Professional Documents
Culture Documents
TEKNİK RAPORU
YÖNETİCİ ÖZETİ
Bir model olarak Yaşayan Kütüphane, tam anlamıyla normal bir kütüphane gibi çalışmaktadır.
Okuyucular gelirler ve bir kitabı belirli bir süre için ödünç alırlar. Kitabı okuduktan sonra kütüphaneye
iade ederler ya da isterlerse kitabın süresini uzatabilirler ya da başka bir kitap ödünç alabilirler.
Yaşayan Kütüphane ile normal bir kütüphane arasında tek bir fark vardır: Yaşayan Kütüphane’de
kitaplar insanlardır ve kitaplar ile okuyucular kişisel bir diyalog içerisine girerler. Yaşayan
Kütüphane’de bulunan kitaplar sıklıkla kendilerine karşı önyargı beslenen ve yoğun olarak ayrımcılık
ve sosyal dışlanmaya maruz kalan gruplardan belirlenir.
Yaşayan Kütüphane 13-14 Mayıs 2010 Avrupa Üniversiteleri Tiyatro Festivali Uygulaması, Toplum
Gönüllüleri Vakfı ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Gençlik Çalışmaları Birimi işbirliği ile İstanbul 2010
Avrupa Kültür Başkenti Ajansı tarafından 2-16 Mayıs 2010 Tarihleri Arasında gerçekleştirilen, Avrupa
Üniversiteleri Tiyatro Festivali desteği ile gerçekleştirildi.
Yaşayan Kütüphane 13-14 Mayıs 2010 tarihlerinde 13.00-18.00 saatleri arasında toplam 10 saat
boyunca açık kaldı. Bu uygulama için genel durum aşağıdaki gibi gerçekleşti.
Proje Amacı:
Kişilere ve gruplara karşı ayrımcılığa yol açan önyargılarla ilgili farkındalık yaratmak ve
farklılıklar ile bir arada yaşama kültürünü geliştirmek;
Günlük yaşamda birbirleri ile konuşma fırsatı olmayan kişiler arasında yapıcı bir kişilerarası
diyalog için ortam sağlamak;
İnsanları bir araya getirmek, birbirlerini anlamaya teşvik etmek ve onların insan toplulukları
içindeki yaşamları ile baş etmelerine destek olmak;
Barış içinde beraber yaşam alanlarını geliştirmek, insan onuruna yönelik karşılıklı ve itinalı
olarak saygı göstermelerini sağlamak amacı ile insanları birbirine yaklaştırmaktır.
Hedef Kitle:
Proje Uygulayıcıları:
Yaşayan Kütüphane, Toplum Gönüllüleri Vakfı ve Gençlik Çalışmaları Birimi ortaklığında projeye
gönüllü olarak katılan “kitaplar” ve “kütüphane görevlileri” tarafından uygulanmıştır.
Proje Hedefleri:
Toplum Gönüllüleri Vakfı ve Gençlik Çalışmaları Birimi tarafından uygulanan Yaşayan Kütüphane
projesi, Kişilere ve gruplara karşı ayrımcılığa yol açan önyargılarla ilgili farkındalık yaratmayı,
farklılıklar ile bir arada yaşama kültürünü geliştirmeyi ve normalde (günlük yaşam içinde) birbirleri ile
konuşma fırsatı olmayan kişiler arasında yapıcı bir kişilerarası diyalog için ortam sağlamayı amaçlıyor.
Türkiye’den ve yurt dışından gençlik alanında çalışan birçok farklı grup ve STK’nın katıldığı şenlik vb.
ortamlarda gerçekleştirilen Yaşayan Kütüphane uygulamaları, aynı zamanda, bu etkili metodu daha
fazla gençlik örgütünün bilgisine sunarak modelin ülke genelinde yaygınlaşmasına hizmet ediyor.
Türkiye’nin 1949’dan beri üyesi olduğu Avrupa Konseyi, Yaşayan Kütüphane’yi, 2003 yılında başlatmış
olduğu Toplumsal Bütünlük ve İnsan Hakları için Gençlik Programı’nın bir parçası olarak ele alıyor.
Programın felsefesi, insan haklarının sadece yasal dokümanlar ile korunamayacağı ve her birey
tarafından savunulmasının önemine dayanıyor. Bunu gündeme getirmek ve insanların kendi insan
hakları ve diğer insanların hakları üzerinde düşünmelerini sağlamak için genel kamuoyunun
farkındalığını arttıracak etkinliklerden biri olarak Yaşayan Kütüphane öne çıkıyor.
Modelin Danimarka’da ilk olarak uygulandığı 2000 yılından beri, 10’dan fazla ülkedeki gençlik
şenliklerinde 40’ın üzerinde uygulama gerçekleşti. Yaşayan Kütüphane Türkiye’de ilk olarak Toplum
Gönüllüleri Vakfı ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Gençlik Çalışmaları Birimi tarafından Ağustos 2007’de
Barışarock Festival 2007 ve Nisan 2008’deki Gepgenç Festival’de, 2008 Ağustos ayında Barışarock
Festivalinde gerçekleştirilmiştir. 2009 yılında ise üç farklı uygulama ile kütüphane, toplam 7 gün
boyunca okuyucularını ağırladı; öğle araları dışında toplam 41 saat boyunca açık kaldı. Üç festival
toplamında 822 “okuma” gerçekleşti. 2009 Eylülde Sivil Sesler, 2009 Kasım’da TÜYAP Kitap Fuarı ve
2010 Şubat’ta !f İstanbul'da yapılan uygulamalarla birlikte şimdiye kadar yapılan toplam altı
uygulamada, Yaşayan Kütüphane’de 2638 “okuma” gerçekleşmiş oldu.
1
http://www.eycb.coe.int/eycbwwwroot/HRE/eng/documents/LL%20english%20final.pdf
YAŞAYAN KÜTÜPHANE AVRUPA ÜNİVERSİTELERİ TİYATRO ŞENLİĞİ 2010
UYGULAMA ÇIKTILARI
Yaşayan Kütüphane Avrupa Üniversiteleri Tiyatro Şenliği Uygulaması, Toplum Gönüllüleri Vakfı ve
İstanbul Bilgi Üniversitesi Gençlik Çalışmaları Birimi işbirliği ile İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti
Ajansı tarafından 2-16 Mayıs 2010 tarihleri arasında gerçekleştirilen, Avrupa Üniversiteleri Tiyatro
Festivali desteği ile gerçekleştirildi. İki gün boyunca 13.00 – 18.00 saatleri arasında okuyucularını
ağırlayan Yaşayan Kütüphane toplam 10 saat boyunca açık kaldı.
Kütüphane katalogu 22 farklı kitap başlığı içerecek şekilde hazırlandı. Bu başlıklar aşağıdaki listede
görüşebilir.
Kitap Başlıkları
Türkiye’de Yaşayan
Alevi Ermeni Kürt Rum
Yabancı
Arap Engelli Lezbiyen Siyahi Yahudi
Avukat Feminist Psikolog STK Çalışanı
Biseksüel Gey Ressam Şizofren
Bazı kitap başlıkları (HIV+, Transseksüel, Gey, Ressam) önceki deneyimler ve okuyucu geri bildirimleri
doğrultusunda birden fazla kitap içermektedir.
Etkinlik Zaman 14-21 Nisan 21-28 Nisan 28 Nisan-5 Mayıs 5-14 Mayıs
Proje Ekibinin Oluşturulması
Kütüphane Kurulumu
İletişim Çalışmaları
Proje Koordinasyon
14 Nisan 2010 tarihinde, Volkan Akkuş, Yaşayan Kütüphane(YK) Proje Koordinatörlüğüne yarı zamanlı
çalışan olarak başladı.
Kütüphane gönüllülerinin belirlenmesi için, önceki kütüphane uygulamasının gönüllülerine bir çağrı
yapıldı. Ayrıca organizasyon ekiplerinde yer almak isteyen yeni gönüllüler de ekibe dahil edildi.
13-14 Mayıs 2010 uygulaması öncesinde Organizasyon Ekibine, “Yaşayan Kütüphane” modeli
hakkında 2 kez bilgilendirme yapıldı.
2. Kütüphanenin Oluşturulması
Oluşturulan yeni katalogda yer alan başlıklardaki kitapların tespiti ve kütüphaneye katılımlarının
sağlanması için görev paylaşımı yapıldı. Bunlar dışında kalan konu başlıklarına ait kitaplara, TOG ile
GÇB’nin ve kütüphane gönüllülerinin kişisel ve kurumsal ilişkileri üzerinden kurulan bağlantılar
sayesinde tespit edildi. Proje Koordinatörü yeni kitaplarla birebir görüşerek kütüphaneye katılımlarını
sağladı. Bu süreçte, tüm kitaplar, YK modeli, etkinliğin içeriği, okumaların nasıl gerçekleştiği,
karşılaşılabilecek zorluklar ve bunlarla baş etme yöntemleri hakkında bilgilendirildi; kitapların süreçle
ilgili soruları cevaplandı. Kütüphanede yer alacak kitapların kesinleşmesiyle kütüphane katalogu
hazırlandı.
Ayrıca her uygulama öncesinde Organizasyon Ekibi ve Kitaplar bir araya gelip tanıştılar.
3. Kütüphanenin Kurulması
Yaşayan Kütüphane'nin gerçekleştirilebilmesi için gerekli olan özel ihtiyaçların karşılanabilmesi için
uygulama öncesinde uygulama alanı için fizibilite çalışması yapıldı. Bu çalışmalar kapsamında lojistik
ve teknik ihtiyaçlar kesinleştirilerek, uygulama esnasında gerekli olan organizasyon şeması
oluşturuldu. Böylece Kütüphane kuruldu ve tüm diğer malzemeler de festival alanına taşındı,
kütüphane mekânı düzenlendi.
Uygulama İlk gününün sonunda gerçekleştirilen değerlendirme toplantısı ile işleyişte ortaya çıkan
aksamalar saptandı ve bunların düzeltilebilmesi için yöntemler geliştirildi. Uygulamanın son gününde
yapılan değerlendirme toplantısında ise tüm süreç değerlendirildi ve kitap değerlendirme formları
dolduruldu.
4. İletişim
Bu uygulama öncesinde TOG ve GÇB kendi iletişim listeleri ile projenin basın metnini paylaştılar.
Ayrıca hazırlanan el ilanı ve posterler de, festival alanlarına ve ilgili yerlere dağıtıldı. Bu süreçte
Avrupa Üniversiteleri Tiyatro Şenliği, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Gönüllü Programı
ve İstanbul Bilgi Üniversitesi STK Eğitim ve Araştırma Biriminin katkılarından faydalanıldı.
Bu süreç sonunda Açık Radyo 3 gün boyunca sürekli olarak yapılacak etkinlik hakkında bilgilendirme
yayınladı, BiaNet, Yeşil Gazete ve Alman ZDF televizyonu temsilcileri Yaşayan Kütüphane alanına
gelerek konu hakkında haberler yaptılar.
5. İzleme & Değerlendirme
Avrupa Konseyi’nin “Yaşayan Kütüphane – Düzenleyici Rehberi”2 kitabında önerdiği ve Erhan Okşak
tarafından uyarlanarak 2007 yılında yapılan ilk uygulamada, Barışarock 2007, GePGeNçFeSTiVaL,
Barışarock 2008, uygulamasında kullanılan ölçekler, 13-14 Mart uygulamasında da kullanıldı.
6. Proje Koordinasyonu
14.04.2010 - 14.05.2010 tarihleri arasında gerçekleşen Yaşayan Kütüphane Uygulaması, Proje
Koordinatörü Volkan Akkuş ve koordinasyon ekibi tarafından koordine edildi.
2
http://www.eycb.coe.int/eycbwwwroot/HRE/eng/documents/LL%20english%20final.pdf
Proje Harcamaları
http://yesilgazete.org/2010/05/07/burada-kitaplar-canli
Bir önyargılar ile mücadele projesi olan ve insanlara önyargıları ile yüzleşme imkanı yaratan Yaşayan
Kütüphane İstanbul’da tekrar düzenleniyor.
Yaşayan Kütüphane:
Yaşayan Kütüphane bir magazin etkinliği, kitapların özel hayatlarının ifşa edildiği bir yer, kariyer
tanıtım alanı, danışmanlık merkezi, psikoterapi merkezi, kurum tanıtım yeri, kar amacı güden bir
etkinlik ve bir grubun, kültürün, vs. temsil edildiği bir alan değildir.
Yasayan Kütüphane bildiğimiz bir kütüphane gibi çalışıyor. Kitapları, katalogları, kütüphanecileri ve
okurları var. Kitapların konuları günlük hayatta ayrımcılığa uğrayan kişi ve kimliklerle ilgili. Katalogdan
“okumak” istediğiniz kitabi seçiyorsunuz. Eğer o kitap o an kütüphanedeyse ödünç alıp okuyorsunuz.
Bildiğimiz bir kütüphaneyle Yasayan Kütüphane arasındaki tek fark, Yasayan Kütüphane’deki
kitapların INSAN olması.
Toplum Gönüllüleri Vakfı (www.tog.org.tr) ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Gençlik Çalışmaları Birimi
(http://genclik.bilgi.edu.tr) tarafından İstanbul’da 7.’si düzenlenen Yasayan Kütüphane Beyoğlu’nda
Garajistanbul’da 13 – 14 Mayıs tarihlerinde okurlarıyla yine ücretsiz olarak buluşacak.
http://www.yasayankutuphane.net/Yasayan_Kutuphane/Haberler/Entries/2010/4/21_Yasayan_kutu
phane_avrupa_universIteleri_tIyatro_senlIgInde….html
http://www.yasayankutuphane.net/
adreslerinden ulaşabilirsiniz.
http://inside.bilgi.edu.tr/read/160
BİLGİ Gençlik Çalışmaları Birimi, Toplum Gönüllüleri Vakfı ile ortaklaşa olarak 13-14 Mayıs 2010
tarihlerinde yeni bir “Yaşayan Kütüphane” etkinliği düzenledi.
2007 ve 2008 yıllarında Barışarock, yine 2008’de GePGeNç Festivali, 2009’da TÜYAP Kitap Fuarı ve
Sivil Sesler Festivali ile 2010’daki If İstanbul Bağımsız Film Festivali’nin ardından, 2010 yılında
“Yaşayan Kütüphane”ye Avrupa Üniversiteleri Tiyatro Şenliği evsahipliği yaptı. Beyoğlu’nda,
Garajistanbul’da düzenlenen “Yaşayan Kütüphane” 13-14 Mayıs tarihlerinde ziyarete açık kaldı.
Siz de yaşadığınız kentteki farklı kimlikleri merak ediyorsanız ya da onlara dair önyargılara sahipseniz
"Yaşayan Kütüphane"ye gidin, merak ettiğiniz kimlik; kitabınız olsun, size kendini anlatsın. "Kitabı
kapağına göre yargılama" sloganıyla ücretsiz okunabilen kitaplarla buluşmak için bugün son gün.
Berivan TAPAN
berivan@bianet.org
İstanbul Bilgi Üniversitesi Gençlik Çalışmaları Birimi (GÇB) ile Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG)
tarafından İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı desteğiyle 7. si yapılan "Yaşayan Kütüphane"
bugün 13:00-18:00 saatleri arasında Garajİstanbul'da.
GÇB'den Yörük Kurtaran da Yaşayan Kütüphane ile ilgili bianet'e şunları anlattı:
"Hayatında hiç Ermeni görmemiş insanlar var. Dolayısıyla da farklı kimlikler hakkında önyargılara
sahipler. Özellikle bu insanların buraya gelmesini istiyoruz. Genel olarak kütüphaneyi kullanan
insanlar konuşmadıkları konuları konuşuyorlar, hiç tanışmadıkları kimliklerle tanışıyorlar, hep
akıllarındaki ama soramadıkları soruları sorabiliyorlar. Günde ortalama 300-500 kişi geliyor. Lacivert
tişörtlüler kitap, turuncu tişörtlüler ise kütüphaneci. Okuma (konuşma) seansları ise 30'ar dakika.
'Yaşayan Kütüphane', Avrupa Üniversiteleri Tiyatro Şenliği'nde okuyucularıyla buluşacak."
Kütüphane kuralları
Bildiğimiz kütüphanelere oranla burası çok daha gürültülü bir kütüphane. Herkes ikişer kişilik
masalara oturup merak ettiği kitabı okuyor (kimlikle konuşuyor). Kütüphane kurallarının bazıları ise
şöyle: "Kitabı sözle veya davranışla incitmek, kitaba hakaret etmek kabul edilemez", "Kitabın
yanıtlamak istemediği sorulara cevap vermeme hakkı vardır", "Okuma sonrası kitabınızı yıpratmadan
kütüphaneye iade ediniz."
Başörtüsü Kitabı: "Beni okuyanlar genelde 'Kapanmaya ne zaman ve nasıl karar verdin', 'Ailenin
baskısıyla mı kapandın', 'AKP'li misin, cemaatçi misin' gibi sorular soruluyor. Beni okuyan yabancı bir
öğrenci 'Madem erkekler saçtan tahrik oluyor o zaman erkekler de kapanmalı mı?' diye sormuştu.
Ben de bunun üzerine çok düşünüyorum.
Girdiğim ortamlarda bazen bana böcekmişim gibi bakıyorlar. Bundan çok rahatsız oluyorum. İnsanlar
benim cemaatçi ya da AKP'li olduğumu düşünüyor. Ama ben ikisine de karşıyım. Ben biraz da
feministim. Ve sırf erkekler tahrik olmasın diye kapanmak beni bazen sinirlendiriyor."
HIV + Kitabı: "Günde 20-25 kişi beni okuyor. Genelde bu hastalığı nasıl kaptığım ya da nasıl
hissettiğim üzerine sorular soruluyor. Hastalığın birinden birine geçmesinin de çok kolay olduğu
sanılıyor. Ama aslında öyle değil. Tanı travması denilen hastalığın ilk öğrendiğimde sevdiklerimi bir
daha göremeyeceğimi, hayatımın erken biteceğini düşünüyordum. Ama 5 yıl geçti ve ölmedim.
Bir de insanlar bu hastalığın eşcinsel hastalığı olduğunu sanıyorlar. Ama HIV hastalarının yüzde 83'ü
kadın ve erkeklerden oluşuyor. Her HIV hastası da AIDS demek değildir. AIDS bu hastalığın son
evresine verilen ad. Bu ciddi ama korkunç bir hastalık değil." (BT)
Toplum Gönüllüleri Vakfı ve Bilgi Üniversitesi Gençlik Çalışmaları Birimi tarafından uygulanan Yaşayan
Kütüphane projesi, aynı kentte birlikte yaşadığı halde birbiriyle konuşma fırsatı bulamayan insanlara
yapıcı ve kişisel bir söyleşi ortamı sunmayı ve bu yolla kişilerin birbirlerine karşı önyargılarını yeniden
gözden geçirmelerini teşvik ederek toplumsal barışa katkı sağlamayı hedefliyor. Bu yaratıcı proje, çok
kültürlülüğü ve birlikteliği vurgulaması açısından büyük önem taşıyor.
Yaşayan Kütüphane tıpkı gerçek bir kütüphane gibi işliyor: Okuyucular kütüphaneye geliyor,
katalogdan ödünç almak istedikleri kitabı seçiyorlar; kütüphanecinin yardımıyla kitabı alıyorlar ve belli
bir süre okuduktan sonra zarar vermeden kitabı geri iade ediyorlar. Ancak alışık olduğumuz
kütüphanelerden farklı olarak, Yaşayan Kütüphane’de kitaplar insan; ve okuyucularıyla kişisel bir
diyalog içine giriyorlar. Kütüphane kataloğundaki kitap başlıkları, çoğunlukla genellemelere ve
önyargılı davranışlara maruz kalan ve zaman zaman da ayrımcılığa uğrayan grupları temsil ediyor.
Yaşayan Kütüphane projesi bu kapsamda, 2007 yılında Barışarock , 2008 yılında Gepgenç ve
Barışarock Festival, 2009 yılında Sivil Sesler Festivali, 28. TÜYAP Kitap Fuarı, 2010 yılında !f İstanbul 9.
AFM Bağımsız Filmler Festivali’nde yer aldı. Ayrıca İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı
tarafından desteklenen, Toplum Gönüllüleri Vakfı ve Bilgi Üniversitesi Gençlik Çalışmaları Birimi
tarafından uygulanan Yaşayan Kütüphane Projesi’nin, kültürel alışveriş ve sürdürülebilirlik ilkelerini
amaç edinmiş bir proje olması ve yeni bir etkileşim biçimi oluşturması nedeniyle Avrupa Üniversiteleri
Tiyatro Şenliği kapsamında gerçekleşmesi çok anlamlı.
Yaşayan Kütüphane kitapları, 13-14 Mayıs tarihleri arasında saat 13.00 -18.00 arasında
garajistanbul’da sizleri bekliyor.
DEĞERLENDİRME SONUÇLARI
Yaşayan Kütüphane 13-14 Mayıs 2010 uygulaması Toplum Gönüllüleri Vakfı ve İstanbul Bilgi
Üniversitesi Gençlik Çalışmaları Birimi işbirliği, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı desteği ile
Avrupa Üniversiteleri Tiyatro Şenliği kapsamında uygulanmıştır. Yapılan değerlendirmeler
okuyuculardan her okuma sonunda doldurmaları istenen okuyucu formları ve kitapların uygulama
sonunda doldurdukları kitap formlarında yer alan verilerden elde edilmiştir.
İki gün boyunca toplam 10 saat hizmet veren Yaşayan Kütüphane sürecinde toplam 222 okuma
yapılmış ve 375 okuyucuya ulaşılmıştır.
- Yaş Dağılımı
Yaşayan Kütüphane uygulaması okuyucu yaş aralığı 18-48 arası olarak gerçekleşmiş. Bu yaş aralığında
ağırlıklı olarak 23-32 yaşlarında okuyucular Yaşayan Kütüphaneye okuyucu olarak katkıda
bulunmuşlardır.
- Cinsiyet Dağılımı
Yaşayan Kütüphane okuyucuları bu soruya %95,4 oranında “evet” cevabı verdiler. Geri kalan cevaplar
ise “belki” ya da boş bırakılmış cevaplar oldu.
Değerlendirme formunun son kısmında okuyuculardan istenen kitap başlığı önerileri arasında sıklıkla
tekrar eden ve ilgi çekici görünenlerden bazıları şöyle: Hayat kadını, ateist, uyuşturucu bağımlısı,
satanist, hakem, 50 yaşında bakire, politikacı, katil, sirk sanatçısı, savaş esiri, Laz, Çerkez, Zaza,
mazoşist, sadist, ülkücü, alkolik, vegan, vejetaryen, Yunan, anarşist, zengin çocuğu, emo, yazar,
emlakçı, Almancı, Atatürk ve mülteci.
- Önyargıların bu kadar fazla olduğu bir toplumda biseksüel insanların çok fazla olduğunu öğrendim.
- Transeksüeller iş bulma konusunda çok zorluk yaşıyor. Bu nedenle birçoğu seks işçiliği yapmak
zorunda kalıyorlar.
- Zarar veren değil zarar gören insanlar olmaları ve yaşadıkları sıkıntıları bir şekilde dışarı vurmadaki
başarıları çok etkileyici
- İlk defa sevilebilecek kadar samimi bir Kürt bulduğum için önyargım değişti.
- Bugüne kadar psikologları samimiyetsiz insanlar olarak kafamda kurmuştum. Ama hayır! Onlar da
bizden biriymiş, en azından benim okuduğum.
- Kendi yaftalamamdan utandım. Siyahi insanlar ayrımcılığa uğramış, daha fazla söze gerek yok.
Kitaplara, okuyucularına okuma sürecinden nasıl bir yarar sağlamış olabileceklerini sorduk:
- “Bir yaşama biçimi ve anlamı hakkında ilk ağızdan deniyim paylaşmış, anlamaya ve her şeyden önce
sorgulamaya yönlenmiş olabilirler.”
- “Bir azınlık olarak yaşamanın nasıl bir şey olduğunu birinci ağızdan dinlediler, şaşırdılar! Bunu
düşünüyor olmak bile bir kazanç.”
- “Bilgi edinme ve kaynaklarına ulaşmada daha kolaylık sağladığımı düşünüyorum. İnsanlık arenasında
sanal seyirci olarak iç doyumlarında yeni yollar bulabileceklerine inanıyorum.”
- “Merak etmelerini sağladı. Kaynaklara yönelmeleri gerektiğini ve her bilginin temiz olmadığını
anladılar.”
- “Hayatlarında, yeni bir dil, yeni bir kültür, yeni bir arkadaş edindiklerini düşünüyorum.”
-“Aynı şeyi tekrar tekrar anlatmak, kendi problemlerini anlatmayı denediklerinde uygun bir dille geri
çevirmek. Konu başlığına karşı önyargıları sorgulamaya değil, danışman hizmeti almaya çalışmak”
- “Anlamaya kapalı, fikri olmayan, fikir sahibi olmak gibi de bir niyeti olmayan, sormayan,
konuşmayan, insanların yoğun olduğu bir grubun karşısındaydım. Zorlayıcı oldu kimi zaman.”
- “Önyargılarından dolayı benim konu başlığımı değil, başka bir konu başlığını beklerken benim konu
başlığımı seçen okuyucuların ilgisiz tavırları.”
-“İnsanlara anlatırken kişinin de bazen kendinde yeni şeyler fark etmesine ve karşısındaki algıyı daha
net anlamasını sağlıyor.”
- “Fikirlerimi pek çok insana aktarabildim ve benim gibi düşünen çok insan olduğunu anladım”
- “Birebir okuyucu ile buluşmak çok daha etkili ve empati kurmayı sağlıyor. Bilgi gölüne bir taş attım
halka halka yayılıyor”
- “Dışarıdan nasıl göründüğümün ve toplumda kendim ile ilgili nasıl bir bilgi eksikliği olduğunu
anladım.
-“Karşımdakinin beni nasıl tanıdığını, bildiğini, nasıl anlamak istediğini daha iyi öğrendim. Benimle
aynı şeyleri arzulayan, önyargısız insanlarla tanışmaktan mutluluk duydum.”
- “Geleceğe dair gençlerden dolayı daha umutlu bakmaya başladım. İnsanlara bir şeyler anlatabilmek
için farklı yöntemler geliştirmeye başladım.”
Gelecekteki kitaplara:
- Heyecan verici buluyorlarsa kitap olmalarını,
- Açık ve samimi şekilde kendileri anlatmalarını; hangi kimlikle katılıyorsanız o olmalarını,
- Devamlı katılım göstermeleri, sabırlı olmalarını, moral bozmamalarını,
- Okuyucuları iyi dinlemelerini, donanımlı gelmelerini, konuya hâkim olmalarını,
- Dinlemeyi, insanları ikna etmektense, kendilerini ifade etmeye odaklanmalarını,
- Bu meselenin sadece okuyucuların yüzleşme meselesi değil, aynı zamanda kendi ile yüzleşme
meselesi olduğunu,
- Anlattıklarının kendi deneyimi olduğunu vurgulamaları ve başka deneyimlerinde olabileceğini
okuyuculara hatırlatmalarını, genellemeden kaçınmalarını,
- Paket bilgi vermekten ziyade sohbet etmelerini,
- Eğer görünürlükle ilgili bir problemleri varsa, okuyucuyu önceden görmelerini,
Organizatörlere:
- Daha fazla organizasyon yapılması, farklı şehirlerde YK yapılması,
- Başka kurumlara da YK yapmalarını sağlamaları,
- Kitap ve başlık sayısını arttırmalarını, kütüphaneye yeni konu başlıkları eklemeleri,
- Kütüphanenin daha yaygın tanıtılmasını,
- Kütüphane alanın ihtiyaçlarına daha fazla dikkat etmeleri,
- Dinlenme alanlarının daha fazla dikkate alınmasını ve böyle bir alanın yaratılmasını,
Gelecekteki okuyuculara:
- Kafalarındaki soruları sormaktan çekinmesinler, açık, nitelikli ve amaca yönelik soruların
sormalarını…
- Mümkün olduğunca çeşitli kitaplar okumalarını;
- Soruları önceden hazırlamalarını, cevapların karşısında kendilerini kontrol etmelerini;
- Kitapların varlık nedeni olduklarını unutmasınlar;
- Yaşayan Kütüphane sistemini daha iyi anlamaya çalışmalılar, organizasyonel değil, felsefi
anlamda.
Kütüphanecilere:
- Proje hakkında okuyucuya daha fazla bilgi vermelerini,
- Okunma sürelerini takip etmelerini,
- Böyle iyi niyetli ve yardım sever olmaya devam etmelerini,
- Kütüphanede kitapları önce görevlilerin okumasını
Katalog için:
…önermektedirler.
Tüm Yaşayan Kütüphane ekibinin, (kütüphaneciler, kitaplar ve okuyucular) ortak dileği bu deneyimi
daha çok kişinin yaşaması, dolayısıyla Yaşayan Kütüphane’nin bundan sonra farklı mekân ve
zamanlarda tekrar etmesi yönündedir.
Tüm Yaşayan Kütüphane süreci boyunca bizlerle olan ve desteklerini esirgemeyen herkese Yaşayan
Kütüphane’lere gerek olmayacak bir dünya dileğiyle sonsuz teşekkürler…