü olduğunu kanıtlamıştık. Bu çözümlerin temel dizge oluşturduklarını
görebilmek için bunların Casorati belirteninin tüm t değerleri için sıfırdan
farklı olduğunu göstermek yeterlidir. Nitekim
447
Bel [C(t) ] =
t+n-i
x1'+n-> t+n-1
ı 1
X,
= nn xt
i=, 1
n " X
l { [ (xn - *«-,) (*„ - x
n-2) (Xn ~ *,) ]
i-1
[ (Xn-1 x
n~2) (*n-ı 3) '••(Xn-1 *ı) ]
x
[(*3 - 2) (*j - *ı)]' K - *l]}
Bel [C(«)] = n» V n, > j (Xl - Xj)
i= 1
a„ # O olduğundan ^ 0, i = l , , n, olur. Diğer taraftan herhangi bir
i ve j çifti için xt Xj olmadıkça, C(t) 0 olacağından, y^t) i—l, n
bir temel dizge oluşturur.
(Î.K.)
ÖRNEK: Tektürel denklem
y(t+ 2) - y(t) - 6(y) = o
olsun Bu durumda özgül denklem
f(x) = xi — X — 6 = 0
olacağından Xı = 3 x2 = —2 elde edilir.
3' - 2'
1
Bel [C(t)] = y - 2'
- 2
(
= ( - 5 ) 3 . ( - 2 ) ' # O'dır.
Çok terimlilerde köklerin herbirinin farklı olması her zaman beklenemez.
Aşağıdaki teorem tekrarlayan kökler olduğunda çözüme nasıl ulaşılacağını
göstermektedir.
TEOREM 23.4.3: xu xk, (23.4.7)'nin herbiri mjj—1, ,k kez
tekrarlayan gerçel kökleri olduğunda (23.4.2)'nin genel çözümünü
448
(23.4.8) y(t) = 2 Pj(t) xf
j=1
(23.4.13) = ~aı + - 4a
°., = ~ ~ 4a
"
449
(23.4.18) r sin ıv = ~ (4 «,., - a, 2 ) i
450
(23.4.20) y*(t) = b
deneyelim. Bunu (23.4.19)'da yerine koyarsak
(23.4.21) b= —— 4 T
1 + «ı + + «„
elde edilir. Bu sonuç 1 + a, + + a„ 0 olduğunda geçerlidir.
ÖRNEK: y(t+2) - 2 y(t+l) - 3 y(t) = 4;y(0) = 1, j(l) = 2 olsun. Buna
karşılık gelen tektürel denklem y{t +2) — 2 y ( t + l ) — 3 y\t) = 0 olduğundan
özgül denklemi x- — 2 x — 3 = 0 biçiminde elde ederiz. Bunun kökleri ise
xl = 3 ve x, = 1 olacaktır.
4
b = = - 1
1 - 2 - 3
olduğundan, çözüm
yit) - c, 3' + c2\-ıy - ı
biçiminde olacaktır.
y(0) = C, + C2 - 1 = 1
y( 1) = 3 C, - C2 - 1 = 2
olduğundan
1 - C,
-1 - c2 _
doğrusal denklemler dizgesinin eşanlı çözümünden C, = ——- ve C,2 = ——
t
4
4
bulunacaktır. Böylece aradığımız çözüm
451
(23.4.24) Y*(t) = b t2
denenir ve avnı yolla
k
(23.4.25) b= 2
n2 + Oj(ıı—l) + + a„_j
biçiminde elde edilir. Bu yolla genel de
(23.4.26) y* = btm m <. n
denenir.
ÖRNEK: Aşağıdaki fark denklemini ele alalım:
y(t+2) - 3 y(t+l) - 2 y(t) = 5
Tektürel denklem
y(t+2) - 3 y(t+l) + 2 y(t) = 0
olduğundan özgül denklemi
x2 — 3x + 2 = 0
biçiminde yazabiliriz. Bunun kökleri ise
x{ = 2 ve x2 = 1 olduğundan
y(t) = Cj(2)' + C2(iy = CtfY + c2
elde edilir.
l + a 1 + a 2 = l —3+2 = 0
olduğundan, özel çözüm için
y*(t) = bt
denenir.
452
(23.4.29) y*(t) = Btm vt m <, n
denenir.
ÖRNEK: y(t+2) - 3 y ( t - l ) + 2 y(t) = 3 (4jf
olduğunda
4 2 — 3 (4) + 2
olacağından, aranan çözüm
453
elde edilir. Buradan da B, = — 1, B^ = — ve B 0 = —-— bulunur. O
1 o
halde özel çözüm
olacağından
y(t) = C,(2)' + C2 - + -L , - t2
elde edilir.
Bu alt bölümü, iktisattan bir örnek vererek bitirelim.
İKTİSADİ ÖRNEK: (Samuelson'un çoğaltan hızlandıran modeli) Sa-
muelson, yatırımların gelir değişmelerine duyarh olduğu bir ekonomide ulusal
gelirin zaman içinde nasıl hareket edeceğini incelemiştir. Samuelson'un mo-
deli üç denklemden oluşmaktadır:
(23.4.31) C(t) = c 0 + c, Y ( t - l ) c 0 > 0, 0 < Cl < 1
(23.4.32) J(t) = y [Y(t-l) - Y(t—2)] y > 0
(23.4.33) Y(t) = C(t) + I(t)
Burada (23.4.31) tüketim işlevidir. Tüketimin bir dönem önceki ulusal
gelire bağk olduğu kabul edilmektedir. (23.4.32) ise yatırım işlevidir. Yatırım,
ulusal gelirde bir dönem önce meydana gelen artışa bağlıdır. Bu bağımlılığı
ise hızlandıran (accelerator) katsayısı belirlemektedir. (23.4.33) ise ulusal gelir
eşitliğidir. (23.4.31) ve (23.4.32)'yi (23.4.33)'de yerine koyar ve düzenlersek
(23.4.34) Y(t) - (c, + y) Y ( t - l ) + y Y(t-2) = c0
elde edilir. Bu bir ikinci sıra sabit katsayılı doğrusal fark denklemidir. Ulusal
gelirin zaman içinde nasıl hareket edeceğini ise (23.4.34)'den türetilen özgül
denklemin köklerinin alacağı değerler belirleyecektir. Burada önemli olan ba-
ğıntının
(23.4.35) A — (cı + y)2 - 4 y
olduğu gözönüne alınırsa, bu hareketin niteliğini marjinal tüketim eğilimi ile
hızlandıran katsayısının göreli büyüklükleri belirlemektedir.
454
lay çözüm elde etmek amacıyla kullanılmaktadır. Bu ikinci yola bir örnek gö-
relim: İkinci sıra bir fark denklemi verilsin.
(23.4.1.) y(t+2) + a, y(t+l) + aB y(t) = 0
Burada
(23.5.2) ydO = y(0
(23.5.3) y , ( t + l ) = y2(t) = E yı(t) = y(t+l)
diyelim.
(23.5.4) y 2 (f+l) = E(y2(t)) = E (y,(t))
= y(« + 2) = - a, y2(«) «o Jl(«)
455
(23.5.8) y(t) = A' y(0) + ' s A'-'-» x(i)
i^o
biçiminde yazabiliriz. O halde, y(0) başlangıç koşulu verildiğinde, (23.5.8)
aranan çözümü vermektedir. Burada
(23.5.9) y(t) = A' y(0)
da (23.5.7) ile verilen tektürel dizgenin çözümüdür. Burada önemli sorun A'
nin nasıl bulunacağıdır. Her ne kadar
(23.5.10) A' = A x A x X A, t adet
biçiminde tanımlanmaktaysa da, bu yolla doğrudan hesaplamanın olanaksız-
lığı açıktır. Bu nedenle, izlenen yol A dizeyini köşegenleştirmektir. A'nm öz-
gül değerlerini Xt, i= 1, , n ile gösterelim. A — kşg ( \ ) n x n ve P de sü-
tünları A'nın özgül yöneylerinden oluşan bir dizey olduğunda
(23.5.11) A = P" 1 A P
olduğunu biliyoruz. Bu durumda
(23.5.12) A' = (P"1 A P) (P"1 A P) (P~> A P)
1
A = P A' P
olacağından
1
(23.5.13; A' = P A' P
biçiminde elde edilecektir. Burada
(23.5.14) A' = kşg ( \ ' ) n x n
olacaktır.
Eğer f(t) — b biçiminde bir sabit yöney ise (23.5.8)'den
456
ÖRNEK: Aşağıdaki birinci sıra sabit katsayılı doğrusal fark denklemi diz-
gesinin çözümünü bulalım:
y,(t+l) = 6 yı(t) + 4 y 2 (t) + 2
y2(t+1) = _ yı(t) + y2{t) + l
yı(0) = 4 y2( o) = 2
Bu dizgeyi
" 6 4~ -yı(t) - 2 "
+
y2(t+1) _ _-ı ı _ .yjf) _ _ 1_
biçiminde yazabiliriz. Burada
6 4
A = _ -1 1
olduğundan 6—X 4
= X2 — 7 X + 10 = 0
Bel (A - X I) = -1 1-X
elde edilir. Buradan A'nın özgül değerleri Xı = 5 ve X2 = 2 biçiminde bulunur.
Xı = 5 için özgül yöney
6-5 4 *ıı - 0 -
-1 - X21 -
1-5 _0_
denklem dizgesinin çözümünden
1
-1/4
biçiminde elde edilir.
X2 == 2 için özgül yöney de
6-2 4 X - 0 -
12
-1 _ X22 -
1 - 2 _0_
denklem dizgesinin çözümünden
1
X2 =
-1
biçiminde elde edilir. Diğer taraftan
457
0 1 ~
(I - A)-' = 1 5
4 4
olacağından
" 4~ - 0
y(0) _ (I - A) - 1 b =
_2_ _ -1/4
~4~ 1 3 -
_2_ / _ -7/4 _ 15/4 _
1
bulunur. O halde aranan çözüm de (23.5.19)'dan
4 1 4 4
3
T ( 5 ) f - f (2)' i (5)' - i (2Y
+
15 7_
yA*) (5)< + i - (2)' - 1 (5)< + | (2)'
4 ¥
biçiminde elde edilir. Yani
yı (t) = 9(5)' - 7(2)' + 1
ya da
yı W ~ 9 -7 ~ - (5)' -
—
9 + J_
yM 6 (2)' 4
4
olacaktır.
ı ı - - 4/3 4/3 - - 5 ' » "
1 Burada P = , P' = ve A ' =
1/4 — 1 _ --1/3 — 4/3 _ _ 0 2' _
olduğundan
4 4
2' 3 3
P A 1 P"1 =
_ _L 5* + -L 2'
3 3
elde edilir.
458
ALIŞTIRMALAR
A.23.1. Aşağıdaki birinci sıra doğrusal fark denklemlerini çözünüz.
(i) y(t+l) - 3 y{t) = 6 J(0) = 2
(ii) y(t+l) + 4 y(t) = 1 J(0) = -
(iii) y(t+l) - 0.2 y(t) 8 y(0) = 6
(iv) y(t+1) + 0.3 y(t) = 1 y( 0) = 2
(v) y(t +1) - 2 y(t) = 2' y(0) = 3
(vi) y(« +1) - 3 y(t) = 3 + 2 1 y(0) = 2
A.23.2 Aşağıdaki ikinci sıra doğrusal fark denklemlerini çözünüz.
(i) y(t +2) - 2 y(t+1) - 3 y(t) = 6 y(0) = 1 y(l)=2
(ii)y(t+2) - 4 y(t+l) + 4 y(t) = 3 y(0) = 3 yU)=-l
(iii) y(t +2) - y(t+l) + 3 y(t) = 4 y(0) = 2 y(l)=l
(iv) y(t +2) - 3 y(t+1) + 2 y(t) = 4 (2)' y(0) = 1 y(l)=3
(v) y(t+2) - 6 y(t +1) + 4 y(t) = - 2 ( - 4 ) ' y(0) = 2 y(l)=l
A.23.3. Sir Roy F. Harrod, 1939'da yayımladığı bir yazı ile modern iktisadi
büyüme kuramının öncüsü olmuştur.1 Harrod'un modelini şöyle basitleştı-
rebiliriz.
(1) S(t) = sY(t) 0 < s < 1
(2) I(t) = b [Y(t) - Y(«—1)] b > 0
(3) S(t) = I(t)
Burada S(t) artırımı, Y(t) ulusal geliri ve I(t) de yatırımı göstermektir.
(1) artırım denklemidir. Artırımın ulusal gelirin belli bir oranı olduğunu gös-
termekledir. (2) hızlandıran tipi bir yatırım denklemidir. (3; ise yatırım-art-
tırım eşitliğini vermektedir.
i) Bu modelde ulusal gelirin zaman içinde nasıl değişeceğini veren denk-
lemi elde edin.
ii) Bu modelden iktisadi dalgalanmalar çıkarılabilir mi?
iii) J(t) = b [Y(T— 1) — Y(t—2)] olsaydı yukarıdaki sorulara verdiğiniz
yanıtlar değişir miydi?
A.23.4. J.S. Duesenberry2, aşağıdaki dört denkleme indirgenebilen bir büyü-
me-dalgelanma modeli öne sürmüştü.
1 R . F . H A R R O D : "An Essay in Dynamic T h e o r y " , Economic Journal, X L I X , March 1939, s.
14-33.
2 J.S. D U E S E N B E R R Y : Business Cycles and Economic Groa lh, Mc Graw Hill, New Y o r k , 1958.
459
(1) I{t) = «, Y(t-1) + BıKit-l) «1 > O, Bı < o
(2) C{t) = a 2 Y ( t - l ) + B2K (t-1) O < « a < 1, B2 > O
(3) K(t) = (1-8) K(t-1) + I(t) O< 8 <1
(4; Y{t) = C(t) + J(»)
Burada I(t) yatırımı, Y(t) ulusal geliri, C(t) tüketimi, K(t) sermaye sto-
kunu, 8 amortisman oranını göstermektedir.
i) Modelin denklemlerini yorumlayın
ii) Ulusal gelirin zaman içindeki hareketini veren denklemi bulun.
iii) 8 == 0, B2 = 0 ve Bj = — 1 alarak ulusal gelirin zaman içinde
hangi koşullar altında dalgalanmaksızın artacağını, hangi koşullar altında
dalgalanmaların ortaya çıkacağını inceleyin.
A.23.5. Howard Sherman Marx'gil dalgalanmah büyüme modelleri üzerine
yazdığı bir yazısında1 düşük tüketimden (under consumption) doğan krizleri
betimleyebilmek için aşağıdaki modeli önermişti.
Y{t) = W(t) + P(t)
Y(t) = C(t) + I(t)
C(t) = JT(t-l) + a + h S ( t - l ) a > 0 0 < h < 1
W(t) = C + g Y(t) c > 0 0 < g < 1
1(0 = B [ P ( t - l ) - P(f—2) ] B > 0
Bu modelde Y ulusal gelir, W toplam ücret ödemeleri P kârlar toplamı,
C tüketim, I yatırımı simgelemektedir.
i) Denklemleri açıklayın
ii) Ulusal gelirin büyüme denklemini elde edin. Hangi koşullarda düzgün
büyüme, hangi koşullarda dalgalanmak büyüme olacağını bulun.
A.23.6. Aşağıdaki doğrusal fark denklemi dizgelerini çözün,
i) y,(t+l) = 3 yı (t) + 2 y2{t) + 6
y 2 (f+l) = 2 y,(t) - y2(t) + 2
yı(0) = 1 y2(0) = 2
460
iii) j ! ( t + l ) = 2 y2(t) + 1
y 2 ( t + l ) = j t (t) + 4
y,(0) = 1 y2(0) = 2
A.23.7. Leontief'in devingen girdi-çıktı modeli sermaye birikimi sürecinin,
belli varsayımlar altında, içsel olarak ele alınabilmesine olanak sağladığı için,
kalkınma planlamasıyla uğraşanların ilgisini çekmektedir.1 Bu modeli, en
basit biçimiyle, şöyle ifade edebiliriz:
(1) x(t) = Ax(t) + Y(t)
Y (t) = C(t) + I(t)
I(t) = H [x(f+1) - *(»)]
H = BK
Burada x üretim miktarları yöneyi, Y sonul istem yöneyi, I yatırım yö-
neyi, C tüketim yöneyi, A girdi katsayıları dizeyi, B yatırım istemlerinin ke-
simler arası dağılımını veren dizey, K ise ana köşegeninde kesimsel sermaye
-çıktı oranları yer alan bir köşegen dizeydir.
i) Bu modelin denklemlerini yorumlayın.
ii) Bu modelin temel fark denklemini ve çözümünü bulun.
iii) ~ 0.2 0.3 '
A =
_ 0.4 0.1 _
- 0.6 0.3 ~
B =
_ 0.4 0.7 _
_
2 0~
K
_0 3_
- 300 " 200
x(0) = C(t) c=
_ 200 100
olsun. Bu iki kesimli modelin büyüme denklemini elde edin.
KAYNAKLAR
461
A.C. C H I A N G (1974): Fundamental Methods of Mathematical Economics, Mc Graw-Hill, New York,
s. 549-624.
T.F. D E R N B U R G - J . D . D E R N B U R G (1969): Macroeconomic Analysis, Addison Wesley, Reading
Mass, s. 114-154.
S. D I V I T Ç l O Ğ L U (1974): Mikroiktisat, l l F ya>mı, No. 332, İstanbul.
S. G O L D B E R G (1958): Introduction to Difference Equations, J o h n Wiley, New York.
J . L . K E N K E L (1974): Dynamic Linear Economic Models, Gordon and Breach, s. 1-208.
H. L E V Y - F . LESSMAN (1961): Finite Difference Equations, Mac Millan, New York.
T. S A R G E N T (1979): Macroeconomic Theory, Academic Press, New York, s. 171-195.
J . VAN D O O R N (1975): Diseqııilibrium Economics, Macmillan, London, s. 81-90, Uygulama için t ü m
kitap.
462
24.
Bölüm
KARARLILIK
Bu bölümün amacı devingen iktisatta önemli bir yeri olan kararlılık (sta-
bility) konusuna bir giriş yapmaktır. Bu amaçla çabamızı sadece birinci sıra
özerk devingen türevsel ya da fark denklemi dizgeleri ile sınırkyoruz. Burada
özerk (autonomous) deyimi, denklemlerin sağ tarafında, t değişkeninin belir-
tik bir biçimde yer almadığı anlamına gelmektedir.
Birinci sıra özerk türevsel denklem dizgesini
=
~İÎT '
= '
(24.0.1)
fniyıt ! Jn)
biçiminde yazabiliriz. Eğer
(24.0.2) - J î - = y.L i = l , . . . . . . . ,„
463
ise sırasıyla türevsel ve fark denklemi dizgeleri doğrusal ve sabit katsayıb
olduğunda, kararlıbk için gerekli ve yeterli olan koşulları vereceğiz. Alt bö-
lüm 24.4'de Samuelson'un karşılama ilkesi ele alınmakta ve bir örnek veril-
mektedir.
464
Şekil 24.1.1
465
dizge tümel kararlıdır denir. Eğer t -> a olduğunda 0 (t, y 0 )'m lıer erey nok-
tası bir denge ise, dizge kararlımsıdır denir.
Eğer dizge tümel kararlı ise kararlımsıdır. Tersi ancak tüm denge nok-
taları birbirlerinden ayrık ise doğrudur.
Lyapunov kuramında, yukarıda verilen yerel ve tümel kararlılık kavram-
larına karşılık gelen kavramlar ise aşağıda tanımlanmaktadır.
TANIM 24.1.5. Bir devingen dizgenin, bir denge noktası y* olsun,
(i) y*, Lyapunov kararlı ve
(ii) y* noktasına yeterince yakın bir noktadan başlayan herhangi bir hareket
t -»- co olduğunda y* noktasına yakınsıyorsa,
y* (kavuşmazca) yerel kararlıdır, ya da yerel L- kararlıdır denir.1
Bu tanımda verilen kararlılık kavramı yukarıdaki yerel kararlılık kavra-
mından biraz farklıdır. Yerel kararlılık, yerel L-kararlılığı anıştırır. Ancak
tersi doğru değildir. Çünkü yerel L-kararlı olan bir nokta için t — co olduğu
halde y* etrafında erey dalgalanmaları, gösteren, yani y* noktasına belli bir
uzaklıktan daha yakma gidemeyen bir hareket sözkonusu olabilir.
Aynı biçimde, rümel kararlılığa Lyapunov kuramında şöyle bir tanım
verilmektedir.
TANIM 24.1.6. Bir devingen dizgenin denge noktası y* olsun.
i) y*, Lyapunov kararlı, ve
ii) t -*• co olduğunda her hareket y* noktasına yakınsıyorsa, y* kavuş-
mazca tümel kararlıdır, denir.
NOT: Biz sadece özerk dizgelerle ilgileneceğimiz için tekdüze (Uniform)
kararlılık ayrımı yapmadık. Bu ayrım özerk olmayan dizgeler söz konusu ol-
duğunda önem taşımaktadır. Diğer taraftan iktisat yazınında "kavuşmaz"
teriminin genellikle kullanılmadığını, buna karşılık matematikçilerin bunu
vurguladıklarını belirtelim.
Şimdi Lyapunov'un temel teoremini görelim. Bunun için önce bazı önemli
tanımları verelim:
TANIM 24.1.7: f(x): R" R işlevi, eğer
i) x = 0 olduğunda f (0) = 0, ve
ii) x e N (0, z), z > 0 ve x / 0 olduğunda /(x) > 0 koşullarını sağlıyor-
sa, kesin artı işlev adını alır.2
1 B u t a n ı m için H A H N (1963, s.6), T A K A Y A M A (1974, s. 349) ve B E N A V I E (1972, s. 225)'e
bakılabilir. Yerel L - kararlı deyimi K E M P - K I M U R A (1978, s. 118)'de yer almaktadır.
2 Eğer (ii) koşul için,
x e N (0, e), e > 0 ve x ^ 0 olduğunda (i) / ( * ) < 0 ise kesin eksi işlev, (ii) f(x) > 0 ise
yarı kesin artı işlev / ( x ) < 0 ise yarı kesin eksi işlev denir.
466
Şimdi Lyapunov'un kuramında çok önemli bir görevi olan özel bir işlev
türünü tanımlayalım:
TANIM 24.1.8: Bir türevsel denklem dizgesinin denge noktası y* olsun.
F(y — y*): R" -* R işlevini tanımlayalım. Bu işlev aşağıdaki özellikleri sağlasın.
(i) V kesin artı işlevdir.
(ii) F'nin tüm (y ; — y,*) ( i = l , re)'lere göre sürekli tikel türev-
leri vardır.
(iii) |jy — y* || -* co olduğunda V -> co dır.
r \ I V V 3 V D
(yı - y *) ^ AJı
(ıv) —=— = S ; — ——, J l ' < 0 dır ve
V
' dt g (yt - y*) dt
eşitlik ancak ve ancak tüm i- 1er ieiny, = y* olduğunda söz konusudur.
Bu koşulları sağlayan V (y — y*) işlevine Lyapunov İşlevi denir.
Şimdi Lyapıınov'un temel teoremini verelim:
TEOREM 24.1.1: (LYAPUNOV) y*, bir özerk türevsel denklem dizgesinin
bir denge noktası olsun. Eğer bu dizge için bir Lyapunov işlevi varsa, y* ka-
vuşmazca tümel kararlıdır.
KANIT: Bu teoremin kanıtlanması için, örneğin, W. HAHN (1963, s. 14-15)
L. ELSGLOTS (1970, s.223-294), H.K. WILSON (1971, s. 328) ya da M.W.
HIRSCH-S.SMALE (1974, s. 194-195) bakılabilir. İktisatçılar için yazılmış
olan kaynaklardan A.BENAVIE (1972, s. 227-230) bu teoreme ve kanıtına
yer vermektedir.
Bu teorem bize kararlılık için bir yeterli koşul vermektedir. Buna karşılık
teoremde gereklilik özelliği yoktur. Yani bilinen kararlılık özelliklerinden uy-
gun Lyapunov işlevlerinin çıkarılabileceği söylenememektedir. Ancak daha
sonra yapılan çalışmalarda bıı teoremin tersinin de doğru olduğu gösterilmiştir.1
Şimdi Lyapunov işlevinin fark denklemlerinde nasıl tanımlanacağını
görelim.
TANIM 24.1.92: Bir özerk fark denklemleri dizgesinde denge noktası y*
olsun. V(y — y*) işlevi aşağıdaki özellikleri taşıyorsa, Lyapunov işlevi adını alır.
(i) V kesin artıdır.
(ii) ||y — y* || -* co olduğunda V + co
(iii) A V < 0 dır. Eşitlik ancak ve ancak
y = y* ise geçerlidir.
1 Bu konuda H A H N (1967, s. 225-257)'a bakılabilir.
2 Bu tanım G A N D O L F O (1971, s. 374)'den alınmıştır.
467
O halde Teorem (24.1.1)'"in Fark denklemleri için karşıtını şöyle ifade ede-
biliriz.
TEOREM 24.1.2: y* bir özerk fark denklemleri dizgesinin bir denge noktası
olsun. Eğer bu dizge için Tanım 24.1.9'da verilen özellikleri sağlayan bir Lya-
punov işlevi varsa, y* kavuşmazca tümel kararlıdır.
NOT: Genellikten hiç bir şey kaybedilmeksizin y* = 0 alınabilir. Bu
durumda y yöneyinin dengeden sapmaları ifade ettiği düşünülmelidir.
Lyapunov teoreminin uygulanmasında karşılaşılan temel sorun, Lyapu-
nov işlevinin nasıl bulunacağıdır. Bu konuda genel birryaklaşım geliştirileme-
miş, farklı yöntemler önerilmiştir.1 Bu yöntemlerden uygulamaya en çok yan-
sıyanı Krasovskii tarafından geliştirilmiştir. Şimdi bu yöntemi ana çizgileriyle
görelim.
TEOREM 24.1.3: (KRASOVSKİİ) y = F(y) türevsel denklem dizgesinin den-
ge noktası y* = 0 olsun. F e C1 varsayalım. J(y), bu işlevin Jacobi dizeyi ol-
duğunda
(24.1.4) J = J(y)' + J(y)
kesin artı ise, denge noktası kavuşmaz kararlıdır. Bu dizgenin Lyapunov işlevi
(24.1.5; V(y) = [F(y)]' [F(y)]
olup, eğer ||y || ->- co olduğunda F(y) ->- co ise denge noktası kavuşmazca tü-
mel kararlıdır.
KANIT: Bu teorem KRASOVSKİİ (1963)'de yer almaktadır. Bir kanıt W.
HAHN (1967, s. 270-271)'de verilmektedir. A. BENAVİE (1972, s. 237-239)
göreli olarak basit bir kanıt vermektedir.
Krasovskii'nin teoreminin fark denklemleri dizgesi için de bir karşılığı
vardır. Bunu ifade edebilmek için aşağıdaki tanıma bakalım:
TANIM 24.1.10 Aşağıdaki koşulları sağlayan bir f(x) işlevine Büzülme (cont-
raction) denir.
(i) m = o
(ii) ||/(x) || < . ||*J || * || T6 o
Burada, || ||, herhangi bir düzgüyü simgelemektedir.
TEOREM 24.1.4: y(t-fl) = F(y(t)) Fark denklemleri dizgesini ele alalım,
y* = 0 bu dizgenin bir denge noktası ve F(y(t)), y(t) ^ 0 ve herhangibir
düzgü için, bir büzülme olsun. O halde bu denge noktası kavuşmazca tümel
kararlıdır ve
1 B u konuda G Ü R E L - L A P I D U S (1968)'e bakılabilir.
468
(24.1.6) F(y) = ||y ||
bu dizgenin bir Lyapunov işlevidir.
KANIT: 1 A. BENAYIE (1972, s. 240)
ÖRNEK: Devingen dizgemiz
dyt 6
- yı + y2
dt
dt = Jı — y2 — y2
olsun.
Bu dizgenin y = (yı, y 2 ) = (0, 0) noktasında bir denge durumu vardır.
— 6 y, + y 2
F( y) =
- jı - y2 y2 _
olduğundan
- 6 ı
J(y) = 3
—1- y2 -
olacaktır. O halde
~ - 1 2 2
J(y) = Jiy)' + J(y) = 2
2 - 2 - 6 y2 _
- 12 (-2— 6 y 2 2 ) — 4 = 24 — 4 = 20 > 0
469
TEOREM 24.1.5: y = Ay türevsel denklem dizgesinin Lir denge noktası
y* = 0 olsun. Ancak ve ancak y # 0 için
(24.1.7) y' [BA + A'B] y < 0
özelliğini sağlayan bir bakışımlı kesin artı B dizeyi varsa, yani herhangi bir
bakışımlı kesin artı Q dizeyi için, bu B dizeyi
(24.1.8) BA + A'B = - Q
cebirsel denklemler dizgesinin bir tek çözümü ise, y* kavuşmazca tümel karar-
lıdır ve
(24.1.9) y' B y
karesel biçimi bu dizgenin bir Lyapunov işlevidir.
KANIT: GANTMACHER (1960, II. s. 187-188), W. HAHN (1967, s. 115-
117), A. BENAVIE (1972, s. 233-234), Y. MUBATA (1977, s. 63).
Bu teoremin bir özel durumu B = I olduğunda ortaya çıkmaktadır. Bu-
nun için aşağıdaki tanımı ele alalını:
TANIM 24.1.11: A bir gerçel dizey olsun. Ancak ve ancak
(24.1.10) x ^ 0 için x' [A+A'] x < 0
ise A, kesinimsi eksi (quasi negative definite) dizeydir. Diğer taraftan ancak
ve ancak
(24.1.11) x ^ . 0 için x' [A+A'] x > 0
ise A, kesinimsi artı (quasi positive definite) dizeydir.
Bu durumda aşağıdaki sonucu yazabiliriz.
SONUÇ 24.1.5/1: Teorem 24.1.5'dc verilen türevsel denklem dizgesinde A
kesinimsi eksi dizey ise, denge noktası kavuşmazca tünıel kararlıdır ve bu diz-
genin Lyapunov işlevi
(24.1.12) V(y) = y'y
olur.
Teorem 24.1.5'in fark denklemleri için karşılığı da aşağıda verilmektedir.
TEOREM 24.1.6:: y(t+l) = Ay(t) fark denklemleri dizgesi verilsin, y* = 0
bunun bir denge noktası olsun. Ancak ve ancak y ^ 0 için
(24.1.13) y' [A'BA - B] y < 0
özelliğini sağlayan bir bakışımlı kesin artı B dizeyi varsa, yani herhangibir
bakışımlı kesin artı Q dizeyi için, bu B dizeyi
470
(24.1.14) A'RA — B = — Q
cebirsel denklemler dizgesinin bir tek çözümü ise, denge noktası savuşmazca
tümel kararbdır.
Ve
(24.1.15) y'By
bu dizgenin bir Lyapunov işlevidir.
KANIT: W. HAHN (1963, s. 147-148)
ÖRNEK: Devingen dizgemiz aşağıdaki türevsel denklem dizgesiyle verilsin,
dy,
yı 3 y2
dt
d
)2
dt = yl + yı
kolayca görüleceği üzere yı = 0,y2 = 0 bu dizgenin bir denge noktasıdır.
Şimdi bu noktanın kararb olup olmadığını saptayalım ve Lyapunov işlevini
bulalım: Bu dizgeyi
yı 2 .Ti
_ y2 _ 1 _ y2 _
biçiminde yazabiliriz. Teorem 24.1.5'deki özelliğin sağlanıp sağlanmadığını
anlamak için
Q = I alalım ve
bu b -2 -3 - -2 1~ " bu - -1 0
b b 1 1 + —3 1 _ _ b
—
0 -1
12 22 b u 22 -
471
3 1 8
y' % = -J4" Jı 2 - — yı y* + -Jf y?
Bu alt bölümde
(24.2.1) y = Ay
biçiminde bir türevsel denklem dizgesinin kararlılığı sorununu ele alacağız.
Amacımız bu dizgenin kararlıbğınıbelirleyebilmek için uygulamada kolaybkla
yararlanılabilecek yöntemlere ulaşmak olacaktır. Açıktır ki böyle bir dizgenin
kararlılığını belirleyen A dizeyinin yapısıdır. Bu nedenle kararlılık koşulları,
A dizeyinin özelliklerine bağlıdır.
Bu konudaki temel sonucu, aşağıdaki teorem ile ifade edebiliriz:
TEOREM 24.2.1: (24.2.1) ile verilen türevsel denklem dizgesi ancak ve an-
cak A dizeyinin tüm özgül değerlerinin gerçel kısımları eksi ise, kararlıdır. Bu
özelliği sağlayan dizeylere de kararlı denir.
KANIT: MURATA (1977, s. 88-89), KEMP-KIMURA (1978, s. 120-121) ya
da WOODS (1978, s. 134-136).
Dikkat edilirse bu teorem, kararlılık için gerekli ve yeterli bir koşul getir-
diği için son derecede güçlüdür. Ancak, A dizeyinin boyutu büyük olduğunda,
özgül değerleri bulmak çok güçleşmekte bu nedenle de teoremi bu biçimde
uygulamak olanaksızlaşmaktadır. Bu nedenle özgül değerleri hesaplamaksızın,
A »dizeyinin kararlıkğının saptanıp saptanamayacağı sorusu ortaya çıkmak-
tadır.
Bu konuda en önemli ve genel sonuç verilen dizgenin katsayılar dizeyinin
özgül denkleminden yararlanılmasına dayanmaktadır.
TEOREM 24.2.2: (ROUTH-HURWITZ) A dizeyinin özgül denklemini
(242.2) Bel (Xl-A) = X" + o„_, X""1 + + a, X + a0 = 0
biçiminde ifade edelim. Burada
1 L y a p u n o v ' u n kararlılık k u r a m ı m a t e m a t i k d e çok yoğun bir araştırma dalıdır. Kitabın düzeyini
aşan bu araştırmalar için H A H N (1963), (1967), B A R B A S H I N (1970), K R A S O V S K İ İ (1963),
L A S A L L E - L E F S C H E T Z (1961), R O U C H E - H A B E T S - L A L O Y (1977) gibi bu k o n u y a derinlemesi-
ne inceleyen k a y n a k l a r a başvurulabilir.
472
(24.2.3.a) «„_! = S a,
i-1
a il U
(24.2.3.b) a„_2 = ( - 1 ) 2 S
f„/=ı a
Ji a
Jj
KJ
a a a
ii lj ik
(24.2.3.c) a„_r = ( - l ) r S
İJ fc-l a
ji a
JJ a
jk
ı <] < ... <fc
a a a
ki kj kk
_0 0 0 0 a«
J
Bu durumda (24.2.2.) deki özgül denklemin tüm köklerinin gerçel kısım-
larının eksi olması için
a
t ö « _3 n-1 «n_3 ö«_5
« _ı > 0, > o, 1 °n_ 2 ®n_4
n
1 « / . _2 > 0
0 1 «»-I
«„_, = ( - 1 ) S an = ( - 1 ) ( 3 - 5 ) = 2 > 0
i=l
473
3 - 2
2 = — 15 + 16 = 1
«„_2 = ( - 1 ) Bel
8 -5
2 0
= 2 > O
1 1
olduğundan A bir kararlı dizeydir.
Routh-Hurwitz teoremi, genel olma özelliği taşımasına, ayrıca gerekli ve
yeterli bir koşul vermesine rağmen, yine de dizeylerin boyutları büyüdüğünde
uygulanması güç bir ayraç niteliği taşınmaktadır.1 Bu nedenle A düzeyinin
bazı özellikler taşıması durumunda, kararlılığın daha kolay gösterilip gösteri-
lemeyeceği araştırılmıştır. îlk sonucu aşağıdaki şu teoremden elde edebiliriz.
TEOREM 24.2.3: A = (a İ J ) n x n bakışımlı bir dizey olsun. Ancak ve ancak A
kesin eksi bir dizey ise kararlıdır. Bu durumda, kararklık için gerekli ve yeterli
koşul
«11 «12 «11 «12 «13
«11 < 0, > o, «21 «22 «23 < 0 . *9
«21 «22 «31 «32 «33
i* i
1 Routh-Hurwitz teoreminden hareketle d a h a kolay uygulanabilir bir sonuç için M U R A T A (1977,
s. 92)'ye bakılabilir.
474
koşulunu sağlıyorsa, satır egemen köşegenlidir (row dominant diagonal) denir.
Bu özelliklerden birisini taşıyan dizey ötekisini de taşır. Dolayısı ile bu tür di-
zeylere kısaca egemen köşegenli denir.
TANIM 24.2.2. A = (o u ) n ; f î I ve IV = {1, n} olsun. J e İV, J * 0 di-
zinin kümesi için j e J olduğunda
(24.2.9) dj K | > 2 dt . \au\
ıeJ
475
1 «0
(24.3.3.a) Dı = > 0
«0 1
1 0 «0 «1
1 0 «0
(24.3.3.b) D2 = > O
a 0 1
o «„_ 1
«n_ı «0 0 1
1 O O 1
a„ O O o„
1 0
(24.3.3.c) Dn = o 1 >0
o o
o o
ise, (24.3.2)'de verilen özgül denklemin tüm köklerinin salt değerleri birden
azdır.
KANIT: J. CHIPMAN (1951, s. 119-120)
Bu genel sonuçlardan sonra, daha kolay irdelenebilir kararkhk koşulla-
rına ulaşabilmek için A dizeyi üzerinde bazı başka özelliklerin aranması gerek-
mektedir.
Bu tür özelliklerden en önemlisi A eksi olmayan bir dizey olduğunda or-
taya çıkmaktadır. Perron-Frobenius teoremine ilişkin tartışmalardan da anım-
sanacağı üzere, bu tür dizeylerin salt değeri en büyük olan özgül değerinin
(Perron Frobenius kökü) bazı özel durumlarda birden küçük olduğu gösteri-
lebilmekteydi. işte bu koşulların sağlanması halinde, kararlılık da sağlanacak-
tır. Bu nedenle söz konusu koşulları bir kez daha yazalım,1
SONUÇ 24.3.1 A eksi olmayan bir dizey olsun. Bu durumda ancak ve
ancak 1—A dizeyinin öncü asal alt belirtenlerinin tümü artı ise, A bir kararb
dizeydir.
Anımsanacağı üzere bu sonuç A eksi olmayan bir dizey olduğunda
1 B u k o n u d a G A N D O L F O (1971, s. 132-133)'ya dayanıyoruz.
476
a ıı
(24.3.4) 1 — an > O, > 0 , . . . , Bel(A) > O
— C21 1—«22
olmasının gerekli ve yeterli olduğu anlamına gelmektedir.
O halde Hawkins-Simon koşulunu sağlayan bir girdi katsayıları dizeyinin
kararlılık koşulunu da sağladığını söyleyebiliriz.
Diğer taraftan eksi olmayan dizeylerin Perron-Frobenius kökünün dizeyin
sütun (ya da satır) toplamlarından enazma eşit ya da büyük ve ençoğuna eşit
ya da küçük olduğunu Teorem 12.3.3.'de göstermiştik. Bu özelliğe dayanarak
da bir kararlılık koşulu elde edebiliriz.
n
SONUÇ 24.3.2. A bir eksi olmayan dizey olsun. SJ = l'aJ — E au bu
dizeyin j- inci sütunundaki öğelerin toplamını gösterdiğinde eğer tüm j'ler için
SJ < 1 ise, A dizeyi kararlıdır.
NOT: Bu sonucu satır toplamları için aynı kısıtı koyarak y azabiliriz.
SONUÇ 24.3.3. A bir artı dizey ya da ayrıştırılmaz eksi olmayan dizey ise
Sonuç 24.3.2.Jde verilen koşul; tüm j'ler için SJ < 1 ve en az bir j için SJ < 1
olması halinde, A dizeyi kararlıdır, biçimini ahr.
Bu sonuçlara benzer bir özellik daha genel dizeyler için de tanımlanabilir.
SONUÇ 24.3.4. A bir gerçel dizey olsun. A' nın j- inci sütununda yer alan
öğelerin salt değerlerinin toplamını ,
477
SONUÇ 24.3.5. Eğer verilen dizge kararlı ise, A dizeyinin belirteni birden
küçüktür.1
g/, J£_
' tyn
(24.4.3) J(y) = i i
Sfn Sfn
fyl fyn
ile gösterelim. Bu dizeyin ij- inci öğesinin eşçarpanmı
(24.4.4) Aıj - (—1)İ+J' Bel (J £j )
ile gösterelim. Burada J ( j , J dizeyinin i-inci satırı ve j'-inci sütunu dışa-
rıda bırakılarak elde edilen alt dizeydir. Diğer taraftan
(24.4.4) A = Bel (J)
dersek, &-inci değiştirgendeki değişmenin i-inci değişken üzerindeki etkisini
. \
veren türevin
1 Bu sonuçların kanıtlanması için G A N D O L F O (1971, s. 132 dipnota) bakılabilir.
478
• V A
J=1 Xk
dv
(24.4.5)
v -p- =
' da k A
biçiminde elde edileceğini 16. Bölümde görmüştük.
Bu türevin işaretinin belirlenebilmesi için pay ve paydada yer alan belir-
tenlerin işaretlerinin belirlenmesi gereklidir.
İşte Samuelson, (24.4.1)'de verilen dizgeye karşılık gelen devingen dizge-
nin oluşturularak, denge noktasının kararlılığının gösterilmesi ya da varsayıl-
ması durumunda bu belirtenlere ilişkin gerekli işaret kısıtlamalarının elde edi-
lebileceğini göstermiştir. Buna Samuelson'un karşılama ilkesi (Correspondace
principle) denir.
Şimdi (24.4.1)'deki denklem dizgesine karşılık gelen devingen dizgeyi
özelliklerini sağlar.
Şimdi (24.4.6)'da verilen türevsel denklem dizgesinin denge noktası
etrafında Taylor açınımını alalım. Bu açınımın doğrusal terimlerini aldığı-
mızda
ı=l, , n
479
- d, o
(24.4.11) D =
O dn
biçiminde tanımlarsak, yukarıdaki denklem dizgesini
(24.4.11) y = DJ (y - y*)
biçiminde yazabiliriz. Bu dizgenin kararlılığı DJ dizeyinin kararlı olması de
inektir. Bu da DJ dizeyinin özgül denkleminin tüm köklerinin gerçel kısım
larının eksi olmasını gerektirir. Altbölüm 24.2'den anımsanacağı üzere bu diz
genin özgül denklemi
a 0 = DJ dizeyinin belirteni
olduğunu biliyoruz. Diğer taraftan, belirtenlere ilişkin kurallardan
(24.4.14) Bel (DJ) = dtx Xdn X Bel (J) = ( nn dt) Bel (J)
yazılabileceğinden
(24.4.15)
480
(24.4.16) işr (a 0 ) = işr [ Bel (J)]
olacaktır. Routh-Hurwitz teoreminin diğer koşullarından da Ay'lerin işaret-
leri belirlenebileceğinden, karşılaştırmalı durağan çözümleme için gerekli
tüm bilgi kararlılık koşullarından elde edilebilecektir.
ÖRNEK: Şimdi çok basit bir genel denge modelinde kararblık varsayımı ya-
pıldığında, bunun karşılaştırmalı durağan çözümleme için nasıl bilgi sağladı-
ğını görelim:
İki mallı bir ekonomi düşünelim, i- inci malın istem işlevi
(24.4.17) Di = Di ( P , P 5 , Y) i=l,2
olsun. Burada Dt i-inci mala olan istemi, P ; (i=l,2) i- inci malın fiyatını, Y
ise, dışsal olarak verildiği varsayılan geliri ifade etmektedir. Bu işlevlere ilişkin
olarak aşağıdaki varsayımları yapalım.
Şimdi, gelir arttığında bunun birinci mahn denge fiyatı üzerindeki etki-
sinin yönünü bulmağa çalışalım. 16. Bölümden anımsanacağı üzere bu karşı-
laştırmalı durağan çözümlemeyi yapabilmek için, denge noktasında, fazla is-
tem işlevlerinin gelire göre toplam türevlerini elde etmek gerekir. Fazla istem
işlevini, i-inci mal için
(24.4.23) 'Et(Pu P2, Y) = D, ( P , P 2 , Y) - St(Pt) i=l,2
biçiminde yazabiliriz. Bu durumda, dengede E t = 0 olacağından,
481
dSı İP\
(24 4 24 a)
(MAM.*) g p -jçr + JD^
-ğp- İP,
dy 8P, dY + sy
8D2 8D2 a s 2
482
(24.4.28.a) dP,
dt +(-Si-)
dP2
(24.4.28.b)
dt
dPt
elde ederiz. — P f kolaylaştırmasını kullanarak, bu dizgeyi
dt
483
ALIŞTIRMALAR
i) = 3 y ı - 2 j 2
dt
= - 2 y, - 3 y, 2 + y 2
... dyı
ay ı 2
») - 4df - = - ^
dy ı 2
= — yı +
dt
dyı
İÜ) = 4 y ı _ y2 _ yl
~dt
dyı ,
dt = ~ Jı 2 - y 2 - 3 y3
dy}
= — 6 yı + y 2 2 - 9 y3
dt
A.24.2. Krasovskii Teoremi kullanarak aşağıdaki fark denklemleri dizgeleri-
nin kararlı olup olmadıklarını bulun. Lyapunov işlevlerini elde edin.
i) y, (t +1) = - 2 yı(t) - 3 y2(t)
y 2 (t+l) = - y,(t) - 4 y2(t)
ii) y, ( t + l ) = 2 yı(t)
y2 (t+l) = - y,(t) - 3 y2(t)
iii) yı (t+l) = - yı(t) + 2 y2(t) + y3(t)
y 2 (t+l) = yı(t) - 3 y2(t) - y3(t)
y 3 (t+l) = - 2 yı(t) - 3 y2(t) - 4 y 3 (t)
A.24.3. Aşağıdaki IS — LM modeli verilsin.
C == aı Yd 0 < aı < 1
I = bı Y + b2r 6ı > 0 , b2 < 0
y = Yd + T
T = I + tY 0 < t < l
y = c + i
484
Md = mıY + m2r m, > O, m2 < O
M* = M
M" = Ms
Bu modelde bütüncül istemi E ile gösterelim. Mal ve para piyasalarında
dengesizlik olduğunda buralardaki değişmenin
= Bt [E-Y] Bx > O
KAYNAKLAR
485
J . L . K E N K E L (1974): Dynamic Linear Economic Models, Gordon and Breach, New York.
N . N . K R A S O V S K I I (1959): Problems of the Theory of Stability of Motion. Stanford University Press,
Stanford, California. (ileri düzeyde m a t e m a t i k kitabı).
J . LA S A L L E - S. L E F S C H E T S (1961): Stability By Liapunov's Direct Method With Applications, Aca-
demic Press, New York.
M.A. L Y A P U N O V (1966): Stability of Motion, Academic Press, New York.
Y. M U R A T A (1977): Mathematics for Stability and Optimization of Economic Systems, Academic Press,
New York.
L . W . MC K E N Z İ E (1960): "Matrices with D o m i n a n t Diagonals and Economic T h e o r y " K . J . A R R O W -
S. K A R L I N v e P . S U P P E S tarafından derlenen Mathematical Methods in the Social Sciences
1959, Stanford University Press, Stanford, California, içinde (s. 47-63).
N . R O U C H E - P . H A B E T S - M. L A L O Y (1977): Stability Theory by Liapunov's Direct Method, Sprin-
ger Verlag, New York, (Heri düzeyde m a t e m a t i k kitabı).
P . A . SAMUELSON (194,7):Foundations of EconomicAnalysis, Atheneum, NewYork(1965).
A. T A K A Y A M A (1974): Mathematical Economics, D r y d e n Press, Hinsdale, Illinois.
H . K . W I L S O N (1971): Ordinary Differential Equations, Addison Wesley, Reading, Mass.
J . E . W O O D S (1978): Mathematical Economics, Longman, London.
M.E. Y A A R I (1971): Linear Algebrafor Social Sciences, Prentice Hail, Englewood Cliffs, N . J .
T . Y O S H I Z A W A (1966): Stability Theory By Liapunov's Second Method, The Mathematical Society of
J a p a n , Tokyo, (ileri düzeyde Matematik kitabı).
486
İKTİSATTA KULLANILAN BAZI İNGİLİZCE MATEMATİK DEYİMLERİN
TÜRKÇE KARŞILIKLARI
487
— A — Border: Sınır
Bordered: Sınırlanmış
Absolute: Salt (O.S.) Boundry: Sınır
Accumulation Point: Birikim Noktası Bounded: Sınırlanmış
Acule Angle: D a r Açı
Acyclic: Devirsiz —c—
Additivity: Toplamsallık
Calculus: Hesap
Adjoint: Bitişik, Eklenik (O.S.)
Calculus of Variatiotfs: Değişimler Hesabı
Adjoint Matrix: Bitişik (eklenik) Dizey
Canonical Form: E n Basit Biçim
Adherence: Bitişme (T.B.)
Cardinal: Sayal
Affine: Doğrusallık Koruyan
Characteristic: Ayırt Edici (T.G.), özgelik (O.S.),
Affine Transformation: Doğrusallık K o r u y a n Dö-
özyapısal (H.S.)
nüştürme
Class: Sınıf
Affirmation: Evetleme (T.G.)
Closure: Kapanma
Anti Symmetric: Ters Bakışımlı (T.G.)
Cluster Point: Yığılma Noktası
A Priori: ö n s e l (O.S.)
Cofactor: Eşçarpan
Argument: Çıkarım
Collection: Derlem
Artificial: Yapay
Collinear: Eşdoğrusal
Associative: Ortaklaştırıcı (T.G.)
Column: Sütun
Asymmetric: Bakışımsız (T.G.)
Column Dominant Diagonal: S ü t u n E g e m e n Kö-
Asymptotic: Kavuşmaz (O.S.)
şegenli
Asymptotic Cone: Kavuşmaz Koni
Commutative: Yerdeğiştirici (T.G.)
Atom: öğecik (O.S.)
Complement: Tümleyen
Atomless: Öğeciksiz
Complete: Tam
Axiom: Ilksav (T.G.) Belit (TDK)
Component: Bileşen
Axiom of Extension: Kaplamsallık Beliti
Compound Proposition: Bileşik önerme
Augmented: Genişletilmiş
Conclusion: Çıkarım Sonucu
Auroled: Aylalı (eski değimle Haleli)
Concentration: Derişik (O.S.)
Autonomous: özerk
Conditional: Koşullu
Automorphism: İçdenkeşyapı
Conjunction: Tümel Evetleme (T.G.)
Auxilary: Yardımcı
Cone: Koni
Connected: Bağlaşık (T.G.)
— B —
Consistent: Tutarlı
Base: T a b a n , Temel Coastraint: Kısıt
Basic Feasible Solulion: Temel Yapılabilir Çözüm Constraint Qualification: Kısıt Nitelendirmesi
Basis: T a b a n (H.S.), Temel (T.B.) Contraction point: Büzülme Noktası
Bicontinous: ikili Sürekli Contrapositive: Tam Devrik
Bijection: T a m Eşleme (T.G.) Continuous: Sürekli
Bilinear: İkili Doğrusal Continuum: Süren (O.S.)
Binary: İkili Control: Denetim
Binary Operation: İkili İşlem Convergence: Yakınsama
488
Converse: Ter» Entropy: Dağı (O.S.)
Converse Domain: Ters önalan (ardalan) Envelope Curve: Zarf Eğrisi
Convex: Dışbükey Equality: Eşitlik
Convex Hull: Dışbükey örtü Equilibrium: Denge
Cooperative Game: îşbirlikli Oyun Equivalance: Denklik
Coordinate: Konsayı (O.S.) Equivalance Class: Denklik Sınıfı
Correspondance: Karşılama, îzerge (T.G.) Eous: *ogenDışsal
Counterdomain: Karşıönalan (Ardalan) Explicit: Açık
Countable: Sayılabilir Exponential: Üstsel
Cover: Kaplama Extent: Uzam (O.S.)
Extention: Uzantı
— D —
Extremum: Uç
Decomposable: Ayrıştırılabilir
Değilleme 6 — F _
Dense Set: Yoğun K ü m e
Factor: Etmen
Denumerable Set: Sayılandirilebilir K ü m e
Feasible: Yapılabilir
Derivative: Türev
Field: Alan (O.S.) (Lise kitaplarında Cisim deni-
Derived Set: Türetilmiş Küme
liyor)
Determinant: Belirten, Belirtgen (O.S.)
Finite: Sonlu
Diagonal: Köşegen
Fixed Point: Sabit Nokta
Difference Equation: F a r k Denklemi
Frontier: Sınır
Differential: Türevsel
Function: işlev
Differential Equation: Türevsel Denklem
Functiojıal: işlevsel
Differential Game: Türevsel Oyun
Functional Dependence: İşlevsel Bağımlılık
Differentiation: Türevleme
Dimension: Boyut — G —
Directional Derivative: Yönlü T ü r e v
Global: Tümel (T.B.)
Discrete: Kesikli
Gradient: Eğim
Disjoint: Ayrık
Gradient Vector: E ğ i m Yöneyi
Disjunction: Tikel Evetleme (T.G.)
Graph: Çizge
Distance: Uzaklık
Group: Öbek
Distinct: Yalın
Groupoid: öbeksi
Distributive: Dağıtıcı
Divergenet: Iraksak — H —
Domain: Önalan, T a n ı m Bölgesi
Heterogenous: Çoktürel
Dominant: Başat
Homogenous: Tektürel (O.S.)
Dominant Diagonal Matrix: Başat Köşegenli Di zey
Homomorphism: Eşyapı
Doubleton: İki Terimli
Hull: örtü
Dual: ikil
Hyperplane: Çoklu Düzlem
Dynamic: Devingen
Hypersurface: Çokluyüzey
_ E —
Ecfıelon Form: Basamak Biçimi
—I—
Eigenvalue: Özgül Değer Idempotent: Denkgüçlü
Eigenvector: Özgül Yöney Identitiy: özdeşlik
Element: öğe Identity Transformation: özdeşlik Dönüştürmesi
Elementary Operation: Basit işlem İmage: Görüntü
Elimination Method: Eleme Yöntemi Implicit: örtük
Empty Set: Boş Küme Indecomposable: Ayrıştırılamaz
Endogenous; îçsel Independent: Bağımsız
Enumerable Set: Sayılandırılabilir Küme Indeterminate: Belirsiz
489
Index: Dizin Monoid: Birimli Yarı Öbek
Inequality: Eşitsizlik Monotone: Tekdüze
Inference: Çıkarım (T.G.)
— N —
Infinite: Sonsuz
Inner Product: İçsel Çarpım Necessary Condition: Gerekli Koşul
Instability: Kararsızlık, Kalımsızlık (O.S.) Neighborhood: Yöre
Integer: Tamsayı Negation: Değil, Değilleme
integral: Tümlev (O.S.) Nilpotent: Sıfırgüçlü
Integrating Factor: Tümlevleyen Çarpan Noncooperative: îşbirliksiz
Intercept: Kesi (O.S.) Nonsymmetric: Bakışımsız
Interior: Iç Norm: Düzgü
Intersection: Kesişim Normed Space: Düzgülenmiş Uzay
Into: îçine Nullity: Boşluk
Intransitive: Geçişsiz Nullspace: Boş Uzay
Inverse: Evrik
Irreducible: indirgenemez —O—
Irreflexible: Yansımasız
Objective: Amaç
Isolated Point: Yalıtılmış N o k t a
Objective Function: Amaç İşlevi
Isomorphism: Denkeşyapı
Obtuse Ângle: Geniş Açı
Iteration: Yineleme
One to One: Bire bir
Onto: örten
— L—
Operation: İşlem
Latent Root: Özgül Kök Operator: îşlemleyici
Lattice: örgü (O.S.) Optimization: Eniyileme
Leading Principal Minör: ö n c ü Asal Alt Belirten Optimum: Eniyi
Lexicographic Order: Sözlük Sıralaması Order: Sıra
Limit: Erey (O.S.) Ordered Pair: Sıralı ikili
Linear: Doğrusal Ordering: Sıralama
Linear Combination: Doğrusal Bileşim Origin: Baş nokta
Linear Equation System: Doğrusal Denklem Diz- Orthagonality: Dikey lik
gesi
Linear Manifold: Doğrusal B ü k l ü m (O.S.) — P—
Linear Space: Doğrusal Uzay
Parallel: Koşut
Local: Yerel
Parallelogram: Koşutkenar
Localization: Yerseme
Parameter: Değiştirgen (O.S.)
Lower Hemi Continuity: Alt Yarı Sürekli (T.B.)
Partial Derivative: Tikel T ü r e v (O.S.)
Lower Semi Continuity: Aşağı Y a r ı Sürekli (T.B.)
Partitioning: Bölüntüleme (H.S.)
Permutation: Değiş tokuşlama, yer değiştirme
— M—
Phase: Evre
Manifold: Büklüm Phase Diagram: E v r e Çizgesi (ya da evre çiziti)
Mapping: Eşleme, Gönderme (O.S.) (O.S.)
Matrix: Dizey (0-S-) Pole: Ucay
Maximum: Ençok Polyhedral : Çok yüzeyli
Maximize: Ençoklama Polyhedral Cone: Çok yüzeyli koni
Measure: Ölçü Population: Kitle
Mechanism: Işlerge Principal Minör: Asal alt belirten
Minimize: Enazlama Principal Submatrix: Asal alt dizey
Minimum: Enaz Program: Çizeyleme (O.S.)
Moment: Kolcuk (O.S.) Projection: İzdüşüm
490
— Q — Spanning Set: Yayma Kümesi
Spectrum: Izge (O.S.)
Qu.aira.tic: Karesel
Stability: Kararhlık, kalımlılık (O.S.)
Qualitative Calculus: Nitel Hesap
Standard: ö l ç ü n (O.S.)
Quasi: Benzer (T.B.); - tmsi
Starred: Yıldızlanmış
Quasi Convex: Dışbükeyimsi
State: D u r u (O.S.), D u r u m
Quasi Concave: Içbükeyimsi
Stalio: Durağan
Quasi Dominant Diagonal: Egemenimsi Köşegenli
Stationary: Durgun
Steady: Tutunur (O.S.)
— R —
Steady State Solution: Tutunur Duru Çözümü
Radius: Çap ( T u t u n u r D u r u m Çözümü)
Random: Rastlansal Strictly: Kesin
Range: Ardalan Sufficient Condition: Yeterli Koşul
Rank: Aşama (H.S.) Superadditive: Üst toplamsal
Rational: Kesirsel Supporting Hyperplane: Destekleyici Çoklu Düz-
Real: Gerçel lem
Recession Cone: Uzaklaşma Konisi Surjection: Birebir Örten Eşleme
Reciprocal: Ters Symmetric: Bakışımlı
Reducible: İndirgenebilir System: Dizge
Refinement: İnceltmek
• — T —
Reflexive: Yansımalı
Relation: Bağıntı Tangent: Teğet
Restriction: Kısıtlama Tautology: Doğrusal Geçerli ö n e r m e (T.G.)
Ring: Halka Topology: llinge (O.S.)
Rom: Satır Topological Space: İlingel Uzay
Row Dominant Diagonal: Satır Egemen Köşegenli Total Derivative: Toplam Türev
Trace: îz
— S — Transformation: Dönüştürme, D ö n ü ş t ü r ü m (O.S.)
Dönüşüm
Saddle Point: Eğer Noktası Transitive: Geçişli
Scalar: Sayıl Transpose: Devrik
Scalar Product: Sayıl Çarpım
— V —
Semigroup: Yarı Öbek
Seperable Space: Aynmlanabilir Uzay Unbounded: Sınırsız
Seperation: Ayrımlama Uniform: Tek düze
Sequence: Dizi Unipotent: Tek Güçlü
Serie: Seri Union: Birleşim
Shift Operatör: K a y m a İşlemleyicisi Unique: Birtek
Set: K ü m e Unordered Pair: Sıralanmamış Çift
Simple Root: Yalın K ö k Upper Semi Continuity: Ü s t Y a n Süreklilik
Simultaneous: Eşanlı, Eşçözümlü Upper Semi Continuity: Yukarı Y a n Süreklilik
Singular: Tekil
— V _
Singleton: Tek Terimli
Skevl Symmetric: Çarpık Bakışımlı Variation Method: Değiştirme Yöntemi (O.S.)
Smooth: Düzgün Vector: Yöney
Solution Set: Çözüm Kümesi Vector Space: Yöney Uzayı
Span: Yayılım Volume: Oylum
491
Dİ2İN
— A — B a s a m a k Bölgesi 368
Basit Dizey 101
Abel ö b e ğ i 46, 47, 48, 50
Basit Satır İşlemleri 99, 102
Açık K ü m e 176, 275, 336
Basit S ü t u n İşlemleri 99
Additivity Bk. Toplamsalhk
Başlangıç Koşulu 403, 419, 431, 439, 443, 444,
Alan 48, 49, 366, 369
450, 456
Alt Belirten 89, 469
Alt Dizey 83, 84, 478 Belirlenmemiş Katsayılar Yöntemi 383, 418, 453
Alt K ü m e 24, 25, 45 Belirli Tümlev 377
Alt Uzay 61, 62 Belirsiz T ü m l e v 377
Alt Tümlev 375 Belirten 89-97, 440, 478, 479
A n a Bileşen 6, 7 Belirtik İşlev 231
A r a Değer Teoremi 197 Belit 8, 9, 34, 369, 370
Aralık 176, 398 Benzer Dizey 136, 137
açık 176 Biconditional Proposition Bk. Karşılıklı Koşullu
Önerme
kapalı 177, 282, 286
Ardalan 38, 69 Bileşik ö n e r m e 6, 7, 10, 11, 14
Ardalan U z a y ı 69 Birim öğeli H a l k a 48
Asal Alt Belirten 143, 145, 146, 480 Birimli Yarı Öbek 44
Asal Alt Dizey 143 Birleşim 26, 45
A ş a m a 69, 103, 104 Bitişik Dizey 108
Axiom Bk. Belit Bolzano Teoremi 197
Axiom of Extension Bk. Kaplamsallık Beliti Boş K ü m e 25
A y ı r t k a n Öğe 72, 76 Boş Uzay 69
Ayrık 26, 466 Bölüntüleme 26, 27, 37, 83-85, 122, 155, 370, 371
Ayrık Derlem 26 Brouwer Teoremi 198
Aynştınlabilir Dizey 155-157, 159 Brauer-Solow Koşulu 168, 169
Ayrıştırılamaz Dizey 155-137, 159 Büküm Noktası 288
Yatay 288, 289, 290
— B — Yatay olmayan 288, 289
Büzülme 468
Bağıntı 24, 25, 33-37, 39, 51
Bağlaşık 36 —C—
Bakışımlı 35 C 1 Sınıfı 212
Bakışımsız 35 C2 Sınıfı 212
Geçişli 36 Casorati Belirteni 440, 441, 447
Geçişsiz 36 Casorati Dizeyi 440
Güçlü Bağlaşık 36 Cauchy-Bunyakovski-Schwarz Eşitsizliği 59, 60
T a m 36 Cayley-Hamilton Teoremi 133
Ters Bakışındı 36 Complement Bk. Salt Tümleyen
Yansımalı 35 Compound Proposition Bk. Bileşik Önerme
Yansımasız 35 Conditional Proposition Bk. Koşullu Önerme
492
Conjunction Bfc. T ü m e l Evetleme Doğrusal Cebir 42, 49, 51, 141, 226
Contradictory Proposition Bk. Çelişik önerme Doğrusal Bağımsızlık (Bağımlılık) 64, 103, 117,
Contra Positive Bk. Ters Karşıt 137-139, 228, 414, 416, 423, 427, 429, 440
Converse Bk. Karşıt Doğrusal Bileşim 62, 63, 415, 423, 440
Cramer Kuralı 125, 126, 251, 257 Doğruluk Değeri 8, 9, 14, 15
Doğrusal Denklem Dizgesi 111-132, 172-174,
- ç- 340
Çapraz T ü r e v 214 Doğrusal D ö n ü ş t ü r m e 68, 69, 129
Çelişik ö n e r m e 6, 9 Doğrusal Eşitsizlik 172
Çelişki Bulma 20 Doğrusal Eşitsizlik Dizgesi 172, 174, 175
Çelişkili 19 Doğrusal Geçerli Önerme 8, 9, 10, 16
Çıkarım 15 Doğrusal K a n ı t l a m a 17
Çoklu Düzlem 179, 180, 181 Doğrusal Proglamlama 185, 349
Ayırıcı 181 Doğrusal Olmayan Programlama 349
Destekleyici 182 Doğrusal Tektürel 52, 53
Sınırlayıcı 181 Doğrusal Türevsel Işlemleyicisi 414
Çok Yüzeyli K ü m e 183 Dolaylı Kanıtlama 19
Çözüm Kümesi 112 Domain Bk. ö n Alan
Dönem Çözümlemesi 435
— D — D u r a ğ a n Y ö n t e m 248, 262, 352
Değil 19 D u r a ğ a n Bilgi 253
Denklik Bağıntısı 36, 37 D u r g u n N o k t a 290
Denklik Sınıfı 37 Düzensiz T ü m l e v 386-388
Devrik 54, 81, 93 Düzgü 60, 89, 421, 468
Dışbükey 299, 312, 322
— E —
Kesin 77
Dışbükey K ü m e 177-183 Egemen Köşegenli Dizey 475
Disjoint Bk. Ayrık Egemenimsi Köşegenli 475
Disjoint Collection Bk. Ayrık Derlem Eğer Noktası 294, 297, 347
Disjunction Bk. Tikel Evetleme E ğ i m Yöneyi 214, 216, 283
Dizey 68, 72, 85, 421, 472 Eksi Olmayan Kare Dizey 154, 160
Alt Üçgen 83 E n B ü y ü k Alt Smır (Ebas) 375
Bakışımlı 81, 136, 139, 148, 246, 355, 356, E n K ü ç ü k Ü s t Sınır (Eküs) 375
470, 474 E n a z Değer 272, 273, 274, 277, 291, 292, 321, 322,
Birim 80 331, 332
Çarpık Bakışındı 81 Enaz Noktası 290, 291
Evrik 103, 108-110, 237 Ençok Değer 271, 277, 286, 291, 292, 312, 321,
Kare 79, 89, 93, 96, 103, 104, 154 322, 331, 332
Köşegen 80, 129, 130, 137, 138, 330, 456 Güçlü 273, 291
Satır B a s a m a k Biçim 102, 104, 105, 107 Tümel 271, 272, 273
Satır E n Basit Biçim 104, 105 Yerel 274, 290, 291, 336
Sayıl 80 Zayıf 274
Tekil 103, 104 E n ç o k Noktası 290, 291
Ü s t Üçgen 83 Eniyileme 268, 271, 326, 340, 352
Dizeyin Üsseli 423 Equivalance Relation B k . Denklik Bağıntısı
Dizi 187 Erey 187, 189, 191-194
Iraksak 190 Tektaraflı 192
Salınır 190 Eşçarpan 89, 94, 478
Sonsuz 187 E ş Doğrusal 63 (dipnot)
Yakınsak 189 E ş Doğrusal Olmayan 63
493
Euler Teoremi 219 Soldan Dağılmalı 43
Evrensel K ü m e 25, 27 Yer Değiştirmeli 42, 46, 47, 72
Evrik 13, 43, 71, 437 İşleyebilirlik Koşulu 164
Sağ 71 İşlev 33-41
Sol 70 Artan 377
Azalan 377
— F —
Bileşke 38, 40
Fallaey Bk. Geçersiz Birebir 38, 40
F a r k Denklemi 435-461, 464, 467, 468, 470 Birim 38
Bayağı 438 Doğrusal 51, 52
Doğrusal 439, 441, 445, 446, 449, 450, 454, E v r i k 38, 40, 231, 239, 240, 249
455, 475 Örten 38, 40
Fark İşlemleyicisi Aralığı 435, 436 Tekdüze 377
Function Bk. İşlev Tektürel 219
İşlevsel Bağımlılık 228
— G — İşlevsel Bağımsızlık 226-230
Geçerli 15 İz 97
Geçersiz 15 İzdüşüm 60
Gecikme tşlemleyicisi 436, 438 İzge 129, 130
Gerekli Koşul 12, 13, 286, 292, 294, 311, 320, 328
329, 333, 336, 464, 472, 474, 475 — J —
Genişletilmiş Dizey 91, 118 Jacobi Belirteni 228, 391
Göreli Tümleyen 27 Jacobi Dizeyi 226-228, 246, 354, 468, 478, 483
Görüntü 38, 40
— K —
— H—
Kalan 281
Haber Tümcesi 5 K a p a k K ü m e 176
H a l k a 47, 48, 50 Kaplamsallık Beliti 24
Hawkıns-Simon Koşulu 162-168, 477 Kararlılık 463-484
Hesse Dizeyi 215, 283, 312, 321, 336, 358 T ü m e l 464, 465, 466, 467, 468, 469, 470, 471
Yerel 464, 465, 466
Kararlımsı Dizge 466
I m a g e Bk. Görüntü Karesel Biçim 141-148
Intersection Bk. Kesişim Belirli Olmayan, Kesinimsi 146
Inverse B k . E v r i k Kesin artı 142, 143, 145, 146
Kesin Eksi 142, 143, 145, 146
- t - Yarı Kesin Artı 142, 143, 145, 146
İ ç 176 Yarı Kesin Eksi 143, 145, 146, 330
îçsel Çarpım 59 Kârlılık Koşulu 165
î ç Çözüm 327 Karşılama İlkesi 269, 464, 478, 479, 482
İkili Bağıntı 34 Karşılaştırmalı Durağan Y ö n t e m 252, 253, 359,
İndirgenebilir Dizey 155 478, 481, 482
İndirgenemez Dizey 155 Karşılaştırmalı Durağan Bilgi 253, 261
İndirgenmiş Biçim 249 Karşılıklı Koşullu önerme 14
İ s t e m İşlevi 37, 249 Karşıt 13
İşlem 26, 27, 42 Kartesgil Çarpım 33, 34, 175, 389
Dağılmalı 43, 79 Katlı Tümlev 389, 390
İkili 42 K a y m a İşlemleyicisi 436, 437, 438, 447
Ortaklaştıncı 43, 45, 46, 72, 79 Kesikli değişken 435, 436
Sağdan Dağılmalı 43 Kesin A r t a n İşlev 209, 377
494
Kesin Artı işlev 466, 467 Önalan 37, 277
Kesin Azalan İşlev 209 Öncü Asal Alt Belirten 144, 145, 476
Kesişim 26 ö n c ü Asal Alt dizey 144
Kısıt Nitelendirmesi 337 ö n e r m e 5-22
Klasik Programlama Sorunu Önerme Eklemi 6
Birinci 309, 311, 314 ö r t ü k işlev 231, 233, 478
ikinci 317, 318, 320, 321, 322 Teoremi 231, 253, 398, 410, 478
Koşullu ö n e r m e 12, 14, 17, 20 ö z Alt K ü m e 24
Köşe Çözümü 327 Öz Alt Uzay 62
Krasovskii Teoremi 468 özdeşlik Dönüştürmesi 70
Kuhn-Tucker Koşulları 336, 337, 341 Özel Çözüm 403, 450-454
Özerk Dizge 463, 466, 467, 468
— L—
Özgül Değer 129, 130, 133, 136, 141, 143, 148,
Lagrange Çoğaltanı 308, 330, 332 425, 426, 429, 430, 456, 457, 472, 474, 475,
Lagrange Denklemi 308, 334, 336, 339-341, 356
476
Lagrange'gil D u r g u n N o k t a 310, 312, 320, 328
Özgül Denklem 130, 417, 448, 449, 452, 472, 473,
Lebesque ö l ç ü m ü 370
475, 476, 480
L ' H o p i t a l Kuralı 241
Özgül Uzay 129
Leontief Modeli 152-154, 161-165, 168, 169, 461
ö z g ü l Yöney 129, 130, 131, 133, 141, 425, 426,
Fiyat Dizgesi 154, 165
429, 430, 456, 457, 477
Miktar Dizgesi 153
Lipschitz Koşulu 399, 410
— P —
Logically E q u i v a l e n t Bk. Mantıksal Denk
L y a p u n o v işlevi 467, 468, 469, 470, 471 Partion Bk. Bölüntüleme
Perron-Frobenius K ö k 159, 160, 169, 170, 476,
— M— 477
Mantıksal Denk 10 Perron-Fıobenius Teoremi 159, 476
Matematiksel Y a p ı 44, 45, 46, 48, 49 Power Set Bk. Üskümesi
Mutluluk Noktası 342 Proper Set Bk. özalt Küme
Proposition Bk. Önerme
—N—
Necessary Condition Bk. Gerekli Koşul
—R—
Negation Bk. Değil Range Bk. Ardalan
Nitel hesap 262-265 Relative Complement Bk. Göreli Tümleyen
Normalleştirilmiş ö z g ü l Yöney 131 R o u t h - H u n v i t z Teoremi 472, 474, 475, 481,
NP - Dizeyi 474 Rolle Teoremi 208
Null Set Bk. Boş K ü m e
— S —
— O — Sabit İşlev 209
O l m a y a n a Ergi 19 Sabit Tümleyen 27
Ordered P a i r Bk. Sıralı İkili Sarrus Kuralı 91
Satır B a s a m a k (dizey) 101, 102
—Ö - Satır Denk (dizey) 101
ö b e k 44, 45, 46 Satır Egemen Köşegenli Dizey 475
Obeksi 44 Schur-Cohn Teoremi 475
ö ğ e 24, 26, 33, 44 Sayıl Çarpım 59, 75
Birim 43-49, 80 Seriler 277
Evrik 43-47 Maclaurin 280
Sıfır 43, 68 Sonsuz 277
Ölçülebilir K ü m e 366, 369 Taylor 277, 280, 281
ö l ç ü n T a b a n 66 Yakınsak 277, 278
495
Sıçrama Süreksizliği 194 Doğrusal 397, 398, 431, 432, 472
Sınır 176 Sabit Katsayılı 397, 403, 410, 411, 413, 418,
Sınır Noktası 176 432
Sınırlı Dizi 188 Tektürel 398, 400, 401, 411, 413, 415, 416
Sınırlı K ü m e 177 Tikel 396
A l t t a n 177 Türevsel Denklemlerin Çözümü 397-410
Ü s t t e n 177 Belirtik 398
Sıralı İkili 33, 34, 39, 45 Ö r t ü k 398
Subset Bk. Altküme
Sufficient Condition Bk. Yeterli Koşul
l
Sürekli işlev 194, 216 U ç Değer 271, 275
S ü t u n Egemen Köşegenli Dizey 474 U ç Değer Teoremi 196
Union Bk. Bileşim
— T—
_ Ü -
T a b a n 66, 69, 72
Üs Kümesi 26, 50
T a m a m e n Ayrıştınlabilir Dizey 155, 159
Üs Serisi 278
Taylor Açınımı 280, 281, 290, 291, 479, 482
Üst Tümlev 375
Tekil Dizey, 103
Tektürel Dizge 112, 420, 441 — V—
Temel Çözüm 120
Valid Bk. Geçerli
Temel Çözüm Kümesi 441
Venn Çizelgeleri 27, 31
Temel Dizey 423, 424, 427
Viner-Wong Teoremi 361
Ters Karşıt 13, 19
Ters T ü r e v 376, 377 — W —
Tikel Evetleme 7 Wronski Dizeyi Belirteni 415, 423, 440
Tikel Toplam Türev 226
Tikel T ü r e v 212, 214, 215, 216, 225 _ Y—
Topak Küme 177 ^ Yalın ö z g ü l Kök 130
Toplam T ü r e v 221, 481 Yapısal Biçim 248
Toplam Türevsel 221, 223, 224, 226 Y a n Öbek 44, 45, 47, 49
Toplamsalhk 52, 53 Y a n Uzay 181
Totoloji Bk. Doğrusal- Geçerli önerme Açık 180
Tümel Evetleme 7 Yayılım 63, 64
Tümlev 366, 373-394, 400, 402 Yer Değiştirme Dizeyi 158
Tümlevde Değişken Değiştirme Yöntemi 390 Yer Değiştirmeli H a l k a 48
Tümlevde Parçalı Tümlevleme 382 Yer Değiştirmeli öbek 46
Tümlevde Kesirli ifadelerin Tümlevi 383 Yeterli Koşul 12, 13, 292, 293, 296, 311, 321, 464,
Tümlevlenebilir 375-378, 391 467, 472, 474, 475
Tümlevlenen 375 Young Teoremi 216, 225, 406
Tümlevleme Ereyi 375 Yöney 48, 54-60, 173, 175, 455, 456
Tümlevleme Aralığı 373, 375 Dikey 60
Tümlevleyen Çarpan 401 Satır 54
Türev 200-206, 376, 401 Sütun 54
Türevlenebilirlik 200, 201, 203 Yöney Uzayı 49, 51, 54, 55, 60-63, 69
Türevsel 221, 222, 227 Yöneyin B o y u 59, 60
Türevsel Denklem 396, 423, 425, 464, 467, 468, Yöre 175, 176, 190, 465
470, 471, 479
Bayağı 396, 398 — Z —
Birinci sıra 398, 399, 403, 405, 409 Zarf Teoremi 359, 361
Değişken Katsayılı 397, 398 Zincir Kuralı 210, 216
496
Fiyatı : 410 TL,