Derin Seks

Doç. Dr.
Ümit Sayın’ın 2010 yılında basılan kitabının

baskısı tükenmiştir.
Bu kitabın ücretsiz olarak internete konulmasına

Haziran 2017 tarihinde yazar tarafından karar
verilmiştir.
Bu kitap 2013 yılında yılında revizyondan geçmiş ve

3. Baskısı 880 sayfa ve 2 Cilt haline getirilmiştir. İsmi
CİNSELLİKTE FARKLI BOYUTLAR (Derin Sex)
olarak değiştirilmiştir. 2016 yılında 4. Baskısı ve
edisyonu yapılmış ve kitap çok geliştirilmiştir. 2010
yılında basılan baskı bu nedenle kitap çok değiştiği,
ilaveler yapıldığı ve geliştirildiği için internete
insanları bilgilendirmek için ücretsiz konulmuştur.
Bu kitabın 4. Ve çok farklı gelişmiş baskısı mutlaka
satın alınız
Derin Seksin Eski versiyonunu okuduktan sonra mutlaka
aşağıdaki 800 sayfa civarındaki 4. Baskısını satın alınız
İÇİNDEKİLER
BİRİNCİ CİLT
4. Baskıya Önsöz ………………………………………………….. 11
2. Baskıya Önsöz……………………………………………………. 12
1. Baskıya Önsöz……………………………………………………. 14
1-Cinsel Aydınlanma ve Cinselliğin Farklı Boyutları …………. 17
2-Cinsel Devrim…………………………………………………….. 27
3-Beynimize Batı Kültürü Tarafından Yerleştirilen Cinsellik …. 47
4-Cinselliğin Tarihinde İki Ekstrem: Doğu Felsefesinde ve
Büyü Ritüellerinde Cinsellik; Uzak Doğu’da Cinsellik ve
Cinsel Nirvana……………………………………………………… 61
5-Kama Sutra ……………………………………………………….. 89
6-Tarih Boyunca Farklı Kültürlerde Cinsellik (Yeni)..…………. 99
7-Cinsellik Hakkındaki Raporların Sonuçları: Dünya Nerede,
Türkiye Nerede? (Yeni)...................................................................... 117
8-Kadının ve Erkeğin Anatomi ve Fizyolojisinin Temel Hatları. 201
9-PC-Kası ve Cinsellik …………………………………………….. 233
10-Kabbaza (Yeni)………………………………………………….. 243
11-Grafenberg Noktası (G-Noktası )……………………………… 253
12-Yeni Bir Orgazm Anlayışına Doğru (Yeni)…………………... 275
13-Kadınlarda Ultra Orgazm (ESR-Yeni)…………...…………... 327
389
İKİNCİ CİLT 409
14-Orgazmın Psikolojisi: Bir Garip İkilem………………………. 417
15-Orgazmın Psikolojisinde Farklı Bilinç Halleri (Yeni) ……. 437
16-Cinsel Haz Nesneleri (CHN) (Yeni)…………………………… 479
17-CHN’ler, Fanteziler, Varyasyonlar (Yeni)……………………. 489
18-Cinsel Fonksiyon Bozuklukları ………………………………..
19-Farklı Cinsel Tercihler: Lezbiyenler ve Eşcinseller …………. 499
20-21. Yüzyılın Cinsel Çılgınlığı: Sadomazohizm (BDSM) 569
(Yeni)……………………………………………................................. 577
21-Parafili (Yeni).…………………………………………………... 611
22-Hiperseksüel Kadınlar ve Frijid Kadınlar …………………… 633
23-Cinsellikte Yaşanan Gariplikler………………………….......... 653
24-Afrodizyaklar ……………………………………………………
25-Beyin Kimyasında Cinselliği Yakalayanlar ………………….. 665
26-Cinsel Potansiyel Erkeklerde ve Kadınlarda Nasıl Artırılır 679
? 697
(Yeni)………………………………………………………………….
27-Oral Seks (Yeni)…………………………………………………. 709
28-Vibratörler (Vayblar-Yeni)……………………………………... 721
29-İlaçlar ve Cinsellik: Cinselliği Olumsuz Etkileyen İlaçlar 731
(Yeni) ………………………………………………………………… 735-746
Referanslar (Kaynakça) ….…………………………………………
Yazar Hakkında Bilgi……………………………………………….
Tanıtımlar, Çıkan ve Çıkacak Kitaplar ………………………….
www.tantraakademi.com
www.ciseated.org
www.cinselegitim.org
Workshoplarla İle İlgili 2017 Yılının İlk
Afişi
www.ciseated.org
www.ciseated.org
www.ciseated.org
Yazar Hakkında Bilgi: 1961 yılında Muğla’da
doğan H. Ümit Sayın, 1966 yılında ailesinin
İstanbul’a yerleşmesiyle ilköğrenimini Melihat
Şefizade İlkokulunda, Orta öğrenimini
Kadıköy Maarif Kolejinde tamamladı. 1979-
1980 yılında İstanbul Tıp Fakültesine girdi.
1986’da Tıbbı bitirip, 1987 yılında Cerrahpaşa
Farmakoloji Anabilim Dalında ihtisasa başladı.
1989-1990’da Kanada St. John’s’da Memorial
University of Newfoundland’de Psikoloji
bölümünde bir yıla yakın eğitim gördü. 1992
yılında İngiltere Oxford Üniversitesi, Deneysel Psikoloji departmanında
ve daha sonra Hollanda Groningen Üniversitesi, Tıbbi Kimya
departmanında nörofarmakoloji ve nörotransmitterler konusunda çalıştı
ve araştırma yaptı; 1994 yılında Amerika Birleşik Devletleri Wisconsin
Üniversitesi, Nöroloji bölümüne Nörobilim konusunda doktora sonrası
eğitim yapmak üzere gitti. Yaklaşık sekiz yıl ABD’de akademik kadroda
nörobilim, elektrofizyoloji, nöropsikofarmakoloji, davranış bilimleri,
öğrenme, deneysel psikoloji, epilepsinin mekanizmaları konularında
çalışan Sayın 2002 yılında Türkiye’ye dönüş yaptı. Halen İstanbul
Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsünde Doçent olarak çalışmaktadır. Bilimsel
çalışmaları arasında 60 civarında uluslararası bilimsel makalesi ve 80
civarında bilimsel kongre sunumu ve bildirisi; 40 civarında popüler bilim
makalesi, bu bilimsel çalışmaların refere edildiği 1100 civarında Science
Citation Index sitasyonu (2016 Haziran); 4 kitap çevirisi, ve aşağıda listesi
verilen kitapları (basılanbaskıda ve hazırlanmakta olan) vardır:
1-Cinselliğin Farklı Boyutları (Other Dimensions of Sexuality), İstanbul: YOL

Publications, 1993. (254 pages) ISBN: 9757569135
2-Gizli Örgütler, 11 Eylül ve Büyük Ortadoğu Projesi (Secret Societies, 911 and
Great Middle East Project), Genişletilmiş 4. Baskı (4th edition). İstanbul: Neden
3-Derin Devletler, Gizli Projeler ve Kirli Gerçekler (Secret States, Secret Projects and
Dirty Truths), Genişletilmiş 4. Baskı (4th edition). İstanbul: Neden Publications,
2006. (448 pages), ISBN: 9752541429
4- Dünyayı Yöneten Gizli Güçler (The Secret Powers That Rule the World),
İstanbul: Neden Publications, 2007. (576 pages) ISBN: 9789752542129
5-Derin Sex (Deep Sex), İstanbul: Klan Publications, 2010. (512 pages) ISBN:
9786055740153
6-Cinsellikte Farklı Boyutlar (Derin Sex) (Different Dimensions of Sexuality: Deep
Sex, second expanded edition, two volumes) İki cilt, ikinci genişletilmiş baskı.
İstanbul: Tantra Akademi/Onur Publications, 2014. (880 pages, 2 volumes)
ISBN: 9786058709195
7-Artırılmış Cinsel Doyum: ESR; Kadınlarda Ultra Orgazm (Expanded Sexual
Response: ESR; Ultra Orgasm in Women), İstanbul: Tantra Akademi/Onur
Publications, 2012. (336 pages) ISBN:
9786058709102
8-Resimli Kadın Cinselliği Hakkında 100 Yeni Bilimsel Gerçek (100 New Scientific
Facts on Female Sexuality, Illustrated), Ankara: Pusula Publications, 2013. (234
pages) ISBN: 9786058739680
9-Dinle Beyaz Adam (Listen White Man), İstanbul: Tantra Akademi/Onur
10-Resimli 100 Soruda NeoTantra: Tantrik Cinselliğin Sırları, (Illustrated NeoTantra
in 100 Questions: Secrets of Tantric Sexuality), İstanbul: Tantra Akademi/Onur
11-Kadınlarda Orgazmın Psikolojisi (Psychology of Orgasm in Women). İstanbul:
Tantra Akademi/Onur Publications, 2015. (304 pages) ISBN: 9786058524934
12- Psikoaktif Bitkilerin Tarihi ve Farklı Bilinç Hallerinin Psikofarmakolojisi (The
History of Psychoactive Plants and the Psychopharmacology of Altered States of
Consciousness), İstanbul: Tantra Akademi/Onur Publications, 2016. ISBN:
9786058524965
13- Parafili: Cinsel Bozukluklar ve Normal Ötesi Davranışlar (Sexual Disorders and
Paraphilia; 1. KitapFirst book), İstanbul: Tantra Akademi/Onur Publications,
Ders KitabıTextbook (384 pages), baskıda, 2016, ISBN: 9786058524989 (Bu
kitabın devamı olan Parafili2: Cinsel Kriminoloji hazırlanma aşamasındadır)
14-AFROS: Kadın, Erkek ve 150 Bilimsel Gerçek, İstanbul: Tantra Akademi/Onur
Yayınları, Eylül, 2016.
15-Terapi Oyuncakları, İstanbul: Tantra Akademi/Onur Yayınları, Ekim, 2016.
16-Dünya Yeraltı Erotikası Tarihi, İstanbul: Tantra Akademi/Onur Yayınları,
Kasım, 2016.
17-Yeni Fizik ve Modern Sanat (New Physics and Modern Art), (in preparation,
hazırlanıyor, İstanbul: Tantra Akademi/Onur Publications, 2017
Hazırlanmakta veya Baskıda Olan Kitaplar:

1- Üniversiteler için Cinsellik Ders Kitabı (Textbook of Sexuality for Universities)
İstanbul: Tantra Akademi/Onur Publications (hazırlanıyor, being prepared
2018).
2- Sistem Teorisine Giriş (An Introduction to System Theory), (in preparation,
hazırlanıyor) İstanbul: Tantra Akademi/Onur Publications, 2017-2018.
3-Zen ve Beyin (Zen and the Brain) (in preparation, hazırlanıyor) İstanbul: Tantra
Akademi/Onur Publications, 2017-2018.
4- Kadın ve Orgazm: Cinsel Terapide Yeni Orgazm Teorileri. (Women and Orgasm:
New Orgasm Theories in Sex Therapy) İstanbul: Tantra Akademi/Onur
Publications, 2017-2018 (in press, basımı ertelendi)
5-Tantrik Kama Sutra-1: Gelişmiş Sevişme Teknikleri (Tantric Kama Sutra1:
Developed Love Making Techniques). İstanbul: Tantra Akademi/Onur
Publications (in press, baskıda, 2017-2018, hazırlanıyor)
6-Cinsel Kriminoloji (Parafili Ders Kitabının Devamı) (Sexual Criminology, Second
book of Paraphilia text book, continuation, hazırlanıyor), 2017.
7-Nöropsikofarmakoloji. İstanbul: Tantra Akademi, (Hazırlanıyor, Ders kitabı),
2017-2018.
Popüler bilim yazıları da yazan Sayın’ın Bilim ve Ütopya, TÜBİTAK

Bilim Teknik ve diğer dergilerde yayınlanmış yaklaşık 60 civarında
popüler bilim makalesi mevcuttur. Kadınca, Kim, Cosmopolitan, Marie
Claire, Hülya, MAX gibi kadın dergilerinde de 1991-2004 arasında 90
civarında cinsellik konusunda bilimsel popüler cinsellik yazıları yazan
Sayın, şu sırada yazmakta olduğu kitaplarda ve bilimsel çalışmalarda,
kadınlarda ‘Artırılmış Cinsel Doyum’ (ESR) kavramını tanımlamakta;
ve dünyadaki en son cinsellik bilgilerini hem bilimsel ve akademik,
hem de halka yönelik bir biçimde Türk okurlarına sunmaktadır. Bu
kitaplar kadınlardaki yeni cinsel fizyoloji ve orgazm teorilerini ele
almaktadır. Daha önceleri Kadınca Raporu (1993) ve Hülya Raporu
(2003) isimli geniş anket çalışmalarını yapmış olan Sayın, 20122013’ten
beridir kadınlar hakkında (ulusal ve uluslararası) İstanbul Raporu
anket çalışmasını yapmaktadır.
AFROS: Kadın, Erkek ve 150 Bilimsel Gerçek, 2016, +18

Terapi Oyuncakları, 2016, +21
Cinsellikte Farklı Boyutlar: Derin Sex, 4. Gözden Geçirilmiş ve

Genişletilmiş baskı, 2 Cilt, 2017, +18
Kadınlarda Orgazmın Psikolojisi, 1. Baskı, 2015, +18
Psikoaktif Bitkiler: Psikoaktif Bitkilerin Tarihi ve Farklı Bilinç
Hallerinin PsikofarmakolojisiDers Kitabı Textbook, 2016, +21
Artırılmış Cinsel Doyum: ESR; Kadınlarda Ultra Orgazm, 2012, +18

100 Soruda Resimli NEOTANTRA,
3. Gözden Geçirilmiş Geniş Baskı, 2017, +18
Parafili1: Cinsel Bozukluklar ve Parafili,

Ders KitabıTextbook, 2016, +21
BASKIDA: Parafili2: Cinsel Kriminoloji, Cinsel Bozukluklar,
Parafili ve Suç, Ders Kitabı Textbook, 2017, +21
BASKIDA: Tantrik Kama Sutra, 2017, +18

HAZIRLANIYOR: Sistem Teorisine Giriş, 2017-2018
HAZIRLANIYOR. PsikoNöro Farmakoloji,

Ders Kitabı-Texbook, 2017-2018
Dünya Yeraltı Erotikasının Tarihi: Yeraltı Literatüründen
Örnekler ve Tarihi, Bilimsel Analizleri, 2016
HAZIRLANIYOR: Vajinismus & Anorgazmi ve Tedavisi:

Kadınlarda Cinsel Fonksiyon Bozuklukları ve Tedavisi, Ders
kitabı, 2017-2018.
www.twincongress2015.com
ULUSLARARASI NÖROBİLİM VE CİNSEL
SAĞLIK KONGRESİ-2018, KASIM-2018
Düzenleyen: CİSEATED-ASEHERT
www.ciseated.org
YAKINDA BAŞLAYACAK OLAN EĞİTİM VE
WORKSHOPLARIMIZA KATILABİLİRSİNİZ
www.sexusjournal.com
Kitapları www.drumitsayin.com
sitesinden edinebilirsiniz
Bir zamanlar kendilerine Dans Eden Wu’lar
denilen bir grup bilge flaman klan› yaflard›.
Yüzy›llar boyunca danslar›yla Yer ile Gök
aras›ndaki dengenin korunmas›n› sa¤lad›lar.
Tavsiyelerini dinleyen tüm hükümdarlar›n halk›
bar›fl ve mutluluk içinde yaflad›. Danslar›n›
sürdürdükleri sürece evrenin ›fl›¤› yerden ve
halklar›n üzerinden uzak kalmad›. Ne zaman
danslar›n› b›raksalar o kudretli ›fl›k dünyadan
uzaklaflt›…
Klan Yay›nlar›
Derin Seks
Doç. Dr. Ümit Say›n
‹stanbul, Klan Yay›nlar›, 2010, ......... sayfa

ISBN: ................................
Yazar Doç. Dr. Ümit Say›n

Kapak Tasar›m› Klan Yay›nlar›
Bask› Plaza Matbaac›l›k,
Gümüflsuyu Cd. No: 25
Topkap› - ‹stanbul
Tel: 212.612 85 22
Yay›n Tarihi Haziran 2010 (1. Bas›m)
‹letiflim Adresi Narl›bahçe Sk. 19/1
Ca¤alo¤lu, ‹stanbul
Telefon 0 212 522 15 64 - 3 hat
Faks 0 212 522 15 85
E-mail iletisim@klankitap.com
Internet Sitesi www.klanyayinlari.com.tr
© 2010 Doç. Dr. Ümit Say›n
Bu eserin tüm yay›n haklar› Glenn A. Gaesser, PHD arac›l›¤›yla Klan Yay›nlar›’na aittir. Hiçbir suret-
te yay›nc›n›n izni olmadan kullan›lamaz. Yay›nc›n›n yaz›l› izni ile, kaynak gösterilmek suretiyle kul-
lan›labilir.
DER‹N SEKS
Cinsellikte Farkl› Boyutlar;

Yeni Aç›l›mlar
Doç. Dr. ÜM‹T SAYIN

De¤erli Dostum
‹lhan Güngören’in An›s›na...
5
Yazar Hakk›nda Bilgi
1961 y›l›nda Mu¤la’da do¤an H. Ümit Say›n, 1966 y›l›nda ailesinin ‹s-
tanbul’a yerleflmesiyle ilk ö¤renimini Melihat fiefizade ‹lkokulunda,
Orta ö¤renimini Kad›köy Maarif Kolejinde tamamlad›. 1979-1980 y›-
l›nda ‹stanbul T›p Fakültesine girdi. 1986’da T›bb› bitirip, 1987 y›l›n-
da Cerrahpafla Farmakoloji Anabilim Dal›nda ihtisasa bafllad›. 1989-
1990’da Kanada St. John’s’da Memorial University of Newfound-
land’de Psikoloji bölümünde bir y›la yak›n e¤itim gördü. 1992 y›l›nda
‹ngiltere Oxford Üniversitesi, Deneysel Psikoloji departman›nda ve
daha sonra Hollanda Groningen Üniversitesi, T›bbi Kimya departma-
n›nda çal›flt› ve araflt›rma yapt›. 1993’te akademi ortam›nda geliflen
baz› olaylar sonucu Türkiye’de bilim yap›lamayaca¤› kanaatine varan
Say›n, 1994 y›l›nda Amerika Birleflik Devletleri Wisconsin Üniversitesi,
Nöroloji bölümüne doktora sonras› e¤itim yapmak üzere gitti. Yakla-
fl›k sekiz y›l ABD’de akademik kadroda nörobilim, elektrofizyoloji, nö-
ropsikofarmakoloji, ö¤renme, epilepsinin mekanizmalar› konular›nda
çal›flan Say›n 2002 y›l›nda Türkiye’ye dönüfl yapt›. Halen ‹stanbul Üni-
versitesi Adli T›p Enstitüsünde Doçent olarak çal›flmaktad›r. Bilimsel
çal›flmalar› aras›nda 50 civar›nda uluslararas› bilimsel yay›n› ve bildiri-
si, 4 kitap çevirisi, ‘Cinselli¤in Farkl› Boyutlar›’ (1993-YOL Yay›nlar›),
‘Gizli Örgütler, 11 Eylül ve Büyük Ortado¤u Projesi’ (2006-Neden Ki-
tap), ‘Derin Devletler, Gizli Projeler ve Kirli Gerçekler’ (2006-Neden Ki-
tap), ‘Dünyay› Yöneten Gizli Güçler’ (2007-Neden Kitap) isimli dört ki-
tab› vard›r. Popüler bilim yaz›lar› da yazan Say›n’›n Bilim ve Ütopya,
TÜB‹TAK Bilim Teknik ve di¤er dergilerde yay›nlanm›fl yaklafl›k 60 ci-
var›nda popüler bilim makalesi mevcuttur. Kad›n dergilerinde de
1991-2004 aras›nda yaz›lar yazan Say›n, elinizde tutmakta oldu¤unuz
kitapta kad›n ve erkek cinselli¤ini çok daha detayl› olarak ifllemekte-
dir.
7
8
Teflekkür
Bu kitapta ilk kez Türk okurlar›na sunulan Kad›nca Raporunun gerçek-

lefltirilmesini sa¤layan rahmetli Duygu Asena’ya ve Kad›nca dergisi
çal›flanlar›na, Hülya Raporunun gerçeklefltirilmesini sa¤layan Hülya
Avflar’a ve Hülya dergisi çal›flanlar›na; Cinselli¤in Farkl› Boyutlar›n› 1993
y›l›nda yay›nlayan rahmetli ‹lhan Güngören’e ve YOL yay›nlar›na te-
flekkür ederim. Kitab› bafltan birkaç kez okuyarak, tüm kitab›n redak-
siyonunda bana yard›m eden Dr. Özlem Yalç›n’a, Dr. Kaan
Kocatepe'ye http://www.jinekoloji.net web sitesindeki resimleri kul-
lanma izni verdi¤i için teflekkür ederim.
9
10
‹çindekiler
Cinsel Ayd›nlanma ve Cinselli¤in Farkl› Boyutlar›
Cinsel Devrim
Beynimize Bat› Kültürü Taraf›ndan Yerlefltirilen Cinsellik
Cinselli¤in Tarihinde ‹ki Ekstrem:

Do¤u Felsefesinde ve Büyü Ritüellerinde Cinsellik
Uzak Do¤u’da Cinsellik ve Cinsel Nirvana
Kama Sutra
Cinsellik Hakk›ndaki Raporlar›n Sonuçlar›:

Dünya Nerede, Türkiye Nerede?
Kad›n›n ve Erke¤in Anatomi ve Fizyolojisinin Temel Hatlar›
PC-Kas› ve Cinsellik
Grafenberg Noktas› (G-Noktas›)
Yeni Bir Orgazm Anlay›fl›na Do¤ru
Orgazm›n Psikolojisi: Bir Garip ‹kilem
Cinsel Haz Nesneleri
Cinsel Fonksiyon Bozukluklar›
11
Farkl› Cinsel Tercihler: Lezbiyenler ve Eflcinseller
21. Yüzy›l›n Cinsel Ç›lg›nl›¤›: Sadomazohizm
Hiperseksüel Kad›nlar ve Frijid Kad›nlar
Cinsellikte Yaflanan Gariplikler
Afrodizyaklar
Beyin Kimyas›nda Cinselli¤i Yaklayanlar
Cinsel Potansiyel Erkeklerde ve Kad›nlarda Nas›l Art›r›l›r?
12
Önsöz
B u kitaptaki yaz›lar son k›rk y›lda cinsellik konusunda Bat› ki-

taplar›nda yay›nlanm›fl bilimsel bilgilerden kayna¤›n› alan
makalelerden oluflmaktad›r. Kitab›n temel amac› insan cinselli¤ini
öncelikle kad›nlara, sonra da erkeklere farkl› boyutlar› ile anlat›p, in-
sanlar›n konuflamad›¤›, sorgulayamad›klar› cinsellikle ilgili tabular›
y›kmak ve cinselli¤e yeni bir bak›fl aç›s› getirmektir. En önemlisi ya-
flayamad›klar› veya yaflanamayan cinsel ekstaziyi onlara bir ölçüde ta-
n›tmakt›r.
Uzun süredir bu konular› araflt›rmaktay›m. Bu kitap 1993 y›l›nda
YOL yay›nlar›ndan ç›kan ‘Cinselli¤in Farkl› Boyutlar›’ isimli kitab›-
m›n geniflletilmifl ve tekrar ele al›n›p, bafltan yaz›lm›fl yeni versiyonu-
dur. Önceki bask›da kitapta yer alan makaleler tekrar gözden geçiri-
lerek geniflletildi; daha sonra yaz›lm›fl makalelerden baz›lar› kitaba
eklendi.
‘Cinselli¤in Farkl› Boyutlar›n›’ haz›rlarken 1990’lar›n bafl›yd›. Tür-
kiye’de cinsellikle ilgili konular, YOL yay›nlar›n›n da yard›m›yla ye-
ni yeni Türk entellektüellerinin kütüphanelerinde yer almaya baflla-
m›flt›, kad›n ve erkek cinselli¤i yeni yeni sorgulan›yordu. Kad›nca
Raporu yeni yay›nlanm›flt›, de¤erlendirmeler yap›l›yordu. Türk kad›-
n› yeni yeni uyan›yordu. Kad›n dergilerinde yazd›¤›m makaleler mu-
z›r kurullar›na tak›l›yor, mahkemelik oluyordu.
2002 y›l›nda ABD’den döndükten sonra Kad›nca Raporunun
benzeri bir anketi kad›n dergilerinden birisinde yapmaya karar ver-
dim ve Hülya dergisinde yay›nlad›m. Bu anketlerin sonuçlar›n› irde-
13
Önsöz
leyecek olan ‘Türk Kad›n›nda Cinsel Davran›fl’ isimli kitab›m ise ilk
kez Türk kad›n›n›n cinsel profili hakk›nda bize net bilgiler verecek.
Örne¤in ABD ve Avrupa’daki kad›nlar›n sadece % 30-34’ünün
cinsel iliflki ile orgazm olabilmesine karfl›n, Türkiye’deki ‘e¤itimli ka-
d›nlar’’›n sadece % 13-25’i cinsel iliflki ile orgazm olabiliyorlar; bu so-
nuç, e¤itimli olan Türk kad›nlar›n›n bile cinselli¤i pek fazla bileme-
melerinden, kendilerini e¤itememelerinden ve erkeklerin bilgisizlik-
lerinden, yetersizliklerinden kaynaklan›yor. Sonuçta Türk kad›nlar›
çok zor cinsel doyuma erifliyorlar ve zor orgazm oluyorlar.
1990’l› y›llarda cinsellik konusunda radikal, gerçekçi makaleler
yazmaya karar verince akl›ma gelen ilk yay›n organ› 1991 y›l›nda o
dönemin en çok satan, en radikal ve devrimci kad›n dergisi Kad›nca
olmufltu, 1991-1992 y›llar› aras›nda Kad›nca dergisine kad›n ve erkek
cinselli¤i hakk›nda yazd›¤›m yaz›lar› 1992-1995 y›llar› aras›nda Cos-
mopolitan dergisine devam ettirdim; bu makaleler 2001-2004 y›llar›
aras›nda di¤er dergilerde sürdü.
Kültürümüzde kad›nlar›m›z›n konumuna bakt›¤›m›zda ne yaz›k ki
onlara hak ettikleri hukuki ve sosyal de¤eri veremedi¤imizi görüyo-
ruz. Arap kültürünün ve belki de eski Bizans kültürünün olumsuz et-
kileriyle neredeyse hiçe indirgenmeye çal›fl›lan kad›n cinselli¤i konu-
sunda erkeklerimizin ve kad›nlar›m›z›n çok cahil olmas› 1991 y›l›n-
da beni bu yaz›lar› yazmaya itmiflti. Amerika’ya gitti¤im 1994 y›l›nda
gördüm ki asl›nda ABD bile çok daha iyi durumda de¤il; ‹nsan›n,
‘Cinsel devrimi yapan ülke buras› m›?’ diyesi geliyordu! Halen gazete-
lerde toplumun cinsel cehaletinden bahsediliyor, içler ac›s› istatistik-
ler yay›nlan›yordu! Türk aile yap›s›n›n korunmas› için de gerek erke-
¤in, gerekse kad›n›n cinsel fizyoloji ve cinsel doyum konusunda yete-
rince bilgilenmesi gerekli, bu bilgilenme olmadan mutlu ve uyumlu
bir birliktelik sürdürebilmek mümkün görünmemektedir! Bugün
Türkiye’deki boflanmalar›n büyük bir ço¤unlu¤u cinsel uyumsuzluk
nedeniyle gerçekleflmektedir !
Her fleyden önce ‘cinselli¤in konuflulmas›n›n ay›p olmas›’, ‘cinselli¤in
14
Ümit Say›n
yorgan alt›nda gizlice yaflanmas›n›n gerekti¤i’, gibi sorunlu inançlardan

kaynaklanan davran›fl bozukluklar›n›n y›k›lmas› gerekti¤ine inan›yo-
rum. Cinsellik ö¤renilebilen, gelifltirilebilen, insan›n normal psikolo-
jik akardengesinin (hemostasis) sa¤lanmas›nda ve kiflili¤inin olgun-
laflmas›nda çok etkin bir rolü olan do¤al, fizyolojik bir olgudur. Evli-
liklerin pek ço¤u ne yaz›k ki cinsel uyumsuzluk ve cehalet yüzünden
bir açmaza sürüklenmekte ve insanlar y›llar boyu mutsuz bir beraber-
li¤e katlanmaktad›rlar. Cinselli¤in yaflant›ya yeni boyutlar getirebile-
ce¤i ve hayat› daha haz dolu ve anlaml› k›labilece¤i bir abart› de¤il,
özgür Bat›’da, Avrupa’da ya da Uzak Do¤u’da pek çok çiftin yaflaya-
bildi¤i, tad›n› ç›kard›¤› bir realitedir.
Kitab›n genelinde kad›n ve erkek cinselli¤i bilimsel bir yaklafl›m-
la ele al›nm›flt›r. Biz erkekler uyumlu ve haz dolu bir birliktelik kura-
bilmek için kad›nlar› çok daha iyi tan›maya mecburuz. Amaç maço
erkek kültüründe san›ld›¤›n›n aksine ‘kad›nlar› yatakta ç›ld›rtmak’ de-
¤il, ‘onlar› çok daha iyi anlamak ve onlarla uyum sa¤lamaya çal›flmak’ ol-
mal›d›r. Bat› kapitalizmi afl›r› abart›lm›fl seksi (‘overheated sex’) insan-
lar›n beyinlerine çok farkl› ve gerçe¤e uymayan kal›plarla sokmakta-
d›r; sadece daha fazla sat›fl yapmay› amaçlayan bu kapitalist mentali-
tenin en çarp›c› örneklerine, ‘erkek dergilerinin’ ‘abart›l›, yanl›fl bil-
giler içeren, ç›plakl›k’ dolu parlak sayfalar›nda ve pornografide rast-
l›yoruz. Ayr›ca, cinsellik erke¤in kad›n› hakimiyeti alt›na ald›¤› ve
‘periflan etti¤i’ bir güç gösterisi de¤il, erkekle kad›n›n bar›fl ve uyum
içinde, birbirlerine haz vermek ve hayat› daha anlaml› k›lmak için
yaflad›klar› ‘törensel bir esrime’ yöntemidir. ‹nsan cinselli¤inin s›n›rla-
r› ve al›nabilecek hazlar konusunda bugün bilinenler kan›mca çok
yetersizdir; cinsellikte hem kad›n, hem de erkek san›ld›¤›ndan çok
daha güçlü doyumlar yaflayabilir ve bu ö¤renilebilen, zamanla potan-
siyeli artt›r›labilen bir olgudur.
Ülkemizde pek çok kifli cinselli¤i boyutsuz yaflamaktad›r, halbuki
bu konuda keflfedilebilecek çok de¤iflik boyutlar, henüz bilinmeyen
türlü yeni renkler, yeni k›talar oldu¤unu san›yorum. Potansiyelleri-
nin çok yüksek oldu¤una inand›¤›m kad›nlar bu kitaptan hiç olmaz-
15
Önsöz
sa tek bir boyut kazan›p, erkekleri bu do¤rultuda e¤itebilirlerse, ya da

erkekler kad›nlara baz› gerçekleri ö¤retip, yaflatabilirlerse ne mutlu!
Dr. Ümit Say›n

humitsayin@yahoo.com
K›z›ltoprak, ‹stanbul
2010
16
Önsöz
Rahmetli ‹lhan Güngören’in
‘Cinselli¤in Farkl› Boyutlar›’ isimli kitab›m için1993
y›l›nda yazd›¤› önsöz
‹lhan Güngören Türk toplumuna baz› ilkleri tan›tan bir yazar, düflünür ve
çevirmendi. Do¤u gizemcili¤i, Zen, Meditasyon, Uzakdo¤unun y›llar ön-
ce keflfetmifl oldu¤u seviflme sanatlar› Türk okuruna tan›tt›¤› eserlerden bir
kaç tanesiydi ! ‹lhan Güngören’i 2000 y›l›n›n Haziran ay›nda geçirdi¤i fe-
ci bir trafik kazas›n›n ard›ndan geliflen komplikasyonlar sonucunda kaybet-
tik. ‹lhan Güngören’in an›s›na, ‹lhan Güngören’e sevgilerimle...
S eks haz almas›n›, haz vermesini bilenler için ola¤anüstü güzel,

yaflam› yaflanmaya de¤er k›lan bir fley... Seksten yeterli bir do-
yum elde edebilenler yaln›z kendileri mutlu olmakla kalm›yor çevre-
lerine de mutluluk yay›yorlar.
Ya haz almas›n› ve haz vermesini bilemeyen, beceremeyenler,
seksten umduklar›, bekledikleri doyumu elde edemeyenler... Onlar›n
içine düflecekleri karamsarl›¤›, yaflayacaklar› cehennem hayat›n› tah-
min etmek hiç de güç de¤il. Bu kimseler için nevrozlar, ruh ve sinir
hastal›klar› kap›da beklemektedir. Kuflkusuz mutsuzluklar›n› çevrele-
rine de yans›tacakt›r bu kimseler.
Bunun böyle olmas›na ra¤men cinselli¤i kirli, pis bir fley olarak
kötü gözle gören, günahla, ay›pla özdefllefltiren Hristiyanl›¤›n etkisi
alt›nda geliflmifl Bat› uygarl›¤› bundan otuz k›rk y›l öncesine kadar
17
Önsöz
cinsellikle ilgili bilgilere karfl›, e¤itim ve ö¤retime karfl› çok kat› bir
sansür uygulam›flt›. Olas›l›kla Ortodoks Bizans’›n etkisi alt›nda kal-
m›fl olan Anadolu Müslümanl›¤› da cinselli¤e karfl› bu olumsuz tutu-
mu benimsemifl ve günümüze dek Bat›daki uygulamalardan daha da
kat› bir biçimde yasakç›l›¤› süregelmifltir. ‹ktidar partilerinin vaatle-
rine ra¤men Muz›r Yasas›, Muz›r Yasas›n›n öngördü¤ü a¤›r para ceza-
lar›, Konut Fonu gibi düzenlemeler günümüzde de yürürlüktedir.
Ama yasaklar yaln›z yasalar›n koyduklar›yla s›n›rl› de¤il, ahlak yasa-
lar› da cinsellikle ilgili konularda sizden bilgisiz kalman›z› istiyor.
Toplumun onay›n› kazanm›fl terbiyeli, efendiden bir kimse cinsellik-
le ilgili bilgileri içeren kitaplar› okumamal›d›r, ileri geri, uluorta cin-
sellikten konuflmamal›d›r... Diyelim ki bu kitab› sat›n ald›n›z. Olas›-
l›kla kitab› kimseye göstermeden gizli gizli okumaya çal›flacaks›n›z.
Çünkü cinsellik konusunda bilgi veren bir kitap okumak da en az›n-
dan ay›pt›r.
Hele kad›nlar için cinsellik konusunda bilgisizlik, cahillik en bü-
yük erdem, en büyük meziyettir. ‹flte bunun için seviflmekten haz ala-
mayan, orgazm olamayan o kadar çok kad›n olmas›na flaflmamak ge-
rekli.
Yasakç›lara, sansür yanl›lar›na sorarsan›z cinsellik do¤al bir içgü-
dü. ‹çgüdüler gerekti¤inde bize yol gösterecektir. Bunun için de cin-
sellik konusunda bilgiye, e¤itime, ö¤retime gerek yoktur. Cinsel bil-
gi vermek iddias›yla yaz›lan kitaplar›n amac› cinsel istekleri k›flk›rt-
mak, cinselli¤i para kazanmak için pazara ç›kartmakt›r.
Bütünüyle yanl›fl bir düflünce bu... ‹nsan›n iç güdülerin dizginlen-
mesi do¤rultusunda insanl›k kadar eski bir uygulama içgüdüleri ada-
mak›ll› zay›flatm›flt›r. ‹nsan do¤adan, özellikle kendi do¤as›ndan öy-
lesine kopmufl ya da kopart›lm›flt›r ki insan›n cinselli¤inde do¤al olan
hiç, ama hiçbir fley kalmam›flt›r. ‹nsanlar için cinsellik do¤al de¤il
bafltan sona sorunlarla, korkularla, tedirginliklerle dopdolu karmafl›k
bir olgudur.
Elbette insan›n içinde cinsel enerjiye dönüflebilecek bir enerji
18
Ümit Say›n
ak›m› vard›r, ama cinsel uyar›lara cinsel tepkinin kendili¤inden, do-

¤al olarak olufltu¤u yolundaki görüfl bütünüyle çürütülmüfltür. Bilim
duyular›n, alg›lar›n nas›l olup da cinsel uyar› ya da cinsel hazza dö-
nüfltü¤ü konusunda pek fazla bir fley söyleyemiyor. Ç›plak bir insan
görmek, ya da baflka bir kimseye dokunmak cinsel bir uyar› yapabilir,
yapmayabilir de. Yaln›z flunu söyleyebilirim; farkl› kimseleri uyaran
farkl› alg›lar olabilir. Bu kitab›n bir yerinde yazar›n da de¤indi¤i gibi
bir kad›n ayakkab›s› gören bir fetiflistin kad›n ayakkab›s› karfl›s›nda
son derece uyar›lmas›, büyük bir haz duymas› mümkündür. Cinselli-
¤in do¤al ve içgüdüsel oldu¤unu savunanlar için böyle bir cinsel tep-
kiye mant›kl› bir aç›klama bulmak her halde pek kolay olmayacak.
Bana kal›rsa bunun tek bir aç›klamas› olabilir. Baz› kimselerin baz›
alg›lar› cinsel uyar›ya, cinsel hazza dönüfltürmeyi flu flekilde ya da bu
flekilde ö¤renmifl olmalar›.
Bugün bu konuda bilimin son sözü flu: cinsellik ö¤renilebilir, ö¤-
retilebilir, gelifltirilebilir, de¤ifltirilebilir, hatta bütünüyle silinip yok
edilebilir.
1990 y›l›nda Hindistan’da New Delhi’de toplanan Orgazm Kon-
ferans›na sunulan bir bildiriden, bir bisikletçi k›z›n bir saatte 134 de-
fa orgazm oldu¤unun bilimsel verilerle kan›tland›¤›n› ö¤reniyoruz.
Dünyada yaflam› boyu bir kez bile orgazm olamayan bunca kad›n var-
ken bir kad›n›n bir saat içerisinde 134 defa orgazm olmas› nas›l aç›k-
lanabilir? Bu durum bilgi ve bilgisizlik, e¤itim ve e¤itimsizlik aras›n-
da büyük bir uçurum oldu¤unu göstermiyor mu?
Bat› mutlu, baflar›l› bir cinsel yaflam›n ancak bilgiyle ve e¤itimle
olabilece¤ini yavafl yavafl anlamaya bafllam›flt›r. Ama bunun böyle ol-
du¤u binlerce y›ldan beri Do¤u’da biliniyordu. Çin’de, Hindistan’da
hatta Müslüman Arap dünyas›nda cinselli¤i ö¤retmeyi, gelifltirmeyi,
daha iyi bir seks için bilgiler vermeyi amaçlayan kitaplar yaz›lm›flt›r.
Çin’de ve Japonya’da yast›k alt›nda sakland›klar›n› an›flt›rmak için
yast›k kitab› ad› verilen cinsel birleflme pozisyonlar›n› gösteren re-
simlerden oluflan albümler yeni evlilere arma¤an olarak verilirdi.
Hindistan’da ve Çin Hindi’nde daha çocuk denecek yafllardan baflla-
19
Önsöz
yarak genç k›zlara, bu kitapta PC kas› olarak tan›t›lan ve cinsel gücü

artt›rd›¤› saptanm›fl olan, kas›k kaslar›n› gelifltiren egzersizler, danslar
ö¤retilmekte ve böylelikle cinsel e¤itim çok erken yafllarda bafllat›l-
maktad›r.
1990 y›l›nda, bundan befl yüz y›l önce Tunus’lu bilgin fieyh Nef-
zavi’nin yazm›fl oldu¤u ‘It›rl› Bahçe’ adl› seks elkitab›n› yay›mlam›fl-
t›m. Kitap yay›mlan›r yay›mlanmaz toplat›l›p yarg›land›ktan sonra
akland›.
Bak›n›z fieyh Nefzavi bu kitapta kitab›n›n savunmas›n› nas›l ya-
p›yor? Diyor ki, “Tanr› huzurunda tereddüt etmeden yemin ederim ki
bu kitaptaki bilgiler gereklidir. Bu kitab› okumayan ya da hafife alan-
lar tüm bilimlerin düflman›, utan›lacak derecede cahil kimselerdir.”
Ben de, elinizde tuttu¤unuz kitap için Tanr› huzurunda yemin etme-
den benzer fleyler söylemek istiyorum.
Eski ça¤larda seksle ilgilenmek, bu konularda bilgi ve deneyim sa-
hibi olmak yaln›zca imparatorlar›n, imparatoriçelerin, padiflahlar›n,
krallar›n, kraliçelerin, prenslerin, prenseslerin, flehzadelerin tekelin-
de olan bir ayr›cal›kt›. Bütün dinler, sosyal sistemler biz s›radan, so-
kaktaki insanlar› cinsel hazlar›n, cinsel çeflitlemelerin d›fl›nda tutmak
için ellerinden gelen her fleyi yapt›lar. En önemlisi, bizi bilgi edinme-
yi ay›p bir fley, bilgisizli¤inse erdem oldu¤una inand›rd›lar. Cinselli¤i
ay›pla, günahla özdefllefltirerek beyinlerimizi y›kad›lar.Ama ça¤›m›z
bilgi ça¤›d›r. Tüm ayr›cal›klar›n tart›fl›ld›¤› demokrasi ça¤›d›r.
Eski ça¤larda imparatorlara, imparatoriçelere, padiflahlara tan›-
nan ayr›cal›klardan sizler de niçin yararlanmayas›n›z? Bunu baflara-
bilmenize tek engel bilgi eksikli¤idir. Bu bilgiden sizi uzak tutan da
sansürdür, yasaklard›r, ay›plard›r. Cinselli¤inizden tam olarak yarar-
lanman›za konan engeller insan olmaktan do¤an haklar›m›z›n çok
aç›k bir ihlalidir. Do¤an›n insana ba¤›fllad›¤› güzellikleri kullanmas›-
na izin vermemek insan› güdük b›rakmak ve onun kendini gerçeklefl-
tirme ve tüm olanaklar›n› de¤erlendirme hakk›n› elinden almakt›r.
Peki nedir bilginin bize kazand›racaklar›? Cinselli¤imizi nereye
20
Ümit Say›n
kadar iyilefltirebiliriz? ‹nsan›n cinsel potansiyeli nedir? Bilmiyoruz,

çünkü bunlar› bilmemize bugüne kadar f›rsat verilmedi. Cinsellikle
ilgili bilgiler, keflifler yatak odalar›n›n kap›lar›n› aralay›p d›flar› ç›ka-
mad›. Bu bilgiler bu keflifler sahipleriyle birlikte mezara gömüldüler.
Bugün elimizde insan›n cinsel potansiyelini belirleyen k›r›k dö-
kük bilgiler var. Bugün at›k kad›n›n s›n›rs›z çok-orgazml›l›¤›ndan söz
ediliyor. Erkeklerin de t›pk› kad›nlar gibi boflalmadan pek çok kez or-
gazm olabilece¤i ileri sürülüyor. Orgazm›n kad›nda olsun erkekte ol-
sun befl on saniye de¤il saatlerce sürebilece¤i konusunda iddialar var
ve bütün bunlar› ortaya atanlar ise hekimlik mesle¤inin sayg›n üye-
leridir. Bugün art›k kozmik orgazm konuflulup tart›fl›l›yor.
Bütün bunlardan ç›kan sonuç insan›n cinsel potansiyelinin ya ta-
van› yok ya da tavan her türlü tahminlerimizi aflan bir yükseklikte.
Kendi cinselli¤imizin farkl› boyutlar›n› keflfetmek ve bu kefliflerin
bize kazand›raca¤› imkanlardan yararlanmak içinse yaln›z ve yaln›z
iki fleye ihtiyac›m›z var. Bilgi ve özgürlük!
Kitab›n yazar› Dr. Ümit Say›n’› ö¤rencilik y›llar›ndan beri tan›yo-
rum. Aram›zdaki büyük yafl fark›na ra¤men arkadafl›m oldu¤unu söy-
leyebilirim. Burada kendisini övecek bir fley yazmayaca¤›m. Çünkü
bu kitapla hak etti¤i övgüyü toplayacakt›r.
‹lhan Güngören
Florya, Nisan ’93
21
22
£¢ 1
C‹NSEL AYDINLANMA
VE C‹NSELL‹⁄‹N
FARKLI BOYUTLARI
23
24
fi imdiye dek Kad›nca’da ve di¤er kad›n dergilerinde yazd›¤›m
yaz›larda cinselli¤e de¤iflik ve toplumumuzda pek al›fl›lmam›fl
bir yönden bakmaya çal›flt›m. Kimi zaman de¤indi¤im s›n›rlar› zorla-
yan bilgiler sizlere biraz uçuk, biraz abart›l›, biraz da uzak gelmifl ola-
bilir, fakat bize gelen mektuplardan, kad›n dergilerdeki yazarl›k dene-
yiminden edinilen sonuçlar bizleri farkl› düflünmeye zorlad›; de¤er-
lendirilmekte olan Kad›nca Raporu’nun ve Hülya Raporu’nun so-
nuçlar›ndan ortaya ç›kan baz› gerçekler san›r›m sizleri flafl›rtacak!
Veriler e¤itimli, ekonomik özgürlü¤ünü kazanm›fl ve büyük flehir-
lerde yaflayan okurlar›m›z›n geldi¤i aflaman›n çok da kötü bir nokta-
da olmad›klar›n› gösteriyor. Bu yaz›lar›m›n flu anda okumakta oldu-
¤unuz kitapta toplanmas›n›n amac› flimdiye dek vurgulad›¤›m al›fl›l-
mam›fl farkl›l›klar› bir arada derlemek! Cinselli¤i tek boyutta yafla-
yanlar›n bir boyut daha kazanabilmeleri yolunda bir iki ad›m atabil-
meleri umuduyla yay›nl›yoruz bu kitab›! ‘Cinselli¤in Farkl› Boyutlar›’1
yaklafl›k 17 y›l önce bas›lm›flt›. Daha sonra kad›n dergilerinde bahse-
dildi¤i üzere ‘klasik bir kült kitab›’ oldu! O zamandan bu zamana çok
fley de¤iflti, dünya bambaflka bir dünya; Türkiye, bambaflka bir Türki-
ye! Ama cinsellikteki temel bilgiler ayn› kald›.
‘Cinsellik gere¤inden fazla abart›lm›yor mu?’ diyeceksiniz. Belki de
hakl›s›n›z, yaflant› cinsellik üzerine dayanm›yor ve hayat süresince
u¤rafl›labilecek ve zevk al›nabilecek çok fazla konu var. Cinsellik, ya-
1
Ümit Say›n, Cinselli¤in Farkl› Boyutlar›, ‹stanbul: Yol Yay›nlar›, 1993.
25
Derin Seks: Cinselli¤in Farklı Boyutları
z›lar›mda belirtti¤im gibi baz› insanlarda vazgeçilmez bir tutku hali-

ne gelebiliyor, baz› insanlar ise güçlü inhibisyonlar›n› (kal›plaflm›fl
psikolojik bask›) hayat› boyu sürdürüyorlar. Normal cinsellik nedir?
Normal haz s›n›rlar› nelerdir? Bunu kestirebilmek ve insanlara flab-
lonlar halinde uygulamak çok zor. Fakat fluras› aç›k ki ülkemizde cin-
sellik halen bir tabu, erkekler ve kad›nlar yaflant›lar› boyunca bu ko-
nudaki cehaletleri, kal›plaflm›fl davran›fllar›, inhibisyonlar›, önyarg›-
lar› yüzünden mutsuz y›llar geçiriyorlar, bu mutsuzluk bazen psikoso-
matik hastal›klara veya nevrozlara dönüflüyor2. Hiç flüphesiz ki psiko-
lojik problemlerin temelinde cinsel sorunlar yat›yor olabilir;
Freud’un cinsel tabulara karfl› oluflturdu¤u yeni cephe nedeniyle
ona çok fley borçlu oldu¤umuzu unutmamal›y›z.
Cinsel davran›fl kendini ifade etmenin ve kendini gerçeklefltirme-
nin bir yolu ve normal psikolojik dengenin kurulmas›nda önemli bir
katk›s› var. Psikiyatrik problemlerde bu denge bozulmakta veya cin-
sel davran›fltaki yetersizlikler psikiyatrik sorunlar›n a¤›rlaflmas›na ne-
den olmakta. Cinselli¤in yanl›fl, hastal›kl› ve yetersiz yaflanmas› flu
ana nedenlere dayan›yor:
B‹LG‹S‹ZL‹K VE E⁄‹T‹MS‹ZL‹K
Gençlerimiz kendi vücutlar› konusunda çok cahil ve ürkekler. Ne
lisede ne de üniversitede cinsellik, do¤um kontrolü, cinsel iliflki ile
bulaflan hastal›klar, cinsel sapmalar konusunda tutarl› ve ayr›nt›l› bil-
gi verilmiyor. T›p fakülteleri bile bu konuda çok ürkek! Baz› psikiyat-
ri kliniklerinin haricinde cinselli¤i ders olarak iflleyen kürsü yok. Bu
konudaki e¤itimin liselerde bafllamas›, üniversitelerde sürmesi ve
dersleri verecek ö¤retmenlerin e¤itilmesi gerekli! Henüz bu konuda-
ki temel t›p kitaplar› bile Türkçeye çevrilmemifl. Doktorlar›n da çok
bilgili olduklar› iddia edilemez. Örne¤in kendi kendini tatminin sa-
p›kl›k oldu¤unu düflünen bir psikiyatr cinsel sorunlar› olan hastalar›-
2
Kurban Özu¤urlu, Evlilik Raporu, ‹stanbul: Alt›n Kitaplar, 1986; Aysel Ekfli,
Gençlerimiz ve Sorunlar›, ‹stanbul: ‹.Ü. Yay›nlar›, 1982.
26
Ümit Say›n
n› nas›l tedavi edebilecek? Normal cinsel iliflkinin sadece üç dakika

sürmesi gerekti¤ini sanan bir doktor erken boflalma problemlerini na-
s›l tedavi edecek?
Üniversitelerin, Milli E¤itim Bakanl›¤›n›n ve Sa¤l›k Bakanl›¤›n›n
bu konuda yay›nlar yapmas›, seminerler düzenlemesi gerekli. Bu ko-
nuda üstlisans seviyesinde bu kitab›n ilk versiyonunun yay›nland›¤›
1993 y›l›nda hiç bir ders yoktu; 2010 y›l›nda da yok.
TOPLUMUN KALIPLAfiTIRDI⁄I TABULAR

VE ÖNYARGILAR
Toplumumuz baz› tabular›n ve geleneklerin etkisi ile cinselli¤e
çok dar kal›plardan bak›yor. Dünyadaki h›zl› ekonomik ve bilimsel
geliflim günlük yaflam biçimlerini de de¤ifltiriyor. Geliflmifl ülkelerde
cinsellik çok do¤al bir olgu olarak karfl›lan›yor ve bizim yaflad›¤›m›z-
dan daha az çeliflkiler yafl›yorlar. Kendini ifade edebilme özgürlü¤ü
insanlara kifliliklerinin daha genç yafllarda geliflebilmesi olana¤›n›
sa¤l›yor.
27
‹NSANLARIN B‹RB‹RLER‹NDEN BEKLENT‹LER‹

VE SAM‹M‹YETS‹ZL‹K
Erkeklerin ve kad›nlar›n birbirlerinden beklentilerindeki yanl›fl-
l›k, önyarg›lar iliflkilerdeki cinselli¤i çok samimiyetsiz yönlere çek-
mekte. En önemlisi insanlar sorunlar›, beklentileri ve neler istedikle-
ri konusunda konuflmamakta, iletiflim eksikli¤i sorunlu cinselli¤in
ana nedenlerinden biri. Türk erkeklerinin kad›nlar› görmek istedik-
leri yer ve çizgi de bu samimiyetsizli¤i art›rmakta.
KADINLARI AfiA⁄ILAYAN
ERKEK KÜLTÜRÜNÜN HAK‹M‹YET‹
Tüm dünyada hakim olan erkek kültürü kendisini daha fazlas›yla
bizim kültürümüzde de hissettirmekte ve kad›nlar› yaln›zl›¤a mah-
kûm etmekte. Erkekler kad›nlarla bütünleflmeden, onlara demokra-
tik ve insanca yaklaflmadan cinsellikteki sorunlar› da çözümleyeme-
yeceklerini henüz anlayam›yorlar.
28
Ümit Say›n
ALIfiKANLIKLAR VE BU ALIfiKANLIKLARIN
B‹R TUTKU HAL‹NE GELMES‹
Ö¤renilemeyen cinsellik ve cinsel yetersizlik çok kolay yerleflip
bir al›flkanl›k haline geliyor. Bu al›flkanl›klar k›s›r döngüye dönüflüp
insanlar› daha umutsuz bir iliflkiye yöneltiyor.
YEN‹ F‹K‹RLERE AÇIK OLAMAMA VE D‹⁄ER

‹NSANLARI ÇOK KOLAY YARGILAMA
‹nsanlar hep kendi cinsel davran›fllar›n›n normal oldu¤unu varsa-
y›p, bunun haricindeki tüm yabanc› davran›fl biçimlerini anormal ka-
bul etmeye yöneldikleri zaman, yeniliklere tüm kap›lar›n› kapat›yor-
lar. Cinsellik pek çok evlilikte bir angarya olarak yaflan›yor, cinsel
problemler nedeniyle ayr›lan çiftlerin say›s› hiç de az de¤il.
29
C‹NSEL DAVRANIfiIN DO⁄AL OLARAK

‹Ç‹M‹ZE KONDU⁄U F‹KR‹
Cinselli¤in ö¤renilen bir olgu oldu¤u, ama cinsel dürtüyü bir po-
tansiyel olarak içimizde tafl›d›¤›m›z art›k bilinen bilimsel bir gerçek.
Amerika ve Avrupa’da bu konuda pek çok ö¤retici programlar uygu-
lanmakta. Cinsel potansiyelleri gelifltirmek mümkün. Türkiye’de de
böyle programlar›n bafllamas› gerekli.
C‹NSELL‹⁄‹N FARKLI BOYUTLARI

Cinselli¤in farkl› boyutlar›na varabilmek, farkl› boyutlardan neler
anlafl›ld›¤›na göre de¤iflir. Herkes için bu boyutlar ve boyutlar›n çe-
flitlili¤i farkl›. Fakat bilgisizlik, utanma duygusu, iletiflimsizlik, inhi-
bisyonlar ve bencillik insanlar›n cinselli¤ini tek boyutlu, bazen de
boyutsuz yapan faktörler. Ülkemizde pek çok kifli tek boyutlu cinsel-
li¤in mutsuzluk seline kap›lm›fl gidiyor. Ne kendisini ne de karfl›s›n-
dakini ömür boyu tan›yam›yor.
Farkl› boyutlar katabilmenin ilk ilkesi bu konudaki tutuculu¤u b›-
rak›p, kendini aç›k fikirli ve ba¤›ms›z hale getirebilmek. Kad›nlar›n
inhibisyonlar›n›n ortadan kald›rabilmeleri oldukça zor ne yaz›k ki!
Cinselli¤in art›k normal ve yaflanmas› gereken bir davran›fl biçimi ol-
du¤u anlafl›lmal›...
Cinsel e¤itim ve cinselli¤in normal fizyolojisinin ö¤renilmesi ve
vücudunu tan›mak kaç›n›lmaz bir baflka kriter. Umar›z yak›nda resmi
makamlar bu konuda gerekli giriflimlerde bulunurlar. Baz› ansiklope-
dilerin haricinde yeterli Türkçe cinsel bilgi kitaplar›n›n oldu¤unu id-
dia etmek olanaks›z. Bu konularda son 20 y›lda tüm bilgiler ve görüfl-
ler çok de¤iflti; Müslüman kültüründe (It›rl› Bahçe, 15. yüzy›l) ve
Hint Kültüründe (Kama Sutra, ‹. S. 1. yüzy›l; Ananga Ranga; 12.
yüzy›l) çok eskiden e¤itici kitaplar›n yaz›lm›fl olmas› bu kültürlerin o
zamanlar bile cinselli¤i ne kadar önemsemifl olduklar›n› gösteriyor.
Vücudun cinsel yan›t›n›n ö¤renilmesi ve baz› yeteneklerin gelifl-
30
Ümit Say›n
tirilmesi de yeni boyutlar kazanmada etkili. Örne¤in cinsel terapi kli-

nikleri kad›nlara vücutlar›n› daha bilinçli kullanmay› ö¤retmekle ifle
bafll›yor. Örne¤in PC kas›n›n gelifltirilmesi, farkl› orgazm biçimleri-
nin zamanla ö¤renilmesi kad›nlar› cinsellikte hem daha yetenekli ya-
p›yor, hem de erkekleri daha iyi e¤itmelerini sa¤l›yor.
Cinsellikte s›n›rlar› kald›rmak ve her fleyi do¤al olarak yaflamak
çok önemli! Hayal gücü, kendini ola¤anl›¤a b›rakma, rahatl›k ve ile-
tiflim, s›n›rlar›n kald›r›lmas› için gerekli en önemli faktörler. ‹letifli-
min özünde önce her fleyi utanmadan rahatl›kla, konuflabilmek var.
Fantezilerin uyar›c›l›¤› da kad›nlar için son y›llarda keflfedilmifl
çok etkili bir boyut. Art›k erkeklerin %99’unun, kad›nlar›n da %
75’ten fazlas›n›n kendi kendisini küçük yafllarda tatmin etmeyi ö¤-
rendi¤i bilinen bir gerçek. Cinsel terapi de cinsel uyar›m›n gelifltiril-
mesi için uygulanan programlar da kad›nlara ve erkeklere mastürbas-
yonu ö¤retmekle ifle bafll›yor3.
3
William Masters ve Virginia Johnson, Human Sexual Inadequacy, N.Y: Bantam Books,
1970; Bernie Zilbergeld, Male Sexuality, N.Y.: Bantam Books, 1978; Helen Singer
Kaplan, New Sex Therapy, N.Y.: Pelican Books, 1974; Richard Rhodes, Alan P. Brauer
ve, Donna J Brauer, ESO Ecstasy Program: Better, Safer Sexual Intimacy, N.Y.: Grand
Central Publishing, 1991.
31
Kad›nlar›n cinselli¤i al›fl›lagelmifl olarak yaflad›klar›ndan daha

farkl› ve doyurucu bir biçimde yaflamalar› olas›; hem bu konuda ken-
dilerini gelifltirebilmekte erkeklerden daha flansl›lar, çünkü potansi-
yelleri çok daha fazla. Kad›nlar›n pek ço¤u art arda orgazm olmay›,
cinselli¤i daha coflkulu yaflamay›, farkl› cinsel haz nesneleri gelifltire-
bilmeyi, erkeklere daha fazla haz verebilmeyi ve onlar› e¤itmeyi, çok
daha güçlü cinsel doyum sa¤lamay› ö¤renebilir. Bu boyutlar›n keflfi
al›fl›lagelmifllik ve s›radanl›k kozas›n› y›rt›p d›flar› ç›kabilmeye ba¤l›.
Ba¤›ms›z düflünce ve yarat›c›l›k bir davran›fl biçimi haline geldikten
sonra yeni boyutlara aç›lmak hiç de zor de¤il, sadece kararl›l›k gerek-
li o kadar!
Umar›m bir ön çal›flma olan bu kitapta kendinizle ilgili yeni yön-
ler, yeni boyutlar ve farkl› bir cinsel yaflam anlay›fl› keflfedebilirsiniz.
Kitaptaki konular›n ço¤unun kad›nlara hitap etmesine karfl›n, bun-
lar›n erkeklere de yeni ufuklar kazand›raca¤›na eminim...
C‹NSELL‹K VE A‹LE KURUMU

Devletin en temel kurumlar›ndan birisi aile kurumudur. E¤er aile
kurumunu çökertirseniz, Ulus devletlerin en temel çekirde¤ini de çö-
kertmifl olursunuz. Aile kurumunun korunmas› ve güçlendirilmesi
gerekti¤ine inan›yorum. Bu nedenle cinselli¤in de aileye, toplumun
tüm bireylerine ö¤retilmesi ve cinsel doyumun nas›l yaflanaca¤›n›n
tüm topluma yay›lmas› gerekti¤ini düflünüyorum. Bu ancak e¤itimle
ve insanlar› bilgilendirmekle mümkün olabilir. San›ld›¤›n›n aksine
insanlar cinsellik konusunda bilgilendi¤inde, o sevgiliden o sevgiliye
gitmeyecekler ve aile kurumlar›n› sadece seks için y›kmayacaklar; da-
ha haz ve doyum dolu bir birliktelikle aile kurumunu veya birlikte-
likleri güçlendirecekler.
Bu kitab›n hedefi cinselli¤i dünyadaki en önemli tutku haline ge-
tirmek için yöntemler ö¤retmek de¤il, kendi vücudunuzda bir yolcu-
lu¤a ç›kman›z ve kendinizi keflfetmeniz için bir kap› aralamakt›r.
32
£¢ 2
C‹NSEL DEVR‹M
33
34
B ildi¤iniz gibi cinsel devrimin bafllamas› 1950’li 60’l› y›llara;
Beat ak›m›n›n, do¤um kontrol haplar›n›n ve Masters &
Johnson’lu araflt›rmalar›n çalkant›l› geçmifline uzan›r ve mini etek
modas›n›n cüretli günleriyle hat›rlan›r. Hele o günlerin cinselli¤e da-
vetkâr müzikleri ve filmleri pek ço¤umuzun haf›zas›ndan henüz silin-
medi ama “ille de seks” dedi¤i iddia edilen cinsel devrim kad›nlar›n
statüsüne bir sürü yeni boyutlar kazand›rarak, erkeklerinkinden de
bir sürü eski boyutlar götürerek 80’li y›llarda önemini yitirdi ve ro-
mantik aflklar›n o “basit baya¤›, hayvansal sekse” (!) tercih edilmesine
neden oldu. Art›k Bat›l› kad›nlar özgürce kadehlerini yudumlarken,
bir grup aday aras›ndan o geceyi birlikte geçirecekleri prensi seçme
ve ona gülümseme flans›na sahipler, canlar› erkek bedeninden s›k›l›n-
ca da fantezi olsun diye bir z›pç›kt›ya afl›k olabiliyorlar. Çünkü kad›n
ekonomik yönden ba¤›ms›z ve en önemlisi birkaç zevkli kas›lma u¤-
runa 9 ay boyunca baflka bir canl› ile birlikte yaflamak zorunda de¤il.
Postmodern din adamlar› da pek eskisi kadar bozulmuyorlar “içine fley-
tan girmifl kad›nlara”. Üstüne üstlük kad›nlar›n ço¤u cinselli¤i farkl›
yaflayabilece¤ini anlam›fl durumda; sadece bir erke¤in 5 dakikal›k afl-
k› da yeterli olmuyor onlar› tatmin etmeye. T›p ise erkeklerden yana;
bir t›p kitab› normal cinsel iliflkiyi befl dakika olarak tan›ml›yor, baz›
ender vakalarda ise 10 dakikan›n üstüne ç›k›l›rm›fl4! Hite, Cosmo ve
Redbook raporlar›n›n söyledi¤ine bak›l›rsa da kad›nlar›n ancak %
30’u cinsel iliflki ile orgazm olabiliyorlarm›fl; bu oran e¤itimli Türk
4
The Merc Manual, 1987, S: 1653-1670.
35
Derin Seks: Cinsel Devrim
kad›nlar› aras›nda Türkiye’deki anketlere göre % 13-25’lere düflüyor;

öyleyse kad›nlar›n bir kifliyle doyum sa¤lay›c› bir iliflki kurabilme ola-
s›l›klar› baya¤› azaltmakta.
Türkiye gibi kültürel ve ekonomik bask›lar›n insan›n ba¤›ms›zlafl-
mas›n› engelledi¤i ülkelerde toplumsal yapt›r›mlar ve bütün di¤er ku-
rumlar kendi etkinli¤ini gösterip bu ülkelerde cinsel devrim gibi bir
olgunun bafllamas›n› bile olanaks›z k›l›yor, ama yine de en az›ndan ‹s-
tanbul’da böyle bir potansiyelin var oldu¤unu biliyoruz. Ayr›ca ken-
di do¤as›na dürüst davranan k›zlar›n da ‘orospu’ damgas› yememesi ve
cinselli¤in do¤al bir fizyolojik fonksiyon olarak kabul edilmesi gerek;
ama ben hekim hemcinslerim aras›nda baz› geleneklerin hakim oldu-
¤unu görüp bazen baya¤› umutsuzlu¤a kap›l›yorum! Fakat bir k›sm›-
n›n erkeklerimizden daha fazla geliflti¤ine inand›¤›m kad›nlar›m›za
dünyan›n cinsellik konusunda nerede oldu¤unu anlatmak onlar› er-
keklere karfl› daha ba¤›ms›z k›lar san›r›m. Erkeklere karfl› daha ba-
¤›ms›z olmak erkekleri gelecekte kullanmak, onlar› alt edilecek birer
nesne olarak görmek anlam›na gelmemeli. Aksine hedef eflitlik ve er-
keklerle bütünleflmek, sevgi, dostluk ve empati ile erkeklere yaklafl-
mak olmal›.
‘Cinselli¤in Farkl› Boyutlar›n›n’ daha önceki bask›s› bu konuda pek
çok çevre taraf›ndan yanl›fl anlafl›ld›. Kad›nlar›n özgürleflmesi, erkek-
lerin de özgürleflmesi ile birlikte geliflebilmeli, onlar› aldatmalar› ile
birlikte de¤il! Son y›llarda aldatmaya ait kitaplar›n çok satmas›, bu
36
Ümit Say›n
konudaki TV programlar›n›n revaçta olmas›, ciddi bir dezinformas-

yonu da birlikte getirmektedir. Halbuki Türklerin temel kültürel ya-
p›s›nda kad›n, erkek eflitli¤i çekirdek aile yap›s›n›n özünü teflkil et-
mekteydi.
Bat›’n›n otuz y›l önce yaflad›¤› cinsel devrim toplumsal yap›da de-
¤ifliklikler yapm›flt›, daha önce bilinen pek çok kal›p at›ld› ve cinsel-
li¤e bilimsel bir gözle bak›ld›. 60 kufla¤› iyimser bir öncüydü ama 80’li
y›llarda insan›n cinselli¤i yeni at›l›mlara sahne oldu ve özellikle ka-
d›nlar›n cinselli¤i konusunda farkl› görüfller geliflti. Bat› flu s›ralarda
cinselli¤in potansiyellerini zorlayan yeni bir cinsel devrime gebe, kü-
reselleflme ça¤›nda bizim kültürümüzün bundan etkilenece¤i aflikar-
d›r. Bat›da as›l cinsel devrim flimdilerde bafll›yor, çünkü Bat› cinselli-
¤i yeni ve farkl› boyutlarda yaflayabilecek bilimsel bilgi ve deneyim
düzeyine geldi.
Yaflasayd› prüten ‹ngiltere Kraliçesi Victoria’y› ç›lg›na çevirebile-
cek olan cinsellikle ilgili baz› de¤iflik görüflleri k›saca anlatmak isti-
yorum:
37
1. C‹NSELL‹K TAMAMEN Ö⁄REN‹LEN

B‹R OLGUDUR, DO⁄AL OLARAK ‹NSANIN
‹Ç‹NE KONMAMIfiTIR
Uzun süredir bilinen ve bilim adamlar› taraf›ndan iddia edilen gö-
rüfl cinselli¤in do¤al olarak insan›n içine kondu¤u ve kendili¤inden
cinsel tepkilerin ortaya ç›kabilece¤i biçimindeydi. Halbuki art›k de-
¤iflen bu görüfl yerini cinselli¤in tamamen ö¤renilen bir olgu oldu¤u
düflüncesine b›rakt›. Asl›nda libido (cinsel enerji) bir ruhsal enerji
yuma¤› olarak insan beyninin limbik sistem denen bölgesinde do¤al
olarak var ve haz alma potansiyelini içinde tafl›yor, ama uygun ortam
buldu¤unda filizlenmeye bafllamakta.
Eski kültürler bu potansiyeli aç›¤a ç›karmak için türlü teknikler
uygulam›fllar ve törensellikle cinselli¤i birlefltirerek, cinsel hazz› esri-
menin bir yolu olarak benimsemifller. Örne¤in Yoga kuyruk soku-
mundan odaklanm›fl ve uyar›ld›¤›nda omurili¤in tepelerine kadar t›r-
manacak bir “Kundalini” enerjisinden bahsetmekte; 19. Yüzy›lda
Amerika’da ortaya ç›kan Oneida mezhebi cinselli¤in s›n›rlar›n› o
günkü koflullara göre baya¤› zorlam›flt›r.
38
Ümit Say›n
Bu kültürlerin ço¤u üyelerine cinselli¤in boyutlar›n›, nelerden haz

al›nabilece¤ini ö¤retir ve onlara içinde yaflad›klar› toplumun veya
sosyal s›n›f›n tan›mad›¤› özgürlükler tan›rlard›. Beat ak›m› da her iki
dünya savafl›ndan yenik ç›kan Bat› Hristiyan ahlak›n›n do¤rular›n› ve
s›n›rlar›n› de¤ifltirmifl ve “Özgür Aflk” kavram›n› ortaya atm›flt›. Beat
ak›m›n›n ve cinsel devrimin do¤uflunda hiç unutulmamas› gereken
‘Bebek Patlamas› Jenerasyonunun’ (Baby Boom Generation) etkisidir.
Bebek Patlamas› Jenerasyonu asl›nda dünyada pek çok ilke im-
zay› atm›fl ve ’60 kufla¤›n›’ oluflturmufltur. Bebek Patlamas› Jenerasyo-
nu 1940-1945 aras›nda 2. Dünya Savafl›na kat›lan erkeklerin Ameri-
ka’da ve Avrupa’da çocuk yapamamas› ve hemen savafl›n ard›ndan
1945-1948 aras›nda bebek say›s›nda bir patlamaya neden oldu¤u
1946-1964 aras›ndaki jenerasyondur. Bu dönemde 15-25 aras›ndaki
gençlerin say›s›ndaki ani art›fl, tüm Avrupa ve Amerika’da genç/yafl-
l› insan say›s›ndaki oran› de¤ifltirmifl, bu de¤iflim ise pek çok arz talep
dengesini etkilemifltir. 1946 ile 1970’ler aras›nda bu nedenle toplum-
larda pek çok gençlik hareketi ve yeni felsefeler h›zla yay›lm›flt›r. Ön-
ce Alfred Kinsey baz› öncül çal›flmalar› gerçeklefltirmifl, sonra Mas-
ter ve Johnson 60’l› y›llarda ünlü cinsellik çal›flmalar›n› yapm›fllar-
d›r. Cinsel Devrimin patlamas› genelde afla¤›daki olgulardan kayna-
¤›n› alm›flt›r:
39
1) Do¤um kontrol haplar›n›n bulunmas› ve kad›nlar›n erkeklerle

cinsel yak›nlaflmalar›nda hamile kalma risklerinin azalmas›.
2) Kinsey ve Masters & Johnson’›n cinselli¤in fizyolojisi hakk›n-
da bulduklar› gerçekler.
3) Yenilik ve farkl›l›k aray›fl›nda olan Bebek Patlamas› Jenerasyo-
nun talepleri ve ihtiyaçlar›.
4) T›p biliminde ve sosyal yap›lardaki yeni geliflmeler, serbestlik
fikri. ‹kinci Dünya Savafl› sonras›nda ortaya ç›kan kültürel ge-
liflmeler (sanatta, felsefede veya bilimde)
5) ‹kinci Dünya Savafl› sonras›nda insanlarda geliflen kültürel
depresyon, umutsuzluk ve dini inançlara karfl› güvenin azalma-
s›. Özellikle dinlerin getirdi¤i bask›lar Bebek Patlamas› Jene-
rasyonunda tamamen ortadan kalkm›flt›r. Bu dönemlerde do¤u
gizemcili¤ine ve do¤u felsefelerine ilgi artm›fl; cinselli¤i bir es-
rime yöntemi olarak kullanan Do¤ululardan (Hint, Çin ve Ja-
pon) pek çok fley ö¤renilmifltir.
Asl›nda insanlar cinsellikten haz almay› Romal›lar devrinde de
40
Ümit Say›n
biliyor ve akl›n›za gelebilecek her fleyi yap›yorlard›; Penthouse dergi-

sinin çevirtmifl oldu¤u “CAL‹GULA” isimli filmi seyredenler Roma-
l›lar›n o devirlerde bugünkü seks shoptakilere tafl ç›karacak aletler
yapt›¤›n› görmüfllerdir.
Görüldü¤ü gibi cinsel haz alman›n ö¤renilebilir olmas› çok önem-
li bir sorunu da beraberinde getirmekte: “Cinsel haz almaman›n da ö¤-
renilebilir olmas›”. Toplumlar nedeni ne olursa olsun, insanlara cinsel
haz almamay› da ö¤retmekteler, bu ise çok kolay k›s›r döngüye gire-
bilmekte; cinsellik tiksinilecek, bir an önce yap›p kurtulunabilecek
basit bir boflalt›m yöntemi olarak ele al›nmakta. Dinlere göre neden-
se cinsellik fleytanca, kad›n da bu zay›fl›¤›n arac› olarak kabul edil-
mekte! Dinlerin temel uygulay›c›s› olan erkekler de kad›n›n cinsel
potansiyelini çok iyi biliyor ve ondan korkuyorlard› kan›mca, dolay›-
s›yla kad›nlara cinsellikten zevk almamay› ö¤rettiler uzunca bir süre.
Dinlerin içinde en kat› olan› ve cinselli¤i ilk yasaklayan kültürlerden
birisi Yahudi kültürüdür.
Yahudi kal›plar› yüzy›llar boyunca püritan düflüncenin yerleflme-
sinde etkili olmufllard›r. Bu püriten düflünce daha sonra Katolikli¤e
41
ve Ortodokslu¤a geçmifl, protestanl›kla birlikte biraz olsun azalm›flt›r.

Müslümanl›kta ise cinsellik san›ld›¤›n›n tersine afla¤›lanmamaktad›r;
aksine müslüman kültürler belli bir döneme kadar cinselli¤i rahat ya-
flamay› baflarm›fllard›r; bunun en bariz edebi örneklerinden bir tanesi
‘Perfumed Garden’d›r (Türkçeye ‘It›rl› Bahçe’ ad›yla çevrildi). Türk-
lerde ise cinsellik toplumun erkek ve kad›na vermifl oldu¤u eflitlik ne-
deniyle zaten yüzy›llar boyu serbest yaflanm›flt›r; bu serbestinin izleri-
ne flamanist Türk kültürünün izlerini tafl›yan Anadolu’daki alt kül-
türlerde rastl›yoruz, Arap kültüründen ne kadar farkl› olduklar›n› gö-
rüyoruz. Yahudi ve Hristiyan kültürlerinin, özellikle de Arap kültürü-
nün etkisiyle Türkler de uzun süre cinselli¤i bir tabu olarak yaflama-
ya bafllam›fllard›r.
Bu tutuculu¤un bir sonucu olarak bugün frijid ya da cinselli¤e al-
d›rmayan kad›nlar az›msanmayacak kadar fazla ve bu insanlar hayat-
lar›n›n büyük bir k›sm›n› vücutlar›n› tan›madan geçirmekte. Öyle ki
bazen patoloji cinselli¤i tamamen yads›maya kadar gitmekte. Türki-
ye’de tüm yaflant›s› boyunca b›rak›n orgazm olmay›, cinsellikten hofl-
lanmam›fl bir sür kad›n var ve seks terapisi pek üzerinde ciddiyetle
e¤ilinen bir konu de¤il halen...
2. HER KADINDA ÇOK ORGAZM OLAB‹LME

POTANS‹YEL‹ VARDIR
Her kad›nda sadece orgazm olma de¤il, art arda orgazm olma po-
tansiyeli var. Amerikal› kad›nlar›n % 67’si bazen, % 10’u da sürekli
art arda orgazm olabilmekte5. Bu oran e¤itimli Türk kad›nlar›nda ilk
belirlemelere göre (bazen birden fazla orgazm olma) % 50 civarlar›n-
da.6
Art arda orgazm 10-60 saniye aral›klarla süren ve tüm vücuda ya-
5
Linda Wolfe, The Cosmo Report, London: Corgi Books, 1982, S: 125-154.
6
Ümit Say›n et al. ‘Orgasmic Behavior in Educated Turkish Women’. Proc. 3rd Euro-
pean Academy of Forensic Science Triennal Meeting, Istnbul, Turkey, Eylül 2003. Foren-
sic Science International, Vol. 136 (Suppl. 1), S: 186.
42
Ümit Say›n
y›lan kas›lmalar›n çok k›sa bir durgunluk döneminden sonra tekrar

bafllamas› biçiminde tan›mlanabilir. Baz› kad›nlarda bu durgunluk
dönemi de ortadan kalkar ve süre¤en kas›lmalarla 5-15 dakika süre-
bilen orgazm nöbetleri (status orgasmus) gerçekleflir, bu s›rada Mas-
ters ve Johnson’un 1966’da laboratuvarda tan›mlad›klar› tüm fizyolo-
jik de¤iflimler görülür7. Bilincin durumu ve hazz›n alg›lan›fl› kifliden
kifliye göre de¤iflir; baz›lar› kendilerini kaybeder ve bulutlarda uçar,
baz›lar› da bunlar› oralarda bir yerlerdeki hofl kas›lmalar olarak alg›-
larlar.
Orgazm›n tek parametresi say› de¤il, orgazm›n fliddeti veya orgazm
olan kad›na ne kadar doyum sa¤lad›¤› daha önemli. 1991’de bir ka-
d›n dergisinin düzenledi¤i bir panelde kad›nlar›n bir saatte 134 ve
hatta 220 kez orgazm olabilece¤i belirtildi. Bizim yapt›¤›m›z çal›flma-
larda, Türk toplumu içinde dört-befl saat içinde onlarca kez orgazm
olan kifliler olabildi¤i görüldü. Fakat insanlar›n say›lar üzerinde dur-
mas› çok abart›l› bir yaklafl›m; elbette her kad›nda bir saatte yüz kü-
sur kez orgazm olma yetisi var ve bu ö¤renilebilir, ama sadece 3-4 kez
ile büyük doyum sa¤layan kad›nlar çok fley kaç›rm›yorlar. Gördü¤ü-
nüz gibi vahfli kapitalizm kendi koydu¤u de¤erlerle beyninizin her de-
rinli¤inde ve haz alma potansiyelinizin içinde bile kendini gösteriyor
ve ‘fazla, büyük, çok para getiren’ herfley en önemli de¤er haline geli-
yor...
3. HER KADIN C‹NSEL AÇIDAN ÇOK ‹STEKL‹

VE YETK‹N B‹R DÜZEYE GELEB‹L‹R
Kad›nlar›n beynindeki cinselli¤i bask›lamaya çal›flan toplumun
kal›plar› ortadan kalkt›¤›nda bile onlar›n beyinlerine kaz›nm›fl olan
inhibisyonlar›n yok edilmesi çok güç. Çocukluk ça¤›nda insanlara
7
Hiperseksüellerle ilgili bölümde Türk toplumuna ait çok önemli bir istisna olan Yeflim
K.’n›n cinsel davran›fl tepkisinin tarifine bak›n›z. Yeflim K. s›n›rs›z orgazm› çok rahat ya-
flayabilen bir kifli ve her birinde 7-10 orgazm olan ‘status orgasmus’lar› bile ardarda yafla-
yabilmekte. Bizimle temas kuranlar içinde yaklafl›k 12 kad›n böyle aflk›n orgazm patern-
lerine sahipti.
43
do¤al olmamay› ö¤reten püriten mentalitenin bask›lar› davran›flç›

psikanalistleri terletecek düzeyde güçlü ve ancak cinselli¤in do¤al bir
tepki oldu¤unu benimseyen bir ortamda uzun sürede düzelebilir. Cin-
sel özgürlük ve doyum insan›n kendini gerçeklefltirme yollar›ndan bi-
ri ve her insanda bunu gelifltirebilme iç potansiyeli var, bu geliflme-
nin s›n›rlar›n› ise kimse kesin parametrelerle belirleyemez. Erkekler
için var›lacak s›n›rlar bugün bilinenin çok ötesinde8. Örne¤in Kuzey
Amerika’da, Avrupa’da ve Türkiye’de erkekler cinsel iliflkiyi 5-15 da-
kikadan fazla devam ettirememekteler, halbuki cinsel iliflki kan›tlan-
d›¤› üzere 2-3 saat (hatta daha uzun) durmaks›z›n sürdürülebilecek
bir eylem, bu hem kad›n hem de erkek için cinselli¤in boyutlar›n›
anlamak ve aflmak aç›s›ndan çok gerekli9. Uzun sürdürülen bir cinsel
iliflkide kad›nlar›n ço¤unun art arda orgazm olaca¤› aflikar.
4. C‹NSELL‹⁄‹N TEK AMACI

ORGAZM OLMAK DE⁄‹LD‹R
Cinsellik tüm vücutta duyumsanacak ve iki vücudun her yönüyle
birbirine haz verebilece¤i bir eylem; bazen bir dokunufl bazen bir öpüfl
ve gülümseme ve bazen de birkaç söz ve sevecenlik insanlar için ge-
rekli olan güven, s›cakl›k, empati gibi iletiflimlerin birbirine aktar›l-
mas›n› sa¤lar. ‘Orgazm, orgazm’ diye didinen iki vücudun ne kadar
mekanik hale gelebilece¤ini düflünebiliyor musunuz? Halbuki her fle-
yi ola¤anl›¤a, böylesili¤e b›rakmak ve orgazm› “cinsel ayinin” k›sa ve
öylesine geliveren bir parças› olarak ele almak çok önemli.
8
Mantak Chia & Douglas Abrams, The Multi Orgasmic Man, San Fransisco: Harper
Collins, 1996; Stefan Bechtel & Laurence Roy Stains, Sex: A Man’s Guide, N.Y.: Berk-
ley Books, 1998.
9
Kad›nca (1993) ve Hülya (2003) raporlar›n› de¤erlendirirken ve kad›n dergilerine yaz›-
lar yazarken, erkeklerde cinsel iliflki (Taocu Seks) süresinin 4-6 saate kadar ç›kar›labile-
ce¤ini iddia edenler ve/veya yaflayanlar mevcuttu. E¤itim ve kendi kendine denetimle, er-
keklerde cinsel iliflki süresinin k›sa aralar verilerek 4-5 saatin üzerine ç›kar›lmas› art›k ba-
z› kiflilerin yaflayabildikleri bir olgu; bir efsane, bir abart› de¤il! Ejekülasyon olmaman›n
getirdi¤i olumsuz sonuçlardan da bahsedilmiyor, aksine cinselli¤in bu flekilde daha güzel
oldu¤u söyleniyordu.
44
Ümit Say›n
Karfl›l›kl› iletiflim, uzlaflma ve önce karfl›s›ndakini düflünme tatl›

bir cinsel uyumu da birlikteli¤inde getirir. Dünyadaki insan say›s› ka-
dar farkl› cinsel yaflam biçimi oldu¤u unutulmamal›; çünkü cinsel hazz›
ve orgazm› belirleyen organ beyin! Vajina, klitoris ve cinsel organlar
sadece birer anten, uyar›lar›n beyindeki karmafl›k mekanizmalarla
de¤erlendirilip zevke çevrilmesi ise bir tek o insana özgü. Herkeste
cinselli¤in oluflturabilece¤i izler ve neden olabilece¤i davran›fl biçim-
leri çok farkl›.
5. C‹NSELL‹KTE KADIN DA ERKEK KADAR

AKT‹F OLAB‹LMEL‹D‹R
Bat› kültürü kad›n› zay›f ve korunmaya muhtaç, erke¤in ise güçlü,
koruyucu ve aktif oldu¤unu insanlara ö¤retmiflti. Bir yaflam biçimi
haline gelen bu düflünce kad›nlar›n seviflirken daha edilgen erkekle-
rin ise hükümran pozisyonda olmas›na yol açm›flt› do¤al olarak. Ama
gerçekte durum tamamiyle farkl›, kad›n erkekten çok daha yönetici
bir rol oynama potansiyeline sahip; örne¤in deneyimli bir kad›n, er-
ke¤in boflalmas›n› ve tüm cinselli¤ini denetim alt›na alabilir ve onu
çok uzun bir süre doruk düzeyde tutabilir. Fakat kültürümüzde erkek-
leri, onlar›n bir an önce boflalmalar›n› amaçlayan fahifleler biçimlen-
dirirler. Fahiflelerin ço¤u müflterilerinden zevk almazlar ve olaya “k›-
sa bir hapfl›r›kla kötü salg›lardan kurtulma eylemi” olarak bakarlar; tüm
süre 3-5 dakikay› geçmez: hemen ereksiyona geçen ve hemen bofla-
lan erkek onlar için makbul ve takdir edilmesi gereken erkektir.
Fahifleler bazen farkl› aktivitelere girseler de, edilgin olarak öyle-
ce yatmay› tercih ederler. Ama garip olan bir çeliflki de “Namuslu Ai-
le Kad›nlar›n›n” biraz aktif olmaya yönelmeleri onlar›n fahiflelikle suç-
lanmas›na yol açar. “Doyumsuz Toplumumuzda” kad›n cinselli¤e kar-
fl› afl›r› sald›rgan, haz almaya yönelen bir tutum içinde olmamal›; ha-
n›m han›mc›kl›¤›n› bozucu ve kendisine “erkek delisi” dedirtecek ‘ba-
ya¤›’ hareketlerden kaç›nmal›d›r, hem topluluk içinde hem de yatak-
ta!..
45
Halbuki her kad›n cinsel yönden etkin ve eflini yönetici, ona haz
verici hale gelmeyi ö¤renebilir, ö¤renmelidir de. Ama öncelikle biz
Türk erkekleri de¤iflmeliyiz, hem de radikal bir biçimde.
6. KADINLARDA B‹RB‹R‹NDEN FARKLI

ÜÇ ORGAZM B‹Ç‹M‹ VARDIR:
KL‹TORAL ORGAZM, G NOKTASI ORGAZMI,
VE B‹LEfiKE ORGAZMI;
HER KADIN BUNLARDAN EN AZ B‹R‹S‹N‹
YAfiAYAB‹L‹R
‹nsan (Homo sapiens) yaklafl›k iki milyon y›ll›k bir evrimin bir so-
nucu bu duruma gelmifltir. ‹ki milyon y›l›n insan zihninde canland›-
r›lmas› çok zordur. Genetik olarak DNA’s› bizlere en yak›n primatlar
olan Goril ve fiempanze diflilerinde orgazm olay›na rastlanmam›flt›r10.
Orgazm insan korteksinin ve beyninin gelifltirdi¤i bir olgudur ve sa-
10
Son y›llarda bu görüfl de¤iflmifl, üst düzey primatlarda da orgazm benzeri davran›fllar›n
görüldü¤ü rapor edilmifltir. ‘Yeni Bir Orgazm Anlay›fl›na Do¤ru’ isimli bölüme bak›n›z.
46
Ümit Say›n
dece insan diflilerinde mevcuttur. Bu nedenle insan diflileri halen bu

evrimin içinde orgazm olgusunu çok farkl› biçimde yaflamaktad›rlar.
Büyük olas›l›kla Homo sapiens diflilerinde orgazm do¤al seleksiyonun
bir sonucudur. Daha detayl› ele almak gerekirse hominidlerin son iki
milyon y›ll›k geliflimi s›ras›nda cinselli¤i seven ve bundan en fazla
zevk alan kad›nlar daha fazla üremifller ve cinselli¤i sevmeyen, iste-
meyen kad›nlar ise cinsellikten kaçm›fllard›r, orgazm olgusu neokor-
teksin de (primatlardaki beyin kabu¤u) geliflmesiyle bu dönemlerde
ortaya ç›km›fl olabilir.
Do¤an›n bir hikmeti olarak kad›nlar haz duyma ve orgazm olma
yönünden çok flansl› yarat›lm›fllar. Maymunlar dahil hiçbir hayvan
diflisinde orgazm olay› saptanmamas›na karfl›n insanda erke¤inkine
karfl›l›k gelen ve çok daha fliddetli geliflen bir doruk noktas› görül-
mekte. Kad›nlar için de cinsel gerilimin boflalt›lmas› aç›s›ndan flart
olan orgazm hakk›nda araflt›rmalar son yirmi-otuz y›lda yap›ld›. Eski
Çinliler, Hintliler veya Yunanl›lar cinsellik hakk›nda belki de
1950’lerin insan›ndan çok daha fazla fley biliyorlard›.
1980’lerin bafl›na kadar kad›nlarda iki orgazm biçimi tan›mlan-
m›flt›: vajinal ve klitoral. Masters ve Johnson’a göre orgazm›n sade-
ce klitoral kökenli oldu¤u görüflü daha sonra Helen S. Kaplan, Sey-
mour Fisher, John Perry gibi araflt›r›c›lar taraf›ndan sald›r›ya u¤ra-
d›11. Freud’e göre kad›n›n olgunlaflmas›n›n ölçütünün vajinal orgazm
olmas› fikrinin de yanl›fl oldu¤u art›k biliniyor; orgazm›n ruhsal ol-
gunlaflma ile hiçbir ilintisi yok, Kinsey zamanlar›nda bile alt› ayl›k
bir bebe¤in uzunca bir süre orgazm olabilece¤i saptanm›flt›. Cinsellik
ve haz do¤umla bafll›yor, mezara kadar sürüyor!
11
Helen Singer Kaplan, The New Sex Therapy, N.Y.: Penguin Books, 1981; Seymour
Fisher, Understanding the Female Orgasm, London: Penguin Books, 1977; A. Ladas, B.
Whipple, J. Perry, The G-Spot, N.Y.: Corgi Books, 1983.
47
Kad›nlar›n anatomisini incelersek vajinan›n sadece 1/3 d›fl k›sm›

ve rahimin a¤z› (serviks) bas›nca duyarl›, klitoris ise okflamaya, em-
meye, titreflimlere ve ›s› de¤iflimlerine karfl› korkunç duyarl› bir yap›
ve orgazm› bafllatabilir. Bugün vajinal orgazm›n kad›nlarda bir embri-
yonal prostat kal›nt›s› olan Grafenberg noktas› (G-Noktas›) sayesin-
de geliflti¤i biliniyor12. Ayr›ca psikolojik etkenlere ba¤l›, klitoris ve
G-Noktas›n›n birlikte uyar›lmas› ve vajinan›n doldurulma hissi ile
geliflen bir de bileflke orgazm› tan›mlanmakta. Art arda geliflen or-
gazmlarda as›l etki olan bu bileflke orgazm›...
G-Noktas› cinsel yönden uyar›lm›fl bir vajinada parmak bas›nc›
veya cinsel iliflki ile hissedilebilir. Yerleflimi pupis kemi¤inin hemen
alt›nda saat kadran›na göre 11 ile 1 aras›nda; bas›nca ve titreflime afl›-
r› duyarl› ve uyar›lmas›yla önceleri hissedilen afl›r› tuvalete gitme is-
te¤i bir süre sonra kendisini güçlü bir cinsel uyar›ma b›rak›r, bu nok-
ta da ayn› klitoris gibi çabucak orgazm› bafllatabilir. Her kad›n tan›m-
lad›¤›m orgazmlardan birini veya birkaç›n› yaflayabilir; yaflam›yorsa
bile bunu ö¤renebilir.
fiimdiye dek pek bilinmeyen noktalardan biri de Grafenberg nok-
12
A. Ladas, B. Whipple, J. Perry, The G-Spot, N.Y.: Corgi Books, 1983, S: 19-43.
48
Ümit Say›n
tas›n›n uyar›lmas›n›n kad›nlarda prostat s›v›s›na benzeyen bir s›v›n›n

orgazm an›nda idrar yolu arac›l›¤›yla vajinan›n girifline boflalmas›d›r,
bu bazen gerisingeri mesaneye de boflalabilir. Yani erkekteki ejakülas-
yonun (boflalman›n) karfl›l›¤› aynen kad›nda da var ve kad›nlar›n eja-
külasyonu pek ço¤una büyük zevk verir.
Kad›nlarda var olan pubokoksigeus kas› (PC kas›-PC Muscle)
gelifltirildi¤i ve bilinçli olarak hissedildi¤i zaman üç orgazm biçimi de
3-4 kez güçlenmekte; öyle ki Bat›da e¤itimden geçen baz› kad›nlar
oturduklar› yerde sadece PC kaslar›n› kullanarak orgazm olabilmek-
teler13. Bu kas›n gelifltirilmesi 4-8 haftada sistemli bir e¤itimle müm-
kün olmakta (Kegel egzersizleri), hatta ‹ngiltere’de bu kas›n gücünü
ölçücü ve elektrik ak›m› ile güçlenmesini sa¤lay›c› aletler bile piya-
saya ç›kar›lm›fl. Bugün seks terapisinde de Kegel egzersizleri en
önemli yöntemlerden birisi. PC kas›n› gelifltirmifl kad›nlar›n % 90’n›
art arda orgazm olabilirler. Kad›nlar›n cinsel fizyolojilerinin keflfi
yepyeni boyutlar› ve yetenekleri birlikte getirmekte.
13
Bryce Briten, Love Muscle, London: Signet Books,1983, S: 99-156. Bu konuda ‘Fema-
le Orgasm Explained’ isimli bir Frans›z filmi de yap›lm›flt›r (Google video’dan bulabilirsi-
niz). Film oturdu¤u yerde sadece PC kaslar›n› kullanarak, baflka hiç bir yerini uyarmadan
orgazm olan bir kad›n›n orgazm›n› göstererek bafllamaktad›r.
49
7. ‹NSANLAR C‹NSEL HAZ NESNELER‹N‹

DE⁄‹fiT‹R‹P GEL‹fiT‹REB‹L‹RLER,
BÖYLECE SOYUT ALGI KAPILARININ
AÇILMASI C‹NSEL HAZZI YO⁄UNLAfiTIRIR,
KESK‹NLEfiT‹R‹R
‹nsanlarda cinsel uyar›n›n kökeni nedir sorusunu yan›tlamak im-
kans›z, kökenine inmeksizin do¤all›¤›n› yaflamak daha güzel san›r›m.
Hepimiz baz› uyar›lardan etkileniyoruz, baz› uyar›lar ise flimdi pek bir
etki yapmasa bile günün birinde bizi baya¤› kontrolü alt›na alabiliyor.
Cinsel haz nesneleri ö¤renilebilen ve bizi cinselli¤e yönelten so-
yut veya somut doyum nesneleridir. Akl›n›za gelen pek çok fley bu-
gün sizi uyarmad›¤› halde günün birinde cinsel haz nesnesi haline ge-
lebilir ve bu kiflilikte zedelenmelere yol açm›yorsa, iç çeliflkiler yarat-
m›yorsa, ola¤an cinsel eylemleri bloke etmiyorsa ve saplant›l› bir bi-
çimde yaflant›y› sekteye u¤ratarak tekrarlanm›yorsa do¤ald›r ve nor-
maldir.
9.5 Hafta filmini seyredenleriniz Kim Bessinger’›n normalde hiç
birinizi uyarmayacak sürrealist tablolalar›n projeksiyonlar›na bakarak
uyar›ld›¤›n› ve mastürbasyon yapt›¤›n› hat›rlarlar. Pek çok psikiyatr
bu davran›fl› cinsel sapma olarak niteleyebilir, ama Havellock Ellis
veya Kraft Ebbing gibi iki ünlü seksolo¤un zaman›nda psikiyatri ki-
taplar› bugün normal kabul edilen pek çok cinsel davran›fl biçimini
anormal kabul etmekte ve meslektafllar› bu iki devrimci yazar› sap›k-
l›kla suçlamaktayd›. ‹nsanlar›n kendi deneyimlerinden ve al›flkanl›k-
lar›ndan yola ç›karak baflkalar›n›n da onlar gibi davranmas›n› bekle-
mesi ne kadar saçma de¤il mi? Hele kendi yatak odalar›nda yapt›kla-
r›n› normal kabul edip, di¤er insanlardan da öyle hareket etmelerini
beklemeleri tutuculu¤un da ötesinde bir davran›fl biçimi... Ama ge-
liflmifl ülkelerde bile devlet ve din yatak odas›na kadar girip kap›ya
bir zebani dikiyor!
Örne¤in, Bat›n›n T›p kitaplar› kad›nlar›n 30-50 aras›nda orgazm
50
Ümit Say›n
olmas›n› patoloji, hiperseksüelite ve tedavi edilmesi gereken bir

hastal›k olarak tan›ml›yor. Erkeklerde de uzat›lm›fl seks, bu kitaplara
göre bir hastal›k ve psikiyatrik bozuklu¤un göstergesi. Halbuki kal›p-
lar› sosyal sistem kendisi kendi al›flm›fl oldu¤u normallere göre koyu-
yor ve bu normaller uymayanlar› ‘seks ba¤›ml›s›’ olarak tan›ml›yor.
Bu kitaplar cinsellikteki s›n›rlar›n afl›labilece¤ini, bunun tarihte bafl-
ta Do¤u kültürleri olmak üzere pek çok kültürde yap›lm›fl oldu¤unu
göz önüne hiç almadan, önyarg›yla insanlar› sadece damgalama ve
‘sistemin psikiyatrisine’ uydurmaya çal›flma yoluna gidiyor...
Düflünsenize bir kere tek cinsel haz nesnemiz hayvanlarda oldu¤u
gibi 2-3 dakika süren cinsel iliflki olsayd› cinsellik ne kadar çekilmez
bir hal al›rd›. Halbuki hazz› alan beyin oldu¤u için cinselli¤i çok fark-
l› boyutlara çeken de geliflmifl beynin hayal gücüdür. “Cinsel Zihnin”
gelifltirilmesi için cinsellikteki kal›plardan kurtulmak ve fantezisel
yeni boyutlara aç›lmak flart. Bu konuda ilginç bir örnek verece¤im;
görüfltü¤üm Kuzey Amerikal› ve Avrupal› kad›nlar›n ço¤u seviflirken
erkeklerin hiç konuflmad›klar›n› söylediler, Türkiye’de de bu çok
farkl› de¤il. Bu soruyu yöneltti¤im insanlar›n baz›lar› seviflirken ko-
nuflman›n konsantrasyonlar›n› bozaca¤›n› söylediler; yani yaflad›klar›
cinsellik kendi bedenlerinden o kadar ötede ki bu ifl için bir de kon-
santre olmalar› gerekiyor üstüne üstlük!..
Konuflmak belki de baz› insanlar için yeni uyar›mlar›n bafllang›c›
olabilir, ne mi konuflacaks›n›z, onu da siz keflfedin!..
Cinsel haz nesnelerinin gelifltirilmesi konusunda seks terapistleri-
nin de kabul etti¤i temel ilke karfl›s›ndakine fizyolojik veya psikolo-
jik zarar vermedikten sonra karfl›l›kl› yap›lacak her fleyin do¤al oldu-
¤udur...
51
8. MASTÜRBASYON ZARARLI DE⁄‹L,

AKS‹NE C‹NSEL K‹fi‹L‹⁄‹N GEL‹fiMES‹ ‹Ç‹N
ÇOK GEREKL‹D‹R
Art›k günümüzde tüm seks terapi seanslar› insanlara iyi mastür-
basyon yapmay› ö¤retmekle ifle bafll›yor. Kendi vücudunu iyi uyar›p,
tan›mayan kifli baflkas›n›n vücudunu da uyar›p tan›yamaz. 20-30 y›l
önce san›ld›¤›n›n aksine mastürbasyon patolojik bir davran›fl biçimi
de¤il; hiçbir zaman cinsel iliflkinin yerini alamasa da cinsel gerilimin
dindirilmesi, cinsel yönden uyar›labilirli¤in, bedensel duyarl›l›¤›n
sa¤lanabilmesi için çok gerekli. Hite raporuna göre kad›nlar›n ço¤u
mastürbasyonu cinsel iliflkiye tercih etmekte ve Amerikal› kad›nlar›n
yaklafl›k % 65’i sürekli mastürbasyon yapmakta. Türk kad›nlar›nda
bu oran % 50-60 civarlar›nda.
Mastürbasyonun sa¤layaca¤› yararlardan biri de fantezi dünyas›-
n›n ve cinsel haz nesnelerinin gelifltirilmesi. Bu ise kad›nlar› daha
duyarl› ve doyumlu bir cinselli¤e yöneltecek, tabii kendilerine ben-
zer insanlar›n bulundu¤u ve deneyimlerini paylaflt›klar› bir ortamda...
9. BUGÜN VAHfi‹ KAP‹TAL‹ZM‹N ETK‹S‹NDEK‹

BATILILAfiMA DE⁄ERLER‹N‹ ELEfiT‹R‹S‹Z
KABUL ETMEK HATALIDIR
Bat› kültürü (Avrupa, Kuzey Amerika, Anglosakson, Germen vb)
ve onun gelifltirdi¤i kapitalist ideoloji Homo sapiensin do¤as›na uzak
ve onu yanl›zlaflt›ran, ac›mas›z, yar›flmac› bir ideolojiyi de birlikte ge-
tirmifltir. Halbuki Do¤u Felsefeleri yüzlerce y›l insani de¤erlerin yü-
celtilmesi ve cinselli¤in de insani de¤erler zinciri içinde ele al›nmas›
için kendi iç felsefesini tutarl› bir biçimde kurmufltur14. Bat› bugün
14
‹lhan Güngören, Yumuflak Seviflme, ‹stanbul: YOL Yay›nlar›, 2003; Jolan Chang,
Taocu Seviflme ve Seks, Çeviri: ‹lhan Güngören, ‹stanbul: YOL Yay›nlar›, 1985; Jolan
Chang, Seviflen Çiftlere Taocu Seviflme, Çeviri: ‹lhan Güngören, ‹stanbul: YOL
Yay›nlar›, 1991.
52
Ümit Say›n
baz› kal›plar› bundan sonraki konuda da ele alaca¤›m›z gibi beynimi-

ze medya ile pompalamakta ve medya arac›l›¤›yla yeni kal›plar için
insanlar flartland›r›lmaktad›r.
Örne¤in Türkiye’de 1993 y›l›nda Kad›nca Raporunu yan›tlayan
kuflak ile 2003 y›l›nda Hülya Raporunu yan›tlayan kuflak birbirlerin-
den hem de¤er yarg›lar›, hem de davran›fl biçimleri aç›s›ndan çok
farkl›d›r15. Erkeklerin dünya görüflleri ve psikolojik yap›lar›na da bu
medya faaliyeti büyük ölçüde yans›m›flt›r. On y›l kadar k›sa zamanda
bile toplumun de¤er yarg›lar›, dünya görüflü çok de¤iflmifltir.
H›zl› de¤iflen toplumsal de¤erlerin, flartlanmalar›n, uyum güçlük-
lüklerinin ve insanlar›n adaptasyon güçlü¤ünün muhtemel bir sonu-
cu olarak, son 10-15 y›ld›r Türkiye’de en fazla tüketilen ilaçlar›n ba-
fl›nda psikiyatrik ilaçlar gelmektedir, depresyon, bipolar hastal›k, pa-
nik atak, anksiyete bozuklu¤u, psikoz, uyuflturucu ba¤›ml›l›¤› Türki-
ye’de her geçen gün artmaktad›r. Yeralt›nda Ekstazi (MDMA) her ge-
çen gün daha fazla müflteri bularak, bu mutsuzlu¤a bir çare olabilmek
için tüketilmekte, antidepresif ilaçlar 15-20 y›l önce oldu¤undan çok
daha s›kl›kla reçetelere yaz›lmaktad›r.
H›zl› de¤iflen toplumsal de¤erlere ve insanlarda geliflen ruhsal pa-
tolojilere karfl›n cinsel davran›fl ve toplumun cinselli¤i alg›lamas› ko-
nusunda halen ciddi problemler mevcuttur.
Vahfli kapitalizmin ve globalleflmenin etkisiyle Türkiye’de de di-
¤er ülkelerde ortaya ç›kan baz› sosyal problemler görülmeye bafllan-
m›flt›r. Bat›n›n kat› kal›plar›, sahip olucu, sat›n al›c›, her türlü de¤eri
para ve maddiyat ile ölçen bir e¤ilimdedir. Cinsel davran›fllar söz ko-
nusu oldu¤unda da, cinsellik bu davran›fl kal›plar›ndan kaç›n›lmaz
olarak etkilenmektedir. Beynimize Bat› kapitalist kültürü taraf›ndan
yerlefltirilen ve kaçamad›¤›m›z pek çok olumsuz kal›p mevcuttur. Bu
kal›plar cinsellikte serbestleflmeyi, esrikleflmeyi ve kendile¤indenli¤i
nerdeyse ortadan kald›rmaktad›r. Bunlar›n neler oldu¤unu irdele-
mekte fayda vard›r...
15
Ümit Say›n, Türk Kad›n›nda Cinsel Davran›fl (haz›rlan›yor).
53
54
£¢ 3
BEYN‹M‹ZE
BATI KÜLTÜRÜ
TARAFINDAN
YERLEfiT‹R‹LEN
C‹NSELL‹K
55
56
D aha önceki bölümde de belirtti¤im gibi, kültür ve medyan›n
beyin y›kama mekanizmalar› tamamen insan›n cinselli¤ini
flekillemektedir. Vahfli kapitalizm, tüm vahfletini cinsel beyinleri fle-
killerken de göstermektedir.
Pek çok yaz›mda belirtti¤im gibi cinsellik ö¤renilebilen, farkl›
yönlere kanalize edilebilen bir olgu. Cinsellik konular›n›n ifllenmesi
çift taraf› keskin bir b›çak gibi, insanlar› çok kolay yanl›fl ve belirli
hedeflere yönelik bilgilendirmek mümkün. Özellikle baz› yap›lanma-
lar ve kurulufllar karlar›n› ve sat›fllar›n› artt›rabilmek için abart›y›
fantezi düzeyinin baya¤› üzerine ç›kartmaktalar. Bat› kapitalizmi ve
sizi flekillemek isteyen ideoloji asl›nda tüm içgüdülerinizi ve cinsel
yaflant›n›z› da kontrol alt›na almay› becerebiliyor art›k. ‹sterseniz
madde madde Bat› kültürünün beynimizde yaratm›fl oldu¤u mitoslar-
dan baz›lar›na de¤inelim.
57
Derin Seks: Batı Kültürü ve Cinsellik
ERKEKLERLE VE KADINLARLA ‹LG‹L‹

BEYN‹M‹ZE YERLEfiT‹R‹LEN C‹NSELL‹K
1. ERKEKLER‹N GÜÇLÜ OLDU⁄U

DUYGULARINI ‹FADE ETMEMELER‹
GEREKT‹⁄‹
Erkeklerin güçlü oldu¤u duygular›n› ifade etmemeleri gerekti¤i,
çocuklu¤umuzdan itibaren beynimize pompalanan düflüncelerden ve
kal›plardan birisidir. Bu konuda toplum, okullar ve aileler küçüklük-
ten itibaren erkekleri flartlarlar ve kat› kal›plarla beyinlerini flekiller-
ler.
Do¤u felsefesi insan› yorumlarken erkek özü Yang ve kad›n özü
Yin’in her insanda var oldu¤unu vurgulam›flt›r. Asl›nda eski kuflakla-
ra ait bilgi, beynimizde kollektif bilinç d›fl›nda programl› olarak mev-
cuttur16; bu bilginin biyolojik alt yap›s› henüz ayd›nlat›lamasa da lim-
bik sistemde bulundu¤u konusunda veriler vard›r. Beynimizde sadece
kad›n ve erkeklere ait bilgileri de¤il, eski kuflaklara ait bilgileri de ta-
fl›yoruz. Erkekleri de¤erlendirirken bu gerçekleri de gözönünde bu-
lundurmam›z laz›m.
Kapitalist kültür bizi kendi ç›karlar›na göre flekillemekte, çocuk-
lu¤umuzdan itibaren kendi sisteminin devam› için davran›fl kal›pla-
r›m›z› oluflturmaktad›r. Cinsellikte de erkeklerin duygular›n› ve ken-
dilerini ifade etmemeleri gerekti¤i bu kültürün bir istemidir. Bu ne-
denle erkeklerin kendilerini sorgulamalar› ve toplumun erkeklerden
beklentisi olan ‘kendini ortaya koymama ve duygular›n› ifade etmeme’
gibi kat› kal›plardan kendileri ar›nd›rmalar› gerekmekte. Bu kal›pla-
r›n bir sonucudur ki, erkekler cinsellikte ne istediklerini pek efllerine
anlatmazlar, cinsellik hakk›nda hiç bir fleyi konuflmazlar ve sorgula-
mazlar.
16
Carl Gustav Jung, Man and His Symbols, N.Y.: A Laurel Book, Dell Publishing, 1964.
58
Ümit Say›n
2. SAYILARLA ‹FADE ED‹LEN DE⁄ERLER‹N

ÜSTÜN OLDU⁄U, C‹NSELL‹KTE EN ÖNEML‹
fiEY‹N PERFORMANS OLDU⁄U
Vahfli kapitalizm ve Bat› kültürü bizlere say›yla ifade edilen de¤er-
lerin iyi, do¤ru ve güzel oldu¤unu ö¤retmektedir. Örne¤in fazla say›-
da ejakülasyon (boflalma), fazla orgazm, fazla kad›n veya erkek part-
ner say›s› hep özendirilen de¤erlerdir. Bu örneklere pornografide ve
cinselli¤i flekilleyen di¤er unsurlarda da rastlamaktay›z. Bir erke¤in
boflalmay› denetim almak yerine, ne kadar fazla boflal›rsa o kadar ba-
flar›l› olarak görülmesi son derece sorunlu bir mentalitenin ürünüdür.
Kapitalist sistem erkeklerden çok k›sa sürede ve fazla say›da boflalma-
lar›n› ister! Bu sistem için çok uygun bir davran›fl tarz›d›r; çünkü es-
ki Çinliler, Türkler veya Hintliler gibi uzun süre seviflmek, cinselli¤i
yaklafl›k 2-3 saat uzatmak, cinselli¤e ayr›lan vakti ve al›nan hazz› art-
t›racak, insanlar daha fazla zamanlar›n› cinsellikle geçirmeye bafllaya-
caklar, bu durum da kapitalist sistemde insandan beklenen verimi
düflürecektir. Bu konu cinsellik hakk›ndaki temel ders kitaplar›na
(textbooklara) da böyle geçmifltir. Bu nedenle cinsel performans ola-
rak tan›mlanan fley Bat› kültüründe cinsel iliflkiyi 2-3 saat uzatmak
de¤il, erken boflalmak ve bir daha boflalmakt›r. Böylece kifli cinselli-
¤e sadece 15-20 dakika ay›r›r sonra baflka ifllerle meflgul olur. Uzak
Do¤u’da geleneksel olarak cinselli¤e uzun süre ayr›lmas› vahfli kapi-
talist sistemin veya totaliter komünist sistemin uygun görece¤i bir
davran›fl tarz› de¤ildir.
3. ERKEK C‹NSELL‹KTE SORUMLULU⁄U

ALMALI VE KADIN ÇEK‹N‹K KALMALIDIR
Bat›n›n bizim beynimize koydu¤u kal›plardan birisi de erke¤in ve
kad›n›n içine cinselli¤in do¤al olarak kondu¤u ve erke¤in asl›nda ne
yapaca¤›n› bildi¤i önyarg›s›d›r. Asl›nda ne erkekler, ne de kad›nlar
seviflmeyi bilmezler! Sadece bildiklerini san›rlar. Belki 1970’lerdeki
59
Cinsel Devrim bu konuda baz› olumlu at›l›mlara neden olmufltur,

ama yine de fazla bir ilerleme kaydedilmemifltir. Cinsellikte kad›nla-
r›n da etkin olmalar› gerekti¤i tarz› ve fikri Bat›’da 1970’lerde Cinsel
Devrimle geliflmifl olmas›na ra¤men, Do¤u’da ve Türklerde çok eski-
lere dayanmaktad›r. Çin’le sürekli kültür al›flverifli içinde bulunan es-
ki Türk’lerde ve Türk’lerle akrabal›¤a sahip oldu¤u iddia edilen Ja-
ponlarda kad›n cinsellikte çok aktiftir; o kadar ki bu kültürlerde er-
kekleri cinsellik yönünden e¤iten kurumlar vard›r (örne¤in Japon-
ya’daki Geisha’l›k kurumu), üstelik bu kurumlardaki kad›nlara kültür
taraf›ndan sayg› duyulurdu. Gerek Çinde, gerekse Japonya’da (Hin-
distan’da da Tantrik kültürde) bu kad›nlar düflünsel alanda da gelifl-
mifl, erkeklerle felsefe, fliir, edebiyat paylaflabilecek biçimde e¤itilmifl-
lerdi; yani cinsellik beynin di¤er fonksiyonlar›ndan farkl› bir biçim-
de ele al›nm›yordu. Püriten Yahudi kültürü ve de onun etkisinde ka-
lan Hristiyan kültürü kad›n› afla¤›lamay› ve ondan sadece çocuk yap-
mas›n› beklemifltir. Erkek, Bat› kültüründe kad›n› çocuk yapan ve
cinsel amaçlar› için kullanan eve hapsolmufl bir köle haline getirir-
ken, Do¤u kültürü kad›na nas›l daha fazla cinsel haz alaca¤›n› yüzy›l-
lar önce ö¤retmeye bafllam›flt›r.
Hiç kuflkusuz ki iklimlerin de cinsel davran›flla ve kültürlerde cin-
sel davran›fl›n geliflmesiyle iliflkisi vard›r. S›cak iklimlerde yaflayan
kültürler çok daha kolay yiyeceklere eriflirken, so¤uk iklimlerde yafla-
yanlar›n yaflamlar›n› sürdürebilmek için avlanmas›, yiyecek temin et-
mesi ve vücut ›s›lar›n› muhafaza etmek için daha fazla enerji harca-
malar›, atefl (odun, kömür) temin etmeleri gerekmektedir. Ayr›ca s›-
cak iklimlerde insanlar daha aç›k giyinmek zorundad›rlar, so¤uk ik-
limlerin aksine; bu da sürekli karfl›l›kl› cinslerin uyar›lmalar›n› geti-
recektir. Ayr›ca s›cak iklimler cinsellikle ilgili hormonlar›n daha ak-
tif çal›flmas›n› sa¤lar, sadece gün ›fl›¤›n›n daha fazla görülmesi bile
melatoninden, serotonine, ACTH’a, testesterona kadar pek çok hor-
monun plazma seviyesini etkiler. Az günefl ›fl›¤› sadece cinsel istekle-
ri azaltmakla kalmaz, insanlarda depresyon bile oluflturur; bu neden-
le ‹skandinav ülkelerinde depresyonu tedavi etmek için ultraviyole
odalar›nda insanlar bir süre bekletilmektedirler. Dolay›s›yla, iklim
60
Ümit Say›n
koflullar› kültürü, beslenme tarz›n› ve davran›fl tarz›n› etkiler. Cinsel

davran›fl da hem kültürden hem de iklim koflullar›ndan etkilenir. Or-
tado¤u’daki kültürlerde ve Sami ›rk›nda erkek ve kad›nlarda cinsel
isteklerin fazla olmas› erkek egemen toplumlarda kad›n cinselli¤inin
bask›lanmas›na yol açarken, Hindistan’da cinselli¤in çok serbest ya-
fland›¤› baz› Tantrik alt kültürlerin oluflmas›na neden olmufltur.
fiamanist kültürlerde ise kad›n cinsel aç›dan çok serbesttir. Türk-
ler de flamanist bir kültürden geldikleri için kad›n›n serbestisine bü-
yük önem vermifllerdir. Türk kültürlerinde kad›n erkekle birlikte sa-
vaflan, ona destek olan bir karaktere sahiptir. Bize ö¤retilen resmi ta-
rih hatalarla ve yanl›fllarla doludur, çünkü bize kendi tarihimizi bile
Bat›l›lar ö¤retmektedirler! fiamanist kültürlerin ço¤unda kad›n fla-
manlar da mevcuttur ve kad›n flamanlar sa¤alt›m›n yan›s›ra cinsellik
gibi konularda son derece do¤aya uygun davran›lmas›ndan yanad›r-
lar, do¤a bir flaman sa¤alt›c›n›n temel ö¤retmenidir. Bu nedenle fla-
manist kültürler cinsellikte kad›n› aktif olarak e¤itirler. Eski Türkler-
de de bu böyle olmufltur. Cinsel serbesti Türk kad›n›n›n temel bir ya-
p›s›yken, dinsel bask›n›n fazla oldu¤u kültürlerin etkisiyle, sonra da
Bat› kültürünün etkisiyle kad›n cinsellik aç›s›ndan geri plana itilmifl-
tir.
4. ERKEK VE KADIN HER ZAMAN SEKS ‹STER

VE HER ZAMAN BUNA HAZIRDIR
Bat› pornografisi ve kal›plar› kapitalist pazara hizmet etti¤i için,
gerçeklerle ilgili pek çok davran›fl kal›b›n› distorsiyona u¤rat›p, de¤ifl-
tirmifltir. Erkek ve kad›n›n cinselli¤e her zaman haz›r oldu¤u, her za-
man bunu istedi¤i düflüncesi son derece abart›l›d›r. Cinsel iste¤i ka-
d›nlarda ve erkeklerde de¤ifltirici parametreleri s›ralayal›m isterseniz:
1) ‹klim ve co¤rafi koflullar.

2) Kültürün ö¤rettikleri ve sosyal tabular.
61
3) Kollektif Bilinç D›fl›.

4) Çocukluk deneyimleri ve flartland›rmalar.
5) Daha önce yaflanan deneyimlerin verdi¤i etkiler.
6) Beslenme koflullar›.
7) Hormonal dengeler (örne¤in hipotiroidi cinsel istekleri azal-
t›rken, hipertiroidi cinsel istekleri artt›r›r).
8) Kad›nlarda menstrüel siklusun durumu (kad›nlar›n büyük ço-
¤unlu¤unda cinsel istekler ya reglden hemen sonra, yada regl-
den iki hafta sonra maksimuma ç›kar).
9) Kullan›lan ilaçlar›n etkileri (psikiyatrik pek çok ilaç cinsel is-
tekleri de¤ifltirmektedir; kalp ilaçlar› özellikle beta blokerler
cinsel istekleri azalt›r).
10) Kad›nlar›n veya erkeklerin bireysel biyokimyalar› ve beyin
kimyalar› ile ilgili özgün durumlar.
11) Di¤er.
Cinsel istekleri belirleyen parametrelerden sadece baz›lar›n› s›ra-

lad›k. Bu kadar fazla parametrenin birlikte gelifltirdi¤i bir davran›fl bi-
çimi hakk›nda Bat› kal›plar› ile hareket etmenin ne kadar anlams›z
olaca¤›n› takdir edersiniz herhalde! Sonuçta Bat› kültürü bizden hem
cinselli¤e her zaman haz›r olmam›z› beklerken, hem de cinselli¤e
tonlarca ket vurmaktad›r. Kapitalist kültür benzer çeliflkileri birlikte
getirmektedir, ça¤›m›z›n ‘nevrotik ç›plak maymunu’17 gün boyu cinsel-
likle ilgili yaflad›¤› çeliflkilerden ve tutars›zl›klardan dolay› baya¤› bir
frustrasyona u¤rar.
Bat› vahfli kapitalist kültüründeki pornografide kad›nlar›n hemen
17
Ç›plak Maymun, 1970’lerde Cinsel Devrimin öncülü olan Desmond Morris taraf›ndan
yaz›lm›fl bir kitapt›r. Özellikle o dönemlerde Yarat›l›flç›lara tepki olarak, baz› biyolog ve-
ya yazarlar Homo sapiens için tüylerini dökmüfl bir primat oldu¤u için ‘Ç›plak Maymun’
ifadesini kullanm›fllard›r.
62
Ümit Say›n
tümü hiperseksüeldir. Bu kad›nlar seks ve cinsel organ için ç›ld›r›rlar.

Kad›nlar›n beynini flekillemeye çal›flan pornografideki kad›n imaj›
tabii ki son derece yanl›flt›r. Kad›nlar belirli koflullarda cinsel istekle-
rini artt›r›rlarken (bazen de hiperseksüelleflirken) genelde kad›n hak-
k›nda beyinlere sokulmaya çal›fl›lan kal›plar›n ço¤u yanl›flt›r. Cinsel
davran›fl tamamen bireyin beyni ile ilgilidir ve hiç bir kal›ba sokula-
maz.
Fantezi modelinde kad›n tiplemesi ise bambaflka bir yap›ya bürün-
mektedir. Panseksüelist bir yazar olan Henry Miller cinsellik litera-
türünde önemli bir ak›m bafllatm›fl olsa da, tan›mlad›¤› cinselli¤in
büyük ço¤unlu¤u abart› doludur:
... ‘ Ç›lg›n gibi hareket ediyor, dudaklar›m›, bo¤az›m›, kulakla-

r›m› ›s›r›yor, bu hareketleri deli gibi tekrar ediyordu. ‘Oh, devam et,
ver onu bana... Tanr›m ver onu bana!’ Bir orgazmdan ç›k›p di¤e-
rine giriyor, itiyor, ç›rp›n›yor, çarp›yor, kalças›n› sall›yordu. Bir do-
muz gibi inliyordu ve sonra nefes nefese kalm›fl bir biçimde gelmem
için yalvar›yordu. Gel art›k, ç›ld›raca¤›m. Rahminin a¤z›na elektrik
verircesine boflald›m!’
Erotika’da ve pornografi filimlerinde tan›mlanan kad›nlar›n ço¤u

günlük hayatta rastlanan kad›nlar›n aksine ‘seks’ için deli olurlar, bir
erkekle yat›p sonra kofla kofla baflka birisine giderler, ayn› anda pek
çok erkekle seviflmekten hofllan›rlar; fantezilerinin ve yapabilecekle-
rinin s›n›rlar› yoktur. Hiç bir de¤erleri yoktur. Dostluk, arkadafll›k,
dürüstlük gibi soyut e¤ilimler onlarda pek geliflmemifltir. Orgazmlar›
adeta epilepsi (sara) nöbetleri gibidir; bir bafllad›lar m› bitmek bil-
mez.
Bu fantezi modellerine uygun kad›nlara ender olarak rastlanabilir-
se de kad›nlar›n büyük ço¤unlu¤u do¤ru dürüst cinselliklerini bile ya-
flayamazlar, kendilerini keflfetmemifllerdir. Bat› kültürü bir yandan
onlar›n toplumsal ortamda han›m han›mc›k olmas›n› isterken, yatak
63
odas›nda ise hiperseksüelleflen bir orgazm makinas›na dönüflmesini

ister. Böyle bir fley yoktur.
Bir kad›n art arda orgazm olmadan da çok mutlu bir hayat yaflaya-
bilir. Her kad›n art arda orgazm› ö¤renebilmesine ra¤men, bir kaç kez
orgazm olmak bile pek çok kad›na yetebilir. Haz al›rken fantezi mo-
dellerindeki kad›nlar› taklit etmesi gerekmez. Dünyadaki kad›n kadar
cinsel davran›fl biçimi vard›r.
5. ERKEKLER‹N C‹NSEL ORGANLARI

HAKKINDAK‹ ABARTILAR VE
B‹L‹NMEYENLER
Tüm cinsellik fantezilerinde ve masallar›nda nedense insanlar er-
ke¤in cinsel organ›n›n boyuyla u¤raflmaktad›rlar. Bunun temel ne-
denlerinden birisi asl›nda kad›nlar›n cinselliklerini gelifltirememifl
olmas›d›r. Büyük organ›n daha fazla zevk verece¤i düflüncesi, asl›nda
kad›nlarda dölyolunun hazza duyars›z olmas› ve cinsel iliflki s›ras›nda
geniflleyen dölyolunun cinsel organ› hissetmemesinden kaynaklan-
maktad›r. Zaten Bat›’da kad›nlar›n % 70’i (Türkiye’de bu oran % 75-
80 civar›nda) cinsel iliflki ile orgazm olamamaktad›r. Bu olgunun ne-
denlerinden birisi kad›nlar›n PC kaslar›n› kullanmay› becerememe-
leridir (PC kas›yla ilgili bölüme bak›n›z). Bu kas› kullanmay› baflara-
bilen kad›nlarda cinsel iliflki çok daha haz verici nitelikte yaflanmak-
tad›r.
Erke¤in cinsel organ›n›n boyu pek çok fantezide ve literatürde ele
al›nmas›na ra¤men Master ve Johnson, Helen Singer Kaplan, Ber-
ni Zilbergeld gibi araflt›r›c›lar taraf›ndan da gösterildi¤i gibi cinsel or-
gan boyunun belli bir s›n›rdan büyük olmas›n›n kad›nlar› tatmin et-
mekle, al›nan hazz› artt›rmakla ilgisi yok! Uyar›ld›¤› zaman bile orta-
lama derinli¤i 15 cm’i geçmeyen bir dölyoluna yar›m metrelik bir y›-
lan› yerlefltirme fantezileri kuran yazarlar›n bu ifli nas›l yapacaklar› ta-
bii ki ilgi konusudur.
64
Ümit Say›n
Harold Robbins’in 150 milyonun üzerinde sat›fl yapan BETSY

isimli roman›n› ele alal›m ve ordan bir bölüm okuyal›m, anlat›lmak-
ta olan abart›lara bir örnek olarak:
...’Kad›n›n parmaklar› zarif hareketlerle adam›n dü¤melerini

çözdü; adamsa kafesinden h›rsla f›rlayan k›zg›n bir arslan gibi ona
at›lm›flt›. Sünnet derisini yavaflca kald›rarak k›rm›z› renkli k›zg›n
bafl› ortaya ç›kard› ve önce organ›n›, sonra da bafl› iki eliyle kavra-
d›, sanki bir beyzbol topunu tutar gibiydi. Kad›n ona merakla bak›-
yordu: ‘ c’est formidabl. Un Vrai canon...’
....’Ç›plakken daha çok bir hayvana benziyordu. Omuzlar, gö-
¤üsler ve kalçalar tüylerle kapl›yd›..’
....’Kad›n ona bakarken neredeyse bay›l›yordu. Adam yavafl
yavafl ona do¤ru e¤ildi. Kad›n›n içine girdikçe bacaklar› yükseliyor-
du. Organ› dev gibiydi, kad›n›n kollar›ndan daha kal›nd›. ......
Sanki k›zg›n bir çelik parças› içeri giriyormufl gibiydi.
....’Kad›n ona bakarak içeri do¤ru ilerleyip yukar› ç›kt›kça, ka-
d›n inliyordu. Rahmini, midesini geçmifl, sanki kalbine dayanm›flt›.
Kad›n nefes, nefese kalm›flt›, tutuflmak üzere olan bir yosma gibi!’
...’ Sonra kad›n›n üzerine yatt›. Elleriyle her bir gö¤üsünü ya-
kalad›, onlar› sanki kopartmak istiyordu. Kad›nsa ac›yla inliyordu,
kalçalar› h›zla adama do¤ru gidip geliyordu. Sonra yine içine geçi-
yordu.
‘Aman Tanr›m’ diye hayk›rd› kad›n, gözleri yaflla ‘aman, Tan-
r›m’. Kad›n tamamen içine girmeden önce gelmeye bafllad›. Bu kez
de kad›n gelifline engel olam›yor, devasa vücut fabrikada gördü¤ü
pres makinas› gibi gidip, geldikçe sars›l›yordu. Fakat kad›n›n akl›
kar›flm›flt›. Adam ve makine ayn› fleydi. En sonunda defalarca or-
gazm olduktan sonra, art›k dayan›lmaz bir hale geldi ve Frans›zca
olarak ba¤›rd›: ‘Gel art›k!. Çabuk ol, ben ölmeden elini çabuk tut.’
Adam›n bo¤az›ndan h›r›lt›lar yükseldi ve elleri kad›n›n gö¤süne
65
kenetlendi. Kad›n ç›¤l›k at›yordu ve elleri adam›n gö¤sündeki tüyle-

re yap›flm›fl vaziyetteydi. Sonra adam tüm a¤›rl›¤›yla kad›n›n üzeri-
ne düfltü. Kad›n ç›¤l›k at›yordu ve elleri adam›n gö¤sündeki tüylere
yap›flm›fl vaziyetteydi. Sonra adam tüm a¤›rl›¤›yla kad›n›n üzerine
düfltü. Kad›n erke¤in menisinin s›cakl›¤›n›, yanarda¤dan f›flk›ran
lavlar gibi hissetti. Bu kez kad›n yeniden geldi¤ini hissediyordu....’
ERKE⁄‹N C‹NSELL‹⁄‹ HAKKINDAK‹ GERÇEKLER

1) Penis san›ld›¤› gibi sadece bir dokunuflla sertleflen robotumsu
bir kas dokusu de¤ildir, iliflkiyi sürdürebilmek veya bafllayabil-
mek için mutlaka ‘çelik kadar sert’ olmas› gerekmez.
2) Kad›nlar›n büyük ço¤unlu¤unda orgazm›n geliflmesini sa¤la-
yan cinsel iliflki, sert bir organ de¤il, klitoral uyar›d›r. Vajinal
orgazmlar›n geliflmesinde Grafenberg noktas›n›n uyar›lmas›-
n›n büyük etkisi vard›r.
3) Kad›nlar›n daha fazla haz alabilmesi için, erke¤in defalarca
gelmesi de¤il; boflalmadan iliflkiyi uzun süre sürdürebilmesi ge-
reklidir. Bir boflalman›n ard›ndan uzun bir refrakter dönem
vard›r. Erotikada belirtildi¤i gibi erkekler tonlarca sperm üre-
temezler.
4) E¤er kad›nlar vajinal kaslar›n› (PC kaslar›n›) kullanabiliyor-
larsa, erkeklerin çok kal›n ve dev gibi bir organa ihtiyac› yok-
tur. Masters ve Johnson’un belirlemelerine göre erkeklerde
normal cinsel organ boyu ereksiyonda 13-16 cm’dir18. Bu boy
normal bir cinsel iliflki için yeterlidir. Dev boyutlardaki penis
asl›nda ‘latent’ (gizli) homoseksüel e¤ilimi olan erkeklerin
düfllerinde ve fantezilerinde yayg›nd›r.
18
William Masters & Virginia Johnson, Human Sexual Response, Boston: Little Brown
Company, 1966.
66
£¢ 4
C‹NSELL‹⁄‹N
TAR‹H‹NDE
‹K‹ EKSTREM:
DO⁄U FELSEFES‹NDE VE BÜYÜ
R‹TÜELLER‹NDE C‹NSELL‹K
UZAK DO⁄U'DA C‹NSELL‹K VE

C‹NSEL N‹RVANA
67
68
B u konuda sunulacak iki ekstrem cinsellik tarihinde yaflanan
iki ekstremden bahsetmektedir. Bunlardan bir tanesi Do¤u
Felsefesindeki s›n›rlar› zorlayan ve cinsellik yeteneklerini neredeyse
s›n›rs›zl›¤a ç›karan Uzak Do¤u Gizemi ve Cinsellik, di¤eri ise bilimin
öncülü olan ve Homo sapiens’in dünyas›nda onbinlerce y›l var olmufl,
ritüelleri ile farkl› alg› kap›lar›n› flekillemifl Büyü ve Cad›l›kt›r. Sata-
nizmin temel felsefesinde de var olan a¤›r cinsel tema tüm büyü ve
parapsikoloji ile u¤raflan kültlerin yüzy›llarca bir esrime yöntemi ol-
mufltur. Satanizm ve büyü asl›nda tüm eski Mezopotamya kökenli
dinler ve kültlerin içinde var olmufltur19.
Tantrik uygulaman›n temel özelli¤i cinsel birleflmenin boflalmay-
la sonuçlanmamas›n› sa¤lamak, cinsel ilifliyi uzatmakt›r. Cinsel geri-
limi s›n›rs›zca sürdürmek ve boflalmay› önleyerek meniyi gerisin geri-
ye döndürmek, kuyruk sokumundan bafllayarak, bel s›rt ense yoluyla
hipofiz bezi hizas›na ç›karmaya çal›flmakt›r. Fizyolojik olarak böyle
bir ak›fl varolamaz, ama burada sözü edilen duyumsal, 'öyle gibi' hisse-
dilen subjektif bir alg›lamad›r. Laya yoga veya Kundalini Yoga ad›yla
bilinen bu gizli do¤u ö¤retisi pek çok mezhebin ve ak›m›n rehberi ol-
mufltur, Kundalini Yoga'da kuyruk sokumunda oturmufl bir y›lan›n
uyar›l›nca tepelere kadar t›rmanaca¤› anlat›l›r. Bu yöntemin ö¤enile-
bilmesi için Yogan›n da baflar›yla uygulanabiliyor olmas› flartt›r. Bu
19
J. M. Roberts, The Mythology of Secret Societies, London: Paladin Press, 1974; Murry
Hope, The Psychology of Rituals, Oxford: Elemnet Books, 1988.
69
Derin Seks: Do¤u Kültürü, Büyü ve Cinsellik
cinsel Yogan›n temelinde nefesin, cinsel organlar› saran kaslar›n, zih-

nin ve vücutta akmakta oldu¤u iddia edilen enerjinin mükemmel bi-
çimde denetimi yatmaktad›r. Cinsellikte zihinsel denetim için iliflki
sonras›nda boflalmak üzereyken tüm zihindeki düflüncelerden ar›n›l›r,
böylece bedensel tüm duyumlar alg›lanabilecek hale gelir. Örne¤in
dili a¤›z içinde tersine yuvarlayarak, dama¤a dokunup geriye do¤ru
gitmesi neredeyse gelenekselleflmifltir. Baz› Tantristlerin dilin alt›n-
daki deriyi bile zamanla kestikleri ve dili serbestlefltirdikleri bilinir.
Ö¤renci meninin ak›fl›n› durdurmak için karn›n› içeri, cinsel organ›-
n› ise bir miktar d›flar› çeker. MA‹THUNA böyle bir uzat›lm›fl cinsel
birleflmeyi ve hazz› gerçeklefltirmek için dinsel tören kurallar›na uy-
gun olarak yap›lan cinselli¤e verilen add›r.
Maithuna'n›n ö¤renilmesi uzunca bir haz›rl›k ve e¤itim dönemini
gerekli k›lar. Ö¤rencinin boflalmay› denetim alt›na alabilmesi için
Hatha Yoga (vücudu farkl› flekillere sokma) ile u¤rafl›yor olmas›
olumlu bir e¤itimdir. Daha sonra ö¤rencinin kendine tecrübeli bir efl
seçmesi beklenir. Öncelikle duyular› üzerinde egemenlik kurmal›
sonra da kad›na çok yavafl yaklaflmal›d›r. Ö¤renci ilk dört ay kad›na
bir hizmetçi gibi hizmet eder, kad›nla ayn› odada ama onun ayak
70
Ümit Say›n
ucunda uyur, daha sonra ikinci dört ay hizmet ederken kad›n›n sol
yan›nda, sonraki dört ay sa¤ yan›nda yatacak ama kad›na hiç dokun-
mayacakt›r. Son dört ay ise kad›na sar›larak uyur, fakat cinsel birlefl-
me kesinlikle yasakt›r. Böylece erkek Maithuna töreni için haz›r ha-
le gelmifl olur. Erke¤e bu e¤itimi verebilecek kad›nlar hem çok güzel
olur, hem de özel bir e¤itimden geçerlerdi20.
Guru (ruhani ö¤retmen) efllerin haz›r oldu¤unu anlay›nca genifl
bir salonda töreni bafllat›r, tören genellikle birden fazla çift kat›l›r.
Tören odas›ndaki sunak yerinde buhurdanl›klar, bir testi flarap, biraz
et, biraz bal›k ve kakule tohumlar› bulunur. Asl›nda bunlar Hindu-
zim ve Budizm'de yasaklanm›fl yiyeceklerdir ve Hinduizm tüm beden-
sel hazlardan ar›n›lmas›, et h›rs›ndan kurtulunmas› gerekti¤ini vurgu-
lar. Ama Tantrizm'de Nirvana'ya ulaflman›n yolunun hazlar› ve be-
densel istekleri e¤iterek do¤ru yönde akmalar›n› sa¤lamak, insan be-
20
‹lhan Güngören, Bir Baflka Gözle Bir Baflka Aç›dan, ‹stanbul: YOL Yay›nlar›, 1988;
‹lhan Güngören, Yumuflak Seviflme, ‹stanbul: YOL Yay›nlar›, 2003; Jolan Chang, Tao-
cu Seviflme ve Seks, Çeviri: ‹lhan Güngören, ‹stanbul: YOL Yay›nlar›, 1985; Jolan
Chang, Seviflen Çiftlere Taocu Seviflme, Çeviri: ‹lhan Güngören, ‹stanbul: YOL Yay›n-
lar›, 1991.
71
denindeki haz alg›s›n› ve anlay›fl›n› keskinlefltirmektir; Do¤unun cin-

sel gizemcili¤i yaflam enerjisinin bu flekilde denetim alt›na al›naca¤›-
n› ve gelifltirilip Nirvana'ya ulafl›labilece¤ini savunur.
Törene akflam 7:00 ile 12:00 aras›nda bafllan›r. Oda lofltur, tütsü-
ler ve çiçeklerle odaya rahatlat›c› ve mistik bir hava verilmifltir. Efl-
ler odaya kad›n erke¤in sol yan›nda, törensel ad›mlarla ve belirli bir
ritimle girerler. ‹kisi de yar› ç›plakt›r, ellerindeki mumu yakt›ktan
sonra suna¤a gelip, flu sihirli sözcükleri söylerler: '....Devata Bhava
Bhava Siddyahe...'
Önce flarap içerler, sonra birer lokma et ve bal›k yerler, aralarda
flarap içerler. Sonunda kakule tohumu yiyerek, son içkilerini yudum-
larlar.
Daha sonra ç›r›lç›plak soyunarak divana geçerler. Erkekten kad›-
n› Tanr›ça fiakti gibi alg›lamas› istenerek, ona bu telkin verilir. Erkek
elini kad›n›n kalbi üzerine koyarak flunlar› söyler: 'Shiva hum, So
hum' (Ben fiivay›m, Ben fiaktiyim). Erkek önce kad›n›n kalbine, ba-
fl›n›n üstüne, göz kapaklar›na, bo¤az›na, gö¤üslerine, omuzlar›na, so-
nunda da kad›nl›k organ›na dokunur. Derken kad›n s›rtüstü uzan›r,
erkek meditasyon oturufluna geçer. Kad›n› kuca¤›na al›p, önce hare-
ketsiz kalarak yavafl yavafl birleflirler. Gurunun yönetti¤i bu seans Ma-
ithuna'n›n bafllang›c›d›r ve cinsel iliflkinin bir kaç saat devam ettiri-
lebilmesi ö¤renilinceye kadar ayinler ve törenlerle sürer. Törenlerde
Guru'nun kendi efliyle yapt›klar›n› izlemek ve hareketleri ondan son-
ra yapmak gereklidir.
Baz› törenler sunak yerine oturtulan bir bakirenin Tanr›çay› tem-
sil ederek Guru ve di¤er adaylarla seviflmesiyle sürer. Bazen de Guru
önce ikiden fazla kad›nla seviflerek törene kat›lan çifte veya birden
fazla efle nelere dikkat edilmesinn gerekti¤ini gösterir. Bu tip grup
sekslerine YAB-YUM Törenleri de denir. Yab-yum asl›nda ana ve ba-
ba demektir. Tibetteki, Hindistanda'ki resimler ve heykellerde Tanr›
oturarak, ayakta veya kozmik dans yaparken bir Tanr›ça ile birlefl-
mektedir, yab-yum 'iki vücutta birlik' ö¤esini vurgulamas›na karfl›n,
72
Ümit Say›n
bir kad›nla iki erke¤in birleflmesi için de kullan›labilen bir terimdir.

Yab-yum Tanr›sal ve mistisizm dolu bir birleflme fleklidir. Zaten Ta-
oculukta ve Tantrizm'de cinsellik metafizik bir s›r olarak alg›lan›r ve
Tanr›'ya ulaflmak için bir yöntem olarak kullan›l›r.
TANTR‹ZM VE TANTR‹K FELSEFE

Tantrik felsefenin temelleri ilk yüzy›llara dayanmas›na ra¤men,
Tantrizm Hindistan'da 11. ve 12. yüzy›lda doru¤una ç›km›fl ve Hin-
duzimi, Budizmi, Jainizmi büyük ölçüde etkilemifl. Tantra cinsel bir-
leflmeyi ve cinsellikte yap›labilecek çeflitli farkl›l›klar› içeren; bede-
nin çeflitli biçimlerde e¤itilmesi ve bilenmesi yoluyla kifliyi hem bir
'cinsel ayd›nlanmaya' hem de 'felsefi ayd›nlanmaya' (Nirvana) götüren
bir yoldur. Tantrik uygulamalarda yaflanan cinsellik tan›mlara s›¤maz,
afl›r› ekstatik (ekstaz: kendinden geçme) bir durumdur. Tantrik sevifl-
melerde kad›nlar›n ald›¤› zevk bu kitab›n ilerideki sayfalar›nda ta-
n›mlanacak bileflke orgazm›na eflde¤er bir zevktir21; bunda kad›n art
arda orgazm› mükemmelleflmifl, bilenmifl bir biçimde yaflar. Kad›nlar-
da böylesi haz veren cinselli¤in tad›lmas›n›n nedenleri ritüelik cin-
selli¤in heyecan s›n›rlar›n› zorlamas›, uzat›lm›fl cinsel iliflkinin ise ka-
d›n›n orgazm olufl s›kl›¤›n› artt›rmas›d›r. Tantrik seks uygulamalar›n-
da erkeklerin de boflalmadan orgazm olduklar› iddia edilmektedir;
bahsedilen, spermlerin gerisin geriye mesaneye boflalmas›ndan ziya-
de, orgazmik kas›lmalar›n tüm genital kanal boyunca devam ederek
orgazm hisssinde bir süreklilik olmas›d›r; Tantrizme göre erke¤in eja-
külasyonla boflalarak cinsel enerjisini harcamas› hatad›r!
Tantra felsefesinde kad›n da erkek kadar önemli ve etkin. Bronz
veya alt›n pek çok heykel, resim ve ikonada fiiva çift cinsiyetli bir
Tanr› olarak ele al›n›r; böylece geleneksel ve basmakal›p tek yönlü ve
tek cinsli cinsellik afl›lm›fl olur. Buradaki amaç gerçek varl›¤›n hem
kad›n özü, hem de erkek özü tafl›d›¤›n›n vurgulanmas›d›r; Tanr› da bu
21
Orgazm›n Psikolojisi, Beyin Kimyas›nda Cinselli¤i Yakalayanlar, gibi bölümlere, bu bö-
lümlerdeki tarif edilen orgazm tan›mlar›na bak›n›z.
73
çift cinsiyetli özütü tafl›maktad›r. Kad›n Tantra felsefesinde en az er-

kek kadar belirleyici ve yönetici role sahiptir.
Tantra aldat›c› görünümlerden ve kolay elde edilen fleylerden
hofllanmaz; itici yaflam gücüne - yani libidoya- büyük sayg›s› vard›r.
Yaz›tlarda, 'yaflam gücü, okunun nereye gidece¤i bilinmeyen bir yay›n ge-
rilimi gibidir' denilir. ‹nsan istencine ba¤l› olarak ok iyiye de yönele-
bilir, kötüye de. Tantrik ahlak›n dayand›¤› iki temel vard›r: arzulara
s›rt çevirmemek ve kendini denetlemek. Bu ahlak›n temel erdemle-
ri ise, kendine hakimiyet, konsantrasyon, meditasyon, çal›flkanl›k,
sab›r, tolerans, insan ve yaflam sevgisi, çoflkuyla yaflam› geldi¤i gibi
kucaklamakt›r. Tabii ki yüceltilen ve gelifltirilen cinsel enerji belli bir
noktadan sonra baflka yönlere ve yarat›c›l›klara da kanalize edilir.
TANTR‹K SEKS'TE C‹NSELL‹K YÖNTEMLER‹

Meditasyon, Tantrik sekste çok önemli bir yer iflgal eder. Nefes al-
ma egzersizleriyle veya konsantrasyon egzersizleriyle 'flu an ve burada'
olman›n bilincine varma iyice ö¤renilir. Günümüzde çiftlerin cinsel
74
Ümit Say›n
baflar›s›zl›¤›n›n en önemli nedenlerinden birisi de sürekli zihinlerinin

da¤›n›k olmas›, flu an› pek yaflayamamalar›, dokunduklar› vücutlar›
'gerçekten hissedememeleri'. Meditasyonla, Tantrik yogada bu yetiyi
kazanmalar› mümkün. Bunu bilen Master & Johnson, seks terapisin-
de ve cinsel fonksiyon bozukluklar›n›n tedavisinde ‘Sensate Focus’
(duyguya, alg›ya odaklanma) egzersizlerini gelifltirmifllerdir. Sensate
Focus egzersizlerinde, uzun süre efller birbirlerini okflar, flu an›n ve bir-
birlerinin vücutlar›n›n fark›na varmaya çal›fl›rlar22.
Gevfleme egzersizleri de ayn› meditasyon gibi sakin ve karfl›s›nda-
kini tüm yönleriyle alg›layabilir bir ruh hali içinde olmak amac›yla
yap›l›yor. Tüm vücut kaslar›n›n çeflitli durufl pozisyonlar›yla önce
uzun süreli gerilmeye u¤rat›lmas› daha sonra bu kaslar› reaktif olarak
gevflemesine neden oluyor ve kaskat› kas yap›s› yerini her türlü uya-
r›ma aç›k kas yap›s›na b›rak›yor.
Vücudun denetim alt›na al›nmas›, erkeklerde öncelikle boflalma-
y› denetlemekle, kad›nlarda da vajinal kaslar›n denetimini içeriyor;
erke¤in de bu kaslar› denetlemesi hem ald›¤› hazz› artt›r›yor, hem de
kendini kontrol etmesini sa¤l›yor. Erke¤in denetiminin en önemli
yollar›ndan birisi, boflalmaya yak›n cinsel iliflkiyi kesmesi veya zih-
ninden konuyla ilgili ve uyar›c› olmayan bir fikir geçirmesi. Tantrist-
ler zihinleri ile kurduklar› bu e¤itimi öyle yetenekli bir biçimde kul-
lan›yorlar ki, boflalmay› 5-6 saat geciktirebildikleri gibi, 20 dakikada
da sa¤l›yabiliyorlar.
Aflk oyunlar›, Tanrik seksin vaz geçilmez bir parças›. Öpüflmeyi
ö¤renmek ise bafll› bafl›na bir sanat. T›rnaklarla deriyi çizerek veya
tavus kuflu tüyüyle dokunarak deriyi ürpertmek ve bunu zincirleme
olarak tüm vücuda yaymak; t›rmalamak veya hafifçe ›s›rmak; koltuk
altlar›n›, s›rt› ve ayaklar› türlü yöntemlerle uyararak cinsel heyecan›
artt›rmak Tantristlerin yöntemleri aras›nda. Amaç cinsel yönden ta-
hammül edemeyecek kadar uyar›lmak ama cinsel iliflkinin bafllang›-
22
William Masters ve Virginia Johnson Human Sexual Inadequacy, Boston: Little
Brown and Company, 1970.
75
c›n› da mümkün oldu¤u kadar geciktirmek. Normal koflullarda erkek-

ler belirli bir uyar› sonunda art›k dayanamay›p boflal›rlar, halbuki
Tantra'daki amaç uyar›lm›fll›¤›n doru¤unu ve orgazma yak›n bilinç
halinin haz cümbüflünü mümkün oldu¤unca sürdürmek.
Oral seks Tantrik e¤itimin en önemli yöntemlerinden birisi. Hem
kad›n, hem de erkek oral seksin afl›r› uyar›c›l›¤›na karfl› dirençli hale
gelmeli ve ne olursa olsun denetimi elden b›rakmamal›. Tantrik lite-
ratürde oral seksin türlü yollar› kendine has yöntemlerle tan›mlanm›fl.
Erotik masaj (veya Japonca terimiyle Shiatsu) ve dokunma tek-

nikleri çifti hem gevfletici hem de uyar›c› özellikleri olan bir yol. Bu
konuda çok detayl› kitaplar var. Cinsel istekleri uyand›rd›¤› iddia
edilen ilginç bir masaj yöntemi de flöyle: elinizin göbe¤i çevresinde
avuç içinizi onun vücuduna bakacak biçimde koyunuz, parmaklar›n›z
birleflik olmak kofluluyla yavafl yavafl elinizi onun göbe¤i etraf›nda çe-
viriniz. Saat yönünde 24 kez çevirdikten sonra bu sefer 36 kez saatin
ters yönünde çeviriniz. Bu egzersizle karn›n›zda garip bir kar›ncalan-
ma ve cinsel uyar›lmada artma hissedebilirsiniz. Bu egzersiz gerek
Shiatsu kitaplar›nda gerekse Tantrik cinsellikte çok kullan›lan bir
yöntem.
76
Ümit Say›n
Tantrik orgazm, normal or-

gazmdan farkl›, kiflinin kendini
bazen dakikalarca yitirdi¤i uzun
süreli bir orgazm. Kad›n için bu
orgazm›n süresi, fliddeti ve al›-
nan haz çok daha fazla. Erkek
içinse bu orgazm pek boflalmay-
la birlikte görülmeyen art arda
kas›lmalarla gelen bir tarzda;
Tantrik sekste erkeklerin bir da-
kikaya kadar orgazmlar›n›n uza-
d›¤› görülmüfl, kad›nlarda ise bu
süre yar›m dakika ile on dakika aras›nda de¤ifliyor. Tantrik cinsellik-
te cinsel iliflki genellikle saatlerce (7-8 saat) sürdü¤ü için kad›nlarda-
ki cinsel doyumun s›n›r› neredeyse ortadan kalk›yor ve bilinenden
çok daha ötelere gidiyor. Kad›nlarda orgazm say›s› ve derinli¤i kifliye
göre de¤iflirken, baz›lar›nda 7-8 saat boyunca eriflilen orgazm say›s›
50’yi, 100’ü geçiyor, ama do¤u felsefesi hiç bir zaman say›larla ifade
edilen de¤erleri kapitalistler gibi abart›p, yüceltmemifltir.
BÜYÜ VE BÜYÜSEL R‹TÜELLER
'...Yol Ba¤lama, k›z›n k›smetini ba¤lamaya benzer ama bunda

muska yap›lmaz. Yolu ba¤lanacak k›z›n saç›ndan üç tel çal›n›r.
Saçlar cinciye götürülür. Cinci, k›z›n saçlar›n› erke¤in b›y›¤›ndan
ya da saç›ndan al›nan üç telle, ayr› ayr› birbirine ba¤lar. Cinleri ça-
¤›rmak için bir tas ›l›k suyun içine üç küçük çak›l tafl› atar. Her tafl
at›flta 'ya cin' deyip arkaya do¤ru üfler, sonra saçlar›, bir küçük yu-
mak gibi yap›p bir muflambaya s›k› s›k›ya sarar; muflambay› ocakta
›s›t›p 'la gayrihi aklihi, la gayrihi fikrihi' diyerek, bast›r›p yass›laflt›-
r›r. K›z›n ad›n› söyleyerek muflambaya üfler.
77
Erkek, bir Cuma gecesi yats›dan sonra bu muflambay› k›z›n ge-

çece¤i yolda ya topra¤a gömer ya da bir tafl›n alt›na saklar. Muflam-
ban›n çevresine küçük bir taflla bir üçgen çizer, üç kulvallah bir el-
ham, bir de 'kuleuzubirabinnas' okuyup üçgenin çevresine üfler.
Ertesi gün gene k›z›n geçece¤i yolun baflka bir yerlerine cinciden
alaca¤› üç paketi üçgen oluflturacak biçimde topra¤a gömer.
Bu ifllemden sonra en erken yedi gün en geç k›rk gün içinde k›z
kendini isteyenlerden yüz çevirip bu ifllemi yapana döner...' (Not:
Internetten al›nm›fl bir büyü yöntemidir, anonim olarak internette
yay›nlanmaktad›r, benzeri pek çok komik büyü yöntemi pek çok in-
ternet sitesinde vard›r)
Büyü, tüm insanl›¤› yüzy›llar boyunca bilimin etkiledi¤inden çok

daha fazla etkilemifl, insanlar›n kafalar›n› yüzy›llarca yormufl; pekço-
¤unu da korkutmufl, büyü nedeniyle sap›tanlar da az de¤il ! Bilim bu-
gün do¤a üstü güçleri ve büyüyü kabul etmiyor, fakat insanlar hala bi-
limin maddeyi ve enerjiyi kontrol ederek yaratt›¤› 'bilimsel büyü-
nün' mükemmeli¤inin hiç fark›na varmadan kendilerini kolayca bir
fanteziler diyar›na b›rak›p, gerçek ötesi bir dünyada 'do¤aüstü büyü-
nün ve büyücülerin' onlara sunacaklar› mucizeleri bekliyorlar.
B‹L‹M VE BÜYÜ
Büyü kelimesi eski Babil dilindeki Magus teriminden gelir, ço¤u-
lu Magi (Maji)dir. Ö¤renilmifl, sayg› duyulan, kutsal bilgi anlam›nda-
d›r. Maji do¤aüstü, henüz varl›¤› ve yap›s› çözümlenmemifl güçlerin
yard›m›yla gerçe¤i bulma, do¤adaki bu gerçekleri ve olaylar› istemli
olarak kontrol edebilme u¤rafl›s›d›r.
Amerikana Ansiklopedisine göre, maji insandaki kiflisel gücün ve
özel bir formülün yard›m›yla istenen amaca ulaflmay› sa¤layan bilim
öncesi bir sanatt›r. Maji bilimde olmas› gereken neden sonuç iliflkisi-
78
Ümit Say›n
nin analitik süreçleriyle ilgilenmez, e¤er formül do¤ru uygulanm›flsa

astral oluflumla ve güçlerle temas kurulmuflsa büyü mutlaka tutar.
Majide de¤ifltirilemez kat› kurallar ve dogmalar vard›r, e¤er büyü et-
kili olmam›flsa mutlaka formülde bir hata yap›lm›flt›r. Ça¤dafl büyü
kuramlar›n›n kurucular›ndan Aleister Crowley’e göre maji ‘‹radeyle,
bilinçli olarak do¤ada de¤iflim oluflturabilme bilimi ve sanat›d›r ve majik güç
herkesde vard›r’23. Bilim ise do¤rulu¤u denenerek ve yaflanarak kan›t-
lanm›fl bir aksiyomlar sistemine oturtulmufltur. Bilim ak›lc›l›¤›, deter-
minizmi, kendi içinde tutarl› analiz ve sentez yöntemlerini kullanan
gerçe¤i bulma sanat›d›r. Bilimde dogmalar yoktur; inand›¤› gerçekler
evrenseldir ve hakl› kan›tlar sunulmak kofluluyla istendi¤i zaman de-
¤ifltirilebilir.
Majinin temel yöntemi insanda ve evrende var oldu¤u öne sürü-

len baz› do¤aüstü güçlerin harekete geçirilmesi ve istemli olarak yö-
netilebilmesidir. Bunun için büyücü kutsal baz› sözler söyleyerek, bü-
yünün formülasyonundaki baz› ifllevleri törensel bir biçimde yerine
23
Aleister Crowley, Magick: In Theory and Practice, Oxford: Castle Books, 1991.
79
getirerek veya trans haline geçerek do¤aüstü güçlerle temas kurar. Bi-
lincin hedefledi¤i nesne ile onun sembolizasyonu aras›nda nedensel
bir ba¤ vard›r. T›ls›m ise bu süreçte büyücünün güçle temas etmesini
kolaylaflt›ran sembolik bir nesnedir ve büyünün en önemli ö¤elerin-
den birisidir. Eski Hint yaz›tlar› Veda’lar, Yahudi mistisizminin kita-
b› Kabbala büyü metafizi¤inin tan›mland›¤› önemli kaynaklard›r.
Bilimde uzay› ve evreni tan›yabilmek için kullan›lan yöntem as-
tronomi, majide ise astrolojidir. Bu flekilde kiflilik yap›m›z› kromo-
zomlar ve kal›t›m de¤il, do¤ufl an›nda di¤er gezegenlerden nüfuz eden
meçhul güçler tayin eder. Dinlerin ortaya ç›k›fl›nda majik ö¤elerin
yo¤un oldu¤u düflünülmektedir. Özellikle majide parapsikolojik güç-
ler ve ruhlarla temasa geçmek amac›yla kullan›lan halüsinojenler
(esrar, peyote, sihirli mantar, ibogain vb.) dinlerdeki pek çok efsane-
nin ve mitin geliflmesinde ön planda rol alm›flt›r. Bunun en güzel ör-
ne¤ini Hint mitolojilerinde görmekteyiz. Dinin mi büyüden, büyü-
nün mü dinden ç›kt›¤› konusu çok tart›flmal›d›r. ‹lkel dinlerin maji
inanc›ndan ç›kt›¤›na dair kan›tlar vard›r. ‹kisi aras›ndaki pek çok
benzerlikler s›ralabilir. Öncelikle her ikisi de metafizik alanla u¤rafl›r-
lar, her ikisinin de yapt›¤› ifllerin hedefi do¤a üstü alanlarda etkinlik
kurmakt›r. Ayr›ca her ikisi de mitolojik bir gelene¤e dayan›rlar. Her
ikisi de dogmalar, tabular ve kat› kurallar ile çevrilmifllerdir, bunlar
sorgulanamaz.
Dinle büyünün ayr›ld›klar› yerler ise flöyle özetlenebilir:

• Büyüler ifllevleriyle Tanr›lar ve evren üzerine zorlay›c› etki ya-
par, yazg›y› de¤ifltirebilirler. Dinde ise temel amaç ibadetle
Tanr›lara veya Tanr›ya flükran duygular›n› bildirmek; bu ilahi
gücü kabullenmektir.
• Büyü bireyseldir. Bazen ‘Koven’ ad› verilen küçük topluluklar-
da yaflan›r. Din ise toplumda tutarl› bir sosyal düzen olufltur-
may› hedefler.
• Din yasaklar› bozulunca günah ifllenmifl olur, halbuki maji bo-
80
Ümit Say›n
zulunca çok olumsuz bir durum ortaya ç›kmaz.

• Maji uzmanlaflm›fl, özel yetene¤i olan kifliler taraf›ndan ‘farkl›
bilinç hallerinde’ (altered states of consciousness) yap›labilir.
• Dinler majiyi lanetler, reddeder, fleytan ifli olarak görür. Maji
ise dine sald›rmaz, aksine gerekti¤inde dinin kitaplar›n› ve du-
alar›n› bile büyü yapmak için kullan›r.
BÜYÜNÜN TÜM DÜNYAYA YAYILMASI

20. Yüzy›l›n bafllar›nda yap›lan arkeolojik çal›flmalar, büyü gelene-
¤inin Orta Asya'dan tüm dünyaya yay›ld›¤›n› göstermifltir24. Orta As-
ya'da bilinen töreleri ve davran›fl kal›plar›n› Akdeniz k›y›lar›na götü-
ren Turan kavimleri, Akad, Babil ve Asur uygarl›klar›n›n büyüyle de
tan›flmas›n› sa¤lam›flt›. Sami ›rk›ndan önceki ça¤larda büyücülerin
'mucize' ritüellerine iliflkin bilgiler Maklu tabletlerinde ve Assur-Ba-
ni-Pal'in dev kitapl›¤›nda saklanmaktayd›. Turan kavimlerinin flama-
nist 'büyü ile tedavi' yöntemleri ve ritüelleri Do¤u'da Çin ve Japon-
ya'daki büyü ve geleneksel t›bb›n da temelini oluflturmufltu. Benzer
motiflere Finlilerin, Güney ve Kuzey Amerikal› yerlilerin törenlerin-
de de rastl›yoruz. Tarih öncesi ‹skandinavlar›n da bu Turan kavimle-
rinden etkilendi¤ini görüyoruz. Binlerce y›l boyunca büyü göçlerin
de etkisiyle insan topluluklar› aras›nda akmay› sürdürdü. Eski Yunan
ve Romal›lar, Turan kavimlerinden orta do¤udaki Sami kavimlerine
miras b›rak›lan büyüyü Avrupa'ya yayd›lar. M›s›r'da da büyü kendi
kültürüne has motiflere bürünerek farkl› bir geliflim çizgisi gösterdi25.
Budist, Hristiyan ve ‹slam dinlerinin ortaya ç›k›fl›yla dinsel ö¤eler
de tafl›malar›na ra¤men 'büyüyle ilgili inançlar', egemen dini güçler ta-
raf›ndan afla¤›land›lar ve bu yeni din sosyal düzeni uygulayanlar tara-
24
Nevill Drury, Magic and Witchcraft:From Shamanism to the Technopagans, Lon-
don: Thames and Hudson, 2003; Maurice Bessy, A Pictorial History of Magic and the
Supernatural, London: Spring Books, 1972.
25
Grillot de Givry, Witchcraft, Magic and Alchemy, New York: Dover Publications,
1971.
81
f›ndan bat›l say›ld›; büyüyle u¤raflanlar fliddetle cezaland›r›ld›, çünkü

din adamlar›na göre onlar 'fieytanla iliflki kurmufllard›'. Fakat büyü di-
nin de getirdi¤i yeni motifleri ve formlar› kendi üzerine uydurarak
varl›¤›n› uzunca bir süre sürdürdü. Kimi zaman da bu 'en eski dinin' tö-
renlerine sa¤lad›¤› mucizevi (!) yararlardan ötürü hoflgörüyle bak›ld›;
hatta yeni egemen din bunlardan baz›lar›n› kendi içinde özümsedi.
Ne de olsa büyü do¤aüstü güçleri harekete geçiriyor ve bilinmeyen
pek çok okkült gücü ortaya ç›kar›yordu. Böylece olaylar›n ak›fl›n›
kontrol etmek mümkün olabiliyordu, ama hiç unutulmamas› gereken
bir fley vard›: BÜYÜ TEHL‹KEL‹YD‹, dinlerin baflaramad›¤› pek çok
mucizeyi olur hale getiriyordu. Bu nedenle özellikle ‹slam, büyüyü
Hristiyanl›k gibi d›fllamak yerine onu kendi içine daha fazla sindirdi.
Müslümanlar, Hristiyanlar gibi davranarak pek 'büyücü ateflinde kes-
tane piflirmediler'!
Okültizm ve büyü, bilimin saf akl›n yard›m›yla olaylar› irdeleye-

bilmesine ve okültizmin bilimsel olam›yaca¤›n› belirtmesine ra¤men,
1850'lerden sonra Bat› Avrupa'da ve Amerika'da yayg›nlaflt› ve
1930'lar ile 1960'lar aras›nda bir çok maji ak›m›n›n ve mezhebinin
kurulmas›na yol açt›. Bu ak›mlar›n en bafl›nda 'Golden Dawn' (Alt›n
82
Ümit Say›n
fiafak) hareketinin üstatlar›ndan Aleister Crowley vard›. Crowley

bugün de halen kullan›lan bir çok büyü kitab› yazd›, çeflitli tarikatlar
kurdu. Aleister Crowley, 33. derecede Skoç ritinde masondu ve ma-
sonlukla büyü aras›nda pek çok ba¤lant› kuracakt›26; Crowley ünlü
kitab› ‘Magick: In Theory and Practice’ de büyüyü geometrik ve aksiyo-
matik bir sistem içinde inceledi. Onun izinden gelen Anton La Vey,
Dünya fieytan Kilisesini kurdu, ‘Satanic Bible’ isimli bir kitap yazarak,
tüm Hristiyan ilkelerini yerinden sarst›27. Dünya fieytan Kilisesini
1960’larda kuran Anton La Vey’in takipçilerinden Michael Aquino,
daha sonra yine tüm dünyaya yay›lan Temple of SET isimli bir kült
kurdu. Her ikisinin de Amerikan istihbarat örgütleri için çal›flt›¤› id-
dia edildi, hatta Michael Aquino’nun özellikle Amerikan Askeri ‹s-
tihbarat›nda görevli bir albay oldu¤una dair belgeler yay›nland›28.
YAHUD‹LERDE BÜYÜCÜLÜK
Arap kaynaklar›na göre Yahudiler dünyan›n en güçlü büyücüle-
riydiler. Ünlü okültizm kitaplar› Kabbala türlü büyüleri en gizemli bi-
çimlerde tarif ediyordu. Ünlü Enufl’un kitab› Hz. Süleyman ve Hz.
Musa'dan kalm›flt› ve bu kitaptaki büyüleri ö¤renmeye çal›flan Yahu-
di büyücüler ayn› zamanda afl›r› dindar hahamlara karfl› da toplumsal
bir mücadele vermek zorundayd›lar. ‘Hermesin Kitab›’ ise M›s›r Tan-
r›s› Thot'un büyü üzerine çal›flmalar›n› anlat›rd›, 525 cilt oldu¤u id-
dia edilen bu kitap dizisi pek çok yahudi büyücüyü etkilemifl ve Her-
metizmin kurulmas›na yol açm›flt›. Baflka bir büyü kitab› olan Zohar
da zamanla Yahudi büyücülü¤ünün en önemli kaynaklar›ndan birisi
haline geldi. Yahudi büyücülü¤üne göre ruhlarla iliflkiye geçmek için
en uygunsuz zaman geceydi, güçlü bir büyücü mutlaka ruhlarla temas
kurabilirdi. Geceleyin ‹gereth, kötülük yapmak için binlerce yard›m-
c›s›yla birlikte gökyüzünde dolafl›rd› ve ondan dikkatle sak›nmak ge-
26
Aleister Crowley, MAGICK: In Theory and Practice, Oxford: Castle Books, 1991.
27
Anton Szandor La Vey, Satanic Bible, New York: Avon Books, 1969; Anton Szandor
La Vey, Necronomicon, New York: Avon Books, 1977.
28
William Cooper, Behold A Pale Horse, Arizona: Light Technology Publishing, 1991.
83
rekirdi. Difli fieytan Lilith'in kötülüklerinden korunmak için gece yal-

n›z yatmamak gerekirdi, çünkü o geceleri güzel bir kad›n k›l›¤›nda er-
kekleri bafltan ç›kar›rd›.
Yahudi kabalistlerinin inanc›na göre en büyük mukaddes ve gizli
kelimelerden bir tanesi fiemhamforas idi ve sadece büyücüler taraf›n-
dan do¤aüstü güçleri harekete geçirmek için kullan›labilirdi, bu sihir-
li kelimelerle ilgili özel bir e¤itim almak flartt›.
Ölümle ilgili büyülerin yer ald›¤› ve Kara Büyü’nün temelini tefl-
kil eden 'Süleyman›n Anahtar›' pek çok ölüm reçeteleri ve nefret bü-
yüleri içermekteydi. ‹srail'in kral› Süleyman büyücülerin en büyü¤ü
idi. O tüm hayvanlarla konuflur, cinlere, ruhlara hükmederdi.
Hz. Süleyman'›n büyü yöntemleri hemen tüm büyü okullar›nda
uygulanan ritüellerin kayna¤›n› oluflturur. Süleyman›n mührü de ol-
dukça önemli bir büyü arac›d›r. Süleyman›n bu mühürdeki sihirli fle-
killerin yard›m›yla ruhlar› ça¤›rd›¤›, onlar› yakalay›p hapsetti¤i sonra
da amaçlar›na yönelik kulland›¤› söylenir. Süleyman›n Anahtar› isimli
kitap iki bölümden oluflur ve bir çok dua, ilahi, befl uçlu büyülü y›ld›-
z›n yap›m›na ve kullan›m›na dair bilgiler, Kara Büyü formülleri içerir-
di. Yani Yahudi ‹deolojisi ve Kabbala Kara Büyü ve sihirle içiçeydi.
FAK‹RLER, TASAVVUF VE BÜYÜ

Yoga, Hinduizm, Taoizm ve Sufizm birbirinden etkilenmifl ö¤reti-
lerdi ve bireyin bedenine karfl› uzun dönemli e¤itimini önerirlerdi.
Bu e¤itim sonucu beden baz› do¤aüstü güçler kazanabilirdi. Sufi bil-
geleri her fleyin bir bütünün parças› oldu¤una, sonunda herfleyin
O'na dönece¤ine inan›rlar ve egoyu e¤itmek ve yok etmek için uzun
bir e¤itimden geçerlerdi. Sufi mezheplerine kat›lmak için ilk flart 'in-
san›n dünyada olmas›, ama dünya'dan olmamas›d›r' Sufizm'deki ermifl-
lerin (Velilerin) zaman ve mekan›n d›fl›nda olmak, telepati yapmak,
su üstünde yürümek, uzun mesafeleri k›sa sürede katetmek, büyü yap-
mak gibi yetenekleri oldu¤una inan›l›rd›. Bu yetenekler hiç bir za-
man kan›tlanamad› !
84
Ümit Say›n
Hint fakirlerinin de kalbi yavafllatmak, vücutta istemsiz çal›flan

tüm otonom sinir sistemine hakim olmak, görünmez olmak, büyü
yapmak, gelece¤i bilmek gibi yetenekleri oldu¤u söylenirdi. Hindis-
tan'da rastlanan baz› garip fizyolojik gözlemlerin bilimsel aç›klamas›
henüz yap›lamamam›fl olmas›na ra¤men, bilimin ilerlemesi bu konu-
lardaki bilinmeyenleri gün ›fl›¤›na ç›karacakt›r.
ATHARVA VEDA'YA GÖRE BÜYÜ

Ünlü Hindu yaz›tlar› olan Veda'lar›n tarihi çok eskilere dayan›r.
Atharva (gizli ifller) Veda's› Hintlilerin en ünlü büyü kitab›d›r. Bu
bilgiler yüzy›llarca sadece Brahma kast›na aç›klanm›fl ve di¤er insan-
lardan gizlenmifltir. Atharva Veda bitkilerin sa¤alt›c› ve bilinci de¤ifl-
tirici güçlerini de büyüde kullan›r, pek çok ot formülünü çeflitli has-
tal›klar için tan›mlar. Atharva Veda'da yaflam› sonsuz k›lmaktan,
Tanr›larla iletiflime geçmekten, alt›n elde etmeye kadar pek çok bü-
yü ve ritüel tan›mlanm›flt›r. Örne¤in ay büyürken okunmas› gereken
flu duan›n çok güçlü bir büyü oldu¤una ve kad›nlarda cinsel istek
uyand›raca¤›na inan›l›rd›:
'...Aflk›n güçlü okunu kalbine sapl›yorum. Ey kad›n! Aflk, ra-

hat yüzü vermeyen aflk seni bana getirecek. Bu ok, dosdo¤ru hede-
fine uçarak, sende ateflli arzular yaratacak. Ucu aflk›m› tafl›yor,
gövdesi ise sana olan kararl›l›¤›m›. Bu ok senin kalbini delecek. He-
defini buldu bile. Büyümle gururunu yendim, seni de¤ifltirdim. Gel
bana, art›k yaln›zca sana duydu¤um özlem kald›. Annen bana gel-
meni önleyemeyecek, baban da yolumu kesemeyecek! Yanl›z benim
gücüme boyun e¤eceksin.
Ey Mitra, Ey Varuna! Onun iradesini elinden al›n! Ben, yal-
n›z ben sevdi¤imin gönlüne ve akl›na gireyim.'
(Büyü yap›l›rken a¤aç parças›ndan yontulan ok, k›zla ilgili bir efl-
yan›n üstüne saplanmal›yd›)
85
Ç‹N’DE BÜYÜ MESLE⁄‹

Dünya'n›n en eski uygarl›klardan birisi olan Çin'de büyü sanat›
ve ritüelleri çok uzun bir geçmifle dayan›r. Çin’deki okültizmin temel
üç özelli¤i; toplumun tüm kesimlerinin okült uygulamalar ve büyüy-
le ilgilenmesi, her olay›n bir cin ifli oldu¤una inan›lmas› ve Lao-
Tze'nin gizemli ö¤retisidir. ‹lginç bir nokta Süleyman›n Anahtar› gi-
bi Bat› büyü kitaplar›nda bulunan pek çok motif ve ö¤enin Çin bü-
yüsünde de varl›¤›n› sürdürmesidir. Gerçekten de say› metafizi¤in-
den, büyü formüllerine kadar pek çok ö¤enin birbirine benzemesi
binlerce y›l önce büyünün ayn› kaynaktan ç›km›fl oldu¤u hipotezini
do¤rulamaktad›r. Çin okültizminde uzaktaki olaylar›n bile gözlene-
bildi¤i büyülü aynalar bugünkü televizyonu hat›rlatm›yor de¤il. T›l-
s›m ve muskalar da hiç bir yerde olmad›¤› kadar Çin'de yayg›nd›r.
Muska yard›m›yla gökgürültüsü ç›karmak ve flimflek çakt›rmak Çin
büyücülü¤ünün en önemli ritüellerindendir. Ruhlarla konuflma ve
kehanet konusunda da Çin büyücüleri ve falc›lar›n›n ünü k›talar› afl-
m›flt›r.
Çin Büyücülü¤ü ile Hint büyücülü¤ünün kar›flt›¤› ve farkl› yeni
bir form ald›¤› yer ünlü Tibet büyücülü¤üdür. fieytanlar, kötü ruhlar,
Tibet ve Nepal'deki insan›n günlük yaflam›yla içiçedir. Tüm yaflant›-
lar›n› Budist mabedlerde geçiren Tibetli LAMA'lar›n do¤aüstü güç-
lere sahip olduklar› iddia edilir; özellikle k›zg›n kor üzerinde yürüye-
rek yapt›klar› ritüel ruhun bedene hakimiyetinin bir kan›t› olarak
gösterilir.
ANADOLU'DA BÜYÜ
Anadolu'da büyü, yüzy›llar boyu Mezopotamya, M›s›r, Yahudi,
Arap ve Sufi büyücülü¤ünden etkilenmifl, hepsinden bir ö¤e tafl›m›fl-
t›r. Dinin büyüyü yasaklamas›na ra¤men, büyü bugün ‹slam dininin
bir uzant›s› olarak tüm Anadolu'da Cinciler ve baz› din adamlar› ta-
raf›ndan yayg›n olarak uygulanmaktad›r; ‹slam dininde de cincilik
yasakt›r. Özellikle Anadolu kad›n› için küçük yerleflim bölgelerinde
86
Ümit Say›n
büyü yapt›rmak, do¤ayla ve toplumla bir uzlaflma kurma yoludur.

Anadolu Büyüleri o kadar fazlad›r ki, onlar› s›n›fland›rmaya gitmek
bile çok zordur: ayr›l›k büyüleri, kavuflturma büyüleri, u¤ur büyüleri,
güzelleflme büyüleri, ara bozma büyüleri, sevgiliyi unutturma büyüle-
ri, Cin ça¤›rma ve Cin kovma büyüleri ve daha niceleri Anadolu in-
san›n›n umutlar›n› doldurur. Anadolu kültürü büyüyle içiçedir.
Bugün dünyan›n pek çok yerinde Paganizm, Cad›l›k ve Büyücü-
lük h›zla yay›lmakta ve dinlere bir alternatif teflkil etmektedir. Bu fa-
natizmin en fazla oldu¤u yer hiç kuflkusuz ki Amerika Birleflik Dev-
letleri’dir. Büyülerin en fazla içiçe girdi¤i konu ise tahmin edebile-
ce¤iniz gibi cinselliktir. Bahsedilen cinsellik, kovenlerde ritüelik
olarak yaflan›r. Hiç bir büyü koveni (grubu) veya hiç bir büyü ak›m›
yoktur ki cinselli¤i farkl› derecelerde kullanmas›n! Cinsellik ve cin-
sel enerji aksine majik güçlerin aç›¤a ç›kmas› için nerdeyse mutlaka
kullan›lmas› gereken bir içsel enerji olarak ele al›nm›flt›r yüzy›llarca!
BÜYÜLER, CADILAR, R‹TÜELLER VE C‹NSELL‹K

Bir Anglo Sakson cad› toplulu¤u olan Saex Wicca 1973 y›l›nda
Minesota'da kurulmufltur. Bu gruplara benzer pek çok küçük büyücü
ve cad› kovenleri (koven: belli bir amaç için toplanm›fl büyücü grup)
60'l›, 70'li y›llarda ‹ngiltere ve Amerika'n›n pek çok yerinde mantar
gibi bitmifl; Hippi ak›m›, 'bar›fl ça¤› teorileri' ve cinsel devrimin getir-
di¤i kendine özgü 'hür cinsellik' ile ortak yönler kurup, kendilerine
has alt kültürler oluflturmufllard›. Al›nt› yapt›¤›m›z bölüm Saex Wic-
ca'ya kat›lmakta olan bir kad›n›n 'inisiasyon' (kat›l›m) törenine ait
yaz›l› kay›tlardan al›nm›flt›r, halen bu törenin benzerleri dünyan›n
pek çok yerinde yap›lmaktad›r29. Cinselli¤i s›n›rs›z biçimlerde yafla-
ma, grup seksi bu kovenlerin cinselli¤e karfl› tutumlar›ndan birisidir:
29
Raymond Buckland, Buckland’s Complete Book of Witchcraft, Minnesota: Llewllyn
Publications, 1989.
87
'..... Toplant›da her zamankinden daha az kifli vard›. Herkes

siyah kukuletal› cübbelerini ç›plak bedenlerinin üzerine giymifl, üs-
tüne büyük, metal madalyonlar›n› takm›flt›; bir süredir yanmakta
olan mumlar›n kokusu, ortamdaki yo¤un tütsü kokusuna kar›fl›yor-
du. Mabetin görünümü her zamanki gibi lofl ve gizemliydi. Tam or-
tadaki mihrab›n üzerinde bir sürü mumun aras›na bir cam kava-
nozda tuz, bir parça ekmek, bir insan kemi¤i, özel bir ya¤ içeren ka-
y›k biçiminde bir kap, bir kadeh flarap, bir keskin k›l›ç ve büyülü
flark›lar›n bulundu¤u kitap yerlefltirilmiflti. Rahibenin bafl›nda her
zamanki tac›, rahibin bafl›nda da uzun boynuzlu bafll›¤› vard›; her
ikisinin de yüzündeki maskeler tan›nmalar›n› engelliyordu. Onlara
yard›m eden 'Kutsal Bakire' ve 'Tap›nak Bekçisi', törene kat›lacak
kad›n› daha önceden haz›rlam›fl olmal›lard›…’
‘‹nisiasyon törenine kat›lacaklar 'Kutsal Bakire' ve 'Tap›nak

Bekçisi' taraf›ndan daha önceden ç›r›lç›plak soyulur, banyo yapt›r›-
l›r ve özel kokularla y›kan›rd›. Daha sonra k›rm›z› bir boyayla al›n-
lar›na bir daire onun da içine bir art› iflareti ve kalplerinin üstüne de
bir pentagram (y›ld›z iflareti) çizilirdi. Sa¤ ve sol meme ile genital or-
ganlar› birlefltiren çizgiler ters bir üçgen olufltururdu. Daha sonra bu
'Bakire' piramit biçiminde camdan yap›lm›fl küçük bir kutunun içi-
ne sokulur ve burada uzunca bir süre bekletilirdi. Sonra ritüelin s›-
ras›na göre bakirenin gözleri siyah bantlarla hiç bir fleyi görmeyecek
flekilde ba¤lan›r. Kollar› ise arkadan eller karfl› kolun dirseklerine
ulaflacak biçimde ba¤lan›p, bu ba¤ boyundan dolaflt›r›larak tekrar
arkadan afla¤›ya inerdi. Bu flekilde tap›na¤›n kap›s›na Kutsal Baki-
re ve Tap›nak Bekçisi taraf›ndan getirilen genç kad›n kap›da da
uzunca bir süre beklemek zorundayd›. Daha sonra bu yeni kat›l›m-
c› k›z sorgulan›r ve uygun bir ritüelle tap›na¤a al›n›rd›. Burada
uzun bir inisiasyon töreninden geçen k›z ritüele uygun olarak kove-
nin baz› fertleriyle birlikte olmaya zorlan›rd›. Bu cinsellik onun ko-
vene kat›lma ritüelinin de bir s›nav›yd›. Benzer törenlere ‹ngilte-
re’de çok yo¤un olan di¤er wicca gruplar›nda da rastlan›rd› ve cin-
88
Ümit Say›n
sellik bu rituellerin, inisiasyon törenlerinin vazgeçilmez parças›y-

d›30’.
Afla¤›da sonu cinsellikle biten bu inisiasyon töreninin tam çeviri-

si sunulmaktad›r. Amerika’daki di¤er büyü ritüelleri kitaplar›nda da
benzerleri vard›r31:
KADIN- B›rak›n, yaln›z, dostsuz ve sevgisiz kimse kalmas›n. Herkes

bar›fl› ve arad›¤› sevgiyi bulsun. Haydi bar›fl içinde dairenin içine, hep
birlikte.
ERKEK- Ellerinizi aç›p Tanr› ve Tanr›çaya flükran›n›z› dile getirin ve
sönsün tüm kötülükler kalbimizdeki sevgi ateflinin ›fl›¤› ile.
TAPINAK BEKÇ‹S‹- Çok uzun yollar alm›fl, da¤lar tepeler geçmifl
birisinden haberler getirdim. Bizimle ayn› mutlulu¤u paylaflmak ister.
KUTSAL BAK‹RE- Çok uzun süredir seyahat ediyor ama art›k yol-
culu¤unun sonuna geldi¤ini anlam›fl. ‹çimizde arad›¤› gerçekleri bul-
mak niyetinde.
ERKEK- Neden bahsediyorsunuz?
TAPINAK BEKÇ‹S‹- D›flar›da bekleyen yaln›z ve zavall› bir k›zdan
bahsediyoruz.
KADIN- Buraya onu kim getirmifl?
KUTSAL BAK‹RE- Buraya kendi kendine gelmifl.
ERKEK- Burada ne ar›yor?
KUTSAL BAK‹RE- Tanr› ve Tanr›çayla bütünleflip, onlarla bir ol-
may› amaçl›yor. Tanr›ya ve do¤aya ibadetimiz s›ras›nda bize kat›lmak
istiyor.
30
Janet ve Stewart Farrar, A Witches Bible: Complete Witches Handbook, Custer/Was-
hington: Phoenix Publishing, 1996.
31
Raymond Buckland, Buckland’s Complete Book of Witchcraft, Minnesota: Llewllyn
Publications, 1989, sayfa: 46-50.
89
KADIN- Onun güvenilir oldu¤una kim tan›kl›k edecek?

TAPINAK BEKÇ‹S‹- Ben onu uzun süredir s›n›yorum, ona do¤ru
yolu ve di¤er yollar› gösterdim. O ise tap›na¤›m›za gelen do¤ru yolu seç-
ti. Kendisinin uygunlu¤u konusunda kovendeki di¤er kiflilerin de fikri
al›nd›. fiimdi içeri girmek istiyor.
ERKEK- Onu içeri sokup kutsal dairenin içine getirebilir misiniz?
TAPINAK BEKÇ‹S‹- Evet emirlerinizi tap›na¤›n giriflinde bekle-
mektedir.
KADIN- Peki içeri al›n.
Kutsal bakire ile Tap›nak Bekçisi aday› ç›plak, gözleri ba¤l› bir va-
ziyette tap›na¤a sokup ortadaki dairenin yan›na getirirler.
ERKEK- Buraya neden geldin?
ADAY- Sizlere kat›lmak, Tanr›lara ibadet etmek ve büyü mesle¤ini
ö¤renebilmek için.
KADIN- Yan›nda ç›plak vücudunun haricinde ne var?
ADAY- Sadece saf ve ç›plak bedeninimi ve gerçek kendimi size sunu-
yorum. Tüm bedenim ve ruhumla sizinle birlikte olmaya haz›r›m..
KADIN- Onu büyülü dairenin merkezine getirip diz çöktürünüz.
ERKEK- Tüm bedenin ve ruhunla bizimle birlikte olmaya, Tanr›lara
ve Do¤aya ibadet etmeye ve bizim gizli güçlerle ilgili s›rlar›m›z› kimseye
vermemeye haz›r m›s›n? Verdi¤in sözü tutmazsan flimdi elimdeki bu
hançer nas›l kalbine do¤rultulmuflsa, o zaman da öyle kalbini delecek-
tir. Her aflamaya ve e¤itime katlanmaya haz›r m›s›n? Bize itaat edecek
misin?
ADAY- Evet haz›r›m. Beni alabilirsiniz.
ERKEK- Seni en eski dinin yeni bir üyesi ilan ediyorum. Büyü gele-
neklerine uymad›¤›n zaman bafl›na geleceklere her zaman haz›rl›kl› ol.
Aday›n gözlerini aç›p, ona beklemekte oldu¤u gerçekleri gösteriniz…’
90
Ümit Say›n
‘… Daha önce cinsel birliktelikte bulunmam›fl aday›n gözleri

aç›ld›ktan sonra, kutsal flarap, ekmek ve tuz ile takdis edildi ve özel
bir yemin yapmas› istendi. Daha sonra da cinselli¤i törensel olarak
yaflamas› sa¤land›.Gruptaki erkeklerin baz›lar›, yeni gelen adayla
di¤erlerinin önünde sevifltiler ve k›z›n gruba tam anlam›yla kat›lma-
s›n› sa¤lad›lar. Bu cinsellik daha sonra grup üyelerinin de kat›lma-
s›yla sürdü…’
BÜYÜCÜLER VE CADILAR
Büyücülük ve cad›l›k tarihi çok eski zamanlara dayanan, kökeni-
ni eski Paganizm ve fiamanizmden alan bir çeflit do¤a dinidir. Büyü
asl›nda ilk ça¤larda insan›n ortaya ç›k›fl›yla do¤mufl, do¤a içindeki ve
do¤a d›fl›ndaki güçleri kontrol etme amac›n› gütmüfltür. Bugün bili-
min böylesine ilerledi¤i dönemde bile büyüyle u¤raflan binlerce insan
ve kendi içine kapal› yüzlerce grup (koven) var. Cinsellik, büyücülü-
¤ün ve Orta Ça¤daki cad›l›k kurumlar›n›n vaz geçilmez bir 'güç ka-
zanma yöntemiydi'; çünkü eski Tantrik felsefede de dile getirildi¤i gi-
bi cinsel enerjinin gelifltirilmesi ve 'orgazm an›n›n uzat›lmas›' gerek
Uzak Do¤u felsefelerinin gerekse büyücü geleneklerinin gizemli güç-
lere ulaflma yoluydu. Bu nedenle Orta Ça¤da 'içlerine fieytan girdi¤i
için' yak›lan cad›lar ve büyücülerin kiliseye karfl› gelme yollar› sade-
ce büyü yapmak de¤il ayn› zamanda cinselli¤i de abart›l› bir biçimde
yaflamalar›yd›. Cinsel haz ve cinsellikte ekstremleri zorlamak kilise
91
taraf›ndan yasaklanm›flt›. Örne¤in ünlü Sabbath ayinlerinde ve Be-

reket Danslar›nda son var›lan nokta ç›lg›nca seviflme, grup seksi yap-
makt›. Satanizm bu cad› gruplar›ndan ve kovenlerinden farkl›d›r. Sa-
tanizmde cinselli¤i had düzeyde bir motif olarak kullanmas›na karfl›n,
Satanizme göre, insan›n do¤ayla ve fieytanla en yak›n oldu¤u iki an
ölüm an› ve orgazmd›r; bu nedenle orgazm› ve ölümü ritüellerinde
birlefltirmek Satanistler için bir hedef olmufltur. Satanistler cinsellik-
le sürdürdükleri törenlerinde, bir canl›n›n (kedi gibi bir hayvan vb.)
kurban edilmesini ve kan içilmesini de hedeflerler.
Büyücüler ve cad›lar taraf›ndan yaflanan cinselli¤in ço¤unlu¤u ay-
n› Do¤u'daki Maithuna törenlerinde görüldü¤ü gibi ritüelik özellik-
ler tafl›rd›, bu ritüellerin ço¤u asl›nda insanlardaki farkl› cinsel moti-
vasyonlar› uyaracak ve etkileyecek nitelikteydi. fieytana tapma tö-
renleri ve Druid Rahiplerinin törenleri ise daha fazla 'kan' içerirdi;
bu törenlerde genellikle hayvanlar, bazen de insanlar kurban edilirdi.
Büyüyle u¤raflan alt kültürler majik (büyüsel) kuvvetlere iki özel an-
da çok yak›n olabileceklerini düflünürlerdi. Bunlardan birisi ölüm
an›yd›, ölmekte olan ve baflka bir aleme geçmekte olan canl›yla te-
mas etmek majik güçleri artt›r›rd›; ikincisi ise hazz›n doru¤a ç›kt›¤›
orgazm an›yd›. Bu nedenle büyüyle u¤raflan cad›lar için cinselli¤i afl›-
r› derecede yaflamak, grup seksi yapmak ve cinsel potansiyelleri art-
t›rmak çok önemliydi. Bugün de benzer amaçlarla kurulmufl büyücü
topluluklar› cinsel s›n›rs›zl›¤› ve cinselli¤in çok rahat yaflanmas›n› bir
yaflam biçimi haline getirmifllerdir.
Orta Ça¤da ve Yeni Ça¤da büyücüler simya (kurflun ve civa gibi
elementlerden alt›n elde etme sanat›), t›p, astroloji ve astronomi, ke-
hanet, matematik gibi konularla u¤raflm›fllar; kendilerine has tören-
leri, kurallar› olan gruplar kurmufllard›. U¤raflt›klar› konular genellik-
le kilisenin dogmalar›na karfl›yd› ve kilisenin düflünme tarz›n›n öte-
sine geçiyordu. Asl›nda Orta Ça¤daki bu büyü mezhepleri büyük bir
gizlilik içinde çok eski ça¤lardan kopup gelmiflti; büyü ve cad›l›k
Hristiyanl›¤›n ortaya ç›k›fl›ndan çok daha önce vard›, bu nedenle bü-
yücülü¤ün ad› 'en eski din' di. Mezapotamya ve Eski M›s›r'dan kayna-
92
Ümit Say›n
¤›n› alan büyü yöntemleri tüm Dünya'ya yay›lm›fl ve benzer motifler

ve ö¤elerle bezenmiflti. Örne¤in büyülü dairenin kutsanmas›na dair
bilinen en eski formüllerden birisi eski Asur dilinde SURPU tablet-
lerine yaz›lm›flt›; tüm büyü tarikatlar›n›n kutsal dairenin oluflturul-
mas› s›ras›nda bir benzerini kulland›¤› bu büyünün bafllang›ç k›sm›
flöyleydi:
Yasak! Yasak! Kimse bu engelden geçemez,

Tanr›lar›n engeli bu, kimse y›kamaz,
Gökle yerin engeli, kimse de¤ifltiremez,
Hiç bir Tanr› yok edemez,
Ne Tanr› ne de insan onu bozamaz,
Kimse bu tuzaktan kurtulamaz,
Kötülere karfl› bir tuzak bu,
Kötülük bu dairenin içine s›zamaz.
Kötü Ruh, Kötü Melek, Hortlak,
Kötü fieytan, Kötü Tanr›,
Zebani, Gulyabani, Acuze,
Haydutlar Prensi, Hayalet, Kötü Veba,
Pislikten kaynaklanan Hastal›k,
Ki Ea'n›n berrak sular›n› kirletmiflti,
Ea'n›n tuza¤› tutsun onu.
Nisaba'n›n yeme¤ine s›zm›flt›;
Nisaba'n›n a¤› tutsun onu.
Yüce Tanr›lar lanet okusun ona....
93
Sihirli, kutsal daire hiç bir büyünün içeri giremeyece¤i özel bir
aland›; cinsel birleflmelerin de bu s›n›rlar içinde yap›lmas› insanlar›n
cinsel ekstazi (kendinden geçifl) s›ras›nda do¤a üstü güçlerle temas
kurmalar›n› sa¤lard›. Do¤u gizemcili¤inde oldu¤u gibi tüm büyücü
gruplar cinsel yetenekleri gelifltirmek ve cinsel hazz› mümkün oldu-
¤unca artt›rmak için türlü yöntemler, formüller ve büyüler yaparlar-
d›. Örne¤in 'yarasan›n kalbini yan›nda tafl›man›n flehveti artt›rd›¤›na ina-
n›l›rd›' ayr›ca türlü garip hayvan özütleri ve organlar› da afrodizyak
olarak kullan›l›rd›.
Satanizm ise (fieytan’a tapma) yukar›da da izah edildi¤i gibi büyü-
cülük ve cad›l›ktan çok daha farkl› bir ak›md›. Kurban kesme ile so-
nuçlanan fieytan’a tapma törenlerinde yaflanan cinsellik daha fazla
sadomazohist ö¤eler içerirdi (sadomazohizmle ilgili bölüme bak›n›z).
Satanistlerin orjilerle (toplu seks ayini) sonuçlanan Sabbath ve be-
reket törenlerinde ise cinsellik daha ziyade do¤ayla bütünleflmeyi ve
cinsel enerjiyi kullanarak majik güçlerin artt›r›lmas›n› amaçlard›.
Majik güçlerin artt›r›lmas› için di¤er büyü yöntemlerinden farkl› ola-
rak fieytan’›n ad›n›n tekrarlanmas› ve bir flekilde fieytan’la temasa
geçilmesi gerekirdi. Keçi vücutlu ve çift cinsiyetli keçi figürü ile res-
medilmifl fieytan ortama geldi¤i vakit, büyü yap›labilirdi. fieytan’›
çekmek için cinsel heyecan, flehvet çok gerekliydi. Çeflitli Satanist
ak›mlara göre fieytan hem içimizde, hem d›fl›m›zdayd›; yani insan›n
içinde fieytan’a ait bir reseptör-al›c› yap› mevcuttu. ‹çimizde fieytan’›
uyand›rmakla, d›flar›daki Lucifer’› ça¤›rmak mümkün olabilirdi. Luci-
fer kan ve orgazm kokusuna gelirdi!
Pek çok cad› ve büyücü töreninde cinsel duyarl›l›¤›n ve psiflik ye-
teneklerin artt›r›labilmesi için flarap ve mayal› içkilerin yan›s›ra tür-
lü otlar ve sihirli mantarlar da kullan›l›rd›. Bu bitkilerin içinde mes-
kalin ve psilosibin gibi çeflitli halüsinojen (sanr› gördürücü) madde-
ler vard›; bunlar beyindeki alg›, kavrama, cinsel uyar›lma gibi özellik-
leri de¤ifltirip büyücülere 'yeni kap›lar' aralard›. Bugünkü cad› mezhep-
lerinin de benzer 'zihin geniflletici' maddeleri kulland›¤› biliniyor. Bu
maddelerden en fazla bilineni ‘sihirli mantarlardaki’ psilosibin, veya
94
Ümit Say›n
pek çok otun içinde bulunan di¤er halüsinojen maddelerdi. Orta

Ça¤dan kalma bir büyücü duas›yla konuyu kapatal›m:
Sabbath'›n büyüsü hepimizi sars›n,

Gelin k›zlar hep birlikte dans edelim,
Tanr›lara verdi¤imiz adaklar yerini bulsun,
Büyülü otlar›n saçt›¤› gizli ›fl›¤›n izi,
Ruhumuzdaki anaforlarda yitirsin kendini,
Ve erelim do¤a ötesi doruklar›na cinsel hazz›n,
Bulal›m t›ls›ml› göldeki görüntüsünü,
‹çimizde par›ldayan güçlerin, sonsuz büyüsünü.
95
96
£¢ 5
KAMA SUTRA
97
98
K ama Sutra32 MS I. ile IV. yüzy›lda yaz›ld›¤› düflünülen bir eser.
Eski Hintlilerin fleviflme sanat›n› anlat›yor. Pek çok Hint des-
tan›na dayand›¤› ve pek çok farkl› versiyonlar› oldu¤u için ça¤›m›za
de¤iflerek gelmifl. Cinsellik konusunda yaz›lm›fl bilinen en eski el ki-
taplar›ndan birisi ve bize Do¤u kültürünün cinselli¤i ne kadar önem-
sedi¤ini ve nas›l yaflad›¤›n› sistematik olarak anlatan eserlerden biri-
si. Hristiyanl›k Orta Ça¤da cinselli¤i yasaklay›p, her türlü cinsel ak-
tiviteyi hermetik olarak yorumlarken ve bu aktivitelere girenleri ca-
d› olarak yakarken (Orta Ça¤da yaklafl›k 10 milyona yak›n insan›n
engizisyonda iflkence görüp, cad› olarak yak›ld›¤› bilinmektedir) Hin-
distan ve Çin, cinselli¤i son derece farkl› yorumluyordu. Kama Sutra
Sir Richard Burton taraf›ndan ‹ngilizceye çevrilip, Bat›’da yay›nlan-
32
Vatsyayana. Kama Sutra, Çev. Mustafa Küpüfllüo¤lu, Ayflegül Deniz, ‹stanbul:Çivi Ya-
z›lar›, 2000; Vatsyayana, Kama Sutra: Eski Hintlilerin Seviflme Sanat›, Çev. ‹lhan Gün-
gören ve Ömer Güngören, ‹st.: YOL yay›nlar›, 1997.
99
Derin Seks: Kama Sutra
d›¤›nda da büyük tepki çekmifl ve baz› yerlerde yasaklanm›flt›r. Püri-

ten Hristiyan ve Yahudi ahlak› cinselli¤i ve hazz› insana yasaklama-
y› yüzy›llar boyunca bir görev bilmifllerdir.
Halbuki Do¤u kültürleri,
yüzlerce y›l cinselli¤i ve cin-
sel birleflmeyi fliirsel ve yü-
celtilmifl bir dille ifllemifller-
dir. Kama Sutra, Tantrizm
ve Taoizm ile ilgili yap›tlar
bu tarihsel gerçe¤in en
önemli kan›tlar›d›rlar.
Kama Sutra aflk sanat›
hakk›nda yaz›lm›fl tarihteki
en ünlü kitaplardan birisi-
dir. Derleyen kiflinin Hin-
distandaki Vatsyayana mezhebinden Mallagana oldu¤u san›lmaktad›r,
ama Kama Sutra Hindu kültürünün ve felsefesinin bir parças›d›r. Ya-
zar dini baz› yaz›tlar› kaleme al›rken kültürün bir parças› olan sevifl-
me sanat›na da de¤inmifltir. Kama Sutra yaz›ld›¤› tarihlerde kültürlü
bir Hindu’dan üç temel prensibe uymas›n› beklenirdi; bunlar, Dhar-
ma (gerçek ve dini de¤erler), Artha (dünya güzellikleri ve de¤erleri),
Kama (aflk ve zevk alma sanat›). Mükemmeleflmek Dharma, Artha
ve Kama’n›n mutlak uyumuna ba¤l›yd›. Kama Sutra (Aflk Yaz›tlar›)
tarihte ilk kez birleflme pozisyonlar›n›, cinsel oyunlar›, öpüflme flekil-
lerini tan›mlayan kitap olarak yüzy›llarca elden ele dolaflt›. Kama
Sutra bir seks kitab› veya pornografik eser de¤il, bir sanat yap›t›d›r.
Kama Sutra’da anlat›lmak istenen fley, aflk›n ve cinselli¤in hazza ait
bir yönü oldu¤u kadar spritüel bir yönü de oldu¤udur. Bu birleflmede
haz çok üst seviyelere kadar ç›kar›labilir, ama unutulmamas› gereken
fley her türlü hazz›n ruhumuzun derinliklerinde çok yeni kap›lar ve
boyutlar açabilece¤idir.
100
Ümit Say›n
KAMA SUTRA NASIL BAfiLADI?

Kama Sutra efsanesi de kendine göre e¤lenceli: Yoga, meditasyon
ve büyünün yarat›c›s› olan Tanr› Shiva günün birinde can›n›n flevifl-
mek istedi¤ini farketmiflti. Kar›s› ünlü Tanr›ça Parvatiyi yan›na ala-
rak Kailesh da¤›ndaki saray›na çekildi. On bin y›l boyunca odalar›n-
dan ç›kmad›lar. Sadece kap›da nöbet beklemekte olan beyaz öküz
Nandi, içeride olanlar› duydu ve biliyordu, içerde gerçekleflmekte
olan cinsel efsane hiç bir ölümlü insan›n yaflayam›yaca¤› boyutta, za-
man› bile aflan bir cinsel eriflti. Öküz Nandi duyduklar›n› ve bildikle-
rini söylememeye yemin etmiflti. Fakat bunlar öylesine inan›lmazd›
ki, bu s›rlar› saklamak ona çok zor geldi. Yeminini bozup, olanlar› an-
latt›kça, a¤z›ndan ç›kan kelimeler birer çiçek olup ortal›¤a döküldü-
ler. ‹nsanlar bu çiçekleri toplay›p iplerin üzerine dizdiler ve o insan-
lar bu çiçeklere bak›p derin meditasyonlar yapt›kça aflk sanat› üzeri-
ne binlerce kelime s›ralad›lar. Belki de hiçbiri Nandi’nin bildiklerini
ve Tanr› Shivan›n ile Parvatinin yaflad›klar›n› bilemedi ama çiçek-
lerde alg›lay›p gördükleri gerçekler bile onlara haz alman›n boyutlar›
konusunda yeni kap›lar açm›flt›. Art›k yüzy›llar boyu Hindistan’da
insanlar Shiva ve Parvati’nin vard›¤› doruklara eriflebilmek için cin-
sel hazz›n gelifltirilmesini kültürlerinin bir parças› haline getirecek-
lerdi...
101
KAMA SUTRA NEY‹ ANLATIYOR?

S›kl›kla düflülen bir yan›lg›n›n tersine göre Kama Sutra sadece
cinsel pozisyonlar› anlatan bir kitap de¤ildir. Kama Sutra’n›n bafllan-
g›c›nda, cinsellikle birlikte kad›n›n ö¤renmesi gereken yaklafl›k 64
sanat say›lmakta. Bunlar›n içinde, dans etmekten, flark› söylemekten,
müzik aleti çalmaktan tutun, kokular parfümler haz›rlamaya, büyü
yapmaya, resim ve heykel yapmaya kadar türlü yeteneklerin geliflti-
rilmesinden bahsediliyor. Yani cinsellik bir estetik bütünlükle birlik-
te sunulmak isteniyor. Seks sadece insan›n cinsel boflal›m›n› sa¤laya-
c› bir eylem de¤il, ayn› zamanda ruhunu ve estetik varoluflunu gelifl-
tirici türlü di¤er faaliyetlerle bir bütün halinde ele al›nan bir olgu
olarak de¤erlendiriliyor. Kad›nlar› da türlü yeteneklerine ve cinsel
yeterliliklerine göre s›n›flayan Kama Sutra, birleflmeleri veya sevifl-
meleri do¤aya, do¤adaki hayvanlara at›flarda bulunarak ele al›yor.
Seviflme teknikleri aras›nda, öpüflmeden bafllayan, okflamaya, t›r-
naklamaya, farkl› biçimlerde haz vermeye kadar türlü olas›, hayal gü-
cünü zorlay›c› teknikler s›ralan›yor. Kad›ndaki orgazm davran›fl›n› da
çok detayl› olarak aç›klayan Kama Sutra örne¤in bir cinsel birleflme-
yi flöyle tan›ml›yor33:
33
Vatsyayana, Kama Sutra: Eski Hintlilerin Seviflme Sanat›, Çev. ‹lhan Güngören ve
Ömer Güngören, ‹st.: YOL yay›nlar›, 1997. S: 101-103.
102
Ümit Say›n
‘.....
Kad›n›n haz ald›¤›n›n ve iyice uyar›ld›¤›n›n göstergeleri flunlard›r:
Bedeni gevfler, gözlerini kapar, utangaçl›¤› bir yana b›rak›r, kendi
organ›n› erke¤in organ›na olabildi¤ince yaklaflt›rmaya çal›fl›r.
Zevk alma çabas›nda olup da, bunu gerçeklefltiremedi¤inin iflaretle-
riyse flunlard›r:
Ellerini sallar; erke¤in kalkmas›na izin vermemeye çal›fl›r; keyfinin
kaçt›¤›n› belli eder; erke¤i ›s›r›r, tekmeler; erkek bitirmifl de olsa be-
denini bir öne bir geriye oynatmay› sürdürür. Böye durumlarda er-
kek birleflmeye bafllamadan önce kad›n›n ‘YON‹’sini eliyle, par-
maklar›yla uyarmal›d›r (t›pk› filin dokundu¤u fleye hortumuyla yap-
t›¤› gibi yapmal›d›r). Kad›n›n YON‹’sinin iyice yumuflamas›n› bek-
lemeli, ancak ondan sonra ‘L‹NGAM’› ‘YON‹’nin içine koymal›-
d›r34.
34
Lingam erkeklik organ› (penis), Yoni kad›nl›k organ› (vajina).
103
Erke¤in cinsel birleflmede yapaca¤› fleyler flunlard›r:

‘L‹NGAM’› ileriye sürme’;
‘Sürtme ve çalkalama’;
‘bat›rma’;
‘ovalama’;
‘bast›rma’;
‘vurufl yapma’;
‘domuz vuruflu’;
‘bo¤a oturuflu’;
‘sertçe oynaflmas›’;
1) Kad›n›n organ›yla erke¤inki uyumlu bir biçimde karfl› karfl›ya ge-

lince ve birbirlerine de¤ince buna ‘lingam› ileri sürme’ ad› verilir.
2) ‘Lingam’ elle tutulur, ve ‘yoni’nin üzerinde ve çevresinde gezdi-
rilir. Buna ‘sürtme ve çalkalama’ ad› verilir.
3) ‘Yoni’ alçalt›l›r, ve ‘yoni’nin üst bölümüne ‘Lingam’la vurulur.
Buna ‘bat›rma’ ad› verilir.
4) Ayn› fley ‘yoni’nin alt bölümüne yap›l›rsa buna ovalama ad› ve-
rilir.
5) ‘Yoni’ye, ‘Lingam’la uzun süre bast›r›l›rsa buna ‘bast›rma’ de-
nir.
6) ‘Lingam’, ‘Yoni’den uzaklaflt›r›l›r, ondan sonra kuvvetli bir bi-
çimde ‘yoni’ye vurulursa, buna vurufl yapma denir.
7) E¤er ‘Yoni’nin yaln›zca bir yan›na ‘Lingam’la bast›r›l›rsa buna
‘domuz vuruflu’ denir.
8) Ayn› flekilde ‘yoni’nin iki yan›na bast›r›l›rsa buna ‘bo¤a vuruflu’
denir.
104
Ümit Say›n
9) ‘Lingam’ ‘yoni’nin içindeyse d›flar› ç›kar›lmadan ‘yoni’nin için-

de ileri geri oynat›l›rsa, buna ‘serçe oynaflmas›’ ad› verilir. Bu
uygulama birleflmenin ileriki aflamas›nda yap›l›r.
Kad›n erke¤in ifllevini üstlenince yukar›da erke¤in yapt›¤› bu dokuz

fleye ek olarak flunlar› da yapmas› gerekir:
‘k›skaç’
‘topaç’
‘sal›ncak’
1) Kad›n ‘lingam’›
‘yoni’siyle kavrar.
‹çine do¤ru çeker ve
uzunca bir süre için-
de tutarsa buna k›s-
kaç ad› verilir.
2) Cinsel birleflme
s›ras›nda kad›n,
‘Yoni’sini bir teker-
lek gibi yuvarlaya-
cak olursa buna ‘to-
paç’ ad› verilir. Ancak egzersizle, bir çok kez deneyerek ve uygula-
yarak ö¤renilir.
3) Cinsel birleflme s›ras›nda erkek karn›n› ve kalçalar›n› yükseltir,
kad›n karn› ve kalçalar›yla sanki bir çark çeviriyormufl gibi yuvar-
lak hareketler yaparsa buna ‘sal›ncak’ ad› verilir.
Kad›n yorulunca aln›n› sevgilisinin aln›na dayamal› ve cinsel birlefl-
me pozisyonunda öylece dinlenmelidir. Bir süre kad›n dinlendikten
sonra bu kez dönerek üste ç›k›p birleflmeyi kald›¤› yerden yeniden
bafllatmal›d›r.
105
Kama Sutra’da ayr›ca oral seks; anal seks; ön oyunlar; yan oyun-
lar; cinsellik s›ras›nda neler yap›laca¤›; cinsellikten sonra neler yap›-
laca¤›; hangi pozisyonun hangi avantajlara yol açaca¤›; evlenmek
için nas›l k›z bulunaca¤›; kad›nlar›n özellikleri; nas›l kad›nlarla evle-
nilmesi gerekti¤i; ilk iliflkinin nas›l yap›laca¤›; evli kad›nlarla nas›l
iliflkiye girilece¤i; fahiflelerle
nas›l iliflkiye girilece¤i; hangi
erkeklerin hangi kad›nlar› na-
s›l tavlayabilece¤i; hangi ka-
d›nlar›n daha kolay tavlanabi-
lece¤i; hangi ve ne özellikler-
deki erkeklerin, kad›nlar üze-
rinde daha iyi hakimiyet kura-
bilece¤i hep detaylar› ile tarif
edilmifl, madde madde s›ralan-
m›fl.
106
Ümit Say›n
Kitap boyunca ele al›nan genel fikiri özetlemek gerekirse ana

maddeleriyle flöyle:
1) Hayat›n üç temel ana nedeni vard›r. Bunlar: Dharma, Artha
and Kama’d›r. Dharma Shastra’ya veya Kutsal metinlere
ba¤l› kalmad›r. Dharma Vedalardan ö¤renilir. Artha sanat,
çiftçilik, hayvanc›l›k, ticaret yapma ve mal sahibi olma ile il-
gili ifllerdir. Dharman›n izin verdi¤i ölçüde yap›l›r. Kama ise
varolufl için gerekli yemek, içmek ve hayattan al›nacak zevk-
lerle ilgili bir özelliktir. Kama yeterli derecede beslenmezse
dengesizlik, sa¤l›ks›zl›k ve hastal›k oluflur. Dharma, Artha ve
Kama sürekli dengede tutulmal›d›r.
2) Cinsellik sanat›nda tek bir kural yoktur. Cinselli¤e haz›rlayan
ön oyunlar, farkl› yönler için pek çok kural say›labilirse de,
kurallarda bir s›n›r yoktur. Haz verecek herfley yeni kurallar
dahilinde geniflletilebilir.
3) Cinsellik sanat›nda önemli olan farkl›l›k ve varyasyonlard›r.
Varyasyonlar ve farkl›l›klar olmadan bir cinsellik esrimesi es-
rime olmaz. Do¤ada varolan hayvan, kufl say›s› kadar farkl›
varyasyon vard›r.
4) Kama Sutra cinsel pozisyonlar›-
n›, cinsel davran›fllar›n› do¤a-
dan hayvanlardan al›r, o ne-
denle cinsel pozisyonlar, cinsel
eylemler hep hayvan isimleriy-
le adland›r›l›r.
5) Bir kad›n›n e¤ilimleri yönelimin-
de hareket eden bir erkek,
onun kalbini almal› ve onun is-
tekleri do¤rultusunda hareket
etmelidir. Kama Sutra’da belir-
leyici olan kad›nd›r.
6) Bir kad›nla birlikte olmak iste-
107
yen erkek önce o kad›na kendini göstermeli, sonra onunla

ayn› ortamda bulunacak koflullar yaratmal›, sonra da üçüncü
flah›slar›n bulundu¤u bir ortamda onunla görüflmeye çal›flma-
l›d›r.
7) Birlikte olunacak kad›n›n öncelikle zihin durumu, haleti ru-
hiyesi detayl› olarak incelenmelidir.
8) Bir kad›n›n erkekle ilgili düflünceleri hakk›nda çok özel baz›
göstergeler ve belirtiler vard›r.
9) Kolayl›kla elde edilebilen kad›nlar›n baz› özellikleri vard›r.
Bu konuda k›rk bir özellik say›lm›fl.
10) Evlilik hakk›ndaki ö¤ütler.
11) Efl seçimi hakk›nda ö¤ütler.
12) Kraliyet haremindeki kad›nlar›n cinsel davran›fllar› hakk›nda
bilgiler. Burada kad›nlar›n baflka erkekleri görmeleri yasak ol-
du¤u için cinselliklerini tatmin amac›yla, lezbiyen iliflkide
bulunabilecekleri, lingam fleklindeki aletler veya meyvelerle
birbirlerini tatmin edebilecekleri anlat›lmaktad›r.
13) Kortezanlar (Fahifleler) hakk›nda bilgiler ve ö¤ütler. Fahifle-
lerin, geçici efllerine nas›l davranmalar› gerekti¤i ile ilgili de-
tayl› bilgiler. Hindistandan fahiflelik mesle¤inin do¤al bir sos-
yal olay oldu¤u ve Japon toplumunda özel bir konumu oldu-
¤u anlafl›l›yor. Bat› kültüründe oldu¤u gibi fahifleler afla¤›lan-
m›yor, aksine, Kama Sutra onlara müflterilerine nas›l davra-
nacaklar›n› anlat›yor.
14) Erke¤in cinsel organ büyüklü¤üne göre nas›l s›n›fland›r›laca-
¤› ve nas›l kad›nlar›n nas›l erkeklerle birlikte olmas› gerekti-
¤i üzerine bilgiler. At adam›, Öküz adam› ve Tavflan adam›.
15) Kucaklama, sar›lma üzerine ö¤ütler.
16) Öpme üzerine ö¤ütler.
17) Parmaklarla bast›rma, t›rnaklarla çizme, deride iz b›rakma
108
Ümit Say›n
üzerine ö¤ütler.
18) Is›rma ve a¤›zla uyarma üzerine ö¤ütler.
19) Farkl› pozisyonlarda uzanma, yatma, kucaklama okflama üze-
rine ö¤ütler.
20) Cinsel birleflmenin bir kavgaya benzetilmesi üzerine, vücu-
dun çeflitli k›s›mlar›yla vurmaya, itmeye, bast›rmaya ait ö¤üt-
ler.
21) Cinsel iliflkinin flekillerine ait ö¤ütler. Burada isimleriyle ve
hayvan adlar› kullan›larak, çok farkl› birleflme flekilleri tarif
edilmifltir. Hangi iliflki tarz›nda nerelerin en çok uyar›ld›¤›,
kad›n›n ve erke¤in nas›l daha fazla bu pozisyonlardan zevk
alabilece¤i anlat›lmaktad›r.
22) Kad›n›n erke¤in yerini almas› üzerine ö¤ütler. Erkek yoruldu-
¤u zaman, kad›n›n aktif duruma nas›l geçece¤i ve kad›n›n na-
s›l aktif olarak cinselli¤e ve cinsel birleflmeye katk›da buluna-
ca¤› ile ilgili ö¤ütler.
109
110
£¢ 6
C‹NSELL‹K HAKKINDAK‹
RAPORLARIN
SONUÇLARI:
DÜNYA NEREDE,
TÜRK‹YE NEREDE?
111
112
B ilindi¤i üzere bu kitap erkek cinselli¤ini de ele almakla birlik-
te temelde kad›n cinselli¤i üzerine yaz›lm›fl bir kitapt›r. Ka-
d›nlar›n cinsel davran›fllar›n› daha ziyade Kinsey Raporlar› (1948 ve
1953), Hite Raporu (1976 ve 1981) ve Cosmo Raporu (1983) ile ta-
n›maya bafllad›k. Türkiye’de ise gazetelerin üstünkörü ve pek bilim-
sel olmayan tutars›z anketlerinden baflka bir detayl› ankete rastlama-
m›z mümkün olmad›. Kad›nlar›n cinsel davran›fl› bir muamma oldu-
¤u için, onlar›n davran›fllar›n› bu tip anketlerle anlamaya çal›flmak
belki de bir ön fikir verme aç›s›ndan önem tafl›maktad›r.
Bu bölümde çok k›sa olarak kad›nlar›n cinselli¤ini ele alan rapor-
lar›n bir özetinden bahsedece¤iz. Bu raporlar aras›nda öncelikle Hite
Raporu, Cosmo Raporundan k›saca bahsedecegiz35.
Son olarak 2003-2004 y›l›nda HÜLYA dergisinde yaklafl›k 660
kifli aras›nda yapm›fl oldu¤um bir anket sonucunu özetleyece¤im,
Türkiye’de ilk kez gerçeklefltirilen bu anketlerle ilgili baz› ön bilgiler
verece¤im. 1993-1994 y›llar› aras›nda yaklafl›k 1500 civar›ndaki KA-
DINCA okurlar› aras›nda ve HÜLYA dergisindeki 660 kiflilik de-
tayl› anketler birlefltirilip yaklafl›k 2200 kifli hakk›ndaki sonuçlar› ilk
kez aç›klayan ‘Türk Kad›n›nda Cinsel Davran›fl’ isimli bir kitap henüz
yaz›m aflamas›nda, 10 y›la yay›lm›fl olan bu çal›flmada detayl› olarak
35
Hite, S., Hite Raporu, Kad›nlar›n Cinselli¤i Konusunda En kapsaml› Araflt›rma,
Cep/Cinsellik Yay›nlar›, 1984; Linda Wolfe, Cosmo Report, New York: Corgi Books,
1983.
113
Derin Seks: Cinsellik Raporları: Kadınca ve Hülya Raporları
Türk kad›nlar›n›n son 10 y›l içinde cinsel davran›fllar›n›n nas›l de¤ifl-

ti¤ini izleyebileceksiniz. Hiç unutulmamas› gereken bu anketlere ya-
n›t veren kad›nlar›n yaklafl›k % 90’›n›n lise ve üniversite mezunu ol-
duklar›. Yani asl›nda bu anketler ‘e¤itimli Türk kad›n›n›n cinsel davran›-
fl›n›’ araflt›rmaktad›r, tüm Türk toplumuna genellenemez! Özellikle
de kad›n dergisi okuyan bir popülasyonda yap›lm›fl ‘rastgele seçime’
dayanan bir çal›flmad›r!
HITE RAPORU VE COSMO RAPORLARINDAN

BAZI ALINTILAR36
3000 kifli aras›nda 1970’li y›llarda yap›lan Hite Raporu ve yakla-
fl›k 10 000 kifli aras›nda 1982’de yap›lan Cosmo Raporunun daha zi-
yade e¤itimli ve feminist kad›nlarda yap›lm›fl oldu¤una dikkatinizi
çekerim. Burada verilen yan›tlar›n baz›lar›n›n önyarg›l› ve erkeklere
karfl› sald›rgan olma ihtimali vard›r. Ayr›ca bu gruptaki lezbiyen ve-
ya biseksüel popülasyonu da oldukça fazlad›r. Afla¤›daki belirlemeler
Hite Raporu ve di¤er baz› araflt›rmalardan yap›lan baz› al›nt›lar› içer-
mektedir.
36
Shere Hite, The Hite Raporu, ‹st.: Cep, 1984; Linda Wofe, The Cosmo Report,
London: Corgi Books, 1982. Ayr›ca Hite Raporu hakk›ndaki internetteki bilgiler
kullan›lm›flt›r.
114
Ümit Say›n
115
MASTÜRBASYON
Araflt›rmalardaki kad›nlar mastürbasyonla kendi kendilerine bir-
kaç dakika içinde kolayl›kla orgazm olduklar›n› ifade etmifllerdir.
Ankete kat›lanlar›n %82’si kendilerini tatmin ettiklerini söylemifller,
bunlar›n da %95’i birkaç dakikada kolayl›kla ve düzenli olarak her is-
tedikleri anda orgazm olduklar›n› ifade etmifllerdir. Mastürbasyon ko-
nusunda çeflitli raporlara yay›lan görüfller flöyledir:
• Birçok kad›n mastürbasyon sözcü¤ünü orgazmla eflde¤erde tu-

tuyor.
• Kad›nlar›n kolayl›kla, zevkle ve istedikleri zaman orgazm ola-
bilmeleri onlar›n kendi vücutlar›ndan zevk almas›n› çok iyi
bildiklerini kuflkusuz kan›tlamakta. Hite raporu kendi kendine
tatminin çok önemli oldu¤unu kan›tlamaya çal›flm›fl bir rapor-
dur. Cosmo Raporundaki verilere göre Amerikan kad›nlar›n›n
% 53’ü halen mastürbasyona devam etmekte, sadece % 9.4’ü
mastürbasyon yapmamakta, % 37’si ise partnerleri olmad›¤› za-
man mastürbasyon yapmaktad›rlar.
• Bir kad›n›n dedi¤i gibi: ‘Mastürbasyonun önemi kendini gerçek-
ten sevmek, tüm olarak kendinize bakmak ve kendi bedeninizle do-
¤al bir flekilde iliflki kurmaktad›r. Mant›ksal olarak her kad›n›n ya-
flam›n›n bir parças› olmas› gereken normal bir etkinliktir.’
Kendi kendinizi tatminden hofllan›yor musunuz?

• Kad›nlar›n ço¤u kendi kendilerini tatminden bedenen zevk al-
d›klar›n› ama ruhsal olarak ço¤unlukla hofllanmad›klar›n› ifa-
de etmifllerdir. Psikolojik yönden kendilerini yaln›z, suçlu, is-
tenmeyen, bencil ve genellikle kötü olarak görmeleri toplum-
sal bir flartland›rman›n sonucu olabilir.
• Baz› kad›nlar kendi kendilerini tatmin ettikleri için eskiden
116
Ümit Say›n
suçluluk duyduklar›n› ama flimdi rahatlam›fl olduklar›n› söyle-

mektedirler. Hite raporu ve Kinsey Raporu kad›nlarda kendi
kendini tatminin yeni afl›lmaya bafllanan bir tabu oldu¤unu or-
taya koydu. 1970’ler (Hite Raporu) ve 1980’ler (Cosmo Rapo-
ru) iyice gösterdi ki, kad›nlar da ayn› erkekler gibi mastürbas-
yon yapmay› çok seviyorlard›. Victorya devrinin cici k›z imaj›
tamamen y›k›lm›flt›!
• Hemen hemen bütün kad›nlar kendi kendilerini tatmin etme-
meleri gerekti¤i kan›s›yla yetiflmifller. Bu sadece ABD’de de¤il
pek çok Katolik ve Protestan kültürde böyledir. ‹nsanlar›n bu
eylemi insanl›k tarihi kadar eski olmas›na ve mastürbasyonun
hayvanlar aleminde de s›kl›kla görülmesine karfl›n, bizim top-
lumlar›m›zda nedense kad›nlar bu konuda son derece koflul-
land›r›lm›fllard›r. Türkiye’de bu konuda gerçek sonuçlar› bile-
miyoruz, ama Türk kad›nlar›n›n e¤itimli bir k›sm›n›n ortalama
% 40’l›k bir oran› pek mastürbasyon yapm›yor. ABD’de kad›n-
larda mastürbasyon yapma oran› % 50-60 aras›nda.
Mastürbasyonun Önemi Nedir?

• Ço¤u kad›n mastürbasyonun öneminin bir eflle cinsel iliflkinin
/orgazm›n yerini almas›nda oldu¤unu sanmaktad›rlar.
• Bir çok kad›n mastürbasyonun cinsel bilgi edinmek için önem-
li oldu¤unu söylemekte.
• Baz› kad›nlarda mastürbasyonun baflka kiflilerle daha iyi cinsel
iliflkiler kurmaya yard›mc› oldu¤u kan›s›ndalar.
Mastürbasyon Tipleri
• T‹P I: % 73 S›rt üstü yatarken klitoris/vulva bölgesinin elle
uyar›lmas›.
IA: (% 47): Klitoral bölgenin uyar›lmas›.
117
(% 17): Klitoral bölgenin de¤iflikliklerle uyar›lmas›; do¤rudan

do¤ruya klitorisin uyar›lmas›/bazen vajinaya giriflle devam edi-
len klitoral uyar›lma.
• T‹P IB: % 8.8 Klitoral/vulva bölgesinin uyar›lmas›.
• T‹P II: % 5.5 Yüzüstü yatarken klitoris/vulva bölgesinin elle
uyar›lmas›.
• T‹P III: % 4 Klitoris/vulva bölgesinin yumuflak bir cisme sürt-
mek ya da üstünde gidip gelmek.
• T‹P IV: % 3 Uyluklar› hafifçe birbirine ritmik olarak sürt-
mek.
• T‹P V: % 2 Klitoris/vulva bölgesine suyla masaj.
• T‹P VI: % 1.5 Vajinaya girifl.
• KARMA: % 11.5 Yukar›daki yöntemlerden birden fazlas›yla
kendi kendini tatmin eden kad›nlar.
• Kad›nlar›n, orgazm için ne tür bir uyar›ya gereksinme duyduk-
lar›n› bir baflkas›na anlat›rken karfl›laflt›klar› zorluklar ve öze-
likle difli cinselli¤iyle ilgili genel yan›lg›lar göz önüne al›nd›-
¤›nda, bu s›n›fland›rmalar ana beden tiplerini belirlemekte
faydal› olmaktad›r.
Bacaklar›n Duruflu
Difli orgazm›n ilginç önemli fakat halen ayd›nlat›lmam›fl flafl›rt›c›
durumlar›ndan biri de neden baz› kad›nlar›n orgazm olmak için ba-
caklar›n› ayr›k, di¤erlerinin de bitiflik tutmak gere¤ini duymalar›d›r;
baz›lar› da dizlerini bükmek ya da havaya kald›rmak e¤ilimindedirler.
Nas›l de¤iflik kad›nlar uyar›lmak için de¤iflik yöntemlere gereksinim
duyuyorlarsa yine orgazm için de¤iflik bacak durufllar›na gereksinime
duyuyorlar.
118
Ümit Say›n
ORGAZM HAKKINDA
Kad›nlar özellikle cinsel iliflki s›ras›nda, orgazm olabildiklerini ve
böylece baflar›l› olduklar›n› kan›tlama zorunlulu¤unu duyuyorlar.
Cinsel iliflki s›ras›nda kad›nlar›n do¤al orgazma ulaflma hakk›na sahip
olmalar› gerekti¤i aç›kça belli oluyor. Halbuki Hite Raporunda ka-
d›nlar›n sadece % 30’u koitusla (cinsel iliflki) orgazm olabildiklerini
söylemifllerdir. Bu oran Cosmo Raporunda % 34’dür. Cosmo Raporu
çok daha ilginç sonuçlar da vermektedir: kad›nlar›n % 20.3’ü her za-
man, % 49.2’si genellikle, % 20.7’si bazen, % 9.4’ü de hiç orgazm ol-
mamaktad›r. Art arda orgazm oldunuz mu sorusuna Amerikal› kad›n-
lar›n % 9.9’u her zaman, % 67’si bazen, % 23’ü hiç bir zaman yan›t›-
n› vermifllerdir. Amerikal› kad›nlar›n sadece % 5.9’u bir seansta
11’den fazla orgazm oldu¤unu söylemifl, % 13.4’ü 6-10 aras›nda or-
gazm oldu¤unu belirtmifl, % 65.9’u 2-5 aras›nda orgazm oldu¤unu
söylemifl, % 14.8’i ise sadece bir kez olabildiklerini belirtmifllerdir.
Cinsellik hakk›ndaki bilimsel çal›flmalar ve yay›nlardan sonra ka-
d›nlar kendilerini de¤il de erke¤i memnun etmek için orgazm olma-
lar› gerekti¤ini hissetmeye bafllam›fllard›r.
• Orgazm olan kad›n›n daha difli, daha “gerçek” bir kad›n oldu-
¤u yolunda da toplumsal bir bask› vard›r.
• Kad›n taraf›ndan bir erkekle beraberken orgazm olmamak ra-
119
hats›z edici olabilir, çünkü erkek taraf›ndan orgazm olurken iz-

lenmek yaln›zl›k duymaya yöneltebilir.
• Bazen kad›nlar kendi orgazmlar›n›n yerine erkeklerinkine
önem veriyorlar.
• Baz› kad›nlar cinsel iliflki s›ras›nda orgazm olman›n önemli ol-
mad›¤› sonucuna varm›fllard›r. Dünya genelinde bak›ld›¤›nda
ABD, Avrupa’da, Türkiye cinsel iliflki ile orgazm olma oran› %
13-34 aras›ndad›r. Kad›nca Raporuna göre sadece cinsel ilifl-
kiyle orgazm olma s›kl›¤› % 13, Hülya Raporunda % 25 olarak
belirlenmifltir. G-Noktas›n›n kad›nlarda görülme s›kl›¤› da %
20-25 civar›ndad›r. Dolay›s› ile G-Noktas›n›n ay›rd›nda olan,
PC kaslar› geliflmifl kad›nlar kolayl›kla vajinal orgazm olurlar-
ken, di¤erleri dille, elle veya vibratörle klitoral stimülana ihti-
yaç duymaktad›rlar.
• Kad›nlar›n cinselliklerini kurakl›ktan kurtarmak için kendi or-
ganlar›n› aç›kl›¤a kavuflturmalar›, baflka deneyimleri izleyip,
onlardan ders almalar› ve bunlar› cinsel iliflkilerin rahat birer
parças› olarak yapmalar› gerekmektedir.
• Amerika’da art arda orgazm olan kad›nlar›n oranlar› ABD’de
cinsel devrim yaflanm›fl olmas›na ra¤men çok düflük. Türkiye’de
rastlad›¤›m›z, bizle anketler s›ras›nda ba¤lant› kuran, sonradan
haberleflti¤imiz kifliler Türk kad›nlar›n›n da cinsel tepkilerinin
hiç de Amerikal›lardan afla¤› kalmad›¤›n› ortaya koyuyor.
Orgazm›n Aflamalar›nda Neler Hissediyorlar?

Uyar›lma
Uyar›lma s›ras›ndaki duygular›n kendinden geçercesine alg›land›-
¤› biçimindeki anlat›mlara bak›l›rsa, bunun zevkinin kuflkusuz en az
orgazm zevki kadar fliddetli oldu¤u kan›s›na var›labilir. Hiç kimse
uyar›lmaktan hofllanmad›¤›n› belirtmiyor, o andaki duygular› hak-
k›nda olumsuz bir fley söylemiyor.
120
Ümit Say›n
• Kad›nlar›n ço¤u bu devrede bütün bedenlerinin duyarl› oldu-

¤unu belirtiyor.
• Bir çok kad›n uzun uyar›lma devrelerinin hofllar›na gitti¤ini
söylüyorlar.
• Ama baz› kad›nlar erkeklerin uzun uyar›lma sürelerini bekle-
mek istemediklerden yak›n›yorlar.
• Erkek orgazm olup kad›n› uyar›lm›fl durumda b›rak›rsa, bunun
pek hofl bir durum olmad›¤›n› belirtiyorlar.
• Baz› kad›nlar orgazms›z, uzun uyar›lma sürelerini çok rahats›z-
l›k verici bulduklar›n› belirtiyorlar.
• Orgazm›n efli¤ine gelip, kad›n› oraya getiren uyarman›n de¤ifl-
tirilmesi ya da sona erdirilmesi halinde inan›lmaz bir rahats›z-
l›k duyduklar›n› söylüyorlar.
Orgazm
Orgazm s›ras›nda, kad›nlar (ve erkek-
ler) kas›lm›fl ve gerilmifl olur, ço¤unlukla
bu kad›n›n dümdüz ve hareketsiz yatma-
s› demektir.
• Ama ço¤u kad›n hiçbir belirti gös-
termemektedir (al›fl›lm›fl k›vr›lma
ve gerilme belirtileri gibi).
• Baz› kad›nlar orgazm olurken çok
hareket ederler, di¤erleri k›p›rda-
maz, bu tamamen nas›l uyar›ld›¤›na ba¤l›d›r. Ama genellikle
hareket eden kad›nlar da orgazm olurken tüm bedenleri geril-
mifl ve kat›laflm›fl olarak spastik ve sert hareketler yaparlar. Bu-
nun fark›nda olan kad›nlar, efllerinin kendilerini garip ve itici
bulacaklar›ndan korkarak orgazm olmaktan çekinirler. Genel-
likle orgazm s›ras›nda ayak parmaklar› içe do¤ru k›vr›l›r, vücut
121
ekstansiyon halini al›r, a¤›zdan bo¤uk ç›¤l›klar ç›kar›l›r, eller

partnere s›ms›k› tutunur veya çarflafa tutunur. Orgazm an›nda
bir tahammül edememe duygusu herfleye efllik eder.
• fiiddetli orgazm duygusu ancak bir kaç saniye sürer, sonra kas›l-
malar bafllar. Doruk o kadar k›sa sürer ki, kad›nlar›n bir ço¤u bu
ikisini birbirinden ay›rt edemez. Toplam orgazm süresi baz› ka-
d›nlarda bir kaç saniye baz›lar›nda ise 5 saniye ile 10 saniye ara-
s›nda sürer. Baz› kad›nlarda bu süre 20-25 saniyeye kadar uza-
yabilir. Türk kad›nlar› aras›nda yapt›¤›m›z çal›flmada, bir defa-
da 15-25 saniyelik kas›lmalarla uyar› devam etti¤i sürece art ar-
da en az 50 ile 100 aras›nda orgazm olan en az 12 kiflinin var-
l›¤›n› karfl›l›kll› yap›lan görüflmelerle saptad›k. Bu kad›nlardan
3 tanesi sürekli status orgasmus oluyorlard›. Yani uyar› devam
etti¤i sürece her biri 10-20 aras›nda orgazm dizisinden oluflan,
10-15 civar›nda status orgasmus geçirebiliyorlard›. Bu olgular›
objektif ölçme kriterleri olmad›¤› için bilimsel ortamda rapor
edemedik. Fakat Türkiye’de baz› kad›nlarda uyar›labilirlik ve
orgazm olma yetisinin ne kadar geliflmifl oldu¤unu gördük. Bu
12 kad›n›n ortak özellikleri, G-Noktalar›n›n ay›rd›nda olmala-
r›, vajinal kaslar›n› iyi kullanmalar›, hem vajinal, hem klitoral
orgazm olmalar›, sürekli mastürbasyon yap›yor olmalar›, cinsel-
li¤e ve iliflkiye erken yaflta bafllam›fl olmalar› gibi özelliklerdi.
Bu bulgular ilerideki çal›flmam›zda rapor edilecektir.
• Uyar›lma süresinde ya da orgazma yaklafl›rken ve orgazm s›ra-
s›nda hafif bir arkaya do¤ru gerilim do¤al olmakla birlikte, ka-
s›lmalar bafllay›nca kalçalar ve bafl ileri do¤ru dönüp, kifli içe
do¤ru e¤ilir. Bu öne do¤ru e¤ilmeler bazen bedensel spazm flek-
lini al›r ve orgazmla birlikte oluflan idrar torbas› spazmlar›n›
aksettirir. Orgazm s›ras›nda kad›nlar›n idrar kaç›rd›klar› rapor
edilmifltir. Ayr›ca baz› kad›nlarda orgazm s›ras›nda bir çeflit eja-
külasyon oldu¤u da rapor edilmifltir (Grafenberg noktas› ile il-
gili bölüme bak›n›z).
122
Ümit Say›n
Orgazmdan Sonra
Cinsellik araflt›rmalar›nda art›k kad›nlar›n k›sa bir süre içinde bir
çok kere orgazm olabildiklerini ve orgazmdan sonra uyar›lmam›fl du-
ruma dönmeyip de yavafl yavafl gerileyen orgazm öncesi aflamalar›na
vard›klar› kabul edilmektedir. Cosmo Raporunda (1983) ‘Art arda or-
gazm oldunuz mu?’ sorusuna Amerikal› kad›nlar›n % 9.9’u her zaman,
% 67’si bazen, % 23’ü hiç bir zaman yan›t›n› vermifllerdir. Amerikal›
kad›nlar›n sadece % 5.9’u bir seansta 11’den fazla orgazm oldu¤unu
söylemifl, % 13.4’ü 6-10 aras›nda orgazm oldu¤unu belirtmifl, %
65.9’u 2-5 aras›nda orgazm oldu¤unu söylemifl, % 14.8’i ise sadece bir
kez olabildiklerini belirtmifllerdir. Türk kad›nlar› aras›nda art arda or-
gazm olanlar vard›r. Kad›nca Raporu (1993-1994) kad›nlar›n›n yak-
lafl›k, % 52’si art arda orgazm olabiliyordu; Hülya Raporu (2003-
2004) kad›nlar›nda, art arda orgazm olma oranlar› ise Bat›da rapor
edilenden daha farkl›yd›, % 40’› orgazm olam›yorlar. % 31’i sadece 1-
5 civar›nda orgazm olabiliyor, % 17’si ise say› önemli olmaks›z›n uya-
r› devam ettikçe orgazm olmay› sürdürüyorlard›. Bu oranlar da Bat›-
daki oranlar› yakalam›fl ve geçiyor.
• Düzenli orgazm olabilen bir kad›n, ilk doru¤a eriflinden hemen
sonra tekrar uyar›l›rsa, ço¤u durumlarda tam olarak doyuma
varana kadar, ikinci, üçüncü, dördüncü, hatta beflinci ve alt›n-
c› kez orgazm olabilir. Erkeklerin k›sa bir süre içinde bir kezden
fazla orgazm olamamalar›na karfl›n kad›nlar›n ço¤u, özellikle
klitoris iyice uyar›l›nca birkaç dakika içinde düzenli olarak befl
ya da alt› kez orgazm olabilirler. Baz› kad›nlarda ise özellikle
sürdürülen kunilingus (oral seks) ve vibratör uyar›s› 10-20 ci-
var›nda hatta daha fazla orgazm› tetikleyebiliyor. Status orgas-
mus yaflayanlarda durum ise çok de¤ifliyor.
• Kad›n›n “tam doyum “getirecek, kuvvetli bir sedatif yerini ala-
cak ve önündeki birkaç gün cinsel gerilimini kald›racak bir tek
fliddetli orgazm olmas› gerekti¤i düflüncesi tamamen yanl›flt›r.
Her orgazm› damarla dolmufl pelvisin hemen kanla dolmas› iz-
ler, bu geniflleme, dolma ve ödem yarat›r ve hücrelerin yeni-
123
den gerilmesini sa¤lar vb. Kas›klara kan ve ödem ak›fl›n›n so-

nu gelmez. Dolay›s›yla, kad›nlar ne kadar orgazm olurlarsa, da-
ha sonraki orgazmlar› o kadar fliddetli olur; ne kadar orgazm
olurlarsa, o kadar daha uzun orgazm olabilirler. ‹nsan diflisi cin-
sel doyumun en yüksek derecelerinin varl›¤›nda cinsel olarak
doyumsuzdur. Bu görüflle çeliflen baz› ifadeler de mevcuttur. ‹n-
san diflisi do¤ada tek orgazm olan diflidir37. Ço¤ul orgazmlar ya-
flamak kad›nlarda daha farkl› ço¤ul orgazmlara, ekstazi halleri-
ne ve nihayet status orgasmus hallerine yol açacakt›r. Bu yeti-
ye pek çok kad›n sahiptir.
• Doymak ile doyuma ulaflmak aras›nda büyük bir fark vard›r.
Hiç orgazm olmadan da bir kad›n duygusal olarak doymufl ola-
bilir. Ya da tek bir orgazmla bile doyum sa¤lanabilir. Kad›n sa-
y›s› kadar kad›n orgazm biçimi vard›r, çünkü her kad›nda geli-
flebilecek cinsel tepki birbirinden çok farkl›d›r. Ortalama ola-
rak kad›nlar›n büyük bir ço¤unlu¤u 2-5 orgazm olduktan son-
ra rahatlar ve kendilerini tatmin olmufl hissederler. Yeni bo-
yutlar keflfeden kad›nlar için ise söyledi¤imiz gibi henüz ulafl›l-
mam›fl k›talar mevcuttur.
Art Arda Orgazm

Birden fazla orgazm olana¤› bilinçsiz olarak reddediliyor ço¤u kez.
Baz› kad›nlar birden fazla orgazm olunabilece¤inden habersizdi ve
bunu ard› ard›na orgazm kavram› ile kar›flt›r›yordu. Birbiri ard›ndan
orgazm olabilmek için, her orgazmdan sonra iste¤ini birkaç dakika
beklemek gerekir. Sonra duygu tekrar bir merkezde toplan›nca, o
noktan›n uyar›lmas› bir ikinci orgazm› h›zla sa¤lar.
37
Son y›llarda baz› üst düzey primat diflilerinin de orgazma benzer davran›fllara sahip ol-
du¤u rapor edilmifltir; fakat bunlar›n subjektif alg›s›n›n ve fizyolojisinin insan diflisinin or-
gazm›n›n ayn›s› oldu¤u gösterilmesi imkans›zd›r. Masters & Johnson’›n laboratuarda yap-
t›¤› gibi orgazm› kay›t eden deneyler bu primatlar üzerine henüz yap›lmam›flt›r, iddialar
uzaktan gözleme dayanmaktad›r, bu nedenle insan diflisiyle, primatlar›n ayn› orgazm› ya-
flad›klar›n› söylemek çok zordur. Bkz. ‘Yeni Bir Orgazm Anlay›fl›na’ isimli bölüm.
124
Ümit Say›n
• Bir çok kad›n bir orgazm›n duygusal olarak yeterli olabilece¤i-

ni raporlarda belirtmifltir. Ama ço¤ul orgazmlar› yaflamaya bafl-
layan kad›nlar, çok daha farkl› istekler gelifltirmektedirler.
• Kad›nlar›n baz›lar› orgazmdan sonra klitorislerinin dokunula-
mayacak kadar duyarl› olmas› yüzünden, birden fazla orgazm
olamad›klar›n› ileri sürdüler. Bu sorun klitorisin do¤rudan do¤-
ruya uyar›lmas›ndan do¤maktad›r, bunun yan›nda klitorisin
üstündeki zar›n alt›nda biriken ya¤l› ifrazat›n da bu durumun
oluflmas›na katk›s› olabilir.
• Klitorisin nas›l ve neyle uyar›ld›¤› önemlidir. Vibratörle veya
masaj aletiyle yap›lan uyar›larda klitoris çok duyarl› hale gele-
bilir. Oral seksle yap›lan uyar›da dilin klitorisi yukar› afla¤› ha-
reket ederek uyarmas› gerekmektedir. Kunilingus ile yap›lan
uyar›larda biraz dinlendikten sonra klitoris tekrar uyar›lmaya
haz›r hale gelebilir.
125
Cinsel Birleflme S›ras›nda Oluflan Orgazm ‹le

Cinsel Birleflme Olmadan Eriflilen Orgazm De¤iflik midir?
‹nsan klitorisinin bafl› ve gövdesi, en az erkek penisi kadar büyük,
etkileyici ve kullan›mda duyarl› olan gizli bir klitoral sistemin yüzey-
den görünen ya da aç›ktaki bir belirtisinden baflka bir fley de¤ildir ve
cinsel uyar›ya birim olarak penisle ayn› flekilde tepki gösterir. Kad›n-
lar›n büyük ço¤unlu¤unda cinsel iliflki s›ras›nda orgazm görülmez (%
66-70), bu kad›nlarda orgazm klitoraldir. ABD’de % 66-70 civarla-
r›nda olan bu oran Türkiye’deki kad›n dergisi okuyan e¤itimli kad›n-
larda % 75-87 civar›nda, bu oranda kad›n cinsel iliflki ile orgazm ola-
mamaktad›r. Yani cinsel iliflki ile bir kad›n›n orgazm olmas› çok zor-
dur; bunun için kendi kendisini e¤itmesi ve kendisini gelifltirmesi ge-
rekmektedir.
Klitoral- Vajinal ‹kilemi

• Kad›nlar›n ço¤u, cinsel birleflme s›ras›ndaki orgazm›n daha ya-
y›lm›fl, cinsel birleflmesiz orgazm›n ise daha fliddetli oldu¤unu
ileri sürüyorlar. Gerek ABD’deki araflt›rmalar›n, gerekse bizim
Türkiye’deki çal›flmalar›m›z›n gösterdi¤i üzere kad›nlarda vaji-
nal orgazm daha ziyade vücuda yay›lan ve tüm bedeni kapsa-
yan bir orgazm biçimidir. Klitoral orgazm ise daha ziyade böl-
gesel ama güçlü bir orgazm biçimidir (bkz. Yeni Bir Orgazm
Anlay›fl›na Do¤ru)
• Ama baz› kad›nlarda cinsel birleflme s›ras›ndaki orgazm›n tüm
bedenlerini sard›¤›n›, bu yüzden de bu orgazmlar› daha kuvvet-
li bulduklar›n› belirtmektedirler.
• Cinsel birleflme s›ras›ndaki orgazmlar, biraz da mastürbasyon-
dakinden daha uzun bir uyar›lma devresi oldu¤undan “tüm be-
deni” kapl›yormufl gibi gelir.
• Status Orgasmus olgular›nda hem klitoral uyar›, hem de vaji-
nal- G-Noktas› uyar›s› söz konusudur. Bu kad›nlar›n ço¤u vaji-
126
Ümit Say›n
nal kaslar›na çok hakim kad›nlard›r. Örne¤in bizimle ba¤lant›

kuran baz› kifliler daha önceki kitaplarda tarif etti¤imiz Kegel
Egzersizlerini yapt›klar›n› ve bunun sonucunda kendilerinde
vajinal orgazmlar geliflmeye bafllad›¤›n› belirtmifltlerdir. fiu
aç›kt›r ki, hiperseksüel hale gelmifl kad›nlarda status orgasmus
görülebilmektedir. Bu kad›nlar›n cinsel tepkileri s›radan ka-
d›nlardan çok farkl›d›r. Bunlarda bileflke orgazmlar› daha s›k-
l›kla mevcuttur.
Vajinal S›z›
fiiddetli istek ya da “s›z›” (dolmak istemi), orgazma yükselifl s›ra-
s›nda tam orgazma var›l›rken oluflur ve orgazmik kas›lmalara kar›fl›r.
• Bazen orgazma yaklafl›rken ya da tam orgazm an›nda fliddetli
bir zevk/ac› duygusu oluflur vajinan›n içinde, içeri girilmesini
ve dokunulmas›n› ister gibi bir fley, ya da nefis bir zevklenme
duygusu ki buna “vajinal s›z›” diyoruz. ‹çerde boflluk varm›fl gi-
bi bir duygu gelir, bunun da nedeni meninin toplanmas› ve
orada tutulmas› için vajinan›n üst k›sm›nda göl gibi bir fley
oluflmas› ve balon gibi fliflmesidir. Buna Masters ve Johnson
‘Çad›r Etkisi’ ad›n› vermifllerdir.
• Cinsel birleflme s›ras›nda penis, uyar›m› yat›flt›rarak ve sakin-
lefltirerek, kifliyi sürekli olarak uyar›lm›fl durumda tutan cinsel
birleflme d›fl›ndaki orgazmdan daha çok rahatlat›r, doyurur ve
kifliye dinginlik ve bütünlük duygusu sa¤lar. Bundan dolay› da
cinsel birleflme birleflme olmadan var›lan var›lan orgazmdan
daha doyurucudur.
Duygusal Orgazm
• Duygusal orgazm, bir insanla paylafl›lan aflk duygusunun doru-
¤a varmas›d›r. Kiflinin gö¤sünde ya da yumruk gibi bo¤az›nda
duyulan bir duygu; ya da aç›l›fl duygusu, daha derinlere girilme-
127
si iste¤i ve di¤eriyle birleflip tek beden haline gelmek arzusu

olarak duyulan fliddetli bir duygu ak›m›d›r.
• Duygusal orgazm bazen gebe kalmak, içine tohum at›lmak, di-
¤er kifliyi içinde tutmak arzusu, iki bedeni tek bedenmifl gibi
birlefltirmek iste¤i olarak duyulur.
Hiç Orgazm Olamayan Kad›nlar

• Hiç orgazm olmayan kad›nlar, toplum orgazma çok önem ver-
di¤inden, onu çok yüceltti¤inden ve gerçekten de büyük bir
zevk oldu¤undan, ço¤u kez karamsar olur ve kendilerini alda-
t›lm›fl hissederler.
• Orgazm olmayan kad›nlar›n hemen hepsi orgazma ulaflmak.
• Baz› kad›nlar orgazm olup olmad›klar›n› bile bilemezler. Tür-
kiye’de e¤itimli kad›nlar aras›nda hiç orgazm olamayanlar›n
oran› % 6-14 aras›nda de¤iflmektedir. Ama gerçek oran›n çok
daha fazla oldu¤unu tahmin ediyoruz, çünkü anketi yapt›¤›m›z
iki kad›n dergisinde de kad›nlar›n e¤itim seviyeleri oldukça
yüksekti.
• Orgazm olmay› ö¤renmenin ve orgazmlar› güçlendirmenin en
önemli yollar›ndan biri mastürbasyondur. Bu araflt›rmalarda,
hiç mastürbasyon yapmam›fl kad›nlar aras›nda orgazm olma-
yanlar›n oran› di¤erlerinden % 5 daha yüksektir. Bu araflt›rma-
daki kad›nlar›n % 11.6’s› hiç orgazm olmam›flt›r, bunlar›n ço-
¤u da hiç mastürbasyon yapmam›flt›r.
• Bu durum da kendilerini elleyecek rahatl›kta kad›nlar›n, mas-
türbasyon yapacak kadar rahat olacaklar› ve orgazm olmas›n›
ö¤reneceklerini anlam›na gelebilir. Kad›n tüm bu ifllerden i¤-
rendi¤i için hiç mastürbasyon yapmam›flsa ve ayn› nedenlerle
denemeyi de göze alam›yorsa “tedavi” onu bu duygulardan
ar›nd›rmak fleklinde yap›lmal›d›r.
128
Ümit Say›n
• Mastürbasyon yapt›¤› halde hiç orgazm olmayan kad›nlar da

vard›r.
Kendi Kendinizi Uyarmak ‹çin Nereye Dokunmal›s›n›z?

Kuvvetli bir ›fl›k ayarlay›n, bir ayna al›n ve resimlerde bölgeleri
bulun. Klitorise ulaflabilmek için , kalçalar rahat görüflü sa¤lamak
üzere ye-ter derecede ayr›k olmal›d›r, sonra iki parma¤›-n›zla küçük
dudaklar› ay›r›rsan›z hemen içinde dudakç›klar›n aras›nda mukoza
zarla-örtülü bafl-l›k görülecektir. Bafll›k parmak uçlar›yla hafif-çe ge-
riye çekildi¤inde içinde, ufak, düzgün ve yuvarlak bir bafll›k görüle-
cektir. Klitoris isimli bu yap›n›n kökleri bafll›¤›n alt›nda yukar› ve du-
dakç›klar›n birleflti¤i yere do¤ru bir iki santimetre uzan›r.
Cinsel organ›n tüm d›fl k›s›mlar› iyice ta-n›mland›ktan sonra, kli-

torisin özel bir duyarl›-¤› oldu¤u hakk›ndaki bilginin deneyimle do¤-
rulanmas› gerekir. Klitorise dokunulur dokunulmaz görülen etki flu-
dur: Dudaklara ya da baflka yere dokunuldu-¤unda hissedilen duygu-
lardan de¤iflik, özgün ve g›d›klanma tarz› garip bir fley hissedilir, da-
129
ha sonra bu cinsel hazza dönüflür.

• Kad›nlar›n baz›lar› yaflant›lar›n›n çok uzun bir döneminde or-
gazm olmad›ktan sonra cinsel terapi ve mastürbasyonla orgazm
olmay› ö¤renmifllerdir.
• Kad›nlar vibratörle veya masaj aletiyle orgazm olabiliyorlar.
Bu konuda son raporlarda detayl› bilgiler yer almaya bafllam›fl-
t›r.
C‹NSEL B‹RLEfiME
Kad›nlar›n Ço¤u Cinsel Birleflme S›ras›nda Orgazm Olur mu?
Araflt›rmalardaki kad›nlar›n ço¤u cinsel birleflme s›ras›nda ayr›ca
klitoral uyar›lma olmaks›z›n düzenli olarak orgazm olamamaktad›rlar.
ABD’deki araflt›rmadaki kad›nlar›n yaln›z yaklafl›k % 30-34’ünün
cinsel birleflmeyle düzenli olarak orgazm oldu¤u bilinmektedir. Tür-
kiye’de bu oran çok daha düflüktür, ama kad›n dergilerindeki oranlar
% 15-20 oldu¤unu göstermektedir38.
38
Seymour Fisher, Female Orgasm, N.Y: Basic Books, 1972; Understanding Female Or-
gasm, Boston: Bantam Books, 1973; Alfred Kinsey, Sexual Behavior in the Human Fe-
male, N.Y.: W. B. Sauders, 1953/ Pocket Book Bask›s›, 1965; Helen SingerKaplan, The
New Sex Therapy, N.Y.: Penguin Books, 1974; William Masters ve Virginia Johnson,
Human Sexual Response, MO:Little Brown Company, 1966; Human Sexual Inadequ-
acy, MO:Little Brown and Company, 1970. June M. Reinisch ve Ruth Beasley, The Kin-
sey Institute New Report on Sex, N.Y.: St. Martin Press, 1991.
130
Ümit Say›n
• Seymour Fisher, Female Orgasm Basic Books, 1972; Understan-

ding Female Orgasm, Bantam Books, 1973, çal›flmalar›nda yap›-
lan araflt›rmaya göre kad›nlar›n % 39’u cinsel birleflme s›ras›n-
da her zaman orgazm olduklar›n› bildirdiler. Bu kad›nlar›n yal-
n›zca % 20’si orgazm olmak için ayr›ca elle uyar›lmaya hiçbir
zaman gereksinme duymad›klar›n› söylemifltir.
• Alfred Kinsey, Sexual Behavior in the Human Female, W. B.
Sauders, 1953/Pocket Book Bask›s›, 1965; cinsel birleflme s›ra-
s›nda orgazm, okflama s›ras›nda orgazm ve mastürbasyon s›ra-
s›nda orgazma de¤inmektedir. Kinsey’e göre kad›nlar›n ço¤u-
nun özellikle evlendikten birkaç y›l sonra orgazm olduklar›n›
gözlemlenmifltir.
• Helen Singer Kaplan, The New Sex Therapy, Penguin Books,
1974; yaln›zca klinik deneyimlerine göre, Amerikan toplu-
mundaki kad›nlar›n % 8-10’unun hiç orgazm olamad›¤›, öte
yandan tüm kad›nlar›n yaklafl›k % 90’›n›n bir yöntemle or-
gazm oldu¤udur. Yine de, orgazm olan bu kad›nlar›n yar›s› hat-
ta daha da az›, koitus s›ras›nda elle klitoral uyarma olmaks›z›n
düzenli olarak orgazm olabilmektedirler. Büyük ço¤unlu¤u kli-
toral uyar›ya da ihtiyaç duymaktad›r.
• William Masters ve Virginia Johnson, Human Sexual Responce,
Little Brown Company, 1966; Human Sexual Inadequacy, Little
Brown and Company, 1970; iki de¤il, tek tip orgazm›n oldu¤u
ve cinsel birleflme s›ras›nda vajinan›n uyar›lmas›yla de¤il de,
klitorisin dolayl› olarak uyar›lmas› sonucunda oldu¤udur. Mas-
ters ve Johnson, orgazm› temelde klitoral kökenli olarak ta-
n›mlam›fllard›r.
Özet olarak tüm bu araflt›rmalar›n birleflti¤i nokta kad›nlar›n ço-

¤unun sadece cinsel birleflme sonucunda, yani ayr›ca uyar›lma ol-
maks›z›n, yaln›zca penisin girifliyle kendili¤inden orgazm olmad›¤›d›r.
Bizim yaklafl›k 2200 e¤itimli Türk kad›n›nda buldu¤umuz sonuç ka-
131
d›nlar›n sadece % 13-25’inin cinsel iliflki ile orgazm olabildi¤idir;

Türkiye’deki cinsel iliflkiyle orgazm olma oran›n›n % 20’nin alt›nda
oldu¤u tahmin edilmektedir.
KADINLAR C‹NSEL B‹RLEfiME SIRASINDA

NASIL ORGAZM OLUYORLAR?
Master ve Johnson’›n Teorisi: Vajinal kanal›n penisle gerilmesi
sonucunda klitoral derinin iki taraf›nda küçük dudakç›klarda meka-
nik bir çekilme oluflur. Penisin ileri geri hareketiyle, klitoral derinin
iki yan›na yap›lan çekiliflle klitorisin kendisi afla¤› vulvaya do¤ru çe-
kilir. Penis gövdesi aktif koitus okflamas›ndan geri çekilme devresine
geçince, klitoris derisinin çekilmesi biraz azal›r. Klitorisin, penisin
aktif okflama hareketiyle beraber ritmik bir flekilde hareketi, dolayl›
ya da ikincil derecede önemli bir uyarma oluflturur. Bu tür ikincil kli-
toral uyar›lman›n, vajinal kanala yönelmifl penisin tam penetrasyon
halinde bulundu¤u her koital pozisyonda görülmektedir. Koitus s›ra-
s›ndaki hareketler bu derinin ve klitorisin deri içindeki gövdesinin
ve yan bacaklar›n›n bas›nçla ve hareketle uyar›lmas›n› sa¤lar ve bu
da bir süre sonra orgazm› tetikler.
Bu görüfl son y›llarda Grafenberg noktas›n›n keflfiyle sars›lm›flt›r.
Vajinal orgazm konusundaki görüfller halen çok farkl› noktadad›r.
Cinsel iliflki s›ras›nda klitoris de uyar›labilir, Grafenberg noktas› da
(bu konuda ‘G-Noktas›’ ve ‘Yeni bir Orgazm Anlay›fl›’ isimli konulara
bak›n›z)
132
Ümit Say›n
KADINCA RAPORUNUN ÖN DE⁄ERLEND‹RMES‹

(1993-1994)
KADINCA RAPORU SORULARININ YANITLARI39

Ekim 1993 ay› ile Nisan 1994 aras›nda Kad›nca Dergisinde yap›-
lan anket afla¤›daki sorular› içeriyordu. Özellikle feministlerin ve ka-
d›n özgürlük hareketini destekleyenlerin okudu¤u bir dergiydi o za-
manlar Kad›nca. Anket sorular›n› haz›rlay›p, ‹lhan Güngören’le zi-
yaret etti¤imiz rahmetli Duygu Asena’n›n eline tutuflturmufltum
formlar›. Bu anketin öneminden dem vurmufltum. Duygu Asena da
benim anlatt›klar›m› dinleyip, hem Kad›nca Dergisinde makaleler
yazmam› sa¤lam›fl, hem de bir 6-8 ay bu anketin Kad›nca içinde ek
olarak yay›nlanmas›n› sa¤lam›flt›. Y›llarca 1993 y›l›nda toplam›fl ol-
du¤um formlar bilgisayarda istatistik program›na geçirilip, yay›nlan-
39
2003-2004 y›llar› aras›nda yap›lan HÜLYA RAPORU’nun da sorular› KADINCA RA-
PORUNDAK‹ sorulardan al›nd›¤› için HÜLYA RAPORUNDA sorular› ve yan›t yüzde-
lerini ileride Hülya Raporunu anlat›rken bir daha vermiyoruz; sadece k›sa bir ön de¤er-
lendirmeyi yay›nl›yoruz. Tüm sorulara verilen detayl› araflt›rma çal›flmas› ‘Türk Kad›n›n-
da Cinsel Davran›fl’ isimli kitapta yay›nlanacakt›r.
133
may› bekledi, anketlerin bir k›sm›n› bir ön çal›flma olarak bir kongre-
de de yay›nlad›k40.
De¤erlendirmeye toplam 1535 Kad›nca okurunun doldurmufl ol-
du¤u formu al›yoruz.
DEMOGRAF‹K B‹LG‹:
Kad›nca Raporu’nun nüvesini gençler oluflturuyordu. Kat›lanlar›n
% 75.4’ü 30 yafl›n alt›ndaki gençlerden olufluyordu. % 67.7’si inanç-
s›z veya az inançl› say›labilecek bir kitleyi oluflturuyordu. Yan›tlar›n
% 82’si büyük flehirlerden gelmekteydi. Yan›t verenlerin % 60.2’si
Üniversite mezunu veya üstünü oluflturuyordu. % 30.7’si evlenmemifl
oldu¤u halde bakire de¤ildi. Yani 1993 y›l›na göre çok serbest bir ka-
d›n profilini ele almaktayd› Kad›nca Raporu.
Soru 1- Yafl Grubu

YAfi GRUBU Yüzde %
20 yafl ve alt› 17.1
21-25 aras› 38.4
26-30 aras› 20.0
31-35 aras› 11.5
36 ve üstü 13
40
Ümit Say›n, et al. ‘Aberrant and Variant Sexual Behavior in Turkish Women.’ Proc.
3rd European Academy of Forensic Science Triennal Meeting, Istnbul, Turkey, Eylül
2003. Forensic Science International, Vol. 136 (Suppl. 1), pp: 288;
Ümit Say›n, et. al. ‘Sexual Behavior in Educated Turkish Women’. Proc. 3rd Europe-
an Academy of Forensic Science Triennal Meeting, Istnbul, Turkey, Eylül 2003. Forensic
Science International, Vol. 136 (Suppl. 1), pp:287.; Ümit Say›n, et al. ‘Orgasmic Beha-
vior in Educated Turkish Women’. Proc. 3rd European Academy of Forensic Science
Triennal Meeting, Istnbul, Turkey, Eylül 2003. Forensic Science International, Vol. 136
(Suppl. 1), pp:186.
134
Ümit Say›n
Soru 2: ‹nançlar›
0 Çok dindar›m ve ba¤l› bulundu¤um dinin tüm kurallar›n›
tamam›yla yerine getiriyorum.
1 Dindar›m, ama dinin gerektirdi¤i tüm kurallar› çeflitli nedenlerle
tam olarak uygulayam›yorum.
2 Dindar de¤ilim, ama Tanr›ya inan›yorum, inançlar›m var.
3 Dinsizim ve Tanr›ya inanm›yorum.
‹NANÇ Yüzde %
0 0.1
1 32.3
2 57
3 10.7
Soru 3: Yaflad›¤›n›z yerin büyüklü¤ü hangisine uyuyor.

0 100 000 den az
1 100 000-500 000 aras›
2 500 000-1 000 000 aras›
3 1000 000’dan fazla
YAfiANILAN YER Yüzde %
0 6.7
1 6.9
2 81.3
3 0.2
135
Soru 4: E¤itim düzeyi

0 E¤itimsiz
1 ‹lkokul
2 Ortaokul
3 Lise mezunu
4 Üniversite mezunu
5 Üst lisans, doktora ve üstü
E⁄‹T‹M DÜZEY‹ Yüzde %

0-E¤itimsiz 0.1
1-‹lkokul 2.9
2-Ortaokul 8.1
3-Lise 28.1
4-Üniversite 53.8
5-Üst Lisans, doktora 6.4
Soru 5: Kiflisel gelir (bu soru o dönemdeki gelirlerin bugünküne göre

farkl›l›klar göstermesi nedeniyle atland›)
Soru 6: Evlilik durumu nedir?

EVL‹L‹K DURUMU Yüzde %
A) Evlenmemifl ve bakire 17.7
B) Evlenmemifl ve bakire de¤il 30.7
C) Evli 36.6
D) Dul veya boflanm›fl 12.1
E) Birden fazla evlilik 2.9
136
Ümit Say›n
Soru 7: ‹fliniz Nedir? (Bu soru da atland›)
Soru 8: Oturmakta oldu¤unuz eve gelen toplam gelir ne kadard›r (Bu so-
ru da atland›)
C‹NSELL‹K
Bu soruyu yan›tlayanlar›n % 96.9’u tedavi gerektirmekte olan
ciddi bir psikiyatrik bozuklu¤a sahip de¤ildi.
Soru 9: Herhangi bir ruhsal bunal›m geçirip, bunun için tedavi gördünüz
mü?
SORUNUN YANITI Yüzde %

A) Hay›r geçirmedim 72.3
B) K›sa süreli bir ruhsal bunal›m (depresyon, 24.6
manik atak, anksiyete) geçirdim, flimdi kendimi
normal hissediyorum
C) Uzun süreli tedavi gerektiren bir ruhsal bunal›m 1.5
geçirdim ama flimdi kendimi normal hissediyorum.
D) Ruhsal rahats›zl›¤›m halen devam etmekte, 1.7
tedavi görüyorum.
VÜCUT ‹MAJI
Soru 10: Kendinizi bir bütün olarak be¤eniyor musunuz?
SORUYA YANIT Yüzde %

A) Evet 64.5
B) Hay›r 11.4
C) Karars›z›m 23.9
137
Soru 11 ve Soru 12 vücutlar›n›n be¤enilen ve be¤enilen yönleri ile ilgiliy-

di. Bu soruya verilen yan›tlar atland›.
13-15. sorular aras›nda verilen yan›tlara bak›nca kendine güve-
nen, erkekler üzerinde hakimiyet kurabilece¤ine inanan, kendini
be¤enen bir Kad›nca okuru portresi ortaya ç›k›yordu.
Soru 13: Kendinizi cinsel yönden çekici buluyor musunuz?
SORUYA YANITLAR Yüzde %

A) Çok çekici buluyorum 26.5
B) Çekici buluyorum ama baz› 58.6
de¤ifliklikler geçirmem gerekebilir
C) Çekici bulmuyorum 7.2
D) Kendimi hiç be¤enmiyorum 0.5
E) Karars›z›m 7.1
Soru 14: Sizce erkekler sizi çekici buluyorlar m›?

A) Evet 51.3
B) Hay›r 1.9
C) Baz› erkekler çekici buluyor 41.9
D) Karars›z›m 4.7
Soru 15: Bir erke¤i kolayca bafltan ç›karabilece¤inize inan›yor musunuz?

A) Evet 35.7
B) Erke¤ine göre de¤iflebilir, 47.8
baz›lar›n› bafltan ç›kar›r›m.
C) Hay›r, kimseyi bafltan ç›karamam 2.9
D) Karars›z›m veya hiç denemedim 13.3
138
Ümit Say›n
C‹NSEL YAfiANTIDAN MEMNUN‹YET

Soru 16: fiu andaki cinsel yaflant›n›zdan memnun musunuz?

A) Kesinlikle hay›r 19.7
B) Bazen memnunum 35.1
C) Memnunum 27.4
D) Çok memnunum 14.5
E) Karars›z›m veya cinsellik beni ilgilendirmiyor 3.1
‹lk cinsel deneyimini Kad›nca Raporunun kad›nlar›n›n % 58.1’i

20 yafl›n alt›nda geçirmifllerdi. Bu da Türkiye standartlar›na göre ol-
dukça serbest ve rahat yaflayan bir kitleyi temsil etmekteydi.
‹LK C‹NSEL DENEY‹M

Soru 17: ‹lk cinsel deneyiminizi geçirdi¤iniz zaman kaç yafl›ndayd›n›z?

A) 15 yafl›n alt›nda 6.8
B) 15-20 aras›nda 51.3
C) 20-25 aras›nda 34.5
D) 25-30 aras›nda 5.4
E) 30’un üstünde 1.4
139
Soru 18: Bu ilk cinsel deneyim hakk›nda ne düflünüyorsunuz?

A) Çok kötü, i¤rendirici, tiksindiriciydi, uzun süre 4.4
etkisinden kurtulamad›m
B) Pek zevk verici de¤ildi, hofllanmad›m, 16.6
bekledi¤imi bulamad›m
C) Ne oldu¤unu pek anlamad›m, ama rahats›z 37.3
edici de de¤ildi
D) Hoflland›m, çok zevk verici ve bekledi¤im gibiydi, 28.0
ama orgazm olamad›m.
E) Çok hoflland›m ve orgazm oldum 13.3
Kad›nca okurlar›n›n ilk cinsel iliflkiyi kurduklar› kifli olarak koca-

lar›n› ikinci s›rada göstermeleri Türkiye’de baz› kesimlerde 1990’la-
r›n bafl›nda pek çok fleyin de¤iflmeye bafllad›¤›n›n göstergesiydi. ‹lk
cinsel iliflkinin % 40 oran›nda uzun süre ç›k›lan bir arkadaflla yaflan-
mas›, Türk toplumundaki baz› tabulara karfl› baz› direnifllerin bafllad›-
¤›n›n göstergesiydi. Kad›nca okurlar›nda, ilk cinsel iliflki yaklafl›k
%61 oran›nda ‘ç›k›lan bir arkadaflla’ yaflanm›flt›. Yine de soru 37’ye
bakt›¤›m›zda böylesine bir serbestiye ra¤men, orgazm olma paternle-
ri Kad›nca kad›nlar›n›n çok fazla geliflmemiflti; 10 y›l sonraki Hülya
okurlar›nda cinsel davran›fl paternlerinin bir sonraki kufla¤› yans›t›r
ö¤elerden olufltu¤unu ve Kad›nca Raporuna göre daha serbestleflti¤i-
ni görmekteyiz.
Soru 19: Sizinle ilk cinsel iliflkide bulunan kimdi?

A) Kocam 27.4
B) Sözlüm veya niflanl›m 9.4
C) Uzun süredir ç›kt›¤›m bir erkek arkadafl›m 40.2
D) K›sa süredir tan›d›¤›m bir erkek arkadafl›m 20.8
E) Rastgele tan›flt›¤›m yeni birisi 1.6
140
Ümit Say›n
Soru 20: ‹lk cinsel iliflki hakk›nda ne düflünüyorsunuz?

A) Çok a¤r›l› ve zevksiz bir olayd› 13.8
B) Pek zevk almad›m, ama çok can›m yanmad› 20.2
C) Çok zevkli de¤ildi, ama kötü de de¤ildi 31.9
D) Çok zevk ald›m, ama orgazm olmad›m 21.1
E) Çok zevk ald›m, orgazm oldum 12.7
Soru 21: Cinsel yönden tüm gerçeklefltirmek istediklerinizi yapabiliyor

musunuz?

A) Evet 29.6
B) Hay›r 31.9
C) Bazen 36.0
D) Karars›z›m 2.4
Kad›nca’n›n kad›nlar›, çok fazla erkekle birlikte olmam›fllard›. %
58.4’ü 2 ile 10 aras›ndaki erkekle cinselli¤i yaflam›flt›. Bu oran›n 10
y›l sonra Hülya Raporunda farkl›laflt›¤›n› görüyoruz.
KAÇ ERKEK?
Soru 22: fiimdiye kadar kaç erkekle sevifltiniz? (Cinsel iliflki kurmadan
geçirdi¤iniz deneyimler de dahil)

A) Hiç 3.6
B) Sadece bir 28.5
C) 2-5 aras›nda 43.1
D) 6-10 aras›nda 15.3
E) 11’den fazla 9.5
141
C‹NSEL ‹L‹fiK‹ VEYA SEV‹fiME SÜRES‹

Soru 23: Seviflti¤iniz erkekle yapt›¤›n›z ön oyunlar kaç dakika sürer?

A) 5 dakikadan az 4.7
B) 5-10 dakika 22.6
C) 10-20 dakika 35.7
D) 20-30 dakika 21.2
E) 30 dakikadan fazla 14.8
En önemli sorulardan birisi olan 24. soru Türk erkeklerinin cin-

selli¤i hakk›nda baz› gerçekleri gözler önüne serdi. Türk erkeklerinin
% 60’› cinsel iliflkiyi ortalama 10 dakikadan az sürdürmekteydi, 30
dakikadan fazla sürdürebilen sadece % 4’üydü. Bu oran bize neden
Kad›nca kad›nlar›n›n sadece % 12.9’unun koitusla orgazm olabildik-
lerini, neden vajinal orgazm yaflayamad›klar›n› çok net bir biçimde
ifade etmektedir. Bu kitapta tarif edilen Uzak Do¤u Teknikleri ve
Taocu Seviflme yöntemleri gerçekten de uygulanabilir, erkeklerin ö¤-
renebilece¤i yöntemlerdir. Bu yöntemlerin uygulanmas›yla birlikte
kad›nlar›n da farkl› potansiyellerinin aç›¤a ç›kar›laca¤›ndan hiç kufl-
ku yoktur.
Soru 24: Erkekler cinsel iliflki s›ras›nda içinizde kaç dakika iliflkiyi (ko-
itusu) sürdürürler (deneyimlerinize bak›p, ortalama bir say› veriniz)

A) Cinsel iliflki kurmad›m 20.1
B) 5 dakikadan az 16.6
C) 5-15 dakika 43.2
D) 15-30 dakika 15.4
E) 30 dakikadan fazla 4.0
142
Ümit Say›n
C‹NSELL‹K SIKLI⁄I
Soru 25: Ne kadar s›kl›kla seviflirsiniz?

A) Her gün en az bir kez 5.6
B) Haftada 3-5 kez aras›nda 26.4
C) Haftada 1 ile 2 kez aras›nda 28.1
D) Ayda 1 ile 3 kez aras›nda 19.6
E) Aydan birden az 19.2
Soru 26: fiu anda yapt›¤›n›z s›kl›ktan daha farkl› s›kl›kta seviflmek ister
miydiniz?

A) Evet flu andaki seviflme s›kl›¤›ndan memnun 40.3
de¤ilim, daha fazla olsun isterdim
B) fiu andaki seviflme s›kl›¤›ndan memnun de¤ilim, 1.0
daha az olmas›n› isterdim
C) fiu andaki s›kl›k benim için uygun 31.1
D) fieviflme s›kl›¤› benim için önemli de¤il 14.5
E) Karars›z›m veya partnerim yok 12.8
Soru 27: Günün hangi vaktinde seviflmekten hofllan›rs›n›z?

A) Sabah 8.6
B) Günün her vaktinde 55.6
C) Akflamüstü 5.5
D) Akflam 11.9
E) Gece, herkes uyuduktan sonra 16.5
143
POZ‹SYON
Soru 28: En çok hangi pozisyonda cinsel iliflki kurars›n›z veya kurmay›
düflünürsünüz?

A) Erkek üstte 41.6
B) Kad›n üstte 25.2
C) Yanyana 7.1
D) Erke¤in arkadan yaklaflt›¤› pozisyonlarda 12.7
E) Ayaktaki pozisyonlarda 5.2
UYARICILAR
Soru 29: Cinsellikten önce afla¤›dakilerden hangisi cinsel isteklerinizi ar-
t›r›c› rol oynar? (birden çok cevap)

A) Müzik 65.2
B) Güzel yiyecek ve içecek 44.7
C) Güzel koku 57.9
D) Pornografik film veya kitaplar 62.3
E) Aç›k saç›k konuflma 82.9
144
Ümit Say›n
Soru 30: Hiç uzun süre cinsellikten uzak kald›¤›n›z oluyor mu? Bu sizi
nas›l etkiliyor?

A) Evet uzun süre sekssiz yaflad›¤›m oluyor, 27.8
mastürbasyonla rahatl›yorum. Bu bana yetiyor
B) Uzun süre sekssiz yaflad›¤›m oluyor ama bu 33.5
beni rahats›z ediyor
C) Uzun süre sekssiz yaflamad›m; bana güç gelirdi 24.5
san›r›m, ama dayanabilece¤imi san›yorum
D) Uzun süre sekssiz yaflamam imkans›z 5.2
E) Bir partnerim olmad›¤› sekssiz yaflamaktay›m 8.5
benim için normali bu
G-NOKTASI VE D‹⁄ER
Kad›nca kad›nlar› ilk defa G-Noktas› ile ilgili bilgileri benim Ka-
d›nca’da yazm›fl oldu¤um makalelerden alm›fllard›. O zamanlar hiç
kimsenin inanas› gelmiyordu, böyle bir noktan›n varl›¤›na; bu ne-
denle, Grafenberg noktas›n› iflaretleyenler büyük olas›l›kla tam emin
olmadan veya keflfetmeden iflaretlediler, 1993’te G-Noktas›’n›n Tür-
kiye’de tam olarak ne oldu¤u bilinmiyordu; yani Kad›nca kad›nlar›n-
da G-Noktas› bulunma oran›n›n % 17.8 olmas› ihtimali çok zor. Tüm
dünya genelinde G-Noktas›n›n ay›rd›nda olma oran› % 20-25 civa-
r›nda de¤ifliyor. Yani sadece 5 kad›ndan birisi G-Noktas›n›n etkileri-
ni görme imkan buluyor. Bu oran›n düflük olmas› da vajinal orgazm-
lar›n› neden böylesine düflük oranda oldu¤unu aç›kl›yor.
145
Soru 31: Klitorisin haricinde uyar›lan erojen bölgeleriniz nerler? (birden

fazla yan›t)

A) Gö¤üs uçlar› ve gö¤üsler 82.9
B) Kulak memeleri 72.4
C) Grafenberg noktas› (G-Noktas›) 17.8
D) Anüs 23.2
Kad›nca kad›nlar›n›n oral seksi böylesine yo¤unlukla uygulamas›
yine grubun e¤itim düzeyine, sosyal statüsüne ve kültürel di¤er baz›
faktörlere ba¤l›d›r. Kad›nca kad›nlar›n›n varyasyonlara karfl› ilgisinin
olmas› bu anketin en önemli verilerinden birisiydi.
VARYASYONLAR
Soru 32: Seviflirken afla¤›dakilerden hangisini bazen uygulars›n›z? (bir-
den fazla yan›t)

A) Fellasyo (kad›n›n erke¤e yapt›¤› oral seks) 62.4
B) Kunnilingus (erke¤in kad›na yapt›¤› oral seks) 58.6
C) Anal Seks 12.6
D) De¤iflik ve size seksi gelen iç çamafl›rlar› giymek 43.9
E) Ba¤lanmak, ba¤lamak, ›s›rmak, tokatlamak, 5.6
karfl›s›ndakinin hükmü alt›na girmek gibi
sadomazohist aktif yaklafl›mlar
C‹NSELL‹KTEN DOYUM
Kad›nca’n›n kad›nlar› eflleriyle yaflad›klar› cinsellikten memnun-
dular. Büyük ço¤unlu¤u orgazm olucu, doyum sa¤lay›c› bir birliktelik
yaflamaktayd›lar. % 52’si iliflkilerin dörtte üçünde veya tümünde or-
gazm olabiliyordu. Bu oran Türkiye’deki gerçekleri 1990’l› y›llar›n
146
Ümit Say›n
bafl›nda yans›tmamaktad›r. Çünkü örneklemenin yap›ld›¤› kitle,

Türk toplumunu yans›tmamaktad›r; özel bir sosyal grubu yans›tmak-
tad›r. Gerçek say›lar›n çok daha umutsuzlu¤a yöneltici oldu¤u düflün-
cesindeyiz. Kad›nca okurlar›n›n ise eflleriyle uyum içinde oldu¤u ko-
nusunda bir kuflkumuz yoktur.
ORGAZM
Soru 33: Yaflamakta oldu¤unuz cinsellikte eflinizle fleviflirken orgazm olur
musunuz?

A) Evet, her iliflkide veya seviflmede orgazm olurum 22.4
B) ‹liflkilerimde s›kl›kla (tüm iliflkilerin % 80’i) 30.2
orgazm olurum.
C) ‹liflkilerimde bazen (tüm iliflkilerin % 50’si) 19.2
orgazm olurum.
D) ‹liflkilerimde ender olarak (tüm iliflkilerin % 20’si) 13.8
orgazm olurum.
E) Hiç orgazm olmam (cinsel yaflant›s› 14.0
olmayanlar da bu fl›kk› iflaretleyecek)
Kad›nca okurlar›n›n dörtte biri yeterince uyar›ld›kça süresiz art

arda orgazm olabileceklerini aç›klam›fllard›r. Bu büyük bir say›d›r.
Bahsedilen orgazmlar›n büyük ço¤unlu¤u tabii ki klitoral orgazmd›r.
% 38 oran›nda okur sadece bir kere olabilirken, % 24.5 oran›nda
okur, art arda defalarca orgazm olabilece¤ini kay›t etmifltir. Bu oran
bize bu örneklem kümesindeki kad›nlar›n en az % 20-25’lik bir kesi-
minin cinselliklerini bu kitaptaki baz› ilkelere uyarak gelifltirebile-
ceklerini göstermektedir. Hülya raporu da benzer sonuçlar› vermifltir.
Yani Türkiye’de Kad›n dergisi okuyan kad›nlar›n içinde yaklafl›k en
az % 20’lik bir kitle vard›r ki, bunlar cinsel tepkilerini gelifltirme ye-
147
tisine sahiptirler. Oranlar ve yapt›¤›m›z istatistikler bu sonucu ortaya

koymaktad›r. fiu anda bilinen bir saatte orgazm olma s›n›rlar› yakla-
fl›k % 90 oran›nda saatte 1-5 ile s›n›rl›d›r. Fakat bu potansiyel de bah-
setti¤imiz kad›n kitlesi içinde her zaman artt›r›lma e¤ilimine sahip-
tir.
ART ARDA ORGAZM

Soru 34: Bir seviflme seans›nda hiç art arda orgazm (birden fazla) oldu-
nuz mu?
A) Hay›r, sadece bir kez olabiliyorum 37.9
B) Art arda birden fazla, befl keze kadar orgazm 25.0
olabiliyorum
C) Art arda beflten fazla orgazm olabiliyorum 2.1
D) Yeterince uyar›ld›kça say› önemli olmaks›z›n 24.5
defalarca orgazm olabiliyorum
E) Hiç orgazm olam›yorum 9.8
Soru 35: Bir cinsel iliflki seans›nda bir saat süresince en fazla oldu¤unuz
orgazm say›s› nedir? (birden fazla yan›t olabilir)

A) 1 34.8
B) 2-5 53.9
C) 6-10 7.9
D) 11-20 2.1
E) 21’den fazla 1.3
148
Ümit Say›n
Soru 36: Cinsel iliflkide orgazmlar›n›z›n fliddeti ve ald›¤›n›z haz de¤iflir

mi?

A)Hay›r, hep ayn›d›r 5.4
B) S›kl›kla de¤iflir 22.9
C) Bazen de¤iflir 49.7
D) Ender olarak de¤iflir 9.1
E) Karars›z›m veya orgazm hakk›nda fikir 12.8
yürütemiyorum
VAJ‹NAL-KL‹TORAL ‹K‹LEM‹
37. Soru Hite Raporunda ve Cosmo Raporunda ortaya ç›kan çok
önemli bir sonucu Türkiye için do¤rulamaktad›r. Amerikal› kad›nla-
r›n ö¤renemedikleri gibi, Türk kad›nlar› da vajinal orgazm olmay›
pek ö¤renememifllerdir. Yada Türk erkekleri cinselli¤i devam ettirme,
yada kad›nlar›n vajinal orgazm olmas›n› sa¤lay›c› konularda çok ye-
terli de¤illerdir. Hülya Raporunda bu oran›n % 12.9’dan, % 25’e ç›k-
mas› da çok ilginç ve flafl›rt›c›d›r. Ne olmufltur da, 10 y›l içinde kad›n-
lar›n % 12 gibi oran› birdenbire vajinal orgazm› yaflamaya bafllam›fl-
149
lard›r. Burada yeni geliflmekte olan kufla¤›n, Duygu Asena kufla¤› ta-
raf›ndan yetifltirildi¤ini hesaba katal›m. Duygu Asena, Kad›nca Der-
gisi ve bu dönemin feministleri, kad›n özgürlük hareketçileri sosyal
yap›ya çok yeni fleyler katm›fllard›r ki, bir sonraki kuflakta vajinal or-
gazm›n yaflanma paternleri 10 y›l içinde de¤iflmifltir.
Soru 37: Baflka uyar› olmaks›z›n, sadece penisin vajinan›za girmesiyle

orgazm olabiliyor musunuz?

A) Evet, her seferinde cinsel iliflkiyle orgazm olurum 12.9
B) Penisin girmesinin yan›s›ra klitoral uyar› da 48.4
gereklidir
C) Penisin girmesi ile olamam, iliflkiden sonra 13.9
klitorisimin uyar›lmas› gerekli
D) Orgazm olmam için baflka fleyler gerekli 18.3
Soru 38: Yaklafl›k olarak seviflmenin ve ön oyunlar›n bafllamas›ndan kaç

dakika sonra orgazm olursunuz?

A) 5 dakikadan daha k›sa 3.2
B) 5-10 dk. Aras›nda 28.8
C) 10-30 dk. Aras›nda 49.9
D) 30 dk.dan daha uzun 10.6
E) Hiç orgazm olmam 6.7
Soru 39: Orgazm s›ras›nda hissettiklerinizi yaz›n›z. Soru geçildi, ileride-

ki çal›flmada de¤erlendirilecek
150
Ümit Say›n
Soru 40: Hiç orgazm taklidi yapt›n›z m›?

A) Hep orgazm taklidi yapar›m 1.1
B) S›kl›kla yapar›m 4.0
C) Bazen yapar›m 13.8
D) Ender olarak yapar›m 29.0
E) Hiç taklit yapmad›m 52.0
Soru 41: Menstrüel dönemin hangi evresinde ald›¤›n›z cinsel haz ve or-
gazmlar›n›z en kuvvetli olur?

A) Adet kanamas›ndan hemen önce 30.0
B) Adet kanamas› s›ras›nda 11.7
C) Adet kanamas›ndan hemen sonra 24.6
D) Adet kanamas›ndan 2 hafta sonra 6.7
E) Her dönemde ald›¤›m zevk ayn›d›r 21.1
151
MASTÜRBASYON
42. soru bize mastürbasyon e¤ilimi hakk›nda önemli bilgiler veri-
yor. Bilinenin ve tahmin edilenin tersine Kad›nca kad›nlar›n›n yak-
lafl›k % 62’si süre¤en olarak mastürbasyon yapmaktalar. Hiç yapma-
yan say›s› sadece % 9.2; yani Kad›nca kad›nlar›n›n % 90.8’i bir flekil-
de mastürbasyon yapmaktalar, bu oran erkeklerin oranlar›na nerdey-
se yak›nl›k gösteriyor! Mastürbasyonun art›k kad›nlar›n cinsel tat-
min da¤arc›¤›na girmifl olmas›, farkl›laflan toplum koflullar›n›n bir
göstergesi de¤il mi zaten?
Soru 42: Ne kadar s›kl›kla kendi kendinizi tatmin edersiniz? (mastürbas-

yon yapars›n›z?)

A) Hiç yapmam 9.2
B) Günde en az bir kere yapar›m 17.2
C) Sadece cinsel iliflkide tatmin olmam›flsam, 28.5
iliflkinin ard›ndan yapar›m
D) Haftada 3-5 kez yapar›m 28.9
E) Ayda en az 3-5 kez yapar›m 15.8
Soru 43: Vücudunuzun cinsel yönden uyar›ld›¤n› anlad›¤›n›zda veya

kendi kendinizi tatmin etti¤inizde kaç yafl›ndayd›n›z?

A) 7 yafl›ndan küçük 9.2
B) 7-10 aras›nda 17.2
C) 11-14 aras›nda 28.5
D) 15-18 aras›nda 28.9
E) 19 yafl›ndan büyük 15.8
152
Ümit Say›n
Kendi kendini tatmin yöntemi klasik olarak Hite ve Cosmo ra-

porlar›nda gördü¤ümüz gibi elle klitorisin uyar›lmas›yd›. Henüz
1990lar›n bafl›nda vibratörler ve masaj aletleri Türkiye’ye gelmemifl-
ti, 2000’li y›llarda bu aletler, Türkiye’de insan yaflam›n›n içine girdi
ve her yerde kullan›lmaya baflland›. O nedenle vibratörlerle ilgili
oran çok düflük ç›km›flt›r.
Soru 44: Kendi kendinizi nas›l tatmin edersiniz?

A) Böyle bir fley yapmad›m veya ahlaks›zca 14.9
buluyorum
B) Elimi kullanarak klitorisimi uyar›r›m 46.4
C) Elimi ve penis benzeri bir nesneyi kullanarak 18.1
vajinam› veya klitorisimi uyar›r›m
D) Vibratör kullanarak genital organlar›m› uyar›r›m 1.4
E) Di¤er 13.8
Soru 45: Kendi kendini tatminden veya cinsel iliflkiden sonra banyo
yapar m›s›n›z?

A) Evet tüm vücudumu genellikle y›kar›m 23.4
B) Her zaman olmamakla birlikte, cinsellikten 48.8
sonra y›kanmaya çal›fl›r›m
C) Hiç dikkat etmedim, benim için hiç önemli de¤il 21.6
D) Hay›r, kesinlikle y›kanmam 2.6
E) Cinsel iliflkide bulunmuyor, mastürbasyon da 3.5
yapm›yorum
153
FANTEZ‹
Soru 46: Cinsel fantezileriniz var m›? Varsa ne zaman kurars›n›z? (bir-
den çok yan›t)

A) Hay›r hiç yok 8.3
B) Eflimle iliflki s›ras›nda 27.1
C) Kendi kendimi tatmin ederken 49.4
D) Düflümde görürüm 18
E) Cinsel yönden pek aktif olmad›¤›m zamanlarda 17.7
Soru 47: Kendi kendinizi uyar›rken kurdu¤unuz fantezi hangisine uy-

makta (birden çok yan›t)

A) Tan›d›¤›m birisiyle veya eflimle seviflmek 54.6
B) Hiç tan›mad›¤›m birisiyle seviflmek 32.6
C) Grup seksi veya rastgele insanlarla seviflmek 12.4
D) Tecavüze u¤ramak, bir cinsel nesne olarak
kullan›lmak, ba¤lanmak, afla¤›lanmak 13.8
E) Bir veya bir kaç erke¤i kendi kontrolüm
alt›na almak, onlar› ba¤lamak, etkisiz k›l›p, birer
nesne olarak kullanmak 6.7
F) Lezbiyen iliflkide bulunmak 19.6
G) Kendi vücudunu satt›¤›n› düflünmek,
fahiflelik yapmak 7.6
H) Di¤er
154
Ümit Say›n
DO⁄UM KONTROLÜ
Soru 48: Hangi do¤um kontrol yöntemini kullan›yorsunuz?

A) Do¤um kontrol hap› 8.4
B) Spiral 13.8
C) Gün sayma 18.9
D) Kondom (prezervatif) 16.7
E) D›flar› boflalma (coitus interraptus) 42.2
Soru 49: Hiç kürtaj oldunuz mu?

A) Hay›r 65.4
B) Sadece bir kez 15.9
C) 1-3 aras›nda 14.4
D) 4-6 aras›nda 2.9
E) 6’dan fazla 1.3
Kad›nca kad›nlar› aras›nda lezbiyenlik pek yayg›n de¤ildi. Yaklafl›k

% 13 oran›nda Kad›nca kad›n› lezbiyen iliflkide bulunmufltu; % 19’u da
fantezilerinde lezbiyen iliflkiler hayal etmiflti. Yani toplam % 32’lik bir
lezbiyenlik potansiyelinden bahsedebilirdik 1993 y›l›nda Türkiye’de.
Yani maksimum üç kad›ndan birinde lezbiyen e¤ilimler olabilirdi!
155
LEZB‹YENL‹K
Soru 50: Lezbiyen iliflkide bulundunuz mu?

A) Hay›r, böyle bir fleyi onaylam›yorum 67.5
B) Hay›r, ama fantezilerimde kad›nlarla sevifltim 19.2
C) Evet bir kez bulundum, ama art›k 9.9
bulunmuyorum
D) 1-3 kad›nla iliflki kurdum, bugün de olsa 1.9
hay›r demem
E) 1-3 kad›nla iliflki kurdum, bugün de halen 1.5
sürdürüyorum
Soru 51: ‹lk lezbiyen iliflkiniz s›ras›nda kaç yafl›n›zdayd›n›z?

A) Böyle bir iliflkide bulunmad›m 84.0
B) 15 yafl›n alt›nda 9.6
C)15-20 yafl aras› 3.5
D) 20-25 yafl aras› 1.5
E) 25 yafl›n üstü 1.4
‹NSEST ‹L‹fiK‹
Soru 52: Ailenizden birisiyle cinsel iliflkide veya yak›nlaflmada bulundunuz mu?
(Cinsel yönden uyar›lma veya sald›r› da yak›nlaflma olarak ele al›nacakt›r)

A) Hay›r, hiç aile ferdiyle iliflkide bulunmad›m 86.9
B) Evet, erkek kardeflimle bulundum 2.9
C) Evet, babamla bulundum 1.0
D) Amca veya day›mla bulundum 2.2
E) Kuzen veya ye¤enlerimden birisiyle bulundum 6.8
156
Ümit Say›n
ÇO⁄UL PARTNER
53. soru, kad›nlarda varolan bir özelli¤i daha aç›¤a ç›kar›yordu.
Baz› kad›nlar, ayn› erkeklerin fantezisini kurdu¤u gibi birden fazla er-
ke¤i hayal edebiliyordu. Bu bilinen kal›plara çok tersdi. % 23 oran›n-
da bir Kad›nca kad›n›, birden fazla erke¤i düflünebilece¤ini belirtmifl-
ti. Bunda 1990’lar›n bafl›nda Pornografi endüstrüsünün ata¤›n›n etki-
sinin oldu¤unu kabul edebiliriz. Zaten 29. soruda uyar›c›lar konusun-
da Kad›nca’n›n kad›nlar›n›n % 62’si Pornografinin uyar›c›l›¤›ndan
bahsetmektedir; bu bizim bildi¤imiz ve al›fl›k oldu¤umuz Türk kad›n-
lar› ile ilgili görüfle çok ayk›r›d›r ve çok flafl›rt›c›d›r. San›r›z, 1990’la-
r›n pornografi salg›n›ndan etkilenen Kad›nca kad›nlar›, 53. soruda
böyle bir patern oluflturdular.
Soru 53: Ayn› anda birden fazla erkekle sevifltiniz mi?

A) Hay›r, bana ters geliyor 73.5
B) Ayn› anda 2 erkekle sevifltim 1.4
C) Ayn› anda 2’den fazla erkekle sevifltim 0.3
D) Ayn› anda en az 1 erkek ve 1 kad›nla ayn› 1.1
ortamda sevifltim
E) Birden fazla erkekle hiç seviflmedim ama 23.1
ortam bulsayd›m yapard›m2
157
Soru 54: Hiç rastgele yeni tan›d›¤›n›z birisiyle seviflti¤iniz oldu mu?

A) Hay›r, bana ters geliyor 59.9
B) Hay›r, ama f›rsat bulsayd›m, hiç tan›mad›¤›m 18.6
birisiyle seviflirdim
C) Rastgele birisiyle 1-2 kez sevifltim, 11.1
ama hofllanmad›m
D) Rastgele birisiyle 1-2 kez sevifltim hoflland›m. 9.6
F›rsat bulsam yine yapard›m
E) Yeni tan›flt›¤›m rastgele insanlarla seviflmek 0.5
hofluma gidiyor ve bunu devam ettiriyorum
ALDATMA
Soru 55: fiu andaki kocan›z› veya sevgilinizi bir baflkas›yla aldatt›n›z m›?

A) Hay›r, hiç aldatmad›m 62.8
B) Evet, en az bir kez aldatt›m, fakat çok piflman 11.0
oldum, art›k aldatm›yorum
C) Evet bir kaç kez aldatt›m, hofluma gitti, ama 11.0
art›k aldatm›yorum
D) Evet, bir kaç kez aldatt›m, ve sürekli aldatmaya 7.6
devam ediyorum
E) Hay›r hiç aldatmad›m. Ama fantezilerimde bunu 7.2
yap›yorum, f›rsat bulsam aldat›rd›m
158
Ümit Say›n
PARAPHILIA
Paraphilialara ve farkl› cinsel varyasyonlara ilgi Kad›nca kad›nla-
r›nda henüz fantezi düzeyinde kal›yordu, % 14’lük bir oran bir tak›m
farkl› uyar›lara fantezi düzeyinde aç›kt›. Bunlar› uygulamaya sokanlar
ise sadece yaklafl›k % 5’te kal›yordu. Ama yaklafl›k % 19’luk bir var-
yasyon ve farkl› cinsellik aray›fl›nda olan grup karfl›m›za ç›k›yordu.
Soru 56: Sizin etkin veya edilgen oldu¤unuz sadomazohist, fetiflist veya
bilinen ve al›fl›lan›n d›fl›nda iliflkiniz oldu mu?

A) Hay›r olmad› ve böyle fleylere karfl›y›m 79.7
B) Hay›r olmad› ama fantezilerimde genellikle böyle 14.1
fleylere yer veririm
C) Evet oldu ama art›k devam etmiyor 1.5
D) Evet oldu ve halen devam ediyor 1.2
E) Di¤er farkl› iliflkilerim oldu 2.5
Soru 57: fiimdiye kadar hangi davran›flla karfl›laflt›n›z? (birden fazla se-
çenek)

A) Elle vücuda dokunma biçiminde sark›nt›l›k 67.9
B) Cinsel iliflkiye kadar gitmeyen cinsel sald›r› 27.6
C) Bir yabanc› taraf›ndan cinsel iliflkiyle sonuçlanan 6.3
tecavüz
D) Nikahl› efl veya yak›n bir tan›d›k taraf›ndan cinsel 9.6
iliflkiyle sonuçlanan tecavüz
E) Bafl›ma hiç böyle birfley gelmedi 15.7
159
HÜLYA RAPORUNUN ÖN DE⁄ERLEND‹RMES‹

(2003-2004)
Hülya Dergisinde Kas›m 2003-May›s 2004 tarihleri aras›nda yap-

t›¤›m›z Türk Kad›n›n›n cinselli¤i ile ilgili anketi 660 Hülya okuru ya-
n›tlad›41. Bu anket son y›llarda Türkiye’de bu konuda yap›lm›fl en bü-
yük ve detayl› anketlerden birisiydi ve bize 2000’li y›llarda Türk ka-
d›n›n›n bulundu¤u yeri göstermek aç›s›ndan önemli baz› veriler sun-
du.
41
660 say›s› daha sonra gelen yan›tlarla 750’ye ulaflt›. Burada verilen sonuçlar bu 660 ka-
d›n üzerine ve yaz› Hülya dergisinde 2005 Haziran’›nda yay›nland›¤› flekliyledir; Hülya
dergisinde yay›nlanan de¤erlendirme bu 660 anket formu üzerine yap›lm›flt›r. ‹lerideki bir
tarihte yaz›lmakta olan konuyla ilgili di¤er kitapta detayl› olarak verilecek sonuçlarda kü-
çük de¤ifliklikler olabilecektir. Hülya Raporunda da, k›yaslama kolayl›¤› olsun diye Ka-
d›nca Raporundaki ayn› sorular sorulmufltur; sadece bir kaç soru de¤ifliktir.
160
Ümit Say›n
ANKET GRUBU
Anket grubumuz yaklafl›k 660 kad›ndan oluflmaktayd›. Anketi ya-
n›tlayan kiflilerin en küçük yafl› 17, en büyük yafl ise 63 olarak sap-
tand›.
Anket grubumuzun e¤itim seviyesine bakarak bu anketin e¤itim-
li Türk kad›nlar›nda yap›ld›¤›n› söyleyebiliriz, grubun % 57’si üniver-
site mezunu veya yüksek lisans yapmakta, % 31.6’s› lise mezunu, %
3.4’ü ise ilkokul mezunu veya e¤itimsiz.
Gruptaki medeni hal sorusunu ele ald›¤›m›zda flu sonuca var›yo-
ruz:
161
Evlenmemifl bakire olanlar grubun % 15.2’sini olufltururken, ev-

lenmemifl bakire olmayanlar % 38’ini oluflturmakta, evliler % 31.2
iken, birden fazla evlilik geçirmifller % 4.6’s›n› oluflturmakta, dul
olanlar ise % 11.1’i civar›nda. Evli olmayan kad›nlar›n aras›nda ba-
kire olma oran› bakire olmayanlar›n 2.5 kat› daha az.
Ekonomik durumu genellikle orta ve iyi s›n›ftan olan Hülya Ra-
poru grubunun dini inanc› ise afla¤›daki gibi bulunmufltur. Yap›lan is-
tatistikler dine inan›flla veya dindarl›kla cinsel davran›fl aras›nda çok
anlaml› fark olmad›¤›n› göstermektedir. Fakat ateistlerde ve dindar
olmayanlarda orgazm olma ve cinselli¤i daha farkl›, detayl› yaflama
oran› daha fazla bulundu, buda daha once yapm›fl oldu¤umuz anket-
lerle örtüflmekte.
HÜLYA RAPORUNDAK‹ KADINLARIN KEND‹

VÜCUT ‹MAJLARIYLA ‹LG‹L‹ YANITLARI
Hülya kad›nlar›, kendi vücutlar›n› be¤eniyorlar, ama büyük bir
ço¤unlu¤u baz› de¤ifliklikler geçirirlerse cinsel yönden daha çekici
hale gelebileceklerini düflünüyorlar. Oldukça büyük bir ço¤unluk er-
keklerin onlar› be¤endi¤ini düflünmekte. Erkekleri bafltan ç›karmak
konusunda ise kendilerine o kadar fazla güvenmiyorlar, büyük ço¤un-
luk baz› erkekler üzerinde etkili olabilece¤ini düflünüyor. Di¤er ülke-
lerdeki çal›flmalarda kendi vücudunu be¤enen ve erkeklere karfl› ken-
dine güveni olan kad›nlar›n cinsel tepkilerinin ve orgazm olma s›k-
l›klar›n›n daha fazla oldu¤u bulunmufltu. Bizim çal›flmam›z da bu so-
162
Ümit Say›n
nuçlar› destekler nitelikte. Vücut imaj› ve erkekler üzerindeki etkile-

ri fazla olan kad›nlar›n daha doyumlu bir cinselli¤e sahip olduklar› bu
raporun da sonuçlar›ndan birisi.
Anketteki kad›nlar›n % 24’ü cinsel yaflant›lar›ndan hiç memnun
de¤iller, % 35’i bazen memnun, bu sonuçlar kad›nlar›n % 60’a yak›n
bir k›sm›n›n cinsel yaflant›s›ndan memnun olmad›¤›n› ve farkl› bir
Soru/Yan›t EVET HAYIR Çekici buluyor, Karars›z

ama de¤ifliklik
geçirmesi gerekli
Kendinizi bir bütün % 59 % 6.5 % 23.9 % 11
olarak
be¤eniyor musunuz?
Soru/Yan›t EVET HAYIR Çekici buluyor, Hiç
ama de¤ifliklik çekici
geçirmesi gerekli bulmuyor
veya
karars›z
Kendinizi cinsel % 38.2 % 8.5 % 43.9 % 9.4
yönden çekici
buluyor musunuz?
Soru/Yan›t EVET HAYIR Baz› erkekler Karars›z›m
çekici buluyor
Sizce erkekler sizi % 48.9 % 3.7 % 35.6 % 11.8
çekici buluyorlar m›?
Soru/Yan›t EVET HAYIR Erke¤ine göre Karars›z›m
de¤iflir denemedim
Bir erke¤i kolayca % 33.7 % 6.2 % 44.2 % 15.8
bafltan
ç›karabilir misiniz?
163
cinsellik arzulad›klar›n› gösteriyor. Baflka bir soruya verilen yan›ttan

ç›kan sonuç ise iliflkilerinden memnun olanlar sadece grubun % 25’i,
geri kalanlar ya iliflkilerinden memnun de¤iller, ya da cinselli¤i çok
farkl› biçimlerde yaflamak istiyorlar. Bu grup özellikle evli kad›nlar
için geçerli, evli kad›nlarda farkl›l›k yaflamak isteme oran› di¤erleri-
ne göre neredeyse bir kaç misli.
‹LK C‹NSEL DENEY‹MLE ‹LG‹L‹ YANITLAR

Gruptaki kad›nlar›n % 15.6’s› ilk cinsel deneyimini 15 yafl›n al-
t›nda, % 49’u 15-20 yafl aras›nda, % 30’u 20-25 yafllar› aras›nda, geri
kalanlar ise daha yukar› yafllarda yaflam›fllar. Bu deneyim hakk›ndaki
düflünceleri ise fazla iyi de¤il:
% 31’i kötü veya hofllanmad›m darken, % 31’i ne oldu¤unu anla-
mad›¤›n› söylüyor. ‹lk cinsel deneyimden kad›nlar›n sadece % 24’ü
hofllan›rken, orgazm olanlar›n olanlar›n oran› ise sadece % 12. Daha
önceki çal›flmalar›m›zda da belirledi¤imiz gibi, Türkiye’de cinsellik
kad›nlar aç›s›ndan iyi bir ilk deneyim de¤il! ‹lk cinsel iliflkide bulu-
nulan kifli kad›nlar›n % 36’s›nda kocalar›, % 11.5’u¤unda sözlü veya
niflanl›, % 33.6’s›nda uzun süreli arkadafl, % 16.5’u¤unda k›sa süreli
bir arkadafl, % 2.2 sinde ise rastgele bir iliflki.
Bu durumda önemli bir toplumsal de¤iflimi de Hülya Raporu orta-
ya koyuyor. Bunlardan en önemli ve birinci bekaret kavram›n›n art›k
toplumdan kaybolmaya bafllad›¤› ve evlenmek için erkeklerdeki baki-
re kad›n aray›fl› en az›ndan e¤itimli kad›nlar aç›s›ndan de¤iflti¤i, ikin-
cisi de kad›nlar›n yaklafl›k % 68’inde ilk iliflkide bulununan kiflinin
‘evli koca’ olmamas›. Tabii bu sonuç e¤itimli ve ekonomik durumu iyi
Hülya Dergisi okurlar› için geçerli. Türk toplumuna genellenemez.
‹lk cinsel iliflki yafl› da art›k eski raporlara göre düflmüfl durumda.
‹lk cinsel iliflki 15 yafl›n alt›nda % 2.4 olarak belirlenirken, kad›nla-
r›n art›k % 40’› 15-20 yafl aras›ndan ilk iliflkilerini yaflamaya bafll›yor-
lar. % 38’i ise ilk iliflkiyi 20-25 yafllar› aras›nda yafl›yor. Bu anket gru-
bunun verilerine göre Türkiye’de kad›n dergisi okuyan kad›nlar›n %
164
Ümit Say›n
80’i 25 yafl›na geldi¤inde pek bakire kalm›yor. Bunlar›n bir k›sm› ev-
lilik sonucu da olsa, art›k e¤itimli Türk kad›nlar› ilk cinsel iliflkiye
girmek için evlenme koflulunu pek aram›yorlar.
‹lk cinsel iliflki konusunda ise Türk kad›nlar› pek iyi an›lara sahip
de¤iller. % 18’i ilk iliflkiyi zevksiz ve can yak›c› bulmas›na karfl›n, %
20’si zevk almad›¤›n› ama can›n›n da yanmad›¤›n› söylüyor. ‹lk cin-
sel iliflkide orgazm olanlar›n oran› ise sadece % 12.7. Bu toplumsal
cinsel e¤itimin düflüklü¤ünü ve yetersizli¤ini kan›tlayan bir olgu.
KADINLAR KAÇ ERKEKLE SEV‹fiM‹fiLER?

Hülya Raporu kad›nlar› san›ld›¤› kadar çapk›n de¤iller! Anketi
yan›tlayanlar›n % 34.2’si sadece hayatlar› boyunca bir erkekle sevifl-
ti¤ini söylerken, % 33’ü 2-5 aras›nda, % 14’ü 6-10 aras›nda erkekle
birlikte olmufl. 10’dan fazla erkekle birlikte olanlar›n toplam say›s› %
13 iken, 20’yi afl›p kendilerini Amerikal› kad›nlardan bile daha çap-
k›nlaflt›ranlar›n oran› sadece % 6.7. Bu % 6.7’lik gruba bakt›¤›n›z za-
man cinsel tepkileri ve davran›fl biçimleri de oldukça uçuk! Büyük
ço¤unlu¤u pornografiden hofllan›yor ve türlü fanteziler ya da varyas-
yonlara sahipler.
SEV‹fiME SIRASINDAK‹ Ö⁄ELER

Hülya kad›nlar› seviflmekten ve ön oyunlardan hofllan›yor. % 9’u
30 dakikadan fazla ön oyunlar yaparken, % 14’ü 20 dakika % 32’si
10-20 dakika aras›nda sevifliyor. Sadece % 11 için ön oyunlar 5 daki-
kadan az. Türk erkekleri ise cinsel iliflki (koitusu) süresini eski rapor-
lara ve araflt›rmalara k›yasla artt›rm›fl görünüyorlar. Erkeklerin %
33’ü cinsel iliflkiyi 15 dk.’dan fazla sürdürdü¤ü gibi, yaklafl›k % 11’i
ise 30 dakikadan fazla sürdürüyor.
165
Hülya kad›nlar›n›n seviflme s›kl›¤› ise söyle: ‹liflkide bulunmayan-

lar, bakireler ve sevgilisi olmayanlar de¤erlendirildi¤inde ayda birden
az veya hiç seviflmeyenler grubun % 22’si. Her gün en az bir kez sevi-
flen hiperseksüel kad›nlar›n oran› % 7 iken, gruptaki kad›nlar›n %
30’u haftada en az 1-2 kez, % 25’i ise ayda 1-3 kez civar›nda sevifli-
yor. Bu durumda Hülya okurlar›n›n yaklafl›k % 62’si oldukça aktif bir
cinsel yaflama sahip ve en az ayda bir kaç kez cinselli¤i tad›yor. Bu
grup içinde % 40’› bu seviflme s›kl›¤›ndan memnun de¤il ve daha faz-
la seviflmek istedi¤ini ama imkanlar› olmad›¤› için bunu yapamad›k-
lar›n› söylüyorlar. fiu andaki seviflme s›kl›¤›ndan memnun olan Hül-
ya kad›nlar› sadece % 34 civar›nda.
Hülya kad›nlar› en çok hangi vakitte seviflmekten hofllan›yorlar?
Grubun % 41’i için günün herhangi bir zaman› önemli de¤il, her va-
kitte seviflmek onlar için geçerli ve istedikleri bir davran›fl. Bu soru-
ya % 11’i sabah derken, % 5’i akflamüzeri, % 15’i akflam ve % 26’s› da
el ayak çekildikten ve herkes uykuya yatt›ktan sonra seviflmekten
hofllan›yor.
En çok hangi pozisyonda iliflki kurars›n›z sorusuna verilen yan›t
ise % 40’›nda erke¤in üstte oldu¤u, % 25.6’s›nda kad›n›n üstte oldu-
¤u, % 10.6’s›nda yanyana, % 10.3’ünde erke¤in arkadan yaklaflt›¤›
pozisyonlarda. Grubun yüzde 65’i en klasik pozisyonu uyguluyor.
Hülya kad›nlar› klasik cinsel pozisyonlar› uygulamalar›na karfl›n,
166
Ümit Say›n
varyasyonlar ve cinsel davran›fl s›ras›ndaki cinselli¤i etkileyen faktör-

ler konusunda da daha önce yapt›¤›m›z anketlere göre biraz tutucu-
lar. Cinsellik s›ras›nda en fazla yapmay› sevdikleri davran›fl, iyi or-
tamda (müzik vb) karfl›l›kl› fantezi kurma ve aç›k saç›k konuflma; ka-
d›nlar›n yaklafl›k % 45’i pornografiden hofllan›rken, % 65’i için aç›k
saç›k konuflma ve % 50’si için karfl›l›kl› fantezi kurma çekici geliyor.
Kad›nca Raporunda pornografiden hofllanma oran› % 62 civar›nday-
d›. Bu raporlar, toplumumuzda iddia edilen ve savunulan bir bilgiyi
daha y›km›flt›r! Türk kad›nlar› da erkeklere yak›n derecede pornog-
rafiden hofllanmaktad›rlar.
‘Uzun süreli cinsellikten uzak kald›¤›n›z oluyor mu, bu sizi na-
s›l etkiliyor?’ sorusuna verilen yan›tlar ise flöyle: % 23 uzun süre cin-
sellik olmadan yaflayabiliyor, % 31 uzun süre sekssiz yaflayabiliyor,
ama bu onu çok rahats›z ediyor. % 24 uzun süre cinsellikten uzak ya-
flayam›yaca¤›n› belirtiyor. % 21’i ise flu anda bir partneri olmad›¤›
için cinsellikten uzak yaflad›¤›n› ifade ediyor.
Klitoral uyar›n›n haricinde pek çok Hülya okuru farkl› bölgeleri
belirtirken yaklafl›k % 25.6’s› Grafenberg noktas›n› tan›ml›yor, bu
noktay› tan›mlayan kad›nlar›n büyük ço¤unlu¤u ise klitoral uyar›n›n
yan›s›ra cinsel iliflkiyle de orgazma ulaflabiliyorlar, bu kad›nlar›n bü-
yük k›sm›n›n klitoris ile G-Noktas›n› kar›flt›rm›fl olmalar› da olas›
(bkz. G-Noktas› ile ilgili bölüm). Hülya kad›nlar›n›n % 53 civar› oral
seks yaparken, % 63’ü kendilerine oral seks yap›lmas›ndan hofllan›-
yorlar. Gerçeklefltirdileri fanteziler içinde anal seks de mevcut ve kü-
çük bir grup bu eylemle orgazm olabiliyor.
HÜLYA KADINLARINDA ORGAZM

Hülya Raporu Orgazm konusunda daha önce yapm›fl oldu¤umuz
raporlardaki sonuçlarla paralel sonuçlar ortaya koydu. ‘Yaflamakta
oldu¤unuz cinsellikte partnerinizle seviflirken orgazm olur musu-
nuz?’ sorusuna ‘Evet her iliflkide orgazm olurum’ diyenlerin oran› %
29, ‹liflkilerde s›kl›kla (iliflkilerin % 80’inde) orgazm olanlar % 24,
167
genellikle (iliflkilerin % 50’sinde) orgazm olanlar % 19, bazen orgazm

olanlar (iliflkilerin % 20’sinde) % 12, hiç orgazm olmayanlar ise % 16
civar›nda, yani Hülya okurlar›nda 6 kad›ndan birisi orgazm olam›-
yor! Bu durumda çok küçük bir az›nl›k orgazma ulaflam›yor, kad›nla-
r›n yaklafl›k % 70’i iliflkilerinin en az % 50’sinde mutlaka orgazm ola-
biliyorlar, her zaman orgazm olanlar ise bu oran›n yar›s›. Bu bulgu,
daha önceki feminist dergilerdeki bulgular›m›zdan daha çarp›c› bir
orgazm olma oran›n› ortaya koyuyor, özellikle son 10 y›lda bu konu-
larda yay›nlar›n artmas› ve kad›nlar›n bu konularda bilinçlenmesi bu
konudaki bilinçlenmeyi artt›rm›fl. Bu sonuçlar Amerika’daki Cosmo
ve Hite raporlar›na yaklaflm›fl durumda, büyük olas›l›kla sonuçlar› et-
kileyen anketi yan›tlayan Hülya okurlar›n›n e¤itim düzeyinin yüksek
olmas›. Bu bulgu da tüm Türk toplumuna yayg›nlaflt›r›lamaz.
HÜLYA KADINLARI ORGAZM OLURKEN

NELER H‹SSED‹YORLAR?
Orgazmlara genellikle efllik eden duygu depersonalizasyon duygu-
su; yani vücudu bir yabanc›, bir baflka yerde gibi alg›lama. Fisher’›n
konufltu¤u kad›nlar depersonalizasyon duygusunu flöyle tan›ml›yor-
lar: “Vücudum sanki yaflamayan bir nesne”, “Ellerim kollar›m, beynim
sanki benim de¤il”, “Vücudumu ölmüfl gibi hissediyorum”, “Vücudumun
d›fl›na ç›km›fl gibi hissediyorum”, “Vücudum her zaman oldu¤undan daha
az duyarl›, sanki uyufluk”. Bu duyguya vajinal orgazm› yaflayan kad›n-
larda daha s›k rastlan›yor.
Orgazm›n flimdiye dek en iyi tan›mland›¤› anket Hite Raporu. Bu
raporda söylenenlere k›saca bakarsak Shere Hite ile konuflan femi-
nist kad›nlar flöyle anlat›yorlar orgazmlar›n›:
“Orgazm yaklafl›rken birkaç hafif k›v›lc›m oluyor, sonra aniden

alev alaca¤›n› hissediyorum; zaman içinde durmufl bir an, s›cak, ›l›k
bir boflalma; tüm sinirlerin zevk içinde erimesi; bu an› uzatmaya ça-
l›fl›r›m, uzatamazsam düfl k›r›kl›¤›n› u¤rar›m.”
168
Ümit Say›n
“Vajinamda ve klitoral bölgemde dayan›lmaz ve doyuma ulafla-

mazcas›na ac›-zevk-kar›ncalanma olur, derken afl›r› derecede s›cak
basar ve tüm kontrolümü kaybederim, sonra inan›lmaz s›cakl›kta
bir patlama ve kar›ncalanma! Ac›l› zevkin rahatlamas›, sözcükler
çok yetersiz kal›yor.”
“Kuvvetle çekilme, kalp at›fl› gibi bir duygu. Orgazm ne kadar
fliddetli olursa o kadar yukar›da ya da arkada imifl hissi uyan›r.”
Hülya okurlar› ise orgazmla ilgili deneyimlerini flöyle tan›ml›yor-

lar:
‘Rahatlama, güzel ve anlatmas› zor bir duygu, bir boflalma,

zevkli bir kendinden geçifl.’
Orgazm› yazarak ifade edenler ise daha ayr›nt›l› tan›ml›yorlard›.

“Vazgeçilmez bir infilak, hemen kendimden geçerim, her ya-
n›m kas›l›r’;
“Vajinamdan tüm vücuduma yay›lan bir g›d›klanma ve zama-
n› durdurmak isterim. Boflalmalar›m çok güçlü olur, klitoral uya-
r›mla vajinal uyar›m birbirinden çok farkl› de¤il.”;
“Karn›mda durdurulmas› imkans›z kas›lmalar olur ve bir bofl-
lu¤a do¤ru süzülürüm, bazen o s›rada sürekli mavilik görürüm. Va-
jinal orgazm›m çok güçsüzdür, ama klitoral uyar›yla geldi¤im za-
man bilincim uyuflur; kar›ncalanma tüm bedenime yay›l›r. Öyle
15-20 dakika yatar›m.”
ART ARDA ORGAZM

Art arda orgazm, bir orgazm›n bafllay›p 5-20 saniye sürmesinden
sonra k›sa bir süre sonra uyar› devam etti¤i sürece tekrar orgazm ola-
169
bilme yetisi. Art arda orgazm›n geliflmesinde en önemli faktör ise ka-
d›nlarda hem klitoral hem de vajinal uyar›n›n gerçekleflmesi.
Bat›da orgazm olan kad›nlar›n % 77’si art arda orgazm› da yafl›yor,
bir seviflmede 11’den fazla orgazm olanlar ise % 6, ço¤unlu¤u 2 ile 5
aras›nda orgazmla yetiniyor (% 65). Kad›nlar›n ancak üçte biri cin-
sel iliflki ile orgazm olabiliyorlar, ço¤unlu¤u bir flekilde klitorislerinin
uyar›lmas›n› istiyor, Türkiye’de bu oran çok daha düflük! Kinsey’in
zamanlar›ndaki % 62’lik mastürbasyon yapma oran›, Hite zaman›nda
% 82’ye, Cosmo azaman›nda ise %89’a ç›km›fl; bunlar›n % 37’si ayda
birkaç kez, % 25’i haftada birkaç kez, % 3’ü de her gün ‘fleytana uyu-
yorlar’. Kinsey kad›nlar›n % 66’s›n›n cinsel fantezileri oldu¤unu bul-
mufltu, ama art›k % 97.5’u¤unun cinsel fantezi kurdu¤u biliniyor.
Hülya kad›nlar›nda, orgazm olma oranlar› ise Bat›da rapor edilen-
den daha farkl›, % 40’› art arda orgazm olam›yorlar. % 31’i sadece 1-
5 civar›nda orgazm olabiliyor, % 17’si ise say› önemli olmaks›z›n uya-
r› devam ettikçe orgazm olmay› sürdürüyorlar. Bu oranlar da Bat›da-
ki oranlar› yakalam›fl ve geçiyor.
Orgazm olma s›kl›¤›n› daha detayl› inceledi¤imizde afla¤›daki tab-
loda izledi¤iniz sonuçlar› elde ediyoruz:
Bu sonuç Hülya kad›nlar›n›n art arda orgazm olma biçimleri hak-
k›nda ilginç bilgiler veriyor. Sadece bir saat seviflmeyle % 36’s› or-
gazm olurken, bu oran seviflme süresi uzad›kça daha fazla orgazm ola-
bilme s›n›rlar›na kay›yor ve 6-10 oras›nda orgazm olabilme 60 dk se-
viflince grubun % 11’i iken, seviflme süresi uzad›¤›nda bu oran % 40’a,
21’den fazla orgazm olabilme yeterlili¤i ise % 9’dan % 16’ya ç›k›yor.
Bu oranlar da Cosmo raporlar›ndaki Amerikan kad›nlar›n›n ötesine
geçiyor, yani Türk kad›nlar› 2005 y›l›nda art arda orgazm olmay› ö¤-
renmifl durumdalar ve art arda orgazm cinselli¤in uzat›lmas› ile eflgü-
dümlü. Kad›nlarda orgazm›n fliddeti ise % 55’inde de¤iflmekte, hep
ayn› fliddette orgazm olanlar›n oran› % 13.
170
Ümit Say›n
HÜLYA KADINLARINDA
VAJ‹NAL-KL‹TORAL ‹K‹LEM‹
Bilindi¤i üzere Bat›daki raporlarda kad›nlar›n sadece % 30’u (Hi-
te raporu, 1976) ve % 34’ü (Cosmo raporu, 1983) cinsel iliflki ile or-
gazm olabiliyordu. Bizim daha önceki Türk kad›nlar›nda yapt›¤›m›z
anketlerde bu oran % 12.9 civarlar›nda idi. Hülya kad›nlar›nda ise
sadece cinsel iliflki ile orgazm olabilme oran› % 25 ç›kt›. Yani her
dört kad›ndan sadece biri erke¤in cinsel organ›n›n vajinaya girebil-
mesi ile orgazm› yaflayabiliyor, geri kalanlar öncelikle klitoral ol-
mak üzere baflka uyar›lara ihtiyaç duyuyor. Bu konudaki oranlar›
s›ralarsak:
Sadece cinsel iliflkiye orgazm olur ............% 25
Cinsel iliflkinin yan›nda............................% 42

klitoral uyar›ya da ihtiyaç duyar
Cinsel iliflkinin ard›ndan ..........................% 14

klitoral uyar›ya da ihtiyaç duyar
Orgazm olmaz veya baflka .........................% 18

fleyler gerekli
Hülya kad›nlar›n›n yaklafl›k % 45’i ise seviflme ve ön oyunlar bafl-

lad›ktan 10 dakika içinde orgazm olabiliyorlar. Bu oran da Bat›daki
di¤er raporlarla çeliflkili, çünkü genelde kad›nlar›n orgazm olabilme-
si için daha uzun süreli seviflme ve uyar›lma gerekti¤i bilinmekte.
Hülya kad›nlar›n›n ço¤unlu¤u klitoral orgazm› vajinal orgazma ter-
171
cih ediyorlar ve bu konuda bilgililer, vücutlar›n› tan›yorlar. Erkekle-

ri memnun etmek için orgazm taklidi yapmay› seviyorlar, yani erkek-
lerle oynamay› ve onlar› iflletmeyi seviyorlar. En fazla zevk ald›klar›
dönem ise % 47’sinde regl döneminden sonra veya ovülasyon (yu-
murtlama) dönemi olan reglden 2 hafta sonra!
HÜLYA KADINLARINDA KEND‹ KEND‹N‹

TATM‹N VE C‹NSEL UYARILMA YAfiI
Hülya kad›nlar›n›n % 39’u hiç kendi kendini tatmin etmezken,
% 9’u günde en az bir kere, % 21’i iliflkide boflalamam›flsa, % 12’si
haftada 3-5 kez, % 20’si ayda 3-5 kez mastürbasyon yapmakta. Bu
oranlar Bat›daki sonuçlarla ve daha önceki sonuçlar›m›zla tutarl›.
Türk kad›nlar›nda daha önce buldu¤umuz mastürbasyon yapma ora-
n› da % 57 civarlar›nda idi, Hülya raporunda bu oran› % 61 olarak
saptad›k. Kad›nlar›n büyük k›sm› klitoral uyar› ile kendi kendilerini
tatmin etmekteler. % 9 gibi bir az›nl›k hiperseksüel e¤ilimler tafl›-
makta ve hergün kendi kendilerini tatmin ediyorlar. Hülya kad›nla-
r›n›n yaklafl›k % 13’ü cinselli¤i yedi yafl›ndan küçükken keflfediyor, %
44’ü ise 7-14 yafl›nda cinsel uyar›m›n ay›rd›na var›yorlar, % 30 ise 15-
18 yafl›nda cinsel uyar›lmay› keflfediyorlar. Bu oran Hülya kad›nlar›-
n›n yar›s›ndan fazlas›n›n 15 yafl›na gelinceye kadar vücutlar›ndaki
cinsel uyar›m› keflfettiklerini gösteriyor. Hülya kad›nlar› erken uyar›l-
may› ö¤renmifller.
Hülya raporunda ve eski anketlerimizde edindi¤imiz bir sonuç,
Türkiye’deki e¤itimli kad›nlar›n yaklafl›k % 10-15 civar›ndaki bir ke-
simi cinselli¤i di¤er toplumdaki kad›nlardan çok farkl› yafl›yor. Mega-
seksüel (veya hiperseksüel) bu kad›nlar›m›z›n özellikleri flöyle:
• Hemen hemen her gün cinselli¤i düflünüyorlar; günde bir veya
iki günde bir kez kendi kendilerini tatmin ediyorlar.
• Büyük k›sm› cinsel iliflki ile orgazm olabiliyor, ama olamayan-
lar klitoral uyar›y› da cinsel iliflkiyle birlefltiriyorlar.
172
Ümit Say›n
• Bu kad›nlar›m›z, bir saatte 10’dan fazla orgazm olabildi¤i gibi,

uyar›lma sürdü¤ü sürece orgazm olmay› devam ettirebiliyorlar.
• Uçuk fantezileri ve farkl› cinsellik yaflama biçimleri, istekleri
var. Pornografiden ve aç›k saç›k konuflmaktan hofllan›yorlar.
• Efllerini ve kocalar›n› e¤er yeterince tatmin olmazlarsa aldat-
ma ihtimalleri var ve bu onlar› rahats›z etmiyor; aksine cinsel-
li¤i erkekler gibi yaflamaya karfl› h›rsl› bir yönelimleri var.
• Bu kad›nlar›n bir k›sm› hiperseksüel. Kendi vücutlar›n› sevi-
yor, be¤eniyorlar, güzel buluyorlar ve erkekleri bafltan ç›karabi-
leceklerine inan›yorlar. Zaten bir yaflam biçimi olarak da er-
kekleri bafltan ç›karmay› sürdürüyorlar.
• Erken yafllarda cinselli¤i ö¤reniyorlar ve cinsel iliflkiyi yaklafl›k
15-20 aras›nda yafl›yorlar, evlenirlerse ço¤u evlendi¤inde baki-
re de¤il. Kendi kendini tatmin yafl› da çok erken yafllarda bafl-
l›yor.
C‹NSEL FANTEZ‹ VE VARYASYONLAR

Hülya kad›nlar›n›n sadece % 16’s› bir cinsel fantezi kurmuyor.
Geri kalanlar ya kendi kendilerini tatmin ederlerken veya iliflki s›ra-
s›nda cinsel fantezi kuruyorlar. Fanteziler çok çeflitli, bunlar› uygula-
yanlar›n oran› ise duruma göre de¤ifliyor. % 15-20 lik bir kesim bu
fantezileriin bir k›sm›n› gerçeklefltiriyorlar, özellikle yukar›da sayd›¤›-
m›z hiperseksüel e¤ilimili kad›nlar. Afla¤›da s›ralananlar gerek Kad›n-
ca Raporunda 10 y›l önce gerekse Hülya raporunda anketlere yaz›l-
m›fl olan fantezilerdir, fantezilerin ço¤unun ise fantezi düzeyinde kal-
d›¤›n› hat›rlatal›m; ço¤u uygulamaya geçirilmiyor:
• De¤iflik k›yafetler giymek ve bu flekilde seviflmek.

• Maskeli seviflmek.
• Maskeli grup ortam›nda tan›yamayaca¤› kiflilerle seviflmek.
173
• Cinsel oyunlar veya tiyatrolar oynamak.

• Striptiz veya porno star› olmak ve erkekleri uyarmak.
• Aç›k elbiselerle vücudunun çeflitli yerlerini teflhir etmek.
• Erke¤in gö¤sünü ›s›rmak.
• Farkl› bölgeleri ›s›rmak.
• Kontrol alt›na al›nmak ve kontrollü cinsellik. Erkekleri kon-
trol alt›na almak.
• Mekan fark›; arabada-denizde ve farkl› ortamlarda seviflmek.
• Bir televizyon star› olarak farkl› insanlarla ve filmlerde cinsel-
lik.
• Bir televizyon yar›flma program›nda, erkekleri veya seyircileri
uyarmak.
• Bir televizyon dizisinde seviflmek.
• Sevgi sözcükleri f›s›ldamak.
• Vibratör kullanmak, bu s›rada izlenmek.
• Tan›d›¤› bir kaç erke¤in önünde striptiz yapmak.
• Takside seviflmek.
• Patronuyla ve ifl yerindeki arkadafllar›yla seviflmek.
• Yazl›kta kumlarda ve denizde seviflmek.
• Tecavüz fantezileri (aktif veya pasif).
• Ofisde seviflmek.
• Her türlü de¤iflik pozisyonlarda cinsel iliflkiye girmek.
• Reklam filminde oynamak ve reklam filminde striptiz.
• Erkekleri aç›k saç›k konuflarak veya giyinerek uyarmak.
• Asansörde seviflmek.
• Dar mekanlarda seviflmek.
174
Ümit Say›n
• Yakalanma korkusuyla seviflmek.

• Arabada seviflmek.
• ‹flyerinde seviflmek.
• Oyun oynamak (zor kad›n olmak ve erkeklerle oynamak).
• Aç›k saç›k konuflma.
• Sadomazohist seks.
• Ba¤lanmak ve öyle seviflilmek.
• Sald›r›lmay›, can›n›n yak›lmas›n› hayal etmek ve ba¤›r›rken
seviflmek.
• Patronuyla ve ifl yerindeki arkadafllar›yla seviflmek.
• Tecavüz oyunu oynamak.
• Yatak odas› d›fl›nda mutfakta ve farkl› ortamlarda seviflmek.
• Çok ay›p ve hiç al›fl›lmam›fl biçimde konuflma.
• Karfl›l›kl› fanteziler kurma.
• Akla gelebilecek her türlü uçuk fantazik uygulamalar.
• De¤iflik varyasyonlar uygulamak.
• Pornografi seyretmek.
• Pornografik filmlerde oynad›¤›n› düflünmek.
• K›l›k de¤ifltirmek ve tiyatro oynamak.
• Seviflirken zevk ald›¤› herfleyi yapmak.
• K›l›k de¤ifltirmek, farkl› k›l›klarda seviflmek.
Kontrol edilmek veya bir erke¤i kontrol alt›na almak gibi fantezi-
ye grubun % 16’s› sahip. Daha önceki raporlar›m›zda (Kad›nca Rapo-
ru) yaklafl›k % 14’lük bir kesimin bu kontrol edilme fantezilerini ve
yumuflak sadomazohist fantezileri uygulad›¤›n› bulmufltuk. Lezbiyen
175
fantezileri de % 20’nin üzerinde yani her befl kad›ndan biri lezbiyen

iliflki kurma fantezisi kuruyor.
Fantezide kalmay›p bizzat uygulanan eylemler ise flöyle:
• Lezbiyen iliflki için bir kad›n› bafltan ç›kartmak.

• Eski bir sevgiliyle tekrar bir araya gelip seviflmek.
• Seviflirken ba¤lanmak.
• Erkekle tecavüz oyunu oynamak.
• ‹flyerinde veya ifl ortam›nda birisini bafltan ç›kar›p seviflmek.
• Yakalanma riski ile seviflmek, ve seviflirken ve ç›plakken bafl-
kas› taraf›ndan yakalanmak ve ç›plak vaziyette görülmek (bu-
nu bir kaç kifli uygulam›flt›)
• Fahifle rolü yapmak, hatta bir arabay› durdurup pazarl›k yapmak.
• Sadomazohist pasif ve aktif pek çok yaklafl›m vb gibi.
HANG‹ DO⁄UM KONTROL YÖNTEM‹

Hülya kad›nlar›n›n % 25’i d›flar› boflalma gibi bir do¤um kontrol
yöntemi kullan›rken, %20’si do¤um kontrol hap› kullan›yor. Gün
sayma yine çok kullan›lan bir yöntem. Bu nedenle % 21’i en az bir
kez kürtaj olmuflken, % 15’i 1-3 aras›nda kürtaj olmufl ve kürtaj ha-
len Hülya kad›nlar› aras›nda bir do¤um kontrol yöntemi (grubun %
57’si hiç kürtaj olmam›fl).
LEZB‹YEN ‹L‹fiK‹ VE PERVERS‹YONLAR

Grubun % 71’i kendi hemcinsleri ile iliflkide bulunmam›fl, % 29’u
ise ya en az bir kez bulunmufl yada fantezilerinde bu tip bir iliflkiyi ar-
zulam›fl. Bir kez bulunanlar % 6, fantezilerinde kuranlar % 16 iken,
176
Ümit Say›n
geri kalanlar (% 7) birden fazla kad›nla seviflmifller. Genellikle bu

iliflkiyi yaflad›klar›nda 15-20 yafl aras›ndaym›fllar. Lezbiyenlik e¤ilimi
bu raporda, di¤er raporlara ve Bat› verilerine göre Hülya kad›nlar›n-
da daha az ç›kt›. Önceki raporlar›m›zda (Kad›nca Raporu) fantezisi-
ni kuran ve/veya yaflayanlar % 40 civar›ndayd›.
Gruptaki kiflilerin % 10’u bir flekilde aile içi iliflki yaflam›fllar, bu
büyük olas›l›kla kuzenler aras›nda gerçekleflmifl. Kardefller aras›nda
veya babayla iliflki kuranlar ise % 1-3 civar›nda.
Hülya kad›nlar›n›n % 67’si kocalar›n› veya sevgililerini aldatmaz-
ken, geri kalanlar bu ifli en az bir kere yapm›fllar, fakat % 15’i bir kez
yapt›ktan sonra piflman olmufl ve devam ettirmemifller. Hülya kad›n-
lar› aras›nda kocalar›n› veya sevgililerini aldatmay› sürdürenler veya
bundan zevk alanlar, sadece % 15 civar›nda. Bu da Hülya okurlar›n›n
aldatma konusundaki de¤erlerinin daha geleneksel kal›plara uygun
oldu¤unu gösteriyor. Rastgele bir erkekle seviflen kad›nlar›n oran› da
bu oranlarla paralel, Hülya okurlar›ndan sadece % 10’u rastgele bir
kaç erkekle seviflip hofllanmalar›na karfl›n, bu ifli ancak % 3’ü devam
edip, bir gecelik yeni aflklar aramaktaym›fl.
Hülya kad›nlar›n›n % 46’s› bir flekilde elle vücuda sark›nt›l›k ya-
flam›fllar, cinsel sald›raya maruz kalanlar % 6 civar›nda, tecavüze u¤-
rayanlar ise % 3-4 civar›nda.
KADINCA RAPORU ‹LE

HÜLYA RAPORUNUN KIYASLANMASI
Kad›nca Raporu ve Hülya Raporunun detayl› k›yaslanmas›n› ve
ABD’deki raporlarla k›yaslanmalar›n› bundan sonraki çal›flmam›zda
ele alaca¤›z42.
Her iki rapor aras›nda sosyal, kültürel de¤iflimlere ba¤l› ciddi fark-
l›l›klar bulduk. Bunlardan en önemlisi, hiç kuflkusuz ki, Vajinal-Kli-
42
Ümit Say›n. Türk Kad›n›nda Cinsel Davran›fl (haz›rlan›yor).
177
toral ikilem ba¤lam›ndaki orgazm olma oran›d›r. Kad›nca Raporunda

sadece cinsel iliflki ile orgazm olma oran› % 12.9 ç›kt›¤› halde, bu
oran Hülya Raporunda % 25’e yükselmifltir. Bat›da bu oran % 30-34
civar›ndad›r. Türkiye’deki gerçek say›n›n ise çok daha altlarda oldu-
¤u aflikard›r. Fakat en az›ndan toplumun bir kesimi hakk›nda 10’nar
y›ll›k ara ile önemli bir veriyi de¤erlendirebiliyoruz.
Kad›nca kad›nlar›, bir önceki kufla¤a fark atmaya çal›flan ve cin-
selliklerini tam anlam›yla ba¤›ms›z yaflamaya çal›flan bir porte sergi-
lemifllerdi; Hülya kad›nlar›nda ise Kad›nca kad›nlar›na oranla baz›
konularda farkl›laflma saptad›k. Kad›nca kad›nlar› cinselli¤i yeni kefl-
fediyorlard›. Hülya Kad›nlar› ise cinselli¤i yeni keflfeden kufla¤›n ço-
cuklar› veya devam› olarak, cinselli¤i Türk toplumundaki kal›plar-
dan çok farkl› yaflamaktalar.
Hülya kad›nlar› hiç beklenmedik baz› sonuçlar oluflturdular. Ön-
celikle cinsel potansiyelleri ve cinsel tepkileri oldukça geliflmifl, ken-
dilerine güveniyorlar, kendi vücutlar›n› seviyorlar ve tan›yorlar. Bu
özellikle kesinlikle Türk toplumundaki genel kad›n tipini ve davra-
n›fl›n› yans›tm›yorlar. Cinselli¤i sevmelerine ve varyasyonlardan hofl-
lanmalar›na karfl›n, geleneksel çizgilerden ve baz› ahlaki anlay›fl tarz-
lar›ndan da ç›km›yorlar. Cinselli¤i farkl› çizgilerde ve derin yaflama-
y› sevmelerine karfl›n, sevgililerine ve kocalar›na ba¤l›lar. Sevgilileri
ve kocalar› ile cinselli¤i de¤iflik ve daha güçlü yaflamak için türlü
oyunlar oynamay› seviyorlar. Fantezi ve hayal güçleri genifl. Hiper-
seksüel Hülya kad›nlar›nda ise farkl› bir cinsel yaflam tarz› var, bu ka-
d›nlarda cinsellik biraz ekstremlere kayabiliyor. Hülya kad›nlar› Ba-
t›daki raporlarda bulunan sonuçlardakine yak›n bir cinsel yaflant›ya
sahipler. Özgürler, ama baz› çizgilerini de muhafaza ediyorlar.
178
£¢ 7
KADININ VE ERKE⁄‹N
ANATOM‹S‹N‹N
TEMEL HATLARI
179
180
Ümit Say›n
KADININ ANATOM‹K YAPISI43
43
Çeflitli internet sitelerinden ve temel t›p kitaplar›ndan derlenmifltir. Kullan›lan resim-
ler, internette bulunan ve anonimleflmifl resimlerdir. Baz› resimler
http://www.jinekoloji.net/kadinanatomi.html ; http://www.jinekoloji.net/ (son eriflim 8
Nisan 2010) sitelerinden al›nm›flt›r. Bu konuda sitenin sahibi ve yap›mc›s› Dr. Ka¤an Ko-
catepe’den yaz›l› izin al›nm›flt›r.
181
Derin Seks: Anatomi
KADIN ANATOM‹S‹
Kad›n genital (cinsiyet oluflumu ya da üreme ile ilgili) organlar› d›fl
genital ve iç genital organlardan oluflur:
1 D›fl Genital Organlar: Vulva, Mons Pubis, Labia Majora (Büyük
Dudaklar), Labia Minora (Küçük Dudaklar), Bartholin Bezleri
(Glandula Vestibularis Major), Vestibulum (Introitus) Vajina,
Orifisyum Üretra Eksterna, Skene Bezleri (Glandula Vestibularis
Minor), Himen, Klitoris, Perine.
2 ‹ç Genital Organlar: Vajina, Rahim (Uterus), Tubalar ve Ova-
rium’lar› kapsamaktad›r.
3 Destek Dokular›: ‹ç Genital Organ Ba¤lar›, Pelvis Ba¤ Dokusu,
Pelvis Taban›.
4 Genital Organ Damarlar›: Arterler, Venalar, Lenf Yollar›, Lenf
Bezleri.
5 Genital Organ Sinirleri.
182
Ümit Say›n
DIfi GEN‹TAL ORGANLARIN ANATOM‹S‹
Vulva
Kad›nda d›fl genital organlar›n tümünü meydana getiren oluflum-
lara Vulva denilmektedir. Vulva terimi ile Mons Pubis (pubis tepesi),
Labia Majora (büyük dudaklar), Labia Minora (küçük dudaklar), Vesti-
bulum, Orifisyum Üretra Eksterna (idrar deli¤i), Skene Bezleri (Para-
üretral Kanallar), Himen (k›zl›k zar›), Bartholin Bezleri, Klitoris ve Bul-
bus Vestibuli gibi kad›n d›fl genital organlar›n›n tümü ifade edilir.
Vulva, kad›n d›fl genital bölgelerine karfl›dan bak›ld›¤›nda üstte
"çat›y›" oluflturan le¤en kemiklerinin birbiriyle orta hatta birleflti¤i
bölgenin oluflturdu¤u kabar›kl›k olan pubis tepesi, altta anüs ve yan-
larda büyük (d›fl) dudaklar ad› verilen yap›larca s›n›rlanan bölgedir.
183
Derin Seks: Anatomi
Mons Pubis (Pubis Tepesi)

Mons Pubis, Symphysis Pubis’in üstünde deri ve pubik k›llar tara-
f›ndan örtülen ya¤l› yast›ks› dokudur. Pubik k›llar›n, kad›nlara has bir
kokunun çabuk da¤›lmas›n› önledi¤i ve bu cinsel kokuyu muhafaza
edici özelli¤i belirtilmektedir.
Pubis tepesi cilt ve alt›nda ya¤ dokusu içerir, üzeri genital k›llarla
kapl›d›r. Pubis tepesinin hemen alt›nda klitoris bulunur. D›fl genital
organlar›n bir tabaka alt›nda kad›n›n do¤um yapmas›nda, idrar ve d›fl-
k› ç›k›fl› gibi ifllevleri istemli olarak yürütmesinde önemli yeri olan kas-
lar bulunur. Bu kaslara topluca pelvis taban› kaslar› ad› verilir. Bu kas-
lar kuyruk sokumundan (coccyx), pubise kadar bir a¤ olarak yay›larak
pubokoksigeus kas›n› (k›saca PC-Kas›n›) olufltururlar (bkz. PC-Kas›).
Büyük Dudaklar (Labia Majora)

Büyük dudaklar, içi ya¤ dokusu ile dolu ortalama 7-8 cm uzunlu-
¤unda karfl›l›kl› efl ç›k›nt›lar oluflturan iki deri k›vr›m›d›r. Arkaya
do¤ru gittikçe incelerek uzan›r ve ince bir kenar oluflturarak birleflir-
ler. D›fl yüzeyleri k›llarla örtülüdür. ‹ç yüzeyi ise düz olup, bol miktar-
da ya¤ bezleri içerir. Her iki tabaka aras›nda da gevflek ba¤ dokusu,
ya¤, kan damarlar› ve sinirler bulunur.
Karfl›l›kl› iki Labia majora aras›nda oluflan yar›¤a rima pudendi de-
184
Ümit Say›n
nilmektedir. Büyük dudaklar›n fliflman ve zay›f kad›nlarda az çok bi-

çimleri, dolgunluklar› de¤iflik olmakla birlikte, genç k›zlarda kal›n ve
dolgun olup rima pudendiyi kapat›rlar. Yafll› ve zay›f kad›nlarda ince
gevflek, sark›k olup, rima pudendi’yi kapatamazlar ve aral›k kal›rlar .
Küçük Dudaklar (Labia Minora)

Küçük dudaklar, büyük dudaklar›n aras›nda her iki yanda uzanan
iki ince deri k›vr›m›d›r. Öne do¤ru birleflerek klitoris’i bir bafll›k gibi
örtebilmektedirler. Bu k›sma praeputium clitoridis (klitoris k›l›f›) de-
nilmektedir. Küçük dudaklar arkada birleflerek ince bir deri kabart›s›
yaparlar ve vulva çukurunu sonland›r›rlar.
Küçük dudaklar›n ortalama 3 cm uzunluklar›, 1 ve 1.5 cm yüksek-
likleri vard›r. K›l ve deri alt› dokusu bulunmaz ancak bölge kan da-
marlar› ve sinir uçlar› bak›m›ndan zengindir.
Vestibulum (Introitus) Vagina

Yukar›da klitoris, yanlarda ve afla¤›da labium minuslar aras›nda ka-
lan yar›kt›r. Uretral ve vajinal aç›kl›klar, Bartolin ve Skene bezleri’nin
kanallar› taraf›ndan delinir. Küçük vestibüler bezler vestibül yüzeyi-
ne aç›lan mukozal bezleridir.
D›fl Üretral Aç›kl›k (‹drar Yolu Aç›kl›¤›)

Sa¤lam bir yerdedir ve vertikal yar›kl› küçük bir ç›k›nt›d›r. Skene
bezleri’nin küçük a¤›zlar›, aç›kl›¤›n hemen içinde ya da d›fl›ndad›r.
Skene bezleri erkek prostat›n›n kad›ndaki karfl›l›¤› olarak kabul edilir.
Bu bezler üretra’n›n ço¤unu çevreleyen bir tubuler bez sistemi olufl-
turmaktad›r.
Baz› kad›nlar orgazm olurlarken buradan idrar kaç›rabilirler. Son
yap›lan çal›flmalar, bu kad›nlarda kaç›r›lan s›v›n›n idrardan ziyade
prostat salg›s› benzeri bir s›v›ya benzedi¤ini ortaya koymufltur (bkz.
G-Noktas›)
185
Derin Seks: Anatomi
Vajinal Aç›kl›k ve Himen (K›zl›k Zar›)

Vajinal aç›kl›k, himen taraf›ndan tam olarak kapat›lmayan orta
hat bir aç›kl›kt›r. Himen, squamöz epitelle döfleli, menstrüel kan›n
ak›fl› için küçük bir delikten (bazen birçok) oluflan ince bir membra-
nöz yap›d›r. ‹ç ve d›fl yüzeyini çok katl› yass› epitel örtmektedir. Hi-
men genellikle ilk cinsel iliflkide y›rt›l›r. Çok esnek olmas› nedeniy-
le cinsel iliflkiyle y›rt›lmamas› veya kal›nl›¤› nedeniyle iliflkiyi engel-
lemesi de olas›d›r.
Her kad›nda farkl› yap›ya sahip olmas›na karfl›n, genellikle ilk ilifl-
ki esnas›nda hafif bir kanamayla y›rt›l›r ve böylece vajina girifliyle va-
jinan›n birleflmesini sa¤lar. K›zl›k zar›n›n kad›n genital organlar›n›
enfeksiyondan korudu¤u söylense de, ortas›nda adet kanamas›n›n ak-
mas›n› sa¤layacak deli¤i veya delikleri olan bu yap›n›n bakterilerin
geçiflini nas›l engelledi¤i aç›klanamad›¤›ndan, bu ifllevi tart›flmal›d›r.
Anatomik ve fizyolojik aç›dan k›zl›k zar›n›n bilinen bir ifllevi yoktur.
Genital sistem enfeksiyonlar›na karfl› koruyucu bir ifllevi oldu¤u dü-
flünülmesine karfl›n, ortas› delik olan bir yap›n›n nas›l olup da enfek-
siyonlara karfl› koruyucu olaca¤› tart›flma konusu oldu¤undan bu gö-
rüfl tam olarak geçerli de¤ildir. Asl›nda enfeksiyonlar›n bakire olan-
larda daha ender oluflmas›n›n nedeni bu k›zlar›n cinsel yolla bulaflan
hastal›klara maruz kalmam›fl olmalar›d›r. Vajinitler daha ziyade cin-
sel iliflki bafllad›ktan sonra geliflir.
186
Ümit Say›n
Yukar›daki resim k›zl›k zar›n›n kifliler aras›nda yap›sal farkl›l›kla-

r›n› göstermektedir. Do¤um sonras›nda k›zl›k zar› yaln›zca kal›nt›lar
fleklinde varl›¤›n› sürdürebilir.
K›zl›k zar› nispeten esnek olmas›na karfl›n, vajinan›n içine girme
denemelerinde (cinsel iliflkiyle, parmaklarla veya muayene aletleriy-
le) kolayl›kla y›rt›lan ve kanayan bir anatomik yap›d›r. Ancak kifliler
aras› önemli yap›sal farkl›l›klar nedeniyle k›zl›k zar› afl›r› esnek olan-
larda veya zar üzerinde yap›sal olarak az say›da damar bulunmas› du-
rumunda ilk cinsel iliflkide kanama gerçekleflmeyebilir. Bunun s›kl›-
¤›n› belirleyen bir çal›flma olmamakla beraber deneyimler kad›nlar›n
muhtemelen %1-2'sinde k›zl›k zar›n›n ya afl›r› esnek olmas›, veya da-
marlanmas›n›n az olmas› nedeniyle ilk cinsel iliflkide kanamad›¤›n›
göstermektedir.
Bartholin Bezleri
Bartholin bezleri, küçük dudaklar›n her birinde bulunan vulvova-
jinal bezlerdir. Dudaklar›n iç yüzlerinde, vajina aral›¤›n›n hemen ya-
n›nda, bu bezlerin kanal giriflleri bulunmaktad›r. Uzun y›llardan beri,
bu bezlerin salg›lad›¤› mukuslu maddenin, vajinaya yap›lan giriflin
daha baflar›l› ve ac›s›z olmas› için gereken kayganl›¤› sa¤lad›¤› san›l-
maktayd›. Ancak as›l vajina kayganl›¤›, vajina duvarlar›ndan süzülen
ve transüdaya benzeyen bir s›v›n›n s›zmas›yla sa¤lan›r.
KL‹TOR‹S
Kad›nda erektil organlar, yani cinsel haz duyuldu¤unda sertleflen
organlar ikiye ayr›lmaktad›r:
a) Klitoris (Clitoris)
b) Bulbus Vestibuli.
Klitoris ürogenital perine üçgeninde yerleflmifl, erkeklerdeki penis
karfl›l›¤› erektil yap›da bir organd›r.
187
Derin Seks: Anatomi
Klitoris, insan anatomisinin bütünü içinde bir benzeri daha bu-

lunmayan bir organd›r. As›l amac›, verilen duyusal uyar›y› alg›lamak
ve iletmektir. Temelde lif dokudan oluflan yo¤un bir zar içindeki iki
corpora cavernosa’dan (kavernöz cisimcik) oluflur. Bu kapsülün elastik
lif ve düz kas topluluklar›ndan olufltu¤u kan›tlanm›flt›r. Klitoris, des-
tekleyici ba¤ ile ba¤lanm›flt›r ve bu ba¤ orta bölmenin ön yüzünde
bulunmaktad›r. Buna ek olarak, iki küçük kas olan ischiocavernosus
kaslar› klitorisin ayakç›klar›na girer ve kayna¤›n› her iki taraftaki isc-
hium (oturga) kemi¤inin dal›ndan al›r.
Klitorisin dorsal siniri çok küçüktür ve pudendal sinirin en derin
kolunu oluflturur. Bu sinir, klitoris bafl›nda ve corpus cavernosum’da
bulunan sinir ucu a¤›nda son bulur. Paccini cisimcikleri ise, öncelik-
le vücudun içinden gelen uyar›larla ilgilidir ve klitorisin bafl›nda bu-
lunurlar. Paccini cisimcikleri dokunma, ›s›, titreflim uyar›lar›n› beyine
iletmekten ve orgazm› tetiklemekten sorumludurlar.
Bulbus Vestibuli (Vestibuler bulbus), vajina a¤z›nda iki tarafl› ola-
rak yer alan bir çift erektil dokudur. Arka taraf› daha genifl olup, ön
tarafa do¤ru incelerek üretra önünde dar bir bant arac›l›¤›yla karfl› ta-
raf ile birleflir. Ayr›ca bir erektil doku band› ile glans klitoridis (klito-
ris bafl›: klitorisin d›fltan görünebilir k›sm›) ile iliflkilidir. Bulbus Ves-
tibuli yap›s› ve fonksiyonu bak›m›ndan klitorise benzer. Cinsel birlefl-
me an›nda sertleflerek ve penis ile sürtünmeyi artt›rarak kad›n›n zevk
almas›n› artt›r›r .
Klitoris erkekteki penis bafl›n›n kad›ndaki karfl›l›¤›d›r. Klitoris he-
men pubis tepesi alt›nda yer alan bir yap›d›r ve üstte ve yanlarda iç
dudaklarla çevrilidir. Klitorisin hemen alt k›sm›nda idrar deli¤i, idrar
deli¤inin alt›nda ise vajina girifli bulunur.
188
Ümit Say›n
Klitorisin iki baca¤› Y harfi fleklinde iki yandan afla¤› do¤ru uzan›r
ve bu doku erektil, yani kanla dolup fliflebilen bir özelliktedir. Klito-
ris cinsel iliflki esnas›nda aynen erke¤in penisi gibi sertleflebilme özel-
li¤ine sahiptir. Kan damarlar›ndan ve sinir uçlar›ndan çok zengin
olan bu yap› insan diflisinde orgazm› tetikleyici niteliktedir. (bkz. Ye-
ni Bir Orgazm Anlay›fl›na Do¤ru)
Perine
Perine d›fl dudaklar›n arkada birleflti¤i yerle anüs aras›nda yer alan
bölgedir. Ciltle kapl› olan bölge cilt alt›nda idrar ve d›flk› ifllevlerinin
kontrolünü sa¤layan kaslar› bar›nd›r›r. Bu kaslar do¤um eylemi esna-
s›nda mümkün oldu¤unca gevfleyerek bebe¤in bafl›n›n do¤mas›na izin
verirler.
Pelvis bofllu¤unun alt k›sm›n› kapatan, kas ve fasya (kas zar›)’dan
oluflmufl yumuflak duvar›n bütünü perine olarak adland›r›lmaktad›r.
Perine anatomik olarak ikiye ayr›l›r:
1) Ürogenital perine (ön k›s›m)
2) Anal perine (arka k›sm›).
189
Derin Seks: Anatomi
Perinenin kaslar›na bak›ld›¤›nda;

a) Ischiocavernosus: Bu kas venöz konjesyon yoluyla ereksiyon ya-
ratmak için cinsel uyar› s›ras›nda klitoris köküne bask› uygular.
b) Transvers Perinei Superficialis: Perineal cismi fikse etmeye yar-
d›m eder.
c) Bulbospongiosus: Bu kas vestibular bulbusu ve Bartholin bezlerini
örter, görevi iliflki s›ras›nda vajinal aç›kl›¤› azaltmaktad›r.
d) Sphincter ani externus: Kas›lmas› durumunda anüsü kapal› tu-
tar. Ayn› zamanda perineal cismi fikse eder.
Perineal cisim ise anüs ve vajina aras›nda 8 kasla ba¤lant›s› olan
fibro-musculer dü¤üm oda¤›d›r. Bu kaslar;
- Bir sphincter ani
- Bir bulbospongiosus
- ‹ki transvers perinei süperficialis
- ‹ki transvers perinei profundus
- ‹ki levator ani
Pubis ile coccyx aras›ndaki yay›lm›fl bu kaslar›n bütününe pubo-
koksigeus kas› ad› verilir (bkz. PC-Kas›). PC-Kas› cinsel hazz›n ve
cinsel iliflkinin sürdürülmesinde çok önemli roller oynar. PC-Kas›n›
e¤iten kad›nlarda, orgazm›n güçlendi¤i, orgazm say›s›n›n artt›¤› rapor
edilmifltir.
Pelvis Anatomisi
Pelvis, pelvis major ve pelvis minor olmak üzere iki k›sma ayr›l-
maktad›r. Levator ani, Cocygeus, Obturator ‹nternus, Priformis pelvis
kaslar›d›r. Levator ani, pubisin arkas›ndan, obturator fasiadan ve iski-
al spinden köken al›r. Sinirleri levator ani ve pudental sinirdir.
Pelvis organlar› üç yoldan, iç iliak atardamar›n önyan dallar›n-
190
Ümit Say›n
dan, ovaryum atardamarlar›ndan ve üst hemoroid atardamarlar›ndan

kan al›rlar. Kan›n geriye dönüflü ise, vesikal, uterin, hemoroidal ve
vajinal a¤lar, iç iliak ve over toplar damarlar› yoluyla olmaktad›r.
Vulvada Bulunan Salg› Bezleri

D›fl genital bölgenin kurumas›n› önlemek ve cinsel iliflkide gerek-
li kayganlaflmay› sa¤lamak ifllevini yürüten birkaç adet salg› bezi var-
d›r. Bunlar aras›nda en önemlileri idrar ç›k›fl deli¤inin yanlar›nda yer
alan Skene bezleri ve vajina giriflinin yak›n›nda sa¤l› sollu yer alan
Bartholin bezleridir. Bu bezlerin vajinan›n ›slanmas›na katk›da bu-
lundu¤u iddia edilmiflse de, son görüfller, vajinan›n ›slanmas›n›n va-
jinay› saran damarlardan s›zan transuda niteli¤indeki bir s›v› oldu¤u-
nu ortaya koymufltur, Bartholin veya Skene bezlerinin salg›s› bir kaç
damlay› geçmez (bkz. Yeni Bir Orgazm Anlay›fl›na Do¤ru). Skene
Bezlerinin G-Noktas› isimli bir yap›yla ba¤lant›l› oldu¤u da iddia
edilmifltir, baz› kad›nlarda gerçekleflen ‘kad›n ejekülasyonu’ fenome-
ninden sorumlu oldu¤u belirtilmifltir (bkz. G-Noktas›).
Makat (Anüs)
Makat kal›n ba¤›rsa¤›n son k›sm›d›r ve depolanan d›flk›n›n d›fla
at›lmas›n› sa¤lar. Bu yap› vajinaya çok yak›n oldu¤u için kal›n ba¤›r-
saktan d›flk›lama esnas›nda gelen bakteriler vajinayla yak›n temasta
olurlar ve enfeksiyon tehlikesi olufltururlar. En tehlikeli bakteri, d›flk›-
da en çok bulunan E. Coli basilidir. Bu nedenle temizlik sa¤l›kl› bir
cinsel iliflki için flartt›r. Baz› kad›nlar anal seksten hofllan›p, bununla
orgazm olmalar›na karfl›n, anal seks bir varyasyon olmaktan öteye gi-
demez ve çok da sa¤l›kl› bir cinsel davran›fl biçimi olarak ele al›namaz.
191
Derin Seks: Anatomi
‹Ç GEN‹TAL ORGANLAR VE ANATOM‹S‹
Kad›nda iç genital (cinsiyet oluflumu ve üreme ile ilgili) organlar,

vajina, uterus, fallop tüpleri ve ovariumlar› kapsamaktad›r.
VAG‹NA (Vajina, Dölyolu)

Vulvay› uterus ile birlefltiren, 8-10 cm uzunlu¤unda, esnek, fibro-
müsküler bir kanald›r. Esneyince 13-15 cm’ye ç›kabilir. Vajina, üstte
uterus boynu çevresine yap›fl›kt›r. Altta ise himenin (k›zl›k zar›) ya-
p›flma yerinde sona ermektedir. A¤z›, himen ile k›smen kapat›lm›flt›r.
Önde, üst k›sm› idrar torbas›n›n taban› ile bitifliktir. Altta üretra ve
çevre dokular›yla komfludur. Yanlarda, yukar›da vajina çevresi ba¤
dokusu, lenf damarlar›, büyük toplar damarlar ile, afla¤›da anüs kald›-
r›c› kas›n›n iç k›sm› ile komflulu¤u bulunmaktad›r.
Vajina içinde kalan portio uteri ile vagina duvarlar› aras›ndaki ç›k-
mazlara fornix vaginae ad› verilir. En derin yeri arka fornix’tir. Arka
fornix’te vajina, Douglas peritonu ile (cul de sac) komfludur. Do¤ur-
mam›fl kad›nlarda vajinan›n ön ve arka duvarlar› birbiri ile temas ha-
lindedir, kesitte H harfini and›r›r.
Vajina’n›n ön ve arka duvarlar›n›n mukosa örtüsünde enlenmesi-
ne k›vr›mlar vard›r (rugae). Orta çizgide de vajina boyunca uzanan
iki mukoza ç›k›nt›s› görülebilir, do¤urmufl kad›nlarda bu k›vr›mlar si-
linmifltir.
192
Ümit Say›n
Vajina iç yüzü çok katl› ve keratinsiz yass› epitellerle örtülüdür.

Kad›nlarda cinsel uyar›ya verilen tepki ile vajinan›n ›slanmas›
gerçekleflir. Islanma, vajina duvarlar›ndaki zengin toplardamar a¤›n-
dan süzülen transuda niteli¤indeki s›v›yla sa¤lan›r. Bu salg›n›n epite-
li glikojenden zengindir. Vajina Ph’s› (asitlik derecesi) yaklafl›k ola-
rak 4.5’tir ve infeksiyon ajanlar›na karfl› oldukça etkili bir bariyer
oluflturur.
Uyar›lm›fl bir vajinada ise geniflleme yanlara ve arkaya do¤ru da-
ha fazla olur. Do¤um yapm›fl kad›nlarda vajina uzunlu¤u bir kaç cm
artabilir. Sa¤l›kl› bir cinsellik yaflamak için kad›nlar›n vajinal kasla-
r›n›n ve PC-Kaslar›n›n tonuslar›n› (gerginliklerini) Kegel egzersizle-
ri ile artt›rmalar› önerilir. Vajina etraf›ndaki kaslar›n› e¤iten kad›nla-
r›n tümünde orgazm say›s›, süresinde uzama ve vajinal orgazmlar›n
geliflme s›kl›¤› artabilir (bkz. PC-Kas›). Vajinan›n büyük k›sm› cinsel
iliflkiyi alg›layamaz. Vajinan›n 1/3 d›fl k›sm› penisin giriflini daha ra-
hat alg›layabilir (bkz. Yeni Bir Orgazm Anlay›fl›na Do¤ru).
Uterus (Rahim, Döl Yata¤›)

Pelvis ortas›nda yer alan bafl afla¤› armut biçiminde, yegane fonk-
siyonu gebeli¤i muhafaza etmek olan yo¤un düz kastan oluflmufl, ön-
den arkaya yass›, kal›n duvarl›, içi bofl bir organd›r. Uzunlu¤u 7.5 cm,
kal›nl›¤› 2.5 cm, kavitesinin uzunlu¤u 6 cm, kas duvar› kal›nl›¤› ise
yaklafl›k 1.2 cm kadard›r. Rahim gebe olunmayan dönemde mandali-
na büyüklü¤ünde sert bir yap›d›r ve a¤›rl›¤› yaklafl›k 60 gramd›r.
Rahimin bilinen tek ifllevi do¤mam›fl bebe¤in geliflmesini sa¤laya-
cak ortam› oluflturmak, bebe¤i d›fltan gelebilecek darbelerden koru-
mak (bu ifllevi amniyon s›v›s› sayesinde yürütür) ve do¤um eyleminde
kas›larak bebe¤i d›fl dünyaya ç›karmak için anne aday›n›n ›k›nmala-
r›yla birlikte gerekli itici gücü oluflturmakt›r. Menopoza giren bir ka-
d›nda rahimin görevi de tamamlanm›flt›r ve boyutlar› giderek ufal›r.
Uterus’un (Rahim) Corpus (Collum) ve Cervix (Serviks) ad› veri-
193
Derin Seks: Anatomi
len iki k›sm› bulunmaktad›r. Uterusun 2/3 üst k›sm›na Corpus veya
gövde ad› verilirken; 1/3 alt k›sm›na Serviks veya boyun denilmekte-
dir. Corpus’un fonksiyonu implantasyon için uygun bir mukus mem-
bran (endometrium) sa¤lamak ve ard›ndan geliflen fetusu olgunlafla-
maya kadar tafl›makt›r. Cervix (Serviks)’in fonksiyonu ise, sperm pe-
netrasyonu için uygun bir alkalen salg› salg›lamak ve gebe uterusuna
sfinkter rolü oynamakt›r.
Uterus’un orgazm refleksinin geliflmesinde de önemli rolleri mev-
cuttur. Orgazm kas›lmalar›, uterus kas›lmalar›yla birlikte geliflir. Ok-
sitosin hormonu Uterus’un kas›lmas›n› art›r›r; gö¤üs uçlar›n›n emil-
mesi de oksitosin salg›latt›¤›ndan, orgazma yak›nken gö¤üs uçlar›n›n
uyar›lmas› orgazm›n geliflmesini kolaylaflt›r›r.
Cervix’i Corpus’a ba¤layan _ - 1 cm uzunlu¤undaki k›sma ise Ist-
hmus Uteri ad› verilmektedir. Bu bölgenin spesifik fonksiyonu alt seg-
menti oluflturmas›d›r. Buras› Corpus ile Serviks aras›ndaki epitel geçifl
bölgesidir.
D›fl›ndaki zar (Serosa tabakas›), içindeki mukosa (endometrium)
tabakalar› aras›nda kal›n ve kuvvetli üç kat kastan oluflmufl olan ute-
rus, le¤en (pelvis) duvarlar›na yan, ön ve arkas›ndan üçer çift kuv-
vetli ba¤ ile ba¤lanm›flt›r.
Fallop Tüpleri (Tuba Uterina)

Fallop tüpleri, sa¤ ve solda, yumurtal›klar›n üst yan›ndan geçip,
uterusun üst köflelerinde sonlanan ve ovaryum ile uterus aras›nda
ovum ve spermatozoa geçiflini sa¤layan bir çift kanald›r. Yaklafl›k ola-
rak 10 cm uzunlu¤undad›r.
Fallop tüpleri uterustan yanlara do¤ru 4 anatomik bölgeye ayr›l›r:
a) Intramural k›s›m: Uterus içinde bulunan tuba uterina bölümü-
dür. 1.5-2 cm uzunlu¤unda ve 0.4-0.5 mm çap›ndad›r.
b) Istmus: Uterustan yumurtal›¤a do¤ru yaklafl›k olarak 2- 3 cm
194
Ümit Say›n
uzunlu¤unda, 1- 2 mm çap›nda olan k›s›md›r.

c) Ampulla: Fallop tüplerinin en genifl k›sm›d›r. Uzunlu¤u 5
cm’dir ve ince duvarl›d›r.
d) Infundibulum: Ampulla’n›n sonunda huni biçimindeki k›sma
verilen isimdir. Infundibulum’un serbest kenar› bir huninin
a¤z›na benzemektedir. Genifltir ancak düzensizdir. Burada bir-
tak›m saçaklar bulunur. Bu saçaklara Fimbria ad› verilir. Fim-
bria’lardan yumurtal›¤›n yukar› yüzüne do¤ru ilerleyen daha
uzun olan›na Ovarika fimbria ad› verilmektedir. Bunlar›n göre-
vi yumurtay› fallop tüplerine yaklaflt›rmakt›r. Fallop tüplerinin
abdominal aç›kl›¤›n›n çap› ise 3 mm kadard›r.
Yumurtal›k (Overler)
Le¤en bofllu¤unun içerisinde ve onun iki yan duvarlar›na dayal›
olarak yer alan ovaryum iki tanedir. Yaklafl›k olarak 3.5 cm uzunlu-
¤unda, 2 cm geniflli¤inde ve 1 cm kal›nl›¤›ndad›rlar. Ovaryumun gö-
revi 28 günlük siklüslarla at›lmakta olan yumurtan›n üretilmesini ve
Fallop tüplerine sal›nmas›n› sa¤lamakt›r. Ayda bir yumurta, o ayki
menstrüel siklusla birlikte sal›n›r; menstrüasyon (adet kanamas›) bi-
timinden yaklafl›k 2 hafta sonra bu yumurtlama olay› gerçekleflir.
Overler yumurta yapmalar›ndan baflka, iç salg› bezeleri olarak ça-
l›fl›rlar. Kad›nda overler, birinci derecede üreme organlar› olan ute-
rus, Fallop tüpleri, vajina ve d›fl dudaklar ile bir bütün fleklindedir ve
birlikte etüd edilmektedir.
195
Derin Seks: Anatomi
ERKEKTE ANATOM‹K YAPI44
Erkek üreme organlar› da aynen kad›nlarda oldu¤u gibi d›flta yer

alanlar ve içte yer alanlar olmak üzere ikiye ayr›l›r.
Erke¤in d›fl genital organlar›n› penis ve içinde erbezlerini (testis-
leri) bar›nd›ran torba (skrotum) ad› verilen yap› oluflturur.
TEST‹SLER
0.5 m’den uzun ve 900’den fazla k›vr›ml› seminifer tübüllerden
oluflur. Spermler seminifer tübüllerden yaklafl›k 6 m boyundan epi-
didime girer. Epididim vas deferensa aç›l›r ve prostat bezine girme-
den hemen önce vas deferens ampullas› ad› verilen geniflleme gös-
terir.
44
http://www.jinekoloji.net/erkekanatomi.html
son eriflim tarihi 30.04.2010, bu site sayfas›ndakir resimler ve bilgiler site sahibi ve yap›m-
c›s› Dr. Ka¤an Kocatepenin yaz›l› izni ile al›nm›flt›r. Bu bölümdeki baz› resimler internet-
te anonimleflmifl resimlerden al›nm›flt›r.
196
Ümit Say›n
PEN‹S
Penis, eriflkin bir erkekte 5-9 santimetre uzunlu¤unda, 3-5 san-
timetre çap›nda silindir fleklinde bir organd›r. Cinsel uyaranlara ba¤l›
olarak sertleflti¤inde boyu yaklafl›k iki kat uzar ve çap› artar. Penis
boyutlar›ndaki art›fl› sa¤layan mekanizma penisin iç yap›s›nda bulu-
nan boflluk ve gözeneklerin içinin kan ile dolmas›d›r. Uyaran
bitti¤inde penis k›sa sürede eski boyutlar›na geri döner.
Penis boyu ereksiyonda yaklafl›k 13 cm ile 20 cm boyuna kadar
uzayabilir. Normal bir cinsel iliflkinin kurulmas› için en az 9-10 cm
kadar sertleflmifl ve ereksiyona geçmifl penis yeterlidir. Baz› erkek-
lerde ereksiyondaki penis boyu 20 cm’i de geçebilir. Cinsellikle penis
boyunu birbirine ba¤layan görüfller bilimsel olarak geçerlili¤ini yitir-
mifltir. Yani iyi bir seks için büyük ve uzun bir penis gerekli de¤ildir.
Kad›n›n penisi daha rahat olarak hissetmesi kendi PC-Kaslar›n›
gelifltirmesine ba¤l›d›r.
Penis bafl› erke¤in en hassas bölgelerinden biridir ve içerdi¤i çok
say›da sinir ucu sayesinde erkek orgazm›nda en önemli rolü oynar.
Penisin ortas›ndan uretra ad› verilen idrar borusu geçer. Mesaneyle
ba¤lant›l› olan bu boru, penis bafl›n›n uç k›sm›nda bulunan uretra
197
Derin Seks: Anatomi
(idrar yolu) a¤z›na aç›l›r. Uretra hem meninin hem de idrar›n

d›flar›ya boflalt›lmas›n› sa¤lar.
Erkek uretras› (idrar yolu) kad›n uretras›na göre çok daha uzun-
dur. Kad›n uretras› (idrar yolu) 2.5-3 cm civar›nda, erkek uretras› ise
15-29 cm aras›ndad›r (ortalama 22.3 cm)45. Kad›n uretras›n›n nispe-
ten k›sa olmas› kad›nlarda idrar yollar› enfeksiyonlar›n›n kolayl›kla
oluflmas›na zemin haz›rlar.
Peniste var olan Corpus Spongiosum ve Corpus Cavernosum
isimli yap›lar›n kanla dolup fliflme özellikleri vard›r. Kan damarlar›
yönünden çok zengin olan penis uyar›ld›¤›nda, bu yap›lar kanla do-
lar ve penis ereksiyona geçer, cinsel birleflmenin gerçekleflmesi için
ereksiyon gereklidir. Ama bilinenlerin aksine tam ereksiyon olmadan
da cinsel birleflme yap›labilir.
45
Kohler TS, Yadven M, Manvar A, Liu N, Monga M. The length of the male urethra.
Int Braz J Urol. 2008 Jul-Aug; 34(4):451-4.
198
Ümit Say›n
TORBA (SKROTUM)
Skrotum içinde sa¤l› sollu yer alan iki testis, sperm kanallar›n›n
bir k›sm› ve çok say›da damar yap›s› içeren bir yap›d›r.
Skrotumun sperm ifllevlerini korumak aç›s›ndan çok önemli bir
özelli¤i vard›r:
Sperm hücreleri ›s› de¤iflikliklerinden olumsuz etkilenirler ve ifl-
levlerini en iyi flekilde yerine getirebilmeleri için vücut ›s›s›ndan yak-
lafl›k 2 derece daha düflük bir ortamda bulunmalar› gerekir. Torban›n
vücut d›fl›nda bulunmas›n›n nedeni budur.
Torban›n içindeki ›s› vücut ›s›s›ndan daha düflüktür ve so¤ukta
büzüflerek ›s› kayb›n› önler. S›cakta ise aksine sperm hücrelerinin afl›-
r› ›s›ya maruz kalmalar›n› önlemek için gevfler.
TEST‹SLER
Torban›n içinde sa¤l› sollu yer alan iki adet testis, sperm hücrele-
rinin üretildi¤i ve testosteron ad› verilen erkeklik hormonunun sal-
199
Derin Seks: Anatomi
g›land›¤› yap›lard›r. Testislerin büyüklükleri kifliden kifliye de¤iflmek-

le beraber, her biri ortalama 20-30 gram a¤›rl›¤›nda, 4-5 santimetre
uzunlu¤unda ve 2-2,5 santimetre kal›nl›ktad›rlar. Testisler yaklafl›k
ayn› büyüklükte olmalar›na karfl›n yap›sal olarak sol testis sa¤dakine
göre biraz daha afla¤›da yer al›r.
Her testis içinde küçük ve oldukça k›vr›ml› sperm kanalc›klar›
bulunur. Bu kanalc›klar beyindeki hipofiz bezinin salg›lad›¤› FSH
hormonunun verdi¤i emirle sperm hücreleri üretirler.
Testisler yine hipofiz bezinden salg›lanan ve LH ad› verilen hor-
monun etkisiyle testosteron hormonu üretirler.
Erkek çocukta ergenlik dönemine girene kadar nispeten düflük
miktarlarda salg›lanan testosteron hormonu ergenlikle birlikte daha
h›zl› salg›lanmaya bafllar ve erkek çocukta ses kal›nlaflmas›, sakal-b›-
y›k ç›kmas›, vücut kaslar›n›n geliflmesi, vücutta erkek tipi k›llanma-
n›n ortaya ç›kmas› gibi erkeksi özelliklerin ortaya ç›kmas›n› sa¤lar.
Sperm üretimi de ergenli¤in bafllamas›yla k›sa sürede bafllar.
Eriflkin bir erkekte de testosteron erkek cinsiyete özgü özelliklerin
devam›n› ve sürekli olarak sperm üretimini sa¤lar.
SPERM HÜCRES‹N‹N YAPISI

Sperm hücresi yaklafl›k santimetrenin 250'de biri kadar uzunluk-
ta ç›plak gözle görülemeyecek kadar ufak bir hücredir. Hücrenin bafl,
gövde ve kuyruk olmak üzere üç ayr› k›sm› vard›r. Bafl k›sm› sperm
hücresinin yumurta hücresi içine girme ifllevini yürütür. Bu amaçla
bu k›s›mda yumurta hücresinin d›fl tabakas›n› eritip delebilen madde-
ler bulunur. Gövde k›sm› sperm hücresinin 23 kromozomdan oluflan
genetik materyalini içerir. Burada ayr›ca sperm hücresinin canl› kal-
mas› ve hareket etmesi için gerekli olan enerji sa¤lay›c› maddeler de-
polanm›flt›r. Kuyruk k›sm› sperm hücresinin hareketli olmas›n› sa¤-
lar. K›rbaç hareketleriyle ilerleyen sperm hücresi bu flekilde yumurta
hücresini bulmaya çal›fl›r.
200
Ümit Say›n
SPERM ÜRET‹M‹
Her testis içinde çok ince ve birbiri üzerine katlanm›fl çok say›da
k›lcal boru vard›r. Sperm hücreleri bu borular içerisinde oluflur ve ol-
gunlafl›rlar. Sperm hücrelerinin üretimi ve olgunlaflmas› yaklafl›k 74
gün kadar sürer.
Testis içindeki kanalc›klar testisin hemen tepesinde yerleflmifl
olan epididim adl› yap›yla devam ederler. Epididim sperm hücreleri-
nin olgunlaflmas›n›n devam etti¤i bölgedir ve hücreler için bir depo
görevi üstlenir. Epididim vaz deferens ad› verilen ana sperm iletim
kanal›yla devam eder.
Ana sperm kanal›n›n içine seminal vezikülleri, prostat bezi ve
Cowper salg› bezleri kendi salg›lar›n› boflaltarak meninin son fleklini
almas›n› sa¤larlar. Bu salg›lar›n sperm hücreleri üzerinde besleyici ve
hareket art›r›c› özellikleri vard›r. Sperm hücrelerinin bu salg›larla
birleflmesi neticesinde oluflan s›v›ya meni ad› verilir. Yaklafl›k 4 ml
hacmindeki meninin hacmen % 60'› seminal vezikül taraf›ndan, %
20'si prostat salg›s› taraf›ndan oluflturulur. Prostat en d›fl k›s›mda yer
alan organ oldu¤undan ejakulasyonda ilk boflalan s›v› prostat s›v›s›-
d›r ve en canl› spermler bu s›v› içinde yer al›rlar. Sperm üretimi de-
vaml›d›r, üretilen sperm depolan›r ve boflalt›lmaya haz›r bekler.
MEN‹N‹N SALGILANMASI VE ÖZELL‹KLER‹

Meni erke¤in orgazm olmas›yla birlikte d›flar› f›flk›rma tarz›nda
boflal›r. Meni yaklafl›k 1.5-5 mililitre miktar›nda opak-gri renkte, ku-
rudu¤unda sar› bir renk alan, kendine özgü bir kokusu olan, yap›flkan
ve k›vaml› bir s›v›d›r. Vücuttan at›ld›ktan sonra 5 ila 20 dakika ara-
s›nda yap›flkan halini kaybeder. Bir boflalmada erkek ortalama 150-
200 milyon sperm hücresi boflalt›r. Yumurta hücresinin döllenmesin-
de sperm say›s› kadar spermlerin kalitesi de önemlidir.
201
Derin Seks: Anatomi
SPERMLER‹N DEPOLANMASI
VE SEM‹NAL VES‹KÜL
Spermler orgazm s›ras›nda boflalt›lmadan önce mesanenin alt›nda
yer alan Seminal Vesiküllerde (Vesica Seminalis) toplan›r. Spermler
buraya testislerden epididim, vas deferens kanal›yla tafl›n›rlar. Or-
gazm kas›lmalar› s›ras›nda prostatta ve seminal vesiküllerde de kas›l-
malar geliflir. Bu kas›lmalarla birlikte seminal vesiküldeki sperm içe-
ri¤i, prostat s›v›s›yla birlikte uretraya (idrar yoluna) verilir, burada
yaklafl›k 22 cm’lik idrar yolunu dolaflarak, idrar yolundaki kas›lmalar-
la birlikte de d›flar›ya at›l›r.
202
£¢ 8
PC KASI VE C‹NSELL‹K
203
204
D o¤ulu kad›nlar tarihin her döneminde Bat›l› erkeklerin ga-
rip bir biçimde ilgisini çekti; Japonya’ya veya Uzak Do¤u’ya
giden erkekler yüzy›llar boyu Budist, Taoist ve Hindu kültürlerinin
içinde kavrulmufl ama flimdi Bat›ya pek özenen bu çekik gözlü, ürkek
kad›nlara yo¤un bir cinsel istek duydular ve hatta Amerikal› asker er-
kekler bu bilgilerini biraz daha kaba (?) bir biçimde ifade ederek
200000’e yak›n Vietnaml› kad›n› kendi isteklerinin d›fl›nda çocuk
do¤urmak zorunda b›rakt›lar. Amerikal›lar› bir yana b›rak›rsak, Do¤u
hem felsefeleri ve cinsel özgürlü¤ü ile hem de yaflam biçimleriyle Av-
rupal›lar› hep büyüledi. Do¤uda, Hristiyan ve Müslüman kültürlerin
kad›nlara koydu¤u cinsel tabular pek yoktu, aksine kültür onlara da-
ha fazla haz almay› ve karfl›s›ndakine daha fazla zevk vermeyi ö¤reti-
yor ve bunun tekniklerini gösteren sistemler ve yaflam biçimleri orta-
ya koyuyordu; Kundalini Yoga ile ilgili yaz›lar, Kama Sutra, Ananga
Ranga cinsellik hakk›nda bir sürü yeni öneriler getiren yaz›lard› ve
bunlar, yaz›ld›¤› tarihlerde Bat›da evlilik öncesi iliflki ve serbest aflk
yasakt›. Cinsel davran›fl do¤al karfl›land›¤› gibi Japonya’daki Geisha-
l›k sistemi de fahiflelikten ziyade sanatsal ve soyut yönleri olan, bu-
gün Bat›l› seks terapisi kliniklerinin de kulland›¤› “Sorrogate” (teda-
vi partneri) sistemine benzer ama çok daha geliflmifl bir toplumsal ya-
p›yd›. Do¤ulu kad›nlar nas›l iyi seviflebileceklerini as›rlard›r biliyor-
lard›; Bat›l› kad›n ise seviflmesini ancak iki kifli ç›k›p onlar› laboratu-
varda inceleyen kadar tam olarak ö¤renemedi, bunun temel nedeni
din ile sosyal ve kültürel kal›t›md›, çünkü insanlar telkine ve flartlan-
205
Derin Seks: PC-Kası
d›r›lmaya çok yatk›nlar ve tarihin pek çok döneminde insanlar› ikti-

dars›z erkeklerle, frijid kad›nlar yönetmifl ve kültürün ak›fl›n› ‘cinsel-
lik günah›na’ düflman olan devlet ve din yöneticileri flekillemifl. Do-
¤ulu kad›nlarla seviflen erkekler onlar› daha aktif, fantezilere yatk›n
ve cinsel iliflkide daha yetenekli bulmufllar. Yoko Ono, John Len-
non’› sonsuza dek tavlarken sadece Woody Allen filmlerindeki entel
kad›n rollerini oynamad› herhalde!..
Uzak Do¤ulular›n yüzy›llard›r kulland›¤› cinsel duyarl›l›¤› yo¤un-
laflt›ran ve art›ran kaslar ilk kez 1940’larda Arnold Kegel taraf›ndan
gündeme getirildi. Arnold Kegel’in niyeti kötü de¤ildi! Do¤um yap-
m›fl kad›nlar ‘stres inkontinans›’ denen idrar›n› tutamama gibi bir ra-
hats›zl›kla karfl› karfl›yayd›lar; çocuk do¤arken uygulad›¤› bas›nç,
epizyotomi ve zaten böyle bir zorlamaya haz›r olamayan perine kasla-
r› çok gevfliyor kimi zaman da kopuyordu, kad›nlar›n idrar yolunun
da çok k›sa olmas› (2.5-3 cm) idrarlar›n› tutamamalar›na neden olu-
yordu. Hele tabloya sistit veya üriner enfeksiyon eklenmiflse kad›nlar
ikide bir tuvalete tafl›nmak zorunda kal›yorlard›. Kegel biraz anatomi
kitab› kar›flt›rd›ktan ve kadavralar üzerinde birkaç diseksiyon yapt›k-
tan sonra bir tansiyon aletini bozarak plastik bir silindirle birlefltirip
‘Kegel Perineometer’ adl› aleti yapt› (US Patent No: 5674238).
206
Ümit Say›n
Bunu vajinaya sokup etraf›ndaki kaslar›n gücünü ölçebiliyor ve

hastalar›na birtak›m egzersizler yapmalar›n› öneriyordu. Vajina etra-
f›ndaki kaslar›n kuvvetlenip kuvvetlenmedi¤ini perineometer ile öl-
çebildi¤i için kuvvetlenmeleri ile stres inkontinans›n›n düzelip düzel-
medi¤ini gözlemleyebiliyordu. Sonuç beklendi¤inden baflar›l›yd›, bir
ay kadar süre içinde bu kaslar ilk gücünün 3-4 misline ç›k›yor ve in-
kontinans kayboluyordu. Fakat Kegel hiç beklemedi¤i ve hesaplama-
d›¤› bir sonuçla karfl›laflt›; tedavi gören kad›nlar›n ço¤u tekrar Dr. Ke-
gel’e gelip bu egzersizleri yapmaya bafllayal›dan beri cinsel isteklerinin
artt›¤›n› ve orgazmlar›n›n fliddetlendi¤ini söylüyor ve bu anormal (?)
tablonun kaybolmas› için neler yapmalar› gerekti¤ini soruyorlard›.
Önceleri Dr. Kegel kad›nlar›n ifadelerine pek inanmad› ve bu-
nun sadece kendi kendine telkine ba¤l› oldu¤unu düflündü. Fakat da-
ha önce baflar›s›z bir anorgazmia (orgazm olamama) tedavisi görmüfl
dört-befl kad›n inkontinansla birlikte anorgazmia’n›n da düzeldi¤ini
söyleyince, konuyu araflt›rmaya ve Kinsey’in takipçisi birkaç doktor
ile birlikte ‘Kegel’ egzersizlerini kullanmaya bafllad›; sonuç tahmin
edildi¤inden baflar›l›yd›, bu kaslar›n kuvvetlendirilmesi Bat›l› kad›n-
lar›, Do¤ulular kadar inhibisyonsuz k›lmasa bile orgazm olmalar›na
yard›mc› oluyordu. Fakat 1966’da Masters & Johnson ünlü kitapla-
r› ‘‹nsan›n Cinsel Davran›fl›’›nda (Human Sexual Response, 1966)
kad›nlarda orgazm›n sadece klitoral kökenli oldu¤unu iddia edip, va-
jinan›n orgazm olay›nda aktif bir rol almad›¤›n› yay›nlay›nca, gerek
jinekologlar gerekse psikiyatrlar Kegel’i unuttu ve tüm terapiyi Mas-
ters ve Johnson’›n laboratuvardaki bulgular›na göre düzenlemeye
bafllad›lar46. 1970’li y›llarda her alandaki Do¤u-Bat› sentezi seks tera-
pisinde de kendini gösterdi ve Gestalt terapisi, bio feed-back, huma-
nist terapi, bioenergetic vb. sistemleri de terapilerinde kullanan Ber-
nie Zilbergeld, Lonnie Barbarch, Alice Ladas, John Perry, Helen
Singer Kaplan, Alexandre Lowen gibi terapistler ortaya ç›k›p, fark-
l› kap›lar aralad›lar. Hepsinin birleflti¤i ana fikir fluydu:
46
William Masters ve Virginia Johnson, Human Sexual Inadequecy, N.Y.: Bantam Bo-
oks, 1981.
207
‘Biz cinsel terapiyi flimdiye dek hep nevroz ve cinsel fonksiyon

bozukluklar› gelifltikten sonra uygulad›k ve araflt›rmalar›n ço¤unu
bu insanlar üstünde yapt›k; belki bu insanlar normale daha yak›n-
ken bu terapilerden geçselerdi psikodinamik yap›lar› böylesine bo-
zulmazd›, öyleyse neden önce normal insanlar› araflt›r›p onlara cin-
sel potansiyellerini art›racak programlar uygulam›yoruz?
Hem normal insanlar›n s›n›rlar›n› ve cinsel yeterliliklerini tam
olarak biliyor muyuz; cinsellik tamamen ö¤renilen ve yönü de¤iflti-
rilebilen bir olgu oldu¤una göre bugün do¤ru bilinenlerin günün bi-
rinde de¤iflip de¤iflmeyece¤inden nas›l emin olabiliriz?’
Belki Abraham Maslow’un bahsetti¤i ‘doruk deneyimleri’ (peak

experience) cinsellik alan›nda da yaflan›r, insanlar farkl› bir boyuta
getirilebilirdi47.
PC KASI
(PUBOKOKS‹GEUS KASI - AfiK KASI)
Bu bilim adamlar› söylediklerinde bir ölçüde hakl›yd›lar, çünkü
Kinsey raporlar›n›n gösterdi¤ine göre 1940’larda Amerikal› erkekle-
rin % 80’i cinsel iliflkiye girdikten iki dakika sonra boflal›rken, bu sü-
re 1970’lerde befl-yedi dakikaya ç›km›flt›, yani cinsel denetim kültü-
rün ve kad›nlar›n bilinçlenmesinin zorlamas›yla gelifltirilmiflti. Ayr›-
ca Ann Launders’›n 141000 kifli üzerinde yapt›¤› ankete göre insan-
lar›n % 80’i için cinsellik evlendikten sonra çok daha zevksiz bir ha-
le gelmekteydi, bunun nedeni haz alman›n gelifltirilememesi ve nor-
mal insanlar›n da bu ifli tam anlam›yla bilmemeleriydi. Bu nedenle
yeni seminerler ve programlar tasarlanmaya baflland›.
47
Abraham Maslow, Toward a Psychology of Being, N.Y.:Von Nostrand Reinhold
Company, 1968.
208
Ümit Say›n
John Perry 1976’da vajinal myograf ad›n› verdi¤i bir alet gelifltir-
di (US Patent No 4396019), bu alet perineometer’a benzemekteydi
ama bir EMG (elektromyografi) cihaz›na ba¤lanabiliyor ve vajinal
kaslar›n gücünü ölçebiliyor, ayn› zamanda uygulad›¤› do¤ru ak›m ile
bu kaslar›n otomatik olarak kas›lmas›n› sa¤l›yordu, ayr›ca kendi kas-
lar›n›n gücünü bir monitörde gören kad›nlar hangi hareketi yapt›k-
lar›nda hangi kaslar›n ne kadar kas›ld›¤›n›n da ay›rd›nda oluyorlard›.
Bu kaslara PC kas› ad› verildi (PC: Pubokoksigeus, yani pubis ile
koksiksi birlefltiren kas.) Anatomi atlas›n› kar›flt›ranlar bu isimde bir
kasa rastlayamazlar, çünkü PC kas› kuyruk sokumundan bafllay›p, pu-
bise (le¤en kemi¤inin önü) kadar uzan›p ba¤lanan ve içeriden vaji-
nay› sar›p sarmalayan bir çok kas›n oluflturdu¤u bir kas a¤›d›r; ama
mesela anüsü kasan anal sfinkter bu kas a¤›na dahil de¤ildir. Kad›n-
lar›n büyük ço¤unlu¤unda PC kas› hem çok zay›f hem de atrofik, he-
le do¤umdan sonra PC kas› iyice güçsüzlefliyor ve PC kaslar›na hakim
olan kad›nlar ise a¤r›s›z ve çok kolay do¤um yapabiliyorlar. Perry’nin
araflt›rmalar›na göre anorgazmia vakalar›ndan baz›lar›nda çok zay›f
PC kaslar› sorumluydu.
Dr. Benjamin Graber48 281 kad›n aras›nda yapt›¤› araflt›rmada
grubu üçe bölmüfltü:
A) Hem sadece klitoral stimülasyon (uyar›) hem de sadece vajinal
stimülasyonla orgazm olanlar.
48
Benjamin Graber ve G. Kline-Graber, Female Orgasm: The Role of Pubococcygeus, J.
Clinical Psychiatry, (40): 34-39, 1979.
209
B) Sadece klitoral stimülasyonla orgazm olanlar.

C) Hiç orgazm olmayanlar.
Gruplardaki kad›nlar›n PC kaslar›n›n gücü ölçüldü¤ü zaman A
grubundakilerin gücünün ortalamas› 20 üstünden 17 bulunurken, hiç
orgazm olmayanlar›nki (C grubu) 7, B grubundakilerin de 12 bulun-
mufltu. Yani orgazm olabilme yetene¤i ile PC kas›n›n gücü aras›nda
do¤rudan bir iliflki mevcuttu.
Ladas ve Perry’nin PC kas› bio feedback’i uygulad›klar› 134 ka-
d›ndan % 81’i PC kaslar›na hakim olduklar›n› ve bu hakimiyetin on-
lar›n cinsel yaflant›lar›n› olumlu yönde de¤ifltirdi¤ini ve eskiden ya-
flamad›klar› halde flimdi art arda orgazm yaflar hale geldiklerini yaz-
m›fllard›49. Afla¤›daki grafikte bir kad›nda PC-Kas›n›n kas›lmas›n›n
orgazmla ne kadar yak›ndan iliflkili oldu¤unu anlat›l›yor.
Kad›nlarda cinsel uyar›n›n bafllamas› pelvis içindeki ve vajina et-
raf›ndaki damarlar›n göllenmesiyle kendini gösterir. Bu nedenle amyl
nitrat veya isordil gibi ilaçlar ani vasodilatasyon (damarlar›n geniflle-
mesi) yaparak pelvis içinde kan›n toplanmas›na neden olurlar ve ora-
49
A. K. Ladas, B. Whipple, J. D.Perry, The G-Spot, London: Corgi Books, 1983, S: 88-
125.
210
Ümit Say›n
da dolgunluk ve s›cakl›k hissi yarat›rlar, bu cinsel haz olarak alg›lan-

d›¤› için bu ilaçlar›n afrodizyak etkilerinin oldu¤undan bahsedilir;
e¤er orgazmla bu his geçici olarak yok edilemezse kad›nlar pelvisde
rahats›zl›k verici bir dolgunluk duygusu yaflarlar. Bu duygu süre¤en-
leflti¤inde pelvis a¤r›lar›na, psikosomatik a¤r›lara ve nevroza neden
olabilir. Fakat kad›nlar›n erkeklerden fark› bu (toplardamar) göllen-
mesinin çok daha yavafl kaybolmas›d›r; yani erkeklerde ejakülasyon-
dan sonra kan göllenmesinin ortadan kalkmas›na ra¤men, kad›nlar
bu göllenme hafif azalm›fl ama devam ederken tekrar uyar›labilir ve
orgazm olabilirler, ve orgazmlar›n fliddeti 3. ve 4. kerede daha fazla-
d›r.50 PC kas›na hakim olmufl ve bu kas› gelifltirmifl kad›nlarda pelvis
içine gönderilen kan ak›m›n›n çok daha iyi kontrol edildi¤i ve bu
ak›m›n çok daha fazla oldu¤u saptanm›fl. Orgazm s›ras›nda da bu ka-
d›nlarda PC kas› ritmik olarak kas›lmakta ve bilinçli kas›lmaya de-
vam edildi¤inde orgazm›n süresini % 15-20 oran›nda artt›rmakta51.
Ayr›ca PC kas›n› gelifltirmifl kad›nlar önceleri Grafenberg noktas›n›
çok zor alg›lamalar›na ra¤men, PC kas›n›n kas›lmas›yla daha iyi alg›-
lar hale gelmekteler. Bu kiflilerin cinsel fantezi kurduklar›nda fark›n-
50
Helen Singer Kaplan, The New Sex Therapy, London: Pelican Books, 1974.
51
Byrce Britten, The Love Muscle: Every Woman’s Guide to Intensifying Sexual Ple-
asure, N.Y.: Signet Books, 1983.
211
da olmadan PC kas›n› hareket ettirdikleri ve h›zl› bir biçimde vajinal

›slanmay› sa¤lad›klar› saptanm›fl. Bir süre sonra ayn› gözün fazla ›fl›¤a
uyum yapmas› gibi PC kas› da cinsel uyar›mlara uyum yapmakta.
Poligamik (çok eflle iliflkiye giren) kad›nlarda, kendi kendine faz-
la tatmin eden kad›nlarda da bu kas a¤›n›n gerginli¤inin (tonusu-
nun) güçlü oldu¤u görülmekte. PC kas›n›n aktif cinsel yaflant›ya çok
yak›n iliflkisi var ve kullan›lmamakla çok kolay atrofiye u¤rayabiliyor.
Türkiye’deki kad›nlar› bakt›¤›m›zda 27-28 yafl›nda evleninceye kadar
bakire kalan ve hiç kendi kendini tatmin etmemifl ‘fazla namuslu’ bir
k›z›m›z› ele al›rsak, hele ona bir de vakti geçmesin diye do¤um yapt›-
r›rsak onun PC kaslar›n›n dumura u¤ramamas› mümkün de¤il ve bu
genç annenin cinsellikten hofllanmamas›n› do¤al karfl›lamal›y›z. Ni-
tekim evli ve çocuk do¤uran kad›nlar›n pek ço¤u cinselli¤i bir angar-
ya olarak yap›yor52. Ö¤rencilik y›llar›mda birkaç hekim arkadafl›m ba-
na kad›nlar›n orgazma ihtiyac› olmad›¤›n›, flimdi dünyada bir ‘orgazm
modas›’ oldu¤unu, bunun geçece¤ini ve orgazm›n böylesine abart›l-
mas›n›n ‘iyi’ iliflkileri bozdu¤unu söylediler. E¤itimleri boyunca onla-
ra T›p Fakültesinde cinsellikle ilgili hiçbir gerçek ö¤retilmemiflti, ha-
len de ö¤retilemiyor; bazen böyle erkeklerle evlenecek olan k›zlar›n
bu yaz›y› okumalar›n›n ne kadar anlams›z oldu¤unu düflünüyorum.
52
Kurban Özu¤urlu, Evlilik Raporu, ‹stanbul: Alt›n Kitaplar,1985.
212
Ümit Say›n
PC kas›n›n gelifltirilmesi s›ras›nda düflülen hatalarda en önemlisi

anal sfinkteri veya baz› kad›n içi kaslar›n› devreye sokup kullanmak,
az da olsa böyle olgulara rastlanm›fl. Asl›nda PC kas›n›n kas›lmas› s›-
ras›nda anal sfinkter de k›smi olarak kas›l›r ama iki farkl› kas›n bilin-
cinde olmak gerekli.
Whipple PC kas›n› bilinçli kullanan kad›nlar›n % 10’nun derin
rahim kaslar›n› da ayr›ca kullanabildiklerini ve oturduklar› yerde or-
gazm olabildiklerini saptam›fl. Asl›nda bacak bacak üstüne atarak sa-
dece PC kas›n› kullanan kad›nlar›n hiçbir baflka uyar› olmaks›z›n or-
gazm oldu¤una dair raporlar da var. Kad›nlarda cinsel uyar›n›n ve haz-
z›n ne boyutlara varabilece¤ini tahmin etmek ve “iflte bu son s›n›rd›r”
demek hata, çünkü onlar›n potansiyellerini keflfetmek çok zor53...
ERKEKLER VE PC KASI
“Kad›nlarda böylesine hünerleri olan PC-Kas› erkeklerde yok mu?
Varsa onun gelifltirilmesinin ne etkileri olabilir?” diye soracaks›n›z. PC-
kas› tabii ki erkeklerde de mevcut ve afla¤›da s›ralanan egzersizlerle
gelifltirilebilir. Zilbergeld*in erkeklere önerdi¤i “cinsel hazz› artt›rma
53
Mantak Chia ve Michael Winn, Erkekler ‹çin Taocu Seviflme S›rlar›, ‹st.: Dharma,
2001; Mantak Chia ve Maneewan Chia, Kad›nlar ‹çin Taocu Seviflmenin S›rlar›, ‹st.:
Dharma, 2. bas›m, 2003.
213
program›nda” bu kaslar›n gelifltirilmesinin üstünde önemle duruyor ve

erken boflalman›n denetim alt›na al›nmas› için PC-Kaslar›n›n mutla-
ka gelifltirilmesi gerekti¤ini savunuyor54. Erkekler de kad›nlar için ta-
n›mlanan egzersizlerin benzerini yaparak bu kas a¤›n› e¤itebilirler.
PC – kaslar› güçlü erkeklerde flu yetenekler de gelifliyor55:
• Ereksiyon uzun süre denetim alt›na al›nabiliyor.
• Boflalmadan art arda orgazm görülebiliyor.
• Orgazm s›ras›nda PC kaslar›n›n s›k›lmas›, hem al›nan hazz›
hem de orgazm›n süresini uzat›yor.
• Çok daha kolay ereksiyona geçilebiliyor.
PC-Kas›n›n cinselli¤i nas›l de¤ifltirdi¤inden bahsettikten sonra
gelelim, onun nas›l kullan›laca¤›na ve gelifltirilece¤ine. Pratik olma-
s› aç›s›ndan baz› egzersizleri s›ralay›p, bunlar› yap›n demek yerine eg-
zersizleri anlatt›ktan sonra her gün sabah, akflam 10’ar dakika uygu-
lanacak bir program verip, bunu kendi kendinize uygulaman›z› öne-
rece¤iz. Program›n süresi alt› ay; bu süre zarf›nda kendinize uygun bir
takvim tutup her gün yapaca¤›n›z egzersizleri bu takvime yaz›n ve o
egzersizle ne kadar baflar›l› oldu¤unuzu kendi kendinize de¤erlendi-
rip, 10 üzerinden puan verin. Her ay 10 üzerinden ortalama 6 puan
alamam›flsan›z süreyi 15 gün daha uzat›n.
EGZERS‹ZLER
Bir küçük takvim al›p her gün egzersizlerin nas›l gitti¤ini, nereler-
de hatalar yapt›¤›n›z› ve varman›z gereken hedefe göre ald›¤›n›z pua-
n› kaydedin. Tüm puanlar›n ortalamas›nda 6’n›n alt›na düfltü¤ünüz
54
Bernie Zilbergeld, Male Sexuality, N.Y.: Bantam Books, 1978. S: 108-130.
55
Mantak Chia ve Douglas Abrams, The Multi-Orgasmic Man, San Fransisco: Harper-
Collins, 1996; Jolan Chang, Taocu Seviflme ve Seks, Çeviri: ‹lhan Güngören, ‹st: YOL
Yay›nlar›, 1985; Jolan Chang, Seviflen Çiftlere Taocu Seviflme, Çeviri: ‹lhan Güngören,
‹st: YOL Yay›nlar›, 1991. Mantak Chia ve Michael Winn, Erkekler ‹çin Taocu Seviflme
S›rlar›, ‹st.: Dharma, 2001.
214
Ümit Say›n
zaman bir egzersizi hatal› yap›yorsunuz veya biraz daha egzersize ihti-
yac›n›z var demektir; sak›n pes etmeyin.
KADINLAR ‹Ç‹N KEGEL EGZERS‹ZLER‹

E1) Sa¤l›kl› pelvis kaslar› için: Yere uzan›n, ellerinizi iki yana ko-
yup dizlerinizi k›v›r›n. fiimdi belinizi ve bacaklar›n›z› hareket ettir-
meden sadece kalçan›z› olabildi¤ince yukar› ve afla¤› hareket ettirin.
Unutmay›n sadece kalçan›z hareket etmeli, bacaklar›n›z ve beliniz
oldu¤u yerde kalmal›.
HEDEF: Kalçan›z› dakikada 80 kez bu hareketi yapacak biçimde
e¤itmek. Bunu tam 200 kez yap›n.
E2) Sa¤l›kl› pelvis kaslar› için: Elinize çap› 5 cm-10 cm olan plas-
tik bir top al›n, ayakta durun ve bu topu dizinizin üstünde bir nokta-
da bacaklar›n›zla s›k›flt›rabilece¤iniz kadar s›k›flt›r›n, gevfletin, tekrar
olanca gücünüzle s›k›flt›r›n. Her bir s›k›flt›rma gevfleme süresi 5 sani-
yeden az olmas›n. Bu ifllemi 25 kez tekrarlay›n.
HEDEF: Plastik topun çap› azalm›fl bir biçimde topu bir dakika
boyunca s›k›flt›r›lm›fl olarak tutabilmek.
E3) PC Kas›n›n bilincine varmak: Bu egzersizlerle PC kas›n›n bi-

215
lincine varacaks›n›z, en önemli noktan›n do¤ru kas›n bilincine var-

mak oldu¤unu unutmay›n. E¤er bu noktada hata yaparsan›z di¤er eg-
zersizlerin hiçbir önemi kalmayacakt›r.
Bu egzersizi sadece program›n bafllang›c›nda uygulayacaks›n›z.
Ürinasyon yaparken (küçük tuvalete ç›karken) idrar› durduran kas
PC kas›d›r (Sistit veya üriner sistem enfeksiyonu olanlar yapmamal›-
lar), bu s›rada idrar›n›z› tutabildi¤iniz kadar tutun, b›rak›n, tekrar tu-
tun. Hangi kaslar› kast›¤›n›z zaman idrar› durdurabildi¤inizin iyice
fark›na var›n.
HEDEF: En az 10 saniye idrar›n›z› tutabilmek. Bu egzersizi ilk
hafta boyunca yapabildi¤iniz kadar fazla yap›n.
E4) PC KASI: PC kas›n›n iyice bilincine vard›ktan sonra bu eg-

zersizlere bafllay›n. Vajinan›n içinde büyümekte olan bir top oldu¤u-
nu varsay›n ve o topu s›k›flt›r›p büyümesini engellemek için olanca
gücünüzle PC kas›n›z› kullan›p bu hayali topu s›k›flt›r›n, ta ki art›k
dayanamay›ncaya kadar. Her s›k›flt›rma aras›nda 5 saniye dinlenin ve
tekrar s›k›flt›r›n ve s›k›l› bir vaziyette tutun. Egzersiz PC KASI’n› güç-
lendirecektir. Bu ifllemi 100 kez tekrarlay›n.
HEDEF: PC kas›n› 15 saniye s›k›l› tutabilmek. Bu ifllemi 100 kez
tekrarlay›n.
E5) PC KASI: Bir elinizi nabz›n›za koyun, PC kas›n› nabz›n›z›n

ritmiyle birlikte, oturdu¤unuz yerde çok h›zl› olarak kas›n gevfletin,
kas›n gevfletin, kas›n gevfletin. Buradaki amaç PC kas›n›n h›zl› kas›l-
mas›n› ve dayan›kl›l›¤›n› art›rmakt›r. Üç dakika boyunca bu hareke-
ti tekrarlay›n.
HEDEF: PC kas›n›n dakikada 60 kez kas›l›p gevfletilebilmesi.
E6) PC KASI: Yere E1 deki gibi uzan›n, derin bir nefes al›n, kal-
çan›z› hafif kald›rarak PC kas›n› s›k›n. Vajinan›zda bir tampon oldu-
216
Ümit Say›n
¤unu hayal edin (bir tamponla da deneyebilirsiniz) ve önce bu tam-

ponu içeri almak istedi¤inizi varsay›n ve nefes al›rken PC kas›n›z› bu
amaçla hareket ettirin; tamponu içeri do¤ru emin; tamponu içeri al-
d›¤›n›z› hissettikten sonra, nefesinizi verirken bu sefer d›flar› do¤ru
hareket ettirmeye çal›fl›n. Bu s›rada PC kas›n›z hem uzun süre kas›l›
kalmal› hem de tamponu içeri almak ve d›flar› vermek için arada bir
gevfleyip kas›lmal›d›r.
HEDEF: Gerçek bir tamponu vajina içinde hareket ettirebilmek.
20 kere tekrarlay›n.
E7) PC KASI: Önce bir veya iki parmak içeri sokulmal› ve PC

kas› ile bunlar›n içeri girmesi engellenmelidir, kas›n engelleyebilece-
¤i kadar parmak kullan›lmal›d›r. Daha sonra parmaklar içerdeyken
PC kas› bu sefer bunlar›n ç›kmas›n› engellemeye çal›flmal›d›r. 20 kez
uygulay›n.
HEDEF: Var›lmas› gereken ideal nokta PC kas›n›n tek parma¤›n
girifl ve ç›k›fl›n› engelleyebilecek kadar güçlenebilmesidir. Egzersizle-
ri düzenli uygularsan›z 10-12 haftada bu seviyeye gelebilirsiniz.
PUANLAMA: Yukar›daki egzersizleri yaparken belirlenmifl, var-

man›z gereken hedefleri 10 kabul ederek, kendinizin nerede oldu¤u-
nu saptay›n ve kendinizi puanlay›n ve bunu takviminize kaydedin.
E8) PC KASI: Bu egzersiz için erotik shoplarda (seks shoplarda)

sat›lan plastik bir dildoya ihtiyac›n›z olacakt›r. Bu egzersize di¤er eg-
zersizleri 3 ay boyunca yapt›ktan sonra geçmelisiniz. Vajinadan içeri
koydu¤unuz dildoyu d›flar› ç›kartmaya çal›flacaks›n›z, veya biraz hare-
ket ettirebilirseniz içeri almaya çal›flacaks›n›z. Bu hareketi her sefe-
rinde 2 dakika yapmal›s›n›z. Önceleri dildoyu hareket ettiremeyecek-
siniz. Sadece s›k›flt›rman›z ve biraz kayd›rabilmeniz yeterlidir. Hare-
ketleri düzenli yaparsan›z, 4 ay sonunda dildoyu bir ölçüde hareket
ettirebilir hale gelebilirsiniz. Bu dönem içinde orgazmlar›n›z›n da ne
217
kadar güçlendi¤ini göreceksiniz! Her seferinde 3 dakika boyunca bu

hareketi yap›n. Günde iki kere.
HEDEF: Dildoyu vajinada çok az da olsa hareket ettirebilmek.
EGZERS‹ZLER‹N YAPILIfi Ç‹ZELGES‹:

TABLO 1
Egzersiz Hafta1 Hafta2 Hafta3 Hafta4 Hafta5 Hafta6 Hafta7 Hafta8

E-1 **** **** **** **** **** **** **** ****
E-2 **** **** **** **** **** **** **** ****
E-3 ****
E-4 **** **** **** **** **** **** ****
E-5 **** **** **** **** **** **** ****
E-6 **** **** **** **** ****
E-7 ****
E-8
TABLO 2
Egzersiz Hafta9 Hafta10 Hafta11 Hafta12 Hafta13 Hafta14 Hafta15 Hafta16

E-1 ****
E-2 ****
E-3
E-4 **** **** **** **** **** **** **** ****
E-5 **** **** **** **** **** **** **** ****
E-6 **** **** **** **** **** **** **** ****
E-7 **** **** **** **** **** **** **** ****
E-8 **** **** **** ****
(****) ‹flareti o hafta boyunca bu egzersizin günde iki kez (her seferinde 10’ar dakika,
günde toplam 20 dakika) yap›laca¤›n› gösteriyor.
218
Ümit Say›n
ERKEKLER ‹Ç‹N KEGEL EGZERS‹ZLER‹

Erkekler yukar›da tan›mlanan (E-3) egzersiziyle PC- kaslar›n›n bi-
lincine vard›ktan sonra 4 tip egzersiz yapabilirler.
1- PC kas›n›n h›zl› h›zl› kas›l›p gevfletilmesi (E-5) ….. 100 kez
2- PC – kas›n›n kas›l›p 10-15 saniye s›k›larak s›k›l› tutulmas› (E-
4) ….. 100 kez
3- PC- kas›n› 3 kez h›zl› h›zl› kas›p gevflettikten sonra 1 kez uzun
süreli kas›l› tutmalar› ….. 100 kez.
4- Ereksiyona geçerken PC-Kaslar›n› kasarak, penisi hareket et-
tirmeye çal›flabilirler. Bunu günde 10 kez yapabilirler.
Bu egzersizler günde iki kez, 10’ar dakika yap›lmal› ve en az 16
hafta sürdürülmelidir.
PC KASLARINI GÜÇLEND‹RM‹fi K‹fi‹LER

PC-Kas›n›n e¤itimini 1993’te ilk kez Türkiye’de tarif eden ‘Cin-
selli¤in Farkl› Boyutlar›’ isimli kitab›mdan sonra bu konuda çal›flan,
u¤raflan ve cinsel potansiyelini artt›rmaya çal›flan baz› bayanlar ve er-
219
kekler benimle mektup arac›l›¤›yla veya karfl›l›kl› gelerek temas kur-

mufllard›r. Bu kiflilerden dinlediklerimden ve kendi deneyimlerimden
ç›kard›klar›mdan yola ç›karak söylenecek ilginç eklemeler olaca¤›na
inan›yorum.
Öncelikle sa¤l›kl› ve güçlü pelvis kaslar›n›n geliflmesi için Kegel
egzersizlerine ek olarak hangi aktivitelerin etkili oldu¤una de¤inelim.
Özellikle göbek dans› yapan kad›nlarda PC-Kas›n›n ve vajina kasla-
r›na hakimiyetin çok güçlendi¤i y›llard›r bilinen bir gerçektir. Sade-
ce bu nedenle pek çok Amerikal› ev han›m› hobi olarak göbek dan-
s›n› ö¤renmektedir, dans› hiç bir yerde uygulamamaktad›rlar; ama
güçlü pelvis kaslar›n›n geliflmesi için göbek dans› dersleri almaktad›r-
lar. Ayr›ca Yoga pelvik kaslar› ve PC-Kas›n› çok güçlendirmektedir.
Bunun yan›s›ra bale yapanlar, bisiklet binenler, aerobik yapanlar,
jimnastik veya aletli jimnastik yapanlar da sa¤l›kl› pelvis kaslar›na
sahip olmakta ve PC-Kaslar›na, vajina veya penis kaslar›na baya¤›
güçlü bir hakimiyet gelifltirebilmektedirler.
Geçen 17 y›lda, Yeflim K. gibi 20’nin üzerinde okur veya cinselli-
¤ini afl›r› gelifltirmifl kad›n ve erkekle karfl›laflt›m, yaz›flt›m. En az 12
tane hiperseksüel e¤ilimli okurumla cinselli¤i ve yaflad›klar›n› irdele-
me flans› buldum. Bunlar›n en az 3 tanesi ‘Cinselli¤in Farkl› Boyutla-
r›nda’ tarif edilen ‘status orgasmus’lar yafl›yorlard›. PC-Kas›n›n ve G-
Noktas›n›n alg›s›n›n gelifltirilmesiyle ilgili eski kitaptaki bilgilere ek-
leyebilece¤im prati¤e veya konuflulan deneyimleri yaflayanlara daya-
nan baz› yeni bilgiler mevcut hale geldi. Bunlar› s›ralamak gerekirse:
1) PC-Kas›n›n güçlendirilmesi sadece egzersizlere ba¤l› de¤ildir.

Yukar›da s›ralanan baz› aktiviteler de PC kaslar›n› güçlendir-
mektedir. Çok sa¤l›kl› ve uzun süreli cinsel iliflki sürdürülmesi
özellikle PC-Kaslar›n›n tonusunun artmas›na ve güçlenmeleri-
ne yol açmaktad›r. Cinsel iliflkinin bizzat kendisi, PC-Kaslar›-
n› güçlendirici bir etki yarat›r.
2) PC-Kas›n›n güçlendirildi¤i kad›nlarda, orgazm say›s›, fliddeti
220
Ümit Say›n
s›n›r tan›mamaktad›r. Bilinen laboratuar verilerinin ço¤unlu-

¤u ortalama insanlar için geçerlidir. Kad›n cinselli¤i, orgazm-
dan al›nan hazlar 17 y›l önce de savundu¤um gibi artt›r›labilir.
3) PC-Kas›n›n ve G-Noktas›n›n güçlendirilmesi, status orgasmus-
lar›n geliflmesine neden olabilmektedir. Status orgasmuslar, her
biri 15-30 orgazmdan oluflan bir orgazm nöbetidir ve süre¤en,
10-20 dakika süren bir orgazm tetanisi söz konusudur. Bu s›ra-
da iliflkinin sürdürülmesi, klitorisin uyar›lmas› ve uyaranlar›n
artt›r›lmas› gerekmektedir. Her kad›n bunlar› yaflayamaz. Baz›
kad›nlarda bu tip deneyimler tarif edilmektedir. Ama her ka-
d›n kendi orgazmlar›n›n say›s›n› artt›rabilir, fliddetini güçlen-
direbilir. Bunun için uzun süreli yap›lan cinsel iliflkiye, cinsel
oyuncaklar›n kullan›lmas›na, PC-Kas›n›n e¤itimine ve deneti-
mine, G-Noktas›n›n ay›rd›nda olmaya ihtiyaç vard›r.
4) Erkeklerde PC-Kas›n›n gelifltirilmesi, uzun süreli ereksiyona,
boflalmadan geliflen orgazm benzeri kas›lmalara, retrograd (ge-
risin geriye) ejakülasyonlara, erken boflalman›n denetimine
yol açmaktad›r. PC kas› e¤itimini erkeklerin de uygulamas›,
toplumda yayg›n olan erken boflalman›n tedavisi için umut ve-
rici olabilir.
5) Status orgazmlar›n›n iliflki s›ras›nda rahat olunam›yorsa önce-
likle vibratörle denenmesi önerilmektedir. Özellikle mastür-
basyonun PC-Kas›n›n güçlenmesine katk›da bulundu¤u bilin-
mektedir. fiu unutulmamal›d›r, yeterli bir tonusa ulaflt›ktan
sonra PC-Kas›n›n daha fazla gelifltirilmesi gerekmez.
221
222
£¢ 9
GRAFENBERG NOKTASI
(G-NOKTASI)
223
224
Y ›llard›r Bat›’da tart›fl›lan Grafenberg Noktas› (G-Noktas›) bir
sürü kad›n›n kafas›n› ve ellerini yormufltu. Bahsedilen nokta-
y› bir türlü bulam›yorlard›. Türk kad›nlar›n›n da pek ço¤u arad›lar ta-
rad›lar ve sonunda bulduklar›n› iddia ettiler! Kad›nca Raporuna
(1993) 1535 kad›n›n % 17.8’i, Hülya Raporuna (2003) göre de 700
kad›n›n % 25.6’s› G-Noktalar›n›n uyar›ld›¤›ndan bahsetmifller. Tür-
kiye’deki genel kan› böyle bir noktan›n varolmad›¤›yd›. Baz› bilimsel
merkezler, bas›n ‘Böyle bir nokta yoktur!’ diye kesip att›.
1993 y›l›nda bir Kültür Merkezinde ‘Cinselli¤in Yeni Boyutlar›’
adl› bir konuflma yaparken Kad›nca’da daha önce ç›kan bir yaz›mda-
ki resimleri göstererek Grafenberg noktas›n›n yerini tan›mlamaya ça-
l›fl›yordum; konuflman›n sonunda iki sevimli genç bayan yaklafl›p
“Affedersiniz ama bu flekillere göre G-Noktas›n› bulmak için ‘seksio’ yap-
mak gerekir, biz de zaten flimdiye dek hiç bulamad›k, üstelik bulana da
rastlamad›k dediler” (Seksio: sezaryen ameliyat› s›ras›nda karn›n insiz-
yonla aç›larak çocu¤un ç›kar›lmas›). 1993’lerde G-Noktas›na bak›fl
iflte böyleydi! Kad›nca Raporu veya Hülya Raporunda verilen oran-
lar do¤ru olmayabilir, çünkü yan›tlar› verenlerin baz›lar› klitoris ile
G-Noktas›n› kar›flt›rm›fl olabilirler. Ama bilenlerin de oldu¤unu var-
sayarak en az % 10-15’lerde bir grubun G-Noktas›ndan haberdar ol-
du¤unu varsayabiliriz. Zaten bu oran dünya genelinde de % 20-25 ci-
var›nda! Yani G-Noktalar›n› bulabilen kad›nlar, tüm kad›nlar›n
dörtte biri veya beflte biri! Bunun da mant›kl› nedenleri var! Bir çok
deneyimden yola ç›karak söyleyebilirim ki, hat›r› say›l›r say›da kad›n-
225
Derin Seks: G-noktası
da G-Noktas›n› bulmak mümkün! Oranlar san›landan daha da yük-

sek olabilir!
Asl›nda vajinal orgazm olan kad›nlar›n büyük ço¤unlu¤u cinsel
iliflki s›ras›nda bu noktay› bir ölçüde hissederler, çünkü vajinal orgaz-
m›n geliflmesinden yap›n›n sorumlu oldu¤u iddia ediliyor, son çal›fl-
malara ve yay›nlara göre.
Bat› Avrupa ve Amerika’da kad›nlar›n % 70’inin tek bafl›na cin-
sel iliflkiyle orgazm olamay›p klitoral uyar›ya da ihtiyaç duymalar›n›n
nedeni büyük olas›l›kla G-Noktas› uyar›m›n›n ay›rd›nda olmamalar›,
ya da G-Noktalar› olmamas›. Bu sevimli hortlak Pubis kemi¤inin al-
t›ndaki oturdu¤u yerden, s›r›tarak Masters ve Johnson’› bile kand›r-
m›flt›, öyle ki bu araflt›r›c›lar, tüm orgazm olay›n›n klitoral uyar›ya
ba¤l› oldu¤unu ve ‘vajinal orgazm’ diye bir fley olmad›¤›n› iddia ede-
cek kadar ileri gittiler, ama belki de Trobriand adas› yerlileri bile
Margaret Mead’e söylememifl olsalar da bu büyülü noktay› biliyorlar-
d›56; çünkü Malinowski57 bu yerlilerin hem klitorisi hem de vulvay›
uyaracak bir oyun oynad›klar›n› ve cinsel kültürlerinde kad›n›n cin-
sel hazz›n› iki farkl› organa ba¤lad›klar›n› söylüyor, bunlardan birinin
klitoris oldu¤unu di¤er organ›n da bu ilkel insanlar›n hatas›ndan (!)
kaynakland›¤›n› belirtiyordu! Panamal› bir kad›n ise G-Noktas›n›n
kendi kültürlerinde ‘La Bella Loca’ (Güzel Nokta) olarak bilindi¤ini
ve her k›z›n bunun 13-16 yafllar›nda keflfetti¤ini söylüyor58.
G-Noktas› Ernst Grafenberg adl› jinekolog taraf›ndan 1944’de
tan›mlanm›fl. Helen Singer Kaplan vajinan›n ön duvar›nda benzer
bir duyarl› bölgeden bahsediyor59. John D. Perry ve arkadafllar› ise
yaklafl›k 400 kad›nda yapt›¤› deneylerde Grafenberg Noktas› isimli
bu oluflumun varl›¤›n› 1980’lerin bafl›nda göstermifl. O dönemden be-
56
Margaret Mead, Male and Female, 1962;
57
B. Malinowski, The Sexual Life of Savages, N.Y.: Harcourt Brace & the World, 1929
58
Alice Kahn Ladas, Beverly Whipple, John. D. Perry, The G-Spot and other
Discoveries About Human Sexuality, N.Y.: Henry Holtand Company 2005, (ilk bas›m
1983)
59
Helen Singer Kaplan, The New Sex Therapy, London: Pelican, 1974. S: 50.
226
Ümit Say›n
ri de tart›flmalar çok atefllenmifl Amerika’da! Masters ve John-

son’dan sonra cinsellik konusundaki en önemli bulufl herhalde Gra-
fenberg Noktas›n›n keflfidir.
G-NOKTASI TAM ANLAMIYLA NEREDE?

Grafenberg Noktas› vajinan›n ön duvar›nda, pubis kemi¤inin he-
men alt›nda, vajinan›n hemen giriflindeki yumuflak dokunun içine
gömülü olan bir yap›. Histolojik olarak ayr›m› da yap›lm›fl. Kad›nlar-
da embriyolojik bir prostat kal›nt›s› veya prostat›n ana dokusunun
kal›nt›s› oldu¤u düflünülüyor. Her kad›nda lokalizasyonu, büyüklü¤ü
ve uyar›labilirli¤i farkl›l›klar gösteriyor. Genellikle pubis kemi¤inin
arka ucu ile serviksin aras›ndaki mesafenin ortalar›nda bir yerde; sa-
¤a sola kayd›¤› da oluyor bu nedenle G-Noktas›n›, klitorisin saat 12’yi
gösterdi¤i bir saat kadran›nda saat 11 ile 1 aras›nda aramak gerekli.
G-Noktas›n›n idrar yolu ile komflulu¤u çok yak›n, ayn› zamanda id-
rar yoluna aç›lan ince bir kanal› mevcut.
Peki bu nokta o kadar ulu orta yerdeyse neden böylesine kapris

yap›yor? Çünkü aran›rken düflülen bir sürü hata var:
227
1- G-Noktas› cinsel yönden uyar›lmam›fl bir kad›nda bulunamaz.

Ortaya ç›k›fl› ve hissedilifli ancak plato evresini sonuna do¤ru-
dur.
2- Dergilerde tasvir edilen kad›n›n s›rtüstü yatt›¤› pozisyon G-
Noktas›n›n en zor bulundu¤u pozisyondur.
3- PC kas› zay›f olan kad›nlarda G-Noktas›n›n bulunmas› çok
zordur, ama bu kas›n kuvvetlendirilmesi G-Noktas›n›n hisse-
dilme olas›l›¤›n› çok art›r›r
4- Her önünüze gelen kad›nda vajinal tufle yaparsan›z G-Nokta-
s›n› bulamazs›n›z (Örne¤in olaya alayc› yaklaflan ve haz duy-
maktan çok uzak bir fahiflede!)
5- G-Noktas›n› en iyi kad›nlar›n kendisi bulur, ama kad›nlar›n
ço¤u b›rak›n organlar›n›n içerisi d›flar›s›na bile dokunmam›fl
durumdad›rlar. Bacaklar›n›n aras›ndaki erkeklere ait bu kanal
bir tabudur pek ço¤u için!
6- Kad›nlara cinsellikten ve duygusall›ktan uzak bir biçimde, bir
kumanda dü¤mesini arar gibi yaklafl›rsan›z, G-Noktas›n› bul-
man›z çok zordur.
7- Uyar›n›n sürdürülmesi s›ras›nda kad›nlar›n küçük tuvaletinin
gelmesi do¤ald›r, bu s›rada uyar› kesilmemelidir. G-Noktas›n›n
uyar›lmas› idrar refleksini aktive edecektir.
8- G-Noktas›n›n uyar›lmas› için yap›lm›fl özel baz› vibratörlerle
de G-Noktas› bulunabilir. Son y›llarda bu amaçla tasarlanm›fl
çok özel vibratör dildolar mevcuttur, art›k G-Noktas› en iyi bu
vibratörlerle bulunabilmektedir. 1993’lerde Avrupa’da bile he-
nüz böyle aletler tasarlanmam›flt›.
228
Ümit Say›n
G-NOKTASI NASIL BULUNUR?

G-Noktas›n› ararken öncelikle dikkat edece¤iniz nokta mesane-
deki idrar› boflaltmakt›r, çünkü alttan uygulanacak olan bas›nç mesa-
neyi s›k›flt›racak ve idrar›n geldi¤i hissini uyand›racakt›r. PC kas›n›n
fark›nda olan kad›nlar bu kas› s›k›p gevfletirlerse uyar› s›ras›nda G-
Noktas›n›n daha fazla hissederler.
Bafllang›çta yukar›daki flekildeki ararsan›z bulman›z çok zor ola-
cakt›r. Çünkü yer çekimiyle iç pelvis organlar› afla¤› do¤ru ve vajina-
n›n uza¤›na do¤ru çekilir. Oturarak arama daha iyi, belki de tuvale-
tin üstünde oturarak arama daha da mant›kl›, böylece idrar kaç›rma
korkusu da ortadan kalkacakt›r.
229
G-Noktas›n› kendi kendinize ar›yorsan›z, cinsel yönden uyar›lm›fl

olmak için bunu mastürbasyon s›ras›nda yap›n. E¤er eflinizle ar›yorsa-
n›z bunu mutlaka orgazm olmaya yak›n yap›n. Çünkü G-Noktas›n›n
daha iyi hissedilmesi için bu yap›n›n da kanla dolup kabarm›fl olma-
s› gerekmektedir, bu fliflkinli¤i iki parma¤›n›z› içeri sokup parmaklar›-
n›z›n aras›nda hissedebilirsiniz.
G-Noktas›n› aramak için en mükemmel pozisyon yüzükoyun yat-
makt›r. Bu s›rada iflaret parma¤› ile orta parmak vajinaya girerken bafl
parmak da pubis kemi¤ini tutmal›d›r, yani bafl parma¤›n›zla iflaret
parma¤›n›z aras›na pubis kemi¤ini, idrar yolunu ve G-Noktas›n›n bu-
lundu¤u yumuflak dokuyu s›k›flt›rabilmelisiniz. Yavafl yavafl iki parma-
¤›n›z› hareket ettirerek bafl parma¤›n›za do¤ru farkl› bir his bulaca¤›-
n›z bölgeyi araflt›r›n, bunun için hafif, kesik kesik bas›nçlar uygula-
y›n. Büyüklü¤ü bir bezelye tanesi kadar da olabilir, küçük bir ceviz ça-
p›nda da (ama menopozdan sonra çok küçüldü¤ünü unutmay›n).
E¤er efliniz uyar›yorsa el ayas› afla¤› gelecek biçimde iflaret ve orta par-
ma¤›n› içeri sokmal› ve hemen giriflinden itibaren k›sa ve kesik ke-
sik, bu yat›fl pozisyonunuzda afla¤› do¤ru bas›nçlar uygulamal›d›r. Bir
vibratör çok daha iyi uyarabilir.
230
Ümit Say›n
Kad›n›n altta yatt›¤› cinsel iliflki pozisyonlar›nda penisini hareket

yönünün G-Noktas›n› uyarma ihtimali çok azd›r, ama erke¤in arka-
dan yaklaflt›¤› pozisyonlarda kad›n›n da kalça hareketleri yard›m›yla
penisin G-Noktas›na bas›nç uygulama olas›l›¤› artar. Bu pozisyonda
klitoris uyar›lamaz, ama kad›nlar›n pek ço¤unun böyle bir cinsel bir-
leflmede çok güçlü orgazm olmalar›n›n nedeni G-Noktas›n›n uyar›l-
mas› ve orgazm› tetiklemesidir.
G-Noktas›n›n uyar›lmas› s›ras›nda üç farkl› fley hissedebilirsiniz:
birincisi çok güçlü bir zevk, ikincisi g›d›klama tarz›nda gelen garip ta-
rif edilemez bir haz, üçüncüsü idrar yapma iste¤i; genellikle de bu so-
nuncusu görülür. E¤er mesaneniz boflken tuvalet ihtiyac› duyarsan›z
sak›n duraklamay›n; do¤ru yoldas›n›z demektir. Bas›nc› ve bas›nç uy-
gulama frekans›n› art›rarak idrara gitme hissinin ço¤almas›n› bekle-
yin ve o vazgeçilmez tuvalete gitme iste¤ine ald›rmadan uyar›ya de-
vam edin. Birkaç dakika sonra tuvalete gitme arzusu yerini g›d›klan-
ma tarz›nda daha önce hiç tan›mad›¤›n›z bir hisse b›rakacakt›r. Bu
noktada uyar›y› art›rarak devam ettirin (efliniz uyar›yorsa ona devam
ettirtin), tabii uyar›n›n en uygun fliddetini siz ayarlayabilirsiniz. Bir
süre sonra elinizin alt›nda bu noktan›n daha da fliflti¤inin göreceksi-
niz. Bu s›rada mutlaka PC kas›n›z› kullanarak onu h›zl› h›zl› kas›p
gevfletin. Biraz sonra patlay›c› tarzda bir orgazm yaflaman›z olas›d›r.
Fakat ilk deneyimde baflar›l› olamazsan›z, tekrar tekrar denemeyi sür-
dürün; bu vajina duvarlar›n› alg›laman›z›n hassaslaflmas›n› ve G-
Noktas›n› di¤er yap›lardan daha kolayl›kla ay›rt etmenizi sa¤layacak-
t›r; en az yüz kez denemeden pes etmeyin! G-Noktas›n› bulamaman›-
za imkan yok, çünkü kad›nlar›n belki de % 20-25’‹nde Grafenberg
noktas› var, ancak geri kalanlarda farkedilmeyecek kadar atrofik ola-
bilir.
G-Noktas›n› uyar›rken karfl›laflabilece¤iniz al›fl›lmam›fl bir dene-
yim vajinadan meyaz sütümsü bir s›v›n›n gelebilme olas›l›¤›d›r. Ka-
d›nlar›n pek ço¤u bunun idrar oldu¤unu düflünüp, çok rahats›z ol-
mufllar ve G-Noktas›n› uyarmaktan ‘alt›na yapmak’ fikri yüzünden
vazgeçmifller. Bu s›v› idrar de¤il; yap›lan çal›flmalar bu s›v›da üre ve
231
kreatinin (idrarda bulunan iki madde) miktar›n›n idrara oranla çok

düflük oldu¤unu, glukoz ve asit fosfataz miktar›n›n ise ayn› prostat
salg›s›ndaki gibi çok yüksek oldu¤unu göstermifl60. G-Noktas›n› ayn›
erkeklerin prostat bezi gibi aktivite göstermekte ve prostat s›v›s›na
benzer bir s›v› salg›lamakta, bu salg› orgazm s›ras›nda PC kaslar›n›n
da kas›lmas› sayesinde ya idrar yolu arac›l›¤›yla d›flar› at›lmakta ya da
gerisin geriye mesaneye boflalt›lmakta. Erkeklerdeki prostat adeta ka-
d›nlarda atrofiye u¤ray›p neredeyse ölmüfl olmas›na ra¤men orgazm
s›ras›nda hortluyor ve sperm içermese de ‘iflte buraday›m’ dercesine
‘kad›n ejakülasyonunu’ sa¤l›yor. Bu olguyu kad›nlar›n küçük bir k›s-
m› yafl›yabiliyorlar. Kad›nlar bu ejakülasyon s›ras›nda çok zevk al-
maktalar ve G-Noktas› orgazm›n› yaflayan kad›nlar bunun klitoral
orgazmdan kat kat güçlü oldu¤unu söylüyorlar ve neden o ana dek
yaflamad›klar›n› anlamad›klar›n› ifade ediyorlar; öyle ki kad›nlar›n
pek ço¤u ilk G-Noktas› orgazm›n› yaflarlarken gözlerinden yafl bile
geliyor, bir yay gibi k›vr›l›p bir süre kendilerinden geçebiliyorlar. Fa-
kat Türkiye’de hâlâ dergiler ve doktorlar insanlar›n ‘bu G-Noktas›
safsatalar›na’ inanmamalar›n› söylemekteler, hadi bunu söyleyen er-
60
Alice Kahn Ladas, Beverly Whipple, John. D. Perry, The G-Spot and other Discove-
ries About Human Sexuality, N.Y.: Henry Holtand Company 2005, (ilk bas›m 1983).
S:58-84, ve ejakülat ile idrar örneklerinin k›yaslamal› çal›flmas› için bkz S:201.
232
Ümit Say›n
kekleri hofl görelim de kad›nlara ne demeli ? Herkese yeni ve mutlu

aray›fllar...
KADINLARDA EJAKÜLASYON
Anketlerle yap›lan araflt›rmalarda kad›nlar›n % 35-50’i hayatla-
r›nda ejakülasyon benzeri bir olguyu yaflad›klar›n› söylemifllerdir61. Bu
araflt›rmalar› yapan bilim adamlar› çal›flmalar›nda daha ziyade G-
Noktas›n›n uyar›lmas›n› ve bu bölgenin uyar›lmas›n›n kad›n ejakü-
lasyonuna yol açabilece¤ini düflünüyorlard›. Di¤er baz› çal›flmalar ise
çal›flma grubundaki kad›nlar›n % 10-69’unun benzer ejakülasyon ol-
gular›n› yaflad›¤›n› yazmaktayd›62. Kad›n ejakülasyonunda belirtilen
miktarlar yaklafl›k 1-5 ml aras›ndayd›. Baz› çal›flmalar bunun ço¤u-
nun idrar oldu¤unu iddia etse de yap›lan biyokimyasal çal›flmalar, bu-
nun idrar içerse bile, tam anlam›yla idrar olmad›¤›n› belirtmekteydi.
Asl›nda kad›n ejakülasyonundan Ananda Ranga, Kama Sutra
isimli Hint cinsellik kitaplar›nda veya eski Çin, Japon cinsellik el ki-
taplar›nda bahsediliyordu. Yani do¤u kültürü böyle bir olgunun var-
l›¤›n› çoktan kültürlerine geçirmiflti.
Kraft Ebbing’in cinsel sap›fllar› anlatt›¤› ünlü kitab› Psychopatia
Sexualis’te (1886) kad›n ejakülasyonundan bir sap›kl›k olarak bahse-
diliyor ve ad›na kitaptaki ‘Congenital Sexual Inversion in Women’ (Ka-
d›nlarda Konjenital Eflcinsellik) isimli bölümde de¤iniliyor, Nöroas-
teni ve homoseksüalite gibi bozukluklara ba¤lan›yordu.
61
Bullough B, David M, Whipple B, Dixon J, Allgeier ER, Drury KC., Subjective reports
of female orgasmic expulsion of fluid.
Nurse Pract, 9 (3): 55–9, 1984; Davidson JK, Darling CA, Conway-Welch, C. The ro-
le of the Grafenberg Spot and female gushing in the female orgasmic response: an empirical
analysis. J Sex Marital Ther 15 (2): 102–20, 1984; Darling CA, Davidson JK Sr, Con-
way-Welch C.. Female ejaculation: perceived origins, the Grafenberg spot/area, and sexual res-
ponsiveness. Arch Sex Behav 19 (1): 29–47, 1990.
62
Wimpissinger F, Stifter K, Grin W, Stackl W. The female prostate revisited: perineal ultra-
sound and biochemical studies of female ejaculate. J Sex Med 4 (5): 1388–93, 2007; Zavia-
cic M. The human female prostate: From Vestigial Skene's Paraurethral Glands and
Ducts to Woman's Functional Prostate. Slovak Academic Press, Bratislava 1999.
233
Daha sonra Kinsey ve Masters & Johnson bu olgudan bahsede-

cek ve bunun önemsiz oldu¤unu, stres inkontinans›na ba¤l› olaca¤›-
n› söyleyecekler, bir 20-25 y›l konu kapanacak ve kimse kad›n ejakü-
lasyonunu sorgulamayacakt›. Ama Masters & Johnson, daha ilerde
kendileriyle çeliflen bir aç›klama daha yapacaklard›63:
‘Kad›nlar›n büyük ço¤unlu¤u orgazm s›ras›nda boflalmazlar, ama baz›
kad›nlarda yap›s› idrar yap›s›na benzemeyen bir kad›n ejakülat› da sapta-
d›k’
Ama bunu yine stres inkontinans›na ba¤layacaklard›. Daha sonra
Helen Singer Kaplan, Beverly Whipple, Alice K. Ladas, John D.
Perry gibi araflt›rmac›lar, Masters & Johnson’›n bu görüflüne karfl›
ç›kacaklard›. Beverly Whipple bu konuda üç makale yay›nlayacak ve
farkl› görüflleri ortaya koyacakt›64. Whipple ve arkadafllar› sadece ka-
d›n ejakülasyonunu aç›klamakla kalm›yorlar, ayn› zamanda kad›nda
yeni bir orgazm teorisiyle birlikte geliyorlard›.
1980’lerin bafl›nda tart›flma daha da k›z›flt› ve G-Noktas›n›n var-
l›¤› hem Amerikan medyas›nda hem de bilim ortamlar›nda en çok
tart›fl›lan konu oldu. Kad›n ejakülasyonu da G-Noktas› konusuna
ba¤l› olarak tart›fl›lmaya baflland›. Pek çok bilim adam› G-Noktas›-
n›n var oldu¤unun kabul edilebilmesi için, tüm kad›nlarda gösteril-
mesi gerekti¤ini söylüyorlard›. Bunun karfl›s›ndaki araflt›rmac›lar ise,
pek çok kad›nda bu yap›n›n hissedilemeyecek kadar rüdimenter kal-
d›¤›n› ama bu durumun, var olan di¤er kad›nlardaki G-Noktalar›n›n
yads›nmas›na yola açmayaca¤›n› söylüyorlard›. G-Noktas› konusun-
da halen bir konsensusa var›lamam›flt›r. Bilim insanlar› kad›nlar›n
kaçta kaç›nda bu oluflumun gözlenebilece¤i konusunda bile birlefle-
memifllerdir. fiimdilik tahmin edilen oran % 20-25’tir. Fakat bilimsel
63
Masters WH, Johnson VE, Kolodny RC. Masters and Johnson on Sex and Human Le-
arning. Boston: Little Brown, 1982.
64
Belzer, EG.. Orgasmic expulsions of women: a review and heuristic inquiry. Journal of
Sex Research 17 (1): 1–13, 1981; Addiego, F; Belzer, EG; Comolli, J; Moger, W; Perry,
JD; Whipple, B. . Female ejaculation: a case study. Journal of Sex Research 17 (1): 13–21,
1981; Perry, JD; Whipple, B. Pelvic muscle strength of female ejaculators: evidence in support
of a new theory of orgasm. Journal of Sex Research 17 (1): 22–39, 1981.
234
Ümit Say›n
olarak kad›nlar›n binde birinde bile G-Noktas› saptan›yorsa, ayn› fle-

kilde çok az›nda bile yap›s› idrara benzemeyen kad›n ejakülat› tespit
edilmiflse, bu fenomen yeterlidir ve Kad›n cinselli¤i hakk›nda normal
ve genelden farkl› baz› durumlar›n da varl›¤›na iflaret eder. Araflt›r›l-
mas› gereklidir.
Hite Raporunun hala etkisinde olan ve erkeklere baflkald›rm›fl,
hatta düflmanlaflm›fl Feministler G-Noktas›n› ve kad›n ejakülasyonu-
nu bir erkek fantezisi ve bofl bir inanç olarak nitelemeye devam et-
mektedirler. Feminist araflt›rmac›lar G-Noktas› kaynakl› orgazm hi-
potezine ve kad›n ejakülasyonuna fliddetle karfl› ç›kmaktad›rlar. On-
lara göre orgazm sadece klitoris kökenlidir ve orgazm olmak için bir
erke¤e ba¤›ml›l›klar›na ihtiyaç yoktur. Feministlerin konuya kendi
impulslar›yla ve ideolojileriyle mi bakt›klar› konusu tart›flmal›d›r;
ama bilimsel bir bak›flla bakmad›klar› kesindir. Hiç kimse sadece
kendi deneyimlerinden yola ç›karak bunu tüm topluma genelleye-
mez.
235
Kad›n Ejakülat›n›n Yap›s›

Çal›flmalar bahsedilen kad›n ejakülat›n›n karfl›tlar taraf›ndan id-
dia edildi¤i gibi stres inkontinans›na ba¤l› idrar veya lubrikasyon (›s-
lanma) s›v›s› olmad›¤›n› ortaya koymaktad›r. Bu konuda çal›fl›lan
maddeler üre, kreatinin, prostatik asit fosfataz (PAP), prostat spesifik
antijen (PSA), glukoz, früktozdu65. Kad›n ejakülat›nda idrarla k›yas-
land›¤›nda daha düflük düzeyde kreatinin ve üre bulunmufltur. Ayr›ca
orgazma ba¤l› bu kad›n ejakülat›nda erkek prostat salg›s›nda bulunan
PSA, PAP yüksek oranda bulunmufl; idrara fleker hastal›¤›n›n hari-
cinde ç›kmayan glükoz da kad›n ejakülat›nda bol miktarda tespit
edilmifltir. Bu çal›flmalar orgazma ba¤l› kad›n ejakülat›nda prostat sal-
g›s› benzeri bir s›v›n›n oldu¤unu göstermifl, bir miktarda da idrar bu-
lunabilece¤ine dikkat çekmifltir. Dolay›s›yla kad›nlardaki boflalma
olay› bir idrar kaç›rma olay› de¤ildir, kaç›r›lan da idrar de¤ildir.
Kad›nlarda orgazm s›ras›nda ejakülasyon oluyorsa bu orgazm feno-
menini nas›l etkiler? Bu konuda çok çeflitli tart›flmalar vard›r. Önce-
likle bu ejakülat›n nerden geldi¤i tart›flma konusudur. Bunun kayna-
¤›n›n Skene bezleri oldu¤u, kad›nlarda bulunan, embryolojik kökenli
rudimenter bir prostat yap›s›n›n varl›¤› oldu¤u iddia edilmektedir. Bu
durumda G-Noktas›n›n asl›nda her kad›nda varoldu¤u, baz›lar›nda
anatomik özelliklerden dolay› aç›¤a ç›kt›¤› gündeme gelmektedir. Bu
da G-Noktas›n›n var olmad›¤›n› savunanlar› çok zor duruma düflür-
mektedir. Çünkü zaten G-Noktas› hakk›ndaki hipotez bu yap›n›n
embryolojik bir difli prostat› kal›nt›s› oldu¤udur. Erkeklerdeki prostat
masaj›yla sperm al›nmas› gibi, kad›nlarda da benzer bir oluflumun
varl›¤› söz konusu edilmektedir.
65
Wimpissinger F, Stifter K, Grin W, Stackl. The female prostate revisited: perineal ultraso-
und and biochemical studies of female ejaculate. J Sex Med 4 (5): 1388–93, 2007; Zaviacic
M. The human female prostate: From Vestigial Skene's Paraurethral Glands and
Ducts to Woman's Functional Prostate. Slovak Academic Press, Bratislava 1999; Zavi-
a_i_ M, Dole_alová S, Holomá_ IK, Zavia_i_ová A, Mikuleck_ M, Valer Brázdil V. Con-
centrations of Fructose in Female Ejaculate and Urine: A Comparative Biochemical Study. J
Sex Res. 24: 319–25, 1988.
236
Ümit Say›n
G-NOKTASI, KL‹TORAL VE D‹⁄ER UYARI ‹Ç‹N

C‹NSEL OYUNCAKLAR
Ünlü seks terapisti Helen Singer Kaplan vibratör ve titreflen uya-
r›m aletleri için ‘Kad›n cinselli¤i hakk›nda Pompei devirlerinden beri ya-
p›lm›fl en önemli bulufl’ diyor. Gerçekten de vibratör veya masaj aleti-
nin klitorisi veya G-Noktas›n› uyarmas› elle mümkün oldu¤u halde,
bu titreflimle de mümkün! Üstelik titreflim sabit bir h›zda ve hiç tü-
kenmiyor. Vibratörler uzunca bir süredir seks terapisinde kullan›lan
en önemli aletlerden, orgazm olamayan kad›nlar›n baz›lar›nda orgaz-
m› tetikliyor. Cinsel tepkilerini gelifltirmek isteyen baz› kad›nlarda da
çok etkili. Yanl›z pille çal›flan bu aletlerin bazen titreflimleri yetersiz
kald›¤›ndan elektrikle çal›flan masaj aletlerinin titreflimlerine ihtiyaç
duyuluyor. Kendi cinselli¤inizi gelifltirmek için en etkili aletler vibra-
törler, ayr›ca PC-Kas›n›z› gelifltirmeniz için de, bir süre egzersizleri
yapt›ktan sonra, dildo vibratörlerden yararlanman›zda fayda var.
ABD’de ve Avrupa’da PC-Kas›n› gelifltirmek için tasarlanm›fl özel
elektrik ak›m› verici vibratörler de var. Bunlar verdikleri ak›mla PC
kas›n›n istemsiz kas›lmas›n› sa¤l›yorlar. Böylece PC-Kas› sizin katk›-
n›z olmadan hareket ediyor.
237
Erkeklerin vibratörlere karfl› tutumlar› çok olumsuz. Kendilerinin

yerine geçen ve kendilerinin yapt›¤›ndan çok daha fazla fley yapabi-
len vibratörleri k›skan›yorlar! Ama en iyisi masaj aletini veya vibra-
törü eflinizle birlikte kullanmaya al›flmak, bu biraz zaman alacakt›r.
Erkekleri bu konuda e¤itmelisiniz! Sizin haz alman›z partneriniz için
bir cinsel haz nesnesi haline geldikçe, size haz verecek herfley ona da
haz verecektir ve bir vibratörle sizin tatmin olman›zdan da büyük
zevk duyacakt›r!
G-Noktas›n› bulmakta zorlanan kad›nlar›n en iyi seçenekleri de
G-Noktas› için tasarlanm›fl özel vibratörleri kullanmak. Bunun için
çok farkl› titreflim düzeyindeki aletleri denemelisiniz. Bazen çok güç-
lü titreflime ihtiyaç duyabilirsiniz. G-Noktas› her zaman elle veya
parmakla uyar›lmayabilir. Bu uyar›y› ilk kez bir vibratörle sa¤layabi-
lirsiniz. Unutmay›n pille çal›flan vibratörlerin titreflimi bir süre sonra
etkisiz hale gelecektir, bu nedenle bir masaj aletine de ihtiyac›n›z
olacakt›r.
238
£¢ 10
YEN‹ B‹R ORGAZM

ANLAYIfiINA DO⁄RU
239
240
... Ve Do¤a Ana kendi suretinden kad›n› yaratt› ve ona uçan ku-
fla, yüzen bal›¤a ve di¤er tüm hayvanlara ve dünyadaki her fleye ha-
kim olmas›n› söyledi. Ve kad›n her fleye hakimdi. Do¤a Ana bakt›
kad›n yaln›z ve onu kad›n›n yan›na koydu. Ve erkek vard›. Ve ka-
d›n düflündü bu benim etim ve benim kemi¤im, öyleyse bir vücut ol-
mal›y›z ve onlar bir vücut oldular...
S an›r›m feministler Kutsal Kitab› bafltan yazmaya kalksalar ilk

sayfalardaki bir bölümü yukar›daki gibi düzeltirlerdi ve tabii
kilise tüm feministlerin aforoz edilmesi için emir verirdi. Fakat bu-
günkü biyolojik bilgilere göre feministler bir ölçüde hakl› da olurlar-
d›, çünkü fizyolojik olarak kad›n erke¤in devam› de¤il aksine sanki
erkek kad›ndan türemifl gibi. Yani erkek kad›n›n bir baflka biçimde
bak›ld›¤›nda evrimleflmifl hali! Kad›n›n kromozon yap›s› (XX) ana
karn›ndayken bebe¤in ilk geliflim zincirinin de¤iflmeden devam›n›
sa¤l›yor ve erke¤in kromozom yap›s› (XY) belli bir anda testesteron
hormonun salg›lanmas›yla normal geliflimin yolundan sapmas›na ne-
den oluyor ve erkekli¤i oluflturan de¤iflimler bafll›yor; asl›nda erke¤in
de kad›n›n da özü ayn› fakat baflkalafl›ma u¤ray›p son fleklini alan er-
kek66! Erke¤in kad›ndan geliflti¤inin baflka bir kan›t› da kad›nlara
yüksek dozda testesteron verilmesinin k›llanmaya, ses kal›nlaflmas›na
ve klitorisin penise benzer biçimde büyümesine yol açmas›, halbuki
66
Helen Singer Kaplan, The New Sex Therapy, London: Pelican Books, 1974.
241
Derin Seks: Yeni Bir Orgazm Anlayıflı
erkeklerin kad›n biçime döndürmek kad›nl›k hormonlar› olan östro-

jen veya progesteron vermekle pek mümkün de¤il, gerçi ameliyat
olan travestiler bol miktarda kad›nl›k hormonlar› kullanmaktalar,
ama ne kadar kad›n olduklar› tart›flma götürür; yani erkeklik daha ge-
ri dönüflümsüz bir durum gibi görünüyor! Vücut gelifltirme dergilerin-
de görebilece¤imiz kad›nlar›n ço¤u androjen kullanmakta ve gerek
vücutça gerekse psikolojik olarak ço¤unda erkekleflme belirtileri
mevcut, belki de pek çok erkekten daha erkek hissediyorlar kendile-
rini!.. Lezbiyenler aras›nda da testesteron hormonu kullan›p, olduk-
ça erkekleflmifl kad›nlar mevcut.
C‹NSEL UYARIMDAK‹ FARKLILIK

Ayn› temel yap›dan farkl›laflm›fl olmalar›na ra¤men erkekle kad›-
n›n cinsel tepkileri ve hoflland›klar› fleyler birbirinden oldukça fark-
l›; tabii bunun kökeninde toplumsal ve kültürel kal›t›m›n, flartlanma-
n›n, e¤itimin, dinin ve toplum içindeki rolün önemi çok büyük. Bel-
ki de 100 y›l sonra kad›nlar erkeklere laf atmaya, sark›nt›l›k yapma-
ya ve onlar› sadece birer cinsel nesne olarak kullanmaya bafllayacak-
lar; erkekler de maço (!) kad›nlardan bucak bucak kaçacaklar ve ‘ka-
d›n magandalar’ halk otobüslerinde masum ve utangaç erkeklere göz
açt›rmayacaklar.
Biyokimyasal aç›dan bak›ld›¤›nda cinsel sald›rganl›¤› oluflturan
her iki cinsin kan dolafl›m›nda bulunan testesteron hormonu, kas içi
testesteron enjeksiyonlar› hem kad›nda hem de erkekte afrodizyak
etki yap›yor; kad›nlarda cinsel heyecan› ve tatmini, erkeklerde erek-
siyonu uzat›yor. Bu nedenle bu hormon frijidite ve iktidars›zl›k teda-
vilerinde kullan›lm›fl. Kad›nlarda orgazm›n fliddetini art›rd›¤›na dair
veriler de var, fakat testesteron di¤er hayvan diflilerinde sadece çift-
leflmeyi art›r›yor; yak›n bir geçmifle kadar di¤er türlerde orgazm olan
difliye rastlanmad›¤› iddia ediliyordu. Fakat son çal›flmalar baz› pri-
mat diflinlerinde de Homo sapiens diflisinin orgazmlar›na benzer dav-
242
Ümit Say›n
ran›fllar›n bulundu¤unu iddia etmekte67. Fakat bu orgazmlar›n insan

diflilerinin orgazmlar›na tam olarak karfl›l›k geldi¤i çok tart›flmal›, en
az›ndan laboratuar ortamlar›nda bu diflilerin orgazmlar› detayl› ola-
rak ölçülmemifl. ‘Orgazm’ yak›flt›rmas› uzaktan gözlemlere ve prima-
tologlar›n s›n›flam›fl olduklar› primatlara ait baz› spesifik davran›flla-
ra dayan›yor. Di¤er memelilerin diflilerinde ise henüz bir orgazm dav-
ran›fl› saptanm›fl de¤il. Biz primat diflilerinde ‘orgazm denilen fleyin ne
oldu¤una’ yine kuflkuyla yaklaflmak zorunday›z!
Do¤an›n bütün erkeklerinde ise ejakülasyon (boflalma) olay› var.
Bu durum insanda kad›n orgazm›n›n evrimsel geliflime ba¤l› olarak,
neokorteksin (yeni beyin kabu¤u) bir fonksiyonu oldu¤u düflüncesini
getiriyor akla, belki üst düzey primatlarda da orgazm›n ilkel bir biçi-
minin olmas› mümkün; ama insanda soyut düflünme yetisi ve hayal
gücü geliflmifl difliler orgazm olabiliyor.
Bugün için kad›nlar ile erkeklerin cinsel uyar›labilirlikleri birbi-
rinden çok farkl›; her diflinin içinde bir erkek, her erke¤in içinde bir
de difli olmas›na ra¤men! Erkekler görüntüden ve cinselli¤i an›msa-
tacak hemen her fleyden uyar›labiliyorlar, kad›nlar›n ç›plak görünü-
münden uyar›labiliyorlar, kad›nlar›n uyar›labilmeleri için ise duygu-
lan›m ve soyut baz› süreçlerin geliflmesi gerekiyor. Cinsellik raporla-
r›m›zda kad›nlar›n pornografiden hoflland›¤›n› saptamam›za ra¤men
(% 45-62) halen yayg›n ve kabul gören bir görüfl kad›nlar›n görsel
materyellerden erkekler gibi uyar›lmad›¤›!
San›r›m kad›nlar uyar›lmalar›n› biraz da kendi kendine telkin ile
gerçeklefltirebiliyorlar, e¤er öyle olmasayd› Bodrum’da gördü¤ümüz o
enfes hatunlar›n kollar›ndaki tüylü, alt›n zincirli, ifadesiz suratlar›yla
bön bön bakan, ayakkab›lar›n›n üstüne basarak yürüyen ve ikide bir
yan›ndaki k›z›n oras›n› buras›n› k›racakm›fl gibi m›nc›klayan zebani-
67
M. L. Allen, W. B. Lemmon, Orgasm in female primates,
American Journal of Primatology, 1(1): 15-34, 2005; Alfonso Troisi ve Monica Carosi,
Female orgasm rate increases with male dominance in Japanese macaques, Animal Behaviour
56 (5):1261-1266, 1998; Frans B. M. de Waal, Bonobo Sex and Society The behavior of a
close relative challenges assumptions about male supremacy in human evolution, Scientific
American, Mart 1995, S:82-88;
243
leri nas›l aç›klard›k, böylesine bir “hayvansal manyetizman›n” gelifle-

bilmesi için ancak bu kad›nlarda güçlü düzeyde bir oto hipnoz, ken-
dini haz›rlama ve zihinsel enerji gerekli!..
Moda kad›nlar›n cinsel çekilicili¤ini art›rmak ve onlar› birer cin-
sel haz nesnesi haline getirmek için tüm profesyonelli¤ini ortaya ko-
yuyor; hedef erkeklerin cinsel uyar›l›rl›¤›, bazen de kad›nlar. Reklam-
lar da ayn› cinsellik motifini kullan›yor; baz› dergilerdeki reklamlar›
flöyle bir kar›flt›r›n, örne¤in ç›plak bir kad›n›n k›smi olarak memele-
rinin görülmesiyle plastik duvar boyas›, güzel yüzünün mutlu ifadesiy-
le ç›plak bedenine ilifltirilmifl çorab›n› okflayan kad›n ile külotlu ço-
rab› aras›nda ne gibi ak›lc› iliflkiler kurabiliyorsunuz? Reklamlarda ve
beyin y›kama projelerinde kad›n cinselli¤inin ne kadar kullan›ld›¤›-
n› hepimiz çok iyi biliriz.
Makyajda hedefleneni düflünün bir kere neden gözler ön plana ç›-
kar›l›r, all›k ile yanaklarda k›rm›z›l›k oluflturulur ve dudaklar dikkat
çekici hale getirilir? Çünkü makyajl› yüz ifadesi cinsel iliflki s›ras›nda
haz alan ve cinsel k›zar›kl›¤a u¤ram›fl bir yüzün taklididir ve erkekle-
re (muhtemelen kad›nlara da) cinsel uyar›lm›fll›¤› hat›rlat›r. Günlük
yaflant›ya ait bu örnekler erkeklerin görüntüden nas›l etkilendi¤ini
vurguluyor, kad›nlar›n ço¤unlu¤u için görüntü uyar›m› birincil dü-
zeyde etkili de¤il, erkekte çekici bulduklar› fleyler etkili bir ses tonu,
kibarl›k, kültür, dostça yaklafl›mlar ve uzlaflma, mevkii ve ün, bazen
de kabar›k bir cüzdan olabiliyor; tabii porno film seyrederken ve er-
kekleri ç›plak izlerken en az erkekler kadar uyar›lan kad›nlar oldu¤u-
nu da unutmamak gerekli. Bunun kökeninin yine toplumun ö¤rettik-
lerine dayanmas›na karfl›n içgüdüsel olarak da baz› faktörlerin diflile-
ri farkedilme aray›fl›na götürdü¤ünü biliyoruz, çünkü do¤adaki türler-
de daha ziyade difliler erkeklerin dikkatini çekecek ve onlar› kendi
türlerinin diline göre uyaracak biçimde davran›yorlar; ço¤unlukla er-
kekler diflilerin peflinde koflturuyor.
Fakat biyologlar›n genelde düfltükleri hata, do¤ada görülen davra-
n›fllar›n paralelinde oldu¤u sürece insan davran›fllar›n›n da do¤al ol-
du¤u; üremeye yönelik olmayan cinsel davran›fllar›n do¤al olmad›¤›
244
Ümit Say›n
–ve zaten bu hareketlerin de hayvanlar aleminde görülmedi¤i- görü-

flü!.. fiu gerçe¤i gözard› ediyorlar: biz primatl›ktan (üst düzeyde may-
munluktan) evrimlefleli birkaç milyon y›l oldu; insan do¤aya ait de-
¤il art›k, kendi do¤as›n› kendisi kuruyor. Cinsel davran›fl› da üreme-
ye ve türün devam›na yönelik de¤il, sadece ve sadece haz almaya
yönelik. Bu yan›lg›y› vurgulayacak çor çarp›c› bir örnek verece¤im.
Kad›n›n orgazm› do¤aya ait olmayan bir tepki, fakat biyologlar orgaz-
m›n kad›n›n üremesiyle ilgili oldu¤unu ve orgazm s›ras›nda spermle-
rin vajianadan rahime, dolay›s›yla da döllenmenin gerçekleflti¤i fal-
lop borular›na çekildi¤ini, rahim kas›lmalar›n›n buna yard›m etti¤ini
iddia ediyorlar. T›p fakültelerinde okutulan Guyton’un fizyoloji kita-
b› özetle flöyle diyor68:
Erkekteki ejakülasyonun karfl›l›¤› olan orgazm kad›nda rahimin

ve fallop tüplerinin kas›lmas›na neden olarak spermleri içine emer,
ayr›ca servikal kanal da (rahimin a¤z›) geniflleyerek spermlerin ge-
çifline kolayl›k sa¤lar.
Halbuki bu, 1966’da çürütülmüfl bir görüfl, Masters ve Johnson

yapt›klar› deneylerde rahmin orgazm s›ras›nda b›rak›n spermlerin gir-
mesini kolaylaflt›r›c› etkisini, aksine spermleri itici ve rahim içine
girmelerini engelleyici bir etkisi oldu¤unu saptam›fllard› ve buna ‘ça-
d›r etkisi’ (tenting effect) ad›n› vermifllerdi69.
Whipple da kendi modelinde 1982 de ayn› sonuçlar› bulmufltu70.
Yani orgazm olan bir kad›n bilinenin aksine hamile kalma ihtimali-
ni artt›rm›yor aksine azalt›yor, orgazm›n, kontraseptif bir etkisi var ve
orgazm san›ld›¤› gibi do¤aya ve üremeye hizmet etmiyor. Bu da biyo-
loglar›n orgazm›n evrimsel bir geliflim oldu¤u ve sadece üremeye hiz-
met etti¤i fleklindeki görüflünü bir ölçüde çürütüyor.
68
Arthur Guyton, Textbook of Medical Physiology, 1986. S: 989
69
William Masters ve Virginia Johnson, Human Sexual Response, Boston: Little Brown
Co. 1966/1980, S: 122-126.
70
Alice Kahn Ladas, Beverly Whipple, John D. Perry, The G-Spot and other discoveri-
es about human sexuality, N.Y.: Henry Holt Company, 2005 (1983), S: 125-148.
245
Orgazm do¤ada belki do¤al seleksiyona hizmet ediyor olabilir, çün-

kü orgazm olan kad›nlar›n cinselli¤i daha fazla sevmesi, cinselli¤e da-
ha fazla yönelmesi, bunun sonucu da daha fazla çocuk yapmalar› ola-
s›. Böyle olunca ‘diflisel orgazm’ olma özel yetileri olan genlerin do¤al
seleksiyonla yüzbinlerce y›l boyunca daha kolay yay›lmas› olas›!
Bir kad›n›n tecavüz edildi¤i zaman hamile kalma olas›l›¤›, orgazm
olarak sürdürdü¤ü iliflkide hamile kalma olas›l›¤›ndan çok daha yük-
sek.
Cinsellik sadece do¤aya ve üremeye hizmet etmiyor. ‹nsanda fark-
l› oluflumlar ve durumlar da var, cinsellikle ba¤lant›l›. Cinsellik haz
almaya yönelik. Haz alman›n da tamamen üreme ve ço¤alma ile ilin-
tili olmad›¤› aflikar! Cinselli¤i sadece evrimsel geliflime ve üremeye
ba¤layan biyologlara göre ç›kar›lmas› gereken bir sonuç da do¤aya ve
üremeye hizmet etmedi¤ine göre orgazm bir sap›kl›k. Öyleyse hepini-
ze iyi sap›kl›klar!..
Görüldü¤ü gibi hakim kültürün kal›plar›, bilimsel ç›kar›mlar› da
uzunca bir süre genel inan›fllar› etkiliyor ve bu yarg›lar y›llar boyu
al›flkanl›k haline gelip “bilimsel gerçek” ad›na tekrarlan›p duruyor.
246
Ümit Say›n
ORGAZMIN F‹ZYOLOJ‹S‹
1950’lerde Kinsey’in anketi yay›nland›¤›nda yer yerinden oyna-
m›flt›, din adamlar› ve tutucular Amerikal› ve katolik erkeklerin ho-
moseksüel olamayacaklar›n› Katolik kad›nlar›n ankette belirtilen
s›kl›kla mastürbasyon yap›p, kocalar›n› bu kadar fazla aldatamaya-
caklar›n›, yani bu kadar azg›n olamayacaklar›n› söylemifllerdi; asl›n-
da kad›nlar›n son befl bin senedir sand›klar›ndan çok daha ‘azg›n’ ol-
du¤unu bilmiyorlard›. Yaklafl›k 15-20 y›l sonra Masters ve Johnson
ç›k›p Bat› kültüründe kabul edilen pek çok dogmay› y›kt›lar; üç yüz
küsur çifti laboratuvarda seviflirken inceleyip onlar›n vücutlar›nda
geliflen de¤iflimleri ortaya koydular. ‹nsanl›k tarihinde ilk kez kad›n›n
orgazm› bilimsel ve objektif bir gözle inceleniyordu, baz› eksik yönle-
ri olmas›na ra¤men Masters ve Johnson’un bulgular› bugün için de
geçerlidir ve onlar›n yapm›fl oldu¤u çal›flma o tarihten beri hiç bir fle-
kilde tekrarlanmam›flt›r. Cinselli¤in fizyolojisi hakk›nda bugün var›-
lan sonuçlardan ve “Yeni Bir Orgazm Anlay›fl›ndan” bahsetmeden ön-
ce, k›saca bu yeni bulgularla birlikte cinsel uyar›m ve orgazm s›ras›n-
da kad›nlar›n vücutlar›nda ne de¤iflimler oldu¤unu ve neler hissettik-
lerini özetlemeliyiz. ‹nsanlarda cinsel uyar›m dört farkl› evreye ayr›l-
makta:
Heyecanlanma
Plato
Orgazm
Çözülme.
Orgazm›n bir baflka evresi veya çeflidi olan ‘status orgazmus’ duru-
mu, yani 3-5 dakika ile 10-20 dakika (veya çok daha uzun) aras›nda
sürebilen sürekli orgazm hali, beflinci bir evre olarak incelenebilir. Sta-
tus orgasmusda plato evresine geçip sonra tekrar orgazma dönmek söz
konusu de¤ildir; kas›lmalar ve orgazm an›nda hissedilenler uzunca bir
247
süre devam eder; 10-20 saniyelik orgazmlar yerini yenilerine b›raka-

rak devam eder ve bu sara nöbeti benzeri orgazm hali 3 dakikadan,
20 dakikaya kadar aral›ks›z devam edebilir. Tabii bu durumda çeflitli
uyaranlar›n sürekli verilmeye devam edilmesi gerekmektedir71. Mas-
ters ve Johnson status orgasmus’u 20 saniye ile 60 saniye aras›nda ta-
rif etmekteydiler, ama art›k bu sürenin normal bir kad›n›n makul gü-
çü bir orgazm (veya art arda orgazm) süresi oldu¤u bilinmektedir. Li-
teratürdeki tan›mlar›n ço¤u çok subjektif tan›mlard›r. Bizim burada
ele ald›¤›m›z status orgasmus tan›m›, Kad›nca Raporu ve Hülya Rapo-
ru arac›l›¤›yla, temas kurdu¤umuz kad›nlar›n bize anlatt›klar›ndan
veya bireysel deneylere ve Amerikal› baz› araflt›rmac›lar›n yay›nlam›fl
olduklar› çal›flmalara dayanarak yola ç›k›larak tan›mlanm›flt›r72. Ör-
ne¤in 1-2 saat boyunca uyar›lman›n (koitus, masaj aletiyle klitorisin
uyar›lmas›, oral seks vb.) sürdürüldü¤ü koflullarda, art arda status or-
gasmus geçiren kad›nlar vard›r (normal orgazmlarla ölçüldü¤ünde bu
süreç 50-60 orgazma karfl›l›k gelmektedir). Kad›nlarda her bir status
orgasmustan sonra 5-15 dakikal›k, uyar›lman›n gerçekleflmedi¤i ref-
rakter peryodlar oluflur. Türk kad›nlar› içinde % 10-12 civar›nda sta-
tus orgasmus geçirme potansiyeli olan kifliler oldu¤unu yine anketler-
den elde etti¤imiz sonuçlara dayanarak vard›k. Bahsedilen orgazm sa-
y›lar› ve süreleri kifliden kifliye büyük de¤ifliklikler göstermektedir.
Status orgasmus’un geliflmesi için öncelikle bir kad›n›n art arda or-
gazm olmay› ö¤renmesi gerekmektedir. Bu ö¤renildikten sonra, çeflit-
li yöntem ve tekniklerle orgazm davran›fl› gelifltirilebilir ve bu özellik
kad›nlar›n ço¤unda mevcuttur. ‹lerleyen bölümlerde status orgasmus
daha detayl› anlat›lacakt›r.
Benzer deneyimlere farkl› bilinç halleri (FBH) sonucu orgazm
71
Patricia Taylor, Expanded Orgasm, Soar to Ecstasy at your Lover's Every Touch,
N.Y.: Sourcebooks, 2002; Richard Rhodes, Alan Brauer ve Donna Brauer, The ESO Ecs-
tasy Program: Better, Safer Sexual Intimacy and Extended Orgasmic Response, N.Y.:
Warner Books,1991.
72
N.Y.: Sourcebooks, 2002 (ilk bask› 1995). Jane Wade, Transcendent Sex: When Love-
making Opens the Veil, N.Y.: Pocket Books, 2004; David Daida, The Enlightened Sex
Manual: Sexual Skills for the Superior Lover, N.Y.: Sounds True, 2007.
248
Ümit Say›n
olanlarda (LSD etkisi, Tantrik seks vb.) ve baz› kültürlerdeki translar

sonucu orgazm olanlarda rastlanm›fl. Ayr›ca baz› temporal lob epilep-
sisi vakalar›nda (bir sara çeflidi) 1-2 dakika süren orgazm nöbetleri
görülmekte73; tabii status orgasmus patolojik bir durum de¤il ve çok az
kad›nda saptanabilmifl, her kad›n›n bunu yaflay›p yaflamayaca¤› da bi-
linmemekte, ama bence uygun e¤itim ve deneyimle kad›nlar›n bir
k›sm› status orgasmusu en az birkaç kez tadabilirler. Örne¤in PC kas›-
n›n e¤itimi bunun sa¤lanmas› için ön flartlardan biri. fiimdi her evre-
de vücutta ne gibi de¤ifliklikler oldu¤unu inceleyelim:
73
R. Crevenna, Spontaneous orgasms - an epileptic case without structural correlate, The Bri-
tish Journal of Psychiatry 176: 300, 2000; Jesús Calleja, Rosario Carpizo, Jose Berciano
Orgasmic Epilepsy, Epilepsia, 29 (5):635-639, 2007.
249
HEYECANLANMA, PLATO, ORGAZM VE ÇÖZÜLME

EVRELER‹NDE VÜCUTTAK‹ DE⁄‹fi‹MLER
Zihin: Zihinde uyar›mlara karfl› yan›t›n artt›¤›, inhibisyonlar›n
azald›¤› ve cinsel haz nesnelerinin temel konsantrasyon oda¤› oldu¤u
görülür. Plato evresinde cinsellik ve boflalma o an›n en önemli amaç-
lar›ndan biri haline gelir. Orgazm an›ndan alg›lananlar kifliden kifli-
ye de¤iflir, orgazm ve çözülme s›ras›nda bilinç tatl› bir huzura ve gev-
flemeye kavuflur. Kad›nlar›n pek ço¤u ayn› süreçleri birkaç kez daha
yaflamaya haz›rd›r. Bu etki kanda artan prolaktin seviyesine ba¤l›d›r.
Gö¤üsler: Meme uçlar› dikleflmeye ve gö¤üs içi topdamarlar› kan

ile dolmaya bafllar. Plato evresinde gö¤üs uçlar› 0.5-1 cm büyüyebilir;
gö¤üsler iyice kanla dolar büyüklükleri farkedilir hale gelir; bu dö-
nemde gö¤üs uçlar›n›n emilmesi pek çok kad›na büyük haz verir, el-
le yap›lan s›kma, okflama gibi mekanik uyar› da kad›nlar›n hofluna gi-
der. Emilme s›ras›nda arka hipofizden salg›lanan oksitosin hormonu-
nun rahimi kast›r›c› etkisi var, bu nedenle plato evresinin sonuna
do¤ru meme uçlar›n›n emilmesi baz› kad›nlarda kolayl›kla orgazm›
bafllatabilir. Sadece gö¤üslerinin emilmesiyle orgazm olan kad›nlar,
hatta çocuk emzirirken orgazm olan kad›nlar bile var. Gö¤üsler erek-
siyonlar›n› çözülme evresinde çok yavafl kaybederler ve yeni uyar›la-
ra her zaman haz›rd›rlar.
Cinsel k›zar›kl›klar: Kifliden kifliye de¤iflmekle birlikte ilk belir-

tilerden baz›lar› yana¤›n, boynun, gö¤üs ve karn›n üst k›s›mlar›n›n,
kulaklar›n arkas›n›n k›zarmas›d›r. Plato evresinde k›zar›kl›k s›rt›,
omuzlar› ve kalçalar› sarar. Çözülme evresinde cinsel k›zar›kl›k ilk ç›-
k›fl s›ras›na göre 5-15 saniyede kaybolur.
Gözler: Göz: bebekleri ilk iki evrede büyür ve çap› iki kat›na ka-
dar ç›kabilir, bu büyüme aç›k renk gözlülerde daha iyi anlafl›labilir.
250
Ümit Say›n
Eski kültürler göz bebekleri büyümüfl kad›nlar›n daha seksi oldu¤unu

düflündükleri için kad›nlar›n gözüne “Bella Dona Otunun” (güzel av-
rat otu) suyundan sürerlerdi. Atropin adl› ilac›n ham maddesi olan
bu ot suyu göz bebeklerini geniflleterek kad›nlar› daha seksi gösterir-
di. Cinsel k›zar›kl›klar sklerada (gözün beyaz k›sm›) k›smi olarak ken-
dini belli eder.
Kaslar: Heyecanlanma ile birlikte tüm kaslarda bir gerginlik art›-

fl› (myotoni) bafllar, heyecan artt›kça bu kas tonusunun art›fl› had saf-
haya gelir ve kad›nlar› rahats›z eder. Baz› kaslarda istemsiz kas›lmalar
meydana gelir, orgazma yak›n tüm kaslar öylesine kas›lm›fl vaziyette-
dir ki orgazm olunmazsa daha sonra, giderilememifl bu myotoni ka-
d›nlara çok rahats›zl›k verir; boyundaki kas gerginli¤i ise bafl a¤r›lar›-
na neden olabilir. Mastürbasyon s›ras›nda veya iliflkide orgazma yak-
laflt›kça vücut ekstansiyon (uzan›p gerilme) halini almaya bafllar ve
ayak parmaklar› istemsiz olarak içe do¤ru k›vr›l›r, kollar da efle sar›la-
rak eller iyice kenetlenip s›k›l›r. Orgazm s›ras›nda tüm vücut kaslar›
da kas›lmalara efllik eder ve vücut iyice ektansiyon halini al›r.
Kad›nlar›n ço¤unun vücudu bir yay fleklindedir ve dalga dalga ka-
r›n kaslar›ndan bafllay›p her yöne yay›lan kas›lmalar gözle görülebilir.
Baz› kad›nlar bu anda ç›lg›nca yata¤a ve efllerine tutunurlar. Yüz kas-
lar› da yüze ac› çeken bir insan›nki veya maraton koflmufl bir atletin-
ki gibi bir ifade verir. G›rtlak kaslar›n›n da ifltirakiyle ç›¤l›k veya hay-
k›rma tarz›nda sesler ç›kar›l›r, kad›nlar›n ço¤u bu sesleri ç›karmaktan
utan›rlar ama kendilerini frenlemeleri ald›klar› hazz› azalt›r; orgazm
an›nda ç›¤l›k atan ve ba¤›ran kad›nlar›n daha güçlü ve uzun süreli or-
gazm olduklar› saptanm›flt›r.
Hiperventilasyon: Çok s›k ve derin nefes alma plato evresinin

sonuna do¤ru bafllar ve orgazm boyunca artarak devam eder. Çok
güçlü orgazmlarda hiperventilasyonun dakikada 40’a ç›kt›¤› görül-
mekte (normali 16-20); bu say› Carl Lewis’in 100 metre koflusunda
ipi gö¤üsledi¤i s›rada nefes al›p verme say›s›na neredeyse eflittir.
251
Taflikardi: Kal›p at›m h›z› plato evresinde dakikada 110-180’e ç›-

kabilir, orgazm s›ras›nda 200’ü geçebilir, ama bu art›k orgazm›n flid-
detiyle do¤ru orant›l›d›r. Çözülmeyle hemen normale iner.
Kan bas›nc›: Sistolik bas›nç (büyük tansiyon) 40-80 mm c›va ba-

s›nc› yükselir, diyastolik bas›nç (küçük tansiyon) ise 20-40 mm c›va
bas›nc› yükselir. Maksimum yükselme platonun sonunda ve orgazm›n
ortalar›na do¤rudur.
Terleme: Heyecanlanma ve plato evresinde pek terleme olmaz.

Orgazm sonras› çözülme evresinde cinsel k›zar›kl›k görülen bölgeler-
252
Ümit Say›n
de, gö¤üste ve s›rtta yo¤un bir terleme saptan›r. Terleme s›ras›nda er-
kek ter bezlerinden salg›lanan fremonlar›n (Phremone, terde bulu-
nan özel bir hormon) kad›nlar›n cinsel isteklerini art›rmada önemli
bir rolü vard›r, kifliye özel olan fremonlar›n çok de¤iflik bir koku yay-
d›klar› ve diflilerde al›flkanl›k yaratt›klar› bilinmekte, öyle ki fremon-
lar›n koklanmas› tek bafl›na cinsel yönden uyar›c› olabildi¤i gibi, al›-
fl›lm›fl bir fremonun kokusunun uzunca bir süre duyulmamas› mens-
trüel dönemi (regl, aybafl›) bile etkileyebilmekte.
Büyük dudaklar: Perinede vajinal girifli çevreleyen büyük dudak-

lar heyecanlanma ile birlikte kabarmaya bafllar, plato evresinde içle-
ri iyice kan ile dolup vajinan›n etraf›n› çevreleyen bir tepecik olufl-
tururlar. Orgazm s›ras›nda de¤iflmezler, e¤er seviflme devam etmezse
çözülme evresinin sonunda yavafl yavafl eski hallerine gelirler.
Küçük dudaklar: Heyecanlanma ile birlikte küçük dudaklar›n

çap› iki hatta üç misline ç›kar ve vajinadan d›flar› do¤ru ereksiyon
253
halinde sarkarlar, plato evresinde pembe renkleri koyu k›rm›z›ya dö-

nüflür içleri kanla dolar, emilmeye okflanmaya ve ›s› de¤iflimlerine
olan hassasiyetleri gittikçe artar. Orgazm ile bu renk de¤iflimiy 10-15
saniyede kaybolur. Küçük dudaklar›n büyümesi penisin içeri girmesi-
ni ve klitorisin bafll›¤›n›n hareket ederek klitoral orgazm›n geliflmesi-
ni kolaylaflt›r›r. Burada y›llard›r yanl›fl bilinen ve t›p kitaplar›nda
yanl›fl “zikredilen” bir noktay› da vurgulayal›m: Vulvovajinal bezler
olan ‘Bartolin’ bezleri hemen küçük dudaklar›n içindedir ve kanalla-
r› vajinal girifle aç›l›r. Kitaplarda cinsel heyecana ba¤l› vajinay› ›sla-
tan salg›laman›n bu bezler arac›l›¤›yla yap›ld›¤› yaz›lmakta, gerçi bu
bezler heyecanlanma evresinin sonunda ve plato evresinin bafl›nda
müköz bir salg› yaparlar ama bu bir iki damlay› geçmez ve vajinan›n
›slanmas›n› sa¤layan as›l vajina duvarlar›n›n etraf›n› çevreleyen kan
göllenmesine ba¤l› transüda (proteinden fakir hücreler aras› s›v›) s›-
z›nt›s›d›r. Islanmamaya ba¤l› a¤r›l› cinsel iliflkilerde bölgesel veya sis-
temik vazodilatatör (damar geniflletici) uygulanmas› vajinal ›slanma-
y› art›rmakta baflar›l› olmaktad›r.
Heyecanlanma evresinde en ufak uyar›, fantezi kurulmas› bile kli-
254
Ümit Say›n
torisin çap›nda artmaya neden olur. Bu anda kad›nlar pelvis (le¤en

kemi¤i) içinde bir dolgunluk hissi, irritasyon ve boflalma ihtiyac› du-
yarlar. Ayr›ca klitorisin gövdesi ve iki taraftaki bacaklar› da kanla do-
lup flifler ve küçük dudaklar civar›ndaki bas›nçla veya kaniling›s (oral
seks-cunnilingus) ile meydana gelen haz de¤iflimlerinden sorumlu
olurlar. Klitoris gövdesinin % 10-20 oran›nda büyüdü¤ü ve bunun er-
kekteki ereksiyona (sertleflme) karfl›l›k geldi¤i bilinmektedir. Plato
evresinde daha da köklü de¤ifliklikler olur; klitoris baz› ba¤lar yard›-
m›yla d›flar› do¤ru taflm›flken geriye do¤ru çekilir ve heyecanlanma
evresinde büyüyen glans ve gövde, klitoral bafll›k içine ve pubis ke-
mi¤ine do¤ru çekilir, öyle ki boyu neredeyse % 50 k›salm›fl görünür.
Plato evresinin sonunda klitoris hiç görünmez olur. Orgazm s›ras›nda
ise hiçbir de¤iflim olmaz. E¤er plato evresinden orgazm evresine ge-
çilmezse birkaç dakikada klitoris heyecanlanma evresinde oldu¤u ha-
lini al›r ve d›flar› do¤ru uzar. Çözülme evresinde klitoris 10-30 dakika
kanla dolu olarak ereksiyon halinde kalabilir ve tekrar heyecanlan-
ma faz›na geçebilir. Klitoris kad›nda orgazm› tetikleyici bir organd›r.
Cinsel iliflkide klitoral bafll›¤›n ritmik olarak klitorise sürtünmesi or-
gazm› bafllat›r; ayr›ca penisin, parma¤›n, s›cak bir nesnenin (s›cak ba-
s›nçl› dufl gibi) klitorisi uyarmas› da orgazma neden olur; koitusda sa-
255
dece uyar›lan klitoris bafl› de¤il, klitoris ayakç›klar› ve klitoris bulbus-

lar›d›r (so¤anc›k da). Ayr›ca klitoris titreflime de çok duyarl›d›r, bir
vibratör veya masaj aleti kad›nlarda çok kolay orgazm› tetikleyebilir.
Kad›nlar›n büyük ço¤unlu¤u cinsel iliflki ile orgazm olamazlar çünkü
penis klitoral bafll›¤›, küçük dudaklarla birlikte yetirence uyaramaz;
ayr›ca plato evresine girmemifl yani geri do¤ru çekilmemifl klitoris de
orgazm› bafllatamaz, bunun için uzun süreli ön oyunlar gerekli. Klito-
ris penisden çok daha fazla uyaran baflka bir nesne ise vibratördür;
kiltoris titreflime çok duyarl› bir yap›ya sahip ve saniyede 50-100 tit-
reflim yapan bir masaj aleti veya vibratör klitorisi çok iyi uyar›yor ve
art arda orgazma neden oluyor.
Ünlü terapist Helen Singer Kaplan vibratör için “Cinsellik konu-
sunda Pompei devirlerinden beri bulunmufl en de¤erli alet” demekte74 ve
Bat›da kad›nlar›n baz›lar› vibratörü cinsel iliflkiye tercih ediyorlar.
Klitorisi uyarabilen baflka bir alet ise son y›llarda elektroakupunktur
için piyasaya ç›kar›lm›fl olan küçük do¤ru ak›m jeneratörleri, bu alet-
ler de frijidite tedavisinde kullan›l›yorlar. Bu vibratör ve bas›nç uya-
r›lar›ndan klitorisin glans› ve gövdesindeki “Pasini cisimcikleri” so-
rumludur, bu cisimcikler hafif titreflimden derin bas›nca kadar her
türlü uyar›y› alg›l›yor, klitoris de bu uyar›lar› zevk dalgalar› olarak
omurilik arac›l›¤›yla beyne yollar, genellikle son “orgazm ol” komutu-
nu veren beyindir; toplumun veya çevrenin ‘haz almamay›’ ö¤retti¤i
kad›nlarda beyin bu komutu verememekte veya cinsel organlardan
gelen uyar›lar› haz olarak alg›layamamakta, o zaman da bu kad›nlara
bacaklar›n› aç›p öylece yatmak kal›yor. Klitoral uyar›n›n güçlülü¤ü
nedeniyle, baz› kad›nlar orgazm olduktan sonra uzunca bir süre (çö-
zülme evresi sona erene dek) uyar› istemezler ve klitorisin uyar›lma-
s› onlarda ac›ya veya dayan›lmaz afl›r› uyar›ma neden olur, baz›lar› ise
durmaks›z›n klitoral uyar›ya orgazmla yan›t verebilirler. Kad›nlar›n
ço¤unlu¤u orgazm s›ras›nda klitorise dil, parmak, penis vb. ile ekstra
bas›nç uygulamas›ndan hofllan›r. Her kad›n efline nas›l uyar›lmaktan
hoflland›¤›n› çekinmeden anlatmal›, tabii önce nelerden hoflland›¤›-
74
Helen S. Kaplan, The New Sex Therapy, London: Pelican Books,1974. S: 430.
256
Ümit Say›n
n› kendisinin anlamas› laz›m, bunun için de kendi vücudunu hem

yaln›zken hem de efliyle birlikte keflfetmesi gerekli. Son y›llarda Ali-
ce Ladas ve John Perry klitorisin iki farkl› sinirle yönetildi¤ini sap-
tam›fllar, onlara göre klitorisin d›flar› uzayan bafl, yani glans k›sm›, pu-
dental sinir ile; içeride kanla dolup fliflen k›sm› (klitoris ayakç›klar›)
ise pelvik sinir ile inerve olmaktad›r. Çift sinir teorisi kad›nlarda ne-
den bu kadar farkl› orgazm çeflidi oldu¤unu aç›kl›yabiliyor. Pelvik si-
nir pelvis içi (le¤en kemi¤i) kaslar›n› yönetmekte. Bir deneyde klito-
risin ucunun (glans›n) vibratörle uyar›lmas› PC kas›n›n kendi kendi-
ne, rahimin kas›lmas›yla birlikte kas›ld›¤›n› göstermifl; halbuki elle
uyar›n›n ise rahim kas›lmalar›n› art›rd›¤› saptanm›fl. Yani glans›n yü-
zeysel olarak uyar›lmas› ve pudental sinirdeki iletim daha ziyade PC
kas›n› aktive ederek bafllayan bir orgazma öncü oluyor, elle gövdenin
uyar›lmas› ise pelvik sinirin daha hakim oldu¤u bir orgazm biçimini
bafllat›yor. Bu ve buna benzer çal›flmalar son 20 y›ld›r kad›nlarda or-
gazm›n iki farkl› sinir taraf›ndan yönetildi¤i hipotezini ortaya atm›fl.
Kad›nlar›n ço¤u da çeflitli raporlarda klitoris odakl› güçlü fakat yü-
zeysel ve rahim ve vajina odakl› tüm vücuda yay›lan çok tatmin edi-
ci iki farkl› orgazm biçimini tan›mlamaktalar.
257
Grafenberg Noktas› (G-Noktas›): Grafenberg noktas› ilk kez

Ernst Grafenberg adl› jinekolog taraf›ndan 1944’te tan›mlanm›fl, çe-
flitli makalelerde G-Noktas›ndan bahsedilmesine karfl›n varl›¤›
1980’li y›llara kadar tart›fl›lm›flt›r, halen de tart›fl›lmakta! G-Noktas›
plato evresinin sonuna do¤ru farkedilebilir, bu bölgedeki embriyolo-
jik prostat ana dokusu kanla dolar ve uyar›labilir hale gelir; bas›nç,
titreflim ile orgazm› tetikleyebilir. G-Noktas›n› inerve eden sinir pel-
vik sinir, bu sinir ayn› zamanda mesane ve rahimde de etkinlik göste-
rir. G-Noktas›n›n uyar›lmas›na ba¤l› geliflen orgazmlar “derin” veya
“iç” orgazmlar olarak adland›r›lm›fl, gerçekten de rahim kas›lmalar›
bu orgazmlarda daha güçlü ve cinsel iliflkiyle geliflen orgazmlar›n bü-
yük ço¤unlu¤u G-Noktas› orgazmlar›d›r. PC- kaslar›n›n zay›f olmas›
G-Noktas›n›n uyar›lmas›n› azaltmaktad›r. Kad›nlar›n büyük ço¤un-
lu¤u duyduklar› afl›r› tuvalete gitme ihtiyac›ndan dolay› G-Noktas›-
n›n uyar›lmas›na devam edemez, rahats›z olurlar; halbuki bir süre
sonra bu his kendini yo¤un bir cinsel hazza b›rak›r. G-Noktas›n› en
iyi kad›nlar›n kendileri bulabilirler.
Vajina ve rahim: Cinsel heyecan›n bafllamas›yla birlikte 10-30

saniyede vajinal ›slanma meydana gelir. Bu ›slanmay› yapan özel bir
salg› bezi yok. Vajinay› çevreleyen damarlardaki kan göllenmesinden
süzülen transüda (proteinden fakir hücreleraras› s›v›) niteli¤indeki
s›v› vajinan›n ›slanmas›n› ve cinsel iliflkinin geliflmesini sa¤lar. Do-
¤um yapmam›fl kad›nlarda uyar›lmam›fl vajinan›n uzunlu¤u 7-8 cm,
çap› 2 cm dir; uyar›l›nca boyu 9.5-10.5 cm çap› giriflte 2.5 cm dip k›-
s›mlarda 5.5 cm olur. Do¤um yapm›fl kad›nlarda uyar›lmam›fl vajina-
n›n uzunlu¤u 8-10 cm, çap› 3-4 cm dir, uyar›l›nca boyu 11-12 cm, ça-
p› da giriflte 3-4.5 cm dip k›s›mlarda 6.5 cm olur. Görüldü¤ü gibi va-
jinal kanal uyar›yla genifllemekte, s›ralanan ölçülere bak›l›rsa do¤um
yapan kad›nlar›n PC kaslar›n› gelifltirmeleri gerekti¤i aç›k olarak gö-
rülmekte! Vajinan›n sadece 1/3 d›fl k›sm› cinsel yönden uyar›labilir,
geri kalan bölüm sadece bas›nc› hisseder. Rahimde girifl bölümü (ser-
viks) bas›nc› ve titreflimi hisseder. Plato evresinde vajinan›n 1/3 d›fl
258
Ümit Say›n
k›sm›nda ani bir damar göllenmesi olur ve buras› çap›n› 2/3 oran›n-
da küçülterek daral›r. Ayr›ca küçük dudaklar›n da büyümesiyle dara-
lan vajina girifli ‘orgazmik platformu haz›rlar’ ama platonun sonuna
do¤ru vajinan›n derinlerinde bir geniflleme görülür. Rahim plato ev-
resinde yukar› do¤ru çekilir, tonusu (kas gerginli¤i) artar, adeta bir
çad›r gibi vajinan›n üstünde yükselir.
Orgazm s›ras›nda vajinan›n iki tip hareketi var. Bunlardan bir ta-
nesinde, Masters & Johnson’›n tan›mlad›klar› gibi vajinan›n 2/3 iç
k›sm› 0.8 saniyelik aral›klarla 10-15 kez kas›l›r ve vajina adeta balon
biçimini al›r, bu s›rada kas›lmakta olan rahim de yukar›da as›l› du-
rumdad›r (çad›r etkisi- tenting effect); di¤er hareket de Perry ve
Whipple’›n bahsettikleri vajinan›n iç k›s›mlar›n›n ayn› ritimle kas›-
l›p, rahimin de afla¤›ya itildi¤i durumdur (çerçeve etkisi-frame effect).
259
G-Noktas›yla geliflen orgazmlarda genellikle çerçeve etkisi görülür ve

parmak veya penis d›flar› do¤ru itilir, klitoral orgazmlarda da çad›r et-
kisine daha fazla rastlan›r; fakat iki etki de birbirinin içinde oldu¤u
için hangisinin daha etkin oldu¤unu ay›rt etmek çok zordur. Orgaz-
m›n, G-Noktas› orgazm›nda ejakülasyona (boflalma) efllik edip etme-
di¤ine bakmak önemlidir (kad›nlarda bazen ejakülasyonun gerisin
geriye mesaneye oldu¤u unutulmamal›). Orgazm s›ras›nda kar›n için-
de hissedilebilecek hatta d›flar›dan bile görülebilecek en belirgin de-
¤iflim vajina kas›lmas›ndan 2-4 saniye sonra geliflen ve rahmin göv-
desinden bafllay›p a¤z›na do¤ru ilerleyen patlay›c› tipteki kas›lmalar.
Bu kas›lmalar›n niteli¤i her iki orgazm tipinde de ayn›d›r, yaln›z ‘ça-
d›r etkisinde’ rahim ve vajina birbirinden ba¤›ms›z kas›l›rken, ‘çerçeve
etkisinde’ afla¤›ya itilen rahim ile vajinan›n kas›lmalar› sanki birbirini
takip eder. Status orgasmus geliflirse 0.8 saniyelik kas›lma aral›¤›na 2-
4 saniyelik k›sa kas›l›p kalma (spazm) evreleri de eklenir. Status or-
gasmus olgular›nda plato evresine geçilmeden bir orgazmdan di¤eri-
ne geçilir. Islanman›n, vajinan›n çeflitli bölümlerin kas›lmas›n›n, or-
gazm platformunun geliflmesinin fliddeti cinsel gerilimin güçlü olu-
fluyla do¤ru orant›l›d›r; örne¤in 3-5 kez orgazm olmadan plato evresi-
ne gelip geri dönmenin orgazm›n fliddetini art›rd›¤› san›lmakta. Or-
gazm s›ras›nda PC kas› ve anal sfinkter (anüsü yöneten kas) istemsiz
260
Ümit Say›n
olarak kas›l›rlar. Ayr›ca orgazm kas›lmalar›na pelvis içi kaslar›, kar›n

kaslar› da istemli olarak kat›l›r. Bu nedenle bu kaslar› da gelifltiren
kad›nlarda orgazm›n daha güçlü oldu¤u bilinmektedir.
STATUS ORGASMUS
Status orgasmus ilk kez 1966’da Masters & Johnson taraf›ndan
10-60 saniye aras›nda geliflen süre¤en orgazmlar olarak tan›mlan-
m›fl75. Daha sonra 1970’li, 1980’li y›llarda yap›lan baz› terapi ve ken-
dini gelifltirme programlar›nda bu sürenin daha uzun olaca¤› iddia
edilmifl76. ‹lk olarak dakikalarca sürece¤i, daha sonra saatlere ç›k›la-
bilece¤i söylenmifl. 40-60 dakikaya kadar status orgasmusun uzad›¤›na
dair bilgiler var77.
Bu noktada en önemli konu, bir kad›nda status orgasmusun gelifle-
bilmesi için flu özelliklerin olmas› gerekti¤i:
A) Geliflmifl bir cinsel tepki, geliflmifl bir cinsel zihin ve geliflmifl
bir cinsel vücut:
1) Kad›n›n PC-Kaslar›n› çok iyi denetliyor olabilmesi. PC-Kasla-
r›n› çok iyi gelifltirmifl olmas›.
2) G-Noktas›n›n ay›rd›nda olmas› ve G-Noktas› orgazmlar›, kli-
toral orgazmlar ve bileflke orgazmlar› yaflayabiliyor olmas›.
3) Cinsel zihinin ve beyninin geliflmifl olmas›.
4) Mastürbasyon yapmay› iyi bilmesi ve genital organlar›, or-
gazmlar› üzerinde iyi bir denetim sa¤l›yabiliyor olmas›.
75
William Masters ve Virginia Johnson, Human Sexual Response, Boston: Little Brown
Co. 1966/1980; William Masters ve Virginia Johnson, Robert C. Kolodny, Human Se-
xuality (textbook), N.Y.: Harper Collins, 1995.
76
N.Y.: Sourcebooks, 2002; Richard Rhodes, Alan Brauer ve Donna Brauer, The ESO Ecs-
tasy Program: Better, Safer Sexual Intimacy and Extended Orgasmic Response, N.Y.:
Warner Books,1991; http://health.mweb.co.za/sex/Gourmet_sex/1253-2443,32464.asp
Expanded Orgasm, son ulaflim tarihi 11.04.2010.
77
http://forums.plentyoffish.com/datingPosts9415924.aspx son ulafl›m tarihi 11.04.2010.
261
5) Fantezi dünyas›n›n genifl olmas›, yeni cinsel haz nesnesi üret-

me yetene¤inin güçlü olmas› (bkz. Cinsel Haz Nesneleri).
6) Uzun süreli cinsel iliflkiye al›flk›n olmas›, bunu uygun bir part-
nerle uzun süredir uyguluyor olmas›.
B) Status orgasmuslar› birlikte yaflayabilece¤i cinsel deneyimi
ve etkisi güçlü bir partner:
1) Partnerinin koitusu (cinsel iliflkiyi) en az bir kaç saat sürdüre-
biliyor olmas›. Taocu seviflen bir partnere sahip olmas›.
2) Partnerinin de cinsel zihninin, cinsel bedeninin, fantezilerinin
ve cinsel haz nesnesi oluflturabilme yetilerinin kendisi kadar
geliflmifl olmas›.
3) Minimum 1-2 saatten bafllayan ve 4-6 saate kadar uzayabilen
bir cinsel iliflki paternine sahip bulunmas›.
Literatürde uzlaflmaya var›lm›fl olan pek çok özellik yukar›da be-
lirtilmifltir. Bu özelliklerin tümünün bulunmas› halinde kad›nlar›n
bir k›sm› status orgasmus yaflayabilir. Status orgasmus’un süresi kad›n-
dan kad›na de¤iflebilir. Literatürde bahsedilen süreler 40 dakika-1
saate kadar geliflebilen art arda süren orgazmlar, ama bahsedilen süre
1 saati de aflabilir; her status orgasmustan sonra 5-15 dakikal›k refrak-
ter (uyar›lmama, orgazm olmama) evreler vard›r. Anketler sonucu
saptad›¤›m›z süreler baz› Türk kad›nlar›nda 1 saate yaklafl›yor. En az
3 kifli bize bu konuda detayl› bilgi vermifltir. Bunlardan birisi bu ki-
tapta da tarifleri olan Yeflim K.d›r (bkz. Hiperseksüel Kad›nlar ve Or-
gazm›n Psikolojisi). Bu konuda ne kadar geliflilebilece¤i ile ilgili in-
ternette pek çok forum sitesinde çok çeflitli ‘yaflanm›fll›k deneyimleri’
mevcuttur. ‘Cinselli¤in Farkl› Boyutlar›’n›n yaz›ld›¤› dönemde internet
mevcut de¤ildi, ayr›ca ‘expanded orgasm’ hakk›nda böylesine çok ki-
tap da yaz›lmam›flt›. Buna ra¤men, o kitapta kad›nlar aç›s›ndan geli-
nebilecek boyutlardan bahsetmifltik, ama son 20 y›l içinde görüldü
ki, kad›nlar›n potansiyellerine kat› s›n›rlar koymak ciddi bir bilimsel
yanl›flt›r.
262
Ümit Say›n
Kad›nlardaki bu potansiyeli gören erkekler yüzy›llarca kad›nlar-

dan korktuklar› için kad›nlar› bask›lama yoluna gitti. Özellikle din-
leri ortaya ç›karan Sami ›rk›nda kad›nlar›n san›ld›¤›ndan ve bilinen-
den çok daha güçlü potansiyellere sahip oldu¤u tahmin edilmektedir.
Bunun nedenleri aras›nda Orta Ça¤daki kültürel ve sosyal kal›t›m sa-
y›labilirse de, iklimin de büyük rolü oldu¤u düflünülmektedir. S›cak
iklimler cinsel isteklerin daha yo¤un olmas›na yol açmaktad›r, so¤uk
iklimlerde ise gerek erkekler, gerekse kad›nlar libidinal aç›dan, s›cak
iklimlere göre daha çekiniktirler. Bu olgunun melatonin ve serotonin
salg›s›n› artt›r›c› etkileri oldu¤u bilinen gün ›fl›¤›ndan bile kaynak-
land›¤› hipotezi savunulabilir. Gün ›fl›¤›n›n az oldu¤u Kuzey ülkele-
rinde, depresyona girme oran› daha yüksektir. Baz› ülkelerde (Nor-
veç, ‹sveç, ‹zlanda vb.) depresyon tedavisinde ultraviyole ›fl›nlar› ya
da gün ›fl›¤› bile kullan›lmaktad›r. Gün ›fl›¤› miktar›, ortam›n s›cakl›-
¤›, iklimin getirdi¤i bitki örtüsü ve beslenme al›flkanl›klar› cinsel is-
te¤i ve cinsel davran›fl› etkileyen olgulard›r.
KL‹TOR‹S‹ BAfiTAN YORUMLAMAK

Klitoris t›p kitaplar›nda veya anatomi kitaplar›nda sadece küçük
bir glansdan (bafltan) ibaretmifl gibi gösterilmektedir. Halbuki bu
do¤ru de¤ildir. Klitorisin vajinan›n iki yan›na uzanan iki uzun ayak-
ç›¤› ve vestibuler bulbus k›sm› mevcuttur ve bu dokular birbirleriyle si-
nir örgüsü içindedirler. Ayr›ca tüm bu yap›lar zengin kan damarlar›
içerirler ve erektil (kanla dolup fliflebilen) yap›lard›r. Koitusla (cinsel
iliflkiyle) bazen klitoral orgazm›n oluflabilmesinin nedenlerinden bi-
risi de klitorisin sadece glans (bafl) k›sm›n›n de¤il, ayn› zamanda di-
¤er k›s›mlar›n›n da bas›ç, hareket yoluyla uyar›labilmesidir78. Klitoral
uyar› sadece klitoral orgazm›n tetiklenmesinde rol almayabilir, vaji-
nal orgazm›n veya bileflke orgazm›n›n geliflmesinde de klitoral tüm
78
http://www.sss-now.org/forum/Male_Female_Androgyny~263.htm
Son ulafl›m tarihi 12.04.2010.
Ayr›ca bkz. Rebecca Chalker, Klitorisin S›rr›: Parmak Ucunuzdaki Gizli Dünya, Çev.
Senem Onan, ‹st: Aura Kitaplar›, 2004.
263
elemanlar›n uyar›lmas›n›n büyük bir rolü mevcuttur. Yani klitoral

uyar›da sadece uyar›lmakta olan klitorisin bafl› de¤ildir. Glans (bafl)
klitorisin en duyarl› yeridir, fakat cinsel tepkinin oluflturulmas›nda
di¤er erektil klitoris bölümleri de etkili olmaktad›r.
Feministlerin klitoral merkezli orgazm anlay›fl›n›n bir sonucu ola-
rak yapt›klar› s›n›flama da bilinenlere tafl ç›karacak cinsten! Femi-
nistler baz› d›fl genital organlar› da klitorisin bir parças› olarak tan›m-
lamaktalar. Afla¤›da ‘Feminist Kad›nlar Sa¤l›k Merkezleri Federasyonu-
na’ göre yap›lan yeni tan›m ele al›nmaktad›r. Bu tan›m Feministlerin
kad›n cinselli¤ine nas›l klitoral odakl› bakt›klar›n›n bir kan›t›d›r. Kli-
toris d›fl› pek çok bölüm sanki klitorisin bir parças›ym›fl gibi ele al›n-
maktad›r. Baz› bölümlerin klitorisin parças› oldu¤u ve klitorisin bili-
nenden daha fazla parçalar›, bölümleri oldu¤u do¤rudur; ama bilinen
klasik t›p bilgilerinin d›flland›¤› bu tan›mda görülmektedir. Feminist-
ler art›k cinselliklerini ‘afla¤›l›k erkeklerden ve penisten’ ar›nd›rarak
sadece klitoral uyar›ya ba¤lamaktad›rlar. Bu kararlar›n› al›rken, Hite
Raporunun ve di¤er feminist raporlar›n bulgular›na dayanmaktalar.
Ayr›ca cinselli¤i koitus olmadan erkeklerden ba¤›ms›z olarak yaflama
iste¤i ve hedefi de bu flekilde bilim d›fl› s›n›flamalara gitmelerine ne-
den olmaktad›r. Böylece kad›n cinselli¤ini erkeklerden ar›nd›rarak,
264
Ümit Say›n
kendi ideolojilerine ve kendi tan›mlad›klar› yeni kad›n cinselli¤ine

göre klitorisi bafl köfleye oturtmaktad›rlar. Bu tan›ma göre klitoris 18
bölümden oluflmaktad›r79, cümle sonlar›nda yorumlar yap›lm›flt›r:
1) Klitoral birleflme noktas› (ya da ön komissur, d›fl dudaklar›n
pubis tümse¤inin köküyle birleflti¤i ve d›fltan görünen klitori-
sin üst s›n›r›n› belirleyen nokta). Geçersiz bir tan›m.
2) Klitoris bafl› (glans clitoris). Geçerli bir tan›m.
3) ‹ç dudaklar (labia minör). Geçersiz bir tan›m.
4) Bafll›k. Geçerli bir tan›m.
5) Küçük ba¤ veya frenulum, klitoris bafll›¤›n›n hemen alt›nda
yer alan, iç dudaklar›n d›fl kenarlar›n›n birleflti¤i yer. Geçersiz
bir tan›m.
6) Çatal ya da furflet; döl yolu giriflinin alt›ndaki iç dudaklar›n
alt kenarlar›n›n birleflti¤i noktada gerili olan ve d›fltan görü-
nen klitorisin alt s›n›r›n› belirleyen ince zar. Geçersiz bir ta-
n›m.
7) K›zl›k zar› ya da kal›nt›lar›; döl yolu giriflinin hemen içinde
görülebilir. Geçersiz bir tan›m.
8) Klitoral gövde. Geçerli bir tan›m.
9) Bacaklar veya crura; lades kemi¤ine benzeyen ve erektil do-
kudan oluflan iki uzun gövde. Geçerli bir tan›m.
10) Klitoral yumrular, penisteki tek yumruya benzer; iki büyük
erektil korpus kavernosum doku gövdesi. Geçerli bir tan›m.
11) ‹drar yolu süngeri (urethral sponge) idrar yolunu çevreleyen
iki büyük sertleflebilen korpus spongiosum doku gövdesi. Ge-
çerli bir tan›m.
12) Paraüretral bezler, d›fl prostatik bezler. Geçersiz bir tan›m.
79
Rebecca Chalker, Klitorisin S›rr›: Parmak Ucunuzdaki Gizli Dünya, Çev. Senem
Onan, ‹st: Aura Kitaplar›, 2004.S: 30-31.
265
13) Vulvovajinal bezler ya da Bartholin bezleri ; vajina d›fl›nda az

miktarda kayganlaflt›r›c› s›v› üreten bezler. Geçersiz bir tan›m.
14) Perine süngeri; perine bölgesinin hemen alt›nda yer alan yo-
¤un kan damarlar› a¤›. Geçersiz bir tan›m.
15) Pelvik taban kaslar›. Geçersiz bir tan›m.
16) As›c› ba¤ ve yuvarlak ba¤. Geçersiz bir tan›m.
17) Sinirler, pudental sinir ve di¤er sinir a¤lar›. Geçerli bir tan›m.
18) Kan damarlar›, cinsel uyar›lma s›ras›nda pelvise yo¤un mik-
tarda kan tedarik eder. Geçersiz bir tan›m.
Görüldü¤ü gibi Feministler neredeyse vajinay›, rahimi ve yumur-

tal›klar› bile klitorisin bir parças› olarak ilan edecekler ve kad›n ge-
nital bölgesinde sadece bir cisimcik b›rakacaklar: o da klitoris! Hal-
buki sadece % 30-34 oran›nda kad›n vajinal iliflkiyle orgazm olabilse
bile, vajinal iliflki pek çok kad›na büyük haz sa¤layan bir olgudur ve
cinselli¤in bir parças› olmay› uzun y›llar sürdürecektir. Erke¤i d›fllama
kaynakl› bir dünya görüflünün cinsellik s›n›flamalar›nda bile ne kadar
etkili olabilece¤ini görebilmekteyiz.
C‹NSEL ‹L‹fiK‹YLE GEL‹fiEN ORGAZM,

MASTÜRBASYON ORGAZMINDAN
DAHA MI ‹Y‹?
Son yap›lan baz› çal›flmalar, cinsel iliflki ile geliflen orgazmlar›n
mastürbasyon orgazmlar›ndan daha doyurucu olabilece¤inin nöro-
kimyasal kan›tlar›n› ortaya koymufltur80.
Orgazmdan sonra beyinden prolaktin isimli hormonun sal›nd›¤›
pek çok bilimsel araflt›rmada gösterilmifltir. Prolaktin, zevk almaktan
80
S. Brody, T.H. Krüger. The post-orgasmic prolactin increase following intercourse is greater
than following masturbation and suggests greater satiety, Biol Psychol., 71(3):312-5, 2006.
266
Ümit Say›n
sorumlu olan dopamin isimli nörotransmitterin sal›nmas›n› azalt›c›

rol oynar. Orgazmdan sonraki yorgunluk, uyku hali, gevflemenden de
endorfinler (endojen-içsel-morfinler) ve prolaktin sorumludur.
Brody ve Krügerin yapm›fl oldu¤u çal›flmaya göre, orgazmdan sonra
prolaktin sal›n›m›n›n miktar› cinsellikten al›nan doyumun bir gös-
tergesi olarak ifade edilmektedir. Bu araflt›r›c›lar, laboratuarda erkek-
ler ve kad›nlar üzerine yapm›fl olduklar› çal›flmada, koitus (cinsel ilifl-
ki) sonras› geliflen orgazmlardan sonra sal›nan prolaktinin, mastür-
basyon orgazmlar›ndan sonra sal›nan prolaktinin her iki cinste de 4
kat› oldu¤unu bulmufllard›r. Bu durumda, cinsel iliflkinin beyin kim-
yas›n› daha fazla etkiledi¤i ve cinsel iliflki ile geliflen orgazmlar›n da-
ha doyurucu olma ihtimalinin güçlü oldu¤unu ortaya koymakta.
SAYILARLA B‹L‹NEN ORGAZM81

Doktor William Hartman ve Marilyn Fithian, Center for Marital
and Sexual Studies isimli merkezlerinde 22 y›l boyunca laboratuarda
seviflen insanlar› incelediler. Denekleri kay›t aletlerine ba¤layarak
Masters & Johnson gibi seviflmelerini kay›t ettiler. Laboratuarda yak-
lafl›k 10 000 saat harcad›lar. 751 insanda cinsel davran›fl› incelediler.
Bir kad›nda oluflabilen en fazla orgazm›n saatte 134, erkekte ise 16 ol-
du¤unu saptad›lar; daha sonra kad›nlarda saptanan rekor saatte 200
orgazmla bir bisikletçi k›za aitti. Fakat Hartman ve Fithian’dan son-
ra 1990’larda bu rekorlar çok daha ilerilere çekildi. Baz› hiperseksüel
kad›nlardaki status orgasmuslarda, bir kaç saatte 50-100 civar›nda
küçük orgazm geliflebilece¤i anlafl›ld›.
KOZM‹K ORGAZMLAR
Kozmik Orgazm terimi, daha ziyade Spritüel sa¤alt›c›lar›n (Spri-
tual Healer), Tantrik sa¤alt›c›lar›n (Tantric Sex Healers) ve psikede-
lik alt kültürünün kullanmakta oldu¤u bir terimdir. LSD kullananla-
81
http://www.saviodsilva.net/r/xs57.htm son eriflim tarihi 25.04.2010.
267
r›n baz›lar›, orgazm› tüm hücrelerinde, kozmosla bir bütünlük halin-

de hissettiklerini söylemekte, bu hazz›n tarif edilemeyece¤ini belirt-
mektedirler; tabii ki bu bir yan›lg›dan baflka bir fley de¤ildir. Tantrik
seks ile u¤raflanlar da benzer deneyimleri tarif etmekte, bu etkiyi vü-
cuttaki cinsellik ile ilgili chakralar›n aç›lmas›na ba¤lamaktad›rlar.
Kozmik orgazm terimi, 1995’lerden sonra Patricia Taylor’›n ‘Ex-
panded Orgasm’ (Uzat›lm›fl Orgazm) isimli kitab›n›n yay›nlanmas›-
n› takiben geliflmifltir82. Taylor dakikalardan bafllayan, saatlere kadar
uzanan orgazm nöbetleri tarif etmifltir; bu konu kendisinin PhD tezi-
nin konusudur. 44 çiftle yapt›¤› çal›flmalar 1998’de videolarda göste-
rilmifltir. Patricia Taylor, bu deneyimi yaflayanlar›n tüm vücuduna ya-
y›lan, uzun süreli kas›lmalara ve uzat›lm›fl orgazmlara sahip oldu¤unu,
bunun bir farkl› bilinç haline (altered states of consciousness) yol aç-
t›¤›n› belirtmifltir. Benzeri uzat›lm›fl orgazm deneyimlerini tan›mla-
yan baflka araflt›rmac›lar da vard›r83. Patricia Taylor uzat›lm›fl orgazm
program›nda 44 kiflinin nas›l farkl› boyutlara gelebilece¤ini göster-
mifltir. Bunlar›n % 60’› kendi kendini uyararak, % 35’i partnerin el-
le uyarmas›yla, % 30’u koitusla, % 15’i oral seksle uzat›lm›fl orgazm›
laboratuarda yaflam›fllard›r.
ORGAZMIN NÖROK‹MYASI
Orgazm›n nörokimyas› hakk›nda son y›llarda ilginç bulufllar yap›l-
m›flt›r84. Beyinde cinsel içgüdülerin bulundu¤u merkez limbik sistem
ve burayla ba¤lant›l› kortikal (beyin kabu¤u) yap›lard›r. Duygulan›m-
lar, aflk, cinsel istekler, fanteziler, cinsel enerji (libido), cinsel sald›r-
ganl›k bu nöronal yap›lar içinde yer alan sinir a¤› içinde saklan›r ve
hat›rlan›r.
82
N.Y.: Sourcebooks, 2002 (ilk bask› 1995).
83
Jane Wade, Transcendent Sex: When Lovemaking Opens the Veil, N.Y.: Pocket Bo-
oks, 2004; David Daida, The Enlightened Sex Manual: Sexual Skills for the Superior
Lover, N.Y.: Sounds True, 2007.
84
http://www.reuniting.info/science/sex_in_the_brain son eriflim tarihi 4.05.2010.
268
Ümit Say›n
Haz, aflk, cinsel isteklerin do¤mas›ndan sorumlu bir çok nörot-

ransmitter olmas›na karfl›n bunlar›n en önemlisi DOPAM‹N’dir.
Dopaminerjik yolaklar›n oluflturdu¤u çevrimler sayesinde haz duyma,
ödüllendirme gibi mekanizmalar çal›fl›r. Ba¤›ml›l›k yapan davran›fl-
larda da dopaminin büyük rolü oldu¤u anlafl›lm›flt›r. Örne¤in kumar
oynama, pornografi ba¤›ml›l›¤›, afl›r› al›flverifl yapma ve tekrarlayan
cinsel davran›fllarda bulunma dopaminin kontrolü alt›ndad›r. Beyin-
de belli yerlerde dopaminin artmas› insanda baz› davran›fllara karfl›
ba¤›ml›l›k, afl›r› cinsel istek ve davran›fl, anksiyete, hatta psikoz ve fli-
zofreni bile yapar. Dopaminin belli bölgelerde azalmas› ise depresyon,
hayattan zevk alamama, cinsel isteksizlik, ereksiyon güçlügü (ED)
oluflturur.
Orgazm s›ras›nda beyinde büyük miktarlarda dopamin kullan›ld›-
¤› rapor edilmifltir. Orgazmda bir süre sonra dopamin seviyeleri düfler.
Orgazm s›ras›nda beyinden ayn› zamanda PROLAKT‹N hormonu
da salg›lan›r. Prolaktin orgazm sonras› erkeklerde uykunun, yorgun-
lu¤un rahatlaman›n meydana gelmesinden sorumlu hormondur. Ay-
r›ca endorfinler gibi (‹çsel morfinler) baz› nörotransmitterler de sal-
g›lan›r. Dopamin ile prolaktin birbirlerine z›t çal›fl›rlar; dopamin art-
t›¤› zaman prolaktin azal›r, prolaktin artt›¤› zaman dopamin azal›r.
Prolaktin Art›fl› Prolaktin Art›fl›

KADIN ERKEK
Mood (duygudurum) Mood (duygudurum)
de¤ifliklikleri de¤ifliklikleri
Anksiyete, sald›rganl›k, ‹ktidars›zl›k
düflmanca davran›fl
Bafla¤r›s› Bafla¤r›s›
Artm›fl testestesteron Azalm›fl testesteron
seviyeleri seviyeleri
Yukar›daki tabloda erkeklerde ve kad›nlarda prolaktin art›fl›nda

ne de¤ifliklikler olaca¤› gösterilmektedir. Kad›nlarda testesteron sevi-
269
yeleri artt›¤› için, kad›nlar orgazmdan sonra cinsel sald›rganl›klar›n›

ve tekrar orgazm olabilme yeteneklerini kaybetmezler, erkeklerde ise
orgazmdan sonra testesteron düfltü¤ü için ereksiyon olmalar› zorlafl›r.
Hayvan deneylerinde difli s›çanlarda prolaktin seviyesi çiftleflme-
den sonra 2 hafta süreyle azalmaktad›r. Dopamin seviyelerinin düfl-
mesi cinsel aktiviteyi azalt›r. Fakat bu deneylerde difli hayvanlar›n or-
gazm oldu¤u gibi bir varsay›ma gidilmemifltir tabii ki!
Ödüllendirme dopaminerjik yolaklar›n kontrolü alt›ndad›r. Fakat
serotonin ve endorfinlerin (içsel morfinler) de ödüllendirmede rolü
vard›r. Cinsel olarak tatmin olmufl s›çanlarda serotonin ve endorfin-
lerin artt›¤› sonucuna da var›lm›flt›r.
S›çanlarda yap›lan bu çal›flmalar tabii ki insanlara uyarlanamaz,
ayr›ca s›çan diflilerinde orgazm olay› yoktur. Fakat primatlarda ve di-
¤er memelilerde yap›lan çal›flmalar, orgazma götüren temel nörot-
ransmitterin dopamin, orgazmdan sonra refrakter peryodu oluflturan
etkenin de prolaktin oldu¤u sonucunu ortaya koymufltur.
Coolidge etkisi ad› verilen bir etki, hayvanlarda yap›lan deney-
lerde, erkek s›çan›n ilk partnerine karfl› ilgisini kaybetmesi ve sal›nan
testesteron ve dopamin seviyelerinin düflmesi, yeni bir diflinin orta-
ma getirildi¤inde ise, dopamin seviyelerinin tekrar artmas›d›r. Yap›-
lan deneyler hayvanlar aleminde neden çokefllili¤in oldu¤unu nöro-
kimyasal olarak aç›klamaktad›r. Yeni difli, koku, görünüm gibi unsur-
larla öteki difliden ayr›lmakta ve tekrar haz, ödül çevrimsel mekaniz-
malar› devreye girmekte yeni difliye karfl› daha fazla testesteron ve
dopamin sal›nmaktad›r.
Cinsel doyumu da dopamin/prolaktin dengelerinin sa¤lad›¤› dü-
flünülmektedir. Fakat bu model insan diflilerindeki art arda orgazm,
status orgazmus, orgazmdan sonra tekrar seviflme iste¤ini aç›klayama-
maktad›r, fakat erkeklerde ve kad›nlarda bir veya bir kaç orgazmdan
sonra geliflen, yorgunlu¤u, cinsel istek azalmas›n› ve refrakter döne-
mi aç›klayabilmektedir.
270
Ümit Say›n
YEN‹ B‹R ORGAZM ANLAYIfiINA DO⁄RU
Bu yaz›n›n bütününde görüldü¤ü gibi kad›nlar›n cinselli¤i henüz

yeni yeni ayd›nlanmakta olan bir konudur, bu nedenle ‘Yeni Bir Or-
gazm Anlay›fl›’n›n ilk ilkesi flu anda bilinen ve bize kurumlar veya top-
lum taraf›ndan ö¤retilen cinsellik hakk›ndaki bilgilerin, davran›flla-
r›n pek o kadar da do¤ru olmad›¤› ve bir gün de¤iflebilece¤idir, cin-
sellik hakk›nda kat› kal›plar koyulamaz; ikincisi ise kad›nlar›n cinsel-
li¤i hakk›nda daha keflfedilecek k›talar›n oldu¤udur. Fakat Türki-
ye’de kad›nlar kendi vücutlar› hakk›nda o kadar cahil ve ürkekler ki,
daha çok kürek çekmeleri gerekecek ve unutmamalar› gereken bir di-
¤er nokta erkekleri de e¤itmeleri gerekti¤i! Daha önceki bir konuda
da belirtti¤im gibi kad›nlar›n tümü orgazm olmas›n› ö¤renebilir (ba-
z› primer frijidite vakalar›n›n haricinde) ve art arda orgazm yaflayabi-
lirler.
Bu orgazm›n oluflumundan sorumlu olan klitoris ve G-Noktas› iki
farkl› sinir ile yönetilirler ve farkl› genliklerde orgazmlara neden
olurlar. Ayr›ca bu ikisinin birlikte geliflmesinden oluflan ‘bileflke or-
gazm›’ diye ayr› bir orgazm biçimi vard›r, bileflke orgazm›n› yaflayan
kad›nlar›n ço¤u art arda orgazm da olmaktad›r. Yeni görüfllere göre
çözülme evresinin yerini tekrar plato evreleri al›yor, kad›nlar›n pek
ço¤u iki üç saat boyunca plato evresinde kalabilecek yetide, bu s›ra-
271
da kaç kez doruk noktalar›n› yaflad›¤›n› sorman›n bir anlam› yok,

çünkü o kendili¤inden geliveren bir sonuç ve hiçbir kad›n için for-
müllefltirilemez. Ayr›ca baz› kad›nlar çok uzun süre (3 dakikadan, bir
saate kadar) sürekli orgazm halinde kalabilirler, bu da di¤erleri gibi
ö¤renilebilir.
Her kad›n kendi iç potansiyelini gelifltirebilir, bunun için cinsel-
272
Ümit Say›n
likten hofllanmas› ve onu do¤al kabul etmesi gerekmektedir. Ayr›ca

PC kas›n› e¤itmesi, araflt›r›c› olmas›, cinsel zihnini gelifltirmesi ve ha-
yal gücünü zorlamas›, de¤iflik deneyimler geçirmesi cinselli¤e karfl›
gelifltirmifl oldu¤u tutumu da olumlu etkileyebilir. Gelifltirilebilen
cinselli¤in içinde art arda orgazm olmaktan tutun da, status orgasmus
yaflamak dahi vard›r! Kötü deneyimlerin ve flartlanmalar›n k›s›r dön-
güyü kolaylaflt›raca¤› unutulmamal›d›r. Cinsel haz yelpazesini açt›¤›-
n›zda bir ucunda 2-3 dakikada ‘kurtulmak’ için yap›lan cinselli¤i,
öteki tarafta ise baz› kültürlerdeki kozmik bilince ulaflmak için yap›-
lan, esrimeyle ve uzun süreli orgazmla sonuçlanan cinselli¤i görüyo-
ruz; hangisi abart›l› siz karar verin!
San›r›m çocukluktan itibaren cinsellik Freud’un vurgulad›¤› ka-
dar etkiliyor insan yaflant›s›n›; libido (cinsel enerji) yaflam enerjisi-
nin bir uzant›s› oldu¤una göre onu en verimli biçimde kullanmak ve
yaflanabilecek tüm doruklar› yaflamak hayat› daha anlaml› k›lar. Ya-
flanacak ve duyumsanacak daha çok fley oldu¤una inan›n ve coflkuy-
la yaflay›n onu!..
273
Yeni Bir Orgazm Anlay›fl› Afla¤›daki

Tabloda Özetlenmektedir:
‹S‹MLER VULVA B‹LEfiKE RAH‹M
ORGAZMI ORGAZMI ORGAZMI
Kas yan›t›n›n PC-Kas a¤› Her ikisi de Rahim
oda¤›
Tetikleyici Klitoris Birden çok, G-Noktas›
Nokta Vajina, Vajinal uyar›
G-Noktas›, kökenli
Klitoris organ›
Yöneten Pudental Sinir Her ikisi de Pelvik Sinir
temel sinir
Orgazm say›s› Genellikle bir Birden fazla Bir veya
Bazen Art arda birden fazla
birden fazla orgazmlar
Status
Orgasmus
Doyuruculu¤u Patlay›c› tarzda Patlay›c› ve Kar›nda
ve yaflan›fl Bir veya birkaç› süre¤en hissedilir
tarz› doyurucu Çok doyurucu Birden fazlas›
Ekstazi hali doyurucu
Uyar›m Yolu Klitorisin Klitoris uyar›m› G-Noktas›n›n
yüzeyel uyar›m› G-Noktas› do¤rudan uyar›m›
(el, vibratör, uyar›m› Penisin
oral seks) Anal Uyar›m G-Noktas›n›
Koitus uyar›s›
Merkezi Sinir Penisin
Sistemindeki Üst vajinay›
Merkezlerin uyar›s›
Uyar›m›
274
Ümit Say›n
‹S‹MLER VULVA B‹LEfiKE RAH‹M

ORGAZMI ORGAZMI ORGAZMI
Alg›land›¤› Bölgesel Hem genital Rahim
Orgazm Vajina girifli ve organlar hem de Tüm vücuda
Platformu Pelvis içi tüm vücutta yay›lan
kas›lmalar halinde
Subjektif Alg›lar Güçlü bölgesel Hem vajina, Tüm vücutta
haz pelvis ve genital hissedilen
Patlay›c› tarzda bölgelerde bir uçma,
doyurucu odaklanan kendini yitirme
kas›lmalar hem de tüm duygusu
vücuda yay›lan Tüm vücuda
kas›lmalarla yay›lan ve
birlikte kendini pelvisde odakl›
yitirme, erime kas›lmalar
duygusu,
ekstazi hali
Tan›mlanmas›
çok güç bir
mutluluk, uçma
Erkeklerdeki Normal boflalma Karezza Prostat orgazm›
karfl›l›¤› Teknikleri ile
veya Taocu
seviflmeyle
boflalmadan
orgazm
Verdi¤i haz Sadece bölgesel En fazla Tüm vücuda
aç›s›ndan bir orgazm ve hazz› verir yay›lan bir
s›ralama tatmin sa¤lar Birinci s›rada orgazm sa¤lar
Üçüncü s›rada ‹kinci s›rada
275
276
£¢ 11
ORGAZMIN
PS‹KOLOJ‹S‹:
B‹R GAR‹P ‹K‹LEM85
85
Orgazmik yüz ifadelerine ait baz› foto¤raflar Doug Lester’a ait http://www.distinctive-
images.com/Face/index.htm sitesinden izinle al›nm›flt›r. Son eriflim tarihi 16.04.2010.
277
278
A caba o nas›l bir süreç? Orgazm olan kad›nlar neler hissediyor-
lar? Kimine göre zaman›n durmas›... Kimine göre ölümün ya-
kalanmas›, baz›s›na göre de ruhun bofllu¤a uçup gitmesi... Belki de ba-
z› kad›nlar aflk›n bir bilinç halini yakal›yor orgazm olurken!..
‘Patlay›c› tarzda gelen klitoral orgazmda kendimi bir tüy kadar

hafif hissediyorum, bulutlar›n üstünde uçuyorum, dans ediyorum;
kas›klar›m ve karn›m baflta olmak üzere tüm vücudum parmak uç-
lar›na kadar kas›l›yor. Sanki ruhum vücudumdan ç›k›p kapkaranl›k
bir mutluluk ve huzur dehlizinde süzülüyor. ‹liflkiyle geliflen vajinal
orgazmda da tüm sorunlardan uzaklafl›p adland›ramad›¤›m bam-
baflka bir dünyaya var›yorum. Tabii orgazm olmamda kurmufl ol-
du¤um fantezilerin rolü çok büyük, bunlar› iliflki s›ras›nda da sür-
dürmem, orgazmlar›m›n gücünü kat kat art›r›yor. Orgazm s›ras›n-
da kafamda parlak ve bembeyaz bir ›fl›k beliriyor, geldikçe geliyo-
rum; dakikalarca durmaks›z›n geldi¤imi hat›rlar›m. Karn›mda ka-
s›klar›mda, vajinamda, tüm vücudumda sürekli kas›lmalar gelifli-
yor. Hele G-Noktas› di¤erlerinden çok farkl› en ufak bir uyar›yla
adeta arkas› arkas›na depremler meydana geliyor; k›sa bir süre son-
ra uyar›ya tahammül edemiyorum; sanki ald›¤›m hazz›n gücünden
vücudumdaki soyut bir baraj›n kapaklar› aç›l›yor; her taraf› büyük
bir h›zla sular bas›yor. Vücudumun yanarcas›na ›s›nd›¤›n› hissedi-
yorum. Tüm orgazmlar›m beni çok rahatlat›yor, vücudumdan bin-
279
Derin Seks: Orgazmın Psikolojisi
lerce voltluk elektriksel bir yük boflal›yor kendimi daha ar›nm›fl, bi-
linçli ve zinde hissediyorum. Seksin ancak orgazmla bir bütün ola-
bilece¤ine inan›yorum. fiimdiye dek hiçbir fley bilincimi ve alg›lar›m›
böylesine de¤ifltirmedi.’
24 yafl›nda (1992 y›l›nda), iktisat mezunu, bekâr ve kendi halin-

de bir Türk k›z› aktar›yor bunlar›; anlatt›klar› Hemingway’in ‘Çanlar
kimin için çal›yor’ roman›nda söylediklerinden çok daha yo¤un bir
duygulan›m› dile getiriyor; yaflad›klar›nda, coflku, s›n›rs›zl›k ve al›fl›l-
mam›fll›k var. Belki de di¤er yaz›lar›mda bahsetti¤im ufuklar› zorluyor
280
Ümit Say›n
onun deneyimleri. Bence kad›nlar›n pek ço¤u onun ne demek istedi-

¤ini anlayabilir; öncelikle kendilerini rahat b›rakmalar› ve flartlan-
m›fll›klar›n onlara ö¤rettiklerini tamamen kafalar›ndan silmeleri ge-
rekli. Cinsellik hiçbir kad›n için kesin kal›plara konamaz ama Türki-
ye’de e¤itimli insanlar aras›nda bile orgazm›n tan›mlan›fl› ve hissedi-
lifli aç›s›ndan büyük uçurumlar mevcut; bu ikilemin bir yan›nda or-
gazm› çok seyrek ve de kaprisli bir iki kas›lma olarak alg›layanlar, di-
¤er yan›nda ise coflkular›n› ve duygulan›mlar›n› sözcüklere dökeme-
yenler var. Bat›’daki kad›nlar›nda çok daha geliflmifl ve duyarl› oldu-
¤unu sanmay›n! Onlar cinselli¤e daha yeni ad›m att›lar, kendilerini
yeni tan›yorlar; önceleri bu ifli erkeksiz de yapabileceklerini iddia et-
tilerse de erkeklere de ihtiyaçlar› oldu¤unu anlad›lar art›k. Her ne
kadar Taoist felsefeye körü körüne inanmasam da, sanki Yin (kad›n
enerjisi) ve Yang (erkek enerjisi) birbirlerini aray›p duruyor bir süre
sonra, Hermes’in Afrodit’i arad›¤› gibi. Bat›’da psikiyatrlar ancak 40
y›ld›r kad›nlara “Orgazm olurken ne hissediyorsunuz? Mastürbasyon ya-
parken nas›l fanteziler kuruyorsunuz?” gibi sorular soruyorlar. Kad›nla-
r›n cinselli¤i hakk›ndaki genifl kapsaml› anketlerin say›s› da çok az ve
bilimsellikleri tart›flma götürür.
Türkiye sosyoekonomik ve siyasi konumu itibariyle ne Bat›l› ül-
kelere benzemekte ne de Müslüman ülkelere. Türkiye’de ise Osman-
l› kültürünün ve Arap kültürünün yapt›r›mlar›n›n toplumun her kat-
man›nda kendini hissettirmesine karfl›n flu anda yüzbinlerce bilinçli
kad›n›n ba¤nazl›ktan ve körü körüne itaatten kurtulmufl oldu¤unu
varsayabilirsiniz; çünkü yapt›¤›m›z anketler ve raporlar bunu gösteri-
yor. Bu az›msanmayacak ve istendi¤inde büyük bir güç oluflturacak
bir say›! Türkiye’nin k›sa bir sürü sonra Bat› standartlar›na varaca¤›-
n› varsayal›m, ama toplumsal yap›n›n ve geleneklerin de¤iflmesinin
baya¤› zaman alaca¤›n› san›r›m. Katolik ahlak›n›n Rönesans’dan bu
yana bombard›man edilmesi Bat›l› kad›nlara cinsel özgürlüklerini
verdi, oysa Hristiyanl›k ‘seks’ gibi i¤renç ve fleytani bir eylem sonu-
cunda de¤il de, Tanr›n›n kutsamas› ile dünyaya gelmifl bir aziz tara-
f›ndan kurulmufltu! Art›k bat›l› pek çok kad›n “Seksten daha iyi fley
nedir?” sorusunu “Daha fazla seks” diye yan›tl›yor.
281
Orgazm psikolojisi henüz tam anlam›yla ayd›nlat›lm›fl bir konu

de¤il, kad›nlar›n orgazm s›ras›nda neler hissetti¤i hakk›nda elimizde
çok az veri var; ayr›ca cinsel özgürlük yeni deneyimleri de birlikte ge-
tiriyor ve yaflananlar›n boyutlar› ve s›n›rlar› zamanla de¤ifliyor. Or-
gazm›n psikolojisine girmeden önce Kinsey, Hite, Redbook ve Cos-
mo Raporlar›nda orgazm hakk›nda belirtilen baz› bilgilerden bahset-
meli...
ORGAZM HAKKINDA
T›bb›n kurucular›ndan Galen latince ‘Triste est omne animal post
coitum, praeter mulierum galumque’, yani “Horoz ile insan diflinin hari-
cinde tüm hayvanlar cinsel iliflkiden sonra mutsuz olurlar,” demiflti. Ho-
rozlar›n efllerinin neden mutlu olmad›klar› hakk›nda en ufak bir fik-
rimiz yok ama insan diflisinin garip bir mutlulukla kendisinden geçti-
¤ini herkes bilir. Bat›da bunu yaflayamayan kad›nlar % 2 civar›nda,
282
Ümit Say›n
% 20’si her iliflkide orgazm olabilirken % 69’u genellikle, %9’u ender

olarak Galen’in, o zamanlarda gözlemledi¤i bu mutlulu¤a eriflebiliyor.
Türkiye’de ise baz› kad›n dergilerini okuyan kad›nlar›n yaklafl›k %
52’si her iliflkide veya iliflkilerinin büyük ço¤unlu¤unda orgazm ola-
biliyor; gerçek oran›n ise bundan çok daha düflük oldu¤unu tahmin
ediyoruz! Cinselli¤i k›rsal kesim daha m› kötü yafl›yor, ya da e¤itim
cinsel tepkileri olumlu etkiliyor mu; kesin bir fley söyleyemiyoruz.
Psikiyatrlardan edindi¤imiz tek bilgi Türkiye’de patlamaya haz›r cin-
sel problemler oldu¤u.
Bat›da orgazm olan kad›nlar›n % 77’si art arda orgazm› da yafl›yor,
bir seviflmede 11’den fazla orgazm olanlar ise % 6, ço¤unlu¤u 2 ile 5
aras›nda orgazmla yetiniyor (% 65). Kad›nlar›n ancak üçte biri koi-
tusla orgazm olabiliyorlar, ço¤unlu¤u bir flekilde klitorislerinin uyar›l-
mas›n› istiyor86.
Kad›nlar›n % 90’› ilk iliflkide orgazm olam›yor ve ilk iliflki %
89’unda 20 yafl›ndan önce deneniyor. ‹lk efl % 64’ünde ç›kt›klar› ço-
cuk, % 16’s›nda ise yeni tan›flt›klar› biri; kocas›n›n evine erkek eli
de¤memifl olarak gidenlerin oran› ise sadece % 4, erkekler de kar›la-
r›n› bakire görünce baya¤› flafl›r›yorlarm›fl87!
Kinsey’in zamanlar›ndaki % 62’lik mastürbasyon yapma oran›,
Hite zaman›nda % 82’ye, Cosmo zaman›nda ise % 89’a ç›km›fl. Bun-
lar›n % 37’si ayda birkaç kez, % 25’i haftada birkaç kez, % 3’ü de her
gün ‘fleytana uyuyorlar’!
Kinsey kad›nlar›n % 66’s›n›n cinsel fantezileri oldu¤unu bulmufl-
tu, ama art›k % 97.5’u¤unun cinsel fantezi kurdu¤u biliniyor. Kad›n-
lar›n % 7’si fantezilerinde tan›d›klar›n kiflileri, % 38’i az tan›d›klar›
veya tan›mad›klar› kiflileri hayal ediyorlar. En s›k kurulan fanteziler
lezbiyenlerde zor kullan›lan seks, eflin de¤ifltirilmesi, eski bir iliflkinin
hat›rlanmas›, sadomazohist düfller; heteroseksüel kad›nlar aras›nda
86
Linda Wolfe, Cosmo Report, London: Corgi Books, 1983. S: 132-178.
87
Linda Wolfe, Cosmo Report, London: Corgi Books, 1983. S: 125-154; Shere Hite, Hi-
te Report, 1974
283
efli de¤ifltirme, güç kullan›lmas› (tecavüz vb.), baflkas›n› seviflirken

seyretme ve grup seksi var88. Sadomazohizm fantezilerin ana temas›n-
da çok yayg›n (yaklafl›k % 15-20), ama gerçek hayatta ancak % 2-5
oran›nda bunu uygulayan var.
ORGAZMIN PS‹KOLOJ‹K YÖNÜ

Masters ve Johnson 487 kad›nda gözlemledikleri kadar›yla orgaz-
m›n psikolojik olarak alg›lan›fl›n› üç evreye ay›rm›fllard›. ‹lk evre kli-
toris kaynakl› pelvise ve kar›na yay›lan ani bir flok tarz›ndaki yüksel-
me, as›l› kalma hissi ve afl›r› duyarl›l›kla bafllamaktayd›. Daha sonra
do¤um yapma an›ndakine benzer d›flar› do¤ru bir dolgunluk art›fl› his-
sediliyordu ve bu s›rada ejakülasyon’un (boflalma) oldu¤unu iddia
eden kad›nlar› Dr. Masters pek ciddiye almam›flt›, çünkü o zamanlar-
da kad›nlarda da Skene bezlerinden (G-Noktas›) prostat salg›s›na
benzer bir salg› geldi¤i bilinmiyordu.
Orgazm›n ikinci evresinde tüm pelvise yay›lan s›cakl›k ve kendin-
den geçme hissi üçüncü evrede yerini belli bir oda¤›n ritmik kas›lma-
s›n›n, o vazgeçilemez hissine b›rak›yordu. Daha sonra vajinan›n veya
rahmin nab›z benzeri at›fl› tabloya hakim oluyordu. Frans›zlar bu ev-
reye biraz daha fliirsel yaklafl›p, ismine ‘küçük ölüm’ (Petit Morte)
demifller. Masters’›n ö¤renebildikleri kad›nlar›n neler hissetti¤i hak-
k›nda yeterli de¤il. Seymour Fisher kad›nlar›n neler hissetikleri ve
orgazm› etkileyen farktörler hakk›nda daha genifl kapsaml› çal›flmalar
yapm›fl89. Kad›nlar orgazm› pelvisde g›d›klanma, patlama, erime, bo-
flalma, süzülme, yüzme, spazmlarla geliflen kas›lma, k›r›l›p parçalan-
ma, ölme, bay›lma, ruhunu kaybetme, depersonalizasyon, bütünle
bütünleflip bu bütünün içinde erime gibi biçimlerde tan›ml›yorlar.
88
William Masters, Homosexuality in Perspective, N.Y.: Bantam Books, 1982. S: 174-
192.
89
Seymour Fisher, Female Orgasm, N.Y.: Basic Books, 1973; Seymour Fisher, Understan-
ding Female Orgasm, London: Penguin Books, 1977.
284
Ümit Say›n
Uzun süren ön oyunlar orgazm›n fliddetini art›r›yor; bu nedenle

belki de Uzak Do¤u’daki Maithuna törenlerinde uzat›lan ve sonuç-
land›r›lmayan cinsel uyar›lar kad›nlara ‘derin mistik orgazmlar’ yaflat›-
yor. 28 yafl›nda, kimyager, New York’lu bir kad›n flu deneyimi anlat›-
yor:
“Eflimle hemen hemen her iliflkimde orgazm olurum, vajinal kö-

kenli orgazmlar beni daha fazla tatmin eder. Klitoral orgazmlar ge-
nellikle çok güçlü, patlama ve parçalanma tarz›nda ama bölgesel ge-
liflir. Cinsel iliflki ile daha uzun sürede orgazm olurum, fakat bu
tüm vücuduma yay›l›r ve inan›lmaz derecede rahatlat›r beni. Erkek
arkadafl›m nas›l uyar›ld›¤›m› bildi¤i için bazen bana oyun yapar, or-
gazm olmama izin vermeden bir saat boyunca içime girer veya di-
liyle uyar›r beni, tam tatmin olmak üzereyken uyar›y› keser. Kendi
kendimi tatmin etmeye kalkarsam ellerimi yata¤a ba¤lar ve beni
uyarmaya devam eder. Ona yalvarmamak için kendimi çok zor tu-
tar›m ; ben yalvar›ncaya kadar uyar›y› orgazm olmama izin verme-
den sürdürece¤ini söyler. Bir iki saat sonra sinirlerim o kadar bozu-
lur ve o kadar periflan durumda olurum ki ona yalvarmaya ve or-
gazm olmak için ne isterse yapaca¤›m› söylemeye bafllar›m. Bu du-
rumu görünce daha fazla heyecanlan›r ve orgazm olmama izin ve-
285
rir. Böylesi geciktirilmifl orgazmlar dayan›lmaz bir patlamayla gelir,

ölece¤imi san›r›m; art arda süren kas›lmalar vajinamdan bafllar tüm
vücudumu katederek beynime kadar gider, bir iki dakika boyunca
zaman durur ve ben karanl›klar›n içinde yok olurmuflças›na süzü-
lürüm. Bu tip orgazmlarda kendimi kaybetti¤im ve öyle befl dakika
hareketsiz yatt›¤›m olmufl.”
Orgazmlara genellikle efllik eden duygu depersonalizasyon duygu-

su; yani vücudu bir yabanc›, bir baflka yerde gibi alg›lama. Fisher’›n
konufltu¤u kad›nlar depersonalizasyon duygusunu flöyle tan›ml›yor-
lar: “Vücudum sanki yaflamayan bir nesne”, “Ellerim kollar›m, beynim
sanki benim de¤il”, “Vücudumu ölmüfl gibi hissediyorum”, “Vücudumun
d›fl›na ç›km›fl gibi hissediyorum”, “Vücudum her zaman oldu¤undan daha
az duyarl›, sanki uyufluk”. Bu duyguya vajinal orgazm› yaflayan kad›n-
larda daha s›k rastlan›yor.
Di¤er bir duygu ise d›fl dünyan›n kap›lar›n›n kapanmas›. Kad›nla-
r›n ço¤u orgazm an›nda baflka hiçbir fley alg›lam›yorlar, baz› kad›nlar
belki kendi inlemelerini veya seslerini duyuyor olabilirler, ama onun
d›fl›nda bilinç tamamen sa¤›rlafl›yor. Bu duygular›n yo¤un yaflanmas›
ile orgazm süresinin uzunlu¤u birbiriyle paralellik gösteriyor. Örne¤in
26 yafl›nda, grafiker bir Türk k›z› flunlar› anlatt›:
“Klitoral orgazm bana çok zevk vermez, ama vajinal orgazmla-

r›m çok güçlü olur. Birlikte oldu¤um erkek cinsel iliflkiyi bir saatten
fazla sürdürebilmeli; ilk bir iki orgazm›m yüzeysel olur ama ondan
sonra güçlenmeye bafllar, derken beflinci veya onuncu orgazm›m-
dan sonra karn›mdan bafllay›p tüm vücuduma yay›lan kas›lmalar
birkaç dakika sürer. Yani sürekli orgazm halini yaflar›m; bu tarifi
mümkün olmayan bir zevk; zihnim da¤›l›r, baflka bir dünyaya gide-
rim, vücudumu alg›lamam ve kendi ç›¤l›klar›mdan baflka hiçbir fley
duymam. Sanki biraz daha ilersinin yok olufl oldu¤unu düflünürüm.
Biraz sonra da çok yorgun olarak adeta yeniden do¤ar›m. Böyle
uzun süreli geldi¤im zaman bir daha iki gün can›m seks istemez.”
286
Ümit Say›n
Bunun gibi bir status orgasmusu yaflayabilen kad›nlar›n ço¤unlu¤u

di¤er kad›nlar›n orgazm s›ras›nda alg›lad›¤› birbirinden farkl› tüm
duygular› bir arada yaflayabilmekte. Önemli olan orgazm halindeki
bilinç halinin uzun bir süre alg›lanmas›. Ortalama bir orgazm›n süre-
si 10 ile 15 saniye, bu sürenin bir-iki dakikaya ç›kmas› tabii ki alg›la-
nanlar› ve doyumu çok artt›rmakta.
Tüm vücudu kaplayan bir di¤er his pelvisden bafllay›p tüm vücu-
du saran s›cakl›k. Hemen her kad›n bu s›cakl›¤› alg›l›yor, fakat damar
genifllemesine ba¤l› bir atefl basmas›ndan ziyade soyut bir s›cakl›k
bahsedilen. Kendini karfl›s›ndaki ile bütünleflmifl hissetme duygusu
ise kad›nlar›n pek ço¤unda orgazm sonras› efline sar›l›p yatma iste¤i-
ni do¤uruyor, ama erkekler bu konuda ayn› yönelimlere sahip de¤il-
ler, bu da büyük ihtimalle toplumun ö¤retti¤i rollere ba¤l›...
287
Orgazm s›ras›nda erkeklere yabanc› olan bir duygu ise ölüm hissi.
34 yafl›ndaki (1993’te) bir Türk yazar› orgazm yaflant›s›n› flöyle dile
getirdi:
“Ölüm duygusu ço¤unlukla yak›n›mdad›r. Ama, en yak›n oldu-

¤um anlar o anlard›r. Orgazm› yaflarken fliddetle ölmek isterim. Bu
benim o an› durdurma iste¤imden kaynaklan›yor olabilir. Orgazm›n
öncesinde de, onu yaflarken de bedenimde ve beynimde hissetti¤im
üç fley vard›r: penis, vajina, temas. Bir de ben... Bencilli¤imi sonu-
na kadar yaflar›m. Orgazm› ölüm ve do¤um gibi en büyük yaln›zl›k
diye düflünürüm. Alabileceklerimin hepsini almaya çal›fl›r›m. O
an›n uzun olmas› bana kalan en büyük kârd›r. Seviflme bitti¤inde de
sevgilimin içimden ç›kmas›n› asla istemem. O zamanlar ölüm iste-
¤im daha da yo¤unlafl›r. öylece kalmaktan orgazm kadar haz al›-
r›m... Klitoral mi? Yoksa vajinal orgazm m›? Bedenimi ilk kez dört
yafl›nda keflfettim. Mastürbasyonla ald›¤›m zevki erkeklerde klitoral
yolla uyar›larak sürdürdüm. Vajinal orgazmla ald›¤›m zevki ve ola-
¤anüstü fark› yeni birinde anlad›m. Bu öylesine bir farkt› ki ön se-
viflme de, klitoral uyar› da bana zaman kayb› gibi geldi hep. Dört ya-
fl›ndan bu yana ö¤rendiklerimi unuttum. Art›k, yaln›zca penis, va-
jina iliflkisini ve onun orgazm›n› istiyorum...” Bu deneyim cinselli-
¤in nas›l ö¤renilebilir bir olgu oldu¤unu bir kez daha kan›tl›yor...
Patlama, infilak etme ve rahatlama hemen her orgazm›n temel

ö¤eleri, fakat her kad›n bu duygular› çok güçlü olarak yaflayam›yor.
Klitoris veya G-Noktas›n›n tetiklemesiyle geliflen istemsiz kas›lmala-
r›n rahimden bafllay›p, vajinay› ve sonra tüm vücudu sarmas› ‘durdu-
rulmas› imkans›z bir volkan’ hissini yaflat›yor kad›nlar›n pek ço¤u-
na.
288
Ümit Say›n
HITE RAPORU
Orgazm›n flimdiye dek en iyi tan›mland›¤› anket Hite Raporu. Bu
raporda söylenenlere k›saca bakarsak Shere Hite ile konuflan femi-
nist kad›nlar flöyle anlat›yorlar orgazmlar›n›:
“Orgazm yaklafl›rken birkaç hafif k›v›lc›m oluyor, sonra aniden

alev alaca¤›n› hissediyorum; zaman içinde durmufl bir an, s›cak, ›l›k
bir boflalma; tüm sinirlerin zevk içinde erimesi; bu an› uzatmaya ça-
l›fl›r›m, uzatamazsam düfl k›r›kl›¤›n› u¤rar›m.”
“Vajinamda ve klitoral bölgemde dayan›lmaz ve doyuma ulafla-

mazcas›na ac›-zevk-kar›ncalanma olur, derken afl›r› derecede s›cak
basar ve tüm kontrolümü kaybederim, sonra inan›lmaz s›cakl›kta
bir patlama ve kar›ncalanma! Ac›l› zevkin rahatlamas›, sözcükler
çok yetersiz kal›yor.”
“Kuvvetle çekilme, kalp at›fl› gibi bir duygu. Orgazm ne kadar
fliddetli olursa o kadar yukar›da ya da arkada imifl hissi uyan›r.”
“Vajinam›n taban›nda yanma, kar›ncalanma, ve ac› duyar›m

sonra s›çramak, ç›¤l›k atmak isterim; biraz sonra bu tüm bedenimi
kaplar.”
“Yüzüm k›zar›r, vajinam›n kaslar› defalarca gerilir ve gevfler, in-

lerim, ba¤›r›r›m, doru¤a gelince bedenim felce u¤ram›flças›na gerilir
ve ç›lg›nca ‘durma devam et’ derim, bu s›rada söyledi¤im argo
sözcükleri daha sonra hat›rlay›nca yüzüm k›zar›r.”
“‹nan›lmaz bir çekim, sanki sara nöbeti geçirir gibi olurum, flid-
deti de¤iflmekle birlikte inan›lmaz kas›lmalar yar›m dakika boyunca
289
sürer. Kendimden geçerim o anda hiçbir fley bu kadar önemli ola-

maz. Orgazm olamazsam ç›lg›na dönüp karfl›mdakini parçalayabi-
lirim. Bu s›rada ›s›r›lmak, tokatlanmak, akl›n›za gelecek her fley ba-
na korkunç zevk verir. Beni tan›mayan birisi o anda delirdi¤imi sa-
nabilir. Vajinal orgazm› her zaman klitoral orgazma tercih ederim.”
“30 yafl›ma gelene kadar orgazm olup olmad›¤›m› bilmezdim,

çünkü oldu¤umu sand›¤›m orgazm anlat›lanlara pek benzemiyordu.
Bu güne kadar bir kad›n›n ne zaman veya nas›l orgazm oldu¤unu
bilen tek erke¤e rastlamad›m. Hepsi onlar›nki gibi ileri geri gidiflle
tek tip boflalma biçimi oldu¤unu söylediler.”
TÜRK KADINLARI NELER H‹SSED‹YOR

Yukar›da bahsedilen Türk k›zlar›n›n haricinde 1991-1993 y›llar›
aras›nda konuflabildi¤imiz yaklafl›k 20 evli veya bekâr kad›n›n anlat-
t›klar› Hite Raporunda söylenenlere benzer nitelikteydi (2005 y›l›na
kadar bu say› çok artm›flt›r). Bu kad›nlar›n ço¤u üniversite mezunu
ve çal›fl›yor. Konufltu¤umuz kiflilerin yar›s› vajinal orgazmla klitoral
orgazm› birbirinden ay›rt edebiliyor, dört kifli ise G-Noktas›n›n bilin-
cinde ve bu noktan›n uyar›lmas›yla orgazm olabiliyor; iki kifli ise eja-
290
Ümit Say›n
külasyon (boflalma) olay›n› yaflam›fl ve bundan rahats›z olmufllar.

Yaklafl›k dörtte üçü mastürbasyon yapm›yor. Birinin haricinde he-
men hepsi kolayca orgazm olabiliyor. Bir tanesi de ayda bir cinsel ilifl-
kide bulunuyor ve iki ayda bir orgazm olabiliyor. Gruptakilerin büyük
ço¤unlu¤u uzun süreli ve ‘güven telkin edici’ iliflkilerden hofllan›yor.
Befl kiflinin haricindekiler klitoral orgazm› tercih ediyorlar. Ço¤u art
arda orgazma yabanc›, erkeklerin bunu umursamad›klar›n› söylüyor-
lar. Elimizde bugün 1993’te bahsedilenden çok daha fazla veri mev-
cut.
Bizim çal›flmam›zda orgazm s›ras›nda hissedilenlerin özeti flöyley-
di:
‘Rahatlama, güzel ve an-

latmas› zor bir duygu, bir
boflalma, zevkli bir kendin-
den geçifl.’
Orgazm› yazarak ifade
edenler ise daha ayr›nt›l›
tan›ml›yorlard›.
“Vazgeçilmez bir infilak,
hemen kendimden geçerim,
her yan›m kas›l›r’;
“Vajinamdan tüm vücu-
duma yay›lan bir g›d›klanma
ve zaman› durdurmak iste-
rim. Boflalmalar›m çok güçlü
olur, klitoral uyar›mla vaji-
nal uyar›m birbirinden çok
farkl› de¤il.”;
“Karn›mda durdurulma-
s› imkans›z kas›lmalar olur
291
ve bir bofllu¤a do¤ru süzülürüm, bazen o s›rada sürekli mavilik gö-

rürüm. Vajinal orgazm›m çok güçsüzdür, ama oral seksle geldi¤im
zaman bilincim uyuflur; kar›ncalanma tüm bedenime yay›l›r. Öyle
15-20 dakika yatar›m.”
2003 y›l›nda Hülya Raporu s›ras›nda bizimle temas kuran 26 ya-

fl›ndaki Yeflim K.’n›n orgazm› tarifi ise detayl› olarak flöyleydi:
‘Orgazmlar›m s›ras›nda herfleyden kopar›m ve tamamen ken-

dimle baflbafla kal›r›m, hatta bazen kendimden kopar›m. Sadece se-
sim kal›r, status orgasmuslarda, ki en tatmin oldu¤um orgazm türü
bunlard›r; zevk t›rmanarak artar, bu zevk bitmeden beni çevreden
izole eder, sadece sesimi ve bo¤az›mdan ç›kan hayk›r›fllar›, inleme-
leri duyar›m. Karn›m›n orta bölgesini hissederim. Kas›lmalar birbi-
ri ard›na gelir, tüm vücudum erimifl gibi olur, erimifl metal gibi, dis-
torsiyona u¤ram›fl gibi hissederim; sanki farkl› bir bilinç haline gire-
rim. Gözüm karar›r, ›fl›k parlamas› da görürüm. Minik orgazmlar-
da oyun gibi kas›lmalar hissederim, ama bunlar büyük orgazmlara
götüren ve beni çileden ç›karan kas›lmalar ve kendinden geçifllerdir.
292
Ümit Say›n
Büyük orgazmlar›m›n tümü bir ölüm gibidir. Ölürüm adeta. Sevgi-

limle aramdaki s›n›rlar›n eridi¤ini hissederim. Kim nerde bafll›yor,
kim nerde bitiyor, onu ay›rt edemem. Ald›¤›m haz korkunçtur ve
bunsuz yaflaman›n mümkün olmad›¤›n› düflünüyorum.
Bazen gözümün önüne dünyan›n güzel manzaralar› gelir, adeta

orgazm anlar›mda dünyay› dolaflt›¤›m hissini verir. Örne¤in Japon
kiraz bahçeleri, flelaleler, el de¤memifl ormanlarda astral bir seyahat
yapar gibi kayar›m; gözlerimin önüne türlü manzaralar gelir. Yo-
¤un bir odaklanma an› hat›rlar›m. Hiç benzer böyle bir bilinç hali-
ne girmedim. Seksi de en çok bilincimde böylesine bir de¤ifliklik ya-
ratt›¤› için severim. Deneyler yapa yapa bu bilinç de¤iflikliklerinde
yeni tatlar almaya çal›fl›r›m. Yeni tatlar ve hazlar alana kadar de¤i-
flik uyaranlar denerim. Bu herfley olabilir. S›n›r›m yoktur. Farkl›
cinsel nesneler gelifltirmek bana her zaman yeni cinsellik kap›lar›
açar, yeni alg› kap›lar›. Büyük orgazmlarda dolana dolana adeta
vücudumdan ç›kar›m. Bir depersonalizasyon hissi. Özellikle, daki-
kalarca (15-20 dk) süren orgazmlar›mda kendimi tamamen kaybe-
derim ve ald›¤›m hazla dünyadan ayr›l›r›m. Kendim olmam art›k.
Birleflme, bütün olma duygusu herfleye hakim olur. Hayvan oldu-
¤um, do¤an›n bir parças› gibi oldu¤um hissine de kap›l›r›m. Orgazm
an›nda içgüdülerim ve hayvansall›¤›mla baflbaflay›md›r. Bafl›m dö-
ner. Sevgilime s›ms›k› tutunur, onu hayvanlafl›p parçalamak iste-
rim. Hayvanlaflmak do¤ayla bütünleflmenin bir parças›d›r. Art ar-
da 4-5 status (yaklafl›k 30-50 küçük orgazm) yaflad›ktan sonra
zevkten pestil olmufl flekilde sakinleflirim ve sevgilime sar›l›p bir süre
öyle yatmak isterim. Orgazm olamamak bende bunal›m yarat›r.
Saplant›lar›m, korkular›m, tutars›zl›klar›m artar; orgazms›zl›k be-
nim günlük yaflant›m› çok olumsuz etkiler. Benim için önemli olan
büyük orgazmlard›r (statuslar), onlars›z seks ve hayat benim için
anlams›z hale geliyor. Büyük orgazmlarda, gülümsedi¤im, kahkaha
att›¤›m, küfür etti¤im, son derece argo konufltu¤um, a¤za al›nma-
d›k laflar söyledi¤im olur. Ba¤›r›r, ç›¤l›k atar, bazen a¤lar›m; adeta
ac›yla zevk birbirine kar›fl›r. Büyük orgazmlar, kas›lmalarla ve tit-
293
remelerle bafllar, önce vajinamda ve klitoris çevremde bafllayan g›-

d›klanma tarz› hofl bir duygu, giderek kendini dairesel olarak dönen
ve karn›mda, rahim bölgemde geliflen bir tayfuna, bir f›rt›naya b›-
rak›r. Derken, büyük kas›lmalar bafllar, kar›n kaslar›mla birlikte
durmaks›z›n uyar› sürdükçe, dakikalarca devam eder. Bu kas›lma-
lara bütün vücudum efllik eder. Ellerim ve ayaklar›m k›vr›l›r, ken-
dimi kontrol edemem adeta bir sara krizindeki gibi spontan geliflen
kas›lmalar ve gevflemeler birbirini takip eder. Kas›lmalar›n yar›m
saat, hatta bir saate kadar uzad›¤›n› bilirim.
Farkl› fantezilerin bana anlat›lmas›, kula¤›ma f›s›ldanmas› be-
nim büyük orgazmlar›m› tetikleyen fleylerdir. Bunlar›n içinde herfley
olabilir, sadomazohist fanteziler, kontrol edilme fantezileri öncelik-
le beni çok uyar›r, ama sevgilimle bunlar›n yenilerini keflfetmek için
çaba harcar›z. Bir kere büyük orgazmlar (15-20 küçük orgazm›n
oldu¤u statuslar) bafllam›flsa, her anlat›lan beynimde yeni ve daha
güçlü bir orgazm› tetikler. Öylece dalar giderim, yeni fantezilere.
Seviflirken güçlü orgazm olmak için sevgilinle konuflmak çok önem-
li. Konuflurken, yeni cinsel dehlizler açabiliyorsun.
Uzun süreli büyük orgazmlarda, penis içime ateflten bir k›l›ç gi-
bi girer ve sanki beni da¤lar, her taraf›m› yakarak ›s›t›r. Hazla ya-
kar. Her yeni sevgilimle yeni orgazmlar keflfediyorum. Yeni yeni bir
sürü farkl› orgazmlar ak›n eder. Hepsinin çeflidi ve biçimi farkl›d›r.
Dolay›s›yla, her y›l orgazmlar›m biraz daha güçlenerek ve farkl›la-
flarak ilerliyor. Yeni boyutlar keflfediyorum. Bu boyutlar› artt›rmak
için de yeni sevgililerime uyar›c› gelecek herfleyi yap›yorum, beni po-
ligamik sanmay›n. Ben afl›k olmadan birisiyle seviflemem, mesela
son 1.5 y›ld›r, kimseyle iliflkim yoktu, yeni bir aflk›m var. Hiç al-
datmad›m. Monogamik yaflar›m. Aldatmay› veya aldat›lmay› da
hiç sevmem, k›skanc›md›r. Toplam flimdiye kadar 8-10 kifliyle bir-
likte oldum hepi topu. Ama di¤er kad›n arkadafllar›m içinde 100 er-
ke¤i yataktan geçirenler var, fakat hiçbirisi benim yaflad›klar›m› ya-
flayam›yor, bir kaç orgazm olmak için herfleylerini vermeye haz›rlar.
Ben neden böyleyim? Hiç bilemiyorum. ‹yi, sa¤lam adamlara da
294
Ümit Say›n
rastlad›¤›m› da kabul etmek zorunday›m. Anatomik ve fizyolojik

yap›mda da de¤ifliklikler oldu¤unu düflünüyorum. Mesela G-Nok-
tam› bulmakta hiç zorlanmad›m, kitaplardaki tarifi uygulay›nca eli-
mi at›p buldum. 16 yafl›mdan itibaren aktif cinsel yaflant›m var.
Daha önce tarif etti¤im gibi befl çeflit farkl› orgazm yaflamam›n do-
¤an›n bana bahfletti¤i bir lütuf oldu¤unu düflünüyorum.’
ORGAZMA ETK‹ EDEN FAKTÖRLER

Orgazm› güçlendiren en önemli afrodizyak aflk, çünkü hiçbir tel-
kin insana afl›k oldu¤u zaman gördü¤ü illüzyonlar› göstermiyor. Er-
kekleri birer cinsel haz nesnesi haline getirmemifl kad›nlarda aflk or-
gazm›n en güçlü katalizörü; fakat aflk›n bir süre sonra ‘Büyük Yaln›z-
l›¤a’ dönüflmesi cinselli¤e tedavi edilmez ölçüde darbe vuruyor.
Orgazm› olumsuz etkileyen bir faktör eflini kaybetme korkusu, ev-
li ya da birlikte yaflayan kad›nlar efllerinin baflka birisiyle birlikte ola-
295
ca¤›n› ve onu kaybedeceklerini hissettikleri zaman garip bir anksiye-

teye kap›l›yorlar ve daha öncekine oranla daha az orgazm oluyorlar90.
Fisher’›n bulundu¤u ilginç sonuçlardan biri kad›nlar›n babalar› ile
olan iliflkilerinin orgazm› etkiledi¤i; annelerle olan iliflkilerin anlam-
l› bir etkisi saptanamam›fl. Tahmin edilenin aksine güçlü orgazm olan
kad›nlar›n babalar›n›n çok bask›c›, otoriter oldu¤u ve k›z›n›n her fle-
yine kar›flt›¤›; zor orgazm olan kad›nlar›n babalar›n›n k›zlar›n› çok ra-
hat b›rakt›¤› bulunmufl. Bunun nedeni aç›klanabilmifl de¤il.
Mastürbasyon yapan ve fantezi kuran kad›nlar›n çok kolay orgazm
oldu¤u ve art arda orgazm› da daha büyük bir s›kl›kla yaflad›klar› gö-
rülmüfl; yaln›z, erkeklerle erken cinsel aktiviteye bafllamak bunun de-
¤ifltirmiyor. Ayr›ca küçük yafltan itibaren kendini ifade etmeyi ö¤re-
nebilmifl k›zlar da orgazm olmakta güçlük çekmiyorlar; bunun en
önemli kan›t› orgazm s›ras›nda ç›¤l›k atma biçiminde kendini ifade
etmekten çekinmeyen kad›nlar›n sessiz olanlara daha güçlü orgazm
olduklar›.
Bir kad›n kendini ne kadar feminen (difli, kad›ns›) hissediyorsa o
kadar güzel doruklar yaflamakta, ayr›ca kendi vücudunu be¤enmesi ve
seksi bulmas› da bunu güçlendiriyor. Bir kad›n›n kendini çekici bir
difli olarak alg›lamas› orgazm›n› güçlendirdi¤i gibi orgazm›n›n psiko-
lojisine de çok olumlu etkiler yap›yor. Etken veya edilgen bir kiflilik
yap›s›na sahip olmas› cinsel tepkileri pek etkilemiyor91. Afl›r› dindar
olmalar› ise Kinsey zamanlar›ndan beri bilindi¤i üzere kad›nlar› buz
kal›plar›na dönüfltürebiliyor. E¤itimin kad›nlar›n cinsel tepkilerinde
umuldu¤u kadar olumlu de¤iflimlere yol açt›¤› ise bir yan›lg›; entel-
lektüel k›zlar›n daha e¤itimsizlere göre daha iyi cinsellik yaflad›klar›
hipotezi de bir yan›lg›dan ibaret, aksine tam tersi geçerli! E¤itimsiz
k›zlar›n, çok e¤itimlilere oranla daha güçlü bir cinsellik yaflad›klar›
da bilim adamlar› taraf›ndan dile getirilmifl; bunun nedenini tahmin
90
Seymour Fisher, Understanding Female Orgasm, London: Penguin Books, 1977. S:48-
107.
91
Seymour Fisher, Understanding Female Orgasm, London: Penguin Books, 1977. S:
155-200.
296
Ümit Say›n
edebilmek ise çok zor. Belki de e¤itimli kad›nlarda inhibisyonlar ve

flartlanmalar daha çok art›yor ve kendilerini cinselli¤e rahat b›raka-
m›yorlar.
Kad›nca Raporunun ve Hülya Raporunun kesin sonuçlar›n› ya-
y›nlad›¤›m›zda ‘kad›n dergisi okuru e¤itimli Türk kad›n›n›n’ cinsel dav-
ran›fl› konusundaki düzeyini ve Bat›l›lara göre nerede oldu¤unu oku-
yabileceksiniz, fakat bu da bize gerçek sonuçlar› gösteremeyecek çün-
kü ideal bir örnekleme yapabilmemiz çok güç ve Kad›nca ve Hülya
okurlar› belli bir e¤itim seviyesinin, ekonomik seviyenin üstünde ve
topluma, kad›na, kendilerine farkl› bir bak›fllar› var. Türkiye’de anor-
gazmik (orgazm olamayan) kad›nlar›n say›s› çok fazla ve bu durum
hem kendi, hem de ailelerinin yaflant›lar›n› olumsuz etkiliyor. Bir ka-
d›n cinsellikten zevk almamay› bir kez ö¤renince bu olumsuz bilgiyi
unutmas› o kadar zor oluyor ki! Baflka ilginç bir nokta da yafl artt›k-
ça ‘yaflanan ilk orgazm’ say›s›n›n azald›¤›; yani 30 yafl›nda orgazm ol-
mas›n› ö¤renememifl bir kimsenin flu önündeki 10 y›l içinde de ö¤re-
nememesi halinde, 40 0yafl›ndan sonra ‘orgazmla’ ve yeni cinsel uya-
r›larla tan›flmas› çok zor.
Yukar›da tan›mlad›¤›m orgazm›n subjektif yönü kifliden kifliye çok
de¤ifliklik gösterdi¤inden hiç kimsenin yetersizlik duygusuna kap›l-
mamas› gerekli. Anlatmak istedi¤im sadece di¤er kad›nlar›n neler
hissetti¤i ve belki sizlerin de süre¤en bir dinamizm içinde daha önce
ay›rd›nda olmad›¤›n›z benzer yo¤un duygulan›mlar› yaflayabilece¤i-
niz...
297
298
£¢ 12
C‹NSEL HAZ NESNELER‹
299
300
C insellik ö¤renilebilen ve yönü tamamen de¤ifltirilebilen bir
olgu; kimi insanlara çok haz veren fikirler veya eylemler, ki-
mi insanlarda hiçbir uyar›m yapm›yor. Üstelik ayn› cinsel nesne,
farkl› insanlarda subjektif alg›lamalara göre çok farkl› yo¤unlukta
uyar›lar neden oluyor. Öyleyse kiflinin genetik yap›s›, geçmiflteki flart-
land›r›lmalar› ve flu andaki idraki ile ilgili bir kavram tan›mlanmak
zorunda.
Cinsel haz nesneleri ö¤renilebilen, bizde cinsel istek ve haz
uyand›ran soyut veya somut cinsel doyum nesneleridir. Cinsel haz
nesnelerinin (CHN), “cinsel nesne” kavram›ndan önemli bir fark›,
kiflinin subjektif yorumunun da iflin içine kat›lmas›. Örne¤in Ma-
rilyn Monroe bir cinsel nesne; erkeklere ve kad›nlara cinselli¤i ha-
t›rlat›r, ama Marilyn Monroe’nun gülümseyifli, yüz ifadesi, hareketle-
ri veya giyinifl tarz› bir erkek (veya bir kad›n) için cinsel haz nesnesi
haline gelebilir. Baz› erkekler onu sadece yat›lacak ve birlikte oluna-
cak bir kad›n olarak görebilirler, ama baz›lar› için ‘kendi subjektif yo-
rumlar›yla” birlikte Marilyn Monroe’nun farkl› uyar›c›l›¤› vard›r. Her
iki erkek grubunda da Marilyn Monroe’nun hayali veya bizzat kendi-
si farkl› flekilde uyar›ma neden olur.
CHN tamamen insanlara özgü bir kavram. Temelinde insanlar›n
taklitçili¤i, hayal gücünün enginli¤i ve ö¤renme yetene¤inin gücü
yatmakta. Bir kad›n›n güzel bacaklar› erkekler için bir cinsel nesne,
ama bacaklar›n gösterilifl tarz›, kad›n›n davran›fllar› ve k›yafeti bir
301
Derin Seks: Cinsel Haz Nesneleri
CHN, CHN’lerde insan düflüncesinin dinamizmini ve hayal gücünü

görmekteyiz. Cinsel nesnede ise içgüdüsel faktörler daha fazla rol oy-
namakta, toplumun flartland›rmalar›n› da unutmamak laz›m.
CHN’ler ö¤renilebilir ve unutulabilir veya yönü de¤ifltirilebilir, ama
cinsel nesneler daha dura¤and›r. Örne¤in bir erke¤in ses tonu ayn›-
d›r, hiç de¤iflmez, fakat ses tonunun yan› s›ra konuflma tarz›, vurgula-
malar› ve bu sesin konufltu¤u fleyler birer CHN haline gelebilir, çün-
kü bu kad›nlar›n hepsi bu sese farkl› bir subjektif yorum katarak ba-
karlar ve ses hepsinde farkl› yo¤unlukta etkiye neden olur.
HER YAKIfiIKLI ERKEK ÇEK‹C‹ DE⁄‹LD‹R

CHN ile cinsel nesneyi birbirinden ay›rmak için verebilecek en
güzel örneklerden birisi de yak›fl›kl› (veya güzel) erkekle, çekici erkek
aras›ndaki ayr›m. Yak›fl›kl› (veya güzel) erkek pek çok kad›n için ay-
n›d›r, ama çekici erkek her kad›n için de¤ifliktir; çekici erke¤in bir
kad›n için CHN haline gelmesi için yak›fl›kl› olmas› gerekmez. “Afl-
k›n gözü kördür!”, çünkü insanlar cinsel nesnelere de¤il, kendi be-
yinlerinde besleyip, süsleyip, büyüttükleri CHN’lerine afl›k olurlar;
zaten aflk bir illüzyondur. Cinsel nesnelerle seks güzel de olabilir, kö-
tü de; ama CHN’ler ile cinsellik mükemmele daha yak›nd›r, çünkü
CHN’ler de insan›n kendi geçmifli, flartlanmalar›, yorumlar›, yan›lsa-
malar› ve o andaki alg›s›, yani k›saca kendisi vard›r.
CHN’ler kolayl›kla saplant› haline gelebilir, ama cinsel nesneler
kiflinin psikolojisiyle ilgili pek fazla iz tafl›mad›klar› için, hep uyar›c›
bir nesne olarak kal›rlar, o kadar.
CHN’lerin mutlaka bir kifli veya somut bir nesne olmas› gerek-
mez, fanteziler veya fantezilerdeki “cinsel nesneler” de beynin kendi
yorumlar›yla bezenerek bir CHN haline gelebilir.
“Cinsel nesne” insanlarda cinsel hazdan ziyade, cinsel çekim
uyand›r›r, bu çekimi hazza dönüfltürmek insan›n kendisine kalm›flt›r;
CHN’de ise çekim ile haz bir aradad›r. Örne¤in deri elbiseler giymifl
302
Ümit Say›n
mini etekli güzel bir kad›n pek çok erkek için bir cinsel nesnedir.
Ama ayn› kad›n› CHN haline getirmifl erkekler için bu kad›n› dü-
flünmek bile cinsel haz verir, görmek ve yatmak ise onlar için harika-
d›r. O, plajda gördükleri mayolu kad›nlardan çok daha çekicidir. Di-
¤er erkekler için böylesi kat› bir ayr›m söz konusu de¤il!
Cinsel varyasyonlar›n, cinsel sap›fllar›n ve cinsel saplant›lar›n ge-
liflmesinden de CHN’ler sorumlu.
Örne¤in küçük çocuklarda cinsel geliflim zincirinin herhangi bir
aflamas›nda cezaland›r›lmak ve dövülmek bir CHN haline gelip, ile-
ride mazohizm gibi bir sap›fl›n geliflmesine neden olmakta; bu neden-
le ‹ngiltere’de sadomazohist e¤ilimleri olan çok fazla erkek oldu¤u sa-
n›lmakta. Kökenine indi¤inizde, çocukluklar›nda karfl›laflt›klar› e¤i-
tim sistemindeki cezaland›rman›n büyük pay› oldu¤unu görüyoruz92.
Halbuki “cezaland›rman›n” cinsel hazla hiçbir ilgisi yok. Ama in-
sanlar, baz› “nesneleri” kendi beyinlerinde iflleyip CHN haline getiri-
yorlar. Baz› cinsel perversiyonlarda oldu¤u gibi, “cinsel nesne”deki bir
ayr›nt› kolayl›kla CHN haline gelir. Hiç beklenilmeyen uyar›lar,
beynin bir yerlerinde flartl› refleksler oluflturuyor ve umulmad›k bir
eylem veya görüntü CHN haline geliveriyor ve CHN daha sonraki
cinsel yaflant›da ipleri eline al›yor.
92
Kevin Howells, The Psychology of Sexual Diversity, Oxford: Basic-Blackwell, 1984,
S: 89-110.
303
CHN’lerde uyar›c› olan nesnenin klasik, herkes için geçerli bir

“cinsel nesne”ye benzemesi flart de¤il. Sürrealist bir tablodan tutun da,
bir yüz ifadesine, bir eflyaya, bir giysiye kadar her fley CHN haline ge-
lebilir ve baz› insanlarda yo¤un cinsel uyar›ma ve hazza neden olabi-
lir. ‹nsanlar›n cinselli¤inde uyar›mlar, asl›nda san›ld›¤›ndan çok da-
ha genifl bir yelpazede yer almaktad›r, ama ço¤unlukla bunun bilin-
cinde de¤iller. ‹çgüdülerin yönetilmesinden ve cinselli¤in flekillendi-
rilmesinden sorumlu olan limbik sistem çok karmafl›k bir yap›ya sa-
hip ve beynin hemen hemen her yeriyle haberlefliyor. Bir an›, bir gö-
rüntü, bir koku, çok kolay kal›c› uyar›mlara ve flartlanmalara yol aça-
biliyor. Hele çocuklukta geçirilen deneyimler yeni flekillenmekte
olan limbik sistemde bazen geri dönüflümsüz flartlanmalar›n geliflme-
siyle sonuçlanabiliyor. CHN’lerin ço¤unlu¤u çocuklukta ö¤renilen
olgulara ba¤l› de¤il; insan›n deneme yan›lma ile ö¤rendikleri, toplu-
mun ve sosyal koflullar›n ö¤rettikleri CHN’lerin geliflmesinde önem-
li rol oynuyor.
CHN’LER NASIL VAROLUYOR?

CHN’lerin varolmas›n› sa¤layan temel ö¤eler flunlar:
A) ‹nsan›n kendi kendisine bilinçli olarak ö¤rettikleri:

‹nsan sürekli düflünen, irdeleyen, eski ö¤rendiklerinin yard›m›yla
kendisine yeni fleyler ö¤reten bir yarat›k ve süre¤en olarak kendi ken-
disini programlayan bir yarat›k. Cinsellikte de insan kendi kendisi
için baz› hedefler belirler. Örne¤in güçlü ve etkin olmay› seven bir
kad›n, muhtemelen cinsel yaflant›s›nda da benzer bir rol edinmeye
yönelecektir. Yani seviflirken di¤er kad›nlara k›yasla daha aktif roller
üstlenmek isteyecektir. Dolay›s›yla bir süre sonra edilgen motifleri
olan, üzerlerinde hakimiyet kurabilece¤i erkekler onda daha fazla
cinsel istek uyand›rmaya bafllayacak ve CHN haline gelecektir. Et-
kin, maço erkekleri bir süre sonra itici bulacak ve “kendi kendisine ö¤-
304
Ümit Say›n
retti¤i”, olmas› gereken erkeklerle birlikte olacakt›r. Beyin kendi ken-

disini programlayan bir yaz›l›ma sahiptir, CHN’ler bu program›n
oluflturdu¤u bir sonuçtur!
B) ‹nsan›n kendi kendisine bilinçsizce ö¤rettikleri:

Gündelik yaflant›da bilinç d›fl›m›z sürekli uyar›lar almakta ve bi-
lincimizin fark›nda olmadan türlü yorumlar yapmakta; bilinçd›fl› bel-
ki de cinsellikte bilince çeflitli tuzaklar haz›rl›yor. Örne¤in bir kad›-
n›n çok huzurlu oldu¤u veya çok zevk ald›¤›, veya çok nefleli oldu¤u
bir anda fark›nda olmadan alg›lad›¤› belli bir koku, bir konuflma tar-
z› veya bir bilinç hali ya da bir cinsel nesne, daha sonra tekrar karfl›-
s›na ç›kt›¤›nda bilinçsiz olarak eski deneyimini hat›rlatmakta ve far-
k›nda olmadan yeni, o anda alg›lanan “cinsel nesnenin” CHN haline
gelmesine yard›mc› olmakta. Bu durumu flekil 1 ve 2’te flematize et-
mek mümkün.
fiEK‹L 1
305
fiEK‹L 2
C) Toplumun flartlamalar› ve ö¤rettikleri:

Toplumun cinsellik konusunda ö¤retti¤i davran›fllar›n CHN ve
“cinsel nesnelerin” belirlenmesindeki rolü büyük. Örne¤in 19. yüzy›l-
da Avrupa’da ve Osmanl›lar’da etine buduna dolgun, bal›keti kad›n-
lar “cinsel nesne” haline getirilmiflti, bugünkü güzellik imaj›na uyan
zay›f kad›nlara “hasta ve karakuru” gözüyle bak›l›rd›. James Dean’i ve-
ya Madonna’y› bir cinsel nesne haline getiren de toplum ve medya;
Jack Nicolson’› yak›fl›kl› bulmad›¤› halde çekici bulan çok kad›n var.
Örne¤in eski Yunan’da ve Roma’da erkek vücudu, erkekler için çok
kolay CHN haline gelebilmekteydi, çünkü homoseksüellik çok yay-
g›nd›. Ama bunun “sap›kl›k ve afla¤›l›k bir fley” oldu¤una insanlar›
flartlayan günümüz toplumlar›nda, erkeklerin pek ço¤u bunu ak›lla-
r›ndan bile geçirmiyorlar. Toplum CHN’lerdeki temel ö¤elerin ve
motiflerin belirlenmesinde çok büyük rol oynuyor.
Dini bask›n›n yo¤un oldu¤u toplumlarda ise CHN gibi kavramla-
r›n geliflmesi ancak gizlice mümkün! Fakat insan›n do¤as›nda var
olan hiçbir “öz” toplum taraf›ndan yok edilemez.
306
Ümit Say›n
D) Genetik ve Fizyolojik yap›:

CHN’lerin geliflmesinde biyokimyasal yap›m›z›n da çok önemli
bir rolü var. Homoseksüellik ve transvestizm’de biyokimyasal farkl›-
l›klar bulan birçok araflt›rmac› var, tek etken biyokimyasal ve gene-
tik olmasa da93...
Cinsel sap›fllarda (fetiflizm, sadomazohizm- SM, pedofili gibi) ge-
netik ö¤elerin çok güçlü oldu¤u gösterilmifl94. Örne¤in SM yönelim-
leri olan bir annenin erkek çocuklar›nda da bu e¤ilimlerin ç›kmas›
olas›, ayr›ca frijid annelerin çocuklar›nda daha fazla oranda cinsel
fonksiyon bozuklu¤u saptanmakta. Tek yumurta ikizlerini inceleyen
Gosselin, ikizlerden birisinde SM, transvestizm gibi yönelimlerin gö-
rülmesinin, öteki ikizde de ayn› özelliklerin bulunma flans›n› artt›rd›-
¤›n› gözlemifl95.
Bir çekirdek teflkil etmesi aç›s›ndan genetik ve fizyolojik faktörle-
rin rolü var ama, CHN’lerin as›l mimar›, bu çekirdek üzerine binay›
infla eden bilinç ve bilinçd›fl›n›n ö¤renme yetene¤i (fiekil 1-2).
C‹NSEL HAZ NESNELER‹N‹N PS‹KOD‹NAM‹⁄‹

fiimdiye kadar bahsedilen faktörlerin birbiriyle etkileflimini özet-
lemek gerekirse, bunu çeflitli süreçlere bölebiliriz. fiekil 3’de CHN’yi
belirleyen ana faktörler, 4’de ise bu faktörlerin birbirleriyle etkileflim-
leri görülmekte.
93
Roy Escapa, Bizzare Sex, London: Grafton Books, 1989. S: 312-313.
94
Colin Wilson, Misfits, London: Grafton Books, 1989. S: 47-171.
95
C. Gosselin ve G.D.Wilson, Sexual Variations, London: Faber & Faber, 1980.
307
fiEK‹L 3
fiEK‹L 4
Süreç 1- Genetik ve fizyolojik özellikler sayesinde insan›n

cinsel rolü belli olur, zamanla “cinsel nesneler” seçilir.
Süreç 2- ‹nsan bilinçli olarak kendisi için ön yarg›lar, s›n›rlar
üretir ve bu belirlemeler insan›n alg›lad›¤› nesneler de¤erlen-
308
Ümit Say›n
dirmesinde etkili olur. Örne¤in bir kad›n›n “etkin, maço, sert

görünüfllü” bir erkekten hofllanmas› kendi kendisine ö¤retti¤i
bir tutumdur.
Süreç 3- Her zaman bilinçd›fl›nda fark›nda olunmayan ve bi-
linci etkileyen bilinçd›fl› fizyolojik veya içgüdüsel bir faktör
vard›r. Örne¤in bir kad›n›n hiperseksüel olmas› böyle bir iç et-
ken sonucu geliflir. (C) her zaman eskiden ö¤renilenlerle (A)
haberleflme içindedir.
Süreç 4- fiekil 1-2’de belirtilen geçmiflle ilgili bir an›, bir olay
veya ayr›nt›lar bütünü, fark›nda olmadan flu anda alg›lanan al-
g›y› (fiAA’y›) etkiler.
Süreç 5- Toplumsal koflullanmalar tabular fiAA’n›n tepesinde
bir “demokles k›l›c›” gibi as›l› durur.
Süreç 6- Bu koflullar›n alt›na fiAA sadece bir “cinsel nesne”
olmaktan ç›k›p CHN haline gelir.
Süreç 7- Bu CHN bir yandan bilinçte ifllenirken, bir yandan
da bilinçd›fl›nda ifllenir. Yeni olumlu ve olumsuz özellikler ka-
zan›r.
Süreç 8- CHN bir süre sonra etkisini kaybedebilir veya ömür
boyunca etkinli¤i korur. Fakat bir kez bilinçd›fl›na yerlefltikten
sonra, di¤er oluflacak CHN’lerin geliflmesinde önemli rol oy-
nar ve zamanla onlar› etkileyen bir an›ya (A’ya) dönüflür.
Süreç 9- Kifli bu CHN’nin veya bunun etkisiyle geliflen
CHN’nin hiç fark›nda olmayabilir ve o kifliye, fanteziye veya
eyleme (yani CHN’ye) karfl› neden bu kadar çekim duydu¤u-
nu anlamayabilir.
309
C‹NSEL HAZ NESNELER‹N‹N

GEL‹fi‹M‹NE A‹T ÖRNEKLER
Cinsellik literatüründen al›n›p de¤ifltirilmifl ve günümüze kurgu-
lad›¤›m›z baz› olgularla konuya biraz aç›kl›k getirelim:
Olgu 1
Bayan A, çocuklu¤unu küçük bir kasabada geçirmifltir. Ailesinde
ve çevresinde gördü¤ü davran›fl biçimi erkeklerin etkin oldu¤u ve ka-
d›nlara her zaman sahip ç›kt›¤›d›r. Toplum ona kad›nlar›n erkekler
ba¤›ml› oldu¤unu ö¤retir. Ayr›ca erkeklerin “koruyucu” rolü oldu¤u
ve bu toplumda korunmak için bir erke¤e ihtiyac› oldu¤u da ö¤reti-
lenler aras›ndad›r (süreç 5). Ayr›ca kendini tamam›yla difli hisset-
mektedir ve cinsel uyar›m› 10 – 12 yafllar›nda bafllam›flt›r (Süreç 1).
Bu ça¤larda gördü¤ü bir akrabas› onun üzerinde önemli bir etki yarat-
m›flt›r; bu flahs›n A ile özel olarak ilgilenmesi ve bir iki olayda ona ar-
ka ç›kmas› A’y› ona çekmifltir. Bu kifli –hikayemizde – sert görünüfllü,
kad›nlara karfl› kaba davranan ve onlara hükmetmeyi seven birisidir,
bu özellikleri fark›nda olmadan A’da iz b›rak›r (Süreç 4 ve fiekil 1 ve
2)
Aylar y›llar birbirini kovalar, derken A genç k›z olur, cinsel istek-
leri çok güçlü ama inhibisyonlu bir genç k›zd›r (Süreç 1, 3 ve 5). Zih-
ninde belirledi¤i erkek tipi sevecen, sayg›l› ve ona cinsel tatmin sa¤-
layabilecek kadar tecrübeli birisidir.
Üniversiteyi okumak için geldi¤i ‹stanbul’da bay X ile tan›fl›r. Bay
X “b›y›kl›”, sert görünüfllü, özde ataerkil ama görünüflte kad›nlara de-
¤er verir yap›dad›r; arada bir de ne kadar çok k›zla birlikte oldu¤unu
söylemeden edemez. “X”, A’ya fark›nda olmadan ilk uyar›m› ald›¤› ki-
fliyi hat›rlat›r; yak›fl›kl› veya hofl birisi olmamas›, üstelik “sürekli sa-
r›msak” kokmas›na ra¤men, X “A”ya çekici gelir. Ayr›ca etkin olma-
y› seven, “koruyucu gibi” görünen davran›fllar› da A’n›n çok hofluna
gitmektedir. (Süreç 2 ve 4). K›sa süreli bir arkadafll›k sonucu birden-
310
Ümit Say›n
bire X “A” için bir CHN haline geliverir (Süreç 6). X oldukça ego-
ist ve kad›nlara de¤er vermeyen birisidir, arkadafll›klar› s›ras›nda
A’n›n kiflili¤ine de¤er vermez, onu sadece cinsel istekleri için kulla-
n›r. A, pek tatminkâr bir iliflki yaflamamaktad›r ama X’in çekiminden
de kurtulamamaktad›r (Süreç 3 ve 4). Zamanla bir erkekte neler ara-
mas›, neler istemesi gerekti¤ini ö¤renir (Süreç 2), ayr›ca cinsel tat-
minsizlik onu rahats›z etmektedir; yeni cinsel aray›fllara girer (Süreç
3’ün etkisi ve Süreç 2) X’i bir süre sonra Y ile aldat›r, ama hâlâ X’e
afl›kt›r. Henüz “bir cinsel nesne” olarak gördü¤ü Y’nin bir CHN hali-
ne gelmesi için daha bir süre geçecektir...
Olgu 2
Bay T, biraz efemine, asl›nda biseksüel olan bir zatt›r (Süreç 1 ve
belki de 3): Çocuklu¤unda sadece tabancayla oynamakla kalmaz, be-
beklerde de oynar, pek çok da k›z arkadafl› vard›r (süreç 2).
Cinsellikle ilgili ilk önemli yaflant›s›n› 10 yafl›nda geçirir. Rönt-
gencilik yapmay› sevdi¤i için bazen dolaplar›n içine gizlenmekte ve
akrabalar›n› seviflirken röntgenlemeye çal›flmaktad›r. Günün birinde
bir dolab›n içinde gizlenmiflken, akrabalar›ndan evli bir çiftin sevifl-
mesine flahit olur, biraz sonra çok heyecanlanarak kendini dolaptaki
“k›rm›z› bir flapkaya” sürterken hayat›nda ilk kez boflalacakt›r. Bu k›r-
m›z› flapka, karfl›s›nda efliyle seviflmekte olan bayan›n flapkas›d›r. Bü-
yük T bu olay› unutur, çünkü daha bir sürü insan› röntgenleyecektir!
Fakat k›rm›z› flapka onda garip bir biçimde bir “fetifl” objesi haline
gelmifltir. Bilinçsiz olarak benzer k›rm›z› flapkas› olan kad›nlar görün-
ce uyar›lacakt›r (Süreç 4,6 ve fiekil 1-2’de A.) Daha sonra k›rm›z›
renk ve flapka T’nin k›rm›z› kad›n iç çamafl›rlar›na düflkünlü¤üne de
neden olur (Süreç 2 ve Süreç 4,6). K›rm›z› çamafl›rlar onun kendi
kendisine yaratt›¤› yeni CHN’lerdir (Süreç 2).Homoseksüel e¤ilim-
leri de sürmektedir (Süreç 1, Süreç 3) ama bunlar bask›lanm›flt›r. Gü-
nün birinde erkesi görünen, genellikle k›rm›z› flapkalar ve elbiseler
giyen bir lezbiyene afl›k olur!
311
C‹NSEL HAZ NESNELER‹ ANORMAL M‹?

CHN’ler bir saplant› haline gelip kiflili¤i, gündelik yaflant›y› ve
insan›n sosyal yaflant›s›n› olumsuz etkilemedikçe anormal de¤il. Ör-
ne¤in yukar›daki örnekte k›rm›z› flapka ve k›rm›z› iç çamafl›r›n›n bay
T taraf›ndan uyar›c› bulunmas› anormal de¤il, ama cinsel davran›fl
sadece bunlara yönelirse, yani bunlar›n var olmad›¤› ortamlarda cin-
sel doyum sa¤layamaz hale gelirse, veya cinsel zevk alamazsa bu du-
rum patolojik.
Kad›nlar›n cinsel haz al›rken ç›kard›klar› sesler pek çok erkek için
bir CHN’dir ve bunu duyunca uyar›l›rlar, ama bu sesler olmasa da
olur. E¤er kifli saplant›l› olarak böyle sesler duymak istiyor ve duyma-
y›nca cinsel iliflkiye giremiyorsa bu patolojiktir. “‹nsanlar›n” haricin-
deki CHN’ler cinselli¤in zenginleflmesine yard›mc› olurlar, ama bun-
lar tek hedef haline gelince “fetiflist” sapmalar›n tehlike çanlar› çal-
maya bafllam›fl demektir.
CHN’lerin geliflmesinde bazen bu dinamizmin ötesinde de baz›
fizyopatolojik faktörler rol oynar. Mitchell’in yay›nlad›¤› bir hasta 8
yafl›ndan beri “çengelli i¤neye” bakmaktan büyük bir zevk duymak-
taym›fl96. Yaklafl›k bir dakika çengelli i¤neye bak›nca iniltili sesler ç›-
karmaya ve cinsel haz ald›¤›n› belirtir hareketler yapmaya bafll›yor-
mufl. Fetiflizm teflhisiyle psikiyatrik tedavi gördüyse de, iyileflememifl.
Neden sonra temporal lob epilepsisi oldu¤u anlafl›lan hastada “çen-
gelli i¤ne fetiflizmi” anterior temporal lobektomi ameliyat›ndan sonra
düzelmifl (Temporal lob epilepsisi: beynin yan loblar›ndan kayna¤›n›
alan bir sara çeflidi).
Temporal lob’daki (beynin yan lobu) hasarlarda fetiflist davran›fl-
lara oldukça s›k rastlanmakta . Orgazm›n beynin sa¤ yar›s›nda, cinsel
idealizasyonun sol yar›da odakland›¤› san›lmakta. Yani flekil 4’te gö-
rülen dinamik süreçlerin ço¤u sol yar›kürede (özellikle limbik sistem
ve temporal lob’da) muhtemelen yeni devrelerin kurulmas›na ve
96
W. Mitchell, M. A. Falconer, D. Hill, Epilepsy with Fetishism Relieved by Temporal Lobe
Lobectomy, Lancet, 2:626-630, 1954.
312
Ümit Say›n
bunlar›n yorumlar›n›n ve sonuçlar›n›n sa¤ yar›mküredeki merkezlere

aktar›lmas›na neden olmakta97.
Epileptiklerde (saral›larda) cinsel sap›fllar›n daha fazla görülmesi,
cinsel sap›fllarda ve yeni CHN’lerin geliflmesinde baz› bölgelerdeki
beyin hücrelerinin afl›r› aktivasyonun rolü oldu¤unu gösteriyor. Tabii
tüm fetifli veya “CHN’leri fazla geliflmifl” insanlar›n epileptik veya nö-
rolojik yönden anormal sonucu ç›kar›lamaz!.. Söylemek istedi¤im
cinsel hazz›n ve yeni oluflturulan CHN’lerin büyük olas›l›kla beyin-
deki bir bölgede nörofizyolojik veya nörokimyasal de¤iflimlere neden
olmas› mümkün; böyle olunca da bilinçte ve bilinçd›fl›nda kal›c› et-
kiler yapabiliyor...
Çok ender olarak CHN’lerin yo¤unlu¤u fetiflizm ve baflka sap›flla-
ra yol açacak kadar ileri gidip, “cinsel nesne”nin tamamen de¤iflimine
neden oluyor. Asl›nda normal hayatta da toplumun, reklamlar›n ve
yaflam tarz›n›n insanlar› “cinsel fetifl” aray›fl›na götürdü¤ünü görmüyor
muyuz? Fetiflizm sap›fla girdi¤i zaman cinsel nesne ve CHN sadece o
fetifle yöneliyor. fiekil 4’teki A ve B faktörleri tamamen cinsel davra-
n›fla hakim oluyorlar ve kifli bunun d›fl›ndaki hiçbir uyar›ma yan›t ve-
remez hale geliyor. Örne¤in “yüksek topuklu ayakkab›” fetiflizminde
kifli bir kad›nla ya da baflka uyar›larla de¤il de sadece bu fetiflle doyum
sa¤layabilir hale geliyor ve bunu saplant›l› bir biçimde tekrarl›yor.
GÜNLÜK HAYATTAK‹ CHN’LER

Günlük hayatta moda, sanat ve kültür insanlara yeni CHN’ler ya-
ratmalar› için imkanlar sunmakta. Örne¤in “erotik iç çamafl›r” deyin-
ce ne anl›yorsunuz? Bir çamafl›r niye erotik olsun? Frigyal›lar devrin-
de “erotik iç çamafl›r›n›n” bir anlam› var m›yd›? Kad›nca Raporu’nu ve
Hülya Raporunu yan›tlayan kad›nlar›n pek ço¤u “erotik çamafl›rlar”
giymekten hoflland›klar›n› yazm›fllar, bu çamafl›rlar genellikle erkek-
97
Flor-Henry P. Cerebral Aspects of the Orgasmic Response: Normal and Deviational. In R.
Forbes and W. Pasini, Third Congress on Medical Sexology, Amsterdam, Elsevier Press,
1980.
313
lerin be¤enisine göre imal edilmifl olmas›na ra¤men! “Erotik çamafl›r”

dedi¤imiz ve insanlarda masum bir fetiflizme yol açan fley asl›nda, biz
seksi kabul etti¤imiz için var; ço¤unun en büyük özelli¤i vücudun ba-
z› k›s›mlar›n› aç›kta b›rakmas› ve insanlara farkl› farkl› ça¤r›fl›mlar
yapt›rmas›. Dolay›s›yla kapitalizmin de deste¤iyle, seksi iç çamafl›rla-
r› ve giysiler insanlar için birer CHN haline getirilmifl durumda. Bu-
rada (fiekil 2B ve fiekil 4) de görülen 2, 4 ve 5. süreçler bask›n, han-
gi giysinin daha çekici hale gelece¤inden ise daha çok (A) sorumlu.
Örne¤in bilinçsiz olarak bir zamanlar siyah renkli çoraplar ve elbise-
ler giyen bir kad›ndan çok etkilenmifl bir erkek tüm erotik giysilerde
siyah rengi arayacakt›r ve bundan çok uyar›lacakt›r.
Filmlerin, kültürün ve tüketim toplumunun yaratt›¤› CHN’lerin
yan› s›ra insanlar›n ço¤u da kendilerine göre masum CHN’ler yarat-
makta. Bu CHN bir insan olabilir, al›fl›lmam›fl bir varyasyon olabilir,
pek çok fley olabilir!..
Daha önce de söyledi¤im gibi CHN’ler insanlarda saplant›l› ve
nevrotik bir aray›fla yol açm›yorsa zararl› de¤il! Aksine yararl›! Cin-
sellik sadece cinsel iliflkiden ibaret olsayd›, çok s›k›c› bir hale gelmez
miydi? Nitekim seks pek çok evlilikte bir rutin olarak yaflan›yor. Hal-
buki cinsellikte insan hem karfl›s›ndakinde, hem de kendisinde pek
çok yeni yönler keflfedebilir. Fakat en önemli at›l›mlardan birisi “in-
san›n kendisini” de bir CHN haline getirmesi. Hastal›kl› bir narsizm-
den bahsetmiyorum tabii. Kendi vücudunu be¤enen ve kendini ‘çe-
kici bir difli’ olarak gören kad›nlarda cinsel doyum çok daha güçlü. Ba-
z› terapiler insanlara önce kendi vücudunu be¤endirmek ve sevdir-
mekle ifle bafll›yor, çünkü insanlar›n % 90’› kendi vücutlar›ndan
memnun de¤illerdir.
CHN’lerin geliflmesindeki önemli etkenlerden birisi de fanteziler
ve kendi kendini tatmin. Fanteziler insanlara varolmayan› verdikle-
ri için güçlüler; insan zihninin garip bir yap›s› var, o da bir anda tek
fley düflünebilmek, böylece konsantre olup hayal kurarken hayal edi-
leninin gerçek olmad›¤›n› alg›lay›p, bilinci uyaracak baflka bir etken
kalm›yor. Ve insanlar hayal ettikleri ortamlarda geçici süre için hayal
314
Ümit Say›n
ettikleri gibi yaflayabiliyorlar. Baz›lar›n›n hayal yetisi çok fazla, dev

hayali flatolar kuruyorlar bir anda kendilerine. Baz›lar› ise hayat›nda
bir kez dahi fantezi kuram›yor. Fakat fantezi dünyas› gelifltikçe ve fan-
tezilerin kendileri de birer CHN haline geldikçe, cinsellikten al›nan
haz da o derece art›yor. Bu konuda çok eskiden sinemalarda oynayan
bir filmden örnek verelim (Sex, Lies and Videotapes):
“...Evli, 35 yafllar›nda bir kad›n›n kocas›yla iliflkileri oldukça
tekdüze bir biçime gelmifltir. Tesadüfen satmakta olduklar› eve ta-
fl›nan bir adamla tan›fl›r, adamla aralar›nda garip bir çekim bafllar.
Görüflürler. Daha sonra diyaloglar› cinselli¤e dökülür; ama kad›n
kocas›n› aldatmak niyetinde de¤ildir, bir anlaflma yaparlar; haftan›n
baz› günleri adam›n evine gidecek, o da kad›na baz› fanteziler anla-
tacakt›r, fakat birbirlerine dokunmak yasakt›r. Adam›n anlatt›¤› hi-
kayeler kad›n› çok heyecanland›r›r ve bunlar gittikçe tutkuya dönü-
flür ve kad›n bunlar› dinlemek için kofla kofla adama gider. Tabi-
i sonunda dayanamazlar ve fantezilerinin baz›lar› gerçekleflir...”
Kad›nca ve Hülya Raporu’nda gördü¤ümüz, Türk kad›nlar›n›n
CHN’lerinden birisinin de “riskli ortamlarda seviflmek” oldu¤u. Bunun
dinami¤ine indi¤inizde fiekil 4’teki 4 nolu sürecin etkinli¤ini görü-
yorsunuz. Çünkü insanlar›n ço¤u ilk cinselli¤i, yakalanma korkusu
alt›nda ve riskli ortamlarda yaflarlar. Bu korkuyla kar›fl›k haz, bilinç
d›fl›nda beslenerek CHN’lerin gelifliminde büyük rol oynar. Tecavü-
ze u¤rama fantezilerinde de benzer faktörün rolü olsa gerek, çünkü bi-
lincinin hakimiyetindeki hiçbir kad›n tecavüz edilmekten hofllana-
maz, herhalde motif, bilinçd›fl›nda bir yerlerden geliyor.
De¤iflik CHN’lerin oluflumunda çocukluk deneyimleri çok önem-
li, baz› küçük ve önemsiz gibi görünen deneyimlerin, cinsel yaflant›-
da ömür boyu flartlanmalara yol açt›¤› unutulmamal›. CHN’lerin en
büyük komplikasyonlar› ise bazen sapmalara yol açabilmesi. Örne¤in
seks ile kauçuk aras›nda hiçbir ilinti olmad›¤› halde, yeni CHN’ler
aray›fl› sonucunda kauçuk elbiseler giymekten zevk alan insanlar or-
taya ç›kmaya bafllad›. Kauçuk fetiflizminin tarihi 30-40 y›ll›k. Bu in-
sanlar vücutlar›n› saran simsiyah ve s›ms›k› kauçuk giysilerin içinde
315
piflip terlemekten ve bu flekilde cinselliklerini yaflamaktan hofllan›-

yorlar! PVC giysileri de pek seviyorlar, özellikle Almanya ve Hollan-
da bu yeni fetiflizmin merkezi!..
ANNE BABALARA Ö⁄ÜTLER

Çocuklar›n e¤itimi s›ras›nda üzerinde dikkatle durulmas› gereken
noktalar› flöyle özetlemeliyiz, çünkü CHN’ler iki yan› keskin b›çak gibi.
1- Normal cinselli¤i, çocuklar›n›za yavafl yavafl izah edin; arka-

dafllar›ndan abart›l› ve yanl›fl masallar› ö¤renmesinler. Pornog-
rafi ile tan›flmalar›n› kesinlikle engelleyin.
2- Hiçbir dönemde çocuklar›n›z› dövüp, afla¤›lamay›n. Hele bafl-
kalar›n›n yan›nda hiç! Kalçalar›na veya cinsel organlar›na ya-
k›n yerlere flaka yollu da olsa, can yak›c› hareketlerden kaç›-
n›n!
3- Sak›n çocuklar›n›z›n mastürbasyon yapmalar›n› anormal karfl›-
lamay›n, onlar› engellemeyin, görmezlikten gelin. Çocuklar›-
n›z cinsel organlar› ile oynamalar›n› kesinlikle cezaland›rma-
y›n.
4- Çocuklar›n cinsellikle ilgili sorunlar›n› do¤ru fakat anlayabile-
cekleri biçimde yan›tlay›n; gereksiz yalanlar uydurmay›n.
5- Çocuklar›n›z›n sizi ç›plak görmeleri halinde olumsuz etkilene-
bileceklerini unutmay›n.
6- Erkek çocuklarda “homoseksüel olursun”, k›z çocuklarda da “te-
cavüz edilirsin” ve “bekâretini yitirip, kullan›l›rs›n” korkular›n›
sürekli ifllemeyin.
7- Belirli bir yafla (15-18) gelen çocuklara kendi anlayabilecekle-
ri ve okuyabilecekleri cinsellikle ilgili kitaplar verin. Uygun
yafla geldiklerinde cinselli¤i yaflayarak ö¤renmelerini engelle-
meyin.
316
Ümit Say›n
8- Cinsel bir sorunlar› veya saplant›lar› oldu¤u zaman bunu size

aç›labileceklerini hissedecekleri diyalo¤u yarat›n ve onlara “si-
zinle her konuyu konuflabilecekleri” güvenini verin.
Tabii ilave etmeliyim ki, bu koflullara uyabilecek anne ve babala-
r›n biraz da kendilerini e¤itmeleri ve sorunlar›n› çözmeleri gerekli!..
CHN’LER MUTLAKA GEREKL‹ M‹?

Hay›r gerekli de¤il. Yaflam ve güzel cinsellik pekâlâ CHN’ler ol-
madan da sürüp gidiyor, insanlar ürüyorlar, cinsellikten zevk al›yor-
lar, evleniyor ve ölüyorlar! Ama CHN’leri oluflturacak öz ve yeti in-
sanlar›n içinde var ve onlara cinselli¤i farkl› alg›latabilir; unutmay›n
“CHN’ler, ‘beynin haz kimyas›n› tutuflturan güçlü k›v›lc›mlar”. Belki de
bir sürü CHN flu anda zihnimizin derinliklerinde at koflturmakta, ne
zaman su yüzüne ç›kaca¤› belli olmaz. Cinsellikte insan kendine kat
s›n›rlar çizmemeli ve her fleyi geldi¤i gibi yaflamal›; merak etmeyin
kimsede öyle kolay kolay “çengelli i¤ne fetiflizmi” geliflmez!..
317
318
£¢ 13
C‹NSEL FONKS‹YON
BOZUKLUKLARI
319
320
C insel fonksiyon bozukluklar› günümüzde çok yayg›n psikiyat-
rik bozukluklard›r ve bunlar›n tedavisi için 1960’l› y›llardan
beri çok çeflitli yöntemler önerilmifltir98. Cinsel Fonksiyon Bozukluk-
lar› Amerikan toplumunda erkeklerin % 43’ünü, kad›nlar›n ise %
31’ini etkilemektedir.
KADINLARDA C‹NSEL FONKS‹YON

BOZUKLUKLARI
Pek çok kad›n cinselli¤e ve sekse çeflitli amaçlarla yönelir. Erkek-
lerin veya kad›nlar›n sekse yönelmelerinin temel nedeni, haz aray›fl›,
duygulan›m aray›fl›, aflk, romantik aray›fllar, fizyolojik tatmin ve ra-
hatlama, yak›nl›k ve sevgi aray›fl›d›r. Ama kad›nlarda duygusal fak-
törler çok daha a¤›r basar, erkeklerde ise sadece cinsellik ö¤eleri da-
ha hakimdir. Kad›nlar›n ço¤u afla¤›daki nedenlerle cinsel iliflki aray›-
fl›na girerler:
• Duygusal yak›nl›k beklentisi.
• Kendini iyi hissetme duygusunun geliflmesi.
98
William Masters ve Virginia Johnson, Human Sexual Inadequacy, N.Y.: Bantam Bo-
oks, 1981; Helen Singer Kaplan, The New Sex Therapy, London: Penguin Books, 1974;
Bernie Zilbergeld, The New Male Sexuality, N.Y.: Bantam Books, 1992-1999. William
Masters, Virginia Johnson, Robert C. Colodny, Human Sexuality, N.Y. : Harper-Collins,
1995.
321
Derin Seks: Cinsel Fonksiyon Bozuklukları
• Ruhen ve bedenen gevfleme.

• Kendilerinin arzulanabilir oldu¤unu görebilme.
• Partnerlerini tatmin edebilme yetisinde olduklar›n› görme.
Bir iliflkinin bafllang›c›nda seks kad›nlarda ön planda gelmez, ama

cinsel uyar›m sürecinde bu gerçekleflir. Cinsel uyar›lma ve heyecan-
lanma süreci kad›nlarda daha uzun sürede geliflir. Bu stimülasyonla
(uyaran) kad›nlarda genital konjesyon (kanlanma) oluflur; bu kan-
lanma ile de yavafl yavafl cinsel rahatlama aray›fl› bafllar. Kad›nlarda-
ki cinsel uyar›m çevrimi kad›n›n ruhsal durumundan ve efliyle olan
iliflkisinden çok etkilenir. Yaflla birlikte baz› hormonlar›n sal›n›m›
azal›r ve cinsel istek de azal›r. Cinsel uyar›m çevrimi temelde üç sü-
reçten geçer:
• Uyar›lma
• Genital konjesyon (kanlanma)
• Orgazm
Östrojen ve androjen hormonlar› (testesteron) cinsel uyar›lmada

rol oynarlar. Androjen reseptörleri androjen reseptörleri üzerinden,
östrojen reseptörleri östrojen reseptörleri üzerinden etki gösterirler.
Menopozdan sonra yumurtal›klardaki östrojen üretimi çok azal›r, an-
drojen üretimi ise de¤iflebilir. 40 yafl›ndan itibaren böbrek üstü bezle-
rinden üretilen ve hem androjenlere, hem de östrojenlere dönüflen
prohormonlar (örn. DHEAS) da azalmaya bafllar. Kad›nlardaki cin-
sel istek azalmas›n›n bu hormonlardaki azalma olup, olmad›¤› konu-
su belirsizdir. Beyin ayr›ca kolesterolden baz› cinsellik hormonlar›
(nörosteroidler) da üretir. Bu beyin hormonlar›n›n cinsel uyar›lmaya
ne kadar etkisi olup olmad›¤› bilinmemektedir.
Uyar›lma, beyindeki duygulan›m, kognisyon (tan›ma), motivas-
yon, içgüdü ile ilgili alanlar›n genital konjesyonu oluflturmak için ko-
322
Ümit Say›n
ordine çal›flt›klar› bir olgudur. Dopamin ve melanokortin isimli nö-

rotransmitterlerin etkili oldu¤u bir süreçtir. San›ld›¤›n›n aksine sero-
tonin cinsel olarak inhibitör bir nörotransmitterdir, ama serotonin
fazlal›¤›nda da, eksikli¤inde de cinsel fonksiyon bozuklu¤u geliflebilir.
GABA ve prolaktin de cinsel inhibitör maddelerdir.
Genital Konjesyon, refleksle geliflen otonom sinir sinir sistemi-
nin oluflturdu¤u bir yan›tt›r. Genital bölgelerdeki baz› yap›lar›n kan-
la dolup fliflmesi ve ›slanma süreçlerini do¤urur. Vulva, klitoris, vaji-
na çevresindeki arteriollerdeki düz kaslar gevfler ve damarlar genifller,
bu damarlardan vajina epiteline transuda ak›fl› olur. Bu ›slanmadan
kad›nlar her zaman haberdar olamazlar. Yafllanma ile bu kan göllen-
mesi biraz azal›rsa da erotik stimülana verilen yan›t azalmaz.
Orgazmda, en yüksek heyecan ve haz yaflan›r. Pelvik kaslar, vaji-
na, rahim 0.8 saniyelik aral›klarla kas›l›r. Torakolumber sempatik bo-
flal›m etkisinde bir orgazm refleksi geliflir. Orgazm s›ras›nda Prolaktin,
ADH, Oksitosin, Endorfin (muhtemelen Enkefalin de) sal›n›m› ger-
çekleflir ve kendini iyi hissetmek, yorgunluk, gevfleme gibi etkilerden
bu maddeler sorumludur.
C‹NSEL FONKS‹YON BOZUKLUKLARINDA

SINIFLAMA
Kad›nlarda cinsel fonksiyon bozuklu¤u azalm›fl veya de¤iflmifl cin-
sel davran›fla ba¤l›d›r. S›n›flama semptomlara göre yap›l›r.
Cinsel istek bozuklu¤u: Azalm›fl cinsel istek, arzu, libido, cinsel
düflünce, fantezi vard›r. Cinselli¤e karfl› istek azalm›flt›r.
Cinsel uyar›lma bozuklu¤u: Subjektif ve/ veya genital uyar›lma
gerçekleflmemektedir.
Anorgasmia: Orgazm olamama söz konusudur. Burada yüksek dü-
zeyde subjektif uyar›lma varken, bir türlü orgazma ulaflamamak söz
konusudur.
323
Vajinusmus: Hiç bir yap›sal veya fiziksel anormallik olmad›¤›

halde, vajinal giriflteki kaslar›n kas›l›p, refleksif olarak cinsel iliflkiyi
imkans›z k›lmas› ve vajinay› daraltmas› halidir.
Dyspareunia: Cinsel iliflki s›ras›nda a¤r› duyulmas› durumudur.
Bahsedilen cinsel fonksiyon bozukluklar›n›n temel etyolojisi psi-

kolojik strese ve yaflam koflullar›na ba¤l›d›r. Psikolojik stres hem hor-
monlarda hem de nörofizyolojide de¤iflimlere neden olur. Duygu du-
rum bozukluklar› veya mood bozukluklar› azalm›fl cinsel istek ve azal-
m›fl uyar›lmadan sorumludur. Depresyon geçiren kad›nlar›n yaklafl›k
% 80’inde cinsel fonksiyon bozuklu¤u mevcuttur. Antidepresanlarla
tedavi s›ras›nda cinsel fonksiyon bozuklu¤u azalabilir. Anksiyete bo-
zuklu¤u olan kad›nlarda da uyar›lma, istek, genital konjesyon ve or-
gazm olamama gibi sorunlar mevcut olabilir. Çeflitli korkular, kendi-
ni b›rakamama, çaresiz olma, kontrolü kaybetme, karfl›s›ndaki tara-
f›ndan kabul görmeme gibi korkular› geliflebilir. Daha önce geçirilmifl
olan cinsel deneyimler kad›nlar›n psikoseksüel yaflant›s›n› etkileyebi-
lir:
Geçmiflte yaflanm›fl olumsuz deneyimler, utanma, suçluluk,

kendine güvende azalma gibi duygulara yol açabilir.
Çocukluk veya adelosans döneminde geçirilmifl olan fizik-
sel, cinsel sald›r›lar çocuklara duygular›n› kontrol etmelerini
ve saklamalar›n› ö¤retebilir. Bu savunma mekanizmas› ileride
cinselli¤i bask›layabilir.
Erken yaflda sevilen birisinin kaybedilmesi, ebeveynlerin
kaybedilmesi benzer kayb›n oluflabilece¤i kayg›s›yla bir korku-
nun oluflmas›na ve cinsel yak›nlaflman›n engellenmesine yol
açabilir.
324
Ümit Say›n
Olumsuz yaflanm›fl deneyimler de (istenmeyen hamilelik, cinsel-

likle bulaflan hastal›klar, orgazm olamama, bir partnerle yaflanan cin-
sel yetersizlik vb.) cinsel davran›fl› olumsuz yönde etkileyebilir.
Kad›nlar›n flimdiki koflullar›n›n yol açt›¤› nedenler de cinsel fonk-

siyon bozuklu¤u yaratabilir:
• Partnere güvenmeme, negatif düflünceler, cinsel partnere kar-

fl› azalm›fl cinsel istek.
• Ortam›n güvenli, erotik ve yeterince özel bulunmamas›
• Kültürel s›n›rlamalar ve bask›lar
Çeflitli genital lezyonlar, sistemik, hormonal faktörler, kullan›lan

ilaçlar cinsel fonksiyon bozuklu¤u yaratabilir. Menapozda sistemik
östrojen kullan›m›, bir rahatlama duygusu yaratabilir, ayr›ca genital
bölgelerde uyar›lmay›, ›slanmay› artt›rabilir, ama seks-hormonuna
ba¤lanan globulini (SHBG) artt›rarak, androjenlerin azalmas›na do-
lay›s›yla da cinsel iste¤in azalmas›na yol açabilir.
Özellikle alkol tüketimi ciddi bir cinsel fonksiyon bozuklu¤u ne-
denidir. ‹çki ve sigara cinselli¤i çok olumsuz etkiler.
Cinsel fonksiyon bozuklu¤unun temelde iki kayna¤› vard›r:
• Fizyolojik nedenler Diyabet, kalp hastal›klar›, nörolojik has-

tal›klar, hormonal dengesizlikler, kronik karaci¤er veya böbrek
hastal›klar›, alkolizm veya madde ba¤›ml›l›¤›, baz› ilaçlar›n yan
etkileri (örn. baz› antidepresanlar)
• Psikolojik nedenler: ‹fle ba¤l› stress ve anksiyete, seksüel ye-
tersizlik ve performans korkular›, depresyon, anksiyete bozuk-
lu¤u, evlilik problemleri, eflini veya partnerini kaybetme kor-
kusu, geçmiflte veya çocuklukta yaflanm›fl cinsel travmalar.
325
KADINLARDA C‹NSEL FONKS‹YON

BOZUKLUKLARININ TEDAV‹S‹
Bir kad›nda cinsel fonksiyon bozuklu¤unun tedavi edilebilmesi
için, bu bozuklu¤a yol açan etyolojinin iyi saptanmas› gereklidir. Bu-
nu psikoterapiyle ilgilenen bir psikiyatr iyi yapabilir. Ayr›ca kan tab-
losunun, hormonal dengenin, fizyolojinin de iyi araflt›r›lmas› gerekli-
dir. Bu tedavi bir ekip çal›flmas›n› gerektirir ve uzun süreli bir tedavi-
dir. Özellikle ‘anorgasmia’n›n tedavisi oldukça güçtür.
ERKEKLERDE C‹NSEL FONKS‹YON

BOZUKLULARI
Erkeklerde cinsel fonksiyon bozukluklar› san›ld›¤›ndan da yayg›n-
d›r. Bunlar flu flekilde kategorize edilebilir:
• Cinsel istek bozukluklar›
• Erektil fonksiyon bozuklu¤u (ED)
• Ejakülasyon bozukluklar› ve erken boflalma
• Orgazm eksikli¤i
Cinsel istek bozuklu¤u (DSM-IV’de hipoaktif cinsel istek olarak

tan›mlanm›flt›r) çok yayg›n bir bozukluktur. Amerikan erkeklerinin
% 15’inde, kad›nlar›n›n ise % 30’unda hayatlar›n›n bir döneminde
görülür. Etyololijisinde androjen eksikli¤i, diyabet gibi metabolik
hastal›klar, ilaçlar›n yan etkileri, madde ba¤›ml›l›¤›, alkolizm ve siga-
ra kullan›m›, psikolojk bozukluklar (flizofreni, depresyon, anksiyete
bozuklu¤u vb), performans korkusu, ifl veya evlilikle ilgili travmalar
vb. say›labilir. fiizofrenlerde çok yayg›nd›r, kronik depresyon, affeksi-
yon (duygudurum) bozukluklar›, obsesif kiflilik bozuklu¤u gibi durum-
larda görülebilir. Epilepsi (sara), parkinson, inme (stroke) sonras›
azalm›fl cinsel istek yayg›nd›r. Kandaki androjenlerin (testesteron vb)
326
Ümit Say›n
azalmas› temel nedenler aras›ndad›r; teflhis konulmas›nda mutlaka

androjenler ölçülmelidir.
Antihipertansifler (chlorthalidone, guanadrel, guanethidine,
methyldopa, reserpine, ve spironolactone) psikiyatrik ilaçlar (fluoxe-
tine, barbituratlar, clomipramine ve fluphenazine vb.), danazol, digo-
xin, ethinyl-estradiol, ketoconazole, methadone, niacin, alcohol, di-
azepam ve marijuana (esrar) gibi droglar cinsel istekleri azalt›r.
Erektil fonksiyon bozuklu¤u (ED) Amerika’da 18 yafl›n üzerin-
deki popülasyonun % 12’sinde, 60-70 aras›ndaki popülasyonun %
25-30’unda görülür. Yafllanmakta olan erkeklerde yap›lan çal›flmalar-
da oran % 52’ye kadar ç›kabilmektedir. Belirtiler ereksiyonun cinsel
iliflkiyi sürdürebilecek biçimde oluflturulamamas›d›r. ED’ye sahip er-
kekler k›sm› ereksiyona geçebilseler de bunu sürdüremezler.
Antihipertansifler, antikolinerjikler, psikotrop ilaçlar ve daha pek
çok ilaç erkeklerde ED oluflturabilir. ‘Massachusetts Male Aging
Study’ isimli bir çal›flmada, hipoglisemikleri kullananlarda % 26, an-
tihipertansifleri kullananlarda, % 14, vasodilatörleri kullananlarda
% 36, kalp ilaçlar›n› kullananlarda % 28 oran›nda ED saptanm›flt›r.
Sigara içenlerin % 86’s›nda anormal penis vaskülarizasyonu (kanlan-
mas›) saptanm›flt›r ve nikotin tüketimi ED’nin en önemli nedenle-
rinden birisidir.
ED’nin organik nedenleri aras›nda, sistemik hastal›klar, endokrin
hastal›klar›, diyabet, nörolojik hastal›klar, vasküler veya lokal penil
bozukluklar, karaci¤er hastal›klar›, böbrek hastal›klar› ve yetmezli¤i,
obstrüktif akci¤er hastal›klar›, uyku apnesi, kanser, siroz vb. say›labi-
lir.
Pek çok hastal›¤›n oluflturu¤u ED’nin temelinde androjenlerin
azalmas› veya metabolizmalar›n›n de¤iflmesi vard›r. Diyabetik hasta-
lar›n yaklafl›k % 50’sinde ED görülmektedir.
Ejakülasyon bozukluklar› ve erken boflalma toplumda san›ld›-
¤›ndan çok daha yayg›n görünen bir cinsel fonksiyon bozuklu¤udur.
Erken boflalmada görülen bozukluk, erke¤in istemedi¤i halde koitusu
327
gerçeklefltirdikten hemen sonra boflalmas›d›r. Bu süre 10 saniyeden,

2 dakikaya kadar de¤iflebilmektedir. ‹ngiltere’de 789 erkekte yap›lan
bir çal›flmada, performans korkusu ve anksiyete ile erken boflalma
aras›nda bir ba¤lant› ortaya ç›km›flt›r.
Masters & Johnson, önceleri 30 saniyeden daha k›sa sürede bo-
flalmay› erken boflalma diye tan›mlam›fllard›r. Daha sonraki daha yay-
g›n gören tan›mlar›, iliflkinin % 50’sinden fazlas›nda eflini tatmin
edemeden boflalmaya erken boflalma demifllerdir99. Bu çok rölatif bir
tan›mlamad›r ve kad›n partnerin cinsel davran›fl›na gore de¤iflir, ba-
z› kad›nlar, 1 dakikal›k bir koitusla orgazm olabilir ama ço¤unluk için
bu süre yetersizdir ve kad›nlar›n büyük ço¤unlu¤u en az 5-15 dakika
aras›nda bir koitus süresine ihtiyaç duymaktad›rlar. Ama ayn› tan›m-
da kad›nlar›n orgazm olmas› için yeterli süreyi de 30-60 saniye olarak
tan›mlam›fllard›r ki, bu bugün bilinen bilgilerin hiç birisine uyma-
maktad›r. Amerika’daki kad›nlar›n büyük ço¤unlu¤u 60 saniyedeki
bir cinsel iliflki ile orgazm olamaz, daha sonraki raporlar bunu göster-
mektedir. Master & Johnson’›n erken boflalman›n tedavisi gelifltir-
mifl olduklar› s›k›flt›rma tekni¤i de bugün için seks terapisinde uygu-
lanmas› zor bir tekniktir. Bernie Zilbergeld, bu konuda daha detayl›
teknikler ve yöntemler gelifltirmifltir100.
Boflalma ve erken boflalma konusunda Bat›da getirilen tan›mlar
bir süre sonra de¤iflecektir, çünkü normaller bugün görülen olgulara
göre yap›lmaktad›r. Uzun süre sürdürülen koitusun ve uzat›lm›fl erkek
orgazmlar›n›n da tan›mland›¤› bu yüzy›lda101 erkeklerin cinsel davra-
n›fl›n›n de¤iflmesi ve flu anda yap›lmakta olan tan›mlar›n da yeniden
gözden geçirilmesi kaç›n›lmazd›r.
Erken boflalman›n davran›flç› tedavisi için son bölümde baz› yön-
temler önerilmifltir. Benzeri yöntemlerle erken boflalma denetim alt›-
99
oks, 1981. S:86-88.
100
Bernie Zilbergeld, The New Male Sexuality, N.Y.: Bantam Books, 1992-1999.
101
Mantak Chia ve Douglas Abrams, The Multi Orgasmic Man, San Fransisco: Harper-
SanFransisco, 1996.
328
Ümit Say›n
na al›nabilir, PC-Kas›n›n erkeklerde gelifltirilmesi de erken boflalma-

n›n ve ereksiyonun kontrolünde etkilidir.
Bu bilinenlerin aksine erkekler cinsel iliflkiyi 30 dakikadan uzun
sürdürebilirler. Bu kad›nlarla yaflad›klar› cinselli¤i pek çok aç›dan
çok olumlu etkileyecektir. Öncelikle kendilerine güvenlerini artt›ra-
cak, uzat›lm›fl bir cinsel haz almalar›n› sa¤layacak, kad›nlara verdik-
leri hazz› da artt›racakt›r. Literatürde 4 saatten fazla sürdürülen erek-
siyona priapizm denmektedir, fakat bizim bahsetti¤imiz ereksiyon
gevflemelerle birlikte yap›lan bir ereksiyondur, yoksa ereksiyonun hiç
durmaks›z›n 4 saat sürdürülmesi de¤ildir. Taocu seviflmede sürekli
ereksiyona geçme, gevfleme, ereksiyona geçme gevfleme söz konusu-
dur. Bu süreç 6-8 saate kadar uzat›labilir.
Orgazm eksikli¤i daha az görülen bir olgudur. Heyecanlanma ev-
resinden sonra boflalman›n gerçekleflememesi olarak tan›mlan›r.
329
330
£¢ 14
FARKLI C‹NSEL
TERC‹HLER:
LEZB‹YENLER VE
HOMOSEKSÜELLER
331
332
‘Bir kad›n vücudundaki sadeli¤i, esteti¤i ve yumuflakl›¤› bir er-
kekte bulman›z çok güçtür. Erkeklerle seviflmek de zevkli, ama hiç
birisi bize soyut veya bedensel olarak almak istediklerinizi veremez;
üstelik çok çabuk sönerler. Halbuki bir kad›nla saatlerce orgazm›n
doru¤undan doru¤una koflars›n›z. Kad›ndaki o yuvarlak düzenli
hatlar ve pamuksu yumuflakl›k içinizi g›c›klar; onu saatlerce okfla-
mak istersiniz, seksten öte bir duygudur bu! Bir kad›nla seviflirken
hiç erkek yerine koymam kendimi, ikimiz de tam anlam›yla difliyiz-
dir o anda. Bir erkekte bulabilece¤imiz pek çok fley ikimizin de vü-
cudunda sakl›d›r asl›nda !..’
Bu sözler biseksüel bir kad›na ait. Gerçekten de san›ld›¤›n›n aksi-

ne, lezbiyenlerin ço¤u kad›nl›k hüviyetlerinden s›yr›lm›yorlar; daha
do¤rusu kendini erkek gibi alg›lamak isteyen travesti e¤ilimleri olan
kad›nlarla, di¤er lezbiyenleri, birbirinden ay›rmak gerekli...
Türkiye’de kad›nlar›n vücut diliyle birbirlerine dokunmalar›, ay-
n› yatakta yatmalar› garip karfl›lanmazken; Bat›da benzeri davran›fllar
lezbiyenli¤in bir göstergesi olarak alg›lan›yor. Gerçekten de toplu-
mun bu kadar vücutça birbirine yaklaflmaya izin verdi¤i bir ortamda,
iflin ne kadar cinselli¤e dökülece¤ini kestirmek zor. San›r›z Türki-
ye’de biseksüel e¤ilimli kad›nlar›n say›s› tahmin edilenin çok üzerin-
de!..
333
Derin Seks: Lezbiyenler
Kad›nca ve Hülya
Raporlar›n›n ilk sonuç-
lar›na bak›l›rsa kad›n-
lar›n % 68’i lezbiyenli-
¤i pek onaylam›yor, %
19’u fantezilerinde ka-
d›nlarla birlikte oluyor
(gerçe¤e ne zaman inti-
kal edece¤i hiç biline-
mez), % 10’u bir kez bir
kad›nla seviflmifl. %
3.5’u bir veya fazla ka-
d›nla birlikte olmufl ve
halen olmay› sürdürü-
yor. Yani karfl›m›zda %
33 gibi güçlü bir bisek-
süalite veya lezbiyenlik
potansiyeli var.
1978’de Amerikan Psikiyatri Kurulunun ‘nevrozlar’ s›n›flamas›n-
dan ç›kar›l›ncaya dek, lezbiyenlik ve homoseksüelli¤e sap›kl›k gözüy-
le bak›l›yordu102. Psikiyatrik görüfllerin pek ço¤una göre bugün için
lezbiyenlik ‘bir cinsel seçim’. Ama hâlâ baz› püriten toplumlarda lez-
biyenleri ruh hastas› olarak görenler var. Kinsey erkeklerde homosek-
süellik oran›n› % 40’larda103; kad›nlarda ise % 28’lerde bulmufltu104;
Cosmo Raporunda ise bu say› % 21’di105. Bat› toplumlar›nda bir ‘ho-
mofobi’ oldu¤u için onlar›n istatistiklerine ne kadar güvenilir biline-
mez, çünkü karfl›l›kl› sorularla yap›lan anketlerin samimili¤i ve do¤-
rulu¤u flüphe götürür. Fakat bizim kültürümüzde ‘lezbofobi’ gibi bir
102
Roy Escapa, Bizzare Sex, London: Grafton Books, 1989. S: 298.
103
Alfred Kinsey, W. Pomeroy, C. Martin, Sexual Behaviour in Human Male, Philadelp-
hia: Saunders, 1948.
104
Alfred Kinsey, W. Pomeroy, C. Martin, P. Gebhard, Sexual Behavior in Human Fe-
male, Philadelphia: Saunders, 1953.
105
Linda Wolfe, The Cosmo Report, London: Corgi Books, 1983.
334
Ümit Say›n
kavrama pek rastlamak mümkün de¤il. Aksine ‘erkek gibi k›zlar’ kü-
çük yerleflim bölgelerinde pek sevilir. Erkek çocu¤u olmayan babalar
da k›zlar›ndan birisini seçip, erkek gibi e¤itmeyi ye¤lerler ve sosyal
koflullanmayla belki de k›zlar›nda transvestit e¤ilimlerin do¤mas›na
neden olurlar. Lezbiyenler ve homoseksüeller bir zamanlar psikiyatri
kliniklerini doldururmufl. Lezbiyenli¤i ve homoseksüelli¤i ‘tedavi’ (!)
etmeye çal›flanlar›n hemen hepsi baflar›s›zl›¤a u¤ram›fllar. Hatta baz›
Pavlov’cular hemcinslerinin projeksiyonlar›n› görünce, uyar›lanlara
elektrik floku vererek flarland›rmaya bile çal›flm›fllar. Hormonlarla oy-
nayanlar m› arars›n›z, ‘çocukluk rüyalar›n›n’ dehlizlerine dalanlar m›?
Sonunda hepsi pes etmifller. E¤er kiflide iç psikodinamik çeliflkiler ya-
ratm›yor ve kifli buldu¤uyla mutluysa ‘niye tedavi etmeye çal›fl›yoruz biz
bunlar›?’ demifller sonunda. ‹ç çeliflkilerin büyük ço¤unlu¤unun da
toplum bask›s›yla ortaya ç›kt›¤›n› gözard› etmemek gerekir; serbest
bir toplumda lezbiyenler daha az suçluluk duyacaklard›r.
Çok yak›n zamana kadar homoseksüelli¤in ve lezbiyenli¤in do¤a-
da var olmad›¤› ve insanl›¤›n ‘Sodom ve Gomorrah’ lanetine do¤ru
h›zla yol ald›¤›n tekrarlanmaktayd›. Pat diye ortaya ç›k›veren AIDS
335
onun bir göstergesi de¤il miydi? Cinselli¤in sadece haz almak için bir
araç oldu¤u, üremeye san›ld›¤› kadar hizmet etmedi¤i hep gözden
kaçt›. Do¤al olan üremek oldu¤una göre, cinselli¤in de tek ve mutlak
amac› üremek olmal›yd›. Öyleyse üremeye zerre kadar hizmet etme-
yen lezbiyenler ve homoseksüeller, günün birinde bu sap›kl›klar›n›n
cezas›n› çekmeliler ve bir yerlerde cay›r cay›r yanmal›yd›lar.
Acaba gerçekten do¤ada ve hayvanlar aleminde lezbiyenlik ve
homoseksüellik yok mu? Art›k bilimin son bulgular› bu sorular› nas›l
yan›tl›yor?
HAYVANLAR ALEM‹NDE LEZB‹YENL‹K VAR MI?

Son bilimsel gözlemler, hayvanlarda hem lezbiyenli¤in hem de
homoseksüelli¤in çok yayg›n oldu¤unu destekler nitelikte.
S›çanlar ve farelerde diflilerin birbiriyle oynaflmalar› zaten günlük
yaflant›n›n bir parças›106*. Santa Barbara adalar›nda mart›larda diflinin
difliyle eflleflip, öyle yaflamas› son y›llarda pek modaym›fl107. Ördekler-
de, kazlarda ve hindilerde erkekle çiftlefltikten sonra, erke¤in gözle-
rinin önünde di¤er diflilerle ‘oral seks, çiftleflme taklidi hareketler ve çe-
flitli kurlar’ yapmaktalar108. Erkek hindinin bu diflilere pek içerleyerek
gidip kendisine baflka erkek hindiler bulup bulmad›¤› konusunda ise
hiçbir bilgi yok!..
Bo¤alar›n azg›nlaflt›klar› zaman erkek-difli demeyip her fleye sal-
d›rd›klar› eskiden beri bilinir, çiftçiler bo¤alardan ersuyu toplamak is-
tedikleri zaman, tahtadan yap›lm›fl maketler kullan›rlarm›fl; plastik
fliflirme inek maketleri ise san›r›z daha ziyade ‘insanlar’ için üretili-
yor!? ‹nekler de homoseksüellikte erkeklerden afla¤› kalm›yorlar; k›z-
106
K. Howels, The Psychology of Sexual Diversity, 1984. Oxford: Basil Blackwell. S:
42-63.
107
G. L. Hunt, M.W. Hunt, Female-Female Pairing in Western Gulls in Southern Californi-
a, Science, (196):1466-1467, 1977.
108
E. B. Hale, M.W. Schein, The Behaviour of Turkeys. In E.S.E. Hafez ed. The Behavio-
ur of Domestic Animals, London: Bailliere, Tindal & Cox, 1962.
336
Ümit Say›n
g›nl›k (östrus) zamanlar›nda inekler ve difli antiloplar uzun uzun se-

viflme ve birbirinin üzerine binme gibi ‘gayet edepsiz’ hareketler yap-
maktalar109!
Kedilerin ve köpeklerin, ortamda karfl› cins yoksa hemcinsleriyle
sevifltikleri pek çok kaynakta belirtiliyor. Biseksüellik memelilerin
do¤as›nda yayg›n, üstelik hiçbir inhibisyonlar› olmadan, her fleyi ulu-
orta yap›yorlar. Fakat hayvanlar›n cinsel davran›fllar› s›ras›nda kau-
çuk, deri veya ‘yüksek topuklu ayakkab›’ fetiflizmi, sadomazohizm, gibi
yan dallara sapt›klar›n› gören olmam›fl! Ama röntgencilik ve eksibis-
yonizm hayvanlar›n ‘varyasyon da¤arc›¤›nda’ mevcut! Ne de olsa hep-
si ç›plak ve ‘natürist duygular›n›’ aç›¤a vurmak için bir ç›plaklar kam-
p› aramak zorunda de¤iller! Utanma duygusu insanlara çok yak›n
olan primatlarda (üst düzeyde maymun) dahi pek yok!..
Akers, makaklarda lezbiyenli¤in çok revaçta oldu¤unu söylüyor.
Alt› ay boyunca izledi¤i grupta 1561 lezbiyen iliflkiye karfl›l›k sadece
113 heteroseksüel (karfl› cinsle) iliflki saym›fl. Yani grupta, muzip bir-
kaç hiperseksüel lezbiyen makak yoksa, bir difli bir erkekle çiftlefltik-
109
J.F. Hurnik, G.J. King, H.A. Robertson, Estrus and Related Behaviour in Postpartum
Holstein Cows, Applied Animal Ethology, (2):55-68, 1975.
337
ten sonra, gidip 12 difliyle erke¤ini aldat›yor110. fiempanzelerde de da-

ha küçük yafllardan itibaren lezbiyen yaklafl›mlar mevcut. Seviflmeler
genellikle oral seks, okflama, zevk ald›¤›n› belirtir sesler ç›kartma ve
diflilerin s›ras›yla birbirinin üstüne binerek koitosu (cinsel iliflkiyi)
taklit etmesi biçiminde gelifliyor. Üstelik heteroseksüel bir iliflkiyi
görmeleri, onlar› çok tahrik ediyor, hemen kendilerine bir difli part-
ner buluyorlar111.
Östrus (k›zg›nl›k) dönemindeki ‘da¤ gorili han›mlar’ diflileri erkek-
ler kadar arzuluyor112. Bu arada daha sayabilece¤imiz say›s›z çal›flma,
biseksüalitenin memelilerde, geliflim çizgisinin üst katmanlar›na do¤-
ru gidildikçe artt›¤›n› do¤ruluyor. Büyük büyük atam›z Homo erektus,
ilk alet yapabilen ‘homo’ lardand›! Homo erektus diflilerinin cinsel
amaçl› aletler yap›p, bunlar› lezbiyen partnerleriyle kullan›rken ilk
seks shop modellerini dünyaya tatbik edip etmediklerini bilemiyoruz;
e¤er yapt›larsa, bu aletlerin ‘barbar Homo erektus erkekleri’ taraf›ndan
yok edilmifl olaca¤› aflikar!
Hayvanlar aleminde biseksüellik daha ziyade ortamda karfl› cins
yoksa yaflan›yor ve herkes cinsiyetinden memnun bir biçimde sevifli-
yor. Transvestit bir maymun varolsa bile, herhalde araflt›r›c›lar›n gö-
zünden kaçard›! Aflikar olan flu ki, haz almaya gelince do¤a hemcins,
karfl› cins dinlemiyor! O zaman teologlara yönetilmesi gereken
önemli bir soru do¤uyor, ‘eflcinsel hayvanlar günakâr m›?’
110
J.S. Akers ve C.H. Conaway, Female Homosexual Behaviour in Macaca Mullata. Archi-
ves of Sexual Behaviour, (8):63-80, 1979.
111
J. Van Hoof, Structural Analysis of Social Behaviour of a Semi-Captive Group of Chim-
panzees. In M. Von and I. Vine (eds) Social Communication and Movement, London:
Academic Press, 1973; H. C. Bingham, Sex Development in Apes, Comparative Psycho-
logy Monographs, (5):1, 1928; G. Mitchell, Behavioral Sex Differences in Non-human
Primates, N.Y.: Van Nostrand Reinhold, 1979.
112
A.H. Hartcourt, K.J. Stewart, D. Fossey, Gorilla Reproduction in the Wild, In C.E. Gra-
ham (ed) Reproductive Biology of Great Apes: Comperative and Biomedical Perspec-
tives, London: Academic Press, 1981.
338
Ümit Say›n
LEZB‹YENLER NASIL SEV‹fi‹RLER?

Lezbiyenler bildi¤imiz gibi seviflirler! Bazen biri erkek rolü oynar,
bazen ikisi de kad›n rolü; ama ikisi de erkek rolü oynamaya kalkarsa
ifller biraz kar›flabilir! Asl›nda bilinenin tam tersi geçerlidir! Lezbi-
yenlerin ve biseksüel kad›nlar›n ço¤u erkek rolü oynamazlar. Bi-
seksüel kad›nlar büyük ço¤unlu¤u için, kad›n vücudu bir cinsel haz
nesnesi, cinsel nesne haline gelmifltir. Dolay›s›yla, ikisi de kad›n vü-
cudundan haz al›rlar ve bir kad›nla sevifltiklerinin bilincindediler ve
kendilerini bir erkek yerine koymak gibi bir e¤ilimleri yoktur. Anket-
ler s›ras›nda konufltu¤umuz biseksüel kad›nlar›n % 90’› bunu do¤ru-
lam›flt›r ve biseksüel kad›nlar seviflirlerken ‘gender identity’ (cinsel
kimlik) kad›n olarak kal›r, yani ikisi de kad›n olarak birbirleriyle se-
viflirler. Erkek rolü oynamaya ihtiyaçlar› yoktur. Tabii kat› feminist
erkek tabiatl› lezbiyenleri bu kategoriye katm›yoruz. Biseksüeller bi-
linenin aksine birbirleriyle cinsel kimliklerini, difliliklerini koruyarak
seviflirler; onlar için bir difli cinsel nesnedir ve difli olarak bir difliyle
seviflmeyi tercih ederler, bu oyunda bir erke¤e ihtiyaç yoktur! Kimse
erkek rolü oynamaz...
Lezbiyenlerin tatmin olmas›n› sa¤layan en önemli uyar› oral seks
ve çeflitli yollarla klitoral stimülasyon. De¤iflik ‘endüstriyel’ ürünler
kullananlar var m› bilmiyoruz. Ama gerçek olan flu ki, cinsel davra-
n›fl ‘normlar›n’ d›fl›na ç›kt›¤› zaman farkl› varyasyon ve fantezi aray›fl-
lar› da birlikte geliyor.
Bilim adamlar› ‘aktif lezbiyen’ kad›nlar›n beyinlerinin, di¤er ka-
d›nlara göre daha fazla ‘erkekleflti¤ini’ bulmufllar. Lezbiyen ve kad›n
transvestitlerin kan testerteron düzeyleri ve östrojen verildi¤i zaman
lüteinlefltirici hormona (LH) vücutlar›n›n verdi¤i yan›tlarda farkl›-
l›klar oldu¤u gözlenmifl113.
Fakat benzer de¤iflimlere kendilerini difli hisseden lezbiyenlerde
rastlanmam›fl. Gözden kaç›r›lmamas› gereken önemli noktalardan bi-
113
G. Dörner, The Differentiation of Neuroendocrine System and Fundamental Processes of
Life, in Folia Endocrinol. Jap. (57):298-304, 1981.
339
risi de, etkisi alt›nda bulundu¤umuz kültürün kad›n› ve kad›n vücu-

dunu ‘cinsel haz nesnesi’ haline getirdi¤i. Kendini gayet ‘normal’ his-
seden bir kad›n, güzel kad›nlara filmler veya dergilerde bakmaktan
zevk alabiliyor, günün birinde de inhibisyonlar› yeterince kalk›nca,
bu imajlardan birisiyle ‘kad›n olarak’ seviflmek ona zevk verebiliyor,
çünkü erkek kültüründe daha ziyade buna flartland›r›l›yor...
LEZB‹YENL‹K ANORMAL M‹?

Lezbiyenlerin büyük ço¤unlu¤unun difli olmaktan memnun oldu-
¤u, transvestizmin de patolojik olup olmad›¤›n›n tart›fl›ld›¤› bir ça¤-
da ‘lezbiyenlik ruh hastal›¤›d›r’ demek çok zor! Transvestizm ise fizyolo-
jik ve biyokimyasal baz› farkl›l›klardan veya patolojilerden ortaya ç›-
k›yor olabilir.
Modern görüfller ‘karfl›s›ndakine psikolojik veya fizyolojik zarar ver-
medikten sonra cinsellikle ilgili hemen her fleyin hofl görülebilece¤i’ biçi-
minde gelifliyor. San›r›z ki 30 y›lda dünyadaki biseksüel say›s›nda ar-
t›fl oldu. Bat› toplumu lezbiyenli¤i eskisi kadar kat› yarg›lam›yor. Ay-
r›ca erkeklerin ço¤u da, yanlar›nda seviflen biseksüel iki kad›n› pek
itici bulmuyorlar, kendileri d›flar›da b›rak›lmad›kça!..
Zaten Türkiye’de lezbiyenlik Osmanl› Haremlerinden bu yana
çok yad›rganan bir davran›fl tarz› de¤il. Sadece padiflahlar ‘lezbiyenlik
tohumundan’ rahats›z olup, lezbiyenleri yakaland›klar› poziyonda ba¤-
latarak Sarayburnu’nun derinliklerine u¤urlam›fllar! Kad›nlar yap-
mak istedikten sonra, bunu çok kolay gizlice yapma imkan›na sahip-
ler, çünkü Do¤u toplumlar› yeterince yak›nlaflmalar›na izin veriyor.
Üstelik Osmanl› toplumunda, kad›nlar›n tek cinsel tatmin sa¤layabi-
lecekleri yöntem lezbiyenlikti! Osmanl› zamanlar›nda kad›nlar›n bir
k›sm› bugünkü Kapal›çarfl›daki ‘Z›b›kç›lar Çarfl›s›ndan’ tahtadan,
fildiflinden veya balmumundan yap›lm›fl, suni dildolar sat›n al›rlar-
m›fl. Z›b›k denen bu aletler Osmanl› döneminde çok yayg›nm›fl ve
lezbiyenler bunlar› birbirleri üzerinde denerlermifl. Yani seks shop’la-
r›n ilk örneklerine Osmanl›’da rastlamak mümkünmüfl.
340
Ümit Say›n
Lezbiyen kad›nlar›n savunduklar› ilkelerden birisi de, kad›nlar›n

çok daha sevecen, duygusal oldu¤u ve kad›nlar›n kad›nlar› –seksin
haricinde de- çok daha iyi anlayabilece¤i. Onlara göre, asl›nda ka-
d›nlar› birbirine düflman k›lan ve yar›flmac› yapan erkeklerin taleple-
ri ve kad›nlarda görmek istedikleri özellikler. Lezbiyen kad›nlar›n en
iyi dostluk kurduklar› grup ise, transvestit erkekler, ‘ortak bir fleyler
hissettiklerini’ söylüyorlar. Asl›nda düflününce, insan iki kad›n›n birbi-
rine yetebilmesinin daha kolay oldu¤unu sezebiliyor.
Bir erkek olarak, ‘amazonlaflm›fl’ kad›nlar›n y›¤›nlar halinde orta-
l›kta dolaflmas›n› ve kültüre hakim olmas›n› istemezdim, do¤rusunu
söylemek gerekirse! Yok hay›r flovenist falan de¤ilim! Ama olacaklar-
sa hiç olmazsa ‘erkek düflman› tek yönlü lezbiyen’ olacaklar›na, ba-
ri biseksüel olsunlar, erkekleri de ihmal etmesinler!..
341
342
£¢ 15
21. YÜZYILIN
C‹NSEL ÇILGINLI⁄I:
SADOMAZOH‹ZM
343
344
Sadomazohizm ve sadomazohist fanteziler gittikçe artan bir h›z-
la insanlar›n cinsel dünyas›na giriyor art›k. Modadan tutun da si-
nemaya kadar pek çok yerde sadomazohist motiflere rastl›yoruz.
Cinsel zevki saplant›l› bir yaflam biçimi haline getirenler, s›n›rlar›
iyice zorlayarak bu tabuyu da y›k›p, onu cinsel hazlar›n›n her nok-
tas›nda kullan›yorlar, 21. yüzy›l›n içinde bu son tabu da yok olup
gitmekte...
“... ‹ki kuvvetli pençe omuzlar›ndan yakalad›, aya¤a kald›rd› ve

bir çekiflte pelerinini al›verdi üzerinden. Sonra bu eller arkas›na
ba¤l› bileklerinin dü¤ümünü yoklad› ve afla¤›ya, kalçalar›na do¤ru
kaymaya bafllad›, hedefine vard›¤› zaman ‘O’nun can› yand›, ba¤›r-
d›. Eldivensiz bir baflka el gö¤üslerinden birin kavrarken boflta ka-
lan di¤er bir gö¤süne de s›cak bir nefesin kapand›¤›n› duydu. ‘O’
dengesini kaybeder gibi oldu, yakalad›lar. Bacaklar›n› aralad› arka-
s›nda dolanan iki kuvvetli pençe, küçücük ayaklar›n›n bileklerinden
kavray›p yere bast›rd› iyice. Gö¤üslerini emen o atefl gibi nefesin
flimdi daha afla¤›lara kayd›¤›n› duyuyordu ‘O’. Diz çökmesini em-
retti bir ses ona. Söyleneni yapt› ‘O’. Fakat elleri arkas›ndan ba¤l›
oldu¤u ve bacaklar›n› birlefltirmesine izin vermedikleri için çok ra-
hats›zd› ‘O’. Geriye yaslanmas›na izin verdiler; topuklar›na koydu
ç›plak kalçalar›n›.
- Bizim usullerimizi uygulamad›n›z m› ona?
345
Derin Seks: Sadomazohizm (BDSM)
- Yo hay›r?
- Ba¤lay›p k›rbaçlamad›n›z?
- Hay›r, hiç. Ama ‘O’...
- Bak dostum, diye devam etti meçhul adam, onu gerçek anla-
m›yla k›rbaçlamal›s›n›z. Öyle okflar gibi de¤il, baz› kad›nlar hoflla-
n›rlar böyle yavafl k›rbaçlanmaktan. Burada önemli olan zevk ver-
me s›n›r›n aflabilmektir; as›l amaç göz yafl› elde edebilmektir! Bu
arada ‘O’yu kald›rd›lar ellerini çözdüler. Belki dire¤e ya da duvara
ba¤layacaklard› k›rbaçlamak için. Fakat içlerinden biri ‘O’yu arzu-
luyordu, onu hemen orada sevip okflamal›yd›. Yeniden diz çöktür-
düler ‘O’ya. Ensesinden bast›r›p öne do¤ru e¤diler, yüzünün alt›na
pufu dayad›lar. Kalçalar› aç›kta kalm›flt›. ‹lk yaklaflan ‘O’yu arzu-
lad›¤›n› söyleyen adam oldu. Sonra ikincisi derken üçüncüsü, dör-
düncüsü bir biçimde içine girdi ‘O’nun, bu sap›k adamdan kurtu-
lunca kendinin yere atmak istedi, bitmiflti. Fakat yüzüne iki baca-
¤›n de¤di¤ini gördü. Bir el çenesini kavrad›, yukar› kald›rd› ve k›r-
bac›yla difllerini aralad›, bafl parma¤›n› a¤z›ndan içeri sokup ç›kar-
d›. Ona ne yapmas› gerekti¤ini biliyordu ‘O’............”.
Okudu¤unuz bölüm sadomazohist literatürün ünlü klasi¤i “O’nun

Hikayesi”nden al›nd›114. Baz›lar›n›n J. Paul Sartre ile Simon de Be-
auvoir’›n takma isimle yazd›¤›n› iddia ettikleri kitap Pauline Reage
imzas›n› tafl›yor. Reage, ‘O’yu Roissy isimli bir flatoda kendi ‘alt kül-
türlerine’ göre e¤ittirip, garip ve sapm›fl baz› iliflkilerin içine at›yor. Er-
keklerin her türlü de¤iflik isteklerini yerine getirmesini ö¤renen ‘O’
fantezisel anlamda bir mazohizm efsanesi çiziyor; onun için erkekle-
re veya kad›nlara sunulmak, k›rbaçlanmak, afla¤›lanmak, gizli kalma-
s› gereken her fleyinin uluorta teflhir edilmesi, vücudunun erkekler
veya kad›nlar taraf›ndan istenilen biçimde kullan›lmas› günlük haya-
t›n›n do¤al parças›. Kendisi olmad›¤›n› ve vücudunun baflkalar›na ait
114
Pauline Reage, O’nun Hikayesi, ‹stanbul:Chivi Yaz›lar›, 2002.
346
Ümit Say›n
oldu¤unu ö¤renmesi e¤itiminin (?) temel kural›. “ ‘O’nun Hikayesi”,

a¤dal› bir felsefeye iflliyor sadomazohizmi (SM); erkeklerin sald›r›s›-
na u¤rad›ktan ve k›rbaçland›ktan sonra ‘O’nun psikolojik durumunu
ve varolufl sorunu hakk›ndaki düflüncelerini iflleyen dil yer yer Sar-
tre’›n üslubunu hat›rlatm›yor de¤il. Simon de Beauvoir’›n “Sade’›
yakmal› m›?” isimli makalesinde Sade için yapt›¤› savunmalar, bu fe-
minist yazar›n sadomazohizmi (SM) pek d›fllamad›¤›n› vurguluyor. “
‘O’nun Hikayesi”nin bu iki yazar aras›ndaki iliflkiyi anlatt›¤› dediko-
dusu bir zamanlar Paris’i kas›p kavurmufltu, fakat genel yaflam biçim-
leri ve felsefeleri ele al›nd›¤›nda bu pek do¤ru olmasa gerek, olsa ol-
sa en fazla onlar için sadece öylesine kurulmufl e¤lendirici bir fante-
ziydi “ ‘O’nun Hikayesi”...
SAD‹ZM VE MAZOH‹ZM
Sadizm ve mazohizm Kraft Ebbing taraf›ndan 19. yüzy›l›n sonun-
da 20. yüzy›l›n bafl›nda isimlendirilmifl115, fakat var oluflu insanl›k ta-
rihi kadar eski; belki de kökenleri insanl›k tarihinden de öncelere da-
115
Kraft Ebbing, Psychopatia Sexualis, 1899.
347
yan›yor. Sadizm kelimesi Donatien Alphonse – Françoise de Sa-

de’dan (Marquis de Sade, 1740-1814) gelmekte, bu flah›s soylu bir
Frans›z ailesinin mirasyedi bir çocu¤u, hayat›n›n önemli bir k›sm›n›
yazd›¤› romanlar yüzünden hapiste geçirmifl. Romanlar›nda sodomi,
kad›nlar›n rahiplerce ac›mas›zca esir edilifli ve k›rbaçlan›fl›, cinsel ci-
nayetler ve daha bir sürü sap›fl yer almakta; Justine ve Juliette, Erdem-
le K›rbaçlanan Kad›n, Yatakodas›nda Felsefe, Sodom’un 120 Günü ün-
lü kitaplar›. ‘Sodom’un 120 Günü’ Passolini taraf›ndan filme çekilip,
70’li y›llarda olaylar yaratm›fl ve pek çok ülkede yasaklanm›flt›. Bir
keresinde De Sade genç bir fahifleye kantaridin içeren bir flarap ik-
ram ederek onun zehirlenmesine yol açm›fl ve bu nedenle hapis ceza-
s›na mahkum edilmifl, fakat kaçmaya baflarm›fl. Asl›nda romanlarda
yazd›klar›n› kad›nlar›n üstünde pek uygulamam›fl. Bugün Amerika’da
kay›tlara göre her üç dakikada bir kad›na tecavüz edildi¤ine (y›lda
160 000 kad›n) ve bu kad›nlar›n ço¤una dayak at›ld›¤›na göre asl›n-
da sadizmin küçümsenmeyecek düzeyde oldu¤u ve De Sade ile k›yas-
lanmayacak kadar patolojik ruh yap›s›na sahip insanlar›n aram›zda
dolaflt›¤› unutulmamal›. Sadizm’in psikiyatrideki tan›m› bir baflka
canl›ya (veya nesneye) zihinsel veya fiziksel ac› ve mutsuzluk vererek
cinsel zevk al›nmas› ve cinsel tatminin ancak bu yoldan sa¤lanabil-
mesi. Bir psikiyatrik s›n›fland›rma olan DSM-IV’de ve DSM-V’te pa-
raphilialar s›n›flanmas›nda tan›mlanm›fl.
Mazohizm terimi ise Avusturyal› yazar Leopold von Sacher Ma-
soch’dan (1835-1895) ismini al›yor. Masoch avukat diplomas›n› al-
madan çok daha önce pek çok kad›n›n ‘köle’si olma görevini üstlen-
mifl, ‘Sahiplerinden’ ikisi ile de evlenmifl. Ünlü roman› ‘Kürklü Venüs’
kendi aflk›n› anlat›r. Masoch gerçek hayat›nda ve fantezilerinde ka-
d›nlar›n ufla¤›, kölesi olmufl onlara kendinin k›rbaçlatm›fl, afla¤›latm›fl
kad›nlar da onu en ufak hatalardan dolay› cezaland›rm›fllar, iflkence
yapm›fllar ve tüm kaprislerini onun üzerinde tatmin etmifller.
Mazohizmin psikiyatrideki tan›m› karfl›s›nda kendisinden güçlü
hissetti¤i bir kiflinin tamamen hakimiyetine girip, onun taraf›ndan
afla¤›lan›p, zihinsel veya fiziksel ac› çekerek cinsel haz duymak ve bu-
348
Ümit Say›n
nun haricindeki hiçbir uyar›ya yan›t verememek. Pek çok olguda sa-
dizm ve mazohizm birbirine dönüflebilece¤i için daha çok kullan›lan
terim sadomazohizm (SM). BDSM terimi de kullan›l›yor.
SM do¤ada var m› veya di¤erlerinin üstünde hakimiyet kurarak
cinsel zevk alma insanlar›n özünde mevcut mu? Bu sorular› yan›tla-
mak çok zor. Do¤ada tüm canl›lar bir yaflam savafl› vererek ve di¤er
türler üzerinde hakimiyet kurarak devamlar›n› sa¤l›yorlar, fakat bunu
yaparken cinsel yönden uyar›ld›klar›na dair bir veri yok, gerçi cinsel
birleflme s›ras›nda vahflileflip birbirine zarar veren hayvanlar yok de-
¤il. ‹nsanlar da kurduklar› toplumlarda korkunç bir yaflam yar›fl› için-
de birbirlerini kemiriyorlar; hiçbir hayvan türü insanlar›n yapt›¤› ka-
dar kendi türüne zarar vermiyor. Roma’l›larda ve Nazi Almanya’s›n-
da oldu¤u gibi Sadizm insanl›k tarihinde bir yaflam biçimi ve ideolo-
jinin bir parças› haline gelmekte. Fakat neden SM insanlara cinsel
haz veriyor? Bunu tart›flmadan önce SM’in mahiyeti ve nas›l uygu-
land›¤› hakk›nda bilgi vermeli!
Öncelikle sadizmi cinselli¤e yönlendirilmifl SM ve adi SM olarak
ikiye ay›rmak gerekli. Cinselli¤e yönlendirilmifl SM’de hakimiyet
kurma ve karfl›ndakine zarar verme bir cinsel haz nesnesi haline ge-
tirilmifl durumda; adi SM’ de ise cinsel haz söz konusu olmadan veya
bunun bilincinde olmadan karfl›daki nesneye zarar vermek söz konu-
su. Örne¤in bir çocu¤un hayvanlara zarar vermesi; toplum içinde in-
sanlar›n birbiri üzerinde vahflice hakimiyet kurmaya kalkmas›; ö¤ret-
menlerin ö¤rencileri, subaylar›n askerleri, müdürlerin memurlar› ez-
mesi adi SM için birer örnek, tabii bunlarda davran›fl biçimi çok pa-
tolojik boyutlara gelmiyor. Hakimiyet kurma genellikle bir cinsel tat-
minden çok soyut bir kiflilik tatminine yönelik. Adi SM’in doru¤a
ç›kt›¤› ve bir meslek haline getirildi¤i kurumlar ise ordu ve bazen de
polis teflkilat› olabilmifl tarih boyunca. Adi sadizmde psikopatik ki-
flilik bozuklu¤u ön planda ve kifli baflka kriminal davran›fllar› da be-
raberinde getirme potansiyeline sahip. Cinsel SM’de temel özellikler
flöyle s›ralanabilir:
349
• Etkin olan›n kurban› üzerinde tam hakimiyet kurmas› ve bu-

nun onda büyük bir cinsel heyecan yaratmas›. Kurban›n zevk
almas› onun için pek önemli de¤il tabii.
• Kiflide psikopatik özellikler olabilir veya olmayabilir, fakat ha-
kimiyetini baz› davran›fl biçimleri halinde göstermek istemesi
(kurban›n›n ba¤lamak, özel isteklerini yapmas›n› istemek, te-
cavüz etmek, afla¤›lamak vb.) Mazohist e¤ilimleri olan kiflinin
ise bu davran›fllardan büyük haz almas› hatta cinsel eylem ger-
çekleflmeden bile orgazm olabilmesi. Her ikisi için de sadoma-
zohizm bir CHN haline gelmifl durumda
• Bu davran›fl biçiminin bir tutku haline gelmesi ve SM iliflkinin
normal cinsel eylemden çok daha fazla zevk vermesi ve ‘cinsel
haz nesnelerinin’ ve fantezilerin hep bu yönde belirlenmesi.
Cinsellik Raporlar›nda SM fantezileri çok yayg›n. Amerikan hal-

k›nda (erkek ve kad›nlarda) yaklafl›k % 15-23 oran›nda, baz› kad›n
dergilerini (Kad›nca ve Hülya) okuyan Türk kad›nlar›nda ise %
12’lere varan oranlarda bu tip fantezilere rastlanabiliyor. Erkeklerde
SM fantezi oran›n›n kad›nlardakinden çok daha yüksek oldu¤u tah-
min ediliyor. Amerika’da Kinsey Raporlar›nda, erkeklerin % 22’si-
nin, kad›nlar›n % 12’sinin SM fantezilerinden uyar›ld›klar› ortaya
konmufl116. 15937 kifli aras›nda yeni yap›lan bir cinsel sap›fl anketinde,
kat›l›mc›lar›n % 9’u sadist, %12’si mazohist, % 22’si hem sadist, hem
de mazohist e¤ilimlere sahip olduklar›n›, % 54’ü ise hiçbirine sahip
olmad›klar›n› belirtmifller117. En son, kapsaml› Yeni Kinsey Raporu
Amerikan halk›n›n % 5-10 aras›nda bir k›sm›n›n aktif olarak cinsel-
liklerinde SM eylemlerini uygulad›¤›n› ortaya koymufl118, bunu fante-
zi olarak düflleyenler çok daha fazla. Janus Raporuna göre, erkekle-
116
Kinsey, A., Pomeroy, W., Martin, C., and Gebhard, P. Sexual Behavior in the Human
Female. Philadelphia: W.B. Saunders. 1953.
117
http://supervert.com/cgi-bin/survey/survey.cgi?survey_name=sexual_perversity Son
eriflim tarihi 12.04.2010.
118
June M. Reinsisch ve Ruth Beasley, The Kinsey Institute New Report on Sex, N.Y.:
St. Martin’s Press, 1991. S:162-163.
350
Ümit Say›n
rin % 14’ü, kad›nlar›n % 11’i cinsel hayatlar›nda SM’i uygulam›fl-

lar119.
Asl›nda cinsellik s›ras›nda uygulanan davran›fllar (›s›rmak vb.) ve
söylenilen sözler normal iliflkilerde de baz› hafif SM motiflerini tafl›-
makta. Daha önce bahsetti¤im gibi karfl›ndakine fiziksel ve psikolo-
jik bir zarar vermedikten sonra karfl›l›kl› haz vermek amac›yla yap›la-
cak her türlü cinsel davran›fl›n do¤al oldu¤u unutulmamal›. Bat›da
pek çok çift taraf›ndan SM bir cinsel oyun olarak ele al›nmakta ve
biraz daha fazla haz için garip bir sürü ç›lg›nl›k yap›lmakta. Bunun
nedeni sürekli tekrarlanan cinsel davran›fllar›n bir süre sonra insan-
larda b›kk›nl›¤a yol açmas› ve ‘yeni cinsel haz nesneleri’nin aran›fl›.
Öyle ki New York’ta, 1970’lerde sorulan “eflinize oral seks yapt›n›z m›?”
sorusu yerini art›k 2000’lerde “eflinizi yata¤a ba¤lad›n›z m›?” sorusuna
b›rakm›fl. Hafif SM art›k normal bir cinsel fantezi ve davran›fl olarak
ele al›n›yor. Fantezilerinde vahfli ve s›n›rs›z iliflkiler kurmak, insanla-
r›n yüzünü k›zart›p onlarda suçluluk duygular›na yol açm›yor pek. Yu-
kar›da bahsetti¤im cinsel SM ile ‘varyasyon SM’ini birbirinden ay›rt
edilmeli, çünkü ikincisinde normal cinsel davran›fl henüz önemini
yitirmifl de¤il, SM tam bir sap›fl haline gelmifl de¤il!
Erkeklerin düfltü¤ü en büyük yan›lg›lardan birisi ise kad›nlar›n te-
cavüz edilmekten zevk ald›¤› varsay›m›, baz› kad›nlar bunun fantezi-
sini kursalar da hiç biri ifl ciddiye binince bundan hofllanm›yorlar. Bu
fantezi baz› anketlerde ilk s›ralar› al›yor120.
Cinsellik ö¤renilen bir davran›fl oldu¤u için son y›llarda yaz›lan
kitaplar ve çevrilen baz› filmler insanlarda farkl› uyar›lmalar›n orta-
ya ç›kmas›na neden oldu. ‘Gündüz Güzeli’ (Belle de Jour), ‘Ba¤la Be-
ni’ (Tie me up, tie me down), 9 _ Hafta’ (Nine and a Half Weeks),
‘Vahfli Orkide’, ‘Gece Bekçisi’ (Night Porter), ‘Ac› Ay’ gibi filmler ma-
sum SM ö¤eleri içermekteydi; ve ‘varyasyon SM’ini insanlara tan›tt›-
119
Janus, S., and Janus, C. The Janus Report on Sexual Behavior. New York: John Wi-
ley & Sons., 1993.
120
William Masters, Homosexuality in Perspective, N.Y.: Bantam Books, 1982. S: 45-
91.
351
lar. Madonna da eski bir filmi olan ‘Tan›k Vücutlar’ da (Body of Evi-
dence) sadist ve ac›mas›z hiperseksüel bir kad›n› canland›rmakta ve
cinsel hazlar› için cinayetler ifllemekte. Asl›nda Bat›daki gerçek SM
uygulay›c›lar› halka intikal eden bu filmlerdeki bu kadarc›k uyar›y›
çok amatörce bulurlard› herhalde; kendilerine özgü kulüpleri, barla-
r›, dergileri ve yaflam biçimleri olan bu insanlar son 50 y›lda tam bir
SM alt kültürü yaratt›lar.
BATIDA BDSM ALT KÜLTÜRÜ

Cinsel devrimin gerçekleflti¤i ülkelerde insanlar her türlü farkl›
varyasyonlar›n› ve sap›fllar›n› ortaya koyabildiler; fakat çok uzun sü-
redir SM özellikleri olan iliflkiler veya kitaplar vard›, örne¤in ‹ngilte-
re’de en aç›k saç›k kitaplar›n yaz›l›p el alt›ndan sat›ld›¤› ve SM’in re-
vaçta oldu¤u dönem Kraliçe Victoria devriydi. Victoria dönemi çok
tutucu, cinselli¤in tamamen yasakland›¤› ve seksin afla¤›land›¤› bir
dönemdi; öyle ki bu devirlerde anneler k›zlar›n› e¤itmek (?) ve mas-
türbasyon yapmalar›n› önlemek için yatarken k›zlar›n›n genital böl-
gelerine bekaret kemerleri ve garip metal ve tahta cihazlar takarlar-
d›, böylece gece boyunca k›zlar›n›n kendilerini uyarmas›n› engeller-
352
Ümit Say›n
lerdi121 (bkz. Cinsellikte Yaflanan Gariplikler). Ayr›ca erkelerde mas-

türbasyonun –hiç var olmayan- ‘spermin’ isimli bir maddenin israf›na
neden olaca¤›; bunun da delilik, tembellik, sap›kl›k ve erken bunamaya
yol açaca¤› saçmal›klar› anlat›l›rd›. Victoria’n›n ruhu halen baflta ‹n-
gilizler olmak üzere pek çok Avrupal›’n›n beyninin gizli katmanlar›n-
da hükmünü sürdürüyor. Fakat tarihin en aç›k saç›k kitaplar› bu de-
virde yaz›lm›fl, Paris’te bas›lm›fl ve ‹ngiltere’de el alt›ndan kap›fl kap›fl
gitmifl; SM alt kültürü bu devirlerde kâh küçük topluluklar halinde
kâh randevu evlerinde filizlenmifl. ‘Benim Gizli Hayat›m’ (Walter, My
Secret Life), ‘‹nci’ (Anonim, Pearl), ‘Sayfiye Hayalleri’ (Anonim, Su-
burban Souls) bu yüzy›l›n bafl›nda yüzbinlerce satm›fl SM kitaplar› ve
bu alt kültürün temel düflünce biçimini, jargonunu ve fantezilerini
flekillemifl. Demek ki insanlar egemen kültürün koydu¤u yasaklar›
çi¤nemekten daha büyük haz al›yorlar.
Henry Miller’l› Paris y›llar› SM kültürünün daha fazla taraftar
toplad›¤› y›llar; fahifleler SM konusunda baya¤› deneyim kazanm›fllar
ve ‘de¤iflik yönelimleri olan’ müflterilerine hizmet sunabilmek için ha-
yal da¤arc›klar›n› gelifltirmekle u¤raflm›fllar. Daha sonra SM’i bir ya-
flam tarz› haline getiren Nazi kültürüne tepkiden dolay› bu alt kültü-
rün duraklad›¤›n› görüyoruz, fakat 1950’li y›llarda tekrar ata¤a kalk›-
yor ve günümüzdeki halini al›yor, 1992’de binlerce kifli SM’in pato-
lojik say›lmamas› ve serbest b›rak›lmas› için New York’ta yürüyüfl
yapm›flt›.
SM ‘paraphilia’ ad› alt›nda toplanan bir cinsel sap›fl türü ve genel-
likle baflka sap›fllarla birlikte bulunuyor; örne¤in deri fetiflizmi SM’in
vazgeçilmez bir parças›, PVC veya kauçuk kullananlar da var. Homo-
seksüalite de SM uygulay›c›lar› aras›nda çok yayg›n, zaten ‘köle’ler
hayatlar›n›n bir döneminde ‘efendi’leri taraf›ndan hem cinsleri ile
iliflkiye zorlan›yorlar. Urolagnia (idrar yapmaktan cinsel zevk alma)
ve ‘SM esareti’ (Bondage) olukça s›k görülen sapm›fl davran›fllar.
BDSM terimi SM için daha yayg›n kullan›lan bir terim: Bondage-
Domination-Sadism-Masochism (Esaret-Dominasyon-Sadizm-Ma-
121
Roy Escapa, Bizarre Sex, London: Grafton Books, 1989, S: 71-85.
353
zohizm) anlam›na geliyor. SM esareti s›ras›nda kullan›lan yöntemler

ve araçlar o kadar fazla ki Bat› Avrupa ve Amerika’da bu iflin endüs-
trisi için fabrikalar çal›fl›yor. Rasgele bir ‘Sex Shop’ta de¤iflik amaçlar
için yap›lm›fl ipler, kelepçeler, tasmalar, göz ba¤lar›, a¤›z t›kaçlar›,
maskeler, boy boy zincirler, çok farkl› amaçlar için yap›lm›fl k›rbaçlar,
iki kolun birlikte girece¤i ve vücuda kay›fllarla sabitlefltirilen tekli de-
ri eldivenler, dildo (plastik penis) içeren bekaret kemerleri, kamç›lar,
türlü boylarda asma kilitler, ba¤lanma halkalar› içeren bileklikler,
vücudu de¤iflik rahats›z pozisyonlarda tutabilecek düzenekler, pranga-
lar, nefes almay› bile zorlaflt›racak çok s›k› biçimde vücudu saran de-
ri veya kauçuk giysiler, korseler, Heavy Metalcilerin kulland›¤› tür-
den sivri ç›k›nt›lar› olan garip tak›lar ve bileklikler ve daha bir sürü
akla hayale gelmedik, ilk bak›flta ne oldu¤u anlafl›lmayan aletler, giy-
siler aç›k aç›k sat›lmakta. Bu aletleri veya giysileri satan firmalar bir-
kaç yüz sayfal›k kataloglar ç›kar›yorlar, fiatlar› da oldukça pahal›.
Birileri SM kültüründen baya¤› zengin olmufla benziyor, belki de
insanlarda böyle e¤ilimlerin geliflmesi bilinçli olarak yönlendirilmifl,
porno filmler de art›k sat›fl yapabilmek için BDSM’e yöneliyor. Bu-
rada kad›n ticareti ile u¤raflan mafya devreye giriyor ve küçük k›zlara
ve kad›nlara isteklerinin d›fl›nda bir sürü sapm›fl film çevirtiyor. Nor-
mal porno filmler ile ifle bafllam›fl fotomodellerin kaç›n›lmaz olarak
354
Ümit Say›n
varaca¤› son nokta SM filmleri122. Lederer pek çok pornografi y›ld›-

z›yla yapt›¤› söyleflilerde onlar›n daha sonra nas›l bu tip filmlere sü-
rüklendiklerini ve onlara neler yap›ld›¤›n› ayr›nt›l› olarak anlat›yor.
Bu ‘özel’ filmler sosyetelerde ve zengin ifladamlar› aras›nda pek ra¤-
bette, befl çaylar›nda (!) ilgiyle izleniyor.
SM ESARET‹ (SM BONDAGE)
SM esareti (Bondage) bu alt kültürde uygulanan en yayg›n eylem,
baz› erkekler ve kad›nlar ba¤lanmakla, hareketsiz hale getirilmekle,
hareketlerinin s›n›rlanmas›yla uyar›l›yorlar. Örne¤in ‘efendi’, ‘kölesi-
ni’ baya¤› rahats›z bir pozisyonda de¤iflik araçlarla ba¤lay›p, bir iki sa-
atli¤ine al›flverifle gidebilir; edilgen durumdaki ise bundan uyar›l›p
onun dönmesini bekler, bu durum onda yo¤un bir cinsel gerilim
uyand›r›r. SM uygulay›c›lar›n›n büyük ço¤unlu¤unun hiperseksüel
oldu¤u saptanm›fl, bu nedenle onlar› neyin ne düzeyde tatmin edebi-
lece¤ini kestirmek çok güç. Bu alt kültürden olan bir kad›n kendisi-
ne yap›lanlardan birini tedavi için gitti¤i psikiyatrisine flöyle anlat›-
yor123:
122
Laura Lederer, Take Back the Night: Women on Pornography, N.Y.: Bantam Books,
1982. S: 45-60.
123
Clavel Brand, The Kinky Crowd, London: Luxor Press, 1970. S: 96-97.
355
“... Her zamanki gibi ‘eve’ zaman›nda gittim, üç dört kifli bek-
liyordu. Üstümde iç çamafl›rlar›m kal›ncaya kadar beni soydular ve
ellerim iki tarafta olmak üzere ince uzun deri ve kauçuk bandajlar-
la kollar›m› vücuduma ba¤lad›lar, daha sonra da bacaklar›ma ayn›
fleyi yapt›lar. Hiç hareket edemiyordum. Daha sonra a¤z›ma fliflebi-
len kauçuk bir t›kaç koydular. Selena bunu fliflirdikten sonra a¤z›m›
iyice kapay›p cerrahi bantla ba¤lad›, konuflamad›¤›m gibi tükürü-
¤üm bu t›kaç›n kenar›ndan s›z›p beni rahats›z ediyordu. Burun de-
liklerime ince kauçuk ve içinde incecik hava deli¤i olan t›kaçlar yer-
lefltirdiler, çok zorlukla nefes alabiliyordum. Sonra Judith kulakla-
r›m›n üstüne büyük kauçuk t›kaçlar koydu, onlar› zorlukla duyabi-
liyordum. Selena gözlerimin üstüne iki tane pamuk yuma¤› ilifltirdi
ve etraf›n› uzun bir lateks band ile sard›. Tüm duyular›m onlar›n
kontrolü alt›ndayd›. Üstüme fermuarl›, kollar› olmayan lateks bir
giysi giydirdiler, bacaklar›m bunun çuval›ms› k›sm›na girdikten son-
ra fermuar› çektiler. D›fl dünyayla tek ba¤lant›m burnumdan ç›kan
ve onlar sayesinde hava alabildi¤im ince borulard›. Beni çok s›k› sa-
ran lateks giysinin üstüne havayla fliflebilen yeni bir kauçuk giysi
giydirdiler ve onu fliflirmeye bafllad›lar, zor nefes al›yordum beni
oraya buraya at›p lastik top gibi vücudumla oynad›lar ve sonra b›-
rak›p gittiler. Çok uyar›lm›flt›m ve ne zaman dönüp beni rahatlata-
caklar› belli de¤ildi...”
Görüldü¤ü gibi patoloji çok tehlikeli boyutlara gelebiliyorlar. Adli

t›p kitaplar›nda da mastürbasyon yaparken bo¤az›n› sabit bir yere ba¤-
lam›fl ve bu s›rada bo¤ulmufl bir sürü mazohist vakadan bahsedilir; bo-
yunda flah damar›n yan›ndan geçen vagus sinirinin uyar›lmas› para-
sempatik sinir sistemi aktive ederek ereksiyona neden olabilir, bu fla-
h›slar›n boyunlar›n› s›k›flt›rmalar›n›n nedeninin bu oldu¤u san›l›yor.
Hemen hemen bütün SM oyunlar›nda ve fantezilerinde ba¤lanma
ve hareketin s›n›rlanmas›yla kontrol alt›na al›nma, esir edilme mo-
tifleri var. Acaba kollektif bilinçd›fl› bu insanlarda atalar›n›n bir za-
manlar di¤er insanlara neler yapt›¤›n› m› hat›rl›yor!
356
Ümit Say›n
SM ‹NSANLARI
Bugün Bat›da SM insanlar›n›n devam etti¤i kulüpler, barlar, gös-
teriler, randevu evleri var. Londra’daki ‘Skin Two’124, New York’taki
‘Hell Fire’ gibi kulüplere gidenler her zaman bir ‘köle & efendi’ flovu-
nu görmeye haz›r olmal›lar, ayr›ca yanlar›nda getirdikleri ‘köle’leri de
bu flova katabilirler, fakat bu insanlar›n ço¤u hasta ve tam anlam›yla
psikopat; öyle ki bir kez bafllad›ktan sonra ne yapacaklar› genellikle
belli de¤il! Londra veya Amsterdam’da saati £ 20’ye tam teflekküllü
bir ‘SM odas›’ kiralamak bile mümkün. Dünyan›n en ünlü SM kulü-
bü ise Amsterdam’daki ‘CLUB DOMA’125, bu kulübün günlük show
programlar›, yay›n organlar› ve pek çok uluslar aras› üyesi mevcut;
gösterileri izlemek oldukça pahal›, kifli bafl›na 200-300 Avro aras›nda
de¤ifliyor. Buna benzer pek çok kulüp de dünyan›n çeflitli yerlerinde
mantar gibi bitmifl. Günlük gazetelerde veya Forum gibi dergilerde
SM partner bulmak için verilen ilanlar ise flu türden:
“... Pasif erkek, 38 yafl›nda, zengin çizme kolleksiyonu olan kö-

tü bak›fll› ve dominant bayan ar›yor...”
“... Dominant erkek, 42, profesyonel; disiplin verece¤i genç ve
deriden hofllanan k›zlar ar›yor. Önce foto¤raf...”
“... 36 ve 32 yafllar›nda kar› koca kendilerini e¤itecek ve kamç›
kullanmas›n› iyi bilen bir dominatriks ar›yor...”
124
SKIN TWO, 23 Grand Union Centre, Kensal Road, London, England.
125
CLUB DOMA, Asterstraat 107, Den Haag, Amsterdam, Holland
Gynarchy Club, NCJ, POB 343, 1211 Geneva 26, -
The Society of Janus, POB 6794. San Francisco, CA 90291, USA,
Reflections Club, POB 174, Red Hill, 11 South 3937, Victoria, Australia.
Threshold SM Club, POB 5143, Playa Del Rey, CA 90293, USA,
Latex Seduction Club, POB 651, 44018, Nantes, Cedex, France,
London Life Leage, POB 1319, Place Bonaventura, Montreal H 5A 191, Canada
357
SM insanlar›n›n tümünün psikopat oldu¤unu söylemek zor. Ünlü

fahifle ve yazar Xaviera Hollander pek çok ünlü artistin ve flirket yö-
neticisi evli erke¤in onun müflterisi oldu¤unu ve onlara efllerinin ya-
flatamad›¤› SM fantezileri yaflatt›¤›n› söylüyor126. Gerçekten de mazo-
hist olup fahiflelere gidenlerin ço¤u erkek, dominant fahifleler –ya da
dominatriksler- sadece para karfl›l›¤› bu erkeklere rol yap›yorlar. Ya-
p›lan çal›flmalar›n ço¤u bu erkeklerin varl›kl›, orta yafll›, kültürlü ve
ifl hayatlar›nda büyük sorumluluk tafl›yan mevkilerde oldu¤unu gös-
teriyor.
Storr BDSM’deki köleleri flöyle tan›ml›yor127:
“... Cinsel köle için efendisi ilah gibidir, çünkü efendi varl›¤›n›
onun etinde ve sinir sisteminde sürdürür; bir kölenin en mutluluk
duydu¤u an efendisine kavufltu¤u and›r. Kölenin geçmifli ve ismi
yoktur, zaman›n ak›fl› da onun için söz konusu de¤ildir; o flu an› ya-
flar ve efendisinin sözünü dinler. Efendi hata yapmaz, emirleri mut-
lakt›r. Efendi asl›nda köleyi afla¤›lamaz bile, onun varl›¤›n› farket-
mesi köle için büyük flereftir. Çok küçük hatalar› yüzünden bile ce-
zaland›r›l›r, bu mutlulu¤u (?) tadabilmek için hep hatalar yapmaya
çal›fl›r...”
SAD‹ST ERKEK
Sadist erkek genellikle psikopatik yap› tafl›r. Ço¤u biseksüeldir.
K›yafetleriyle ideolojisini ortaya koymay› sever. Deri fetiflizmi bu in-
sanlarda çok yayg›n, ço¤u hayat›n›n bir döneminde dövme yapt›r›r.
Oldukça sald›rgan bir yap›s› olabilece¤i gibi, hiç sadist oldu¤u tah-
min edilemeyecek biri de olabilir. Ço¤unlukla psikopat, asosyal ve
megalomand›r. Kad›nlara nazik davran›r ama uygun ortam› buldu-
¤unda kendi gücünü onlar›n vücudunda hissetmek ister. Kriminal
126
Xaviera Hollander, The Happy Hooker, 1975.
127
Antony Storr, Sexual Deviation, London: Penguin Books, 1964. S:36-48.
358
Ümit Say›n
davran›fllar› da vard›r. Adi sadistlerde kandaki testesteron düzeyi

yüksek bulunmufl; muhtemelen sald›rganl›¤›n gelifliminden bu so-
rumlu. Cinsel sadistler adi sadistler kadar sald›rgan de¤iller, örne¤in
karfl›l›kl› zevk al›nan BDSM’i daha çok tercih ederler, ama f›rsat bu-
lunca bir kad›na tecavüz edebilirler.
Kendi alt kültürlerinde mutlaka hakimiyet kurabilecekleri bir
partner bulurlar. Bu kifli üzerinde soyut ve bedensel bir diktatörlük
kurarlar. Cinsel iliflki onlar için çok önemli de¤il. Efllerini farkl› bi-
çimlerde ba¤lay›p, onlar› afla¤›lamak, onlara yerine getirilmesi güç
görevler vermek, bazen de satmak s›k yapt›klar› eylemler. Efllerinin
her fleyini kontrol alt›nda tutarlar ve çok basit nedenlerle onlar› ce-
zaland›r›rlar. Cezaland›rma biçimi genellikle basit olur, bir k›rbaçla
vücuduna, kalçalar›na vurmak veya durulmas› çok zor pozisyonlarda
ba¤lamak gibi...
359
MAZOH‹ST ERKEK
Mazohizm kad›nlardan çok erkeklerde görülür, bu nedenle fahifle-
ler repertuarlar›n› özel yöntemlerle (!) süslerler. Amerika’da sadece
telefonda afla¤›lanmak ve bir dominatriks ile konuflmak için dakika-
s›na 4-5 dolar veren pek çok erkek var. Mazohist erkeklerde ‘yüksek
topuklu ayakkab›’ ve ‘deri fetiflizmi’ yayg›n. Bu erkeklerin ço¤u bisek-
süel olmasa da, kötü davran›lmas›n›n bir yolu ise homoseksüel iliflki-
ye izin verirler. Ço¤u e¤itimli, orta s›n›ftan ve zengin, ender olarak
psikopatik yap›lar› var. Günlük davran›fllar›nda edilgen yönlerini
göstermezler sadece bir dominatriksin veya sadist bir kad›n›n karfl›-
s›nda bu yönleri ortaya ç›kar. Mazohist erkek k›rbaçlanmaktan ve ca-
n›n›n yak›lmas›ndan çok bunlar›n biraz sonra olabilece¤ini hisset-
mekten hofllan›r, onun için tehlikeyi burnunun dibinde hissetmek ve
kendini difli bir gücün etkisine b›rakmak önemli. Baz›lar› can›n ya-
k›lmas›nda da hofllanabilir. Bu erkeklerde boflalman›n gerçekleflmesi
için kötü sözler söylenmesi veya topuklu ayakkab› ile ç›plak vücutla-
r› üzerinde yürümesi bile yeterli olabilir; canlar› yanarken ve k›rbaç-
lan›rken de¤il de daha sonra boflalabilirler; onlar için önemli olan zi-
hinlerinde hissettikleri; orgazmlar› tetikleyen penise ba¤l› uyar› de¤il
beynin gönderdi¤i mesajlar. Ama baz›lar› dövülürken cinsel organla-
r›n› da uyar›p boflalabilirler. Ço¤u dominatriks müflterilerinin testis-
lerini ay›ran ve dibini bo¤umlayan halkalar takarlar, testiklere a¤›r-
360
Ümit Say›n
l›klar asarlar. Ayr›ca tüm BDSM alt kültüründe gö¤üs uçlar›n›n ve

cinsel organlar›n belirli yerlerinin delinip alt›n halkalar ve ya bir me-
tal çubu¤a vidalanabilen minik kürecikler tak›lmas› pek yayg›n.
Özellikle mazohist kad›nlarda bu halkalar gö¤üs uçlar›na ve küçük
dudaklara tak›lmakta. Bunlar sayesinde efendiler kölelerini farkl› ve
zor pozisyonlarda bir iki ince zincir ile ba¤layabilirler ve asma bir ki-
lit ile kilitleyebilirler. ‹ngiltere’de böyle vücut delme (body piercing)
ile u¤raflan ufak klinikler bile var. Piercing BDSM alt kültürlerinde
filizlenip, geliflmifl bir davran›fl biçimi! Görüldü¤ü gibi cinsel haz nes-
nelerini art›rabilmek için insanlar ne kadar normald›fl› yollara sap-
maktalar. Mazohist kad›n gücü vücudunda hissetmek ister, mazohist
erkek ise zihninde...
SAD‹ST KADIN
Sadist kad›nlar sadist erkeklerden daha az, asl›nda cinsel sap›fllar
da kad›nlarda daha az görülüyor. Etkin olmay› ve erkekleri kullanma-
y› seven kad›nlar var. Fakat BDSM alt kültüründeki sadist kad›n ro-
lünü genellikle fahifleler ve dominatriksler üstleniyor. Dominatriks
ço¤unlukla gö¤üslerinin bir k›sm›n› veya tamam›n› aç›kta b›rakan si-
yah deri, latex veya tül bir giysi giyer; ellerinde uzun dirse¤ine kadar
361
ç›kan eldivenler, baca¤›nda da siyah fileli veya düz, jartiyere ba¤lana-

bilen çoraplar var; çizmeleri uzun ve yüksek topuklu. Elinde veya be-
lindeki tokal› kemerde mutlaka bir k›rbaç tafl›r ve bununla arada bir
ortamda terör havas› estirir. Yüz ifadesi nefret ve öfke dolu, k›zmaya
hemen haz›rd›r. Müflterisinin en çok neden hoflland›¤›n› anlar ve onu
bir süre cinsel gerilimiyle baflbafla b›rakt›ktan sonra ani bir kararla or-
gazm olmas›n› isteyebilir. Çok çabuk öfkelenir ve en ufak fleylerden
dolay› ‘kölesine’ ceza verir. Müflterisi e¤er kad›nsa ona daha ac›mas›z-
ca davran›r. Tarihde de iktidardayken esirlere ve etraf›ndakilere tür-
lü eziyetler yapm›fl pek çok ünlü kad›n var. Gücü eline geçirebilen ki-
fli sadistleflmekte ve hakimiyetini olur olmaz biçimde ortaya koyup bu
pozisyonunu cinsel tatmin için kullanmakta.
MAZOH‹ST KADIN
Mazohizm kad›nlarda erkeklerden çok daha az görülür, ama Bat›
erkek kültürü kad›n› edilgen motifleri seçecek biçimde davranmaya
yöneltiyor. Mazohizm edilgen kad›nlarda görülmekteyse de etkin ka-
d›nlarda da saptanm›fl, özellikle flirket yöneticisi vb. gibi sorumluluk
isteyen görevleri olanlarda. SM alt kültüründe bu kad›nlar genellik-
le boyunlar›nda sa¤a sola yöneltilebilmelerini sa¤layan bir tasma ta-
362
Ümit Say›n
fl›rlar; ayak ve el bileklerinde halkal› deri veya çelik bileklikler var-

d›r, bu halkalar onlar›n farkl› yerlere ba¤lanabilmeleri içindir. Üstle-
rine fazla bir fley giymezler, jartiyerli çorap, yüksek topuklu ayakkab›-
lar ve gö¤üslerini ortada b›rakacak yelekler ve k›sa deri etek veya çok
y›rtmaçl› uzun kumafl etekler temel giysileridir. Çok s›k› ba¤lanm›fl
bir korse hareketlerini güçlefltirir. Ayr›ca yürürken ve otururken ha-
kereti s›n›rlayan garip aletler veya giysiler giyebilirler. Ço¤unlukla
cezaland›r›l›rken a¤›zlar›nda top, dildo vb. biçiminde t›kaçlar, gözle-
rinde de siyah bant olur. Vajina ve anüse uyup, fliflebilen dildolar›n
tak›ld›¤› bekaret kemerleri mazohist kad›nlara oldukça s›k›nt›l› saat-
ler geçirtir ve bu tip aletler en çok sat›lan BDSM malzemeleridir. Ba-
z› kad›nlar›n can ac›tmadan k›rbaçlan›nca orgazm olabildi¤i bildiril-
mifl, darbelerin en çok vuruldu¤u yer kalçalar ve s›rt. Ama ac› hazz›n
tam karfl›t› oldu¤u için, SM kad›nlar›n›n kendi törenleri s›ras›nda or-
gazm olmas› çok güç, çünkü bazen ‘efendiler’ çok ac›mas›z olup ken-
dilerini kaybedebilirler.
Druid rahiplerinin veya satanist kültlerin kurban törenleri bu in-
sanlar için güçlü fantezi materyeli teflkil eder, benzer törenlerin tak-
litleri her zaman yap›lan gösteriler aras›nda. Satanizmde de SM dav-
ran›fllar› çok yayg›n128.
Sadist ve mazohist kad›n hakk›nda BDSM literatüründe yaz›lm›fl
olan bir bölümü özetlersek bu alt kültürdeki insanlar›n mentaliteleri
daha iyi anlafl›lm›fl olur; burada bir dominatriksin kad›n kölelerine
nas›l davrand›¤› özetleniyor129:
“... Bu bir kabus olmal›yd›! Ah keflke birkaç dakika sonra uya-

nabilseydi. ‘Bu bir rüya de¤ilse delirece¤im flimdi’ diye düflündü
Diana. Simsiyah deri giysiler giymifl, kötü bak›fll› bir kad›n gözleri-
ni ona odaklam›flt›... Diana ç›r›lç›plakt›, elleri duvardaki halkalara
128
Ümit Say›n, Derin Devletler, Gizli Projeler ve Kirli Gerçekler, geniflletilmifl 4.
bask›, ‹stanbul: Neden Kitap, 2006, S: 118-132.
129
Victor Rogano, The Desire to Dominate, London: Luxor Press, 1969. S: 181- 189.
363
ba¤lanm›fl, a¤z›na ise kauçuk bir t›kaç konmufltu, buraya nereden

gelmiflti? Bu insanlar kimlerdi?...
... Kendini Madam Zena diye tan›tan kad›n ona bir süre sonra
‘oraya köle olarak e¤itilmek için getirildi¤ini söyledi’. Olamazd›! Bu
ça¤da kim inan›rd› köle kavram›na, hem sonra neden, kim için kö-
le olacakt›? Fakat Madam Zena elindeki uzun k›rbaçla onun vücu-
dunu yavafl yavafl okflarken, o anda ne kadar zavall› ve korumas›z
oldu¤unu düflündü.
- Bana inanam›yorsun de¤il mi? diye s›r›tt› Madam Zena, Dia-
na Layton’›n korkulu bak›fllar›ndan garip bir zevk alarak.
- Peki yavrucu¤um, flimdi sana bir fley gösterece¤im, belki o za-
man nelere muktedir oldu¤umu anlars›n ve bana hak verip, uslu us-
lu dinlersin sözlerimi. Audiofona do¤ru yöneldi ve:
- Jason, hemen Natalie’yi buraya getir. Diye emretti, sonra
Diana’y› bakarak:
- fiimdi görece¤in k›z da senin gibi çok flaflk›nd› bafllang›çta, ki-
birli, sözüm ona iradeliydi; ama onu yola getirdik art›k bize nas›l
davranaca¤›n› ö¤rendi. Onu gerçek ve istekli bir köle haline getir-
dik, art›k sahibine nas›l davranmas› gerekti¤ini ö¤rendi ve hiç hata
yapm›yor...
.... Diana kendini çok kötü hisseti, ne yapaca¤›n› bilemiyordu,

art›k bu canavardan gittikçe korkmaya bafllam›flt›. Biraz sonra ka-
p› aç›ld›; Diana gördü¤ü karfl›s›nda dehflete kap›ld›: kap›dan içeri
önce iri k›y›m bir zenci girdi, vücudu yar›ç›plakt›. Elinde tuttu¤u
zincirin ucunda çok genç ve güzel bir kad›n adeta bir köpek gibi dört
aya¤›n›n üstünde emekliyor, boynundaki tasmaya ba¤lanm›fl zinci-
rin etkisiyle zencinin çekti¤i yende hareket etmeye çal›fl›yordu. El ve
ayak bileklerinde ve belinde deri kay›fllar vard›, belindeki kay›fltan
boynundaki taflmaya giden ince zincirler iri memelerini çaprazlay›p
geçiyordu. Diana ç›ld›raca¤›n› sand›.
364
Ümit Say›n
- Teflekkür ederim Jason. Dedi madam Zena so¤uk ve ac›mas›z

sesiyle:
- fiimdi tasmas›n› ç›kart!
Jason denileni yaparken k›zca¤›za çok hoyrat davran›yordu.
- Kalk, dedi Madam Zena, k›z sanki gecikirse bir fleyden korkar-
m›flcas›na hemen do¤ruldu.
- Senin burada konumun nedir, Natalie? diye sordu Zena.
- Burada sizin sad›k bir kölenizim Madam. Sesi titriyordu.
- Ne kadar süredir bu durumdas›n?
- Yedi ya da sekiz hafta, Madam.
- Ve köle olman, burada sana söylenen her fleyi harfi harfine
yapman ve senden istenenleri maksimum kapasiteni kullanarak ger-
çeklefltirmen demek de¤il mi?
- E- Evet Madam... adeta gözlerinden yafllar akmak üzereyken
tutuyordu Natalie.
- Tabii sevgili Natalie, ilk zamanlar köle haline getirilebilece¤ine
inanmam›flt›n, bu sana göre imkans›zd› o zamanlar ve hat›rlarsam
hiçbir gücün dünyada seni böyle davranmaya zorlamayaca¤›n› söy-
lemifltin, de¤il mi?
- Evet, Madam...
- Söyle bana Natalie, hiç kamç›y› veya k›rbac› ç›plak teninde
hissettin mi? Can›n› ha-fif-çe yakan e¤itici ve sana disiplin sa¤lay›-
c› de¤iflik muamelelerden geçtin mi? Bunlar senin o yan›na yaklafl›l-
maz gururun k›r›p birazc›k alçak gönüllü yapabildi mi?
- Oh! ... Evet Madam evet... Lütfen tekrar istemiyorum, ac›-
y› bana...
Madam Zena Diana’ya döndü:
- Bana inan›yor musun flimdi?
365
Diana hiç yan›t veremedi, sadece flaflk›n flaflk›n bir Jason’a, bir
Natalie’nin korku dolu gözlerine bir de Madam Zena’ya bakt›. Hiç-
bir zaman bu k›z›n durumuna düflmeyecekti, ölse de kendini böyle-
sine afla¤›latamazd›.
- Demek hâlâ inanm›yorsun. O zaman ispatlayal›m. Natalie
kalçalar›n› Diana’n›n görebilece¤i kadar kald›r ve diz çök. Jason se-
ni k›rbaçlarken tüm k›rm›z› izleri görebilmeli Diana. Senin gibi ita-
atkâr bir k›z›n bile sürekli rutin olarak cezaland›r›ld›¤›n› ö¤renmesi
gerek, çünkü çok yak›nda ayn› fleyler onun bafl›na da gelecek.
BDSM ALTKÜLTÜRLER‹NDE
NELER YAfiANIYOR?
BDSM konusunda son y›llarda yap›lan bilimsel çal›flmalar ve ya-
z›lan kitaplar çok artm›flt›r. BDSM topluluklarlar›ndaki insanlar da
kendilerini savunmak ve ‘kötü’ olmad›klar›n› ifade etmek için türlü
kitaplar, çal›flmalar kaleme almaya bafllam›fllar›d›r. Her ne kadar SM
insanlar› kendilerini aklamaya çal›flsalar ve ABD’de toplumun % 5-
10’u SM insan› olsa da, SM çok tehlikeli bir cinsel sap›fl›n haberci-
sidir. Bu konuda yaz›lan kitaplar aras›nda BDSM insanlar›n›n yaflan-
t›lar›n› konu alan ‘Different Loving’ (Farkl› Aflk) say›labilir130.
130
Loria G. Brame, William D. Brame, John Jacobs, Different Loving, N.Y.: Villard, 1996.
366
Ümit Say›n
‘Different Loving’ yüzlerce SM insan› ile yap›lan mülakatlar› ele

almaktad›r. Burada insanlar›n farkl› hazlar almak için birbirlerine ne
kadar akla hayale gelmedik sap›kça ve sadistçe fleyler yapt›klar› tasvir
edilmektedir. Baflka araflt›rmac›lar da bu konuda çok detayl› literatür
çal›flmas› yapm›fllard›r131.
BDSM altkültürlerinde yaflananlar› literatürde tan›mlananlara
göre özetlemek gerekirse, SM insanlar›n› üçe ay›rmak gerekli
SUB’lar (submissive, çekinik, mazohizme e¤ilimli) ve DOM’lar (do-
minant, bask›n, sadizme e¤ilimli) ve SUB-DOM’lar (her ikisini de
yaflamaktan zevk alanlar). SM insanlar›n›n en önemli özelliklerinin
hiperseksüel olmalar› ve normal popülasyona göre daha fazla lezbiyen
veya eflcinsel iliflkide bulunmalar› oldu¤u ortaya ç›km›flt›r. Hipersek-
süel kad›nlar›n veya erkeklerin baz›lar›nda SM fantezilerinin oldu¤u
bilinen bir gerçektir, bu fanteziler genellikle fantezi düzeyinde kal-
maktad›r, uygun ortam bulamad›¤› için pratik aktivite haline geçe-
memektedir.
SM insanlar›n›n yaflad›klar› özetle flöyledir :

Bondage (Esaret, tutsakl›k): DOM’lar, SUB’lar› ba¤lamak, hare-
ketsiz hale getirmek, kontrol alt›na almak, istediklerini yapt›rmak,
onlar› bazen afla¤›lamak gibi davran›fl kal›plar›na sahiplerdir. Bu dav-
ran›fllar her iki tarafta da cinsel gerilim ve uyar›m oluflturmaktad›r.
Bu eylemler heyecanlanma evresinde yap›lmakta, ama orgazma geçifl
evrelerinde de devam edebilmektedir.
Piercing (Deride delik açma): Bu davran›fl SM insanlar›n›n %
131
Carrie Haymore, Sadomasochism: The Pleasure of Pain, Undergraduate Journal of
Psychology, Volume 15, 2002; Levitt, E. E., Moser, C., & Jamison, K. V. The prevalence
and some attributes of females in the sadomasochistic subculture: a second report. Archives of
Sexual Behavior, 23:465-473. 1994; Breslow, N., L. Evans, & J. Langley. On the preva-
lence and roles of females in the sadomasochistic subculture report of an empirical study. Arc-
hives of Sexual Behavior, 14: 303-317, 1985; Sandnabba, N. K., Adademi, A., Santil-
la, P., & Nordling, N. Sexual behavior and social adaptation among sadomasochistically-orien-
ted males. Journal of Sex Research, 30: 1-13, 1999.
367
72-83’ünde mevcuttur. Ço¤unlukla farkl› yerlerdeki derilerde delik-

ler aç›lmakta ve buralara halkalar tak›lmaktad›r. Özellikle genital
bölgelerde, küçük dudaklarda, burunda, a¤›z duda¤›na, meme uçla-
r›nda, penisin çeflitli yerlerinde, testis ve skrotumda, göbekte, delik-
ler aç›lmakta ve buralara kal›c› veya ç›kar›labilen halkalar tak›lmak-
tad›r. Piercing’in zaten bir sadomazohist eylem oldu¤u ve BDSM alt
kültürlerinin ortaya ç›k›fl›ndan sonra yayg›nlaflt›¤› pek çok kaynakta
belirtilmektedir. Piercing SM olmayanlar taraf›ndan uygulan›yor ol-
sa da, bir SM davran›fl›d›r.
Flagellation (K›rbaçlama): Asl›nda k›rbaçlama ve k›rbaçlayarak
sadist davran›fl, insanl›k tarihi kadar eskidir. BDSM topluluklar›nda
% 60-80 oran›nda k›rbaçlama davran›fl› görülmektedir. Burada
SUB’lar, DOM’lar taraf›ndan ba¤land›ktan sonra kalçalar, bacaklar
ve s›rt baflta olmak üzere vücutlar›n›n çeflitli yerleri cinsel gerilimi ar-
t›rmak amac›yla k›rbaçlanmaktad›rlar. Her iki taraf da bu eylemden
cinsel haz duymaktad›r. Genellikle SUB ile DOM aras›nda bir ‘flifre
kelime’ (safe word) belirlenir; art›k dayan›lma noktas› geçilince SUB
bu kelimeyi söyler ve olay›n durmas›n› sa¤lar. K›rbaçlanma eylemi s›-
ras›nda genital uyar› yap›larak veya yap›lmadan orgazm olan hiper-
seksüel SUB kad›nlara da rastlanm›flt›r.
Spanking (Kalçalara Vurma): Spanking BDSM insanlar› aras›n-
da çok yayg›nl›kla kullan›lan ve yaklafl›k % 90’dan fazlas›n›n yapt›¤›
bir davran›fl tarz›d›r. Ne kadar vuruldu¤u ve ne kadar zarar verildi¤i
kifliden kifliye göre de¤iflse de, bu davran›fl bir zamanlar okullarda ce-
zaland›rma yöntemi oldu¤u için, pek çok kiflide bir cinsel haz nesne-
si haline gelmifltir.
Mandallar, Clampler, Clipler: Vücudun çeflitli bölgelerine, özel-
likle duyarl› meme uçlar›na, genital organlara, testislere, penise man-
dallar, clampler tak›larak lokal ac› al›nmas› ve tam kontrol sa¤lanma-
s› amaçlanmaktad›r. Her iki taraf da bunda cinsel uyar›m duymakta
ve cinsel gerilimleri artmaktad›r.
S›cak Mum: Eriyen s›cak mum BDSM insanlar› taraf›ndan uya-
368
Ümit Say›n
r›c› olarak kullan›lmaktad›r. BDSM insanlar› üzerine yap›lan çal›fl-

malar % 23-31 aras›nda SM insan›n›n bu yöntemi uygulad›¤›n› gös-
termifltir.
‹¤neler: BDSM insanlar›nda sap›fl öylesine ileri gitmektedir ki,
i¤ne uçlar› vücudun çeflitli yerlerine cinsel tören s›ras›nda saplan-
maktad›r. Burada i¤ne derinin bir taraf›ndan girip, öteki taraf›ndan
ç›kmaktad›r. Meme uçlar›, genital organlar, kalçalar ve tehlikeli ol-
mayan di¤er bölgelere onlarca i¤ne ayn› anda saplanabilmektedir.
Golden Shower (Alt›n Dufl, Urolognia): BDSM insanlar› uro-
logniay› bir cinsel heyecanlanma ve SUB’lar› kontrol alt›nda tutma
yöntemi olarak uygulamaktad›rlar. Burada sap›fl ve paraphilia derece-
si öylesine ileri düzeydedir ki, idrar içme normal bir davran›fl haline
gelmektedir.
Homoseksüalite: BDSM insanlar› hakk›nda yap›lan çal›flmalar
ço¤unun biseksüel e¤ilimli oldu¤u göstermektedir. SUB’lar zaten
DOM’lar taraf›ndan eflcinsel iliflkilere tam kontrolün bir parças› ola-
rak zorlan›rlar. BDSM insanlar› aras›nda eflcinsellik çok yayg›nd›r,
dolay›s›yla HIV enfeksiyonunun da yayg›nlaflm›fl oldu¤u bilinmekte-
dir.
Fetiflizm: Fetiflizm BDSM insanlar›n›n % 80’den fazlas›n›n içinde
olduklar› bir sap›fl türüdür. En yayg›n olan deri, PVC, kauçuk feti-
flizmleridir. Her SUB kendisi için bir çok yeni fetifl gelifltirebilir. Ör-
ne¤in yüksek topuklu kad›n ayakkab›s› pek çok mazohist için çok çe-
kici bir fetifltir.
Voyorizm, Eksibisyonizm: Her iki sap›fl da BDSM insanlar› için
çok kullan›lan davran›fllard›r. Hem seyretmek, hem seyrettirmek ve
izlemek bu insanlar için özel bir haz kayna¤›d›r.
Di¤er ‹flkence Yöntemleri: BDSM insanlar› aras›nda farkl› ifl-
kence yöntemleri çok yayg›n olarak kullan›lmaktad›r. Bunlar›n için-
de elektrik vermek, bas›nçl› su vermek gibi gayet sapm›fl davran›fllar
da vard›r. ‹nternetteki sexhoplarda elektrik floku verilen aletler bile
369
art›k sat›fla sunulmufltur132. SUB’lar DOM’lar›n her türlü kaprisine ve

yapt›klar› iflkencelere katlanmak zorundad›rlar; bunun sonucunda da
cinsel rahatlama elde etmek için yine DOM’lar taraf›ndan izin veril-
mesi söz konusudur. BDSM alt kültürleri sayesinde i¤renç iflkence
yöntemleri tüm dünyaya birer cinsel haz nesnesi olarak yay›lmakta-
d›r ve bunun durdurulmas› gereklidir. Bu konuda yüzlerce kad›n›n
ba¤lan›p, iflkence yap›ld›¤› web siteleri vard›r. BDSM konusunda 2
milyondan fazla internet sitesi mevcuttur133.
Sodomi ve Anal Seks: BDSM insanlar› aras›na sodomi oldukça
yayg›nd›r. SUB’lar total kontrol sa¤lanmak amac›yla mutlaka hayat-
lar›nda bir kaç kez sodomiye zorlan›rlar. SUB kad›nlar için yap›lm›fl,
özel baz› bekaret kemerleri de mevcuttur; bu kemerlerde hem vajina-
ya, hem de anüse giren dildolar vard›r.
Grup Seksi: Grup seksi de BDSM insanlar› aras›nda çok s›kl›kla
uygulanan bir cinsel davran›fl biçimi. Efendilerin kölelerini de¤ifl to-
kufl ettikleri kulüpler Avrupa ve ABD’nin büyük flehirlerinde 21. yüz-
y›lda mantar gibi bitmifl durumda. Bilimsel araflt›rmalara göre
SUB’lar›n % 45-65’i hayatlar›n›n bir döneminde bu tip grup iliflkile-
rine DOM’lar taraf›ndan zorlan›yorlar.
SADOMAZOH‹ZM‹N KÖKENLER‹
Psikopatik olgular›n d›fl›nda, ola¤an cinsel tepkilerin sadamazo-
hist eylemlere dönüflmesi farkl› ve s›radan olmayan uyar›c›lar aray›-
fl›ndan kaynaklanmakta. ‹nsanlar bir süre sonra ayn› ve tekdüze ilifl-
kilerden b›k›p hayal güçlerini zorlamaya bafll›yorlar ve s›n›rlar›n en az
olabilece¤i, de¤iflebilen cinsel haz nesneleri buluyorlar; özellikle hi-
perseksüeller aras›nda bu tür aray›fllar daha yayg›n. SM’deki kontrol
etme ve edilme hayalleri de¤iflik senaryolarla süslenip bilinçd›fl›n›n
132
Bkz. http://www.sextoys.com isimli sitede benzer bir çok SM aleti, elektroflok aleti bu-
lunmaktad›r.
133
Özellikle http://www.kink.com, http://www.brutalviolence.com ve http://www.in-
sex.com yasaklanmas› gereken ve insanlar› iflkenceye yönelten, kad›nlar› iflkence alt›nda
gösteren korkuç web siteleridirler.
370
Ümit Say›n
haz dehlizine b›rak›l›yor, burada ifllenerek o aniden gelen cinsel uya-

r›lara dönüflüyor. Asl›nda fiziksel ac› cinsel haz olarak alg›lanamaz,
her ne kadar ac› ve hazz› ay›ran s›n›rlar birbirlerine yak›n olsa da!
SM’de haz veren, çekilen ac›dan ziyade, o korkulu, ac› çekece¤ini ha-
ber veren bilinç halini ve tamamen kontrol edildi¤ini, bu anksiyete-
yi yaflamak; bu biçimde kendini b›rakma hissi nedense insanlara bir
rahatlama, sorumluluklardan uzaklaflma ve varolufl sorununu bir bafl-
kas›n›n ellerine b›rakma duygusunu veriyor, bu duygunun ise cinsel
uyar›c›l›¤› h›zl› bir biçimde ö¤reniliyor. Adeta çocukluk oyunlar› cinsel-
likte bafltan oynanmaya bafllan›yor. ‹lginç olan bir nokta afl›r› sorum-
lulukla yüklü, flirket yöneticisi gibi meslekleri olanlarda mazohizmin,
sorumsuz ve silik ifllerde çal›flanlarda da sadizmin daha s›k görüldü¤ü.
Cinsel roller söz konusu oldu¤unda kifli adeta günlük yaflant›s›yla il-
gili bir denge kurmaya yöneliyor, normalde pek yaflayamad›¤› duygu-
lar› hissetmek onu cinsellik oyununda uyar›yor.
Cinselli¤in ö¤renilebilir olmas› küçük yaflta geçirilen cinsellikle
ilgisi olmayan deneyimlerin, günün birinde cinsel deneyimlere dö-
nüflmesine de yol açabiliyor. Bununla ilgili bir örnek ‹ngiliz orta de-
receli okullar›nda ‘kalçalara sopayla vurma biçminde’ yap›lan cezan›n
erkeklerde veya kad›nlarda daha sonra bir cinsel davran›fl biçimine
dönüflmesi, baz› insanlar bu biçimde dövülürken veya ‘cezaland›r›l›r-
ken’ orgazm olabiliyorlar. Bu cinsel tepkinin mekanizmas› çözülmüfl
de¤il; ama orgazm›n beyinden tetiklendi¤inin ve cinselli¤in beyinde
yafland›¤›n›n çok net bir kan›t›! Çocuklukta geçirilen deneyimlerle
de SM motifleri tafl›yan flartlanmalar kolayl›kla geliflebiliyorlar, bu
nedenle çocuklar›n e¤itiminde bu konuya özen göstermek gerekiyor.
Çocukluktaki ilk cinsel deneyimlerle ça¤r›fl›m yapabilecek her fley
cinsel nesne haline gelebiliyor.
Psikoanalitik teoriye göre görüfller çeflitli; sadist nevrotik anksiye-
tesini kurban›n›n gücünü s›f›ra indirerek rahatlat›yor; asl›nda kurba-
n›na yapt›klar›n›n bir flekilde kendi bafl›na gelmesinden korkmakta,
kendini güçlü hissetti¤i zaman bu korkusunu yeniyor ve bu bilinç ha-
li onda bir cinsel haz nesnesi haline geliyor. Ya da cinsel geliflim süre-
371
cinden baz› saplant›lar ve çeliflkiler gelifltirmifl, bu çeliflkileri karfl›s›n-

daki insana yans›tarak bir ölçüde kurtulmaya çal›fl›yor. Çocuklu¤un-
da yaflad›¤› cezaland›r›lma korkusu ileride karfl›s›ndakini cezaland›r-
ma biçiminde bir cinsel davran›fla dönüflüyor. SM’i ölüm içgüdüsü,
yaflam enerjisinin belli bir noktada blokaja u¤ramas› gibi görüfllerle
aç›klayanlar da var. Baz› sadistlerin kad›nlardan korktuklar› ve nefret
ettikleri saptanm›fl, onlar› kontrol halinde tutmalar›n›n bu korkuyu
ortadan kald›rd›¤› ve rahatlamaya yol açt›¤› söylenmekte. Bu teorile-
rin hiç birisi SM’i tam olarak aç›klayam›yor. SM’in ortaya ç›k›fl›nda
kal›tsal ö¤elerin büyük rolü oldu¤unu savunan bilim adamlar› mev-
cut, yani SM davran›fl› atalar›m›zdan bize evrimin bir garip cilvesi
olarak genetik yolla miras da b›rak›lm›fl olabilir! Akla en yak›n gelen
görüfl SM’in de ö¤renilen flartl› bir davran›fl biçimi oldu¤u. ‹nsanla-
r›n kontrol etme veya edilme arzular› ise hem do¤adan hem de top-
lumdan getirdikleri ö¤renilmifl bir tutum; onlara sadece bu özü farkl›
fantesizel oyunlarla süsleyerek gelifltirmek kal›yor.
SM alt kültüründeki insanlar bu uyaranlara daha saplant›l› bir bi-
çimde sar›l›yorlar ve kendilerini uyaracak hemen her fleye ‘evet’ di-
yorlar; örne¤in her türlü fetiflizm onlara hitap etmeye bafll›yor; deri
baflta geliyor. Kendini k›rbaçlatmaktan zevk alabilen bir adam belki
de ac›ya karfl› beynin salg›lad›¤› endorfin veya enkefalin gibi madde-
lerin oluflturdu¤u bilinç halini seviyor ve bir süre sonra kendi opioid
maddeleri ile morfinman oluyor.
Cinselli¤in her fleyden önemli oldu¤u düflüncesi ve cinsel gerilim-
den bir an önce kurtulma iste¤i de mazohistlerde kendini her halikâr-
da ‘efendi’lerinin eline b›rakma, sorumluluklardan tamamen ar›nma
ve yönetilip, onlar›n gücünün alt›nda erime gibi davran›fl biçimleri-
ni yarat›yor.
372
Ümit Say›n
SADOMAZOH‹STLER HAKKINDA
YAPILMIfi B‹L‹MSEL ÇALIfiMALAR
1977’de Spengler’in Almanya’da 245 SM erkek aras›nda yapt›¤›
çal›flmaya göre bu grubun % 30’unun heteroseksüel, % 31’unun bi-
seksüel, % 38’nin de homoseksüel oldu¤u bulunmufl134. SM aktivite-
de bulunma s›kl›¤› y›lda ortalama 5 kezmifl; homoseksüel ve biseksü-
el grupta pasif ve aktif roller paylafl›lmaktayken, heteroseksüel grup-
ta daha ziyade mazohizm daha yayg›nm›fl. Tüm grubun % 16’s› SM
aktivite olmadan orgazm olamamakta, geri kalanlar ise bunu hazz› ar-
t›r›c› bir eylem olaraka uygulamakta, grubun %60’› sürekli SM fante-
zilere ihtiyaç duymaktaym›fl. En çok kullan›lan aletler k›rbaç, ba¤la-
ma araçlar› ve de¤nekler (%60); çeflitli SM oyuncaklar› (%27); fetifl
objeleri (%50); klempler, mandallar ve i¤neler (%7); kad›n elbisele-
ri (%14); kauçuk giysiler (% 12) imifl.
Gosselin ve Wilson’un yaklafl›k 550 kifli üzerine Londra’da yap-
t›klar› çal›flmada135, SM görülme s›kl›¤› ile tranvestizm ve fetiflizm gö-
rülme s›kl›¤›n›n birbirlerine paralel olduklar› belirtilmifl.
Bu gruptaki SM yönelimleri olanlar›n %64’ünde fetiflizm,
%39’unda transvestizm saptan›rken, %35’inde hem fetiflizm hem de
transvestizm görülmüfl. Prince ve Bentler’in 1972’deki çal›flmalar› da
bu paralelli¤i do¤ruluyor136. Yap›lan kiflilik testleri transvestitlerin da-
ha nevrotik ve içine kapan›k, SM insanlar›n›n ve fetiflistlerin de içi-
ne kapan›k ve anksiyeteye e¤ilimli olduklar›n› ortaya koymufl. Trans-
vestit, sadomazohist, fetiflistlerin beyinlerinde birbirine benzer anor-
mal nörofizyolojik ve biyokimyasal de¤iflikliklerin meydana geldi¤i
san›lmakta. Yap›lan çal›flmalar›n büyük ço¤unul¤u erkekler üzerine
ve gerçekleri yans›tmaktan uzak, çünkü bilim adamlar›n›n SM alt
kültürüne yaklaflabilmeleri bile çok zor. SM alt kültüründeki insanlar
134
Andreas Spengler, Manifest Sadomasochism in Males, Archives of Sexual Behavior,
(6):441-456, 1977.
135
C.C. Gosselin ve G.D. Wilson, Sexual Variations, London: Faber and Faber, 1980.
136
V. Prince ve P.M. Bentler, Survey of 504 Cases of Transvestism, Psychological Reports,
31:244-257, 1972.
373
uyuflturucu kullanmak gibi çeflitli kriminal davran›fllar› da içlerinde

bar›nd›rd›klar› için çok kapal› ve yasad›fl› ortamlarda yafl›yorlar.
Gosselin ve Wilson (1980) inceledikleri cinsel sap›fl› olan 14 tek
yumurta ikizi kardeflte hem SM’in hem de transvestizmin genetik
faktörlere, dolay›s›yla nörofizyolojik farkl›l›klara dayand›¤›n› gözlem-
lemifller. Flor-Henry de (1980) obsesif kompülsif davran›fl›n (saplan-
t›), SM’in, transvestizmin, fetiflizmin ve psikopatik cinsel davran›flla-
r›n dominant (bask›n) olan temporal lob (beynin yan lobu) lezyon-
lar›nda ve patolojilerinde ortaya ç›kt›¤›n› belirlemifl137.
Alex Comfort’un138 (1978) SM ’in asl›nda bir sap›fl olmay›p bir ri-
tüelin içinde sokulan beden imaj›n›n haz almaya daha duyarl› hale
getirilifli ve do¤al bir oyun oldu¤unu söylemesine; Otto Kern-
berg’in139 (1991) SM’i cinsel uyar›lman›n ve erotik arzunun do¤al bir
süreci, oedipal sald›rganl›¤›n do¤al ifade biçimi olarak göstermesine
ra¤men, bugün t›bba göre SM’li varyasyonlar ve fanteziler tehlikeli
137
P. Flor-Henry, Cerebral Aspects of the Orgasmic Response: Normal and Deviational. In R.
Forbes and W. Pasini, Third Congress on Medial Sexology, Amsterdam, Elsevier, 1980.
138
Alex Comfort, Sexual Idosyncrasies: Deviation or Magic, Journal of Psychiaty, (9):11-
16, 1978.
139
Otto F. Kernberg, Sadomasochism, Sexual Excitement and Perversion, J. American
Paychoanalytical Association, (39): 333-362, 1991.
374
Ümit Say›n
bir cinsel sap›fl›n ön habercisi. Fetiflizm, transvestizm ve SM psikiyat-

rik yard›m gerektiren birer sap›fl fakat ne yaz›k ki psikiyatri bilimi bu
sap›fllara karfl› pek bir fley yapamamakta...
SADE’I YAKMALI MI?

Sade’› yakmal›! Çünkü 21. yüzy›la girdi¤imizde art›k SM günü-
müzde birkaç kifli aras›nda oynanan s›radan bir cinsel oyun olmaktan
ç›km›fl durumda. SM alt kültüründe insanlara çok ac›mas›z iflkence-
ler yap›l›yor ve kontrol edenler bir süre sonra kontrol edilenlerin ini-
siyatiflerini tamamen hiçe say›yorlar. Bu konuda dev gibi bir endüs-
tri ve beyaz-siyah-sar› kad›n ticareti kapitalini sürekli art›r›yor. Por-
no filmler bu konuya e¤iliyor ve milyarca dolarl›k bir pazar oluflturu-
yorlar. Porno film flirketleri art›k normal filmlerden çok BDSM por-
no filmi çeviriyor, çünkü insanlardan talep bu yönde geliflmifl durum-
da; insanlar her gün daha fazla bu filmleri izleyerek sadistlefliyorlar.
Porno filmler gerçek kurban törenlerin göstermeye, turizm flirketleri
balta girmemifl ormanlarda gerçek insan avlar› düzenlemeye bafll›yor-
lar. Küçük çocuklar ve hamile kad›nlar filmlerde sadist eylemlere ta-
bi tutuluyor, hiç akla gelmedik sap›fllar uluorta sergileniyor. Yay›nlar-
la ve art›k internetle bu yönelimler toplumun her katman›na ulafl›-
yor, kriminal yap›s› olan erkek veya kad›nlar bir anl›k haz için türlü
cinsel iflkenceler yapmaya ve cinayetler ifllemeye bafll›yorlar. K›saca-
s› Romal›lar›n ‘arena’ tutkusu tüm insanl›¤a yay›l›yor. Karfl›s›ndaki-
ne haz vermeye yönelik varyasyonal ve fantezi düzeyindeki BDSM,
sadece öyle kalsa sorun yok ama 21. yüzy›lda sadomazohizm do¤al ve
günlük bir cinsel davran›fl ve yaflam biçimi olma yolunda h›zla ilerli-
yor; çok geç kalmadan bu konuda gerekli önlemler mutlaka al›nma-
l›...
375
376
£¢ 16
H‹PERSEKSÜEL
KADINLAR VE
FR‹J‹D KADINLAR
377
378
T oplumlarda ekonomik özgürlük gelifltikçe, kad›nlar›n oynad›k-
lar› roller ve erkeklerden beklentileri de de¤ifliyor. Cinselli¤i
alabildi¤ine rahat yaflayan kad›nlar›n bir süre sonra s›n›r tan›maz ha-
le geliflleri art›k erkekleri baya¤› korkutmaya bafllad›. Bu s›n›rlar› zor-
lama ve cinselli¤i abartma ‘hiperseksüaliteye’ kadar gidip, baz› erkek-
lerin ‘düfllerindeki kad›n imajlar›n›n’ gerçekleflmesine yol aç›yor. Nas›l
acaba bu kad›nlar›n dünyaya ve erkeklere bak›fl›, cinselli¤i nas›l yafl›-
yorlar ya da bunun tam tersi olan frijid kad›nlar nas›l? Nedir kad›n-
lar› hiperseksüel veya frijid yapan? Hiperseksüelitenin s›n›rlar› neler,
normal cinsellik ne? Hiperseksüel kad›nlar farkl› bir cinsellik bilin-
cindeler mi?
379
Derin Seks: Hiperseksüel Kad›nlar
Hiperseksüalite, cinselli¤e doyamama, normal (-her ne ise-) cin-

sellikle yetinemeyip saplant›l› bir biçimde cinselli¤e yönelme, art ar-
da cinsel tatmin olmay› arama ve vaktin büyük ço¤unlu¤unu bu ‘haz
ba¤›ml›l›¤›na’ (!) ay›rmak olarak tan›mlan›yor. Eski kitaplarda geçen
‘nemfoman’ terimi ise daha ziyade cinsel yönden tatmin olamad›¤›
için sürekli yeni aray›fllara giren ve saplant›l› bir biçimde önüne ge-
len erkeklerle birlikte olan kad›nlar için kullan›lan bir terim. ‘Emma-
nuel’ filimlerindeki Slyvia Christel’in, ‘Temel ‹çgüdü’ filmindeki
Sharon Stone’un, ‘Postac› Kap›y› ‹ki Kere Çalar’ filmindeki Jessica
Lange’›n, ‘Tan›k Vücutlar’ filmindeki Madonna’n›n canland›rd›k-
lar› roller hep hiperseksüel kad›nlara ait.
Cinsellik asl›nda eroin gibi ba¤›ml›l›k yaratan bir olgu, son yap›-
lan bilimsel çal›flmalar, orgazm›n ve cinsel hazz›n nörokimyas›n›n
eroin ba¤›ml›l›¤›ndan farkl› olmad›¤›n› ortaya koydu140. Dev ilaç flir-
ketleri bu bilgilerden yola ç›karak ‘Orgazm Haplar›’ araflt›rmaya bile
bafllad›! Hollandal› araflt›rmac› Gert Holstage, eroin enjekte eden er-
keklerle, orgazm olan erkeklerin beyinlerini görüntüleme teknikle-
riyle karfl›laflt›rd› ve benzer fleyler buldu. Teoriye göre, herkes cinsel-
li¤e ba¤›ml› ve bu ba¤›ml›l›k artabilir; cinsellik ba¤›ml›l›¤›n›n teme-
linde de daha önce bahsetti¤imiz dopamin-prolaktin-testesteron-en-
dorfin gibi nörotransmitterlerin veya nörotransmitter gibi davranan,
onlar› etkileyen maddelerin hassas dengesi var.
Erkeklerde cinselli¤e doyamama ise ‘Satriyasis’ terimi ile tan›m-
lanmakta, bu erkekler ‘Don Juan komplekslerini’ ve bitmek bilmez ar-
zular›n› tatmin için o kad›ndan o kad›na dolafl›p duruyorlar; sonuçta
onlar›n vard›klar› nokta ise yine koskocaman bir tatminsizlik!
Cinsel sald›r› gibi suçlar› iflleyen erkeklerin ço¤unun bu gruptan
oldu¤u konusunda iddialar var. fiu anda en geçerli psikiyatrik s›n›fla-
ma olan ‘DSM-IV’ ise ‘hiposeksüalite’yi ve ‘frijiditeyi’ (cinsel istek-
lerde azalma veya cinsel içgüdünün tamamen kayb›) anormal kabul
140
http://www.reuniting.info/science/orgasm_pill_sex_addiction_holste-
ge_all_in_the_mind son eriflim tarihi 05.05.2010.
380
Ümit Say›n
etmesine ra¤men, hiperseksüaliteye pek de¤inmiyordu ve ‘hiperseksü-

alitenin’ tan›m›n› sanki biraz da insanlara b›rak›yordu, çünkü psiki-
yatrinin teorisi ile u¤raflanlar› en terleten fley ‘normali’ tan›mlayabil-
mek; hele cinsellik gibi toplumdan topluma, ça¤dan ça¤a de¤iflen bir
konuda kesin yorumlar yapabilmek baya¤› cesaret ifli! Fakat 2013’de
uygulamaya girecek en yeni s›n›flama olan DSM-V’de hiperseksüeli-
te bir bozukluk olarak tan›mlan›yor. Kad›nlarda normal cinselli¤i ta-
n›mlaman›n ne kadar zor oldu¤u ise aflikar biçimde ortada; üstelik
onlar›n cinselli¤i henüz yeni yeni keflfediliyor, hem bilim, hem de
kendileri taraf›ndan! Hiperseksüalitenin tam s›n›rlar›n› koyabilmek,
bipolar hastal›k, mani nedeniyle geliflmemisfle ona patolojik demek
biraz zor! Hiperseksüelite bafll›bafl›na bir fenomen!
Hiperseksüel kad›nlar› anlatmaya, tan›k oldu¤umuz bir olayla bafl-

layal›m:
“Bay A ile Bayan B, uzun bir arkadafll›k sonucunda birbirleri-

ni severek evlenmifllerdir. Bay A mühendislik, Bayan B ise ekono-
mi tahsil etmifltir; her ikisi de kültürlü ve ayd›n insanlard›r. Hiçbir
cinsel problemleri yoktur, cinsellikte s›n›r tan›mazlar ve ola¤an, ra-
hat bir biçimde cinsel birlikteliklerini sürdürürler. Evliliklerinin
üçüncü y›l›nda bile ç›kt›klar› bir tatilde sanki yeni bir balay› yaflar-
lar, hiç aldatamad›klar›n› söylerler birbirlerine; ‘fantezilerin’ hari-
cinde baflka insanlara gereksinim duymamaktad›rlar. ‹liflkileri tam
anlam›yla mükemmeldir, üç y›l›n sonunda hemen hemen hiç kavga
bile etmemifllerdir. Derken Bay A’n›n flirketi onu bir y›ll›¤›na Ame-
rika’da özel bir konuda e¤itime göndermeye karar verir. Bayan B
ise serbest meslekteki konumu nedeniyle efline kat›lamayacakt›r, sa-
dece arada bir onu ziyarete gidecektir. Birbirlerine ba¤l› kalmaya
söz verirler; cinsellik ‘o mükemmel soyut iliflkilerinin’ yan›nda ne-
dir ki? Hem art›k cinselli¤e doymufllard›r ve baflka insanlar onlar›
‘pek açmamaktad›r’! Fakat Bayan B eflinin ona ba¤l› kalaca¤›ndan
381
emin de¤ildir ve hafif k›skançl›k krizleri sergilemeye bafllar, Ameri-

ka seyahatini iptal etmesini söyler, neyse ki bu ufak tefek kavgalar-
la yat›fl›r. Gün gelir ve Bay A binlerce kilometre ötedeki bir y›ll›k
yeni hayat›na do¤ru yolculu¤a ç›kar, Bayan B ise gözleri yafll›, içi
biraz flüphe dolu sevgilisini u¤urlar.
Bir k›ta öteden hemen her gün telefonlafl›rlar, Bay A eflini ak-
flamlar› ne zaman arasa evde bulmaktad›r, birbirlerine ne yapt›kla-
r› konusunda sürekli rapor verirler. Üç ay sonra 15 günlü¤üne Ba-
yan B Amerika’ya gitti¤inde, Bay A onun biraz de¤iflti¤ini, ne ol-
du¤unu anlayamad›¤› bir fleyler gizledi¤ini hisseder; ama muhteme-
len bu anlams›z bir kuruntudur! Birlikte bir balay› da Amerika’da
yaflarlar. Süre doldu¤unda mutlu, güvenli bir biçimde ayr›l›rlar:
Evlilik güvencededir. Telefonlarda s›zlanmalar ve aflk ilanlar› sürer.
Bay A, Bayan B’ye s›r›ls›klam afl›kt›r, gözü baflka kimseyi görme-
mektedir ve tabii onu hiçbir kad›nla aldatmayacakt›r. Hayalinde sü-
rekli kar›s› vard›r. Birkaç ay sonra arkadafllar›ndan birisiyle yapt›¤›
bir telefon konuflmas›nda” ... Kar›n› da yan›nda götürseydin, onu
neden burada b›rakt›n?...” biçiminde bir cümlesi Bay A’n›n mide-
sini buland›r›r. Kar›s›n›n bir iki flüpheli tutumu da onu iyice rahat-
s›z edince, aniden k›sa bir süre için kimseye haber vermeden ‹stan-
bul’a gelmeye karar verir. Sabaha karfl› havaalan›ndan bir taksiye
atlay›p eve geldi¤inde, kar›s›n hiç tan›mad›¤› bir adamla kendi yata-
¤›nda uyurken bulur. Y›k›lm›flt›r. Bayan B durumu de¤iflik dillerle
izah etmeye çal›fl›r, asl›nda Bay A’y› çok sevmektedir ama, so¤uk
bir yatak ona bir süre sonra itici gelmifl ve fleytana uymufltur, ne ya-
z›k ki birlikte gelifltirdikleri cinsel potansiyeli, Bayan B’ye kötü bir
oyun oynam›fl ve onun ifadesine göre –bir kereye mahsus olmaz
üzere- kendini be¤endi¤i bir erke¤e teslim etmesine neden olmufltur.
Bay A ne söylendiyse inan›p, biraz buruk ve flüpheci bir biçimde
Amerika’ya döner, ama çok geçmeden ve süresi dolmadan solu¤u
tekrar ‹stanbul’da alacakt›r. Geldikten bir ay sonra kar›s›n›n ken-
disine söyledi¤i yalanlar çorap sökü¤ü gibi ortaya ç›kar. Bayan B
382
Ümit Say›n
kendisinin cinsel yönden kolay kolay doyamad›¤›, cinsel açl›¤›n onu

çok olumsuz etkiledi¤ini, hatta ç›ld›rtt›¤›n› ve fantezilerinin tümünü
gerçeklefltirmek için de yo¤un bir istek duydu¤unu itiraf eder. Bay
A’n›n 8 ayl›k yoklu¤u süresince baflta kocas›n›n en samimi arkadafl-
lar› olmak üzere önüne ç›kan pek çok kifliyle yatm›fl ve bundan çok
büyük bir zevk alm›flt›r, üstelik kendini suçlu da görmemektedir;
onu evliliklerinin üç y›l› boyunca ‘azd›rd›ktan sonra’ b›rak›p giden
kocas›d›r! Kocas›yla geceleri telefonlaflt›¤› zamanlarda da yan›nda
bazen bir erkek vard›r. Eve gelen telefonlardan ve di¤er ipuçlar›n-
dan Bay A kar›s›n›n o s›rada en az üç erkekle sürekli iliflki içinde ol-
du¤unu kavrar, ne yapaca¤›n› bilememektedir. Kar›s›na, geçmifline
sünger çekip tekrar eski hayatlar›n› yaflamaya bafllamalar› konusun-
da yapt›¤› teklife ald›¤› yan›t oldukça kat›d›r: “Her fley de¤iflir, ben
de art›k çok de¤ifltim. Cinsellik ve ba¤›ms›z bir biçimde kendi haya-
t›m› yaflamak benim için çok önemli. Bunca olaydan sonra hiçbir
fley eskisi gibi olamaz. Seninle güzel günler geçirdik, bu günlerin
an›s›na dost kalal›m. Sana hayatta baflar›lar...”
Bay A bunal›mdad›r, kar›s› daha sonra evliliklerinin ‘güzel’ üç
y›l› boyunca da bazen onu aldatt›¤›n› itiraf eder. Ayr›l›rlar. Bayan
B sars›lmak flöyle dursun, mutludur. Bay A ise alkole bafllar, ka-
d›nlardan elini aya¤›n› çeker ve ‘eski güzel günleri’ hat›rlayarak sü-
rekli s›zar.
San›r›m ço¤unuz Bayan B’yi k›nay›p, toplumun böyle kad›nlar-
dan temizlenmesi gerekti¤ini savunacaks›n›z. Ben de öyle düflünü-
yorum ve aldatmaya-aldat›lmaya sonuna kadar karfl›y›m.
Ama hikayenin devam›n› flöyle uydursayd›k ne derdiniz:

“... Asl›nda Bayan B’nin beyninde sa¤ yan lobda yavafl geliflen
iyi huyla bir tümör vard›r, bu tümörün baz› merkezlere bask› yap-
mas› sonucu hiperseksüel davran›fllar› ortaya ç›km›flt›r. Yani Bayan
B’nin ‘fleytan ruhu’ de¤il, biyolojik baz› olaylar›n sonuçlar› onu iha-
nete sürüklemifltir” ya da “... Bayan B asl›nda filimlere bile konu
383
olan ‘çok kifliliklilik’ gibi ruhsal hastal›ktan muzdariptir. fieytan ki-

flili¤i ona kocas›n› aldat›p, kötü kad›n› oynatma gibi bir oyun oyna-
yacakt›r. Yani bizim tan›d›¤›m›z Bayan B’nin hiç suçu yoktur!”.
Fakat her ikisinde de sonuç ayn›, Bayan B hiperseksüel hale geli-

yor ‘hiperseksüalite’ bir hastal›k m› yoksa diye soracaks›n›z, bunun bir
hastal›k olarak tan›mlanmas› tamamen toplumun de¤er yarg›lar›yla
ilgili. Fakat temporal lob epilepsisi (beynin yan loblar›ndan kayna¤›-
n› alan sara çeflidi), flizofreni, manik depresif psikoz veya bipolar bo-
zukluk, kiflilik bozuklu¤u, nevrozlar ve limbik sistemde geliflen tü-
mörlerde hiperseksüel davran›fllara rastlamak mümkün. Asl›nda kon-
trol alt›na al›namayan hiperseksüalite obsesif-kompülsif (saplant›)
hastal›klar grubunda da incelenebilir ve bazen bu gruba iyi gelen ilaç-
lar hiper-seksüaliteyi de düzeltebilir. Ama genelde hiperseksüalite bir
ruhsal anormallik biçiminde ortaya ç›kmaz ve tedavi (!) edilemez,
dolay›s›yla onu bir ruhsal anormallikten çok bir ‘davran›fl biçimi’ (nor-
mal veya anormal) olarak ele almak gerekli. Ayn› art›k homoseksü-
elleri veya lezbiyenleri inceledi¤imiz gibi hiperseksüeliteyi bir cinsel
tercih olarak incelememiz gerekli gibi görünüyor.
Bir davran›fl biçiminden bahsederken art›k baz› biyolojik, psikolo-
jik ve sosyolojik gerçekleri de göz ard› etmemek zorunday›z. S›rala-
mak istedi¤im baz› gerçekler flunlar:
• Cinsel duyarl›l›k hem kad›nda, hem de erkekte testesteron

hormonunun etkisiyle geliflir. Afl›r› cinsel aktivitesi olan, cin-
sel yönden afl›r› sald›rgan insanlarda kan testesteron düzeyleri
yüksek bulunmufl141.
• Endorfin ve enkefalinler beynin salg›lad›¤› do¤al uyuflturucu
maddelerdir. Hazz›n süreçlerinde bu maddeler rol al›r, baz› al›fl-
141
Helen Singer Kaplan, The New Sex Therapy, London: Penguin Books, 1974. S: 69-
84.
384
Ümit Say›n
kanl›klar›n kazan›lmas›nda da endorfinlerin rolü oldu¤u san›l-

makta. Yani hazlara karfl› endojen (içsel) al›flkanl›k geliflebi-
lir142.
• Baz› uyar›c› ilaçlar›n verilmesi (Metamfetamin, Ekstazi/
MDMA veya MDA vb) her iki cinste de geçici hiperseksüali-
te oluflturabilir. Bu hiperseksüelitenin beyin kimyas› ile iliflkili
oldu¤unu kan›tl›yor.
• Cinsel hazz›n geliflmesinde Dopamin isimli nörotransmitterin
ve dopaminerjik yolaklar›n rolünün oldu¤u gösterilmifl. Ayn›
zamanda beyindeki haz-ödül mekanizmalar›yla ilgili yap›larda
da Dopamin önemli rol oynuyor. Ba¤›ml›l›¤›n, tutkunun gelifl-
mesinde dopaminerjik haz-ödül mekanizmalar›n›n rolü oldu¤u
saptanm›fl143. Ayr›ca L-DOPA (beyinde dopamine dönüflür) te-
davisinde de hiperseksüelite görülmekte. Bu nedenle hipersek-
süelitenin beynin dopaminerjik sistemiyle yak›n ilgisi var. Ya-
ni hiperseksüelite beyin kimyas›ndaki baz› de¤iflikliklere ba¤l›.
Hiperseksüeliteye yol açan maddeler veya türevleri limbik sistem-

deki dopamin ve norepinefrin isimli kimyasal ileticilerin (nörotrans-
mitterlerin) miktarlar›n› art›r›rlar. Yani afl›r› cinsel iste¤in nörokim-
yasal bir temeli var144.
144
Helen Singer Kaplan, The New Sex Therapy, London: Penguin Books, 1974. S: 69-
84.
142
Eric Kandel, James Schwarz, Thomas Jessel, Principles of Neural Sciences, N.Y.: Mc
Graw Hill, 2001. S: 395-397; Gayle Olson et al, Endogenous Opiates: 1989, In Peptides,
Amsterdam:Elsevier, 1990.
143
Rainer Spanadal ve Friedbert Weiss, The dopamin hypothesis of reward: past and current
status, Trends Neurosci, 22:521-527, 1999; Kent C. Berridge ve Terry E. Robinson,
What is the role of dopamine in reward: hedonic impact, reward learning, or incentive salience,
Brain Research Reviews, 28:309-369, 1998.
144
Herbert Y. Meltzler (ed), Psychopharmacology, N.Y.: Raven Press, 1987, sayfa: 1479-
1483; G. Damsma, A. Pfaus, D.Wenkstern, A. Philips, H. Fibiger, Sexual behaviour increa-
ses dopamine transmission in the nucleus accumbens and striatum of male rats: comparisonwith
novely and locomotion, Behavioral Neuroscience, (106): 181-191, 1992.
385
• Tüm davran›fllar›m›zla, kazand›¤›m›z al›flkanl›klarla, girdi¤imiz

ruh halleriyle asl›nda beyin kimyam›z› sürekli de¤ifltirmekte-
yiz. Psikolojik süreçlerin ço¤unun nörokimyasal bir temeli
mevcut.
• Kad›nlar›n cinsel potansiyelleri tam olarak bilinen bir konu
de¤il. Cinselli¤i ö¤renen ve gelifltiren bir kad›n›n ‘normallik s›-
n›rlar›n›’ kestirmek oldukça zor. Belki 100 y›l sonras›n›n kad›-
n› orgazm s›n›rlar›n› çok zorlayabilecek!..
• Yasaklanm›fl elman›n tad› hiçbir fleye benzemez. Toplumun ya-
saklar› ‘s›n›rs›zl›¤a’ yönelme iste¤ini güçlendirir.
• ‹nsanlar bir süre sonra ola¤an olan her fleyden b›karlar, çünkü
insan araflt›r›c›d›r. Fantezilerin yarat›lmas› da böylesi bir fark-
l›l›k aray›fl›ndan do¤ar.
• Haz ve bunun al›flkanl›¤› söz konusu oldu¤unda insanlar –ne
yaz›k ki- yapayanl›z ve de¤erlerini, inhibisyonlar›n› (kal›plafl-
m›fl psikolojik bask›lar) çok kolay kald›rabiliyorlar.
• Orgazm olabilme ve cinsel duyarl›l›k bugün art›k pek çok Tan-
trik cinsellik veya özel workshop, terapi yöntemleri ile geliflti-
riliyor. Art›k t›p literatüründe ‘expanded orgasm’ (gelifltirilmifl
orgazm) terimi mevcut.
Bu bilgileri irdeleyen bir insan hiperseksüel kad›nlar› pek o kadar

da suçlayamayabilir; insan beyin kimyas› böylesine de¤iflebiliyorsa ve
bu davran›fllar al›flkanl›k haline geliyorsa, üstelik hiperseksüalitenin
temelinde baz› hormonlar›n ve maddelerin art›fl› varsa, kad›nca¤›z ne
yaps›n?!
Bence suçlanacak nokta hiperseksüellerin de¤iflmifl (veya ‘uyan-
m›fl’) biyolojik yap›lar›, ‘yeni cinsel beyinleri’ de¤il; karfl›s›ndaki insa-
na dürüst davranmamalar› ve birlikteli¤in kararlaflt›r›lm›fl sorumlu-
luklar›n› yerine getirememeleri, as›l suçlanacak yön! Hiperseksüel
kad›nlarda biyolojik bir farkl›laflma olabilir veya olmayabilir, fakat
386
Ümit Say›n
sorgulanmas› gereken tamamen kiflilik yap›s›yla ilgili! Tutars›zl›klar›-

n›, karfl›lar›ndaki insanlara de¤er vermemelerini ve ikiyüzlülüklerini
mazur gösterebilecek hiçbir nedenleri olamaz. Kad›nlar›n cinsel po-
tansiyellerinin ne derecede gelifltirilebilece¤ini bilmiyoruz. Bat›da
bunu gelifltirmek için bir sürü terapi programlar› uygulan›yor (örne-
¤in ESO Ecstasy Program)145, bir yandan kad›n›n içindeki gizli cinsel-
li¤i aç›¤a ç›karmaya çal›fl›yoruz, bir yandan da kad›n›n içindeki bu
canavardan korkup, karfl›s›nda tir tir titriyoruz. Örne¤imizdeki Bayan
145
Richard Rhodes, Alan P. Brauer ve, Donna J Brauer, ESO Ecstasy Program: Better,
Safer Sexual Intimacy, N.Y.: Grand Central Publishing, 1991; Patricia Taylor, Expanded
Orgasm, Soar to Ecstasy at your Lover's Every Touch, N.Y.: Sourcebooks, 2002 (ilk
bask› 1995); Jane Wade, Transcendent Sex: When Lovemaking Opens the Veil, N.Y.:
Pocket Books, 2004; David Daida, The Enlightened Sex Manual: Sexual Skills for the
Superior Lover, N.Y.: Sounds True, 2007.
387
B, iflin bafl›ndan kendisiyle ilgili gerçekleri kocas›na anlatsayd›, bir-

likteli¤i sürdürüp, sürdürmemek kocas›na kal›rd›. Tüm iliflkilerin çö-
küflü iletiflim eksikli¤i ile bafllam›yor mu zaten?
Hiperseksüel kad›nlara isteyenler köpürebilir, isteyenler de onlar›
yukar›da s›ralad›¤›m nedenlerden ötürü daha masum görebilir. Ama
fluras› gerçek ki böyle bir olgu bizim ülkemizde de mevcut ve cinsel-
li¤i keflfederek ‘hiperseksüelleflen’ kad›nlar›n say›s› gün geçtikçe ar-
t›yor. Nedir bu kad›nlar›n özellikleri? Okunan, yaz›lan ve yaflananlar-
dan yola ç›karak özetlemeye çal›flal›m ve erkeklerin içine bir korku
düflürelim:
H‹PERSEKSÜELLER
ART ARDA ORGAZM OLURLAR
Bu kad›nlar›n ço¤u bir veya birkaç orgazmla yetinemez, art arda
bu doru¤u yaflamak isterler. Bu nedenle onlara bir erke¤in süre¤en bir
mutluluk vermesi olas› de¤il. Anlay›fll› ve yetenekli bir eflleri varsa
tek eflli bir yaflam da sürebilirler ama ne zamana kadar gidece¤i hiç bi-
linemez. Genellikle cinsel uyar›m devam etti¤i sürece orgazm olurlar,
ulaflt›klar› say›lar di¤er kad›nlara göre rekor düzeydedir.
H‹PERSEKSÜELLERDE
C‹NSEL ENERJ‹ ÇOK GÜÇLÜDÜR
Hiperseksüellerin cinsel enerjileri (libido) erkeklerin ço¤unu ge-
ride b›rakacak kadar güçlü. Kan testeron düzeyleri ise yüksek. Bafllan-
g›çta enerjilerinin fark›nda olmayabilirler; bu, zamanla aç›¤a ç›kabi-
lir, fakat aç›¤a ç›kt›¤› zaman onlar› kontrol alt›na alabilir. Baz›lar›
saplant›l› olarak cinselli¤i düflünür, kendine hakim olamamalar› on-
lar› çok rahats›z eder, fakat “yaflanmas› gerekenleri yaflamal›d›rlar!”
388
Ümit Say›n
H‹PERSEKSÜELLERDE B‹SEKSÜAL‹TE
GÖRÜLME SIKLI⁄I DAHA FAZLADIR
Hiperseksüellerde cinsel haz nesnesi gelifltirme yetene¤i çok güç-
lüdür. Kad›nlar da onlar için cinsel nesne olabilirler, hayatlar›n›n bir
döneminde bu deneyimi yaflarlar. Lezbiyen iliflkisi olanlar›n ço¤u er-
keklerle de birlikte olur. Hiperseksüeller kad›nlar› da be¤enir ve on-
lar› da birer cinsel nesne olarak görürler!
H‹PERSEKSÜELLERDE
C‹NSEL UYANIfi ERKEN YAfiLARDA OLUR
Ço¤u vücudunu ve haz alma yeteneklerini küçük yafllarda ö¤renir-
ler. Ayr›ca ayn› koflulland›rmalarla yetifltirilmifl ‘masum’ k›z arkadaflla-
r›na oranla inhibisyonlar› (psikolojik engelleme) daha azd›r. Erkekler-
le arkadafll›¤a çok daha kolay girebilirler. ‹lk cinsel deneyimlerini er-
ken yafllarda geçirirler. Erken mastürbasyon yapmaya bafllarlar, ilk ilifl-
kileri de çok erkendir. Cinselli¤i son demine kadar yaflamak isterler.
H‹PERSEKSÜELLER ÇOK SIK

VE ÇEfi‹TL‹ FANTEZ‹ KURARLAR
Hiperseksüellerin fantezi dünyalar› çok genifltir. Onlar› cinsel
yönden uyarabilecek her fley bir fantezi konusu olabilir. ‘Cinsel beyin-
leri’ çok geliflmifltir. Fantezilerinin baz›lar›n› uygulamaya da geçirirler.
Fantezilerinde çeflitli cinsel sap›fllar›n da oldu¤u bir gerçektir. Kendi
kendilerini çok s›k tatmin ederler, bu nedenle sürekli fantezisel yeni
boyutlara ihtiyaçlar› vard›r. Cinsel perversiyonlar› olan kad›nlar›n
veya BDSM insanlar›n›n ço¤unun hiperseksüel oldu¤u da anketlerle
saptanm›fl bir baflka gerçek!
389
‘HAZ ALMAK’ ‹Ç‹N KOLAY YALAN

SÖYLEYEB‹L‹RLER; B‹RL‹KTE OLDUKLARI K‹fi‹Y‹
BÜYÜK OLASILIKLA ALDATIRLAR
Hiperseksüeller ‘hazz›n morfinman›d›rlar’! Onlar için haz almak en
önemli de¤er haline gelebilir ve baflka de¤erlerini çok kolay çi¤neye-
bilirler. Bu nedenle yalan söylemek ve karfl›s›ndakileri aldatmak on-
lara çok kolay gelebilir. Bu yalanlar için mant›kl› nedenler uydurma-
ya çal›fl›rlar. Birlikte olduklar› kifliyi genellikle bir süre sonra yetersiz
bulurlar ve baflka efller ararlar; kocalar›n› ve sevgililerini –piflmanl›k
duysalar da- aldatmaktan kaç›nmazlar. Fantezilerinde zaten sürekli
baflka erkekler ve ‘farkl› yaflanm›fll›klar’ vard›r. Bu ‘hercai’ kifliliklerin-
den hoflnut olmay›p bunal›ma düflebilirler; baz›lar› cinsel doyuma ve
mutlulu¤a ulafl›r, baz›lar› için ise doyum sadece birkaç günlüktür, son-
ra yeni aray›fllar bafllar! Efllerini aldatmak baz›lar›na haz verebilir,
bundan de¤iflik bir ‘kiflilik tatmini’ duyabilirler, o riski burunlar›n›n di-
binde hissetmek onlara çok çekici gelebilir.
fiU ANDA NORMAL G‹B‹ GÖRÜNEN

KADINLARIN BAZILARI UYGUN KOfiULLARDA
H‹PERSEKSÜEL HALE GELEB‹L‹RLER
Kad›nlardaki cinsel potansiyel t›pk› bir buz da¤› gibi. Çok az k›s-
m› bilinç yüzeyinde, uygun deneyimler ve ani ‘patlamalar’ onlar›n
cinsellik s›n›rlar›n› keflfetmelerini sa¤layabilir. Örne¤in PC kas›n›n
e¤itimi ve farkl› orgazm biçimlerinin yaflanmas› (klitoral, vajinal, G-
Noktas›yla geliflen ve bileflke) pek çok kad›n›n cinsel yönden çok da-
ha yeterli ve uyanm›fl bir düzeye getirebilir. Bu da onlara yeni cinsel
alg› kap›lar›n› açabilir. Cinsel deneyimin artmas› çift tarafl› b›çak
olabiliyor bazen...
Bahsetti¤im hiperseksüellere her yerde rastlamak ve onlar› hemen
tan›mak mümkün de¤il; ço¤u kendini çok iyi gizler. Ancak ortam
390
Ümit Say›n
bulduklar› zaman bu özellikleri meydana ç›kar ve koflullar› çok zeki-

ce kullan›rlar. Asl›nda ço¤u cana yak›n, nefleli, hayat dolu, sevecen,
d›fla dönük, arkadafl canl›s› ve güzel insanlar; hiçbirisi san›laca¤› gibi,
çiftleflti¤i eflini yiyen bir ‘tarantula’ örümce¤i de¤il! Tek sorunlar› ba-
zen ‘beyaz yalanlar’ (!) söyleyebilmeleri. ‘Erkekler çok daha fazla yalan
söylüyor!’ diyeceksiniz, ama merak etmeyin hiperseksüeller tüm ka-
d›nlar ad›na erkeklerden intikamlar›n› al›yorlar!..
H‹PERSEKSÜELLER, B‹L‹NÇ VE BEY‹N

Hiperseksüelite beyin travmalar›ndan sonra da ortaya ç›kabilen
bir davran›fl biçimi146. Pek çok beyin travmas›ndan sonra travma ge-
146
Bruce L. Miller, Jeffrey L. Cummings, Hugh McIntyre, George Eberes, Marshall Gro-
de, Hypersexuality or altered sexual preference following brain injury,. Journal of Neurology,
Neurosurgery, and Psychiatry, (49): 867-873, 1986; Arnie Zencius, Michael D. Weso-
lowski, William H. Burke, Sigmund Hough, Managing hypersexual disorders in brain-inju-
red clients, Brain Injury, 4 (2):175-181, 1990.
391
çiren kad›nlarda hiperseksüel davran›fl görülmüfl; daha önceki ‘cinsel

normalleri’ de¤iflmifl ve çok daha fazla cinsellik, orgazm istemeye bafl-
lam›fllar. Bu etkinin nedenleri tam olarak bilinmiyor, beyinin baz›
bölgelerindeki nöronal a¤lar›n yap›s›ndaki de¤ifliklik oldu¤u tahmin
ediliyor. Özellikle frontal lob travmas›ndan veya baz› selim tümörler-
den sonra da kad›nlarda hiperseksüelite geliflebiliyor. Böyle lezyon-
lardan sonra geliflen hiperseksüeliteye Kluver Bucy sendromu da de-
niyor. Bir Multiple skleroz vakas›nda da beyindeki lezyonlardan son-
ra hiperseksüelite görülmüfl147. Parkinson tedavisi s›ras›nda da yan et-
ki olarak hiperseksüalite geliflti¤i rapor edilmifl148.
Yeni bir s›n›flama olan DSM-V’te hiperseksüelite bir bozukluk
olarak ele al›n›yor149. 2013’de uygulamaya girecek DSM-V’e göre, ele
al›nan kriterler oldukça subjektif, kriterlerde s›kl›kla fantezi kurmak,
s›kl›kl›kla cinselli¤i yaflamak bile hiperseksüelite bozuklu¤una sahip
olmak gibi bir damgay› yemeyi gerektiriyor. APA (American Psychi-
atric Association) Amerika’da yayg›n oldu¤u iddia edilen seks ba-
¤›ml›l›¤›na karfl› önlem almak amac›yla bu s›n›flamaya gitme yolunu
seçmifl görünüyor. Halbuki APA’n›n insanlar›n cinsel yaflant›lar›n›
belirli kal›plara sokmaya çal›flmas› ve kendine göre bir normal tan›m-
lamas› oldukça elefltiri alaca¤a benziyor. Bu takdirde Amerikan nüfu-
sunun en az % 10-12’sine ‘hiperseksüelite bozuklu¤u’ tan›s› konacak.
Halbuki cinsellikte NORMAL çok zor tan›mlanan bir olgudur. Ör-
ne¤in, 1950’lerde Kinsey zaman›nda erkeklerin % 80’i iki dakikada
146
Bruce L. Miller, Jeffrey L. Cummings, Hugh McIntyre, George Eberes, Marshall Gro-
de, Hypersexuality or altered sexual preference following brain injury,. Journal of Neurology,
Neurosurgery, and Psychiatry, (49): 867-873, 1986; Arnie Zencius, Michael D. Weso-
lowski, William H. Burke, Sigmund Hough, Managing hypersexual disorders in brain-inju-
red clients, Brain Injury, 4 (2):175-181, 1990.
147
R Huws, AP Shubsachs and PJ Taylor, Hypersexuality, fetishism and multiple sclerosis,
The British Journal of Psychiatry, 158: 280-281, 1991.
148
K.Klos, J.Bower, K.Josephs, J.Matsumoto, J.Ahlskog, Pathological hypersexuality predo-
minantly linked to adjuvant dopamine agonist therapy in Parkinson & apos;s disease and mul-
tiple system atrophy, 11 (6):381-386. 2009.
149
Martin P. Kafka, Hypersexual disorder: a proposed diagnosis for DSM-V, Arch Sex Be-
hav., 39(2):377-400, 2010.
392
Ümit Say›n
boflal›yordu, bu süre 1970’lerde 5-10 dakikaya ç›km›flt›r. Bu durumda

NORMAL koitus süresi 2 dakika veya 5-10 dakika m›d›r? Bugün bi-
liyoruz ki, erkeklerde ereksiyon ve cinsel iliflki saatlere kadar uzat›la-
biliyor. O zaman kimin, nas›l, hangi kriterlere göre tan›mlam›fl oldu-
¤u normali konufluyoruz?
Baflka araflt›rmac›lara göre ise hiperseksüelite obsessif kompülsif
bir davran›fl ve ba¤›ml›l›k yarat›c› bir sendrom150.
Baflka bir çal›flmaya göre151 frontal lob (ön lob) lezyonlar› inhibis-
yonun ortadan kalkmas›na ba¤l› olarak impulsif hiperseksüeliteye yol
açabiliyor; temporal limbik lezyonlar bizzat cinsel ifltah› direkt olarak
de¤ifltirebiliyor; striatal lezyonlar ise içsel oluflan cinsel yan›t patern-
lerini flekileyebiliyor. Yani böylece beyin nöroanatomisi ve beyin nö-
rofizyolojisi direkt olarak hiperseksüelitede iflin içine girmifl oluyor.
Zamanla hiperseksüel hale gelen kad›nlarda beyinin sa¤ temporal,
limbik, frontal, striatal bölgelerinde baz› yeni yolaklar›n teflekkül et-
mesi ve beyin kimyas›nda baz› de¤iflimlerin oluflmas› söz konusu ola-
bilir. Özellikle dopamin/prolaktin dengesini sa¤layan sistemlerde
köklü de¤ifliklikler geliflti¤ine art›k kesin gözüyle bak›l›yor!
Bir baflka çal›flmada incelenen yedi hiperseksüel k›z›n puberteye
giriflteki hormonal etkilerle hiperseksüel hale geldikleri ele al›nmak-
ta152. Dolay›s›yla hiperseksüelite temelde hem hormonal, hem de be-
yindeki nöronal a¤lar›n ve beyin kimyas›n›n de¤iflimiyle gerçekleflen
bir cinsel davran›fl biçimi bugün bilime göre. Fakat normalin tan›m›
halen yap›labilmifl de¤il. Status orgasmus olgusunun da aç›klamas› ya-
p›lm›fl de¤il. Status orgasmus’un gelifltirildi¤i durumlarda, ortaya ç›-
kan tablonun patolojik oldu¤unu söylemek pek kolay de¤il!
150
D. H. Stein, Classifying hypersexual disorders: compulsive, impulsive and addictive models,
Psychiatr Clin North Am. 31 (4): 587-91, 2008.
151
Stein DJ, Hugo F, Oosthuizen P, Hawkridge SM, van Heerden B., Neuropsychiatry of
Hypersexuality, CNS Spectr, 5 (1): 36-46, 2000.
152
JD Goodman, The behavior of hypersexual delinquent girls, Am J Psychiatry.,
133(6):662-8, 1976.
393
B‹R H‹PERSEKSÜEL‹TE OLGUSU

2003 y›l›ndaki Hülya Raporu s›ras›nda bizimle ba¤lant› kuran Ye-
flim K. ilginç bir olgu olarak karfl›m›za ç›kmakta. Yeflim K. bu tarihte
26 yafl›ndayd›, üniversite mezunuydu, biyologtu. Cinselli¤ini detayl›
olarak anlat›nca yukar›da sunulan patolojik durumlar›n hiçbirisine
uymad›¤›n› gördük. Ona sordu¤umuz sorular ve ald›¤›m›z yan›tlar
afla¤›daki gibiydi. Yeflim K. kad›nlarda gelifltirilebilen cinsel davran›-
fla iyi bir örnek teflkil etmektedir. Baz› kad›nlar›n benzer tepkilere sa-
hip oldu¤unu yapt›¤›m›z anketler süresince gördük, ama hiçbirinden
Yeflim K. kadar detayl› bir tan›mlama alamad›k. Baz› kad›nlarda cin-
selli¤in hangi boyutlarda yaflanabilece¤ine dair güzel bir örnek teflkil
ediyordu.
Kendinizi hiperseksüel olarak tan›ml›yorsunuz. Bunu nas›l fle-

killendiriyorsunuz ? Hangi cinsel tepkilerinize dayanarak bunu
de¤erlen- diriyorsunuz?
Sekse di¤er k›z arkadafllar›mdan daha fazla önem verdi¤imi fark
394
Ümit Say›n
ettim. Hayat›m›n herhangi bir döneminde haftalar süren bir cinsel

açl›k dönemi bende huzursuzluk yarat›yor. Sevgilim varsa s›k s›k ilifl-
kimiz olur, yaln›zsam da hemen her gün mastürbasyon yapar›m. Bir
iliflki s›ras›nda en az 20-30 kez minik klasik vajinal orgazm ya da art
arda gelen 4-5 bileflke orgazm› yaflamam›flsam o iliflki doyurucu de¤il-
dir. Bunun bütün kad›nlarda böyle oldu¤unu san›yordum, ama öyle
de¤ilmifl. Di¤er kad›nlardaki orgazmlar› onlardan dinledi¤imde çok
flafl›rd›m, benim minik ve yetersiz sand›¤›m 15-20 saniyelik orgazm-
lar onlar için normal orgazmm›fl! Halbuki benim için en az befl tür or-
gazm vard›r;
1 numara: k›sa süren, 15-20 saniye devam eden ama beni yeteri
kadar tatmin etmeyen k›sa kas›lmalar; bunlar›n di¤er kad›nlarda nor-
mal orgazma karfl›l›k geldi¤ini gördüm.
2 numara: 15-20 saniye süren orgazmlardan 20-30 dakika boyun-
ca devam eden klitoral kökenli oral seksle veya vibratörle, masaj ale-
tiyle yakalayabildi¤im orgazmlar .
3 numara: vajinal iliflkiyle yakalayabildi¤im, art arda gelen ve her
biri 20 saniyeden, 1 dakikaya kadar uzanabilen, kar›n kaslar›m›n, va-
jina kaslar›m›n da efllik etti¤i vajinal orgazmlar .
4 numara: 3 numarada tarif etti¤im vajinal orgazmlar›n çeflitli
uyaranlar (sevgilimin kula¤›ma konuflmas›, çeflitli fanteziler vs.) ile
tetiklendi¤i ve vajinal orgazmlar›n (herbiri 20 sn. ‹le 30 sn. aras›nda)
art arda dakikalarca sevgilim iliflkiyi içimde devam ettirdikçe süren
korkunç haz veren status orgazmuslar. Bu tip orgazmlarda partneri-
min yetene¤ine göre en az bir 30 dk.-60 dk süren ve yerini yeni sta-
tus orgazmuslara b›rakan korkunç deneyimler yaflad›m. Bunlar beni
inan›lmaz rahatlat›yordu ve tüm vücudum inan›lmaz gevfliyordu. Bu
orgazmlarda bir ara söz konusu de¤ildi, birisi bitmeden birisi bafll›yor-
du.
5 numara: Bileflke orgazmlar›. Bunlar hem klitoral uyar›n›n, hem
de vajinal uyar›n›n oldu¤u, partnerimle birlikte bazen cinsel oyun-
caklar›, vibratörleri de kulland›¤›m›z ve uzat›lm›fl orgazmlardan son-
395
ra yaflad›¤›m statuslard›r ki, sadece vajinal geliflen status orgasmuslar-

dan çok daha farkl›d›r. En doyurucu olan bileflke orgazmlar›d›r.
24 yafl›ma kadar el yordam›yla gelifltirdim seksüel alg› ve becerile-
rimi. 16 yafl›mda ilk iliflkimi yaflad›m. Erken gibi görünüyor ama 16
yafl›mda üniversite birdeydim. Asl›nda haz›r oldu¤umu bir baflkas›
fark ettirmese belki çok daha sonra da olabilirdi. Lise 3'te birlikte
üniversite s›nav›na haz›rland›¤›m arkadafl›m›n annesi bir gün bize,
bedenimizin olgunlaflt›¤›n› ve iliflki kurabilecek olgunlukta oldu¤u-
muzu söyledi. Bunu flaflk›nl›kla karfl›lad›¤›m› hat›rl›yorum. Aç›k fikir-
li bir kad›nd› ve flüphesiz bunu gördü¤ümüz ilk adamla yatal›m diye
de¤il, bilgilendirme amaçl› söylüyordu. Ben haz›r oldu¤umu ilk orada
fark ettim. O bilgi bende bir kap› açt›. ‹lk iliflkimden yaklafl›k 6 y›l
sonra tesadüfen ilk vajinal orgazm›m› yaflad›m; a¤z›mdan çok güzel
ama k›s›k sesler ç›k›yordu, sevgilim bundan hofllan›p kula¤›n› a¤z›ma
yaklaflt›rm›flt›, bense o anda "Bana bir fley oluyor" diye düflünüyor-
dum. Bir süre sonra seks hakk›nda buldu¤um tüm kitaplar› okumaya
bafllad›m; teknik ö¤reten, bilimsel, erotik edebiyat... Ne varsa... Bir
y›la yak›n zaman›m böyle geçti. Sex shop’a gittim, sat›c›ya tüm alet-
leri tek tek anlatt›rd›m, vibratör ald›m, porno izledim. S›n›r nereye
kadar bunu bilmek istiyordum, hiçbir fleyi kaç›rmamak... Çok da ifle
yarad› bu çaba, fantezilerin gerçekleflmesini istedi¤imiz anlam›na gel-
medi¤ini ve onlardan suçluluk duymamay›, do¤al olanaklar›n d›fl›n-
da, titreflen aletler gibi seksi zenginlefltiren yapay yöntemler oldu¤u-
nu, G-Noktas›n›n yerini, kaslar›m› çal›flt›rmay› hep bu süreçte ö¤ren-
dim. Ö¤rendikçe art arda orgazm olabildim, cinsel esrimeyi tadabil-
dim. Orgazmlar›m zamanla güçlendi. Beden olarak da zihin olarak da
çok gelifltim o dönemde. Bu dönemde okudu¤um bir kitap ise 24 ya-
fl›nda okudu¤um ve en faydaland›¤›m yap›tt›. Aç›kça doyumumu ar-
t›rm›fl olan bir kitapt›r ki bunun yaflam kalitesine etkisine paha biçi-
lebilece¤ini sanm›yorum. Bu kitaptan orgazm›m› nas›l gelifltirebilece-
¤imi ö¤rendim. Bileflke orgazm›n›, G-Noktas›n›, PC-Kas›n› ö¤rendim
ve kendimi gelifltirmeye çal›flt›m; mastürbasyonlar›m›, orgazmlar›m›,
vajinal duyarl›l›¤›m›, klitoral orgazmlar›m›, vibratörle olan yak›n ilifl-
kimi gelifltirdim ve san›r›m, o kitapta da bahsedilen esrik ve daha yet-
396
Ümit Say›n
kin bir cinsel tepkiye sahip olabildim. Bu kitapta her kad›nda çok or-
gazm olabilme ve baz› kad›nlarda hiperseksüel olabilme potansiyelin-
den bahsediliyordu. Ben de bir yemek tarifini izler gibi, anlat›lanlar›
izledim. Sonuçta 1 y›l içinde cinsel potansiyelimi çok gelifltirdi¤imi
düflünüyorum. Partnerim iyiyse ve afl›ksam, 4-5 saat süren bir cinsel
iliflki seans›nda di¤er kad›nlar›n orgazm paterniyle 50-60 orgazm ol-
mak benim için çok s›radand›r. Ama ben bunlar› kendi normal or-
gazmlar›m olarak görmüyorum. Benim normal, tatmin edici, rahatla-
t›c› orgazmlar›m, vajinal veya klitoral kökenli, art arda gelen ve on-
larca küçük orgazmdan oluflan dev orgazm yuma¤›d›r. En az 30 dk ile
60 dk süre¤en olarak bu status orgasmusu yaflamazsam rahatlayamam.
Biliyorum, benim iflim de zor, partner bulmakta zorlan›yorum. Ama
zaten bulamazsam da çok abartm›yorum ve seks yapmayabiliyorum.
Vibratör ve masaj aletimle bafl bafla kal›yorum o zamanlar. Mastür-
basyonla 20-30 dk civar›nda statuslar yaflayabiliyorum.
Cinsel tepkilerinizi detayl› tarif eder misiniz?

Kad›n bedeni müzik aleti gibi, farkl› yerlerine dokununca farkl›
sesler ç›kar›yor. Ne kadar do¤ru dokunursan›z o kadar güzel bir müzik
duyabilirsiniz. Sessiz bir seviflme düflünemiyorum . Her hazz›n, her
dokunufl biçiminin, her pozisyonun yol açt›¤› sesler farkl›d›r. Hatta
her erke¤in ve hatta her hayalin. Kendi sesim beni tahrik eder. ‹liflki
s›ras›nda da mastürbasyon yaparken de. Mastürbasyon yaparken yü-
zümü izlemek de beni tahrik eder, o kontrolsüz haz alan yüzümü se-
verim. Karfl›mdakinin de sesinin ve yüzünün kontrol d›fl› olmas›n› is-
terim. Gerçek bir kendini b›rak›fl için. Sesin yüksekli¤i önemli de¤il-
dir; içindeki fley, t›n›s›, ac›-zevk kar›fl›m› ifadesi önemlidir. Seste de
yüz ifadesinde de, doruktayken, ac› ile zevkin birbirinden ayr›lama-
mas› bana ilginç gelir.
Seviflirken ba¤›rma özgürlü¤ümüz için mücadelenin en az di¤er
özgürlükler için mücadele kadar önemli oldu¤una ve bu sorunun çö-
zümünün toplumumuzda çok ciddi kazan›mlar sa¤layaca¤›na inan›-
397
yorum. Sesi k›smaya çal›flmak zevki k›smaya çal›flmakt›r. Bu da, gün-

delik hayatta, yeterince rahatlayamam›fl ifladamlar›, doktorlar, ö¤ren-
ciler, iflçiler vs. demektir. Komflular›n birbirinin kavga sesine göster-
di¤i anlay›fl› seviflme seslerine gösterememesini ise anlayam›yorum.
Fanteziler ve konuflma da seviflme s›ras›nda çok önemlidir. Fante-
zilerde hiç bir s›n›r tan›mam. Partnerimin kula¤›ma de¤iflik fanteziler
anlatmas› veya beni çeflitli flekillerde yöneltmesi bana büyük haz ve-
rir. Ama ona afl›k olmal›y›m, ona güvenmeliyim ve onunla uzunca bir
birliktelik geçirmifl olmal›y›m. Hiperseksüel olmama ra¤men bir ge-
celik aflklar bana göre de¤il ve bunlardan çok zevk alm›yorum. Sayg›
duymayaca¤›m bir erkekle yatmak bende piflmanl›k, anksiyete ve ra-
hats›zl›k yarat›yor.
Sevgilimle baflka flehirlerde oldu¤umuzda telefonda anlatt›¤› fan-
tezilerle mastürbasyon yapabilirim ve o da orgazm seslerimi dinler.
Birlikte telefonda doyuma ulafl›r›z. Bazen ben bir al›flverifl merkezin-
de, toplu tafl›ma arac›nda ya da kitabevindeyken arar, s›rt›m› insan-
lara dönüp o kalabal›kta onu dinlemeye bay›l›r›m. O s›rada sürekli
kendime, yüz ifademe çeki düzen vermeye çal›flmak hofluma gider.
Gündelik hayatta iyi e¤itim alm›fl, sayg› duyulan, ilkeli, dürüst,
çok da fazla hatal› ifl ç›karmayan biriyim. Kimse de kolay kolay bana
sayg›s›zl›k edemez, a¤z›n›n pay›n› veririm. Son zamanlarda yatakta
sevgilimin bana emir vermesinden hoflland›¤›m› fark ettim. Belki de
bunu daha önce deneyen olmad›¤› için fark etmemiflimdir. Oyunlar
oynuyoruz, önceleri biraz korkuyordum, tad›n› ç›karam›yordum ama
aralarda gülümsedi¤ini göre göre, yapt›¤›m›z›n bir oyun oldu¤unu iyi-
ce kavrad›kça daha keyifli olmaya bafllad›. Bunun ruhumda gizli bir
denge sa¤lad›¤›n› ve böylelikle beni rahatlatt›¤›n› san›yorum. Gün-
delik hayatta hiç olamayaca¤›m fleyleri oluyorum orda; basit bir fahi-
fle, sayg› duyulmayacak biri… Bunlar oldu¤u sürece, bir çift hiç s›k›l-
madan y›llar geçirebilir birlikte, çünkü bedenin olanaklar›n›n, pozis-
yonlar›n s›n›r› var ama düfl gücünün s›n›r› yok! Bazen o kadar kala-
bal›k oluyoruz ki yatakta, fanteziler sayesinde, sonra gündelik hayat-
ta hat›rlad›kça gülüyoruz.
398
Ümit Say›n
G-Noktas›, vajinal, klitoral ve bileflke orgazmlar›n›n hepsini

yaflad›¤›n›z› söylüyorsunuz. Bunlar› detayl› ve ayr› ayr› tarif
eder misiniz?
Klitoral orgazm çocukken keflfetti¤im bir fley. Elinizi oraya götür-
dü¤ünüzde hazz› fark etmemek imkans›zd›r. 2 ve 3. parmaklar›m›n
aras›na s›k›flt›rd›¤›m klitorisi ayn› yöne dairesel hareketlerle uyar›r-
sam 2-3 dakikada orgazm olurum. Bu orgazm 10 saniyeden, 20 sani-
yeye kadar uzayabilir. Ancak klitorisin ç›plak olarak tam üzerine do-
kunmak afl›r› uyard›¤›ndan zevk vermez. Bunu defalarca yapabilirim,
15-20 kez kadar, baz› kad›nlar bunun tekrarlanmas›ndan rahats›z
olurlar. Bana oral seks (cunnilingus) yapan erkek de bunu uzun süre
devam ettirebilmelidir. Bu tekni¤i iyi bilmeyi gerektirir. Oral seksle,
masaj aletiyle veya elle uyar›larak hem k›sa orgazmlar, hem de 15-20
dk süren ve art arda gelen status orgasmuslar yaflayabilirim. Zaten be-
nim için de doyurucu olan status orgasmuslard›r. Bu baz› kad›nlar
için hayal edilmesi çok güç olabilir, ama 15-20 dk boyunca, en az 50-
60 veya daha fazla art arda gelen kas›lma ve klitoral orgazm yaflar›m.
Ancak dahili kaslar›m› s›kmad›¤›m sürece bu orgazm bölgesel ve
s›n›rl›d›r. Doru¤a do¤ru ç›kan bir haz verir ancak gerçek bir rahatla-
399
ma de¤ildir, hazd›r sadece. Klitorisi titreflen bir aletle uyar›rsam -ki

bunu da 20-30 dakika kadar yapar›m vaktim varsa- bir süre sonra ka-
s›lmalar›m sürekli hale gelir dakikalarca sürer. Vibrasyon güçlüyse
klitoristen bafllayan uyar› ben yapmasam bile dahili kaslar›m› kasar
ve zevk yay›l›r, bileflke orgazma döner. Larinks kaslar›m aniden kas›-
l›r, bo¤az›mdan normalde utanaca¤›m hayvan›ms› k›sa sert sesler ç›-
kar bir kaç kez. Büyük ihtimalle boflal›r›m. Bu fliddette oldu¤u zaman
sonunda dayanamam, boflalman›n d›fl›nda idrar›m› da kaç›r›r›m; ka-
ç›rmak da denemez tam olarak, miktar› fazlad›r çünkü. Boflalmamla
idrar›m› kaç›rmam aras›ndaki fark› hissedebiliyorum. Bu ayinim de-
rin bir rahatlama sa¤lar. Ve aynaya bakt›¤›mda güzelleflmiflimdir.
Vajinal orgazm, G noktas› uyar›l›nca olur. ‹liflkiyle ya da kendim.
Klitorise oldu¤u gibi h›zl› bir titreflim de¤il de daha seyrek frekansl›
bir bask› uyar›c›d›r burada. Rahatlat›c›d›r. Arkadan vajinaya girme
s›ras›nda çok daha kolay uyar›l›r ve orgazm› çok keyifli olur. Bedeni
gevfletir. Yüz yüze pozisyonlarda sadece vajinal orgazm olmuflsam haz-
z›n üstü bazen o kadar örtük kalabilir ki sadece rahatlad›¤›m› fark
ederek orgazm oldu¤umu anlar›m. Vajinal orgazm›n insan›n dengesi,
sa¤l›¤› için çok önemli oldu¤unu düflünüyorum. Vajinal orgazmlar›m
yukar›da yapt›¤›m s›n›flamaya göre, ya k›sa süreli orgazmlard›r ve 20-
30 saniye sürer. Ya da 15-30 dk. boyunca iliflki süresince, art arda ge-
liflen orgazmlar›n say›s› bazen 50’yi bazen 60-70’i bulur, ama bunun
farkl› bir grubu benim için bir orgazm yerine geçer. Yani beni rahat-
latan bu orgazm treninin 20-30 vagonudur. Sonra yenisi bafllar, di¤er
kad›nlar›n bunlar› yaflayamad›¤›na üzülüyorum ve flafl›r›yorum. Tabi-
i bu fizyolojik ve anatomik yap›m, ya da psikolojik yap›m benim zor
tatmin edilir bir kad›n olmam› sa¤lam›yor da de¤il!
Bileflke orgazm en güzelidir. Kendim yap›yorsam, bir yandan kli-
torisimi uyar›r, bir yandan da iç kaslar›m› (PC-Kaslar›m›) s›kar›m.
‹liflki s›ras›nda ise penisin gidifl gelifllerinin klitorisin de uyar›laca¤›
flekilde olmas›n› isterim. Gürültülü bir yükselifl ve doru¤a ç›kan haz-
la birlikte derin bir gevfleme. Bafl›m dönebilir, birkaç saniye etraf›
unutabilirim, hareketsiz ve gözlerimi açamadan durabilirim. Gözü-
400
Ümit Say›n
mün önüne çeflitli co¤rafyalardan güzel manzaralar gelebilir. Bileflke

orgazmlar› en derinleridir. Art arda gelirler, 30 dk civar›nda art arda
gelen ve di¤er kad›nlar›n yaflad›¤› 50-60 civar›nda orgazm, ama hem
klitoral hem vajinal geliflti¤i için çok tatmin edici ve tüm vücuda ya-
y›l›c›d›r.
Orgazmda en önemsedi¤im ruh ve bedenin uyumudur. Aflk ve gü-
venle seviflirseniz bedeniniz de yetkin ve dinlenmifl durumdaysa o
çok güzel olur. Bazen beden al›flkanl›kla flaflaal› tepkiler verebilir ama
ruhsal karfl›l›¤› yoksa orgazm›n kalitesi düfler.
Bir de orgazm›m›n kalitesini doruktayken kendimi ne kadar kay-
betti¤imden anlar›m. Gerçek bir bilinç kaymas›, etraf› unutmak, her
taraf›m›n uyuflmas›, kamaflmas› önemli göstergelerdir. Her fleyin far-
k›nda olarak yaflanan orgazmlar uyduruktur.
Uyar› devam etti¤i sürece bir seansta 50-100'den fazla orgazm

oldu¤unuzu söylüyorsunuz. Bu konuda yaflad›¤›n›z en doruk
deneyimlerden baz›lar›n› anlat›rm›s›n›z. En fazla yaflad›¤›n›z or-
gazm say›s›, ve en doruk deneyimler nelerdir ?
‹ki üç gün süren -gün içinde yemek, sigara vs molalar› haricinde
seviflerek geçen- bir kaç deneyimim oldu. Birleflme, oral uyar› (cun-
nilingus) ve vibratörle onlarca orgazm›m ve her biri 15-30 dakika sü-
ren 8-20 statusum orgasmusum da oldu. Böyle bir ayinin sonras›nda
bilinç durumumda da de¤ifliklikler olur gevfleme nedeniyle. Bu tür
derin gevflemelerin iyilefltirici bir gücü oldu¤unu düflünüyorum. A¤-
r›lar›m, kas gerginliklerim azal›r.
Ancak bu yo¤un orgazmlar için bedenin de haz›r olmas› gerekiyor,
sonuçta orgazm an› kas›lma ile gerçeklefliyor. Bu yo¤un deneyimle-
rim, bisiklet sürdü¤üm zamanlarda, çok dik bir yokuflu olan bir evde
otururken ve göbek dans› yapt›¤›m dönemlerde oldu. Göbek dans›n›,
seksle ilgili bir kitaptan görmüfltüm; bedenin orta bölgesindeki kasla-
r› çal›flt›rmak için göbek dans› ya da Afrika danslar› öneriliyordu.
Gerçekten de göbek dans› kaslar› ve orgazm› güçlendiriyor.
401
Art arda orgazm, bileflke orgazm› ve benim yaflad›klar›m tamamen

ö¤renilebilir bir fley. Belki biraz çok çal›flmak gerekebilir ama sonun-
da olur. Üstelik ödülü içinde bir ö¤renme. Okudu¤um kitaplar bu ko-
nuda kad›nlara çok önemli ipuçlar› veriyordu, bu bilgileri uygula-
mak, art arda bir cinsel ayin gibi süren status orgasmuslar yaflamama
neden oldu.
Vibratörle veya baflka araçlarla deneyimlerinizi anlat›r m›s›n›z?

Penis fleklindeki vibratörlerin içimde titreflmesi tek bafl›na çok
hofluma gitmiyor. Genellikle onlar› bir zemine yerlefltirip ben üzerin-
de hareket eder orgazm›m›n yaklaflt›¤›n› hissedince de elimle ya da
baflka bir titreflen aletle klitorisimi uyar›r›m. E¤er yorgun de¤ilsem
klitorisi uyarmadan, sadece kalça hareketlerimle, içimde titreflmeyen
bir yapay penis varken orgazm olmay› tercih ederim ama bu biraz da-
ha zordur.
Titreflen aletlerin klitorise yerlefltirilmesi incelikli bir ifl asl›nda.
Birkaç milim sa¤da ya da solda olmas› hazz›n farkl› yollardan yay›l-
mas›n› sa¤l›yor. Ben kendi haritam› ö¤rendim, en hassas yeri biliyo-
rum ve bu klitorisin tam ortas› de¤il. Ancak klitorise yak›n farkl› yer-
leflimleri de baflka türlü hazlar için ara s›ra deniyorum. ‹lginç olarak
kuvvetli titreflim her zaman kuvvetli haz anlam›na gelmiyor. S›rt a¤-
r›lar› için yap›lm›fl bir masaj aleti sex shop’tan ald›¤›m küçük titreflen
cihaz›n yapt›klar›n› yapam›yor örne¤in. Tabi bunda 5-6 cm’lik küçük
cihaz› tam istedi¤im flekilde yerlefltirebilmemin de etkisi olabilir.
Çünkü dedi¤im gibi, klitorisin yak›n›ndaki sinir a¤lar›n›n yap›s› ne-
deniyle, aletin aç›s›n› bile de¤ifltirseniz hazz›n biçimi ve yay›ld›¤› yol
de¤ifliyor.
Anal boncuklar› kullanmay› denedim ancak can›m yand›¤› için
b›rakt›m.
402
Ümit Say›n
Söyledi¤iniz farkl› çeflitlerdeki orgazmlarda hissettikleriniz ve

psikolojinizi anlat›r m›s›n›z?
Orgazmlar›m s›ras›nda herfleyden kopar›m ve tamamen kendimle
baflbafla kal›r›m, hatta bazen kendimden de kopar›m. Sadece sesim
kal›r, status orgasmuslarda, ki en tatmin oldu¤um orgazm türü bun-
lard›r; zevk t›rmanarak artar, bu zevk sona ermeden beni çevreden
izole eder, sadece sesimi ve bo¤az›mdan ç›kan hayk›r›fllar›, inlemele-
ri duyar›m. Karn›m›n orta bölgesini hissederim. Kas›lmalar birbiri ar-
d›na gelir, tüm vücudum erimifl gibi olur, erimifl metal gibi, distorsi-
yona u¤ram›fl gibi hissederim; sanki farkl› bir bilinç haline girerim.
Gözüm karar›r, ›fl›k parlamas› da görürüm. Minik orgazmlarda oyun
gibi kas›lmalar hissederim, ama bunlar büyük orgazmlara götüren ve
beni çileden ç›karan kas›lmalard›r. Büyük orgazmlar›m›n tümü bir
ölüm gibidir. Ölürüm adeta. Sevgilimle aramdaki s›n›rlar›n eridi¤ini
hissederim. Kim nerde bafll›yor, kim nerde bitiyor, onu ay›rt edemem.
Ald›¤›m haz korkunçtur ve bunsuz yaflaman›n mümkün olmad›¤›n›
düflünüyorum. Bazen gözümün önüne dünyan›n güzel manzaralar› ge-
lir, adeta orgazm anlar›mda dünyay› dolaflt›¤›m hissini verir. Örne¤in
Japon kiraz bahçeleri, flelaleler, el de¤memifl ormanlarda astral bir se-
yahat yapar gibi kayar›m; gözlerimin önüne türlü manzaralar gelir.
Yo¤un bir odaklanma an› hat›rlar›m. Hiç böyle bir bilinç haline gir-
medim. Seksi de en çok bilincimde böylesine bir de¤ifliklik yaratt›¤›
için severim. Deneyler yapa yapa bu bilinç de¤iflikliklerinde yeni tat-
lar almaya çal›fl›r›m. Yeni tatlar ve hazlar alana kadar de¤iflik uyaran-
lar denerim. Bu herfley olabilir. S›n›r›m yoktur. Farkl› cinsel nesneler
gelifltirmek bana her zaman yeni cinsellik kap›lar› açar, yeni alg› ka-
p›lar›. Büyük orgazmlarda dolana dolana adeta vücudumdan ç›kar›m.
Bir depersonalizasyon hissi. Özellikle, dakikalarca (15-20 dk) süren
orgazmlar›nda kendimi tamamen kaybederim ve ald›¤›m hazla dün-
yadan ayr›l›r›m. Kendim olmam art›k. Birleflme, bütün olma duygusu
herfleye hakim olur. Hayvan oldu¤um, do¤an›n bir parças› gibi oldu-
¤um hissine de kap›l›r›m. Orgazm an›nda içgüdülerim ve hayvansal-
l›¤›mla baflbaflay›md›r. Bafl›m döner. Sevgilime s›ms›k› tutunur, onu
403
hayvanlafl›p parçalamak isterim. Hayvanlaflmak do¤ayla bütünleflme-

nin bir parças›d›r. Çarflaflar› darma duman ederim. Art arda 4-5 sta-
tus (yaklafl›k 30-50 küçük orgazm) yaflad›ktan sonra zevkten pestil ol-
mufl flekilde sakinleflirim ve sevgilime sar›l›p bir süre öyle yatmak is-
terim. Orgazm olamamak bende bunal›m yarat›r. Saplant›lar›m, kor-
kular›m, tutars›zl›klar›m artar; orgazms›zl›k benim günlük yaflant›m›
çok olumsuz etkiler. Benim için önemli olan büyük orgazmlard›r (sta-
tuslar) onlars›z seks ve hayat benim için anlams›z hale geliyor. Büyük
orgazmlarda, gülümsedi¤im, kahkaha att›¤›m, küfür etti¤im, son de-
rece argo konufltu¤um, a¤za al›nmad›k laflar söyledi¤im olur. Ba¤›r›r,
ç›¤l›k atar, bazen a¤lar›m; adeta ac›yla zevk birbirine kar›fl›r. Büyük
orgazmlar, kas›lmalarla ve titremelerle bafllar, önce vajinamda ve kli-
toris çevremde bafllayan g›d›klanma tarz› hofl bir duygu, giderek ken-
dini dairesel olarak dönen ve karn›mda, rahim bölgemde geliflen ge-
liflen bir tayfuna, bir f›rt›naya b›rak›r. Derken, büyük kas›lmalar bafl-
lar, kar›n kaslar›mla birlikte durmaks›z›n uyar› sürdükçe, dakikalarca
devam eder. Bu kas›lmalara bütün vücudum efllik eder. Ellerim ve
ayaklar›m k›vr›l›r, kendimi kontrol edemem adeta bir sara krizindeki
gibi spontan geliflen kas›lmalar ve gevflemeler birbirini takip eder.
Kas›lmalar›n yar›m saat, hatta bir saate kadar uzad›¤›n› bilirim.
Farkl› fantezilerin bana anlat›lmas›, kula¤›ma f›s›ldanmas› benim
büyük orgazmlar›m› tetikleyen fleylerdir. Bunlar›n içinde herfley ola-
bilir, sadomazohist fanteziler, kontrol edilme fantezileri öncelikle be-
ni çok uyar›r, ama sevgilimle bunlar›n yenilerini keflfetmek için çaba
harcar›z. Bir kere büyük orgazmlar (15-20 küçük orgazm›n oldu¤u
statuslar) bafllam›flsa, her anlat›lan beynimde yeni ve daha güçlü bir
orgazm› tetikler. Öylece dalar giderim, yeni fantezilere. Seviflirken
güçlü orgazm olmak için sevgilinle konuflmak çok önemli. Konuflur-
ken, yeni cinsel dehlizler açabiliyorsun.
Uzun süreli büyük orgazmlarda, penis içime ateflten bir k›l›ç gibi
girer ve sanki beni da¤lar, her taraf›m› yakarak ›s›t›r. Hazla yakar. Her
yeni sevgilimle yeni orgazmlar keflfediyorum. Yeni yeni bir sürü fark-
l› orgazmlar ak›n eder. Hepsinin çeflidi ve biçimi farkl›d›r. Dolay›s›y-
404
Ümit Say›n
la, her y›l orgazmlar›m biraz daha güçlenerek ve farkl›laflarak ilerliyor.

Yeni boyutlar keflfediyorum. Bu boyutlar› artt›rmak için de yeni sev-
gililerime uyar›c› gelecek herfleyi yap›yorum, beni poligamik sanma-
y›n. Ben afl›k olmadan birisiyle seviflemem, mesela son 1.5 y›ld›r,
kimseyle iliflkim yoktu, yeni bir aflk›m var. Hiç aldatmad›m. Mono-
gamik yaflar›m. Aldatmay› veya aldat›lmay› da hiç sevmem, k›skan-
c›md›r. Toplam flimdiye kadar 8-10 kifliyle birlikte oldum hepi topu.
Ama di¤er kad›n arkadafllar›m içinde 100 erke¤i yataktan geçirenler
var, fakat hiçbirisi benim yaflad›klar›m› yaflayam›yor, bir kaç orgazm
olmak için herfleylerini vermeye haz›rlar. Ben neden böyleyim? Hiç
bilemiyorum. ‹yi, sa¤lam adamlara da rastlad›¤›m› da kabul etmek zo-
runday›m. Anatomik ve fizyolojik yap›mda da de¤ifliklikler oldu¤unu
düflünüyorum. Mesela G-Noktam› bulmakta hiç zorlanmad›m, kitap-
lardaki tarifi uygulay›nca elimi at›p buldum. 16 yafl›mdan itibaren ak-
tif cinsel yaflant›m var. Befl çeflit farkl› orgazm yaflamam›n do¤an›n
bana bahfletti¤i bir lütuf oldu¤unu düflünüyorum.
Bu tan›mlar› okuyan baz› psikiyatrlar Yeflim K.y›, duygu durum
bozuklu¤u (mood disorder), bipolar hastal›k, mani, obsesif kompülsif
nevroz, seks ba¤›ml›l›¤› gibi teflhislerle isimlendirebilirler, fakat nor-
mallerin de¤iflti¤i ve kad›nlar›n önemli bir k›sm›n›n bunlar› yaflad›¤›
bir döneme geldi¤imizde bu tan›mlar da sorgulanacakt›r. Önemli
olan normali tan›mlayabilmek! Kad›n cinsell¤inde ise normalin ta-
n›mlanmas› çok güç. Yeflim K. gibi pek çok yabanc› ve Türk kad›n›-
n›n tariflerine rastlad›k; dünyada art›k kad›nlar›n cinsellikle ilgili ya-
flad›klar› de¤ifliyor, bu de¤iflim erke¤in davran›fl›na da ba¤l› tabii!
Cinselli¤i çok uzun sürdüren erkeklerle birlikte olan kad›nlar yeni
boyutlar farkedebiliyorlar.
FR‹J‹D KADINLAR
Frijide veya hiposeksüelite pek çok metabolik hastal›kla (örn. hi-
potiroidi), beyin lezyonuyla, beyin travmas›yla ortaya ç›kabilecek bir
bozukluk oldu¤u gibi, normal geliflim sürecinde hormonal etkilerin,
405
beyin fizyolojisinin ve kimyas›n›n etkisiyle de ortaya ç›kabilir. Ço-

¤unda anorgasmia (orgazm olamama) vard›r. Cinsel nesne gelifltire-
mezler, erkeklere karfl› ilgileriazalm›flt›r. Cinsellik onlar için normal
yaflam›n bir faaliyeti de¤ildir. Toplumun flartland›rm›fll›klar›n›n da et-
kileri frijidite yaratabilir, çocukluk flartlanmalar› da! Fakat baz› frijid-
lerde hem genital bölgedeki sinir da¤›l›m›, hem de anatomide baz›
farkl›l›klar oldu¤u san›lmaktad›r. Baz› frijidite vakalar› hormonlarla
(örn. testesteron) tedavi edilse de primer frijidite vakalar›n›n tedavi
edilmesi çok zordur.
S‹Z DE B‹R H‹PERSEKSÜEL M‹S‹N‹Z?

Son olarak k›sa bir testle sizin de hiperseksüelite s›n›rlar›na yak-
lafl›p yaklaflmad›¤›n›z› kabaca ölçmeye çal›flal›m.
Burada kastedilen hiperseksüelite t›p literatüründe kastedilen pa-
tolojik bir olgu olarak ele al›nan hiperseksüelite ile ayn› fley de¤ildir.
Burada sorgulanan hiperseksüelite, cinsel s›n›rlar› zorlayan bir dene-
yim olarak hiperseksüel davran›fl biçimidir. Afla¤›da verilen test bi-
limsel olarak istatistikleri yap›lm›fl ve bilimsel olarak yerleflmifl bir
test de¤ildir; sadece cinsel davran›fl›n›z hakk›nda k›sa ve yaklafl›k bir
bilgi vermeye yönelik olarak haz›rlanm›flt›r. Elde edece¤iniz skor size
kaba bir fikir verir.
Elinize bir ka¤›t kalem al›n ve afla¤›daki sorular› yan›tlay›p, puan-

land›r›n. Puanland›rmay› flöyle yapacaks›n›z:
a) 6 puan b) 4 puan c) 3 puan d) 2 puan e) 0 puan
1) Ne kadar s›kl›kla mastürbasyon yapars›n›z?

a) Hemen hergün veya iki günde bir (normal iliflki olsun veya
olmas›n).
b) Haftada 1-2 kez (normal iliflki olsun veya olmas›n).
406
Ümit Say›n
c) E¤er normal bir iliflkim yoksa haftada 2-3 kez.

d) E¤er normal bir iliflkim yoksa ayda 2-3 kez.
e) Hiç yapmam.
2) Vajinal orgazm olur musunuz?

a) Evet, her iliflkide vajinal orgazm olurum.
b) Evet, iliflkilerimin ço¤unda vajinal orgazm olurum.
c) Evet, arada s›rada vajinal orgazm olurum.
d) Evet, bir kaç kez vajinal orgazm oldum.
e) Hay›r, hiç vajinal orgazm olmad›m
3) G-Noktan›z›n yerini bulabildiniz mi, uyard›n›z m›?

a) Evet, kolayl›kla buldum ve G-Noktas›n› uyarmakla orgazm
olabiliyorum.
b) Evet, buldum ama ender olarak G-Noktas›na ba¤l› orgazmlar
yaflayabiliyorum.
c) Evet, buldum. Ama G-Noktas›na ba¤l› orgazmlar yaflamad›m.
d) Emin de¤ilim.
e) Hay›r, hiç bulamad›m. Buna ba¤l› orgazm yaflamad›m.
4) Cinsellikten uzak kald›¤›n›zda neler hissedersiniz?

a) Cinsellikten uzak kalamam, bu bana çok zor gelir, mutlaka
cinselli¤i yaflamam laz›m.
b) Cinsellikten uzak kalmakta zorlan›r›m, ama kalabiliyorum.
Mastürbasyon yapar›m.
c) Cinsellikten uzak kald›m, benim için önemli bir sorun olufl-
turmuyor, mastürbasyonla rahatl›yorum.
407
d) Cinsellikten rahatl›kla uzak kal›r›m, mastürbasyon da yap-

mam.
e) Cinsellikten çok uzak kald›m, bu benim için çok kolay, o za-
manlarda mastürbasyon da yapmam.
5) Fantezi kurar m›s›n›z?

a) Evet, hemen her iliflkimde ve/veya mastürbasyonlar›mda çok
s›kl›kla fantezi kurar›m.
b) Evet, f›rsat›m oldukça fantezi kurar›m.
c) Evet, ara s›ra fantezi kurar›m.
d) Çok ender fantezi kurar›m.
e) Hiç fantezi kurmam.
6) Klitoral orgazmlar yaflad›n›z m›?

a) Evet. Her uyar›mda klitoral orgazmlar yaflar›m.
b) Evet. Uyar›lar›n ço¤unda klitoral orgazmlar yaflar›m.
c) Evet. Arada s›rada klitoral orgazmlar yaflar›m.
d) Evet. Çok ender de olsa, klitoral orgazmlar yaflayabiliyorum.
e) Hay›r. Hiç klitoral orgazm yaflamad›m.
7) Hiç art arda orgazm yaflad›n›z m›?

a) Evet. Her iliflkide art arda bir çok orgazm yaflar›m.
b) Evet. S›kl›kla art arda orgazmlar yaflar›m.
c) Evet. Bazen art arda orgazmlar yaflad›¤›m olmufltur.
d) Evet. Art arda bir kaç kez orgazm oldum.
e) Hay›r. Hiç art arda orgazm yaflamad›m.
408
Ümit Say›n
8) Hiç bileflke orgazm› yaflad›n›z m›? Status orgasmus yaflad›-

n›z m›?
a) Evet. Hemen her iliflkide bileflke orgazm› yaflar›m. Pek çok
iliflkide de status orgasmus yaflad›m.
b) Evet. Baz› iliflkilerde bileflke orgazm› yaflad›m. Arada s›rada,
bazen de status orgasmus benzeri bir durum yaflad›m.
c) Evet. Çok ender olarak bileflke orgazm› yaflar›m. Ama status
orgasmus benzeri bir durum yaflamad›m.
d) Evet. Bir iki kez bileflke orgazm› yaflad›m. Ama status orgas-
mus benzeri bir durum hiç yaflamad›m.
e) Hay›r. Ne bileflke orgazm›, ne de status orgasmus yaflad›m.
9) Tüm cinsel yaflant›n›zda kaç cinsel partneriniz oldu?

a) 15’den fazla.
b) 10-15 aras›nda.
c) 5-10 aras›nda.
d) 2-5 aras›nda.
e) Hiç veya bir.
10) Cinsel fantezilerinizi hiç yaflama geçirdi¤iniz oldu mu?

a) Evet. Baya¤› çok cinsel fantezimi yaflant›ma geçirdim.
b) Evet. Baz› cinsel fantezilerimi yaflant›ma geçirdim.
c) Hay›r. Cinsel fantezimi yaflant›ma geçirmedim ama f›rsat›m
olsa geçirmek isterdim.
d) Hay›r. Cinsel fanteziler benim için sadece birer hayaldir. Hiç-
birisini gerçek yaflama geçirmedim, ya da geçirmek istemem
e) Hay›r. Cinsel fantezim pek yok. Hayata da geçirmedim.
409
11) Ne kadar s›kl›kla cinsel iliflkide veya cinsel aktivitede bu-

lunmak istersiniz?
a) Hemen her gün veya iki günde bir.
b) Haftada 2 kez.
c) 2 Haftada 2-3 kez.
d) Ayda 2-3 kez.
e) Ayda birden az veya hiç.
12) Gerçek hayatta ne kadar s›kl›kla cinsel iliflkide veya cinsel

aktivitede bulunursunuz?
a) Hemen her gün veya iki günde bir.
b) Haftada en 2 kez.
c) 2 Haftada 2-3 kez.
d) Ayda 2-3 kez.
e) ‹ki ayda birden az veya hiç.
PUANLAMA:
60-72 Puan: Siz bir hiperseksüelsiniz !
40-60 Puan: Cinselli¤i oldukça doyumlu ve ileri düzeyde yafl›yor-
sunuz. Sizde hiperseksüel olma potansiyeli güçlü olarak mevcut. Ya
da gizli hiperseksüel olabilirsiniz.
25-40 Puan: Tatminkar bir cinsel yaflant›n›z var. Bunu gelifltire-
bilirsiniz, hiperseksüel olma olas›l›¤›n›z zay›f.
0-25 Puan: Daha doyumlu bir cinsel yaflant›n›z olabilir. Cinselli-
¤inizi daha fazla gelifltirme olas›l›¤›n›z var, ama flu andaki verilere gö-
re bir hiperseksüel olman›z imkans›z.
410
£¢ 17
C‹NSELL‹KTE YAfiANAN
GAR‹PL‹KLER
411
412
C insellik ö¤renilen bir olgu oldu¤u için her toplum veya alt
kültür kendi bünyesine uygun bir biçimde cinsel davran›fl› in-
sanlara empoze etmekte ve cinsel davran›fllar birbirinden çok farkl›
tablolarla ve flartlanmalarla ortaya ç›kmakta.
Cinsel davran›fl› belirleyen toplumun e¤itimi, kültürel kal›t›m ve-
ya daha sonralar› tesadüfle ve deneyle insanlar›n kendi kendilerine
ö¤rettikleri. Hangi davran›fl tarz› do¤ru? Mutlak olan ne? Karar ver-
mek kimisi için çok zor! Örne¤in M›s›r veya Türkiye gibi Müslüman
ülkelerde kad›n 18 yafl›nda bakire de¤ilse bunal›ma düflebiliyor; ama
Kanada, ‹sveç gibi ülkelerde bir k›z 18 yafl›nda hâlâ bakireyse ‘Acaba
bendeki anormallik ne?’ diye psikiyatra gidiyor. Bu önemli bir çeliflki!
Toplumlardan toplumlara cinsellik çok garip biçimlerde ele al›n-
m›fl. Hem de ne gariplikler!?... ‹lk ele alaca¤›m gelenek sünnet.
ERKEK VE KADINLARDA SÜNNET

Erkeklerde sünnetin tarihi M›s›rl›lar devrine kadar uzan›r, erkek
mumyalar›n ço¤u sünnetlidir. Yahudi mitolojisinde Abraham’›n ( Hz.
‹brahim) 99 yafl›nda kendi kendisini sünnet etti¤inden bahsedilir.
Genesis’de (17:10-11), sünnetin Tanr› ile insan aras›nda bir iflaret
olaca¤› belirtilmekte! Sünnet edilen erkeklerin cehenneme gitmeye-
ce¤inden bahsediliyor, Abraham (Hz. ‹brahim) cehennemin kap›s›n-
da oturacakm›fl ve ‘ufak günahlar›’ yüzünden cehenneme gönderilen
413
Derin Seks: Cinsellikte Yaflanan Gariplikler
sünnetlilerin içeri girmelerini önleyecekmifl! Kad›nlara ne yap›laca-

¤›ndan pek bahsedilmiyor... Ama Müslümanl›kta yer almas›na ra¤-
men, Yahudilikte kad›nlara pek sünnet uygulanm›yor, her ne kadar
sünnet Müslümanl›¤a Yahudilikten geçtiyse de!
Sünnetin erkeklerde penis kanserini azaltt›¤›ndan bahsediliyor153.
Ama son t›bbi görüfller pek bunu do¤rular nitelikte de¤il. Ayr›ca sün-
netli erkeklerle iliflki kuran kad›nlarda rahim boynu kanserinin çok
az görüldü¤ü söyleniyor; gerçekten de Yahudi kad›nlarda ve rahibe-
lerde rahim boynu kanseri çok az görülüyor. Fahiflelerde ise en s›k gö-
rülen kanser bu. Rahim boynu kanseri sünnet derisinin kendisinden
mi, buradan salg›lanan smegma nedeniyle mi yoksa, fazla cinsel iliflki
nedeniyle mi gelifliyor? Buna karar vermek çok zor, fakat Amerika
Birleflik Devletlerinde y›lda 1.5 milyon bebek ‘daha sa¤l›kl› bir yol’ di-
ye sünnet edilmekte ve 230 bebek sünnet komplikasyonu yüzünden
ölmekte154. Sünnetli erkeklerle, sünnetsizlerin duyarl›l›k bak›m›ndan
153
Antony Smith, The Human Body, London: George Allen Unwin Ltd,1970.
154
H. Diamond, Sexwatching, London: McDonald,1984.
414
Ümit Say›n
pek farkl› olmad›klar› söylenmifl155; fakat Xaviera Holander sünnetsiz-

lerin oral seksle çok daha kolay boflald›klar›n› vurguluyor156. Sünne-
tin temizlik getirdi¤ini savunanlara ise Sir James Spencer 1960’da
flöyle bir yan›t vermifl: “Kum, pislik ve sinek dolu Arap çöllerinde, bu il-
kel insanlar› flehvani rahatl›¤a kavuflturmak için uygulanan bir gelene¤in,
temizli¤in ön plana geldi¤i günümüz ‹ngiltere’sinde neden uygulanmas› ge-
rekti¤ini hakl› ç›karacak sebepler göstereceksiniz sizi dinlerim, ama e¤er ge-
rekçenizi anatomik kusurlar üzerine temellendirecekseniz, bofluna zahmet
etmeyin. Do¤a Ana’n›n onu çekilip kesilmek gayesiyle yaratt›¤›n› hiç san-
m›yorum.157” Bu bilimsel olmaktan çok sald›rgan bir görüfl gibi görü-
nüyor!
SÜNNET: NED‹R? NE DE⁄‹LD‹R?

GEREKL‹ M‹? GEREKS‹Z M‹?
Sünnet erkek cinsel organ›n›n do¤al yap›s›nda olan uç deri k›sm›-
n›n çocukluk ça¤›nda kesilerek ç›kar›lmas› anlam›na gelir. Yahudilik-
te ilk 8 günde yap›lmas› gereken sünnet daha sonra Müslüman kül-
türlerine de geçmifltir. Sonralar› özellikle ‹kinci Dünya Savafl›ndan
sonra baz› t›p literatürlerindeki yay›nlara bak›larak sünnetin penis
kanserini, frenulum etraf›ndaki iltahaplanmay› ve idrar yolu enfeksi-
yonlar›n› engelledi¤i iddias› ile Hristiyan kültürüne de yay›lm›flt›r.
Sünnet sadece erkeklerde yap›lan bir olay de¤ildir, kad›nlar›n cinsel
uyar›m›n›n ve orgazm olmas›n›n engellenmesi için özellikle Afrika
ülkelerinde ve M›s›r’da klitorisin k›smen veya tamamen ç›kar›lmas›
biçiminde uygulanm›flt›r. Kad›nlarda klitorisin kesilip ç›kart›lmas› er-
keklerdeki glans›n (penis ucundaki duyarl› yap›) kesilip ç›kar›lmas›-
n›n karfl›l›¤›d›r ki, bu nedenle kad›nlarla erkeklerin sünneti birbiriy-
153
Antony Smith, The Human Body, London: George Allen Unwin Ltd,1970.
154
H. Diamond, Sexwatching, London: McDonald,1984.
155
William Masters ve Virginia Johnson, Human Sexual Response, Boston: Little
Brown Company, 1966, S: 189- 190.
156
Xaviera Hollander, The Happy Hooker, N.Y.: Signet Books, 1975.
157
Antony Smith, The Human Body, London: George Allen Unwin Ltd ,1970.
415
le eflde¤er bir terim olarak ele al›nmamal›d›r. Bu konudaki iki farkl›

görüfle de de¤inece¤iz. T›p aleminde bugün sünnetin söylendi¤i ka-
dar da faydal› olmad›¤›n› iddia eden binlerce yay›n var. Ayr›ca ‘Doc-
tors Opposing Circumcision’ (Sünnete Karfl› Doktorlar) veya ‘Mothers
against Circumcision’ (Sünnete Karfl› Anneler) gibi çok ciddi kurum-
lar oluflmufl durumda. Hristiyanlar art›k kendilerine Yahudiler tara-
f›ndan dayat›lan sünneti kabullenmek ve çocuklar›na rutin olarak
yapt›rmak istemiyorlar.
SÜNNET‹N UYGULANMASI
B‹R YAHUD‹ DAYATMASI MI?
Son 20 y›ld›r sünnete ve sünnetin getirdi¤i olumsuzluklara iliflkin
o kadar fazla lobi yap›ld› ki, bu lobilerin yap›ld›¤› Hristiyan ortamla-
r›nda asl›nda Hristiyanlara sünnetin dayat›lmas›n›n ve sanki t›bben
olumlu bir eylemmifl gibi gösterilmesinin temelinde ‘Bir Yahudi Da-
yatmas›’ yatt›¤› bile iddia edildi. Bu komployu iddia eden Hristiyan-
lar Komplocular komplolar›n› flu gerçe¤e dayand›r›yorlard›:
‘Yahudiler Hristiyanlar›n içine kar›flm›fl olarak yüzy›llard›r yafla-

maktayd›lar, fakat Nazi Almanyas›nda beklenmedik bir fley olmufl
ve Naziler kendilerini saklamaya çal›flan Yahudi erkeklerini sünnet-
li olup olmad›klar›na bakarak tan›m›fllar ve toplama kamplar›na
yollam›fllard›, çünkü Museviler çocuklar›n› do¤duktan ilk 8 gün
içinde sünnet ettiriyorlard› ve bir Yahudi erke¤i sünnetsiz kalamaz-
d›! Dolay›s› ile antisemitist bir harekette veya Yahudi soyk›r›m›nda
sünnet erkekler için çok y›k›c› sonuçlara yol açabilirdi, nitekim bu
2. Dünya Savafl› dönemlerinde yaflanm›flt›. Bu kiflilerin Müslü-
manlarla kar›flmas› çok zordu, çünkü Müslümanlar› gerek isimle-
rinden gerekse ba¤l› bulunduklar› kominitelerden tan›mak kolayd›’.
Bu iddiay› ortaya atan Hristiyan anti sünnet komplocular›na gö-

re, 2. Dünya Savafl›ndan sonra hemen bu konuda aktiviteye geçen
416
Ümit Say›n
Yahudiler uydurma bilgiler ve fliflirme bir tak›m yay›nlarla gerçek ol-

mayan baz› t›bbi durumlar› gerçekmifl gibi gösterme yoluna gitmifller-
di. Gerçekten de sünnetin yararl›l›¤›n› savunan yay›nlara bakt›¤›n›z-
da ço¤unlu¤u Yahudi kökenli veya Yahudilerle çok yak›n iliflkiler
içindeki baz› doktorlar taraf›ndan yay›nlanm›flt›. Komploculara göre
sünnetin Hristiyan topluluklar›n›n içine t›bbi bir gereksinimmifl gibi
pompalanmas›n›n bir kaç yarar› vard›. Birincisi Anti-Semitist bir ha-
rekette sünnet derisinin olmamas› Yahudilerin tan›nmas›n› sa¤lay›c›
bir iflaret olmaktan ç›kacakt›. ‹kincisi Yahudi kad›nlar dini vecibeler-
den dolay› sünnetsiz erkeklerle birlikte olmak istemiyorlard›, bu da
Hristiyan topluluklar› içinde Yahudilerin yay›lmas›na bir engeldi,
çünkü bilindi¤i gibi Yahudilik anneden o¤ula ya da k›za geçer, e¤er
bir çocu¤un annesi Yahudi ise o çocuk da tart›flmas›z olarak Yahudi-
dir ve o çocu¤a Yahudi kurallar› uygulan›r. Yahudi kad›nlarla evlenen
Hristiyan erkeklerin çocuklar› da Yahudi olacakt›! Halbuki ortodoks
Yahudi kad›nlar için sünnetsiz erkeklerle iliflkiye girmek tercih edile-
cek bir davran›fl de¤ildi, bu nedenle sünnetin Hristiyan toplumlar›n-
da t›bben yararl› bir eylemmifl gibi sunulmas›n›n Yahudilerin Hristi-
yan toplumlar› içinde h›zla yay›lmas› ve Hristiyan-Yahudi çocuklar›n
meydana gelmesi aç›s›ndan çok önemliydi. Komplocular bu nedenle
düzmece yay›nlar ve t›bbi literatür çarp›tmalar› ile sünnetin çok gerek-
li yalan›n›n Hristiyan toplumlar› içine sokuldu¤unu savunmaktalar.
Tabii biz Hristiyan sünnet komplocular›n›n yalanc›s›y›z! Komplo te-
orisini kuran onlar! Bizce bu komplolar çok da gerçekçi görünmüyor!
SÜNNET‹N TAR‹HÇES‹
Yaz›l› tarihe ait ilk bilgiler ve emirler Tevratta görülür. Araplar bu
gelene¤i rastgele sürdürmelerine karfl›n Müslümanl›¤›n kurucusu Hz.
Muhammed ilk kez bu konuda kutsal kitaplardaki yaz›larda (Tevrat
ve Kur’an) sünneti kesin bir Müslüman yöntemi olarak yerlefltirmifl-
tir. Antropolojik aç›dan incelendi¤inde sünnetin eskiden Tanr›lara
yap›lan adak ve fedakarl›¤›n, kan ak›tma yaklafl›m›n›n bir parças›
olarak ilkel toplumlarda ortaya ç›kt›¤› görülür. Yahudi toplumlar›nda
417
din ile halk aras›ndaki iflbirli¤inin ve bütünleflmenin bir simgesi, Ya-

hudiler için gelecekteki vaad edilmifl y›llar için bir kurtulufl garantisi
idi. Hristiyanlar aras›nda da gündeme gelen sünnet hakk›nda Aziz
Paul Kudüs konseyinde sünnetin tüm Hristiyanlar› ba¤lamad›¤›n›,
sadece ‹srailo¤ullar›na ait bir yöntem oldu¤u karar›n› vermifltir. Ya-
hudilerde ilk 8 günde yap›lan sünnet, Müslümanlarda 1. yafl› ile blu¤
ça¤› aras›nda herhangi bir dönemde yap›labilir. Bugün dünyada tüm
Yahudiler ve Müslümanlar, ABD nüfusunun ise yaklafl›k yar›s›ndan
ço¤u sünnetlidir. Avrupa’da sünnet azd›r. Ülkemizde her y›l en az 500
bin erkek çocu¤unun sünnet edildi¤i düflünülürse, bir fenomen ola-
rak sünnetin önemi anlafl›labilir.
SÜNNETLE ‹LG‹L‹ SON OLGULAR

Sünnetle ilgili tart›flmalar›n yay›ld›¤› son zamanlarda en ufak sün-
net komplikasyonu veya sünnetle ilgili bir tazminat davas› da Bat›
bas›n›nda manflet oluyor.
Örne¤in sünnet s›ras›nda penisi kesilip ifllevsiz hale gelen Ohio’lu
bir aile Cleveland Live isimli gazetede , 25 Mart 1999 tarihinde yay›n-
lanan bir habere göre doktora ve klini¤e 10 milyon dolarl›k dava aç-
t›lar.
Yine CLEVELAND’da, 20 Ekim 1998’de 3 haftal›k bir bebek
doktorlar sünnet komplikasyonlar›n› düzeltmeye çal›fl›rken öldü.
Benzer biçimde Avrupa’da baz› çocuklar 18 yafl›n› doldurduktan
sonra hem ailelerine hem de kendilerini sünnet eden doktorlara taz-
minat davas› açt›lar. Her geçen gün benzer davalar hem sünnet
komplikasyonlar› hem de sünnetin yap›lmas›na ba¤l› olarak aç›l›yor.
Ayr›ca gerek ABD’de, Avrupa’da gerekse Kanada’da pek çok ‹n-
san Haklar› Komisyonlar› sünnetle ilgili çok olumsuz görüfller belirt-
meyi sürdürüyorlar. National Post’da 17 Ocak 2001’de Ontario ‹nsan
Haklar› Komisyonu erkek cinselli¤ine olumsuz etkileri oldu¤u, ço-
cuklar›n r›zas› olmadan yap›ld›¤› ve t›bbi otoriteler taraf›ndan fazla
418
Ümit Say›n
bir yarar› bulunmad›¤› için sünnetle ilgili tüm olumlu ifadelerin t›p
kitaplar›ndan, halk sa¤l›k kitaplar›ndan ve broflürlerden ç›kar›lmas›-
n› istedi. Ayn› kurum kad›n genital mutilasyonu ve kad›n sünnetinin
de suç say›lmas› gerekti¤i görüflünü savundu.
SÜNNET‹ SAVUNANLARIN ‹DD‹ALARI

PEN‹S KANSER‹
Sünneti savunanlar›n en temel iddias› sünnetin penis kanseri ris-
kini azaltt›¤›d›r. Penis kanseri Yahudiler aras›nda çok az görülürken,
sünnet olmayan topluluklarda bu s›kl›k çok daha fazlad›r. Konu hak-
k›nda araflt›rmalar ve istatistiksel çal›flmalar sürmektedir. Fakat flu
andaki t›bbi veriler sünnetin penis kanseri riskini azaltt›¤› yönünde-
dir. Penis kanseri çok seyrek görülen bir kanser türüdür; yar›s›ndan
fazlas› sünnetli erkeklerin bulundu¤u ABD’de 100 bin erkekte sade-
ce bir, sünnetsiz erkeklerin bulundu¤u Danimarka’da 100 bin erkek-
te sadece 0.8, sünnetsiz erkeklerin bulundu¤u Brazilya’da 100 bin er-
kekte 3-7 aras›nda, yine sünnetsiz erkeklerin bulundu¤u Hindis-
tan’da 100 bin erkekte sadece iki tanedir. Bu veriler sünnetin penis
kanserini önledi¤i yönündeki hipotez hakk›nda kafalar› baya¤› kar›fl-
t›rmakta.
ENFEKS‹YON
Sünnet, sünnet derisi alt›nda geliflmesi olas› enfeksiyonlara karfl›
çok olumlu bir önlem olarak sunulmuflsa da bu görüfle fliddetle karfl›
ç›kan pek çok t›p doktoru vard›r. Ayr›ca çocukluk dönemindeki id-
rar yolu enfeksiyonlar› aç›s›ndan bak›ld›¤›nda sünnet olmayan ço-
cuklarda idrar yolu enfeksiyonu sünnet olanlara oranla bir kaç misli
fazlad›r.
Ünlü t›p dergisi Lancet’de yay›nlanan bir makaleye göre, Toron-
to araflt›rmac›lar› taraf›ndan 1993 ve 1994 y›llar›nda Ontario’da do¤-
mufl olan 60 bin çocu¤u içine alan bir çal›flma yay›nland›. Çal›flma flu
419
bulgular› ortaya koymaktayd›: Sünnetsiz çocuklar›n sünnetlilere nazaran

böbrek enfeksiyonlar› ve mesane ile hastaneye baflvurma olas›l›¤› hemen
hemen 4 kat daha fazlad›r. Sünnet olmufl çocuklarda bu fark do¤umun
ilk y›l›nda saptanmas›na karfl›n daha sonraki y›llarda risk azalmakta.
C‹NSEL ‹L‹fiK‹YLE BULAfiAN HASTALIKLAR

Sünnet olanlarda Gonore (bel so¤uklu¤u) 2, Sifiliz 3-5 kat daha az
görülmektedir. Di¤er cinsel iliflkiyle bulaflan bakteriyel veya viral en-
feksiyonlar›n sünnetli olanlarda sünnetsizlere göre çok daha az gelifl-
ti¤i iddia edilmektedir. Bu konuda son y›llarda karfl›t yay›nlar da ç›k-
mas›na ra¤men, sünnetin bir temizlik ve bakterilerin üremelerine
karfl› bir önlem oluflturaca¤› konusundaki görüfller kuvvetlidir. Sün-
netsizlerde Herpes Simpleks virüsünün, ‹nsan papilloma virusu tip 16 ve
18 ile olan enfeksiyonlar›n daha kolay yerleflti¤i ve penis kanserinin
gelifliminde rol oynayabilece¤i savunulmufltur.
KADINLARDAK‹ KANSER GEL‹fi‹M‹

Kad›nlarda serviksin yass› hücreli kanserinin, penis kanseri olan
erkeklerin efllerinde geliflti¤ine dair raporlar vard›r. Sünnet bir ölçü-
de sa¤lad›¤› hijyen ile kad›nlar›n baz›lar›nda bu tip kanser vakalar›-
n›n geliflimini önleyebilir. Bu iddialar›n yap›lmas›na karfl›n penis
kanseri s›kl›¤› ve buna ba¤l› kad›nlarda serviks kanserinin hangi ko-
flullar alt›nda geliflebilece¤i çok detayl› araflt›r›lmam›flt›r. Kanser ko-
nusunda sünnetin yararl› oldu¤u henüz çok kesinleflmifl bir konu da
de¤ildir, çünkü son y›llarda bu konunun karfl›s›nda yay›n yapan pek
çok araflt›rmac› vard›r.
ERKEN BOfiALMAYI ÖNLEME

Sünneti savunanlar›n en önemli tezlerinden birisi sünnetin za-
manla penis bafl›ndaki (glans penis) keratin dokusunu artt›r›p, penis
420
Ümit Say›n
bafl›n› duyars›zlaflt›rarak penisin fazla uyar›lmas›n› ve erken boflalma-

s›n› önlemesi. Bu sav›n do¤rulu¤u ciddi anlamda bilimsel olarak test
edilmifl de¤il! Gerçekten de penis bafl›n›n ileri geri hareketlerle uya-
r›lmas› erkeklerde orgazm› tetikleyen bir unsur; penisin uyar›lmas›-
n›n geciktirilmesi belki de cinsel iliflkinin uzamas›n› hipotetik olarak
sa¤layabilir; ama Avrupa ve ABD’deki istatistiklere ve erkeklerle il-
gili raporlara bakt›¤›n›zda erkeklerde erken boflalma olgular› ve s›kl›-
¤› Müslüman veya Yahudi topluluklar›ndaki erken boflalma olgular›y-
la k›yaslan›nca çok farkl› de¤il. Bilindi¤i gibi Bat›daki baz› raporlara
göre kad›nlar›n ancak % 30-35’i cinsel iliflki ile (dolay›s› ile penisin
aktivitesi ile) orgazm olabiliyorlar, geri kalan % 65-70’i ya klitoral ya
da G-Noktas› (PC kas›n›n aktivitesiyle birlikte geliflen) orgazm› ya-
fl›yorlar. Türkiye’deki istatistiklere bak›l›rsa Türk kad›nlar›n›n ancak
% 13-25’i cinsel iliflki (koitus) ile orgazm olabiliyorlar, bu durumda
sünnetli Türk erkeklerinin Bat›l›lara göre çok daha baflar›l› olmad›¤›
ortada! Ayr›ca Bat› istatistiklerinde erkeklerde cinsel iliflkiyi sürdür-
me süresi olgular›n % 50’den fazlas›nda sadece 10-15 dakika sürer-
ken, bu oran Türk erkeklerinde 5-10 dakikadan az. Bu durumda sün-
netin cinsel iliflkiyi pek de san›ld›¤› kadar uzatamad›¤› ortada. Yahu-
diler hakk›nda yap›lm›fl bir istatisti¤e rastlayamad›k, fakat bilinen is-
tatistikler sünnetsiz penislerin iliflkiyi uzatma oran› ile sünnetli pe-
nislerin iliflkiyi uzatma oranlar› aras›nda anlaml› bir fark göstermiyor.
SÜNNETE KARfiI OLANLARIN ‹DD‹ALARI

1970’li y›llarda Amerikan Pediatrik Akademisinin yay›nlad›¤› te-
mel kurallara göre sünnetin olumlu etkileri bulunmas›na karfl›n do-
¤um sonras› sünnetin mutlaka yap›lmas› gerekti¤ini savunan hiç bir
nedenin varl›¤› gösterilemedi. 1999’daki ünlü PEDIATRICS dergisi-
nin yay›n›na göre flöyle deniliyor158:
‘Yeni do¤anda sünnet yap›lmas›n›n olumlu t›bbi etkileri rapor edilmifl
158
Pediatrics, Cilt 103, Say›:3, Mart 1999, S: 686-693, Circumsion Policy Statement
RE9850.
421
olmas›na ra¤men, bu veriler rutin olarak yenido¤anda sünnet yap›lmas›n›

anlaml› k›lmamaktad›r ve sünnetin bilimsel yararl›l›¤› hakk›nda kesinleflmifl
bilgiler yoktur. Bu nedenle erkek çocuklar›n aileleri bu konuda gerçekler
hakk›nda bilgilendirilip, bu koflullara göre karar vermelidirler. Sünnet ola-
cak çocuklarda ise anestezi yap›lmas› flartt›r’.
Pek çok kitapta ve internet sitesinde, ayr›ca sünnet derisinin
fonksiyonlar› ile ilgili flu özelliklere de¤inilerek, sünnetin anlams›zl›-
¤› vurgulan›yor:
1. Geliflimi boyunca penis bafl›n›n mukoza geliflimini korumak ve

geliflimine yard›mc› olmak.
2. Yenido¤an›n glans›n› (penis bafl›n›) d›flk› ve çocuk bezindeki
idrardan geçen amonya¤a karfl› korumak.
3. Glans› yaflam boyunca sürtünmelere ve olumsuz etkilere karfl›
korumak.
4. Glans›n ›slak ve yumuflak kalmas›n› sa¤layarak cinsellikten
al›nan hazz› artt›rmak.
5. Ereksiyonda penisin kanla dolmas› s›ras›nda geniflleyecek ye-
terli deri dokusunu sa¤lamak.
6. ‹liflki s›ras›nda yeterli sürtünmenin ve ›slanman›n sa¤lanmas›-
na yard›mc› olmak.
Sünnetin yap›lmamas› gerekti¤ini söyleyenler yukar›daki sünnet

derisinin fonksiyonlar›n› s›ral›yorlar. Savunduklar› hipotezlerden ba-
z›lar› ise flöyle:
422
Ümit Say›n
SÜNNET‹N ERKE⁄‹N ALDI⁄I C‹NSEL HAZZI

AZALTTI⁄I DÜfiÜNCES‹
Sünnete karfl› olanlar›n en çok savundu¤u hipotez sünnetin erke-
¤in cinsellikten ald›¤› zevki azaltmas›. Bu konuda pek çok rapor var,
en ilginci bir Yahudi kad›nla 20 yafl›nda evlenince sünnet olan Hris-
tiyan bir genç! Sünnet olduktan sonra cinsellikten ald›¤› zevkin kat-
bekat azald›¤›n› söyleyen bu kiflinin ifadesi sünnete karfl› olan pek
çok web sitesinde karfl›m›za ç›k›yor.
Sünnet do¤al koflullarda yumuflak, mukoza yap›s›nda ve ›slak olan
glans›n zamanla derinin korumas› olmad›¤› için sürtünmeyle keratin-
leflip kal›nlaflmas›na yol aç›yor. Erken boflalmay› hipotetik olarak ön-
leme ihtimali olmas›na ra¤men, erken boflalman›n beynin e¤itimiyle
önlenmesi dururken böylesine travmatik bir biçimde penisin muti-
lasyona u¤rat›lmas› art›k Hristiyanlar› çileden ç›karm›fl durumda. Bu
nedenle hem sünnetli ve hem de sünnetsiz erkeklerle seviflen ve oral
seks yapan kad›nlarla konuflulmufl. Bu kad›nlar›n büyük ço¤unlu¤u
sünnetsiz erkeklerin gerek oral seksten, gerekse cinsel iliflkiden daha
fazla zevk ald›klar›n› söylüyorlar, erken boflalma konusunda ise net
bir sonuç veremiyorlar.
SÜNNET‹N PEK ÇOK KOMPL‹KASYONA YOL AÇMASI

Sünnetin kanama, penisin kesilmesi ve mutilasyonu, tekrarlayan
fimozis, kozmetik olmayan deri katlanmalar›, deri komplikasyonlar›,
idrar deli¤i komplikasyonlar›, idrar kaç›rma, idrar yolu fistülü olufl-
mas›, penisin ampütasyonu, penis nekrozu gibi komplikasyonlara yol
açt›¤› iddia edilmekte. Ayr›ca sünnet s›ras›nda AIDS ve baflka virüs-
lerin de bulaflabilece¤i iddia edilmifl. Literatürde anesteziye ba¤l› cid-
di komplikasyonlar hatta ölümler bile rapor edilmifl.
423
SÜNNET‹N TÜM TOPLUMLARA

ZORLA DAYATILMASI
‹nsan haklar› cemiyetlerinin büyük ço¤unlu¤u kendi iradesi olma-
dan bir organ parças›n›n yenido¤anda kesilmesine karfl›. Bu konuda
çok ciddi hareketler ve manifestolar var. Bu manifestolarda gerek er-
kek sünnetinin, gerekse kad›n sünnetinin son derece insanl›k d›fl› ey-
lemler oldu¤u vurgulan›yor.
GEREKS‹Z MASRAF VE ÇOCUKLARA

EZ‹YET YAPILMASI
Bugün ABD’de y›lda yaklafl›k 1.2 milyon çocuk sünnet edilmekte
ve bu çocuklar›n sünnet edilmesinin maliyeti y›ll›k 270 milyon do-
lar. Penisteki do¤al bir yap›n›n sadece inançlar veya kesinleflmemifl
bilimsel kan›tlar nedeniyle kesilip ç›kart›lmas›n›n bu kadar masrafa,
çocuklarda komplikasyon veya eziyete yol açmas› çok ciddi olarak
tart›flmaya aç›lm›fl durumda. 270 milyon dolarla ABD’de sokaklarda
yaflad›¤› kay›tlarla saptanm›fl 2-4 milyon evsizi doyurmak mümkün-
ken, bu paran›n ve eme¤in sünnete ayr›lmas›na pek çok insan hakla-
r› kuruluflu, kilise ve yard›m kuruluflu, NGO (sivil toplum kuruluflu)
karfl› ç›kmakta.
KADINLARDA SÜNNET:
KL‹TOR‹DEKTOM‹ VE ‹NF‹BULASYON
Kad›nlarda sünnet erkekte oldu¤u gibi organ›n glans’›n› saran de-
riyi almak biçiminde de¤il de klitorisin tamamen al›nmas› fleklinde
uygulan›yor, operasyonun ad› klitoridektomi. Baz› toplumlar daha da
flafl›r›p klitorisin, küçük ve büyük dudaklar›n tamamen ç›kar›lmas›
anlam›na gelen infibulasyon ameliyat› yap›yorlar genç k›zlara. Mas-
ters ve Johnson klitoridektomi yap›lm›fl bir iki kad›nda cinsel uyar›n›n
de¤iflmedi¤ini yazm›fl olsa da kad›nlarda sünnetin as›l amac› cinsel is-
424
Ümit Say›n
tekleri bask›lamak ve kad›nlar›n orgazm olma s›kl›¤›n› azaltmak. Bu

gelenek Afrika’da çok yayg›n, Kenya’daki Kikuyu kabilesinin erkek-
leri sünnetsiz bir kad›nla evlenmeyi reddetmekte. Afrika’da yaklafl›k
40 milyon klitorissiz sünnetli kad›n oldu¤u san›lmakta159.
Somali’de ise infibulasyon gibi bir vahflet yayg›n. Tören, annesi
taraf›ndan k›z çocuk 8-10 yafllar›na geldi¤inde yap›lmakta; çocuk ba-
caklar›n› açarak bir sandalyeye oturmaktayken, birkaç kad›n onun
bacaklar›n› aç›p s›ms›k› kavramakta, anne akasya dikenleri ile küçük
dudaklar› yan taraflara i¤neleyip, klitorisi aç›kta b›rakmakta ve kay-
nat›lm›fl mutfak b›ça¤› ile klitorisi tek bir darbede derinden kesmek-
te. Operasyonun sonunda anne küçük dudaklar› akasya dikenleri ile
kapat›p, adeta dikmekte; amaç girifl deli¤inin mümkün oldu¤u kadar
küçük olmas›. Afrika’daki Müslüman gruplarda infibulasyon ile kli-
torisin yok edilmesi ve vajinal giriflin daralt›lmas› yayg›n. Amaç her
zaman erke¤in daha fazla, kad›n›n ise daha az zevk almas›.
Avustralya’daki baz› yerlilerde klitoridektomi grup tecavüzü biçi-
minde uygulan›yor160. Tüm klan›n›n önünde ergenli¤e eriflen genç k›-
z›n vajinas›n›n etraf› bir b›çakla kesilerek klitoris dahil olmak üzere
perine ç›kart›l›yor, daha sonra da ayine kat›lan erkekler ac›dan k›v-
ranmakta olan bu k›z ile iliflkiye geçiyorlar. Bu kabilede klitorisi ol-
mayan kad›nlar daha saf görülüyor ve cinsel yönden daha fazla arzu-
lan›yorlar.
Toplumlardan toplumlara de¤iflen di¤er bir konu da mastürbasyo-
na karfl› tak›n›lan tav›r!..
MASTÜRBASYON: fiEYTANA UYANLAR

Uzunca bir süre önce, iki t›p ö¤rencisi bayan benimle konuflurken
bir T›p dersinde ‘mastürbasyonun’ sap›kl›k olarak ele al›nd›¤›n› anlat-
t›lar. ‹kisi de Robert Kolej’deki lise ö¤retmenlerinin mastürbasyonun
159
160
Janssen-Jurreit. N.Y.: Strauss & Giroux, Sexism, 1982.
425
nas›l normal bir ifllev oldu¤u hakk›nda ayr›nt›l› bilgi verdi¤ini, ama
bir t›p profesörünün mastürbasyonu sap›kl›k olarak ele ald›¤›n› ve
tüm anfinin bu tez karfl›s›nda kahkahadan k›r›ld›¤›n› anlatt›lar. ‹kisi
de Robert Kolej’deki lise ö¤retmenlerinin mastürbasyonun nas›l nor-
mal bir ifllev oldu¤u hakk›nda ayr›nt›l› bilgi verdi¤ini, ama bir t›p
profesörünün mastürbasyonu sap›kl›k olarak niteleyebildi¤ini söyle-
diler. Bu hocam›z aç›s›ndan herhalde mastürbasyon ‘toplumsal bünye-
mize’ henüz uygun de¤il! Ama art›k tüm seks terapisi klinikleri teda-
viye insanlara mastürbasyon yapmay› ö¤reterek bafll›yor!
Genesis (38:7-11), Onan’›n kendi tohumunu nas›l topra¤a döktü-
¤ünden bahseder, modas› geçmifl psikiyatri kitaplar›nda sap›kl›k olarak
nitelenen Onanizm (afl›r› mastürbasyon yapma) ismini kutsal kitaplar-
dan almakta. Yahudilikte mastürbasyon büyük bir suç; bu din, erkekler
ve kad›nlar›n cinsel organlar›na dokunmalar›na bile kar›fl›yor.
Çinliler ise erkek enerjisi olan yang’›n tükenebilece¤ine, yin’in ise
s›n›rs›z oldu¤una inan›rlard›. Kad›nlara mastürbasyon serbestti ama
426
Ümit Say›n
kat› kurallar› olmasa da erkeklerin yang enerjilerini öyle uluorta tü-

ketmelerine pek izin verilmezdi161. Çinliler erkeklerin gece boflalma-
lar›n› aç›klamak için, kötü bir ruhun güzel bir kad›n görünümünde
erke¤in rüyas›na girdi¤ini ve onun enerjisini çald›¤›n› söylerlerdi.
Hristiyanlar mastürbasyona az›c›k daha yumuflak yaklafl›yorlar;
çünkü binlerce din adam›n›n veya kad›n›n›n homoseksüellik d›fl›nda
seçebilecekleri tek yöntem mastürbasyon. Ama mastürbasyon hep bu
‘ulvi insanlara’ (!) utanç vermifl, fleytana uyman›n bir bafllang›c›, ira-
denin kontrol alt›na al›namamas› olarak ele al›nm›fl. Fakat ünlü din
adam› Aquina’l› Thomas’a göre ‘misyoner pozisyonunun’ (erke¤in üst-
te oldu¤u pozisyon) haricindeki bir pozisyonda karfl› cinsle iliflki bile
kurmak yasakt›; mastürbasyon ise ömür boyu cehennemde yanmay›
gerektiren bir günaht›162.
Doktorlar aras›nda ilk mastürbasyon fobisini bafllatan 19. yüzy›lda
Tissot oldu163. Bu doktorlar mastürbasyonun tembellik, itaatsizlik,
afl›r› sivilce, erken bunama, spinal tüberküloz, paralizi jeneral, ik-
tidars›zl›k ve frijitide, delilik, flizofreni, k›s›rl›k, sara yapaca¤›n› id-
dia ediyorlard›. 19. yüzy›lda doktorlar tedavi için mastürbasyon kli-
nikleri bile açt›lar. Afl›r› mastürbasyon yapt›klar›n› düflündükleri
genç erkek veya kad›nlara metal bekâret kemerleri giydirdiler; zaten
Victoria devri ‹ngiltere’sinde bu kemerleri gece yatarken takmak e¤i-
timin bir parças› idi, genç k›zlara vücutlar›na dokunmalar› yasaklan-
m›flt›, yakalananlar k›rbaçlanarak ve dövülerek fliddetle cezaland›r›l›-
yordu. Vajina sadece erke¤in üremek amac›yla girdi¤i ve iki dakika-
da boflald›¤› bir kanald›; cinsellik gibi i¤renç bir fleyden ancak basit
ve düflük kad›nlar haz alabilirlerdi! Asl›nda cinsellik t›p aleminde ha-
len afla¤›lanmaya devam ediliyor, kimi kitaplarda genital bölgeler sa-
dece türün devam›na yönelik birer kanal olarak ele al›n›yor. 19. yüz-
y›lda erkeklerde gece ereksiyonunu önleyen bantlar, sivri ç›k›nt›lar›
161
Jolan Chang, Taocu Seviflme ve Seks, Çev. ‹lhan Güngören, ‹stanbul:YOL Yay›nla-
r›,1985.
162
Roy Escapa, Bizzare Sex, London: Grafton Books,1989. S: 72-85.
163
C. Brryant, Deviancy and Social Proscription, N.Y.: Human Sciences Press,1982.
427
olan halkalar kullan›ld›. Hatta baz› doktorlar ‘afl›r› mastürbasyon’

dedikleri fleyi tedavi edebilmek için, erkeklerde prostat bezini kotari-
ze etmek (elektrikle yakmak), kad›nlarda ise klitorisi ve yumurtal›k-
lar› ç›karmak gibi insanl›k d›fl› yöntemler izlediler. ‹nsanlar› k›s›rlafl-
t›ranlar bile oldu. Ama insanlarda var olan ‘haz almaya yönelme’ po-
tansiyelini hiç kimse yok edemedi; asl›nda mastürbasyonu tedavi et-
meye giriflen din görevlileri ve doktorlar ruhsal ve cinsel aç›dan has-
ta olan insanlard›164.
Bu durum bir dönem için geçerli ve bilimsel san›lan bilgilerin za-
man geçince ve bilim ilerleyince ne kadar bilim ötesi, gerçek ötesi
hale gelebilece¤in anlatmak aç›s›ndan iyi bir örnektir. 19. yüzy›lda
mastürbasyon tedavi ediliyordu; bugün ise cinsel fonksiyon bozukluk-
lar› mastürbasyonla tedavi ediliyor. Bugün hiperseksüel baz› kad›nla-
r› veya erkekleri patolojik, ruh hastas› olarak niteleyen mentalitenin
yeni bilgilere ulafl›ld›¤›nda ve bilim geliflti¤inde nas›l bilim d›fl› ola-
rak hat›rlanaca¤›na dair güzel bir örnek teflkil etmektedir.
164
Roy Escapa, Bizzare Sex, London: Grafton Books,1989.
428
Ümit Say›n
Bu sa¤l›ks›zl›k günümüz bir zaman›n demir perde gerisi ülkelerin-

de sürmekteydi ve doktorlar ‘yalanc› istatiklerle’ ‘sa¤l›kl› Rus gençli-
¤inde’ mastürbasyonun çok aza indi¤ini belirtiyorlard› (?). Bu bilgi
Rusya’da komünizm y›k›lmadan önce dile getirilmiflti. Mastürbasyo-
nun kad›nlarda % 8, erkeklerde % 20’ye indi¤inden bahsediliyordu;
ayr›ca mastürbasyonun psikiyatrik rahats›zl›k oldu¤unu yaz›yorlard›.
San›r›z art›k bu e¤ilim Rus toplumunda kalmam›flt›r165.
Bir istatistikte e¤er erkeklerin %90’› mastürbasyon yapt›klar›n›
söylüyorlarsa, mutlaka geri kalan % 10’u yalan söylüyordur; nitekim
Kinsey Raporuna göre erkeklerin yaklafl›k % 98’i mastürbasyon yap-
makta166. Türkiye’de çok detayl› istatistikler yap›lm›fl de¤il! Ama Ka-
d›nca ve Hülya Raporunda e¤itimli Türk kad›nlar›nda mastürbasyon
yapma oran› yüksek! Kad›nlar›n yaklafl›k % 91’i gereksinim duyduk-
lar› zaman mastürbasyon yapmaktalar.
Mastürbasyonun çok do¤al bir eylem oldu¤u ve insan vücuduna
hiç zarar vermedi¤i son yirmi y›lda cinselli¤in fizyolojisinin daha iyi
165
166
Alfred Kinsey, W. Pomeroy, C. Martin. Sexual Behavior in Human Male, Philadelp-
hia: Saunders Company, 1948.
429
anlafl›lmas›yla kesinlik kazand›. Bugün seks terapisi insanlara kendi

kendini tatmin etmesini ö¤retmekle ifle bafll›yor, kendisini uyarmas›-
n› ve cinsel potansiyellerini keflfetmesini bilmeyen insanlar›n baflka-
lar›n› da tatmin etmekte zorlanaca¤› söyleniyor. Cinsel davran›flta s›-
n›r tan›mamazl›k modern psikolojiyle u¤raflan ekollerin de yaklafl›m›
de¤il mi zaten?! Art›k günümüzde ‘elektronik orgazmlar’ da yaflayan bir
sürü kad›n var; ça¤ de¤iflti; Claire Safran, bir kad›n›n vibratörle saat-
te 50 kez orgazm› yaflayabildi¤ini iddia ediyor167.
C‹NSELL‹K ALT KÜLTÜRLER‹

Toplumlardaki egemen kültürler insanlar› kat› kal›plara koya dur-
sunlar, tarih boyunca hiçbir alt kültürle pek bafl edememifller. Alt
kültürler gizlice filizlenmifl, taraftar toplam›fl ve toplumda radikal ba-
z› de¤iflimler yapm›fl. Rönesans›n do¤mas›nda kim bilir ‘cad›’ diye ya-
k›lan kaç alt kültür kahraman›n›n eme¤i vard›r. Frans›z ihtilalinin
do¤uflundan, cinsel devrime kadar pek çok toplumsal de¤iflimin özün-
de farkl› alt kültürlerin çalkant›s›, fikir ve yaflam tarz› üretmesi yat›-
yor. Tarih boyunca cinselli¤i serbestlefltirmeye çal›flan alt kültürlerin
hemen hepsi türlü ‘gariplikler zinciriyle’ karfl›laflm›fllar; sünnet ve
mastürbasyonda bahsedilen toplumsal saçmal›klar, cinsel esrimeyi bir
ritüel haline getirmifl tüm gruplara karfl› uygulanm›fl. Bugün hâlâ anal
seksin kanunen yasak oldu¤u Amerika’da cinsellikle ilgili mezhepler
s›k› FBI takibi alt›nda...
C‹NSELL‹⁄‹ YÜCELTEN ALT KÜLTÜRLER

Orta Ça¤larda cinselli¤i Katolikli¤e karfl› savunan ve yücelten te-
mel kurum ‘cad›’l›kt›’. Asl›nda cad›lar veya cad› diye yak›lan insanlar
sivri burunlu, sivilceli, siyah cübbeli, kötü bak›fll›, ‘çocuk yiyen’ çirkin
167
C. Saffran, Plain talk about new approach to sexual pleasure in Redbook, Mart 1976;
‘Roy Escapa, Bizzare Sex, London: Grafton Books, 1989’ isimli kitapta referans olarak ve-
rilmifltir.
430
Ümit Say›n
insanlar de¤illerdi. Cad›lar ba¤›ms›z düflünmesini ö¤renmifl; astrono-

mi, astroloji, kimya, anatomi, matematik, simya, t›p ve büyü gibi ko-
nularla u¤raflan akl› bafl›nda, bilge kiflilerdi. ‘Kötü Cad›lar’ olarak ele
al›nmalar›, kiliseye ve her türlü dogmaya karfl› olmalar›ndan kaynak-
lan›yordu168. Örne¤in Leonardo Da Vinci de bir çeflit cad› idi, ama
insanlar onun yapt›¤› çal›flmalar›n ‘cad›l›k’ tan›m›na uydu¤unu hiçbir
zaman ö¤renemediler. Leonardo Da Vinci gizli Gül-Haç (veya Siyon
Tarikat›) Tarikat›n›n 1510-1519 aras›nda uluslararas› büyük üstad›y-
d› ve bu tarikat, gizli bilimler, hermetizm, alkemi (simya) gibi konu-
larla u¤raflmaktayd›169.
Cad›lar veya büyücüler, daha do¤ru bir terimle Orta Ça¤›n bilim
insanlar› da denebilecek bu gruplar küçük alt kültürler kurmufllard›.
Bu topluluklarda kilisenin yasaklad›¤› hemen her fley yap›l›yordu, tö-
renlerle geliflen sekse ayinleri, cinsel hazz› art›rmak için türlü yön-
temler gizlice toplanan bu insanlar›n ‘fleytana uyum sa¤lama’ (!) yol-
lar›yd›. Benzer alt kültürlere 11. ve 12. yüzy›llarda Tantrik Yoga ile
u¤raflan Hintlilerde de rastl›yoruz; Hint gelenekleri ile ters düflen
Tantrist’ler gizli toplant›lar ve ayinler yaparlard›. Tantrik felsefede
insan kozmik enerjiyle bütünleflmeyi ancak kad›n ve erke¤in ‘bir bü-
tün’ haline gelmesiyle sa¤layabilirdi ve Nirvana’ya varmak için haz-
lar›n yok edilmesi de¤il, aksine bilenmesi ve yüceltilmesi gerekirdi.
Hinduizmin cad›lar› da Tantristlerdi ve cinsellikle ilgili pek çok ya-
z›l› eser, heykel ve resim b›rakt›lar. Tarih boyunca bahsedilmeye de-
¤ecek daha bir sürü alt kültür kendi yasalar›yla toplumun ötesine git-
meyi baflard› ve cinselli¤e bir ‘erme’ yöntemi olarak kulland›. Bunla-
r›n içinde en ilginçlerinden birisi de Oneida mezhebiydi.
168
Jules Michelet, Satanism ant Witchcraft, London: Tandem Books, 1970.
169
Ümit Say›n, Dünyay› Yöneten Gizli Güçler, ‹stanbul: Neden Kitap, 2007. S:310-
311.
431
ONE‹DA MEZHEB‹
ONE‹DA, 19. yüzy›l›n ortalar›nda (1848) John Humphrey No-
yes taraf›ndan tarihteki belgelenmifl ilk ‘serbest aflk’ komünü olarak
New York’da kuruldu170. Noyes’a göre monogami (tekefllilik) ruhsal
bir hastal›k ve sa¤l›ks›z bir yaflam biçimiydi; evlilikte kad›nlar zevk
almadan birer çocuk do¤urma makinas› olarak kullan›lmaktayd›. Bir
toplulu¤un ilerleyebilmesi için daha ideal insan örneklerine ihtiyaç
vard›. Bugün bildi¤imiz Kibbutz’lardaki (‹srail’deki komünal yaflam
süren ve her fleyi paylaflan gruplar) organizasyonunun bir benzeri
Oneida’n›n sosyal yap›s›nda mevcuttu.
Erkekler ve kad›nlar istedikleriyle yatmakta serbestti, afl›k olmak

veya birisine ba¤lanmak ‘kendi yöntemlerine göre’ tedavi ediliyordu,
sahip olma kavram› ise yok edilmeye çal›fl›l›yordu. Ayin biçiminde
yap›lan cinsellik törenleri günlük yaflant›n›n bir parças›yd›. Do¤um
kontrolü ‘karezza’ ad›n› verdikleri bir teknikle sa¤lan›yordu; bu tek-
ni¤i ö¤renen erkekler saatlerce cinsel iliflkiyi boflalmadan sürdürebi-
170
Gay Talese, Thy Neighbour’s Wife, London: Pan Books, 1981. S: 268-298.
432
Ümit Say›n
liyor ve orgazmlar›n› denetim alt›na alabiliyorlard›. Karezza sayesin-

de kad›nlar de¤iflik cinsel hazlar› tad›yor, erkekler ise boflalmadan
cinselli¤i sürdürüyorlard›. Çocuklar özel Oneida okullar›na gidiyorlar-
d›, a¤›r bir genel e¤itimin yan›s›ra genç erkek ve k›zlara yafll› ve tec-
rübeli grup üyeleri taraf›ndan ‘sa¤l›kl› seviflme’ ö¤retiliyordu. Onei-
da’l›lar kendi vücutlar›na sahip olmad›klar› gibi baflkalar›n›n vücutla-
r›na da sahip olmama e¤ilimindeydiler, onlara göre ancak d›flar›daki
‘barbarlar’ bir vücuda sahip olmak gibi ilkel bir fikri savunabilirlerdi;
Noyes’a göre bu hakka ancak Tanr› sahipti. Oneida grubunun üyele-
rinin ço¤unda libido yüksekti ve kurduklar› toplulu¤un özünde s›n›r-
s›z bir biçimde cinselli¤i yaflama vard›. Çok geçmeden Oneida Cad›-
lar› toplum için tehlikeli olmaya bafllad›lar ve da¤›t›ld›lar; Noyes ise
muhtemelen idam edilmekten kurtulmak için Kanada’ya kaçt›.
1960’l› y›llarda John ve Barbara Williamson taraf›ndan kurulan
‘Sandstone Retreat’de Oneida’n›n bir çeflit devam›yd›; ‘serbest aflk’
ve ‘iç benli¤i keflfetmek’ fikirlerini savunuyordu.
1970’lerin sonlar›nda Bhagwan Shree Rajneesh isimli bir Hintli
tantrik felsefeye dayanan bir kült kurdu. Rajneesh’e göre ‘egonun çö-
zülmesi’ spiritüel ayd›nlanmaya varmak için flartt›, insan k›skançl›k-
lardan, harislikten, cinsellikte sahip olma tutkusundan kurtulmadan
ruhani geliflme göstermezdi; seks enerjisi hayat enerjisinin ta kendi-
siydi ve gelifltirip çok iyi kullan›lmal›yd›. ‘Cinsel Nirvana’ya varan
kiflilerin sürekli ermiflli¤e benzer bir bilinç hali içinde yaflayacaklar›,
asl›nda herkesin özde hiperseksüel oldu¤u iddia ediliyordu. Rajneesh
k›sa sürede on binlerce taraftar toplad›, kurdu¤u ekonomik sistem ve
ifllerleri sayesinde Rajneesh kültü çok zenginleflti. Derken Rajne-
esh’in sevgilisi Sheela 1985’de Oregon’daki merkezde 600 müridi ze-
hirleyip, 55 milyon dolar ve yeni sevgilileri ile birlikte Almanya’ya
kaçt›. Rajneesh Bhagwan’›n ise Amerika’ya girmesi yasaklanm›flt›r.
Bu geliflmelerden k›sa bir süre sonra da zaten ölmüfltür171.
Görüldü¤ü gibi cinsel e¤ilimi fazla olan insanlar tarih boyunca bir
flekilde bir araya gelmifller ve kendine göre felsefi sistemleri de olan
alt kültürler kurmufllar, tabii grubun temel amac› cinselli¤i olabildi-
433
¤ince özgür yaflamak. Bu kültlerin ço¤unda cinsel haz, Tanr› ile bü-
tünleflme, esrime ve ideal insana eriflme arac› olarak ele al›nm›fl, hak-
l› olabilirler mi dersiniz?!..
171
Roy Escapa, Bizzare Sex, London: Grafton Books,1989. S: 390
434
£¢ 18
AFROD‹ZYAKLAR
435
436
A frodizyak, ‘Cinsel istekleri, cinsel hazz› art›r›c› ve cinsel
performans› gelifltirici’ anlam›na gelmektedir172. Baz› besin-
ler veya kimyasal maddeler ve uyar›c›lar cinsel hazz› çeflitli mekaniz-
malarla art›r›rlar, baz›lar› ise cinselli¤in uzat›lmas›na yard›mc› olurlar.
Örne¤in Viagra kan göllenmesini art›rarak erkeklerde cinselli¤in
uzat›lmas›n› sa¤lar. Kad›nlar için gelifltirilmekte olan benzer ilaçlar
da pelvisde kan göllenmesinin artmas›na yol açmaktad›rlar. Art›k bi-
lim adamlar› daha da ileri gidererek bir ‘orgazm hap›n›n’ peflindeler;
elde edilen verilere bak›l›rsa 5-10 y›l içinde bu hap› bulmalar› büyük
olas›l›k173! Beyindeki dopamin sal›n›m›n› de¤ifltirecek bu hap›n tek
yan etkisi metamfetamin gibi insanlarda psikoz aç›¤a ç›karabilecek
potansiyellere de sahip olmas›!
Afrodizyak terimi Yunanl›lar›n aflk ve güzellik tanr›ças› Afro-
dit’ten ad›n› alm›flt›r. Bu terim, ilkça¤lardan beri cinsel uyar›m› veya
performans› art›ran hemen herfleyi tan›mlamak amac›yla kullan›l-
172
Kullan›lan kaynaklar; A.Y. Leung, Encyclopedia of Common Natural Ingredients,
New York, 1980; Martindale: The Extra Pharmacopoeia, London: Pharmaceutical Press,
1977; C. F.Millspaug, American Medicinal Plants. New York: Dover Publications, 1974;
Abraham Morgentaler, The Viagra Myth: The Surprising Impact on Love and Relati-
onships, London: Wiley Books, 2003; N. Stayanov T›bbi Bitkilerimizi De¤erlendirelim,
Çev. Barsi Makakl›, ‹stanbul: Akgün Yay›nevi, 1982; V.E. Tyler, et al, Pharmacognosy,
7th Edition, Philadelphia: Lea & Febiger, 1976; Westheimer Ruth, Kaplan Steven,
Power: The Ultimate Aphrodisiac, National Book Network, 2001.
173
http://www.reuniting.info/science/orgasm_pill_sex_addiction_holste-
ge_all_in_the_mind son eriflim tarihi 05.05.2010
437
Derin Seks: Afrodizyaklar
m›flt›r. Eski ça¤larda gerek yüzeyden sürülen gerekse içilen afrodiz-

yaklar genellikle bitkiler, do¤al kaynaklar veya baharatlar kullan›la-
rak üretilmifltir. Afrodizyak üretiminde en yayg›n olarak kullan›lan
katk› maddeleri G‹NSENG kökü, bitki poleni, kükürt, tarç›n, zencefil,
sedir tohumu, deniz yosunlar›, çam›n i¤ne yapraklar›, kömür tozu ve çe-
flitli mantarlard›r. Afrodizyak kullan›m›n›n tarihi geçmifli çok eski za-
manlara, ilkça¤lara kadar uzanmaktad›r. Çinliler gergedan boynuzunu
bile bu amaç için kullanm›fllard›r. Güney Amerika yerlileri cinsel po-
tansiyeli art›rmak vb. amaçlarla Sarsaparilla bitkisini kullanm›fllard›r.
Asya’da kullan›lan Asafetida isimli kokulu bitkinin cinsel hazz› artt›r-
d›¤›ndan bahsedilmifltir. Mandragora (Mandrake otu) bitkisinin kö-
kü Orta Ça¤da iktidars›zl›k tedavisinde kullan›lm›flt›r. Yiyecekler
içinde ise, bifte¤in, so¤an›n, yumurta ak›n›n, istiridyenin, her çeflit
baharat›n, bal›n, ar› sütünün, polenin ve daha çeflitli pek çok do¤al
besin maddesinin afrodizyak etki yapt›¤› iddia edilmifl; baz› besinle-
rin içlerinde erkeklik ve kad›nl›k hormonlar› tafl›d›klar› söylenmifltir.
Oysaki bu hormonlar midede hazmedilebilmekte ve dolay›s›yla etki-
lerini tamamen yitirmektedirler. Hormonlar protein yap›s›ndad›rlar
ve sindirim sisteminde parçalan›p amino asitlerine ayr›l›rlar.
Afrodizyak anlam›nda kullan›lan do¤al, bitkisel ürünlerin pazar
alanlar› gün geçtikçe artmakta ve bu ürünler için yeni pazar imkan-
lar› yarat›lmaktad›r. Özellikle yeni baz› ilaçlar ve sentetik maddeler
pek çok flirketi milyarder yapm›flt›r. ‘V‹AGRA Olay›nda’ görüldü¤ü
gibi Pfizer gibi flirketler milyarlarca dolar› bu konuda tek bir ilaca
gömmüfller ve flirketlerini tehlikeye atmak pahas›na da olsa afrodiz-
yak konusundaki araflt›rmalar›n› sürdürmüfllerdir. Bu konudaki pazar
çok aç›kt›r. Türkiye’de ise y›llard›r kullan›lan padiflah macunu, mesir
macunu veya di¤er afrodizyak bitkiler hakk›nda hiç detayl› bir arafl-
t›rma yap›lmam›flt›r.
438
Ümit Say›n
TÜRK ‹CADI PAD‹fiAH MACUNU

NE KADAR B‹L‹MSEL?
Yüzy›llard›r Osmanl›lardan beri kullan›lan padiflah macunlar›n›n
bilimsellik de¤erini araflt›rm›flt›k, bu konuda elde s›f›r düzeyinde bi-
limsel bilgi oldu¤u sonucuna vard›k. Yaklafl›k 10-15 milyon TL’ye
sat›lmakta olan padiflah macunlar›n›n ço¤unun üzerinde 41 çeflit ba-
harat oldu¤undan, baz›lar›n›n ise 7 ile 15 çeflit özel bitkiden üretildi-
¤ini söylemesine karfl› bu konuda hiç bir detayl› kan›ta rastlayama-
d›k. Bu baharatlar›n ne oldu¤unu keflfetmek imkans›z oldu¤u gibi,
gerçekten de 41 çeflit baharat olup olmad›¤›n›n da kimse taraf›ndan
test edilmedi¤ini gördük. Hiç bir prospektüs veya terkip bulamad›k.
Ana katk› maddesinin yapay bal oldu¤unu tesbit etti¤imiz macunlar-
da sertlefltirici baflka katk› maddelerinin oldu¤u aflikard›. Ayr›ca baz›
baharatlar›n ve bitki köklerinin afrodizyak etkiye sahip oldu¤unu t›p
literatüründe saptamam›za ra¤men (Ar›n›n toplad›¤› ve iflledi¤i po-
len, Ginseng kökü, Yohimbin içeren Yohimbee a¤ac›n›n kabu¤u vb),
Türkiye’de macunlarda kullan›lan bitkilerin veya baharatlar›n nas›l
bir etkiye sahip oldu¤unu anlamakta güçlük çektik. Bu konuda aktar-
lar veya baharatç›lar son derece ‘top secret’ bir ifl yap›yormuflcas›na
439
‘esrarengiz bilgilerini’ gizlemeye çal›flt›lar; büyük olas›l›kla kendileri de

bir fley bilmiyorlard›, çünkü padiflah macunu üreten 5-6 firman›n d›-
fl›nda firma yoktu! Bu macunlar›n etkisinin PLACEBO etkisi olmas›
ihtimalinin yüksek oldu¤u sonucuna vard›k; yani insanlar›n bu ma-
cunlar› afrodizyak varsayarak yedikleri, bu varsay›ma kendi hayal
güçlerini de katt›klar› gerçe¤in bir parças›d›r.
DO⁄AL BES‹NLER: ZENG‹N BES‹N KAYNA⁄I

Yemeklere baharat olarak kat›lan ya da balla kar›flt›r›larak yenilen
zencefilin afrodizyak etki yaratt›¤› söylenmektedir. Sa¤l›kl› bir cinsel-
lik için karanfil, tarç›n, ›s›rgan otu, fesle¤en, çakfl›r kökü, kiflnifl daha
birçok baharat›n ve bitkinin kar›flt›r›larak ya da ayr› ayr› tüketilme-
sinin fayda sa¤layaca¤› iddia edilmektedir. Çakfl›r kökü’nün istek art›-
c› oldu¤u, karanfil, tarç›n ve kiflniflin cinsel bölgede enerjiyi dengeledi-
¤i, fesle¤enin canland›r›c› etkisi oldu¤u, çad›rufla¤› otunun afrodizyak
etkiye sahip oldu¤u pek çok kaynakta ifade edilmektedir, ama bu id-
dialar›n hiç bir bilimsel taban› yoktur! Alfalfa’n›n (Medicago sativa),
mineral ve besleyici g›dalar yönünden çok zengin oldu¤u söylenmifl-
tir; yapraklar›n›n, yüksek oranda magnezyum, potasyum, karoten,
440
Ümit Say›n
protein, E ve K vitaminleri içerdi¤i iddia edilmifltir. Baharatlar›n ve

bitkilerin afrodizyak etkisi ve biyokimyasal mekanizmalar› konusun-
da aç›k ve net olarak yap›lm›fl olan biyokimyasal analizler ve bilim-
sel araflt›rmalar bulunmamaktad›r. Birçok kaynakta ifade edilmekte
olan bu iddialar, sadece eski ça¤lardan günümüze deneme-yan›lma
yoluyla edinilmifl bilgilerden ve varsay›mlardan gelmektedir.
Ar› sütü; iflçi ar›lar›n g›rtlak bezelerinden salg›lanan bir bal emül-
siyonudur. Kraliçe ar›n›n besini olup, besin de¤eri son derece yüksek-
tir. Bu besinde, kraliçe ar›n›n niçin inan›lmaz büyük, uzun ömürlü,
verimli oldu¤unun s›rr› sakl› olabilir. Ar› sütünün insan vücuduna da,
en az kraliçe ar›ya sa¤lad›¤› yarar kadar yarar sa¤lad›¤› iddia edilmek-
tedir.
Çilorella (Chlorella) tek hücreli bir tatl› su yosunu (alg) olup;
milyonlarca y›ld›r genetik yap›s› pek de¤iflmeyen ender bir canl›d›r.
Çilorella’n›n vitamin, protein, mineral, amino asitler, nükleik asitler
(RNA ve DNA’n›n yap› tafllar›), temel ya¤ asitleri, enzimler ve karo-
tenoidlerin yo¤un bir kayna¤› oldu¤u iddia edilmifltir. Çilorella, 20’
den fazla vitamin ve mineralin yan›s›ra bol miktarda do¤al beta-ka-
roten’ de içermektedir. Bu gibi do¤al besinlerin, bitkilerin ve baha-
ratlar›n listesi uzay›p gitmektedir.
AFROD‹ZYAKLARIN ETK‹ MEKAN‹ZMASI NED‹R?

Afrodizyaklar merkezi sinir sistemini veya buradaki cinsel haz ile
ilgili merkezleri uyararak ya da cinsel organlarda baz› bölgesel de¤i-
fliklikler yaparak bu bölgelerde kanlanmay›, duyarl›l›¤› vb. art›rmak-
tad›rlar. Örne¤in L-Triptofan gibi serotoninin ön maddesi olan ami-
no asitleri çokça içeren bal›k, karides, deniz yumuflakçalar› serotonin
artmas›na neden olarak, cinselli¤i uyar›yor olabilirler! Deniz ürünle-
rinin afrodizyak etkisi oldu¤u bilinen bir bilgidir.
Pek çok maddenin akut etkisi bölgesel olarak geliflebilmektedir.
Mesela, yüzy›llard›r kullan›lan ve kad›nlar›n içkilerine ‘gizlice’ dam-
lat›lan ‹spanyol Sine¤i (Spanish Fly-Kantaridin) böyle bir etki yap-
441
makta ve ayr›ca sa¤l›k aç›s›ndan çok zararl› da olabilmektedir. ‹span-

yol sine¤i Fransa’da ve ‹spanya’da bulunan Lytta Vesicatoria isimli ka-
buklu bir böce¤in güneflte kurutulup içindeki Kantaridin maddesinin
ç›kar›lmas›yla elde edilir. A¤›zdan al›nd›¤› zaman hemen idrar yolla-
r›na geçerek; çok tahrifl edici niteli¤inden dolay› böbrek hücrelerin-
de akut ölüme ve böbrek yetmezli¤ine neden olmaktad›r. Tüm idrar
yollar›n›, mesaneyi tahrifl edip bir çeflit g›d›klanma hissi ve uyar›m
yaratt›¤› için baz› insanlar taraf›ndan bu his cinsel uyar›lm›fll›k hali
olarak alg›lanabilmektedir. Kantaridin insanlarda kesinlikle kulla-
n›lmamal›d›r; çünkü yüksek dozlarda sara nöbetleri ve ölüm bile ge-
liflebilir.
Cinsel anlamda fazlas›yla kullan›lan materyallerden bir di¤eri de,
cinsel iliflkiyi uzat›c› spreylerdir. Bu spreylerde bulunan maddeler de-
riden geçip damar genifllemesini art›r›c› etki yapt›klar› gibi içerdikle-
ri lokal anestezik maddeler de cinsel organ›n afl›r› uyar›lmas›n› engel-
ler. Gerçekten de Ksilokain, lidokain gibi anestezikleri içeren kremler,
cinsel organ›n yüzeyinin afl›r› duyarl›l›¤›n› önleyerek, erken boflalma-
n›n denetim alt›na al›nmas›n› sa¤layabilmektedirler. ‹ktidars›zl›¤›n
tedavisinde bölgesel olarak etkili olarak kullan›lan ilaç Papaverin’dir.
fiayet; damarlarda bir haraplanma yoksa, bir insülin enjektörüyle
cinsel organ›n gövdesine Papaverin enjekte edilmesi, penis damarla-
r›nda genifllemeye yol açmakta ve uzun süreli ereksiyon (dikleflme)
sa¤lamaktad›r. Viagra bu mekanizmay› harekete geçirmek için sen-
tezlenmifl bir ilaçt›r. Viagran›n kullan›ma girmesinden sonra vasodi-
latasyon için kullan›lan di¤er yöntemlerin pek ço¤u tarihte kalm›flt›r.
Kad›nlarda da cinsel uyar›m›n artmas› pelvis içi kan ak›m›n›n art-
mas› ve burada meydana gelebilecek kan göllenmesiyle ilintilidir.
Kad›nlar için sentezlenen Viagra benzeri maddelerin bu mekanizma-
y› harekete geçirebilmesi amaçlanmaktad›r. Amyl Nitrat, ‹sordil gibi
damar geniflletici kalp ilaçlar› orgazm olmaya yak›n kullan›l›nca ani
damar genifllemesi ve de¤iflik bir uçma hissi yaratabilmekte ve dola-
y›s›yla orgazm› güçlendirmektedir. Bu nedenle Amyl Nitrat güçlü bir
afrodizyak olarak sat›labilmektedir.
442
Ümit Say›n
Afrodizyaklar›n ikinci temel uyar› bölgesi ise merkezi sinir siste-

midir. Cinsel arzu uyand›r›c› olarak bilinen maddelerin ço¤u beyin-
deki belli merkezler üzerinde etki yaparken; bunlar›n baz›lar› ise do¤-
rudan do¤ruya cinsel organlar› denetleyen sinirler üzerinde uyar›c›
etkide bulunabilirler. Alkol, beynin merkezleri üzerinde etki yapabi-
len bir maddedir. Alkolün tarih boyunca cinsel etkinli¤i art›rd›¤› dü-
flünülmüfltür. Oysaki, alkol beyindeki uyar›mlar› azalt›p, düflünceyi
bask›lad›¤› halde insanlar› rahatlatt›¤› ve inhibisyonlar› (kal›plaflm›fl
bask›, engelleme) kald›rd›¤› için, afrodizyak hissini verebilmektedir.
Ayr›ca ciddi alkoliklik sorunu olan erkeklerde ise cinsel iktidar yiti-
mine neden olmaktad›r.
Seks terapisinde merkezi etkileri nedeniyle en fazla kullan›lan
ilaçlar androjen ve testesteron’dur. Androjenin hem cinsellik organla-
r›n› etkileyen sinirler üzerinde hem de beynin cinsellik merkezleri
üzerinde etkisi vard›r. Androjen ayn› zamanda bilinci de¤ifltirmeksi-
zin cinsel güdüyü uyand›ran bir maddedir. Androjen erkeklerde ve
kad›nlarda davran›fl bozukluklar›na yol açmadan cinsel istek ve et-
kinli¤i art›r›r. Baz› erkeklerde testesteron fleklinde al›nan androjen
belli s›n›rlar içinde libidoyu art›rmaktad›r. Testesteron ise erkeklerde
ve kad›nlarda cinsel sald›rganl›ktan sorumlu erkeklik hormonudur.
Kandaki testesteron seviyesinin artmas› -flayet organik bozukluk yoksa-
cinsel isteklerin de fliddetle artmas›na yol açmaktad›r. Dolay›s›yla her
iki cinste de testesteron cinsel istekleri art›r›c› etkiye sahiptir.
Yohimbee a¤ac›n›n kabu¤undan elde edilen Yohimbin afrodizyak et-
kilerinden dolay› ad›ndan en fazla bahsettiren maddedir. Bu madde-
nin afrodizyak olarak kullan›lmas› vücuttaki kan›n cinsel organlara
hücum etmesini kolaylaflt›rmas›ndand›r. Kanadal›lar›n Lancet’te
(1987) yay›nlad›klar› bir yaz›da yohimbinin hem organik hem de psi-
kolojik iktidars›zl›kta 8 hafta gibi k›sa bir süre içinde % 60-70 ora-
n›nda etkili oldu¤u belirtilmekte; kad›nlar› ise cinsel olarak uyard›¤›
söylenmektedir. Kan damarlar›n›n genifllemesine yol açan yohimbi-
nin as›l etki mekanizmas› anlafl›lamam›flt›r, ancak beyindeki cinsel
merkezleri etkiledi¤i san›lmaktad›r.
443
Bir di¤er afrodizyak madde ise, Parkinson hastal›¤›nda kullan›lan

L-Dopa’d›r. Bu ilaç beyinde Dopamin adl› bir maddeye dönüflüp cin-
sel ifllevlerden sorumlu merkezlerde ve devrelerde ifllev görebilmek-
tedir. Parkinson tedavisinin yan etkisi olarak baz› insanlarda hiper-
seksüelite geliflti¤ine dair raporlar mevcuttur.
UYARICI VE UYUfiTURUCULARIN
C‹NSELL‹⁄E ETK‹LER‹
Uyuflturucu, uyar›c› ve halüsinojen etkiye sahip olan maddelerin
insanlar›n beyin kimyas›n› de¤ifltirdi¤i, insan beyni ve bedeni üzerin-
de birtak›m fizyolojik ve psikolojik etkiler yaratabildi¤i bilinen bir
gerçektir. Hatta bu maddelerin baz›lar› insan bilincini tamamen de-
¤ifltirip, farkl› bilinç halleri yaratabilmektedirler. Bu maddelerin etki-
siyle oluflabilecek olan farkl› bilinç hallerinde yarg›lama yetene¤i, ya-
rat›c›l›k, ça¤r›fl›m, sonuç ç›karma ve problem çözme yetene¤i tama-
men de¤iflebilmektedir. Uyar›c› maddelerle (Amfetamin, Metamfe-
tamin, Kokain, Esrar (Marihuana), Efedrin, Kafein, Nikotin ve Kat
(Habefl Çay›) vb.) ulafl›lan farkl› bilinç hallerinde bilincin çok ber-
rak oldu¤unu, herhangi bir gerçekten kopuklu¤un, neden sonuç ilifl-
kisi bozuklu¤unun olmad›¤›n› görebilmekteyiz.
AMFETAM‹N VE METAMFETAM‹N
Amfetaminin fizyolojik etkilerine bakt›¤›m›zda, kalp vurumunda
ve solunum say›s›nda artma, kan bas›nc›nda yükselme, terleme, ba-
fla¤r›s› ilk baflta göze çarpan özelliklerdir. Az dozlarda al›nd›¤› zaman
psiflik gücü yükseltir, cinsel haz ve öfori verir. Amfetamin cinsel is-
tekleri art›ran çok güçlü bir uyar›c›d›r; norepinefrin, dopamin gibi
kimyasal ileticilerin beyinde artmas›na neden olur. Amfetamin ve
metamfetamin merkezi sinir sistemini uzun kullan›mda çok olumsuz
etkileyen ve hasarlar veren droglard›r. ‹lk bafllang›çta afrodizyak et-
kileri olsa da, uzun süreli tüketimleri iktidars›zl›¤a yol açar. Verdikle-
444
Ümit Say›n
ri di¤er zararlar ise insan psikolojisinde kal›c› etkiler b›rakabilir. Yat-

k›n olanlarda flizofreni ve paranoyay› tetikleyebilirler. Dopaminin
limbik sistemde artmas›n›n cinsel istekleri artt›rd›¤› son y›llarda or-
taya ç›kan bir gerçektir, ancak dopamini art›ran amfetamin/metam-
fetamin güçlü oldu¤u kadar da tehlikelidir; uzun süreli kullan›ld›¤›n-
da kokain gibi cinselli¤i çok olumsuz olarak etkileyebilir.
KOKA‹N
Kokain 1860’da Koka yapraklar›ndan elde edilmifl bir uyar›c›d›r.
Koka yapraklar›, Ekim ay›nda toplan›p, güneflte kurutulduktan sonra
bu maddeye dönüfltürülür. Kokain al›nd›ktan k›sa bir süre sonra, mer-
kezi sinir sistemini uyar›r. Kan bas›nc›n›n artmas›, solunum ve kalp
vuruflunun ço¤almas›, bulant› ve kusma gösterebildi¤i fizyolojik etki-
lerden birkaç›d›r. Az miktarda al›nd›¤›nda, psiflik bir coflku, taflk›nl›k
ve öfori verir. Kokain kullananlar amfetaminle benzer bilinç halini
yaflarlar. Kokainin etki süresi çok k›sad›r, ancak bafllang›çta bir cinsel
uyar›c›l›¤› vard›r. Bu yüzden Hollywood y›ld›zlar›n›n vazgeçilmez cin-
sel uyar›c›s›d›r. Ama kokain kullan›m›n›n dozunun artt›r›lmas› geri
dönüflümsüz felaketlere neden olabilir. Gerek amfetamin gerekse ko-
kain k›sa süre sonunda tedavisi zor iktidars›zl›¤a veya frijiditeye yol
açabilir; her ikisine karfl› psikolojik ba¤›ml›l›k çok kolay geliflir. Her
ikisi de çok tehlikeli droglard›r.
ESRAR (Marihuana)
‹çerisinde çok fazla miktarda THC (Tetrahidrocannabinol) bulu-
nan Esrar (Marihuana) mizaçta, düflüncede ve alg›da de¤iflimler
oluflturur. THC, MDMA, MDA hafif halüsinojen olan uyar›c›lard›r;
bu uyar›c›lar› kullanan kiflilerde neden sonuç iliflkisi bir miktar bozu-
labilmektedir. Bunun yan›s›ra ça¤r›fl›mlar artar. Esrar kullananlarda
kalp at›fl›nda artma, gözde kanlanma, burun mukozas›nda hafif kuru-
ma, bo¤azda yanma, içme esnas›nda öksürük, s›k s›k idrara gitme, da-
ha seyrek olarak bulant›, kusma, ishal ve kab›zl›k görülebilen fizyolo-
445
jik etkilerdir. Esrar sigara ile içildi¤i zaman, mide, barsak bozuklukla-
r› seyrek olarak görüldü¤ü halde; a¤›zdan al›nd›¤›nda bu durum daha
s›k görülebilmektedir. Esrar al›nd›ktan sonra genel olarak flu ruhsal
belirtiler görülür: Bafllang›çta ruhsal bir uyanma hali, hafif gerginlik,
huzursuzluk ve s›k›nt›; bazen anksiyetede art›fl; daha sonra mutluluk,
nefle art›fl›, kifliler aras› iliflkilerin kolaylaflmas›, kendini iyi hissetme
hali hakim olur. Serbest ça¤r›fl›m, hayalgücü, gerçek d›fl› duygu ve dü-
flünceler ço¤al›r. Ayr›ca esrar kullananlar›n cinsel isteklerinin ve al-
g›lar›n›n artt›¤› ve güzelleflti¤i iddia edilmektedir. Esrar (Cannabis sa-
tivan›n reçinesinin bas›l›p piflirilmifl hali) ve marijuana (Cannabis
sativa’n›n ot hali) dokunma, alg›lama, 5 duyu gibi zihinsel faaliyetler
üzerine de etki yapabilir. Bahsedilen öznel etkilerin inhibisyonlar›n
(kal›plaflm›fl psikolojik engellemeler) kalkmas›yla ortaya ç›kt›¤› düflü-
nülüyor, ayn› alkol kullan›m›nda oldu¤u gibi. Kronik ve afl›r› kulla-
n›mda esrar uyuflmaya, bu dünyadan uzaklaflmaya ve yaflamla ilgili
ba¤l›l›klar›n, motivasyonlar›n ortadan kalkmas›na yol açar. Esrar çok
kolay psikolojik ba¤›ml›l›k yapabilir, tehlikelidir ve çok zararl›d›r!
Afl›r› kullan›m›nda ortaya ç›kan sonuç ise cinsel fonksiyon bozuklu-
¤udur!
KAFE‹N
Kafein hafif adrenerjik etki yapmaktad›r. Al›nd›¤›nda beyin, böb-
rek ve kalp damarlar›n› geniflletir. Fazla miktarda al›nd›¤› takdirde
refleksleri artt›r›r. Titreme, terleme ve ifltahta azalmaya sebep olur.
Merkezi sinir sistemi üzerinde uyar›c› etki yapt›¤›ndan baz› uzmanlar
cinsel iste¤i artt›rd›¤›n› ifade etmektedir.
UYUfiTURUCULAR
(Afyon Grubu Narkotikler) VE ETK‹LER‹
Opiyum, Morfin, Eroin, Kodein, Methadon Afyon Grubu Narko-
tikler’in birkaç›d›r. Afyon (Opium) bitkisinin reçinesinden afyon sa-
446
Ümit Say›n
k›z› elde edilmektedir. Eroin (diasetil morfin), kodein, gibi maddeler

morfin türevleridir. Alkolde oldu¤u gibi, merkezi sinir sistemine dep-
resyon-inhibisyon fleklinde etki ederler. Solunum ve dolafl›m faaliyet-
lerinde yavafllama, öksürük refleksinde azalma, göz bebeklerinde ile-
ri derecede küçülme, görme keskinli¤inde azalma, barsak faaliyetle-
rinde azalma, baz› kiflilerde bulant› ve kusma, yüksek miktarlarda il-
gisizlik, duyars›zl›k ve fluur kayb› Afyon Grubu Narkotikler’de görüle-
bilen fizyolojik etkilerdir. Alkol ve eroin güçlü psikolojik ve fizyolo-
jik ba¤›ml›l›k yapar. Eroin çok güçlü bir sakinlik verir, a¤r›ya verilen
subjektif yan›t› yok eder; eroin etkisinde kifli hiçbir fley umursamaz.
Narkotik analjeziklerin hiçbirisinin afrodizyak etkisi yoktur, aksine
morfin, eroin, haflhafl tüm cinseli¤i öldürür ve libidoyu harap eder!
ERO‹N
Eroin beyaz toz fleklindedir. Suda erir ve Morfin’e çok benzer. Ero-
in (Heroin) Almanlar›n Diacethylmorphine’e verdikleri isimdir. Yuka-
r›da ifade edilen fizyolojik ve psiflik etkilerin ço¤u Eroin kullananlar-
da da görülmektedir. Eroin ve morfin insanlarda çok güçlü fizyolo-
jik ve psikolojik ba¤›ml›l›k yapar. Al›nmad›klar› takdirde fizyolo-
jik bir yoksunluk sendromu geliflir. Bu maddeyi kullananlarda haz
durumu k›sa bir süre için ortaya ç›kar. Kifliye güç ve nefle verir. Ge-
nel durum ve beslenme bozulur, ifltah azal›r ve zay›flama görülür. El-
lerde titremeler ortaya ç›kar. Ba¤›ml› olunan madde bulunamazsa k›-
sa zamanda yoksunluk belirtileri görülür. Gerek eroin, gerekse morfin
türevlerinin ilk etkisi inhibisyonlar›n ortadan kalkmas› olsa da, in-
sanlar› h›zla cinsel fonksiyon bozukluklar›na götürürler, libidoyu öl-
dürürler; sonuç iktidars›zl›k ve cinsellikten geri dönüflsüz olarak uzak-
laflmakt›r.
447
B‹R AFROD‹ZYAK MUC‹ZES‹:

V‹AGRA (S‹LDENAF‹L C‹TRATE)
Pfizer Viagra’ya (Sildenafil Citrate) milyarlarca dolar›n üzerinde
yat›r›m yapt›¤› zamanlarda tüm hisse senetlerinin tehlikeye girme ris-
ki vard›; çünkü e¤er herhangi bir yan etki nedeniyle Viagra piyasa-
dan çekilseydi, aniden Pfizer hisse senetlerinin düflme olas›l›¤› flirke-
ti çökertebilirdi. Halbuki 27 Mart 1998 tarihinde FDA taraf›ndan
onaylanan Viagra 1998 tarihinden sonra bu flirketi zengin etmifltir.
Bugün Viagra dünya çap›nda 500.000’den fazla hekim taraf›ndan, 15
milyondan fazla erkek için reçetelendirilmifl olmakla, en fazla reçete-
lendirilmifl olan ilaçlar aras›nda yer almaktad›r. Dünya çap›nda nere-
deyse 580 milyon tablet da¤›t›lm›flt›r (2004’teki say›), reçetesiz-kaçak
sat›fllar dünyan›n pek çok ülkesinde artmaktad›r ve gerçek sat›fl
ya da kullan›c› say›s› bu sat›fllar›n çok daha üzerindedir.
Penis sertleflmesi, bir erke¤in cinsel olarak uyar›lmas› ile penise
do¤ru kan tafl›yan atardamarlar›n genifllemesi, daha çok miktardaki
kan› penisin süngersi dokular›na tafl›mas› ve penisten kan› geri götü-
ren toplardamarlar›nda büzülmesi ile kan›n penis içindeki süngersi
dokularda göllenmesi ile bafllamaktad›r. Kan ak›m›ndaki bu kontrol,
süngersi dokudaki endotel ve sinir hücrelerinden salg›lanan NO
(nitrik oksit) taraf›ndan sa¤lan›r. NO, atardamar duvarlar›n›n genifl-
lemesini sa¤layan Siklik Guanosine Monofosfat (cGMP) yap›m›n›
uyar›r. cGMP artt›¤› zaman damar genifllemesi ve dolay›s› ile organa
kan ak›m› da artar. Sildenafil Citrate (Viagra) cinsel uyar› ile cGMP
yap›m› artt›¤›nda devreye girer ve ortamdaki cGMP'yi parçalayan
enzimleri bask›lar, cGMP'nin etkinli¤ini artt›rarak böylelikle sertlefl-
meyi ve sertleflmenin uzun sürmesini sa¤lamaktad›r. Sildenafil Citra-
te temelde fosfodiesteraz-5 (PDE-5) isimli enzimi inhibe edip, engel-
leyerek etki gösterir. Fosfodiesteraz-5 özellikle bu bölgede cGMP’yi
parçalayan enzimdir. Sildenafil Citrate bu enzimi engelleyince or-
tamda siklik guanozin monofosfat (cGMP) artar ve bu art›fl da damar
genifllemesinin ve göllenmesinin daha uzun süre devam etmesini sa¤-
lar. Asl›nda angina pektoris tedavisi için sentezlenmifl olan Sildenafil
448
Ümit Say›n
Citrate hiç beklenmeyen bir alanda kullan›lmaya bafllanm›flt›r.

Cinsel iliflkiden bir saat kadar önce al›nmas› önerilen Viagra, yu-
tularak al›nd›ktan 30 dakika kadar sonra etkinli¤ini göstermeye bafl-
lar ve etkisi 4 saat kadar sürer. ‹lac›n yan etkileri aras›nda atardamar-
larda meydana gelebilecek genifllemelerden dolay› bafl a¤r›s›, bafl
dönmesi say›labilir. Ayr›ca görmede bulan›klaflma, midede yanma,
yüzde k›zarma, burun ak›nt›s›, ›fl›¤a karfl› hassasiyet di¤er görülebile-
cek yan etkiler aras›nda yer alabilmektedir. Viagra al›n›rken günlük
önerilen doz miktar› 50 mg’d›r. Ayr›ca 25 mg da yeterli olabilmekte-
dir. Baz› kiflilerde doz, 100 mg.'a kadar doktor kontrolünde yükselti-
lebilmektedir. Viagray› nitrat içeren nitrogliserinli vb. kalp ilaçlar›
kullananlar, çocuklar ve kad›nlar, Lösemi, Akdeniz anemisi, Myelo-
ma gibi peniste ereksiyon olmamas›na neden olabilen hastal›klar›
olanlar kullanmamal›d›rlar. Ayr›ca kalp krizi geçirenler, felç, beyin
kanamas› geçirenler veya son 6 ayda hayati tehlikesi olanlar, önemli
düflük tansiyon veya yüksek tansiyon yaflayanlar, kalp yetmezli¤i ya-
flayanlar veya koroner damar hastal›klar› olanlar, ‘Retinitis Pigmento-
sa’ denilen göz bozuklu¤u olanlar kesinlikle kullanmamal›d›rlar. Te-
melde kalp hastal›klar› olanlar›n Viagra kullanmas› da pek önerilme-
mektedir, literatürde baz› ölümlere rastlanmas› bu konudaki kuflkula-
r› artt›rmaktad›r. Reçetesiz olarak ve bir hekim denetimi olmadan
Viagran›n kullan›lmas› ise kesinlikle çok sak›ncal›d›r. 1998 y›l›na
dek Viagraya ba¤l› 130 ölüm rapor edilmifltir, bu hastalardan 16’s›
nitrat biçiminde baflka bir vasodilatör (damar geniflletici) kullan-
maktayd›.
449
450
£¢ 19
BEY‹N K‹MYASINDA
C‹NSELL‹⁄‹
YAKALAYANLAR
451
452
‹
nsanlar bitkilerdeki gizemli güçleri keflfettikleri günlerden beri
bitkilerin kimyas› insan kimyas›n› de¤ifltirmek için kullan›lm›fl.
Bazen cinsel esrime, bazen de bir erme yöntemi olarak insanlar ken-
di beyin kimyalar›n› yapay olarak de¤ifltirip durmufllar...
Düflünce, haz ve cinsel davran›fl beynin üretti¤i biyokimyasal pat-
lamalar; art›k biliniyor ki sinirlerdeki ve beyindeki iletimi sa¤layan
baz› kimyasal maddeler (nörotransmiterler) kiflilikten tutun da, bel-
le¤e kadar hemen tüm beyin ifllevlerini yönetiyor. Nörobilim konu-
sunda son 30 y›lda bulunanlar, 21. yüzy›lda beyin kimyas›n›n tama-
men insano¤lunun kontrolü alt›na geçece¤ini gösteriyor. Bu bilgiler
insanl›¤›n yarar›na da kullan›labilir, onlara çok tehlikeli bir gelecek
de sunabilir. Beyin kimyas›n›n yönetilmesi çift tarafl› bir madalyon.
LSD’nin akut flizofreni, amfetaminin akut paranoya oluflturmas›
bu ileti sa¤lay›c› maddelerin (nörotransmitterlerin) miktarlar›n› be-
lirli yerlerde de¤ifltirmelerine ba¤l›. Ruhsal patolojilerin (anormallik-
lerin) biyokimyasal temellere oturtulmas› ruh hastal›klar›n› “sadece”
psikanaliz ile tedavi etmeye çal›flanlar› ve Freudçular› biraz hayal k›-
r›kl›¤›na u¤ratmas›na ra¤men onlar›n eline çok güçlü bir silah da ve-
riyor. Bu silah beyin kimyas›n› kontrol etme gücü! Beyin kimyas› de-
¤ifltirilecek bilinç flu anda oldu¤undan çok daha farkl› boyutlara geti-
rilebilir. Zaten bu konuda baflta merkez ABD olmak üzere çok detay-
l› çal›flmalar istihbarat örgütleri taraf›ndan yap›lm›fl. Zihin kontrolü,
toplumsal kontrol çal›flmalar› buna verilebilecek örneklerden174.
174
Detayl› bilgi için bkz. Colin Ross, CIA Doctors, Texas: Manitou Publications, 2006;
Ümit Say›n, Gizli Örgütler, 11 Eylül ve Büyük Ortado¤u Projesi, 4. Geniflletilmifl bas-
k›, ‹stanbul:Neden Kitap, 2006; Ümit Say›n, Derin Devletler, Gizli Projeler ve Kirli
Gerçekler, 4. Geniflletilmifl bask›, ‹stanbul: Neden Kitap, 2006; Ümit Say›n, Dünyay›
Yöneten Gizli Güçler, ‹stanbul:Neden Kitap, 2007. John Marks, Search for Manchuri-
an Candidate, N.Y.: W.W. Norton Company, 1979; Jim Keith, Mind Control-World
Control: Encyclopedia of Mind Control, ‹llinois: Adventures Unlimited Press, 1997;
Jim Keith, Secret and Suppressed: Banned Ideas and Hidden History, Portland-Ore-
gon: Feral House, 1993; Alex Constantine, Virtual Government: CIA Mind Control
Operations in America, California: Feral House, 1997; Kai Bashir, Mind Control within
the United States, 1997; Ümit Say›n, Gizli Hükümetler, Gizli Projeler ve Kara Bilim,
Bilim ve Ütopya, Mart 1998; Ümit Say›n, CIA ‹stihbarat Örgütleri ve Zihin Kontrolü,
Bilim ve Ütopya, fiubat 1997; Ümit Say›n, ‹stihbarat Örgütleri ve Kara Bilim, Bilim ve
Ütopya, A¤ustos 1997.
453
Derin Seks: Beyin Kimyası ve Cinsellik
‹nsanlar beyinlerindeki kimyasal yolculu¤a yüzy›llar önce ‘sihirli

mantarlar›’ yiyerek bafllad›lar. Meskalin (Peyotee) veya psilosibin
(Magic mushroom, sihirli mantar) gibi maddeleri içeren bu kaktüsler
veya mantar insanlara bambaflka bir alg› aleminin kap›lar›n› açt›lar.
Büyü s›ras›nda ve ayinlerde meskalinin etkisi insanlarda hazz›n, cin-
selli¤in ve d›fl dünyan›n çok farkl› alg›lanmas›na yol açt›. Yüzy›llar
boyu gizli evrenlere dalan insanlar oturduklar› yerden evrenin yap›-
s›yla ilgili pek çok gerçe¤e ulaflt›klar›n› sand›lar, halbuki ulaflt›klar›
sadece sinir hücrelerinin baz› gerçekleri onlar›n bilincine farkl› yan-
s›tmas›yd›. Örne¤in Yaque K›z›lderilerine ait bir gerçe¤i bulma yön-
temi kulland›¤›n› iddia eden Carlos Castenada, peyotee isimli kak-
tüslerdeki meskalin arac›l›¤›yla dünyaya ait baz› gerçeklikleri keflfet-
ti¤ini iddia etti ve ‘best seller’ olan kitaplar›n› yazd›. Bu yöntem ona
Don Juan isimli bir K›z›lderili flaman taraf›ndan ö¤retilmiflti ve yüz-
y›llard›r bu tür maddeleri deneyerek ‘ermek’ flaman geleni¤inin bir
parças›yd›. Benzer flekilde Afrika’da Gabon’da, Tabernanthe Iboga
isimli bir a¤aç kökünü dinsel törenlerinde kullanan Afrikal›lar, fla-
man törenlerinde bu köklerin içindeki ‹bogain isimli maddenin on-
454
Ümit Say›n
larda oluflturdu¤u 2 günlük bir farkl› bilinç halinin (altered states of

consciousness) etkisinde atalar›n›n ruhlar›yla temasa geçiyor ve bu
dünyaya ait bilgiler al›yorlard›. ‹bogain’in daha sonra Eroin ba¤›ml›-
l›¤›n› tedavi edebilece¤i de ortaya ç›kt› ve eski bir hippi olan Ho-
ward Lotsof taraf›ndan bu maddenin eroin, alkol, kokain, nikotin
ba¤›ml›l›¤›nda tedavi edici etkileri konusunda Amerikan patent ofi-
sinden patent al›nd›; Amerikan Sa¤l›k Teflkilat› da (NIH) ‹boga-
in’in bu ba¤›ml›l›klarda etkisini araflt›rd› ve kabul etti175.
Alice de herhalde ‘Harikalar Diyar›na’ benzer maddeleri dene-
yerek gitti:
“Bir kenar›n›n yersen dev gibi olacaks›n, öteki kenar ise seni mi-
nicik yapacak.”
“Neyin bir kenar›, neyin öteki kenar›” diye düflündü Alice.
175
P. Popik, R.T. Layer ve P. Skolnick, 100 years of ‹bogaine, Pharmacological Reviews,
47:235-253, 1995.
455
“Tabii ki mantar›n!” dedi t›rt›l, sanki Alice’in düflüncesini

okumuflças›na ve birdenbire ortadan yok oldu.
Lewis Carroll
Alice Harikalar Diyar›nda
Bitkilerdeki do¤al maddelerle bafllayan bu yolculuk, kimyay› bi-

limsel bir metod haline getiren insan›n yeni maddeler veya ‘kimyasal
cinler’ sentezleyebilmesi ile günümüze kadar geldi.
1943’te Sandoz laboratuarlar›nda çal›flan Albert Hofmann isimli
bir bilim adam› tatl› bir bahar günü laboratuardan ç›kt›ktan bir süre
sonra kahkahalarla gülmeye bafllad› ve dünyadaki her fleyi çok komik
alg›lamaya bafllad›¤›n› sezdi. Hatta bazen vücudundan d›flar› ç›k›p so-
kakta yürüyen komik haline bak›yordu, zaten her fley çok gülünesi
de¤il miydi? Sekiz saat sonra kendine geldi¤inde kofla kofla laboratua-
ra geri döndü ve üzerinde çal›flt›¤› ergot bilefliklerinin bulundu¤u ka-
ba parma¤›n› dald›r›p, bu bilefli¤in bir kez daha tad›na bakt›: yine o
komik dünyadayd›! Hofmann’›n tesadüfen sentezledi¤i madde LSD
idi. Tesadüfen dünyaya iniveren bu çok tehlikeli ‘kimyasal guru’ (!)
456
Ümit Say›n
yasaklan›ncaya kadar daha bir 20 y›l boyunca yüz binlerce insan› Ali-
ce’›n diyar›na götürecekti. Ne yaz›k ki baz› insanlarda psikoz geliflecek
ve bu diyardan normal olarak geri dönemeyeceklerdi! Hofmann LSD
ile kalmad›, baz› mantarlarda bulunan psilosibin isimli halüsinojen
maddeyi de ekstre etmeyi ve sentezlemeyi baflard› ve beyin kimyas›n-
da türlü yolculuklara ç›k›lmas› için yepyeni bir kap› aralad›! Pskiyat-
ristlere bilinçd›fl›nda türlü seyahatlere ç›kmak ve insanlar› ç›kartmak
için gün do¤mufltu! Pek çok psikiyatri klini¤i LSD’yi alkolizm, eroin
ba¤›ml›l›¤›, depresyon ve psikanalizde kullanmaya bafllad›. Dr. Sta-
nislaw Groff LSD’yi yaklafl›k 5000 kiflide denedi ve temel etkilerini
saptayarak, Transpersonal Psikolojinin temellerini att›176! Sadece bir
miligram›n onbinde biri kadar LSD tüm beyin kimyas›n› nas›l böyle-
sine de¤ifltirebilir, bilinçd›fl›n›n kap›lar›n› nas›l böylesine açabilirdi.
Üstelik al›nd›ktan sonra LSD’nin beyinde kalma süresi sadece 20 da-
kikayd›, etkisi ise en az 8 saat sürüyordu177.
Çiçek çocuklar›n›n pirlerinden Dr. Timoty Leary, Harvard Üni-
versitesindeki görevini b›rak›ncaya dek pek çok insanda LSD ve psi-
losibin ile ilgili deneyler yapacakt›. Leary’nin müridlerinden baz›lar›
bu korkunç ve çok tehlikeli madde hakk›ndaki deneyleri flöyle ta-
n›mlad›lar178; ifadelerdeki psikozu taklit edici (psikotomimetik), alg›
distorsiyonuna ba¤l› ifadelere dikkat ediniz:
“‹nan›lmaz bir mutluluk, içimden her fleye gülmek geliyor, ha-

yat o kadar komik ki! Hiç görmedi¤im renkleri görüyor, hiç iflitme-
di¤im sesleri duyuyorum. Zaman alg›m tamamen durdu, belki bir
dakika 5 saat, 5 saati de bir saniye gibi alg›layabilirim. Dinledi¤im
müzi¤in eflli¤inde tüm gördü¤üm renkler dans ediyor, müzik hava-
176
Stanislaw Grof, Beyond the Brain, State University of New York Press, Albany, 1985;
Stanislaw Grof, The Adventure of Self-Discovery, State University of New York Press,
Albany, 1988; Stanislaw Grof, LSD Psychoteraphy, Hunter House, California, 1980;
Stanislaw Grof - Hal Zina Bennett, The Holotropic Mind, Harper-San Fransisco, 1993.
177
Peter Stafford, Psychedelics Encyclopedia, Berkeley: Ronnin Publishing, 1992.
178
Timoty Leary, The Politicis of Ecstasy, Granada Books, Paladin Series, 1970; David
Watts, The Psychedelic Experience, California: Sage Publications1971.
457
dan renk olarak dökülüyor. Garip anaforlar oluflturan bu renk

cümbüflü sanki evrensel bir gerçe¤i biliyor ve onunla alay ediyor.
Asl›nda her fley korkunç bir armoni içinde. Kozmik bilinci kavr›yo-
rum. Böylesi bir mutluluk ve bilinç hali hiç yaflamam›flt›m, gerçek
olan bu mu acaba...”
“‹lk etkiler renk de¤iflimleri, asl›nda bilmedi¤imiz ne kadar fazla

renk oldu¤unu alg›l›yorum, her fley bar›fl içinde. Erkek arkadafl›m›n
yüzünde çok de¤iflik ifadeler görüyorum. Onu hiç bu kadar yak›fl›k-
l› ve güzel bulmam›flt›m, her yan›ndan ›fl›k demetleri ç›k›yor ve ona
bakt›¤›mda beni nas›l sevdi¤ini hissediyorum. Dokunmalar› inan›l-
maz güzel, tek bir dokunuflu vücudumun her yan›na yay›l›yor, bir
öpüfl nas›l bu kadar güzel olabilir! Seviflmemiz sanki saatler sürü-
yor. Birleflti¤imizde onunla tamamen bütünleflip birbirimizin içinde
eridi¤imiz hissediyoruz. Orgazm› vücudumun tüm hücrelerinde his-
sediyorum! Genellikle orgazmlar›m›n birkaç saat sürdü¤ünü ve bir-
birimizin içinde yok oldu¤umuzu hissediyorum.”
Ne yaz›k ki her yolculuk son tan›mdaki kadar ‘‹Y‹’ olmuyor. ‹n-
sanlar çok kolay LSD ve benzeri maddelerle (Psilosibin, Meskalin,
458
Ümit Say›n
STP, PCP, MDA, MDMA/Ekstazi) ‘kötü yolculuklara’ da ç›kabili-

yorlar179. Kötü yolculuklar, e¤ilimli olan insanlara psikoz, intihar ve
yo¤un anksiyete getiriyor. Bazen bu tatl› görünen yalanc› evren çok
kolay cehenneme dönüflebiliyor. ‹yi yolculuk yaparken uçabilece¤ini
sanarak kendini dairelerinin pencerelerinden atanlar da az de¤il!
LSD nedeniyle kaydedilen ölümler, trafik kazas›yla geliflen ölümler-
den çok daha az oldu¤u halde, LSD ve tüm halüsinojenler büyük risk
tafl›yor ve s›radan insanlarda kullan›lmalar› inan›lmaz derecede sa-
k›ncal›! Fakat istihbarat örgütleri (CIA) bu maddeleri haberi olma-
yan insanlarda defalarca zihin kontrolü ve baflka amaçlarla denedi,
bir CIA eleman› olan Frank Olson’a da bu maddeden gizlice verdi-
ler, Frank Olson kendini bulundu¤u otelin yüksek bir kat›ndan ata-
rak intihar etti180.
LSD serotonin adl› bir nörotransmitterin reseptörü ile etkileflme
giriyor, tüm kimyasal ileticileri etkiledi¤ine flüphe yok. Öznel alg›la-
179
Ümit Say›n, LSD-25: Kimyasal Bir Peygamber mi? Yoksa Yalanc› Bir Düfl Avc›s›
m›? Bilim ve Ütopya, May›s 1993.
A. Pletcher - D. Ladewig, (eds), 50 years of LSD: Current Status and Perspectivees of
Hallucinogens, Parthenon Publishing Group, London, 1994
180
Ümit Say›n, Derin Devletler, Gizli Projeler ve Kirli Gerçekler, ‹stanbul: Neden Ki-
tap, 2006; Colin Ross, CIA Doctors, Texas: Manitou Publications, 2006.
459
r› egoyu ve insan›n kendi bilinciyle ilgili alg›lar›n› çok de¤ifltiriyor.

Etki yolu tam olarak bilinmiyor. Ama al›nabilecek hazz›n -yalanc› da
olsa- ne kadar biyokimyasal ve nörokimyasal oldu¤unu vurgulamak
için iyi bir örnek.
Amfetamin ve metamfetamin de cinsel istekleri art›ran çok güç-
lü bir uyar›c›; norepinefrin, dopamin gibi kimyasal ileticilerin beyin-
de artmas›na neden oluyor. Dopaminin limbik sistemde artmas›n›n
cinsel istekleri art›rd›¤› son y›llarda ortaya ç›kan bir gerçek, Parkin-
son hastal›¤›n›n tedavisinde kullan›lan L-DOPA dopamini art›rd›¤›
için afrodizyak etkileri nedeniyle denenmifl. L-DOPA kullan›m›nda
hiperseksüelite de geliflebiliyor. Amfetamin güçlü oldu¤u kadar da
çok tehkeli; akut mani, akut paranoya veya paranoid flizofreni olufl-
turabiliyor. Metamfetamin de CIA taraf›ndan Zihin Kontrolü çal›fl-
malar›nda uzun süre kullan›lm›fl.
Amfetamin kullanan bir bayan denek flunlar› söylüyor; anlatt›¤›
ifadedeki yan›lsama dolu alg›lar›na dikkat ediniz:
“Bilincim inan›lmaz derecede aç›ld›, bir uyan›kl›k hali bu! Kalp

çarp›nt›s› var. Kendimi çok yetenekli, yarat›c› ve yeterli hissediyo-
rum. Bir konuya girince saatlerce o konuyla b›kmadan usanmadan
u¤raflabilirim. Cinsel isteklerim çok art›yor. Erkek arkadafl›m bu
zamanlarda beni tatmin etmeye yeterli olam›yor. Normalde birkaç
orgazm bana yeterken, sürekli uyar›lmak istiyorum. Fantezi gücüm
çok art›yor, normalde kurmad›¤›m kadar çok fantezi kuruyorum.
E¤er arkadafl›m uyarmay› sürdürürse orgazmlar›m›n hem say›s›
hem de süresi art›yor. Normalde kendi halimde bir k›z iken bu ilaç-
la anlayamad›¤›m düzeyde isterik hale geliyorum, bazen bu beni
korkutuyor.”
Görüldü¤ü gibi amfetamin ve metamfetamin de çok tehlikeli

maddeler, cinsel uyar›l›rl›¤› bafllang›çta art›rabiliyorlar ve bu durum
cinsel uyar›lm›fll›¤›n, hiperseksüelitenin bir beyin kimyas› de¤iflikli¤i
460
Ümit Say›n
oldu¤unu kan›tl›yor. Ama bu ilaçlar›n verdikleri zarar ve tehlikeleri

de bir o kadar da fazla! Amfetamin ve metamfetamin çok güçlü psi-
kolojik ba¤›ml›l›k yapabildi¤i gibi pek çok psikiyatrik bozuklu¤u da
tetikliyor, geri dönüflsüz etkiler b›rak›yor!
Esrar (marihuana) kullananlar da cinsel isteklerinin artt›¤›n› ve
güzelleflti¤ini söylüyorlar. Ama hiçbir araflt›r›c› esrar›n cinselli¤i art›-
r›c› etkisini bulamam›fl, aksine esrar›n insan cinselli¤ine ciddi zarar-
lar› var! Bahsedilen öznel etkilerin inhibisyonlar›n (kal›plaflm›fl psi-
kolojik engellemeler) kalkmas›yla ortaya ç›kt›¤› düflünülüyor, ayn› al-
kol kullan›m›nda oldu¤u gibi. Esrar uyuflmaya, bu dünyadan kopma-
ya ve yaflamla ilgili motivasyonlar›n ortadan kalkmas›na yol aç›yor.
H›zl› bir biçimde cinsel fonksiyon bozukluklar›na yol aç›yor!
Bilim bize beyin kimyam›z› kendi kendimize, ilaçlar›n etkileri ol-
madan kullanmay› ö¤retti¤i zaman gerçek bir devrim yaflanacak. Bey-
nimizde salg›lanan endorfinler ald›¤›m›z pek çok hazz›n iç uyaran› ve
kimyasal ileticisi, bu uyaran› asl›nda sürekli bilinçsizce kullan›yoruz;
hazla ilgili al›flkanl›klar›n temelinde beynimizdeki do¤al uyuflturucu-
lar, uyar›c›lar hatta belki de do¤al halüsinojenler var. ‹laçlar›n yard›-
m›yla var›lan yerlere belki de günün birinde ilaçlar olmadan var›la-
cak, yüzy›l sonras›n›n insan› cinselli¤i belki de saatler süren tam bir esrime
içinde yaflayacak. Ve arada çok önemli bir fark olacak: ilaçlar›n vücu-
da verdi¤i tamir edilmesi güç yan etkiler olmaks›z›n bilinç kendi ken-
disine güçlü s›çramalar yapt›racak; çünkü beyin kendi kendisine za-
rar vermez..
461
462
£¢ 20
C‹NSEL POTANS‹YEL
ERKEKLERDE VE
KADINLARDA
NASIL ARTTIRILIR?
463
464
K ad›nlarda ve erkeklerde cinsel potansiyelin artt›r›labilece¤in-
den bahsetmifltik. Bu konuda özellikle Amerika’da 1970’ler-
den beri türlü programlar ve workshoplar uygulama içinde ve insan-
lara daha güçlü ve daha iyi nas›l cinsel tepkileri flekillenebilece¤i
kurslarla ders programlar›yla anlat›lmakta. Bu kitapta ele al›nan bil-
gilerden yola ç›karak kad›nlar›n ve erkelerin cinsel potansiyellerinin
nas›l güçlendirebileceklerini özetlersek:
465
Derin Seks: Cinsel Potansiyel Nasıl Arttırılır?
KADINLAR ‹Ç‹N
KEND‹ ANATOM‹N‹Z‹ VE
F‹ZYOLOJ‹N‹Z‹ KEfiFED‹N
Kendi vücudunu keflfetmek etkili bir cinsel davran›fl için flartt›r.
Vücudunuzda yeni bir keflif yolculu¤una ç›kmal›s›n›z. Nelerden, na-
s›l haz ald›¤›n›z› ö¤renmek en önemli unsurlardan birisidir, tabii bu-
nu sizi anlayan ve size destek olan bir partnerle, eflle birlikte yapma-
l›s›n›z. Bunlar› yapabilmek için bir aynayla cinsel organ›n›z› tan›-
makla ifle bafllayabilirsiniz.
VÜCUDUNUZDA HANG‹
C‹NSEL MERKEZLER VAR?
Öncelike vücudunuzda hangi cinsel uyar› merkezleri oldu¤unu
saptamal›s›n›z. Baz› kad›nlar sadece klitoral uyar›n›n, baz›lar› da hem
G-Noktas›n›n, hem klitoral uyar›n›n fark›ndad›rlar. Bu uyar› merkez-
lerini partnerinizle birlikte keflfedin. Bu kitapta anlat›lan orgazm çe-
flitlerinin hangisine sahip oldu¤unuzu saptay›n. Örne¤in, G-Noktas›-
n›n bulunmas› ve uyar›lmas› oldukça güçtür. Bunu araflt›r›n ve bul-
maya çal›fl›n. Vajinal orgazmlar›n›z›n olup olmad›¤›na, varsa gücüne
ve sizdeki etkisine bak›n. Pek çok kad›n, önce orgazm olmaya klito-
ral kökenli orgazmlarla bafllarlar. Vajinal orgazmlar›n geliflmesi baya-
¤› bir vakit alabilir. Vajinal orgazmlar›n geliflmesi için partnerinizle
uzun süreli cinsel iliflkiye (koitusa) ihtiyac›n›z vard›r. Bu konuda efli-
nizi de e¤itmeniz, bilgilendirmeniz gerekmektedir. Normal, s›radan
bir cinsel iliflki süresi ABD’de, Avrupa’da 10-15 dakikay›, Türkiye’de
de 5-10 dakikay› geçmemektedir. Bu kadar süre içinde vajinal orgazm
olmayan bir kad›n›n vajinal orgazm› ö¤renmesi çok zordur. Partneri-
nize durumu izah edin, anlay›fl gösterecektir. Mümkün oldu¤u kadar
bu süreyi uzatmaya ve eflinizle yeni fleyler keflfederek uzat›lm›fl bir koi-
tus (cinsel iliflki) yaflamaya çal›fl›n.
466
Ümit Say›n
MASTÜRBASYONLA
‹fiE BAfiLAYIN
Kad›nlar ve erkekler cinselliklerini en iyi mastürbasyonla keflfede-
bilirler, yayg›n kan›n›n aksine mastürbasyonun insan vücuduna bir
zarar› yoktur. Cinsel potansiyelinizi artt›rmak için, önce mastürbas-
yonla ald›¤›n›z hazz› artt›rman›z gereklidir.
V‹BRATÖR VEYA
MASAJ ALET‹N‹
DENEY‹N
Uzat›lm›fl orgazm› ö¤renmeniz
için en iyi yöntemlerden birisi bir
vibratör ya da kaslara masaj yap-
mak için piyasaya ç›kar›lm›fl bir
masaj aletiyle ifle bafllamakt›r. Vib-
ratörler Türkiye’de art›k seks shop-
larda, masaj aletleri de her yerde
sat›lmaktad›r. Bunu yanl›z deneye-
bilece¤iniz gibi eflinizle de deneme-
ye çal›fl›n. Vibratörle klitoral böl-
genin uyar›lmas› normal orgazmla-
r›n›z›n güçlenmesini, say›s›n›n art-
mas›n›, art arda orgazm olman›z›
sa¤layacakt›r. Mastürbasyonlar›n›z›
klasik yöntemle yapabilece¤iniz gi-
bi, bir vibratör arac›l›¤›yla da yap-
may› ö¤renin. Vibratör arac›l›¤›yla,
partnerinizle de koordine olarak
cinsel tepkilerinizi flu anda olan›n
bir kaç kat›na ç›karabilirsiniz.
467
MUTLAKA PC-KASLARINIZI KEfiFED‹N

VE GEL‹fiT‹R‹N
PC-Kaslar› güçlü ve geliflmifl bir orgazm olman›n temel anahtar›-
d›r. Bu kitapta tarif edilen Kegel egzersizlerini mutlaka uygulay›n. Eg-
zersizleri sürekli uygulaman›z halinde yaklafl›k 2-4 ay içinde orgazm-
lar›n›z›n say›s›n›n, fliddetinin ve niteli¤inin de de¤iflece¤ini görecek-
siniz. Vajinal orgazm› ö¤renmenin temel flart› da PC-Kaslar›n› gelifl-
tirmektir. PC kaslar›n›z gelifltikçe cinsel iliflkiden almakta oldu¤unuz
haz da artacakt›r. Bu kaslar› gelifltirmek için de bir vibratör dildoya
ihtiyac›n›z olacakt›r. PC-Kaslar›n›z› hissetmeye bafllad›¤›n›z zaman,
cinsel iliflki s›ras›nda bu kaslar› kullanmaya, s›kmaya, gevfletmeye ça-
l›fl›n; bu almakta oldu¤unuz hazz› ve koitusa yaklafl›mlar›n›z› artt›ra-
cakt›r.
GÜÇLÜ PELV‹S KASLARINA ‹HT‹YACINIZ VAR

PC-Kas›n›z› güçlendirmenizin yan›s›ra, güçlü bir cinsel yan›t için
sa¤l›kl›, güçlü pelvis, kalça kaslar›na da ihtiyac›n›z var. Bu pelvis kas-
lar› cinsel iliflki s›ras›ndaki uyumunuzu ve ald›¤›n›z hazz› artt›racak-
t›r. Güçlü pelvis kaslar› için en iyi yollardan baz›lar›, Yoga, aerobik,
aletli jimnastik yapmakt›r. Pelvis kaslar›n› en güçlendiren aktivite-
lerden birisi de, göbek dans› yapmakt›r. Dansözlerin bu nedenle çok
güçlü pelvik kas yan›tlar› mevcuttur. Amerika’da bu olgu keflfedildi-
¤inden, sadece cinsel tepkilerini güçlendirmek için göbek dans› kurs-
lar› alan ev kad›nlar›n›n say›s› her geçen gün artmaktad›r. Bu konu-
da Türkiye’de de kurslar vard›r. Cinsel iliflki s›ras›nda pelvisin ve kal-
çan›n gerek dairesel, gerekse afla¤› yukar› hareketleri cinsel iliflkiden
al›nan hazz› artt›rmakta, vajinal orgazmlar› güçlendirmektedir.
468
Ümit Say›n
FANTEZ‹LER‹ VE C‹NSEL HAZ NESNELER‹N‹

‹HMAL ETMEY‹N
Cinsellik insan zihninde, insan beyninde yaflanan bir olgudur.
Fanteziler ve cinsel haz nesneleri beyinin cinsel uyarana karfl› verdi-
¤i tepkiyi belirler. Fanteziler birer oyundur ve insan›n kendisini cin-
sellik konusunda yeniden programlamas›n› sa¤layabilir. Bu hemen
geliflmeyecektir. Farkl› cinsel haz nesneleri yaratabilmek oldukça va-
kit al›c› ve ruhsal enerji tüketici bir ifltir. Ama bunu baflard›¤›n›zda,
cinsellikten alaca¤›n›z hazz›n artaca¤›n› unutmay›n. Cinsel haz nes-
nelerini gelifltirebilmek size kalm›fl bir olgudur. Bu konuda hayal gü-
cünüzü zorlaman›z gerekmektedir.
SEV‹fi‹RKEN KONUfiMAYI
‹HMAL ETMEY‹N
Cinselli¤i yaflarken, kad›nlar›n eflleri ile konuflmalar›n›n, kendi
ç›¤l›klar›n› duymalar›n›n orgazm›n fliddetini artt›rd›¤› saptanm›fl. Bu
nedenle gerek kendi imaj›n›z› cinsellik s›ras›nda alg›lay›fl›n›z, gerek-
se konuflarak yeni cinsel haz nesneleri keflfetmeniz cinsel tepkilerini-
zi ve ald›¤›n›z hazz› da artt›racakt›r. Konuflma konusunu siz belirleye-
ceksiniz. ‹nhibisyonlardan ar›nmak için az miktarda alkol size yar-
d›mc› olabilir. S›n›rlar›n›z› ve flartlanm›fll›klar›, bask›lar› cinselli¤iniz
s›ras›nda kald›rmal›s›n›z.
PARTNER‹N‹Z‹ S‹Z E⁄‹TECEKS‹N‹Z!

fiaka de¤il! Partnerinizi veya eflinizi de siz e¤iteceksiniz. Onun bo-
flalmay› denetim alt›na almas› da sizin baflar›n›zd›r. Bunun için özel
vakit ay›rman›z ve baz› egzersizler yapman›z gerekmektedir. Örne¤in,
önce 5-10 dk. olan cinsel iliflki sürenizi 15-20 dakikaya, daha sonra
30 dakikaya zamanla ç›karacaks›n›z. Burada en önemli olan, erke¤in
boflalmaya yak›nken duygulan›mlar›n›n hissedilmesi ve tam bu s›ra-
469
da cinsel iliflkiye son verilmesidir. Taocu Seksi baz› kitaplardan da ö¤-

renebilirsiniz181. Bu konuda yaz›lan pek çok kitap, internette pek çok
bilgi vard›r. Do¤u, Tantrik seksini, Taocu seksini eflinizle birlikte ye-
ni bafltan keflfedebilirsiniz. Unutmay›n ki Do¤u’da seks yüzy›llar bo-
yu gelen bir gelenekten, milyonlarca insan›n yüzy›llard›r biriken tec-
rübesinden elde edilen bir resümenin sonucudur. Onlar bu ifli kendi
kültürlerinde yüzy›llarca baflard›lar, siz de baflarabilirsiniz!
ERKEKLER ‹Ç‹N
KEND‹ ORGANINIZI KEfiFED‹N
Erkekler için de ilk ad›m, kendi cinsel organlar›n› keflfetmeleridir.
Bunun için seks terapisinde önerilen yöntemlerden birisi efliyle kar-
fl›l›kl› mastürbasyon yapmay› ö¤renmektir. Bu sayede boflalmay› de-
netim alt›na almay› da yavafl yavafl ö¤renebilirsiniz. Birbirinizi uyar›r-
ken, partnerinizle karfl›l›kl› mastürbasyon yapmay› deneyin. Cinsel
organ›n›z›n nelere yan›t verip vermedi¤ini eflinizle paylafl›n. Bunun
için partnerinizle yo¤un bir iletiflim içine girmelisiniz. Nelerden hofl-
land›¤›n›z› onunla paylaflmal› ve karfl›l›kl› yeni cinsel heyecan olgu-
lar› yaratmal›s›n›z.
KEND‹N‹Z‹ VE C‹NSEL BEYN‹N‹Z‹ GEL‹fiT‹R‹N

Yukar›da kad›nlar için s›ralanm›fl olan ve cinsel beynin gelifltiril-
mesinde önerilen tüm yöntemler sizin için de geçerlidir. Karfl›l›kl›
konuflmak, mastürbasyon yaparak cinsel tepkilerinizi ö¤renmek, yeni
cinsel haz nesneleri gelifltirmek, fantezi kurmak ve bunlar› eflinizle
paylaflmak sizin eflinizle kurdu¤unuz cinselli¤in kalitesini ve al›nan
hazz› katbekat artt›racakt›r.
181
Jolan Chang, Taocu Seviflme ve Seks, Çeviri: ‹lhan Güngören, ‹stanbul: YOL Yay›n-
lar›, 1985; Jolan Chang, Seviflen Çiftlere Taocu Seviflme, Çeviri: ‹lhan Güngören, ‹s-
tanbul: YOL Yay›nlar›, 1991; ‹lhan Güngören, Yumuflak Seviflme, ‹stanbul: YOL Yay›n-
lar›, 2003; Mantak Chia ve Maneewan Chia, Kad›nlar ‹çin Taocu Seviflmenin S›rlar›,
‹st.: Dharma, 2. bas›m, 2003; Chia Mantak ve Michael Winn, Erkekler ‹çin Taocu Se-
viflme S›rlar›, ‹st.: Dharma, 2001.
470
Ümit Say›n
GÜÇLÜ PELV‹S KASLARINA VE

PC KASINA ‹HT‹YACINIZ VAR
Pelvis ve kalça kaslar›n› güçlendirmek için en iyi yöntemlerden
birisi yoga veya aletli jimnastik yapmakt›r. PC-Kaslar›n›z› nas›l gelifl-
tirece¤iniz bu kitaptaki Kegel egzersizleriyle izah edilmektedir. Kegel
egzersizlerini düzenli uygularsan›z, 2-4 ay içinde hem ereksiyonu,
hem de boflalmay› denetim alt›na alt›na almaya bafllayabilirsiniz. PC-
Kaslar›n›n e¤itimi, sizin ereksiyon problemlerinizi de çözecektir.
Uzun süre ereksiyonda kalmak için güçlü PC-Kaslar›na ve PC-Kasla-
r›n›n ay›rd›nda olmaya ihtiyac›n›z vard›r.
BOfiALMAYI DENET‹M ALTINA ALIN

Boflalmay› denetim alt›na al›p, Taocu seviflmeyi ö¤renmek, önce
iliflki s›ras›nda boflalmaya çok yak›n anlarda, kendini geri çekmekle
ve tekrar koitusa bafllamakla mümkün olur. Masters ve Johnson’›n
ünlü s›k›flt›rma tekni¤i de bu konuda yard›mc› olabilir182. Bu tekni¤i
efliniz veya siz uygulayacaks›n›z. Boflalmaya yak›n bir anda glans pe-
nisin iki taraf›ndan s›k›flt›r›lmas› boflalma refleksini durdurmaktad›r.
Anketler ve araflt›rmalar ortalama bir erke¤in 1 dakika ile 7 dakika
aras›nda boflald›¤›n› ortaya koymaktad›r. Halbuki bu süre saatlere ka-
dar uzat›labilir ve bu ö¤renilebilir, koitusun uzat›lmas› hem erke¤e,
hem de kad›na büyük haz verir.
Boflalma (ejakülasyon) iki evreden oluflur. Önce prostat salg›s› ve
seminal vesiküllerdeki sperm kas›lmalarla idrar yoluna (uretra) veri-
lir. ‹kinci evrede ise pelvis kaslar›n›n kas›lmas›yla birlikte bu içerik
idrar yolunun da kas›lmalara efllik etmesiyle d›flar› at›l›r. ‹kinci evre-
ye geçtikten sonra boflalma durdurulamaz.
Prematüre ejakülasyon tedavisi, erkeklere mastürbasyon yapt›ra-
rak, boflalmaya yak›n uyar›y› durdurmakla ifle bafllar. Böylece zihin
182
oks, 1981.
471
yavafl yavafl boflalma refleksi üzerinde bir denetim sa¤lamaya bafllar.

Mastürbasyon s›ras›nda üç kez ejakülasyon (boflalma) durdurulur;
dördüncüsünde boflalmaya izin verilir. Bu egzersizler haftada bir kaç
kez yap›larak, ‘dönülmesi imkans›z noktan›n’ keflfedilmesi ve onun üze-
rinde denetim kurulmas› sa¤lan›r.
Sizin ilk hedefiniz, kaç dakika cinsel iliflkiyi sürdürdü¤ünüzü ö¤-
renmektir. Bunun için zaman tutun. Daha sonra ne kadar ilerleyebil-
di¤inizi kay›t edin. Önce egzersizlere mastürbasyon yapmakla baflla-
mal›s›n›z. Efliniz de size yard›mc› olabilir. Koitusa hiç girmeyin. Yak-
lafl›k 30 kez mastürbasyonla, boflalmay› durdurup, ‘dönülmesi imkans›z
noktay›’ keflfederek onun üzerinde denetim kurduktan sonra, ayn› fle-
yi koitusla yapmaya bafllay›n. Boflalmaya yak›n koitusu hemen son-
land›rmal›s›n›z, ereksiyonunuzu kaybedebilirsiniz, bu hiç önemli de-
¤il. Tekrar ereksiyona geçip deneyebilirsiniz.
Bu flekilde yeni koituslar›n›zda boflalmadan önce kaç dakika geç-
ti¤ini tarih ve zaman belirterek kay›t ediniz. Bu konuda ilerleme kay-
dedece¤iniz kesindir. Bahsedilen yönteme baflla-durdur yöntemi de
denilebilir. Koitusu kad›n›n üstte oldu¤u pozisyonla denemelisiniz,
ama koitus geçmeden önce en az 30 kez mastürbasyonla baflla-durdur
yöntemini izlemelisiniz, burada ‘geri dönülmesi imkans›z’ noktay›
keflfedip, her seferinde 3 boflalmay› durdurma eyleminden sonra, dör-
düncü kez boflal›rsan›z, zamanla bu noktadaki denetiminiz artar. Tüm
ilerlemenizi kay›t etmeli ve eflinizle birlikte bu egzersizleri yapmal›s›-
n›z.
TAOCU SEV‹fiMEY‹ Ö⁄REN‹N

Diyelim ki, koitusu sürdürürken 7 dakikada boflal›yorsunuz, baflla-
durdur veya s›k›flt›rma yöntemini uygulad›ktan sonra ortalama 15 da-
kikaya ç›kt›ktan sonra, Taocu seviflme tekniklerini uygulamaya bafl-
layabilirisiniz183. Taocu seviflme teknikleriyle cinsel iliflki 1 saatten, 4-
6 saate kadar sürdürülebilir hale gelir. Bu çok uzun sürede elde edile-
bilecek bir cinsel birleflme süresidir. Partnerinizle birlikte bu süreyi
472
Ümit Say›n
gelifltireceksiniz. ‹liflkinizi öncelikle, 30 dakikaya ç›karmaya çal›flma-

l›s›n›z, sonra eflinizin yard›m›yla 45 dakikaya, daha sonra da 1 saate
ç›karmal›s›n›z. ‹nan›n bu egzersizleri yapmaya bafllad›ktan ve PC-ka-
s›n›z› güçlendirdikten yaklafl›k 6 ay içinde, 30-45 dakikaya ulaflabilir-
siniz. Bu s›rada boflalma ihtiyac› olabilir. Fakat cinsel iliflki uzat›ld›k-
ça koitustan al›nacak haz artacak ve boflalma ihtiyac› azalacakt›r. Ba-
zen gerisingeriye mesaneye boflalma da olabilir. Art›k boflalman›z ge-
rekti¤ini testislerdeki ve epididimdeki a¤›rl›ktan anlayabilirsiniz.
Epididim afl›r› cinsel gerilim ve kanla dolma sonucu hafif fliflip, a¤r›
yapabilir. Bu boflald›ktan sonra geçecektir.
HEDEF NERES‹?
Bahsedilen egzersizler yap›lacak ve karfl›l›kl› cinsellik gelifltirile-
cek, peki hedef neresi? Hedefinizi kendiniz belirleyeceksiniz. Her in-
san için hedef farkl›d›r; dünyadaki insan say›s› kadar farkl› cinsel ya-
flam tarz›, farkl› cinsel tatmin biçimi vard›r. Bu nedenle cinselli¤inizi
gelifltirirken öncelikle kendinize s›n›rlar koymay›n.
Gelinebilecek üst s›n›rlar hakk›nda kesin birfley söylemek müm-
kün de¤il! Türkiye’de cinselli¤i araflt›rmam›z s›ras›nda öyle s›n›rlay›-
c› zorlay›c› olgularla karfl›laflt›k ki, bir üst s›n›r›n tahmin edilemeye-
ce¤i kan›s›na vard›k!
Kad›nlarda hedef sadece saatlerce orgazm olmak de¤ildir. Önemli
olan kendisiyle bar›fl içinde yaflayacak, cinsellikten büyük bir keyif
al›p, tatminkar bir biçimde yaflam›n› devam ettirecek bir seviyeyi tut-
turmakt›r. Bu, baz› kad›nlarda onlarca dakika süren orgazmlard›r, ba-
z› kad›nlarda ise sadece bir kaç orgazmd›r. Erkeklerde ise yeni cinsel-
li¤i keflfettikten sonra gelinebilecek s›n›r veya hedefiniz, sizi mutlu
183
Jolan Chang, Taocu Seviflme ve Seks, Çeviri: ‹lhan Güngören, ‹stanbul: YOL Yay›n-
lar›, 1985; Jolan Chang, Seviflen Çiftlere Taocu Seviflme, Çeviri: ‹lhan Güngören, ‹s-
tanbul: YOL Yay›nlar›, 1991; ‹lhan Güngören, Yumuflak Seviflme, ‹stanbul: YOL Yay›n-
lar›, 2003; Mantak Chia ve Maneewan Chia, Kad›nlar ‹çin Taocu Seviflmenin S›rlar›,
‹st.: Dharma, 2. bas›m, 2003; Chia Mantak ve Michael Winn, Erkekler ‹çin Taocu Se-
viflme S›rlar›, ‹st.: Dharma, 2001.
473
k›lan, tatminkar oldu¤unuz cinsellik s›n›rlar›d›r. Ama sadece 10-15

dakika sürdürülen koitusla yaflanan cinsellik bugünkü bilgilerimize göre
pek cinsellik de¤ildir! Kald› ki, 10-15 dakika bile bizim toplumumuzda
ulafl›lmas› zor olan bir s›n›rd›r. Türk kad›nlar›n›n, bize Türk erkekle-
rini anlatt›¤› kadar›yla, ortalama s›n›rlar 10 saniye ile 2 dakika ara-
s›nda de¤iflmektedir. Bu sürede kad›nlar›n cinsellikten zevk almalar›
mümkün de¤ildir! Anketlerimizi yan›tlay›p bizle temas kuran kad›n-
lar›n en büyük flikayeti erkeklerin erken boflalmas›yd›! 10 saniye ile 2
dakika aras›nda verilen ortalama boflalma süresi onlar›n anlatt›klar›-
na dayanmaktayd›. Kad›nlar için bize anlat›ld›¤› üzere en tats›z fley,
erkeklerin kendilerini denetim alt›nda tutamamas›yd›. Kad›nca Ra-
porunda sadece grubun (1535 kad›n içinde) % 12.9’unun vajinal or-
gazm olmas›n›n alt›ndaki gerçek de, büyük olas›l›kla sadece G-Nok-
tas›n›n ay›rd›nda olmamalar› de¤il, partnerlerinin ço¤unun erken bo-
flalmas› ve vajinal iliflkiyi tam anlam›yla yaflayamamalar›yd›.
Peki yaflanabilecek üst s›n›rlar nedir? Erkeklerde ereksiyon süre-
¤en olarak devam ettirilen bir cinsellik ayininde, hiç boflalmadan bir
kaç gün sürebilir (tabii arada bir çok fizyolojik faaliyet için mola ve-
rildi¤ini varsay›yoruz). Kad›nlar için var›labilecek s›n›rlar ise çok da-
ha fazla; orgazm›n çeflidine göre de¤ifliyor. Klasik orgazm yan›t›n› ele
al›rsak, bir kaç günlük bir cinsellik ayininde baz› özel kad›nlar, 30-
50 kez veya daha fazla klasik orgazm olabilmektedirler. Bu bir ölçüt
veya herkesin ulaflmas› gereken bir üst limit de¤il tabii! Bu süre zar-
f›nda 5-10 aras›nda dakikalarca süren status orgasmus geçirebilirler!
Burda bahsettiklerimizin hiçbirisi abart› de¤ildir; bizzat yaflayanlarla
yap›lm›fl karfl›l›kl› mülakatlara ve deneyimlere dayanmaktad›r!
Ama üst ve alt s›n›rlar›n›z› siz kendiniz tayin edeceksiniz. Kimse-
yi örnek almay›n! Kimse gibi olmaya çal›flmay›n. Ama flunu da unut-
may›n konu cinsellik oldu¤unda, vücudunuz ve beyniniz size her za-
man yeni alg› kap›lar› açmaya haz›rd›r!
474
Kaynakça
K‹TAPLAR
Bashir Kai, Mind Control within the United States, 1997.
Bechtel Stefan & Laurence Roy Stains, Sex: A Man’s Guide, N.Y.:
Berkley Books, 1998.
Bessy Maurice, A Pictorial History of Magic and the Supernatural,
London: Spring Books, 1972.
Brame Loria G., William D. Brame ve John Jacobs, Different
Loving, N.Y.: Villard, 1996.
Brand Clavel, The Kinky Crowd, London: Luxor Press, 1970.
Britten Bryce, The Love Muscle: Every Woman’s Guide to
Intensifying Sexual Pleasure, N.Y.: Signet Books, 1983.
Brryant C., Deviancy and Social Proscription, N.Y.: Human
Sciences Press,1982.
Buckland Raymond, Buckland’s Complete Book of Witchcraft,
Minnesota: Llewllyn Publications, 1989.
Chalker Rebecca, Klitorisin S›rr›: Parmak Ucunuzdaki Gizli
Dünya, Çev. Senem Onan, ‹st: Aura Kitaplar›, 2004.
Chang Jolan, Taocu Seviflme ve Seks, Çev: ‹lhan Güngören, ‹stan-
bul: YOL Yay›nlar›, 1985.
Chang Jolan, Seviflen Çiftlere Taocu Seviflme, Çev: ‹lhan
Güngören, ‹stanbul: YOL Yay›nlar›, 1991.
475
Kaynakça
Chia Mantak ve Douglas Abrams, The Multi Orgasmic Man, San

Fransisco: Harper Collins, 1996.
Chia Mantak ve Maneewan Chia, Kad›nlar ‹çin Taocu Seviflmenin
S›rlar›, ‹st.: Dharma, 2. bas›m, 2003.
Chia Mantak ve Michael Winn, Erkekler ‹çin Taocu Seviflme
S›rlar›, ‹st.: Dharma, 2001.
Constantine Alex, Virtual Government: CIA Mind Control
Operations in America, California: Feral House, 1997.
Cooper William, Behold A Pale Horse, Arizona: Light Technology
Publishing, 1991.
Crowley Aleister, Magick: In Theory and Practice, Oxford: Castle
Books, 1991.
de Givry Grillot, Witchcraft, Magic and Alchemy, New York:
Dover Publications, 1971.
Drury Nevill, Magic and Witchcraft:From Shamanism to the
Technopagans, London: Thames and Hudson, 2003.
Ebbing Kraft, Psychopatia Sexualis, 1899.
Ekfli Aysel, Gençlerimiz ve Sorunlar›, ‹stanbul: ‹.Ü. Yay›nlar›, 1982.
Escapa Roy, Bizzare Sex, London: Grafton Books, 1989.
Daida David, The Enlightened Sex Manual: Sexual Skills for the
Superior Lover, N.Y.: Sounds True, 2007.
Farrar Janet ve Stewart, A Witches Bible: Complete Witches
Handbook, Custer/ Washington: Phoenix Publishing, 1996.
Fisher Seymour, Female Orgasm, N.Y: Basic Books, 1972.
Fisher Seymour, Understanding the Female Orgasm, London:
Penguin Books, 1973-1977.
Gosselin C. C. ve G. D. Wilson, Sexual Variations, London: Faber
and Faber, 1980.
476
Ümit Say›n
Grof Stanislaw ve Hal Zina Bennett, The Holotropic Mind, Harper-

San Fransisco, 1993.
Grof Stanislaw, Beyond the Brain, State University of New York
Press, Albany, 1985.
Grof Stanislaw, LSD Psychoteraphy, Hunter House, California,
1980.
Grof Stanislaw, The Adventure of Self-Discovery, State University
of New York Press, Albany, 1988.
Güngören ‹lhan, Yumuflak Seviflme, ‹stanbul: YOL Yay›nlar›, 2003.
Güngören ‹lhan, Bir Baflka Gözle Bir Baflka Aç›dan, ‹stanbul: YOL
Yay›nlar›, 1988.
Guyton Arthur, Textbook of Medical Physiology, N.Y.: Saunders,
1986.
Hite Shere, Hite Raporu, Kad›nlar›n Cinselli¤i Konusunda En kap-
saml› Araflt›rma, Çev: Esin Eden, ‹st.: Cep/Cinsellik Yay›nlar›,
1984.
Hollander Xaviera, The Happy Hooker, 1975.
Hope Murry, The Psychology of Rituals, Oxford: Elemnet Books,
1988.
Howels K., The Psychology of Sexual Diversity, Oxford: Basil
Blackwell, 1984.
Janssen-Jurreit. N.Y.: Strauss & Giroux, Sexism, 1982.
Janus, S. ve Janus, C. The Janus Report on Sexual Behavior. New
York: John Wiley & Sons., 1993.
Jung Carl Gustav, Man and His Symbols, N.Y.: A Laurel Book, Dell
Publishing, 1964.
Kandel Eric, James Schwarz ve Thomas Jessel, Principles of Neural
Sciences, N.Y.: Mc Graw Hill, 2001.
477
Kaynakça
Kaplan, Helen Singer, The New Sex Therapy, N.Y.: Penguin Books,
1981.
Keith Jim, Mind Control-World Control: Encyclopedia of Mind
Control, ‹llinois: Adventures Unlimited Press, 1997.
Keith Jim, Secret and Suppressed: Banned Ideas and Hidden
History, Portland-Oregon: Feral House, 1993.
Kinsey Alfred, W. Pomeroy, C. Martin, P. Gebhard, Sexual Behavior
in Human Female, Philadelphia: Saunders, 1953.
Kinsey Alfred, W. Pomeroy, C. Martin, Sexual Behaviour in
Human Male, Philadelphia: Saunders, 1948.
La Vey Anton Szandor, Necronomicon, New York: Avon Books,
1977.
La Vey Anton Szandor, Satanic Bible, New York: Avon Books, 1969.
Ladas Alice Kahn, Beverly Whipple, John. D. Perry, The G-Spot
and other Discoveries About Human Sexuality, N.Y.: Henry
Holtand Company 2005, (ilk bas›m 1983).
Leary Timoty, The Politics of Ecstasy, London: Granada Books,
Paladin Series, 1970.
Lederer Laura, Take Back the Night: Women on Pornography,
N.Y.: Bantam Books, 1982.
Leung A.Y., Encyclopedia of Common Natural Ingredients, New
York, 1980.
Malinowski B., The Sexual Life of Savages, N.Y.: Harcourt Brace &
the World, 1929.
Marks John, Search for Manchurian Candidate, N.Y.: W.W. Norton
Company, 1979.
Martindale: The Extra Pharmacopoeia, London: Pharmaceutical
Press, 1977.
478
Ümit Say›n
Maslow Abraham, Toward a Psychology of Being, N.Y.:Von

Nostrand Reinhold Company, 1968.
Masters William ve Virginia Johnson, Human Sexual Response,
Boston: Little Brown Company, 1966.
Masters William ve Virginia Johnson Human Sexual Inadequacy,
Boston: Little Brown and Company, 1970.
Masters William ve Virginia Johnson, Robert C. Kolodny, Human
Sexuality (textbook), N.Y.: Harper Collins, 1995.
Masters William, Homosexuality in Perspective, N.Y.: Bantam
Books, 1982.
Mead Margaret, Male and Female, 1962.
Meltzler Herbert Y. (ed), Psychopharmacology, N.Y.: Raven Press,
1987.
Michelet Jules, Satanism ant Witchcraft, London: Tandem Books,
1970.
Millspaug C. F., American Medicinal Plants. New York: Dover
Publications, 1974.
Mitchell G., Behavioral Sex Differences in Non-human Primates,
N.Y.: Van Nostrand Reinhold, 1979.
Morgentaler Abraham, The Viagra Myth: The Surprising Impact
on Love and Relationships, London: Wiley Books, 2003.
Özu¤urlu Kurban, Evlilik Raporu, ‹stanbul: Alt›n Kitaplar,1985.
Pediatrics, Cilt 103, Say›:3, Mart 1999, S: 686-693, Circumsion
Policy Statement RE9850.
Pletcher A. ve D. Ladewig, (eds), 50 years of LSD: Current Status
and Perspectivees of Hallucinogens, Parthenon Publishing
Group, London, 1994.
Reage Pauline, O’nun Hikayesi, ‹stanbul:Chivi Yaz›lar›, 2002.
479
Kaynakça
Reinsisch June M. ve Ruth Beasley, The Kinsey Institute New

Report on Sex, N.Y.: St. Martin’s Press, 1991.
Rhodes Richard, Alan P. Brauer ve, Donna J Brauer, ESO Ecstasy
Program: Better, Safer Sexual Intimacy, N.Y.: Grand Central
Publishing, 1991.
Roberts J. M., The Mythology of Secret Societies, London: Paladin
Press, 1974.
Rogano Victor, The Desire to Dominate, London: Luxor Press,
1969.
Ross Colin, CIA Doctors, Texas: Manitou Publications, 2006.
Say›n Ümit Dünyay› Yöneten Gizli Güçler, ‹stanbul: Neden Kitap,
2007.
Say›n Ümit, Derin Devletler, Gizli Projeler ve Kirli Gerçekler, 4.
Geniflletilmifl bask›, ‹stanbul: Neden Kitap, 2006.
Say›n Ümit, Gizli Örgütler, 11 Eylül ve Büyük Ortado¤u Projesi,
4. Geniflletilmifl bask›, ‹stanbul:Neden Kitap, 2006.
Smith Antony, The Human Body, London: George Allen Unwin
Ltd,1970.
Stafford Peter, Psychedelics Encyclopedia, Berkeley: Ronnin
Publishing, 1992.
Stayanov N., T›bbi Bitkilerimizi De¤erlendirelim, Çev. Barsi
Makakl›, ‹stanbul: Akgün Yay›nevi, 1982.
Storr Antony, Sexual Deviation, London: Penguin Books, 1964.
Talese Gay, Thy Neighbour’s Wife, London: Pan Books, 1981.
Taylor Patricia, Expanded Orgasm, Soar to Ecstasy at your Lover's
Every Touch, N.Y.: Sourcebooks, 2002.
The Merc Manual, 1987, sayfa: 1653-1670
Tyler V. E., et al, Pharmacognosy, 7th Edition, Philadelphia: Lea &
480
Ümit Say›n
Febiger, 1976.
Van Hoof J. Structural Analysis of Social Behaviour of a Semi-Captive
Group of Chimpanzees. In M. Von and I. Vine (eds) Social
Communication and Movement, London: Academic Press,
1973.
Vatsyayana, Kama Sutra: Eski Hintlilerin Seviflme Sanat›, Çev.
‹lhan Güngören ve Ömer Güngören, ‹st.: YOL yay›nlar›, 1997.
Vatsyayana. Kama Sutra, Çev. Mustafa Küpüfllüo¤lu, Ayflegül Deniz,
‹stanbul:Çhivi Yaz›lar›, 2000.
Wade Jane, Transcendent Sex: When Lovemaking Opens the Veil,
N.Y.: Pocket Books, 2004.
Watts David, The Psychedelic Experience, California: Sage
Publications, 1971.
Westheimer Ruth ve Kaplan Steven, Power: The Ultimate
Aphrodisiac, National Book Network, 2001i
Wilson Colin, Misfits, London: Grafton Books, 1989.
Wolfe Linda, The Cosmo Report, London: Corgi Books, 1982.
Zaviacic M. The human female prostate: From Vestigial Skene's
Paraurethral Glands and Ducts to Woman's Functional
Prostate. Slovak Academic Press, Bratislava 1999.
Zilbergeld Bernie, Male Sexuality, N.Y.: Bantam Books, 1978.
Zilbergeld Bernie, The New Male Sexuality, N.Y.: Bantam Books,
1992-1999..
MAKALELER
Addiego, F.; Belzer, E.G.; Comolli, J.; Moger, W.; Perry, J.D.;
Whipple, B. . Female ejaculation: a case study. Journal of Sex
Research 17 (1): 13–21, 1981.
481
Kaynakça
Akers J.S. ve C.H. Conaway, Female Homosexual Behaviour in

Macaca Mullata. Archives of Sexual Behaviour, (8):63-80, 1979.
Allen M. L., W. B. Lemmon, Orgasm in female primates, American
Journal of Primatology, 1(1): 15-34, 2005.
Andreas Spengler, Manifest Sadomasochism in Males, Archives of
Sexual Behavior, (6):441-456, 1977.
Belzer, E.G.. Orgasmic expulsions of women: a review and heuristic
inquiry. Journal of Sex Research 17 (1): 1–13, 1981.
Berridge Kent C. ve Terry E. Robinson, What is the role of dopamine
in reward: hedonic impact, reward learning, or incentive salience,
Brain Research Reviews, 28:309-369, 1998.
Bingham H. C., Sex Development in Apes, Comparative Psychology
Monographs, (5):1, 1928.
Breslow, N., L. Evans, & J. Langley. On the prevalence and roles of
females in the sadomasochistic subculture report of an empirical study.
Archives of Sexual Behavior, 14: 303-317, 1985.
Brody S., T.H. Krüger. The post-orgasmic prolactin increase following
intercourse is greater than following masturbation and suggests greater
satiety, Biol Psychol., 71(3):312-5, 2006.
Bullough B., David M., Whipple B., Dixon J., Allgeier E. R., Drury
KC., Subjective reports of female orgasmic expulsion of fluid. Nurse
Pract 9 (3): 55–9, 1984.
Calleja Jesús, Rosario Carpizo ve Jose Berciano Orgasmic Epilepsy,
Epilepsia, 29 (5):635-639, 2007.
Comfort Alex, Sexual Idosyncrasies: Deviation or Magic, Journal of
Psychiaty, (9):11-16, 1978.
Crevenna R., Spontaneous orgasms - an epileptic case without structural
correlate, The British Journal of Psychiatry 176: 300, 2000.
Damsma G., A. Pfaus, D.Wenkstern, A. Philips, H. Fibiger, Sexual
482
Ümit Say›n
behaviour increases dopamine transmission in the nucleus accumbens

and striatum of male rats: comparisonwith novely and locomotion,
Behavioral Neuroscience, (106): 181-191, 1992.
Darling C.A., Davidson J.K. Sr, Conway-Welch C.. Female ejacula-
tion: perceived origins, the Grafenberg spot/area, and sexual respon-
siveness. Arch Sex Behav 19 (1): 29–47, 1990.
Davidson J.K., Darling C.A., Conway-Welch, C., The role of the
Grafenberg Spot and female gushing in the female orgasmic response:
an empirical analysis. J Sex Marital Ther 15 (2): 102–20, 1984.
Dörner G., The Differentiation of Neuroendocrine System and
Fundamental Processes of Life, in Folia Endocrinol. Jap. (57):298-
304, 1981.
Flor-Henry P. Cerebral Aspects of the Orgasmic Response: Normal and
Deviational. In R. Forbes and W. Pasini, Third Congress on
Medical Sexology, Amsterdam, Elsevier Press, 1980.
Frans B. M. de Waal, Bonobo Sex and Society The behavior of a close
relative challenges assumptions about male supremacy in human evo-
lution, Scientific American, Mart 1995, S:82-88.
Goodman J. D. , The behavior of hypersexual delinquent girls, Am J
Psychiatry., 133(6):662-8, 1976.
Graber Benjamin ve G. Kline-Graber, Female Orgasm: The Role of
Pubococcygeus, J. Clinical Psychiatry, (40): 34-39, 1979.
Hale E. B., M.W. Schein, The Behaviour of Turkeys. In E.S.E. Hafez
ed. The Behaviour of Domestic Animals, London: Bailliere,
Tindal & Cox, 1962.
Hartcourt A.H., K.J. Stewart, ve D. Fossey, Gorilla Reproduction in the
Wild, In C.E. Graham (ed) Reproductive Biology of Great
Apes: Comperative and Biomedical Perspectives, London:
Academic Press, 1981.
Haymore Carrie, Sadomasochism: The Pleasure of Pain,
483
Kaynakça
Undergraduate Journal of Psychology, Volume 15, 2002.

Hunt, G. L. ve M.W. Hunt, Female-Female Pairing in Western Gulls in
Southern California, Science, (196):1466-1467, 1977.
Hurnik J.F., G.J. King, ve H.A. Robertson, Estrus and Related
Behaviour in Postpartum Holstein Cows, Applied Animal Ethology,
(2):55-68, 1975.
Huws R., A.P. Shubsachs ve P.J. Taylor, Hypersexuality, fetishism and
multiple sclerosis, The British Journal of Psychiatry, 158: 280-
281, 1991.
Kafka M., Hypersexual disorder: a proposed diagnosis for DSM-V, Arch
Sex Behav., 39(2):377-400, 2010.
Kernberg Otto F., Sadomasochism, Sexual Excitement and Perversion,
J. American Psychoanalytical Association, (39): 333-362, 1991.
Klos K., J. Bower, K. Josephs, J. Matsumoto, J.Ahlskog, Pathological
hypersexuality predominantly linked to adjuvant dopamine agonist
therapy in Parkinson & apos;s disease and multiple system atrophy, 11
(6):381-386. 2009.
Kohler T.S., Yadven M., Manvar A., Liu N., Monga M. The length
of the male urethra. Int Braz J Urol. Jul-Aug; 34(4):451-4,
2008.
Levitt, E. E., Moser, C., & Jamison, K. V. The prevalence and some
attributes of females in the sadomasochistic subculture: a second
report. Archives of Sexual Behavior, 23:465-473. 1994.
Miller Bruce L., Jeffrey L. Cummings, Hugh McIntyre, George
Eberes, Marshall Grode, Hypersexuality or altered sexual preference
following brain injury, Journal of Neurology, Neurosurgery, and
Psychiatry, (49): 867-873, 1986.
Mitchel W. L., M. A. Falconer, D. Hill, Epilepsy with Fetishism
Relieved by Temporal Lobe Lobectomy, Lancet, 2:626-630, 1954.
Olson Gayle et al, Endogenous Opiates: 1989, In Peptides,
484
Ümit Say›n
Amsterdam:Elsevier, 1990.
Perry, J.D. ve Whipple, B., Pelvic muscle strength of female ejaculators:
evidence in support of a new theory of orgasm. Journal of Sex
Research 17 (1): 22–39, 1981.
Popik P., R.T. Layer ve P. Skolnick, 100 years of ‹bogaine,
Pharmacological Reviews, 47:235-253, 1995.
Prince V. ve P. M. Bentler, Survey of 504 Cases of Transvestism,
Psychological Reports, 31:244-257, 1972.
Sandnabba, N. K., Adademi A., Santilla P., ve Nordling N. Sexual
behavior and social adaptation among sadomasochistically-oriented
males. Journal of Sex Research, 30: 1-13, 1999.
Say›n Ümit,, et al. ‘Orgasmic Behavior in Educated Turkish
Women’. Proc. 3rd European Academy of Forensic Science
Triennal Meeting, Istnbul, Turkey, Eylül 2003. Forensic Science
International, Vol. 136 (Suppl. 1), S: 186.
Say›n Ümit, et al. ‘Aberrant and Variant Sexual Behavior in
Turkish Women.’ Proc. 3rd European Academy of Forensic
Science Triennal Meeting, Istnbul, Turkey, Eylül 2003. Forensic
Science International, Vol. 136 (Suppl. 1), S: 288;
Say›n Ümit, et. al. ‘Sexual Behavior in Educated Turkish Women’.
Proc. 3rd European Academy of Forensic Science Triennal
Meeting, Istnbul, Turkey, Eylül 2003. Forensic Science
International, Vol. 136 (Suppl. 1), S:287.
Say›n Ümit, LSD-25: Kimyasal Bir Peygamber mi? Yoksa Yalanc› Bir
Düfl Avc›s› m›? Bilim ve Ütopya, May›s 1993.
Say›n Ümit, CIA ‹stihbarat Örgütleri ve Zihin Kontrolü, Bilim ve
Ütopya, 4 (32):28-30, fiubat 1997.
Say›n Ümit, Kara Bilim, 4 (38): 24-26, Bilim ve Ütopya, A¤ustos
1997.
Say›n Ümit, Gizli Hükümetler, Gizli Projeler ve Kara Bilim, Bilim ve
485
Kaynakça
Ütopya, 5 (45):60-63, Mart 1998.

Spanadal Rainer ve Friedbert Weiss, The dopamin hypothesis of
reward: past and current status, Trends Neurosci, 22:521-527,
1999.
Stein DJ, Hugo F, Oosthuizen P, Hawkridge SM, van Heerden B.,
Neuropsychiatry of Hypersexuality, CNS Spectr, 5 (1): 36-46,
2000.
Stein, D. H. Classifying hypersexual disorders: compulsive, impulsive and
addictive models, Psychiatr Clin North Am. 31 (4): 587-91,
2008.
Troisi Alfonso ve Monica Carosi, Female orgasm rate increases with
male dominance in Japanese macaques, Animal Behaviour 56
(5):1261-1266, 1998.
Wimpissinger F., Stifter K., Grin W. ve Stackl W. The female prostate
revisited: perineal ultrasound and biochemical studies of female ejacu-
late. J Sex Med 4 (5): 1388–93, 2007.
Zavia_i_ M., Dole_alová S., Holomá_ I.K., Zavia_i_ová A.,
Mikuleck_ M. ve Valer Brázdil V. Concentrations of Fructose in
Female Ejaculate and Urine: A Comparative Biochemical Study. J
Sex Res. 24: 319–25, 1988.
Zencius Arnie, Michael D. Wesolowski, William H. Burke ve
Sigmund Hough, Managing hypersexual disorders in brain-injured
clients, Brain Injury, 4 (2):175-181, 1990.
‹NTERNET S‹TELER‹
http://www.jinekoloji.net/erkekanatomi.html
http://www.jinekoloji.net/kadinanatomi.html
http://health.mweb.co.za/sex/Gourmet_sex/1253-2443,32464.asp
Expanded Orgasm
486
Ümit Say›n
http://forums.plentyoffish.com/datingPosts9415924.aspx
http://supervert.com/cgi-bin/survey/survey.cgi?survey_name=sexu-
al_perversity
http://www.sextoys.com
http://www.distinctiveimages.com/Face/index.htm
http://www.saviodsilva.net/r/xs57.htm
http://www.reuniting.info/science/sex_in_the_brain
http://www.reuniting.info/science/orgasm_pill_sex_addiction_hol-
stege_all_in_the_mind
487
Bu kitapta yaz›lanlardan daha öteye gidip,
cinselli¤in farkl› boyutlar›n› keflfedebilmek
ve cinsel fark›ndal›¤› gelifltirmek için oluflturulan
Holistic Tantra Workhoplar›na kat›lmak için
lütfen afla¤›daki iletiflim bilgileri ile temas kurunuz.
‹nsan›n yenilenmesi, uyumlanmas› ve dönüflümü için
çeflitli workshoplar, seminerler, kiflisel terapiler
ve ar›nma metodlar›n›n uyguland›¤› merkez
S‹NERJ‹:
Tel: 0216 363 56 55
Web: www.sinerjibagdat.com
Email: info@sinerjibagdat.com • sinerjibagdat@gmail.com
488

Derin Seks

Uploaded by

Document Information

Copyright

Available Formats

Share this document

Share or Embed Document

Sharing Options

Did you find this document useful?

Is this content inappropriate?

Copyright:

Available Formats

Derin Seks

Uploaded by

Copyright:

Available Formats

Doç. Dr.

Ümit Sayın’ın 2010 yılında basılan kitabının

Bu kitabın ücretsiz olarak internete konulmasına

Bu kitap 2013 yılında yılında revizyondan geçmiş ve

1-Cinselliğin Farklı Boyutları (Other Dimensions of Sexuality), İstanbul: YOL

Hazırlanmakta veya Baskıda Olan Kitaplar:

Popüler bilim yazıları da yazan Sayın’ın Bilim ve Ütopya, TÜBİTAK

AFROS: Kadın, Erkek ve 150 Bilimsel Gerçek, 2016, +18

Cinsellikte Farklı Boyutlar: Derin Sex, 4. Gözden Geçirilmiş ve

Artırılmış Cinsel Doyum: ESR; Kadınlarda Ultra Orgazm, 2012, +18

Parafili1: Cinsel Bozukluklar ve Parafili,

BASKIDA: Tantrik Kama Sutra, 2017, +18

HAZIRLANIYOR. PsikoNöro Farmakoloji,

HAZIRLANIYOR: Vajinismus & Anorgazmi ve Tedavisi:

‹stanbul, Klan Yay›nlar›, 2010, ......... sayfa

Yazar Doç. Dr. Ümit Say›n

© 2010 Doç. Dr. Ümit Say›n

Cinsellikte Farkl› Boyutlar;

Doç. Dr. ÜM‹T SAYIN

Bu kitapta ilk kez Türk okurlar›na sunulan Kad›nca Raporunun gerçek-

Cinsel Ayd›nlanma ve Cinselli¤in Farkl› Boyutlar›

Beynimize Bat› Kültürü Taraf›ndan Yerlefltirilen Cinsellik

Cinselli¤in Tarihinde ‹ki Ekstrem:

Cinsellik Hakk›ndaki Raporlar›n Sonuçlar›:

Kad›n›n ve Erke¤in Anatomi ve Fizyolojisinin Temel Hatlar›

Grafenberg Noktas› (G-Noktas›)

Yeni Bir Orgazm Anlay›fl›na Do¤ru

Orgazm›n Psikolojisi: Bir Garip ‹kilem

Cinsel Haz Nesneleri

Cinsel Fonksiyon Bozukluklar›

21. Yüzy›l›n Cinsel Ç›lg›nl›¤›: Sadomazohizm

Hiperseksüel Kad›nlar ve Frijid Kad›nlar

Cinsellikte Yaflanan Gariplikler

Beyin Kimyas›nda Cinselli¤i Yaklayanlar

Cinsel Potansiyel Erkeklerde ve Kad›nlarda Nas›l Art›r›l›r?

B u kitaptaki yaz›lar son k›rk y›lda cinsellik konusunda Bat› ki-

yorgan alt›nda gizlice yaflanmas›n›n gerekti¤i’, gibi sorunlu inançlardan

sa tek bir boyut kazan›p, erkekleri bu do¤rultuda e¤itebilirlerse, ya da

Dr. Ümit Say›n

S eks haz almas›n›, haz vermesini bilenler için ola¤anüstü güzel,

ak›m› vard›r, ama cinsel uyar›lara cinsel tepkinin kendili¤inden, do-

yarak genç k›zlara, bu kitapta PC kas› olarak tan›t›lan ve cinsel gücü

kadar iyilefltirebiliriz? ‹nsan›n cinsel potansiyeli nedir? Bilmiyoruz,

z›lar›mda belirtti¤im gibi baz› insanlarda vazgeçilmez bir tutku hali-

n› nas›l tedavi edebilecek? Normal cinsel iliflkinin sadece üç dakika

TOPLUMUN KALIPLAfiTIRDI⁄I TABULAR

‹NSANLARIN B‹RB‹RLER‹NDEN BEKLENT‹LER‹

YEN‹ F‹K‹RLERE AÇIK OLAMAMA VE D‹⁄ER

C‹NSEL DAVRANIfiIN DO⁄AL OLARAK

C‹NSELL‹⁄‹N FARKLI BOYUTLARI

tirilmesi de yeni boyutlar kazanmada etkili. Örne¤in cinsel terapi kli-

Kad›nlar›n cinselli¤i al›fl›lagelmifl olarak yaflad›klar›ndan daha

C‹NSELL‹K VE A‹LE KURUMU

kad›nlar› aras›nda Türkiye’deki anketlere göre % 13-25’lere düflüyor;

konudaki TV programlar›n›n revaçta olmas›, ciddi bir dezinformas-

1. C‹NSELL‹K TAMAMEN Ö⁄REN‹LEN

Bu kültürlerin ço¤u üyelerine cinselli¤in boyutlar›n›, nelerden haz

1) Do¤um kontrol haplar›n›n bulunmas› ve kad›nlar›n erkeklerle

biliyor ve akl›n›za gelebilecek her fleyi yap›yorlard›; Penthouse dergi-

ve Ortodokslu¤a geçmifl, protestanl›kla birlikte biraz olsun azalm›flt›r.

2. HER KADINDA ÇOK ORGAZM OLAB‹LME

y›lan kas›lmalar›n çok k›sa bir durgunluk döneminden sonra tekrar

3. HER KADIN C‹NSEL AÇIDAN ÇOK ‹STEKL‹

do¤al olmamay› ö¤reten püriten mentalitenin bask›lar› davran›flç›