Professional Documents
Culture Documents
İHŞA'ÜL-ULÛM
İlimlerin Sayımı
F ar ab i
Şark İslâm Klasikleri
22
No. 9047
TOPTAN SATIŞ
İstanbul Devlet Kitapları Müdürlüğü
Ankara, İzmir, Adana, Samsun, Elazığ ve Erzurum
Bölge Şeflikleri
PERAKENDE SATIŞ
Millî Eğitim Yayınevleri
ve Bakanlık Yayınları satıcıı
it^^Jll
Kitabın adı
İHSÂ'ÜL - ULÛM
İlimlerin Sayımı
Yayın kodu
90.34. Y.0002.276
ISBN 975.11.0250.2
Baskı yılı
1990
Baskı adedi
20.000
Dizgi, baskı, cilt
MİLLÎ EĞİTİM BASIMEVİ
ÎHSÂ'ÜL-ULÛM
İLİMLERİN SAYIMI
Farabî
Çeviren
Prof. AHMET ATEŞ
İstanbul 1990
İÇİNDEKİLER
Giriş
FÂRÂBÎ
Hayatı, Eserleri ve Felsefesi
1. Hayatı/1
2. Fârâbî'nin Eserleri/23
3. Fârâbî'nin Felsefesi/35
İHSA'-ÜL ULÛM
İlimlerin Sayımı Hakkında Kitap
1. Dil İlmi Hakkında/57
2. Mantık İlmi Hakkmda/67
3. öğretme (Talim) İlimleri/92
Sayı (aded) ilmi/92 Hendese ilmi/94 Menazır ilmi/97
Yıldızlar ilmi/ilmilOl Musiki ilmi/104
Ağırlıklar ilmi/106 Tedbirler (hiyel) ilmi/107
Notlar
ÎHSÂ'ÜL - ULÛM
İLİMLERİN SAYIMI
Giriş
FÂRÂBÎ
I
HAYATI, ESERLERİ ve FELSEFESİ
-
fArâbI. i. hayati 19
2. FÂRÂBÎ'NÎN ESERLERİ
Fârâbî, bundan evvelki bölümde görül-
düğü üzere, baştan başa düşünme ve ilim yo-
lunda çalışmalara vakfedilmiş olan uzun ha-
yatında, pek çok eser vermek imkânını bul-
muştur. Bu gün el yazması, basma, latinceye
ve ibranî diline tercümeler halinde elimize
geçmiş bulunan eserleri ile, çeşitli kaynakla-
rın verdikleri listeler mukayese edilmek su-
retiyle tertip edilecek bir Fârâbî'nin eserleri
CİRİS
C. Ta'limî ilimler.
D. İlâhî ilimler.
14. Kitâb-ün fi'l-akl («Akıl hakkında ki-
tap»), aklın mahiyeti ve dereceleri hakkında
bir eser olup, biri büyük, diğeri küçük olmak
üzere, iki şekli varmış. Bu gün,görünüşe göre,
elimizde yalnız küçük olanının yazmaları, pek
çok nüshalar haline (en iyisi, Fatih Kütüp-
hanesi, numara 5416/4 nüshasıdır), bize ka-
dar muhafaza edilmiştir. Bu eser üç defa la-
tinceye terceme edilmiş olup, biri takriben
1314 senelerinde Kalonymos tarafından yapıl-
mıştır. Bu latince terceme, fransızcaya terce-
mesi ile birlikte basılmıştır; Liber Alfarabii
De intellectu et intellecto; texte latin édité et
traduit par M. Gilson (Archives d'histoire
doctrinnale et littéraire du Moyen Âge, c. IV, s.
123 ve devamı). Bu eser, ayrıca, yukarıda
adı verilmiş olan Fatih Kütüphanesinde bu-
lunan nüshasına göre, yeniden basılmıştır :
Risâlat al-aql. Texte arabe intégral en partie
inédit établi par M. Bouges, Beyrut 1938. Da-
ha ewel de metni ve almanca tercemesi Die-
terici tarafından verilmişti : Alfârâbî's phi
losophische Abhandlungen (Leiden 1890, 1892)
30 CİRiS
E. Çeşitli eserler.
25. Kitâb-ül-cem-' beyn re'yey-il-hakîmeyn
(«İki feylesofun fikirlerini birleştirme kitabı»),
Eflatun ile Aristo'nun fikirleri arasında görü-
len uyuşmazlıkları zahirî telâkki eden Fârâbî'
nin, onların fikirlerini birbirleriyle uzlaştırmak
için yazmış olduğu küçük bir eserdir. Diete-
rici tarafından almancaya tercümesi ile bir-
likte basılmış olduğu gibi, ayrıca Kahire'de
de basılmıştır. Bugün el yazması hâlinde du-
ran bir de farsçaya tercümesi vardır.
26. Kitâb-ü füsûs-il-hikem («Hikmetlerin
yüzük kaşları kitabı»), tasavvufî hikmetleri
ihtiva eden bir eserdir. Fârâbî, burada, büyük
sûfîlerin nefislerini terbiye ile vasıl oldukları
ve delilsiz ve isbatsız olarak anlattıkları ma-
kamlar ve bilgileri, bazen yüksek bir şaira-
nelik derecesine varan bir ifade ile (Fürûzân-
fer) ve aynı zamanda delil ve kıyas kalıpla-
rına sokup isbat ederek anlatmaktadır. Ol-
dukça çok miktarda el yazması nüshalarına
da tesadüf edilen bu eser (bk. meselâ Ragıp
34 CIRİ3
3. FÂRÂBÎ'NİN FELSEFESİ
Fârâbî'nin felsefesi, uzun zaman Aristo
felsefesinin alelâde tekrarı veya Aristo ve Ef-
lâtun felsefesinin iyi mezcedilmemiş bir kop-
yası gibi telâkki edilmiştir. Halbuki Fârâbî,
felsefeyi bir ilim gibi kabul etmesine, Aristo
ile Eflâtun arasında hakikî bir ayrılık olabile»
35 GİRİŞ
ilimlerin Sayımı
Hakkında Makale
Menazır ilmi":
Menazır ilmi, hendese ilminin tetkik et-
tiği şekilleri, büyüklükleri, tertibi, duruşları,
eşitlikleri, artıklıkları ve başka halleri tetkik
eder; fakat, bunları, mutlak olarak çizgi, yü-
zey ve hacımlarda (mücessemlerde) bulunma-
sı bakımından tetkik eder.
O halde hendesenin bakışı daha umumî-
dir. Hendesenin tetkik ettiği şeyin bütününe
dahil olduğu halde, menazır ilmini ayırmak
ihtiyacı şundan doğmuştur: Hendesede, her-
hangi bir şekil, duruş, tertip ve başka bakım-
dan belli bir halde bulunması lâzım gelirken,
çoğu zaman kendilerine bakıldığı vakit, bu-
nun aksi halde bulunurlar. Çünkü her hangi-
bir uzaklıktan bakıldığı takdirde, gerçekte
dörtgen olan şekiller daire şeklinde, birbi-
rinden daha uzak olanlar (mütevali) birbirin-
den artık, birbirinden artık olanlar birbirine
eşit görünür. Bir tek yüzey üzerine konulmuş
şeylerin bir çoğunun, bazısı daha alçak, ba-
/-îsı daha yüksek görünür; önde bulunan bir-
çok şeyler, arkada kalmış gibi görünür. Bun-
ların benzerleri çoktur.
Gerçekte bulunduğundan başka görünen
Şeyler ile gerçekte olduğu gibi göze görü-
1104 İLİMLERİN SAYIMI
Yıldızlar ilmi:"
Musiki ilmi.
Musiki ilmine gelince, bu ilim bütün ola-
rak, melodilerin (lahn) çeşitlerini, neden, ne
için ve nasıl terkip edildiklerini, daha tesirli
ve dokunaklı olmaları için hangi hallerde bu-
lunmaları icap ettiğini bilmeğe yarar.
Ağırlıklar ilmi."
Ağırlıklar ilmine gelince, bu ilim, ağırlık-
ları çekmek hususunda iki konuyu inceler:
Ağırlıklara, ya ağırlıklarını tayin etmek, veya
kendileri sayesinde başka şeylerin ağırlıkları-
nı tayin etmek bakımından bakmakdır. Bu
58 İLİMLERİN SAYIMI 107
Tabiat ilmi:
Medenî ilim.'0
Fıkıh ilmi.
Fıkıh sınaatı, insana, şeriatı74 kuranın,
tahdidi75 ile, ayrı ayrı takdirini açıkça göster-
mediği şeyin, tahdit ve takdir ederek göster-
diği şeylere bakılarak, bulunup çıkarılması ve
peygamberlerin gönderilmiş olduğu halk ara-
sında kurduğu dine göre, şeriat kuranın mak-
sat ve gayesinde uygun olarak, bunun düzel-
tilmesine çalışma iktidarını kazandıran sına-
attır.
Kelâm ilmi.
Kelâm sınaatı, insana dini kuranın açık-
ça anlattığı belli düşünce, fikir ve işleri mu-
zaffer kılmak ve onların aksi olan her şeyin
söz ile, yanlışlığını göstermek iktidarım ka-
zandıran bir melekedir.
Bu sınaat da iki bölüme ayrılır: Fikir-
ler hakkında bir bölüm ve işler hakkında bir
bölüm.
Bu sınaat fıkıhtan ayrıdır. Çünkü fıkıh
âlimi (fakîh) dinin kurucusunun doğru ve
gerçek diye kabul edilmiş olan açıkça anlat-
tığı fikir ve işleri ele alır; onları esas yapa-
rak, onlardan lâzım olan şeyleri (zarurî neti-
celeri) çıkarır. Kelâm âlimi (mütekellim), fıkıh
âliminin kullandığı şeylerden başka şeyler is-
tidlâl edip çıkarmaz, yalnız onları destekler
ve muzaffer kılar. Bir insanda tesadüfen her
iki ijimde birden iktidar bulunursa, o kelâm
ilmini bilen bir fıkıh âlimi (fakîh-ün mütekel-
lim) olur. Dini desteklemesi kelâm âlimi ol-
ması ile, ondan istidlallerde bulunması fıkıh
âlimi olması iledir.
Dinleri (milel) destekleyip muzaffer kıl-
mak için lâzım olan yön ve fikirlere gelince,
kelâm âlimlerinden bir kısmı, — «Gerçekten
İM 1104 İLİMLERİN SAYIMI
O t VT1 İT
1104
İLİMLERİN SAYIMI