You are on page 1of 7

Neden Pakistan’ı Kurduk?

Başbakan Liyakat Ali Han 1951’de CIA tarafından öldürüldü çünkü 1949 da Pakistan Parlamentosu’nda
yaptığı ‘Ayrılmanın Nedenleri’ konulu konuşma aynı zamanda yeni İslam Devleti’nin vizyonunu da çiziyordu.
Pakistan’ın Hint Müslümanları tarafından neden kurulduğunu bilin.

Pakistan’ı Neden Kurduk?

Pakistan kuruldu çünkü Hindistan yarımadasında yaşayan Müslümanlar kendi hayatlarını


İslam gelenekleri ve öğretilerine göre yaşamak istediler, çünkü bugün insanlığın yaşadığı
hastalıkların devasını ancak İslam temin edebilir.

...Ayrılığın Başlaması açık ve parlak bir hakikat olan yeryüzündeki tek otoritenin Allah(C.C)
olduğu ile ilgilidir. Halkın idaresinde dini ve ahlaki değerlere yer verilemez demek sadece
Makyevalist bir düşüncenin tezahürüdür...

1
(Başbakan Liyakat Ali Han’ın 1949’da bir toplantıda yaptığı ‘Ayrılmanın Nedenleri’ konulu
konuşmasından alınmıştır )

Pakistan insanlık tarihinde eşsiz bir politik başarıdır, ikinci olarak 1400 yıl önce Medine’de Peygamberimiz
tarafından kurulan ilk İslam devleti farklı dillerin konuşulduğu bir milliyetçi devlet DEĞİLDİ... Politik tarihte
benzeri olmayan inanılması güç bir olguydu.

Pakistan’ı Neden Kurduk?

İslami sosyal adalet, her insan oğluna özgürlük zenginliğini ve beklentisini sağlayacak
sağlam kanun ve kurallara sahiptir. Bu yüzden dolayıdır ki demokrasi prensipleri, özgürlük,
eşitlik, tolerans ve sosyal adalet gibi kavramlar bizim anlayışımızla en derin ve en geniş
tanımını bulur ve değer kazanır.
Efendim, şunu fark etmelisiniz ki, Ayrılmanın Nedenleri esasen İslam’ın özünden gelen
demokrasi prensipleri, özgürlük, eşitlik, tolerans ve sosyal adalet, ve diğer değerlerin
anayasamızda bulunması ihtiyacından hasıl olmuşlardır.
2
(Başbakan Liyakat Ali Han’ın 1949’da bir toplantıda yaptığı ‘Ayrılmanın Nedenleri’
konulu konuşmasından alınmıştır )
İslam toplumu konsepti, dar mezhepçi anlayışın ilerisinde ve ötesindendir. Bugün İslam Dünyası mezhep
savaşlarıyla kan ağlamaktadır. Kurucu babalarımız bu dar görüşlülüğün tehlikelerini görmüş & önlemlerini
almışlardır...

Pakistan’ı Neden Kurduk?

Ülkemiz anlaşmazlıklardan uzak bir İslami toplum kurma arayışında olacaktır, fakat bu
İslam’dan farklı anlayışları baskı altına alıp zulmedecek demek değildir. Mezhepsiz, azınlık
veya çoğunluk gözetmeden, değerlerini başkalarına anlatmalarına izin vererek, kendi iç
meselelerini kendilerine bırakarak, bütün mezheplere en üst seviyede ufuk ve özgürlük
verecektir. Aslında bir çok mezhepten beklentimiz Peygamber Efendimiz’ in (S.A.V)
“Ümmetimin ihtilafında bereket vardır” anlayışına sahip olmalarıdır. Farklılıklarımızı
ülkemizin ve İslam’ın gücü haline getirmek bizim vazifemizdir, ihtilafları körüklemek hem
Pakistan’ı hem de İslam’ı sadece zayıflatır.
3
(Başbakan Liyakat Ali Han’ın 1949’da bir toplantıda yaptığı ‘Ayrılmanın Nedenleri’ konulu
konuşmasından alınmıştır )

Pakistan her zaman uhrevi bir ülke anlamı taşıdı... en orijinal sosyal ve siyasi deney olarak ne Teokratik ne
de dünyevi...fakat aynı zamanda büyük İslam medeniyetinin mirasçısı.

Pakistan’ı Neden Kurduk?

Bunun için, burası, Müslümanların onlarca yıldır aradıkları çöküşten ve bağımlılıktan


kurtulma fırsatı, kendi özgürlüklerini ellerine alma, insanlığın kurtulmak için uğraştığı
hastalıklara çare bulma gücü, fakat aynı zamanda da bu dertlere derman üreten bir
laboratuvar olacaktır.
4
(Başbakan Liyakat Ali Han’ın 1949’da bir toplantıda yaptığı ‘Ayrılmanın Nedenleri’ konulu
konuşmasından alınmıştır )
Pakistan, Müslüman dünyasına sadece model olmayacak aynı zamanda insanlık içinde sosyal adalete,
eşitliğe, maneviyata, bilgiye ve insani değerlerde de örnek olacaktır. Dünyanın bugünkü yıkımından sorumlu
olanlar 1.,2. Dünya Savaşlarını çıkaranlardır...

Pakistan’ı Neden Kurduk?

Efendim, Bence bu toplantı ülkemiz hayatının en önemli olayıdır, ikinci önemli olan ise
bağımsızlığımızın bir başarısıdır, çünkü bağımsızlığımızı kazanarak sadece bir ülke kurma
şansı kazanmadık, aynı zamanda ideallerimiz doğrultusunda siyaset belirleme hakkı da
kazandık. Hatırlatmak isterim ki ilham kaynağımız, Ulusumuzun babası, Kaydı Azam,
birçok toplantıda dertlerini ve hayallerini ifade etmiş ve milletimiz bu hayalleri kusursuzca
gerçekleştirmeye çalışmıştır. Pakistan kurulmuştur çünkü Hindistan Müslümanları kendi
hayatlarını İslam öğretileri ve değerleri üzerine inşa etmek istemiştir, çünkü İslam
insanlığın çözmek istediği problemlere çözüm, hastalıklara da devalar sunmaktadır.
5
(Başbakan Liyakat Ali Han’ın 1949’da bir toplantıda yaptığı ‘Ayrılmanın Nedenleri’
konulu konuşmasından alınmıştır )

İslami bir devlette, dini devletten ayıramazsınız...İkbal’in de dediği gibi “Eğer ülkeyi yöneten kanunlar &
kurallar dinin ruhundan & ahlakından yoksunsa, bu ülke insanlığa sadece sefalet ve ölüm vaat eder”

Pakistan’ı Neden Kurduk?

Biz, Pakistanlılar olarak, ezilmiş Müslümanlar olarak hiçbir zaman mahcup olmadık ve
inanıyoruz ki imanımızdan ve inancımızdan aldığımız kuvvetle insanlığın huzur ve refahına
büyük katkılarda bulunacağız. Efendim, bunun için belirtmek isterim ki Ayrılık Görüşmeleri’
nin temelindeki tek hakikat, yaratılmışlar üzerindeki tek hakimiyet Yaratıcıya aittir
hakikatidir. Makyevalist düşüncenin temelinde yatan manevi ahlaki değerlerin devlet
yönetiminden uzak bulunması fikrinin modasının geçmiş olması bir gerçektir ve kendimize
“Devlet, insanların hayrına çalışmalı ve zulümden uzak olmalıdır” düşüncesini sıkça
hatırlatmamız şarttır.
6
(Başbakan Liyakat Ali Han’ın 1949’da bir toplantıda yaptığı ‘Ayrılmanın Nedenleri’
konulu konuşmasından alınmıştır )
İslami Ülke bir Teokrasi midir? Bu kafa kurcalayan soru hem Müslüman dünyasında, hem de Dış devletlerde
sıkça sorulmaktadır. Liyakat Ali Han, kendi sade üslubu içerisinde bu karışıklığı Pakistan İslam Cumhuriyeti’ni
tarif ederken gidermiştir.

Pakistan’ı Neden Kurduk?

Efendim, Az önce söylediğim gibi gücü hisseden insanlardır. Bu gerçek doğal olarak Teokrasi’ nin
kurulmasını engeller. Genel manada, Teokrasi demek yaratıcının halkı yönetmesi demektir; bu bağlamda
diyebiliriz ki, bütün kainat Teokrasiyle yönetilmektedir. Bana Yaratıcının kudretinin görülmediği bir köşe
gösterebilir misiniz? Fakat teknik anlamda, bir devletin teokrasi tarafından yönetilmesi demek, yönetici
pozisyonuna göre atanan papazların bu gücü kendi çıkarlarına kullanması demektir. Fazla üzerinde
durmak istemem ama rahiplik otoritesi İslam’a tamamen yabancıdır. İslam, papazlığı ve ruhbanlık
otoritesini tanımaz; ve, bunun için de teokrasi sorusu İslam içinde yoktur. Eğer herhangi biri Pakistan
idaresini bu anlamdaki teokrasi olarak kullanıyorsa, ya ciddi bir yanlış anlamaya işçilik yapıyor, ya da
kirli bir propagandanın parçasıdır.
7
(Başbakan Liyakat Ali Han’ın 1949’da bir toplantıda yaptığı ‘Ayrılmanın Nedenleri’ konulu
konuşmasından alınmıştır )

İslam kendi terimlerini tanımlar, kendi politik bilimini izah eder, hatta modern politik terimler kullanır.
Müslüman toplumundaki demokrasi anlayışı dünyevi olandan tamamen farklıdır, İslam & diğer dinler
arasındaki diyalog da farklıdır.

Pakistan’ı Neden Kurduk?

Demokrasi kelimesini İslami manada kullanınca, hayatımızın bütün yönlerini kapsar; Devlet, yönetim ile bireyin eşitliğini
birbirine bağlar, çünkü İslam’ın insanlığa en büyük katkılarından biri bütün insanların eşit olduğu düşüncesidir. İslam insanlar
arasında ırk, renk ve soy ayrımı yapmaz. Çöküş döneminde bile, İslam toplumu dünyanın diğer toplumlarını çürüten
önyargılardan sıyrılmış durumdaydı. Aynı şekilde, başımızda Devlet olmadığı dönemde bile bizim muhteşem bir tolerans
kaydımız var, Orta Çağda bile, Müslüman ülkelerde azınlıklar bile diğer bütün insanların kullandığı özgürlük ve haklardan
mahrum kalmamıştır. Hristiyan muhalifler ve Müslümanlara işkence uygulandığı ve evlerinden atıldığı dönemde, hatta
hayvanlar gibi avlandıkları, suçlular gibi yakıldıkları dönemde bile –ki İslam toplumunda suçlular hiçbir zaman yakılmamıştır-
İslam, zulümden ve zalimlerden kaçanlar için bir sığınak, bir cennet olmuştur. Birçok Avrupa ülkesinde kendi topraklarındaki
zulümden kaçan Museviler’ i Osmanlı Devletinin kabul edip koruduğu tarihin en bilinen gerçeklerinden biridir. Hiçbir
Müslüman ülke yoktur ki içerisinde kendi gelenek ve göreneklerini, kültürlerini, dinlerini özgürce yaşayan farklı dinlerden
azınlıklar bulunmasın ki bu Müslümanların en toleranslı insanlar olduğuna diğer bir kanıttır. Çoğunluğu burada Hindistan
yarımadasında olmak üzere, nerede Müslümanlar söz sahibi ve sınırsız güce sahipse orada azınlıklar mutluluk içerisindedir ve
güvendedir. 8
(Başbakan Liyakat Ali Han’ın 1949’da bir toplantıda yaptığı ‘Ayrılmanın Nedenleri’ konulu
konuşmasından alınmıştır )
İslam Devleti, Müslüman ve Gayri-Müslim herkese koruyucu melek gibi davranır. Pakistan, Müslümanların
kendi İslam toraklarında kendi değerleri & inancıyla yaşama mücadelesinin adıdır...Devlet böyle bir ortam
oluşturma isteğinde & titiz bir arayış içindedir...

Pakistan’ı Neden Kurduk?

Ayrılmanın altında yatan başka bir gerçek te Müslümanların kendi hayatlarını Kur’an ve Sünnet
perspektifinde İslam’ın öğretileri ve gereksinimlerine göre inşa etme isteğidir. Biz Müslümanların,
kendi inancına göre yaşama isteğine, hiçbir Gayri-Müslim ’in itirazının olmayacağı açık bir gerçektir.
Efendim, şunu da bildirmek isterim ki, Müslümanların beklentisi sadece dinlerini öğrenip,
ibadetlerini yerine getirdiği bir ülke değil, ideallerimizin kısıtlanmadan gerçekleştiği bir Pakistan’dır
ve bu ideallerimizi Devletimizin köşe taşı yapma isteğidir ve bunların gerçekleşmesi için Devlet,
etkisiz bir gözlemci rolü oynayamaz. Biz bütünüyle bir İslam toplumu inşa etmek istiyoruz ve
Devletin bu inşada pozitif rol almasını istiyoruz.
9
(Başbakan Liyakat Ali Han’ın 1949’da bir toplantıda yaptığı ‘Ayrılmanın Nedenleri’ konulu
konuşmasından alınmıştır )

İslam’ın ‘güzel hayat’ ı sadece yüksek kaliteli insanlarla birleşince tanımlanabilir. Maddi yönden zengin fakat
ahlaki yönden çökmüş bir toplum İslam ideallerine uymayan bir toplumdur. Pakistan bu sosyal deneye talip
olmanın adıdır.

Pakistan’ı Neden Kurduk?

Efendim, şunu hatırdan çıkarmamalıyız ki, Kaydı Azam ve diğer liderlerimiz hep bir ağızdan kendi
beklentilerimiz ve Müslüman hayat tarzımıza göre Müslümanların bir Pakistan devleti kurma
istediğini birçok kez dile getirmişlerdir. Daha önce de birçok kez belirtildiği gibi İslam sadece insanla
Yaratıcısı arasında olan bir bağ değildir, ve olmamalı da, her neyse, Devletin işleyişinde de etkili
olmalıdır. Hakikatte, İslam sosyal davranışları yönlendirir ve gün be gün ortaya çıkan toplumsal
problemlere çözüm yolları gösterir. İslam sadece insanların inanması ve kendi ibadetlerini yerine
getirmesi demek değildir. İslam aynı zamanda insanların manevi değerler temelinde güzel bir
toplum inşa etmesi- Yunanlıların adlandırdığı gibi sadece dünyevi müreffeh yaşam için değil-
demektir.
10
(Başbakan Liyakat Ali Han’ın 1949’da bir toplantıda yaptığı ‘Ayrılmanın Nedenleri’ konulu
konuşmasından alınmıştır )
Batının Modern toplumu, Makyevalist düşüncenin bütün bir insanlığı savaşlar, hastalıklar, borç ve ahlaki
çöküşe iten yüzüdür. Ülkemizi kuran önderler Pakistan’la bütün insanlığa insan tabanlı yeni bir vizyon
kazandırmıştır.

Pakistan’ı Neden Kurduk?

Fikirlerdeki farklılık çoğu zaman etkili düşünme ve aksiyona zemin hazırlar, fakat bu
sadece insanlar hedeflerine net bir şekilde kilitlenince ve amaçlarını İslam’a hizmet ve
emirlerini yerine getirme olarak belirleyince ortaya çıkar. Müslümanların onlarca yıl
süren arayışını bitirip özgürlük ve politikalarını kendilerinin belirlemesi fırsatını vermek,
dünyada gerçek manada İslam’ın yaşanabileceği bir ülke fırsatı vermek, insanlığın
mustarip olduğu birçok hastalığa da şifa ümidi verecektir.
11
(Başbakan Liyakat Ali Han’ın 1949’da bir toplantıda yaptığı ‘Ayrılmanın Nedenleri’ konulu
konuşmasından alınmıştır )

Pakistan’daki azınlıklar her zaman saygı gördü & korundu...tarihteki bütün İslam medeniyetlerinde olduğu
gibi. İslam toplumları, İslami kurallarla, her zaman doğal olarak Müslüman olmayanları korudu.. Museviler,
Hristiyanların katliamından kaçıp Osmanlı’ya sığındılar.

Pakistan’ı Neden Kurduk?

İslami bir toplum kurarken Müslüman olmayanların haklarını ihmal etmedik. Hatta, bazı
kurallarımız İslam’a muhalif olsa da, dinimize göre günah işlemiş olsak da azınlıkların
özgürlüklerini istedikleri şekilde belirledik. Onların dinini koruduk ve kültürlerine göre
yaşayabilmelerini güvence altına aldık, engel olmadık. Tarih gösterdi ki Müslüman ülkelerde
yaşayan azınlıkların İslam Devletleri ve İmparatorlukları tarafından korunan kültürleri,
Müslüman kültürüne birçok zenginlikler kazandırmış ve aynı zamanda bu güzellikler İslam
mirası haline gelmiştir.
(Başbakan Liyakat Ali Han’ın 1949’da bir toplantıda yaptığı ‘Ayrılmanın Nedenleri’ konulu
konuşmasından alınmıştır )
Babalarımızın koyduğu temel prensiplerden ne kadar uzaklaşmışız...Pakistan demek, üzerinde müreffeh
insanların yaşadığı yer demek...maalesef bugün politik ve dini mafyaların gasp ettiği bir yer. Pakistan’ın
hemen özüne dönmesi lazım...

Pakistan’ı Neden Kurduk?

Bizim birçok toplantıda dile getirdiğimiz temel görüşümüz “Pakistan, bir grubun kazanımı veya
zengin bir sınıf demek değildir” inancıdır.
13
(Başbakan Liyakat Ali Han’ın 1949’da bir toplantıda yaptığı ‘Ayrılmanın Nedenleri’ konulu
konuşmasından alınmıştır )

Pakistan’ın kuruluş hedeflerinden sapması sadece bizim değil, tüm insanlığın kaybıdır...Ülkemizi kuranlar
geniş vizyon sahibi & imkansızı başarma cesareti olan büyük insanlardı. Hedef hala canlı... yol belli...bize
sadece yeni bir Kaydı Azam veya Liyakat Ali Han lazım.

Pakistan’ı Neden Kurduk?

Sayın Başkan, konuşmamın sonunda belirtmek istediğim temel inanç, Ayrılmanın temel
sebeplerinin, Pakistan’ı kuracak dinamikler olacağıdır, ve bu gelecek çok uzak değil.
Pakistan, hiçbir ayrım ve sınıfın olmadığı ve bizim yani üzerinde yaşayanların gurur duyacağı
bir ülke olacaktır.
14
(Başbakan Liyakat Ali Han’ın 1949’da bir toplantıda yaptığı ‘Ayrılmanın Nedenleri’ konulu
konuşmasından alınmıştır )

You might also like