Professional Documents
Culture Documents
S E L Ç U K l^U D Ö N EM İ
K E R V A N S A R AY.il A RI
• %ı
Anadolu
Selçuklu Dönemi
Kervansarayları
E d itö r
Hakkı Acun
< ^ l>
Si ^ ..
^ İHiilÎSItSİl
®T.C. KULTUR VE TURİZM BAKANLIĞI
KÜTÜPHANELER VE YAYIMLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
3101
466
ISBN 978-975-17-3273-6
www.kulturturizm.gov.tr
eposta: yayimlarrakülturturizm.gov.tr
ISBN 978-975-17-3273-6
Yapım
MN Tanıtım Pazarlama Limited Şirketi
(0312) 384 41 27
Grafik Uygulama
Ali Çınkı
Kapak Fotoğrafı
Abdullah Karacağ
Avanos Sarı Han
Birinci Baskı
2000 Adet
Baskı:
Öncü Basım Yayım Tanıtım Ltd. Şti.
Kazım Karabekir Cad. Ali
Kabakçı ¡ş Hanı No: 85/2 iskitler / Ankara
T: (0312) 384 31 20
M \ c r r jr : ^ ^ ^
* -ı-T
'••>%. c ^ > .^ j
• I'''»
? ■- -1
*‘**i
-r« -.
■N ^ * '•« ’
■* V . •> • ' »
'V * S ¿ .
Önsöz
Günümüzde iletiş im in sağladığı hızlı gelişm e ile birlikte s ü r d ü r ü le b ilir k ü ltü r e l kalkın m anın yolu,
kültü rel dışa açılm a pro g ra m la rın d a n geçm ekted ir. K üreselle şm e, k ü ltü r e l ka lkın m anın öncelikli
konumunu daha da g ü ç le n d irm iş tir. Kültür, sanat, edebiyat ve bilim alanındaki ge lişm e le rin öne
mini kavrayabilen, ku ru m la rın ı bu doğru lt uda yenileyebilen to p lu m l a r uygarlığın ş ekille nm e s in d e
de rol oynayabileceklerdir.
Türk yayıncılığının evrensel düzeyde rekabet ed eb ilir hâle gelm esi; ancak değişim in gücünün kav
ranması ve özel yayıncılığın s e k tö re l bir güç olmasıyla sağlanacaktır. Bu anlayışla yayın p ro g ra m ı
mızı yeniden yapıla ndırarak yolumuza devam ediyoruz. Ülkemizin zengin tarihf, k ü ltü re l ve s a n a t
sal birikim ini koru m ak, yaşa tm a k ve ta n ıtm a k için bir yandan dışa açılma pro je le rini yoğun b iç im
de yürütü rken; diğe r yandan k ültü r, sanat ve edebiyatımıza ilişkin özgün ve nitelikli eserle ri okurla
buluşturmayı sürd ürüyoruz.
Anadolu Selçuklu uygarlığından bize m ira s kalan han, ham am, cami, medrese, im aret, köprü gibi
eşsiz m im a ri ve sanat ş ah ese rle rinin en ön e m lile rin d e n biri şüphesiz ki kervansaraylardır. T a rih f
ipek Yolu’ nun Anadolu coğrafyasındaki güzergâhları üzerinde belli a ra lıkla rla k uru la n ve d ö n e m i
nin âdeta beş yıldızlı otelleri gibi hizmet sunan kervansaraylar; başta kon aklam a ve barınma olm ak
üzere beslenme, sağlık, bakım, onarım, re h b e rlik ve ibadet donanımına sahip olan sosyal yardım
ve kültü r kuruluşlarıydı.
Yaklaşık 150 kadarı g ü nü m üze ulaşmış olan kervansaraylarımızı, m im a ri öze llikle rin den, k ü ltü re l
ve sosyal boyutlarına ve tic are t hayatında oynadıkları role kadar her yönüyle ele alan derli toplu,
prestij nitelikte bir başvuru kaynağının dilimizde bulunmayışı, bu çalışm anın yapılmasını zorunlu
kılmıştır. "Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları" adlı bu yayınımızın, T ürk k ü ltü rü n e özgü
anıtsal yapıların ulusal ve evrensel düzeyde tanıtılmasına katkı sağlaması ve bu konuda yapılacak
başkaca çalışm aları teşvik etm esi en büyük dile ğim izdir. Özverili çalışmalarıyla eserin ortaya çık
masını sağlayan de ğerli hocalarımıza ve emeği geçen herkese t e ş e k k ü r ediyorum.
E rtuğrul GÜNAY
K ü l t ü r v e Turizm Bakanı
içindekiler
GİRİŞ
■ Giriş 13
Prof. Dr. Hakkı Acun
■ Alay Han 51
Prof. Dr. Bekir Deniz
■ Altunapa Hanı 77
Prof. Dr. Remzi Duran
■ Konya Kızılören Hanı 89
Prof. Dr. Haşim Karpuz
■ Hekim Han 105
Yrd. Doç. Dr. Nurşen Özkul Fındık
■ Mübarizeddin Ertokuş Kervansarayı 123
Doğan Demirci
■ Aksaray Sultan Hanı U1
Prof. Dr. Aynur Durukan
■ Çardak Han 161
Doç. Dr. Kadir Pektaş
■ Tuzhisar Sultan Hanı 175
Doç. Dr. Yıldıray Özbek
■ Zazadin Han (Sadeddin Köpek Kervansarayı) 195
Arş. Görv. Mustafa Önge
■ Avanos Sarı Han 211
Dr. Abdullah Karaçağ
■ Eğirdir Han 237
Yrd. Doç. Dr. Rüstem Bozer
■ Tokat-Pazar Mahperi Hatun Kervansarayı 255
Arş. Görv. Sarkan Sunay
■ Susuz Han 273
Ydr. Doç. Dr. A. Şevki Duymaz
■ Ak Han (Goncalı Hanı) 287
Doç. Dr. Ahmet Ali Bayhan
■ incir Hanı 305
Prof. Dr. Rahmi Hüseyin ÜnaL
■ Ağzıkara Han 321
Prof. Dr. Bekir Deniz
■ Obruk Hanı 347
Prof. Dr. Ali Baş
■ Karatay Hanı 359
Prof. Dr. Mustafa Denktaş
■ Ebû'l-Mücahid Yusuf Hanı 381
Prof. Dr. Mehmet Özkarcı
V
f t v s f ', , .
îi^'.'''\
GİRİŞ
Türkçe ve İngilizce olarak ayrı ayrı yayımlanması plânlanan tek ciltlik bu kitapta,
Anadolu Selçuklu Kervansarayları tüm yönleriyle ele alınacak, hem alanın uzman
ları ve ilgili konularda uzmanlaşan Üniversite öğrencileri, hem de meraklı okuyu
cu kesimi için güvenilir bir başvuru kaynağı ortaya konulacaktı. Ortaya konulmaya
çalışılan bu kaynak, bol fotoğraf ve çizimlerle desteklenerek görsel malzemeyle
daha açıklayıcı bir hale getirilecekti.
Elinizdeki bu kitap söz konusu olan özelliklere sahip prestij kitabıdır. Bu kitapta 26
ilim adamının hazırladığı giriş, tarihçe ve 23 kervansaray yer almaktadır. Kervansa
raylar tipolojilerine ve önemlerine göre seçilmiştir. Yalnız kapalı kısımdan, yalnız
açık kısımdan, hem açık kısmı hem kapalı kısmı olan klasik plânlı ve münferit (iç av
lulu) plânlı kervansaraylar ile tarihi bilinen ilk kervansarayla, ortasında köşk mesci-
Sivas, E ğ ri K ö p rü IH. A c u n l
Köklerini Asya'daki Karahanlı, Gazneli ve Büyük Selçuklu gibi Türk ille rin in Rı-
bat'larından alan Kervansaraylar, yo lla r üzerinde kurulan ve kamu yararına çalı
şan ticaret yapılarıdır. Kervansaraylar genelde bir deve yürüyüşü ile 7- 8 saatlik
mesafelere kurulurlardı ki, bu da yaklaşık olarak 35-40 km. lik bir mesafeye teka
bül ederdi. Bu mesafe yolun önemine göre a rta r veya azalabilirdi. Örneğin Sivas -
Kayseri yolu bugün 195 km. dir. Bu yol üzerinde, Sivas şehri içindekilerle birlikte
24 kervansaray bulunmaktaydı. Türk illerinden başka kü ltürlerde olmayan bu yapı
türü Anadolu Selçuklu kültürünü, güç ve kuvvetini en iyi aksettiren yapılardı. Ço
ğunlukla Sultan, vezir ve büyük devlet adamları tarafından yapılan kervansaraylar,
kale gibi sağlam, abidevi kesme
taştan yapılmış, döneminin süs
leme özellikleriyle bezeli, kita-
beli veya kitabesiz ticaret, sos
yal yardım ve bir kü ltü r mües-
seseleri idi. Bu yapılar içe risin
de veya yanında zamanın, insan
ve hayvanlarının her türlü ih ti
yacı karşılayacak: yiyecek içe
cek, bol su, mescit, hamam, kü
tüphane, baytar, doktor, berber,
her çeşit ta m ir ustası, rehber
gibi donanıma sahip idi. Kervan
saraylarda yazın kapalı mekân
larda hayvanlar açık m ekânlar-
A n a d o lu Selçuklu Dönemi K e rv a n s a ra y la rı
16
Kervansaraylar kesme taştan veya bazen de yer yer kullanılmış devşirme taştan
yapılmış büyük boyutlu kale gibi sağlam yapılardır. Yapının büyüklüğü ve plânı ile
ilgili olarak ya içinde veya yanında hamamları vardır. Ayrıca mescitleri ise ya giriş
üzerinde, ya bir odada veya avlu ortasında köşk mescit gibi yer alır. Bol su kaynağı
M alabadi Köprüsü İH. A cu n l ise içinde bulunan kuyu veya çeşme
den sağlanırdı. Bu yapılarda süsleme
döneminin özelliğini gösteren giriş
veya kapalı mekân taç kapılarında ve
çörtenlerde karşımıza çıkar. Yapıların
kullanımına gelince. Evliya Celebi’nin
belirttiğine göre ; kervansaraylara ge
len kervanlar akşam Ezan'ı okunm a
dan yani hava kararmadan içeri gir
mek zorundalar dı. Bazen başlarında
bulunan rehberleri tanıdıksa içeri alı
nabilirdi. Sabah Ezan’ı okunmadan
yani hava aydınlanmadan da dışarı çı
kamazlardı. Dışarı çıkmadan önce o r
taya bir tellal çıkar kervanların eksik
ve yitik bir şeylerinin olup olmadığı
sorulur, eğer bir eksiklik veya yitik
varsa, kapılar bu eksiklik giderilme-
Giriş ve Yol Haritası
M a la b a d i K ö p rü s ü İH. A c u n l
den veya yitik bulunmadan açılmazdı. Kervansaraylarda her tü r m illetten insan ka
lırdı. Kervansarayın büyüklüğüne göre bu kişiler veya kervanlardan üç ila yedi gün
hiç para alınmazdı. Bazı kervansaraylarda ise her zaman para alınırdı. Büyük prog
ramlı bu yapılarda sultan, vezir veya özel m isafirlerin kalacağı özel odalar da bulu
nurdu. Bu odaların bazılarında su ve helâ mekânları dahi vardı.
Anadolu Selçuklu yapılarında önemli bir yere sahip olan kervansaraylar, XII. yy.'ın
son çeyreğinden sonra yapılmaya başlanmış Selçukluların yıkılışına kadar devam
etmiştir. Bu yapıların. Beylikler ve Erken Osmanlı dönemine kadar azalarak yapımı
devam eder. A frika’nın Ümit B urnu’ndan dolaşarak Batı’dan Doğu’ya veya Doğu’dan
Batı’ya gidiş gelişler keşfedilince, ipek Yolu yavaş yavaş önemini kaybetmiş, kervan
saray yapımı azalmaya başlamıştır. Bu ticaret yapılarının, Osmanlı dönemiyle b ir
likte yollar üzerinde yapılmak yerine şehir merkezlerinde inşasına devam edilmiş,
bununla birlikte işlev ve plânları da değişime uğramıştır. Artık kervansaraylar yer
lerini Şehir Hanları, Bedestenler ve daha sonra Menzil H anlan’na bırakmıştır.
Bilenenlerin yanı sıra yeni yapılan a raştırm alar sonrasında günümüze kadar ge
len kervansaray sayısı 250 yi aşmıştır. Bunların bir kısmı tem el seviyesinde, bir
kısmı yıkık epey bir kısmı da sağlam durum dadır. Kervansaraylar üzerine bugüne
kadar yapılan derli toplu tek çalışma Kurt Erm an’ın yaptığı üç c iltlik Almanca ki
tabıdır. Ayrıca, 0. Aslanapa, Halil Edhem, M.K. Özergin, i. ilter, H. R. Ünal, C. Gü-
ran, A. Yavuz, A. Baş gibi ilim adamlarının da m ünferit çalışmaları vardır.
i t
if
Í*'
H '
1 -" -
-rT '
SELÇUKLU DÖNEMİ TÜRKLERDE
SOSYAL VE EKONOMİK HAYAT
S e lç u k lu a ile y a p ısı b ü y ü k ö lç ü d e O rta A s y a T ü r k a ile g e le n e ğ in e u y m a k ta d ır . * G.Ü. Gazi Eğitim F akültesi Tarih Eğitim i
A n ab ilim Dalı, rturan iag azi.ed u.tr
A ile , b ir m ille t in t e m e l k u r u m la r ın d a n b ir is id ir . B u d u n ve b o y d a n s o n r a t o p lu
m un en k ü ç ü k ç e k ird e ğ i o la n " a ile " M ille t i a y a k ta tu ta n en t e m e l ö ğ e le r d e n d ir . " G.Ü. Gazi Eğitim F akültesi Tarih E ğ iti
mi An ab ilim Dalı, g u ray0 ga zi.ed u.tr
B ir m ille t in s iy a s i, s o s y a l ve h u k u k i d u r u m u n u a n la m a k iç in ö n c e o m ille t in k ü
ç ük b ir n ü v e s i o la n a ile y e b a k m a k la z ım d ır.
Foto.: H. Acun
20 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
Aile çatısı erk e ği ve ç o cu kla rıyla beraber, o to p lu m u n bin le rce yıl gerid en gelen
''ta rih "\n \ bünyesin de ta ş ır "g e le c e ğ i" de O, inşa eder. T ü r k kadını ve ailesi geç
m iş y üzyıllardan, yaşa dığımız çağa k a d a r bu gö re v le rin i başarıyla yap ara k g e l
m iş tir . İngiliz d ü ş ü n ü r ü S tu a rt Mili, " B i r uygarlığın seviyesini ö lç m e k isterseniz
d e r h a l kad ınla rın ın hayatına bakınız." d e m e k te d ir . Kısaca " M i lle t l e r in uygarlık
seviyeleri de, kadına verdiğ i de ğ e rle o r a n t ı l ı d ı r . S e l ç u k l u ailesi içinde kadın
kocasının en önde gelen vekili ve y ard ım cısıdır. Bey a ile sind e dahi bu halin böy
le old u ğu g ö r ü lm e k t e d ir . Hatta tahta ge çm e k o n us u nd a valide hatun belirleyici
o l a b ilm e k te d ir . Örneğin T erken H a tu n 'u n M e likş a h 'ın ve fatından sonra üstle n-
E r z u r u m , Ç ifte M in a r e ll-l. A c u n ]
diği r o l b u n u g ö s t e r m e k t e d i r , ib n F a d L a n ' d a h a t u n u n B u lg a r h a n ın ın ya n ın d a
o t u r m a s ı ve h a n g ib i O 'n a a y rı h e d i y e l e r t a k d i m e d i l m e s i ve ib n Fa d l a n h i la t i h a
tu n a g i y d i r d i k t e n s o n r a d i ğ e r k a d ı n l a r ı n h a t u n ü z e r i n e g ü m ü ş p a r a l a r s a ç m a
la r ın d a n b a h s e t m i ş t i r / B u d u r u m u n T ü r k h a l k ı i ç i n d e g e n e l b i r h a l o l d u ğ u " s a ç ı
s a ç n n a k ” ve “ d a n s ı b a ş ı n a " g ib i d e y i m l e r i n o d ö n e m l e r d e n b u g ü n e k a d a r bu g e
le n e ğ in g e l d i ğ i n i g ö s t e r m e s i b a k ı m ı n d a n ö n e m l i d i r .
İ s la m i y e t Ö n c e s i T ü r k a i l e s i k a r ş ı l ı k l ı s e v g i ve s a y g ı e s a s ı n a d a y a n m a k t a y d ı . ¡bn F a dlan , S e y a h a tn a m e ’s in d e b a h s e t
tiğ i sacı s a ç m a a d e ti g ü n ü m ü z d e A n a d o -
Ana ba b a ve ç o c u k l a r a r a s ı n d a k i i l i ş k i y i h i m a y e , s e v g i ve s a y g ı t a y i n e t m e k t e y Lü’da b irç o k yö re d e g ö rü le n saçı sa çm a
a d e tin in ne k a d a r ö n c e le re daya nd ığın ı
di. T ü r k a ile h u k u k u n a g ö r e b a b a d a n s o n r a a i l e y i a n n e t e m s i l e d e r d i . E s k i T ü r k
g ö s te rm e k te d ir(İb n F a dlan , S e y a h a tn a
le r d e a n n e y e " ö g " d e n m e k t e y d i . A n n e n i n , a i l e d e k i y e r i b a b a n ı n d i ğ e r a k r a b a l a m e . İs ta n b u l 1975, s .48; Eröz, T ü rk A ile
si, s. 28).
r ın d a n d a h a ö n c e g e l m e k t e y d i . B a b a n ı n ö l ü m ü h a lin d e , m ira s a n n e y e d ü şe r,
® B a h a e d d in Ö gel, T ü rk K ü ltü rü n ü n G e
ç o c u k la rın v a s is i de A n n e o lu r d u . T ü r k t a r i h i n d e k a d ı n l a r ı n h ü k ü m d a r l a r ı n n a i
liş m e C a ğ la rı, M .E .B . Y a yın la rı, İs ta n b u l
bi o l a b i l m e s i de b u n u d o ğ r u l a y a n b i r u y g u l a m a d ı r . = 1997, s. 169
^ B a h a e d d in Ö g e l,"T ü rk A ile s in d e K a-
Türk kültüründe kadına verilen değerden dolayı "ana-baba, kan-koca” denirken "anne" Ayşe A fet İnan, A ta tü rk ve T ü rk Kadın
H akla rının Kazanılm ası Ta rih Boyunca
ismi "baba"dan önce gelmekteydi. Göktürklerde "anne" sözü "baba"dan önce kullanı
T ü rk Kadınının Hak ve G örevleri, M.E.B,,
lırdı, "Annenin öğüdünü al, babanın da sözünü dinle" veya Uyguryazıtında, "Anne ve ba İsta n b u l 1968, s.28
banın gönlünü oğlu ve kızı almaz" deyişlerinde hep "anne" önce söylenmekteydi.' " A li G üler, a .g .m ,,s.75
Kadının evlilik esnasında ve daha sonra aile içindeki d u r u m u n a b a kaca k o l u r '* M ehm et Eröz, T ü rk A ile si, s .15.
Selçuklu evleri iki katlı olup alt katta ahır, m utfak, a m b a r ve hizmetçi odaları, üst
katta da ev sahiplerinin o tu rm a ve yatmasına m ahsus da ire le r vardı. Odalar bir so
fanın etrafına yapılırdı. Selçuklu evlerine bir avludan g ir ilir ve ekseriya tahta bir
merdivenle bu katlara çıkılırdı. Şehirle rde dam şeklin de evler b u lu n m a kta idi.'^
Selçukluda da evli eşlerin ayrı bir evde veya çadırda k alm ala rı adettendi. Kubbeli
çadırlar daha sonra yerli m im a rid e de üslubun belirleyici öğesi olm uştu.
Sosyal Tabakalar
B u n la rın yanısıra "ta r ıg ç ıla r ", " e t m e k ç ile r " , "e tç ile r " , "koy sağkuçı(koyun südü
sağıcılar], k u l la r (köleler) ve kadın kölele r(cariye) de bu lu nm aktayd ı. Şarap s a t
mayı m e s le k e d in e n le r e " t im ç i" , t e r z ile r e "yiçi", ayakkabıcıla ra "e tü k ç i", d e r ic i
le re " e rü k le y ic i" , silah ve d e m ir im a li ile u ğ ra ş a n la ra " t e m ü r ç i ” , ok yapan u s ta
lara "okçı", yay k u r m a işiyle u ğ r a ş a n la ra "k u rg u ç ı" adı v e rilm e k te y d i. At s ü r ü
Selçuklu Dönemi Türklerde Sosyal ve Ekonomik Hayat ■ 25
cü kim selere "at s ü r g ü ç i", k oru ve m ezra a b e k ç ile rin e "ç o ru g k ı" adı v e r i l m e k K asgarlı M ah m ut. Divanü L û g a ti't-
Tü rk, Cev: B. Atalay, A nkara, 2006; R.
teydi. ilaç yapan ve ha lka v e re n le re "e m ç i" adı verilnnekte idi. Z e n a a t k a r la r a r a
Genç. K aşgarlı M a h m u t'a Göre XI. Yüzyıl
sında kap kaçak im a la tçılı ğıy la u ğ ra ş a n la r a "ayakçı", k u m a ş do ku y a n la ra "k ö - da T ü rk Dünyası, A nka ra . 1997, s.3 1 1-
313
zek" adını v e rm e k te y d i.” S e lç u k lu çağında t ic a re tle uğraşa n ö n e m li bir p a z a r
cılar sınıfının da o lu ş tu ğ u n u söyleyebiliriz. “ El-Câhız. S.92
Kültür Adamları
yaptırdı, bu nlara, kendi adına nisbeten "N iz a m iye " m e d re s e le ri adı verild i. Ni-
z a m ü T - M ü lk başta Bağdat o lm a k üzere Isfahan, Basra, Nişabu r, Herat, Merv,
Belh, M u s u l ve T a b e ris ta n 'd a k u r d u r m u ş , b u ra la rd a ders veren m ü d e r r is l e r ve
ö ğ r e n c ile r için, h e r yıl 600.000 d in a r para h a rcan m asını e m r e tm i ş ti r . S ö y le n ti
le re göre yalnız B a ğ d a t’taki Nizamiye m e d re s e s in i y a p tırtm a k için 60.000 d in a r
s a rf etm işti.
Muhyid din A ra b i'n in en büyük eseri Konyalı Sadreddin gibi büyük bir şeyhi ye
t iş t ir m e s i d ir . Sad red din Konevf, birç ok b a k ım la rd a n k e n dis ind en önce yetişen
İslâ m filo z o fla rın d a n a y rıla ra k yeni bir o k u l açmaya m uva ffa k olan büyük bir
T ü r k mutasavvıfıdır. Sadreddin Konevf, f ik ir l e r in i ve g ö r ü ş le r in i Nüsus, Fükuh
ve R is a le tü 'l- V ü c u t adlı e s e rle rin d e ortaya koy m u ştu . Mevlâna Celâ leddin R u m f
de Mesnevi, Divan-ı Kebir, Fih -i Ma Fih ve M e k tu b a t'ı ile bütün İslâ m dü nya s ı
nın kalbin i fethe diy o rdu . Yine A lâ ed din Keykubat devri b ilg in le r in d e n M ir s a d ü 'l-
ibad fi M ebde-i ile 'l Miad eseriy le N e c m e d d in Dâye, m a n t ı k v e ke lâ m a d a ir y a z -
dığı M e ta liü 'l-E n v a ' adlı eseriy le Kadı Sira ceddin , S e lç u k lu la rın büyük k o m u
Selçuklu içtimai düzeni içinde "ç o c u k " ö n e m li b ir neşe kaynağı ve ayrı b ir aile
statüsü getiren öge o la ra k g ö r ü lü r d ü . Doğum yapan b ir kadın ile baba olan bir
erkek sevinçlerinin bir nişanesi o la ra k m u ş t u l u k l a r v e r ir le r, ş e n lik l e r d ü z e n
lerlerdi. Çocuğun aile içindeki e ğ itim in d e de kız çocuğu anneye yakın ve onu ö r
nek alan, oğlan da babaya yakın ve onu ö rn e k alan b ir eğ itim ö ğ r e tim s ü r e c in
den geçerdi. Bazı d u r u m la r d a çocuğa doğduğu yerin adı kon u rd u . Ö rneğin S u l
tan Sancar bir se fe r sırasında S in ca r ş e h rin d e doğduğu için bu adın kon du ğu r i
vayet edilm ektedir.
Köymen, Alp A rsla n ve Zamanı, III, şi, cirit, çögen(çevgen) oyunu, top kap m a oyunu, satran ç, koşu yapma, yol y ü r ü
s.337-338; Köym en, Alp A rsla n ve Za m a
nı, II, s.352-354 me yarışı, dağdan kayma, dağa çıkm a ve inm e yarışı gibi o y u n la r ve e ğ le n c e le r
G ü n üm ü zd e a l ı ş k a n l ı k dışı o l a r a k g ö r ü l e b i l e c e k b ir t a r z d a , m e v l e v i l e r i n c e n a z e
m e r a s im i g ö s t e r i ş l i ve g ü r ü l t ü l ü idi. M e v l a n a ’ nın e m r i y l e h a lif e s i ve r e f ik i Seyh
S e la h ü 'd - d in 'in c e n a z e s i n d e b e ş a r e t ve n e k k a r e c i l e r b u l u n m u ş t u . C e n a z e n in
önünde k a la b a lı k b ir g ijy e n d e g r u b u ( m u k n ' yani o k u y u c u l a r g ru b u ) i l e r l e m e k
teydi. Bu k o n u d a A h i l e r a k s im s a v u n a r a k c e n a z e d e g ü r ü l t ü y a p m a m a y a öze n
g ö s t e r m e k te y d ile r .
Genel o la r a k S e lç u k lu t ü r b e l e r i n e t o p a r l a k veya t ü m s e k a n l a m ı n d a k ü m b e t d e
nir. Eski t ü r b e l e r i n ü s t ü k u b b e l i o l d u ğ u n d a n b ö yle d e n i l m i ş t i r . S e l ç u k l u t ü r b e
le rin in k u b b e l e r i s i v r id ir , ş e k e r c i k ü la h ı n a b e n z e r . M a r u f t ü r b e l e r ş u n l a r d ı r :
Dini Hayat
S e lç u k lu la r d ö n e m i n d e h a lk ı n ç o ğ u n l u ğ u it ik a d i o l a r a k s ü n n i İ s la m t e b a s ı n d a n
o lu ş m a k t a idi. T ü r k l e r a r a s ı n d a S ü n n i m e z h e b i n y a y ı lm a s ı n d a ş ü p h e s i z M â t u -
ridi ve i m a m H a n e fi g ib i İ s la m a l i m l e r i n i n e t k is i o l m u ş t u . D i ğ e r y a n d a n A b b a s i
H a lif e le r in in de T ü r k l e r l e aynı m e z h e p t e n o l m a l a r ı i l i ş k i l e r i n d a h a s ıc a k s ü r
m es in d e b ir s e b e p o l a r a k g ö r ü l e b i l i r . H a tta S e l ç u k l u S u l t a n l a r ı b a ş la n g ı ç t a n
itib a re n B a ğ d a t A b b a s i h a l i f e s i n i n a s k e r i b a k ı m d a n k o r u y u c u s u ve d e s t e k ç i s i
olm a k o n u s u n d a t it iz d a v r a n m ı ş l a r d ı r . A b b a s i h a l i f e l e r i M e m u n ve M u t a s ı m z a
m a n ın d a n bu yana d e v a m e d e n a k r a b a l ı k i l i ş k i l e r i de S e l ç u k l u l a r z a m a n ı n d a
a rt a r a k s ü r m ü ş t ü r .
30 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
Divan Edebiyatının T ü r k diliyle e s e r le r ve rm e s i daha ziyade XIV. yüzyıldadır. Bu Kaşgarlı M ahm ut, Divanü L û g a ti’t-
T ü rk, Cev: B. A talay, TTK A nka ra 1985
devirde be ylikler k u r u lm u ş , o z a n la r ve T ü r k ş a ir le ri beyle r ta ra fın d a n k o r u n ve TDK. A nka ra , 2006.
muştur. Bu devirde yetişen nam lı T ü r k ş a ir le r i Gülşehıri, Aşık Paşa, Kul Mesut, “ Fuat K öp rü lü , T ü rk Edebiyatında ilk
Hoca Mesut ve A h m e d f d i r . M utasavvıflar, s.217, 235, 2A1; Ham di
M ert. Hoca A h m e t Yesevi Hayatı F ik irle ri
ve H izm eti, A nka ra , s.40-^2
-4 ,-
t a s a v v u f c e re y a n ı k u v v e t l e n d i k t e n s o n r a b ir t a k ı m d e r v iş ş a i r l e r , h a l k t a rz ı n d a
İ l â h i l e r y a z a r a k T ü r k m e n l e r d e d i n f h e y e c a n y a r a t t ı l a r . B ö y le c e A n a d o l u ' d a m i l -
I f h a l k e d e b iy a t ı n ı n d o ğ m a s ı n ı s a ğ l a d ı l a r . A n a d o l u ' d a k i e d e b iy a t a m i l l f b ı r ç e h
re v e r d i r e n s e b e p l e r ş u n l a r d ı r : O rta A s y a 'd a M o ğ o lla rla a n la ş a m a y a n Oğuz
b o y la r ı n ı n A n a d o l u ' y a g ö ç e t m e s i ve T ü r k i y e ' d e T ü r k n ü f u s u n u n a r t m a s ı , yeni
g e le n g ö ç m e n l e r i n A n a d o l u ’ya d e s t a n l a r ı , t ü r k ü l e r i , ata s ö z le r i , h a lk h ik â y e l e
ri, ö z e t le m i l i r d i l l e r i ve k ü l t ü r l e r i y l e g e l m e l e r i , XIII. y ü z y ıld a M o ğ o l l a r ı n A n a d o
l u ’yu is t ilâ e t m e s i , h a lk a z u l ü m ve i ş k e n c e y a p m a l a r ı , A n a d o lu S e l ç u k l u h ü
k ü m d a r l a r ı n ı n T ü r k ve M ü s l ü m a n h a lk ı k o r u y a m a m a s ı , h a lk ı n bu y ü z d e n t e k k e
le r i n ve ş e y h l e r i n e t r a f ı n d a t o p l a n m a l a r ı , b a b a l a r ı n ve ş e y h l e r i n d in i T ü r k ç e
o l a r a k bu h a lk a a n l a t m a s ı , bu s u r e t l e m i l l f t a s a v v u f e d e b iy a t ı n ı n b a ş la m a s ı ,
A n a d o l u ’ da b e y lik k u r a n a ş i r e t b e y le r in in T ü r k ç e ’de n b a ş k a d il b i l m e m e l e r i , bu
Selçuklu Dönemi Türklerde Sosyal ve Ekonomik Hayat ■ 33
Ha lk e d e b iy a tın ın A n a d o l u ’ d a k i l id e r i Y u n u s E m r e o l m u ş t u r . Y u n u s E m r e de,
halk ş ii r l e r i t a r z ı n d a ya zdığı İ l â h i l e r i y l e A n a d o l u h a lk ı n ı n h â t ı r a s ı n d a y ü z y ı l l a r
boyunça y a ş a ya n b ü y ü k b ir h a l k ş a ir i o l a r a k k a l m ı ş t ı r .
M ü s l ü m a n la r ı n ib a d e t e t t i k l e r i b in a l a r ı n en b ü y ü ğ ü ç a m i d ı r . A r a p l a r ilk z a m a n
larda c a m i l e r e m e s ç i t d e r l e r d i , d a h a s o n r a ç a m ı k e l i m e s i n i k u l l a n m ı ş l a r d ı r , ilk
m e scit, M e d i n e ’de H a z r e t - i M u h a m m e t , ilk c a m i K a h i r e ’de M ı s ı r f a t ih i A m r ib -
n ü ’ l-As, ilk m in a r e de K a h i r e ’d e k i A m r İ b n ü ’ l - Â s C a m i ’ ine M e s l e m e t a r a f ı n d a n
y a p tırılm ış tır . Bundan so n ra bu ib a d e th a n e le r, M ü s lü m a n m e m le k e tle rin in
başlıça ya p ıla rı o l m u ş t u r .
Büyük S e l ç u k l u l a r d a n f a r k l ı o l a r a k A n a d o l u S e l ç u k l u l a r ı , İ r a n l I l a r d a n ve A r a p -
lardan ayrı, nevi ş a h s ı n a m ü n h a s ı r b i r S e l ç u k l u s a n a tı m e y d a n a g e t i r m i ş l e r d i .
1071 den s o n r a A n a d o l u ’yu f e t h e b a ş la y a n ve 1 0 7 5 ’te b i r d e v le t k u r a n A n a d o lu
S e lç u k lu la r ı n ın d a h a d o ğ r u s u T ü r k l e r i n o g ü n d e n b u g ü n e k a d a r A n a d o l u ’da
m eyd ana g e t i r d i k l e r i s a n a t e s e r l e r i n i n S e l ç u k l u s o s y a l hayatı ve e k o n o m i s i y l e
yakından a la k a lı o ld u ğ u m u h a k k a k t ı r .
N i z a m ü l - M ü l k , S e l ç u k l u l a r ı n d i r a y e t l i b i r d e v le t a d a m ı ve v e z ir i idi. P e k ç o k
m e ş h u r a lim iç in m e d r e s e l e r y a p m ı ş t ı r , a y r ı c a h e m e n h e r m e d r e s e y e z e n g in
va k ıfla r b a ğ l a n m ı ş m ü d e r r i s l e r i n ve ö z e l l i k l e ö ğ r e n c i l e r i n d e v le t e ve S ü n n i
g ö r ü ş le r e b a ğ la n m a s ı iç in p a r a , y i y e c e k ve g iy e c e k y a r d ı m ı s a ğ la n m ış tır.
M e d r e s e le r d e v le t g i r i ş i m i ve d e v le t p a r a s ı ile y a p t ı r ı l m ı ş t ı r . Bu d u r u m N ı z a -
m ü l - M ü l k ' ü n h e m b i r b a ş b a k a n h e m de e ğ i t i m b a k a n ı g ib i ç a lı ş t ı ğ ı n ı g ö s t e r
m e k te d ir .
Se lç u klu M e d r e s e s i m ü d e r r i s - ö ğ r e n c i i l i ş k i l e r i n d e b i r y e n i l i k g e t i r
m e m iş ti a m a ö ğ r e n c i s t a t ü s ü n d e bazı y e n i l i k l e r o l m u ş t u : Bu, m e d
rese ö ğ r e n c i l e r i n i n b ü y ü k b ir k ı s m ı n ı n ya tılı o l m a s ı ve bu a ra d
m ed re s e v a k f ı n d a n b u r s a l a b i l m e l e r i y d i . G e r e k S e l ç u k l u l a r g e r e k
se bunun a r k a s ı n d a n g e le n b e y l i k l e r z a m a n ı n d a A n a d o l u da S e l
çuklu g e le n e ğ in d e p e k ç o k m e d r e s e k u r u l m u ş t u r .
İslâm'ın, "insanların en hayırlısı in sanlar için en faydalı olandır." prensibi uyarınca İs “ E flâki, II, S.560
Daru't-Tıb ve Şifaiyye" gibi isimlerle anılırlar. İslâm tarihinde tıpla ilgilenmeyi Hz. bar, s.200).
Peygamber devrine kadar gö türm ek m üm kü nse de tam teşkilatlı ilk hastanenin hiç-
r f8 8 (M.707) tarihinde Şam'da Emevf halifesi Velid b. A bdülm elik tarafından tesis
edildiği bilinmektedir. Bununla beraber İslam hastanelerinin en parlak devri daha
sonra, Abbasiler döneminde gerçekleşmiştir. Nitekim Harun er-Reşid'in, yapılan her
caminin yanında bir hastanenin açılması için e m ir verdiği rivayetler arasındadır.
Abbasiler döne minde gelişen ha stane le r daha sonra hemen hem en h e r ta r a f t a va
kıf olarak ortaya çıktı. S e lç u k lu la r zamanında da ge lişm esin i devam ettiren bu
hastanelerden Sam, Bağdat, M usu l ve M a rd in ’de inşa edile nleri pek m eşh urd ur.
Hastaneler, S e lçu klu la r devrinin önemli sosyal yardım m üessese le ridir. Anadolu
Selçukluları XII. yy. dan itibaren hastane yapmaya ba ş la m ışla r ve bu sağlık k u r u
luşlarına Daru'ş-şifa, Daru's-sıhha, Bim aris tan, M aristan gibi is im le r v e r m i ş le r
dir.“ Selçuklu hastaneleri başlangıçtan itibaren tıp ö ğ ren c ile rin e teori ve pratiği
beraber gösteren tıp fak ü lte le ri gibi çalışm ışla rdır. Mesela, Kayseri'de Gevher Ne-
sibe tarafından 602/1205'de, Sivas'ta İzzeddin Keykavus tarafından 614/1217'de
yaptırılan hastaneler, bitişiğindeki tıp m e d rese le ri ile yekpare bina la r olarak hiz
met görm üşle rdir. S e lç u k lu la r dönemin de Anadolu'da yapılan önemli D a ru 'ş-ş ifa -
lar şunlardır: Kayseri'de Gevher Nesibe (1206), Sivas'ta izzeddin Keykavus Sifaha-
nesi (1217), Divriği'de Turan Melik Darü'ş-Sifası (1228), Konya Darü'ş-Sifası (1219-
1236)“ , Çankırı'da Atabey Ce maleddin Ferruh Darü'ş-Sifası (1235). ik tis a dfve k ü l
türel bakımdan çok ileri bir d u ru m arzeden Selçuklu Devleti'nde tababet o d e r e
ce ehemmiyet kazanmıştı ki, hemen her şeh ir ve kasabada mevcut hastanelerde
tedavi meccani olup, her birinin büyük vakıfları vardır.
"Selç uklular, sağlık h iz m e tle rin i y ü r ü t m e k için sadece hastane yapmayı yete rli
gö rm e m iş le r, ne rede sıcak ve şifalı bir su kaynağı b u lm u ş la r s a orayı d e r h a l
im ar ederek bu su la rd a n istifadeyi d ü ş ü n m ü ş le r d ir . "
38 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
A h i l i ğ i n o rt a y a ç ı k m a s ı n d a S e l ç u k l u l a r ı n iç in d e b u l u n d u ğ u siy a si d u r u m u n z a
yıflığı ve b u n u n s o n u c u n d a a h â l i n i n k e n d i k e n d in e ö r g ü t l e n m e ih tiy a c ı e t k i l i o l
m u ş t u r . “ Kezâ g â z i l i k ve a l p l i k g e l e n e ğ i n e en u y g u n m ü e s s e s e y in e a h i l i k gibi
a k t i f b i r m ü e s s e s e o l a b i l i r d i . i l k a h f b i r l i ğ i n i n m â h iy e t i ve h a n g i k u r u m l a n n e t
k is iy le o l u ş t u ğ u k e s i n l i k k a z a n m ı ş o l m a m a k l a b e r a b e r , a h i l i k T ü r k i y e S e l ç u k
lu l a r ı d ö n e m i n d e A h f E vren ile O rta A n a d o l u ' d a g ö r ü l m e y e b a ş l a m ı ş t ı r . Öte
y a n d a n XI. y ü z y ıld a K u z e y Batı İ r a n ' d a " A h f adını ta ş ıy a n k i ş i l e r e r a s t l a n m a k -
t a d ı r . “ A h i l i ğ i n f ü t ü v v e t t e ş k i l a t ı y l a b e n z e r l i k l e r i o l m a s ı n a r a ğ m e n bazı y ö n l e
r iy le T ü r k k ü l t ü r ü n ü n ö z e l l i k l e r i n i t a ş ı m a s ı b a k ı m ı n d a n f ü t ü v v e t m ü e s s e s e s i n -
den a y r ı l m a k t a d ı r . D o la y ısıy la b ir T ü r k m ü e s s e s e s i o l a r a k g ö r ü l e b i l i r . "
A h f t e ş k i l â t ı A n a d o l u ' y a y o ğ u n T ü r k m e n g ö ç ü n ü n o ld u ğ u y ı l l a r d a y u r t e d i n m e
u s u l ü n ü n s o n u c u o l a r a k o r t a y a ç ı k m ı ş t ı r . “ A n a d o l u ' d a b a ş ta K ı r ş e h i r o l m a k
ü z e re K a y s e r i, Konya, N iğ d e , A n k a r a , A n t a ly a , B u r d u r , İ s p a r t a , M ila s , B u r s a ,
B a lı k e s ir , B ir g i, T ir e , L a d ik , A k s a r a y , Sivas, G ü m ü ş h a n e , B a y b u r t, E r z in c a n , E r
z u r u m , M u d u r n u , K a s t a m o n u , B o lu , A m a s y a , S in o p , G e re d e , Geyve, B e r g a m a ,
M a n is a , G ö lh ı s a r , M a r a ş ve E s k i ş e h i r a h f t e ş k i l a t ı n ı n ya yıld ığı g ö l g e l e r idi. A h f -
le r in B e y l i k l e r d ö n e m i n d e A n k a r a m e r k e z o l m a k ü z e re b ir s ü r e b a ğ ım s ı z o l
d u k l a r ı ve O s m a n lı D e v le ti z a m a n ı n d a B a lk a n l a r d a da t e ş k i l a t l a n d ı k l a r ı g ö r ü l
m e k t e d i r . ='
A h i l e r A n a d o l u ' n u n s o s y a l ve k ü l t ü r e l y ö n d e n k a l k ı n m a s ı n d a b ü y ü k paya s a h f p -
tirle r. ibn B a tû ta 'n ın if a d e s in d e n , a h ile rin m i s a f i r p e r v e r l i k ve y a r d ı m l a ş m a
ö z e l l i ğ i n i n ç a ğ ın a g ö r e h a y r a n l ı k d e r e c e s i n d e y ü k s e k o ld u ğ u a n l a ş ı l m a k t a d ı r . “
Cahız da bu f i k r i t e y it e t m e k t e d ir . “ E f l â k f D e d e M e n â k ı b n â m e s i ' n e g ö re a h f r e -
is le r i ile C e l e b i l e r a r a s ı n d a r e k a b e t g ö r ü l m e m e k t e d i r . “ A n c a k C la u d e C ahen,
Selçuklu Dönemi Türklerde Sosyal ve Ekonomik Hayat 39
"Bütün k o n u k la r ı n s o f r a d a n d o y a r a k k a l k m a s ı için
Yiyecek ve içe ce ğ i o l a b i l d i ğ i n c e iyi ve t e m i z h a z ı rla
Yemekte k o n u ğ u n iç e c e ğ in i e k s i k e t m e
Biri b it e r b it m e z d iğ e r i h a z ı r b u l u n s u n
Yemeğin ya n ınd a iç e c e k de h a z ı r o lm a z s a
O y e m e k y iy e n le r iç in z e h i r o l u r " “
Derece
S e lç u k lu e k o n o m i s i d e n i l i n c e a k la şu t e m e l u n s u r l a r g e l i r : T a r ı m , h a y v a n c ılık ,
t ic a re t ve s a n a y i. O rta As ya T ü r k s o s y a l h a y a tı n d a g ö ç e b e b ir h a y a t ta rz ı s ü r e r
ken z a m a n la T ü r k l e r y e r l e ş i k h a y a ta da g e ç m i ş l e r ve S e l ç u k l u ç a ğ ın a g e l i n d i
ğ inde a r t ı k y e r l e ş i k h a y a tın s a h ip o ld u ğ u u n s u r l a r S e l ç u k l u t o p l u m u n d a b u l u n
m a k ta y d ı. U y g u n la r d a n i t i b a r e n bu u n s u r l a r ı g ö r m e k m ü m k ü n d ü r . T ü r k l e r İ s l a
40 Anadolu Selçuklu Dönenni Kervansarayları
T ü r k l e r h a y v a n l a n e h l i l e ş t i r m e k t e m a h i r id ile r . C â h ız 'ı n b i l d i r d i ğ i n e g ö re , B i r
çok av ha y va nın ı e ld e b e s liy o rlar, yabani ku şla rı e ğ ite b iliy o rla rd ı. B e y g ir e
" h ö s t " , d işi de v e y e " o h h " , e r k e k deveye " ı h h " k a t ı r ve e ş e ğ e " d e h , ç ü ş " d e n d i ğ i
zaman h a y v a n l a r k e n d i l e r i n e s e s l e n i l d i ğ i n i a n l a y a r a k bu se s i t a n ı r l a r , it a a t
e d e r l e r d i . T ü r k atını k e n d is i y e t i ş t i r i r , ha y va n h e n ü z ta y ik e n on u is m iy le ç a ğ ı r ı r
ve t e r b iy e e d e r d i. A t ı n ı n adını s ö y l e r s e at o n u t a k i p e d e r, k o ş a r s a atı da k o ş a r
dı.“ K a ş g a r lı at için " A t T ü r k ' ü n k a n a d ı d ı r " der.*'
Z iraat
S e l ç u k l u l a r ı n A n a d o l u ’yu f e t h e t m e s i de b ü y ü k k a r ı ş ı k l ı k l a r a s e b e p o ld u . T ü r k
le r in B iz a n s ş e h i r ve k a s a b a l a r ı n ı a lm a s ı , A n a d o l u ’da k u r u l a n b e y l i k l e r i n i b i r -
Selçuklu Dönemi Türklerde Sosyal ve Ekonomik Hayat k\
Fakat III. Haçlı S e fe rle rin d e n sonra, H r is tiy a n la n n yol d e ğ iş tir m e s i üzerine,
Selçuklu h ü k ü m d a rla rı ziraatin , sanayinin ve t ic a r e tin g e liş m e s in e gayret s a r -
fettiler.“ Dağılan halkı ve ç iftç ile ri y e rle r in e g e tird ile r, nüfusu az olan b ö lg e le
re göçmen y e rle ş tird ile r. Böylece A n a d o lu 'd a rah atlı k, düzen k a lk ın m a devri
başladı. Ziraate büyük ön em verild i. Ü rü n ü n iyi olm asına , ka lite li hayvan y e t iş
tirilmesine dikkat edildi.
Ticaret
Bütün dünya ülk ele rin de eko no m iy e h a re k e tlilik ge tirip, y e n ilik le r yapan başlıca
unsur ticarettir. Zaten tic a re tin yer almadığı e k o n o m ile r in ge lişm e ve yaşama
şansı olmamıştır, ipek yolu vasıtasıyla eski yılla rda n beri t ic a r e tle tan ış m ış olan
Türkler İslam dünyasında tica ri hayata yeni b ir h a r e k e tlilik ve s istem k a z a n d ır
dı. Daha S elçuklula rda n önceki M ü s lü m a n d e v le tle r tic a re te fevkalade önem
vermişler, bu konuda oldukça hassas da v ra n m ışla rd ır. 1016 yılında Çağrı Bey'in
batıya yaptığı seferde Gazneli Sultan M a h m u t dönüşte Çağrı Bey'i takip e ttirm iş ,
ancak Çağrı Bey kendisini ve mahiy etini b ir t ic a re t kervanı kılığına s okunca k u r
tulabilmiştir.“ Ticaretin ön em ini daha devleti k u rm a d a n anlayan S e lç u k lu la r
devletin ilerleyen z a m a nlarında tic ari hayata tanıd ık ları bir takım im tiy a zla rla
tüccarları destekle diler. Ülke ge nelinde t ü c c a r l a r büyük bir itibara sahip olup,
dokunulmazlıkları vardı. En ö n em li bir y en ilik o la ra k tü c c a rla rın m a lla rın ın s i
gorta ve temin kapsam ında g ö r ü lm e s i idi. Bu ta k d ird e bir saldırıya uğrayan veya
ticaret sırasında b e k le n m e d ik zara rla rı olan esnafın zara rla rın ın taz m in i yoluna
gidilmekteydi. Bu uygulam a bilhassa Anadolu S e lç u k lu la rın d a dü zenli o la ra k ya
pılmaktaydı. Bu yönüyle Türkiy e S elçuklu h ü k ü m d a r la rı tic ari n ite lik te a m a çla rı
olan seferlere de çıkarak ecd atla rın a nazaran o ldu kça ileri bir noktaya u la ş m ı ş
lardır. Selçuklu to p ra k la rın d a doğudan batıya ve kuzeyden güneye o lm a k üzere
dört yönde ilerleyen tic a re t gü zerg ahları b u lu nm aktayd ı. Bu y o lla r C in -T ü rk is -
ta n -H a re z m -ira n -A z e rb a y c a n -ira k -S u riy e -A n a d o lu is tik a m e tin d e İpek yolu ve
Suğdak, Sinop gibi Karadeniz lim a n la rın d a n Sûr, Akka gibi Doğu Akdeniz li m a n
larına uzanan kuzey-güney tic a re t yolu idi ki bu y o lla r Doğu A kde niz'd e baharat
yoluna kavuşarak büyük bir tic a re t havzasına ba ğlanm ış olm a kta yd ı.“ Selçuklu
ticaretini kesen Haçlı k o n tlu k la rı dışında Doğu A kdeniz'd e b i r t i c a r i engel b u lu n
mamaktaydı. Ziraatin gelişm esi, tic a re t ve sanayiin inkişafına sebep oldu. B il
hassa, Haçlıların Suriye ve F ilistin'e y e rle ş m e s in d e n sonra kervan yollarının
Anadolu'dan geçm esi, Alanya, Antalya ve Sinop gibi ö n e m li lim a n la rın alın ması
o zamana kadar iç A nadolu 'da bulu nan T ü rk le r e denizle rd e p e n c e re le r açmış,
Türklerin dışarıyla m ü n a s e b e tle rin i çok k olayla ş tırm ıştır. Bunu Venedikli ve Kıb-
rıslı t ü c c a rla rla yeni tic a re t an la ş m a la rı kovalayınca m e m le k e t t e büyük bir f e
k İ Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
Nasır-ı Hüsrev, S efernam e, s .143-145; rah lık başladı. Böylece yerli m a lla rın dış pazarlarda sa tılm ası s ağ la nm ış oldu.
Köymen, T u ğ ru l Bey ve Zam anı, s.122-
123. A n a d o lu 'n u n güneyin deki Alanya ve Antalya ö n em li tic a re t üssü o lm u ş tu . Ayrıca
“ S.Kara, s.666
T ars us havalisi de bu am a çla k u lla n ıla b ilm e k te y d i. Bu tic a re t yolları üzerinde
bulu nan ş e h ir le r çabucak ge lişm e g ö s t e r m iş le r ve bu pa raleld e nüfusla rı da
“ Aydın Taneri, Türkiye S e lçu klu la rı K ü l
tü r Hayatı, Konya, 1977, s.92-93 artm ıştı. B u n la rd a n Kaşgar, Belh, Merv, İsfahan, Tebriz, Meşhed, Erzuru m , E r
Claude Cahen, 13. yüzyılın başlarında zincan, Kemah, Sivas, Kayseri, Konya ve A nka ra gibi ş e h ir le r tic a re tin buna bağ
Anadolu'da tica re t, cogito, sayi:29, ş.137.
lı ola ra k sosyal k ü l t ü r e l yapının geliştiğ i m e r k e z le r o lm u ş tu . Nasır-ı Hüsrev, İs
fa h an'da k i t ü c c a r sınıfını a n la tırk e n şehrin çarşıla rın ın göz alıcılığından, birçok
çarşı bu lu n d u ğ u n d a n kapalı ç a r ş ı( s a r ra fla r çarşısı) ve te m iz ko n a k la m a m e k a n
larından yani han ve k e rva nsa ray la rda n b a h s e tm e k te d ir. Dem ek ki S e lç u k lu la r
ha kim o ldu kla rı bütün m e m le k e t le r d e genel bir ş e h ir ve m edeniyet nizamı o l u ş
t u r m u ş l a r d ı . " Bu d u r u m T u ğ ru l Bey zam anından itib aren başla mış ve Anadolu
S e lç u k lu la rı zamanında da a r t a r a k devam e tm iş tir. Bazı ş e h irle r d e u l u s la r a r a
sı p a za rla r bile vardı. Kayseri ve y ak ın la rınd aki Yabanlu pazarı bu pazarların ba
şında g e lm e k te y d i.“ Ticari hayatın t e m e l direği olan esnaf bilhassa Ana do lu 'd a
A h ilik adı altında te ş k ila tla n m ış tı. Ahi t e ş k ila tla rı esnafın h e r t ü r lü hu k uk i m e
selele rin i düzenliyor, onla rın ye tişm e sin i sağlıyor, ayrıca bir sosyal y a rd ım la ş m a
birliği o la ra k görev gö rüyordu. Bu bakım dan A n a d o lu 'd a ki T ü rk k ü ltü r ü n ü n g e
li şm esin e büyük katkı sağ la m ıştır.
Sanayi ve Üretim
ibn BıTîi, I, S .102, 115, 134, 139, UO, T ü r k le r , kısa zam a nd a A n a d o lu 'n u n t a b if v e e k o n o m ik ş a rtla rın a uydular. Halı,
150, 167, 20 6, 228, 298, 30 5. ve C .ll.'de,
5 .2 6 ,3 8 ,4 0 , 43. 65. 80. 82. 92. 9 6 ,1 2 4 , k ilim , ipekli, sof ve yünden k u m a ş la r yapara k, Avrupa pa zarlarına y o lla d ıla r.
162, 202, 242; T uran. S e lç u k lu la r ve İs la
Ü rü n le rin i, k u ru m e yve le rini ve k e r e s te le r in i k o m ş u m e m l e k e t le r e g ö n d e rd ile r.
miyet, 5.69-91
Bu arada de m ir, tuz, şap ve ba kır gibi m a d e n le r i iş le t m e k sure tiyle , dış t ic a r e
tin a rtm a sın ı, ve sanayinin ka lkın m a sın ı s a ğ la dıla r. S e l ç u k l u la r a s k e r P b ir dev
let k u rd u k la r ın d a n , o r d u n u n ihtiyaçla rını karşıla yan silâh, zırh ve benzeri gibi
savaş ara ç la rın ı yaparak, bilh assa bu ala nda büyük özen g ö s te rd ile r.
” N iz a m ü lm ü lk , s .187
beLli bir kısmını devlete vergi o la r a k v e r m e k te y d ile r . N i z a m ü l m ü lk ikta s a h ip le
rinin nasıl d a v ra n m a la rı g e re k tiğ i ile ilgili tav siy e le rde b u lu n a ra k on la rın de v " E flâki 1, S.556.
Sultan S ancar zam a nınd a Belh o tla k la r ın d a k i O ğu zla r saray m utfa ğ ın a yıllık
yirmi dört bin koyun vergi v e r m e k te y d ile r. M e likşa h d ö n e m in d e de vlete bağlı
eyalet m e r k e z le r in d e n gelen vergi ge liri 210 m ilyon dinara ula şm ıştı. G e lir le r
bakımından S e lç u klu m e m l e k e t le r in d e n ö z e llik le A n a do lu büyük bir g e liş m e
gösterm işti. 13. yy. ortasın da 27 m ilyon altın ge liri b u lu n a n A n a do lu 'ya karşılık
aynı zamanda F ransa 'n ın 3 m ilyon, İn g ilte r e 'n in 4 m ilyon g e lir le r i göz önüne
alındığında S elçuklu ü lk e s in d e k i refahın düzeyi a n la ş ılm a k ta d ır .
Bibliyografya
AGACANOV, Sergey Grigoreviç, Oğuzlar, Cev: Ekber N. Necef ve Ahm et Annabardiyev, İstanbul,
2002.
CEBECİ, Dilaver, "Türk Ailesinin Bazı Özellikleri",Tarihi Akış içerisinde T ürklerde Aile Yapısı
Sempozyumu Bildirileri, Erciyes Üniversitesi Yayınları, Kayseri,17 Mayıs 1990,
ERDOĞAN, Ayşe, "Türk Kadını ve Edebiyat", Kastamonu'da ilk Kadın Mitinginin 75. Yıldönümü
Ulusla r arası Sempozyumu, Atatürk Araştırma merkezi, Ankara 1996.
GENÇ, Reşat, Kaşgarlı Mahmud'a Göre XI. Yüzyılda Türk Dünyası, TKAE, Ankara 1997.
GÜLER, Ali, "ilk Yazılı Türkçe Metinlerle Aile ve Unsurları", Sosyo-Kültürel Değişim Sürecinde
Türk Ailesi, c.1, T.C. Başbakanlık A.A.K., Ankara 1992.
İŞIK, Emin, "Türk Aile Yapısında islami Dönem", Tarihi Akış İçerisinde Türklerde Aile Yapısı
Sempozyumu Bildirileri, Erciyes Üniversitesi Yayınları, Kayseri,17 Mayış 1990,
İNAN, Ayşe Afet, Atatürk ve Türk Kadın Haklarının Kazanılması Tarih Boyunca Türk Kadınının
Hak ve Görevleri, M.E.B., İstanbul 1968.
KIRPIK, Güray, Tarihi Gelişim içinde Ahilik ve Lonca Müessesesi, Ahilik Araştırmaları Dergisi,
Kırşehir, 2004, S a y i:l.
S e lç u k lu D ö n e m i T ü r k le r d e S o s y a l ve E k o n o m ik H aya t ■ 4 -7
Nizam ülm ülk, Siy a s e tn a m e ( S iy e rü 'l-M ü lû k ), Cev: N. B a y b u rlu g il, İstanbul, 1998.
TAESCHNER, Franz, '' İsla m Ortaçağında Futuvva" I.IJ. İk tisat Fak. M ecm ., İstanbul, 1954, C.15.
» r^ -
' ' t '
ALAY H A N
A ksaray-N evşe h ir karayolu üzerinde, adıyla anılan köyün 2-3 km. d o ğu s un d a ki ' P ro f. D r., Ege Ü n iv e rs ite s i, E debiyat Fa
k ü lte s i, S a n a t T a rih i B ö lü m ü Ö ğ re tim
Han Yaylası m e vk m d e d ir. A ksa ra y'a 40, Nevşel^ir'e 35, A ğzıkara Han'a 18, Öre- Ü yesi. 3 5 1 0 0 -B o rn o v a -IZ M İR .
sun Han'a 12 km. u za klıktad ır. T arihi k ay n ak larda Pervane Kervansarayı', g ü e .m a il: b e kirde n iz2O O 3 0ya ho o .co m .
nümüzde de Alay Han, Alayhan is im le riy le b i li n m e k te d ir (Foto: 1). ' Ib n -i B ib i ICev. M. N .G e n co sm a n j, Ana
dolu S e lç u k iD e v le tle ri Tarihi, A n ka ra ,
1941, s. 8 8 -2 7 2 : K e r im -ü d -d in M a h m ud
Dağ yamacında, e ğ im li b ir arazi üzerinde bulu na n yapının güneybatı yönünde, A k s a r a y f ICev. M. N. G e n co sm a n - Önsöz
ve N o tla r F. N .U z lu k ), Selçuki'D evletten
bugün mevcut kısmının 25-30 m. güneybatısında, yolun alt tarafında, ta rla la rın Tarihi, A n k a ra , 1943, s.207 vd.
F oto. 1: A la y h a n - G ü n e y b a tı'd a n
g ö rü n ü ş ü .
52 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
S e kil 1: A la y H an k a d a s tro d u ru m u
ve k o ru m a alanı.
3 K urt Erdm ann, a.g.e.. T e il 1, B e r nın gü ney tarafına, b u gü nkü yapının yaklaşık beşyüz m e tre ön tarafına a lın m ış
lin. 1961, p. 81; i. H. KonyalI, A ksa ra y Ta
tır. Ancak, eşki yol halen çevre deki köylere ulaşım yolu o la r a k k u lla n ılm a y a d e
rihi. C. I, İst. 1974, s . l l O r de 4 1 .5 x 3 9
m. ebadında oldu ğ un u yazar. vam e t m e k t e d ir (Foto:1-3).
yakın bir yerde de bir çıkm a izi g ö r ü lm e k t e d ir . Gerek E r d m a n n yayınladığı, g e ^1. H. KonyalI, a.g.e., s. 1102'de ’..han
te rk e d ild ik te n sonra içine ve dışına asa
rekse 1930- 1935 yılların a ait ya y ın la n m a m ış eski f o t o ğ r a f la r d a çıkm a izi b e lli la k halinde evler, o d a la r yapıldığı d uvar
larına oyulan sü tu n y e rle rin d e n a n la şıl
dir (Sek.3) (Foto:2). 2002 Yılında yaptığ ım ız kazı sırasında bu izi te s b it ettik. Söz-
m a k ta d ır" diye yazar. Sayın Konyalı'nın
konusu çıkma m u h te m e le n bu yöndeki revak kalın tısına a ittir. K u rt E r d m a n n m sözünü e ttiğ i izle rin, g eçm işte ev ya pıl
m ış olsa bile tonoz izle ri oldu ğ un u ta h
verdiği fo to ğ ra fla rd a da revak veya oda t e m e l iz le rin in kalın tıları taç kapının h e m in ediyo ru z.’
men yakınından ba ş lıy o rm u ş gibi b ir iz lenim v e r m e k t e d i r (Foto:5-7).
®F otoğraf için bkz. O.Aslanapa, Türk Sa
natı, C. II, ist.1973, s. U 5 .
Kapalı kısmın taç kapısı, k a yn aklarda yayınlanan 1900 yılından önce ç e k ilm iş
fotoğraflara göre, o d ö n e m le r d e kısm en s a ğ la m vaziyetteydi=: 1930-35 Yıllarına
ait resim le rd e ise büyük bir b ö lü m ü n ü n yıkıldığı g ö r ü l m e k t e d i r (foto:2). G ü n ü
müzde sağ ve sol yan k a n a tla rın to p u k la r ı ile, ka n a tla rın yaklaşık 2 m. y ü k s e k
liğe kadar olan büyük bir b ö lü m ü n ü n taşla rı d ö k ü lm ü ş , du va rla rın ın et k ı s ım la
rı ortaya çıkmıştır. Üstte ka lan k s ı m la n da, çok kısa bir s ü re sonra, ta m a m e n
çökecekmiş gibi g ö r ü n m e k te d ir.
Kapı ke m e ri kilit taşı üzerin de, kavsaraya geçişi sağlayan, taçkapının üçüncü
kuşa k s ü s le m e le r in e benzer şek ild e bezen m iş bir k uşa k g ö r ü l ü r (Şek.9). Kilit
taşı hizasında, kuşağın he m en üstünde, tek başlı ve çift gövdeli b ir a rs la n f i g ü
rü m e v c u ttu r; arka ayakları üzerin e otu ra n a s la n la r poz v e r ir şekild e i ş l e n m i ş
tir. K uyru kla rı arka ayakla rın ın arasın dan gövde üzerine d o la n ır ve sırtında
sona e r m e k t e d i r (F oto,10) (Sek.12). Bu taş 2000 yılına k ad ar s a ğ Iş m d u r u m d a
iken. Anıla n yılda ta rih i ese r kaça kçıla rı ta ra fın d a n yerind en s ö k ü le r e k ç a lın
m a k is ten m iş , m u h te m e le n h ırsızla r süslem e yi s a ğ la m çıka ra m a ya c a kla rın ı
anlayınca, yerinde b ıra k m ış la rd ır . Nevarki bu esnada sağ ve sol alt köşele ri
t a h rip e d ilm iş ve ça tla m ış tır. 2002 Yılında ta rafım ızd an arka kısmı kapatılınca-
ya k a d a r köydeki ja n d a r m a k a ra k o lu ta ra fın d a n taşın çevresi betonla sıvanarak
ka p a tılm a k s u re tiy le k o ru m aya a lın m ış t ı r (F oto.10-11) (Sek.13). B unun sağ ve
sol yanındaki m u k a r n a s sü s lü m o tifin yan ta ra fla rın d a . B u rs atipi k e m e r içine
alın m ış iki gü lb ez ek m e v c u tt u r (Sek.14).
Alay Han 55
kabartılarak yazıinnış, iki satırlık bir kitabe vardır: Kitabe bugün okunannayacak yın Prof. Dr. H a $im K a rp u z a te ş e k k ü r
e d e rim .
derecede silik ve bozuktur. Sanki taş üzerine kazılan yazılar zamanla kavlayıp
® G afa r, A k s a ra y V ilayeti D a h ilin d e T ürk
dökülm üş veya sonradan üzeri harçla kapatılmış gibi bir izlenim verm ektedir.
E s e rle ri. A rg ıt Hanı İlk M e k te p M uallim i.
Bu nedenle yapım tarihi belli değildir. Ayrıca, kitabe taşı orta yerinden, verev Konya. 1930, s. 105.
şekilde çatlam ış vaziyettedir. Kitabenin üzerindeki küçük taşlardan (hedik) san ’ Yazı E. Ü. Edebiyat Fak ü ltesi T arih Bö
lü m ü Ö ğ re tim üye lerin d en sayın Prof. Dr.
ki bir dönemde onarım g örm ü ş gibidir (Foto.12).
A kif E rdo ğru ta ra fın d a n , aslın d an g ü n ü
m ü z T ü rk ç e s in e çev rilm iş ve eks ikleri
b e lirle n m iş tir. Y a rd ım la rın d a n dolayı
Yapıyla ilgili, 1930 tarihli, Gafar isim li biri tarafından kaleme alınmış, ancak ya k en d isin e te ş e k k ü r ed e rim .
yınlanmamış bir kitap m e v c u ttu r. Burada, "Kapı üzerinde kitabesinin üç k e li
Sayın a ra ş tırm a c ı yazıyı, kitabenin a k
mesi o kun a bilm e kte d ir" denilip, fotoğraf veya ıstampaj olmaksızın kitabenin el sine, te rs n u m a ra la n d ırm ıs tır. Ayrıca
gaza nisanı. H as Bey. S e m seddin gibi
yazısı ile yazılışı verilmektedir». Sözkonusu kitabenin aslı ve Türkçe okunuşu
is im le r kita b en in orijin alin d e yoktur.
şöyledir: S anki bir başka yapının kitabesiyle k a rış
tırılm ış gibi bir izlen im v e rm e k te d ir.
c
1- H a y ır sahibi Has Bey’in gaza nişanı
2- Mehmed oğlu Semseddin tarfından yapıldi’û.
Sözkonusu kitabe ilk kez sayın i. H. Konyalı tarafından fa rk e d ilm iş tir; Sayın
KonyalI, "kendisine gelinceye kadar kimsenin görm ediğini söylediği bu iki satır-
Foto. 5: G ü n e y b a tı k ö ş e d e k i a v lu
te m e l iz le r i.
22 A k s a ra y lI K e rim e d d in M a h m u d , a. g.e.,
s .137; İbn. B ibi, a. g. e. s, 131.
0 1 2 3 4 5 lOm.
Sekil 5: Alay Han, kapalı kısım, taç kapı ve tonozun kesiti.
let Devret modeline göre de ğerlendirile cek olup, 15.06.1998 de ihale edilecek
tir" şeklinde bir yazı aldık. Bizim yapıyı kurtarm a hayallerimiz de suya düştü.
Sonuçta, aynı kurumdan, 12.08.1998'de "bu projenin gerçekleşmediği ve genel
müdürlükçe yapılacak bir protokolden sonra, hazırlayacağımız projenin Nevşe
hir Koruma Kurulunca kabul edilmesinin ardından m üm kün olabileceğini" be
lirten bir yazı daha aldık.
28.02.2000 tarihinde Karayolları Genel M üdürlü ğü'ne de bir bir yazı gönderdik,
50 sene önce yaptıkları ayıbı kapatabilmek için, 1996 yılında yaptıkları plânı
uygulamaya koyup, yapının önünden geçen yolu değiştirmele ri ve onarımı için
para vermelerini" istedik. Olumlu ya da olumsuz hiç bir cevap alamadık...
S e kil 12: Taç l<apı, te k b a şlı ik i g ö v d e li a s la n fig ü rü . Foto. 10: Taç kapı, te k b a ş lı ik i g ö v d e li a s la n fig ü rü .
Ala yhan kazısı çalışn nalarma çevrede yüzey a ra ş tırm a s ı y ap ara k başladık. H a
nın ç e v re s in deki ta r la la rd a , N e o litik devirden g ü n ü m ü z e k a d a r uzanan, a m o r f
n ite lik li çok sayıda s e r a m ik parçası bu ld uk. Ö zellik le ilkçağ ve S e lçu k lu d ö n e
mi s e r a m ik le r in in t a r la la rı n yüzeyine da ğılm ış vaziyette o ld u ğ u n u gö rdü k. Yine
k ö y lü le r le yaptığım ız g ö rü ş m e le r d e , hanın d o ğ u sun dak i t a r l a l a r içinde, bugün
g ir iş le r i to p ra k la t a m a m e n ka p a tılm ış vaziyette m a ğ a r a la r b u lu n d u ğ u n u , b u n
ların hanın altına doğru devam eden yeraltı şehri şe k lin d e uzandığını öğre ndik.
Yine doğu yönünde, bu gün üze rin den yeni yo lun geçtiği, eski yolun karşı t a r a
fındaki tepede, ilkçağ m e z a r kalın tılarına te s a d ü f ettik. Ayrıca, hanın kuzey d o
ğusunda, y ak laşık 100 m. uzaklıkta eve be nze r bir yapı te s b it ettik. Yaptığımız
a ra ş tırm a d a , an ılan yerd e bazı t e m e l izleri ve S e lç u k lu d ö n e m in d e n ka lm a çok
sayıda ka lite li çini ve s e r a m ik p a rçaları topla dık . Bu yapının bir S e lçu klu köşkü
o lab ile ceğ i ko n u s u n d a k i ü m i tl e r im i z i halen koru m aktayız.
Yüzey a r a ş tır m a s ın ın yanı sıra, hanın alanını b e lir le y e b ilm e k ve çevre siyle b i r
lik te 5 x 5 m .Tik k a r e le re a y ıra b ilm e k için A k sa ra y Kad astro M ü d ü r lü ğ ü ve A k
saray B e led iy es i'n de n y ard ım aldık. Hanın V a kıfla r Genel M ü d ü r lü ğ ü 'n e ait t a
pulu alanını te sb it ettik. Sadece hanın bu lu n d u ğ u , k ad as trod a 1843 n u m ara y la
kayıtlı, 1800 m 2 ’ lik alanla, yolun alt tarafınd a kalan ( m ü ş te m ila t] 1501 n u m a r a y
la kayıtlı, 1200 m 2 .'lik ara zin in V a kıfla r Genel M ü d ü r lü ğ ü 'n e ait old u ğ u n u ancak,
du var d ip le rin e ka d a r şahıs malı haline g e ld iğ ini gördük. Ayrıca, yolun alt t a r a
fında kalan, kü lliye n in parçası d u r u m u n d a k i kalın tıların da t a r l a j a r içinde k a l
dığını ve ş ah ısla ra v e rild iğ in i öğ ren dik . Köy m u h ta rın ın aracılığıyla hanın m e v
cut kısmı ile, yolun alt tarafınd a kalan avlu ve m ü ş t e m ila t a ait kalın tıların b u
lu n d u ğ u yerd eki t a r la la r ı n s a h ip le riyle g ö rü ş tü k . K e n d ile rin d e n bu a la n la rd a da
kazı y a p m a k için izin tale p ettik. Hiç bir is teğ im iz i geri ç e v irm e d ile r. T a r la la r ı n
da kazı yap m am ıza da izin v e r d ile r (Sek. 2).
yere topladık. İç kısım da, çöken ton ozun m o lo zu n u kaldırdık. Toprağı ayıkla ya
rak, tonoz to p u k la rın ı ortaya çık a rd ık (Foto. A], B ir yandan da, röleve ç a lış m a
larına başladık (Şek. A]. Yapının d e ğişik y e r le rin d e ve taç kapıda b u lu nan s ü ş le -
melerin e s ta m p ajla rını alıp ç iz im le r in i yaptık (Şek. 6 - U ) .
2002 yılı kazısında am a cım ız han ile hanın ön ijn d e n geçen k a r a y o lu n u n alt t a
rafında kalan hana ait avlu duvarını te sb it ed e b ilm e k , a v lun un t e m e l d u v a r la r ı
nı ortaya ç ık a rtm a k , hanın m ev cu t kısm ının güneydoğu köşe sin de y e r alan yıkık
duvarını s a ğ la m la ş t ı r m a k t ı. Böylece hem B ayındırlık B a k a n lığ ı’ na yolun geçtiği
yer de dahil tü m alanın hanın bir parçası old u ğ u n u g ö s te rm e k , bö y le likle yolun
buradan kaldırılm asını ta le p e tm e k , hem de yıkılan duvarın ta şla rın ı yerine koy
mayı am a çla m ıştık. Bu nedenle kazıyı hanın m ev cu t kısm ının cephesi yö nünde
(güney), sadece te m e lin b u lu n d u ğ u a la n la rd a g e ç e k le ş tir d ik . Daha so n ra k i y ıl
larda izin v e r ilm e m e ih tim a lin i d ü ş ü n e r e k ki son uçta da öyle oldu, hanın ve av
lunun iç kısmına d o k u n m a d ık .
11 - G karesi üzerin de y er alan duvarı gü ney yönüne doğru ile rle tt iğ im iz d e önce
yıkılm ış vaziyette kesm e taş p a rçalarıyla karşıla ştık. B e lliki duvar s ö k ü lü rk e n
p a rça la n a n veya ç ü r ü k b u lu nan t a ş la r a tılm ış veya işe y a r a r n ite lik te b u lu n m a
dığı için yerind e bırak ılm ıştı. Toprağı yaklaşık 70 cm. d e rin le ş t ir d iğ im iz d e du va
rın devamını bu ld uk. Hanın avlu duvarının, yolun altına doğru il e rle d iğ in i g ö r
dük. Duvarın yol ile birle şe ce ğ in i d ü ş ü n e re k , daha fazla ile r le m e d e n kazıyı d u r
d u r m a k zoru nd a kaldık (Foto. 5-6).
2002 yılı ALayhan kazısı ve sağla m la ştırma çalışmasında, yapının avlulu bir han
olduğunu; açık ve kapalı iki bölümden meydana geldiği, Aksaray-Nevşehir yol
yapımı sırasında yolun avlu üzerinden geçirildiği ve avlunun yıkılarak yola dahil
edildiği, avlu tem elle rinin yolun altında ve yolun dışındaki alanlarda sağlam bir
vaziyette günümüze kadar geldiği sonuçlarına ulaştık. Bunla r belki bilinen so
nuçlardı ama teyyid edilm emiş bilgilerdi. Böylece kesin bir sonuç ortaya çıktı.
Kazı çalışmaları devam ederken, bir yandan da, hanın kuzeydoğu ve doğu yö
nündeki yıkık duvarının sağlamlaştırılması için çalıştık. Önceki yıllarda Nevşe
hir Koruma Kurulunca onaylanan sağla m la ştırm a projemizi uygulamaya koy
duk. Usta bulmakta çok zorlandık. Kayseri, Nevşehir çevresinde, mevsimin yaz
olması nedeniyle usta bulamadık. Hatay ve Gaziantep'ten getirttiğ im iz ustaların
işi yapamayacaklarını söylemeleri, bazılarının da sadece duvarı örmek için, sa
dece ustalık bedeli olarak 60 milyar lira gibi bir para istemesinin ardından Bay
burt'tan usta istedik. Kazıyı durdurup sağla m la ştırm a çalışmasına başladık:
Sağlam ve dayanıklı taşlara dokunmadık. Yere dökülm üş olan taşaları toplayıp,
kullanılabilecek dü rüm dakileri bir tarafa ayırdık. Hanın içinde bulunan yıkık ey
vanın bulunduğu yeri temizledik, seki topuklarını ortaya çıkardık. Tonozu taşı
yan ayakların tem elle rini bulduk. Tonozu meydana getiren taşla r yıkılırken üst
üste düştüğü için büyük taşların neredeyse tamamı parçalanmış vaziyetteydi.
Kullanılabilecek dü rüm dakileri ayırdık (Foto. 4).
Hanın mevcut kapalı kısmının güneydoğu köşesi 1995 yılında yıkılmıştı. Köylü
lerin verdiği bilgilere göre hazine arayanlar, "tonoz ayakları içine yapıyı ta m ir
etmek için para saklandığı düşüncesiyle", tonozun ayaklarını, getirdikleri tır
kamyonuna çelik halat bağlayıp yıkmış, bir şey bulamayınca da bırakıp g itm iş
lerdi. Hanı önemli kılan ve taç kapıyı ayakta tutan duvar ve duvarı destekleyen
tonoz yıkılınca kapı da yıkılma tehlikesi arz etmeye başlamıştı. Özellikle yoldan
geçen ağır yüklü kamyonların yaptığı sarsıntı nedeniyle de han gerçekten yıkıl
ma tehlikesi göstermekteydi. Ayrıca, hırsızlar tarafından hanın giriş kapısı ke
meri üzerindeki kabartma tekniğiyle yapılmış, tek başlı çift gövdeli aslan fig ü
la ştırdık. Batı duvarına bakarak, doğu duvarı üzerin e de tonoz başla ngıç t a ş la
rı y e r le ş tird ik . Aynı şekild e, doğu duvarını, birin ci payandaya ka d a r s a ğ la m la ş
tırdık. Ne yazıkki tonoz örtüyü y a p tırta m a d ık . Ne yapacak usta b u la b ild ik ne de
para? Y apabiliriz d iy e n le r de, sadece tonozu ö r m e k için o dö n e m d e 60 m ily a r
lira para is ted ile r. Dolayısıyla tonoz kaldı am a duvarı kısm en mufaza ed eb ild ik
(Foto. 9).
T açk ap m m giriş kapısı üze rin de b u lu nan tek başlı çift gövdeli aslan f ig ü rü n ü n
arka ta ra fın d a k i t a ş la r y erind en s ö k ü lm ü ş vaziyetteydi. Yine aynı yıllarda. Alay-
Alay Han 69
“ B kz.B , Deniz Alayhan Kazısı ve Sağ- g e t ir e b ilm e k için teçh iz at g e re k tig in i s ö y le m e le ri üzerine g e r ç e k le ş tir e m e d ik .
la m la ştırm a Ç alışm ası- 2002 , s. 203- ^ a a j 3 v -k
2 16 , Zaten k u ru la s u n d u ğ u m u z s a ğ la m la ş t ı r m a pro je le ri içinde bu çalış m a yoktu.
Bu nedenle de ısrarcı olm ad ık. Param ız b ittiğ in de kazı ve on a rım çalışm asın a,
ge le cek yılı devam e tm e k üzere, 20 Eylül 2002 t a rih in d e çalışmaya ara verdik.
Kazıda, büyük bir b ö lü m ü a m o r f n ite lik li o lm a k üzere, çok sayıda sırlı ve sırsız
s e ra m ik , k a n d il parçası, kama, bıçak ş e k illi m adeni b u lu n t u la r ve iki adet bakır
para ele geçti. S e ra m ik le r d e n 126 tan esin i e tü tlü k , 15 adet s e ra m iğ i ise envan-
t e r li k değerde b u ld u k ve bir r a p o r ekinde A ksa ra y İMüzesi'ne te s lim ettik^®. En-
v a n t e r lik n ite lik te g ö r d ü ğ ü m ü z e s e r le r aşağıda g ö s te rild iğ i gibid ir:
Alayhan - 12 en v an te r n u m a ra lı ö rn e k yine bir k a n dilin ağızlık parçasıdır. Koyu 2’ I. Gıyaseddin K eyhüsrev'in I. S altanatı
dön em in e a ittir. Yazılar sayın G ültekin
yeşil renk sırlıdır. Kırmızı kilden yap ılm ıştır. 5 x 3 çm. ö lç ü le r in d e d ir . XII. yy.'dan Teom an ta rafınd a n o k u n m u ş tu r. K en d i
sine y a rd ım la rın d a n dolayı te ş e k k ü r ede
kaldığını ta h m in ediyoruz. Ala yhan - 13 e n v a n te r n u m a ra lı ö rn e k bir k a n d ilik
rim .
tutmaç (kulaklık) kısmına aittir. Kırmızı re n k li kilden yap ılm ıştır. 4 x 4 cm. öl-
I. A lâeddin Keykubad.
cülerindedir. S e lçu klu d ö n e m in e a ittir. Alayhan - U e n v a n te r n u m a ra lı ö rn e k
bir kase parçasıdır. Kırmızı re n kli kilden yapılm ıştır. H a rda l r e n k li b ir sırla k a p
lıdır. Sıraltı te kn iğ iyle yapılmış, kazıma te k n ik li g e o m e tr ik d e s e n le rle s ü s l e n
miştir. Alayhan - 15 e n v a n te r nu m a ra sıyla kayıtlı ö rn e k b ir kase tabanına aittir.
Kırmızı ren kli kilden ya p ılm ış tır. 8 x 4 cm. ö lç ü le r in d e d ir . Dış kısmı sırsız içi tek
renk yeşil r e n k lid ir. Orta y erind en darbe gö rd ü ğ ü a n la ş ılm a k ta d ır. S e lç u k lu d ö
nemine aittir.
Arka yüzü (Foto. 15-b): (Silik vaziyette) Sağa doğru i l e r le r şekild e r e s m e d ilm iş
bir süvari fig ü rü r e s m e d il m iş t ir (Bunun üst tarafınd a da e l - m i n n e t e l i l l a h yazı
sı yer alm ası g e r e k m e k te d ir. Anca k sil iktir).
Arka yüz (Foto. 16-b): E s - S u l t a n ' ü l m u a z (.. alaeddünya veddin Keykubad bin
Keyhüsrev) yazısı o k u n a b ilm e k te d ir .
72 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
F o to . 1 6 : 1. A la a d d in K e y k u b a t [1 2 1 9 -1 2 3 6 ] d ö n e m i.
K. Erdm ann, a. g. e., s. 81'de 26 x 38 ALay Han A n a d o lu 'n u n en e rke n t a r ih li ke rv a n s a ra y la rın d a n b iris id ir. Daha XX.
m.; M, K.Üzergin, a. g. e.. s . U 5 ’ de 41.50
X 39 m.; T. Özgüç-M . Akok, a. g. e..
yy. b a şla rın dan itib are n kad e rin e te r k e d ilm iş , 1930-35 yılla rın da da büyük ö l ç ü
s.139-141'de 26 x38 m.; I. H. Konyalı, a. de yıkılm ıştır. 1955-60 y ıllla rın d a da, avlu s u n u n ortasın dan A k s a r a y -N e v ş e h ir
g. e., S .1 101' de 41.5 x 39 m. ebadında o l
duğunu yazar. karayolu g e ç ir ile r e k ta m a m e n elden çık a rtılm ış tır.
Yapının taçkapısın da, giriş kapısının kilit taşı hizasında b u lu nan tek başlı, çift
gövdeli aslan f ig ü r ü çok ilg in ç tir . A n a d o lu 'd a kale, cam i, han, saray, köprü gibi
yapıla rla, para ve ç eş itli el sanatı e s e rle ri üzerin de aslan f ig ü rü g ö r ü lü r. Cok
de ğişik ş e k ille r d e ta s v ir edilen bu fig ü r ü n tek başlı ve çift gövdeli verild iğ i tek
Alay Han 73
Aslan fig ü rü ilk çağ la rd a n beri, h e r k ü ltü r d e ve bu arada Ortaasya ve Anadolu Ögel, "S e lçu klu Sanatında Cift Göv
Türk m ito lo jisin d e kuvvet, kud ret, h ü k ü m r a n lı k se m b o lü o la ra k k u lla n ılm ış tır ^ ^ deli A slan F ig ü rü", s. 530, 533; G. Öney,
a.g.e.. s. 22.
Anadolu'da taş, m e r m e r , alçı, ahşap, halı, k ilim , m in y a t ü r vb. h e r t ü r m a lz e m e
üzerinde g ö rü lü r. G ün üm üzd e de he m en he m en aynı a m a ç la rla ku lla n ılm a y a
devam e tm e k te d ir. Ancak, çift gövdeli aslan figü rü, k ayn akların da iş a ret ettiği
gibi, kuvvetin iki katına çıkışını ifade ediy or olm a lıd ır. T ir m iz Sarayı'nda bu lu nan
aslan fig ü rle rin in , ö z e llik le başla rın ın Alay Ha n'da ki aslan fig ü r ü n ü n baş k ıs
mıyla benzerliğ i çok açıktır. Ayrıca, T ir m iz S arayı'n daki aslan f ig ü r le rin in b u
lunduğu alanda y er alan payeler ü z e rin deki g e o m e tr ik d e s e n le r de Alay Han'ın
taç kapısının geniş ç e rç e vesinde ki s ü s l e m e le r l e b e n z e rlik g ö s te rir. Aşağı y u k a
rı, aynı ta rih le rd e , K a r a h a n lı la r ve A na do lu S e lç u k lu la rın d a g ö rü le n f ig ü r le r in
benzerliği çok d ik k a t çekicidir^^.
Yapının, bu günkü m evcu t kapalı kısm ın ın taç kapısı üzerin de, taç kapının sağ
üst köşesinde, d ik d ö r tg e n şe k illi bir taş üzerin e yazılmış, iki s a tırlık bir k it a b e
si mevcuttur. M u h te m e le n usta adını ve ren kitabe o k u n a m a y a c a k derece de s i
lik ve bozuktur. Kitabeden, g ü n ü m ü z e k a d a r sad ece üç kaynakta b a h s e d ilm iş
tir. Ancak, anılan k a y n aklarda fa rk lı ş e k ille r d e o k u n m u ş tu r . Bu nedenle anılan
kervansarayın, t a r ih ç ile r in verd iğ i b ilg ile r ve kazı b u lu n tu la rın a dayanarak, I.
Alâeddin Keykubat d ö n e m in d e n önce yapıldığını sö y le m e k ş im d ili k daha doğru
gibi gö rü n m e k te d ir.
S era m ik le rin büyük bir kısmı sıraltı te k n ik li ve tek re n k yeşil re n kli ve kazıma
tekn ik lid ir. Elegeçen k a n d ille r içinde tek ren k firuze r e n k li o la n la r da vardır.
Kandillerin uzun ağızlı, tek ren k yeşil sırlı ö rn e k le r i S e lçu klu d ö ne m i klâ s ik
ka ndilleri g ib id ir (en no: 5,11,12,13). Ancak, m u h te m e le n üç ağızlı ve ayaklı o l
duğunu ta h m in ettiğ im iz , ama g ü n ü m ü z e ayaksız ve tek ağızlı im iş gibi, kırık
74- ■ Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
halde ulaşabilen ö rn ek ler (en no: 6, 101 hem Selçuklular'da hem de BizanslI
lar da kullanılan seram ik le re benzemektedir. Özellikle Aksaray-Melik Mahmud
Gazi Hangâhı (Draphanel kazısında benzer çok sayıda örnek çıkmıştır. Sayın
Doç. Dr. Sacit Pekak'ın Nigde-Aktaş Köyü Kilisesi’nde de benzer örn ekler bu
lunduğunu konuştuğumuz değişik zamanlarda ifade etmiştir.
Sonuç olarak, yapı kendisinden daha önce inşa edilmiş bir yapının yerinde ve
külliye hâlinde yapılmıştır. Ancak, günümüzde harabe hâlinde olduğu için çev
resindeki yapıların du rum u belli değildir. Bugün mevcut kapalı kısmın taçkapı-
smın sağ üst köşesinde bir kitabe vardır. Ancak, yazı iyi okunamam aktadır.
Muhtemelen I. Alâeddin Keykubaftan (1219-1236) evvel yapılmıştır. Sanat ta
rih çile r II. Kılıçaslan (1 155-1 192) döneminden kaldığını iddia etmektedir. Biz de
aynı görüşü paylaşıyoruz; Selçuklu kaynaklarına göre Ribat-ı Alaı" Han-ı âzami
AlayP, Han-ı AlayP, Alayr(AlârHanı), AlayPKervansarayı, AlayPKibatı gibi is im le r
I. Alâeddin Keykunbat’ın yaptırdığı Aksaray Sultan Hanı (1228-29) için kulla nı
lan isim le rdir. Alay Hanı ise. Pervane Ribatı veya Pervane Kervansarayı is im le
riyle anılmaktadır. Bilinmeyen bir tarihte de, yakınındaki aynı isimli köye izafe
ten Alay Han-Alayhan adı verilm iştir.
2002 yılında yaptığımız kazı ve sağla m laştırma çalışması ardından, 2003 yılında
da kazı ve restorasyona yönelik bir çalışma yapılabileceğini umut ediyorduk. Bu
amaçla 2002 yılında, restora tör ve m im a r arkadaşlarımız tarafından çalışma
lar yapıldı. Hatta, restorasyona yönelik çalışabileceğimizi düşünerek, 2002 yılı
Alay Han ■ 75
kazı çalışması sonunda bol miktarda kireç alıp, yapının doğu yönüne açtığımız “ Türkiye Gazetesi, ıı Ağustos 2004 .
bir kuyuda söndürdük. Ancak, mal sahibi Vakıflar Genel M ü d ü rlü ğ ü ’ nden bir
herhangi bir tak d ir ya da devamı için teşvik beklemedik ama, Kültü r Bakanlığı
bizden kaynak gö stermemizi istedi. Dösim ’den kaynak alabileceğimizi söyledik
se de bunu yeterli gö rmedile r. Bizim maaşımız da bu işe yetmeyeceği için, kay
nak yokluğundan dolayı 2003 yılı için izin alamadık. Yaptığımız çalışm ala r da ya
rım kaldı...
®i. H. KonyalI, 1.00 X 0.30 m. ölçülerindeki Kitabesi bulu nmayan^ han 598/1202 t a r ih li vakfiye d ikk a te a lın a ra k S e lçu k lu
kitabe tasının kınlıp yok olduğunu ve kitabeyi
daha önce gören birinin kendisine kitabe Sultanı II. Süleynnan S a h ’ ın (Rükneddin Süleynnanşah) tahta çıktığı yıllarda
üzerinde Arapça ' altıyüz" yazan bir parçası
nın kaldığını söylediğini belirtm ektedir (Kon
(Turan 1947 :197; T uran 1971: 408; A lp te k in 1988: 260, 300) d ö n e m in devlet
yalI 1964:1025).
a d a m la rı arasın da y e r alan Sennseddin A ltınapa tara fın d a n inşa e t t ir il m iş t ir .
* Bu hanların kitabelerinde yapının türü ola Konu üze rin e yapılan a r a ş t ı r m a l a r da aynı ta r ih le r i işa ret e t m e k t e d ir (Konyalı
rak "Rıbat" adı geçmektedir. Muhtemelen
Altınapa'nın yok olan kitabesinde de aynı 1964: 1026; E r d m a n n 1961: 31; Özergin 1965:145; A kok 1973: 7; D e m ir 1990: 25-
ibare geçmekteydi. Bu da yapının in$a edildiği
dönemde Konya-Beyşehir-Antalya güzerga 27). Konya ç evre sin de aynı d ö n e m le r d e n K o n ya -B e y ş e h ir-A n ta ly a kervan yolu
hında taşıdığı güvenlik önemine işaret
etmektedir.
ü z e rin deki Kızılören Hanı ve K u r u ç e ş m e Hanı (603/1206) ile K o n y a -A k ş e h ir k e r
van y o lu n d a ki Dokuzun Ham 'n a (607/1210)‘ m a lz e m e , tekn ik , plan şem ası b a k ı
m ında n yakın b e n z e rlik te d ir.
uzu nluk Ö lçüsünü ta m o la ra k v e r e m e m e k te y iz ^ G en iş lik o la ra k kapalı kısım la ^E rd m a n n , yapının kapalı kısım ic ö lçü
le ri için 14,50 X 20.50 m. açık avlulu
dıştan dışa aynı ö lç ü le r d e d ir . kısım g e n iş lik ö lçüsü için ise 16,21 m. ve
i. H. KonyalI ise g e n işlik ö lçü le rin i ve r
m e m e kle b erab er açık kısm ın içten
Doğu batı doğru ltusun da uzanan hanın taçkapısı avlulu kısmın doğusunda yer 23,10 m. uzunluğunda ve kapalı kısmın
da içten içe 20,70 X 15,00 m. ölçülerind e
almaktaydı. Ancak, şimdi ta m a m e n yok o lm u ş olan bu giriş bö lü m ünü n nasıl bir v e rm e k te d ir lE rd m a nn 1961: 30 ; Konyalı
dü zenleme gö sterdiğini bilemiyoruz. Eski yayınlardan da bu girişin d u ru m u ha kkın 1964:10251. M.K. Özergin ise kapalı kısım
için 17,00 X 24,00 m. ve açık avlulu kısım
da sıhhatli bilgiye ulaşamıyoruz. Hanla ilgili yayınlarda yer alan resim le rd e ve için 17,00 X 23,00 m. ö lçü le rin i ve rm e k
te d ir lÜ zergin 1965: 1451.
çizim lerd e bu kısım ta m a m e n yıkılmış olarak g ö r ü n m e k te d ir (Foto. 2-6./Cizim 1-2).
Sekil 2: Altm -Apa Han Planı ¡M ahm ut A ko k- Orhan Sem erci -3 Tem m uz 196 İ l
Altunapa Hanı 81
Eski resimLerde hanın güneydoğu köşesinde yer aLan fevkani m escit de m aale ®Bu plan sem alarından M. A kok-0.
S e m e rc iy e a it olan daha s a ğ lık lıd ır
sef tam am en yıkılm ış bulu nm a kta d ır (Çizim 3). 1961 ve 1964 yıllarına ait re s im
lerde kısmen ayakta olan m escit kısmı 1980 sonrası re sim le rd e g ö rü n m em e k
ted ir (Foto. 2). Bu ta rih le rd e m uhtem elen barajın da etkisiyle tam am en yıkıl
m ıştır. K. Erdmann, M. Akok ve i. H. Konyalı m escide ilişkin b ilg ile ri ölçü le riyle
b irlikte ve rm e kte d irle r. Ancak, Erdmann ile A ko k’un ve rd ikle ri plan şem aları
b irbirini tutm am aktadır«. Eski re s im le rin e göre b irb irin e sivri ke m e rle rle bağlı
dört ayak üstünde oturan m escidin üzeri beşik tonoz ö rtü lü d ü r. E rdm ann’ ın
çizim inde güney duvarında yarım daire planlı m ihrap nişi ve doğu duvarında da
küçük bir m azgal pencere bulunan m escit, batısındaki tonozlu b ir m ekanla da
bağlantılı g ö rü n m ekte d ir (Çizim 1).
Hanın avlu bölünnü doğu-batı doğrultuda dikdörtgen bir şema gösterm ektedir.
Bu bölüm ün duvarlarının batısındaki kapalı bölüm le birleşm e yerlerinde açıkça
dilatasyon görünm ektedir. Kapalı bölüm ile avlulu bölüm iki ayrı blok gibi olup
avlu kısmının sonradan eklendiği anlaşılm aktadır. Beden duvar kalınlıkları da
kapalı bölüm ile aynı olmayıp, avlu duvarları daha ince tu tu lm u ş tu r (Çizim 2-3,5).
Ortadaki avlunun kuzey ve güneyinde doğu-batı doğrultuda boydan boya uzanan
ve alttan sivri takviye kem erleri ile desteklenen b ire r tonozlu mekan b u lu nm a k
Sekil 3: A ltm -A p a Han Planı ¡M ah tadır (Foto. 6-9, 11-12). Günümüze büyük bir kısmı yıkılarak gelebilen bu m ekan
m u t A k o k 'ta n b u g ünkü d u ru m a lardan kuzeydekinin güney duvarı ortasında avluya açılan tek bir kapısı ile dört
d üze nlene rek!
t ^ -i__I— I__i---------------
Altunapa Hanı 83
Kapalı bölüm günüm üze büyük ölçüde sağlam g e le b ilm iş tir. Evvelce sivri ’ i. H. Konyalı bu b ö lü m le rle ilg ili olarak
"B u ra da sağlı so llu beser k e m e rli tonoz
kem er tonozlu kavsaraya sahip bulunan g irişi m aalesef oldukça tahrip o lm u ş ö rtü lü içten içe 23.10 m. boy ve 3.50 m.
tur. Selçuklu geleneğinde, öne doğru dikdörtgen prizma şeklinde çıkma yapan eninde iki kanat va rd ır" seklinde bilgi
v e rm e k te d ir [Konyalı 1964: 10251.
taçkapı blokunun esas g iriş açıklığı ve üzerinde evvelce kitabesinin de yer a ld ı
ğı kapı alınlığı tam am en yıkılm ıştır. Taçkapı niş kem erinin üzengi seviyesine
kadar da toprak d o lm u ş tu r (Foto.7-8 / Çizim 4).
Hanın kapalı kısmı, iki sıra dörder ayakla, ortadaki daha geniş ve yüksek olm ak
üzere doğu-batı doğrultuda tonoz ö rtü lü üç şahına a y rılm ış tır (Çizim 1-2,6 /
Foto. 13-16). Üst örtü her şahında a lttan dö rd e r sivri takviye kem eri ile destek-
Foto. İ h A ltın a p a Hanı, a vlunun ku z e y in d e k i b ö lü m ü n Foto. 12: Altınapa Hanı, avlunun kuzeyindeki bölümün
iç g ö rü n ü ş ü İM. A k o k - 1961İ iç görünüşü IR.Duran-$ubat 20051
84 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
Konyalı, ke m e r a ra ların ın 3.30 m. ve [enm ektedir. iç kısım, ke m e rle ri taşıyan ortadaki ayakların yer yer üzengi sevi
ke m e r y ü kse klikle rin in de 2.45 m. o ld u
ğu b ilg isin i ve rm e k te d ir IKonyalı
yesine kadar moloz d o lm u ş tu r'“. Üst örtüde de yer yer ç ö kü n tü le r o lm u ştu r.
1961:10251 Ancak orta şahın tonozunun ortasındaki açıklığın b ir çöküntü mü yoksa genel
likle Selçuklu hanlarında gördüğüm üz türden b ir ışıklık -kubbe fe n e ri- mı o ld u
ğu anlaşılam am aktadır. Bazı a ra ştırm a c ıla r bu kısmın altının geleneksel olarak
insanların oturm a se kile ri olarak bırakıldığını ve çevresinin de hayvanların
barınm alarına ayrılm ış olduğunu incelem e yaptıkları dönemde kalan izlerden
dolayı ileri sü rm e k te d ir (Akok 1973: 6-7; D em ir 1990: 25). Bugün bu izleri g ö r
mek m üm kün değildir. Kapalı kısmın kuzey duvarında b ir ve güney duvarında iki
adet m azgal pencere bulunm aktadır.
Yapıda tonoz örgülerde kullanılan moloz taşla r düzgün veya düzeltilm iş yüzleri
aşağıya gelecek şekilde dikey olarak yan yana d izilm işle r ve aralarında kalan
boşluklar dönemin harcı ile dold urulup sağla m laştırılm ıştır. Kullanılan harcın
niteliği tam olarak anlaşılmasa da oldukça uzun bir zaman tabiat şartlarına ve
baraj sularına karşı direnm esinden basit k ü llü - k illi b ir harç olmadığı a n la ş ıl
m aktadır.
Sonuç olarak, 13. yüzyıl başlarından günümüze kadar geçen zaman içerisinde
karşılaştığı doğa ve insan tahribatına direnen avlulu hanların Selçuklu dönem i
nin önem li ö rn e kle ri arasında yer alan A ltın-apa Hanı, K onya-Beyşehir-Antalya
kervan yolunun ilk duraklarından olması nedeniyle de ö n e m lid ir. Döneminin
tip ik m im a rlık ve inşaat ö ze llikle rin e sahip olan yapının baraj gölü içerisinde
bulunm ası nedeniyle ş im d ilik onarım ı m üm kün g ö rü n m em e kte d ir. Ancak
günümüze büyük ölçüde sağlam ge le bilm iş olan kapalı kısmının tonoz ö rtü le ri
oldukça zayıflam ıştır. Bu sebeple acil olarak alttan takviye g e re ktirm e kte d ir.
Bibliyografya
Akok 1947: Mahmut AKOK, "Kçnya’da Üç Tarihi ve Mimari Eser (Altıapa Kervansarayı, Hasbey
Darülhuffazı ve II. Selim İmareti” , Türk Arkeoloji Dergisi, Sayı: XX-I, Ankara, 1973, s. 5-36.
Alptekin 1988: Coşkun ALPTEKİN, "Türkiye Selçukluları", Doğuştan Günümüze Büyük İslam
Tarihi, C.8, İstanbul 1988, s. 207-406.
Bayram 1983: Mikail BAYRAM, "Sadru’d-din Konevi ile Ahi Evren Seyh Nasiru'din Mahmud’un
Mektuplaşması", S.Ü.Fen-Edebiyat Fakültesi Edebiyat Dergisi, Yıl: 1983, Sayı: 2, Konya 1983,
s. 51-79.
Demir 1990: Ataman DEMİR, "Anadolu Selçuklu Hanlan-Altınapa Han", ilgi, Sayı: 61, ilkbahar
1990, İstanbul, s. 24-27.
Erdmann 1961: K. Erdmann, Das Anatolische Karavanxaray Des 13. Jahrunderts, l-ll, Berlin,
1961.
ibn Bibi [Öztürk] 1996: ibn Bibi (Hazırlayan Mürsel ÖZTÜRK), El Evamirü'l- Ala’iye Fi’l-Um uri'l-
Ala’iye [Selçuk Name) l-ll, Ankara, 1996.
Sevim-Yücel 1989: Ali SEVİM-Yaşar YÜCEL, Türkiye Tarihi, Fetih, Selçuklu ve Beylikler Dönemi,
Ankara, 1989.
Turan 1947: Osman TÜRAN, "Selçuklu Devri Vakfiyeleri I.-Semseddin Altun-Aba, Vakfiyesi ve
Hayatı", Belleten, C. XI, Sayı: 42, Nisan 1947, Ankara, s. 197-221.
Uzunçarşılı 1988: İsmail Hakkı UZUNCAR5ILI, Osmanlı Devlet Teşkilatına Medhal, Ankara, 1988
:-;2Är*
"u--'’ “
S.iflW 'pfi
^ i .5 - ■ -
'■^’ L
■ V -:'
^IV ^
: -y. '
-á f * ,
- éT ‘ ■> '"
<•' / .O-
"11
KONYA KIZILÖREN HANI
Köy ve han "Kızıl" is m in i y öre nin taş ve t o p ra k ren gin d e n a lm a k ta d ır. Han,
köyün 4 km. batışında yer a lm a k ta d ır . Han yakın la rınd a b u lu nan Kızılören
Höyüğünde yapılan a r a ş tı r m a la r d a N e o litik ve T unç çağı b u lu n tu la rı ele g e ç
m iş tir (Bahar, Koçak, 2004: 50). Ayrıca in le r m evkiind e eski bir Bizans y e r l e ş
mesi b u lu n m a k ta d ır. Kervansarayın ön ün de n geçen yol 12 km . batıda ta rih i
Asarkale (B alkaya’ nm) yanından g e ç m e k te d ir . Kale üze rin de yapılan a r a ş t ı r m a
lar, Hitit, Bizans ve S elçu klu , yapı katla rın ı g ö s t e r m iş t ir . Bu da Kızılören ha nı
rayları üzerinde hazırladığı bir dizi inceleme yazısında Kervansarayın 1980Tİ yıl
lardaki du rumunu b e lirle m iş tir (Demir, 1986: 9-12). Biraz sonra da Ali Baş
hanın önemi ve mim ari durum unu ele alm ış tır (Baş, 1998: 68-69). Zeynep Alp
Karaoğlu, 1995-1996'da yapıyı ayrıntılı incelemiş, ölçüm le m iş tir. Karaoğlu’nun
çalışması Prof. Dr. Ayşıl Tükel Yavuz’un yönetiminde gerçekleştirilen bir yüksek
lisans tezi olup yapılan çalışmaların en ayrıntılısı olup, plan, cephe ve kesit
çizimlerine de yer ve rm iş tir (Karaoğlu, 2001: 461-474). Yapıyı yerinde incele m e
lerimizde verdiği detaylı bilg ile r için Prof. Dr. Ayşıl Tükel Yavuz’a, çizimlerinden
yararlandığım Zeynep Alp Karaoğlu ’na, kitabe metnini kontro l eden Prof. Dr.
Mikail Bayram’a, fotoğrafların büyük kısmını çeken Doç. Dr. Osman Eravşar’a
teşekkür ediyorum.
Avlunun batıdaki g iriş cep he sin e baktığım ızda ortada kapı açıklığını g ö rü rü z
(Foto. 3). Yuvarlak kapı k e m e r in in içinde de rin bir niş şe klin d e bir açıklığı sivri
bir tahfif k em e ri k u ş a tm a k ta d ır . Kapının le nto taşı üzerin de kazıma yoluyla
geçme taş taklidi y a p ılm ış tır (Foto. A], Kapının kuzeyinde m escide çıkan m e r d i
ven ve onun altında su tesis i yer alır (Foto. 5). Güneyde ise üst katta birb irin e
bağlı iki odaya çıkan m erd iv en b u lu n u r.
i: # 4
-’ ^»1 İ İ
i» » r #
* ■?:»-
4^-
(
w ■!(«
......:
tl
1^;
K ’*■
» » i-
i ».
ÄÄ-
♦Vs
■;-Âtv-
«>«
'; ^ '
-Ï te'.
'r*'
•İL
•î^ ı
Ä :
S ? ,^
. s
••►•I i
Konya Kızılören Hanı 95
--a
T*:, I -W . --^
Foto. 11: Avlu cephesindeki eyvanlar
Konya Kızılören Hanı 97
iki odaya yer ve rilm iştir. Bu odalar bitişik eyvanların dogu duvarlarına açıl
mıştır. Bunların, sonradan ilave edildiği malzem e ve duvar işçiliğinden a n la
şılmaktadır.
Barınak bölümüne öne doğru taşmış sade bir taç kapı ile g ir ilir (Foto. 12). Kapı
nişi sivri kemerli bir tahfif kemerine sahiptir. Kemer içindeki alanının ortasın
da kitabesi bulunuyordu. Yuvarlak kem erli kapı açıklığı ve üzerindeki kitabe
alınlığı günümüzde bütünüyle tahrip edilmiştir.
Kapalı barınak bölümü iki sıra halinde beşerli ayak dizisi ile üç şahına ayrılm ış
tır (Foto. 13). Bu dikdörtgen kesitli ayaklar doğu batı doğrultusun da b irb ir le r i
ne ve yan duvarlara sivri kem e rle rle bağlanmıştır (Foto. U -1 5). Kem e rle r üst
üste iki kemer şeklindedir. Orta şahın yan sahınlara göre biraz geniş ve daha
------- 1— İT
r 1
V -
2._ s
5
•T-
: U ‘
N f
- n
Cl i
1
i . '-
4'
/ i r a
r-T '
.n
t J
\/ • 1
>
/... N
JL.İ □*
1x 1
Vl.
s
« nU -
Í
— t3- u
- .ji
i
5
Şek/l 3: Kızılören Hanı planı
İZ. K araoğlu'danI
Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
S e k il 4: K ız ılö re n H a n ı g ö r ü n ü ş ve
k e ş if le r i IZ. K a r a o ğ lu 'd a n I
yüksektir. Her üç bölümün üzeri de sivri beşik tonozlarla örtülüdür. Orta şahın
da tonoz (bugün tamamen yıkılmış) izlerinden anlaşıldığına göre beş sivri
kemerle takviye edilmiştir.
Han'ın ana cep he s in d e yolun ü z e rin deki kuyu da eskidir. Kuyu 25 m. d e r in liğ in
de olup ağzında d i lim li bir m e r m e r bile zik vardır. Eskiden sere n li bir kuyu idi.
Konya Kızılören Hanı 101
Cephede m u n ta z a m yonu taş, y an la rda sıralı m oloz taş duvarlı, iki sahınlı bir
han yapısıdır. Hana kuzey cephede dışarıya taşan taç kapı ile g ir ilir. Taç kapı
dıştan sivri k e m e r li, ‘ içten yu v a rla k k e m e r li b ir e r k e m e re sa h ip tir. Kuzey-güney
d o ğ r u ltu s u n d a b ir b irin e sivri k e m e r le r l e b a ğ la n m ış üç ayak, yapıyı iki şahına
ayırır. S ahınla rın üzeri beşik ton ozla ö r t ü lü d ü r . T ono zla rın kuzeydoğu kısmı
yık ılm ıştır. Batı sahnın gü ney köşe sin deki m ih ra p , yapının bir ara [19-20. yüzyıl)
cam i o la ra k kulla n ıld ığın ı g ö s t e r m e k t e d ir . Sahınla rı örten to n ozla r, orta ayağa
dayanan iki takviye k e m e riy le taşınır. S a h ın la r doğu ve batıdan iki pence re ile
a y d ın la n m a k ta d ır. Taç kapıdan girin ce he m en doğudan başlayan b ir m e rd iv e n
le çatıya ç ık ılm a k ta d ır.
Bibliyografya
BAS, A., (1998) "Anadolu Selçuklu Dönemi Konya Kervansarayları", Sanatsal Mozaik, Sayı: 33,
İstanbul, s. 60-69.
DEMİR, A., (1986) "Anado[u Selçuklu Hanları Kızılören Ham", ilgi, Sayı: 46, İstanbul, s. 8-13.
ERDMANN, K., (1961) Das Anatoliache Karavansaray des 13 Jahrhunderts, I, II, Berlin.
SWOBODA, H.-KNEİL, H.- KNÜLL, F., (1935) Denkmäle r Aus Lykaonien, Pamphyüen und Isauri-
en, Wien.
ÜNAL, R.H., (19921 "Kızılören Yakınındaki Yapının işlevi Hakkında Gözlemler", Arkeoloji-Sanat
Tarihi Dergisi, Sayi:6, İzmir, s. 129-136.
YAVUZ, A.T., (1992İ "Anadolu Selçuklu Kervansaraylarında Mekân-işlev İlişkisi İçinde Savunma
ve Barınma", IX. Vakıf Haftası Kitabı, Ankara, s. 253-284.
Malatya-Sivas karayolu üzerinde Kuruçay vadisinin kıyısında sarp bir kayalık alanın
meydana getirdiği dar bir geçit üzerinde gelişmiş bir yerleşim olan Hekimhan'ın
tarihsel geçmişini, çok eski dönem le re kadar indirebilm ek m ü m k ü n o la m a m a k ta
dır. ¡içe merkezine ait elimizdeki en eski tarih sel belge, 1218yılında Tabib Ebu Salim
bin Ebül-Hasan el Malati tarafından yaptırılan ve ilçeye de adını veren Hekimham'nın
"1 r a
M L _ l [= 1 t— J
D = =
\
II___1IL_J l l _ J 1^
Çizim i : l~lei<imiıan Planı
[V a k ıfla r G enel M ü d ü rlü ğ ü
uO A rşivinden ],
106 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
' Bölgede y e rle şim M.Ö.5000-3500 yılla n Ermenice, Süryanice ve Arapça olarak yazıinnış inşa kitabesidir. Ancak bölgede yapı
arasında Geç K a lk o litik devirden itib aren
başlamış, m a ğ a ra la r ve h öyükler, y e rle lan gezi ve incelemeler, Hekimhan ve çevresinde tarih öncesi çağlardan itibaren
şim in Eski Tunç devrinde ve daha so n ra yerleşim ve k ijlt ü r kalıntılarının mevcut olduğunu ortaya k o y m u ş tu r.
ki d önem lerde de varlığını s ü rd ü rm ü ş
tü r. Bkz. Oğuz 1985: 123.
Ç izim 2: H e k im h a n P lanı
İK u r t E rd m a n 'd a n 19611
35m
H
Hekim Han 107
Foto. 3: A v lu g iriş lo p ış ın ın
yul<ansındai<i i<itabe
“ Ayrıntı ¡çin bkz. Y in anç-E übüyük 1983: nıma açm ası ve çe vreden bazı T ü r k m e n a ile le rin i, k aled eki a s k e r le rin ve y o lc u
524-527.
ların ih tiyaçla rını k a r ş ı la m a k üzere buraya y e r le ş t ir m e s in d e n sonra g e rç e k l e ş
m iş tir.
A n a d o lu 'd a etkili olan Celali isyanları sırasında Osm anlı D e vle ti'nin kırs al a la n
larında büyük b ir kaos y aş a nm ış tır. XVI. yüzyıl so n la rın d a n XVII. yüzyıl s o n la rı
na ka d a r devam eden bu karı ş ı k lı k la r sırasında A n a d o lu 'd a k öy ler basılmış, t a r
la la r iş le n e m e m iş t ı m a r s is te m i b o zulm uş, k ö y lü le rin asayiş ve güvenlik ihti-
Hekim Han 109
yemez d u rum a g e lm iş t ir. Geçim ini d e rb e n tte n , yo lç u la rın ih tiyaçla rına yön elik
D erbent te sisle ri m ü stahkem yerlerde
ticaretle s a ğ la y a n la r zor d u ru m a d ü ş m ü ş t ü r . D e r b e n tle r e bağlanan zirai a l a n d ört tarafı duvarla çe vrili küçük b ir kale
se klin de yapılırdı. Yanına b ir han. cami,
lar da iş lenem ediğ i için e k o n o m ik sıkıntı daha da a r tm ış tır. Devlet d e rb e n t s is m e ktep ve d ü k k a n la r yapılarak bu
temin yeniden d ü z e n le n m e s i için çeşitli y ö n t e m le r u y g u la m ış tır'“. k u ru m la rın çalışan la rı ile küçük b ir
kasaba ş e klin i alm aktaydı. Ayrıntı için
bkz. Halaçoğlu 1994: 162.
1656’da sadrazam olan K ö p rü lü M e h m e t Paşa A n a d o lu ’daki Celali F etretin i Bkz. G ökbilgin 1993: 892-908.
önleme ç alışm a la rı kap s am ınd a H e k im h a n 'd a k i harap d u r u m d a k i S e lç u klu
hanını on artmış, cami, dü kkan , h a m a m ve pala nka y a p tıra ra k o lu ş t u r d u ğ u de r-
bente çevreden T ü r k m e n le ri de y e r l e ş t ir e r e k k ü ç ü k b ir İskan m a h a lli o l u ş t u r
m uştur ".
Foto. 6: A v lu g ü n e y e y v a n l a r ı
íSíKSiSa'as'aws-
Süryanice:
de K e y h ü s r e v ' i n o ğ l u K e y k u b a d d ö n e m i n d e ( 1 2 2 0 - 1 2 3 7 ) bu k ı s m ı n (avlu) ilave
"Bu han 1 EyLüL'ünde doktor ve din adamı
edildiği" o r t a y a ç ı k m a k t a ve h e r iki k i t a b e d e n ç o k f a z l a b i r s ü r e g e ç m e d e n Malatya'lı Ebu Haşan oğlu, doktor ve din
adamı Ebu Salim tarafından tamamlanmış
av lu nu n t a m a m l a n d ı ğ ı a n l a ş ı l m a k t a d ı r (Foto. 4-3). tır, O, bu hanı hayırlı oğlu Hasan'tn geçimini
sağlaması için. O’na olan sevgisinin bir
hediyesi olarak ve bütün rahmetli ölmüşleri
Günümüzde büyük ö lç ü d e s a ğ la m vaziyette b u lu n m a k la birlikte , beden d u v a r için yaptırdı. Bu yazıtı kim okursa onlar için
bir dua okusun” [Yurttaş 1988:245-246). Bu
larının bazı k ı s ı m l a r ı n ı n m u h t e l i f d ö n e m l e r d e t a h r i b a t a u ğ r a d ı ğ ı a n l a ş ı l m a k t a kitabede, üç farklı dilde yapının inşa tarihi
ve banisi belirtilmesine rağmen, her biri
dır. Kapalı k ı s ı m p o r t a l i d o ğ u d u v a r ı n d a k i o n a r ı m k i t a b e s i n e “ g ö r e , 17. yüzy ıl
birbirinden değişik ifadeler taşımaktadır,
o r t a la r ı n d a esaslı bir onarım geçirdiği b e lirle nebilm ektedir. Ese r, Vakıflar Arapça kısımda Selçuklu sultanına methi
yeler yapıldıktan sonra yaptıranın adı ve
Genel IV lü dürlüğü a r ş i v i n d e n e d i n d i ğ i m i z b e l g e l e r e ^ ' g ö r e 1958 ve 1983 y ı l l a r ı n yapım yılı verilmiştir. Süryanice kısımda
yapıyı yaptıranın hekimliğin yanı sıra din
da b i r e r o n a r ı m d a h a g e ç i r m i ş t i r . H a l e n f a r k l ı ş a h ı s l a r a ai t özel m ü lk iy e t o la adamı olduğu ifade edilerek, eserin geçim
lerini temin etmesi amacıyla yapıldığı bek
rak depo iş l e v i y le k u l l a n ı l m a k t a d ı r .
lentisi anlaşılmaktadır, Ermenice kısım ise
hanı yaptıran MalatyalI Hekim Ebu
Hasan’ın oğlu Ebu Salim’in ağzıyla yazılmış
Yapı, k ü t l e t e r t i b i i t i b a r i y l e bi ri k u z e y - g ü n e y a k s ı n d a u z a n a n d i k d ö r t g e n p l â n l ı olup, hanı büyük yardımlarla yaptırdığı
belirtilerek konaklayanlara ve kendine tan
kapalı ( b a r ı n a k - k ı ş l ı k ) k ı s ı m ile d i ğ e r i b u n u n g ü n e y i n e b i t i ş t i r i l m i ş y a k l a ş ı k k a r e
rının yardım etmesini temenni etmektedir.
plânlı açı k b i r a v l u d a n m e y d a n a g e l m e k t e d i r ve t e k k a t lı b i r k u r u l u ş a s a h i p t i r
Avlu giriş kapısı yukarısındaki kitabe
(Çiz. 1). Ka palı k ı s ı m a v lu y a g ö r e d a h a d a r ve y ü k s e k b i r k ü t l e y e s a h i p t i r . Ü s t ü "(El-Rıbat)ü'l - m ü b a re k fi eyyam-ı devlet
orta sahnı k ı r m a , yan s a h m l a r d ü z çatı ile ö r t ü l ü d ü r . A v l u ve ka p a lı k ı s ı m g ü n e y (Es-Sultan)el-azam a'lae'd-dünya ve’d-
din Keykubad bin Keyhüsrev
duvar a k s l a r ı n a y e r l e ş i k k o n u m l a b i r e r p o r t a l m e v c u t t u r .
b ö lljm iki sıra ha lin deki, d ikd ö rtg e n planlı, iki ka d e m e li be şer ayakla üç şahına
a y rı lm ı ş t ır (Foto. 12). Ayaklar, b ir b irin e ve dö rt yöndeki d u v a rla ra k e m e r le r le
b a ğ la n m a k ta d ır. Uzun k e n a r la ra p a ra le l uzanan k e m e r le r y uva rla k; dik uzanan
k e m e r le r ise sivri b i ç im li d ir . Ayrıca sivri k e m e r le r , orta şahında karşılıklı o la
rak ve uzun k e n a r la r d a da p ro filli s ilm e le r e sa hip üzengi k o n s o lla rın a o t u r t u l
m u ş t u r. Orta şahın daha ge niş ve yü k se k t u t u l m u ş t u r (Foto. 11). S a h ın la r plâna
uygun d o ğ r u ltu d a sivri be şik tonoz ö r t ü lü d ü r .
Avlu kare planlı olup, dö rt yönden eyvan biç im i m e k a n la r la ç e v r ilid ir (Foto. 9).
Eyvanlar yayvan b ir e r sivri k e m e r le avluya a ç ılm a k ta d ır. Güney ve batı d u v a r l a r
da eksene y e r l e ş t ir il m iş b ire r giriş b u lu n m a k ta d ır. Doğu, batı ve gü neydeki
eyva nlar eşit uzu n lu kta , batıdaki eyva nlar ise bu nla ra göre daha kısadır. K öşe
le rd e k i m e k a n l a r kapalı yap ılm ıştır. Kapalı kısma bitiş ik k ö ş e le rd e k i m e k a n la r
doğu -batı d o ğ r u ltu d a d ik d ö r tg e n plana sahip o lm a k la beraber, kuzey-güney
d o ğ r u lt u lu bir duvarla y aklaşık eş bo y utla rda iki b ö lü m e a y rıla ra k bu duvarın
kuzey ucuna açılm ış bir kapı ile irtib a tla rı s a ğ la n m ış tır. Güneydoğu ile gü ne y
batı kö şe le re y e r le ş ik ve bu kısm a h a k im k o n u m lu kare planlı alanda, ana a k s
lara ö rü le n d u v a r la r la b irb ir in d e n fa rk lı ö lç ü le re sahip d ö r d e r hücre t e ş k il e d il
m iş tir. Du varla rın m e rk e z d e k i b u lu ş m a no kta la rın a yakın k o n u m la y e rle ş tir ile n
b ire r açıklık h ü c r e le r in bağlantısını s a ğ la m ış tır. Avlu nu n güneydoğu ve gü ne y
batı k ö ş e le rin d e k i m e k â n la r, g iriş eyvanına p a r a le l uzanan du va rla rın ın kuzey
ke n a rla rın a açılan b ir e r kapıyla g iriş eyvanı ya nındaki eyva nlara ir t ib a t la n m a k -
C , .i«:
*
■Mİ-
Foto. 8: A v lu n u n b a tıs ın d a k i
m u h d e s kapı
Hekim Han 13
'--ş.
tadır. Her iki m ekânının da avLuya yönelen kö şe le ri içe g ir in tili yap ılm ıştır. A v lu
daki m e ka nlarda n esaş g iriş eyvanının he m en iki ya nındaki ik iş e r b ö lü m kuzey-
güney; d iğ e rle ri işe doğu -batı yönünde beşik tonoz ö r t ü lü d ü r . ^ O rijinalde kapalı kısımda, kuzey duvar
da olduğu gibi s im e trik biçim de güney
duvarda m azgal p en cerelerin va r olduğu
Cepheler masif bir görün üş s e rg ile m e k le birlikte, az sayıdaki pencere ve kapı izlerden anla şılm a ktad ır.
Avlu kütle sin in batı cephe sin d e eksende m u h d e s b ir kapı açıklığı v a rd ır (Foto.
8). Bu kapı lentolu ale la de yap ılm ıştır. Yapının esas g iriş kapısı güney cephe
eksenindedir (Foto. 1). E r d m a n n ’ ın 1961 yılında yayınladığı r e s im le rd e bu ana
giriş kapısının moloz ta ş la r la ö r ü le r e k kapatıldığı görülmektedir^^. Ayrıca hanın
planında batısındaki m u h d e s kapının yanısıra doğuda bu gün olm ayan başka bir
açıklık g ö r ü lm e k t e d ir (Ciz. 2). Han, C u m h u riy e t d ö n e m in d e de m u h te lif o n a n m -
lar geçirdiğ inden olasılıkla doğudaki m u h d e s açıklık k a p a tıla ra k güneydeki
esas giriş kapısı yeniden açılm ıştır.
Ana giriş kapısı d ik d ö rtg e n planlı olup, duvar yüzeyinden dışa taşkın ve daha
yüksek y a p ılm ıştır (Foto. 2). Düzgün k es m e taş m a lz e m e li kapı çok sade dü zen-
1U Anadolu Selçuklu Dönenni Kervansarayları
Açık avlun un batı c e p he sind eki ekse n d e ki eyvan duvarı yıkıla ra k m u h d e s kapı
t e ş k il e d ilm i ş t i r (Foto. 10). Bu açıklık çarşı m e rk e z i ile d ir e k t bağlantıyı sağ la
m a k amacıyla y ap ılm ış o lm alı d ır.
Bugün eyvanların hepsi çerçe veli c a m la k a p a tılm ış tır. Gerek ba rın ak kısmı
gerekse avludaki eyva nlar özel şah ısla ra kiraya v e rild iğ i için bu m e k a n la rın
büyük kısmı depo o la r a k kapalı t u t u lm a k t a , çoğuna g i r ile m e m e k te d ir .
Avlu kuzey ekse ninde kapalı kısm ın g iriş eyvanı ve po rta li vard ır. Eyvanın iki
yanında 45 cm. y ü k s e k liğ in d e seki b u lu n m a k ta d ır . Avlu giriş eyvanında olduğu
gibi doğu ve batı d u v a rla rın d a güneye kaymış sivri k e m e r li b ir e r niş v a rd ır (Foto.
11). Kapı açıklığının basık k e m e ri iki yanda s il m e le r le h a r e k e t l e n d ir i lm iş k o n
sollar üzerine o t u rm a k t a d ı r .
Kapalı kısım girişin d e inşa ve o n a rım o lm a k üzere iki kitabe m e v c u ttu r. Basık
kemerli kapı açıklığının yuka rıs ın d a k i kitabe, 60 x 115 cm . ö lç ü le rin d e enine
dikdörtgen blok taş üze rin de Arapça, Süryanice, E rm e n ic e o lm a k üzere üç
farklı dilde yazılm ıştır. Farklı d i lle r ya da s a tır a r a la rın d a he rh a n g i bir çerçeve
bu lu nm am a kta dır. Ortada Arapça dokuz, batıda E rm e n ic e onyedi yatay s a tır ve
doğuda taş levha üzerin de yer kalm adığ ı için Süryanice dikey biç im d e altı satır
yazılmıştır. Onarım kitabesi p o rta lin in doğu duvarında y er a lm a k ta d ır . Arapça
yazılmış dört s a tırlık bu kitabede e se rin 1660 yılında Sulta n M e h m e t Han
zamanında Köp rülü M e h m e t Paşa ta ra fın d a n m im a r Haşan Ağa'ya on artıldığı
kısım ise sahınlardan o l u ş m u ş t u r . He k im ha n, plan o l a ra k kapalı ve açık b ö l ü m Kapalı ve açık bölümlerin olması,
den oluşan k a r a k t e r i s ti k Se lç uk lu kerv ans ara yla rıyla be n ze rl ik g ö s t e r m e k te d ir . tonozlarla örtülü her şahının payeler
hizasında destek kemerleriyle destek
Farklı dillerde yazılı inşa kitabesi ve on a rım kitabesiyle, usta iş ar et le ri yle ze n lenmesi, süslemenin olmayışıyla Hekim
han'a benzemektedir. Ayrıntı için
gin bir yapıdır.
bkz.Ünal 1983:106-109; Tuncer 1991: 31-
32.
Kapalı kısmı üç sahınlı, orta şahın daha geniş ben zer plana sahip d iğ er ha n la r
arasında Toka t-P aza r yolunda Ma hperi Hatun Hanı, K e s ik k ö p rü (Cacabey Hanı),
Kırşehir-Aksaray yolunda Kö tün ün Hanı, Eğret Han, Ak Han, Altınapa Han, Kızı-
lören Han, Dokuzun Han bulunmaktadır^?. Malatya ve çevresinde ise kapalı
bölüm ve büyük bir avludan oluşan han planına sahip yapılar arasında H e k i m
han'ın güneyinde Kü llüce Han, Eski M a la t y a ’da Çingene Han, Sivas-Divriği
Dumluca köyü yakınında Kara Han bulunmaktadıp«.
Kapalı kısımda yüksek bir seki üzerindeki ocak ile avluyu çevreleyen m ekanlar
daki diğer ocaklar hanla ilgili problem lerden diğeridir. Bilindiği gibi Selçuklu
hanlarında ısınma ihtiyacı tandırlarla sağlanm ıştır“ . Hekimhan'ın kapalı bölü
mün batı duvarında 1.20 cm. yüksekliğindeki seki üzerinde bir ocak bulunm ak
tadır. Ayrıca avluyu çevreleyen mekanların büyük bölümünde de birer ocak yer
H ekim Han
Hekimhan diğer Selçuklu hanlarında olduğu gibi barınak ve avlusu tek g iriş li
dir. Avlunun güneydeki ikinci giriş muhdes olup, çarşı içiyle doğrudan bağlan
tı sağlamak amacıyla sonraki dönemlerde açılmıştır.
Sonuç olarak, Hekimhan Osmanlı döneminde baştan aşağıya büyük bir onarım
geçirmiş, yeni m im ari öğeler ve bölüm ler (ocak, kapı, mekan gibi] eklenerek
planında önemli değişiklikler olm uştur. Bu değişiklikler dikkate alınmadığında
Hekimhan (Taş Han) m im ari özellikleriyle, karakteristik Selçuklu han planına
sahiptir.
20 ■ Anadolu S elçuklu D önem i K ervansarayları
Bibliyografya
Akdağ 1979: M. Akdağ, Türkiye'nin iktisadi ve Içtinnai Tarihi, Cilt 1, İstanbul 1979.
Akdağ 1995: M., Akdağ, Türk Halkının Dirlik ve Düzenlik Kavgası, İstanbul 1995.
Akozan 1963: F. Akozan, "Türk Han ve Kervansarayları", Türk Sanatı Araştırma ve İncelemele
ri, S. 1, İstanbul 1963, s. 133-137.
Aykut 1984: N. Aykut, "İV M ura t’ın Revan Seferi Menzilnamesi" Tarih Dergisi, Prof. Dr. Sahabet
tin TEKİNDAĞ Hatıra Sayısı, S. 34, İstanbul 1984, s. 183-246.
Aytaç 1988: i. Aytaç, "Köm ürhan" Vakıflar Dergisi, XX, 1988 s. 248-264.
Aytaç 1996: I. Aytaç, "Malatya-Elbistan Kervanyolu Güzergahı ve Kurttepe Han'ı" VI. Milli Selçuk
lu K ü ltü r v e Medeniyeti Semineri Bildirileri, Konya 1996, s. 35-47.
Baş 2002: A. Baş, "B eylikler Dönemi Hanları" Türkler, C. 8, 2002, ş. 38-45.
Bayram 1993: M. Bayram,"Selçuklu lar Zamanında Malatya’ da İlmi ve Fikri Faaliyetler" l-ll Milli
Selçuklu K ü ltü r v e Medeniyeti Semineri Bildiriler, Konya 1993, s. 119-124.
Bektaş 1999: C. Bektaş, Selçuklu Kervansarayları, Korunmaları, Kullanımları Üzerine Bir Öneri,
The Proposal Recarding The Selçuk Caravanserais Their Protection And Use, İstanbul 1999.
Cantay 1989: G. Cantay, "T ürkiye’de Osmanlı Devri Kervansaray Yapılarının Tipolojisi" IX. Türk
Tarih Kongresi, Kongreye Sunulan Bildiriler, Cilt III, Ankara 1989, s. 1381-1397.
Erdmann 1961: K. Erdmann, Das Anatolische Karavansaray des 13 Jahrhunderts, Berlin 1961.
Evliya Celebi 1999: Evliya Celebi Seyahatnamesi, 4. Kitap, İstanbul 1999, s . 10-11.
Güran 1976: C. Güran, Türk Hanlarının Gelişimi ve İstanbul Hanları Mimarisi, Ankara 1976.
Halaçoğlu 1991: Y. Halaçoğlu, XIV-XVII. Yüzyıllarda OsmanlIlarda Devlet Teşkilatı ve Sosyal Yapı,
Ankara 1991, s.137-162.
Kuban 2002: D. Kuban, "Kervansaraylar" Selçuklu Cağında Anadolu Sanatı, İstanbul 2002, s.
227-250.
Kuyulu 1996: i. Kuyulu, "Anadolu Selçuklu Kervansarayları ile Orta Asya Kervansaraylarının
Karşılaştırılmasına Yönelik Bir Deneme" Eğe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi
Dergisi, VIII, 1996, s. 67-79.
H ekim Han ■ 121
Oğuz 1985: M. Oğuz, Başlangıcından OsmanlIların Fethine Kadar Malatya Tarihi (M.Ö. 5500-M.S.
15161, İstanbul 1985.
Sannan 1995: N. Saman, "Karma Tipte Hanların Bir Çeşitlemesi Üzerine Görüşler" 9. Türk
Sanatları Kongresi, Bildiriler, 0. 3 Ankara 1995, s. 299-308.
Tuncer 1991: 0. Ç. Tuncer, "Kara Han ve Eski Divriği Kangal Kervan Yolu" Türk Etnografya Der
gisi, 0. XIX, 1991, s. 31-39.
Tuncer 1995: O.Ç. Tuncer, "Diyarbakır-Bitlis Kervan Yolu ve Üzerindeki Hanlarımız" Vakıflar Dergi
si, XXV, 1995, s. 9-34.
Turan 1972: 0. Turan, "Selçuk Kervansarayları" Belleten, C.X, S.39, 1972, s. 471-496.
Ünal 1979: M.AIİ Ünal, XVI. Yüzyılda Harput Sancağı (1518-1566), Ankara 1989.
Ünal 1983: R.H. Ünal, "Doğu Anadolu'da Bilinmeyen Üç Selçuklu Ham" Arkeoloji ve Sanat Tari
hi Dergisi, C.2, 1983, s. 106-118.
Yavuz 1995: A.T. Yavuz, "Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansaraylarının Tipolojisi" IV. Milli Sel
çuklu K ü ltü rv e Medeniyeti Semineri Bildiriler, Konya 1995, s. 183-198.
Yavuz 1996: A.T. Yavuz, "Anadolu Selçuklu Dönemi Hanları ve Porta-M enzil-Derbent Teşkilatla
rı" Doğan KUBAN'a Armağan, İstanbul 1996, ş. 25-38.
Yinanç-Elibüyük 1983: R. Yinanç - M. Elibüyük, Kanuni Devri Malatya T ahrir Defteri (1560), Anka
ra 1983.
Yinanç 1991: R. Yinanç, "Sivas Abideleri ve Vakıfları" Vakıflar Dergisi, XXII, Ankara 1991, s. 15-
44.
Yurttaş 1988: H. Yurttaş, "Sivas-Malatya Kervan Yolu" İnönü Üniversitesi II. Battal Gazi ve Malat
ya Çevresi Halk Kültürü Sempozyumu , İstanbul 1988 ,s. 243-247.
. . .....
0 É fm 0 ^
:’(> ■
i S m ’Ä
. ...... ^^..
i #
■7 > ^ -
- ï :
■ .i^ ' .-■'. • - 'íf e ...- ' ?Sii^
r.', • 1 ^ '? ^ ír 'íÍI’0 # ^ 5
iip€»ıii?pp;i;ş :■:=>-ríms":‘mm^m
Ç lîip f ,AÏÂivï^ ^
MÜBARİZEDDÎN ERTOKUŞ KERVANSARAYI
Doğan DEMİRCİ*
Kervansaray; E ğ ird ir - K o n y a Karayolu üze rin d e d ir. E ğ ir d ir il ç e s i’ nden 35 km. ' A rkeolog, İsparta Müze M üdürlüğü
ileride, Gelendost ilçesin e ya kla ş ık 20 km . m e sa fe d e d ir. Karayolu ile E ğ ird ir ' Böcüzade 1983: 59
‘ Turan 1947: 415-429 bir kısmının bu kervansaraya bağlandığı, bugün bölgede Dadil (Zazil) adlı bir k ö
yün olmadığını, yakın ge ç m iş te de bu adda bir köyün varlığının tesp it e d ile m e d i
ği, bu köyün s on rak i zam anda te r k ed ild iğ in i s ö y l e r / Elimizdeki t ü m verile re
göre Dadil Kervansarayı, G ele ndost yakınında. K ud ret Hanı diye bilinen ve üze
rin de yine E r t o k u ş ’a ait kitabe bu lu nan kerva nsa ray bu olm alıdır.
K erva nsa ray A r a lık 2003-M ayıs 2004 ayları iç e ris in d e k i te m iz l ik kazılarında
yaklaşık b i r e r ay boyunca in c e le n m iş , fo to ğ r a fla r ı ç e k ilm iş , ayrıntılı tasviri ya
pılm ıştır. B u n la rın dışında de ğişik t a r ih le r d e çizim i, planı ve rölövesi ç ı k a r t ıl
m a k üzere m i m a r l a r tarafınd an , k ervansarayın k o n s trü k s iy o n u ile ilgili a yrıntı
lı ö lç ü le r alın m ıştır.
Kitabenin Arapçası
1- ^yLLdJl
2-
3-
Í-
Mübarizeddin Ertokuş Kervansarayı 125
Sultan adına
A lem le rin Rabbı için (A le m le rin Ra bbinin yoluna) M üb a riz e d d in E rto k u ş t a r a f ı n
dan 620 (1223) sen esinde y a p tırılm ıştır.
Ertokuş’a ait vakfiye, k e n dis in in hayatta m ü te v e lli tayin ettiğ i azadlı kölesi Hacı
Arm ağan Sah’ ın ö lü m ü n d e n (H. 638/M. 1240’tan) sonra, H. 669/M. 1270-71 yı
lında Antalya'da d ü z e n le n m iş t ir. Vakfiye onu, hayatta iken t a k r ir i n e şah it o l a n
ların ifadelerin e dayanır. B u n la r vakfiyede z ik r e d ilm e k t e d ir . Vakfiye ö lü m ü n d e n
çok sonra yapılm ış o ld u ğ u n d a n o lm a lı d ır ki vakıf ş a rtla rı hakkında detaylı a ç ık
lam ala r m a a le se f m evcu t d e ğ ild ir . ’
Foto. 3: Kervansarayın
kuzey cephesi
" E rd m a n n 1961: 51
Aynı d e f t e r d e A r m a ğ a n Sahı'ın e v l a t l a r ı n d a n 41 k iş i n i n o l d u ğ u b e l i r t i l m i ş t i r . Bu
d e fte rd e sö zü e d ile n y e r l e r ile b u r a l a r a y a p ı la n t a h s i s a t ı n , E r t o k u ş V a k f iy e s i ile '2 S a m a n D oğan 1993: 192
K e rv a n s a ra y ın y a p ı m t a r i h i n e il i ş k i n o la ra k ; a ra ş tır m a c ıla r d a n K. E r d m a n n ,
avlu ile p a y a n d a la r ı n , y a p ın ın in ş a s ı n d a n s o n r a Xll l. y ü z y ı l i ç e r i s i n d e k i b i r z a
man d i l i m i n d e y a p ı l m ı ş o l a b i l e c e ğ i n i b e l i r t m e k t e d i r . " D i l a t a s y o n l a r d a n a v lu n u n
ve p a y a n d a la r ı n yapıya s o n r a d a n e k l e n d i ğ i a n l a ş ı l m a k t a d ı r . B u n a g ö r e y a p ın ın
açık a vlu s u ve k a p a lı k ı s m ı, iki f a r k l ı d ö n e m d e in şa e d i l m i ş l e r d i r .
Kerva n sara y, k u z e y - g ü n e y y ö n ü n d e u z a n m a k t a o lu p , S e l ç u k l u k e r v a n s a r a y l a r ı
nın p la n ına u y g u n o l a r a k y a p ı l m ı ş t ı r . D i k d ö r t g e n p la n lı d ı r . A ç ı k a v lu s u b u l u n a n
k a rm a tip k e r v a n s a r a y d ı r . A y n ı z a m a n d a d i ğ e r b ir g r u p l a m a y a g ö r e k a p a lı b a
rınağı b u lu n a n t e k y ö n d e s i m e t r i k h a n l a r g u r u b u n a g ir e r .'^ A v lu k ı s m ı k a p a lı k ı
sım dan dah a g e n i ş t i r . Yıkık p o r t a l d e n g i r i l i n c e s i m e t r i k o l a r a k a vlu ya a ç ı la n iki
to n ozlu oda, d a h a il e r i d e iki t a r a f ı n d a d ö r d e r k e m e r l i r e v a k ile a vlu u z a n m a k
tadır. Revak t o n o z l a r ı a v lu y a p a r a l e l d i r . Ü s tü k a p a lı o la n b ö l ü m d a h a d a r y a p ı l
mıştır. K e r v a n s a r a y y a k l a ş ı k 1200 m . ^ T i k a la n a o t u r u r . Bu h a liy le o r t a b ü y ü k -
Foto. 5: K u b b e li m ekan,
m a z g a l p e n c e re ve tro m p la r
A n c a k G e r t r u d e B e l l t a r a f ı n d a n 1 9 0 7 ’de ç e k i l e n f o t o ğ r a f k e r v a n s a r a y h a k k ı n d a
daha fazla f i k i r v e r m e k t e d i r . ' * F o t o ğ r a f t a t a ç k a p ı n ı n b a s ık k e m e r i ü z e r i n d e k i
tabe b o ş lu ğ u n a b e n z e y e n b ir b o ş l u k gö ze ç a r p m a k t a d ı r . Kapı ü z e r i n d e k i bu k ı
sım b ir k it a b e n i n g i r e c e ğ i k a d a r y ı k ı lm ı ş , h a t t a d a h a b ü y ü k b i r b o ş l u k o rta y a
ç ı k m ış tır . A r a ş t ı r m a l a r d a g ü n e y d e b u l u n a n bu t a ç k apı ü z e r in d e b a ş k a b ir k i t a
be o lu p o lm a d ı ğ ı t e s p i t e d i l e m e m i ş t i r . Ü s t t a r a f ı y ı k ı l m ı ş o la n g ü n e y d e k i a n a g i
rişi s a ğ la y a n t a ç kapı ile k a p a lı k ı s m a g i r i ş i s a ğ la y a n ta ç kapı b e n z e r l i k g ö s t e r
m e k t e d ir . Bu n e d e n le a ç ı k a v lu y a g ir iş i s a ğ la y a n t a ç k a p ı n ı n da t o n o z k a v s a r a -
lı o la b ile c e ğ i s ö y l e n e b i l i r . ( F o t o . 1]
130 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
K e r v a n s a r a y y a p ı s ı n d a a n t i k t a ş l a r ı n - g e n e l l i k l e B iz a n s m a l z e m e - ve f r a g m a n
la r ın s ı n ı rlı o lu ş u , dahıa ö n c e c iv a r d a c id d i b ir a n t i k yapı o lm a d ı ğ ı n ı g ö s t e r m e k
t e d ir . T aç ka pısı ve k u b b e ö r t ü l ü m e k a n s ü s l e m e s i z d i r . D u v a r l a r ı d ö n e m i n h e
m e n t ü m a n ı t s a l y a p ı la r ı n d a o l d u ğ u gib i k e s m e t a ş dış y ü z lü , iç in d e m o l o z ta ş
ve k i r e ç h a rc ı d o l g u l u ' s a n d ı k d u v a r ’ ö r g ü t e k n i ğ i n d e y a p ı l m ı ş t ı r . D u v a r ö r g ü
s ü n d e y e r y e r ç o k d a h a b ü y ü k b o y u t l u t a ş l a r ı n da k u l l a n ı l m ı ş o l d u ğ u g ö r ü l m e k
t e d i r . K e m e r ve t o n o z l a r d a d a h a k ü ç ü k k e s m e t a ş k u l l a n ı l m ı ş t ı r . Ka p a lı k ı s ı m
da, o r t a t o n o z u n ü s t ü b e ş ik t a ş ça tı ile ö r t ü l ü d ü r . Bu t o n o z u n y ü k s e k l i ğ i avlu
c e p h e s i n d e t a ç kapı ile g i z l e n m i ş t i r . Dış c e p h e d e ise bu y ü k s e k l i k f a r k ı k a l k a n
du va rla g iz le n m iş o lm a lıd ır. K ervansarayın c e p h e d u v a r l a r ı da, t o n o z l a r ı ve
m e s c i t k u b b e s i n i g i z l e m e k iç in y ü k s e k t u t u l m u ş t u r . Bu n e d e n le , k u b b e ile ö r
t ü l ü m e k a n ı n t r o m p g e ç i ş l i k u b b e s i , d ı ş a r ı d a n ça tı y ü k s e k l i ğ i n i a ş m a m a k t a d ı r .
(Foto. 2)
Ö zg ü n ö r t ü s i s t e m i o l a r a k m u h t e m e l e n t o p r a k d a m o l m a s ı g e r e k i r . Ç ü n k ü b u
n u n d ı ş ı n d a t a ş k a p l a m a ö r t ü s i s t e m i d u v a r l a r a ç o k d a h a fa z la y ü k b i n d i r e c e
ğ in d e n yapıyı bu d u r u m u y l a s t a t i k a ç ı d a n o l d u k ç a z a y ı f la t a c a ğ ı k e s i n d i r .
T e m e l l e r y in e d ö n e m i n e ö z g ü o l a r a k , ü z e r i n d e y e r a la n d u v a r d a n d a h a g e n iş
o lu p , z e m i n s e v iy e s in d e t o p u k y a p m a k t a d ı r . İ s p a r t a M ü z e M ü d ü r l ü ğ ü ’ n c e 2004
y ılı n d a y a p ı la n - y a p ı n ı n r e s t o r a s y o n u n a d ö n ü k - t e m i z l i k k a z ı la r ı n d a ; a ç ı k a v l u
d a ki r e v a k l a r ı n a y a k la r ı ile k a p a lı m e k a n d a t o p r a k p l a t f o r m u (s eki) ç e v r e le y e n
d u v a r l a r ı n z e m i n i n d e o rt a y a ç ı k a n t o p u k k ı s ı m l a r ı bu d u r u m u d o ğ r u l a m a k t a d ı r .
Güney c e p h e s a ç a k s e v iy e s in d e n it i b a r e n y ı k ı l m ı ş t ı r . Bu y ö n d e d u v a r ı n ü z e ri E rd m a n n i96i: 53
daha a lç a k g ö r ü n m e k t e d i r . Bu n e d e n le ya p ın ın g ö r ü n ü ş ü k a d e m e l i o l a r a k y ü k
s e lm e k t e d ir .
Kuzey c e p h e n in ü s t b ö l ü m ü de y ı k ı l m ı ş d u r u m d a d ı r . B u r a d a da k a d e m e l i b ir
görüntü o lu ş m u ş tu r . Kuzey c e p h esi e k s e n in d e b ir p e n c e re o ld u ğ u a n la ş ı lm a k
tadır. Ku ze y c e p h e n i n ü s t t a r a f ı y ık ık o l d u ğ u n d a n b u r a d a n b a k ı ld ığ ı n d a , m a z g a l
p e n c e r e n in d u v a r d a k a la n a l t k ı s m ı ile o r t a g a l e r i d e k i t o n o z u n i ç e r is i r a h a t l ı k
la g ö r ü l m e k t e d i r . (Foto. 3)
Yapının dış c e p h e s i n d e ; t a ç k a p ı s ı n d a n s o n r a en ö n e m l i m i m a r i ö ğ e l e r i o la n p a
yanda k u l e l e r i a lt ı a d e t t i r . C e p h e l e r d e k i p a y a n d a l a r b e d e n d u v a r l a r ı b o y u n c a
y ü k s e l m e k t e d i r . S t a t i k o l a r a k d u v a rı g ü ç l e n d i r m e n i n yanı s ır a , y a p ı la r a g ü ç lü
bir ka le g ö r ü n ü m ü v e r e n bu k u l e l e r i n s i m g e s e l n i t e l i k l e r i n i n y a n ı n d a , s u r b u r ç
la rın da o ld u ğ u g ib i h a n d a y a p ı l a c a k b ir s a v u n m a d a y a r a r l ı o l a c a k l a r ı da a ç ı k t ı r .
Payanda k u l e l e r i k e r v a n s a r a y ı n beden d u v a rla rın a y a p ış tırılm ış d u ru m d a d ır.
Yani ü ç g e n p a ya n d a y ı m e y d a n a g e t i r e n t a ş l a r , k e r v a n s a r a y ı n dış d u v a r l a r ı y l a
b ir b i r in e g e ç m e l i d e ğ i l d i r . Bu n e d e n d e n do la y ı p a y a n d a l a r z a m a n l a d u v a r d a n
a y r ı lm ı ş la r d ı r . D o la y ıs ıy la ü ç g e n p a y a n d a l a r ı n y a p ı m t e k n i ğ i n i n d ış ın d a , k e r v a n
sarayın k a p a lı k ı s m ı n ı n y a p ı m t a r i h i n d e n d a h a s o n r a k i b i r t a r i h e a it o ld u ğ u s ö y
le n e b ilir. Ü ç g e n p a y a n d a la r ı n ü s t k ı s ı m l a r ı n ı n , p la n a u y g u n b i ç i m d e ş e k i l l e n d i
r ilm i ş b ir k ü l a h l a b it t i ğ i n e d a i r e l i m i z d e b i r v e r i y o k t u r .
Doğu ve batı c e p h e l e r b e n z e r ö z e l l i k l e r g ö s t e r i r l e r . Bu c e p h e l e r d e e k s e n i n g ü
neyini avlu , k u z e y in i k a p a lı b ö l ü m ü n c e p h e l e r i o l u ş t u r m a k t a d ı r . Batı c e p h e n in
güneyi s a ğ ı r d ı r . D o ğ u c e p h e n i n g ü n e y i n d e ise d i k d ö r t g e n b i ç i m l i b i r p e n c e r e
vard ır. P a y a n d a l a r a r a s ı n d a k i m a z g a l p e n c e r e l e r d ı ş a r ı d a n d i k d ö r t g e n b i ç i m i n
de g ö r ü n m e k t e d i r . P e n c e r e l e r i n g ü n e y i ile batı c e p h e n i n g ü n e y i n d e b i r e r ç ö r
ten b u lu n u r .
K e r v a n s a r a y , k a lı n t a ş d u v a r l a r ı n k e m e r l e r l e d e s t e k l e n m e s i s o n u c u ç o k fa z la
t a h r ip o l m a m ı ş t ı r . Yapı, h a f i f yapı o l a r a k n i t e l e n d i r i l e m e z , a n c a k k a lın t a ş d u
v a rları s a y e s in d e r i j i t l i ğ i s a ğ l a n m ı ş t ı r . K e m e r l i ve k u b b e l i b ir ya p ıd a b ü t ü n e l e
m a n l a r b a s ı n ç k u v v e t iy le z o r l a n ı r l a r ; h i ç b i r e le m a n a ç e k m e k u v v e ti g e lm e z .
B u n d a n dola yı s ı k ı ş t ı r m a t e k n i ğ i ile o l u ş t u r u l m u ş k e m e r k i r i ş l e r d e h e r h a n g i b ir
t a h r ib a t söz k o n u s u o l m a m ı ş t ı r . Ya pıd a b u r u l m a y a s e b e b i y e t v e r e b i l e c e k b ir
d u r u m y o k t u r . Ç ü n k ü s i m e t r i k d ü z g ü n d i k d ö r t g e n p l a n d a n o l u ş m a k t a d ı r . Y ığ m a
y a p ıla rd a , s ö n ü m ö z e lliğ i k u l l a n ı l a n b lo k e l e m a n l a r ile b a ğ la y ıc ı m a l z e m e a r a
sın d aki s ü r t ü n m e d e n do la yı o l u ş a c a k o la n e n e r ji kaybı ile s a ğ la n d ı ğ ı n d a n , y a p ı
da y e r y e r ç a t l a k l a r o l u ş m u ş , a n c a k t ü m d e n b i r y ı k ı m g ö r ü l m e m i ş t i r .
K u r t E r d m a n n , a ç ı k a v lu y a g i r i ş t e , t a ç k a p ı a r k a s ı n d a k a r e p la n lı , f e v k a n i b ir
m e k a n o la b i l e c e ğ i n i s ö y le r . E r d m a n n ’a g ö r e bu m e k a n z a m a n l a y a ğ m a c ı l a r ve
d e fin e a v c ıla rı t a r a f ı n d a n m u h t e m e l e n y ı k ı lm ış t ı r . '» Yani bu id d ia ya g ö r e a ç ık a v
luya g i r i ş b ö l ü m ü iki k a t lı o l m a l ı d ı r . A n c a k bu b ö l ü m t a m a m e n y ı k ı ld ı ğ ı n d a n ü s t
yapısı h a k k ı n d a h e r h a n g i b ir f i k i r y ü r ü t m e k o l d u k ç a z o r d u r .
132 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
Foto. 7: K a palı m e k a n
iç e ris in d e k i to p ra k p la tfo r m [s e k il
” A rseven , T ü rk k e rv a n s a ra y m im a r is in
A v l u n u n d o ğ u ve batı t a r a f l a r ı n d a d ö r d e r g ö z lü b i r e r r e v a k o lu p , kapı g i r i ş i n i n
de; g iriş kap ısın ın y an ın d a ki g eçidin h e r
iki yanında, b e k ç ile re ve hanı id are e d e n İner iki y a n ı n d a , b e k ç i l e r e ve fıanı i d a r e e d e n l e r e a it ü s t ü t o n o z ö r t ü l ü k a r ş ı l ı k l ı
le re ko n u t h iz m e ti'g ö re n k ü m b e fü o d a la r
old uğunu söyler, A rseven 1984 :/74
k ü ç ü k b i r e r oda vardır,'» (Foto. A]
A ç ı k a v lu ya g i r i ş i s a ğ la y a n t a ç k a p ı n ı n e t r a f ı n d a k i bu k u b b e l i ve t o n o z l u o d a l a
rın d o ğ u s u n d a ve b a t ı s ın d a ; k a p ı d a n y a k l a ş ı k b e ş m e t r e ile r id e , a v lu d a k a r ş ı l ı k
lı s i m e t r i k o l a r a k y e r a la n , g i r i ş l e r i k a r ş ı l ı k l ı a v lu y a b a k a n , s iv r i k e m e r l i , eyva n
o l a r a k n i t e l e n d i r i l e b i l e c e k iki a d e t m e k a n v a r d ı r . K e m e r g e n i ş l i k l e r i y a k l a ş ı k
ü ç e r m e t r e d i r . T o n o z b a ş la n g ı c ı n a k a d a r t o p r a k l a d o lu o la n d o ğ u e y v a n ın ın ü s t
b ö l ü m ü y ı k ı l a r a k s a ç a k s e v iy e s in d e k a d e m e l e n m e o l u ş m u ş t u r . B a t ı d a k i e y v a
nın h e r üç y ö n d e k i d u v a rı da a y a k t a d ı r . Ö r tü s i s t e m i ise b ü y ü k ö l ç ü d e y ı k ı l m ı ş
tı r. Y a ln ız c a batı d u v a r ı n ı n ü s t b ö l ü m ü n d e t o n o z k a v i s l e r i a l g ı l a n a b i l m e k t e d i r .
A ç ı k a v lu y a g i r i ş t e a ç ı k k ı s m ı a vlu ya b a k a n batı e y v a n ın ın h e m e n ö n ü n d e b u l u
na n iki b ü y ü k b l o k ta ş , b u r a d a n b i r m e r d i v e n v a s ı t a s ıy la d a m a ç ı k ı ld ı ğ ın ı g ö s
te rm e k te d ir.
m ıştır. Bu t o n o z u n k u z e y t a r a f ı a y a k t a k a l a b i l m i ş t i r . Batı t o n o z u n t a ş l a r ı y e r y e r
Kuban 2002: 273; D o kuzun D erb en t
d ö k ü l m e k t e d i r . E şik t a ş l a r ı sev iy e o l a r a k , a v lu d a k i d ö ş e m e t a ş l a r ı n d a n 5 c m . Hant ve A la ra H an 'd a ö rn e k le ri vardır.
v a r l a r da y ı k ı l m ı ş t ı r . Bu n e d e n le k ö ş e m e k a n l a r ı n d a d ü z e n s i z a ç ı k l ı k l a r o l u ş
m u ş t u r . B i r b i r i n e a ç ı la n iki k ü ç ü k - ç a p r a z - t o n o z ile g ü n e y - d o ğ u d a , ü s t ö r t ü
s is t e m i k u b b e o la n b i r o d a ya g e ç i l i r . G ü n e y - d o ğ u k ö ş e d e k i bu m e k a n ı n d o ğ u
d u v a rı n d a k i z e m i n d e n b ir m e t r e k a d a r y ü k s e k l i k t e b u l u n a n p e n c e r e s iv r i k e
m e r l i d i r . Bazı k a y n a k l a r d a , işle v i t a r t ı ş m a l ı o la n bu m e k a n d a batı ve k u z e y d u
v a rla rı ile b i t i ş i ğ i n d e k i m e k a n ı n d o ğ u d u v a r ı n d a z e m i n s e v iy e s in d e n y a k l a ş ı k 50
cm. y u k a r ı d a y e r a la n b o ş l u ğ u n k ü n k yu vası o la b i l e c e ğ i n i , bu n e d e n l e bu m e k a
nın h a m a m o l a b i l e c e ğ i n i b e l i r t i l m e k t e d i r . “ M u h t e m e l e n d u v a r d a kapı b o ş l u ğ u
na k a d a r b o y d a n boya y e r a la n ve b ir k a la s ı n s ı ğ a b i l e c e ğ i bu b o ş lu k , a h ş a p b ir
s ü rg ü y e ait o l m a l ı d ı r . E ğ e r bu b o ş l u k t a k ü n k d ö ş e li o ls a y d ı d u v a r d a n d o la ş a n
bu s i s t e m i n d u v a r i ç e r i s i n d e k a la n p a r ç a l a r ı n a u la ş ı lı r d ı . A y r ıc a b ir h a m a m y a
pısında ıs ı t m a s i s t e m i n i de b e r a b e r i n d e d ü ş ü n m e k g e r e k i r .
K e r v a n s a r a y la r d a k i su t e s is i k o n u s u t a m o l a r a k a ç ı k lı ğ a k a v u ş a b i l m i ş d e ğ ild ir .
Ama bu n a k a r ş ı l ı k k e r v a n s a r a y i ç e r i s i n d e k i m e k a n l a r d a a h ş a p h a t ı l veya s ü r
g ü le rin k u l la n ı ld ı ğ ı b ir g e r ç e k t i r . 22 Yani kapıya d o ğ r u d u v a r a p a r a l e l o l a r a k y a
p ılm ış bu y u v a la r , a h ş a p h a t ı l y u v a s ı d ı r . A h ş a p s ü r g ü l e r i n , d u v a r ı n h e r iki t a r a
fında y e r a l m a k t a ve ka p ıya d o ğ r u i t i l m e k t e o l d u ğ u a n l a ş ı l m a k t a d ı r . B u n u n l a
b ir lik te , E r t o k u ş K e r v a n s a r a y ı ' n m v a k f iy e s in d e h a m a m ve h a m a m c ı y a a it ka yıt
da b u l u n m a m a k t a d ı r . 23 D u v a r l a r d a k u l l a n ı l a n a h ş a p h a t ı l l a r ise, h e r h a n g i b ir
d e p r e m d e veya s a l l a n t ı d a d u v a r a e s n e k l i k v e r m e k t e , d u v a rı o l u ş t u r a n t a ş l a r ı n
b ir b i r in d e n a y r ı lm a s ı n ı d o la y ıs ıy la d u v a r ı n ç a t l a m a s ı n ı e n g e l l e m e k t e d i r .
Yukarıda b a h s e t t i ğ i m i z , k u b b e l i m e k a n ı n d u v a r ı n d a m i h r a p n iş in e r a s t l a n ı l m a
m ıştır. A n c a k XII. y ü z y ıl s o n l a n ile XIII. y ü z y ıl b a ş l a r ı n d a t u ğ l a ve t a ş ü z e r in e alçı
sıva ile y a p ı lm ı ş m i h r a p l a r ı n o l d u ğ u b i l i n m e k t e d i r . 24 Bu tip alçı u y g u l a m a l a r ı n
da alçı k a r ı ş ı m ı n i ç e r i s i n e m e r m e r to z u ilave e d i l m e k t e d i r . K ir e ç ise d o n m a y ı
g e c i k t i r d i ğ i n d e n alçıyı b o z m a k t a d ı r . Bu n e d e n l e k a r ı ş ı m ı n i ç e r i s i n d e k i r e ç b u
l u n m a z . 25 K u b b e li m e k a n ı n k a z ı s ı n d a sıva p a r ç a l a r ı n a r a s t l a n ı l m ı ş t ı r . Sıva p a r
ç a la rı g e n e l l i k l e d u v a r k e n a r l a r ı n d a ele g e ç t i ğ i n d e n , m e k a n ı n z e m i n i n i n d e ğ il
de, d u v a r l a r ı n ı n sıva ile k a p lı o ld u ğ u a n l a ş ı l m a k t a d ı r .
K a r a h a n lı , G a zn eli ve B ü y ü k S e l ç u k l u K e r v a n s a r a y l a r ı n d a b ir o d a n ı n m e s c i d e
a yrıld ığ ı t e s p i t e d i l m i ş t i r . A n a d o l u S e l ç u k l u k e r v a n s a r a y l a r ı n ı n b a z ı la r ı n d a k i,
134 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
3» A rseven 1984: 75
l u n m a d ı ğ ı iç in bu m e k a n ı , h a n ın m e s c i d i o l a r a k k a b u l e t m e n i n b i r h a y li z o r o l
d u ğ u ifa d e e d i l m i ş t i r . “
K e r v a n s a r a y l a r d a ; b ü y ü k k e r v a n y o l c u l a r ı n a iç e c e k su d ış ın d a b a n y o ve t u v a l e t
o la n a ğ ı s a ğ l a m a k sö z k o n u s u o l m a m ı ş t ı r . Ç ü n k ü b ö y le b i r d ü z e n l e m e ols a y d ı,
bu b ö l ü m l e r i n ç o k b ü y ü k a l a n l a r iş g a l e t m e s i g e r e k i r d i . A ç ı k ç a bu g e r e k s i n m e
le r k e rv a n s a r a y dışından k a r ş ı l a n m ı ş t ı r . B u d u r u m a g öre; E rto k u ş K e rv a n s a
ra yın a u ğ r a y a n y o l c u l a r b a n y o ih tiy a c ın ı, h e m e n y ü z m e t r e a ş a ğ ıd a b u l u n a n
E ğ ird ir G ö lü ’nden k a rş ıla m ış o lm a lıd ırla r.
K u b b e li m e k a n d a ü s t ö r t ü n ü n b i r k ı s m ı y ı k ı l m ı ş t ı r . K u b b e y e g e ç iş in s a ğ la n d ı ğ ı
k ö ş e le rd e k i tr o m p la r ı s ü s le d iğ i a n la şıla n tu ğ la la rın ta m a m e n s ö k ü ld ü ğ ü gö z
l e n m e k t e d i r . (Foto. 5)
A ç ı k a v lu y a g ü n e y c e p h e d e k i a n ı t s a l p o r t a l d e n g i r i l i n c e ; b a tıd a b u l u n a n k u b b e
li g e n iş b i r m e k a n ı n s i m e t r i ğ i n d e , m u h a f ı z o d a sı o l a r a k d ü ş ü n ü l e n , k a r e p la n a
ya k ın , y in e k u z e y - g ü n e y d o ğ r u l t u s u n d a t o n o z ö r t ü l ü , b i r o d aya g i r i ş s a ğ la n ı r .
B a t ı d a k i k ü ç ü k o d a l a r ı n ü s t ö r t ü s ü o la n ç a p r a z t o n o z l a r t a m a m e n y ı k ı l m ı ş d u
r u m d a d ı r . S a d e c e t o n o z l a r ı n b in d iğ i k o n s o l l a r ile ya n d u v a r l a r a y a k t a k a l a b i l
m i ş t i r . B u n a k a r ş ı l ı k d o ğ u d a k i t o n o z ö r t ü l e r ise a y a k t a d ı r . M e s c i t o l a b i l e c e k
m e k a n ı n d e v a m ı n d a y e r a la n , y ö n ü a ç ı k a v lu y a b a k a n eyva n ve r e v a k lı d e v e lik
b ö l ü m l e r i , s i m e t r i k o l a r a k m u h a f ı z o d a s ın ı n d e v a m ı n d a da t e k r a r l a n m ı ş t ı r .
K a p a lı b ö l ü m ü n g i r i ş ka p ısı ü s t ü n d e d i k d ö r t g e n ç e r ç e v e s iy le b ü y ü k b ir c ü m l e
k a p ısı v ü c u d a g e t i r e n b ü y ü k s iv r i k e m e r y ü k s e l i r . Bu T ü r k m i m a r i s i n d e k u l l a
n ı lm a s ı g e l e n e k h a lin e g e l m i ş c ü m l e ka p ısı t i p i d i r . “ D ış ta n d i k d ö r t g e n b i r ç e r
çe ve ile k u ş a t ı ld ı ğ ı a n l a ş ı l a n k a p a lı k ı s ı m p o r t a l i n i n ü s t b ö l ü m ü ile b a tıs ın ın z e
m i n d e n y a k l a ş ı k üç m e t r e l i k b i r k ı s m ı y ı k ı l m ı ş t ı r . A v lu z e m i n i n d e n y a k l a ş ı k üç
m e t r e y ü k s e k l i ğ i n d e k i , b a s ık k e m e r l i k a p ı n ı n ü z e r i n d e d ö r t s a t ı r l ı k s ü l ü s ya zı
nın b u l u n d u ğ u d i k d ö r t g e n b i ç i m i n d e k i t a b e l i k y e r a lı r. (Foto. 6)
K a p a lı b ö l ü m e g i r i ş t e k i a n ı t s a l p o r t a l i n s iv r i k u ş a t m a k e m e r i , d ik d ö r t g e n b iç i
m i n d e k i p a y a n d a l a r ü z e r i n d e b u l u n a n k a d e m e l i b a ş l ı k l a r a o t u r m a k t a d ı r . Kapı
Mübarizeddin Ertol<uş Kervansarayı 135
batı d u v a r ı n d a k i p e n c e r e l e r d i k d ö r t g e n b i ç i m i n d e d i r . K u z e y d u v a r ı n d a k i p e n c e
M a n a g e ld i K e rv a n s a ra y ı’nm ku b b e le
re z e m i n d e n it i b a r e n y a k l a ş ı k üç m e t r e y ü k s e k l i k t e d i r . Ü s t k ıs m ı y ı k ı lm ı ş o la n rinde ayd m iık için ahşap bir fen e rlik , to
noz ö rtü lü k ıs ım la rın d a ise aydınlık d e
p e n c e r e n in d i k d ö r t g e n b i ç i m i n d e ve m a z g a l t i p i n d e o l d u ğ u a n l a ş ı l m a k t a d ı r . lik le ri vardı. C e z z a r 1977; 187
Kapalı k ı s m ın o r t a s ı n d a t o p r a k b ir p l a t f o r m , y a n i s e k i v a r d ı r . K e r v a n s a r a y l a r d a ,
y o lc u la r s e k i ü z e r i n d e y a t m a k t a ve b u r a d a g ü v e n ç e r i s ı n d e g e c e l e m e k t e d i r l e r .
B e r a b e r le r in d e g e t i r d i k l e r i h ıayvanla r ise bu s e k i e t r a f ı n d a d u v a la r a ç a k ı l m ı ş
olan, s ik k e t a b i r e d ile n d e m i r k a z ı k l a r a b a ğ l a n m a k t a d ı r . A n c a k bu d ü z e n pek
çok k e r v a n s a r a y d a r a s t l a n ı l m a y a n b ir d u r u m d u r . 3' (Foto. 7)
Y o lc u la rın e ş y a la r ı y la b e r a b e r g e ce yi g e ç i r d i k l e r i k a p a lı b ö l ü m ü n ü s t ö r t ü s ü
k e m e r t o n o z l u o lu p , iki yan ve b i r o r t a g a l e r i y l e t o p l a m üç g a le r iy e a y r ı l m ı ş t ı r .
O rta daki t o n o z ö r t ü d i ğ e r i k is in e g ö r e y ü k s e k t i r . Y ü k s e k o la n o r t a d a k i t o n o z u n
m e r k e z in d e ışık f e n e r i b u l u n m a k t a d ı r . İşık f e n e r i n i n o ld u ğ u b o ş l u k z a m a n l a
a şı n dığ ın d a n , f e n e r i n e t r a f ı n d a k i t a ş l a r ı n d ö k ü l m e s i n e d e n iy l e bu b o ş l u k b ir
hayli a ç ı lm ı ş t ı r . Işık f e n e r i m u h t e m e l e n a h ş a p ile ö r t ü l m ü ş o lm a l ı y d ı . A h ş a p f e
n e rlik iç e riy e y a ğ m u r ve k a r ı n g i r m e s i n i ö n le y e c e k , f a k a t ışığa da e n g e l o l m a
yacak ş e k ild e y a p ı lm ı ş , y a n l a r d a k a f e s li ü s t t e n k a p a lı ila v e b ir f o n k s i y o n d u .
Ka p a lı k ı s ı m d a ; s e k iz a d e t a y a ğ ın ta ş ıd ığ ı, m e r k e z i y ü k s e k t o n o z ile, iki y a n d a
d a h a a l ç a k o la n t o n o z l a r ka b a i ş ç i l i k l e ö r ü l m ü ş t ü r . B u n l a r a k a r ş ı lı k , k e m e r l e r
de d a h a it in a lı iş ç i l i k g ö r ü l m e k t e d i r .
Ka p a lı m e k a n d a o r t a d a k i y ü k s e k t o n o z u d e s t e k l e y e n a tk ı k e m e r l e r i n i n a y a k l a
rı b ü y ü k b lo k t a ş l a r d a n y a p ı l m ı ş t ı r . Bu b lo k t a ş l a r d i k d ö r t g e n k e s i t l i d i r l e r . A n
c a k, k u l l a n ı l a n b lo k t a ş l a r d o ğ a l y a p ı la r ı g e r e ğ i k il d a m a r l a r ı n d a n do la yı ç a t l a
y a r a k e r i m e y e b a ş l a m ı ş l a r d ı r . H a t t a k e m e r a y a ğ ın d a k i bazı t a ş l a r y e r l e r i n d e n
s ö k ü l m ü ş ç e s i n e k a y b o lm a y a yüz t u t m u ş t u r .
A ç ı k a v l u n u n t a b a n d ö ş e m e s i d ü z g ü n ve b ü y ü k b lo k t a ş t ı r . A v l u n u n o r t a s ı n d a
s e k iz g e n b ir h a v u z v a r d ı r . Ha vu z a ir t i b a t l ı a v l u n u n d o ğ u y ö n ü n e p a r a l e l su t a h
liye k a n a lı o r t a y a ç ı k m ı ş t ı r . Su t a h liy e s i s t e m i g ü n ü m ü z d e h a le n ç a l ı ş ı r d u r u m
d a d ır . ( F o t o . 8)
K e r v a n s a r a y ı n ıç a v l u s u n d a k i r e v a k l a r ı n da ü z e r in e o t u r d u ğ u k e m e r a y a k l a n ile
dış y ü z e y le r d e , d u v a r ı n t a ş ö r g ü s ü n d e k i ka b a i ş ç i l i k n e d e n iy l e h e r h a n g i b i r s ü s
l e m e b u l u n m a m a k t a d ı r . A n c a k k a p a lı k ı s m ı n batı g a l e r i s i n d e , b a t ı d a k i to n o zu
d e s t e k l e y e n k u z e y y ö n d e k i , en so n t u ğ l a k e m e r a t k ı n ı n o t u r d u ğ u b i r k o n s o l ç ı k
m a s ı n d a a n c a k ç o k d i k k a t l i b a k ı ld ı ğ ı n d a g ö r ü l e b i l e n , a l ç a k k a b a r t m a t e k n i ğ i n
Foto. 8: A ç ık a v lu d a k i
se kizg e n havuz
Mübarizeddin Ertokus Kervansarayı 137
E rd m a n n 1961; 53
de y a p ı lm ı ş , s t iliz e b i t k i s e l b ir s ü s l e m e gö ze ç a r p a r . K o n s o l o l a r a k k u l l a n ı l a n
bu p a rça B iz a n s d ö n e m i n e ait d e v ş i r m e m a l z e m e d i r . A n c a k s ü s l e m e , z a m a n l a 3^^ B ra n n in g 2002: 1; 12.02.2007 tarih in d e
yapılan in c e le m e d e ise, yazarın bu ya n
ta b ia t ş a r t l a r ı n d a n do la y ı s i l i n m i ş t i r . lışlığı dü zelttiğ i, sayfayı y en ileyerek k e r
v a n saraya ait yeni b ilg ile r ve re s im le r
ekle d iğ i g ö rü lm e k te d ir.
B u n u n d ış ın da K u r t E r d m a n n ' ı n k it a b ı n d a b a h s e t t i ğ i ve k e rv a n s a r a y ı z i y a r e t i n
X!li. yüzyılın 2. y arısından sonra beze
de g ö r d ü ğ ü n ü id d ia e t t iğ i, a n t i k t e n bu ya n a b a z e n ta ş ç ı u s t a l a r ı n ı n t a ş l a r ı n ü z e m en in b ü tü n le ş m iş bir parçası haline
E r t o k u ş K e r v a n s a r a y ı ' n d a s ü s l e m e l i bu tip t a ş l a r ı n ik in c i k u l l a n ı m o l a r a k f a z
laca y e r a l m a m a s ı n ı ; y a k ı n l a r ı n d a b i r a n t i k k e n t k a lı n t ı s ı n ı n b u l u n m a m a s ı , b u
nun y e rin e , s a d e c e b ir k ı r s a l k ilis e k a lı n t ı s ı n d a n f a y d a l a n ı l a b i l e c e ğ i ş e k l i n d e
a ç ı k la y a b iliriz .
K e r v a n s a r a y ın k it a b e s i, XIII. y ü z y ıl ilk y a r ı s ı n ı n t i p i k b ir ö r n e ğ i o la r a k , b a ğ ım s ı z
levha ş e k l i n d e y ü ze y e k a t ı l m a k t a d ı r .
K e r v a n s a r a y ın c e p h e l e r i n d e ; t a ç kapısı, p a y a n d a k u l e l e r i , m a z g a l p e n c e r e l e r i
ve yan c e p h e d e k i ç ö r t e n l e r d ış ın d a m i m a r i e t k iy i y a n s ı t a n b a ş k a b ir öge y o k t u r .
D u v a r l a r d a k i y a lı n t a ş k a p l a m a n ı n b e z e m e s e l b ir ö z e lliğ i y o k t u r . Ç ö r t e n l e r de
h iç b ir s ü s l e m e i ç e r m e y e n d i k d ö r t g e n b i ç i m l i y e k p a r e t a ş t a n y a p ı lm ı ş t ı r .
Yapıda m o l o z ta ş, k e s m e ta ş , t u ğ l a ve h a r ç k u l l a n ı m ı g ö r ü l ü r . M o lo z ta ş ö rg ü
m a l z e m e s i o l a r a k c e p h e l e r d e , a v lu d a k i g a l e r i l e r i n k e m e r a y a k l a n ile ü s t k ı s
mında, a ç ık avlu ya g i r i ş i n iki y a n ı n d a k i b i r i m l e r i n d u v a r l a r ı n d a ve t ü m b i r i m l e
rin ö rtü s is t e m i n d e k a r ş ı m ı z a ç ı k m a k t a d ı r . D o ğ u ve batı c e p h e l e r i n d e k u l l a n ı
lan m o l o z t a ş l a r y a k l a ş ı k eş b o y u t l a r d a o lu p , d a h a d ü z e n l i b i r t e k n i k t e u y g u l a n
m ı ş la r d ı r . A v lu d a k i g a l e r i l e r i n k e m e r a y a k l a r ı n d a m o l o z t a ş l a r ı n b ir s ıra b ü y ü k
ve b ir sıra k ü ç ü k o l a c a k b i ç i m d e m ü n a v e b e l i o l a r a k y in e l e n d i ğ i g ö r ü l ü r . Ka p a lı
b ö lü m ü n o r t a g a l e r i s i n d e de k ü ç ü k b o y u t l u m o l o z t a ş l a r ı n y e r y e r b ü y ü k b o y u t
lu t a ş la r a ç e r ç e v e o l u ş t u r d u ğ u d i k k a t i ç e k m e k t e d i r . K e s m e t a ş k a p l a m a m a l
ze m e s i o l a r a k k u z e y ve g ü n e y c e p h e l e r d e , d o ğ u c e p h e n i n k u z e y in d e , c e p h e k ö
ş e le rin d e , p a y a n d a la r d a , p o r t a l l e r d e , avlu ve k a p a lı b ö l ü m ü n p a y e le r i ile k e
m e r l e r i n d e k u l l a n ı l m ı ş t ı r . A y r ıc a o r t a g a l e r i n i n t o n o z u n u d e s t e k l e y e n d e s t e k
k e m e r l e r i n i n ö r g ü s ü n d e de k e s m e t a ş k u l l a n ı m ı g ö r ü l ü r .
I3 8 ■ Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
T u ğ la , k a p a lı b ö l ü m d e d o ğ u ve b a t ı d a k i g a l e r i l e r i n t o n o z u n u d e s t e k l e y e n t a k v i
ye k e n n e r le r in d e yapı m a l z e m e s i o l a r a k k u l l a n ı l m ı ş t ı r . D estek k e m e rle rin d e
k u lla n ıla n tu ğ la m a lz e m e büyük ö lç ü le rd e d ir. S e lç u k lu d ö n e m in d e k u lla n ıla n
tu ğ la b o yu tların ın g e n e llik le daha k ü ç ü k ö l ç ü l e r i n d e o lm a s ı n e d e n iy l e , bazı
a r a ş t ı r m a c ı l a r t a r a f ı n d a n t a k v iy e k e m e r l e r i n i n O s m a n lı d ö n e m i n d e y a p ı lm ı ş
o la b ile c e ğ in i b e lir tilm e k te d ir .
Yapıda beyaz k i r e ç h a rc ı k u l l a n ı l m ı ş t ı r . O ld u k ç a s e r t d o k u l u o la n h a r c ı n b i l e ş i
m i n d e k ü ç ü k t a ş ve k u m p a r ç a c ı k l a r ı b u l u n m a k t a d ı r .
A ç ı k a v lu y a g i r i ş i n s a ğ la n d ı ğ ı p o r t a l i n s a ğ ı n d a k i k u b b e l i m e k a n d a , k u b b e y e g e
ç iş öğesi o la n tro m p la rd a , d e k o ra tif o la ra k tu ğ la k u lla n ılm ış tır. T uğ la la r,
t r o m p l a r d a y u v a r l a k k e m e r b i ç i m i n d e k a v is y a p t ı ğ ı n d a n m e k a n ı n k ö ş e l e r i n d e
d e k o r o l u ş t u r m u ş t u r . A n c a k b u n l a r ı n s ö k ü l d ü ğ ü ya d a z a m a n l a y o k o l d u ğ u , k ö
ş e l e r d e k a la n b i r k a ç t u ğ l a p a r ç a s ı n d a n a n l a ş ı l m a k t a d ı r . B u r a d a k i t u ğ l a m a l z e
m e n i n e ğ ik is t if d e n i l e n t a r z d a k u l l a n ı l a r a k d e k o r o l u ş t u r d u ğ u g ö r ü l m e k t e d i r .
K u b b e n in o r t a s ı n d a k i b ü y ü k b o ş l u k b u r a d a b ir a y d ı n l ık f e n e r i n i n o l d u ğ u d ü ş ü n
c e s in i d o ğ u r m a k t a d ı r .
A ç ı k a v l u n u n b e d e n d u v a r l a r ı k e s m e t a ş ve m o l o z t a ş l a r d a n y ı ğ m a o l a r a k inşa
e d i l m i ş t i r . Eşit y ü k s e k l i k t e k i t a ş s ı r a l a r ı g e n e l l i k l e p o r t a l d e ve a v lu d a k i r e v a k
l a r d a k u l l a n ı l m ı ş t ı r . K e s m e t a ş l a r ı n k u l l a n ı l d ı ğ ı d i ğ e r d u v a r l a r d a , t a ş b o y u tla r ı
f a r k l ı o lu p , t a ş l a r y a t a y o l a r a k s ı r a l a n m ı ş t ı r . T aş s ı r a l a r ı n ı n y ü k s e k l i k l e r i b ir b i -
r iy le aynı o l m a d ı ğ ı gib i, t a ş b o y u t l a r ı da b i r b i r i n i n aynısı d e ğ i l d i r . A ç ı k a v lu d a k i
s e k iz g e n h a v u z u n d ış ın d a , su ile ilg ili o l a b i l e c e k h e r h a n g i b i r b i r i m b u l u n a m a
m ı ş tı r .
H e r h a n g i b i r ş e k i l d e y a p ın ın dış d u v a r, eyva n ve p o r t a l g ib i y e r l e r i n d e k e n e t k u l
l a n ı l m a m ı ş t ı r . D u v a r k ö ş e l e r i n d e iki y a n d a n g e le n t a ş s ı r a la r ı , b ir a t l a y a r a k d i
ğ e r k ı s m a b a ğ l a n m ı ş t ı r . Yani, y a p ıd a k ö ş e l e r i n a ç ı l m a m a s ı iç in d a h a f a z la ö n
le m a l ı n m ı ş ve k ö ş e l e r d e k i t a ş l a r ile t o n o z b a ğ l a n t ı l a r ı n d a k i t a ş l a r g e ç m e l e r l e
b i r b i r i n e b a ğ l a n m ı ş t ı r . A tk ı k e m e r l e r i , ö z e n g i s e v iy e s in d e n it i b a r e n b ir b a şlı k
üze rin e o tu rm a k ta d ır .
Mübarizeddin Ertokuş Kervansarayı ■ 139
Bibliyografya
Aksu 1936: F. Ak su, İs parta ili Yer Adla rı, İs parta 1936.
Doğan Saman 1993: , N. Sa m a n Doğan, İs parta ve Çev res ind e ki S e lç u k lu B e y lik le r D ö n e m i Ya
pıları, Do ktora Tezi, A n k a r a 1993.
î ! p i
.*'<:-v-
ğ im
» v ïg r
^ :^ î :
h 'û
: f . ^ h
t j- i
i^ 2 É ^
AKSARAY SULTAN HANI
(1 2 9 4 -1 3 0 5 ) y a r l ığ ı u y a r ı n c a A k s a r a y lI K e r i m ü d d i n ' i n v a k ıf y ö n e t i c is i o la r a k bu
b u r ç l a r ı o n a r t t ı ğ ı b il i n m e k t e d i r ^ . O s m a n lı d ö n e m i n e e k o l a r a k 20. y ü zy ıld a b ir
ç o k kez V a k ı f l a r G e n e l M ü d ü r l ü ğ ü ' n c e o n a r t ı l a r a k ö z g ü n l ü ğ ü n ü k ı s m e n y it ir m iş
o la n yapı s a ğ l a m d u r u m d a ve z iy a r e t e a ç ı k t ı r .
K a r m a t i p t e k i h a n , d o ğ u d a k i a ç ı k a v lu lu ve b a tıs ın a b i t i ş i k k a p a lı b ö lü m d e n
o l u ş m a k t a d ı r (Giz. 1)‘ . Ya p ın ın d o ğ u c e p h e s i o r t a s ı n d a dışa t a ş k ı n ve iki yanda
5 A k sa ray lI 1 9 4 3 :3 3 6 .
b e d e n d u v a r ı n d a n y ü k s e k t u t u l m u ş t a ç k a p ı y e r a l m a k t a d ı r (Foto. 2). (ki y a n d a
ki s ü t u n c e l e r e o t u r a n ü s t b ö l ü m ü y ık ık s iv r i k e m e r l i t a ç k a p ı n işi o n ik i sıra
^ Yapı k u zey d o ğ u -g ü n ey b atı ak sın d a
b u lu n m a k la b irlik te , a n la tım d a ko laylık m u k a r n a s k a v s a r a l ı d ı r (Foto. 3). M u k a r n a s l a r ı n a lt ı n d a , n işi üç y ö n d e dolaşan
s a ğ la m a k için g iriş in ye r a ld ığ ı ön yüzü
k it a b e k u ş a ğ ı b u l u n m a k t a d ı r . T a ç k a p ı iki y a n d a n b e ş e r s ü s l e m e ş e r i d i ile ku ş a
doğu cep h e o la ra k ta n ıtıla c a k tır.
t ı l m ı ş t ı r . T a ç k a p ı n ı n y a n y ü z l e r i n d e , üç y ö n d e n b i r e r s ü s l e m e k u ş a ğ ı ile ç e v r il
m i ş b e ş e r c e p h e l i ve d ö r d e r s ır a m u k a r n a s k a v s a r a lı s iv r i k e m e r l i b i r e r niş
g ö r ü l m e k t e d i r (Foto. 4). T a ç k a p ı n ı n iki y a n ı n d a k i d i k d ö r t g e n k e s it li p a y a n d a la
rın d o ğ u y ü z l e r i ü ç e r k a lı n k a v a l s i l m e ile h a r e k e t l e n d i r i l m i ş t i r . K ö ş e le r d e ise
s e k iz g e n k e s i t l i b i r e r p a y a n d a y a y e r v e r i l m i ş t i r .
A v l u n u n k u z e y ve g ü n e y c e p h e l e r i n d e k i b e ş e r p a y a n d a d a n batı k ö ş e d e k i l e r d ik
d ö r t g e n , d o ğ u d a n b i r i n c i ve ü ç ü n c ü l e r y u v a r l a k , d i ğ e r l e r i ise s e k iz g e n k e s it li
d ir . K a p a lı b ö l ü m ü n k u z e y ve g ü n e y c e p h e l e r i n d e k i d ö r d e r p a y a n d a d a n d o ğ u d a
k i l e r y u v a r l a k , batı k ö ş e d e k i l e r d ik d ö r t g e n , a r a l a r d a k i l e r s e k iz g e n k e sit lid ir .
K a p a lı b ö l ü m ü n batı c e p h e s i n d e k i e k s e n e s i m e t r i k b i r e r p a y a n d a ise d ik d ö r t
g e n k e s i t l i d i r . T ü m p a y a n d a l a r b e d e n d u v a r l a r ı y l a aynı y ü k s e k l i k t e d i r . Avlu nun
g ü n e y c e p h e s i n e s e k iz , k a p a lı b ö l ü m ü n k u z e y ve g ü n e y c e p h e l e r i n e eksene
s i m e t r i k ik iş e r , batı c e p h e s i n e ise e k s e n d e b ir m a z g a l p e n c e r e a ç ı lm ı ş t ı r . Pen
c e r e l e r i n t ü m ü d ı ş t a n d i k d ö r t g e n b i ç i m l i d i r . K a p a lı b ö l ü m ü n m e r k e z i n d e k i ku b
be d ı ş t a n s e k iz g e n k a s n a k lı ve p i r a m i d a l k ü la h l ı d ı r .
< 2 ,
5 P.mmirn
t‘ IT; V
S e k ii 1: A k s a ra y
S u lta n H anı rö lö v e p la n ı
IP a rla III 1997. çiz. 1161
Avlu taçkapısını dıştan kuşatan bezem eli silm e le rd e n İkincisinde bitkisel, diğer
silme ve ş e ritle rd e g e om e trik d ü zen lem e le r gö rü lü r. A ltta da devam eden dış
taki ilk şe ritte düz ve ters dö rtlü okuçları ve köşelerde gam alı haçlarla o lu ş tu
rulm uş ça rk-ı felek, ikinci dar şe ritte kırık ç izg ile rle b içim le n m iş altıgen, üçün
cü dar şe ritte m eander, içteki kaval silm ede Foto. 4: A ksaray Sultan Hanı, avlu
taçkapısı, güney niş ¡19961
yatay zikzak b in d irm e li balık sırtı, düz silm ede
yatay pa lm e tler, boyutları ve süslem e program ı
taçkapmm en dikkat çekici bezem esini içeren
en geniş şe ritte kırık çiz g ile rle biçim le n m iş
farklı yıldız ve ö ze llikle de on a ltı-o n iki kollu y ıl
dızların egem en olduğu kom pozisyon, içteki
şeritte üst d ilim le ri yivli yatay m ukarnas düzen
lemesine yer v e rilm iş tir (Foto. 15). S ütunçelerin
kaidelerinde yatay palm et, gövdelerinde kade
meli zikzak ve başlıklarında üç kadem eli ka t
m erli p a lm e tler; üzerindeki düz silm ede kırık
çizgilerle b içim le n m iş p a lm e tle r ve aralarda
dört yapraklı yon calar dikkati çeker, iki sıra
m ukarnaslı kon sollara oturan kem e r yüzeyinde
karşılıklı dikey ve yatay zikza klarla b içim le n m iş
bir düzenlem e gö rü lü r. Kavsara köşe liklerinde
yer alan madalyon ve panolarda da ge om e trik ve
bitkisel bezem eler dikkati çeker. A ltta ki m ad al
yonlarda kırık ç izg ile rle o lu ş tu ru lm u ş altıg en-
altı kollu yıldız, üze rle rind eki m adalyonlarda
sapları ortada sekiz kollu yıldız o luştura n dört
pa lm e t-lo tus, ü ze rle rin d e ki yatay dikdö rtg en
panolarda kırık ç izg ile rle g e n iş le tilm iş altıgen-
beşgenler, üstteki yatay dikdörtgen panolarda
kırık çizg ile rle b içim le n m iş sekizge n-dö rt kollu
yıldızlar, kem er kö şe likle rin d e ki altıgen pano
larda ise çark-ı felek düzenlem eleri yer alır.
Kavsaranın en a ltta ki m ukarnas dizisinden d ö r
dü b itkise l Iru m i-p a lm e t) d o lg ulu du r. A ltta ki
kapı sövelerinde çift yönlü kırık çizg ile rle sekiz
gen ke sitle ri ve kem e r yüzeyinde bu düzenlem e-
U6 Anadolu S elç u klu D önem i K e rva n s ara yla rı
ye ek olarak üstte s p ira lle r içinde karşılıklı ru m ile r; kem e r köşe liklerinde
oku çla ri; üstte b itkise l (rum i-p a lm e t) dolgulu yatay kitabe şeridi ile üzerindeki
yatay şe ritte yine b itkise l Iru m i-p a lm e t) dolgulu çokgen-yıldız ke sitle rin e yer
verilnniştir. Benzer düzenlenneler içeren yan nişlerde ge om e trik bezeme ege
m endir. Ü stteki yatay panoda ve nişi üç yandan kuşatan şe ritte altı kollu yıldız
kom pozisyonları gö rü lü r. Kem er kö şe likle rin d e "Zengi düğüm ü"; kavsaranm
altındaki yatay şe ritte çift yönlü ru m i-p a lm e t düzenlem esi; niş yüzeylerinde
altıg e n le r ile d ö rt-b e ş -a ltı kollu yıldızla r dikkati çeker. Cift sü tu ncelerin yatık
"U" başlıkları geçm eli daire ve kesitleriyle, d ışta kile rin gövdeleri kadem eli bak
lava m o tifle riyle bezelidir, içteki sü tu n ce le rin gövdeleri ise burm alıdır. Kade
m ıştır (Foto. 5,9). Kuzey ceplnedel<i pencere, batıdai<i \W \ yanda yuva rla tılm ış siv
ri uçlu ve doğuda yarım yuvarlai< dendan l<uşalalarıyla sın ırla n d ırılm ış daire-
altıgen geçm eli geniş bir ş e ritle h a re k e tle n d irilm iş tir (Foto. 7). Köşk Mescit
m ilırabının bezemeli dış nişi, oniki kollu yıldız geçm eli bir ş e ritle ku şa tılm ıştır
(Foto. 10). Kavsaranın en a ltta ki m ukarnas yüzeylerinde ve orta nişin kavsara
kö şe likle rin d e g ü lb ezekler bulunur.
Avlunun kuzey kanadındaki çifte ga le rinin kadem eli kem e rlerind en a ltta k ile r
dönüşüm lü olarak daire, yanları daire kesitli ve uçları sivri dendanlarla, ü stte
k ile r ise sekizgenlerin egemen olduğu çokg en ler ve orta la rın d a ki sekiz kollu
yıldızlarla s ü s le n m iş tir (Foto. 6).
A nado lu-S e lçu klu ş e fıir dışı hanlarının en anıtsal örneği olan Aksaray Sultan
Hanı, dönem in en önem li tic a re t ağını oluştura n ve güneydeki Antalya ile A lan
ya lim anlarını K onya-A ksaray-K ayseri-S ivas-E rzincan-E rzurum üzerinden İran
ve G ürcistan'a bağlayan ana yolun m erkezinde yer alm aktaydı. Bu yolun
Sivas'tan güneydoğuya ayrılan bir kolu, M ala tya -D iya rb a kır-M a rd in -M u su l üze
Foto. 9: A ksa ray S ultan Hanı, avlu,
rinden Bağdat ve Basra'ya ulaşm aktaydı". S e lç u k lu la r zamanında ö ze llikle ital-
doğuya bakış ve köşk m escidin batı
cephesi 119981
A k saray S u ltan Hanı U9
" A k d a ğ 1 99 5: 3 0.
ya, Mısır, Suriye, İran, Irak ve K ırım 'ın dışında U z a kdoğu ile de çok y oğun tiç a ri
ilişkiler k u ru lm u ş t u r'^ . Odak n o k tas ın ı b a ş k e n t K o n ya'n ın o lu ş t u r d u ğ u geniş '2 Ksl. Turan 1946: 4 74-476: Özergin
1965: 141-144; Heyd 1975: 141-478.596-
kapsamlı tic a r e t e t k in liğ in i g e r ç e k l e ş t i r e b i l m e k için, A n a d o lu 'n u n ç e ş it li m e r 617; T uran 1 9 9 0 :8 5 -1 3 2 .
Sekil 2: Aksaray
Farklı b i ç i m s e l ö z e l l i k l e r g ö s t e r e n ve ö z e l l i k l e t a ç k a p ı n ı n iki y a n ı n d a k i l e r i n k ü t
lesel c e p h e l e r e h a r e k e t k a t m a y ı , b e lk i de k a p ı n ı n e t k i l e y i c i b e z e m e l e r i y l e u y u m
sağ la m a yı a m a ç l a y a n e s t e t i k k a y g ı
la rla yapıyı d ö rt yönden ku şa tan
k u le v a r i p a y a n d a la rıy la d ıştan
y u m u ş a t ı lm ı ş k a le g ö r ü n ü m ü v e r i l e
rek, A k s a r a y S u lt a n H a n ı 'n ı n k o r u n
malı ve aynı z a m a n d a k ı s m e n a s k e r i
n it e lik li b ir yapı o l d u ğ u da v u r g u l a n
m ak i s t e n m i ş t i r . Ayn ı ö z e l l i k , b e n z e r
ya da fa rk lı ta s a rım la rla h a n la rın
ço ğ u nd a ka rşım ıza çıkar. B u n u n la
b ir lik te , A k s a r a y S u l t a n H a n ı 'n ı n en
yakın b e n z e r l e r i , y in e S u l t a n I. A l a -
eddin K e y k u b â d 'ı n e s e r i o la n 1 2 32-
1236 t a r i h l i K a y s e r i- S iv a s y o l u n d a k i
Su lt a n Hanı ile b ir " e m i r y a p ıs ı" o la n
K a y s e ri-M a la ty a y o lu ü z e rin d e k i
C ela le d d in K a ra ta y 'ın 1230-1240
ta r ih li K aratay H a n ı 'd ı r . En büyük
Foto. 12: A k s a ra y S u lta n Hanı,
ö lç e k li S e l ç u k l u h a n l a r ı a r a s ı n d a y e r k a p a lı b ö lü m taçkapısı,
g ü n e y n iş ¡19961
152 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
A k s a ra y S u lt a n H a m 'n d a , a v l u n u n d o ğ u k a n a d ı n d a , g i r i ş e yv a n ın ın iki y a n ı n d a k i
m e k a n la r ı n , d i ğ e r b i r ç o k k a r m a t i p t e k i h a n d a o ld u ğ u g ib i, id a r i i ş l e v l e r l e ve
m a l la r ı n d e p olan m a sı iç in k u lla n ılm ış o ld u ğ u d ü ş ü n ü le b ilir. Buna k a rşılık
güney k a n a t t a , h a m a m ve s e r v i s m e k a n l a r ı d ı ş ı n d a k i o d a l a r ı n b a r ı n m a iş le v li
o ld u k la r ı n a k u ş k u y o k t u r . Bu o d a l a r a v lu y a b i r k a p ıy la ve dışa b i r e r m a z g a l
p e n c e r e y le a ç ı l ı r l a r . K u z e y k a n a t t a k i ç if t e g a l e r i ise, d i ğ e r g a l e r i l i h a n l a r d a da
o ld u ğ u gib i, yazın i n s a n l a r ı n b a r ı n m a s ı , m a l l a r ı n d e p o l a n m a s ı ve h a y v a n l a r için
k u l l a n ı l m ı ş t ı r . O la s ı lı k la g a l e r i n i n a r k a b ö l ü m ü . K a y s e r i S u l t a n Hanı ve S u lt a n
II. G ıy a se dd in K e y h ü s r e v z a m a n ı n d a (1 2 3 7 - 1 2 4 6 ) A l a n y a - K o n y a y o l u n d a in şa
e d ilm iş k ü ç ü k ö l ç e k l i K a r g ı H a m ’ n d a k i g ib i, a h ı r iş le v i g ö r m ü ş o l m a l ı d ı r . D iğ e r
Foto. 14: A k s a ra y S u lta n Hanı,
b ir ç o k h a n d a n f a r k l ı o l a r a k A k s a r a y S u lt a n H a m 'n d a , g i r i ş eyva nı d ı ş ı n d a eyva n
k a p a lı b ö lü m , iç te n o rta bölüm ,
k u lla n ı m ı g ö r ü l m e z . E y v a n la r a g e r e k s i n i m d u y u l m a m a s ı n ı n n e d e n i, ç if t e g a l e - doğuya b akış 119961
154 Anadolu S e lç u klu D önem i K erva n s ara yla rı
A n a d o lu S e lç u k lu d ö n e m i k a r m a t ip te k i ş e h ir dışı h a n
la rın ın 18'inde fa rk lı k o n u m d a m e s c itle k a r ş ı l a ş m a k
tayız, Bu sayının g ö re c e li o la r a k az o lm a s ı n ı n en
ö n e m li nedeni, h a m a m k o n u s u n d a o ld u ğ u gibi, h a n la
rın ya rıs ın d a n ç o ğ u n u n a v lu s u n u n t ü m ü y le ya da büyük
ö lç ü d e yık ık o lm asıd ır. K o n y a - B e y ş e h i r y o lu n d ak i,/
1 2 0 7 -1 0 'la ra t a r ih ie n e n K u r u ç e ş m e ve K a ra tay han la rı
gibi ö r n e k le r d e g ir iş eyvanı yanında, Z aza din Hanı vq
c e p h e n in g ü n e y k ö ş e s i n d e ü s t k a t t a y e r a lı r . A y r ıc a , B o y a b a t - V e z i r k ö p r ü y o l u n
daki V e z ir M u i n e d d i n S ü l e y m a n t a r a f ı n d a n M i m a r G e v h e r b a ş ' a 1 2 6 5 - 6 6 y ılın d a
y a p t ı r ı lm ı ş D u r a k H a n ' d a g i r i ş e yv a n ın ın y a n ı n d a k i m e k a n l a r d a n b ir i n i n . S u lt a n
I. A lâ e d d in K e y k u b a d 'ı n eşi M a h p e r i H a t u n t a r a f ı n d a n y a p t ı r ı l m ı ş T o k a t - Z i l e
y o lu n d a P a z a r y a k ı n ı n d a k i H a t u n H a m 'n d a g i r i ş k a n a d ı n ı n k u z e y d o ğ u k ö ş e s i n
deki m e k a n ı n , k i t a b e l e r i b u l u n m a m a s ı n e d e n iy l e k e s in y a p ı m t a r i h l e r i b i l i n e
m eyen ö r n e k l e r d e n K o n y a -D o ğ a n h is a r y o lu n d a k i E lik es ik H a n 'ın g ü n ü m ü z e
d a r a l t ı l a r a k g e l m i ş a v l u s u n d a , K o n y a - A k s a r a y y o l u n d a k i A k b a ş H a n ile K o n y a -
A k ş e h ir y o lu n d a K a d ı n h a n ı i l ç e s i n d e y e r a la n ve " D e v l e t H a t u n " u n v a n ı y la t a n ı
nan S u lt a n I. G ıy a s e d d in K e y h ü s r e v ' i n eşi Raziyye H a t u n t a r a f ı n d a n 1223 y ılın d a
y a p t ı r ı lm ı ş H a n 'ın , 1230 y ı lı n d a Va li Aya z e ş - S e h a b f n in y a p t ı r t t ı ğ ı Den iz l i - D i n a r
y o lu n d a k i Ç a r d a k H a n 'ın , M a l a t y a lI h e k i m ve p a p a z Ebu S a l i m t a r a f ı n d a n 1 2 18-
19 yılında y a p t ı r ı l m ı ş M a l a t y a - S i v a s y o l u n d a k i H e k i m H a n 'ın ve i n c i r H a n 'ın
yık ılm ış a v l u l a r ı n d a k i m e k a n l a r d a n b i r i n i n , K a y s e r i - T o m a r z a y o l u n d a k i Sarı
Han'ın k a p a lı b ö l ü m ü n ü n g ü n e y d o ğ u k ö ş e s i n d e k i y ı k ı l m ı ş m e k a n ı n , A n t a l y a -
B u r d u r y o l u n d a k i S u l t a n II. G ıy a s e d d in K e y h ü s r e v z a m a n ı n d a ( 1 2 3 7 -1 2 4 6 ), b e l
ki de e m r i y l e y a p t ı r ı l m ı ş K ırkgöz H a n 'ın a v lu s u n u n kuzeydoğu kö şe s in d e k i
m e k a n ın a s lı n d a m e s c it o la b ile c e ğ i öne s ü rü lm e k te d ir« . A v lu n u n o rta sın d a
köşk m e s c i d i n b u l u n d u ğ u d ö r t ö r n e k b i l i n m e k t e d i r ve b u n l a r ı n ilk i A k s a r a y S u l
tan Ha m, İ k in c is i ise y in e S u l t a n I. A lâ e d d i n K e y k u b a d 'ı n y a p t ı r t t ı ğ ı K a y s e r i - T u z -
hisarı S u lt a n H a m 'd ı r . D i ğ e r iki ö r n e k ise, s u l t a n ı n ö l ü m ü n d e n s o n r a t a m a m l a
nan A ğ z ı k a r a H a n ile 1 2 4 9 - 5 0 t a r i h l i is h a k lı H a n ' d ı r . A v lu d a y e r a l m a m a k l a b i r
likte, y u k a r ı d a s ö zü e d ile n K ı z ı lö r e n H a n ' d a ön (ba tıl c e p h e d e üç ya n a k e m e r l e
açılan b i r i m i n ü z e r i n d e k i m e s c i t , b e lk i de a v lu o r t a s ı n d a y e r a la n k ö ş k m e s c i t
lerin b i r y a n d a ( d o ğ u l c e p h e d e n s o y u t l a n a m a m ı ş k ü ç ü k ö l ç e k l i ve b e z e m e s i z ön
ö rn eği o l a r a k g ö r ü l e b i l i r , i l k u y g u l a m a l a r ı S u l t a n I. K e y k u b a d 'ı n iki y a p ı s ı n d a
g ö rü le n b e z e m e l i k ö ş k m e s c i t l e r i n t a s a r ı m ı n d a n s u l t a n ı n s o r u m l u o ld u ğ u ve
kendi g ü c ü n ü s i m g e l e y e n b i r e r yapı o l a r a k in şa e d i l d i k l e r i k a n ı s ı n d a y ı z . K e y k u -
bad'ın ö l ü m ü n d e n s o n r a y a ln ı z iki h a n d a d a h a s a d e b i r a n la y ı ş t a y a p ı la n k ö ş k
m e s c i t l e r S u l t a n ' ı n t a s a r ı m ı n ı n u z a n t ı la r ı o l m a l a r ı n ı n yanı s ır a , k u r u c u l a r ı n ı n
maddi ve k o n u m s a l g ü ç l e r i y l e i l i ş k i l i g ö r ü l e b i l i r .
S e lç u k lu h a n l a r ı n d a k a p a lı b ö l ü m , A k s a r a y S u l t a n H a m 'n d a da o ld u ğ u g ib i a h ır,
m a l la r ı n d e p o l a n m a s ı ve y o l c u l a r ı n b a r ı n m a s ı iç in k u l l a n ı l m ı ş t ı r . Bu ö z e l l i k l e r i
g ö s t e r e n en ö n e m l i ö ğ e l e r d e n b ir i, ç o k azı g ü n ü m ü z e g e l e b i l m i ş s e k i l e r d i r “ .
A k s a r a y S u lt a n Han, e n l e m e s i n e d o k u z ş a h ı n d a n o l u ş a n iç d ü z e n i ve o r t a a k s ın
daha g e n iş t u t u l m u ş o l m a s ı y l a d i ğ e r t ü m ö r n e k l e r d e n a y r ı lı r . N i t e k i m , b o y u t
o la ra k 2. sırayı a la n K a y s e r i S u l t a n H a n ' d a b ile eş b o y u t l u yedi s a h n a y e r v e r i l
m iş t ir . A k s a r a y S u lt a n H a n d ış ın d a , o r t a s a h n ı n g e n iş t u t u l d u ğ u ik in c i ö r n e k
e n le m e s in e ye di s a h ı n lı K a r a t a y H a n ' d ı r . B u n u n l a b i r l i k t e , ö r n e ğ i m i z e d ü z e n l e
me a ç ı s ı n d a n en ç o k y a k l a ş a n y a p ı l a r d a n b ir i, s e k iz s a h m y l a O b r u k H a n ' d ı r . Cay
Taş Ha n ise, ç if t y ö n l ü ş a h ı n d ü z e n i y le t ü m ö r n e k l e r d e n a y r ı l ı r ve y a ln ız k a p a lı
b ö l ü m d e n o l u ş a n h a n l a r iç in d e A k s a r a y - N e v ş e h i r y o lu ü z e r i n d e k i k e s in t a r i h i
156 A n a d o lu S e lç u k lu D ö n e m i K e r v a n s a r a y la r ı
“ S c h n e id e r 1980 ve 19 8 9 'd a b e z e m e bilinmeyen harap durumdaki Öresun Han’la büyük benzerlikler gösterir. Kub
öğ ele ri ve d ü z e n le m e le r i ç e rç e v e s in d e
yapılan g ru p la m a la r , A k s a ra y S u lta n besiz örneklerde ise, farkı sayılarda sahm düzeniyle yalnız boylamasına yöneliş
Hanı nın S e lç u k lu s ü s le m e c iliğ in d e k i,
g ö rü lü r ve tüm ü orta ya da küçük ölçekli hanlardır. Karma tipteki hanlardan
ö ze llik le de ta s s ü s le m e d e k i ye rin in
som u t g ö s te rg e le rid ir. yalnız büyük ve orta ölçekli 9 örnekte, Aksaray Sultan Han'da olduğu gibi orta
birim, buna karşın enlemesine 6 sahınlı Ağzıkara ve Zazadin hanlarda 4. birim
kubbeyle örtülüd ü r; geçiş öğelerinden Obruk Han'da da 6. birimin aslında kub
beyle örtülü olduğu anlaşılmaktadır.
Aksaray Sultan Han yalnız mimarisiyle değil, süsleme özellikleriyle de ayrı bir
konuma sahiptir. Dış ve iç bezemeleriyle örneğimize en yaklaşan yapı, aynı
kuruçunun eseri olan Kayseri Sultan Ham'dır. Ağzıkara Han, Karatay Han, Ava
nos yakınındaki Sarı Han gibi örne kle r de farklı süsleme programlarına karşın
benzerlik gösteren yapılar arasında sayılabilir. Aksaray Sultan Han'da olduğu
gibi, geometrik bezemenin tüm süsleme programına büyük ölçüde egemen
olduğu iki örnek Kayseri Sultan Han ve Ağzıkara Han'dır. Diğer örneklerde bit
kisel bezemenin de önemli yeri vardır. Bununla birlikte, Selçuklu süslemesinin
en tem el öğelerini bünyesinde toplayan düzenlemeleriyle Aksaray Sultan Han,
diğer tüm hanların, hatta küçümsenmeyecek boyutta diğer Selçuklu yapılarının
süsleme programlarının öncüsü konumundadır“ . Hatta uzantılarını Beylikler
döneminde, özellikle Karamanoğulları eserlerinde de bulmak mümkündür.
Yapının diğer birçok özelliğinde olduğu gibi, süsleme programında da kurucu
sunun katkısını göz ardı etm emek gerekir. Yapının tasarımı, yapım evreleri ve
süslemelerinden sorum lu olduğundan kuşku duymadığımız Samlı Muham-
A k s a r a y S u lta n H a n ı 157
denetleyicisi olarak başında bulunan kişidir. Kendisinin ŞamTı olması, daha çok 1 2 2 8 -2 9 ta rih li M e n g ü c e k li eseri olan
D ivriği U lu C am is i'n in doğu taçkapısında,
Suriye etkili olarak görülen ö z ellikle rin ona bağlanmasına yol açmıştır. K a ra ta y H an 'ın eyvan k e m e ri a lın lığınd a,
1 2 5 1 -5 2 ta rih li Konya K aratay M ed resesi
Muham med'in yapılarında, onun üslubuna maledilen özelliklerin başında, ta ç k a p ıs ın d a ve fa rk lı b ir y o ru m la da olsa
"Zengi düğümü" denilen, Aksaray Sultan Ham'nda yan nişlerde küçük ölçekte U . yüzyılın 2. ç eyreğ in e y e rle ş tirile n
A k s a ra y Z in ciriye M e d re s e s i eyvan
karşımıza çıkan ve ilk dikkat çekici uygulaması çift renkli taşla Konya Alâeddin k e m e ri k ö ş e lik le rin d e g ö rü lm e s i bile
san a tç ın ın ü s lubunun e tk ile rin in ne denli
Camii kuzey cephesindeki taçkapının üzerinde görülen geometrik örgü düzen
uzun b ir s ü re c e ve bölgeye yayıldığının
lemesidir. Ancak ilginç olan, bu düzenlemenin benzerlerinin tek ve çift renkli g ö s te rg e le ri o la ra k kab u l e d ilm e lid ir.
taş üzerine birçok yapıda s ü rd ü rü lm ü ş olmasıdır^^. Cift renkli taş kullanımının “ Kısa b ir d e ğ e rle n d irm e için bkz. D u ru
kan 2 0 0 1 :2 5 0 -2 5 4 .
Selçuklu döneminde ve özellikle de Beylikler zamanında Anadolu'nun hemen
her bölgesindeki yapılarda karşımıza çıkması rastlantı olmasa gerektir.
Muhammed'in üslubunun, bu kısa makalede üzerinde duramayacağımız uzan
tılarının mimariden süslemeye kadar çok boyutlu olduğunu belirtm ekle yetine-
ceğiz2‘ .
Aksaray Sultan Han'da karşımıza çıkmayan tek süsleme türü figürlü bezeme
dir. Buna karşılık, karma tipteki hanların ilk örneği olan ancak günümüze yal
nız kapalı bölümü gelebilen Alay Han'ın taçkapısında, Çardak Han'ın taçkapısı
ile kapalı bölüm payelerinde, Karatay Han'ın avlu taçkapısında, güney cephe
sinde, eyvan kemerinde ve türbenin üst bölümünde, İncir Hanın taçkapısında,
Denizli yakınındaki Ak Han'ın doğu cephesi, avlu taçkapısı ve avlu eyvanının
konsollarında. Cay Han'ın kapı kemeri üzerinde figürlü süslemeye yer v e rilm iş
tir. Ayrıca, Kadın, Zazadin, ishaklı ve Ak hanlarda figürlü devşirme malzeme
kullanımı da görülür.
Sonuç olarak; Aksaray Sultan Hanı, hem konumu, hem ölçeği, hem de mimari
ve süsleme özellikleriyle Selçuklu mim arisin in baş eserlerindendir. Etkisi yal
nız han mimarisinde değil, diğer mimari ürünlerde de dönemi içinde ve sonra
sında belirgin bir biçimde görülmektedir. Her yönüyle Türk mimarisinde özel
bir konuma sahip sağlam durum daki yapının, mekanlarının özgün nitelikleri de
canlandırılarak müze olarak işlev görmesi gerektiği kanısındayız.
158 ■ Anadolu Selçuklu Dönenni Kervansarayları
Bibliyografya
Arseven, C.E. 1939 L'Art Turc depuis son origine jusqu’à nos jours, İstanbul.
Bektaş, C. 1999 Selçuklu Kervansarayları. Korunmaları, Kullanımları Üzerine Bir Öneri/A Pro
posal Regarding the Seljuk Caravanserais, their Protection and Use, İstanbul
Durukan, A. 2001 "Anadolu Selçuklu Dönemi Kaynakları Çerçevesinde Baniler", Sanat Tarihi
Defterleri, é: 43-132.
1 Durukan, A. 2001 "Anadolu Selçuklu Döneminde Bani-Sanatçı ilişkileri", Prof.Dr. Zafer BAY
BURTLUOĞLU Armağanı. Sanat Yazıları, Kayseri: 247-278.
Durukan, A. 2006 "Baniler", Anadolu Selçukluları ve Beylikler Dönemi Uygarlığı, ed. A.U. Peker
-K . Bilici, 2, Ankara, 137-171.
Erdmann, K. 1961 Das Anatolische Karavansaray des 13. Jahrhunderts, l-ll, Berlin.
Erdmann, K. ve H. Erdmann 1976 Das Anatolische Karavansaray des 13. Jahrhunderts, III, Ber
lin.
Fahrner, R. 1957 "Alâeddin Keykubad", Robert Boehringer. Eine Freundesgabe, Tübingen: 193-
231.
Giese, F. 1903 "Die Inschrift aus dem Hauptportal des Sultan Han's bei Konjah", Zeitschrift der
Deutschen Morgenlaendischen Gesellschaft, 57: 202-207.
Gündüz, S. 1999 "Büyükhan (Carmelik) Köyü Ham", Birecik, Halfeti, Suruç, Bozova ilçeleri ile
Rumkale'deki Taşınmaz Kültür Varlıkları, ed. A. Durukan, Ankara: 318-324.
Halil Edhem (Eldemj 1915-16 "Anadolu'da SelçukPHanlan", Türk Yurdu, 14/106: 183-188.
Holzmeister, C.-Holzm eister G. ve R. Fahrner 1955 Bilder aus Anatolien: Höhlen und Hane in
Anatolien, Wien.
ibn Bibi (el-Hüseyin b. Muhammed b. Ali el-Ca'feri er-Rugadi) 1996 El-Evam irü’l-Ala'iye fi'l-
U m uri'l-Ala'iye (Selçuk Name), Haz. Mürsel Öztürk, I, Ankara.
Jerphanion, G. de 1931 "Le Sultan Khan de Palas", Mélanges de l'Université Saint Joseph,
VIII/15: 283-286.
Konyalı, İ.H. 1974 Abideleri ve Kitabeleri ile Niğde Aksaray Tarihi, I, İstanbul.
ODTÜ M im arlık Fakültesi Restorasyon Bölümü 1967 Doomed by the Dam, Ankara.
Önge, Y. 1987 "Die Bäder der seldschukischen Karawansereien in Anatolien", Ars Turcica.
Akten des VI. Internationalen Kongresses fü r Türkische Kunst, München 3-7 September
1979,1, München: 281-285.
Özergin, M.K. 1965 "V\nadolu'da Selçuklu Kervansarayları", Tarih Dergisi, XV/20, 141-170.
Parla, C. 1997 I. Alâeddin Keykubad Dönemi Yapılarında Biçim ve Estetik, Hacettepe Üniversite
si, Sosyal B ilim le r Enstitüsü, Yayınlanmamış Doktora Tezi, 3 cilt, Ankara.
Tuncer, Q.C. 1971 "Niğde-Aksaray Sultan Handa Bazi İzlerin Değerlendirilmesi", Önasya, VI/72:
15-16.
Tükel Yavuz, A. 1984 "Burmahân", Suut Kemal Vetkin'e Armağan, Ankara: 253-284.
Tükel Yavuz, A. 1992 "Anadolu Selçuklu Kervansaraylarında Mekân-işlev ilişkisi içinde Savun
ma ve Barınma", IX. Vakıf Haftası Kitabı, Ankara 2-4 Aralık 1991, Ankara: 253-284.
Tükel YâvwfeA 1997 “The Concepts that Shape Anatolian Seljuq Caravanserais", Muqarnas, 14:
8 0 -9 5 .-2 .^ .
U y u m a z .lfe p fe S u lta n I. Alâeddin Keykubad Devri Türkiye Selçuklu Devleti SiyasPTarihi (1220-
1 2 3 7 ) '. A ^ .
Ülgen, A.S. 1954 “AksaraySultan Hanı", Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu Belleteni, 145: 10-13.
Vural Maggy. P. 1980 "Sultan Hanı", Türkiyemiz, 12/32; 8-16, 37-39 (İngilizce özet).
r?/-’
’f% . f-^
- J* ^ <«• .
f ^ T
ií.íí . .:t« ■-•,. .
r S Î
ÇARDAK HAN
Çardak Han, Denizli'yi D inar üze rin den E ğ ird ir'e ^ oradan da Ana do lu S elçuklu
başkenti Konya’ya* bağlayan kervan yolu üze rin de yer a lm a k ta d ır . Yapı, Deniz
li'yi Eğirdir'e bağlayan yol üzerin de, A k h a n 'd a n s o n ra k i k o n a k la m a noktasıdır.
F o to . 1: Ç a r d a k H a n , a v l u ve k a p a l ı
b ö lü m
162 Anadolu Selçuklu Dönenni Kervansarayları
^ Gözetleme yapısının Arap akmlanna Doğudan Acı Göl. kuzeyden ilçe merkezinin kuzey yönünde uzanan tepelerle çev
karşı yapıldığı ve bölgenin Bizans döne
minde biri güneydoğu yönde uzanarak relenen geniş Hanbat Ovası, önceden beri Batı Anadolu'yu iç Anadolu'ya bağlayan
Akdeniz'e, diğeri Orta Anadolu’ya uzanan
yolun kesişme noktası olduğu be lirti l
bir geçiş güzergâhı o lm uş tu r. Bu nedenle, Çardak çevresindeki yüksek tepelerden
mektedir. Barnes- Whittow, 1998: 355- birinin üzerine, BizanslIlar tarafından daha IX. yüzyılın başlarında, ovayı kontr ol
356.
altında t u t m a k amacıyla küçü k bir gözetleme yapısı inşa edilmiştirs.
^ Esedüddin Ayaz Bin Abdullah, I. Gıya-
seddin Keyhüsrev ve 1. Alâaddin Keyku
bad zamanlarında önemli mevkilere geti
rilmiş, dönemin önemli şahsiyetleri ara
sında yer almıştır. Honaz valisi ve ordu
komutanlığı gibi görevler üstlenen Ese âJj j ^ t ij b c U u ^ .A İ
Kitabenin T ür kç e karşılığı şöyl edi r: "Bu Ribatın yapıl ması, d o s t u m u z ve e f e n d i B enzer uygulam a M utbel Hanı |1231|.
Zazadin Han (1237), D urak Hanı (1266) ve
miz, adil sultan, din ve dünyanın en büyüğü, fetih babası, m ü m i n l e r i n e m i n , K esik Köprü Hanı [1268rnda da g ö rü l
Keyhüsrev oğlu Keykubad z ama nı nda e m r e d i l m i ş t i r . Şerefli k u l l ar ı n en küçüğü, m e k te d ir. E rdm ann 1961: 72-77, 102-
107, Taf.VIII, XIV; Kunduracı 2002: 541-
mevlana, din, devlet ve m i l l e t i n o l gu nu A bd ul l a h Şihabi oğlu Ayaz (tarafından) 544, Çizim 5-6.
altıyüz yi rmi yedi yılı, m u a z z a m Ramazan ayında (yaptırılmıştfr). Yapılan kazı ça lışm ala rı hakkında bilgi
ve doküm an ve rere k çalışm am ıza destek
sağlayan Denizli Müzesi M üdürü
Doğu-batı yönünd e inşa edi l en han, kuzeyden güneye hafif al ça l an bir alana H.Hüseyin Baysal ve U zm an N esrin
Karabay'a d eğ e rli k a tk ıla rı nedeniyle
inşa edi lmi şt ir. Açık ve kapalı b ö l ü m d e n meydana gelen hanın kapalı b öl ü m ü
te ş e k k ü r borçluyum .
(barınak), açık b ö l ü m ü (servisler) t a m o r t a l a m a m a k t a d ı r ° .
Anadolu Sel çukl u d ön em i hanl ar ını n çoğund a ol duğu gibi burada da g e r e k inşa
mal zemel er ini n farkl ı ol uşu g e re ks e d uv ar l a r d a k i d il at as yon l ar dan, kapalı ve
açık bö l ü ml e r i n f ar kl ı z a m a n l a r d a inşa edildiği a nl a ş ı l m a k t a d ı r . Buna göre üz e
rinde kitabe yer alan kapalı b ö l ü m önce yapıl mış, açık b öl ü m buraya kısa bir
süre sonra ilave e d i l m i ş ol mal ıdır .
y v
i)
z r
t :— t r İ t
....il n .... n
// n i; il
... ■ Ü “ ■■
Foto. 4: Ç a rd a k Han, h a m a m
D e n iz li M ü z e s i t a r a f ı n d a y a p ı la n k a z ı l a r s o n u c u h a n ın , ö z e l l i k l e a ç ı k b ö l ü m ü n
d e k i m e k â n l a r ı n (Ç iz im 1] ö n e m l i b i r k ı s m ı a ç ığ a ç ı k a r ı l m ı ş " ; s o n d u r u m u n a
göre y e rin d e y a p m ış o ld u ğ u m u z i n c e l e m e l e r l e y a p ın ın b ir r e s t i t ü s y o n planı
h a z ı r l a n m ı ş t ı r (Ç iz im 2).
A ç ı k b ö l ü m ü n y a k l a ş ı k 3 m. y ü k s e k l i ğ e s a h ip g ü n e y c e p h e s i n d e , o r t a d a üçgen
ş e k l i n d e b ir k u le y le d e s t e k l e n e n d u v a r l a r boz r e n k l i k i r e ç taşı ile k a p la n m ı ş t ı r .
H e r h a n g i b ir k u le y e r a l m a y a n a v l u n u n k u z e y d u v a r la r ı , t e m e l s e v iy e s in in üze
r in d e g ü n ü m ü z e u l a ş a b i l m i ş t i r .
H a n ın a ç ık b ö l ü m ü n e , d o ğ u c e p h e d u v a r ı n ı n o r t a s ı n a y e r l e ş t i r i l e n ve bugün
y ı k ı l m ı ş o la n k a p ı d a n g e ç ile n e y va n la g i r i l m e k t e d i r (Foto. 3). ’
G ir iş e y v a n ın d a n g e ç i l d i k t e n s o n r a , k a p ı n ı n s a ğ ı n a d e n k g e le n k u z e y y ö n ü n d e k i
m e k â n l a r ı n (Foto, i ] m i m a r i d ü z e n l e m e , m e k â n l a r ı n ı n i ç i n d e k i su k ü n k l e r i ve
Çardak Han 165
kuzey d u v a r ı n d ış ın d a o r t a y a ç ı k a r ı l a n k ü ç ü k su d e p o s u y la ya p ın ın
h a m a m b ö l ü m ü o ld u ğ u s o n u c u ç ı k m a k t a d ı r ' ^ . H a m a m ı n m e k â n l a r ı n
da, d u v a r la r ı n ü s t b ö l ü m ü n d e k i k a lı n t ı l a r d a n ü s t ö r t ü d ü z e n l e m e l e r i
a n la ş ıla b ilm e k te d ir.
H a m a m a ait m e k â n l a r d a n ilk i, d i k d ö r t g e n p la n lı ve b e ş ik t o n o z l a
ö r t ü le n s o ğ u k l u k t u r . S o ğ u k l u ğ a , inanın a v l u s u n a b a k a n , batı d u v a ra
a ç ılm ış kapıdan g irilm e k te d ir. S o ğ u k lu ğ u n doğu d uvarına a ç ı la n
d iğ e r k a p ıd a n , ü z e r i y in e b e ş ik t o n o z l a k a p a t ı la n - d a lı a d a r t u t u l m u ş -
ılıklığa, b u r a d a n da t r o m p g e ç i ş l i b i r k u b b e ile k a p a t ı l m ı ş [Fo to . 5),
sıc a k lık
kareye ya k ın d i k d ö r t g e n p la n lı s ı c a k lı ğ a g i r i l m e k t e d i r . B u n u n g ü n e y
k u b b e s in d e tro m p
batı d u v a rı n ı n k ö ş e s i n d e k i b a ş k a b i r kapı ile de, k u z e y in e d i k d ö r t g e n p la n lı b ir
kü lh a n y e r l e ş t i r i l m i ş o la n y ı k a n m a m ekânına g i r i l m e k t e d i r '^ . B e ş ik t o n o z l a
ka p a tı la n k ü l h a n d a , k a z a n y e ri h a lâ b e lli o l m a k t a d ı r .
Dış c e p h e d e y e r a la n , o l a s ı l ı k l a s o ğ u k su d e p o s u o la n b i r i m d e n , d u v a r ı n a l t ı n
'3 P alas Köyü S u ltan H anı, K aratay Hanı,
dan g e ç e r e k h a lv e t e u la ş a n k ü n k l e r y e r a l m a k t a d ı r (Foto. 6). Aynı k ü n k l e r e
A ğ zık a ra h a n , S arı H an ve A khan. h a m a
sıc a klı k d u v a r l a r ı n d a da r a s t l a n ı l m a k t a d ı r . m a y e r verile n d iğ e r bazı A nadolu S e l
çu klu çağı h a n la rıd ır. E rd m an n 1961: 67-
71. 9 0 -1 0 2 .1 1 7 -1 2 4 ; Onge 1995: 185-190,
K a y s e ri-S iv a s y o lu n d a k i P a la s
Ka p a lı b ö l ü m ü n d u v a r ı n d a h a lâ g ö r ü l e b i l e n k u z e y - g ü n e y y ö n ü n d e k i k e m e r izi
K ö y ü 'n d e b u lu n a n S u lta n H a m 'n m a ç ık
b ö lü m h ü c r e le r in in ö n ü n d e re v a k la r a y e r ve y ı k ı l m ı ş o la n d u v a r l a r d a t a k i p e d i l e b i l e n t o n o z d ö n g ü l e r i , bu h ü c r e l e r i n b e ş ik
v e r ilm iş tir . B k z . E r d m a n n 1961; 9 0 -9 7 ,
Taf.X ll,
t o n o z l a r l a k a p a tı ld ı ğ ı n ı g ö s t e r m e k t e d i r .
H a n l a r d a a v lu y a t e k k a p ıy la a c ı la n bu m e k â n l a r ı n , h a m a m ya d a m u t f a k gibi
s e r v i s b ö l ü m l e r i o la b i l e c e ğ i d ü ş ü n ü l m e k t e d i r . B u r a d a h a m a m b ö l ü m ü o rta y a
ç ı k t ı ğ ın a g ö re , bah sed ilen d i ğ e r üç m e k â n ı n m utfa k o l a b i l e c e ğ i a k la yakın
g ö r ü n m e k t e y s e de bu k o n u d a k e s in b i r y a rg ıy a u l a ş m a k iç in d a h a fa z la ip u c u -
na ih t iy a ç o l d u ğ u n u da b e l i r t m e k g e r e k m e k t e d i r .
M u t f a k o l m a o la s ı lı ğ ın ı s ö y l e d i ğ i m i z m e k â n l a r l a h a m a m a r a s ı n d a k a la n d iğ e r
iki h ü c r e d e kazı s ı r a s ı n d a y in e b o l m i k t a r d a kü l, y a n ı k a h ş a p p a r ç a l a r ı ve y a n
m ış b ü y ü k h a t ı l l a r o rt a y a ç ı k a r ı ld ı ğ ı b e l i r t i l m e k t e d i r . Bu m e k â n l a r , y a p ın ın han
o l a r a k k u l l a n ı l d ı ğ ı so n d ö n e m l e r i h a t ı r l a y a n l a r ı n v a r l ı ğ ı n d a n b a h s e t t i k l e r i fırın
b ö l ü m ü o l a b i l i r . Bu m e k â n l a r ı n ilk y a p ı m ı n d a k i k u l l a n ı m a m a c ı n ı k e s in o l a r a k
b i l e m e s e k de en a z ı n d a n , so n d ö n e m l e r d e fırın o l a r a k k u l l a n ı l m ı ş o ld u ğ u n u
d ü ş ü n e b iliriz .
A vlu n u n k u z e y in d e k i k a p a lı m e k â n l a r ı n ö n ü n d e aynı h iz a d a d i z i l m i ş ta ş la r ,
b u r a d a b ir r e v a k a iş a r e t e t m e k t e d ir '^ . Z e m i n d e ç ı k a n t a ş l a r d a n iki u ç t a k i l e r
d a h a g e n iş o l u ş u y l a o r t a d a k i l e r d e n f a r k l ı l ı k g ö s t e r m e k t e d i r . B u n l a r d a n doğu
u ç t a k i n i n s o ğ u k l u k d u v a r ı n a , batı u ç t a k i n i n k a p a lı b ö l ü m d u v a r ı n a u z a k l ı k l a r ı
nın e ş it o l u ş u (3.60 m.), bu y ö n d e r e v a k l a r ı n v a r l ığ ı ve k e m e r a ç ı k lı k ö lç ü le r i
h a kkında f ik ir v e rm e k te d ir.
A n c a k b ö y le b i r r e v a k ı n v a r l ığ ı n ı k a b u l e t t i ğ i m i z t a k t i r d e , a h ı r b ö l ü m ü n ü n doğu
c e p h esind e ki y a rım y u v a rla k k u le le rd e n kuzeydekini ka p a tm ış o la c a ğ ı ve
s ü t u n l a r ı n b u l u n m a s ı g e r e k e n y e r l e r d e - g ü n e y y ö n d e o l d u ğ u g i b i - b u n u n l a i lg i
Foto. 7: Ç a rda k Han, h a m a m ın li y e t e r l i v e r iy e u l a ş ı l a m a m a s ı , a ç ı k b ö l ü m ü n i l k y a p ı m ı s ı r a s ı n d a b u r a d a bir
h iz a s ın d a k i d iğ e r m e k â n la r
r e v a k ı n t a s a r l a n m a d ı ğ ı n ı d ü ş ü n d ü r m e k t e d i r . B u r a d a k i r e v a k l a r a d a i r iz le rin ,
Av lu n u n g ü n e y c e p h e s i n d e k i k a z ı la r d a , d u v a r d a n 10 m.
iç e rd e 1 m. g e n iş liğ in d e , a ra la rı d ü zensiz ta ş la rla
d ö ş e n m iş , 3.50 m . a r a y la d i z i l m i ş paye a l t l ı k l a r ı o rta y a Foto. 9: Ç a rda k Han, a vlunun
gü n eydoğu d u v a rın d a k i k e m e r
ç ı k a r ı lm ı ş t ı r . B u n l a r A n a d o l u S e l ç u k l u h a n l a r ı n ı n a ç ık k a lın tıs ı
b ö l ü m le r in d e g ö r m ü ş o l d u ğ u m u z r e v a k l a r a a it i z l e r o l m a l ı d ı r (Foto. 8). B u n l a
rın 3.50 m. k a d a r g ü n e y i n d e , bu kez d a h a k ü ç ü k , d a h a s ık ve d ü z e n s i z a r a l ı k l a
ra d iz ilm iş 5 a d e t t a ş o rt a y a ç ı k a r ı l m ı ş t ı r . Aynı t a ş d ü z e n l e m e l e r i , a vlu ya b a k a n
paye a lt l ı k l a r ı n ı n iç y ü z e y l e r i n d e de g ö r ü l m e k t e d i r .
Av lu n u n bu y ö n ü n d e , ka zıla rla ze m in i n d i r i l d i ğ i n d e o r t a y a ç ı k a n d u v a r la r ı n ,
kaba yo nu k e s m e t a ş m a l z e m e ile y a p ıld ığ ı g ö r ü l m e k t e d i r .
M e s c id in , ya p ıya g ir iş s a ğ la y a n l<apının
Elde e d ile n t ü m bu v e r i l e r a v l u n u n g ü n e y b ö l ü m ü n d e iki s ıra paye ile t a ş ı n a n s o lu n a y e r le ş tir ild iğ i ö r n e k le r A ltın a p a
H anı, K u ru ç e ş m e H anı, K ız ılö re n H an ve
re va k la ra y e r v e r i l d i ğ i n i o rt a y a k o y m a k t a d ı r . A v lu y a a ç ı la n k e m e r l e r i d ik e y o l a A la ra H a n ’d ır. B u n la rd a n son ik is in d e
m e s c id ü s t k a tta d ır . B kz. E rd m a n n 1961:
rak k e s e n g ü n e y d o ğ u d u v a r d a k i k e m e r izi (Foto. 9) ile, b u n u n l a aynı h iz a d a y e r
2 9 -3 1 , 3 3 -3 5 , 4 5 -4 8 , 1 84-186, T a f.l, III,
alan ka p a lı b ö lü m ü n doğu duvarında g ö rü le b ile n k e m e r iz in d e n a n la ş ı ld ığ ı XXXII; A s la n a p a 1990: 272, 280 -2 8 1 .
(i)
A ç ı k ve k a p a lı b ö l ü m d e n m e y d a n a g e le n A n a d o l u S e l ç u k l u k e r v a n s a r a y l a r ı i ç i n
de b u r a d a o l d u ğ u g ib i, a ç ık b ö l ü m ü n b i r t a r a f ı n d a h ü c r e l e r ile b u n u n k a r ş ı s ı n
da r e v a k l a r d a n m e y d a n a g e le n d ü z e n l e m e A k s a r a y S u lt a n Hanı, A ğ z ı k a r a h a n ,
K a r a t a y Hanı, Sarı Han, K a rg ı H a n ve A k H a n ’da k a r ş ı m ı z a ç ı k m a k t a d ı r ^
A n a d o l u S e ç u k l u d ö n e m i h a n l a r ı n ı n v a z g e ç i l m e z e l e m a n l a r ı a r a s ı n d a k i ka p a lı
b ö l ü m ’® ( b a r ı n a k ), b u r a d a a ç ı k b ö l ü m ü n batı y ö n ü n d e y e r a l m a k t a d ı r . Sarıya
ç a la n k a h v e r e n g i k e s m e t a ş l a r l a , a ç ık b ö l ü m e g ö re d a h a d ü z g ü n i ş ç i l i k g ö s t e
re n k a p a lı b ö l ü m ü n (ahır) d u v a r ( a r ı , batı d u v a rı d ış ın d a k u l e l e r l e d e s t e k l e n m i ş
t ir . K u l e l e r d e n g i r i ş k a p ıs ın ın iki y a n ı n d a k i l e r y a r ı m d a ire , k u z e y d u v a r d a k i l e r
ü ç g e n , g ü n e y d u v a r d a k i l e r b e ş g e n p la n lı d ı r . D ü z g ü n ve s a ğ l a m b ir b lo k h a lin d e
Foto. 10: Ç a rda k Han, a vlu n u n
güneydoğu kö şe sin d e n kapa lı
b ö lü m g iriş ceph e sin e bakış
Ç a rd a k H an i 69
O n a r ı m l a r s ı r a s ı n d a h a n ın k a p a lı b ö l ü m ü n ü n z e m i n i n e b e t o n d ö k ü l m ü ş , d u v a r
ları beyaza b o y a n m ı ş t ı r . D o ğ u - b a t ı y ö n ü n d e d i k d ö r t g e n b ir a la n ı k a p la y a n k a p a
lı b ö lü m , 22 X 25.80 m. ö l ç ü l e r i n d e , 5.450 m . y ü k s e k liğ in d e d ir ^ '. Ü z e ri b e ş ik
t o n o z l a r la k a p a t ı la n b e ş s a h ı n l ı ve d e r i n l e m e s i n e p la n lı k a p a lı b ö l ü m d e o r t a
şahın, yan s a h m l a r a g ö r e d a h a g e n iş t u t u l m u ş t u r . D o ğ u - b a t ı y ö n ü n d e u z a n a n
sivri k e m e r l e r l e b i r b i r l e r i n e b a ğ l a n a n d ö r t s ıra h a l i n d e k i b e ş e r paye, y in e aynı
170 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
y ö n d e d ü z e n l e n e n b e ş ik t o n o z l a r ı t a ş ı m a k t a d ı r (Foto. 13). Ü s t ö r t ü , p a y e le r e ve
y a n la rd a d u v a rla ra yasla n a n kuzey-güney yönünde u z a n a n s iv r i k e m e rle rle
t o n o z h iz a s ı n d a d e s t e k l e n m e k t e d i r . K a p a lı b ö l ü m , t o n o z l a r ı n o r t a s ı n a açıla n
ka re ış ık lık la rla a y d ın la tılm a k ta d ır.
İç m e k â n , m e v c u t z e m i n d e n y ü k s e k l i ğ i 0.35 m . o la n s e k i l e r l e k u ş a t ı l m ı ş t ı r .
Müze ta ra fın d a n k a p a lı b ö l ü m d e k i bazı p a y e le r in k e n a r ı n d a ve g ü n e y doğu
köşedeki m erd ive n b a ş la n g ı c ı n d a y a p ı la n s o n d a j l a r d a , s ı k ı ş t ı r ı l m ı ş t o p r a k la
o l u ş t u r u l a n o r i j i n a l z e m i n i n , g ü n ü m ü z d e k i b e t o n z e m i n d e n 0 .3 0 - 0.35 m . daha
a ş a ğ ıd a o l d u ğ u k a y d e d i l m e k t e d i r . Bu b i l g i l e r e g ö r e Ç a r d a k H a n 'ın k a p a lı b ö lü
m ü n d e s e k i l e r i n z e m i n d e n y ü k s e k l i ğ i 70 c m . 'y i b u l m a k t a d ı r .
S e k i l e r ü z e r i n e o t u r t u l a n p a y e le r , bu s e k i l e r d e n i t i b a r e n 2.20 m . y ü k s e k l i k t e k i
s iv r i k e m e r l e r l e b i r b i r l e r i n e ve d u v a r l a r a b a ğ l a n m ı ş t ı r .
Ya p ın ın g ü n e y d o ğ u k ö ş e s i n d e d a m a ç ı k ı la n m e r d i v e n l e r e y e r , v e r i l m i ş t i r .
A n a d o l u S e l ç u k l u d ö n e m i n d e in şa e d ile n h a n la r , g ö s t e r i ş l i m i m a r i d ü z e n l e m e
l e r i n i n y a n ı n d a s ü s l e m e l e r i y l e de ö n e m t a ş ı m a k t a d ı r . F i g ü r l ü s ü s l e m e b u n la r
a r a s ı n d a ö n e m l i b i r y e r e s a h i p t i r . Ç a r d a k Han, kapı ü z e r i n d e k i kitabes+n-in iki
y a n ı n d a k i a s la n h e y k e l l e r i n i n y a n ı s ı ra k a p a lı b ö l ü m d e k i f i g ü r l ü s ü s l e m e l e r i ile
de d i k k a t i ç e k m e k t e d i r .
do ğru u z a n a n b o y n u z l a r ı n a lt ı n d a s iv r i k u l a k l a r g ö r ü l m e k t e d i r .
Aynı s ı r a d a k i ü ç ü n c ü p a y e n in b a şlı ğ ı ü z e r in d e , a r a l a r ı n a b i r ta ş ç ı iş a r e t i n i n y e r
le ş t ir ild iğ i, k a r ş ı l ı k l ı o l a r a k y e r l e ş t i r i l m i ş iki b a lı k f i g ü r ü y e r a l m a k t a d ı r ^ . B a ş
la n y u k a r ı d a g ö s te rile n fig ü rle rd e boyun çizg ile ri, y u v a rla k g ö z l e r ve ağız
b u lu n m a k ta d ır. K u y ru k kıs m ın a d o ğ ru d a ra la n vü cu t, y a n la rd a n ü ç e r s o lu n g a ç
la s ı n ı r l a n m ı ş t ı r . S o l u n g a ç l a r ve k u y r u k u ç la r ı s iv r i o l a r a k d ü z e n l e n m i ş t i r .
Bibliyografya
Ba rnes - Whittow, 1998: Hugh B a r n e s - M a r k Whittow, 'T h e Survey of Medieval Castles of Anatolia
(1992-96)'', A n c ie n t A n a to lia , (Edit. Roger M atth e w s), Lon do n 1998, s. 347- 358.
Baykara 1994: T u n c e r Ba yka ra, "De n iz li", D.I.A.. 9, İstanbul, 1994, s. 155-159.
D u ruka n 2001: A y n u r Du ruka n , "Anadolu Selç u klu D ö n e m in d e Bani-Sanatçı İlişkile ri", Prof. D r
Z a f e r B a y b u r tlu o ğ lu A r m a ğ a n ı S a n a t Yazıları, Kayseri, 2001, s. 247-278.
K ö p rü lü 1942: Fuat K ö p rü lü , "Vakfa Ait Tarih i İs tıla h la r: Ribat", V a kıfla r Dergisi, ((, A n k a ra , 1942,
s. 267-268.
Çardak Han ■ ]7 3
Kunduracı 2002: Osman Kunduracı, "Kubadabad-ALanya Arasındaki Selç uklu Kervanyolu İJzerine
Yeni A r a ş t ı rm a la r- ll" , VI. Ortaça ğ ve Türk D ö n e m i Kazı S o n u ç la n ve S anat Tarihi S e m p o z yu m u
Bildiriler, (08-10 Nisan 2002), Kayseri, 2002, s. 537-550.
Öney 1968: G önül Öney, "A n a d o lu S e lç u k Sa natında Balık F ig ü rü (The Fısh M o tif in A n a to lia n
Seljuk A r t j" , S a n a t Tarih i Yıllığı, II, (1966-1968), İstanbul, 1968, s. U 2 - 1 6 8
Sönmez 2000: Zeki Sö nm ez, "A n a d o lu S e lç u k lu la r ı n d a Ata b e ylik, A tabey Es ededdin Ayaz ve 13.
Yüzyıl M im a r is in e K a tkıla rı", E m in B ilg iç H a tıra Kitabı, İs ta n bu l, 2000, s. 169-177.
Yavuz 1992: Ayşil T üke l Yavuz, A n a d o lu Selç uklu Kervansaraylarında M ekâ n -iş le v ilişkisi içinde
Savunma ve Barınak", IX. Vakıf Haftası Kitabı, A n k a ra , 1992, s. 253-284.
Yavuz 1995: Ayşil T ü k e l Yavuz, "A n a d o lu S e lç u k lu D ö n e m i K e rv a n sa ra yla rın ın Tip o lo ji si" , IV. M illi
S e lç u k lu K ü l t ü r v e M e d e n iy e ti S e m in e r i B ild irile r i, (25-26 Nisan 1994), Konya, 1995, s. 183-
198.
* ^ '¿ 'k
I
TUZHİSAR SULTAN HANI
Doç.Dr.Yıldıray Özbek*
Eserin g ü n ü m ü z e u l a ş a b i l m i ş b i r k i t a b e s i y o k t u r . K a p a lı m e k â n ı n t a ç k a p ı s ı n ı n
ü stü nd e ki yazı k u ş a ğ ı n d a b i r t a r i h o ld u ğ u b e l i r t i l i r s e de^ bu yazı k u ş a ğ ı g ü n ü
müzde n e r e d e y s e t a m a m e n o k u n a m a y a c a k k a d a r t a h r i p o l m u ş t u r .
Foto, h K a y s e ri-S iv a s
S u lta n h a n ı g e n e l g ö rü n ü ş ü .
176 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
‘ ib n -i Bibi 19 9 6 :1 2 3 -1 2 4 . S e l ç u k l u d ö n e m i h a n l a r ı n a a it üç v a k f iy e d e n ö z e l l i k l e K a r a t a y H a n a a it olanı^,
H u r a n 1 94 8:1 7 -1 6 9 . k e r v a n s a r a y ı n iş le y iş i h a k k ı n d a ç o k ö n e m l i b i l g i l e r i ih tiv a e t m e k t e d i r . T u z h i s a r
S u lt a n H a n ı 'n m g ü n ü m ü z e u l a ş m ı ş v a k f iy e s i y o k t u r . A n c a k t a r i h i k a y n a k l a r d a
ki b i l g i l e r y a p ın ın b i r v a k f i y e s i n i n o l a b i l e c e ğ i n i a k la g e t i r m e k t e d i r . 1277 yılı n d a
M e m l û k S u lt a n ı B a r b a y s 'ı n A n a d o l u s e fe rin e k a t ı la n M uh yid d in ib n A b d ü z -
Z a h i r ' i n a n l a t ı m l a r ı k e r v a n s a r a y ı n iş le y iş in i d ü z e n l e y e n b i r v a k f i y e s i n i n o l a b i l e
c e ğ in i d ü ş ü n d ü rtm e k te d ir. B a y b a r s ve m aiyeti K a y s e r i'y e g e lirk e n K aratay
H a n 'd a , d ö n e r k e n de S u l t a n H a n ı n d a k a l m ı ş l a r d ı r . M u h y id d in ib n A b d ü z - Z a h i r
S u lt a n H a n ı n ın m e k â n l a r ı n ı t a n ı m l a m a m a k l a b i r l i k t e bu y a p ın ın K a r a t a y K e r -
T u z h is a r S u lta n H a n ı 177
v a n s a r a y m d a n d a h a b ü y ü k ve v a k ı f l a r ı n ı n d a h a z e n g in o l d u ğ u n u b e l i r t e r e k , k e r
v a n s a r a y ç e v r e s i n d e v a k f a b a ğ lı o l a r a k h a n d a k a l a c a k l a r ı n y iy e c e ğ i ç o k sayıda
k o y u n b e s l e n d i ğ i n i * if a d e e d e r .
Ya pının k a p a lı b a r ı n a k k ı s m ı t a ç k a p ı s ı n d a k i k i t a b e s i t a ş l a r ı n z a m a n iç in d e e r i
m e s i y le g ü n ü m ü z e u l a ş a m a m ı ş t ı r . M e h m e t C a y ı rd a ğ , k i t a b e n i n s o n u n d a " b u r
ha n e m i r e l - m ü ' m i n i n " i b a r e s i n i n b u l u n d u ğ u n u ve b u n u n d ö n e m k i t a b e l e r i n d e
y e r a ld ı ğ ın ı b e l i r t i r ’ . E s e r le i l g ili ilk a r a ş t ı r m a l a r ı y a p a n A l b e r t G a b r i e l yapıyı
Foto 3- K ayseri-S ivas Sultanhanı
h ic r i 7. a s r ı n o r t a la r ı n a » , K . E r d m a n n ise A l e a d d i n K e y k u b a d d ö n e m i n e y e r l e ş t i kuzeyb atı k ö s e d e k i k u le y e r alan
r i r ’ . Öte y a n d a n M u h y i d d i n ib n A b d ü z - Z a h i r ' i n , B a y b a r s ’ ın K a y s e r i ' d e n d ö n ü ş ü san a tç ı kitabesi.
’ C ayırdağ 2 0 0 1 :3 5 .
S u lta n Hanı g ü n e y d e n k u z e y e d o ğ r u ç o k az m e y i l l e n e n b ir a r a z iy e in ş a e d i l m i ş
» G a b rie l 1931: 98
tir. Han, y o lc u , y ü k ve h a y va n ü ç l ü s ü n ü n k o n a k l a m a s ı e s n a s ı n d a ih t i y a ç l a r ı n
’ E rd m a n n , 1 9 6 2 :9 6 -9 7 .
k a r ş ı la n a c a ğ ı b a r ı n a k ve s e r v i s m e k â n l a r ı n ı k a p s a y a n iki k ü t l e o l a r a k t a s a r l a n
m ı ş tı r (P la n 1; F oto. 11. B u n l a r d a n k u z e y t a r a f t a k i b ö l ü m a vlu k ı s m ı o lu p g ü n e y ' “ Ö nge 1995: 210; Yavuz 2 000: 256.
; | p ç - ş ^ î 3
nun yan d u v a rla r ın d a b ir er, ka palı b a rın a k kıs m ın yan d u v a rla r ın d a ik iş e r d e s B ayburtluoğlu 1993: U 6 - U 7 .
kapıyı ç e r ç e v e l e y e n s iv r i k e m e r i n ü z e n g i t a ş ı n d a n s o n r a k i ü s t k ı s m ı t a m a m e n
y ı k ı l m ı ş t ı r (Fo to . 4). 1 9 7 0 ’d e n s o n r a y a p ı l m ı ş o n a r ı m l a r d a t a ç k a p ı d u v a r ı n ı n t a ş
la r ı b ü y ü k o r a n d a d e ğ i ş t i r i l m i ş , o r i j i n a l b e z e m e l i p a r ç a l a r d a n b a z ıla rı d u v a r
ü z e r i n d e b ı r a k ı l m ı ş t ı r . T a ç k a p ı , y a n l a r d a n ve ü s t t e n g e n i ş l i k l e r i f a r k l ı üç b o r -
d ü r l e k u ş a t ı l m ı ş t ı r . A y r ı c a üç b o r d ü r de t a ç k a p ı k e m e r i n i ç e r ç e v e l e m e k t e d i r .
B o r d ü rle r in ta m a m ın d a k a b a rtm a o la ra k ya p ılm ış g e o m e tr ik bezem e g ö r ü l
m e k t e d i r (Fo to . 5). T a ç k a p ı n işi ü z e r l e r i o r i j i n a l i n d e b e z e m e l i o l d u k l a r ı a n l a ş ı
la n z a r b a ş lı k lı s ü t u n c e l e r l e s ı n ı r l a n d ı r ı l m ı ş t ı r . S ü t u n c e b a ş lı ğ ı ü z e r i n d e k i b i t
k is e l b e z e m e li b a k iy e le rd e n kavsara k ö ş e lik le r in in b itk is e l k o m p o z is y o n la rla
P la n 1: K a y s e ri-S iv a s S u lta n h a n ı
P lâ n ı lA s la n a p a 1984: 1751
d o l d u r u l m u ş o l a b i l e c e ğ i a n l a ş ı l m a k t a d ı r (Foto. 6). T a ç k a p ı n ı n y a n l a r d a k i y ı ğ m a
s ö vele re o t u r a n b a s ık k e m e r i , iki r e n k l i t a ş ı n d ö n ü ş ü m l ü o l a r a k a r a l a r a y e r l e ş Foto. 9: K a yseri-S ivas S u ltanhanı
t ir ile n s i l i n d i r i k b i ç i m l i t a ş l a r l a zıv a n alı ş e k i l d e ö r ü l m e s i y l e o l u ş t u r u l m u ş t u r b a tıd a k i m e k â n la rd a n b irin in
p e n c e re düzeni.
(Foto. 7). Bu k e m e r i n ü z e r i n d e k i k o r n i ş i n yü z e y i g e o m e t r i k k o m p o z i s y o n l a s ü s
le n m iş , t a ç k a p ı n işi de d o k u z s ır a m u k a r n a s l a ö r t ü l m ü ş t ü r . T a ç k a p ı ya n n i ş l e
ri üç c e p h e l i o l a r a k d ü z e n l e n m i ş o l u p üç s ır a m u k a r n a s l ı k a v s a r a y a s a h i p t i r .
K a v s a r a n m ü z e r i n d e s iv r i k e m e r l e ç e r ç e v e l e n m i ş y ü z e y e ve bu yü z e y i k u ş a t a n
k e m e r in m e y i l l e n d i r i l m i ş a ln ı n a g e o m e t r i k b e z e m e l e r i ş l e n m i ş , k e m e r k ö ş e l i k
le r in e de altı y a p r a k l ı r o z e t l e r k a b a r t ı l m ı ş t ı r .
T a ç k a p ıd a n a vlu y a g e ç iş i s a ğ la y a n d i k d ö r t g e n p lâ n lı h o lü n ü z e r i yıld ız ç a p r a z
to n oz la ö r t ü l m ü ş t ü r . Bu h o l ü n a v lu y a b a k a n c e p h e s i n d e k i s iv r i k e m e r d u v a ra
g ö m ü lü ve k e n g e r y a p r a k l a r ı y l a b e z e n m i ş y a s t ı k l a r a o t u r m a k t a d ı r .
A v lu n u n d o ğ u ve batı c e p h e s i y le , k u z e y c e p h e d e g i r i ş e y v a n ın ın iki y a n ı n d a k i
m e k â n la r a s im e tr ik d ü z e n le m e g ö s te r ir le r . A v lu n u n doğu cephesi, h e r sırada
ik iş e r d e n t o p l a m 12 y ı ğ m a a ya ğ a a t ı l m ı ş s iv ri k e m e r l e r l e ye di g ö z lü b i r ç if t e
182 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
A v l u n u n batı c e p h e s i , a lt ı y ı ğ m a a y a ğ a k u z e y - g ü n e y y ö n ü n d e a t ı la n s iv r i k e m e r
l e r l e yedi b ö l ü m l ü b i r r e v a k la , r e v a k a r k a s ı n d a k i k a p a lı m e k â n l a r d a n o l u ş u r .
Bu c e p h e d e , b i r b ö l ü m ü i ş g a l e d e n h a m a m d a n b a ş k a b i r b i r i n d e n ayrı üç m e k â n
g ö r ü l ü r . B u m e k â n l a r d a n g ü n e y k ö ş e d e k i l e r a r a d u v a r l a r ı n a a ç ı la n b ir k a p ıy la
ir tib a tla n d ın lm ış do ğ u-b a tı d o ğ ru ltu d a d ik d ö rtg e n ş e k lin d e b i r s iv r i t o n o z l a
ö r t ü l m ü ş iki o d a d a n o l u ş m a k t a d ı r . H a m a m ı n g ü n e y i n d e y e r a la n m e k â n a d o ğ u
d o ğ ru ltu d a tasarlanmış d i k d ö r t g e n b o y u t l u ve b i r b i r i n e g e ç i l e b i l e n üç m e k â n
g ö r ü l m e k t e d i r . B u n l a r d a n g ü n e y d e k i o d a n ı n batı d u v a r ı n a a ç ı la n ve b i r b i r i n e
ç a p r a z o l a r a k y e r l e ş t i r i l e n p e n c e r e o l d u k ç a i l g i n ç b i r t a s a r ı m d ı r (Fo to . 9). Bu
m e k â n l a r h e r h a l d e h a n a g e le n ve k a l a b a l ı k m a i y e t l e r i o la n s u l t a n veya bey gib i
d e v le t a d a m l a r ı n a ya da z e n g in t ü c c a r l a r a t a h s i s e d i l m e k t e y d i . K im i h a n l a r ı n
b ir d e v le t d a i r e s i o l a r a k ö n e m l i g ö r ü ş m e l e r e ev s a h i p l i ğ i y a p tığ ı b i l i n m e k t e d i r ^ .
O r t a d a k i t e k m e k â n ı n g ü n e y , k u z e y ve batı d u v a r l a r ı n ı z e m i n d e n y a k l a ş ı k o l a
r a k 1,5 m . y ü k s e k l i k t e d o l a ş a n k o r n i ş b u r a d a b i r a s m a k a t d ü z e n l e m e s i n i n o l a
b ile c e ğ in i a k l a g e t i r m e k t e d i r (Foto. 10).
A v lu n u n k u z e y c e p h e s i n d e , batı t a r a f t a h a m a m ı n k ü l h a n b ö l ü m ü d ı ş ı n d a iki d i k
dörtgen m e k â n g ö rü lm e k te d ir. B u n la rd a n doğu ta ra fta k i m e k a n d o ğ u -b a tı d o ğ
r u l t u d a d i k d ö r t g e n b i r m e k a n o lu p , g ü n e y ve k u z e y d u v a rı o r t a s ı n d a n ç ık ın tı
yapan a ya k la ra ku zey-güney d o ğ ru ltu d a a tılm ış ke m e rle iki m ekan o la ra k
d ü z e n l e n m i ş t i r . Bu m e k â n l a r d a n b a t ı d a k i s iv r i, d o ğ u d a k i b e ş ik t o n o z l a ö r t ü l m
üştür. B atıdaki m ekâna güneydoğu k ö ş e sin e a ç ı la n kapıdan g irilm e k te d ir.
D o ğ u - b a t ı d o ğ r u l t u d a d i k d ö r t g e n p lâ n lı bu m e k â n ı n ü z e r i de s iv r i t o n o z l a ö r t ü l
m ü ş o lu p , batı d u v a r ı n a s o n r a d a n a ç ı la n b i r k a p ı y la h a m a m ı n k ü l h a n k ı s m ıy l a
irtib a tla n d ın lm ış tır. A vlu n u n kuzey c e p h esinin doğu ta ra fın d a b u lu n an iki
m e k â n da g ü n e y - k u z e y d o ğ r u l t u d a d i k d ö r t g e n m e k â n l a r o lu p , d o ğ u d a k i b ir
kö şe eyva nı o l a r a k d ü z e n le n m iş tir. H e r iki m e k â n ı n ü z e r i de s iv r i t o n o z l a
ö r t ü l m ü ş t ü r . A v l u n u n iç c e p h e s i n d e s a ç a k s e v iy e s in d e d ö r t y ö n d e n d o la ş a n
m u k a r n a s l ı k o r n i ş d i k k a t i ç e k e r . A v lu k u z e y c e p h e s i n i n batı d u v a r ı n a b it iş ik
o la r a k y a p ı la n m e r d i v e n l e h a n ın d a m ı n a ç ı k ı l m a k t a d ı r .
A n a d o lu S e lç u k lu D ö n e m i K e rv a n s a r a y la r ı
184
i W i- i i -1
m ü ş t ü r . T o n o z ü z e r i n e y e r l e ş t i r i l e n a y d ı n l ık f e n e r i y l e (Foto . 11] a y d ı n l a t ı la n
s ıc a k lık m e k â n ı n d a t ü m c e p f ı e l e r d e b i r e r m u s l u k l u ayna ta şı b u l u n u r . K u r n a
y o k tu r. K u z e y d u v a ra a ç ıla n p e n c e r e ile su d e p o s u i r t i b a t l a n d ı n l m ı ş t ı r . S ı c a k l ı
ğın k u z e y t a r a f ı n d a ü z e ri b e ş ik t o n o z l a ö r t ü l ü d o ğ u - b a t ı y ö n ü n d e d i k d ö r t g e n b ir
m e k â n o l a r a k d ü z e n l e n e n su d e p o s u b u l u n m a k t a d ı r . Su d e p o s u n u n k u z e y in d e
h a m a m ı n k ü l h a n ı y e r a l ı r (Foto . 12]. K ü l h a n ı n b u l u n d u ğ u g ü n e y - k u z e y yö n d e
d i k d ö r t g e n m e k â n ı n batı d u v a rı n a o r i j i n a l d e a ç ıla n kapı g ü n ü m ü z d e k a p a t ı l m ı ş
tır. Bu m e k â n ı n d o ğ u d u v a r ı n a a ç ıla n ka p ıy la d o ğ u d a k i d i k d ö r t g e n m e k â n l a i r t i
bat s a ğ l a n m ı ş t ı r . Bu d u v a r iç in d e n g e ç e n su k ü n k l e r i n i g ö r m e k m ü m k ü n d ü r
(Foto. 13). D o la y ıs ıy la bu d u v a r iç in d e n k ü n k g e ç t i ğ i n e g ö r e o r i j i n a l i n d e b u ra d a
kapı y o k t u ve k ü l h a n b ö l ü m ü n e b a tıd a b u g ü n k a p a t ı l m ı ş o la n k a p ıd a n g i r i l m e k
teydi.
186 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
'® Ö g el 1 9 8 7 :3 2 . M ü la y im 1 9 8 2 :3 2 . A v lu o r t a s ı n d a , A ğ z ı k a r a h a n , A k s a r a y S u l t a n Hanı ve is h a k lı H a n g ib i ö r n e k l e r i
” M ü la y im 1982: 32
a r a s ı n d a en s ü s l ü s ü o l a r a k n it e le n e n '« ve L b i ç i m i n d e d ö r t y ı ğ m a a y a ğ a a t ı lm ı ş
d ö r t s iv r i k e m e r l e f e v k a n i o l a r a k d ü z e n l e n e n m e s ç i t y e r a l m a k t a d ı r . K e m e r
a ç ı k l ı k l a r ı d o ğ u ve batı c e p h e l e r d e e ş it ik e n , k u z e y c e p h e k e m e r a ç ıklı ğ ın ın
g ü n e y c e p h e d e n d a h a d a r o ld u ğ u g ö z l e n m e k t e d i r . M e s c i d i n a lt k a t ı n ın ü s t ö r t ü
sü ç a p r a z t o n o z o lu p b u r a d a b i r ç e ş m e veya h a v u z o lu p o lm a d ı ğ ı n a d a i r h e r
h a n g i b i r k a lı n t ı y o k t u r . Y a p ı la c a k b ir kazı bu s o r u l a r ı o r t a d a n k a l d ı r a b i l i r . M e s
ç it ib a d e t m e k â n ı n a , k u z e y c e p h e d e iki k a n a t l ı o l a r a k d ü z e n l e n e n 11 a d e t b a s a
m a k l ı m e r d i v e n l e ç ı k ı l m a k t a d ı r (Foto. U ) . M e s c i d i n k u z e y c e p h e s i n d e k i taşıyıcı
k e m e r i n y ü ze y i d i ğ e r l e r i n d e n f a r k l ı o l a r a k y a lı n b ı r a k ı l m ı ş t ı r . B a s a m a k la r ı n
b i r l e ş t i ğ i s e v iy e n in a l t k ı s m ı n a k ı r ı k ç iz g i s i s t e m i n d e n g e l i ş e n 10 k o llu yıldız
b e z e m e s i n i n iş l e n d i ğ i d a i r e s e l m a d a l y o n k a b a r t m a s ı y a p ı l m ı ş t ı r . D i ğ e r üç c e p
h e d e o ld u ğ u g ib i k u z e y d u v a r, k e n a r l a r d a n ve ü s t t e n d o la ş a n iki s ıra b o r d ü r le
ç e r ç e v e l e n m i ş t i r . D ı ş t a k i in c e b o r d ü r y ü ze y e o y u l m u ş y a r ı m yıld ız d iz is in d e n ,
g e n iş b o r d ü r ise iğ b i ç i m i n d e k a p a lı ş e k i l l e r ve y a t a y ve d ü ş e y g e ç m e l e r yapan
kırık ç iz g ile rin o lu ş tu rd u ğ u sonsuz k a ra k te rli b ir g e o m e t r i k k o m p o z is y o n la
s ü s le n m iş tir '’ . A ra la rd a o lu ş a n se k iz g e n le rin y ü z e y in e s e k iz y a p r a k lı çiçek
k a b a r t m a s ı i ş l e n m i ş t i r . D u v a r y ü z e y in d e m e s c i t k a p ı s ı n ı n e ş iğ i h iz a s ın d a b u l u
n a n d a i r e s e l m a d a l y o n l a r d a n d o ğ u d a k i n i n yü z e yi r u m i - p a l m e t l i b it k is e l, b a tıda -
k in in yüze yi b e ş g e n l e r ve k ı r ı k ç i z g i l e r d e n o l u ş a n g e o m e t r i k k o m p o z is y o n la
Tuzhisar Sultan Hanı 187
M escit kapısı, iki b o rd ü rle üç yönden ku ş a tılm ış tır. Dıştaki b o rd ü r yarım yıldız
dizisini, içte ki kalın b o rd ü r ise kırık çizgi siste m in d e n gelişen 16 ko llu yıld ızla
rın yarım ö rn e k le rin d e n oluşan g e o m e trik be zem e leri iç e rir. Yandan sü tu n ce -
le rle çerçe velene n kapı nişi beş sıra m u ka rn a sla kap atılm ış, b ir sivri ke m e rle
de k u ş a tılm ış tır. Üst köşe le rde yine b ire r d a ire se l m adalyon kab artm ası yer
a lm a kta d ır.
Güney cephe sa ğ ır b ıra k ılm ış tır. K e m e r yüzeyi, doğu cephe k e m e riy le aynı ta rz
da tezyin e d ilm iş olup, iki kuşağa b ö lü n m ü ş tü r. Üst k u ş a k la r batı cephe k e m e
riyle aynı kom p ozisyonu p a yla şm a kta , a lt ku şa kta ise gövdesi düz ve te rs S ş e k
linde k ıv rım la r yapan iki e jd e r b e tim le n m iş tir. K e m e r k ilit taşına, p ro fild e n b ir
birin e b a k a r ta rzd a işle n e n e jd e rle r k u la k lı, badem gözlü, çenesi açık ve d iş le
ri b e lirg in o la ca k ş e k ild e ta s v ir e d ilm iş le rd ir (Foto. 16).
Doğu cephe o rta s ın d a k i pe nce re, dıştan yarım yıldız dizisi, içten kırık çizgi ve
kapalı g e o m e trik b iç im le rle m eydan ge le n sekiz k o llu y ıld ız la rd a n olu şa n geo-
. i
» *
. -n. ..
* k
"V V
1
I <■ v:\ ?V
-i
I .
lÉ:
i^ V
\ \M
.^ v !
- ■ W '' - ''^ f
IV
İI&:
■^-1
í if ■•?,
‘ V .I ’ i S İ-:
^’i'. v'
«IÄ
V
»■J»
#
swt;^
í¡? iliii
;i/
— ¿ - V
1 * ^ 1
r*j<
« .I
#;t , *
s »
l\»
i Ï> t ‘ í H
? :»t
t u
«.»
Tuzhisar Sultan Hanı 189
Mesçidin kuzey duva rının batı ta ra fın d a d u va r için e y e rle ş tirile n ve ezan o k u
mak için dam a çıkışı sağlayan m e rd ive n ye r a lm a k ta d ır. Güney duvarı o rta sın a
y e rle ş tirile n m ih ra p beş ce p h e li o lu p b iri ya rım yıldız d iz ili, d iğ e ri k ırık çizgi s is
tem inden g elişe n 12 yıldız ö rn e k le rin in ya rısın ın ta tb ik e d ild iğ i g e o m e trik k o m -
pozisyonlu iki b o rd ü rle ç e rç e v e le n m iş tir (Ç izim 1). T e p e lik u ygu la m asının
olmadığı m ih ra b ın nişi beş sıra m u k a rn a s lı ka vsara yla ö rtü lü d ü r. M ihra p a lın
lığı, ru m i ve p a lm e tle r taşıyan k ıv rım d a lla rd a n o lu şa n g rift b itk is e l k o m p o z is
yonla s ü s le n m iş tir. A lın lık bezem esi ya rım k a lm ış tır. N iş için d e ye r a lan ik in c i
niş ÜÇ sıra nnukarnas kavsaralı olup alınlıkta kaval silm ele rin meydana ge tirdi
ği düğümlü yüksek kabartm a bezeme yer alm aktadır (Foto. 17).
Kapalı barınak kısmı, 24 bağımsız yığma ayağa ve duvarlara doğu batı do ğru l
tuda atılmış sivri kem e rle rle girişe paralel yedi sahınlı olarak düzenlenmiştir
yönünden en yoğun kısmı Köşk Mescididir. Dış cephede ağırlıklı olarak ge om e t Cayırdağ 2001: 36.
Foto.: K a y s e ri-S iv a s
S u lta n h a n ı ç ö r te n i İH. A c u n !
23Ü g e l1 98 7:3 3 B o llu ğu, y a ğ m u r la r ve dolayısıyla be rek e ti sim g ele y en « e jd e r fig ü rle rin d e n
dolayı fig ü r lü b e zem e nin y e r aldığı ilk kerva n s a ra y o la ra k n i t e le n ir e Mescit
“ Akok 1969:8-9.
mihırabında ise kavsara köşeliği t a m a m l a n m a m ı ş g ir ift bir b itk is e l k o m p o z is
“ Bu yazının hazırlanm ası sırasında
foto ğ ra fla rı çeken d o stla rım Ç e lil A rsla n
yonla s ü s le n m iş t ir . Sonuç o la ra k yapının b e zem e sin d e g e o m e trik , bitkisel,
ve N ihat Karakaya'ya ve S ultanhanı Köşk fig ü r a tif, m u k a r n a s ve yazı gibi pek çok örn e ğ in yapının fa rk lı y e r le r in d e k u l l a
M esçidi'nin m ihra p fotoğrafını k u lla n m a
ma izin veren Eylem Y urda kul'a te ş e k k ü r n ılm ış o ld u ğ u n u sö y le m e k m ü m k ü n d ü r .
ederim .
Yapının beden d u v a rla rın d a o ldu kç a düzgün ke sm e taş k u lla n ılm ış tır . Duvar
ara sın da y er y e r k ire ç h a rçla b ir lik t e m o lo z ta ş dolg u kulla n ıld ığı yıkılan bazı
b ö lü m le r d e n a n la ş ılm a k t a d ı r (Foto. 10). D e r z le r çok m u n ta z a m olup, "akçe
g e ç m e z " t a b ir o lu n a n “ b ir yapı g ö s te r ir le r . Köşk M escidin güney cep he sin d e yer
y e r beyaz m e r m e r d e n y a m a la r göze ç a r p m a k t a d ır. Avlu taç kapısın da bej ve
k ahverengi taşın d ö n ü ş ü m lü k u lla n ım ıy la ö r ü lm ü ş k e m e r d ikka t çeker®.
Tuzhisar Sultan Hanı ■ 193
Bibliyografya
Akok, Mahmut, "Kayseri’de Tuzhisarı Sultanhanı, Köşk Medrese ve Alaca Mescit Diye Tanılan Üç
Selçuklu Mimari Eserin Rölvesi", Türk Arkeoloji Dergisi, S.17/2, Ankara, 1969, s. 5-41.
Erdmann, Kurt, Das Anatolische Karavansaray des 13. Jahrhunderts, I, II. Berlin, 1962.
ibn-i Bibi, El-EvamirüT-Ala'iye Fİ'l-UmuriT-Ala’iye (Selçuk Name), 2 cilt, (Cev: Mürsel Öztürk),
Ankara, 1996.
Mülayim, Selçuk, Anadolu Türk Mimarisinde Geometrik Süslemeler. Selçuklu Cağı. Ankara,
1982.
Ögel, Semra, Anadolu Selçukluları’nm Taş Tezyinatı, Ankara, 1987. (2. Baskı)
Öney, Gönül, "Anadolu Selçuklu Sanatında Ejder Figürleri. Dragon Figures in Anatolian Seljuk
Art", Belleten, C.XXXIII, S.13Ü, Ankara, 1969, s. 171-216.
Özergin, Kemal, Anadolu Selçuklu Cağında Anadolu Yollan, (İ.Ü.Yayınlanmamış Doktora Tezi),
İstanbul, 1959.
Özergin, Kemal, "Anadolu'da Selçuklu Kervansarayları", Tarih Dergisi, S. 20, İstanbul, 1965, s.
141-170.
Sümer, Faruk, Yabanlu Pazarı (Selçuklular Devrinde Milletlerarası Büyük Bir Fuar), İstanbul,
1985.
Turan, Osman, "Selçuklu Devri Vakfiyeleri: III. Celâleddin Karatay Vakıfları ve Vakfiyeleri", Bel
leten, C. XLV, Ankara, 1948, s. 17-169.
Yavuz, Ayşıl Tükel, "Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansaraylarının Tipolojisi", IV. Millf Selçuklu
Kültürve Medeniyeti Semineri Bildirileri, Konya, 25-26 Nisan 1994, Konya, 1995, s. 183-198.
Yavuz, Ayşıl Tükel, "Anatolian Seljuk Caravanserais and Their Use As State Houses", 10e Con-
gres international d'Art Turc, Geneve, 1999, s. 757-765.
Yavuz, Ayşıl Tükel, "Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları Üzerinde Çalışmalar, Bilgiler,
Bulgular-1997", Uluslararası Dördüncü Türk Kültürü Kongresi Bildirileri. 4-7 Kasım 1997,
Ankara, 2000, c. 2, s. 239-259.
ï--.Î<-.7."'!Vr: VirV-i
ZAZADİN HAN (Sadeddin Köpek Kervansarayı)
5 E rdm ann 1961: 102-107. da ba sılan ve pek çok S e lç u k lu kerva nsa rayının yanı sıra, bu yapıya da içinde
‘ KonyalI 1964: 1050-1061; Ö n d e r 1962:
geniş yer v e r i lm iş olan kita p tır^ Yine bu yılla rda ba sılan ve Konya çevre sin deki
442,449.
k ü l t ü r v a r lık la rı ha kkında de ğe rli b ilg ile r sunan, i. Hakkı Konyalı ve M. Önder'in
' Karpuz 1998; Bas 2001; Yavuz 2000. k ita p la rın d a da bu yapıdan genişçe bahsedilm ektedir». Yapının k o ru n m a s ı g e r e
® Önge 2004.
ken k ü l t ü r varlığı o la r a k ge le çe k n e s ille r e in tik a l e t t ir il m e s i k o n usu nd a Prof.
Dr. Ha şim K arpuz ve Doç. Dr. Ali Baş b a şkan lı ğınd aki kazı ve t e m iz lik ekibi
ö n e m li ro l oynam ış, 1996 yılında g e r ç e k l e ş t ir il e n kazı ve t e m iz l ik çalışm a sı b u l
g u la n daha so n ra k i yılla rd a ilgili yayın la rla b ilim cam iasına d u y u r u lm u ş t u r ^
Yapının m im a r is i ha kkında h a z ırla n m ış olan en son ve en detaylı çalışm a , yazar
ta ra fın d a n ODTÜ M im a r lı k F a kü lte s i Resto rasyon Yüksek Lisans P ro g ra m ı'n d a
2004 yılında t a m a m l a n m ı ş olan ve yapının, rölöve, r e s titü sy o n ve restorasyon
p ro je le rin i içeren y. lisans tezidir®. Zazadin Han, yazar ta ra fın d a n bu çalışma
m ü d d e tin c e pek çok defa ziyaret e d ilm iş tir.
Zazadin Han'ın ü ze rin de hale n m ev cu t olan iki ad et kitabe, Han'ın inşa ta rih i ve
s ü re c i ha kkında ö n e m li b ilg ile r v e r m e k te d ir . Bu k it a b e le rd e n biri yapının güney
cep he s in d e yer alan avlulu kısım taç kapısın da, diğeri ise ba rın ak kısmın ın taç-
kapısında y e r a lm a k ta d ır .
J lk L
j j ^ j ^ o dL^ -û
Zazadin Han 197
Foto. 3: A v lu n u n iç in d e n kuzeyd o
ğuya bakış. İM. Önge a rş iv i!
j I LoJ ^
1 i l j j J i I* j o I ö I y> i j ~^
J U jJ I o u dJUL. ö lk L J l - r
Barınak kısnnmın taçka p ısın d a ki kitabe de d ö rt satırda n o lu ş m a k ta d ır . ’ H e r ¡ki kitabe de Prof. Dr. M ika il Bay
ra m tarafınd a n Türkçeye çe vrilm iş tir.
Baş 2001: 105.
Bu kitabenin T ürkç ey e çevirisi ise şu ş e k ild e d ir:
S u lta n a a it ;
E m i r ' ü l m ü m i n ’in g ö r e v v e r d i ğ i f e t i h l e r k a z a n m ı ş d ü n y a ve d i n i y ü c e l t e n K e y
h ü s r e v o ğ lu K e y k u b a d ’ın s a l t a n a t g ü n l e r i n d e , A l l a h ’ın r a h m e t i n e m u h t a ç z a y ı f
k u l M u h a m m e d o ğ l u K ö p e k [ A l l a h ö m ü r l ü k ı l s ı n ] t a r a f ı n d a n 6 3 3 y ı lı n ı n a y l a r ı n
da iş bu e s e r y a p ı ld ı ^
198 Anadolu Selçuklu Dönenni Kervanvansaraylan
F o to 4: D o ğ u k a n a d ın ın ç a tıs ın d a n
a v lu y a b a k ış . İM . Û n g e a r ş iv i}
H ic ri"633 yılı E kim 1235 ve A ğ u s to s Bu kitabelerden edindiğimiz bilgilere göre Zazadin Han, "Muhammed oğlu
1236 la r ilıle r i a ra s ın a d e n k d ü ş m e k te d ir.
Öte ya nd an h ic n '6 4 4 yılı ise E y lü l 1236 ile
Köpek" isimli bir kişi tarafından yaptırılmış; barınak kısmının inşaatı, 1236 yılın
T e m m u z 1237 t a r ih le r i a ra s ın ı k a p s a da Sultan Alâeddin Keykubad döneminde, avlu ve servisler kısmının inşaatı ise
m a k ta d ır. U n a t 1959: 44.
1237 yılında Sultan 11. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde tamamlanmıştır’”.
" D olayısıyla, "Z a z a d in " is m i de "S aded-
din "in d e fo rm e o lm u ş h a li o lm a lıd ır.
Zazadin Han'ın kitabesinde, hanın banisi olarak adı geçen "Muhammed oğlu
K e n d isin d e n " E m ir S i'k a r" I av k ö p e k
le ri, doğ an , a tm a c a vs. av k u ş la rın a Köpek", Anadolu Selçuklu Devleti'nin tarihindeki önemli devlet adamlarından
bakan ve h ü k ü m d a r ava g ittiğ in d e b e r a
birisi olan Sadeddin Köpek'tir". Kaynaklardan, kendisinin, anlaşmalarda önem
b e rin d e b u lu n u p h iz m e t ede n d a ire n in
e m iril o la ra k b a h s e d ilm e k te d ir, lib n - i li rol oynayan bir tercüman, kendisine bağlı kuvvetleri idare eden bir komutan,
B ı'b ri9 9 6 : 3631 Yaptığı is le r i d ik k a te a la
ra k. p ro to k o l is le ri b a k a n lığ ı g ib i b ir
yapı işlerini organize eden bir organizatör ve çevirdiği entrikalarla ünlenmiş bir
g örevi y ü rü ttü ğ ü veya z a m a n iç e ris in d e kimse olduğu anlaşılmaktadır". Doğum tarihi ve doğum yeri ise bilinmemekte
k a riy e rin d e y ü k s e ld iğ i d ü ş ü n ü le b ilir.
A n a d o lu S e lç u k lu D e vle ti ta r ih i h a k k ın d a dir. Bazı kaynaklarda, kendisinin Amasya'daki köklü bir aileyle ilişkili olabilece
b irk a ç ö n e m li e s e rd e n b iri o la n "S e lç u k -
n a m e " lE l E v a m irü 'l A la 'iy y e F i'l- U m u riT
ğine işaret eden ve babasının vakıf oluşturmuş varlıklı bir kimse olduğundan
„A la iy e l de k e n d is i h a k k ın d a p a rça bahseden parça parça bilgiler mevcuttun^. O dönemi anlatan kaynakların ifade
p arça b ilg ile r v e rild iğ i için b e lir li b ir
s ü r e k lilik y a k a la m a k g ü ç tü r. lerine göre, 1238'deki ölümüne kadar, Selçuklu Devleti'nin en güçlü ikinci
adamı olmayı başarmıştır.
'3 K om an 1940: 11.
dığı g ö r ü l m e k t e d i r * . Sulta n A lâ eddin , üç oğ lu n d a n izzeddin K ılıçars la n'ı velia h t '» ib n -i B ı'bn 99 6 : 29.
Sadeddin K ö p ek'in Sulta n A lâ ed din Keyku ba d'ın ik tid a rın d a yapı iş le rin d e
önemli r o l l e r ü s tle n d iğ i a n la ş ılm a k t a d ı r, ib n-i BıİDfye göre. Sultan, Sadeddin
■ ■ M ■ «I
■ T ■ '« ■- J
á
m m
Ç iz im 1: Z aza din H a n in p la n ve
boyuna k e s itle ri.
İM. Ö nge a rş iv il
i
200 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervanvansaraylan
Mayer, "Islam ic A rchitects and Their Köpek’e Beyşehir yakınlarında Kubad-abad denilen yerde bir saray yaptırması
Works" adlı eserinde Sadeddin
Köpek ten m im ar olarak bahsetm ektedir
nı em retm iş ve sarayın çizim lerini yaparak tarif etm iştir. Sadeddin Köpek, bura
IMayer 1956: 831. i b n j BıTıı" tarafından nın ve çevresinin düzenlenmesini sağlayarak kısa bir zamanda, sultanın isteği
yazılan "Selcuknam e"nin çevirisinde de
kendisinden bahsedilirken “ m im ar" söz ne uygun, güzel bir saray kompleksi yaptırmıştır^'. Bu saray haricinde kendisiy
cüğü geçm ektedir lib n -i B ib ri9 9 6 : 3631.
le doğrudan ilgili olduğunu bildiğimiz bir başka yapı da kendi adıyla anılan ker
inşaat işlerinden anladığı veya bu işleri
organize edebildiği söylenebilir. Öte yan vansaraydır.
dan, tasarım yapıp proje çizdiğine,
m im arlık yaptığına dair daha net bir b il
giye rastlanm am ıştır. Kubad Abad'da biri Sadeddin Köpek Hanı, ya da bilinen adıyla Zazadin Hanı, barınak kısmı ile avlu
büyük biri küçük iki saray yapısı ve başka
tesisler mevcuttur. Büyük Saray ın kita etrafında dizili çeşitli büyüklükte kapalı ve yarı açık mekânlardan oluşan bir
besine göre 1235 veya 1236 yılında yapıl
mıştır. A rık’a ve referans verdiği Ütto
avlu ve servisler kısmından oluşm aktadır (Çizim 1). Anadolu Selçuklu Kervan
Dorn'a göre bunlardan biri Sultan a sarayları tipolojisi bağlamında "barınak ve servisleri olan", "lineer düzenlen
diğeri ise Sadeddin Köpek'e a ittir. Arık
2000: 60. miş" plan tipine örnektir^. Bu anlamda, Aksaray Sultan Han, Tuzhisarı Sultan
Hanı, Karatay Han, Ağzıkara Han (Hoca Mesut Kervansarayı), Alay Han, Obruk
“ Yavuz 2/1995
Han, Avanos Sarı Han, Hatun Han, Çardak Han gibi yapılar ile aynı kategoride
“ Sadeddin Köpek Hanı, Prof. Kurt Erd-
mann ın planlarını yayınladığı ve toplam yer alır. Bu yapıların en büyüklerinin Aksaray Sultanham, Tuzhisarı Sultanham,
taban alanlarını, payandalar ve taçkapı-
incir Hanı ve Karatay Han olduğu düşünüldüğünde, Ağzıkara Han’a yakın taban
ların taban alanları dışında, yaklaşık ola
rak verdiği kervansaraylar arasında, bu alanı olan Sadeddin Köpek Hanı orta büyüklükte bir k e r v a n s a r a y d ı r ^ . Cephe
makalenin yazarı tarafından ölçülen
2747m^'lik taban alanıyla. 2680m^ lik
uzunluğu itibariyle Aksaray Sultan Ham'ndan sonra ikinci en uzun cepheye ve
Ağzıkara Han’dan biraz daha büyüktür. tüm kervansaraylar arasında en uzun giriş cephesine sahiptir«. Sadeddin Han
Erdmann 1961.
ile aynı plan tipine sahip pek çok Anadolu Selçuklu kervansarayı, planı bağla
“ Önge 2004.
mında düşünüldüğünde, ilk bakışta, avlu etrafındaki servisler ile barınak kısmı
nın tam ortasından geçen bir aksa göre sim etrik dış hatlara sahip oldukları
izlenimi veren yapılardır. Sadeddin Han için böyle bir şey söylemek son derece
güçtür. Batıdan doğuya gidildikçe, kuzey kanadından dışarıya doğru kademeli
Zazadin Han 201
da, avluLu kısm ın kuzey ve gü ney k a n a tla rın ın batı ve doğu b ö lü m le r in d e yer
Prof. Dr. A. Yavuz a g öre, A nadolu S e l alan, t o p la m d ö rt ad et y an açık m e kâ n m e v c u tt u r (bkz. Çizim 1). Güney k a n a
çuklu ke rva n sa ra yla rınd aki bu tü r üçlü
m e kâ nla r, ö ne m li k iş ile rin ko na kla m a sı
dın batısındaki yan açık m e kâ n iki, kuzey kanadın batısındaki m e k â n üç, he r iki
için g ün üm üzü n su it oda la rına ben zer b ir kan adın doğu b ö lü m ü n d e k i le r ise d ö r d e r ad et neften o lu ş u r. Giriş holü hariç,
işleve sahip o la b ilirle r. Sadeddin Köpek
Ham 'nda bu m e kâ n la rd a n iki adet b u lu n t ü m yarı açık m e k â n la rın z e m in le r i s e k ile r le avlu z e m in in d e n y ü k s e lt ilm iş tir .
ması d ikkat çe kicid ir. Yavuz 1/1995: 758.
B ugün d ö ş e m e le ri y erind e olm aya n bu s e k ile rin a lın la rı y ü k s e k lik le r i hakkında
b ir f i k i r v e r m e k te d ir . Diğer yan açık m e k â n la ra göre daha de rin olan kuzey
kan adın d o ğ u s u n d a k i m e kâ n , hanın en çok t a h rip o lm u ş b ö lü m ü d ü r . Buradaki
n e tle rin avluya yakın olan b ö lü m le r i yıkık ha ld edir, ve zem in d e de bu tah riba tın
k alın tıları iz l e n e b i lm e k t e d ir (bkz. Foto. 3|. Buna ra ğ m e n , z em ind e s e k ile rin kıs
m en m ev cu t old u ğu ve m ekâ nın z e m in in iki kotta dü zen le n d iğ i g ö r ü lm e k te d ir.
Yapının en büyük kapalı m ekâ nı olan ba rın ak kısmı avluya göre batıda yer alır.
B a rın ak kısmı taçka p ıs ın d a n g ir ile n m e kâ n ; orta kısım da d o ğ u -batı d o ğ r u l t u
sunda uzanan çift m e rk e z li k e m e r p ro filin e sahip, neredeyse t a m a m e n yıkılm ış
“ Bahsi geçen fo to ğ ra fla r, 1950'li y ılla r
da Prof. Dr. H aluk Karannağaralı ve Prof. tonozu olan b ir nef ve ona kuzeyden ve güneyden dik o la ra k bağlanan, benzeri
Dr. K urt Erdm ann tarafınd a n ç e k ilm iş tir.
p ro fild e to n o z lu üst örtüye sahip, fa k a t daha alça k a ltış a r ad et yan neften o l u
K aynaklar: H. K aram ağ aralı fo to ğ ra f
arşivi, E rdm ann 1961. ş u r (Foto. 7). Bu altı nefin a ra la rı hem kuzeyde hem de güneyde, ik iş e r adet
k e m e r li a ç ıklık la b ö lü n m ü ş t ü r . Orta nefin tonozu, doğudan üçü n c ü yan nefin
hizasında kesintiy e u ğ rar. Burada, bugün ayakta olm aya n, d ü ş m ü ş parçaları
d ik k a te alındığında, dışı p i r a m id a l içi yarım daire ş e k lin d e çift cid arlı olduğu
a n la şılan kubbeyi t a ş ım a k için ya pılm ış, k ö ş e le rin d e içi m u k a r n a s lı t r o m p la r a
sahip bir geçiş b ö lü m ü yer a lır (Foto. 8). Bu ge çiş b ö lü m ü n ü n t r o m p la r ı n ı n a r a
sında kısm en t a h rip o lm u ş d ö rt ad et m a z g a l pence re m e v c u ttu r. Bu p e n c e re le r
ha ric in de , doğudan ikinci, d ö rd ü n c ü ve altıncı yan n e fle rd e b ir e r ad et olm a k
üzere, m e ka n a ışık ve hava giriş i sağlayan altı m a z g a l pence re daha m e vc u ttu r.
Barın ak kısmı z e m in in in üç ayrı kotta dü zen le n d iğ i a n la ş ılm a k ta d ır. En üst kot,
orta kısım da y er alan ve batı duvarına b itişik olan sekid ir. Sekiden aşağı kotta,
onu üç b ö lü m e ayıran ve plan itib ariy le 'T' ha rfini an dıran d a r bir geçit b u lu n
m a k t a d ı r (Foto. 9). En alt kotta, p la t f o r m u kuzeyden, gü neyden ve doğudan çev
releyen ahır kısmı yer alır.
Zazadin Han 205
yan açık ve kapalı mekânların iç duvarları ile, daha özenli yapılmış avlu duvar
2’ S ad e dd in K öp e k Hanı ile ya kın t a r ih ları ve barınaktaki nefleri ayıran duvarlar arasında da mevcuttur.
le rd e inşa e d ilm iş o la n A ğ z ık a ra H an ve
T u zh isa rı S u lta n H an ın ç a tıla rın ın
ke s m e ta ş ka p lı lA k o k 1969: 71. A k s a ra y
Moloz taş ve kaba yonu taş, yapının duvarlannın iç yüzleri ve mekânların üst
S u lta n H a n 'ın ça tış ın ın ise s ık ış tırılm ış
to p ra k ka plı o ld u ğ u ISn. Doç. Dr. E m re örtülerinde yoğun olarak kullanılmıştır. Avlu ve servislerin bulunduğu kısımda
M a d ra n 'd a n sö z lü b ilg i) b ilin m e k te d ir.
Hanın ça tısın ı ka p la ya n b itk i ö rtü s ü
kapalı mekânları birbirinden ayıran duvarlar, üst örtüyü oluşturan tonozların
te m iz le n m e d e n daha ke sin b ir ya rg ıya
üçü hariç tümü, moloz taşla inşa edilmiştir. Bu istisnalardan ilk ikisi, kesme
v a rm a k m ü m k ü n d e ğ ild ir.
taştan yapılmış olan giriş holü tonozu ve mescidin günümüzde yıkık durumda
™ G ün ü m ü ze u la ş a b ilm iş A n a d o lu S e l
ç u k lu k e rv a n s a ra y la rı a ra s ın d a bu
olan yıldız tonozudur. Avlu ve servisler kısmının güneydoğu köşesinde yer alan
d ü z e n le m e n in en yo ğ u n o la ra k k u lla n ı l kapalı mekânın, tuğla kullanılarak inşa edilmiş olan haç tonozu ise bir diğer
dığı yapı S a d e dd in K ö p e k H a m 'd ır.
istisnadır. Moloz taşla inşa edilmiş olan tonozların hemen hepsinin iç yüzeyle
A vlu da ve b a rın a k kısm ı s e k is in d e
ke s m e ta ş d ö ş e m e k a p la m a la rın k a lın tı
rinde kaba ve ince sıva kalıntıları mevcuttur. Hanın çatısı, benzeri örneklerden
la rı m e v c u ttu r. Ö nge 2004: 89. ve yapıdaki izlerden anlaşıldığı kadarıyla, toprak ya da kesme taş kaplıdır”
N ite k im . 1996 y ılın d a k i kazı ve te m iz lik (Foto. 111.
ça lışm a sı ö n c e s in d e yapıyı ö ğ r e n c ile ri ile
b e ra b e r ziy a re t ede n P ro f. D r. H a kkı
A cun , g iriş h o lü n ü n d o ğ u ş u n d a k i ka p a lı Sadeddin Köpek Ham'nda iki renkli taşla almaşıklı olarak inşa edilmiş öğelere
m e ka n ın ö n ü n d e h a ç v a rf b iç im li b ir ç in i
ye a it p a r ç a la r b u ld u ğ u n u b e lir tm iş tir . sıkça rastlanır. Hanın avlulu kısım ve barınak taçkapıları, güneydoğu köşesin
Sn. P ro f. Dr. H a kkı A c u n 'd a n sö zlü b ilg i.
deki sekizgen planlı köşe payandası, kemerlerinin çoğu ve tonoz alınları alma
şıklı olarak inşa edilmiştir^“ (Foto. 12, Foto. 13).
Bibliyografya
Akok 1969: M. Akok, "Kayseri’de Tuzhisarı Sultanhanı, Köşk Medrese ve Alaca Mescid Diye Tanılan Üç
Selçuklu Mimari Eserin Rölövesi", Türk A rk e o lo ji Dergisi, Sayı: XVII-2, Ankara, 1969.
Baş 2001: A. Baş, "Yeni Buluntular Işığında Zazadin Ham'nın Değerlendirilmesi", /. U lu sla ra ra sı S e l
çu klu K ü ltü rv e M edeniyeti Kongresi. 11-13 Ekim 2000, B ild irile r I, Konya, 2001, s: 101-109.
Bakırer 1995: Ö. Bakırer, "Anadolu Selçuklu Mimarisinde Yapı Malzemeleri", IV. M illÎS e lç u k lu K ü ltü r
ve M edeniyeti S e m in e ri B ild irile ri, 25-26 N isan 1994, Konya, 1995, s: 165-181.
Demir 1986: A. Demir, "Zazadin Han", İlgi, Yıl:20, Sayi:44, İstanbul, 1986, s: 26-31.
Erdmann 1961: K. Erdmann, Das A n a to lisch e Karavansaray Des 13. Ja h rh u n d e rts, Teil 1, Berlin, 1961.
Erdmann 1976: K. Erdmann, H. Erdmann, Das A n a to lisch e K aravansaray Des 13. Ja h rh u n d e rts, Teil
2-3, Berlin, 1976.
Halil Ethem 1918: Halil Ethem (Eldem), "Anadolu'da SelçukP Hanları", Türk Yurdu, U/106, 1918, s.
183-188.
Horvath 1997: B. Horvath, Ana d o lu 1913 IT ü rk iy e ’n in K albinde A na d o lu 'da 2300 K ilo m e tre l, İstanbul.
1997.
ibn-i Bib ri9 9 6: ibn-i Bibf, El E va m irü 'l-A la 'iye F i'l-U m u h 'l-A la iy e ISelçuknam el, (Çeviren: Mürsel
Öztürk), Cilt l-ll, Ankara, 1996.
Karpuz 1998: H. Karpuz, "Selçuk Üniversitesi Selçuklu Araştırma Merkezi Tarafından Konya’da Yapı
lan Kazı ve Restorasyon Çalışmaları", Sanat T arihi Dergisi, IX, I. Ortaçağ ve Türk D önem i Kazılan
Sem pozyum u, 9-11 N isan 1997 İzm ir, İzmir, 1998.
Koman 1940: M. Koman, F. Uğur, C elalüddm Karatay, Sayı: 10, Konya, 1940.
Mayer 1956: L. A. Mayer, Isla m ic A rch ite cts an d Their Works, Cenevre, 1956.
Önge 2004: M. Önge, R estoration o f Zazadin Han A 13th C entury S e lju kid Caravanserai N e a r Konya,
Basılmamış Y. Lisans Tezi, ODTÜ Mimarlık Fakültesi Tarihi Anıtların Restorasyonu ve Korunması
Y. Lisans Programı, 2004.
Uğur 1936: F. Uğur, "Selçuk Kervansaraylarından Zazadin Hanı", Konya. Sayi:1, Konya, 1936, s: 35-39.
Unat 1959: F. R. Unat, H ic ri T a rih le ri M ila d i Tarihe Çevirm e Kılavuzu, Ankara, 1959, s: 44.
Yavuz 1995: A. Yavuz, “Anatolian Seljuk Caravanserais and Their Use as State Houses", lOth In te rn a
tional Congress o f Turkish A rt, S e p te m b e r 17-23, Geneva, Cenevre, 1995, s: 757-765
Yavuz 1995: A. Yavuz, "Anadolu Selçuklu Kervansarayları Tipolojisi", IV. M illf S elçu klu K ü ltü rv e M ede
niyeti S e m in e ri B ild irile ri, 25-26 N isan 1994, Konya, 1995, s: 183-198.
Yavuz 2000: A. Yavuz, "Anadolu Selçuklu Kervansarayları Üzerinde Çalışmalar, Bilgiler, Bulgular -
1997", U lu sla ra ra sı D ördüncü Türk K ü ltü rü K o n g resi B ild irile ri, 4 -7 Kasım 1997, Ankara, Cilt:ll,
Ankara, 2000, s: 239-259.
'
s n^-%ùé^^i
^ O -İÎS i*^'^
:
Avanos Sarı Han, K a y s e ri-A k s a ra y yoLu üzerin de, Ü rg ü p 'ü n 6 l<m. kuzeyinde * G.Ü Fen E d e b iy e t F a k ü lte s i, S a n a t T a r i
hi B ö lü m ü
Damsa çayı vadis in de y e r alır. R o m a lıla r zam a nınd an 19. yüzyıla k a d a r bu yolun
’ Ö z e rg in 1959: 80
bazı d e ğ iş ik le rle , he m en he m en aynı güzergahı (K a y s e ri-A k sa ra y -K on ya) takip
ettiği b i l i n m e k t e d i r . A na do lu S e lç u k lu la r ı z am a nınd a çok sayıda hanın inşa ^ Y o lla r H k. a y rın tılı b ilg i iç in : Ö z e rg in
1 9 5 9 :8 0 -8 1 ,1 6 0 ; T u n c e r 2006. 4 1 9 -4 3 3 .
edildiği bu yol güzergahı g ü n ü m ü z d e de f o n k s iy o n u n u kaybetm em iştir^.
^ Ö z g ü ç - A k o k 1956:382.
Kervansarayda, birisi avlu diğeri barın ak ta ç k a p ıla rın d a o lm a k üzere iki kitabe ^ Y apıyla ilg ili y a y ın la rd a b ir b ilg iy e r a s t
la n m a m a s ın ın yanı sıra , ya p ın ın r e s to
yer a lm a k ta d ır. Yapının o n a r ı m la r ön cesine ait fo to ğ ra fla rın d a n , k ita b e le rin her ra s y o n u ile ilg ili B a k a n lığ ın k u r u l ra p o r
ikisinin de yapılan o n a n m la rla b ir lik t e yapıya koyu ld uğu a n la ş ılm a k ta d ır. ve k a r a r la r ın d a da h e rh a n g i b ir b ilg i y o k
tu r.
Bugün ba rın ak taçkapısın da yer alan kitab en in , yapı harap haldeyken, A. Rıza
Önder ta ra fın d a n taçka pının ö n ün de k i d ü ştüğü yerd en alınıp, Ürgüp o r t a o k u l u
na te s lim edildiğ i bilin m ektedir^. Avlu taç ka pısın da ki k it ab en in ise yapıya ait
olup olmadığı, nered en g e t ir ild iğ i ve hangi g e rek çe y le yapıya y e rle ş t ir ild iğ i h a k
kında h e rha ngi bir bilgiye r a s tla n a m a m ış tır*.
Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
212
Kitabenin ;
Foto. 1: Avanos S arı Han B a rın a k Taçkapısı Ü z e rin d e Yer A ta n K ita b e
Ü stle ri p a h l a n a r a k s o n la n d ı r ı lm ı ş t ı r . D i ğ e r p a y a n d a la r ı n t a m a m ı b e d e n d u v a r
ları ile aynı y ü k s e k l i k t e d i r l e r .
K e rv a n s a ra y ın do ğu c e p h e s in i n o r t a s ı n d a , dışa t a ş k ı n ve b e d e n d u v a r l a r ı n d a n
y ü k s e k t u t u l m u ş , avluya g ir iş i s a ğ la y a n t a ç k a p ı y e r a l m a k t a d ı r (F oto. 10). ¡ki
y a n d a k i z a r b a ş lık lı, g ö v d e le r i g e o m e t r i k s ü s l e m e l i s ü t u n c e l e r e o t u r a n sivri
k e m e r li ta ç k a p ı nişi altı sıra m u k a r n a s k a v s a r a l ı d ı r . M u k a r n a s l a r ı n a l t ı n d a yer
alan g e o m e t r i k b e z e m e li k u ş a k nişi üç y ö n d e d o la ş ı r . T a ç k a p ı n ı n ü ç y ö n d e n ,
a l t ı ş a r b o r d ü r ile k u ş a tıld ığ ı, iki y a n d a k i özgün k a la b ilm iş k ıs ım la rd a n a n la ş ıl
m a k t a d ı r . Dıştan ik in c i b o r d ü r , dışa d o ğ r u y a r ı m d a ir e p r o f i l l i ve ü z e r i y a t a y z i k
z a k l a r la iş l e n m i ş olu p , d i ğ e r b o r d ü r l e r ise d ü z y ü z e y li ve g e o m e t r i k b e z e m e l i
dir. S ü t u n c e b a ş lı k la r ın ın ü z e r in d e k e m e r b a ş l a n g ı c ı n d a k i iz l e r d e n ik i li g e ç m e
Foto. 1 h Avanos S an Han A vlu Taçkapısı Yan Yüzünde Yer A la n N iş
218 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
nn d ö n ü ş ü m lü o la ra k b i r b ir in e g e ç m e li b iç im d e ö r ü lm e s i y le m eydana g e t i r i l
miştir. Kapıdan, başık tonoz ö r t ü lü d ik d ö rtg e n planlı g iriş eyvanı ile avluya
g e ç ilm e k te d ir (Foto. 12). Geçiş aynı zam a n d a ü s tü n d e k i m e s c id in p l a t f o r m u
d u ru m u n d a d ır. Eyvanın kuzey ve gü ney d u v a rla rın d a karş ılıklı , sivri k e m e r li
birer niş y e r a lm a k t a d ır . Kuzey du v a rın d a ki nişin iç e ris in d e yer alan basık
kem e rli kapı, kuzey güney d o ğ r u lt u s u n d a uzanan, tonoz ö r t ü lü d ik d ö r tg e n bir .-m .,
F oto. 15: A v a n o s S a n H a n A v lu n u n
G e n e l G ö rü n ü ş ü
R e sto ra syo n ö n c e s in e a it re s im le r d e
bu ş e k ild e b ir havuza iş a re t eden h e r
K e r v a n s a r a y ı n a v l u s u , d o ğ u batı y ö n ü n d e d i k d ö r t g e n p l a n lı d ı r . Z e m in i düzgün
h angi b ir iz g ö r ü lm e m e k te d ir . t a ş l a r l a k a p l a n m ı ş a v l u n u n o r t a s ı n a o n a r ı m l a r s ı r a s ı n d a s e k i z g e n p la n lı f ıs k i
y eli b i r h a vuz y a p ı l m ı ş t ı r (Foto. 15)'». A v lu n u n g ü n e y ve k u z e y c e p h e l e r i b ir b i
r in d e n f a r k l ı t a s a r l a n m ı ş t ı r . K u ze y c e p h e d e yan y a n a s ı r a l a n m ı ş m e k a n l a r yer
a l ı r k e n (Foto. 16), g ü n e y c e p h e c if t e r e v a k la k u ş a t ı l m ı ş t ı r (F oto. 17). Revakla r
ç if t s ı r a lı k a r e k e s i t l i y ı ğ m a a y a k l a r l a , k u z e y g ü n e y y ö n ü n d e a t ı lm ı ş , kad em e li
s iv r i k e m e r l e r l e o l u ş t u r u l m u ş o lu p , yed i b ö l ü m l ü d ü r (F oto. 18). Ön sırasında
beş, a r k a sırasınd a altı a ya ğa y e r v e r i l m i ş t i r . T ü m b irim le rin ö r t ü s ü sivri
Foto. 16: A v a n o s S a n H a n A v lu n u n
Kuzey C e phesi
Avanos Sarı Han 221
almaktadır. Girişin basık kem erinin üstünde bir kitabe bulunur. Taçkapı geo
m etrik bezemeli ve düz bordürle rle çerçevelenmektedir. Yanlarda yer alan zar
başlıklı sütunçelerin gövdeleri geom etrik bezemelidir. Taçkapmm iki yan
yüzünde birer niş yer almaktadır. Beş cepheli ve beş sıra mukanas kavsaralı
niş, iki sıra geom etrik bezemeli bordürle rle çerçevelenmektedir. Nişin iki
yanında yer alan zar başlıklı sütunçelerin yüzeyleri yatay zikzaklarla bezenmiş
tir. Sütunçelerin üzerinde yükselen geom etrik bezeli alçak kabartma kuşakla,
süs kemeri o lu ştu ru lm u ştu r. Her iki nişte aynı düzenleme görülür. Yığma
sövelerin üzerinde, birbirine geçmeli olarak iki renkli taşla örü lm üş basık
kemerli kapı açıklığından barınak bölümüne girilm ekte dir. Barınak bölümü
doğu batı doğru ltusunda kareye yakın dikdörtgen planlıdır. Gnaltı bağımsız
yığma ayağa ve duvarlara, güney kuzey yönünde atılmış kademeli sivri kemer
lerle beş şahın o lu ş tu ru lm u ştu r. Sahmlar aynı yönde sivri tonozlarla örtülmüş
tür. Bu sahmları doğu-batı doğru ltusunda [giriş ekseninde] uzanan daha darve
yüksek tu tu lm u ş bir şahın kesm ekte dir (Foto. 25]. Bu sahnın yüksek ve sivri
tonoz örtüsü, her kestiği şahında bir takviye kemeri atılarak desteklenmiştir
Takviye kem erle ri zarif silm eli konsollara oturm aktadır. Bu şahının kareye
dönüştü rülm üş, merkezi bölümü pandantif geçişli bir kubbeyle örtülm üştür
Kubbe kasnağına dört yönden yuvarlak kemerli dikdörtgen pencereler açılmış
tır. Kubbede kasnak pencerelerine göre şaşırtmalı olarak açılmış, küçük dört
Avanos San Han 227
Yapı t ü m ü y l e k e s m e ta ş k a p l a m a d ı r . S ö k ü le n dış k a p l a m a t a ş la r ı o n a r ı m l a r l a
y e n i l e n m i ş t i r . D u v a r l a r ve p a y a n d a la r s a n d ı k l a m a t e k n i ğ i n d e m o l o z ta ş d o l g u
lu d u r . A v lu lu b ö l ü m ve b a r ı n a k k a p ı la r ı n ı n b a s ık k e m e r l e r i n d e , d ö n ü ş ü m l ü ve
b ir b ir i n e g e ç m e l i o l a r a k iki r e n k l i t a ş k u l l a n ı l m ı ş t ı r . B a r ı n a k t a ç k a p ı s ı n ı n k a v
sara t o n o z u n d a ve iç k ı s ı m d a k i bazı k e m e r l e r d e de d ö n ü ş ü m l ü o l a r a k iki r e n k li
taş k u l la n ı ld ı ğ ı g ö r ü l m e k t e d i r . Y e n ile n e n b ö l ü m l e r d e k u l l a n ı l a n t a ş a ç ık r e n k
to n u y la f a r k e d i l m e k t e d i r . Yapının a h ş a p a k ş a m ı n a a it g ü n ü m ü z e u la ş a n h i ç b i r
şey y o k t u r .
Ç izim 6 ç
Ç izim 7 b
Ç izim 7a
Avanos San Han 229
Yapıdaki g e o m e tr ik b e z e m e le r b ir bijtü n o la ra k ele alındığında kom p ozisyon ^ Yazımızda ku lla nıla n m o tif ve ko m p o
zisyonların ç iz im le ri S chn e ide r’den a lın
kurg uları bakım ın dan ; bir eksen ü ze rin de sad ece iki yönde çoğ a ltıla b ile n m ıştır. Bkz. S chn e ide r 1980.
ö rn ek ler (Çizim: 3,4,5,6, 7 )23, yatay- düşey ve çapraz e k s e n le rd e he r yöne ç oğ al- “ Anadolu S elçuklu Dönemi geo m e trik
tılabilen ö r n e k l e r o la ra k (Çizim: 8,9,10) iki t e m e l ö ze llik g ö s t e r ir le r “ . sü sle m e le ri hakkında geniş bilgi için:
S chneider 1980; M ülayim 1982.
ilk gruba ait olan, bir eksen üze rin de iki yönde ç o ğ a ltıla b ile n ö r n e k l e r g e n e lli k
le kenar ve çerçeve b o r d ü r le r in in b e zem e sin d e karşım ıza çık m a k ta d ır. Kendi
Yapıya aidiyeti hakkında kesin bilgi bulunmayan, onarım lar sırasında avlu taç-
kapısına yerleştirilen kitabede II. Gıyaseddin Keyhüsrev'in adı geçmektedir. Kervansarayların tipolojisi hk. Erd
mann 1961; Erdmann 1976; Yavuz 1995:
Mimari ve bezeme özellikleri ile dönemin diğer kervansaraylarıyla paralellik
183-198.
“ Bkz. Yavuz 1992: 8-12 gö s te re n yapının, II. Gıyaseddin Keyhüsre v zam anında, 1237-124-6 t a r ih le r i a r a
sında yapıldığı d ü ş ü n ü le b ilir.
Ben zer diğ e r ha nla rd a olduğu gibi. Sarı Han'ın giriş eyvanının kuzey t a r a f ı n d a
ki iki m eka nın idari am açlı, açık avlun un kuzey kanadında yer alan h a m a m ve
servis m e k a n la rı dışındaki od aların ise b a rın m a a m a çlı k u lla n ıld ık la r ı d ü ş ü n ü
le bilir. Güney ka n a tta k i çifte revaklı b ö lü m ise m a lla r ı n de p o la n m a sı ve yaz
aylarında in san ların ve hayvanların ba rın m ası için k u lla n ılm ış tır.
Giriş eyvanına bitişik ik inci eyvanın iç e ris in de (doğ u duvarında) sırt sırta d ü z e n
lenmiş, yapının içinden ve dışından, iki ta ra flı k u lla n ıla b ile n ç e ş m e s i y e r a l m a k -
tadır. Ç e şm enin hanın içinde old u ğu ö rn e k le rd e , aynı te sis a tta n y a ra rla n ıla r a k
Avanos Sarı Han'ın m e scid i g iriş eyvanının ü ze rin de ve taçka pının iç e risin d e yer
alm aktadır. Zazadin (Sadettin), Kızılören ve A ltınapa H a n 'la rın ın m e s c itle r i. Sarı
Han'a benzer şekild e taçka pının yanında veya üze rin de y e r alan ö r n e k le r d e n -
l i
İl
iftii Ç izim 10 d: M e rk e z d e k i on ik i
k ö s e li y ıld ız ve k o lla rın d a n m e y d a
na g e le n beş, dokuz, on, on b ir
k ö ş e li y ıld ız la r ve ç o k g e n le rin o lu ş
tu rd u ğ u k o m pozisyon
234- ■ Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
Bibliyografya
BEKTAŞ 1999: Bektaş, C., Selçuklu Kervansarayları Korunmaları Üzerine Bir Öneri, istan-
bul.1999.
ERDMANN 1955: "Notizen zum inneranatolishen Karavansaray" Beobachtungen auf einer Reise
im juli 1953, Kunst des Orients, II (19551, 5-29.
ERDMANN 1961; Erdmann, K., Das Anatolische Karavansaray des 13. Jahrhunderts, l-ll, B e r
lin, 1961.
ERDMANN 1976: Erdmann, K.-Erdmann, H., Das Anatolische Karavansaray des 13. Ja h rh u n
derts, III, Berlin, 1976.
KOCA 1997: Koca, S., Sultan I. izzeddin K eyka vusll21 1-12201, Ankara, 1997.
MÜLAYİM 1982: Mülayim, S., Anadolu Türk Mimarisinde Geometrik Süslem eler-Selçuklu Cağı,
Ankara, 1982.
ÖNGE 1969: Önge Y., "Anadolu Türk Mimarisinde Köşk-Mescit Geleneği" Önasya, V/52, (Aralık
1969], 9-11.
ÖZERGİN 1959: Özergin, Kemal M., Anadolu Selçuklu Cağında Anadolu Yolları, İstanbul, 1959.
ÖZGÜC-AKOK 1956: Özgüç T.-Akok, M., "Sarıhan" Belleten, XX, Ankara,[1956İ s. 379-383.
SCHNEÎDER 1980: Schneider, G., Geometrische Bauornam ente Der Seldschuken in Kleinasien,
Weisbaden, 1980.
TUNCER 2006: Tuncer, O.C., "Kervan Yollan", Anadolu Selçukluları ve Beylikler Dönemi Uygar
lığı, (Ed: Kenen Bilici-A.Uzay Peker) Ankara, 2006, 419-434.
TURAN 1948: Turan, 0., "Selçuklu Devri Vakfiyeleri III. Celaleddin Karatay, Vakıfları ve Vakfiye
leri" Belleten, XII/45, Ankara, 17-171.
YAVUZ 1994: Yavuz, Ayşıl T., "Anadolu Kervansarayları ve Vakıflar" XI. Vakıf Haftası Kitabı, Anka
ra, 1994, s. 39-46.
YAVUZ 1995: Yavuz A. T., "Anadolu Selçuklu Kervansaraylarının Tipolojisi" IV. Milli Selçuklu Kül
tü r ve Medeniyet Semineri Bildirileri,Konya 25-26 Nisan 1994, Konya, 1995, 183-198.
YAVUZ 2006: Yavuz, A. T., "Kervansaraylar", Anadolu Selçukluları ve Beylikler Dönemi Uygarlı
ğı, (Ed: Kenen Bilici-A.Uzay Peker] Ankara, 2006, 435-446.
; .Ivî/.:-':' . - i
e ğ ir d ir h a n
le nem em iş veya çok sınırlı b ilg ile r le y e t in m e k d u r u m u n d a k a lın m ış tır. Zira son
derece harap o l m u ş la r ; ne k im l ik b ilg ile ri ne de harabeye dönüş hikâye le ri k a l
mıştır. E ğ ird ir'd e k i han da yakın zam ana k a d a r bu yap ıla rd an biriydi; şim d i ise
o gruptan çıkm a şansına k a v u ş m u ş tu r . Bu yazı hanın yenid en kazandığı k im lik
bilgilerini a n la tm a k için k a le m e a lın m ış tır.
İsparta'nın E ğ ird ir ilçesi sın ırla rı içindeki han, b u g ü n k ü E ğ ird ir-K o n y a yolun un
üzerinde, ilçe m e rk e z in in 3 km. gü neyinde. Yeni M a h a lle 'd e y er alır. Göl kıyısın
daki bina, batısında bu lu n a n A k p ın a r sıra da ğlarının göle uzanan ete k le rin d e ,
meyilli bir araziye inşa e d ilm iş tir . B ugün do ğ u s u n d a n ş e h ir le r a r a s ı kara yolu,
kuzey ve batısından ilçe m ezarlığı, gü ne yin d en ise g ü n ü m ü z yapıla rınd an o l u
şan bir site ile k u ş a t ılm ı ş t ır (Foto. 1).
E ğ ir d ir H an
238 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
' ö zergin 1965: 159. Boyutla rı itibarıyla de vrin in en büyük d ö rd ü n c ü büyük hanı olan bina, doğu-batı
yön ün de uzanan avlu ve kapalı b ö lü m d e n m eydana gelir. Harap o lm a k la birlik
te, kapalı b ö lü m ü n d u varları büyük ölçüd e ayaktadır. Örtü ve taşıyıcı sistemler
ise t a m a m e n orta d a n k a lk m ış ; bu b ö lü m uzun y ılla r ta rla o la ra k kullanılm ıştır
(Foto. 2). Avluda ise kara yolu ta ra fın d a k i doğu d u var yıkılmış, kuzey ve güney
Eğirdir Han 239
Foto. 3: E ğ ir d ir l~ian, a v lu n u n g ü n e
yin d e k i m e k â n la rd a n g e ç irile n s u
k a n a lı
3 Erdm ann 1961: 125-126. B ug ün e k a d a r hanın m im a r is i ha kkında en ge niş bilgiyi 1953 ile 1958 yılları ara
sında yapıya dö rt kez uğrayıp incele yen K. E r d m a n n v e rm iş i; daha so nra konuy
la ilg ile n e n a r a ş t ı r m a c ı la r g e n e llik le bu b ilg ile r i k u lla n m ı ş tı r . Erd m a nn hazır
ladığı planda avlun un m evcu t halini g ö s te r m iş , kapalı b ö lü m ü n ise restıtüsyo-
nunu yapm ış ; ayrıca binanın t a r ih le n d i r m e s in e yö n e lik ö n e r ile r d e bu lu n m u ştu r
Ona göre, s u lta n hanları şem a sın a uygun bir plana sa hip olan kapalı bölümde,
d o ğ u -b a tı d o ğ r u lt u s u n d a uzanan ve bir aydınlık kub b e sin e sa hip orta şahın ile
buna iki yandan dik uzanan yedi şahın yer alır. Kapalı b ö lü m e g irin ce güneyde
kalan b irin ci şahın dışındaki bü tün s a h m la rm cephe d u v a rla rın d a b ire r mazgal
pence re vardır. Bu b ö lü m ü n beden d u varları dıştan k ö ş e le rd e kare, cephelerde
ise d ik d ö r tg e n planlı ik iş e r payanda ile d e s t e k le n m iş t ir . Avluda ise, güney
ka n a tta k i m e k â n la r ın o güne kala b ile n du va rla rın ı iş le m e k le yetinmiş, asli
d u r u m u ha kkında h e rh a n g i b ir öneri g e t ir m e m iş t ir . Avluda k öş e le rde yine kare,
kuzey ve güneyde üç, doğu ce phede ise iki d ik d ö rtg e n planlı payandaya yer ver
m iş tir . Bu planda dikk ati çeken bir hu sus avlu ve kapalı b ö lü m duvarlarının bir
le ştiği ye rle rd e , h e r ikis in in de aynı z am a nd a inşa ed ild iğ in i gösteren organik
‘ Arık 1 9 9 4 :1 -2
bütünlüğün doğru bir şekilde verilmesidir. Erdmann, ilce merkezindeki Dündar
Bey Medresesi ile Hızır Bey Camii arasındaki kale kapısında bulunan bezemeli
taşların hana ait olabileceğini be lirtm iş ve bunların Aksaray Sultan Hanı ile
benzerliğine dayanarak, hanı Alaaddin Keykubad zamanına tarih le m iştir.
1993 ve 2006 kazı çalışmaları hem avlu hem de kapalı bölümde yürü tü lm ü ştü r.
Öncelikle avludaki mekânlara ve göçük tabakasına büyük zarar veren su kana-
Foto. 5: E ğ irdir'de D ündar Bey
M edresesi, Kale Kapısı, Hızır Bey
C am ii
242 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
|£ 5 ^ 1 2
- 7 ^ 1
, *» •>
Avlunun güney kanadında y er alan 7 m ekân büyük ölçüde t e m iz le n m iş tir (Foto. 4).
Söz konusu m ek â nların g e nişlik lerin de f a r k lılık la r g ö rülür. B un la rdan doğudan
itibaren üçüncü ve altıncı mekânın içten b irer duvarla ikiye bölü ndüğü anlaşılmış
tır. Bu m ekâ nların işlevleri konusunda yoru m yapm ak henüz erkendir. Ancak
diğer büyük sultan hanlarındaki gibi m ekâ nların bir kısmının b irbirleriy le ilişkilen-
dirild iği de söylenebilir. Avlu nun kuzey kanadında yapılan kazıda ortaya çıkan ayak
te m e lle ri bu kısmın iki sıra revaklı olduğunu gö s te rm iştir, içte kalan 8 ayak teme
line karşın avluya bakan güneydeki ayak sayısının 7 olması ve doğu uçta bir aya
ğın eksikliği avlunun doğu kanadında, giriş eyvanının kuzeyinde m ekâ nların bulu
nabileceğine işaret sayılabilir. Gerek m ekâ nların duvarlarındaki, gerek revak
ayaklarındaki kesm e t a ş la r da tem ele k adar soyu lm u ştu r.
E ğirdir Han 243
Bugün için hanın t a ç k a p ıla r m a d a ir b ir kalıntı m evcu t d e ğild ir. Ancak, kapalı
bö lü m ün taçkapısın ın ana eksende old uğu, b u rad ak i m evcu t açıklıktan ve bu
bö lü m ün doğu du varındaki s ü rg ü yuvasından a n la ş ılm a k ta d ır . Avlu taçkapısının
lUU Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
Foto. 8: H a n'ın D ü n d a r B ey
M e d re s e s i'n d e k i taçkapısı.
E ğirdir Han ■ 245
Dündar Bey M e d r e s e s i’ nd eki taçkapı bir kitabe taşır. Kitabe II.Gıyaseddin Key
hüsrev tarafınd an 1237-38 yılında inşa e ttirile n bir handan söz eder. M ed re se -
' Erten 1940: 79-80; Özergin 1965: 151, Yapı hakkında bilgi veren pek çok yayında ge ne ld e m im a r lı k tarifli, özelde ise
159; ilte r 1969: 85, 88; Yiğitbaşı 1972: 26.
T ü r k m im a r is i ve bilfıa ssa m e d re s e yapıla rının g e ne l k a r a k te r i d ikka te a lın m a
“ Sözen 1970: 166-169.
dan sadece k ita b e le re b a ka ra k yapılan en yaygın y o ru m , binanın ilk olarak
’ Aslanapa 1973: 160, 196. 1237-38 yılında han o la r a k inşa edildiğ i, 1301-1302 yılında da m ed rese ye çevril
' “ Uysal 1994: 77, diği yönündedir*. 19. yüzyılın s o n la rın d a n itib are n dile g e tirile n ve genel bir
kab ul gören bu bakış açısı, S e lç u k lu de vrin de E ğ ir d ir'in iki fıana sahıip olduğu
” Sözen 1972 : 130-131.
so n u c u n u da b e ra b e rin d e g e t ir m iş t ir '. Yapıyı 1956 ve 1962 y ılla rın da inceleyen
'2 Uysal 1992: 13, 38.
İM.Sözen binanın handan m e d res e ye çe vrild iğ in i g ö s te re n h iç b ir m im a r i veri
te s p it e d e m e d iğ in i b e lirte re k , k a b u l gören bu y o ru m a ilk kez karşı çıkm ış ve
farklı ö n e r ile rd e bulu nm uştur» . Birinc i ö n erisi bu ra d a ki hanın yıkılıp, ayakta
kalan taç kapısın ın a rka s ın a m e d r e s e n in inşa e d ilm iş o l a b ile c e ğ id ir ki, taşların
y e r le ş t ir iliş in d e k i bazı u y u m s u z l u k la r nedeniyle kendisi de bunu zayıf bir ih ti
m a l o la r a k d ü ş ü n m e k t e d ir . Asıl sav u nd uğ u ve daha ge çe rli saydığı ikinci öneri
si ise; çok yakınında büyük b ir han b u lu n u r k e n s u r la r ı n dibinde, kent içi dene
cek b ir yerde ikinci b ir han in şasının uygun olm adığ ın ı b e lirte re k , konumuzu
t e ş k il eden handa düzgün ve bezem eli h iç b ir taşa ra stla nm a y ışını da dikkate
alara k, taçka pının bu handan ta ş ın m ış ola b ile ce ğ id ir. Bu yöndeki düşünceyi 0.
A s la n a p a ’ ve A. 0. Uysal'“ da dile g e t ir m iş t ir . M. Sözen ö n e r ile r in in g e rekç e le
rinde, ta ç k a p ı la n n s ö k ü lü p t a ş ın a ra k yeni b ir yapıya y e r l e ş t ir il m e le r in in ra stla
nır bir d u r u m , im k â n la rı sınırlı b ir beyliğin daha önceki y ap ıla rd an malzeme
d e v ş irm e s in in de doğal o ld u ğ u n u ; b e y lik le r devri yapıla rının çoğunda devşiril-
m iş m a lz e m e n in bu yüzden bol b u lu n d u ğ u n u ifade e d e r ve yüzyıl geçmeden
böyle büyük bir kervansarayın yıkılm aya yüz tu tu p - tu tm a y a c a ğ ı s o r u s u n u sorar.
Hiç şüphe yok ki, eldeki v e r ile r ışığında doğru t a h m in le r d e b u lu n s a k bile yeter
li bilgi, belge ve kanıt o lm a d a n bunları is p a tla m a k he r zaman m ü m k ü n değil-
E ğirdir Han
247
” Kofoğlu 1995:307.
umut ettiğimiz Ineyecan verici sonuca ulaştıl<. Buluntumuz, taçkapının batı
'=Kofoğlu 1997:471. yıjzündeki yan nişin çerçeve bordijründe bulunan kırığa hem formu hem de
'‘ Turan 1971: 635. süslemesiyle tam olarak oturmuştu (Foto. 7, Çizim 1). Böylece bir asra yakın
süre farklı değerlendirmelere neden olan bir konu aydınlatılmış ve Dündar Bey
Medresesi'ndeki taçkapının ilçe merkezinin dışındaki hana ait olduğu şüpheye
yer vermeyecek şekilde kanıtlanmıştır. Hemen belirtmeliyiz ki, bu taçkapının
hanın avlusuna mı, yoksa kapalı bölümüne mi ait olduğu henüz belli değildir.
Kazı tamamlandığında, hiç değilse temel izlerindeki ölçülere bakarak bu konu
nun aydınlatılacağını ümit etmekteyiz. Taçkapının kaidesiyle birlikte tamamen
sökülerek medreseye taşınması, handaki duvar ve ayaklardaki kesme taşların
da temele kadar sökülme gerekçesine bir nebze açıklık getirmektedir. Babası
ilyas Bey'in ölümünden sonra Hamidoğulları Beyliği'nin başına geçen Dündar
Bey, ticari ve askeri açıdan önemli bir güzergâhta bulunan Eğirdir'i yeniden
imar ederek beyliğin merkezini Uluborlu'dan buraya taşımıştır'^, inşa ettirdiği
medresede, taçkapının yanı sıra hanın başka malzemesini de kullanmıştır.
Hanın taşları medrese inşası için gerekenden fazladır. Bu nedenle artan mal
zeme kale ve diğer yapılarda değerlendirilmiş olmalıdır. Buna dair emareler
kalenin surlarında yer yer görülmektedir.
Burada üstünde durulması gereken bir başka konu, bu hanın gözden çıkarılma
sebebidir. Fonksiyonunu sürdüren sağlam bir yapının başka binalar inşa etmek
için tahrip edilmesi akla yatkın değildir. Beylik merkezini önemli bir ticari
güzergâhtaki şehre taşıyan ve burayı imar eden yöneticinin, ticaret hayatı için
gerekli olan, üstelik devrinin büyük hanlarından birini gözden çıkarması bek
lenmemelidir. Öyleyse Dündar Bey'in imar faaliyetleri sırasında, yani 1301-1302
yılından önce, bu hanın bir şekilde fonksiyonunu kaybettiği ve beyliğin imkanla
rıyla üstesinden gelinemeyecek şekilde zarara uğradığı ihtimali üstünde dur
mak gerekir. Başka bir deyişle yapı, inşa edildiği 1237-38 yılı ile malzemesinin
taşındığı 1301 -1302 yıllan arasında geçen 64 yıllık süre içinde ciddi bir tahriba
ta maruz kalmış olmalıdır. Bunun gerekçesini bilmiyoruz. Eğirdir'in deprem
kuşağında yer alması sebeplerden biri sayılabilir. Ayrıca, Moğol istilasından
sonra bölgede kargaşa meydana geldiği ve Karamanoğlulları ile bölgedeki
Türkmenlerin başkaldırılarına karşılık Selçuklu ve Moğol ordularının bu isyan
ları bastırmak için onlarla savaştıkları bilinmektedir. Özellikle II. Mesud'un yar
dıma çağırdığı Geyhatu Han önce Karaman topraklarında, ardından da Eşrefoğ-
lu bölgesinde Beyşehir ile Hamidoğulları yöresinde Eğirdir, İsparta ve kısmen
de Burdur'da tahribat ve katliamda bulunmuştur'^. Bu sıralarda Eğirdir'deki
han da hasar görmüş olmalıdır. Kazı çalışmalarında hem avlu hem de kapalı
bölümde yoğun bir kül tabakasına rastlanması, hanın, bu savaş ve kargaşa
döneminde zarar gördüğüne bir işaret sayılabilir. Nitekim büyük hanların, fonk
siyonları gereği korunaklı yapılar oldukları için yaşanan mücadeleler sırasında
bir nevi savunma yapısı olarak da kullanıldıkları ve hasar gördükleri, Aksaray
Sultan Han'da yaşanan olaylardan açık bir şekilde öğrenilmektedir*.
Taçkapı ilçe merkezindeki Dündar Bey Medresesi'nin güney cephesinde yer alır
(Foto. 8-9). Cepheden taşıntı yapan ve yan yüzleri yalın bırakılan yaklaşık 8,75
Eğirdir Han 249
onların bu anıtsal eserine bir saygı ifadesi olarak yorum lam ak gerekir. Kitabe ’ Yavuz 2006: 439.
lerin konumları, taçkapının medresenin inşası sırasında taşındığının da göster " Yavuz 2006: 439.
gesidir.
Selçuklu devrinde inşa edilen hanlardan beşi; Evdir Han, Aksaray Sultan Han, Alara
Han, Tuz Hisar Sultan Han ve incir Han sultanlar tarafından yaptırılm ıştır” . Ele aldı
ğımız bina, bir sultan tarafından yaptırılan altıncı handır. Eserimiz plan ve boyut
bakımından Aksaray ve Tuz Hisar'daki hanlardan sonra Sultan Han denen prototi
pe uyan^" üçüncü örnektir.
252 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
Bu kazıdan öğrendiklerim iz sadece taçkapı ve lıanın kim liği ile sınırlı değildir.
Aynı zamanda, Ortaçağ'dan günümüze kadar toprak altında korunmuş, günde
lik kullanım eşyası sayılan sırsız seram ikler başta olmak üzere pek çok küçük
buluntu hakkında da fik ir edinmemizi sağlam aktadır (Foto. 13).
Bibliyografya
Arık 1994: R. Arıl<, "Göller Bölgesi Arkeolojik, Kültürel, Turistik Araştırma ve Değerlendirme Projesinin Tanı
tımı ve Gelişimi", Göller Bölgesi Arkeolojik-Kültürel-Turistik Araştırma ve Değerlendirme Projesi, Anka
ra, 1994, s. 1-27.
Aslanapa 1973: 0. Aslanapa, Türk Sanatı II, Anadolu Selçuklularından Beylikler Devrinin Sonuna Kadar, 1.
Basılış, İstanbul, 1973.
Bozer 1994: R. Bozer, "Eğirdir Hanı 1993 Yılı Kazı Çalışmaları", Göller Bölgesi Arkeolojik-Kültürel-Turis-
tik-Ara$tırma ve Değerlendirme Projesi, Ankara, 1994, s. 95-103.
Böcüzade Süleyman Sami 1983: Böcüzade Süleyman Sami, Kuruluşundan Bugüne Kadar İsparta Tarihi,
Cilt l-ll, (Çeviren: Suat Seren), İstanbul, 1983.
Demir 1989: A. Demir, "Anadolu Selçuklu Hanları, Eğirdir Taş Medrese”, ilgi. Yıl: 23, Sayı: 59, İstanbul, s.
24-27.
Erdem 1934: T. Erdem, "Eğridirde Dündar Bey Medresesi”, Ün, Cilt:l, Sayi:7, İsparta, 1934, s.106-109.
Erdmann 1961: K. Erdman, Das Anatolische Karavansaray Des 13. Jahrhunderts, I, II, Berlin, 1961.
Erdmann 1976: K. Erdman-H.Erdman, Das Anatolische Karavansaray Deş 13. Jahrhunderts, III, Berlin,
1976.
Kofoğlu 1995: S. Kofoğlu, "Feleküddin Dündar Bey", Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Cilt: 12,
İstanbul, 1995, s. 307-309.
Kofoğlu 1997: S. Kofoğlu, "Hamidoğulları”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi. Cilt: 15, İstanbul, 1997,
s. 471-476.
Köseoğlu 1937: N. Köseoğlu, "Eğridir Kitabeleri ve MezarTaşlan", Ün. Cilt: 3, Sayı: 34, İsparta, 1937, s. 475-
478.
Özergin 1965: M. K. Özergin, "Anadolu'da Selçuklu Kervansarayları", İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi,
Cilt: XV, Sayı: 20, İstanbul, 1965, s. 141-170.
Sözen 1970: M. Sözen, Anadolu Medreseleri, Selçuklu ve Beylikler Devri. Cilt: I, İstanbul, 1970.
Sözen 1972: M. Sözen, Anadolu Medreseleri, Selçuklu ve Beylikler Devri. Cilt: II, İstanbul, 1972.
Süleyman Şükrü 2005: Karçmzade Süleyman Şükrü, Seyahatü'TKübra - Büyük Seyahat, (Eski Yazıdan ve
Osmanlıca'dan Çeviren: Salihı Sapçı], Eğirdir, 2005.
Uysal 1994: A. 0. Uysal, "Konya-Eğirdir Güzergahında Bazı Kervansaraylar”, III. M illi Selçuklu K ültürve
Medeniyeti Semineri Bildirileri, Konya, 1994, s. 71-83.
Uzunçarşılioğlu 1929: i. H. Uzunçarşılıoğlu, Afyon Karahisar, Sandıklı, Bolvadin, Çay, isaklı, Manisa, Birgi,
Muğla, Milas, Peçin, Denizli, İsparta, Atabey ve Eğirdir'deki Kitabeler ve Sahip, Saruhan, Aydın, Mente
şe, inanç, Hamit Oğulları Hakkında Malumat, İstanbul, 1929.
Yavuz 2006: A. T. Yavuz, "Kervansaraylar", Anadolu Selçukluları ve Beylikler Dönemi Uygarlığı 2. (Editörler:
Ali Uzay Peker-Kenan Bilici), Ankara, 2006, s. 435-445.
Jeopolitik bakımdan öneme haiz Anadolu topraklarını kateden tarihi kervan yol 1 Kervansarayların döneminin siyasi
çekişm elerine, hatta iktidar mücadelele
ları güzergâhına birer menzil mesafeyle inşa edilen Anadolu Selçuklu kervan rine tanıklık ettiği bilinm ektedir. Bkz.,
sarayları, döneminin zengin ticaret mallarını taşıyan kervanlarına barınak nite ibn Bibi, iCev. ve Haz.Mürsel Öztürk), El
Evam irü’l-Aia'iye F i'l-U m u ri’l-Ala'iye
liğindeki aşir fonksiyonunun yanında, sağlam beden duvarlarına sahip masif İSelçuk Name] II, Ankara 1996, s. U6,
150, 160, 164; 0. Turan, a.g.m., s. 477.
birer kale görünüşleriyle gerektiğinde savunma ve güvenliğe’ yönelik ihtiyaçla
ra da cevap verebilen anıtsal binalardır. 2 Mahperi Hatun iPazar] Hanı ve Ezine
Pazar Hanı gibi kervansarayların isim le
rinden buralarda b irta k ım pazarların ve
bunun sonucunda bazı yerleşim birim le
iki yüzü aşkın sayılarıyla bu eserler, sanat ve mimarlık tarihine katkılarının rinin meydana geldiği kabul edilebilir,
yanında, Anadolu Selçuk döneminin fiziki, iktisadi ve içtimaf hayatıyla yakından Bkz., 0. Turan, a.m.,s. 488.
ilgili tarihi gelişmelere^ ışık tutan birer belge değerine sahip olmaları ile de ^ Selçuklu devri Anadolu'daki kervan yol
önemli ve çeşitli yönleriyle aydınlatılması gereken bir yapı türüdür. lan üzerine yapılmış sistem li bir çalışma
için bkz., Bozkurt Ersoy, "Osmanlı Önce
si Anadolu Kervan Yolları ve Üzerlerinde
ki Kervansaraylar", Kültür ve Sanat, S.
Samsun-Ladik-Amasya-Turhal-Zile-Kırşehir-Aksaray veya Turhal'dan Sivas’a 25, Ankara 1995, s. 22-26,
kadar uzanan ticaret yolu^ üzerinde, Samsun-Amasya arasında Cakallı Han,
JPS
F o to . 3 : K a p a lı k ıs ım p o r t a li
k ita b e s i
zil'lu lla h i
Fil-âlem Gıyasu'd-dünya ve'd-din ebu'l feth K e yh ü s re v bin es-sultanü's-said
Keykubad kasCmu em irü 'l- m ü m in in ...........................................
Validetü's-sultanü's-selatin safvetü'd-dünya ve'd-din m e lik e ti... ffs e n e s itte ve
selasin ve sittem ie
Bu m übarek hanın inşasını d evletin u lu sultanı, fe tih le r babası, A lla h 'ın yeryü-
zündeki gölgesi, dünyanın ve dinin koruyucusu, m ü m in le rin em iri, h a y ırla r
sahibi, s u lta n la rın s u lta n ın ın a n n e si M a h p e ri l~latun, K eykubad oğlu Gıyaseddin
Keyhüsrev'in g ü n le rin d e 636 senesind e em retti.
Kısmen harap vaziyetteki’ eser, planı bakımından asif karakterini büyük ölçüde
korumakla beraber, insan eliyle gerçekleşen tahribatlardan" nasibini alarak,
bazı örtü ve taşıyıcı sistem yapı elemanlarından yoksun bir halde günümüze
ulaşabilmiş, (Foto. 4) 1999 yılında adımları atılan restorasyon çalışmaları yakın
zamanlarda tamamlanarak tekrar ihya edilmiştir (Foto. 5).
258 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
Cepheler, sade b ire r görünüş sergilem ekle birlikte, iri blok taşlarla teşkil edil
miş ve payandalarla pekiştirilm iş masif etki, kuzeybatı cephedeki dışa taşkın
dekoratif portal kurulu şu ve pencere açıklıklarıyla nispeten hafifletilm iştir.
Cephelerin üst seviyesine yaklaşık eş a ra lık la rla çö rtenler yapıldığı anlaşılm ak
tadır« (Foto. 6). Kapalı ve açık kısım beden duvarları payandalarla desteklen
mektedir. Bunlardan giriş cephesindeki ikisi hariç hepsi de kareye yakın birer
dikdörtgen biçiminde plana sahiptin^ D iğerleri ise kare biçiminde planlı priz-
matik b ire r kaideye ait üst köşelerin pahlanarak sekizgen gövdeye dönüşme
sinden ibaret yedi cepheli bir görünüştedir^^.
Pencereler, yukarı seviyeye eş a ra lıkla rla ye rle ş tirilm iş b ire r mazgal açıklığı
h alindedir 2 i (Foto. 7). Kapalı kısımda uzun k e n a rla r boyunca ka rş ılıklı altışar
adet ve avlunun kuzey ve batı köşelerine ye rle ş tirilm iş m ekânların beden
Foto. 9: Girişin yukarısındaki mekâ
na irtibatı sağlayan merdivenler duvarlarına açılmış b ire r adetten toplam on dört tanedir^s.
likte, Hatun Han çeşmesi için böyle bir uygulamayı tespit edemiyoruz. Çeşme haznesi muhtemelen bina
güneyindeydi ve hazneden künklerle
lülelere taşınmaktaydı.
Portal kütlesi, beden duvarlarından daha yükselici bir karakterde cepheden
Çeşmesi tespit edilebilen kervansaray
dışa taşkın yapılm ıştır. Kuzeybatı cephesi aksına dış tarafa sivri kem erli geniş lar arasında, Kızılören Han İ1204) Alara
çe. iç kısma is e ya kla ş ıkb u n u n yarısı k a d a rb ir yüksekliğe sahip daha dar tu tu l Han (1231), Ağzıkara Han [1242-1243],
Obruk Han (13. yy. ilk yarısı), Avanos San
muş segment kem erli bir kapı açıklığı ye rle ş tirilm iş; ayrıca sivri kem er karnı Han [13. yy. ilk yansı). Ak Han [1253-54]
sayılabilmektedir.
beden duvarı hizasına kadar bir tonoz gibi devam e ttirile re k küçük bir eyvan
meydana getirilmiştir^? (Foto. 10]. Ayşıl Tükel Yavuz, "Anadolu Selçuklu
Dönemi Kervansaraylarının Tipolojisi",
IV. Milli Selçuklu Kültürve Medeniyeti
Semineri Bildirileri [25-26 Nisan 1994],
Portaiin dıştaki yan cepheleri, duvar örgüsünden ibaret sade bir görünüştedir.
Konya 1995, s. 186.
Ön yüzde ise, her iki tarafa da m utlak bir sim etri ile ye rle ş tirile n içe doğru
Mukarnaslı bir kavsara yapmak yerine
kadem elendirilm iş sade görünüşlü b ire r bordür vardır. İçte kalan ve portal böyle bir düzenlemeye gidilmesinin ben
zer uygulamalan bulunmaktadır. Zazadin
kem erini üç yandan kuşatan daha enli bir bordürle, sivri kem erin yukarısında
veya Sadeddin Han [1235/1236] avlu por-
kem erle aynı forma sahip diğer bir bordür yanı sı ra kem er alnı yüzeyleri de süs talinde, Kadın Han [1223] ve Karatay Han
[1247] kapalı kısım portalinde, Kırkgöz
leyici ka ra kte rle riyle tezyinatı teşkil ederken cepheyi kısmen hareketli bir tasa Han (1236-46) avlu portaliyle bu bakım
rıma kavuşturm uştur. dan benzer bir düzenleme arz eder.
262 Anadolu Selçuklu Dönenni Kervansarayları
Kem erin her iki yanında bir sıra kesme taştan meydana gelen bir platform üze
rine ye rle ştirile n s ilin d irik gövdeli sütunceler dekoratif b irer unsur olarak kar
şımıza çıkmaktadır. Gövdesi "Y" biçiminde tabir edilen™ m otiflerin teşkil ettiği
geom etrik bir kompozisyonla süslenm iştir. Başlıkları gövdesinden dışa taşkın
üst üste iki “C" kıvrımı halinde kesit veren biçim leriyle korint tarzına benze
mektedir. Başlık yüzeylerinde eğri kesim karakteristiğini yansıtan stilize edil
miş kıvrım dallardan ibaret süslem eler m evcuttur (Foto. 12). Güneybatı tarafta
ki sütunce başlığının yukarı seviyesine diğerinden farklı olarak bir adet üzüm
salkımı motifi yapılm ıştır (Foto. 13).
Mahperi Hatun Kervansarayı 263
Portalin iç yan yüzlerine birer mihrabiye yerleştirilm iştir. Sivri kemerli görünü
şe sahip nişler, beş cepheli birer girintiden ibarettir ve etrafı da sade, fakat içe
doğru profillenerek kademelenen birer bordür ile kuşatılmıştır. Kavsaraları
beşer sıra mukarnas dizisi ile teşkil edilmiştir. Sivri kemerleri, yüzeyleri kuzey
doğu mihrabiyede ok ucu, güneybatıdakinde ise halat motifi şeklinde süslenmiş
silindirik birer profille çerçevelenmiştir [Foto. U).
F o to . 15: M ih r a b iy e y u k a r ı s ı n d a k i
g e o m e t r ik s iJ s le m e le r
Segm ent kem eri meydana g e tiren ta ş la rın yan y ü ze yle rin e b irb irle rin i ka rşıla
yacak ve ta şla rı b ir arada tutacak şekilde yarım daire biçim inde b ire r yuva ve
b ire r dış yapılm ıştır. Kapı s ö ve le rin e ke m e rin üzengi hattına yakın konumla
k a rş ılık lı y e rle ş tirilm iş ön yüzü düz alt yü ze yle ri "G-S" p ro filli b ir çift taş söve
hizasından taşıntı yapm aktadır.
Mahperi Hatun Kervansarayı 265
Foto. 16: A v lu ve
k u z e y d o ğ u d a k i m e k â n la r
P la n 1: M a h p e ri H atun
K ervansarayı P la n R ölövesi
Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
266
Avlunun kuzeybatı tarafındaki m ekânlara ait duvar yüzeyleri hanın genel karak
terine uygun masif bir görünüş s erg ile r (Foto.16). Giriş eyvanı ve kuzeydoğu
sundaki diğer eyvana ait sivri beşik tonozlar avluya yönelm iştir. Avlunun kuzey
ve batı köşesindeki m ekânlar ise avluya birer kapı açıklığı ile bağlanmıştır.
Kuzeydeki mekânın kapı açıklığı, yekpare taştan hazırlanm ış çift m erkezli
t eğ etli sivri kem erlidir (Foto. 17-18). Batı köşede yer alan mekânın kapı açıklığı
na ise restorasyon sırasında aslf halini yansıtmayan bir kem er formu yapılm ış
tır (Foto. 19). Giriş eyvanının kuzeydoğusundaki eyvanın beden duvarı cephesi
ne yerle ştirilen on dört basamaklı bir merdivenle portalin üstündeki mekâna
ulaşılır. Restorasyon sırasında bu mekân bütünüyle yeniden inşa edilmiştir.
Mekânın avluya bakan duvarında dikdörtgen biçiminde bir pencere açıklığı var
dır (Foto. 16).
Avluya yönelen cephelerde re vaklar hareketli bir görüntü verm ekle birlikte,
kuzeydoğu revakının doğu bölümü haricinde neredeyse tümünün restorasyon
şırasında yeniden inşa edildiği anlaşılmaktadır. Revak kem erleri cephelerinden
bir m iktar içe çekilerek örülm üştür (Foto. 20). Avlunun güneydoğusunda kapa
Foto. 17: A v lu n u n kuze y k ö ş e s in d e k i
lı kısma ait cephenin sadece portal çevresindeki bölümü sağlam kalabilmiş,
m e kâ n a bakış
restorasyon sırasında da sadece sağlam duvarların üzerine beşer sıra taş dizi-
Sİ Ö rülerek cephe bilhassa tam am lanm am ıştır. Cephe aksına y e rle ş tirile n
kapalı kısım portali, cephe hizasından taşıntı yapmayan, b ilakis içe doğru p ro
filli b o rd ü rle rle sathi b ir niş g ö rünüm üne sahip sade b ir d üzend ed ir (Foto. 21).
Dıştan içe doğru biçim inde b ir bordürden sonra yu ka rı seviyeye iç içe iki
sivri ke m e r y e rle ş tirilm iş , b unlard an içtekinin tepesi yarım sekiz ko llu yıldızla
ta ç la n d ırılm ış tır. Dıştaki kem erin kö şe liklerin e, yü ze yle rin d e sekiz ko llu yıldız
ko lla rın d a n h a re ke tle n e n k ırık ç iz g ile rle meydana g e tirilm iş g eo m etrik kom po
zisyo n la r bulunan daire biçim inde b ire r rozet ka b a rtılm ış tır. Bu ro ze tlerd en
başka dıştaki bord ürü n kısa kenarı ortasın ın biraz yu ka rısın a on iki d ilim li b ir
rozet kabartm a o la ra k işle n m iştir, içteki k e m e r iç e ris in e dikdö rtgen biçim inde
kitabe taşı y e rle ş tirile re k etrafı p ro filli b ir friz ile ç e rç e v e le n m iş tir (Foto. 3).
Kapı kanatlan, bir çift halinde ahşap malzemeden hazırlanm ıştır ve yüzeyleri iri
prizm atik başlı m ıhlarla tuttu ru la n yatay konumlu ince dem ir levhalarla kap-
lanmıştır^’.
Kapı kanatlan, avlu kapısındakller gibi Kapalı kışım zemini, avludaki gibi, restorasyon sırasında üç yerde basamaklar
yakın zaman önce gerçekleşen restoras
yonda yaptırılmıştır.
la yükseltilerek kadem elendirilm iş ve düzgün kesme döşeme taşlarıyla kaplan
mıştır. Beden duvarları dışında diğer yapı elem anlarının restorasyonda nere
deyse tümüyle yenilendiği anlaşılmaktadır. Örtü sisteminde ise orta sahnın
tonozu taş malzeme yerine, şeffaf polikarbonat malzemeyle yapılmıştır. Vaktiy
le ortadaki tonozu desteklemek amacıyla takviye kem erlerinin yapıldığı anlaşıl
makla birlikte, takviye kem erleri te k ra r inşa edilmemiş, sadece oturduğu kon
sollar hazırlanm ıştır (Foto. 22).
Sonuç olarak, Ivlahperi Hatun Kervansarayı, kapalı ve avlu kısım larından mey
dana gelen ve büyüklüğü bakımından Selçuklu kervansarayları arasında orta
ölçekte nitelendirilebilecek önemli eserlerden biridir. Gerek planı ve mekân
taksimatı gerekse süslem eleri bakımından döneminin diğer kervansaraylarıyla
m üşterek hususiyetler yansıtmakla beraber, çeşmeye dair ejder başlıklı bir çift
Mahperi Hatun Kervansarayı ■ 269
B ib liy o g ra iy a
AKOZAN, Feridun., "Türk Han ve Kervansarayları" Türk Sanatı Tarihi Araştırma ve Inçelemele-
ri I, İstanbul 1963, s. 133-137.
BITTEL, Kurt., Kleinasiatische Studien, Istanbuler Mitteilungen Herausgegeben Von Der Abtei
lung İstanbul Des Archäologischen Institutes Des Deutschen Reiches Heft 5, İstanbul 1942.
ERDMANN, Kurt., Das Anatolische Karavansaray des 13. Jahrhunderts, Teil l-ll, Berlin 1961.
GABRIEL, Albert., Monum ents Turcs d'AnatoUe, Tome Deuxieme Amasya-Tokat-Sivas, Paris
1934.
GENC, Mehmet., "17-19. Yüzyıllarda Sanayi ve Ticaret M erkezi Olarak To/of, Türk Tarihinde ve
Kültüründe Tokat Sempozyumu (2-6 Temmuz 1986) Sempozyuma Sunulan Bildiriler, Anka
ra 1987, s. 145-169.
İBN BİBİ., (Cev. ve Haz. Mürsel Öztürk), El Evamirü'l-Ala'iye Ei'l-Umuri'l-Ala'iye (Selçuk Name]
l-ll, Ankara 1996.
MÜLAYİM, Selçuk-, Anadolu Türk Mim arisinde Geom etrik Süslem eler-Selçuklu Çağı-, Ankara
1982.
ÖNGE, Yılmaz., "Anadolu'da Ejder Başlı M adenf Çeşme Lüleleri", Selçuklu Araştırmaları Dergi
si I 1969, Ankara 1970, s. 183-185.
ÖZERGİN, M.Kemal., "Anadolu'da S elçuklu K ervansarayları" , İst. Üniv. Ed. Fak. Tarih Dergisi,
C.XV, S. 20, İstanbul 1965, s.141-170.
Mahperi Hatun Kervansarayı ■ 271
ROGERS, J.Michael., "Royal Caravansarays and Royal Inscriptions in Seljuk Anatolia", Atatürk
Üniv. Ed. Fak. Araştırma Dergisi (Prof.Albert Louis Gabriel Özel Sayısı), Ankara 1978, s. 397-
432.
TURAN, Osman., "Selçuk Kervansarayları", Belleten, C.X, S.39, Ankara 1946, s. 471-496.
UZUNÇARŞILI, ¡.Hakkı., Anadolu Türk Tarihi Vesikalarından Tokad, N iksar Zile, Turhal, Pazar
Amasya Vilayet, Kazâ ve Nahiye Merkezlerindeki Kitabeler İstanbul 1927.
YAVUZ, A.Tükel., "Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansaraylarının TipolojisT, IV. Milli Selçuklu
Kültürve Medeniyeti Semineri Bildirileri (25-26 Nisan 1994), Konya 1995, s.183-198.
I
susuz HAN
* Yrd. Doç. Dr., S. D. Ü. Fen-Edebiyat
Fakültesi Sanat Ta rihi Bölümü Öğretim
IJyesi.
Susuz Han ile ilgili en eski bilgileri, 1890-1892'de, Pamfilya ve Pisidya antik bölge
sindeki araştırma gezisi sonuçlarını iki cilt halinde yayınlayan K.G. Lanckoronski
vermiştir. Lanckoronski eserinde, Antalya’dan Ağlasun güzergâhındaki yolculuğu
sırasında Selçuklu yapısı üç han adından söz eder. Bunlar; Evdir Han, Susuz Han
ve incir Han’dır. Ayrıca, Susuz Han'da da konakladıklarından bahseder^.
aralıklarla 1960 yıllarına kadar Anadolu’yu dolaşan, Türkiye’de yer alan ker
vansaraylar üzerine araştırma ve incelem eler yaparak bunu bir yayın haline
? Erdmann 1961; Erdmann 1976. Araştır getiren Kurt Erdmann adlı araştırmacı olm uştur’. Bu dönemden sonraki çalış
macı. yapı planlarını Lanckoronski.
Riefstahi ve Erten'den nakledip bu araş malar, ikinci el kaynak niteliğinde, yapı üzerindeki sanat tarihi ve mimari yön
tırmacıların da yapı ile ilgili olarak çok
den ele alan çalışmalar olm uştur“.
önemli olmayan bir çalışma yaptıklarını
ifade eder. Öyle ki yapının planlan bir
taslak şeklinde çizilmiştir. Planlar üze-
nnde, yerinde yapmış olduğumuz incele
Yapının en son kullanım ıyla ilgili b ilgiler mevcut değildir. Ancak, yapı ile aynı
me ve gözlemler neticesinde, hatalar dönemde inşa edilen ve aynı bölgede yer alan incir Han ve Kırkgöz Han ile ilgi
göze çarpar. En önemli hata, pencere
sayıları yanlış verilmiştir. Bu durum, li bilgilerin mevcudiyeti, Susuz Han ile ilgili bilgilerin de zamanla ortaya çıkma
yapıda titiz bir çalışma sergileyen Erd-
mann'ın büyük bir zafiyeti olarak nitelen
sını sağlayacaktır’.
dirilebilir.
®Bu çalışmalara, Çaycı 2002; 76,103; Yapının inşa kitabesi yoktur. Ancak, Evdir Han ve Ağzıkarahan taçkapılarıyla
Demir 1988: 15-19 ; Duymaz 2005; İnal mimari kompozisyonlarının benzeşmesi göz önüne alınırsa, portaiin günümüzde
1971; 153-184; Öney 1969; 171-192 örnek
verilebilir. Ayrıca, mimari açıdan detaylı yıkılmış olan en üst kısmında yer alan taş sırası içerisinde olması muhtemeldir'“.
bir şekilde yapıyı ele alan çalışma ise,
Konya Selçuk Üniversitesi Mimarlık
Bölümünün yaptığı geniş kapsamlı res İnşa özelliklerine bakıldığında tam bir XIII. yüzyıl kervansaray mimarisi özellik
torasyon proje çalışmasıdır. Bu bölüm
hocalarından Yrd. Doç. Dr. İbrahim lerini yansıtır. Muhtemelen, Bucak’ta yer alan aynı dönem içerisinde inşa edi
Bakır'ın çalışmamıza, planlar noktasın
len İncir Han'la eşzamanlı yapılmış olmalıdır". Bu zaman, Anadolu Selçuklu
da, yardımlanndan dolayı teşekkür ede
riz. Sultanlarından II. Gıyaseddin Keyhüsrev (1237-1246) dönemidir^. Bu dönem
’ Ünal 1993: 404; Duymaz 1996: 29-30, içerisinde inşa edilen diğer hanlar; incir Han, Kırkgöz Han, Şarapsa Han, Kargı
not; 8. Han, Eğirdir Keyhüsrev Han, Hatun Han, Ağzıkara Han, Zazadin Han, Cincinli
Sultan Han, Gekereksu Han’dır'“.
Susuz Han 275
Susuz Han, beden duvarları, örtü sistemi, taçkapısı (portal) gibi belirgin mima ’3 Duymaz 1996: 19
ri öğeleri halen mevcut olup yüzeylerdeki doğal ve insan eliyle oluşturulm uş Demir 1988: 18. Ancak, belli bir süsle
çok az tahribatı saymaz isek günümüze kadar gelebilen önemli Anadolu Sel me özelliğine bakarak yapının tarihlendi
rilmesi yapılacak olursa diğer süsleme
çuklu yapılarındandır. lerin, yapının insa tarihini daha geriye
gitmesine yol açabilir. Bu durum, döne
min beğenisi ya da süsleme tarzını orta
Susuz Han, kapalı bölüm ve avludan oluşan kervansaray grubunda yer alıp Sul- ya koyan geleneksel süsleme özellikleri
olarak açıklamak daha uygun olacaktır.
tanhan türünde yapılmıştır. Bu tür, doğu kaynaklı bir mimari üslup olarak
276 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
"*
-A
li-t. ' *. .,
■'¿i
i'v ^ K r .
" D e m ir 1988: 16. Yapının dış-kalm beden duvarlarının, yüzeyi düzgün kesme taş, içi moloz dolgu
Poligonal ve dairesel biçimde yer alan
taş malzemeden inşa ve adeta bir savunma yapışı gibi tahkim edilm iştir (Foto.
payandalar, iki sıra kesme taş kaide üze 2). Kuzey, güney ve doğu duvarlarda poligonal (5 cepheli), dairesel ve kare
rinde pahlı bir biçimde yer almaktadır.
formda oluşturulm uş toplam 6 payanda yer almaktadır. Ayrıca bunlara ek ola
rak doğu beden duvarlarının köşelerinde adeta köşe kulesi formunda oluştu
rulm uş 2 poligonal (7 cepheli) tipte payanda yer almaktadır».
Yapı, doğu-batı yönünde 5 sahna bölünm üştür (Foto. 3) Sivri kem erli geçişler
den oluşan tonozlu üst örtüyü, 16 tane, kare formdaki payeler taşımaktadır
(Foto. 4). Payeler arasında kalan açıklıkların bir kısmı yaklaşık 80-90 cm. yük
seklikte düzenlenmesi, yolcu ve eşyalar için ayrılm ış bir birim olarak kullanım ı
nı sağlar (Foto. 5).
Susuz Han 279
Yapıda düzgün kesme ve moloz taş malzeme kullanım ı görülm ektedir. Kesme
taş kaplama, moloz taş ise dolgu malzemesidir. Beden duvarları, dolgu duvar
tekniğinde inşa edilm iştir. Taş sıraları düzgün, derz kalınlığı dıştan belirsiz ve
bağlayıcı malzeme kireç harcıdır. Usta ve taşçı işaretine rastlanmaz. Devşirme
malzeme görülmez^».
Yapıda, geometrik, bitkisel ve figürlü süsleme yer almaktadır. Yazı, sadece giriş
bölümün solunda kem er yayının başladığı noktada, neshi karakterde tek satır
olarak göze çarpar. Süslem elerin tamamı, yapının en etkileyici bölümü ve m er
merden yapılmış ana giriş kapısı olan portal üzerinde yer almaktadır.
280 Anadolu SeLçuklu Dönemi Kervansarayları
Portal yüzeyinden ana mekâna geçişten önce yer alan nişli bölümün her iki
yanında, gövdesi geom etrik bezeli ve akantus başlıklı sütünceler ile yüzeyinde
bitkisel ve figürlü bezemelerin yer aldığı m ihrabiyeler yer alm aktadır (Foto. 10).
Girişin iki yanında yer alan m ihrabiyelerin üst köşe kısım larında yüzeyi tahrip
olmuş kabartma m elek fig ürleri ve kem er bordürlerinde ejder figürleri yer
alm aktadır (Foto. 11).
M ülkiyeti Vakıflara ait olan Susuz Han, günümüzde kullanılm am akta ve adeta
kaderine terkedilm iş bir durumdadır. Yapının, Antalya-Burdur ve İsparta kara
yolu üzerinde bulunm asının getirdiği bir avantaj açısından, kültür ve turizme
kazandırılm ası yolundaki düşüncelerden hareketle değerlendirilm esi son dere
ce önemli olacaktır.
Susuz Han ■ 285
Bibliyografya
Bakır 2007: İbrahim Bakır, S. Ü. Mühendislik Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü , Susuz Han
Projesi.
Cuinet 1890-95: Vital Cuinet, La Turguie d’Asie; geographie, administrative, statistique descrip
tive et raisonnee de chaque province de l’Asie Mineure I, Paris 1890-95.
Cayci 2002: Ahmet Cayci, Anadolu Selçuklu Sanati'nda Gezegen ve Burç Tasvirleri, Ankara,
2002.
Demir 1988: Ataman Demir, ’’Anadolu Selçuklu Hanları Susuz Han", ilgi, Sayı 55, İstanbul, 1988,
s.15-19.
Duymaz 1996: A. Şevki Duymaz, Isparta-Antalya Arasında Yer Alan Anadolu Selçuklu Hanların
dan "incir Han", (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Ankara 1996.
Duymaz 2005: A. Şevki Duymaz, "Anadolu Selçuklu Dönemi Ekonomik Ortamına, Burdur-
Bucak'tan Mimari Bir Örnek: Susuz Han", I. Burdur Sennpozyumu, 16-19 Kasım 2005.
Erdmann 1961: Kurt Erdmann, Das Anatolische Karavansaray des 13. Jahrhunderts, Teil 1,
Berlin 1961.
Erdmann 1976: Kurt Erdmann-Hanna Erdmann, Das Anatolische Karavansaray des 13. Jahr
hunderts, Teil 2 und 3, Berlin 1976.
Erten 194-0: Süleyman Fikri Erten, Antalya Vilayeti Tarihi, İstanbul, 1940.
inal 1971: Güner inal, "Susuz Han’daki Ejderli Kabartmanın Asya Kültür Çevresi İçindeki Yeri”,
Sanat Tarihi Yıllığı, IV İstanbul, 1971, s. 153-184.
Lanckoronski 1890-92: Kari Grafen Lanckoronski, Staedte Pamphiliens und Pisidiens II., Prag-
Wien 1890-92.
Ögel 1987: Semra Ögel, Anadolu Selçukluları’nın Taş Tezyinatı, Ankara, 1987.
Öney 1969: Gönül Öney, "Anadolu Selçuklu Sanatında Ejder Figürleri", Belleten, Cilt XXXIII, Sayı
130, Ankara, 1969, s. 171-192.
Öney 1992: Gönül Öney, Anadolu Selçuklu Mimari Süslemesi ve El Sanatları, Ankara, 1992.
Riefstahi 1941 : R. Riefstahi, Cenubu Garbi Anadolu’da Türk Mimarisi, İstanbul, 1941.
Sarre 1998: Friedrich Sarre, Küçükasya Seyahati,1895 Yazı, Selçuklu Sanatı ve Ülkenin Coğraf
yası Üzerine Araştırmalar, (Cev.: Dârâ Colakoğlu), Pera Turizm ve Tic. A. S., İstanbul,1998.
Turan 1946: Osman Turan, "Selçuk Kervansarayları", Belleten, Cilt X, Sayı 39, Ankara, 1946.
Turan 1993: Osman Turan, "Keyhüsrev II", İslam Ansiklopedisi, Cilt VI, İstanbul, 1993, s. 620-
629.
Ünal 1982: Rahmi Hüseyin Ünal, Osmanlı Öncesi Anadolu Türk Mimarisinde Taç Kapılar, İzmir,
1982.
Ünal 1993: Rahmi Hüseyin Ünal, "Burdur-Bucak incir Han'ında, Temel Araştırmaları ve Temiz
lik Çalışmaları (Eylül 1992)", X. Vakıf Haftası Kitabı, Ankara, 1993.
' " ^ ' ií
•W'V
f-
í ^ :
.\-ÍAÍ’á
Î '
.^ :
'A ■
- r.
rW.
i . r . '‘. ■*✓..
-v..i.
,5'
i
#
*^^'S
t- :
'V
V-
•
^ -*' \ L
í£.
■*
>■
rfïïl
AK H A N (GONCALI H A N I)
Ak Han, D enizli - Çardak yolunda, m erkeze yaklaşık 7 km. m esafede Akköy Bel- * Atatürk Üniversitesi, Fen-Edebiyat
Fakültesi, Sanat Tarihi Bölümü, Erzu
desi'nin girişinde, Afyon ve İsparta'ya giden devlet karayolu ile G ökpınar (Lycus) rum.
ile ilg ili fa rk lı y a k la ş ım la r söz konusudur. Erdm ann, kapalı bölüm ün, taç kapı ^Erdmann 1961: 71-72.
sındaki kitabeye göre K a ra s u n g u r b. A b dullah tarafından Receb 651 / E ylü l
1253'de yaptırıldığını, daha sonra hol kısm ının önüne, po rta lin d eki yazıta göre
aynı kişi tarafından C e m â ziye lâ h ir 652 / Tem m uz-Ağustos 1254'te avlu kısm ının
F o to , h D e n iz U -A k H a n 'ın
Yoldan G ö rü n ü ş ü
288 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
Foto. 2: D e n iz li-A k H a n in
G enel G ö rü n ü ş ü
‘ Ünal 1982: 15. inşa edildiğini ileri sümektedir.* lv|. K. Özergin=, R. H. Ünal‘, 0. Aslanapa^ A.
Durukan», C. Bektaş ve M. Beyazıt’ hanın yapım tarihi ve sırası konusunda Erd-
'Aslanapa 1984: 183.
mann'ı referans almaktadır.'» Öte yandan A. T. Yavuz, Erdmann'ın görüşlerini
«Durukan 1993: 143.
desteklem ekle birlikte, i. A. Mocan'ın Yüksek Lisans Tezi'ne" dayanarak, mes
’ Beyazıt 2002: 68-70, Beyazıt 2007: 155.
cidin bulunduğu iki katlı mekânın Anadolu Selçuklu öncesinden olduğunu ve
'»Bektaş 1999: 146. Osmanlı devrinde de hanın diğer bazı kısım larında birtakım m üdahaleler yapıl
" Mocan 1972:84-85. dığını ile ri sürm ektedir.'2 S. Eyice, bunların aksine, önce öndeki avlulu bölümün
yapıldığını, daha sonra buna daha dar olarak ikinci kısmın eklendiğini ifade
'2 Yavuz 2007: 133, 140.
etm esinin yanı sıra portallerdeki iki kitabeyi de yapının inşasının başlangıç ve
'3 Eyice 1989: 236.
bitiş tarihi olarak yo ru m la m a k ta d ır.i. H. U zunçarşılı“ , F. Uğur-M. Koman'=ve
Uzunçarşılı 1929: 193.
F. A. Akça ise her iki bölüm için de H. 650/M. 1252-53 tarihini önermektedirler.'*
'5 Uğur-Koman 1940: 72-80. Buradan hareketle kitabeler dışında hanın yapım evrelerinin belirlenebilmesi-
'‘ Akçakoca Akça: 1937: 64. nin, ancak burada gerçekleştirilecek arkeolojik bir ameliye sonucu mümkün
Yapı üzerinde iki tane kitabe mevcuttur. Ancak bunlar neredeyse okunamaya-
cak derecede tahrip olm uşlardır. Uzunçarşılı'nın VVİet'e dayandırdığı okuma
sından sonra Erdmann, kitabeleri detaylı bir şekilde etüt etm iştir.” Biz de bu
son değerlendirm eyi esas kabul ettik. Kitabelerden birisi kapalı bölüm taç kapı
sının üzerindedir. Beş satırlık Arapça kitabe şöyledir:
Ak Han 289
^ IL U I
¿ îll 4 - û ^ j ^ 1 ^ H a ^ l L _ L l * - J a î l J L « J l ^ L û J j u J j ( j j a ı i^ - ^ J i S - ^ \
¿)J j i i o l l j â
ei-Sultânf
'Imâretü hâzâ'[-hân el-mübârek ff eyyâmi's-Sultân
el-a'zam 'ızze'd-dünyâ ve’d-dm Ebu'l-Feth Keykâvus
Bin Keyhüsrev kasfmü EmPrü’L-Nü’minm fTtârıTı âhiri Receb sene
ihdâ ve hamsme ve sittem ieh el-’abdü'l-za’ff el-muhtâc ilâ rahm eti’l-Lâhi
Te’âlâ Karasungur bin 'Abdullah
el-Sultânf, bu kutlu hanın yapımı altı yüz elli bir senesinin Receb ayının sonla
rında, m üm inlerin em irinin ortağı, Keyhüsrev’in oğlu, büyük sultan, izze’d-
dünya ve’d-din Ebu’l-Feth Keykavus’un günlerinde, zayıf kul, yüce A lla h ’ın ra h
metine muhtaç Abdullah oğlu Karasungur (eliyledir).
ikinci kitabe ise avlu portali üzerindedir. Arapça olarak yazılmış kitabe şöyledir:
Foto. 3: D e n iz li-A k H a n in
G iriş Cephesi
290 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
Bu hanın yapımı altı yüz elli iki senesinin Cem âziyelâhir ayının başlarında,
m üm inlerin em irinin ortağı, Keyhüsrev'in oğlu, büyük sultan, Allah'ın yeryüzün-
deki gölgesi, izze'd-dünya ve'd-din Ebu'l-Feth Keykavus'un günlerinde, zayıf
kul, yüce Allah'ın rahm etine muhtaç Abdullah oğlu Karasungur (eliyledir).
Bu küçük ölçekli yapı XIII. yüzyılın ilk yarısının sonunda, Kösedağ Savaşı'nm
ardından kendini toparlayamayan ve gittikçe Anadolu Selçuklularının zayıfladı
ğı bir sürecin başlangıcına ait olup, farklı bakış açılarından dikkat çeker. Plan
lama açısından en ilginç yanı, kapalı ve avlu kısım larının birbirine oransız olma
larıdır. Kapalı bölüm alışılm adık bir biçimde küçük tutulm uş ve mütevazı bir
tertibata sahipken, çok da büyük olmamasına rağmen avlu kısmı hamam, mes
cit, eyvan ve birkaç kapalı mekânla zengin bir şekilde donatılmıştır.
Ak Han 291
Taşıntılı taç kapının ortaladığı iki köşe kuleli yapısıyla avlu giriş cephesi, XIII. “ Erdmann 1961: 69-70, Ünal 1982: 107.
Demir 1989: 11.
yüzyıl ortaları için Anadolu Selçuklu eserlerindeki cephe düzenine uygun bir
form sergilem ektedir (Foto. 2-3). Cepheyi iki uçtan sınırlandıran köşe kuleleri
silind irik şekillidir. Ayrıca avluyu kuşatan yan duvarlar da b irer kule ile destek
lenmiştir. Güneybatı taraftaki beşgen, diğeri de kare şekilli olan bu kulelerin
tam sim etrik olarak ye rle ş tirilm e d ik le ri görülm ektedir.
Kapalı bölüm portali ile aynı eksende bulunmayan avlu taç kapısı, 1.30 m.
derinliğinde, alınlığında içe doğru çöküntüsü olan sivri kem erli bir nişten iba
rettir. 7 m. genişliğindeki portal, öne doğru 1.50 m. taşıntı yapm aktadır ve üst
kısmı ise taşıntısızdır, ama eskiden beden duvarlarından 1.00 m. kadar daha
yüksek olm alıdırl (Foto. A], Taç kapının süslemesi, çeşitli geom etrik şekiller,
hayvan fig ü rleri ve bitkisel m otiflerin b irlikte kullanıldığı bir kompozisyon halin
de, Anadolu Selçuklu taş süsleme sanatının en güzel örneklerinden birini oluş
turm aktadır. Kitleyi çevreleyen bordürlerden en ilginç olanında, birbiri ardınca
sıralanan gamalı haçlardan ve bunların arasında kalan 0.12 X 0.12 m. ö lçülerin
deki kare boşluklara ye rle ştirilm iş kuş, karaca, yabani keçi ve aslan gibi yaba
ni hayvanlar ile stilize edilmiş çiçekler, çift başlı kartal ve ejder m otifleri yanı
sıra sfenks vb. çeşitli hayali yara tıklar ile kim liği tam olarak belirlenemeyen
figürler dikkat çekm ektedir.“ Buradaki figürlü süslem eleri sırasıyla aşağıdan
yukarıya inceleyecek olursak, sağ tarafta; en altta yarım m eandır ile başlayan
Foto. 6: D e n iz li-A k H a n 'ın P o rta lin kuşağın yedinci karesinde, tahrip olmuş ve başını geriye doğru çevirmiş kanat
d e ki Yaban K e çisi lı bir aslan veya köpek, sekizinci karede çift boynuzlu, burun d elikleri ve oyuk
gözleri ile üçgen başlı ve sakin duruşlu bir boğa, onuncu karede profilden yü rü r
vazıyette bir kanatlı aslan, on üçüncü karede ön ayakları yukarı kalkmış sıçra
ma pozisyonunda, sivri kulaklı ve geniş kanatlı bir aslan, on dördüncü karede
iki yana açık kanatlarıyla bir tek başlı kartal (Foto. 5], on altıncı karede koçbaş-
lı, kanatlı bir hayvan (Foto. 5), on sekizinci karede geniş kulaklı ve rum i kanatlı
2' Erdmann 1961: 70, Gündoğdu 1979:
230-234, Ogel 1987: 44, Durukan 1993:
bir hayvan, yirm inci karede dalgalı ve iki yana dökülen saçlarıyla kaş, göz ve
144-146, G ierliche 1996: 167-169. ağzı belirgin ve önden bağlamalı bir elbise giymiş bir insan portresi, yirmi
“ Ünal 1982: 85. beşinci karede çökmüş vaziyette çift boynuzlu bir boğa başı, sol tarafta ise;
ikinci karede bir rozet, ikinci karede başını 90° geriye çevirmiş, koşar halde,
uzun boynuzlu bir geyik, beşinci karede başı dik y ü rü r durumda bir aslan (Foto.
7), yedinci karede boynuzları vücudunu dolanarak bir palmetle sonuçlanan ince
belli bir yaban keçisi (Foto. 6), dokuzuncu karede başını geriye çevirmiş b itkiler
içerisinde yürüyen, sivri kulaklı ve kısa kuyruklu bir karaca, on birinci karede ne
olduğu tam anlaşılamayan bir efsanevi hayvan, on beşinci karede kıvrık dal
motifi ile serçeye benzeyen bir kuş, on yedinci karede başını geriye çevirmiş
açıkağızlı bir köpek, on dokuzuncu karede sivri gagalı bir kuş, yirm i birinci
karede diğer yöndekine benzer bir insan portresi (Foto. 8) gibi fig ü rle r tespit
edilebilm ektedir.2' Bunlara benzer aklımıza gelen ilk örnek, Karatay Hanı’nın
çeşitli hayvanları barındıran kuşağıdır. Bu frizin dışında ve iç tarafında geomet
rik m otiflerin meydana getirdiği üç sıra su, taç kapıyı kuşatmaktadır. Bunlardan
geniş kuşakta, keskin kırık hatlar çizerek ilerleyen kaytanlardan bazılarının,
belli aralarla bir yay çizdikleri, böylece, yıldız m erkezler etrafında, dairesel bir
izlenim bırakan tali m erkezler o luşturdukları g ö rü lü r. Y ü k s e k sivri kemeri
oluşturan taşların alınlarında geom etrik m otiflerden teşekkül etmiş bir başka
su, taşların alt kenarlarında da yivlerden ibaret basit bir bezeme yer alm akta
dır. Kemer köşeliklerinde ise kırılm ış yarım küre şeklinde birer kabara dikkat
çekmektedir. Sivri kem erin üzengi taşları güvercin kabartm aları ile süslenmiş
olup, geom etrik m otiflerle bezenmiş köşe sütuncuklarma oturmaktadır. Sütun-
Ak Han 293
çeler yivli olup, çarkıfelek şeklindeki rozetlerle tezyin edilmiş zar biçimli kaide
lere oturm aktadır ve çanak şeklindeki başlıkları bir dizi akantuş yaprağı ile
şüşlenmiştir. Giriş boşluğunun iki yan yüzünde, portal kem erini taşıyan m ukar
nas sıralarının altındaki bölümlerde, istiridye yivli bir kavsaraya sahip sivri
kemerli b irer mihrabiye yer almaktadır. Zikzaklarla hareketlendirilm iş olan
köşe sütuncuklarında dış köşedekilerde olduğu gibi benzer başlık ve a ltlık la r
görülebilm ektedir. Kem er kö şelikleri de b ire r gülbezek ile doldurulm uş
durumdadır. M ihrabiyelerin hemen üzerinde de girift bitkisel bezem elerle ara
besk tarzda tezyin edilmiş ters damla motifi şeklinde bir levha mevcuttur. 2.80
m. genişliğindeki basık kem erli kapının kem er taşları ak ve boz renkli ve geç
melidir. Daha da üstte iki yandaki sarm al sütuncelere oturan üç dilim li kem er
le çerçevelenmiş ikinci bir kitabe yer almaktadır.
Portalden ulaşılan avlu, dikey dikdörtgen şekilli olup, sol taraftaki m ekânlar
1.00 m. kadar daha geniş tu tu lm u ş tur (Foto. 9). Ak Han’da avlunun ıkı yanına
Avlu zemini pek çok handaki gibi, taş döşemelidir. Fakat zemin eğiminin fazla
lığından dolayı m eyilli döşemeye iki, çok aralıklı ve az yüksek, basamak eklen
miştir. Taçkapının arkasında biraz göçük bir sahanlık oluşturulm uş ve burada
toplanan yağm ur suyu eşiğin alt kısmına açılmış bir delikle dışarı atılm aktadır.«
ise bir diğer l<apı ile dar yönde beşik tonozla ö rtü lij olduğu anlaşılan ince, uzun
bir mekâna açılmaktadır. Mekânları dizilişi ve hiyerarşisi, su deposunun önün
deki mekânın soyunmalık ve ılıklık, yanındaki uzun mekânın helâ ve kubbeli
mekânın da sıcaklık olabileceğini göstermektedir. Bu durumda hamamın mev
cut olmayan girişinin ılıklıktan olması g e re k ir. E rd m a n n da aynı bölümü
hamam olarak nitelem ektedir.“ Bu tarzda hamamların benzer örneklerine,
başta en yakın m enzil konumundaki Çardak Han’da olduğu gibi (yalnız burada
bir oda fazla olduğu anlaşılır) başka Selçuklu hanlarında da rastlanmaktadır.
Ayrıca hamamın ılıklığı ile bitişikteki eyvanın duvarında tespit edilen künk, “ Yavuz 2007: 138.
duvarın avluya bakan yüzeyinde bir çeşmenin varlığına işaret olarak kabul edil
“ Erdmann 1961: 68, 71.
mektedir.2» Benzer uygulama Karatay Hanı’nda da karşımıza çıkmaktadır.
2’ Yavuz 2006: ÎÎ2, Yavuz 2007: 138.
Hamamın üzerinde iki dikdörtgen planlı oda yer almaktadır. Aralarındaki ortak
duvarın ön kısmı ile beşik tonoz şeklindeki ö rtü lerinin bir bölümü yıkık olan bu 29 Yavuz 2007: 138.
..... -i -
Öîin"i'.VPl,‘--A t-
_____ ...~A ..'■'i" ■ '■ ■li.i : .vra«ı
Foto. 11: D e n iz li-A k l- la n in
A vlusu, S o l K a n a t
- y
dış duvarında b irer şevli pencere açılmıştır. Burada ikinci katta m ekânların
Yavuz 2007: 138.
mevcudiyetini hanın oturduğu arazinin eğiminin fazlalığına bağlayabiliriz.
“ Erdmann 1961:68-69.
Beyazıt 2007: 156. Bu m ekânların hemen yanında, biraz sağa kaymış durumda büyük bir eyvan yer
almaktadır. Beşik tonozla örtülü eyvanın kem er üzengi taşları, b irb irle rin e
bakan aslan başlı taş konsollar şeklinde düzenlenm iştir. Sadece başları işlen
miş bu aslanlar bir kaide üzerinde y ü k s e lirle r ve ağız, göz, burun ve yeleleri de
belirgin bir şekilde verilm iştir. Eyvanın sol tarafındaki son iki yüksek hacimli
mekân kapalıdır ve avludan b irer kapı ile bu odalara ulaşılmaktadır. Kapıların
arasındaki bölümde konsollar üzerinde yükselen on dört (aslen on altı) basa
maklı m erdivenle çatıya ulaşılmaktadır. Avlunun sağ tarafındaki son oda d ik
dörtgen şekilli bir nişe sahiptir ve arka duvarında, sol kısımda bugün kapatıl
mış olan 1.20 m. yüksekliğinde yuvarlak kem erli bir kapı izi vardır. Üstelik de
çerçevede kullanılan taşların büyük bir kısmı devşirme malzemedir. Avlu ta ra
fındaki duvarda açılan bir pencere ile aydınlatılan bu mekâna galiba dışarıdan
da girilebiliyordu. Her iki oda da dış duvara doğru yerle ştirilm iş tonozlarla ö rtü
lüdür.
Avlunun sol kanadı Erdm ann’ın yayınladığı resim lerde yıkık vaziyettedir. Sade
ce dış duvarlar ile tonoz başlangıçları ayaktadır. Buna göre iki tonoz üç destek
kemeri üzerinde dış duvara paralel olarak uzanmaktadır. Dışarısının genişliği
3.70 m., içerisinin genişliği ise 2.65 m.dir. Kem er dizisinin genişliği 4.60-4.80
m. olup, sadece ilki 3.70 m.dır.^» 1970'li yıllarda Vakıflar Genel Müdürlüğü tara
fından restore edılmış3- olan bu bölümde, dört sivri kem erle orta kısma açılan
eyvanlar ve onların arkasına yerle ştirilm iş hacimlerden ibaret biryapı sergilen-
Ak Han 297
nan seki kalıntıları bunu doğrulamaktadır.^^ Avlunun sol kanadındaki son “ Erdmann 1961: 69, 71, Demir 1989: 11.
mekân da yine iki katlıdır. Zemin katta arka kısımda çok da derin olmayan bir 35 Yavuz 2007: UO.
kapı kemeri nişi bulunmaktadır. Buradan tonozu dış duvara doğru uzanan d ik
“ Yavuz 2007: U l.
dörtgen şekilli bir odaya geçilmektedir. Kapalı bölümün giriş cephesinin solun
daki kapıdan birinci evresi dokuz, ikinci aşaması beş basamaklı 'L' şekilli bir
merdivenle dar bir platforma, buradan da küçük bir kare mekâna ulaşılm akta
dır. Oldukça kaliteli bir biçimde profillend irilm iş çerçevesi devşirme olan dik
dörtgen şekilli bir kapıyla girilen bu mekân, güneybatı kenarında yer alan dış
tan dikdörtgen, içeriden ise sivri kem erli iki pencere ile aydınlatılm aktadır ve
üzeri de basık üçgen pandantiflere oturan bir kubbe ile örtülü olm alıdır (Foto.
12). Eski resim lerinden kubbenin ilk taş sırası belirlenebilm ektedir. Belki kub
benin üzerinin de dışarıdan piram idal bir külahla kapatılmış olduğu kabul edil
melidir. 4.40 X 4.40 m. ölçülerindeki mekânın han aksından yaklaşık olarak beş
derece kaydırılm ası dikkate alındığında (Altınapa Hanı'nda da olduğu gibi)
burasının bir mescit şeklinde düzenlendiği düşünülm ektedir.“ Ancak A. T.
Yavuz, merdiven kovasının alt ve üst kısım larında kullanılan taşın çeşitliliği,
mescit denilen mekânın altındaki odanın zemin kotu ile avlu zem ininin kotu
arasındaki 1.10 m.lik fark ile hem altta hem de üstte yer alan m ekânların g ir
işlerinde insitu halinde tespit edilen ve Bizans devrine ait olan devşirme m alze
m eler dolayısıyla bu kısmın Anadolu Selçuklu devri yapısı olmadığını iddia
etm ektedir.35
Böylece servis m ekânları açısından Anadolu Selçuklu hanlarının pek çok özel
liğini bünyesinde barındıran Ak Han'da devlethane olarak kullanılabilecek
düzen ve m ekânların var olduğunu söylemek de olasıdır.“
3’ Ö g e l 2 0 0 2 : 3 2 6 .
Kapalı bölüme geçmeden hanın avlu portalinde ve eyvanda karşımıza çıkan
3» Durukan 1993: 151-152. figürlü şüşlem elerin ikonografik anlam ları üzerinde de durm ak gerekir.
Asya'da T ü rk le r arasında yaygın olan Şamanizm doğa güçlerine insan ve hay
van şekilleri verir. Yerle gök arasında oluşan tanrısal varlıklar, resim sanatına
girm em ekle beraber, sim gesel işa retler olarak kalıcı olmuş ve Anadolu'ya gel
m işlerdir. Samanın gök yolculuğunda ona yol gösteren kartaldır. Evrenin ekse
ni kutsal hayat ağacı, yerle gök arasındaki bağlantıdır. R uhlar kuş şekline girer,
güneşi, ayı, gezegenleri ro zetler simgeler, güneş ve ışık tem silcisi aslan ve kimi
zaman karanlık güçleri, kimi zaman da iyi güçleri tem sil eden ve bereket geti
rici olan ejder -bu ikisi de hayat ağacının koruyucusudur- Ak Han'da olduğu gibi
Anadolu taş süslemesinde ye rle rin i b u lu r la r . A k Han'ın süsleme repertuarını
bir bütün olarak değerlendirdiğimizde, burada dört yöne egemen olma anlayı
şını simgeleyen gamalı haçlara ilaveten, genellikle dengenin ve birliğin, bütün
lüğün simgesi olarak görülen ka re le r içinde ta svirle rin yer alması, tüm v a rlık
larıyla beraber teklik içinde çokluğun, yani evren içinde tüm canlı ve cansız
yaratıklarıyla b irlikte bir bütünlüğün ve kaçınılmaz bir dengenin egemen oldu
ğunun ve bu va rlık la rla b irlikte ancak evrenin var olabileceğinin bir göstergesi
olabilir.™
ğu ve güneybatı kenarlan ikişer beş yüzeyli kule le rle desteklenm iştir. Ayrıca
kuzeydoğu yönde iki tane de pencere açılmıştır.
Kapalı bölüm portali 1.00 m. derinliğindeki sivri kem erli bir niş ile onun içeri
sindeki basık kem erli açıklıktan ibarettir. Duvardan yaklaşık 1.00 m. öne doğru
taşıntı yapan taç kapının iki kanadından sağdaki 1.60 m., soldaki ise 1.90 m.
genışliğindedir. Tamamının genişliği 7.00 m.'yi bulan portalin üzerinde eskiden
1.00 m etrelik bir taşıntının olduğu sanılmaktadır. Buradaki yegâne süsleme niş
kem erinin başlangıcında, iki yana doğru uzanan ve rozet işlemeli gamalı haçlar
içeren m erm er levhalardır. Beyaz ve boz renkli taşlardan geçmeli olarak yapıl
mış olan 2.30 m. genişliğindeki basık kapı kem erinin hemen üzerinde yüzeysel
sivri kem erli bir çerçeve içerisinde yapım kitabesi yer almaktadır. Nişin iç eri
sinde m ihrabiyelere yer verilm em iştir. Portalin sol tarafına bitişik 0.75 m.
genişliğindeki basık kem erli kapı, mescidin m erd ivenlerine açılm aktadır
(Foto. 13).
Sıra dışı olan kapalı bölüm her bir sırada üçer tane olmak üzere iki sıra paye ile
uzunlamasına üç sahna ayrılm ıştır. B unların tonozları da kem erler üzerinde
dikey olarak arkaya doğru uzanır. Orta sahm, yan sahınlara göre daha geniş ve
daha yüksek tu tu lm u ş tur (Foto. U). Tonozlar, daha geniş b irer kaide üzerinde
yükselen ve her kenarı 1.10 m. olan kare şekilli payelere dayanan sivri kem er
le r üzerindedir. 0.60 m. genişliğindeki kem erler farklı şekilde profillendırilm iş
konsollara oturm aktadır (Foto. 15). Kemer açıklıkları önden arkaya doğru 3.25,
300 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
m m
Anadolu Selçuklu devri hanlarının pek çoğunda çok meşakkatli biçimde ve uzak
mesafelerden su sağlanırken, Ak Han Gökpmar (Lycus) Cayı'nın kenarında inşa
edildiği için bu çok büyük bir problem oluşturm am ıştır.
Dış duvarlar içerisi dolgulu çift yüz kaplamalı olup, yaklaşık 1.25 m. kalmlığm-
dadır. Kaplama taşlan hem içeride hem de dışarıda büyük boyutlu ve farklı
büyüklüklerdedir. Bu taşların büyük bir kısmı yakın çevredeki antik yerleşim
olan Laodicaea harabelerinden getirilm iş devşirme malzemedir. Spolien de
denilen bu taşların giriş cephesi dışında hanın hemen her yerinde kullanıldığı
tespit edilm iştir. Devşirme taşların büyük oranda ters çevrilerek kullanıldığı
düşünülmekle birlikte bezemeli kısım ları dışa bakacak şekilde ye rle ş tirile n le
re de rastlanm aktadır. Avlunun yola bakan sol cephesinde, medusa başlı dik
dörtgen bir taş (Foto. 16) ile onun alt tarafındaki dönemi belirlenem eyen ve
muhtemelen bir aslan başı olduğu sanılan bir kaide taşı bunlardandır. Ayrıca
kapalı bölümün giriş duvarında, içlerinde yazılı olanları da bulunan antik ya da
Bizans devri m alzem elerin kullanıldığı görülm ektedir.« Arka ve sağ yan cephe
le r daha az itinalıdır. Cephelerde taşlar birbirini takip edecek biçimde derzlen-
miştir. Mescit kubbesi ile eyvan tonozu kesme taştan, diğer ö rtü le r ise kırma
taştan yapılm ıştır. Avlunun sağ tarafındaki odalarda duvarlar alt kısımda
kesme taş, üst bölümlerde ise kırma ve moloz taslarla örülmüştür.
302 ■ Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
Bibliyografya
A. Demir, "Anadolu Selçuklu Hanlan-Akhan-Denizii", ilgi. Yıl: 23, Sayı: 57, İstanbul 1989, s. 9-13.
A. Durukan, "Ak Han’ın Süsleme Programı", Sanat Tarihinde ikonografik Araştırmalar, Güner
inal'a Armağan, Ankara 1993, s. 14-3-160.
A. T. Yavuz, "Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansaraylarının Tipolojisi", IV. Milli Selçuklu Kültür
ve Medeniyeti Semineri Bildirileri (25-26 Nisan 1994), Konya 1995, s. 185.
A. T. Yavuz, "Akhan", Uluslararası Denizli ve Çevresi Tarih ve Kültür Sempozyumu Bildiriler, Cilt:
2, Denizli 2007, s. 133-144.
F. Uğur-M. Koman, Celalüddin Karatay İle Kardeşlerinin Hayratı ve Eserleri, Konya 1940, s.
72-80.
Flalil Edhem, "Anadolu'da Selçuklu Hanları", Türk Yurdu, Yıl: 7, Cilt: 14, Sayı: 6, İstanbul 1334,
s. 183-184.
H. Gündoğdu, Türk Mimarisinde Figürlü Taş Plastik ((. Ü. Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölü
mü Basılmamış Doktora Tezi), İstanbul 1979, s. 229-235.
i. A. Mocan, The Akhan Caravansarai in Denizli [OOTÜ Mimarlık Fakültesi, Restorasyon Bölümü,
Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Ankara 1972.
K. ince, "Denizli Ulu Camii Hakkında", Sanatta Anadolu Asya ilişkileri, Prof.Dr. Beyhan Karama-
ğaralı'ya Armağan, Ankara 2006, s. 208-21 1.
K. Müler, "Yakındoğu Kervansarayları", Yeni ipek Yolu, Konya IV (Özel Sayı), 2001, s. 133.
K. Erdmann, Das AnatoUsçhe Karavansaray des 13. Jahrhunderts, Berlin 1961, s. 67-72.
Ak Han ■ 303
M. Beyazıt, Denizli'de Çardak Han ve Ak Han (Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilim ler Enstitü
sü Basılmamış Lisans Tezi, Denizli 2002, s. 68-70.
M. Beyazıt, “Seyfeddin Karasungur: Anadolu Selçuklu Ucunda Bir Vali ve imar Faaliyetleri’’,
Uluslararası Denizli ve Çevresi Tarih ve Kültür Sempozyumu Bildiriler, Cilt: 2, Denizli 2007,
s. 151-158.
M. K. Özergin, "Anadolu Selçuklu Kervansarayları", Tarih Dergisi, Sayı: 20, İstanbul 1965, s.
Ul-170.
0. Turan, "Selçuk Devri Vakfiyeleri III. Celâleddin Karatay, Vakıfları ve Vakfiyeleri", Belleten,
XII/45, Ankara, 17-171.
R. H. Ünal, Osmanlı Öncesi Anadolu Türk /Mimarisinde Taçkapılar, İzmir 1982, s. 15, 85, 107.
S. Eyice, "Akhan", Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Cilt: 2, İstanbul 1989, s. 236.
S. Ögel, "Anadolu Selçuklu Mimarisinde Taş Süsleme", Selçuklu Cağında Anadolu Sanatı (Ed. D.
Kuban), İstanbul 2002, s. 326.
| | : í'H - ; p iií: %
i
- a. JI -*.’«5
in c ir h a n i
, .: i,-.-: s ;■ .•
dışında, antik dönemin menderes motifini andıran bir geçme örneği görülmek Buradaki arslan ve güneş figürlerinin, Sel
çuklu sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in
tedir. Silmelerden biri üzerinde, yüzeysel işlenmiş bir başka geometrik geçme arması olabileceği öne sürülmüştür [Öney
1971: 39). Bu sultan adına bastırılan sikkele
mevcuttur. Ana niş köşelerindeki sütunçelerin üzerini kaplayan, basit palmet rin ön yüzünde de, aynı figürlerin tekrarlandı
ğı görülür. Sarre, "sikkeler üzerine portresini
örneklerini anımsatan geçme de yüzeysel işlenmiştir. Sütunçelerin yıpranmış koydurmasının dinsel açıdan sakıncalı oldu
ğunun sultana söylendiğini; güneş'in belki de,
başlıkları, iri bitkisel bezemelere sahiptir. Kavsara başlangıç kemerinin ayak bir Gürcü prensinin kızı olan eşini temsil etti
ları hizasında, karşılıklı yerleştirilm iş iki güneş ve arslan figürü'* çok yıpranmış ğini" belirtmektedir (Sarre 1998; 84).
durumdadır". Ana niş sütunçe başlıklarının üst kesiminde yer alan iki gülbezek, ’®S, Mülayim bu panolardaki rumilerin,
Karatay Hanı avlu taçkapısındaki rum ilerle
dairesel düzende yerleştirilm iş palmet-lotus örneği ile süslüdür. benzerliğine dikkat çekmekte ve üsluplanmış
ejder başlarını temsil ettiklerini ifade etmek
tedir. Bk. Mülayim 1993: 68; Mülayim 1996:
73-78.
Ana nişin yan yüzleri üzerinde, üst kesimleri yıpranmış birer mihrabiye vardır.
Çeyrek küre şekilli kavsaralara sahip mihrabiyelerin, köşe şütunçeleri dışında
süslemeleri yoktur. Mihrabiyelerin üst kısmında, ana niş köşe sütunçelerinin
başlıkları hizasında, bitkisel örnekli enlice bir şerit göze çarpmaktadır. Hayli
yıpranmış durumdaki bu iki şerit, fazla enli oluşları ve şeridi oluşturan bitkisel
unsurların yerleştirilişi açısından, Selçuklu dönemi mimarisinde görülen bitki
sel süslemelerden farklıdır».
Taçkapı ana nişi dip duvarı üzerinde yer alan dört satırlık Arapça kitabenin
Türkçe'ye çevirisi şöyledir:
"Bu m übarek Han'ın inşa edilmeşini, en büyük Sultan, Ulu Sehinşah, üm m etle
rin Efendisi, Arap ve Acem sulta n la rının Efendisi, karanın ve ik i denizin Sultanı,
Foto. 6: İ n c i r l-lanı. A i ı ı r ta ç k a p ı s ı
an a n i ş i iç i n d e k i m i h r a b i y e l e r d e n
s o ld a k i. İR. B o z e r j
Lanckoronski'n\r\ 1892 yılından önce ziy are t ettiği H anın ahır cephesinin, 25 Bk. Lanckoronski 1892: 187.
b u g ü n k ü n d e n p e k f a r k l ı o l m a d ı ğ ı a n l a ş ı l m a k t a d ı r ' ^ 1 9 9 2 y ı l ı n d a a v lu d u v a r ı ,
Yapının K. Erdmann tarafından yayımlanan
a v l u n u n batı k e n a r ı n d a ve k ı s m e n c e p h e d e i z l e n e b i l m e k t e y d i “ . Bu n e d e n l e , planı, çok aynntılı olmamakla birlikle ana
batlarıyla doğrudur (Erdmann 11/1961 •. Taf.
E r d m a n n ' ı n k a b a c a dış h a t l a r ı n ı çi z d iğ i a v l u n u n b o y u t l a r ı g e r ç e ğ e y a k ı n d ı r . XV). A. Demirin monografisinde verilen plan
da Erdmann’dan alınmıştır (Demir 1998: 12).
1 9 9 2 , 1 9 9 3 v e 2 0 0 0 y ı l l a r ı n d a , h a n ı n a v l u s u n d a y a p ı l a n a r k e o l o j i k ka zı ve t e m i z -
312 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
Ahırın içinde birikmiş toprağın, 1980'li lik ç a lış m a la rı ön cesinde ve son rasınd a yapılan ö lç ü m le r , avlun un ahırd an
yılların sonlarında, iş makineleri ile kal
dırıldığı söylenmektedir. Rampa, bu
biraz daha geniş o ld u ğ u n u g ö s t e r m e k t e d ir .
temizlik işlemi şırasında oluşturulmuş
olmalıdır.
Avluda b irikm iş olan kalın top ra k tabakası, ahırın avluya bakan güney cephesini
kısmen kapatm aktadır. Ahır taçkapısı önündeki toprak, ahıra girişi kolayla ştırm a k
amacıyla kaldırılmış, avludan ahıra doğru eğim li bir rampa oluşturu lm uştur^^
Cephenin doğu ucuna yakın bir kesimde, üst sırada yerinde ka la b ilm iş iki kesme
taş bloğu, bir tonoz başlangıcına işaret etm ekte dir. Cephenin batı kesim in de de,
bir tonoz başlangıcı net olara k a lg ıla nab ilm e ktedir. Tonoz kavsinin izlenebildiği
kesme taşlar, cephenin iki yanında da aynı seviyededir. Ancak, her ikisi de doğu-
batı yönlü ton ozla rla örtülü oldukla rı anlaşılan bu m e ka nlarda n batıdakinin, doğu-
Foto. 9: in c ir Hanı. Ç apraz şahının da kinden belirgin bir şekilde daha geniş olduğu g ö rü lm e k te d ir. Bu
güney yönü nde g örünü şü. İR. B o ze r] d u rum , avlunun doğu kenarında hücrelerin , batı kenarında da çift
destekli bir revakın uzandığını d ü ş ü n d ü rm e k te d ir.
devamlı ateş yal<ılmasmı g e r e k t ir e n bir iş yap ılm ış o ld u ğ u n u g ö s te rm e k te y d i. 2» Bk. Ünal 1993: 403; Ünal 1996: 121.
Dolgu t o p ra k içinde, he r seviyede ra s tla n a n at ve öküz na lla rı ile nal çivileri, ” Bk. Ünal 1996: 124.
d e rm e ç atm a m a lz e m e ile inşa e d ilm iş bir na lb a n t atöly esini düşündürmüştü^».
1993 yılında da devam eden kazı ç a lış m a la rı sonunda, avlun un bu ke s im in d e ve
güneydoğu köşesin de, iri blok t a ş la rla m eydana g e t ir ilm i ş k uru du varlara r a s t
la nm ıştır. Avlu cephe duvarına p a r a le l ve dik d o ğ r u lt u la r d a uzanan bu d u v a rla
rın, hayvan ağılı o la ra k k u l la n ı lm a k üzere o l u ş t u r u ld u k la r ı d ü ş ü n ü lm ü ş tü r .
F G H I I
incir Hanı'nm avlusundaki kazı ve b u lu n d u ğ u fik r in i ta m o la ra k ka n ıtla m a s a bile, bu varsayım a ciddi bir destek
tem izlik çalışmaları ne yazık ki ta m a m
lanmamıştır. Kazının tamam lanm ası için
o lu ş tu rm a k ta d ır . Avlu nu n güneybatı kö şesind eki hücre ile b itiş iğ in d e k i eyvanın
Vakıflar Genel Müdürlüğü ilgililerin e yap to p la m g e n iş liği 10 m.'ye yakındır. A h ır ce ph esinin batı ucunda varlığ ınd a n söz
tığım çeşitli başvurular ne yazık ki
sonuçsuz kalm ıştır. Hanın bugünkü e ttiğ im iz ve b ir revak tonozu o la b ile ce ğ in i b e lir tt iğ im iz to no zun d e rin liğ i de, 10
karayolundan biraz içeride kalmaşı, ona
m .'n in ü ze rin d e d ir. Böylece, g iriş eyvanının batısındaki h ü c re n in kuzey d u v a rın
rıldıktan sonra tu ristik am açlarla ku lla
nımını biraz zorlaştırm aktadır. Sanırım da son bulan bir revak, avlu planını ta m a m la m a k ta d ır^ “.
bu sakınca, hanın onanmına "gelir g e tir
mesi m ümkün olmayan b iry a tın m " ola
rak bakılmasına neden olm uştur. Avlu 1992 ve 1993 yılların da g e r ç e k le ş tirile n ç a lı ş m a la r sırasında, açığa çıkarılan
nun yeniden ayağa kaldınim ası pek çok
verinin eksik olması nedeniyle mümkün avlu d uva rla rın ın iç ç e p e rle rin d e herha ng i b ir d uva r dişine r a s tla n m a m a s ı,
d e ğ ild ir Ancak, Konya yakınlarındaki
Horozlu Han'da yapıldığı gibi, avlu duvar-
yukarıda da d e ğ in d iğ im iz gibi, avlu cephesine b itişik h e rha ng i b ir m ekâ n b u lu n
lannın ve avlu içindeki mekânların madığı ş e k lin d e yoru m la nm ıştı^'. Ancak, avluda y e r alan kapalı m e k â n la rın
tem elleri bir m ikta r yükseltilerek kaybol
maları önlenebilir ve böylece avlunun d u va rla rın ın , avlu d uva rla rın a b a ğ la n m a m ış o la bilece ğ i olasılığı d ik k a tim iz d e n
planı hakkında bir fik ir edinilebilirdi. Ahır
kaçmıştı. N ite k im , 2000 yılı ç a lış m a la rı sırasında a vlunun doğu, batı ve güney
kısmında ise verişi eksik olan tek unsur,
çapraz şahın üzerindeki kubbedir. Onun k e n a rla rın a b itişik h ü c r e le re ait t e m e lle r in ortaya çıkm ası, S e lç u k lu ya p ıla rın
dışında kalan tüm eksiklikle r tam am la
nabilecek durum dadır (R.H.Ü.). da sıkça r a s tla n m a y a n b ir olguyu g ö z le r önüne s e r m iş tir . H anlarda, m e d re s e
lerde ve plan yönünden b en zer yapılarda, dış d u va rla ra b itişik kapalı m e k â n la
3' Ünal 1993: 124.
rın d uva rla rın ın , dış d u v a rla rla k a yna ştırılm a sı, yapının s a ğlam lığ ı açısından
Bu parçalardan bazılan ile taçkapının
m uhtemel profillerinin ve bezemelerin
adeta te k n ik b ir z o r u n lu lu k tu r , in c ir Hanı avlu sun da bu z o ru n lu lu ğ a u y u lm a d ı
çizim leri. yakında tamamlamayı um du ğı; avlu d u va rla rın ın inşaatının ta m a m la n a r a k , iç ve dış yü zeylerinin kesm e ta ş
ğum 2000 yılı kazı raporunda yayımlana
caktır İR.H.Ü.). larla kaplandığı ve avludaki kapalı m e k â n la rın , bu iş le m le r ta m a m la n d ık ta n
so nra inşa edildiği a n la ş ılm a k ta d ır , içteki m e k â n la rın sta tiğ in i büyük ölçüde
etkileyen bu inşa y ö n te m in in n e d e n le rin i a n la m a k g ü ç tü r. N ite k im , aşağıda
te k r a r d e ğ in e ce ğ im iz gibi, yapının o ld ukça e rke n b ir ta rih te harap olduğunu
ta h m in e ttiğ im iz a vlu s u n d a ki m e k â n la rın duva rla rı, te m e l hizasına k a d a r s ö k ü -
lerek, bu alan b ir hayvan pazarı o la ra k k u lla n ılm ış tır .
N e r e d e y s e k e s i n t is iz o l a r a k b ü t ü n O s m a n lı s u l t a n l a r ı n ı n t e m s i l e d ild iğ i bu s i k
k e l e r , s t r a t i g r a f i k b i r s ıra d a h i lin d e ele g e ç m i ş t i r . A b d ü l m e c i t ' i n s ik k e s i en ü s t
t a b a k a l a r d a . Y ıld ır ım B e ya z ıt'ın s ik k e s i ise en a l t t a b a k a l a r d a b u l u n m u ş t u r .
S i k k e le r , a v lu d a , y e r y e r 3 m e t r e y i a ş k ın t o p r a k t a b a k a s ı iç in d e b u l u n d u k l a r ı n a
g ö re , b u r a d a d o la ş a n veya b u r a d a n g e ç e n k i m s e l e r t a r a f ı n d a n d ü ş ü r ü l m ü ş
o l m a l ı d ı r l a r . A n c a k , avlu b i r y o l g ü z e r g â h ı n d a d e ğ i ld i r . H a na en y a k ın y e r l e ş i m
y e ri o la n i n c i r d e r e Köyü ise, y a k l a ş ı k 3 k m . u z a k lı k t a d ı r . K aldı ki, a v lu d a b u l u
nan s i k k e l e r i n , b u r a d a n g e lip g e ç e n k i m s e l e r t a r a f ı n d a n d ü ş ü r ü l m ü ş o l a m a y a
ca ğ ın a b i r b a ş k a k a n ıt da, ele g e ç e n iki a ltı n li r a ile batı k ö k e n l i üç g ü m ü ş p a r a
dır. Kazın ın d e v a m e t t iğ i üç s e z o n b o y u n c a , a v l u n u n y a k l a ş ı k 40 0 m ^ si k a z ı la -
b i l m i ş t i r . Bu k a d a r k ü ç ü k b i r a la n d a , bu m i k t a r d a p a r a n ın , s a d e c e g e lip g e ç e n
l e r t a r a f ı n d a n d ü ş ü r ü l m ü ş o l m a s ı olası d e ğ i ld i r . O s m a n l ı s u l t a n l a r ı n ı n b i r p r e s
tij s im g e s i o l a r a k b a s t ı r d ı k l a r ı b i lin e n a l tı n p a r a l a r , yaygın b i r ş e k i l d e t e d a v ü l
de b u lu n a n p a r a l a r d e ğ i ld i r , ik i a l tı n lir a n ı n b u r a d a d ü ş ü r ü l m ü ş o l m a s ı , bu
a la n d a , yüklü m ik ta rd a p a ra a lış v e r i ş in i g e re k tire n b i r t i c a r e t y a p ıld ığ ın ı
d ü ş ü n d ü rm e k te d ir.
$ e k il 2: in c ir Hanı. 2 0 0 0 yılında
y a p ıla n kazı s o n u ç la n ışığında
re s titü s y o n planı. IR ölöve ve
ç iz im E. D aşI
Değişik t a r ih li çok sayıda sik ke n in , s t r a t ig r a f ik ve k ro n o lo jik bir sıra dahilin de ’ Turan 1946: 487-8
ele g e ç m iş olması, hanın, inşa edildiğ i XIII. yüzyıl o rta la rın d a n , XIX. yüzyıl o r t a
larına k a d a r uzanan bir zam an d ilim i içinde, k esintis iz o la r a k bir insan t r a f i ğ i
ne sahne o ld u ğ u n u k a n ıtla m a k ta d ır. B ir ik in ti t o p ra k tab akasının he m en hem en
her seviyesinde ra s tla n a n kü ç ü k baş hayvan k e m i k le r i de bu savı d e s t e k le m e k
tedir. Yukarıda da d e ğ in d iğ im iz gibi. Yıldırım Beyazıt d ö n e m in d e n ba şlayarak,
neredeyse k es intis iz de vam eden s ik k e le rin , kazılan ala nın h e r ke s im in d e
b u lu nm ası, a vlun un o ld u k ç a erk e n b ir ta r ih te (XIV. yüzyıl ilk yarısı?) t a h rip o l d u
ğunu d ü ş ü n d ü rm e k t e d ir .
Yöre halkı, hanın kuzeydoğusundaki hafif dü zlü ğün "Pazar Ç u k u ru " adıyla anıld ı
ğını ve yaşlıların h a tırla y ab ild ik le ri bir tarih e k ad ar burada pazar ku ru ld u ğ u n u
n a kle tm e k te dir. Bu pazarın, hanın inşasından hem en sonra o luştuğ un u d ü ş ü n e
biliriz. Kervanların k onakladıkla rı y erlerde ticare tin canlandığını, k e rva ns a rayla
rın civarının kü çü k bir tic a re t m erke zi haline geldiğini kaynaklardan öğreniyoruz.
0.Turan, Karatay Hanı’nm vakfiyesinden ed inilen bilg ile re dayanarak, hanın in şa
sından sekiz yıl sonra, etrafında " 75 d ü kkân ve k ira g e tire n evler" inşa edildiğini
ifade e tm e k te d ir “ . A raştırm acı, Tokat ile Zile arasında yer alan P az a rv e Ezinepa-
z ar kasabalarının, bu ralarda m evcut hanların etrafında k uru la n pa zarlar nede
niyle bu a d la rla anıldığını, bugünkü y erleşim y e rlerin in bu pa zarlar etrafında
318 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
Bibliyografya
Erdmann 1/1961: K. Erdmann, Das Anatolische Karavansaray des 13. Jahrhunderts, Teil I, Katalog: Text,
Berlin 1961.
Erdmann 2/1961 : K.Erdmann, Das Anatolische Karavansaray des 13. Jahrhunderts, Teil I, Katalog: Abbil
dungen, Berlin 1961.
French 1998: D.French, "Roman Roads and Milestones of Asia Minor", British institute of Archaeology at
Ankara, Monograph No. 9, i, 1988.
Faroqhi 1978: S. Faroqhi, "16. Yüzyılda, Batı ve Güney Sancaklarında Belirli Aralıklarla Kurulan Pazarlar
(İçel, Hamid, Karahisar-ı Sahib, Kütahya, Aydın ve Menteşe), Türkiye iktisat Tarihi Üzerine Araştırm a
lar. Gelişme Dergisi, 1978 Özel Sayısı.
Gabriel 1934: A.Gabriel, Monuments Turcs d ’Anatolie, (Amasya, Tokat, Sivas), t.II, Paris 1934.
Köprülü 1942: M.F. Köprülü, "Jean Sauvaget'nin, Les Caravansérails Syriens du Hadjdj de Constantinople
Adlı Makalesinin Tanıtımı", Vakıflar Dergisi, sayı II, Ankara 1942.
Köymen 1975: M.A.Köymen, "Alp Arslan Zamanında K ültü r Müesseseler! I” , Selçuklu Araştırmaları Dergi
si, sayı IV, Ankara 1975.
Lanckoronski 1892: K. von Lanckoronski, Städte Pamphyliens und Pisidiens, Band II, Prag ve Wien, 1892.
Mitchell 1995: S.Mitchell, Cremna in Pisidia. An Ancient City in Peace and in War, London 1995.
Mülayim 1993: S.Mülayim, "Selçuklu Toplumunun İkonografik Hafızası", Antalya IV. Selçuklu Semineri (Bil
diriler), Antalya 1993, s. 68
Mülayim 1996: S.Mülayim, "in c ir Hanı Rumilerinde Asiyatik Bir Unsur", V. M il lfS e lç u klu Kültü r ve Medeni
yeti Semineri Bildirileri, s. 73-78.
M üller 1920: K.Müller, "Yakındoğu Kervansarayları" (Çeviren: A. 0. Öztürk, S-Uzluk), Yeni ipek Yolu (Konya
Ticaret Odası Dergisi), IV Özel sayı, Konya Aralık 2001, s. 123-166.
Sarre 1998: F.Sarre, Küçükasya Seyahati, 1895 Yazı. Selçuklu Sanatı ve Ülkenin Coğrafyası Üzerine A raş
tırmalar, (Cev.D.Colakoğlu), İstanbul 1998.
Sourdel 1969: J. Sourdel-Thomine, "Les Dates de Construction de l'Agzikara Han d'Après ses inscripti
ons", Forschungen zur Kunst Asiens ((n M em oriam Kurt Erdmann), s. 74-78
Turan 1946: G.Turan, "Selçuk Kervansarayları", Belleten, X(1946), sayı 37-40, Ankara, s. 471-496.
Ünal 1975: R. H. Ünal, Diyarbakır (li'ndeki Bazi T ü rk -isla m Anıtları Üzerine Bir inceleme, Erzurum 1975.
Ünal 1993: R. H. Ünal, "B u rd u r/B u ca k incir Ham’nda Temel Araştırmaları ve Temizlik Çalışmaları", X.
Vakıflar Haftası Kitabı, Ankara 1993, s. 399-422.
Ünal 1996: R. H. Ünal, "in c ir Hanı 1993 Çalışmaları", Sanat Tarihi Dergisi, sayı VIII, İzmir 1996, s. 117-129.
Ünal 1999: R. H. Ünal, " L ’Apport des Fouilles d ’lncir Khan à Notre Connaissance des Caravansérails Seld-
joukides" Art Turc/Turkish Art, lOè. Congrès International d’Art Turc, Genève, 1999, s. 695-705.
Yavuz 1992: A.T. Yavuz, "Anadolu Selçuklu Kervansaraylarında Mekân-işlev ilişkisi içinde Savunma ve
Barınma” , IX. Vakıf Haftası Kitabı, Ankara 1992, s. 253-284.
Yavuz 1995: A.T. Yavuz, "Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansaraylarının Tipolojisi", IV. M illfS elç u k lu Kültü r
ve Medeniyeti Semineri Bildirileri, Konya 1995, s. 183-198.
AĞZIKARA HAN
A k s a ra y -N e v ş e h ir kara y o l u ’ nun eski güzergâhı üzerinde, A k s a r a y ’a 15 km. *Prof. Dr. Ege Üniversitesi, Edebiyat
Fakültesi, Sanat Tarihi Bölümü Öğretim
uzaklıkta, adıyla an ılan köyün içeris in de, yol kenarınd ad ır. Eskiden A k sara y- Üyesi.
Nevşehir yolu köyün içinden geçerke n, 2004 yılında yapılan yeni yo lun köyün
' M. Akok-T. Özgüç. "Ağzıkara Han", Yıl
yaklaşık iki k ilo m e t r e dışına alın m ası son ucu ana yolun dışında k a lm ış tır. T a r i lık Araştırm alar Dergisi, C. I. 1965, s. 97;
E. Diez-0. Aslanapa, Türk Sanatı, İstan
hi kaynaklarda Hoca Mes’ud Ribatı adıyla da b ilin ir (Foto. 1). bul. 1955, s. 88; Niğde İl Yıllığı-1973,
Ankara, 1973, s. 124.
Yapı doğu yön ün de ki ” H ö y ü k -A s a r" diye bilinen tep enin eteğinde, do ğu-batı
yönlü hafif e ğ im li, d ü z le ş ti r ilm iş bir arazi üze rin de k u r u lm u ş t u r . Kesm e taşla
inşa e d ilm iş tir . Kare plânlı b ir avlu ve bunu n etrafına d iz ilm iş o d a la r ve re v a k
la r ile, d ik d ö rtg e n plânlı b ir kapalı m e k â n d a n meydana g e lm e k te d ir. Avlu nun
bulu nduğu bö lü m dışa doğru taşkıntılı yap ılm ış ke n, kapalı kısım d e r in le m e s in e
dik dö rtg en bir plâna s a h ip t i r v e kuze y-gü ney is tik a m e tin d e u z a n m a k ta d ır (Şek.
1) (Foto. 1).
Foto, h A ğ z ık a ra h a n -ç e v re s i ile
b irlik te ü s tte n g ö rü n ü ş ü .
m
322 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
^ ''■■ ■■■ ^ ^ m
_____ __ lifli m V-
W, *_ j’ V
» Y. Önge, Su Yapıları, s. i6 .
mıştır. M u h te m e le n bu nedenle de Sayın Yılmaz Önge 'A ğ z ık a ra h a n Çeşm esi
adıyla yayınlayıncaya ka d a r da k im s e n in d ik k a tin i ç e k m e m iş t ir . Sayın Önge bu ‘ M. Oluş Arık, "Başlangıç Devri Anado-
lu-Türk MimarrTezyinatının Karakteri".
yalak taşının yen ile n d iğ i düşüncesindedir». Malazgirt Armağanı'nından Ayrıbasım,
Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara.
1972, s. 173-177; R. H. Ünal. L'Etude Du
ileri doğru fırlayan taç kapısı an ıtsa l bir g ö r ü n ü m e s a h ip tir (Foto. 3) (Sek. 4). Portail Dans L’Arçhlteçture Pre-Otto-
man. Editions de la Faculté des Letre de
Üzeri g e o m e tr ik d e s e n le r le bezelid ir: Dıştan içe doğru üçü düz, biri m a il o lm a k l'université d’Ege No:4, İzm ir 1982, Pl.
üzere dört ku ş a kla s ü s le n m iş t ir . En dışta b u lu nan kuşa k on k ollu yıldızların LXX, fig. 162.
® 0. Aslanapa, Türk Sanatı, Anadolu Sel s ü s lü d ü r . Diğer iki gü lb ezek ise, ortası daire s e k ili b ir de senin etrafında gelişen
çuklularından Beylikler Devrinin Sonu-
nan Kadar, C. 11, İstanbul, 1973, s. 157. sekizgen m o tifle ş e k i l l e n d i r i l m i ş t i r (Foto. 5).
Taçkapının orta yerin d e k i giriş kapısı hafif sivri k e m e r li v e r ilm iş t ir , iki renkli
t a ş la r la b ir b ir in e te s te r e dişi ş e klin d e ken e tle n e n ke m e rin kilit taşı g ü n ü m ü z
de, b o z u lm u ş vaziyettedir. K e m e r adeta ç ö k e c e k m iş gibi bir g ö rü n ü m arzet-
m e k te d ir . Aynı şekild e k e m e r üzengi n o ktala rın ı meydana ge tiren t a ş la r da e r i
m eden dolayı, yakın zam a nd a yıkılacak gibi g ö rü n m e k t e d ir . K e m e rin üst t a r a
fında, taç kapının m u k a rn a s ı ba şlangıcında, kilit taşının üze rin deki sivri k e m e r
li k ü ç ü k panonun iki yan tarafında. Bursa tipi k e m e r içine alın m ış , içerisi geo-
Ağzıkara Han 325
m e trik d e s e n le r le d o lg u la n m ış b ir e r kü ç ü k gü lb ez ek g ö r ü lü r. B u n la r d a n sol
yandaki onaltı kollu yıldızdan, sağ t a r a f t a k i ise sekiz kollu yıldızdan gelişen bir
süslemeye safıip tir. Bu g ü lb e z e k le r in iki yanında da adeta m e k a r n a s b a ş la n g ı
cı izlenm ini veren, so ld a k in in içeris i z in c ir şe k illi g e o m e tr ik d e s e s e n le rle
bezenmiş, sağdaki ise s ü s le m e s iz bırakılm ış, üçgen ş e k illi b ir e r m o tifle s ü s
lenm iş tir.
S e k il 1: A ğ z ık a ra Han, re s titü s y o n
ç iz im i İM. A k o k 'd a n j
326 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
m e l e r dola nır. Kavsaranın iki tarafınd a ise m ihrabiyeyi çevre leyen, yine sekiz
k ollu yıld ızla rın m eydana g e tird iğ i g e o m e tr ik b ir s ü s le m e y e r alır. Dalıa üstte
de yan yana y e r l e ş t ir il m iş , sivri k e m e rli, içleri g e o m e tr ik d e s e n le rle süslü,
sa ğ ır k e m e r şekilli, beş tane s ü s le m e g ö r ü lü r . B unun da üzerin de, dikdö rtg en
bir çerçeve içine alın m ış , sekiz k ollu yıldızla rın etrafınd a gelişen sekizgen s ü s
l e m e le r b u lu n u r.
Taç kapının sol yanında, taç kapı ile köşe k u le le ri a ra sın da ki m esafe daha kısa
dır. Belki bu nedenle, sağ yan ta ra fta kalan b ö lü m e göre, bu alanda bir tane
çö rte n y e r a lm a k ta d ır . B urada da, sağ yandaki b ö lü m gibi h e rha ngi b ir açıklık
yoktu r.
Cephenin kapalı kısm ına ait duvarı üze rin de kare ş e k illi üç kule yer a lm a kta d ır.
Bu k u l e le r arasında, h e r biri k u le le r e daha yakın v e rilm iş , kapı yön ün de ki k u le
nin birer, iki kule arasın da sol yanda b ir tane o lm a k üzere, m a zg a l şekilli, t o p
la m üç tane pence re m e v c u ttu r. Yine h e r kule arasında, saçak seviyesinde birer
tane de çö rte n b u lu n m a k ta d ır .
Kapalı m ekâ nın doğu yönü, kare kesitli, üç tane payanda ile takviye e d ilm iş tir.
Bu payan da la rd an kuzey batı köşede n itib are n, iki kule arasında iki açıklı k m e v
cuttur. Diğer iki kule arasın da da, gü ney doğu yöndeki ku le n in sağ ve s ol ya n ın
da b ire r m a zg a l pencere g ö r ü lm e k t e d ir . Yine saçak altı hizasında, h e r payanda
arasında b ir e r ç ö rte n b u lu n m a k ta d ır . Yine yapının bu yönü de a ra z in in k o n u m u
nedeniyel d u varları yarı yeri yerine k a d a r to p ra k la d o lu d u r.
Avlulu m ekâ nın doğu yönü, ikisi kare, güneydoğu köşedeki sekizgen ş e k illi üç
payanda ile takviye e d ilm iş tir . B u n la rd a n kuzeydoğu ta r a fta k i kare ş e k illi ilk iki
payanda arasın da iki, sekizgen ş e k illi ayak ile kare ş e k illi ayak arasın da ise biri
gü n ü m ü z d e ö r ü le r e k k a p a tılm ış üç pencere b u lu n m a k ta d ır .
Yapının güney y önünde köşedeki iki sekizgen payanda arasında kare şe k illi iki
tane payanda m e v c u ttu r. P aya nd ala r arasın da hiç bir açıklık yo ktu r.
Kervansa raya avlulu m ekâ nın taç kapısı o rta sın d a ki basık k e m e rli kapısından
içeri girild iğ in d e , üzeri beşik tonoz ö r t ü lü uzunca b ir hold en kare plânlı b ir avlu
Foto. 8: A g z ık a ra h a n -k ö ş k m escit,
h a rim , m ih ra p ve tonozu.
328 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
I V4-
-«Hi
A vlu nu n güney batı köşe sin de dam a çıkışı sağlayan bir m e rd iv en mevcuttur.
Kayn akların " g ö z e tle m e kulesi m e rd iv e n i" diye tanım la dığı* bu m erd ivenin
altında da, g ü n ü m ü z d e sivri k e m e r li bir a ç ıklık la avluya açılan üstü kapalı bir
m e k â n g ö r ü l ü r (Foto. 6). Bu m e kâ n düz tavanlı bir k o r id o r h a lin de dir. K o r id o r
dan g e ç ile re k köşedeki, doğu duvarı ü z e rin deki son odaya ulaşılır. Köylülerin
"h ancın ın odası o ld u ğ u n u s ö y le d ik le ri" bu odadanın gü ney batısında, tabanda,
m u h te m e le n yeni ortaya ç ık a r tılm ış bir t a n d ır kalıntısı m e v c u ttu r. Sözkonusu
bu odanın kuzeyinde ikinci bir oda ve bunu n devam ında doğu eyvanı yer alır
(Sek. 2), Sözkonusu he r iki odanın girişi sivri k e m e r lid ir . K e m e r le r iki yandan
balık sırtı d e s e n le rle süslü b ir e r s ü tu n c e ile ta ş ın ıyo rm u ş gibi v e r ilm iş t ir .
A ğ z ık a ra H a n 329
Eyvanın sol tarafında, tek kapıyla g irild ik te n sonra fıe rb irin e ait ayrı giriş kap ı
şı b u lu nan üc tane oda m e v c u ttu r: Ana m ekâ nın giriş kapısı basık k e m e r l i d i r v e
iki yandan yivli gövdeli s ü t u n c e le r le ta ş ın ıy o rm u ş gibi v e r ilm iş t ir . K e m e r üz e n
gi n o k tala rı ise üç saçakla süslü gibi v e r ilm iş t ir . B en zer s ü s l e m e le r içteki o d a
lara açılan basık k e m e r li kap ıla rd a da g ö rü lü r .
A vlu nu n ortasında kare plânlı ve bald aken ş e k illi b ir m e s c it yer a lır (Foto. 7)
(Sek. 9). iki taçkapının a k s la rın a uyacak şekild e inşa edilen m escid k u r u lu ş açı
sından A k sa ra y Sulta n Hanı'n m m e s cid in e benzer. A nca k yapıyı taşıyan aya k la r
ara s ın da k i k e m e r sövele ri onun k a d a r süslü değild ir. Girişi kuze ydeki kapalı
m ekâ nın kapısına b a k m a k ta d ır. Mescide g ü n ü m ü z d e yarıdan fazlası e rim iş
vaziyetteki, iki yönlü taş m e rd iv e n le rle u la ş ılm a k ta d ır. M e rd iv e n le rin alt yüzü
m u k a r n a s la n a r a k gövdeye k a y n a ştırılm ıştır. Giriş kapısı d ik d ö r tg e n ş e killi bir
çerçeve içme a lın m ıştır. Çerçevenin içte kalan kısım la rı taç kapıla ra benzer
ş ekild e yatık (V) ş e k illi d e s e n le rle s ü s le n m iş t ir . Basık k e m e r li bir kapıyla da
içeri g i r ilm e k t e d i r (Foto. 7).
Foto. 9: A ğ z ık a ra Han, k ö ş k m e s c id
ve kapa tı k ıs m ın taçkapı.
330 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
kollu y ıldızla rın -iç in i d o ld u ra n k ü ç ü k g ü lb e z e k le r ve b u nların etrafına y e r l e ş t i ’ S. Ögel, Anadolu Selçukiulan'nın Taş
Tezyinatı, Türk Tarih Kurumu Yayınların
rilen ongen ş e k illi g e o m e tr ik d e s e n le r le be z e lid ir (Sek. 11). D ö rdü nc ü kuşa k ise
dan VI. Seri. s. 6. Türk Tarih Kurumu
m ail bir çerçeve h a lin d e d ir; z in c ire benzeyen d e s e n le r veya kırık h a tla rın b i r b i Basımevi, Ankara, 1966. s. 29.
$ e k il 5: A ğ z ık a ra H a n -A v lu kısm ı, $ e k it 6: A ğ z ık a ra H an a v lu k ısm ı, ta ç k a p ı
ta ç k a p ı, b ir in c i k u ş a k s ü s le m e s i. s ü s le m e s i, ik in c i k u ş a k s ü s le m e s i.
Giriş kapısı basık k e m e r lid ir . K üçük bir eyvan h a lin de k i g iriş kapısının iç t a r a
fında, le nto taşının iki yan tarafınd a bu lu nan , ta ş ta n y ap ılm ış m en g e n e yuva la
rından, d ö n e m in d e iki kanatlı ahşap b ir kapısının b u lu n d u ğ u n u d ü ş ü n m e k
m ü m k ü n d ü r . Ayrıca, yine d ö ne m in d e, kapının iki yan sövesi ü z e rin dek i o y u k la r
dan, kapının arka d a n ahşap bir s ü rg ü ile d e s te k le n d iğ i d ikk a ti ç e k m e k te d ir.
K e m e r üzengi taşla rı m u k a r n a s s ü s lü d ü r . Bugün s ü r t ü n m e nedeniyle e rim iş
vaziyetteki iki ba sam a klı bir m e rd iv e n le y ü ks e k bir sekiye u la ş ılm a k ta buradan
da yapıya g i r ilm e k te d ir .
Pencereler ¡ceriden yuvarlak kem e rlid ir (Foto. 12). Ayrıca içerisi duvarlarda,
saçak altına inşa edilm iş mazgal pencerelerle de aydınlatılmaktadır.
Günümüzde yapı içinde yanlardaki ilk sahınlar, kare şekilli beşer tane kalın
ayak tarafından taşınan beşik tonozla ötülüdür. Orta sahnın iki yanında kalan
sahınlar, duvar diplerindeki sahmlarla, orta şahnın toprağı alındığı için orta ve
yan sahınlara göre daha yüksektir. Döneminde de hu sahnın yüksek tutulduğu,
sahınları birbirinden ayıran iri ve yüksek taş bloklardan anlaşılmaktadır. Bu
sahnın diğerlerinden yüksek tutulması oturm a ve yatma yeri olarak kullanıldı
ğını akla ge tirm ek ted ir (Foto. 14). Döneminde m uhtemelen hayvanların bağlan
dığı ve taş ya da ahşaptan yapılmış yem lik le rin bulunduğunu düşündüğümüz
duvar dibindeki sahınların, giriş duvarı haricinde, yapıyı üç yönden kuşattığı S ekil 7: Ağzıkara Han, Avlu ksm ı
taçkapısı, köse sütuncesi süslemesi.
görülmektedir.
334 A nadolu S e lçu klu D önem i K e rvan sa ra yla rı
F oto. İ h A ğ z ık a ra H a n, k a p a lı
k ıs m ın ta ç k a p ısı, k ita b e .
" M. H am zakadı, "Aksaray'ın Tarihi H a n ın g ü n e y in d e , d ış a rıd a , b i r h a m a m k a lın tıs ı m e v c u t t u r " (Foto. 15). 1970
Önemi ve Turistk D u ru m la rı", Devrim .
İstanbul. 1965, s. 6; Oğuz D e m ir Tüzün, y ı lı n d a n ö n c e k a l ı n t ı l a r ü z e r in e Hacı Fevzi i s i m l i b i r ş a h ıs t a r a f ı n d a n b i r ev inşa
Aksaray'ın Vilayet Yapılm ası için 1964
e d i l m i ş t i . H a tta , bu ev y o k k e n , H. 1300 s e n e s i n d e y a p ı la n a n c a k g ü n ü m ü z d e
Yılında T. B. M. M .'ne sunulan Ö nerge
Raporu; i. H. Konyalı, Â bideleri ve K ita y ı k ı l m ı ş b u lu n a n e s k i c a m i n i n bu y a p ıd a n d e v ş ir il e n t a ş l a r l a bina e d ild iğ i k a y
beleri ile Niğde Aksaray Tarihi, C. II.
İstanbul. 1974, s. 1797; Y. Önge, A nado n a k la r d a b e l i r t i l m e k t e d i r ^ . Y ir m i s e n e ö n c e s i n e k a d a r m e v c u t o la n bu ev y ı k ı l
lu'da X II-XIII. Yüzyıl T ü rk H a m a m la rı,
dığ ın d a h a m a m o rt a y a ç ı k m ı ş t ı r . D ü z g ü n k e s m e t a ş k a p l a m l ı d u v a r l a in ş a e d i
V ak ıflar G enel M üdürlüğü Yayını, Ankara.
1995, s. 221-228. le n h a m a m g ü n e y t a r a f ı n d a , d o ğ u - b a t ı y ö n lü u z a n a n , ü z e r i b e ş ik t o n o z ö r t ü l ü ,
H a lk a r a s ın d a k i riv a y e tle rd e de h a m a m ı n s u y u n u n k ü n k le r le , b u g ü n 2 k m . k u z e y
d o ğ u s u n d a b u lu n a n , a n t ik d ö n e m k a lın tıla rın ın da y e r aldığı, " H ö y ü k - a s a r " d e n i
len t e p e n in a rd ın d a n g e t ir ild iğ i, bu k ü n k le r in o bö lg e d e b u lu n a n t a r la la r d a n g ü n ü
m ü z d e bile çıktığı s ö y l e n m e k t e d i r . Hana g e le n bu su 1970 yılla rın d a . Devlet T o p -
r a k - S u id a re s i ta r a fın d a n , be ton k a n a l l a r içine a lın a ra k , köye iç m e suyu o la r a k
Ağzıkara Han 335
S e k il 8: A ğ z ık a ra l-ian kuzey-gün ey
k e s iti ve ceph e g ö rü n ü ş ü İM.
A k o k 'd a n I
A 'A K E S İT İ
YAN CEPHE
-M U -
g e tirilm iş tir. Yine kaynaklarda ha m am ın "Se lç uklu dönem in e ait olduğu", "XIX. i. H. KonyalI, Aksaray Tarihi, C. II. s.
1797; i. H. KonyalI, Aksaray Tarihi, C. I,
yüzyıl sonu ile XX. yüzyıl başlarında t a m ir edildiğini" ifade edilm ektedir«. ■ 1080.
¿r. 3
y .\c j
L-
336 A n a do lu S e lçu klu D önem i K e rvan sa ra yla rı
® Sehriyar; "hüküm dar", Hiccet kelim esi " B u han 637 yılı Ş a b a n ayının o n u n d a A ll a h ü T e â l â ’ nın r a h m e t i n e m u h t a ç k u lu
ise "yıl" a nlam ında k u lla n ılm ış tır |i. H.
A b d u l l a h o ğ lu M e s 'u d E m i r - ü l - m ü ’ m m m ' i n (A bb asi Fla lifesi) o r t a k ç ı s ı , din ve
Konyalı, a. g. e., C. I. s. 1077).
d ü n y a n ı n y a r d ım c ı s ı , â l e m d e A l l a h ’ ın g ö lg e s i, f e t ih ba ba sı K e y k u b a t o ğ lu yüce
Ş u lta n K e y h ü s r e v ’ in h ü k ü m d a rlık g ü n le rin d e ya p ıld ı. A lla h (O’ n u n j şanını
y ü c e lt s in s a l t a n a t ı n ı te yid e t s in " .
_ o
1 - E m e r e b i in ş a - i h a z - e l - h â n i l - m ü b a r e k
2-Fİ e y y a m - i d e v l e t - i s - s u l t a n - i l - a ’z a m
3 - Ş e h r i y a r - i l - â l e m s u l t a n - ü s s e l â t in a l - e d - d ü n y â v - e d - d i n
4 -E b -ü l-fe th Keykubad ib n - i Keyhüsrev K â s im -i E m i r - i l - m ü ’m in m A ’ llâ h ü
ş â n e h ij ve eyyede s u l t a n e h û
5 - M e s ’ ud ib ni A b d u l l a h ş a b a n - i h i c c e t - i ş e m a n e ve iş r in ve s it t e m iy e
" B u m ü b a r e k h a n ın y a p ı lm a s ı n ı b ü y ü k s u l t a n , â l e m ’ in ş e h r i y a r ı “ , s u l t a n l a r ı n
s u lta n ı , din ve d ü n y a n ı n y ü c e s i, f e t ih ba ba sı, e m i r - i l - m ü m i n i n (A bb asi Flailfe-
s i ' n i n l o r t a k ç ı s ı , A ll a h ş a n ın ı ve y ü c e s a l t a n a t ı n ı m ü e y y e d k ı l s ı n - K e y h ü s r e v oğ lu
K e y k u b a d ’ ın h ü k ü m d a r l ı k g ü n l e r i n d e A b d u l l a h o ğ lu M e ş ’ ud 628 yılı Ş a b a n ın d a
e m re tti".
Ağzıkara Han 337
S e k il 9: A ğ z ık a ra l-lan -K ö ş k
M e ş c id , cephe g ö rü n ü ş ij, k e s it
ve planı.
. i.
CEPHE A /A KESİTİ
u r r
Yine, yapı içinde, g ü n ü m ü z d e m ad en i bir levha üzerin e yazılm ış b ir kitabe v a r K. Erdmann, a. g. e., p. 102; 0. Aslana
pa, Türk Sanatı, C. II, İst. 1973, s. 157; M.
dır. Kitabede ş u n la r yazılıdır: “ A k s a ra y -K a y ş e ri yolu üze rin de b u lu nan A ğzık a
Hamzakadi, Aksaray’ın Tarihi Önemi ve
rahan S e lç u k lu eşeri olup, S u l ta n h a n la r t ip in d e d ir. Han yazlık ve kışlık kışmı Turistik Durumları, s. 5; M. K. Özergin. a.
g.e., s. 152.
o lm a k üzere açık ve kapalı kısım dan m eydana g e lm e k te d ir . Kışlık kışmı I. Ala -
eddin Keykubat zam a nınd a 1232, yazlık kısmı ise 1239 yılında II. Gıyaseddin M. Akok-T. Özgüç. a. g. e., s. 97; K.
Erdmann. a. g. e., p. 102; i. H. Konyalı,
Keyh üsre v’ in h ü k ü m d a r lığ ı sırasında t a m a m l a n m ış t ı r . Hanın iki kitabesi vard ır. Aksaray Tarihi, C. I, s. 1074, 1076-1077,
M. Özergin. a. g. e., s. 152; Ö. Aslanapa,
Kışlık kısmı üze rin d e ki kitabeye göre A b d u lla h ta ra fın d a n y a p ılm ıştır".
Türk Sanatı, C. II, s. 157’de bu tarihi H.
634 İM. 12371 olarak belirtir.
“ Y. Önge, Su Yapıları, s. ¡15. Yapının h a m a m ve çe ş m e s in e ait bir kitabe m evc u t d e ğild ir. K ayn aklarda Çeş
m e n in han ile b irlik te , hanın banisi olan Hoca Mes’ud bin A bdullah tarafından,
H. 637 (M. 1239) yılında yapıldığı kab ul e d ilm e k t e d i r “ .
Hanın adıyla an ılan köyün ne zam a n k u r u ld u ğ u belli d e ğild ir. Kayn akların ifa
de sine göre, "N iğ d e 'n in M elen diz B u ca ğı'nda n gele n Hanlı Hüseyin is im li bir
şahsın m e t r u k Hoca M e s ’ ut hanı içine o tu rd u ğ u , gelip geçen yo lc u la rın hanı
ziyareti sıras ınd ak i v e r d ik le r i para ile g e ç im in i t e m in ed e rke n Manisa, K este l ve
S e k il 10: A ğ z ık a ra H a n -k a p a lı
kısım , taç k a p ı p r o f ili İR. H. Ü n a ll
340 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
“ i. H. K o n y a lI, A k s a ra y T a r ih i, C. II, s. D a ren de'de n gelen halkın han etrafına ye rle ş tiğ i ve b u gü nkıj köyün k u r u ld u ğ u "
1797.
b e lir t il m e k t e d ir “ . A ğzıka raha n köyü 1960 y ılların da 87 hane ve 600 n ü fu s lu iken,
Y. Ö nge, Su Y a p ıla n , s. 46.
2007 yılında, A k sa ra y ve Avrupa ü lk e le r in e yapılan g ö ç le r s on rasınd a 15 hane ve
S. E yice, " Iz n ik 'd e B ü y ü k H a m a m ve 100 n ü fu s lu bir köy haline g e lm iş t ir . Eskiden içinden geçen A k s a r a y - N e v ş e h ir
O s m a n lı D e v ri H a m a m la r ı H a k k ın d a B ir
D e n e m e ", İs ta n b u l Ü n iv e r s ite s i E d e b iy a t k a ra y o lu n u n bu gün köy dışına alınm asıyla ö n e m in i daha da y i t i r m i ş t i r (Foto. 1).
F a k ü lte s i T a r ih D e rg is i, İ s ta n b u l E d e b iy a t
F a k ü lte s i M a tb a a s ı, is ta n b u . E y lü l 1960,
s. 9 9 -1 2 0 . Yapı çeşm e ve h a m a m ile b irlik te külliye halin de inşa e d ilm i ş t i r (Foto. 1-2).
Y. Ö nge, A n a d o lu ’ da X II-X III. Y ü z y ıl Çeşm e ke rv a n sa ra y dışında bıra k ıla ra k, m u h te m e le n g e lip -g e ç e n le r in ya da
T ü r k H a m a m la r ı, s. 222.
hayvanların su içm esi için yap ılm ış o lm alıd ı^'^ Bug ün e k a d a r b ild iğ im iz benzer
bir başka örneği yo ktu r. H a m a m ise, Osm anlı Dönemi k lâ s ik h a m a m p l â n la r ı
na be n ze m e ye n “ , daha çok bir kerv a n sa ra y için yapılmış, an cak S e lç u k lu d ö n e
m in in e rke n k a r a k te r in i yansıtan bir h a m a m plânına sa h ip tir. Sayın Yılmaz
Önge haklı olara k, ö z e llik le "s o ğ u k lu k ve sıcaklı k m a h a lle ri için, f o n k s iy o n la r ı
nın g e r e k tird iğ i ölçü ve te rtip , henüz bu plânda g ö rü lm e d iğ i için, bu plân tipini
k lâ s ik T ü r k H a m a m la r ın ın pro tip in i XIII. yüzyılda yaşatan b ir ö rn e k " o la ra k
k a b u l e t m e k t e d ir 2’ (Foto. 15-16).
Orta Asya'da, Karahanlı, Gazneli ve Büyük Selçuklu döneminde kervansarayla i. Kuyulu, Anadolu Selçuklu Kervan
sarayları İle Orta Asya Kervansarayları
ra Ribat denilmekteydi. İpek yolu güzergâhında bulunan ve içinde ribatın güven nın Karşılaştırılmasına Yönelik Bir Dene
liğini sağlayan askerlerin de bulunduğu bu yapılar, bölgenin malzemesinden me", Sanat Tarihi Dergisi-VIII, Ege Üni
versitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları,
dolayı kerpiç veya tuğla ile inşa edilmekteydi. Kale gibi sağlam yapılardı. Zaman Bornova-İzmir, 1996, s. 51-78; Y. Sayan,
Türkmenistan'daki Mimari Eserler [XI-
içinde, adıgeçen Türk devletlerinin bölge hakimiyetini ellerinde bulundurdukla XVI. yy). Kültür Bakanlığı Yayını, Türk
rı XI-XIII. yy. içinde güvenlik ile ilgili problem kalmadığı zamanlarda ribatlar Tarih Kurumu Basımevi, 1999, s. 218-
219; Y. Sayan, "Türkmenistan'da Kara-
daha bir farklı kullanılmaya ve belki bu nedenle de inşasına başlangıçtaki kadar hanlılar’a Maledilen Mimari Eserler Hak
kında Yeni Görüşler", Uluslararası Sanat
özen gösterilmemeye başlanmıştır; Önceleri sadece bir giriş kapıları varken,
Tarihi Sempozyumu, Prof. Dr. Gönül
zamanla iki kapısı bulunan örneklere de inşa edilmiştir. Yine önceleri sadece Öney e Armağan, 10-13 Ekim 2001, Bildi
riler, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi
kare bir mekândan meydana gelen, ortasındaki bir avlu etrafında dizilen odala Sanat Tarihi Bölümü Yayını, İzmir, 2002,
rın yer aldığı bir yapı ya da üstü açık avlu etrafında gelişen dört eyvanlı ve s. 515-519.
eyvanların etrafına dizilen odalardan meydana gelirken, yine üstü açık avlulu i. Kuyulu. 'Anadolu Selçuklu Kervansa
rayları İle Orta Asya Kervansaraylarının
ama iki bölümlü veya ön taraftaki mekânın üzeri açık avlulu ve dört eyvanlı, Karşılaştırılmasına Yönelik Bir Deneme",
arkada kalan mekânı Anadolu'daki hanlar gibi, derinlemesine düzenlenen, üç Sanat Tarihi Dergisi-VIII, Ege Üniversitesi
Edebiyat Fakültesi Yayınları, Bornova-
veya daha fazla mekânlı yapılar halinde inşa edilmişlerdipo. Yine başlangıçta İzmir, 1996, s. 51-78.
konaklama ve savunma mekânı olarak kullanılan ribatlar zamanla ipek yolunun
t M. Cezar, Anadolu Öncesi Türklerde
önemini yitirmesi sonucu daha çok içinde dervişlerin barındığı, ama yine de Şehir ve Mimarlık, Türkiye İş Bankası
Yayını, İstanbul, 1977, s. 170-2U.
gelip-geçen yolcuların misafir edildiği hılvethâne (zaviye-hanikâh) şeklinde kul
lanılmaya başlamıştır^!.
Ribat-ı Hoca Mes’ud şe klin d e bahşetm ekte dir®. II. Gıyaseddin Keyhüsre v d ö n e
mi Ana do lu S e lç u k lu Devle tin in s iy a s f açıdan yıkıldığı b ir d ö n e m in e de nk g e l
m e k te d ir . Bu dö ne m de, 1243 yılında S e l ç u k l u la r Kösedağ Savaşı’nda M o ğ o lla -
ra y e n ilm iş ve devlet zor bir d u ru m a d ü ş m ü ş t ü r . Bunu ta k ip eden y ı lla r ise hem
A na do lu S e lç u k lu Devleti hem de hanın y e r aldığı A ks a ra y halkı için açlık ve
sefa le t yılları ba şla m ış tır. Aksara ylI T a rih çi Kerimüddin Mahmud-i Aksarayf nin
o yılları an la ta n Müsameretü’l-Ahbâr is im li e s e rin de bu zor g ü n l e r ve ta rih i
o la y la r ayrıntılı b ir şekild e a n la tılır^. Bugün bile h a lk arasın da, k e r v a n s a r a y ’ ın
yapıldığı za m a n d a k i kıtlık ve y o k s u llu k , "sarı s a m a n l a r yakıldı, Ağzıka raha n
yapıldı" şe k lin d e b ir ata t e k e r l e m e ş e k lin d e s ö y le n m e k te d ir.
S e k il 13: A ğ zıka ra H a n - ka p a lı
k ısım taç kapısı, m ih ra b iy e Ağzıka raha n taş m a lz e m e y le bina edildiğ i için bü tün A na do lu K erva nsa rayla rı
s üsle m e si.
gibi kale se k lin d e bir g ö r ü n ü m e sa h ip tir. N ite k im kayn aklarda , yapının belki de
Kon ya-Ka yseri yol güzergâhı üze rin de b u lu n m a s ın d a n dolayı, savaş z a m a n l a
rında o rd u la r ın burad an g e lip -g e ç tiğ i, çevrede g e rç e k le ş e n soy g u n la rd a da üs
o la r a k kulla n ıld ığı şe klin d e b ilg i le r m e v c u tt u r “ .
Yapı plân açısından A k sa ra y çevresin de b u lu nan K o n ya-A k sa ray kara yolu üze
rin de ki O bruk Hanı (XII. yy. sonu), S ulta nhanı (1229), Alay Han (II. Kılıçaslan
d ö ne m i: 1 156-1 192) ve K ayse ri-M a la ty a yolu üze rin de b u lu n a n Tuzhisarı köyü
® I. H. KonyalI, Aksaray Tarihi, C. I, s. içindeki S u l ta n h a m ’ na (1232-36) benzer. Yine, II. Gıyaseddin Keyhüsrev z a m a
1071.
nında ta m a m l a n a n B u rd u r - A n ta ly a ara sın d a ki in c ir Han (1236-46) ile A n ta ly a -
Kerfmüddin Mahm ud-i AksarayflCev. K o rk u te li arasın da kalan Kırkgöz Hanı (1236-46) ile b e n z e r lik le r gö s te rir.
M. ÖztürkI, Müsâm eretüT-Ahbâr, Türk
Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 2000, s Onla rdan ayrıla n tek yönü belki de a ra zin in veya yo lun k o n u m u n d a n dolayı g i r i
97-101, 204-206. 246-250.
şi kapalı b ö lü m ü n taç kap ısm m ın b u lu n d u ğ u cepheden değil, yan ta r a fta n v e r i l
“ I. H, Konyalı, Aksaray Tarihi. C. I, s. m e s id ir.
1072-73.
S e k il 14: A ğ z ık a ra Han h a m am ı
plânı, (Y. Ö nge'den].
Ağzıka raha n'ın avLusu ortasında b u lu nan Köşk Mescid A na do lu K e rv a n s a ra y la R. H. Ünal, a. g. e., pp. 77-78, 88-95.
F o to . 16: A ğ z ık a r a H a n , h a m a m ,
k ü lh a n , g ü n e y y ö n ü n d e n g ö r ü n ü m .
•.., ¿-..■■..-"--■r
::;'í a í >'.— î i ï ï ;
\ 'n
■'•- f.~.^ •-
fM
,
(
‘- W
,;í « H
'? :à ■■-
•
.'k•. ', İ - . i" ^ -‘
:,v ■:,:-.->v'-'^>J!>v
■■■ ■••^•■•>^'/'-,--'-V->'î^
' • •-•f--/
OBRUK HANI
Konya’nın yaklaşık 75 km. doğusunda, bugünkü Konya-Aksaray yolunda bulunan ■s. Ü. Fen-Edebiyat Fakültesi Sanat
Tarihi Bölümü, Konya.
Kızören beldesinden k km. içeride, Obruk köyü girişindedir (Foto. 1). Güzergâhta
' ibn Bibi I: UO, 232.
Selçuklu dönemine ait bir önceki mevcut eser Zazadin Hanı, sonraki eser ise Sul
tan Hanı'dır. Yapının hemen doğusunda halk arasında "obruk" denilen krater gölü 2 ibn Bibi II: 81.
bulunur. n u r a n 1993:395.
Yapının inşa tarihini gösterir herhangi bir yazılı belge mevcut değildir. Obruk
mevki 13. yüzyılda Konya-Aksaray yolunun önemli bir bölgesidir. Selçuklu tarih in
de adı sık geçen Obruk mevki ile ilgili bilgiler ibn Bibi'de geçmektedir. Alâeddin
Keykubat'ın tahta çıkmak üzere Kayseri'den Konya’ya gelişi sırasında "Obruk" ve
"Obruk Mevki" gibi adlandırılan yerde karşılanması, burada han olup olmadığı
konuşunda kesin biryargıya varmayı güçle ştirmektedir. Fakat Kösedağ savaşının
hemen sonrasında Sahip Semseddin'in Suriye'den Konya'ya dönüşü sırasında
Obruk Menzili'nde karşılanarak kendisine vezirlik fermanı verilmesi sırasında
"Obruk Menzili" ifadesinin kullanılması bu tarihlerde Obruk Hanı'nın mevcut ola
bileceğini düşündürm ektedir. 1261 yılında Baycu Noyan'ın Konya'ya hareketi sıra
sında "Obruk Hanı" ifadesinin geçmesi yapının bu tarihlerde kesin olarak var oldu
ğunu gösterir. Yapının inşa tarihi ile ilgili olarak kabul gören görüş 13. yüzyılın
n}|V \
"t ■:=ıCi
f- )/ ■
■*
V? /
r —1 p
■ P""
T =
.
ii u u
m. Ç\z\m h Obruk Hanı plan. ¡Konya
Vakıflar Bölge Müdürlüğü Arşivil.
348 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
'■■t
M?
Batı cephe özellikle bir kale şeklindeki düzenlemesiyle ilginç bir görünüm sergi
ler. Yapıda girişin bulunduğu batı cephesinin üst kısmı, bir bölümü günümüze
kadar ulaşabilen ve genellikle kale ve burçlarda gördüğümüz mazgal ve siperlik
şeklinde elemanların yerleştirilmesiyle özellikle vurgulanmış, köşelerdeki kule
lerle birlikte yapıya bir kale görünümü kazandırılmıştır [Foto. 4). Bu özelliği ile
kervansaraylarda fazla karşılaşmadığımız bir görünüm sergiler. Bunun yanı sıra
girişin bulunduğu kısım cepheden biraz öne taşırılmıştır. Ayrıca bu kanat diğer
kanatlardan farklı olarak iki katlı planlandığından girişin anıtsallığı daha da belir
ginlik kazanmıştır. Üzeri beşik tonozla örtülü giriş eyvanı cepheye göre biraz içe
riden başlatılmış, ön kısma ise eyvanın tonozundan daha yüksekte tutulan ve
r
Çizim 3: O bruk Hanı Güney Cephe.
İKonya Vakıflar Bölge Ivlüdürlüğü
r Arşivil.
köşele re yerle ştirile n b ire r sütuna o tu rtu la n sivri k e m e r yerle ştirile re k, cephe çift
ke m e rli bir g ö rü n ü m alm ıştır. S ütunla rın üzerine yerle ş tirile n s ilm e li m im a ri pa r
ç a la r başlık şeklin de kulla n ılm ıştır. Kem e rin hemen üst kısmında yan yana sıra
la nm ış ve devşirme antik pa rçalarla o l u ş t u r u lm u ş üç pencere yer alır. Girişin
bu lunduğu çıkıntının hemen güneyinde, ze m ine yakın b i r y e r d e bulu nan boşluğun
şu sis tem i ile ilgili olduğu anlaşılırsa da, boşlu ğun arkasındaki sis tem ile ilgili b il
gim iz yo k tu r (Foto. 5).
A vlu nun yan cepheleri ortasında ve köşele rinde b irer adet payanda b u lu n m a k t a
dır. Kare kesitli payandalar kesm e taş işçilik gösterir. Kapalı kısmın cepheleri ise
yalın t u tu lm u ş , bu yalınlık duvarların üst kısım larına yerle ştirile n m azgal pence
re lerle giderilm eye çalışılm ıştır (Gizim 3, Foto. 6).
Oldukça derin olan giriş eyvanından avluya geçilir. Giriş boşlu ğundan sonraki
bö lü m avluya doğru ta ş ın lm ış olduğundan, avlu tarafında daha da r tutu la n ikinci
bir eyvan o lu ş m u ş tu r. Kapalı kısma göre daha geniş bir alanı kaplayan avlunun
kuzey kanadı kısmen tah ri p olm uş, bugünkü g ö rü n ü m ü y le Kızılören Hanı'nda
olduğu gibi üzeri beşik tonozla örtü lü eyvan şeklin deki beş bölü m halinde düzen
le n m iş t ir (Foto. 7). Söz konusu b irim le rin avlu tarafındaki cepheleri tam am en
yıkıldığı için bu kanadın benzeri plan şem asına sahip olan birçok Selçuklu kervan
sarayında olduğu gibi bağımsız m ekâ n la rd a n oluşup oluşmadığını ifade etmek
ş im d ilik zordur. Fakat batı taraftaki mekânın diğer m ekânla ortak olan ve yakın
z am a nlara kadar kısmen sağ la m olara k ulaşabilen duvarının g ö rü n ü m ü buradaki
birimlerin kapalı birer mekândan çok, eyvan şeklinde yapıldığını düşündürm ekte
dir (Foto. 8). Bu bölümde yapılacak olan kazı ve temizlik çalışmaları sonucunda
ortaya çıkacak veriler çerçevesinde bu kanadın orijinal özelliklerinin belirlenebi-
leceği düşüncesindeyiz.
Avlunun güney kanadı ise beş bölümlü revak şeklinde düzenlenmiş, her bir bölü
mün üzeri kuzey güney doğrultusunda beşik tonoz ile örtü lm ü ş tü r (Foto. 9). Giriş
kanadı daha önce de belirtildiği gibi iki katlı olarak programlanmıştır. Kapalı
kısma geçit veren girişin bulunduğu cephe ise tamamen yıkılmıştır.
iki katlı olan batı kanadın zemin katında, giriş eyvanının her iki tarafında da ikişer
oda bulunmaktadır. Kuzeydekine göre daha sağlam olan güneydeki odalardan
giriş eyvanına yakın olanı diğerine göre daha küçüktür. Üzeri ise yine diğerinin
aksine doğu-batı doğrultusunda beşik tonozla örtülüdür. Odanın girişi avludan
sağlanmakta olup, batı duvarda dışarı ile bağlantılı bir adet mazgal penceresi
mevcuttur. Diğer oda ise belirgin bir dikdörtgen şema arz etmekte olup üzeri
kuzey-güney yönde beşik tonozla örtülm üştür. Girişin bitişiğindeki revağa açılan
oda aynı zamanda bir kapı vasıtasıyla diğer oda ile de bağlantılıdır. Bu odanın batı
Batı kanadın üst katı büyük ölçüde tah rip oldu ğundan, bu
bö lü m dek i bazı izleri takip e tm ek oldukça zordur. Ancak mevcut
kalıntılara göre burada dört mekânın olduğu, bunlardan güney-
dekinin, güney duvarda yer alan basit m ih ra p nişi sebebiyle
m escit olara k kullanıldığı an la ş ılm aktadır. M ihrap nişinin iki
yanında ise b irer adet k üçü k mazgal pencere bulunmaktadır.
Ayrıca batı duvarında da bir adet m azgal pencere daha bulunur.
Mescit diğer m e k â n la rd a n bağımsız olara k düzenlenmiş, bu ra
ya çıkış ise güneydeki revak içerisinden sağla nm ıştır. Üst ö rtü
sü ç ö k m ü ş olm a kla birlikte, kalan izlerden kuzey-güney yönde
beşik tonoz ile örtü lü olduğu anla şılm aktadır. Diğer üç m ekâ
nın üst ö rtü le ri ta m a m e n çökm üş, ara duvarları kısmen, kuzey
deki iki mekânın avluya bakan duvarları ise ta m a m e n yıkılmıştır
(Foto. 10). Kalan izlerden bu m ekâ nların da üzerinin beşik
tonozla ö rtüldü ğü anla şılm aktadır. Söz konusu bu üç mekân
birbiriyle bağlantılı olm alıdır. Günkü bu bölü m e geçit veren tek
bir çıkış vard ır ki, o da girişin güneyinde yer a lm a k ta d ır ve orta
daki mekâna geçit verir. Kuzeydeki mekânın kuzey duvarında iki
Obruk Hanı
353
batı duvarında ise bir adet m azgal pencere bulu nur. Köşe k u lele rin den güneyde-
kinin içi dolu, kuzeydekinin işe içi boş t u t u lm u ş olup, bitişiğindeki m ekânla bir kapı
ile bağlanmıştır.
Kapalı kısım, boyuna düzenlenen bir orta sahm ile buna dik olarak bağlanan sekiz
adet yan şahından oluşur. Yan sahınların düzenlenmesinde orta şahında yer alan
ayaklar ile beden duvarları arasında kare kesitli birer ayak yer almış, bu ayaklara
bağlanan k e m e rle r ile dönemin birçok büyük ölçekli kervansarayında olduğu gibi iki
k e m e r gözlü bir düzenlemeye g id ilm iş tir (Foto. 11). Sahınların üzeri beşik tonoz ile
ö rtü lm ü ş tü r. Fakat orta sahnın örtü sistemi ta m a m e n çökm ü ş olm akla birlikte,
günüm üze kadar ulaşabilen iki k e m e r arasında kalan bölümde, tro m p ile ilgili kalın
tılara rastlanılması buranın üzerinin kubbe ile örtülü olabileceği izlenimini verirse
de, mevcut sistemin bir kubbe ve onunla bağlantılı olarak külahı taşıyıp taşıyamaya
cağı sorusu akla g e lm e kte d ir (Foto. 12). Orta sahnın diğer bö lü m le rinin beşik tonoz
ile örtüldüğü anlaşılır. Beşik tonozun takviye kem e rle ri ayakların yüzeyi;ne yerleşti
rilen yassı devşirme sütunla ra o tu rtu lm u ş tu r. Orta sahnın doğudaki son bölümünün
yan tarafları kapatılarak eyvan şekline d ö n ü ş tü rü lm ü ş olup, bu şekliyle kervansa
raylarda alışık olmadığımız bir düzenleme g ö sterir (Foto. 13). Kapalı kısmın kuzey ve
güney duvarlarında her bir yan şahına denk gelecek şekilde büyük nişle r o lu ştu ru l
muş, her niş içerisine de birer adet mazgal pencere y erleştirilm iş tir. Aynı şekilde
doğu duvarda da mazgal pencerele r yer alır.
Yapıda bol m iktarda devşirme antik m alzeme kullanılm ış olup bunların birçoğu
Foto. 15: Obruk Hanı. Devşirm e süslem eli parçalardır. Bu parçalar yapının hem içinde hem de dışında olmak
A ntik Malzeme.
üzere farklı bölü m le rde dikkati çeker. B unla r arasında yapıda genellikle taşıyı
cı sistem olarak kullanılan ve üzerleri farklı şekilde işlenmiş yassı sütu nla r ile
duvar örgüsünde kullanılan haç işaretli parçalar, kitabeler özellikle dikkati
ç ekm e k te dir (Foto. 15).
Yapımında yoğun bir şekilde devşirme antik malzeme kullanılan yapıda, genelde
kesme taş, kaba yonu ve büyük blok taşlar dikkati çeker. Duvarlar moloz taş ve
kireç harcı kullanılarak örülmüş, söz konusu duvarlar hem dışta hem de içte daha
düzgün malzeme ile kaplanmıştır. Kaplama malzemesi olarak dış cephelerde
sıralı kaba yonu taş kullanılmış, bu malzemeler arasında devşirme parçalar da yer
almıştır, iç kısımda duvarlarda ve üst örtüde daha çok kaba yonu taş ile moloz taş
kullanılmış, kem erle r ise düzgün yonu taş ile örülmüştür. Yine benzer şekilde içe
ride, özellikle kapalı kısımda yoğun bir şekilde devşirme antik malzemeye de yer
verilmiştir.
Devam eden tahribatın her geçen gün biraz daha yok ettiği Obruk Ham'nda bir
an önce bu tahribatı engelleyecek çözüm le r üre tilm elid ir. Özellikle iç kısımda
duvarların ve destek sistem lerin in zayıflamış olması sebebiyle, kısa süre içeri
sinde büyük bir tahribatın olacağı kaçınılmaz görülm ektedir. Vakıflar Genel
Müd ürlüğü tarafından yapının rölöve, restitüsyon ve restorasyon (temizlik çalış
malarına bağlı olarak çıkacak verile r doğru ltusunda düzeltilm ek kaydıyla) pro
je le rinin hazırlanmış olması eserin kurtarılm asın a yönelik olarak atılmış
önemli bir adımdır (Çizim 4,51.
O bruk Hanı ■ 357
Bibliyografya
Demir 1986: Ataman DEMİR, ''Anadolu Selçuklu Hanları Obruk Han", ilgi, S. A5 (1986), s. 10-U.
Erdmann 1961: Kurd ERDMANN, Das Anatolische Karavansaray des 13, Jahrhunderts, l-ll, Ber
lin, 1961.
ibn Bibi 1996: ibn Bibi, El Evamirü’l- Ala'iye Fi'l-Umuri’l-Ala’iye [Selçuk Name] l-ll (Hazırlayan
Mürsel ÖZTÜRK), Ankara, 1996.
Karpuz-Baş 1999: "S. Ü. Fen-Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Tarafından Konya'da Yapı
lan Kazı ve Restorasyon Çalışmaları", Yeni ipek Yolu Konya IV, Ed. Yusuf Küçükdağ, Konya,
2001, s. 191-200.
Konyalı 1974: i. Hakkı KONYALI, Abideleri ve Kitabeleri ile Niğde Aksaray Tarihi, İstanbul, 1974.
a lm a k ta d ır (Foto. İ l. Han, ¡ç A n a d o lu 'y u Doğu ve Güneydoğu A n a do lu 'ya b a ğ la ” Bu m akalede kullanılan plan ve çizim-
yan K a y s e r i- K a h r a m a n m a r a s yolu ü z e rin de b u lu n m a k ta d ır**. Hanın b ir diğ e r lerin tam am ı Yüksek M im ar Tuğba SEVİ-
LAY tarafından çizilmiştir. Kendilerine
özelliği 13. yüzyılda k u r u la n ve u lu s la ra r a s ı f u a r n ite liğ in d e olan Yabanlu Paza- teşekkür ediyorum.
Diğer kitabe kapalı kısm ın taç kapısında, koyu re n k li bir taş ü z e rin de yer
alm aktad ır. Kitabede; O A l l a h ’tır. M ülk, da im ve baki olan A lla h 'ın d ır. En ulu
Foto. 1: K a ra ta y Hanı
360 Anadolu Selçuklu Dönenni Kervansarayları
Tarihlendirme
*Öney. 1970:85 İkincisi düz profilli üçüncüsü üzeri geçmeli örgü desenli) olarak çıkıntı yapan
kulevari payandalarla de stekle nm iş tir (Foto. U], Kervansarayın doğu cephesin
de ise avlunun kuzeydoğu köşesinde altıgen biçimli köşe kuleleri, giriş cephe
sinin köşesi ile avlu köşesi arasında kalan duvar yüzeyinde de dairesel kesitli ve
yıldız silin dir birle şim li payandalar bulunur. Avluya göre daralan kapalı bölü
mün doğu cephesinde sırayla yarım altıgen, dikdörtgen ve köşede kare biçimli
destek payandaları gö rülmektedir. Kervansarayın doğu ve batı cepheleri sim et
rik olarak dü zenlenmiştir. Kuzey cephede ise köşe payandalarının dışında
duvarın orta kısmında iki adet dikdörtgen payanda yer almaktadır. Avlu kısmı
nın doğu cephesinin güney ucuna kaydırılan kem erli açıklık ise kervansarayın
hamamının külhan bölümüdür.
Tüm cephelerde payandalar arasına gelecek şekilde birer adet çörten yerleşti
rilm iş tir. Güney cephesi batı kısmında taç kapıya yakın olan çörten Anadolu
Selçuklu m im aris in deki en ilginç ve etkileyici çörtenlerden birisidir. Bu çörte-
nin ön yüzünde o tu ru r vaziyette bir insan figürü, batı cephesinde boğa figürü,
doğu cephesinde ise diğerinden farklı olarak boğa figürünün başı cepheden
verilmiştir® (Foto. 5). Bu cephede taç kapıya daha uzak olan ikinci çörten yeleli
arslan şeklinde tasa rlanmıştır.
Avlu taç kapısının yüksekliği 12.70 ila 13.00 metre arasındadır. Genişliği ise
yaklaşık 8.00 m etred ir (Gizim 1). Gepheden dışa doğru çıkıntısı yaklaşık 2.50
m e tre d ir (Foto. 6). Taç kapı ge nişlikleri birbirinden farklı dört bordürle kuşatıl-
Karatay Hanı 365
Taçkapı kem erinin üzerinde üst kısmı dilim li alt kısmı dikdörtgen şeklinde
dü zenlenmiş kitabe bulunmaktadır. Duvar yüzeyinden ç öke rtilm iş bir alana
ye rleştirilen beyaz m erm e rden kitabe yuvasının etrafı iç içe geçm eler yaparak
dairele r oluşturan şeritlerle bezenmiş bir kuşakla çerçevelenmiştir. Taç kapı
kemerinin yüzeyi kapalı geom etrik biçim le rin oluşturduğu geometrik kompo
zisyonla süslenm iş tir. Taçkapı nişini yanlardan sınırlandıran sütuncelerin zar
tipi başlıklarından doğudakinde arslan batıdakinde güvercin kabartması yer
alm aktad ır (Foto. 7). Sütuncelerin üzerinden başlayan bord ür ise aralarına yer
yer insan, boğa vs. fig ü rle rinin de serp iştirildiğ i rumi ve palmet örgülerinden
meydan gelmiş bir bitkisel kompozisyonla bezenmiştir. Süsleme alçak kabart
ma olarak işlenm iştir. Taçkapının mukarnaslı kavsara alınlığında köşelere,
yüzeyleri geom etrik süslemeli bir rozet yerle ş tirilm iştir. Taç kapı kavsarası yedi
sıra mukarnas dizisinden oluşmaktadır. Avlu taç kapı mih rabiyeleri sekiz kollu
yıldız kompozisyonu ile sü slenmiş bordürle üç yönden çerçevelenmiş olup niş
leri dört sıra m ukarnaslı kavsaraya sahıiptir.
Avluya 13.00 metre uzunluğundaki giriş eyvanından geçilir. Giriş eyvanı batı
yanında çeşme eyvanı olarak adlandırılan bölümün kemerinin üst ve yan kısım-
Karatay Hanı 367
Giriş eyvanının batısında muhte melen yönetici odaları, L planlı bir bölüm ile
gü nümüzde türbeye d ö nü ş tü rülm ü ş eyvandan oluşan mekân yer almaktadır.
Foto. 7: Taç Kapıdan Detay
Karatay Hanı 369
M escit kapısı kuzey cephede yer a lm a k ta olup üç yönden iki b o r d ü rle k u ş a t ıl
m ıştır. Duvar yüzeyinden taş ırılan b irin ci b o rd ü rd e saç ö rg ü s ü ş e k lin d e k i g e ç
m ele rd e n oluşan g e o m e tr ik bezem e yer a lırke n, daha geniş t u t u la n ikinci b o r
dürde kırık çizgi s is te m in d e n gelişen on k ollu yıldız d ü z e n le m e le rin in y er aldı-
370 Anadolu Selçuklu Dönem i K ervansarayları
Foto. 8: Ç e şm e Eyvanından D e ta y
Hamama, mescidin doğusundaki üzeri beşik tonozla örtülü dar koridorun doğusu
na açılan sivri kemerli büyük nişin içerisindeki kapıdan geçilerek girilmektedir.
Karatay Hanı hamamı, soyunma, soğukluk, iki adet halvetten oluşan sıcaklık, su
deposu ve külhandan ibarettir. Isı kaybını önlemek için hamamın olduğu bölümün
tamamı, kervansarayın diğer hacimlerinden daha basık tu tu lm u ş tu r” .
Hamamın soyunmalığı 2.60 x 2.60 m. ölçülerinde olup üzeri de ğirmi bir tonozla
örtülm üştür. Bu bölümün aydınlatılması tonozun tepesine açılan çintemani (üç
benek) form undaki bir ışıkla sağlanmıştır.
sında, tek delikli bir m us luk yeri bulunm aktadır. Bu mekânın tahrip edilen
duvarları içerisinde 0.12 m. çapında kün k le r görülmektedir.
A -A KESİTİ
Karatay Hanı 373
resi zamanla tahrip edildiği için günümüzde kapıya d ö nü ş tü rülm ü ştür. Halvetin
güney ve batı duvarları ortalarına gelecek şekilde konan tek delikli ayna ta ş la
'2 Erdm ann. 1961: 123.
rı görü lm ektedir. Doğu duvar içerisindeki künklerden bu cephede de ayna taşı
nın olma ih timali yüksektir. Erdmann, halvetin kuzey duvarına sonradan açılan Denktas. 2000: 170.
ve kuzeydeki sivri tonozlu mekânla bağlantısını sağlayan kapıyı orijinal kabul “ Önge. 1995 :2 1 0 .
Su deposu 2.58 x 1.25 m. ölçülerinde olup, üzeri sivri bir tonozla örtülüdür.
Ancak bu tonozun kuzey köşesinin yaklaşık 0.55 m etrelik bölümünün üzeri
açıktır. Su deposunun doğusunda bulunan külhanın sivri kem erli ocak ağzının
içerisi m olozlarla dolm uştur.
Kayseri Sultan Hanı ile Karatay Hanı hamamları her iki hanın plan kompozis
yonları içerisindeki yerleri açısından benzerlik göstermektedir. Önge, her iki
hamamın taş işçiliği ve plan bakımından birbirleri ile olan benzerliklerinden
dolayı iki hanın da aynı ustala r ya da aynı m im a r tarafından yapılmış olabilece
ğini ileri sürm ektedir«. Karatay Kervansarayı'nm 1958-1962 yılları arasında
VGM tarafmdan yapılan onarımla rmda hamam da kısmen elden geçirilm iştir.
Bu onarımlarda dam örtüsünün sal taşları tam am en yenilenmiş, soğukluk,
sıcaklık halvetlerinin kilit taşları ile fenerleri değiştirilm iş tir.
’ 5 D e n k ta ş , 20 00 : 171.
kuzeyin deki Elbaşı Köyü y a kın la rın d a n çıkan su, üzeri sal taşla rıyla k ap atılm ış
su ka n a lla rıyla köye g e t ir ilm i ş t i r . Bu kanalın 4.00 m . lik kısmı çökm e ye b a ş la
m ıştır. Hem köyün hem de hanın su ihtiyacı bu k a n aldan k arşıla nm a kta dır® .
Avlunun doğu ve batı tarafları as im etrik bir düzenlemeye sahiptir. Batı tarafın
da ikişer sıra halinde toplam 12 adet yığma taş ayağa atılmış sivri kem erle rin
oluşturd uğu ve üzeri sivri tonozla örtülü bir revak düzeni yer alır. Buna karşılık
avlunun doğu tarafında üzeri sivri tonozla örtülü altı adet oda bulu nm aktadır
(Foto. 12). Bütün odalara basık kem erli kapılardan girilm e kte dir. Kuzeyden
güneye doğru ikinci kapıdan iki ayrı mekâna geçilm ektedir. Bu mekânların
hangi am a çla r için kullanıldıkları bugünkü bakiyelerden anla şılamamaktadır.
Kapalı kısma yine bir taç kapı ile girilir. Taç kapının yüksekliği 11.20 metre,
genişliği ise 7.20 metredir. Cephe duvarından dışa doğru 2.35 m etrelik bir çıkın
tı yapar (Çizim 4, Foto. 13). Taçkapı genişlikleri ve bezemeleri farklı altı b o rdü r
le çerçevelenmiştir. Taçkapıyı en dışta kuşatan dar yüzeyli bordür bezenmeden
sade bırakılmıştır, ikinci bordürün yüzeyi dairesel profilli şeritlerin ikili alt-üst
geçme yapmasıyla meydana gelmiş zencereklerle bezemelidir. Diğer ikisinden
daha geniş tutulan üçüncü bordürün yüzeyinde herhangi bir süsleme bulunmaz.
Dördüncü bordürde yarım yıldız desenleri tatbik edilmiştir. Taçkapının en geniş
bordürü olan beşinci bordürün yüzeyinde kırık çizgi sisteminden gelişen ve on
kollu yıldızlar meydana getiren ge ometrik kompozisyon görülmektedir. Yüzey
den eğimlendirilen son bordürde ise farklı büyüklükte dairesel dü ğü m le r mey
dana getiren iç bükey kesitli şeritlerin yer aldığı süsleme dikkati çeker. Taçka-
pıyı yanlardan sınırlayan sütuncelerin gövdeleri yalın bırakılmıştır. Taçkapı
kemeri üstte kırık çizgi ve kapalı formda geometrik biçimlerin meydana getirdi
ği altı kollu yıldızlarla bezenmiştir. Altta ise üsttekinden daha geniş bırakılan
yüzeye yarım yıldız desenleri oyulmuştur. Kemer köşeliğinin batı tarafındaki dai
resel rozetlerin birinin yüzeyinde sekiz, diğerinin yüzeyinde ise altı kollu yıldız
deseni işlenmiştir. Doğu taraftakilerde de aynı yıldızların farklı tarzda tatbik
edildiği gözlenir. Ortadaki rozet tamamen tahrip olmuştur.
376 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
Foto. U : K a p a lı H o l Taç
K a pısından D e tay
Genişlikleri farklı bordü rle rle çerçevelenen avlu taç kapısında, geom etrik ve
bitkisel düzenlerin yanı sıra aralara serp iştirilm iş boydan insan kabartmaları
ile hayvan başları dönemin s os yo -kültü rel eğ ilim le rini de yansıtması bakımın
dan dikkat çekicidir.
Çeşme eyvanının bezemelerinde, daha çok küresel örtü elemanı olarak taçka-
pı ve mih raplarda gördüğüm üz mukarnasın yüzeyi sınırlayan bir bordür beze
mesi olarak kullanılması ilgi çekicidir. Mukarnas nişleri arasına kabartm a ola
rak işlenen hayvan tasvirlerin in sayısının 12'den fazla olması ve 12 Hayvanlı
Türk Takvimi'nde yer alan bazı hayvanların burada yer almaması ise bu bağlan
tıları gü çleştirm ektedir. Öte yandan eyvan kemerinin avluya bakan cephesine
işlenen ve döneminin en büyük tasvirleri olan ejderlerin girişi koruyan bekçi
sembolüyle Asyatik anlayışları yaşattığı gözlenir.
Kapalı bölüm taç kapısında geom etrik bezemeli silme kuşakları ve bordürlerin
yanı sıra daha çok yüzeyi geometrik bezemeli rozet kabartm aları yer alır.
^ n
:4t
Handa bezeme açısından d ikka ti çeken b ir d iğ e r u n s u r da ç ö r t e n le r d ir . Aslan,
boğa başı gibi ö r n e k le r in yanı sıra, in s a n -b o ğ a n ın b ir lik t e ele alındığı ç a lış m a
la rın da o ldu ğu bu u y g u la m a la r üç boyutlu ta s a rım la rıy la heykel fo r m u n a y a k
laşan d e ta y la r o la r a k k a b u l e d ile b ilir.
Bibliyografya
Erdmann, Kurt, Das Anatolische Karavansaray des 13. Jahrhunderts, I, II. Berlin, 1962.
Halil Edhem (Eldemj ’’Anadolu’da İslami Kitabeler (Karatay Hanı)", Tarih-i Osmani Encümeni
Mecmuası (TOEM) No: 33, Ağustos 1331 (H.l, s. 513-523.
Öney, Gönül, "Anadolu Selçuklu Mimarisinde Boğa Kabartmaları", TTK Belleteni, XXXIV/133, Anka
ra, 1970, s. 83-120.
Sümer, Faruk, Yabanlu Pazarı [Selçuklular Devrinde Milletlerarası Büyük Bir Fuar), İstanbul,
1985.
Turan, Osman, "Selçuklu Devri Vakfiyeleri: I Semseddin Altun-Aba, Vakfiyesi ve Hayatı", Belle
ten, C.XLII, 1947, s. 197-235.
Turan, Osman, "Selçuklu Devri Vakfiyeleri: III. Celaleddin Karatay Vakıfları ve Vakfiyeleri", Bel
leten, C. XLV, Ankara. 1948, s. 17-169.
rt-
s - - Ï '. - ^ '- . S - ; î
J- 5 ;. ’ ; - í V '^ * '- ; : : t - V . -•- ■
¿ í ^ : ! -
■ : v í ( '. '^ '< . ; . •'
i;i- ", y ,j. .:
.í'íí'
«an-'i
T4i=tÿ
■ ■ ^ v 'Ä -S ,.:-.-;% í >^'• '. • i ^ t i S * ^ S S e
^ i l
"■'S <■•
' - ■!_ j .
i
-,
lí . ' ■
MS'-
'■'Í.>':' ■
-rS'r
'■ .ú i
/X c '<r.\.
•••.ít-Ss
•i'.V.••••'
EBÛ’L-MÜCAHİD YUSUF HANI
Afyon - Cay i içesi’nin Vakıflar Mahıallesi, Selçuk Sokak’ta yer alan yapı, Eylül 1982 'S ü t ç ü im a m Ünv, ilahiyat F akültesi
Ö ğ re tim Üyesi.
- Ağustos 1994 tarihlinde incelenm iştir.
’ C. H u a rt. hanın 657 H ./ 1299 M. yılında
inşâ e d ild iğ in i b e lirtm iş tir. Bkz. H u art
1978; 72,
Hanın inşâ kitabesi, kapalı kısmın taçkapısında bulunm aktadır. Kavsaranm üstün
^ E rd m a n n 1961: U 7 ; Ö zergin 1965; 148-
de yer alan 0.50 x 2.00 m. ölçülerindeki m erm er kitabe, sülüs hat ile iki satır ola U 9 ; İlte r 1969: 51; G ö n çer 1971: 292.
T ü rk iy e ’de V akıf A b id e le r ve Eski E s e rle r
rak yazılmıştır. Üç bölümden oluşan m erm er levhanın ortasına bir rozet, yanlara
1983; 159; A sla n a p a 1984: 167; S önm ez
ise kitabe işlenm iştir. Rozetin üzeri, ” m ühr-ü Süleym an” ve geom etrik m otiflerle 1989: 304.
bezenmiştir.
E m ere b i- im â re t-i h a z e 'l-h â n fÎe y y â m i's -S u ltâ n i'l-a 'z a m gıyâ su'd-dü nyâ ve'd-din
K eyhüsrev bin Kıtıç A rs la n h a lle d a 'llâ h u
D evletehu e l-'a b d u 'z -z a ff Yusuf bin Yakûb g a fa ra 'llâ h u zün ûb eh u bi-târı'h sene
seb'a ve seb 'İn s itte m i'e.
[Bu hanın yapılmasını, dünya ve dinin gelişmesine yardım eden Kılıç A rslan’m oğlu
büyük Sultan Keyhüsrev’in hükümdarlığı zamanında -A llah onun saltanatını uzun
kılsın- zayıf kul Yakub’un oğlu Yusuf -A lla h onun günahlarını affetsin- 677 H./ 1278-
79 M. senesinde emretti.]
* Ebû’l-M ü c a h id Yusuf Hanı, Konya, Han, Anadolu S e lçuklu la rı'n ın batıya uzanan önem li kervan yollarından biri olan
A k ş e h ir ve Afyon is tik â m e tin d e uzanan
Anadolu S e lçu klu kerva n yo lu n u n ü z e rin "Konya-Afyon" güzergâhı üzerindeki Afyon'un Cay ilçesi'nde yer a lı r . Çay ilçesi.
dedir. Konya'dan yola ç ıka ra k; H o rozlu
(R uz-Apal Hanı (1246-49), Dokuzun D e r
Batı Anadolu'yu Orta Anadolu'ya bağlayan önemli bir yerleşim yeridir.
bent Hanı (1210). Hacı Hafız Hanı (Yıkıl
mış), Kadın Hanı (1223), Ilgın [Sahip Ata)
Hanı (1267-68; Yıkılm ış), A rg ıt Hanı Çeşitli o n a rım la r görerek sadece kapalı kısmı günüm üze ulaşan hanın, avlu kısmı
(1201-2). A kşe hir, İshaklı (Sahip Ata)
yıkılmıştır. Günümüzde Çay Belediyesı'nin deposu olarak kullanılan hanın, avlu kıs-
Hanı (1249) ve E b û 'l-M ü ca h id Yusuf
Ham 'na ula şılır. Buradan da A fyo n ’a g id i
lir. Bkz. E rdm ann 1966: 12-13.
F o to . 2 : E b û 'l- M ü c a h id Y u s u f l-la n ı,
k u z e y ta ra fta n g ö rü n ü ş .
Ebû'l-M ücahid Yusuf Hanı 383
Ebû 'l-M üca hid Yusuf Hanı, açık ve kapalı Ç izim 3: E b ij'l-M ü c a h id Yusuf Ham.
2 3 4 5 m.
kısım ların b irle şm e s in den oluşan Anadolu k a p a lı k ıs m ın boyuna k e s iti IV.G.Ivl.l
Yapının inşâsında oldukça zengin m alzem eye yer verildiği gö rülür. Kapalı kısmın
taçkapısında iki renkli ince yonu taş; k e m e r ve ayaklarda ince yonu taş; beşik
tonoz, duvar ve payandalarda moloz taş; kubbe ve k e m e r köşe likleri ile mazgal
pe ncerele rde tuğla; inşâ kitabesinde ise m e r m e r m alzem e kulla nılm ıştır.
i A ‘ * § ^ '" 'İS İW S » W
® G ö n ç e r 1971: 294.
Hanın kapalı kısmının cephe duvarları, Anadolu Selçuklu hanlarının bir özelliği ola
» E rd m a n n 1961: 148,
Ö z e rg in 1965: 149.
rak oldukça masif tu tu lm u ş tu r. Yapının hantallığı doğu, batı ve güney cephelerinde
" ilt e r 1969: 51. duvarların üst kısmında açılan top la m beş mazgal ve sekiz payanda ile g id e r ilm e
'2 E rd m a n n 1961: 148, ye çalışılmıştır. Duvarla r dıştan uçları sivri, köprü m ah m uzu şeklinde üçgen payan
dalarla takviye edilerek, han bir kale gö rünüşünü almıştır. Yapının doğu ve batı cep
helerine ikişer, güney cephesine de dört payanda y e rle ştirilm iş tir. Kapalı kısmın
cephe duvarları, dışa hafif çıkıntı yapan kesm e taş kornişle nihayetlenm ektedir.
Hanın kapalı kısmı içten 23.00 x 23.40 m. ölç üle rin ded ir; duvar kalınlığı ise 1.30 m.
dır. Ana dolu Selçuklu m im a rfsinde önem li bir yeri olan kapalı kısmın taçkapısı,
kuzey cephenin ortasına y e rle ş tir ilm iş tir . 5.75 x 7.30 m. ölçüle rin deki taçkapı,
yarım kubbe biç im in de kavsaraya
sahiptir. Taçkapı cepheden 1.80 m.,
yukarı ise yaklaşık 0.50 m. çıkıntı
ya p m a k ta ve cep he ye oranı
1/4.7'dir. iç m ekâna 2.60 x 2.80 m.
ö lç ü le r in d e basık k e m e r li esas
giriş kapısından girilm e kte d ir.
E b û ’ l- M ü c a h i d Yusu f H a n ı'n m
kapalı kısmı, d iğ e r A n a do lu S e l
çu k lu h a n la rın a gö re f a r k lı b ir
plânda y a p ılm ış tjr. Kare ş e k l in d e
ki iç mekân, plân b a k ım ın d a n
Anadolu S e lç u k lu han m im a r fs in -
de tek ö rn e k sayılır. S im e tr i k bir
plân ş e m a s ın a s a h ip o lan iç
mekân, dö rt sıradan oluşan to p - ■
lam onaltı (16) taş payeye bo yla
masına atılm ış sivri k e m e r le r l e
kuz e y-gü ney yönünde dikine uza Foto. 7: E b û 'l-M ü c a h id Yusuf Hanı,
nan beş sahna ayrılm ıştır. Orta taçk a p ın ın doğ u nisi.
386 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
kubbe kasnağında dört, güney duvarında üç, batı ve doğu duvarlarında b irer adet
o lm a k üzere top la m dokuz pencereyle sağlanmıştır.
Bugün kapalı kısmın içinde ocak ile yolcuların ikâm et etm e le ri için yapılan s ekile r
yoktur. Bu elem anla rın , han fonksiyonunu yitirince o n a r ım la r sırasında ortadan
kaldırıldığını düşünm ekteyiz.
E bû 'l-M üca hid Yusuf Hanı’ nda kapalı kısmın plân düzenle m esin de m e r k e z fp lâ n a
doğru bir gidiş vardır. Bu handa ge rçe kle ş tirile n plân şeması. Sultan hanlarının
ilen aşamasıdır.
Süsleme
Ebû’l-M ü cahid Yusuf Hanı’ nda dikkâti çeken bezeme, kapalı kısmın taçkapısında
görü lür. Kapalı bö lü m ün iç kısmı sade o lm akla beraber, orta kısmın üzerini örten
kubbe ve kesme taştan yapılan sivri k e m e r le r in köşe likleri tuğladan örüle rek, iç
mekânın m on oton lu ğ u hafifle tilm eye çalışılmıştır. Ayrıca payelerin üst kısmı ve
ke m e rle rin üzengi taşları profilli s ilm e le rle h a re k e tle n d irilm iş tir. Foto. 10: E b û 'l-M ü c a h id Yusuf Hanı,
İKapab b ö lü m d e n g ö rü n ü ş
Id o ğ u -b a tıl.
Taçkapı
Üçgenle g e çilm iştir. IJçgenlerin üzeri, iki renkli taştan kaset şe klin de ge o m e trik
b ö lü m le re ayrılmıştır.
IJçgen geçişle rin arasında, basık kapı k e m e rin in üstünde, daire içine alınmış ve
taşa alçak kab artm a olarak işlenm iş "p ars" veya "a slan" fig ü rü yer alır. Bu f ig ü
rün benzeri EbCı’l-İMücafıid Yusuf M ed rese si’nin taçkapısına da işlenm iştir. Sola
doğru ilerleyen aslan figürü başını sertçe geriye ç evirm iş tir. Figürün üst kısmı
tahırip o lm akla be rab er vücut hatları belli olm aktadır. Kuyruk yukarı kıvrıldıktan
sonra vücuda yatay olara k uzanmakta ve sırt kısmının ortasında t e k r a r y u k a r ı kıv
rıla ra k dam arlı yarım palm et biç im in de s o n uçlanm a kta dır. Sivri kulakla rı ve açık
ağzı b e lirtilm iş olan fig ü r daire içine alınmış olup 0.34- x 0.34 m. ölçüle rin ded ir. Bu
fig ürle r, Anadolu Selçuklu Sultanı III. Gıyaseddin Keyhüsre v’in (1264-1283) a r m a
sı olarak yapılmış olabilir. Aslan çeşitli devir ve k ü ltü r le rd e daima kuvvet ve k u d
ret sem b olü olara k g ö r ü lm ü ş tü r . Büyük ih tim a lle aynı zamanda a rm a olara k da
d ü ş ü n ü lm ü ş tü r ” .
Esas giriş açıkLığının basık kemeri, "g eç m e" tekniğ inde iki renkli taştan yap ılm ış
tır. K e m e r profilli konsolla rın üzerine o tu rm a k tadır.
Kapı girişinin iki yanına s im e trik olarak 0.50 x 0.90 x 1.85 m. boyutlarında birer niş
(mihrabiye) ye rle ş tirilm iştir. Dikdörtgen çerçeve içerisine alınan n işle r üçer yüzey
li olup, istiridye kabuğu şeklinde kavsarayla son uçlanm akta dır. Köşelerinde bugün
tahrip o lm akla beraber, yuvarlak gövdeli sütu ncelerin varlığı belli olm aktadır.
Taçkapının kavsarasındaki bezem eleri aynı şekilde başka taçkapıla rda gö re m iyo
ruz. Kavsaradaki iki renkli taş süsle m e le r. M e m lû k sanatının ö ze llik le rin i yansıt
maktadır. Aynı şekilde taçkapının yan niş le rinde gö rülen istiridye yivli kavsara lar
da güneyli ö ze llikle r olara k karşımıza ç ıkm aktadır. Ayrıca taçkapının dış yüzleri
sade tu tu lm u ş t u r . Bu d u ru m Anadolu Selçuklu taçkapılarında geriye doğru bir
gidiş olarak g ö rü lü rs e de. B eylik le r dö nemi m im a rfsin in önem li öz e llikle rin den
birisi olan "taçka p ıla n n sad eleşm esi"ne zemin ha zırlamış olması bakımından d ik
kât çekicidir.
E b û 'l-M ücahid Yusuf Hanı ■ 389
Bibliyografya
Gönçer 1933: S. H. Gönçer, "Üç Türk M im a r ve Eserleri: Oğul Bey", Taşpınar Dergisi. 1/ 9 (1933),
s. 207-218.
Mayer 1956: L. A. Mayer, Islam ic A rch ite cts and Their Works, Geneve, 1956.
Erdmann 1961: K. Erdmann, Das A natolische Karavansaray des 13. Jahrhunderts, I, Berlin,
1961.
Erdmann 1966: K. Erdmann, "Selçuklu Kervansarayı", Cev. F. Tunçdağ, Önasya, 11/ U (1966), s.
12-13,21.
Huart 1978: C. Huart, M evlevfler B elde si Konya, Cev.: N. Uzel, İstanbul, 1978.
Öney 1988: G. Öney, A nadolu S elçuklu M im a ri S üslem esi ve El Sanatları, ikinci Baskı, Ankara,
1988.
Sönmez 1989: Z. Sönmez, Başlangıcından 16. Yüzyıla K adar A nadolu T ü rk-islâ m M im arisinde
Sanatçılar, Ankara, 1989.
Özkarcı 1996: M. Özkarcı, Afyon - Çay'da E bû 'l-M üca hid Yusuf Külliyesi, Ankara, 1996.
'■ ■ m
Í Î
•r .
S r-
İ '% i
--İİ
.: ......
'íí/-y-. \ .C 4iT.¿7.^
M;'?:- ■. -;
:■ri'i^ 0 2 ñ
ŞARAPSA (SERAPSU) HAN
Alanya ilçesi Konaklı beldesi s ı n ır l a n içinde ve Al a n y a - A n ta ly a devlet k a r a y o l u n u n * Ankara Üniv. DTCF Sanat Tarihi Böl.
Öğretim Üyesi
ke narında k ü ç ü k bir tepe üz e rin d e y e r alan han (Foto. 1), bazı yayınlara "Şarapsa"',
"Sarabsa"^, "Sarafşa"^ ya da "Sarafsa"^ adlarıyla geçmiştir^; b ugü n m a h a l l in d e 1 Lloyd-Rice 1989: 49.
Türkçesi: "Yüce Sultan, Ulu Sahinşah, dünyada A lla h ’ın gölgesi, Din ve D ünya’nın B in a d a ki tek s ü s le m e öğesi, tro m p la
rın o tu rd u ğ u p r o filli ko n s o lla rın a lt ken a
Yardımcısı, Fetih Babası, Keykubad oğLu K eyhüsrev” rı boyunca uzanan yarınn yıldız kesitli
g e o m e trik kom p o zisyo n la rd ır.
Taçkapı kavsarasının altında, kapalı barınak b ö lü m ü n e dahiL olunan basık k e m e r ’ 3 KonyalI 1946: 366; Lloyd -R ice 1989: 73.
li kapı açıklığı yer alır; üzengi taşları p ro filli b ire r konsol halinde d ü ze n le n m iştir^. K ita b e n in son sa tırın ın hangi sebeple
kazındığı b e lli d e ğilse de, m evcut izler,
bunda b ir kasıt a ra n a b ile ce ğ in i d ü ş ü n d ü
Bugün Lokanta ola ra k ku lla n ıla n barınak, tek bir sivri beşik tonozun ö rttü ğ ü k e sin rü yor. N ite k im 1953 yılında kitabeyi
g ö ren Lloyd da, kitab e için "so n s a tır d ik
tisiz bir m e kâ n d ır^ İFoto. 7]; tonoz, uzun k e n a rla r boyunca dış ceph ele rde belli k a tle k e s ile re k k a ld ırılm ış tır." der.
L lo yd -R ice 1989: 73.
a ra lık la rla dizilen payandalarla aynı aks üzerinde ve karşılıklı ola ra k y e r le ş tir ilm iş
düzgün kesm e taş ö rg ü lü k e m e r le r le içten de d e s te k le n m iş tir. 1946 ta rih in d e ç e k ile n foto ğ ra fın d a
k o n s o lla r g ö rü lm e z . Konyalı 1946: 363.
Binanın, yıkılmadan önce, 1926 yılında ç e k ilm iş bir fotoğrafın dan” , handan ayrı ve
kulevari m ü s tâ k il bir kütle halinde “ çok k a tlı” olarak inşa ed ilm iş olduğu g ö r ü l
m ektedir. Öyle anlaşılıyor ki, g ü nü m üze ulaşabilen ve belli ki vaktiyle zemin kat
olarak kulla n ılm ış bugünkü tonozlu kalıntının yıkılan doğu duvarında, mekâna bu
yönden giriş sağlayan dik dö rtg en bir kapı b u lu n m a k ta y Foto. 6: Ş arap sa Han - Kitabe
V ■ S :,.*.
? - - . W > -'.y
w . \ 'i^
^ ■' -■ - -'V
Foto. 7: Şarapsa Han - İç Mekân Foto. 8: Şarapsa Han - Doğu Kenarındaki Mescit
D iğer ta ra fta n , çağdaşı oLan d iğ e r İnanlarla mul<ayeşe edildiğ in de, Şarapsa “ M u kayese için bkz: E rd m an n 1961/2:
Taf. XXX.
H anı'nm , hıer ne k a d a r kendi içinde b itm iş olsa da, "sıra dışı" sa yıla bile ce k p la
P lan İçin bkz; K un duracı 2001: 4 9 0 -
nının, esasen, 13. yüzyıl m im a r i ö rn e k le r iy le f a r k lıla ş a n bir tarafının b u lu n m a
C izim A. Aynı ilişki, yine D e reb u cak'taki
dığı da s ö y le n e b ilir; ge rçekte, k e m e r ç e ş itle ri ve tonoz gibi e ğ r is e l ö r t ü le r in O rta p a y a m Hanı planı ile de k u ru la b ilir
IB kz; K u n d u racı 2001: 4 9 0 -C iz im 61.
b e lirleyici o ldu ğu bir çağda, bu yapı e le m a n la rıy la ç eş itli "m o d ü le r d ü z e n le m e
le r ya p ıla b ilm e s i im kâ nı vard ır. N ite k im , Kırkgöz Hanı'n m kuzey kanadın daki
kapalı ba rın a k b ö lü m ü n ü n planı da Şara psa Ham 'n a b e nz e r "m o d ü le r" bir
uyg ulam a o la ra k d ikk a ti ç e k iy o r“ . Diğer t a ra fta n , D e r e b u c a k -T o l Han ile Ş a ra p
sa Hanı arasın da plan be nze rliğ in i
de aşan b ir s t r ü k t ü r e l iliş ki k u r u l a
bilm es i, h e r iki hanın da aynı b â n f
ta r a fm d a n aynı m im a r a ya p tırılm ış
o ld u ğ u n u düşündürür^®. Bu bağ
lamda, Ş e lç u k lu çağında, sözgelişi,
A ltm ap a Ha nı'n m avlu yan k a n a t la
rında g ö rü le c e ğ i şekild e , d i k d ö r t
gen bir m ekâ nın, içten k e m e r le r l e
d e s t e k le n m iş ş e k ild e tek b i r t o n o z -
la ö rt ü lü o ldu ğu çeşitli ö lç e kte bina
ve/veya bina b ö lü m ü old u ğu gibi,
bu t e m e l "m o d ü le r" b irim in , k e m e r
gözle ri a ç ıla ra k ç o ğ a ltılm ış "s te -
re o tip "[e r\ de b u lu n a b ilir . Bu t ü r
u y g u la m a la rın , he rh a n g i b ir yapı
tip in e özgü o lm a d ığ ı an la şılıy o r.
Ö yle sine ki. Ş a ra p s a H a m 'n ın
Foto. 11: Ş arap sa M e s c it - iç M ekân
kapalı ba rın a k b ö lü m ü n e benzer
4-00 ■ Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
Bibliyografya
Bilgin 1985: i. Bilgin, "Selç uklular ve Beylikler Devrine Ait Yayınlanmamış Üç Kitabe", Vakıflar
Dergisi, XIX, Ankara. 1985, s. 267-270.
Erdmann 1961/1: K. Erdmann, Das A natolische Karavansaray des T3. Jahrhunderts. Erster Teil,
Katalog-Text, Berlin. 1961.
Erdmann 1961/2: K. Erdmann, Das A natolische Karavansaray des 13. Jahrhunderts. Erster Teil,
Katalog-Abbildungen, Berlin. 1961.
Riefstahi 1931: R. M. Riefstahi, Turkish A rch ite ctu re in Southw estern Anatolia. Cambridge.
1931.
Sönmez 2000: Z. Sönmez, "Anadolu Selçukluları'nda Atabeylik, Atabey Esededdin Ayaz ve 13.
Yüzyıl Mimarisine Katkıları", Em in B ilg iç Hatıra Kitabı. Haz: 0. Aslanapa-E. ihsanoğlu, İstan
bul. 2000, s. 169-177.
Foto. 1: Kervansarayın
güneydoğudan görünüşü.
404 A n ad o lu S e lç u k lu Dönenni K e rv a n s a ra y la rı
"a » 'C
G o lu . Arpaçay GÜMRÜ DİLİCAN
Susuz Akyaka,.'
E R M E N İ (S T A N
ERİVAN
Narman
Tortum
kS ^ Ğ D IR
Pasinler ( Balık G.
II,ca ^ ö p r ü k ^ v ''- . . . , . • Çilli G e çid im i
Nebi Hanı * ^ Taşlıçay
ERZURUM
- . Hamur* ' ' ' ~n 'U : "
Karayazı r
Tutak
Tekman ^ MAKLl'
, \ İ R A N
• Hints • Patnos Çaldıran 1
■TL
ÎT
J\. J \ ^
Çizim 2: İğ d ır Kervansarayı
İR. H. Ünal, işlenerel<l.
n r r îT T
I* II
! •!
' II I» •* II I t{ •' I, ' “ 7
\|i il İt ti f i n /
j;ı I I II :ı ü i lı
^ ‘j <1 II l| 1* I| •i n
/ >' Ji İl İt İl İl İl .
L i L j i J — a! İL-JL »i
Ji
ii K
V V V — v;
Foto. 3: B a tı c e p h e d e k i takviye
p a y a n d a la r
Şerafeddin Ejder Kervansarayı 407
Ho lün s o lu n d a k i oda, sağ da ki ile aynı ö lç ü le re sahip, an cak örtü bakım ından
f a r k lılık g ö s t e r m e k t e d ir . Giriş h o lü n ü n üst ö rtü s ü y le b e n z e rlik gö ste re n s o ld a
ki (güneydoğu) hücreyi örte n m a n a s t ı r tonozu, m u h te li f ş e k ille r d e k e s ilm iş r e n
kli t a ş la r d a n meydana g e lm iş t ir . K e m e r b a ş la ngıçla rı ise b ir e r m u k a r n a s ş e r i
di ile d e ğ e r le n d ir ilm iş , bu da iç m ek a n d a h a re k e tliliğ i sağ la m ış tır. O rtadaki kilit
taşı s ö k ü lü p - t a k ı la b ile n b ir d ü ze n le m e g ö s te rir. Her iki odanın iç e ris in d e doğu
duvarda y e r alan, ü z e r le ri z arif yu va rla k parçalı k e m e r c ik le r le sü s lü nişle rin,
k a n d illik o la b ile c e k le r i a n la ş ılm a k t a d ı r (Foto. 7).
Foto. 5: G iriş h o lü n ü n s o lu n d a k i
Giriş h o lü n ü n batı duvarı o rta s ın d a k i 2.20 m. h ü ç re n in ü s t ö rtü s ü .
F o to . Ó: T e ra s a a ç ıla n k a p ı ve
t e r a s ın d u r u m u .
uzun beşik to n o z la rla , dıştan ise iki yana hafifçe e ğ im li bir çatı ile ö rtü lü o ld u
ğu a n la ş ılm a k ta d ır. Payeler b ir b ir le r in e sivri k e m e r le r le b a ğ la n m ış la rd ır. N e f
Issız Han ve plan özellikleri konusunda leri ö rte n beşik to n o zla r, içten se kize rd e n 24 k e m e rle takviye e d ilm iş tir . Orta
bkz. E, H. Ayverdi, Osmanlı Mimarisinin nefin k e m e r le r in in başlangıç kısım ları b ir e r m u k a rn a s şeridi ile s ü s lü d ü r.
İlk Devri, İstanbul 1966, s. 526-530.;
O,Aslanapa, v.d.. Yüzyıllar Boyunca Türk
Sanatı (14. Yüzyıl), İstanbul 1977., U. Sce-
Ö zellikle yaz aylarında çevrenin sıcaklığına rağ m e n , kışları hayli soğuk geçen
ratto " An Early Ottoman Han Near Lake
Apolyont", Atti del Secondo Congresso K e rvansaray'ın, U lu b a t'ta k i Issız Han (1394-) gibi Osm anlı kervansarayı planına
Internationale di Arte Turco, Venezia
1963, s. 221-234.; G. Goodwin, A History b e n zerliğ i d ik k a t çekicidir.'® Bu nedenle başta bu ke rva nsa ra y o lm a k la b irlik te
of Ottoman Architecture, London 1971, p.
yöredeki b irç o k kerva nsa ra yda avlu b ö lü m ü n e yer v e r ilm e m iş tir . Buna y ö re d e
87-88.; Türkiye'da Vakıf Abideler ve Eski
Eserler, IV, Ankara 1986, s. 385. ki S e lç u k lu d ö n e m in e b ağlanan E r z u ru m - A ş k a le ya kın la rın d a k i H a cıb e kir Ker-
R. H. ÜnaL " Erzurum ili Dahilindeki v a n sa ra y ı’ ni'i (XIII], E r z u ru m - H o r a s a n a ra sınd a k i K ö prü köy K e rva n sa ra yı’ nı”
İslami Devir Anıtları Üzerine Bir incele (XIV. yy.j, A şka le y a kınla rın d a, O sm anlı d ö n e m in d e y a p tırılm ış Karasu (Aşveyis-
me", Atatürk Üniversitesi, Edebiyat
Fakültesi, Araştırma Dergisi, S. 6, Erzu han) Hani'® (XVII. yyI’ nı da k a tm a k m ü m k ü n d ü r .
rum 1973, s. 116. vd.
” H. Gündoğdu, "Köprüköy Hanı", Güzel 2006 yaz sezonunda İğdır Kervansarayı’nm iç kısım ları, Kars Müze M üd ürlüğ ü'nce
Sanatlar Enstitüsü Dergisi, S. 4, Erzurum
1998, s. 79-90.; Ay. mlf., " Geçmişten te m iz le n e re k m evcut d u ru m ortaya çıkarılm ıştır. Ahır kısmında sağ ve sol nefi
Günümüze Erzurum ve Çevresindeki
meydana getiren payelerle bu payeleri b irleş tiren k e m e rle rin alt kısmında, yerden
Tarihi Kalıntılar," Sehr-i Mübarek Erzu
rum, Ankara 1988, s. 204. 35-40 cm. kadar yükseklikte, boylu boyunca iki seki ortaya ç ık a rılm ış tır (Foto. 10).
H. Gündoğdu, " Aşkale Yakınlarında Bu sekilerin, payelerin iki yanma da ta şırılm ış yolcuların yatm alarına mahsus
Karası (Aşveyishan) Hanı", Vakflar Dergi şekilde düze nlen m iş olm aları, dikkat çekicidir. Hayvanların ise kuzey ve güney
si, XXII, Ankara 1991, s. 289-300.; Ay.
mlf-, ” Geçmişten Günümüze Erzurum ve duvar diplerine bağlanarak soğuk havalarda onların ısısından yararlanm ayı esas
Çevresindeki Tarihi Kalıntılar" Şehri
Mübarek Erzurum, Ankara 1988, s. 205.
alan bir düzenlemeye sahip olduğu anlaşılm a ktad ır. Bu se kile r yine üç nefli bir
düzenlemeye sahip olan Ulubat yakınlarındaki Issız Han'da (1394) orta nef boyun
” Bkz. 15 numaralı dipnotta gösterilen
yerlerde. ca uzuyor, ayrıca tu ğla bacalı iki ocakla da içerinin ısıtılması sağlanıyordu.'’ Ben
zeri bir uygulama, Aşkale yakınlarındaki Karasu H am'nda,“ dış duvar diplerindeki
™ Bkz. 18 numaralı dipnotta gösterilen
yerlerde. se k ile r üzerinde çok sayıda ve sıralı biçimde açılmış ocaklarda da görülm ekte dir.
Serafeddin Ejder Kervansarayı 409
s. ö g e l, A n ad o lu S e lç u k lu la rın ın Taş
Kerva nsa ray d u v a r la r ı n d a - m a z g a l tıjr ü de oLsa-hiçbir açıklığa y er v e r i lm e m i ş
T ezyin atı, A n k a ra 1966,; M. O lu ş A rık "
oluşu, yöreye çok k a r yağm asıyla izah e d ile b ilir. Olasılıkla A hır'ın içerisi, giriş in B a ş la n g ıç D e v ri A n a d o lu - T ü rk M im a riş i
T e z y in a tın ın K a r a k te r i" , M a la zg irt A rm a
sağ ve s o lu n d a k i od alarda olduğu gibi, ge niş orta netin tonoz ö rtü s ü üzerin de ğan ı, A n k a r a 1972 s. 173-1 7 7 ,; R.H. Ünal,
O s m a n lı Öncesi A n a d o lu -T ü rk M im a ri
açılm ış aydınlık m e n fe z le rin d e n ışık alıyordu.
sin d e T a ç k a p ıla r, İz m ir 1982.
Foto. 7: Yan h ü c re le rd e k i
k a n d illik le rd e n b iri.
410 A n a d o lu S e lç u k lu D ö n e m i K e rv a n s a ra y la rı
Taç kapının içe bakan yüzü, düz ve sade olup alınlık da oldukça yalındır (Foto. 12).
H olün iki yanındaki o d a la rda n sağda olanı (kuzeyi, o rta da n b ir k e m e rle ikiye H. Gündoğdu. Doğubayazıt ishak Paşa
Sarayı, Ankara 1991.; Y. Bingöl, ishak
a yrılm ış beşik tonoz ö rtü y le daha sade b ir g ö r ü n ü m e s a h ip tir. Burası ola sılıkla Pasa Sarayı, Ankara 1998. Bu konuda
pek çok yayın vardır. Burada başlıca iki
hancı odası idi. A n cak s o ld aki oda, k ö ş e le rd e n ve k e n a r o rta la rın d a n gelen haç- esere işaret edinmekle yetinilmiştir.
vari d ü z e n le m e li b ir m a n a s tır tonozu ile ö r tü lü d ü r . Haçvari d ü z e n le m e li ta v a n
Ani yapılarının Selçuklu dönemine ait
da hacın d ö rt k o lu n u n o lu ş tu rd u ğ u köşe b o ş lu k la rın d a d ö rt adet, altı ko llu y ıl olanlarında özellikle tavanlarda benzer
uygulamalar görülür.
dızdan o luşan k ilit taşına y e r v e r ilm iş tir . B u n la rd a n ikisi ç ö km ü ş, ikisi yerinde
d u r m a k ta d ır . Aslında bu ta ş la rın yaz s ıca klarınd a açılıp ka p a tıla b ile n ve iç e r i “ Bu cami 2007 yılında Kültür Bakanlı-
ğı'nca restorasyon programına alınmış
nin a y dın latılm a sını ve h ava la nd ırılm a sın ı sağlayan seyyar k a p a k la r olduğu olup Selçukluların Aniyi fetihlerinden
sonra ortaya koydukları eserlerdendir
a n la ş ılm a k ta d ır. B u n la rın b e n z e rle rin e , buraya yakın b ir y ö r e olm ası nedeniyle, Bkz. H. Gündoğdu, "Kültürlerin Buluştu
Doğubayazıt ishak Paşa Sarayı^^ ve Ani “ yapılarında da rastla m a kta yız. ğu Bir Ortaçağ Şehri: Ani,“, Güzel Sanat
lar Enstitüsü Dergisi, S.17, Erzurum
2006, s. 51 -84.; Ay. Mlf,, " Ani Ören
Yerindeki Kültür Varlıkları," Kars Beyaz
D oğubeyazıt'taki ishak Paşa Sarayı'nm (1784) e n d e ru n kısm ının tavanı kendi Uykusuz Uzakta [adlı kitapta], İstanbul
içinde dokuz b ö lü m lü olup, k ilit ta ş la n r e n k li ve s ü s le m e li u n s u rla rd a n o lu ş 2006, s. 229-274.; M.F. Kırzioğlu, Ani
Şehri Tarihi, Ankara 1982, s. 55. IKonu
m u ş tu r. Keza aynı Saray'ın m u tfa k kısmı da o rta d a k i fe ne ri taşıyan haçvari ile ilgili yerli yabancı pek çok kaynakta
bilgi bulmak mümkündür].
d ü z e n le n m iş m a n a s tır tonozu b iç im in d e k i a lt yapıya d aya n m a kta d ır. Öte y a n
dan A n i'd e k i XI. yüzyıl sonuna ta rih ie n e n M a n u ç e h r C a m ii“ son c e m a a t yeri ve
iç m ekânını ö rte n to n o z la rd a da çok iri, re n k li ta ş la rın meydana g etirdiğ i k ilit
ta şlarınd a , b en ze r ö z e llik le r g ö r ü lü r.
B u nla rın dışında g e re k g iriş m ekanında, g ere kse a h ır b ö lü m ü n d e n e tle ri sta tik
b akım dan ayakta tu ta n k e m e r b aşlan gıçla rınd a , m u k a rn a s la başlayan k o n s o l
la r d ik k a t ç e k ic id ir (Foto. 10).
Kervansaray'ın tü m ü n d e gri ren kte, düzgün, k e sm e küfeki taşı ku lla nılm ıştı^-
içten ve dıştan ka p la m a o la ra k k u lla n ıla n taş a ra la rın d a ise, m oloz taş harçlı
Foto. 10: T e m iz le m e e s n a s ın d a
o rta y a ç ık a n s e k ile n
R .H . Ü n a l, a .g .m ., s . U - 1 5 B u y r u k , d o lg u y a y e r v e r i l m i ş t i r . Bu m a l z e m e ve in şa şel<linin y ö r e d e en ç o k k u l la n ı ld ı ğ ı
A .g .e ., s. 23 4.
y a p ı la r , yin e A n i 'd e y o ğ u n l a ş m a k t a d ı r .
H. G ü n d o ğ d u , " K ö p r ü k ö y H a m " , 7 9 - 9 0 .
XIII. ve XIV. y ü z y ı ll a r d a ç o k a k t i f o l d u ğ u a n la ş ı l a n bu g ü z e r g a h ı n , D o ğ u b a y a -
z ı t't a n s o n r a İğ d ır'a u ğ r a m a d a n K e r v a n s a r a y 'a , o r a d a n da A r a s kıyısını iz le y e
r e k K a ğ ı z m a n 'a , K a r a k u r t ' a , H o r a s a n 'a ve E r z u r u m ' a b a ğ la n a n a l t e r n a t i f yol
o ld u ğ u k a n a a t i n d e y iz (Ç izim 1).
Şerafeddin Ejder Kervansarayı 413
Sonuç o la ra k XIII. yüzyıl o r ta la rın d a , ipek Yolu tra fiğ in in daha canlı olduğu
d ö n e m le r d e yaptırıld ığı anla şılan S e ra fettin Ejd er Kervansarayı, m ü k e m m e l
m im a r is iy le d ikk a t çeken b ir e s e r olup, Doğubayazıt - Ağrı - E r z u r u m g ü z e r g a
hının kuzeyinde, Doğubayazıt - Çilli Geçidi - Köro ğlu Kalesi - Kağızm an - Kara-
™ Bu K ale A ra s ’ın g eçtiği d a r b ir vadide
k u rt - Hora san - E r z u r u m güzergahını o lu ş tu ra n a l te r n a tif yolun üze rin de inşa çevreye h akim b ir n o ktada ve K ervan sa-
Bibliyografya
Arık, M. 0., "Başlangıç Devri Anadolu-Türk Mimarisi Tezyinatının Karakteri", Malazgirt Armağa
nı, Ankara 1972, s.173-177.
Arık, M. 0., Anadolu Selçuklularında Erken Devir Mimari Tezyinatı, Ankara Üniversitesi, D.T.C.F.,
Basılmamış Doçentlik Tezi, Ankara 1966.
Aslanapa, ,CLr-"£).rtaçağ'da Türklerin Bir Sosyal Yardım Müessesesi: Kervansaraylar” , Türk Kül
türü, S. 5, Mart 1963, s. 26-30.
Aslanapa, O.-v.d., Yüzyıllar Boyunca Türk Sanatı (14.. Yüzyıl), İstanbul 1977.
Barkan, Ö.L., "Osmanlı İmparatorluğu’nda Bir İskan ve Kolonizasyon Metodu Olarak Vakıflar ve
Temlikler", Vakıflar Dergisi, II, Ankara 1942, s. 279-386.
Erdmann, K.-Erdmann, H., Das Anatolische Karavansaya des XIII. Jahrhunderts, C.l - II, Berlin
1962.
Esin, E., "Burkan ve Mani Dinleri Çevresinde Türk Sanatı (Doğu Türkistan ve Kansu'daj", Isla-
miyetten Önce Türk Kültür Tarihi, C.ll, Kısım la, İstanbul 1972.
Geyikoğlu, H., Selçuklulardan Safevilere Sa’d Çukuru, Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Ens
titüsü, Basılmamış Doktora Tezi, Erzurum 1998.
Clavijo, Ruj Gonzales de. Embassy to Tamerlane, (Cev. G.L.Strange], London 1928.
Gündoğdu, H., "Ani Ören Yerindeki Kültür Varlıkları", Kars Beyaz Uykusuz Uzakta (adlı kitapta),
İstanbul 2006, s. 229-274.
Gündoğdu, H., "Aşkale Yakınlarında Karasu (Aşveyishan) Ham", Vakıflar Dergisi, XXII, Ankara
1991, s. 289-300.
Gündoğdu, H., "Geçmişten Günümüze Erzurum ve Çevresindeki Tarihi Kalıntılar", Sehr-i Müba
rek Erzurum [adlı kitapta], Ankara 1988, s. 137-240.
Gündoğdu, H., "Köprüköy Hanı", Güzel Sanatlar Enstitüsü Dergisi, S.4, Erzurum 1998, s. 79-90.
Gündoğdu, H., "Kültürlerin Buluştuğu Bir Ortaçağ Şehri : Ani", Güzel Sanatlar Enstitüsü Dergi
si, S. 17, Erzurum 2006, s. 51-84.
Heyd, W., Historie du Commerce du Levant au Moyen Age, C.ll, Amsterdam 1959.
Ş erafeddin E jder Kervansarayı ■ 4-15
Kiepert, M., Etude sur l'ltin eraire de l'Asie Decidentale de Pegolotti", Historie Cl der Berline r
Akad, 1881.
Konukçu, E., "Aras Boyunda Bir Ortaçağ Şehri: Sürmeli", T ürklü k Araştırmaları Dergisi (Prof.
Dr. Coşkun A lp te kin ’e Armağan), S. 12, İstanbul 2002, s. 187-193.
Özergin, M. K., "Anadolu Selçuklu Kervansarayları’', Tarih Dergisi, S. 20, İstanbul 1965, s. U l -
170.
Sceratto, U., ”An Early Ottoman Han Near Lake Apolyont” , Atti del Secondo Congresso Interna
tionale di Arte Turco, Venezia 1963, s. 221-234.
Ünal, R. H., ’’Erzurum ili Dahilindeki islami Devir Anıtları Üzerine Bir inceleme", Atatürk Üniver
sitesi, Edebiyat Fakültesi, Araştırma Dergisi, S. 6., Erzurum 1973, s. 116.
Ünal, R. H., Osmanlı Öncesi Anadolu -Türk Mimarisinde Taçkapılar, İzmir 1982.
lE ? « T -M .
. t il
. ¿>'1í ^
■'fe'
«*'A yw-^"^¿l
. .\W ■■äAf4
*'. 1-.
«
í ï 'f l
p«
,J
^ *' r § # „ _ L Í ,
'1I' h j.
!*«<
"'J.» > '£ *
i;W
■* ^-V-î
» Ä S S S ä SS^
e v d ir HAN
Antalya'nın 18 km. kuzey batısında, A n t a ly a - B u r d u r yolu üze rin d e d ir. A n t a l ‘ S e lç u k Ü niv e rs ite s i, F e n -E d e b iy a t
F a k ü lte s i, S a n a t T a rih i B öl. Ö ğ re tim
ya'dan çıkışta ilk m enzil, ilk d u ra k tır. A n t a ly a - B u r d u r K a ra y o lu 'n d a n yaklaşık Ü yesi, Konya.
olarak iki km. k a d a r iç e ride dir. K ie p e rt'in ha rit asınd a yapının is m in in yanında
' K ie p e rt 1 9 0 2 -1 9 0 6 .
Ebria Han is m i de y a z ılm ış tır (H). Yine aynı haritada, Evdir ve Kırkgöz hanlarını
2 T e x ie r 2002: 427.
bir b irle r in e ba ğlayan ta rih i bir yol güzergâhı da iş le n m iş tir . Evdir Han'dan bir
3 D e m ir 1988:15.
sonraki han o la r a k Kırkgöz Han g e lm e k te , bu handan sonra ise T c h ib u k Hanı
olarak K ie p e rt'd e geçen ancak g ü n ü m ü z e g e lm e m iş başka bir han daha b u lu n ‘ A n o n im , 1983: 580.
Kiepert'in haritasında hanın arkasındaki dağın adı Gülik Dağı'd ır. Texier bölgenin ‘ M itc h e ll 1993: 196.
tarihi ve coğrafyasını anla tırken handan Gülik Han olarak da bahseder. Ayrıca
Evdir Han'ın T erm eso s kentinde kuru ld u ğ u n u ve bir kervansaray ile sarnıçtan
başka bir şey bulunmadığını da a n la tm ı ş t ır . Texier'in de bahsettiği bu yapı, hanın
hemen girişi yakınında bulunuyordu^. Bazı ara ştırm a la rd a bu yapıdan ha m am o la
rak bahsedilir*. Gün ümüzde üzeri ta m a m e n bitkile rle kap anmıştır. (Foto. 2)
H a rita h E v d ir H anı ve
Foto. 1: E v d ir H anı G üney ve D ogu C e p h e s in in G örü nüşü. Ç e v re s in in H a rita s ı (R .K İe p e rtl
Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
420
1940 yılında taç kapısı üzerinde bulunan kitabe, Fikri Erten tarafından yayınlanmış
’ Erten 1940: 76
t ır . Kitabe daha sonra yerinden sökülerek Yeşil Bayır Köyü’nde bir okulun bahçesine
® E rd m an n . 19Ó1: 178
g ö tü rü lm ü ş tü r“. Fikri Erten tarafından okunup yayınlanan kitabenin, bazı bölümleri
okunamamıştır. Kitabeden yapının Sultan izzeddin Keykavus’un saltanatı zamanında
H. 608-616 M. 121 1-1220 yılları arasında yapıldığı anlaşılmaktadır. Kitabede geçen 1
rakamı (aşere) 10 olarak okunur. Sultanın hüküm sürdüğü tarih le r dikkate alındığın
da, yapının H. 610-H. 616 yılları arasında yapılmış olabileceği ortaya çıkar. Bu d u ru m
da yapı, lvl. 1215-1219 yılları arasında yaptırılmış olmalıdır.
Evdir Han 421
'E r t e n 19A0: 76
Yapının g ü n ü m ü z d e kitabesi kayıptır. F. Erten ta ra fın d a n o k u na n kitabe yayın
lanm ıştır’ .
F o to . 4 : E v d ir l-la n ı T a ç K a p ıs ı
Kimi yerlerde duvar içlerinden çıkan bitk ile r yapının bütün duvarlarını kap la
mıştır.
Taç kapı hanın en gö sterişli bölümün ü olu şturu r. (Foto. A] Taç kapının üst kıs
mında dikdörtg en çerçevesinin köşeleri, duvar ör güsün ün yıkılması sebebiyle
kU Anadolu Selçuklu Dönenni Kervansarayları
K ervans ar ay' ın doğu cep he si g ü n ü m ü z d e bü yük or anda yıkılm ış tı r. Cephede '5 S p ra tt, F ob es, 1857 I: 226, E rte n 1941
be lirli bir sıra d â h ilin d e y e r l e ş t i r i l m i ş üç payanda sıra la nır . Pay an dala rdan 76
£ t
Gün eydeki taç kap ıdan g e ç ild ik te n sonra d ö rt t a r a fta n re v a k la rla çevrili avluya
g ir ilir. (Foto. 11] R e va k la r g ü n ü m ü z d e büyük oranda t a h rip o lm u ş t u r . Avlunun
giriş kanadı olan güney ta ra fın d a revak ayakla rı ve k e m e r l e r iz le n e b ilir. (Foto.
12) A n c a k d iğ e r k a n a tla rd a revak ayakla rı büyük oranda yık ılm ış tır. Güney
kan atta avlu ta r a fın d a k i birin c i sırada y e r alan aya kla rdan , üç tanesi yıkıktır.
Doğu kanatta, kuzey ve güney k öşedeki k e m e r ayakla rı dışında, avlu ta ra fın d a
ki ayak ve k e m e r sırası t a m a m e n yık ılm ışke n , d u va r ta ra fın d a k i ayak ve k e m e r
le r s a ğ la m d ır. Kuzey kanat, doğu köşedeki b irin ci ve ikinci k e m e r ile ayak sıra
ları dışında ta m a m e n yıkıntı ş e k lin d e d ir . (Foto. 13) Bu kanatta, dış duvarların
sad ece t e m e l izleri s e ç ile b ilm e k t e d ir . Batı kanadında, duvara yakın k e m e r ve
ayak sırasınd an sa dece güney ta ra f t a k i iki ayak ve k e m e r sırası g ü nü m üze
g e le b ilm iş t ir . [Foto. U ) Bu kan atta dış du varın sadece eyvandan so n ra k i güney
b ö lü m ü m e v c u ttu r.
Avluya açılan dö rt eyvanlı m e rke z i m e kâ n plan tip in d e inşa ed ilen yapının eyvan
d u v a rla rın d a n güneydeki t a m a m e n , batıd aki ise kısm en yıkıktır. (Plan 3) En
s a ğ la m eyvan güneydeki g iriş eyvanı ile doğuda olanıdır. (Foto. 15-16] Güneyde
ki eyvan, revak k e m e r in in hafifçe g e n iş le t ilm e s i s u re tiy le yapılm ış tır. Kuze yde
Evdir Han 427
E rd m a n n , 1961: 176
ki eyvan ise tannamen yık ılm ıştır. E rdm a nn , bu ra d a ki eyvanın g ir iş eyvanı gibi
” E rd m a n , 1961: 176, D e m ir, 1988: 15.
revaklı o la r a k yapıldığını ileri sürer'*. A nca k eyvanın bu şekild e yapıldığını g ö s
teren he rh a n g i bir iz yoktu r.
Avlu d ö rt ta r a fta n iki sıra revak ile ç e v r i lm iş t ir . [Foto. 17) R e vakla r sivri beşik
to n ozla rla avluya d o ğru y ö n le n d i r ilm i ş t i r . Fler b ir ayak, dış du vara p a ra le l bir
biçim de sivri k e m e r le r l e tonoz seviyesinde b irb irin e b a ğ la n m ış ke n , avluya
doğru yönelen to n o z la rla aynı d o ğ r u ltu d a da a y a k la r daha a lç a k b ir seviyede
birb irin e bağlıdır. Böylece avluyu d ö rt b ir t a r a fta n çeviren revak ayakları, yatay
ve dikeyde b i r b ir le r in e bağlı b ir şekle g e t ir ilm i ş t i r .
Foto. 12: E vd ir Hanı A v lu n u n D o gu Kanadı. Foto. 13: E v d ir H anı A v lu n u n G üney D oğu Köşesi.
Yapıda en çok d ik k a ti çeken b ö lü m , doğu kan atta payandanın içinde yer alan
k ü ç ü k h o ld ü r. (Foto. 18) D öşem e ta ş la rı bir biri üzerin e çap raz bir biçim d e y e r
l e ş t i r ilm i ş ve a ltta dışarıya d o ğru b ir k an al a ç ılm ış tır. Bura şı kü ç ü k bir tuvale t
şe k lin d e d ü z e n le n m iş t ir , S e lç u k lu m im a r is in d e çok az ra s tla n a n bir tuvale t
örn eğ i olm ası b a kım ın dan ö n e m lid ir .
K e r v a n s a r a y ’ ın d o ğ u d a ki eyvanı b e lirg in o la ra k
seç ilir, iki revak sırası boyunca avluya doğru y ü k
sek b ir tonoz açıklığı ile yön eldiğ i a n la şılan eyvanın
tonozu t a m a m e n yıkılm ış tır. Eyvanın içinde d e vşir
GÜNEY CEHPE
me m a l z e m e l e r halen iz le n e b ilm e k te d ir . B u n la r
dan ö z e llik le k e m e r üzengi taşı seviyesinde o la n la r
p la s te r li b ir biçim d e yap ılm ıştır.
DOĞU CEPHE
K e r v a n s a r a y ’ da h a le n seki i z l e n e b i lm e k t e d ir .
(Foto. 19) R e vakla rdan avluya bakan kısım da olanı
s e k ilid ir. Seki yaklaş ık iki taş sırası n o r m a l avlu
ze m in in d e n y ü k s e k te d ir . Girişten b a ş la y arak eyva
na k a d a r de vam eden seki, eyvanla b irlik te k e s in ti
ye u ğ rar. Eyvandan sonra aynı düzende başlayarak,
d iğ e r eyvana k a d a r devam eder.
BATI CEHPE
A-A KESİTİ
B-B k e s it i
Riefstahi, giriş in şağında çatıya çıkan bir m e rd iv e n in va rlığ ın a iş a re t etmiştin®. R ie fs ta h i, 1931: plan 5, fig. 2.
Günümüzde kayıp olan bu m erd iv en in , çatıya ç ık m a k için k ulla n ıld ığın ı ileri
" E rd m a n . 1961: 176.
sürer. Taç kapının batısındaki payandanın içine açılan b ir kapıyla sarnıca b a ğ
lantının old u ğ u n u E r d m a n n belirtin». Diğer t a r a fta n kervansarayın doğu t a r a f ı n
daki payandanın içinde de benzeri bir kapının o ldu ğu d ik ka te alınırsa, bu b ö lü
mün helâ o la b ile ceğ in i göz önün de t u t m a k g e re kir.
“ S pratt, F orbes, 1857: 175. o ld u ğ u n u gö rüy o ruz. Yapının cep h e le rin d e , d u va rla rd a ve taç kapı da k ulla n ıla n
E rd am an , 1961: 175. tra v e r te n n ite liğ in d e k i s e r t t a ş la r daha çok t e m e ld e yada t e m e le yakın b ö lü m
lerde iz le n m e k te d ir . T e m e le yakın b ö lü m d e aşağıdaki t a ş la r daha büyük ö lç ü
22 E rdm a n n , 1961: 175.
dedir. Revak a lın lık la rın d a , d u v a rla rd a ve k e m e r le r d e düzgün yonu taşı k u l la
2“ E rdm an , 1961: 177.
nılm ış tır. A nc a k üst ö rtü d e to n o zla rın t a m a m e n kaba yonu taştan yapıldığı
iz le n m e k te d ir.
Kerva nsaray, S e lç u k lu d ö ne m i yapıla rında sıkça ku lla n ıla n dolgu duvar tekniğ i
k u lla n ı la r a k inşa e d ilm iş tir . Bu te k n ik te , iki sıra duvar arasına taş yada harç
d o ld u r u la r a k duvarın ö r ü lm e k t e d ir .
Kervansarayın d u varları ve aya kla rın da düzgün bir taş d u v ar ö rg üsü dikkati
çeke rken , üst ö rtü d e tonoz inşasında taş işçiliği biraz daha basit k alm ış tır.
T ono zla rda kaba yonu ta ş la rın
b elirli b ir s ıra la m a y la inşa e d ild i
ğini gö rüyo ruz. Tonoz s ırtla rın ın
özgün yapısı g ü n ü m ü z d e b o z u l
m u ş tu r . A nc a k üst örtü Kırkgöz
Flanı'nda old u ğu gibi k ir e m it ile
k apatılm ası olasıdır.
A n a d o lu 'n u n S e lç u k lu la r ın eline
geçtiği ilk ta rih olan 1 2 U y ılın
dan itib are n, bölg edeki kervan
yolları ıslah e d ilm iş tir . Fetihten
s on ra S e lç u k lu b a ş k e n ti Kon
ya'nın u l u s l a r a r a s ı tic a re te ba ğ
la n m a s ın d a ön em li b ir lim a n
olan Antalya, kervan yolla rı ve
k e r v a n s a r a y la r la iç k e s i m le r e
b a ğ la n m ı ş t ır . A n a d o lu k erva n Foto. 17: E v d ir Hanı
D o ğ u d a k i Helâ.
yolla rının son aya kla rın dan birisi
432 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansaraylar!
olan bu güzerg âh üze rin de inşa edilen y a p ıla r plan ba k ım ın dan da de ğ işik lik arz
eder, ilk ö r e k le rin i Orta Asya'da g ö r d ü ğ ü m ü z m e rk e z i m e kâ n plan düzenindeki
d ö rt eyvanlı k u r u lu ş bu yapıda da t e k r a r l a n m ış t ı r . A n a d o lu 'd a bilinen tek dört
eyvanlı m erke zi m ekâ n ö rn e ğ id ir. A nca k inşa edildiğ i d ö ne m de tek ö rn e k o lm a
dığı da s ö y le n e b ilir. Orta Asya'da K arahanlı, Gazneli ve Büyü k S e lç u k lu d ö n e m
le rin d e inşa edilen Day Hatun, Ribat-ı iMahi gibi k e rv a n s a ra y la rd a g ö rülen m e r
kezi m ekâ n f o r m u . Evdir Han'ın planıyla ö z d e ş le ş m e k te d ir . M e m lu k lu dönemi
kervan yapılarıyla olan plan be zerliğ i de d ikk a ti çeker.
Evdir Hanı, ö lç ü le r i b a kım ın dan S u lta n H anla rıyla da kıyasla na bilir. Sonuçta
Evdir Han da bir s u lta n yapısıdır.
Evdir Han ■ 4-33
Bibliyografya
Armağan, L., XVI. Yüzyılda Teke Sancağı (Tapu-Tahrir Defterleri'ne göre), Ankara, 1996 (A. IJ.
Basılmamış Doktora Tezi]
Demir, Ataman, "Anadolu Selçuklu Hanları Evdir Han", ilgi, 53, 1988, 13-17.
Durukan, A., "ALaeddin Keykubat Döneminde Antalya", Antalya 1. Selçuklu Eserleri Semineri,
Antalya, 1986, 29.
Erdmann, K., Das Anatolische Karavansaray des 13. Jahrhunderts, I, II. Berlin, 1976.
Erdmann, K., "Turkische Baukunst Seldschukischer und Osmanischer Zeit", ¡stanbuller Mittei-
lungen, 8, 1958, 3
Karaca, B., XI. ve XVI. Yüzyıllarda Teke Sancağı, Samsun, 1997, (Ondokuz Mayıs Üniversitesi
Basılmamış Doktora Tezi]
Mitchell, Stephen,Anatolia: Land, Men, and Gods in Asia Minor, Oxford, 1993
Riefstah, R., Cenubi Garbi Anadolu ’da Türk Mimarisi, (Cev. C.Berktin], İstanbul, 1941
Spratt, T. A. B., Forbes, E., Travels in Lycia, Milyas, and the Cibyratis: In Company With The Late
Rev. E. T. Daniell, London, 1857
Texier, Charles, Asie Mineure : description géographique, historique et archéologique des pro
vinces et des villes de la Chersonnèse d'Asie, Paris,1862, s. 467
Yavuz, A.T., "The Concepts That Shape Anatolian Seljuq Caravanserais", Muqarnas, 14, 1997,
80-95
Yılmaz, L., Antalya Bir Ortaçağ Türk Şehrinin Mimarlık Mirası ve Şehir Dokusunun Gelişimi,
Ankara, 2002
.s'A'-i'à-î' ■^•■'>¿
S
-N
». I
Is-i
ESHAB-I K EH F HANI ’ Sütçü İmam Ünv. İlahiyat Fak.
Öğretim Üyesi.
’ Hanın inşâ kitabesi. Eshab-ı Kehf
Camii'nin cümle kapismın üst kıs
mında yer almaktadır, M.H. Yinanç,
bu kitabenin 1320 H./ 1902-1903 M.
tarihindeki tamirat esnasında duva
rın içinde bulunup yeniden inşâ olu
nan Eshab-ı Kehf Takyesi’nin kapı
sının üzerine yerleştirildiğini belirt
Prof. Dr. Mehmet ÖZKARCI* mekte ve tekye ifadesinden, camiyi
kastettiği anlaşılmaktadır. M.H,
Yinanç 1341: 93.
Bazı araştırmacılar, Eshab-ı Kehf
Camii’nin kapısında yer alan kitabeyi
camiye ait olduğunu sanarak, hanın
inşâ kitabesinin kayıp olduğunu
EyLüi 2005 tarihinde incelenen han. Kahrannannnaraş - Af şin ’in 7 km. kuzeybatısın belirtmişlerdir. Bu araştırmacılar
hanın yapım yılı olarak. 1215-1234
da bulunan Eshab-ı Kehf Külliyesi’nin bünyesinde yer alır. yılları arasında değişen farklı ta rih
ler ileri sürmüşlerdir. Bkz. Özgüç -
Akok 1958:87; Erdmann 1961; 188;
Özergin 1965: U 9 ; Tükel 1969: A57-
Yapının inşâ kitabesi, han tahrip olmaya başlayınca ona rımlar sırasında Eshab-ı Karamağaralı 1970: 5; Aslanapa
1984: 157; Gündoğdu 1986: 67;
Kehf Camii'nin cüm le kapısının üst kısmına yerleştirilmiştir. Kitabe, 0.40 x 0.80 m. Yinanç 1989: 123; Tükel Yavuz 1991:
ölçülerindeki m e r m e r levha üzerine nesih hat ile üç satır olarak yazılmıştır. 51; Müderrisoğlu 1991: 13.
Halbuki bu kitabede yapıdan "ribat"
olarak bahsedilmekte ve Türk
mimarisinde ribat terimi daha çok
Emere b i- 'im â r e ti'r - r ib â î fCeyyâmi e s -S u ltâ n i'i-m u a z z a m A lâ ü'd -d ünyâ ve'd-dıTı han ve kervansaraylar için kullanıl
mıştır. Tespit edebildiğimiz kadarıy
Ebu'l-feth Keykubat bin Keyhüsrev nâsıru e m iri'l-m ü 'm in in ala e m ri m e liki'l-ü m e râ
la cami ve mescitler için ribat ismi
Nusretü'd-din Haşan bin İbrahim e'azzellâhü ensârahû f f seneti selâsin ve sitte mi'e. ne yer verilmemiştir. Anadolu Sel
çukluları döneminde yapılan hanlar
dan 10 (on) tanesinin kitabesinde
yapılardan ribat şeklinde bahsedil
[Bu ribat (han); dünya ve dini yücelten büyük sultan, büyük fatih, m üm in le ri n e m i mektedir. Ayrıca Eshab-ı Kehf Külli-
yesi'nin odak noktasını oluşturan
rinin yardımcısı Keyhüsrev'in oğlu Keykubafın saltanatı zamanında. İbrahim'in oğlu zaviyenin inşâ kitabesinde de bu
yapıdan "ribat" olarak bahsedil
Emfr Nusretüddın Haşan -A ll ah onu yüceltip şereflendirsin- tarafından 630 yılında mekte ve külliyede yer alan han ile
yaptırıldı.] zaviyenin ribat olarak zikredilmesi
dikkât çekicidir.
10 m.
438 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervan saraylar!
Foto. 2: E sh a b -ı K e h f Hanı
(V.G.M.. 19601.
Yapı topluluğu Antik Cağ’dan beri kutsal sayılan ’‘Eshab-ı Kehf” veya "Eshabü’l-
Kehf'’ adıyla tanınan kayalık bir tepenin yamacındaki mağaranın çevresine yapıl
mıştır. Mağaranın içinden çıkan su. ziyaretçiler tarafından zemzem ayarında kutsal
kabul edilerek içilmektedir. Eshab-ı Kehf Bizans devrinde olduğu gibi, Selçuklu
la r 'ı n f e t h i n d e n s o n r a da H ı r i s t i y a n l a r
ve M ü s l ü n n a n l a r t a r a f ı n d a n da k u t s a l
b ir m ekân o la ra k kabul e d ile re k ,
ö n e m li b ir ziy a re t yeri o lm u ş tu r^ .
’ M ,H .Y İn a ç l3 /ı1 :9 2 -9 3 :M ,H ,
b e l i r t m i ş t ¡ r ^ T a h s in Ö z g ü ç 1 9 4 7 'd e y ö r e d e i n c e l e m e l e r d e b u l u n m u ş ve h a n ın h a r a -
Yinanç 1945: 226.
'2 1 3 1 8 T a r ih li H a le b V ilâ y e ti S a ln a m e s i:
ve M a h m u t Ako k, hanın çok h a ra p b ir vaziyette o lm a s ın a r a ğ m e n plân ö z e llik le r i
357. nin a n la ş ı la c a k d u r u m d a o ld u ğ u n u ve ta ç k a p ıs ın ın da yıkıldığını ifade e t m i ş l e r d i r ’ .
’ ^ Y a b a n lu P aza rı iç in bkz. S ü m e r : 1985.
Hanın 1910’da s a ğ la m o la r a k f o n k s iy o n u n u s ü r d ü r d ü ğ ü ve daha s o n ra f o n k s iy o n u
nu ka y b e de re k, t a h r ip o lm a ya başla dığı a n la ş ılı y or. Han, 1960 yılında V a k ı f la r Genel
M ü d ü r lü ğ ü ta ra f ı n d a n o n a rı m p r o g r a m ı n a a lı n a ra k , 1963’te r e s t o r e s i t a m a m l a n
m ıştır. O n a rım d a n önce bazı m e k â n la r ı n d u v a rla r ın ın 0.30 m. - 1.00 m. kot seviye
sin e k a d a r yıkıldığı t e s p it e d ilm iş t ir . Daha s o n ra han 1980, 1982, 1999 ve 2003 yıl
la rın d a da bazı o n a r ı m l a r g ö r m ü ş t ü r . Bu o n a r ı m l a r s ırasın d a ; a h ır dış ındaki bütün
m e k â n l a r r e s t o r e e d ile r e k d u v a rla r , avlu ve m e k â n la r ı n z e m in i k e s m e taş ile ka p
la n m ış, ta çk a pı ye n id e n inşâ e d ilm iş ve ö rtü s is t e m i beton m o z a ik le k a p la n m ı ş t ı r '“.
O 1 2 3 4 5 rn,
Ashab-ı Kehf Hanı 441
ç u k lu d ö n e m in in .u lu s la ra ra s ı fu a rı d u ru m u n da ki Y a b a n lu P a z a r ı'n a g id e n yol
g ü z e rg â h ı ü z e r in d e y e r a lm a s ı y la da d i k k â t ç e k m e k t e d i r " .
B ü t ü n bu b i l g i l e r E s h a b - ı K e h f H a m ' n ı n , h e m k u t s a l m a ğ a r a y ı ve d i n a d a m l a r ı n ı
z iy a r e te g e le n le r in k o n a k l a m a l a r ı iç in , h e m de t i c a r f m a k s a t la b u ra y a u ğ r a y a n k e r
v a n l a r i ç i n i n ş â e d i l d i ğ i n i g ö s t e r m e k t e d i r . M u h t e m e l e n h a n i l e r i b a t (z â v iy e ) a r a s ı n
d a k i m e y d a n d a p a z a r ve p a n a y ı r ı n k u r u l d u ğ u a n l a ş ı l m a k t a d ı r .
H a n , r i b a t ı n 6 0 . 0 0 m . k a d a r g ü n e y d o ğ u t a r a f ı n a ve k ü U i y e n i n g i r i ş i n e y e r l e ş t i r i l m i ş
t i r . Y a p ı, d o ğ u - b a t ı d o ğ r u U u s u n d a e ğ i m l i k a y a l ı k a l a n ı n d ü z l e n m e s i y l e o l u ş t u r u l a n
kkl Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
Fofo. 7; E s h a b -ı K e h f H a n ı, G e n e l
G ö rü n ü ş .
b i r z e m i n ü z e r i n e in ş â e d i l m i ş t i r . B u n d a n d o la yı h a n ın batı ve g ü n e y c e p h e l e r i k ı s
m e n t e p e n i n iç in e o y u l a r a k y e r l e ş t i r i l m i ş t i r .
C e p h e d u v a r l a r ı n d a , t a ç k a p ı d a , ka p ı s ö v e l e r i n d e , e y v a n la r ı n t o n o z l a r ı n d a , a h ı rı n
t a k v iy e k e m e r l e r i ile z e m i n d ö ş e m e s i n d e in c e y o n u t a ş ; a h ı r ile o d a l a r ı n d u v a r ve
ö rtü s is te m in d e m o lo z taş m a lz e m e k u lla n ılm ış tır . Ö nceden ö rtü s is t e m l e r i üstten
t o p r a k t a b a k a s ı y l a k a p lı y k e n , o n a r ı m l a r s ı r a s ı n d a b e t o n m o z a i k l e k a p l a n m ı ş t ı r .
K u z e y - g ü n e y d o ğ r u l t u s u n d a in ş â e d i
le n ve d ı ş t a n 2 7.60 x 3 4 .4 0 m. ö l ç ü l e
r i n d e o la n h a n , eş o d a k lı p lâ n ş e m a
sın a s a h i p t i r « . A v lu e t r a f ı n a y e r l e ş t i r i
le n eyva n ve k a p a lı m e k â n l a r l a , "L"
b iç im in d e k i a h ırd a n o lu ş a n yapı üç
h a lk a lıd ır, fa k a t s im e trik d e ğ ild ir.
A v lu y u d ö r t y a n d a n k u ş a t a n h a c i m l e r
b arın a k ve servis m e k â n la rı o la ra k
te s is e d ilm iş tir . H a n ın d o ğ u c e p h e s i
d ik d ö rtg e n k e s itli dö rt paya nd a yla
d e s te k le n m iş tir. D ış a k a p a lı o la n
h a n ın sadece a h ır k ıs m ın ın güney
d u v a rın ın üst kıs m ın d a b ir küçük
m azgal pencereye yer v e rilm iş tir.
Y a p ın ın m o n o t o n l u ğ u d o ğ u c e p h e d e k i
pa y a n d a la rla , kuzey c e p h ed e taçkapı
ve iki ç ö r t e n l e g i d e r i l m e y e ç a l ı ş ı l m ı ş
tır. K u z e y c e p h e d u v a rı, d o ğ u c e p h e
du va rın d a n 1.00 m. ve batı cephe
d u va rın d a n 0 .6 0 m. daha yüksek
F oto. 8: E s h a b -ı K e h f H anı,
Taçka pı. tu tu lm u ş tu r.
Ashab-ı Kehf Hanı 443
F o to . 9: E s tia b -ı K e h f Hanı,
G ü n e y T a ra fta n G ö rü n ü ş .
D i k d ö r t g e n p lâ n lı a v lu d ö r t t a r a f t a n eyvan ve o d a l a r l a k u ş a t ı l m ı ş t ı r . A v l u n u n d o ğ u
ve batı k a n a d ı n a b i r e y v a n - b i r od a ve b i r e y v a n - i k i od a ş e k l i n d e s i m e t r i k o l a r a k
b e ş e r (5) h a c i m y e r l e ş t i r i l m i ş t i r . E b a t la r ı 3 .3 8 x 4 .0 5 m . ilâ 3.43 x 4.50 m . a r a s ı n d a
d e ğ iş e n e y v a n l a r d a n k u z e y b a t ı k ö ş e d e k i ç a p r a z t o n o z l a , d i ğ e r l e r i de s iv r i b e ş ik
to n o z l a k a p a t ı l m ı ş t ı r . B a s ı k k e m e r l i b i r e r k a p ı y la a v lu y a a ç ı la n alt ı oda ise siv r i
b e ş ik t o n o z l a k a p a t ı l m ı ş ve b o y u t l a r ı 2.80 x 3.10 m . ilâ 3.35 x 3.60 m . a r a s ı n d a
d e ğ i ş m e k t e d i r . Batı k a n a d ı n g ü n e y k ö ş e s i n d e k i o d a n ı n batı d u v a r ı n d a a h ı r ile b a ğ
lantıyı s a ğ la y a n b i r ka p ı d a h a b u l u n m a k t a d ı r . Ö r i j i n a l i n d e k a p ı n ı n y e r i n d e , a h ırı
k o n t r o l e t m e k iç in b i r p e n c e r e o l a b i l e c e ğ i n i de i h t i m a l d a h i l i n d e d ü ş ü n e b i l i r i z .
F oto. 1 h E s h a b -ı K e h f H anı,
E yva n ve O d a la r.
b u l u n m a k t a d ı r . A h ı r ı n k u z e y - g ü n e y d o ğ r u l t u s u n d a u z a n a n k ı s m ı 5.50 x 3 1 .20 m.
ö l ç ü l e r i n d e o lu p , d ö r t t a k v iy e k e m e r i y l e d e s t e k l e n e n s iv r i b e ş ik t o n o z l a k a p a t ı l m ı ş
tı r. iç m e k â n a g i r i ş i s a ğ la y a n d i ğ e r b ö l ü m ü n s iv r i b e ş ik t o n o z u da b i r t a k v iy e k e m e
r iy le d e s t e k l e n m i ş ve ö r t ü s i s t e m l e r i v e r e v b i r l e ş m e k t e d i r . A h ı r ı n a y d ın lığ ı, t o n o z u n
s ı r t ı n d a a ç ı la n iki ı ş ı k lı k ve g ü n e y d u v a r ı n ı n ü s t k ı s m ı n d a y e r a la n b i r m a z g a l p e n
c e re yle s a ğ la n m ış tır.
R e s t o r a s y o n d a n ö n c e h a n d a i l k i n c e l e m e y i y a p a n T. Ö z g ü ç ve M. A k o k ' u n ç iz m iş
o l d u k l a r ı p lâ n d a a v l u n u n d o ğ u ve batı k a n a d ı n d a k i h a c i m l e r s i m e t r i k o l a r a k y e r l e ş
t i r i l m i ş ve h e r k a n a t t a e y v a n - o d a ş e k l i n d e a t l a m a l ı o l a r a k d e v a m e d e n üç eyva n ve
iki oda b u l u n m a k t a d ı r . K ö ş e l e r e y e r l e ş t i r i l e n d ö r t eyvan ç a p r a z t o n o z l a , o r t a d a k i iki
e yvan ve o d a l a r ise s iv r i b e ş ik t o n o z l a k a p a t ı l m ı ş t ı r . A y r ı c a batı k a n a d ı n o r t a s ı n d a
ki eyva n ile g ü n e y k ö ş e d e k i e y v a n ın batı d u v a r l a r ı n d a a h ı r l a b a ğ la n t ı y ı s a ğ la y a n
b i r e r ka p ıy a y e r v e r i l d i ğ i g ö r ü l m e k t e d i r ' ^ . B ö y le c e T. Ö z g ü ç ve M. A k o k ' u n ç iz m iş
" T ü k e l 1969: 4 3 0 -İ9 1 ; Ü n a l 1979: 952-
968; T ü k e lY a v u z 1991: 41-55. o l d u k l a r ı p lâ n ile h a n ın b u g ü n k ü d u r u m u n d a bazı f a r k l ı l ı k l a r o r t a y a ç ı k m a k t a d ı r .
S ö yle ki, bu a r a ş t ı r m a c ı l a r ı n p lâ n ı n d a d o ğ u ve batı k a n a t l a r ı n g ü n e y k ö ş e l e r i n d e ye r
a la n ç a p r a z t o n o z l u e y v a n la r , b u g ü n b e ş ik t o n o z l a k a p a t ı l a n od a ş e k l i n d e d i r . A y r ı
ca T. Ö z g ü ç ve M. A k o k , d o ğ u ve batı k a n a d ı n k ö ş e l e r i n d e k i e y v a n la r ı n ç a p ra z
to n ozla k a p a t ı ld ı ğ ı n ı b e lirtm iş le r, fa k a t g ü n ü m ü z d e sadece kuzeybatı köşedeki
e yvan ç a p r a z t o n o z l a ö r t ü l ü d ü r ; bu d u r u m s i m e t r i y i b o z m a k t a d ı r . D i ğ e r t a r a f t a n bü
a ra ş tırm a c ıla r, batı k a n a d ı n o r t a e y v a n ın d a a h ı r ile b a ğ la n t ı y ı s a ğ la y a n üçüncü
k a p ıya y e r v e r m i ş l e r , f a k a t g ü n ü m ü z d e m e v c u t d e ğ i l d i r .
D a h a ö n c e de b e l i r t t i ğ i m i z g ib i h a n ın a h ı r k ı s m ı h a r iç , d i ğ e r b ö l ü m l e r ö n e m l i ö l ç ü
de y ı k ı l m ı ş d u r u m d a y d ı . H a n y e n i l e n i r c e s i n e t a m i r e d i l m i ş o lu p , bu o n a r ı m l a r s ı r a
s ı n d a o r i j i n a l d o k u s u n u ö n e m l i ö l ç ü d e k a y b e t m i ş ve b i r ç o k i z l e r de o r t a d a n k a l k
m ı ş t ı r . B u n d a n d o la y ı h a n ın aslP d u r u m u n u t e s p i t e t m e m i z b ir a z z o r l a ş m a k t a d ı r .
Ashab-ı Kehf Hanı 445
O n a rı m y a p ı l m a d a n ö n c e h a n d a i lk a r a ş t ı r m a y ı y a p a n T. Ö z g ü ç ve M. A k o k y a p ın ın
h arabe b ir d u ru m d a b u lu n d u ğ u n u b e l i r t m i ş l e r ve t e s p i t e d e b i l d i k l e r i ç e r ç e v e d e
y a p ının p lâ n ı n ı ç i z m i ş l e r d i r ' * . Bu a r a ş t ı r m a c ı l a r ı n , h a r a b e h â ld e o la n ya p ıd a b e l i r l i
k a z ı la r y a p ı l m a d a n o r t a y a k o y d u k l a r ı p lâ n ı n ne k a d a r s a ğ l ı k l ı o l d u ğ u n u da b i l e m i
y o ru z . V a k ı f l a r G e n e l M ü d ü r l ü ğ ü ' n ü n r e s t o r a s y o n y a p a r k e n d a h a t it iz d a v r a n a r a k
g e r e k li b i l i m s e l ç a l ı ş m a l a r ı y a p t ı ğ ı n ı ve m e v c u t p lâ n ş e m a s ı n ı n o r i j i n a l d u r u m u n a
daha y a k ı n o l d u ğ u n u d ü ş ü n e b i l i r i z .
Ha n s a d e b ir ş e k i l d e in ş â e d i l m i ş t i r . F a k a t t a ç k a p ı n ı n a l t k ı s m ı n ı n az b i r b ö l ü m ü n
de y a r ı m y ıld ız b i ç i m i n d e iş le n m iş b o rd ü r s ü s le m e s i g ö rü lm e k te d ir. O n a rım la r
s ı r a s ı n d a t a ç k a p ı y e n id e n y a p ı l ı r k e n , o r i j i n a l o l d u ğ u n u s a n d ı ğ ı m ı z bu b e z e m e l i t a ş
la rın da k u l l a n ı l d ı ğ ı a n l a ş ı l m a k t a d ı r . T a ç k a p ı n ı n ş i m d i k i g ib i s a d e o l m a y ı p o r i j i n a
lin de, k a r ş ı s ı n d a y e r a la n r i b a t ı n t a ç k a p ı s ı gib i, ç e ş i t l i m o t i f l e r l e d e k o r e e d i l d i ğ i n i
d ü ş ü nm e kte yiz.
E s h a b - ı K e h f Ha n ı, e $ od aklı p lâ n ş e m a s ı n a s a h i p t i r . A n a d o l u S e l ç u k l u ha n m i m a r f -
s in d e t e s p i t e d e b i l d i ğ i m i z k a d a r ı y la s a d e c e , T e r c a n M a m a H a t u n K e r v a n s a r a y ı (XII.
y ü zy ılı n s o n u ) , D iv r iğ i M i r ç i n g e Hanı (1230), A la n y a A l a r a Han (12 3 1 -3 2), M a la ty a
S e v s e r e k H a n (XIII. y ü z y ılın i lk yarısı) ve E r z in c a n Y e r h a n (Xlli. y ü z y ılın ilk y a n s ı j ’ da
4 4 -6 ■ Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
JL'v
--------- ^
s(S£Sr«K^
Foto. 13: E s h a b -ı K e h f H a nı, in ş â
K ita b e s i
"e$odai<ii" p lâ n ş e m a s ı g ö r ü l m e k t e d i r . F a k a t bu h a n l a r ı n da p l â n l a r ı b i r b i r i n d e n
f a r k l ı y a p ı l m ı ş t ı r ; aynı ş e m a y a s a h i p yapı ile k a r ş ı l a ş m ı y o r u z ” .
E ş o d a k lı h a n l a r ı n ç o ğ u n l u ğ u n d a b a r ı n a ğ ı n ya nı s ır a s e r v i s l e r d e b u l u n m a k t a d ı r . Bu
t ip h a n l a r d a a v l u n u n y a ln ı z c a y o l c u l a r a a y rıld ığ ı, e t r a f ı n d a y o l c u l a r ı n g ü n d ü z ve
g e c e k u l l a n ı m ı n a a y r ı l m ı ş eyva n ve o d a l a r d a n b a ş k a m e k â n l a r ı n o l m a d ı ğ ı g ö r ü l
m e k t e d i r . B e l k i de bu ö z e l k u l l a n ı m n e d e n i y l e a v l u l a r n i s p e t e n k ü ç ü k ve b a z ıla rı da
k a p a lı d ı r . E ş o d a k lı h a n l a r d a k i o d a - e y v a n s a y ısın ı d i ğ e r h a n l a r l a k a r ş ı la ş t ı r ı n c a ,
y o l c u l a r ı n k o n f o r o n a ve m a h r e m i y e t i n e d a h a ç o k ö n e m v e r i l d i ğ i n i d ü ş ü n e b i l i r i z .
E ş o d a k lı h a n l a r d a n A l a r a Han h a r iç , d i ğ e r l e r i n i n s e r t i k l i m e s a h i p b ö l g e l e r d e inşâ
e d i l d i k l e r i g ö r ü l m e k t e d i r . Bu t ip h a n l a r ı n en ö n e m l i o r t a k ö z e l l i k l e r i n d e n b ir i de
i k l i m e t k e n l e r i n e d a h a k a p a lı , k o r u n m u ş y a p ı l a r o l m a s ı d ı r .
A shab-ı Kehf Hanı ■ 4-4-7
Bibliyografya
V.G.M. A r$ „ D e fte r Nu.: 590, Safı ite: 107. Sıra Nu.: 98.
M.H. Yinanç 1341: M.H. Yinanç, " M a r a ş E m i r l e r i ” , Türl< T arifli E ncüm eni Ivlecmuası, Sene: 15, Nu.: 8 (851,
İsta n bu l, 1341, s. 85-100.
M.H. Yinanç 1945: M,H. Yinanç, " E lb is t a n ” mad., İslâm A nsiklopedisi. IV, İstanbul, 1945, s. 223-230.
Özgüç 1948: T. Özgüç, "Elb istan Ovası'ndaki T etkik Gezileri ve Ka ra h öyü k Kazısı", Belleten. XII/ 45 [1948], s.
226-232.
Özgüç - A k o k 1958: T. Özgüç - M. Akok, "Afşin Yakınındaki Eshab-ı Kehf KüUiyesi” , Yıllık A ra ş tırm a la r D er
gisi. II (19581, s. 77-92.
Özergin 1965: M.K. Özergin, "A n a d o lu 'd a S e lç u k lu Ke rv a n s a ra yla rı", İstanbul Ü niversitesi Edebiyat F akül
tesi Tarih Dergisi. XV/ 20 (1965İ, s. 141-170.
T ü k e l 1969: A. Tükel, "Ala ra Han'ın T an ıtılm a sı ve D e ğ e rle n d ir ilm e s i " , Belleten. XXXIII/132 (1969), s. 430-
491.
Karamağaralı 1970: H. Karamağaralı, "Anadolu Selçuklu Ken/ansara yla n” , Önasya, IV/61-62 (1970), s. 4-7,1 2-13.
Sü m e r 1985: F. Sümer, Yabanlu Pazarı, -S elçuklular Devrinde tviilletlerarası Büyük B ir Fuar-, İstanbul, 1985.
VVeinsinck 1988: A.J. VVeinsinck, " E s h a b ü 'l- K e h f " mad., İslâm A nsiklopedisi, IV, İstanbul, 1988, s. 371-373.
Yinanç 1988: R. Yinanç, "E s h a b -ı Kehf Vakıfla rı", Vakıflar Dergisi, XX (1988), s. 311-319.
M ü d e rris o ğ lu 1991: M.F. M ü d e r ris o ğ lu , "Afşin Eshab-ı Kehf KüUiyesi Ham", K ü ltü rv e Sanat, X (19911, s. 12-15.
Ersöz 1991: I. Ersöz, "A s h a b -ı Ke h f" mad., Türkiye Diyanet Vakfı İslâm A nsiklopedisi. III, İstanbul, 1991, s.
465-467.
Baş 1996: Y. Baş, Z ulka dir Beyliği ve Osmanb Devleti Zamanında Elbistan ve Eshab-ı Kehf Vakıfları, Harran
Üniv., Sosyal B il im le r Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Şanlıurfa, 1996.
Özka rcı 2001: M. Özkarcı, "Afşin Eshab-ı Kehf Ribatı ve M e d re s e s i" , /. U luslararası Selçuklu K ü ltü r ve
M edeniyeti Kongresi B ild irile ri n 1-13 Ekim 2000 - Konya}, II, Konya, 2001, s. 153-170.
m m m s.
■ ^ •' - A .
‘ • »*
‘ f .. * ..;
- ' »
« • » r.i-
■ ♦«
#•
#
Æ ’*■» ' r*
^ ' ‘' t ' .
ANADOLU SELÇUKLU
KERVANSARAYLARINDA SÜSLEME
K e r v a n s a r a y la r la ilg ili b u g ü n e k a d a r y a p ı la n ç a l ı ş m a l a r ı , g e n e l, m o n o g r a f i k ve
s ü s le m e y e y ö n e l i k y a y ı n la r o l m a k ü z e re üç g r u p t a d e ğ e r l e n d i r e b i l i r i z . G e n el
y a y ı n la r iç in d e 0 . T u r a n (19 4 6 )’ m " S e l ç u k l u K e r v a n s a r a y l a n '' n ı k o n u a la n m a k a
le sin i, K . E r d m a n n (1961)'ın b ü t ü n h a n la r ı n k a t a l o g u n u iç e r e n 2 c i l t l i k k ita b ını,
M.K. Ö z e rg in (1965)'in " A n a d o l u ' d a S e l ç u k l u K e r v a n s a r a y l a r ı " m a k a l e s i ile i . i l t e r
11969)’ in " T a r ih i T ü r k H a n la r ı " k it a b ın ı v u r g u l a m a k g e r e k i r . M o n o g r a f i k y a y ı n la r
iç in d e A . T ü k e l Yavuz (1969, 1976, 1992, 1993) ve R . H . Ü n a l (1973, 1978, 1979)'ın
A n a d o lu S e l ç u k l u k e r v a n s a r a y la r ı n ı k o n u a la n b ir dizi ç a lı ş m a s ı n ı ö r n e k v e r e b i
liriz. H e r iki a r a ş t ı r m a c ı d a işlev, t ip o lo ji ve m i m a r i ö ğ e le r e y ö n e l i k ç a l ı ş m a l a r ı y
la bu a la n a ö n e m l i k a t k ı l a r d a b u l u n m u ş l a r d ı r .
K e r v a n s a r a y l a r d a m o l o z ta ş , k e s m e taş, m e r m e r , t u ğ la ve
d e v ş i r m e m a l z e m e k u l l a n ı l m ı ş t ı r . B e z e m e d e k e s m e ta ş ile
m e r m e r o y m a , k a k m a t e k n i k l e r i n i n yanı sıra r e n k ve m a l z e
m e a lm a ş ı k lı ğ ı da o l u ş t u r u r . D e v ş ir m e m a l z e m e ö z e llik le ön
c e p h e d e iş le v s e l ö z e l l i k l e r i n i n yanı sıra b e z e m e li p a r ç a la r
t e r c i h e d i l e r e k e s t e t i k a m a ç l a da k u l l a n ı l m ı ş o lm a l ı d ı r .
- ' ■ J - L
.•V
A k s a ra y S u lta n Han
dıs kapı ayrın tısı
B ü y ü k öLçüde dışa k a p a ü o la n bu y a p ı la r ı n c e p h e l e r i d i k d ö r t g e n , y a r ı m y u v a r la k ,
ço k c e p h e li, d i l i m l i , ü ç g e n ve yıld ız k e s it li p a y a n d a la r la h a r e k e t l e n d i r i l m i ş t i r .
A k s a ra y S u lta n Han taçkapı g ü n e y
Ö z e llik le ön c e p h e l e r i n k ö ş e l e r i n d e ve t a ç k a p ı n ı n s i m e t r i ğ i n d e k o n u m
d e k i niş.
la n a n p a y a n d a l a r / k u l e l e r s ü s l e m e p r o g r a m ı n ı n ö n e m l i b ir p a rç a s ı d ı r.
Bu na k a r ş ı n y a ln ız c a b i r avlu ç e v r e s in d e k i r e v a k l a r ile m e k a n l a r d a n
o lu ş a n / avlu ve k a p a lı b ö l ü m l e r i n i n t e k b ir k ü t l e o l a r a k dışa yansıdığı
k ü ç ü k b o y u tl u h a n l a r d a ise s ü s l e m e d a h a azdır.
Bu y a p ı la r d a g e o m e t r i k , b it k is e l, yazı, f i g ü r l ü ve m i m a r i f o r m l a r o l m a k
ü ze re beş t ü r s ü s l e m e t e r c i h e d i l m i ş t i r . G e o m e t r i k s ü s l e m e ç e ş i t l i l i ğ i
ve ya ygın k u l l a n ı m ı d ış ın d a yıld ız ö r g ü l e r i n h a k i m o ld u ğ u g ü ç lü e v re n
im g e s i y le h a n la r ı d i ğ e r ö r n e k l e r d e n " ö z e l " k ıla r. B i t k i s e l s ü s l e m e az
sayıda ya p ıda ve s ın ırlı b ir y ü z e yd e k a r ş ı m ı z a ç ı k a r. Yazı y a p ı m / o n a r ı m
ve s a n a tç ı k i t a b e l e r i n d e f a r k l ı b i ç i m d e k i l e v h a la r d a s ü l ü s h a tlı o la r a k
k a rş ı m ı z a ç ı k a r. B i r g r u p h a n d a yaygın o la n f i g ü r l ü s ü s l e m e O r ta ç a ğ
in s a n ın ın d ü ş / f a n t a s t i k d ü n y a s ın ı o rt a y a k o y a r. Y e r l e ş i m m e r k e z l e r i n
den u z a k k o n u m u g e r e ğ i k o r u n a k l ı o l a r a k in şa e d ile n h a n la r ı n ö z e l l i k
le c e p h e l e r i n d e , t a ç k a p ı l a r ı n d a ya da g ir iş eyvanı ç e v r e s in d e y o ğ u n l a
şan ha y va n f i g ü r l ü b e z e m e l e r baniyi ve y apısını n a za ra , t e h l i k e l e r e
k a rş ı k o r u m a l a r ı a m a c ı y la y a p ı lm ı ş o l m a l ı d ı r l a r . M i m a r i f o i ' m l a r d a n
454 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
m u k a r n a s f a r k l ı y ü z e y le r d e , n iş le r d e , k o n s o l l a r d a y a ra t t ı ğ ı d e r i n l i k e t k is iy le
bezemeyi z e n g in le ş tirir.
A n a d o lu S e l ç u k l u m i m a r i s i n d e g e o m e t r i k s ü s l e m e l e r i ; b a s it g e o m e t r i k d ü z e n
l e m e l e r (tek ya da b ir d e n ç o k ö g e ile y a p ıla n ), ş e r i t l e r l e y a p ı la n d ü z e n l e m e l e r
( g e ç m e l e r ve ö r g ü l e r ) o l a r a k iki a n a g r u p t a in c e l e y e b i l i r i z ( B a k ı r e r 1981: 174-
198).
Ç a lış m a m ız d a k e rv a n s a ra y la rd a yoğun
o l a r a k g ö r ü l e n ş e r i t l e r l e y a p ıla n g e ç m e
ve ö rg ü s i s t e m l e r i t a n ı t ı l a c a k t ı r . Ö r g ü le r
i ç in d e yıld ız k o m p o z i s y o n l a r ı en ç o k k u l
la n ı la n s ü s le m e le rd ir. Yıldız s is te m le ri
k ı r ık ç i z g i l e r i n iç içe g e ç m e s iy le , k e s iş
m e s i y le ya da g e o m e t r i k ş e k i l l e r i n kare,
b e ş g e n , a lt ı g e n , s e k iz g e n , o n g e n ve o n ik i-
g e n gib i ç o k g e n l e r i n k e s i ş m e s i ya da içi
içe g i r m e s i y l e b i ç i m l e n e n f a r k l ı sayıdaki
k o l l a r d a n o l u ş u r . A yrıc a bu k ı r ık ç iz g ile r
ve g e o m e t r i k ş e k i l l e r i n b i r l i k t e o l u ş t u r d u
ğu yıld ız s i s t e m l e r i de m e v c u t t u r (Ögel
1966: 8 6 - 88; E r d m a n n - E r d m a n n 1976;
S c h n e id e r 1980; M ülayim 1982; Sa m a n
D o ğ a n 2002: 3 9 7 - 413). H e r iki g r u p t a da
aynı m o t i f i n s ü r e k l i t e k r a r ı y la s o n s u z lu k
A vanos, Sarı Han, m e s ç it m ih ra b ı
ilk e s i n i n u y g u la n d ı ğ ı g ö r ü l ü r .
Anadolu Selçuklu Kervansaraylarında Süsleme 455
A n a d o lu S e lç u k lu k e r v a n s a r a y l a r ı n ı n t a ç k a p ı l a r ı n d a g e o m e t r i k s ü s le n n e n in d i z i
lim i o r t a k ö z e l l i k l e r y a n s ıtır . Ç o ğ u n l u k l a d ı ş t a k i t a ç k a p ı , iç t e k i t a ç k a p ı d a n a n ı t
sal b o y u tla rı, k u r g u s u , s ü s l e m e l e r i n i n y o ğ u n l u ğ u ve ç e ş i t l i l i ğ i ile a y rılır . S ö z g e
lim i bazı ö r n e k l e r d e d ı ş t a k i t a ç k a p ı l a r m u k a r n a s k a v s a r a lı ike n , i ç t e k i l e r to n o z
k avsara lı d ü z e n l e n m i ş t i r . T a ç k a p ı l a r d a d a h a d a r o la n dış b o r d ü r l e r k a d e m e l i
s i l m e l e r l e h a r e k e t l e n d i r i l e r e k d ö r t g e n , e ş k e n a r d ö r t g e n , d a ire , yıldız k e s i t l e r i n
den o lu ş a n ve d ü ş e y o l a r a k u z a n a n ş e r i t l e r l e s ı n ı r l a n d ı r ı l m ı ş t ı r . Ö r n e k o l a r a k
Zazadin (1235- 1237), i n c i r (12 3 8 - 1239), S u s u z (12 4 4 - 1246), h a n la r ı t a ç k a p ı la r ı
v e r ile b ilir . Bazı ö r n e k l e r i n dış b o r d ü r l e r i n d e k a r ş ı lı k lı içe ve dışa y ö n l e n d i r i l e n
o kucu m o t i f l e r i n i n k u l l a n ı m ı d ik k a t ç e k e r . K a p ı la r d a ç o ğ u n l u k l a en g e n iş o la n
b o r d ü r yıldız k o m p o z i s y o n l a r ı n a a y r ı l m ı ş t ı r . Yıldız ö r g ü l e r b ir m e r k e z d e n d a ğ ı
Çay, Tas Han, g iriş kapısı
lan, b ü y ü k y ı ld ı z la r d a n k ü ç ü k y ı ld ı z la r a d o ğ r u y a yıla n d a i r e s e l ü z e rin d e k i a rs la n fig ü rü
b ir d ö n ü ş y a n s ı t ı r l a r (Ögel 1986: 9 3 - 100; Ö g e l 2006: 4 8 3 - 484).
Yıldızların o r t a l a r ı bazı ö r n e k l e r d e d a ir e b iç i m l i , yüzeyi ç a rk ı
f e le k ve ç iç e k m o t i f l e r i y l e b e ze li r o z e t l e r l e v u r g u l a n ı r . Ö r n e ğ in
oniki k o llu yıldız k o m p o z i s y o n l a r ı ç o ğ u n l u k l a A v a n o s Sarı (1230-
36], A ğ z ı k a r a (1231- 37), E ğ i r d i r (1237- 38) ve K a r a t a y (1235- 40)
h a n la rın ın dış. K a y s e ri S u lt a n 1 2 32- 37) ve S u s u z (12 4 4 - 46) h a n
la rının iç t a ç k a p ı la r ı n ı s ü s l e r . T a ç k a p ı la r d a en g e n iş b o r d ü r l e r -
de y e r a la n m e r k e z d e k i o n ik i k o llu yıld ızın ç e v r e s in e d i z i l m i ş
içten dışa d o ğ r u o n ik i, o n b ir , on, d o k u z , beş (Avanos Sarı, E ğ i r
d ir h a n la r ı ] ve o n ik i, on, d o k u z , beş (A ğ z ık a ra ve K a r a t a y h a n l a
rı) k o llu y ı ld ı z la r d a ir e o lu ş tu rm a k ta d ır (E rdm ann- Erdm ann
1976: lev. 47, 62, 72, 77, 109, 1 19). O niki k o llu y ı ld ı z la r d a o d a k l a
san d a i r e s e l b i r d ö n ü ş , b ir d e v in im h â k i m d i r (Ş a m a n Do ğan
456 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
İn c ir Han, taçl^apı a s la n ve
gü n e ş fig ü rü
Anadolu Selçuklu Kervansaraylarında Süsleme 457
İn c ir l-lan, taçl<apı
Taçkapılarda öze llikle m u k a rn a s lı
kavsara ya da k u şa tm a k e m e rin in
k ö şe lik leri yaygın ola ra k kabara,
daire, çokgen, ve yıldız gibi çeşitli
b iç im le rd e k i r o z e tle r le hareket
le n d ir il ir . K ab ara ve r o z e tle r in
yüzeyi ç o ğ u n lu k l a yıldız, bazı
örn e kle rd e ise hem yıldız, hem de
b itk is e l m o tifle rle b e z e n m iş t ir .
Ö r n e k le r a ra s ın d a A ğzıka ra,
Aksara y Sultan, Eğirdir, in cir ve
Kara tay h a n la r ın ın ta ç k a p ı la r ı
s a y ı la b ilir (E rdm ann- Erdm ann
1976: Lev. 47; D urukan 1998: Res.
3, 5- 6, 10; T u n c e r 2006: 434;
Yavuz 2006: 444). Ağzıkara Han'ın
taçkapısı k e m e r köşe liğ in e k a d e
meli olara k y e r le ş tir ile n yüzeyi y ıl
dız, geçme, örgü, dü ğü m ve ç a r k ı
felek m o tifle riy le bezenm iş ro z e t
ler bir devinim o l u ş t u r u r la r . Ayrı İn c ir Han, taçkapı ayrın tı
K ö ş k m e s c i d i o la n h a n l a r d a ö z e l l i k l e s e r b e s t
d e s te k le ri b a ğ la y an (b a ld a k e n k u ru lu ş lu )
k a d e m e li k e m e rle rin y ü z e y i, k ö ş e lik le ri,
c e p h e k ö ş e l e r i , b o r d ü r l e r , kapı ve m ih r a p l a r ı
bezenerek bu b ö lü m le rin fa rk lı k u r u l u ş ve
iş l e v l e r i b e l i r l e n i r . A k s a r a y ve T u z h is a r ı S u l
t a n H a n la r ı k ö ş k m e s c i t l e r i en s ü s l ü ö r n e k
l e r d i r ( E r d m a n n - E r d m a n n 1976: lev. 2 0- 21,
8 3 - 90). A k s a r a y S u lt a n Han k ö ş k m e s c i d i n i n
c e p h e s i n d e k i b o r d ü r l e r d e n d ı ş t a k i y a r ı m d a i
r e l e r i n içi içe g e ç m e s i y l e b i ç i m l e n e n g e çm e ,
g e n iş b o r d ü r d e ise k ı r ı k ç i z g i l e r ve s e k iz k o llu
'■ M
y ı ld ı z k o m p o z is y o n la rı g ö rü lü r. Kadem eli
k e m e r i n yü z e yi iç te d a ir e ve yıld ız k e s it le ri,
d ış ta ise y a t a y ve d ik e y k ı r ı k ç i z g i l e r i n k e s iş m e s iy le s e k iz g e n le r o lu ştu ru r.
K e m e r k ö ş e l i k l e r i n d e k i r o z e t l e r d e , s p i r a l l e r ve k ı r ı k ç i z g i l e r l e b i ç i m l e n e n altı
ve o n ik i k o l l u yıld ız m o t i f l e r i b u l u n u r ( E r d m a n n - E r d m a n n 1976: lev. 2 0 - 21).
T u z h is a r ı k ö ş k m e s c i d i n d e c e p h e k ö ş e l e r i n d e k i b o r d ü r l e r d e n d ı ş t a k i n d e yıldız
k e s it li, i ç t e k i n d e k a r e ve d i k d ö r t g e n b i l e ş i m i k a p a lı f o r m l a r l a o l u ş a n s e k iz g e n
l e r y e r a lı r. Ön c e p h e d e k i r o z e t l e r , b e ş k o l l u yıld ız ın k o l l a r ı n d a k i d ü ğ ü m l ü d a i
re le r ve on k o llu y ıld ız la rla b e z e n m iş tir.
R o z e t l e r d e n b ir i s p i r a l l e r l e b i ç i m l e n e n z e n c i
rek m o tifiy le k u ş a tılır (E rdm ann- Erdm ann
1976: lev. 8 3 - 86). Bu k ö ş k m e s c i t l e r k ü ç ü k
ö lç e k li o lm a la rın a ra ğ m e n m ih ra p s ü s le m e
le r i o l d u k ç a y o ğ u n d u r . A k s a r a y k ö ş k m e s c i
d in d e b e ş c e p h e l i ve m u k a r n a s k a v s a r a lı m i h
ra p , d ı ş t a n üç m u k a r n a s s ır a s ı ve o n ik i ko llu
y ı l d ı z l a r l a b e z e li k e m e r l e r l e s ı n ı r l a n d ı r ı l m ı ş
tır. K a v s a r a k ö ş e l i k l e r i ve m u k a r n a s b a ş l a n
gıcı r o z e t l e r l e s ü s l e n m i ş t i r ( E r d m a n n - E r d
m a n n 1976: lev. 25). T u z h is a r ı ö r n e ğ i n d e aynı
k u r g u d a k i m i h r a b ı , d ışta d a ir e ve yıld ız k e s i t
li, iç te ise y a r ı m o n a lt ı k o l l u y ı l d ı z l a r v u r g u la r .
K a ra ta y Han, in şa n çö rte n K avsara k ö ş e liğ in d e k i k a d e m e li s ilm e le r
Anadolu Selçuklu Kervansaraylarında Süsleme 459
K a ra ta y Han, tü rb e eyvan
s a ç a ğ ın d a k i fig ü r le r
e k s e n d e ve k ö s e l e r d e d ü ğ ü m m o t i f l e r i m e y d a n a g e t i r i r ( E r d m a n n - E r d m a n n
1976: lev. 89).
K e r v a n s a r a y la r d a b i t k i s e l b e z e m e n in k u l l a n ı m ı d a h a s ı n ı r lı d ı r . T a ç k a p ı d a , s ü t u n
b a ş lı k la r ı n d a , r o z e t le r d e , k ö ş k m e s c i t c e p h e l e r i ve m i h r a p l a r ı n d a k ıv r ık dal,
r u m i, p a lm e t , l o t u s ve ç o k y a p r a k lı ç iç e k m o t i f l e r i f a r k l ı k o m p o z i s y o n l a r l a k a r
ş ımıza çık a r.
Ö r n e k le r d e n A k s a r a y ve K a y s e r i S u lt a n , K a r a ta y , S u su z , G o n c alı A k ve i n c i r h a n
la rın ın t a ç k a p ı l a r ı n d a b i t k i s e l b e z e m e g ö r ü l ü r . A k s a r a y S u lt a n H a n ’ ın t a ç k a p ı -
sında d ış ta n b e ş in c i b o r d ü r ü n yüzeyi p a l m e t d iz is i, K a r a t a y H a n ’da k u ş a t m a
k e m e r in i yüzeyi k ıv r ık dal, r u m i ve p a l m e t , i n c i r H a n ’da s a r m a l o l u ş t u r a n kıv rık
d a l ve r u m i k o m p o z i s y o n u d ik k a t i ç e k e r ( E r d m a n n - E r d m a n n 1976: lev. 115;
M ü la y im 1999: 169). Ö z g ü n ü n d e E ğ i r d i r H a n ’ ın t a ç k a p ı s ı n d a k i iç b o r d ü r ü n r u m i -
le rin ç e r ç e v e o l u ş t u r d u ğ u p a l m e t l e r l e s ü s l e n d i ğ i g ö z l e n i r ( E r d m a n n - E r d m a n n
1976: lev. 47). Susuz H a n ’da ta ç k a p ı
k u ş a t m a k e m e r i n i n yü ze yi, y a n n iş in ü z e
r in d e k i y a ta y p a n o ve m u k a r n a s b a ş l a n g ı
cı s a r m a l o l u ş t u r a n k ıv r ık d a l ve r u m i,
k a vs a ra k ö ş e liğ i ise b i r b i r l e r i n e b a ğ la n a n
r u m ile rle b e z e n m iş tir (E rdm ann- E rd
m a n n 1976: 119- 1 2 0 ] . A k H a n t a ç k a p ı ş ı n -
da s p i r a l o l u ş t u r a n kıv rık d a llı r u m i l e r ,
e yv a n da ki k o n s o l y ü z e y in d e ise sa rm a l
r u m ile r yer a lır (E rdm an n- E rdm ann
1976: lev. 71). B i t k i s e l b e z e m e s ü t u n c e
b a ş lı k la r ı n d a ve r o z e t le r d e d a h a y a y g ın - K a ra ta y Han, ç ö rte n
460 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
K a y s e ri Tuzhizan, iç ta çka p ı
dır. S ü t u n c e b a ş lı k la r ı A k s a r a y S u lt a n , S u s u z, A k ve i n c i r h a n la r ı ta ç k a p ı la r ı n d a
çif t, A k s a r a y 'd a f a r k l ı o l a r a k d ı ş t a k i s ü t u n c e üç k a d e m e l i d ü z e n l e n e r e k a k a n tu s
y a p r a k l a r ı y l a b e z e n m i ş t i r ( E r d m a n n - E r d m a n n 1976: lev. 28, 114, 123).
Bu ö r n e k l e r i n d ış ın d a T u z h is a r ı S u lt a n H a n 'ı k ö ş k m e s c i d i n i n c e p h e l e r i ve m i h
rabında b itk is e l b e z e m e le r g ö rü lü r . C e p h e le rin k ö ş e le rin d e s e k iz g e n le rin o r ta
s ına d iz ile n ç o k y a p r a k l ı ç i ç e k l e r , m i h r a b ı n k a v s a r a k ö ş e l i ğ i n d e ise kıv rık d a l
Anadolu Selçuklu Kervansaraylarında Süsleme 461
la r d a n ç ık a n ve s p i r a l o l u ş t u r a n r u m i l e r b ü t ü n yüz e y i k a p l a r ( E r d m a n n - E r d
m a n n 1976: 89). A y r ıc a m i h r a p t a k i m u k a r n a s m a lt s ı r a s ı n d a da aynı k o m p o z i s
yon y i n e l e n i r .
B ü y ü k b o y u tlu k e r v a n s a r a y l a r ı n b a z ı la r ı n d a f i g ü r l ü s ü s l e m e k u l l a n ı m ı ya y g ın d ır.
G e n e l lik le a s la n , at, ba lı k, boğa, e jd e r, fil, geyik, g ü v e r c in , in s a n , ko y u n , k ö p e k ,
m e le k , s ir e n , t a v ş a n , k a r t a l, k u ş gib i f i g ü r l e r t a ç k a p ı , k ö ş k m e s c i t , eyvan, ç ö r
ten, k o n s o l ve k a n d i l l i k gib i b ö l ü m l e r d e k a r ş ı m ı z a ç ı k a r. F i g ü r l e r t e k li, ik ili, ü ç lü
ya da t e k b a ş lı - ç ift g ö v d e li, ç if t b a ş lı - t e k g ö v d e li, başı ve g ö v d es i f a r k l ı o la r a k
g r u p l a n d ı n l a b i l i r . Bazı ö r n e k l e r d e y a ln ız c a baş veya g övde b e t i m l e n i r k e n , b a z ı
la rın d a ç e ş it li f i g ü r l e r b ir a ra d a k u l l a n ı l a r a k k o m p o z i s y o n l a r z e n g i n l e ş t i r i l m i ş
tir. F ig ü r lü b e z e m e l e r i ya p ın ın k o n u m u , b a n is i ve d ö n e m i n d in i in a n ç la r ı , siyasi,
so s ya l ve k ü l t ü r e l o r t a m ı i r d e l e n e r e k a ç ı k l a m a k o la s ı d ır . Y e r l e ş i m m e r k e z i n i n
dışında ıssız b ir a l a n d a in şa e d ile n k e r v a n s a r a y l a r k o n u m l a r ı n d a n k a y n a k la n a n
y a ln ı z lı k la r ı n ı s ü s l e m e l e r i n i n y o ğ u n l u ğ u , ç e ş i t l i l i ğ i ve f a r k lı lı ğ ı ile g i d e r m e y e
ç a lı ş ı rla r . Ö z e llik le f i g ü r l ü b e z e m e l e r i a ra c ı lı ğ ı ile k u l l a n ı c ı l a r ı n a ç e ş it li m e s a j
la r s u n a r l a r . F i g ü r l ü s ü s l e m e A la y (1 2 2 0 - 1225), A k s a r a y ve T u z h is a r ı S u lt a n ,
A la r a (1229- 1230], Ç a r d a k (1230), S u s u z, K a ra ta y , A k ( 1 249- 1254], i n c i r ( 1238-
1239], K e s i k k ö p r ü (1268- 1269) ve Cay (1278) h a n la r ı n d a k a r ş ı m ı z a ç ıka r.
Bu ö r n e k l e r d e n K a r a t a y ve A k h a n l a r s ü s l e m e l e r i n i n y o ğ u n l u ğ u ve k o m p o z is y o n
ç e ş it liliğ i a ç ı s ı n d a n d i ğ e r y a p ı la r d a n a y rılır . A yrıc a b e t i m l e n e n f i g ü r l e r i n g e r ç e
ğe dah a ya kın s u n u l m a l a r ı da bu y a p ıla rı f a r k l ı k ıla r. H e r iki ö r n e k t e de b ir dizi
f i g ü r ü n s u n u l m a s ı o r t a k t ı r . K a r a t a y H a n 'ın t ü r b e e y v a n ın d a m u k a r n a s a r a l a r ı n
da d iz ile n a n t ilo p , a s la n , b a lık, boğa, e jd e r, fil, k a p la n , k ö p e k , k u r t , kuş, pars ,
ta v şa n ve t i l k i f i g ü r l e r i v a r d ı r (Roux 1972: 3 8 7 - 391 ; A k a lı n 1989: 5 4 - 55; G ü n d ü z
2002: 300). A k H a n 'ın t a ç k a p ı s ı n d a d ış ta n ik in c i b o r d ü r d e g a m a lı haç m o t i f l e r i
nin k o lla r ı n ı n ç e r ç e v e o l u ş t u r d u ğ u k a r e p a n o l a r iç in d e in s a n b ü s t ü , boğa, k a r
tal, s f e n k s , k a n a tlı a s la n , k ö p e k , ku ş, ta v ş a n , ke çi, g e y ik ve b e li r l e n e m e y e n bazı
f i g ü r l e r d i k k a t i ç e k e r . S ü t u n c e b a ş lı ğ ın d a y a n d a n g ö s t e r i l e n b ir k u ş f ig ü r ü , a v l u
da eyva n k e m e r l e r i n i n b ir in d e a s la n başı k o n s o l v a r d ı r . Bu h a y v a n la r ı n aynı b o r -
462 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
d ü r d e s ır a lı v e r i l m e s i ik o n o g r a f i k a n l a m l a r ı a ç ı s ı n d a n t a r t ı ş ı l m a k t a d ı r . A r a ş t ı r
m a c ı l a r d a n A. D u r u k a n (1993: 151 - 152) t ü m bu f i g ü r l e r i n g a m a lı f ı a ç l a r ve k a r e
le r l e s u n u l m a s ı n ı e v re n t a s a r ı m ı y l a a ç ı k l a m a k t a d ı r . K a r e n in e v re n i, g a m a lı h a ç
la r ın d ö r t y ö n e e g e m e n o l m a a n la y ış ın ı s i m g e l e d i ğ i n i ile r i s ü r e r . K a n ı m ı z c a bu
y a k l a ş ı m d ö n e m in s a n ı n ı n m e v c u t f i g ü r l e r l e e v re n a lg ıs ın ı c a n l a n d ı r m a k t a d ı r .
Bu f i g ü r l e r i n han gib i k u lla n ı c ı s ı ç o k o la n b ir y a p ın ın t a ç k a p ı s ı n d a y e r a l m a s ı da
z i y a r e t ç i l e r i n e v r e n d e k i y e r i n i s o r g u l a m a s ı n ı ve f i g ü r l e r i i n a n ç la r ı y la b a ğ d a ş t ı r a
r a k h a n d a d a h a g ü v e n l e b a r ı n m a l a r ı n ı s a ğ la r .
S e lç u k lu d ö n e m i n i n en ç o k i m a r f a a liy e t in d e b u lu n a n v e z ir i C e lâ le d d in K a ra tay
t a r a f ı n d a n in şa e t t i r i l e n K a r a t a y Han k o n u m u , planı ve b e z e m e le r iy le öne ç ık a ra k
b a n in in p re s t iji n i , siyasi ve e k o n o m i k g ü c ü n ü o rta ya ko ya r. D ö n e m in en ih tiş a m lı
yapısını inşa e t t ir e n bani C e lâ le d d in K a r a t a y ’ ın e s e rin i g ö r m e y e bile g it m e y e r e k
m ü t e v a z i b ir t u t u m s e r g il e d iğ i a r a ş t ı r m a c ı l a r ta r a f ı n d a n b e l i r t i l m e k t e d i r (Ögel
1986: ). Yapı, d ö n e m in K a y s e r i- M a la ty a yo lu ü z e r in d e k o n u m l a n a r a k Orta, Doğu
ve G ü n e y d o ğ u A n a d o lu b ö lg e le r in i b ir b i r l e r i n e b a ğ la r. K e r v a n s a r a y d a taçkapı,
p a y a n d a la r ve ç ö r t e n l e r i n k u r g u s u ve b e z e m e le r i ön ce p h eyi t a ç la n d ı r ı r . T a ç ka p ı-
da z a r tip i s ü t u n c e b a ş lı k la r ı n d a a s la n ve ku ş, k e m e r y ü z e yin d e b it k is e l b e z e m e y
le k a y n a ş tı r ı lm ı ş in s a n ve boğa başı, ç ö r t e n l e r d e in sa n v ü c u d u - boğa başı ve aslan
başı d ik k a t i ç e k e r . B i t k i s e l b e z e m e y le k a y n a ş tı r ı lm ı ş in s a n ve hayvan b a ş la rı bazı
a r a ş t ı r m a c ı l a r t a r a f ı n d a n v a k v a k ağacı o la r a k t a n ı m l a n m a k t a d ı r (And 1998: 291-
285 ). Av lu y a h â k im o la n ve iç te k i t a ç k a p ıy a y ö n le n d i r ile n g ir iş eyvanının k e m e r
k ö ş e lik le r in d e , k a d e m e li s i l m e l e r l e d ü ğ ü m l e n e n iki ş e rit, o rta d a d ü ğ ü m m o tifi
Anadolu Selçuklu Kervansaraylarında Süslenne 463
F igürlü be ze m e n in g ö rü ld ü ğ ü d iğ e r b ir ö rn e k K e s ik k ö p rü H a n ’d ı r Ön cephede
iki ejd e r ara sında b ir boğa başı, ta çka pın ın iki yanında h a re k e t ha lin d e b ir e r
aslan fig ü rü vardır. E jd e r le n n d ü ğ ü m lü g ö vdelen, boğa başının ağzında son
b u lu r (Öney 1969: 176- 177; in al 1971: 158; E r d m a n n - E rd m a n n 1976: lev. 132;
Dönmez 1995: 62). A s la n la n n b a ş la n önden, g ö v d elen yandan v e n im i ş tı r . Uzun,
geniş gövdeli, kısa, kalın bacaklı a s la n la n n k u y r u k la n b a c a k la n n ın a rasından
geçere k b ir e jd e r başı ile s o n la n ır (D önm ez 1995. 61).
Alay, A la r a , i n c i r ve Cay h a n l a r ı n d a a s la n f ig ü r ü
y e r a lı r. A la y Han t a ç k a p ı s ı n d a m u k a r n a s b a ş
la n g ı c ın d a ay n a lı k e m e rli n iş iç in d e t e k başı
ö n d e n ç if t g ö v d e s i y a n d a n g ö s t e r i l e n . Cay Han
t a ç k a p ı s ı n d a ise d a ir e b i ç i m l i r o z e t in y ü z e yin d e
başı g e riy e d ö n ü k y ü r ü y e n a s la n f i g ü r ü d ik k a ti
ç e k e r ( D ö n m e z 1995: 60; G ie r l ic h s 1996: lev. 22).
A la r a Han t a ç k a p ı s ı n d a k it a b e l i ğ i n iki yanında
b ir e r , iç te ise k a n d i l l i k o la ra k k u lla n ıla n çok
sa y ıd a a s la n başı b iç im in d e konsol g ö rü lü r
(Öney 1971: 8 -1 0 ; D ö n m e z 1995: 58; G ie rlic h s
1996: 154--155). i n c i r Han t a ç k a p ı s ı n ı n iki y a n ı n
d a k i a s l a n l a r , g ü n e ş b e t i m l e r i n i n a lt ı n d a y ü r ü r
k e n g ö s t e r i l m i ş t i r . B a ş la r ı t a h r i p o l m u ş a s l a n
la r ın g ö v d e l e r i y a n d a n v e r i l m i ş t i r (Ögel 1987:
28; D ö n m e z 1995: 61; G ie r l ic h s 1996: 158- 159;
Çaycı 2002: 1 0 6 ,1 7 6 -1 77 ). G ü n e ş l e b i r l i k t e s u n u
la n a s la n f i g ü r l e r i d a h a ç o k b u r ç t a s v ir l e r iy le
S u suz Han. Taçkapı. Yan N iş
i l i ş k i l e n d i r i l m e k t e d i r (Çaycı 2002: 1 0 6 ,1 76- 177).
A y rıca , y a p ının b a n is i o la n II. G ıy a se d d in K e y h ü s r e v ' in s i k k e l e r i n d e de bu k o m
p o z is y o n u n g ö r ü l m e s i , a r m a o l a r a k k u l l a n ı l m ı ş o la b i l e c e ğ i n i de d ü ş ü n d ü r m e k
t e d i r ( G ü le r 1992: 218).
B u n l a r ı n d ış ın d a h a n l a r d a d e v ş i r m e o l a r a k k u l l a n ı l a n f i g ü r l ü s ü s l e m e l i m e r m e r
/ t a ş e s e r l e r d e y o ğ u n d u r . Ö r n e k o l a r a k a s la n f i g ü r l ü p a r ç a l a r D o k u z u n D e r b e n t
(1210), A k s a r a y S u lt a n ve A v a n o s Sarı, k a d ın f i g ü r ü Ka dın (1223), in s a n başı incir,
m e d u s a başı Ak, f i g ü r l ü m e z a r s t e l l e r i ise Z a z a d in h a n la r ı n d a k a r ş ı m ı z a ç ık a r
(Öney 1 970: 24; D ö n m e z 1995: 36).
Yazı d a h a ç o k y a p ım , o n a r ı m ve s a n a tç ı k i t a b e l e r i n d e s ü l ü s h a tlı o la r a k k u l l a n ı l
m ı ş tı r . F a r k lı o l a r a k A k s a r a y S u lt a n H a n 'ın d ı ş t a k i ta ç k a p ı s ı n ı n k u ş a t m a k e m e
ri k ö ş e l i k l e r i n d e a lt ı g e n o l u ş t u r a n ç a r k ı f e l e k d ü z e n l e m e l i kûfi hatlı " A li" y a z ıla
rı b u l u n m a k t a d ı r . M i m a r i b e z e m e d e b a ş k a y a p ı la r d a da g ö r ü l e n " A li" yazıları
d a h a ç o k Hz. A l i ' n i n k o r u y u c u l u ğ u n u s i m g e l i y o r o l m a l ı d ı r [ K a r a m a ğ a r a l ı 2006:
Anadolu Selçuklu Kervansaraylarında Süsleme 465
2 9 9 - 300). Bazı ö r n e k l e r i n t a ç k a p ı l a r ı n d a k i k it a b e le v h a la r ı da s ü s l e m e y e d â h il
e d ilm iş tir.
A n a d o lu S e l ç u k l u y a p ı la r ı n d a o ld u ğ u gib i h a n l a r d a da m u k a r n a s , d o lg u ve s ü s
le m e m a l z e m e s i o l a r a k k u l l a n ı l m ı ş t ı r . M u k a r n a s g e n e l l i k l e t a ç k a p ı , m i h r a p ka v-
s a r a l a n , m e r d i v e n a ltı, k o n s o l, s a ç a k ve k u b b e y e g e ç iş e l e m a n l a r ı n d a k a r ş ı m ı
za ç ı k a r. Ö r n e k l e r a r a s ı n d a A k s a r a y ve T u z h is a r ı S u lt a n h a n l a r ı n d a dış ve iç.
A la y ve S u s u z h a n l a r ı n d a iç, Evd ir, A ğ z ı k a r a , is h a k lı (1249), K a r a ta y , ve Sarı h a n
la r ın d a dış t a ç k a p ı la r ı n ı s a y a b ilir iz ( E r d m a n n - E r d m a n n 1 976: lev. 3 , 5 , 8 - 1 1 , 1 7 ,
3 6 - 37, 54, 6 3 - 66, 7 5 - 76, 82, 87, 94, 96, 99, 1 13). K a v s a r a la r d a k ı u y g u l a m a l a r d a
d a h a ç o k y e d i , d o k u z , o n b ir , o n ü ç g ib i t e k l i sı ra la m a l a r y e ğ l e n e r e k d e r in li k y a r a
t ı lm ı ş t ı r . A y rıca A k s a r a y ve T u z h is a r ı S u lt a n , A ğ z ı k a r a , K a r a t a y ve A k h a n la r ı n ı n
d ı ş t a k i t a ç k a p ı l a r ı n d a k o n s o l o l a r a k te k , üç ya da beş şıra d iz ili m u k a r n a s l a r y e r
a lır. Ö z e llik le A ğ z ı k a r a , T u z h is a r ı S u lt a n h a n la r ı g ib i k ö ş k m e s c i t l i ö r n e k l e r d e
ik in c i ka ta ç ık a n m e r d i v e n b a s a m a k l a r ı n ı n altı m u k a r n a s s ı r a la r ı y la h a r e k e t l e n
d i r i l m i ş t i r ( E r d m a n n - E r d m a n n 1976: lev. 54, 83). Bu ö r n e k l e r i n d ışın da A k s a r a y
ve T u z h is a r ı S u lt a n , A ğ z ı k a r a , Z a z a d in ve K a r a t a y h a n la r ı ka p a lı b ö l ü m l e r i n d e
y e r a la n a y d ı n l ık k u b b e l e r i n i n g e ç i ş l e r i de m u k a r n a s d o l g u l u d u r . Ç o ğ u n l u k l a
y a ta y - d ik e y e k s e n l e r i v u r g u la y a n , yapıya ışık g i r m e s i n i ş a ğ la y a n ve y ö n l e n d i r i c i
işlevi de b u l u n a n bu b i r i m l e r m u k a r n a s d o l g u l u g e ç iş ve k u b b e l e r i y l e d ik k a t i
çe ke rle r.
in c e l e d i ğ i m i z bazı ö r n e k l e r d e b e z e m e r e n k a l m a ş ı k lı ğ ı ile y a r a t ı l m ı ş t ı r . Z a z a d in
H a n ’ ın iç ve dış t a ç k a p ı s ı n d a beyaz ve k a h v e r e n g i taş, A k s a r a y S u lt a n H a n 'ın dış
t a ç k a p ı s ı n d a beyaz ve m o r d a m a r l ı m e r m e r , A v a n o s Sarı H a n 'ın d ı ş / iç t a ç k a p ı -
s ın d a beyaz, sarı, gri taş, Çay Taş H a n 'ın iç t a ç k a p ı s ı n d a siyah ve beyaz t a ş la r ı n
k u l l a n ı m ı r e n k a lm a ş ı k lı ğ ı o l u ş t u r u r .
466 Anadolu Selçuklu Dönenni Kervansarayları
B i t k i s e l b e z e m e y a p ı la r d a s ın ırlı y ü z e y le r d e ve b e n z e r ş e k ild e k a rş ı m ı z a ç ık
m a k t a d ı r . Ç o ğ u n l u k l a p a lm e t , p a l m e t - r u m i , k ıv r ık d a l- r u m i , k ıv rık d a l- p a lm e t -
r u m i gib i ç e ş i t l e m e l e r y a n s ı t ı r l a r . A k a n t u s y a p r a k l a r ı ise y a ln ız c a s ü t u n c e b a ş
lı k la r ı n d a b u lu n ur. Bu ö r n e k l e r i n d ış ın da g e o m e t r i k m o tifle rle k a y n a ş tırıla n
u y g u l a m a l a r da v a r d ı r . Beş, altı, yedi, s e kiz , on, o n ik i k o llu y ı ld ı z la r ı n ç e v r e s in
de ş e k i l l e n e n p a lm e t , r u m i ve lo t u s m o t i f l e r i de g ö r ü l ü r .
K e r v a n s a r a y l a r d a g e o m e t r i k s ü s l e m e k a d a r o l m a s a da, f i g ü r l ü b e z e m e k u lla n ı
mı da y a y g ın d ır . A s la n ve e jd e r f i g ü r l e r i d a h a ç o k t e r c i h e d i l m i ş t i r . K o m p o z is
y o n l a r d a t e k ya da ç o ğ u n l u k l a ç ift o l a r a k s u n u l m u ş l a r d ı r . D iğ e r yapı t ü r le r in d e
de söz k o n u s u f i g ü r l e r i n b e n z e r ş e k ild e g ö r ü l m e l e r i d ö n e m i n b e ğ e n iş in i ortaya
Anadolu Selçuklu Kervansaraylarında Süsleme 467
K o n u m u z u o l u ş t u r a n f ı a n la r d a b e z e m e p r o g r a m ı n ı e t k ile y e n f a k t ö r l e r d e n biri de
e s e r le r in k o n u m l a r ı d ı r . T ic a r i y a ş a m ı n / u l u s l a r a ra s ı t i c a r e t ağının y o ğ u n o l d u
ğu b ö l g e le r d e y e r a la n A k s a r a y ve T u z h is a r ı S u lt a n , A ğ z ı k a r a , Ka ra ta y , Ak,
Susuz, i n c i r v e E v d ir h a n la r ı n ı n b e z e m e p r o g r a m ı n d a k i z e n g i n l i k bu g ö r ü ş ü d e s
te k le m e k te d ir.
i n c e le d iğ im iz k e r v a n s a r a y la r d a s ü s l e m e m i m a r ı ö z e l lik le r in i v u rg u la y a c a k b i ç i m
de t a s a r la n m ı ş t ı r . Dıştan k a le v a ri ve dışa kapalı b ir iz le n im ya n s ıta n bu ya pıla r,
b e z e m e le r iy le v u r g u la n a n t a ç k a p ı la r ı a ra cılığ ı ile dışa a ç ı la r a k k u lla n ı c ı la rı k a r ş ı
lar. B u g ü n ço ğ u k a d e r le r in e t e r k e d i l m i ş o la n k e r v a n s a r a y la r ilg ıy e / k u lla n ıl m a y a
m uhtaçtır.
4-6 8 ■ Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
B ib liy o g ra fy a
Akalın 1987: 5. Aka lın , "A n a d o lu S e lç u k lu K e rv a n sa ra y la rın d a Köşk M e s c itle r " , Sanat Tarih i A ra ş tırm a la rı
Dergisi, 111987], 3- 7.
Akalın 1989 1: S- Akalın, "K a ra ta y Ha n'ın B e r e k e t ve N a z a r B o n c u k la n " T ü rk iy e m iz , 19/59 (1989), 18- 29.
A k a lı n 1989 2: S- A k a lın ," K a r a ta y Han'ın Ç e ş m e Eyvanını Ku şa ta n Hayvan F ig ü r le r i ile ilgili Bazı Y o ru m la r "
Sa nat Tarih i A r a ş t ı r m a la r ı Dergisi, 2/5(1989), 5A- 61.
Beyazıt 2006: M. B e y a z ı t " Ak Han B e z e m e le rin in Orta Asya K ü lt ü r ü ile B a ğ l a n t ı s ı ", Sanatta A n a d o lu - Asya
iliş k ile r i Prof. Dr. Beyhan K a ra m a ğ a r a lı'y a A rm a ğ a n , A n k a ra 2006, 67- 89. .
D u r u k a n 1998: A. D u ru k a n , " Niç in Ke rva n sa ra y ", Vakıf ve K ü ltü r , 1/1 [1998], 29- 35.
Eser 2000: E. Eser, 11- U . Yüzyılla r A n a d o lu -S u riy e Sanat iliş k ile r i (Cephe M im a r is in d e Suriye Etkileri],
H a c e ttep e Ü n iv e rsit es i Sosya l B i l i m l e r En s tit ü s ü Y a y ım la n m a m ış D o kto ra Tezi, A n k a ra 2000.
Gie rlich s 1996: J. Gierlichs, M itte la lt e rlich e T ie rreüefs in Anatolie n und N o rd m e so p o ta m ie n , Tübingen 1996.
Gündüz 2002: S. Gündüz, " K a r a ta y Han P o r t a lle ri S ü s le m e P r o g ra m ı ik o n o g ra fis i" , O rta ç a ğ 'd a Anadolu.
Prof. Dr. A y n u r D u r u k a n 'a A r m a ğ a n , A n k a ra 2002, 291- 306.
ibn Bibi 1941: ibn Bibi, A n a d o lu Selç u k i Devleti Tarih i, (Cev. M.N. G e n ç o s m a n -F . N. Uzluk], A n k a r a 1941.
ibn Bibi 1996: ibn Bibi, El E v a m ir ü ’ l-A la 'iy e F i'l - U m u r i ' l - A l a i y e (S e lç u k n a m e , (Cev. M. Ö ztürk], An k a ra 1996.
inal 1971; G. inal, ” Susuz H a n 'da ki Ejderli K a b a r tm a n ı n Asya K ü l t ü r Çevresi için d e k i Yeri ", Sanat Tarihi
Yıllığı, IVÎ1971], 153- 182.
in a l 1982: G. inal, " Orta C a ğla rd a A n a d o lu 'd a Çalışan Suriye ve M ez o p o ta m y a lı S a n a tç ıla r ", Sanat Tarihi
Yıllığı, XI 11981], 83- 94.
M ülayim 1999: S. Mülayim , Değişim in Tanıkları. Ortaçağ T ü r k Sanatında Süsle m e ve ikonografi. İstanbul 1999.
Ögel 1962; S. Ögel " S e lç u k lu Sa natında Cift Gövdeli Asla n F ig ü rü " B e lle te n , XXVI/103(19621, 528- 538.
Öney 1969: G. Öney, " A n a d o lu S e lç u k lu Sanatında Ejd er F ig ü r le r i ", B e lle te n , XXXIII/130 (1969), 171- 191.
Öney 1970: G. Öney, " Anadolu Selç uklu Sanatında Boğa Ka b a rtm a la rı" , Belleten, XXXIV/133 (1970), 83- 100.
Öney 1971 : G. Öney, " A n a d o lu S e lç u k lu M im a r is in d e A s la n F ig ü rü " , A n a d o lu (An atoliaj, XII, (1971), 1- 64.
Özergin 1965: M. K. Ö z e rg in ," A n a d o lu 'd a S e lç u k lu K e r v a n s a r a y la r ı" T arih Dergisi, 15/20 (1965), 141- 170.
Roux 1972: J. P. Roux, "Le Dé co r a n im é du Caravansé rail de Karatay en Anatolie", Syria, XLIX [1972], 371-3 97.
Roux 1992: J. P. Roux, "La S c u lp t u r e F ig urativ e de é An a to lie M u s u lm a n e " Turc ic a , XXIV (1992), 27- 90.
Schneider 1980: G. Schneider, Geometrische B a u o rna m e n te der Seldschuke n in Kleinasien, Wiesbaden 1980.
T uran 1946: 0. T ura n , " S e lç u k lu K e r v a n s a r a y la n ", B e lle te n , X/39 (1946), 471- 496.
T üke l 1969: A. Tükel, "Ala ra Han'ın Tan ıtılm a sı ve D e ğ e r le n d ir ilm e s i" , B elleten, XXXIII/132 (1969), 429- 460.
T üke l Yavuz 1976: A. T ü k e l Yavuz, "A n a d o lu 'd a Eşodaklı S e lç u k lu H a n la n ", ODTÜ M im a r lı k F akü lte si D e r
gisi, 2/2 (1976), 187- 206.
Tükel Yavuz 1992: A. T ü k e l Yavuz, "A n a d o lu S e lç u k lu Ke rva n s a ra y la rın d a M e k â n - iş le v ilişkisi içinde S avun
ma ve B a r ın m a " , IX. Vakıf Haftası Kitabı, A n k a ra 1992, 253- 284.
Ünal 1979: R. H. Ünal, "S e v s e re k Hanı ( M a la ty a -P ö tü rg e ) ve Yerhan (Erzin can -R e fa h iye) Ha kkında B ir in c e
le m e " I, T ü r k o lo ji Kon g res i T e b liğ le r i 1971, İ s ta n b u l 1979, 952- 968.
m -
-İ--Î '
>*K
t-'3-
1 * ^
I- < '■
3*
'S‘T«>vtiS Â^lCriic
A N A D O L U SE LÇ U K LU D Ö N E M İ
K E R V A N SA R A YLA R I K ATA LO Ğ U
AĞLASUN H ANI
Yeri An ta ly a - İsparta
Tarihi 13. y. y.
Banisi
Sanatçısı
M esc it ■
Hamam ■ -
Çe şm e ■ -
Tarihi 1231,1239-1240
Sanatçısı
Mescit Var
Ham am Var
Ceşnne ■ -
T a rih i 13.y.y.
B a n is i -
Sanatçısı -
M e s c it -
Hamam -
Çeşme -
T an ım ı B u g ü n o ld u k ç a h a ra p o la n yapıdan k a la n iz le r d e n üç sa hınlı
ka p a lı b ö lü m ile a v lu d a n o lu ş t u ğ u g ö r ü l m e k t e d i r . G ü n ü m ü z e kapalı b ö lü m ü n
b ir duvarı ile sivri t o n o z b a ş la n g ı ç la r ı g e l e b i l m i ş t i r .
I 5
::e d :
476 Anadolu S e lçu klu D önem i K ervan saraylan
AKHAN
Yeri ■ Aksaray-Konya
Tarihi . 13.y.y.
Banisi ■ -
Sanatçısı ■ -
Mescit ■ -
Ha mam ■ -
Çeşme ■ -
AK H AN (B O ZH AN )
Yeri Den iz li - E ğ ir d ir
Sanatçısı
(vlescit V ar
(Hamam Var
Çeşme ■ -
ALARA HAN
T a rih i 1231-32
Ba n is i I. A lâ e d d in K e y k u b a t
Sanatçısı
M e s c it Var
Hannann
Çeşme Var
T an ım ı Yapı, A n a d o lu S e lç u k lu k e rv a n s a r a y la r ı a ra s ın d a , fa r k lı plan
k u r u l u ş u ile d ik k a t i ç e k e r. K u z e y - g ü n e y d o ğ r u l t u s u n d a d ik d ö r t g e n p la n lı ya pı
ya, iki y a n ınd a b i r e r d i k d ö r t g e n p a yanda b u lu n a n dışa t a ş k ın o lm a y a n b ir ta ç-
ka p ıd a n g i r i l m e k t e d i r . O r ta d a k i ka p a lı a v lu n u n iki yanına eyvan ve kapalı
m e k a n l a r s ı r a la n m ı ş t ı r . Yapının g iriş i ile o r t a d a k i ç e k i r d e k b ö lü m a ra sın d a ki
g ir iş m e k a n ı n ı n a ç ık b ı ra k ı lm a s ı y la k ü ç ü k b ir iç avlu o l u ş t u r u l m u ş t u r . Yapının
h a y v a n la r a a y rıla n b ö l ü m l e r i , o r t a d a k i b ö l ü m ü üç t a r a f t a n ç e v r e le m e k t e d i r .
G ir iş in doğusunda k a la n eyvanı a n ı t s a l b ir ç e ş m e o la r a k d ü z e n l e n m iş t ir .
B u n u n ü z e rin d e b ir m e s c i t b u l u n m a k t a d ı r . Han y a p ıla rı iç in d e m e k a n düzeni
a ç ısın d a n ilk ve son u y g u la m a ola ra k g ö rü lm e k te d ir. Yapının b a sık k e m e r li
kapısının ü z e rin d e , k it a b e n in iki y a n ınd a a s la n başı b iç im in d e k o n s o l l a r g ö r ü
lü r. A yrıca yapı iç in d e k i g a l e r il e r d e , k a n d i l l i k o la r a k k u lla n ı la n y a k la ş ık 60
a s la n başı k o n s o l v a rd ır.
lYavuz 20001
Anadolu Selçuklu Dönenni Kervansarayları Katalogu 479
Yeri A k sa r a y - N e v ş e h ir - K a y s e r i
B a n is i II. K ılıç a r s la n
Sanatçısı
M e s c it ■ -
Ham am ■ -
Çeşme ■ -
f'
T
.
[ L jt-'" ]
i -.r \
\ 1 ! “ i
i rr u -
c t 1^ 1* -'T- ;
)
"'S 1 ^ '
r'i
o _ j_
480 Anadolu Selçuklu Dönenni Kervansarayları
Yeri Konya-Beyşehir
Tarihi 1201-02
Sanatçısı ■ -
Iviescit ■ Var
H am am ■ -
Cesme ■ -
Sanatçısı
Mescit ■ -
Ham am ■ -
Çeşme ■ -
BOR HANI
Banisi ■ -
Sanatçısı ■ -
Mescit ■ -
Hamam ■ -
Çeşme ■ -
BURMAMAN
Banisi
Sanatçısı
Mescit Var
Hamam Var
Ce$me Var
Tanımı Bir tepe üzerinde yer alan han, doğu-batı doğru ltusunda d ik
dörtgen planlı üç sahınlı kapalı bölüm ile avlu'dan olu şmaktadır. Üzeri sivri
tonoz örtülü üç sahınlı kapalı b ölü m ün orta şahını diğ erlerine göre daha geniş
t u tu lm u ş tu r. Kapalı bölümden daha büyük olan avlu, güneye doğru genişle
t ilm iş tir . Avlunun kuzeyinde beş bölü m lü revak yer alır. Bunlardan beşincisi
nin çeşme eyvanı olduğu söylenmektedir. (Yavuz 1984: 348). Doğuda biri daha
büyük iki eyvan ve köşelerde kuzeydeki dikdörtgen planlı sivri tonoz örtülü ,
güneydeki kare planlı üzeri kubbe ile örtülü iki meka n vardır. Güneydeki
mekanın batısında kare planlı üzerleri aynalı tonoz örtülü iki kare planlı
bölümden oluşan küçük ham am bulu nmaktadır. Ham am batı cephesinin
güneyindeki kapı ile dışa açılmaktadır. Avlunun doğu ve güney kısmları bugün
y e rleşim in altında kalmıştır.
") i il ,1;
!i !
H i
ii
i n
l 1 ” Jn*
1 - - U --- Irr* \f t» 1
J!
1 I: 1!
lYavuz 19841
484 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
T a r ifli ■ 13. y. y.
B a n is i ■ -
Sa n a tçısı ■ -
[vlescit ■ -
Ham am ■ -
Çeşme ■ -
Yeri Den iz li - E ğ ir d ir
T a rih i 1230
S anatçısı
M e s c it
Hamam
Çeşme
Yeri Ç a y - K ü ta h y a
T a r ih i 1278-79
Ba n is i E b û l M ü c a h it Y u s u f bin Yakup
M e s c it ■ -
(Hamam ■ -
Çeşme ■ -
T a n ım ı ■ Yapı, m e d r e s e , t ü r b e , ç e ş m e ve h a m a m d a n o lu ş a n b ir yapı
t o p l u l u ğ u iç in d e y e r alır. K a re p la n lı ka palı b ö lü m ve k u z e y - g ü n e y d o ğ r u l t u
s u n d a d ik d ö r t g e n p la n lı a v lu d a n o lu ş a n yapının a v lu s u g ü n ü m ü z e g e l e m e m i ş
tir. Ka palı b ö lü m , ü z e r le r i sivri to n o z ö r t ü l ü beş ş a h ı n d a n o lu ş m a k t a d ı r . Sa h ın -
ları o rt a d a k u b b e li b ir ş ahın k e s e r. Ka palı b ö lü m t a ç k a p ıs ın d a , kapı k e m e r i
ü ze rin d e , m a d a ly o n iç in d e b ir a s la n f i g ü r ü g ö r ü lü r .
A n a d o lu S e lç u k lu D ö n e m i K e rv a n s a ra y la rı K a ta lo g u 487
CEKEREKSU HANI
T a rih i 1239-40
Ba n is i V a lid e S u lt a n M e lik e M a h p e r i H a tu n
Sanatçısı -
M e s c it -
Hannann -
Çeşme -
Tarihi 1239-40
Sanatçısı
Mescit ■ -
H am am ■ -
Çeşme ■ -
ÇİFTLİK HAN
Tarihi 1238-40
Sanatçısı
Mescit ■ -
H am am ■ -
Çeşme ■ -
Yeri K o n ya -C a y
T a rih i 1210
Ba n is i E m i r Hacı İ b r a h im bin E b u b e k ir
Sanatçısı O s m a n bin  b d u r r a h m a n
M e s c it ■ -
Ham am ■ -
Çeşme ■ -
T a n ım ı ■ K u z e y - g ü n e y d o ğ r u l t u s u n d a d ik d ö r t g e n p la n lı o la n yapı, orta
b ö lü m d iğ e r le r in d e n daha g e n iş üç sahınlı ka palı b ö lü m ve a v lu d a n o l u ş m a k
t a d ır. b u g ü n avlu kısm ı y ık ı lm ış t ı r . Üç s ahınlı ka palı b ö lü m ü n üzeri beşik
t o n o z l a r la ö r t ü l m ü ş t ü r .
Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları Katalogu 491
Yeri Ü r g ü p - E r e g li
T a r ih i 1210-1220
Ba n is i -
Sanatçısı -
M e s ç it -
Hamam -
Çeşme -
N Ü .......
:q :
= 'İ
i
492 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
DURAK HAN
(PERVANE SÜLEYMAN HANI, DURAĞAN)
Yeri B o y a b a t - V e z ir k ö p r ü
T a rih i 1266
Sa n a tçısı ■ -
M e s c it ■ -
Hamam ■ -
Ç eşme ■ -
EĞRET HAN
Yeri ■ C a y - K ü ta h y a
T a r ih i ■ 1267
B a n is i ■ -
Sanatçısı ■ -
M e s c it ■ -
Hamam ■ -
Çeşme ■ -
EĞİRDİR HAN
Yeri ■ E ğ ir d ir
T a r ih i ■ 1237-38
Ba n is i I. A lâ e d d in K e y k u b a t
Sanatçısı
Plan K la s ik ( K a rm a ) (Kapalı B ö lü m + A v lu )
M e s c it ■ -
Ham am ■ -
Çeşme ■ -
T a n ım ı ■ Yapı, d o ğ u - b a t ı d o ğ r u l t u s u n d a d ik d ö r t g e n p la n lı e n le m e s in e
yedi s a h ınlı kapalı b ö lü m ile k a re p la n lı a v lu d a n o l u ş m a k t a d ı r . Ö rtü seviy esin e
k a d a r d u v a rla r ı aya k ta o la n ka palı b ö lü m d e e n l e m e s in e s a h ı n la r ı o rta d a dikey
b ir s a h m k e s m e k t e d i r . K a la n iz le r d e n m e k a n l a r ı n sivri t o n o z l a r la ö r t ü l ü o l d u
ğu a n l a ş ı lm a k t a d ı r . O rta şa h ın ın o rt a s ı n d a ise k u b b e n in b u lu n d u ğ u d ü ş ü n ü l
m e k t e d ir . A v lu n u n g ü n e y in d e de k a la n iz le r d e n yedi d ik d ö r t g e n pla n lı m e k a n ı n
b u lu n d u ğ u a n la ş ı lm a k t a d ı r .
Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları Katalogu 495
ELIKESIK HAN
Yeri K o n y a - E g ir d i r
Ba n is i
Sanatçısı
M e s c it
Hannann
Ceşnne
/i
: i
I .....
r
- - İ
p
m m /',
P i
İTİ
496 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
ERTOKUŞ HAN
(GELENDOST, SELÇUK, KUDRET H A N I)
Yeri ■ K o n y a - E g ir d i r
T a r ih i ■ 1223
B a n is i ■ A ta b e y (E m ir) M ü b a r iz e d d in E r t o k u ş
Sanatçısı ■ -
P la n Tipi ■ K la s ik ( K a rm a ) (Kapalı B ö lü m + A v lu )
M e s c it ■ -
Ham am ■ -
Çeşme ■ -
Yeri (Afşin )- B e s n i- K a y s e r i
T a r ih i 1 2 1 5 - 1 2 1 6 -1 2 3 3 -1 2 3 4
Ba n is i M a r a ş Valisi N u s r e t t i n Ha şa n bin İb r a h im
Sanatçısı
M e s c it
Hamam
Çeşme
T arihi 1211
Sanatçısı
M esçit ■ -
Ham am ■ -
Cesme ■ -
¡Yavuz 20001
Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları Katalogu 499
Yeri A m asya-Tokat
Sanatçısı
M escit ■ -
Hannam ■ -
Çeşme ■ -
A___A
<
•. : i i: ;: N :
H
o
M ** *»
5 10
I
20 30 35m
—I--------- 1
500 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
Tarihi 1238-39
Sanatçısı
M escit ■ -
H am am ■ -
Çeşme ■ -
Tanımı ■ Yapı, ortad aki daha geniş üç sahınlı kapalı bölüm ile daha
büyük boyutlu kareye yakın dikd ö rtg e n planlı avludan o lu şm a kta d ır. Avlunun
kuzey ve güneyinde s im e trik revaklar, kuzeyinde ise eksendeki taçkapıdan
g irile n g iriş eyvanı ile bunun iki yanında iki b ö lü m lü m e ka n la r b u lu nm aktad ır.
M ekanların üzeri sivri to n o zla rla ö rtü lü d ü r. Dış duvarları oldukça sağlam
oalan hanın kapalı b ö lü m ünü n çatısı ile avlunun bazı b ö lü m le ri yıkılm ıştır.
■ m
c
•.a. . d
/
) Mi V
- U --------- LT
30 35m
A nadolu S elçuklu D önem i K ervansarayları K atalogu 501
Sanatçısı
Mescit ■ -
Hamam ■ -
Çeşme ■ -
Yeri Konya-Akşehir
Sanatçısı
Mescit ■ -
Hamam ■ -
Çeşme ■ -
i.;
•1 i'-
•i:
:: =i ■:
i: ;;
V' \
^1°
Anadolu Selçuklu Dönenni Kervansarayları Katalogu 503
iğ d ir (EJDER) HAN
Banisi
Sanatçısı
Plan Kapalı
M escit ■ -
Hannam ■ -
Çeşme ■ -
¡Aslanapa 1989:1861
504 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansaraylan
in c ir h a n
Sanatçısı
M escit
Ham am
Çeşme
İSHAKLI HAN
T arifli 1249
Sanatçısı
M escit Var.
Ham am ■ -
Çeşm e ■ -
u iiv y h !İ
506 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
KADIN HANI
Yeri Konya-Cay
Tarihi 1223
Sanatçısı -
Mescit -
Hamam -
Cesme -
KALULAR HANI
Banisi -
Sanatçısı -
Plan Kapalı
M escit -
Ham am -
Çeşme -
mam *1
« • •***
/î •*
. : î
i:
» •
. : I •
I •
I •
• •
î (
I
* • • s\ :
A - " Â -
508 Anadolu Selçuklu Dönenni Kervansarayları
KARATAY HAN
Sanatçısı
M escit Var
Ham am Var
Çeşme ■ -
Yavuz 2000
Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları Katalogu 509
KARGI H AN
Banisi
Sanatçısı
M escit Var
H am am ■ -
Çeşme ■ -
Sanatçısı ■ -
[vlescit ■ Var
Hannann ■ -
Ceşnne ■ -
KIZILÖREN HAN
Tarihi 1206
Sanatçısı
M escit Var
Hannann
Çeşme Var
KURUM AN
T arihi 13. y. y.
Banisi
Sanatçısı
Plan Kapalı
M esçit
H am am ■ -
Çeşme ■ -
■ » •
* U .
N ::
I / i i
Anadolu Selçuklu Dönenni Kervansarayları Katalogu 513
T arihi ■ 1208
Banisi ■ -
Sanatçısı ■ -
M escit ■ -
Ham am ■ -
Çeşm e ■ -
0 ....Ş 10 , 2.0 , 30 35 m
5U Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
M AM A HATUN HANI
T a rifli 13. y. y.
Sanatçısı
M escit
Ham am Var
Çeşme ■ -
Ü n a l 1968
Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları Katalogu 515
MİRÇİNGE HAN
T a riiıi 13. y. y.
Banişi
Sanatçısı
M escit ■ -
(Hamann ■ -
Çeşm e ■ -
Yavuz 2000
516 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
OBRUK HAN
Tarihi 1240
Banisi
Sanatçısı
(vlesçit Var
Ham am ■ -
Çeşme ■ -
Tanımı ■ Yapı, doğu batı d o ğ ru ltu su n d a d ikdö rtg en planlı enlem esine
sekiz sahınlı kapalı bölüm ile bunun batısındaki daha büyük boyutlu kare p la n
lı avludan oluşu r. Kapalı bö lü m ün en le m esin e sahm ları eksende dikey bir
şahınla k e s ilm e k te d ir. A vlunun kuzey ve güneyinde tek sıra revaklar, batısın
da ise iki katlı g iriş bölüm ü vardır. A lt katta g iriş eyvanının iki yanında biri avlu
ya diğeri revaka açılan kapısı bulunan b ire r m ekan b u lu n u r. Üst katında, avlu
dan m erdiven ile çıkılan odalardan en sağda yer alanı, m ihrabı ile Obruk
H an’ın m escit b ö lü m ü d ü r. M escidin yanında b irb irin e içten bağlı o d a la r vardır.
O bruk H a n’ın kapalı bölüm ü oldukça haraptır.
Anadolu Selçuklu Dönenni Kervansarayları Katalogu 517
ORESUN HAN
T arihi ■ 1270
Banisi ■ -
Sanatçısı ■ -
Plan Kapalı
M escit ■ -
H am am ■ -
Çeşm e ■ -
"TT
n TT
y H/ H H
•i ; — ..... ;:.rf
..:v;
II--.;.,
• ' I
10 20 30 35m
-I --------- ^
518 Anadolu Selçuklu Dönenni Kervansarayları
PINARBAŞI HAN
Yeri Egirdir-DenizLİ
Tarihi 13. y. y.
Banisi
Sanatçısı ■ -
Mescit ■ -
Hannann ■ -
Çeşme ■ -
'//////^
;I ! •
d
i I
□
I •
i j
□ 0
] I
□ □
( I
1 !I
•
□ □
I \
Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları Katalogu 519
Yeri Konya-Aksaray
Tarihi 1236
Sanatçısı ■ -
Mescit ■ Var
Hamam ■ Var
Çeşme ■ -
l—1—î_
520 Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
T arihi 1236-37
Sanatçısı
Plan Kapalı
M esçit Var
Hamann ■ -
Cesme ■ -
Tanımı ■ Yapı, doğu batı d o ğ ru ltu su n d a d ikdö rtg en planlı üzeri sivri
tonoz ö rtü lü te k sahınlı kapalı bölüm ile bunun doğusunda kuzey-güney doğ
ru ltu su n d a dikd ö rtg e n planlu üzeri sivri tonoz ö rtü lü m escit kısm ından o lu ş
m aktad ır. Dıştan çok sayıda duvar payeleriyle desteklenen yapının taç kapısı
ve m escidinde sülem e ile ka rşıla şılm a m a kta d ır.
20 30 35m
Anadolu Selçuklu Dönenni Kervansarayları Katalogu 521
S A R IH A N
Banisi ■
Sanatçısı ■ -
M escit ■
H am am ■ -
Cesm e ■ -
SARI HAN
T arihi ■ 1249
Banisi ■ -
Sanatçısı ■ -
M escit Var
Hannann Var
Ceşnne ■ -
n a
) <
) (
L ) (
1 ,— —
' ■ -j—— -■ — 1— -T-l
< 1
C
/
) i V
a
2 U..J. M
U
) X .” T
> 1
!- TT"
) T ’T 7
_^ J
L
)
) r
)
Yavuz 2000 D a
Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansaraylan Katalogu 523
SIRAÇAKIL HANI
Tarihi 1238-40
Banisi
Sanatçısı
Mescit ■ -
Hamam ■ -
Çeşme ■ -
SULTAN HAN
Tarih i ■ 1229
M esçit ■ Var
H am am ■ Var
Çeşme ■ -
P arla 1997
Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları Katalogu 525
T arihi 1230-34
Sanatçısı Yadigar
M escit Var
Hannann Var
Ceşnne
SUSUZ HAN
Yeri AntaLya-Isparta
Sanatçısı
M escit ■ -
H am am ■ -
Çeşme ■ -
1t-yı ■■■■■
1* • •
pi □ □
1; P
1 ;;
1 "ti;:.
rü
N
î
i -------T
■LJ"
10 20 . 30 3j5m
-H -
Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları Katalogu 527
TAHTOBA HANI
Tarihi 1238-46
Sanatçısı ■ -
Mescit ■ -
Hamam ■ -
Çeşme ■ -
i
m
528 Anadolu Selçuklu Dönenni Kervansarayları
TOL HANI
Sanatçısı
Mescit ■ -
Hamam ■ -
Çeşme ■ -
Parla 1997
Anadolu S elçuklu Dönem i K ervansarayları K atalogu 529
V ’>'{
'7 ê ,
ANADOLU SELÇUKLU DONEMİ
KERVANSARAYLARI
GENEL BİBLİYOGRAFYA DENEMESİ
Acun, H.: "Ejder M otifli Kapı Tokm akları ve Değişik Ö rnekler" Sanat Tarihinde iko
nografik A raştırm ala r Güner inal'a Armağan, Ankara 1993, 1-19.
Agacanov, S.G.: öğuzlar, Cev. Ekber N. Necef ve Ahmet Annabardiyev, İstanbul 2002.
Akalın,S.: Karatay Han'ın M im ari Tarihi içinde Değerlendirilm esi, İstanbul Üniver
sitesi, Sosyal B ilim le r Enstitüsü, Yayınlanmamış Bilim Uzmanlığı Tezi, İstanbul
1988.
Akalın, $.: "Karatay Han'ın Çeşme Eyvanını Kuşatan Hayvan Figürleri ile İlgili Bazı
Y orum lar" SanatTarihi Araştırm aları Dergisi, 2/5 (1989), 54- 61.
Akok, M.: "Kayseri’de Tuzhisarı Sultanham, Köşk Medrese ve Alaca Mescit Diye
Tanılan Üç Selçuklu M im ari Eserin Rölvesi", Türk Arkeoloji Dergisi, S. 17/2, Anka
ra, 1969, s. 5-41.
Akok ,M.: "ishaklı Kervansarayı", Türk Arkeoloji Dergisi, XXI/2(1974): 5-21. Akok,
M.-T. Özgüç: "Ağzıkara Han", Yıllık A raştırm ala r Dergisi, (1965), s. 97
Akozan, F.: "Türk Hanları ve Kervansarayları", Türk Sanatı Tarihi Araştırm aları ve
incelem eleri, ( (1963): 133-167.
Aksu, F.: İsparta ili Yer Adları, İsparta 1936. Aksüt, H.: Hasançelebi (Malatya) ve
Çevresi Tarihi, Ankara 1998.
Albek.A.: "Eynif Ovası ve Tol Han Hakkında Kısa Rapor", Anadolu Sanatı A raştır
maları, II (19701: 55-59,
Alptekin, C.: " Türkiye S elçukluları", Doğuştan Günümüze Büyük İslam Tarihi. C.
8. İstanbul, 1988. s. 207-406.
Altun, A . : " Türkiye Selçukluları M im arlığı". T ürkler. 7. C.. Ankara, 2002: 820 - 827.
Anonim: Afyon İl Yıllığı 1967, İstanbul, 1968. Anonim: Türkiye'de Vakıf Abideler ve
Eski Eserler, I, İkinci Baskı, Ankara, 1983.
Anonim: Türkiye'de Vakıf Abideler ve Eski Eserler. IV.. Ankara 1986. s. 385.
Arık. M.O.: Anadolu S elçuklularında Erken Devir M im ari Tezyinatı. Ankara Üniver
sitesi, D.T.C.F., Basılmamış Doçentlik Tezi, Ankara 1966,
Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları Genel Bibliyografya Denemesi ■ 535
Arık, R.: "G öller Bölgesi A rkeolojik. K ültürel. T uristik A raştırm a ve Değerlendirm e
Projesinin Tanıtımı ve G elişim i". G öller Bölgesi A rke o lo jik-K ü ltü re l- T uristik A raş
tırm a ve Değerlendirm e Projesi. Ankara, 1994, s. 1-27.
Arseven, C.E.: Türk Sanatı, İstanbul 1970. Arseven, C. E.: Türk Sanatı. İstanbul. 1984.
Arundell, F.V.J.: Discoveries İn Asia Minör, London 1834, 161-162.
Aslanapa, 0.: "O rtaçağ’da T ürkle rin B ir Sosyal Yardım Müessesesi: Kervansaray
lar", Türk Kültürü, S. 5, Mart 1963, 26-30.
Aslanapa, 0.; Aslanapa, Türk Sanatı II, Anadolu Selçuklularından B eylikler Devri
nin Sonuna Kadar, 1. Basılış, İstanbul 1973.
Aslanapa, 0,-V.D.: Yüzyıllar Boyunca Türk Sanatı (14. Yüzyıl). İstanbul 1977.
Aslanapa, 0.: Türk Sanatı l-ll Başlangıcından B eylikler Devrinin Sonuna Kadar,
Ankara, 1990.
Aykut. N.: "IV. M urat'ın Revan Seferi M enzilnam esi" Tarih Dergisi, Prof. Dr. Saha
bettin Tekindağ Hatıra Sayısı. 34 (1984 ). 183-246.
Aytaç, i.: "M alatya-Elbistan Kervanyolu Güzergahı ve Kurttepe Han'ı" VI. M illi Sel
çuklu K ü ltü rv e Medeniyeti Semineri B ild irile ri, Konya 1996, s. 35-47.
Bakırer, Ö.: Selçuklu Öncesi ve Selçuklu Dönemi Anadolu M im arisinde Tuğla Kul
lanımı, I, Ankara 1981.
Bakırer, Ö.: “Anadolu Selçuklu M im arisinde Yapı M alzem eleri", IV. M illfS e lçu klu
K ü ltü rv e Medeniyeti Semineri B ild irile ri. 25-26 Nisan 1994, Konya. 1995, s. 165-
181.
Bakırer, Ö.: "Anadolu Selçuklu Dönemi Yapı K itabeleri", V. M illi Selçuklu ve K ültür
Medeniyeti Sem ineri B ild irile ri, Konya, 1996, 37-51.
Baş, A.: "Yeni B ulun tu lar Işığında Zazadin Hanının Değerlendirm esi", I. U lusla r
arası Selçuklu K ü ltü rv e Medeniyeti Kongresi B ild irile r-l. Konya. 2001, 101-109,
545-556.
Baş, A.: "B eylikler Dönemi H anlan" T ürkler. C. 8, Ankara 2002, s. 38-45.
Bayram, M.: "Sadru’d-din Konevi ile Ahi Evren Seyh N asiru’din M ahm ud’un Mek
tuplaşm ası", S. Ü. Fen - Edebiyat Fakültesi Edebiyat Dergisi, Yıl: 1983, Sayı: 2,
Konya 1983, s. 51 - 79.
Bayram, M.: "S e lçuklular Zamanında Malatya'da ilm i ve Fikri Faaliyetler" l-ll M illi
Selçuklu K ü ltü rv e Medeniyeti Sem ineri B ildiriler, Konya 1993, s. 119-124.
Bektaş, C.: Selçuklu Kervansarayları, Korunm aları ve Kullanılm aları Üzerine Bir
Öneri, İstanbul: Yem Yayınları, 1999.
Beyazıt, M.: " Ak Han Bezem elerinin Orta Asya K ültürü ile Bağlantısı" Sanatta
Anadolu - Asya ilişkile ri Prof. Dr. Beyhan Karam ağaralı'ya Armağan, Ankara 2006,
67- 89.
Bilgin, i.: Bilgin, "S e lçuklular ve Beylikler Devrine Ait Yayınlanmamış Üç Kitabe",
Vakıflar Dergisi, XIX, Ankara. 1985, s. 267-270.
Bozer, R.: "E ğirdir Ham 1993 Yili Kazi Çalışm aları", G öller Bölgesi A rkeo lo jik-K ü l-
tü re l-T u ristik-A ra ştırm a ve Değerlendirm e Projesi. Ankara, 1994, s. 95-103.
Bulut, L.: "Anadolu Selçuklu Sanatında Maske Şeklinde insan Başı Tasvirleri ve
ikonografik Kaynağı Üzerine Düşünceler", Sanat Tarihi Dergisi, X ( 2000 ), 21-41.
538 ■ Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
Cahen, C.; Osm anlI’dan Önce Anadolu'da ilk Türkler, İstanbul, 1994.
Cahen, C,: "13. Yüzyılın Başlarında Anadolu’da Ticaret", Cogito, 29 (2001) 132-U 4.
Cebeci, D.: " Türk Ailesinin Bazı Ö zellikleri", Tarihi Akış İçerisinde Türklerde Aile
Yapısı Sempozyumu B ild irile ri, Erciyes Üniversitesi Yayınları, Kayseri, 17 Mayıs
1990,
Cezar, M.: " Türk Tarihinde Kervansaray", VIII. Türk Tarih Kongresi, Ankara 11-15
Ekim 1976, Kongreye Sunulan B ild irile r, II, Ankara 1981: 931-940.
Combrey.R. de: Caravasaray. Alone in Moslem Places, Garden- City, New York
1978.
Çaycı, A.: Anadolu Selçuklu Sanatı'nda Gezegen ve Burç Tasvirleri, Ankara. 2002.
Denktaş, M.: Kayseri’deki Tarihi Su Yapıları (Ceşm eler-Ham am lar), Kayseri. 2000.
Demir. A.: "Anadolu Selçuklu Hanlan. Zazadin Han- Sadeddin Köpek Hanı", ilgi, 44
(1986): 26-31.
Demir. A.: "Anadolu Selçuklu Hanlan. Obruk Han", İlgi, 45 (1986): 10-14.
Demir. A.: "Anadolu Selçuklu Hanlan. Kızılören Hanı", ilgi, 46 (1986): 8-13.
Anadolu Selçuklu Dönemi Ken/ansaraylan Genel Bibliyografya Denemesi ■ 539
Demir. A.: "Anadolu Selçuklu Hanları. Horozlu Han", ilgi. 49 (1987): 24-28.
Demir, A.: "Anadolu Selçuklu Hanları. Şarapsa Han", ilgi, 50 (1987): 24-28.
Demir 1987-4: A. Demir. "Anadolu Selçuklu Hanları Alara Han". İlgi, 51 (1987): 18-23.
Demir, A.: "Anadolu Selçuklu Hanları, Kargı Han", ilgi, 52 (1988İ: 8-11.
Demir. A.: "Anadolu Selçuklu Hanları Evdir Han", ilgi, 53, 1988, 13-17.
Demir, A.: "Anadolu Selçuklu Hanları. Kırkgöz Han", ilgi. 54 (19881: 17-20.
Demir, A.: "Anadolu Selçuklu Hanları Susuz Han", ilgi, 55, [1988İ, 15-19.
Demir, A.: "Anadolu Selçuklu Hanları, in çir Han", ilgi, 56 (1989 ), 8-12.
Demir, A.: "Anadolu Selçuklu H anları-A khan-D enizli", ilg i,57(19891, 9-13.
Demir, A.: "Anadolu Selçuklu Hanları Çardak Han", ilgi, 58, (19891, s. 20-23.
Demir, A.: "Anadolu Selçuklu Hanları, E ğirdir Taş Medrese", İlgi. Yıl: 23, Sayı: 59,
İstanbul, s. 24-27.
Demir, A.: Anadolu Selçuklu Hanları, Ertokuş Han, İlgi, 60(1990); 22-25.
Demir, A,: "Anadolu Selçuklu Hanlan-Altınapa Han", ilgi, 61 (1990İ, İstanbul, s. 24-
27.
Deniz ,B.: "Alay Han'ın (Aksarayi Hikayesi", Uluslararası Sanat Tarihi Sempozyu
mu, Prof. Dr. Gönül Öney'e Armağan, 10-13 Ekim 2001, B idiriler, İzmir, 2002, s.
229-246.
Deniz, B.: "Alayhan Kazısı ve Sağlam laştırm a Çalışması- 2002", IX. Ortaçağ ve
Türk Dönemi Kazıları ve Sanat Tarihi A raştırm aları Sempozyumu, 21-23 Nisan
2005 Erzurum , Erzurum 2005. s. 203-216.
Dora, R.: " Osmanlı Öncesi Türk Han ve Kervansarayları", ilgi, 16/33 (1982İ: 8-15.
540 ■ Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
Durukan. A.; "Ak Han’ın Süslem e Program ı". Sanat Tarihinde İkonografik A ra ştır
m alar Güner İnal’a Arm ağan, Ankara 1993. 143- 160.
Durukan, A.: " Niçin Kervansaray ". Vakıf ve K ültür. 1/1 (1998). 29- 35.
Egemen, A.: " Kayseri'de Sultan Han” . Yapı Teknik. 11/9 (1957): 2.
Elisséeff. N.: "K han” . Encyclopédie de l'Islam , Nev^ed. IV. Leiden 1978:1042-1049.
Erdoğan A.: " Türk Kadını ve Edebiyat", Kastamonu'da İlk Kadın M itinginin 75. Yıl
dönümü U luslararası Sempozyumu. A tatürk Araştırm a Merkezi, Ankara 1996.
Erdmann, K.: "D er Kargı Han bei Alanya". Kunst des Orients, 11(1955): 5-29.
Erdmann, K.: Das Anatolische Karavansaray des 13. Jahrhunderts, I. B erlin 1961.
Erdmann, K.: "B ericht über den Stand der Arbeiten über das anatolische Karavan
saray des 13. Jahrhunderts", Atti del Seconde Congresso Internazionale di Arte
Turca, Venezia 26-29 Septembre 1963, Napoli 1965: 73-81.
Erdmann, K.- Erdmann, H.: Das Anatolische Karavansaray des 13. Jahrhunderts,
ll-lll, Berlin 1976.
Ergene, M.B.: "Ağzı Kervansarayı ve Büyük Han", Türkiye Turing ve otom obil
Kurum u Belleteni, 282(1965): 1 1.
Ersöz, i.: "Ashab-ı Kehf" mad,, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, III, İstan
bul, 1991, s, 465-467,
Eser, E.,: 11- 14, Yüzyıllar Anadolu-Suriye Sanat ilişkile ri (Cephe Mim arisinde
Suriye Etkileri), Hacettepe Üniversitesi Sosyal B ilim le r Enstitüsü Yayımlanmamış
Doktora Tezi, Ankara 2000.
Esin, E.: "Burkan ve Mani Dinleri Çevresinde Türk Sanatı (Doğu Türkistan ve Kan-
su'da)", islam iyetten Önce Türk K ü ltü r Tarihi, C, II, Kısım la, İstanbul 1972,
Eyice. S.: “ iznik'de Büyük Hamam ve Osmanlı Devri Ham am lan Hakkında Bir
Deneme", İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi, 1960, 99-120.
Eyice, S.: "iznik'de Büyük Hamam ve Osmanlı Devri Ham am ları Hakkında Bir
Deneme", İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi, 1960, 99-120.
Eyice, S.: "Akhan", Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Cilt; 2, İstanbul
1989; 236.
Faroqhi, S.: "16. Yüzyılda, Batı ve Güney Sancaklarında B elirli A ralıklarla kurulan
Pazarlar (İçel, Hamid, Karahisar-ı Sahib, Kütahya, Aydın ve Menteşe), Türkiye ik ti
sat Tarihi Üzerine A raştırm alar, Gelişme Dergisi, 1978 Özel Sayısı.
Faroqhi, S.: OsmanlI'da Kentler ve Kentliler, İstanbul 1993. Ferrero, D.: "II cara-
vanseraglio di Ak Han presso Denizli", Palladio, lll-IV (1959): 21-36.
Fersan, N.A.: The Çardak Kervansarayı in Denizli, O.D.T.Ü., Fen B ilim le ri Enstitü
sü, Yayınlanmamış Bilim Uzmanlığı Tezi, Ankara 1974.
French, D.: "Roman Roads and M ilestones of Asia M inor", B ritish institute of A rc
haeology at Ankara, Monograph No.9, I, 1988.
Gabriel, A.: Monumens Turcs d' Anatolie,I- II, Paris, 1931. Gabriel, A.: Monuments
Turcs D'Anatolie. Kayseri-Nigde, c .l, Paris. 1931.
Gafar: Aksaray Vilayeti Dahilinde Türk Eserleri, Argıt Hanı ilk Mektep M uallim i,
Konya 1930,
Genç, R,: "17-19, Yüzyıllarda Sanayi ve Ticaret Merkezi Olarak Tokat". Türk T ari
hinde ve K ültüründe Tokat Sempozyumu (2-6 Temm uz 1986) Sempozyuma Sunu
lan B ildiriler, Ankara 1987, s. 145-169.
Genç, R.: Kaşgarlı M ahmud'a Göre XI. Yüzyılda Türk Dünyası, TKAE, Ankara 1997.
Gierlichs, J.: "M ittelalterlische T ierre lifs in Anatolien und Nordm esopotam ien",
Istanbuler Forschungen. Band 42, Tübingen, 1996.
Goodwin, G.; A History of Otoman Architecture, London 1971 . Gönçer, S.: "Üç Türk
M im ar ve Eserleri: Oğul Bey", Taşpınar Dergisi, 1/ 9 (1933), 207-218.
Güler, 0.: "Anadolu Selçuklu H üküm darlarının Tasvirli Sikkeleri ve Kayseri Sel
çuklu Darphanesi". Selçuklu Devrinde K ü ltü rv e Medeniyet. Kayseri 1992. 209-
221.
Güler. A.: "İlk Yazılı Türkçe M etinlerle Aile ve U nsurları". Sosyo-Kültürel Değişim
Sürecinde Türk Ailesi. I. T.C. Başbakanlık A. A. K.. Ankara 1992.
Gündoğdu, H.: Türk M im arisinde F igürlü Taş Plastik, İstanbul Üniversitesi Basıl
mamış Doktora Tezi, İstanbul, 1979.
Gündoğdu, H.: "Ani Ören Yerindeki K ültü r V arlıkları", Kars Beyaz Uykusuz Uzakta
(adlı kitapta), İstanbul 2006, s. 229-274.
Gündoğdu, H.: "K ü ltü rle rin Buluştuğu B ir Ortaçağ 5ehri: Ani". Güzel Sanatlar
Enstitüsü Dergisi, S. 17, Erzurum 2006, s. 51-84.
Güran. C.: Türk Hanların Gelişim i ve İstanbul Hanları M im arisi, Ankara. 1978.
Gürdal, M.: "Alanya Selçuklu H anları” . Antalya 1. Selçuklu Eserleri Sem ineri 22-
23 Mayıs 1986. Antalya. 1986: 49-54.
Güreşsever. G.: "U rfa'da İki Kervansaray” , MTRE Bülteni. 3/9- 10(1977); 12-27.
Hacıgökmen. M.A.: "Sarabsa Ham ve Banisi” , Alanya Tarih ve K ü ltü r Sem inerleri
Ni. (Ed. Faruk Nafiz Koçak], 1. Baskı, 2004: 441-445.
S4-4- ■ Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
Halil Edhem (Eldem): "Anadolu’da İslam i Kitabeler (Karatay Hanı)", T arih-i Osma-
ni Encümeni Mecmuası (TOEM) No: 33, Ağustos 1331 (H.), s. 513-523.
H alil Ethem (Eldem): "Anadolu’da SelçukP Hanları", Türk Yurdu, U /106, 1918,
s.183-188.
Hamzakadi, M.: "Aksaray’ın Tarihi Önemi ve T uristik D u rum la rı” , Devrim, Mart
1965, s. 6.
Hartm ann, R.: İm Neuen Anatolien Reiseeindrücke, Leipzig, 1928. Heyd, W.: His
torie du Com merce du Levant au Moyen Age, C.ll, Am sterdam 1959.
Holzm eister, C.- Holzm eister, G. -F a h rn e r R.: B ilder aus Anatolien: Höhlen und
Hane in Anatolien, Wien, 1955.
HorvathB.: Anadolu 1913 (Türkiye’nin Kalbinde A nadolu’da 2300 Kilom etre), İstan
bul, 1997.
Işık, E.: "Türk Aile Yapısında islam i Dönem", Tarihi Akış içerisinde Türklerde Aile
Yapısı Sempozyumu B ild irile ri, Erciyes Üniversitesi Yayınları, Kayseri, 17 Mayıs
1990.
ibn Bibi: El Evam irü’l-A la ’iye Fi’l-U m u ri’l-Alaiye (Selçukname, (Çev. M. Öztürk),
Ankara 1996.
Anadolu Selçuklu Dönenni Kervansarayları Genel Bibliyografya Denemesi ■ 545
inal, G.: " Susuz Han'daki Ejderli Kabartmanın Asya K ültü r Çevresi içindeki Yeri ",
Sanat Tarihi Yıllığı, IV (1971), 153- 182.
inal, G.: '■ Orta Cağlarda Anadolu'da Çalışan Suriye ve Mezopotamyalı Sanatçılar",
Sanat Tarihi Yıllığı, XI (1981), 83- 94.
inan, A. A.: A tatürk ve Türk Kadın Haklarının Kazanılması Tarih Boyunca Türk
Kadınının Hak ve Görevleri, M.E.B., İstanbul 1968.
ince, K.: "Denizli Ulu Camii Hakkında” , Sanatta Anadolu Asya ilişkileri. Prof. Dr.
Beyhan Karam ağaralı'ya Armağan, Ankara 2006, s. 208-211.
ipekoğlu, B.: "Anadolu Selçuklu Dönemi B irleşik işlevli Yapıları için B ir Değerlen-
dime Yöntem i” . I. Uluslararası Selçuklu K ü ltü r ve Medeniyeti Kongresi, cilt I.
Konya, 2001:407-423.
islim yeli, N.: Sanat T erim leri Ansiklopedisi, cilt 2, Ankara, 1976.
Jerphanion, G.de: "Le Sultan Khan de Palas” , Mélanges de l'U niversité Saint
Joseph, VIII/ 15 (1931): 283-286.
Karaca. B.: XI. ve XVI. Yüzyıllarda Teke Sancağı, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Basıl
mamış Doktora Tezi, Samsun, 1997.
Karamağaralı, H.: " Anadolu Selçuklu Kervansarayları" , Önasya, VI/ 61-62 (1970):
4-5.
Karam ağaralı, N.: " Anadolu Selçuklu M im arisinde Hz. Ali ikonografisi ” , Sanatta
Anadolu - Asya ilişkile ri Prof. Dr. Beyhan Karamağaralı'ya Armağan, Ankara 2006,
297- 315.
54-6 ■ Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansaraylan
Karpuz, H.: "Sahip A ta’nın Yaptırdığı ishaklı (Sultandağı) Hanı", Antalya 3. Selçuk
lu Sem ineri , 10-11 Şubat 1989, "B ild irile r", İstanbul, 1989: 82-90.
Karpuz, H.-Baş, A.: "S. Ü. Fen-Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Tarafından
Konya’da Yapılan Kazı ve Restorasyon Çalışm aları", Yeni ipek Yolu Konya IV, Ed.
Yusuf Küçükdağ, Konya, 2001, s. 191-200.
Kasgarlı Mahmut: Divanü Lügati't-T ürk, Çev.: Besim Atalay, 4 Cilt, TDK. Ankara,
1985. Kâtip Celebi: Cihannüma, İstanbul 1144 (1731-32).
Kıntak, T.: Antalya Kargı Han, (Yayınlanmamış Lisans Tezi) Hacettepe Üniversite
si, Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü, Ankara, 1987.
Kırpık, G.: Tarihi Gelişim içinde A hilik ve Lonca Müessesesi, A hilik Araştırm aları
Dergisi, Kırşehir, 1(2004), .
Kıstır, M.R.- Hünük, T . N.: "Dayanıklılığı Sağlayan K rite rle r Bağlamında Ertokus
Kervansarayı’nm incelenm esi". Batı Akdeniz M im arlık Dergisi, Antalya 2004.
Kofoğlu, S.; "Feleküddin Dündar Bey", Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi,
Cilt; 12, İstanbul, 1995, s. 307-309.
Kofoğlu, S.: "H am idoğulları", Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Cilt: 15,
İstanbul, 1997, s. 471-476.
Konukçu, E.: "Aras Boyunda B ir Ortaçağ Şehri: S ürm eli", T ürklük Araştırm aları
Dergisi (Prof. Dr. Coşkun A lptekin'e Armağan), S. 12, İstanbul 2002, s. 187-193.
Konyalı. İ.H.: Konya Tarihi. Konya, 1964 Konyalı, İ.H.; Abideleri ve Kitabeleri İle
Niğde Aksaray Tarihi I. İstanbul Fatih Yayınevi Matbaası, 1974.
Köprülü. M.F.: "Vakfa Ait Tarihi Istılahlar: Ribat". Vakıflar Dergisi. II. Ankara, 1942.
s. 267-268.
Köymen, M. A.: "Alp Arslan Zamanında K ültü r Müesseseler! i", Selçuklu A ra ştır
m aları Dergisi, sayı IV, Ankara 1975.
Kuban, D.: Selçuklu Cağında Anadolu Sanatı, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2002.
Lanckoronski, K. G., Staedte Pam philiens und Pisidiens II., Prag-Wien 1890-92.
Mandel Khan, G.: I Caravanserragli Turchi, Bergamo 1988.
Mayer,L. A.; Islam ic Architects and T heir Works, Cenevre, 1956. Mert, Hamdi:
Hoca Ahm et Yesevi Hayatı F ikirleri Ve Hizmeti, AnkaralTarihsiz).
Mocan, İ.A.: The Akhan Caravansarai İn Denizli (ODTÜ M im arlık Fakültesi, Resto
rasyon Bölümü, Basılm am ış Yüksek Lisans Tezi), Ankara 1972.
M itchell, S.: Cremna in Pisidia. An Ancient City in Peace and in War, London 1995.
M itchell, S.: Anatolia: Land, Men, and Gods in Asia Minor, Oxford 1993.
M üderrisoğlu, M.F.: "Afşin Eshab-ı Kehf Külliyesi Ham", K ültü r ve Sanat, X (1991),
s. 12-15.
Mülayim, S.; Anadolu Türk M im arisinde Geometrik Süslem eler. Selçuklu Cağı,
Ankara, 1982.
Mülayim, S.; "Selçuklu Toplum unun ikonografik Hafızası", Antalya IV. Selçuklu
Semineri (B ildiriler), Antalya 1993, s. 68.
Mülayim, S.: "in c ir Hanı Rum ilerinde Asiyatik B ir Unsur", V. M illfS e lçu klu K ültür
ve Medeniyeti Sem ineri B ild irile ri, s. 73-78.
Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları Genel Bibliyografya Denemesi ■ 54-9
Müler, K.: "Yakındoğu Kervansaraylan", Yeni İpek Yolu, Konya IV (Özel Sayı],
(20011: 123-166.
Nalbantoğlu, A . : " Konya - Beyşehir Yolunda İki Selçuklu Hanı", Tarih Hâzinesi, l/ll
(1951): 564-570.
Nasır-I Hüsrev: Sefername, Meb, İstanbul, 1994. N izam ülm ülk: Siyasetname
(Siyerü'l-M ülûk), Cev: N. Bayburlugil, İstanbul, 1998.
Oğuz, M.: Başlangıcından O smanlIların Fethine Kadar Malatya Tarihi (M. Ö. 5500-
M. S. 1516), İstanbul 1985.
Ögel, B.: Türk Kültürünün Gelişme Cağları, M.E.B. Yayınları, İstanbul 1997.
Ögel, S.: “ Selçuklu Sanatında Cift Gövdeli Aslan Figürü" Belleten, XXVI/103 (1962),
528- 538.
Ögel, S.: "Anadolu Selçuklu M im arisinde Taş Süsleme", Selçuklu Cağında Anado
lu Sanatı (Ed. D. Kuban), İstanbul 2002, s. 326.
Ögel, S .:" Taçkapılar ", Anadolu Selçukluları ve Beylikler Dönemi Uygarlığı, 2, [Ed.
A. U. Peker- K. Bilici), Ankara 2006, 469- 487.
550 ■ Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
Öney, G.: "Anadolu Selçuk Sanatında Balık Figürü (The Fish M otif in Anatolian Sel
ju k Art)", Sanat Tarihi Yıllığı, II. (1966-1968) U2-168.
Öney, G.: " Anadolu Selçuklu Sanatında Ejder F igürleri ", Belleten, XXXIII/130
(1969), 171- 191.
Öney, G.: " Anadolu Selçuklu Sanatında Boğa Kabartm aları", Belleten, XXXIV/133
(1970), 83- 100.
Öney, G.: Anadolu Selçuklu M im arisinde Antik Devir Malzemesi, Ankara 1970.
Öney, G.: " Anadolu Selçuklu M im arisinde Aslan Figürü", Anadolu (Anatolia), XII,
(1971), 1- 64.
Önge, Y.: "Anadolu Türk M im arisinde Köşk- Mescit Geleneği", Önasya, V/52 (1969):
9-11.
Önge, Y.: "Anadolu'da Ejder Başlı MadenfÇeşm e Lüleleri", Selçuklu A raştırm ala
rı Dergisi I 1969, Ankara 1970, s. 183-185.
Önge, Y.: "Die Baeder der seldschukishen Karaw/ansereien in A natolien” , Ars T ur
cica, Atken des VI. internationalen Kongresses fü r Turkische Kunst, München 3-7
Septem ber 1979, I, München 1987: 281-285.
Önge, Y.: Anadolu'da XII.-XIN. Yüzyıl Türk Ham am ları, Ankara, 1995.
Önge, Y.: Türk M im arisinde Selçuklu ve Osmanlı Dönem lerinde Su Yapıları, Türk
Tarih Kurum u Basımevi, Ankara, 1997, 45-46.
Önge, M.: Restoration of Zazadin Han A 13th Century Seljukid Caravanserai Near
Konya, Basılm am ış Y. Lisans Tezi, ODTÜ M im arlık Fakültesi Tarihi Anıtların Res
torasyonu ve Korunması Y. Lisans Programı, 2004.
Özbek, Ö.: The Ertokuş Caravanserai in E ğridir (Eğridir: Ertokuş Hanı), O.D.T.Ü.,
Fen B ilim le ri Enstitüsü, Yayınlanmamış Bilim Uzmanlığı Tezi, Ankara 1972.
Özbek, Ö.: "E ğ ridir Mübarizüddin Ertokuş Kervansarayı", Vakıflar Dergisi, Xl(1976):
293-311.
Özbek, S.: "Güney- Batı Anadolu Selçuklu Kervansarayları". Sanat Tarihi Yıllığı
1969-1970, İstanbul, 1970: 271.
Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansaraylan Genel Bibliyografya Denemesi ■ 551
Özdoğan, K.: "Selçuklu Kervansarayları", Yeni Erciyes, 118 (1955): U l-1 7 0 , (1956):
9-10.
Özgüç,T - Akok, M.: "Ağzıkara Han", Yıllık A raştırm ala r Dergisi, 1(1957): 93-104.
Özgüç,T - Akok, M.: "Alayhan, Öresun Han ve Hızır İlyas Köşkü (iki Selçuklu Ker
vansarayı ve B ir Köşkü)", Belleten, XXI(1957): 81-144.
Özgüç,T - Akok, M.: "Afşin Yakınındaki Eshab-ı Kehf Külliyesi", Yıllık A raştırm ala r
Dergisi, II (1958): 77-92.
Özkarcı, M.: Afyon - Çay'da Ebû'l-M ücahid Yusuf Külliyesi, Ankara, 1996.
Özkul- N.Fındık: Hekimhan Çeşm eleri" Sanat, A tatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar
Fakültesi Dergisi, 9(2006): 99-116.
Riefstahi, R.: "New Types of Seljuk Hans in Anatolia", Parnassus, 1/3(1929): 21-29.
Roux ,J. P.: "La Sculpture Figurative de é A natolie M usulm ane" Turcica.
XXIV(1992), 27- 90. Sarre, P.: Reise in Kleinasien, Berlin. 1896.
Sarre, F.: Küçükasya Seyahati, 1895 Yazı, Selçuklu Sanatı ve Ülkenin Coğrafyası Üze
rine Araştırm alar, (Cev.: Dârâ Colakoğlu). Pera Turizm ve Tic. A. İstanbul. 1998.
Sayan, Y.: T ürkm enistan'daki M im ari E serler (XI-XVI. yy). K ü ltü r Bakanlığı Yayını.
Türk Tarih Kurum u Basımevi, 1999.
Sceratto. U.: "An Early Ottoman Han Near Lake Apolyont” , A tti del Secondo Con
gresso internationale di A rte Turco. Venezia 1963, s. 221-234.
Sevim, A-Yücel. Y.: Türkiye Tarihi, Fetih, Selçuklu ve B eylikler Dönemi, Ankara,
1989.
Anadolu Selçuklu Dönenni Kervansarayları Genel Bibliyografya Denennesi ■ 553
Sourdel, J.-S ourdel,T.: "Les Dates de Construction de l'Agzikara Han d'Après ses
inscriptions", Forscinungen zur Kunst Asiens (in Mem oriam Kurt Erdmann), s. 74-
78.
Sözen, M.: Anadolu Medreseleri, Selçuklu ve B eylikler Devri, Cilt: I, İstanbul, 1970.
Sözen, M.: Anadolu M edreseleri, Selçuklu ve B eylikler Devri, Cilt: II, İstanbul,
1972.
Spratt, Forbes: Travels in Lycia, Milyas, and the Cibyratis: İn Company w ith the
Late Rev. E. T. Daniell, London, 1857
Sterrett, J. R. S.: " A Ruined Seljuk Khan Compared w ith Anatolian Khans of To
day", Am erican Journal of Archeology, Second series, V(1901): 8-9.
Swoboda, H. - Kneil, H..- Knoll, F.: Denkm äler Aus Lykaonien Pamphyüen und
Isaurien, Wien. 1935.
Süer, T.: The Kırkgöz Han in Antalya, O.D.T.Ü., Fen B ilim le ri Enstitüsü, Yayınlan
mamış Bilim Uzmanlığı Tezi, Ankara 1974.
Şahin, M. K.: "D enizli/Pam ukkale (Hieropolis) Müzesi'nde Bulunan Anadolu Sel
çuklu Dönemine Ait Yazıtlar", VI. Ortaçağ ve Türk Dönemi Kazı Sonuçları ve Sanat
Tarihi Sempozyumu (08-10 Nisan 2002) B ildiriler, Kayseri 2002, s. 679-694.
Sapolyo, E. B.: " Türk Kervansarayları", Önasya 11/ 24 (1967): 12-13. Saman Doğan,
N.: İsparta ve Çevresindeki Selçuklu Beylikler Dönemi Yapıları, Doktora Tezi,
Ankara 1993.
554- ■ Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
Saman Doğan, N.: " Karma Tipte Hanların B ir Çeşitlem esi Üzerine Görüşler", 9.
M illerlerarası Türk Sanatları Kongresi B ild irile r, T.C. K ültü r Bakanlığı Yayınları,
Ankara. 1995: 299-308.
Saman Doğan, N.: " Anadolu Selçuklu Dönemi G eom etrik Süslem elerine (Yıldız
Kompozisyonlarına) Yüklenen A nlam lar", Ortaçağ'da Anadolu Prof. Dr. Aynur
Durukan'a Armağan, Ankara 2002, 397- 413.
Taeschner, F.: " İslam Ortaçağında Futuvva" İ.Ü. iktisat Fak. Mecmuası., 15
(1954),.
Taşkıran, Z. F.: "Antalya Çevresinde Yer Alan Selçuklu Hanlarından Evdir Han ve
Kırkgöz Han", Antalya 1. Selçuklu Eserleri Semineri, 22-23 Mayıs 1986, Antalya
1986: 21-29.
Totaysalgir, G.: " Konya ve Sultan Hani", Konya, 120-121 (1948): 34-36.
"N iğd e-A ksa ray Sultan Hanında Bazı İzlerin D e ğ e rle n d irilm e si", Önasya ,
Vl/72(1971): 15-16.
Tuncer,O.C.: "Kara Han ve Eski Divriği Kangal Kervan Yolu" Türk Etnografya Der
gisi, XIX(1991): 31-39.
Tuncer,O.C.: "D iyarb akır-B itlis Kervan Yolu ve Üzerindeki Hanlarımız" Vakıflar
Dergisi, XXV(1995): 9-34.
Tuncer,O.C.: " Kervan Yolları ", Anadolu S elçukluları ve B eylikler Dönemi Uygarlı
ğı, 2, (Ed. A. U. Peker- K. Bilici), Ankara 2006, 419- 434.
Turan, 0.: Oniki Hayvanlı Türk Takvimi. İstanbul 1941. Turan, 0.: "Selçuklu Ker
vansarayları", Belleten, X/39 (1946), 471- 496.
Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları Genel Bibliyografya Denemesi ■ 555
Turan. 0.: "Selçuk Devri Vakfiyeleri II, Mübarizeddin Er-Tokuş ve Vakfiyesi", B elle
ten. 11/43(1947): 415-429.
Turan, 0.: Selçuk Devri Vakfiyeleri II, Mübarizeddin Er-Tokuş ve Vakfiyesi, B elle
ten. 12/45, Ankara 1948.415-429
Turan, 0.: "Selçuklu Devri Vakfiyeleri: III. Celaleddin Karatay Vakıfları ve Vakfiye
le ri". Belleten, C. XLV, Ankara, 1948, s. 17-169.
Turan, 0.: "Keyhüsrev H", İslam Ansiklopedisi, Cilt VI, İstanbul, 1993, s. 620-629.
Tüzün, 0. D.: Aksaray’ın Vilayet Yapılması İçin 1964 Yılında T.B. M. M.'ne sunulan
Önerge Raporu; Ankara 1964.
Uğur, F.: " Selçuklu Kervansaraylarından Zazadin Hanı", Konya, 1936: 35-39.
Uğur. F.: " Horozlu Han (Ruzbe Hanı)", Konya, 1936: 100-104.
Unat, F. R.: Hiçri T arihleri Miladi Tarihe Çevirme Kılavuzu, Ankara, 1959, s. 44.
Uysal, A. 0.: "K onya-E girdir Güzergahında Bazı Kervansaraylar". III. M illi Selçuk
lu K ü ltü rv e Medeniyeti Sennineri B ild irile ri, Konya. 1994, s. 71-83.
Uzunçarşılı, Í. H.; Anadolu Türk Tarihi Vesikalarından Tokad, Niksar, Zile, Turhal,
Pazar, Amasya Vilayet, Kazâ ve Nahiye M erkezlerindeki Kitabeler, İstanbul 1927.
Uzunçarşılı, İ. H.: Afyon Karahisar, Sandıklı, Bolvadin. Cay. isaklı. Manisa, Birgi,
Muğla, Milas, Peçin, Denizli, İsparta, Atabey ve E ğirdir’deki K itabeler ve Sahip.
Saruhan, Aydın, Menteşe, İnanç, Ham it Oğulları Hakkında M alumat, İstanbul 1929.
Ülgen, A. S.: " Aksaray Sultan Ham". Türkiye Turing Ve O tom obil Kurum u Bellete
ni. U 5 (1954): 10-13.
Ülken, H. Z.: " Kervan ve Kervansaray". Türkiye Turing ve O tomobil Kurum u B el
leteni, 93 (19491: 9-11.
Ünal, R. H.: "Deux Caravanserais Peu Connus del'Epoque Pre-O ttom ane au Sud
de Karaman (Konya)" A rt and Archeological Research Papers.No.3, London 1973,
59- 69.
Ünal, R. H.: "Erzurum ili Dahilindeki İslam i Devir Anıtları Üzerine B ir İnceleme",
A tatürk Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Araştırm a Dergisi, S. 6., Erzurum 1973, s.
116.
Ünal. R. H.: "Osmanlı Öncesi Devirden Yayınlanmamış Birkaç Han Üzerinde Bir
incelem e " A tatürk Üniversitesi A raştırm a Dergisi, Ankara 1978, 453- 483.
ÜnaL R. H.: "N otes su r l'ancien réseau ro u tie r entre Malatya et Diyarbakır” , Fifth
International Congress of T urkish A rt, Budapest 21- 26 Septem ber 1975, Buda
pest 1978:881-889.
Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları Genel Bibliyografya Denemesi ■ 557
Ünal, R. H.: Osmanlı Öncesi Anadolu Türk M im arisinde Taçkapılar, İzm ir 1982.
Ünal, R. H.: L'Etude Du Portail Dans L'A rchitecture Pre-Ottom an, Editions de la
Faculté des Letre de l'université d'Ege No: 4-, İzmir, 1982.
Ünal, R. H.: "Doğu Anadolu’da Bilinm eyen Üç Selçuklu Hanı" Arkeoloji ve Sanat
Tarihi Dergisi, C. 2, 1983, s. 106-118.
Ünal, R. H.: "Kozak ve Sertavul Hanları (Karam an-M ut)" Konya, Haz. F. Halıcı,
Ankara 1984; 59-64.
Ünal, R. H.: "Notes sur quelques khans inconnus de l’epoque seldjoukide en Anato
lie Orientale", Ars Turcica, Atken des VI. Internationalen Kongresses für Turkische
Kunst, München 3-7 September 1979,1, München 1987: 343-350.
Ünal, R. H.: "B u rdu r/B u cak İncir Hanı’nda Tem el A raştırm aları ve Tem izlik Çalış
m aları", X. Vakıflar Haftası Kitabı, Ankara 1993, 399-422.
Ünal, R. H.: "in c ir Hanı 1993 Çalışm aları", Sanat Tarihi Dergisi, VIII, (1996), 117-
129.
Ünal, R. H.: "L ’Apport des Fouilles d 'In cir Khan à Notre Connaissance des Cara
vansérails Seldjoukides" Art Turc/Turkish Art, lOè. Congrès International d'Art
Turc, Genève, 1999, s.695-705.
: V.G.M. Arş., Defter Nu.: 590, Sahife: 107, Sira Nu.: 98.
Vural, P. Maggy: " Sultan Hanı" Türkiyemiz, 12, 32, 1980: 8-16.
VVeinsinck, A.J.: "Eshabü’l-K ehf" mad., İslâm Ansiklopedisi, IV, İstanbul, 1988, s.
371-373.
558 ■ Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları
Yazar, T.: "Kargihan" , Alanya Tarih Ve K ültü r Sem inerleri lıı, (Ed.Farul< Nafiz
Koçak), 1. Baskı, 2004: 446-447.
Yavuz, A. Tükel: "Burmahan", Suut Kemal Yetkin'e Armağan, Ankara 1984, 347-365.
Yavuz, A. Tükel,: "M irçinge Han ve Anadolu Selçuklu Dönemi Eşodaklı Kervansa
raylan Arasındaki Yeri", ODTÜ M im arlık Fakültesi Dergisi. 11/1- 2 (1993), 41- 55.
Yavuz, A.: "Anatolian Seljuk Caravanserais and Their Use as State Houses", 10th
International Congress of Turkish Art, September 17-23, Geneva, Cenevre, 1995,
s. 757-765
Yavuz, A.: "Anadolu Selçuklu Dönemi Hanlan ve P osta-M enzil- Derbent T eşkilat
ları", Prof. Dr. Doğan Kuban'a Arm ağan, İstanbul, 25-38.
Yavuz 1997: A. T. Yavuz, "The Concepts That Shape Anatolian Seljuq Caravansera
is", Muqarnas, 14, 1997, 80-95
Yavuz, A. Tükel,: "Anatolian Seljuk Caravanserais and Their Use As State Houses",
lOe Congres international d'A rt Turc, Geneve, 1999, s. 757-765.
Yetkin, S. K.: Türk M im arisi, Bilgi Yayınevi,1. Baskı, Ankara, 1970. Yılmaz, L.: A ntal
ya (16. Yüzyılın Sonuna Kadar), Ankara 2002.
Yılmaz, L.: Antalya B ir Ortaçağ Türk Şehrinin M im arlık Mirası ve Şehir Dokusunun
Gelişimi, Ankara 2002.
Yinanç. M. H.: "M araş E m irleri", Türk Tarihi Encümeni Mecmuası, Sene; 15. Nu.:
8(85). İstanbul, 1341. s. 85-100.
Yinanç, M, H.; "Elbistan" mad., İslâm Ansiklopedisi. IV. İstanbul, 1945, s. 223-230.
Yinanç, R.: "Sivas Abideleri ve Vakıfları” Vakıflar Dergisi. XXII, Ankara 1991, s. 15-
44.
Yinanç, R, - M. Elibüyük; Kanuni Devri Malatya T ahrir Defteri (1560), Ankara 1983.
Yurttaş. H.; "Sivas-Malatya Kervan Yolu" İnönü Üniversitesi II. B attal Gazi ve
Malatya Çevresi Halk K ültürü Sempozyumu, İstanbul 1988, 243-247.
Yusuf Has Hacib. Kutadgu Bilig. Çev.; Reşit Rahmeti Arat, Ankara 2006.
'‘V"
ANADOLU SELÇ U K L
KERVANSARAYLARI