Professional Documents
Culture Documents
DOU BAT
DOU BAT
D N C E D E R G S
Yayn Kurulu
Halil nalck, Kurtulu Kayak, Mehmet Ali Klbay,
Etyen Mahupyan, erif Mardin, Sleyman Seyf n
Doan zlem, Ali Yaar Sarbay
Danma Kurulu
Gl Ateolu, Cemal Bli Akal,Tlin Bumin,
Ufuk Cokun, Cem Deveci, Ahmet nam,
Haan Blent Kahraman, E. Fuat Keyman,
Nuray Mert, lber Ortayl, mer Naci Soykan,
lhan Tekeli, Mirze Mehmet Zorbay
Dou Bat, ylda drt say olmak zere Kasm, ubat, Mays ve Austos
aylarnda yaymlanr.
Dou Bat ve yazarn ismi kaynak gsterilmeden aknt yaplamaz.
Dergiye gnderilen yazlarn yaymlanp yaymlanmamas
yayn kurulunun kararna baldr.
Bask:
Cantekin Matbaaclk
1. Bask: 4000 adet
Kasm 2012
n Kapak Resmi: Luca della Robbia, Floransa Katedralinden rlyefler, 1435, (Detay).
Arka Kapak Resmi: Mzisyen Leydi: Resmin sanats bilinmiyor.
(16. yzyl Hollanda resmi).
iin d ek iler
DNYASINDA
M z ik v e M z is y e n l e r
M esut Knac*
M z k
nsanlk tarihinin en eski sanat dallarndan biri olan mzii belirli bir top
luma ml etmek olanakszdr. Ne zaman, nerede, nasl, ne amala ve kim
ler tarafndan yaratld kesin olarak bilinmeyen mziin, insanlk tari
hiyle ezamanl olarak ortaya kt varsaylmaktadr, insanlarn da ilk
mzik aleti olarak ellerini kullanp alklamas veya doada bulduu
maddeleri birbirine vurarak ritim tutmasnn ilk mzikal aktiviteler oldu
u sanlmaktadr, ilerleyen srete mzik daha disiplinli bir hal alm, e
itli aktivitelere elik etmek iin farkl mzik aletleri ve deiik mzik
trleri ortaya kmtr. Bahsettiimiz gibi mziin gemii daha eskilere
dayansa da Eskiada Anadoluda mziin ilk yazl rnekleri Smerlere
aittir.1 Yaklak olarak M 4. bin ylda Mezopotamyaya g eden ve
M 3200 yllarnda yazy icat ederek Mezopotamyay yazl tarih sah
nesine tayan bu toplum, mzik tarihinde de nemli bir yere sahiptir.* 12
Kramer, Smerlere ait olan ve Anadoluda bulunan mzikal yaztlarn
* Mesut Knac, Ankara niversitesi, Sosyal Bilimler Enstits,Eskia Tarihi Ana Bilim Dal.
1 Kamer 2002: 2 9 5,323, 396.
2 Dinol 2003: 1.
Eski Yunan Dnyasnda Mzik ve Mzisyenler
3 Kramer 2002: 295; 323; 396; 405. Kral iin sylenen ak arklarndan, dinsel atlardan, nin
nilerden ve cenaze atlarndan bahsedilmektedir.
4 Dinol 2003: 1,2.
5 Dinol 2003: 2.
6 Cox 1990: 395.
7 Plat. Aik. I, 108c-d.
12
Mesut Knac
8 Paus. X. 7 ,4 -5 .
9 Paus. V. 1, 22.
10 Crowther 1994: 135.
11 Pol. XVIII. 4 6 ,4 .
12 Hom. II. V,785-6.;Xcn.//e//. II. 4,20.;Hall 2002: 9.
13
Eski Yunan Dnyasnda Mzik ve Mzisyenler
iinde yer alan pentatlon yarmalarnda (disk atma, cirit atma, uzun at
lama, kou yar ve gre) yanan atletlere aulos ile elik edildii bilin
mektedir.13 Aynca bu msabakalarn galipleri iin de epinikia(smvKia)
ad verilen vg dolu arklar Pindaros gibi nl mzisyenler tarafndan
kaleme alnmtr.14
nsan duygulan zerindeki etkilerinden dolay mzik, sahnelenen ti
yatro oyunlarnn iinde de yer almtr.15 Bazen, seyircilerin korkmasn
salamak iin mzik icra edilmi, bazen de eitli hayvan seslerinin ka-
nlmas enstrmanlann yardmyla mmkn olabilmitir.16 Antik yazarlar,
sahneledikleri oyunlann konusunu seyirciye anlatabilmek amacyla,
oyunlannda korolara da yer vermilerdir. Anapaest lsnde yazlan ar
klarn sylenmesi ise sahnelenen oyunun bittiini ve perdesi olmayan an
tik tiyatrolardan ayrlma vaktinin geldiini seyircilere ifade etmitir.17
Eski Yunanllar, iyi eitilmi genlerin ideal bir toplumun temelini
oluturacan biliyorlard. Bu nedenle genlerin eitimine zen gstere
rek onlarn iyi bir eitim grmesi iin ellerinden geleni yaparak, farkl
alanlarda dersler grmelerini salamlardr. Genlere, okuma-yazma
(grammata), fiziksel eitim (gymnastike) ve mzik dersleri (mousike) ve
rilmi, bu dersleri almayan kiiler eitimsiz olarak grlmlerdir.18 Yak
lak olarak yedi yama gelen ocuklara, grammatistes denilen retmen
ler tarafndan okuma ve yazma retilmitir. Gramer dersinden yaklak
olarak yl sonra kitharistes ad verilen mzik retmenleri tarafndan
ocuklara mzik dersi verilmitir.19 yl sren mzik eitimi sresince
kitharistesler ocuklara lir ve aulos almay, bu enstrmanlar eliinde
ark sylemeyi retmitir.20 Btn bu abalar ocuun profesyonel bir
mzisyen olmas iin deildir, bu tr uralar kiinin saygnlnn ifade
sidir. Aristoteles, kiinin kendi zevki iin ya da bir toplanda ok iince
enstrman alp, ark syleyebileceini ifade etmitir.21 Eski Yunandaki
mzik eitiminin amac hibir zaman iin mzisyenler yetitirmek olma
mtr, aksine mzik, onlarn gznde tamamen entelektel bir uratr.
13 Paus. V. 7, 14.
14 Pindaros, Olympia, Pythia, Nemea ve sthmia oyunlarnda galip gelen yarmaclar onuruna
besteler yapmtr. Bu konu hakknda ayrntl bilgi edinmek iin bkz. Pind. 0.;N.; I. ;P.
15 Aristot. Pol. VIII, 5. Aristoteles, farkl makamlarda icra edilen mziin, insanlar kederlendi
rip, heyecanlandrabileceini ifade etmitir.
16 Aristoph. Av. 225-229. Baz ku seslerinin aulos ile taklit edildii grlmektedir.
17 Landels 1999: 16.
18 Plat. Thg. 122e.
19 Plat. Leg. VII, 409e.
20 Plat. Leg. VII, 409e-410a.
21 Aristot. Pol. VIII, 5.
14
Mesut Knac
22 Plat. Prot.326a-b.
23 Aristot. Pol. VIII, 6.
24 Plat. Rep. 399d.;Aristot. Pol. VIII, 6.
25 Liddel-Scott 1996: 1685.; Kelimenin Trkesi iin bkz. elgin 2011: 627.
26 Hug 1931: 1266.
27 Horn. O d I, 150-155.; VIII, 425-430.; X , 10-15.
28 Plat.Symp. 176E.
29 Xen. Symp. II, 1-4.
15
Eski Yunan Dnyasnda Mzik ve Mzisyenler
16
Mesut Kmac
17
Eski Yunan Dnyasnda Mzik ve Mzisyenler
47 Paus. IV. 2 7 ,7 .
48 Hom. II. XXIV, 720-722.;Plat. Leg. VII, 800e.
49 W est 1992: 23.
50 Kemp 1966: 219.
51 W est 1992: 23-24.
52 Landels 1999: 1.
18
Mesut Knac
M ZSYENLER
Mzik alannda uzmanlaan kiiler, mesleklerini para ve hret kazanmak
iin yapmlardr. Yaadklar dnemlerin artlan, mensup olduklan aile,
aldklan enstrman tr ve mesleklerindeki kabiliyetleri onlar arasnda
gelir ve stat fark oluturmutur. Eski Yunan Dnyasnda mziin icra
edildii alanlar gz nnde bulundurulduunda, mzisyenlerin para ve
hret kazanmak iin birok frsata sahip olduklan anlalmaktadr. Genel
olarak Homeros dneminde toplum tarafndan sayg duyulan kiiler ara
snda gsterilen mzisyenlerin, M 5. yzylda toplumsal statlerinde bir
d olduu grlmtr. Mziin icra edildii alanlarda profesyonel
lemenin balad M 4. ve 3. yzyllarda mzisyenlere verilen deerin
dt ve ucuza alp, kiralanabilen, toplumun alt tabakasna mensup
kiiler olarak grld bilinmektedir. Genel olarak toplumun dk sn
fndan olarak grlseler de grevlerini icra ettikleri alanlar, meslekteki
kabiliyetleri ve buna bal olarak kazandktan cretlere gre meslektala-
nyla da aralarnda stat fark olumutur. Mzisyenlerin, genel olarak,
ark ya da iir yazp, kendi yarattklan eserleri icra eden, yksek maddi
gelire ve byk ne sahip st smf; st smf mzisyenlerin yazdklan
eserleri icra ederek, performanslarna gre para ve hret kazanan orta
snf; gnlk rutin ilerde kullanlan ve symposionlar iin kiralanan, ge
imlerini salayabilmek iin mesleklerini icra eden alt snf mzisyenler
olarak snfa ayrld anlalmaktadr. Ayrca uzmanlatklar ark
trne ve aldklar enstrmana gre de birbirlerinden ayrldklar grl
mektedir. rnein; kithara gibi soylu ve alnmas hayli g olan bir enst
rman icra eden virtz kazand para ve giydii kyafetler bakmndan
dier mzisyenlerden ayrlmtr.
Homerosun Ilyada ve Odysseia adl eserleri sz edilen toplumda ya
ayan mzisyenler hakknda bilgi sahibi olmamz salayan ilk yazl
eserlerdir. Onun anlattklar sayesinde, mziin nerede, ne zaman, ne
amala, nasl ve kimler tarafndan icra edildii anlalabilmektedir. Ho
meros, destanlarnda bahsettii mzisyenleri tanrsal ozanlar olarak
nitelendirmekte, sz edilen mzisyenler de, bu yeteneklerinin ilham
perileri olan mousalar tarafndan kendilerine verildiini ifade etmektedir
ler.53 Bu ifadeler, o dnemde yaayan mzisyenlerin kamu yararna al
an kiiler (demioergoi) arasnda olduklarn ve toplum tarafndan sayg
gsterilen ahsiyetler olduklarn gstermektedir.54 Bu dnemde yaayan
19
Eski Yunan Dnyasnda Mzik ve Mzisyenler
55 Kithara adl enstrmann atas saylan bu mzik aleti, at nal eklindeki ahap gvdeye yedi
tel gerilmesiyle iml edilmitir.
56 Hom .Od. VIII, 485-525.
57 Aristot. A Ih. Pol. 60.
58 Parke 1986: 35.
59 Parke 1986: 35
60 Aristoph. Vesp. 300-302.; Tekin 2008: 47-48. Yaanan dnemin artlarna gre parann satn
alma gc deimitir. M 6. yzylda bir koyun 1 drahmi ediyorken, M 5. yzylda 12-17
drahmi arasnda olmutur. M 329/8 ylma gelindiinde ise bir koyun iin 30 drahmi denmi
tir.
20
Mesut Knac
61 Paus. X. 7, 5.
62 Paus. X. 7, 4-5.; X. 7, 7.
63 Pind. P. XII.
64 Paus. V. 7, 14.
65 Wilson 2002: 53.
21
Eski Yunan Dnyasnda Mzik ve Mzisyenler
22
Mesut Knac
23
Eski Yunan Dnyasnda Mzik ve Mzisyenler
24
Mesut Knac
K aynaka
Adkins, L.-Adkins, R., Hand Book to Life in Ancient Greece, Facts on File, N ew York 1997.
Aischylos, Agamemnon, LibationBearers, Eumenides, Fragments. Vol. II. (ng. ev. H. W.
Smyth), Loeb Classical Library. London 1926.
Aelian, On the Characteristics o f Animals, Vol. II: Books VI-XI. (ng. ev. A. F. Scholfield),
Loeb Classical Library. London 1959.
Aristophanes, Eekarlar, Kadnlar Sava ve Dier Oyunlar, (ev. S. Eybolu-A. Erhat),
Trkiye Bankas Kltr Yaynlan, stanbul 2010.
Aristophanes, The Achamians, the Knights, the Clouds, the Wasps, (ng. ev. B. B. Rogers),
Loeb Classical Library. London 1930.
Aristoteles, Atmallarn Devleti, (ev. F. Akderin), A lfa Yaynlar, stanbul 2005.
Aristoteles , Politika, (ev. M. Tuncay), Remzi Kitabevi, stanbul 1975.
Athenaios, Banquet o f the Learned, Vol. Ill: Books XII-XV. (ng. ev. C. D. Yonge), Bohns
Classical Library, London 1854.
Cox, R., A History o f Music, The Journal o f Aesthetics and Art Criticism,No\. 48, 4/1990:
395-409.
Crowther, N. B., The Role o f Heralds and Trumpeters at GreekAthleticFestivals,
Nikephoros, 7/1994, pp. 135-155.
elgin, G., Eski Yunanca-Trke Szlk, Kabalc Yaynevi, Istanbul 2010.
oban, A., Mzikterapi, Tima Yaynlan, stanbul 2005.
Dinol, B., Eski Onasya ve M srda Mzik, Trk Eskia Bilimleri Enstits Yaynlar,
stanbul 2003.
DioClrysostom, Orationes, Vol. IV: Books XXXVII-LX. (ng. ev. H. L. Crosby), Harvard
University Press, London 1946.
Hall, E., Singing Actors o f Antiquity, Greek and Roman Drama, (Edt. P. Easterling-E. Hall),
Cambridge University Press, Cambridge 2002, pp. 3-39.
Herodotos, Tarih, (ev. M. kmen), Bankas Kltr Yaynlan, stanbul 2006.
I Iomcros, yoda, (ev. A . Erhat- A. Kadir), Can Yaynlan, stanbul 2010.
Homeros, Odysseia, (ev. A . Erhat- A . Kadir), Can Yaynlan, stanbul 2010.
Hug, A ., Symposion, RE, Band 4 A -1, Stuttgart 1931.
Iamblichus, Life o f Pythagoras, (ng. ev. By. T. Taylor, J. M. Watkins), London 1818.
Joyal, M.-Mcdougall, I.-Yardley, J. C.,Greek and Roman Education, Routledge, N ew York
2009.
Kemp, J. A . , Professional Musicians in Ancient Greece, Greece & Rome, Second Series Vol.
1 3 ,2/oct. 1966: 213-222.
Klein, U., Salpinx, D er Kleine Pauly, Band 4, Mnchen 1964.
Kramer, S. N. , Tarih Smerde Balar, (ev. H. Koyukan), Kabalc Yaynevi, stanbul 2002.
Landels, J. G., Music in Ancient Greece and Rome, Routledge, London 1999.
Liddel, H. G.-Scott, R., A Greek-English Lexicon, Clarendon Press, Oxford 1996.
25
Eski Yunan Dnyasnda Mzik ve Mzisyenler
Maa, M.-Snyder, J. M., Stringed Instruments o f Ancient Greece, Yale University Press, N ew
Haven 1989.
Matinesen, T. J., A pollos Lyra: Greek Music andMusic Theory in Antiquity and the Middle
Ages, University o f Nebraska Press, London 2000.
Parke, H. W., Festivals o f the Athenians, Thames and Hudson, London 1986.
Pausanias, Description o f Greece, Vol. IV: Books 8-10. (Ing. ev. W. H. S. Jones), Loeb
Classical Library. London 1935.
Pausanias, Description o f Greece, Vol. II: Books 3-5. (Ing. ev. W. H. S. Jones), Loeb
Classical Library. London 1926.
Pindar, The Odes of Pindar, (Ing. ev. S. J. Sandys), Loeb Classical Library. London 1915.
Platon, Alkibiades /-//, (ev. F. Akderin), Say Yaynlan, Istanbul 2010.
Platon, Yasalar, (ev. C. entuna-S. Babr), Kabalc Yaynevi, stanbul 2007.
Platon, Politikos: Devlet Adam, (ev. B. Boran-M. Karasan), M. E. B., Ankara 1960.
Platon, Laches, Protagoras, Meno, Euthydemus, Vol. IV: (Ing. ev. W. R. M. Lamb), Loeb
Classical Library. London 1952.
Platon, Devlet, (ev. S. Eybolu-M. A . Cimcoz), Remzi Kitabevi, stanbul 1971.
Platon, Symposion, (ev. E. orakl), Kabalc Yaynevi, stanbul 2005.
Platon, Theages, (ev. H. Varolu), M. E. B. , stanbul 1943.
Platon, Theaetetus, Sophist, Vol. II: (ng. ev. H. N. Fowler), Loeb Classical Library. London
1931.
Plutarkhos, Plutarchs Lives, Vol. IV, (ng. ev. B. Perrin), Loeb Classical Library. London
1959.
Plutarkhos, Plutarchs Lives, Vol. Ill, (ng. ev. B. Perrin), Loeb Classical Library. London
1932.
Polybios, The Histories, Vol. II: Books III-IV. (ng ev. W. R. Paton), Loeb Classical Library.
London 1979.
Polybios, The Histories, Vol. V: Books XVI-XXVII. (ng ev. W. R. Paton), Loeb Classical
Library. London 1992.
Sachs, C., Ksa Dnya Musikisi Tarihi, (ev. . Usmanba), Milli Eitim Bakanl Yaynlar,
stanbul 1965.
Secunda, N.-Hook, R., The Spartan Army, Osprey Military, Oxford 1999.
Sophocles, Oedipusthe King, Oedipus at Colonus, Antigone, (ng. ev. F. Storr), Loeb Classical
Library. London 1962.
Strabo, Geography o f Strabo, Vol. V: Books X-XII. (ng. ev. H. L. Jones), Loeb Classical
Library. London 1961.
Tekin, O., Antik Nmismatik ve Anadolu, Arkeoloji ve Sanat Yaynlar, stanbul 2008.
West, M. L., Ancient Greek Music, Oxford University Press, N ew York 1992.
Wilson, P., The Musician Among the Actors,Greek and Roman Drama, (Edt. P. Easterling-
E. Hall), Cambridge University Press, Cambridge 2002, pp. 39-69.
Xenophon, Anabasis, (ev. T. Gkl), Sosyal Yaynlar, stanbul 1998.
26
Mesut Knac
Xenophon, Hellenica, Vol. I: Books I-V. (ing. gev. C. L. Brownson), Loeb Classical Library.
London 1961.
Xenophon, M emorabilia, Oeconomicus, Symposion, A pology, (Ing. gev. E. C. Marchant-O. J.
Todd), Loeb Classical Library. London 1997.
27
Sol st .Arthur Schopenhauer, Resim: Ludwig Sigismund, 1815.
Sa st: Wagner portresi. Resim: Franz von Lenbach, 1871.
Alt: Richard Wagneri Siegfried, Lohengrin, Ren Bakireleri, Tannhauser ve Vens adl
eserlerindeki karakterlerle birlikte tasvir eden Lenbachn resmi.
M z i k N e d i r ?*
Felsefi Bir Aratrma
m er N aci Soykan
Mzik tonlarn bir sanatdr. Biz tonlar alglarz. Tonlar bir eyi ifade
etmedii iin, onlarn anlalmas, kavranmasndan sz edilemez. Bu
nedenle mzik salt bir alg sanatdr. Ses karan her nesne mzik aleti
olabilir. Mzik, iki sesle balar denir. ki sesin olumas iin arada sessiz
liin olmas gerekir. Ses ile sessizlik arasndaki yerleri aratran John
Cage, seyircinin sabrn tketecek kadar, drt dakika otuz saniye bo
yunca piyanosunun nnde hareketsiz1 durur. Demek ki tek ses henz
mzik deildir. Ama acaba tek ses tek para mdr? Sesin aletten k ile
kulaa gelii srasnda art arda oluan farkl titreimlerle ve kulak iinde
sesin ilerleyii srasnda oluan titreimlerle sesin alglannda blnen
ses artk ok ses olur.*12 Bu olgu, tek sesli ok sesli mzik adlandnmnn
ok doru olmad, onun yerine makamsal (modal) mzik, armonik m
zik deyimlerinin kullanlmasnn daha doru olacan gsterir. Ama bu,
teknik bir sorundur. Ona mzik felsefesi bakmndan yalnzca byle bir
deini yeterlidir. Bu arada mziin aletten knda deil, fakat kulakta
baladn da gznnde bulundurmak gerektii belirtilmelidir.
Bu yaz, yazarn yaknda yaymlamay dnd, Estetik ve Sanat Felsefesi adl kitabn
bir blmdr.
1 Jacques Attali, Grltden M zie, s. 180, ev. G. Glcgil Trkmen, Aynnt Yaynlan,
2005.
2 Bu konuda daha geni bilgi iin Mzik ve Beden {nsancl, Ekim 2000) balkl yazmza
baklabilir.
Mzik Nedir?
30
mer Naci Soykan
srmesi iin baka bir ses ortama gelmelidir. mdi bu hareket ritimlidir.
Mzikte ritim, tonlarn art ardaldr.
Mziin ikinci kategorisi olan melodi (ezgi), szck olarak Yunanca
ark syleme tarz, name demek olan meloidiadan gelir ve mziin
elik ettii ark demektir. Melodi, tonlarn kendi iine kapal ark tar
znda sylenebilir dizisidir; baka bir deyile, birbirleriyle bantl art
arda gelen mziksel tonlarn bir birlik oluturmasdr; kendisinde ritme
sahiptir. Melodik ses hoa giden sestir. Melodi bir tonla seslendirilir ve
dier tonlar ona elik eder. Melodi, monofonik (tek sesli) veya homofo-
nik (e sesli) olabilir. Tonlarn bir mzik cmlesinde yatay bir izgide
bulunmasna monofonik denir. Buna karn tonlarn bir mzik cmlesinde
hem yatay hem dikey bulunmasna da homofonik denir. Melodinin bu
tarz armonik tarzda yaplandrlmtr. Hem teksesli (modal) hem ok
sesli (armonik) mzikte melodi vardr.
Mziin nc ve sonuncu kategorisi olan armoni, szck olarak
Yunancada uyum, oran demek olan harmoniadan gelir. Armoni, bir
btnn paralarnn hoa giden uyumluluudur. Ritim ve melodi ardk
tr; ama armoni, kendi iinde art ardala ve bir koeksistense birlikte sa
hiptir. O halde soralm: Okurun belki de ilk kez burada karlaaca, m
zikte koeksistens (birlikte olu) ne demektir?
Farkl tonlar ayn zamanda seslendirilir. Onlardan biri egemen tondur;
o, dierleriyle birlikte armoniyi oluturur. Bir armoni birlii, tm tonlarn
bir anda birlikte oluuyla koeksistens adn alr. Bu birlikten sonra, dier
koeksistens gelir ve bu byle srer. Bu esnada oluabilecek monotonluk
fugler sayesinde bertaraf edilir. Bu birliklerin birbiri ardna gelmesi ard
ktr. Demek ki armonik mzik, hem art ardala hem koeksistense bir
likte sahiptir. Bu koeksistens sabit, statik deil, fakat dinamiktir. Her bir
koeksistens zaman iinde art arda kaybolur.
Ksaca sylendikte: Aa mzik, yalnzca ritme sahiptir. Yksek m
zik, ritme, melodiye ve armoniye sahiptir. Bu yksek mzik iki tarzdadr:
lki yalnzca ritmik ve melodiktir, ama armonik deildir. Bu, tek sesli
(modal) mziktir, makamsaldr. Makamsal mzik birok melodik tarza
sahiptir. Melodik makamlar iinde bazlar temeldir. Bir temel makamdan
birok makam karlabilir. Melodi, bir tonla seslendirilir, dier tonlar
ona elik eder. Yksek mziin ikinci tarz, ritmik, melodik ve armonik
tir. Bu ok sesli (armonik) mziktir.
Aa mzik bedeni etkilerken, yksek mzik ruhu etkiler. Yksek
mzik iin alglama ve doal holanma duygusu yeterli deildir. Onun
iin baka bir eye daha gerek vardr. Bu da estetik beenidir. Aslnda
aa ve yksek mzik ayrm yapmak bile fazladr. Mzik yalnzca yk-
31
Mzik Nedir?
3 Moos, Paul, D ie Philosophie derMusik, s.65-76, Deutsche Verlags Anstalt, Stuttgart, Berlin,
Leipzig 1922.
4 Bu konuda geni bilgi iin Kuram-Eylem Birlii Olarak Sanat (MVT Yaynclk 2006) adl
kitabmza baklabilir.
32
mer Naci Soykan
33
Mzik Nedir?
7 Kaynak ve daha geni bilgi iin Sanatn Kayna Sorunu: Oyun ve Dans {Felsefe Dnyas,
say: 2, Aralk 1991, Ankara) adl yazmza baklabilir.
34
mer Naci Soykan
8 Kaynak ve geni bilgi iin topyalarda Sanat-Toplum likisi (Felsefe Dnyas, say:l,
Temmuz 1991, Ankara) adl yazmza baklabilir.
9 E.B. Condillac; nsan Bilgilerinin Kayna zerinde Deneme, s.251, MEB Yaynlar: 1006,
stanbul 1992.
35
Mzik Nedir?
iin, bu kez hcumu kendisine yneltir: san ban yolar, bedenini yara
lar, kendini paralar. O zaman bu szmona mzik, bedenin kendi kendine
ynelen kams olur. lkemizde arabesk ya da fantezi mzik deni
len ey karsnda grlen bu tr kendini yaralama olaylar ya da hem
lkemizde hem batda pop mzik dinleyicisi genlerin takn hareketle
ri, bu dncelerimizi dorulayan somut rnekleri oluturur. Ak alanda
borazan ve trampetle kamlanp karsndaki dmana saldran beden, bu
kez snrl alanda kendine saldrr. nsan artk salt bedensel varlk duru
muna der. Kendine saldrma yalnzca uzamsal snrllkla, hareket kabi
liyetinin snrlanmasyla deil, ayn zamanda ritmik hareketin birim za
mandaki saysnn artmasyla ilgilidir. Bu sonuncu etmenin kendini para
lamada uzamsal snrllktan daha ok rol olduu kansndayz. Bazen bu
say ylesine arttrlr ki, rnein disko mziinde olduu gibi dakikada
120 dolaylarna karlr. Bedenin bu ritme uyabilmesi iin baz kimyasal
maddelerin alnd ve bunun bir pazar oluturduu, ne yazk ki gnm
zn bir olgusudur.
Tm sanatlar gibi mzik de insann benliine seslenir. Ama bu benlik,
yalnzca bedensel varlktan ibaret deildir. nsan ruh-beden btnlne
sahiptir. Ancak bu btnlk insana hazr olarak verilmez; insan onu ken
disi oluturmaldr. Bu oluumun gerekleiminde mziin, ama gerek
anlamda mziin rol byktr.
Salt ritmik mziin dorudan alglanabilirliine karn, yksek mzik
insandan alglanmas, daha dorusu anlalmas, haz alnmas iin, algnn
tesinde baka bir eyi gerektirir. Bu da beenidir, estetik beeni duygu
sudur. Beeni duygusu, her insanda, hatt bilimcilerin sylediine gre
baz hayvanlarda bile var olan doal holanma duygusu stne temelle
nir. Ama beeni duygusunun doal holanma duygusu stne ina edil
mesi, insann uzun sren ve zahmetli abalarna baldr. Mzik beenisi,
her eyden nce belli bir mzik kltrne sahip olmay gerektirir. Bilgi
ve altrma ile kazanlan mzik beenisine sahip birine gelen seslerin on
da uyandrd duygular ile salt kulak alglamasyla yetinen, doal ho
lanma duygusuna sahip olmakla snrl baka birinde seslerin uyandrd
duygular arasndaki ayrmlar, bir yandan seslerin icra edilmesindeki ay
rmlara, bir yandan da onlar almlayan estetik beeni ve doal holanma
arasndaki ayrma dayanr. kinciler ham bedensel duygular, birinciler
incelmi, ycelmi duygulardr. Bu nedenle salt kulak duyumuyla algla
nana basit ya da aa mzik, beeni duygusuyla ve bunun ykseltilme
siyle almlanana yksek mzik veya gerek mzik diyoruz. Bu sonuncu
sunun bedene etkisi de birincisinin etkisinden ok farkldr. Basit mzik,
dorudan doruya cisimsel varlk olarak bedeni etkiler, onu gderken
36
mer Naci Soykan
yksek mzik, ruh-beden btnlne sahip olan insana, onun estetik haz
alma duygusuna seslenir. Bu nedenle nara atarak, borazan alarak savaa
gidilirken, ayn ey bir konser srasnda veya knda yaplmaz. Basit
mziin verdii haz, arabn, alkoln, uyuturucunun, hoa giden bir
yiyecein ya da cinselliin verdii hazla karlatrlabilir. Bu haz trleri
nin hepsinde ortak temel bedenseldir, cisimseldir; estetik olmaytr.
ncelmi beeni duygusu, yalnzca estetikle deil, ayn zamanda etik
olanla da ilgilidir. Bu nedenle bir toplumda estetik beeni duygusunun
ykseltilmesinin, insanlar aras ilikilere, davran biimlerine de olumlu
ynde etkide bulunaca aktr. Mziin insan ve toplum zerindeki
etkisi, Konjuysulaf dan beri bilinmektedir. Hatt onlar, bu etkiyi m
zik tonlaryla bile ilikilendirmiler, bir lkede dzenin bozulmasyla,
mziin bozulmas arasnda koutluklar kurmulardr.10 Szn ksas,
genelde estetik, zelde mzik eitimi toplumsal-ahlksal eitim iin de
bir temeldir. Etik-estetik birlii, yalnzca felsefi ele aln bakmndan de
il, ayn zamanda eitim iin de sz konusudur. Eitim, insann doal
olarak ekirdek halinde sahip olduu yetilerinin retici, yaratc olacak
biimde alp serpilmesinin salanmasdr. Bu sre ayn zamanda insa
nn zgrlemesi demektir. nk ancak retici, yaratc olan insan, z
gr, z gr olur. Mzik eitiminin insan zgrletirici yn, balca
olarak uradadr: Bu sayede insan, yalnzca kulak algsna dayanan sz-
mona mzie kendini kapal tutar ve bunun kendisini gtmesini nler;
bylece salt bedensel varlk olmaktan kurtulur. Gerek mzik yaptlarm
almlayabilecek hale gelmekle ve zihinsel eitimle birlikte oluturulan
ruh-beden btnlne sahip insan, bir yandan yarggcn kullanmada,
dier yandan davran tarzn ortaya koymada elde ettii yetkinlikle zgr
olur. Bu arada, zihinsel etkinlikle desteklenmeyen, salt mzik eitimi ya
da genellikle estetik eitimin gene insan eksik brakaca, varlksal b
tnln salayamayaca da gz nnde bulundurulmaldr. nsan yal
nzca bir ruh varl, bir melek deildir. Ayn ekilde o, salt bir zihinsel
varlk da deildir. nsann eitimi, yalnzca bir takm bilgileri onun zihni
ne doldurmakla gerekleemez. Zihin, beden ve ruhun nden yalnzca
birinin ar biimde ne karlp, dierlerinin gdklemesi, insann var-
lksal btnln sakatlar, onu yanm insan yapar, hatt bazen o, toplum
iin tehlikeli bir hale bile gelebilir. Yalnzca, zihnin ve ruhun ya ikisinin
ya da ikisinden birinin ne karlp bedenin ihmal edilmesi, saln yiti
rilmesi sonucunu, yalnzca bedenin ne karlp dier ikisinin ihmal edil
mesi ise salt bedensel varlk durumuna dlmesi sonucunu dourur. Bu
10 Bkz. BykBilgi ve Mzik Hakknda Notlar, s.22, Milli Eitim Basmevi, Ankara 1963.
37
Mzik Nedir?
durumda insan bir adale varl, bir rambo olur. nsann beden, ruh ve
zihin birliini oluturabilmesi iin ona uygulanacak eitimin de bu birlie
sahip olmas gerekir. Eitim btn olarak ele alnmaldr.
Mzik ve estetik adan eitimle gelitirilecek olan yeti, doal ho
lanma duygusudur. Burada insana doaca ham olarak verilen bu duygu
nun beeni durumuna ykseltilmesi sz konusudur. Beeni eitimle ka
zanlr. nsann hayvansal yaps ylesine gldr ki, o, eitilmedii tak
dirde hemen bir kuakta hayvansal olana geri dner. Beeni duygusu ge
netik olarak kuaktan kuaa kendiliinden gemez. Bu nedenle her alan
da eitimin sreklilii esastr. Ancak eitim yoluyla insann kazand
ikinci doa, onun hayvansal doasmn yerini alabilir. Klasik eitimde
mziin tuttuu yerin ne denli nemli olduu bilinen bir olgudur. Gn
mzde ne yazk ki bu yer ok ihmal edilmitir. Hristiyan bat, kendi kili
se geleneinden kaynaklanan mzik eitimini gene de srdrmektedir.
Bizde ise, okullarda mzik eitimi, yasak savma kabilinden haftada krk
be dakikalk ie yaramaz, nemsiz bir ders olarak grlmektedir. Oysa
genelde sanat, zelde mzik eitimi iin uzun zamana ihtiya vardr. Haf
tada krk be dakikada, belki zihinlere baz bilgiler verilebilir ve onlar ka
lc olabilir, ama ayn ey sanatla yaplamaz. nk sanat, bilgi verme
gibi insann zihnine, yalnzca bir yetisine deil, tersine ruhuna, tm benli
ine seslenir.
nsann varlksal btnlnn salanmas ve korunmas iin genel
olarak bilinli bir eitim politikasna, zel olarak da bir mzik politikas
na ihtiya vardr. Bu politikalarn ilkeleri ve erekleri saptanrken evrensel
insanlk idesi gz nnde tutulmaldr. Ancak bundan sonra toplumsal-
kltrel etmenler, bu genel idenin somutlatinlmasnda kendi yerlerini
alrlar. Baka bir deyile genellikle eitimde ve mzik eitiminde yerel
olandan deil, fakat evrensel olandan balanp yerel olana gelinmelidir.
nk insan, dnyann her yerinde nce insan, sonra Trk, ngiliz, Fran
sz vb.dir. Bu durum, yalnz eitimde deil, ayn zamanda hukukta da
byle olmaldr. Kii hak ve zgrlkleri sz konusu edilirken buradaki
kii belli bir kltrdeki kii deil, her yerdeki kii olarak grlmelidir.
Ancak byle evrensel hukuk normlar ierisinde bir genel eitim ve m
zik eitimi politikas amaca uygun olarak saptanabilir.
Mzik politikasmda evrensel olandan yola klmas gereklilii sav
mz, yerel mziklerin gzard edilmesi anlamna gelmemelidir. Biz, yerel
olsun ya da yaygnl bakmndan tm dnyay kapsam olsun -ki biz1
11 Genel olarak eitimle ilgili dncelerimiz iin Eip Bkmeyen Bir Eitim Nasl Olanakl
dr? adl yazmza (Araylar, Felsefe Konumalar 1, Kyerel Yaymlan 1998) baklabilir.
38
mer Naci Soykan
buna evrensel demiyoruz-, eer o salt ritmik ve basit melodik bir yap
dan olumu ise, zengin mzikal ieriklerden yoksun ise, o zaman onun
bir mzik politikasnda model olarak alnmamas gerektiinden sz edi
yoruz. Mzikal zenginlik ya da basitlik, onu almlayan ruhlarn zenginlii
veya yoksulluu anlamna gelir. Ruh zenginliini kazanmann bir yolu
zengin mzikten geer.
Her ses ve tn mziin gerecidir. Bu tanm yapabilmemizi elektronik
mzie borluyuz. O olmasayd mzik, yalnzca alg ve insan seslerin
den oluur diyecektik. Bu mziin nemli bir temsilcisi lhan Mimarolu,
Ussachevskymn. bir tanmn alntlar: Elektronik mzik, (...) besteci
nin, sesleri yakalamak, yaratmak, bakalatrmak ve rgtlemek iin trl
elektroakustik gerelerden yararland bir yarat ura alan olarak ele
alnmaldr.12 Bu mzik beste kavramna da bir yenilik getirmitir. By-
lece nota yazlmyor, ses yazlyor. Hibir notaya karlk gelmeyecek
sesler de bu suretle mzie dhil edilebiliyor. Bu, gerekten de mzikte
bir devrim olarak nitelenebilir. Bu mzikle besteci ile seslendirici-yorum-
cu ilikisi de deimitir. Geleneksel beste yazmnda yorumcu, besteci
nin nne koyduu partisyonu icra ederken, artk o, yalnzca notalarla
kar karyadr, ortada besteci yoktur. Geri bu tarz bestecilerin yaptlar
n ortaya koyarken hem seslendirmede kullanlacak aletleri, hem de bazen
belli bir yorumcuyu gz nnde bulundurmas bir olgudur. Ama besteci
den yoruma, yorumcuya olan bu ynn tarsine bir hareket sz konusu
deilse de ortada iki ayr kii vardr, dolaysyla bir iliki sz konusudur.
Ama elektronik mzikte besteci ve yorumcu diye iki ayr kii yoktur. te
yandan seslerin yazlmas, daha dorusu kaydedilmesi, nota yazmn
ortadan kaldrm deildir. Elektronik mziin notas olabilir, nitekim
olduu olmutur. Bu nota, geleneksel notadan tmyle ayrld gibi, ona
uyabilir de. Giderek geleneksel olan ve olmayan notalama dizgelerinin
bir karmas da olabilir. Ne ki bestecinin kendi pek zel yntemlerinin
gereksinimleri dnda, elektronik mzik nota gerektirmeyen bir mziktir.
Hem de bu mziin varolu nedenlerinden kartlabilecek ilkelerin gere
i, notaya kart bir mziktir.13 Bu konuda daha ayrntl teknik bilgiler
vermenin yeri buras deildir. Bizi burada felsefi bakmdan asl ilgilendi
ren ey, elektronik mzikle mziin tanmnn deimi olmasdr. By-
lece mzik nedir sorusuna kkten farkl bir yant verilmitir. Ama san
rm, bu farkllk beste kavramndan kaynaklanmaktadr. ster notann ses-
lendirilmesi, ister dorudan doruya seslerin kaydedilmesi yoluyla olsun
39
Mzik Nedir?
40
mer Naci Soykan
41
Mzik Nedir?
15 Theodor W. Adomo, Philosophie der neuen Musik, s. 62, Suhrkamp 1978. (Mzik konusun
da Adom o ile ilgili grlerimiz iin Mziksel Dnya topyasnda Adom o ile Bir Yolculuk
adl kitabmza baklabilir, Geniletilmi ikinci bask, Bulut Yaynlan, 2000.)
42
H ayati M zik le
A nlam ak ve
S CHOPENHAUER
F e l se f e sin d e M z ik
A bdullah O nur Akta*
3 Plato, Five Dialogues Euthyphyro, Apology, Crito, Meno, Phaedo, (Jev.: S.H. Butcher, N ew
York, Hill and Wang, 1961, s.97
4 Nietzsche, Friedrich. The Birth o f Tragedy and The Genealogy o f Morals, (Jev.: Francis
Golffmg, Doubleday & Company, Inc. N ew York, 1956, s. 90
44
Abdullah Onur Akla
5 Mzie atfedilen anlamlarn tarihini yazmak, ksmen zor bir ura; nk mzie atfedilen
anlamlarn tarihi geni ve kapsaml bir deerlendirme gerektirir. Her dnemin kendine has sos-
yo-ekonomik koullarn ve kltr etkileyen dnce yaplarn gz ard etmemek gerekir. Ve
bu konu Bat felsefesi tarihinin snrlarn ok aar. Daha nicelerinin arasnda, Farabi, Gazali,
bn-i Sina incelenmesi gereken byk filozoflardr ve eski in, Hint ve Smer medeniyetleri
deerlendirilmesi gereken kltrlerdir. Fakat bu ksa yazda mzie yklenilen anlamlarn tari
hini -eksik olduunun farknda olmama ramen- yazma amacm, mzii daha te bir yerlere
ulatran bir kpr olarak deerlendiren belli bal filozoflara rnekler vermektir.
6 Bkz: Barry, Elizabeth Wendell What Wagner Found in Schopenhauers Philosophy The
Musical Quarterly, Vol. 11, No. l.(O cak , 1925): s. 132-134
7 Bkz: Goehr, L., Schopenhauer and the musicians: an inquiry into the sounds o f silence and
the limits o f philosophizing about music , (Ed. Dale Jacquette) Schopenhauer, Philosophy,
and the Arts, Cambridge University Press, 1996, s. 213-214
45
Hayat Mzikle Anlamak ve Schopenhauer Felsefesinde Mzik
46
Abdullah Onur Akla
Bu makalesinde Ian Cross mziin insan evrimindeki rol, bilisel ve sosyal yetenekler zerin
deki etkisi ile insan biyolojisi ve mzik ban inceliyor.
11 Griffiths, P., A Concise History o f Western Music, Cambridge, UK ; N ew York : Cambridge
University Press, 2009, s. 8
12 A.g.e., s. 55
13 Konfys (M 551 - M 479) tam olan mzii, kusurlu mzikten ayrmtr. Tam olan
mzik, insanda uyum ve devlette dzen salama gcne sahiptir. Onun bu dnceleri mzik
hakknda ilk yazl eserler brakan Platon (M 429 - M 347) tarafndan tekrarlanmtr.
A.g.e., s. 55
14A.g.e., s. 9
15 Bkz: Lippman, Edward A . , Musical Thought in Ancient Greece, Colombia University Press,
N ew York & London, s.1-41
47
Hayat Mzikle Anlamak ve Schopenhauer Felsefesinde Mzik
48
Abdullah Onur Akla
18 West, M . L Ancient Greek Music, Oxford [England]: Clarendon Press; N ew York: Oxford
University Press, C 992,2005, s. 31
19 Pisagorcularin bir tr mzikal psikoterapi ilmi gelitirdikleri (veya daha dorusu Pisagorun
kendisinden miras aldklar) iddia edilmektedir. Kendilerini uyandklarnda diri ve canl tutacak
gnlk arklar ve lir eserleri programlar vard ve yataa giderken kendilerini gnlk sknt
lardan uzaklatracak makul ve ilham dolu ryalar esinleyecek mzikler dinlerlerdi. A.g.e., s.
31
20 Hadreas, Peter Deconstruction and the Meaning o f Music Perspectives o f New Music, Vol.
37, No. 2. (Yaz, 1999), s. 7
49
Hayat Mzikle Anlamak ve Schopenhauer Felsefesinde Mzik
50
Abdullah OrurAkta
21 Plato, The Republic, ev.: Griffith Tom, Cambridge University Press, 2005, s..88-89
22 A.g.e., s. 88-89. artc olan, Platonun, Dionysosun modu olarak bilinen frigyan makam
da onaylam olmasdr; zira bu, lgnl tetikledii dnlen bir makamdr. Bu konunun
ayrntl tartmas iin bkz. West, M.L., Ancient Greek Music, Oxford [England]: Clarendon
Press ; N ew York : Oxford University Press, C992, 2005, s. 180-181.
23 Grout, D. J. & Palisca, C. V ., A History o f Western Music, N ew York : Norton, C988, s. 9
24 Sadece mzik deil, sanat ve kltrn her alannda din deerlerle rtmeyen herhangi bir
eser, zaten dman olarak grlmekteydi.
51
Hayat Mzikle Anlamak ve Schopenhauer Felsefesinde Mzik
25 Eliot W. C., The Confessions o f St. Augustine, (Jev. Edward B. Pusey, The Easton Press,
Norwalk, Connecticut, 1993, s. 194-195
52
Abdullah OnurAkta
26 St. Augustine, Expositions on Psalms Volume I, ev. Maria Boulding & John E. Rotelle,
N ew City Press, 2000 http://books.google.com.tr/books7icHlijX6GDeTlocC&printsec=iront
cover&source=gbs_ge summary_r&cad=0#v=onepage&q&f=false (E.T.: 10.07.2012).
27 Stapert, Calvin R., A New Songfo r an O ld WorldMusical Thought in the Early Church, W il
liam B. Eerdmans Publishing C o ., Cambridge, 2007, s. 53
28 Williams D. R. & Balensuela C. M., Music Theory from Boethius to Zarlino A Bibliography
and Guide, Pendragon Press, Hillside NewYork 2007, s. 54
29 Ayrntl tartma iin bkz. Hadreas, Peter Deconstruction and the Meaning o f Music Pers
pectives cfN ew Music, Vol. 37, No. 2. (Yaz, 1999), s. 5-28.
53
Hayat Mzikle Anlamak ve Schopenhauer Felsefesinde Mzik
30 Ayn zamanda aziz (veya felein emberinden gemi, ile doldurmu ermi) byle bir bilgi
ye ular. Yani, Schopenhauer felsefesinde te gereklere ulamak iin insan ya aziz olacaktr
ya da sanat. Bu yazda ben sadece sanat ksmn inceliyorum.
1 Schopenhauer sanat irdelerken, sanat olanla olmayan arasndaki ayrm tartmaz. Kastetti
i ey, gerek sanattr; gerek sanatn doas ve etkileridir.
54
Abdullah OrurAkta
32 Schopenhauern en nemli eseri Die Welt als Wille und Vorstellung bal Trkede bazen
rade ve Tasavvur Olarak Dnya eklinde ifade bulmaktadr. Tasavvur, Almancadaki Vors
tellung kelimesinin tam karldr. Tasavvur kelimesi yerine tercihe bal olarak tasarm ke
limesi de kullanlabilir. Fakat Almancadaki W ille kelimesi kesinlikle irade olarak evirilme-
melidir. Bunun iin en nde gelen sebep, irade kelimesinin Almanca karlnn Willenskraft
oluudur. W ille kelimesini irade olarak evirmek, fahi bir hatadr. Bir baka sebep ise irade
kelimesinin Trke karlnn istediini elde etme kararll oluudur. rade kelimesiyle akra
ba olan murad kelimesi ise istediine ulamak anlamndadr. rade olumlu bir kelimedir, oysa
Schopenhauer W ille kelimesini olumsuz anlamda kullanmaktadr. W ille kelimesinin irade
olarak evrilmesi, Schopenhauer felsefesini Trke eviriden okuyarak anlamaya alanlarn
sadece kafalann kartracaktr. O nedenle W ille, isten veya isteme olarak evirilmelidir.
Ben bu y senda steme ve Tasavvur Olarak Dnya eklinde kullanyorum.
33 Schopenhauer bu dncesini yle dile getiriyor: Her istek bir eksiklikten, yoksunluktan;
yani bir tr straptan kaynaklanr. stein tatmin olmas buna bir son verir; ne var ki tatmin
olan bir istein karsnda gz ard edilmi on baka istek vardr. Bunun yannda, arzu etmek
uzun srer; talepler ve istekler deta sonsuza uzanr ama tatmin ksacktr ve tketimi tutumluca
olur. Hatt nihai tatmin, sadece yzeysel olmasna ramen, yeni isteklere yol aar. nceki tat
min olmu istek, bir tr vesvese olarak bilinse bile, yeni arzu bu ekilde henz bilinmez. Elde
edilmi hibir istein nesnesi srekli bir tatmin salayamaz; bu daha ok dilenciye frlatlan ve
bir sonraki gne kadar onun sefaletini geciktiren sadaka gibidir. te bu nedenle bilincimiz
isteklerimizle dolu olduu (yani isteklerle dolu bir varlk olduumuz), bizi umutlar ve korkular
la dolduran arzularmzn ok olduu ve istemenin znesi olduumuz srece, asla srp giden
55
Hayat Mzikle Anlamak ve Schopenhauer Felsefesinde Mzik
bir mutlulua ve huzura sahip olamayz. zetle kap kamamamz, zarar grmekten korkma
mz hep ayndr. Hangi ekilde olursa olsun keyif araymz, srekli talepkr istememizi ciddi
ye almamz, srekli zihnimizi doldumr ve hareket ettirir. Fakat burada gerek anlamda iyi olu,
huzur ve sknet kesinlikle imknszdr. Schopenhauer A ., The World as Will and Represen
tation-Volume I, ev.: E.F.J. Payne, Dover Publications, Inc., 1969, s. 196
56
Abdullah OrurAkta
ham anlarnda sanat anlar; fakat hayata sadece bilimsel gzlklerle ba-
kabilenler sadece hayatn kabuunu anlayabilirler.
Estetik deneyim, bizim dnyann koturmacasnn tesine geici ola
rak ulamamz salayan deneyimdir. Fenomenlerin tesindeki akn ger
eklik, sezgisel olarak bize alr. Alan gerek dile gelmez, fakat biline
bilir. Sradan zihin, kendisine dnklnden, srekli bir eyler isteme
sinden, hesaplndan, hrslarndan syrlp hayatn akn btncl bir
ekilde alglayabilen bir zihne dnr. Kii straplarndan bamszdr
artk.
Ve birdenbire huzur: Her zaman aranan; fakat istekler yznden ka-
veren huzur, kendi bildii ekilde bize geliverir. Ve artk her eyle ba-
nzdr. te bu, Epikrn tanrlarn hali olarak grd ve en yce
iyi olarak vd acsz haldir. O an, istemenin sefil basklarndan sy
rlrz. steme cezasna mahkmluktan kutsal kurtuluumuzu kutlarz;
ksionun tekerlei34 durur.35
III. I. CEVHER VE GRN, BTIN VE ZHR, Z VE
KABUK OLARAK DNYA: STEME VE TASAVVUR
OLARAK DNYA
Schopenhauera gre dnya iki ynldr: isteme olarak dnya ve tasav
vur olarak dnya. Schopenhauer bu durumu bir tr iten aydnlatmal fe
nere benzetir. Nasl bir fenerin iinde yanan ate, fenerin yzeyindeki e
killerin grnmesini salarsa, Schopenhauerm isteme olarak bahsetti
i, varln z de dnyann muhtevasn gzler nne serer.36 Schopen
hauera gre Kantm bahsettii kendinde-ey ite bu istemedir, alglad
mz dnya ise tasavvur olarak dnyadr.
steme olarak dnya ve tasavvur olarak dnya ne demektir? Schopen
hauerm mzik hakknda sylediklerini anlamak iin bunu daha yakndan
incelememiz gerekmektedir. ncelikle tasavvur olarak dnyay ele alr
sak, Schopenhauerm ana eserini Dnya benim tasavvurumdur. Bu, her
yaayan ve bilen varlk iin geerli olan hakikattir37 diyerek atn
34 Yunan mitolojosinde Zeusun, ksionu gnahlar nedeniyle yanan bir tekerlek zerinde son
suza kadar dnme ile cezalandrd anlatlr.
35 Schopenhauer A., The World as Will and Representation-Volume I, ev. E.F.J. Payne, Dover
Publications, Inc., 1969, s. 196
36 Nasl ki kl bir laterna, yzeyinde dnen bin bir ekli gsterir, fakat tm bu ekilleri gr
nr klan ierde tek bir k vardr; ayn ekilde dnyay dolduran eit eit fenomenler birbir
lerini bir sra ierisinde takip ederler fakat zde tek isteme vardr ve her ey onun nesnelemi,
grnr hale gelmi durumudur. Sadece o, Kantn dilini kullanmak gerekirse, kendinde-eydir;
ve hernesne, fenomen veya grntdr. A.g. e., s. 153
37A.g.e., s. 3
57
Hayat Mzikle Anlamak ve Schopenhauer Felsefesinde Mzik
grrz. Schopenhauer, dnya ile ilgili bildiimiz her eyi, aslnda tasav
vur etmenin kurallarna tbi olarak bildiimizi sylemektedir. Bu kural
lar, d dnyada olan nesnelerin, kendi balarna, onu tasavvur edebilen
bir zihinden bamsz olarak sahip olduu kurallar kesinlikle deildir.
Nesnelerle dolu olan u dnyada deneyimlediimiz aslnda sadece grn
tlerdir. Bu grntlerin gereklikle, zle alkas yoktur. Tasavvur olarak
dnya; uzay, zaman ve nedensellik formlar sayesinde bilinebilir ki bu
formlar dnyann kendisinde deil, sbjektif olarak alglayan tarafta bu
lunurlar.38 Ayn zamanda Schopenhauer, tpk Berkeleyin iddia ettii
gibi, zihinden bamsz herhangi bir nesnenin dnlebilmesinin imkn
sz olduunu kabul eder. Schopenhauer ite bu balamda Dnya benim
tasavvurundur demektedir.
Alglarmz bize dolaysz olarak bir dnya resmi sunar. nsan, bu res
mi kavramlarla ileyerek rasyonel bilgiye ular ve bu anlamda rasyonel
bilgi bilincin zaten baka bir ekilde bildiini, akln kavramlaryla mim
lemesinden ibarettir.39 Ne biliyorsak o aslnda dorudan ve dolayszca
algladmz eydir. Akl ise dolayszca edinilen bilgiyi kavramlarla sa-
bitlemektedir.40 Bu durumda esasen bilgimiz genilememektedir; sadece
bilgimizin formu deimektedir. Schopenhauer kavramlar universalia
post rem olarak adlandrr: nesnelerden sonra gelen birlik. Bu durumda
alglanan nesneler rasyonel olarak adlandrlrlar. Bu sadece aklmzn
eseri olan bir soyutlamadr.
Kavram soyut, dzensiz, kendi alannda tamemen belirsizdir. O, sade
ce kendi snrlan ile belirlenmitir, ulalabilirdir ve akl yetisine sahip
herkese aktr. Ve kavram szcklerle baka hibir araca ihtiya duy
madan ifade edilebilir ve tanmyla da tamamen tetkik edilebilir. 41
Bu bakmdan Schopenhauer, kavranlan l ve kuru kutulara benzetir. Bu
kutularn iine ne koyarsanz onu geri alrsnz 42 Kavram faydaldr, ie
yarar, bilimin ve hayatn hizmetindedir fakat kurudur ve sanatlar iin
yetersizdir. Bu adan baklnca, Schopenhauer iin rasyonel bilginin de
eri pratik uygulamalarnda ve iletiime izin vermesinde yatmaktadr.
Dnyann gereklii veya gerek olan ise istemedir. O, dnyann ob
jektif tarafdr. steme, kendisini en st dzeyde insanda olmak zere her
58
Abdullah OnurAkta
43A.g.e., s. 99-100
44 A.g.e., s. 100
59
Hayat Mzikle Anlamak ve Schopenhauer Felsefesinde Mzik
45A.g.e., s. 195
46 Schopenhauer A., The World as Will and Representation-Volume II, Trans. E.F.J. Payne
(Dover Publications, Inc., 1969), s.195
47A.g.e., s. 195
48 Jacquette, D., Metaphysics o f Appearance and W ill , (Ed. Dale Jacquette) Schopenhauer,
Philosophy, and the Arts, Cambridge University Press, 1996, s.5
60
Abdullah OnurAkta
61
Hayat Mzikle Anlamak ve Schopenhauer Felsefesinde Mzik
62
Abdullah OnurAkta
nin, temelden tepeye doru ykselen bir binadan ziyade, her bir parann
dier paray destekledii organik bir btne benzediini iddia etmekte
dir. Bizim de bu nedenle, Schopenhauern mzik hakkndaki dncele
rine gelmeden nce, onun genel felsefesini kabaca incelememiz gereki
yordu.
Mzik, Schopenhauer felsefesinde dier btn sanatlardan te bir yer
de durmaktadr.52 Bunun sebebi, Schopenhauera gre, mziin, isteme
nin herhangi bir Platonik idea olarak temsilini deil, bizzat istemeyi res
metmesidir.53 Mzik asla herhangi bir fenomene iaret etmez, sadece
z, her fenomenin altnda yatan kendinde-eyi, istemenin bizzat kendi
sini54 ifade eder. Mzii dinleyen, sadece akan sesleri deneyimlemez; bu
akan, ayn zamanda istemenin gel-gitleridir. Mzik, kavramlatrlamayan
dnyann cevherinden bahseder.
nk mzik, ifade edildii zere, dier tm sanatlardan farkldr. O,
herhangi bir fenomenin grnts veya daha iyi ifade etmek gerekirse,
istemenin nesnelemi hali deildir; bizzat istemenin dorudan bir g
rntsdr ki bu grnt, dnyann fiziksel gerekliine kar metafi
zik tarafn, fenomenlere kar kendinde-eyin resmidir.55
Bu dnceleri Schopenhauer mzik ve felsefenin ayn eyi anlatmaya
alt fikrine gtrmtr.56 Felsefe de, mzik de dnyann ne olduu
nu anlatmaya alr. Schopenhauer, mziin farknda olmadan aritmetik
ile uramak olduunu ifade eden Leibnizin szlerini, mziin farknda
olmadan yaplan metafizik bir aktivite olduunu ifade ederek deitirir.57
Tabi burada nemli bir sorunla karlamaktayz: Tasvir edilemez olan
istemenin bir kopyas olduu iddia edilen mzik hakknda nasl konua
caz? Schopenhauern mziin kelimeler olmadan hayat anlatt iddi
asn kabul edersek bunu kuru kelimelerle nasl anlatacaz? Buradaki
zorluk, gizem hakknda gizemsiz szler sylemenin zorluudur ve Scho
penhauer bu zorluun farkndadr. O, bu zorluun alamayacan kabul
eder ve buna ramen bir sezgi salamak amacyla sorunla yzleir.
Ne var ki bunun aklanmasnn imknsz olduunun farkndaym; zira
bu aklama, z tasvir edilemez olan ile tasavvur olarak mzik ara
snda bir iliki olduunu varsaymak ve ortaya koymak durumunda ka-
52A.g.e., s. 256
53 A.g.e., s..257
54 A.g.e.., s.261
55 A.g.e., s. 262
56 A.g.e.., s. 264
57A.g.e.., s.265
63
Hayat Mzikle Anlamak ve Schopenhauer Felsefesinde Mzik
lyor; yani mziin tasvir edilemez olann bir kopyas olduunu iddia
ediyor.58
Schopenhauer bu sorunla yzleme amacyla bir takm analojiler kurmu
tur. Mziin anlatt eyin ne lde ifade edilebilir olduu sorunu akl
mzda olmasna ramen analojilere bakacak olursak bunlarn e ayrld
m grrz. Schopenhauer mziin armonik, melodik ve ritmik ynleri
ni dnyann eitli durumlarna benzetir.
Bunlar srasyla inceleyecek olursak, mziin armonik ynnde te
mel bas seslerin cansz doaya, gezegenlerin ktlelerine benzedii d
nlebilir der Schopenhauer.59 Bunun yannda eer herhangi bir ses duy
duumuzda, bu ana sese elik eden dier armonik sesler de tnlarsa, bu
durumu Schopenhauer, gezegenler zerinde vcut bulan dier nesnelere
ve bedenlere benzetir.
Btn o hafif, titrek ve abucak yok olan st seslerin, derin bas notala
rn ayn anda titremeleri kaynakl olarak deerlendirilebilecei ok
iyi bilinir. Alt notann ses vermesiyle neredeyse ayn anda, st notalar
ses verirler ve bir bas notaya sadece kendisiyle birlikte otomatik ola
rak ayn anda tnlayan st seslerin (doukanlann) elik edebilecei,
bir harmoni kanunudur. te bu durum, doadaki tiim nesne ve teek
kllerin, gezegenin ktlesinden kademeli olarak gelierek meydana
geldii gereine benzer.60
Duyulabilir sesin snrlarnn oluu, herhangi bir maddenin, biim ve
zellikleri olmadan alglanamayacana iaret ederken,61 gamn belirli
aralklar da, istemenin eitli nesneleme basamaklarna, doadaki eit
li trlere62 iaret eder; yani mzikteki gamlarn eitli aralklar, bitki ve
hayvan dnyasnn bir takm dzeylerine iaret eder. Eer mziin karak
teri sebebiyle aritmetik doruluktan saplrsa, bu tpk bireyin, bal ol
duu trn davran kalplarndan sapmasna benzer.63
Mziin melodik ynne gelince, burada mziin armonik ynnde
bulunmayan bir zgrlk sz konusudur. Melodi deiebilir, ilerleyebilir,
akabilir. Bu zgrlk insanm bilinli yaantsna benzer.64 stemenin nes
neleme basamaklarn, bas seslerden melodiyi syleyen ana sese kadar
5SA.g.e., s.257
59A.g.e., s.258
60 A.g.e., s.258
61 A.g.e., s.258
62A.g.e., s.258
63 A.g.e., s.258-259
64 A.g.e., s.259
64
Abdullah OnurAkta
65 A.g.e., s.258
66 A.g.e., s.258
67A.g.e., s.260
68 A.g.e., s.259
69 A.g.e., s.260
70A.g.e., s. 260-261
65
Hayat Mzikle Anlamak ve Schopenhauer Felsefesinde Mzik
71 A.g.e., s. 264
66
Abdullah OrurAkta
Bilgi taze, diri ve nfiz edebilen bilgi olmaldr. Soyut, kavramlam bil
giyle hayata yaklaan insan; dnyann kabuuyla, alverile, hesaplarla,
pratik ilerle snrl kalma riski ierisindedir. Varln nasl bir yer oldu
unu anlayan insan ise hayatn grntlerinin altnda yatan korkun ve
anlamsz kayna grdnde ac ekebilir fakat ite tam bu noktada o
kii iin dnm ans vardr.
Bu tabi ki zordur; zira lml olu ve hayat denilen cereyanda tutu
nacak dal olmamas dehet verici deneyimlerdir. Fakat byle deneyimler
kesinlikle olumludur; nk insana nerede olduunu, nasl bir hayata
sahip olduunu, gelip geici olmann anlamn, tm bu varln gizemini
hatrlatr ve ona daha efkat dolu ve anlayl yaama olasl sunar. Aksi
halde gnlk rutinlere gmlm, dinini bile hesabi yaayan, hayatn
gizemini hissedemeyen, karc ve nihayetinde mutsuz, skc bir hayat
kaderimiz olacaktr; zira Schopenhauern bahsettii can sknts ve st
rap dnyas burasdr.
Yayoruz. Ve gzel yaamak istiyoruz. Bilginin bize iyi bir hayat
salayacana inanyoruz. Tabi bu kimisi iin nasl keyi dneceinin
bilgisi, bir bakas iin sevdii kiiyi nasl elde edebileceinin bilgisi ve
bir bakas iin ise nasl tannacann bilgisi olabilir. Ve bunlara benzer
ekillerde trl trl huzursuzluklarmzdan, aclarmzdan, korkular
mzdan arndracak bilgiyi arayp dururuz. Fakat Schopenhauera gre
tm bunlar hl dnyann kabuu zerinde debelenen insann durumudur.
nsan, sanat yoluyla veya hayatn sknlanyla pierek kendi durumunu
ve hayat anlar. stemenin klesi olan insanda artk dm zlr ve o,
binyllardr insanlarn ac ekme ve can sknts arasnda -tpk istekleri
nin ucuna aslm bir sarka gibi- gidip geldiini grr. nsann hayatna
gerek anlamda hizmet edecek ve ona dnm ans verecek bilgi, ite
byle bir anlaytr. Byle bilen birisi iin hayat olduu gibi temaa ede
bilme gc oluurken, her iinde bir takm karlar kovalayan insann ise
hayatta mutluluk ans yoktur.
Hayat bir ekilde yaanacak, sonra da gp gideceiz. Peki, hesap,
kt, kar dnyasndan veya kum kavramlar alanndan te, hayatn
gizeminin farkndal, rahatlk ve dinginlikle dolu gzel ve iyi bir hayat
mmkn m acaba? Eer mmknse, byle bir hayat nerde arayacaz?
Ve anlaml bir hayat ne ile aranr? Bu noktada Schopenhauer -belki ken
disi kabul etmezdi ama- bize bir davette, belki de dosta bir hatrlatmada
bulunmaktadr: Kavramlarn ulaamad anlay alanlar ve byle bir
anlayn sunduu dnyann straplarnn tesine geile mmkn. Bu
adan baknca Schopenhauern szlerini, lme yakn olan Sokratesin
ryasna girip onu mzik yapmaya davet eden sese benzetebiliriz. lme
67
Hayat Mzikle Anlamak ve Schopenhauer Felsefesinde Mzik
K aynaka
Barry, Elizabeth Wendell, What Wagner Found in Schopenhauer's Philosophy The Musical
Quarterly,Nol 11, No. 1. (Ocak, 1925): s.124-137
Cross, Ian, Is music the most important thing we ever did? Music, development and
evolution, (Ed. In Suk Won Yi) Music, mind and science, Seul National University Press,
Seul 1999; s. 10-39; http://www.mus.cam.ac.uk/~icl08/PDF/IRMCMMS98.pdf (ET:
16.07.2010)
Eliot, W. C., The Confessions o f St. Augustine, ev. Edward B. Pusey, The Easton Press,
Norwalk, Connecticut, 1993
Ferguson, Kitty, The Music o f Pythagoras, Walker & Company, N ew York, 2008
Goehr, L., Schopenhauer and the musicians: an inquiry into the sounds o f silence and the
limits o f philosophizing about music, (Ed. Dale Jacquette) Schopenhauer, Philosophy, and
the Arts, Cambridge University Press, 1996, s.200-229
Griffiths, P., A Concise History o f Western Music, Cambridge, UK ; N ew York : Cambridge
University Press, 2009
Grout, D. J. & Palisca, C. V., A History o f Western Music, N ew York: Norton, C988
Hadreas, Peter Deconstruction and the Meaning o f Music Perspectives o f New Music, Vol.
37, No. 2. (Yaz, 1999), s.5-28
Jacquette, D., Metaphysics o f Appearance and W ill, (Ed. Dale Jacquette) Schopenhauer,
Philosophy, and the Arts, Cambridge University Press, 1996, s. 1-36
Lippman, Edward A . , Musical Thought in Ancient Greece, Colombia University Press, N ew
York & London
Nietzsche, F., The Birth o f Tragedy and The Genealogy o f Morals, ev. .Francis Golffing,
Doubleday & Company, Inc. N ew York, 1956
Nietzsche, F. 1967, Thus Spoke Zarathustra, ev. R.J. Hollingdale, Penguin Classics 1969
Plato, Five DialoguesEuthyphyro, Apology, Crito, Meno, Phaedo ev. S.H. Butcher, N ew
York, Hill and Wang, 1961
Plato, The Republic, ev. Griffith Tom, Cambridge University Press, 2005
Schopenhauer A., The World as Will and Representation-Volume I, ev. E.F.J. Payne, Dover
Publications, Inc., 1969
Schopenhauer A., The World as Will and Representation-Volume II, Trans. E.F.J. Payne
(Dover Publications, Inc., 1969
St. Augustine, Expositions on Psalms Volume I, ev. Maria Boulding & John E. Rotelle, N ew
City Press, 2000 http://books.google.com.tr/books?id=hjX6GDeTlocC&printsec=front
cover& source=gbs_ge_summary_r&cad=0#v=onepage&q&f=false (E.T.: 10.07.2012)
68
Abdullah OrurAkta
Stapert, Calvin R., A N ew Song f o r an O ld W orld M usical Thought in the E arly Church,
(William B. Eerdmans Publishing Co. , Cambridge, 2007
West, M.L., A ncient G reek M usic, Oxford [England] : Clarendon Press ; N ew York : Oxford
University Press, cl992, 2005
Williams D. R. & Balensuela C. M., M usic Theory fro m B oethius to Zarlino A B ibliography
and Guide, Pendragon Press, Hillside NewYork, 2007
69
a C M tm tlA ^ > v > |> tn o tK JC K yii3t
Boethiusu nota lm yaparken tasvir eden 12. yzyl ait bir tezlip. Boet-
lius, tahtadan bir nlatcyla telin ses uzunluunu deitinneye alyor.
S e sl e r n
S z c k l e r in d e k i
M z ik t e n S z c k l e r in
S e sl e r in d e k i M zi e
zge ztekin^
Belki de ruh; iir duygusuyla ykl olduu zaman ulamaya alt byk
amaca, gerekst gzellii yaratmaya en ok mzik yoluyla yaklaabilir.
Edgar Allan Poe
Mzik, herkes iin. Sahip olduu gizil anlamn ritmiyle yaratyor gerek
farkndal. Bu gizil anlam, dzen ve uyum ierisinde gl bir titreim
veren rezonans ile ortaya kyor. Mziin rezonansndaki byk voltaj -
buna duygu seli de diyebiliriz- cokulu bir etki meydana getiriyor insa
nn rezonansyla ayn frekansta titretii zaman. Beynin elektromanyetik
alanndan daha byk olan kalbin eneji alan, doru frekans yakalad
n -ki bunun iin ya frekanslarn eit olmas, ya da birinin dieri zerinde
armoni oluturmas gerekiyor- mzikal hazza da ulam oluyor.
Brahmsn derin ve dokunakl senfoni ve rapsodilerinde doay kucak
layan sesi, operalarnn yan sra piyano ve orkestra iin yazd eserleriy-
1 Gzel olan dnyann yaratcsdr yi. Kendi iyiliiyle, evrendeki uyumu ve armoniyi olu
turur.
72
zge ztekin
I. Khan
Her sanat tr, kendi estetik ortamndaki duyumsadna gre belli ileti
ler sunar. Sahip olduu varlk tarz ve tabakalaryla ontolojik bir btnlk
gsterir. Ses, anlam, nesne ve grme katmanlar; eserin teknik, psiik,
metafizik varln ortaya koyar. Tpk dilde olduu gibi, sanatta da ses ve
ton ya da imge zerinden bir eyler anlarz.
Ses, en temel anlamyla, titreebilen bir maddenin (r. gerilmi bir
tel) gerekli enerjiyi salayan bir uyarc tarafndan harekete geirilmesi
ile oluur (Gktepe 2000: 6). Dilbilimsel balamda ise; ngilizce sound
ve phone terimlerinin karl olarak, kulan alglad titreim
(Vardar 2002: 167) biiminde tanmlanr. Dilin anlam ykledii sesle-
rin, yine anlam ykl hareketlerle birlikte -henz daha sz anlam yk-
lenmemiken- ritm gibi bir anlam aktarc meydana getirdii dnle
bilir. Doal bir kendiliindenlikle balangta ses vardr: En duru, en
yaln, en temiz haliyle ses! Varoluu yneten, insan iin sadece dndaki
evreni deil iindeki evreni de duymasn salayan, onu srekli titretiren,
bir yandan da gezegenin elektromanyetik frekansn koruyan, yaam&
lm, salk&hastalk yaratan, varoluun bir baka boyutunda sessizlii
de senfoniye dntren, byl, olaanst g. Szn ve mziin ortak
paydas. Bir bakma airin de, mzisyenin de bulmak iin peinden kotu
udur yaamdaki o en saf ses!
Sz, kutsal kitaplara gre evrenin yaradlndaki balangtr: nce
sz vard! slmiyet, Yahudilik ve Hristiyanlktaki baz yetler buna ia
ret eder. Dile dair bu yargyla inancn kendini grnr kld ve her eyin
ondan sonra baladna inanlan sz, dnce tarihi boyunca bir varlk
sorunu olarak ele alnmtr. rnein Heidegger, varlk ile szcklerin
73
Seslerin Szcklerindeki Mzikten Szcklerin Seslerindeki Mzie
74
zge ztekin
75
Seslerin Szcklerindeki Mzikten Szcklerin Seslerindeki Mzie
SS. RTM
Balang, ritmdi
H. Neuhaus
3 Ses, fiziksel bir fenomen olarak, mziin varlk nedeni ama her ses de, mzik deil elbette.
Doada tm sesler mevcut. Ancak belli aralklarla dzenlenmi, llebilir seslere ihtiya var
mzikte.
76
zge ztekin
nn, yrmenin, komann, her eyin bir ritmi vardr. Bu ritmleri okuya
bilmek, yaam alglamak adna anlaml birer iarettir. Zaman ve uzay
boyunca devam eden yaamn ta kendisidir ritm. Evrenin tek deimez
kuraldr, nk sreklilii ona baldr. Ritmin dzen iindeki devaml
l dengeyi salar, bozulduunda hareket de durur ve yaam sona erer.
Evrende birbirinin tamamlaycs olan ritmlerin birlikteliindeki uyum,
estetik btnlk ierisinde bir ahenk yaratr. Makrokozmoz olan evrenden
mikrokozmoz olan insana baktmzda, ayn sistemin ilediini gryo
ruz: Bedenimizde de, her birinin kendi hareketi olan alt birimler ve onla
rn ritmik hareketindeki tekrarlarla kendi dzenini kuran biyoritmik bir
yap vardr. Bellekte yer eden zaman aral ve bir sonra gelecek sesin
beklentisi, ritmik sesleri nasl algladmzla ilikilidir. Ritmik uyum
gsteren her eyi iselletirir, estetik buluruz. Zaman iinde dzenli ola
rak yinelenen hareket ile ritm arasndaki ba kuvvetlidir. Ritmini hissetti
imiz her ey, bize evrenin bir paras olduumuzu yeniden duyumsatr.
Etimolojik adan kkeni eski Yunancaya kadar giden ritm szc
-Trke karl ile dizem- ak anlamndaki rhein ve ak biimi
anlamndaki rhuthmostan gelmektedir. Ritmin ne olduuna dair, btn
disiplinler iin kabul grm evrensel bir tanm yok elbette. Ancak konu
muzla da balantl olarak; dil, sanat ve mzikteki ritm tanmlardan birer
rnek verelim:
Ritm / Dizem (Rhytm)
4
- Dilde, eitli ses olgularnn (ses nitelii, uzunluk, vurgu) sz zin
cirinde dzenli biimde ve belli aralklarla yinelenmesi sonucu ortaya
kan titremleme olgusu (Vardar 2002: 79).
- Sanat yaptnda yer alan elerin kendi aralarnda oluturduklar
ardk zaman ve mekn aralklarnn belirledii dzen (Szen-Tan-
yeli 1999: 203).
- Mzikte, eitli sre uzunluklarnn az ok bakk ve zgl bir d
zen iinde biimlenmeleri (Danhauser-Baran 1988: 62).
Estetiin ve tm sanatlarn kkeninde ritm algs yatyor. Dilde, iirde,
mzikte, resimde, sinemada, mimaride, balede, modem dansta, tiyatroda
ritm denince farkl olgusallklara bal olarak farkl tanmlar mevcut.
Ritm algsndaki ipular zerinden gidildiinde; ritmik yapnn alglan
masndaki dikkat, belirleyici olacaktr muhtemelen. Mesela dilde, mzik
te ve iirde harckct-dizili-dcngc-uyum gerei sesin zamanlama ve vurgu
lama ynnden sistematik bir ekilde kalplandrlyor olmas, ortak bir
77
Seslerin Szcklerindeki Mzikten Szcklerin Seslerindeki Mzie
4 ok ynl bir disiplin rgs olarak Dil ve Mzik, bu satrlarn yazan iin de -bireysel ilgi
sinin tesinde- yllar nce akademik anlamda duyduu merak ile her iki disipline ait literatr
tarayarak okuyup yorumlama eklinde balad, bugn artk kendi sahasyla birlikte dilbilim-
mzikoloji ekseninde de bilinli admlarla ilerlemeye alarak, dncelerini disiplinleraras
aratrma ve deerlendirmelerle paylamaya yneldii nemli bir bilimsel zemin.
78
zge ztekin
5 Buna bal olarak; her dilin, zamana yaklam erevesinde yani zaman ifade eden kullanm
larna gre, kendi dzenini kurduu ve kendine zg iirsel bir biime sahip olduu aktr.
rnein Arapa-Farsa-Trkeden meydana gelen Osmanlca ve bu dille sylenen Osmanl
iiri, tpk mzii ve mimarisi gibi, dngsel hareketle srekli yinelenen helezonik bir grnt
izer. Neden? nk slmn zaman anlaynda, balangtan itibaren devam eden ve srekli
baa/kendine dnen sarmal bir hareket karakteri vardr. Dounun bu mitik zaman algsn,
Batda ancak Aydnlanma dnemine kadar grrz. Mitik zamandan tarihsel zamana gei,
Kant ve Hegel ile kendini gsterir. Sonraki yllarda ise Heidegger, zaman bir kendinden ge
me olarak alglar ve imdiki nn gem ie-gelecee hkim olmas noktasnda slmdaki
vecd ile yaknlaan grler ortaya koyar. O nn iine hapsolan imdi, tm duyularla kav
ranm bir ritm analizi ile imdiki zamann oulluu ierisinde varln srdren gelecek ve
gemi zamanlan ne kartabilir. Bylece imdiki zamann ritmsel stnl knlarak, onda
var olan dier zamansal ritmler belirginletirilir.
6 Arapa, gramer bakmndan matematiksel bir dildir. Her yeni grametikal durum, fe-ayn-
lam harflerinden oluan faale l kkne belli kurallar dhilinde eklemeler yaparak trev
lerinin oluturulmasyla gerekleir. Aruzun t e f ile denen sekiz ana kelimesi (elbette te f ile
79
Seslerin Szcklerindeki Mzikten Szcklerin Seslerindeki Mzie
teriminin kendisi de), Arapa gramerin temeli olan bu l kkten tretilmitir. T e f delerden
oluan kalplar ve bunlarla kurulan vezinler, mzik-matematik ilikisini artracak kaidelere
baldr. Arapann kendi i mzii, aslnda aruzun nasl doduuna dair grleri de destek
lemektedir. Sz konusu veznin, develerin yrynden ve devecilerin syledikleri hid ad
verilen deve admlarna uyumlu ezgilerdeki ritmden, demircilerin sistematik eki vurularn
dan veya Basra dolaylarndaki amarc kadnlarn toka seslerinden elde edilen bir ritm olarak
iire yansd (Pala 2003: 42) belirtilmektedir.
7 Aruz sadece Klasik Trk iirinde deil, daha sonraki dnemlerde de grlr. rnein Servet-i
Fnnda, aruz kalplan mzik deerleriyle ele alnarak iirin konusu ile balant kurulmaya
allmtr. Modem Trk iirine gelindiinde ise; bir tarafta minik aruz denemeleri varken, bir
baka tarafta aruz havas veren seslerle serbest ll iirler yazlmtr.
8 Divan iirindeki aruz kalplar ile Divan mziindeki uslleri karlatrarak amz-mzik iliki
sine deinen akademik incelemelerden bazlar iin bkz. Arel 1997, Tanrkorur 1998, Trkel
ter - Yldrm 2010.
80
zge ztekin
sss. BRNSELLK
iirsellikle birlemesi mziin gcn artrr ama snrlarn geniletmez.
E. Hanslick
81
Seslerin Szcklerindeki Mzikten Szcklerin Seslerindeki Mzie
82
zge ztekin
83
Seslerin Szcklerindeki Mzikten Szcklerin Seslerindeki Mzie
84
zge ztekin
SSSS. son u
85
Seslerin Szcklerindeki Mzikten Szcklerin Seslerindeki Mzie
K aynaka
Abercrombie David. Elements of General Phonetics. Edinburgh, 1967.
Akolu Alp. Mzik ve Fizik, TBTAKBilim ve Teknik Dergisi, Say: 385, 1999: 12-1A.
Aksan Doan. iir Dili ve Trk iir Dili. Ankara, 1995.
Altar Cevat Memduh. Sanat Felsefesi zerine. stanbul, 1996.
Arel Hseyin Sadettin. ProzodiDersleri. stanbul, 1997.
86
zge ztekir
Bamet Sylvan - Morton Berman - William Burto. A Dictionary o f Literary Terms. Boston,
1960.
Bennett Roy. Music Dictionary. Cambridge, 1995.
Bernstein Leonard. The Unanswered Question, Harvard, 1973.
Brown Steven - Merker Bjorn - N ils Wallin. An Introduction to Evolutionary M usicology,
The Origins o f Music, London, 2001.
Cook Nicholas. Mziin ABC 'si (ev. Turan Doan). Istanbul, 1999.
Crystal David. A Dictionary o f Linguistics and Phonetics. Oxford, 2003.
Cutler, Anne. Linguistic Rhythm and Speech Segmentation, Music , Language, Speech and
Brain (Edts. J. Sundberg, L. Nord, R. Carlson), London, 1991: 157-166.
Danhauser A. - lhan Baran. Temel Mzik Kurallar. Ankara, 1988.
Demircan mer. Trkenin Ses Dizimi. stanbul, 2001.
Dilin Cem. rneklerle Trk iir Bilgisi. Ankara, 1995.
Erzen Jale Nejdet. oul Estetik. stanbul, 2011.
Feld Steven - Aaron A . FOX. Music and Language, Annual Review o f Anthropology, 23,
1994: 25-53.
Fubini Enrico. Mzikte list etik (ev. Frat Gen). Ankara, 2003.
Gktepe Mehmet. Mzikte Ses Sre Hz Younluk. Ankara, 2000.
Hall Mainly P. Tm alarn Gizli retileri (ev. Murat Salam). stanbul, 2008.
Harrington Jonathan - Felicity Cox. The Foot and Word Stress, The Syllable and The Foot,
t.y. (http://clas.mq.edu.au/phonetics/phonology/syllable/syllable.pdf)
Heidegger Martin. Sanat Eserinin K keni (ev. Fatih Tepebal). Ankara, 2011.
nam Ahmet. Mzik ve Felsefe, Online Yaynlar (http://phil.metu.edu.tr/ahmet-inam/muzik.
htm)
Lefebvre Henri. Rhytmanalysis: Space, Time and Everyday Life. London, 2004.
(http://www.google.com.tr/books?hl=tr&lr=&id=INcAsZloTq8C&oi=fnd&pg=PR5&dq=r
hythmanalysis+space+time+and+everyday+life+by+henri+lefebvre&ots)
Lehiste I. Rhythm o f Poetry, Rhythm o f Prose, Phonetic Linguistics (Ed.Victoria Fromkin),
Orlando, 1985: 145-155.
Miran Kzm. Trk M etrii. stanbul, 1966.
Nord Lennart - Anita Kruckenberg - Gunnar Fant. Some Timing Studies o f Prose, Poetry and
Music, Speech Communication, IX, 5/6, 1990: 477-483.
zsoy A. Sumru - Zeynep Erk Emeksiz - mit Deniz Turan - Leyla Uzun. G enel D ilbilim II.
Eskiehir, 2011.
znl nsal. E debiyatta D il Kullanmlar. stanbul, 2001.
Pala skender. Aruz Eitimi zerine Dnceler ve Teklifler, Journal o f stanbul K ltr
University, 3,2003: 39-52.
Patel Aniruddh D. Rhythm in Language and Music: Parallels and Differences, A nnals o f the
N ew York Academy o f Sciences, 2003: 140-143.
87
Seslerin Szcklerindeki Mzikten Szcklerin Seslerindeki Mzie
88
O smanli Mzii, D nmler :
B yle D eldm Eyvah N e O ldum 77
2.6.1913 tarihli bir gazete ilannda DrT-Musk-i Osman hakknda u ifade mevcuttur:
M zi iN K a lp
SOSYAL DNMLER VE
VAROLUSAL TPLER
Vefa Saygn tle, Mula Stk Koman niversitesi Edebiyat Fakltesi Sosyoloji Blm.
* Hseyin Etil, YL rencisi, stanbul ehir niversitesi Sosyoloji Blm.
Bir Gei Dneminde Mziin Kalp arpntlar
1 Her ne kadar Alan Badiou (2004), burada varolusal tip olarak adlandracamz tipin duy-
gulanmsal ieriini sadece sanatta deil bilim, politika ve akta da bulabileceimizi iddia eden
bir teorik ereve neriyorsa da, bu noktada kendimizi konumuz alanna giren fenomenlerle
snrlandracaz.
92
Vefa Saygn tle & Hseyin Etil
V a r o l u s a l k a v r a m s a l l a t ir m a l a r in
SERMLENMES VE GE DNEMNN MZKTE
YARATTII SOSYAL TP
almann kapsamn gz nnde bulundurarak, anahtar kelimeler
nda temel odak noktalar zerine gitmeyi hedeflemekteyiz. Bunun iin,
varoluu teorisyenlerden i sknts/anksiyete, lm korkusu (tode
angst), kayg (sorge) ve onlar-alan (das man)" kavramlarn seerek
balayabiliriz.
Sanatnn tekillii, rettii eserin konusunun znelliinde yatmakta
dr. Burada, sanaty sanatsal retime iten bir motif szkonusudur. Mo
tif kavramsallatrmasnn anlamn hatrlayacak olursak; Diltheya g
re insanlar, doal durumdan toplumsal duruma getikleri aamadan bu
yana, zaten kendi dnce, istek, beeni ve inanlarndan rlm bir ya
ama a iinde yaarlar. nsandan kaynaklanan, insan yarats olan tm
bu tinsel eler, ayn zamanda insan eylemlerini belirleyen motifler
olurlar (zlem, 2001: 32). Buna, geici bir adlandrmayla, varolusal
motif diyelim. Her ne kadar varolusallk durumu belli bir znellii a
rtryor olsa dahi, sanatnn yaad zaman ve meknn zgn tarihsel-
liinin, toplumsal deimelerle zuhur eden anlam dnmlerinin sonucu
sanatnn yaam alannda allmn dnda bir tinsel anlamlandrma
ya neden olaca varsaymna dayanarak varolusal motifin bize kavram
sal bir ara salayaca iddiasndayz. nk tarihin toplumsal deime
asndan en byk krlmalarnn yaand ve milyonlarca insann sa
valarda yaamlarn yitirmelerine yol am XIX. ve XX. yzyllarda
zuhur eden kaos, doal olarak sanatlar tarafndan zgn bir hassasiyet
ile dillenmitir. Dolaysyla sanatlarn ellerinde yorulan dnya tahay
ylleri bir anlamda kendi varolularndan szlmektedir.
Sylediklerimize kout olarak Diltheyn yorumu u ekilde olmutur:
erisinde ifade ve temsil edici sanat bulduumuz bu balamda, ona,
93
Bir Gei Dneminde Mziin Kalp arpntlar
94
Vefa Saygn tle & Hseyin Etil
95
Bir Gei Dneminde Mziin Kalp arpntlar
T o p l u m s a l d e m e n n b a t i k l a s k m z v e
OSMANLI-TRK MUSKS ZERNDEK ETKLER
Toplumsal ilikilerin kkl bir biimde deimesinin mekanizmalarna
iaret eden (feodalizmden kapitalizme gei) yapsal dnmlerin bir
btn olarak mziin retilmesi srecinde yaratm olduu etkileri,
Frankfurt Okulu teorisyenlerinin ve zellikle Adomonun zmlemele
rini temel alarak analiz edeceiz. Max Weberle birlikte mzik sosyoloji
si alannn kurucusu olarak kabul edilen T. W. Adomonun mzik zerine
yapt almalarnda ortaya att temel iddia, mziin kendinde-gerek
kategorisi olarak dnlemeyeceidir. Ona gre mzik, onun bilin-d
esi olarak toplumsal gerekle ilikisi iersinde nesnellik kazanmakta
dr. Dolaysyla mzik olay, romantiklerin kahraman kiilikleri ze
rinden deil, bestecinin iinde yer ald ve ayn zamanda onun nvarsa-
96
Vefa Saygm tle & Hseyin Etil
97
Bir Gei Dneminde Mziin Kalp arpntlar
98
Vefa Saygm tle & Hseyin Etil
5 Burada bizim, ak ya da rtl eletirilerimiz bir yana, gstermeyi arzuladmz temel ey,
sanatn yapsndaki deiimin sanat zerindeki tikel grnmleridir. Sanatn iki yaps arasn
da gndeme gelen farkll normatif kategorilere hapsetmek sanatn sosyal-bilimsel adan
analizinde kanlmas gereken bir yatknlktr. Serbeste alan sanatlarn yabanc bir pazar
iin rettii sanatn, sipari veren bir zanaatkr sanatndan daha iyi ya da daha kt olduuna
ilikin bir tartma bu yaznn konusu deildir. Zira, sanat eserlerini yaratanlarla onlara gerek
sinim duyanlar ve onlar satn alanlar arasndaki ilikilerin deimesi sanatn yapsn deitirir,
deerini deil (Elias, 2000: 58-59).
99
Bir Gei Dneminde Mziin Kalp arpntlar
6 Ancak burada, edebiyatlar ile mzisyenler arasnda bir farklla da dikkat ekmek gerek
mektedir, edebiyat alannda eser veren figrlerin, mzik alanna kyasla daha erken bir dnem
de bujuva okura ve belli bir okur kitlesine ulama ans bulmalan, yani (burjuva) okurun (bur
juva) dinleyiciye olan ncelii, onlar belli lde trajik figrler olmaktan kurtarmtr. Yayn
cln olduka erken bir dnemde geliebilmi olmasnn, politik dzlemde grd ilevle
yakndan ilikili olduu aikrdr.
100
Vefa Saygn tle & Hseyin Etil
101
Bir Gei Dneminde Mziin Kalp arpntlar
durumunda olduu yeni bir evreye geildiini tespit etmek gerekmektedir. Yeni dummda sa
nat, eserini zgrce satm ak zorunda kalan sosyal bir figrdr.
9 mrnn sonlarna doru, yakn ilikiler kurduu Puncberge yazd mektuplarda yaad
skntlara deinmektedir: ok aziz dostum, ok acele ilerim iin bana biraz yardm eder miy
diniz (...) Onca emek harcadm drtllerimi gln bir fiyata verdim. Srf elimde gnlk mas
raflar karlayacak para bulunsun diye (Nadi, 1994: 200). Puncberge yazd bir dier mek
tupta ise yle yazmtr: imdi elimde 600 florin olsayd rahata besteler yazabilirdim. n
k ne yazk ki, i rahatlm buna bal (Nadi, 1994: 199).
102
Vefa Saygn tle & Hseyin Etil
103
Bir Gei Dneminde Mziin Kalp arpmtlar
11 Bu tarihsel seyri daha kapsaml bir biimde sergilediimiz almamz iin bkz. tle ve
Etil, 2009.
12 Osmanl-Trk musikisinin tarihsel geliimini Tannkorur (2004: 206) u ekilde formle
etmitir: Hazrlk (Farabi-Meragi aras), n-klasik (Meragi-Hafz Post aras), Klasik (Hafz
Post-smail Dede aras), Yeniliki (smail Dede-Hac A rif Bey aras), Romantik (Hac Arif
Bey-Tanburi Cemil Bey aras), ada (Sadettin Kaynak ve sonras).
104
Vefa Saygn tle & Hseyin Etil
105
Bir Gei Dneminde Mziin Kalp arpntlar
106
Vefa Saygn tle & Hseyin Etil
da Sadettin Arel, din musiki piyasa arasnda Sadettin Kaynak, Yesari Asm Arsoy buna birer
rnektirler (Gltekin, 1999: 657).
15 bnulemin (nal, 1958: 97-102), musiki erbabnn ounun, bilhassa, son zamanlarnda fakr
fakaye giriftar olmalarnn ayan dikkat olduunu, musiki erbabnn hemen onda dokuzunun
derdi maietle ezilp gittiklerini kemali hayretle grdn, kiminin ekmek paras tedarik ede
bilmek iin gazinolarda almak zorunda kaldn (Tanburi Aleksan Efendi), kimilerinin de
(Basri Bey) mea ve tayinat-inklb zaman ile yok derecesine mnkalip olduundan son za
manlarda zarurete uradn, bundan dolay arzu edenlere Ud mek etmek suretiyle temini
maiete altn yazmaktadr.
107
Bir Gei Dneminde Mziin Kalp arpntlar
mesi, Yangn Var diye bartmas veyahut ocuk alamas sesi kart
mas Osmanl-Trk musikisinin piyasalama veritesinde dt hazin
derekenin boyutuna iaret etmektedir. Cemil kendisi bu durumu bunun
musikide kymeti ve yeri yoktur. Fakat halkn rabeti o cihettedir ek
linde yorumlayarak elence paralarm deersiz bulduunu belirtmekte
dir. Batllama srecinin piyasalama srecine eklemlenmesini ve bu iki
srecin sanat zerindeki zorlayc etkisini yanstan Tanburi Cemilin u
szleri olduka nemlidir: Aklm olsayd alafranga keman alar, byle
meyhanelerde kemene ile ekmek paras kazanmaa uramazdm (akta
ran Cemil, 1947: 85).
Osmanl mparatorluunun batllama srecine girmesiyle yaad
toplumsal dnm, devrin Dede Efendi, Tanburi Emin Aa, akir Aa
gibi nemli bestecilerinin sanat duyarllnda ilk yanksn bulmu ve
bu besteciler gelecek ruh ihtilalinin ilk sarsntsn, byk ve srekli bir
zelzeleden evvelki hafif, zararsz ve fark edilemez titremeler hlinde duy
mulardr. Hatt Osmanl-Trk musikisinin batllama srecinde gzden
dmeye, sarayn gzndeki eski deerini yitirmeye balamasna ilk tep
kiyi Dede Efendi, bir inkrzn ac l olarak artk bu iin tad kalma
d deyip saray terk etmekle vermitir. Daha sonralar, Osmanl mpara-
torluunun yklmaya yz tuttuu bir dnemde, hemen btn messese-
leriyle kmekte olan devletin yaad ac ve alkantlarla dolu hayat
bestecilerin (Zekai Dede, Tanburi Ali Efendi, Hac Arif Bey, Tanburi
Cemil Bey vs.) ruh hllerinde yansmasn bulmu, dolaysyla szkonusu
hlet-i ruhiyeyi tam olarak yanstan, melankolik lirizmi iyi bir biimde
ifade eden eserler vcda gelmitir: Uzun yllar sren vakar ve ihtiam
Hac Arif Beyde yerini yes ve melale brakm, artk iyice ypranm
olan mparatorluun keder, hicran ve mitsizlii Tanburi Cemil Beyde
zirve olmutur. Hem ahsi hem de itimai kederinin mteverrim melali
iinde, yklan mparatorluun musikisine en muhteem mersiyeyi yazan
Tanburi Cemil Beydir (Tannkorur, 2005: 34-36). Nzm Hikmetin de
1920 ylnda yazm olduu ilk iirlerinden biri Tanburi Cemil Beyin
hasta yatanda lmn konu alan Cemil lrken iiridir; mukaddes
elemini and bir kere daha dizelerinde Nzm Hikmet tam da bu geree
dikkat ekmektedir.
20. yzyln bandan itibaren mzik alannda, Walter Benjaminin
yeniden retim teknikleri olarak bahsettii yeni retim teknolojilerinin
neden olduu kkl deiimler yaanmtr. Yeniden retim tekniklerinin
batyla paralel biimde Osmanl-Trkiyesinde etkin olarak kullanlmaya
balanmas, mziin nemli bir sorunsaln, sanat ile dinleyicinin do
rudan ilikisini derinden etkilemitir. Mziin kovanlara ve plaklara kayt
108
Vefa Saygn tle & Hseyin Etil
16 Osman evki Uluda, 9 Kasm 1934 tarihinde yazd gramafonculuun musikimize verdii
zararlar balkl yazsnda, birka sermayedarn kontrol ettii gramafon ve plak piyasasnn ve
onlara bal olarak alan ve musikinin inceliinden hibir suretle anlama yetisine sahip olma
dn dnd rejisr tipinin musiki zerinde yapm olduu olumsuz etkileri anlatmakta
dr: te bu mtehassslara eser beendirmek mecburiyetinde kalan bestekrlar, onlann kafala
rna gre besteler hazrlarlard. Mtehassslarn gzettikleri bir tek nokta vard: Piyasann tutup
tutmayaca. (...) Gramafonculann bu hareketleri kymetli istidatlar sndrd. Musikinin ipti
dai tekniine vkf olanlar geinmek kaygusu ile bu rejisrlerin verecekleri hkmleri avlamay
dnerek onlar tarafndan beenilecek eserler yapmaa baladlar. ok iyi bilirim ki grama-
foncular beste sahiplerinin ihtiyalarndan kendi hesaplanna istifade etmilerdi; iki liraya beste
satn almlardr, be liraya be kiilik saz takm kiralamtr ve bylece kolayca doldurduklar
plaklar, slupsuz kltrleri yksek fiyatlara satmlardr (Uluda, 2009: 32-33).
109
Bir Gei Dneminde Mziin Kalp arpntlar
17 Refik Fersan hatralarnda, devrin musikiinslarnn hl-i pr melllerini devrin tan olarak
kayda geirmitir: te, Sineklibakkaldaki evinin bir odasndaki yer yatanda teessrnden
teverrm ederek len Cemil... te, sefaletten kendisini asarak intihar eden byk bestekr
stad Hac Kirami... te, alktan evinde ls bulunan Tanburi Ali Efendinin olu tanburi
stad Aziz... te, sefalet iinde can veren mevlidhan ve bestekr Hafz Hsn... te Udi Nev-
res, ite mehur bestekr Rahmi, ite Lemi... te, Sultan Mahmudun garp musikisini Trkiye
ye getirmesi zerine padiahn mazhar olamad tevecchnden mahrumiyetine katlanamaya-
rak terk-i diyar edip Hicazda vefat eden Byk Dede Hammamizde smail Efendi... Saymak
la bitmeyecek kadar daha birok sanatknmz, ihmaller yznden perian ve muhta bir hlde
terk-i hayat etmilerdir (Bardak, 1995: 134-135).
110
Vefa Saygn tle & Hseyin Etil
S o n u y e r in e
Tm bu ksaca deindiimiz deiim srecinde, Osmanl-Trk musikisi
nin besteci ve icraclarnn hlet-i ruhiyesi ve bunun retilen eserlerdeki
yanks, szkonusu sreci, bestecilerin duyarll dolaymyla yanstmak
tadr. Dingin ve huzurlu ortamlarndan a kurtlar sofrasna den ve ac
bir biimde yok olan sanatlarn trajedisi, dneme ayrlan bir sre
halinde izlenebilir.
lk dnemi, klasik dnem olarak adlandrabiliriz. Bu dnem, yukarda
deindiimiz zere, kendini sonsuz bir btnn paras olarak gren ve
ilahi bir evkle beslenen besteci ve icraclarn huzur ve dinginliini yans
tr. Batda Bachn ya da Vivaldinin, bizde ise Mustafa Itri ya da Hafz
Postun eserlerinden yansyan, ilahi ve dolaysyla sonsuzdan gelip son
suza giden bir mkemmeliyet tayan leme dnk bir gven ve rahatlk
tr. Batda bu dinsel hava, Aydnlanma dneminde de, sivil dinin iyim
serlii eklinde devam etmi olup en karakteristik ve bir o kadar elikili
ifadesini Beethovenin eserlerinde bulmutur.
XIX. yzyl, hem Bat hem de Osmanl asndan bunalmlarn, derin
dnmlerin ve paralanmalarn adr. Tarihsel fay hatlar faaliyete
gemi, yerkabuu atlamaya balamtr; bu a, depremler adr. Ba-
tda 1848 ve 1871 ihtilllerinde vcut bulan kkl toplumsal hareketlen
meler ve Sanayi devriminin yaratt bunalmlar, bireylerin yaam dnya
larndaki pek ok sancnn, acnm ve buhranlarn da kaynadr. Orta-
an, huzur iinde uzun yllar yaayan bestecilerinin yerini, acl mr
leri ksa bir srede son bulan Schubert, Chopin, Schumann vb. almakta
dr, himaye dna ktktan sonra Mozart bekleyen ey, tam anlamyla
bir dramdr. Bu bestecilerin eserleri, zaman zaman iine kapal bir hzn,
zaman zaman da acnn feryatlarn yanstr.18
111
Bir Gei Dneminde Mziin Kalp arpntlar
bir takm yolculuklar yer almaktadr. Benzer bir eilimle, dnemin en nemli romantik edebi
figr olan Goethenin, irazinin Divann okumu ve Fausf tan sonra en mehur eseri olan
Bat-Dou D ivani m yazm olmasn bu eksende deerlendirmek mmkndr.
112
Vefa Saygn tle & Hseyin Etil
K aynaka
Akarsu, Bedia (1994) ada Felsefe, nklp Yaynlan, stanbul.
Badiou, Alan (2004) Etik: K tlk Kavray zerine B ir D enem e, ev. Tuncay Birkan, Metis
Yaynlar, stanbul.
Bardak, Murat (1995) R efik Bey, R efik F ersan ve Hatralar, Pan Yaynlan, stanbul.
Behar, Cem (2006) A k Olmadan M ek Olmaz, Yap Kredi Yaynlar (3. bask), stanbul.
Cemil, Mesut (1947) Tanburi C e m ilin Hayat, Sakarya Basmevi, Ankara.
en, A. Kadir (2000) H eidegger de Varlk ve Zaman, Asa Yaynlan, Bursa.
Dilthey, Wilhelm (1999) H erm eneutik ve Tin Bilimleri, ev. Doan zlem, Paradigma
Yaynlar, stanbul.
Elias, Norbert (2000) Mozart, B ir D ahinin Sosyolojisi zerine, ev. Yeim Tkel, Kabalc
Yaynevi, stanbul.
Finkelstein, Sidney (1995 ) B esteci ve Ulus, ev. M. Halim Spatar, Kaynak Yaynlar, stanbul.
Finkelstein, Sidney (2000) M zik N eyi A nlatr, ev. M. Halim Spatar, Kaynak Yaynlar (3.
bask), stanbul.
Gltekin, Mehmet (1999) OsmanlIda Musiki ve Hikmete Dair Fennin Son OsmanlIlar,
Osmanl Ansiklopedisi c. 10, Yeni Trkiye Yaynevi, Ankara.
nal, bnulemin Mahmut Kemal (1958)H o S a d , Son A sr M usikiinaslar, Maarif Basmevi,
stanbul.
113
Bir Gei Dneminde Mziin Kalp arpntlar
114
15. Y z y il O sm a n l i
M z i in d e ube
K avram i ve H er m etk
G elenek
[HIZIR BN ABDULLAHI ANLAMAK]
O kan M urat ztrk
M ZK , KOZMOLOJ VE ASTROLOJ
Mzik, kozmoloji ve astroloji ilikilerinin tarihsel, felsefi, inansal ve
kltrel kaynaklarna bakldnda kukusuz Hermetizm, Pisagorculuk ve
Neoplatonculuk gibi ezoterik gelenek ve akmlarla karlalmaktadr. Bu
kkl geleneklerin gerek birbirleriyle olan balantlar, gerekse pagan,
brani, Hristiyan ve slm kltrleri iindeki var olu ekilleri, konunun
ok boyutlu ve deiken grnleri olan, karmak bir yapya sahip ol
duunu ortaya koyar. Bu ereve, makalenin snrlarm nemli lde
aacandan, bu kkl geleneklerin slm kltr iindeki etkilerini en iyi
yanstan hvan- Safa topluluu ve nl risalelerindeki mzik, kozmo
loji ve astrolojiye ilikin deerlendirmeleriyle konuyu erevelendirmek
doru olacaktr.
HVAN-I SAFANIN BAAT ROL
hvan- Safa, Basra merkezli olarak kurulmu, smail ve btn bir toplu
luktur. slm kltr iinde Neoplatoncu, Pisagorcu ve Hermesi anlay
lar, zellikle bu topluluka meydana getirilen ansiklopedik Risalelerdeki
eitli konu ve anlatmlarla temsil edilmilerdir. hvan yeleri mzie
kozmolojik, drt-unsurcu ve zellikle de astrolojik bir simgesel ara ola
rak bakar (etinkaya, 1995).
hvan- Safa topluluu, mziin ortaya k koullarm tmyle yldz
ve gezegenlerin durumlarna bal bir kozmoloji iinde ele almtr. Bu
alanda yararlandklar kaynaklarn banda Batlamyusa (Ptolemaios) ait
El-Mecisti adl eser gelir. hvann slm kltrnde dntrlm haliy
le benimsedii Batlamyus sisteminde toplamda dokuz felek, ortak mer
kezlere sahip ve birbirlerini kaplayan kreler halinde, i ie gemi du
rumdadrlar. Bu sistem, yer-merkezli (geocentric) bir sistemdir. Ay,
Merkr, Vens, Gne, Mars, Jpiter, Satrn, sabit yldzlar felei ile
-Mslman bilginlerce eklenen- muhit adl d evre bu dizgesel sra
lan iinde yer alrlar. Seyyid H. Nasra (1985) gre kozmolojik ve sem
116
Okan Murat ztrk
117
15. yzyl Osmanl Mziinde ube Kavram ve Hermetik Gelenek
118
Okan Murat ztrk
u b e k a v r a m i z e r in e
HERMENTK BR ANLAMA ABASI
ube, Arapada blk, ksm, takm, dal anlamlarna gelmektedir.1 Bu
nedenle szcn kaynanda trdelik ve snflandrmaya zg bir
nitelik bulunduu aktr. ube kavram, slm kaynaklarnda yer ald
ekliyle kavramsal ve saysal bakmdan eitlilik sunar. Safyddinde
drt unsura karlk drt adet olan ubeler, Maragal Abdlkadirde 24
saate karlk 24 tanedirler. Bu nedenle Osmanl dnemi kaynaklarnda da
Safyddine veya Maragalya atfta bulunan eserler, ube saylar bak
mndan bu farkll olduu gibi yanstmlardr. rnein Ldikli Meh-
med elebinin, Fethiyye [1483] adl eserinde ube saysn 24 olarak ver
mesinden, kaynak olarak Maragaldan yararlanm olduu karsanabil-
mektedir.
Hzrda ubeler, Bedr-i Dilad (Ceyhan, 1987), Krehirli Yusuf (Ka-
milolu, 1997; Sezikli, 2000; Dorusz, 2007), krullah (Kamilolu,
2007; Bardak, 2008, 2011) ve Seydde (Arsoy, 1988; Popescu-Judetz,
1994) ifade edildii gibi drt adettir. Yegh, Dgh, Segh ve argh
olarak saylan bu ubeler srasyla toprak, su, hava ve ate olmak zere
drt unsura karlk gelirler. Aslnda bu sembolizm tmyle Pisagorcu ve
ezoterik syleme zgdr (Pacholczyk, 1996) ve belirtilen kaynaklarn
tmne egemen olduu grlmektedir. Kald ki Safyddin Abdlm-
minin Kitab l-Edvar\m -farkl kaynaklardan eitli ilavelerle- Trk
eye eviren Ahmedolu krullah, ilave ksmlarda yararland kay
naklar arasnda hvan- Safa adn da zaten aka zikreder (Kmilolu,
2007; Bardak, 2008; 2011).
HIZIR BN ABDULLAHTA UBELERLE LGL FADELER
Hzrn ubelerle ilgili olarak ortaya koyduu ifadeler, u trden akla
ma ve balamlara sahiptir:1
119
15. yzyl Osmanl Mziinde ube Kavram ve Hermetik Gelenek
120
Okan Murat ztrk
121
15. yzyl Osmanl Mziinde ube Kavram ve Hermetik Gelenek
yikgah, ikinci dgah, nci sigah, drdnci ahargah ifadesine yer verir
(Kamilolu, 2007: 166; Bardak, 2008: 133).
Seyd ise El-Matla [1504] adl eserinde konuyu u ekilde dile getirir:
dikkat-i fehm ile nazar idb grdi kim bu makamatun asl drt drl-
dr ve hilkat-i insan dahi drt nesneden mrekkebdr ve bunlardan
dahi drt ube ahzitdi. Temeyyz idb drt drlsini drt unsurun hi
zasna kod kim ana anasr- erbaa dirler (Ansoy, 1988: 20-21; Po-
pescu-Judetz, 1994: 25).
D r t u b e n i n h k m e t
Hzrda drt-perdeye karlk gelen ubelerin, metindeki kullanm ve
balamlar bakmndan incelendiinde, bir ynteme iaret edecek tarz
da kullanldklar grlr. Bu yntem, eser boyunca makamlarla ilgili pek
ok kesitte yer alsa da, en belirgin nitelii saz dzenleri ksmnda kaza
nr. nk bu kesitte Hzr bin Abdullah, alg perdelerinin icra edilecek
makamlar asndan nasl ayarlanmalar gerektiine ynelik ayrntl bil
giler verirken, ube yntemini de tmyle bu aklamalar anlalr kl
mak adna kullanr.
bilgil kim her perde-i nerm idasin ve ziyade idasm ne olur n saz
tam dzesin ana heman rast dzen dirler ve n dgahdan rak agaze
ide heman rak makam olur ... argah ile sfehan perdesinn ortasn
da bir perde ziyade eyleye kim ol sigah olur sti yikgah dahi sti d
gah ola ana sfehan dirler eer rast dzen iken sfehan perdesin yikga-
hken nerm vehile sigah ideler ol heman kuek makam olur ve dahi
kuek hazinken sigahmdan aasna seraaz iderler rak perdesinde
karar ideler ol heman Bzrg makam olur (zimi, 1989: 174; elik,
2001: 256-257).
Bu alntda Hzrn, argh perdesi ile Isfahan perdeleri arasnda bulu
nan nim perdeyi tarif etmek iin ubelerden yararland ve bunu
da makam balam bakmndan iki farkl ekilde yapt grlmektedir.
Isfahan Dzeni olarak adlandrd birincisine gre bu iki tamam perde
arasna fazladan bir perde balanmakta ve bu ara perde kategorik bakm
dan Segh ubesi olarak nitelendirilmektedir. Bylece hemen stnde
bulunan Isfahan perdesi konumsal olarak Yekgh ubesine, bunun
zerinde yer alan Hseyni perdesi de Dgh ubesine karlk gelmi
olmaktadr. Kuek Dzeninde ise Yekgh ubesi konumunda bulunan
Isfahan perdesi pestletirilmek suretiyle Segh ubesi haline getiril
mektedir. ubelerin olaan sralanlarnda Seghtan hemen sonra ar
122
Okan Murat ztrk
123
15. yzyl Osmanl Mziinde ube Kavram ve Hermetik Gelenek
124
Okan Murat ztrk
125
15. yzyl Osmanl Mziinde ube Kavram ve Hermetik Gelenek
126
Okan Murat ztrk
127
15. yzyl Osmcml Mziinde ube Kavram ve Hermetik Gelenek
128
Okan Murat ztrk
Tam bu noktada bir ayra ap, slm kltrnde teoriye temel tekil
eden ud algs zerindeki teller ve bunlarn ierdikleri drtlleri de hatr
lamakta yarar vardr. slm kltrnde ud algs, Kndden itibaren drt
telli bir alg olarak ve tmyle tetrakordal zellikte ele alnmtr. Zaman
iinde algya beinci ve altnc teller eklenmise de, drt telli modeldeki
tel adlan ve sralan, temel zelliklerini hep korumulardr. Buna gre
drt telli udda en kaln tel bam adn alr ve algnn sahip olduu en
kaln drtly ierir. Bamdan sonra kalnlk bakmndan ikinci srada
gelen mesles teli, ubeleri ieren drtly ihtiva eder. Mesna teli,
kalnlk bakmndan nc srada yer alr ve tiz blgedeki ilk drtly
ierir. Zr ad verilen drdnc tel ise, alg zerinde en tiz perdelere
sahip olan en tiz drtly barndrr. Bu modelde, tamamen bitiik tarzda
gelimi bir drtller sistemiyle karlalmaktadr. stelik bu teller de
slm dnyasnda Pisagorcu dnce ve prensiplere ilk kez yer veren
Kndden itibaren drt-unsurla ilikilendirilmi durumdadrlar (Sheha-
di, 1995). hvan- Safa geleneinde de ud drt tellidir ve drt-unsuru sim
geler (Kahraman, 2012; etinkaya, 1995). Bunlardan bam, toprak; mes
les, su; mesna, hava ve zir de atee karlk gelir. Bu sembolizm Hzr bin
Abdullahta da aynen yinelenmektedir.
Kndnin Eski Yunan kaynaklarndan slam kltrne uyarlad drt
tel-drt unsur sembolizminde asl algnn lir olduu grlyor. Lir, te
melde Orfk ve Hermetik bir alg olarak, bu geleneklerde ok gl bir
sembolizm tamaktadr. Heinrich Glareanusun 1547de yazd Dode-
cachordon adl eserinde verdii bilgiye gre lir algsna drdnc tel, -
drt mevsim veya drt unsuru simgelemek zere- Orpheus taralndan
eklenmitir (Godwin, 1993). Dolaysyla lir veya ud zerindeki drt telin,
temelde drt-unsur ve dolaysyla drt ube ile ilikili olduu anlalyor.
Erchiriadis metinlerini dikkat ekici klan en nemli zelliklerinin ba
nda perdelerin ilev ve karakterleri bakmndan betimsel tarzda tanm
lanmalar gelir. Baka bir ifadeyle bu gelenekte perdeler llmezler.
kinci ve ok nemli bir baka zellik ise perdelerin dizge iinde birbiriy-
le zde snflara ayrlmalardr. Buna gre her tetrakordaki protus\ar,
birbirileriyle ayn zellii tarlar. Ayn durum, tetrakordda yer alan
dier snflar iin de geerlidir. rnein birinci ses ile beinci, dokuzuncu
ve on nc sesler, protus snfndadrlar. Benzer olarak ikinci, altnc,
onuncu ve on drdnc sesler, deuterus; nc, yedinci, on birinci ve on
beinciler tritus ve drdnc, sekizinci, on ikinci ve on aknclar da tet-
rardus kollarna dhildirler. Bylelikle ayn snfta yer alan perdelerin her
biri, ilevsel ve konumsal bakmdan farkl tetrakordlar iindeki trdele
rine karlk gelmi olurlar. Dolaysyla Enchriadis gelenei, on sekiz
129
15. yzyl Osmanl Mziinde ube Kavram ve Hermetik Gelenek
perdeli ses dizgesi iindeki drt tetrakord iinde, ayn snfta yer alan
seslerden drder adet bulundurmu olur. Sistemde yer alan residus iin
deki dier iki ses ise, srasylaprotus ve deuterus kollarna dhildirler.
Bu gelenekte tetrakordlardaki perdeler arasnda trdelik bulunurken,
sekizli ilikisi bakmndan farkllklarn yer ald grlr. rnein en
kaln tetrakorddaki perdeler, nc tetrakorddakilerden farkl seslere
sahiptirler ve aralarnda sekizli zdelii yoktur. Benzer durum ikinci
ve drdnc tetrakordlarda yer alan perdeler asndan da geerlidir.
Enchriadis geleneinin sistem iinde gerekletirilen kimi deimelerle
birlikte Bizansta da srdrlmesi ve T-S-T dizilimli protus-tetrardus
snflarnn kullanlmaya devam edilmesi bu incelemede ortaya konulan
hermentik yaklam bakmndan konuyu daha da ilgin klmaktadr.
Bizans gelenei tpk Enchriadis gelenei gibi litrjik bir an kltrne
sahiptir ve teori byk apta bu pratii aklayacak niteliktedir. Bu kl
trde de perdeler mutlak oranlarla deil, betimsel ifadelerle tarif edilirler.
Sistemin Bizanstaki grn drt tetrakordlu ve iki ayrk sekizliden
oluan bir yap kazanmtr (Cohen, 2006). Dolaysyla Bizans mzik
teorisinde sistem, Enchriadis geleneindeki gibi sadece ayrk tarzdaki
tetrakordlardan olumamaktadr. Bizans teorisinde yer alan iki sekizlideki
tm perdeler, tetrakordlardaki ayn snftan sesler bakmndan birbirinin
sekizlilerini karlayacak tarzda dzenlenmilerdir. Dolaysyla Bizans
geleneinde tetrakordal trdelik, sekizli zdeliiyle birlikte ele alnm
tr. Bu dzenleme, Enchriadis geleneinin Bizanstaki dnm bak
mndan nemli bir deiime iaret eder.
Enchriadis gelenei, kendinden sonra zellikle Guido dArezzo (y.
900-1050) tarafndan gelitirilen hexachordaF (al-perdeli) ynteme de
kaynaklk etmitir. Heksakordal yntemde, ses dizgesi iinde bulunan 21
-veya en tizdeki mi sesinin eklenmesiyle elde edilen 22- perde, A-G
harfleriyle gsterilen yedi temel simge ile gsterilirler (Russo, 1997). Bu
yntemde perdelerin niteliksel trdelikleri, ut-re-mi-fa-sol-la'dm olu
an alt-perdeli solmizasyon hecelerinin ierdii mi-fa yarm ses aral
ile belirlenir. Bu yarm ses aral, ses ykseklii asndan bulunduu ses
blgesiyle, farkl modlann ifade edilmelerine, snflandrlmalarna ola
nak tanr. Bu yntemde mi-fa heceleri daima yarm ses aralna iaret
eder. Dolaysyla yntem, balca tip yanm ses aralnn konum ve
yksekliklerinin belirlenmesinde bir hareketli cetvel gibi alr. Bu
yanm ses aralklan: 1) doal durumda ve kendi yerlerinde bulunan
mi-fa; 2) si-do zerine tanan mi-fa ve 3) la-si bemol'q tanan mi-fa
ile gsterilirler. Bunlardan doal durumda olan heksakord naturale (do
al, tabii, dzenli) olarak adlandnlrken, si-doyatanan durum ( sert)-,
130
Okan Murat ztrk
H e r m e t k g e l e n e k ,
EZOTERZM VE MZK SEL SEMBOLZM
Enchiriadis metinleri ile 15. yzyl edvar yazarlarndan Hzr bin Abdul
lah ve benzerleri arasnda drt-perde esasl bir yntemsel birlik bulundu
u aka grlyor. Bu yntemsel beraberliin kayna nerede aranma
ldr? Biri Hristiyan, dieri ise Mslman olan bu iki ayr gelenekte,
perdelerin mod veya makamlar iinde drt asl perdeye gre snfland
rlarak aklanmasndaki bu yntemsel birliin, temelde kkl bir sembo
lizmin rn olduu grld. Bu nedenle bu iki farkl kltr arasnda
ayn sembolizme dayanan Hermetik bir balantnn varl konusu, ze
rinde daha ayrntl ekilde durulmaya deer bir husus arzetmektedir.
Nancy Phillips, [ME] ve [SE]yi irdeledii doktora almasnn M
sica Enchriadis in Ge Latin ve Neoplatonik Kaynaklan balkl bl
mnde, [MEJde grlen Neoplatonik unsurlarn, Calcidius ve John Scot
gibi teorisyenlere dayandn belirtir (Phillips, 1984: 296). [MEJnin
kaynaklan arasnda yer alan Censorinusun, Platon, Pisagor ve Aristok-
senus gibi kaynaklara atfta bulunan bir teorisyen oluu da almamz
bakmndan baz ortak kaynaklan vurgulamas ynyle nemlidir. Phil
lips, ayrca pek ok 8. ve 9. yzyl kaynanda Boethius ve Calcidiustan
alntlann oka yer almasna karm, [ME] dnda hemen hibir kaynak
ta Censorinusun kullanlmadna dikkat ekmektedir (Phillips, 1984:
279). [MEJnin ierdii Neoplatonik unsurlar balca: a) evrenin dzensiz
ve atma halindeki paralann bir araya getirilmeleriyle bir birlik ve
131
15. yzyl Osmanl Mziinde ube Kavram ve Hermetik Gelenek
132
Okan Murat zttirk
133
15. yzyl Osmanl Mziinde ube Kavram ve Hermetik Gelenek
134
Okan Murat ztrk
2 Joselyn Godwin, Harmony o f the Spheres, Inner Traditions Int., Vermont, 1993.
135
15. yzyl Osmanl Mziinde ube Kavram ve Hermetik Gelenek
S onu
Hzr bin Abdullaha ait Kitabl Edvar bata olmak zere 15. yzyl
Osmanl edvar yazarlarndan Krehirli Yusuf, Bedr-i Dilad ve Seydye
ait metinlerde benzer tarzda kullanld grlen ube kavramn anla
maya ve yorumlamaya dnk bu alma, Osmanl/Trk mzik kltr
iinde Sistemci Okuldan farkl ve daha ok da hvan- Safa anlayna
136
Okan Murat ztrk
137
15. yzyl Osmanl Mziinde ube Kavram ve Hermetik Gelenek
K aynaka
Arsoy, Mithat (1988), Seydnin El-Matla Adl Eseri zerine Bir alma, Marmara niversi
tesi SBE, (YYLT), stanbul.
Arslan, Hsamettin (ed.) (2002), Hermeneutik ve Hmaniter Disiplinler, Paradigma Yaynlan,
stanbul.
Arslan, Fazl (2007), Safiyddin-i Urmevve ereftyye Risalesi, AKM Yaynlan, Ankara.
Bardak, Murat (2008), The Treatise o f Ahmed Ogl krullah and Theory o f Oriental Music
in The 15th Century, (Ed. ve G. A. Tekin), Harvard University Press.
Bardak, Murad (2011), Ahmed Olu krullah, Pan Yaynclk, stanbul.
Baylad, Derman (2008), Pythagoras: Bir Gizem Peygamberi, Say Yaynlar, stanbul.
Bower, Calvin M. (2006), The Transmission o f Ancient Music Theory into the Middle A ges,
Notes, Scales, and Modes in the Earlier Middle A ges, The Cambridge History o f Western
Music Theory, (Ed. Thomas Christensen), Cambridge University Press, Cambridge: 136
167.
Boynton, Susan (1999), The Sources and Significance o f the Orpheus Myth in Musica Enchi-
riadis and Regino o f Prams Epistola de harmonica institutione, Early Music History,
V. 18: 47-74.
Can, M. Cihat (2002), Eski Grek D rt Unsur Nazariyesi ve Trke Mzik Yazmalarnda Etkisi,
GEFAD 22, 2: 133-143.
Ceyhan, Adem (1997), B edr-iD iladmMurad-Namesi/-//, MEB Yaynlan, stanbul.
Cohen, David (2006), Notes, Scales, and Modes in the Earlier Middle A ges, The Cambridge
History o f Western Music Theory, (Ed. Thomas Christensen), Cambridge University Press,
Cambridge: 307-365.
elik, Binnaz B. (2001), Hzr Bin Abdullah m Kitab l-Edvar ve Makamlarn ncelenmesi,
Marmara niversitesi SBE, (YDT), stanbul.
etinkaya, Bayram Ali (2003), hvan- Safann Dini ve deolojik Sylemi, Elis Yaynlar,
Ankara.
etinkaya, Bayram Ali (2005), hvan- Safa Dncesinde Temel Tasavvuf Kavramlar ve
Meseleler, Clahiyat Fakltesi Dergisi, C. IX/2 (Aralk): 205-261.
etinkaya, Bayram A li (2008), Saylarn Gizemi ve Tasavvufun Dinamikleri, nsan Yaynlar,
stanbul.
etinkaya, Yaln (1995), Ihvan- Safa da Mzik Dncesi, nsan Yaynlan, stanbul.
Develliolu, Ferit, (2004), Osmanlca-Trke Ansiklopedik Lgat, Aydn Kitabevi, Ankara.
Dilthey, Wilhelm (2011), Hermeneutik ve Tin Bilimleri, (ev. Doan zlem), Notos Kitap
Yaynevi, stanbul.
Dorusz, Nilgn (2007), Hariri Bin Muhammedin Krehri Edvar zerine Bir nceleme,
T SBE, (YDT), stanbul.
Erickson, Raymond ve C. Palisca (1995), Musica Enchiriadis and Scolica Enchiriadis, Yale
University Press, London.
138
Okan Murat ztrk
Farmer, Henry G. (1986), Studies in Oriental Music I, IGAIW, J.W. Goethe Universitt, Frank
furt am Main.
Gener, Cihangir (2007), Ezoterik-Batini Doktrinler Tarihi, Yurt Kitap-Yaym, Ankara.
Godwin, Joscelyn (1993), The Harmony o f the Spheres, Inner Traditions Int., Vermont.
Green, Tamara (1992), The City o f Moon God, E.J. Brill Publication, Leiden.
Guthrie, William K.C (2011), Yunan Felsefe Tarihi, (ev. Ergn Aka), Kabalc Yaynevi,
stanbul.
Hanerliolu, Orhan (2006), Felsefe Szl, Remzi Kitabevi, stanbul.
Hekman, Susan (1999), Bilgi Sosyolojisi ve Hermeneutik, (ev. Hsamettin Arslan ve B.
Balkz), Paradigma Yaynlar, stanbul.
Heninger, S. K., Jr. (1961), Some Renaissance Versions o f The Pythagorean Tetrad, Studies
in The Renaissance, Vol. 8: 7-35.
Hiley, David (2009), Gregorian Chant, Cambridge University Press, Cambridge.
Holladay, Richard Le (1977), The Musica Enchiriadis and Scholia Enchiriadis: A Translation
and Commentary, Ohio State University, (YDT), Ohio.
nalck, Halil (2005), Hermentik, Oryantalizm, Trkoloji, Dou Bati Makaleler 1, Dou
Bat Yaynlar, Ankara: 34-63.
James, Jamie (1993), The Music o f The Spheres, Grove Press, N ew York.
Kamilolu, Ramazan (1998), ehri Krehri el-Mevlevi Yusuf Ibn Nizamedin Ibn Yusuf Ru
m inin Risale-i Musikisinin Transkribi ve Deerlendirilmesi, nn niversitesi SBE,
YYLT, Malatya.
Kamilolu, Ramazan (2007), Ahmedolu krullah ve E dvar- Musiki Adl Eseri, ASBF,
YDT, Ankara.
Kavlak, Ahmet (2007), Felsefi Hermeneutik ile Dini Hermeneutiin Karlatrlmas, Hacette
pe niversitesi SBE (YDT), Ankara.
Kerman, Joseph (1985), Contemplating Musicology: Challenges to Musicology, Harvard Uni
versity Press, Cambridge.
Kl, Mahmud E. (2010), Hermesler Hermesi, Arkeoloji ve Sanat Yaynlar, stanbul.
Kl, Mahmud E. (2011), eyh-i Ekber: Ibn Arabi Dncesine Giri, Suf Kitap, stanbul.
Kimmey, John A. Jr., (1988), A Critique o f Musicology, Clarifying the Scope, Limits, and
Purposes o f Musicology, The Edwin Mellen Press, Queenston.
Kutlu, Fikret Y. (2000), Trk Musikisinde Makamlar, YKY, stanbul.
Mathiesen, Thomas J. (1999), Apollo s Lyre, University o f Nebraska Press, Nebraska.
Mathiesen, Thomas J. (2002), Greek Music Theory, The Cambridge History of Western
Music Theory (Ed. T. Christensen), Cambridge University Press, Cambridge: 109-135.
Nattiez, Jean-Jacques (1989), Reflections on the Development o f Semiology in Music, (ngi
lizceye eviri: K. Ellis), Music Analysis, C. 8, S. 1-2: 21-75.
zbudun, Sibel (2004), Hermes ten Idris e, topya Yaynevi, Ankara.
ztuna, Ylmaz (1974), Trk Musikisi Ansiklopedisi /-//, MEB Yaynlan, Ankara.
ztrk, Okan Murat (2011), Osmanl Musikisinde Teorinin Temsili Nitelii, Porte Akade
mik, 1 (2): 283-292.
139
15. yzyl Osmcml Mziinde ube Kavram ve Hermetik Gelenek
Pacholczyk, Jozef (1996), Music and Astronomy in The Muslim World, Leonardo , 29, 2:
145-150.
Phillips, Nancy C. (1984), Musica and Scolica Enchriadis: The Literary, Theoretical and
Musical Sources, N ew York University, (YDT), N ew York.
Pingree, David (1973), The Greek Influence on Early Islamic Mathematical Astronomy,
JAOS, 93, 1: 32-13.
Popescu-Judetz, Eugenia (2004), Seydis Book on Music, IGAIW Publication, Frankfurt am
Main.
Popescu-Judetz, Eugenia (2007), A Summary Catalogue o f The Turkish Makams, Pan Yaync
lk, Istanbul.
Ricoeur, Paul (2009), Yorumlarm atmas, (ev. Hsamettin Arslan), Paradigma Yaymlan,
Istanbul.
Russo, Mariamichela (1997), Hexachordal Theory in The Late Thirteenth Century, Michigan
State University, (YDT), Michigan.
Sezikli, Ubeydullah (2000), Krehirli Nizameddin bn Yusufun Risale-i Musiki Adl Eseri,
Marmara niversitesi SBE (YYLT), Istanbul.
Sezikli, Ubeydullah (2007), Abdlkadir Meragi ve Camiul-Elhan Adl Eseri, Marmara niver
sitesi SBE (YDT), Istanbul.
Shehadi, Fadlou (1995), Philosophies o f Music in Medieval Islam, E.J. Brill Pub., Leiden.
Shiloah, Amnon (1993), The Dimension o f Music in Islamic and Jewish Culture, Variorum
Publication, Norfolk.
Stone, Ruth M. (2008), Theoryfo r Ethnomusicology, Pearson Inc., N ew Jersey.
Tanrba, M. lyas (2010), HermetikBilge Pitagoras, Hermes Yaymlan, Istanbul.
Tekin, Hakk (1999), Ldikli Mehmed elebi ve Er-Risalet l-Fethiyye si, Nide niversitesi
SBE, (YDT), Nide.
Uygun, M. Nuri (1999), Safiyddin Abdlmmin Urmevi ve Kitabl-Edvar, Kubbealt Neri
yat, stanbul.
W ellesz, Egon (1957), Ancient and Oriental Music, Oxford University Press, Oxford.
Wright, Owen (2010), Epistles o f The Brethren o f Purity: On Music, Oxford University Press,
N ew York.
140
It r t n n N eva
A m r i n d a n M lhem
z l e n m c B r Y azi
Sleym an Seyfi n
142
Sleyman Seyfl n
143
Itri nin Neva K r ndan Mlhem izlenimci Bir Yaz
144
Sleyman Seyfi n
145
Itri nin Neva K r mdan Mlhem izlenimci Bir Yaz
Bunu bilenler hibir makamda srar etmez ve onu baka makamlara kata
rak elden karmay bilir. Zenginlii, aktarmakta ya da vermekte bulur.
Bilir ki biriktirdikleriyle dalanacaktr. Bilir ki kenz atetir. Nev maka
m, ehnaz ya da sab olduu zaman kvamna eriyor; ite o zaman ger
ekten de nev oluyor. Gei bile yok, bir vazgei, bir havale edi var.
Usullerdeki zarif deimeler, nim sakilin devr-i revna, remele, yrk
semaiiye dnmesi de hep bu direde gerekleiyor. Msiki btn e
itlilii iinde melodiyi, gfteyi ve usul ieriyor. Ama hibirisinin cilve
sine kaplmyor. Terennm ite tam da bu kvam hali...
Mzik akyor. Gerek makam, gerekse usullerdeki geiler bu musiki
nin aleniyet ve mahremiyet dnyasn dndryor bana. Perdelerin ha
reketi, yani, almas ve kapanmasyla ilikili bir husus bu. Aleniyet ka
zanmam bir mahremiyet nasl ktleiyorsa; mahremiyet kazanmam bir
aleniyet de o kadar meydan okuyucu hale gelebiliyor. Sad musikisi, ale
niyet ve mahremiyet arasnda kumlan bir nzik dengenin rn. Perdeler
birbirlerine dnerek aa kyor; alenileiyor. Ama bunu her defasn
da bir kapanma ve mahremiletirme izliyor. Her alenileme eer bir mah-
remilemeyle dengelenmezse eserin dengelerinin alt-st olaca muhak
kak. O zaman sad bozulacak ve seslerin kaba gsterii kalacak. Nev
Krda sesler msikinin btnn bozacak ekilde almaya yz tuttuu
anda hemen sndrlyor. Merl hanm bunu ustalkl hanere oyunlary
la yapyor.
Balamadan balayabilen, perdelerin eitli name hareketleri zerin
den birbirine dnt artc, srlarla dolu bu mzik kendisini bir
anda ele vermiyor. Nev Kr, onu haytnda ilk kez duyan bir niversite
rencisine dinletmitim. Alabildiine sklmt. Mzik susunca neler
hissettiini sormutum. "ok ar, sanki hep ayn eyleri tekrar ediyor;
ne dedii anlalmyor dediini hatrlyorum. yledir zhir deyip
uurlamtm onu...
Bu kez aklma Nev Kr birlikte dinlediimiz, artk 80lerine merdi
ven dayam, 60h yllarn ilk kuak hippilerden J.in syledikleri geliyor.
Bir gece misfir olduumuz bir mzisyen dostumuzun evinde bu mzii
baz kaytlardan hu iinde dinlemitik. Bat mzii terbiyesi alm se
siyle mrldanarak esere elik ediini aknlkla izliyordum. Biliyor mu
sun, bu eseri her dinleyiimde, baka bir derinlik kefediyorum deyip
eklemiti: Ama aslnda sizin dnyanzn zellii. Somlarm bastnnca
bu dnya ile nasl tantn anlatmaya koyuldu. Hikyesi 60h ylarda
kocas ile bisikletlerine atlayarak Douyayaptklar seyahatle balyor
du: Kafamzda hep bir Hindistan ya da Nepal vard. stanbula vard
mzda ark n baladn bize hissettiren manzaralar grdk. Ama Istan-
146
Sleyman Seyfi n
bul bizim iin sdece bir kapyd. Onun iin fazla oyalanmadk. Anado
lu yu hzla kat edip ran a ulatk. Grdklerimizle bylendik. Renkler,
sslemeler, ihtiam. Ama ne tuhaftr ki, bir sre sonra btn o renkler
snmeye, sslemeler gzlerimizi yormaya, ihtiam skmaya balad bizi.
Rotamz Hindistan a evirdik. Yine bamz dnd. Renkler, kokular can
l, cokulu mzik, danslar.. Tamam dedik ite aradmz bu.. Ama sonu
ran dakinden daha da kt oldu. Zaman getike Hindistan, randa
yaam olduumuzdan daha da boucu bir tecrbeye dnt. Hayl
krkl iinde Nepal i de gezerek dnmeye karar verdik. ran dan Trki
ye ye giri yaptk. Bir sre pedal evirdik. Bir yerde mola vermitik. Ko
cam birden bana dnd- Btn bu inili kl, hayl krkl iindeki
maceramzda, bizi hayal krklna uratmayan tek yerin buras olduu
nu gryor musun? Aradmz sakn burada olmasn? deyiverdi. nce
Konya da, daha sonra da stanbul da kaldk. Trkiye den ayrlrken akl
mzdaki tek dnce, bir sonraki geliimizi nasl organize edeceimizle
alkalyd. Grdmz her eye dikktle baktk; iittiimiz her eye
kulak kabarttk. Mesel Cmileriniz. ran dakilere hi benzemiyordu.
htiam, gsteri, abartdan eser yoktu. Bu topraklarda her ey sdelikle
srlanmt. erdii gzellikleri, derinlikleri azar azar sunuyordu. Her
keif, kefe muhta yeni eyleri mjdeliyordu. Mziinizi ilk dinlediimiz
de de ayn durumu yaadk. Canl ritmleriyle, parlak sesleriyle Hint m
zii gibi arpmamt bizi. Sitarla bylenen kulaklarmza tanbr tuhaf
geliyordu. Neden sonra akl sr erdirebildik tanbrun derinliine. Ama
hepsi bir yana Nev Kr bambaka... Hikyemin sonucu mu? Kocam
geli ok oldu. Bana gelince te gryorsun bu ihtiyar hlimle senenin
alt ayn Trkiye de geirmezsem sanki hayatm eksiliyor...
Merl Hanm, sadmn, terennmlerin ve usul geicilerinin yegn ye
gn hakkn vererek, perdeleri o muhteem haneresinin galerilerinde in
ceden inceye ileyerek ruhuma flyor. Cokulu bir mzik bu. Ama co
kusunu taknla dntrmyor. Yer yer sanki ok ihtiaml. Ama bun
dan emin olamyorsunuz. Bu da bir sr...
Bu kez 12 Eyll kasrgasndan kaarak Parise kapa atan Birikim-
ci ve birikimli bir sosyalist yazarla, uzak bir memlekette, bir Pubda soh
bet hlindeyiz. Bir sosyalistten Osmanl msikisi hakkndan vg dolu
szler iitmek artc. Hepsi baka gzel, ama Neva Kr bir baka tr
etkiliyordu diyor ve anlatmaya koyuluyor: Paris de zaman zor geiyor
du. Memleket hasreti bastrmt. Gidip gelenlerden bir bankann rettii
Osmanl msikisinin sekin eserlerini ihtiv eden bir takm kaset edinmi
tim. Bir sre sonra Nev Kr hepsini bastrd. Dinlemeye doyamyordum.
zellikle de bir yazy bitirdiim zaman Nev Kar dinlemek benim d
147
Itri nin Neva K r ndan Mlhem zlenimci Bir Yaz
148
Sleyman Seyfi n
149
Folk mzik dans: H ailing ,
lstrasyon: August Schneider, 1869.
M ZK SOSYOLOJS
Desen: Paul Revere, 1770.
B r M zk S osyolojsi
V ar midir ?
A li Esgin*
Bir mzik sosyolojisi var mdr? sorusu, yalnzca sosyolojinin belli bir
disiplininin varlnn ya da snrlarnn sorgulanmasn deil, ayn za
manda mziin sosyolojik zmlemeler iin ne derece gerekli bir tanm
layc olduunun ortaya konulmasn da amalamaktadr. Soru bu ynyle
Nietzschenin syledii gibi, mzie g vererek, aslnda ihmal edilen bir
bak canlandrmay, bylece, mziksel dilin sosyolojik dayanaklarn
yeniden hatrlamay olanakl hale getirecektir. Mzii tanmlayc bir sos
yolojik unsur olarak grmek, onu kendi iine kapanklndan kurtararak,
notalarn d dnyadaki etkilerini, mzik ile toplum etkileiminin kodlar
n aa karmak demektir. Sosyolojik boyutuyla, mziin sosyal gc
n, tnlarn toplumsal etkilerini zmlemek, deiimin dinamiklerini
farkl ve sanldndan ok daha gl bir boyutta aramaktr. Bu yakla
m, bir yandan Adomo ve Horkheimern dedii gibi, mziin, kolektif
154
A li Esgin
5 Weber, M., The Rational and Social Foundations o f Music, Translated and Edited: D. Martin-
dale, J.Riedell and G. Neuwirth, Southern Illinois University Press.
6 Tanyol, a.g.m., s. 58.
7 Yldrm, V. ve Ko, T. Mzik Felsefesine Giri, stanbul: Balam Yaynlan, s. 82.
8 Althusser, L., deoloji ve Devletin deolojik Aygtlar, eviren: Y. Alp ve M. zk, stanbul:
letiim Yaynlar.
9 Bourdieu, P., Symbolic Power, Critique o f Anthropology, Vol. 4, No.77, s. 77-85.
10 Adomo, T., Kltr Endstrisi Kltr Ynetimi, eviren: N . lner, M. Tzel, E. Gen, stan
bul: letiim Yaynlan.
155
Bir Mzik Sosyolojisi Var mdr?
156
Ali Esgin
157
Bir Mzik Sosyolojisi Var mdr?
158
Ali Esgin
T e ORK TEMELLER:
MZK SOSYOLOJSNN TEORK DAYANAKLARI
Mzik-toplum balants ile bu balantnn sonularna dair dnsel
karmlar ilka dnrlerinin bile ilgi alanna girmitir. Szgelimi in
tarihinin en byk dnrlerinden Konfuys, retilen mzikle toplum
sal refah arasnda ba kurmutur. Konfuys mzii, bir ku srs gibi
ykselen, ardndan arnma, berraklama, sreklilik ve sonu getiren bir
icra olarak kavramsallatrmt. Ona gre, mziin ilevi, duygulan an-
tp bireyleri uyumlu klmaktr. Bu ilev, Konfuys dncede mziin
topluma kar birincil sorumluluudur. Bir insan topluluunun nasl y
netildiini anlamak isterseniz onun mziine bakn diyen Konfys,
doru mziin devletin iyi ynetilmesinde belirleyici olduunu dile ge-
159
Bir Mzik Sosyolojisi Var mdr?
23 lger, B., Konfysln Sanata Bak As ve Bir Kltr retimi Olarak Popler M
zik: Konfysn Mesaj Krmzgl ile Somutlayor, A nadolu niversitesi Sosyal B ilim ler
D ergisi, 3, s. 1-38
24 Kurtiolu, B., Max Weberin Mzik Sosyolojisindeki Yeri ve Dou Mziine Bak, Sa
nat Sosyolojisi (.), Derleyen: .N. Soykan, Dnence Yaynlar, s. 62-63.
25 Platon, Devlet, eviren: S. Eypolu ve M.A. Cimcoz, stanbul: Remzi Kitabevi.
26 Aristoteles, Politika, eviren: . Tunal, stanbul: Remzi Kitabevi.
160
A li Esgir
27 Weber, M., The Rational and Social F oundations o f M usic, Translated and Edited: D. Mar-
tindale, J.Riedell and G. Neuwirth, Southern Illinois University Press.
28 Weber, M P rotestan A hlk ve Kapitalizm in Ruhu, eviren: Z. Auroba, stanbul: Hil Yayn
lar.
29 Turley, A. C., Max Weber and the Sociology o f Music, Sociological Forum , Vol. 16. No.
4. s. 638.
30 A .g.m., s. 639.
161
Bir Mzik Sosyolojisi Var mdr?
162
A li Esgin
G e o r g stimm e t , f o r m o l a r a k m z i k
Georg Simmel, yakn dnemde ada Webere ve sosyolojinin kumcu
isimleri saylan Marx ve Durkheima gre geri planda kalm olsa da, g
nmzde Comte ve Spencer gibi klasik dnrlerden ok daha etkili
dir.36 Simmeli bu konuma tayan, onu klasik gelenekten ayrlan sosyo
loji yapma tarzdr.
Simmel, makro aklamalara ynelen ilevselcilik ve Marksizmde ol
duu gibi, geni apta toplumsal dzen ve deime teorileri gelitirmeye
alan geleneksel sosyolojinin aksine, duygulan, ruhu, gndelik hayat ve
ilikilerin aynntlarm nceleyen bir sosyoloji anlayna sahip olmutur.
Simmele gre sosyolojinin rol, yaygn toplumsal etkileim biimlerini
anlamak ve toplumsal hayat ve dzenin biim ve ieriini derinlemesine
analiz etmektir.37 Duygular, insan ruhunun incelikleri ve gndelik yaa
mn aynntlan gibi allmadk zmlemelere ynelen Simmelin sosyo-
163
Bir Mzik Sosyolojisi Var mdr?
38 Jung, W. Georg Simmel: Yaam, Sosyolojisi, Felsefesi, eviren: D. zlem, Ankara: Ark Ya
ynclk, s. 121.
39 Etzkom, Georg Simmel and the Sociology o f Music, s. 104.
40 Slattery, Sosyolojide Temel Fikirler, s. 53.
41 Jung, Georg Simmel: Yaam, Sosyolojisi, Felsefesi, s. 121.
42 Slattery, Sosyolojide Temel Fikirler, s. 53.
164
Ali Esgin
43 Simmelden akt. Jung, W., Georg Simmel: Yaam, Sosyolojisi, Felsefesi, s.126.
44 Etzkom, K. P., Georg Simmel and the Sociology o f Music, Social Forces, Vol. 43, No. 1,
s. 105.
165
B ir Mzik Sosyolojisi Var mdr?
45 Elzkom, K. P., Georg Simmel and the Sociology o f Music, Social Forces, Vol. 43, No. 1,
s. 105.
46 Schutz, A., The Phenomenology o f the Social World, Translated: G. Walsh and F. Lehnert,
Evanston: Northwestern University Press.
166
A li Esgin
47 Schtz, A., Making Music Together: A Study in Social Relationship, Social Research, Vol.
18, No. 1, s. 76-97.
48 Schtz, A., Fragments o f Phenomenology o f Music, Music and Man, Vol. 2, No. 1-2, s. 23-
71.
49 Kurtiolu, B., Max Weberin Mzik Sosyolojisindeki Yeri ve Dou Mziine Bak, Sa
nat Sosyolojisi (.), Derleyen: .N. Soykan, Dnence Yaynlar, s. 63.
50 Schtz, A. Making Music Together: A Study in Social Relationship, s. 76.
167
Bir Mzik Sosyolojisi Varmdr?
51 A.g.m., s. 77.
52 Blomster, Mzik Sosyolojisi: Adom o ve tesi, s. 505.
168
Ali Esgin
53 A .g.m., s. 505.
54 Adomo, ve Horkheimer, Sosyolojik Almlar, s. 129.
55 Adomo, T. ve Horkheimer, M. (2010). Aydnlanmann Diyalektii, eviren: N . nler ve E.
ztarhan Karadoan, stanbul: Kabalc Yaynevi, Adomo, T. (2009). Kltr Endstrisi Kltr
Ynetimi, eviren: N . lner, M. Tzel, E. Gen, stanbul: letiim Yaynlar.
56 Kzlelik, S. (2008). Frankfurt Okulu, Ankara: An Yaynclk, s. 332.
57 Jay, M. A.g.e., s.264.
169
Bir Mzik Sosyolojisi Var mdr?
170
Ali Esgin
171
Bir Mzik Sosyolojisi Var mdr?
PlERRE BOURDIEU:
KLTREL SERMAYE OLARAK MZK
Fransz sosyolog Pierre Bourdieu, zellikle edebiyat, fotoraflk ve m
zik gibi sanat alanlarna ilikin yapt zmlemeler ve sanatn toplum
sal boyutuna dair karmlaryla kltr sosyolojisi alannn en nemli fi
grlerinden biri olarak grlmektedir. Bourdieunun post-marxist analiz
ler iin gndem belirleyici grleri ve eletiri odakl bak as onu m
zik sosyolojisi adna ayrcalkl konuma tamaktadr. Bourdieu esintili
mzik sosyolojisi almalarnn, gnmzde alann nemli bir ksmn
igal ettiini sylemek abartl olmayacaktr.66
63A.g.e., s. 334-337.
64 Blomster, Mzik Sosyolojisi: A dom o ve tesi, s. 504.
65 A.g.m ., s. 504.
66 Prior, N., Critique and Renewal in the Sociology o f Music: Bourdieu and Beyond, Cultural
Sociology, 5(1), s. 122.
172
A li Esgin
67 A.g.m., s. 125-126.
68 Bourdieu, P., D istinction: A Social Critique o f the Judgem ent o f Taste, Translated: R. Nice,
London: Routledge.
69 Bourdieu, P., The F ie ld o f Cultural Production: E ssays on A r t andLitetature, Edited: Randal
Johnson, Columbia University Press.
173
Bir Mzik Sosyolojisi Var mdr?
174
A li Esgir
G n m z d e d u r u m : m z k s o s y o l o js n e r e d e ?
Mzik sosyolojisinin teorik kaynaklarn oluturan ve ne kan baz te
mel dnrlerin grlerine yer verdikten sonra, gnmzde mzik sos
yolojisinin durumuna ksaca bakmak yerinde olacaktr. Her eyden nce
konuyla ilgili literatr incelendiinde, zellikle Bat sosyolojisinde m-
zik-toplum ilikisine dair sosyolojik almalarda son derece hzl bir art
olduu grlmektedir.74 Sz konusu art elbette, hzla deien toplumsal
srelerle birlikte mzik pratiklerindeki deiim ve farkllamalarn yan
smas olarak grlebilir. Fakat bunun uzun bir srece yayld ve ge
miteki ilgilerin bir sonucu olduu dnlmemelidir. Bamda da sylen
dii gibi, mzik sosyolojisi, sosyolojik gelenek iinde her zaman ne
kan ve gelien bir alan olmamtr.
Mzik sosyolojisinin gnmzdeki temsilcilerinden Blomster mzik
sosyolojisinin konumunu ele alrken, mzik sosyolojisinin bugnk du
rumu nedir? sorusunu sormaktadr. Ona gre bu sorunun yant, yarm
yzyldan daha fazla bir zaman nce Max Weberin almalaryla tanm
layc bir balang oluturan disiplinin bugn nerede durduuyla ilgidir.
73 Prior, N. (2011). Critique and Renewal in the Sociology o f Music: Bourdieu and Beyond,
Cultural Sociology, 5(1), s. 125-126.
74 Konuyla ilgili farkl rnekler iin bkz. Peterson, R A ., Music, Encyclopedia o f Sociology,
Editor: Borgatta, E. F.ve Montgomery, R.J. V. Newyork, Macmillian Volume III, s. 1924-
1930.
175
Bir Mzik Sosyolojisi Var mdr?
176
Ali Esgin
S o n u y a d a t r k y e d e m z k s o s y o l o j s
Trkiyede mzik sosyolojisinin serveni, sosyolojinin Batya baml
bilim yapma pratiinden bamsz olmamtr. Dolaysyla mzik-toplum
ilikisine dair sosyolojik almalann geliimi, Batdakiyle benzer bir
seyir izlemitir. Bunun nedeni balangtan beri Bat sosyolojisini, zel
likle ilevselci Amerikan sosyolojini referans alan sosyolojimizin, onun
teorik ve metodolojik anlaylannn dma kmamasdr. Batda egemen
sosyolojik anlaylar, mzik konusunu kltrn unsurlarndan yalnzca
biri olarak grp, mzik-toplum ilikisinin btnsel bir analizine ynel
mediinden, Trkiyedeki sosyoloji almalarnda da mziin sosyolojik
boyutu genellikle geri planda braklmr. Mzik uzun bir dnem klt
rel zmlemelerde dile getirilen bir rnek olmaktan teye geememitir.
Bu erevede bir ilk rnek olarak Trkiyede sosyolojinin kurucu isimle
rinden Ziya Gkalp anlabilir. Gkalp, sosyolojinin Trkiyedeki kurucu
larndan biri olmakla birlikte, Trkiye Cumhuriyetinin kltr politikala
rnn belirleyicisi olma unvann da tamaktadr. Gkalpin sz konusu
unvanla balantl olarak, her ne kadar mzii kltrel gelime iin bir
dzenleme arac olarak grse de, Trkiyede ilk mzik sosyolojisi yapan
77 Peterson, R.A. (2000). Music, Encyclopedia o f Sociology, Editor: Boigatta, E. F.ve Mont
gomery, R.J. V. Newyork, Macmillian Volume III, s. 1924.
8 Prior, Critique and Renewal in the Sociology o f Music: Bourdieu and Beyond, s. 121-138.
177
B ir Mzik Sosyolojisi Var mdr?
178
A li Esgir
179
Bir Mzik Sosyolojisi Var mdr?
K aynaka
Adomo, T. (2009). Kltr Endstrisi Kltr Ynetimi, eviren: N. lner, M. Tzel, E. Gen, s
tanbul: letiim Yaynlar.
Adomo, T. ve Horkheimer, M. (2010). Aydnlanmann Diyalektii, eviren: N. lner, E. .
Karadoan, stanbul: Kabalc Yaynevi.
Adomo, T. ve Horkheimer, M. (2011). Sosyolojik Almlar, eviren: M. S. Durgun ve A . G
m, Ankara: Bilgesu Yaynlar.
Behar, C. (2005). Musikiden Mzie, stanbul: Yap-Kredi Yaynlar
Blomster, W.V. (2010). Mzik Sosyolojisi: Adomo ve tesi, Frankfurt Okulu (.), Editr:
H. Emre Bace, Ankara, Dou Bat Yaynlar.
Bourdieu, P. (1979). Symbolic Power, Critique ofAnthropology, Vol.4, N o.77, s. 77-85.
Bourdieu, P. (1982) Distinction: A Social Critique o f the Judgement o f Taste, Translated: R.
N ice, London: Routledge.
180
A li Esgir
Bourdieu, P. (1993). The Field o f Cultural Production: Essays on A rt and Litetature, Edited :
Randal Johnson, Columbia University Press.
Bruce, S. ve Yearley, S. (2006). The Sage Dictionary o f Sociology, London: Sage Publications.
DeNora, T. (2004). Historical Perspectives in Music Sociology, Poetics Volume: 32, s. 211-
221.
Eribel, E. (1984). Niin Arabesk Deil?, Istanbul: Sre Yaynlan.
Ergur, A. (2002). Portredeki Hayalet: Mziin Sosyolojisi zerine Denemeler, stanbul: Ba
lam Yaynlan.
Ergur, A. (2009). Mzikli Akim Defteri: Sosyolojik izdmler, stanbul: Pan Yaynlan.
Esgin, A. (2008). Anthony Giddens Sosyolojisi, Ankara: An Yaynclk
Etzkom, K. P. (1964). Georg Simmel and the Sociology o f Music, Social Forces, Vol. 43,
No. 1, s. 101-107.
Feller, F. (1987). Weber and the Rationalization o f Music, The International Journal o f Poli
tics, Culture and Society, 1(2), s. 147-162.
Gnay, E. (2011). Mzik Sosyolojisi, stanbul: Balam Yaynlan.
Jay, M. (2005). Diyalektik imgelem, eviren: . Oskay, stanbul: Belge Yaynlan.
Jung, W. (1995). Georg Simmel: Yaam, Sosyolojisi, Felsefesi, eviren: D. zlem, Ankara:
Ark Yaynclk.
Kamazolu, H. B. (2008). Nurettin Topu, Trkiyede Sosyoloji, Cilt 1, Derleyen: . z-
demir, Ankara: Phoenix Yaynlan, s. 783-820.
Kzlelik, S. (2008). F rankfurt Okulu, Ankara: An Yaynclk.
Kurtiolu, B (2009). Max Weberin Mzik Sosyolojisindeki Yeri ve Dou Mziine Bak,
Sanat Sosyolojisi (.), Derleyen: .N. Soykan, Dnence Yaynlan, s. 59-76.
Nietzsche, F. (2005). M ziin R uhundan Tragedyann Douu, eviren: . Z. Eypolu, stan
bul, Say Yaynlar.
Oskay, . (2001). M zik ve Yabanclama, stanbul, Der Yaynlan.
Peterson, R.A. (2000). M usic, E ncyclopedia o f Sociology, Editor: Borgatta, E. F.ve Montgo
mery, R.J. V. Newyork, Macmillian Volume III, s. 1924-1930.
Platon (1995). D evlet, eviren: S. Eypolu ve M.A. Cimcoz, stanbul: Remzi Kitabevi.
Prior, N. (2011). Critique and Renewal in the Sociology o f Music: Bourdieu and Beyond, Cul
tural Sociology, 5(1), s. 121138.
Ridley, A. (2007). M zik Felsefesi: Tema ve Varyasyonlar, eviren: B. Aydn, Ankara, Dost
Kitabevi Yaynlan.
Ritzer, G. (1992). Georg Simmel, Sociological Theory, eviren: . Tatlcan, McGraw-Hill,
Inc, http://www.umittatlican.com/fles/GeorgeSimmel(GeorgeRitzer-1991).pdf
Say, A. (2007). M zik Yazlar, Ankara: Mzik Ansiklopedisi Yaynlar.
Schtz, A. (1951). Making Music Together: A Study in Social Relationship, Social R ese
arch, Vol. 18, No. 1, s. 76-97.
Schtz, A. (1967). The Phenom enology o f the Social World, Translated: G. Walsh and F. Leh-
nert, Evanston: Northwestern University Press.
181
B ir Mzik Sosyolojisi Var mdr?
Schtz, A. (1976). Fragments o f Phenomenology o f Music, M usic a ndM an, V ol.2,N o.l-2, s.
23-71.
Simmel, G. (2009). Bireysellik ve Kltr, eviren: T. Birkan, stanbul: Metis Yaynlar.
Slattery, M. (2007). Sosyolojide Temel Fikirler, eviren: . Tatlcan, G. Demiriz, stanbul:
Sentez Yaynclk.
Soykan, O. N. (2000). M ziksel D nya topyasnda A d o m o ile B ir Yolculuk, stanbul: Bulut
Yaynlar.
Tanyol, T. (1982). Mziin Toplumsal Temelleri, Yazko-Felsefe Yazlar 2. Kitap, Yayna Ha
zrlayan: Selahattin Hilav, stanbul, Aaolu Yaynevi.
Turley, A. C. (2001). Max Weber and the Sociology o f Music, Sociological Forum, Vol. 16.
No. 4. s, 633-653.
Turner, B. S.(Ed.) (2006). The Cambridge D ictionary o f Sociology, Cambridge: Cambridge
University Press.
lger, B. (2002). Konfysln Sanata Bak As ve Bir Kltr retimi Olarak Popler
Mzik: Konfysn Mesaj Krmzgl ile Somutlayor, A nadolu niversitesi Sosyal
B ilim ler D ergisi, 3, s. 1-38.
Weber, M. (1958). The R ational a n d Social Foundations o f M usic, Translated and Edited: D.
Martindale, J.Riedell and G. Neuwirth, Southern Illinois University Press.
Weber, M. (1985). Protestan A hlk ve Kapitalizm in Ruhu, eviren: Z. Auroba, stanbul: Hil
Yaynlar.
Yldrm, V. ve Ko, T. (2004). M zik F elsefesine Giri, stanbul: Balam Yaynlar.
182
B r G A lanlari
S st e m O l a r a k M z ik
T o pl u m I l Ik s
O lgun Bilir*
* Ara. Gr. Olgun Bilir, stanbul niversitesi, Sosyoloji A B D Doktora rencisi, anakkale
Onsekiz Mart nivesitesi, Sosyoloji Blm.
B ir G Alanlar Sistemi Olarak Mzik Toplum ilikisi
184
Olgun Bilir
185
B ir G Alanlar Sistemi Olarak Mzik Toplum likisi
186
Olgun Bilir
187
Bir G Alanlar Sistemi Olarak Mzik Toplum ilikisi
turnasn ister ve pasif bir ie ekilme deil praxis talep eder. (Adomo
dan aktaran DeNora, 2003:158)
Grld zere Adomo ne zneyi edilgen bir seyir iinde ne de nes
neyi estetize edilmi bir duraanlk hali olarak grmektedir. zne ve nes
ne arasnda tek tarafl olarak kurulacak her ilikinin sonucunun otoriter
bir alann ina edilmesine neden olacan dnr. Bu nedenle karlkl
tahakkme sebep olabilecek basklama ve edilgenlik konumlarm olum
suzlar. Aktif unsurlarn katlmyla oluacak iliki alann da g alan
olarak tarif eder.
Dier taraftan Adomonun bak asndan sanat ile sanat arasnda
kumlan iliki sahas da farkl seviyedeki karlktan nedeniyle gerilimli
bir saha yaratmaktadr. Adomoya gre, sanat konumundaki zne bir
anlamda hem bireysel hem de toplumsal bir znedir. Bu nedenle sanat
almas onun yaratcsnn niyetinden bamsz bir biimde nesnel top
lumsal eilimleri ifade eder (Adomo, Prisms, aktaran lger, 2009:56).
Sanat znenin nesnel koullar karsndaki bu zayf pozisyonu ya da ni
yetini gerekletirme srecinde karlat zorluk da, farkl dzlemsel
ilikiler arasnda kurulacak balann kanlmaz gerilimi nedeniyle g
alan yaklamna katk yapmaktadr.
Adomoda zne ve nesne arasnda kumlan g alan kavram dnsel
modelimizde daha geni bir ilikiler ama tekabl etmektedir. Burada
birden fazla g alan bulunmaktadr. Sz konusu olan, yalnzca toplum
sal balam ierisindeki zne ve zerk mzik yapt arasndaki bir iliki
biimi olarak g alan deil, form ve ieriin, sembol ve imgelerin, an
lamn ve kar anlamlarn dhil olduu, mzik eserinin kendi bnyesinin
bal bana bir g alan olarak konumlandnld karmak bir g alan
lar sistemidir. Bahsi getii zere toplumsal balam, simgesel alan ve
imgesel alan olarak kurgulanan sistem ierisinde oluacak ilikilerin her
trls dinamik bir atma alann, bir sreci belirleyecektir. Ve buradaki
ilemsel yntem, srekli bir dinamizm ierisinde nicel ve nitel byme ve
bakalamalarn gerilimli ilikisinin ifadesi olarak diyalektik ileyi ol
mak durumundadr.
Dier yandan buradaki gerilimli ilikinin varl ayn zamanda sanat
eserinin hakikat ierii ile balantlandnlmaldr. Adomoya gre haki
kat g alanna yerlemitir. Bu nedenle g alanlarndaki gerilimi ortaya
karan esas neden burda kendini gizleyerek var olan hakikatin kendisi
dir. Hakikatin evrensel teklik olma vasf, tm yaamsal alana ilikin bt
nn bilgisinin olanakllm kendinde tamasndan kaynaklanr. O, to
pik olandr. Ancak tam da bu nedenle, yani ele geirilemezlii nedeniyle,
g alannn varln ebediletirir.
188
Olgun Bilir
189
Bir G Alanlar Sistemi Olarak Mzik Toplum likisi
190
Olgun Bilir
191
Bir G Alanlar Sistemi Olarak Mzik Toplum ilikisi
192
Olgm Bilir
193
Bir G Alanlar Sistemi Olarak Mzik Toplum likisi
K aynaka
Adorno, Theodor W., (1982), On The Problem o f Musical Analysis , Music Analysis, Vol. 1,
No.2. (Jut, 1982), ng. ev. Max Paddison, s. 169-187
Adorno, Theodor W., (1993), Music, Language and Composition, The Musical Quarterly,
ng. ev. Susan Gillespie, Vol.77, No.3, Sonbahar, s. 401-414
Adomo, Theodor W., (1997), Aesthetic Theory, ng. ev. Robert Hullot-Kentor, Continuum,
London
DeNora, Tia, (2003), After Adomo Rethinking Music Sociology, Cambridge University Press,
Cambridge
Jay, Martin, (1976), The Dialectical Imagination, Heinemann Educational Books, London
194
Olgun Bilir
Marx, Karl, (2002), Louis B onapartem 18 B rum aire'i, ev. Sevim Belli, 3. Bask, Sol Yayn
lar, Ankara
Paddison, Max, (1991), The Language-Character o f Music: Some Motifs in Adorno, Journal
o f the R oyal M usical Association, Vol. 116, No. 2 (1991), s. 267-279
Soykan, mer Naci, (2000), M zikseI D nya topyasna A d o m o ile B ir Yolculuk, Bulut Yay
nevi, stanbul
lger, Emir H., (2009), B ir M zik Felsefesi Olana O larak A d o m o 'nun E stetik Kuram , A
Sosyal Bilimler Enstits, Yaymlanmam Doktora Tezi
195
' <-Wjj /Cj> |l 1
>* x i j J j ' j->
Sol: bu ckl- insanda olan menfezlere on iki makam taksim olumnu olmala her bir menfe
zin mahalline makamlar dahi iaret olunmudur. Ancak bunun srr u hikmeti lem-i melekte
ruhun mnasebeti cihetiyle evvel-be-evvel ruh miitelezziz olduundan musik insamn hazne-i
akndan bir esrardr. Hakikati esrar- nyde tafsil olunur. M.
(Gnl Paac, Osmanl Mziini Okumak [Neriyt- Musik], Kltr ve Turizm Bakanl, 2010)
T rk Mzii, Y enlkler:
sterp A yre Ltfn Bzlere Bgne;
Musiki
M ecmuas
mafz4k Ve
S a n a t H a r ek etler*
The Dusic Magazine
D e v r m n d e n P o p l e r
K ltr M z n e o k
SESLLK GNDLER:
TRK MZK NKILBINDA
GARBYATP ENDELER VE
FANTEZLER
Poyraz Kolluolu*
200
Poyraz Kolluolu
G n d s iz in t il a r i v e t a r h y a z im i
Foucault bize tarihin gnmz tahayyl iinde uzun soluklu bir ekilde
doyurulduu antropolojik merutiyetinden koparlmas gerektiini hatrla
tr. Yani kadim, kolektif bilinten koparlmas gerektiini syler.4 lave
ten, resm belgelerin ve meta anlatmlarnn tarihin sosyolojik ve kltrel
sabitlerini deimez hale getirdiim ileri srer. Foucaultya gre tarihsel
analizin altodaki resm belgeler tarihin kaderi deildir. Ama bellein
bu kaderin bir paras olduunu ileri srer.5 Baka bir deyile, tarihin al
ternatif kaynaklar diyebileceimiz rnein bireylerin deneyimlerini, an
larn, hissiyatlarn gsteren ve resm tarih anlatsnda nemsiz diye
etiketlenen bu ariv belgeleri, tarihi resm tarihyazmmn dayatt diyak
ronik bak asndan kurtararak ve rtmek istedii krlma noktalarm
ortaya kartarak alternatif bir tarihyazm imkn sunar.
3 Meltem Ahska, Radyonun Sihirli Kaps: Garbiyatlk ve Politik znellik, (stanbul: leti
im, 2002), s.45.
4 Michel Foucault, The Archeology o f Knowledge, Tr. A. M Sheridan Smith (London: Tavis
tock Publication, 1972),s.7.
5 A.g.e., s.3.
201
Trk Mzik Devrimi nden Popler Kltr Mzii ne ok Seslilik Gndzleri
202
Poyraz Kolluolu
203
Trk Mzik Devrimi nden Popler Kltr Mzii ne ok Seslilik Gndleri
A t a t r k v e r a d y o y a y in in d a a l a t u r k a y a s a i
1934-36 yllar aras yirmi ay sren radyo yaynmdaki alaturka yayn ya
sa mzik devriminin ulat tepe noktasdr. Bu srete, Kemalist dev
let oksesli mzik kltrne olan tutkuyu artrmak iin ideolojiden
daha ok saf cebir kullanmtr. Bu yirmi aylk srete, devlet radyosu
ounlukla ok sesli senfonik mziin yan sra, daha henz dnyaya gel
mi, az saydaki, yeni, ok sesli Trk halk trkleri eliinde otantik halk
trklerini de dinleyiciye sunmutur. Fasl mziinin elenceli paralan
ile Osmanl mziinin mistik, din, sanat mzii arklan yasak yemitir.
Ancak, bu drtkleme istenilen Garp mziinin kucaklanmas ile nihaye
te ermemitir. ronik bir ekilde, dinleyiciler Kemalist mziin yasakla
maya alt mziin z olan Arap mziini Kahire radyosunun ksa
dalga frekansndan dinlemeye balamlardr.
Hem modernlemekte olan yeni bir ulusun lideri hem de byk davet
masalarnda alaturka mzik dinlemekten keyif alan sradan bir birey olan
Atatrkn, yasak srasnda elikili hisler deneyim ettiini ileri sryo
rum. Atatrk, modernleen ulusun lideri olarak Trk halk trklerinin ok
sesli teknikler ile yeniden ortaya kartlmas gereinin altn izdi. rne
in, Batl bir gazeteci Emil Ludwig ile 1930 Nisamnda yapt bir sy
leide Trk mzik alannda yaplan ilerlemeye vurgu yapar ve Batnm
kendi modem mziini gelitirmesinin 400 senelik bir zamana yayldn
syler. Trklerin 400 senesi olmadn ve Bat mzii tekniklerinin
ivedilik ile ihra edilmesi gerektiini ekler. 1 Kasm 1934 tarihli
meclis konumasnda ise gnmz teknikleri ile zarif, ulusal hissiyatla
rn ve tahayyllerin stne yazlm yeni musiki eserlerinin bestelenmesi
204
Poyraz Kolluolu
gerekliliine iaret eder. Ona gre Trk musikisi ancak bu ekilde evren
sel mzik iinde yerini alr. Kltr Bakanlnm bu ama iin gerekli
admlar ataca umudu iinde olduunu ekler.6
te yandan fasl musikisinin tutkulu bir dinleyicisi olarak Ankara
Cumhurbakanl konutunda brokratlar ve siyasetiler onuruna verilen
byk akam bulumalar ve yemekleri srasnda Atatrk bu yasakl m
zii dinlemeye devam etmitir. Ancak, ulusun aydnlk ba olarak teza
hr eden Atatrkn parlamentodaki konumas Kltr Bakanln ve il
gili brokratlar harekete geirdi ve alaturka mzik radyoda ok sesli
mzik dinleme alkanl ve kltrn yayma amac ile yasak yedi.
Radyo stnde yaplacak bir buton hareketi dinlemesi mmkn olan, ksa
dalgada hli hazrda yaynda olan Berlin, Milano gibi dier tm Garpl
radyo istasyonlar gibi Ankara radyosu yasak sresince sadece senfonik
mzik ve ok sesli halk mzii eserlerine yer verdi. Atatrk yasan kal
drlmas iin gelen kibar ricalara ise alaturka mzii dinlemekten kendi
sinin de keyif aldn ancak inklp yry yapan bu neslin amacn
gerekletirmek iin baz fedakrlklarda bulunmas gerektiini syle
yerek karlk verir.7
Ancak, Kahire radyosunun halk arasnda yayld haberleri duyul
duka, Arap mzii korkusu nedeniyle politik brokrasi ve Atatrkn
zihninde yasaa dair pheler artmt. ankaya Kknde bir gece Ata
trkn hususi fasl mzisyeni olan Tamburac Pehlivan ile Paa arasnda
geen bir konuma sonras alaturka yasa apar topar kaldrld. Tambu
racnn ...gnah deil mi, bu musikiye gnl vermi olanlar mahrum
edersiniz sitemi sonras meclis krsnde yasak yiyen alaturka mzik, bir
iki masasnda duygulanan Paann Tamburacya Ankara Radyosuna
git ve sazn al demesi ile tekrar yayma alnr.8
Bat sanat mzii ve hkim ideolojinin ateli bir destekleyicisi olan
Cemal Reit Rey tarafndan kaleme alman bir an Atatrkn mzik dev
rimi srasndaki gerilimli ruh halini ve hislerini sergiler. At 1929 ylnda
bir vapur gezisi srasnda kaleme alnmtr: Cesar Franckin Kentetini
almaya baladk. Bataki introduction bitmemiti ki, Atatrk misafirle
riyle sohbete dalmas zerine konserimizi ksa kesmenin mnasip oldu
6M usiki ve S anat Hareketleri, Ulu nderimizin Yeni Bir areti: ark, Gazel Devrinin Sonu,
Ekim 1934, N.2, (sayfa numaras belirtilmemitir).
7 Grkan Turhan, Cemal Granada A ta t rk n Ua dim, (stanbul: Hrriyet Yaynlan, 1973),
s. 122.
8 Cevdet Kozanolu, R adyo Hatralarm, (yayma hazrlayan Nazmi zalp, tarih yok), s. 11.
205
Trk Mzik Devrimi rden Popler Kltr Mzii ne ok Seslilik Gi'mdiileri
MDNN MULAKLII :
CAZ TUTKUSU VE ETNO-IRKI TINILAR
Kahire radyosu Trk mzik devrimindeki tek sznt deildi. Ksa srede
modem ve ulusal bir mzie sahip olma istei o kadar abartlmt ki baz
zamanlar radyo istasyonundaki altyap ve teknik yetersizlikten dolay,
dinleyicilerin kendisi modem, makbul bir mzik eidi bulma srecine
elik ettiler. 1940lar boyunca zellikle radyo dinleyicileri arasmda yay
lan caz tutkusunun mzik devrimi srasnda gndnn ortaya kartt
bir szmt olduunu ileri sryorum. Ancak bu gndmndeki ana ak
tr lkenin lideri deil bizzat dinleyicilerin kendisiydi.
Radyonun ilkel, ilk zamanlan olan 1920ler sonu ve 1930larda radyo
yayn genellikle kayt yaynlan ile doldumlurdu. zelikle canl fasl
mzii gmplannm ve senfonik Batl orkestralannn yaz tatilinde olduu
dnemlerde, Amerikadan ihra kayt plaklar radyo yayn zamann dol
206
Poyraz Kolluolu
10 Caz mziinin Trkiyenin 1930lu, 1940h yllardaki detayl anlatm iin, bkz. Poyraz Kol
luolu, Mockmisim in Ottoman&Turkish Music and the years o f 1930s,l940s, Master Tezi,
Marmara niversitesi, Sosyal Bilimler Enstits, 2009, ss. 134-143.
11 Nota, Meyhane ve Caz musikisine kar harp!, 1 Temmuz 1934, N .30, ss.143-144.
12 Ecvet Grein, Musiki Buhran, Yeni Adam, 23 Ekim 1941,N .356, ss.10-11.
207
Trk Mzik Devrimi tiden Popler Kltr Mzii ne ok Seslilik Gndleri
13 Necil Kzm Akses ile yaplan szl tarih grmesi.(Gren: lk zen, Ankara
3.11.1995, Trk Tarih Vakf Arivi, iinde Gnl Paac, Cumhuriyetin Sesli Serveni" (Ed.
Gnl Paac), Cumhuriyetin Sesleri (stanbul: Bilano Yaynlar, 1998), s. 25.
208
Poyraz Kolluolu
209
Trk Mzik Devrimi nden Popler Kltr Mzii ne ok Seslilik Gndleri
iin yeni, dinamik Trk ras ile meyhane kltr bir arada olamazd ve
stanbulun lsz Garpl elence hayatyla Ankarann asil balo ge
celeri tahayyl elimekteydi.18
P o p l e r k l t r m z n n
CAZDAK LK KIVILCIMLARI
1930lar ve 1940lardaki caz tutkusunun ve 1950lilerde Kahire filmleri
nin Trkiyeye gelii popler kltrn ilk nveleri Trk kltr haritasnda
ortaya kmaya balamtr. rnein, nl bir kompozitr ve popler m
zik figr olan 1950li ve 60h yllarda caz ve Rockn Roll orkestralarnn
kumcusu olan anar Yurdatapan kendini genlik yllarnda radyodan
duyduu caz yaynlan sayesinde eittiini anlatr.19 Yurdatapan gibi ba
ka caz mzisyenleri de 1950li yllarda kendine hazr bir caz dinleyicisi
buldu. lhan Mimarolu, 1944 ylnda Modada verdii bir konserde am-
lann yle dile getirir: 1944 ylnn yaz gnyd... Karalam olduum
basit bir melodinin ve Erdem Burinin davul sololarnn dinleyicileri nasl
galeyana getirdiini unutamam. Bugn bile Modada bu konserden bah
sedenlere rastlayabilirsiniz.20
1947 Marshall Plan ve 1953deki NATO yeliini takiben Trkiye
nin kltrel snrlar billurlamaya balad. Hollyvvood filmleri eliinde,
ark ve Garp mzii atmas arasnda kalan yeni ve gen bir mzisyen
kitle ortaya kt. Bu arada kalan ocuklar niversitelerin kaln duvarla
r arasnda dnyay saran rockn roll dalgas ile daha nce radyodan
dinledikleri caz harmanlayan orkestralar kurmaya baladlar. Dneme
smokini ve nceki yllarda radyoda verdii canl caz ve tango konserleri
ile damgasn vuran Celal nce, kendisinin besteledii ve Trke szler
yazd Kovboy arks isimli parayla 1950lerde nemli bir popler
kltr figr haline geldi. Murat Meri, Bat mzii modasn Trkiyeye
getiren ilk mzisyen olarak Celal ncenin Trk mzik tarihinde yeni bir
sayfa atn ileri srer. Onun baars birok amatr mzisyene ilham
kayna oldu ve 1950lilerde rock ve caz orkestralar ortaya kmaya
balad.21
18 Ahmet Sevengil Refik., stanbul N asl Eleniyordu? 1 4 5 3 ten 1 9 2 7 y e Kadar, (stanbul: leti
im Yaynlar, 1998), ss. 145-146.
19 Ahyan Akaya & Fehmiye elik, 60 lardan 70 lere 45 lik arklar,(stanbul: BGST yaynlar
2006), s.8.
20 lhan Mimarolu, Caz Sanat, (stanbul: Yenilik Yaynevi, 1958), s. 122
21 Murat Meri, T rkiyede P opler B ati M ziinin 75 Yllk Seyrine B ir B a k , (Ed. Gnl
Paac), C um huriyetin Sesleri, s. 132.
210
Poyraz Kolluolu
R a d y o r e t y o r , im t ih a n e d y o r v e
ALATURKAYILNETLYOR
zellikle 1940lardan sonra stanbul Radyosunun aksine Ankara Radyo
istasyonu toplumun geliimi ve eitimi iin tam anlamyla ideolojik
bir aygt olarak kullanld. Hkim politik ideolojinin etkisinden ve deste
inden uzak olan stanbul Radyosu bu sre zarfnda tam on yl sessiz
kald. Ankara stanbul ikamesinde, kozmopolit bir mirasn temsilcisi olan
stanbul ve ehrin kurumlan Trk modernleme srecinden skp atld.22
Radyo mecmuas stanbul istasyonunun 1949a kadar olan sessizliini ku
rumun mnasebetsiz yaynna ve radyo alanlannm disiplinsiz hare
ketlerine balar.23 Meltem Ahska, Ankara radyosunun elitlerinin tahay
ylnde Garpl, rasyonel prensipler ile alt gibi inan var olsa
da, imdinin mulklnn ve radyo zamann doldurma endiesinin
bu fanteziye elik ettiini ileri srer. Yukarda bahsettiim caz olay bu
endieden doan bir olayn yansmasyd. Ahskann Ankara radyosu iin
yapt tespitin nda zellikle mzik alannda imdinin mulklm
ve bunun yansmalarnn izini takip edeceim. Fasl Heyetinin Garpl
senfonik orkestralara kyasla iler acs durumu ve radyo personel imti
hanlar bahsedeceim konular olacak.
Garp ve ark mzii davasnda, Ankara radyosu her ne kadar taraf
szlnn altn izse de, istasyon halkn mzik eitimi ve ulusal halk
trklerinin miktarn artrmann gerekliliini iln etmitir. 1940l yllar
geldiinde kurum ulusal mzik reformu konusunda stlendii sorumlu
22 Ahska, ss.27-31.
23 Radyo, stanbul Radyosu Niin Kapand, 15 Nisan 1944, C.3, N. 29, s. 9.
211
Trk Mzik Devrimi tiden Popler Kltr Mzii ne ok Seslilik Gndleri
24 zzettin Turul Nibey, Alaturka, Alafranga ve Radyomuz, Radyo, 15 Austos 1942, C .l,
N .9 s. 2.
25 zzettin Turul Nibey, Musiki nklbmzda Benliimiz, Radyo, 15 Ocak 1943, C .l,
N .14, s. 2.
212
Poyraz Kolluolu
213
Trk Mzik D evrimi tiden Popler Kltr Mzii 'ne ok Seslilik Gndzleri
yetersiz bir potansiyeli ve elinde kstl bir malzemesi vard. Zaten, elde
avuta etnik, saf Trk trkleri yoktu ve bu Sanszen'i Anadolu trkleri
stne Trke sz yazmaya itti. Amansz ve fantezi leti rlm i milli folk
arivine sahip olma istei bu ii pratie dkme isteinin nne geti ve
imdinin mulklm ortaya kard. Dahas, bir Bat topyasn yakala
ma arzusu ve muasr medeniyetler zamanna dokunma hevesi Kemalist
milliyetilikte etno-milliyeti salnmlarn ortaya kmasna neden oldu.
Anadolu halk trklerindeki Krt ocuklar ve Ermeni Sanszen'i kale
minde bir hamle ile safkan Trklere dntler. Ben bunu Hayli Cema
at fetiizminin kltrel alanda kaosa dzen getirme srecinde beraberin
de getirdii ykc ve rk etki olarak adlandnyorum.
Saz ile alman trkler ulusal mziin paralan olarak kabul grm
ken alaturka ve trevleri radyo yaynnda ayn ayncalktan yararlanamad.
Buna ramen radyonun yerliliini koruma adna nce Saz grubuna radyo
da alan ald. nk alaturka neriyat yokluunda radyo yerelliini kay
bediyor ve Garp radyolarndan bir fark kalmyordu. Ancak, bilinli ya da
bilinsiz olsun, radyo mecmuasndaki yazarlar kendi istasyonlannda var
olmasna izin verilen Osmanl/Trk mziine olan ideolojik hasmaniveti
sergilemekten ekinmedeler. Radyoda alan alaturka mzisyenler ideo
lojinin zerinde alabilecei en kolay znelerdi.
214
Poyraz Kolluolu
215
Trk Mzik Devrimi 'tiden Popler Kltr Mzii ne ok Seslilik Gndzleri
32 Sabahattin Volkan, stanbul Radyosu Alrken, Trk Musiki Dergisi, 1 Ocak 1949 s. 1.
33 Elin Temel, Radyo Anlar, Radyo Anlar Program, iinde Ahska (2002), ss. 61-62.
216
Poyraz Kolluolu
217
Trk Mzik Devrimi nden Popler Kltr Mzii 'ne ok Seslilik Gndzleri
218
Poyraz Kolluolu
yegne amacnn halk trkleri garpl teknikler ile uygun bir ekilde
sylemeyi kefetmek olduunu aktaryordu.
Burada mzik inklb zerinden Trk modernleme projesinin klt
rel alannda olan bir zgllne dikkat ekmek istiyorum. Eer, Trk
etnisitesinin kefi Garp ynne doru kat edilen bir yolda bitmek t
kenmek bilmeyen bir istein, otantik modernliin kefi ise bu gei evresi
diyebileceimiz durumu nasl tanmlayabiliriz? Baka bir deyile, imdiki
zamannn mulkln nasl tanmlayabiliriz? rnein, Ruhi Su Trk
dilinin Garp vokal teknikleri ile sylemeyi kefetme srecinde ne yap
yor, ne dnyor, ne hissediyordu? Mulkln ve belirsizliin yaratt
boluu ne ile dolduruyordu? Anadolu halk trkleri Batl bir icra stili
ile sylemek neden bir keifti? Bu olas olaslksz kefetme halinin ne
deni nedir? Ben bu sorulara cevabn modernliin bombardman ve mzi
i gelitirme isteinin garbiyat fantezi eliinde ortaya kard kendi
liinden bir yaratclk ve ayn zamanda da bir yok edilicilik mevcudiyeti
olduunu ileri sryorum. Garp ufukta elde edilemeyecek bir topya ola
rak ortaya ktka Trk modernlemesindeki bireyler mzik davasnda
kif misyonu stlenmeye meyilli olmulard.
Mzik davasnda kif misyonunu tek stlenen Ruhi Su deildi. Po
litik hiyerarinin tepesindeki aktr, sradan mzisyenler, elitler, radyo
istasyonu gibi radyonun sihirli dalgalan arkasndaki dinleyicilerin kendisi
de yeni ulusal bir mzik tahayyl stne Garp aynasnn karsnda ve
zamansal mulklmda gnd kurdular.
219
Trk Mzik Devrimi nden Popler Kltr Mzii ne ok Seslilik Gndzleri
39 Ankete dair ayrntl bir inceleme iin bkz; Radyo, Radyo Yaynlar in Atmz Anketin
Sonulan, Haziran, Temmuz, Austos, C.7, N.79-80-81, 1948.
220
Poyraz Kolluolu
40 Fsun stel, 1920li, 1930lu Yllarda Milli Musiki ve Musiki nklab, (Ed.Gnl Paa
c), Cumhuriyet'in Sesleri (stanbul: Bilano Yaynlar 1998), s.48.
41 Vedat Nedim Tr, zahl Opera Saati, Radyo, 15 Flaziran 1943,C.2 N. 19, s. 13.
42 Ahmet Flamdi Tanpnar, Yahya Keml, stanbul: Dergh Yaynlar, 1995, s. 112.
221
Trk Mzik Devrimi tiden Popler Kltr Mzii ne ok Seslilik Gndleri
43 Radyo, stanbul Radyosunda Bir mtihan, Eyll, Ekim, Kasm, C.8, N.94-96-96, s.8.
222
Poyraz Kolluolu
K aynaka
BRNCL KAYNAKLAR
Cumhuriyet, 1963
Nota Mecmuas, 1934-1936
Mzik ve Sanat Hareketleri (1934-1935)
Musiki Mecmuas (1948-1949)
Radyo, (1937-1954)
Yeni Adam Mecmuas, (1934-1960)
KNCL KAYNAKLAR
Ahska, Meltem, Radyonun Sihirli Kaps: Garbiyatlk ve Politik znellik, stanbul: letiim,
2002
Akaya, Ahyan & elik, Fehmiye, 6 0 lardan 70lere 45 tik arklar, stanbul: BGST Yaynlar
2006,
Althusser, Louis, Ideology and Ideological State Apparatuses, Ben Brewster (Ed), Lenin and
Philosophy and other Essays, NY/London: Monthly Review Press, 1971
Berman, Marshal, All thats solid melts into the air: The experience o f Modernity, London/NY:
Verso, 1983
Chatterjee, Partha, The Nation and Its Fragments: Colonial and Postcolonial Histories, New
Jersey: Princeton University Press, 1993
___ The Nationalist Resolution o f the Womens Question, in Recasting Women Essays in Colo
nial History, K.Sanghari and S.Vaid (Ed) N ew Delphi: Rutgers University Pres, 1990
Foucault, Michel, The Archeology o f Knowledge, translated by A. M Sheridan Smith London:
Tavistock Publication, 1972
Turhan ,Grkan, Cemal Granada Atatrkn Ua dim, stanbul: Flrriyet Yaynlan, 1973,
Tura, Yaln Cumhuriyet Dneminde Trk Musikisi, inside, Cumhiyetin Sesleri, Gnl Paac
(Ed), stanbul: Bilano Yaymlan, 1998
Kolluolu, Poyraz, Modernism in Ottoman & Turkish Music and the Years o f 1930s, 1940s,
Marmara niversitesi, 2009
Kocabaolu, Uygur, irket Telsizinden Devlet Radyosuna: TRT ve ncesi Dnemde Radyonun
Tarihsel Geliimi ve Trk Siyasal Hayat indeki Yeri, Ankara: ASBF yaymlan, 1980.
Cevdet Kozanolu, Radyo Hatrlarm, (yayma hazrlayan Nazmi zalp, tarih yok)
Meri, Mura, Trkiyede Caz: B ir Uzun Serven, inside Cumhuriyetin Sesileri, Gnl Paa
c,(Ed), ,stanbul: Bilano Yaymlan 1998
zbek, Meral, Popler Kltr ve Orhan Gencebay Arabeski, stanbul: letiim, 1991
ztuna, Ylmaz Trk Musikisi Ansiklopedisi, V.I, II (A,B), stanbul: MEB, 1969
Paac, Gnl, Cumhuriyetin Sesli Serveni, Gnl Paac, (Ed), Cumhuriyet'in Sesleri, stan
bul: Bilano Yaymlan, 1998
223
Trk Mzik Devrimi nden Popler Kltr Mzii ne ok Seslilik Gndzleri
Refik, Ahmet Sevengil, stanbul Nasl Eleniyordu, 1453ten 1927y e Kadar, stanbul: letiim
Yaynlar, 1998
Seeger, Anthony, Why Suya Sing: A Musical Anthropology o f an Amazonian People, Cam
bridge: Cambridge University Press, 1987
Stokes Martin, Introduction, inside Ethnicity, Identity and Music: The Musical Construction of
Place, edited by Martin Stokes Oxford/NY: Berg, 1994
___ The Arabesk Debate: Music and Musicians in Modem Turkey, Oxford: Clarendon, 1992
Yaln, Tura, Cumhuriyet Dneminde Trk Musikisi, inside Gnl Paac,(Ed), Cumhiyetin
Sesleri, stanbul: Bilano, 1998
224
TRKYEDE AIKLIK
GELENENN POPLER
MZKLERE ETKS
Seluk D uran
1 Jacques Attali, Grltden Mzie, Mziin Ekonomi Politii zerine, ev. Gl Glcgl
Trkmen, Ayrnt Yaynlan, stanbul, 2005
Trkiye de Aklk Geleneinin Popler Mziklere Etkisi
226
Seluk Duran
227
Trkiye de Aklk Geleneinin Popler Mziklere Etkisi
228
Seluk Duran
5 Eric Hobsbawm, Gelenekleri cat Etmek yazsmda cat edilmi geleneklerin yapay ve
uydurma referanslarla hareket ettiini belirtmektedir. Bir formelletirme ve rutinletirme sreci
olarak icat edilmi geleneklerin tipe aynldn syler. Buna gre a) Toplumsal birlik-
beraberlii ya da gerek veya yapay cemaatlere grup aidiyetini oluturan veya sembolize eden
gelenekler, b) kurumlan, stat ya da otorite ilikilerini oluturan ve ya merulatran gelenekler,
e) ana amac toplumsallama, inanlann, deer yarglannn ve davran teamllerinin alanp
aktanlmas olan gelenekler. Buradan bakldnda Devletin klk gelenei zerinden gerek
letirmeye alt ina ve tanmlama pratii en ok nc madde ile uyumaktadr.
229
Trkiye de Aklk Geleneinin Popler Mziklere Etkisi
6 Belks Dinol, n Asya ve M srda Mzik, Trk Eskia Bilimleri Enstits Yaynlan, 2003,
stanbul
230
Seluk Duran
Tarz Edebiyat Gelenei ise 16. yzyl itibariyle ortaya kan ve kahve
hanelerde teekkl etmi, daha ok kent arlkl bir gelenektir. obano-
lu sz konusu ayrm yle ifade eder;
tekke klarnn dini amal propaganday veya irad n planda tut
malarna karlk burada ama din d sosyal bir ortamda hoa vakit
geirmektir. Dahas mensup olduu disiplinin gereklerini yerine geti
ren bir tekke a iin yapt i kurumsal olarak dorudan doruya
maietini temin deilken, kahvehane a iin icralarnn amac pro
fesyonelce para kazanmak veya maietini temin etmektir.7
Her iki k geleneinin ald referanslarn, iledii konularn, biimsel
zelliklerin rtmesine ramen kurumsallama noktasndaki ayrma ve
kahvehanelerde gelien k tarznn ekonomik altyapsnn daha kentli
unsurlara dayanmas temel farkllk olarak gze arpmaktadr. Zaten ben
zer bir farkllama ilk a ve ortaa bat mzii iin de geerlidir. Halk
mzisyenleri Jonglerler, Saray mzisyenleri truverler ve trubadorlar ve
zel kutlamalarda mzik icra eden ve sonralar ticari ehir bujuvazisinin
yanlarnda alan menestrel lerin yksnde8 benzer bir dizili grebil
mek mmkn. zkul obanolunun yaklamnn bizim amzdan ta
d anlam daha ok bu gelenei a) szl kltr ortam b) Yazl kltr
ortam e) Elektronik Kltr ortamnda k Tarz edebiyat gibi bir d-
nemselletirmeyle aklamasndan kaynaklanmaktadr. Buradan altyapsal
unsurlarn ve teknolojik gelimelerin mzik zerindeki etkisini gzlemle
yebilmekteyiz. zellikle Elektronik Kltr Ortamndaki gelimelerin ge
rek klarn retim biimlerine gerekse de retimlerinin sunumuna yeni
bir boyut kazandrmtr. 1970li yllarda gelimeye balayan mzik piya
sasna, zellikle yurt dna yaplan glerin elik etmesi klarn hem
izler kitlesinin beklentilerinde, hem de klarn ezelden beri iledii gur
bet konusunu daha baskn ilemesine neden olmutur. Ayrca obanolu
erkek egemen bir yap olan bu gelenek ierisinde kadn klarn da sesini
duyurmasn bu yeni teknoloji ile mmkn olduunu vurgular.
Szmz modem dnemlere kadar getirebildiimize gre klk ge
leneinin etkiledii mzik trlerine dair bir eyler syleyebiliriz. Ancak
fark edilecei zere klk geleneinin biimsel zelliklerine henz de
inmedik. Aslnda az ok bilinen bu konuya klk geleneinin dier
mzik trleri zerindeki etkisi zerinde dnrken aklk getirmeye
231
Trkiye de Aklk Geleneinin Popler Mziklere Etkisi
B a t i m z l e g e l e n e k s e l m z n bu lu tu u
NOKTA: ANADOLU ROCK-POP MZ
Rock mzik 1950li yllarda Blues ve Caz mziinin etkisiyle gelien
Elektro ve Bas gitarlarn yannda klavye ve batari gibi enstrmanlarn e
lik ettii, etkisi 1960l yllarda artan ve gnmze kadar sren Ba Av
rupa ve ABD kaynakl bir mzik trdr. 1950lerde Bili Haley, Elvis
Presley ve Chuck Berry gibi isimlerin popler olduu Rock Mzik alan
1960 ve 1970 sonrasnda: The Rolling Stones, The Animals, Pink Floyd,
The Beatles gibi gruplar ve Bob Dylan, Steve Harly gibi isimlerle olduk
a popler ve etkin bir konuma gelmitir. Bu isimlerden zellikle Bob
Dylan ve Pink Floyd grubu ayn zamanda protest mziin de nemli tem-
silcilerindendir. Yaptklar mziin yan sra muhalif tavrlaryla da etkili
olmulardr. Trkiyede ki mzisyenlerin Rock mzik ile rabtalar da
1968 kuann bu protest havasmda olumaya balamtr. Bat kaynakl
bu isyankr mzii, toplumsal sorunlar dile getiren geleneksel halk m
zii ile sentez haline getirilmesi sonucunda ortaya son derece baarl r
nekler kmtr. Anadolu Rock mzii deyince elbette aklmza ilk ola
rak Cem Karaca gelmektedir. lk genlik dnemi mzik denemelerinden
sonra Apalar grubu ile bir araya gelen Cem Karaca 1967 Aln Mikrofon
yarmas ikincilii ile ilk nemli baarsn elde etti. Ona bu baary tat
tran eser ise Erzurumlu Emrahn iirine yapm olduu beste idi. Byle-
ce Cem Karacann Aklarn eserleri eliinde devam edecek olan mzik
yaants yeni bir boyut kazanyordu. Cem Karaca en nemli kn ise
Apalar'dan ayrldktan sonra kurduu Kardalar grubuyla yapt. Bu d
nemde muhalif tavr daha da keskinleen Cem Karaca Dadalolu/Kalen-
der 45liini yaymlad. Hl mzik tarihimizin en etkileyici yorumlarn
dan birisi olduunu dndm Dadalolu trks daha nce Muhar
rem Erta tarafndan yorumlanmt. Cem Karacann Rock motifleri eli
inde yorumlad bu iir klk geleneinde Anadolu-protesto kltr
nn en nemli rneklerinden birini oluturur. Eserin ikinci ktasnda
Trkmen airetlerin Osmanl devleti ile sregelen ve daha ok iskn poli
tikalar ile aa kan honutsuzluuna dair iyi bir belge niteliindedir.
Belimizde klcmz kirmari / Ta deler mzrann temreni
Hakkmzda devlet vermi ferman / Ferman padiahn dalar bizimdir.
232
Seluk Duran
9 Dilaver Dzgn, klk Geleneinin Deiim ve Dnm Srecinde Ban Mano Olgu
su, M ill Folklor, 2009, Yl 21, Say 84
10 Sinan Gndoar, MuhalifMzik, Devin Yay. stanbul, 2005, s. 176-177
233
Trkiye de Aklk Geleneinin Popler Mziklere Etkisi
doru hem halk trklerini, hem protest arklar hem de yeni bestecilerin
arklarn albmlerinde birletirmitir. Bunu yaparken belirledii izgi
den dn vermeyen sanat 1980 sonrasnda kendisine yaplan arabesk
albm yapmas ynndeki teklifleri reddetmitir.11 k Mahzuni erifin
ve Edip Akbayramn birbirlerinin mzik yaanlannda son derece
nemli yerleri olduunu sylememiz gerekir. Nasl ki Edip Akbayram
Mahzuni trklerinin sayesinde poplerliini arttrd ise Mahzuni erifte
Akbayramn modem yorumlan ile birlikte zellikle kentlerde daha fazla
insana ismini duyurabilmiim Yeri gelmiken k Mahzuni erifin mo
dem dnem klan ierisindeki zel yerine dikkat ekmekte fayda var.
Alev-Bekta geleneinin bir temsilcisi olarak rnler veren Mahzuni
erif ky gerekliini sade fakat etkili bir biimde dillendirmektedir. Ya
anan gndelik sorunlar, devlet ile halk arasndaki uurumu, yoksulluk,
hastalk, eitsizlik gibi meselelere ynelik halkn hissiyatlann sloganist
olmayan fakat son derece net ve korkusuz bir dille anlatmaktadr. a
mzn Pir Sultan Abdal' olarak gsterilen k Mahzuni Trkiyedeki
muhalif yaplann ve halk kesimlerinin son derece nem verdii, sayg
duyduu bir isimdir. Edip Akbayram mzik yaamnn ilk yllarnda Du
manl Dumanl Oy Bizim Eller, nce nce Bir Kar Yaar, Kolum Nerden
Aldn Sen Bu Zinciri, Mehmet Emmi - Affetmem Seni, Bu Yl Benim Yeil
Bam Kurudu gibi bilinen Mahzuni trklerini 45lik plaklarnda oku
mutur. Albmlerinde ise emi Siyahm Garip, Yllar, Merdo, Nem Kal
d gibi trklere yer vermitir. Bu trklerin yannda Aldrma Gnl, E
kya Dnyaya Hkmdar Olmaz gibi dnemin efsane arklarn seslendi
ren Edip Akbayram geni bir kitle taralndan dinlenmitir. Geleneksel
halk trklerini ve klarn eserlerini kendine has yorumu ile kentli din
leyicilere ulatrm, gelenei hoyrata smrmeyip kendi mzik tarz ile
oluturduu arklarla birlikte baarl almalara imza atmtr.
Anadolu Rock ve Pop mziinden bahsedip de Fikret Kzlok ismini
anmamak hakszlk olur. Fikret Kzlok hafif pop mzii, protest mzii
ve halk mzii yorumlarm ortak bir potada eriterek baarl almalar
ortaya koymutur. lk kn Karacaolanm Gzel Ne Gzel Olmu
sun iirine yapt beste ile gerekletiren Fikret Kzlok zellikle k
Veysel trklerini yorumlayyla beeni toplad. Anodolu Rock-Pop
trnde mzik yapan Moollar ve 3 Hrel gibi nemli gruplara ve Erkin
Koray gibi isimleri burada anmamz gerekir. Ancak yaznn boyutlarn
zorlamamak adma ayrca bir meklendirmeye girmeyeceiz. Buradan*
u A.g.e., s. 176-177
234
Seluk Duran
A iK LA R , PROTEST MZK VE
TOPLUMSAL MUHALEFET
Protest mzik adndan da anlalaca gibi daha ok siyasi ve toplumsal
ierikli, isyankr, muhalif bir mzik trdr. Hem yerel hem de evrensel
eleri uzlatrabilen, mar gibi bat kkenli bir mzik yapsnn yansra,
at, koaklama, doalama gibi geleneksel edebiyat rnlerinden de
faydalanabilen bir eitlilii ieren protest mzik 1968 renci hareketin
den sonra dnyada ve lkemizde popler olmaya balamtr. Protest m
ziin ncl olarak bilinen sveli mzisyen Joe Hill ii simli arklar
syledii ve grevlerde boy gsterdii bir dnemde cinayet sulamasyla
1915 ylnda kuruna dizilmitir. Daha sonra onu izleyen Paul Robeson,
Woodrow Wilson Guthrie, Pete Seeger, Phil Ochs gibi isimler yaptklar
mzikle dnyada gelien muhalif hareketlere destek oldular. 68 kuann
muhalif sesleri; Bob Dylan, John Lennon, John Baez, ilide Pinochet
nin asker cuntas srasnda ldrlen Victor Jara, Yunanistann nemli
mzisyenleri Mikis Theodorakis, Maria Farantouri gibi birok mzisyen
en verimli alarn bu dnemde yaamlardr. Ayrca Pink Floyd, nti
limani, Quilapayun, Buena Vista Social Club gibi gruplar dnyada hl
beeniyle dinlenen protest mzik gruplar olarak meklendirilebilir. Tr
kiyede uzun yllardan beri zgn Mzik gibi yanl bir ifade ile anlan
Protest mzik 1970li yllarda Ruhi Su, Zlf Livaneli, Selda Bacan,
Sadk Grbz gibi sanatlarn katklaryla geni kitlelere ulamr.
235
Trkiye 'de klk Geleneinin Popler Mziklere Etkisi
1980lerde Ahmet Kaya Ferhat Tun, (bir nceki blmde de adn and
mz) Edip Akbayram, Rahmi Saltuk, Ali Asker gibi mzisyenlerin ve
Grup Yorum, Grup Kzlrmak, Ezginin Gnl, Yeni Trk gibi grupla
rn katklaryla gelimitir. Dnyadaki ve Trkiyedeki gelimelere para
lel olarak ykselen halk hareketleri daha ok emperyalizm, sava, yoksul
luk, pahallk, eitsizlik gibi kavramlara yksek sesle itiraz ederek kendim
ifade etmeye balamtr. Askeri cuntalarla ve devlet iddeti ile bastrl
maya allan muhalif sesler belki de en net ve kararl biimde mzik
araclyla kendini ifade edebilmitir. Dnemin kltr-sanat etkinlikle
rinde bata halk Aklan olmak zere bir ok mzisyenin, tiyatro ve sine
ma oyuncusunun, gazeteci ve yazann halk hareketlerine destek verdii,
hatt bizzat bu mcadelenin iinde birer zne olduklann syleyebiliriz.
Aklann buradaki ilevi biraz daha farkl ve nemli gibi durmaktadr.
nk Krsaldan kentlere g eden halk kesimlerine ulamak iin Akla-
nn kulland dil kentli mzisyenlere gre daha etkili olmutur. klar
nceleri ky gerekliini anlatt eserlerine artk kentli ve evrensel tema
lar da eklemeye balamlardr. Birka rnek vermek gerekirse k
Nesimi imen tarafndan NATO iin yazlm u drtlk nemlidir.
Yce Trk milleti dme tuzaa /Nato dan ayrlmak ereftir bize
Vietnam ortada gitme uzaa / Nato dan ayrlmak ereftir bize
Hem sesi ve syleyi biimiyle, hem de verdii eserlerle dnemin en sert
muhalif klarndan k hsani:
Sorumluyum ben amdan /Dz ovamdan dik damdan
Smrgeni topramdan /Kovana dek yazacam
Drtlyle kendini kararl bir biimde toplumsal mcadelenin bir para
s olarak grmekte ve sorumluluk hissetmektedir.
k hsaninin yan sra dnemin muhalif rnler veren bir ok k
vardr. k Ali zzet, k smail pek, k Yoksuli, Hseyin rak
man, Muhlis Akarsu, Feyzullah nar, Mehuli, k Daimi, Davut Sula-
ri, Abdullah Papur, k Zamani, Emeki ayrca kadn ozanlardan ah
Turna, ah Senem Bac gibi bir ok isim dneminin etkili eserler veren
klar olarak hatrlanabilir. Ancak bizim derdimiz burada Protest mzi
in klk gelenei ile ilikisini anlamaya almak olacandan baz
Protest mzik sanatlarnn eserlerine younlamak uygun olacak.
ncelikle Ruhi Su ile balayabiliriz. 1912 ylnda doan Ruhi Su, 1.
Dnya Sava srasnda anne ve babasn yitirmitir. Devlet opera sanat
s iken 1952 ylnda tutukland ve 5,5 yl hapis yatt. Operaya bir daha
dnemese de mzik almalarna devam etti. 1975-79 yllan arasnda
236
Seluk Duran
237
Trkiye de Aklk Geleneinin Popler Mziklere Etkisi
1970 ylndaki 12 Mart Muhtras ile yurt dna kan Zlf Livane-
linin ilk 45lii Ozanolu adyla kar. Daha sonra yurt dndaki a
lmalarnda Trkiyedeki Genlik hareketlerinin nderlemin lm ze
rine yaplan atlarla sesini duyurur. Chants Rvolutionnaires Turcs
adyla Brkselde yaymlanan albmde arkla Ulaa At, Nur-
hak gibi trkler bulunmaktadr. Ayrca baz eserlerinde dede dzeni
olarak bilinen daha ok Alev geleneksel mziinde yer alan bir yntemi
uygulayarak nemli bir farkllk yaratt. Ekya Dnyaya Hkmdar
Olmaz albmnde de bat mzii ile doulu enstrmanlarn salam bir
sentezini sergiledi.14 Daha sonra Nzm Hikmet, Sabahattin Ali gibi air
lerin iirlerine yapt besteler ile gnmzde hl byk bir keyif ve
duyarllkla dinlenen, sylenen arklarn reticisi oldu. Livanelinin zel
likle Karacaolana ait ryan geldim gene ryan giderim iirine yapt
yorum ve Sabahattin Aliye ait olan Leylim Ley iirinde kulland tn
lar eserlerindeki geleneksel Alev mziinin etkisini gstermektedir. Za
ten kendisi 1995 ylnda kard Neylersin albmnn ikinci ksmn
tamamen Alev deyilerine ayrarak belki bir nevi vefa borcunu demeye
almtr. Livaneli dnyann deiik lkelerinden mzisyenlere yapt
almalarla da mzie nemli bir katk sunmutur. Livaneli yurt dnda
daha ok bir Anadolu Halk Ozan olarak tannr.
Dnemin bir baka popler Protest mzik sanats Selda Bacandr.
lk dnemlerde Selda adn kullanan ve hafif pop mzii tadnda gelenek
sel ezgiler syleyen Selda Bacan kadn mzisyenler ierisinde en etkili
seslerden birisi olmutur. Gesi Balar emberimde Gl Oya, Kale
nin Dibinde Ta Ben Olaydm gibi geleneksel halk trklerinin yannda
Mahzuni erifin Nem Kald trks, Neet Ertan15 Tatl Dillim
Dane Dane Benleri Var trklerin yer ald Trklerimiz - 1 albm
ile byk beeni toplad. Daha sonraki neredeyse btn albmlerinde
halk ve k trklerine yer verdi. Mahzuni erif, Muhlis Akarsu, k
Kaplani Emeki ve birok ozann trklerini seslendirdi. i ve kylle
rin dertlerini dile getiren bu trklerin en bilinenleri Trklerimiz - 2
albmnde Mahzuniden nce nce Bir Kar Yaar Fakirlerin Bana
Dost Uyan , Mehmet Emmi trkleridir. Ayrca Mahir ayan ve Ar
kadalarnn lm zerine yazlan Kzldere adl halk trksn de
seslendirdi. Bu gelenei Trklerimiz -3, -4, -5 albmlerinin hepsinde
238
Seluk Duran
239
Trkiye de Aklk Geleneinin Popler Mziklere Etkisi
O r h a n g e n c e b a y a r a b e s k in d e ik l ik e t k s
Trkiyede arabesk mzik zerine yaplm nemli almalar bulunmak
tadr.16 Arabeski Popler kltr balamnda Trkiyedeki modernleme
ve kentleme pratiinin bir paras olarak okuyan Meral zbekin al
mas bu anlamda bizi aydnlatan nemli eserlerden biridir. Popler Kl
tr ve Orhan Gencebay Arabeski balyla kan 1988 ylnda biten bu
doktora almas daha sonra ilk basm 1991 olmak zere kitap olarak
baslmtr. Meral zbek bu eserle birlikte arabesk meselesini yozlama
nn, kltrszln, arada kalmln mzii olarak tanmlayan bak
asna kar yeni bir sylem gelitirerek, arabeski krsaldaki alkanlk
larla, kentteki yeni hayat tecrbesinin deneyimlendii noktada kentle ba
etme, kentin zorluklarna kar yeni bir dil gelitirmenin mzii olarak
anlamaya almtr. Bu anlamyla arabesk hem bir direnme hem de bo
yun emeyi iermektedir. Kltrel almalar geleneinin at yoldan
tezini gelitiren ve kuramsal olarak ok zengin bir literatrle meseleyi
irdeleyen zbek almann ilerleyen blmlerinde arabesk mziin bi
imsel zelliklerinden de bahsedecektir. Bizi bu alma asndan daha
ok bu ksm ilgilendirmektedir. Biz bu almada klk geleneinin
biimsel zellikleri itibariyle hem arabesk mzie hem de pop mzie
etkisi olduunu dnmekteyiz ve bu durumu her iki mzik tr iin de
baz rneklerle aklamaya alacaz. ncelikle burada derdimizi anla
trken kritik bir noktaya Meral zbekin araclyla dikkat ekmeliyiz.
belirli geleneksel eler yepyeni ortamlarda, yeni toplumsal e ve
pratiklerle eklemlenerek, yeni biim ve anlamlar kazanrlar; ve eer
kltrel devamllktan sz edilecekse bu daha ok bir slup devamll
dr.17
Yani hem arabeskte hem de pop mzikteki etkinin dorudan ve kesin bir
etki olduunu asla savunmuyorum. Bu etkinin tam da deien koul ve
pratikler dorultusunda bir kltrel devamlln tezahr olarak ortaya
ktn dnyorum. Yani klk gelenei ve geleneksel halk ezgile
rinin sz konusu popler mziklere deiik biimlerde szdn, besteci
16 Meral zbekin yazda zerinde nemle durduumuz eserinin yansra aadaki eserler ince
lenebilir. Stokes, Martin, (2010) Trkiyede Arabesk Olay, ev. Hale Erylmaz letiim yay.
stanbul; Ik, C. - Erol, N. (2002), Arabeskin Anlam Dnyas-, Mslm Grses rnei, Balam
Yay. stanbul; Gngr, Nazife (1990) Arabesk, Sosyokltrel Adan Arabesk Mzik, Bilgi
Yaynevi, Ankara; Erol, Ayhan (2002), Popler Mzii Anlamak; Kltrel Kimlik Balamnda
Popler Mzikte Anlam, Balam Yay. stanbul
17 Meral zbek, Popler Kltr ve Orhan Gencebay Arabeski, letiim Yay. stanbul, 1991
240
Seluk Duran
241
Trkiye de Aklk Geleneinin Popler Mziklere Etkisi
242
Seluk Duran
mutur. Nurdan Grbilekin ele ald haliyle bir taraftan son derece yo
un bir baskmn yaand te yandan merkezsiz, dank kendiliinden
bir sz patlamasnn yaand 1980li yllarn kltrel ikliminin gei
noktalarndan biriydi arabesk.20 Grbilek bir baka denemesinde 1990l
yllan anlamaya alrken Orhan Gencebayn hibir zaman ulalamaya
cak, uzak bir imgeye tutulmu, k syleminden, kontrolsz, takn, dn
yann nimetlerinden mahrum kalm bir arzunun davurumu olarak Ben
de sterem sylemine geie dikkat ekmektedir.21 Sz buraya getir
memizdeki sebep ise her ne kadar sz diziliinin biimsel zellikleri iti
bariyle klk tarzna yakn besteler retilse de arabesk mzikteki tema
lar farkllamaya balamtr. Bazen dibe vurmu bir umutsuzluk, bazen
pikin bir talepkarlk, bazen bir g ve erkeklik gsterisi bazen de her e
yin bo olduuna ilikin bir vurdumduymazlk daha ar basmtr. k
lk geleneinin arabesk zerindeki etkisi azalm sadece arabesk mzik
mzisyenlerinin albmlerinde okuduklar k ya da halk trklerinden
ibaret bir iliki kalmtr diyebiliriz.
H a f f t r k p o p m z :
LK DENEMELER VE HALK TRKLER
Hafif Trk Pop mzii de Anadolu Pop gibi bat mziklerinden etkilen
mitir. lk olarak ngilizce ya da Franszca baz arklar sylemeye ba
layan Pop mzik sanatlar daha soma aranjman adn alacak olan ya
banc arklara Trke sz yazma geleneini balatmlardr. Bir baka
ynelim ise Trk halk mzii paralarna bat tarz yeni dzenlemeler
yaplmas olacaktr.22 1960l yllarn sonunda nemli almalarn sergi
lenmeye balandn grdmz Hafif Trk Pop Mziinin nemli
temsilcileri arsnda Alpay, Doruk Onatkut, Tlay German, Ayten Alp-
man, Berkant, Ajda Pekkan, Seyyal Taner, Esmeray, Erol Bykbur ve
lhan rem gibi isimleri sayabiliriz. Genel olarak Anadolu Pop ile gerilim
li bir ilikisi olan Pop mziin bu gerilimden azade tutulacak isimleri ise
Bar Mano ve Tlay Germandr. Bar Mano aslnda Anadolu Pop ile
Hafif Pop mzik arasnda bir yerdedir. Tlay German ise gl yorumu
nun yanndaki Protest denilebilecek duruuyla hem Anadolu Pop mzii
243
Trkiye de Aklk Geleneinin Popler Mziklere Etkisi
S e z e n a k s u : s p e r s t a r , d v a , a ir v e o z a n
Kukusuz pop mziin 1980 sonras en nemli figr Sezen Aksu olarak
gsterilebilir. Orhan Gencebay gibi gnmzde kendi alannn bir efsane
si olarak adlandrabileceimiz Sezen Aksu, Trkiyenin dnyaya da a
lan gzel yzlerinden biri olarak dikkat ekmitir. Amerikal etnomziko-
log Martin Stokes, Trkeye de kazandrlan almasnda bir blm Se
zen Aksuya ayrmr.23 Stokes bu almasnda ncelikle ksaca Sezen
Aksunun hayat ve mzie balamasn anlatr. Sezen Aksunun ilk yl
lardaki almalarnn darbe sonras yaananlara krlgan, hznl ve edil
gen bir yant olduunu ifade eder. Naim Dilmener in tespitlerinden yola
karsak
23 Martin Stokes, Ak Cumhuriyeti, Trk Popler Mziinde Kltrel Mahrem ev. Hira Do
rul, Ko niversitesi Yaynlar, stanbul, 2012
244
Seluk Duran
24 Naim Dilmener, Bak Bir Varm Bir Yokmu Hafif Trk Pop Tarihi, letiim Yay. stan
bul, 2003
245
Trkiye 'de Aklk Geleneinin Popler Mziklere Etkisi
246
Seluk Duran
S onu
Bu alma ile klk geleneinin Trkiyedeki farkl mzik trlerine
etkisini anlamaya altk. Kukusuz bu ksa saylabilecek yaz ile byk
bir klliyat eksiksiz deerlendirmek mmkn deildir. Daha ok baz
temsili rneklerle derdimizi anlattmz iin almann kendi iinde
ciddi eksikler mevcuttur. Buna ramen Trkiye mzik tarihinin ksa bir
deerlendirmesi ile klk gelenei arasndaki balarn anlalabilecei
ortadadr.
Geleneksel olann sadece mzik alannda deil dier birok alanda da
sanat etkilemesi son derece doaldr. Zaten yukardan, dayatmac bir
anlayla bir topraa tamamen yabanc olan teorileri, sanat akmlarn, ya
da inan ve deerleri zerk etmeye almak hem teknik adan hem de
etik adan sorunludur. Bunun bir yanyla asimilasyon olduunu syle
mek abart olmaz. Ancak srekli geleneksel olan da srarc olmak, dnya
nn deiik yerlerindeki gelimelere kulak tkamak, insanln yzyllar
iinde kazand evrensel ilke ve gelimelere duyarsz kalmak, bilim ve
teknolojinin salad olanaklara burun kvrmak gerek sanat ve kltrel
alanda gerekse de ekonomik ve toplumsal alanda bir gerilemeyi berabe
rinde getirecektir. Bu nedenle gelenein yeni olan ile bir etkileime gir
mesi doal ve gerekli bir durumdur. Trkiyede mzik zelinde ele ald
mz rneklerde geleneksel ile ada mziklerin ya da yeni denemele
rin, nasl yaratc sonular dourduunu grebilmekteyiz. Protest mzik
bata olmak zere Anadolu Rock-Pop, Arabesk ve Hafif Trk Pop mzi
inde genel olarak yenilik aray, halkn beeni ve taleplerine, mzisyen
lerin yatknlklarna ve geleneksel olann evrensel bir balamda ele alna
bilmesine bal olarak gelimitir. klk gelenei Trkiyenin mzik
kltrne devasa bir katk sunmutur. Deien yaam koullan sonucu
kaybolmaya yz tutan bir gelenek olarak kl romantize etmek kadar
kendi tahayylmz zerinden bir tek alana sktrmak ve onu icat etmek
de o kadar yersiz olacaktr. Herkesin kendi dilince, bakalannn tanmla
ma iddetine gerek kalmadan kendini ifade etmesi belki de en dorusu
dur. Yazm Eduardo Galenonun konumuz iin isabetli olacan dn
dm bir anlats ile bitirmek istiyorum.
247
Trkiye de Aklk Geleneinin Popler Mziklere Etkisi
K aynaka
Aksu, Sezen, (2006 ) Eksik iir, Metis Yaynlan, stanbul
Attali, Jacques, (2005) Grltden Mzie, Mziin Ekonomi Politii zerine, ev; Gl
Glcgl Trkmen, Ayrnt yay. stanbul,
Bagz, lhan, Folklor Yazlar, Adam Yaynlan, stanbul, 1986
Boratov, Pertev Nail, (1982) Folklor, Halk Edebiyat ve Ak Edebiyat, Folklor ve Edebiyat,
stanbul, Adam Yaynlar,
obanolu, zkul, (2007) Ak Tarz Edebiyat Gelenei ve stanbul, 3F Yaymlan, stanbul
Dinol, Belks, (2003) n Asya ve M srda Mzik, Trk Eskia Bilimleri Enstits Yaymlan,
stanbul
Dilmener, Naim, (2003) Bak Bir Varm B ir Yokmu, Hafif Trk Pop Tarihi, letiim Yay.
stanbul
Dzgn, Dilaver, (2009) klk Geleneinin Deiim ve Dnm Srecinde Bar Mano
Olgusu, M ill Folklor, Yl 21, Say 84
Erol, Ayhan, (2 0 0 2 ), Popler Mzii Anlamak; Kltrel Kimlik Balamnda Popler Mzikte
Anlam, Balam Yay. stanbul
Galeano, Eduardo, (2003) Yryen Kelimeler, itlembik yay. stanbul,. Sa;94
Ik, C.- Erol, N., (2002), Arabeskin Anlam Dnyas; Mslm Grses rnei, Balam Yay.
stanbul. Gngr
Karabey, Doan, (2008), Ruhi Su Trkleri, Everest yay. stanbul
Kprl, M. Fuad, (2004), Saz airleri, Aka Yay, Ankara
Nazife (1990), Arabesk, Sosyokltrel Adan Arabesk Mzik, Bilgi Yaynevi, Ankara
zbek, Meral, (1991), Popler Kltr ve Orhan Gencebay, Arabeski letiim Yay. stanbul.
Stokes, Martin, (2010), Trkiyede Arabesk Olay, ev. Hale Erylmaz letiim yay. stanbul
Stokes, Martin, (2012), Ak Cumhuriyeti Trk Popler Mziinde Kltrel Mahrem ev. Hira
Dorul, Ko niversitesi Yaymlan, stanbul
26 Eduardo Galeano, Yryen Kelimeler, itlembik Yay. stanbul, 2003. s. 94 (Bellek zerine
Pencere 1)
248
BSELK
YARATICI BR KUVVET
O l a r a k R t m n
Z a m a n -m e k n i
U z e r n e D n celer
D uygun Erim
1 Zaman ve mekn birbirinden bamsz, donuk, duraan ve dorusal iki ayr kategori olmak
tan ziyade i ie geen, birbirini rten kuatan akkan hareketler olarak, devran szcne
tekabl eden bir mnda kavramsallatran yazm iin bkz: Bergson 1911; Bachelard 1969;
Lefebvre 1991; Game 1995; Thrift 1996; Crang and Thrift 2000; Game 2001; Lefebvre 2004;
Massey 2005.
Yaratc Bir Kuvvet Olarak Ritmin Zaman-Mekn zerine Dnceler
252
Duygun Erim
R TM NEDR?
Ritim girite de belirttiim gibi esas olarak bir zaman meselesi olarak
karmza kyor. Olivier Messiaena3 gre ritim mziin ilk, esas, eski
zamanlara ait bileeni, melodi ve armoniden nce ortaya kyor (1994:
67). Melodi ve armoni (korolar, okseslilik ve ardk armoniler) daha
sonra ortaya kyor ve zellikle bat klasik mziinde giderek ritmi geri
de brakyor. Elektronik mzikte ise ritim merkezi ve esasi bir bileen
olarak geri dnyor ve bu melodi ve armoni merkezli mzikal retimden
yapsal bir kopua yol ayor.
Messiaen, ritmin tamamlanmam bir tarifini Dom Macquereaudan
alyor; ritim hareketin dzenlenmesidir ki bu dans, mzik ve kelimeler
iin de geerlidir. Keza dansn ve kelimelerin ritmi de bir hareket dzen
lenmesi icras olarak karmza kar. Ritmik mzik Messiaene gre
serbest ve eit olmayan srelerin hareketini barndrrken eit aralkl
vurularn tekrar kmsenir (Messiaen 1994: 67). Bat Klasik mzii
(Mozart hari) ve geleneksel Cazn ritmi tmden reddettiini ne srer:
Batl mnda klasikiler, kt ritimcilerdi ya da ritim hakknda en
ufak bir fikri olmayan bestecilerdi... Bach ve Prokofievin ileri biz
zat ritimle bir alkas olmad iin ritmikmi gibi gzkrler. Bunun
aklamas u srda yatar: bu ilerde biz dinleyicileri mutlu eden bir
tatmin haline sokar, kalp at, nefes ve nabzla karan, akan hibir
unsur yoktur ve biz ard ardna gelen kesintisiz, eit sreler duyarz.
Bylece, uyumlu bir huzur hissederiz, ok yoktur ve bu dinleyiciye
mkemmel ritmik gelir... Caz eit nota deerleri zerine temelle
nir. .. Ritmik olarak farz edilen ancak ritmik olamayan baka arpc
bir rnek daha vereceim: asker yryler. Resm yry kadansl
temposu ve tamamyla ard ardna gelen, kesintisiz, tamamen eit nota
deerlerinden oluur ve doal deildir. zgn yry farkldr, son
derece dzensiz bir salnm vardr, vurular arasnda meydana gelen
ini klar ve az ok nlenen dlerle gerekleir (1994: 68) 4
3 Olivier Messian kendisini bir ku bilimci ve ritimci olarak tanmlyor (1994: 67). Claude
Samuel ile ritim sohbetlerinin yer ald metin-ritim analizi asndan nemli kaynaklardan biri.
4 ngilizce basmdan benim evirim.
253
Yaratc Bir Kuvvet Olarak Ritmin Zaman-Mekn zerine Dnceler
Messiaen yukanda ok net bir biimde birbiri ardndan gelen eit blm
lerin, rnein asker yryn, ritim ile alakas olmadn belirtiyor.
Yani anlyoruz ki ritim dzenli, kesintisiz, ardk, eit aralkl srelerden
olumuyor. Bat mzik geleneinin zellikleri ve zellikle Klasik dnem
literatrne baktmzda bir konuda uzlam olduunu gryoruz. Pierre
Boulezde5 ok net bir biimde Bat klasik mziinin oulluklar ve
farkllklar dzenledii ve tm isel ilikileri kat, tanml bir hiyerariye
tbi kldn ve bylelikle adm adm tm trde olmayan istisnai ve
tikel oluumlar bertaraf ettiini savunuyor (1986:177). Bat Klasik M
zii bujuva ryasna uygun olarak insanlar dnyada bir dzen ve uyum
olduuna inandrd (Attali 1985: 5-10).
Genel olarak Bat mzik geleneinin ve zellikle klasik mziin orga
nizasyon, dzen, uyum, armoni, sisteme uygunluk ve hiyerari ile karak-
terize olduunu gryoruz. Mzik zerine kafa yoran farkl disiplin ve
alanlarda bu konuda bir uzlam var (bkz. Smith 1994; Prendergast 2000
iinde Brian Enonun nsz; Leyshon ve dierleri 1998; Deleuze ve
Guattari 2004). Messiaen dzensizlii ritim meselesinde bir zellik olarak
belirliyor. Nota uzunluklarnn ve ara srelerin dzensizlii Messiaene
gre dnl tekrarlan engelliyor (1994: 70). Tekrann niteliksel zel
liklerini zmlerken Messiaen dnsz olan ve dnl olan olarak
ilevsel bir aynm yapyor (1994: 70). Dnsz tekrar doadaki tekrann
zellikleri, hareketli olma zellii var, srekli ykselip den dalgalar
gibi (1994: 70). Yani ritim sabitlenemez, harekete ve dnme dair bir
olay olarak meydana geliyor, inip kan, dalgalanan bir ak var. Geri
dnsz bir hareket olarak ritimi belirleyen Messiaen bunu fark
getiren bir hareket, dntrc bir kuvvet olarak kuruyor:
Geri dnsz bir ritim gayet basite soldan saa ve sadan sola ay
nen sralanan bir grup srenin, tamamen ayn dzen ve deerlerle bir
birini takip etmesinden oluur. Bu deerden oluan dnsz ritim
leri belirler, dardaki sreler birebir aynyken, merkezdeki sre z
grdr. Geri dnsz ortak bir merkez deer etrafnda geri dnen bi
rine eit olarak blnebilen, tekabl eden iki grup deerle sarmala
nr... iinde bulunduum bu an, kafamdan geen bu dnce, gerek
letiim bu hareket, vurduum u an, ncesinde ve sonrasnda sonsuz
luk uzanr: ite bu geri dnsz ritimdir (1994: 76-77).
5 Bestekr, orkestra efi ve yazar. Deneme yazlar ngilizceye evrilip Orientation: C ollected
Writings P ierre B oulez (der. Boulez ve Nattiez 1986) adyla yaymland. Deleuzen A Thou
sand P lateaus (2004) eserinde mzii zmlerken yararland dier dnrdr.
254
Duygun Erim
D n t r e n b r k u v v e t o l a r a k r t m
Anlatmaya altm gibi ritim periyodik tekrardan ibaret deil, daha
ziyade ritim arada meydana gelen bir tr ters takla hareketi gerekleti
ren ve dzeni datan bir etki. Bir vuru duyduumuzda ve sonra baka
bir vuru, bu vurularn zaman iinde dzenlenmesi ve aranje edilmesi,
l ile ilgili bir mesele ve dzenli ya da dzensiz olabiliyor ancak ritim
bu deil. Ritim vurularn arasndaki yok-yerde, ortaya kan tam arada
gerekleen bir hareket ve her daim arada bir pasaj olarak canlanyor.
Trde olamayan yer zaman muhitleri arasnda bir pasaj olarak, bir olu
olarak duygulandryor bizi. Bildiimiz trden zaman ve meknlar kran
paralayan llemez bir kuvvet, ritim. l ne kadar dogmatik ise ritim
de o kadar muhalif bir kuvvet, nk bir atm hareketi gerekletiriyor ve
yn deitiriyor, bir mahalden te bir mahale giden bir pasaja frlatyor
bizi (Deleuze ve Guattari 2004: 346). Dorusal deil, dngsel bir hare
keti var, deiime ve dnme frlatan, kendi iinden kendini yrtan bir
hareket, olarak gerekleiyor boyutlu bir spiral gibi sanki. O, periyodik
tekrarn iinden, yani bizzat kendi iinden yeniyi douruyor, ite bu hal
lden ayrlyor, nk ritim retken tekrar gerekletiriyor ve yeni
bir kuvvet douruyor (Deleuze ve Guattari 2004: 346).
Peki, biz bunu bir atlama tahtas olarak kullanp ritmi zgrletirici
deiimi getiren bir kuvvet olarak, kutlayp kutsayabilir miyiz? Hayr,
henz deil, nk mesele o kadar basit deil, daha da karmaklayor.
nk ritim de bir nakarata dnerek ll bir hal alyor, bir iz brak
yor, bir imzaya dnyor, yani o pasaj, gei olarak zuhur eden hareket
snrlan belli yeni bir blgeye dnebilir ve o blge de kendi iinden
kendini aan bir hareket salabilir (Deleuze ve Guattari 2004: 348). Yani
ritim hareketinin Kosmosa almas mmkn olduu gibi bir karadelie
dnp kendi iine de kapanabilir, o an iinde yani arada, yani her e
yin tm olaslklanna ak olduu anda bunu tam olarak bilemeyiz. Ritim
zerine dnrken, onu anlamaya alrken bu trden bir kavrayta,
iyi ve kt ya da buras ile oras arasnda ontolojik ya da deerbilim-
sel (axiolojik) anlamda, yani ikisinden birinin geerli olmas hali gibi bir
ikilik (dualism) yoktur (Deleuze ve Guattari 2004: 18). Daha ziyade ritim
255
Yaratc Bir Kuvvet Olarak Ritmin Zaman-Mekn zerine Dnceler
6 Burada amacm tartmann genel erevesini sunmak deil, herhangi bir olayn ortaya k
annda ritim hareketini gstermek. O yzden tartma ile aynntya girmekten ve Msr olay
zerine daha kapsaml bir analizden uzak duruyorum. Bu rportajn tamamn izlemek iin
baknz: http://www.youtube.com/watch?v=29NffzEh2bO (eriim tarihi 15.10.2012).
256
Duygtm Erim
7 Daha nce retilmi mzik paralarndan alnan rnekler ya da paralar, yeni bir parada
dntrlyor, bu bir tr yapskm ilemi olarak dnlebilir. ngilizcede bu paralara
sample, yeniden birletirme ve dntrme ilemine de sampling deniyor. Bildiim kadary
la bu terimler Trkiyedeki yerli mzisyenler tarafndan da ngilizce haliyle kullanlyor. O ne
denle bende Trkeye evirmedim.
8 Bunlar tartrken aslnda elektronik dans mzii iinde daha snrl bir alandan ve zel bir
trden, minimal tarzndan bahsediyorum.
9 ngilizce metinden benim evirim. Burada tn szcn timbre terimine karlk olarak
kullandm.
10 Tn olarak evirdiim timbre kavramn Jowers ses dalgalar iindeki grlt olarak ta
nmlyor ve temel bir tonun bir ses dalgas iindeki sttonlarla veya armonik ses ile birleme
siyle meydana geliyor (1999: 392). Bu tanm Schafferin soundevert, ses-olayf kavramn
hatrlatyor (bkz Rodaway 1994: 87 ve Schaffer 1977), ses-olay Schaffere gre ses-evren ya
da ses-mekn olarak anlayabileceimiz soundscape iindeki zaman-mekn srecinde olay
dizilerinin taycs olan ses-evren iindeki daha kk ses birimlerine tekabl ediyor.
257
Yaratc Bir Kuvvet Olarak Ritmin Zaman-Mekm zerine Dnceler
11 Metnin ngilizcesinde bu kavram pitch olarak geiyor, sesin ykseklik ve alaklk derecesi
ile alkal bir hale tekabl ediyor, Trkeye perde olarak evirdim.
258
Duygun Erim
S on s z l e r
yleyse, ritim verili zaman ve mekn kategorilerini databilen bir kuv
vet. Zaman ve meknla oynuyor, onu blyor, uzatyor, paralyor, dei
tirip, dntrebiliyor. Yeni zaman-meknlar ayor. Elektronik mzie
(en azndan bir ksmna) bu perspektiften bakmak mmkn, bir zaman-
mekn oyunu olarak sreklilik deneyimi ve her daim bir bozulma, yeni
den yaplanma ve dnm eklinde hareketleniyor (bkz Cooper 1998).
Seslerdeki bu minr anlatlar birbirine rlerek ehrazatn binbir gece
sindeki masallar gibi birbiri ardndan sonsuza akyor ve kaleideskopik g
rntlere benzer dnyalarn kaplarn bize aabiliyor.
K aynaka
Attali, J. (1985). Noise the Political Economy o f Music. Manchester, Manchester University
Press.
Bachelard, G. (2000). The Dialectics o f Duration. Manchester, Clinamen Press.
Baker, U. (2003) nsz. ki Konferans: Yaratma Eylemi Nedir? Mzikal Zaman. G. Deleuze.
stanbul, Norgunk: 7-14.
Baker, U. (2011) Mzik stne liibliotech 14: (29-33).
Bergson, H., N . M. Paul, et al. (1911). Matter and memory. London; N ew York, S. Sonnensc-
hein & Co., Lim; Macmillan Co.
Boulez, P. and J. J. Nattiez (1986). Orientations. Cambridge, Mass., Harvard University Press.
259
Yaratc Bir Kuvvet Olarak Ritmin Zaman-Mekn zerine Dnceler
260
Y T K Z AM AN IN ZNDE:
C az
O rhan K andem ir
I
Siyahn AfrikasTnn ilk tekrar olan szckler, bluesdan caza akarken
artk vaftiz olmu szcklerdir. ronik olarak bu szckler, beyazn mu-
landa belirir. Onlarn, Yeni Tanr sa iin syledikleri arklar, bir za
manlar vatanlar Afrikada iyi ve kt ruhlar iin sylediklerinden farkl
deildi: Kyda dur siyahlar iinde, birazdan derin maviden, kara ktann
dehlizlerinden kp gelecekler ve askeri bandonun tm enstrmanlarn
alp dalacaklar yzyla bluesdan caza tm renkleriyle. te bu noktalar
balamnda caz tarihsel olarak ele alnmaldr. lk Afrikal kle kafilesi
Amerikann Virginia eyaletine, Jamestowna 1619da getirildi cmle
siyle balar cazn tarihi.
Zorunlu gmenlerin, zgrlklerinin son bulduu noktada balayan
okyanusun derin mavisi, hznle birlikte zgrlk tutkusuna evrilerek
siyahi topluluun kolektif bilinaltna yerlemiti. Tarla atlaryla blues-
la, ilahiler ve kle anlatlaryla akan bir rmak zorunlu ve gnll gmen
halklar mozaii New Orleansa yzyl dnmnde ulam oldu.
Yitik Zamanm izinde: Caz
262
Orhan Kandemir
II
Zaman benim kadar iyi bilseydin dedi
apkac, onu harcamaktan sz amazdn; o, canldr.
Lewis Carrol, Alice Harikalar lkesinde
263
Yitik Zamann zinde: Caz
264
Orhan Kandemir
III
Bir arkda bar anlamna gelen bir fa aldmda,
bu fa nn baka bir parada hzn szcn tayan
ayn nota gibi kmasn istemem.
Ometta Coleman
265
Yitik Zamarm izinde: Caz
5 Jay Griffths, Zamana Kaamak Bir Bak, Ayrnt Yaynlar, stanbul, 2003.
6 Cneyt Sermet, Cazn inden, Pan Yaynclk, stanbul, 1990.
7 Joachim E.Berendt, Caz Kitab, Ayrnt Yaynlan, stanbul, 2003.
266
Orhan Kandemir
267
iir ve mzik tanrs Apollon
P l ATONUN BEKLER:
BR ETM ARACI
O l a r a k M z iK
A sl avuolu*
5 Platon, Devlet, 70
6 Platon, Devlet, 114
7A.g.e., 85
270
Asl avuolu
8 A.g. e., 69
9A.g.e., 70
10 Ahmet Arslan, lka Felsefe Tarihi 2: Sofistlerden Platon a, 412
11 David Ross, Aristoteles, ev: Ahmet Arslan, Kabalc Yaynlan, 1999, 322
12 Platon, Devlet, 71
13A.g.e., 75
271
Platon un Bekileri: Bir Eitim Arac Olarak Mzik
halde lm korkusu ile ilgili, mzik dinleyen kii, korku sahibi olacak ve
bu kii yiit saylmayacaktr. Bununla birlikte bir devlette yiit olmas
gereken ya da planlanan kiinin hadesi de iyi olarak bilmesi gerekir. Zira
hadesteki korkun eylere inanan biri savata yenilmekten, esir dmek
ten korktuu iin yiitlikte bulunamaz.14 Bu durumda mziin yiitlii
desteklemesinin nemi ortaya kmaktadr. Bekilere anlatlacak olan
rperti verecek eyler, onlar korkutup yumuatabilir ve yiitlikten alko
yabilir. Mziin iinde kahramanlar yakman figrler olarak anlatlma-
maldr. Doru olan, yaknmay, kahramanlarn deil, sradan insanlarn
yapmasdr.15 te Platon, byle bir mzik eitimi ile yetimi kiinin
korkusuz, yiit, yaknmayan bir koruyucu/ beki olacan syler.
Mzik ile verilen eitimde, nasl ki yaknmak vlmyorsa, ayn e
kilde fazla glmek de Platona gre vlmemelidir. Bekiler, an gl
meye dkn olurlarsa, bu durum onlann benliklerinde an tepkiler de
yaratabilir. Tannlar da ok glen kimseler olarak tasvir edilmemelidir. Ne
yaknma ne de kahkaha mzik araclyla zihinlere ulamamaldr. Pla-
tonun bu grleri bize devlet aklnn o dnemde fazlasyla bireyleri
devlet iin ekillendirici olarak i grdn ispatlamaktadr. Zira ideal
devletin ideal koruyucular iin alamalan ya da glmeleri dahi mmkn
deildir.
Genlerin duyacaklan szler onlan, yaknmamaya ayn zamanda akll
uslu olmaya yani batakilerin szn dinlemeye yneltmelidir. Bu sayede
bir devlet dzen iinde varln srdrr. Platona gre akll uslu olmak,
sadece ynetilenin yneticinin szn dinlemesi deildir. Ynetici, akll
uslu olarak da kendini dizginlemeyi bilmelidir.16 Bu sayede ynetici de
zaaflarn terbiye etmi olur.
Platona gre bekilerin eitiminde mzikle kazandrlacak bir baka
erdem, bekilerin kimi zafiyetlerden arndrlmasdr. Bekiler, paraya ve
hediyeye dkn olmayacak tynette mzikle eitilmelidir. Eer hediye
ve para vlrse ve tanrlarn bunlara dkn olduu arklarda/masallar-
da/iirlerde sylenirse, bu kabul edilemez. Zira tannlar disiplinsizce ve
ahlkszca davranmazlar. Tannlann baz zafiyetleri varm gibi gsterilir
se, ayn zafiyetlere devletteki bireyler de debilirler. Bu yzden masal
lar, yani mzik, kiilere doru olan gstermeyi ama edinmelidir.
Mziin doru olan gstermesi, bireylerde adaletin ilediine dair var
olan duyguyu kuvvetlendirecektir. Tersi durumda ise adaletsizlik duygu
su oluacaktr. rnein, yanl yolda olan kiilerin mutlu, doru olan kii
14A.g.e., 77
15A.g.e., 78
16A.g.e., 79-80
272
Asl avuolu
lerin ise mutsuz olduu kimi mziklerde grlr. Ancak Platon topluma
bunun aksini nerir.17 Bireylere doru davrandklar srece doru yaama
kavuacaklarna dair szlerle dolu arklar sylenmelidir. Platonun ideal
devletindeki air, sradan biri olamaz. air arbal olmaldr. Her sz
lmeden dorudan aktarmamaldr. Onun yapt mzikler, dier mzis
yenlerin mzii kadar ho olmasa da ondan, ie yarar masallar sylemesi
beklenir. yi davrantan anlatmak, iyi olarak sonulanacaktr. Yinelemek
gerekirse ideal devlette sanat, estetik bir alan olarak deil de ahlksal
adan ele alnmtr. Bu, devlet aklnn yerleikliinin bir gstergesi ola
rak yorumlanabilir. Sanat iin asl istenen deer gzel deil, iyidir.
Burada sanatn deeri, toplumun mutluluuna katksyla orantldr. Bu
mutluluu arttran sanat deerlidir, yalnzca byle bir sanata yer vardr.
Sanatn gzeli gerekletirmesi demek, ayn zamanda iyiyi gerekle
tirmesi demektir. Platonun devletinde yer alan sanatta yani mzikte iyi,
gzelin nne geer, Gzel, iyi de olmaldr, iyi deilse, gzel olma
snn bir anlam yoktur.
Platon mzii ruhun idman olarak grrken, bunu beslenmeyle ede
er olarak yorumlar. Mziin iyi olmasna bu nedenden dolay da ihtiya
vardr. Bekilerin, mzik aracl ile ktlk tasvirlerini edinmeleri, tpk
kt yiyeceklerle beslenir gibi kt beslenmeleri mmkndr. Ktln
zehri, tpk yiyecek gibi onlarn iine iler. Oysa sanat eserleri genlerin
gz ve kulaklarna mutlu etkiler brakan pmardr. Henz ocukluktan
itibaren gzeli sevmeye, gzele benzemeye, onunla bir olmaya alp
zenmesi bir gen iin eitimlerin en gzelidir. Platona gre mzii
dier eitimlerden daha nemli klan zellik ite budur. yi yaplm bir
mzik eitimi ise insan yceltir, onun zn gzelletirir. Ancak kt
eserler, iyi yetimi insan rahatsz eder. Kendini iyi bir insan olarak ye
titirmek isteyen kii, gzeli arar, ondan holanr ve onunla beslenir. Bu
nun iin de eitim mzie dayanmaldr. Mzik eitimi sayesinde, bilge
lik, yararllk, yiitlik ve bunlara denk huylar tannm olur.
Platonun devletinde kiileri ll davrana iten, mzikle jimnasti
in uyumudur.18 Bekilere mzik iyi alkanlklar kazandracaktr. Mzik
eitimi alan bir adam kendi kendini ynetebilir, yola sokar, kendi kendi
nin dostu olur. Tpk mzikteki alak, yksek, orta ve btn ara tonlar
gibi. Tam bir lye ve uyuma vanr. Platona gre bu noktadan sonra kii
artk ne ie giriirse girisin, ister zengin olmaya alsn, ister bedenini*IS
17A.g.e., 81-82
ISA.g.e., 131
273
Platon un Bekileri: Bir Eitim Arac Olarak Mzik
gelitirmeye, ister devlet ilerini grmeye, her eyi bir dzen iinde yapa
caktr. Bunu ancak bilgelik salayabilir.19
O halde, dzenin ilendii bir mzik eitimiyle oluturulan toplumda
bekiler de iyi eitilmi olur. Tann insanlara mzikle jimnastii ne sade
ce kafasn ne de sadece bedenini eitmek iin deil, onlarda cokun birer
yrekle bilim sevgisi olsun diye vermitir. nsann iindeki bu iki g, iki
tel gibi bir gerilip bir gevetilerek dzenlenebilsin istenir. Bu ikisini uz
latran kii dzen ustas olabilir. Bekiler aldklar eitime uygun olarak
ll olurlar.20 Bekiler bu sayede dzgn bir oranda sert ve yine dz
gn bir oranda yumuak olurlar. rnein mzikte srekli yumuak, tatl,
hznl makamlar kullanlrsa, bununla bym bir bekinin mr trk
mrldanmakla geer. Bir bekide bulunmas gereken sert cokunluk yu
muar. Oysa bir beki yiitliine zarar gelmeden bymclidir, ii geve
mi snepe bir sava olmamaldr. Mziin doru kullanm bekiyi ne
salt kaba ne de ok yumuak yapacaktr. Bu sayede bekiler zorba olma
yacaklardr.21 Bir devlet ie byle iyi bir eitimle balad m, sudaki hal
kalar gibi dzenle bu iyilik geniler. nk kusursuz bir eitim ve re
timden deerli varlklar vcuda gelir. Ancak mzikte yol deiti mi dev
letin anayasas temelinden sarslr.
K aynaka
Arslan Ahmet, lka Felsefe Tarihi 1: Sokrates ncesi Yunan Felsefesi, stanbul Bilgi niver
sitesi Yaynlan, stanbul, 2008
Arslan Ahmet, lka Felsefe Tarihi 2: Sofistlerden Platon a , stanbul Bilgi niversitesi Ya
ynlan, stanbul, 2008
Arslan Ahmet, lka Felsefe Tarihi 3: Aristoteles'. stanbul Bilgi niversitesi Yaynlar, stan
bul, 2008
Cassirer Emst, Devlet Efsanesi, ev: N ecla Arat, Remzi Kitabevi, stanbul, 1984
Gl Fikri, topyalarda Devlet, Felsefe Dnyas., Ankara, 2007/1
Ross David, Aristoteles, ev: Ahmet Arslan, Kabalc Yay. stanbul, 1999
Homer Chris - Emrys Westacott, Felsefe Araclyla Dnme, ev: Ahmet Arslan, Phoenix
Yay, Ankara, 2001
Kumar Krishan, topyaclk, ev: A li Somel, mge Kitabevi, 2005
Nozik Robert, Anari Devlet ve topya, ev: Alian Oktay, stanbul Bilgi niversitesi Yayn
lar, stanbul, 2006
Platon, Devlet, ev: Sabahattin Eybolu, M. Ali Cimcoz, Remzi Kitabevi, stanbul, 1995
19A.g.e., 133
20 Platon, Devlet, 101
21A.g.e., 106
274
Asl avuolu
Sancar Mithat, D evlet A k l" K skacnda H ukuk D evleti, letiim Yaynevi, stanbul 2000
Soykan mer Naci, topyalarda Sanat-Toplum ilikisi, Felsefe Dnyas, Ankara, 1999/1
Torun Yldrm, Siyaset Felsefesi Tarihinde D evlet, Orion Kitabevi, Ankara, 2011
275
D O U BAT
YAYINLARI