The Dictionary of OSYM by WWW - Remzihoca

THE CONCISE
DICTIONARY OF
ÖSYM
FOR ÜDS-KPDS-YDS
rh+
www.remzihoca.com
rh+ www.remzihoca.com
WORD TURKISH MORE

abandon terketmek,bırakmak give up
ability TO DO kabiliyet capability
abolish yürürlülükten kaldırmak = do away with
abolition yürürlülükten kaldırma
abruptly aniden = suddenly abrupt/sudden : ani
absolute mutlak,tam absolutely : kesinlikle
absorb emmek
abundant bol
abundance bolluk
abuse istismar etmek misuse : kötüye kullanmak
accessible TO ulaşılabilir = available to
accompany eşlik etmek
account hesap account for : oluşturmak,açıklamak
accumulation birikme accumulate : birikmek
accurate doğru,tam
accustom alıştırmak
achievement başarı achieve : başarmak ,ulaşmak
active hareketli
addition ekleme,ilave etme add (that) . eklemek,ilave etmek
additional ilave,eksta
adequate yeterli inadequate : yetersiz adequacy: yeterlilik
adequately yeterince
adjust ayarlamak,uyum sağlamak
2 www.remzihoca.com
admiration for stg hayranlık admire : hayran olmak
admission kabul
admit (that) kabul etmek
adopt benimsemek,evlat edinmek
adult yetişkin
adverse ters,olumsuz = converse
affordable karşılanabilir
afford TO DO karşılayabilmek,gücü yetmek
against -e karşı
agency acenta
aggressive sinirli
agree aynı fikirde olmak X disagree
agreement anlaşma X disagreement : anlaşmazlık
alien yabancı
alienate hafifletmek
allied müttefik
allocate tahsis etmek ayırmak
allocation tasis etme
allow sb TO DO olanak tanımak,izin vermek
allusion ima
=nearly, roughly, approximately ,
almost neredeyse
practically ,virtually
already çoktan,zaten
alteration degiştirme alter : değiştirmek
alternative alternatif
3 www.remzihoca.com
annual yıllık = yearly
apparently açıkca apparent (that) : açık,belli
appeal başvurmak,yalvarmak
appearance görünüş appear : ortaya çıkmak,görünmek
applicable uygulanabilir
application uygulama
apply TO/FOR uygulamak,başvurmak
appointment atama,randevu appoint : atamak
appreciation takdir,anlama appreciate : takdir etmek anlamak
approach TO yaklaşım,yaklaşma
appropriate uygun inappropriate:uygun değil
appropriately yaklaşık
approval onay X disapproval
approve onaylamak X disapprove
argue THAT tartışmak, (+ that ) iddia etmek
arise FROM doğmak,ortaya,çıkmak
arouse duygu uyandırmak
arrogant kibirli
article makale,şey
assert (that) iddia etmek
assertive iddialı,iddiacı
assess değerlendirmek = evaluate
assessment değerlendirme = evaluation
asset dğer,mal
assign atamak
4 www.remzihoca.com
associate WITH ilişkilendirmek
association ilişki
attempt TO DO girişim,girişmek
attract çekmek,cezbetmek
attractive çekici
attribute TO atfetmek,bağlamak
audience dinleyici,izleyici
availability ulaşılabilirlik
available TO ulaşılabilir
average ortalama on average : ortalamada
avoid DOING sakınmak,kaçınmak
avoidable kaçınılabilir unavoidable, inevitable : kaçınılmaz
aware OF fakında unaware of : farkında değil
bargain indirim = discount
become olmak
belong TO ait olmak
benefit FROM fayda,faydalanmak
boastful OF övünen
but fakat SVO, but SVO
candidate aday
capable OF yapabilir incapable of : yapamaz
capture yakalamak
careful dikkatli attentive
careless dikkatsiz inattentive
case durum,olay
5 www.remzihoca.com
cautious tedbirli
caution tedbir,önlem
certainty kesinlik uncertainity : belirsizlik
challenge sorun,engel
changeable değişken
charming çekici
chiefly başlıca = mainly, primarily, principally chief: ana = main = primary= principal
circumstance durum,koşul
citizen yurttaş
claim THAT iddia etmek
clear THAT açık,bellli = apparent ,obvious, evident THAT
clearly açıkca =apparently = obviously= evidently
closely yakından
coherent tutarlı incoherent = tutarsız
cohesion bütünlük
coincidence rastlantı
collapse çökmek
collection kolleksiyon
collective ortak,birlikte
combination karıım
combine WITH birleştirmek
comfortable rahat X uncomfortable
comfortably rahatca
common yaygın,ortak
commonly yangın şekilde
6 www.remzihoca.com
****commonplace sıradan
comparable karşılaştırılabilir incomparable= eşşiz
comparatively nispeten = relatively
compare WITH karşılaştırmak
comparison karşılaştırma
compatible WITH uyumlu incompatible = uyumsuz
compel zorlamak
compensate FOR telafi etmek = make up for
compete yarışmak,rekabet etmek
competition rekabet,yarışma
competitive rekabetçi
complacent memmun
complain ABOUT şikayet etmek complaint : şikayet
complete tamamlamak,tam incomplete : eksik
completion tamamlama
complexity karmaşıklık
compliance uyum
component uyum
compose oluşturmak be composed of : den oluşmak
composition bileşim
comprehensibly anlaşılabilir bir şekilde
****comprehensive kapsamlı
comprehensively kapsamlı bir şekilde
compression sıkıştıma
compulsive zorunlu
7 www.remzihoca.com
compulsively zorla
conceivable düşünülebilir
concentration ON konsantrasyon
concern ilgi,endişe
concerned ilgili,endişeli
conclude THAT sonucuna varmak
conclusive kesin,nihai = decisive
condition durum,koşul
conditional şarta bağlı
conditionally koşullu olarak
conducive sebep olan
conduct yürütmek,yapmak,iletmek
conductivity iletkenlik
confident THAT emin,kesin
confidently kesin bir şekilde
confirm THAT doğrulamak,onaylamak = affirm
confirmation doğrulama = affirmation
confiscation el koyma
conflict WITH çatışmak,çelişmek
connection bağlantı
conscience bilinç
consciousness bilinçlilik
consecutive ardışık = successive
consecutively ardı ardına = successively
****consequently sonuç olarak,bu endenle
8 www.remzihoca.com
****considerable önemli,hatrı sayılır = significant = substantial
****considerably önemli derecede = significantly = substantially

take stg into consideration : hesaba
consideration düşünme,hesaba katma
katmak
consist OF -den oluşmak
consistent WITH tutarlı X inconsistent
consistently tutarlı bir şekilde
consolidate güçlendirmek
conspicuous açık,belli
constantly devamlı
constructive yapıcı X destructive
constructively yapıcı şekilde X destructively
consult danışmak
consultation danışma
consume tüketmek
contain içermek
contemporary çağdaş
contest yarışma
continual sürekli
continually sürekli olarak
continuously sürekli olarak
contradiction çelişki
****contribute TO katkıda bulunmak
****contribution TO katkı
****controversial tartışmalı
9 www.remzihoca.com
***controversy OVER tartışma
****convenient uygun elverişli
conveniently rahatlıkla
conventionally geleneksel olarak
****convert TO/INTO dönüştürmek
convertible dönüştürülebilir
convince ikna etmek
convinced THAT emin,kesin
convincing ikna edici
correlation ilişki
corruption bozulma,yolsuzluk
counter karşı koymak
courageous cesaretli
courteous kibar
creativity yaratıcılık
credibility güvenilirlik
crucial hayati,önemli
crucially önemli derecede
crude ham
****cure tedavi etmek
current şimdiki,şuanki = present
*****currently şuanda = presently= at present
dangerous tehlikeli
debate OVER tartışma,tartışmak
decay çürüme,zorulma,çürümek
10 www.remzihoca.com
deceit hile
deceitful hileli
deceive aldatmak = betray
decent uygun
deception hile
deceptive aldatıcı
deceptively adatıcı şekilde
decision karar
decisive kesin ,kati
****decline gerileme,gerilemek,reddetmek
deduce çıkarım yapmak
deduct çıkarmak,düşmek
defect kusur,hata
defensive savunmacı
defiant küstah
****deficient IN yetersiz
****deficit IN açık
definite kesin indefinite= belirsiz
definition tanım
degree derece
deliberate kasıtlı on purpose :
deliberately kasten X accidentally
delicate nazik,hassas
deliver teslim etmek
demonstrate THAT göstermek
demonstrative açıklayıcı
denial inkar
deny inkar etmek
densely yoğun bir şekilde = thickly
department bölüm
departure ayrılış,hareket
****depend ON dayanmak bağlı olmak rely on = count on
**dependence ON bağlılık independence of/from:bağımsızlık
*****dependent ON bağımlı independentof/from : bağımsız
*****derive FROM türemek,türetmek
descend FROM soyundan gelmek
description tanımlama
deserve haketmek
desirable istenilir
desire FOR istek
despair umutsuzluk
destination varılacak yer
destroy yıkmak
destruction yıkım X construction
detention alıkoyma
deter FROM caydırmak
determination azim,kararlılık
*****determine belirlemek,saptamak,karar vermek
determined TO DO kararlı
****detriment TO zarar = harm
****detrimental TO zararlı = harmful
develop gelişmek
device araç
*****diagnosis teşhis
diet öğün
difference BETWEEN farklılık
difficult güç
directly doğrudan indirectly : dolaylı
disadvantage dezavantaj = ***** drawback
disappointment hayal kırıklığı
discourage FROM caydırmak encourage sb to do : teşvik etmek
discovery keşif
discredited gözden düşmüş
discreet tedbirli
discretion tebbir
*****discrimination ayırım
discussion tartışma
disdain sakınmak kaçınmak
dislike nefret etmek
disorder bozukluk
display sergilemek
dispose OF imha etmek
disposition eğilim
*****disrupt yıkmak
****distinct FROM farklı distinctly : belirgin bir şekilde
****distinction ayırım
****distinguish ayırt etmek
distinguished ünlü
distraction caydırma
distressed endişeli
disturb rahtasız etmek
disturbance rahatsızlık
****disturbing rahatsız edici
diverse çeşitli
diversion döndürme
****diversity çeşitlilik
doubtful şüpheli
****drastic şiddetli *****drastically : önemli derecede
dull sıkcı
eager istekli
edition basım
efficient etkili
efficiently etkili şekilde
effort TO DO çaba
effortlessly zahmetsizce
elimination eleme
emergence ortaya çıkma
emission emisyon
emotional duygusal
emphatic etkili
employ işe almak,kullanmak
****enact yürülüğe koymak
encourage sb TO DO teşfik etmek
enforce güçlendirmek,yürürlüğe koymak
engaged IN meşgul
enlargement genişleme
enormous büyük
ensure THAT garanti altına almak
entail gerektirmek
enthusiasm şevk
enthusiastic şevkli
*****entirely tümüyle = completely=totally=wholly
equally eşit şekilde
equivalent eşit
erupt patlamak
*****especially özellikle,bilhassa = particularly = notably = specifically
essence öz
essential temel,önemli,gerekli
essentially temelde,alında
establish kurmak
establishment kurulum
estimation tahmin
evaluate değerlendirmek
event olay,durum
eventually nihayetinde finally = ultimately
evidence kanıt
*****exactly tam olarak = precisely
exceed aşmak,geçmek
exceptional istisnai
exceptionally olağanüstü
excess fazla
excessive fazla
excessively aşırı derecede
exchange takas etmek
exclude dahil etmemek X include : dahil etmek
exclusion hariç tutma X inclusion
exclusive özel
excuse mazeret,özür dilemek
exemplary örnek alınacak türden
exert sarfetmek
****expand genişletmek,genişlemek
expanding genişleyen
expansion genişleme
expansive geniş
expectation bektenti
expected beklenen X unexpected
experiment deney
explain açıklamak
explanation açıklama
exploit kullanmak,sömürmek = take advantage of
explore araştırmak
explosion patlama explode : patlamak
expose sb TO maruz bırakmak
be expose TO maruz kalmak
exposure TO maruz kalma
expression ifade
expressive anlamlı
****extend uzatmak.genişletmek
extensive geniş,yoğun
extensively yoğun bir şekilde
extinction yok olma
extraction çıkarma
extract çıkarmak
extravagant savurgan
*****extremely oldukça
extremity uç
failure başarızlık
fair adil
****fairly oldukça
falsely yanlış bir şekilde
familiarity aşinalık
fast hızlı
favorite favori
feasible uygulanabilir
fill doldurmak
firmly sıkıca
fluent akıcı
fluently akıcı şekilde
forceful zorla
forcefully zorla
force güç,zorlamak
foresee ön görmek
****formerly eskiden ****previously : eskiden
fortunately şans eseri
fragile kırılgan
fragmentary eksik
frequent sık
****fulfill gerçekleştirmek,yerine getirmek
fully tamamen
fundamental temel
fundamentally kökten,temelden
furthest en uzak
gap boşluk
****gradual aşamalı
****gradually aşamalı bir şekilde
grain tahıl,tane
grant vermek,bahşetmek
grateful minnettar
greatly büyük oranda
growth büyüme
guest konuk
habitat yaşam alanı
happen olmak = occur = take place
*****hardly neredeyse hiç
hard-working açılşan
harsh sert
heavily yoğun şekilde
hold tutmak hold that : iddia etmek
hopefully umutla
ideally ideal olarak
identify tanımlamak
illusion yanılgı
immediately hemen
immensely yoğun şekilde
****impact ON etki
****impair bozmak
impartially tarafsızca
imply THAT ima etmek
impression THAT izlenim kanı
****impressive etkileyici
improbable muhtemel değil probable : muhtemel,olası
improve geliştirmek,ilerlemek
improvement ilerleme
impulsive tahrik edici
inaccessible ulaşılmaz
inadequacy yetersizlik
inadequate yetersiz
inadequately yetersizce
inappropriate uygun değil
incident olay
incisions kesi
inclination eğilim
inclusively kapsamlı şekilde
incompetent beceriksiz
incorporate INTO katmak,birleştirmek
increase artırmak
increased artmış
increasingly artan şekilde
incredible inanılmaz
indefinite belirsiz
indicate THAT göstermek
indication belirti
indifferent TO umursamaz
indifferently umursamazca
indirectly dolaylı
****indispensable vazgeçilmez
induce neden olmak
indulgent araya giren
inevitably kaçınılmaz bir şekilde unavoidably
infect enfekte etmek
infer sonuç çıkartmak
inflict ON zarar vermek
*****influence ON etki,etkilemek
influential etkili
influentially etkili şekilde
inform sb OF / THAT bilgilendirmek
ingeniously dahice
ingredient içerik
inhabitants sakin,yaşayan
****initially başlangıçta
****innovative yenilikçi
insignificant önemsiz
insist THAT ısrar etm etmek
instability istikrarsız
instantly hemen
instinct iç güdü
insufficient yetersiz
insurance sigorta
intense yoğun
intensive yoğun
intention niyet
intentionally kasıtlı X accidentally
interaction etkileşim
interest ilgi,faiz,çıkar,ilgilendirmek
interfere WITH araya girmek,bozmak
internal iç X external
interpretation yorum
intersection kesişme,kavşak
intrinsic içsel
invade işgal etmek
invalid geçersiz
invention icat
invest yatırım yapmak
involuntary isteksiz = reluctant
involve içermek,gerektirmek
involvement IN karışma
irregular düzensiz
irrelevant ilgisiz
irrepressible bastırılamaz
irresistible karşı konulamaz
irresponsible sorumsuz
issue konu sorun
jeopardy tehlike
join IN katılmak
journey seyahat
just sadece
justify haklı çıkarmak
lately son zamanlarda
latest en son
liable sorumlu
****likely TO DO muhtemel olası
limited sınırlı
link bağlantı,ilşkilendirmek
linked ilişkili
locally yerel olarak
locate yerini tespit etmek
located yeleşmiş
lonely yalnız
loose gevşek
loyal TO sadık
magnify büyütmek
mainly başlıca
maintain sürdürmek
maintenance bakım
major ana
mean THAT anlamına gelmek
****means yol,yöntem
measurable ölçülebilir
mentally zihinsel olarak
mistrust güvensizlik
modify değiştirmek
mostly çoğunlukla
nasty yaramaz
nearly yaklaşık
*****necessarily illaki mutlaka
need ihtiyaç,ihtiyaç duymak
need to DO yapmak zorunda olmak
negligent ihmalci
negotiate görüşmek
neighborhood çevre,muhit
nervous gergin,sinirli
****notably özellikle,bilhassa
notice THAT farketmek
numerous çok
nutritional besinsel
nutritious besleyici
objective hedef
objectively tarafsızca
obligation zorunluluk
obscure belirsiz
obsession saplantı
obstinate inatçı
obstruct engenlemek
occasional ara sıra
occasionally ara sıra
often sık sık
opinion fikir
opposition muhalefet
optional seçmeli
option seçenek
outlaw yasaklamak
outside dış
*****overcome yenmek üstesinden gelmek
owing TO -den dolayı
painful acılı
partially kısmen
participate IN katılmak = take part in
participation IN katılım
particular özel
****particularly özellikle
partly kısmen
patient hasta
pattern tarz,şekil
payment ödeme
peaceful huzurlu
perceive algılamak
perception algı
perishable bozulabilir
permanently kalıcı şekilde
permit izin vermek
perpetually sürekli olarak
persuasive ikna edici
persuasively ikna edici bir şekilde
physically fiziksel olarak
pitifully acıklı bir şekilde
plainly açıkca
plausibly makul biçimde
pleasant hoş
plentiful bol
population nüfus
portative taşınır
possession mülk
possibly muhtemelen
potential olası
potentially potansiyel olarak
precise tam = exact
precisely tam olarak = exactly
predictor gösterge
predominant egemen,hakim
predominantly büyük oranda
preferable tercih edilir
preferably tercihen
preference tercih
prepared hazır
prescribe reçete yazmak
prescriptive kuralcı
preservation koruma
preservative koruyucu
preserve korumak
pretentiously gösterişli
prevail yaygın olmak
prevalence yaygınlık
prevalent yaygın
prevent önlemek
preventable önlenebilir
preventive önleyici
previous önceki
****previously eskiden
probable muhtemel
process işlem,süreç
product ürün
profit kar,faydalanmak
progress ilerlemek,ilerleme
promise söz vermek
properly doğru düzgün
property mal,özellik
proportional orantılı
proportionally orantılı olarak
proposal teklif
propose teklif etmek
prosperity zenginlik
prosper zenginleşmek
protective koruyucu
provide sağlamak,temin etmek
provided THAT koşuluyla
providing THAT koşuluyla
provision temin
provisional geçici
pursue sürdürmek,kakip etmek
pursuit takip
quite oldukça
quotation alıntı
radiant ışık saçan
raise yükseltmek
random rastgele
randomly rastgele
rapid hızlı
rapidly hızlıca
rarely nadiren
rate oran
reach ulaşmak
react tepki göstermek
readily kolaylıkla,gönülden
reason sebep
reasonable makul
reasonably makul şekilde
recently son zamanlarda
recognition tanıma ,kabul etme
recognize tanımak kabul etmek
recommendation tavsiye
recommend tavisiye etmek
reconcile ara bulmak,barıştırmak
record kayıt kaydetmek
recover FROM iyileşmek
recovery iyileşme
recreate eğlendirmek
recurrence tekrarlama
recurrent tekrarlayan ,nükseden
reduce azaltmak
refer TO atıfta bulunmak,bahsetmek
reference TO atıf
refrain FROM sakınmak kaçınmak
refuse reddetmek
regard görmek
regret üzülmek,pişman olmak
regrettable üzücü
regulate düzenlemek
reinforce güçlendirmek
reinstate tekrar işe almak
reject reddetmek
rejection red
relate ilşkilendirmek
*****relative nisbi,akraba
*****relatively nispeten
release salmak,yayınlamak
relentless acımasız
relevance ilgi,alaka
relevant ilgili
reliable güvenilir
relief rahatlama
reluctant gönülsüz
reluctantly gönülsüzce
rely ON güvenmek,bağlı olmak
remain kalmak,kalıntı
remarkably dikkate deper şekilde
remedy çare
remote uzak
remove ortadan kaldırmak
repeated tekrar etmek
repeatedly tekrar tekrar
replace değirmek,yerini almak
replacement takviye
reply yanıt vermek
representative temsilci
reproduce üremek
repulsive itici
reputable saygı değer
request rica etmek
require gerektirmek
resentful alıngan
reserve ayırmak,kaynak
resist TO karşı koymak
resistance TO direnç
resistant TO dirençli
resource kaynak
respect saygı
respectability saygıdeğerlilik
respectful saygılı
respectively sıra ile
response yanıt vermek,yanıt
responsibility sorumluluk
responsible FOR sorumlu
restoration restorasyon
restore restore etmek
restrain kısıtlamak
restrict kısıtlamak
restriction kısıtlama
result sonuç
resume yeniden başlatmak
retain muhafaza etmek,tutmak
reversal tersine döndürme
revolt isyan
rich zengin
right doğru,hak
rightly haklı olarak
rigid katı
safe güvenli
sale satış
sample örnek
satisfactorily tatmin edici şekilde
scarcely neredeyse hiç
scholarship burs
secretly gizlice
seek araştırmak seek to do : çabalamak
seem gibi görünmek
seize el koymak
select seçmek
selective seçici
selfish bencil
sense duygu,anlam
sensible mantıklı
sensitive TO duyarlı
separation ayırma
seriously ciddi bir şekilde
settle yerleşmek
severely ciddi bir şekilde
significance önem
****significant önemli
****significantly önemli derecede
****simply sadece
simultaneously eş zamanloı
sincere içten
single tek
situation durum,koşul
*****sizeable büyük
social sosyal
sole tek
solely sadece
solution çözüm
solvable çözülebilir
sound mantıklı
species türler
specific belli.özel
speedy hızlı
spoil bozmak
stable istikrarlı
steady sabit
still hala,yinede
stimulate uyarmak
stimulating uyarıcı
strange tuhaf
structure yapı
subjective taraflı
submission boyun eğme
substance madde
****substantial önemli
subtle belirsiz
succeed başarmak
successful başarılı
suddenly aniden
sufficiency yeterlilik
sufficient yeterli
sufficiently yeterince
suitable uygun
sullen asık suratlı
superficial yüzeysel
superficially yüzeysel olarak
supplement takviye
supply sağlamak,kaynak
support desteklemek
surely elbette
surprisingly şaşırtıcı şekilde
survival hayatta kalma,kurtulma
susceptible TO savunmasız
suspect süpheli,şüphelenmek
suspicion şüphe
suspiciously şüphelenerek
sustain sürdürmek
sustainability sürdürülebilirlik
talent beceri
target hedef
task iş,görev
temporary geçici
tightly sıkıca
together birlikte
topic konu
total toplam
transient geçici
treatment tdeavi
tremendous büyük
troop birlik
truly gerçekten
ultimate nihai
ultimately sonunda
uncertain belirsiz
undeniably inkar edilemez şekilde
undermine zayıflatmak
understandably anlaşılır bir şekilde
undertake üstlenmek yapmak
uneasy rahatsız
unfairly adil olmayan bir şekilde
unfortunate şansız
unhealthy sağlıksız
uniform benzer,aynı
unite birleştirmek
****unlikely TO DO olası değil,muhtemel değil
unmistakably şaşmaz bir şekilde
unpleasant nahoş
unreliable güvenilmez
unremarkable dikkate değmez,önemsiz
uphold desteklemek
urge zorlamak
urgent acil
urgently acilen
usually genellikle
utilize kullanmak
valid geçerli
variable değişken
varied çeşitli
variety çeşitlilik
vary değişmek
vast geniş
vehemently şiddetli bir şekilde
venture tehlikeye atmak
versatile hareketli
verse dize
view görünüş,görmek
vital hayati
voluntarily gönüllüce
vulnerable TO savunmasız
wastefully müsrifçe
whole tüm
widely yaygın bir şekilde
wonder merar etmek
worldwide dünya çapında
worship tapmak

The Dictionary of OSYM by WWW - Remzihoca

Uploaded by

Document Information

Original Title

Copyright

Available Formats

Share this document

Share or Embed Document

Sharing Options

Did you find this document useful?

Is this content inappropriate?

Copyright:

Available Formats

The Dictionary of OSYM by WWW - Remzihoca

Uploaded by

Copyright:

Available Formats

THE CONCISE

WORD TURKISH MORE

ability TO DO kabiliyet capability

abolish yürürlülükten kaldırmak = do away with

abolition yürürlülükten kaldırma

abruptly aniden = suddenly abrupt/sudden : ani

absolute mutlak,tam absolutely : kesinlikle

abuse istismar etmek misuse : kötüye kullanmak

accessible TO ulaşılabilir = available to

accompany eşlik etmek

account hesap account for : oluşturmak,açıklamak

accumulation birikme accumulate : birikmek

achievement başarı achieve : başarmak ,ulaşmak

addition ekleme,ilave etme add (that) . eklemek,ilave etmek

adequate yeterli inadequate : yetersiz adequacy: yeterlilik

adjust ayarlamak,uyum sağlamak

admiration for stg hayranlık admire : hayran olmak

admit (that) kabul etmek

adopt benimsemek,evlat edinmek

adverse ters,olumsuz = converse

afford TO DO karşılayabilmek,gücü yetmek

agree aynı fikirde olmak X disagree

agreement anlaşma X disagreement : anlaşmazlık

allocate tahsis etmek ayırmak

allocation tasis etme

allow sb TO DO olanak tanımak,izin vermek

alteration degiştirme alter : değiştirmek

annual yıllık = yearly

apparently açıkca apparent (that) : açık,belli

appearance görünüş appear : ortaya çıkmak,görünmek

apply TO/FOR uygulamak,başvurmak

appointment atama,randevu appoint : atamak

appreciation takdir,anlama appreciate : takdir etmek anlamak

appropriate uygun inappropriate:uygun değil

approval onay X disapproval

approve onaylamak X disapprove

argue THAT tartışmak, (+ that ) iddia etmek

arise FROM doğmak,ortaya,çıkmak

arouse duygu uyandırmak

assert (that) iddia etmek

assess değerlendirmek = evaluate

assessment değerlendirme = evaluation

associate WITH ilişkilendirmek

average ortalama on average : ortalamada

avoid DOING sakınmak,kaçınmak

avoidable kaçınılabilir unavoidable, inevitable : kaçınılmaz

aware OF fakında unaware of : farkında değil

bargain indirim = discount

belong TO ait olmak

benefit FROM fayda,faydalanmak

but fakat SVO, but SVO

capable OF yapabilir incapable of : yapamaz

careful dikkatli attentive

careless dikkatsiz inattentive

certainty kesinlik uncertainity : belirsizlik

claim THAT iddia etmek

clear THAT açık,bellli = apparent ,obvious, evident THAT

clearly açıkca =apparently = obviously= evidently

coherent tutarlı incoherent = tutarsız

combine WITH birleştirmek

comfortable rahat X uncomfortable

commonly yangın şekilde

comparable karşılaştırılabilir incomparable= eşşiz