You are on page 1of 9

YEŞİL SOSYAL HİZMET

LENA DOMINELLI
YEŞİL SOSYAL HİZMET
Lena Dominelli
Nika Yayınevi - 64
Ural Nadir Kitaplığı -2
1. Baskı: Mart 2018
ISBN: 978-605-9386-30-2
Sertifika No: 26357
Yayın Yönetmeni: Bülent Özçelik
Dizi Editörü: Durdu Baran Çiftci
Çeviri Editörü: Arzu İçağasıoğlu Çoban
Çevirenler: Aslıhan Aykara, Hande ALbayrak, Merve Deniz Pak, Arzu İçağasıoğlu Çoban,
Gizem Çelik, Mehmet Can Aktan, Göktan Koçyıldırım, Menekşe Sözbilir
Kapak Resmi: Nihat Kantarcı
Fotoğraflayan: Burcu Kantarcı
Kapak Tasarım: Leyla Çelik
Sayfa Düzeni: İlhan Ulusoy

© Bu kitabın basım, yayın, satış hakları © Fita İnş. Müh. Pet. Mat. Bas. ve Yay. İml. San. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Anılan kuru-
luşun izni alınmadan kitabın tümü ya da bölümleri, mekanik, elektronik, manyetik ya da başka yöntemlerle çoğaltılamaz,
basılamaz. Nika Yayınevi Fita İnş. Müh. Pet. Mat. Bas. ve Yay. İml. San. Tic. Ltd. Şti.’nin markasıdır.

Baskı ve Cilt: ERS Matbaacılık


Sertifika No: 33885
Kazım Karabekir Cad. Altuntop İşhanı 87-7 İskitler/Ankara
T: 0 312 384 54 88

Nika Yayınevi
Yüksel Cad. No: 30/8 Kızılay-Ankara
T: 0312 433 71 15
www.nikayayinevi.com e-posta: info@nikayayinevi.com
YEŞİL SOSYAL HİZMET
LENA DOMINELLI
İÇİNDEKİLER

TÜRKÇE BASKIYA SUNUŞ..............................................................................7


1. BÖLÜM
Sahneyi Hazırlamak..............................................................................11
2. BÖLÜM
Sosyal ve Çevresel Felaketler İçerisinde Mesleki Bir Kriz......................29
3. BÖLÜM
İnsanlar İçin Sanayileşmeyi ve Kentleşmeyi İyileştirmek......................55
4. BÖLÜM
Endüstriyel Kirlenme, Çevresel Bozulma ve İnsanların Direnci............79
5. BÖLÜM
İklim Değişimi, Yenilenebilir Enerji ve Sosyal Sorunların Çözümü......101
6. BÖLÜM
Çevresel Krizler, Sosyal Çatışma ve Toplu Göçler................................123
7. BÖLÜM
Çevresel Yozlaşma, Doğal Afetler ve Ötekileştirme............................147
8. BÖLÜM
Kıt Doğal Kaynaklar ve Ülkeler Arası Çatışma Çözümü.......................171
9. BÖLÜM
Sorgulayan Dünya Görüşleri: Sürdürülemezden Sürdürülebilir
Yollara Doğru İnsanların Yaşam Alanı İle İlişkilerinde Yeniden
Çerçeve Oluşturma.............................................................................195
10. BÖLÜM
Sonuçlar: Yeşil Sosyal Hizmet..............................................................217
TÜRKÇE BASKIYA SUNUŞ

Eski bir Yunan filozofu olan Herakleitos, “aynı nehre girenlerin üzerin-
den farklı sular akar” demiştir. Herakleitos’un bu sözü farklı biçimlerde
yorumlanmakla birlikte temelde ifade etmeye çalıştığı şey evrende sonsuz
bir döngü, devinim ve değişim olduğudur. Gerçekten de artık içinde ya-
şadığımız dünya çok değil elli yıl öncesine göre bile çok farklı. Z kuşağı
olarak adlandırılan yeni nesil çocuklar teknolojinin içine doğuyorlar. İki
yaşındaki bir çocuğun tabletten Youtube açarak çizgi film izlemesi ebe-
veynlerine şaşırtıcı gelse de aslında Z kuşağı için bu son derece doğal.
Anne babaların sıklıkla yakındığı şeylerin biri de çocuklarını bilgisayarın
başından kaldıramamak. Yalnızca çocuklar değil yetişkinler olarak bizler
de sürekli “online”ız. Kuşkusuz teknolojideki ilerlemeler insanlığı çok
farklı bir yere taşıdı. Sağlık açısından daha iyi ortamlarda yaşıyoruz. Ör-
neğin, bir grip salgını milyonlarca kişinin ölümüne sebep olmuyor artık.
Görece daha iyi ve korunaklı konutlarda yaşıyoruz, karnımızı doyurmak
için avlanmak durumunda değiliz. Hatta artık dünya dışındaki gezegen-
lere yerleşme girişimlerinde bulunuyoruz. Tüm bunlar insanlık adına çok
önemli gelişmeler. Ancak bu gelişmelerin nelere mal olarak gerçekleştiği
ciddiyetle düşünülmesi gereken bir konudur.
Daha iyi bir yaşam uğruna insanlar tarafından üretilen teknolojinin
maliyeti gerek dünyamız gerekse bireyler açısından son dönemlerde pek
çok sorunu da beraberinde getirmektedir. Örneğin BBC’nin 8 Şubat tari-
hinde verdiği bir habere göre “Güney Afrika’nın Cape Town kenti, mo-
dern çağda içme suyu tükenen ilk büyük kent oldu. Ancak Cape Town
yalnız değil, çünkü aralarında İstanbul’un da bulunduğu 11 büyük kent,
uzmanların su kıtlığı uyarısı yaptığı yerler arasında.” Görüldüğü gibi ar-
tık çevresel felaketlerin insan yaşamını tehdit etmesi yalnızca bilimkurgu
filmlerinden ibaret değil. Dünya genelindeki nüfus artışı, kapitalist dü-
zenin dayattığı sınırsız tüketim kültürü, teknolojik ilerlemenin yarattığı
kirlenme, ekolojik çevrenin hızla bozulması, ormanların, su kaynaklarının
ve yeraltı kaynaklarının kirlenmesi pek çok bitki ve hayvan türünün yok
olmasına hatta insanların ölmesine yol açmaktadır. Ekolojik çevrenin bo-
zulması nedeniyle yaşanan bu sorunların yerel ve küresel düzeyde tüm
toplumların yaşadığı sorunlar olması nedeniyle, konu giderek daha çok
8 Türkçe Baskıya Sunuş

dikkat çekmiş ve ekolojik çevrenin korunması, yenilenebilmesi için önem-


li girişimler ve hareketler başlamıştır. Bu girişimler çoğunlukla Yeşil Ha-
reket (Green Movement) olarak adlandırılmaktadır.
Sosyal hizmet uzmanları, bireylerin, grupların (özellikle de yoksul-
lar, engelliler, göçmenler, kadınlar, çocuklar gibi dışlanmaya maruz ka-
lanlar), toplulukların ve en nihayetinde tüm toplumun yaşam şartlarını
iyileştirmeyi, çevreleri ile uyumlu biçimde yaşamlarına yardım etmeyi,
onları güçlendirmeyi, insan haklarını korumayı ve sosyal adaleti sağla-
mayı hedefleyen bir odakta çalışmalarını yürütürler. Yeşil sosyal hizmet
kapsamında ise ekolojik çevredeki bozulmaların etkilerinin bireyler, top-
luluklar ve toplumlar üzerindeki etkilerine dikkat çekmek ve çevresel
adaleti sağlamak hedeflenmektedir. Çünkü genellikle ekolojik çevredeki
bozulmalardan en çok etkilenen gruplar yoksullar olmaktadır.
Bu kitap, ekolojik çevre sorunlarına sosyal hizmet mesleğinin vermeye
çalıştığı bir yanıt olarak değerlendirilebilir. Zira, sosyal hizmet, insanı çev-
resi içinde ele alır Buradaki çevre kavramı sadece insanın yakınındaki di-
ğer insanları ve/veya insanlar tarafından yaratılan sistemleri (aile, toplum
gibi) değil aynı zamanda toprak, su, doğal kaynaklar gibi ekolojik çev-
reyi de ifade etmektedir. Ekolojik çevreyi koruma girişimlerinden ilham
alındığı için sosyal hizmetin bu uygulama alanı genellikle “Yeşil Sosyal
Hizmet (Green Social Work)” olarak kavramsallaştırılmıştır. Her ne kadar
sosyal hizmet mesleği her zaman çevre sorunlarına ilişkin duyarlı bir yak-
laşım sergilese de, geç bir tarih olarak 2010 yılında Sosyal Hizmet Eğitim
Konseyi (Council on Social Work Education) yeni yüzyılın en önemli top-
lumsal adalet sorununun sürdürülebilirlik olduğunu ifade etmiştir. Bu ta-
rihten itibaren de yeşil sosyal hizmet gerek kavramsal gerekse uygulama
alanı açısından daha çok gündeme gelmeye başlamıştır.
Kitapta, Yeşil Sosyal Hizmet’in ne olduğu, kapsamı, yoksulluk ve
çevresel bozulma arasındaki ilişkiler, sanayileşme ve kentleşmenin, en-
düstriyel kazaların, iklim değişikliğinin etkileri, yerel halkların sorunları,
dünyanın doğal kaynaklarının sanayileşme modelleriyle nasıl tüketildiği
ve bunun etkilerinin ne olduğu, doğal afetler karşısında sosyal hizmet uz-
manlarının neler yapması gerektiği gibi konular üzerinde durulmaktadır.
Kuşkusuz değişim kaçınılmazdır, zaman asla geriye doğru akmaz. An-
cak, eğer ekolojik çevredeki bu tahribat şu andaki hızla devam ederse aynı
nehirde değil iki kere yıkanmak, yıkanacak nehir bulup bulamayacağımız
dahi kuşkuludur. Değişen ve dönüşen bu dünyada sosyal hizmetin bir bi-
lim ve meslek olarak katkıları insanların ve toplumların hayatı açısından
önemli bir yere sahiptir.
Türkçe Baskıya Sunuş 9

Ural’a
Bu kitabın dilimize ve sosyal hizmet literatürüne kazandırılması Sev-
gili Ural Nadir’in en çok istediği şeylerden biriydi. Yeşil Sosyal Hizmet
konusunu çok önemsiyor, bu konuda çok heyecanlanıyordu. Bu nedenle
kitabı O’nun bıraktığı yerden alıp hayata geçirmek ben ve kitaba eme-
ği geçen tüm yazarlar için akademik bir etkinliğin çok ötesinde bir vefa
borcu olarak algılanmıştır. Kitabı baskıya hazır hale getirmek benim için
çok zor bir süreç oldu. Bir türlü içime sinmedi, kitapla vedalaşamadım,
çevirmenlerin gönderdiklerini okumamakta direndim bu nedenle gözden
kaçan yanlışlar varsa şimdiden okuyucudan özür dilerim.
Kitapta emeği geçen tüm çevirmenlere katkıları ve sabırları için ve ki-
tabın basımında desteğini, sabrını esirgemeyen başta sevgili Durdu Baran
Çiftci olmak üzere tüm Nika Yayınevi çalışanlarına emekleri için teşekkü-
rü bir borç bilirim.
Sevgili Ural’ın vefatını ilk duyduğumda Murathan Mungan’ın Otuz
Yaş şiiri aklıma takılmıştı ve ne çok şeyin yarım kaldığını düşünmüştüm.
“…daha vakit var diye
dönüp de bir gün
kaldığımız yerden, hepsini birden
yaşarız sandık
oysa emanetmiş bizim sandıklarımız
içlerinde kilitli kalmış onca şeyle
günü geldi aldılar…”
Sevgili Ural, pek çok şey yarım kaldı ama en azından bunu tamamla-
dık, rahat uyu…
Arzu İçağasıoğlu Çoban
Ankara, Şubat 2018

You might also like