You are on page 1of 202

Doktor Stephen T.

Chang

ZAYIFLAMANIN

SIRLARI
Yazar, bu kitabın hazırlanışı sırasında
destek ve yardımlarını kendisinden
esirgemeyen Alice Williams, J oel
Signeur, Mick Winters ve Stephen
Chang J r' a minnet borçludur.
İÇİNDEKİLER
Onsoz ....................................................... .

1. Bölüm
G İRİŞ-Ş İŞ MANLIK HASTALI GININ
SONUÇLARI- KİLO PROBLEMİ Nİ N
SEKİZ NEDİNİ. 26
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

- kendi kendini zehirleme . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 26


- su birikmesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 27
- yağ birikmesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 30
- sinirler
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 32
- cinsel doyumsuzluk . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 33
- yiyeceklerde ve içeceklerde aşırılık . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 35
- kalp hastalıkları, tiroid bezinin i yi çalışmaması,
pankreas'ın düz.ensiz çalışması, böbreküstü ve
boyunaltı bezlerinde bozukluklar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 35
- romatizma, bronşit ve astım . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 36

2. Bölüm
ZAYIFLAMANIN TAOCU SEKİZ YOLU . . . . . . . . . . . . . . . . . . 39
- disiplin .. .
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 39
- esas maddesi bitkiler olan ek yemekler ( 3 formül) . . . . . . 39
- iç egzersizler. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 45
- erkekler için geyik egzersizi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 47
- kadın lar için geyik egzersizi ( şek il l a ve l b) . . . . . . . . . . . . . 48
- turna kuşu egzersizi (şek il 2 ve 3) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . 50
- kapl umbağa egzersizi ( şek il 4 ve 5) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 53
- karın egzersizleri . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 55
- göbeğin erimesi: tam açıklamalı turna kuşu
egzersizinin uyarlaması (şekil 6 ve 7) .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 55
- karnı ovma - basitleştirilmiş açık lamal ı
bilgiler (şekil 6 ve 7) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 65
- 2 no'lu zayıflama egzersizi (şek il 8, 9 ve 10) . . . . . . . . . . . . . . 66
- terleme 67
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

- doktor muayenesi . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 68
- bastırarak masaj tedavisi ( 1 J'den 22'ye kadar
olan şekiller) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 68
- akupunk tur . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 73
- akupunktur tozu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 73
- beslenme ve rej im . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 74

3. Bölüm
SAGLIK VE FİZYOLOJ i ÜZERİNE TAOCU KURAM79
- Beş Unsur k uramı (şek il 23 ve 24) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 80
- Beş Tat ( l'den 5'e kadar olan tablolar) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 80
- besinler enerj i düzeyleri ( 6 ve 7 no'lu tablolar. . . . . . . . . . . 88
- besinlerin enerj i dengesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 91
- unutulan besinler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 92
- besinlerin asit- baz dengesi ( 8 ve 9 no'Ju tablolar) . . . . . . . 93
- beslenme dengesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 95

4. Bölüm
BU KİTAB I KULLANMA TARZI. . . . . . . . . . . . . . . . . 101
. . . . . . . . .

İ İ
PERH ZE DA R T AVS YELER İ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 03
. . . . . . . . . .

- sebzeler . . . -. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 06
. .

- meyveler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . l 07
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
- tam besinler .
. . . . . . .
. . . . . . . .
. . . . . .
. . . . . . . . ..
. . . . . . . . . . . . 108 . . . . . . . . . .

- çe�itlilik .
. . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . . . . . . . . . . . . 108
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

- oruç 1 08
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

- lifli bitk iler. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 09


- tofu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . l 10
- mantar . . . . . ..
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . .. . 1 l l
. . . . . . . . . . . . .

- besinsel birleşimler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . l 1 2
- vücut si nyalleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. l 1 2
- a ş erme . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . l 1 2
- kabuklu hayvanlar. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . l 1 3
- s u fazlası . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . l 1 3
- doğal besinler . . . . . . . . . . . . . .. . .... ... . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . l l 4
- margarin . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . .... . . .. . . .. . . .. . . . . . . . . . . . ... l l 4
- yemek saati . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . l 1 5
- beyaz pirinç ve esmer pirinç . .. . . . ...
. . . . . . . . . . .
. .. l l5
. . . . . . . . . .

- yemek sırasında içilen su ya da diğer sıvılar. . . . . l 15


. . . . . . . .

5. Bölüm
KİLOYU KONTROL ETMEK VE DENGELİ BESLENMEK
İÇ İN YEMEK TARİFLERİ . . ... . . . . . . . . . . . ... ...... .. . . . . . . . . 1 2 1
SAG LIKLI BİR YEME GİN DÖRT TEMEL KURALI 1 2 1
GENEL BİLG İLER. .. . . . . . ..... . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . l 23
. . . . . . . . . . . .

100 G ÜNLÜK BİR REJİM İÇ İN GÜNLÜK


MÖ NÜ Ö RNEGİ . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ... .. . ... . . . . . .. . .. 1 24
HAŞLAMA: TÜM YEMEKLERİN TEMELİ.... . . .... .. 1 27
Haşlanmış tavuk suyu . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. .. . .... . .. .... . . 1 27
Haşlanmış kemik suyu .. . . . .. . . .. ... .... .. . . .. . . . .. .. .. . . . . . . .. . 1 28
Haşlanmış balık suyu.............................. .............. l 28

Ç ORBALAR: . . . .. . . . . . .. .. . . . . .... . . .. . . ...... . . . .. . .. . . . . . . . . . .. . 1 29


- su yosunu çorbası. .. . .. . ... . . . .. .. .... . ..... . . . .. . ... .. . . 1 29
. . . . . . .

- balık çorbası..................................................... l 30
- baharatlı ve ekşi çorba... . . ... .... . . .. . .. ... . . . .. ... .. ... .. 13 l . . .

- soya yoğurtlu ve ıspanaklı çorba ...... .. .. . ... ... .. .. . . 1 34 . . . .


SALATA SOSLARI: .. .. .. .
. . . . . . . . . . . .. 1 35
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

- baharatlı sıvıyağ ve limon . . . . . . .. 1 35


. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

- baharatlı sirkeli sıvıyağlı sos ... . .. 1 36


. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

- limonlu cacık. . .. . . .
. . . . . . . . . . .. . . . . . 137
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

- peynirli sos .. . .. .. .. . .
. . . . . . . . . . . . . . . .. 138
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

- yumurta ve sıvıyağ . .. . . . .. . 139


. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

- taze krema ve baharat.. . .. .. . . . . . . . 140 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

· soyalı sirkeli sıvıyağlı sos........ . . . . . . . .. . . . .. . . . . . . . . .. .... . l 41

KAHVALTILIKLAR: . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . l 43 . . . . . . . . . . . . . . . .

· peynirli tost. .... .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 143


- yumurtalı balık ..
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 145
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

·yumurtalı mantar. . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . 146


. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

- sığır eti, bambu filizleri ve yumurta . 147. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

- tavuklu kahvaltı. ............................................... . l 48


- yumurtalı kızarmış pirinç........................ . . ..... . . .. . l 49
- ıspanaklı sufle ....................... . . . . . . . . .................... l 50
- etli ve yumurtalı börek . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . 151
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

·yumurtalı ve balıklı dürüm . . . 152


. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

OOLE YEMEKLERİ: . . . . . . . ... .. . . .


. . . . 153. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

- Barbeküde dil.. . .. .. . . . . 153


. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

·etli pirinç.. . .... ........................................... . . . .. .. l 55


·spagetti 156
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

· körili puf böreği. ......................... ..... ................. 157


- besleyici salata. . .. .
. . .. . . . 159
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

AKŞAM YEMEGİ İÇİN ET YEMEKLERİ:. 161 . . . . . . . . . . . .

·barbeküde sığır budu . .. .. , .. . .............................. 161


. . .

- baharatlı tavuk. .. . .
. . . . . . .. .
. . 163
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

- şekerli dana eti.. .. ... . . .................... ..................... 164


- l Ufer buğulama. . . . ... . .. . . . . ....
. . ... .
. . 166 .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

- hindistan cevizli tavuk .. . . . . . . .. 168


. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

- şekerli karides . . . . .. . . . . . .. . . . . .. . . 169 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

- soya :yoğurdu ve istiridye. . . . . .. . .. . . .... 170 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .


- soya yoğurtlu dana eti . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 171
- sirkeli tavuk . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 172
- yer fıstığı yağlı et kebabı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 173
- sığır işkembesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 174
- barbeküde dil. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 175

AKSAM YEMEG1 İÇİN SEBZE YEMEKLERİ:. . . . . . . . 177


- yağda kızartılmış yeşil fasulye . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 177
- soya yemeği . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 178
- mantarlı patlıcan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 179
- soya yoğurdu salatası . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 181
- salatalık salatası. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 182
-. sütlü karnabahar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 183
- sütlü k uşkonmaz . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 184
- altın sarısı mantarlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 185
- pilav . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 186
- pirinç çorbası . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 187

TATLILAR VE İÇECEKLER: . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 189


- bademli şeftali . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 189
- portakallı puding . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 190
- muz kremalı puding . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 191
- bademli p uding . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 192
- fasulyeli puding . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 193
- mantarlı şekerli çorba . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 194
- elmalı ve ballı çay . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 195

6. Bölüm
TANIK MEKTUPLARI: . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 199
- kilo kaybı konusunda . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 199
- karın eritme egzersizleri konusunda . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 200

WAN-TSO'NUN UZUN YAŞAM ÜRÜNLERİNİ


BULMAK. İÇİN BAŞVURU ADRESİ
ARTIK ZAYIFLAYACAKSIN iZ

Bu kitapta, bugüne kadar bildiğiniz ya da denediğiniz rormüllerle hiç bir


ilgisi olmayan bir formül bulacaksınız.

Bu ne bir rejim, ne de bir yöntem. Sizi zorlayacak egzersizler yapmaya·


cak, ilaç kullanmayacaksınız. Bu formül, 3000 yıl önce Çinlilerin, doğum yap·
tıktan sonra bir türlü zayıflayamayan kadınlara uyguladıkları şeylerle ilgilidir.

Eğer bugüne kadar zayıflamayı başaramadıysanız, sizi temin ederim ki


bu sefer tüm fazla kilolarınızı kaybedeceksiniz.

Rejimlerden ya da zayıflama yöntemlerinden hiç bir sonuç alamayan ka·


dınlar, bu formülü uyguladıklarında ilk hafta 8 kilo kadar kaybettiler. Daha
sonra her hafta, 2,5 ile 4 kilo arası zayıflamaya devam ettiler, ta ki ideal kilo·
)arına ulaşıncaya kadar.

Formülüm sizi gerçekten zayıflatacak ·özellikle de hep yeniden şişmanla·


dıysaruz. lşte bunun 3 nedeni:

1) Bu formül 30 yüzyıldan beri nitelikleri ve değeri sınanmış Çin tıbbının


ilkelerine dayanır.

2) Deneyimlerime dayanarak söylüyorum ki, sayısız rejim ve tedaviden


sonuç alamayan kadınlar benim formülümle ideal kilolarına gelene kadar za·
yıfladılar. Ayrıca hiç bir açlık ya da yorgunluk duygusuna kapılmadılar.

3) Sizin de görebileceğiniz gibi, Çinlilerin kilo sorunu yoktur. Bizde ka·


dınlar kilo aldıklarında derhal formülümdeki bazı ilkeleri uygularlar. Böylece
su ve yağ birikmesi kendiliğinden ortadan kalkar.

Kendinizi kimi şeylerden yoksun bırakmak ya da günlük alışkanlıklarını·


zıdeğiştirmek söz konusu değil; bunu size kesinlikle belirtmek istiyorum. For·
mülümü uygularken, sevdiğiniz güzel şeylerden kendinizi yoksun bırakmak
zorunda değilsiniz.

Formülümü uygulayan kadınların elde ettikleri sonuçların neler olduğu·


nu öğrenmek istersiniz belki. Her gün, bu formülle zayıflayan kadınlardan
mektup alıyorum. Mektuplardan kimi bölümleri sizler için buraya aktarayım;

" ...Fazla 19 kilomu 2 ay içinde kaybettim, üstelik farkına bile varma·


dım..." ·" ...Genç kızlık çizgilerimi nihayet yeniden buldum" -" ...ideal ki­
lomu (58 kilo) bir yıldır koruyorum ..." - " ...Formülünüzü keşke daha önce
bilseydim... " - " ...Neden zayıflayamadığımı keşfettikten bir ay sonra tartım
1 1 kilo eksik gösteriyordu..." - " ... l l kilo zayıfladıktan sonra kocam bana
Aşık olduğunu söyledi -yirmi yıldır evliydik... ."

Bu satırları yazmadan önce aldığım son mektup beni çok duygulandırdı.


O mektubu da sizlerle paylaşmak istiyorum.

11
"Formülünüzü keşfettiğimde sinirsel bir bunalımın eşiğindeydim. Fonnulu
denedim çünkü siz benim tek umudumdunuz ve işinizde öz.enli, titiz biri oldu­
ğunuzu biliyordum. Doktor Chang, ne kadar mutlu olduğumu herkes duysun
istiyorum. Hayatı bana ı.ehir eden 21 kiloyu nihayet kaybettim. Kocam yeni­
den benimle ilgileniyor, çocuklarım anneleriyle gurur duyuyorlar... " .

Ama sanırım sizi en çok ilgilendiren şey formülüm sayesinde kaç kilo ve­
rebileceğinizdir.

Örneğin 10 kg. fazlanız varsa, ilk hafta 3,5-4 kg. ı.ayıflarsınız. Sonraki
haftalarda en az 2,5 kg. verirsiniz.

Eğer 10 kg.' dan fazla vermeniz gerekiyorsa, daha çabuk zayıflarsınız. Haf­
tada ortalama 3,5 kg. kaybedersiniz. 30 kg. fazlası olan ve bir haftada 8 kg.
veren kadınlar gördüm.

Şimdi size mutlaka bilmeniz gereken iki şeyden söz edeceğim.

- Eğer bugüne kadar hiç ı.ayıflamadıysanız ya da sürekli yeniden şiş­


manladıysanız, fazla kilolarınızın nedeni yediğiniz yiyecekler değil, sürekli ola­
rak yağ hücreleri üreten metabolizmanızdaki dilzensizliktir büyük bir olasılıkla.

- Yaptığım deneyler bana bu formülün, bir turlu ı.ayıflayamayanların


fazla kilolarını verebilmek için hemen hemen tek yol olduğunu gösterdi. Çün­
kü bu formül doğrudan yağ hücreleri Uı.erinde etkisini gösteriyor, onları vu­
cudunuzdan çıkarıp yeniden oluşmalarını engelliyor.

Evet, eğer bugüne kadar sürekli olarak, kalıcı bir biçimde ı.ayıflayama­
dıysanız artık bunu umabilir�iniz. Size belirttiğim biçimde formUIUmU uygu­
larsanız, ilk sonuçları bugün yarın alacağınıı.a dair söz veriyorum.

Belki kendi kendinize bu formUIUn sizi gerçekten ı.ayıflatacağını nasıl böyle


kesin bir dille söylediğimi soruyorsunuzdur - özellikle de daha önce bunu ba­
şaramadıysanız.

Cevabı çok basit; başlangıçta, formülümü halka tanıtmak için bu kitabı


yazmadan önce, bir doktor olarak formülün etkililiğinin kesin kanıtını elde
etmeliydim. Bu yüzden de formülü, çözülmesi güç kilo sorunları olan 208 has­
taya denettim önce. Fazla kiloları 15 ile 35 kg. arasında değişen kadınları seç­
tim.

Sonuç: Üç ay sonra yalnızca 2 kadın başarısız olmuştu, 206 kadın ideal


kilolarına inene kadar zayıflamışlardı. Bunu izleyen 6 ay içinde içlerinden hiçbiri
100 gram bile almadı.

Kuşkusuz siz de buna karar vereceksiniz. Tüm bu kadınlar formülümü


uygulayarak ı.ayıfladılarsa, sizin de ı.ayıflamamanız için hiç bir neden yok.

Bitirmeden önce, en iyi sonuçları alabilmemiz için siı.e bir öğütte bulun­
mama izin verin.

12
Formülüme alışmak için bu kitabı bir defada okuyun. Daha sonra kitaba
baştan başlayın, önemli bölümler üzerinde durup düşünün ve özellikle, özel­
likle. . . Sayfalar boyunca karşınıza çıkan şeyleri uygulayın.

Sizi tanımıyorum, ama sonuçlardan memnun kalacağınızdan eminim. Gö­


receksiniz, z.ayıfladığınızda sizin için yepyeni bir yaşam başlayacak.
\
1

l
\
\

l
ı•
1

·t
!

l
1
..

Taoculuk Uzerine
..

Kısa Onsöz

"Taoculuk" sözcüğünü duyunca insanların çoğunun ak­


lına Büyük Usta Lao Tzu tarafından yazılmış T AO TE
CHING gelir. Esk i Çin yazmalarının geleneksel şiirsel tar­
zında kaleme alınmışı olan bu harikulade kitap önemli ol­
makla birlikte, taoculuğun oluşturduğu bilgelik bütününe
oranla "buzdağının su üstündeki bölümü" nü yansıtır ancak.

Tarihte ilk kez b u büyük, eski kendi kendini iyileştirme


sisteminin eksiksiz öğretisi Batı'ya yayıldı . Bu sistem kendi
bütünlüğü içinde Taoculuk'un Dört Temel Direği olarak bi­
linir ve sözcüğün tam anlamıyla insanı mükemmelleştirmek
için düzenlenmiştir.

Bize bu bilgileri veren kişi, kendisi de bir doktor ve Ta­


ocu olan Dr. Stephen T. Chang' dır. Dr . Chang, kökü Çin
tarihinde Çin tıbbının "Hippokrat" ı olarak tanınan Chang
Chung-Ching'a dayanan büyük Çinli hekimler soyundan gelir.
Dr. Chang Dört Temel Direk'in bilgilerini derleyebilmek için
yıllarını eski metinlerin araştırılmasına ve incelenmesine ada­
mıştır. Bu bilgilerin gündelik yaşantımızda hastalıklarla mü­
cadele etmek, kendi kendimizi iyileştirmek ve çağdaş yaşamın

15
gerginlilçlerinin üstesinden gelmek için rahat, kullanışlı bir
biçimde bize önerilmiş olması büyük bir talihtir. Pratik araçlar
sayesinde Doğanın yasalarını öğrenebilir ve böylece uyum­
suzluktan, dengesizlikten ve sonuçta hastalıktan kaçınabili­
riz. Dr. Chang'ın dediği gibi "Tanrı'yla birlikte yol alma"yı
öğrenebiliriz.

Sistem, bedenin fiziksel olarak arınması açısından ince­


lendiğinde, Evren'in (makrokozmos) eksiksiz bilgisi ile ln­
san'ın (mikrokozmos) pratik bilgisini kapsar. Dört Temel
Direk işin içine insanın zihnini, bedenini ve ruhunu soktuk­
larından, sanırım yeryüzündeki en eski holistik( ıı sağlık sis­
temini temsil ederler. "Sağlığa holistik yaklaşım" konusunda
genellikle belli bir karışıklık ortaya çıkabilir ama eski taocu­
luk zihin, beden ve ruh kavramını kesinlikle anlamış olmalı,
aksi taktirde bize tüm bu öğeleri dengelemek için pratik yön­
temler sağlayamazdı.

Büyük taocu sistemin Dört Temel Direği şunlardır:

1 . Taocu dirimselcilik; (İç Egzersizler olarak adlandırı­


lan kendi kendini iyileştirme sistemi)

2. Taocu seks bilgisi; (iyileşmede seksin kullanılışını, tü­


kenmeyen zevki ve zihinsel zenginleşmeyi vurgulayan eksik­
siz bir sistem)

3. Taocu perhiz bilgisi; [üç düzeyli perhizin eksiksiz bil­


gisi: 1) bilinen besinler, il) esas maddesi bitkiler olan rejim
ve ili) enerjiyle ilgili rejim]

4. 1 Ching; (evrendeki sürekli değişim sürecini ve insan


yaşamını anlamak için evrensel bilgi sistemi.).

Dört Temel Direk'in daha ayrıntılı bir tanımlaması için,

16
Dr. Chang'ın bu eserde sözü edilen diğer kitaplarına başvu­
rabilirsiniz.

Zayıflamanın sırları üzerine

Bu kitabın konusunun -sağlık ve dengeli bir vücut yapı­


sını koruma- Dört Temel Direğin ilkelerinin uygulanması ol­
duğunu söyleyebiliriz.

Şifalı otlar uzmanı olarak ben, çoğu zaman rejim ve vü­


cut hatları gibi sorunlarla karşılaşırım. Müşterilerime bitki­
leri kullanmaları, iç egzersizler yapmalarını ve Çin tıbbının
öteki yönlerini tavsiye edip, daha sonra da sonuçları gördü­
ğüm için, bu sistemin sağlık ve gündelik rahatlık konusunda
ne kadar geçerli olduğunu saptama fırsatı buldum. Bu kita­
bın gün ışığına çıkardığı ilkeleri uygulama isteği düşük olan
kişilerde bile, alınan sonuçlar hiç de şaşırtıcı d�ğil. Beni asıl
şaşırtan şey iyileşme ve dtizelme sağlandıktan sonra bu du­
rumun süreklilik kazanmasıdır. Kilo kaybı sürekli olabilir ve
ilkeleri birkaç günlüğüne ya da haftalığına uygulamayı
''unutan'' biri çabalarının tamamen boşa gittiğini görmeye­
cekir. Benim düşünceme göre bu, kullanılan yöntemlerin et­
kililiği açısından önemli bir testtir. Bu yöntemler gerçekten
sürekli bir iyileşme sağlarlar.
Size aklıma gelen ilk örneği vermek isterim; on dokuz
yaşındaki genç bir kızla ilgili. Bu genç kız yaklaşık altı ayda
38/ 40 bedenden 341 36 beden giyebilecek kadar zayıfladı. Hem
de bunu günde üç öğün yemek yiyerek ve o yaştaki her genç
kızın yaptığı şeyleri yaparak başardı. Yalnızca yaptıklarını,
bu kitapta sözü edilen ilkelerle bağdaştırdı. Benim için temel
nokta bu i�te. Daha iyi bir sağlığa ve ideal kilosuna kavuş­
mak için yaşam tarzını baştan aşağı değiştirmek zorunda kal­
madı. Bu, gündelik yaşantısında sadece bu ilkeleri ve
yöntemleri kullanmasının olağan sonucuydu.

17
Özellikle bir şey beni çok etkiledi; bu fikirlerden bazıla­
rı o denli basit ve doğrudan ki çok kısa bir sürede bu yön­
temleri kullanan kişi, kim olursa olsun, kayda değer yararlar
gözlemleyebilir. Vücutlarında su birikmesinden dolayı kilo
fazlası olan kişiler bu olaya örnek teşkil ederler. Vücutta ge­
reğinden çok su bulunmasının fazla kilolara neden olduğu
düşüncesi bu kişilere o denli basit görünür ki, su birikimini
azaltmakla zayıflayacakları kendilerine kanıtlandığında bu­
na inanmakta güçlük çekerler. Bunun daha karmaşık bir şey
olması gerektiği sanılır, ama değildir işte. Aşırı sıvı tüketi­
minin su birikmesine ve fazla kilolara neden olduğunu gös­
teren bu yeni önerme (bize göre yeni), sanırım çağımıza ve
kilolarım düşünüp duran bir sürü insana yapılan en büyük
katkılardan biri olacaktır.

İri bir vücut yapısına neden olan diğer etkenler tabii ki


daha karmaşıktır, ama her halükarda Dr. Chang aşırı fazla
ya �a eksik kiloların nedenlerini anlayabilmemizi sağlayacak
verileri ve yolları bize önermektedir. Birçok reçeteyi de ekle­
diği basit bir perhiz programı hazırlamıştır. Öyle ki kişi aynı
anda hem sağlığını düzeltmeye hem de zayıflamaya başlaya­
bilir. Elimizde hem "niçin"leri anlayabilmemizi sağlayacak
kuramsal veriler, hem de bu kuramın doğruluğunu kanıtla­
yacak pratik araçlar olduğundan, istediğimiz gibi zayıflaya­
biliriz.
Geçenlerde gazetelerde tanınmış iki rejim savunucusu-
nun giriştikleri savaşı anlatan bir yazı çıktı. Her biri, ayrın­
tılarda ötekinin hemen hemen zıttı olan bir rejim programı
öneriyor. Her program ötekinin yetersizliğini, değersizliğini
belirtip, neden olacağı semptomları ve rahatsızlıkları ayrın­
tılarıyla açıklıyor. Hangi programı seçersek seçelim, gerçek­
ten kilo kaybetsek bile, bu genel sağlık durumumuzun
zararına olacaktır.. Ne karışık ve de zor bir seçim! En yeni
ve en popüler rejimler, besinler belli bir düzende ne denli uzun

18
süre tüketilirse tüketilsin, kişinin yediklerinin önemi olma­
dığını iddia ediyorlar. Demek kı karşımızda üç tanınmış prog­
ram ve birbiriyle çatışan üç kuram var.

Sağlıklı olduğunu sezgisel olarak bildiğimiz verilere sa­


hip olmak ne kadar rahatlatıcı bir şey. Yediklerimizin öne­
mi vardır. Her çeşit besine ihtiyacımız vardır. Rejimde aşırıya
kaçmak sağlığı bozabilir. Bedenlerimiz zayıf düştüğünde, ideal
kilomuza erişmek de zorlaşacaktır.

Taoculukta kiloyu denetleme ilkeleri binlerce yıl boyunca


sınanmış ve özenle hazırlanmış olmak gibi bir avantaja sa­
hiptir. Sonuçta, düzenli bir sağlığa ve ideal kilomuzu koru­
yarak uzun bir yaşama kavuşmak için ne yememiz gerektiğini
bize anlatacak eksiksiz bir yaklaşımla karşı karşıyayız.

Bir psikoterapist olarak ben, insanları, normal rejimle­


rine bitkileri de dahil etmeye teşvik ediyorum. Bu şekilde dav­
ranmak bana, beden ve zihin sağlığı arasında varolan ilişkiyi
açık seçik olarak görmemi sağladı. C'ıenelde birkaç ay boyunca
esas maddesi bitkiler olan yemekler yemek, kişilerin zihinsel
ve duygusal durumlarının düzelmesine yol açıyor. Bu kişile­
re salt psikolojik bir yaklaşım gösterildiğinde ise, düzelme
kaydetmenin normalde aylarca sürdüğünü deneyler sayesin­
de biliyoruz. Taoculuğun ilkeleri, binlerce yıldır, kimi iç or­
ganların güçsüzlüğü ya da dengesizliğinin duygusal ya da
zihinsel bir dengesizliğe yol açtığını söyler. Bu durumun sa­
yısız kez ortaya çıktığını gözledikten sonra, beden ve ruhu
birleştiren ilişkinin doğruluğuna artık inandım. Fiziksel ola­
rak kendini iyi hissetmek zihinsel ve duygusal olarak da ken­
dini iyi hissetmek demektir ve bunun aksi de aynı şekilde
geçerlidir. Beden ve akıl uyumundan yola çıkarak, ben Dr.
Chang tarafından bu kitapta salık verilen yöntemleri ve il­
keleri hiç çekinmeden önerebilirim.

19
Bu eserdeki birçok fikir "yeni" olabilir ve bir okur ola­
rak siz bunları hemen anlamayabilirsiniz. Daha iyi sonuçlar
elde etmek için, "Bu kitabı kullanma tarzı" başlıklı bölüme
özellikle dikkat etmenizi salık veririm. Bu bölümde, ideal ki­
lonuza ulaşmanıza yardımcı olmak için alınacak önlemler sade
ve açık seçik bir dille açıklanmaktadır. Ayrıca gerektiğinde
başvurabilmeniz için kolay bir kılavuz kitap da önerilmiştir.

John Lindseth
San Francisco, California

John Lindseth San Francisco'da özel müşterileri olan bir


şifalı otlar uzmanıdır. Tao Vakfı'nı yönetmekte ve San Fran­
cisco'daki Community Counseling and Health Associates'e
(Sağlık alanında danışma derneği) katkıda bulunmaktadır.

( 1) Holistik: Holizm (Yun. holos, bütün) Smuts'ın, doğadaki gittikçe karmaşık ya­
pılı birimler yaratma eğilimini anlatmak için 1926' da öne sürdüğü terim.
1. Bölüm

- Şişmanllk hastaltğı n ı n
sonuçları

Kilo probleminin se kiz


n ede n i
Giriş

Şişmanllk Hastalığının
Sonuçları

Kimse şişman ya da zayıf olmak zorunda değildir. Ger­


çekte, taoculuğa göre - 6000 yıllık bir Ç in felsefesi ve yaşam
bilimi- fazla ya da eksik kilolar arasında temelde fark yok­
tur, her iki durum da insandaki denge eksikliğini yansıtır. Ta­
oculukta, evrendeki her varlığın kendi ne ait bir merkezi
olduğu ve varlığın her parçasının bu merkezle denge içinde
olması gerektiği kabul edilir. Her insanın boyuna, kemik ya­
pısına, görünüşüne ve diğer etkenlere bağlı olarak bir ağırlı­
ğı vardır. Olmanız gereken ağırlığın üstünde ya da
altındaysanız, dengeniz bozuk demektir. Oysa insan yalnız­
ca basit bir beden değildir; kilo düzeyindeki bir uyum bo­
zukluğu, ruhsal ve zihinsel kabuklarınızın da bir dengesizlik
yaşadığını gösterir.

Batı dünyasındaki gıda düzeni ve yaşam tarzı yüzünden,


şişmanlık hastalığı " kilo" konusunda toplumumuzdaki en
önemli dengesizliktir. Ve aşırı şişmanlıktan " hafif kilolu" ol­
maya kadar her aşamada kendini gösterir. Fazla birkaç ki­
lonun önemi olmadığını düşünebilirsiniz. Bu fazla birkaç kilo,
vücudumuzdaki her fazla yağ dokusu için bu dokuyu taşıya­
cak fazladan 6,4 kilometre uzunluğunda kan damarlarına i h­
tiyacımız olduğu düşünüldüğü zaman farklı bir gözle görülür.

23
Bu, aynı :zamanda, kalbinizin bu 6,4 kilometre uzunluğun­
daki damarlara kan pompa!amak için daha fazla· çalışması­
nı gerektirir. Fazladan beş santimetre doku 1 2,8 kilometre
kan damarı gerektirir; 7,5 cm ise 1 9 km. Kalbinizin kan pom­
palamak zorunda olduğu fazladan 1 9 kilometre. Bu da bu
organa fazladan yük bindirir. Gittikçe artan bu çaba onu :za­
yıflatacak ve sonunda bir "arıı.a"ya neden olacaktır.

Bunun bir otomobilden farkı yoktur. Arabanızı fazla


yükler ve onu bu fazladan yükle uzun süre kullanırsanız, mo­
toru bozulur. Kalp -yani motorunuz- aşın derecede çalışırsa
genişler. Kaslar gevşer. Organ eski gücünü kaybeder. Yıp­
randıkça mikroplara, virüslere, bakterilere ve :zayıf kaslara
saldırıp bir iltihaba neden olabilecek diğer organizmalara karşı
daha duyarlı olur. Ansızın gelen kalp krizi öldürücü olmasa
bile, kaip dokusunun bir bölgesinin tam anlamıyla ölümü­
ne, dolayısıyla bu bölgenin bir daha işleyemez hale gelme­
sine neden olur. ikinci bir kriz kalbin başka bir bölgesinde
faaliyetin durmasına yol açar. Bu da organın hala çalışan bö­
lümlerinin harcamaları gereken çabayı arttırır ve dolaşım sis­
teminin faaliyetini ayakta tutmak için daha çok çalışmalarını
gerekli kılar. Neyse ki, bin yıl öncesine kadar uz.anan araş­
tırmalar sayesinde, yeni kalp hücrelerinin oluşmasına uygun
beslenme tarzını temin edebilecek otlar bulunduğunu biliyo­
ruz. Bununla birlikte, daha ilk anda böyle bir şeye ihtiyaç
duymanız için bir neden yoktur, çünkü gereğinden fazla güçlü
olmak için hiçbir neden yoktur.

Şişmanlığın bir başka sonucu da yüksek tansiyondur; bu


da atardamarların sertleşmesine ve kalbin :zayıflamasına ne­
den olur. Uygulanagelen tıpta, doktor size tansiyonunuzu dü­
şürecek ilaçlar yazar. Bu haplar atardamarlarınızı genişletip,
kanın serbestçe akmasını sağlayarak gerçekten de tansiyonu
düşürür. Bununla birlikte, kalbiniz yine güçlükle çalışmayı

24
sürdürecek ve bu durum tansiyon ölçme aletinde ortaya çık­
mayacaktır, çünkü temel nedene, su birikmesine çözüm bu­
lunamamıştır. Haplar makineyi memnun eder, bedeni değil.
Üstelik yüksek tansiyona karşı alınan haplar böbrekleri za­
yıflatır. Bu da sonunda dolaşımı engelleyen bir birikmeye,
kalbin ve kan damarlarının zayıflamasına neden olur; böy­
lece dengesizlik ciddi boyutlara ulaşır. Böbrekleri rahatlat­
mak için doktor size idrar söktürücü ilaçlar yazacaktır. Ama
maalesef idrar söktürücü ilaçlar doktorların arzu ettikleri et­
kinin tersini yapar; böbrekleri daha da zayıflatır, su birik­
mesinin çoğalmasına ve potasyum eksikliğinden kaynaklanan
yüksek tansiyona neden olurlar. Olay bir kısır döngüye dö­
nüşür; alınan "ilaç" bir başka soruna neden olur ve sonun­
da, iyileştirmesi beklenilen hastalığı daha da ağırlaştırır.
Üstelik bütün bunlar sizin vücudunuzda olup biter, zarar gö­
ren ise sağlığınızdır.

Şişmanlığın bir diğer sonucu da safra taşlarıdır. Katı­


laşmış ve donmuş yağdan oluştuklarından, bunları eritmek
çok zordur. Yine şişmanlığın zayıf düşürdüğü hassas bir pank­
reas da, kan şekerinizin düşmesi ya da şeker hastalığına ya­
kalanmanız olasılığını arttırır.

Şişmanlığın ortaya çıkardığı hastalıkların çoğuna Çin' -


de "soyluluğun sorunları" denir; bunlar zengin hastalıkları­
dır. Yoksulların bunlara yakalanma şansları yoktur.
Köylülerin aşın beslenmeden kaygılandıkları ender görülür.
Şişmanlatan,zengin besinlerle, tatlılarla, kafein ve alkolle mi­
delerini tıka basa doldurmaya da fırsatları yoktur. Şişman­
lık ve ona bağlı olarak ortaya çıkan hastalıklar ve sağlık
sorunları demek ki Batı'nın maddi başarısının sonuçlandır.
Bu sorunlar önüne geçilemez sorunlar değildir. Bizimki gibi
bir batı toplumunda yaşamak, sağladığı avantajlardan yarar­
lanmak, bununla birlikte aşırılıklarının neden olduğu hasta-

25
lıklard�n kaçınmak mümkündür. Bunu yapabilmek için, önce
fazla kıloların nedenlerini tam olarak bilmemiz gerekir. Da­
ha sonra da onların önüne nasıl geçileceğini bilmemiz gere­
kir. Bu kitapta, sağlıklı ve dengeli bir vücuda, ayrıca hakkınız
olan sağlık dolu uzun bir yaşama sahip olmak için bu iki ko­
nuda bilmeniz gereken her Şeyi bulacaksınız.

Kilo p roble minin


se kiz n edeni
1. Kendi kendini zehirleme

Eger yediğiniz yiyeceğin uygun PH'sı (yani asid-baz den­


gesi) yoksa, daha vücudunuz onu sindiremeden ve içindeki
besleyici unsurları soğutamadan midenizde kokuşabilir. Başka
bir deyişle, daha siz yiyemeden zararlı organizmalar onları
midenizde soğurur. Onları sindirirler ve posaları size bıra­
kırlar. Bu artıklar gazları ve vücudunuz için hiçbir besinsel
değeri bulunmayan katı maddeleri içerir. Bu gazların varlı­
ğını kötü kokan soluğunuzda, geğirirken, gazın bağırsaklar­
da toplanmasında ya da mide sancılarında saptarsınız. Yine
bu artıklar, hücrelere ihtiyaçları olan besleyici unsurları ver­
mezler. Bunun sonucu olarak da hücreleriniz güçlerini kay­
beder ve bu artıklar -yani zehirler- kendilerini ortadan
kaldıramadıklarından, tüm organizmanızdaki hücreleri ze­
hirlerler. Bu tür bir kendi kendini zehirlemeyi önlemenin tek
yolu dengeli bir beslenme düzeni izlemektir, çünkü uygun bir
PH midenizdeki besinlerin kokuşmasına, bozulmasına ve çü­
rümesine karşı doğal bir koruyucu görevi görür. (Asid-baz
dengesi için ayrıntılı bilgileri 81. sayfada bulabilirsiniz).

26
2. Su birikmesi

Böbrekler biriken suyu kandan ayıran filtrelerdir. De­


mek ki süzülen suyun miktarı böbreklerinizin çalışma yete­
neğine bağlıdır. Normal böbrekler yirmi dört saatte yaklaşık
altı fincan suyu süzebilirler. ( Daha fazla bir miktarı da süze­
bilmeleri mümkündür ama bu daha yoğun bir çalışma yap­
malarını gerektirir ki b u artan çaba sonunda onları
güçsüzleştirir) .

Eğer böbrekleriniz normalse günde 1 112 litre su içebi­


lir ve dengenizi koruyabilirsiniz.

Eğer böbreklerin günlük kapasitesinin üstünde içiyorsanız


-çoğu insan için günlük limitin l 1/ 2 litre olduğunu
unutmayın- bu su terleme yoluyla dışarı atılabilmek için kanda
kalacaktır. Bununla birlikte eğer terleme olanağınız pek yoksa
(sıcak hava, beden eğitimi gibi) , su derinizde kalacaktır. Ka­
lan su deri bölgesine artarak geldikçe, daha önceden orada
sıvı birikmiş olduğundan, bu bölgenin dokuları yeni birikin­
tiyi karşılayabilmek için şişerler. Terle vücuttan atılan yal­
nızca " taze" sudur. " Durgı,ın" su vücutta kalır ve tortuları
biriktirmeyi sürdürür. İdrar olarak kabul edebileceğimiz bi­
rikmiş fazla su, bu bölgede bir gün, bir ay hatta bir yıl ve
daha da fazla kalabilir . Belli bir süreden sonra bu su sümük­
sü maddeye dönüşür. Bu sümüksü madde hala tortulu su özel­
liklerini taşır, yalnız daha katı bir biçime bürünmüştür o
kadar.Vücudunuzda fazla yağ olduğunu düşünebilirsiniz, oy­
sa bu, dokular arasında sıkışmış sümüksü maddedir. B u j e­
latinimsi madde yeterince sertleştiği zaman buna selülit denir.
Hayvansal yağlar -tereyağı ve yağlı et gibi- selülitin oluşu­
mundaki temel bileşim maddeleridir ve egzersiz yaparak se­
lülitten kurtulamazsınız. Yapmanız gereken şudur:

27
1 .Daha az içmek, günlük sıvı payınızı en fazla 1 11 2 lit­
reyle sınırlamak. Bu çok önemli.

2.Selülit depolarını tercihen bir saunada ya da buhar ban­


yosunda elle hareket ettirmek.

Selüliti hareket ettirmenin sırrı depoları "ısıtmak ve par­


çalamak"tır. Bu depolara ne kadar çok masaj yaparsanız,
erimeleri ve vücuttan atılmaları da o oranda kolaylaşır. Isı
aynı zamanda gözenekleri de açtığından terlemenin artması­
nı sağlar.

Sıvı payını yirmi dört saatte yaklaşık altı fincanla sınır­


lamak gerek derken tüm sıvılardan sözediyoruz; yani çorba­
lar, sebzeler, içecekler ve meyveler de buna dahil. İki büyük
kase çorba içip, sonra da su içmediğinizi söyleyemezsiniz. Bu
çorbanın suyunu vücudunuzda tutabileceğinizi bilmelisiniz.

Örneğin hastalarımdan biri fazla iriydi. Günde tek öğün


yemek yerdi. Geri kalan zamanda meyve suları içiyordu. Vü­
cuduna boşalttığı sıvının kaç litre olduğu hakkında hiçbir fikri
yoktu.

Neredeyse yalnızca meyve suları ile beslendiğinden, tam


besleniyor sayılmazdı. Besleyici unsurların eksikliğinden do­
layı çok güçsüzdü, sık sık bayılıyordu, kalp çarpıntısı vardı,
nefes darlığı çekiyor ve gut hastalığından şikayet ediyordu.
(Çin tıbbı gut hastalığının böbreklerle ilgili rahatsızlıkların
bir semptomu olduğunu belirtmektedir). Aynı zamanda yük­
sek tansiyonu da vardı. Bu rahatsızlıkları yıllardır çektiği hal­
de, gösterdiği semptomlarla meyve suyuna dayanan "sağlıklı"
beslenme düzeni arasındaki bağlantıyı hiç kuramamıştı.

İnsanlar, çoğu zaman, restorana gidip kocaman bir sala-

28
tayla bir bardak su ısmarlayınca kendilerini öz disiplinlerin­
den dolayı kutlarlar. Böylece kilo verdiklerini sanırlar. Bütün
yaptıkları kendilerini aldatmaktır oysa. Böbreklerin% 100
çalışmadığı olasılığını hesaba katacak olursak, demek ki ne
kadar çok su içerlerse, vUcutlarında o kadar çok su tutarlar
ve dolayısıyla ne kadar çok sıvı tüketirlerse -salatada bile- o
kadar çok şişmanlarlar.

Böbreklerinizin çalışıp çalışmadığını nasıl değerlendire­


ceksiniz:

l. Vücudunuzda eğer selülit varsa, böbrekleriniz kesin­


likle% 100 çalışmıyor demektir, çünkü suyu vücudunuzda
tutmaktasınız. Selülitiniz olup olmadığını saptamak için kal­
çaların, uylukların ve karnın çevresindeki bölgeleri, ayrıca
kolların üst kısımlarını inceleyip, derinin altında jelatinimsi
ya da gevşek dokuların olup olmadığına bakın.

2. Eğer vücudunuz hızla kilo değişikliğine uğruyorsa -


yani bir ya da iki günde 2 kilo alıyor ya da veriyorsanız- bu
değişiklikler kesinlikle biriken sulardan kaynaklanmaktadır,
yağdan değil. Çünkü hiçbir yağ dokusu bu kadar hızla beli­
rip kaybolamaz.

3. Parmağınızı kolunuza ya da bacağınıza bastırıp, par­


mağınızı bir süre orada tutup çektikten sonra deride belli be­
lirsiz beyaz bir iz oluşuyorsa, vücudunuzda su tutuyorsunuz
demektir. Eğer durum bu değilse, o zaman ya beyaz iz oluş­
maz ya da anında kaybolur. İz ne kadar çok kalırsa, sorun
o kadar ciddidir.

4. Eğer doktorunuz kilo sorununuza su birikmesi teşhi­


si koyarsa, alışılagelmiş tıbbi tedavi maalesef idrar söktürü­
cü haplara dayanır. Bu haplar "yorgun bir atı yere serme"ye

29
yarar derim. Niçin mi? Çünkü bu at (bu durumda böbrekle­
riniz) zaten "yorgun", vücudunuzda suyu bu yüzden birik­
tiriyorsunuz. Bu hapları alınca, "at" mızı daha acımasızca
koşturacaksınız. Bir gecede 4, 5 kilo bile kaybedebilirsiniz. So­
run şu ki, bu hapları aldığınızda daha fazla su içmeniz gere­
kecek. Gerçekten de doktorunuz, böbreklerinizi temizlemek
ve ''yıkamak'' için çok miktarda su içmenizi söyleyecek. So
nuçta, vücudunuzdan atamayacağınız kadar ya da daha faz­
la su tüketmeye (sonunda da biriktirmeye) başlayacaksınız.
Üstelik, bu süre zarfında, böbreklerinizi daha acımasızca ça­
hştıracağınızdan, zayıf düşmelerine ve iyi işleyemez hale gel­
melerine neden olacaksınız. Son olarak şunu diyeyim;
böbreklerinize bu şekilde yüklenmek onları hasta eder, hat­
ta tamamen harabeder. Bir "içiciler ülkesi"nde yaşıyoruz.
İnsanların çoğu günde çok fazla sıvı tüketiyor. O yüzden bizde
böbrek hastalıklarına sıkça rastlanması şaşırtıcı bir şey de­
ğil. Şimdi bu konuda daha fazla şey bildiğinize göre, olağan
durumun dışına çıkabilir ve içilen sıvı miktarını azaltarak sağ­
lıklı kalabilirsiniz.

3. Yağ birikmesi

Yağlar; karaciğer, pankreas ve safra'run fonksiyonlarıyla


ilgilidir. Karaciğer, katı posaların süzülmesi meselesindeki baş­
lıca organdır. Vücudumuzda katı maddeler biçiminde ken­
dilerini gösteren zehirler ve toksinler dışarı atılmak için
temizlenmek zorundadırlar. Bu temizleyici rolünü üstlenen
de yağlardır. Demek oluyor ki yağ yemek zorundayız.

Sorun, yağın kana karışıp karaciğere ulaştığı anda or­


taya çıkar. Yağın miktarı fazlaysa ya da yapısı vücudun onu
aynştıramayacağı gibiyse, karaciğer dokularına yapışır ve böy­
lece karaciğerin normal işleyişini kısmen engeller. Bu kısmi
engelleme daha fazla posanın süzülüp dışarı atılabilmesine

30
meydan vermez. Bu da beynin ve beyin hücrelerinin kanda­
ki toksinler aracılığıyla zehirlenmesine yol açar. Bunun sonu­
cunda da sinirsel ve akli rahatsızlıklar dediğimiz karışıklıklar
ortaya çıkar ki bunlar, karaciğerin az çalışmasına bağlı ola­
rak ortaya çıkan pek çok tehlikeli etkiden yalnızca birkaçı­
dır.

Yağlar, karın ve kalçalar gibi vücudun ender olarak eg­


zersizle çalıştırılan kimi bölümlerinde de birikebilir. Böyle bir
durum ortaya çıktığında, kişi gittikçe daha fazla yağ birik­
tirmeye başlar. Bunun sonucu olarak da soluk almak güçle­
şir, kişi kesik kesik ve hızlı soluk alabilir. Bu durum
çarpıntılara (kalbin hızlı ve düzensiz vuruşları), fibrilasyona
(kalbin dilzensiz kasılması) ya da kalp kasının kasılma dev­
resinde duraklamaya neden olduğundan kalbi de etkiler. Bu
duraklama, kalp kaslarında fazla yağ birikmişse, yağ kan da­
marlarının çeperlerine yapışmışsa ya da kan düzenli akama­
yacak kadar koyulaşmışsa baş gösterir. Tüm bu sorunlar ·yağ
birikmesinin sonucudurlar. Beslenme düzenimizde yağa ih­
tiyacımız olduğuna göre, yememiz gereken yağlar hangileri­
dir? Hayvansal yağ, karaciğerin işlemekte en fazla zorlandığı
yağ türüdür. Bu özellikle sığır yağı için geçerlidir, tereyağı
da buna dahildir çünkü vücudumuz tarafından sindirilemez.
Margarinin daha da kötü olduğunun pek az insan farkında­
dır. Üretim sürecinde margarini çok yüksek bir ısıya erişti­
rirler, bu da onun kimyasal yapısını çok sağlam kılar; vücut
ısısının bunu ayrıştırabilmesi ise çok güçtür.

Bitkisel yaafar

Kullanılacak en iyi yağ türü bitkisel yağdır. Bu kategori


içinde en iyisi susam yağıdır; deterjana ihtiyaç duymadan,
yalnızca parmaklarınızı durulayarak giderebileceğiniz her çeşit

31
sıvı yağ da olabilir.

Seçim yapacak durumda olmadığınız ve gereğinden fazla


yağ (hayvansal ve bitkisel) tüketmeniz gerektiği zaman, bir
şey kaynatıp içerek meseleyi halledebilirsiniz. En iyisi, yağ
artığını ''artıp temizleyecek'' doğal bir deterjan içeren bir bitki
özü kaynatmaktır, ama içinde vücuda zararlı kafein bulun­
mamalıdır. Yüzyıllar önce Çinli hekimler bu amaçla mükem­
mel bir bitki karışımı hazırladılar Buna Wan Tso (Uzun
Yaşam) içeceği denir.

WAN TSO UZUN YAŞAM İÇECEGİ' nin bileşim madde­


leri şunlardır:

kasımpatı tarçın
biberli nane ginseng(!)
hanımeli poria
meyan kökü

Besinsel açıdan protein, jelatin, alkaloi, glikojen, kalsi­


yum, fosfor, magnezyum, demir, potasyum, manganez, fo­
lik asit (B9 vitamini), oksalik asit (kuzukulağından çıkan
asit), fobatanin, azot, (A, B, D, E, K, P) vitaminleri, üreaz
(2), reçine, asparajin(3), kortizon, menton(4), mentol, pi­
nen(5), mentil asetatı, kolin(6), stakidrin(7), antosiyanin(8J,
kamfen(9), sineoH!Ol, ögenoHll) sağlar.

1) Ginseng; sannaşıkgillerden panax cinsinden bir bitkinin kökU, (ç.n.)


2) Oreaz; çeşitli bakterilerde, çeşitli mantarlarda, baklagillerden bazı bitkilerde (soya
fasulyesi) bulunan enzim. (ç.n.)
3) Asparajin; (latince asparagus, kuşkonmaz' dan) Aspartik asidin monoamidi. Kuş­
konmaz tohumlarında, bezelyede, burçakla, pancarda bulunur. (ç.n.)
4) Menton; terpenik keton; 208°C'ta kaynayan şekli nane esanslannda mentol ile
birlikte bulunur. (ç.n.)
5) Pinen; terpen sınıfından çift çevrimli hidrokarbon. Terebentin esansının esas
maddesidir. (ç.n.)

32
Wan Tso Uzun Yaşam çayı kendiliğinden şekerlidir; için­
de şeker ya da kafein yoktur. Ailem bu formüle dört yüz yıl­
dan fazla bir süreden beri sahiptir. YOz yirmi yıl öncesine
kadar bu içecek yalnızça İmparator Ailesine, özellikle de
imparatoriçe Tse-shi' ye sunulurdu. Raslantısal olarak, Ma­
jestelerinin lütfu sayesinde, bir kişi bir fincan Wan Tso içme
şerefine nail olurdu.

4. Sinirler

Alerjiler, sinir uçları belli bir yiyeceği ya da yiyecekteki


bir maddeyi kaldıramadıklan zaman baş gösterir. Belli bir
besin türüne alerjiniz varsa, onu sindiremezsiniz. Onu özUm­
leyemediğiniz zaman sizi "zehirler". Bu zehirli (sizin için) be­
sin kilo probleminizi daha da çoğaltır. (bkz. Kilo probleminin
nedenleri: 1 . kendi kendini zehirleme. )

Sinirlerin şişmanlığa neden olan bir başka yanı da sinir­


liliğe bağlı beslenme alışkanlıklarıdır. Örneğin tembel bir ki­
şiyi ele alalım. Böyle bir kişi oturur ve yapılması gereken
şeyleri düşünmekle yetinir yalnızca. Bu şeyleri hiçbir zaman
yapmaz elbette. Böylece, yapılması gereken şeyi yapmadığı
için suçluluk duygusuna kapılır ve daha da sinirli olur. Hiç­
bir hareket yapmaz ve hareketsizliğine bağlı bu suçluluk duy­
gusunu unutabilmek için sürekli olarak yer. Bu bir kısır

6) Kolin; ()'WlllllCa khole, safra' dan) tabiatta bileşik veya serbest halde yaygın olarak
bulunan aınino alkol. Birçok bitkide (çavdar mahmuzu, maya mantarı ve altın
mantarı) bulunur. Saf haldeyken şurup kıvamında, nem çekici bir sıvıdır. (ç.n.)
7) Stakidrin; Ballıbabagillerden japon karabaş çiçeklerinden çıkartılır.( ç.n.)
8) Antosiyanin; protoplazma içemindeki boşluklarda bulunan, suda, alkolde, eterde
eriyebilen boyar madde. (ç.n.)
9) Kamfen; doymamış tepenik hidrokarbon. Limon, kafur ve bergamot esansla­
nnda bulunur. (ç.n.)
10) Sineol; terpen sınıfından iç eter oksit Okaliptüsten çıkarılır.
11)Ögeno l; karanfil esansının büyük bir kısmını meydana getiren ve başka esans­
larda da (defne, jamaika biberi) bulunan fenollU bileşik. (ç.n.)

33
döngüdür. Kendini kötü hissettikçe yer, herhangi bir işe gi­
rişmek zoruna gittikçe de kendini kötü hisseder. Tek çözüm
bir şey yapmaktır, ne olursa olsun, kendini meşgul edecek
bir şey bulmalıdır. Bununla birlikte, her şeyden önce, bir şey
yapmamak için uydurduğu mazeretlerin üstesinden gelmeli­
dir. Bu hiç de hoş bir durum değildir ve bundan kurtulmak
da epeyce güçtür.

5. Cinsel doyumsuzluk

Kadınlarda cinsel doyum erkeğe bağlıdır. Kadınların kur­


tuluşuyla ilgili tüm (geçerli) kuramlara rağmen, kadının sa­
hiden cinsel doyuma ulaşması fizyolojik olarak erkeğe
bağlıdır. Eğer bir erkek bir kadını doyuma ulaştıramıyorsa,
kadın bunu kendi başına başaramaz. Kadın doyumsuzsa si­
nirli olur ve sinirlendikçe de yemek yer.

Bundan sonraki evreler, tam bir doyumun sağlanması


için gerekli dönemleri anlatır. Kadındaki cinsel ilişkiler dört
evrede gelişir:

l . Başlangıçta kadının isteği yoktur. Erkek onu heye­


canlandırmalıdır. Kadında istek uyanınca, ikinci evreye ge­
çer.

2. Zevk.

3. Zevkin doruk noktası (orgazm).

4. Dağılan bulutlar gibi yavaş yavaş rahatlama.

Bir kadının doyuma ulaşması için bir erkeğin onu bu dört


evreden geçirmesi gerekir. Erkeklerin çoğu kadınlara yalnız­
ca ikinci evreyi yaşatır, sonra yan dönüp uyurlar. Kadın yarı

34
yolda tuzağa düşmüştür. Ne"havalara çıkabilir" ne de " yer­
yüzüne inebilir''. Mastürbasyon bile, son iki evre' nin verdi­
ği psikoloj ik deneyimin yoğunluğunu veremez. Bu yüzden
kadın huzursuz uyur. Gün ağarınca kocası onu uyandırır ve
kahvaltı hazırlamasını söyler. Kadın ona; "kendin hazırla"
der, çünkü başı ağrıyordur. Her ikisi de güne öfkeli başlar
ve akşama kadar bu böyle sürer. Sonunda bir gün boşanır­
lar. Neden? Cevabı çok basit. Çünkü erkek karısını doyuma
ulaştırmamıştır. Bu arada kadının sinir gerginliği en son nok­
taya varmış ve aşırı derecede yemiştir; bir de başına kilo so­
runu çıkmıştır.

6. Yiyeceklerde ve içeceklerde aşmhk

Bu nevrotik belirtiler çocukluktaki psikoloj ik bir koşul­


lanmadan kaynaklanabilir. Yetişkinlerin çoğu, çocuklukla­
rında, ana-babaları tarafından "daha fazla" yemeye ve "daha
fazla" içmeye teşvik edilmişler -hatta zorlanmışlardır, çün­
kü ana-babaları onları "seviyor" ve "büyüyüp sağlıklı ol­
maları" nı istiyorlardı. Ana-babanın inançları ve düşünceleri
çocuğun bilinçaltında derece derece yer etti. Büyüdüğünde,
yeterince yemediği ya da içmediği zaman kendini suçlu his­
setmeye başladı. O yüzden de bilinçsiz bir alışkanlık gelişti­
rip, sürekli yemeye ya da içmeye başladı. Sonuç: Şişmanlık.

7. Kalp hastalıklan, tiroid bezinin iyi çalışmaması, pankreas' -


ın düzensiz çalışması, böbreküstü ve boyunaltı bezlerindeki
bozukluklar ...

Tüm bu sorunlar şişmanlığa neden olabilir. Zayıflamak


için herhangi bir şeye kalkışılmadan önce tedavi edilmelidir­
ler.

35
8. Romatizma, bronşit, astım

Bu rahatsızlıkların neden olduğu ağrıları dindirmek için


kullanılan kortizon, aspirin ve diğer ilaçlar şişmanlık yapa­
bilirler. Gerçekten de şişmanlık bu ilaçların kullanımında sıkça
rastlanan yan etkilerden biridir. Öncelikle, aspirin gibi ilaç­
lar kendi öz nitelikleri gereği asittirler, ikinci olarak ise, mi­
denin daha fazla asit salgılamasına neden olurlar. Açlık
duygusu, midedeki asitler tüm besinleri erittiklerinde ortaya
.yıkar. Asit oranı ne kadar fazlaysa, insan o kadar çok acı­
kır. Acıktıkça da, bu ihtiyacı gidermek için, yer. Böylece ye­
me olayı yavaş yavaş bir alışkanlık halini alır.

Not: Bu rahatsızlıkları tedavi etmekte kullanılan korti­


zon ve diğer ilaçlar, böbreklerin ve diğer organların doğru
dürOSt çalışma kapasitelerini kaybetmelerine neden olarak bu
organları yıpratabilirler. Böbrekler ağır çalışınca da su birik­
mesi meydana gelir, böylece kişiyi fazla kilolara götüren sü­
reç yeniden başlamış olur.
2. Bölüm

Zayıflamanın
taoc u sekiz yol u
Zayıfl amanın
taocu sekiz yol u
Şişmanlığa yol açan tüm nedenleri bir önceki bölümde
görmüş bulunuyoruz. Şimdi, 6000 yıldır etkili olan uygula­
malara dayanarak, bu fazla kilolardan kesin, sağlıklı ve akılcı
bir biçimde nasıl kurtulabileceğimizi göreceğiz.
Disiplin
Kişi sağlığını ve dengeli kilosunu koruyabilmek için, bes­
lenme alışkanlıklarında disiplinli olmak zorundadır.
GÜNDE ÜÇ ÖGÜN YEMEK YEMELİSİNİZ, DÜ­
ZENLİ SAATLERDE. BU KURALA UYARSANIZ, HİÇ­
BİR ZAMAN FAZLA YEMEZSİNİZ.
Günde üç öğün yemek yenince, midede sürekli bir şey­
ler bulunur, bu yüzden de bir sonraki yemek saatinde aşırı
acıkılmadığı için fazla yenilmez. Demek ki yemeklerinizi plan­
lamalı ve yaptığınız programı düzenli olarak izlemelisiniz. Bu
yeni beslenme alışkanlığını edinmeniz birkaç gün sürebilir,
ama buna değer. Eğer kahvaltı sabah 8' deyse, o zaman saat
8'de yemelisiniz. Öğle yemeği saat 12' deyse, 12'de yemelisi­
niz. Ve son olarak eğer akşam yemeği saat 6' daysa, akşam
6' da yemelisiniz. TEK BİR ÖGÜNÜ BİLE KAÇIRMAMA­
LISINIZ çünkü bu ritminizi koruyup sürdürmek çok çok
önemlidir.

Esas maddesi bitkiler olan ek yemekler

Tiroid bezinin kontrolü altındaki metabolizmayı güçlen­


dirmek için, bitkilerden ilaç olarak yararlanılabilir. Bu be­
zin, sağlığını koruyabilmesi ve doğru dürüst işleyebilmesi için
özel besleyici unsurlara ihtiyacı vardır. Örneğin suyosunla-

39
n, tiroid bezinin ihtiyacı olan metabolizmayla ilgili bol des­

tek sağlar. Metabolizmayı, dolaşımı ve vücudu ı.ehirlerden


arıtma sistemini düı.elttikleri bilinen diğer otlar bupleurum( I),
Pinellia, mavi kantaron, şakayık, hünnap, ravent, ı.encefil
ve gardenyadır. Tüm bitkileri bir arada kullanmak gerekti­
{tini unutmayın. Bitkileri ayrı ayrı kullandığınız taktirde, sağ­
lığa zararlı yan etkileri olur.

Sizin için hangi otları bir arada kullanmanın iyi olaca­


ğını saptamak için, bir hekime ya da bu konuda bilgisi olan
bir şifalı otlar satıcısına danışmanızı salık veririz. Her birey
için uygun formül şişmanlığın ya da zayıflığın nedenine bağ­
lıdır.

ESAS OLARAK BİTKİLERE DAYANAN


ZAYIFLAMA FORMÜLLERİ

Zayıflama Çayı WD 307

içindeki llKllendirdl&i Enerjetik Tadı


maddeler organ Özelliti
Bupleurum Karaciğer, safra kesesi. Soğukluk Acı
Pinellia Dalak, pankreas, mide. Sıcaklık Baharlı
Mavi kantaron Kalp, akciğer, safra Soğukluk Acı
kesesi, kalın bağırsak
ve ince bağırsak.
Şakayık Karaciğer, dalak, Serinlik Ekşi,
pankreas, mide. Acı
Hünnap Dalak, pankreas, mide. Sıcaklık Tatlı
Chih-Shih Kalın bağırsak, akciğer. Soğuklur Acı
Zencefil Akciğer, dalak- Sıcaklık Baharlı
pankreas, mide.
Ravent Dalak-pankreas, mide, Soğukluk Acı
kalın bağırsak,
karaciğer, kalp büzücü.

1) Bupleurum: Yeşilimsi san çiçekli bitki. (Maydanozgillerden). (ç.n.)


Besin değeri ve özellikleri

Kalsiyum, potasyum, sodyum, seryum, fosfor, şeker, gli­


kojen, A, B, C, D, E ve P vitaminleri, protein, bupleume­
rol, C37 H64 02, fitosterol, rutil, fitosterin, temel sıvıyağ,
pachymos, sineol, linalol, ögenol, flavon, wogonin, bayka­
lin, glüküronik asit, zizifik asit, tanner, zenjeron, shogaol,
pheotannoglycosdes, krizofanik asit, sarısabır emodin' i, glü­
kogaln ve tartrazin.

Yararları

Bu karışım sindirimi kolaylaştırmak, metabolizmayı dü­


zeltmek, damar tıkanıklığını gidermek, tansiyonu düşürmek,
kolesterolle mücadele etmek, yağlı maddeleri gidermek ve dı­
şarı çıkmak için kullanılır. Şişmanlığa karşı ö nleyici tedbir
ya da ilaç olarak bilinir, ayrıca kişi kabızlık çektiği zaman
da kullanılabilir. Buna karşılık, bu formül ishal durumunda
salık verilmez.
Su Çayr WD 302

içindeki ilgilendirdi ti Enerjetik Tadı


maddeler organ Özelliei

Susinirotu Böbrek, sidikıorbası Soğukluk Şekerli


Kavmanıarı Böbrek. sidiktorbası Nötr Şekerli
Poria Kalp, akciğer. dalak· Nötr Şekerli
pankreas. böbrek
Atroctylodes Dalak- Pankreas. mide Sıcaklık Şekerli/
Acı
Tarçın Akciğer. kalp. sidik Sıcaklık Şekerli/
torbası Baharlı

Besin değeri ve özellikleri

Yüksek protein değeri, nişasta, temel sıvı yağlar, tanen-


li asit, glikoz, meyve şekeri, demir, kalsiyum, potasyum, sod­
yum, seryum, selüloz, asphonius, baldırıkara. Amino asit
yönünden zengindir, A, B, C, D, E, K ve P vitaminleri, ay­
nca magnezyum, cinnamomumOl yağı aldeiti, kamfen, sine­
ol, linalol, üreaz içerir.

Yararları

Bu karışım böbrekleri ve sidik torbasını güçlendirmek,


metabolizmayı uyarmak için kullanılır; su birikmesi ve selü­
lit konusunda çok etkilidir. Hormon oranlarını yeniden den­
geler ve tansiyonu düşürür. Vücuttaki zehirler, baş ağrıları,
adet görme sorunları, cilt hastalıkları, saç dökülmesi ve göz
enfeksiyonları için de birebirdir.

Vücudu güçlendiren çay WD 30 1

içindeki ilgilendirdiği Enerjetik Tadı


maddeler organ Özelliği

Rehmanniaııı Kalp, karaciğer, böbrek Soğukluk Şekerli


Corus Karaciğer, böbrek Sıcaklık Ekşi
Dioscoreaf 31 Kalp, dalak-pankreas, Nötr Şekerli
böbrek
Kazayağı Böbrek, sidiktorbası Soğukluk Şekerli
Poria Kalp, akciğer, dalak- Nötr Şekerli
pankreas, böbrek
Şakayık Kalp, karaciğer, böbrek Soğukluk Acı/
Baharlı
Tarçın Akciğer, kalp, Sert Şekerli
sidiktorbası Sıcaklık Baharlı
Boğanotu Kalp, böbrek, dalak- Sert Şekerli,
pankreas Sıcaklık Baharlı

1) Cınnamomum: Defnegıllerden kokulu bır ağaççık cınsı. Anayurdu Asya.


'

2) Rehmannia: Taşkırangillerden bitki. Çin ve Japonya'da bulunur. (ç.n.)


3) Dioscorea: l.ambaklar takımından bir çenekli çiçekli bitki familyası (ç.n. )

42
Besin değeri ve özellikleri

Demir, kalsiyum, potasyum, sodyum, seryum, fosfor,


şeker, selüloz, glikoz, meyve şekeri, protein, nişasta, yumurta
lipitleri. Mannitol, ehmanin, tartrik asit, reçine, tanenli asit,
muun, kolin, arginin, pachymos, peonol (C9 Hıo 03), asel­
bent asidi, cinnamomun yağı aldeiti, kamfen, sineol, lina­
lol, ögenol, boğanotu, mezakonitin, hipakonitin, jezakonitin.

Yararları

Günümüzde Doğu'da şeker hastalığının tedavisinde kul­


lanılan ve esas maddesi bitkilere dayanan bu ilginç formül
2500 yıl önce doğdu: Bu hastalığa yakalanan İmparator Han
Wu- Ti'yi tedavi etmek için bulundu. Resmi olarak, şeker has­
talığı Çin tarihinin tıp yıllıklarına Yii. yüzyılda geçti, yani
Batı' nın resmi olarak buluşu yapmasından yaklaşık bin yıl
önce.

Bu formül kandaki şeker oranını ayarlamak, pankreası


düzeltmek, böbreklerdeki sorunları çözmek, böbrek taşları,
sidik torbası enfeksiyonları, nefrit (böbrek yangısı), prostat,
katarakt, kulak çınlaması, kanamaları durdurmak, tansiyo·
nu düşürmek ve iktidarsızlığı tedavi etmek için birebirdir.

Japon doktorlar, yaşlılığa özgü katarakt tedavisinde bu


formülü kullandıklarında harikulade sonuçlar elde ettiler. Ör­
neğin 1957'de Dr Sigenari ogura, yaşlılığa özgü katarakta ya­
kalanmış hastalarını bu formülle tedavi etmeye başladı.
Toplam 41 vakadan oluşan bir rapor derledi. Tedavi edilen
82 gözden 68'inin ( % 83) görme bozukluğu düzeldi. Sekiz' -
inde (% 10) hiçbir değişiklik olmadı, 6' sırun ise (% 7) duru­
mu daha kötüleşti. Dr Ken Fujihira, 1 Ocak- 3 1 Aralık 1 975

43
tarihleri arasında kendi kliniğinde bu formülle tedavi edil­
miş . yaşlılığa özgü 285 katarakt vakasıyla ilgili tüm verileri
değerlendirdi. Aldığı sonuçlar 1 72 hastasının ( % 60,2) du­
rumlarının düzeldiğini, buna karşılık 34 Hastasının ( % 1 2)
durumlarında belli bir gelişme olmadığını gösterdi. 29 has­
tanın ( % 1 0,2) durumu değişkenOl olarak belirlendi, 50 has­
tanın ise (% 1 7,6) durumu ağırlaştı(2l.

Vücudu zehirlerden arındaran çay

İçindeki İlgilendirdigi Enerjetik Tadı


maddeler organ Özelligi
Bupleurum Karaciğer, safra kesesi Soğukluk Acı
Pinellia Dalak-pankreas, mide Sıcaklık Keskin
Poria Kalp, akciğer, dalak- Nötr Şekerli
pankreas, böbrek
Tarçın Akciğer, kalp, Sert Şekerli,
sidik torbası Sıcaklık Keskin
Mavi kantaron Kalp, akciğer, safra Soğukluk Acı
kesesi, kalın bağırsak
ve ince bağırsak
Hünnap Dalak-pankreas, mide Sıcaklık Şekerli
l.encefil Akciğer, dalak- Sıcaklık Keskin
pannkreas, mide
Ginseng Akciğer, dalak-pankreas Sıcaklık Şekerli
Guettardal ıı Karaciğer, kalp, böbrek Nötr Şekerli
İstiridye Karaciğer, böbrek Soğukluk Tuzlu
Rheuml2J Dalak- pankreas, mide, Soğukluk Acı
kalın bağırsak , kalp
bilzücü, karaciğer

( 1) Değişken, bir gözUn görüşünün düı.eldiğini, ötekinin ise kötüleştiğini belirtir.


(2) Gelişme yani ilerleme göstenneyen ya da iyileşme gösteren durumların top­
lam sayısı 206'dır (% 72,2) .

( 1) Guettarda: Tropik Amerika'da yetişen ağaççık . (ç.n.)


(2) Rhewn: Orta � Dolu Asya'da yetişen ravend'in ilmi adı. Karabqdaygil­
lerden. (ç.n.)
Besin değeri ve özellikleri

Potasyum, sodyum, seryum, fosfor, şeker, protein, yağ,


glikojen, A, 8, C, D ve E vitaminleri. Bupleurumol C37 H64
02. Fitosterol, rutin, ritosterin, temel sıvı yağ, pachymos, cin­
namomum yağı aldeit, kamf en, sineol, linalol, ögenol, fla­
von, wogonin, baykalin, glüküronik asit, helme, zizifik asit,
tanen, zenjeron, shogaol, gingerol, heptaldeit, panakilon, pa­
nax, sapogenin, panax.in, panasin, amilaz, ginsenin, rheoant­
hraglükosit, pheotannoglükosit, krizofanik asit ve sarısabır
emodin' i.

Yararları

Bu karışım karaciğeri güçlendirmek , yorgunlukla, kalp


çarpıntılarıyla, uykusuzluk İa, geceleyin idrarını tutamamakla,
saç dökülmesiyle, iktidarsızlıkla, sinirsel dayaruksızlıkla ( nev­
rasteni) , prostatla, hazımsızlıkla mücadele etmek, sigarayı,
uyuşturucu maddeleri ve alkolü bırakmaya yardım etmek için
kullanılır.

i ç egzersizler

İç ezgersizler, binlerce yıl önce eski Çin' de, hastalığın


önüne geçmek, sağlığı korumak ve ömrü uzatmak için düşü­
nülmüşlerdir. Bunlardan birçoğu da özellikle zayıflamak için
salık verilmiştir.

İç egzersizler, Batı' da sıkça uygulanmakta olan kas eg­


zersizlerinden son derece farklıdırlar. Yüzme, halter, jogging,
tenis, k ungfu ve karate gibi dış egzersizler çekici bir diş gö­
rünüş sağlayabilirler, ama aym zamanda bu sonuç, çotu za­
man iç organlann enerjileri tüketilerek elde edilir. Bu da
hastalıklara ve zamansız, erken yaşlanmaya neden olur. Buna

45
karşıhk, iç egzersizler tüm organizmayı uyarmak, enerji düze­
yini dengelemek ve iç organlarm daha etkili bir biçimde çalış­
masını sağlamak için düşünülüp tııSarlanmıştlr.

lç egzersizler kendi kendini iyileştirme sanatlmn bir ifa­


desidir. Eğer doğa yasalanyla ters düşersek, hasta oluruz. Eğer
daha önce hafif bir hastahk geçirmemişsek, ağır bir hastalığa
hiç yakalanmayız. Ağar bir hastalık olmayınca ölüm de olmaz,
çünkü ölüm birçok hastalığm bütün bir yaşam boyunca üstüs­
te birikmesinin nihai sonucudur. Hastahğa karşı tamamen ba­
ğlşlkhğl olmak, yine de fiziksel ölümsüzlüğil kesin kalmaz, çünkü
vücut, sonunda onu dönüştürüp zaman ve mekan koşulundan
etkilenmez kılacak enerji fazlasının akımlarını uyumlu bir bi­
çimde k ullanabilmelidir. İşte bu çift yönlü isteğe cevap vere­
bildiklerinden dolayı, iç egzersizler taoculuğun temelini
oluştururlar.

İç egzersizler, oturmanın, dinlenmenin, yürümenin ve


çalışmanın doğru pozisyonlarını ve uygun tarzını öğretmek
için tasarlanmışlardır. Binlerce yıl önce Çinli bilgeler, uzun
ömürlü olmalarıyla tanınan üç hayvanı seçtiler. Uzun ömür­
lülüğe katkısı olduğu anlaşılan davranış biçimini titizlikle in­
celediler ve bu incelemelerden yola çıkarak, üç temel iç
egzersizi yarattılar: Geyik, Turna kuşu ve Kaplumbağa.

Geyik egzersizi

Geyik egzersizi içsalgı bezlerinin, özellikle de eşeylik bez­


lerinin salgılarını üretmek ve dengelemek için tasarlanmıştır.
Ayrıca anüs kaslarını da güçlendirir. Bunun sonucu olarak
da erkekte prostat, kadında vaj ina çalıştırılmış ve güçlendi­
rilmiş olur.
Erkekler için Geyik egzersizi

Bu egzersiz ayakta, oturarak ya da sırtüstü uzanarak ya­


pılmalıdır.

1 . Avuçiçlerinizi var gücünüzle birbirine sürtün. Bu, vü­


cudunuzun enerj isini ellerinize ve avuçiçlerinize ileterek, el­
lerinizde bir ısı oluşturacaktır.

2. Sağ elinizi çapraz tutarak , hayalarınızı tamamen avu­


cunuzun içine alın. ( Bu egzersizi yaparken çıplak olmak da­
ha iyidir) . Sıkmayın. Hafif bir basınç ve ısının ellerinizden
hayalarınıza geçtiğini hissetmelisiniz.

3. Sol avucunuzu karnınızın altına, göbeğin 2, 5 santim


altına koyun.

4. Elinizi hafifçe bastırarak saat yönünde ya da aksi yön­


de 8 1 defa hareket ettirin, öyle ki karın altı bölgesinde tatlı
bir sıcaklık yayılmaya başlasın.

5 . Ellerinizi yeniden var gücünüzle birbirine sürtün.

6. Ellerinizin pozisyonunu değiştirin (öyle ki sol elinizle


hayalarınızı, sağ elinizle de karnınızın altını tutun) . Yeniden
8 1 defa daire çizerek , ama ters yönde, yeniden ovmaya baş­
layın.

7. Anüsün çevresindeki kasları kasın. Hareket doğru ya­


pıldığında, rektum' un içine hava çekilmiş d uygusuna kapılı­
rız. Ne kadar güçlü sıkabilirseniz sıkın ve rahatsız olmadığınız,
dayanabildiğiniz sürece bu pozisyonu koruyun.

8. Kasları bir an gevşetin.

47
9. Sıkıntı duymadığınız sürece anal kasılmaları tekrar­
layın.

NOT: 1 ) Başlangıçta, büzücü kasları kasılı bir halde tut­


makta zorlanabilirsiniz. Ama vazgeçmeyin; birkaç haf ta son­
ra, yorgunluk ya da gerginlik hissetmeden kaslarınızı uzunca
bir süre kasmayı başaracaksınız. Bu egzersiz doğru yapıldı­
ğında, anüsten çıkıp omurgadan geçerek başa ulaşan hoş bir
duyum hissedilir. Bu duyum, anüs kasları kasılı haldeyken
prostata usul usul bastırarak ovmaktan kaynaklanır.

2) Bu egzersizi sabah uyanınca ve akşam yatmadan ön­


ce yapın.

Kadınlar için Geyik egzersizi

B u egzersiz yere ya da yatağa oturarak yapılabilir.

1 . Ayak tabanlarınızdan birinin vaj ina ağzının karşısı­


na gelip, bastırarak onu yukarı itebileceği bir biçimde otu­
run. Tabanın klitorisi sıkıştırabilmesi için sürekli ve yeterince
güçlü bir basınç uygulamak gerekir. (Ayağınızı bu pozisyonda
tutmak sizin için mümkün değilse, o zaman yuvarlak ve ye­
terince sert olan bir nesne kullanın, bir beyzbol topu örne­
ğin) . Cinsel bölgenin uyarılmasına ve bunun sonucunda da
cinsel enerjinin açığa çıkmasına bağlı olarak hoş bir duyum
hissedebilirsiniz.

2. Ellerinizi var gücünüzle birbirine sürtün. Bu, vücu­


dunuzun enerjisini avuçlarınıza ve parmaklarınıza ileterek,
ellerinizde bir ısı oluşturacaktır.

3. Ellerinizi göğüslerinizin üstüne o şekilde koyun ki el­


lerinizdeki ısının derinize nüfuz ettiğini hissedebilesiniz.

48
4. Ellerinizle dışa doğru daireler çizerek göğüslerinizi
o v u n hağ el saat yönünün aksine hareket edecek, sol el ise
saat yönünde hareket edecek) .

:. . ..
'

.· . .. ::;JS\ (-:� . . . .
- - . - :
·

.- . - . .

Şekil la: Dağıtma

5. Bu dairesel hareketi en az 36, en çok 306 defa tekrar­


layın.

6. Anüs ve vaj ina kaslarını, sanki bu iki deliği kapama­


ya çahşırmışcasına kasın. Egzersiz doğru yapıldığında, rek­
tum)a>ve vaj inaya hava girdiği izlenimi uyanır. Rahatça
yapabildiğiniz sürece bu pozisyonu bozmayın.

7. Kaslarınızı gevşetin, sonra ana! ve vaj inal kasılmala­


rı tekrarlayın. Sıkınu hissetmediğiniz sürece egzersizi defa­
larca tekrarlayın.

NOT: Bu kasları ilk defa kastığınızda, belki kısa bir an böy­


le kalabileceksiniz ancak, ama zamanla bu egzersizi yapabil­
diğiniz defaların sayısını çoğaltmaya, aynı zamanda da
kaslarınızı kasılı olarak tutabildiğiniz süreyi arttırmaya baş­
layacaksınız.

Göğüslerin dışa doğru ovulmasına (yukarıda açıklandı­


ğı gibi) dağıtma denir ve urları ya da göğüs kanserini önle­
meye ya da iyileştirmeye yardım eder. Bu işlemi tersine çevirip
içe doğru bir hareket uyguladığımızda ( sağ el saat yönünde

49
daireler çizecek, sol el ise aksi yönde) , göğüslerin hacmini bü­
yütme etkisi olan bir uyarma gerçekleştiririz. Bu egzersizi sa ­
bah uyanınca ve akşam yatmadan önce yapın.

!· .
,
. . <
.

,' Q }'�:��\.-_· '-. . .

:
Şekil 1 b: Uyarmo

Kadınlar adet döneminde geyik egzersizini yapmamalı­


dırlar. Gerçekten de bu dönem boyunca vücut, doğal bir hor­
mona! dengesizlik merkezidir. Bu egzersiz ise dengesizliği
arttırabilir. Kadınlar gebelik süresince de geyik egzersizi yap­
mamalıdırlar, çünkü egzersizle ortaya çıkan enerj i, artan sal­
gısal uyarma ile birleşince erken doğuma neden olabilir. Bazı
kadınlar geyik egzersizi yapmaya başladıktan sonra adetten
kesilebilirler. Böyle olmakla birlikte ortada telaşlanacak bir
şey yoktur, çünkü kan kaybının durması egzersizin yararlı
yan etkilerinden biridir. Bu durumda, gereksiz kan kaybı ve
bunun yol açtığı besleyici madde kaybı önlenebilir ve böyle­
ce bu maddeler kadın organizmasını güçlendirmeye ve den­
gelemeye yarayabilirler. Normal adet devresi, geyik egzersizi
bırakılınca, zararlı yan etkilere yol açmadan yeniden başla­
yacaktır. Taocular bu olayı, tüm vücuda özellikle de cinsel
organlara yeniden enerji verebilecek bir " kan yenilenmesi"
olarak ele alırlar.

Turna kuşu egzersizi

Turna kuşu egzersizi gödenin içerdiği organları güçlendir-


mek için tasarlanmıştır. Bu organlar nöro-vejetatif sistem
(sempatik sinir sistemi) tarafından kontrol edilseler bile, turna
kuşu egzersizi enerj iyi dengelememizi ve böylece bu organ­
ların daha uyumlu bir biçimde çalışmalarını kolaylaştırma­
mızı sağlar.

Bu egzersiz ayakta, oturarak ya da sırtü.stü uzanarak ya­


pılabilir.

1. Avuçlarınızı var gücünüzle birbirine sürtün. Bu, elle­


rinizde bir ısı kaynağı oluşturur ve vilcut enerj inizi avuçları­
nıza ve parmaklarınıza iletir.

2. Ellerinizi, ayaları yere dönük olarak karnın alt kıs­


mına o şekilde koyun ki, göbeğin her bir yanında kalsınlar.

3. Soluk alın.

4. Ellerinizi hafifçe aşağı doğru bastırarak soluğunuzu


yavaşça vermeye başlayın, Cjyle ki karnınız çukurlaşsın. Bu,
akciğerlerin alt bölümlerindeki havayı usulca dışarı çıkarır.
Akciğerlerinizden çıkan her hava dalgasını düşleyin (bkz. şekil
2) .

51
5 . Soluğunuzu tamamen verdikten sonra yavaş yavaş so­
.

luk almaya başlayın ve karnınızı balon gibi olana kadar şişi­


rin. Göğsünüzü şişirmemeye dikkat edin; yalnızca karın
kaslarınızdan yaradanın. (bkz. şekil 3) .

Şekil 3

6. Soluğun tamamen verilmesinin ardından alınan so­


luk, bir " solunum" oluşturur. Başlangıçta, bir seans boyunca,
ikiden ya da üçten fazla_" solunum" yapamazsınız. Bu sayı­
yı on iki " solunum" a ulaşana kadar derece derece arttırın.

NOT:
1 ) Soluk almayı ya da soluk vermeyi zorlamak gereksiz­
dir. Bunun alışkanlığını edinince, çok yavaşça soluyarak kar­
nınızı kolayca şişirmeniz ve kasmanız mümkün olacaktır.
Başlangıçta, egzersizi öğrenmenize yardımcı olmak için elle­
riniz size rehberlik yapacaktır. Solumayı öğrendikten sonra,
ellerinizi k ullanmaya ihtiyacınız kalmayacaktır artık .

2 ) Turna kuşu egzersizine iyice hakim olduktan sonra,


anal kasılmayı bununla bağdaştırabilirsiniz -geyik egzersizinde
ve turna k uşu solunumunda tanımlandığı gibi. Bu, egzersi­
zin gücünü arttırır.

3) Turna kuşu egzersizi en iyi sabah yapılır ve mümkünse


güneşin karşısında durarak . Soluk aldığımz zaman vücudu­
nuza güneşin enerjisini ilettiğinizi, soluk vefdiğiniz zaman ise
vücudunuzdan tüm zehirlerin ve artıkların çıktığını düşleyin.

52
4J Turna k uşu egzersizi akşam yatmadan önce yapıldı­
ğında, iç organlara hafif bir masaj yerine geçer ki bu da, sağ­
ladığı gevşeklikle, vücudun rahatlamasına yardım eder ve bizi
iyi bir uyk uya hazı rlar.

5J Gebe kadı nlar turna k uşu egzersizini yapmamalıdır­


lar, çünkü karnın yukarı ve aşağı hareketleri ana karnının
içind � hoş ol mayan duyumlara neden olabilir.
-

Kaplumbağa egzersizi

Kapl umbağa egzersizi kendimizi güçlendirmemize, gev­


şeyip rahatlamamıza ve nihayet, sinir sistemimizin bütünü­
ne hakim olmamıza yardım etmek için tasarlanmıştır. Sinirli
olduk larından dolayı yemek yiyen kişilerde açlı k duygusunu
azaltır.

B u egzersiz ayakta ya da oturarak yapılabilir.

1. Başınızı yukarı doğru çekerek çenenizi göğsünüze in­


dirin. Bunu yaparken yavaşça soluk alın. Enseniz yukarı doğ­
ru çek i ldiğini hissedecek , omuzlarınız ise düşecek ve
gevşeyecektir ( bkz. şek i l 4) .

Şekil 4 Şekil 5

53
2. Başınızı yavaşça geriye atın, adeta kafatasınızı ense­
nize değdirmek istercesine. Bu hareketi yaparken yavaşça so­
luk verin. Çene yukarı doğru itilecek ve gırtlak ha fifçe
gerilecektir. Omuzlar da başın her bir yanından kalkacaktır.
adeta kulaklarınıza değdirmeye çalışırcasına ( bkz. şek il sı .

3. Bu hareketleri toplam 1 2 defa tekrarlayın.

NOT:
1 ) Bu iki hareket (daha doğrusu sürek li bir hareketrn bu
iki yarısı) kaplumbağanın hareketlerini tak lit eder. Bunlar
hayvanın, sırayla, önce başını bağasından dışarı çıkarıp sonra
içeri soktuğu anda yaptığı hareketlerdir. Hareketlerden bir
tanesini yapmak için kendinizi zorlamasanız da olur; bu eg­
zersizi yaparken, kendinizi tamamen rahat hissetmeden ön­
ce yalnızca bir saniyeye ihtiyacınız olsa bile.

2) Kaplumbağa egzersizini yapmanın en iyi anı sabah


uyanınca ve akşam yatmadan hemen öncedir. Bu egzersizi
boynunuzda ya da sırtınızın üst kısmında ve omuzlarınızda
bir gerginlik ya da bir kasılma hissettiğinizde de yapabi lirsi­
nız.

Bu egzersizlerden başka, kolları, bacakları, kasları ve ke­


mikleri güçlendirmek için tasarlanmış hareketler de vardır.
Bu üç temel iç egzersize hakim olabilmek için genellikle üç
ay gerekir. Bu arada üstünde önemle durmak istediğimiz nok­
ta şudur ki, kendi kendini iyileştirme, yani bu egzersizlerin
düzenli olarak uygulanmasının doğal sonucu, garanti edilmiş­
tir.

İç egzersizlerle ilgili daha ayrıntılı bilgi edinmek isterse­


niz, Stephen T. Chang tarafından yazılmış THE TAO OF
REVITALISATION, A complete system of self-healing' e ( ta-

54
ocu dirimselcilik , kendi kend ini iyileştirme' nin eksiksiz sis­
temi) başvurabilirsiniz.

Karın egzersizleri

Göbeğin erimesi; tam açıklamalı turna kuşu egzersizinin uyar­


laması

Bu iki ek egzersiz özellikle kilo kaybetmek isteyen kişi­


lere salık verilmektedir. Aşağıda sözünü edeceğimiz yöntem
son derece kolay olup, kilo kaybetmek için düşünülmüştür.
Bu aynı yöntem ya da egzersiz sindirimi, derin uyumayı ve
kalp sağlığını kolaylaştırır. Tüm bunlar tabii birbirine bağlı­
dır. Sadece fazla şişman olma olgusu bile, kişinin tüm vücu­
dunda dal budak salarak yayılan karmaşık yapıyı sürdürür.
Bu metinde, bu olayın en önemli etkilerini ve sonuçlarını in­
celeyeceğim, ama daha önce size kimi temel bilgiler vermem
gerek .

Size açıklamak istediğim zayıflama yönteminin kökeni


batı tıbbında değildir. Bu yöntem, kaynağını eski Çinli usta­
ları n bilgeliğinden almaktadır. İlkçağda taocular çok pratik
insanlardı. Son derece sabırlı ve titiz birer gözlemci ve de­
neyciydiler. Bir şey işe yararsa onu kullanıyorlar, yoksa bir
kenara bırakıyorlardı.

Burada açık lanan kolay ve etkili zayıflama yöntemi as­


lında, daha önce sözünü ettiğimiz ve iç egzersizler denilen ken­
di kendini tedavi egzersizleri dizisindeki yöntemlerden biridir.
Bu egzersizler son derece kolay ve etkilidir. Uzun ömürlü ol­
malarıyla ve kendi kendilerini iyileştirme güçleriyle tanınan
üç hayvanın karakteristik hareketleri "temel alınarak oluştu­
rulmuşlardır. Bu iç egzersizlere, örnek alındıkları hayvanla­
rın - geyik, turna kuşu, kaplumbağa- adları verilmiştir.

55
Zayıflamaya uyarlanan egzersiz turna kuşu egzersizidir. İç
egzersizler sistemi, 6000 yıllık gözlemler ve tedavinin doğal
ilkelerinin araştırılması sonucunda düzenlenmiştir. İlkçağlar­
dan kalma bu vücut bilgisi, Batı' da ancak yeni yeni öğrenil­
mektedir.

Eğer uzun ve sağlıklı yaşamak istiyorsak, güçlü bir iç sis­


teme, iyi çalışan karın kaslarına, iç organlara, akciğerlere ve
dolaşım sistemine sahip olmak zorundayız. Turna kuşu eg­
zersizi, bu sistemleri güçlendirmek ve uyarmak amacıyla Çinli
bilgeler tarafından düşünülmüştür. Bu harekete bu adın ve­
rilmesinin nedeni, bu kuşun karın bölgesini sürekli uyarıp ça­
lıştırmasından kaynaklanmaktadır. Turna kuşu ayakta
durduğu zaman, sırayla önce bir bacağını sonra ötekini kar­
nına çeker, böylece karın kaslarına ve iç organlara bir ba­
sınç uygulamış olur. Bu hareket sindirim, solunum ve dolaşım
s�stemlerini uyarır ve güçlendirir. Turna kuşunun anatomik
yapısı insanınkinden tamamen farklıdır; bununla birlikte, bu
hareketin temel ilkesi yararlıdır ve işimize yarayabilir.

Yaşlandıkça, mide ve karın bölgelerini çalıştırmak güç­


leşir. Kırkından sonra, oturur vaziyette barfiks hareketleri
yapmak pek akıllıca bir fikir değildir, tabii daha önceden dü­
zenli bir egzersiz programı izlemiyorduysanız. Sorun şu ki
vücudun diğer uzuvlarının aksine, karın bölgesi doğrudan
kontrol edilemez. ( Bununla birlikte, " iradedışı" denilen b u
kaslara hakim olmayı bile başaran yoga uzmanlarıyla ilgili
tamamen doğrulanmış vakalar vardır) . Bu kişiler istisna teş­
kil ederler ve istisnalar k uralı bozmaz. Bunun dışında kalan
bizler için ise, yağ dokusu ve çeşitli çökeltiler bu bölgede çok
kolayca birikir.

Kişi aşırı kilo aldığında, tüm vücudu bu fazla yükten pa­


yını alır. Şişmanlık kötü bir şey değildir, ancak sağlık için
tehlikelidir. Gerçekten de, daha önce de dediğim gibi, bel ka­
lı nlığı nın 2,5 cm genişlediği her defasında vücut, fazla do­
kuları beslemek için yaklaşık 6,5 km kan damarı üretir!
Normalde başa ve beyine doğru çıkması gereken kan karın
boşl uğunda kalıp, artan işlerini bitirebilmeleri için sindirim
organlarına yardım eder. Yağ dokusunun çoğalması yüzün­
den kalp daha fazla çalışmak zorunda kalır ve bu yersiz ge­
rilim nedeniyle tehlikeli bir biçimde güçten düştüğünden, bir
kolaps'a( IJ maruz kalması daha kolaylaşır. Kandaki yağ ve
lipit ( lipitler, karbonhidratlar ve proteinlerle birlikte canlı hüc­
relerin temel yapı maddesini oluştururlar. ) fazlası atardamar­
lardaki ve toplardamarlardaki dolaşımı tıkar. Bu tıkama
doğrudan doğruya yüksek tansiyona neden olur . Kilo fazla­
sı zihinsel ve bedensel bir yorgunluğa yol açar, ayrıca ağırlı­
ğın öne ve aşağıya doğru yer değiştirmesi omurgaya bir basınç
uyguladığından, çoğu zaman bel ağrılarına neden olur.
Demek oluyor ki fazla kiloların lehine söylenecek pek
bir şey yok . Bununla birlikte, bildik zayıflama yöntemleri yal­
nızca zor olmakla kalmıyor aynı zamanda pahalı da oluyor­
lar!

Kilo kaybetmenin en kolay ve en doğal yolu turna k uşu


egzersizidir. Bu hareket temelde iki bölümden oluşur. Birin­
ci bölüm sırtüstü uzanılarak başlar. Avucunuzu göbeğinizin
tilerine koyarak gevşeyin. (Sağ elinizi kullaruyorsaruz, sağ eli­
nizin avucunu; solaksanız sol elinizin avucunu koyun) . Da­
ha sonra merkezden başlayarak , saat yönünde ( yani sağdan
sola doğru) bir friksiyon uygulayın; önce küçük daireler çi­
zin, sonra da hareketin genişliğini derece derece arttırarak
karnın ve midenin tümünü ovun (bkz. şekil 6 ve 7) . Bu bi­
rinci evre bittiğinde hareketi tersten yapın, yani saat yönü­
nün aksi yönünde ovarak ve gittikçe küçülen daireler çizerek
il Kolaps: (collapsus) kalbin ı.ayıflamasıyla kendini gösteren hastalık belirtisi.

57
yeniden göbeğe, başlangıç noktasına gelin. Aşağıya doğru
kuvvetle bastırmanız gerekmez. Hafifçe bastırarak usul usul
ovun. Kendinizi iyi hissettiğiniz ya da zamanınız olduğu müd­
detçe bu hareketleri saat yönünde ve ters yönde sürdürün.

•.. ;
)._ {
...... ,
..
..
.. .. ""
,,.ı - · · ·,_
... ..
.-
.

\
' .
.
'
1

i 1
1 '

'
'
! '
'
1

ı'
.
.
.
'

Şekil 6 Şekil 7

Karnınızı ovduğunuzda, elinizi vücudunuzun üzerinde


usulca gezdirdiğinizde, çıplak gözle görülmeyen enerj i eliniz­
den derinizin içine geçer. Aynı şekilde, elinize gittikçe geniş­
leyen, sonra da merkeze yöneldikçe küçülen daireler çizdirerek
onu hareket ettirdiğinizde, o bölgedeki h�releri ve dokuları
"fırçalanuş" olursunuz. Vücut elektriğinjı, tıpkı yumuşak
ve ince bir fırça gibi, deriye ve altta bulunan dokulara nüfuz
eder. Bu süreci gözünüzde canlandırmayı ve dikkatinizi bu
eylemde yoğunlaştırmayı ne denli başarırsanız, egzersiz sizin
için o denli yararlı olur.

Vücudun bir etierji alanıyla dolu ve çevrili olduğunun


grafik kanıtı, yakın zamanda Kirlian'ın( 1 ) fotografik işlemiy­
le gösterilmiştir. (Bu işleme, aynı zamanda, ' ' yüksek gerilim
fotografı" da denir). Bu dikkate değer yeni teknikle girişi-
1) Daha fazla ayrıntı için Kripper ve Reuben' in " Kirlian Photography
(Doubleday, ine. ) adlı kitabına başvurabilirsiniz.

58
len araştırmadan, vücut enerj isinin derinin dış yüzeyinde ke­
silmediği sonucu çıkıyor. Enerj i vücudu çevreler ve baş ile
ellerin çevresinde genellikle daha yoğundur.

Egzersizin birinci bölümünde el, bağırsaklara, kan da·


marlarına, sindirim ve boşaltım aygıtına masaj yaparak usul
usul yer değiştirir. Yağların biriktiği depolar bulundukları yer­
den sökülüp çıkartılır ve sonunda parçalara ayrılırlar. Böy­
lece boşaltım sistemine geçerler ve vücuttan atılırlar. Çok
kolay gözüken bu yöntem sayesinde, karın ve mide üzerinde
toplanmış olan fazlalıklar friksiyonla (ovma) tamamen yok
olurlar.

Saat yönünde ovduğunuzda ( yani, tekrar hatırlatalım,


sağdan sola doğru gittikçe genişleyen daireler çizerek) , ( bkz.
şekil 6) , dışkısal maddelerin vücuttan atılmasını kolaylaştı­
rı rsınız. Çoğu zaman kabızlık ve kilo fazlası birbiriyle bağ­
lantılı semptomlardır. Sindirim ve boşaltım organlarının
tembelleştik lerini ya da tıkandıklarını ve enerj isiz kaldıkla­
rını bel irtirler. Bu da ince ba.ğırsağı n aşırı çalışması olasılığı­
nı ortaya çıkarır. Yani demek istediğim şu: Besin maddeleri
kalın bağı rsağın yolundan transit geçtiklerinde, ince bağır­
sak çok fazla sıvı emer. Bu yüzden besinler o denli katılaşır
ki. ince bağırsağın normal sağım ( peristaltik) faaliyeti göre­
vini tamamlamak için yeterli olmaz. Kabızlık bundan ileri gelir
ve sindirim borusundan normalde transit geçmesi gereken be·
sinler vücutta birikir. Saat yönünde yapılan hareket bağırsa­
ğın sağım faaliyetini uyarır ve suyun çekilme sürecini - normal
bir düzeye gelene dek· yavaşlatır.

Kendisine bu egzersizi öğrettiğim genç bir kadın bana,


�üm yaşamı boyunca kabızlık çektiğini söyledi. Adı Angie' ­
idi ve 23 yaşındaydı, ama on beş yıldır kabızdı! Zavallı ka·
dının denemediği ilaç, yumuşatıcı ( laxatif) ve yaptırmadığı

59
lavman kalmamış, ama hiçbiri sorunu çözmemişti . Oysa, eg­
zersizi uyguladığı ilk haftadan itibaren, dışarı çıkma sorunu
kalmadı. Kendini bambaşka hissettiğini söyledi. Daha sonra
bana, bu egzersizi üç ay boyunca uyguladıktan sonra tüm sin­
dirim sisteminin düzene girdiğini ve l;>ir daha bu sorunla kar­
şılaşmadığını söyledi.

Aksi yönde uygulanan friksoyunun etkisi de yukarıda­


kinin aksidir; bağırsakan transit geçen dışkısal maddelerin
katılaşmasına yardım eder ( bkz. şekil 7) . Bu, suyun ince ba­
ğırsaktan böbreklere doğru geçişinin hızlandırı lmasıyla or­
taya çıkar. Yakın zamanda, bu basit teknikle tedavi edilen
kronik bir ishal vakası dikkatimi çekti. Ö ğrenci lerimden biri
bana, annesinin on yıl önce koloni ıı kanseri ameliyatı oldu­
ğunu söyledi. Kadın, o zamandan beri, dışarı çıkması nı ke·
sinlikle kontrol edemi yormuş. Tuvalete gitmesi gerektiğini
aniden farkettiğinde, ya yakınlarda tuvalet yoksa diye kor·
k udan sokağa da çıkamıyormuş. Ne can sık ıcı bir durum ! Bu
öğrencim yine de bu tekniği annesine öğretmiş. O dönemde
kadın tüm öteki i laçları denemiş olduğundan, ne ol ursa ol·
sun yapmaya hazırmış - yeter ki bunun kendisine yardım ede­
ceğine dair söz verilsin. Kadın, egzersizi bir ders gibi kabul
etmiş ve birkaç gün sonra, on yıldır ilk defa doğru dürüst
dışarı çıkabilmiş. O günden sonra, yaşamını normalleştire­
bilmeyi başardı ve bu sorun kendisini rahatsız etmekten çı k­
tı.
Sorunları kronik kabızlık ya da ishal değil de,_ yalnızca
sürekli olarak aşırı kilo almak olan kişilerin, friksiyon sean­
sına her iki hareketi de eklemeleri gerekmektedir. Şunu iyice
anlamalısınız k i zayıflama, büyük ölçüde, sindirim organları­
nın etkililiğinin artması sorunudur. Eğer organizma besinleri

1) Kolon: Kalınbağırsağın körbağırsak (coecum) ile gödenbağırsağı


(rectum) arasındaki parçası. (ç.n.)
doğru düfüst işlemiyorsa, o zaman yediklerinizin niteliği ve
niceliğinin pek bir önemi yoktur. Eskiden beri kilo vermeyi
beceremediğinizi saptamak için, günlük yiyecek miktarınızı
kısmayı ya da beslenme düzeni.nizi tamamen değiştirmeyi hiç
denemediniz mi? Bu, büyük olasılıkla, sizdeki sindirim ve bo­
şaltım sürecinin olması gerektiği gibi olmadığındandır. Be­
sinlerin sindirilmesi ve dışarı atılmasıyla ilgili işleyiş eğer etkili
değilse ya da engellenmişse, yediklerinizin önemli bir bölü­
mü uzun süre vücutta kalacak demektir. Bağırsakları yıka­
nan ve yıllardır vücutlarında birikmiş dışkısal maddeleri zorla
dışarı atmak zorunda kalan pek çok insan vardır.

Turna kuşu egzersizi bir tür yumuşak ve doğal lavman­


dır. Yine de, belli bir süre, bu egzersizi bir ders olarak kabul
etmeye istekli olmanız gerekir. Bu egzersizi en az iki hafta
boyunca ve günde iki defa dikkatinizi dağıtmadan uygula­
manızı salık veririm. Sonuç almaya ondan sonra başlayacak­
sınız.

Aşırı yemeyi ve içmeyi sürdürmesini kimseye salık ver­


meyeceğim halde, tıpkı böyle davranıp buna rağmen zayıf­
lamayı başaran bir adamı size örnek olarak vermek istjyorum.
Paul C. tanıdıklarımdan biridir. Arizona, Phoenix'teki kon­
feranslarımdan birine katılmıştı. O dönemde bu adam hiç de
aşırı şişman değildi ama şişmanlıyordu gitgide. Hayattaki baş­
lıca zevkinin yemek yemek olduğunu ve bundan nasil vazge­
çebileceğini bilmediğini söyledi bana. Büyümüş göbeğini
göstererek şöyle dedi: "Bu karnı eritmenin bir yolu vardır
herhalde. " Açıkçası, Bay C. zor bir vakaydı ama ona turna
kuşu egzersizini yapmasını salık verdim; belirttiğim yönde
friksiyon yapmasını ve dikkatini, karın bölgesinde ortaya çık­
ması gereken sıcaklık duygusuna yoğunlaştırmasını söyledim.
(Egzersizin bu ikinci yönüne ileride daha ayrıntılı olarak de­
ğineceğim). Bir ay sonra beni telefonla aradı ve neşe içinde,
kemerini şimdiden üç delik gevşettiğini söyledi. Normal bir
vücut yapısına kavuşana ve bu durumu kalıcı kılana kadar
ı.ayıflamayı sürdürdü, ama dostlarına hala eski kemerini gös­
teriyor.

Turna kuşu egzersizinin aynı derecede önemli ikinci yö­


nü, hayal gücünüzü kullanmaktır. Ovduğunuz sürece, ovu­
lan bölgede hissedilen sıcaklık duygusu üzerinde toplayın
dikkatinizi. Bu sıcaklığı, ne kadar hafif olursa olsun, hisset­
tiğinizde, fazla yağlar yakılıyor demektir. Midenin ve bağır­
sakların çevresinde bulunan yağ dokuları değişime uğramış
ve vücuttan dışlanmışlardır.

Buradaki önemli nokta hafifçe ovmak ve dikkatini, böl­


genin tümü üzerinde hareket eden elde toplamaktır. Bu sı­
caklığı, bu enerjiyi hissetmeye çalışın. Bu enerj i görünmez,
ama hissedilebilir. Egzersizin yaran deriyi kuvvetle ovmak­
tan ibaret değildir. Elin hareketleri, kendi başına bir elektrik
gaco olan vücudunuzun enerjisini alt bölümlere ileten basit
bir mekanizmadır yalnızca. İşlemin anahtarı bu sıcak lık ve
bu enerj idir. Vücudunuzu gevşetin. Bırakın tedavi işlemini
tamamlasın. Hekimler başkalarını tedavi etmez. Hekimler,
vücudun kendi kendini tedavi etmesini sağlayacak yolları bu­
lurlar.

Turna kuşu egzersizine gelince; tam anlamıyla etkili ola­


bilmesi için, gözünüzde canlandırma bölümünü ciddiye al­
manız gerekir. Bu ikinci derecede önemli bir unsur değildir.
Eğer dikkatiniz dağılırsa, egzersiz olabileceği kadar yararlı
olamaz.

Batı tıbbı , görselleştirmenin (psikoloj ik olarak destek­


lemenin olumlu yöntemleri gibi) güçlü bir iyileştirme aracı
olabileceğini ancak şimdi anlamaya başlıyor. American Me-

62
dical Association (Amerikan Tıp Derneği) bizim , iyi tasar­
lanmış bir makineden öte bir şey olduğumuzu yeni yeni
anlamaya başlıyor, ama bunu kabul etmekte çok yavaş dav­
ranıyor. Hastalığın psikoloj ik ve fizyoloj ik temelleri arasın­
daki ayrım artık kesinliğini kaybetmeye başlıyor. Buna
karşılık, kişinin düşüncesi, inançları ve dünya görüşünün fiz­
yoloj ik gelişmesini etkilediği giderek açıklık kazanıyor.

Tıp çevrelerine, görselleştirme yoluyla i yileştirme tekni­


ğini kabul ettirmekte büyük katkısı olan kişi, Texas Fort
Worth' deki kanser araştırmaları ve danışma merkezini yö­
neten Dr Cari Simonton' ı I ldır. vücudun iyileşme süreçlerin­
deki psikoloj ik etkinin gücünü gün ışığına çıkaran bir dizi
çarpıcı çalışma gerçekleştirmiştir. Yine, organizmanın ve zih­
nin kendi kendilerini iyileştirmelerine izin vererek , vücudun
doğal sağduyusu ile bir anlaşma ortamı bulmak söz konusu­
dur. Eğer kanser gibi yaman ve habis bir hastalığın, yoğun
biçimde görselleştirme teknikleri kullanılarak bazı durumlarda
önü alınabiliyorsa, o zaman mide rahatsızlıkları gibi nispe­
ten selim bir şey benzer yöntemler kullanılarak etkili bir bi­
çimde tedavi edilebilir! Turna kuşu egzersizinin ikinci yönünü
dikkatle değerlendirmenizi neden salık verdiğim sanırım şimdi
anlaşılmıştır.

Soruna çeşitli yaklaşımlar vardır. Siz en doğal ve size en


uygun olan tekniği bulmalısınız. Elden deriye ve alttaki or­
ganlara geçen enerj iyi görselleştirmeyi daha önce salık ver­
miştim. Yavaş yavaş, vücudunuzda gitgide derine nüfuz eden
bu enerj iyi görselleştirebilmelisiniz.

Bir diğer yöntem de, o bölgeyi ya da karnın merkezin-

1) Daha ayrıntılı bilgi için Dr Simonton'a yazın: Cancer Consulenig


and Research Center · 1 300 Summit · S uite 7 1 0 - FORTH WORTH -
TEXAS 76 1 02 · AMERiKA BIRLE.ŞIK DEVLETLERi .

63
deki küçük bir noktayı ovdukça, midenizde küçük bir ateş
yandığını ve bu ateşin giderek büyüdüğünü hayal etmektir.
Ayrıca bu noktanın belli bir rengi olduğunu - mavi, yeşil, sa­
rı ya da beyaz- da hayal edin. Tüm bu renkler dinlendirici
renklerdir ve büyük olasılıkla içlerinden biri size en uygunu­
dur. Derinin yüzeyini usulca ovduğunuzda, bu renkli nokta­
nın büyüdüğünü ve gittikçe parlaklaştığını hayal edin.

Başlangıçta yalnızca hayal ürünü olan şeyin gerçek bir


sıcaklığa ve rahatlamaya dönüştüğünü hissetmek için çok faz­
la beklemeyeceksiniz.

Özetlersek, turna k uşu egzersizi iki ana bölümden olu­


şur: Birincisi, friksiyonun ağır dairesel hareketleri; ikincisi,
vücudun alt bölümüne yayılan sıcaklığı ve enerj iyi hayal et­
me ya da görselleştirmedir. Egzersiz günde iki defa ( isterse­
niz daha fazla) , sırtüstü uzanılarak yapılmalıdır. Bu egzersiz
için günün en uygun saatleri, sabahları uyanır uyanmaz ve
akşamları uyumadan hemen öncedir. Friksiyon hareketi gö­
bekten başlayıp, saat yönünde giderek büyüyen dairelerle de­
vam eder (bkz. şekil 6) . Bu hareket tüm bölgeye uygulandıktan
sonra, bu sefer saatin aksi yönünde ( yani soldan sağa) daire­
ler çizerek ve dairelerin genişliğini gitgide küçülterek göbek
noktasına varılır ( bkz. şekil 7). Bunu yaparken, tüm bölgeyi
ısıtan ya da aydınlatan sıcaklığı ya da enerjiyi ( sizin için en
uygunu hangisiyse) görselleştirmeniz gereklidir. Bağırsakla­
nnızdaki tıkanıklığın çözüldüğünü ve vücuttan ayrıldığını gör­
meye çalışın. Yağ hücrelerinin erimekte olduğunu hayal
etmeye çalışın. Bu egzersizi, etkili olabilmesi için şu kadar
dakika yapmanız gerektiğini düşünmeyin. Çok kısa bir süre
için b ile olsa bu egzersizi yapmak, hiç yapmamaktan iyidir!
Sonuç vermesi için ona zaman tanıyın, memnun kalacaksı­
nız.
Eğer bu egzersize çok zaırıan ayırırsanız, başka yararla­
rını da görürsünüz. Turna kuşu egzersizi kalbinizin durumunu
da düzeltecek tir, çünkü bu organı n üstündeki yükü azaltmış
olacaksınız. Kan damarları gitgide güçlenecek ve atardamar
tansiyonu dengelenecektir. Kilo verip zayıflayacaksınız ve sin­
diriminiz d üzelecek. Ayrıca kendinizi daha canlı hissetmeniz
ve kötü kokan soluk sorununun ortadan kalkması da müm­
k ündür. Tüm bu süreçler birbirine bağlıdır. Son olarak, tur­
na kuşu egzersizi uyk u verici doğal bir şurup etkisi yapar.
Bunun nedeni, karın bölgesini ovduğunuzda kanın baştan ve
beyinden çekilmesidir. Her zamanki zihinsel gevezelik diner
ve siz yatıştırıcı bir uykuya dalarsınız.

Karın ovma - Basitleştirilmiş açıklamalı bilgiler

Amaç: Karın friksiyonu, karnın içinde bulunan tüm


önemli organları, bağırsaklar, sidik torbası, böbrekler ve böb­
rek üstü bezleri de dahil olmak üzere, uyarır ve canlandırır.
Zayıflamak için mükemmel bir egzersizdir, çünkü yağların
ve birikmiş maddelerin doğal ve güvenli bir b içimde vocut­
tan atılmasına katkıda bulunur. Kanın baş bölgesinden ka­
rın bölgesine inmesini sağlayarak , tansiyonu 1 derece ya da
daha fazla d üşürebilir. Cinsel organlar için de yararlıdır, sin­
dirimi kolaylaştırır ve asit fazlalığını giderir.

1 . - Sırtüstü uzanın, karın bölgesini örten giysi o lmasın.

2. - Elinizi (sol ya da sağ) göbeğinizin üstüne koyun. Gö­


bek ten dışa doğru saat yönünde çok küçük daireler çizmeye
başlayın ( bkz. şeki l 6) .

3 . - Daireleri gitgide genişletin, ta k i tüm karnı kaplayıp,


göğüs kafesinin altından edep yerinin üstüne ve vocudun her
iki yanına yayılana kadar.

65
4. Durun ve hareketin yönünü değiştirin. Daireleri, boy­
-

larını gitgide küçülterek saatin aksi yönünde çizmeye başla­


yın, ta ki yeniden göbeğe varana kadar ( bkz. şekil 7) .

NOT:
Bu egzersizi yaparken bastırmayın. Avucunuzun deriye
hafifçe temas etmesi yeterlidir. Eliniz yorulursa, diğer elini­
zi kullanın.

Bu karın friksiyonunu sabah uyanınca ve akşam yat­


madan önce yapmak en iyisidir. Odanın ısısı uygun olmalı­
dır. eğer üşürseniz, egzersiz o denli etkili olmaz. Elinizden
geldiğince yumuşak bir biçimde ovun. Dokunuşunuz ne denli
hafif ve friksiyonunuz ne denli yavaş olursa, sıcaklık duygu­
sunu o denli fazla hissedebilirsiniz.

Karın egzersizi bir eşle birlikte yapılmaya çok uygundur,


eşler sırayla birbirini ovabilirler.

Eğer ishalseniz, yalnızca saatin aksi yönünde ovun. Bu,


dışarı çıkmanızı yavaşlatır. Eğer kabızsanız, yalnızca saat yö­
nünde daireler çizerek dışarı çıkmanızı düzeltebilirsiniz.

Bu egzersizin sonuçları ve etkileri hakkında daha ayrın­


tılı ve eksiksiz bilgi edinmek için, lütfen 47. sayfaya başvu­
run.

2 no'lu zayıflama egzersizi

l . - Ayakta durun, sırtınızı bir duvara ya da düz olan baş­


ka bir yüzeye dayayın (şekil 8).
2. - İçinizdeki havayı çıkarabildiğiniz kadar ve elinizden
geldiğince çabuk çıkarın, bu arada karnınızı çekebildiğiniz
kadar içeri çekin (şekil 9).

3 . - Karın kaslarınızı bir süre kasılı tutun (şekil 1 0).

4. - Yavaşça soluk alın, karnınızı şişirebildiğiniz kadar


şişirin.

5. - On bir defa bunları tekrarlayın.

Şekil 8 Şekil 9 Şekil 10

Terleme

Günde sizi on dakika terletecek bir şey yapmak yararlı­


dır. Eğer bir buhar banyosuna ya da bir saunaya gidiyorsa­
nız, mükemmel. Aksi taktirde, on dakika boyunca vücut
ısınızdan daha sıcak bir banyo yapın. Banyo yaparken, deri­
nizi parmaklarınızla kuvvetlice yoğurarak vücudunuza ma­
saj yapın. Bu, dokulardaki sümüksü maddeyi (selülit)
parçalamaya ve eritmeye yardım eder, çünkü buhar ve terle­
me tek başlarına onu yok edemezler. Eğer bunu her gün ya­
parsanız, yavaş yavaş zayıflayacak, aynı zamanda kaslarınızı
da güçlendirmiş olacaksınız.

67
1 0 dakikadan fazla terlemeyin, aksi taktirde, gözenek­
lerden dışarı çıkan sıvıyla birlikte gereğinden fazla besleyici
madde de kaybedersiniz. Terlemenizi sınırlayarak susama­
nızı da engellemiş olursunuz, yoksa su içmeye başlayıp, ter­
lemeyle dışarı attığınız sıvıdan daha fazlasını yutarsınız. Eğer
daha sonra su içmeniz gerekiyorsa, sınırlı miktardaki sıvıyı
küçük yudumlarla içmekle yetinin -ancak dilinizi ıslatacak
ve susuzluğunuzu giderecek kadar.

Doktor muayenesi

Eğer kilo sorununuz 30- 3 1 . sayfalardaki 7 ve 8 no' lu so­


runlardan ise, soruna kendi başınıza eğilmeden önce bir dok­
tora görünmelisiniz. Özel sorunları çözmeye yardım etmek
söz konusu olduğunda, iç egzersizlerden bazıları çok yararlı
olabilir. Daha ayrıntılı bilgi için, THE TAO OF REVIT A­
LIZATION' a (Taocu Dirimselcilik) bakın.

Bastırarak masaj tedavisi

Bu teknikler sinirliliği, stresi, gerginliği yatıştırmak ve


ortadan kaldırmak için, ayrıca midedeki asit oranını düşü­
rüp iştahı azaltmak için dirimsel enerji (meridiyenler)O) yol­
larını kullanırlar. Aynı zamanda metabolizmayı da düzeltirler.
Kullanılabilecek kimi meridiyen noktaları şunlardır:

( 1) Meridiyen: Akupunkturda, deri yUzeyinde belirli bir organın yerini gösteren " çin
noktalan"ru birbirine bağlayan hayali çizgi. Bu " meridiyenler" boyunca " enerji"
dolaşır. Enerjinin izlediği yöne göre rneridiyenler rnerkeı.cil ve merkezkaçtır. (ç.n.)

\ /
'--

Şekil 11: Şekil 12: Şekil 13:


Mide meridiyeni Dalak-Pankreas Jen-Mo meridiyeni
rw: 36 meridiyeni· rw: 6 no: 12
Her iki bacak Her iki bacak

Şekil 14: Şekil 15: Şekil 16:


Sidik torbası Safra kesesi Mide meridiyeni
meridiyeni· rw: 23 meridiyeni· rw: 38 no: 40
Her iki yanda Her iki bacak Her iki ayak

Tüm bu noktalar k ullanılabilir, ama her seferinde Mide


meridiyeninin 36. noktasını k ullanmak gerekir.

Bu noktalara bir basınç uygulamak için, şu bilgilere uy­


mak yeterlidir.
BASTIRARAK TEDA Vi VE MERIDIYEN MASAJI

Yalızlama ya da bastırarak itme

o Elayasıyla ovma ya da bastırma

• Parmakla ya da başparmakla bastırma

Şekil 17 Basararak masaj tedavisi işaretleri

Şekil 18

Basarma.. Kuuuetüce bastırın, hareket, başparmağın ya da auucun iç kısmı kul­


larularak aşağı ue öne doğru uygulanmalulır. Yoğun kas ue eklem ağrılan için
dirsekten yararlamlır, çünkü bu şekilde basarma daha güçlü olur ue daha de­
rine nüfuz eder.

70
,.
/
/
/
/
/
/
/
/
/

Şekil 19

Yatıştıncı uyarma. BaşpG.rmağın iç kısnunı, parmaklan ya da auucu kullana­


rak hafif ue luzu masaj. Vücudun ağrıb bölgeleri üzerinde uygulanan bu tür
masajın nihai sonucunu, yatıştıncı bir uyarma olarak tanımlayabiliriz.

71
Bastırarak itme. Sırttaki ue uzuulardaki - sırt ue kollardaki meridiyenleri uya,...
mak ue dağıtmak için başparmağın iç kısmıru kullarun yalnuca. Bir seansta
genellikle 1()().3()() arası bastırarak itme uygularur. Kayganlaş tına madde ola·
rak bebek yağı ya da zencefil suyu kullarulabilir.

Şekil 20

· Ouma. Başparmaklannuı, pannaklarınızı ue auuçlannızı kullarun. Kollan ue ba­


cak/an oumak için ayru anda her iki elinizi de kullanabilirsiniz. Bu yöntem
eklem yangısı için çok etkilidir.

Şekil 21 Şekil 22

72
Akupunktur

Ak upunk tur, kendi kendinize yapabileceğiniz ya da bir


arkadaşı nıza yaptırabileceğiniz bastırarak masaj tedavisinin
aksine, uzman bir akupunkturcu tarafından yapılmalıdır.

Akupunktur tozu

Bu arada, kendi kendinize uygulayabileceğiniz en iyi yön­


tem ak upunktur tozunun kullanımına dayanan bir yöntem­
dir. Bu toz güvenilir ve az masraflı olup, sürekli kullanılabilir
ve tamamen sizin kontrolünüz altındadır.

11' den 16' ya kadar olan şekillerde belirtilen noktalara


birazcık toz sürün ve üstlerini y akı yla örtün. Bazı kişilerin
bazı yakılara alerj ileri vardır. Eğer böyle bir durum ortaya
çıkarsa, etkilenen bölgenin üzerine biraz cilt kremi sürerek
tahriş olan yerdek i acıyı dindirin.

Akupunktur tozu basit bir uygulama tekniği olan çok


ileri bir bilgi biçimidir. Toz iğnelerden daha etkilidir çünkü
hem enerjiyi (her canlı varlığın özü olan dirimsel enerjiyi),
hem sıcaklığı (organların ısısını arttıran kimyasal faaliyetler) ,
hem de renk etkilerini (renklerle yapılan terapi; bazı renkler
bazı organlara iyi gelir) kapsar. Tozun sürülmesi de çok ba­
sittir. acı veren iğneler ya da zararlı.olabilecek yan etkiler yok­
tur; zedelenmeler ya da sinir felci ya da pratisyenin yanlışlıkla
bir kan damarını delmesi sonucu bakterilerin kana karışma­
sı gibi. Akupunktur tozu sürüldükten sonra günlerce kalabi­
lir, pek çok akupunktur tedavisinin yaptığı etkiyi, üstelik daha
kısa bir zamanda gösterir.

73
Akupunktur tozunun içindeki maddeler şunlardır:

altın borneol
gümüş misk
bronz cıva
şap mıknatıs

Akupunktur tozunu edinebilmek için, bu kitabın 204.


sayfasında sözü edilen Wan Tso Ürünleri' nin adresine baş­
vurunuz.

Beslenme ve rejim

Reji m konusunda, uyacağınız iki temel atasözü vardır:

a) Ne yiyorsanız o'sunuz. Bir başka deyişle, vücudunuza


gönderdiğiniz her şey bu vücudun bir parçası olur. Sağlıklı
besinler yutarsanız, organizmanız sağlıklı olur. Ivır zıvır şeyler
yerseniz, vücudunuz çöplüğe döner. " Soğuk yiyecekler " yer­
seniz, soğuk biri olursunuz. Dengeli biçimde beslenirseniz,
dengeli biri olursunuz.

b) Yedikleriniz temelin k urulmasına yarar, ama besin­


lerin nasıl k ullanılacağı hakkında son kararı veren organiz­
maruzda değişime uğrattıklanruzdır. Eğer vücudunuz ihtiyacı
olanı sindirebilir, soğurabilir ve geri kalanı dışarı atabilirse,
sağlıklı olur. Eğer organizmanız yuttuklarınız içinden ken­
disine gerekeni alamaz ya da ihtiyacı olanı dışarı atar ya da
zehirleri dışarı atamaz ise, vücudunuz güçsüz, hastalıklı ve
fazla iri olacaktır.

Taocu bakış açısına göre, dengeli bir yemek sağlığın te­


mel taşlarından biridir ve sağlık da uzun ve mutlu bir yaşa­
mın güvencesidir. Gücünü altı bin yıllık deneyiminden alan

74
taocul uk , insanların sağlıklı olması ve iyi dengelenmiş bir vü­
cut yapısı nı korumalarına yardım etmek için. eksiksiz ve doğ­
rulanmış bir sistem önermektedir.

Bu eserin beşinci böl ümünde, mükemmel bir sağlığa ve


dengeli bir beslenmeye kavuşabilmek için - ilk perhiz aşama­
sı olarak- 60 reçetelik bir liste bulacaksınız. Kahvaltı, öğle
yemeği ya da akşam yemeği için bu reçetelerden yararlana­
rak çeşitli bileşimler elde edebilirsiniz. Bu da sizin hiç bık­
mayacağınız, çeşit bakımından zengin ve istek uyandıran
yemek ler yemenizi sağlayacaktır.
3. Bölüm

Sağ l l k ve fizyo loj i


üzeri n e taocu ku ram
Saglık ve fizyoloji üzerine taocu kuram

Taocu bir bakış açısıyla genel sağlık anlayışı anlaşılma­


dıkça, kilo kontrolünde beslenmenin oynadığı rol anlaşıla­
maz. Sağlık ve ideal kilo eşanlamlıdır ve beslenme düzeni,
kişinin sağlık durumundan doğrudan sorumludur.

Çince' de sağlık ve denge eşanlamlıdır. Tüm organları ve


bezleri doğru ve düzenli çalışan, gerçekten iyi dengelenmiş
bir Vilcut aynı zamanda gerçekten sağlıklı bir organizmadır.
Organların çalışmasıyla ilgili her türlü dengesizlik, bir sağlık
eksikliği göstergesidir. Dengesizlik güçsüzlüğün ve/ veya has­
talığın belirtisidir.

Fazla kilolara bağlı dengesizliğin ya da vücut güçsüzlü­


ğünün dış belirtileri arasında, kalp ya da tiroid bezi sorunla­
rı, nefes darlığı ve enfeksiyonlara bağışıksızlık bulunur.
Bununla birlikte, kilo düzeyinde bir dengesizliğe bağlı ola­
rak, gizli kalmış başka semptomlar ya da rahatsızlıklar da
vardır.

Şunu da belirtmem gerekir ki, bunu anlamak için, her


şeyden önce Vilcudun kendi kendinin bakımını sağlayan ve
kendi kendini düzenleyen bir sistem olduğu ve içindeki her

79
organın, doğrudan ya da dolaylı olarak diğer organların ça­
lışmasına bağımlı olduğu fikri dikkatle incelenmelidir. Vü­
cut, karmakarışık biçimde bir araya gelmiş bir dizi parçadan
oluşmaz, o bir bütündür. Organizma günün her anıhda çalı­
şır; hücresinden tutun da ötekilere kadar.

"Beş Unsur" kuramı

Farklı organların nasıl çalıştıklarını, birbiriyle nasıl iliş­


kiye girdiklerini ve birbirini karşılıklı nasıl etkilediklerini akla
yatkın bir biçimde açıklamak için taocular, " Beş unsur
kuramı" dedikleri bir yöntem geliştirdiler. Evrendeki beş " un­
sur" un varlığını gözlemlediler ; su, ateş, toprak, maden ve
tahta. Bu beş unsur birbiriyle o şekilde ilişkiye giriyor ki ev­
ren ( ve kapsadığı her şey, bizler de dahil olmak üzere) sürek­
li değiştiği halde, değişmez kalıyor. Gerçekten de, belli bir
yönde yapılan bir hareket, ters yönde yapılan bir diğer hare­
ketle-dengeleniyor. Esas olarak iki devir vardır: Ü retim Devri
ve Yozlaşma ya da Egemenlik Devri. Bu her iki devirde, beş
unsurun hepsi birbirine bağımlıdır (bkz. şekil 23 ve 24)

Vücudumuzdaki organlardan her biri bu beş unsur ka­


tegorisinden birine aittir: Maden akc;iğeri ve kalın bağırsağı
temsil eder; Tahta karaciğeri ve safra kesesini; Toprak dala­
ğı, pankreası ve mideyi; Su böbrekleri ve sidik torbasını; Ateş
kalbi ve ince bağırsağı .

"Beş tat"

Varoluşun tüm yönlerine uygulanabilen " Beş Unsur ku­


ramı", tüm besin türlerini de ilgilendirir. Bu durumda, beş
unsuru Beş Tat temsil eder. Her besin bu beş gruptan birine
girer. Bu bölünmeyi yapıyoruz çünkü her besin kategorisi
(tat) , beş unsur kuramına göre bağlı olduğu organları etki-
ler . Ö rneğin, tadı acı olan besinler kalbe yönelecek ve onu
besleyecek tir. Acı bir besinde bulunan besleyici maddeler ve
diri msel enerj i , kalbin daha fazla doku hazırlamasını ve böy­
lece güçlenip, işlemesini düzeltmesini ( uyarma da buna da­
hildir) sağlayacaktır. Kısa sürede iki ya da üç fincan koyu
kahve içen biri, kalbinin " delice çarptığı" hissine kapılır. Kah­
ve acıdır, bundan dolayı da doğrudan kalbi etki ler. Maale­
sef, besleyici açıdan kalbe hiçbir yararı olmaz ya da pek az
olur. Yalnızca kalbi uyarmakla yetinir ve daha hızlı çarpma­
sı na neden ol ur.

Bir sonraki tablo iç organlarla, dış organlarla, organ ağız­


larıyla ve tatla i lgisi olan beş unsuru göstermektedir.

TABLO l

Unsur Tat iç Organlar


1 Dış
Organlar
Organ
A�zları

Maden Baharlı Akciğer/ kahnbağırsak Deri Burun


Tahta Ekşi Karaciğer/ safra kesesi Sinirler Gözler
Dalak/ Pankreas/ mide Kaslar Ağız
1
Toprak Şekerli
Su Tuzlu Böbrek/ sidik torbası Kemikler Kulaklar
Ateş Acı Kalp/ ince bağırsak Kan Dil
damarları 1

Bir başka deyişle, baharlı ve keskin besinlerin akciğer­


ler ve kalın bağırsak için olduğunu söyleyebilirsiniz. Ö rne­
ğin tarçın, karabiber, biber; köri nezle ve öksürüğe i yi gelir.
Gerçekten de bunlar, bu tür hastalıklar için evde hazırlanan
ilaçların esas maddesini oluştururlar.

Ekşi yiyecekler karaciğer içindir. Bu konudaki örnekler


elma, greyfrut ve çin mutfağında Sarı Çiçek denilen şeydir.

81
Şekerli yiyecekler pankreas içindir ve yeşil fasulyenin de
bu organa iyi geldiği kabul edilir.

Tuz böbrekleri uyarır ve çalıştırır. Bununla birlikte, fazla


miktarda tuz böbreklerin aşırı çalışmasına ve güçten düşme­
sine yol açar. Zayıf düşen bir böbreğin - vücutlarında su biri­
ken kişilerin durumu da budur- dinlenmeye ihtiyacı vardır;
idrar söktürücülerin yaptığı türden fazladan bir uyarıya ih­
tiyacı yoktur.
TABLO 2- Besinsel beş tat
Şekerli Ekşi Acı Tuzlu Baharh
Badem Bal Puding Barbekü Krema Enginar Pırasa Sığır eti Biber
Fasulye Dondurma Balkabağı sosu Brüksel Kuşkonmaz Mantar (hazırlanmış) K.öri
Bezelye jicama Pirinç Pazı lahanası Avokado Hardal Kemik Sarmısak
Kepek Etsuyu Meyveli ,Ekmek Tatar Bambu yaprağı Tereyağı Zencefil
Brezilya Kıvırcık dondurma Yayık sosu filizi Lahana Konverve Likör
cevizi lahana Snow Peas ayranı Hindi Siyah Napat21 yiyecekler Akciğer
Lahana Fasulye Meyveli Piliç Sirke mantar RutabagatJI Peynir (her çeşiO
Pastalar Kentucky gazoz Lahana Maya Acı kavun Spirulinal 41 Yumurta Hardal
Şekerleme Marul Kabak Tatlı su mantarı Bock Choy Çay Dondurulmuş Soğan
Konserve Melas Nişasta balıkları Yoğurt Brocolil l l Şalgam yiyecek Maydanoz
meyve Süt Yeşil Meyve Domates Karnabahar Sebzeler J ambon Karabiber
00 Havuç Sütlü fasulye suları Kereviz (yaprak) Böbrek Ravent
w
Tahıllar içecekler Şeker (çoğu) (çoğu) ( yaprak) ( her çeşit) Vanilya
Hindistan Yulaf unu Ayçiçeği Çiğ meyve Yaban Margarin Şarap
cevizi Pankreas çekirdeği Ciğer Enginarı Hazırlanan
Mısır (her çeşit} Patates (her çeşit) Hardal yiyecekler
Krema Tatlılar Şekerli Mayonez Kakao çoğu)
Salatalık Yerfıstığı meyveler (Et ( kırmızı) Kahve Tuz
Kuru meyve (çiğ) Şerbet Sirkeli Hindiba Kabuklu
Patlıcan Bezelye Ceviz konserveler Eskarol hayvanlar
Yumurta Pakanya Has buğday Salata J elatin Soya sosu
sarısı ile cevizi sosları Yeşil Soya yoğurdu
çalkalanmış Börekler Sucuk sebzeler (tofu)
şekerli süt Sosis Yürek
Fasulya ( her çeşit)
Fova

( 1 ) Brokoli: ltalyan karnabaharı. (2) Napa: Ebegümecigillerden bitki. ( 3) Rutabaga : Şalgam çeşidi, lsveç şalgamı. (4) Spirulina:
Afrika'da acı ve sığ sularda yetişen mavi suyosunu, kurutulmuşu son derece besleyicidir. (ç.n.)
Daha önce de söylediğimiz gibi, acı besinler kalbe iyi ge­
lir. Ancak, çok az bu tür besin vardır. Neyse ki, pekçok acı
bitkiler - ya da tadı acı olan unutulmuş besinler var.

TABLO 3

Dengelenmiş beş tada dayalı beslenme düzeni

Beş tat kuramına göre, dengeli bir beslenme düzenini sür­


dürebilmek içi:1, 24 saatteki besin tüketimi dağılımı şöyle ol­
malıdır:

- şekerli besinler % 20
- eksi besinler % 20
- acı besinler % 20
- baharlı besinler % 20
- tuzlu besinler % 20

TABLO 4

Şekere dayalı dengesiz beslenme düzeni


Eğer k işi yukarıdaki beslenme düzenine ı,ıymazsa, sağ lık
sorunları olur. Örneğin, besin tüketimi aşağıdaki gibiyse, d u _
rum dediğimiz gibi olur;

- şekerli besinle % 50
- ekşi besinler % 30
- baharlı besinler % 10
- acı besinler % 5
- tuzlu besinler % 5

84
Ortaya çık ması olası sağl ık sorunları şunlardır: Kan şe­
kerinin düşmesi , şeker hastalığı , mide yanmaları , hazımsız­
l ı k , kabızl ı k , su birik mesi.

TABLO 5

Tuza ve ekşi maddelere dayalı


dengesiz beslenme düzeni

Eğer yüzdeler aşağıdaki gib i yse:

- şekerli besinler % 20
- ekşi besinler % 30
- baharlı besinler % 10
- acı besinler % 10
- tuzlu besinler % 35

böbrek yetersizliği ya da bir böbrek hastalığını n, kalp rahat­


sızlıklarının ve yüksek tansiyonun ortaya çıkma şansı çok yük­
sektir.

Başlıca ölçüt dengedir. Eğer bir organ güçsüzse, onu uya­


rarak zorlamamız gitgide daha da güçsüz düşmesine neden
olacaktır. Örneğin, bir günde çok fazla elma yemek (ekşilik) ,
güçsüz düşmüş bir karaciğeri daha da yoracaktır sonunda .
Onu hareketlendirsek ve bir süre için daha güçlü görünse bi­
le. Bu durumda, taocu beslenme d üzeni, karaciğeri tam ola-
rak ve titizlikle tedavi etmek için vücut dengesini
sağlayacaktır. Beş unsur kuramına göre, bu beş unsur ( ve tem­
sil ettikleri organlar) , önceden saptanmış bir d üzen uyarın­
ca, karşılıklı olarak birbirini destekler ve denetlerler.

85
Ü retici Devir

Şekil 23

Su Tahta'yı üretir

Tahta Ateş' i üretir

Ateş Toprak' ı üretir

Toprak Maden' i üretir

Maden Su' yu üretir

Bu devirde, üretici bir süreç sayesinde her unsur bir son­


rakini güçlendirir ve her unsur, yaratılışın bu çarkı sayesin­
de sürekli olarak güçlenir.
Yıkıcı Devir

Şekil 24

Su Ateş' i yok eder ya da egemenliğine alır

Ateş Maden' i yok eder ya da egemenliğine alır

Maden Tahta' yı yok eder ya da egemenliğine alır

Tahta Toprak' ı yok eder ya da egemenliğine alır

Toprak Su' yu yok eder ya da egemenliğine alır

87
Yıkıcı devirde, unsurlar karşılıklı olarak güçlerini azal­
tır ve üretici devir sırasında gelişen süreci dengelerler. Bu
denkleştirmeler, bireyin vücudunun değişik bölümlerinin ça­
lışmasını düzenlemek ve sağlıklı olmalarını sağlamak için Çin
tıbbında ve beslenme düzeninde kullanılır. Ö rneğin böbreği
( su) güçlendirince, dolaylı olarak karaciğeri ( tahta) de güç­
lendirmiş olursunuz -çünkü beş unsur kuramına göre su tah­
tayı üretir. Akciğerin ( maden) aşırı çalışmasını yavaşlatarak
ya da düzene koyarak, karaciğerin ( tahta) üstündek i yükü
de hafifletmiş olursunuz -çünkü maden tahtayı yok eder ya
da egemenliğine alır. Demek ki güçsüz düşnıüş bir karaciğe­
ri, ona bağımlı olan organları düzenleyerek, yeniden normal
çalışmasına döndürebiliriz. Bu karşılıklı bağlantılar, daha ön­
ce tabloda gösterdiğimiz gibi , vücudun değişik bölümleri için
de geçerlidir; en içerdeki organlardan tutun da, bağırsakla­
ra, dış organlara ve en yüzeydeki organ ağızlarına kadar. Ö r­
neğin böbrekleri zayıf olan biri kulak rahatsızlıkları,
çınlamalar duymaya ve kulak iltihabına yakalanmaya yatkın
olur; güçlü akciğerler ( maden) böbrekleri ( su) güçlendirecek
( Maden Su' yu üretir) ve dolaylı olarak, kulak ağrısı olasılık­
larını ortadan kaldıracaktır.

Uyarmanın ve vücudun bu değişik bölümlerinin doku


yapısına gerekli besinleri sağlamanın anahtarı beslenme dü­
zenimizde yatar ve tat tarafından belirlenir - daha önce de açık­
ladığımız gibi. Bu fikir tüm besinlere uygulanır.

Besinlerin enerji düzeyleri

Vücudun genel çalışmasını düzene koyarken ya da


"asarlarken" de, yutulan besinlerin vücudun değişik bölümle­
rine saeJadıRt enerji düzeyini göz önünde bulundurmak zorun­
dayız.
TABLO 6
1
Enerji Düzeyi 1 Enerjetik özelliği
i
Yük sek ı�ı
1 Çok enerji verici
Yang
Sıcaklık Az enerji verici
Nöıralite Enerj i dille yini
ne çoğaltır ne az.ahır
Serinlik Enerj iyi biraz az.ahır
Yin
Soğuk Enerj iyi iyice aı.alıır

Serin ya da soğuk besinler " yin" dir. Eğer vücut gergin­


se ve kan bir yerde toplanmış ise, enerj i yi ortaya çıkarmak
için serin ya da soğuk besinler alınabilir. Enerj i yi dengele­
mek ve fazla harcanmasını önlemek için, genellikle bu tür be­
sinlerle - balık gibi- birlikte biraz da sıcak besinler alınmalıdır.

Aşağıda, sık sık yediğimiz besinlerin bir listesini bula­


caksınız. Bu besinler enerj etik özelliklerine göre sınıflanmış­
tır ( yüksek ısı, soğuk, sıcaklık, serinlik ve nötralite) .
TABLO 7

Sotuk Serinlik Nötra6te Sıcaklık Yüksek ısı

Kereviz Suyosunları Yumurta Fasulye Biber


Tatlı su ( Spirulinal Tahıllar Sığır eti Tarçın
balığı
Kabuklu Tereyağı Çay Kahve Sarmısak
hayvanlar Sut Tofu Kumes Zencefil
urunleri kuşları Kuzu eti
Meyveler Baklagiller Karabiber
(çoğu) Sebze Av eti
Yeşil çiçekleri
sebzeler
Mantarlar
Sıvı yağlar
Domuz eti
İşlenmiş veya
dondurulmuş
besinler
Deniz ürün-
leri
Brüksel
lahanası
şeker

Organik düzeydeki bu asli denge vücudun genel çalış­


masıyla, yani Beş Unsur kuramıyla da bağlantılı olmak zo­
rundadır. Aşırı alkol yüzünden zayıf düşmüş bir karaciğer
(tahta) , mideyle (toprak) kurulmuş dengeyi bozacaktır. Her
türlü kontrolden kurtulan mide, böylece aşırı çalışmaya baş­
layacaktır. Bunun sonucunda da, mide yanmalarına neden
olan aşın su salgılanması olayı ortaya çıkacaktır.

Beslenmeye uygulanan enerjiyle ilgili çin kuramı, batı­


daki perhiz bilimi tarafından ihmal edilen koca bir boyutu
ortaya çıkarmaktadır. Örneğin, yüksek ısı ileticisi olan kuzu
eti enerjinin artmasına katkıda bulunurken, serinlik ileticisi
olan domuz eti enerji düzeyini düşürür. (Domuz eti kan top-
!anması olduğu zaman yararl ı, güçten düşme durumu söz­
konusu olduğunda ise zararlıdır) .

Besinlerin enerji dengesi

Organların uyumlu çalışabilmesi, sindirimin ve metabo­


lizmanın mükemmel olabilmesi için organlar arasındaki ener­
j i yi ya da dirimsel gücü dengelemek gerekir. Her besin kendi
enerj i düzeyini üretir ve toplam enerjetik katkı, vücudun ih­
tiyaçlarını karşılamalı ve organizmada var olan dengesizlik­
leri gidermelidir.

Burada sözünü ettiğimiz enerj i , kanımızın dolaşmasını


ve organlarımızın çalışmasını sağlayan dirimsel güçtür. Bu
enerj i olmasa, vücudumuz tıpkı, çalışabilmesi için gerekli ya­
kıttan ya da güçten yoksun mükemmel bir makineye benzer.
Bu enerj i yaşamın özünü .temsil eder ve vücudumuzun doğal
çalışmasına, gelişmesine, kendini toparlama, hastalıklara ve
enfeksiyonlara tepki gösterme gücüne katkıda bulunur. Bu
enerj iyi, tıp tarafından belirlenmiş kalorilerle karıştırmamak
gerekir. Bunlar, kas gücü harcandığı sırada tüketilen yakıtı
temsil ederler.

Her besinin farklı bir enerj i düzeyi vardır ve bu düzey


" soğuk" la " yüksek ısı" arasında çeşitlilik gösterir. Sıcak ya
da çok sıcak bir enerj i içeren bir besin, denk düşen tada bağ­
lı olarak, etkilenen organa dirimsel bir dinamizm getirecek­
tir. Serin ya da soğuk bir besin, denk düşen tada bağlı olarak,
ilgili organın enerj i düzeyini düşürecektir. (bkz. tablo 6) . Zayıf
( yani enerj iden yoksun) bir organın yeniden canlanabilmek
için sıcak ya da çok sıcak besinlere ihtiyacı vardır. Aksine
organ iltihaplanmışsa eğer, iltihabı (enerji düzeyini) azaltmak
için serin ya da soğuk bir beslenmeye ihtiyacı olur o zaman.
Nötr besinler vücuda ne enerj i katarlar, ne de azaltırlar.
Sıcak ve çok sıcak besinler " yang" olarak, yani olumlu
ve enerji verici olarak kabul edilir. çok sıcak besinler çok fazla
enerji iletirler, çok yenilsin diye. Ö rneğin zencefil çok . . yang"
bir besindir; onu dengeleyen başka besinlerle karıştırılıp, kü­
çük miktarlarda alındığında bir tehlikesi yoktur, ama çok mik­
tarda ya da tek başına tüketildiği zaman çok zararlı olabilir.

Eğer güçsilzseniz, sıcak besinlere ihtiyacınız vardır. Ve­


jetaryen bir beslenme düzeni izleyen pekçok insan, beslen­
melerine balığı da eklerler; bu ek proteinlerin, toplam enerj i
düzeylerini uyaracağını umarlar. Oysa, serin olan balık vü­
cuttan daha fazla enerj i çekerek, enerj i düzeyini zayıflatır ya
da daha çok azaltır.

Aynı şekilde, zengin kalorili bir besin vücudun dirimsel


enerjisini tüketebilir. Örneğin şeker, kalori açısından zengin
olduğu halde, serin bir enerj i düzeyine sahiptir. Fazla şeker
tüketimi pankreasta bulunan dirimsel enerjiyi tüketir ( Beş Un­
sur kuramına göre şekerli tada bağlı olarak) ve çalışmasını
zayıflatır.

Hassaslaşan pankreas, bunun üzerine kana fazla mik­


tarda ensülin salgılar ve kandaki şeker oranını nötrleştirir (et­
kisiz hale getirir) .

Unutulan besinler

Daha önce de belirttiğimiz gibi, sağlığı korumak ya da


var olan bir vücut dengesizliğini artırmamak için dengeli bes­
lenmek şarttır. Bununla birlikte, gündelik perhiz konusun­
da taocu bilgiden yararlanılsa bile, normal olarak çarşıda
pazarda bulunan gıdalarla, ağır hastalıkların (karaciğer yan­
gısı) ya da ciddi tiryakiliklerin neden olduğu bazı dengesiz­
likleri düzeltemeyiz. Örneğin karaciğer dokularındaki bir

92
bozukluktan kaynaklanan bir dengesizliği, yalnızca " unutulan
besinler" dediğimiz besinleri ya da bitkileri kullanarak ta­
mamen iyileştirebiliriz. Yüzyıllar boyunca bu besinleri -
karaciğeri iyileştiren bupleurum gibi- , atalarımız yiyecek tü­
ketimlerini tadı hoş olan ya da kolayca ticarileştirilen besin­
lerle sınırladıkça, ihmal ettik. U nutulan besinler bilimi
- kökçülük- farklı ve kendi içinde karmaşık bir bilginin tem­
silcidir, burada açıklamadığımız. Daha ayrıntılı bilgi için ' ' A
FORGOTTEN FOOD DI ET" başlıklı kitaba başvurabilir­
sınız.

Besinlerin asit-baz dengesi

İ nsanlar " dengeli beslenme" sözcüklerini duydukların­


da, batılı beslenme uzmanlarının sıkça tartıştığı " Beş Temel
Besin Grubu" nda bulunan besinleri yemenin genel olarak ka­
bul gördüğü düşüncesi geliyor akıllarına.

Beslenme " denge" sinin bir diğer yönü vardır ve bu sağ­


lığımız için çok önemlidir. Yediğimiz besinlerdeki asitlik ve
alkalilik düzeyleriyle ilgilidir. Eğer midemizdeki besin fazla
asitli ya da fazla alkalik ise, vücudumuz tarafından doğru
dürüst özümlenemez. Ü stelik, zayıf bir PH'sı (asit- baz den­
gesi) olan bir besin çok yavaş sindirilir ve sindirim borusun­
da bozulma, çürüme olasılığı vardır. Bu durum ortaya
çıktığında, bozulan besinler, beslenme yoluyla vücudumuza
giren mikroplar ve parazitlerin üremesine uygun bir alana dö­
nü� Dengeli bir mide PH' sı, vücut besinleri özümlerken,
mi1 ,ıpları dışarıda tutar. Eğer asit- baz dengesi eksikse, .be­
sinkr anında vücuttaki solucanlar ve parazitler tarafından ko­
kuşturulur.

Eğer besinimiz dengeli ise hızl.. ve başarıyla sindirim bo­


rusundan transit geçer, artıklar da dışkı biçiminde vücudu-

93
muzdan. atı l ı r . Tüm bunlar, besi nler istenmeyen
organizriial arın yerleşim alanı olmadan olup biter.

Amerikan tarzı beslenme düzeni bol asitli ve çok az al­


kalili besinler içerir ki bu da, aside karşı kullanılan hapların
(bunlar da alkalidirler) bu ülkedeki başarısını açıklar. Bu al­
kali haplar yutulduklarında midedeki asidi nötralize eder. Ge­
çici bir rahatlık sağlar (televizyondaki reklamların dediği gibi) .
Bu arada söylenmeden geçilen şey ise, midenin besinleri sin­
direbilmek için aside ihtiyacı olduğudur. Haplarla midedeki
asidi nötralize edince, besinlerin midede kalmasına yol açı­
lır. Sonuçta midt besini sindirmek için daha fazla asit üre­
tir, bu da mide yanmalarına neden olur; yani yine aside karşı
haplar almak zorunda kalırız. Böylece bir döngü kurulur, mi­
de ekşimeleri ve aside karşı hapların sindirilememesi birbiri­
ni izleyip durur.

Tipik bir mönüye göz atarak, beslenme düzenimizdeki


gerçek asit oranı hakkında daha açık seçik b ir fikir edinebi­
lirsiniz:

TABLO 8

Asit Alkali

1 . Akşam yemeğinden önce kokteyl 1 . Az miktarda yeşil sebze.


çay ya da meyve suyu (bütUn
alkollerde asit vardır) .
2. Çorba (domatesli). 2. Fırında patates.
3 . Ekmek ( ya da kızartılmış ekmek) .
4,. Soslu salata.
5 . Et. balık ya da peynirli
bir ön yemek.
6. Şarap.
7. Tatlı.
·
8. Kahve. çay ya da meyve suyu.
Asitli besinler - alkalili besinler oranı 8' de 2! Et ve seb­
ıcmiktarını iyi dengelemek için, eşit miktarda sebze ve et ye­
melisiniz; yemeğiniz % 50 etten, % 50 sebzeden oluşmalı.
Yemekleriniz sırasında asit- baz dengesini iyi kurabilmenin tek
yolu. ihtiyaçlarınızın ne olduğunu bilmek ve mönülerinizi bu­
nu göz önünde b ul undurar a k hazırlamaktır.

TABLO 9

Besinlerin asit-baz dengesi

Aşağıdaki tablo hangi besinlerin asit, hangilerinin al­


kali olduğunu göstermektedir.

Asit Alkali
Alkol t hepsiı
Ekmek ı ya da kız.armış ekmekı
1
1 . .
Pışmış sebzeler
Tahıllar ! pirinç oahilı
Peynir Yeşil sebzeler
Kahve Patates ı fırında ya da
Kız.artmalar ı hepsil haşlanmışı
Tatlılar Brüksel lahanası
Balık
Meyve suları
Et
Soslu salatalar
Çorbalar (domatesli)
Çay

Beslenme dengesi

Günde şu kadar protein, şu kadar vitamin, şu kadar mi­


neral ve diğer " besinler'.' i alarak , besin açısından " dengeli"
yemekler yememiz gerektiği söylenir. " Tüm bunlara gerçek­
ten ihtiyacımız var mı?" diye bana soracak olursanız, size;

95
" vitaminler, mineraller, proteinler de ne demek'? ve " onla r
hakkında gerçekten ne biliyoruz? " diye cevap veri ri m .

Gerçekten de " ' proteinler" , " vitaminler" ve " m i neral·


·ler" , içerdikleri bileşim maddelerini belirlemek için beslen­
me üzerinde çalışan bilim adamlarınca ortaya atılmış sözlerdir.
Bilim adamları her yeni bileşim maddesi bulduklarında, bu
maddelerin oranını "açıklamak" için yeni isimler uydurur­
lar. Bir besin maddesini de soyutladıkları bileşik lerden yola
çıkarak açıklamaya çalışırlar. Ö rneğin bilim adamları elma­
da A, C vitaminlerini, meyve şekerini, pektin' il l l ve laetri l' i
buldular. Bunun üzerine, elmanın bu besleyici maddeleri ver­
diğini söylüyorlar, hatta daha kötüsü, bu maddeleri tek tek
alırsanız elmanın yerini tutabileceğini söylüyorlar.

Oysa, bu konularda bilgisiz olanlar bile bir elmanın yal­


nızca A ve C vitaminlerinden, meyve şekerinden, pektin ve
laetrilden oluşmadığını bilir. Bilim adamlarının çoğu, elma­
d2 henüz bilmediğimiz belki iki bin bileşim maddesi daha
oıduğunu kabul etmektedir. İ şte bu yüzden, eğer elmayı sa­
dece bu bilinen maddeleri almak için yersek - ya da onları
elmadan ayırıp tek tek alırsak- deliriz. Bilimsel bilgimizi ( ya
da bilimsel hurafemizi) kötüye kullanmış oluruz.

Bilinen bilimsel bilgiye saygım var, ama bu bilgi eksik


ve tam olarak bilinmeyen bir alanda ortaya atılan kuramla­
ra gereğinden fazla bağlanmamız gerektiğini sanmıyorum. Be­
sinsel bileşikler sağlığımızın yerinde olmasına yetmez.
Besinleri, mümkün olan en doğal biçimde bütün olarak ye­
meliyiz. Açlık grevi yapan insanlara " çok dengeli bir
beslenme" şırınga edildiğini, ardından da bu insanların kö­
tü beslenme yüzünden öldüklerini biliyoruz. Vücutları, bes-
( 1 ) Pektin: Bitkiler Aleminde, özellikle bazı meyvelerin öı.suyunda çok
rastlanan peltemsi madde. (ç.n.)
lenme konusunda " sağlam" bilimsel ilkelerle ayakta
kalamadı . Bütün besinlere ihtiyaçları vardı.

Bundan şu sonuç çıkıyor ki bilimin, yakın bir gelecek­


te, gerçek bir " beslenme dengesi" nin ne olduğunu tam ola­
rak anlayabilme olasılığı pek az. Ancak, bunun sizi
düşüncelerinizden caydırmaması gerek, çünkü bu k itabın il­
kelerine uyarsanız, vitaminler, proteinler ve mineraller de­
ğil, bütün ve sağlıklı besinler yersiniz. Şu eski özdeyişin ' ' her
gün A ve C vitaminleri, meyve şekeri, pektin ve laetril giren
yere doktor girmez" de il, " her gün bir elma giren yere dok­
tor girmez" olduğunu anlayacaksınız. O zaman elmayı - ya
da diğer besinleri bütün olarak yiyeceksiniz. Bu besini oluş­
turan - ve vitamin, protein, mineral ya da başka bir şey ola­
rak adlandırılan- her maddenin, bu besinin içinde
·

bulunduğundan ve bu besinin diğer bileşiklerini dengeledi­


ğinden emin olacaksınız. Eğer besinler dengeli olmasalardı
var olamazlardı, bu bir doğa yasasıdır, çünkü denge doğa­
daki gerçekliğin temelidir.

97
4. Bölüm

B u kitabı ku l l an m a tarz ı

Perhize dair
tavsiyel e r
Bu kitabı kullanma tarzı

Dr Chang' ın zayıflama üzerine yazdığı bu k itap, sıra­


dan bir perhiz kitabı değildir. Değeri altı bin yıldan beri ka­
nıtlanmış olan ilkelere dayanan eksiksiz bir beslenme kuramını
açıklar. Ayrıca, bu kuramı temel alan egzersizler ve basit tek­
nikler sunar. Bu teknikler ve egzersizler yüzyıllar boyunca
tasarlanmış, özenle hazırlanmış ve mükemmel hale getirilmiş­
lerdir. Taocu profesörlerin ve araştırmacıların izledikleri ve
hala sürüp giden- yol çok pratikti. Eğer bir yöntem işlemi­
yorsa, dışta bırakılırdı. Bir öncekinden daha iyi iş gören bir
yenisi bulunduğunda, derhal ötekinin yerine geçerdi. Nihai
sonuç, bu kitapta açıklanan bilgidir. Bunlar kilonuzu kont­
rol etmenize, sağlığınızı düzeltmenize, hastalıkları ve diğer
fizyolojik rahatsızlıkları önlemenize yardım edecek sağlam
ve pratik bilgilerdir. Tabii k i son tahlilde, sağlığınızı ele ala­
cak olan sizsiniz. Dr Chang' ın zayıflama üzerine yazdığı bu
eser, bu konuda başarılı olabilmeniz için gerekli bilgi ve do­
nanımı mümkün olan en basit ve en zevkli biçimde size vere­
cektir. Sonuca siz de şaşıracaksınız.

l . Kitabın tamamını ağır ağır okuyun. Hiç acelimiz yok .


Ayrıca, herhalde yıllardır " rej im oyunu" oynuyorsunuzdur.
Nihayet işe yarar bir şey buldunuz. Bu eser size, varacağınız

101
sonuçların neden mümkün olduğunu gerçekten anlamanızı
sağlayan genel bakış açısını gösterecek.

2. Kitabı bir daha gözden geçirmek için, size ilginç ge­


len bölümlerini yeniden okuyun. İ lk seferde kavrayamadığı­
nız bazı bölümler olabilir. Bazıları da sizi öteki bölümlerden
daha fazla ilgilendirebilir.

3. ' ' Kilo Probleminin Sekiz Nedeni'' ne baştan bir daha


göz atın. Evet, başlıca kaygınız fazla kilolarınızdan kurtul­
mak, ama bu bölüm neden öyle olduğunuzu anlamanızı sağ­
layacak . Size }cimi ipuçları verebilir ya da yaşam tarzınızda
kimi yararlı değişiklikler yapmanızı esinleyebilir.

4. Beslenme düzeninizde ya da fiziksel etkinliklerinizde


yapacağınız değişiklikler hakkında kimi kuşkularınız varsa,
doktorunuza danışın.

5. Günlük su miktarınızı 1 , 11 2 litreye indirmekle işe baş­


layın. Bu konuda çok fazla ısrar edemem. Bu kitabı şimdi­
den atsanız ve yalnız bu yöntemi uygulasanız bile, birkaç hafta
içinde vücudunuzda kesin bir düzelme saptayacaksınız.

6.Mümkün olduğunca çabuk " karın ovma" egzersizi­


ne başlayın. Bu egzersiz dikkate değer sonuçlar ortaya ko­
yabilecek son derece basit bir egzersizdir.

7. " Sağlık ve fizyoloj i üzerine taocu kuram" ve " per­


hize dair tavsiyeler' ' bölümlerini bir daha gözden geçirin. Bu,
temel kuram ve iyi beslenme kurallarıyla ilgili olarak belle­
ğinizi tazeleyecektir.

8. Kitaptaki reçeteleri kullanmaya başlayın. Şimdilik gün­


de bir öğünden ( tercihen, ama mecburen değil, kahvaltıdan)

102
ba'>layarak , diğer iki öğün için normal beslenme düzeninizi
sürdürün.

Reçetelerin kullanımını yavaş yavaş yaygı nlaştırın ve


9.
tüm öğünlerde kullanmaya başlayın.

1 0. Bu kitapta tanıtılan besleyici ve lezzetli yemekleri ye­


meye ve beğenmeye başladığınız anda, iç egzersizleri de uy­
gulamaya koyulun. Geyik egzersiziyle başlayın. Bu egzersizi
yaparken kendinizi tamamiyle rahat hissettikten sonra, tur­
na k uşu egzersizini de dahil edin. Daha sonra, kaplumbağa
egzersizini ekleyin.

l l . Günlük su miktarınızı azalttıktan sonra, her gün on


dakika boyunca terlemenizi sağlayın. Bu, su birikmesini ön­
lemenize ve zehirleri dışarı atmanıza yardım edecektir. Her
gün, bu on dakika boyunca, vücudunuzun selülit depolan­
mış her bölümünü elinizle harekete geçirerek köklü bir ma­
saj yapın. Bu masaj - terleme bileşimi, istenmeyen selülitten
gerçekten kurtulmanın tek yoJudur.

1 2. Vücudunuzun yeni sağlık durumunu takdir edin! O


Tanrı' nın bir armağanıdır - siz de bunu hakettiniz!

Perhize dair tavsiyeler

Et yiyin. Hayvansal proteinler almaya ihtiyacımız var­


dır, çünkü vücutlarımızın, yalnızca hayvansal dokuların ve­
rebileceği yüksek enerj i düzeyine ihtiyacı vardır. (Tabii,
baskıcı toplumumuzdan kaçmadığıruzı ve bir dağa çekilip bü­
tün gün oturarak düşüncelere dalmadığıruzı varsayarsak) .

Ancak, günümüzde, mağazalardan satın aldığımız etleri


yetiştirenler ve üretenlerin büyük ölçüde uyarıcı ve büyüme

103
hormonu kuiıanmaları yüzünden, hayvansal proteinlerin tü­
ketimiyle ilgili sorunlar vardır. Hayvanlar, ayrı olarak ele alın­
dığında, kanlarında çeşitli hastalıklar da taşırlar; özellikle sığır
tüberküloz mikrobu taşıyıcısıdır. Bu yapay katkı maddeleri
ve bu hastalıklı organizmaları tükettiğimizde, sağlığımız üze­
rinde ı.ararlı etkileri olabilir.

O yüzden, yediğimiz etin, bu tehlikeli bileşiklerden arın­


dırılacak biçimde işlenip hazırlanması ve yalnızca yararlı hay­
vansal dokuları bizim tüketimimize sunulması gereklidir. Etin
doğru biçimde işlenmesi, onun besinsel değerini azaltmaz.
Proteinler ve dokular bozulmadan kalır; yalnızca zararlı bö­
lümler elenir.

Yemeklik etin doğru hazırlanış yöntemi şudur:

1 . Eti çukur bi.r kaba koyun ve üstünü suyla örtün.

2. Eti saatlerce suda bırakın, dokulardan kan çıktıkça


suyunu sık sık değiştirin. (Zehirler ve zararlı mikroplar yal­
nızca kanda bulunur, dokularda değil) .

3. Etin tüm kanı çıkınca (su artık pembeleşmiyorsa) , suyu


dökün.

4. Eti çok ince dilimler halinde kesin.

5. Eti yeniden ıslatmak üzere, fazla derin olmayan bir


kaba koyun. Bu sefer et dilimlerinin üzerine alkollü, sert bir
içki dökün -viski, cin, votka ya da rakı gibi. ( Bu, etin içinde
kalmakta direnen bütün mikroplan ve parazitleri öldürecektir.
Bu organizmaların çoğu ısıya dayanıklıdır ve normal bir pi­
şimle yok edilmezler) . Salamura ete biraz soya sosu ve '' Beş
Baharat" sosu (bu konuda uzman mağazalarda ve çin pa-

104
zarlarında bul unan bir baharat karışımı) eklenebilir. Bu sa­
lamura hem eti işleyecek , hem de ona daha çok tat verecektir.

6. Yaklaşık 30 dakika boyunca et salam urada yatsın.

7. Eti yakmadan yüksek ateşte çab ucak pişirin, pembe­


lik kalmayıncaya kadar iyice pişsin.

Hayvansal yağlar YEMEYİ N. Her çeşit hayvansal yağ­


da, tereyağı ve peynir gibi süt ürünleri de buna dahil olmak
üzere, yüksek oranda kolesterol bulunur. Kolesterol, kara­
ciğerin petek biçimindeki yapılarına yapışarak, organın ça­
lışmasını güçleştirir ya da engeller, bu da ciddi karaciğer
hastalıklarına neden olabilir. Hayvan aldığı besini yağa dö­
nüştürmüş olduğundan, bu yağ Vticudumuza girdiğinde eri­
mez; tersine, karaciğerde birikir. Üstelik kolesterol kan
damarlarında toplanarak, kalbe zarar verecek sorunlar do­
ğurabilir.

Sığır yağı en kötü yağdır. Ancak 3 l 5 derecenin üstün­


deki sıcaklıklarda erir ya da ayrışır. İşte bu yüzdendir ki bu
yağı, sanayide, makineleri yağlamakla kullanırlar.

Sığır etini ince dilimler halinde kesmek, yüksek ateşte


iyice pişirmek ve pişirme sırasında yağını akıtmak gerekir.
Et alırken tabii en yağsız olanını seçin ve pişirmeden önce
bütün yağını çıkarın.

Domuz yağı, insanın en kolay tüketebileceği yağdır çünkü


vücudumuzda kolayca ayrışır ve erir. Maalesef domuz eti çok
toksiktir, çünkü domuzlar terlemediklerinden, dokularında
biriken toksinleri (zehirleri) vücutlarından atamazlar.

105
Bununla birlikte, beslenme düzenimizde yağa ihtiyacı­
mız vardır. Görevi karaciğeri, böbrekleri ve akciğerleri -
vücudun lifle kaplı üç organı- temizlemek ve yıkamaktır, ama
daha önce de belirttiğimiz gibi bu organları tıkamamalıdır.
Bu bakımdan, en iyi yağ soğuk olarak sıkılıp çıkarılmış su­
sam yağıdır. Tüm sıvıyağlar içinde en hafif olanıdır; suda bile
erir. Bazı kişilerin sıvıyağların tatlarına ve ağır ve rahatsız
edıci kokularına itirazları vardır. Sıkıntı veren bu durum, pi­
şirme' den önce yağda birkaç dilim taze zencefil kökü kızar­
tılarak giderilebilir. Bu yağı arıtır, ayrıca kokusunun ve
tadının özelliğini de alır.

Sebzeler

Tüm sebzeleri, en azından bir süre pişirin. Pişmiş besin


daha kolay sindirilir ve özümlenir, çünkü pişim sırasında mey­
dana gelen kimyasal dönüşüm, sindirim sürecinde vücuda yar­
dım eder. Çiğ besinler ince bağırsağı gereğinden fazla
uyarmaya eğilimlidirler. Ü stelik, yediğimiz sebzelerde ve mey­
velerde pek çok zararlı organizma vardır, tıpkı ette olduğu
gibi.

Sadece çok kısa bir sürede (bir dakikadan az) çoğu seb­
'
zeleri kaynar suda haşlayarak, organizmaların çoğunu öldür­
müş oluruz. Bu şekilde, besinsel değerinden çok az şey
kaybeder ve sebzenin ya da meyvenin rengi çekiciliğini ko­
rur.

Bazı "güçlü" sebzelerin (yeşil fasulye, örneğin) kesilmesi


ve çok az miktarda sıvıyağında birkaç dakika kızartılması ge­
reklidir. Bu, sebzenin suyunu çektiğinden, suyun içindeki or­
ganizmaları öldürür. Bu yöntem, kaynar sudan geçirmekten
daha fazla tat verir ayrıca.
Bazı " zayı I'" c.,ebzeler ( marul gibi) , herkesin bu tür be­
c.,i nlcri kaldırma gücü farklı olmakla birlikte, çoğu insan ta­
rafından çiğ o larak yeneb i l i r . Salata yedikten sonra mideniz
c k } i yorsa eğer, bu, çiğ besinlerin size göre olmadığının bir
göc.,tergesid i r . Bu zayıf sebzeler bile pek dost olmayan orga­
n izmalar içerir. Sebzeyi birkaç dakika sirkeli suya yatırıp, son­
ra da soğuk sudan geçirerek , bu rahatsız edici varlıklar yok
ed ilebilir.

Meyveler

Taze meyve Yİ Yİ N. bununla birlikte meyveyi soymak


gerek ir, elmaları bile, çünkü kurtlar bu tür meyvelerin ince
kabuk ları altında yaşarlar. Ayrıca, kabukların sindirimi zor­
dur.

Meyvelerin tohumlarını da yemek gereklidir. Vücut, '' gö­


bek" ten (çekirdeklere en yakın olan meyvenin orta kısnu) ol­
duğu kadar, çekirdeklerden de büyük yarar sağlayabilir.
Göbek ve çekirdeklerde, VÜc.udu temizleyip zehirlerden arı­
tan laetril bulunur (henüz tarumlarunamış sayısız başka madde
olduğu gibi) .

Eski çağlarda, Çin' de, çok fazla dumana maruz kalmış


kimselere elma yedirilirdi, karaciğerini zehirlerden arıtmak
için. ( Karaciğer, tüm katı maddeleri filtre eder) . Kişi hava
kirliliğine maruz kaldığında ya da duman yuttuğunda, bu­
gün de aynı şekilde elmadan yararlanılabilir.

Her çeşit duman, tütün ve marihuana dumanı da buna


dahil olmak üzere, vücut için zehirlidir. İçim tarzı yüzünden,
marihuana özellikle ı.ararlıdır; duman akciğerlere çekilir ve
tamamen kana karışıncaya kadar orada kalır. Beş dakika bo­
yunca marihuana içtikten sonra, karaciğer işleyemeyeceği ka-

1 07
dar zehir yüklenir. Çok fazla marihuana içen birinin, bir ay
içinde karaciğerinin % I O' u tamamen bozulmuş olur.

Tam besinler

Tam besinler yiyin. İ lahi bilgeliğe güvenin ve asıl besini


yiyin. Vitamin haplarının, zayıflama rej imi sırasında ortaya
çıkan dirimsel besin eksikliğini karşılayabileceğini düşünmek
yanlıştır. Vücudumuz, besinlerin asıl (ilk) biçimlerine göre
kendisini ayarlamak gerektiğini bilir. Sıkıca yoğunlaştırılmış
vitamin hapları, vücudun çalışmalarına ve edimlerine yaban­
cıdırlar, büyük bölümü özümlenemez ve idrara karışır.

Çeşitlilik

Çeşitli besinler YİYİN. Böylece, sınırlı beslenme alışkan­


lıklarına sahip olduğunuzdan farklı bir biçimde iştahınızı gi­
dereceksiniz. İştahınız kendiliğinden normalleşecek ve
atıştırma ya da aşırı yeme isteğiniz kaybolacak .

Ayrıca, çeşitli besinler yiyince - Beş Tadı temsil eden be­


sinler gibi- vücudunuz iyi çalışmak için ihtiyaç duyduğu den­
geli beslenmeye ve enerjiye kavuşacaktır. Eğer özellikle bir
besini almazsanız, vücudunuz bu eksikliği hissedecektir. Eğer
daha önce almamışsanız, uzun vadede bu besini kabul etme­
yecektir, çünkü söz konusu besinin içindeki kimyasal mad­
delere karşı iyi hazırlanmamıştır ya da alışık değildir. Bu
durum bazı organların körelmesine hatta ölüme yol açabi­
lir.

Oruç (Katı perhiz, aç kalma)

Oruç tutmayın, çünkü tüm vücudunuzun körelmesi teh­


likesiyle karşı karşıya kalırsınız. Uzun süre oruç tuttuktan

108
sonra, insanların hiçbir şeyi, hiçbir besini sindiremedikleri gö­
rülmüştür. Sonuç ölümdür.

Evren makrokozmos, vücut mikrokozmos' tur. Bir baş­


ka deyişle, vücut evrendeki tüm öğeleri temsil eder. İ şte bu
yüzden, büyük bir çeşitlilik arzeden tüm evrensel maddeler­
den yemeliyiz. İ lahi arzu böyledir. Tanrı bize, zihinsel ve ruh­
sal zevkimiz ile fiziksel ihtiyaçlarımız için değişik besinsel
tatlar vermiştir. Bizim olan bu üç bölümü -akıl, ruh ve bedeni­
beslememiz gerekir.

Lifli bitkiler

Beslenme düzeninize lifli bitkileri de KATIN, bu kalın


bağırsağın sağlığı açısından çok önemlidir. Düzenli çalışabil­
meı;i için, kalın bağırsağın tıpkı bir sosis gibi sıkı sıkı doldu­
rulmuş olması gereklidir. Kalın bağırsak çok yumuşaktır, eğer
içini dolduracak bir şey yoksa daralır ve bağırsak çeperinin
kenarları birbirine sürtünür ki bu da kolon ülserine yol aça­
bilir. Bu bölgede biriken artıklar durumu daha da ciddileş­
tirdiğinden, giderek kolon kanserine neden olabilirler. Lif
eksikliği hem kronik bir ishale, hem kronik bir kabızlığa ne­
den olabilir ki bu da, kolon bölgesinde meydana gelen kro­
nik bir iltihap nedeniyle kansere yol açabilir. ( Kolon: Kalın
bağırsak kör bağırsak ile başlar, çıkan kalınbağırsak, enine
kalınbağırsak, inen kalınbağırsak halinde devam ederek sig­
maınsı kalınbağırsağa dönüşür ve gödenbağırsağı ile son bu­
lur. Kalınbağırsağın, körbağırsak ile gödenbağırsağı
arasındaki bölümüne " kolon" denir) .

Bundan bin yıl kadar önce Çinliler, lifli bitkilerin ne denli


önemli olduğunu farkedip, günlük beslenme düzenlerinde hiç­
bir zaman yeter derecede bulunamayacağı sonucuna vardı­
lar. Bu yüzden de, bambu filizlerini beslenmelerine dahil

1 09
ettiler. Bugün, Çin yemeği tariflerinin çoğunda bambu filiz­
lerine rastlanır; lif açısından hala en iyi besin kaynağıdırlar.

Bambu filizleri hem kronik ishale, hem kronik kabızlı­


ğa iyi gelir. Bir keresinde, kötü beslenme alışkanlıkları ve yu­
muşatıcı ilaç ( laxatif) kullanımı yüzünden, yirmi yıldır bir
ishalden, bir kabızlıktan şikayet eden bir kadını tedavi etmiş­
tim. Beslenme dilzenine bambu filizlerini dahil etmesini ve
mümkün olduğunca çorbalarda, salatalarda ve diğer yemek­
lerde bunlardan yemesini salık verdim. Sonuçlar gelmekte ge­
cikmedi ve kadın, yirmi yıldan beri kendini bu kadar iyi
hissetmediğini söyledi. " Bu bambu filizlerinin içinde ne var?"
diye sordu. " Hiç" diye cevap verdim. " Yalnızca çalışabil­
sinler diye bağırsaklarınızı dolduruyorlar! ' ' Bambu filizleri­
nin besleyici hiçbir değeri yoktur; ne vitamin, ne mineral, ne
protein, ne de asit içerirler.

Havuçlar da iyi bir lif kaynağıdır. Bununla birlikte, çiğ


.
havuçtaki ya da havuç suyundaki besleyici maddeler vücut
tarafından özümlenemediğinden, tam bir yarar sağlanabil­
mesi için onların pişirilmeleri salık verilir. Sıcaklık, havuçla­
rın kimyasal özelliklerini değiştirdiğinden, besleyici
maddelerin vücut tarafından özümlenmesini sağlar.

Kepek de iyi bir lif kaynağıdır. Ancak, çiğ yememek ge­


rekir. Mide ya da bağırsak çeperini çizebilir.Pişirme sırasın­
da kepek yumuşar, böylece tam bir güvenlik içinde yenilebilir.
(Bambu filizleri ile havuçlar doğal olarak yumuşaktır ve ba­
ğırsakları yumuşak bir hareketle gererler.)

Tofu

Günlük beslenme düzeninize tofu'yu (soya yoğurdu) da­


hil edin. Kan damarlarında biriken kolesterolü oradan atma

1 10
gücüne sa h i p mükemmel bir lesitin kaynağıdır. Aynı zaman­
d a , mükemmel bir protein ve lif kaynağıdır. Normalde tofu
günlerce suda kalır, ki böyle bir ortam mik ropların yerleşme
şansını arttırır. Bu yüzden , tofuyu yemeden önce her zaman
pişirmek gerek ir. eğer ekşiyse, bozulmuş demektir. Yemeyin.
Tofunun çok hoş bir dok usu ve tadı vardır, birçok yemek
çeşidiyle iyi gider.

Mantar

Çin mutfağında kullanılan bir diğer maddenin adını özel ola­


rak anmak gerekir. Bu, kara mantar olarak bilinen ve çam­
larda biten bir mantar türüdür. Acı olduğundan, besleyici
maddelerinden sağlanan yarar, Beş Unsur Kuramına göre kal­
be iyi gelir. O da , kan damarlarında biriken artıkları ve ko­
lesterolü tem izler. Günlük beslenme düzenine dahil
edildiğinde, Çin' de olduğu gibi , kalp hastalıklarını önleye­
bilir - kalp hastalıkları Çin' de potansiyel olarak yokturlar.

Bu mantarın çok önemli bir diğer görevi de ince bağı r­


sağı temizlemesidir. İ nce bağırsağın çeperlerinde, besleyici
maddelerin emildiği çok küçük gözenekler bul unur. Zaman­
la bu gözenekler ya da k üçük delikler çeşitli şeyler tarafın­
dan tıkanabilir, örneğin yediğimiz bir k ümes k uşunun ufacık
bir tüyüyle. (Tüy hiçbir zaman sindirilmez. Kümes kuş unu
yemek için hazırlarken iyice yıkayın ve tüy kalıp kalmadığı-
. nı dikkatle inceleyin. Onları yolmak için cımbız k ullanabi­
lirsiniz. )

Mantar sindirildiği zaman, bir bölümü özümlenir ( yu­


karıda da belirttiğimiz gibi kanı temizleyecektir) , geri kalanı
ise yapışkan ve jelatinsi bir biçim alarak ince bağırsaktan ge­
çerken, bağırsağın kıvrım ve büklümlerindeki küçük tüyler­
le mikropları toplayarak - böylece gözenekleri açar- , dışkıyla

111
dışarı atılmalarını sağlar. Kara mantar bunu yapabilen tek
besin olduğundan, beslenmenizde önemli bir yer tutar.

Besinsel birleşimler

Beş Tadı, yediğiniz besinin enerj i düzeyini ve asit- baz


dengesini göz önünde tutarak yiyeceklerinizi karıştırın. 2, 3,
4, 5, 6, 7, 8 ve 9. tablolara bakınız.

Bazı besinlerin diğer bazı besinlerle bir araya gelince hafif


zehirlenmelere yol açtıklarını öğrenmek pek çok k işiyi şaşır­
tacaktır. Bu zehirli bileşimler şunlardır; sığır eti yahnisi, muz
ve tatlı patates başdönmelerine yol açar, japon hurmasıyla
yenen çağanoz ise bağırsakları zehirler.

Vücut sinyalleri

Vücudunuzu dinleyin ve gönderdiği sinyallere dikkat


edin. Herkesin farklı bir organizması vardır ve her besine fark­
lı tepk i verir. Bazı besinleri yedikten sonra sümüksü mad­
de, sivilce, ishal ya da kabızlık gibi belirtiler saptıyorsanız,
bu, vücut için tahriş edici ya da zehirli olan söz konusu besi­
ni organizmanızın özümleyemediğini gösterir. Bu tür bir du­
rum, halk arasında, falanca gıdaya karşı alerjisi olmak diye
adlandırılır. Eğer bir besin sizi şu ya da bu biçimde etkili­
yorsa, onu yemekten kaçının.

Aş erme

Aş ermek, vücutta bir dengesizlik olduğunu belirtir ve


bu dengesizlik bir gıda alerjisine yol açabilir. Eğer bir besini
özellikle istiyorsanız, bu, vücudunuzun bu besini daha önce
çok fazla aldığını gösterir. Bu fikirden kurtulmaya çalışın -

1 12
vücudunuzun istediği şeyin daha fazlasına ihtiyacı yoktur ger­
c,;ek te. Aş ermeye boyun eğmek , uzun vadede sağlık sorunla­
rı doğurabilir.

Lütfen, bazı şeyleri - gaz, hazımsızlık, v. s . . . - Dİ NLEYİ N


sözümüzü kulak ardı etmeyin, ancak ne türden olursa olsun
aş ermeler karşısında kendinizi bırakmayın - ister şekerle, suy­
l a , etlerle ilgili olsun ya da neyle ilgili olursa olsun.

Kabuklu hayvanlar

Hava sıcak olduğunda kabuklu hayvanlar YEMEYİ N.


Bazı besinler tek başlarına yenildiklerinde bile zehirlidirler.
Ve özel likle kabuklu hayvanlar sıcak havada yenildiklerinde
çok zehirlidirler. ( Bazı kişilerin organizmaları için, kabuklu
hayvan yılın her anında zehirli olabilir) . Bunun nedeni, ta­
rak ya da istiridye gibi kabuklu hayvanların soğuk suyu sev­
mesidir. Yazın hava ısındığında bu hayvanlar hastalanır ve
acı çekerler, vücutlarına kan hücum eder. Kendilerini koru­
mak için vücutları mücadele etmek zorundadır, bunun için
de ısının etkisini hafifletmelerine yardımcı olan bir hormon
üretirler.

Bu hormon kabuklu hayvana iyi geldiği halde, bizim or­


ganizmalarımız için zararlıdır. Bu hormon, vüudumuzda pu­
suya yatmış sorunları -sivilceler, sinir iltihabı ve enfeksiyonlar
gibi sorunları çoğaltır. İşte bu yüzden yazın ve hasta oldu­
ğunuzda bu besinleri yemekten kaçınmak gerekir.

Su fazlası

Bir kez daha söylüyoruz, SIVI YUTMAYI SINIRLAN­


DIRIN, çünkü bu kitaptaki en önemli nokta budur. Sağlıkh
insan böbrekleri günde altı fincan sıvıyı rahatça sOzebilirler.

1 13
Fazlası vücut dokularında toplanıp, su birikmesine neden
olur. Su birikiminin sürüp gitmesine izin verirseniz, vücut­
taki su bir jöle (pelte) biçimini alır ve artıklarla bakterileri
toplar, buna karşılık organik dokuları zehirler. Sinirler bu
durumdan özellikle etkilenir. Derinin altındaki suyun basın­
cıyla yalnızca sıkışmakla kalmaz, aynı zamanda bu durgun
suyun içindeki mikropların ve zehirlerin saldırısına uğrarlar.
İşte bu yüzden, kronik bir su fazlası olan insanlar aynı za­
manda sinirli de olur ve çabuk öfkelenirler.

Doğal besinler

Besinleri doğal biçimleriyle YİYİN. Kimyasal olarak iş­


lenmiş besinler vücut tarafından doğru dürüst özümlenemez
ve zehirler vücutta kalır. Vücudumuz bütün ve doğal besin­
leri kullanmayı bilir yalnızca. Kimyasal katkı maddeleri ve
konserveler Tanrı armağanı değildirler; insan tarafından ya­
pılmışlardır. Sodyum glütamat( l), sınai olarak işlenmiş şeker
ve kafeini alınmış kahve tüketmekten kaçının. (Saf şeker, ge­
rekli pekçok besleyici madde içeren iyi bir besindir. Kafeini
almakta kullanılan kimyasal ürünler, kahveyi daha da zararlı
bir hale getirir.)

Margarin

Margarin YEMEYİN. Daha önce de dediğimiz gibi, or­


ganizmamız için tereyağından daha da zararlıdır. İşlenip üre­
tildikten sonra, margarin her koşulda aynı kalır.
Dondurulduktan sonra bile değişmeden kalır.

( 1 ) Sodyum g)Utamat: Bazı yiyeceklerin kendine has lezzetini bozmadan tadını


artırma ö:zelliği gösterir. Toz çorbaların yapımında kullanılır. (ç.n.)

1 14
Yemek saati

Bir kez daha söylüyoruz, zamanında Yİ Yİ N. Kendinizi


ruhça ve kafaca iyi hissettiğiniz zaman yiyin. Ö fkeliyken ye­
mek yemenin zararlı etkileri olabilir çünkü kişi öfkelendiğin­
de, karaciğer organizmamıza gerçek zehirler salgılar.

Çok yorgun olduğunuzda yemek yemeyin. Sindirecek


enerjiniz olmadığından, yemek olayı sindirilmemiş bir besinle,
ardından da kokuşma ve zehirlenme ile kapanacaktır. Bu yüz­
den, cinsel ilişkide bulunduktan hemen sonra yemek yeme­
yin. Aynı şekilde, benzer bir nedenle, cinsel ilişkiden hemen
önce de yemek yememelisiniz. Söz cinsellikten açılmışken, eğer
oral ilişkide bulunuyorsanız sperm yutmamalısıruz - kilo ver­
mek istiyorsanız. Az miktarda olsa bile, sperm son derece bes­
leyicidir ve zayıflamak için gösterdiğiniz çabalar boşa
gidebilir.

Beyaz pirinç ve esmer pirinç

Beyaz pirinç yiyin ve tohı,ımu çevreleyen zarın çıkarıl­


mış olduğu öğütülmüş tahılları yiyin genelde. Esmer pirin­
cin ve buğdayın zarı çok zor sindirilir,bu yüzden B vitamini
ve diğer besleyici maddeler vücut tarafından özümlenrnez. F.s­
mer tohumlar midede kalır, mayalanır ve kişinin kendi ken­
dini zehirlemesine neden olur. ( bkz. sayfa 2 1 ) . . Yoksun
.

olduğunuz besleyici maddeleri, talimatlarırnız.a uyarak ve daha


önce sözünü ettiğimiz Beş Tada göre dengeli yemekler yiye­
rek temin edebilirsiniz belki. ·

Yemek sırasında içilen su ya da diğer smlar

Yemek yerken bir şey içmeyin. Yemek yerken fazla mik­


tarda herhangi bir şey içmek, besinleri aşağı indirir. Bu da,

1 15
çiğneme sırasında tükürüğün ve besinin birbirine karışması­
nı önler. Tükürük, midedeki asidin ( PH) doğal düzenleyici­
sidir. Eğer her lokmaya karışmazsa, midedeki asit oranı (ya
da PH) bozulabilir ve böylece sindirim güçleşir. Yemek sıra­
sında ya da sonrasında gaz çıkarmak ya da geğirmek, besin­
le birlikte çok fazla sıvı yutulmasının ve midedeki kötü bir
Pfl" nin sonucudur çoğu zaman.

Akşam yemeğinde, isterseniz küçük bir kadeh şarap için,


çünkü bu besinin sindirilmesine yardım eder.
YAYIMCININ NOTU

" Orij inal yemek tarifleri Kuzey- Amerika toplumu için


yapıldığından, miktar ölçüleri bizimkilerden farklıdır.

Şu halde bir fincan = 250 mi, yani 11 4 litre içerir. Bu


dörtte bir litre ile ölçülen tün:ı ürünler aynı ağırlıkta olmaya­
caktır. Şu halde, ağırlıkla ilgilenmeden miktarı ölçebilirsiniz.

Ö rneğin; bir fincan frambuaz ya da bir fincan yoğurt


ya da bir fincan pirincin ağırlıkları farklıdır. Yemek tarifleri
ölçekle belirtilmiştir.

İşleri kolaylaştırmak için, isterseniz uluslararası çoköl­


çülü bir ölçü aleti edinebilirsiniz. Bu plastikten, yarı saydam
bir kaptır; Litre, ml ve cc fincan: CUP ( USA) PINT ( GB)/
Gram: OZ (USA ve GB' de ons) olarak derecelendirilmiştir.

" Bu nesneyi süpermarketlerde bulabilirsiniz, çok paha­


lı da değildir' ' .

1 17
5. Bölüm

Ki lon uzu kontrol etmek


ve dengel i beslen mek
içi n yemek tarifleri
Kilonuzu kontrol etmek le dengeli beslenmek için
yemek tarifleri

Bu böl ümdeki yemek tariflerinin her biri beslenme ve


denge üzerindek i taocu ilkelere ve k urama tamamen uygun­
dur; · · Beş Unsur" " , . . Beş Tat" " , enerj i dengesi ( Sıcaklık/ so­
ğuk ) , asit- baz dengesi . besinlerin hazırlanışı ve uygun
bi rleşimlerle ilgili olanlar da t?una dahildir. Bu yemekleri be­
ğenecek ve memnun kalacaksınız, ayrıca, tükettiğiniz besi­
nin, bir yandan eksiksiz ve dengeli bir biçimde beslenmenizi
sağladığını , öte yandan da k ilo vermenize yardım ettiğini bi­
leceksiniz. Yerken, sözcüğün tam anlamıyla sağlık, enerji, güç
ve zevkle dolup taşacaksınız. Afiyet olsun!

Sağlıklı bir yemeğin dört temel kuralı

Yemek tarifleri dört temel ilke üzerine yapılmıştır:

1- Güzel bir tat


2- Hoş bir koku
3- Güzel bir görünüş
4- İ yi beslenme.

121
Her yemek bu dört ölçüte uymalıdır. Eğer yemek Larifi
bu gereklerden birini ihmal ederse, geçerli değildir.

Beslenmeyle ilgili evrensel bir ilke vardır. Yaratılış'a ba­


kalım - insan yaratıldıktan sonra, Tanrı' nın insana verd iği ilk
emir, yemek olmuştur: " Bahçedeki her ağaçta isted iğin be­
sinleri bulabilirsin" . Tek bir ağaçla, " bilgi ağacı" denilen
ağaçla ilgili olarak Tanrı şöyle demiştir: " Bu ağaçtan gelen
hiçbir şeyi yemeyeceksin, çünkü ondan bir şey koparacağın
gün, öleceğini bileceksin' ' .

İ lahi emir, her ağacın meyvesini yiyip tek biriyle yetin­


memek olarak yorumlanab ilir. İ nsan yalnızca tek bir tür be-
'

sin alırsa ölür, çünkü Vticudunu ayakta tutmak için hepsine


ihtiyacı vardır ve tek bir besin insanın tüm ihtiyaçlarını kar­
şılayamaz. İ nsan Vtiudu mikrokozmos, evren makrokozmos' ­
tur. Tufandan sonra Tanrı, insanın besin listesine hayvanları
da ekledi tabii.

Havva, hakiki ilkeye ters düşen kendi evrensel ilke an­


layışını kullanmayı seçti. Bilgi ağacının besinsel açıdan iyi ol­
duğunu, " ona bakmanın ne kadar zevkli" ve kişiyi " bilge
kılmaya yönelik bir ağaç olduğunu görünce, bir meyve ko­
parıp yedi ve kocasına da verdi, o da yedi' ' . İ nsan anlayışı
-Havva' nınki- tek bir ağacın tüm ihtiyaçları karşılamasını or­
taya koyar. Evrensel ilke ise tek bir şeyle yetinmeyip her şey­
den yemek gerektiğini söyler. Bu kitapta verilen yemek
tarifleri bu evrensel ilkeye uyar. Besin alanını olabildiğince
genişleteceğim ki hakiki bilgeliği kullanabilelim, uygun bi­
çimde yiyebilelim ve ömrümüzü uzatabilelim. Umarım okurlar
bu ilkenin hila bilincindedirler, çünkü piyasada buna ters dü­
şen o kadar çok perhiz programı var ki. Bu rejimler uzun
ömür ve sağlık dengesi açısından yararlı değillerdir.

1 22
Genel bilgiler

Bütün yemek tariflerinde bütün haşlama sularından ya·


rarlanabiliriz. Örneğin onları sos, çorba, v. s . . olarak kulla­
nabiliriz. Htr yemek tarif inin tadı ve besinsel değeri böylece
yükselmiş olur. Özel bir kullanış tarzı; haşlama suyunu don­
durun, pelte halini aldığında küp biçiminde kesin ve salata­
lara koyun.

Tavuk suyu hazırladığınızda, kimyasal uyanlar olmadan


yetiştirilen tavukları satın almanız her zaman daha iyidir. Ta­
vuğu pişirmeden önce, derinin altındaki yağ (sarı ve kauçuk
gibi) çıkarılmalıdır çünkü bol miktarda yağ içerir.

Kasaptan kemik alabilirsiniz. Çoğu zaman kemikler atı­


lır. Kemik istediğinizde, düşük fiyata pek çok kemik alabi­
lirsiniz. Kemikler çok, çok yumuşak olmalıdır çünkü
içlerindeki besleyici maddeleri çıkarmak zordur.
Balık. Yayınbalığı en fazla besleyici madde içeren balık­
tır, ama tüm balıklarda bu maddelerden bol miktarda var­
dır. Kabuklu hayvanları balıklara tercih ediyorsanız, o zaman
kabuklu hayvanlar yiyin. Tarakların, midyelerin ve diğer ka­
buklu hayvanların kumunu çıkarmaya çok dikkat edin. Ka­
rideslerin sırtlarındaki orta çizgiyi boydan boya kesin ve
karidesin atardamarını çıkarın, çünkü artıklar içerir.

Not: Üstleri lekeli olan kabuklu hayvanları yemeyin.

Sebzeler. Su yosunları tiroid bezi için çok önemlidir.


Mantarlar da temizleyici besin olarak aynı derecede önemli­
dir.

Her zaman günde üç yemek yapın. Kahvaltıyı bir kral,


öğle yemeğini bir kraliçe ve akşam yemeğini bir prens gibi

1 23
yiyeceğinizi hiç aklınızdan çıkarmayın.

Tüm etleri suda bırakın ve 89. sayfada belirtildiği gibi


hazırlayın.

Şeker gerekli olduğunda, mümkün mertebe doğal, rafi·


ne edilmemiş, yani içinde kimyasal maddeler bulunmayan şe­
ker kullanın, bu şekilde vücut tarafından daha kolay
özümlenir.

100 günlük bir rejim için günlük mönü örneği

Kahvaltınızı, öğle ve akşam yemeklerinizi aşağıdaki lis­


teye göre seçebilirsiniz. Tüm yemeklerin yanında pirinç, ek­
mek, v. s . . . bulunabilir. Her gün bir elma ve iki portakal, ya
da yarım greyfrut ve bir muz, ya da kiraz, kavun gibi mev­
sim meyvelerinden (225 gr) yemeye özen gösterin.

Ö rneğin:
Kahvaltı: Mantar ve yumurta
Tost ekmeği
1 fincan kaymağı alınmış süt
1 portakal
1 muz
1 fincan Uzun yaşam çayı.
Öğle yemeği: Barbeküde kızartılmış sığır diliyle
yapılan sandviç
1 fincan uzun yaşam çayı.
Akşam yemeği: 1 fincan/ 1 kase balık çorbası
1 salatalık salatası
Sirkeli piliç
1 fincan uzun yaşam çayı
1 kase pirinç.

1 24
Bunlar bir günlük önerilerdir. Biraz hayal gücüyle 1 00
günl ük bir rej im programı oluşturabilecek yemek listesi ha­
zırladım.

Beslenmek , kendi bakımını sağlamak ve formda kalmak


için yaşam ın en önemli bölümüdür. Yaşamdan yararlanma­
nın da en iyi ve en önemli biçimidir. Yemek yemeye müm­
k ün old uğunca uzun zaman ayırmak gerekir. Yemek
hazı rlandıktan sonra oturun, gevşeyin ve yemekleri ağır ağır
değerlend irin.

J apon tarzı bir akşam yemeği yiyorsanız, tabaktaki ye­


mekler gözünüzü ve burnunuzu okşayacak , ama açlığınızı ya
da iştahı nızı gidermeyecek biçimde hazırlanmıştır. Doydu­
ğunuzu düşünürsünüz. Bu J apon tarzıdır. Yemekten zevk al­
mak önemli bir ilkedir. Yemekten zevk almak önemli bir
ilkedir.

Tekrarlıyorum .

Zamanında yiyin.
i yi yiyin.
Yavaş yiyin.
Dengeli yiyin.

Ve zevk alın. Yemek yemek Tanrı' nın en büyük lütfu­


dur.

1 25
Haşlama: t ü m
yemekleri n temel i
Haşlama: tüm yemeklerin temeli

Ü ç ana çorba çeşidi vardır:


Haşlanmış tavuk suyu.
Haşlanmış kemik suyu.
Haşlanmış balık suyu.

Haşlanmış tavuk suyu

l bütün tavuk
1 yaban sarmısağı
2 çorba kaşığı sofra şarabı
2 yaprak zencefil
l çorba kaşığı tuz.

Tavuğu yaklaşık 5 cm'lik kareler halinde parçalara ayı­


rın. Bir kasenin içinde yaban sarmısağı, zencefil, tuz ve şa­
rapla karıştırın. 2(}. 30 dakika kadar dinlendirin. Bir tencereye
1 0 fincan su koyun ve kaynatın. Tavuğu ve diğer maddeleri
suya koyup haşlayın. Ateşi kısın ve kemikler yumuşayınca­
ya kadar sekiz saat hafif ateşte pişirin. Bir saat soğumaya
bırakın. Bütün büyük, katı parçaları çıkararak haşlamayı sü­
zün. Bir gece buzdolabında bekletin. Haşlamanın yüzeyinde
oluşan yağ tabakasını alın. Haşlama pelte kıvamındadır. Ye­
niden ısıtılabilir ve tat vermesi için tüm yemeklere katılabi­
lir.

1 27
Haşlanmış kemik suyu

1 , 360 kg dana ya da sığır kemiği ( tavuk asla)


1 çorba kaşığı tuz
1 adet taze sarmısak
4 çorba kaşığı şarap.

Haşlanmış tavuk suyuyla ilgili açıklamaları uygulayın.


Kemikler yumuşayıncaya kadar hafif ateşte pişirin. Daha son­
r� kemikleri ezin ve süzgeçten geçirin.

Haşlanmış balıkSuyu

Yaklaşık 900 gr yayın balığı (bütün halde, boşaltılmış ve pul­


ları ayıklanmış)
1 / 4 çay kaşığı karabiber
3 yaprak zencefil
1 adet taze sarmısak (kabuklu hayvanlar kullanıldığı zamanlar
dışında)
4 çorba kaşığı şarap.

Hazırlanışı için, haşlanmış tavuk suyuyla ilgili açıklama­


lara bakın.
Çorbalar
Tüm yemek tarifleri dört kişiliktir.

Suyosunu çorbası

1/ 2 fincan haşlanmış tavuk suyu


3 fi ncan su
56 gram ince dilimler halinde kesilmiş dana eti
1 çorba kaşığı kıyılmış taze sarmısak
1 yaprak zencefil
1/ 2 çay kaşığı şarap
1/ 2 çay kaşığı maizena ( kök nişastası)
1 çay kaşığı tuz ( ya da isteğe göre) .

Dana etini, soğanı, zencefili, şarabı ve maizenayı bir sa­


lata tabağında iyice karıştırın.

1 5 dakika dinlendirin.

Haşlanmış tavuk suyunu ve suyu karıştırın ve bir tence­


reye koyup kaynatın. Kaynarken içine tuz ve dana etiyle ha­
zırladığınız karışımı atın.

Birkaç dakika daha kaynatıp, servis yapın.

Yararları

Bu çorba tiroid bezini güçlendirir. Metabolizmaya iyi ge­


lir, kanı temizler, hormonları yabancı maddelerden arıtır ve
çalışmasını düzenler.

1 29
Balık çorbası

l/ 2 fincan haşlanmış bahk suyu


3 fincan s u
1 15 - 150 gram arası bahk filetosu
1 çay kaşığı maizena ( kök nişastası ı
il 2 çay kaşığı tuz ( ya da isteğe görel
il 2 çay kaşığı ince dilimler halinde doğranmış taze sarmısak
1 çay kaşığı şarap
i l 4 fincan dilimlenmiş salatalık
il 2 çay kaşığı tuz (ya da isteğe göre)
2 çorba kaşığı maizena ( kök nişastası)
1 çorba kaşığı su
il 4 çorba kaşığı susam yağı isteğe göre karabiber

Bahğı, 1 çay kaşığı maizenayı, tuzu, soğanı ve �arabı bir


salata tabağında iyice karıştırın ve dinlenmeye bırakın.

Haşlanmış balık suyunu ve 3 fincan suyu karıştı rıp kay­


natın, sonra balıkla hazırladığınız karışımı, salatalığı ve tu­
zu ekleyin.

Küçük bir tabakta iki çorba kaşığı maizenayı ve bir çor­


ba kaşığı suyı,ı karıştırın ve çorbaya ekleyin, hepsini yavaş
yavaş karıştırın.

Ü stüne susam yağını ve karabiberi döküp, servis yapın.

Yararları

Bu çorba protein ve vitamin bakımından çok zengindir.


Ayrıca, insanı gençleştirir ve kanseri yener. Vücudu güzel­
leştirerek düzenler.

1 30
Baharatb ve ekşi çorba

21 3 paket tofu (soya yoğurdu) , sudan geçirilmiş, küb halin­


de
1 çırpılmış yumurta
ince kıyılmış 1 sarmısak
doğu usOlü yiyecek satan bir mağazadan alınmış 6 kara man­
tar
doğu usı1lü yiyecek satan bir mağazadan alınmış 1 0 adet ku­
rutulmuş zambak
28 gram karides
1/ 2 fincan haşlanmış tavuk suyu
3 fincan su
l O adet ince dilim yağsız dana eti
1/ 2 çay kaşığı karabiber (ya da isteğe göre)
1 - 3 çorba kaşığı sirke, isteğe göre
1 / 2 çay kaşığı susam yağı
1 1/ 2 çorba kaşığı maizena (kök nişastası)
-

1 çay kaşığı tuz (ya da isteğe göre) .

Mantarları ve zambakları yumuşayana kadar suda bı­


rakın. Mantarların sert kısımlarını çıkarın ve dilimler halin­
de kesin. Zambakları ikiye bölün. Bir tencerede haşlanmış
tavuk suyunu ve 3 fincan suyu karıştırın. Kaynamaya bıra­
kın. Yumurta, sirke ve maizena hariç diğer tüm maddeleri
ekleyin. Tadına bakın, sonra sirkeyi de ekleyin. Saat yönün­
de karıştırın. Karıştırırken, yumurtayı yavaşça içine dökün.
Yumurta ince şeritler oluşturacaktır. Son olarak, maizenayı
ve bir çorba kaşığı suyu karıştırıp çorbaya ekleyin. Çorba ka­
tılaşıncaya kadar karıştırmayı sürdürün.

Dumanı üstünde servis yapın.

1 31
Yararları

Bu çorba nezle, öksürük, dolaşım bozukluğu, bronşit,


eklem yangısı, karaciğer tembelliği, hazımsızlık, hormona]
dengesizlik ve kan zehirlenmeleri için birebirdir. Kolesterole
de iyi gelir. -
Tavuklu ve mısırh çorba

1 çırpılmış yumurta
2 göğüs eti (tavuk) , kıyılmış
1 1 3 gram mısır ezmesi, şekersiz
3 fincan su
11 2 fincan haşlanmış kemik suyu
1 çay kaşığı tuz (ya da isteğe göre)
11 11 2 çorba kaşığı maizena (kök nişastası)
1 çorba kaşığı su
2 çorba kaşığı kaymağı alınmış süt (ya da yarı yarıya alın­
mış)

Tavuk etini ve yumurtayı bir kasede iyice karıştırın. Son­


ra bir kenara bırakın.

Bir tencerede üç fincan suyla haşlanmış kemik suyunu


karıştırın. Mısırı ekleyin; tuzlayıp karıştırın.
Kaynamaya bırakın.

Küçük bir kapta maizenayı ve bir çorba kaşığı suyu iyi­


ce karıştırın.

Bu karışımı tencereye dökün ve karıştırın. Saat yönün­


de karıştırırken, bir yandan da tavukla hazırladığınız karışı­
mı ekleyin. Yeniden kaynatın.

Ateşten indirip servis yapın.

Yararları

Bu çorba E vitamini yönünden zengindir. Cinsel enerji­


yi arttırır. Aynı zamanda kalbi de güçlendirir ve diğer besle­
yici maddeler yönünden de zengindir.

1 33
Soya yoğurtlu ve ıspanaklı çorba

3 fi ncan su
1 / 2 fincan haşlanmış sebze suyu
1 paket tofu ( soya yoğurd u) , sudan geçirilmiş ve küb halin­
de
i l 2 demet ıspana k , temizlenmiş ve doğranmış
1 adet domates, kabuğu soyulmuş, çekirdekleri temizlenmiş
ve dilimler halinde
1 çay kaşığı tuz ( ya da isteğe göre)
1 / 4 çay kaşığı susam yağı
Karabiber isteğe göre.

Bir tencerede suyu ve haşlanmış sebze suyunu karıştı­


rıp, kaynamaya bırakın.

Soya yoğurdunu. ıspanak ları, domatesi ve tuzu tence­


reye katın.

Susam yağını da ekleyip, karabiber serpin.

Servis yapın.

Yararları

Bu çorba beyin için çok besleyicidir. Beyni besler, kalbi


rahatlatır, kolesterole i yi gelir ve kan damarlarını temizler.
Protein ve diğer besleyici maddeler yönünden zengindir.
Salata sosları

Baharath smyağ ve limon

1 1 4 fincan susam yağı


1/ 4 fincan taze limon suyu
11 2 31 4 çay kaşığı tuz ( isteğe göre)
-

1/ 4 çay kaşığı karabiber.

Sıvıyağı, limon suyunu, tuzu ve karabiberi karıştırın.


Kuvvetle çalkalayın.

Buzdolabına koyun. Kullanmadan önce iyice çalkalayın.


Baharatlı sirkeli sıvıyağlı sos

1 çay kaşığı hardal


1/ 4 fi ncan susam yağı
1 / 4 fincan beyaz şarap
31 4 çay kaşığı kokulu dereotu
31 4 çay kaşığı kek i k
1 / 2 çay kaşığı doğal �eker
1 çay kaşığı ince doğranmış sarmısak
il 2 31 4 çay kaşığı tuz ı isteğe göre) .
-

Malzemelerin hepsini karıştırın. Kuvvetle çalkalayın.

Buzdolabına koyun. Kullanmadan önce iyice çalkalayın.


Limonlu cacık

1/ 4 fincan sade yoğurt


2 çorba kaşığı susam yağı
2 çorba kaşığı taze limon suyu
2 çorba kaşığı salatalık ezmesi
2 çorba kaşığı ince doğranmış soğan
1 çay kaşığı ince ince kıyılmış taze nane
1 çay kaşığı ince ince kıyılmış maydanoz
1/ 2 31 4 çay kaşığı tuz (isteğe göre)
-

11 2 çay kaşığı karabiber

Bütün malzemeleri karıştırı n. Kuvvetle çalkalayın. Altı


saat dinlendirin.

Buzdolabına koyun. Bu sos bir hafta saklanabilir.


Peynirli sos

1 / 4 fincan susam yağı,


2 çay kaşığı beyaz şarap
56 gram peynir
6 çorba kaşığı koyu krema
1 çay kaşığı ince doğranmış soğan
1/ 4 çay kaşığı karabiber
l/ 2 31 4 çay kaşığı tuz (isteğe göre)
-

Tüm malzemeyi iyice karıştırın. Buzdolabına koyun.


Yumurta ve smyağ

1 yumurta sarısı
1/ 2 çay kaşığı toz hardal
1/ 2 - 31 4 çay kaşığı tuz (isteğe göre)
2 çay kaşığı limon suyu
31 4 fincan susam yağı,
1 çay kaşığı akbiber ( ıı
1 çay kaşığı tarçın (isteğe bağlı) .

Yumurta sarısını iki dakika süreyle çırpın. Çırpılmış yu­


murta sarısını toz hardal, tuz ve limon suyuyla karıştırın. Bir
dakika süreyle karıştırmayı sürdürün. Karıştırırken, bir yan­
dan da susam yağını azar azar ekleyin, daha sonra da akbi­
beri ve tarçını (isteğe bağlı) koyun.

( 1) Akbiber: Tadı karabiberden daha az yakıcı olan ı.arı alınmış biber (ç.n.)

1 39
Taze krema ve baharat

I / 4 fi ncan taze krema


2 çorba kaşığı yumurta/ sıvıyağ sosu ( tarçınsız)
1 çorba kaşığı beyaz şarap
2 çay kaşığı taze limon suyu
1 çay kaşığı ince kıyılmış sarmısak
2 çay kaşığı ançuez ezmesi
1 / 2 31 4 çay kaşığı tuz ( İsteğe göre)
-

1 çay kaşığı karabiber.

Tüm malzemeyi iyice karıştırıp b uzdolabına koyun_


Soyalı sirkeli smyağıh sos

6 çorba kaşığı susam yağı


l / l / 2 çorba kaşığı soya sosu
3 çorba kaşığı beyaz şarap sirkesi
l çay kaşığı ince kıyılmış sarmısak
l/ 2 31 4 çay kaşığı tuz (isteğe göre) .
-

Tilin malzemeyi iyice karıştırın. Buzdolabına koyun. Kul­


lanmadan önce çalkalayın.
Kahvalt ı i l klar
Tüm yemek tarifleri dört kişiliktir.

Aralarından birçoğu bir akşam önceden hazırlanabilir,


böylece sabahki mutfak işlerini büyük ölçüde hafifletmiş olur­
lar. Burada verilen tüm yemek tarifleri besinsel ihtiyaçları ta­
mamen karşılar ve enerj i verir. Kahvaltıyla beraber Wan-To
Uzun Yaşam çayı da içilmelidir. Yaban sarmısağı nefesi ko­
kutmaz.

Peynirli tost

8 dilim ekmek
225 gram dilimlenmiş çedar peyniri
5 çorba kaşığı sıvıyağ
4 çırpılmış yumurta
2 fincan kaymağı alınmış süt ya da yarı yarıya alınmış
1 çorba kaşığı kıyılm ış sarmısak
il 2 çay kaşığı tuz
yaklaşık l 1 5 gram, karides ya da yağsız et

Ekmeği küçücük küpler halinde kesin ve küpleri, fırına


verilmeye hazır 33 cm' e 23cm boyutunda bir tepsiye yerleşti­
rın.

Sıvıyağı ekmekler üzerinde eşit miktarda gezdirin ve pey­


nir dilimlerini yerleştirin.

Çırpılmış yumurtaları, sütü, sarmısağı, tuzu karıştırın


ve tüm karışımı ekmeklerin üzerine dökün.

143
Karışımın üzerine eti yayın.

Fırın ısısını yaklaşık 1 75°' ye getirin ve tepsiyi 45 ile 60


dakika boyunca fırında tutun. İyice piştiğine emin olduktan
sonra servis yapın.

Tepsi, geceleyin soğutulmak amacıyla, alüminyum ka­


ğıda sarılabilir.
Yumurtalı balık

yaklaşık l 1 5 gram balık


l / 2 çay kaşığı tuz
l çorba kaşığı maizena ( kök nişastası)
l çorba kaşığı şarap
l çay kaşığı soya sosu
l/ 8 çay kaşığı karabiber
l adet kıyılmış sarmısak
1/ 2 çay kaşığı tuz
1 / 2 fincan haşlanmış balık suyu
1 / 2 çay kaşığı susam yağı
4 yumurta.

Bir salata tabağında balığı, yarım çay kaşığı tuzu, mai­


zenayı, şarabı, soya sosunu, karabiberi ve haşlanmış balık
suyunu karıştırıp bir kenara ayırın.

Yumurtaları çırpın ve içine yarım çay kaşığı tuz koyun.

Yumurtaları balıklı karışıma dökün. Sarmısağı ekleyin.

l 5 dakika boyunca benmari' de( 1) bırakın, sonra servis


yapın.

( 1) Benmari: Bazı maddeleri doğrudan doğruya ateş Ustünde değil, bir başka mad­
denin içiiıde ısıtma usulü. Bu usulde, ısıtılmak istenen maddenin bulunduğu kap,
ateşte ısıtılan bir başka maddenin içine oturtulur. İç içe iki kaptan yapılmış mutfak
eşyası. Alttaki kapta su, onun içindeki kapta da ısıtılarak madde bulunur. (ç.n.)

145
Yumurtalı mantar

4 adet iyi çırpılmış yumurta


orta boyda, dilimler halinde kesilmiş ya da doğranmış 1 2 adet
taze mantar
1 yaprak ince kıyılmış zencefil
31 4 çay kaşığı sarmısak
1 çay kaşığı ince kıyılmış karanfil (baharat olarak)
1 çorba kaşığı soya sosu
1 çay kaşığı şeker
1 çay kaşığı sirke
4 çorba kaşığı bitkisel sıvıyağ

Bütün mantarları dilimler halinde kesin ve bir çorba ka­


şığı bitkisel yağda kızartın. Daha sonra bir kaseye koyup, bir
kenara ayırın.

Küçük bir tavada bitkisel yağın geri kalanını kızdırın;


zencefili ve sarmısağı , daha sonra da mantarları , soya sosu­
nu, şekeri, sirkeyi ekleyip kızartın.

Yumurtaları son anda ekleyin, karıştırıp servis yapın.


Bambu filizleri, sığır eti ve yumurta

yaklaşık 225 gram yağsız sığır eti, dilimler halinde


1 çorba kaşığı şarap
1 çorba kaşığı maizena ( kök nişastası)
2 çorba kaşığı soya sosu
i l 4 çay kaşığı tuz
1 çorba kaşığı şeker
1 adet taze yaban sarmısağı, 2, 5 cm uzunluğunda yapraklar
halinde kesilmiş
4 yumurta
2 yaprak ince kıyılmış zencefil
4 çorba kaşığı bitkisel sıvı yağ

Sığır etini, şarabı, maizenayı, soya sosunu, tuzu ve şe­


keri karıştırın, sonra içine zencefili ekleyin.

Küçük bir tavada iki çorba kaşığı bitkisel sıvıyağ kızdı­


rın, sığır etli karışımı içine atıp, et iyice pişinceye kadar kı­
zartın.

Küçük bir tavada kalan bitkisel sıvıyağı kızdırıp, sarmı­


sağı kızartın. Çırptığınız yumurtaları b una ekleyin.

Yumurtalarla sığır eti karışımını karıştırıp servis yapın,


ya da soğanları kız.artıp sığır eti karışımına ekleyin ve yumur­
taları bunun içinde çırpın.

147
Tarnklu kahvaltı

tavuğun 2 göğüs eti, dörde bölünmüş


4 çorba kaşığı soya sosu
2 çorba kaşığı şarap
il 2 çorba kaşığı şeker
1 çurba kaşığı maizena ( kök nişastası)
1 çorba kaşığı susam yağı, (ısıtalarak sıkılmış)
_4 yumurta
8 çorba kaşığı bitkisel sıvıyağ
1 ·adet sarmısak , 2, 5 cm uzunluğunda yapraklar halinde
kesilmiş
2 yaprak kıyılmış zencefiL

Tavuk etini, soya sosunu, şarabı, şekeri, maizenayı ve


susam yağını bir salata tabağında iyice karıştırın ve 20 daki­
ka boyunca dinlenmeye bırakın, daha sonra tavuğu karışım­
dan çıkarın.

Küçük bir tavada 4 çorba kaşığı bitkisel sıvıyağı kızdı­


rın, sarmısağı ve zencefili kızartın ve tavuğu da pişene kadar
kızartın.

Bir başka küçük tavada 4 çorba kaşığı bitkisel sıvıyağı


kızdırın, içine bir yumurta kırıp kızartın.

Sahanda yumurtanın üstüne bir parça tavuk eti koyun.


Kalan 3 yumurta ve tavuk parçalarıyla da aynı şeyi yapın.

Daha önce tavuktan ayırdığınız karışımı ısıtın. Karışı­


mı tavuğun üstüne döküp servis yapın.

148
Y umurtalı kızarmış pirinç

4 fi ncan pişmiş pirinç


4 çırpılmış yumurta
4 çorba kaşığı bitkisel sıvıyağ
1 çay kaşığı tuz
1 adet ince doğranmış sarmısak
1 çorba kaşığı sıvıyağı

Küçük bir tavada bitkisel sıvıyağı kızdırın ve yumurta­


ları içine dökün. Pirinci, daha sonra da tuzu ve sıvıyağı­
nı ek leyin. Tadına bak ın. Gerekiyorsa biraz daha tuz koyun,
sonra da sarmısağı .

Üç dört dakika kadar kızartıp servis yapın.

Özel yararı

Bu kahvaltı, bedensel açıdan yorucu bir iş olup, sabah­


leyin midelerini dayanıklı besinlerle doldurmak ihtiyacında
olan kişilere şiddetle salı k verilir.
lspanakh sufle

Yaklaşık 225 gram temizlenip, doğranmış ıspanak


4 çırpılmış yumurta
l çay kaşığı tuz
l fincan haşlanmış tavuk suyu
l çay kaşığı bitk isel sıvıyağ

Yumurtaları, tuzu ve haşlanmış tavuk suyunu iyice ka­


rıştırın.

Büyük bir salata tabağını bitkisel sıvıyağla yağlayın.

Ispanaklarla yumurta karışımını karıştırıp, salata taba­


ğına dökün.

15 dakika boyunca benmariye koyun ve servis yapın.


Etli ve yumurtah börek

Yaklaşık 225 gram yağsız sığır eti


1 çay kaşığı tuz
J / 4 çay kaşığı toz zencefil
1 çorba kaşığı şarap
1 çorba kaşığı maizena ( kök nişastası)
J adet kıyılmış sarmısak
4 yumurta
1 çay kaşığı susam yağı ( ısıtılarak sıkılmış) .

Bir salata tabağında sığır etini, tuzu, zencefili, şarabı ve


maizenayı iyice karıştırın.

Yumu�taları bu karışımın üzerine kırın.

30 dakika boyunca benmaride bırakın.

Pişme derecesini kontrol edin. Susamyağı ve sarmısak­


la süsleyip, servis yapın.
Yumurtalı ve bahkh dürüm

Yaklaşık 225 gram dilimlenmiş palamut balığı


4 çırpılmış yumurta
i l 4 çay kaşığı karabiber
l çay kaşığı şarap
l çorba kaşığı maizena ( kök nişastası)
4 çorba kaşığı sıvıyağ
uzunlamasına dörde bölünmüş 1 havuç
1 çay kaşığı tuz.

Bir salata tabağında palamut balığını, karabiberi, şara­


bı, maizenayı ve tuzu iyice karıştırın. Dinlenmeye bırakın.

Küçük bir tavada bir çorba kaşığı sıvıyağı kızdırın, di­


limlenmiş balıklı karışımı 5 dakika kızartın ve bir kenara bı­
rakın.

Bir başka küçük tavada bir çorba kaşığı sıvıyağı kızdı­


rın; çırpılmış yumurtayı yayarak dökün ki krep şeklinde bir
omlete benzesin.

Krepin içine balıklı karışımın dörtte birini doldurup, kre­


pi sarın .

Diğer yumurtalar ve kalan karışımla d a aynı şeyi yapın.

Dürümleri geceleyin buzdolabına koyun.

Ertesi gün, fırında 1 5 dakika boyunca, yaklaşık 1 60° de­


recede ısıtın.

Ölçüler 4 kişilikti r.

1 52
. .

Oğle ye mekleri
Öğle yemeklerinde de Wan-Tso Uzun Yaşam çayı içil­
meli ve meyve yenmelidir. Tüm yemek tarifleri dört kişilik­
tir.

Barbeküde dil

( bkz. akşam yemeği tarifleri)

Barbeküde Cha Shao

1 , 8 kg dana eti
i l 2 fi ncan soya sosu
i l 4 fincan ketçap (salça)
l / 4 çay kaşığı tarçın
l çorba kaşığı tuz
1 çay kaşığı şeker
l bütün sarmısak, ince kıyılmış
l sap zencefil
2 çorba kaşığı şarap
3 çorba kaşığı sıvıyağ.

Dana etini 5 cm kalınlığında dilimler halinde kesin.

Soya sosunu, salçayı, tarçını , sarmısağı ve şarabı karış­


tırın. Bu karışımın içine dana etini yatırın ve üç saat bırakın,
arada bir eti çevirin.

Tüm karışımı yarım saat pişirin, sonra eti sudan ayırıp


soğumaya bırakın.

153
Küçük bir tavada bitkisel sıvıyağı kızdırın ve dana etini
nar gibi kızartın.

Ü stüne sıvı karışımı dökün. Soğumaya bırakın, sonra


ince dilimler halinde kesip servis yapın.

Yararları

Bu yemek enerji verir ve besleyici maddelerle doludur.


Aynı zamanda tıkanan damarların açılmasında ve vücudun
zehirlerden arıtılmasında yardımı dokunur.
Etli pirinç

2 fi ncan pi�memi� pirinç


Yakla�ık 225 gram kıyma , ( tamamen yağsız kuzu eti ) ya
da karides ( i k i defa k avnar suda bırakın, suyunu süzün ve
pi�i rrneden önce on dakika bekletin)
soyulmuş ve k üpler halinde kesilmiş 1 havuç
küpler hali nde kesilmiş 1 soğan
6 çorba kaşığı ketçap ( salça)
2 çorba kaşığı bitkisel sıvıyağ
1 çay kaşığı tuz
3 il 2 fi ncan su.

Pirinci yıkayın. Küçük bir tavada yağı kızdırın, havucu


ve soğanı kızartın. Pirinci, eti, salçayı, tuzu ve suyu ekleyin.
Kaynamaya bırakın, ateşi kısın. Kapağını kapayın ve yarım
saat pişirin. arada bir karıştırın.

Yararları

Bu yemek enerj i verir ve organizmayı temizler. Akşam


yemeği olarak da yenilebilir.
Spagetti

Yaklaşık 225 gram spagetti


Yaklaşık 1 1 5 gram kıyılmış yağsız et ( iki defa suya bastırın,
suyunu silzün, pişirmeden önce on dakika bekletin)
1 çay kaşığı tuz
1 çorba kaşığı şarap
2 çorba kaşığı suda 1 çorba kaşığı maizena (kök nişastası )
yaklaşık 1 1 5 gr taze mantar ( kıyı lmış)
yaklaşık 1 1 5 gr karides
60 gr yer fıstığı, tuzsuz, kavrulmuş ve dövülmüş
1 küçük, kuru kırmızı biber
1 çorba kaşığı sirke
11 2 çay kaşığı şeker
1 adet kıyılmış sarmısak
2 çorba kaşığı sıvıyağ
1 fincan su ya da haşlanmış tavuk suyu.

Karidesleri suyfi bastırın, süzüp doğrayı n.


Spagettiyi pişirin,

Küçük bir tavada bitkisel sıvıyağı kızdırın. Karidesleri,


kıyma eti, tuzu, şarabı, mantarları ekleyin ve 1 2 dakika
-

kızartın, et nar gib i kızarana kadar.

Yer fıstıklarını, k ırmızı biberi, sirkeyi, şekeri ve sarmı­


sağı ekleyin. Sonra da bir fincan su ya da haşlanmış tavuk
suyu ve maizenayı katın. İyice karıştırın. Spagettilerin üstü­
ne dökün ve servis yapın.

Yararları

Bu yemek enerji verir ve vücudu temizler. Akşam yemeği


olarak da yenebilir.

1 56
Körili puf böreği

1 paket, margarinsiz yapılmış pasta hamuru ( paketin üstün­


dek i açıklamalara uyun) .
i l 4 fincan su
yaklaşık 300 gram domuz eti ya 68 yağsız sığır eti
1 çorba kaşığı şarap
l çorba kaşığı maizena ( kök nişastası)
l çay kaşığı tuz
l çorba kaşığı kıyılmış yaban sarmısağı
2 3 çorba kaşığı köri tozu
-

4 çorba kaşığı sıvıyağ


k üpler halinde kesilmiş 2 soğan
2 yumurta sarısı
l çorba kaşığı su.

Eti, şarabı, kök nişastasını, tuzu ve sarmısağı karıştırın.


On dakika dinlendirin.

Küçük bir tavada iki çorba kaşığı sıvıyağı kızdırın ve et­


li karışımı kızartın. Köri tozunu da ekleyin ve 5 dakika kı­
zartın. Yağını kağıt havluya emdirin. Tavada 2 çorba kaşığı
sıvıyağ kızdırın ve küp şeklindeki soğanları kızartın, sonra
bırakın süzülsün. Soğanları etli karışıma katın.

Pasta hamurunu uzun bir tepside açın. Hamuru dörde


bölün. Bu bölümlerden her birini çekip şerit hali ne getirin,
b u şeridi de on parçaya bölün. Bir oklava k ullanarak, kü­
çük, yuvarlak simitler hazırlayın.

Bu kreplerden ikisinin içine, hazırladığınız iç malzeme­


yi doldurun. Kapamak için, kenarlarını parmaklarınızla bü­
zün. Bu şekilde yirmi tane puf böreği hazırlayın.

157
Yumurtanın sarısıyla bir çorba kaşığı suyu iyice karıştı­
rın. Fırın tepsisini yağlayın.

Yumurta sarısıyla hazırladığınız karışımı puf börekleri­


nin Ustüne sürün. Tepsiye koyun, puf böreklerinin kenarları
birbirine değmesin.

200°'deki fırında 15 dakika bırakın, sonra 1 90°' de 10


- 15 dakika bırakın, ta ki nar gibi kızarıncaya kadar. Servis
yapın.

Yararları

Bu yemek uyarıcıdır. Besler ve enerji verir.


Besleyici salata

l patates (pişmiş) , soyulmuş, ezilmiş


l katı yumurta
1/ 2 fincan pişmiş makarna
l/ 2 havuç, soyulmuş, küpler halinde kesilmiş ve 3 dakika bu­
hara tutulmuş
l elma, soyulmuş ve küpler halinde kesilmiş
l/ 2 salatalık, soyulmuş ve küpler halinde kesilmiş
l/ 2 çay kaşığı tuz
l/ 4 l/ 2 çay kaşığı karabiber (isteğe göre)
-

1 çorba kaşığı susam yağı


1 çorba kaşığı mayonez.

Yumurtanın akıyla sansını ayırın. Yumurtanın akını küp­


ler halinde kesin.

Yumurtanın sansını susam yağı ve mayonezle ezin.

Yumurta sansı karışımını, küpler halinde kesilmiş yu­


murtanın akıyla, patatesle, makarnayla, havuçla, elmayla,
salatalıkla, tuz ve karabiberle karıştırın. Servis yapın.

Yararları

Bu salatada pekçok besleyici madde vardır. Hepsi bir


arada olunca, enerji verir ve organizmayı temizler.

1 59
Akşam yemekleri
ETLER

Tüm yemek tarifleri dört kişiliktir.

Bu yemek tariflerinde kullanılan susam yağı, aksi belir­


tilmedikçe ısıtılarak sıkılmış olmalıdır. Tuz miktarı herkesin
damak zevkine göre değişiklik gösterebilir.

Barbeküde sığır budu

-yaklaşık 450 gram dana budu


1/ 4 fincan soya sosu
2 fincan su
2 çay kaşığı tuz
küpler halinde kesilmiş 2 adet sarmısak
2 yaprak zencefil
1 sap tarçın
l/ 4 fincan şarap

Dana etini temizleyin ve soya sosu, su, tuz, sarmısağı,


zencefil, tarçın ve şarapla birlikte bir tencereye koyun. Kay­
natın.

Ateşi kısın ve arada bir karıştırarak hafif ateşte 3 saat


pışırın.

Soğumaya bırakın ve eti ince dilimler halinde kesin.

Et dilimlerinin üzerinde susam yağını gezdirin ve servis


yapın.

161
Üğle yemeğinde sandviç olarak da yenebilir.

Yararları

Bu yemek sinirleri güçlendirir, çünkü uygun besleyici


maddeler yönünden zengindir. Enerj i verir, fazla yağ doku­
su barındı rmaz.
Baharath tavuk

yaklaşık 900 gram tavuk


3 çorba kaşığı soya sosu
1 çorba kaşığı şarap
1 çorba kaşığı sirke
1 çorba kaşığı kıyılmış sarmısak
il 4 çay kaşığı toz kırmızı biber ( isteğe bağlı )
2 çorba kaşığı susam yağı
1 çay kaşığı şeker
1 çay kaşığı maizena
2 çorba kaşığı susam tanesi.

Susam tanelerini ateşte kavurun.

Tencerenin içine tavuğun üstünü kapatacak kadar su ko­


yun, ama tavuğu KOYMAYIN. Suyu kaynatın. Tavuğu içi­
ne atın. Yeniden kaynatın. Ateşi kısın ve 25 dakika hafif ateşte
ya da tavuk pişinceye kadar pişirin. Bir çatal batırarak tavu­
ğun pişip pişmediğini kontrol edin, ayrıca kanı kalmaması­
na da dikkat edin. Soğumaya bırakın. Tavuğun derisini ve
yağını çıkarın. Tavuğu 5x2, 5 cm boyutunda parçalar halin­
de kesip tabaklara koyun.

Soya sosunu, şarabı , sirkeyi, sarmısağı, toz kırmızı bi­


beri, susam yağını, tuzu, şekeri ve maizenayı karıştırıp tavu­
ğun üzerine dökün. Isıtıp servis yapın. Susam tanelerini de
üzerineserpin .

Yararları

B u yemek besleyici maddeler yönünden zengindir. Ak­


ciğerleri güçlendirir ve temizler, aynı zamanda kalın bağır­
sağı çalıştırır ve dışarı çıkmayı kolaylaştırır.
�ckcrli dana eti

dört parçaya kesilmiş, yaklaşık 450 gram dana eti


2 çorba kaşığı kök nişastası
1 çorba kaşığı şarap
1 / 4 çay kaşığı tuz
1 adet kıyılmış sarmısak
2 yaprak zencefil
2 fincan bitkisel sıvıyağ
2 1 / 2 çorba kaşığı sirke
1 çay kaşığı tuz
5 1 I 2 çorba kaşığı şeker
2 çorba kaşığı domates salçası
2 çorba kaşığı kök nişastası
1 / 2 fincan su
1 çay kaşığı soya sosu
1 / 2 fincan küpler halinde kesilmiş yeşil biber
1 / 2 fincan küpler halinde kesilmiş havuç
1 / 6 fincan küpler halinde kesilmiş ananas- ya da ananas suyu.

Dana etini, iki çorba kaşığı kök nişastasını, şarabı, tu­


zu, sarmısağı ve zencefili karıştırın. Bir salata tabağına ko­
yup 30 dakika bekletin.

Yüksek ateşte küçük bir tavaya sıvıyağ koyun. 2 3 da­


·

kika süreyle 2 parça dana etini kızartın. Daha sonra, kağıt


havlu üzerinde yağını emdirin.

Sirkeyi, tuzu, şekeri, domates salçasını, 2 çorba kaşığı


kök nişastasını suyu, soya sosunu, yeşil biberi, havucu ve ana­
nası bir tencerede karıştırın. Sos koyulaşıncaya kadar sürek­
li karıştırarak pişirin.

Sosu dana etinin üzerine döküp servis yapın.


Yararları

Bu yemek karaciğeri ve pankreası dinlendirir. Aynı za­


manda, bu organları besler ve temizler.
Lüfer buğulama

4 dilim taze lüfer


1 adet kıyılmış sarmısak
2 yaprak zencefil
2 çorba kaşığı şarap
1 çay kaşığı tuz
1 çorba kaşığı kök nişastası
yaklaşık 1 1 5 gram dana kıyması
il 2 çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı şarap
i l 2 çay kaşığı kök nişastası
3 çay kaşığı susam yağı
2 çay kaşığı karabiber
Çam iğnesi ( isteğe bağlı) .

Lüferi, taze sarmısağı , zencefili, 2 çorba kaşığı şa­


rabı, bir çay kaşığı tuzu ve bir çorba kaşığı kök nişastasını
bir salata tabağında karıştırın ve dinlenmeye bırakın.

Bir başka salata tabağında dana etini, yarım çay kaşığı


tuzu, bir çay kaşığı şarabı ve yarım çay kaşığı kök nişastası­
nı iyice karıştırın. 30 dakika boyunca her iki salata tabağını
bekletin. Lüferli karışımı bastırın. Dana etli karışımdan dö­
küp, düzgün bir biçimde yayın.

Salata tabağını berunariye koyun. 3 dakika kaynatın. Da­


ha sonra ateşi kısın ve 30 dakika buharda pişirin.

Üzerini susam yağı ve karabiberle süsleyip, servis yapın.

Yararları

Bu yemek damar tıkanıklığına ve iltihaplara karşı iyi ge-


lir. Sindirim borusunu dinlendirir ve temizler. Buhar yeme­
ğin lezzetini arttırır, çünkü lezzeti içerde tutar. Kaynayan suya
çam iğneleri atıldığında, çıkan buhar ömrü uzatır, lezzeti art­
tırır ve besin değerini çoğaltır.
l lindistan cevizli tavuk

Yaklaşık 900 gram tavuğun göğüs eti .ya da tavuk budunun


arka kısmı
yaklaşık 450 gram patates
küpler halinde kesilmiş 2 adet sarmısak
1 fi ncan süt
1 fi ncan haşlanmış tavuk suyu
1 çorba kaşığı köri
1 fincan un
2 çorba kaşığı bitkisel sıvıyağ
2 çorba kaşığı hindistan cevizi sütü
6 çorba kaşığı bitkisel sıvıyağ.
6 çorba kaşığı bitkisel sıvıyağı küçük bir tavada kızdı-
rın.
Tavuğu una bulayın. Nar gibi kızarana kadar kızartın.
Yağını kağıt bir havluya emdirin.
Köri tozunu 2 çorba kaşığı sıvıyağa karıştırın. Sarmısa­
ğı da ekleyip, hepsini kızartın.
Patatesleri soyun ve küpler halinde kesin. Tavuğu kızart­
tığınız yağda patatesleri de kızartın. Yağını kağıt bir havlu­
ya emdirin.
Sütü, haşlanmış tavuk suyunu, tuzu ve hindistancevizi
sütünü karıştırın.
Bir salata tabağında tavuğu, patatesleri, soğanları ve sar­
mısağı karıştırın. Ü zerine sütlü karışımdan dökün.
Tabağı benmariye koyun. Kaynatın. Ateşi kısın ve 45
dakika buharda pişirin, servis yapın.
Yararları

Bu yemek protein yönünden zengindir. Dalak, pankre­


as ve sindirime iyi gelir. Böbrekler ve cinsel organlar için özel­
likle besleyicidir.
Şekerli karides

yaklaşık 400 gram karides


2 adet ince doğranmış sarmısak
2 yaprak ince doğranmış zencefil
• 6 çorba kaşığı ketçap
2 çorba kaşığı şeker
1 çorba kaşığı şarap
1 çay kaşığı tuz
1 çorba kaşığı kök nişastası
1 çorba kaşığı su
6 çorba kaşığı bitkisel sıvıyağ
1/ 2 fincan bezelye.

Karideslerin derisini ve sırtlarındaki toplardamarı çıka­


rın. Karidesleri yıkayın. Kağıt bir havluda sularını süzün.

Bir salata tabağında ketçapı, rafine edilmemiş şekeri, şa­


rabı, tuzu, kök nişastası ve suyu karıştırın.

Küçük bir tavada sıvıyağı kızdırıp, sarmısağı ve zence­


fili iki dakika kızartın. Karidesleri de ekleyip, üç dakika da­
ha kızartın. Yağı dökün, karidesler tavada kalsın. Salata
tabağındaki karışımı karideslere ekleyin. 2 dakika boyunca
karıştırarak pişirin. Sonra bir servis tabağına alın.

Bezelyeleri hafifçe pişirin, yeşil renklerini kaybetmesin­


ler. Karideslere ekleyip servis yapın.

Yararları

Bu yemek başlı başına bir enerji kaynağıdır. Ancak, cilt


hastalığı olan kişiler bu yemeği yemekten kaçınmalıdırlar.
İstiridye ve soya yoğurdu (tofu)

yaklaşık 1 1 5 gram ya da 4 tane istiridye ( iyice yıkanıp, kü­


çük parçalara böl ünmüş)
1 çorba kaşığı kök nişastası
1 çay kaşığı şarap
2 paket tofu, küpler halinde kesilmiş ve sudan geçirilmiş
2 çorba kaşığı ince kıyılmış sarmısak
1 / 4 çay kaşığı toz zencefil
2 çay kaşığı soya sosu
2 çorba kaşığı susam yağı
1 çay kaşığı tuz
2 çorba kaşığı kök nişastası
1 çorba kaşığı su
2 çorba kaşığı bitkisel sıvıyağ.

Bir kasede istiridyeleri, bir çorba kaşığı maizenayı ve şa­


rabı karıştırıp, bekletin.

Küçük bir tavada sıvıyağı kızdırıp, sarmısağı iki dakika


kızartın. İstiridyeleri de ekleyip, üç dakika daha kızanın. Soya
yoğurdunu da katın, bir yandan kızarırken yavaş yavaş ka­
rıştırın, beş dakika boyunca. Kasede, iki çorba kaşığı kök ni­
şastasıyla suyu karıştırıp, kızarmakta olan istiridyelerle soya
voğurdunun üzerine dökün.

Zencefili, soya sosunu ve tuzu ekleyip, karıştırın.


Ateşten indirip, susam yağını üzerinde gezdirin ve ser­
vis yapın.

Yararları

Bu yemek cinsel organlar ve beyin için bir enerji kayna­


ğıdır. Urların yok olmasını kolaylaştırır.

1 70
Soya yoğurtlu dana eti

l paket tofu, 3 , 8x l , 2x l , 2 cm boyutunda dilimler halinde ke­


silmiş 250 gram ince dilimlenmiş dana eti
11 2 çay kaşığı tuz
l çorba kaşığı şarap
1 çorba kaşığı kök nişastası
2 diş sarmısak, 2,5 cm uzunluğunda yapraklar halinde kesil­
miş
2 çorba kaşığı soya sosu
l çay kaşığı esmer şeker
2 çorba kaşığı bitkisel sıvıyağ
3 çorba kaşığı bitkisel sıvıyağ
1/ 4 fincan bambu fil izi, küpler halinde kesilmiş
2 parça kurutulmuş kara mantar.

Dana etini, tuzu, şarabı ve kök nişastasını bir salata ta­


bağında karıştırın. Otuz dakika bekletin.
Mantarları ince ince doğramadan önce sıcak suya bastı-
rın.
Küçük bir tavada üt çorba kaşığı sıvıyağı kızdırıp, soya
yoğurdunu kızartın, soma ateşten ;ndirin.

İ ki çorba kaşığı sıvıyağında sarmısağı ve bambu filizle­


rini kızartın, yakmamaya dikkat edin. Daha sonra mantar­
ları, dana etli karışımı da ekleyip, beş dakika kızartın. Soya
yoğurdunu, soya sosunu ve esmer şekeri de katın ve hepsi
kaynayıp, iyice birbirine karışana kadar hafif ateşte pişirin.
Servis yapın.

Yararları

Bu yemek, vücudun kanserle ve kolesterolla mücadele


etmesine yardımcı olur.

171
Sirkeli tavuk

parçalara ayrı lmış 1 tavuk


1 il 2 çay kaşığı tuz
il 3 fincan sirke
31 4 çay kaşığı karabiber
1 çorba kaşığı ince kı yı l m ış sarmısak
il 4 fincan şarap
il 3 fincan taze limon suyu
1 çorba kaşığı ketçap
1 çorba kaşığı ince kıyılmış maydanoz
l çorba kaşığı bitkisel sıvıyağ
l çorba kaşığı kök nişastası

Tavuğa tuz ve biber ekin.

Küçük bir tavaya sıvıyağ koyup kızdırın ve tavuğu çevi­


rerek nar gibi kızartın. Sarmısağı, l/ 4 fincan şarap sirkesi­
ni, limon suyunu, 4 çorba kaşığı suyu ve ketçapı ekleyin.
Kapağını kapayıp, 15 20 dakika hafif ateşte pişirin. Sosu
-

koyulaştırmak için kök nişastasını ekleyin.

Yemeğin üstünü maydanozla süsleyip, servis yapın.

Yararları

Bu yemek safra kesesini, karaciğeri ve sinirleri dinlen­


dirip temizler. Gözlere de -iyi gelir.

1 72
Yerfıstığl yağı soslu et kebabı

yaklaşık 900 gram kebaplık et


11 2 çay kaşığı tuz
1 çorba kaşığı şarap
1 çorba kaşığı kök nişastası
1 adet kıyılmış sarmısak
1 yaprak zencefil
11 2 limon suyu
85 gram yerfıstığı yağı
1 kurutulmuş kırmızı biber
1 çorba kaşığı ince kıyılmış sarmısak
küpler halinde kesilmiş 1 adet soğan
1 çorba kaşığı soya sosu
2 çorba kaşığı bitkisel sıvıyağ.

Kebaplık eti, tuzu, şarabı, kök nişastasını, sarmısağı, zen­


cefili bir salata kabında karıştırın. 30 dakika dinlendirin.
Bir tencerede bitkisel yağı kızdırıp, kıyılmış sarmısağı,
soğanı ve kırmızı biberi kızartın.
Yerfıstığını yağını biraz su ile iyice karıştırın. Hepsini
tencereye koyup kaynatın. Daha sonra limon suyunu ekleyin.
Eti yaklaşık 1 cm kalınlığında dilimler halinde kesin. Ten­
ceredeki sosu etin üzerine dökün. Otuz dakika bekletin.

Eti, fırında 1 60°'de yaklaşık otuz dakika ya da iyice pi­


şene kadar pişirin.
Servis yapın. Eğer sos yeterli değilse, biraz daha hazır­
layabilirsiniz.

Yararları:

Bu yemek damar tıkanıklığına ve iltihaplara karşı iyi ge-


lir.

1 73
Sığır işkembesi

280 ile 450 gram arası işkembe


küpler halinde kesilmiş 1 adet soğan
1 adet kereviz dalı, kıyılmış
1 çay kaşığı tuz •
küpler halinde kesilmiş 1 adet sarmısak
1/ 2 çay kaşığı karabiber
1 çorba kaşığı sirke
2 çorba kaşığı kök nişastası
1 1 / 2 fincan haşlanmış kemik suyu
1 çay kaşığı susam yağı ı ısıtılarak sıkılmış} ı ya da isteğe göre) .

İ şkembeyi temizleyin. Bir tencereye koyup, üstünü ör­


tecek kadar su ekleyin. Kaynatın. Ateşi kısın ve otuz dakika
hafif ateşte pişirin.

Dilimler halinde kesmeden önce, işkembeyi soğumaya


bırakın.

Küçük bir tavada, küpler halinde doğranmış, soğanı ve


kerevizi kızartın. Tuzu, karabiberi, kök nişastası ve haşlan­
mış kemik suyunu, daha sonra da sirkeyi ekleyin.

Sosu işkembenin üzerine dökün. Sarmısak ve susam ya­


ğıyla süsleyip, servis yapın.

Yararları

Bu yemek mideye iyi gelir; sindirimi kolaylaştırır. Mide


dokusunu ve onikiparmak bağırsağını güçlendirir.

1 74
Barbeküde dil

l - l , 5 kilo sığır dili


l adet soğan, küpler halinde doğranmış
l / 2 fincan ketçap
2 çay kaşığı tuz
l çorba kaşığı soya sosu
l çorba kaşığı sirke
2 çorba kaşığı şarap
2 çorba kaşığı bitkisel sıvıyağ
Su
2 çay kaşığı susam yağı .

Sığır dilini temizleyin. Bir tencereye koyup, üstünü ör­


tecek kadar su ekleyin. On dakika kaynatın. Etin deris; 1e­
yaz bir renk almalıdır. İçinde soğuk su bulunan bir tencerede
soğumaya bırakın. Sonra, bir bıçak alıp beyazlaşmış deriyi
kazıyarak çıkarın ve atın.

Küçük bir tavada bitkisel sıvıyağı kızdırıp, soğanı kızar­


tın. Ketçapı, tuzu, soya sosunu, sirkeyi ve şarabı ekleyin. İ ki
dakika pişsin. Önce dili sonra da suyu ekleyin. Üç saat hafif
ateşte pişirin. Piştikten sonra soğumaya bırakın. Dili ince di­
limler halinde kesin.

Susam yağı gezdirip servis yapın. Dili, öğle yemeğindt


sandviç yaparak da yiyebilirsiniz.

Yararları

Bu yemek kalbe iyi gelir. Kalp kaslarını ve kan damar­


larını güçlendirir.
Akşam yemekle ri
SEBZELER

Yağda kızartılmış yeşil fasulye

yarım kilo yeşil fasulye ( yıkanmış, süzülmüş, uçları kesilmiş)


4 adet kıyılmış taze sarmısak
2 yaprak zencefil
1 çorba kaşığı ince kıyılmış sarmısak
4 çorba kaşığı soya sosu
1 çorba kaşığı şarap
1 çay kaşığı şeker
Tuz ( isteğe göre)
4 fincan bitkisel sıvıyağ
3 çorba kaşığı bitkisel sıvıyağ.

Küçük bir tavada bir fincan bitkisel sıvıyağı kızdırın. Orta


hararette, yeşil fasulyeleri kızartın. Kağıt havluda yağını em­
dirin.

Uzun fasulyeleri üçe, ufaklarını ikiye bölün.

Küçük bir tavada üç çorba kaşığı bitkisel sıvıyağı kızdı­


rıp, yaban sarmısağını, zencefili ve sarmısağı kızartın. Yeşil
fasulyeleri, soya sosunu, şarabı, şekeri ve tuzu buna ekleyin.
Bir iki dakika karıştırarak kızartın. Servis yapın.

Yararları

Bu yemek pankreası dinlendirir, sindirimi kolaylaştırır


ve kandaki şeker oranını dengeler.

1 77
Soya yemeği

Yaklaşık 1 1 5 gram soya


2 havuç, küpler halinde kesi lmiş
2 sap maydanoz
1 çorba kaşığı susam yağı
1 / 2 çorba kaşığı tuz.

Soyayı iki saat suda bırakın. Temizleyin. Bir tencereye


koyup, üstünü örtecek kadar su ekleyin. Tuzunu koyun. Kay­
natın. Ateşi kısıp, iki saat hafif ateşte pişirin. Suyunu süzün.

Maydanozun yapraklarını koparın. Havuçları soyun.

Maydanozu ve havuçları kaynar suya batırıp hemen çı­


karın. Havuçları, maydanozu ve yeşil fasulyeleri karıştırın;
susam yağını katın. Tadına bakın. Servis yapın.

Yararları

Bu yemek atardamar tansiyonunu düşürür, kanı temizler.


Böbrekleri zehirlerden arıtır, temizler ve vücuttaki su mikta­
rını azaltır.
Mantarlı patlıcan

Yaklaşık 280 gram patlıcan


1O - 1 5 tane küçük mantar
1 çorba kaşığı sarmısak, küpler halinde kesilmiş
1 çorba kaşığı zencefil, k üpler halinde kesilmiş
1 çorba kaşığı sarmısak, küpler halinde kesilmiş
i l 2 kırmızı biber, k uru ya da taze, küpler halinde kesilmiş
2 çorba kaşığı soya sosu
1 çorba kaşığı şeker
2 çorba kaşığı sirke
il 2 çay kaşığı tuz
i l 8 çay kaşığı karabiber
1 çorba kaşığı susam yağı
2 çorba kaşığı kök nişastası, suyla karıştırılmış
il 2 fincan bitkisel sıvıyağ
3 çorba kaşığı bitkisel sıvıyağ.

Patlıcanları yıka yı n; uzunlamasına ikiye bölün; çe kirdek­


lerini çıkarıp, 2, 5 cm l i k küpler halinde kesin. Mantarları 30
'

dakika sıcak suda bırakın, sonra ince ince doğrayın.

Küçük bir tavada yarım fincan bitkisel sıvıyağı kızdırıp,


patlıcanları beş dakika kadar kız.artın, nar gibi kız.armaya baş­
layıncaya kadar. Kağıt havluda yağlarını emdirin.

Küçük tavada üç çorba kaşığı bitkisel sıvıyağı kızdırın,


sonra orta hararette mantarları, sarmısağı, zencefili, ve kır­
mızı biberi kız.artın. Yakmamaya dikkat edin. Hepsini patlı­
canlarla karıştırın ve soya sosunu, şekeri, sirkeyi, tuzu, sonra
da kök nişastasını ekleyin. Kapağını kapatın ve orta hara­
rette 5 6 dakika pişirin. Karabiber ve susam yağıyla süsle­
-

yip servis yapın.

179
Yararlan

Bu yemek , genel olarak vücuqu zehirlerden arındırır ve


tiroid bezini çalıştırır.
Soya yoğurdu salatası

1 Paket tofu, sudan geçirilmiş ve küpler halinde kesilmiş


1 büyük domates ya da 2 tane küçük
il 2 çorba kaşığı tuz
il 2 çorba kaşığı susam yağı
1 çorba kaşığı soya sosu

Domatesleri çok sıcak , neredeyse kaynar suda bir daki­


ka bırakın. Zarlarını soyup, çekirdeklerini çıkarın. Küpler ha·
linde kesin.

Tofu' yu l soya yoğurdu) 5 dakika suda kaynatın. Suyu­


nu süzün, kurutun ve hafifçe tuzlayın. Yeniden süzün.

Domatesleri tofu' ya ekleyin; daha sonra da tuzu, susam


yağını ve soya sosunu. Servis yapın.

Yararları

Bu yemek kan damarlarını ve beyini temizler� ayrıca ko­


lesterole iyi gelir.
Salatalık salatası

1 bütün salatalık, dilimlenmiş, çok temiz


4 çorba kaşığı sirke
4 çorba kaşığı şeker
1/ 2 çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı soya sosu
2 çorba kaşığı susam yağı
4 çorba kaşığı su

Salatalığı uzunlamasına ikiye bölün. Suyu kaynatın, sa­


latalığı suya atın, çekirdeklerini çıkarın ve suyunu süzün. Da­
ha sonra dilimleyin.

Sirkeyi, şekeri, tuzu, soya sosunu ve susam yağını ka­


rıştırın; salatalık dilimlerinin üzerine dökün; bir saat buzdo­
labında bırakın ve servis yapın.

Yararları

Bu yemek kan damarlarını temizler.


Sütlü karnabahar

1 karnabahar
1 çay kaşığı tuz
2 çorba kaşığı bitkisel sıvıyağ
1 çorba kaşığı su
1 fincan süt
1 çorba kaşığı kök nişastası
1 çorba kaşığı un
yaklaşık 1 1 5 gram dilimlenmiş çedar peyniri
1 çorba kaşığı dilimlenmiş İtalyan peyniri
il 2 fincan haşlanmış sebze suyu
il 4 çay kaşığı tuz
1 sarmısak
i l 4 fincan haşlanmış sebze suyu

Karnabaharı n çiçek lerini ayırın. Yıkayı n. Saplarını so­


yun.
Sarmısağı bitkisel yağda kızartın. Karnabaharı, bir çor­
ba kaşığı su, bir çay kaşığı tuzu da ek leyip kaynatın. Ateşi
kısın, hafif ateşte pişsin. Kapağını kapayın ve 3 5 dakika
-

ya da neredeyse- pişene kadar ateşte bırakın. Hepsini bir f ı­


rın kabına aktarın.
Küçük bir tavada sütü, kök nişastasını, unu, dörtte bir
çay kaşığı tuzu ve haşlanmış sebze suyunu koyulaşana kadar
ısıtın. Hepsini karnabaharın üstüne dökün. Çedarı ve İtal­
yan peynirini yemeğin üstüne eşit miktarda yayın.
Fırında 1 60°' de 5 dakika ya da peynir eriyene kadar pi­
şırın.

Yararlan

Bu yemek insanı sıcaktan korur. Yazın büyük sıcaklar


dönemine uygun bir yiyecektir.

1 83
Sütlü kuşkonmaz

yarım kilo kuşkonmaz, temizlenmiş ve beyaz sapı çıkarılmış


ll 2 fincan haşlanmış sebze suyu
2 çorba kaşığı bitkisel yağ
2 çay kaşığı tuz
1 fincan süt
2 çorba kaşığı un
1 domates

Bir tencereye 1 , 5 litre su koyup kaynatın. Kuşkonmaz­


ları suya atın ve iki dakika kaynatın. Suyunu süzün ve ta­
baklara aktarın.

Haşlanmış sebze suyunu, tuzu ve unu sütle karıştırın.


Küçük bir tavada bitkisel sıvıyağı kızdırıp, sütlü karışımı ek­
leyin. Koyulaşana kadar sürekli karıştırın ve kuşkonmazla­
rın üzerine dökün.

Domatesi çok sıcak, neredeyse kaynar suda bir dakika


bırakın. Kabuğunu soyup, küpler halinde kesin; kuşkonmaz­
lara ekleyip servis yapın.

Yararları

Bu yemek akciğerleri dinlendirir, sümüksü sıvıyı azal­


tır, damar tıkanıklığını giderir ve su birikimini azaltır.
Altın sarısı mantarlar

yaklaşık 250 gram taze mantar


1 k üçük kutu bambu filizi, dilimlenmiş
1 çay kaşığı ince kıyılmış zencefil
3 çorba kaşığı bitk isel sı vı yağ
1 çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı susam yağı
1 fincan haşlanmış sebze suyu
2 çorba kaşığı soya sosu
2 çorba kaşığı kök nişastası, az miktar suya karıştırı lmış
1 çay kaşığı şarap
i l 8 çay kaşığı karabiber.

Kuru mantarları suda bırakın, saplarını çıkarın ve man­


tarları dörde bölün.
Taze mantarları yıkayın.
Küçük bir tavada bir çorba kaşığı bitkisel sıvıyağ kızdı­
rın; yarım çay kaşığı zencefili, bambu filizlerini ve mantar­
ları kızartın. Bir çorba kaşığı soya sosu, yarım çay kaşığı
şarap, biraz tuz, yarım fincan haşlanmış sebze suyu ekleyin
ve üç dakika pişirin. Bir çorba kaşığı kök nişastasını ve soya
sosunun geri kalanını da katın. Tabağın bir kenarında bıra­
kın.
Tavada iki çorba kaşığı bitkisel sıvıyağı kızdırın; yarım
çay kaşığı zencefili, taze mantarları, tuzu, yarım çay kaşığı
şarabı ve yarım fincan haşlanmış sebze suyunu ekleyin. Bir
dakikapişirin. Bir çorba kaşığı kök nişastasını da katıp, ko­
yulaşıncaya kadar pişirin. Hepsini, tabağın öbür tarafına ko­
yun.
Üstünü susam yağı ve karabiberle süsl�yip servis yapın.
Yararlara
Bu yemek vücudu güçlendirir ve kanserle mücadele için
birebirdir. Ayrıca güzelleştirir.

1 85
Sade pilav

2 fincan pirinç (beyaz) pişmemiş


Pirinci örtecek kadar su (üstten 2, 5 cm)

3 4 defa sudan geçirerek ve elinizle karıştırarak , bir ten­


-

cerede pirinci yıkayıp temizleyin. ( Böylece kimyasal madde­


ler ve beyazlaştırıcı öğeler kaybolacaktır) . Suyunu süzün.

Üstüne su ekleyip, kapağını kapatın. Kaynatın. Ateşi kı­


sın ve 30 dakika hafif ateşte pişirin, arada bir karıştırın.

Yararlan

Sade pilav nötr bir besindir. Tüm yiyecekleri dengele­


yebilir. Asid ve baz yönünden kendiliğinden dengelenmiştir.
Beyaz pirinci salık veriyoruz, çünkü esmer pirincin zarı yü­
zünden sindirimi zordur ve bu yüzden içindeki B vitamini
özümlenemez.
Pirinç çorbası

1 fincan pişmemiş beyaz pirinç


5 fincan su.

Pirinci yıkayın, üstüne su ekleyip kaynatın.

Ateşi kısın, hafif ateşte bir saat pişirin.

Her çeşit yemeğe karıştırıp servis edebilirsiniz.

Yararları

Pirinç çorbası iç organlan dinlendirir. Mideleri zayıf olan


kişilere iyi gelir. Hazımsızlığa, ekşimeye ve aşırı yorgunluğa
da iyi gelir. Özümlemeyi kolaylaştırır. Vücudu rahatlatmak
ve gevşetmek için her türlü yemeğe katılabilir.
Tatl l l ar
Bademli şeftali

4 yarım şeftali
i l 3 çay kaşığı rendelenmiş limon kabuğu
4 çorba kaşığı bal
l/ 2 çorba kaşığı limon suyu
l/ 2 fincan dövülmüş badem
l fincan su
l / 4 çay kaşığı tarçın.

Yarım şeftalileri, çukur kısmı yukarı gelecek biçimde bir


tencereye koyun.

Rendelenmiş limon kabuğunu, balı, limon suyunu, ba­


demleri ve suyu karıştırın.

Yarım şeftalilerin içine bu karışımdan dökün. Ü stlerine


tarçın serpin.

160°' ye getirdiğiniz fırına koyun. Otuz dakika bırak ın.


Soğuk ya da sıcak servis yapın.

1 89
Portakallı pudıng

1 paket kok usuz jelatin ı 85 gr. J (j öle)


1 1 / 2 fi ncan sıcak su
2 bütün portakal
1 limon suyu
1 / 4 fi ncan rafine edilmemiş şeker
1 turnm tuz
1/ 4 fi ncan kaymağı alı nmış süttozu
1/ 4 fi ncan soğuk su
il 4 çay kaşığı vanilya

Portakalın birini iyice yıkayın, kabuğun üzerindeki bal­


mumumsu tabakayı çıkarmaya özen gösterin. Kabuğunu ren­
deleyin. Bir kenara bırak ın.

Portakalı dilimleyin ve suyunu sıkın. Rendelenmiş ka­


buklarıyla suyunu karıştırın. Bir kenara bırakın. Öbür por­
takalı soyun . Portakal dilimlerinin üzerindeki ince zarı
çıkarın. Portakalı buzdolabına koyun.

J elatinle sıcak suyu karıştırın: şekeri ve tuzu, sonra da


bir çorba kaşığı limon suyu. rendelenmiş portakal kabuğu
ve portakal suyunu ekleyin. Karışım soğuduğunda, buzdo­
labına koyun ve katı laşana kadar bırakın_ Süttozunu ve so­
ğuk suyu karıştırın. Koyulaşana ve kaymak kıvamına
gelinceye kadar çırpın, sonra vanilyayı ve yarım çay kaşığı
limon suyunu ekleyin. Çırpmaya devam edin. J elatinin üze­
rine dökün. Yeniden buzdolabına koyun. Rendelenmiş por­
takal kabuğuyla süsleyin; küpler halinde kesip servis yapın.

1 90
Muz kremalı puding

5 çorba kaşığı kaymağı alınmış süttozu


2 l/ 2 çorba kaşığı un
2 l/ 2 çorba kaşığı su
2 l/ 2 çorba kaşığı şeker
l kilo 250 gram muz, küpler halinde kesilmiş

Süttozunu, unu ve iki çorba kaşığı suyu karıştırın. Kay­


mak kıvamına gel�nceye kadar mikserden geçirin.

Suyun geri kalanını küçük bir kaba koyup kaynatın. Süt­


lü ve unlu karışımı, sonra da şekeri ve küp şeklindeki muzla­
rı ekleyin.
Bademli puding

1 O çorba kaşığı kaymağı alınmış süttozu


2 paket kokusuz j elatin
2 çay kaşığı badem özü
il 2 fincan kavrulmuş ve dövülmüş badem
3 1 I 2 fincan sıcak su
1/ 3 fincan şeker
1 fincan eritilmiş çikolata ( isteğe bağlı) .

J elatini sıcak suda eritin; süttozunu, badem özünü ve


şekeri ekleyin. Soğumaya bırakın, sonra buzdolabına koyun.
Kavrulmuş bademlerle süsleyin, üstüne eritilmiş çikolatayı dö­
kün ( isteğe bağlı) ve servis yapın.
Fasulyeli puding

yarım kilo kırmızı fasulye (barbunya)


2 paket kokusuz jelatin
31 4 fincan şeker
5 fincan su
l tutam tuz.

Suyu bir tencereye koyun; fasulyeleri, şekeri ve tuzu ek­


leyin. Kaynatın, sonra ateşi kısın ve en azından 4 saat hafif
ateşte pişirin. Tamamen piştiğinde jelatini ekleyin. Soğuma­
ya bırakın, sonra buzdolabına koyun.
Mantarla şekerli çorba

yaklaşık 1 1 5 gram mantar


2 fincan su
2 çorba kaşığı şeker
1 çay kaşığı badem özü ya da tarçın.

Mantarları bir salata kabına koyup, üstlerini kapatacak


kadar sıcak su ekleyin. Beş dakika suda bırakın, sonra dik­
katle temizleyin.

Bir tencereye su ve şeker koyun. Kaynatın, sonra man­


tarları içine atın.

Ateşi kısın ve 5 dakika hafif ateşte pişirin.

Badem özünü ya da tarçını ekleyip, servis yapın.


Elmah ve ballı çay

4 fincan elma suyu


l çay kaşığı bal
l sap tarçın
4 bütün karanfil ( baharat)
2 küçük paket siyah çay (ya da Lipton çayı) Rom (isteğe bağlı) .

Bir tencerede elma suyunu, balı, tarçını ve karanfilleri


karıştırın. Kaynatın.

Ateşten indirin. Paket çayları içine koyun, kapağinı ka­


payın ve on dakika demleyin.

İsterseniz romu da ekleyin.

Her çeşit pastayla ya da cevizle servis yapın.



6. Bölüm
Tan ı k m e ktu p l ar ı

· kilo kaybı konusunda

Yirmi yaşındayken, gittikçe şişmanlamaya başladım.


Kendimde bir ağırlık ve şişkinlik hissediyordum sürekli ola­
rak. Vücuduma karşı çok olumsuz duygular besliyor ve za­
yıflamanın yollarını arıyordum.

Tüm rej imleri bir bir denedim. Amerikan kayak takı­


mının rej imini, hava hostesinkini, Dr Atkins de Scarsdale' -
ninkini ve daha bir dolu tuhaf beslenme biçimini uyguladım.
Olayı abartıp, hiçbir şey yemediğim zamanlar da oldu. Re­
j im sodaları içiyor, rej im ekmeği yiyor ve salatama rej im so­
su koyuyordum. Sürekli mücadele halindeydim! Bunalım ve
başarısızlık yaşam tarzım olmuştu. Bazen zayıflıyordum, ama
hastalıklı bir görünüşüm vardı ve kendimi güçsüz hissediyor­
dum, birkaç gün içinde de yeniden kilo alıyordum.

Beslenme ve kilo konusundaki kaygılarım, yaşamımı ber­


bat etmeye başlamıştı. Yaklaşık beş yıl boyunca vücuduma
işkence ettikten sonra, bitkilerle ilgilenmeye ve Dr Chang' ın
beslenme ve perhiz ilkelerini incelemeye başladım. Vücudum
güçsüz düşmüştü, bitkiler öncelikle bünyemi güçlendirdiler.
Kendimi çok daha iyi hissediyordum artık. Bir yıl kadar ön­
ce, bitkilere ve Dr Chang' ın beslenme ilkelerine güvenmeye

199
karar verdim. Büyük bir sadakatle bitkiler satın almaya, gün­
de üç öğün yemeye ve sıvı tüketimimi azaltmaya koyuldum .
Fazla kilolarım çab ucak yok olmaya başladı. Şimdi, altı ki­
lodan fazla vermiş durumdayım v e artık yoksunluk , başarı·
sızlık gibi duyguların etkisi altında değilim. Hem fiziksel, hem
duygusal olarak kendimi çok güçlü hissediyorum .

J ana Bistrup

Karın eritme egzersizleri konusunda

Dr Chang' ın ağzından buraya aktarılmış vakalar.

Sık sık üniversitelerde konferanslar veririm, bir keresinde


de New York Üniversitesi' ne gitmiştim. Çok iri yarı olan ka­
dın dekan, olduğundan yaşlı gösteriyordu ve sağlık durumu
da pek parlak değildi . Egzersizleri yapmasını salık verdim ve
nasıl uygulayacağını gösterdim. Yalnızca birkaç hafta için­
de beli, kalçaları ve bacakları 1 2, 7 santim inceldi, yüzünün
rengi de yerine geldi . Daha genç, daha hareketli bir kadın
oldu ve bugün, devletin en önemli akademik kurumlarından
birinin başında bulunuyor.

John bir bankada yöneticiyd i . Çok şişman, tembel ve


kabızdı. 55 yaşındaydı ve her şeyi terketmek üzereydi . Sek­
reteri onu, karın ovma egzersizini denemeye teşvik etti. Bu
egzersizi düzenli bir şekilde uygulayarak, dışarı çıkmasını belli
bir düzene soktu. 1 8 kilo verdi ve enerj i dolu biri oldu.

29 yaşındaki genç, çok güzel, ama aşırı iri bir kadın, ver­
diğim bir konferanstan sonra beni görmeye geldi ve vücudun­
daki fazlalık ları hiçbir zaman kaybedemeyeceğinden
korktuğunu söyledi. 46 beden bir elbise giymişti, üstelik ken-

200
disine dar geliyordu. Karın egzersiziyle uğraşmayı düşünmü­
yordu. Bunun üzerine, ona, bu egzersizi yapmanın ne kadar
kolay olduğunu ve formumu bu egzersiz sayesinde korudu­
ğumu anlatmaya çalıştım. Egzersizi denedikten sonra, bunun
gerçekten çok eğlenceli olduğunu gördü ve iki hafta içinde
46 beden elbisesinin üstüne bol geldiğini farketti. Bunun üze­
rine, egzersizi her gün düzenli olarak yapmaya başladı ve bu­
gün 38/ 40 beden giyiyor. Onu ilk gördüğümde kırk yaşlarında
gösteriyordu; bugünse, yirmisinde gösterdiğini rahatlıkla söy­
leyebilirim.

Bayan Rosario, Chic.ago' daki bir İtalyan restoranını yö­


netiyor ve durmadan bir şeyler atıştırıyordu. Kocası ölmüş­
tü ve bu yaşta (47 yaşındaydı) ve bu vücut yapısıyla ( 1 , 62
m, 79, 3 kg) hiçbir erkeğin dikkatini çekmeyeceğine kanaat
getirmişti. Oysa, karın eritme egzersizi yalnızca onu zayıf­
latmakla kalmadı, aynı zamanda yiyeceklerle çevrili b ulun­
duğu ortama aldırmamasına da yardım etti. Şimdi mutlu bir
kadın, ikinci evliliğini yaptı, dümdüz bir karına ve ince kal­
çalara sahip, bunu da her gün bu egzersizi yapmaya borçlu.

Morgan benim için en zor vakalardan biriydi. Büyük bir


havacılık şirketindeki yöneticilik görevini kaybettikten son­
ra beni görmeye geldi. İflah olmaz bir yemek düşkünüydü,
çünkü hem çok fazla baskı altındaydı, hem de egzersiz yap­
mıyordu. Aynı zamanda, köşedeki barda çok bira içiyordu.
Bir gün kendisine, önemli bir şirketteki yüksek bir mevkii,
sırf gevşek görünüşü yüzünden kaybettiğini söylediler. Bu­
nun üzerine, egzersizi düzenli olarak uygulamaya karar ver­
di. Gerçekten de zayıfladı, gücünü topladı ve çok geçmeden
büyük bir gıda firmasının başına getirildi. Onu sık sık görü­
yorum ve bugün on yıl öncesinden daha genç görünüyor.
- akupunktur tozu
- zayıflama formülleri:

1- Zayıflama çayı
2- Su çayı
3- Vücudu güçlendiren çay
4- Vücudu zehirlerden arındıran çay

Wan-Tso Uzun Yaşam Çayı ve Uzun Yaşam' ın diğer


ürünleri hakkında ve nasıl edinileceği hakkında daha ayrın­
tılı bilgi için aşağıdaki adrese yazın:

RENAISSANCE
3790 El Camino Real, Suite 1 999
PALO ALTO
CA 94306
U.S.A

You might also like