You are on page 1of 4

DARBELİ AGREGA SÜTUNU UYGULAMALARI İLE ZEMİNLERİN

İYİLEŞTİRİLMESİ

Tuğba ESKİŞAR1
GİRİŞ
Zemin iyileştirme yöntemleri içinde nispeten yeni bir yöntem olarak kabul edilen darbeli
agrega sütunu uygulamaları 1980’li yıllarda N.S. Fox tarafından geliştirilmiştir. Yüzeysel
temeller ile derin temeller arasında ara derinlikte bir iyileştirme çalışmasının yapılması gerekli
olduğunda bu yöntem uygun bir çözüm olabilmektedir. Yöntem öncelikle vasıfsız zeminin
kazılarak atılması ve yerine dolgu yapılmasına bir alternatif olarak tasarlanmış, 1990’larda bu
alternatife ek olarak orta-iyi durumdaki zeminlerde rijitliği ve destek kapasitesini arttırmak
için de kullanılmaya başlanmıştır. Buna ek olarak yöntem, taşkolonlar, önyükleme, jet
enjeksiyonu ve drenaj ile zemin iyileştirme yöntemlerinin yerine de kullanılabilir.
Yöntemin uygulama alanları çok çeşitli olup şu şekilde özetlenebilir:
• Ofis binaları, park-garaj yapıları, hastane, okul, sıvı depolama tankları, depo, atölye,
ve diğer ticari ve endüstriyel yapıların zemin iyileştirilmesinde,
• Zemin döşemeleri ve kaplamalı sahalar için zemin iyileştirilmesinde,
• Dolgu ve şevlerdeki zeminlerin kesme mukavemetinin arttırılması amaçlı zemin
güçlendirme işlerinde ,
• Karayolu uygulamalarında, sanat yapıları, temel zeminlerinin güçlendirilmesinde,
• Zemin sıvılaşmasını engelleme amaçlı zemin güçlendirilmesi işlerinde,
• Çekme yüklerine maruz kalan temel sistemlerinde.
Uygulama alanları ait detaylı bilgilerle yapılan uygulamaların sonuçlarına bildiri tam
metninde yer verilecektir.

ÇALIŞMA YÖNTEMİ
Agrega sütunları 600 mm ile 900 mm çapında ve doğal zemin kotundan itibaren 2.5 –8 m
derinliğinde, temel altında ise 2-6 m derinliğinde standart delgi metotları ile açılan delikler
içinde oluşturulur. Eğer zeminlerde göçme riskinin mevcut olduğu saptanırsa o takdirde
muhafaza borusu kullanılması gerekir. Muhafaza borusu istenilen derinliğe yerleştirildikten
sonra muhafaza borusunun altındaki her bir tabaka oluşurken belirli zaman aralıklarında

1
Ege Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü, 35100, Bornova/İzmir. Tel: 0 232 388
60 26 / 43, FAKS: 0 232 342 56 29, E-MAIL: tugba_eskisar@yahoo.com
yaklaşık olarak 300 mm yukarı çekilir. Bu elemanların çapı ortalma 750 mm civarındadır.
Sıkıştırma işlemi, özel tasarımlı bir sıkıştırma plakasının yüksek enerjili darbeleri ile
gerçekleştirilir. İnce dane muhtevası bulunmayan agrega, sütun tabanına yerleştirilip ilk
tabaka tabanda bir yumru şeklinde oluşturulur. Taban yumrusu, tasarım boyunu bir çap kadar
uzatmanın yanında, tabandaki doğal zeminin de öngerilme almasını sağlar. Sütunlar, ilave
stabilize dolgu kıvamındaki agrega malzemenin 30-50 cm’lik tabakalar halinde kenarları
eğimli özel sıkıştırma plakası ile sıkıştırılması ile oluşturulur. Darbe frekansı 300-600
devir/dk şeklindedir. Sıkıştırma esnasında, sıkıştırma plakasının eğimli kenarları, agreganın
kuyu cidarlarına yatay olarak dayanmasına sebep olur. Bu şekilde, kuyu etrafındaki matriks
zeminde yatay gerilmeler oluşup, doğal zeminin yoğunlaştırılması sağlanır. Son adımda
önyükleme uygulaması yapılarak tamamlanmış sütun üzerine aşağı yönde bir kuvvet belli bir
süre uygulanır. Bu işlem rijitliği ve sistemin kapasitesini arttırır. Bitirilmiş ürün, kenarları
ondülasyonlu, çok yoğun ve katı agrega kütleleri ve bunların etrafında yüksek yatay
gerilmeler almış matriks zeminden oluşmaktadır.
Bu yöntemde, güçlendirilmiş matriks bölgesinin taşıma kapasitesi artar, temel oturmaları
büyük ölçüde azalır. Yüzeysel temel tasarımında büyük ölçüde belirleyici kriter olan oturma
değeri, agrega sütunları ile güçlendirilmiş bölgeden (üst bölge) ve agrega sütunlarının
altındaki bölgeden (alt bölge) kaynaklanan oturma bileşkelerinin toplamıdır.
Üst bölge analiz metodu, yay analojisi üzerine kurulmuş olup, sütunlar sert yaylarla ve zemin
matriksi daha yumuşak yaylarla temsil edilmektedir. Temelin rijit olduğu kabul edilir ve temel
yük altında oturma yaparsa o zaman bu oturma agrega sütununda (sert yayda) ve matriks
zeminde (yumuşak yayda) aynı miktarda olacaktır. Sert yaya ait yay sabitinin katları
seviyesinde üst yapıdan gelen yükler karşılanabilmektedir. Üst bölgedeki oturma miktarı bu
prensibe göre ve hesaplanmaktadır. Alt bölge oturmaları ise, geleneksel gerilme dağılımları
(Westergaard çözümü gibi) yardımıyla hesaplanır. Geleneksel gerilme dağılımı kabulü
oldukça güvenilirdir. Çünkü sütunların mevcudiyeti daha etkin gerilme aktarımına ve temel
altından itibaren derinlik arttıkça gerilmenin sönümlenmesine yardımcı olur.
Oturma kriterlerini sağlayan darbeli agrega sütunları taşıma gücü açısından da büyük
olasılıkla uygun sonuçlar vermekte ve kimi projelerde taşıma gücü %50 oranında artmaktadır.

BULGULAR
Darbeli agrega sütunu uygulamaları bu genişletilmiş özetin giriş kısmında ifade edilen
alanlarda gerçekleştirilmiş ve bunun neticesinde olumlu sonuçlar elde edilmiştir.
Yöntemin avantajları şunlardır:
• Diğer zemin iyileştirme sistemleriyle veya kazıklı temel sistemleriyle
karşılaştırıldığında %20’den %50’ye varan tasarruf sağlamaktadır.
• İmalat süresi kısadır.
• Sünek davranış ve çekme yükleri kontrolü sayesinde depremde güvenilir olmakta;
sütunların bulunduğu bölge içinde bulunan zeminlerde sıvılaşma potansiyeli mevcut ise,
yöntem bu potansiyeli azaltmada önemli bir alternatif olmaktadır.
• Temel oturmaları kontrol altına alınabilinmektedir.
• Darbeli agrega sütunlarında zemin veya dolgudan 5 ile 30 kat daha yüksek rijitlik
sağlanmaktadır.
• İmalat sırasında oluşan gürültü ve titreşimlerin düşük oluşu nedeniyle çevreye zarar
ve rahatsızlık vermeyen bir iyileştirme yöntemidir.
Diğer yandan yöntemin kısıtlamalarına da dikkat edilmesi gerekmektedir:
• Göçme riski mevcut zeminlerde sondaj veya tokmaklama sırasında geçici çelik
borular kullanılması gerekmektedir. Bu üretimi bir miktar yavaşlatmakta ve maliyeti
arttırmaktadır.
• Ağır yüklerin mevcut olduğu sistemlerde uygulanmaması gerekmektedir.

KAYNAKLAR
Edil, B.T., Şenol, A. ve Fox, N.S., 2000, “Sıkıştırılmış Geokolon-Rammed Aggregate Pier
Yöntemi ile Yumuşak Zeminlerin Taşıma Gücünün Arttırılması”, Zemin Mekaniği ve Temel
Mühendisliği Sekizinci Ulusal Kongresi, İstanbul Teknik Üniversitesi, İstanbul.
Fox, N.S., and Edil, T.B., 2000, “Case Histories of Rammed Aggregate Pier; Soil
Reinforcement Construction over Peat and Highly Organic Soils”, Technical Paper No.1,
Geopier Foundation Company, Inc., Scottsdale, AZ, USA.
Fox, N.S., and Lien, B.H., 2001, “Geopier Soil Reinforcement Technology: An Overview”,
Proceedings, Asian Institute of Technology Conference, Bangkok, Thailand.
GEOBOS Zemin Güçlendirme Uzmanları, 2003, “Darbeli Agrega Sütunu (DAS) Teknik
Dokümantasyonu”, 16 s., İstanbul.
Moser, K.R., Cowell, M.J., and Wissman, K.J., 1999, “Use of Rammed Aggregate Piers in
Place Deep Foundations For Settlement and Uplift Control of Buildings and Retaining
Walls”, Proceedings, Thirtieth Ohio River Valley Soils Seminar, Cincinati, Ohio, USA.
Wissman, K.J., and Fox, N.S., 2000, “Design and Analysis of Short Aggregate Piers Used to
Reinforce Soils for Foundation Support”, Proceedings, Darmstadt Technical University
Colloquium, Darmstadt, Germany.

You might also like