Professional Documents
Culture Documents
C U )
Araçlar geliştikçe; kusursuz donanım ve büyük satış karları, kullanıcıyı memnun eden bir takım
değişiklikleri kaçınılmaz kılmıştır. Elektronik kontrol ünitesi(ECU) araçlardaki kusuru neredeyse
sıfıra indirecek olan boyut olarak belki çok küçük ama işlev olarak bütün aracın yükünü üzerinde
barındıran bir elemandır.
ECU (Motor Kontrol Ünitesi) otomobilin motor bölümünde veya yolcu kabini içinde bir yere monte
edilmiştir. Boyutları bir oto teybinden daha küçüktür. 108
Bu küçük cihaz birden fazla mikrobilgisayar içermekte ve motorun değişen koşullarda en verimli
şekilde yönetimini sağlamaktadır. Bu mikrobilgisayarlar, EPROM bir chip içerisinde bulunan bir
programı çalıştırmaktadır. ECU, tüm motor yönetimi ve kontrollerden sorumludur ve motorun
çalışma şartlarını sürekli olarak denetler, parametreleri hesaplar ve sürekli olarak değişkenleri
ayarlar. Tüm bu ayarlamalar, motorun yükü, devri, çevre değişkenleri (hava sıcaklığı, hava
yoğunluğu, motor sıcaklığı, barometrik basınç vs…) göz önüne alınarak bir saniye içerisinde
yüzlerce kez gerçekleşir. Tüm bu ölçümler, basınç, sıcaklık, devir, hız, hava yoğunluğu vs… gibi
değişkenlerin, milyarda bir sapma ile motor içinde bulunan yüzlerce sensör tarafından yapılması ile
mümkün olmaktadır. ECU bu değerleri algılar, ardından EPROM içerisinde bulunan haritadan ilgili
değerleri bulur ve de ateşleme zamanlaması, optimum yakıt miktarı, turbo basıncı, emisyon değerleri
gibi değişkenleri hesaplayıp uygulamaya geçirir. Tüm bu işlemler saniyenin binde biri cinsinden
sürelerde gerçekleşmektedir.
Sensörlerden gelen soğutma suyu sıcaklığı, yağ basıncı, emme manifoldu basıncı vb. bilgileri
yorumlayarak optimum koşulları sağlamak için enjeksiyon, ateşleme vb. sistemleri aktüatörlerle
kontrol eden ünitedir. Elektronik Kontrol Ünitesi (ECU) birçok yönden insan beynine benzer. Birçok
kaynaktan aldığı bilgiyi kimi zaman hareketlendiriciye/işleticiye (actuator) aktararak kimi zaman da
belleğinde saklayarak ileride kullanmasını sağlar. Sensörler bilgi toplayıcı rolü üstlenir. Her sensör
algıladığı fiziksel değere eş olarak (aynı orantıda) bir elektrik sinyali yayınlar. Basit bir elektrik
düğmesi bunun en iyi örneğidir ki burada basit bir fiziksel hareketle sinyal gönderilir ve sona
erdirilir. Taşıtlardaki birçok aktif ve pasif emniyet sistemi elektronik kontrol ünitesine bağlı olarak
çalışmaktadır.
109
Bu bölümde, analog sinyaller şeklinde algılanan bilgiler filtre edilerek dijital sinyallere
dönüştürülür.
Alınan bilgileri kontrol eder. Buna bağımlı olarak kontrol devrelerini kontrol eder.
9.1.3. Rom
Mikro- prosesörün çalışması için ihtiyaç duyulan tüm bilgileri içerir, değişiklik yapılmaz ve güç
kesintisinde silinmez.
Bu bir geçiş hafızasıdır ve tüm bilgiler iki ayrı bölümde hafızaya alınır. Birinci geçiş bölümünde
hesaplanıp düzeltildikten sonra çalışması için mikro-prosesöre gönderilen tüm bilgiler kontak
anahtarının her çıkarılışında silinir. İkinci kalıcı bölümde, sistemdeki arızalar hafızaya alınarak
diagnostik test okuması için kontak anahtarı çıksa da hafızada kalır.
9.1.5. Kumandalar
Bilgisayar teknolojisinde öncelikle analog ve dijital arasındaki farkın bilinmesinde yarar vardır.
Örneğin değişken bir direnç veya potansiyometre analog olarak çalışmaktadır. Alt ve üst uçlar
arasında sonsuz sayıda direnç değerleri bulunmakta ve bir noktaya ulaşmak için diğerlerinden de
geçmek gerekmektedir.
Otomobili sürmek bir analog işlemdir. Ulaşmak istenilen yere bir anda ışınlanmak imkânsızdır ve
başlangıç noktası ile varış noktası arasındaki mesafe aşılmak zorundadır. Kısaca analog
doğrusaldır, kademe kademe gerçekleşir ve doğaldır. Dijital ise belirli noktadan meydana gelir.
Mesafe aralığı veya eğrileri yoktur. Örneğin bir anahtar dijitaldir, yani açık ve kapalı olarak iki
değere sahiptir. Dijital prensibi gerçekten matematiksel bir kavramdır ve fiziksel olarak adlandırılır.
Elektrikli yakıt pompası belsem devresi, ilk çalışma ve normal çalışma koşullarında pompa kontrol
rölesi ile kontrol ünitesine bağlıdır ve bir hata anında derhal kesilir.
Çalıştırma sırasında yakıt miktarı, soğutma suyu sıcaklığı ve motor devrine göre hesaplanır. Çok
düşük sıcaklıklarda, püskürtme süresi uzatılarak zengin karışım elde edilir. Motorun boğulmaması
için motorun devri ve iki marş arasındaki süre dikkate alınarak püskürtme süresi azaltılır.
Marştan hemen sonraki çalışmada, püskürtme periyotları K faktörü ile soğutma suyu sıcaklığına göre
uzatılır, belirli bir süre bu komut iptal edilir.
9.3.6. Hızlanma
Hızlanma sırasında, elektronik kontrol ünitesi soğutma suyu sıcaklığı, motor devri, kelebeğin açılma
sürati ve hızlanmaya başladıktan sonraki kelebek açıklık açısını kontrol etmek suretiyle karışımı
zenginleştirir.
Motor tam yük koşulları altında çalıştığı zaman, kelebek açıklığının 70 dereceden büyük olduğu
pozisyonlar K faktörü ile değerlendirilerek püskürtme periyotları artırılır.
Bu fonksiyon, motor devrinin 6200 dev/ dakikayı aştığı zaman kontrol ünitesinin yakıtı azaltması ile
kontrol edilir.
9.3.9. Yavaşlama
Soğutma suyu sıcaklığı 45 dereceden yüksek, giriş hava ısısı -15 dereceden yüksek ve rölanti ayar
ünitesinde ki mikro-switch devreye girdiğinde CUT-OFF sistemi çalışır. Bu durumda kontrol ünitesi
3 no’ lu terminale şaselenerek yakıt püskürtülmesi durur, bu aynı zamanda giriş hava ısısı ile de
bağımlıdır. Giriş hava ısısı;
111
* -15 ile 10 derece arasında cut-off 2500 d/d başlar2300 d/d biter.
* 10 derecenin üzerinde cut- off 1800 d/d başlar 1300 d/d biter.
Aşağıdaki bilgilerden bir veya birkaçının doğru olmadığı durumlarda bile motorun çalışmasını
sağlayan bir emniyet sistemi mevcuttur.
Enjeksiyon sürelerinin ayarlanması
Ateşleme avanslarının ayarlanması
Soğukta motorun ilk çalışmasının kontrolü
Hızlanma sırasında yakıtın kesilmesi
Motor rölanti hızının kontrol ve yönetimi bağlantısı
Maksimum devir sayısının sınırlandırılması
Lambda sensörü ile yanmanın kontrolü
Yakıt buharının geri kazanılması
Vuruntu kontrolü
Kam mili zamanlama değiştiricisinin kontrolü
Klima sistemi ile bağlantı
Kendi kendine ayar sistemi
Kendi kendine arıza teşhisi
Motorun harekete geçirilmesini etkisiz hale getirme sistemi.
Dijital teknoloji, motorun hızına ve yük durumlarına bağlı olarak elektrik kontrol ünitesinin
belleğinde saklanmış olan programlanmış haritalardan yararlanmak suretiyle en uygun düzeyde yakıt
tüketimi ve performans elde etmeye sağlanmış bulunmaktadır. Kontrol ünitesi, motorun üzerindeki
yüke ( devir satısı ve hava akış oranı ) dayanarak açık kalma süresini hesap etmek ve ayrıca akü
voltajını ve motor soğutma suyu sıcaklığını göz önüne almak suretiyle enjektörleri çok yüksek bir
sürat ve hassasiyet de idare eder. Enjeksiyon, her bir silindir için sırasal bir düzenle ve zaman ayarlı
olup ( Enjeksiyon anı tüm silindirler için eş zamanlı değildir ) en uygun enjeksiyon noktası eş
düşecek şekilde meydana gelir.
Elektronik kontrol ünitesi, içerisinde, içerisinde programlanmış bir harita sayesinde motor yüküne,
manifolda emilen hava ve motor suyunun sıcaklığına göre avans ayarını hesaplama yeteneğine
sahiptir. Ateşlemeyi, ateşleme sırası gelen her bir silindir için geciktirme olanağı mevcut olup bu
durum, vuruntu ve zamanlama sensörleri tarafından kaydedilen değerler yoluyla algılar.
Düşük sıcaklıklar, yakıt partikülleri arasındaki türbülansın kötü olması sonucu buharlaşmada azalma
ve emme manifoldunun iç yüzeylerinde yakıtın yoğunlaşarak silindir içerisine girecek karışımın
bozulmasına sebep olur. Elektronik kontrol ünitesi bu durumu fark ederek motor soğutma suyu
sıcaklık sinyaline emilen havanın sıcaklığına, akü voltajına ve motor hızına göre enjeksiyon
süresinde düzeltme yapar. Soğuk motorda ateşleme avansı sadece devir sayısına ve motor soğutma
112
suyunun sıcaklığına bağlıdır. Çalıştırma sırasında kontrol ünitesi tüm enjektörler için aynı anda
meydana gelen bir enjeksiyonu kontrol eder ve volan üzerindeki referans tanındıktan sonra normal
sırasal çalışmaya döner. Motorun ısınması sırasında elektronik kontrol ünitesi motorun kesiklik
yapmamasını sağlamak için gerekli hava miktarını belirleyen rölanti hava motoruna komut verir.
Motor, çalışma sıcaklığına erişene kadar sıcaklığın artışı ile orantılı olarak devri azaltır.
Hızlanmaya gerek duyulduğunda, debisi sinyalindeki değişim daha önce ayarlanmış artışı aşarsa ve
kontrol ünitesi sadece yeni gereksinimlere göre enjeksiyonu ayarlamakla kalmayıp, aynı zamanda
gerekli sürate erişerek bunu daha da artıracaktır. Daha önce ayarlanmış hıza yaklaşırken
enjeksiyondaki artış yavaş yavaş ortadan kaldırılır.
Kapalı kelebek durumu fark edilince ve motorun hızı 1700 devirden daha yüksek olduğu zaman (
1700 devirin altındaki motor hızlanma için kesme fonksiyonu en uygun seviyede sürülebilme
özelliğini devam ettirmek için çalışmaz ) yakıt enjeksiyonu durdurulur. Yakıt besleme olmayınca,
aracın sürüş koşullarına bağlı olarak motorun hızı süratle düşmeye başlar.
Rölanti süratine erişmeden önce motorun hızındaki azalışa ait dinamik değerler kontrole tabi
tutulurlar. Şayet belli bir değeri geçiliyorsa, motorun rölanti hızındaki yumuşak şekilde refakat
sağlanmasını içeren bir lojik devresine göre yakıt besleme tekrar başlar. Bu durum erişilince normal
rölanti fonksiyonları tekrar harekete geçirilir yavaşlama sırasındaki yakıt kesme işlemi motorun
düzgün bir şekilde çalışmasını garanti altına almak için yeniden harekete geçer.
Her türlü çalışma koşulları altında rölanti hızının ayarlanması gaz kelebek valfi by- pass’ı üzerine
etki eden rölanti hızı adım motoru ile kontrol edilmektedir. Rölantideki hava/ yakıt karışımı, hava
akım sensör flapına by- pass yaptırarak içeriye hava alınmasını sağlayan bir vida ile ayarlanır.
By pass yapan hava ölçülmediğinden, attırılmış ise karışım fakirleşmekte, azaltılmış ise zengin
karışımla sonuçlanmaktadır. Rölanti adım motoru, gerçek rölanti hız devrinin ayarlanmasına ilaveten,
motordan güç çeken elemanların ( örn. Klima kompresörü ) devreye girmesi durumunda rölanti
devrinin 750 dev/dak’ nın altına düşmesini engeller. Rölantinin düzeltilmesi sadece rölanti adım
motoru vasıtasıyla değil aynı zamanda ateşleme avansının ( açısının ) daha seri bir etkisi olduğu için,
ayarlanması ile de yapılmaktadır.
Motorun hızı 6800 devri geçtiği zaman elektronik kontrol ünitesi enjektör çalışma sürelerini bu değer
aşılamayacak şekilde azaltır. Şayet motor hızı 7,013 devir / dakika’ yı geçerse kontrol ünitesi yakıt
kesme stratejisini harekete geçirir. Hız 6800 devrin altına düştüğü zaman enjektörlerin çalışmasını
eski durumuna döndürür.
Lambda sensörü ile kontrol ünitesine eksoz gazı içindeki oksijen miktarını ve bu sebeple de hava/
yakıt oranının doğruluğu hakkında bilgi verir. Lambda katsayısı 1 olduğunda en uygun karışı elde
113
edilir. (optimum stokiyometrik karışım ) Sensörün kontrol ünitesine gönderdiği elektrik sinyali
karışımın bileşimi x=1 durumundan farklılaşınca keskin bir değişime uğrar. Karışım fakir ( a<1 )
durumunda iken kontrol ünitesi yakıt miktarını arttırır. Karışım zengin ( ax1 ) durumunda iken yakıt
miktarı düşürür; bu şekilde motor mümkün olduğu kadar ideal lambda değerine yakın olarak çalışır.
Standartlara göre kirletici olarak bilinen yakıt buharları aktif kömürlü filtreye ve oradan da yakılması
için motorun silindirlerine gönderilir. Bu husus motor yük altında iken kontrol ünitesi tarafından
çalıştırılan ve böylece motorun çalışması ‘ bozulmadan ‘ yanmasına olanak sağlayan selenoid valf
vasıtasıyla yapılır.
Kontrol ünitesi, motorun yük durumlarına bağlı olarak zamanlama değiştiricisine komuta eden
selenoid valfin çalışmasını kontrol eder.
Motor sıcaklığı 40 dereceyi aştığında kelebek açısı 8 dereceden daha büyük ve motorun devri rölanti
hızından daha yüksek ve 4800 dev/dak dan daha düşük olduğundan, kontrol ünitesi selenoid valfe bir
sinyal gönderir. Bu sinyalle faaliyete geçen değiştirici emme zamanını18 derece öne alır. Bu işlem
tork operasyonu diye adlandırılır. Motor rölantide çalışırken ve hız 4800 dev/dak ‘aştığı zaman
kontrol ünitesi selenoidin çalışmasını keser ve emme zamanlamasını esas değerlere geri döndürür.
Klima kumandasının düğmesi açıldığında kompresör motordan güç çeker ve bu durum rölanti
halinde iken motorda kesiklik yapma eğilimi oluşturur. Bu sonucu önlemek için kontrol ünitesi hava
debisini adım motoru ile kumanda etmek suretiyle yeni gereksinimlere göre ayarlar, ( bu ayarlama
optimum “sürülebilirlik” elde etmek için kullanım esnasında da yapılır ). Sistemin başka bir
fonksiyonu ise motorun yüksek gücü gereksinim duyma durumunda (ani ivmelenme ), kompresörün
beslenmesi kısa bir an için kesilmesidir.
Kontrol ünitesi motorda zamanla yaşlanma dolayısıyla meydana gelen değişiklikleri algılama
görevine sahip olan kendi kendine ayarlama fonksiyonu ile donatılmıştır. Bu değişiklikler temel
haritadaki değişimler şeklinde bellekte depolanır ve yeni halde iken sahip olunan özelliklere kıyasla
motor ve elemanlardaki göreceli değişikliklere göre çalışma şeklinde adaptasyon sağlar. Bu şekilde
kendi kendine ayarlama fonksiyonu, değiştirilen yeni bir elamandaki kaçınılması mümkün olmayan
farkları (üretim toleransları dolayısıyla ) telafi edilmesine de olanak sağlar. Bu durum tüm araçların
özel ayar ve kontrol işlemleri için aynı sonuçların alınmasına da olanak verir. Şayet kontrol ünitesi
sökülürse kendi kendine ayar üniteleri kaybolur.
Hırsızlık girişimlerine karşı korumayı arttırmak için araç sadece elektronik bir kod vasıtasıyla
enjeksiyon-ateşleme kontrol ünitesini harekete geçirme olanağı sağlayan firma şifre sistemi ile
donatılmıştır. Kontak anahtarı off durumuna çevrilince şifre sistemi enjeksiyon-ateşleme kontrol
ünitesini tamamen devre dışı bırakır. Kontak anahtarı off konumundan on durumuna çevrilince
114
aşağıdaki işlemler belirtilen sırayla oluşur.
Enjeksiyon ateşleme kontrol ünitesi şifre kontrol ünitesine fonksiyon kilidini etkisiz hale
getirmesi için gizli şifreyi soran bir sinyal gönderir.
Şifre kontrol ünitesi de içinde bir verici ünitesi bulunan kontak anahtarı tarafından gönderilen
tanım kodunu aldıktan soran bir sinyal gönderir.
Gizli şifrenin algılanması fonksiyon kilidinin etkisiz hale getirilmesine olanak sağlar ve
enjeksiyon-ateşleme kontrol ünitesi artık normal sistem yönetim programını harekete geçirebilir.
ECU (Motor Kontrol Ünitesi) otomobilin motor bölümünde veya yolcu kabini içinde bir yere monte
edilmiştir. Boyutları bir oto teybinden daha küçüktür. Bu küçük cihaz birden fazla mikrobilgisayar
içermekte ve motorun değişen koşullarda en verimli şekilde yönetimini sağlamaktadır. Bu
mikrobilgisayarlar, EPROM bir chip içerisinde bulunan bir programı çalıştırmaktadır. ECU bu
değerleri algılar, ardından EPROM içerisinde bulunan haritadan ilgili değerleri bulur, ve de ateşleme
zamanlaması, optimum yakıt miktarı, turbo basıncı, emisyon değerleri gibi değişkenleri hesaplayıp
uygulamaya geçirir. Tüm bu işlemler saniyenin binde biri cinsinden sürelerde gerçekleşmektedir.
Otomobillerde emisyonlarla ilgili kanunlar çıkmadan önce bir araba motoru mikroişlemcilere gerek
kalmadan üretilebilirdi. Fakat günümüzde katalitik konverter kullanmayan bir araç kullanamayız.
Dolayısıyla hava/yakıt karışımını ayarlayacak bilgisayar kontrolcüsüne ihtiyaç vardır. Bir otomobilin
en çok işlem yapan bilgisayar birimi motor kontrol ünitesidir(ECU). Bu ünite sensörlerden aldığı
verileri işleyerek optimum işletimin yapılmasını sağlar.
115
ECU, tüm motor yönetimi ve kontrollerden sorumludur, ve motorun çalışma şartlarını sürekli olarak
denetler, parametreleri hesaplar ve sürekli olarak değişkenleri ayarlar. Tüm bu ayarlamalar, motorun
yükü, devri, çevre değişkenleri (hava sıcaklığı, hava yoğunluğu, motor sıcaklığı, barometrik basınç
vs…) göz önüne alınarak bir saniye içerisinde yüzlerce kez gerçekleşir…Tüm bu ölçümler, basınç,
sıcaklık, devir, hız, hava yoğunluğu vs. gibi değişkenlerin, milyarda bir sapma ile, motor içinde
bulunan yüzlerce sensör tarafından yapılması ile mümkün olmaktadır.
Ü Ö N ’yı ve motor devrini izlemek üzere düzenlenmiş ve endüktif tipte bir sensördür. Krank mili
arka balans ağırlığına dişli kasnağı tespit edilmiştir. Dişli kasnağının üzerinde bulunan dişler
tarafından manyetik alanda değişiklik yapılması ile sensörde sinyal meydana gelir. Bu şekilde sensör
motor bloğuna tespit edilmiş olup, aralığın ve açısal konumun kontrol edilip ayarlanması
gerekmemektedir. Sensörün önünden geçen dişler sensör ile kasnak arasındaki aralığı değiştirir.
Sonuç olarak devamlı şekilde manyetik alan değişimi devir adedine bağlı olan bir alternatif voltaj
yaratır. Dişli üzerinde 58 adet dişle iki adet eksik eşit bir aralık bulunmaktadır. Boş diş aralığı
tarafından belirlenen referans noktası (Ü Ö N)’yi oluşturur.
Kontak açıkken atmosfer basıncını, motor çalıştıktan sonra ise emme manifoldu basınç veya
vakumunu ölçerek ECU’ ya elektriksel olarak bildiren bir elemandır. ECU’ ya gelen bu bilgi ile
ECU, emilen hava miktarını algılar, buna göre enjektörün açılma süresini ayarlar. Sensörün içinde
basınca göre direnci değişen bir eleman (load- cell) bulunmaktadır. Bu direnç sabit hava kabı üzerine
yerleştirilmiştir. Emme manifoldu içerisindeki vakum değiştikçe direncin değeri değişir, bu direnç
değişimine göre ECU, manifold vakumunu algılar. Mutlak basınç sensörünün yaptığı bir diğer görev
ise; kontak ilk açıldığı anda emme manifoldundaki basınç, atmosfer basıncına eşit olduğu için bu
andaki basınç bilgisi, ECU tarafından hafızaya referans bilgi olarak alınır. Motor çalıştığı zaman bu
bilgiye göre çalışma düzenlenir. Araç seyir halinde iken rakım farklılığı olursa, gaz pedalına bir defa
tam basılırsa, değişmiş olan rakım farkı mutlak basınç sensörü tarafından ECU’ ya bildirilir ve
yeniden ateşleme avansı ve yakıt püskürtme düzenlemesi yapılır.
118
9.9.3. Debimetre (MAF Sensörü)
Hava debimetresi, ısıtılmış film tabakası türündedir. Çalışma prensibi; motora giren emilmiş havanın
içinden geçtiği alana yerleştirilmiş olan ısıtılmış bir diyafram esasına dayanmaktadır. Film tabakası
halindeki diyafram kendisi ile temas halinde bulunan bir ısıtıcı direnç tarafından sabit bir sıcaklıkta
(120 derece hava sıcaklığının üzerinde) tutulur. Ölçme kanalından geçen hava kütlesi diyaframın
ısısını alıp götürme ve dolayısı ile bunu sabit bir sıcaklıkta tutma gibi bir durum ortaya koyduğu için
ısıtma direncinden bir akım geçmesi icap eder ve bu akım uygun bir Wheatstone köprüsü ile ölçülür.
Bu sebeple ölçülen akım hava kütlesi akışı ile doğru orantılıdır.
Oksijen sensörü (lamda sondası) katalitik konvertörden önce egzoz manifolduna mümkün olduğu
kadar yakın bir yere monte edilmiştir. Bu sensör egzoz gazındaki artık oksijen oranını ölçer. Bu oran
motora yanma için gönderilen yakıt-hava karışım oranına ait ölçü olarak oksijen payının oluşmasını
mümkün kılar. Sensörün bu oksijen miktarına bağlı olarak gönderdiği sinyale göre ECU karışımın
zengin veya fakir olduğuna karar verir. Böylece enjektörlerin açık kalma sürelerini ayarlar. Karışım
oranının kontrolü her saniye yapılır ve egzoz gazlarının yanmış olarak atılmasını ve katalizatöre
gelen gazların içinde yanmamış gaz oranının en düşük seviyede olmasını sağlar. Sensörün içerisinde
bulunan zirkonyum dioksit (ZrO2 – seramik madde) çok ince mikro delikli, platinyum tabakasıyla
kaplıdır. Dış kısmı egzoz gazına maruz olan sensörün iç kısmı atmosfere doğru havalandırılmış olup
bilgisayara bir kablo ile bağlıdır. Bu farklı ortamlarda bulunan (egzoz gazı elektrodu ve dış hava
elektrodu ) elektrotlar gerilim üretirler. Sadece kurşunsuz benzinle kullanılabilen sensör aslında
galvanik bir pildir.
Elektromanyetik enjektör elemanının yukarıya çekilme (açılma) zamanı ve aşağıya düşme (kapanma)
zamanı, batarya gerilimine bağlıdır. Enjektörde meydana gelen gecikmelerin dengelenmesi için, ECU
püskürtme zamanını, geriliminin düşmesi halinde azaltır. Bir bataryanın gerilimi, bataryadan çekilen
akım ne kadar fazla olursa, batarya ne kadar soğuk olursa ve bataryanın dolumu ne kadar kötüyse, o
nispette düşer. Özellikle kış şartlarında motor soğuk iken ilk çalıştırmada bu durumlar geçerlidir.
Enjektör elemanının yukarıya çekilme geciktirilmesi veya impuls sonunda aşağıya düşme zamanları
bir mili saniyede gerçekleşmektedir. Yukarıya çekilme batarya gerilimine fazla, buna karşılık aşağıya
düşme ise batarya gerilimine daha az bağımlıdır. Şebeke gerilimi ne kadar düşükse, motorun yakıt
alması o kadar azalır. Bu sebepten dolayı gerilimin düşmesi, püskürtme zamanının gerilime bağlı
olarak uzatılması ile dengelenir. ECU voltaj düşmesi ve yükselmesini kendi içinde hesaplayarak
püskürtme sürelerini akünün voltaj değişimlerinden korur.
Bu sensörün algılama parçası motor soğutma suyu ile irtibatlı bir şekilde olmak üzere termostat
gövdesinin yakınına yerleştirilmiştir. Sensöre ait algılayıcı eleman, NTC (negatif sıcaklık kat sayılı)
termistör, korucu pirinç bir gövde içerisine yerleştirilmiştir. Sıcaklık artışı ile direnci azalan bir
elemandır. Motorun sıcaklık derecesine göre değişen bir direnç gösterir. Bu şekilde sensördeki direnç
değişimine göre, kontrol ünitesi yakıt enjeksiyonu için komut verebilecek ve motorun ilk hareketi ve
soğuk çalışması sırasında gerekli yakıt zenginleştirilmesi sağlanacaktır.
119
9.9.7. Emme Havası Sıcaklık Sensörü
Emme havası sıcaklığı sensörü bazı araçlarda hava debisi sensöründen ayrı olabilir. Sıcaklık arttıkça
elektrik direncinin düştüğü bir NTC(negatif sıcaklık katsayılı) termistörden oluşmuştur. Kontrol
ünitesinin giriş devresi bir gerilim bölücü şeklinde düzenlenmiş olduğu için bu gerilim kontrol
ünitesindeki direnç ile NTC sensörün direnci arasında bölünmüştür. Sonuç olarak kontrol ünitesi
voltaj değişimleri vasıtasıyla sensördeki direnç değişiklerini değerlendirerek sıcaklık hakkında bilgi
elde eder.
Kaza durumunda, otomobilde bulunanların güvenliğini artırmak için, kabin içinde sürücü koltuğunun
altında bir darbe sensörü mevcuttur. Bu sensör, yakıt besleme pompasını devre dışı bırakarak, yakıt
enjeksiyon sisteminden dışarı sızacak yakıt sebebi ile yangın çıkması ihtimalini azaltır. Darbe
sensörü, konik bir yuvaya oturtulmuş çelik bir bilye ve bu bilyeyi yerinde tutması için bir mıknatıstan
oluşur. Şiddetli bir çarpışma halinde, bilye manyetik kuvvetin etkisinden kurtulur ve yakıt
pompasının şasi bağlantısını keserek normalde kapalı olan elektrik devresini açar. Dolayısıyla da
enjeksiyon sisteminin yakıt beslemesini keser.
Mikro-bilgisayar, ateşleme açısını her defasında iki ateşleme olayı arasında yük ve devir sayısı gibi
sensörlerden faydalanarak hesaplar. Olaya ait değeri, hafızaya alınmış karakteristik alandan alır.
Vuruntu sensörleri, emme manifoldlarının alt yanında ve sırayla 1-2 ve 3-4 silindirleri arasında
olmak üzere motor bloğu üzerinde bulunmaktadır. Motorda vuruntu olduğu zaman motor bloğunda
belli bir frekansta titreşimler oluşur. Bu olay piezo-elektrik kristali üzerinde mekanik yankı yaratır ve
bu da kontrol ünitesine bir sinyal gönderir. Bu ünite böyle bir sinyale dayanarak bu olay ortadan
kayboluncaya kadar ateşleme avansını azaltmak (3dereceden en fazla 9.7 dereceye kadar) için
önlemler alır. Daha sonra avans kademeli olarak esas değere doğru geri çekilir. Bu sensörler yanlış
tork anahtarı ile sıkılmayı önlemek için burca sahiptir. Yenileri ile değiştirilirse, motor bloğu ile
sensörün temas yüzeyi arasına rondela veya şim koymayınız.
Elektronik kontrol ünitesi yukarıda da açıklanmış olan verileri ( giriş sinyalleri ) değerlendirdikten
sonra yapılması gerekenleri yapacak olan iş elemanlarına ( Aktuatörlere ) analog yada dijital bir 120
sinyal gönderir. Bu sinyalin gönderildiği aktuatörlerden bazıları aşağıda verilmiştir. ( Bkz. Aktif
devre elemanları )
ECU optimizasyon süreci sırasında, tüm bu değerler motorun fiziki kabul edilebilirlik sınırları
içerisinde optimum seviyeye ayarlanır. Tüm devir bandında enjeksiyon haritası, turbo basıncı,
ateşleme zamanlaması çok kesin bir şekilde tekrar hesaplanır ve optimize edilir. Bu sayede, motorun
maksimum güç ve tork üretmesi sağlanır. Aynı zamanda, motorun aynı derecede uzun ömürlü olması
için ve de azami yakıt tasarrufu sağlanacak şekilde tüm toleranslar da göz önünde bulundurulur. Bu
işlem sadece ve sadece uzman mühendisler tarafından yapılmaktadır.
Turbolu motorlarda %20-40, turbosuz motorlarda ise %10-15 arasında, güç ve torkta bir iyileşme
sağlanır. Sonuç olarak, hızlanma ve azami sürat değerleri oldukça artar.
ECU Optimizasyon uygulamasını anlamanız için, öncelikle optimizasyonun nerde ve nasıl
gerçekleşeceğini bilmeniz gereklidir. Söz konusu optimizasyon, ECU (Motor kontrol ünitesi)
kısmında gerçekleşecektir. Bu uygulamanın özelliği, motorun herhangi bir şekilde fiziki olarak
modifiye edilmeyecek olmasıdır. Sadece motor yönetimi için gerekli bilgileri içeren chip (Flash
EPROM) değişecektir. Orijinal program okunacak, özenle optimize edilecek ve yeni program
yüklenecektir.
İlk üretilen araçlarda, ateşleme zamanını direksiyon üzerinde bulunan bir cetvel sayesinde ayarlamak
mümkündü. Buradaki amaç, optimum hava/yakıt karışımını ve ateşleme noktasını bularak
performansı arttırmaktı. Takip eden 20 yıl içerisinde teknoloji gelişti. Elektronik enjeksiyon
sistemleri, direk enjeksiyon, çok noktalı enjeksiyon ve elektronik ateşleme sistemleri ortaya çıktı. Bu
sayede, küçük motorlardan büyük performanslar elde etmek mümkün hale geldi. Bu gelişimi
mühendisler eskiden ancak hayal ederlerdi.
Günümüzde, tüm motor parametreleri yüzlerce sensör yardımı ile ECU’ye ulaştırılmakta ve ECU
tarafından denetlenmekte ve ayarlanmaktadır (ateşleme zamanlaması, enjeksiyon, turbo basıncı
vs…). Üretici firma bu ayarları optimize etmiyor çünkü optimizasyon sonrasında bir takım sorun ve
çelişkiler karşısına çıkabiliyor:
121
Bazı ülkelerde kötü yakıt satılabiliyor. Yakıtın kötü olması, emisyon testlerinde sorun
yaratabiliyor.
Tüm araç sahipleri araçlarını zamanında servise götürmüyorlar. Servisi 3000-5000 hatta 10000
km geciktiren araç sahipleri de çok sayıda mevcut.
Herkes aracını bilinçli bir şekilde kullanmıyor. Bazı araç sahipleri motorlarını hor kullanıyorlar,
bakım yaptırmıyorlar, arızaları umursamıyorlar. Bunun bir sonucu olarak ta, üreticinin garanti
yükümlülüğü dahilinde arızaları onarma sorumluluğu doğuyor.
Bazı ülkelerde aşırı sıcak veya aşırı soğuk havalar hüküm sürebiliyor. Üretici araçlarını bu iklim
koşullarının en elverişsizine göre ayarlıyor.
Farklı ülkelerin farklı emisyon yasaları mevcut olabiliyor. Üretici ürünlerini bunların en strikt
olanına göre ayarlıyor.
Yüksek performanslı araçların sigorta primleri de yüksek oluyor. Bu nedenle, üretici ürünlerinin
rağbet görmemesi endişesi ile motorların gücünü düşük seviyelerde tutuyor.
1. www.teamhondaturkey.com
2. www.sirketce.com.tr
3. www.remakmuh.com
4. www.turksan.com
5. www.cankaroto.com
6. www.madabout-kitcars.com
7. http://en.wikipedia.org
122