Professional Documents
Culture Documents
-...-
.- .
BULGAR TURKLERI
TARİHİ
Geza F EH E R
K O N U Sayfa
Sunuş VII
G i r i ş 1
Kafkasya'daki Anayurt 12
Pliska 71
Preslav . . . . . . . . . . . ........ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 73
Madara . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ....... . . . . . . . . . . . . . . . . . . 74
Kuyumculuk . . . ...... . .............. . . . . ............ 76
Çanak - Çömlek . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ...... . . . ... 79
III
D
>-
o
c
QJ �o
't; "'D
.uı .:.:.
..
111· D
z :ı::
S U N U Ş
vır
leri'nin teşkilatçılık ve askerlikteki meziyetlerini benimse
mişler ve muhafaza etmişlerdir
VIII
GiRtŞ
1
kelime almışlardır. Bu kelimeler, Tuna Bulgar Türk
leri kaynaklarında, Volga Bulgarları'nın yazıtlarında,
Volga'daki Bulgar Türkleri'nin ahfadı olan Çuvaş
lar'ın dilinde de mevcut bulunmaktadır. Macarlar'ın,
Bulgar Türkleri'nden aldıkları kelimelerin, hayvan
cılık, ziraat, devlet teşkilatı ve sosyal teşkilatta kul
lanıldığını bugün de görmek mümkündür. Macarlar
da olduğu gibi diğer Finogur kavimlerinden olan,
Mordvinler, Çeremişler ve Permler de dillerini Bul
gar Türkleri'nden aldıkları aynı çeşit kelimelerle
zenginleştirmişlerdir (1) .
2
Bulgar Türkleri'nin de Pliska, Preslav ve Madara
gibi şehirleri ve bu şehirlerde gerek kudretlerine ge
rek kültür seviyelerine tanıklık eden büyük resmi
binalar bulunmakta idi.
3
dünyanın iktisadi merkezlerinden biri olarak da ken
di halkının ve komşu kavimlerin medenileşmesini ko
laylaştırdı. Balkanlar'daki Bulgar Türkleri ise Bi
zans Devleti'nin asayişi· sağlıyamadığı yerlerde sü
kunu, kültürel ve iktisadi gelişmeyi sağladı. Tuna
Bulgar Türkleri devleti, Slavlar'ın da millet haline
gelmelerini maddi ve manevi kültürlerinin teşekkülü
nü kolaylaştırdı. Bu durum bütün Slav kavminin me
deniyeti üzerine kat'i bir tesir icra etti (5).
4
ya'yı (Bugünkü Gürcistan'ı) ve Ermeni ülkelerini
tahrip ettiler (8) .
kasya'da idiler.
5
gar Türkleri'nin uzun müddet birlikte yaşadıklarını
Bulgaristan'da bulunan arkeolojik belgeler teyid et
mektedir. Kanaatıma göre bütün Ogur oymakları,
gerek Don ve Kuban, gerekse Don ve Dnyeper ara
sındakiler, Volga ve Tuna Bulgar Türkleri'nin ecdadı
ile Macarlar uzun müddet Kafkasya'da birlikte yaşa
mışlardır (10).
6
nen Türk boyunu Avrupa'nın kuzeyinde Biff dağ
larına kadar uzanan yurtlarında göstermekte, aym
şekilde Malcellinus Ammianus da Sabirleri Sapir
adıyla adlandırmaktadır (14). Sabirler'in bu çevre
de oturduklarını gösteren belge de mevcuttur. Vol
ga Bulgar Türkleri'nin bir oymağının ve ikinci bü
yük şehrinin adı Savar' dır (15) . Bu oymağın eskiden
buraya yerleşmeyip Kafkasya'nın Kuzeyi'ndeki Bul
gar Türkleri'ne iltihak edip göç etmiş olması da muh
temeldir.
7
Nehri'nin yukarı mecrası ile Peçora arasında otur
duklarını ve bu sırada kendilerini Uğra ve yurtlarım
Ugriya, Yugriya olarak adlandırdığına tanıklık et
mektedirler. Şu halde; X. yy'da Ugriya'yı kaynaklar
Ural Dağları'nın Doğu tarafında göstermektedir.
XIV. yy. ortalarında Yugra kavmi Ural Dağları'nın
Batı tarafında da oturmakta ve bir müddet sonra
da tamamiyle Ural Dağları'nın Doğusu'ndaki Obi
Nehri ve bu nehrin kolları çevresinde yerleşmiş bu
lunmaktadırlar (16).
8
Macarlar'ın Ungri- Ugri adı da Ongur - Obogur
sözünden çıkmaktadır. Macarlar'm en yakın dil ak
rabaları olan Vogullar ve Ostyaklar'ın adı da; Ma
carlar'ın Onogurlar -Bulgar Türkleri- ile beraber ya
şadığı çağda Onogurlar'dan geçmiş bulunmaktadır.
Macarlar'ın, Bulgar Türkleri ile temas halinde olduk
larına bakarak Onogur adlarını daha sonraki yıllar
da güneydeki yurtlarında aldıklarını sanmıyoruz.
Çünkü onların dil akrabaları olan (Ugra-çağında bir
likte yaşayan) Vogullar ve Ostyaklar'da aynı adı
taşıyorlar. Halbuki onlar bu adı Macar ve Bulgar
Türkleri'nin göçünden önce almış olabilirler.
9
Ural çevresindeki Bulgar Türkleri ile Macar birliği
çağına tekabül eden ödünç sözler, Kafkasya'daki Bul
gar Türkleri ile Macar çağında kalan ödünç sözlere
nazaran daha eskidirler. Ural'daki bu birlikte yaşa
yış, M.S. I-II. yahut IV. yy'lara rastlar.
10
na çekildiler. Ptolemaios da durumu böyle göster
miştir.
11
gösterilmişse de, Bulgar Türkleri ile ilgili diğer bel
geler ve arkeolojik buluntular buna aykırıdır. Yuka
rıda zikredildiği şekilde, Don ile Dnyeper arasında
oturan Kutrigurlar, Kafkasya'da, daha sonra oraya
gelen kardeş kavimlerle uzun müddet birlikte yaşa
mışlardır. Priskos'da zikrolwıan hadiselerden sonra
onları batıdaki yurtlarında buluyonız. Kafkasya'da
uzun zaman kaldıklarına dair kendi ananelerinden
başka müşterek yaşayış devrine ait belgeler de mev
cuttur.
KAFKASYA'DAK.t ANAYURT
12
Bulgar Türkleri Kafkasya'ya ne zaman göç et
tiler? V. yy. ortalarında Kafkasya'da oturdukları mu
hakkaktır. Fakat II. yy. sonunda göç etmiş olmaları
da muhtemeldir.
13
Patkarov, Ermeni müellifinin Bulgar Türkleri'
ne dair haberlerini tefsir ederken; M.S. m. yy'a ait
olduğunu iddia etmektedir (27).
biri de VII yy'a ait bir ektir. Çünkü eski Ermeni kay
.
14
lili sayılmaktadır. Yakında çıkacak olan giyimle il
gili eserimde de bu tesirler gösterilecektir.
15
karışıklık, Bulgar Türkleri'ni yeni bir zümre halinde
toplanmaya sevketmiş ve bir kolları Don ile Dnye
per arasına göç etmiştir. Sabir tazyikinin doğudan
gelişi ve doğudaki Ogur oymaklarını batıya itişi, Sa
birler'in daha sonraki tarihinde açıkça görülmekte
dir. Bulgar Türkleri, 463'deki göç nedeniyle yeni yurt
ararken, elçilerinin Bizans'da bildirdikleri şekilde
Don-Doneç çevresiyle aşağı Dnyeper arasında oturan
Ağaçerilere saldırmışlardır.
,:i.6
yardımı ile kontrol edilmesi gereklidir. Kafkasyalı
olan ve oradaki durumu bilen kaynaklara ve bilhas
sa arkeolojik buluntulara da önem verilmelidir.
17
ri'nin 463 sıralarında Avar akını sonucunda Kafkas
ya'ya geldikleri· iddia olunamaz. Duç'i Bulgar adının
kimlere ait olduğu belli değildir. Diğer üç Bulgar
kavminin Kafkasya'da yaşadıkları tespit edildiğin
den izleri bu bölgede bulunmalıdır. Gerçekten Kaf
kasya'da Barsil adlı bir kavim mevcuttur.
18
gur sözü yanında arasıra Onogur sozunun söylen
mesi ve bilhassa yeni hareket neticesinde bu alanda
teşekkül eden oymak birliğinin Onogurdur adını al
masıyla sabittir. Batıya göç eden diğer kısım, Kut
rigur adıyla zikrolunmaktadır. Bu sözün ne manaya
geldiğini henüz bilmiyoruz. 40 Ogur manasına gelen
ve Oturgur sözü tesiri altında Bizanslılar'ın ağzın
dan şeklini değiştirerek Kırkogur olması da muhte
meldir. Bizanslılar bu iki oymak birliğini Utigur ve
Kutrigur şeklinde telaffuz etmektedirler. Eski to
temleri olan Kurt'a göre Kurtogur olması da muhte�
meldir. Nitekim Barsil oymak adı barsil terkibi ile
izah olunabilir.
19
ediyorlardı. Bundan dolayı, Hun tmparatorluğu'nun
kuruluşu Volga'dan Alpler'e kadar uzanan sahada
yaşayan milletler için bir esaret manasını ifade et
miyordu.
20
la rütbeye riayet edilmeyerek Kuridaş'dan sonra ge
lene verildiği için (Priskos'un izahına göre), Kuri
daş alınıyor ve Attila haberdar ediyor. Attila sü
ratle bir ordu göndererek, asilerin önemli bir kısmını
öldürtüyor ve diğerlerini boyun eğmeye mecbur edi
yor. O tarihten itibaren yalnız Kuridaş'a tabi oymak�
lar hür olarak tanınıyor ve Kuridaş da eskisi gibi
hükümdarlık rütbesini muhafaza ediyor. Attila bo
yun eğmeye mecbur ettiği diğer Akatzirler'in başı
na, yerli beyler yerine kendi büyük oğlunu hüküm
dar olarak tayin ediyor (32).
21
rek yeni yurt arıyorlar. Bu hareketin tesisleri batı
da hissedildiği için izleri belgelerde kalıyor.
22
müttefiki sıfatıyla Svevlerle birlikte Gotların üzeri
ne saldırıyorlar. Gotlar harp meydanında Valamir'i
takip etmelerine rağmen yine galip geliyorlar. Hun
lar bundan sonra, Svevler, Sarmatlar, Scyrler'in ba
kiyeleri, Gepidler ve Bugiler ile yeniden talihlerini
deniyorlarsa da Gotlar üstün geliyorlar. Bunun üze
rine Scyr döküntüleri müttefikleriyle birlikte Got
lar'ın önünden kaçarak Bizans devletine sığınıyorlar.
23
ları içine kabulleri için Gotlar'dan yardım istemekte
dir. tmparator'da onlara devletin Tuna sınırları mu
hafızlığı ödevini vermekte, bu suretle 466 sıraların
da aşağı Tuna sınırına, Hunlar ve onlarla müttefik
kavimler devletin sınır bekçileri sıfatıyla yerleşmek
tedirler.
24
Bütün bu izahlardan da anlaşılacağı üzere !r
nak'ın kendi kavmiyle Bizans tmparatorluğu'nun ku
zey doğudaki Tuna sınırına, kuzey Dobruca'ya dev
letin metbuu sıfatıyla yerleşmiştir.
25
Türk kavminin Kutrigur Bulgar boyu Don ve
Dnyeper arasında iken, Hunlar'ın Dnyeper'e doğru
çekilen kısmının, kendilerine benzeyen fakat o sırada
daha çok kuvvetli bir komşu olan Kutrigurlar'a ilti
haktan başka bir çareleri yoktu. Bu suretle Bulgar
Türkleri yeni yurtlarını işgal eder etmez muharip
Hun unsurlarıyla çoğalarak büyük bir kuvvet teşkil
ettiler. Bizans devletine sürekli akınları, bu mülteci
fakat batıya daima dönmek isteyen Hun unsurlarının
savaş arzularından kaynaklanmaktaydı.
26
Kutrigur Türk boyunu "Bulgar " adı yla anmaktadır
lar.
27
Burada zikrolunan Hunlar'dan kasıt, Don ve
Dnyeper arasındaki Kutrigurlar'dır. 551-552 yılların
da yayılan akınlar vesilesiyle Prokopios'da onları
Kutrigur adıyla adlandırıyor (47) . Bunun sebebini
Prokopios aşağıdaki şekilde izah ediyor : Kırım Got
ları'nın Bizans'a gelen elçileri, 547-48'de Bizanslıları
aydınlatarak, Don ve Dnyeper arasında oturan kav
min Kutrigur, Kuban ile Don arasında oturan kardeş
lerinin Oturgur ( 48) olduklarını söylüyorlar. Proko
pios, başlangıçta birçok emsali kavimde olduğu gibi,
onlara Hun dediği halde Balkan eyaletlerini tahrip
eden halka Kutrigur adını veriyor. Bu Kutrigurlar
batı tarihçilerinin söz ettiği Bulgar Türkleri'nden
ibarettir. Nitekim Prokopios'u izleyenler, 559'da bü
yük ölçüde Kutrigur akınından (49) bahsederken,
Victor Tunnunesis, bu akınları yapanların Bulgar
Türkleri olduğunu söyler (50).
28
ve karşı taraftaki Got ları kovdular. Halk ın yarıs ın ı
teşki l eden Utrigur lar A zak Denizi'nin doğ u kıyısın
daki ana yurtlarına geri döndüler ( 51).
29
Kafkasya çevresindeyken Bizans'a elçiler gönderdi
ler .
30
K urt, müşterek düşmanı olan Avarlar'a kar şı
Bizan s ile anlaşıyor ve Kutrigurlar 'ın toprağmı kurta
rarak kendi yurtlarına il hak ediyor (56) . Bu suretle
Dnyeper'den İran sınırlarına kadar ya şayan bütün
Bulgar Türkleri'ni i htiva eden büyük bir devle t ku
ruyor . Kurt'un ölümünden sonra en büyük oğlu Bat
bayan Hakan , aynı zamanda e ski yurtları olan, Kaf
kasya'daki Bulgar Türkleri'nin hanı , küçük oğlu Es
perüh ise , batıdaki Kutrigur Bulgar Türkleri'nin ha
nı oluyor .
31
Neticede ; Hazar ilerleyişi dolayısıyla, Orta Vol
ga ve Tuna Bulgar devletleri olmak üzere iki Bulgar
Türk devleti teşekkül etti.
32
Bulgar Türkleri'nin Kafkasya'daki yurtlarında da bir
Bulgar oymağının adı Barsil'dir. Bu suretle, Volga
Bulgar Türkleri'nin bir oymağına ait kaynağın yar
dımı ile Bulgar Türkleri'nin Hazarlar'ın önünden ka
çarak kuzeyde Volga'ya geldikleri sabit olmaktadır.
Tam olarak nereye göç ettiklerini de tespit etmiş bu
lunuyorum. Sözedilen Ermeni kaynağına göre, Volga
yekdiğeriyle birleşen iki koldan mürekkeptir. Hippia
Dağı çevresinde nehrin bir kolu Don, diğer kolu Kera
unia dağına doğru uzamaktadır. Sonra doğudan
Rhymika dağlarından ayrıca iki kolu gelmekte ve 70
tali kolu teşkil etmektedir. Türkler'in Atil olarak ad
landırdıkları bu nehrin ortasında bir ada vardır.
Buraya iltica eden Barsiller, Hazarlar'ın ve "Puşk"un
korkusundan kışın doğudan ve batıdan buraya gel
mektedirler. Adanın adı (siyah) adadır. Ptolemaios
buraya at adası adını vermektedir (59) .
Bu belgeyi izah edenler Ptolemaios'a dayanarak
düğümü çözmeye çalışmakta ve bu yüzden hataya
sapmaktadırlar. Her ne kadar Ps. Môzes Chorenaci,
Ptolemaios'un çoğrafyasını esas aldığını söylüyor
sa da bu harfiyen taklit manasına gelmez.
Ps. Môzes Chorenaci ve onu sonradan V. yy'da
genişleten zat, onlardan sonra da bin sene herkesin
yaptığı gibi Ptolemaios'u bir otorite olarak tanımış
larsa da VII. yy'daki başka belgeler, özel değer ta
şırlar. Ptolemaios pek çok defa kopye edilmiş, bir
sürü Ptolemaios haritası hazırlanmıştır. Tabiatıyla
Ermeni yazar da kendi çağında bilinen ve daha son
ra kullanılan bir kopyadan faydalanmıştır.
Ptolemaios'un sonraki kopyalarından birinde,
Ps. Môzes Chorenaci'nin izah ettiği malumatı bul-
(59) Ps. Mozes Chorenacl. ed. Soukry 26, 35-36.
33
maktayız. 1450'de bastırılan Ptolemaios harita
sında, Rymik dağlarından iki nehir çıkmakta ve Vol
ga'ya akmaktadır. Rymik dağları bugünkü Obsçey
sirt ve Ural dağlarının güney kısmıdır (60) .
34
lar'ın sokuluşları, Balkanlar'ın nüfus durumunu ala
calaştırıyor. Balkanlar'a gelen Slavlar'ın sayısı ev
velkileri bastırıyor.
35
Macaristan'daki Slavlar'ın tarihi büsbütün ay
rıdır :
36
Kutrigurlar'ın, Bizans tmparatorluğu'nun dü�
manı olarak sahneye çıktıkları andan itibaren, Don
ve Karpatlar arasındaki sahada oturan kavimlerden
Kutrigur Bulgar Türkleri'nin, Slavlar'ın ve yine Slav
menşeinden olan Antlar'ın hep Balkanlar'a doğru
harekete geçtiğini görüyoruz. Bizans eyaletlerinin
alınması amaçlandığından Kutrigur Bulgar Türkleri,
Dnyeper batısında Antlar ve Slavlar ile birlikte ha
reket etmişlerdir. Yirmi sene sonra hep birlikte Bal
kanlar'daki Bizans eyaletlerini tahrip ettikleri ve ad
ları birlikte zikredildiği halde aralarında mücadele
ettiklerine dair bir kayda rastlanmaması da dikkate
değer.
37
sız bıraktı. Bir aralık Jüstinyanos, Slav ve Kutrigur
istilasını durdurmak için yüzlerce kale yaptırmasına
rağmen, içine koyacak kafi askeri temin edemedi.
38
tün başka şekilde gelişti. Dnyeper ile Karpatlar ara
sından gelen Slavlar burasını istila edemediler.
39
BULGAR TVRKLERt SLAV TOPRAöINDA
40
kim sınıf içinde Onogurdurlar da bulunmakta idi. Bu
ikilik Tuna Bulgar Türkleri'nin tezini sanatlarında
ve bilhassa kuyumculukta da hissedildi.
41
basını 300 yıl yaşayan birer şahıs olarak koymuş
tur.
42
kem konak yerlerinde oturdukları yazıldığına göre
yukarıda zikri geçen sahanın da adı idi ( 66) . (Muka
yese ediniz : Osmanlı, Azeri, Agıl, Aul, Tobol tatar
larında aul, Altaylılar'da, Teleutlar'da, Kara Kırgız
lar'da, Uygurlar'da ail yurd ve köy) (67) .
=
43
Dobruca istikametinde hücumlara ve akınlara baş
ladılar. Güneye doğru genişlemeye çalıt:ıırken, Besa
rabya istihkamlarına mukabil olarak Tuna hattını da
tahkim etmeleri gerekiyordu. Bu kısımda Tuna çok
bataklık olduğundan harp zamanında, VII. yy. va
sıtalarıyla geçmek hemen imkansızdır. Böylece,
Dobruca'daki anayurtların birbirini kat ettikleri
noktada (Nikoliceli de) çok kuvvetli bir Bulgar Türk
istihkamı mevcuttu. Burası, Tunay'yı geçen ordula
ra, güneye ilerlerken ve Dobruca'yı işgal ederken bir
istinat noktası olmuştur (68) .
44
sız kalan Möziya'yı işgal ettiler. İmparator bu emri
vakii karşısında 681'de barış imzalamaya mecbur
oldu (69) .
45
men tanınan Bulgar Türk Devleti bu tarihten itiba
ren Balkanlar'da ve Orta Avrupa'da ôuemli bir rol
oynuyor. Bu rolün önemi, Roma tmparatorluğu'nun
zayıflamasından sonra Bizans'ın doğudan ve kuzey
den gelen akınları durduramaması ve Balkanlar'daki
sükfınun bozulmasına rağmen Bulgar 'fürk Devleti'
nin bulundugu bölgede devamlılık yaratmasındadır.
Sürekli olarak göç eden kavimlerin tahribine Bizans
imparatorluğu'nun karşı koyamamasına rağmen,
Bulgar Türk Devleti'nin sayesinde bölgede maddi ve
manevi kültür gelişebilmiştir. Bu Bulgar Türk Dev
leti, dünyada Slavlar ile ilişki kurulan merkezi teş
kilata sahip ilk devlettir. llk Slav milletini de dolayı
sıyla Bulgar Türkleri yaratmışlardır. O çağda diğer
Slavlar da oymak adları geçer.
46
di. Bulgar Türk Devleti'nin teşekkülü çağında daha
çok Bulgarlar Avarlar için tehlikeli olabilirlerdi. Ni
tekim bir müddet sonra Bulgarlar'ın Avarlar'ın za
rarına sınırlarını genişlettiklerini görüyoruz.
47
şerek, can alacak yerlerde kuvvetli toprak tabyaler
inşa ettiler.
48
seferi büyük başarı ile neticelendi. Bizanslılar impa
ratorun yanı başında oturarak saygı gösterisinde
bulundular.
49
Bulgar Türkleri tarafından rahatsız edilmemeyi bü
yük nimet saymalarında aramak gereklidir.
GO
retkar Telec (762-765) , kanunlarla birlikte hüküm
dar cesedini çiğneyerek tahta geçiyor. Fakat Bizans'ı
yenme hususunda kendisine bağlanan ümitleri ger··
çekleştiremediği için de tahta geçişinin karşılığını
hayatıyla ödüyor. Derhal buna zıt bir şahsiyet orta
ya çıkıyor. Bu daha evvelki hükümdar ailesinden
olan genç hanın amcası Seoin ( 765-767) 'dir. Zıd bir
siyaset takip ederek durumu islah etmek ve Bizans
imparatoru ile uzlaşmak istiyor. Seoin, buhranın bo
yutlarının genişlemesi üzerine zamanında imparato
ra sığınmak suretiyle hayatını kurtarıyorsa da daha
sonra Bizans tarafından kendi yurtdaşlarına karşı
bir silah olarak kullanılıyor. Bundan sonra facia sah
neleri daha süratle birbirini takip ediyor. Umor (767)
Bahan ve Toktu kargaşalıkların kurbanı ve Bizans
imparatorunun elinde oyuncak oluyorlar. Bunları ta
kibeden Telering Han (768-777) kargaşalığın önüne
geçmeye çalışmasına rağmen muvaffak olamadı ve de
vam eden iç savaşlar yüzünden kendisi de bir gün
Bizans tmparatoru'na sığınmaya mecbur oldu. VIII .
yy'ın sonunda, büyük ve teşkilatçı şahısların idareyi
ellerine almaları üzerine buhran birden durdu. Bi
zans'ın karşısına milli birliğini muhafaza eden bir
devlet dikildi. Bundan anlaşılıyor ki, Bizans'ın mu
vaffakiyeti onun siyasi faaliyetinden ziyade Bulgar
Devleti içindeki siyasi, içtimai ve iktisadi buhranla
rın neden olduğu kargaşalıkların bir neticesidir. Bu
sebepler ortadan kalkınca, Bulgaristan'ın iç hayatı
nı bozacak dış müdahalelere yol kapanmıştır.
51
kıntı çeken ve Bulgaristan'ın komşusu olan Make
donya'da yaşayan Slavlar Bulgaristan'a iltihak etmek
istediler. Telering, orta Makedonya'ya 12000 asker
göndererek Kiçevo, Bitolya, Prilep ve üles bölgele
rindeki Slavlar'ı ve Bulgar Türkleri'ni kendi devle
tine bağlamak istedi. Altı sene sonra da aKrdam'ın
ordusu, Struma'da Strimonci kabilesinin işgal ettiği
bölgede göründü. 791 ve 792'de Bizanslılar taarruz
teşebbüsünde bulundularsa da Kardam onları yendi.
Hatta, Bizans İmparatorluğu'ndan eskiden alınan
vergiyi yeniden alına hevesine düşerek, 796'da İmpa
rator VI. Konstantinos'dan senelik vergi talebinde
bulundu ve verilmediği takdirde Trakya'yı tahriple
tehdit etti.
52
yor. Kınum Han yurduna dönünce, Bizans'a tekrar
saldırmak için büyük bir ordu teşkil ederken anane
ye göre Attila'nın öldüğü şartlar altında ölüyor. Bul
garistan'ın sınırlarının çok büyüdüğü bir sırada, teş
kilatçılık ve kültür bakımından seleflerini gölgede
bırakan ve büyük bir şahsiyet olan Omurtag (814-
830) tahta oturuyor. Omurtag, babası Kurum'un se
ferlerinin meyvelerini topluyor. Omurtag, fetihlerle
elde edilen toprakları muhafaza için uzun barışa,
devletin iç düzenini sağlamlaştırmaya ihtiyaç oldu
ğunu biliyordu. Kuruın'a kadar Bulgaristan, Bizans'a
tehlikeli olmakla beraber henüz dünya ticaret yolla
rından uzak ve küçük bir devlet idi. Kurum, Serdika,
Niş, Belgrad ve doğu Macaristan'ı işgal edince, Bi
zans'dan Sofya, Niş, Belgrad yoluyla orta Tuna böl
gesine giden ticaret yolu Bulgaristan toprağından
geçmeye başladı. Daha sonra üsküp ele geçince, Se
lanik-Belgrad yolu da Bulgarlar'ın eline geçti. Bu
suretle Bulgaristan, Bizans-Frank ticaretinin hesa
ba katması gerekli bir devlet oldu.
53
Bulgar Devleti Omurtag devrinde gerek iktisat
ve gerek kültür bakımından çok ileri gitti. Gümrük
gelirleri ve Erdel tuz madenleri büyük gelir sağladı.
Bu sayede yapılan büyük yapılarla Bulgar Türkleri
kadar, Türk kültür çevresinde yetişen diğer kavim
lerde iftihar edebilirler. Zira bu yapılar akraba kül
türün mahsulüdür.
54
mazlardı. Buradaki Hıristiyanlarm kilisesi de teşki-
18.tlandırılmamış, ancak ismen Hıristiyan idiler. Fa
kat Trakya ve Makedonya'daki Slavlar, Bulgar Dev
leti'ne iltihak ettikten sonra, teşkilatlı Hıristiyan un ·
surunu hesaba katmak zorunda idiler.
55
Devleti, Bulgaristan'daki Hıristiyanlar'dan başka Bal
kanlar'daki Hıristiyanları da kaybetmemek için hemen
harekete geçti. Bizans bir harbi dahi göze aldığı sı
rada Boris, Bulgarlar'ın Hıristiyan olmaları mesele
sini umumi kilisenin ilgilendiği bir mesele haline ko
yarak, başarılı bir politika izledi. İmparator III. Mi
haom, askeri kuvvetle bu işin halli için Bulgarlar'a
hücum ettiği sırada Boris, barış isteğiyle . kendisinin
ve tebasının Hıristiyanlığa dönmelerini teklif ederek
Mihail adını aldı.
56
laşması imzaladı. Bu sayede, Bulgar Devleti ile kili
.sesi gelişme imkanını bulabildi.
57
894'de Trakya'ya akın ederek karşısına gönderilen
küçük Bizans orduswıu yendi ve 895'de yapılacak
savaş için hazırlığa başladı. Bizans'ta hazırlıklarını ya
pıyor ve Macarları da kuzeyden Bulgarlar'a taarruz
etmeleri için ikna etmeye çalışıyordu. Macarlar, 895
sonbaharında Dnyester ile Karpatlar arasındaki sa
haya akın ederek Bulgarlar ile savaşa başladılar Gü
ney'den büyük bir Bizans orduswıwı yaklaştığını bi
len Simon, kuzeyde müdafaada kalarak, Tuna'yı bağ
lar ve zincirlerle kapattıktan sonra güneye yöneldi.
Hedefi Bizans ordusunu yendikten sonra Macarlar
üzerine yürümekti. Bizanslılar, mücadeleden çekine
rek, barış teklifleri ile neticesi şüpheli bir harpten ka
çınma ve kuzeydeki Macarları akın için gemilerle Bul
garistan'a geçirmek amacıyla Bulgarlar'ı oyalar. Gü
neyde bulunan Simon'a, Macarlar'ın kuzeyden akın
ettikleri haberi gelince hemen onlara karşı gidiyor,
fakat üst üste iki defa mağlup oluyor. Macarlar tah
ripler yaparak Preslav şehrine kadar sokuluyorlar.
Bunun üzerine Çar Simon, bir yandan yeni bir ordu
topluyor, diğer yandan ise, Peçenekler ile aJ?-laşma
imzalayarak onları Macarlar'm arkasından hücuma
ikna ediyor. Neticede Peçenekler, yurtların<la kalan
Macarları yenerek onları bugünkü yurtlarına göçe
mecbur ediyorlar. Simon kendisi de Bulgaristan'a
geçmiş olan Macar ordusunu imha ediyor.
Simon daha sonra Bizans Devletiyle davasını
hallediyor. Yurduna gönderilen elçileri uzun müza
kerelerle oyalarken Macarlar'ı ortadan kaldırıyor ve
896'da hareketsiz bir halde duran Bizans orduswıa
saldırarak Bulgarofigon'da onları mahvediyor. Son
ra güney batıya yönelerek Durazzo'ya kadar ulaşı
yor. 904'de Bizansla barış imzalayarak Selanik ya
kınlarına sınır taşlarını dikiyor.
58
Çar Simon, bundan sonra da birka� defa Bizans
ile savaşarak tekrar tekrar Bizans surlarına dayanı
yor. İmparator Patrik ve� devletin diğer büyükleri
Simon'dan çekilip gitmesini rica ediyorlar. Fakat im
parator unvanını ve Bulgar Patrikliğini de kabule
bir türlü yanaşmıyorlar. Simon, İstanbul'u alarak
kendisini Romalıların imparatoru ilan etmeyi, Bal
kanlar'ın büyük bir kısmına sahip olduğu için düşü
nüyor.
59
adı verilen bir mezhep yayılarak resmi Bulgar kili
sesini ve Bulgar Devleti'ni kökünden sarstı.
60
devletinin 40 sene süren hayat memat mücadelesi
başlıyor. Doğu Bulgaristan'ın hürriyetsever milliyet
çileri de bunlara iltihak ediyorlar. Silistre'den Sofya'
ya, 972'de Damyan adlı Patrik de taşınıyor.
61
Basilios, Samuel'in yurdundan büyük parçalar
koparıyor. Oğlu ve halefi Gavil Radomir bir suikas
te kurban olduktan sonra, amcazade ivan Vladislav
1018'de vukua gelen ölümüne kadar ona halef olu
yor. Basillios, bu tarihte bütün Bulgaristan'ı işgal
ederek Bizans'ın eyaleti haline getiriyorlar.
62
Bu anlaşmanın Bulgar Türkleri için büyük öne
mi, yüz sene sonra büyük Bulgar Hanı Kurum'un,
Bizans'a bu hakları tanıtmak için birçok savaşları
göze almasıyla sabittir. Bizanslılar ise, böyle anlaş
mayı tanımaktansa harbin felaketlerine katlanmayı
tercih ediyorlar.
63
leti küçük bir Balkan devleti olmaktan çıkarak Av
rupa hayatında önemli bir devlet oldu. Doğuyu batı
ya bağlayan Balkan ticaret yolunun önemli bir kısmı
Bulgar Türkloci'nin elinde idi. Bulgaristan, Bizans
sınırından başlayarak Sofya, Niş, Belgrad şehirle
rinden geçtikten sonra Tuna boyunca uzanıyor
du. Bizans tüccarları mallarını kuzeye ve batıya
Bulgar Türkleri'nin toprağından sevkediyorlardı_
Bu durum, Bulgar Türkleri'ne dünya ticaretinde.
önemli bir yer sağladı ve transit memleketi oldu_
Bizanslıların kuzeye ihraç ettikleri veya kuzey
den ithal ettikleri bütün mallardan gümrük ver
gisi aldılar. Bu eskisine nazaran Bulgar Türkleri'ne
büyük gelir sağladı. Makedonya'nın işgalinden sonra
ikinci ana yol olan Niş - Selanik yolu da Bulgar
Türkleri'nin eline geçti.
64
Bulgarlar, IX. yy'da Romalılar zamanından beri
ihmal olunan Maros tuz madenlerini işlettiler. Me
lich'in yaptığı araştırmalara göre, tuz madenlerinin
bulundukları yerlerde hep Bulgar Türkleri ile Slav
lar'ın yer adları bulunmaktadır. Bundan anlaşıldığı
na göre Bulgar Türkleri, doğu Macaristan'ı ele ge
çirir geçirmez buraya Bulgar Türkleri ile Slavlar'ı
yerleştirdiler. 892'de Frank Kralı'nın Bulgar hüküm
darından, düşmanları olan Morvalar'a tuz satılma
masını rica edişi bu durumu teyit etmektedir. Tor'
daki tuz madenlerini Macarlar, Bulgar Türkleri'nden
miras olarak aldılar. Macar tarihinin en eski çağın
da bu madenlerin zikredildiğini görmekteyiz.
65
barış içinde teşkilatlandırmaya ve iktisadi kaynak
ları işletmeye yöneltiyor.
66
Bulgar ticaretinin geçit noktası olan bu yerde daha
Bulgar Türkleri'nin çağında bir şehir kuruldu ( 71) .
67
göç etmiş ve bir Bulgar Türk beyinin başkanlığında
Küver, Bitobia ve Prilep bölgesine yerleşmişti. Bu
bey, oradaki Slavlar'ı teşkilatlandırdı ve bir aralık Se
laniği de almaya kalkıştı. Bizans ile menfaatler ça
tışınca yeni devlete iltihaktan başka çare görmedi.
68
tılması arzu ediliyor. Telering, orta Makedonya'ya
12.000 kişilik bir ordu göndererek Kiçevo, Bitolya,
Prilep ve Veles çevresini ilhaka çalışıyor. Bundan
altı sene sonra Kordan'ın ordusu, Strumca'da Stri
nonco kabilesinin oturduğu yerlerde görünüyor.
69
miyar. Omurtag'ın Slavların düşmanı olduğu söyle
negelmekte ise de, bunun aslı esası yoktur. Omurtag
Han'ın, Slavlar ile Bizans'a ilerlememiş olması, kendi
sinin dahili teşkilat ile meşgul olmasından ileri gel
mektedir. Ayrıca, Tisa ve Drova nehirleri arasında
savaşı kabul etmesi mecburiyet dolayısıyla olmuştur.
70
BULGAR TVRKLERt'NtN MEDENtYETt
PLtSKA
71
kalınlığındaki surun köşelerinde silindir şeklinde
burçlar, yanlarında da köşeli burçlar ve kapılarında
fevkalade güzel burçlar bulunmaktadır.
72
PRESLAV
MADARA
{75) Şkorpll K . , Preslav. l zv. Varu. 0-vo 1 1 1 (1921) 101 - 146/Şkorpil, l zv.
B a l g . Arh. 0-vo iV ( 1 914) 1 24 v . s./Gospodinov Yurdan, Preslav. Şu
men, 1 928/Feher Geze. A. H . V l l . 52-58./Feher. Plsmen n l Pametu lc l .
Sborn l k Madara . 1. Sofia, 1 934, 373-79/Feher. Abolga r-törökök Szerpe
24-26./Mijatev Kr. Godlsu. Narodu. Muzel V (1 926) 189 v.s.
73
Tabii güzelliği ve surlarının bolluğu ile meşhur
olan bu yer pek eski çağlardan beri birbiri ardına
gelip geçen kavimler tarafından kutsal bir merkez
olarak tanınmıştı. Burada prehistorik çağdan kalma
kurban sunma taşları vardır. Kaynak yanındaki bü
yük mağarada Roma çağında nimepheum vardı. Bi
zans çağından kalına "bazilika" harabeleri de mey
dana çıkarılmıştır. Bu ananeyi Bulgar Türkleri de
miras olarak almışlardır. Burada, Bulgar Türkleri'
nin eski dini kültürlerinin hatırası olan Madara adlı
heykelinden başka, Bulgar Türkleri'nin tapınağı, di
ni merasime has hamam, kutsal taş ve kutsal mağa
ra bulunmaktadır. Omurtag'ın harabeler arasında
bulunan yazıtında Tangra (Tanrı) sözünü de okumak
mümkündür. Biz, Madara'nın Bulgar Türkleri'nin
dini merkezi olduğunu sanmaktayız. Bulgar Türkle
ri'nden kalan heykeller de aynı yüksek kültüre ta
nıklık etmektedirler. Bulgar Türkleri'nin dininin,
ölülerin hatırlanması için heykeller yapılmasını ta
lep etmesi plastik san'atın gelişmesine neden olmuş
tur.
74
heykel, Rusya'da bulunan Türk mezar heykellerinin
bir eşidir.
(76) Feher Glıza. Pra bolgerski pametnlcl pre Madara . Godişu. Narod u .
B i b i . Plovdiv za 1 927 g . Soflja, 1929, 1 4 5 v . s . / Feh/ır, Kulturata na
prabolga rlte, Solia. 1 929. 26-37/Feher. A. H . Vll, 58-78/Feher. A bol
gar-törökök szerepe 26-31 . Val kov lvan. Razkopkl v Madara. Sbornlk
Madara 1. 77-146./Papov Rafail. Sborn i k Madara. 1, 1 3-14, 1 5 v.s. 187
v.s. 202, v . s . i l . 31 v.s.
•
75
nın ucunda at kuyruğu = tuğ bulunmaktadır . Süva
r inin saçı uzundur. Bu lgar Türkleri 'nde basit halk
saçlarını traş ettikleri ha lde soylular ancak ön den
traş oluyorlar ve arka dan aıameti farika olarak ü ç
kol örgü bırakıyorlardı. Hükümdar ise en yüksek
rütbesinin bir nişanesi olarak bütün saçını m uhafa
za ediyordu. Macarlar 'ın da sa ç kıyafeti aynı tarz
da i di. Asilzadelerinin arka dan üç kol örgü bıraktık
larını biliyoruz. Hatta Lütprand doğrudan doğruya
Bulgar elçisinin Macar lar gibi sa çını tanzim ettiğini
bi ldirmekte dir. Ar katla üç örgülü saç modasını , Ma
dara yanında bulunan Bulgar Türkleri'nin taş hey
kelinden ba şka Rusya 'da bulunan heykellerde de gör
mekteyiz.
KUYUMCULUK
76
rağında buna dair tek eser mevcut değildi. İlmi araş
tırmaların kısa bir zamanda bir kavim hakkındaki
hükümleri esaslı değiştirmeye kafi gelebileceğini bu
misal açıkça gösterir. Madara'daki kazılarımız bize
hayli ışık tutmuştur. Daha sonra Şumnu, Rusçuk ve
Vidin çevresinde Bulgar Türkleri'nin kuyumculuğu
nun yüksek seviyesini gösteren pek çok eser topla
dım. Bu malzeme kavimler göçü çağının kuyumcu
luğuna dair birçok sorunların çözülmesine de yardım
etmektedir.
77
gar Türkleri'nin kuyumculuk eserleri arasında ben
zerlik gördükten sonra ayrı ayrı değil, belki de tek
bir Macar-Bulgar Türk kuyumculuğu olduğunu sanı
yorum.
Bu tespit, Volga Bulgar Türk Devleti sahasında
bulunan bazı eserlerin men'şeini tayin bakımından
önemlidir. Tuna Bulgar Türkleri'ne ait buluntuların
bilinmediği bir devirde bunların Macarlara ait oldu
ğunu sandılar. Şimdi bunların da katiyetle Bulgar
Türkleri'ne ait olduğunu iddia edebiliriz.
Tuna ve Volga Bulgar Türkleri ile Macarlara
ait buluntuların benzerliği, Macarlar'ın Bulgar Türk
leri ile birlikte uzun müddet Kafkasya'da yaşadık
larını belirten dilcilerin görüşlerini doğrulamaktadır.
Macarlar'da bulunan eserlerin Tuna ve Volga Bulgar
Türkleri'nde de olması, kuyumculuk sanatını Kaf
kasya'da uzun müddet beraber yaşadıkları zaman
öğrendiklerine delildir.
78
Tuna Bulgar Türkleri'nin tesiri de küçümsen
meyecek derecededir. Buna Slav kültürü bahsinde
temas edeceğiz.
ÇANAK - ÇÖMLEK
79
maden üstündeki motif, Preslav çanak çömleklerin-·
deki motiflerin aynısıdır (79) .
B U L GA R T 'O R K L E R i ' N D E
DiN
80
kat fanidir. Ne kadar yaşarsa yaşasın bir gün ölmeye
mahkumdur ve yerine başkası doğacaktır. Büyüklük
ancak ruhtadır. Bırakılan yazıt, gelecek kuşağın bu
nu hatırlaması içindir.
81
Türk kültürünü benimseyen kavimlerin Avrupa'
ya tesirini, Hunlar'ın, Bulgar Türkleri'nin, Macarlar'
ın, Osmanlılar'ın vs. Avrupa harp sanatında yaptık
ları inkilaplar apaçık göstermektedir.
82
üzengileri süvariliğin askeri değerini büsbütün
arttırmıştır. Malzemeleri fevkalade idi. Bizans ordu
su, ordunun yiyeceği için pek çok sığırı birlikte ge
tirdiğinden ağır hareket ediyordu. Bulgar Türkleri
ile Macarlar'da ise, yiyecek olarak arkalarından pek
çok aygır ve kısrak getirdikleri, bunların at ve sütü
ile beslendikleri yazılıdır. Bu suretle hareketleri da
ha süratli idi. Bulgar Türkleri ile Macarlar, diğer
Ti.irk boyları gibi eğerlerine astıkları heybede kuru
tulmuş et ve pastırma adı verilen konserve de bulun
dururlardı. Bunlardan başka kurutulmuş sütleri ve
tatlıları da vardı. Bugünkü modern ordularda olduğu
gibi çok önceden hazırlanmış konserveleri vardı ve
bu durum, onların hasımları karşısında daha hare
ketli ve daha süratli olmalarını ve dolayısıyla zafer
kazanmalarını temin ediyordu. O kadar uzak ülke
lerden gelen Cengiz ordusu da, birlikte kurutulmuş
et, süt ve tatlı getirmemiş olsaydı o derece başarılı
olamazdı ( 81) .
83
Bu kıyafetin hedefe uygunluğu ve aynı zamanda
güzelliği hasımlarının dikkatinden kaçmadı.
84
yuvarlak ve kenarı körüklü kalpak giyerleri. Bunun
altında yumuşak bezden ve sarığa benzer bir başör
tüsü vardı.
BULGAR TVRKLERt'NDE
HAMAM VE TEMtZLtK
85
ğına şüphe yoktur. Bizanslılar bunu, Bizans sarayın
daki Macar ücretli askerlerinden öğrenmişlerdir.
86
HIRtSTtYAN SLAV MED�NtYETLERi
87
sı, dili, edebiyatı, mimarisi, bezeme sanatları doğu
Avrupa üzerine tesir etmiş ve Slav alemi kültürünün
vücuda gelmesine sebep olmuştur. Bu kültürel te
şekkülün genel önemi, doğu Avrupa sakinleri tara
fından kabulü, Bizans kültürüne nazaran daha
müsait olmasındadır. Bulgar Türkleri sözü edilen
Slav sahalarında Hıristiyan kültürünün yayıcısı ol
muşlardır (84) .
88