You are on page 1of 161

O K U M A U R A I

Akit G ktrk (27 Aralk 1934, Van-26 ubat 1988, stan


bul), edebiyat eletirmeni, yazar ve dilbilimci.
stanbul niversitesi Edebiyat Fakltesi ngiliz Dili ve Ede
biyat Blm'n bitirdi (1960). 1961'de ayn faklteye asis
tan olarak girdi. 1965'te doktorasn verdi; 1972'de doent,
1978'de profesr oldu. ngiltere'de Nottingham niversite-
si'nde (1964-65) ve Almanya'da Konstanz niversitesi'nde
(1970,1974-76) aratrmac olarak alt. Uppsala (sve) ve
Bat Berlin niversitelerinde eviri kuramlar ve yntemleri
konulu seminerler ynetti. Robinson Crusoe'nun Trkedeki
ilk tam evirisiyle 1969 TDK eviri dl'n kazand.
1975-83 arasnda TDK Ynetim Kurulu yeliinde bulundu.
1958'den sonra Varlk, Yeni Dergi, Trk Dili, Yeni Ufuklar,
ada Eletiri gibi dergilerde inceleme yazlar ve eviriler
yaymlayan Gktrk, eletirilerinde dil zmlemelerine ve
slup sorunlarna arlk verdi.
D. H. Lawrence, T S. Eliot, E. Kastner, F. Drrenmatt gibi
yazarlardan yapt evirilerle tannan Gktrk'n balca
yaptlar Edebiyatta Ada (1973), Okuma Ura (1979) ve evi
ri: Dillerin D ili'dir (1986).
Akit Gktrk'n Y K Y 'deki
br kitaplar:

eviri: Dillerin Dili (1994)


Ada (1997)
AKIT GKTRK

Okuma Ura
Yazn Metninin Kavrannda
Okur-Metin-Yazar

NCELEM E
Edebiyat - 233
ISBN 975-363-762-4

Okuma Ura / Akit Gktrk

1. bask: ada Yaynlan, 1979


3. bask: inklp Kitabevi, 1988
YKY'de T. bask: 1500 adet, stanbul, Kasm 1997

Yayma Hazrlayan: Elif Gkteke


Kapak Tasanm: Pnar Kazma nar
Ofset Hazrlk: Arzu akan
Dzelti: Elif Gkteke
Yayn Koordinatr: Aslhan Din
Bask: efik Matbaas

Yap Kredi Kltr Sanat Yaynclk Ticaret ve Sanayi A.., 1997


Tm yayn haklar sakldr.
Tantm iin yaplacak ksa alntlar dnda
yayncnn yazl izni olmakszn
hibir yolla oaltlamaz.

Yap Kredi Kltr Sanat Yaynclk Ticaret ve Sanayi A..


stiklal Caddesi, No: 285 Beyolu 80050 stanbul
Telefon: (0-212) 293 08 24 Faks: (0-212) 293 07 23
Yiirm i dokuz hece
Okusan utan uca
Sen e lif dersin hoca
M nas ne demektir

YUNUS EMRE
i in d e k il e r

n s z 9

GR
1. Dil ile Sanat 1 3
2. Yaznsal letiim 1 8

I. DLBLM LE METN
1. Yaznsal Yapttan Metne 22
2. Metin Dilbiliminden Yaklam rnekleri 24
3. Metin Trleri Dilbilimi 31
4. Sz-Eylem Kuram 33

II. GELENEKSEL YAKLAIMLAR


1. Geleneksel Yazn Trleri Kuramnn Yetmezlii 39
2. Yaznsal ile Yaznd 42

III. KURMACA KAVRAMI


1. Kurmaca letiim Konumunun Ynleri 49
2. Kurmaca Metnin Gndergesi 55
3. Kurmaca Metnin Geerlilik Alan 56
4. letiim Konumu Asndan Kurmaca Metin -
Kullanmalk Metin 59
5. Kurmaca Metin ile Oyun 62

IV. CANLI METN


1. levsel Bir Metin Kavram 67
2. Kurmaca letiim Konumu Nasl Oluur? 71
3. Kurmaca Metnin Gereler Donanm 80
4. Metnin Gdm-Kurgusu 95
5. M etinde n-Alan Art-Alan likisi 108
6. Metnin zlei ile Kavray evreninin Ortak Yaps
7. Ortak Yapnn leyi Biimleri 117

V. SONU 131

BLMLERN ZETLER 135

NOTLAR 143

KAVRAMLAR 149

KAYNAKA 158
nsz

Yirminci yzyln nl spanyol ressamlarndan Juan


Gris'nin "Ak Kitapl ldoa" adl bir yalboya resmi var
dr. Bir kk masa ortasnda kocaman bir kitap, silik yazl
sayfalar bize bakarcasna alm durur. evresinde gndelik
yaamdan nesneler; bir pipo, bir peete, bir arap kadehi, srt
bize dnk yalnz tepesi grnen bir baka kitap, bir salkm
zm, kavun ya da armut benzeri kesik bir meyva. Yazlar be
lirsiz ak kitapla evresindeki bildik yaam nesneleri arasnda
garip bir badamazlk vardr sanki. Bu badamazl, krmz
stnde kara bir art-alan, gizemli bir dlyata yumuaklyla
kuatr. Kitabn sayfalarndaki yazlar, belli belirsiz lekeler bii
minde sunulmutur. Seilir nitelikte deildirler. Ama resme ilk
bakta, tam ortada duran bu koca ak kitap, bildik nesneler
dnyasyla kuatlm bir baka dnya gibi eker gz. Sayfala
ra eiliverir kii ister istemez. Resmin btn anlamnn kavra-
nnda, gzn bu edimi bir balang noktas olur.
G ris'nin resmindeki bu kitabn, btn kitaplarla paylat
bir zellik vardr. Kitap raflarnda yada vitrinlerde bir alc,
bir okur bekleyen yzlerce binlerce kitap da, bildik bir dnya
ortasnda, btnn bilemediimiz bir belli belirsiz dnyann
tayclardr. Kapaklaryla ardklar okurun, ilkin duyusal
dokunuu, sonra da sayfalar aralayp ak kt stndeki m
rekkep lekelerini anlamlandrmaya girimesi ile tadklar bi
linmedik dnyay amaya, yaamaya balarlar. D. H. Lavvrence
"Kitaplar" adl denemesinde: "Bir kitap, iki kapakl bir yeralt
kovuudur. Yalan sylemek iin ei bulunmaz bir yer," diyor.1
Kapan aralanmasyla bir karanlk kovuk averir kendini bi
ze. Evet, zellikle yaznsal yaptlarda, yalan syleyen bir karan
lktr bu belki. Ama bu yalan her zaman, kendisini kuatan ger
ek yaam araclyla anlam kazanr. Tpk Gris'nin resminde
olduu gibi. Bu kurmaca dnyann anlamyla ilevi bize, ger
ek yaam dnyasyla varolusal ilikileri nda alr.
Her yaznsal metin, insan yaamndaki iletiim biim lerin
den biridir. Bu metin, dilsel dzenleniiyle bir kurmaca dnya
y tad gibi, kendisini evreleyen gerek toplumsal-kltrel
yapdan, gemi yazn dnemlerinden, kendi dndaki baka
iletiim olanaklarndan eler de ierir. Bunlar yazar, blm
balklar, paragraflar araclyla belli bir dizgeye sokmutur.
Ancak, bu dilsel dizge hibir zaman, daha nce varolan bir ger
ein dorudan doruya aktarm deildir. Varolan gerek s
tne temellenmi kurmaca bir gerein iletilmesidir. Btn b
lm balklar ya da metnin ak iindeki buna benzer gster
geler, okurun metin ile yaam arasndaki balar bulgulamasn
salayacak kavray srecinin k noktalardr. Metnin anlam
ile yaam asndan geerlilik alan, bu tr gstergelerin olu
turduu bamsz metinii dzen ile okurun dgc arasnda
ki karlkl alverile belirlenir.
Bir yaznsal metin, kurmaca iletinin okurca bu yoldan kav-
ran ile estetik boyutlar kazanr. Bu kavran olgusunu ise, ya
zarn belli dil, yazn, yaam gerelerini semesindeki ilkeler
ynlendirir. Bu bakmdan, bir yaznsal metnin kavran, m et
nin iinde bu ilkelerin oluturduu gdm-kurgularnn okur
zerinde etkisiyle gerekleir ancak. Baka bir deyimle, her m e
tin okurun tepkisiyle btnlenir, bir okurca almland an ya
amaya, soluk almaya balar. Yaznsal iletiim, metin ile okur
ular arasnda gerekleen byle bir sre olarak grldn
de, geleneksel yazn kavram ile birtakm dilbilimsel metin ku
ramlarnn yetmezlii aka ortaya kar. Bir metnin okurca
almlanmas, kat ilkelerle aklanabilecek bir olgu deil, devin
gen bir iletiim srecidir.
Bu almann ilk blm, m etne dilbilim asndan, ge
leneksel yazn tarihi asndan yaklamlarn deiik ynlerini
sergilemeye, kurmaca nitelikli sanat metninin yaps ile iletiim
zelliklerini geni bir adan belirlem eye yneliktir. ada dil
felsefesinin Austin, Searle gibi dnrlerce gelitirilmi sz-
eylem kuram, dilde dural deil de devingen bir iletiim rne
ini sunduu iin, yaznsal metinlerin kavrann tanmlamak
ta gerekli esneklikleri tayan bir temel olarak grlebilir. Bu
bakmdan, birinci blmde bu kuramn ne olduu zerinde
zellikle durulmutur.
almann drdnc blm ise, sz-eylem kuramna bir
dnle, dural deil ilevsel bir metin kavramn, iletiim a
sndan irdelemeye yneliktir. Bir metnin gereler-donanm ile
gdm-kurgusunun, okurun kavrayn nasl ynlendirdii,
okur asndan hangi bilin srelerini balatt; bu gdm-
kurgusunun, metnin izlei ile kavran evreninin birlikte olu
turduu ortak yap araclyla hangi yollardan ileyerek, met
nin gndergesini kurma abasndaki okuru bir ibirliine sok
tuu, rneklerle aklanmaya allmtr. Son blm, bu ilke
lerle ileyen bir okuma ediminin ana izgilerini sunmak ama
cndadr.
almann btn, yazn aratrmas ile retimini, kat
kalplardan, kesinlemelerden, geliigzel yorum uygulamala
rndan ayr grmek, yazn etkinliinin yaamdan ayrlmazln
gstermek yolunda bir abadr. Bu aba, bu konularda retici
bir dnceye drt olabilirse, amacna byk lde ulam
olacaktr.
Bu alma, Haziran 1974 - Kasm 1975 arasnda, Alexan
der von Humboldt kuruluunun bana Konstanz niversite
sin d e salad olanaklarla ortaya kmtr. Bu bilimsel kuru
lua, ayrca da grleriyle bana srekli yol gsteren Prof. Dr.
Wolfgang Iser'e duyduum borluluu belirtmeyi grev say
yorum.

stanbul, Ocak g jg
Akit Gktrk
Giri

. Dil ile Sanat

Btn sanat dallar, toplum yaamnda gpze arpan dei


ik iletiim alanlardr. Yazn sanat da toplumdaki saysz ileti
im yolundan biridir. Sanat yapt konuursa, Heidegger'in de
dii gibi, konuurken de bir dnya koyarsa ortaya, bunu hi
kukusuz binleri iin yapar. Sanatta gzellik, bir konuma ara
clyla "gerein rtsnn kaldrlm asndan", kurmaca bir
dnyann bir biim araclyla grnr klnmasndan doan
bir olgu ise2, her sanat yapt, grnr kld eyin birilerince
almlanmas ile ilevini btnlemi olur.
Sanat, srekli olarak bulgular. nsan yaamnn yeni ger
eklerini ya da balangtan beri varolup da imdiye dein z-
delenememi ynlerini bulgular, adlandrr. "Adlandrlm a
yan, bilmediimizdir."3 Bizlerin bilmedii: Okurun, seyircinin,
dinleyicinin. Bir resim, bir yontu, bir mzik paras, bir mimar
lk yapt, hep bu bulgulayc zellii paylar. Gerekte bizim
yeni bir sanat yaptnda ilk anda yadrgadmz da ounluk
la, dile getirdii bilmediimiz elerdir. Sanatnn, yapt ara
clyla konuarak ilettii eyler, ok deiik tepkiler dourur
bizde: Dediklerini benimseriz, benimsemeyiz, dzeltmeye kal
krz, eletiririz, hayranlkla karlarz. Tpk yzyze bir sy
leide olduu gibi.
Bir romann, iirin, oyunun yazar olan sanat da btn
br sanatlar gibi belli bir iletinin gndericisidir. Bu iletinin
yneldii a h a ise, okurdur. Sartre, kukuya yer grm yor bu
noktada, "evrensel okur iin yazyoruz; gerekten de... yazarn
bekleyii ilke olarak btn insanlara ynelmitir," diyor.4 Yazar-
okur iletiiminin ilkelerini belirleyen birok deiken toplum-
sal-tarihsel koul, ayrca da bu iletiimi bozarak bilgi yitimine
uratan sansr, dizgi yanl, yaptn yaklmas, yok edilmesi,
bir el yazmasnn rmesi gibi durumlar, her yazar ile okur
ilikisinin nemli ynleridir. Bir telefon ya da radyo konum a
sna karan grltnn, aktarlan bilgiyi engellemek ynn
den etkisi, Yunus ya da Shakespeare ile aramzdaki zamann
ok dolayl yollardan engelleyici etkisine benzer bir bakma.
Hem oluumunun hem de alar boyu etkisinin koullar y
nnden, tarihsel bir olgudur sanat yapt. Almlanmasnda da,
tarihsel ak, insan dili ile bilincinin tarihsel kuatlml, g-
znnde tutulmaldr.
Okunmak iin yazmayan kimse var mdr? Btn yaptlar
n yaklmak zere yazan Kafka da bilincindeydi bu gerein.
Gizli bir gnce tutan, yalnz kendim iin yazyorum diyen kii
nin durumunda da, kt stne dklen metnin gndericisi
ile alcs birlemitir. Tpk bir yaptn kendi sesinden izleyen,
oyununun sahnede oynann gren ya da kendi dzenledii
mziin almn dinleyen kimsenin durumunda olduu gibi.
Ancak, sanat metni, kendine zg biimde rgtlenmi bir ile
tidir. Almlanmasnda bu ynnn de gznnde tutulmasn
gerektirir.
Her sanat metni, toplumun btn yelerinin iletiim arac
olan dil iindeki says snrsz dzenlemeden ancak biridir.
Trke, Almanca, ince, ngilizce belli toplumlarn doal ola
rak kulland iletiim dizgelerine verdiimiz adlar. Ama bu
genel doal dizgeler dnda baka iletiim biimleri de var. n
sandan baka canllarn kendi aralarndaki iletiimi, dil kavra
mnn yalnz insanlar aras bir anlamay belirlemekle kalmaya
cana birer rnektir. Ayrca, insan dili dnda diller olduu gi
bi, bu dil iinde de dillerden sz edilebilir. Szgelii, doa bi
limlerinde birtakm olgularla gereklerin betimlenmesi iin bul
gulanm anlatm dizgelerine baklarak, bir kimya, bir fizik di
linden sz edilebiliyor. te yandan, gndelik yaamda toplum
sal trelerle alkanlklardan doma bir alveri dilinden, poli
tika dilinden, futbol dilinden, sanat alannda da, bir sinema di
linden, resim dilinden, mimarlk dilinden sz edilebiliyor. Bun
lardan her biri, kendine zg ilkeleri olan birer iletiim dzen
lemesi zelliini gsterir. Yazn sanat da bu zellii tar. Dil
iindeki her zel iletiim dizgesi gibi, o da dilin btnnden
kkenlenir, ama bu btn stne kendi bakanln kurar. Bu
bakmdan yazn dili, iinde olutuu doal dilin btnne
oranla "ikincil nitelikte bir dil" olarak bile tanm lanm tr".5
Gstergebilimsel adan baklrsa, kendine zg bir biim
de dzenlenmi gstergeleri olan her iletiim dizgesi bir dildir.
Gerek doal diller, gerekse bir doal dil iinde varolan zel dil
ler bu tanma girer. Her dilin de bir szl, abecesi, ses, sz
ck, renk gibi birimlerini dzenleyen bir ileyi yolu vardr.
Her dil, belli birtakm anlamlarn gstergesi olan ses, szck,
tmce gibi birimleri kendine zg kurallarla birbirine ekler, ya
psyla da en yalndan en karmaa doru aamal bir zellik
gsterir. te sanat, bir dilin iindeki btn br iletiim dzen
leriyle ya da btn br dillerle bu zellii paylar. Onun da
kendine zg biimde dzenlenen gstergeleri tar iletisini.
Sk sk belirtildii gibi, yazn sanatnn dili doal dili gere ola
rak kullanr, onun iinde oluur. Ancak, mzik, resim, yontu gi
bi sanatlarn iletiim dzeni biraz ayr bir zellik gsterir. Bu
sanatlarda doal dilin her yn yansmaz. Szgelii, mzikte
ya da resimde, iletiim dzeninin eleri arasnda anlambilim-
sel bir iliki yazn sanatnda olduu lde bir zorunluluk de
ildir. Ama gerek mziin gerekse resmin iletilerinde doal dil
lere zg birtakm dizimsel armsal ilikilerin ar bast,
ya da en azndan, bu sanatlarn rnlerini almlayan bilinlerin
bu ilikiler erevesinde birtakm zdelemelere giriebilecei
aktr.
Btn etkinlikleriyle insan bilincinin kendisi de doal dille
kuatlm, onunla koullu, her eyden nce dilsel diye tanmla
nabilecek bir bilintir.6 nsan varlnn, kendi aralarnda birer
anlama yoluna sahip btn br canllardan ayrlan en nemli
yn, bilincinin bu niteliinden doar. nsan dili, yeni varolu
durumlaryla ilgili yeni bulgularn tarihsel ak iinde bir biri
kim olarak srdrr. Bilincin, bu birikime eklenen etkinlikle
rinden biri olarak yaznsal sanat metni de, her eyden nce, ta
rihsel geliim boyutu ile koulludur. Yalnz, bu metin, kendine
zg yapsndan doan birtakm karmaklklar tar.
Gstergebilimsel bir dizge, ilettii bilgi yaln olduu l
de yaln, karmak olduu lde de karmaktr. Bir iirde ya
da romanda rastlanan trden karmak, ok ynl bir ileti, ken
disini tayacak gstergebilimsel dizgenin de karmakln so
nular. Oysa, szgelii trafik klarnn bize aktard bilgiyi
ok yaln bir dizgenin kurallar iinde kavrarz. Burada, gster
ge ile anlamn ilikisi kesinlikle belirlenmi olduundan, alc
nn yanlmas ok uzak bir olaslktr. letilen bilginin bize ula
mamas ya da yanl ulamas, grme koullarnn elverisizlii
gibi dmzdaki bir nedenden ya da grme duyumuzdaki bir
bozukluk -szgelii, renk krl- gibi iimizdeki bir neden
den ileri gelebilir. letiim trnn kendi yapsal zelliinden
doan karmak glkler yoktur burda.
Doal dil de, gndelik kullanmnda birok alkanlklarla,
davran tresiyle, kalp deyimlerle ou zaman geleneksel bir
yalnlkla iler. Selamlamalar, alverite karlkl soru-yant-
lar, grg kurallaryla ilgili szler, bunun ilk anda sralanabile
cek rnekleridir. Bir yaznsal metin ise, tad ileti yalnz yer
leik iletiim elerinin, gstergelerin kesin anlamlaryla kavra-
namayacak bir dzenlemedir. Bir bakma sanat, iletisi yerleik
dilde gerekletirilemeyecei iin vardr. Bir sanat metninin
sunmak istedii trden bilgi, kendisini tayan dil dzenleme
sinin dnda var olamaz. Bir iiri gndelik dilde yeniden anlat
maya kalktmz an, iirin dile getirdii anlamn byk kesi
mini doal dilin geleneksel ilevli elerine talam ayacam z
grrz.

Gzsze el eyledim sar szm arlad


Dilsiz arp syler dilimdeki szm.
dizelerindeki ileti, ancak bu iir iinde, szcklerin yerleik ya
ln anlamlar tesinde amalanan, "tasavvufu" dnyagr-
nn sezgisel iletiim dncesi erevesinde kavranr. Doal
dilin gndelik mantk erevesine sokulduu an, samalkla bi
le sulandrlabilecek bir bilgi olur. ngiliz ozan Andrew Mar-
vell'in:

But at m y back I always hear


Time's w inged chariot hurrying near;
A n d yonder all before us lie
Deserts o f vast eternity.7

diyen dizelerindeki ileti de, szcklerinin gndelik dildeki ya


ln anlamlarna sktrlrsa, kiiyi anlamszln snrna dein
itebilir. Oysa toplumda ka bir sre iinde ardarda yaanan
hlzl deimelerin, on yedinci yzyl ngiliz duyarlnda yarat
t gerilimli zaman kavram erevesinde bu dizelerdeki sz
ckler, tarihsel bir balam araclyla, allmn tesinde bir
anlam kazanr. te byle anlamlarla yaznsal bir ilev kazanr
metin. Baka deyim le; sanat yaptnn iletisi, kendinden hibir
zaman ayrlmayacak bir gstergesel dizge biiminde gerekle
ir. Yalnz iir iin deil, btn yaznsal metin trleri iin geer
li olan bu kural, plastik sanatlarla mzik iin de su gtrmez
geerliktedir. L. N. Tolstoy'un, A nna Karenina da ne demek iste
diini soranlara yant olarak syledii: "Romanmda ne demek
istediimi szle anlatmam bekleniyorsa, ayn roman bir daha
yazarm ,"8 sz bu kuraln yaznsal metin asndan nemini
dile getirir.
Sanat eletirisinde teden beri sregelmi ierik-biim iki
lemi, temelde uzamsal bir kavram olduu iin, sanat yaptn
btnyle aklayamaz. Gerekte sanat metninin dilsel yapsy
la iletisi, uzamda bir kap ile iindeki sv gibi birbirlerinden ya-
ltk nesneler olarak grlemez. Bir gstergebilimsel dizge ile
bu dizgenin iletisi arasndaki ba, canl bir gvde ile yaam
arasndaki ba gibidir. Gvde, kendisini oluturan canl doku
larn ileviyle yaar. Hibir doabilimci yaam canl yapdan
ayr grmez. Bir sanat yaptnn da dile getirdii dnceyi,
duyguyu, ksaca iletiyi, hep birlikte ileyen kk ya da byk
dilsel elerinden ayrmamak gerekir.

2.Yaznsal letiim

Her iletiim dizgesi, belli bir bilgi alannn nesneleri ile bu


nesneler arasndaki ilikileri yanstmay amalar. Kimya dili,
szgelii, kimyasal elerle bu eler arasndaki ilikilerin
dnyasn yanstmak iin dzenlenmi bir dizgedir. Bu dizge
nin kulland gere ise, tek tek kimyasal elerin gstergesi
olan "H , Fe, Cu, M g" gibi birtakm simge harfler, bir de iliki
belirten "+ , - , = " gibi gstergelerdir. Bu kimya metninin temel
anlamlarn oluturacak biimler bunlardr. Kimyasal bir olgu
nun anlatlmasnda, bu gstergeler belli bir anlam tayabile
cek bir dzende birbirine eklemlenir. Byle bir dzenlemeyle
oluan metni anlayp zecek kimsenin de kimya dilinin gs
tergeleri ile bunlarn eklemlenme kurallarn bilmesi beklenir.
Odadaki btn metal nesneleri tek tek saymas istenen kimse,
bunu her metalin simgesini kullanarak yapsa, yapt iin anla
mn ancak kimya dilini bilen biri kavrayabilir. Grld gibi,
burada szkonusu olan iletiim dizgesi, yalnz gstergelerle
kurallarn bir toplam deil, belli bir dnyaya ilikin anlamlarn
da taycsdr. Bu iki ilev birbirinden ayrlmaz. Doal diller
de bu kuraln dnda deildir.
Dil iinde bulunan iletiim dizgelerinden her biri belli bir
dnyay bulgulayp aklamak amacndaysa, sanat yapt da in
san yaamnn grnr grnmez ynlerini bulgulayp bir dil
sel dzenleme araclyla sunmak amacndadr. Her bilgi ala
nnn dili, gnnde o alann bak biimini, kavray biimini
veren nesnel bir zellik tar. Deiik bilim dallarnda yeni ba
ntlarn bulgulanmas ya da imdiye dein tek bir bilim dal
saylm bir alann yan dallara ayrlmas yeni stdiller dourur,
yeni iletiim dizgeleri ortaya karr. Ancak bu yeni dizgeler, bu
stdiller, iinde gelitikleri bilgi alannn balangcndan beri
sregelen geleneksel dili erevesinde anlam kazanrlar. Szge
lii Max Planck'n ada fizikte byk bir dnm noktas say
lan "Q uantum " kuram, gerekte kar kt Newtoncu fizik
yasalarnn, on dokuzuncu yzyln Maxwellci ekim yasalar
nn, Boltzmannc s dinamii kuramnn, geleneksel kavramla
r stne kuruludur. Btn yeniliine karn, ancak bu eski
kavramlar izgisinde anlam kazanr.
Yazn alannda da, insan yaamyla ilgili yeni bulgularla
gzlemleri dile getirmeye ynelik her yapt, bir ynyle ister
istemez birtakm yaznii geleneksel dil gerelerinden yorul
mutur. Szgelii, Jam es Joyce'un, dil ynnden yirminci yz
yl ngiliz yaznnn en yeniliki deneylerinden biri olan Ulys-
ses'i, bunun somut rneidir. Bu roman oluturan on sekiz b
lmden her biri tekinden apayr bir deyi biimiyle yazlm
tr. Bu deyi biimlerinin yapsnda gerek klasik Bat gerekse n
giliz yaznnn gelmi gemi sylem gelenekleri aktan aa
somut alntlarla ya da rtk birtakm sezdirimlerle yanklanr.
Okuru tek bir tarihsel bak asna koullamamak, onun d-
gcn belli bir devingenlikle ada anlamlarn aranna it
mek gibi bir ama vardr bu uygulamann ardnda. Ayrca,
"Oxen of the S u n "9 diye anlandrlan elli sayfay akn on dr
dnc blmde de yazar, ngiliz yaznnn belli dnemlerinde,
belli yazarlarna zg deyi biimlerine yer verir. Romann
kahraman Leopold Bloom klktan kla girer, her dnemin,
her bireysel deyi biiminin gereklerine gre, Mandeville, Ma
lory, Pepys, Bnyan, Defoe, Swift, Addison, Lamb, Dickens, de
Quincey, Newman, Pater, Ruskin gibi yazarlarn deyi biimiy
le sevgi konusu anlatlrken, kahraman Bloom'u, gezgin Leo
pold benzeri kiiliklerde izleriz. Gerekte sevgi deildir bl
mn konusu. Ancak, Joyce'un amac her dnemin ya da kiinin
bak ile deyiindeki bireysellii, tek ynll vurgulayarak,
btn bu sergilemeye anlamsal bir ilev yklemektir. Buradaki
deyi biim lerinden her biri, sevgi konusunda bir tekini b-
tnleyeceine, yadsr, sanki. Bylece, sz edilen sevgi konusu
nun birtakm gerekleri ne kacak yerde, alabildiine bir y
zeysellik ar basar. Geri yazarca abartlm bir etkidir bu y
zeysellik. Ama Joyce, okurun yeni bir anlam almlamas iin,
yeni bir sylem kurmak iin uygular bu kurguyu. Yoksa amac
yalnz, T. S. Eliot'n dedii gibi "ngilizcedeki btn deyi bi
imlerinin sam aln,"10 gstermek deildir. nsan varln
tek ynden gzlemleyen, tek bak asndan yorumlayan bu
gemi deyi biimlerinden hibirinin, 16 Haziran 1904 gn
Dublin'de yaayan Leopold Bloom 'un ada yaam karmaas
iindeki durumunu iletmeye yetecek bir anlatm arac olamaya
can sezdirir okura Joyce bylece. Okur, bu anlam bulgulayp
karacaktr: M etjin daha nceki kesimlerinde, Bloom'un kiili
iyle ilgili olarak edindii bilgileriyle, Joyce'un bu uygulamas,
yaznii dilsel gerelerle geleneklerin ada bir anlatm konu
muna nasl katkda bulunabileceine bir rnektir.
Yaznsal metnin dili her eyden nce doal dil stne ku
rulur dedik. Ancak, doal dili de yazar dile getirmek istedii
insanlk durumunun iletilebilmesi iin gerekli deiikliklerle
kullanr. Doal dil, gerek dizimsel gerekse anlambilimsel yn
den, ilkeleri kolayca izlenebilecek bir nitelik gsterirken, bir ya
znsal metinde dizimsel elerle anlambilimsel eler kolayca
birbirinin alanna taar, birbiri iinde erir. Doal dilin gndelik
kullanmnda, bilim dillerinde, gstergelerin anlamlar ile nes
neleri genellikle bellidir, bir yaznsal metnin dilinde ise gster
gelerin snrlar, baka bir deyimle, gsterge kavramnn kendi
si deiir. nk bir metnin dili, doal dildeki birtakm bildik
szce rnekleri stne kurulmakla birlikte, metinii bir varlk
kazanr. Her metnin gereleri ile bu gerelerin birbirine eklem-
lenii ancak metnin kendisiyle koulludur. Metnin rnekledii,
yanstt, artrd dnya ise, bildik dnyadan kkenli ol
makla birlikte, kurmaca nitelikli bir baka dnyadr. Bir yazn
sal metnin btn, bu kurmaca dnyann tek bir gstergesi bile
saylabilir.
Ancak, yaznsal metnin iletiim dizgesi, dil iindeki br
diller ya da topluluk-dilleri gibi, yerleik bir kendine zglk,
kurallar ile gstergeleri hemen hemen kalplam bir dizge ni
telii gstermez. Bununla birlikte, bir dil iindeki btn ileti
im dizgeleri, kalplam olsun olmasn, bir sanat metninin
zerk dilsel yorumunda yenilenmi bir biimde, ortaklaa bir
etkiyle yer alrlar. Burada da rnek olarak gene Ulysses'i anabi
liriz. Joyce, romannn gerelerinin byk kesimini, dilin gn
delik kullanm alanndan, szgelii, Dublin'in adres ktklerin
den, aklamal kent planlarndan, gncel politikadan, gerek
adlarn kart din ya da politika tartmalarndan, gazete ke
siklerinden almtr. Ama Ulysseste bunlarn ou, o zamann
gncel yaam balamndaki geerliliklerini yitirmi, yaznsal
metnin amac gereince, ortak bir anlamsal ileve uyarlanm
tr. nk zerk bir gsterge olan her sanat yarats: "1. Duyu
sal bir simge anlamndaki somut yapttan; 2. Anlam yerine ge
ebilecek, kk toplumun ortak bilincinde olan bir estetik nesne
d en ; 3. Anlatlan eyle, apayr bir varl deil de - zerk bir
gsterge szkonusu olduu srece- belli bir dnyadaki top
lumsal olgularn ortak rgsn (bilim, felsefe, din, politika,
ekonomi vb.) dile getiren bir ilikiden oluur."11
Bunca deiik dilsel veriden oluan sanat yaptnn, ama
lanan estetik nesneyi, baka deyile, dile getirilen kurmaca
dnya rneini sunabilmesi, bu deiik elerin belli bir btn
kuracak biimde biretirilmesini gerektirir. Btnlk ile uyum
ise, bir yaznsal metni oluturan temel ilkelerdir.
I. Dilbilim ile M etin

. Yaznsal Yapttan Metne

Sanat yaptn, olaanst yetenekte bir insann yaratt


uyumlu-dzen olarak ele alan on dokuzuncu yzyl kkenli
gr ile bu gre dayal eletiri, gnmzdeki yaznbilimsel
aratrmann dorudan doruya benimsedii bir ilke olmaktan
kmtr. Bu grn temelinde, her sanat yaptnn tanrsal ni
telikli bir yaratma, her sanatnn da bir dhi olduu inanc ya
tar. Bin dokuz yz altmlara dein, sanat eletirisinde rtk bir
biimde de olsa sregelen bu inan, gnmzde bir snav ge
irmektedir. ada sanat kuramnn, bu arada yaznbilimsel
aratrmann temel savlarndan biri, sanat rnlerini bu tr s
nrlayc kesinlemelerden uzak olarak ele almak, insann sanat
etkinliini bir bakma gkten yere indirmektir.
Btn sanat yaptlarn aklamaya yetecek kapsamda bir
soyut estetik dizgenin varl dnlemeyecei gibi, yazn
rnlerini inceleyecek kuramlar da felsefeden ok, yaznsal
metinlerin kendi somut yaplarndan gelimek zorundadr ar
tk.12 Yaznbilimsel aratrma, her eyden nce, yazl szn et
kisi ile okurda bulduu yant gznnde tutmaldr. Bir dilin
btnn yneten iletiim ilkeleri asndan baklrsa, byk
yapt diye benimsenegelmi yaznsal rneklerin oluumu, kav-
ran, etkisi, yaznd diye nitelenen dilsel rnlerinkiyle bir
ok ynden ortaktr. lk aamada, bu iki tr etkinlii de belirle
yen dilsel yasalar temelde ayndr.
Yaznsal aratrma, byk bir yaptn estetik yceliini n
ceden Tanr sz gibi benimseyip, o yceliin duygusal bir yo
rumunu amalamak yerine, metni ele alarak ondaki birtakm
nesnel sylem zelliklerini, metni u ya da bu nitelikli bir metin
yapan eleri, yntemli bir biimde saptamal, bu elerin ileti
im asndan ilevini izleyerek aklamalara ynelmelidir. Ya
znsal metne byle bir yaklam, gstergebilimci yntemin ge
limesinde en nemli aamalardan biri olan Prag Dilbilim Oku-
lu'nun ilkeleriyle saptanmtr. Dilbilimsel nbilgilerden yok
sun bir yaznbilimin eksik olduunu ileri sren Roman Jakob
son, bin dokuz yz altmlarda geliecek yeni tr dizgesel ara
trmann ncln yaparken, metin yapsnn dilbilimsel
olanaklarndan yola kyordu.13 Jakobson, szsel iletiimin be
timinde alt temel etken ayryor, yaznsal metinlerin zmlen
mesinde de bu alt etkenin gznnde tutulmas zorunluluu
na deiniyordu. Bunlar srasyla, gnderici, alc, balam, dz-
g, iliki, iletidir.14
Ancak, yalnz ses, szck, tmce, tmceler btn gibi dil
bilimsel elerin metinii ilevlerine ynelik bir yaznbilimin
de, estetik deerlendirmeyi dnda brakt srece eksik kala
ca ak bir gerektir. Yaznsal metin, ilevini bir dilsel dzen
leme olarak ortaya kt an deil, bir okuma srecinde alm-
land an btnler. Bu bakmdan, arlk noktas okur olan bir
almlama-estetiine dayal bir yazn tarihi, yazn toplumbilimi
ile somut yaznsal metinlerin yorumlar arasnda bir denge kur
mak zorunluluu vardr.15 Yoksa, yalnz metinii dilbilimsel i
levlerin saptanmas yeterli bir zmleme yntemi olmaz.
Metin yapsnn dilsel olanaklar ile dilbilim ilikisinin s
nrlar uzun uzun tartlm sorunlardr. Bu tartmalar sonun
da, yazn rneklerinin sanatsal nitelii konusundaki gr de
bir deiiklie uram durumdadr. Bir sanat yaptnn "iir
sellii", dardan uygulanacak soyut kuramlar nda aran
mas gereken bir ey olmaktan km, metnin derin yapsnda
ki birtakm i zelliklere balanmtr. Metnin somut yzeysel
yapsyla ilgili zmlerin, bir ikinci aamada okuru derin ya
pnn iirsel etkilerine dorudan doruya yneltebilecei gr
benimsenmitir. Byle bir anlay, metnin zelliini aratrr
ken geleneksel yazn eletirisinde teden beri balca k nok
tas olagelmi yaznsal tr kavramnn dna tamaya balar,
yaznsal olmayan dil kullanm biimlerini de gznne alr.
levi tmcenin snrnda sona eren geleneksel dilbilim, yazl
metinlerin kuruluunda tmce tesi dilsel yaplarla ilikilerin
incelenmesine de ynelir. Bylece metin-dilbilimi doar. Yazn-
bilim ile dilbilimin alanlarn ayran snrda, yazn rnlerinin
yalnz yaznsal tr kavramyla irdelendikleri gemi dnemler
boyunca kyda kede kalm birtakm sorunlar su yzne
kar.
Bunlardan, metnin btnl ya da birlii sorunu son yl
larda ok deiik alardan ele alnm bir konudur. Bu soruna
yaklamlarn belli ballarndan birkana bir gz atmak, dilbi
limcilerin metin yapsnda ne gibi zellikler stnde durdukla
rn, metnin iletiim gcllnn dilbilimsel ynn biraz ol-
su r gsterebilir. Bu yaklamlardan hibirinin biimsel bir me
tin zmlemesini amalamadn, byle bir eye giriseler so
nucun geleneksel yazn yorumculuundan pek ayr olamayaca
n nceden belirtelim. Ama bu abalarda ounlukla ilk
ama, herhangi bir dilsel anlatm metin yapan eleri, bu e
lerin birbiriyle karlkl ilikilerini bulgulamak, metin kurulu
unu betimlemektir.

2. Metin Dilbiliminden Yaklam rnekleri

Biimsel bir dilbilim zmlemesini tmcenin tesine ta


yan ilk aratrmaclardan biri Roland Harvveg'dir. Harweg iin
bir metin yalnz szcklerden, baka bir deyimle biimbirimler-
den oluan bir btn deildir. Bir metin tmcelerden oluur sa
v ile yola kar Harvveg, hangi dilbilimsel elerin, tmcelerin
birbirine bir metin-birlii oluturacak biimde eklemlenmesini
saladn bulgulamaya alr.16 Bylece metnin kuruluunda
balca ilevin adllarca yrtld sonucuna varr. Tmce
tesi dilsel ilikileri salayan, bir dilsel anlatm tmce dze
yinden metin dzeyine tayan eler adllardr Harvveg'e gre.
Metin dzeyi ise, szn aama aama ulaabilecei en st d
zeydir: Sesler, szckler, tmceler diziminin oluturduu en
son dzey. Bylesine nemli bir ilev ykledii adl kavramn
da yeni batan aklamak zorunluluunu duyar Harvveg. Yeri-
ne-geme (Substitution) kavramn nerir. Bir dilsel enin ye
rini bir bakasnn tutmas, adln balca ilevi olarak vurgula
nr bu kavramda. Yerine geilene "Substituendum ", yerine ge
ene de "Substitutens" diyor Harvveg.17 elerin birbirinin ye
rine gemesi ilevi iki trl yrr:

1. Metnin belli bir yerinde, birbiriyle yer deitirebilecek ni


telikte szler arasndaki armsal ilikiyle.
2. Yerine geilen e ile, yerine geen enin metinde birbi
ri ardndan sralanndaki dizimsel ilikiyle.

Metnin bir yerinde "bir adam " sz gese, sonra ayn metin
iinde bir baka yerde bu e yerini "o " szcne braksa, bir
dizimsel yerine-geme oluyor bu. Ama te yandan, "o " szc
yalnz "bir adam" yerine deil "insan" ya da falanca adl ki
i yerine de gemektedir. Bylece, "bir adam" szc hem di
zimsel bir ilikiyi, hem de armsal bir yerine-gemeyi ger
ekletiren bir szck olur.
Bylece, bir metnin dank elerini belli bir anlam y
nnde derleyip toparlayan, metin-birliini oluturan etken,
adllarn bu ikili ilevidir Harvveg'e gre. Grld gibi, ger
ekte bu yaklam, metnin ortaya koymay amalad eyin ile
tilmesine olanak salayan biimsel elerden yola kmaktadr.
Ama bir metnin dil yorumunda adllar dndaki elerin i
levleri bu yaklamda grmezden gelinmektedir. Harvveg, soru
nu yalnz adllarn ilevine balamakla bir hayli yalnla vurur
ii. Evet, adllar metnin yzey yapsnda, sz birimlerini birbiri
ne eklemleyen elerdir. Ama bu eklemleni sonucu ortaya
kan metin-birlii ancak biimsel bir birlik olur. Dolaysyla m e
tin bu yaklamda soldan saa birbirine eklemlenmi tmceler
olmaktan te gemez. Bir metindeki sylem dzeni ile, metnin
iinde olutuu doal dilin btn arasndaki ilikiler gzn-
ne alnmam olur bylece. Oysa birok metnin, zellikle yazn
sal metnin iletiim gcllnn irdelenmeside en nemli nok
ta, bu tr ilikilerdir. Bunu Saussure'n nl sz-dil ayrmn
dan, Prag Dilbilim Okulu'nun gstergebilim alanndaki uygu
lamalarndan beri kesinlikle biliyoruz. Harvveg, balangta di
lin aamal bir yaps olduunu varsayarak yola kmakla bir
likte, yzey elerine saplanarak, gerekte metnin kendisini
aamal bir yap olarak gremez. Yaznbilimsel aratrmaya kat
ks, olsa olsa, metnin birliini biimsel ynden betimleme ne
risidir. Bu aba, dizgecilik ynnde nemli bir deney olarak g
rlebilir.
Bir metnin, soldan saa birbirine eklenen ardk tmceler
den olutuu gereini yaklamna k noktas yapan bir dil
bilimci de Polonyal Irena Bellert'tir. Bellert, metnin almlanma-
s ile anlamlandrlmas sorunlarna ynelirken, Harvveg'den
bir adm daha ileriye gider. Nasl olur da okur ya da dinleyici,
soldan saa birbirini izleyen ardk tmcelerden, o metnin an
lamlar erevesini oluturacak bir balam kurar? Bellert bu so
ruyu yantlamaya alr.18 Bylece metnin somut boyutlaryla
snrl bir tutumun sakncalarndan uzak durduu gibi, Har-
vveg'in zerinde durmad nemli birtakm ilikileri de gz-
nnde tutar. Bir metnin almlan srecinde, almlayan kii,
metindeki tek tek tmcelerin anlamn, kendi bilincindeki geni
kapsaml bir anlamsal ereveye oturtarak btnler Bellert'e
gre. Her tmcenin anlam, byle bir balam iinde belirlenir.
Bu balam, metnin tek tek dilbilimsel elerinin gerek szsel
gerekse dilsel erevesinden, bir de her szcenin nesnel ya da
kullanm durumuyla ilgili ilikilerinden oluur en bata.
Okurun almlama edimi, metnin tutarllna, metinde
tmceden tmceye hep yeni eyler aarak srp giden aka
dayanr. Bu akta, okurun gerekli balam kafasnda canland-
rabilmesini salayacak bir devingen zellik vardr. Bu bakm
dan, Bellert'te Harvveg'deki gibi, metnin belirleyici zellii, me
tin olmayandan ayrlan yn, kendi kuruluu iindeki tutarll
dr. Gerekte metin ile metin olmayan arasndaki byle bir
ayrm, Bellert'in yaklamndaki nemli noktalardan biridir. Ya
psalc yazn kuramnn metnin ba ilkesi olarak grd diz-
gelilik de, ok daha ayrntl olmakla birlikte, temelde ayn ay
rmdan yola kar. Bunun aklayc bir rnei, ada Rus ya
psalcs Jurij M. Lotman'n sanat m etniyle ilgili grleridir.
Lotman, sanat metninin, dilde tek tek dururlarken ancak birer
grlt olan ayrk dil elerini, sunulmak istenen bir dnya
nn anlamlarna edeer bireimlere sokarken grlt olmak
tan kurtardn, bylece bu dilsel eleri doal durumlarnda
srdrdkleri bilgi yitiminin bozucu, kartrc etkisinden
uzaklatrdn ileri srer.19 Ancak, Bellert'in szn ettii tu
tarlln vurgulanan zellii, metnin okurca almlanmas sra
snda ilev kazanan bir ey oluudur.
Bu anlamda bir tutarllk, nceden varsaylm edilgin bir
birlik deildir. Bir bakma, metnin btn etkenlerinin, hepsini
kuatabilecek bir noktadan grlebilmesi demektir. Metinde
dorudan doruya verilen bir anlam, ya da olas bir anlam, bir
birlerinden soyutlanm ayr birimler olarak deil, birbirlerine
ilikileriyle ilev kazanrlar. Metnin her somut paras, br
paralarna byle bir ilevsel bala uymak zorundadr. Yalnz,
bu ba ancak, metnin kendisinin kapsaml bir btn olarak g
rlmesiyle belirir. Metin tutarlln salayan iki nemli etken
vardr Bellert'e gre:

1. Bir metni okuyan kiide, son okuma anma dein srp


gelen, tmcelerin birbirine eklenmesinden doma bir
metin ak vardr. Bu, zellikle bir tmcenin dorudan
doruya anlam tayan bir alt biriminin, metnin daha n
cesinde baka bir tmcedeki benzer anlam tayan bir bi
rime balanmasnda grlr. Bylece, bir tmcedeki biri
min anlam, daha nceki bir dilsel e ile btnlenir.
Harvveg'deki "yerine gem e" sreci Bellert'te "srekli
ulanma, birbirine eklenme" srecine dner burda. Ancak
burada adllara Harweg'de olduu gibi ayrcalkl bir i
lev tannmaz.
2. Ardl iki tmce, birbirine biimsel bir anlam ba ile ulan
m olmak zorunda deildir. Ulanma, nceki tmcenin
sezdirdii bir baka anlam araclyla da olabilir. Bu an
lam, dolayl yoldan iki tmceyi birbirine ular. Bellert,
"sezdirimsel ulanm a" adn verir buna.

Sezdirimsel ulanma szcklerin anlamdan doabilir:

"Olum bugn akam yemeine ge geldi. Dalgnlkla


yanl trene binmi ocuk."20

rneindeki gibi. Burada "ocuk" szc "olum " szc


nn bir yorumu, zdei oluyor. Dilin genel yapsnda nceden
saptanm anlambilimsel konumlar, okuru bu zdelie ynel
tiyor. Ama bu sezdirimle bulgulama ilkesi her zaman ayn bi
imde ilemez. Kimi durumlarda sezdirimin birtakm metinte-
si bilgileri de gerektirdii grlr:

"Picasso Paris'ten ayrld.


Ressam Akdeniz kysndaki atlyesine gitti."21

rneinde Picasso'nun ressam olmas gerektii, balamdan he


men hemen belliyse de, gerekte iki tmcenin birbirine anlam
bilimsel ulanmas, okurun bir nbilgisini gerektirir. nk Pi
casso szc ile ressam szc arasnda, doal dilde yerleik
bir anlambilimsel iliki yoktur. Burada metnin biimsel yapsn
daki bir anlam boluunu okurun, gene metindeki bir sezdiri
min drtsyle doldurmas gerekmektedir. Gerekte Bellert'in
yaln bir kullanm dzeyinden aktard bu rneklerde izlenen
sezdirimsel ilke, daha uzun boyutlu karmak metinlerde de,
okurun ya da dinleyicinin tutarl bir anlambilimsel balam
oluturmasnda balca etkendir. Bu konudaki grleriyle ne
rilerini Wittgenstein'dan: "Bir sz ancak yaamn rmanda
anlamldr" alntsyla destekleyen Bellert,22 bu tmceyi, "Bir
sz ancak btn balam iinde, dnyay tanmamz aracly
la anlam kazanr," diye yorumlar incelemesinin sonunda.23
Irena Bellert, metin yapsna yaklamnda, sezdirimsel i-
levde saptad olanaklarla, okur-metin ilikisinin nemli bir
ynne deinmi olur bylece. Gzlemleri, zellikle yaznsal
metinler asndan nem tar. Okurun bo anlam alanlarn
doldurma abas, baka bir deyimle, metni koullayan dnya
nn okurca tannmas gereklilii, sanat deeri tayan metinle
rin okunmasnda, ana ilkelerden biridir. Nitekim, Almanya'da
bin dokuz yz yetmiten sonra gelitirilen almlama estetii,
metnin iletiimsel ilevini, byk lde bu ilkeye dayanarak
aklama abasndadr.
Metin dilbilimi konusunda bir yaklam da, metnin birlii
ni, birbirini izleyen tmcelerin biimsel ya da anlambilimsel tu
tarllndan daha ok, metnin yzeyinde grlen izleksel yap
ya balama abasdr. Gnmzdeki metin zmlemesinin te
melindeki k noktas bu grtr. Bu yaklamn szclerin
den biri olan Walter A. Koch, her metin zmlemesine tmce
dzeyinden balamay nerir.24 Tmce dzeyinde, izleksel
ynden birbirinden ayr, bununla birlikte birbirleriyle ortak
ilikiler srdren tek tek birimler ayrr Koch, bunlarn her biri
ne de "to p ic"25 adn verir. Bizim altkonu diye adlandrabilece
imiz bu elerden, her tmcede bir ya da daha ok sayda bu
lunur Koch'a gre, her tmcenin konusu da bu altkonular ara
sndaki ilikilerden oluur. Bir rnekle aklamay deneyelim
Koch'un grn:

"O ne day -th is was in P aris- I asked Yeats what he did


about books that were sent to him for signature."26

Bu rnek tmcedeki altkonular yle saptayabiliriz:

1. Bu tmce Yeats ile ilgili


2. Baka biriyle de ilgili
3. Bir gn Paris'te birisi Yeats'e sordu
4. Yeats'e kitaplar gnderiliyor
5. Kitaplar imza iin gnderiliyor
6. Ne yapt soruluyor bu kitaplar
Burada 4 ile 6 sayl altkonularn ilikisinden, daha st dzeyde
bir anlambilimsel dzenleni yaps kyor ortaya. Baka tm
celerde de saptanacak altkonu ilikilerinden, okurun tek tek
tmceler dzeyini aan daha kapsaml birim lre ulatn be
lirten Koch, bu st birimlere srayla izlek, paragraf, metin-e-
kirdei adn verir. Her metin zmlemesi tmcenin altkonu-
larndan balayarak, daha geni kapsaml olan st aamalara
doru geliir, deiik aamalarda birimler arasndaki ilikilerin
anlamlandrlmasyla da btn metnin anlamsal ekirdeine
varlr. Baka deyimle, metnin izleksel birlii, deiik aamalar
daki elerinin ilikisinden kar.
Grlecei gibi, bu anlamda bir metin zmlemesi, temel
de bir aklama ileminden baka bir ey deildir. Evet,
Koch'unki gibi bilimsel yetkinliklerle donanm bir metin am
lama ynteminin, metin zmlemesi yolunda nemli bir geli
me olduu apaktr. Ama byle bir metin anlaynda gzden
kaan ey, bir metnin her eyden nce okura, baka bir deyimle,
almlayana ynelik olduu, anlama eyleminin de, ister okuma
ister dinleme araclyla olsun, kendi iinde bir sre zellii
gsterdiidir. Gerekte bir metnin okunuunda, batan sona
dein, her yeni okunan e, metnin daha nce okunmu ele
rini etkiler, yeni anlam ilikilerine sokar. Bir tmcenin anlam
"hibir zaman, yalnz o tmcede yer alan szcklerin anlamla
ryla belirlenmez... tersine (metinde nceden gemi) baka
tmcelerin anlam ierii araclyla daha bir biimlenir, birok
ynden de deiiklie urar."27
te yandan, metne ynelecek bir izleksel zmleme, met
ni hibir zaman dural, deimez bir birim olarak grmemelidir.
Bir metin, gerek toplumsal, gerek dilsel balamyla srekli ola
rak yeni anlamlar, boyutlar kazanr. Hem tarihsel eksen boyun
ca olur bu, hem de deiik dnem kesitlerinin ezamanl bala
mnda. Oysa Koch'un zmleme yntemi, somut metnin g
rnne ynelir her eyden nce, belli bir metnin teden beri
sregelmi ya da ada benzer metinlere ne lde uyduu,
onlardan ne lde ayrld hi sorulmaz.
Hibir metin, anlamn yalnz kendi bana kazanmaz. Bir
Kafka yksnn anlam, iinde bulunduu yaznsal balam
ile, Kafka'nn btn yaptlarndaki bakn, dncenin n
da aydnlanr. Szkonusu yaznsal balam da, hem ezamanl
hem de ardzamanl yaznsal ilikilerin gzetilmesiyle oluur.
Bir Yunus iiri iin, bir Shakespeare oyunu iin de durum ayn
dr. Bu bakmdan, Koch'un yaklamndaki gibi yalnz tek met
ne ynelik bir zmleme, metnin iinde olutuu tarihsel iz
ginin toplumsal-kltrel balam n etkilerini dnda brakt
iin, saknlarak karlanmaldr.

3. Metin Trleri Dilbilimi

Her. metin, yazld tarihsel anda, bir dilde yazlagelmi


belli trden metinlerin kendi aralarnda oluturduklar zincire
son bir halka olarak eklenir. Her metin yazar da, kendinden
nce varolan belli trden bir metin biiminin kurallarna uyar.
Yalnz metne ynelik salt dilbilimsel zmleme deneyleri bu
metintesi ilikiyi gznne almak zorunluluunu duymaz.
Oysa, "deiik bilimlerin tek tek gelimesinde, gerilerdeki ge
nel rnee dnlmeden, hibir yeni eyin sylenemeyecei ko
ulu bugn daha bir kesinlikle ortaya km durumdadr."28
Bu szdeki "genel rnek" kavram ile daha nce deindiimiz,
dil iindeki dillerin ya da topluluk dillerinin metin dizgeleri bir
bakma akmaktadr. Metin trleri dilbilimi, tartma, mek
tup, grme, reklam, reete, radyo-televizyon haberi, dileke,
telgraf, hava raporu, gazete haberi gibi gndelik metinlerle, es
tetik, yaznsal anlat trnden kurmaca nitelikli, ya da dinsel,
bilimsel trden kullanmalk metinlerin her birinde, o metnin
kendisinden te taan birtakm yerleik rgtlenme elerinin
bulunduunu varsayar.29 Bylece metin trleri sorunu, gele
neksel yazn tarihiliinin, ancak belli kurallara uyan metinle
rin kendileriyle snrl "yaznsal trler" kavramnn dar alan
dna taarak, yaznd metin biimleriyle de ilgili olmaya
balar. Buna karlk, gnmzde yaznbilim incelemeleri de
yalnz geleneksel yaznsal trlerin snrlar iinde kalmaz, her
yaznsal metni, hem yaznii hem de yaznd iletiim dizgele
rinin oluturduu ortak dil taban stnde irdelemeye ynelir.
Metin trleri dilbilimi, geleneksel yazn trlerinin snrlarn y
kan bu genel sav ile, yaznsal aratrmann da, alma alann
yeniden gzden geirip dzenlemesini, yeni yntemler, dizge
ler kurmasn zorunlu klar.
Bir doal dildeki metin trlerinin ne olduu, bunlarn dil
bilimsel ynden hangi ilkelerle tanmlanabilecei konusunda
ileri srlen grler arasnda byk ayrlklar, kartlklar var
dr. Ancak, bu deiik grlerin zerinde birletikleri noktalar
da yok deildir. Szgelii, metnin birliinin betimlenmesinde,
metindna da talmas zorunluluu, uygulamada genellikle
iki nemli noktann gznne alnmasna yol aar. Bunlarn bi
rincisi, eldeki metnin hangi metinler beine sokulabilecei,
kincisi de metinsel durum, baka bir deyimle, metnin iletiim
balamdr. Birincisi, okurun, metnin almlaycs olarak, nasl
bir tutumla, hangi beklentiyle metne yaklaacan belirler. Sz
gelii, gazetedeki ayrntl bir futbol ma haberi ile bir futbol
man konu alan yaznsal ykye ayn beklentiyle yaklamaz
okur. kincisi ise, metnin ne zaman, hangi durumda, hangi sy
lem gelenei iinde yazld, gndericisi ile alcsnn nitelii,
metinle kimin kime, neyi nasl ilettiidir. Btn bu bilgiler,
metni almlayacak okuru belli bir iletiim konumuna koullan
drr. Metinsel-durum, metnin iinde yer ald toplumsal-kl-
trel kurum ilkelerince kendiliinden belirlenmi de olabilir:
Bir durumada tana sz veren yargcn, onu hi deilse bi
imsel ynden, konuyla ilgili btn bildiklerini sylemeye ko-
ullamas gibi.
v Bir metin, herhangi bir metinler bei iinde grlemedii
srece, metinsel-durum kapsaml bir biimde betimlenemez.
te yandan, belli bir metin beine girebilmek de, metinsel-du-
ruma ilikin balamn betimlenmesi sonucu olur.
Metin trleri dilbilimi, metinleri ancak birbirine eklemlen
mi srekli tmceler olarak gren metin dilbilimine oranla, dil
iindeki ok sayda iletiim dizgesinin olanaklarn gznne
alan bir metin kuramnn stnln tar. Yaznbilime yans
yan ynyle bu kuram, geleneksel yaznsal-trler kuramna
oranla, ok daha geni kapsaml aklamalarn dayana olabi
lir. nk geleneksel yazn tarihi, yaznsal trler kavramn bir
doal dilin ok ynl iletiim dizgelerinden nerdeyse soyutla
yarak tretmitir. Bilindii zre, daha sonraki yeni yaznsal bi
imler de bu ana trlerin tarihsel ya da ieriksel birer uzants
olarak grlmtr. Szgelii, yeniada gelien roman tr,
on sekizinci yzyldan bu yana, ilkin ngiltere'de sonra baka
lkelerde genellikle epiin bir alt dal saylm, bu trn yeni
toplumsal-tarihsel koullar balamnda olumu kendine zg
sylem biimi stnde gereince durulmamtr.
Metin trleri dilbilimi, ilk bakta genel izgilerinin gster
dii sugtrmez stnlkle birlikte, daha btn deiik metin
beklerini yeterince saptayp sralayacak bir ynteme ulam
deildir. Burada en nemli sorun, bekleri birbirinden ayran
zelliklerin, metnin ya da metinle ilgili iletiim balamnn
hangi ynlerinde aranaca konusunun, daha bir kesinlik kaza
namam olmasdr.

4. Sz-Eylem Kuram

Metnin birliinden daha ok, o metinle ilgili dilsel eylemin


birliine ynelen ilgin bir kuram, bugn zellikle yaznsal sa
nat metinlerinin incelenmesinde nemli bir dayanak durumuna
gelmitir. Bu kuramn zellikleri ile yaznsal metin zmleme
sine katks zerinde durmadan, bir dilsel eylemin birlii nedir,
nasl ortaya kar sorusunu yantlamaya alalm.
Hibir yazl ya da szl metin, yaln trden birtakm edim
bildirisi szlerin ardarda zincirlenii, bir edim tmceleri topla
m olarak grlemez. Ancak, kendine zg dilsel balam iin
de, btn yaln edim szlerinin bir bireimi ile, tek tek sz bi
rimlerinin stnde bir genel bak asndan, bir eylem olarak
kavranabilir. Bu zelliinden dolay sz, kiiler aras karlkl
eylemin, ilikilerin, genel anlamda insan davrannn bir bii
mi olarak grlebilir. Szn bir eylem olduu dncesi yeni
bir ey deil. Dilin ne olduu ne olmad konusunda ilka
dan bu yana sregelen tartmalarda sk sk ileri srlm bir
dnce bu. Ama bu dncenin, bir metin anlayna balca
dayanak durumuna gelmesi, gnmzde olmaktadr. Metnin
bir sz-eylem olduu, edimsel bir boyut tad gr, ngiliz
dil dnr J. L. Austin'in, lmnden sonra yaymlanm
How to do Things with Words30 adl yaptyla etki kazanr. Aus
tin'in, bu yapt oluturan konumalar dizisinde gelitirdii g
rler, son yllarn dil gelsefesine yn vermekle kalmaz, yazn
kuramn da nemli lde etkiler.
Tmcelerin dile geliinde saysz edim olanaklar grr
Austin. Bir tmce ya da herhangi bir sz, ancak dile getirdii
edimle, geerli bir anlam kazanabilir. Baka bir deyimle, bir s
zn anlam, o szn hangi durumda, ne trden bir davranlar
balamnda kullanldyla koulludur. "ok esiyor" sz, ye
rine gre bir saptama olabilir, yerine gre bir yaknma, yerine
gre de "pencereyi kapa!" anlamnda bir buyruk olabilir. te
Austin'in, szn temel birimi olarak benimsedii sz-eylem,
gerekte belli bir kullanm balam iinde grlen tmcedir,
yoksa tmcenin dorudan doruya kendisi deil.
Austin, sz ile edimin ba stne bu dnceleri, Witt-
genstein'in, szn belli bir eylem biimi olduu, btn br
eylemler gibi bu eylemin de, ancak ortaya kt balam iinde
gerek anlamn srdrebilecei yolundaki grlerinden geli
tirir. Austin iin de bir tmce, ancak taycs olduu bir davra
n balamnn, bir sz-eylemin dile geliidir. Anlalmas iin,
iliiindeki kullanm balamn, hangi koullarda, nerde, nasl,
kime sylendiini bilmek gereklidir.
Bu temelden yola kan Austin, dilsel etkinlikleri bir dizge
ye sokmay nerirken, ilkin bunlar ikiye ayrr: Saptayc nite
likte szceler, edimsel szceler.31 Saptayc szce, kullanld
koullara bal olmakszn her zaman, her yerde belli bir biim
de anlalacak olgular saptar, ancak doru ya da yanl diye ir
delenebilir. "Yer yuvarla, gnein evresinde dner," trn
den bir szce bu niteliktedir. Yalnz, Austin sz-eylem kuram
nn temel rnei olarak saptayc szceyi deil de, edimsel sz
ceyi benimser. Bir saptamay deil, bir edimi bildiren sz.
yn var sz-eylemin:

1. Salt dilsel (locutionary) yn.32


2. Edimsel (illocutionary) yn.33
3. Etkisel (perlocutionary) yn.34

Belli ses, szck, tmce birimlerinin belli bir biimde birbirine


eklemlenmesi ile ortaya kan her szcede, en bata salt dilsel
yn yrrlktedir. Baka bir deyimle, salt dilsel yn, btnyle
dilii dizgenin biimsel kurallaryla snrldr. Edimsel yn ise,
bildirme, buyruk, uyar, giriim, soru gibi edimlerin iletimini
kapsar. Amalanan edimin alc ynnden kavranmasyla da
bir sz-eylem btnlenir. Szn, kullanm balamyla ilikisi
bu noktada nem kazanr, nk bu tr bir sz-eylemin gerek
lemesi iin gnderici ile alcnn paylatklar bir iletiim yolu,
bir toplumsal uzlam, ikisinin de benimsedii bir toplumsal
treler, alkanlklar btn, ayrca, iki yann da bir sz-eyleme
isteklilii gerekir. Szgelii, evlenme memuruna "evet" diyen
adam, Trkeyi, evlilik kurumunu, tren kurallarn bilen kii
iin, bu evet szcnn tesinde bir eylemi, en azndan "evet,
bu kadnla evleniyorum," anlamyla, bunun kiisel toplumsal
sonularn bildirmi olur. Burada karmzdaki durum, yanl
ya da doru yargsyla niteleyeceirliz trden bir bilginin iletil
mesinden bakadr. Sz-eylemin nc yn olan etkisel yn
ise, gene edimsel boyutla ilgilidir. Szn, inandrma, caydrma,
artma, ayartma gibi etkileri bu ynn oluturur. Burada,
alcnn szle amalanm edime ynelmesi btnler eylemi.
Szgelii, kpei sevmeye yaklaan bir kimsenin, "aman, s
rr!" dendii an, birka adm geri ekilip yol deitirmesi, etki
sel yne girer.
Austin'in kuramnn, bir metin kuramna dnt yer,
bir tmcenin, sz-eylem olarak benimsenebilmesi iin, kendi
kullanmsal balam iinde grlmesi zorunluluudur. Szl
ya da yazl bir metinde sz-eylem, yalnz ardarda tmceler di
zisi deil, hem her tmcenin tek bana, hem de btn tmcele
rin bir arada artrd iletiim konumuyla, kullanmsal ba
lama zdetir. Tmcelerdeki dilin gerek edimsel boyutu, m e
tinde her zaman aka verilmez. Verimeyii de okurun ya da
dinleyicinin almlama etkinliini tmce tesi dil, eylem dizge
lerine, sz ile edimin birbiriyle ilikilerine yneltir.
Austin'in, insann sz etkinliini bir dizgeye balama aba
snda aka vurgulanan gerek, szn yalnz dilii bir bakla
kavranabilen biimsel ynnden ok daha karmak, baka bir
takm iletiimsel ynleri olduudur. Yaznsal metnin birliini
temellendirecek bir kurama Austin'in katks, metnin dorudan
doruya sunduu dilsel biimleri, sz kullanmnn balam
nda kavrama olana yaratmasdr. Sz-eylemin edimsel y
n, iletiimde bir szcenin somut anlambilimsel gcllnn
tketilmesiyle iin bitmediini, alcnn szcklerle sylenme
mi olan, kullanm balamndan karmas zorunluluunu iyi
ce gsterir. Baka deyimle, gsterge ile belirlenen iletinin bt
n, gstergenin yalnz dzanlamnda deil, byk lde ya-
nanlam ilikilerinden, edimsel ynn sezdirimlerinden karl
maldr. Metinleri bu anlamda birer sz-eylem olarak kavrayan,
buna gre de dizgeletirmeye alan bu deney, geleneksel ya
zn tarihinin trler kuramndan doabilecek kat biimsel sa
kncalar da ortadan kaldrmaktadr.
Sz-eylemin, tmcenin edimsel balamyla zde olmas,
yaznsal metinlerin, zellikle de kurmaca metinlerin incelenme
si asndan nemlidir. Byle bir metnin anlalmasnda ilk
adm, onun dorudan doruya aka ya da drmlenmi ola
rak sunduu ok ynl balamn incelenmesidir. Bylece, ileti
imin edimsel boyutu ortaya karlabilir.
Austin'in izleyicisi, rencisi John R. Searle, kendi gelitir
dii dil kuramm ok daha apak bir biimde, geni anlamda
bir eylem kuramnn paras olarak grr. Sz srekli bir ey
lem diye nitelerken, dil felsefesinde teden beri sregelen iki
kuramsal yaklam badatrr. Bunlardan birincisi, geleneksel
dil felsefesi ile mantn, yalnz tmcelerin anlam zmne y
nelen yaklam, kincisi de ada dil felsefesinde, dilsel ko
numlarda szn kullanmn zmlemeye ynelik yaklam
dr.35 Bir dilbilimci ya da yaznbilimci deildir Searle. Austin gi
bi, bir dil dnrdr. Dilbilimin de yaznbilimin de gelenek
sel kuramlarna bal kalmak zorunluluunu duymadan, a
da dil ile yaznn gereksinmelerine uygun zmler gelitirir.
Ne szn iletisini tmcenin biimsel snrlar iinde ele almakla
yetinir kimi kat dilbilimciler gibi, ne de dil kullanmn yalnz
genel davran ilkelerine balama abasndadr. Searle'n sapta
malarna gre bir tmce hem dilbilimsel snrlar iindeki kendi
ne zg anlamyla, hem de belli bir iletiim balamnda ortaya
km bir kullanm olarak grlebilir. Tmcenin biimsel yap
syla, tmce tesi balamdaki olgular, karlkl bir iliki iinde
dir.36 Bir tmcede nesnellemi dilsel durum, tmcenin kullanl
d ortam belirleyen olgusal durumu da yanstr bylece. Bu
iletiim konumu, tmcenin somut dilsel yapsndan edimsel bo
yutuna, bir bakma sz-eyleme, varmamz salar. Dil, kiilerin
paylat bir eylem olarak kesin yasalara indirgenemeyecein-
den, doadaki btn olgularn tersine, doa bilimleriyle tam
aklanmaz. Dil eyleminin kendine zg olgularn Searle ikiye
ayrr: Kaba olgular (brte facts), kurumsal olgular (institutional
facts).37 Birinciler, birtakm bilgilerin temeli diye b'enimsenegel-
mi rnekler stne kurulmu genel nitelikli olgulardr. Szgeli
i, "bu ta hep tekinin yannda durur," "iki nokta arasndaki en
ksa yol dorudur," "bam aryor," gibi szceler, deiik nite
likte olmakla birlikte, birtakm bilgileri kendi dilbilimsel snrla
r iinde, allm bir yalnlk ilkesiyle dile getirir, olduklar gibi
de kavranrlar. Oysa, insan yaamnn tre, gzellik, felsefe gibi
kesimlerindeki szceler, bu nitelikte rneklere indirgenemez.
"Bay A ile Bayan B evlendi," "yarg sana on yl verdi," "bi
zim takm onlar 3-2 yendi" gibi szceler, varolabilmek iin bir
takm toplumsal kurumlarn da varln gerektiren olgulardr:
Kaba olgulardan ayr, kurumsal olgular. Anlamlarnn koulu,
bir toplumsal kurumla ilikilerinin grlebilmesidir. Evlenmek
eylemi, toplumdaki bir evlilik kurumunun balamnda, bir du
ruma, toplumun yarg kurumu evresinde, bir futbol oyunu
ise, bu oyunu oynayanlarn davranlarn belirleyen kurallar
balamnda anlam kazanr. Bu ilikiyi:
x demektir y, c balamnda38

diye zetliyor Searle. Gerekte burada yapt i, Austin'in sz-


eylem kuramndaki kullanmsal edimsel ynn nemini daha
bir vurgulayarak, tmce tesi balamn daha ayrntl irdelen
mesi gerekliliini gstermektir.
Austin'de de Searle'de de insann dilsel ilikilerinin balca
alan tmcedir, metin deildir, ikisinde de, mant bir tmceler
mant olarak grm geleneksel mantn izleri vardr. An
cak, tmce tesi balama da tandklar nemle, zellikle Sear-
le'n, tmceleri kurumsal balam iinde anlamlandrma,
zmleme nerisiyle bir metin kuramna dolayl yoldan katkda
bulunmulardr. Sz-eylem kuramnn temelindeki ilkelerin, i
levsel yne arlk veren bir metin anlayna salad katky
ilerde daha ayrntl aklamaya alacaz.
Hi kukusuz, bir metin enikonu bir tmceler dizisi olma
d gibi, bir sz-eylemler dizisi de deildir. nemli olan, tek
tek sz-eylemler tesinde, metnin geni kapsaml bir dil edimi
olarak rgtleniidir. te, temelde tmceye bal sz-eylem ku
ram, ancak bu dzeyde yaznbilimin metin zmlemelerine
yardm a olabilir. Sz-eylem kuramndan yola karak, yaznsal
metinleri toplumsal edim boyutu ile tanmlama abas daha
rnlerini yeni yeni vermekle birlikte,39 salt dilbilimsel bir me
tin kuramndan daha ok umut vermektedir.
II. Geleneksel Yaklamlar

. Geleneksel Yazn Trleri Kuramnn Yetmezlii

Gnmzde, bir dil iindeki btn metin trleri ile metnin


dilbilimsel yaps stne szn ettiimiz trden aratrmalar
srp giderken, geleneksel yazn tarihiliindeki yaznsal tr
ler kuram, bir yazn metninin ilkin hangi trn biimsel kural
larna uyduunun saptanp, ona gre incelenmesini, yorumlan
masn gerektirir. Bugn, bir metnin gerek tarihsel gerekse dil
sel ynden bir dizgeye oturtulmadan btnyle kavranamaya-
ca, yaygn bir grtr. Yaznsal metni, bir dilin saysz ileti
im biiminden biri olarak irdeleyen, dilin btn br metinle
riyle de ilikili sayan bu gr, epik, iir, dram anarneklerin-
den gelitirilme yaznsal trler kuramyla kimi noktalarda ba
damaz. Bugnn yaznbiliminde de geerliini hi tartmasz
srdren yaznsal trler kuramnn kkeni, Avrupa'da eski Yu-
nan-Latin uygarlklarnn cokuyla rnek ald on altnc yz
yla uzanr. Aristoteles'in Poetika'sim yeniden bulgulayan on
yedinci yzyl ise Homeros'un destanlarn, Pindaros'un odla
rn, Sophokles'in oyunlarn yaratc yaznn doruk noktalan,
anarnekleri olarak benimser, bunlarn her ada yazn alann
daki her benzer yaratnn tanmlanmasnda lt olabileceini
ileri srer. Bu grten geliir yaznsal trler kuram. On seki
zinci yzylda, klasik diye benimsenen rneklerin yetkisi tart
lmaz bile. On dokuzuncu yzylda Goethe de, klasik epik, i
ir, dram trlerini yaznsal yaratnn, her ada rnek alnmas
gereken doal biimleri diye betimler. Ksacas, gemi dnem
lerde yaznsal aratrma ounlukla, her yeni metin biimini bu
kutsal lye ilikisiyle tanmlar, roman ile ksa yk, daha n
ce deindiimiz gibi, epik ana trnn uzants olarak grlr
szgelii, tesi aranmaz.
Geleneksel yazn tarihiliinde szkonusu edilen bu trle
rin, birbirinden ok kesin snrlar ile ayrlmad, bir trn te
kinin alanna taabilecei, ya da yeni yeni trlerin ortaya ka
bilecei sk sk sylenmitir. Ancak, yaznsal tr kavramnn
kendisi, yaptn gerek d gerekse i yaps ynnden saptan
m soyut genel kurallara dayandndan,40 yeni metin biimle
rini kendi iletiim zellikleriyle betimleyip aklamakta her za
man yararl olamamtr, James Joyce'un Finnegans Wake'i, bir
Max Frisch, A. Robbe-Grillet, Samuel Beckett ya da Michel Bu-
tor anlats, bilinen yaznsal tr tanmlarndan her birinin tesi
ne taan, stelik belli birtakm toplumsal, kltrel, tarihsel et
kenlerden dolay taan, deiik iletiim rgtleridir. Geleneksel
roman ya da yk trnn kalp ilkeleriyle btnyle akla
nabilecekleri dnlemez.
Ayrca, geleneksel yazn trleri kuram, dilin, toplumda
gndelik amal birok kullanmnn srekli olarak yaznsalla
tn, buna karlk yaznsal metinlerdeki birok kullanmn da
gndelik amalar iin kullanm kazandn gznne almaz.
Gnmzde, basndaki reklam metinleri, televizyon program
lar, filmsz metinleri, radyo oyunlar, doal dilin gndelik
iletiim dzeyinden yaznsallamaya doru hzla gelien bir
sre iindedir. Geleneksel trler kuramyla btnyle akla
namam, dolaysyla da balangta yaznsal bir biim olarak
kukuyla karlanm serbest kouk uygulamas bile bir yny
le bu sre iinde anlam kazanr. Yazn tarihinde, Wordsworth
ile Coleridge'in 1798'de Lyrical Balladsda "yaln insanlarn di-
li"ni, iirlerini oluturacak temel gere olarak semeleri, on se
kizinci yzylda Samuel Richardson'n Pamela'da, daha sonra
Goethe'nin Werther'de, kendi gnlerinde toplumun ancak gn
delik amal bir iletiim biimi olan mektubu, birer roman r
gsnde yaznsallatrmalar, dilin kullanmalk metinlerinin
yaznsallamas srecine en belirgin rneklerdir. Bunun tersi
ise, "bir dili yazarlar yapar" dncesinde apak grld
gibi, yaznsal metinlerdeki zel kullanm biimlerinin doal
dilce zmlenerek, dilin gndelik kullanmna yansd du
rumlarda gze arpar. Shakespeare'in, Yunus'un, Bacon'n, Or
han Veli'nin bugn gndelik dilde herkese kullanlr duruma
gelmi szleri buna rnektir. Yaznsal metinlerin gelitirdii ile
tiim olanaklar, dilin genel evrimine yeni anlatm biimleri
olarak katlr, hem gndelik kullanma daha nce varolmayan,
en azndan devingen bir biimde varolmayan gcllkler ka
zandrr, hem de daha sonra gelecek yeni yaznsal yaratlar iin
bir birikim olutururlar. Yazn yaam, yaam ise yazn aydn
latr bylece. Sz ile dil arasndaki srekli etkileimdir bu. Her
dilin, her kltrn birbirinden ayr yaznsal trler gelitirmi
olmasnda da, bu etkileimin nemli pay vardr. Klasik dillerin
kendilerine zg yaznsal iletiim dzenlemeleri olan ana tr
lerin, her dilin, her dnemin yaznsal rnlerinin irdelenmesin-
de uygulanabilecek birer lt gibi grlp grlemeyecei, bu
ynlerinden dolay, bugn tartmaya ak bir noktadr.
Yalnz geleneksel anarneklerden deil, dilin btnn
kapsayan iletiim dizgelerinden yola kacak bir metin kuram,
metnin dzenleni olanaklarn daha kuatc bir adan kavra
yabilir. Byle bir adan, gndelik dilde kullanldklar tarihsel
olarak saptanabilen metin biimlerinin, kimi dnemlerde nasl
yaznsallat da izlenebilir. Yazn alan, kendiyle snrl, kendi
ne yeterli, kendi iinden bir zamanlar karlm ilkelerle kstl
bir alan olmaktan kurtulur bylece. Yaznsal evrimin, toplumda
belli dnemlerde ar basm, dolaysyla da kendi aralarnda
tarihsel bir dil kullanmlar dizgesi ya da metin dizgesi olutu
ran belli dzenleme biimlerine, belli metin biimlerine bal
olduu burada ortaya kar. Gerekte, dil iindeki her topluluk-
dilinde kullanlmakta olan dilsel ilemler emas hemen hemen
snrldr. Bu zellikle, felsefe, tanrbilim, politika, toplumbilim
gibi, kavramlar geni bir alana yaylan metin biimleri iin
dorudur. Bir dinsel t konumasnn, bir felsefe incelemesi
nin metni, kendine zg bir dzenleni biimi gsterir. Bu d
zenleni biim i adan aa deiikliklere urayabilir. Ama te
mel ats ynnden deimeden kalr. Bu kendine zg biim,
belli bir alann ana-metni (Alm. M akrotext) diye adlandrlabi
lir. Bir toplumda, belli bir ada varolan btn ana-metin trle
rini aratrrken, hangi ana-metinlerin daha yaygn olduu,
hangilerinin hi grlmedii, bunun o gnk toplumsal yapy
la ilikisi, gndelik kullanmdaki ana-metin rneklerinden han
gilerinin yaznsal alanca benimsendii, yaznsal metinle gnde
lik kullanm metinlerinin ne bakmdan birbirinden ayrld,
zerinde durulacak noktalardr.
Bir metnin birlii, bir dil edimi olarak ancak, evresindeki
metinlerin kendi aralarnda oluturduklar birlie ilikisiyle ay
dnlanr. Tek bir metin, tarihsel olarak belirlenmi bir metinler
dizgesi iinde anlamldr. Bir metin kuram, yaznsal rnlerin
kavranmasna nemli katklarda bulunabilir. Ancak, byle bir
kuram, tek tek yazn rnlerine tarihsel bir bakn da, metin
karsndaki okurun bireysel estetik yaantsnn da btn yn
lerini kapsayacak dzeye gelmi deildir. imdilik olsa olsa,
okuru, metni anlamlandrma etkinliinde ynlendirmeye yara
r dokunabilir.

2. Yaznsal ile Yaznd

Hangi metin yaznsaldr, hangi metin deildir? Bu sorunun


karl her ada aranm, yaznsal metin tanmlanmaya al
lm. Geen yzyllarda, yaznsal tr kavramndan yola k
larak verilmi bu sorunun yant genellikle. Yaznsal bir trn
belirleyicisi olarak nceden benimsenmi kurallarla ilkelere
uyup uymadna gre, bir metnin yaznsal olup olmadna
karar verilmi. Yaznsal tr tanmlarna uygunluuna gre, ro
man denmi bir metne, iir denmi, ya da oyun denmi. Yazn-
sall byle llm btn metinlerin.
Ayrca, metinlerde anlambilimsel bir okdeerlilik, baka
deyimle okanlamllk da yaznsal metnin ayrc zellii sayla-
gelmitir. zellikle Yeni Eletiri akmnn, en bata Ezra Pound
olmak zere birok szcs, iirin younlatrlm anlam ol
duunu sk sk belirtmitir. Burada szkonusu edilen youn
luk, metinde belli bir szcn ya da anlam biriminin, birok
.nlam alanyla ilikili olmas durumudur. William Empson, The
Structure o f Complex Words adl yaptnda yaznsal metinlerdeki
bu tr anlam ilikilerinin, belli metinlerdeki szck kullanmla
rndan yola karak "fool" szcnn, Elizabeth a oyunla
rndaki kullanmnda, drt deiik anlam alanna ynelebilece
ini saptar:

1.a. Budala
b. Alk
c. Saduyusuz
2. Soytar
3. Kt kii
4. Aklndan zoru olan

Birinci anlamn, yerine gre ar basabilecek yananlamlar ola


rak ise:

Alay konusu
Boboaz
Toy
ocuksu
Sarakaya alnan
Acnas

gibi olaslklar sralar.41 Empson, aklamalarnda "fool" szc


nn kullanld yerde, bu anlamlardan balama uygun ola
nn seileceini, tekilerin ise darda braklacan belirtiyor.42
Ama kimi durumlarda bu anlamlardan iki nn birden sez
dirilmi olabileceini de ekliyor szlerine. Ancak, yaznsal met
nin grnr bir zellii olan bu okanlamlln, Elizabeth a
oyunlarn izleyen seyirciyi, ya da bu oyunlarn okurunu nasl
bir kavray srecine soktuu, bu srecin hangi aamalarla ge
litii, Em pson'n ilgisi dnda kalr. Yeni Eletirmen, anlambi-
limsel bir okdeerlilii yaznsal yaptn zellii sayarken, bu
nun, gndelik kullanmda saydam olan dilin yaznsal kulla
nmda bir bulanklk etkisine ynelmesinden doduunu d
nr. Bir metindeki anlam yklemesini, kat nesnelerin arl
yla bile zdeletirir kimi zaman:

"Bir dilsel dzenleme, anlamla ar lde


yklendiinden, bir ta heykel ya da porselen
vazo benzeri bir zellik kazanr. iir, anlam
ya da anlamlaryla vardr."43

Bir metnin yalnz szck dzeyinde deil, ses, tmce, tmceler


btn dzeyinde de, bir dilsel birim, dorudan doruya be
lirttii anlamn yansra, birok baka anlam da sezdirebilir.
Metnin btn dzeyinde bu duruma ok yalnlaarak bir r
nek verelim: Joseph Conrad'n Heart o f Darkness adl uzun y
ksn, Kongo'nun ilerine servenli bir yolculuk, insan yre
inin karanlna bir yaklam, Avrupa smrgeciliinin uygar
lk maskesi altndaki korkun yz, yirminci yzyln insannn
ahlk ynnden k gibi deiik anlam dorultularnda
okuyabiliriz. Her yaznsal metinde rastlanan bu anlamca ok-
deerliliin saptanmas, tek tek yaznsal metinlerin ne oldukla
rnn bulgulanmasma ok yaramaz. Gerekte nemli olan, bu
deiik anlam alanlarnn metinde hangi ilkelerle birbirine
rld, deiik anlam boyutlarnn kesimesinden, iletiim
de ne gibi bir etkinin doduudur. Dolaysyla bugn yaznbi-
limde kesinlikle bilinen ey, yaznsal metinleri belirleyen zelli
in, onlarn trlerinden ya da iinde yer aldklar metin bekle
rinden deil, her birinin ngrd kendine zg iletiim ko
numundan karlabileceidir. Yalnz metnin biimsel d doku
suna, yzeysel anlam ilikilerine ynelik tanmlar, bir yerde ye
tersiz kalmaktadr.
Yzey zelliklerine bakarak, yaznbilimde uzman olmayan
bir okur bile, yaznsal bir metni yaznsal olmayan metinden o
unlukla kolayca ayrdedebilir. Szgelii, Freud gibi, yaptlar
bu anlamda bir yaznsal zellik tayan bir bilim adamnn ya
znsal saylamayacan, Robert Musil gibi filozof bir yazarn
da gerekte ozan olduunu hemen saptayabilir byle bir okur.
Ilu ayrm her zaman bilinli bir ilem deildir geri, ama szko-
usu okur, metnin hangi balam da yararl olmay amalad
na bakarak kestirir durumu. Sigmund Freud'un amac hi ku
kusuz birtakm gerek insan ilikilerinin bilimsel aklamasn
sunmaktr, bir iir etkisi salamak deil. Sradan bir okurun bi
le bu ayrdetme yetisi, baka metinlere de bakarken yaznsal
yaznsal olmayandan, kullanm balamna gre ayrdedebilece-
imizin bir kant saylabilir. Ama bu ayrdetme, metin zm
lemesinin ileri aamalarnda kesin bir sonuca gtrmez bizi,
nk yaznsal metin iletisinin almlanaca konum ile yaznsal
olmayan rnlerin almlanaca konum arasndaki ayrm, a
lar boyu hep deiegelmitir. Szgelii, ngiltere'de on beinci
yzylda ok tutulmu olan Everymar adl alegorik oyun, an
daki birok benzeri gibi, hem tanrbilimsel bir konunun retil
mesi gibi somut bir yarar, hem de estetik etkiyi amalayan bir
metindir. Tpk bunun gibi, Francis Bacon, denemeleriyle hem
bilim, hem felsefe, hem de yazn tarihinde yer alm bir yazar
dr. Montaigne de, hem felsefe, hem yazn tarihinde anlagel-
mitir. Buna benzer rneklerden aka anlalaca zere, ya
znsal ile yaznsal olmayan dil kullanmnn belirlenip birbirin
den ayrdedilmesinde ok seik ilkeler yoktur.
Yaznsal ile yaznd ayrm, bu belirsizliklerinden dolay,
yazmbilimsel aratrmada deimez tek dayanak olarak benim
senemez. Yaznsal metnin yzeydeki biimsel zellikleri deil,
ilettii anlamlarla sunduu dnyadr onu yaznsal yapan. Do
laysyla, iletiimin nitelii ile konumu, daha salkl bir daya
nak noktas olabilir. Yaznsal metinlerin byk ounluu, ya
admz dnyadaki durumlarla deerleri, gerek deneysel
bilgilerimizle aklayamayacamz bir balamda, bir kurmaca
dnyann kendine zg tutarll iinde, yeni ilikilerde sunar.
Bu bakmdan, her yaznsal metnin kurmaca bir metin olduu
sylenebilir. En gereki saylan yaznsal metinlerin bile, gere
in klklna bir saptanmas olmadn, gerek verilerin, sanat
nn amalad anlamlar dorultusunda u ya da bu lde
bir deiime uradktan sonra yazl metne yansdn biliyo
ruz. Olaylarla durumlar, gerek dnyadaki nedensellik ba
iinde sralamaz hibir yazar. Kurmaca metnin gereklerine g
re, kimi anlam daha ok, kimini allmtan daha az vurgula
yarak, yeni bir nedensellik ilikisi uydurur. Kurmaca metnin,
dizimsel-armsal boyutlar bu yeni ilikinin gerekleri do
rultusunda oluur.
Burada, kurmaca metinlere zg iletiim biiminin, tutarl
bir tarihsel geliim izgisi iinde grlp grlemeyecei soru
nu ortaya kar. Kurmaca olmak, yaznsal metinlerden ounun
paylat bir zellikse, kurmaca dzeydeki iletiim biiminin
de bir evrimi, her yeni metinde yansyan deimez ilkeleri ol
mas gerekir. Nitekim, yaznsal metin-yaznd metin kartl
ndan yola kan geleneksel bak, hi deilse her dnemin ta
rihi iinde ileyen birtakm yaznsallk ilkeleri saptamaya al
r. On sekizinci yzyln yaznsal metinde yer alamaz nitelikte
grd birtakm duygularla cokularn anlatm, on dokuzun
cu yzyl yaznsal metninin balca zelliini oluturmutur
szgelii. Ancak byle genelleyici saptamalar, daha nce de be
lirttiimiz gibi, metnin yzeyinde gze arpan dil zelliklerine,
ok ok szn bildik kullanmndaki anlambilimsel olanaklara
dayanr. Oysa, gerek dnyann deil de kurmaca bir yaam
dnyasnn dile getirilii, daha kkl bir tarihsel gelenek, kendi
iinde bir tutarll srdrm bir iletiim biimi olarak gr
lebilir. Bir dilde ya da dillerde ortaya konan her yeni kurmaca
metnin, insan soyunun balangcndan beri yaradl sylence
lerinden, destanlardan, masallardan geerek srp gelen ileti
im emalar, anarnekleri vardr. "Bu anarnekler ne yapar ya
par, ayakta kalrlar. Bunlarla sergilenen oyunun bitimi belli bir
saate kurulmusa, daha o saat kesinlikle alm deildir. Anar-
neklerin ayakta kalmas da silinip gitmesi lsnde bizi ilgi
lendirir. Dolaysyla, onlara daha yakndan bakmann zam an
dr,"44 derken Frank Kermode, belli trden bir iletiim biim i
nin nemiyle tarihsel boyutunu vurgular. "A " tarihsel-kltrel
balamnda oluturulmu bir kurmaca sylem, ok daha sonra
ki dnemlerde, birtakm toplumsal ya da politik nedenlerden
dolay, yeni bir "B" balamnda etkinlik kazanabilir. Avrupa
dillerinde, destan andaki birtakm sylem rneklerinin, orta
a derebeylik dneminde yazn rnlerinde yeniden ortaya
k, sonra on dokuzuncu yzylda romantik akmla, bu gele
nekteki rneklere bir daha dn, byle bir tarihsel evrimin ka
ntlarndan biridir.
Kurmaca metin kavramnn, yaznsal metin kavramndan
daha uzun bir gemii olduu herkese bilinen bir tarihsel ger
ektir. Yalnz, kimi dnemlerde yaznsal metin, kendi doasna
aykr olarak, gerein kesin bir yanss olarak nitelenmi, bu
tutumun dourduu nyargyla, birok kurmaca metin, zaman
zaman gerei tam yanstmamakla sulanmtr. Szgelii, orta
a Avrupa yaznnda, sarayl yklerin ncs olan Fransz
Chrtien de Troyes, yaptlarnda herhangi bir tarihsel gerei
aktarmaz, Keltik gelenein nl Arthur sylencelerini yeni bir
anlamda dzenleyip yazdn syler. Erec et Enide, Cligs, Lar-
celot, Yvain, Perceval, Le Conte du Grall adl kouk yklerinde
bu zellik apak grnr. Ancak, on ikinci yzylda kilise, ger
ek yaamdaki olaylara uygunluk tamayan btn metinlerle
birlikte Chrtien de Troyes'nn yklerini de "yalan" diye dam
galar. Baka alarda, daha baka yazarlarn, szgelii on seki
zinci yzylda Defoe'nun yaptlarnn ayn sulamaya uradk
larn biliyoruz. Gerekte, eliik bir biimde, bu hogrsz
sulamann dayana ile, bugn kurmaca yaznsal metni ta-
namlamaya alanlarn dayana birbirinden pek ayr eyler
deildir. Evet, kurmaca metin ile yalan, nemli bir adan birbi
rinin ayndr. kisinin de ortaya koyduu dilsel yapnn, gerek
deneyler dnyasnda dorudan doruya bir anlam edeeri,
bir zdei yoktur. Fuzul de bir gazelinde:

Ger derse Fuzul ki gzellerde vefa var,


Aldanma ki air sz elbette yalandr.

dizeleriyle, gerek yaamn irdeleniindeki mantk biimiyle,


yaznsal sylemin, "air sz" nn, bu, manta "elbette" uy
mazln belirtirken, bu iki anlam dnyasndan birine tekin
den kant getirilemeyeceini bilgece syler. Ancak bir Chrtien
de Troyes, bir Defoe, bir Fuzul ya da herhangi bir baka kur
maca metinler ustas, kendi yazd yalanlarn da insan yaa
myla ilgili birtakm nemli gerekleri dile getireceini kesinlik
le bilir. Bu bakmdan, kurmaca metin ile kurmaca olmayan me
tin arasndaki ayrm da, yazn tarihi ynnden, en az yaznsal-
yaznd ayrm lsnde yararl olabilir. Dolaysyla, yeni bir
yaznbilimde, gznnde tutulmas zorunluluu vardr.
III. Kurmaca Kavram

7. Kurmaca iletiim Konumunun Ynleri

Kurmaca metinlerin almlanmas iin gerekli iletiim konu


munun gerekletirilmesinde birtakm glkler vardr. Bu tr
iletiim konumunun zelliini, metinde dile getirilen anlam ya
da anlam tabakalar ile metind yaamn somut gerekleri ara
snda dorudan doruya bir ba kurulmasna elverili olma
mak diye tanmladk. Hangi ilikide gerekleecek yleyse kur
maca metnin iletiimi? Her yaznsal metnin temel anlatm r
gsn, o metnin iinde yorulduu ortamn gerek ya da d
nsel olgular belirler. nemli olan, bu rg ile gerek yaam
balamnn birok yn arasndaki ilikidir. Bu, karlkl bir et
kileim ilikisidir. Kimi yerde metnin temel rgs, yaam ba
lamnn deiik ynlerine, kimi yerde de yaamn toplumsal,
tarihsel, kltrel ak, metnin gizli anlam gcllklerine k
tutar. Dil iindeki btn topluluk-dillerinin, doal dilin bt
nnn, metinle olan ba da burda irdelenebilir. Bir metnin
tmcelerinde dile gelen anlamn dorudan doruya, bildik ya
am nesneleri ya da durumlaryla zdelemesi tesinde, met
nin tmcelerinde sylenmeden geilen, ama temelinde olutu
rucu etken olarak yer alan anlam elerinin kavranmasdr
nemli olan. Baka bir deyimle, kurmaca metnin almlanmasn-
da gerekli iletiim konumunda gnderici (yazar) ile alc (okur)
arasndaki ilikinin toplumsal koullar, metnin sunduu anla-
mm, okurca dolayl ya da dolaysz bir yoldan gerek olgulara
balanmasn zorunlu klmaz. Bu durumda ne gnderici ne de
alc, iletiimde kar yann taknaca tutumun birtakm top
lumsal koullarla belirlenmiliini varsayabilir. Buna karlk,
dilin gndelik kullanmndaki iletiim konumlarnda ise, gn
derici ile alc arasndaki ilikinin toplumsal koullar vardr. Bu
durumda, her alcnn, metindeki anlam, gndericinin ngr
d gerek olgular erevesine balamak zorunluluu vardr.
Bir gazete haberinin okuru bu durumdadr szgelii. O haberi
yazan da okurun belli bir gncel konudaki beklentisini karla
mak amacyla yazmtr. Buradaki iletiim konumunun kuralla
r, nceden toplum treleriyle aa yukar belirlenmi durum
dadr.
Ancak, birtakm metinlerin bu iki iletiim konumundan
hangisi iinde almlanabilecei, kimi durumlarda kolay kestiri
lemez. zellikle ok eski alarn m etinlerinde bunu saptamak
ta, olduka glkle karlalabilir. Bu glk, byle metinle
rin deerlendirilmesinde belirsizliklere yol aabilir. Bu konuda,
burada anlabilecek rneklerden biri, Bat dillerinde alar bo
yu geni okur kitlelerince sevilerek okunagelmi ermi yaam
lardr. Bu tr ykler ilk okunuta, ilerindeki bir sr inanl
maz, olaanst ayrntdan, sylem emalarndan dolay kur
maca olarak nitelenebilecek metinlerdir. nceleri azdan aza
anlatlagelen, ou yedinci, sekizinci, dokuzuncu yzyllarda
keilerce yazya geirilen bu ykler, yazarlarnca gerek tarih
olarak tantlm, kilise de iine yle geldii iin her zaman
bunlarn gerek olduunu, tarihsel belge nitelii tadn ileri
srmtr. Bunlardan nl ortaa tarihisi Bede'in ngilizceye
Lives o f the Abbots, Life ofCuthbert diye evrilmi yaptlar ile do
kuzuncu yzylda yazya geirilmi The Voyage o f St. Brendan45
adl bir baka yk, byk bir d zenginlii gsteren, kurma
ca olduklar apak yklerdir. Tarihi Bede'in bu ermi ykle
rindeki anlatm, Historia Ecclesiastica Gettis Anglorum adl, n
giltere tarihini konu alan yaptndaki anlatmdan ok daha d
sel bir nitelik gstermekle birlikte,46 bunlar da tarihsel kesinlik
tayan metinler gibi okunagelmitir. Bede'in tarihi kiiliinin
bir pay olmutur bu yanl anlamada. nl bir tarihi olduu
iin, yazd kurmaca ykler de tarih gibi okunmak istenmi
tir. Ayrca, kilise, ermilerin yaamyklerini her zaman gerek
diye benimsetmek istemitir. Oysa bugn, bu yklerin kurma
ca metin olmadn ileri srecek kim se ya da kurumun, bunla
rn gerekliini dorulayacak tarihsel kantlar gstermesi bek
lenir. Byle bir sav ancak, tarih aratrmalarndan karlm
birtakm bilgilerle desteklenebilirse geerlik kazanr.
Bir baka glk de, daha nce ksaca deindiimiz gibi,
kurmaca metin kavramnn, yaznsal gelenekteki birtakm me
tinleri dnda brakmas olasldr. Szgelii "fable" tr her
ynyle yaznsal gelenek iinde yer almakla birlikte, kurmaca
metinlerde gzetilen birok koulu yerine getirmez, nk bu
trn rneklerinden karlacak "kssadan hisse", metnin yazl
d gnn toplumsal, tarihsel balamndan nerdeyse soyut
olarak, kesinlikle belirlenmitir. Tek bir tre dersi vardr kar
lacak, okur o dersi karmak zorundadr. Metinle yaam arasn
da ok ynl kavramsal ilikiler aramak deildir okurdan bek
lenen. Metnin anlam, toplumun tre kurumunun ilkeleriyle
saptanm durumdadr. Byle bir anlam ilikisine u yky
rnek verebiliriz:

Vaktiyle bir Tilki ile bir Ylan arkada olmular. Bir gn yol
da bunlar giderken bir aya rastgeliyorlar. Tilki aydan ge
mek iin suya giriyor. Ylan kalyor kyda. Diyor ki:
"Tilki karde! Sen ban aldn gidiyorsun, ben derenin
bu tarafnda kaldm. Beni de gtrsene. Ben senin boynuna
sarlrm, te yakaya geer, beraber yolumuza gideriz."
"Olur," diyor Tilki. Dnp geliyor. Ylan' boynuna dola
yp, suya dalyor.
Tam ayn ortasna geldikleri zaman Ylan balyor Tilki'
nin boynunu skmaya.
"Karde!" diyor Tilki. "Korkudan olacak, fazla skma
boynumu. Biraz gevet leceim." Ylan aldrmyor. Bu se
fer Tilki:
"Boynunu uzat," diyor. "Boynunun altndaki krmz
yerden bir peyim ." Ylan uzatyor boynunu.
"H a biraz uzat... Biraz daha uzat... Biraz daha uzat..."
Tam ylann kafas az hizasna eriince, Tilki dilerini bir
batrveriyor, Ylan'n can kyor. Tilki de nefes alyor. Ka
raya knca dmdz uzatyor.
"Anasn bellediimin arkada", diyor. "Eer sen yle
dosdoru arkadalk yapsaydn, dipdiri bu yakaya geer
din. Eri br arkadaln sonu ite byle olur."
Koyuyor orda l Ylan', ekip gidiyor.47

Bu metinden karlacak anlam, kesin bir treler dizgesindeki


arkadalk, doruluk, irilik kavramlar ile yk arasnda ku
rulacak ilikiden doar. Anlamn daha geni ayrntlar da an
cak, toplumda insan ilikilerini dzenleyen genel kurallar g-
znnde tutularak bulgulanabilir. Geri, deiik ortamlarda,
deiik zamanda, saysz kiinin davrann belirleyebilecek
bir metindir bu. Ama belirlenecek davran rnei de, bu dav
rann deerlendirilmesi de hep ayn kalacaktr. Uyguland
her benzer durumda, bu metnin anlam, toplumdaki tre kuru-
munun soyut ilkeleri erevesinde bir kesin gnderge bulacak
tr. Tpk, benzer koullarda her zaman ayn sonucu verecek bir
deneyi anlatan, bir fizik, matematik ya da kimya metni gibi.
"Arkada doru gerek," ataszn anmsayacaktr bu yky
her okuyan. Bununla birlikte, szkonusu yaznsal trn, yir
minci yzylda, kurmaca ynnde ilgin bir evrim gsterdiini
de grrz. Szgelii, Kafka'nn "Kleine Fabel" adl ksa metni,
balyla, okurda geleneksel trn kurallar erevesinde bir
anlam beklentisi uyandrmakla birlikte, insan yaamnn hangi
ynne uygulanabilecei konusunda nceden snrlanmaml-
, baka deyimle, metindndaki belli bir kesin gndergeye
balanamay yznden, almlama srecinde okurun deiik
bir iletiim konumuna girmesini gerektirir:

"A h," dedi Fare, "dnya her gn daralyor. nce yle ge


niti bir korku veriyordu bana, yrdm daha, uzakta sa
da solda duvarlar grnce mutluluk duydum hani, ama bu
uzun duvarlar yle hzl yaklat ki birbirine, ite son oda
daym imdi artk, kede de, iine yryeceim kapan
duruyor." "Yrdn yn deitir, olsun bitsin," dedi
Kedi, yedi onu.48

Bu metin, grld gibi, geleneksel trn yararland belirli


metind gndergeden, iletinin hemen uygulanabilecei bir an
lam nesnesinden yoksundur. Byle olmas amalanmtr. Ger
ek yaam balamnda belli bir gndergesi olmad iin de ke
sinlikle kurmacadr. Anlamlandrlmas, metnin iletiim rgs
temelindeki kavramlarn bulgulanmasn, sonra o rgnn in
san yaamnn deiik ynlerine, deiik alardan yanstlma
sn gerektirir. Buradaki temel iletiim rgsn biimlendiren
etkenler, insann varolusal kmaz, Kaflca'nn bu kmaz yir
minci yzyl insannn alnyazs olarak kavrayp dile getirme
sidir. Bu rgnn m etne yansyan temel kavramlar, dorudan
doruya sylenmemi, daralma, korku, duvar, ke, kapan, ke
di gibi gstergelerle sezdirilmitir. nsan yaamyla etkinliinin
snrlanml, insann evrensel tutsakl, bu snrlanmlkla
tutsaklktan kurtulma abasnn eliik nitelii, metinde sunu
lan nesnel kedi-fare yksnn derinindeki soyut anlamlar d
zeyinden okurun karaca bir balantdr. Bu metindeki anla
mn, gerek yzeysel gerekse derin boyutlaryla gerek insan ya
amnn dorudan doruya kendisine deil de, ykde izilene
benzer ilikilerine uygulanmas, tketilemeyecek bir sretir.
Yazlndan sonra, atom anda insan alnyazsnn niteliini
aklad gibi, yeni bir insanlk durumunun anlamn uzay a
nda da aklayacaktr kukusuz. Yaamn deien ak ile ya
am olgularnn deien ilikilerine, deiik alardan uygula
nabilecektir. Oysa geleneksel "fable" trnden bir metnin anla
m da, her ada her toplumda uygulanabilecei insan ilikileri
de nceden kesinlikle bellidir. Kafka'nn, insan yaamnn ev
rensel anlamszln, genelgeer nitelikte kesin anlamlarla ilev
gren bir geleneksel metin tr grnnde dile getirmesi de,
ayrca ilgintir burda. Yazar, bala bakp hazr anlam bekle
yen okuru, bu beklentisiyle eliecek karmak anlamlarn ei
ine getirip brakarak, kartlk yoluyla da bir etki salyor. Bu
ynyle Kafka'nn metni, geleneksel benzerlerinden ayr, bt
nyle kurmaca bir iletiim konumunda almlanmay gerektiri
yor. Ancak, bir geleneksel hayvan yksn de Kafka'nnki gi
bi, kurmaca dzeyde kavrayamayacamz ortaya kyor by-
lece. Ayrca, bu tr ksa ykler yalnz Kafka'nn deil am
zn baka yazarlarnn da, szgelii Brecht'in de sk sk bavur
duu bir anlat biimi olduundan, rnekler alabildiine oal-
labilir.
Bylece, kurmaca metin kavramnn her geleneksel yazn
trn kapsamayacan bir rnekle aklamaya altk. Bu
durum, geleneksel tr kurallarnn yansra, her yaznsal met
nin iletiim zelliine de arlk tanmann, salkl bir yaznbi-
limsel aratrmadaki nemini belirtmeye yetecektir. Yaznsal
metinleri ayr bir bek olarak tanmlama giriimleri, gnmze
dein kesin bir sonu vermemitir. Gelecekte verecei de ku
kuludur. Ancak, bu durumdan dolay ada yazn tarihilii
nin, yaznsal rnlerin tmn kapsayacak nitelikte genel ilke
ler aramaktan vazgeip, belli alarn, akmlarn metinlerini ya
znsal klan zellikleri anlatmakla yetinmesi de beklenemez.
Bir metnin kurmaca olup olmad, zellikle tarihsel geli
melere ynelmi bir aratrmada, nemli bir anlam tar. Bu ay
rm bize, tarihsel akta, kurmaca metinlerin ayr, br metinle
rin de ayr iletiim balamlar iinde grlmeleri olanan ve
rir. Yazn retimi asndan da byle bir ayrmn salayaca
kolaylklar vardr. Btn kurmaca metinlerin okunmasnda ge
erli olabilecek birtakm temel ilkeler nerilebilir. Oysa, gele
neksel yaznsal metin kavramnn kapsad btn yazn trle
rine uygulanabilecek bir almlama biimi yoktur. Bir geleneksel
hayvan yksn, Don Quijote'yi almladmz ilkelerle alm-
layamayz. Bu bakmdan, yeni yaznbilimin, direterek stnde
durduu kurmaca metin-kurmacad metin ayrm, hem yazn
tarihilii, hem yazn retimi, hem de yeni anlamda bir oku
ma edimi ynnden, yabana atlamayacak bir grtr.
2. Kurmaca Metnin Gndergesi

Bir metnin gndergesi dendii zaman genellikle, ya metin


ile yaam gerekleri arasndaki karlkl ilikiler, ya da metnin
kendi iindeki deiik yapsal dzeyler arasndaki ilikiler sz-
konusu edilmektedir. Birinci durum ayrk-gndergelilik, ikinci
durum ise z-gndergelilik diye adlandrlabilir.
Kurmaca metnin gndergesine zg birtakm nitelikleri,
daha nceki blmlerde, kurmaca metin ile gerek yaam ara
sndaki ba irdelerken, gzlemlerle dolayl bir yoldan belirle
dik. Bu nitelikleri daha bir kesinlikle saptama abamzda, bir
eliki karsndaymz gibi bir duyguya kaplabiliriz. Bir yan
dan, kurmaca metinlerdeki anlam birimlerinin gerek yaam
dnyasnda bir karl olup olmamas nemli deildir sonu
cuna varabilir insan, nk metnin ilk aamasnda bir ayrk-
gndergelilik, kurmaca metinlerde grlen bir durum deildir.
Ama te yandan, kurmaca metnin temelindeki kavramsal rg
ile yaamn birok varolan ya da olas nitelikte grngleri ara
snda bir karlkl ilikinin kurulabilecei sonucu ortaya k
yordu. Bu bakmdan ayrk-gndergelilik durumunun kurmaca
metinle ilikisi, daha ayrntl bir biimde, yeniden gzden gei
rilip tartlmas gereken bir noktadr. imdiye dein syledik
lerimize dayanarak, kurmaca metinlerin kendilerine zg gn-
dergesini anaizgileriyle yle betimleyebiliriz:

1. Kullanmalk metinlerin byk ounluuna oranla, kur


maca metinlerde somut deil de, daha ok soyut anlam
dzeyi, baka bir deyimle, metnin derin yapsndaki kav
ramlar rgs, gerek yaamn grngleriyle bir kar
lkl ilikiye sokulur.
2. Bu bakmdan, bir kurmaca metnin almlaycs iin ilk i,
metnin temel kavramlar rgsne karlk olabilecek, ok
dzeyli gerek yaam grngleri bulgulamaktr. Oysa,
kullanmalk metinlerde, gerein hangi grnglerinin
metnin gndergesi olarak anlalaca, almlayan iin be
lirlenmitir.
3. Kurmaca metnin almlaycs, metnin kavramsal temel
rgsn birok bak asndan grebilir. Bu bak ala
rndan her biri, yaam gereinin baka bir ilikiler kesi
mini kuatabilir. Almlaycnn, bu bak alarndan ya
da ilikiler kesiminden istediini semesi, bir setiini
sonra deitirmesi olana, onun metindeki temel kav
ramsal rgy kullanmaktaki zgrldr. Bu zgr
lk, kurmaca metinle ilikili grlecek gerek yaam g
rnglerinin alann bytr.

3. Kurmaca Metnin Geerlilik Alan

imdiye dein sylediklerimizle, kurmaca metinlerin, ya


am alanndaki grngler asndan, kullanmalk metinlere
oranla, daha geni bir geerlilik tadn gstermeye altk.
Ancak, bu geerliliin, ya da baka deyimle, kurmaca metnin
yaam alanndaki grnglere uygulanabilirliinin snrlar
nerde biter?
Bir roman dnelim, szgelii. Thomas Hardy'nin Tess o f
the D'Urbervilles'ini ele alalm. 1891'de yaymlanm bu roman
da dile getirilen somut nesnelerle olgular balamna her y
nyle benzeyen bir gerek dnya yoktur. Olas bir dnya da
yoktur, nk olas, nitelii bizce nceden belli bir ey deildir.
Bununla birlikte, romann soyut dnsel yapsnn temelinde
yatan kavramlar rgs, hepimizin yakndan bildii, yaad,
gndelik olgularla akr: Aile kiileri arasndaki ilikiler, ok
ocuklu bir krsal ailenin, geim kavgas iinde, yetimi ocuk
larndan bekledii zveri, yoksul insanlarn zenginlik d, ro
mann ana izleklerinden biri olan yalnz braklmlk, bu tr ol
gulardandr. Romann belli bal kiileri arasndaki kartlklar
da, gerek yaamda alglanan olgular rgsyle temelde rt-
r. apkn, duygusuz zengin ocuu ile yoksul, gzel kz kar
tl Alec ile Tess, zentili aydn ikiyzll ile toy bir iten
liin kartl da Angel ile Tess ilikisinde yansr.
Andmz bu temel iliki yaplarnn hi grlmedii bir
gerek dnya varsayalm. te ancak byle bir dnyada Tess o f
the D'Urbervilles roman yaama uygulanabilirliini, geerlilii
ni yitirir. Ama bu, hibir zaman, romann temel kavramlar r
gsnn deiik yaam dnyalarna kesinlikle uygulanamaya
ca anlamna gelmez. Romann almlaycs, bu soyut dnsel
rgnn oluturduu rnek ile, kendi yaam dnyas arasnda
anlam ilikileri kurmakta zgrdr. Bu dnsel rgnn ge
erlilik alan, kurulacak olan anlambilimsel alan da belirler. Bu
anlamlar, ok deiik yollardan, deiik bak alarndan ger
ekletirilebilir. Anlamlandrma srecinin ileyii ile temel e
lerine drdnc blmde ayrntl olarak deineceiz.
imdi, on dokuzuncu yzyl bitiminde ngiliz yaznnn il
gin metinlerinden biri olan Tess o f the D'Urbervilles romanna
gerek yaam dnyasyla ilikileri asndan biraz daha yakn
dan bakalm. Bu metnin iletisini birka tmceyle zetlemeyi
denersek, temelindeki soyut kavramsal rgye de aa yukar
yaklam olacaz: Tess, annesiyle babasnn budalaca kurun
tular etkisiyle, soylu bir eski Norman ailesinden, D'Urberville'
lerden geldiine inandrmaya balar kendini. Bu yanlg iinde
gen kz, sinsi amalarn tatl diliyle ustaca gizleyen Alec
D'Urberville'in ana der. Alec yzst brakr Tess'i. Tess'in
dourduu ocuk lr. Sonra gen kz, aydn, grnte iten
Angel Clare'i sever. Angel de evlendikleri gece, gemiini
rendii an, kat, bencil bir hogrszlkle, brakr gider Tess'i.
Tess, ailesinin yoksulluu yznden, Alec'e dnmeyi dener,
sonra ldrr onu. Angel, balanmas dileiyle Tess'e dner.
Gen kz, kaamak birka mutlu gn geirir onunla. Sonra ya
kalanr, ldrme suundan dolay aslr.
Bu ykyle Thomas Hardy, yoksul bir gen kzn Victoria
a ngiliz toplumunda karlat hogrszl, mutsuz
alnyazsm izer. Bu metnin, yalnz Tess gibi ngiltere'nin Wes
sex blgesinde yaayan gen kzlarn deil, baka birok gen
kzn da alnyazsyla ilgili grlebilecei, her roman okuru iin
apak bir gerektir. Tess'in iinde yaad topluma benzer
toplumlarda yaayan birok gen kzn yaamndaki birtakm
durumlarn aydnlanmasna bu romann bir katks olabilir.
Metnin bu ok ynl geerlilii, okurun ilgisini, anlamn soyut
dzeylerine yneltebilmesindendir. Bu dzeydeki dnsel an
lamlar, gerek yaamdaki birok somut duruma, rnekledikleri
iliki biimi asndan balanabilirler.
Metnin geerlilik alannn snrlarn bir ynden daha ara
tralm: Tess o f the D'Urbervilles romannn soyut anlam dzeyi,
gnmzde de belli trden bir gen kz alnyazs iin geerli
lik kazanr m? Bugn de tpk Tess gibi kandrlm, yzst
braklm, mutsuz dm gen kzlar var. Onlarn da alnya-
zs baka kiilere, zellikle sevgilerine bal. Onlarn da birta
km dleri, umutlar, toplumun birtakm hogrszlkleri
yznden gereklemeden kalyor. Ama te yandan da toplu
mun kendisi, on dokuzuncu yzyl sonundan bugne byk
lde deiiklie uramtr. Bu deiiklikten dolay, bugn
mutsuzluk eken gen kzlarn iinde bulunduklar toplumsal
evre, somut ayrntlar ynnden, Tess'in iinde bulunduu
toplumsal evreden hayli bakadr. Bu da Tess o f the D'Urber-
villes'teki ilikiler rneinin bugn iin genelgeer bir rnek ol
mayaca, metnin yazld yzylda balanabilecei somut ya
am durumlarnn bugn sayca ok daha azald anlamn ta
r. Ayn durum birok baka kurmaca metin iin de szkonu-
sudur. Szgelii, Flaubert'in roman M adame Bovary, Kuzey
Fransa'da yaamayan, bir ky hekimiyle de evli olmayan bir
ok baka kadnn alnyazsna uygulanabilecek bir metin ola
rak grlebilir. M etindeki soyut dnce rgs yle evrensel
dir ki, birok somut rnei ierebilir. Emma Bovary'nin ykm
da, gerekleemeyecek dler ardnda komaktan doar. Tpk
Tess'in durumunda olduu gibi. Ama bu dleri, iinde yaa
dklar toplum sokmutur onlarn kafasna. Emma'nn kiisel
servenini on dokuzuncu yzyl Fransz orta tabaka toplumun-
da izleriz. Ama her ada, mutluluklar kocalarna bal, toplu
mun zentilerinden doma dleri hibir zaman gerekleeme
mi kadnlar vardr. te yandan, gene toplumlar, on dokuzun
cu yzyl sonundan bu yana nemli bir evrim geirmilerdir.
Metnin gndergesinin somut d ayrntlar burada da azalm
tr.
Dolaysyla, bir yandan Tess o f the D'Urbervilles, M adame Bo-
vary gibi metinlere bugn verilen anlamlar, metindeki soyut bir
temel kavramlar rgsyle koullu olduklar iin yazarn ama
cna aykr saylamazlar; ama te yandan da, bu anlamlandr
ma, metnin on dokuzuncu yzyldaki almlanmasnda etkili
olan birok somut metind ayrntnn aydnlatc gcnden
yoksun olarak gereklemek zorundadr. Burada okur, yaam
dnyasndan m etne zdelikler bulma abasnda, btnyle
tutarsz, sama bir gemii gznde canlandryor olabilir. Ba
ka tr metinlerde, gelecei canlandryor olabilir gznde, ayn
tutarszlkla. te bu gibi sakncalardan, okuru, z-gndergeli
diye nitelediimiz kurmaca metnin yapsndaki birtakm eler
uzak tutarlar. Bu elerin, gdm kendinde bir ilevleri var
dr. Bu ilev, okuru, metiniinden kaynaklanan bir kavray tu
tarlna yneltir.
Btn kurmaca metinlerdeki soyut anlam dzeyinin, d
nlebilecek btn benzer toplumsal durumlara uygulanp
uygulanamayaca, nceden kesin olarak bilinemez. Ayrca, bir
kurmaca metnin temel kavramsal rgsn gerek yaama uy
gularken, bunu nemli noktalar grerek doru yapabilmek,
baka deyimle metinii gdmle doru ynlendirilebilmek,
almlayanm yorum yeteneine, okuma birikimine bal bir et
kinliktir.

4. letiim Konumu Asndan Kurmaca Metin -


Kullanmalk Metin
t

Kurmaca metinlerle gerek yaam dnyasnn olgular ara


sndaki ban, dorudan doruya deil, metindeki soyut kav
ramsal rg araclyla kurulabileceini belirttik. Kullanmalk
metinlerde ise durum deiiktir. Byle metinlerdeki soyut kav
ramsal rgy alntlayabilmek de okur iin pek bir sorun ya
ratmaz. Gerekte bu rgnn grlmesi zorunluluu bile do
maz bunlarda. Bir gazete haberi, bir kent klavuzu, bir yemek
piirme betim i gibi kullanmalk metinlerdeki anlam birimleri,
somut anlam dzeyinde, gerek yaam dnyasndaki karlk
larn bulurlar. Anlamn gndergesi her zaman bu gerek edim
ler ortam, yaanan dnyadr.
Kurmaca metinlerin iletiiminde ise, okurun ilgisi, gerek
yaamdaki birtakm edimlere, nesnelere, olgulara deil, metnin
somut anlam dzeyi ile soyut anlam dzeyi arasndaki ilikiye
yneltilir. Kurmaca metinlerde, metin ile gerek arasndaki ba,
ancak almlayan, metnin soyut dzeyinden yola karsa kurula
bilir, nk kurmaca metinlerdeki somut anlam dzeyi oun
lukla, gerek yaam dnyasndaki durumlarla dorudan do
ruya zde deildir. Don Quijote'de, Robinson Crusoe'da, Gulli
ver's Travels' da ya da Fahim Bey ve Biz' de, szcklerle izilen ki
ileri, durumlar, nesneleri, gerek yaam dnyasnda hemen
bulamayz.
Kurmaca metinleri z-gndergeli metinler sayyoruz, n
k bu metinler okurun ilgisini anlamn deiik dzeylerine y
neltmeyi amalar, anlamn gerek yaam balamyla ilikisini
dolaysz belirtmeye ynelmezler. Bu zellikleri de, yazarn,
kulland gerece birtakm estetik kurgular uygulamasndan
doar. Bu bakmdan, z-gndergeli metin kavram, btn kur
maca metinler beini kapsayan bir kavramdr. Ancak, bir y
nyle bilimsel metin de, z-gndergeli metin niteliini tar.
Yalnz burada belki ilkin, bilimsel aratrma ile bilimsel metni
birbirinden ayrmak gerekir. Bilimsel aratrma, imdiye dein
bilinmeyen olgularn bulgulanmasna yneliktir. zellikle doa
bilimleri iin szkonusudur bu. Bilimsel metin ise, bilimsel
aratrma ya da gndelik deneylerle bulgulanm, bilinen olgu
lar, anlalr bir biimde betimleyen metindir. Bu nedenle de,
z-gndergeli metin saylr, nk amac, gene metinii dilsel'
kurgularla, birtakm olgularn anlalmasna yarayacak kav
ramlar aydnlatmaktr. Ancak, bilimsel metni, kurmaca metin
lerden ayrarak kullanmalk metinler arasnda saymamz, gerek
yazarn gerekse okurun tutumu asndan, belli n koullar ge
rektirmesinden dolaydr: Bilimsel metnin yazarnn, gerekleri
dile getirme, okurun da yantutmaz davranma zorunluluu her
kes iin apaktr.
"Fable" yklerinin ilevini nasl betimlediimizi anm sa
yalm. Byle bir yknn kavramsal rgs ile gerek arasn
daki ba nceden saptanmtr: bu tr bir yk, yalnz birtakm
kavramlar aydnlatmakla kalmaz, okurun gerek yaam dze
yindeki edimlerini de ynlendirmeyi amalar. Ayn eyi, ada
bilim kuram erevesinde, bilimsel metinler iin de syleyebi
liriz. Bilimsel metinler de her eyden nce, belli olgularn anla
labilir bir betimini sunmak zorundadrlar. Yalnz bu olgularn
anlalmas, salt anlama etkinlii uruna yaplan bir i deil,
metnin alcsna gerek dnyada yararl olabilecek edimsel bil
gileri salamaya da yneliktir. Szgelii, Bertrand Russell'n
Din ile Bilim (Religion and Science) adl yapt, insanln geli
mesinde din ile bilimin hangi ynlerden etkili olduunu, bu iki
kavramn tarihsel, dnsel, ruhbilimsel zelliklerini aklar.
Ama btn bu aklamann amac, amz insanna doru ya
ama ilkeleri salamak, dncelerine bilimi dayanak almas
zorunluluunu gstermektir. Russell'n bir bilim adam olarak
doruyu sylediinden kukusu yoksa, metnin alcsnn da
yan tutmakszn, dnceleriyle edimlerine bilimi temel seme
si gerekir. Yoksa nyargldr, yan tutuyordur, bilimsel bir m et
nin okurundan beklenen iletiim konumuna girememitir.
Demek ki, bilimsel metinlerde olgularn sergilenii, sunu
lu biimi ile ynteminin iletecei anlamlarn eyleme dkle-
bilmesine yneliktir. Metnin nce anlalmay, sonra da iletisi
nin eyleme uygulanmasn amalyor olmas, durumu deitir
mez. Oysa kurmaca metnin ilevi, almlayan kii ile gerekte
varolan bildik yaant kalplar arasna bir uzaklk koymak,
bylece onu metnin dile getirdii yeni yaant kalplarn kav
ramaya hazr klmaktr. Yalnz, bu tr metinlerin almlanmas
da, kiilerin edimlerine yansyabildii oranda etki kazanr. Bu
rada, almlama ile edimsel kazan, baka deyimle uygulama,
arasndaki uzaklk, bilimsel metinlerdekinden ok daha byk
tr. Bir bilimsel metin, gerein o gnk belli olgularnn belli
bir dizge iinde anlalmasn saptamak ister. Oysa kurmaca
metin okuru, metindeki kavramsal temel rgy de, bu rg
ile gerek yaam balamnn deiik ynleri arasndaki ilikiyi
do, mt'li gdmyle kendisi bulgulamak zorundadr.
Sonu olarak, bilimsel metin, edimleriyle belli amalara
ulamak isteyen insann, dnyay nasl grmesi gerektiini gs
terir. Kurmaca metin ise, okura, dorudan doruya eyleme d-
klemeyecek birtakm yaant rnekleri sunar, ama ona, doru
dan doruya uygulamaya ynelik yaant kalplar sunan me
tinlere oranla belli bir bamszlk tanr.

5. Kurmaca Metin ile Oyun

Yaznsal dil kullanmn belirlemeye alrken, sz-eylem


kuramnn bu konuda aklayc olabilecek katklarna deim
mitik. J. R. Searle'm dorudan doruya kurmaca metinlerle il
gili dncelerine de bir gz atmak, kurmaca metinlerin nasl
almlanmas gerektii konusunda birka noktay daha biraz ay
dnlatabilir.
Searle, bir kurmaca metni almlayan kiinin tutumunu, e-
retilemeli dil karsnda okur ya da dinleyicinin tutumuna ben
zetiyor. Bir eretileme, nasl szc szcne ciddiye alna
mazsa, bir kurmaca metin de btnyle ciddiye alnmaya gel
mez, diyor Searle.49 rneklerle yorumlamaya alalm bu d
nceyi. "Yananda gller am ak", "selvi boylu olm ak", "sa
man altndan su yrtm ek" gibi deyimlerde, szcklerin ger
ek deneyler dnyasnn somut olgularn belirlerken dile getir
dikleri nesne, nitelik, eylem, edim tesinde bir anlam tadkla
rn herkes bilir. Bunlarn neyi dile getirdiini, yerleik anlam
ilikilerinin bir deiiklie uram olduunu bilerek karr
okur. Bir kurmaca metnin okuru da, anlam birimlerinin deney
sel gerekle ilikilerinde ayn trden bir deiiklik bulunduu
nu bilmek zorundadr.
Ne anlama gelir, kurmaca metnin ciddiye alnmamas?
Austin ile Searle'm dilsel bir alverie, bir edime, sz-eylem
adn verdiklerini belirtmitik. Sz-eylemler, her dilsel etkinlik
gibi, gndericinin birtakm koullar yerine getirmesini, te
yandan da alcnn birtakm ykmleri benimsemesini gerekti
riyordu. Bu durumda, bir metnin ciddiye alnmamas, gnderi
cinin birtakm nkoullara uymamas, alcnn da kendine d
en ykmleri benimsememesi demektir. Gerekten de, hem
eretilemeli dil kullanmnda, hem de kurmaca iletiimde, gn
derici, birtakm anlam birimlerini doal dilde allagelmi i
levlerinden ayr bir biimde kullanmakla, dilin yerleik kuralla
rna bal kalma koulunu yerine getirmemi olur. te yandan
alc da, karsndaki metni doal dilin bildik dizgeleri tesinde
anlamlandrma abasnda, doal dilin kurallarna bal kalmak
gibi bir ykmll yerine getirmemi olur. Bylece, kurma
ca iletiim durumunun gerektirdii baka trden kurallarn g
zetilmesi zorunluluu ortaya kar.
Geri bir kurmaca metin de grnte, dilsel edim dizgele
rinin doal erevesine baldr, bu ynyle de iletiimin doal
kurallarna bal izlenimi uyandrr okurda. Ama bu kurallara
ballk, ancak grntedir. Bu bakmdan, Searle'n kurmaca
metin ile eretilemeli dil arasnda alc ynnden bulduu ben
zerlik, yerinde bir saptamadr. Ancak, eretilemeli bir deyimde,
alcnn ciddiye alamayaca ey, tek tek szckler ya da szck
dizileriyken, kurmaca bir iletiimde metnin btn, bir bakma
ciddiye alnamaz.
Searle'n gr, sanat yaptnn, gerek deer dizgelerine
ilikisini, belli kurallarla oynanan birtakm oyunlarn geree
ilikisiyle karlatrma giriimlerini anmsatr ister istemez.
Geleneksel estetik tarihinin gemi dnemlerinde, sanat yapt
ile bir ocuun ya da yetikinin oynad oyunlar arasnda, de
iik eler asndan benzerlikler grlmtr. Ancak, sanat
ile oyun ilikisine ada yaklam, estetik bir hazclk ilkesi s
tne kurulu gemi oyun kuramlarndan ayrdr. Bu konudaki
gemi kuramlar, sanaty, biim lerle oynamaktan, gereleri
uyumlu oranlarla yourup kalplamaktan holanan bir yetikin
ocuk olarak grmlerdir. Yalnz, bu kuramlarn hibiri de
"insan znelciliine saplanmak yanlgsndan kurtulamam
tr."50 Gnmz Alman dnr Gadamer'e gre oyun, bir bi
reyin znel yaratma ya da holanma etkinlii anlamna alnma
maldr bu balamda. Sanat yaptyla ilikisinde "oyun" kavra
m, insan znelliinin, cannn istediince bir zgrlk srdr
mesi anlamna gelmez. Oyun olma nitelii, dorudan doruya,
sanat yaptnn z-varln belirleyen bir niteliktir.
Oyun, ne de olsa oyundur, ciddi deildir. Ancak, her oyun,
kendi kurallarnn da ciddi bir biimde gzetilmesini gerektirir.
Saklamba, krebe, futbol, kt oyunlar, zar oyunlar, giderek
sahnedeki bir tiyatro oyunu, kendi kurallar iinde, oyuncula
rn bilincinden bam sz bir devingenlik, bir ama tar. Oyun
cular, znel tepkileri ne olursa olsun, oyunun kurallarn gzet
mek zorundadrlar.51 Oyunun kendisi, katlan ya da katlma
yan zneler karsnda, bamsz bir nesne durumundadr. Bi
zim oyuncu olarak katlmamzla, oyun belli bir biimde gerek
lemi olur, ama gerekleen yalnz bizim znel katkmz deil,
oyunun kendisidir: Oyun hem bizde, hem de bizim aracl
mzla gerekleir bylece.52 Yalnz, her oyunun ba ustas, u ya
da bu oyuncudan daha ok, oyunun kendi yaps ile kurallar
dr. Geri oyuncu, istedii oyunu semekte zgrdr, ama bir
oyunu setii an, kapal bir dnyann yasalarn benimsemi
olur. O andan sonra oyun, kendi gcyle mantn yrtr,
oynanp tketilmek ister. Bir dinsel tren gibi, oluumu srasn
da kendine zg bir g tar, katliam da yaamn gndelik ak
tesine iter. nk "rnek olarak oyun, iki ayr tr davran
biimiyle ilgilidir: Gerek dzeydeki davran, kurmaca dzey
deki davran."53 Burada iki ayr deerler dizgesinin birbirine
kartrlmamas szkonusudur.
Kurmaca bir iletiim konumunda da, Searle'n metni ciddi
ye almamak dedii davran, eliik bir biimde, oyunun kural
olur. Gnderici (yazar) ile alc (okur), metnin yzeysel anlam
nn kendileri iin belirlemi olduu rolleri, ancak oyun yollu
benimserlerse, kural yerine gelecektir. Szgelii, bir romanda
yazarn, "sevgili okurum" ya da "benim deerli okurum " diye
seslenmesi, hibir okuru, yzyze bir iletiim konumundaki gi
bi balamaz. Bir tiyatro sahnesinden oyuncularn seyirciye
dorudan doruya seslenerek konutuklar durumlarda da,
hem gnderici (oyuncu) hem de alc (seyirci) kurmaca bir ileti
im konumu iinde olduklarnn bilincindedirler. ada Al
man yazar Peter H andke'nin Publikumsbeschimpfung adl oyu
nunda, oyuncular salona yle seslenir:

Siz mzelik paralar. Ey karakter sunucular. Ey kii sunu


cular. Ey dnya oyuncular. Ey lkenin suskunlar. Ey Tan
r yalakalar. Ey lmszlk delileri. Ey tanrbilmezler. Ey
halk basmlar. Ey kopya resimler. Ey tiyatro tarihinin kilo
metre talar. Ey sinsi salgn. Ey lmsz ruhlar. Ey bu
dnyadan olmayanlar. Ey dnya tutkunlar. Ey olumlu
kahramanlar. Ey gebelik nleyiciler. Ey olumsuz kahra
manlar. Ey gndelik kahramanlar. Ey bilimin yldzlar. Ey
bunam soylular. Ey kokumu orta tabakallar. Ey gn-
grm sekinler.. Ey gnmz insanlar. Siz lde sesle
nenler. Siz kyamet gnlerinin ermileri. Siz bu dnyann
ocuklar. Siz szlanan yaratklar. Siz tarihsel anlar. Siz dn
yalk tednyalk deerlerin tayclar. Siz yokular. Siz
babykler. Siz giriimciler. Siz saynlar. Siz zat- lileri.
Sen din ulusu. Siz hametmeaplar. Siz zat- ahaneleri. Siz
tal bykbalar. Siz metelik delileri. Siz evet hayr deyi i
ler. Siz hayr deyiciler. Siz gelecein yapclar. Siz daha iyi
dnyann gvenceleri. Siz yeralt kaknlar. Siz doymak
bilmezler. Siz yedi bilgeler. Siz dokuz aklllar. Siz yaam
iyimserleri. Siz Bayanlar Baylar, siz kamu grevlerinin,
kltr yaamnn sekin kiileri. Siz hazr bulunanlar, siz
kardeler kz kardeler, siz arkadalar siz, siz sayn dinleyi
ciler siz, siz insan kardeler siz.54

Seyircilere doru bara bara sylenen bu szleri gerekte ne


oyuncular ne de seyirciler ciddiye alr. Hibir seyirci, fkeyle
yerinden frlayp kar svglere girimez, ya da bir avukata
komaz, kendisine sylenen bu szlerden dolay hi kimseden
davac olmay usundan geirmez. Bilir nk, kurmaca iletiim
konumunun kuraldr bu. Ancak, gerek oyuncular, gerekse se
yirciler, bir eyi daha bilirler. Buradaki ciddiye alnmazlk, yal
nz metnin yzey anlam dzeyindedir. Gerekte dilin gndelik
kullanm kalplar iinde de sunulan bu svgler, metnin soyut
kavramlar rgs ynnde bir drtdr. Bu soyut rg dze
yinde, svglerden her biri, ada toplum iindeki insan ili
kilerinin bir eletirisi olarak yerini bulur.
Bu rnekte izlenecei zere, kurmaca metindeki ciddiye
almamazlk zellii, baka bir deyimle, oyun nitelii, ancak
metnin somut yzeysel yapsndaki bir zelliktir. Gerekte kur
maca metinlerin toplum iindeki yeri, kullanmalk metinlerin-
dekinden daha aa bir anlam tamaz. Ancak, onlarn bu ile
vi, iletiimde yer alanlarn, oyunun kurallarna uyarak, kendi
leri iin ngrlen rol benimsemeleriyle gerekleir. Oyunun
kurallarn ise, her kurmaca metnin, kendi zerk gcyle man
tn yrten yaps belirler.
IV. Canl M etin

. ilevsel Bir Metin Kavram

Metin trleri konusundaki ayrmlarla aklamalarn ou,


ancak metnin alglanmas srecine k tuttuklar lde nem
kazanrlar. Kurmaca nitelikte bir yap tayan yaznsal metnin,
gerekte dorudan doruya bir ba kurulmasn salayacak
elerden yoksun olduunu belirtmitik. Yaznsal metnin ama
c, deneysel yaam dnyasnn nesnelerini betimlemek deildir.
Nesnel dzeyde varolmayan olgularla ilikileri dile getirmektir.
Bunun sonucu olarak, kurmaca ile gerein, ounlukla birbiri
nin kart iki kavram olarak anldklarna deindik. "Okur o
unlukla, bir yapt okumaya, yazarn, kendi yaant alanndan
birtakm ilgin eyleri anlataca beklentisiyle giriir. oun
lukla da, yaznsal yaptlarda, kendi yaamndan tand nesne
lerle durumlarn benzerlerini arar; bunlar bulduu anda yapt
gerek diye adlandrr. Bunun tersi, okurda yapt gerek ya da
gerekd diye grmek gibi toyca bir eilim dourabilir..."35
derken Roman Ingarden de bu kartla deinir. Gerekte bu
kartlamada kurmaca, kendine zg, snrlar kesin bir yap gi
bi dnlr. Ancak, kurmaca olgu, yalnz gerek olgunun kar
t, gerekd diye tanmlanmakla, btnyle aydnlatlm ol
maz. Kurmaca, kesin, dural bir olgu deildir, btn gc ile
vinden doar. Gerek ile karlatrldnda da, ayr bir varlk
durumu olmaktan daha ok, ayr bir iletiim durumu olarak
belirir. Bir yerde, gerek ile kurmaca kartl da silinir; kurma
ca, gerein iletilmesine katks bulunabilecek bir etken olur.
Kartln ortadan kalkmasyla, gerek ile kurmacann, iletii
min ilk aamasnda apayr gndergelere yneldikleri varsaym
da, daha ileri bir aamada belli bir lde ortadan kalkar. Kur
maca, bir iletiim yaps olarak kavranrsa, metnin neyi betim
ledii deil, ne etki yaratmak istedii nem kazanr. Bu adan
kurmaca metne yaklarken, iki ynnn gznnde tutulmas
gerekir: Metin ile gerek ilikisi, metin ile okur ilikisi. Byle bir
yaklamn abas, kurmacann, okuyan zne ile dile getirilen
gerek arasnda ne lde bir ara etken olabileceini saptamak
tr.
Grld gibi, burada gstergebilimsel ilgi, metnin do
rudan doruya dil kullanmna ilikin edimsel boyutuna ynel
mitir. letinin edimsel boyutu ise, metindeki gstergelerin, ab
ad a uyandrmas amalanan davranla ilgilidir. Gerekte, ge
rek C. S. Peirce'in, gerekse Charles M orris'in, gstergebilimde
metnin ana ynn, tmcebilim, anlambilim, kullanmbilim
olarak saptadklarn anmsarsak,56 ilevsel bir metin kavram
na dayanacak yaklamn, metnin edimsel boyutundan, baka
bir deyimle, metni oluturan dilsel yapnn kullanm ile etkile
rinden yola kmas bir zorunluluktur. Dolaysyla, sz-eylem
kuramna bir daha dnmek, kurmaca metin ile sz-eylemin ili
kisini biraz aklamak gerekiyor burda. Yalnz, edimsel boyut
tan yola kma zorunluluu, tmce ile anlamn bir yana itilmesi
diye anlalmamaldr. Kullanm ynnden her yaklamn te
melinde yer alr tmce ile anlam.57
J. R. Searle'n kurmaca metinle ilgili grlerine deinmi
tik. Gerekte Searle'n kurmaca metnin ciddiye alnamayaca
yolundaki gr, ustas J. L. Austin'in bu konuya ilikin d-
nelerinden gelitirilmelidir. "Kullanlan bir szce," diyor
Austin, "sahnedeki bir oyuncunun aznda, ya da bir iirde, bir
i-konumada grld zaman, kendine zg bir biimde kof ya
da botur... Byle durumlarda dil... ciddi kullanlmaz, doal
kullanm stne asalak bir biimde kurulur... Btn bu durum
lar, biz gznnden uzak tutuyoruz. Bizim edimsel szceleri
miz, yerinde olsun olmasn, basbaya koullarda ortaya km
szceler olarak grlm eli."58 Kullanm bir sz-eylemde btn
lenmeyen, gerek eylem dzeyinde somutlamayan szceleri
bo sayyor Austin bylece. Ancak, buradaki bo, bir deer ni
telemesi olarak "bo sz" anlamna alnmamal. Somut eylem
dzeyinde bir karl olmayan sz demek bu daha ok. Sz
gelii, VVordsvvorth'n "I wandered lonely as a cloud" dizesin
deki, bir bulut gibi yapayalnz gezinmek, altmz eylemler
balamnda, dorudan doruya somutlanmaz bizim iin. Aus
tin'in iirsel dili asalak saymas da, byle bir dilin, ancak doal
dil kullanm stne temellenerek varolabileceim gsterir. Ya
zn dilinin, dilin btnyle olan bu ilikisine, daha nce de de
indik.
Grld gibi kurmaca dil, doal dilin, Austin'in sz-ey-
lem kuramnda aklanan kullanm biimlerinden nemli bir
noktada ayrlyor: Allm eylemler ile treler balamnda he
men somut bir anlam karlamyor. Ama te yandan, yazn di
li, sz-eylem kuramnn nemli ilkelerinden birine de kesinlikle
uyar. Sz-eylemin edimsel, etkisel ynlerini aklarken Austin,
her szcenin kullanm balamyla ilikisine byk nem tanr.
Bir szcenin btn gcll, hibir zaman yalnz anlambilim-
sel ynnde deildir. letiimin br ucunda yer alan alc, o
szceyi anlamlandrrken, szsel gstergelerin yalnz dzan-
lamlarndan deil, duruma gre, yananlamlarndan, sezdirim-
lerinden de yararlanr. Bu yararlanmann snrn, niteliini,
sz-eylemin iinde gerekletii iletiim konumu belirler. Bu
konumun gereklerine uyarak, szcklerin sylemediini, alc
kendisi bulgular. Szgelii, "senden bu beklenir!" szcesini, bu
gereklie gre, bir vg, bir uyar, bir serzeni ya da bir sula
ma olarak anlamlandrabilir. Gerekte ayn trden bir dilsel
davran biimi, sylenceden sylenmeyeni de karmak, kur
maca metinlerin almlanmasnda geerliktedir.
Sz-eylem kuramnn gerek Austin'de gerekse Searle'de
bulduumuz aklamalarnda, her dilsel edimde iletiimin,
gnderici ile alcnn paylat bir toplumsal uzlamalar, tre
ler, davran kurallar erevesinde gerekletiini gryoruz.
Austin'in, "Erm i kiinin penguenleri vaftiz etmesi, vaftiz ile
minin penguenlere uygulanamazlndan dolay m, yoksa in
san dndaki eylerin vaftiz edilmeleri konusunda uygulanma
s benimsenmi bir ilemin bulunmayndan dolay m bo bir
eylem dir?"59 sorusunda da akland zere, anlamlandrma
srecinde, eskiden beri toplumda geerli olagelmi bir yerleik
ilemin, bir uzlamn, imdi de geerli olaca kans rol oynar.
Toplumsal-kltrel uzlamalar, kurmaca metinlerin almlanma-
snda da ayn lde etkilidir. Ancak, edimsel sz balamnda
bu uzlamalar, tarihsel bir birikim uyarnca metinde yatay bir
dzenleni iinde yer alrlar. Bir yazar, kurmaca metinde tarih
sel ya da gncel uzlamalardan, trelerden, davranlardan, is
tedii gibi bir seme yapar, setiklerini belli bir biimde bireti-
rir. Gerekte bu bireimin okurun yaam dnyasnda dorudan
doruya bir karl yoktur. Ancak, dikey dzenin krlmas
ile, uzlamalarn tarihsel bir izgiden sregelen geerlilii de k
rlm olduundan, metinde hangi uzlamalarn, nasl bir bire
imle dile getirildiine bakan okur, yorum iin yeni bir daya
nak arar. Karsndaki kurmaca metinde, allm anlamda bir
dzenlilik, kuralllk, allagelmi bir geerlilik yoktur, ama ye
ni bireimde yatay dzenlemede yanyana getirilmi birbirin
den uzak elerin, izleksel bir birlii vardr. Deiik yaam
balamlarndan seilme uzlamlarn her biri, okurun iletiim
konusundaki davrannn olumasna, almlamann ynlendi
rilmesine bir katkda bulunur. Kurmaca sylemin etki srecidir
bu. Austin'in sz-eylemde balca etken sayd "benimsenmi
ilem ler"in yerini burada tek tek eleri birletiren izleksel ba
alr.
Her metnin, gerek yaam dnyasndan birtakm uzlama
lar, kuralar, deer dizgeleri, topluluk-dillerini, yaznsal kalp
lar kendine zg bir biimde srdrmesine, Wolfgang Isern
"repertoire" deyimini izleyerek, metnin gereler donanm di
yoruz. Bu elerin btn, allagelmi bildik ilikiler dze
ninden ayr, yatay bir yapda sunulurken, yerleik biimde
almlanmaya elverisiz bir nitelik gsterir. Metin iinde dzen
lenilerinden, her enin ayr gndergesinden, metnin edimsel
boyutu da bylece oluur. Okuma srasnda okur, sylenenden
sylenmeyeni karabilir; yazarn, metnin gereler donanmn
da yer alan deiik eleri semesindeki ilkeyi grebildii an,
daha nce szn ettiimiz, metnin derinindeki temel kavram
lar rgsne varm olur. Bylece, Austin'in sz-eylemini and
rr bir iletiimin gereklemesi olana doar. Bu sre iinde
kurmaca metnin anlam belirginlemeye, ayrnt kazanmaya
balar.
Yazarn sem e ilkesini arayan okura, metindeki birtakm
dzenlemeler yn verir. Bu dzenlemeler, okurun allagelmi
ynde beklentilerini ykabilir; yerleik beklenti durumu, bileik
ya da deiik etkilerle krlr. Beklentinin yklmasyla, metnin
edimsel boyutu etkisini gstererek okuru yeni biim bir tepkiye
yneltir.

2. Kurmaca letiim Konumu Nasl Oluur?

Kullanmalk ya da kurmaca, btn szceler belli durumlar


iinde kullanlrlar. Bu bakmdan her szce, kullanmndaki o
durumun belli birtakm koullarna tepkidir. Sz-eylem kuram
da, bir szcenin kullanmsal balamnn o szcenin anlamn
belirlemekte nemli bir yer tuttuunu gsteriyordu.
Kurmaca anlatm, zellikle dzyaz biimlerinde, gndelik
dil kullanmna byk benzerlik gsterir. Bu benzerlikten dola
y gemi dnemlerde, dzyaz biimlerinde, gndelik dil kul
lanmna byk benzerlik gsterir. Bu benzerlikten dolay ge
mi dnemlerde, dzyaz dili ile konuma dilinin zde olduu
bile ileri srlm, ancak, iir dilinin bakal aklanmaya a
llmtr. Austin ile Searle de, gerekte bu yzeysel benzerlik
ten dolay, kurmaca dili asalak olarak nitelemekten ekinmez
ler. I. A. Richards, dzmece szceler (pseudo statements) kura
myla, ayn biimde, yaznsal dilde, gerek yaam durumlarn
dorudan doruya karlamayacak nitelikte szcelerin yer ald
na deinir.60 Roman Ingarden, kurmaca dilin, gndelik dil
kullanmndan kesinlikle ayrlan ynn, kurmaca szceleri
"szm ona-yarglar" (quasi-Urteile) diye nitelemekle belirler.61
Dorudan doruya nesnel gerein betimlenmesine ynelik
doal ya da toplumsal bilimlerin dilinden de yazn sanatlarnn
dili burada ayrlr Ingarden'e gre: Yazarn, doruluunu bildi
i, inand bir konuda yarg tmceleri yazmas, ayr nitelikte
dilsel etkinliklerdir.62 "Yaznsal sanat yaptnn byk, gizemli
etkisinin kayna her eyden nce, bu kendine zg, yeter l
de de aratrlmam olan, szmona-yarg tmceleri zelliin-
dedir," diyor Ingarden.63 Bu tmcelerin, anlambilimsel dzey
de, kesin bir biimde karladklar bir gereklik yoktur. Baka
bir deyimle, allm bir anlambilimsel balamdan yoksundur
lar. Gerekte dilin kullanm dzeyinde bu durum, bir szcenin,
iinde ortaya kt balamdan soyut grnmesi durumu, bir
anlam karmaasna, anlamszlklara yol aabilir. Ancak, kurma
ca szcede, bunun her okurca doal karlanmas bir bakma
oyunun kuraldr demitik. eliik bir biimde, bu durum, bir
takm anlamszlklarn kayna deil, metne uygun bir anlamn
retilmesinde balca k noktas olarak grlmek zorundadr.
Gerek I. A. Richards'n, gerek Austin ile Searle'n, gerekse
Ingarden'in kurmaca sylem konusundaki bu dnceleri, or
tak bir zellik gsterir. teden beri, yazn dilini doal dil kulla
nmndan bir sapma olarak, doal dilin bir zorlanmas, bozul
mas olarak tanmlayan geleneksel gre karlk, hepsi de ya
zn dilini, doal dil kullanmndan sapan deil, onu yanslayan
bir sylem biimi olarak grrler. "Dzm ece-szce", "asalak",
"szmona yarg" nitelemelerinin temelinde hep bir n-dizge
koulu, nceden varolan bir eyin yanslanmas dncesi var
dr.
Gerek yaamda dorudan doruya bir nesnel edeeri
bulunmayan durumlar, olgular, kiileri gerekmiesine dile
getirirken kurmaca sylem, okura duyu alglaryla kavrayama
yaca trden bilgiler salar. "M ichelangelo'nun istine Kilisesi
ya da Leopardi'nin bir iiri, Beethoven'in bir sonat ya da Dos-
toyevski'nin bir roman ne yalnz yanstc ne de yalnz anlatc
dr. Bunlar, yeni bir anlamda, daha derin bir anlamda simgesel
dirler. Byk lirik ozanlarn -G oethe'nin ya da Hlderlin'in,
Wordsworth'n ya da Shelley'nin- yaptlar bize ozann yaa
mndan dank, ilintisiz krntlar, disjecti membra poetae, ver
mez. Bunlar dpedz, tutkulu duygularn anlk patlamalar de
ildir; derin bir birlik ile sreklilik koyarlar ortaya. te yandan,
byk tragedya yazarlaryla komedya yazarlar -Euripides ile
Shakespeare, Cervantes ile M olire- bizi yaam grntlerin
den uzak sahnelerle elendirmez. Tek balarna alndklarnda
bu sahneler, kaak glgelerdir. Ama bu glgelerin ardn gr
meye, yeni bir gerei kavramaya balarz bunlarla."64 Cassi-
rePin, sanat dilini, byle "birlik ile sreklilik" tayacak bir bi
imsel dzenleme olarak niteleyen gr, kurmaca metinle il
gili birok eyi aklayabilecek niteliktedir. Kurmaca metinde
de, grnen ile sylenenin araclyla, grnmeyen, sylenme
yen anlamlar izlemeye balarz. Ardna dtmz "kaak
glge" olur grnen ile sylenen. Bu kaak glge araclyla
kavrarz bir yaptn gereini. Simgesel biimin, somut dolaysz
anlamndan daha ok, deneysel alg dzeyinin tesindeki an
lamlar, bizi kurmaca metnin gndergesine, birlii ile sreklili
ine, temel kavramlar rgsne yneltir. "Metnin grnen an
lamlar, evrelerinde, btn bir deiik baklar toplamn, bir
grnenler evrenini olutururlar. Bu baklar, gerek nesnelere
balanabilecek niteliktedir. Ama hibir zaman, onlarla birbirine
kantrlam az, kendileri grnr nesneler olarak almlanamaz-
lar. Birlik ile bakalk, benzerlik ile benzemezlik, aynlk ile ay
rlk arasndaki balar olmadan, kavray dnyas salam bir
temele oturamaz; ama bu balarn kendileri, bu dnyann an
cak koullar olan elerdir, paralar deil."65
te byle bir simgesel nitelikli dzenlemedir kurmaca dil.
Dolaysyla, simgelerinin dile getirmesi amalanan eyi, nce
den hazr deneysel somut nesneler araclyla sunamaz. Kendi
dndaki nesnelerle bir zdelik ba ngrmez, ok ok gene
kendi dilsel yaps araclyla kurar gndergesini. Szgelii,
William Blake'in:

O Rose, thou art sick!


The invisible worm
That flies in the night,
In the howling storm,

Has found out thy bed


Of Crimson Joy,
And his dark secret love
Does thy life destroy.66

dizelerinden oluan "The Sick Rose" iiri, simgesel biim a


sndan, aydnlatc bir yaln rnektir. Burada, grnrde bildik
bir nesne adnn gstergesi olan "gl" szc, gerekte deney
tesi anlamlar belirleyen bir kaak glgedir ancak; "yatak",
"sevin", "sevgi" gibi szckler ise, buradaki anlamn edeeri
olan gndergenin, ok daha geni alanl, simgesel nitelikli olu
unun kantdr. Btn bu szcklerin "g l" gstergesi evre
sinde, zellikle yananlamlaryla oluturduklar bak alar
toplamndan, metnin temel kavramlar rgsne, bylece de i
irsel amacna varrz. Szcklerin belirledii kavramlar arasn
daki ilikiler yol gsterir bize. Yoksa ne gl, ne gece, ne yatak,
ne sevin, ne de sevgi szcnn bildik nesnel anlam karl
oluturur iirin anlam gndergesini. Biz de ancak, kavramlar
arasndaki ilikilerden yola karak, szgelii, Blake'in iirinde
ki kurt-yenii gln, en bata, sinsilik, yalan, ikiyzllk nede
niyle yklm bir sevgi ilikisini dile getirdiini syleyebiliriz.
Burada, Austin'in deyimiyle durumsal-balamm bilmediimiz
bir edim szcesinin balamn, dorudan doruya metnin kla
vuzluu ile biz kurarz. iirin anlam konusunda gelitirilecek
btn armsal yorum seenekleri de, bu ilk eksen evresin
de kalmak zorundadr. Gerekte anlamsal boyut, ancak bu ek
senin olumasndan sonra ilemeye balar.
Demek ki, kurmaca metinde dil, kendi stne katlanarak
kazanyor ilevini, yoksa dndaki nesnel deneyler dnyasna
dolaysz bir ynelile deil. Kurmaca dil, edimsel bir sz-eylem
nitelii tamakla birlikte, bir sz-eylemin durumsal-balamn-
dan yoksun olduu iin, bu balamn oluturulmasna gerekli
birtakm gstergebilimsel ipularn da, kendi kuruluu iinde
tar. Cassire'in deyimiyle bir simgesel biim olarak grlrse
kurmaca metin, okurun bu metin karsndaki grevi, m etinde
ki szcklerle amalanan anlam retmektir. Bu da okurun d-
gcne kalan bir itir, nk metin nesnel bir gndergeye y
nelik olmadna gre, dsel bir gnderge szkonusudur.
Gndergenin dsellii, metnin simgesel biiminden okurca
karlabilecek nitelikte olmasndan dolaydr.
Kurmaca metnin bu niteliini dorulayacak savlar, Cassi-
rer'in simgesel biimler kuramnda bulduumuz gibi, yorumbi-
limci felsefede de, gstergebilimle ilgili tartmalarda bulabili
riz. Szgelii, Gadamer'e gre de, "yaznsal szce tasarmsaldr,
nk imdi varolan dnyay kopya etmez, nesneleri dpedz
varolan dzenleri iinde yanstmaz, yaznsal bulugcnn
dsel arac ile bize yeni bir dnyann yeni grnn su
nar."67 Bu yeni grnn hangi bak alarndan kavranabile
cei, metnin simgesel bir nitelik de tayan gstergelerinden
kacaktr. yleyse bir metnin anlamlandrlmas, "edilgin bir i
deil, metinle karlkl bir sylemedir; kuru bir canlandrma
deil, yeni bir yaratdr, anlamda yeni bir olaydr."68
Gstergebilimin nclerinden Charles Morris de, sanat ile
yazn alannda kullanlan gstergeleri "ikonik" gstergeler diye
adlandrr. Bu tr gstergenin zellii, gndergesinin kendinde
olmas, kendi araclyla anlam kazanmasdr. "Bir ikonik gs
terge iin anlambilimsel kural, kendi tad zelliklere (ger
ekte bu zelliklerden birini semeye) ilikin her nesneyi adlan-
drabilmesidir. Dolaysyla bir yorumlayc, ikonik bir gsterge
yi kavrarken, gsterileni de dorudan doruya kavrar; burada
belli zelliklerin dolayl ya da dolaysz olarak gznnde tutul
mas yanyanadr; daha da baka bir deyimle sylersek, her iko
nik gsterge, belirledii anlamlar arasnda, kendi gsterge ta
ycsna da sahiptir."69 Bu anlamda gsterge, kendisine bal
nesnenin btnn belirtir, baka deyimle, gsteren de gsteri
len de kendisidir. Sanatta, byle nitelikte bir gstergenin, resim,
yontu gibi grsel iletiim dzenlemelerinde geerliliini anla
mak ok g deildir. Ancak, yazn sanat szkonusu olunca,
gsterge ile gsterilenin bylesine iie nasl ilev grdn,
Morris'in ikon" tanm yeterince aklamaz. ada talyan
gstergebilimcisi Umberto Eco'nun tanm ile konu daha bir
aklk kazanr. Eco, bu tr gstergenin dorudan doruya ad-
landrc niteliinden daha ok, btn ilikileriyle, bir alglama
rneini dile getirm esine nem verir. Bu algsal ilikiler, gster
genin belirttii nesneyi bilmemiz ya da anmsamamz srasn
da, bilincim izde kurduumuz ilikilerle ayndr. "konik" gs
terge byle, gndergesi olan nesneyle deil, o nesnenin algla
ma biimiyle birtakm ortak zellikleri paylar, Eco'ya gre.70
Gstergenin amalad durum ya da nesnenin canlandrlabil-
mesi iin, alg yetisinin ya da dgcnn belli bir ynde ile
mesini salayacak koullar sunar. Baka bir deyimle, "ikonik"
gstergeler, kurmaca metnin iinde srdrdkleri dzenle do
rudan doruya bir gsterileni belirlemez, gsterilenin ortaya
karlmasna, oluturulmasna yararlar daha ok.
Gstergenin bu ilevine Thomas Hardy'nin The M ayor o f
Casterbridge adl romanndan bir rnek verebiliriz. Bu roman,
"A Story of a Man of Character" altbalyla, okurda ilk anda,
yknn kahramanyla ilgili belli bir beklenti uyandrr: Kiili
i salam bir kimsenin yksne hazrlanr okur bu altbalk
gstergesiyle. Ancak, yk adm adm almaya balaynca,
kahraman Michael Henchard'n hi de allm salam kiilik
imgesiyle badaacak davranta bir kimse olmad ortaya
kar. Bir panayr yerinde ikiyi biraz fazla karnca, karsyla k
zn Richard Newson adl denizciye satveren Henchard'n, b
tn yk boyunca, hi dnlmeden apansz verilmi kararla
rn, bir ara kazand byk n ile baary gene duygusul tep
kilerle yitirdiini izlerken okur, romann altbalndaki salam
kiilik gstergesinin, gerekte kahramandaki kiilik salaml
ndan daha ok, byle bir niteliin nemli lde eksikliini
belirtmeye ynelik olduunu anlar. Ama, bu durumda gsterge
gene de ilevini yitirmez. yk ilerledike, okur Henchard'
balkta belirtilen salam kiilik rnei olarak almlayamayaca-
n grr, salam kiilik kavramn allm gsterileriyle de
il de, ancak bir lt olarak kullanr kahraman irdeleyiinde.
Gerekte, onun dgcn byle ynlendirmekle, gsterge de
ilevini yrtm olur. Kahramann kiiliindeki gsz yn
ler, okurun kendi yaantlarndan tand salam kiilik kavra
myla bilinte karlar; buna gre kahramann kiiliine ili
kin almlama, aama aama gerekli dzeltmelere urar. Byle-
ce, metindeki gstergenin klavuzluunda, gerekli anlambilim-
sel dnmler gerekleir, metnin dsel edeeri -kahram a
nn kiilii- kurulur. Salam kiilik "ikonik" gstergesi bylece,
allm gsterileniyle deil, salad almlama koullaryla i
grr. Gerekte, her kurmaca metin, somut varlyla bir gcl-
lktr ancak. Bu gcllk ancak bir znede etkinlie dnr,
baka bir deyimle, okurda btnlenir. Bu bakmdan, kurmaca
iletiim konumunda okur ile metin arasndaki eytiimsel iliki
nin pay byktr.
Metin ile okur arasndaki bu iliki, okurun metinde, kendi
toplumsal kiisel yaantsndan tand birtakm uzlamalar,
yer yer para para, yer yer de btn olarak grmesidir. Ancak
bu uzlamalar yazarca, metnin amalad anlamn gereklerine
gre yeni ilikilere sokulduklarndan, gerek yaamdaki ger
ekliklerini metin iinde srdrmezler. Hibir kurmaca metin,
gerek yaamdaki deer llerini, durumlar, davran ilkele
rini olduu gibi kopya etmez, bunlar arasnda belli bir seme
yaparak, seilen eleri kendi aralarnda yeniden dzenler. Bu
dzenleme, gerek yaama oranla, bir olaslktr ancak. Ne ger
ein zdeidir, ne de karlaaca okurun bireysel deer l
leriyle yaznsal beklentilerinin. Ama bu olaslk, metin ile okur
arasndaki eytiimin k noktas olur. Metnin anlamsal nesne
sini bulm ak, kurmak ii, bu olaslk stne temellenmi varsa
ymlarla balar. Olaslk bir noktada belirlenmilie dnsn
ister okur. Ama bunun nasl olaca da metinde dorudan do
ruya aklanmaz. Sz-eylem kuramndan, her szcenin iletiim
baarsnn, kullanld durumla orantl olduunu biliyoruz.
Oysa "kesin sylersek, kurmaca metin durumsuzdur; bo du
rumlara konuur ok ok; gene kesin sylersek, okuma srasn
da kendini nceden tanmad bir durum karsnda bulan
okura, tand durumlarn geerlilii de sallantda grnr."71
Burada okur ile metin arasnda oluacak durum, sz-eylemin
n koulu olan kesin belirli iletiim konumundan ok daha ba
ka niteliktedir. Ancak, gene sz-eylemin ncesindeki, iletiime
istekli olma koulu, burada byk lde geerlidir. Kurmaca
metnin okunmasnda, okurdan "sorum lu bir ibirlii beklenir.
Anlamsal boluklar doldurmak, nerilen ok sayda okuma
yolunu azaltmak ya da daha karmaklatrmak, kendi yeledi
i yorum yollarn semek, bu yollardan birkan birden irdele
mek (birbiriyle badamaz nitelikte olsa bile), ayn metni bir
ok kez yeniden okumak, ayr ya da kart varsaymlar her ke
simde yakalamak iin, ie karmak zorundadr... Bylece este
tik metin, gerek yazar belirlenmemi kalan, nceden kestirile
mez sz-eylemlerin oklu bir kayna olur. Bu metnin yazar ki
mi zaman iletinin gndericisidir, kimi zaman da iletinin geliti
rilmesinde yazarla elbirlii yapan alcdr."72 Bu etkinlii sra
snda okur, belli varsaymlarla yaklat durumlar belli biim
lerde anlamlandrr, ama okuma sreci ilerledike, anlam iliki
leri de deiiklie urayabilir; her deiikliin bir metinsel ba
lama oturabilmesi iin de okurun duyarl ile dncesi srek
li olarak, metnin daha nce okunup geilmi kesimlerine ba
vurur. Metnin belli anlarna ynelmi beklenti, varsaymlar bir
deiiklik gerektirdii yerde, metnin nceki anlarnn bir anm
sanmasna dnr.73 Gerekte her yaznsal metnin okunuu
srasnda okurun edindii bilgi, anlk deil, okuma sreci bo
yunca gelien bir birikimin yeni aamasdr. Yaznsal metnin
zellii, hem metnin alanna elden geldiince ok bilgi skt-
rabilmesi, hem de deiik okurlara deiik nitelikte bilgi ilet
mesidir. Okuma sreci boyunca, okura hem bilgi verir metin,
hem de, gelecek tmceleri, blmleri okuma anlarnda, benzer
anlambilimsel verileri deerlendirebilmesi iin bir dil verir.
Canl varlk gibidir metin, okurla olan ba, nceki anlarn im
diyi biimlendirmesi anlamnda bir geri dn ilikisidir. Ya
znsal metin, bu devingen niteliiyle, okurla ilikisinde kendi
kendine yn veren bir dizge durumundadr.
Eco'nun da belirttii gibi: Bir sanat rnn okumak,
hem (i) tmevarmsal dnmek, bireysel durumlardan genel
bir kural karmak; hem (ii) tasmlamak, eski dzgleri de ye
nileri de bir varsaym yoluyla deneye vurmak; hem de (iii)
tmdengelimsel dnmek, bir dzeyde kavramann, baka bir
dzeyde sanatsal olgular belirleyip belirlemeyeceini denetle
mek demektir. Bylece, btn karm yollar i bandadr. Ko
caman, dolambal bir bahe gibi, sanat yapt, insann ok de
iik yollara girmesine elverilidir, bu yollarn says, kesien
kavuan yolaklarla daha da artar."74 Yaznsal metinde okurun
almlad birtakm ynlendirici gstergeler vardr. Ama oku
run dgc, metnin tesine ynelik olduu gibi, sk sk met
nin ncesine de dner. Szgelii, gene The M ayor o f Caster-
bridge'de kahraman Michael Henchard'n, gelecek yirmi be yl
iinde azna tek damla iki koymayacana Tanr nnde ant
imesini okurken.75 Henchard'n, romann altbalnn gster
dii salam kiilik niteliini yitirmiken, yeniden kazanma yo
luna girdii beklentisi uyanr okurda. Metnin daha ncesindeki
bilgilere dner okur, Henchard'n, romann hemen balangcn
daki lgnl olsa olsa ikinin etkisiyle yapm olabilecei an
lamna varr bir an. Metnin sonraki gelimesinde, nceden kes
tirilemez nitelikteki durumlar, bu nbilgiyle koullandrarak
bekler. Ancak, altbaln dilsel yoldan belirttii salam kiili
in, gerekte Henchard'n kesin bir nitelii olamayaca, met
nin aama aama onu, tutkularyla hem kendini hem de yakn
evresini ykma srkleyen bir kii olarak ortaya karmasyla
anlalr. Metnin amalad salam kiilik anlamn kavramak
iin okur, Henchard'da altbaln gsterge olarak belirleyeme-
dii, darda brakt gsterilenleri de saptamak, bu gsterilen
lerden kurulan anlam erevesini srekli geri dnlerle, met
nin balangcndaki anlamlarna uygulamak zorundadr. yk
nn gelimesinde Henchard'n durumu, salam kiilik gster
gesine her oranlanta yeni dzeltilerle kavranacaktr. Bir aa
madaki dzeltinin yanlsama olduu sonraki aamalarda anla
lnca, yeni dzeltiler gerekecektir. Sonu, uzlamsal anlam
daki gstergelerin, szgelii gl kiilik gstergesinin, kurm a
ca metin iinde yeni gsterilen boyutlar kazanmasdr. Eco'nun
da szn ettii, tmevarmsal, tasmlayc, tmdengelimsel
karmlar, szsel gstergenin kesinlikle belirlemedii anlar,
okurun yananlamsal ilikilerden retmesini salar. Metnin n
ceden kestirilemeyen anlamlarnn, srekli geri dnlerin sa
lad karmlarla dengelenmesi sonucu, okur ile metin arasn
daki ba gitgide daha bir oturmuluk kazanr. Gerekte, okur-
metin ilikisinden doan bu zgdml dizge, iletiim konu
munu reten devingen bir balamdr. M etindeki birok duru
mun tek tek anlalmas, anlamlarn dzeltmeye uramas ile
de daha geni al bir anlama abasna ynelir okur. Belli du
rumlarda gznde canlandrd gsterilen-anlamlar dzelte
dzelte, metni kuatan bir kavraya doru ilerler.
Gerek yaam ak iinde karlalan her olay, gzleyen
asndan, ilk anda ok deiik anlam olaslklarna aktr. Bir
yandan kendi olgusal snrlaryla belirli bir nesnellik tar byle
bir olay, te yandan da, gerekliinin kavranmas iin zincirle
me birok olgunun da gzlemlenmesini gerektirir. Olayn ger
ek anlamnn kavranmas, bu gzlemlemenin deiik aamala
rnda alman izlenimlerin birbirini btnlemesi, birbirini dei
iklie uratmas, yerine gre etkisiz brakmas ile olanak kaza
nr. Bir metnin okunmasndan da, anlamn oluturulmas, belli
gstergelerin tpk olay birimleri gibi, belli gsterilenlere ba
lanmas, bu srecin devingen akyla, gerein adm adm ku
rulmasdr.

3. Kurmaca Metnin Gereler Donanm

J. L. Austin'in, her sz-eylemin iletiiminde birtakm nko


ullarn gerekliliine byk nem verdiini grdk. Bu nko
ullar, gerek gnderici gerekse alc utan iletiime bir isteklili
in, iki ucun da paylat -birtakm ortak uzlmlarn, belli
toplumsal davran biimleri olarak benimsenmi birtakm i
lemlerin bulunmasn zorunlu klar.76 Bu nkoullardan her
hangi birinin eksiklii, iletiimi olanaksz klabilir Austin'e g
re. Kurmaca metni de bu koullar asndan grdmzde, il
gin saptamalara varyoruz.
Her yazar bir okura ya da okurlara yneltmitir sesini. Da
ha nce de belirttiimiz gibi, yalnz kendi iin yazan kii bile,
hem yazar hem okur durumunu benimsedii iin, bu kuraln
dnda kalmaz. Herhangi bir okur, bir metni seip okumaya
balad an, iletinin alcs olarak, gndericiyle bir iletiime is
tekliliini gstermi olur. Austin'in sz-eylem iin gerekli gr
d koullardan ilki yerine getirilmi olur bylece. Gnderici
ile alcnn paylat ortak uzlamlar ile ilemler ise, kurmaca
metnin iletiimi durumunda, ilk anda bamsz olarak varolan
eler deildir. Dilin, gndelik yzyze kullanmnda, ad ge
en nkoullarn yerine getirilmesiyle bir edimsel iletiim ko
numunun gerekletirilmesi kolaydr. Ama kurmaca iletiim
konumunun gerekletirilmesinde, bu koullarn yerine getiril
mesi, ancak metnin araclyla olur. Metin ile okur arasndaki
karlkl ilikiden, metnin yapsal eleri yardmyla kurulur
bu konum. Bunu salamak iin kurmaca metin, gerek dilbilgi
sel gerekse gstergebilimsel yaps ynnden bir kuralllk, kar
maklk, kurulu incelikleri tar. Sylemdeki bu yapsal ayrn-
tllk, karmaklk, yzyze konuma durumlarnda yoktur
szgelii, nk bu tr iletiimde hem szckler dorudan
doruya deneysel somut dnyaya yneliktir, hem de sz dn
da birtakm dilberisi etkenlerin de salad fazladan kolaylk
vardr. Yaznsal iletiimde, ne okurun tand gerek deney
dnyasyla ilgili bilgilerin dorudan doruya bir aktarm, ne
dilberisi elerin yardm, ne de alcnn beklentileriyle deer
llerinin yazarca nceden btnyle kestirebilmesi szkonu-
sudur. Gerekte yaznsal metnin kuralll ile ayrntl yapsal
l da, genel anlamda bir iletiim konumunu oluturacak bu
dolaysz etkenlerin yokluundan doan boluu doldurmak
iindir. letiimde, gnderici ile alc arasna giren uzamsal ya
da zamansal aklk, sylemin kuralllk tamasn genellikle
zorunlu klar. tenlik dereceleri ne olursa olsun, karlkl ko
nuan iki kiinin, birbirlerine yazarken ya da telefonla grr
ken sylemde daha bir kurallla yneldikleri apak bir ger
ektir. Kurmaca metnin dilinin yapca ayrntll, giderek kimi
metinlerde dolakl, deneysel nesnelere ynelik olmayn
dan, simgesel bir iletinin taycln yaptndan dolaydr. Bu
durumda, "okurun dnyasnda ya da alkanlklaryla eilimle
ri erevesinde bir zeletiri olmadndan, metnin anlam, ge
ne metnin kendi iinde getirdii elerden kurulacaktr."77
Gerekte metnin, iletinin dolayl nitelii ile okurun gerek de
ney dizgeleriyle koullu dolaysz beklentisi arasnda ilk anda
beliren bu kartlk, bir bakma gerekli, okur ile kurmaca metni
arasnda geliecek eytiimsel ilikinin de temelidir.
Okurun, metin ile kendisi arasndaki bu kartl giderme
abasyla, kurmaca iletiim konumunun oluturulmas sreci
balar. Bu aamada, metnin yapsal varlna temel e olarak
girmi gerelerin, hangi ilkeye gre seildiini saptayabilmek,
anlamann ilk admn atmak olacaktr. Bu gereler donanm,78
metnin estetik-d gerekliini deiik boyutlaryla sergiler.
Her yaznsal metnin yaratlnda, yazar bu gereleri balca
alandan seer:

1. Kendi dilinde daha nce varolagelmi metinlerin tm.


2. Toplumsal tarihsel deer dizgeleri.
3. En geni anlamyla toplumsal-kltrel balam.

Metnin bu gerelere dayananan yn, elerin yalnz metinii


dilbilimsel ya da estetik ilikileri tesinde, metind balama
da yneltir okuru. Yazar, bu alanlardan setii belli eleri,
metnin amacna gre yeni bir ilikiye, kendi aralarnda bir etki
lemeye sokmutur. Ancak, bu eler, gerek yaamdaki biim
leriyle, anlam deerleriyle yer almaz metinde. levleri, okura
tan gibi grnecek bir olguyu ya da olgular sunmaktr, ama
bu tanklk, metnin donanmndaki bildik elerin birbiriyle
ilikisinden doacak yeni anlamlara almann balang nokta
s olarak nemlidir. Yoksa kurmaca metinde, gerek yaam
alanlarndan gelme her olay, durum, kii, yer, zaman, eski nes
nel dzeydeki kendine zg anlambilimsel ilikilerinden zl
m, yeni ilikiler kazanmaya ak bir nitelie brnmtr:
Bir yandan yeni ilikiye aktr, bir yandan da kkeninde te
den beri gstergesi olageldii eski anlam ilikisini tar. Bu eski
anlambilimsel temel olmadan, yeni gstergebilimsel kullanmn
neye oranlanarak anlamlandrlabilecei belli olmaz. Baka bir
deyimle, yeni olan, eski anlamlardan oluma bir perde nnde
kazanr ilevini. Ama dediim iz gibi, nceden varolmu bir
nesnel gerekliin kalp gibi yanstlmas deildir metin. Met
nin donanmnda yer alan gereler, onun izmeyi amalad
dnyay da alageldiimiz nesnel duyu deneyleri erevesinde
yanstmazlar. Bir bakma, ne gemileri ne de gemiin yeni
kullanm ile zdetir kurmaca metnin gereleri. Gemi ile ge
lecek arasnda dururlar.
Metnin donanmndaki bildik gereler, yeni bir balamda,
daha nce tandmz yerleik gndergelerinden zlm
olarak karlar karmza. zdelikleri yitmitir. Ama te yan
dan, yazarn belli birtakm eleri semesindeki ilkeyle, metnin
kendine zg kavramsal anaizgileri de belirmitir. Bir kurma
ca metin olarak Don Q uijote'ye bakarak, metnin gereler dona
nmnn ilevini, kavramsal rgnn nasl olutuunu ksaca
saptamaya alalm. Cervantes'in metnine gere olan alanlar
dan ilki hi kukusuz, spanyolcann yazn dilini oluturagel-
mi btn rnekler, zellikle de ortaadan beri sregelen
valye yklerinin Roman dillerinde o gne dein retilmi r
nekleridir. Don Quijote bunlar arptarak alay yoluyla etkiyi
amalayan bir metin olduundan, hem geleneksel valye y
ksn gnndeki okura yabanc olmayan zdeliinden
uzaklatrr, hem de yeni kurduu sylemle yeni bir gstergebi-
limsel zdelik olana arar. Yazn alannda metind ilikile
riyle Don Quijote, kendi sylem ine komu btn nceki metin
leri, belli yaznsal uzlamalar zmler bir yandan bylece.
Ama bir yandan da metinii ilikileriyle, zmledii bu metin
lerin allm anlamlarn deiiklie uratarak, eliik bir bi
imde, valye ykleri dediimiz yazn geleneinden kopuu
da dile getirir. Don Quijote'nin gereler donanmn yaznsal d
zeyde belirleyen seme ilkesinin temeli budur diyebiliriz. Top
lumsal-tarihsel gereler dzeyinde ise Don Quijote'nin, anda
gerek valyelik lksnn insanlk, gzellik, adalet kavram
larndan ok uzaklam olan toplumla bir hesaplamay sr
dren metin olduu sylenebilir. Bir toplumsal kurumun,
valyeliin, yozlamas ile k, metnin temelinde yer alan
nemli dncelerden biridir. Dsel lk ile somut yaam de
neyinin, yanlsama ile gerein birbiriyle kesitii anlam alan
larnda, okurun dncesi yeni bir deerler dizgesinin ardna
taklr bylece.
En geni anlamyla toplumsal-kltrel balamda ise Don
Quijote, insan kiiliinin dsever-gereki, deli-akll, lgm-
saduyulu, kuramc-eylemci ynlerinin kiiler aras ilikilerde
yol at durumlarda olaylar gere alr kendine. lgn val
ye ile yama Sancho'nun kiiliinde, bir atr bir badar bu
ikilemler. Bir an, bir toplumun deiik meslek kesimlerin
den, deiik toplum tabakalarndan kiileri arasndaki ilikiler
de bize grnr klnan bu ikilemlerin, anlambilimsel uzantla
rn evrensel bir geerlilie dein vardrrz. Ancak, gereklerin
bu kesimi de, allagelmi kavramlarn yerleik dural erevesi
iinde btnyle anlamlandrlabilecek nitelikte deildir.
Metnin gereler donanmndaki elerin, allm anlamla
rndan zlm yeni bir zdelie, yeni anlamlandrma ola
naklarna ak olmalar, hi kukusuz metne yer yer bir anlam
bilimsel belirsizlik grnn verir. Allm eski anlamn ge
erlilii krlmtr. Ama te yandan da okur, kendini btnyle
belirlenmemi bir anlam karsnda bulur, nk metne giren
gerelerin bildik anlamlar ile metinii ilikilerinden kacak ye
ni anlam, bu iki tr gerek arasnda kurulmu bir denge ile ve
rilmez, metinde belli elerin dolayl ya da dolaysz yoldan yi
nelenmesiyle verilir. Yoksa belirtmeye altmz gibi, metnin
donanmnda yer alan gereler, gerek dnyadan birtakm ili
kileri yanstmazlar. Burada, belirlenmemi olan yeni anlamn
ortaya karlmas, okur ile metin arasnda bir ibirliini gerek
tirir. Metnin, elerin yeni bir dzenleniiyle yneldii anlamn
baka oluu, okurun deneysel gerek yaantlarna kart nitelii,
bu ibirliinin temel drts olur.
Metinii ilevleriyle byle baka bir anlam oluturacak ge
relerin, metnin donanmna yazarca belli bir seme ilkesine g
re konmu olmalar gerekir dedik. Anlamdaki bu bakalk, me-
tind gerein yeniden rgtlenmesi, elerin bir seimden
geirilmesi, yontulup biilmesi ile ortaya kmtr. Buradaki
szkonusu semenin ilkeleri nelerdir? Bu ilkelerin aranp bul-
gulanmasyla, okur ile metin arasndaki kartlk yava yava
ortadan kalkar. Metinde amalanan baka anlamn ne olup ne
olmad belirir. Bu semenin ilkelerine yn veren etken ne ola
bilir? Burada hi kukusuz ilk gznnde tutulmas gereken
ey, yazarn iinde yaad toplumsal tarihsel ortamn dnyay
kavray biimidir. Kurmaca metnin salt gndergesi, somut
gerein kendisi olmadna gre toplumdaki kavray yapsy
la ilgisi orannda aklk kazanr. Bir toplumun tarihsel gelime
si boyunca, her dnemin, gerei bir yorumlay, bir kavray
yaps vardr. Bu yap, belli yaant biimlerinden, alg alkan
lklarndan, dnsel ynelimlerden, deer dizgelerinden do
ar. On dokuzuncu yzyl ngiliz romantik yaznnda bireysel
i yaantnn, bir nceki yzyla oranla kurald saylan dilsel
elerle uygulamalarn, devrimci dnce ile eylemin, gere
in belli bir biimde yorumlanmasna yol amas gibi szgelii.
Bu deiik etkenler, an insannn, yazn, sanat yaptlarndan
beklentisinin de temelini oluturur. Her an dnyaya bak,
gerei kavray, alg biimi, nceki ya da sonraki aa oranla,
deiik zellikler gstereceinden, bunlar stne kurulmu es
tetik beklenti biimi de deiir. Her toplumsal deerler dizge
sinde belli beklentiler ar basarak lt niteliini kazanr. Ger
ekte belli yaznsal dnemlerin doruklar da, belli nitelikte bir
yaznsal beklentinin tekilerden daha ar basmasndan baka
bir ey deildir.
Yazarn setii iletiim biim e gre, metnin gereler dona
nmn belirleyen etkenlerin tr de deiir. Szgelii, iirin me
tin tesi ilikilerinde, dilde yzyllardr sregelen yaznsal ka
lplar ar basarken, romanda metind etkenler daha ok ta
rihsel toplumsal deer llerinden oluur. Ancak, ne nitelikte
olursa olsun bu metind gereler donanmnn btn eleri,
metinde ak anlamlardan daha ok rtk anlamlar belirler.
Yazar, karmzdaki somut m etniyle birtakm gstergeleri se
mi durumdadr, ama bu seilenlerin anlamca btnlemesi,
seilmeyen olanaklarn da grlebilmesiyle gerekleir. Bu ola
naklar ise, toplumsal, tarihsel, yaznsal metind dizgelerin ta
nnmasyla grlebilir.
Belirttiimiz gibi, her an duyu, dn, kavray bii
minde ar basan birtakm deer dizgeleri vardr. Bunlar aka
kavranabilecek dizgeler olmakla birlikte, kurmaca metne yans
malarnn temelindeki seme ilkesi, metinde aka deil, rtk
biimde yer alr. Kurmaca metnin okunuunda, metin ile a
nn dnsel dizgeleri arasnda dorudan doruya bir ba ku
rulabilir. Ancak, bu ban aka grlebildii yerde bile, metne
ne sonularla yansd okurca bulgulanacak bir noktadr.
ada ngiliz romancs Lawrence Durrell, The Alexandria
Quartet adl drtl roman dizisini, Einstein'n grecelik kuram
stne kurulmu bir biimde yazdn syler.79 Bylece, yap
tn okurken, yirminci yzyln gerei kavrayna yn vermi
en nemli bilimsel kuramlardan biri ile ba kurmamz yazar
aka nerir. Ancak, drt romannn gereler donanmnda
nemli yer tutan grecelik kuram burada, Einstein'n ada
fizie uygulad salt biim sel kimliinden uzaklam, bir an
lat yntemine dntrlmtr. Einstein'n kuram bir y
nyle, doal ktlelerin gerek arlk gerekse eylem ynnden
zelliklerinin, geleneksel salt-zaman, salt-ktle kavramlaryla
aklanamayacan, her eylemin yalnz uzamda deil, k hz
na gre zaman iinde de yer aldn sylyordu. Bunun sonu
cu olarak, eylem durumundaki deiik gzlemcilerin alglad
bir olayn ya da durumun sresi, her gzlemciye gre deien
bir niceliktir. Gzlemcinin de konumu ile hzna baldr. Byle
ce, Einstein'n kuramndaki gereklik, sreler ile uzaklklarn
bilekesi olan uzam-zamandr. Evrende her olgu, yalnz bo
yutlu bir uzamda deil, drdnc boyut olan zaman iinde de
yer alr, nermesini kurmaca sylemine k noktas alan Dur
rell, grecelik kuramnn, fizik biliminin ilgi alan dndaki so
nularn, tad gizli gcll dnr. Konusunu "ada
sevginin aratrlm as"80 diye belirledii drtl roman dizisin
de kiiler arasndaki ilikileri Freud ile Sade'n da kuramlar
dorultusunda dile getirirken, grecelii bu yaznsal iletiim
dzeneine uygular. Grecelik kuramnn burada kurmaca
metnin anlatmna katks, kiilerin znel yaantsnn nesnel
letirilmesini salamasdr. Freud'un, en az drt kiiyi ilgilendi
ren bir karmak iliki olarak niteledii sevime eylemi, Sade'n
en kart nitelikli duygular ieren sevgi tanm, The Alexandria
Quartet'teki kiilerin yaam ile ilikilerinin temelini oluturur.
Gerekte bu metind balam, drt romann her birinin balk
sayfalarna Freud ile Sade'dan aktarlan alnt szlerle okura
sezdirilir. Proust ile Joyce'un, Bergson'un sre (dure) kura
mndan gelitirdikleri yaznsal sylem biimi, bireysel i yaan
tnn, zaman ekseni boyunca, gemi-gelecek-imdi arasnda
srekli bir bilin ak dzeninde aktarlmasdr. Bilincin znel
liidir ar basan. Kiilerin yaad evreyle ilgili nesnel ayrn
t bile, znel bilin akndan yansr okura. The Alexandria Qnar-
tet'te Durrell ise, ok saydaki roman kiisinin deiik nitelik
lerle aamalar gsteren sevgi ilikilerini dile getirirken, bireysel
bilinlerin akn, yalnz zaman ekseniyle koullandrmaz, bi
lin verilerini uzamsal bir dzende, para para, yanyana, da
nk sunar. Drtlnn ilk roman, Justine, Balthazar, Mounto-
live'de bu uzamsal dzendir ar basan. Nessim Hosnani ile ev
liliinde mutlu grnen Justine'in karmak bilinci ile kararsz
sevgi ilikileri, ilkin anlatc Darley'in gzlemleriyle, ilk kocas
Arnauti'nin M oeurs adl kitabndan paralarla, anlatc ile giri
tii sevgi ilikisinin hem kendisinin hem de anlatcnn bilincin
den kesitlerle sunulan grnmleriyle verilir. Sonra, kiilerden
BalthazaFn szde bu ilk metne ekledii kmalarla, Justine'in
Darley'i ya da kocas N essim 'i deil, romanc Pursewarden'i
sevdii yolunda deiik grler, gzlemler, dnceler sunu
lur. Daha sonra, Justine'in Clea ile de sapk bir iliki iinde ol
duu hem Clea'nn hem de br kiilerin bilinci ile gzlemle
rinden yansr. Bylece yalnz Justine'in duygusal i yaam,
hem kendi bilincinden kesitlerle, hem de evresindeki kiilerin
gzlemleri araclyla, grnte dank bir nesnellik, bir
uzamsal dzen iinde dile getirilir. Bellibal kiilerden her biri
baka grr onu, her biri baka trl anlamlandrr. Durrell,
br roman kiilerinin duygusal yaamn izmekte de ayn
yntemi uygular. Bylece, bireysel bilinlerle koullanmas ge
reken i yaantlar birbirinin ardndan, nerdeyse harman edilir-
cesine sergilenir. Kiiler arasndaki sevgi ilikilerine, okur a
sndan da birok bak olana belirir. Son roman Clea ise, ne
densellik stne kurulu geleneksel olay rgsyle, ilk roma
nn uzamsal dzende sunulmu gerelerine bir zaman boyutu
salar. The Alexandria Quartet'te roman kiilerinin bylesine
nesnelletirilen duygusal ilikilerinden, anlatm amalanan
ada sevginin ne olduunu, drt romann oluturduu bir
uzam-zaman balamnda karsama ii de okura, okurun gre
celik ile ynlendirilmi dgcne kalr. Einstein'n fizik kura
mnn, ortaya atlnda aka ngrlmemi bir gizil anlamn
bulgulayarak, bu anlam kurmaca metnindeki iletiimin temeli
yapar Durrell. Grecelik kuramn, fizikteki bilimsel anlam
gndergesinden uzaklatrr, kurmaca bir iletinin taycs ya
par. ada sevinin ierdii btn kart duygular, deiken
likler, kadn-erkek ilikilerinin insan bilincindeki karmak dal
galanmalar, deiik konumdaki gzlemcilerin saptamalaryla,
deiik hzdaki yaantlarn kesitleriyle, grecelik ilkesine uy
durulmu olarak verilir. Yirminci yzyln dnce biimine
yn vermi bir bilimsel kuram, gerek balamndan karak,
yaznsal bir balamda anlam kazanr bylece.
Bir an dnce dizgesine egemen bir kuramn yaznsal
bir metinde dorudan doruya yansmasna bir rnek de Lau
rence Sterne'in Tristram Shandy romandr. On sekizinci yzyln
Aydnlanma dncesinde nemli yer tutan John Locke'un, d
ncelerin arm kuram da, Sterne'in kurmaca metninin te
meli olur. Ancak, Sterne de Locke'un deneyci kuramn kendi
syleminin amalarna uyarlar. Bilgi edinme konusunda d
nce armnn en gvenilir dayanak olamayacan Walter
Shandy ile Uncle Toby'nin dnce akn izleyerek grr
okur. Kiilerin dnsel znelliini en kat snrlara vardran
dnce arm, gerek bir bilgi iletiimine deil, nerdeyse
kartlklara gtrr onlar. Bu durumda insan ilikilerini ad
landrmak da okura den bir grev olur. Toplum iindeki ili
kilere, yalnz bilmek anlamak gibi eylemlerin deil, kiiler aras
davranlarla edimlerin yn verdii anlamna koullandrr ya
zar okuru.81 Burada da yazar, ann dncesine egemen bir
kuram, bildik gndergesinden, baka deyimle, Locke'taki anla
mndan uzaklatrarak, yaznsal bir amacn gereklerine uydur
mutur.
Bir an, bir toplumun egemen dizgelerine The Alexandria
Quartet ya da Tristram Shandy gibi dorudan doruya deil de,
dolayl bir biim de bal olan kurmaca metinler de vardr. E. M.
Forster'm A Passage to India adl roman bu tr metin rnei ola
rak grlebilir. Forster', Arnold K ettle'm da belirttii gibi, bu
romanda kesin bir ilkeye balamaya almak olduka saknca
ldr.82 nsan yaamnda kiiler aras ilikinin olanaklaryla s
nrlarn romanlarna ounlukla konu alan yazar, bu romanda
ayn konuyu, gerek Dou gerekse Bat dnyasndan ada de
er yarglarn, deiik inan, dnce, alg alkanlklarn ok
ynl bir biim de metnin gereler donanmna sokar. nsanlar
arasnda enikonu bir sevgi ile duygudalk bann, insan yara
dlndan kaynaklanan engellenii, davranlar hem toplumla-
rnn genel nyarglaryla, hem de kendi bireysel saplantlaryla
koullanm kiilerin araclnda yanstlr burda. Chandra-
pore kentinin ngiliz yneticisi Ronnie Heaslop, iyi yetitiril
mi, hogrsz, Hindistan'daki grevinin yerlileri sevmek de
il ynetmek olduuna inanan, kat bir smrge yneticisidir.
Annesi Mrs. Moore, gerek M slman gerekse Hindu yerlilere
gsterdii anlayla, tpk onlar gibi, dnyay umursamaz bir
davran benim sem esiyle, z olunun kartdr bir bakma.
Ronnie'nin nianls Adela Quested, ngiltere'den "gerek Hin
distan' grm ek," gibi zentili bir tutku ile gelmi, ancak "bir
Hintliye yaplabilecek en iyi ey, lmne gz yum m aktr,"83
benzeri dnceler tayan ngiliz topluluu iinde dnyas
arplm bir gen kadndr. retmen Cyril Fielding ise, yerli
lere kar yantutmaz davranmak abalar yznden, kendi
yurttalarnn evresinden uzaklatrlmtr. Sevimli, duygusal,
ar gururlu M slman Hintli doktor Aziz, Doulu bir dnya
grnn hem erdemlerini hem de eksiklerini yanstr. Hintli
mistik Profesr Goldbole ise, birok ynden Aziz'e benzemekle
birlikte, btn evreni kuatan snrsz duygusallyla ondan
ayrlr. Roman kiilerinin bu belirleyici zelliklerinden anlala
ca zere, Forster'n kurmaca sylemi, szkonusu ettii iki
toplumdan birinin ya da tekinin dnyagrnde ar basan
herhangi bir dnce dizgesini balca temel olarak semi de
ildir.
Evet, A Passage to India'daki Hindistan, tarihsel bir kesitle
sunulur.84 Ama kiilerin yanstt deiik kart grlerin, on
larn davranlaryla somutlanmas, okura bir tarihsel balamn
temel dizgelerini deiik alardan, burada zellikle kart kl
trler karmaasnda, kavrama olanan sunar. Kartlklar, me
tin boyunca aama aama deimezlik kazanarak, insan doa
snn bir temel ilkesine indirgenir. Hem kiilerde deiik d
nme biimlerini, hem de bunlarn dile getirilmesiyle amala
nan, kendi gz nnde yanyana bulur bylece okur. Sonra
metnin gereler donanmndaki bu ok ynl karmak gr
leri bir yatay dzenlemeye sokarak, insan ilikilerinin sorunsal
amazlarn bulgular. Buradaki yatay dzenlemede, gerek ya
amda birbirinden apayr bir biim de varolan dizgelerin deer
leri yanyana gelerek, metnin anlalma temeli olacak bir nbilgi
salarlar. Bu nbilgi, insan doasnn, btn dinlerde zlenen
bir evrensel sevgi lksyle aklanmaya gelmezliini, her de
iik deer lsnn olanaklaryla baka bir nitelik kazanaca
n gsterir. Dinlerdeki lk, gerek yaam dnyasnn deney
lerinden ayrdr. Bylece romann ana izlei, temel kavramla
ryla belirir. Dinlerin ya da politikann soyut lkleriyle deil,
insandaki gizli glerin deney gereine dklmesiyle izilir
insanlk durumu. Bu da varolan bir dizgenin anlatlmasyla de
il, yalnz kurmaca sylem yoluyla aklk kazanr.
A Passage to India, dorudan doruya belli bir dizgeye, sz
gelii, yzyln balarndaki Victoria a art smrgecilik,
bireysel zgrlk ya da din duygusall lklerine deil, bu
lklerin sonucu olan sorunlar karmaasna yneliktir. Bu l
kleri amalayan dizgelerle insann gerek deneyleri arasnda
ki uurumu gsterir. Bununla okurun, kendi yaamnda bir d
zeltmeyi yapmas iin gerekli gr olgunluunu metinden
edinmesi beklenir. A Passage to India metninin tarihsel gereler
donanm, romann gstermek istedii insan doasnn temel
kavramlarn bu yoldan sergiler.
Bir metnin gereler donanm, kendisinden nceki yaznn
yeniden bir deerlendirilmesini de kapsar. Metind deerlerle
olan iliki, metnin biimi ile yazarn bireysel semesine gre de
iir. Metnin gerelerinden olan yaznsal gelenekler, hazr
zmler sunmaktan daha ok, metne bir yaklam evreni sala
maya, ok karmak br gerelerin bir sra, bir rg iinde
kavranmasna yarar. Yoksa, gerek yaam dnyasndan gerekse
yaznsal dizgelerden alnma deiik eler, bir metnin gereler
daarcnda kaynarken, daha nce de deindiimiz gibi, i
levlerini teden beri bilinen anlamsal edeerleriyle ya da ger
ek tarihsel geerlilikleriyle kazanamazlar. Her kurmaca sy
lem, gere olarak yararland eleri deiime uratarak ken
dine zg bir anlam edeeri yaratr. Bildik anlam edeerleri
nin allmn dnda bir biimde kullanlmas, deiiklie u
ratlmas, okurun bilincini:

1. nce metinde karsna kan deiik deerin temelinde


ki allm kullanm biim ine yneltir.
2. M etinde anlatm amalanan dnemin tarihsel konumu
na yneltir.
3. Metnin aka deil de rtk bir biimde sunduu yeni
edeer dizgelere yneltir.

Bunlardan birinci durum, zellikle ada bir yazar okuyan


kiinin durumudur. Szgelii, ortaa okuru iin sarayl yk
leri, bir grev dizgesinin, baka bir deyimle valyelik kurumu-
nun yazna yansmasdr. Bu metinler, bu ynleriyle kazanrlar
ilevlerini. kincisi, dorudan doruya ya da deitirilerek veri
len bir tarihsel balam gzlemleyen okurun durumudur. Sz
gelii, Don Quijote, sarayl yklerini oluturan ayn grev diz
gesinin toplumda geerliliini yitirdii tarihsel balamda ilev
kazanan bir metindir. Her iki durumda da okurun almlama et
kinlii, metnin gereler donanm araclyla aka deil de,
rtk bir biim de sunulan yeni edeer dizgeye yneltilir. Bu
rtk edeerin kavranmasyla okur, metnin anlamn kurmaya
balayacaktr.
Bir metnin gereler donanm ile okurun bireysel gerek
yaants birbirleriyle rtr nitelikteyse, metnin rtk anlam
lar asndan iletiim gcll de snrl demektir. Sylev, pro
paganda, gazetecilik gibi yazn alan rneklerinde, retici ya
zlarda, ksacas btn kullanmalk metinlerde, bu rtme ola
na olduka genitir. Byle rneklerde, anlamn bir geerlilik
iinde dey sralan szkonusudur. Dolaysyla bunlarda r
tk anlam orannn sfr olduu bile sk sk grlr. Bu duru
mun tam kart ise, anlam dizgelerinin devingen bir yatay ala
na yaylmas, rtme alannn sfra yaklaacak oranda azal
masdr. Bu alan, yazarn kendi dilindeki ada okurlar iin,
baka dillerden ya da yzyllardan okurlarn durumundakin-
den ister istem ez daha genitir. Szgelii, Robinson Crusoe'nun
yaymland 1719 ylnda ngiliz okuru, Defoe'nun metnine
gere olarak girmi birok tarihsel toplumsal olay gerekten
yaam durumdadr. Defoe'nun en nemli kayna olan deni
zar gezi servenleri yazn, Alexander Selkirk olay, Puritan
dnyagr, birer gncel konudur onun iin. Belki, De
foe'nun nesnel ayrntc anlatmnn temelindeki Locke felsefesi
bile tand bir eydir. Bu bakmdan, metnin gereler donan
mndaki birok e, o adaki okurun kiisel yaantlarndan
edinme bilgileriyle rtr. Oysa bugnn okuru iin Robinson
Crusoe metni, bir rpda zdelenemeyecek trden gerelerle,
dolaysyla da daha ok sayda rtk anlam ilikileriyle dolu
dur.85 Ama her zaman byle olmaz durum. James Joyce'un
Ulysses', bugnn okuru iin olduu lde, kendi gnnn
okuru iin de byk glkler karmtr. Yllardr eletirmen
lerce Ulysses, Odysseia'nn benzeri bir metin olarak aklanm,
nasl Homeros'ta temel konu kahramann eve dn ise, Leo
pold Bloom 'un 16 Haziran 1904 gn Dublin'deki dolamalar
da servenli bir yuvaya-dn yolculuu olarak betimlenmi-
tir. Ancak, Ulysses' te Joyce, Homeros ile metinde aka grlen
bir koutluk kurmaz. Szgelii, Ulysses metninde Homeros'tan
tek kii bile yoktur. Ulysses'te Dublin kentinin yirmi drt saatlik
yaam en ayrntl bir kesitle verilirken, Homeros dnyasnn
burada ilevi ne olabilir, sorusu uyanr okurun kafasnda. Ge
mi ile imdinin ilikisi nedir burda?
Ulysses'in, Hom eros'un destannn bir ada yorumu, ya
da Dublin yaamnn gereki bir roman olabilecei yolundaki
okur beklentilerini, Joyce'un metni karlamaz. Evet, buradaki
dank ayrntlarn hepsi gerek yaamdan alnmadr, ama m e
tin gerek yaamn aynas olarak grlemeyecek lde karma
ktr. Odysseia ilikisi ok ok, metindeki alabildiine dank
gerelerin bir ekseni olarak ilev grr. Ayrntlarn kolayca bir
birine eklenemez nitelikte oluu, okurda olduka karmak bir
dnya karsnda olduu izlenimini uyandrr. Bunun zerine
okur, Ulysses'in dnnn ada karmaa iinde tayabile
cei anlamlar aramaya balar. Yoksa Joyce'un metninin yazn
sal gereleri olarak ne Odysseia, okurun bildii klasik serven
yks ileviyle yer alr metinde, ne de Dublin yaamnn ger
ek sahneleri, bilinen yaln anlam ilikileriyle, ya da doalc ro
man geleneinin ilkeleri uyarnca verilir. Bu yzden, Ulysses'i
okuyunca soluu Dublin'de alan birtakm Amerikal hayranla
r, roman koltuklarna vurup onunla kenti sokak sokak dola
maya balam, bunca ayrntl bir metnin Dublin'in gezi kla
vuzu olarak ie yaramadn grnce, umut krklna ura
yarak, Joyce'un hi de doruyu yazmad sonucuna varmlar
dr. Gerek yaamla kurmaca sylemin karmak yaps bylesi-
ne karttr birbirine ou zaman. Bu kartlk Joyce'un metinle
rinde doruk noktadadr. Ama bir Beckett, Bu tor, Frisch metni,
Dalarca'nn anlamszlndan yaknlan birok iiri de okur
iin bu tr glklerle doludur. Gerekte, bu tr rneklerin
hepsinde, iletiimin ilevinin deitiini unutmamak gerekir.
Bunlarda sunulmak istenen ey, dorudan doruya bir alg d
zeneinin kendisidir, alglanm bir gerein edeeri deil.
Tpk masallardaki, "bir varm bir yokmu, Allah'n kulu dar-
dan okmu, evvel zaman iinde kalbur saman iinde, deve tel
lal iken pire berber iken..." trnden tekerlemelerde en ak bi
imde grld gibi. Bu tr metinlerde kurmaca, kendi ken
dini aan bir iletiim arac olmaktadr.
Bununla birlikte, yaps ne olursa olsun her kurmaca metin,
gereler donanm ile, okurun ilgilerini eninde sonunda bir
gnderge dizgesi dorultusunda dzenler. Szgelii, Ulysses'te
anlatmn alabildiine yaylan karmak gereleri sonsuza de
in o danklk iinde kalmazlar. Her okunma durumunda,
okurun srekli katksyla, gereler donanm, anlam dzenleyi
ci yapsyla bir gndergenin olumasn da salar. Bu dzenle
yici yap, gereler arasndaki gstergesel ilikilerin edeer an
lamlarnn ortaya karlmasnda etkili olur. Bunun yetkin bir
biimde gerekletirilebilmesi iin gerekli koullar:

1. Okurun yeterli lde bilgili olmas;


2. Bilinmedik trden yaantlara ak olmas;
3. Gereler donanmndaki elerin, metinde, okuru yn
lendirecek, kavray nceden dzenleyecek bir gcllk
olarak kurulmu olmasdr.

Metnin, okuru anlama ynlendirecek bu gcllne gdm-


kurgusu diyoruz. Bir metnin gdm-kurgusu, donanmdaki
gerelerin anlambilimsel olanaklarnn btnyle tketilmesini
salayacak bir nitelik deil, gstergeler araclyla o olanaklara
varlmasn salayacak bir niteliktir. Bu ileviyle kurmaca m e
tin, varolan gerein bir yanss deil, onun belli bir anlamda
btnlenmesidir. Gerek stne dncelerle gzlemlerin bir
betimi, ya da gerein dorudan doruya bir aynas deildir
sanat yapt. Kurmaca bir metnin iletiim dzeni, amalad
bir gerei sunmakla kalmaz, gereini kurar da. Bylece met
nin kendi yaps, metnin iinde olutuu balamn gerei,
metnin ortaya kndan nceki gerek, hep birlikte sanat yap
tnn gereini oluturur.
Her kurmaca metin, bildik deer dizgelerinin bir deiikli
e uratlmasdr. Deime, bildik olandan bir ayrlma ile ba
lar. Bir resim gibi srer bellekte bu bildik deer, metne edeer
dizgenin aranmasnda da bu bildik resimden karsama yoluy
la yararlanlr.
4. Metnin Giidm-Kurgusu

Bir metnin donanmn, metnin gerek dnya ile ilikisini


salayan, metinii seme gereler diye tanmladk. Bunlar ger
ek yaam dnyasndan, gemi yazn geleneklerinden, yazarn
amacna uygun grp setii gerelerdir dedik. te bu gerele
rin ierdii toplumsal deer lleri ile yaznsal ilikiler, bir
metnin sunduu dnyann evrenini, anlambilimsel kapsamm
oluturur. Yazarca seilmi donanm elerinin, gerek metin
iinde kendi aralarndaki, gerekse metind dnya ile ilikileri,
kurmaca metnin anlamsal edeeri olacak dizgenin oluturul
masnda nemli bir ilev grr.
Her kurmaca metin, okura bu anlamsal edeer ynnde
yol gsterecek bir dzenlenie sahiptir. Demek ki, metnin do
nanmyla bir gcllk olarak sezdirilen anlamsal edeerin so
mutlanmas, metnin gdm-kurgusu ile gerekleecektir. Bu
kurgunun deiik ynl grevleri vardr: Donanmn deiik
eleri arasndaki ilikileri belirlemek; edeer anlamn tretil-
mesi iin eler arasnda gerekli bireim olanaklarn salamak;
ayrca da, donanmn rgtledii gstergeler balam ile met
nin edeer anlam dizgesini kuracak okur arasnda bir ba ku
rulmasn salamak. te yandan, gdm-kurgusu, metnin hem
izleksel gdmn, hem de iletiim koullarn dzenler. Bir
bakma ilevi, ne btnyle metnin anlamlar sunu dzeniyle,
ne de metnin okur zerindeki etkisiyle snrldr. Sanat metni
nin yaps ile etkisi konusunda teden beri sregelen estetik iki
lem, gdm kurgusunun ilevinde birleir. Hem donanmn
metinii biimsel rgtlenmesi, hem de okurun kavray, m et
nin gdm-kurgusunda bir arada belirlenmitir. kisi birbirin
den ayr olgular gibi grlemezler.
Kurgusal dzenlemelerin, metnin donanm elerini nasl
rgtlediini, iletiim koullarn nasl saptadn grmek iin,
bir an bunlarn ortadan kalktn varsaymak, ok eyi aklar.
Szgelii, bir romann ya da yknn zeti, bir iirin aklama
s gibi yazlarda, gdm-kurgusunun bu ilevi ortadan kaldrl
mtr. Byle yazlar, yaznsal metnin ieriini btnyle ver
mek savndadr. Oysa bu zetlerle aklamalar yazan kimseler,
gerekte metnin kurgusal dzenlemeleri yerine kendi tek al
dzenlemelerini sunarlar. Bir Kafka romannn birka sayfada
zetlendiini dnelim, ya da u satrlara bir gz atalm:

Olay 16 Haziran 1904 gn Dublin'de geer. Stephen De-


dalus, tp rencisi arkada Buck M ulligan ile, deniz ky
snda bir kulede yaar. Annesi lm, tanrtanmaz Step
hen, lm deinde gidip onu kutsamamtr. Babas Si-
mon Dedalus, hayrsz bir sarhotur. Homeros'un Odysse-
z''sndaki Telemakhos gibi, gen Stephen Dedalus da bir
baba arans iindedir. Sonunda arad babay, Leopold
Bloom 'un kiiliinde bulur. Orta yal bir Dublin Yahudisi
olan Bloom, sokak ilancs olduundan srekli dolar
Dublin'de. Bloom ile oynak kars Molly, ada Odysseus
ile Penelope'dir. Bir sr gln cinsel serven geer bala
rndan. Molly Bloom 'un geceyars, yatanda gnn olay
laryla ilgili uzun i konumas ile roman sona erer.

James Joyce'un dokuz yz otuz sayfalk roman Ulys-


ses', bu zet ne lde verebilir? Burada sunulan, yazarn bile
bile arka planda tuttuu somut olaylar dizisinden birka nokta
dr ancak. Koca romann, bu tr bilgilerin aktarm iin yazl
mad, yazarn bambaka bir etkiyi, okur bilincinde uzun
uzun birtakm dnmleri amalad apaktr. Ayrca, bir
kurmaca metnin yalnz yk olmad da, teden beri sk sk
belirtilmi bir gerektir.86 Bu bakmdan, zellikle gnmzde,
artk o yzlerce sayfalk romanlar kimsenin okuyamayaca,
zetlerin ya da romanlardan yaplma televizyon filmlerinin ne
gne durduu, yolundaki tutum, kurmaca metnin doas ile
iletiim yaps konusundaki bir bilgisizliin dile geliidir.87 Bir
kurmaca metnin sunduu dnyann edeeri anlam dizgesi,
metnin tek tek elerinin bireiminden ortaya kaca iin her
kesin zetleme, iletiimin bir gdkletirilmesidir. Ayrca, kur
maca metnin gdm-kurgusu, gereler donanmnn gsterge-
sel ilikileri, iletinin almlanma koullar hibir zaman kesinlik
le tketici bir anlamn oluturulmasna elverili^ deildir. Bir
metnin kurgusal dzeni, okura ancak belli biretirme seenek
leri sunar, yoksa yaznsal yaptta donanmn eleri, kesin bir
bilgiyi btnyle aktarmak amacyla dzenlenmi deildir. Bu
nun tersini dnenlere, Ulysses'te hangi kesin bilginin sunul
duu sorusunu sormak yeter. Kurmaca metinlerle kullanmalk
metinlerin ayrm da burada belirir. Kullanmalk metinlerde
byle bir sorunun yantn vermek hi de g deildir. Bir kur
maca metin somut bir ierii sergilemez, ok ok bunu okurun
kendi dgc etkinliiyle bulgulayabilecei bir biimde sunar.
Ancak, metnin gdm kurgusunun okuru btnyle kesin bir
anlama yneltecei durumlarda, okurun bu etkinlii ortadan
kalkm olur. Bu da kurmaca metinlerde grlen bir durum de
ildir. Yaznsal metinde kurgusal dzenleme, donanm gerele
rini biretirme olanaklarn yaratr. Yoksa ne bu gerelerin ken
dileridir ama, ne de dorudan doruya bir bilginin sunulmas.
Metnin gdm-kurgusu, her metnin teknik zellikleriyle
de ilgilidir. Romanda ok deiik biimlerde uygulanan anla
tm teknii, ya da destann, masaln belli teknikleri, sonede se
kiz dizelik ilk blmle alt dizelik ikinci blm arasndaki kar
lkl izleksel ya da kouksal ilikiler, Spenser, Shakespeare gibi
ustalarn gelitirdii ngiliz sonesinde, son iki dizenin uyakl
olmas gibi ilemler buna rnek olarak anlabilir. Ancak, gele
neksel yazn teknii hibir zaman, metnin btn gdm-kur-
gusuyla ilgili her eyi aklamaz. Yazarn uygulad bireysel
tekniklerin temelindeki biimsel yap olarak anlamldr gele
neksel teknik belki. Nedir ilevi bu temeldeki geleneksel yap
nn? Metnin gdm-kurgusu yalnz donanm elerinin gs-
tergesel ilikileriyle kavranm rgtlemekle kalmaz, sz-ey-
lem rneindeki gibi yerleik ilemlerin (accepted procedures)
benzeri bir ilev de gerekletirir. Sz-eylem kuramnda, iletii
min gereklemesi iin, birtakm yerleik toplumsal ilemlerin
gnderici ile alc asndan paylalmas gerekiyordu. Payla
lan bu bilginin iletiimden nce hazr olmas zorunluydu. Ama
gerek dnyann bildik anlamlarn deiime uratarak sorun
sal durumlar yaratan kurmaca metin, bu paylalan ortak taba
n nasl yaratr? Gerekte bu metinlerde beklenmedik nitelikte
ki sorunsal durumlarn, bilinen grnglere balanmasn sa
lamak, metnin gdm-kurgusunun grevidir.
Metnin gdm-kurgusunun ilevi, yazn eletirisinde o
unlukla anlatm dilindeki deimelerle, ya da ada yapsalc
eletiride grld gibi, lt dilden sapmalarla aklanm
tr. Yirminci yzyl balarnda, Yeni Eletiri akmnn kuramcla
rndan I. A. Richards, 1924'te, dilin yaznsal etki salayan kulla
nmn "duygusal kullanm" (emotive use) diye adlandrarak,
baka etkilere ynelik kullanmlardan, bu arada "bilim sel kul-
lanm "dan (scientific use) ayrr.88 Richards, bilimsel szceyi
(scientific statement) gndergesi belli, duygusal szceyi de
(emotive statement) daha ok alcda uyandrd etkilerle ile
yen, belli gndergelere balanamayan szce olarak tanmlar.
Dzmece-szceler kuramyla da, bildik somut gndergelere
balanamamay, yaznsal dilin balca zelliklerinden sayar.89
Gerekte bir metnin okunmasnn iki ynl bir yaant ol
duu dorudur. Nitekim William Empson da, Richards'm d-
nsel-duygusal etki ayrmna katlr, ama bu iki tr etkinin
byle birbirinden kesinlikle ayr tutulmasna, aralarndaki kar
lkl ilikisinin grmezden gelinmesine kar kar.90 Ancak
Empson, daha sonra Seven Types o f Ambiguity'd e de grlebile
cei gibi, szcklerin, her zaman bilincine varamayacamz
duygu, anlam ayrm cklan tadn sylerken, bu belirsizlik
durumunun, bir metin alcsnda uyandrd etkiyle pek ilgi
lenmez. Empson' ilgilendiren, okurun gerek okuma yaant
sndan daha ok, szcklerin anlambilimsel gclldr. Bu
gclln zmlemesini yapmaktaki bars byktr, ama
szcklerin ardarda sralandklar zaman okurda hangi etkileri
gelitirdikleri, hemen hemen deinmedii bir konudur. I. A.
Richards da, William Empson da, bir yaznsal metnin anlamn
o metnin iletisiyle zde sayarlar. Oysa anlam, metnin almlan-
masyla, baka bir deyimle okurda, iletiye dnecektir.
lt-dil ile yaznsal dil arasndaki ayrm ilkeletiren ise,
1940 ylnda Jan Mukarovsky olur. "lt-dil kurallarnn krl
mas, dzenli bir biimde krlmas, dilin yaznsal kullanmn
olanakl klar; bu olanak bulunmasa, iir de olmazdr," der Mu-
karovsky.91 Bir yaznsal metnin dilini, kendi nesnel snrlar iin
de grerek, btn metind dilsel ilikilerinden soyutlayan duy
gusal aldanma (affective fallacy) kuram ise, Yeni Eletiri akm
nn ana sorunlarndan biri olarak karmza kar. Duygusal al
danmay, "... iirin kendisi ile sonularn, ne olduu ile ne yapt
n, birbirine kartrmak..." diye tanmlayan W. K. Wimsatt ile
M. C. Beardsley, bu aldanma "eletirinin ltn iirin ruhbi-
limsel etkilerinden retmekle ie balar, izlenimcilik ile grecilik-
te sona erer. Sonu... zel bir eletiri yargsnn konusu olan iirin
kendisinin ortadan silinmeye ynelmesidir," derler.92 Bir iiri
oluturan gerelerle kaynaklarn da iirin zerk dil varlyla ka
rtrlmamas gr, Wimsatt ile Beardsley'in baka bir yazla
rnn konusudur.93 Anlalaca zere, bu yaklamda eletiri, iz
lenimcilikten, grecelikten kurtarlmaya allrken, bir yaznsal
metnin etki yapsnn da hem kendi iinde hem de dilin btn
iinde bir dizgelilik gsterecei gzden karlmaktadr.
Gnmzn yapsalc eletirmenlerinden Michael Riffa-
terre de, Roman Jakobson ile Lvi-Strauss'un, Baudelaire'in
"Les Chats" iirini zmleyen yazlarna yantnda, "iir dil
dir, ama gndelik konumann srekli retmedii etkiler re
ten bir d il,"94 diye balarken, lt-dil yaznsal dil ayrmndan
yola kar. Ama, ayrmn snrlaryla ilgili olarak, nceki yap
salclardan ok daha esnek bir tutum gsterir, yaznsal yaptn
okuru etkileme dzenine bir ncelik tanr. Yapsalc bir zm
lemenin metinde saptayaca dizgelilik, okurun grecei ya da
kavrayaca trden olmayabilir Riffaterre'e gre. Bu durumlar
da okur, zmlemedeki sakncal uzamsal sralamalar kar
snda ne yapacan arr, bu da gerek bir kavray nleyebi
lir. "Yapsalc dilbilimin, iir zmlemesine dorudan doruya
uygulanmaya elverili olup olm ad," sorusu stnde de du
rur Riffaterre.95 Hem elverilidir, hem de deildir sonucu ka
rlabilir belki burda. Yapsal betimlemelerle anlam arasnda her
zaman kesin bir dorudan doruya iliki bulunduunu kimse
ileri sremez, ama byle betimlemelerin de metin zmleme
sine katks kmsenemez.
Yaznsal deyi, byk nem tar Riffaterre'in grnde.96
Bir yaznsal deyiler bilimi ararken Riffaterre u ilkelere varr:
Deyi, bir yazarn birtakm iletiim etkileri salamakta kullan
d yoldur. Bu bakmdan bir metnin deyiini incelemek, yaza
rn amalad anlamlar, kulland szsel biimlere balamak
tr. Ancak bu amalanan anlamlar btnyle de yazara geri
dnp bulgulayamayz, dolaysyla bize okurun tepkisini ince
lemek kalr. Okurun tepkileri ise znel deer yarglaryla arpk
olabilir. Bununla birlikte, deyiteki birtakm uygulamalar bize
gsterebilir bu tepkiler. Bu tepkilerden metindeki deyiin, han
gi noktalarda dilbilimsel olgulara (linguistic facts) bal kald
n, hangi noktalarda kendine zg uygulamalarla dilbilimsel
olgulardan ayrlarak yaznsal etkiyi ynlendirdiini karabili
riz. Yazarn uygulad geleneksel ya da zgn deyi ilem leri
nin tm, bir metindeki deyisel olguyu (stylistic fact) yaratr.
Bu da bir metnin etki temelidir, Riffaterre'e gre.
Yapsalc grten yola karak, yaznsal dil doal dil ayr
mna bal kalan bir ada incelemeci de Jurij M. Lotman'dr.
Lotman, sanat metninin dilini doal dile oranla, yeni bir dnya
kuran ikincil nitelikte bir dil olarak grr. Bu ikincil kendine
zg iletiim rgsnde, gndelik dildeki birok szcn d-
zanlamlar deiiklie urayabilir, yeni bir iletiim dzenleme-
' sinin dourduu yeni anlam ilikileri belirir.97 Gerek Riffaterre,
gerekse Lotman, yaznsal dili tanmlarken, onu temelde dilin
btn stne kurulu bir kendine zg iletiim dzenei ola
rak grmekle, kendilerinden nceki birok aratrmacnn, ya
znsal dili lt-dile, gndelik kullanma, bilim diline kart sa
yarken dtkleri yanlgya dmezler. Bu ynlerini, sanat ya
ptn toplumsal, kltrel, tarihsel bir balam iinde ileyen
gstergebilimsel bir olgu diye tanmlam M ukarovsky'nin et
kisine borludurlar. Bununla birlikte, yaznsal metnin ileyii
nin ancak okurun tepkisi ile btnleneceini ileri sren Stanley
Fish, Riffaterre'in "deyisel olgu - dilbilimsel olgu" ayrmn
zorlama bularak, "bir deyisel olgu, tepki olgusudur... bu tepki
de en k ile en gsterisizinden, en byne, en arpc
sna varncaya dek btn dilbilimsel yaantlar kapsad iin,
metinde her e deyisel bir olgudur," der.98 Yaznsal metinde
herhangi bir szcenin anlam, o szcenin gndergesini belli bir
lde yanstabilir ama, o gndergenin zdei olamaz Fish'e
gre.99
Stanley Fish, kurmaca metnin anlam ile gndergesi arasn
daki ilikinin zelliine parmak bas; bir de her metnin anla
mnn ancak okurda btnlendiini vurgulay ile, ilevsel bir
metin kuram ynnden en canalc noktalara ynelir. te yan
dan, bugnk yaznbilimin, hem yeni eletirinin hem de yap
salc eletirinin deneylerinden renecei ok ey vardr. Yeni
eletirinin metin yzeyinde saptad dil kullanm ilkeleri, ya
psalc eletirinin de, yazn yaptn hem metinii hem de metin-
d ilikileriyle ele alan dizge kavram, bugn geni kapsaml
bir yaklam iin nemlerini srdrrler. Ayrca, Muka-
rovsky'nin, yaznsallk kavramyla ilgili aklamas da, bugn
k yaznsal aratrmann k noktalarndan biri olabilecek ni
teliktedir: "iir yaptn alglaymzda, ne kmaya kar dire
nen elerin oluturduu art-alann iki yn vardr: lt-dilin
kurallar, geleneksel estetik yasalar. Bu iki art etken, somut du
rumlarda biri ar basmakla birlikte, birer gcllk olarak hep
duyururlar kendilerini.100 Burada, metinde bir gcllk olarak
sren ltn yalnz dil olmay, estetik yasalarn da ie kar
mas ilgintir. Yaznsal dilde her yaplan iin, estetik bir rgye
de balanmas zorunluluu aka belirir Mukarovsky'nin bu
szlerinde. Ancak, lt-dil kurallarnn da, estetik yasalarn da
krlmas, gerekte kuraldan sapma ile bir anlam gcll ya
ratmakla birlikte, hibir durumda, yaratlan bu anlamn rgt
leniini salamaz. Dorudan doruya lt-dilden ya da yerle
ik kurallardan sapma ilkesi stne kurulmu yazn kuramlar
nn yetersizlii de bu noktadadr. Sapmalar bir anlam gcll
tretir, ama bu tretilen anlam bir estetik yapda dzenle
mezler.
Burada, toplumsal kltr iinde deimez birer lt nite
lii kazanm dil ile estetik yasalar toplam, yaznsalln kou
lu olmaktadr. Ancak, bu kurallarla yasalarn krlmasndan do
an yaznsallk, ilevini nasl srdrr? Bir okuru, gzel bir iir,
roman, yk olarak nasl etkiler? Kurallarndan saplan lt
ya da yasa, bir yerde gndelik yaamn paralar olduklarn
dan, yaznsallk btnyle soyut bir sanat alanna zg bir ol
gu deildir. Geleneksel eletiri yaklamnda hep byle grl
m olmas, bir yanlgdr. Yaznsal metnin, lt-dilden ya da
estetik yasalardan sapmas, onun balca belirleyici zellii ola
maz. Metni oluturan dilsel, kltrel elerin, bir estetik nesne
yi nasl kurduu gzlemlenerek, daha somut bir yaznsallk
kavramnn aratrlmas gerekir. "Herhangi bir sanat yaptnn
izleksel eleriyle alglanmasnda, bir yandan yaam gerei ile
gndelik yaam deerleri, bir yandan da sanat araclyla ileti
len gereklik, bir ilikiye girerler. Bylece sanat yaptnn deer
lendirilmesi, bir dnemin tm yaam ile deerlerinin koullan
drd karmak bir sretir."101 Yalnz dilsel ya da estetik sap
mann koullandrd bir sre deil. Sapmalar kendi balar
na ne denli incelenir snflandrlrsa da, metnin estetik kurgusu
aklanm olmaz. Yaznsallk kavram, metni kuran elerin i
levlerinde, ok daha somut bir nicelik olarak izlenebilir.
Dilin, ltten sapan kullanm rnekleri bugne dein,
eletirmenler ya da dilbilimcilerce, sz sanatlar, deimeceler,
tutarsz kullanmlar gibi balklar altnda toplanm, snfland
rlmtr. Bir yaznsal metnin yaps aklanrken de, bu kulla
nmlarn metnin neresinde ne lde yer ald aratrlm.
Benzetmeler, eretilemeler, yinelemeler, rtmeceler, inelemeler
saptanm iirlerde szgelii, bunlarn kullanm oran ile kulla
nm yerlerine gre, metinlerin yaps konusunda bir sonuca va
rlmaya allm ounlukla. Dilde kurulabilecek yaplarn
sonsuzluu, hibir zaman tketici ilkelerle kuatlamaz nicelii,
ounlukla gzden karlm. Ama btn bu ynleriyle birlik
te sapmac kuramlarn, estetik yapnn, insan varlnn tm
dnyas iinde tad anlam ynnden aklayc bir ilevi de
yok deildir. Her sapma olgusu, allm bir kuraln ya da ku
rallarn geerlilii stne temellenir. Sapma, gerekte bu temel
deki geerlilikten sapmadr, bu geerliliin sarslmasdr. Geer
lilii benimsenegelmi llerin sarslmas ise, okurun bilincini
askda brakarak bir gerilim dourur. Okuyan bilin, yeni bir
geerlilik temeli bularak bu gerilimi dengeleme abasna der.
Gerilimin giderilmesi de doduu utan, baka bir deyimle,
kendisinden saplm olan yerleik ltten baklarak deil, de
ime ucundan baklarak gerekleir. letinin alcs burda
nem kazanr bylece, metin ile okurun ilikisi, yeni anlam r
gtleyecek etken olarak ne kar. Bu iliki srecindeki srekli
geri-dnmlerle ynelinen ey, ne soyut bir yerleik ltn
kurallar, ne de soyut bir estetik yasalar btndr. Okurun z
nel konumu ile alkanlklardr ar basan. Okurun yeni utan
yaklamas ile, dural estetik gelenek de, dilsel sapma da, devin
gen bir ilev kazanmtr. te bu noktada, "yaznsallk nitelii"
okurun ilgisini belli bir ynde etkinlie sokarak, sz-eylemin
gereklemesini gvence altna alm olur.
Yerleik ltten sapma olgusu, yaznsal metinlerde byle
anlalr, nceden belli kat bir kurallar btnne balanmakla
yetinilmezse, baka bir deyimle, okurun beklentisi ile dgc
girerse iin iine, lt-kurallarn kslmas, yalnz anlambilim-
sel bir gclln retilmesini aar. Okur beklentisinin ltle
ri iki ynl bir zellik gsterir. Birincisi, metnin gereler dona
nmyla ilgilidir. Metnin donanmnda yer alan toplumsal ku
rallar ile yaznsal ilikiler bir yandan metnin kavran evrenini
belirlerken, bir yandan da, almlama ediminin temeli olacak
beklenti kurallarn olutururlar. te yandan, beklentinin lt
leri, belli bir okur kitlesinin toplumsal kltrel alkanlklaryla
da ilgilidir. Her yazar, izdii dnyay, belli bir dilin, belli tre
lerle yaayan kiilerine iletmek amacndadr. Bu bakmdan, ilk
rpda seslenilen okurun kltrel yaps ile dnyagr, aa
yukar bellidir. Bu, zellikle, politik sylev metinlerinde apa
k grnr. Szgelii, dinsel duygular, alc kitlesinin yaama
biimine yn veren nemli bir kltrel etkense, beklentinin ne
olduunu en kestirme yoldan bilir politikac, bu beklentiyi kar
lamay i edinir konumalarnda. Her trl propaganda yaz
snda da aka grlr bu nitelik. Dnyaya bak ilkel bir
ulusuluun yanlsamalaryla koullanm bir okur kitlesinin
de beklentisi aa yukar bellidir. lkel politikaclar, nerdeyse
bir igdyle, karlarn bu beklenti stne kurulmu bir ileti
imde ararlar. Her trl retici yaznda da, bir beklentinin
karlanmas szkonusudur. Ama bu beklentiyi u ya da bu
ynde karlamak, yazarn dnyagr, kafa yaps, itenlii
ile yakndan ilgilidir. Ortaadan beri, bu tr metinlerde, belli
bilin koullandrmalar srekli olarak iin iine sokulur, bu te
mel stne kurulur iletiim. Ancak, bu yerleik beklenti lt
lerine kart metinlerin, okurda bir gerilim douracana da de
inmitik. Byle bir kartlktan doacak anlambilimsel gcl-
lk yeni bir iletiim konumunu zorunlu klar. Szgelii, ortaa
valyelik kurumuna kart Don Quijote'de, okurun bir valye
yksnden beklentisi eliik bir ilevle ie karr. Metin, hem
birtakm toplumsal kltrel ltlerden bir sapmadr, hem de
yeni anlamn tretilebilmesi iin, sapmann konusu olan lt
lerin gznnde tutulmasn zorunlu klar. Burada da metin bir
alcya yneliktir, yoksa birtakm ltlerin krlmas, amac
kendiyle snrl bir ilem deildir. te geleneksel deyi kuram
lar, iin bu ynn gzden karrlar. Sapmadan doan anlam
bilimsel gcllk stne eilirken, bu gclln, yaratt ge
rilimle metin-okur ilikisini dzenleyiine, bu ilikinin yapsal
dizgelerine ynelmezler. Oysa, bir yaznsal metnin kuruluun
da yalnz belli gereler araclyla birtakm bilgilerin sunulma
s deil, bu gerelerle bilgilerin yeni bir anlam oluturmak ze
re rgtlenii szkonusudur.
Gnmz sanat eletirmenlerinden E. H. Gombrich, Art
and Illusion bir de Norm and Form adl yaptlarnda, sanat yapt
nn kuruluu ile kavrann incelerken birtakm ilgin akla
malar getirir bu konuya. VVolfgang Iser, Gombrich'in grsel sa
nat rnlerinin kuruluu ile kavrann, bu iki sreci birbirin
den ayrmadan zmlemekte kulland iki terimin, yaznsal
metinde okurun almlamasm ynlendiren ilevleri aklamakta
da, birtakm noktalar aydnlatacan gsterir.102 Gombrich'in
kulland terimler, "em a" ile "dzelti"dir.103 ema, alcnn al
glarn dzenleyen bir szge gibi i grr, bu deiiklikler
dnyasnda birtakm alg verilerini allm bir eksen ereve
sinde toplayabilmemizi salar. "Kafamzn, yaantlarmz bili
nen eyler erevesinde adlandrp ayrdetmesi eilimi, tikel bir
durum karsndaki sanat iin, gerek bir sorun ortaya ka
rr."104 Toplumda, birtakm alglar daha nce varolan bir ema
erevesinde zdeleme eilimi her zaman vardr. Sanat da
yaptn yaratrken bu ema ile koulludur ister istemez. Gomb-
rich, belli lkelerde, belli dnemlerde sanatlarn gerek ya
am nesnelerini, szgelii Uzakdou resminde yapraklarn,
kularn, ieklerin, dalarn aa yukar birbirine benzer bi
imlerle dile getirilmelerini bu n ema kavramna balar. Ayn
eyi, Osmanl minyatrlerinde, tren alaylarnn, sava sahne
lerinin, tahtta oturan sultanlarn izili biim inde de gryo
ruz. Atlar, aalar, insanlar, dzenlemenin btn, nerdeyse
kalplam bir zellik gsterir bu m inyatrlerin hepsinde. Bu
radaki kalplama, emann ta kendisidir. Her sanat yaptnn
ardnda, byle bir ema varln srdrr. Bu ema araclyla
bir dnya dile getirilir, ama dile getirilmi bu dnyann kavra-
n da gene bu ema araclyla olur. Ancak, bu yerleik ema
nn kapsayamayaca nitelikte yeni alg yaantlarnn dile geti
rildii durumlarda, sanat emadan sapmaya, baka bir de
yimle, emann btnnde bir dzeltiye giriebilir.105 Gelenek
sel emaya uymayan her sapma, kendi deiik gndergesini de
birlikte getirir bylece. Yaptn emaya kartl, sanatnn
kurduu yeni anlamn da, bu anlamn kavranmasnn da bal
ca dayana olur. Bylece, emaya uygulanan her dzelti, alc
daki beklenti biiminin sarslmas, o emann geleneksel gn-
dergesinin almas anlamna gelir.
Gom brich'in, bilinmeyen yeni anlamlarn, bilinen yerleik
anlamlar araclyla tretilebilecei yolundaki bu kuram, ya
znsal metinlere uygulanrsa, yazn rnleri iin metin ncesi
bir emadan, lt olabilecek tek bir nesnel nitelikli dnya ya
da kaln dizgeden sz etm ek gleir. Yaznsal metinde ancak,
metnin donanmndaki toplumsal kurallar ile gelmi gemi
metinlerin anlatm biimleri, birtakm gstergelerle, metin n
cesi dnyagrnn nitelii ile koullarn sezdirirler. Dolay
syla, bunlarda bir dzelti ilemi, metnin dndaki tek bir so
mut emaya dorudan doruya uymayacandan, ancak ar
m yoluyla salanr. ema, metnin dnda yer almaz, metnin
iinde bu armsal anlam ilikileriyle oluur. artrlan bu
karmak emada bir dzelti, deiiklik ya da arptma, okurun
dgcn bu ilemin amac ynnde, metnin estetik nesnesi
ynnde ilemeye drter. Estetik nesne, birok ynden belirsiz
likler tar. On emada bir dzeltinin szkonusu olduu du
rumlarda ise, bu belirsizlik oran zellikle artar. Bu belirsizlikle
rin adlandrlp, anlam boluklarnn doldurulmas ise, doru
dan doruya okurun yetileriyle orantldr.
Bylece, yaznsal metinlerde de n emann kk, dolayl
bir yoldan, yerleik alg dizgeleri ile geleneksel metin biimle-
rindedir. ema, kesin bir mantksal gnderge oluturmaz m e
tinde, ama metnin anlam landrlm asn^ bir eksen erevesine
balamaya yarar. Grsel sanatlardaki durumun tersine, yapt
tan ayr grlemez ema. Bu bakmdan, yaznsal metnin estetik
nesnesi de kendisinden ayr tanmlanamaz.
Kurmaca bir metnin iletiim dzeneinde ilk aama olarak
grlebilir bu ema belki. Bundan retilen estetik nesne de
ikinci aama olur. M etinden nce bamsz bir biimde yoktur
ema, metinde oluur. Her ema, bir dili bilenlerin hepsine ak
deildir: Her an okuruna da ayn biimde ak deildir. Her
okur bu emay, okuma edimi araclyla, kendi yetilerine, bir
de bulunduu tarihsel konuma gre kavrar. Szgelii, Milton'n
"Com us" iirini bugn her okurun, btnyle ayn anlamlar
kararak okuyaca sylenemez. Ayn kiinin deiik okuma
larnda bile ayn anlamlarn karlabilecei sylenemez. Ayr
ca, amzdaki okur, iirdeki gen kzn, kendisini ayartmak is
teyen Comus karsnda erdemini korumak iin gsterdii ka
rarl direniten ok, Com us'un konumalarndaki renklilik ile
inandrcla hayran kalabilir. 1634 ylndaki okur ya da seyir
cinin gndelik yaamndan bir para olarak bu iirin n ema
sna giren Puritan ahlak ilkeleri, bugnk okurun durumunda,
anlamndan da etkisinden de ok ey yitirmitir. Ayn eyi Eli-
zabeth a seyircisinin Ham let'i almlay ile bugnk seyirci
nin almlay iin de syleyebiliriz. Edgar Rice Burroughs'un
Tarzan yklerini, ya da bu yklerden yaplma filmleri bir
Amerikal ile bir Afrika yerlisinin ayn biimde almladn da
dnemeyiz. Demek ki, her metnin emas, okurun bireysel
yetileri ile tarihsel toplumsal konumuna gre aar kendini.
Metnin iletiiminde ikinci aama diye adlandrdmz estetik
nesnenin zmlenmesi ise, okurun duyduu estetik tadn
metnin hangi ilevleriyle olutuunu aratrmakla salanacak
tr.

5. Metinde n-Alan Art-Alan likisi

Umberto Eco'nun "ikonik" gsterge kavramyla ilgili ak


lamalarna bir daha gz atarsak, bu tr gstergelerdeki gele-
nekselliin, sunduklar nesnenin niteliklerinden daha ok, bir
takm alglama koullarn dile getirmelerine bal olduunu
anmsayacaz. Demek ki bu gstergeler, yaznsal yaptn duru
munda, metnin kavran iin birtakm gdm-kurgularm be
lirlerler. M etnin estetik nesnesinin kurulabilmesinde nkoul
lardr bu kurgular, metnin belirledii gerek nesne ile doru
dan doruya bir zdelikleri yoktur. Bu bakmdan, almlayan
zne ile bir ilikileri vardr. levleriyle, o znenin alg, dgc
gibi bilin srelerine yn verirler. Kurmaca metnin nitelikleri
ni paylatn belirttiim iz "ikonik" gstergenin rgtlenii,
metin ile okurun kavray koullar arasnda bir iliki oluturur.
Byle bir ilikiyi amalamann, yazar (gnderici) asndan ge
reklilii ile nemi, geleneksel yazn eletirisinde Aristoteles'ten
beri belirtilmi, T. S. Eliot da "H am let" adl denemesinde, "nes
nel karlk" (objective correlative) deyimiyle, bunu Yeni Eleti
ri kuramnn nemli bir ilkesi yapmtr: "Cokuyu sanat bii
minde dile getirmenin tek yolu, ona bir nesnel karlk bulmak
tr. Baka bir deyimle, o belirli cokunun rnei olabilecek bir
nesneler dizisi, bir konum, bir olaylar zinciri bulmaktr. yle
ki, duygusal yaantnn iine girmeyen o d gereklerin veril
mesiyle, coku hemen uyandrlm olsun,"106 derken T. S.
Eliot, bir yaz yntemi asndan, yazarn gzetecei anlatm
ilkeleri asndan bakyordu soruna. Ancak, szn ettii "o d
gereklerin verilm esiyle" okurda, yazarn dile getirmeyi ama
lad cokunun nasl hemen uyanaca, Eliot'n zerinde dur
mad bir noktadr. Oysa, o d gerekler kendi balarna deil,
bir alglama biiminin koullarn sergilemekle nem kazanr
lar. Dsal olma nitelikleri silinir, metinii birer e olarak ilev
grrler. Belli bir dzenlenile, metnin ilk anlama aamasnda
kendini duyuran emay kurarlar. Ama okurun bir kurmaca
metni kavray, bu emaya zde olmaktan uzak, emann te
sinde gerekleen bir olgudur.
Metnin anlalmas, emadaki birtakm zdelenebilir e
lerle, okurun ikinci aamada tretecei anlamlarn deikenlii
arasnda beliren gerilimden balar. Burada Roman Ingarden'in
somutlama kuramn anmsamak da aklayc olabilir. Ingar-
den, bir sanat metninin anlalmasnn, metinde bildik nesneler
dnyasndan birtakm yaantlarla durumlarn oluturduu
birbirine rl grler emasnn okurca somutlanmas ile
baladn belirtir.107 Bu n ema, metnin anlamn hibir za
man kesinlemelerle belirtmez, deiik gr alar araclyla
sunduu temel kavramlarla, yalnz tek ynd gerekleemeye
cek bir kavray rnei koyar ortaya. Her okur, iinde bulundu
u toplumsal kltrel ortamn niteliine gre, anlamlandrma
olanaklarndan birini tketir. Metnin ilk aamas, temel kav
ramlar araclyla, bir kavray biiminin gdm olduun
dan, ikinci aama, okurlarn znel konumu ile deiik anlamla
ra ak bir aamadr.
Metnin gdm-kurgusu, onun almlanmas iin gerekli ko
ullar oluturur, dedik. Okuru, amalanan anlam ynnde
gtmektir kurgunun ilevi. M etnin temelini oluturan etken,
yazarn deiik alanlarla dizgelerden yapm olduu semedir.
Yazarca seilmi bir e, metin iinde yer ald zaman, okurun
gz ister istemez o enin daha nceki balamna ynelir. Bu
rada bir art-alan n-alan, baka bir deyimle eski balam yeni
balam, ya da eski geerlilik yeni geerlilik ilikisi belirir. Yap
olarak metnin douunda yer alm elerle imdiki ilevi ara
snda bir etkileme kar ortaya. Gerekte de, "bir sanat rnn
yaps, onun douunda bir gcllk olarak vardr, ama o yapt
toplumda ancak insan yaants ile toplumsal yaant aracly
la ilev kazanr. Sanat yapt iten ie, hem douu hem de etki
sel boyutlaryla bir ilikidedir, ama bunlardan hibirine baml
deildir. Hem gemiteki douu ile hem de imdiki ilevi ile
bir karlkl iliki iindedir."108 Yazarn semesi, ancak seilen
enin bir zamanlar iinde yer ald balamla anlam kazanr,
yoksa anlamszdr. Ama te yandan, deiik alanlarla dizgeler
den seilmi eler, imdi metinde kendi aralarnda yeni bir an
lam ilikisini tretmektedirler. Bylece bir tek enin bu ilevi
ni bir rnekte izleyelim. Virginia W oolf un Mrs. Dallovay roma
nnda Clarissa Dalloway sabahleyin kentte dolarken, bir ki
tap dkknnn vitrininde ak duran bir Shakespeare kitab
grr. "Fear no more the heat o' the su n ,"109 dizesi taklr gz
ne, bakarken.110 Shakespeare'in Cymbeline oyunundan bir tr
knn ilk dizesidir bu. Btn, lmn her eyi yok edecei,
her trl gl, hakszl, dnya kaygusunu silecei anla
mna ynelik bu trk, Shakespeare metninde ancak bir gei
sahnesini belirlerken, Virginia W oolf un romannda bu tek dize
siyle, metnin bandan sonuna dek ar basan lm ile yalnzlk
izleinin en nemli tayc gstergelerinden biri olur. Clarissa
Dalloway'in belleinde birka kez belirir bu dize btn gn bo
yunca.111 te yandan, ayn dize bir kez de romann br kahra
man Septimus Warren Smith'in bilincinden geer.112 Okur,
W oolfun m etinde gere olarak setii b dizeyi Shakespe-
are'deki ilk balam , trknn btnn anmsayarak anlam
landrr. Ancak, dizenin Mrs. Dalloway metninde yeni ilevi, ok
daha ayrntl boyutlar gsterir. Hem bir izlei tar bu dize be
lirttiimiz gibi, hem de Mrs. Dalloway metninin kavran iin
en nemli koullardan birini yaratr: Romann anlalmasnda
Clarissa Dalloway ile Septimus Warren Smith kiilikleri arasn
da kurulmas gereken koutluun tek somut gndergesi bu di
ze olur. M etinde bu koutluk konusunda dorudan doruya
hibir aklama yoktur. Ama burada, "sanat yapt hem bir ya
nlsama hem de yarat olarak grlnce, yalnz gemiin bir
rn olarak deil, gelecein bir 'reticisi' olarak kavranr."113
W oolf un m etninde batan sona dein, bir toplum iinde birbi
rinden habersiz yaayan, ama ayn trden bunalmlar, sanclar,
ruhsal rpnlar, yalnzlk bountular eken bu iki kii, dize
nin, en umutsuz anlarndan birinde Septim us Warren Smith'in
bilincinden gem esiyle zdeleiverirler sanki. Bu zdelik,
okurun metni anlamasna yn veren en nemli etken olur. Bu
durum, yazarca seilmi bir enin, eski balamndan ayr yeni
bir gstergebilimsel balamda ilev kazanmasna bir rnektir.
Ancak, eski balam yeni anlamn, baka deyimle, metnin art-
alan, oluma srecindeki yeni alann, nkoulu durumunda
dr. Okur, eski balamla iliki kurmadan, bu enin metindeki
yeni ilevini karamaz.
Eski balam ile yeni ilev arasndaki iliki, seilmi enin
toplumsal deer dizgelerinden alnd durumlarda, ok daha
karmak olabilir. Ancak, burada gzden karlmamas gere
ken ey, yazarn seerek metninde gemiten imdiye tad
enin, yalnz bir art-alan nnde belirli izgiler kazanabilece
idir. Yazarn yapt her seme, bu ikili ilikiyi zorunlu klar.
Yeni metindeki eski enin tad allmam anlam, ancak o
enin kkenindeki bildik anlam ile artrlabilir. Metnin n-
alan ile art-alan arasndaki bu iliki, anlam kavran iin n
koullar karr ortaya. lk bakta, bu iliki bir gazete haberi
nin, anla(tlan olayn ncesiyle ilikisini andrr. Ruhbilimsel al
glamada da, herhangi bir nesnenin, ancak bir art-alan stnde
kavranabilecei ilkesine benzerlik tar. Bu durumlarda da im
diki balam ile nceki balamn ilikisi, anlama srecinin odak
yaplarn oluturur. Ancak, kurmaca metinlerin anlalmasn
da, bu rneklere indirgenemeyecek birtakm zellikler de var
dr. Buradaki ayrm en ok, kurmaca metnin bir estetik nesne
yaratmak ilevinden doar. Bir gazete haberi ne denli yeni
olursa olsun olaylarn ncesi stne dorudan doruya temel
lenir. Verilen yeni bilginin deiiklii, beklenmezlii, olaylarn
ncesine tad nedensellik ba ile gndelik mantk ereve
sinde aklanabilir. Oysa bir kurmaca metinde n-alan ile art-
alan, kendi aralarndaki ilikiyle deiikliklere uramaya ak
trlar. Gemi balam, kendini duyurmakla birlikte, nceleri sa
hip olmad yeni bir adan kavranmay gerektirir. zdelii
deiiklie urar. Baka bir deyimle, hem artrlr gemi
balam, hem de deitirilir. Yazarn semesinde gemiin an
lam gcll srer, ama anlam gstergeleri yeni bir dzenle
nile, yeni yapya uyarlanr. Bylece art-alan ile n-alan, yeni
bir anlambilimsel kavran as oluturmak zere karlkl et
kileir. Ruhbilimsel algda, kendi nesnel varlklaryla bilince
yansyan art-alan ile zerindeki alg nesnesi, burada nc bir
nesne oluturmak zere karlkl ilikidedir. Bu nc boyut
taki nesne, estetik nesnedir.

6 . Metnin zlei ile Kavray evreninin Ortak Yaps

Bir art-alan n-alan ilikisi, kurmaca metindeki btn g-


dm-kurgusunun temelidir. Bu alanlardan birincisini metnin
donanm eleri, kincisini de metnin yeni anlamlarnn uygu
lanaca gnderge dizgesi oluturur. Metne yazarn deiik
alanlardan seerek koyduu toplumsal kurallar ile yaznsal ge
lenekler, kendi aralarnda, seilmi elerin hangi ilkelerle bir
letiklerinin kavranmasn salar. Bu durumda, metnin gdm-
kurgusu, okuma srasnda ortaya kacak estetik nesnenin n
ceden belirmesini salayacak metinii ilikileri rgtler. Yazarn
semesi ile metnin yapsna drmlenmi eler, belli birtakm
bileimlere yneliktir. Roman Jakobson'un da belirttii zere,
seme ile biletirme, szsel davrann iki temel kipidir: "iirsel
ilev, edeerlik ilkesini, seme ekseninden biletirme eksenine
yanstr."114 Buradaki szkonusu edeerlik de anlamca bir e-
deerliktir. Jakobson'un, yaznsal metnin kuruluundaki bir te
mel zellii belirleyen bu gzlemi, metnin kavrannda da ana
ilkeyi aydnlatr. Yazarn semesi, sonra da setii gereleri belli
bir yapda biretirmesi, metnin kurulu srecini oluturur. Ama
bu seme, bir yandan da, niteliini kavradmz an, bizim okur
olarak, metnin dnyasna almamz, biletirici etkinliimizle
seilmi eleri bir tutarl dizgede grmemizi hazrlar. Metin
deki seilmi eler, tadklar deiik bak alar araclyla
bir dizge olutururlar. te yandan, metnin btn de, dnyaya
belli bir bak biiminden baka bir ey deildir. Bu bak, daha
nce bizim yaant birikimimizde varolmayan bir almlama
nesnesini gzm zde canlandrmamz salar. Metin iinde, se
ilmi elerin tad gr alar, zellikle yklerde kolay
ca izleyebileceim iz biim leriyle, anlatc as, kiilerin as,
eylemin as, kurmaca olaylarn asdr. Bunlar metnin kimi
yerinde tek balarna, bamsz bir biimde belirgin, kimi yerin
de de aralarndaki koutlukla birbirinin alanna taar durum
dadr. Bunlardan her bir gr as, amalanm estetik nesne
nin bir ynnn canlandrlabilmesini salar, ama hibiri tek
bana nesnenin btnn yanstmaz. Roman Ingarden'in, sa
nat metninin temel zellii olarak szn ettii "birbirine r
l grler"115 bunlardr. Birbiri ardndan deiik ynlerini su
narlar estetik gndergenin. Ama metin iinde, birbirlerinden
kesin snrlarla ayrlmazlar. Anlatc yorumlar, bilin ak,
kahramann ya da br kiilerin i konumalar, eylem dizileri,
okur iin aka deil de rtk olarak saptanm bak konum
lar, aama aama ok boyutlu bir gzlemler btn oluturur.
Bu metinii grler rgsnden, metnin estetik nesnesi ortaya
kar. Anlambilimsel dzeyde aama aama sralanlar, oku
run dgcn amalanan gndergelere ynlendirdii iin,
metnin gdm-kurgusunda kanlmaz bir ilevleri vardr.
Bu grler btn, metinii baklar dizgesini oluturur.
Bu dizge, yazarca seilmi elerin okurca birletirilebilmesi
iin bir ereve kurduu gibi, kendi iinde de, bireimi dzenle
yecek bir yap gsterir. Bylece belli bir izlein ya da izlekler
karmaasnn bir evrenden kavranmas salanm olur. Burada
ki evren kavram: "Btn bilme abalarnn, dnsel yaant
larn belirleyici zellii olan bir grngdr. Her algnn, anm
samann, sorunun bir zei ya da ekirdei vardr. Bu ekirdei,
u anda arlk noktasnda olmayan izlenimler, etkenler, anlar,
gzlemler, beklentiler birikimi saak gibi evreler. ekirdekle
bunlar bir arada, belli bir dnsel bilin evresinin evrenini
olutururlar. Saaklar da bir yap tutarll iinde grlebilirler,
bylece bir deneyi kuatan deiik evrenler oluturabilirler."116
Daha nce szn ettiimiz n-alan art-alan ilikisi de bu yap
nn bir ilevidir. Ayrca, bir metinde deiik grlerin, anlatc
nn, kiilerin, eylemin, okurun, kurmaca katksnn ortaklaa i
levi de, metindeki bir izlek-evren yapsndan doar. Bu yap
okurun, metne yaklamn ynlendirir. Bu yap iinde, metinde
ki deiik grler her zaman ardarda ya da birbirlerine kout
biimde deil de, metnin kavramsal dokusu gereince aamala-
nr. Okur, btn grlerin anlamn bir arada srdremez bi
lincinde, izlein akna gre, bunlardan kimisi arasnda gider
gelir, okuma sreci boyunca bir anlambilimsel dizge tutarll
na varmaya abalar. Okurun btn metni kavray evreni ise,
btn bu tek tek gr alarn, bu alar yanstan metin ke
simlerini, metnin daha nceki aamalarndan oluagelen bak
biimine oranla hep yeniden dzenlenmesinden doar. Kavra
y evreni bir yerde, hem metnin btnne belli bir noktadan
bak, hem de metindeki gr noktalarndan ayr ayr baklar
kapsar. Bu srada okur geliigzel bir kavray edimi iinde de
ildir, metnin ncesi srekli olarak izleksel ynden koulland
rr onu. Kahramanlardan birinin bir eylemini izliyorsa szgelii,
kavray evreni daha nceki kesimlerden anlatc gzlemleri,
br kiilerin grleri, kahramann kendi davranlar, bir de
kendi dgcnn rettii kurmaca konumlarla koulludur.
Buna anlat yaznndan birok rnek verilebilir. Joseph Con-
rad'n The Nigger o f the Narcissus adl uzun yksndeki kahra
man James VVait'i dnelim. Narcissus gemisinin denize al
ndan hemen nce, soluk solua "Ben de bu gem idenim !"117
diye kagelen bu garip, hastalkl zencinin davran, br ge
micilerle deiken ilikileri, yk boyunca okuru, her aamada
btn, deiik bak alarndan kavramaya yneltir. Kocaman
kaln sesiyle buyruklar yadran Wait, btn gemicileri deiik
biimlerde etkiler. Bencildir, karlarna, boazna dkndr.
Yeni geldii Narcissus'ta ilk selamlad kii geminin as olur.
En ok fke duyduu kii ise babozuk, tembel, hrsz, buyruk
dinlemez gemici Donkin'dir. te yandan, daha ilkel bir bencillik
iinde olan Donkin de ona kardr. Donkin, arsz bir kabaday
lkla smrr tekilerin duygularn, Wait ise, lmek zere ol
duunu srekli onlarn bana kakarak yapar bunu. lyor ol
maktan bir bbrlenme pay karr nerdeyse kendine. Deiik
doal tehlike ya da ruhsal gerilim anlarnda gemicilerin her biri
baka bir adan grr hasta zenciyi. Kimi acr bu yatalak gemi
ciye, kimi fkelenir. Kaptanlar, asalaklndan dolay kzarlar
ona, ama bir sre hi dokunmazlar. Yatandan kmayan Wa-
it'in gerekten hasta m, yoksa hastalk hastas m olduu, yk
nn sonuna dein aka sylenmez metinde. Gemicilerin birey
sel yorumlarn okuruz bu konuda hep. Eski deniz kurdu Sing
leton: "lyor musun... lmene bak yleyse... Bu ii byle b
ytp durma. Bizim elimizden bir ey gelm ez."118 der szgelii.
Gen gemici Belfast ise, yatt yerde bile hibir eyden geri kal
mak istemeyen agzl zenciye yle balanr ki, kaptanlara pa
zar gn iin zel olarak hazrlanm pastay alar getirir ona
geminin mutfandan. Narcissus'taki dzeni bozan ilk olaylar
dan biri olur bu hrszlk. Geminin koyu Hristiyan as ikide
bir gelir, hasta zenciye lmden, te dnyadan uzun uzun sz
ederek souk terler dktrr. Wait mi lm korkusuyla tedir
gindir, yoksa btn gemiciler onda kendi lmlerini grmekten
mi rkerler, hibir ak yorum getirmez bu konuda metin. An
olur, bir kara bulut gibi ker Wait'in varlndan salan tedir
ginlik btn Narcissus stne. An olur, btn gemiciler kurtul
mak isterler ondan. Ama geminin nerdeyse batma tehlikesi ge
irdii byk frtna srasnda, baarmakla vndkleri en b
yk kahramanlk da onu lmden kl pay ile kurtarmak olur.
Kaptan, gemiciler stndeki bozguncu duygusal etkisinden do
lay, Wait'in kamarasna kapatlmas buyruunu verince, btn
gemiciler, "Jim m y'mizi isteriz!" diye nerdeyse ayaklanrlar.119
Derken lr Wait, denize indirirler tabutunu. Onun gidiiyle bir
arlk kalkar geminin stnden sanki. Ama metin btn bu
olanlarla deiik tepkileri, gzlemleri yalnz sergilemekle kalr.
Okur, btn durumlar, olaylar, deiik grleri izlerken, de
iik metin kesimlerinde bir gr ya da teki etkisiyle olutu
rur kavrayn. Acr Wait'e, ya da kzar, gerekten hasta olduu
nu dnr, ya da lmnden bile kar uman bir kii olarak
grr onu. Bu deiik tepkilerden geerek, metnin anlamsal
gndergesini adm adm kurmaya alr. Narcissus gemisinin
haftalk servenli yolculuu, okur iin de bir bulgulama se
rveni olur bylece. Metnin okunmas bittii an, oluan kavra
y evreninden hem James VVait'in hem de btn br gemici
lerin izlenegelmi durumlar ile tepkileri, daha ileri bir aama
da, insanolunun lm karsndaki dleklii ile ikiyzll
n yanstan bir anlam gndergesine dnr. Okur, btn me
tin elerini bu gnderge evresinde toplamaya balar, deiik
metin kesimlerindeki deiik grleri yeniden bir tutarllk s
rasna sokar. Bunda metnin kimi yerinde birinci kii, kimi yerin
de de nc oul kii azndan, kimi yerde geminin iinden
kimi yerde dndan bir bakla iletilen gzlemler, kiilerden
her birinin benzer ya da kart nitelikli grleri, nemli bir yer
tutar. lm kavram karsndaki deiik davran biimleri
bylece, metnin belli kesimlerinde batan beri sregelen izlei,
belli kesimlerde de kavray asn oluturarak, okurun gnder-
geyle ilgili bireimleri yapmasn salarlar. Metnin gdm-kur-
gusunun balca ileyi kural budur. Bylece bu kurgu en bata,
metin ile okur arasndaki ba dzenlemi olur. Yazarn metinde
amalam olduu bak biimi her zaman okurunki ile rt-
mez. Bu bakalk, okuma edimindeki devingen zelliin temeli
dir. Okur, metindeki her eyi olduu gibi almak zorunda deil,
ald eyleri bir atda birletirmek zorundadr. Gadamer'in:
"Bir metnin yorumu, yleyse, edilgin bir aklk deil, metinle
karlkl bir sylemedir; kuru kuruya bir gznde canlandr
ma deil, yeni bir yaratdr, anlamada yeni bir olaydr,"120 sz
gzel belirler okurun bu etkinliini. Metnin okura ilk yabancl
nn giderilmesi, metindeki deiik grlerin kaynatrlmas
ile olur bylece. Bilmediine bu yap araclyla alr okur.
Okuma sreci boyunca, metnin nceki kesimleri, kimi yerde iz-
lek, kimi yerde kavray evrenine dnr. Okurun, kurmaca
metnin iletiimindeki konumu srekli olarak bir kavray evre
ninden tekine kayar bylece. Bu da kavray ekseninin, metnin
temel kavramlarnn olumasnda en nemli sretir. Bu kav
ramlarla beliren yap, herkesin her metne, her aklna esen anla
m yaktrm ayacann kantdr. zlek ile kavray evreni ili
kisi, metindeki grleri bir art-alan n-alan ilikisiyle, zgd-
me sokacak reteci oluturur. Yaznsal anlamann kouludur bu.
Metnin btn gdm-kurgusal eleri bu yap iinde kav
rannca, izlek ile anlay evreninin srekli etkilemesinden,
birtakm metin kesimlerinde aka sylenmemi anlamlar da,
okurun dgc ile btnlenir, metnin kendisinde bulunan be
lirsizlikler, btn anlamn bo alanlar,121 bylece giderilir. M e
tin kesimleri, metnin nesnel varlnda dpedz iletmedikleri
anlamlar, ancak okur ile metnin bu karlkl ilikisi srecinde
kazanrlar. Metinde aka sylenenler de, yeni bak evrenle
rinden srekli geri-dnmlerle, yeni ilevler kazanrlar. Okur
bilincinin, kavray evrenini, metin izlekleriyle de ilikiye gire
rek bir a gibi dokumasndan, metnin estetik nesnesi adm
adm kurulur. Anlatc gzlemlerinin, kahramann, br kiile
rin, okur dgcnn tayageldikleri gr alar, bu a er
evesinde, btnn ilevi ynnden birer birer anlam kazanr.
Ortaya kan estetik nesne, okur gzlemlerinin konusudur ar
tk, ama hibir zaman yeni anlamsal deiikliklere kesinlikle
kapal, tketilmi bir anlambilimsel alan deildir. Metnin dona
nmndaki toplumsal ya da yaznsal nitelikli gereler bir dn
yay yanstyorsa, artk bu aamadan sonra, okurun dgc
metnin tad dnyaya yeni bir bakla dner. Yazarca seil
mi her gerecin, yeni bir gzlem noktasndan, yeni anlam ilev
lerine dnmesi salanr geri-dnmlerle. Gerek dnyann
hangi ynlerinin, metne donanm gereleri araclyla neden
yansd aydnlanmaya balar.
zetlersek, metnin edeeri olan anlamsal dizge, hem b
tn gr alarnn toplam, hem de onlarn her birini aar ni
teliktedir, nk belirttiimiz gibi, kurmaca metinde aktarlan
bilgi, dorudan doruya kullanmsal amal bir bilgi deildir.
Burada iletilen bilgi, metin gdm-kurgusunun ilevleriyle,
okurun yneltildii dgc etkinliinin yapsdr ancak. Bilin
cin anlama etkinliinde birtakm gerekli dnmler, bu yap
araclyla salanr. Metinde ardarda sralanm deiik gr
alar, okurda metnin kavrann btnleyecek birletirici bir
etkinlii byle balatrlar.
7. Ortak Yapnn leyi Biimleri

zlek ile kavray evreninin birlikte oluturduu zg-


dml ortak yap, metnin anlam sergileyiindeki temel bire-
tirme kurallarn sunar. Metnin iletiimi ise, bu kurallarla b
tnlenir. Belirtmeye altmz gibi, metnin dnya ile ilikisi
ni, okurun almlayan bilincine aktaran yap budur. Bu aktarm
da nemli bir aama, metnin donanmndaki seilmi gerele
rin, sunulduklar gr alar uyarnca bir sraya sokulmasdr.
Metindeki yaznsal anmsatmalar ile toplumsal kurallar, kiile
rin, anlatcnn, eylemin ya da okur dgcnn asndan ak-
tarllarna gre: a) okuru seilmi gerelerin daha nceki me-
tind anlamlarna ynelterek; b) bu gerelerin metnin deiik
kavran alarndan tadklar anlamlara gre, kendi aralarn
da bir snflamaya, bir sralamaya sokulmalarn salayarak,
ikili bir ilev grrler. M etindeki kiilerin hangi adan grle
bilecei, bunda nemli rol oynar. ki olaslk vardr bu konuda:

1. M etindeki kahraman, yazarn semi olduu birtakm


toplumsal lleri yanstr.
2. M etindeki ikinci dereceden kiiler, yazarn semi olduu
birtakm toplumsal lleri yanstrlar.

Seilmi toplumsal deerleri kahramann yanstt durumlar


da, ounlukla kahramann evresindeki kiilerin ayn deer
lerden yoksunluu, anlam dorultusunda, metnin donanm
elerinden okurun yapaca bireimlerin k noktas olur,
ikinci dereceden kiilerin, birtakm toplumsal deerleri yanst
tklar durumlarda ise, kahraman ile bu kiilerin ilikisi, metnin
hangi anlam alanlarna ekilebilecei konusunda, okurda ele
tirel, zmleyici bir etkinliin kayna olur. Birinci durumda,
yazarn kahramann kiiliinde semi olduu toplumsal l
lerin ounlukla evetlenmesi ynlendirir anlam. kinci durum
da ise, seilmi toplumsal deerlerin deillenmesi de szkonu-
su olabilir. Yazarn, seerek metnine koyduu her deeri, birer
donanm esi olarak semi olduunu, bunlardan birini ya da
tekini benimsediini metinde aka gstermek zorunda ol
madn, buradaki evetleme ya da deilleme ediminin okurca,
btnyle kurmaca iletiim srasnda oluacan unutmamak
gerekir.
Bylece metin okurda, yazarca seilmi llerin kkenin
deki toplumsal deerler dizgesine bir yant tepkisi uyandrr.
te yandan, metindeki yeni bakn balamnda bu gerelerin
yanstt sorunsal ilikilere bir yant tepkisi uyandrr. Kavra
y evreni ile izlek, birlikte oluturduklar yap araclyla,
okurun imdiki bilin etkinliini, metnin tarihsel konumuna da
yneltirler. Demek ki, metnin donanmndaki gerelerin snf
landrlp sraya sokulmasnda balca iki yn ar basar. Bun
lardan birincisi tarihsel, kincisi de dizgesel yndr. Bu iki y
nn, okurun bir metni kavraynda nasl etkin olduunu, bun
larn ortaklaa yapsnn etkilerini birka rnekle izlemeye al
alm.

G erek yaam olgularna kartlktan doan etki:

Metindeki toplumsal ller, metinii sralanlaryla, met


nin kavranm da bir sraya, dizgeye sokabilirler. Bu durumda,
metindeki gr alar gerek yaam olgularna kartlklary
la, kurmaca anlamn olumasna katkda bulunurlar. Metnin bu
tr ilevine bir rnek, Robinson Crusoe'dur. Defoe'nun bu roma
nnda, romann kahraman, kavray alarnn da balca tay
csdr. Robinson, birtakm toplumsal lleri yanstr, bu l
lerin Tanr bana yarar bir insan yaam iin kanlmazl
n deneyleriyle kantlar. Kalvinci bir emek kavram, bu dnya
daki emekle insann te dnyasn da kazanabilecei ilkesi, s
rekli giriim abasnn, Tanr Sz'ne uygun davrann insan
yaam iin gereklilii, her olumsuz durumda bir umut kaps
arama ilkesi, duyu deneylerinin retici ilevi, Robinson'un ki
iliine yazarca drmlenmi "Puritan" toplumsal llerdir.
Robinson bu llere uyduu durumlarda baarl, bunlar i
nedii durumlarda ise baarsz bir insandr. Tanr ban ka
zanmann, bir alnyazs sorunu olmad, tersine insann kendi
yaama etkinlii ile yakndan ilgili olduu gerei, bir kiinin
yaam rnei ile sunulur bize. Robinson'un gelmi olduu
dnyada yrrlkte olan para, kazan, ticaret, yalan, yapmack
inan dzeni, metnin rgsndeki art-alan olarak, onun alak
gnll yaamnda gerekletirdii olumlu deneylerle, insan
gcnn snrlarn alabildiine bulgulamasyla, olumsuz g
rnmeye balar.122 Ktl zaman zaman adasna dek gelip
dayanan Avrupal insann yaamnda eksik olan her deeri, Ro
binson'un yanstmas amalanmtr yazarca. Barbar yerli Cu
ma bile, Robinson'da yansyan deer llerini benimseyerek,
Avrupalnn kokumu gerek deerler dnyasna bir stnlk
kazanr. Burada da izlek ile kavray asnn oluturduu or
taklaa yap, biletirici e olarak yrrlktedir. Ancak, metnin
kavran olduka yaln ilikilerle salanr. Robinson'un yanst
t lksel deerlerle gerek olgular dnyas arasndaki kart
lk, okurun metne bak asn oluturan temel kavram olur.
Baka bir deyimle Kalvinci dnya gryle, metinde Robin
son'un ada Avrupa toplumunun deer lleri arasndaki
kartlk ilikisinin irdelenmesi, anlamlandrma srecini yn
lendiren devingen ilke olur. Yazar, okurunu, Robinson'un kiili
ine konmu olan deerlerin tmn evetlemesini, bu deerle
rin toplumda grlen kart biimlerini de deillemesini ama
lamtr. Ama Kalvinci dnya grnn ada okurun yaa
m iin geerlilii, on sekizinci yzyl insannn yaam iin ge
erliliinden ayr bir nitelik kazanmtr. Bu durum, Defoe'nun
metninin kavranmda birok ayrntnn ada okurun bilin
birikimiyle, o gnknden deiik almlanmasna yol aar. De-
foe metninin yazld gnden amza dek srdregeldii,
bundan byle de srdrecei gclln doal sonucudur bu.
retici, dinsel yazn rnekleriyle propaganda yazn, o
unlukla, metne bak asn, Robinson Crusoe'da rneini gr
dmz trden bir kartlkla rgtler. Ama Robinson Cru-
soe'da bu kartlk salt metinii ilevleriyle gerek dnyadan
apayr nitelikte bir estetik nesnenin de olumasn salarken,
ad geen kullanmalk yazn rnlerinde balca ama, metni
evreleyen gerek dnya dizgesindeki birtakm bozukluklarla
eksiklikleri, olumlu kartlarn vurgulayarak, okurun gz
nne sermektir.

M etinii grlerin birbiriyle kartl stne kurulu etki:

Tobias Smollett'in roman Humphry Clinker ise, metinii o


ul gr alarnn birbirine kartl ile ilev kazanr. Gnde
lik yaam gereinin yansra, birtakm yresel zellikleri de
yazar, ayn olaylarla ayn evre stne deiik kiilerin grle
ri araclyla sunar. Son derece bireysel alardan yansyan bu
grler, sk sk ayn durum iin kart nitelikte gzlemleri dile
getirirler. Robinson Crusoe'nun yaymlan 1719'dur. 1771'de
yaymlanan Humphry Clinker ise, "yirm i otuz yllk bir ykn-
meler, yansmalar dneminden sonra yeni gelimelere gtren
bir kprba"123 olarak tanmlanmtr. Anlat ynnden
nemli bir aamay belirler Smolett'in roman. Byle tanmlan
masnn nedeni de, anlat metnine, gdm-kurgusu ynnden,
o gn iin ilgin saylacak uygulamalar getirmi olmasdr. Bir
mektup-romandr Humphry Clinker. Bramble ailesinin Galler
blgesinden, Bath'a, Londra'ya, sonra da skoya'ya yapt bir
gezinin mektuplarla anlatlmasdr. Mr. Bram ble'n sal bo
zuktur. Doktoru ona uzun bir gezi yapmasn salk vermitir.
Gezinin o gnlerde en sk bavurulan iyiletirm e yntemlerin
den biri olduunu biliyoruz. Bramble ailesinin kiileri, bu gezi
srasndaki deiik olaylarla ilgili izlenimlerini mektuplarla an
latrlar. Be kiinin yazd seksen iki mektuptan oluur btn
roman. Bu mektuplardan te ikisini ailesinin ba Matthew
Bramble ile Oxford'dan yeni dnm yeeni Jerry Melford ya
zarlar. On bir mektup Jerry'nin gen kz kardei Lydia, alt
mektup Bramble'in ya gekin kz kardei Tabitha Bramble, on
mektup da hizmeti kz Winifred Jenkins imzaldr. M ektuplar
deiik toplum kesimlerinden, deiik kimselere yazlmtr.
Ama hibirinin yant romanda yer almaz. Gezi yks ile
mektup roman biimi bir arada kullanlr bylece. Defoe'nun,
Journal o f the Plague Year'i de mektuplarla anlatlan bir gezi y
ksdr, ama orda mektuplar yazan tek kiidir, hep o tek kii
nin gr as ynlendirir metnin kavranm. te yandan, da
ha nceki mektup-roman rneklerinden de ayrlr Humphry
Clinker. Bu trn balca rnei, Richardson'n Clarissa Harlo-
ve'u, mektup yazarlarnn kendilerine dnk igzlemlerini
yanstmaya arlk verir. M ektubun yazar, olaylara deil, olay
lar karsndaki kendi benliine yneltir gzlemini.
Humphry Clinker'da her mektup yazarnn kiilii, onun
olaylar deerlendirme biimiyle, rtk olarak verilmitir.
Olaylar ise, bir gezinin ak iinde hzla deiir. Bramble ile
Melford, bir konudan tekine atlayarak, evrelerindeki dnya
y saptarlar. Her mektup yazar, evresinde olup bitenleri, ken
dine grnd biimde aktarr. ok deiik yerlerle ilgili bil
giler verir mektuplar, ama bu bilgiler geleneksel gezi ykle
rindeki gibi yalnz bilgi olarak kalmaz, btn metnin amalad
, ama aka iletmedii, deerler dizgesinin olumasn sa
larlar. Szgelii, yal M atthew Bramble, kaplcalarndan yarar
lanmak zere gledii Bath kentini yle anlatr doktoruna mek
tubunda:

nan olsun, Bath'da umut krklndan baka hibir ey


bulamadm. ylesine deimi ki, yle byle otuz yl nce
grdm o yerin buras olduuna inanamyorum... Sal
bozuk, sinirleri zayf, ruhlar dengesiz kimseler iin y
lesine gerekli olan sessizlik, dinginlik, erin yerine burada
grltden, patrtdan, koumaktan baka hibir ey bula
madk... Bir ulusal hastane belki, ama delilerden baka
kimsenin giremedii bir hastane diyesi geliyor insann;
dorusu Bath'da daha uzun sre kalrsam, sizin de bana
deli demenize izin veriyorum.124

imdi bir de gen, duygulu Lydia Melford'un ayn yerle ilgili


gzlemlerine bir gz atalm:

Bath yeni bir dnya benim iin: Drtbir yanda enlik, se


vin , elence: nsann gz srekli olarak giyim kuamn
gzelliiyle oyalanyor; kula ise, atl arabalarn, faytonla
rn, br gezinti arabalarnn tkrtsyla. Sevin anlar, sa
bahtan geceyarsma dein alyor.125

Hizmeti kz Winifred Jones ise yle anlatyor Bath':

Ah Molly! Sen kyde yaarken, usundan geiremezsin bi


zim Bath'da neler yaptmz. Giyim, dans, elence, aylak
lk, sevimek, dzen dolap grla burda. Ah, Tanrm bana
ll olmak gibi bi yeti vermemi olsayd, neler anlatr
dm sana neler, yal hanmmla gen hanmm stne.126

Ayn gereklerin byle deiik bireysel gr alarndan


kart ynleriyle verilmesi, romanda btn anlam gdmn
oluturan kurgu zelliidir. Kiilerden birinin grdn, te
ki grmez, ama her ikisi de bir durumun belli bal zelliklerini
kendi alarndan saptarlar. Burada, gerek olgular olduu gibi
yanstan bilgiler deil, gr alardr sunulan. Metnin okuru
ise, bu deiik grler arasnda kendi dgc ile bir eg
dm kurarak, yazarn metinde aka verilmeyen bak asn,
sonra da metnin kavran evrenini oluturmak durumundadr.
Bir toplumun yaama alan ile deer lleri, kubak bir kav
rayla verilir burda.
Hzl gelien bir gezi servenleri yks olarak Humphry
Clinker, pikaresk anlat geleneinin de olanaklarndan yararla
nr. Ama burada romann balk kahraman Humphry Clinker,
bir pikaresk ykdeki btn olaylarla servenlerin ekseni ile
vini grmekten uzak, nerdeyse silik bir kiidir. geleneksel
anlat biiminin ykleme kurgular, deneysel dnya gereini
okurun dgcne birlikte sunarlar. Mektuplardan hibiri ya
ntlanmad iin, okur yantlar hepsini sanki. Deiik gr
alarn, o bir sraya diziye sokar. Mektuplarn deiik trden
bilgiler aktarmas da, bu etkinin salanmasna yneliktir. Oku
ma srecinin ilerleyen aamalarnda, okur deneysel dnya ger
eini, tek tek mektup yazarlarndan daha iyi grmeye balar.
yknn kiileri, kendi snrl alarndan alrlar her eyi n
k. Birbiriyle atan kart grler de, gerein her bireysel
saptannn temelde bir yanlsama olmasndan dolay, okurun,
metnin estetik nesnesini kurmasnda balca etken olur.

H zl ilevli karm ak etki:

Bir metinde Humphry Clinker rneinde grdmz tr


den oul kart grlerin daha karmak bir biimde rgt
lenmesiyle, metnin kavran srecinde daha etkili, okuru daha
byk bir abaya iten gerilimler yaratlabilir. Okur, metnin bir
aamasnda, herhangi bir durum, olay ya da kiiyi birtakm g
rler araclyla tam anlamlandrdn dnr, ama hemen
ardndan, oluturduu anlamn bir yanlsama olduunu grr.
Gerein her yakalann bir yanlsama izler. Metnin gdm-
kurgusu, bu dzenle srdrr etkisini. On dokuzuncu yzyl
dan bu yana, zellikle William M akepeace Thackeray'in kahra
mansz roman dedii trden uygulamalarda bu dzen uygula
nr. Roman kiilerinin says alabildiine oalr artk. Kahra
man da, romann br kiileri de, metin anlamnn kavranma
snda bu ok ynl yanlsama-gerek rgs ile, seilmi gere
leri daha sorunsal nitelikli gndergelere yneltirler. zellikle
gazetelerdeki dizi romanlarda, okurun ilgisini hep canl tutmak
amacyla uygulanr bu yntem. Dickens'in, kendi gnnde ga
zetelerde yaymlanm romanlar ounlukla bu yapdadr sz
gelii. Burada nemli olan, okurun dgcn ok ynl var
saymlara srekli ak tutmak, bu olaslklar metinii gr a
laryla sk sk dorulamak, ama hibir zaman btn yky tek
bir adan, -yazar, anlatc, kahraman, ya da eylem asndan-
iletmemektir. Bu dzenleme, Thackeray'den Joyce'a dein, b
tn modern romanda izlek ile kavray evreni ilikisini, bu
ilikiye kout anlambilimsel dnmleri ynlendiren balca
etkendir.
Yirminci yzylda, Joyce gibi bilin ak yazarlarnn me
tinlerinde gerek ile yanlsama ilikisinin, geleneksel uygula
madaki biimiyle bir anlatnn blmlerinde ya da daha kk
metin kesimlerinde olduu gibi, tmce dzeyinde, szck d
zeyinde, giderek sesbirimler dzeyinde de srd gze ar
par. Her tmcede, her szckle gr as deitii gibi, metne
bakn da okurca yeniden ayarlanmas gerekebilir. Sonra her
tmcedeki anlat asnn, metnin btn dnyaya bak dizge
sinde yerinin, belirlenmesi zorunluluu doar. Okurun dg-
cne, metnin anlamlandrlmasnda en byk i, bu tr rnek
lerde der. Beckett'in, nouveau roman yazarlarnn metinlerin
deki etki yaps da bu zellii tar. Byle metinlerde okur, her
tmcedeki anlam asnn kkenleri ile gndergelerini bulgu
larken, srekli olarak yeni anlam olanaklarna da ak kalmak
zorundadr. zlek ile kavray evreni arasndaki iliki nda
kendi kurduu gndergenin srekli dnmlerden geiini iz
lemek iin, her an tetikte olmak zorundadr.
Byle bir gdm-kurgusunun ilevini, Ulysses'in ikinci b
lmnde izlemeyi deneyelim. Bu blmde ortaya kan kavra-
n yaps, ancak bir kesit olmakla birlikte, Ulysses metninin
okunuunu tmyle ynlendirecek birtakm zellikler tar.
Her gerek olgunun, grnte bir tek yz olmakla birlikte,
dnda brakt saysz olanakla da, baka bir deyimle, grn
meyen yzleriyle de ilikili alnmas gerektii, bu blmde so
mut rneklerle kantlanr, metnin sonraki kesimlerinin almlan-
masn da ynetecek bir ilke olarak yerleir. Ulysses'in bu bl
mnde de ilk blmde olduu gibi, yaamdaki birtakm ak
seik durumlar verilir, ama yaamn kendisinin byle somut
saptamalar aan nitelii de, rtk bir biimde, armlarla
sezdirilir. Blmn ad "N estor"dur.127 lkan nl bilgele
rinden biridir Nestor. Homeros'un Odysseia'snda, babasn ara
yan Telemakhos ona gider akl danmaya. Ulysses'in bu bl
mndeki anlat biimi, daha dorusu ar basan anlat biimi,
Stephen Dedalus'un i-konumasdr. Ancak bu i-konumann
ak, srekli olarak, yazar anlats niteliinde tmcelerle, ger
ek konumalarla, M ilton'n "Lycidas" iirinden alntlarla,
Hamlet'e gndermelerle kesintiye urar. Nestor, Milton, Hamlet
gibi adlara tarihsel gndermelerin yansra, btn bu deiik
sylem biimlerinin kendisi, metnin kavrannda bir art-alan
oluturduu gibi, tmcelerde oluacak yeni anlam da ynlen
dirir.
Sabahn saat onunda, Stephen Dedalus, Mr. Deasy'nin oku
lunda, rencilerine bir tarih dersi vermektedir. Konu skcdr
renciler iin. Olduka ilgisizdirler. Stephen'in her sorusu kar
snda olmadk bocalamalara derler. lerinden biri, Epirus
kral Pyrrhus'un adn ngilizcede kpr aya anlamna gelen
"pier" szcyle kartrr,"128 tekiler buna hep birlikte g
lerler. Az nce, rencilerden bir bakas, ayn Pyrrhus'u, ancak
onun bir zdeyiiyle: "Byle bir yengi daha, bitiktir iim iz," s
zyle anmsayabilmitir.129 Sklr Stephen rencilerinin bu il
gisizliinden. Tpk anneleriyle babalarnn tarihi kavray gi
bidir bu ocuklarnki de ite. Stephen'in iinden geenleri izle
riz:

Onlar iin de tarih, boyuna iittikleri bir masal, kendi lke


leri de bir tefeci dkknyd. Pyrrhus, Argos'ta bir kocaka
rnn vuruuyla lmemi miydi, ya da Caesar baklanarak
ldrlmemi miydi? Dncelerden silinemezdi bu. Za
man onlar damgalam, dlarnda braktklar sonsuz ola
naklarn odasna zincirlemiti bylece. Ama eyleme dkl
memi olanaklar hi dnlebilir miydi? Yoksa yalnz ey
leme dklm olaylar m olanaklyd? Dkuyadur, rzg
rn dokuyucusu. Bir ak olmal yleyse, olanaklnn eyle
me dklmesi iin, olanakl biim inde."130

Olanakllk stne bu dnceler, bir rastlantyla deil, zellik


le konmutur metne. Tarihsel ak iinde her eyin, kesinlikle
saptanm bir grne brnmesi artrlr bu szlerle. n
sanlar arasnda tek olanak, bu kesin grn mdr? Tarihteki
bireyler ne oluyor o zaman? Bu bireyler davranlar ya da
lmleriyle sonsuz olanaklar artlarnda brakmlarsa, byle
saptanm grnte kalmak zorunda mdrlar? Pyrrhus ile Ca
esar yaarlarken, bir gn yok olacaklarn, bildiimiz biimde
ldrlebileceklerini dnmler miydi hi? Evet, gerek ya
am, binlerce olanaktan biridir ancak. O binlerce olanak, silinir
anlamsz kalr, gereklememi olduklar iin. Ama hep yle
kalmak zorunda mdrlar? Soran bir dncenin alann daralt
mak olmaz m bu? Bunlar dnr Stephen, romann banda
da sezdirildii gibi, sylenen her eyin kendi kartn da birlik
te getirdiini, bir szcede, gznnde tutulmam olan btn
olanaklarn da birlikte dile geldiini, ya da baka bir szceye
dkldn geirir iinden. Okur da Stephen'in bu arayc
bulgulayc dncelerinde, ona elik eder. Hem dnyaya, hem
metne, bir u olanak bir de bu olanak asndan bakarak srd
rr okumasn. Ama Stephen bunlar dnrken, tarih dersin
den sklan ocuklar: "Bir yk anlatn bize efendim -n 'o lu r
efendim, bir hayalet yks anlatn,"131 diye barrlar.
Stephen ise tam bu srada, dnlrse, tarihin bir hayalet y
ksne dnebileceini geirmektedir iinden. Ama o deildir
ocuklarn istedii, baka trden bir ykdr. Kuru olgulardan
bkmlardr, dsel olan istemektedirler. Gerek olgularn ar
dnda ne dsel bir zenginliin, glgede kalm nice olanakla
rn, ne belirsiz gcllklerin yattn grmezler. Joyce'un met
ni, ocuklarn isteiyle ilgili olarak bu noktalar aka syle
mez okura, ama metinde srekli olarak birbiriyle kesien gr
alar, okuru, birbiriyle ilgisizmi gibi grnen tmceleri byle
bir kavran balamnda biretirmeye zorlar. Tarihin ya da ger
ek olgunun nitelii konusunda ocuklarn ya da ounluun
gr, okur asndan Stephen'in i-konumasnda beliren
ipularyla dengelenerek kavranacaktr. Hayalet yks anlat
maz Stephen. Onun yerine M ilton'n Lycidas iirini okumaya
balar ocuklar:

Weep no more, woeful shepherd, weep no more


For Lycidas, your sorrow, is not dead,
Sunk though he be beneath the watery floor...132

Dnr okur: lenler yok olmuyor demek. iir, sonsuzlatr-


yor onlar. Ama iir denen ey de, eninde sonunda bir kurmaca
deil midir ancak?
Ulysses metninin izlediimiz bu kesiminde, birbiriyle kesi
en anlat rgs vardr: -konuma, gerek konumalar,
yaznsal alntlar. Ancak bu rg, okura ayr biimde su
nulan bir izlei ortaklaa yanstma ilevine uyarlanmtr.
Stephen, gerek bir olgunun, sonsuz sayda olanaktan yalnz
birini tketmekle, btnn anlam balamndan yoksun bir g
rne brndn dnr. ocuklar, gerek olgunun tek
dzeliinden bkm, gerekdnn drtc etkisini zlemekte
dirler. Yaznsal alntlar ise, sonsuzlamann ancak kurmaca bir
dnya erevesinde olanak kazanabileceini gsterir. Metinde
bu ayr gr asnn, anlamn tretilmesinde nasl birbirine
rlecei aka belirtilmez, ama gerein gerekdyla ilikisi
konusunda bu ayr olanan sunulmasyla yetinilir. Bu ola
naklar, allm mantk dzeninde birbiri ardndan sralanm
da deildir. -konuma, gerekli bireimi salayacak birtakm
ipucu gstergeler tar: Her dncenin bir znellii vardr. Bu
balamda rencilerin istei toyca bir anlk tepki, yaznsal aln
tnn syledii de herhangi bir gerek olguya dayanmayan bir
kesinliktir. Szkonusu metin parasnn tek yorumu bu deildir
hi kukusuz, ama byle bir yorum, metnin kendisinde daya
naklar bulabilecek niteliktedir. Ulysses'te ayrabileceimiz her
metin paras da, biretirme ileminde okurca giderilmeyi bek
leyen belirsizlikler ynnden, aa yukar buna benzer yap
dadr. Deiik rgler, kendi aralarnda grnr bir anlam bir
lii gstermediklerinden, birbirleriyle etkileerek olutururlar
anlam. Bu etkileme de, okurun metinde yklendii biretirici
dsel etkinlikle gerekleir.
Byle bir anlamlandrma sreci, blmn sonunda
Stephen'in okul mdr Mr. Deasy ile konumasnda, yeni bir
dayanak bulur. Mdr Stephen'e, Evening Telegraph gazetesin
de yaymlanmak zere yazd bir okur mektubunu uzatr. Bu
mektup, lkenin kocaba hayvanlar arasnda yaygn olan az
hastalklar ile ayak hastalklarnn lke ekonomisi ynnden
sakncasna, zmlenemezse bu sorunun lkeyi bir kmaza
srkleyebileceine deinir: "Btn sorunu ksaca zetleyiver
dim, dedi Mr. Deasy. Az ayak hastalklaryla ilgili. Bir gz at-
verin. Bu konuda bir ikinci gr olamaz bence."133 rlanda'nn
toplumsal-ekonomik sorunlar konusunda, ikinci bir gr ola
mayaca kansndadr mdr bey. stelik, ngiltere'nin de
balca ekonomik sorununu tek bir tmceyle saptar kar iin
iinden: "Dinle bak, ngiltere Yahudilerin elindedir."134 Mr.
Deasy'nin bu kat grllne btn metnin anlam aknda,
Stephen'in az nceki tarih dersi metinii art-alan olur. Deasy,
birtakm gereklere, bir ikinci olanak tanmayan kesin grler
le yn vermek savndadr. Okur da, Deasy'nin bu tutumu ile
metnin hemen nceki kesimi arasnda kurduu ba aracly
la, somut metinde aklk tamayan yeni bir anlam boluunu
doldurur. Sonsuz olanaklarn varl anmsannca, Mr. Deasy'
nin darkafall, kendini beenmilii birden ortaya kar. Bir
kez daha dnr okur, her kesinleyici bilginin, olgularn de
iken akn grmezden gelmek olduunu. Yalnz bir kez da
ha belirtelim: Metin dorudan doruya sylemez bunu, okur
kendi karmlaryla bulgular.
Blmn "N estor" bal ise, tad baka bir gr a
syla pekitirir bu anlam. lkan nl kiilerinden Nesto'un
bilgelii ile Mr. D easy'nin kazkafal bilgilii kartlar. Yalnz,
Nestor da salam kurtulmaz bu kartlamadan. Olgularn de
ikenlii asndan okurun. Nestor'un tarihindeki o tartlmaz
bilgeliini de yeniden bir deerlendirmesi zorunluluu doar.
Metnin n-alanmn, her zaman art-alanla koullu oluunun ya-
nsra, art-alan deiiklie uratacann da bir kantdr bu
iliki.
Ulysses'in btn, insan yaamnn olgularna, bu blmde
olumasn izlediimiz trden bir bakn yks olarak gr
lebilir. Northrop Frye, h/sses'teki anlatnn anakalplarm "yu-
vaya-dn, kent, aray" diye e indirger.135 Ona gre, Odys-
seus'un serveniyle Bloom 'un serveni bu anakalplar eksenin
de birleir. Ancak, Homeros destannn atsn da, Ulysses'te
her eyi aklayabilecek bir deimez anahtar olarak grmenin,
sakncal yorumlara yol aabileceini de belirtelim. Olanaklarn
sonsuzluu ilkesi, Ulysses'in anlatm dzenini de, kavranm
da yneten bir ilkedir nk. Bloom'un, yirmi drt saatlik ser
venden sonra yuvaya dn, "bo bir gvensizlie bilinli bir
tepkidir."136 Bu tepki ona, nceden kestirilemeyecek nitelikteki
birtakm olaylar karsnda gerilmi bir duyarlk yaratmaktan
baka hibir ey salamaz. Oysa Odysseus'un yuvaya dn,
ekilen aclarn sona ermesi anlamn tar. Odysseia'da Joyce'un
metnindeki yeni "Bloom usalem "137 kentinin de bir zdei yok
tur. Gndelik ada yaam kavgas iinde bir Dublin'dir Ulys-
ses'teki bu kent. Bloom'un davranlar, bu koca kentin karma
k ak iinde, hibir zaman nceden kestirilemeyecek bir ni
telik tar. Homeros'ta ise insan davran, Dublinlilerin davra
n karmaasna oranla, hemen hemen belli kalplar iindedir.
Ama Dublin'in kaynamas, ilka dnyasna oranla bir gerile
meyi anlatmak iin deil, ada insan davrannn sonsuz
olanaklarn yanstmak iin, bir iletiim zorunluluu olarak su
nulmutur bize. Bloom, Odysseus gibi rnek bir kahraman de
il, ada dnyann sradan bir yurttadr. Bu bakmdan, ilk
a destanndan tretilme anakalplar, romann gdm-kurgu-
suna grnte bir at salamakla kalrlar ancak. Gerekte ise
Odysseia ile Ulysses "hibir zaman kesim eyen" koutlardr.138
Ulysseste bu klasik atnn yansra, Homeros'tan Shakes-
peare'e btn bir Avrupa yaznn birok ynne gndermeler
vardr. Okur bu yaznsal gereleri de ana kavray dizgesine
yerletirmek zorundadr. Sunulan btn gr alarndan bir
sralama yapmak, gstergelerle durumlarn artrd ynde
birtakm anlamlar oluturmak, tmce tmce, okurun iidir.
Ulysses gndelik yaamdan srekli deien grnmler sunar.
Bu grnmlerden hibiri tek bana anlam tamaz. Szckler,
tmceler, blmler, bir anlambilimsel balamn gstergelerini
sunarlar ancak. Bu gstergeleri beklendiren, okurun dgc
olur. Her tek grnm bir anlam olanan tketirken, saysz
anlam olanan da dnda brakr. Gndelik yaamn btn
bir grnm ise, dta kalan olanaklarn da kavranmasndan
sonra oluur: Edilgin bir anlat metni deildir. Ulysses, okurun
byk lde ie katlmasyla kavranr ancak. Bu belki her kur
maca metin iin dorudur, ama Ulysses gibi bir metnin okurdan
bekledii dsel katk, allmn ok stndedir. Aama aa
ma, okunan tek tek grnmler bir sraya konur, sonra birbiri
nin alanna taar karr, okur gndelik yaam gereinin dei
ik ynlerini bulgular boyuna, ama o gerei hibir zaman b
tnyle kuatm duymaz kendini. Duyduu an, bir yanlsa
mann eiindedir. Gerein kesin grnmnn yakaland
yolundaki her duygu, metnin ileri aamalarnda byle bir ya
nlsamaya dnm ekten kurtulamaz. Gerek ile yanlsama ara
sndaki bu karlkl iliki de ti/ysses'in almlamasn devingen
bir srece dntren ilkelerden biridir. Bu sre boyunca
okur, gereleri ya da btn bir gereklii uzak bir noktadan
kavramak yerine kendi yaratt gerei, odaktan kavrar bir ba
kma. Tpk gerek yaamda olduu gibi.
zlek ile kavray evreninin ortak yapsnn ne yollardan
etki salayabileceini metin rnei ile gstermeye altk.
Bu yapnn ileviyle donanm gerelerinin bir sraya sokulup
anlam ynnden beklendirilmesinde tarihsel yn ile dizgesel
yn ar basar demitik. Tarihsel yn, metin gerelerinin n-
alan art-alan ilikisinde gsterir etkisini. Okuma srecindeki bi
lin her yeni kullanmn ncesini, tarihsel geerlilik balamn,
ararken ister istemez metind toplumsal tarihsel bilgilere d
ner. Tarihsel anlamn imdi yeni bir geerlilikte almlanmas ise,
metindeki deiik gr alar araclyla sergilenen bilgiyi
bir izleksel tutarllkta birletirmek, bylece anlam bir metinii
dizgeye balamakla olur. Gerekte her yaznsal metnin alm-
lanmasnda, metnin donanm eleri, yazarn seme ilkesinin
kendilerine ykledii grevle, ema ile dzelti, n-alan ile art-
alan, izlek ile kavray evreni arasndaki metinii kaynakl et
kilemeler, okuru anlama gden balca etkendir. Okurun, met
nin derin yapsndaki anlamlar kavrayp zmlemesi, bu meti
nii etkilemeler srecinin sonucudur. Ama te yandan, bu s
reci balatan da okurun kendisidir. Bu bakmdan, metnin anla
lmas olgusunda en nemli yeri tutan ey, devingen bir oku
ma ediminin kendisidir.
Sonu

Okuma Edimi

"N e zaman bir ey okusak, ilgimizin iki ynde birden iledi


ini grrz. Bunlardan d dorultulu, merkezka nitelikli olan
birincisi ile okumamzn dna karz hep, bireysel yaptlardan
onlarn anlamlarna, ya da, gerekte belleimizdeki uzlamalarla
ilikilerine dneriz. kinci yn ise i dorultulu, merkezcil nite
liklidir. Bununla da szcklerden, oluturduklar daha geni
szsel rglerin anlamn gelitirmeye alrz,"139 diyor North
rop Frye. Yaznsal yaptlarn okunmas konusunda sylenmi bu
szler, grld gibi, okur etkinliinin en canalc ilkesine par
mak basyor. Sanat yaptnn, dilii bir dizge oluunun yansra,
iinde yorulduu ortamn, metnin somut varl dnda gr
nen, birok dizgesiyle de ilikisini belirtmeye altk. Bir metnin
anlamlarn ya da gndergelerini bulgulamann, okurun bu iki
ynl ilikiyi deiik alardan irdelemesiyle gerekleeceini de
aklamak balca abamz oldu. Frye'n d dorultulu dedii il
gi, hi kukusuz, en bata metnin donanm gerelerine ynelik
tir. Okurun, toplumsal tarihsel deer dizgeleri ile yaznsal gele
neklerden oluma bu donanm, okuma srecinde bir art-alan
n-alan etkilemesine sokarak, yazarn belli gereleri seme ilke
sini bulgulama abas, d dorultulu, metind anlambilimsel
alanlardan yola kan bir abadr. Bir metnin gndergesine temel
olacak bilgilerden ou, okur bilincinin metindna dnk bu il
gisiyle edinilir. Ancak, kurmaca bir metnin edilgin bir bilgiler
daarc olmadn da biliyoruz. "Her bilgi gsteriisi okurun
bilmek zorunda olduu, her toy okurun da igdsyle bildii
ey, romanlar da kapsayan simgesel dizgelerin birer anlam y
na deil, belli trden etkinliklere katlmaya bir ar olduu
dur."140 Okurun katlmas gereken bu belli trden etkinlikleri de
bir yaptn metinii dilsel ilikilere ynlendirir. Bu noktada
Frye'n szn ettii ikinci yn ie karr.
Bir metinde, sesbirimlerden tmceye, tmceden btne
dek, dilbilimsel eler, yalnz somut bir yzey anlamn olutur
mak iin deil, okuma srecinin her aamasnda, gelecek anlam
lar da, deiik metin kesimleri stndeki izdmleriyle sezdir
mek iin vardrlar. Kurmaca metinde, tmcenin dilbilimsel an
lam snrlar iinde aka sylediinin yansra, tmce bekleri
nin artraca rtk anlamlar da nemlidir. Bu rtk anlam
lar metnin tmce, szce, bilgi gibi ham gereleri ile okur bilinci
nin bir arada ilemesiyle akla kavuur. Bir metinde izlek diye
belirlediimiz kavram, tmcelerin ounlukla dorudan doru
ya syledikleriyle iletilirken, metinde aka sylenmeyenin b-
tnlenmesinde pay olan kavray evreni de metnin dilsel e
leri arasndaki egdml etkisiyle oluur. zlek ile kavray
evreninin birlikte oluturduklar ortak yapnn ise, okuru yazar
ca amalanm gndergeye hangi etkilerle gdeceini daha nce
rneklemeye altk.
Okuma edimi, batan sona, nmzdeki metni okuma ya
antmzn gemii, imdisi, gelecei arasnda bir etkilemedir.
Okurun bilinci metnin bir aamasnda, beklentisiyle uyumayan
trden bir durum ya da olgu ile karlat an, bellek aracly
la hemen metnin ncesine uzanr. Yeni durumun metinii bir art-
alana balanmas abasdr bu. Yalnz, bu aba ile imdi varlk
kazanan her anlam kesin deil, sonraki okuma aamalarnda de
imeye aktr. Btn gazete romanlar, polis romanlar, g-
dm-kurgusunun okurun bu etkinlii stne temellendirilmesi-
ne en yaln rneklerdir. Bir polis roman okuru, ka kez tam ya
kaladn sanr suluyu, ama hep yanldn anlar, yeniden ba
lar ie.
Her sanat yapt, bir toplumsal tarihsel balamn sorunlar
na sanatnn bir yant olarak da grlebilir. Bu adan grld
an sanat yaptnn kavran metind bir gemi, gelecek,
imdi ilikisinin de gznnde tutulmasn gerektirir. Bir metnin
okunuu temelde, belli trden gereklerin bulgulanmas diye ta
nmlanabilirse, gerein bilinmesi hibir zaman birtakm du
rumlarn dorudan doruya sezilmesi ya da alglanmas deil
dir.141 Bir kimsenin szlerindeki anlam ararken, o kimsenin ka
fasnda, "sylenen ya da yazlan eyin yant olmay amalad
ne gibi bir soru vardr, bunu bilmek gerekir (ne gibi bir sorudur
bu, sizin de bildiinizi varsayd?)".142 Bir sanat yaptnn alm-
lanmasnda bu hi kukusuz, o kimsenin kafasnn iine girebil
mek, onun dncelerini yeni batan dnmek deildir. Met
nin donanm, bu ilikinin okurca kurulabilmesinde balca da
yanaktr. Dnyay nasl gren bir toplumda, hangi yaznsal gele
neklerin ortamnda, neden yazlmtr bir yapt? te bu sorunun
karl, aranan soru-yant ilikisine byk lde aydnlk geti
recektir.143 R. G. Collingvvood'un her tarihsel sreci yle bir "so-
ru-yant" ya da etki-tepki (challenge and response) ilikisiyle
grme ilkesi, bu noktada btnyle benimsenmeye deer. "By-
lece gemiteki geerlilik ile imdiki anlam, bir ilikiye girerler.
Bu iliki iki uca bamll ile, gemiteki yaptn kendisini, o
yaptn imdiki almlanyla, imdiki ada yorumunu da sa
nat yaptnn tarihsel geerlilii ile aydnlatr."144 Bu iliki zel
likle metnin okunuu srasnda beliren metind art-alan n-
alan etkilemesinde ilev kazanr. Bylece bir metnin, insanlk
durumuna belli bir gemite ykledii anlamlar, bugnk in
sanlk durumunu da aydnlatr. nsan dncesiyle deneylerinin
bugn kazanm olduu inceliklerle de, bir metnin gemi a
larda bulgulanmam, ama onda rtk bir gcllk olarak hep
sregelmi anlamlar bulgulanr. Yaznsal yaant ile gerek dn
ya yaants, srekli birbirine taar, birbirlerini deiik yollardan
etkilerler. Gerekte bir yaznsal yapt, bizde yayorsa, dural bir
biimde, hi deimeden gelimeden yaamaz. "Bizim deien
yaammz ile bilincimiz, zne-nesne ilikisinin eytiimsel niteli
inden dolay, onu ister istemez deiiklie uratr."145
Okuma edimi, baka bir ynyle, okurun znel gemii,
imdisi, geleceiyle de ilgili oluyor bylece. Gerekte her okur,
kendi kiisel konumuna, duygusal yapsna, dnsel yetisine
gre yaar bir metni. Bu adan, bir bakma, her okur kendini
okur metinde. Ancak Wuthering Heights'a tepki gsterebilmek
iin, toplumsal ya da ekonomik koullardan dolay sevmedii
bir adamla evlenmeyi semi bir kadna tutkun olmak da gerek
mez, szgelii. Okurun kiisel yaps ile birikiminin, metinde
kendine bir ayna bulmas, bu anlamda alnmamaldr. Evet, okur
metnin birok kesiminde aynaya bakar gibidir, zellikle, ilk r
pda kendi yaantlaryla zdeleyebildii durumlar okurken
byledir. Ancak, metnin btnnn yardmyla somutlanacak
gerek, her soy yaptta, okura birok ynden yabanclklar olan
trden bir gerektir. Burada da, okur kendi yaantlarnn birta
km ynleriyle, kendi gereinden baka nitelikte bir gerein
boyut kazanmasna katkda bulunur. Ama bir yerde de ancak
bildik dnyay ardna alarak, yaznsal metnin sunduu yeniyi
bulgulama srecine katlabilir. "Gerei dorudan doruya alg
laym bir kitabn szckleriyle yer deitirdii an, elim kolum
bal, kurmacanm egemenliine boyun emi olurum. Varolan
dan ayrlrm, varolmayana inamyormu gibi davranmak iin.
Kendimi kurmaca varlklarla kuatrm; dilin yemi olurum. Dil
beni kuatr gerekdlyla," diyor Georges Poulet,146 okurun
bu durumunu aklarken. Yoksa ne yazarn zgemiiyle ilgili
birtakm olgularn metinde zdelenmesi, ne de okurun kendi
yaantlarn metinde bulmas, kendi bana bir anlam tar oku
ma ediminde. Ama bu tr zdelikler araclyla metin, okurda
belli bir almlama biiminin ngrd daha karmak tepkileri
uyandrmaya balar. Konuan artk ne yazardr ne de gerek ya
am olgular. Metnin kendi kurmaca varldr. Bu sre sonun
da kendisine yabanc birtakm gereklerle yaant biimlerini de
metnin gdm araclyla zmleyebilir okur. Onun metne
katks orannda, metin de ondaki yaant birikimini belli lde
bytr. Gelecee bakn deitirir, gemie bakn deitirir.
Bir sanat yaptnn, insan yaamndaki aydnlatc ilevi de bu et
kisinden kaynaklanr.
Blmlerin zetleri

nsz'den balayarak, her blmde ilenen sorunlar ana-


izgileriyle ylece saptayabiliriz:

NSZ: Bir yaznsal metnin anlamn, metinii gstergeler


dzeni ile okurun dgc arasndaki alveri belirler. Metnin
ilevi, okurda btnlenir.

GR: 1. Sanat, bir iletiimdir. Belli trden bilgileri bulgu


lar, iletir. Dilin btn stne kurulan bir kendine zg dildir
sanat. Ancak, sanatn ilettii bilgi tr, yalnz sanat biiminin
-yaznsal m etnin- iinde varlk kazanr. Sanat iletisinde, doal
dilin yerleik anlamlar deiiklie urar, yeni bir tutarllkta,
yeni bir ilevde birleirler.
2. Her iletiim dizgesinin kendine zg bir dili, bu di
eleri, bu elerin de birbirine eklemlenme kurallar vardr.
Dil iindeki her dil, belli bir bilgi alann bulgular, betimler,
aklar. Fizik dili, kimya dili, spor dili vb. gibi. Her dil, belli bir
dnyann taycsdr. Yazn dili ise, hep deien insanlk duru
munu dile getirirken, dilin gndelik kullanmndaki anlamlar
dan uzaklar. Gstergelerinin anlam, dil iindeki br diller
deki gibi hemen hazrdan karlamaz, elerinin metinii ili
kilerinden tretilir. Yaznsal iletiim, doal dilin btn, dil
iindeki deiik diller, bir de teden beri sregelen yaznsal an
latm rgleri stne kurulur, ama bunlarn hepsini belli ilke
lerle birletirerek, gerek deil kurmaca bir dnyay sunmaya
ynelir.

I. DLBLM LE METN: Sanat yapt, olaanst bir ya


ratma, bir dhinin etkinlii olarak benimsenip geilmiyor artk
bugn.
I. 1. Yaznsal metin de birtakm soyut felsefe kuramlar
yorumlanmak yerine, kendi dilsel yapsyla, sesbirimlerinden
tmcelerine, giderek btn syleme dek elerinin ilikileriyle
aklanmaya allyor. Dilbilim, burda giriyor iin iine. Yal
nz, geleneksel dilbilim, gelip tmcenin snrna dayandn
dan; yazn metninin estetik boyutunu, tmce-tesi iletiim r
glerini aklamaya yetmiyor.
I. 2. Dilbilimsel yaklamn tmce-tesi ilikilere de yn
diini gryoruz bu nedenle gnmzde. u sorularn yant
aranyor szgelii: Nedir dilsel eleri bir metin btnlnde
birletiren? Sesbirimlerden, biimbirimlerden, tmcelerden bir
metin yapan? Harweg, dildeki adllarn ilikileriyle aklyor
metnin btnln. Bellert, metindeki ardarda tmceler ak
nn bir anlam erevesi, bir anlambilimsel balam oluturdu
unu sylyor. Her eyin bir ak iinde anlam kazandn ile
ri sren, Herakleitos, Wittgenstein kkenli gr stne temel
leniyor bu sav. Koch'a gre ise, konudur btn oluturan, m e
tinde ilk basamaktan sona dein geliip serpilen bir izleksel
aktr. Yalnz bu yaklamlarn hepsi, metnin dilbilimsel somut
varlna fazlaca bal kalr, dilbilimsel eler dzeyinde ince
eler sk dokurken, metnin toplumsal-tarihsel-kltrel balam
nn etkilerini grmezden gelirler. Oysa, yalnz metnin dilbilim
sel zmlenmesi deildir nemli olan.
I. 3. Metni tek bana deil de, bir dildeki btn metin t
leri arasnda, iinde yer ald bekte grmek nemlidir. Yazn
sal metinler de, bir metin bei oluturur. Metin, yalnz ardar
da eklemlenmi bir tmceler zinciri deil, dil iindeki saysz
iletiim biiminden biridir. Deiik iletiim biimlerini, metin
trleri olarak bek bek ayrmak yararl olabilecek bir yol bel
ki. Ama bir dildeki btn metin trlerini saptayp ayrdedecek
ilkeler daha tam bulgulanmadndan, imdilik yeterli deil.
I. 4. Sz-eylem kuram, metnin tutarlln, metinii dilsel
elerin birbiriyle ilikilerinde deil, szn kullanld bala
mn birliinde aryor. Sz-eylem, Austin'e gre, iletiimin temel
birimi, bir kullanm balam iindeki szcedir. Bir sz, kime,
nasl, nerde, hangi koullarda sylenmitir? Yazl bir metinde
de, tek tek tmcelerin anlam deil, ardarda tmcelerin bir ara
da artrd kullanm balam, iletiimin konumu nemli
dir. Kullanm da, birok toplumsal tre ile kural belirler. y
leyse her sz, kullanld yerdeki ilikiler rgs iinde anlam-
landrlmaldr. Yaznsal iletiim asndan grldnde bu
durum, metind toplumsal kltrel elerin de ie katlmasn
gerekli klar.

II. GELENEKSEL YAKLAIMLAR: Geleneksel bak ne ol


mu yaznsal iletiime?
II. 1. Aristoteles'ten bu yana, trler kuram ile aklanm
her ey. Belli bir yaznsal-tr tanmna uyan metin yaznsal, uy
mayan yaznd grlm. Oysa bu l her zaman ilemez:
Dildeki yaznsal olmayan kullanmlar srekli bir biimde ya-
znsallamaya ynelebilirler (reklam szleri, mektup, film sz
leri gibi), ya da yaznsal tr kavramlar birbirinin alanna taa
bilir (destan, roman, yk, serbest kouk gibi). Dolaysyla bir
yaznsal metin kuram, yalnz geleneksel anarneklerden deil,
dilin btn iindeki iletiim dizgelerinden, bunlarn nasl bir
biriyle rterek, deiik alarda deiik yaznsal biimler
oluturduklarndan yola kmal.
II. 2. Yaznsallk, teden beri ok anlamlla balanm
hep. Bir iirin birok yoruma ak olmas gibi, szgelii. Ama
hemen her yaznsal metnin zellii olan bu ok anlamllk, tek
tek metinlerin aklanmasna yeter mi? Yaznsal metni yaznsal
yapan, biimsel ya da yzeydeki anlambilimsel zellikleri de
il, ilettii anlamlarla, sunduu dnyann niteliidir. Gerek
deney dnyasnn bilgilerini deil, kurmaca trden bir dnya
nn ilikilerini sunar yaznsal metin. Okunurken de, bu yn
nn gznnde tutulmasn gerektirir. Kurmaca metin kavra
m, yaznsal metin kavramndan da eskidir. nsann masal uy
durmaya balad an, balar. Bu bakmdan, yaznbilimsel ara
trmada, yalnz yaznsal metin kavram deil, kurmaca metin
kavram da yararl olabilir.

III. KURMACA KAVRAMI: Kurmaca metnin sunduu


lam, metind gerek deneyler dnyasnn somut anlamlaryla
rtmez. yleyse nasl bir iletiim konumunda, gndergesi
nasl bulunacaktr kurmaca metnin? Birtakm glkler vardr
bu konuda.
III. 1. Kimi m etinler kurmaca olmakla birlikte, gerek ol
lar yanstma savndadrlar (ermi yaamlar gibi). te yandan,
kurmaca metin kavram da kimi geleneksel yazn trlerini kap
sam dnda brakabilir. "Fable" trn, szgelii, nk gele
neksel "fable"n gndergesi kssadan hisse olarak kesinlikle
bellidir. Kurmaca metin kavram, yazn retimi asndan
nemli bir anlam tar. Bir romann tarih, tarihin de roman gibi
okunamayaca gereinin bilincine bu kavramla varlabilir
szgelii.
III. 2. Kurmaca metnin gndergesi nedir? Bu gndergen
zellikleri nelerdir? Bir metnin gndergesi iki trl oluur: M e
tin ile yaam gerekleri arasndaki ilikiden (ayrk-gndergeli-
lik), ya da metnin kendi iindeki deiik yapsal dzeyler aras
ilikiden (z-gndergelilik). Birinci durum, gstergelerinin an
lam edeerini gerek dnyada hemen bulduumuz kullanma-
lk metinleri kapsar, ikinci durum, metnin temelindeki kavram
lar rgsnn deiik bak alarndan kavranmasyla ortaya
kan bireimin, belli yaam grnglerine, durumlarna uygu
lanmasn, baka deyimle kurmaca metinleri kapsar.
III. 3. Nasl uygulanr temel kavramlar rgs yaam
Her kurmaca metin, belli bir kltrel tarihsel balamda, insan
lar arasndaki birtakm temel iliki yaplarn konu edinir. Tess
ile Emma Bovary, tarihsel gemiteki kiiliklerdir szgelii, ama
iinde yer aldklar iliki yaplar, her ada her toplumda ge-
erlidir.
III. 4. Kullanmalk metinlerde anlamn gerek yaama ba
lanabilmesi pek sorun deil. Bir bahvanlk kitabnda 'gl'
gstergesinin gsterileni bellidir. Ya Fuzul'nin iirinde? Kur
maca metin okurunun ilgisi, gerek yaamdaki birtakm edim
lere, nesnelere, olgulara deil, metnin szcklerinin somut an
lam ile soyut anlam dzeyi arasndaki ilikiye yneltilir. nl
roman kahramanlar, gerek yaam dnyasnda dorudan do
ruya zdeini bulamayacamz kiilerdir. Bu kiilerle sylen
mek istenen anlam, z-gndergeli metnin metinii ilevleriyle,
dolayl yoldan, yaam dnyasna balarz. Bilimsel metin de
z-gndergelidir. Ama bilimsel metin, yaamn nasl grlmesi
gerektiini, kurmaca metin ise, hemen anlamlandrlamayacak
trden birtakm yaant rnekleri sunar.
III. 5. Searle, eretilemeli dil kullanm nasl szc szc
ne ciddiye alnmazsa, kurmaca metin de bir anlamda ciddiye
alnmamaldr der. Sz-eylemin gereklemesi, iki utan birta
km koullarn yerine getirilmesini gerektiriyordu (gnderici ile
alcnn ayn dzgy paylamas gibi szgelii). Kurmacann
kural da, kat katiya ciddiye alnmamas oluyor. Bir oyun gibi
grlmesi. Ama elencelik bir oyun deil. Kendine zg birta
km belli kurallarn gzetilmesini gerektirdii iin oyun. 'Sevgi
li okurum' ya da 'benim budala okurum' diyen yazar, kime,
hangi somut kiiye seslenir szgelii? Burada oyunun kural,
okurun bu seslenii bsbtn zerine alnmamas olur. Kurma
ca metnin ilevi de, bu yzeysel kuraln tesinde balar.

IV. CANLI METN: Somut bir gerek gndergeye balana-


mamas, kurmaca metnin gerekle ilikisi olmad anlamna
gelmez.
IV. 1. Kurmaca iletiimde, metnin neyi anlattndan ok,
okurda ne etkiler uyandrmak istedii nemlidir. Dolaysyla,
kurmaca metnin okunuunda, iki yn gznnde tutulmal
dr: Metin ile gerek ilikisi, metin ile okur ilikisi. Gstergebi-
limci kuramda M orris'ten beri, tmcebilim, anlambilim, kulla-
nmbilim diye adlandrlan yn ar basar. Metin-okur ili
kisi, kullanmbilim ynnden, gznnde tutulmas zorunlu
bir ilikidir. Nasl bir kullanmdr kurmaca? Searle, 'ciddiye
alnm am al' diyor. Austin 'kof ya da bo' diyor, 'asalak' diyor
kurmaca szce iin. (Olumsuz deer yarglar deil bunlar).
Allm eylemler ile treler balamnda hemen somut bir an
lam karlamad iin byle niteliyorlar kurmaca szceyi.
Ama te yandan, yaznsal dil, sz-eylem kuramnn nemli bir
ynyle, bir szde aka sylenmeyen eyin, o. szn kullanl
d balam dan karlabilecei ilkesiyle ortaklk tar. Sylen
meyenin sylenenden karlabilecei ilkesi, yaznsal sylemin
temelidir.
IV. 2. Kurmaca anlatm, geleneksel eletiride her zam
gndelik dilin kart olarak nitelenegelmi. Richards 'dzmece
szce', Ingarden 'szmona yarg' Austin 'asalak dil' demi
szgelii kurmaca iin. Sapmac kuramn uzantsdr bu gr
ler. Sapmac kuram, yaznsal dilin doal dilden bir sapma oldu
unu ileri srer. Oysa, yaznsal dilin varl iin, ancak bir n
kouldur doal dil. Okura, duyu alglaryla dorudan doruya
kavrayamayaca trden bilgiler sunmay amalayan bir ileti
im biimidir kurmaca. Cassirer'in simgesel biim kuramna
gre de, bir metindeki grnr anlam ilikileri, bir kurmaca
dnyann koullardr ancak, paralar deil. Somut anlamlar bi
rer kaak glgedir. Bunlarn ardna dlerek, yananlamlarn
zengin simgesel bireimine varlr. Bu bireimde ise, metnin i
kurgular yol gsterir okura. M orris'in 'ikonik gsterge' kavra
myla benzerlikler tayor kurmaca metin. Eco'nun da belirttii
gibi, bu "ikonik gsterge, bir nesneyi deil, onun alglanma bi
imini dile getirir." Sanat metni de, nceden belli bir gnderge-
yi deil, belli alg srelerini sergiler. Nasl? Yazar bir seme ya
parak kurmutur metnini. Belli anlamlar, treleri, gelenekleri,
davran biimlerini koymutur metne. Seilen eleri, bir il
keyle birletirmitir. Bildik olaylar, durumlar, treler allm
geerliliklerinden kp yeni bileimlere girmitir. (Yatay dzen
leme). Allmn, yeni bir anlamsal balamda sunuluu, okur
dgcn bir etkinlie sokar. Varsaymdan varsayma, anlam
arar okur. Metin ile okur arasndaki bu etkileme, kurmaca ile
tiim konumunu oluturur. Araya araya, metnin gndergesine
doru yol alr okur.
IV. 3. Her kurmaca metnin gerelerini yazar alandan
er. Bu alanlar: Yazarn kendi dilinde varolagelmi metinlerin
tm, toplumsal-tarihsel deer dizgeleri, bir de en geni anla
myla toplumsal-kltrel balamdr. Bylece okur, metinii dil
bilimsel ya da estetik ilikiler tesine, metind balama da y
neltilir. nceden tand gereler, metnin donanmnda yeni
anlam ilikileri iinde kar karsna okurun. Tannmazn kar
tln dengeleme abasyla anlam bulgular okur. Bu arada,
yazld an ar basan bir ynnn metnin anlamna doru
dan doruya egemen olduunu grebilir. Ya da metin an
ar basan deer lleriyle dolayl bir biimde ilgilidir. Metnin
gereler donanm, okurun bireysel yaants ile rtyorsa,
metnin rtk anlamlar snrl, rtmyorsa geni ldedir.
IV. 4. Geleneki yaklam, yaznsal dili lt-dilden bir s
ma olarak gryordu. (Richards, Mukarovsky, Empson). An
cak, Mukarovsky, lt kurallarn krlmasnn yeni bir anlam
gcll de trettiini, bunun yansra estetik kurallar gelene
inin ie kartn syler. Demek ki yaznsallk, hem lt-dil
kurallarnn hem de geleneksel estetik yasalarn krlmasndan
doar. Gombrich, ema-dzelti kavram ifti ile dile getirir bu
ilikiyi. Bilinmeyen yeni anlamn, bilinen eski ema araclyla
tretilmesi, sanat yaptnn almlanmasnda nemli olgulardan
biridir. Burada szkonusu olan ema, okurun bireysel yetisine,
tarihsel-toplumsal konumuna gre aar kendini.
IV. 5. Her metnin kavrannda, metinde yazarn semes
le olumu n-alandaki yeni anlamn, hem metnin hem de kl
trn oluturduu art-alan stnde kavranmas zorunluluu
vardr. 'Getalt' ruhbiliminde, alg-nesnesi ile ardndaki alann
ilikisi trnden bir iliki szkonusudur burda. Shakespeare'in
tek bir dizesinin V. W oolf un romanna salad anlam olanak
lar, buna rnektir. Metnin tarihsel boyutunun ie karmas.
Yeni anlamn olutuu n-alan ile gemi anlamlarn tarihsel
art-alan arasndaki ilikiye varyoruz bylece.
IV. 6. n-alan art-alan ilikisi, metnin gdm kurgusun
temelidir. Her metinde, anlam asndan, birbirine rlm de
iik grler vardr. Bunlarn birbiriyle kesimesi, kartlama
s, biremesi vb. srekli olarak, okurun kavray evresini de et
kiler. Geri-dnmlerle iler okurun kavray.
IV. 7. zlek ile kavray evreninin ortak yaps nasl iler?
Bu ortak yap, okuru, yazarca seilmi gerelerin daha nceki
metind anlamlarna ynelterek, ya da bunlarn metnin dei
ik kavran alarndan tad anlamlara gre, bir snflama
ya, bir sralamaya sokulmalarn salayarak, ikili bir ilev g
rr. Szgelii, Robinson Crusoe, gerek yaam olgularna kartl
yla etki kazanan bir metnin, Humphry Clinker, metinii gr
lerin birbirine kartlndan etki kazanan metnin, Ulysses ise
hzl ilevli karmak etkili metnin rneidir. Ancak, bu kavra
y yapsna bir ilerlik kazandran etken her zaman, okurun et
kin katksdr.

V. SONU: ki yn vardr yaznsal okuma etkinliinin. Bi


rinci yn, metinii dorultuludur, btn metinii dilsel elerin
ilikilerini kapsar. kinci yn ise metind dorultuludur, yap
tn iinde olutuu toplumsal tarihsel balam, bir de okurun
gemiini imdisini, btn bir yaant birikimini kapsar. Oku
ma ediminin bu iki ynyle, yazn yaam, yaam da yazn s
rekli etkiler.
Notlar

1 Selected Essays, H arm ondsw orth I960, s. 44.


2 M artin Heidegger, H olzw ege, Frankfurt, K losterm ann 1963, s. 44.
3 O ctavio Paz, The Bow and The Lyre, A ustin-London 1973, s. 22.
4 Jean-Paul Sartre, Edebiyat N edir, ev. Bertan O naran, stanbul 1967, s. 65.
^ Jurij M. Lotm an, D ie Struktur literarischer Texte, bers. Rolf-Dietrich Keil,
M nchen 1972, s. 39.
6 Bkz. M artin H eidegger, D er Ursprung des Kunstwerkes, Einfhrung von Hans-
G eorg G adam er, Stuttgart 1965, s. 19, 30. Ayrca, Benjam in W h o rfu n Language
Thought an d Reality (Cam bridge M ass. 1956) yapt da, dilin, insann bak ile
dncesini, hem kendini hem de dnyay kavrayn biim lendiren etken ol
duunu, gereklik duygusunun da dil ile yorulduunu balca gr olarak
sergiler.
2 A m a ardm da hep iitirim
Zam am n kanatl arabasnn hzla yaklatn
Ve tede hepim izin nnde uzanr
lleri geni sonsuzluun.
8 Lotm an, Die Struktur literarischer Texte, s. 25.
9 Jam es Joyce, Ulysses, London 1963, s. 499-561.
R. Ellm ann, Jam es Joyce, Oxford 1966, s. 490.
11 Jan M ukarovsky, Kapitel aus d er A esthetik, Frankfurt 1947, s. 147.
12 Bkz. W olfgang Iser, The Im plied Reader, Baltim ore-London 1974, s. xi.
13 Bkz. Rom an Jakobson, "C losing Statem ent: Linguistics and P oetics" Style in
Language, ed. Thom as A. Sebeok, Cam bridge M ass. 1964, s. 350-377.
14 Ay. y., s. 353.
13 Bkz. H ans R obert Jauss, Literaturgeschichte als Provokation, Frankfurt 1973, s.
171-207.
16 Roland H arw eg, "Pronom ina und Textkonstitution" Poetica Beihefte 2, M nchen
1968, s. 10.
12 Ay. y., s. 20.
18 Irena Bellert, "O n a Condition for the Coherence of Texts" International Sym po
sium on Sem iotics, W arsaw 1968. Ayn yaz ayrca, Semiotica II (1970) 4, s. 335-
364'te yaym lanm . Bavurulan kaynak kincisidir.
Bkz. L otm an, D ie Struktur literarischer Texte, s. 118-121.
20 Ay. y., s. 353.
2 1 Ay. y., s. 350.
22 Ay. y., s. 362.
23 Ay. y., s. 363.
24 W alter A. K och, "P relim inary Sketch of a Sem antic Type o f D iscourse A nalysis"
Linguistics 12 (1965), s. 5-30. Ayrca, Vom M orphem zu r Texten, H ildesheim 1969,
s. 144-169. Bavurulan kayn&k kincisidir.
23 Ay. y., s. 149.
28 The O xford B ook o f Literary A necdotes, ed. J. Sutherland, London 1976, s. 281.
22 Rom an Ingarden, D as literarische Kunstwerk, Tbingen 1972, s. 155.
23 W olf-D ieter Stem pel, "G ibt es Textsorten?", E. E. G lich/W . R aible (ed.), Text
sorten D ifferenzierungskriterien aus Linguistischer Sicht, Frankfurt 1972, s. 175-179.
29 M etin-trleri kavram daha ok A lm ancada balbana bir kavram olarak kul
lanlyor gnm zde. Bu kavram n ilk kullanlna da, M. Bense, Theorie der
Texte, K ln 1962, s. 134'te rastlyoruz.
38 J. L. A ustin, H ow to do Things with Words, Oxford 1962.
31 Ay. y., s. 2-8.
32 Ay. y., s. 99-109.
33 Ay. y., s. 99-131.
34 Ay. y., s. 101-131.
33 Bkz. John R. Searle, Speech A cts, Cam bridge 1969, s. 18.
36 Ay. y., s. 94-96.
32 Ay. y., s. 50-53.
38 Ay. y., s. 52.
38 zellikle A lm an yazm bilim cileri arasnda yaygn bir aba bu. Szgelii, Dieter
W underlich ile Siegfried J. Schm idt yaznsal m etinlerde dil kullanm n konu
alan incelem elerinde dorudan doruya Austin ile Searle'n kuram n izlerler.
(Utz M a a z /D iete r W underlich, Pragm atik und sprachliches H andeln, Frankfurt
1972; D ieter W underlich [ed.] Linguistische Pragm atik, Frankfurt 1972). zellikle
Siegfried J. Schm idt, bir m etnin yalnz dilbilim sel olgular dzeyinde kavrana-
m ayacan, birliini daha ok bu olgular dnda varolan toplum sal belirleni
ten kazanacan syler. (Siegfried J. Schm idt, Texttheorie, M nchen 1973.)
48 Bkz. Ren W ellek / A ustin W arren, Theory o f Literature, H arm ondsw orth 1963, s.
231.
W illiam Em pson, The Structure o f Complex Words, London 1951, s. 11.
42 Ay. y., s. 121.
43 W. K. W im satt, "T h e D om ain o f Criticism " The Journal o f Aesthetics and Art Criti
cism , 8 (1950). Ayrca, yazarn The Verbal Icon adl yaptna da alnm bu yaz.
(London 1970, s. 231.)
44 Frank Kenr.ode, Sense o f an Ending, Oxford 1968, s. 43.
43 The Voyage o f St. Brendan iin bkz. A kit G ktrk, Edebiyatta A da, Istanbul 1973,
s. 25-26.
48 Bkz. Lives o f the Saints, tr. by J. F. Webb, H arm ondsw orth 1965, s. 20-25.
42 Pertev N aili Boratav, A z G ittik Uz Gittik, Ankara 1969, s. 58-59.
48 Franz Kafka, Saem tliche Erzaehlungen, Frankfurt 1972, s. 320.
49 Bkz. John R. Searle, 'T h e Logical Status o f Fictional D iscourse" New Literary
H istory 6 (1 9 7 5 /7 6 ), s. 319-332.
50 H. G. Gadamer, Wahrheit und M ethode, Tbingen 1975, s. 97-127.
51 Bkz. ay. y., s. 98.
52 Bkz. ay. y., s. 99.
53 Lotm an, D ie Struktur literarischer Texte, s. 121.
54 Peter H andke, Publikum sbeschim pfung, Frankfurt 1969, s. 47.
55 Das literarische Kunstw erk, s. 260-1.
55 Bkz. The Collected Papers o f C. S. Peirce, ed. C. Weiss H artshom e, Cam bridge /
Harward 1931-35,1934, 5, s. 488; ayrca, Charles M orris, W ritings on the General
Theory o f Signs (A pproaches to Sem iotics, 16), The H ague 1971, s. 4 6 ,3 6 5 ; gene,
C harles M orris, "Foundations o f the Theory of Sign s" (International Encylopaedia
o f Unified Science, Vols. 1 ,2 ), s. 52-55.
52 Bkz. W olfgang Iser, D er A kt des Lesens, M nchen 1976, s. 89.
58 H ow to do Things with Words, s. 22.
59 Ay. y., s. 24.
88 Bkz. The M eaning o f M eaning, London 1972, s. 148; ayrca, Principles o f Literary
Criticism, London 1963, s. 206-15.
84 D as literarische Kunstwerk, s. 169.
62 Bkz. <jy. y., s. 180.
63 Ay. y., s 182.
84 Ernst Cassirer, An Essay on M an, N ew York 1956, s. 187.
85 Ernst Cassirer, Philosophie der sym bolischen Formen 3, Darm stadt 1964, s. 350.
88 Ey gl, hastasn sen!
O grnm ez kurt
G eceleyin uan,
U luyan frtnada
Bulm u senin
Kpkzl sevinten yatan,
K aranlk gizli sevgisi
Ykyor senin yaam n.
82 Wahrheit und M ethode, s. 445.
88 Ay. y., s. 448.
89 Charles M orris, "Esthetics and the Theory of Signs" Journal o f Unified Science 8
(1939), s. 131-150; ayrca bkz. Charles M orris, Writings on the General Theory o f
Signs, s. 362.
28 Um berto Eco, Einfhrung in die Sem iotik, bers. Jrgen Trabant, M nchen 1972,
s. 213.
24 Iser, D er A kt des Lesens, s. 109.
22 Um berto Eco, A Theory o f Sem iotics, Bloom ington 1976, s. 276.
23 Bkz. W olfgang Iser, 'T h e R eading Process: A Phenom enological A pproach"
New Literary H istory 3 (1971-72), s. 279-99.
24 Eco, A Theory o f Sem iotics, s. 275.
25 Thom as Hardy, The M ayor o f Casterbridge, London 1963, s. 22.
28 Bkz. H ow to do Things with Words, s. 25-38.
22 Iser, D er A kt des Lesens, s. 115.
28 G erekte bu gereler, Prag yapsalclarnn estetik-d gereklik diye adlandr
dklar ynn oluturur bir m etnin. letinin estetik denen kesim i ile bu estetik-
d alan arasnda kesin snrlar yoktur. Yapda zam an zam an ikisi birbirinin
alanna taar. (Bkz. Jan M ukarovsky, Kapitel aus der Aesthetik, Frankfurt 1974, s.
13-14.) Ju lia-K risteva'n n "d eologem " kavram da m etnin bu ynn belirti
yor. "Id eolog em " K risteva'ya gre, her m etnin deiik dzeylerinde biim le
nen m etinleraras ilevdir. M etnin bize alm as srasnda her an kendini d uyu
rur, m etnin iinde olutuu toplum sal-tarihsel yerlem ler dizgesini salar. (Bkz.
Julia K risteva, "D er geschlossene Text" Textsemiotik ais Ideologiekritik, Hrsg. Pe
ter V. Zim a, Frankfurt 9 7 7 , s. 194-230.)
79 Law rence D urrell, Balthazar, "Prefatory N o te", London 1958, s. 9.
8 Ay. y., s. 9.
81 Bkz. Iser, D er A kt des Lesens, s. 124-8.
82 An Introduction to the English N ovel I, London 1962, s. 159.
83 E. M. Forster, A Passage to India, H arm ondsw orth 1964, s. 27-28.
84 Bkz. K. W. G randsen, E. M . Forster, Edinburgh 1962, s. 83.
Bu konuda daha ayrntl aklam a iin bkz. A. G ktrk, Edebiyatta A da, s. 97-
108.
Bkz. E. M. Forster, A spects o f the N ovel, H arm ondsw orth 1962, s. 93-94.
87 N e yazk ki bu tutum u birok kim se, ada uygar yaam n en kanlm az so
nularndan biri olarak savunabiliyor. Szgelii, bu kafayla, uzun m etinleri
okum am akta direnen, ii zetle geitiren yazn rencileri, tek rom an okum a
m olm akla vnen baarl politikac ya da i adam lar, giderek, yazn d
m anln ura edinm i szde bilim adam lar, bu arada anlabilir.
8 I. A. R ichards, Principles o f Literary Criticism, London 1976, s. 211.
89 Bkz. I. A. Richards, Science and Poetry, London 1926, s. 59.
98 Bkz. The Structure o f Com plex Words, London 1951, s. 11.
91 Jan M ukarovsky, "Standard Language and Poetic Language" A Prague School
R eader on Esthetics, ed. Paul L. G arvin, G eorgetow n 1964, s. 18.
92 W. K. W im satt, Jr./M . C. Beardsley, "T he A ffective Fallacy" The Sewanee Review,
LVII (1949), s. 31-55. Ayn yaz WimsattTn The Verbal Icon kitabindadir (London
1970).
98 Bkz. "T he Intentional Fallacy", The Sewanee R eview LVI (1946), s. 468-88. Bu yaz
da The Verbal Icon 'da yeniden baslmtr.
94 M ichael Riffaterre, "D escribing Poetic Structures" Yale French Studies XXXVI-
XXXVII (1966), s. 200-243.
95 Ay. y., s. 202.
96 M ichael Riffaterre, "C riteria for Style A nalysis" Word XV (1959), s. 154-74.
97 Bkz. Lotm an, D ie Struktur literarischer Texte, s. 76-78.
98 Stanley Fish, "Literature in the Reader: A ffective Stylistics" N ew Literary H istory
2 (1 9 7 0 ), s. 123-161.
99 Ay. y., s. 160.
100 "Standard Language and Poetic L anguage", s. 22.
181 Felix Vodicka, "T h e History of the Echo o f Literary W orks" A Prague School
Reader on Esthetics, s. 75.
182 Bkz. D er A kt des Lesens, s. 151.
183 p. H. G om brich, A rt and Illusion, Princeton 1972, s. 30,116.
184 Ay. y., s. 168.
185 Bkz. E. H. G om brich, N orm and Form , London 1966, s. 81-98.
Selected Essays, London 1958, s. 145.
*0 7 Bkz. Rom an Ingarden, Vom Erkennen des literarischen Kunstwerks, Tbingen
1968, s. 49. Bu konuda daha ayrntl bilgi iin bkz. a. G ktrk, "R om an Ingar-
d en'd e Yazl Sanat Yapt Kavram ile O kurun levi" Dilbilim 2 (1977), s. 73-80.
*08 Robert W eim ann, "P ast Significance and Present M ean ing", N ew Literary H is
tory i (1969), s. 91-109.
*09 "K orkm a artk gnein scand an", Cym beline, A ct IV, sc. 2.
* * 0 Virginia W oolf, M rs. D alloway, London 1963, s. 12.
111 A y .y ., s. 3 4 ,4 5 ,2 0 4 .
112 Ay. y., s. 154.
113 YVeimann, "P ast Significance and Present M ean ing", s. 104.
* * 4 Jakobson, "Linguistics and P oetics", s. 358.
**5 D as literarische Kunstwerk, s. 278.
**6 Alfred Schutz, On Phenom enology and Social R elations, Chicago 1970, s. 319.
* * 2 Joseph C onrad, The N igger o f the Narcissus, London 1964, s. 19.
118 Ay. y., s. 42.
**9 Ay. y., s. 121.
* 20 Wahrheit und M ethode, s. 448.
* 2 * "B o alanlar" deyim i iin bkz. R. Ingarden, Das literarische Kunstwerk, s. 261-70.
I 22 Robinson C rusoe'ya bu adan, daha ayrntl bir yaklam iin bkz. A. Gktrk,
Edebiyatta A da, s. 103-116,124-136.
*78 Erw in W olf, D er Englische Roman im 18. ]ahrhundert, G ttingen 1964, s. 122.
* 24 Tobias Sm ollett, The Expedition o f H um phry Clinker, Leipzig 1846, s. 40.
* 23 Ay. y., s. 45.
* 26 Ay. y., s. 49.
* 22 Uiysses'teki blm balklan, Joyce'u n kendi m etninde yer almaz. Bu balklar;
eletirm enlerin O dysseia ile aradklar koutluklarla bulgulanm , yaptnn by
le bir blm lem e erevesinde grlm esi, salnda Joyce'u hayli fkelendir
m iti. A ncak, Joy ce'u n kendi notlarnn da incelenm esiyle, rom anndaki gere
leri kendisinin de byle bir blm lem e, sralam a iinde grerek alt anlal
mtr. Bu konuda bilgi iin bkz. W olfgang Iser, The Im plied Reader, s. 196-231.
* 28 James Joyce, Ulysses, s. 29.
* 29 A y.y ., s. 28.
130 Ay. y., s. 30.
131 Ay. y., s. 30.
132 Ay. y., s. 30.
*88 Ay. y., s. 41.
134 A y.y., s. 41.
* 33 N orthrop Frye, A natom y o f Criticism. Four Essays, N ew York 1967, s. 118,141.
*86 Ulysses, s. 866.
* 32 Ay. y., s. 606.
* 38 H arry Levin, Jam es Joyce. A Critical Introduction, N ew York 1960, s. 71.
* 39 A natom y o f Criticism , s. 73.
*4** G abriel Josipovici, The M odem English N ovel, London 1976, s. 9.
*4 * Bkz. R. G. Collingwood, An A utobiography, Oxford 1964, s. 25.
*42 Ay. y., s. 31.
143 Ay. y., s. 24.
144 R. W eim ann, "P a st Significance and P resent M ean in g ", s. 109.
l 4^ J. M. H aw thorn, Identity an d Relationship. A Contribution to M arxist Theory o f Lite
rary Criticism , London 1973, s. 132.
14 6 "Phenom enology of R eading" N ew Literary H istory 1 (1969), s. 53-68.
Kavramlar

AIMLAMA Herhangi bir metnin aklayc amala yeniden yazm.


Alm. Paraphrase; Fr. paraphrase; ng. paraphrase.
ALICI letiimde, iletiyi alan kii ya da aygt. Dinleyici, okur, seyirci.
Alm. Empfaenger; Fr. rcepteur; ng. receiver.
ALIMLAMA Bir sanat yaptnn, bir tarihsel kltrel balamda, alcnn
beklentisiyle de ilikili olarak kavran.
letiim biliminde, gstergelerin (szgelii, bir yazn metnindeki gs
tergelerin) bir a h a ynnden alnmas.
Alm. Rezeption; Fr. rception; ng. rception.
ALIMLAMA ESTET Yaznsal metinlerin gstergeler dzenini, okurda
balatt sreler asndan; bu metinleri oluturan toplumsal-tarih-
sel-yaznsal gerelerin ortaya kard olas ya da gerek etkiler a
sndan inceleyen yaznbilimsel yaklam.
Alm. Rezeptionsaesthetik; Fr. esthtique de la rception; ng. rcep
tion theory.
ANLAMBLM Gstergelerin, gsterilenlerle ilikisini, anlam inceleyen
dilbilim dal.
Alm. Semantik; Fr. smantique; ng. semantics.
ANLAMSAL OKDEERLLK Bir gstergenin birok anlamla ilikili ol
mas durumu. Yaznsal metinde ok anlamllk. Kurmaca iletiim ko
numunda, okurun ya da dinleyicinin karmas gereken anlam kesin
lik tamaz. Anlamsal ok deerlilik bu durumda, metnin temel kav
ramlar rgsnn birok nesnel durum iin geerli grlmesine,
bylece metin ile yaam ilikisinden yeni anlamlar retilmesine yol
aar.
Alm. Polyvalenz; Fr. polyvalence; ng. polyvalence.
ANLATI Durumlar, olaylar, kiilerin ilikilerini ykleyen sylem bii
mi.
Alm. Erzaehlung; Fr. rcit; ng. narrative.
ANLATICI Yaznsal metinlerde, olaylar, durumlar, olgular anlatan, ya
zar ile okur arasndaki ara-kii.
Aim. Erzaehler; Fr. narrateur; ng. narrator.
ART-ALAN Ruhbilimsel algda, alg nesnesinin ardndaki veriler btn.
Bir metnin almlanmasnda, metinde oluan yeni anlam ncesindeki,
tarihsel-toplumsal-yaznsal, metinii ya da metind verilerin tm.
Aim. Hintergrund; Fr. arrire-plan; ng. background.
AYRIK-GONDERGE Yaam olgular ile metnin gstergelerinin dorudan
doruya bir karlkl iliki iinde olmas, rtmesi durumu. Metnin
edeerinin birok deiik gerek durum ya da olguda grlebilmesi
olana.
Aim. Heteroreferenz; ng. hetero-reference.
BALAM Herhangi bir olgunun, iinde ortaya kt olaylar, durumlar,
ilikiler rgs.
Szck, tmce, szce gibi dii eleri evreleyen, bunlarn anlam
n, deerini belirleyen metin kesimi.
Aim. Kontext; Fr. contexte; ng. context.
BEKLENT Bir dnemin, toplumun, bireyin, iinde bulunduu tarihsel-
kltrel-estetik balam etkisiyle, her alandaki, bu arada, yazn ala
nndaki rnlerin niteliini ncelemesi, nseziyle koullamas.
Aim. Erwartung; Fr. anticipation; ng. anticipation.
BENZETME Bir nesneyi, kavram, durum u, olguyu, szcklerle bir baka
sna benzeterek anlamca bir etki kazanma ilemi.
Aim. Vergleich; Fr. comparaison; ng. simile.
BMBRIM Bir anlam olan en kk dil esi, en kk gsterge, an-
lambirim. Dilbilgisel ilikisi iinde anlambirim.
Aim. Morphem; Fr. monme; ng. morpheme.
BLG-YTM Bildiriim kuramnda, bir bildirimin alcda uyandraca
yantlarn ncelik derecelerini, bunlardan kimisinin tekilere oranla
daha sk kullanlma eilimini len say. Bir bilgi gnderisi ne denli
ok sayda deiik yant uyandrrsa, bilgi-yitimi o lde artar. Sz
gelii, bir iir metninin ilettii bilginin uyandraca yantlar, bir dz
yaz metnininkinden daha ok saydadr. Dolaysyla, iir trnden
metinlerin alc ynnden kavrannda, bilgi-yitimi daha yksektir.
Bir gnderide, bir iki yant sk sk yinelenir, bunlar dnda deiik
yant seyrek grlrse, bilgi-yitimi dk demektir.
Aim. Entropie; Fr. entropie; ng. entropy.
BLN AKII Bir anlatda, kiilerin bilin verilerinin olduu gibi, bir dil
bilgisel denetimden gememi grnmnde aktarlmas.
Aim. Bewusstseinsstrom; ng. stream of consciousness.
BREM okluu birlik iinde toplama, deiik eleri bir ilke ile btn
olarak birletirme.
Alm. Synthesis; Fr. synthse; ng. synthesis.
DEMECE Szcklerin lt-dildeki bildik anlamlarndan ayrlarak ye
ni anlamlarda kullanlmas. Eretileme, dzdeimece olmak zere
iki tr vardr.
Alm. Trope; Fr. trope; ng. trope, figure of thought.
DLBERS grlr ya da iitilir nitelikteki dilsel iletiim elerine duygu
sal, ruhbilimsel bir vurgu, bir etki younluu kazandrmak zere e
lik eden el, kol, yz vb. imlerini inceleyen dilbilim dal. Dilsel ileti
imde, insan davramna ilikin bu tr imlerin nitelii.
Alm. Paralinguistik; Fr. paralinguistique; ng. paralingustics.
DZGE Deiik dil elerinin, rgtl bir biimde bir araya toplanm, bir
ilkeye gre dzenlenmi durumu. Bir tutarllk ilkesine gre rgt
lenmi dnceler, bilgiler, retiler btn.
Alm. System; Fr. systme; ng. system.
DOAL DL Bir toplumun gndelik iletiim arac olan geleneksel dil.
Alm. natrliche Sprache; Fr; langue naturelle; ng. natural language.
DUZANLAM Bir gstergenin geleneksel anlam.
Alm. Denotation; Fr. dnotation; ng. denotation.
DZENEK Bir yapmn ileyi biimi, etki dzeni.
Alm. Mechanismus; Fr. mcanisme; ng. mechanism.
DZG Bir iletinin oluturulmasnda, alc ynnden de zlmesinde
kullanlan, kendine zg kurallar olan dizge. Szgelii, yaz.
Alm. Kode; Fr. code; ng. code.
DZMECE SZCE I. A. Richards'n kuramnda, yaznsal metinlerin ayr
c zellii olan, gerek yaam dnyasnda dorudan doruya bir
gndergesi bulunmayan szce tr.
ng. Pseudo-statement.
ERETLEME Bir szcn allm anlam tesinde bir anlamda kulla
nlmas. Szcn, bilinen kullanmnda belirledii nesne, nitelik,
eylem ya da edim yerine bir bakasnn konmas.
Alm. Metaphor, bertragung; Fr. mtaphore; ng. metaphor.
ERM YAAMLARI Ortaada, din ulularnn yaamlarn konu alan,
nceleri azdan aza anlatlagelmi, yedinci yzyldan sonra yaz
ya geirilmi, ou olaanst nitelikte ykler.
Alm. Heiligenleben; Fr. la vie des saints; ng. lives of the saints.
EDEERLLK Bir szcenin tekiyle e kapsaml olmas durumu. Kur
maca metinde szcelerin ya da btn sylemin, anlamsal zdei olan
dizge ya da gnderge ile ilikisi.
Alm. Aequivalenz; Fr. quivalence; ng. equivalence.
GER-DNM Gndericiden yaylan iletinin ncesine, alcnn bir daha
bir daha dnmesi durumu. Alc ile gnderici arasndaki etkin iliki.
letiimin kapal bir ember izgisinde, hep kendini btnleyerek
gereklemesi.
Alm. Rckkoppelung; Fr. rtroaction; ng. feed back.
GNDERGE Nesnelerin ya da kavramlarn dilsel gstergelerle belirtilme
leri durumunda aldklar ad. Dilsel gstergelerle belirtilen nesneler,
kavramlar, ilikiler.
Aim. Referent; Fr. rfrent; ng. referent.
GNDERC letiimde, bilgiyi gnderen kii ya da aygt. Yazar, konuu
cu.
Aim. Sender; Fr. metteur; ng. sender.
GRNG Duyularla alglanabilen eylerin tm.
Alm. Phaenomen, Erscheinung; Fr. phnomne, ng. phenomenon.
GRNGBLM Bilincin olgulara ynelimini, duyu nesneleri tesindeki
zl grme, kavrama yntemini aratran, grngler bilimi.
Aim. Phaenomenologie; Fr. phnomnologie; ng. phenomenology.
GSTERGE Baka bir eyin yerini alacak nitelikte, kendi dnda bir ey
gsteren e. Her gsterge, bir gsteren ile gsterilenin birlemesin
den doar, bir nesne ya da kavram belirtmek iin kullanlr.
Alm. Zeichen; Fr. signe; ng. sign.
GSTERGEBLM Toplum yaamndaki dilsel ya da dild gsterge diz
gelerini, bu dizgelerin iletiimsel ilevlerini inceleyen bilim dal.
Alm. Semiotik; Fr. smiotique; ng. semiotics.
GCLLK Edim olarak deil, rtk bir g olarak varolan nitelik. Ya
znsal metinlerde bu nitelikteki anlam.
Aim. Potenzialitaet; Fr. potentiel; ng. potentiality.
GDM-KURGUSU Okuru metnin anlamsal edeeri dorultusunda g
den, donanmn rgtledii gstergeler balam ile okur arasndaki
ilikiyi salayan metinii ilevlerin tm.
Alm. Textstrategie; ng. text-strategy.
GRLT letiim oluuna szarak, bilgi iletimini engelleyen her trl
bozguncu etki.
Alm. Rauschen; Fr. bruit; ng. noise.
-KONUMA Kurmaca bir anlatda, kiilerin iinden geen eylerin ak
tarm.
Alm. innerer Monolog; Fr. monologue intrieur; ng. interior mono
logue.
KONK GSTERGE Adlandrc niteliinin yansra, gsterilenin btn
anlamsal ilikilerini de birlikte sunan, baka deyimle hem gsteren
hem de gsterilen ilevini tayan gsterge. Eco'ya gre, nesneyi de
il, nesnenin alglanma biimini yanstr.
Aim. ikonische Zeichen; Fr. signe iconique; ng. iconic sign.
LETM Gnderici ile alc arasnda karlkl bilgi alverii.
Aim. Kommunikation; Fr. communication; ng. communication.
LETM KONUMU Bir bilgi aktarmnn gerekleebilmesi iin, ara (ki
tap, radyo vb.) gibi, iletiimde yer alanlarn toplumsal ilikisi (nce
lik, sonralk) gibi koullar.
Aim. Kommunikationssituation.
LEV Bir dizgedeki deiik elerin, birbirleriyle ilikili olarak grdkle
ri i, gerekletirdikleri etkinlik biimi.
Aim. Funktion; Fr. fonction; ng. function.
ZLEK Bir metnin anlamca srdrd ana ynelimler.
Aim. Thema; Fr. thme; ng. theme.
KAVRAYI EVREN ada grngbilimde, btn bilme abalarnn,
dnsel yaantlarn belirleyici zellii. Bir kavrama ediminin (alg
nn, anmsamann, sorunun) ekirdei ile bu ekirdei evreleyen iz
lenim, an, gzlem, beklenti vb. birikiminin bilinte ortaklaa olutur
duu kavray evresi.
Aim. Horizont; Fr. horizon; ng. horizon.
KULLANMALIK METN Bildik yaam dnyasnn birtakm gerek ya da
olas durumlar ile olgularn betimlemeye ynelik metin.
Aim. pragmatischer Text; Fr. texte pragmatique; ng. pragmatic text.
KURMACA Dile getirdii anlam ya da anlam tabakalan ile metind ger
ek yaamn somut olgular arasnda dorudan doruya bir zdelik
ilikisi kurulmasna elverili olmayan sylem biimi. Byle bir syle
min nitelii.
Aim. Fiktion; Fr. fiction; ng. fiction.
KURMACA METN Yapsndaki zelliklerden dolay, almlanmasnda,
gnderici ile alcnn, kendine zg kurallar olan bir iletiim konu
muna girmesini gerektiren metin. Bu tr metnin almlaycs, metin
deki somut anlam dzeyi ile yaam olgular arasnda zdelikler ara
maktan ok, metnin temel kavramlar rgsnn, gerek yaamla ili
kilerini grmek zorundadr.
Aim. fiktionaler Text; Fr. texte fictionnel; ng. fictional text.
KURMACA LETM KONUMU Kurmaca bir iletiimin gereklemesin
de, metinde izilen durumlarn dolayl ya da dolaysz ynden yaa
ma balanabilmesi iin, gnderici (yazar) ile alc (okur) arasnda ili
kinin koullar, kurallar.
Aim. fiktionale Kommunikationssituation.
METN ZMLEMES Bir metni kuran elerin dilbilimsel ya da izlek-
sel ynden beklendirilerek irdelenmesi.
Aim. Textanalyse; Fr. analyse du texte; ng. discourse analysis.
METN DLBLM Dilbilimin, tmce snr tesindeki dilsel kurallarla r
gtlenme biimlerini inceleyen yeni bir dal.
Aim. Textlinguistik; ng. text linguistics.
METN DONANIMI Bir metin oluturan, yaznsal, toplumsal, tarihsel,
kltrel gerelerin tm.
Aim. Text-Repertoire.
METN TRLER DLBLM Metin trleri ile rneklerini, her trn ken
dine zg niteliklerini, deiik trde metinleri oluturan deiik dil
sel davranlar inceleyen yaznsal metinleri de nesnellemi bir dil
sel edim olarak, bu trlerden biri diye gren, tmce tesi dilbilimi.
Aim. Textsorten-Linguistik.
LT-DL Bir toplumun tarihsel olarak benimsenmi, kurumlatrlm,
szl ya da yazl kullanm kurallaryla yerlemi geleneksel dili.
Aim. Standardsprache; Fr. langue standard; ng. standard language.
N-ALAN Ruhbilimsel algda, algnn konusu olan nesne. Bir metnin
almlanmasnda metinde oluan yeni gnderge ile onu evreleyen
yeni anlambilimsel balam.
Aim. Vordergrund; Fr. premier plan; ng. foreground.
RTMECE Dpedz sylenebilecek eyleri, herhangi bir nedenden dola
y, baka szcklerle, dolaylama yolu ile sylemek.
Aim. Euphemismus; Fr. euphmisme; ng. euphemism.
ZDELEMEK Uyandrd etki araclyla bir gstergenin bir nitelie,
ada, anlam nesnesine balanmas edimi.
Aim. identifizieren; Fr. identifier; ng. identify.
ZDELK Aym olmak, ayn anlama ilikin olmak. Gstergenin belli bir
anlam nesnesi ile rtmesi durumu.
Aim. identitaet; Fr. identit; ng. identity.
Z-GNDERGELLK Bir metnin gndergesinin, yazarn rgtlemi ol
duu metinii yapsal dzeyler aras ilikilerden, metnin zgdml
ilevinden ortaya kmas durumu.
ZGDM Bir dizgenin kendi iinde tad ilev yasalar.
PRAG DLBLM OKULU 1926'da V. Mathesius'un nclnde kurul
mu, Saussure, Baudouin de Courtenay gibi daha nceki kuramcla
rn grlerinden yola kan bir yapsal dilbilimciler topluluu R. Ja
kobson, B. Tmka, J. Vachek, N. Trubetzkoy, J. Mukarovsky, K. Bhler,
A. Martinet, Prag Okulu'nun yelerinden. Daha ok sesbilimle, ses
bilim dizgelerinin incelenmesiyle, bunun yamsra yazm alannn so
runlaryla da ilgilenmiler. lkelerinden birka:
Dilbilimin inceleme alan, szl ya da yazl yoldan iletilen dilsel ger
ek olmaldr.
Dilin kuralll, doa yasalarmn tersine, ancak belli bir dizge iinde,
belli bir sre iin geerlidir.
Btn dillerin kendilerine zg niteliklerinin yamsra temel benzer
likleri de vardr.
Dilsel gsterge, dild gereklikle ilintilidir. Bu ilinti olmasa, ne anla
m ne de varlk nedeni kalr.
Alm. Prager Schule; Fr. Cercle linguistique de Prague; ng. Prague
School.
SARAYLI YKS Ortaada Roman dillerinde, zellikle Franszcada
gelimi, sonra br Avrupa dillerine de yaylm, ift dizilerle yaz
lan kouk yk. zellii on ikinci yzyl soylu tabakasnn yaamn
sylencelerle, olaanst elerle ssleyip lkletirerek sunmas
dr.
Alm. hflischer Roman; Fr. romance; ng. courtly romance.
SMGESEL BM Kendi bana bir anlam edeeri olmayan, ancak soyut
dzeydeki ilikileriyle bir estetik nesneyi armlarla kuran dilsel
e ya da eler btn.
Alm. symbolischer Form ; Fr. forme symbolique; ng. symbolic form.
SOMUTLAMA Roman Ingarden'in yaznsal yapt kuramnda, okurun,
metni anlama abasnda, ilk aamada karlat btn anlam bo
luklarn kendi dgc yardmyla doldurarak metnin sunduu
dnyay, nesnel bir olgu gibi, aama aama kafasnda canlandrmas.
Alm. Konkretization.
SYLEM Konuan ya da yazan bireyin kulland, bir balangc sonu bu
lunan, kendi iinde bir tutarllk ilkesine gre rgtlenmi dil.
Alm. Diskurs, Rede; Fr. discours; ng. discourse.
SZCE Bir konuucunun rettii, iki susku arasnda yer alan sz zinciri
paras.
Alm. Aussage, Ausserung; Fr. nonc; ng. utterance, statement.
SZ-EYLEM likin olduu kullanm balam iinde bir edim olarak g
rlen szce.
J. L. Austin'e gre, szn temel birimi.
Alm. Sprechakt; Fr. acte de parole; ng. speech act.
TEMEL KAVRAMLAR RGS Gerek ya da tasarmsal grngleri s
nflandrmaya, herhangi bir bek iine yerletirmeye yarar zellikler
daarc. Gndelik yaamda her szcn altnda bu anlamda bir
temel kavram yatar, ama her temel kavram tek bir szckle btny
le kuatlmaz.
Aim. konzeptuelle Grundschemata.
TOPLULUK DL Belli bir toplumsal evrenin ya da kmenin paylat,
bireysel kullanm tesindeki ortaklaa dil. Her topluluk-dili, doal
dil taban stnde olumu bir ikincil dil, dil iindeki dilllerden biri
dir. Hekimlik dili, bankaclk dili, futbol dili, kimya dili vb. gibi.
Aim. Soziolekt; Fr. sociolecte; ng. sociolect, social dialect.
UZLAIM Bir yaam a evresinde, toplumun yelerince ortaklaa benim
senmi kurallar, ilemler, davran treleri.
Aim. Konvention, Fr. convention; ng. convention.
RETE eleri, deerleri ile zelliklerine gre sralayan, benzer nitelik
te olanlar bir araya yerletiren, hem yatay hem de dey dorultuda
dzenlenmi, iki boyutlu dizelge.
Aim. Matrix; fr. matrice; Ing. matrix.
STDL Doal dili betimlemesi amalanm olan ara dil. Her amlama
etkinlii, tanm, bilimsel aklama stdil kapsamna girer.
Aim. Metasprache; Fr. mtalangue, mtalangage; ng. metalanguage.
YANANLAM Bir szcn srekli anlamnn yansra, herkese alglan
mayan, znel gzlemlere, izlenimlere, anlara, duygulara ilikin a
rmsal anlam.
Aim. Konnotation, Nebenbedeutung; Fr. connotation; ng. connota
tion.
YANILSAMA Gerekte var olan bir eyin yanl alglanmas. Duygusal
yanlma.
Aim. Illusion, Selbstbetrug; Fr. illusion; ng. illusion.
YAPI Bir szcenin ya da sylemin, ezamanl birtakm i bantlarla ile
yen kurall dzeni; ardarda eklemli dilsel elerin ilikileriyle rl
btn, dizge.
Aim. Struktur; Fr. structure; ng. structure.
YAANTI Bireyin, bir eyin bilincine varmasnda pay olan ruhsal sre
ler. Kiilie yn veren yaanm deneyler birikimi.
Aim. Erlebnis; Fr. exprience; ng. experience.
YAZAR ANLATISI Bir anlat metninde her eyin dorudan doruya yazar
azndan, aracsz aktarlyormu grnm.
Aim. autoriale Erzaehlung; ng. authorial narration.
YAZINBLM Toplum yaamnn iletiim biimlerinden biri olarak yazn
etkinliinin tarihsel kltrel evrelerini, yaznsal etkinin belirleyici
deimez yasalarn, ada insanbilimleri erevesinde, komu bi
lim dallarndan da yararlanarak aratran bilim dal.
Alm. Literaturwissenschaft.
YORUMBLM nsann btn dnce, sanat etkinliklerinin, tarihsel va
rolu emberi iinde kavranarak anlamlandrlmas bilimi. Bu bilimin
yntemini benimsemi metin yorumculuu.
Alm. Hermeneutik; Fr. hermneutique; ng. hermeneutics.
Kaynaka

AUSTIN, J. L., H ow to do Things with Words, Oxford 1962.


BELLERT, Irena "On a Condition for the Coherence of Texts" Semiotica II
(1970), s. 335-364.
BENSE, M. Theorie der Texte, Kln 1962.
BORATAV, P. N., Az Gittik Uz Gittik, Ankara 1969.
CASSIRER, Ernst, An Essay on M an. An Introduction to a Philosophy o f H u
man Culture, New York 1956; Philosophie der symbolischen Formen III,
Darmstadt 1964.
COLLING WOOD, R. G., An Autobiography, Oxford 1964.
CONRAD, Joseph, The Nigger o f the Narcissus, Dent. London 1964.
DURRELL, Lawrence, The Alexandria Quartet, London 1957-60; Balthazar,
London 1958.
ECO, Umberto, A Theory o f Semiotics, Bloomington 1976; Einfhrung in die
Semiotik, Mnchen 1972.
ELIOT, T. S., Selected Essays, London 1958.
ELLMANN, R., James Joyce, Oxford 1960.
EMPSON, W., The Structure o f Complex Words, London 1951.
FISH, Stanley, "Literature in the Reader: Affective Stylistics" New Literary
History 2 (1970), s. 123-61.
FORSTER, E. M., Aspects o f the Novel, Harmondsworth 1962; A Passage to
India, Harmondsworth 1964.
FRYE, Northrop, Anatomy o f Criticism. Four Essays, New York 1967.
GADAMER, H. G., Wahrheit und M ethode, Tbingen 1975.
GOMBRICH, E. H., Norm and Form, London 1966; A rt and Illusion, Prince
ton 1972.
GKTRK, A., Edebiyatta Ada, stanbul 1973.
GRANDSEN, K. W., E. M. Forster, Edinburgh 1962.
HANDKE, Peter, Publikumsbeschimpfung, Frankfurt 1969.
HARDY, Thomas, The M ayor o f Casterbridge, London 1963; Tess o f the D'Ur-
bervilles, London 1963.
HARWEG, Roland, "Pronomina und Textkonstitution" Poetica Beihefte 2 ,
Mnchen 1968.
HAWTHORN, J. M., Identity and Relationship. A Contribution to Marxist
Theory o f Literary Criticism, London 1973.
HEIDEGGER, Martin, Holzwege, Frankfurt (Klostermann) 1963; Der
Ursprung des Kunstwerkes, Einfhrung von Hans-George Gadamer,
Stuttgart 1965.
INGARDEN, Roman, Vom Erkennen des literarischen Kunstwerks, Tbingen
1968; Das literarische Kuntswerk, Tbingen 1972.
ISER, Wolfgang, Der Akt des Lesens, Mnchen 1976; The Im plied Reader. Pat
terns o f Communication in Prose Fiction from Bunyan to Beckett, Baltimo
re/L on d on 1974; 'T h e Reading Process: A Phenomenological Ap
proach" New Literary History 3 (1971-72), s. 279-99.
JAKOBSON, Roman, "Closing Statement: Linguistics and Poetics" Style in
Language, ed. Thomas A. Sebeok, Cambridge Mass. 1964, s. 350-77.
JAUSS, Hans Robert, Literaturgeschichte als Provokation, Frankfurt 1973.
JOSIPOVICI, Gabriel, The M odem English Novel, the Reader, the Writer, and
the Work, London 1976.
JOYCE, James, Ulysses, (Bodley Head) London 1963.
KAFKA, Franz, Saem tliche Erzaelungen, Frankfurt 1972.
KERMODE, Frank, Sense o f an Ending, Oxford 1968.
KETTLE, Arnold, An Introduction to the English N ovel II, London 1962.
KOCH, WALTER A., "Preliminary Sketch of a Semantic Type of Discourse
Analysis" Vom M orphem zur Textern. A ufsaetze zur Strukturellen Sprach
und Literaturwissenschaft, Hildesheim 1969, s. 144-69.
KRISTEVA, Julia, "D er geschlossene Text" Textsemiotik als Ideologiekritik,
Hrsg. Peter V. Zima, Frankfurt 1977, s. 194-230.
LAW RENCE, D. H., Selected Essays, Harmondsworth 1960.
LEVIN, Harry, Jam es Joyce. A Critical Introduction, New York 1960.
LOTMAN, Jurij M., Die Struktur literarischer Texte, bers, v. Rolf-Dietrich
Keil, Mnchen 1972.
MAAZ, U tz/D ieter Wunderlich, Pragmatik und Sprachliches Handeln,
Frankfurt 1972.
MORRIS, Charles, "Foundations of the Theory of Signs" International
Encyclopaedia ofU n fied Science I, II. s., 1-59; Writings on the General The
ory o f Signs (Approaches to Semiotics Series), The Hague 1971.
MUKAROVSKY, Jan, Kapitel aus der Aesthetik, Frankfurt 1974; "Standard
Language and Poetic Language" A Prague School Reader on Esthetics,
ed. Paul L. Garvin, Georgetown 1964.
PAZ, Octavio, The Bow and The Lyre, A ustin/London 1973.
POULET, Georges, "Phenomenology of Reading" New Literary History 1
(1969) s. 53-68.
RICHARDS, I. A ./C . K. Ogden, The M eaning o f M eaning, London 1972.
RICHARDS, I. A., Principles o f Literary Criticism, London 1976; Science and
Poetry, London 1926.
RIFFATERRE, Michael, "Criteria for Style Analysis" Word XV (1959), s.
154-74,e "Describing Poetic Structures" Yale French Studies XXXVI-
XXXVII (1966) s. 200-243.
SARTRE, Jean-Paul, Edebiyat Nedir, ev. Bertan Onaran, Istanbul 1967.
SCHMIDT, Siegfried ]., Texttheorie, Mnchen 1973.
SCHTZ, Alfred, On Phenomenology and Social Relations, Chicago 1970.
SEARLE, John R., "The Logical Status of Fictional Discourse" New Literary
History 6 (1975/76), s. 319-32; Speech Acts, Cambridge 1969.
SMOLLETT, Tobias, The Expedition o f Humphry Clinker, Leipzig 1846.
STEMPEL, Wolf Dieter, "Gibt es Textsorten?" Textsorten Dijferenzierungs-
kriterien aus Linguistischer Sicht, ed. E. Glich/W . Raible, Frankfurt
1972, s. 175-79.
VARDAR, B. (Gz, Gzelen, ztokat, Senemolu ile), Balca Dilbilim Te
rimleri, stanbul 1978.
VODICKA, Felix, "The History of the Echo of Literary Works" A Prague
School Reader on Esthetics, ed. Paul L. Garvin, Georgetown 1964.
WEIMANN, Robert, "Past significance and Present Meaning" New Lite
rary History 1 (1969) s. 91-109.
W ELLEK, R en /Austin Warren, Theory o f Literature, Harmondsworth
1963.
WHORF, Benjamin, Language Thought and Reality, Cambridge Mass. 1965.
WIMSATT, W. K ./M , C. Beardsley, "The Affective Fallacy" The Seiuanee
Review LVII (1949) s. 31-55; "The International Fallacy" The Sewanee
Review (1946) s. 468-88.
WIMSATT, W. K., "The Domain of Criticism" The Journal o f Aesthetics and
Art Criticism VIII (1959).
WOLF, Erwin, Der Englische Roman im 1 8 . Jahrhundert, Gottingen 1964.
WOOLF, Virginia, Mrs. Dalloway, London (Hogarth) 1963.
WUNDERLICH, Dieter, (ed.) Lingustische Pragmalik, Frankfurt 1972.
ZIMA, Peter V. (ed.). Textsemiotik als Ideologiekritik, Frankfurt 1977.
" D . H . L A W R E N C E , K T A P L A R ADLI D E N E M E S N D E ,
B R K T A P , K K A P A K L I B R Y E R A L T I K O V U U D U R .
Y a l a n s y l e m e k i i N Ei b u l u n m a z b r y e r d y o r .
Am a bu y a l a n h e r zam an kendsn k u a t a n
G E R E K YAAM ARACILIIYLA ANLAM KA ZA NIR .

B t n e s e r l e r n y a y i m l a m a y a b a l a d i i m i z d e e r l
YAZAR VE EVR M EN A K T G K T R K , BU KTABINDA,
M E T N N O K U R T A R A F I N D A N N A S I L A L I ML A N D I I N I V E
A N LAM L AN D R LD N N C E L Y O R ; A D A D LB L M
K U R A M L A R I N D A N Y A R A R L A N A R A K , ME T N L E O K U R
A R A S I N D A K U R U L A N L K Y Z M L Y O R .

ALIM LAMA E STET K O N U S U N D A T R K E D E NC


B R A L I M A N T E L N D E K OKUM A U R A I, Y A Z I N
A R A T I R M A S I N I V E R E T M N KATI K A L I P L A R D A N
K U R T A R M A Y I , Y A Z I N I N Y A A M L A E L N
V U R G U L A M A Y I A M A L A Y AN B R YAPIT.

You might also like