You are on page 1of 201

2656 1 AlfA 1 FELSEFE I 33

LEN

PLATON
yak. 427 ylnda Atina'da dnyaya gelir. Asl ad Aristok
les'tir. Rivayete gre baba tarafndan soyu Atina kral Kodros'a,
anne tarafndan soyu ise Atinal kanun koyucu ve air Solon'a
dayanmaktadr; ayrca annesi Peloponnesos Savalarndan sonra
Atina'da ynetimi ele geiren otuz tirandan biri olan Kritias'n
yeenidir. Gen yalarnda Sokrates'le tanmas yaamnda bir
dnm noktas olur; siyaset yaamn, iir ve edebiyat hevesini bir
yana koyarak kendisini felsefeye adar. Ancak genlerin ahlakn
bozmakla sulanan Sokrates'in 399 ylnda idam edilmesinin
zntsne dayanamaz ve hocasnn dier rencileriyle birlikte
Megara'ya, Eukleides'in yanna snr; ardndan Kyrene, talya ve
Msr'a seyahat eder. Bu gezileriyle zihnini besleyip derinletire
rek krk yalarnda Atina'ya geri dner ve 385 ylnda nl
felsefe okulu Akademeia'y kurar. zellikle matematik, astrono
mi, doa bilimleri, retorik, mantk, siyaset ve metafizik konula
rnda eitim verilen bu okul Aristoteles, Theophrastos gibi felsefe
tarihine adn yazdracak pek ok filozof yetitirir. 347 ylnda,
ardnda otuzdan fazla diyalog ve on mektuptan oluan bir kl
liyat brakarak yaama veda eder.

EYP ORAKLI
stanbul niversitesi, Eskia Dilleri ve Kltrleri Blm, Latin
Dili ve Edebiyat Anabilim Dalnda Aratrma Grevlisidir. 2008
ylnda "Hesiodos'ta Eron" balkl tez almasyla yksek lisan
sn tamamlad. Ayn yl stanbul niversitesi, Felsefe Blmnde
doktora renimine balad. Uzun yllar Galatasaray niversitesi,
Felsefe Blmnde misafir retim grevlisi olarak dersler ver
di. Prof. Dr. idem Drken'in danmanlnda antikadan
gnmze kalan eserlerin zgn dillerinden evrilerek iki dilli
edisyonlar eklinde Trkeye kazandrlmas amacn gden H
manitas: Yunan ve Latin Klasikleri Dizisinin yayma hazrlanmas
sorumluluunu stlendi (2006-2013). eitli yaynevlerinde e
virmen ve editr olarak alt. Bata Platon'un Symposion (len)
ve Erastai (i'klar) adl diyaloglar olmak zere pek ok metni Eski
Yunanca aslndan Trkeye kazandrd .
Sympcsion: len
2014,ALFA Basm Yaym Datm San. veTic. Ltd. ti.

Kitabn Trke yayn haklar Alfa Basn Yaym Datm Ltd. ti.'ne aittir.
Tant amacyla, kaynak gstermek artyla yaplacak ksa alntlar dnda,
yayncnn yazl izni olmakszn hibir elektronik veya mekanik arala
oaltlamaz. Eser sahiplerinin manevi ve mali haklar sakldr.

Yaync ve Genel Yayn Ynetmeni M. Faruk Bayrak


Genel Mdr Vedat Bayrak
Yayn Ynetmeni Mustafa Kpolu
Kitap Editr Eyp orakl
Kapak Tasarm Begm ieki
Sayfa Tasarm Kamuran Ok

ISBN 978-605-106-961-6
1. Basm: Aralk 2014

Bask ve Cilt
Melisa Matbaaclk
ifiehavuzlar Yolu Acar Sanayi Sitesi No: 8 Bayrampaa-stanbul
Tel: 0(212) 674 97 23 Faks: 0(212) 674 97 29
Sertifika no: 12088

Alfa Basm Yaym Datm San. ve Tic. Ltd. ti.


Alemdar Mahallesi Ticaretlane Sokak No: 15 34410 Fatih-stanbul
Tel: 0(212) 511 53 03 (pbx) Faks: 0(212) 519 33 00
www.alfakitap.com - info@alfakitap.com
Sertifika No: 10905
PLATON

OLEN
Eski Yunancadan eviren
EYP ORAKLI

ALF FELSEFE
MoiQa ouv <ai. EiAd9u.a
KaMovtj fon Tij yEvfon.
(Symposion, 2060)
Mol{>a ov Kai. EiAd0u.a t'J
KaMovtj fon T(J yEvfou.
(Symposion, 2060)
NDEKLER

GR ................................ . .. ................ . . . . . . . ...... 9


Symposion zerine ........ . . . . . . . . . . ........ . . ...... . . 9
Symposion'un Tarihlendirilmesi ............ 11
Diyaloun Dramatik Kurgusu . ............ . . . . 15
eviri Yntemi ...... ......... . . . .. . . . . . . .......... . . . . . . 18

LEN /SYMPOSION ....... . . . . . . .. . . . . . . . . . ............ . 23

ATIFTA BULUNULAN ANTK YAZAR


VE KAYNAKLAR ........... . . . . . . . . . . . . . . . ........... 175
KAYNAKA . . . . . . . . . . . . . ........... . . . . . . . . . . . . . ............. 179
K VE YER ADLARI DZN . . ........ . .. . . . .. . . . . 183
YUNANCA KELME VE KAVRAM DZN .. 186
GR

Symposion zerine
Symposion1 Yunan kltrne zg toplumsal
bir olgudur. Arkaik dneme kadar izlerini s
rebileceimiz bu toplumsal olgu en belirgin
ekliyle klasik a Atina'snda karmza
kar.2 Gerek Platon'un gerekse Ksenophon'un
ayn ad tayan eserlerinde canl birer r
neini grdmz gibi, Yunan insannn bir
araya gelip iirlerle, arklarla gnln elen
dirdii, siyasetten sanata trl konularda fi
kir alveriinde bulunduu bir "birlikte ime"
etkinliidir symposion ve bu ynyle "ziyafet"
faslndan ayn bir yer edinmitir kendine.

1 Kelimesi kelimesine evrildiinde "birlikte ime"


anlamna gelen symposion, Bat dillerine sym
posium eklinde geer, ayn zamanda ngilizcede
banquet, feast, Franszcada yine banquet, festin
kelimeleriyle karlanr. Dilimize ise "ziyafet" ve
"len" (Erhat & Eyubolu (ev.) 2002; Cemal (ev.)
1 936) eklinde evrilmi olmasna ramen sympo
sionun dinsel, kltrel ve toplumsal ieriini gz
nne aldmzda bu tr karlklarn bu kelime
nin yaklak bir edeeri olmaktan teye gemedii
ortadadr. Bkz. Guthrie 1 975: 380.
2 Symposionun kkeni ve nitelii hakknda ayrntl
bilgi iin bkz. Corner 2005 : 66-97.
o J LEN

Platon, diyalouna Symposion adn ver


mekle birlikte sz konusu etkinlikten bahse
derken eserinin herhangi bir yerinde doru
dan doruya bu kelimeyi kullanmaz . 1 Herhal
de symposionlar her zaman bir yemein veya
ziyafetin ardndan yapldndan2 olsa gerek,
eserinde symposion yerine ounlukla "ak
am yemei" anlamna gelen deipnon ve "ziya
fet" anlamna gelen syndeipnon kelimelerini
kullanr.3 Ancak bu durum Yunan kltrnde
symposion ile deipnonun, yani ime faslyla
yeme faslnn ok yakn iliki iinde olduunu
ortaya koymakla birlikte birbirlerinin yerine
kullanlabilecekleri yanlgsna neden olabi
lir. Bu nedenle deipnon veya syndeipnon ile
symposionu kesin olarak birbirinden ayrmak
gerekir.
Yunan kltrnde deipnon veya syndeip
non genel olarak yemek ve ziyafetlere verilen
isimdir. Bu tr yemeklerde iki iilmez, ama

1 Ancak yerde (2 1 2E , 2 1 3B ve 2 1 60) bir symposi


onda bulunulduunu hatrlatrcasna "kadeh arka
da" anlamna gelen sympotes kelimesini kullanr.
2 Corner 2005: 46.
3 Platon Symposion'da bu iki kelime dnda, Ho
meros'ta (Odysseia, 1 .374) "pay" ya da "davet, ziya
fet" anlamna gelen dais (l 74BI, yine "ziyafet" diye
karlayabileceimiz thoine (l 74C) ve daha geni
bir toplumsal katlma iaret ettiini dnd
mzden "len, enlik" eklinde evirebileceimiz
euokhia (203B, 220A) kelimelerini kullanr.
GR 1 1 1

arkasndan gelen symposion tam bir "birlik


te ime" olaydr ve bu ynyle deipnondan
ayrlr. Yemein, yani deipnonun ardndan
symposiona geilirken sofralar toplanr, k
lelerin getirdii suyla "arnlp temizlenilir"
ve tanrlar onuruna yere saf arapla sunular
s erpilir [sponde] , ardndan da tanrlara vg
niteliinde ilahiler [hymnos veya paianlar]
okunur. 1 Bu balang ritelleri2 yerine getiril
dikten sonra ev sahibi ya da baka bir konuk
symposiarkhos3 olarak seilir ve ime faslna
geilir. Bylece kadn olarak yalnzca aulosu
kzlarn [aulitris] ve hetairelerin katlabildi
i ve mzik, iir, dans ve eitli elencelerle
gnllerin elendirildii, gece yarlarna dek
s recek symposionlar balam olur.

Symposion'un Tarihlendirilmesi
Platon'un Symposion diyalou iin ayr
tarihlendirme sz konusudur. Bunlardan ilki
sz konusu symposionun ne zaman yapld,
ikincisi Apollodoros'un bu symposionu arka
dalarna ne zaman anlatt, ncs de

Bu riteller symposionun ayn zamanda dinsel bir


toplant olduunu gstermektedir. Bu konu hak
knda bkz. a. s . 40, n. l; aynca kr. Corner 2005: 53.
2 Platon, Symposion, l 76A.
3 Symposiarkosun grevi symposionda ne kadar ii
leceini ve ne ekilde vakit geirilip elenileceini
belirlemektir. Bkz. Platon, Symposion, 2 1 3E; kr.
Ksenophon, Anabasis, 6. 1 .30.
12 1 LEN

Platon'un bunu bir diyalog eklinde ne zaman


kaleme ald konusundaki tarihlendirmedir.
Diyaloun ana konusunu oluturan sym
posion 416 ylnda gereklemitir. nk
Atinal tragedya airi Agathon'un ilk traged
yasyla kazand birincilii kutlamak ama
cyla bu symposionu dzenlediini biliyoruz
(l 73A). Athenaios 'un kaydettiine gre Agat
hon bu birinciliini Euphemos'un arkhnlu
u zamanna rastlayan Lenaia enliklerinde
kazanmtr. 1 Platon'un Agathon'u henz gen
biri olarak gstermesi (l 75E) ve 415 yl
na rastlayan Sicilya seferi ncesinde Alkibi
ades'in byk itibar grdn sylemesi
(216B) bu tarihi dorular niteliktedir, ancak
Agathon'u izleyen halk kitlesini otuz bin ola
rak belirtmesi (l 75E) Lenaia enliklerine de
il, daha ok Byk Dionysia enliklerine ia
ret etmektedir.
Symposion'un giri sahnesi Apollodo
ros'un bu olay dostlarna anlatt tarihi be
lirlemek asndan nemlidir. Agathon'un d
zenledii symposion ncelikle Apollodoros'un
katlabilecei kadar yakn bir z manda olma
mtr (l 72C ), nk hem Apollodoros hem de
arkadalar o sralarda henz birer ocuktur
(l 73A). Sonra Agathon'un Atina'dan ayrlp

Athenaios, Deipnosophistai, 5.2 7A: ho men gar


(Agathon) epi arkhontos Euphemou stephanoutai
Unaiois.
GR 1 1 3

Makedonya kral Arkhelaos 'un sarayna yer


lemesinin zerinden yllar gemitir (l 72C);
stelik Phaidn diyalounda (59A-B) duygu
larn dizginleyemeyen b ir kii olarak betim
lenen ayn Apollodoros, Sokrates'le dostane
bir iliki iine girdiinden beri yl bile ol
mamtr (l 72C ). Dier yandan bu ifadelerden
anlald kadaryla bu olay hem Sokrates'in
hem de Agathon'un lmnden nce gerek
lemitir. Agathon'un yak. 408 ylnda Ati
na'dan ayrldn ve 400 ylnda lnce
ye dek Arkhelaos'un saraynda kaldn gz
nnde bulundurduumuzda Apollodoros'un
sz konusu symposionu arkadalarna anla
t 408 ylndan sonraya, i 399 ylndan
nceye tarihlenmelidir. 1 Ancak Sokrates'in
399 ylnda idam edilmesini ve Apollodo
ros'un onunla geirdii srenin yl bile ol
madn sylemesini dikkate alacak olursak
bu tarih olaslkla i 400 yl olacaktr. 2
Platon'un bu diyalou yazd tarihi be
lirlemek biraz daha gtr. Bu konuda kabul
edilen lt, Aristophanes'in konumasnda
dile getirilen Lakedaimoniallarn Mantine
ia 'y ayrmas [dioikismos] olaydr (l 93A).3
Ancak symposionun 416 ylnda yapldn
dnrsek Platon'un eserinde i 385/4 ylla-

Bury 1 969: lxvi; Hunter 2004: 3-4.


2 Guthrie 1 975: 366.
3 Ksenophon, Hellinika, 5.2.5-7.
14 1 LEN
------ - - - - ----

nna rastlayan bu olaydan sz etmesi aka


tarihsel bir yanlgy gstermektedir. Wila
mowitz, ou yorumcunun kabul ettii ve do
ru sayd bu tarihsel yanlgy eletirmekle
birlikte tmyle reddetmez. Ona gre Platon
Mantineia'nn 385/4 yllarnda datlma
s nedeniyle byle b ir benzetme yapmtr,
ama Mantinea'dan deil, Arkadiallardan sz
etmektedir. Bu da Platon'un 418 ylnda
meydana gelen Mantineia Sava sonrasnda
Lakedaimoniallarn Arkadiallar yurtlarn
dan srmesini ima ettiini gs terir. nk
Agathon'un birincilik kazand gnlerde bu
olay Atinallann hafzasnda henz tazeliini
korumaktadr. Dolaysyla Wilamowitz' e gre
bu b enzetme diyaloun yazld tarihin belir
lenmesi bakmndan nemli olmayp yalnzca
Platon'un slubunu yanstr. 1 Ancak Dover ve
Bury'nin de aralarnda bulunduu p ek ok
yorumcu burada sz edilen olayn 385/4
yllarnda meydana gelen Mantineia'nn dio
ikismosuna iaret ettii grndedir. Buna
gre diyaloun yazlabilecei st snn ya da
en erken tarihi [terminus post quem] 385/4
olarak belirlemek rnmkndr.2 Dier yandan
Phaidros'un konumasnda aklardan ve on
larn s evgililerinden oluan bir ordudan sz

1 Dover 1 965: 2 . Aynca bkz. Mattingly 1 958: 3 1 .


2 Guthrie 1 975: 365; Bury 1 969: lxvii.
GR I 1 5
-------- - - -------- ---

edilmesi (178E ) 378 ylnda Thebail komu


tan Gorgidas tarafndan bu ekilde oluturu
lan nl "kutsal birlik"i [hieros lokhos] akla
getirmektedir. Bu da diyaloun yazlabilecei
alt snn ya da en ge tarihi [terminus ante
quem] belirlemek asndan nemlidir. Buna
gre diyalog 385/4 ylndan sonra, 378
ylndan nce kaleme alnm olmaldr. ' An
cak Bury'nin yaklamn temel alacak olursak
Platon'un Symposion'u olaslkla 385 ila
383 yllan arasnda kaleme alm olabilecei
ni syleyebiliriz. 2

Diyaloun Dramatik Kurgusu


E debi adan incelendiinde Platon'un di
yaloglar iki ksma ayrlabilir. B irinci ksm
tartlan konunun dorudan doruya, yani
ilk elden; ikinci ksm ise dolayl olarak, yani
ikinci elden aktarld diyaloglardr. Bir anla
tc kiinin bulunduu ikinci tr diyaloglar da
yine anlatcnn tartmaya bizzat tank olup
olmamasna gre farkllk gsterir. Eer anla
tc kii tartmann tan deilse, tartmaya
katlan baka bir tann sylediklerinin "ak
tarcs" konumundadr.
Symposion diyalou da Phaidn, Thea
itetos ve Parmenides diyaloglaryla birlikte

1 Dover 1 965: 1 5 .
2 Bury 1 969: lxviii.
6 1 LEN

ikinci tr diyaloglar arasnda yer alr. Ancak


anlatc kiinin tartmaya tank olmad
ya da tartmay bizzat Sokrates ' in azndan
duymad tek diyalogdur Symposion. Bunun
nedeni aktr: Diyaloun ana konusu Sok
rates'e vgdr [epainos] nk. 1 Ne de olsa
Platon'un Sokrates'i yine kendi azndan v
mesi hi de uygun olmayacaktr. Ancak bunun
yerine bu ie ok daha uygun karakterler bu
lur Platon. Aristodemos ve Apollodoros2 Sok
rates' e hayranlklarn bildiimiz ve szlerine
gvenebileceimiz kiilerdir. stelik Apollo
doros felsefi konumalara dkn, hatta ken
disi de bu trden konumalar yapan (l 73C) ve
son yllarnda Sokrates ' in peini hi brakma
m, syledii ve yapt her eyi renmeyi
kendine grev edinmi bir kiidir (l 72C ). Apol-

1 Bury 1969: xvi.


2 Apollodoros Atinaldr ve Apologia Sokratous'ta
(34A) kendisinden Aiantodoros'un kardei ve mah
kemede Sokrates'in destekisi, Phaidon'da (59A-B)
Sokrates'in zehir iip ld gn duygularna ket
vuramayacak kadar Sokrates'in takn bir hayra
n, yineSymposion'da (l 73D) Sokrates'e hayranl
yznden herkesi ktleyen bir kak [manikos]
olarak sz edilir. Ksenophon Apomnemoneumata
Sokratous'ta (3.11.1 7) onu Antisthenes'le birlikte
Sokrates'in takipileri arasnda sayar. Ayn ekilde
Kydathenaion bucandan [demos] Aristodemos da
Ksenophon'un belirttiine gre, Symposion da da
'

tanmland gibi "ufak tefek" ita mikron) bir adam


dr ve Sokrates'in ateli takipileri arasnda yer al
maktadr (Apomnemoneumata Sokratous, 1.4.2).
GR I 1

lodoros'un kendisine kaynak olarak gster


dii Aristodernos ise teden beri Sokrates'le
birlikte vakit geiren, onun neredeyse btn
davranlarn taklit eden (l 73B) bir kiidir.
Sonra Apo llodoros, Aristodernos 'tan iittii
baz eyleri Sokrates'e sorup dorulattn
sylemekte ve okuyucunun anlataca eylere
duyaca gveni pekitirmektedir (l 73B).
Symposion, Phaidn'da olduu gibi bir a
l konumasyla ba lar. Apollodoros zengin
ve aslnda felsefeden anlamayan dostlarnn
istei zerine Agathon'un evinde dzenlenen
ve Agathon, Sokrates, Alkibiades ve Atina'nn
kltr ve politika yaamnda nde gelen ba
ka isimlerin katld symposionu ve o sym
posionda ak hakknda yaplm konumala
r [logoi], Aristodemos'un kendisine anlatt
ekliyle en bandan ba layarak anlatmaya
koyulur. Bu al sahnesiyle birlikte diyalo
un dramatik kurgusunu Bury'nin yapt b
lmlemeye1 dayanarak u ekilde belirleyebi
liriz:
Giri (l 72A-174A)
Arsitodemos'un girii (l 74A-l 78A)
Phaidros'un konumas (178A-180B)
Pausanias'n konumas (180C -185C )
Birinci ara (185C-185E)
Eryksimakhos'un konumas (185E -188E)

l Bury 1 969: vii-xv.


s i LEN

kinci ara (189A-189C )


A rsitophanes'in konumas (189C -193D)
nc ara (193D-194E)
Agathon'un konumas (194E -197E)
Drdnc ara (19BA-199C )
Sokrates ile Agathon arasndaki tartma
(199C -201D)
Sokrates'in konumas (201D-212C)
Beinci ara (212C -215A)
Alkibiades'in konumas (215A-222C)
Kapan (222C -223D)

eviri Yntemi
Bu eviride W. R. M. Lamb (tr. ) (1961) . Plato.
Lysis, Symposium, Gorgias, Loeb C lassical
Library, London: Harvard University Press
knyeli edisyon temel alnmtr. Aynca temel
alnan bu metin hem Bury (The Symposium
of Plato, 1969) hem de Burnet (Platonis Opera,
vol. 2, 1901, repr. 1967) tarafndan tarafndan
hazrlanan edisyonlarla karlatrlmtr.
Edebiyat ve felsefenin ayrlmazcasna bir
biriyle kaynat, retorik ifadelerle bezenmi
bu diyaloun dil ve slup zelliklerini zm
leyebilmek iin yine arlkl o larak Bury ta
rafndan hazrlanan edisyondaki eletirel not
larla [apparatus criticus) birlikte aklama ve
yorumlara bavurulmutur. Yine metnin anla
lmas konusunda Leo Strauss'un Symposi-
GR J 19

on zerine yapt bir dizi konumann kayda


geirilmesiyle oluturulan ve Symposion hak
knda nemli bir deerlendirme nitelii ta
yan On Plato's Symposium adl eserdeki (L.
Strauss (2001). On Plato's Symposium, edited
with a foreword: S. Benardete, USA: The Uni
versity of Chicago Press) aklama ve deer
lendirmelerden yaralanlmtr. Eserin anla
lmas ve yorumlanmas konusunda yararla
nlan dier kaynaklar ise Kaynaka ksmnda
belirtilmitir. Ayrca Giri ve Notlar blmn
de ad geen antika yazarlarna ait metinle
rin Kaynaka'da baka trl belirtilmedike
Loeb basklar temel alnmtr.
Son olarak ufuk ac ve yol gsterici tavr
laryla dnsel geliimimde nemli bir yeri
olan deerli hocam Prof. Dr. idem Dr
ken' e, dierleri gibi bu almamda yardm ve
desteklerini esirgemeyen deerli dost ve mes
lektalarm Yrd. Do. Dr. Ekin yken, Ara .
Gr. Beng C ennet, Ara. Gr. Ouz Yarlga ve
Ara. Gr. Pelin Erelik'e teekkr bor bili
rim.
PLATON
LEN
SYMPOSION
[APOLLODOROS VE BR DOSTU]
APO LLODOROS: Sorup renmek istediiniz
konularda hazrlksz olmadm1 dnyo
rum.2 nk nceki gn Phaleron'daki3 evim
den km geliigzel kente gidiyordum. O
srada tandklardan biri b eni arkamdan g
rp tanm olacak, alayl bir nidayla seslendi

Hitabet sanatnda bir konuma veya sylev ze


rinde alma anlamna gelen melete ifadesi Apol
lodoros'un konumasna b alarken syleyecei
eyleri aklnda hazr tuttuunu, baka deyile ko
numasna nceden hazrlandn gsterir. Kr.
Phaidros, 228B.
2 Eserin tamamnda anlatc kii (Apollodoros), adla
r verilmeyen baz dostlarnn [hetairoil Agathon'un
evinde dzenlenen symposion ve bu symposionda
konuulanlar hakknda kendisine ynelttii soru
lar cevaplamaktadr. Bunu pynthanesthe (sorup
renmek istediiniz) fiilinin oul olmasndan ve
biraz ileride (l 73C, l 73D) geen hymin ve hymeis
(sizler) ifadelerinden anlyoruz. Ancak ok sayda
dinleyici olmasna ramen, temel aldmz edis
yon da dahil ou edisyonda bu diyaloun alt ba
l olarak "bir dostH [hetairos] kelimesinin kulla
nlmasnn nedeni, biri dnda Apollodoros'u din
leyen btn karakterlerin sessiz olmasdr.
3 Atina'nn merkezine yaklak 20 stadion uzaklkta
bulunan eski bir liman.
24 1 LEN

uzaktan: "Baksana Phaleronlu! Sana diyorum


Apollodoros, beklesene biraz ! "1 Ben de dur
dum ve bekledim. "Apollodoros," dedi, "tam
da seni arayp duruyordum bu aralar. nk
B Agathon'u, Sokrates'i, Alkibiades'i ve o za-

Bu seslenmede alayn nerede olduu tartmaldr.


Ast, Hommel, Stallbaum ve Jowett bunu Phalireus
(Phaleronlu) kelimesinde arar ve bu kelimeyle "kel
kafal" anlamna gelen phalaros ya da "su tavu
u" anlamna gelen phalaris kelimeleri arasnda
Apollodoros'un kel olduunu ya da su tavuu gibi
yrdn ima eden bir oyun olduunu dnr.
Ancak Apollodoros'un kel olduuna ya da su tavu
u gibi yrdne ilikin kesin bir kant yoktur.
te yandan Hommel b u ifadeyi ho ApoUodros ek
linde okumay nerir ve etimolojik bir aklamayla
burada bu karlamann olabilirliine (Apollon'un
ltfu) bir ima olduunu belirtir. Ancak Bury'e gre
bu da zorlama bir yorumdur. Schtz, Wolf ve Hug'u
izleyerek buradaki alay (paidia) bir kiiye ba
l olduu demosun ismiyle hitap etmek eklinde
ki resmi hitap tarznda grr (kr. Gorgias, 495D).
Ama bu durumda kelimelerin dzeni houtos A .
h o Phalireus eklinde olmaldr. Hug ise buradaki
alay Phalireus houtos A. eklindeki onbir hecelik
ritimde ve houtos ifadesinin iirselliinde bulur.
Ancak Rettig'in Apollodros kelimesini grmezden
gelerek bu ifadeyi yalnzca ho Phalireus eklinde
okumas bunlarn arasnda en doru grnen oku
madr. nk buradaki sahneyi gzmzde can
landracak olursak Glaukon, Apollodoros'un arka
snda, uzak bir mesafededir ve seslendii kiinin
adn bilmiyormu gibi davranarak ona "Hey sen,
Phaleronlu!" eklinde hitap etmektedir. Bkz. Bury
1 969: 1 -2.
PLATON 1 25
------ ---- ----------------

manki ziyafette1 hazr bulunan dier kiileri


bir araya getiren toplanty ve aka dair neler
konutuklarn renmek istiyordum. Geri
Philipposolu Phoiniks'ten2 dinleyen baka
birisi b ana anlatt bunu ve senin de bildiini
syledi.Ama hi de doru drst bir laf etmedi.
Bu yzden sen bana anlatver. Ne de olsa sen
dostunun konumalarn aktarmaya en uygun
kiisin.3 Ama nce s yle bana, bu toplantya
bizzat katldn m,4 katlmadn m?" dedi. B en
de yle dedim: "Anlalan5 sana anlatan ak-
c a anlatmam bunu. yle olmasa sorup dur
duun bu toplantnn benim bile katlabilece-

l Burada dikkat eken nokta Glaukon'un bir sym


posiondan deil de, sadece bir ziyafetten [synde
ipnon) sz etmesidir. nk syndeipnon, sympo
siondan daha belirgin bir anlama sahiptir. B enzeri
bir kullanma Aristophanes'te de rastlanmaktadr
(Gerytades, fr. 204: en toisi syndeipnois epainn
Aiskhylon).
2 Bu kiinin kim olduuna ilikin herhangi bir bilgi
bulunmamaktadr.
3 Burada geen udostn [tou hetairou) ifadesi Apol
lodoros'un neden bunu yapabilecek "en uygun kii"
ldikaiotatos] olduunu aklar. Bylece Glaukon
dolayl yoldan Apollodoros'u bildiklerini anlatma
ya zorlamaktadr.
4 Benzeri bir ifadeye Phaidn diyalounun giriin
de de (57A) rastlanmaktadr. Aynca bkz. Homeros,
Odysseia, 1 7 . 173.
5 C mlenin devamnda o uden saphes eklinde tek
rarlanan ifadeyle Glaukon'a anlatlanlarn arp
tlm gerekler olduu vurgulanmaktadr.
26 1 LEN

im kadar yakn bir z amanda yapldn d


nmezdin." "Ben yle sanyordum," dedi . B en
de, "Nasl olur Glaukon?"1 dedim. "Yllardr2
Agathon'un burada3 yaamadn, benimse
Sokrates'le hemhal olup4 her gn ne syleyip
ne yaptn bilme derdine dmemden bu
yana yl bile gemediini bilmiyor musun?
73 Bundan nce babo dolar durur5 ve bir i

Bu ifade st kapal bir olumsuzlama bildirir (kr.


Gorgias 47 1 D; Meneksenos, 235C). lk defa burada
ad geen Glaukon olaslkla Kharmides'in babas
olan kiidir (Khannides, 1 54A), ama Politeia'da ad
geen Glaukon'la ayn kii deildir (Bury 1 969: 3).
2 Agathon yak. 408 ylnda Atina'dan ayrlp Ma
kedonya kral Arkhelaos'un sarayna gider.
3 Atina'da.
4 Bu fiil (syndiatribo], zellikle Sokrates iin kul
lanldnda sradan bir "birlikte vakit geirme"
olayn yanstmaz. Daha ok bir renci gibi bilge
bir kiinin yannda bulunmay ifade eder. rnein
Ksenophon Sokrates'in "kendisiyle vakit geiren
lere" [tous syndiatribontas heautoi) kendisini
taklit ederek mkemmel bir insan olacaklar ek
linde umut verdiini s yler (Apomnemoneumata
Sokratous, 1 .2.3) .
5 Burada belirli bir ilkeye bal olmaszn yaamak
tan sz edilmektedir. Benzer bir ifade Timaios
43B'de de karmza kar: "Kaderin elinde rastge
le ilerliyor" (ataktos hopei tukhoi proienaiJ. Ayn
dncenin izlerini Seneca'da da srmekteyiz (De
Vita Beata, 1 .2): "Ka zamandr bir klavuzun pei
ne taklmakszn, urada burada kuru grltler ve
yaygaralar kopararak babo dolap duruyoruz.
Hayat b yle hatalarla heba olup gidecek. Bu yz
den gndzler ve geceler yeterli gelmese bile biz
PLATON \ 27

yaptm zannederdim. 1 Meer alelade bir in


sanrlrn daha zavallymm; felsefeden baka
ne olursa yapmak gerekir diye dnen senin
imdiki halinden bile aa kalmyormuum."
"Benimle eleneceine," dedi, "u toplant ne
zaman oldu, onu syle sen." Ben de, "Bizler he
nz ocukken,2 Agathon ilk tragedyasyla bi
rinci gelip de ertesi gn3 galibiyetinin erefine
korosuyla birlikte adaklar sunduu4 zaman,"

salam bir akl iin alalm." [Quamdiu quidem


passim vagamur nan ducem secuti sed fremitum
et clamorem dissonum in diversa vocantium, con
teretur vita inter errores, brevis etiam si dies noc
tesque bonae menti laboremus.]
"Bir i yaptm" eklinde karladmz bu ifa
de "nemli" ve "byk" bir ii vurgularken deva
mnda bir yanlgy ifade eder. Benzeri bir yanlg
Alkibiades'in konumasnda da yaklak ayn keli
melerle [ho ge imen ti einail dile getirilir. Bkz. a.
2 l 9C; kr. Phaidros, 242E.
2 Apollodoros ve Glaukon'dan sz ediliyor. yak.
427 ylnda doduunu dnrsek, Platon da Aga
thon'un birincilik kazand gnlerde ( 4 1 6) he
nz bir ocuktur.
3 Kr. Thoukydides, 1 .60; Lysias, 1 9.22.
4 Bu durum Agathon'un ziyafeti kendisi veren, adak
lan kendisi sunan bir yazar olduunu gsterir.
Genelde bu tr kutlamalar ya bir khoregos (koronun
giderlerini stlenen kii) tarafndan (Aristophanes,
Akhames, 806 ) ya da baanl olan yarmacnn
dostlar tarafndan (Ksenophon, Symposion, 1 .4)
dzenlenirdi. Benzer ekilde Roma'da da blk ko
mutanlarnn (dux gregis) zaferden sonra blne
ziyafet vermesi adettendi (Plautus, Rudens, 1 4 1 7
vd). Bkz. Buy 1 969: 4.
28 i LEN

diye cevapladm. "Anlalan epey gemi ze


rinden," dedi. "yleyse kim anlatt bunu sana?
Yoksa Sokrates'in kendisi mi?" "Zeus akna,
B hayr!" deyiverdim. "Phoiniks' e anlatan kii.
Aristodemos diye biri, u ufak tefek, boyuna
yalnayak dolaan1 Kydathenaionlu.2 Sannn
o dnemde Sokrates'in nde gelen hayranla
rndan biri3 olarak katlm toplantya. Ama
yine de ondan iittiim baz eyleri Sokrates'e
sordum. O da onun anlattklarn aynen kabul
etti." "Hadi ama, bana da anlat!"4 dedi. "Hem
zaten kentin yolu konua sylee yrmemiz
iin yaplm deil mi."
Bylece bu konular hakknda konumalar
c yaparak yola koyulduk. Bu nedenle, konuma
mn banda da sylediim gibi,5 hi de hazr-

Bu szlerden Aristodemos'un Sokrates'i taklit et


tii anlalyor (bkz. a. l 74A, 220B). Aristophanes
Nephelai l 03'te sade bir yaamn ifadesi olan bu
duruma yle gnderme yapar: "Soluk benizliler
den, yalnayak dolaanlardan sz ediyorsun; 1 ta
lihsiz Sokrates ve Khairephon da onlarn arasn
da." [tous anupodetous legeis 1 hn ho kakodaimn
Skrates kai Khairephn]. Yine ayn eserde "yalna
yak" gndermesi 362. dizede tekrarlanr: "Nice be
lalara katlanr yalnayak" lkanupodetos kaka poll'
anekhei].
2 Scholiast'a gre Kydathenaion, Pandionis phylesi
nin bulunduu kentte yer alan bir bucaktr [demos)
ve Kydathon adyla da bilinir. Bkz. Greene 1 938: 55.
3 Bkz. yuk. 1 72B.
4 Xr. Menn, 92D.
5 Bkz . yuk. 1 72A.
PLATON 1 29
---------------- ------

lksz deilim. Eer size de anlatmam gereki


yorsa, bunlar anlatmalym. Aslnda ben ister
kendim yapaym ister bakalarndan dinleye
yim, felsefe hakkndaki konumalar yarar
l bulmakla kalmam, tarifsiz bir zevk alrm 1
onlardan. Ama baka konumalar dinledi
imde, zellikle de sizin gibi zengin ve para
gz adamlarn2 konumalarn, hem zlrm
hem de acrm hibir ey yapmayp da bir ey
n yaptn sanan siz dostlarma. Belki de benim
talihsiz bir adam3 olduumu dnyorsu-

Apollodoros'un felsefi konumalardan [logoil duy


duu bu hazza Phaidros diyalounda da deinilir
ve bu tr kiiler "konuma hastas" [ho noson peri
logon) eklinde betimlenir (Phaidros, 228B) . Benzeri
ifadeler iin bkz. Gorgias, 496C; Phaidon, 66A;
Theaitetos, l 55C.
2 Apollodoros'un para konusunda gsterdii bu du
yarllk Isokrates'in Kata ton Sophiston nutkunda
(29 1 ) byk olaslkla Antisthenes iin syledikle
rini akla getirir: "Paraya pula ihtiya duymadkla
rn sylerler, gmklere ve altncklara zengin
lik adn verirler." [legousi men h6s ouden eontai
khrematon, argyridion kai khyrisidion ton plouton
apokalountes.I Alkibiades Sokrates'i verken (bkz.
a. 2 1 6E) ve onun dayankllndan [karteria] sz
ederken (bkz. a. 2 1 9E) bu konuya da deinir. Kr .
Politeia, 58 1 C ; Phaidros, 248D; Menon, 78C.
3 "Talihsiz bir adam" olarak evirdiimiz kakodaimon
kelimesi aslnda "kt bir ruhun etkisine girmi"
anlamna gelir. Ancak Aristophanes'in Nephelai
adl komedyasnda olduu gibi (Nephelai, 1 03) bu
rada da vurgulanan, bu etkinin yol at "talihsiz
lik" durumudur.
30 1 LEN

nuzdur. Sanrm doru dnyorsunuz. 1 Ama


ben sizin byle olduunuzu sanmyorum, ak
sine adm gibi biliyorum bunu.
DOST: Hep aynsn Apollodoros.2 Srekli
hem kendini hem de bakalarn ktlersin.
B ana kalrsa sen, bata kendin olmak zere
istisnasz herkesin,3 tabii Sokrates hari, za
vall4 olduunu dnyorsun. Bir zamanlar
sana taktklar u kak5 lakabn nasl alm-

Apollodoros Sokrates'ten daha aa bir durumda


olduunu bilir ve tam anlamyla mutlu [eudaimnJ
olmadn kabul eder.
2 Kr. Kharmides, 70A.
3 Bu tr tmleyici bir ifade Politeia 432A dnda
Platon'da rastladmz tek rnektir.
4 "Zavall" [athliosJ kelimesi yukarda geen "talihsiz"
[kakodaimn] kelimesiyle neredeyse ayn anlama
gelecek ekilde kullanlr. Menn 78A'da geen ifa
deler bu konuda aklayc olacaktr: "Zavalllar, ta
lihsiz deil midir? yledir sanyorum. ( . . ) O zaman
.

zavall olmak kt eyleri isteyip elde etmekten


baka nedir?" [tous de athlious ou kakodaimonas;
Oimai egge. (.. .) ti gar alla estin athlion einai e
epithymein te ton kakn kai ktasthai?]
5 Burnet buradaki "kak" lmanikos] kelimesi
ni "mlayim" [malakos] olarak okur. Ancak Bury,
Apollodoros'un cevabndaki " akln yitirmek" [mai
nomaiJ ve "kendini kaybetmek" [parapai6] fiillerini
dikkate alarak bunu manikos olarak deerlendirir.
Stallbaum ise "nk konumalarnda" len men
gar ktl.l ifadesinden nce "sannn undan dolay
(bu ad) aldn" ldokeis de labein autothen] eklinde
bir eksilti varsayar ve bunu Apollodoros'un vgde
ve yergide an ya kamasyla aklar (Bury 969:
6). te yandan Apollodoros'un Phadin 59A-B'de_
PLATON J 3 1

sn bilmiyorum. nk konumalarnda hep


bylesin sen. Sokrates hari, hem kendine hem
de bakalarna vahi bir hayvan gibi kprr
durursun . 1
E APOLLODOROS: Sevgili dostum, hem kendi
hakkmda hem de sizin hakknzda byle d
nmekle belli ki deliriyorum da aklm bam
dan gidiyor!
DO ST: imdi bunlar iin ekimeye de
mez2 Apollodoros . Tam tersine senden bir ey
istedik. Baka bir ey yapma da neler konu
ulduunu anlat.
APOLLODOROS: Peki yleyse, konuulanlar
1 74 unlarm; ama iyisi mi onun bana anlatt
gibi ben de size bandan itibaren anlatmaya
alaym. 3

duygularna ket vuramayacak kadar takn karak


terli biri olarak tanmlanmas da manikos tabiri
ni dorular niteliktedir. Benzer ekilde Kharmides
1 53B'de Khairephon yine manikos olarak tanmla
nr. Kr . Menon, 9 1 C .
1 B u ifadeyi [agriaineis] b u ekilde evirmek abart
l saylmaz. nk agraino fiilinin kknde "vahi
hayvan, ok kzgn insan" anlamlarna gelen agrios
kelimesi vardr. Nitekim Politeia 493B'de bu kelime
vahi hayvanlarn kzgnln belirtmek iin kulla
nlmtr.
2 Burada akayla kark bir dille sylense de "eki
me" [erizein] Platon'da "konuma" [dialegesthai] ve
"tartma"nn [amphisbetein] kesin kartdr. Bkz.
Politeia, 454A; Protagoras, 337B.
3 Ayn ifade yaps Phaidon 59C ve Euthydemos
272D'de de tekrarlanr.
32 1 LEN

Ykanp temizlenmi, 1 sandaletler giyinmi


bir halde2 Sokrates'le karlatn syledi,3 -
ki ok az yapard bu ey leri.-4 Byle gzelleip
nereye gittiini sormu ona.
O da "Yemee, Agathon'un evine," diye ce
vaplam. "nk dn zafer kutlamasnda ka
labalktan korktuum iin uzak durdum ondan.
Ama bugn iin geleceim diye sz verdim. Bu
yzden sslenip pslendim, srf gzel bir ada
mn yannda5 gzel duraym diye. Peki sen," de-
B mi, "yemee davetsiz6 gelmek ister misin?"7
-----------

Bu tr toplantlardan nce ykanp ya srii nmek


adettendi .Bkz. Homeros, Odysseia, 6.96- 7; Ksenophon,
Symposion, 1.7; Aristophanes, Ploutos, 6 14.
2 Sokrates'in giydii tam bir ayakkab lhypodemal de
ildir. Daha ok gymnasion ve symposio nlarda giyi
len ve bir bala ayak bileine balanan bir tr san
dalettir. Sokrates'in bu yalnayak gezme alkanlna
Phaidros, 229A;
22 0B'de tekrar deinilir. Ayrca bk.z.
Ksenophon, ApomnemoneumataSokratous, .6.2.
3 Diyaloun bundan sonraki btn anlatm ephe
(dedi, syledi) ifadesine baldr. evirinin okuna
bilirlii asndan bundan sonraki ifadeleri rivayet
zamanyla karlamay uygun bulduk.
4 Aristophanes bu konuda da Sokrates'le alay eder.
Bkz. Ornithes, 1554; Nephelai, 835 vd.
5 Agathon'un yannda. Pr6tagoras 315D-E'de Aga
thon'un arpc gzelliinden [ten idean panu ka
losl sz edilir. Ayrca bkz . Aristophanes, Thesmo
phoriazysai, 191 vd.
6 Eski Yunan'da baz kiiler davet edilmedikleri hal
de bu tr ziyafetlere katlrlard. Epikharmos'ta
ok sk grlen bir karakter olan bu soytarlara
(gewtopoios] ilk defa komedya airi Araros "asalak"
[parasitoil adn vermitir. Bkz. Bury 1969: 7.
7 Kr. a. l 76B; Prtagoras, 352B; Parmenides, 13 1 E.
PLATON J 33
---- ----- ------ -------- - --

"Ancak senin davetinle," demi o da.


"yleyse yanmda gel," demi, "gel de bir
ataszn deitirip bozalm,1 sonuta yi
adamn davetine kendiliinden gider iyiler.2
Zaten Homeros da hi ekinmeden bu atas -

"Bozmak" [diaphtheirein] genelde Platon'da kurulu


bir dnce veya ifadenin bozulmas anlamna ge
lir (Gorgias, 4 95A; Protagoras, 360A) . "Deitirmek"
[metaballein] ise dilsel bir deimeyi (Lat. transpo
sitio) gsterir (Kratylos, 404C).
2 Bu atasz iki deiik biimde sylenir. 1 . "yiler
kendiliinden gider korkaklarn davetine" [auto
matoi d'agathoi deiliin epi daitas iasi] . 2. "yiler
kendiliinden gider iyilerin davetine" [automa
toi d'agathoi agathon epi daitas iasi]. Scholiast'a
gre zgn biim birinci deyitir ve Eupolis (fr. 289
Kock) ile Kratinos (fr. 169 Kock) tarafndan ikinci
deyiteki gibi deitirilmitir (Greene 1938: 56) .
Ancak Bury, Hug'un aklamalarna dayanarak
ikinci deyiin zgn olduunu (agathoi agathon),
birincisinin ise Eupolis veya Kratinos'un yapt
bir parodi olduunu belirtir. Dier bir sorun ise
"deitirip bozalm" [diephtheiramen metaballon
tes] eklinde ifade edilen deiikliin nerede oldu
udur. Bu konuda Lachmann'n Agathon '() eklin
deki varsaym doru kabul edilmektedir. Ancak bu
deiiklik o kadar belirsizdir ki, bunu bir bozma
[diaphthora] olarak adlandrmak neredeyse im
kanszdr. Sokrates'in burada "iyilerin" anlamna
gelen agathon kelimesi ile Agathon ismi arasnda
akayla kark bir kelime oyunu yapt aktr.
nk devamnda Homeros'un (kendi zamannda
kullanlmayan) bu ataszn bozduunu syleme
si gerekten gln olacaktr (Bury 1969: 8-9.) Bu
trden baka kelime oyunlar iin bkz. a. 185C,
198C; Gorgias, 513B; Politeia, 614B.
34 \ LEN

zn bozuyor, stelik a alyor da. 1 nk


Agamemnon'u sava konusunda son derece
c iyi bir adam, Menelaos'u ise yreksiz bir kar
gc2 gibi betimledikten sonra, Agamemnon'un
kurbanlar kesip ziyafet verdii srada Mene
laos'u ziyafete davetsiz gelirken,3 yani daha
iyi bir adamn sofrasnda adi bir adam olarak
gstermi."
Bunlar duyunca demi ki: "Ama belki ben
de senin sylediin gibi deil ey Sokrates, tam
tersine Homeros'unki gibi be para etmez biri
olarak bilge bir adamn4 ziyafetine davetsiz
gideceim hi ekinmeden. Bak, beni peine
taktn iin bir bahane uydur. Davetsiz de-
n il,5 senin davetinle gelmeyi kabul edeceim
nk."

Hukuki ieriiyle ele alnnca bu fiil [hybrisai],


Homeros'un (yasal olarak) bu szn hakkn ihlal
ettiine, yani safln bozduuna iaret eder.
2 Homeros, Ilias l 7.587'de Menelaos'u bu ekilde
"yreksiz bir kargc" [malthakon aikhmeten] ola
rak niteler. Buradaki "yreksiz" [malthakos] sfat
1 95D'de geen malakosun baka bir ifadesidir. Kr.
Phaidros, 239C.
3 Homeros'un suland bu aalama (hybris] da
vetsiz kiinin iyi [agathos] deil de, yreksiz [malt
hakosJ olarak gsterilmesinden ibarettir. Bkz. Ilias,
2 .408.
4 Platon'un yaad ada "bilge" [sophos) zellik
le airler iin kullanlan bir vg sfatdr. Bkz.
Politeia, 3 3 1 E , 489B.
5 Aristodemos davetsiz [akletosJ gidip grg kural
larn bozmay gze alamyor. nk byle bir du-
PLATON 1 35

"kimiz birlikte yrrken birimizden biri


nin aklna gelir ne diyeceimiz," demi. "Hele
bir gidelim."
Byle konutuktan sonra yola koyulmular.
Sokrates yol b oyunca kendi halinde dnce
lere dald iin2 arkasnda kalm onun, ken
disini bekleyince de nden gitmesini istemi.
E Agathon'un evine vardnda ise kapy ak
bulmu ve orada gln bir ey gelmi ba
na. nk o anda bir uak koup karlama
ya gelmi kendisini ve tutmu gtrm dier
davetlilerin yatp uzand yere. Tam da yeme
e balamak zereymiler. Onu grr grmez

rumda kalan kiinin dvlmesi iten bile deildir.


rnein Aristophanes, davetsiz gelip [akletos in]
kurbandan pay isteyen serserileri [alazn] sopala
mak gerektiini [khre typtein) syleyen bir kehanet
ten sz eder. Bkz. Aristophanes, Omithes, 983 vd.
1 Bu dize Homeros'ta "iki kii birlikte yrrken birin
den biri dnp bulur 1 yaplacak en iyi eyi" [syn
te du'erkhomen kai te pro ho tou enoesen 1 hopps
kerdos eei] eklindedir. Platon burada bir ksmn
alntlad ilk dizeyi Prtagoras 348D'de olduu
gibi alntlar. Benzeri alntlar iin bkz. Aristoteles,
Politika, 3 . 1 287bl3; Cicero, Ad Familiares, 9.7.
2 Belli ki Sokrates Agathon'un evine gitme amacn
bir kenara koyup "kendisi zerine" [heauti] d
nmeye balyor. Platoncu bak asyla deer
lendirildiinde, Sokrates'in "kendini soyutlayarak"
dald bu dnce bir "kendini bilme," iyi ve kt
niteliklerini tanma, dolaysyla "iyi" [agathon] ze
rine dnme durumundan baka bir ey deildir
(Strauss 200 1 : 30).
36 1 LEN

Agathon, "Hey Aristodemos," demi, "tam vak


tinde geldin z iyafete. Baka bir i iin geldiy
sen eer, baka zamana brak. Dn de aradm
durdum seni araym diye, ama gremedim
bir trl. yi de nasl getirmezsin Sokrates 'i
bize?"
O zaman dnp bakm ki, ard sra gelen
Sokrates 'ten eser yok. Bunun zerine "Sokra
tes'le birlikte, hem de onun davetlisi olarak
geldim buraya, yemee," demi.
"yi etmisin," demi, "ama nerede bu
adam?"
75 "Ardmdan geliyordu daha demin. Dorusu
ben de merak ediyorum nerede olduunu."
"yle bakp durma," demi Agathon ua
na, "al getir Sokrates'i. Sen de Aristodemos,
ge uzan yle Eryksimakhos 'un yanna."
Bir uak ykayp temizlemi1 kendisini
uzanmadan nce. B aka bir uak da haber
vermeye gelmi : "Bu Sokrates geri dnm
komularn eiinde dikiliyor, ne kadar ar
dmsa da gelmek istemiyor ieri."
"Ne samalyorsun," demi Agathon, "yley
se git ar onu ve ekip gitmesine izin verme
sakn ! "
B Ama Aristodemos, "Sakn ha!" demi, "Bra-
kn yakasn. Onun huyudur bu. Bazen nere-

Yemee oturmadan nce bir kle gelip konuun


elini ayan ykard. Bu temizleme adeti iin bkz.
Ploutarkhos , Ph6kion , 20; Petronius, Satyricon , 3 1.
PLATON i 37

yi bulsa ekilir oraya ve byle dikilip durur.


Birazdan gelecektir b ana sorarsanz. yisi mi
brakn, ilimeyin ona."
"Sen yle diyorsan yle yapalm," demi
Agathon da. "Haydi u aklar, bir ziyafet ekin
bize. Bir gzel donatn sofray 1 cannz neyle
isterse, madem kimse karmyor size -nce
den de yapmlm yok ya bunu.-2 yleyse
imdi de beni ve u dier konuklar yemee
kendiniz davet etmi gibi hizmet edin de ve
lim sizi ."
c Sonra yemee balamlar, tabii Sokrates
gelmemi ieri. Bu yzden Agathon durma
dan Sokrates'i armalarn emrediyormu ,
Aristodemos da engel oluyormu. Derken Sok
rates, her zamankinin aksine,3 ok gemeden
kagelmi . Onlar da yarlamlar neredey
se4 yemei. Bunun zerine Agathon -en uta
yalnz bana5 uzanyormu nk- "Buraya,"

Kr. Politeia, 372C.


2 Schmidt bu yan cmleyle klelerin bu konuda ser
best braklmasnn ok az rastlanan bir olay oldu
unun ima edildiini dnrken, Teuffel tam ter
sine bunun insancllyla vnen Agathon'un gs
teriinin bir paras olduu kanaatindedir (Bury
1 969: 1 2) .
3 Sokrates'in bu huyu [ethos] Alkibiades'in konuma
snda (a. 220C-D) daha arpc bir rnekle betimlenir.
4 Kr. Pannenides, 1 27 B; Timaios, 2 1 B; Kriton, 43A.
5 Agathon'un uzand sedir [kline] sadaki en son se
dirdir. Ev sahibinin uzand bu sedirin sol yan ise
onur yeridir [pronome]. Sedirlerin duvar boyunca
38 1 LEN

demi, "Sokrates, benim yanma uzan, uzan


n da eiklerde erdiin hikmeti ben de edineyim
sana dokunarak. Belli ki bir ey yakalam tu
tuyorsun elinde, yoksa brakmazdn oray."
Sokrates o turmu ve "Ah ne ho o lurdu
Agathon !" demi, "Tpk bir yapayla daha
dolu bir kaptan daha bo bir kaba akan su
gibi, birbirimize dokunmakla daha dolumuz
dan daha houmuza akan bir ey olsayd hik
met. Gerekten byleyse hikmet, senin yanna
uzanmam fazlasyla onurlandrr beni . nk
E senden gelecek bir sr yce hikmetle dolup
taacam bilirim. Bendeki hikmet yavandr
ve rya gibi belirsiz, 1 sendekiyse gsterilidir
ve gayet aktr gelimeye.2 Bu hikmet daha

dizili olduunu ve yemek masalarnn da ortada bu


lunduunu dnrsek Agathon'un sol yannda ka
lan bu yer ayn zamanda oturma dzeninin en san
da bulunmaktadr. Aynca bkz. Corner 2005: 48-50.
Hem nicelik hem de nitelik gsteren bu iki sfatla
bir nceki cmlede geen ubir sr" [polle) ve "yce"
[kale] sfatlarnn tam tersi bir anlam vurgulan
makta, baka bir deyile iirsel bilgelik ile felse
fi bilgelik kar karya getirilmektedir (Strauss
200 1 : 33).
2 Hug bu ifadenin [pollin epidosin ekhousa] yldz
lara bir ima olduunu, yani uyldz gibi ykselen"
eklinde bir anlam ierdiini dnr. Oysa byle
bir anlam epidosis kelimesinin balamndan
karmak zordur. Nitekim Theaitetos'ta (146B ) bu ke
lime genliin her ynyle ugelimeye ak" [epido
sin ekhei] olduunu belirtmek zere kullanlmtr.
PLATON 1 39

genliinde byle grkemle parldad, 1 hatta


geen gn otuz binden fazla Yunan'n gzleri
nnde aa vurdu kendini. "
"Yamansn2 Sokrates !" demi Agathon.
"Bunlarn davasn greceiz3 birazdan, bu
hikmet konusundaki eylerin, Dionysos 'un
hakemliine4 bavurarak tabii. imdi nce u
yemee bir bala."

Sokrates'in bu abartl szlerinde alayl bir hava


sezilmektedir.
2 Sokrates'i niteleyen bu ifade ona yneltilen ele
tirilerden yalnzca biridir. Ancak burada hybristes
kesinlikle bilgeliin kart olan lszle deil,
daha ok Sokrates'in tepeden bakan alayl tavnna
iaret eder. Alkibiades'in bu konudaki eletirileri
de (a. 2 1 5B, 2 1 9C) aka bunu gstermektedir.
3 Genelde dikeyle ayn anlamda kullanlan diadika
sia aslnda taraflarn kendi aralarnda tartmala
nna izin vermesiyle bu anlamn biraz uzanda ka
lr. Teknik bir terim olarak iki veya daha ok rakip
taraf arasnda mal varl veya mali ykmllk
ten muaf tutulma konulannda yaplan durumala
n ifade eder. Dike ile diadikasia arasndaki dier
bir aynn ise taraflarn daval ya da davac eklin
de deil, tartmann konusuna gre yerletirilme
sidir (Bury 1 969: 1 5) .
4 nk Agathon o srada b i r yanmaya girmi ve
iirsel bilgeliinin [sophia] dl olan birincilii
elde etmitir. Ancak baka bir adan bakldn
da bu ifadenin altnda bilgeliin [sophia] bir "ime
sanat" [ars bibendi] olduuna dair bir ima yatyor
olabilir. Nitekim Agathon ime konusunda gayet
dayankl [dynattatos] bir adamdr ( l 76C). Bkz.
Bury 1 969: 1 5.
40 1 LEN

1 76 Sonra Sokrates de uzanp yemeini yemi di-


erleriyle birlikte, sunular serpmiler yerlere,
tannya arklar sylemiler ve dier adetleri
de yerine getirip1 imeye koyulmular. O arada
yle bir laf etmi Pausanias: "yi de, yiitler,
nedir tadn karmadan iebileceimiz usul?2
nann dnk alemden dolay ok zor durum
daym3 aslnda ve biraz soluklanmam gerek.
ounuz da byledir bana sorarsanz. Dn ora
daydnz nk. Onun iin bir dnn, hangi
B usulle iebiliriz byle tadn karmadan."
Bunun zerine Aristophanes, "Hay azn
seveyim Pausanias," demi, "u ime iini ada
makll yoluna koyalm. Dnk kfeliklerden4
biri de benim ne de olsa."

Platon bu trenin tam bir aklamasn vermez.


Ancak dier antika kaynaklarndan rendiimiz
kadaryla ncelikle agathos daimn iin saf a
rapla bir sunu yaplr (Aristophanes, Hippes, 1 05),
sonra temizlenilir ve masalar toplanr (Ksenophon,
Symposion, 2. 1 ) , klelerin getirdii suyla ikinci bir
defa eller ykanr (Aristophanes, Sphikes, 1 2 1 7),
konuklarn bana elenkler taklr (Aristophanes,
Akhames, 1 145), ardndan Olymposlu Zeus'a ve di
er Olymposlulara, kahramanlara ve Zeus Ster'e
(Aiskhylos, Hiketides, 27) olmak zere ayr sunu
daha yaplr ve son olarak tanrlar iin hymnoslar
terennm edilirdi (Ksenophon, Symposion, 2 . 1 ) .
Bkz. Bury 1 969: 1 6 .
2 Kr. Homeros, Odysseia, 4.565; Ksenophon, Apo
mnemoneumata Skratous, 2 . 1 .9.
3 Kr. Theaitetos, 1 42B.
4 Aslnda usuya gark olmak" anlamna gelen baptiz
PLATON 1 4 1

Akoumenosolu Eryksimakhos onlar du


yunca, "Adam gibi laflar ediyorsunuz sahi ! "
demi. "Ama birinizden daha duymam gerek,
daha ne kadar dayanabilir imeye Agathon?"
"Kesinlikle, hi dayanacak gcm yok," de
mi o da.
c "Anlalan bize gn dodu," demi, "yani
bana, Aristodemos'a, Phaidros'a ve u adam
lara; siz en dayankllar imdi brakyorsanz
eer imeyi. Bizler hep gszz ne de olsa.
Sokrates'ten sz etmiyorum bile. 1 nk o her
iki yola da gelir, sonuta ne yaparsak yapalm
yetinir onunla. Madem buradakilerin hibi
ri arab fazla karmaya hevesli deil, bana
yle geliyor nk, o zaman sarholuk hak
kndaki gerekleri dile getireyim, hem daha az
skc olurum belki. Sanyorum hekimlik -
D retti bana bunu, yani sarholuun insanlara
zararl olduunu. 2 Onun iin istesem de iste
mem daha fazla imeyi, baka birine de salk
vermem, hele bir de dnden kalmaysa."

fiili bir eretilemeyle "ikiye gark olmak" anlamn


da kullanlyor. Yine bu ifade olaslkla Eupolis'in
Baptai oyununa bir gndermedir (Bury 1 969:
1 6). Aynca kr. Euripides, Elektra, 326; Seneca,
Epistulae Morales ad Lucilium, 83; Horatius, Car
mina, 4.5.39.
Kr. Phaidros, 242B; Politeia, 394B, 492E. Ayrca
bkz. a. 220A.
2 Ayn dnce iin bkz. Aristophanes, Sphekes, 1 253;
Ksenophon, Symposion, 2.26.
42 1 LEN

Burada Myrrhinoslu Phaidros girmi ara


ya : "Ben her zaman uyarm sana," demi, "zel
likle de hekimlik konusunda sylediklerine.
imdi iyice dnrlerse dierleri de uyar
E sana." Bunlar duyunca o anki toplantlarn
sarholukla srdrmeyip byle tadnda ime
yi kabul etmi hepsi.
"Peki madem herkesin istedii kadar ime
si, hi srar edilmemesi 1 aklmza yatt, bir ey
daha ataym ortaya,"2 demi Eryksimakhos.
"Demin ieri giren aulosu kz,3 brakalm
kendi kendine alsn ya da isterse gitsin ie
rideki4 kadnlara alsn. Biz de konumalarla

Benzeri bir dnce elegeia airi Theognis'in dize


lerinde de (472-3) savunulur.
2 Kr. Kritn, 48A; Ksenophon, Apomnemoneumata
Skratous, 2.7. 1 0.
3 Byk olaslkla Anadolu kkenli ve Dionysos kl
tyle yakndan ilikili bir alg olan aulos Yunan
yaam tarznn hemen her alannda kendini gste
rir. zellikle symp osion larda konuklar arlayp
elendirmek iin aulos alan kzlara [auletris) . hat
ta danslara ve soytarlara yer verildiini grrz
(Prtagoras, 347C-D; Ksenophon, Symposion, 2 . 1 ;
Aristophanes, Akhames, 1 090 vd) . B u algy a
da alglardan herhangi biriyle karlatrmak
neredeyse imkanszdr. Gerek iki kaml olmas,
icra edilirkenki tutulu tarz gerekse kard ses
uzun zamandr yanl bir ekilde benzetilen flt
le hibir benzerliinin olmadn, aksine kendine
zg bir alg olduunu gstermektedir. Ayrntl
bilgi iin bkz. Landels 2000: 24-46.
4 Evin kadnlara ayrlan blm [gynaiknJ kastedi
liyor.
PLATON j 43

birbirimizi avutalm bugn. Eer isterseniz


nereyim size ne tr konumalarla1 avunaca
mz."
77 Hepsi de bunu ok arzuladklarn belirt-
mi ve bu neriyi sunmasn rica etmi ondan.
Bunun zerine Eryksimakhos demi ki: "Euri
pides'in Melanippe sindeki gibi2 balamalym
'

konumama. Ne de olsa sylemeye altm


sz benim szm deil, u Phaidros'un. nk
Phaidros her defasnda dert yanar bana.3 Ne

Bu toplantya katlanlar Atina'nn nde gelen ay


dnlardr ve deersiz insanlar gibi [phauloi] va
kitlerini au los u kzlarla geirecek kadar kendi
lerine yetmiyor deillerdir. Prtagoras 347C-D'de
bu aka dile getirilir. Ayn ekilde Simplicius bu
dncelerin belki de bir izdm olarak "konu
malarn olmad bir masann hayvan yemliinden
farksz olduunu" [he khris logon trapeza phatnes
ouden diapherei] belirtir (Simplicius, ln Epictetum
Commentaria, 33.6; kr. Theognis, 493 vd).
2 Euripides'in fragmanlar halinde gnmze kalan
Bilge Melanippe [Melanippe he sophe] ve Tutsak
Melanippe [Melanippe he desmtis] adnda iki oyu
nu vardr. Buradaki alnt Melanippe he sophe den
'

dir (fr. 488 Nauck): "Bu sz benim deil, annemin


rettii" [ouk emos ha mythos all' emes metros
para, ktl.]. Kr. Apologia Skratous, 20E: ou gar
emon er ton logon, ktl.; Horatius, Saturae, 2.2.2:
nec meus hic sermo est sed quae praecepit Ofellus.
3 Phaidros'un bu kzgnl aslnda salam bir te
mele dayanmamaktadr. nk o tarihten nce (
4 1 6) Sophokles Antigone oyununda (781 vd) Eros'a
vg niteliinde bir hymnosa yer vermitir. Ayn
ekilde Euripides'in Hippolytos oyununda da (525
vd) byle bir vg yer almaktadr.
44 1 LEN

korkun deil mi ! ' der, Ey E ryksimakhos,


dier baz tanrlara airlerce yazlm hym
noslar ve paianlar2 vardr da, Eros'a, bylesi
deerli3 ve bylesi yce bir tanrya bunca a-
B irden hibiri bugne dek tek bir vg bile yaz
m deildir. B ir de eer istersen4 s aygdeer
sofistlerirnize5 bir bak, tpk stat Prodikos
gibi6 onlar da Herakles ve dierleri iin vg
ler kaleme almlar dzyazyla. 7 Bu o kadar
da artc saylmaz. Aksine tuzun faydalar
hakknda akla ziyan bir vgyle dolu bir kita
ba8 rastladm daha yeni. Bunun gibi daha bir

Ayn aalayc eletiriyi lsokrates'in nutuklarn


da da grmekteyiz. Kr. Isokrates, Euagoras, 5-8;
Helene, 1 2 .
2 Hym noslar lyra eliine tanrlar onuruna terennm
edilen iirlerdir. Paianlar ise flemeli bir alg eli
inde tann Apollon onuruna terennm edilen yakan
ve kran hym noslandr. Burada hem Yunan edebi
yat hem de dinsellii sz konusu olduundan bu iki
kelimeyi de olduu gibi brakmay uygun bulduk.
3 Bkz. a. 1 78B.
4 Kr. a. 209D, 220D.
5 Phaidros'un bu szlerinde Sokratesi balamda so
fistlere kar yneltilen eletirilere benzer bir alay
yoktur.
6 Burada Prodikos'un Ksenophon araclyla
rendiimiz Herakles 'in Eitimi [Herakleous pai
deusis] adl nl alegorisi ima edilmektedir. Bkz.
Ksenophon, Apomnemoneumata Sokratous, 2 . 1 . 2 1 -
34. Aynca bkz. Jaeger 1 986: 378.
7 Kr. Lysis, 204D; Nomoi, 8 1 I E , 975D; lsokrates, Pros
Nikoklea, 7.
8 Genellikle hatip Polykrates'e atfedilen bu kitaba
hatip Isokrates de (Helene, 1 2) gnderme yapar.
PLATON 1 45

sr eye vgler dzldn grebilirsin


c orada. Dolaysyla bu tr konularda kyamet
ler koparlm da, bugne kadar tek bir insan
bile Eros'a yarar bir hymnos terennm et
meye yeltenmemi; aksine byle byle ihmal
edilmi bylesi yce bir tanr. B ana kalrsa
iyi demi Phaidros. Bu yzden ben hem des
tek olup1 memnun etmek istiyorum onu hem
de u an burada bulunan bizlerin bu tanry
onurlandrmas yerinde olur diye dnyo-
D rum. Siz de byle dnyorsanz eer bu ko
numalarla iyi deerlendirebiliriz vaktimizi.
B ana sorarsanz2 her birimiz, saa doru s
rayla,3 gc yettiince gzel4 bir vg konu
mas5 yapsn Eros'a; ilkin Phaidros balasn,
madem en bata uzanyor ve stelik bu konu
mann da babas6 oluyor."

1 Kr . Nomoi, 9 1 5E, 927C.


2 Phaidros burada resmi bir dille [dokei gar moi] ko
nuuyor. Biraz aada Sokrates'in "hi kimse senin
aleyhinde oy kullanmayacaktr" [enantia psephiei
tai] eklindeki szleri de bu resmi dili pekitirmek
tedir.
3 Bkz. a. 2 1 4B; kr. Politeia, 420E; Theaitetos, l 75E.
4 Eryksimakhos vgnn gzelliine [kallos] vurgu
yapyor. Ancak daha sonra Sokrates'in vgnn na
sl olmas gerektii konusundaki dnceleriyle bu
yaklam tarz eletirilecektir (a. l 98D vd) .
5 Kr. a . 2 1 4B; Phaidros, 260B .
6 Bu sz [pater logou] zellikle bir dnce ortaya ko
yan kiiler [eisegetes] iin kullanlr. Kr. Phaidros,
257B; Theaitetos, 1 64E; Lysis, 2 1 4A.
46 1 LEN

"Hi kimse kar oy vermeyecektir sana


E ryksimakhos," demi Sokrates. "Zira ne ben
E hayr diyebilirim sana -ben ki aktan baka
marifet bilmem1 derim- ne Agathon ile Pausa
nias,2 ne btn ii gc Dionysos ve Aphrodite
olan3 Aristophanes ne de bu grdklerimden
bakas. Doru, biz en arkada4 uzananlar iin
hi de adil bir i deil bu. Ama batakiler g
zel gzel, dolu dolu konuursa eer, o da yeter
bize. imdi tanrlarn da yardmyla5 balasn
Phaidros ve vsn Eros'u."

Kabaca "aka dair iler" eklinde evirebileceimiz


ta ertika ifadesi Phaidros 257A'da sz edilen "ak
sanat" [he ertike tekhne) balamndaki btn ko
nular ierir. Kr. a. 1 B6C, 2 1 2B; Lysis, 204B.
2 Agathon ile Pausanias'n adlarnn bir arada anlma
s aralarndaki ak ima etmektedir. Kr. Prtagoras,
3 1 5E.
3 Burada Dionysos ile Aphrodite arasnda karlkl
bir iliki sz konusudur. ncelikle Dionysos Yunan
tiyatrosu iin en nemli tanrdr. Aristoteles'in ak
trleri "Dionysos'un aklabanlar" [Dionysokolakes)
olarak nitelemesi de dolayl olarak bu duru
ma iaret eder (Rhetorike, 3 . 1 405a23). Dahas t
5. yzylda yaam lirik air Sikyonlu Praksilla
Dionysos'u Aphrodite'nin olu olarak betimler. Yine
Aristophanes'e atfedilen pheli bir fragmanda (fr.
490) Dionysos'un niteliklerinden biri olan "arap"tan
[oinos] "Aphrodite'nin st" [Aphrodites gala] ola
rak sz edilir. Btn bunlar gz nne aldmzda
Dionysos ile Aphrodite'nin yan yana zikredilmesi ve
bu ikisinin de Aristophanes'le ilikilendirmesi ol
duka tutarl grnmektedir. Bkz. Bury 1 969: 20.
4 Sa bata. Bkz. yuk. l 75C, s. 37, n. 5.
5 ans, uur ifade eden bu szleri [tykhei agathei)
PLATON i 47
--- ------ -- -- ---- ---- -

tekiler de kabul etmi bunlar ve balama-


78 sn buyurmular Sokrates gibi. in dorusu
syledikleri her sz tam tamna hatrlam
yordu Aristodemos, ho ben de onun her an
lattn aklmda tutamadm ya. Ama zellikle
bunlar, yani her birinin konumasndan anl
maya deer' grdklerimi anlatacam size.
Sylediim gibi2 ilk nce Phaidros aa
yukar3 u s zlerle balam konumaya:
"Eros yce bir tanrdr; ne tanrlar ne de in
sanlar arasnda ei benzeri vardr. Her ba
kmdan byledir bu, hi deilse soyu bak-
B mndan. nk tanrlarn en eskisi4 olmas
saygn klar onu,"5 demi . "Bunun kant da
------ - -- - - - - - - ----

Wolf "Tanrlarn adyla" [Jn Gottes Namen] ekline


evirmeyi nerir. Biz de Wolf'un bu yorumlu eviri
sini benimsedik. Kr. Philebos, 57E; Timaios, 26E.
1 Kr. Protagoras, 343A; Ksenophon, Symposion, 1 . 1 .
2 Bkz. yuk. 1 77D.
3 Kr. a. 1 99C; Phaidros, 229B; Euthydemos, 275E.
4 Dier antika yazarlarnda da Eros'un tanrla-
rn en eskisi olduuna ilikin aklamalar vardr.
rnein Ksenophon, Symposion 8 . l 'de "Eros'un
lmsz tanrlarla aym yata olduunu" ltoi en kh
ron6i iselikos tois aeigenesi theois ... Erotos] belirtir.
Ayn ekilde Aristophanes, Omithes 700'de "lm
szler daha var olmadan Eros'un her eyi kart
rp kaynatrdn" [proteron d' ouk en genos ath
naton, prin Eros syneiksen hapanta] syler. Daha
ileride (l 95A) Agathon Phaidros'un konumasn
bu bakmdan eletirecektir.
5 nk Yunan dncesine gre en yal olan [pres
bytatos] ayn zamanda en onurlu, en saygdeer [ti
miotatosl olandr. Bkz. Jaeger 1 967: 1 39.
48 1 LEN

udur: 1 Anas babas yoktur Eros'un, ne yazar


ne air2 hi kimse sz etmez onlardan.3 Ama
Hesiodos nce Khaos'un olutuunu4 syler:

ve hemen ardndan
bar yaygn Gaia, btn varlklarn her
daim emin kuca
ve Eros.

Akousilaos5 da Hesiodos'la hemfikirdir. O


da syler Khaos'tan sonra bu ikisinin, Ge ile
Eros'un doduunu. Parmenides'e gelince,6
Olu der,

Kr. Kritias, 1 l OE; Apologia Sokratous, 40C; Kse


nophon, Symposion, 4. 1 7 .
2 Genellikle ubireyu anlamnda kullanlan bu kelime
yi Platon air (poietesl kelimesiyle kart bir anlam
oluturacak ekilde kullanr. Kr. Phaidros, 258A;
Nomoi, 890A; Politeia, 366E.
3 Bu satrlarda Phaidros'un stnkr bir yaklam
sergiledii aka grlmektedir. nk Eros'un
annesiz babasz olmas yle dursun, pek ok air
ve yazar onun soyuna ilikin aklamalar yapm
tr. rnein Alkaios Eros'u Zephyros ile Iris'in (fr.
1 3 Bgk.), Simonides, Ares ile Aphrodite'nin (fr. 43),
Euripides Zeus'un (Hippolytos, 534), Sappho Ge
(Yer) ile Uranos'un (Gk) (fr. 1 32), Ibykos Khaos'un
(fr. 3 1 ) olu olarak gstermitir (Bury 1 969: 22).
4 Bkz. Hesiodos, Theogonia, 1 1 6 vd.
5 5. yzylda yaayan Argoslu Akousilaos dzya
zyla tannlann kkenine ilikin baz genealogialar
kaleme almtr. Ion lehesiyle yazd bu eserle
rinde byk lde Hesiodos'un Theogonia'sn
temel almtr. Yukarda "yazarn (idwtoul olarak ni
telenen kii de olaslkla Akousilaos'tur.
6 Bkz. fr. 1 3 DK; Aristoteles, Metaphysika, l .4.984b25.
PLATON 1 49

btn tanrlardan nce tasarlad Eros 'u. 1

c Sonuta Eros'un tanrlar iinde en eskisi


olduu pek ok kii tarafndan dorulanmak
tadr. En eski tanr olduundan bizim iin en
byk iyiliklerin kaynadr o.2 nk ben,
daha baharnda bir gen iin iyi bir aktan
ve bir ak iin de iyi bir sevgiliden daha iyi
bir eyin var ol duunu syleyemem.3 Bu ds
tur gzelce yaamak isteyen insanlara yaam
boyu yol gstermeli. Ne akrabalk,4 ne mevki
ler, ne zenginlik ne de baka herhangi bir ey
D ak kadar gzel alayabilir bunu. Ne diye
yim ki bunun adna? irkin eylerden utan
ma, gzel eylere dknlk. 5 nk bunlar

Hermann ve Hug buradaki genesis kelimesini metio


mai fiilinin znesi olarak alr (Bury 1 969: 23). Ancak
bu fragmann balam tam olarak bilinmediinden
biz de bu gr takip ederek ve metiomai fiilinin
kk anlamn [metis] gz nnde bulundurarak bu
kelimeyi zellikle uyaratmakn ya da "dourmak" an
lamlarnda evirmeyi uygun grmedik.
2 Kr. a. l 97C; Aristophanes, Ploutos, 469: "Btn
iyiliklerin kayna" [agathn hapantn aitian] .
3 Ayn dnce dostluk [philia] konusunda da dile
getirilir. Bkz. Lysis, 21 l E; Ksenophon, Apomne
moneumata Skratous, 2 .4. 1 vd.
4 Phaidros'un bu ifadesi soylulua gnderme yapar.
Kr. Gorgias, 4 72B; Nomoi, 730B, 874A; Politeia, 49 1 C .
5 Bu ifadeler Phaidros'un hayran olduu v e konu
masnda taklit ettii hatip Lysias'n szlerini akla
getirmektedir ( 14.42): "Gzel eylerden utanmak,
kt eylerle vnmek" [epi men tois kalois aiskhy
nesthai, epi de tois kakois philotimeisthai]. Aynca
50 1 LEN
--- --- - - -- - - - - - - - -

olmadan ne bir kent yksek ve soylu ilerin


altndan kalkabilir ne de bir birey. Ben de
buna dayanarak diyorum ki, kim olursa olsun
ak bir adamn olur da irkin bir i evirdii'
fark edilirse ya da birinin bana at bir ii
yreksizliinden tr bandan savamad
2 ortaya karsa, babas, dostlar veya ba
ka biri tarafndan grlm olmas, sevgilisi
tarafndan grlm olmas kadar ac vermez
E ona. Sevilen iin de bunun byle olduunu3
gryoruz. O da irkin bir i yaparken grl
dnde aklarndan4 utanr daha ok. Bu
yzden aklardan ve onlarn sevgililerinden
oluan bir kent ya da bir ordu5 kurmann bir
yolu olsayd eer, kendi kentlerini ynetebil-

"utanma" [aiskhynel kavram iin bkz. Aristoteles,


E thika Nikomakheia, 4. 1 1 28b l 0.
Kr. a. l 94C; Ksenophon , Kynegetikos, I 2.20.
2 Bu davran, yani ktle maruz kalan birinin
ayn ekilde karlk vermesi Yunan ahlak anlay
nca onaylanan bir davrantr. Kr. Ksenophon,
Kyroupaideia, 8.7.7. Aynca "yreklilik/yiitlik"
landreial kavram iin bkz. Politeia, 467B.
3 Kr. Menn, 90E.
4 Bu kelimenin [tous erastasl oul olarak ifade edil
mesi ayn sevgiliyle [paidikal ilgilenen pek ok ak
lerastesl olduunu gsterir. Kr. Kharmides, 54A.
5 Benzer ekilde Ksenophon'un Symposion adl ese
rinde (8.32) Pausanias'n azndan dile getirilen bu
dnce 378 ylnda Thebail komutan Gorgidas
tarafndan oluturulan nl "kutsal birlik"i [hieros
lokhosl akla getirmektedir. Aynca bkz. Ksenophon,
Kyroupaideia, 7. 1 .30.
PLATON 1 5 1

meleri iin, btn irkin eylerden uzak dur


malarndan ve birbirleriyle yar etmelerin-
1 79 den1 daha iyi bir yol olamazd herhalde. ste
lik byleleri, saylar az da olsa, omuz omuza
verip savaarak2 alt edebilir hemen hemen
btn insanl. Zira ak bir adam safn terk
ederken yahut silahlarn brakrken3 sevgili
si tarafndan grlmeyi, eminim daha az is
teyecektir bakalar tarafndan grlmekten;
bundan da nce lm olmay yeleyecektir
binlerce kez. Sevgiliyi yzst brakma ya
da tehlikede olduunda yardmna komama
konusuna gelince, bu konuda bizzat Eros'un
iine erdem esinleyip4 de doutan cesur bir

Bkz. yuk. 1 78D.


2 Kr. Politeia, 47 1 D; Ksenophon, Symposion, 8.32 vd.
3 Atina'da askeri sular tek bir yasaya balyd ve
sulu bulunanlar orduyu baarszla urattk
lar [astreteia], savata korkaka davrandklar
[deiliaJ, saflarn terk ettikleri (lipotaksionl ve
orduyu yzst braktklar [lipostration] iin
vatandalk haklarndan mahrum braklrd.
Bu sulardan lipotaksion dier btn sular da
iinde barndracak kadar ar bir sulamayd
(Bury 1 969: 26) . Kr. Politeia, 468A; Nomoi, 943D;
ayrca bkz. a. 220E.
4 Entheos, "tanr tarafndan esinlenmi," daha ak
bir ifadeyle "iinde tanr olan" demektir (bkz. a.
1 80B). Phaidros konumasnda arlkl olarak "y
reklilik/yiitlik"e [andreial vurgu yapmasna ra
men burada arete kavramn en geni anlamyla ele
alr.
52 1 LEN

adama benzer klmad 1 hibir korkak2 yok-


B tur. Homeros'un syledii ey de, yani tanr
nn kimi kahramanlara cesaret flemesi3 de,
dpedz Eros'un kendi znden sunduu bir
eydir aklara.
Dahas yalnzca aklar ister birisi uruna
lmeyi;4 sadece erkekler deil, kadnlar da. u
Pelias'n kz Alkestis5 bu savm iin uygun
bir kant sunar Yunan insanna.6 nk ana
s babas dururken bir o lmek istedi kocas
c iin.7 Alkestis'in, ak yznden ballk konu-

Burada kastedilen anlam "denknlik deil, ubenzer


likutir [homoion). nk burada betimlenen kahra
manlk durumu doutan cesur biri iin [ti aristi
physei) sz konusu olamaz. Ayrntl yorum iin
bkz. Strauss 200 1 : 49.
2 Bandan beri Phaidros'un ileri srd sav, yi
itlik [andreia) temelindedir. Bu nedenle kakos ve
aristos kelimelerini bu balamda deerlendirmek
gerekir.
3 Yerine gre "delice bir fke,n yerine gre ug, der
man" anlamnda kullanlan menosu Phaidros'un
savna denk decek ekilde ucesaret" olarak e
virmeyi uygun bulduk. Kr. Homeros, Ilias, l0.482,
1 5.262; Odysseia, 9.38 1 .
4 Kr. lsokrates, Helene, 2 1 7C.
5 Apollon Pherai kral Admetos'a, eer yerine lecek
birini bulursa lmnn gecikeceini bildirir. Ne
var ki Admetos kendi yerine lecek kimseyi bu
lamaz. Bir tek kans Alkestis lmeyi kabul eder.
Fedakarlk rnei bu kadn bu davranndan dola
y onurlandrlr ve tekrar yeryzne gnderilir.
6 Kr. Prtagoras, 3 l 2A; Gorgias, 526B.
7 Kr. Euripides, Alkistis, 15 vd.
PLATON 1 53

sunda anlan byle geride brakmas, 1 oullar


iin birer yabanc olduklarn, yaknlklarnn
da yalnzca bir isimden ibaret olduunu gz
ler nne s erdi. Hatta bu eylemi gerekletir
diinde yalnzca insanlar deil, tanrlar da
takdir etti ne soylu bir davranta bulundu
unu. Sonuta tanrlar birok soylu i yapan
pek ok kiiden ancak birkana ruhlarn Ha
des'ten yukar gndermek gibi bir ayrcalk
tandlar, ama onun ruhunu eylemine hayran
o kaldklar iin2 gnderdiler yukar. Demek ki
tanrlar da akla ilgili bir abay ve erdemi
zellikle onurlandryorlar.3 Ama Oiagrosolu
Orpheus'u4 eli bo gnderdiler Hades'ten; alp
gtrmeye geldii einin hayalini gsterdiler
de vermediler kendisini. Bir kitharac oldu
u iin5 korkak biri olduunu, hatta Alkestis

Kr. Euripides, Alkestis, 683 vd.


2 Kr. Phaidros, 259B.
3 Kr. Ksenophon, Symposion, 8.28.
4 Phaidros bu mythosu deitiriyor ve Eurydike'yi bir
hayal [phasmal. Orpheus'u ise amacna erememi
biri [ateles) olarak gsterip Orpheus'u cesur deil,
korkak [malthakos) olmakla suluyor. Bu nedenle
lmnn Dionysos' a saygszlnn sonucu deil
de, bu korkaklnn bedeli olarak kadnlarn eliy
le olduunu ileri sryor. Kr . Vergilius, Georgica,
4.454 vd; Ovidis, Metamorphoses, 1 0 . l vd.
5 Telli bir alg olan kitharann da tpk aulos gibi
ada alglar arasnda tam bir karln bul
mak gtr. Bu nedenle kithara alan ya da kithara
eliinde ark syleyen anlamndaki kitharidosu
kitharac eklinde braktk. Aynca burada kithara-
54 1 LEN

gibi ak uruna lmeyi gze alamayp da ya


arken Hades 'ten ieri girmenin bir yolunu
bulduunu sandlar. ite tam da bu yzden 1
cezalandrdlar onu ve lmnn kadnlarn
E elinden olmasn saladlar. Oysa Thetisolu
Akhilleus'u onurlandrdlar, stelik Kutlular
Adas'na2 gnderdiler onu. nk Hektor'u l
drdkten sonra can vereceini,3 ama onu l
drmezse yurdunda yalanp leceini anne
sinden rendii halde a Patroklos'un yar
dmna koup4 cn aldktan sonra yalnzca
1 60 onun uruna can vermeyi deil, ayn zamanda
lp gitmi bir adamn ardndan lmeyi5 ce
surca yeledi. Bundan dolay tannlar, ana
byle ok deer verdii iin byk bir kvan
duyarak zel bir ekilde onurlandrdlar onu.
Aiskhylos ise Akhilleus'un Patroklos'a ak ol
duunu sylerken samalyor.6 nk yalnz
Patroklos'tan deil, btn kahramanlardan

nm kadns etkisinin vurgulandn da belirtmek


gerekir. Bkz. Bury 1 969: 28.
Retorik bir oyun yaplyor. Kr. Isokrates, A reopa
gitikos, 52.
2 Hades'te (ller lkesi) erdemli ve cesur ruhlarn
yaad yer. Bkz. Hesiodos, Erga kai Hemerai, 1 70.
3 Bkz. Homeros, llias, 1 8.96.
4 Kr. Aristoteles, Rhetorike, l .3 . 1 359a3.
5 Bkz. a. 208D.
6 Aiskhylos'un Myrmidones adl eserine gnderme
yaplyor (fr. 1 35-6). Aynca kr. Ksenophon, Sym
posion, 8.3 1 .
PLATON 1 55

daha gzeldi1 Akhilleus; hatta Homeros'un


dediine gre daha sakal bitmemiti, stelik
ok daha genti.2 Gerekte tanrlar akla ilgi-
B li olan bu erdemi3 onurlandrrlar her eyden
nce. Yine de bir ak sevgilisini sevdiinde
deil, ak olunan bir adam an sevdiinde
daha ok hayran kalr,4 daha ok beenir ve
daha ok bata bulunurlar. nk bir ak
daha tanrsaldr s evgiliden; iinde tanrlk
vardr5 da ondan. Bu nedenle Akhilleus'u Kut
lular Adas'na gndererek Alkestis'ten daha
ok onurlandrdlar onu.
Ben b yle derim. En eski, en deerli tanr
dr Eros ve insanlarn yaarken ya da ldk
lerinde erdemi ve mutluluu elde etmelerinde
en etkilisidir tanrlarn."
c te byle bir konuma yapm Phaidros .
Phaidros'un konumasndan sonra baka baz
konumalar da olmu,6 ama onlar tam olarak

Akhilleus sanatta da hu ekilde sakalsz olarak be


timlenir, hatta kadn yzl [gynaikoprosopos] ola
rak nitelenir. Aynca bkz. Homeros , Ilias, 2.673.
2 Bkz. Homeros, Ilias, 1 1 . 786.
3 Phaidros tekrar yiitlik [andreia] konusuna gn-
derme yapyor. Bkz. yuk. l 79B.
4 Kr. Politeia, 5 5 1 A; Ksenophon, Symposion, 4.44.
5 Bkz. yuk. 1 79A, a. 209B.
6 Bu ifadeyle [allous tinas einai] genellikle konu
an kiilerin kastedildii dnlmtr. Ancak
Bury'nin yerinde saptamasyla bu ifadenin konu
an kiilere deil de, konuulan eylere iaret edi
yor olmas daha doru grnmektedir (Bury 1 969:
30) . Biz de evirimizde bu gr temel aldk.
56 1 LEN

hatrlamyordu Aristodemos. Onlar bir yana


koyup Pausanias'n konumasn anlatt. De
mi ki Pausanias: "Bu konumann nmze
konulmas, yani Eros'u byle basite vmeye
davet edilmemiz bana hi de doru gelmiyor
Phaidros. Eer Eros bir tane olsayd, tamam
d. Ama tamam deil, nk bir tane deil o .
Bir tane olmad iin d e hangisini vmemiz
o gerektiini nceden konumamz1 daha doru
olur. Onun iin ben dzeltmeye alacam
bu hatay. Yani nce vmemiz gereken Eros'u
belirteceim, sonra da tanrya yarar bir e
kilde veceim onu. Hepimiz biliyoruz ki E ros
olmadan Aphrodite olmaz.2 O bir tane olsay
d, 3 Eros da bir tane olabilirdi. Ama ondan iki
tane olduuna gre Eros da iki tane olmak
zorunda. Nasl iki tanra4 olmaz olur? Ku
kusuz birisi daha eskidir ve anasz kzdr Ou
ranos'un. Biz onu Ourania5 diye adlandrrz.
Dieri, daha gen olan ise Zeus ile Dione'nin

1 Kr. Nomoi, 823D; Politeia, 504A.


2 Kr. Hesiodos, Theogonia, 201 vd.
3 Kr. Ksenophon, Symposion, 8.9: ei men oun mia
estin Aphrodite e dittai, ktl.
4 Platon "tanra" iin hem eril theos (a . 1 8 1 C ; Poli
teia, 327A) hem de diil thea (Politeia, 388A, 3 9 1 C)
kelimelerini kullanr. Ancak burada Eros'la kar
mamas iin zellikle theay kullanyor.
5 Aphrodite Gn (Ouranos) kz olmasndan dolay
"Gksel" diye evirebileceimiz Ourania adn alr.
Bkz. Herodotos, 1 . 1 05, 1 3 1 ; Pausanias, Periegesis tes
Hellados, 1 . 14.7; Cicero, De Natura Deorum, 3.59.
PLATON 1 57

kzdr. Onun adna da Pandemos 1 deriz. kinci


E tanrayla birlikte i gren Eros'a hakl ola
rak Pan demos, dierine de Ouranios deme
miz gerek. Btn tanrlar vmeli tabii, ama
hi deilse bu ikisinin payna denleri de bir
bir sayp dkmek lazm. Btn edimler byle
s dir nk: Yaplan b i r edim kendiliinden ne
gzeldir ne de irkin. rnein imdi u yap
tmz, imek, ark sylemek ya da konu
mak gibi eylerin hibiri kendi bana gzel
deildir. Aksine nasl yaplyorlarsa yle bir
renge brnr edimler. Yani gzelce, drste
yaplan ey gzel, drste yaplmayan eyse
irkin olur. Bu durumda Ak da ak olmak da
tmyle gzel ve vlmeye deer deildir. Yal
nz gzelce sevmeye itendir gzel ve vlmeye
deer olan.
Onun iin Aphrodite Pandemos'un Ak'
B gerekten halka yneliktir ve rastgele aba
lar durur. B aya insanlarn tutulduu da bu
dur. Byleleri balangta olanlardan daha
az tutulmazlar kadnlara. Sonra ruhlarndan
ziyade bedenlerine tutulurlar onlarn. Sonra

Ourania'nn tam tersi bir anlamda kullanlan


Pandemos "halka ait" demektir. Pausanias, Peri
egesis tes Hellados 1 .22.3'te bu tanra adna yap
lan bir tapnaktan sz etse de bu ismin kkeni tam
olarak bilinmemektedir. Pandemos'u da Ourania
gibi tanray niteleyen zel bir sfat olduu iin
evirmemeyi uygun grdk.
58 1 LEN

da srf emellerine alet etmeyi 1 dndkle


rinden, bunun gzel olup olmadn umur
samadan mmkn olduunca aklszlara
tutulurlar. Bu nedenle ans eseri iyi olduu
kadar onun tam tersi bir ey yaparken bulur-
c lar kendilerini. nk bu Ak, dierinden ok
daha gen olan ve mayasnda erkein de dii
nin de pay bulunan tanradan2 kaynaklanr.
Ourania'nn Ak'na gelince, bir defa diinin
deil, yalnz erkein pay vardr o Ourania'da.
[Bu da olanlarn akdr.]3 Sonra daha eski
dir, taknlktan yana4 nasipsizdir. O yzden
bu akn esinledikleri5 daha gl bir doa
ya ve daha yksek bir akla dkn olduklar
iin erkek cinse ynelir. Tek bana bu akn
kkrtt adamlar bizzat olanclkta da
D tanyabilir insan. nk onlar ancak aklla
r ermeye baladnda tutulurlar olanlara.

1 Aslnda bu ifade [to diapraksasthai] cinsel iliki


nin kibar bir dille sylenmesinden baka bir ey
deildir (Bury 1 969: 32).
2 Hem annesi (Dione) hem de babas (Zeus) olan. Bkz.
yuk. 1 80D.
3 Schtz'n metinden ayrd bu ifade biraz sonra
yaplan aklamadan nce yer ald iin balama
uymaz. Biz de ayn ekilde parantezle metinden
ayn tutmay uygun grdk.
4 Burada genliin getirdii utaknlk" [hybreos] kas
tedilmektedir. Kr. Euthydemos, 273B: hybristes dia
ta neos einai.
5 Bkz. yuk. l 79A, l 80B. Kr. Kratylos, 428C; Menon,
99D.
PLATON 1 59

Bu da 1 sakallarnn kmasna yakn olur. Bu


yalarndan sonra onlar sevmeye balayan
lar, kanmca btn bir mr onlarla birlikte
olmaya ve hayatlarn onlarla paylamaya ha
zrdrlar; yoksa toy bir delikanlnn dnce
sizliinden faydalanp onu aldatmaya, onunla
alay etmeye,2 sonra da terk edip baka birine
gitmeye deil. Hatta bunca aba belirsiz bir
E ey iin savrulup gitmesin diye kck o
cuklar sevmeyi yasaklayan bir yasa bile ol
mal. nk ocuklarn amac beden ve ruhla
ilgili bir ktlkte veya bir erdemde mi so
nulanr, bilinmez. yi insanlar kendi istek
leriyle uygular bu yasay kendilerine. Ama u
baya aklar da byle bir eye zorlamalyz;
1 112 elimizde geldiince zgr kadnlarmza ak
olmamaya nasl zorluyorsak onlar. nk
onlar yle bir iftiraya yol aarlar ki, sonuta
birilerine aklar memnun etmenin3 irkin
bir ey olduunu syleme cesaretini verirler.
Hem onlar gz nnde bulundurarak, onlarn

Yani akllarnn ermeye balamas. Ancak bu ifa


deyle Phaidros'un l 78C'de syledii "baharmda bir
gen" [euthus nei onti) ve 1 80A'da syledii "daha
sakal bitmemiti" [eti ageneios eni ifadeleri ara
snda bir eliki vardr.
.2 Bu aldatma [apate) ve alay etme [katagelan) 1 8 1 C 'de
geen takmlm [hybris) dourduu sonulardr.
Aynca bkz. a. 2 1 9C, 222A.
3 Bu ifade 1 8 l B'de geen diapraksasthai ifadesinin
tam kart olarak olumlu bir anlama iaret eder.
Kr. Phaidros, 227C; Ksenophon, Symposion, 8 . 1 9 vd.
60 1 LEN

bu uygunsuz ve hatal davranlarna bakarak


sylerler bunlar. Ama akll uslu bir ekilde
ve yasalara uygun olarak yaplan bir davran
hibir ekilde sulanamaz.
Dahas akla ilgili bir yasann' baka kent
lerde anlalmas kolaydr; snrlan basite
izilmitir nk. Burada [ve Lakedaimon'da]2
B ise etrefildir. Zira Elis 'te, Boiotiallar arasn
da,3 hatta sz ustalarnn olmad herhan
gi bir yerde aklar memnun etmenin gzel
olduu basite bir yasayla belirlenmitir ve
ne gen ne yal hi kimse, kanmca genleri
szle kandrmaya alma zahmetinden kur
tulmak iin bunun irkin bir ey olduunu
sylemez, nk imkan yok laf yapmaz az-

Burada nomosun yazl olmayan [agraphos) yasaya,


yani treye iaret ediyor olabileceini de hatrda
tutmak gerekir.
2 Winckelmann, Hug ve dier filologlar bu ksm
metinden ayrr. B ury, buna ek olarak bu ksmn
bir sonraki cmlenin iine yerletirilebileceini
belirtir. Ancak askeri-oligarik yaps dnl
dnde bu "etrefil yasa"nn [poikilos nomos)
Lakedaimon'a atfedilmesi pheli grnmekte
dir. Nitekim 1 82D'de ayn dnce tekrarlanrken
Lakedaimon'un ad gemez. Biz de bu ksm pa
rantezle metinden ayrmay yeledik. Bkz. Bury
1 969: 35. Aynca bkz. Ksenophon, Lakedaimonin
Politeia, 2 . 1 3 .
3 Elis, Peloponnesos yarmadasnn bat kysn
da kalan blgedir. Boiotia ise orta Yunanistan'da
Korinthos krfezinin kuzey kysnda, Attika'nn da
kuzeyinde yer alan blgenin addr.
PLATON \ 6 1

lan. Ama Ionia'da ve insanlarn barb arlarn


boyunduruunda1 yaadklar baka pek ok
yerde irkin saylr. nk bu ey2 zorba yne-
c timlerinden dolay felsefe kadar, beden eiti
mine dknlk3 kadar irkindir barbarlarn
nazarnda. B ana sorarsanz ynetilenler ara
snda yksek dncelerin,4 salam dostluk
ve birlikteliklerin domas yneticilerin iine
gelmiyor. Btn bunlar baka btn eylerin
tesinde, zellikle akn alamadan durama
d5 eylerdir. Zaten buradaki tiranlar da de
neye yanla rendiler bunu. nk Aristogei
ton'un ak6 ile Harrnodios'un vefal dostluu

Olaslkla Peloponnesos Savalar'n sonulandran


Antalkidas Ban'ndan sonra ( 387) tekrar Pers
boyunduruuna giren Anadolu'daki Yunan kentleri
kastediliyor. Kr. Kratylos, 409E; Nomoi, 693A.
2 Bu zamir iki anlama birden iaret ediyor olabilir:
. Aklar memnun etmek [to kharizesthai eras
tais). 2. Genel anlamda olanclk [to eran pai
dn). Jowett, evirisinde bu ikinci anlam esas alr
(Jowett 1 93 1 : 552). Ancak bizce belirsiz kalmas
daha uygundur.
3 Kr. a. 205D; Nomoi, 636B; Aristophanes, Nephelai,
973-80; Cicero, Tusculanae Disputationes, 4.33. 70.
4 Kr. a. 1 90B.
5 Kr. yuk. 1 78C.
6 Harmodios ile a Aristogeiton 5 1 4 ylnda
tiranln ortadan kalkmasna yol aan bir cina
yet iler ve yakkl bir gen olan Harmodios'u
Aristogeiton'dan ayrp kendine ekmeye alan
tiran Hipparkhos'u ldrerek halk arasnda ak ve
zgrln simgesi haline gelir. Bkz. Thoukydides,
1 .20, 6.54-57.
62 1 LEN

kertti onlarn iktidarn. Dolaysyla akla


r memnun etmenin irkin sayld bir yerde
D byle dnenlerin ktlne, yani ynetici
lerin agzll1 kadar ynetilenlerin yrek
sizliine baldr bu. Bsbtn gzel sayld
yerde ise byle dnenlerin ruh aylaklna
baldr. Ama bunlardan ok daha gzel bir
yasa konmutur burada ve dediim gibi onu
kavramak hi de kolay deildir.
yle dnn mesela: Aktan aa ak
olmann gizliden gizliye ak olmaktan daha
gzel olduu, hatta dierlerinden daha irkin
olsalar bile zellikle en soylulara ve en iyilere
ak olmann gzel olduu syleniyor; ve yine
bir an herkese2 yreklendirilmesi harika
E bir eydir deniyor. Nitekim irkin bir ey yapn
ca deil, sevgilisini elde edince gzel, elde ede
meyince irkin saylyor. Hatta yasa3 bile elde
etmeye alrken olaanst ilere kalkan4

Bu ifade [pleoneksiai] Politeia 359C'de belirtilen


"eitlie sayg" [he tou isou time] dncesinin tam
tersi bir anlama iaret eder. Zira bu kelime tam ola
rak kendi paynn dna taarak bakalarnn pa
yna gz dikmeyi, yani Hipparkhos'un yapt gibi
bir hak ihlalini ifade eder.
2 Jowett bunu [para panton] "btn dnya" [all the
world] olarak evirse bile (Jowett 1 93 1 : 552) bura
da bu ifade Atina yasalarnn snrlarn amaz.
3 Jowett burada da "yasa"y [nomos] yanl okuyarak
insanla yaygn bir gelenek eklinde genelleme ya
par. Bkz. Jowet 1 93 1 : 553; aynca bkz. Bury 1 969: 37.
4 Kr. a. 2 1 3D; Apologia S6kratous, 35A; Theaitetos,
1 5 1 A.
PLATON i 63

bir an vlmesine izin vermitir. Birisi, bu


nun dnda baka herhangi bir eyin peine
1 83 dp de gerekletirmek isteiyle yapmaya
yeltenirse bunlar, [felsefe asndan] 1 en ar
sulamalara maruz kalr. nk eer birisin
den para koparmay, ynetimi eline almay ya
da baka herhangi bir yetkeye konmay dile
yip de tpk aklarn sevgililerine yapt gibi
yapmak istese, yalvarsa yakarsa dualarnda,
yeminler etse, kap nlerinde yatp uyusa,2
hatta hibir klenin katlanamayaca klelik-
B lere raz olsa dostlar da dmanlar da byle
bir ii yapmaktan meneder onu. Dmanlar
onu yaltaklkla ve uaklkla sularken dostla
r tler verir ona ve utan duyar bu yaptk
larndan. Ama btn bunlar bir ak yapt m
ho karlanr ve tmyle gzel bir i ortaya
karaca iin de sulamalar olmadan yap
masna yasayla izin verilir. En tuhaf ise, pek
ok kiinin dilinde dolat gibi, yemin edip
de yeminini bozduunda yalnzca onun tan-

1 Parantez iinde verdiimiz ifadeyi Ast ve Stall


baum'a gre okuduumuzda, felsefenin sulama
lann kayna olduu anlalmaktadr. Bu durumda
ufelsefeninn [philosophias] deil de, "filozoflannn
[philosophn] denmesi daha mantkl olacaktr.
Ancak en iyi zm Schleiermacher'le birlikte, tou
tou kelimesinin yanl okunmasna yol at iin
bu ifadeyi yok saymaktr (Bury 1 969: 37).
2 Akn bu nitelii Agathon'un konumasnda daha
ak bir ekilde dile getirilir. Bkz. a. 203D; kr.
Ovidius, Ars Amatoria, 2.238.
64 1 LEN
---- -- --- - - - --

rlar tarafndan affedilmesidir. Ak yeminini


yeminden saymazlar nk.1 Dolaysyla hem
c tanrlar hem de insanlar, buradaki yasann da
syledii gibi, bir aa her trl serbestlii
tanmlardr. Bu sayede ak olmann ve ak
lara dost olmann bu kentte tmyle gzel ka
bul edildii zannedilebilir. Ama ne zaman ki
babalar ak olunan ocuklarn b ana eit
menler dikip onlarn aklaryla konumalar
na izin vermez ve eitmene de byle yapmas
n tembihler; yatlar ve dostlar, eer byle
o bir eyin meydana geldiini grrlerse onlar
sular; yine yal kimseler sulayan kiilere
engel olmayp doru dzgn konumadkla
r iin onlar azarlamaz; ite o zaman insan
bu eylere bakp da byle bir olayn burada
gayet irkin sayldn dnebilir. B ana so
rarsanz bunun dorusu udur:2 Hi de basit
deildir bu i. Bata da sylendii gibi,3 kendi
bana ne gzeldir ne de irkin.4 Aksine gzel-

1 Bu atasz iki ekilde sylenir: . Ak yemini yarala


maz insan [aphrodisios orkos ou daknei]. 2. Ak ye
mini cezalandrlmaz [aphrodisios orkos ouk empoi
nimos]. Aynca kr. Sophokles, fr. 694: Aklarn yemin
lerini kller zerine yazann ben [orkous de moikh6n
eis tephran eg graph6]. Aynca bkz. Bury 1 969: 38.
2 Bu ifade belirli bir zm ortaya koyar. Kr.
Theaitetos, 1 66A.
3 Bkz. yuk. 1 81A.
4 "Gzel" ya d a "irkin" nitelemesi yukarda sz edi
len "aklar memnun etme" [to kharizesthai) duru
muyla ilikilidir.
PLATON 1 65

ce yaplan gzel, irkince yaplansa irkindir.


Bunun iin adi birini adi bir ekilde memnun
etmek irkindir, soylu birini soylu bir ekilde
memnun etmekse gzel. Adi olan, ruhtan ok
bedene tutulan u baya aktr. Kalc olma-
E yan bir eye ak olduu iin O da kalc olmaz .
nk a olduu kiinin beden iei1 sara
rp solduunda o da btn sz ve vaatlerinden
utanarak kanatlanp gider. 2 yi huylu birine
ak olansa kalc olanla kaynatrld iin3
1 84 mr boyunca byle kalr. te bizim yasamz
iyice, gzelce snamak istiyor bunlar;4 hat
ta kimlerin memnun edildiini ve kimlerden5

Benzeri bir dnce Politeia 601B'de de karm


za kar: "Geip gittiinde hayatlarnn b ahan . . . "
[hatan auta to anthos prolipei ktl.J. Aynca kr.
Ksenophon, Symposion, 8. 1 4; Theognis, 1 305.
2 flias'ta (2.7 1 ) Agamemnon anlatt dn bu sz
le [oikhetai apoptamenos] bitirir. Aynca kr. yuk.
1 8 1 D; Phaidros, 232E, 234A.
3 Bu fiil [syntek] bir maddeyi eritip baka bir mad
deyle kaynatrmak, baka bir deyile iki eyi eritip
bir kalba dkmek anlamna gelir. Aristophanes'in
konumasnda ( 1 92D) bu anlam daha ak bir e
kilde grrz. Euripides de (fr. 964) bu anlam do
rulayacak ekilde erkeklerle "kaynaan" btn iyi
kadnlarn saduyulu olmay renebileceklerini
belirtir [pasa gar agathe gyne 1 hetis andri synteti
ke sophronein epistatai].
4 Aklar.
5 Biraz yukarda yaplan aynna iaret eden bu ifa
deleri daha ak bir ekilde yle evirebiliriz: "yi
iklann memnun edilip baya aklardan saknl
dn." Ancak bir sonraki cmlede geen ayn ifa-
66 1 LEN

saknldn da. Bu nedenle oyunlar dzenle


yip snamalara bavurarak hangi tarafn ak
hangi tarafn sevgili olduu belli oluncaya
dek kimilerine kovalamay kimilerine de ka
may emrediyor. Bunun yle bir nedeni var:
Bir defa abucak yakalamak irkin saylm
tr. nk belirli bir z aman gemeli aradan;1
hani doru bir mihenk kabul edilir ya zaman.
Sonra paraya ve devlet yetkelerine kaplmak2
B da irkin s aylmtr; ister bana kt bir i
geleceinden korktu ve dayanmaya gc yet
medi diyelim, ister p aradan ya da devlet g
revlerinden bir kar gzettii iin bunlar hor
grmedi diyelim, fark etmez. Bunlardan esasl
bir dostluk ortaya kmadka hibirine kalc
ve salam gzyle baklmaz. Eer bir sevgili
gereince memnun etmek niyetindeyse a-

delerin ilki [tois men] aklara [erastai], ikincisi ise


[tois del sevgililere [ermenoi] iaret eder.
Burada snama dncesiyle zaman anlay bir
birinin iine sokulmutur. nk zaman lkhronos]
yarmada sonucu belirleyen mihenk tayla [basa
nos] karlatrlmaktadr. Kr. Sophokles, Oidipous
fyrannos, 6 14: "Yalnzca zaman gsterir hakl ki
iyi" [khronos dikaion andra deiknysin monos];
Euripides, Hyppolytos, 1 05 1 . Mihenk ta [basanos]
konusunda bkz. Gorgias, 46D; Politeia, 4 1 3E .
2 Kr. a. 1 85A, 2 1 6D; Aristophanes, Ploutos, 1 53 vd.
Devlet yetkeleri [politikn dynamen) konusunda
bkz. Ksenophon, Apomnemoneumata Skratous,
4.2.35. Bu szler Alkibiades'i ima ediyor gibidir.
Bkz. a. 2 1 6B.
PLATON 1 67

n, o zaman bizim yasamza gre tek bir yol


c kalyor geriye. nk bizim yasamza gre,
aklarn kendi istekleriyle sevgililerine kul
kle olmalar yaltaklk ya da yz kzartc sa
ylmaz. te bunun gibi yz kzartc olmayan
tek bir klelik kalyor geriye; o da erdem yo
lunda kleliktir.
Eer bir insan, sayesinde bilgelik alannda
ya da erdemin baka herhangi bir blmnde1
daha iyi olacana inanp da kendisini birinin
hizmetine adarsa, yine onun bu gnll k
lelii de yaltaklk ya da irkin kabul edilmez
bizde. Bu iki yasay, yani olanclk konusun-
D daki yasayla felsefe ya da dier erdemler ko
nusundaki yasay bir araya getirelim. Bylece
bir sevgilinin an memnun etmesi gzel
midir, deil midir anlarz. nk bir akla
bir sevgili yan yana geldiinde, ikisinin de
kendi yasas olduu iin, ak kendisini mem
nun eden sevgilisine nasl haka davranmas
gerekiyorsa yle davranr, sevgili de kendisini
bilge ve iyi bir kii yapan ana yine haka
nasl davranmas gerekiyorsa yle davranr;2

1 Ancak Pausanias erdemin blmleri [mere aretes]


konusuna aklk getirmez. Bu konu aada Aga
thon'un konumasnda ( 1 96B) daha aynntl bir
ekilde ele alnmaktadr. Kr. Protagoras, 329E;
Politeia, 427E.
2 Hemen hemen birbiriyle ayn anlama gelen bu iki
fiili [hypereton ... hypourgon] burada erotik ba
lamda deerlendirmek gerekir.
68 1 LEN

ak dnce ve dier erdemler konusunda


E yardmda bulunacak gtedir, sevgili de ei
tim ve dier bilgelikleri edinme1 ihtiyacnda.
te bu yasalar bir araya geldiinde, yalnzca
o zaman bir sevgilinin an memnun etme
si gzel olur, baka zaman deil. Bu durum
da aldatlm olmak bile irkin deildir. Ama
dier btn durumlarda aldatlmas da alda-
185 tlmamas da utan vericidir. Eer bir insan
zengin sand bir a zenginliinden tr
memnun edip de aldatlm olsa ve bu an
yoksul olduu gn yzne ktnda eline
para gemese, hi de daha az irkin deildir
bu. nk byle bir insan kendi kiiliini or
taya koyuyor dernektir, yani para iin kime ne
ekilde olursa olsun hizmetten geri durmaya
can. Bu da gzel bir ey deildir. Ayn d
nceye gre, bir insan iyi bir a memnun
edip de bu an dostluu sayesinde kendisi
nin de daha iyi bir insan olacan zannetse ve
onun kt ve erdem yoksunu bir adam oldu-
B u gn yzne ktnda aldatlm duruma
dse, yine de gzel bir aldanmadr bu. nk
o kii de ayn ekilde kendi kiiliini aa -

Burada bilgelikten [sophia] sz edilmesi, bilgeliin


retilebilir bir ey olduu anlamna gelir. Ancak
biraz yukarda bilgelik erdemin [arete] bir blm
olarak gsterilmitir. Belki de bu ifadeyi Bury'nin
ileri srd gibi uretim" [didakheJ eklinde an
lamak daha doru olacaktr. Bkz. Bury 1 969: 43.
PLATON 1 69

karyor demektir, yani erdem iin, daha iyi bir


insan olmak iin ne olursa olsun her eye can
atacan. stelik btn bunlarn en gzelidir
bu. Dolaysyla birini srf erdem iin memnun
etmek her bakmdan gzeldir.
te budur Gksel tanrann ak. Gksel
dir ve ok deerlidir kent iin de tek tek bi
reyler iin de. Hem an kendisini hem de
c ak olduu kiiyi erdem yolunda byk aba
lar sarf etmeye zorlar nk. Ama dier hepsi
tekine, baya olana aittir. te Phaidros , ak
hakknda s ana doatan1 yaptm katklar
bunlar," demi .
Pausanias durduu iin, nk bilginler
retiyor bana byle e-konumay,2 Aristo
demos'un dediine gre Aristophanes'in ko
numas gerekiyormu , ama tam da o srada
doygunluktan ya da baka bir sebepten hk
rk tutmu onu ve tek laf edemez olmu . unu
D diyebilmi ancak biraz aasnda uzanmak
ta olan hekim Eryksimakhos'a: "Hey Eryk-

Hazrlkl konumann tersi bir anlama iaret


eder. Bkz. yuk. l 72A, s. 23, n . l; kr. Kratylos, 399D;
Kritias, 1 07E.
2 Apollodoros hitabet ustalarnn yapt gibi
Pausanias kelimesindeki Pau- hecesiyle durmak
anlamna gelen pauomai filindeki pau- hecesi ara
snda bir ses benzerlii [isologia] kurar. Yine "bil
gin" diye karladmz sophoi ifadesi Platon'da
ok eitli anlamlara gelmekle birlikte burada
daha ok hatiplere iaret etmektedir.
70 1 LEN

simakhos, hi kaarn yok, ya kurtaracaksn


beni bu hkrktan ya da ben onu durdurun
caya kadar konuacaksn benim adma." E ry
ksimakhos da demi ki: "kisini de yapacam
bunlarn. Senin payna1 ben konuacam,
sen de hkrn durunca konuursun benim
payma. Ama ben konuurken uzun bir sre
tutarsan nefesini belki hkrn kesilir. Yok
E eer kesilmezse suyla gargara yap .2 Eer ok
iddetli bir hkrksa eline byle bir ey al
da onunla burnunu kartrp aksr.3 Bunu bir
iki defa denersen eer, istedii kadar iddetli
olsun duracaktr hkrn." "Hele sen bala
konumaya,"4 demi Aristophanes, "bu syle
diklerini yaparm ben."
Bunun zerine E ryksimakhos konumu:
"Pekala, madem Pausanias gzelce b alad-
s6 konumay yeterli bir sonuca vardrama
d, sanrm b en bu konumay bir sonuca
balamaya almalym; bunu yapmak zo
rundaym hatta. nk Ak' ikiye ayrma
s yerinde bir aynn gibi geliyor bana. Ama
yalnzca insanlarn ruhlarnda gzel kiilere
kar yer etmez Ak, b aka p ek ok eye kar
da yer eder; dier varlklarda da, yani btn
hayvanlarn b edenlerinde, toprakta yeerip

Kr. Menon, 92E.


2 Kr. Hippokrates , Peri Diaites, 3.75.
3 Kr. Hippokrates , Aphorismoi, 6 . 1 3 .
4 Kr. a . 2 1 4E.
PLATON 1 7 1
----- - -- - - --- ----

filizlenenlerde, hatta neredeyse btn varo


lanlarda da bulunur; yle byk, yle esiz,
B insani ve ilahi btn ilere nfuz eden yle
evresel bir tanrdr o; sanrm bizim sanat
mz ' olan hekimlik dolaysyla farkna var
dm bunlarn. Konumama hekimlikle bala
yacam, hem bylece onurlandrm olurum2
sanatm da. Ne de olsa bu iki Ak da barnr
b edenlerin doasnda. Bilindii gibi bedenin
salyla hastal farkl ve b enzemez ey
lerdir. Ama benzemeyen ey3 de kendisine
benzemeyenleri arzular ve onlara ak olur.
D olaysyla salkl bedende yer eden ak4
bakadr, hastalkl bedende yer eden b aka.
Hani Pausanias ahlakl insanlar memnun et-
e mek gzel, ama ahlakszlar memnun etmek
irkindir diyordu ya z nce, ayn ekilde biz
zat bedenlerde de, her bedenin iyi ve salkl
yanlarn memnun etmek herhalde gzeldir,
hatta gerekir. Adna hekimlik dediimiz ey

Eryksimakhos l 76D'de yapt gibi burada da ken


di sanatn, yani hekimlii [iatrike] onurlandrr.
Daha sonra Agathon da kendi sanatn onurland
rrken bu durumu ima eder (a. 1 960) . Ayrca kr.
Theaitetos, 1 6 1 E .
2 Kr. a . 1 88C, 2 1 80; Kritn, 46C; Politeia, 59 1 C .
3 Kr. Hippokrates, Peri Physios A nthrpou, 9 .
4 Kr. yuk. 1 86A: "nsanlarn ruhlarnda" [epi tais ps
ykhais]. Eryksimakhos'un bak asna gre sa
lkl bedenin [to hygieion] ak Pausanias'n yapt
ayrm gibi iyi ak, hastalkl bedenin [to nosdes]
ak ise kt aktr.
72 1 LEN

de budur zaten. Ama kt ve hastalkl yanla


rn memnun etmek irkindir, hatta niyetiniz
uzman bir kii olmaksa terslemek zorundas
nz bunlar. nk hekimlik, 1 zetle sylemek
gerekirs e, dolma ve b o almayla ilgisi bak-
n mndan bedenin akla ilgili bilimidir ve a
kn gzelini irkininden ayrt edebilendir2 en
marifetli hekim. Bir akn yerini dieri ala
cak ekilde deiiklik yaratan3 ve ilerinde
ak olmayp da olmas gereken b edenlere onu
alamay, olup da olmamas gereken b eden
lerden de srp karmay bilen kii de usta
bir zanaatkar1 olabilir ancak. Zira gerek u
ki, b edendeki en uzlamaz eyleri5 dost kla
bilmeli O, hatta birbirlerine ak edebilmeli.
Herhalde en uzlamaz eyler taban tabana

l Kr. Hippokrates, Peri Phys6n, l .570.


2 Kuramsal hekimlik [episteme] ile uygulamal he
kimlik [tekhnel arasnda bir ayrm yaplyor. nk
diagign6sk6 fiili teknik anlamda tan koymaya [di
agn6sis] iaret eder. Kr. Hippokrates, Peri Physios
Anthr6pou, 9: ten diagnsin ... poieisthai.
3 Kr. Hippokrates, Peri Hieres Nouso u, 396.
4 Eryksimakhos bir bilim olarak hekimlii iki bl
me ayryor ve zanaatkar [demiourgos] kelimesiyle
pratik anlamda hekimlikle uraan kiileri kaste
diyor. Kr . Hippokrates, Peri Pathon, l .
5 Hippokrates tbbnn temel aksiyomu da bu kart
lklar dncesine dayanmaktadr: Hastalk ve sa
lk bedende yer alan scak-souk, kuru-ya gibi kar
tlklarn yer deitirmesi ya da karlkl ilikisiyle
meydana gelir. Bkz. Hippokrates, Peri Hieres Nousou,
1 .2; Peri Path6n, 1 ; kr. Lysis, 2 1 5E; Timaios, 82A.
PLATON 1 73
----- - ----- - - - - -- - - - ---

zt eylerdir; scakla souk, tatlyla ac ,1 ya


la kuru ve b u trden her ey. Bunlara a k ve
E uyuma alamay becerdii iindir ki piri
miz Asklepios,2 u airlerin3 dedii ve benim
de inandm gibi, bizim sanatmzn temel
lerini att. Dolaysyla ileri srdm gibi,
hekimliin tm tamam bu tanr sayesinde
ynetilir; ayn ekilde b eden eitimi4 ve ift-

1 Bu ztlk [pikron glykei] dier ikisinin aksine temel


ztlklardan olmayp tat alma duyusuyla ilgilidir.
Bu nedenle Ast, bu ifadenin metinden kanlmas
gerektiini ileri srmtr. Ancak Lysis 2 1 5E'de
ztlann birbirine duyduu arzu anlatlrken bura
daki gibi ztlk pepee sralanr. Dier yandan
ac-tatl ikilii tp asndan nemli olduu iin
Eryksimakhos'un konumasnn balamna uygun
dur. Theaitetos 1 66E'de hasta ve salkl kiiler iin
ac ve tatl duyusunun deitiinden sz edilmesi,
yine Hippokrates'in Peri Diaites 2.56'da bu ikilii
rnek olarak vermesi bu ifadenin metindeki yerini
dorular niteliktedir.
2 Homeros'tan Asklepios'un "kusursuz bir hekim"
[ieter amymon] olduu dnda bir bilgi edinemiyo
ruz (Ilias, 4. 1 94) . Ancak Pindaros ve dier airler
den rendiimiz kadaryla Asklepios, Apollon ile
Koronis'in oludur ve hekimlii kendisini yetiti
ren Kheiron'dan renmitir. Hekimler de bu bilgiyi
ondan aldklan iin kendilerine Asklepiosoullar
adn verirler. Burada Eryksimakhos bu durumu
ima etmektedir. Kr. Phil.ebos, 270E .
3 Aristophanes ve Agathon'u iaret ediyor.
4 Beden eitiminin [gymnastike] tedavi edici zel
lii 5. yzylda Selymbrial Herodikos tarafn
dan vurgulanmtr. Platon, Phaidros 227D'de ve
Politeia 406A'da Herodikos'un bu dncesine gn-
74 1 LEN

187 ilik1 de. Mzik de ayn bunlar gibidir, biraz


ck dikkat eden herkes grecektir bunu. B elki
Herakleitos da yapt onca laf kalabal
na karn aynen b yle demek istiyor. nk
uzlamayan bir ey yine kendisiyle uyuur,
tpk yay ve lyrann uyumu gibi diyor.2 Ama
uyumun uzlamama olduunu ya da hi uz
lamayan eylerden doduunu ileri srmek
ok samadr. B elki de3 balangta uzlama-

derme yapar. Yine baka diyaloglannda da beden


eitimi ile hekimlik arasndaki ilikiyi vurgular.
Bkz. Gorgias, 452A; Sophistes, 464B; Politikos, 295C.
iftilikten [gergia) sz edilmesi ilk bakta yersiz
gelebilir. Ancak Eryksimakhos'un 1 86A'da bitkile
rin [phyta] canllarla [zia] ak bakmndan ayn
olduunu ileri srmesi bu dnceyi anlaml kl
maktadr.
2 Bkz. Herakleitos , fr. 5 1 . Hippolytos, Refutatio,
9.9.Z'de geen bu fragman yledir: "Uzlamaz ey
lerin kendi aralannda nasl uzlatn anlamazlar.
Kart dnlerin uyumu; yay ve lirdeki gibi" [ou
ksyniasin hoks diapheromenon heuti homo
logeei palintropos harmonie hoksper toksou kai
lyres). Burada farkl olarak uzlamak [homologeei!
fiili yerine "uyumak" eklinde evirdiimiz "bir
araya gelmek" [sympherei) fiili kullanlyor. Yani
uzlamayan, "farkl yne giden bir ey" [to hen ...
auta) yine kendisiyle uyuur, "buluur veya b i r ara
ya gelir" deniyor. Nitekim fr. B'de de kart eyle
rin bir araya geldii [to antiksoun sympheron) ve
en gzel uyumun uzlamaz eylerden doduu [ek
tn diapherontn kallisten harmonian) vurgulan
yor. Bu fragmanlann evirisi ve yorumu iin bkz.
akmak 2009: 45, 1 33 .
3 Kr. Philebos, 7 C , 26A; Nomoi, 665B.
PLATON 1 75

B yan, ama s onradan uyuan ince ve kaln ses


ten mzik marifetiyle olutuunu sylemek
istiyordu uyumun. nk uzlama dklar s
rece ince ve kaln sesten kesinlikle bir uyum
doamaz. Uyum bir ahenktir ne de olsa, 1
ahenk de bir tr uyumadr. Ama uzlamaz
eylerden bir uyumann domas uzlamaz
kaldklar srece mmkn deildir. Dier
yandan uzlamayan ve uyumas da mmkn
olmayan ey uyum salayabilir ancak, tpk
c balangta uzlamayan, ama sonradan uyu
an hzl ve yavatan oluan ritim gibi. B
tn bunlarda uyumay, yukarda hekimliin
yapt gibi, burada da mzik salar; kar
lkl ak ve uyuma alayarak tabii. Yani
mzik de, uyum ve ritimle ilgisi bakmndan
akla ilgili bir bilimdir.2 Bizzat uyumun ve
ritmin oluumunda3 akla ilgili eyleri ayrt

Ahenk diye karladmz symphnia, mzikte ses


perdeleri arasndaki gei ve uyumu gsterir. Yani
ahenk ince [oksy] ve kaln [bary] perdedeki nota
larn uyumasn [homologia] salayarak ince ve
kaln sesi uzlatran uyumdur. En genel anlamyla
her trl uyuma [homologia] bir uyum [harmo
nia], dolaysyla da bir ahenktir [symphnia]. Kr.
Kratylos, 405D; Politeia, 430E; ayrca bkz. Bury
1 969: 50.
2 Kr. yuk. 1 86C.
3 zellikle "oluum" [systasis] kelimesi uyumun pek
ok unsurun birlemesiyle meydana geldiini vur
gular. Kr. Nomoi, 8 1 2C : "Uyumlarn oluumu . . . "
[tas tn hannonin systaseis]; Epinomis, 991E. Yine
76 1 LEN

etmek1 hi de zor deildir; ama iki trl ak


henz yoktur burada. Ancak ritim ve uyumu
D insanlara uyarlamak gerekirse;2 beste yapt
mzda -ki buna besteleme derler- veya bes
telenmi ezgi ve iirleri doru bir ekilde icra
ettiimizde -buna da eitim dendi- burada
bir zorlukla karlarz ve usta bir zanaatka
ra gerek duyarz . Dnp dolap ayn yargya
varyoruz :3 Henz dzgn olmayan ins anlar
daha dzgn olabilmek iin dzgn insanlar
memnun etmeli ve koruyup gzetmeli onlarn
akn. Soylu olan budur, gksel olan, Mousa
E Ourania'dan treyen4 Ak. Polymnia'dan t-

Politeia 398D'de ritim [rhythmos] ve uyum [harmo


nia) mziin unsurlar olarak gsterilir.
1 Kr. yuk. 1 86D, s. 72, n. 2.
2 Eryksimakhos yukarda hekimlikte yapt gibi bu
rada da mzii iki blme ayryor. Mziin teorik
ksm uyum ve ritmin oluumudur [aute he systa
sis). Pratik ksm ise bu uyum ve ritmin "insanlara
uyarlanmas," baka bir deyile gnlk yaamda
kullanmdr. Bu da yine teorik ve pratik olmak ze
re iki blme ayrlr. Besteleme diye karladmz
melopoiia insanlarn kullanmndaki mziin teo
rik bilgisidir. Dieri ise ezgi ve iirlerin doru bir
ekilde icra edilmesini gsteren eitimdir [paide
ia] . Bu ikisini yapabilecek kii de hekimlik konu
sunda olduu gibi burada da usta bir zanaatkar
dan [agathou demiourgou] bakas deildir.
3 Pausanias'n ileri srd dnce ima ediliyor.
Bkz. yuk. 1 86B.
4 Mousalar Zeus'un Mnemosyne'den doma, her biri
bilim ve sanatn farkl bir alann temsil eden do
kuz kzdr. Ourania da gk bilimini [astronomia]
PLATON 1 77

reyense1 baya olandr. nsan bu ak kim


lere veriyorsa saknarak vermeli ki, hibir
lszle2 yol amadan hazznn tadna
varabilsin; nasl bizim sanatmzda, alk
sanatyla ilgili arzular dzgn bir ekilde
kullanmak ve bylece hastala yakalanma
dan bu hazzn tadna varmak nemli bir ise.
Dolaysyla mzikte, hekimlikte ve hatta in
sani ve ilahi dier btn ilerde her iki ak
da olabildiince3 koruyup gzetmeli insan.
1 88 nk her ikisi de bunlarda mevcuttur.
Bir yln mevsimlerinin oluumu da4 bu iki
akla dolu olduuna gre daha demin srala
dm5 scak, souk, kuru ve ya gibi nitelikler
dzgn bir ak sayesinde birbirleriyle kar
latklarnda ve ll bir uyum ve birlie ka-

temsil eden bir Mousa'dr. Batan beri yaplan


ayrmlar burada da grmekteyiz: Gzel olan ak
Gksel olandr [Ouranios). dolaysyla gkbilimini
temsil eden Mousa'ya (Ourania) baldr.
1 Kutsal iir ve hym nos lar temsil eden Polymnia bu
rada Aphrodite Pandemos'un yerine kullanlmtr.
2 Burada lszlk [akolasia] ahlaki anlamda l
lln [sophrosyne] tam kart bir anlam
vurgular. Kr. Gorgias, 504E; Aristoteles , E thika
Nikomakheia, 1 1 1 8a23-5. Aynca bkz. Urmson 1 990:
1 6- 17 .
3 Kr. Politeia, 374E; Nomoi, 734E.
4 Ayn ekilde Hippokrates de Peri Physios Anthropou
7'de mevsimlerin salk zerindeki etkisinden sz
eder. Kr. Philebos, 26B. Aynca systasis iin bkz.
yuk. 1 87C, s . 75, n. 3.
5 Bkz. yuk. 1 86D.
78 1 LEN

vutuklannda, ite o zaman insanlara, dier


btn canllara ve bitkilere salk ve gnen
getirmeye balarlar ve hibir zararlar da do
kunmaz. Ama lsz bir ak yln mevsimleri
zerinde egemen olduunda byk ykmlara
B uratr, byk zararlar verirler. nk musi
betler bu tr eylerden doar hep, hayvanlar
daki ve bitkilerdeki trl trl hastalklar da.
Hatta kralar, dolular ve knacklar1 da akla
ilgili bu tr eylerin karlkl lszlk ve
dzensizliinden doar; zaten astronomi2 ad
n verdikleri ey de yldzlarn hareketleri ve
yllarn mevsimleriyle ilgisi bakmndan ak
la ilgili bir bilimdir. stelik btn adaklar ve
c onlarla yaplan kehanetler de -dorusu tan
rlarla insanlarn karlkl syleisidir bun
lar- Ak'n korunmas ve iyiletirilmesinden
baka bir eyle ilgili deildir. nk insann
dzgn bir Ak' memnun etmesinden ya da
her ite onu onurlandrp yceltmesinden de
il de, tam tersine tanrlara ve sa ya da l
ebeveynlerine kar grevlerinde dierini s
tn tutmasndan doar btn saygszlklar.3

1 Knack [erysibe) tahllara zarar veren bir tr man


tar ya da mantar kf hastaldr. Kr. Politeia,
609A.
2 Kr. Politeia, 527D.
3 Burada "saygszlk" b alamnda kullanldn d
ndmz asebeia kavram (Lat. impietas) ana
babaya ve vatana ball da iine alan kapsam
l bir dinsel olguya iaret eder. Kr. Politeia, 6 1 5C ;
PLATON 1 79

Kukusuz Ak'lar incelemek ve iyiletirmek


ii verilmitir kehanete; hatta doruluk ve
D saygya dair insanlar ilgilendiren ne kadar
ak konusu varsa hepsinin bilgisine sahip
olduundan insanlar ile tanrlar arasndaki
dostluu kuran yine kehanettir.
Sonuta bir btn olarak ele alndnda
eitli glere, byk glere sahiptir Ak, k
sacas her eye gc yeter. Ama iyilik konu
sunda tanrlar katnda da, insanlar arasnda
da saduyuyla ve drstlkle tapnlan Ak,
bu en byk gce sahip olan Ak'tr ve btn
mutluluklar bize veren odur. Bylece birbiri
mizle konuup anlaabilir ve dost olabiliriz,
hatta bizden ok daha stn tanrlarla bile.
E Belki ben de1 Ak' verken istemeden de olsa
ihmal ettim birok eyi. Ama eksik bir ey b
raktysam eer, onu tamamlamak senin iin
Aristophanes. Yok eer ben tanry baka trl
veceim diyorsan yle v; hem hkrn da
durdurdun z aten."
1 89 Bunun zerine Aristophanes lafa karp
demi ki: "Durdu durmasna, ama aksra2
bavuruncaya kadar da durmak bilmedi. yle

Ksenophon, Apomnemoneumata Skratous, 2 . 2 . 1 3 ,


4.4.20.
1 Eryksimakhos Pausanias' a ynelttii eletiriyi yi
neliyor. Bkz. yuk. 1 85E.
2 Eryksimakhos'un tavsiye ettii tedavi yntemlerin
den biri. Bkz. yuk. 1 85E.
80 1 LEN

ki ap kalyorum beden yapsnn1 byle ak


srk gibi grltleri, gcklanmalar arzu et
mesine. nk aksra bavurduum anda
duruverdi birden."
"lahi Aristophanes!" demi E ryksimakhos
da, "Yaptn eye hak. Konumaya balayaca-
B na soytarlk ediyorsun ve artk rahata ko
nuabilecein halde, olur da azndan gln
bir laf karrsn diye konumana dadlk et
mek zorunda brakyorsun beni."
Aristophanes glerek demi ki: "Doru sy
lyorsun Eryksimakhos , sylediklerimi syle
memi olaym. Ama dadlk etme bana. nk
sylenecek szler konusunda, komik eyler
sylemekten deil de, -zira hem bir kazan
hem de bizim Mousa'mza2 zg bir i olurdu
bu- gln eyler3 sylemekten korkuyorum."

Burada "yap" olarak karladmz to kosmi


on (dzen) ifadesiyle Eryksimakhos'un hekimlik
hakknda syledikleri alaya alnr. Bkz. yuk. 1 86C,
1 87D, 1 88C.
2 Olaslkla Eryksimakhos'un Mousa Ourania ve
Polymnia deyiine ve devamnda kulland "bizim
sanatmzda" [en tei hemeterai tekhnei) ifadesine
gnderme yaplyor. Bkz. yuk. 1 87D, E .
3 Aristophanes Eryksimakhos'un szlerini farkl bir
anlama ekiyor ve gldrc eyler [geloia) ile g
ln eyler [katagelasta) arasnda ince bir ayrm
yapyor. Yani Eryksimakhos'un geloion diye ifade
ettii eyi Aristophanes katagelaston olarak ad
landryor. Bu nedenle ikinci tekrarnda geloionu
"komik" eklinde karlamay uygun bulduk. Kr .
a. 1 99D, 2 2 1 E .
PLATON i 81

"Hey Aristophanes ,'' demi o da, "ta atyor


sun, 1 sonra da paay kurtarabileceini mi sa
nyorsun. Dikkatli ol ve arkasnda durabilece
c in ekilde konu. Ancak sylediklerin aklma
yatarsa brakrm belki yakan."
"Elbette2 Eryksimakhos, seninkinden de
Pausanias'nkinden de baka trl konumay
dnyorum ben," demi Aristophanes. "Ben
ce insanlar akn gcn tam olarak anlam
deil; anlasalard eer onun iin grkemli ta
pnaklar ve sunaklar ina eder, en gsterili
adaklarn ona sunarlard. Oysa hepsi onun
iin olmalyken bugn bunlarn hibiri yapl-
D maz ona. Sonuta tanrlarn en insanchdr o;
hem insanlarn koruyucusu hem de iyileti
rildiinde insan soyuna en byk mutluluu
getirecek olan hastalklarn ifacs dr. 3 Bu
yzden ben size ak ak anlatmaya4 ala-

Bu deyim [bawn ge, ktl.], yapt bir eyin sorum


luluunu stlenmeden kap gidebileceklerini, yani
hak ettikleri cezadan kurtulabileceklerini d
nenler iin kullanlr. Kr. Politeia, 344D; Phaidn,
9 1 C.
2 Aristophanes Eryksimakhos'un tehdidine ku
lak asmadan dorudan konumasna balyor ve
Eryksimakhos'un "baka trl konuma" [ei ps al
ws) nerisine gnderme yapyor. Bkz. yuk. 1 88E.
3 Bu terim [iatros) hekim Eryksimakhos'un konu
masna gnderme yapar. Bkz. yuk. 1 86B, 1 88C. Kr.
Phaidros, 252A.
4 Tek bana "anlatmak" veya "aklamak" ifadeleri
bu fiilin [eisegesasthail anlamn tam olarak ver-
82 1 LEN

cam1 onun gcn, ama siz de bakalarna


reteceksiniz.2 ncelikle insann doasn ve
geirdii deiimleri3 renmeniz gerek. n
k doamz bir zamanlar ok farklyd imdi
kinden. Bir defa cinsiyeti vard insanlarn.
E imdiki gibi yalnz erkek ve dii diye iki cinsi
yet yoktu, bu ikisinden de pay alan nc bir
cinsiyet daha vard. Ad bugne kalm, ama
kendisi yok olup gitmi. nk o zamanlar
hem erkek hem de dii cinsiyetten pay alan,
ad kadar grn de iki cinsiyetten oluan
bir androgynos vard;4 imdi ise utanlas
adndan baka bir ey yok. Sonra btnd5
her insann grn, yuvarlakt; epeevre
---
- - - -- - -- - ---------------

rnez. Dolaysyla bu ifadeyi "srnn aa vurmak,


ifa etmek" eklinde okumak daha doru olacaktr.
Kr. Ksenophon, Apomnemoneumata Sokratous,
2.7.10.
Pausanias (yuk. 1 80D) ve Eryksimakhos'un (yuk.
1 86A) konumalarna gnderme yaplyor.
2 Kr. Meneksenos, 240D: "Bakalar iin yol gste
rici ve retici olurlar" [hegemones kai didaskaloi
tois allois genomenoi].
3 Burada "deiim" eklinde karladmz pathe
mata terimi Hippokratesi balamda deerlendi
rildiinde bedenin maruz kald btn "hastalk" -
lan ifade eder (Craik 200 1 : 1 1 1 ) .
4 Kr. Lucretius, De Rerum Natura, 5.837; Ovidius,
Metamorphoses, 4.378.
5 Genellikle zarf olarak okunup evrilen "btn" lho
lonl kelimesi aslnda insann grnnn, dolay
syla da doasnn btnlne iaret eder. Kr. a.
1 92E - 1 93A.
PLATON 1 83

sarlyd srt ve yanlan. Drt kolu, bir o ka


dar da baca vard her birinin ve yuvarlak bir
190 boyun zerinde tpatp ayn iki yz tayordu
her biri. Ama ters ynlere bakan bu iki yzn
de tek bir kafas, ayrca drt kula ve iki re
me organ vard. Bunlara bakarak dier btn
ksmlarn canlandrabilirsiniz gznzde.
stedii yere dmdz yrr giderdi imdiki
gibi; ama hzlca komaya baladnda, tpk
taklac cambazlar gibi bacaklarn dndrp
ba a a yuvarlanr dururdu sahiden; o za
manlar sahip olduu s ekiz uzva birden daya-
B np hzlca dnerdi kendi etrafnda. Ama niye
byle cinsiyet vard ve niye bu ekildeydi
bunlar? Erkek balangta Gne'in, dii Dn
ya'nn, her ikisinden p ay alan cinsiyet de Ay' n
soyundan geliyordu da ondan. nk her iki
cinsiyetten de pay alr Ay. Atalarna benzedik
lerinden kendileri gibi kreseldi yryleri
de. 1 Dolaysyla korkun derecede gl ve
kuvvetliydiler, yksek dncelere2 sahiptiler

1 Dairesel bir yuvarlaklktan ok kresel bir yuvar


laklk [periphere] sz konusudur. nk bu varlk
lar insan biimli olmayan kozmik tanrlarn soyun
dan gelmektedir. Bu nedenle hareketleri ve gr
nleri de onlar gibi kreseldir. Kr. Timaios, 45A;
Politeia, 266B.
2 Tpk halkn tiranlara kar gelmesi gibi kozmik tan
rlar soyundan gelen bu ilk insanlar da "insan biim
li" Olympos tanrlarna kafa tutar. Ayrntl yorum
iin bkz. Strauss 200 1 : 1 24- 1 25; kr. yuk. 1 82C.
84 1 LEN

ve kafa tuttular tanrlara. Hatta Homeros 'un


c Ephialtes ve Otos1 hakknda syledii ey,
yani ge trmanmaya almalar, tanrlara
saldrmaya kalkan bu kiiler iin de sylenir.
Bunun zerine Zeus ve dier tanrlar d
np tandlar ne yapmalar gerektiini, ama
kar bir yol bulamadlar. nk yldrmlar
saarak soylarn kuruttuklar devler gibi yok
edemezlerdi2 onlar, -bu durumda insanla
rn kendilerine sunduu sunular ve adaklar
da ortadan kalkard- izin veremezlerdi ya da
lsz davranmalarna. Zeus g bela akl
n bana toplayp3 konutu ve dedi ki: Bir
zm yolu buldum galiba; bylece insanlar
hem yaamaya devam edebilirler hem de daha
gsz olacaklar iin vazgeebilirler l -
D szlklerinden. imdi kesip ikiye ayracam
onlar teker teker, dedi. Hem daha gsz

Poseidon ile Iphimedeia'nn oullar olan bu iki


gl titan Ossa Da'n Pelion Da'nn zerine
yp Olympos'a saldrmaya kalkar, ancak Apollon
tarafndan ldrlr. Kr. Homeros, Odysseia,
1 1 .305; Jlias, 5.385.
2 Burada tanrlarn gszlnden kaynaklanan
bir aresizlikten ok ahlaki anlamda bir aresizlik
[apori a) sz konusudur.
3 Aristophanes "g bela" [mogis] szyle komik bir
gnderme yapar. nk Homeros'tan tandmz
Zeus her eye g yeten, "her eyi bilen" [omnis
ciensl bir tanrdr, ama burada bir trl akln to
parlayp ne yapmas gerektiine karar veremeyen
aciz bir kii olarak b etimlenmektedir.
PLATON 1 85

olacaklar hem de saylan daha da artaca


iin daha yararl olacaklar bize ve iki ayak
lar zerinde dimdik dorulup yryecekler.
Eer hala lsz davranmay dnyor
larsa, rahat durmak istemiyorlarsa hal a, bir
defa daha, dedi , kesip ayracam ikiye. O
zaman da tek ayaklan zerinde hoplaya zp
laya 1 yrmek zorunda kalacaklar. Bunlar
der demez kesip ayrd insanlar, tpk kuru
tup saklamak iin vezleri blenler2 ya da yu
murtalar kllarla3 ikiye ayranlar gibi.4 Sonra

Askoliasmos adyla bilinen dansa komik bir gn


derme yaplyor. Dionysia enliklerinin ana elen
celerinden biri olan askoliasmos oyununda, kurban
edilen keilerin derileri tulum haline getirilip ya
lanr ve bu derilerin zerinde tek ayakla dans edi
lir; kazanan kiiye de dl olarak zerinde dans et
tii deri verilirdi. Kr. Aristophanes, Ploutos, 1 1 30;
Vergilius, Georgica, 2.383.
2 zellikle kurutulup saklanan vez [Lat. sorbum]
kastediliyor (kr. Vergilius, Georgica, 3.380). vez
lerin nasl kurutulup sakland [tarikheuein] ko
nusunda Varro, De Re Rustica snda ( 1 .59) yle
'

der: "vezleri paralara ayrp armut gibi gn


nda kurutmay ve bylece koyduklar yerde kuru
bir ekilde saklamay dnrler" [(putant mane
re) sorba quidam dissecta et in sole macerata, ut
pira, et sorba per se ubicumque sint posita, in ari
do facile manere] .
3 Bu kelime [thriksJ, aynca sa, sa teli, koyun yn
gibi anlamlara da gelir.
4 Yukardaki durum [hoi ta oa temnontes], bu tbbi
ayrma ileminin nasl olduunu, bu ikincisi ise
[hOsper hoi ta oa tais thriksin] bu ilemin ne ka-
86 1 LEN

E insanolu kesiini1 grsn de akln bana


toplasn diye kesip ayrdnn yzn ve yar
boynunu kesik yerine dndrmesini buyurdu
Apollon'a, tabii yaralarn iyiletirmesini de2
buyurdu. Apollon da dndrd yzn ve az
ekilip bzlm keseler gibi her yanndan
derisini ekip bugn adna karn dedikleri
yerde toplad, bir de gbek dedikleri bir delik
191 ap karnnn orta yerinde balad. Dier pek
ok krm dzeltti ve eline kunduraclarn
kalp zerinde3 derilerin krklarn dzelt
mek iin kullandklarna benzer bir alet alp
biimlendirdi gslerini. Ama bir zamanlar
balarna gelen bu belann nianesi olarak
karnnn ve gbeinin eitli yerlerinde birka
n brakt. Byle kesilip ikiye ayrlnca doa
mz4 her bir yar zlemle buluur oldu kendi

dar kolay olduunu rneklendirir. Ayrca burada


sz edilen yumurtalar kllarla kesme ileminin
ayn zamanda oioskopia (yumurta fal) balamnda
Orpheusu by ve kehanetle ilikisi olduu d
nlebilir (Bury 1 969: 60) .
Bu ifade [tmesis], kesme srecinden ya da tarzn
dan ok kesimden sonraki duruma iaret eder.
2 Apollon, konumuna uygun bir ekilde bu tbbi m
dahalenin bir paras olarak iyiletirici [akesiosl ve
hekim [ieter] rolnde karmza kyor.
3 Kr. Horatius, Saturae, 2.3. 1 06: si scalpra et form as
nan sutor.
4 Burada physis kavram yalnzca dolayl anlamda
deil, gerek anlamda da insan doasna [natura)
ve bu doann biimine [forma] iaret etmektedir.
PLATON 1 87

yarsyla. Hatta kollarn birbirlerine dolayp


B kenetleniyorlar, yanp tutuuyorlard btn
lemek iin; birbirlerinden ayr bir i yapmaya
yanamadklar iin de alk ve yaygn bir ay
laklk yznden1 lp gidiyorlard. Yanlardan
biri lp de dieri hayatta kaldnda hayat
ta kalan baka birini aryordu ve ister bugn
kadn diye adlandrdmz bir dii btnn
yarsyla karlasn ister bir erkek btnn,2
kenetleniyordu onunla; yok olup gidiyorlard
byle byle. Ama yrei szlad da baka bir
zm yolu buldu Zeus ve alp nlerine koydu
reme organlarn. nk o zamana dek arka
larnda bulunuyordu bunlar ve birbirleriyle
deil de tpk austos bcekleri gibi topraktan
doup ryorlard. Bu yzden b yle nlerine
yerletirdi reme organlarn ve bunlar kul-
e lanarak, yani erkeklik organyla diilik orga
nn dlleyerek birbirleriyle remelerini sa
lad. Niye mi? Bir cinsel ilikide3 iliki kadnla
erkek arasnda olursa resinler ve soylar de-

Aln bu genel aylakla [tes altes argiasJ bal


olarak ortaya kt vurgulanyor. Benzeri bir kul
lanm iin bkz. Politeia, 554C.
2 Bu ifade " . . . yarsyla karlasn" [. . tou holou ent
.

ykhoi hemisei] eklinde devam etmesi gerekirken


ksaltlarak syleniyor. Yine ardndan nc bir
olaslk olarak sylenmesi gereken "isterse de bir
androgynosun" [eit' androgynou] ifadesi de ihmal
ediliyor.
3 Kr. yuk. 1 9 1 B.
88 1 LEN

vam etsin, ama erkekle erkek arasnda olur


sa en azndan doyum olsun ilikiye ve durup
dinlensinler, ilerine glerine dnsnler1 ve
hayatlarnn geri kalanyla ilgilensinler diye.
D Bu nedenle ta o zamandan beri doutan ge
len karlkl bir ak vardr insanlarda; onlar
bataki doalarna2 kavuturan3 ve iki eyi bir
yapmaya, insani doay iyiletirmeye alan.
O halde her birimiz bir insann karlyz;4
tpk kalkan balklan5 gibi b ir'den kesilip iki -

Bu ifade [epi ta erga trepointoJ, 1 9 I B'de geen "ay


laklk" [argia) dncesiyle kartlk oluturur.
Yani ancak aylaklktan kurtularak hayatlarnn
geri kalanyla ilgilenebilir (tou allou biou epimelo
into) ve en temel gereksinimlerini karlayabilirler.
Kr. Nomoi, 842C.
2 Aitophanes'in Hippokratesi balamda kulland
arkhaias physes ifadesi bedenin tbbi adan
hibir hastalk geirip bozulmam, dolaysyla te
daviye maruz kalmam ilk durumuna iaret eder
(Craik 200 1 : 1 1 1 ) .
3 Platon'da nadir rastlanan b u kelime [synaggeusJ
burada "bozulmu doalar onarp bozulmam
hallerine kavuturan" anlamna gelecek ekilde
kullanlmtr. Kr. Prtagoras, 322C; Timaios, 3 1 C.
4 Symbolon burada ev sahibinin konuuna aynlrken
verdii bir "konukluk nian" [Lat. tessera hospita
lisl anlam dnlerek kullanlr. Ev sahibi ikiye
bld kemiin [astragalos) bir parasn konuu
na verir, bir parasn da kendisi saklard ve kendi
leri ya da ocuklar daha sonra tekrar karlatk
larnda birbirine di gibi geen bu "knk" paralar
lsymbolon) sayesinde birbirlerini tanyarak yine
ayn konukseverlii gsterirlerdi (Bury, 1 969: 63).
5 Yass balklar [Lat. rhombus maximusl trnden bir
PLATON \ 89

ye ayrldk nk. Onun iin her bir yar ken


di karln aryor durmadan. Dolaysyla o
zamanlar androgynos diye adlandrlan ortak
trn kesii olan btn erkekler kadn dk
ndr1 ve zina yapan erkeklerin ou bu soy-
E dan tremitir; ayn ekilde erkek dkn ve
zina yapan btn kadnlar da bu soydan trer.
Ama bir diinin kesii olan kadnlar hi ilgi
duymazlar erkeklere, daha ok kadnlara mey
lederler bunlar; ite seviciler bu soydan trer.
Bir erkein kesii olan erkekler de erkeklerin
peini brakmazlar ve erkein dilimleri olduk
lar iin ocukluklar boyunca erkekleri sever-
92 ler ve erkeklerle sarma dola olmaktan, yatp
kalkmaktan zevk alrlar. Hatta ocuklarn ve
delikanllarn en iyileridir bunlar, nk en er
kek bunlardr doalar gerei. B azlar aldanr
da edepsiz olduklarn syler2 bunlarn. Ama
edep sizliklerinden deil, yrekliliklerinden,

balk olan kalkan bal [hai psettai] balangta t


rnn dier balklan gibi simetrik bir yapya sahip
tir, ama zamanla iskelet yaps deiir, bir gz dier
gznn yanna kayar ve asimetrik bir hale gelerek
yasslar. Bu haliyle de ortasndan ikiye kesilmi
gibi grnr. Kr. Aristophanes, Lysistrata, 1 1 5.
1 Kr. Cicero, Tusculanae Disputationes, 4. 1 1 .25:
"Ayn ekilde baka hastalklar, . . . Yunancada phi
logynia denen, benim mulierositas [kadn dkn
l] adn verdiim,n [simileterque ceteri morbi, . . .
u t mulierositas, u t ita appellem eam, quae Graece
qil.oyvvia dicitur].
2 Pausanias'n konumasna gnderme yaplyor.
Bkz. yuk. 1 82A.
90 1 LEN

yiitliklerinden ve erkeke grnmlerinden


dolay yaparlar bunu, istekle sarlrlar kendi
lerine benzeyene nk. Salam bir kant var
bunun: Olgunlatklarnda 1 yalnzca bu tr
erkekler devlet il erinde kendilerini gsterir-
B ler. E rkeklie adm attklar3 zaman da olan
sevici olurlar ve doalar gerei evlenmeye
de ocuk yapmaya da scak bakmazlar, ama
gelenein basksyla4 yapmak zorunda kalr
lar bunlar. Evlenmeden birlikte yaamalar
onlara yeter. Byle bir adam ne olursa olsun
olan sevicidir ve ana baldr,5 her zaman
istekle sarlr kendi cinsine. Onun iin bir o
lan sevici ya da baka trden bir ak6 o kendi

1 Kr. Politeia, 377B, 466E.


2 Olanclk [paiderastia] ile devlet ynetimi arasn
daki iliki iin bkz. yuk. 1 82C.
3 "Erkeklemek" eklinde de evirebileceimiz bu
ifadeyi [androthsi] Platon baka hi bir yerde
kullanmaz. Kr. Herodotos, 1 . 1 23, 2.32; Euripides,
Heraklis, 42.
4 Bilindii kadaryla Atina yasalarnda Sparta'da
olduu gibi evlilii zorunlu tutan bir madde yok
tur. Bu yzden nomosu burada "yasa" olarak deil
de, en genel anlamyla "gelenek" eklinde anlamak
daha doru olacaktr.
5 Baka bir deyile byyp erkek olduklarnda o
lan sevici [paiderastes] olanlar, ocukluklarnda
aklarn seven ve onlara balananlardr (yuk.
I 9 1 E : philousi tous andras). Aynca philerastia ko
nusunda bkz. a. 2 1 3D.
6 Bu tmleyici ifade 1 9 1 D-E'de anlatlan btn trle
ri ierir.
PLATON 1 9
- -- --- - -- ------- --- -- - - - - - ---

c yarsyla1 karlatnda, ite o z aman dost


luk, itenlik2 ve ak duygularyla grlmedik
ekilde3 akl bandan gider ikisinin de; ne
redeyse bir an bile brakmak istemezler bir
birlerini. Bunlar bir mr birlikte yaayan,4
ama birbirlerinden ne elde etmek istedikle
rini bir trl dile getiremeyenlerdir. Bunun
yalnzca cinsel bir birliktelik olduunu, bu
amala5 her birinin byle byk bir heyecanla
dieriyle birlikte olmaktan z evk aldn d
nemez hi kimse. Belli ki baka bir ey is
ter ikisinin de can, geri onu dile getirmeye
D gc yetmez, ama ne istediini nceden sezer
ve st kapal sezdirir. te bunlar koyun ko
yuna yatp uzanrlarken byle, elinde aletleri
Hephaistos6 dikilse karlarna ve sorsa: Ey
insanlar, birbirinizden elde etmek istediiniz
nedir? Verecek bir cevap bulamadklarnda
tekrar sorsa onlara: Sahi gece ve gndzn

1 "Her bir yar kendi karln aryor durmadan" s-


zne gnderme yaplyor. Bkz. yuk. 1 9 1D.
2 Kr. a. 1 97D.
3 Kr. a. 2 1 l D.
4 Benzeri dnceler n bkz. yuk. l B lD, 1 83E;
Phaidros, 254A, 255E.
5 Baka bir deyile "cinsel birliktelik amacyla" [tes
ton aphrodision synousias heneka].
6 Zeus ile Hera'nn olu olan demirci tann Hephaistos
bu ie uygun olarak krk [physai] , maa [pyragra]
ve eki [sphyra, rhaister] gibi aletler kullanr. Bkz.
Homeros, flias, 1 8.372 vd, 474 vd; kr. Odysseia,
8.266 vd.
92 1 LEN
--- - - -- -

sizi birbirinizden ayramayaca kadar birbi-


E rinizle koyun koyuna olmak m can attnz
ey? Bunu ok istiyorsanz eer, eritip1 kay
nataym2 sizi birbirinize. B ylece ikiyken bir
olur ve bir olduunuz iin de yaadnz s
rece ikiniz birlikte yaar, ldnz zaman da
yine birlikte lerek teki dnyada, Hades'te
iki yerine bir olursunuz . Ama bir dnn,
tutkuyla arzuladnz bu mudur ve banza
geldiinde yetinir misiniz bununla? Biliriz
ki, bunlar duyunca bir teki bile hayr diyemez
ya da baka bir ey isteyemez , aksine tam da
teden beri arzulad eyi duymu olduunu
dnr, yani sevgilisiyle birleip eritilerek
iki olmaktan kp bir olmay.
Bunun nedenine gelince, bataki doamz
buydu ve bir btndk biz. te bu btnl
193 arzulamann ve aramann addr ak. Dediim
gibi, nceden birdik. imdi ise bir hatamz
yznden tanr ayrd bizi,3 tpk Lakedaimo
niallann Arkadiallar ayrmas gibi. Onun

Kr. yuk. 1 83E, s. 65, n. 3; Timaios, 43A; Euripides,


fr. 964. Ayrca akn etkisiyle uerime" [tekein) konu
sunda hkz. Ksenophon, Symposion, 8.3.
2 Aristoteles, Politika 2 . 1 262hl 1 'de ak konusuna de
inirken Aristophanes'in hu dncesini alntlar.
3 Bu ifadeyle [dioikisthemen ktl.] olaslkla Lake
daimoniallarn 385/4 yllarnda Mantineia'y
datmalarna (Ksenophon, Hellinika, 5.2.5-7) gn
derme yaplyor. Bu konunun tarihsel tutarllnn
deerlendirilmesi iin hkz. Dover 1 965: 2-20.
PLATON 1 93

iin eer tanrlara kar saygl olmazsak tek


rar iki paraya ayrlacaz ve adeta yaztlarn
zerine izilen tavsirler gibi burunlarmzdan
aa ikiye kesilerek tpk blnm bir zarn
karlklar halinde1 ortalkta dolaacaz diye
bir korku var iimizde. Bu nedenlerden dolay
tanrlara sayg duymay her erkee2 tle
meli herkes , tlemeli ki Ak'n nderliinde
B ve komutasnda kap kurtulalm belalardan
ve muratlarmza erielim. Sakn kimse ters
davranmasn ona. Ters davranan, kim olursa
olsun zerine eker tanrlarn fkesini. n
k eer tanryla barr ve dost olursak ken
di sevgililerimizi arayp bulma ansna sahip
olacaz. Bugn pek az kii elde eder bu ans.
Ve E ryksimakhos, szm alaya alp da3 Pau-
c sanias ile Agathon'dan sz ediyorum sanma
yasn sakn. B elki onlar da bu talihlilerden
dir ve her ikisinin de doas erkektir.4 Bense

Ak kemiklerinden [astragaloi] yaplan bu zarlar


[lispai] 1 9 1 D'de sz edilen symbolon gibi iki par
aya ayrlr ve her bir paras dostluk nian olarak
saklanrd. Kr. s. 88, n. 4.
2 Aristophanes Eros'u erkeklerden oluan bir ordu
nun komutan [strategos] ve nderi [hegemnl ola
rak gsterir ve "her erkee" [pant' andra] szyle
kadnlarn akn darda brakr.
3 Kr. yuk. 1 89B.
4 Wolf' a gre bu ifade bir erkein kesii [tmema] ya
da dilimi [temakhia] anlamna gelir. Retting, buna
ek olarak bu ifadenin olan sevici [paiderastes] an
lamna da iaret ettiini belirtir (Bury 1 969: 67).
94 1 LEN

btn kadnlara ve erkeklere sylyorum ki.


eer akmz bir sonuca vardrrsak ve her
birimiz kendi sevgilisiyle karlar da ba
taki doasna geri dnerse, 1 ancak bu ekilde
mutlu olabilir bizim soyumuz. Ama en iyisi
buysa eer, imdiki artlarda buna en yakn
olan da zorunlu olarak en iyisi olmal; bu da
D doas gnlmze uygun bir sevgiliyle kar
lamaktr. Buna neden olan tanr hakl olarak
kendisine hymnoslar terennm etmemiz gere
ken Ak'tr, o Ak ki imdi bizi zmze2 gt
rerek en byk iyilii yapar ve sonras iin de
byk umutlar verir: Eer tanrlara saygm
z sunarsak3 bataki doamz geri vererek ve
iyiletirerek bizi mutlu4 ve mesut yapacaktr.
te E ryksimakhos, Ak zerine b enim
konumam bu," demi , "ama baka trl se
ninkinden. 5 Onun iin senden istediim gibi6

1 Kr. Politeia, 327B; Phaidros, 227E.


2 Olaslkla biraz yukarda dile getirilen ( l 93A) "ayr
ma, yurdundan srme" anlamndaki diikisthemen
fiilini hatrlatmak amacyla kullanlan bu kelime
[to oikeion] ayn zamanda kiinin kendi "evi," "yur
du" yannda "kendilii," "z" anlamna da gelir.
Kr. Kharmides, 1 63D; Politeia, 586E.
3 Bkz. yuk. l 93A.
4 Aristophanes konumasnn banda dile getirdi
i dnceyi yeniden vurguluyor. Bkz. yuk. 1 890:
"yiletirildiinde insan soyuna en byk mutlulu
u getirecek olan hastalklarn ifacsdr."
5 Bkz. yuk. 1 89C.
6 Bkz. yuk. 1 89B, l 93B.
PLATON 1 95

konumam alaya alma da geri kalanlarn ne


syleyeceklerini dinleyelim, daha dorusu
E ikisinin; yalnzca Agathon ile Sokrates kald
nk."
"Pekala, uyacam sana," demi Eryksi
makhos da. "Yaptn konuma gerekten de
houma gitti. Ve eer Sokrates ile Agathon'un
ak konularnda usta olduklarn bilmesey
dim, her trden pek ok ey sylendii iin
artk syleyecek sz bulamayacaklarndan
korkardm phesiz. Ama ne olursa olsun g
venim tam."
Bunun zerine Sokrates, "Gzel bir tar-
1 94 tma kardn1 Eryksimakhos," demi. "Ama
eer b enim imdi bulunduum, daha dorusu
herhalde2 Agathon da konumasn yaptktan
sonra bulunacam yerde olsaydn3 adamakl
l korkardn ve tpk benim imdiki halim gibi
bilemezdin ne yapacan."4

Sokrates'in bu sz [hegonisail, konumaclarn re


torik bir ekime [agn] ierisinde olduklarna ia
ret eder.
2 Benzeri kullanmlar iin bkz. Politeia, 589D; Aris
tophanes, Sphekes, 1 486.
3 Kr. Terentius, Andria, 2 . 1 .9: uEer burada sen ol
san baka trl dnrsn" [tu si hic sis, aliter
censeas].
4 Bu ifade [en panti eies], insan aklnn tkendii
son kerte aresizlii dile getirir. Benzeri kulla
nmlar iin bkz. Euthydemos, 30 1 A; Politea, 579B;
Ksenophon, Hellinika, 5.4.29.
96 1 LEN

"Beni bylemek istiyorsun1 Sokrates," de


mi Agathon, "yle ki seyircilerin2 gzel konu
acama dair byk bir beklenti iinde oldu
unu dneyim de aklm karsn."
"Ancak unutkan olabilirim3 Agathon," diye
B cevaplam Sokrates de, "oyuncularla birlikte
sahneye ktnda4 ve kendi konumalarn
sunmak zereyken bu kadar byk bir seyirci
kitlesine kar baktnda herhangi bir ekil
de tereddt etmezken, senin cesaretini ve ken
dine gvenini grdkten sonra imdi bizim
gibi birka kii yznden aklnn karacan
dndysem eer."
"Ne yani Sokrates," demi Agathon, "akl
banda bir adam iin birka akllnn pek ok
aklszdan daha korkutucu olduunun farkna

nk an vg kskanla [nemesis] ve kem gz


lere neden olur. Devamnda ileri srlen gereke de
zaten [hina thorybethi5: aklm karsn diye) bu b
ynn etkisini gstermektedir. Kr. Phaidn, 95B.
Ayrca phannattein konusunda bkz. Menn, BOA.
2 Agathon ta theatron ifadesiyle kukusuz evinde
hazr bulunan davetli kalabaln kastetmektedir.
Ancak tiyatroda ltheatron) elde ettii zaferin sar
holuunu henz zerinden atabilmi deildir.
3 Kr. Protagoras, 334C-D.
4 Byk Dionysia enliklerinin banda airlerin
oyuncular ve koroyla kostmsz bir ekilde sahne
ye [okribas] kt n gsteri lproagon] kastedili
yor. Scholiast'n konuma yeri llogeion] olarak tarif
ettii okribas toplumsal konumalarn yapld
bema gibi (kr. Ion, 535E) platform niteliinde bir
yapdr. Bkz. Greene 1 938: 6 1 .
PLATON 1 97

varmayacak kadar tiyatronun alklaryla do


lup tatm1 dnmyorsun ya?"
"Gerekten de doru yapm olmazdm
c Agathon," demi Sokrates, "senin gibi birinin
grgsz2 olduunu dnmekle. Tam tersine
u bilge saydn birka kiiyle karlarsan,
onlar kalabalktan daha fazla nemseyecei
ni ok iyi biliyorum. Biz onlardan saylmayz
herhalde. Ne de olsa biz de orada bulunduk
ve bir parasydk kalabaln. Ama bilge olan
baka kiilerle3 karlarsan herhalde utanr
sn onlardan, tabii irkin bir ey yaptn d
nyorsan eer. Ne diyorsun?"
D "Doru s ylyorsun," demi .
"irkin b i r ey yaptn dyorsan kala
balktan utanmaz msn peki?"
Phaidros araya girip demi ki: "Sevgili Agat
hon, S okrates'i cevaplamaya kalkarsan, bir de
o tartaca birini, hem de gzel birini4 eline
geirirse, artk olduundan baka bir noktaya
srkleyecektir5 konumay. Geri Sokrates'in

1 Burada theatrou meston ifadesiyle iinmek ve b


brlenmek anlamlar ima edilmektedir.
2 Kr. a. 2 1 8B; Nomoi, BBOA; Theaitetos, 1 74D.
3 Baka bir deyile "bizden farkl olarak bilge olan
larla."
4 Sokrates'in gzellie ya da gzel kiilere kar duy
duu sevgi [philokalos) iin bkz. a. 2 1 3C, 2 1 6D.
5 Sokrates'in konumaya dknl [philologos)
konusunda bkz. Apologia Skratous, 38A; Phaidn,
61E.
98 1 LEN

tartmasn dinlemek benim de houma gi


der. Ama Eros'un vlmesine ve her birinizin
srayla konumasn sunmasna dikkat etmek
zorundaym. Bunun iin ikiniz de tanrya hak
kn verin de' ondan sonra byle tartn. "
"Doru diyorsun Phaidros," demi Agathon,
E "hibir ey konumaktan alkoymuyor beni.
Sokrates'le bundan sonra da sk sk tartma
frsatm olacak zaten.
Ben nce hangi yntemle konumam gerek
tiini aklamak, ondan sonra konumak isti
yorum. Bana kalrsa2 nceki konumaclarn
hepsi de tanry vmek yerine tanrnn neden
olduu iyiliklerden dolay insanlar kutlad.
195 Ama bunlar balayann ne tr bir varlk ol
duundan kimse sz etmedi. Her vgnn her
konuda tek doru b iimi, konuma kimin hak
knda olursa olsun onun ne tr eylere neden
olduu iin ne tr bir varlk olduunu3 dile
getirmektir. Dolaysyla bizim de nce Ak'n
ne tr bir varlk olduunu, ondan sonra b a
lad eyleri vmemiz gerek.

1 Kr. 220D; Politeia, 6 1 2B, C.


2 Agathon da dierleri gibi (yuk. l BOD, 1 85E) ken
dinden nceki konumaclarn szlerini eleti
rerek retorik bir ifadeyle konumasna balar.
Kr. Isokrates, Busiris, 222B, 230A; Helene, 2 1 0B,
Panegyrikos, 4 1 B, 44C.
3 Bu tr tekrarlar air ve hatiplerin ok sk kullan
d kelime oyunlardr. Bkz. Sophokles, Aias, 923,
557; Trakhiniai, 995, 1 045; Gorgias, Helene, 1 1 .
PLATON 1 99

Bunun iin b en de, btn tanrlar mutlu


ol duklarna gre, saygszlk ve kabahat sayl
mazsa eer sylediim , 1 en iyileri ve en gzel
leri olduu iin Ak'n onlarn en mutlusu ol
duunu sylyorum. yle olduu iin en g
zeldir: Bir defa tanrlarn en gencidir, ey Pha
idros.2 Yallktan kap uzaklat iin ken-
B disi salam bir kant3 salar bu sava. Tez dav
rand b ellidir onun; umduumuzdan daha
abuk eriir bize nk. Ak doas gerei
tiksinir ondan, uzandan bile geirmez hatta.
Her zaman genlerle dp kalkar, kendisi de
byledir zaten. Eski bir atasz ne gzel sy
ler: Benzer hep benzeri yanna eker.4 B aka
p ek ok konuda Phaidro s'la5 hemfikir olmakla

1 nk bir tanny dierlerinden ok vmekle dier


tanrlara hakszlk/saygszlk [athemis] edilmi
olur, bu da onlarn fkesine [nemesis] Kr. yuk.
l 94A, s. 96, n. 1 .
2 Phaidros konumasnda Eros'un en eski tanr ol
duunu vurgulad iin Agathon zellikle Phaid
ros'un adn anmaktadr. Bkz. yuk. 1 78A, C.
3 Bu ifade [mega de tekmerion], Phaidros'un konu
masnda geen (yuk. 1 78B) "bunun kant udur"
[tekmerion de toutou] ifadesinin bir yansmas ve
cevab niteliindedir. Ayrca kr. yuk. 1 92A.
4 Bu szn asl Odysseia l 7.2 1 8'dedir: "Tanr hep
benzeri benzerine eker" [hOs aei ton homoion agei
theos hs ton homoin]. Kr . yuk. 1 86B, Lysis, 2 1 4A,
Politeia, 329A. Latince edeeri iin bkz. Cicero, De
Senectute, 3. 7: pares cum paribus, vetere prover
bio, facillime congregantur.
5 Bkz. yuk. 1 78B.
1 00 1 LEN
------ - -- - -

birlikte una, Eros'un Kronos ve Iapetos 'tan


daha eski1 olduu grne katlmyorum.
Aksine onun tanrlarn en genci olduunu ve
daima gen kaldn, Hesiodos ve Parmeni-
c des 'in anlatt2 tanrlara ilikin efsanelerin
ise, hakikati syledilerse eer, Eros 'tan deil
Ananke'den3 trediini sylyorum. nk
Eros aralarnda olsayd eer, birbirlerini ke
sip hadm etmeler, zincire vurmalar4 ve ba
ka pek ok eziyetler olmaz, tam tersine imdi
olduu gibi Eros'un tanrlara hkmetmesin
den bu yana dostluk ve ban olurdu. yleyse
gentir o, gen olmasnn yan sra duyarldr
da. 5 Tpk Homeros gibi, tanrsal duyarlln
gsterecek bir aire ihtiyac vardr onun. r-

Bu ifade [Kronou kai lapetou arkhaioteros] en


eski gemii anlatmak iin kullanlan bir kalptr.
Kronos ve Iapetos, Uranos ile Gaia'nn ocukla
r olan iki titandr (Hesiodos, Theogonia, 507) ve

Tartaros'a hapsedilmitir (Homeros, llias, 8.479) .


2 Parmenides ve Hesiodos, Phaidros'un grn
kantlamak amacyla ileri srd iki yetkedir
(yuk. l 78B). Hesiodos Theogonia'da ( 1 76 vd, 746
vd) efsanelerden [palaia pragmata] sz eder. Ancak
Parmenides'ten gnmze ulaan fragmanlar ara
snda bu konuya deinen bir cmle yoktur. Bu ne
denle kimi eletirmenler Agathon'un burada yanl
dn dnmektedir (Bury 1 969: 74).
3 Kader tannalannn (Moirail annesi olan Ananke
yazgnn, zorunluluun ve deitirilemez kaderin
kiiletirilmi biimidir.
4 Kr. Euthyphrn, 5E vd; Politeia, 377E.
5 Kr. Phaidros, 245A.
PLATON 1 1 0 1

n nein Homeros Ate'nin hem tanrsal hem de


duyarl olduundan -hi deilse ayaklarnn
duyarl olduundan- sz eder1 ve der ki:

yine de d uyarldr ayaklan, nk yere


dedirmez de yiitlerin balar zerinde
atar admlann.

Onun duyarlln gzel bir kantla kantlyor


bana kalrsa: Sert deil, yumuak yerde atar
E admn. Ak'n duyarl olduunu gstermek
iin biz de ayn kanta b avuracaz. O ne yere
basar ayan ne de pek yumuak olmayan
balara, aksine varlklarn en yumuak yer
lerinde yrr ve yerleir. nk tanrlarn ve
insanlarn ruhlarnda ve mizalarnda2 yapar
yuvasn, stelik yle tek tek btn ruhlarda
da deil. Tersine sert mizal bir ruhla kar
latnda uzaklar ondan, yumuak olanla
karlatnda ise mesken edinir onu. Madem
ayaklaryla ve her eyiyle srekli en yumuak
eylerin en yumuak yerlerine dokunuyor, y-
I 96 leyse ok duyarl olmak z o runda. ok gen ve
ok duyarldr,3 bunun yan sra grn de
esnektir. Sert olsayd eer her eyi sarp sar
malayamaz, her eyden nce de btn ruhla-

1 Bkz. Homeros, Ilias, 1 9.92-3.


2 Agathon kelimelerin anlamndan ok syleniine
dikkat ediyor. Kr. yuk. 183E, 207E; Lysis, 222A.
3 Kr. Paliteia, 377A.
1 02 1 LEN

rn iine girip kamazd grlmeden . Orantl


ve esnek grnnn salam kant, kabul
edildii gibi Eros'un her eyden farkl olarak
sahip olduu zarafettir. 1 nk irkinlik ile
Eros boyuna savar durur birbiriyle. Teninin
gzellii tanrnn ya amn iekler arasnda
B geirdiini gsterir; zira ieksiz ve sararp
solmu bir bedenin, ruhun ya da byle baka
herhangi bir eyin iine yerlemez Eros. Ama
nerede ieklerle donanm mis kokulu bir yer
varsa yerleir ve kalr orada.
Hala geride pek ok ey kalsa da tanrnn
gzelliiyle ilgili olarak bunlar yeterlidir. Bun
dan sonra Eros'un erdeminden2 sz etmek ge
rekiyor. En nemlisi de Eros'un bir tanrya ya
da bir insana hakszlk etmemesi veya bir tan-
cJ n ya da bir insan tarafndan hakszla ura
tlmamasdr. Eer onun bana bir ey gelirse
c zorla gelmez . Zor Ak' eline geiremez nk;
bir ey yaptnda da zorla yapmaz. nk
herkes her konuda kendi isteiyle hizmet eder
Ak' a. Kentin kral yasalar da her iki tarafn
kendi isteiyle4 yapt anlamalarn adil ol-

1 Kr. Politeia, 400C vd.


2 Agathon erdemin [arete), adalet [diakiosyne). l
lk [sphrosyne] . yiitlik [andreia] ve bilgelik [sop
hia] eklindeki drt temel blmnden sz ediyor.
Kr. Politeia, 427E.
3 Gorgias okulundan hatip Alkidamas'tan ( 4. yy.l
bir alnt. Bkz. Aristoteles, Rhetoriki, 3. 1406 a l 8 vd.
4 Baka bir deyile "zgr iradeli iki kiinin kar-
PLATON j 1 03

duunu syler. Adaletin yan sra lllkten


de fazlasyla alr payn. Ne de olsa lll
n hazlara ve arzulara hkmetmek olduu,1
hibir hazzn da Ak'tan2 daha gl olmad
kabul edilir. Daha gsz olduklarna gre,
Ak'n hkm altna girmeliler, o hkmetmeli
onlara; sonuta hazlara ve arzulara hkmet
mekte son derece ll davranr Ak. Yiitlie
n gelince, Ares bile kar koyamaz3 Ak'a. nk
sylenceye gre,4 Ares Ak' ele geirmez; ter
sine Ak, Aphrodite'nin ak, ele geirir Ares 'i;
ele geiren de ele geirilenden daha gldr.
Dnyann en byk yiidini hkm altna al
dna gre herkesten ok daha yiit olmal.
Tanrnn adaleti, lll ve yiitlii konu
uldu, yleyse geriye bilgelii kalyor. Onun
iin mmkn olduunca eksik brakmamaya
almal. ncelikle Eryksimakhos'un kendi

lkl uyuup anlamasyla." nk artk zor/bas


k [bia) ortadan kalkt iin hakszlk/adaletsiz
lik de [adikia) olmayacaktr. Dikaiosyne zerine
farkl yorumlar iin bkz. Kriton, 52E; Ksenophon,
Symposion, 8.20; Aristoteles, E thika Nikomakheia,
5.9. 1 1 36b32 vd.
1 Bkz. Politeia, 389D, 430E; Phaidon, 68C.
2 Kr. Euthydemos, 276D vd; Politeia, 572E vd.
Agathon burada Gorgias' taklit etmektedir. Bkz.
Gorgias, Helene, 6.
3 Sophokles'in Thyestes adl eserinden bir alnt lfr.
235 Nauck).
4 Bkz. Homeros, Odysseia, 8.266 vd.
104 i LEN

sanatn onurlandrmas gibi1 bu defa da ben


bizim sanatmz onurlandracam. Tanr s-
E radan bir kiiyi bile air yapacak kadar bilge
bir airdir. O ana dek iirden yana nasipsiz
bile olsa2 Ak'n dokunduu herkes air oluve
rir bir anda. zetle mzie dayal btn yara
tmlarda3 Ak'n usta bir air olduuna kant
olarak bunu gstermemiz uygun olur. nk
1 97 kimse sahip olmad veya bilmedii eyle
ri baka birine veremez ya da bakasna
retemez. Dahas tm canllarn yaratlnn
Ak'n bilgeliinin ii olduunu, tm canlla
rn bu sayede doduunu ve dnyaya geldiini
kim reddedebilir? Sanatlarn uygulannda4
bu tanr kime retici olursa onun itibar ve n
kazandn; ama kimi eline geirmezse Ak,
onun da silik kaldn bilmiyor muyuz? Apol
lon okuluu,5 hekimlii6 ve kehaneti7 ak ve
arzu kendisine yol gsterdii iin icat ettiine

1 Bkz. yuk. 1 86B.


2 Euripides'in Stheneboea'sndan bir alnt (fr. 663
Nauck)
3 Sokrates'in konumasnda kapsaml bir ekilde ele
alnan yaratm [poiisis] kavramn Agathon nce s
nrl anlamyla "iir sanat," sonra da en genel an
lamyla her trl "yaratm" eklinde deerlendirir.
Bkz. a. 205B.
4 Buradaki poiisis dier ikisinin aksine herhangi bir ke
if ve icat iermeyip tamamen zanaata [demiourgia]
iaret eder. Bkz. yuk. 1 86C, D; kr. Philibos, 56D vd.
5 Bkz. Homeros, Jlias, 2 .827.
6 Bkz. yuk. l 90E vd.
7 Bkz. Homeros, llias, 1 .72.
PLATON \ 1 05

gre o da Ak'n rencisi olmal, ayn ekilde


B Mousalar mzikte, Hephaistos demircilikte,1
Athena dokumaclkta,2 Zeus tanrlar ve in
sanlar ynetmede. 3 Ak, akas gzelliin
ak aralarna girdii iindir ki, ileri yoluna
girdi4 tanrlarn. irkinliin Ak' olmaz n
k.5 Bundan nce, bata da sylediim gibi,6
sylendiine gre Ananke'nin basks yzn
den tanrlar arasnda pek ok korkun ey
meydana geliyordu. Ama bu tanr doduktan
sonra gzel eyleri s evmekten kaynaklanan
btn iyilikler hem tanrlar hem de insanlar
arasnda ortaya kt.
c Bana yle geliyor ki, ey Phaidros, ncelik-
le Ak'n kendisi en iyi ve en gzeldir, dolay
syla dier btn eylere de bu trden baka
nitelikleri7 kazandran odur. Ama manzum bir
ey8 geliyor dilimin ucuna: Odur salayan

1 Bkz. yuk. 1 92D.


2 Bkz. Homeros, Ilias, 14. 1 78, 5. 735; Hesiodos, Erga
kai Hemerai, 63.
3 Bkz. Homeros, Ilias, 2.205; 9.98; kr. a. 1 97E.
4 Bkz. a. 201A; yuk. 1 95C.
5 Agathon I 96A'da ileri srd iddiay yineliyor.
Ayrca bkz. a. 20IA.
6 Bkz. 1 95C. Agathon devamnda tanrlar arasndaki
atmalarn Ananke'den kaynaklandn yinelerken
bunu kendisi deil de, baka bir kii sylemi gibi
"sylendiine gre" [hs legetai) eklinde konuuyor.
7 Baka deyile ugzellik ve erdem gibi eylere" [hoia
kallos kai areteJ neden olur. Kr. Politeia, 372D.
8 Agathon imdiye kadar syledii (yuk. 1 96C, E) di
er iirlerin aksine burada alnt yapmayp kendi
iirini sylemektedir.
1 06 1 LEN

insanlar arasnda ban, denizde durgunluu


rzgarlann dinginliini ve keder iinde
rahat uykuyu.

D Herkesin birbiriyle bulutuu byle toplan


tlar1 dzenleyerek, bayramlarda, korolarda,
adak trenlerinde yol gsterici olarak iimiz
deki yabancl boaltan, bizi itenlikle dol
durup taran odur. Nezaketi veren, kabal
defeden; cmerte iyilikte bulunan, ktlkte
bulunmayan; sevimli, uysal; bilgelerin hay
ranlkla s eyrettii, tanrlarn takdir ettii;
nasipsizlerin kskand, nasiplilerin deer
verdii; rahatln, inceliin, kibarln, iyilik
lerin, arzunun ve iptilann babas; iyilere zen
gsteren, ktlere aldr etmeyen; skntda,
E korkuda, elencede , muhabbette yolcu ve kap
tan, yolda ve en iyi kurtarc; btn tanrla
rn ve insanlarn onuru;2 hem tanrlarn hem
de insanlarn akln3 b andan alrcasna sy
ledii arksna herkesin elik edip ahenkle
terennm ederek p eine dmesi gereken en
iyi, en gzel yol gsterici hep odur.

1 Bu ifade o anki toplantya [synousia) iaret eder.


2 Kr. Gorgias, Helene, 1 : uKentin onuru mertlik, be
deninki ise gzelliktir" lkosmos polei euandria, s
mati te kallos].
3 Burada noema kavram nousa (akl) karlk gele
cek ekilde kullanlmaktadr. Kr. Theognis, 435.
PLATON 1 1 07

imdi ey Phaidros, alayl eylere de ciddi


eylere de dilim dnd kadar lyle1 yer
verdiim bu konumam, izin ver de sunaym
tanrya," demi.
9a Aristodemos 'un anlattna gre, Agathon
konumasn bitirdiinde orada bulunan her
kes hem kendine hem de tanrya yarar bir
konuma yapan bu delikanly alklam.3
Bunun zerine Sokrates E ryksimakhos'a ba
karak, "Hey Akoumenos'un olu,"4 demi, "az
nce korkulmayacak bir korkuyla korkmad
m,5 daha demin sylediim eyleri,6 yani
Agathon'un hayret verici bir konuma yapa
can, benim de syleyecek sz bulamayaca
m sylerken bir kahin gibi konumadm
m sanyorsun?"

l [metron) kelimesindeki ritim anlam st ka


pal bir ekilde Agathon'un konumasndaki slup
ve ritme gnderme yapar. Aynca ritim ve iir konu
sunda bkz. yuk. 1 87D, 205C; ull konuman ko
nusunda bkz. Phaidros, 267A: en metroi legein.
2 Kr. Nomoi, 699D: "Hem kendine hem de vatana ya
rar bir ekilde konutunn [eirekas sautoi te kai tei
patridi prepontosJ.
3 Benzeri ifadeler iin bkz. Protagoras, 334C; Euthy
demos, 276B.
4 Sokrates bu alayla ciddiyet aras hitap tarzyla
Eryksimakhos'un szlerine (yuk. 1 93E: ei me synei
de) gnderme yapar. Ayn hitap tarz iin bkz. yuk.
1 7 2A, a. 2 14B.
5 Sokrates Agathon'un slubunu yanslyor. Kr. yuk.
1 97D.
6 Bkz. yuk. l 94A.
1 08 1 LEN

"Sanrm birinde, Agathon'un gzel konu-


B acan sylediinde bir kahin gibi konutun.
Ama dierine, syleyecek sz bulamamana
gelince, b yle olacan hi sanmam," demi
E ryksimakhos .
"Ama ey kutlu adam ! " diye cevaplam Sok
rates, "Byle gzel ve envai eit1 bir konuma
yapldktan sonra konuacak olan b en ya da
baka herhangi biri nasl olur da syleyecek
bir sz bulabilir? Geri dier ksmlar ayn
lde hayret verici deildi. Ama sonuna do
ru o kelimelerin ve ifadelerin2 gzelliini kim
duyar da akl bandan gitmez? Bense ne g
zel ne de bunlara yakn3 szler syleyemeyece-
c imi iyice bildiimden, bir yol bulsaydm eer,
az kalsn4 kap gidecektim utancmdan. n
k konumas yle bir aklma getirdi ki Gorgi
as ',5 dpedz Homeros'un anlatt ey1' geldi

1 Kr. yuk. 1 93E; a. 1 98E .


2 Mantkta "konu" ve "yklem," gramerde ise "isim" ve
"fiil" olarak ayrlan bu iki ifadeden onama genel
de "tek bir kelime," rhema ise bir "sz bei" veya
"nerme" anlamna gelecek ekilde kullanlr. Kr.
a. 1 99B; Prtagoras, 341 E; Apologia Skratous,
1 7B; Kratylos, 399A, 43 1 B.
3 Kr. a. 2 2 1 D; Politeia, 378D.
4 Benzeri kullanmlar iin bkz. Theaitetos, 1 80D;
Euthydemos, 279D.
5 nk Agathon, konumasnn slubundan da an
ladmz kadaryla (zellike 1 94E- 1 95A ve 1 97C-El
hitabet konusunda Gorgias' rnek almaktadr.
6 Bkz. Homeros, Odysseia, 1 1 .632.
PLATON 1 1 09

sandm bama. Agathon konumasnda' son


olarak2 o sz stad Gorgias'n ban3 benim
konumamn zerine s alverip de beni sessiz
szsz bir taa dntrecek diye ok kork
tum. Sram gelince sizinle birlikte Ak' vme
yi kabul ettiimde ve ak konularnda usta ol
duumu sylediimde, ite o zaman4 ne kadar
o gln olduumu, hangi konuda olursa olsun
vgnn nasl yaplmas gerektiini gerek
ten bilmediimi fark ettim. Aptallmdan,5
vlen her bir ey hakknda hakikati sylemek
ve bunu esas almak;6 bu hakikatlerden de7 en

l Bkz. a. 201A; kr. Gorgias, 457D; Theaitetos, 1 69B.


2 Benzeri kullanmlar iin bkz. Phaidros, 228B, C;
Gorgias, 457D.
3 Kem gzlerin kiiletirilmi biimi diyebilecei
miz, bakt yeri taa eviren [lithon tei aph5niai]
Gorgolar ile Gorgias arasnda bir kelime oyunu ya
plyor. Kr. yuk. l 74B.
4 Bkz. yuk. l 77D.
5 Kr. Theaitetos, 1 74C; Philibos, 48C.
6 Bu fiilin [hyparkhein] ayn anlamda baka bir kul
lanm iin bkz. Meneksenos, 237B.
7 Burada aklanan Sokratesi hitabet anlaynn
l bir yaps vardr: 1 . Hakikati sylemek [to
talithe legein]. 2. En gzel hakikatlerin seilmesi
[he ton kalliston ekloge] . 3. Bu hakikatlerin en uygun
ekilde derlenip toparlanmas [he euprepes thesis].
Ama "seme" ve "toparlama" sanatsal bir dzenle
me anlamna geldiinden "hakikati sylemek" ka
dar nemli saylmaz. Baka bir deyile Sokrates'in
temel dayanak [hyparkhein] olarak ileri srd
"hakikati syleme" durumu, dier ikisinden ok
daha nemlidir (Bury, 1 969: 87).
1 1 0 1 LEN

gzellerini seip en uygun ekilde derleyip


toparlamak gerektiini dnyordum. [Her
hangi bir eyi vmenin] 1 hakikati(ni) bildiim
iin de, gzel konuacam diye hepten g
sm kabaryordu. Anlalan bir eyi gzelce
E vmek bu deilmi aslnda. Tam tersine yle
olsa da olmasa da en yce, en gzel nitelikleri
atfetmekmi2 ona. Yalan da olsa dert deilmi.
Anlalan hi birimiz Ak' vmesin, ama v
yormu gibi grnsn3 diye konuulmu nce
den.4 Sannn bu yzden ne gzel, ne yce ol
duu grlsn diye5 her trl laf dolatrp6

Bu ifade, hakikat [aletheia) kavramnn hatal bir


anlam kazanmasna yol at iin Badham ve Hug
tarafndan paranteze alnmtr. nk bu ifade
nin kalmas durumunda aletheiann anlam "ger
ek yntem" iten alethe methodon] ya da "doru
yntem" iten orthe methodonJ eklinde deiecektir
(Bury 1 969: 87). Bu nedenle biz de Badham' izleye
rek bu ksm paranteze almay uygun grdk.
2 Agathon'un konumasn bitirirken kulland
"sunmak/adamak" [anakeisth) fiiliyle hemen he
men ayn anlama geldii iin Sokrates'in bu ifadesi
olaslkla Agathon'un konumasna bir gnderme
niteliindedir.
3 Doksei fiili zerindeki vurgu kan-hakikat [dok
sa-aletheia) kartln ima eder. Kr. Politeia,
365C.
4 l 77D'ye gnderme yaplyor. Ayrca kr. yuk. 1 80D.
5 Bir nceki cmlede geen doksei fiilinin anlam ye
niden vurgulanyor. Ancak cmlenin btnn gz
nne aldnzda Sokrates'in Agathon'un konu
masn ima ettii anlalmaktadr. Bkz. yuk. l 95A.
6 Benzeri kullanmlar iin bkz. Philibos, 1 5E; The
aitetos, 1 63A; Politeia, 453A.
PLATON i 1 1 1
--- --- --

Ak'a atfediyor ve onun nasl bir ey olduu


nu, ne byk iyiliklere neden olduunu sy-
1 99 lyorsunuz; b elli ki hi bilmeyenler iin -ke
sinlikle1 bilenler iin2 deil- gzel ve saygya
deerdir bu vg.3 Ama vgnn bu trlsn
hi bilmiyordum ben; bilmediim iin de s
ram gelince vgde bulunmak konusunda si
zinle hemfikir oldum. Ama dilim sz verdi, ak
lm deil;4 elveda.5 Ne de olsa bu trl bir v
gde bulunmayacam ben artk. Elimden de
B gelmez ki zaten. Ama yine de dilerseniz eer,
sizin konumalarnzla yar etmeyip kendim
ce6 dile getirmek isterim hakikati, hem gln
duruma da dmem bylece.7 yleyse byle
bir konumaya, bir adamn kelime ve ifadele-

1 Kr. a. 200B; Euthyphron, 1 3A.


2 Kr. Gorgias, 459A.
3 Sokrates ironik bir biimde Agathon'un vgsnn
[epainos] takdirle karlanmasn uygun bulduu
nu sylyor. Bkz. yuk. 1 98A.
4 Ufak bir deiiklikle Euripides'ten alntlanan bir
dize (Hippolytos, 6 1 2) : "Dilim yemin etti, aklm yemin
etmi deil" [he gl6ss' omomokh ', he de phren ano
motos]. Benzeri alntlar iin bkz. Theaitetos, 1 54D;
Aristophanes, Thesmophoriazysai, 275; Cicero, De
Officiis, 3. 1 08: iuravi lingua, men tem iniuratam
gero.
5 Kr. Nomoi, 636D, 886D; Euripides, Medeia, 1 044;
Hippolytos, 1 1 3.
6 Benzer kullanmlar iin bkz. Apologia Sokratous,
l 7B; Gorgias, 505B.
7 Sokrates bataki dncesine geri dnyor. Bkz.
yuk. 1 98C.
1 1 2 1 LEN

ri aklna estii gibi sralayarak Ak hakknda


anlatt hakikati dinlemeye gerek var m, yok
mu sen bir dn ey Phaidros."1
Bunun zerine Phaidros ve dierleri, nasl
konumas gerektiini dnyorsa yle ko
numasn buyurmular.
"yleyse," demi, "izin ver Phaidros, birka
s o ru soraym yine Agathon' a, ancak szlerini
gzden geirdikten s onra2 bu ekilde konua
bilirim."
c "zin veriyorum," demi Phaidros da, "sora-
bilirsin." Bundan sonra Sokrates aa yukan3
u ekilde balam konumaya:
"Sevgili Agathon, ncelikle Ak'n ne tr bir
varlk olduunu, sonra da onun ilerini ortaya
koymak gerektiini sylemekle, bana kalrsa
gzel baladn konumana.4 Gerekten bee
niyorum bu balangc. Peki madem onun ne
tr bir varlk olduu konusunda btn her
eyi gzel ve gsterili bir ekilde anlattn, o
o zaman Ak'la ilgili olarak unu da syle b ana:
Bu trden bir Ak bir eyin ak m, yoksa
hibir eyin mi? Bir annenin ya da bir baba
nn ak olup olmadn sormuyorum. -Ak

Sokrates de tpk Agathon gibi (yuk. 1 97E) ukonu


mann babasn [pater logoul olduu iin Phaidros'a
bavuruyor. Aynca bkz. yuk. 1 77D, 1 94D.
2 Kr. a. 200E; Gorgias, 489A.
3 Kr. yuk. 1 78A.
4 Agathon'un konumasnn balangcna gnderme
yaplyor. Bkz. yuk. I 95A.
PLATON \ 1 1 3

babann ak mdr, yoksa annenin mi soru


su gln olurdu nk.- Tam tersine soyut
anlamda baba kavramn sorduumu varsay.
Baba bir kimsenin babas mdr, deil midir?
Yerinde bir cevap vermek istiyorsan, eminim
b ab ann, bir kzn ya da bir olun babas oldu
unu syleyeceksin bana, deil mi?"
"Elbette," demi Agathon.
"yleyse anne de tpk byle1 deil midir?"
Bunu da kabul etmi.
E "O zaman bir iki soruma daha cevap ver,''
demi Sokrates, "bylece ne sylemek istedii
mi daha iyi kavrayabilirsin. yle bir ey s or
sam2 ne dersin: Bir erkek karde, soyut anlam
da birinin erkek kardei midir, deil midir?"
yle olduunu sylemi.
"O halde bir erkek ya da bir kz kardein
kardei deil midir?" Kabul etmi.
"imdi de aktan sz etmeyi dene bakalm,"
demi Sokrates. "Ak bir eyin ak m, yoksa
hibir eyin mi?"
200 "Elbette bir eyin akdr."
"Peki o zaman Ak'n neyin ak olduunu
unutmadan aklnda tut,'' demi Sokrates. "Ak
ak olduu eyi arzular m3 arzulamaz m,
asl onu syle sen."

Yani "bir olun ya da bir kzn annesi" [estin hyieos


ge he thygatros ho meterJ.
2 Benzeri kullanmlar iin bkz. a. 204D; Protagoras,
3 1 1E.
3 Kr. Lysis, 22 1 D.
1 14 1 LEN

"Elbette," demi.
"Arzulad ve ak olduu eye sahip olur
da ondan sonra m arzular ve ak olur, yoksa
sahip olmadan m?"
"Olaslkla sahip olmadan," demi .
"Olaslkla deil,"1 demi Sokrates, "zorun-
B lu olarak arzulayan yoksun olduu eyi mi
arzulamal2 ya da ayet yoksun deilse arzu
lamamal m, onu bir dn. nk ben tama
myla bunun zorunlu olduu kansndaym, ey
Agathon. Sence nasl?"
"Ben de o kandaym," demi.
"Yerinde konuuyorsun. O zaman uzun boy
lu bir adam uzun olmay ya da gl bir adam
gl olmay ister mi?"
"Kabul edilenlere gre mmkn deil . "
"nk bunlardan hibir zaman yoksun
deildir bu kii."
"Doru diyorsun. "
"Eer gl olan gl olmay istese," de
mi Sokrates, "hzl olan hzl, salkl olan
salkl, -belki bu ve buna benzer btn du-
c rumlarda byle olan ve bu tr eylere sahip
olan kiilerin sahip olduklar eyleri arzula
d dnlebilir, bu yzden aldanmayalm
diye sylyorum- ey Agathon, eer iyi d
nrsen, bu adamlar sahip olduklar her bir

1 Benzeri kullanmlar iin bkz. Phaidros, 267A, 2690.


2 Benzeri dnceler iin bkz. Lysis, 221 O;
Eryksimakhos, 405E; Gorgias, 4960; Philibos, 35A.
PLATON i 1 1 5

eye isteseler de istemeseler de u an sahip


olmak zorundadrlar; hangi insan arzular ki
bunu? Ama birisi salkl olduum halde sa
lkl, zengin olduum halde zengin olmak isti
yorum ve bizzat sahip olduum eyleri arzulu
yorum dediinde ona diyebiliriz ki: Be adam,
D sen zenginlie, sala ve gce sahip olduun
halde gelecekte de bunlara sahip olmak isti
yorsun, imdi u anda istesen de istemesen de
bunlara sahipsin nk. u anki eyleri arzu
ediyorum dediinde, imdi u anki eylerin
gelecekte de var olmasn istiyorum demek
ten baka bir ey mi sylyorsun, iyi dn.
Bundan bakasn kabul edebilir mi?" Agathon
onaylam .
Devam etmi Sokrates: "O halde insann
henz kendisinde bulunmayan ya da sahip ol
mad bir eye duyduu ak, korunan ve hep
hazrda olan eylerin gelecekte de kendisinde
olmas iin duyduu ak deil midir?"
"Elbette," demi.
E "yleyse bu adam,1 hatta arzulayan herkes
bulunmayan, hazrda olmayan, sahip olmad,
bizzat olmayan ve yoksun olduu eyi arzular.
Arzunun ve akn nesneleri bu tr eyler midir?"
"Kesinlikle," demi.
"Peki sylenenleri gzden geirelim o za
man," demi Sokrates. "lki, Ak bir eylerin

1 Bkz. yuk. 200C.


6 1 LEN

akdr; ikincisi, bu eyler kendisinde eksikli


ini duyduu eylerdir, deil mi?"
"Evet," demi.
2o "Bir de konumanda1 akn nesnesi oldu-
unu ileri srdn eyler sana hatrlatlsn.
stersen ben hatrlataym sana. Sanrm y
le bir ey syledin: Gzellerin ak sayesinde
tanrlarn ileri yoluna girdi. nk irkinle
rin ak olmaz . B yle bir ey sylemedin mi?"
"Syledim," demi Agathon.
"Doru drst bir laf etmisin2 dostum,"
demi Sokrates . "Eer bu byleyse, ancak g
zelliin Ak' ak olabilir, irkinliin ak de
il, yle mi?" Onaylam.
B "Peki onun yoksun olduu ve sahip olma-
d bir eye ak olduu kabul edilmedi mi?"
"Evet," demi.
" O zaman Ak gzellikten yoksundur ve sa
hip deildir ona."
"Kesinlikle," demi .
"Ne yani, gzellikten yoksun ve hibir za
man buna sahip olmayan bir eye gzel mi di
yorsun sen?"

1 Bkz. yuk. 1 97B; kr. Isokrates, Helene, 2 1 9A.


2 Bury'nin bu cmledeki belirsizlii gidermek ama
cyla geleneksel okumadan ayrlp "sylemek" [lege
inl fiilini imdiki zamanda [legeisl deil de, gemi
zamanda [elegesl kabul etmesine dayanarak bu e
kilde evirdik. nk dier durumda bu ifadenin
Agathon'un cevabna bir karlk olduu anlalmak
tadr. Oysa Sokrates Agathon'un verdii cevab deil,
yapt konumay ima etmektedir (Bury, 1 969: 93).
PLATON 1 1 1 7

"Kesinlikle hayr. "


"Bunlar byleyse, hala Ak'n gzel olduu
nu kabul eder misin?"
Bunun zerine yle demi Agathon: "Her
halde o srada sylediklerimi bilmeden syle
miim, Sokrates."
c "Gzel bir konuma yaptn1 Agathon," de-
mi. "Bir iki ey daha syle. Sence de iyi eyler
ayn zamanda gzel deil midir?"
"Bence gzeldir."
"Eer ak gzellikten yoksuns a, iyi eyler
de gzelse,2 o zaman ak iyi eylerden de yok
sun olmal."
"Sana laf yetitirmeye gcm yetmiyor Sok
rates , sen nasl diyorsan yle olsun," demi.
"Hakikate laf yetitirmeye gcn yetmiyor
o sevgili Agathon, yoksa Sokrates'e laf yetitir
mek hi de zor deil," demi.
"Artk kendi haline b rakyorum seni.3 Yal
nz bir zamanlar Mantineial bir kadndan,
Diotima'dan4 aka dair bir konuma dinlemi-

Konumann ieriine deil, slubuna iaret eder.


Bkz. yuk. 1 98B, 1 99C.
2 Bu iki kavramn bir arada kullanld dier yerler
iin bkz. Protagoras, 360B; Hippias Meizon, 297B, C;
Philebos, 64E.
3 Bu ifade 1 99B'ye gnderme yapar.
4 Platon'un "bilge" ve "kahin" bir karakter olarak
karmza kard Diotima, Bury'nin belirttii
ne gre kurgusal bir karakterdir ve yurdu olarak
Arkadia'da bir kent olan Mantineia'nn gsterilme
si de "kehanet" [mantikes] kelimesini akla getirmesi
1 1 8 1 LEN
----- -- - --- - - - ------ - --- - - - -- -

tim. B u konuda olduu kadar baka pek ok


konuda da bilge bir kadnd o. Hatta bir kere
sinde veba salgnndan nce' Atinallara kur
b anlar kestirerek hastaln on yl gecikmesini
salamt. Akla ilgili eyleri o retti bana.
imdi onun yapt bu konumay Agathon 'la
hemfikir olduumuz eylerden hareketle, ken
di adma, elimden geldiince aktarmaya al
acam sizlere. Senin de belittiin gibi2 Agat-
E hon, nce Ak'n ne olduunu, ne tr bir varlk
olduunu, sonra da onun ilerini anlatmak
gerek. B ana kalrsa en kolay bir zamanlar bu
yabanc kadnn beni sorguya ekerek anlat-
- - -- -- -- -- ----- ----- -- ---

bakmndan nemlidir. Nitekim baz elyazmalarn


da bu kelime [Mantinikes), kehanet/kahin [man
tikes] eklinde gemektedir. Bu durum Diotima'nn
kahin kiiliine iaret eder. Dier yandan "tanrnn
onurlandrd kii" anlamna gelen Diotima ismi
de bu kadnn bilgeliine [sophia] iaret ediyor ola
bilir. Nitekim Sophokles'ten kalan bir fragman (fr.
226 Nauck) "ancak tanrnn onurlandrd kiile
rin bilge olabileceini" syler [sophos gar oudeis
plRn hon an timai theos] (Bury, 1 969: 94).
1 Tarihi Thoukydides'in kaydettii (2.47), Atina'da
430 ylnda meydana gelen byk veba salg
n. Herodotos'un sz ettii ( 1 .9 1 ) bir baka olay da
salgn ve musibetlerin kurbanlar kesilerek defe
dilmesine ya da geciktirilmesine rnek oluturur.
Dier yandan Platon Nomoi'da (642D) "tanrsal bir
adam" [aner theios) olarak nitelendirdii Giritli
Epimenides'in Pers Savalar ncesinde zor du
rumda kalan Atinallara benzer ekilde yardm et
tiinden sz eder.
2 Bkz. yuk. 1 95A.
PLATON 1 1 1 9

t ekilde anlatmaktr. nk ona syledi


im bu trden baka laflar demin Agathon'un
bana syledikleriyle hemen hemen aynyd:
Ak byk bir tanrdr, gzel eylerin akdr.
O da b enim bu adama kar ileri srdm
nedenlerle rtt beni: B enim konumama
baklrsa Ak ne iyi ne de gzelmi.
Ben de Ne demek istiyorsun Diotima? Yok
sa Ak kt ve irkin1 bir ey mi? deyiverdim.
0 nasl sz yle!2 dedi. Yoksa sen gzel
olmayan bir eyin irkin olmas gerektiini mi
sanyorsun?
202 Elbette.
Bilge olmayan cahil midir? Bilgelik ile ce
halet aras bir eyin varlndan haberin yok
mu senin?
Nedir o?
Bilmiyor musun, dedi nedenini akla
yamadn halde3 doru bir kanya sahip ol-

Sokrates mantktan anlamazm gibi eliik du


rumlar ile kart kavramlar birbirine kartnyor
(rnein "gzel-olmayan" [ou-kalosJ ile "irkin" (ais
khros)). Kr. Sophistes, 257B, 257D; Euthydemos,
283B, 285A; Kratylos, 429B.
2 Bu fiil [eupheme) dinsel trenlerde uursuz sz
ler sylemekten saknmak, dinsel bir suskunluk
ve saygyla susmak anlamna gelir. Sokrates ken
disine yaplan bu uyary biraz ileride (a. 2 1 4D)
Alkibiades'e yapar.
3 Nedeninin aklanabilmesi, yani rasyonellik bilgiyi
(epistemel bilgisizlikten (buradaki ifadesiyle amat
hia ya da genel anlamda agnoia) ayran temel nite
liktir. Kr. Menn, 9BA.
1 20 [ LEN

mak1 bilmek deildir, nk nedensiz bir ey


nasl bilgi olabilir? Cehalet de deildir, nk
ans eseri gerei yakalayan bir ey nasl ce
halet olabilir? Kukusuz bunun gibi bir ey
dir doru kan da, yani cehalet ile kavray2
aras bir ey.
Doru sylyorsun, dedim.
B yleyse gzel olmayann irkin, iyi olma-
yann da kt olmas gerektiini iddia etme.3
Mademki akn ne iyi ne de gzel olduunu
kabul ediyorsun, o zaman onun irkin ve kt
bir ey olmas gerektiini deil de, bu ikisi
aras bir ey olmas gerektiini dn, dedi.
Ama onun byk bir tanr olduunu her
kes kabul eder, dedim.

Platon'un burada ksaca deindii kan-bilgi


[doksa-episteme) ayrm iin bkz. Politeia, 477 vd;
Menon, 99A.
2 Bilgelik [sophial. bilmek [epistasthai) ve kavra
y [phronesis) gibi deiik ifadeler kullansa da
Platon burada btn bu ifadeleri cehaletin [amat
hia) kart olarak deerlendirir. Bunlardan zel
likle phronesis Sokrates iin erdemin [arete) ze
rinde yer alan bir denetleyici dnsel durumu
ifade etmekle birlikte Platon bu kavramn ahlaki
ieriini giderek azaltr, hatta kimi yerlerde ak
ln [nous) edeeri olarak bilginin [episteme) en
yksek biimi eklinde (Phaidros, 22A, 220), kimi
yerlerde de idealar temaa etmek anlamna gele
cek ekilde (Politeia, 505A vd) kullanr. Ayrca bkz.
Peters 1 967: 1 57.
3 Benzer kullanmlar iin bkz. Kratylos, 432E; Par
menides, 1 3 3 C .
PLATON 1 1 2 1

<(Herkes dediin kim, bilenler m i yoksa bil


meyenler mi?1 diye sordu.
Btn hepsi.
c Diotima glerek dedi ki: Ey Sokrates , onu
tanrdan bile saymayan bu kiiler onun byk
bir tanr olduunu nasl kabul edebilir?
Kim bunlar? diye sordum.
Biri sensin, biri de ben, diye cevaplad.
Bunu nasl sylersin? dedim.
Hem de rahatlkla, dedi. Syle bana, b
tn tanrlarn mutlu ve gzel olduunu dile
getirmiyor musun sen? Tanrlardan herhangi
birinin gzel ve mutlu olmadn sylemeye
cesaret edebilir misin yoksa?
Zeus akna! Hayr, deyiverdim.
yi ve gzel eylere sahip olan kiilere
mutlu demez misin?2
D Kukusuz.
Ama akn, iyi ve gzel eylerin yoksunlu
u yznden, tam da yoksun olduu bu eyleri
arzulamak olduunu kabul etmitin.
Kabul etmitim.3
yleyse iyi ve gzel eylerden nasibini al
mam bir ey nasl tanr olabilir?

Sokrates bilenler-bilmeyenler ayrmn iki yerde


daha yapar. Bkz. yuk. 1 94B, 1 99A.
2 Agathon'un konumasna gnderme. Bkz. yuk.
1 95A.
3 Agathon'un Sokrates'e verdii cevaplar gibi (yuk.
200A-20 1 B) Sokrates de Diotima'ya aresizce kabul
ettiini gsteren bu tr ksa cevaplarla karlk ve
rir. Bkz. yuk. 201 E.
122 1 LEN

Grne baklrsa mmkn deil.


te gryor musun, sen de Ak' tanrdan
s aymyorsun, dedi.
0 halde ne olabilir ki bu Ak? Bir lml
m? dedim.
Hi de deil.
E yleyse ne?
Tpk nceden sylediklerim gibi, 1 lml
ile lmsz aras .
Nedir b u Diotirna?
Byk bir tanrsal varlk2 Sokrates. nk
btn tanrsal varlklar tann ile lml ara
sdr.
Hangi gce sahiptir? diye sordum.
nsanlarn yaptklarn, dua ve adaklarn
tanrlara yetitirmek; tanrlar katndaki ile
ri, buyruklar ve !adaklarn] karlklarn3 da
insanlara aktarmak.4 Arada bulunduu iin
de tamamen doldurur ikisinin arasn; yle ki
btn evreni birbirine balar. Onun aracl
yla gelir her trl kehanet; hatta rahiplerin
203 adaklarla, ayinlerle,5 bylerle ilgili marifeti

1 Bkz. yuk. 202A-B.


2 Diotima Sokrates'in daha nceden yapt "byk
tanr" [megas theos) tanmlamasn ima ederek d
zeltiyor. Bkz. yuk. 202B.
3 Kr. Homeros, Odysseia, I .3 1 8, 3.58; Ploutarkhos,
Peri Isidou kai Osiridou, 26, p. 36 1 ; Apuleius, De
Deo Socratis, 6.
4 Tanrsal varlklarn [daimones) arac varlklar ol
malar konusunda bkz. Epinomis, 985B.
5 Politeia 365A'da belirtildiine gre telete, ilenen k-
PLATON 1 1 23

ve her trl bilicilik ve byclk sanat da.


Tanr insanla karp kaynamaz , ama uyur
ken de1 uyankken de tanrlarn insanlarla
<insanlarn da tanrlarla> her trl birlikteli
i, her trl konumas onun araclyla olur.
Bu tr konularda becerikli olan kii tanrsal
bir adamdr;2 ama baka bir konuda, sanat
larda ya da baz el sanatlarnda becerikli olan
kiiyse sradan bir adamdr.3 ok saydadr,
trl trldr bu tanrsal varlklar.4 te Ak
da bunlardan biridir.
Hangi anadan, hangi babadan5 tremi
tir? diye sordum.

tlklerden kurtulma ve annma trenlerine verilen


isimdir [lyseis te kai kathannoi adikematn . . . has
de tel.etas kalousin]. Bu tr annma ya da arndrma
trenlerinin ierii konusunda bkz. Kratylos, 405A.
1 Kr. Politeia, 5 7 1 D vd.
2 Sokrates, Kratylos'ta (398C) daimn kelimesi ile
"bilgili, becerikli" anlamna gelen daemn kelimesi
arasnda kurduu etimolojik ilikinin bir benzerini
burada da kuruyor gibidir.
3 Bu kelime hem "el ii yapan" hem de "sradan, ba
sit" anlamlarna gelir. Dolaysyla el sanatlany
la [kheirourgia] uraan kiileri aalamak iin
kullanlr. Burada ayn zamanda bilgili/tannsal
[daemnldaimn] nitelemesiyle kartlk olutura
cak ekilde gerek anlamda bilgisizlie iaret eder.
Nitekim Aristoteles, Rhetorike l .9 . 1 367a3 l 'de zgr
bir insann alametinin el iilii gerektiren sa
natlarda almamak oluunu belirtir. Aynca bkz.
Theaitetos, l 76C, Nomoi, 644A; Politeia, 590C.
4 Kr. Politeia, 392A, 427B, 6 1 7D; Nomoi, 7 1 3D, 7 1 7B.
5 Dolayl olarak Pausanias'n "Eros'un anas babas
yoktur" eklindeki szlerini akla getirir (yuk. l 78B).
24 1 LEN

B Uzun srer anlatmas, dedi. Ama yine


de anlatacam s ana. Aphrodite doduu s
ralarda Metis'in olu Poros1 ve dier btn
tanrlar bir ziyafet veriyorlarm . Yemeklerini
yedikten sonra Penia2 dilenmeye gelmi len
olduu iin ve durup dikilmi kapda. Poros
nektarla3 sarho olup, henz arap yokmu
nk, Zeus'un bahesine girmi ve arlap4
szm orada. Penia ise, kendi aresizliinden,
Poros'tan bir ocuk peydahlamay kurmu
c kafasnda, yatm uzanm yanna ve Eros'a
gebe kalm. Bu yzden Aphrodite'nin dodu
u gnlerde ana rahmine dt iin onun
takipisi ve hizmetisi5 olmutur Eros. stelik
Aphrodite gzel olduu iin o da doas gerei
adr gzelliin.6 Poros ile Penia'nn olu ol
duuna gre Eros'un da byle bir talihi vardr.
Bir defa hep sefildir o ve oklarnn zannetti-

Yunan mythosunda bilgelii ve zekay temsil eden


Metis, Zeus'un ilk ei ve tanra Athena'nn anne
sidir (bkz. Hesiodos, Theogonia, 886). are, bolluk
anlamlarna gelen Poros ise burada Metis'in olu
ve Eros'un babas olarak kiiletirilmitir.
2 "Yoksulluk, sefalet, sknt" anlamlarna gelen
Penia da kiiletirilmi bir kavram olarak karm
za kar. Kr. Aristophanes, Ploutos, passim.
3 Tanrlarn ikisi. Kr. Phaidros, 247E; Homeros,
Jlias, 5.34 1 .
4 Kr. Homeros, Odysseia, 3 . 1 39.
5 Eros'un Aphrodite'nin hizmetisi olmas konusun
da bkz. Hesiodos, Theogonia, 201 .
6 Bkz. a. 204B, 206E.
PLATON 1 1 25

i gibi 1 duyarl ve gzel olmaktan ok uzaktr.


D Tam tersine sert ve kabadr,2 yersiz yurtsuz ve
yalnayaktr,3 yataksz deksiz hep yerde ya
tan, kap nlerinde4 ve yol kenarlarnda akta
uyuyan, annesinin doasna sahip olduun
dan hep yoksunluk iinde yaayan biridir. Ama
babas bakmndan iyi ve gzel eylere tuzak
kuran, yrekli, gayretli, istekli, usta bir avc,5
hep bir takm planlar kuran, dnceyi arzu
layan ve veren,6 btn yaam boyunca felsefe
yapan, usta bir hokkabaz,7 usta bir byc ve
E s ofisttir o.8 Ne bir lmsz olarak domutur
ne de lml; ama ne zaman bolluk bereket
grse ayn gn bir bakarsn yaam bulur ve

Bu genel kan ifadesi, duyarl [hapalosl ve gzel [ka


las) ifadelerinden de anlaldna gre Agathon'un
konumasna gnderme yapar. Bkz. yuk. 1 95C vd.
2 Sokrates bu tanm [aukhmeros) Agathon'un "es
nekn [hygros) nitelemesine karlk olarak kullanr.
Bkz. yuk. 1 96A.
3 Yalnayak dolamak ve dier nitelikler Sokratesi
yaama tarznn karakteristiidir. Bkz. yuk. 1 73B,
a. 220B-C.
4 Biraz yukarda Penia bu ekilde [peri tas thyrasl
tanmlanr (yuk. 203B) . Aynca aklarn kap nle
rinde yatmalar konusunda bkz. yuk. 1 83A.
5 Kr. yuk. 1 82E.
6 Kr. yuk. 1 97D.
7 Kr. yuk. 203A. Alkibiades'in konumasnda Sok
rates bir byc ve hokkabaz olarak betimlenir.
Bkz. a. 2 1 5C vd.Aynca kr. Menon, BOA; Ksenophon,
Apomnemoneumata Skratous, 3. 1 1 . 1 7- 1 8 .
8 Bkz. yuk. 1 77B, a . 208C; Ksenophon, Kyroupaideia,
6 . 1 .4 1 .
1 26 1 LEN

geliip serpilir, bir bakarsn lr gider. Son


ra babasnn doas sayesinde yeniden hayata
dner, ama elde ettii ey boyuna kayp gider
elinden. Sonuta Ak hibir zaman yoksullua
dmez ya da varlk iinde yzmez.1 te yan
dan bilgelik ile cehaletin arasnda bulunur.
nk yle bir ey var: Hibir tanr felsefe
yapmaz ya da bilge olmay arzulamaz, yledir
204 nk;2 isterse baka bir bilge olsun, o da fel
sefe yapmaz. Ayn ekilde cahiller de ne felse
fe yaparlar ne de bilge olmay arzularlar. Tam
da budur cehaletin ktl, yani ne iyi-gzel
ne de dnceli olmayan bir adamn yeterli
olduunu sanmas. O halde yoksun olduunu
dnmeyen bir adam yoksun olduu aklnn
ucundan bile gemeyen bir eyi arzulayamaz.
Bilgeler ya da cahiller deilse, o zaman kim
bu felsefe yapanlar, ey Diotima? diye sordum.
B <<Artk ocuk bile anlar bunu.3 Bu ikisi ara-
sndakiler tabii; Ak da bunlardan biridir.
nk bilgelik en gzel eylerden biridir. Ak

l aresizlik, yoksulluk [aporia: amaz] Eros'un an


nesi Penia'nn (yuk. 203B); are [ploutos: zenginlik]
ise babas Poros'un niteliidir. Bu nedenle Eros
ikisinin de doasn benimsediinden bu bakm
lardan ikisi arasnda yer almaktadr.
2 Baka deyile zaten filozof ve bilgedir. Felsefenin
de cehalet ile bilgelik arasnda yer almas konu
sunda bkz. Phaidros, 278D; Lysis, 2 1 8A; Plotinos,
Enneades, 6.7.35 vd.
3 Kr. Euthydemos, 2790, 30 1 A; Lysis, 205C.
PLATON 1 127
- --- ------ ----- - --- - - - - -------

da gzelliin akdr. Dolaysyla Ak da filo


zof olmak zorundadr. Filozof olduu iin de
bilge ile cahil arasnda bulunur. Bunlara ne
den olan kendi soyudur. Bilge ve zengin bir
baba ile bilge olmayan, hatta sefil bir anneden
domutur nk. te sevgili Sokrates, budur
bu tanrsal varln doas. Senin Ak olduu
nu sandn eyde dtn yanlgnn hi de
c alacak bir yan yok. B ana kalrsa sen, syle
diklerinden anlayabildiim kadaryla, Ak'n
seven deil sevilen bir ey olduunu dn
yorsun. Sanrm bu yzden Ak sana tmyle
gzel grnyor. nk sevilen ey gerekte
gzel, narin,1 mkemmel ve kutlu2 bir eydir.
Oys a seven, demin de anlattm gibi byle
baka bir grne sahiptir.
Pekala yabanc, doru sylyorsun. Ama
byle bir eyse Ak, insanla yarar3 nedir?
dedim.
imdi de bunu retmeye alacam
sana Sokrates, dedi. Byle bir eydir Ak ve
bu ekilde dnyaya gelmitir, ama senin de
sylediin gibi gzel eylerin akdr. Eer
adamn biri gelip bize sorsa: Gzel eylerin

l Agathon'un konumasna gnderme yapar. Bkz.


yuk. 197D.
2 Baka rnekler iin bkz. Politeia, 465D; Phaidros,
256C.
3 Buradaki yarar [khreia] ifadesi l 95A'da sz edilen
"balar" [tas doseis] ve l 99C 'de sz edilen "iler"
[erga] ifadesine karlk gelir.
1 28 J LEN

Ak' da ne demek oluyor ey Sokrates, ey Dio


tima? Ya da yle daha ak bir soru soraym:
Gzel eyleri seven kii neyi seviyordur?
Bunlarn kendisinde olmasn, diye ce
vapladm.
Ama bu cevap yle bir soruyu gerektirir:
Kendisinde gzel eyler bulunan kii ne ola
caktr? dedi.
Gerekten de kolayca cevaplayamam bu
soruyu, dedim.
E Ama diyelim ki birisi soruyu deitirip
gzelin yerine iyiyi koyarak sorup renmek
istiyor senden. Haydi Sokrates, soruyorum
imdi: yi eyleri seven kii neyi seviyordur?
dedi.
Bunlarn kendisinde olmasn, diye ce
vapladm.
Kendisinde iyi eyler bulunan kii ne ola
caktr? diye sordu.
Daha kolay cevaplayabilirim bunu, de
dim, mutlu olacaktr.
205 nk iyi eyleri elde etmeyle mutlular
mutlu olur. Artk mutlu olmak isteyen kii ne
ister diye sormaya gerek yok. Cevabn nihai
ama1 olduu anlalyor zaten.

nk bu sorunun cevab olan "mutlulukw [eudai


monia] ahlaki anlamda en ulalmas gerekeni [te
los), yani en yce iyiyi [Lat. summum bonum) ifade
eder. Bkz. a. 2 l OE; kr. KleitophOn, 4 lOE , Aristoteles,
E thika Nikomakheia, l .7 . 1 097a33.
PLATON 1 29

Doru sylyorsun, dedim.


Bu istein, bu akn btn insanlar iin
ortak olduunu ve hep sinin de iyi eylerin
kendilerinde olmasn her zaman istediklerini
mi sanyorsun, yoksa ne dersin?
Bu ekilde herkes iin ortak olduunu d
nyorum, dedim.
B Madem btn insanlar her zaman ayn
eylere ak olurlar, yleyse Sokrates, niye
herkesin ak olduunu sylemiyoruz da baz
insanlarn ak olduunu bazlarnn olmad
n sylyoruz? dedi.
Ben de ayorum buna, diye cevapladm.
Hi ama, dedi. nk akn bir trn
seip ayryoruz ve btnn adn ona vererek
ak diye adlandryoruz onu. Ama geri kalan
lara yalan yanl baka adlar takyoruz.
Ne gibi? diye sordum.
unun gibi: Biliyorsun ki yaratm1 ok
anlaml bir kelimedir. nk ne olursa olsun
yokluktan varla geen her eyin btn nede
c; ni yaratmdr. Sonuta btn sanatlarn altn-
da yer alan abalar yaratm, bunlarn ustalar
da btn yaratclardr.
Doru sylyorsun.

1 Hem "iir" hem d e genel olarak "yaratm" anla


mna gelen poiesis kelimesiyle ilgili bu soruna
Agathon'un konumasnda (yuk. 1 97A) da deinilir.
Yaratmn yoktan var olan btn eylerin nedeni
olmas konusunda bkz. Sophistes, 265B.
JO 1 LEN

Bununla birlikte, diye srdrd, biliyor


sun ki bunlar yaratc diye adlandrmazlar,
baka isimleri vardr. Btn yaratmlardan m
zik ve llerle ilgili1 bir tr2 ayrlarak btnn
ismiyle adlandmlr. Yalnzca buna iir denir ve
yaratmn bu trne sahip olanlar airlerdir.
Doru sylyorsun, dedim.
yleyse ak konusunda da byledir. Genel
n anlamda iyi eylere ve mutlu olmaya duyulan
her trl arzudur o en byk ve her ite d
zenbaz olan ak. Fakat ister para kazanma, is
ter beden eitimine dknlk, isterse felsefe
bakmndan olsun baka ekillerde ona yne
lenlerin ne ak olmalarna ak olmak denir ne
de kendilerine ak. Ama bir trnn ardndan
gidenler ve zerine titreyenler btnn ismini,
yani [ak], ak olmay ve aklar alrlar.
Galiba doru sylyorsun, dedim.
E Kendi yanlarn arayan kiiler ak olurlar
diye bir sz sylenir,3 dedi. Benim szmse
akn ne yarmn ne de btnn ak olduu
nu sylyor dostum, tabii kesinlikle iyi olma
ihtimalleri yoksa. nk insanlar yararsz ol
duunu dnrlerse eer kendi ellerini, ken-

1 Kr. yuk. 1 87D, 1 96E.


2 Aslnda "blm" anlamna gelen morionu Platon
burada utr" [eidos) anlamnda kullanmaktadr.
Bkz. yuk. 205B. Mantk konusunda bkz. Gorgias,
464B; Nomoi, 696B.
3 Aristophanes'in konumasna gnderme yapar.
Bkz. a. 1 92B, E; 2 1 2C .
PLATON 1 1 3 1

di ayakl arn bile kesip atmak isterler. ' Bence


insanlar kendilerinin olan bir eyi barna
basmaz, tabii bir kimse iyi olan kendisine
ait2 ve kendisinin, kt olan da bakasna ait
saymyorsa eer. nsanlar iyiden bakasn3
2os sevemezler nk. Sen baka trl m d
nyorsun yoksa?
Zeus akna! Hayr, dedim.
halde insanlarn iyiyi sevdiini byle
dorudan doruya4 syleyebilir miyiz? dedi.
Evet, dedim.
Ne yani, iyinin kendilerinde olmasn da
severler diye eklememiz gerekmez mi? dedi.
Eklememiz gerekir elbette.
0 halde yalnzca olmasn deil, her za
man olmasn da m severler? diye sordu.
Bunu da eklememiz gerek, diye cevapla
dm.
zetle ak, kiinin her zaman iyiye sahip
olmaya duyduu aktr, dedi .
ok doru sylyorsun, dedim.
B Ak hep bunun ak olduuna gre, diye
srdrd, bunun5 ardna denlerin han-

Kr. Ksenophon, Apomnemoneumata Skratous,


1 .2.54.
2 Kr. Politeia, 586E; Kharmides, 1 63C, D.
3 yi [tagathon) arzunun nihai amacna [telos) iaret
eder. Kr. Philebos, ZOB vd; Gorgias, 467D vd.
4 Baka deyile "hibir ek yaplmakszn." Benzeri kul
lanmlar iin bkz. Phaidros, 244A; Prtagoras, 3 3 1 C.
5 Yani "iyinin her zaman kendilerinde olmasnn" [to
tagathon hautois einai aei).
1 32 1 LEN

gi ekilde, hangi ite gsterdikleri heyecan


ve gayrete1 ak denebilir? Gerekte nedir bu
aba? Syleyebilir misin?
Ah Diotima, dedim, yle olsa2 bilgeliine
hayran kalmaz, tam da bunlar renmek iin
ikide birde yanna varmazdm.3
Ben sana syleyeyim o zaman, dedi, g
zel sayesinde hem ruhen hem de bedenen do
unnadr bu.
Bir kehanet gerekiyor ne sylediini anla
mak iin, dedim, hi anlamyorum.
c Daha ak syleyeyim, diye srdrd.
Btn insanlar hem ruhen hem de bedenen
gebe kalrlar Sokrates, dedi, ve belirli bir
yaa geldiimizde dourmay arzular doa
mz . Ama irkinle deil, gzelle mmkndr
dourmak. rnein erkekle kadnn birlikteli
i bir dourma olaydr. Bu tanrsal bir itir ve
lml bir canlda lmsz olan ey bu gebe
lik4 ve remedir. Bunlarn uyumsuzluk iinde5

1 Bkz. yuk. 203D: (Eros esti) syntonos.


2 Bu ifade dolayl olarak ueer bunu syleyebilsey
dim" [ei touto eikhon eipein] szne iaret eder.
3 Benzeri kullanmlar iin bkz. Protagoras, 326C;
Politeia, 328D; Phaidn, 59B.
4 Bu ifade [kyesis], "gebe kalma" [syllipsisJ ile "dour
ma" [tokosJ arasndaki sreci belirtir. Kr. Timaios,
9 1 A; Phaidros, 2 5 1 A vd; Theaitetos, 1 50A vd.
5 Ak'n uyumla [hannonia] ilikisi konusunda
bkz. yuk. 1 87A vd. Bedenin uyumu konusunda
bkz. Politeia, 59 1 D; ruhun uyumu konusunda bkz.
Politeia, 430E; Phaidon, 85E vd.
PLATON 1 33

ortaya kmas mmkn deildir. irkin tanr-


sal olan her eyle uyumsuzdur nk, gzelse
uyumlu. yleyse Gzellik' remeye elik eden
bir Yazg, bir Doum Tanrasdr.2 Bu yzden
gebe bir varlk ne zaman bir gzele yanasa
sevimli3 bir hale gelir, neesinden geveyip ra
hatlar,4 dourur ve retir. Ne zaman da bir ir
kine yanasa suratn asar, acsndan kvranr,
yzn evirir, ezilir bzlr ve retmez, tam
tersine tama zahmetine katlanr sahip oldu
u embriyoyu. Bu yzden hem gebe olan hem
E de artk arzuyla kabaran5 bir kiide, sahip ol
duu bu iddetli doum sancsndan kurtul
mak iin6 gzellie kar ok gl bir arzu

Gzellik [kallos). burada kiiletirilmi bir kavram


olarak [Kallone] karmza kar.
2 Moira insann doumundan itibaren kader ipli
ini eiren yazg tanrasdr. Kr. Homeros, Ilias,
24.49, 209; Hesiodos, Theogoina, 905. Eileithyia ise
doumlara elik eden bir tanradr. Kr. Homeros,
Ilias, 1 2 .270; Hesiodos, Theogonia, 922.
3 Bu sfat Agathon'un Eros iin s ayd nitelikler
arasnda yer alr. Bkz. yuk. l 97D.
4 Diakheitai fiili hem fiziksel hem de duygusal an
lamda [lypoumenon syspeiratai ifadesinin tam
kart olarak] zlmeye iaret eder. Buradaki ta
nmlamalarn hemen hepsi ayn zamanda somut ve
gereki tanmlamalardr.
5 Ayn ekilde spargonti ifadesi de yalnzca arzularn
kabarmasna deil, ayn zamanda somut anlamda
"iip kabarmaya iaret eder. Kr. Politeia, 460C;
Phaidros, 256A.
6 Gzellik [Kallone), bir doum tanras [Eileithyia]
olarak yeniden karmza kyor.
1 34 1 LEN
- -- - - ----- ----

uyanr. nk Sokrate s , senin zannettiin gi l i


a k gzelin ak deildir.
Nedir peki?
Gzel sayesinde dourmann ve remeni n
ak.
yle olsun, dedim.
yledir zaten, dedi. Peki nedir reme
nin ak? nk reme sonsuz ve lmsz bir
201 eydir lml iin. Hemfikir olduumuz ey
lerden hareketle, madem ak iyinin' her za
man insann kendisinde olmasnn akdr, o

zaman iyinin yannda lmszl de arzula


mamz gerekir. Bu dnceden hareketle ak
lmszln ak da olmak zorundadr.
Btn bunlar ak zerine yapt konu
malar srasnda retti bana. Hatta bir de
fasnda da yle bir soru sordu: ((Ne dersin
Sokrates, bu akn, bu arzunun sebebi nedir?
Yoksa haberin yok mu senin, karada gezen,
havada uan btn hayvanlarn srf reme
arzusuyla ne korkun hallere dtnden;2
B nce birbirleriyle iftlemek, sonra da doan
yavrularna yiyecek bulmak iin hepsinin has
tala yakalanp ak derdine dtnden; en
gsz olanlarn bile yavrular iin en gl
lerle savamaya ve bu uurda hayatlarn feda
etmeye hazr olduundan; yavrularn besle
yip bytebilmek iin kendi istekleriyle ala

Bkz. yuk. 206A.


2 Kr. a. 207B, 208C, 2 1 5E .
PLATON i 1 35

katlandklarndan ve her trl zorlua gs


gerdiklerinden? Birisi kp da insanlarn bu
eyleri akllan sayesinde yaptn dnebi
lir, dedi, peki ama bu hayvanlarn byle ak
c derdine dmelerinin sebebi nedir? Aklaya
bilir misin bunu?
Ben bir kez daha bilmediimi belirttim. O
da yle dedi: Sen bunlar dnmezsen, bir
gn ak konularnda usta 1 olmay nasl d
lersin?
Demin de sylediim gibi2 Diotima, tam
da bu nedenle, reticilere ihtiyacm olduu
nu bildiimden senin yannda aldm soluu.
Haydi bunlarn ve akla ilgili dier eylerin
nedenini akla bana.
Ak'n doas gerei, ok defalar zerinde
anlatmz eyin3 ak o lduuna inanyor
san eer hi arma buna, dedi. nk bu-
n rada da4 ayn ilkeyle lml bir doa mmkn
olduunca5 hep lmsz olmay arar. Bu da
tek bir yolla, eskinin yerine daima bir yenisini
brakan remeyle mmkndr. nk her bir
canlnn yaad ve ayn kald sylendiin
de, rnein bir insann ocukluundan yall-

l Kr. yuk. 1 93E, 1 98D.


2 Bkz. yuk. 206B.
3 Baka deyile ulmszln" [athanaisas]. Bkz.
yuk. 207A.
4 Yani uhayvanlar aleminde" [ta theria].
5 Bu ifadeyle bunun ksmi bir lmszlk olduu
ima edilmektedir. Bkz. a. 208A.
1 36 1 LEN
---- ----- ------ - - - - - -- -

na dek ayn olduundan sz edildiinde, her


ne kadar bu kii ayn kii olarak tanmlansa
da hibir zaman ayn nitelikleri kendisinde
barndrmaz; tersine srekli yeni bir kii olur,
E salar, etleri, kemikleri, kan, ve hatta tm
b edeniyle bozulup gider. Yalnzca bedenen
deil, ruhen de davranlar, huylar, kanlar,
arzular, zevkler, zntler, korkular, bunla
rn hibiri kimsede ayn kalmaz; tam tersine
bazlar doar, bazlar yok olur. stelik bun-
2oa lardan ok daha ilgin bir ey var: Bilgiler de
ayn kalmaz, bizde baz bilgiler doar, baz
bilgiler lr ve bilgi asndan hibir zaman
ayn kiiler olmayz. Bilakis her bir bilgi ayn
eye maruz kalr. nk renmek dediimiz
ey bilgimizin ekip gittiini gsterir. Unut
ma 1 bilgimizin bizi terk etmesidir, renme
ise gidenin yerine tekrar yeni [bir hatra]2 zerk
ederek bilgiyi korur. Bylece bilgi hep ayny
m gibi grnr. nk her lml varlk bu
ekilde, adeta tanrsal bir varlk gibi sonsuza
dek tamamen ayn kalmakla deil, tam tersine
B ekip giden ve eskiyen bir eyin yerine tpk
kendisi gibi yeni bir ey koymakla muhafaza
edilir. te Sokrates, dedi, lml olan ancak

Kr. Phaidn, 75D; Phil.ibos, 33E; Menn, 8 1 C;


Nomoi, 732C.
2 Baiter'in paranteze ald bu kelime [mnemenJ, ola
slkla metne ya sonradan eklenmi ya da bozul
mutur (Bury 1 969: 1 1 7).
PLATON 1 137

bu yolla1 lmszlkten pay alr, gerek bede


niyle gerekse baka her eyiyle. Bunun baka
bir yolu mmkn deildir. yleyse her varl
n doas gerei kendi soyuna deer verme
si seni hi artmasn. nk bu heyecan ve
bu ak lmszlk uruna musallat olur her
eye.
Bu konumay dinleyince hayretler ieri
c sinde kaldm ve dedim ki: Sahi mi, gerekten
byle mi bunlar, ey bilgeler bilgesi Diotima?
Bunun zerine o tpk bizim mkemmel
sofistlerimiz gibi2 bundan kukun olmasn
Sokrates, dedi. Eer istersen insanlardaki
hret tutkusuna3 yle bir gz at; nl olmak,
gelecek zamanlar iin lmsz bir n kazan
mak sevdasyla ne korkun hallere dtkle
rini iyice dnp anlamazsan sylemi oldu
um eylerin anlamaszlna hayret edebilir
sin. nk ocuklarndan ok bu uurda her

Kr. yuk. 207D.


2 Bu tanmlama lhsper hoi teleoi sophistail, Wolf ve
Hommel'in ileri srd gibi olaslkla Diotima'nn
Sokratesi diyalektikle kartlk oluturacak ekil
de retici/eitici tavrna iaret etmektedir. nk
Diotima konumasnda genel olarak diyaloa pek
fazla yer vermez, tersine bildiklerini belletmeye
alan bir eitmen gibi davranr. Bununla birlik
te Stallbaum bu szlerde sofistlerin her eyi bilen
lomnisciensl tavrlarna alayl bir gnderme ol
duunu dnr. Bkz. Bury 1 969: 1 1 8; aynca kr.
Kratylos, 403E.
3 Kr. yuk. 1 780.
1 38 1 LEN

trl tehlikeyi gze almaya, paralann sap


D savurmaya, her trl gle gs germe
ye, hatta canlann bile vermeye hazrdrlar.
Sanyor musun ki, diye srdrd, kendileri
hakknda, bugn bile aklmzda olan lmsz
bir yiitlik hatras olaca akllanna dme
seydi, Alkestis Admetos uruna can verir ya da
Akhilleus Patroklos'un ardndan lme koar
veya u sizin Kodros2 srf ocuklannn krall
uruna lmn kollanna atlrd? Hi de yle
deil, dedi, aksine ben lmsz bir yiitlik
E ve bylesi iyi bir n iin herkes her eyi yapar
diye dnyorum. Hem ne kadar yrekliyse
ler o kadar ok sanhrlar bu ie. nk onlar
lmsz olan s everler. Bedence gebe olan
lar,3 diye ekledi, daha ok kadnlara yne
lirler" ve bunlar bu yolla, yani ocuk dourma
yoluyla lmszl, hatray ve mutluluu
akllan sra sonraki tm zamanlar iin elde
etmek zere ak olanlardr. Ruh bakmn-
209 dan gebe olanlarsa -nk byleleri de var,

Phaidros'un bu konudaki szlerine gnderme ya


par. Bkz. yuk. 1 80A vd.
2 Atina'nn son kral Kodros Atina ile Peloponnesos
kentleri arasndaki savata, kendisi ldrlrse
Atina'nn zafer kazanacan bildiren bir kehanete
uyarak hayatn feda eder.
3 206B-C'de birlikte ifade edilen bu durum ilk olarak
burada beden ve ruh b akmndan gebelik olmak
zere ikiye ayrlr.
4 Kr. yuk. I B I C, 1 9 1 E.
PLATON J 139

dedi- gebe kalmas ve dourmas ruh iin


uygun olan eylere bedenlerinden ok ruhla
nnda gebe kalanlardr. Peki nedir uygun olan?
Saduyu ve genel olarak erdem. 1 Btn yara
tc airler2 ve mucit olduklar sylenen btn
zanaatkarlar3 bunlardandr. Saduyunun en
nemli ve en gzel yan ise, diye srdrd,
kentlerin ve meskenlerin dzeniyle ilgili ol-
a masdr. Bunun da ad lllk ve adalettir.4
Yine ne zaman bir insan, aslnda tanrsal ol
duu iin,5 genliinden itibaren bunlara ru
hunda gebe olsa ve ya ilerleyince de artk do-

Burada s aduyu olarak karladmz phronesis


kavram daha ok ahlaki bilgiye, yani bilgelie ia
ret eder. Kr. Politeia, 427E; Menn, 88B. Ayrca bu
ifadenin tamam l 84D'de dile getirilen dncele
rin bir yansmasdr.
2 Eski Yunan'da airlerin [hoi poietai) Homeros gibi
dinsel ve ahlaki bilgilerin reticileri olarak kabul
edildiini dnrsek bu ifadeyle genel anlamda
ahlak reticilerinin kastedildiini syleyebiliriz.
Nitekim buna benzer bir gr Lysis 2 14A'da dile
getirilir: "Bunlar (airler) bizim iin bilgeliin ba
bas ve yol gstericilerdir" [houtoi gar hemin hs
per pateres tes sophias eisi kai hegemones). Ayrca
bkz. Prtagoras, 338E.
3 1 97A'ya gnderme yapar: demiourgian . . . aneuren.
4 Kr. Phaidn, 82A; Menn, 73A; Politeia, 432A.
5 Burnet'in uevlenmemi gen" [eitheos) eklinde oku
duu bu kelime Bury'nin de belirttii gibi daha ok
tanrsalla [theios) iaret eder ve yaklak edeeri
ancak entheos (bkz. yuk. l 79A, 1 80B) olabilir. Nitekim
Menn 99C 'de theios sfat entheosla ayn anlama ge
lecek eklide kullanlmtr (Bury 1 969: 1 2 1 ) .
140 1 LEN

urmay ve retmeyi arzulasa, kanmca o kii


ke bucak dolar, birlikte retebilecei gzel
bir varlk arar. 1 nk irkin bir varlkla2 asla
retemez. Gebe olduu iin de irkin beden
lerden ok gzel bedenlerden holanr ve eer
gzel, soylu ve donanml bir ruhla karlar
sa her ikisine de3 gnln kaptrr ve hemen
orackta erdem zerine, iyi bir adamn nasl
olmas ve nelerle uramas gerektii zeri
c ne szler dklr azndan4 ve onu eitmeye
alr. Kanmca gzel biriyle iliki kurarak ve
onunla hemhal olarak teden beri gebe olduu
eyleri dourur ve retir, varlnda da yoklu
unda da hatrlar onu, hatta dourulan eyi
de5 onunla birlikte o rtaklaa besleyip bytr.
Sonuta byleleri, b irlikte daha gzel ve daha
lmsz ocuklar paylatklar iin ocuklu ol
mann getirdii birliktelikten ok daha byk
bir birliktelie, ok daha salam bir dostlu
a sahip olurlar. Hatta Homeros, Hesiodos ve
o daha baka byk airlere hayranlkla bakan,
arkalarnda braktklar ve kendileri de byle"

Bkz. Prtagoras, 348D; Politeia, 620C. Aynca periie


nai iin bkz. yuk. 1 93A, a. 2 1 9E.
2 206C'deki dnce yineleniyor. Ayrca kr. Politeia,
402D; Phaidros, 253A vd.
3 Hem bedene hem de ruha.
4 Kr. a. 223A; Timaios, 26D: hina euporoien logn
met' emou.
5 Kr. yuk. 207B; Phaidros, 276E.
6 Hem un" (kleos) hem de Nlnszle" (athanasia)
iaret eder.
PLATON 1 141

olduklar iin onlara lmsz bir n ve hatra'


kazandran bylesi ocuklara imrenen herkes,
insan evlad ocuklardan ok bylesi ocukla
r olmasn ister. Eer istiyorsan, diye ekledi,
Lykourgos'un2 Lakedaimon'da brakt, La
kedaimon'un ve neredeyse tm Yunanistan'n
kurtarclar olan ocuklarn rnek al. Ortaya
koyduu yasalar yznden Solon3 da sizin iin
E deerlidir.4 Hatta ister Yunanlar isterse bar
barlar arasnda olsun, baka baka yerlerde5
baka baka adamlar da bir sr gzel iler6
sergiledikleri, trl trl erdemler7 rettikleri
iin deerlidirler. te byle ocuklar olduu
iin onlar adna pek ok tapnak8 ina edilmi-

1 Kr. yuk. 208D.


2 Sparta'nn efsanevi yasa koyucusu. Buradaki vur
gu olaslkla Sparta'nn bu yasalar sayesinde Pers
Savalan srasnda Yunanistan'n kurtanlmasnda
gsterdii baanya iaret etmektedir (Bury, 1 969:
1 23).
3 639-559 yllar arasnda yaam Atinal air ve
devlet adam.
4 Kr. Nomoi, 730D.
5 Bu ifade 1 82B'de dile getirilen ifadelerin yanslan
masdr.
6 Kr. yuk. 1 79B, C; Meneksenos, 239A.
7 Kr. Kritias, 1 1 2E : kata ten ton psykhon pantoian
areten.
8 Herodotos'un kaydettiine gre ( 1 .66) Lykourgos
adna ina edilmi bir tapnak vardr (aynca bkz.
Ploutark.hos, Lykourgos, 3 1 ). Bu ifade ayn zamanda
Aristophanes'in konumasna bir gnderme niteli
indedir. Bkz. yuk. 1 89C: megist' an autou hiera
kataskeuasai.
142 1 LEN

tir de, insan evlad ocuklar var diye hi kim


seye nasip olmamtr bu.
Ak'la ilgili bu srlara belki sen de erni-
210 sindir Sokrates . Ama eer doru yolda gider
se bir insann eriecei, gayesi 1 bunlar2 olan
en yksek, en yce mertebelere3 sen erebilir
misin, orasn bilmiyorum. Ama yine de an
latacam sana, dedi, ve bu gayretten geri
durmayacam. Elinden geldiince izlemeye
al sen de. Bu ite dos doru yol alan bir kii,
daha genliinde gzel bedenlere ynelmeye
balamal, eer reten4 hakkyla retmise
ncelikle gzel bir bedene ak olmal ve ora-
B da gzel dnceler retmeli, ondan sonra bu
kii herhangi bir bedendeki5 gzelliin baka
bir bedendekiyle karde olduunu kavramal,
eer biimce gzel olann6 peine dmek is-

Baka deyile "nihai amac" [hn heneka). Kr. a.


2 1 0E; Kharmides, 1 65A.
2 Akla ilgili bu eyler [tauta . . . ta ertika). Kr. a.
21 l C .
3 En yksek, en yce mertebeler eklinde karlad
mz ta de telea kai epoptika ifadesi gizem dinle
rinde [mysteria) ulalabilecek en yksek derecele
ri ifade eder. Kr. Phaidros, 249C, 250C.
4 Bu ifade [ha hegoumenos], yol gsteren/erdiren
[mystaggos] eklinde bir anlam ifade eder. Ayn
ekilde agagein ( 2 1 0C), paidaggethei (2 1 0E) ve
agesthai (2 1 1 C) fiillerini de bu balamda erginle
me, erdirme, yol gsterme eklinde anlamak gere
kir.
5 Kr. yuk. l 86A.
6 Kr. yuk. 1 96A, a. 2 1 5B.
PLATON 1 143

tiyorsa btn bedenlerdeki gzelliin bir ve


ayn gzellik olduunu akl etmemesi byk
aptallk olur; bunu idrak ettiinde tm g
zel bedenlerin a olmal, kmsedii ve
nemsiz sayd iin de bir tanesine besledi
i bu iddetli duygudan kurtulmal, bundan
s onra ruhlardaki gzelliin bedendekinden
daha deerli olduunu dnmeli, sonuta i
ei1 sararp solmu da olsa temiz ruhlu bir
c kii ak olmak, zen gstermek, genlerin iyi
olmalarn salayan bylesi dnceler ara
mak ve dourmak iin yetip de artmal ona,
bylece trelerde2 ve yasalarda gzel olan
eyi temaa etmek ve her eyin ayn soydan3
olduunu grmek zorunda kalr, beden gzel
liinin ok da nemli olmadn anlar; bilgi
lerin gzelliini kavramak iin de trelerden
sonra bilgilere ynelmeli; bylece artk g
znn nnde bunca gzel varken bir ocu-
D un, herhangi bir insann ya da bir davran
n gzelliinden holanarak, adeta kle gibi
bir gzele kul olarak sradan ve nemsiz biri4
haline gelmez, aksine ban evirip gzelliin
o engin denizini5 temaa ederek birok gzel,

1 Kr. yuk. 1 83E.


2 Kr. Politeia, 44E; Gorgias, 474E; Nomoi, 793D:
hosa nomous e ethe tis e epitedeumata kalei.
3 Kr. yuk. 2 1 0B.
4 Kr. yuk. 1 8 1 B.
5 Kr. Politeia, 453D.
144 1 LEN
------- - ----

gsterili szler ve derin dnceler dourur


felsefenin cmertliiyle. Sonunda kabarp b
yyen bir istekle belirli bir bilgiyi, birazdan
deineceim gzelliin bilgisini idrak eder.
E imdi kulan iyice a da dinle beni, dedi.
Ak'la ilgili konularda buraya kadar ei
tilen kii gzel eyleri srasyla ve doru bir
ekilde temaa edip de akla ilgili bilgilerin
son kertesine1 vardnda birden2 doas ge
rei ei benzeri olmayan3 bir gzel serilir gz
lerinin nne. te Sokrates, daha nceki tm
abalar da hep bu ama urunayd.4 Bir defa
211 o ezeli ve ebedidir, n e var olur n e yok olur, ne
byr geliir ne de zeval bulur; sonra ksmen
gzel ksmen irkin, kimileyin gzel kimileyin
irkin, bir bakma gzel bir bakma irkin, bir
yerde gzel bir yerde irkin, kimilerine gre
gzel kimilerine gre irkin deildir; yine5 bu
gzel ey ne bir yz, el kol ya da bedenin dier
paralar eklinde grnecek onun gzne; ne

1 Kr. yuk. 2 1 0A: telea, 204C: teleon, 205A: telos.


2 Bu ifade [eksaiphnesl. bir takm kutsal iaretlerin
grld mistik bir aydnlanmaya [pheggos, auge]
iaret etmektedir. Kr. Phaidros, 250C; Plotinos,
Enneades, 43. 1 7 .
3 Kr . Phaidros, 250B.
4 Kr. yuk. 2 l OA; Phaidros, 248B.
5 Bir defa . . . sonra . . . yine . . . [prton men . . . epeita
. . . oud ' au ktl.J eklinde sralanan bu niteliklerden
ilki sonsuzluu ve deimezlii, ikincisi mutlakl
ve greceli olmamay, ncs ise kendi bana
var olmay belirtir.
PLATON j 145

bir sz veya bir bilgi olarak ne de hayvan gibi


B b aka bir varln iinde yer alan veya yery
znde, gkyznde ya da b aka herhangi bir
yerde bulunan bir varlk olarak. Tersine her
zaman kendi b ana, kendisiyle yekpare' bir
varlk olarak grnecek. Dier tm gzel ey
ler de ondan u ekilde p ay alrlar,2 yle ki bu
eyler bir var olup bir yok olurken onda ne bir
artma, ne bir azalma meydana gelir ne de o
bir etkiye maruz kalr.3 Ne zaman bir adam bir
olan adamakll s everek bunlarn zerinde
ykselir de o gzeli idrak etmeye balarsa, o
zaman neredeyse nihai amaca erimi dernek
tir. nk budur ak konularnda dosdoru
c yol almak ya da baka biri tarafndan yol gs
terilmek,4 srf o gzele varmak iin bu gzel
eylerin zerinde ykselmeye balayp, tpk
bir merdivenden kar gibi, bir tanesinden iki
tanesine, iki tanesinden tm gzel bedenlere
ve gzel bedenlerden gzel alkanlklara, g
zel alkanlklardan gzel bilgilere, gzel bil
gilerden de gzelin kendi bilgisinden baka
bir ey olmayan o bilgiye ermek, en sonunda
n gzelin ne olduunu grp reninceye dek.

Kr. Phaidon, 78D, BOB; Theaitetos, 205D; Timaios,


59B; Politeia, 61 2A.
2 Bkz. PhaidOn, I OOC vd; Parmenides, 1 30B.
3 Idealann etkilenmezlii [apatheiaJ konusunda bkz.
Sophistes, 248A, 25 1 C .
4 Bir paidagogos ya da mystagogosa iaret eder. Bkz.
yuk. 2 1 0A, s. 142, n. 4.
146 1 LEN

te sevgili Sokrates , gzelin bizzat kendi


sini temaa ettii an, hayatn tam da bu an,
baka her ann tesinde, insan iin yaanma
ya deer bir andr, dedi Mantineial yabanc
kadn. ayet bir gn grrsen onu, serveti,
giyim kuam, imdi azn ak seyrettiin ve
senin gibi daha biroklarnn sevgilisini gr
mek ve srekli onunla birlikte olmak iin, bir
yolu olsa yemeden imeden yalnzca yzleri
ne bakmaya ve yanlarnda olmaya can att
gzel ocuklar ve delikanllar glgede brak-
E tn anlayacaksn onun. Bir dnelim, eer
bir insan gzelin kendisini olanca safl, te
mizlii, katkszl, insan tenine, rengine
ve baka birok lml krntsna 1 bulanma
ml iinde grme ansna erse, tek bana
bizzat o tanrsal gzellii idrak edebilse ne
212 olur? dedi. Gzlerini oraya diken ve uygun
bir arala2 onu temaa eden, onunla hemhal
olan bir insann b asit bir hayat olduunu mu
dnrsn? Ya da, diye ekledi, bir insann,
gzeli grnr klan bir gzle baktnda, ha
yali deil hakikati kavrayaca iin, erdemin
bo hayallerini deil de hakikatlerini dour
mas ancak burada mmkn olacaktr; insan
hakiki bir erdem dourmakla ve onu besleyip
bytmekle tanrlarn dostluunu kazana-

1 Kr. Phaidn, 66C.


2 Yani aklla. Kr. Phaidros, 247C; Phaidn, 65E;
Politeia, 532A.
PLATON \ 147

bilir1 ve eer bir insana lmsz olma yolu


alrsa bu kii ancak o olabilir diye geirmez
misin aklndan?
B Diotima ite bunlar anlatt, ey Phaidros ve
siz dostlar, ben de kandm ona. Kendim kan
dm ya, bu kazanc2 elde etme yolunda insan
doasna yardmc olarak3 Ak'tan daha iyisi
ni kimse kolay kolay bulamaz diye bakalarn
da kandrmaya alyorum.4 te bu yzden
de her yiidin ak onurlandrmas gerek di
yorum. Ben kendi adma ak ilerini onurlan
drr, ar derecede yceltir ve bakalarn
da buna tevik ederim. imdi olduu gibi her
zaman Ak'n gcn ve yiitliini5 gcm
c yettiince verim. Ey Phaidros, imdi bu ko
numay eer istersen Ak'a yaplan bir vg
olarak kabul et ya da istersen hangi adla ad
landrmak houna gidiyorsa o ad ver."
Sokrates bu szleri syleyince bazlar onu
alklam . Aristophanes ise Sokrates'in ko
numas srasnda konumasyla ilgili olarak6
kendisinden sz edildii gerekesiyle bir ey

1 Kr. Politeia, 6 1 2E; Philibos, 39E.


2 Yani "gzelin bizzat kendisini" [autou tou kalou].
Kr. Philebos, 1 9C.
3 Kr. yuk. 1 80E, a. 2 1 8D.
4 Kr. yuk. 1 89D.
5 Akn "gc" [dynamis] konusunda bkz. yuk. 1 88D;
"yiitlii" [andreia] konusunda bkz. yuk. 1 79A,
1 96C, 203D.
6 Bkz. yuk. 205D vd.
48 1 LEN

sylemeye kalkm. O srada birdenbire avlu


kapsna vurulmasyla alemcilerinkine ben
zer byk bir amata meydana gelmi ve bir
aulosu kzn sesi duyulmu. Bunun zerine
o Agathon "Uaklar!" diye seslenmi, "Bakmaya
cak msnz? Eer dostlarmdan biriyse buyur
edin1 ieri, yok deilse artk imiyoruz, yatp
uyumak zereyiz deyin."
ok gemeden Alkibiades'in sesi nlam
avluda. Fena halde sarhomu ve bas bas ba
rarak Agathon'un nerede olduunu soruyor,
kendisini Agathon'un yanna gtrmelerini is
tiyormu . Bunun zerine aulosu kz ve dier
hizmetiler destek olup Alkibiades'i ieri, on
larn yanna gtrmler. Sarmak ve menek-
E elerden rl sk bir elenkle kendisini ta
landrm ve ne kadar erit varsa bana takp
taktrm bir halde kapda dikilip durmu
ve yle demi: "Selam size yiitler! Kafay ye
terince ttslemi bir adam kadeh arkada
olarak kabul edecek misiniz, yoksa yalnzca
Agathon'a elengini dolayp -bunun iin gel
dik ya zaten- gerisin geri gidelim mi? Bakn,
dn2 gelemedim," diye srdrm, "ama im
di u eritleri bama takp geldim, srf anlan
kendi bamdan karp bilgeler bilgesi, g
zeller gzeli bir adamn bana, bir de lafm

1 Kr. yuk. l 74E, l 75B.


2 Agathon'un zafer kutlamas olduu gn (yuk. l 74A).
PLATON / 1 49

bilsem, yle bir dolamak iin. Sarhoum diye


213 gleceksiniz bana, deil mi? Tabii glebilirsi
niz, ama ben hakikati dile getirdiimi ok iyi
biliyorum. Haydi ak ak syleyin bana, bu
durumda ieri gireyim mi , girmeyeyim mi?
Birlikte iecek miyiz, imeyecek miyiz?"
Bunun zerine hepsi onu alklam1 ve
ieri girip bir yere uzanmasn rica etmi .
Agathon da buyur etmi2 onu. Hizmetilerinin
desteiyle ilerlerken bir yandan da dolayp
ta yapaca eritleri s kp karmaya al
t iin gzlerinin nnde duran Sokrates'i
grmemi de gidip Agathon'un yanna, onunla
B Sokrates'in arasna oturuvermi . Sokrates onu
grnce yana kaym nk. Yanna oturup
Agathon'u selamlam ve balam eritleri
bana dolamaya.
O zaman Agathon, "Uaklar!" demi, " zn
Alkibiades'in sandaletlerini de nc kii3
olarak uzansn buraya."
"Tabii," demi Alkibiades, "ama bizimle ka
deh tokuturan nc kii de kim?" Arkasn
dner dnmez Sokrates'i grm karsnda ve
grmesiyle yerinden s rayp l basmas
bir olmu: "Ey Herakles! Bu da neydi ! Sokrates
bu! Yine pusu kurup4 uzanmsn buraya. Hi

1 Kr. a. 1 98A.
2 Bkz. a. 2 1 2D.
3 Kr. Gorgias, 500A; Timaios, 54A.
4 Kr. yuk. 203D: epiboulos; Prtagoras, 309A.
1 50 J LEN

c olmadn dndm yerde anszn ortaya


kmay huy edinmisin. Ne diye geldin im
di? Sonra Aristophanes'in, gln olan ya da
gln olmak isteyen baka bir adamn yan
dururken ne diye yatp uzandn buraya? Evde
ki en gzel kiinin yanna uzanmak iin yine
ne dolaplar evirdin?"
O zaman, "Gr bak Agathon, yardm et
bana," demi Sokrates. " nk bu adamn ak
az i amad bama. Ona vurulduum andan
n beri hibir gzele bakamaz, hibir gzelle laf
layamaz oldum. Yoksa beni kskanp ierler de
olmadk iler yapar, 1 svp sayar ve bir daha
da dmez iki eli yakamdan. Onun iin bak,
imdi de bir olay karmasn. Aramza gir de
zor kullanmaya kalkarsa kolla beni. nk bu
adamn delilii ve ana ball2 beni ok
korkutuyor."
"imdi seninle hi uraamam ben," demi
Alkibiades de. "Bunlarn cn baka zaman
alacam senden. imdi Agathon," diye sr-
E drm, "eritlerinden ver bana da bu adamn
u esiz kafasna dolayp ta yapaym. Sonra
seni talandrdm da kendisini, senin gibi yal
nzca geen gn deil, her gn konumalaryla
tm insanlar alt eden adam talandrmadm
diye sulamasn beni." Bunlar der demez e-

Kr. yuk. 1 82E, a. 2 1 8A; Nomoi, 686C; Theaitetos,


1 5 1A.
2 Kr. yuk. l 92B; Phaidros, 255D.
PLATON 1 s

ritleri eline alp Sokrates'in bana dolam ve


geip uzanm.
Yatp uzandktan sonra demi ki: "Pekala
yiitler! Ayk olduunuzu gryorum. zin ve
remem size, imeniz gerek. Byle anlamtk'
hani. yleyse siz adamakll iine kadar bu i
retin aas sayyorum kendimi. Agathon, var
sa eer bir byk kadeh getirsin bana uan.
Yok istemez, kalsn. Hey uak, u buz ana-
2 4 n getir,'' demi. nk sekiz kotyleden2 fazla
ektiini grm onun. Azna kadar doldur
tup nce kendisi imi , sonra da Sokrates iin
dol durmalarn buyurmu ve o srada yle
demi : "Yiitler! Sokrates'e oyun oynamyo
rum. nk o ne kadar i derseniz o kadar ier
de asla sarho olmaz . "
Bunun zerine u a k ana doldurur dol
durmaz S okrates imi. E ryksimakhos ise,
"Alkibiades, ne yapyoruz biz?" diye sormu ,
"Sarho sarho iki ift laf etmeden ya da ar-
B klar sylemeden susam kimseler gibi iecek
miyiz byle?"
Alkibiades de, "A, E ryksimakhos ! En akll,
en soylu babann en soylu olu, selam sana!"
demi .
"Sana da !" demi Eryksimakhos, "Ama ne
yapalm?"

Bkz. yuk. 2 1 2E .
2 Yaklak yarm galon.
1 52 1 LEN
----------- -------- -

"Sen ne buyurursan onu. Sana uymak zo


rundayz naslsa:

Ne de olsa ok kiiye bedeldir tek bir hekim. 1

Onun iin ne istiyorsa cann buyur."2


"A kulan yleyse," demi Eryksimakhos,
"sen daha gelmeden her birimiz saa doru
srayla Ak zerine elinden gelen en gzel ko-
c numay yapmal ve onu yceltmeli diye karar
vermitik.3 Buradakilerin hepsi srasn savd.
Madem bir sen konuma yapmadn, hem de
doyasya itin, imdi konumak zorundasn.
Konutuktan sonra istediin konuyu Sokra
tes ' e sylemekle ykmlsn. O da sandaki
ne sylemeli ve dierleri de bu ekilde devam
etmeli ."
"Ama E ryksimakhos," demi Alkibiades,
"gzel konuuyorsun da sarho bir adamn
konumasn ayk kimselerin konurnalanyla
karlatrmaya kalkmak eitlie uygun ol-
D masa gerek. Bununla birlikte, ey kutlu adam,4
Sokrates'in demin sylediklerinden bir tekine
bile inanyor musun sen? Her eyin onun sy-

1 Homeros'tan bir alnt (Ilias, 1 1 .5 14).


2 Burada "buyurmak" eklinde karladmz epitat
te fiili tp termilojisinde bir tedavi yolu gstermek
anlamna gelir ve Eryksimakhos'un hekimliine
gnderme yapar. Kr. Politeia, 347A; Nomoi, 722E.
3 Bkz. yuk. l 77D.
4 Kr. a. 2 1 9A.
PLATON \ 1 53

lediinin tam tersi olduunu biliyor musun?


nk bu adamn yannda bir tanrya yahut
kendisinden baka bir insana vgler yad
rrsam eer, yakama yapacak benim."
"O nasl sz yle ! " demi Sokrates.
"Poseidon akna!"1 demi Alkibiades, "Hi
eneni yorma. nk sen buradayken baka
birine vgler dzemem ben."
"Cann istiyorsa byle yap o zaman," demi
Eryksimakhos, "v, ycelt Sokrates'i."
"Ne demek istiyorsun?" demi Alkibiades,
"Yapaym ister misin ey Eryksimakhos? Bu
adamn stne varaym da sizlerin nnde
cm alaym m?"
E "Hey sen," demi Sokrates, "ne kuruyorsun
kafanda? B eni daha da gln durumlara d
rerek vmek mi niyetin? Ne yapacaksn?"
"Hakikatleri syleyeceim. zin verir misin,
vermez misin bir dn."
"Hakikatleri dile getireceksen elbette izin
veririm, hatta konuman ben emrederim," de
mi.
"Hemen b alyorum konumaya," demi
Alkibiades. "Ama yle yap sen. Eer hakikat
215 olmayan bir ey karrsam azmdan, diler
sen yarda kes szm ve sylediimin yalan

1 Poseidon'a yemin, Platon'da nadir rastlanan bir ye


min biimidir. Alkibiades olaslkla "ime" [posisl
ile "iki veren" [Poseidon] arasnda bir kelime oyu
nu yapyor.
54 1 LEN

olduunu belirt. Bile bile yalan s yleyecek


halim yok ya. Yine de anlar gzmde canla
nrken geliigzel konuursam hi arma.
nk benim durumumda olan biri iin senin
tuhaflklarn akc bir ekilde, ard ardna s
ralamak hi de kolay bir i deil.
Yiitler! Ben Sokrates'i bu ekilde, benzet
melerle vmeye alacam. Belki de o alay
etmek iin b yle davrandm dnecek.
Ama bu benzetme hakikat adna olacak, alay
iin deil. nk ben onun heykel dkkanla-
B rndaki Silenos1 heykellerine tpatp benzedi
ini ileri sryorum, hani zanaatkarlar, elin
de kaval ya da aulos bulunan, ortadan ikiye
ayrlnca iinden tann tasvirleri2 kan baz
heykeller yapar ya, ite onlara. Yine onun bir
Satyros3 olan Marsyas'la benzetiini ileri
sryorum. nk bunlarla zde bir gr-

Silenos genellikle yal ve bilge satyroslara verilen


isimdir. Ancak sonralar tek bir kiiye, hem tanr
Dionysos'un eitmeni olan hem de onun maiyetin
de yer olan olduka yal ve sarho, ama bilge bir
satyrosa ad olmutur.
2 Kr. a. 222A; Phaidros, 251A.
3 Satyroslar dalarda ve ormanlarda gezip dolaan
ve genellikle at kulana benzeyen kulaklar, teke
ayan andran ayaklan ve arkalarndaki at kuy
ruklaryla yan hayvan yan insan eklinde betimle
nen yaratklardr. Srekli iki iip dans eden ve ayn
zamanda doann dourganln simgeleyen bu ya
ratklar Dionysos alaynn nemli bir ksmn olu
tururlar. Aulos alma konusunda olaanst bir ye
tenei olan Marsyas da Phrygial bir satyrostur.
PLATON 1 1 55

nn var Sokrates, sen bile tartmaya gir


mezsin bu konuda. Kald ki anlan andran
baka ynlerin de var, dinle bak. Sen yaman
bir adamsn. 1 Deil misin yoksa? Ayn fikirde
deilsen eer tanklar gstereceim. Peki au-
c los alan bir adam deil misin? Elbette ondan
daha esiz bir aulosusun sen. Gerekte alg
larla insanlan mest eden bir g vard onun
dudaklarnda. Bugn bile onun ezgilerini kim
flese mest eder insan. Zira Olympos'un2 au
losuna fledii ezgiler, bence ona bunlan
reten Marsyas'a aitti. Sonuta onun ezgileri,
ister usta bir aulosu isterse be para etmez
bir aulosu kz aulosuna flesin onlar, tan
nsal ezgiler olduklan iin derin bir esrimeye
neden o lur, tannlann ve yce mertebelerin
yokluunu eken kimseleri aa vurur. Senin
ondan tek bir farkn var. Sen alglar olmadan
da yaln konumalarla ayn etkiyi yaratyor
sun zaten. rnein baka birini, olduka iyi
o bir hatip de olsa, sylevlerini verirken dinle
diimizde hemen hemen hibirimiz umurs a
mayz. Ama ne zaman seni dinlesek ya da se
nin sylevlerini baka birinin azdan duysak,
bu kii gerekten beceriksiz bir konumac da
olsa, kadn, erkek, delikanl hepimiz hayretler
iinde kalr, kendimizden geeriz. En azndan

Kr. yuk. l 75E.


2 Marsyas'n yetitirdii sylenen Phrygial usta bir
aulosu. Bkz. Mins, 3 1 8B; Nomoi, 677D, 790D vd.
1 56 1 LEN

ben, yiitler, bsbtn sarho grnyor ol


masaydm eer bu adamn konumalarnn
bama neler getirdiini, hala da getirmekte
ol duunu yeminle anlatrdm sizlere. nk
E onu ne zaman dinlesem hezeyan halindeki
Kybele rahiplerinden1 ok daha lgn hallere
derim, kalbim kt kt atar2 ve gzya dk
trr bana bu adamn konumalar. Daha nice
nice insanlarn ayn duygulara kapldn
gryorum. Perikles 'i3 veya gzel konutukla
rna inandm dier usta hatipleri dinlerken
byle bir duyguya kaplmadm hi; ne ruhum
sarsld ne de hayflandm klece yaayma.4
Oysa bu Marsyas ok defalar beni yle hallere
216 drd k i yaadm hayatn hi d e yaanas
bir hayat olmadn dnr oldum. 5 Bunlar
da hakikat deil6 diyemezsin Sokrates. imdi
de ona kulak vermek gese iimden hi daya
namam, yine ayn duygulara kaplrm. ok iyi
biliyorum bunu. nk birok eyden yoksun
olmama ramen hala kendimle ilgilenmeyip
Atinallarn devletini ynettiimi kabul etmek

1 Bkz. fn, 533E, 536C; Kriton, 54E.


2 Kr. !On, 535C; Phaidros, 25 1 C .
3 Pers ve Peloponnesos savalar srasnda etkili ol
mu nl Atinal devlet adam ve komutan. Hitabet
yetenei konusunda bkz. Phaidros, 269E; Menon,
94A; Meneksenos, 235E, Thoukydides, 2.65.
4 Kr. yuk. 2 1 0D; Ksenophon, Apomnemoneumata
Sokratous, 4.2.39.
5 Kr. yuk. 2 1 1 D.
6 Kr. yuk. 2 1 4E, 2 1 5B.
PLATON 1 1 57

zorunda brakyor beni. Onun iin burada bu


adamn yannda oturup yalanmayaym diye
Seirenlerden kaar gib i 1 kulaklarm tkaya-
B rak g bela kap uzaklayorum. Yalnzca
bu adamn karsnda bir insandan utand
m hissetmiimdir; kimse de ihtimal vermez
iimde byle bir duygunun yeereceine. Ama
ben bir tek bu adamdan utanyorum. nk
ona kar kp iddetle tavsiye ettii eyleri
yapmam gerekmez diyemeyeceimi, yanndan
ayrlr ayrlmaz kalab alklarn verdii paye
ye yenik deceimi ok iyi biliyorum. te
hu yzden tabana kuvvet kayor,2 uzak du-
c ruyorum ondan; onu ne zaman grsem verdi
im szlerden3 utanyorum. Ka defa onun bu
dnyadan gp gittiini gnl rahatlyla
bir bilsem dedim. Yine de b yle bir ey olur
sa eer, ok daha byk dertlere deceim
den eminim. Akas nasl baa kacam bu
adamla bilmiyorum.
te bu Satyros benimle birlikte pek ok
insan byle duygulara srkledi ezgileriyle.
Ama onun, kendisine benzettiim varlklarla
ne kadar zde olduunu ve ne esiz bir gce
sahip olduunu benden dinleyin hele. nk
D hibiriniz tanmyorsunuz onu, emin olun.
Ama madem baladm bir kere, gznzn

Bkz. Homeros, Odysseia , 1 2.39.


2 Kr. Menon, 97E.
3 Bkz. yuk. 2 1 6A.
1 58 1 LEN
---- -- - - - - - - - - - - -- ---

nne sereyim onu. Grn bakn Sokrates na


sl da gzellere vurulur, srekli onlarn ya
knndadr ve hayran kalr onlara; sonra her
eyden habersizdir ve hibir ey bilmez. Bu da
onun bir oyunudur. Silenosa bir durum deil
mi bu? Elbette yle. Tpk yontulmu bir Sile
nos gibi dna brnd klftr bu. Ama ii
aldnda1 onun ne kadar byk bir akll
lkla dolu olduunu tasavvur bile edemezsi
niz, ey yiit kadeh arkadalarm! Bilin ki bir
insann gzel olmas, varlkl olmas ya da
kalabalklarn gpta ettii trden herhangi bir
E mevkiye sahip olmas hi mi hi ilgilendirmez
onu; tam tersine hibirinizin hayal edemeye
cei kadar hor grr bunlar. Btn bu servet
lerin hibir deeri olmadn dnr, hatta
bizlerin bile. Sizi temin ederim, btn hayat
n bilmiyormu gibi davranp insanlarla alay
ederek2 geirir o. Ama bir ciddileip de ii
aldnda iindeki tasvirleri3 bilmem gren
var mdr. Ben gnn birinde grdm onlar
217 v e yle tannsaldlar, yle altn gibi prl prl,
yle esiz ve gzeldiler ki, szn ksas artk
Sokrates ne buyurursa yapmam gerektiini
anladm. Onun genliimle ciddi ciddi ilgilen
diini sanp bunun benim iin esiz bir talih
ve bulunmaz bir frsat oluunu dndm.

1 Kr. yuk. 2 1 5B.


2 Kr. a. 2 1 8D; Politeia, 337A.
3 Bkz. yuk. 2 1 5A.
PLATON 1 1 59

Sonuta Sokrates'in gnln ho tutup bildii


ne varsa dinleyebilecektim ondan. Ne de olsa
fazl asyla vnrdm genliimle. te bu
dncelerle, nceleri yanmda bir hizmeti
bulunmadan onunla yalnz kalmak hi ade-
8 tim deilken, artk hizmetiyi bamdan savp
onunla yalnz buluur oldum. Btn hakikat
leri bir bir anlatmalym size. Dikkat kesilin
szlerime; sen de Sokrates, yanl bir laf eder
sem eer dorusunu gster. Bylece yiitler,
bir o bir ben buluup grr olduk ve ba
baa1 kaldklarnda bir an sevgilisine f
sldadklarn hemen orackta o da bana fsl
dayacak diye hayal eder, mutlu olurdum. Ne
yazk ki bunlarn hibiri gereklemedi. Tersi
ne hep naslsa yle konutu benimle ve gn
beraber geirdikten sonra kalkt yoluna gitti.
Ardndan onu birlikte idman yapmaya2 davet
c ettim ve belki burada bir baar elde ederim
diye onunla idman yaptm. Yanmzda kimse
cikler yokken bana idman yaptrd ve sk sk
gre tuttu benimle. Ne dememi bekliyorsu
nuz ! Bir adm bile ileri gidemedim.3 Bu yolla
hibir yerde baar elde edemediim iin ben
de var gcmle bu adamn zerine atlmam
ve ona rahat vermeyip -bir defa balamtm
ya bu ie- tam tersine a rtk bu iin asln -

1 Kr. Politeia, 604A; Phaidros, 236C.


2 Kr. yuk. 1 82C; Meneksenos, 236D; Politeia, 452A.
3 Bkz. a. 222D.
1 60 1 LEN

renmem gerektiine karar verdim. Bu yzden


sevgilisine tuzak kuran bir ak gibi aka
o onu birlikte bir akam yemeine davet ettim.
Bunu bile ilk anda kabul etmeye yanamad,
ama zamanla ikna oldu tabii. lk geliinde ye
mei yer yemez kalkp gitmek istedi. O zaman
yzm kzard da gitmesine izin verdim. Bir
sonraki geliinde yeni bir hile dnerek ye
meimizi yedikten sonra gecenin bir yarsna
kadar durmadan ene aldm, kalkp gitmek
istedii zaman da ge olduu bahanesiyle
kalmaya zorladm onu. Bylece benim sedirin
yan banda, zerinde yemek yedii sedirde
yatp uyudu; odada bizden baka uyuyan da
yoktu.
E Buraya kadar anlattklarm herhangi biri-
ne de anlatlabilir gzel gzel. Ama bundan
sonrasn benim azmdan duyamazdnz; ta
bii her eyden nce, hani bir deyim vardr ya,
ocuklar olsun olmasn arap doruyu sylet
meseydi eer, 1 bir de hazr Sokrates'i vmeye
balamken onun kstah bir davrann gz
ard etmek insafszca gelmese bana. stelik
ylan sokmu bir adamn felaketini yayorum
ben. Ne de olsa bu felakete uram bir kii
2a kendileri d e sokulmu kimselerden bakas-

Alkibiades sarholuun etkisiyle "Hakikat arapta


dr" [oinos kai aletheiaJ ve "ocuklar da, arap da
doru szldr" [oinos kai paides aletheisJ eklin
deki iki ataszn birletiriyor.
PLATON 1 1 6 1
- --- - - - - -- ---

na anlatmak istemez derdini, bilirsiniz. Ac


nn etkisiyle sylemeye, yapmaya kalkt
her eyi sonuta yalnzca onlar bilir, yalnzca
onlar anlar bu hali. Ben de byle pek belal
bir yaratk tarafndan sokuldum. Hem de bir
insann sokulabilecei en hassas yerinden,
yreimden, gnlmden ya da adna baka
ne demek gerekiyorsa tam oradan, onun fel
sefi konumalaryla yaralandm, srldm.
Bu konumalar ne zaman istidatl bir krpe
ruhu ana drse, bir ylandan daha gl
bir etki brakr da istedii her eyi syletir ve
yaptrr ona. Bakn ite Phaidroslar, Agathon-
B lar, Eryksimakhoslar, Pausaniaslar, Aristode
moslar, hatta Aristophanesler; sonra Sokrates
-saymaya bile gerek yok onu- ve daha niceleri.
Felsefenin delilii, hatta cokusu sarm hepi
nizi. Tam da bu yzden kulak kesilecek hepi
niz. Ne de olsa o zaman yaplanlar da imdi
sylenenleri de anlayla karlayacaksnz. 1
Kleler ve baka kim varsa erginlenmemi,
yontulmam, dayasnlar en salam kaplar
kulaklarna. 2
te yiitler, kandil kararp da uaklar da-
c r ktnda laf azmda fazla gevelemeden
aklmdan geenleri ona ak ak anlatmam
gerektiine karar verdim. Ona hafife dokuna
rak sordum: Sokrates , uyuyor musun?

l Bkz. yuk. 21 BA.


2 Kr. Theognis, 42 1 .
62 1 LEN
--- - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Yok, ne uyumas, diye cevaplad.


Biliyor musun, neler geiyor aklmdan?
Sahi neler geiyor? dedi.
Dnyorum da tek deerli am sen
sin benim, ama bana bundan bahsetmeye e
kiniyorsun gibime geliyor, dedim. te benim
halim: Bu konuda olsun, benim ya da dostla
rmn servetine ihtiya duyabilecein ba-
D ka bir konuda olsun seni memnun etmemeyi
bsbtn ahmaklk sayyorum. nk benim
iin stn bir insan olmaktan daha nem
li bir ey yoktur ve inanyorum ki bu konuda
senden daha ehil bir yardmc olamaz benim
iin. Byle bir adamn gnln yapmadm
diye akll kimselerden utanacama, gnln
yaparm da aklszlardan, kuru kalabalktan
utanrm daha iyi.1
Bunlar iitince o alldk, kendine has
alayl tavryla yle dedi: Sevgili Alkibiades,
aslnda sen hi de aptal birine benzemiyor-
E sun; tabii eer benim hakkmda sylediklerin
gerekten doruysa ve bende senin daha iyi
bir adam olmana yardm edecek bir g varsa.
yle ya senin yakkllndan bsbtn ba
ka, olaanst bir gzellik gryor olmalsn
bende. Eer bunun farkna varp da benimle
uzlamaya ve gzellii gzellikle takas etme
ye alyorsan, azmsanamayacak bir kazan

1 Kr. yuk. l 94B.


PLATON 1 1 63

salamay dnyorsun benden, ama gzel


liin sahtesine karlk gereini1 elde etmeye
219 alyorsun ve aslnda altn bakrla2 dei
mek niyetin. Ama ey kutlu adam, iyice dn
de bir hi olduum kamasn gznden. Bilir
sin, ancak gzlerimizin feri snmeye yz tut
tuunda keskin bakmaya balar akl gzmz.
Sense bunlarn uzandasn hala.
Bunlar duyar duymaz yle dedim ben de:
Sylediklerim tam tamna bunlar; tek kelime
farkl sylenmi deil dndklerimden. Bu
durumda benim iin de senin iin de en iyisi
olduuna inandn bir ey varsa sen kendin
ara bul onu.
Bunu s ylemen gzel, dedi, ileride bir
B gn dnr tanr, bu konularda olsun ba
ka konularda olsun ikimize de en iyi grnen
eyi yaparz.
Onunla syletikten sonra szlerimi adeta
bir ok3 gibi zerine salarak onu yaraladm
sandm. Ve bu adamn daha fazla konuma
sna frsat brakmadan yerimden dorulup
stmdekileri onun zerine rterek -mevsim
kt ne de olsa- onun eski psk harmanisi
c altna uzandm ve kollarm bu sahiden tanr
sal,4 esiz adama doladm da yle yatp uyu-

1 Kr. yuk. 1 98E, 2 1 2A; Philebos, 36C.


2 Homeros'tan bir alnt Wias, 6.235-6).
3 Bkz. yuk. 1 89B.
4 Kr. yuk. 202D.
64 1 LEN

dum btn gece. Artk bunlar1 da yalanl aya


mazsn ya Sokrates. Bunlar yaptm halde o
tepeden bakt genliime, hor grd alenen,
glp geti ve kmsedi bir ey sandm
genliimi; hey saygdeer yarglar! Ne de
olsa burada sizler yarglyorsunuz Sokrates'in
yksek gururunu. Emin olun, tanrlar, tanr
alar adna yemin ederim ki, Sokrates'in ya-
D nnda tpk bir babann, bir aabeyin yannda
uyumu gibi uyandm.
Bu olaydan sonra nasl bir dnceye ka
pldm dersiniz? Bir yandan onurumun sar
sldn dnyordum, ama dier yandan
hayran kalyordum bu adamn mizacna,
akllna ve yrekliliine. nk yle bir in
sanla kar karya kalmtm ki, saduyu ve
dayankllk b akmndan byle birisiyle kar
laacam aklmn ucundan bile gemezdi.
Byleyken nasl kzabilirdim ona, nasl yok
sun kalabilirdim dostluundan, ne yapp da
E yaknlaabilirdim ona! Gayet iyi biliyordum
ki para hibir ekilde ilemezdi ona, Aias'a
demirin ilemesinden bile zor;2 yalnzca bir
konuda elime geirebileceimi sandm onu,
ama kap kurtuldu elimden. Ne yapacam
bilmiyordum, hi kimsenin kimseye olmad
kadar bu adama kul kle olmu dolanyordum

1 Bkz. yuk. 2 1 7B.


2 Aias'n yedi katl salam kalkanna gnderme yap
lyor. Kr. Sophokles, Aias, 576.
PLATON 1 1 65
- - -- - - --- -- --- - -

ortalkta. Btn bunlar daha yeni bamdan


gemiti. Sonra birlikte Potidaia1 seferine k
tk ve ayn kaderi p aylatk orada. Her eyden
nce skntlara katl ann.ada yalnzca benden
deil, baka herkesten stnd. Ne zaman bir
220 yerde yolumuz kapansa -hani seferlerde olur
ya hep- ve yiyeceksiz kalsak ondan bakas
katlanamazd buna. Yine lenlerde2 her eyin
tadn karmasn yalnz o bilirdi ve istemedi
i halde ne zaman imeye zorlansa alt ederdi
herkesi. Asl hayret verici olan u ki, bugne
dek hibir insan sarhoken grmemitir Sok
rates'i. Sannn bunu da snayacaz biraz
dan. Yine k a dayanma konusunda -oralar-
a da klar korkuntur nk- akl almaz iler
yapyordu.3 Bir keresinde ortalk ok fena buz
kesmiti ve kimse dar kmyordu. Olur da
kan olursa olmadk eyler sarnyor, ayakla
rna keeler balayp kuzu p ostlar saryordu.
Ama o bu havada her zaman giydii kyafetle
kt dar ve yalnayak, ayaklarn sarp sar
malam olanlardan ok daha rahat yrd
keskin buzlarn zerinde. Askerler kendilerini

600 ylnda Yunanistan'n kuzeydousunda bir


Korinthos kolonisi olarak kurulan Potidaia kenti
nin 432 ylnda Atina'ya bakaldrmas sonucu
dzenlenen ve Atina'nn galibiyetiyle sonulanan
seferden sz ediliyor. Bkz. Apologia Skratous, 28E;
Kharmidis, 1 53A.
2 Kr. yuk. 203B; Nomoi, 666B.
3 Kr. yuk. 1 82E, 2 1 3D.
1 66 1 LEN
- -- - - ------------- - - - - --- -

kmsediini dnerek ters ters bakyor


lard ona.
c Bunlar byle .
Sefer srasnda bir gn, orada

bu dayankl adamn nasl bir i yaptn,


neye katlandn1

dinlemeye deer. afakta akln bir eye tak


mt ve hala ayn yerde dikilmi duruyor,
hep onu dnyordu. Bir zm bulama
d iin olacak yerinden ayrlmyor, ylece
dikilmi ince ince dnyordu. Artk len
oluyordu, insanlar onu fark ediyor ve hayret
ler iinde birbirlerine yle fsldyorlard:
Sokrates aklna bir ey takm afaktan beri
olduu yerde dikiliyor. Sonunda akam olur
ken Ioniallardan b azlar yemeklerini yedik
ten sonra yataklarn dar kard; -o sralar
D mevsim yazd- bylece hem serinde uyuyor
hem de gece boyunca da byle dikilecek mi
diye gzetliyorlard onu. Ama o afak skp de
Gne douncaya kadar dikildi durdu orada.
Sonra Gne'e yakard ve yrd yoluna gitti.
imdi de isterseniz savalarda nasl biri
olduunu anlataym. -Hak ettii bu deeri
vermeli ona.- nk s ava srasnda, hani ko
mutanlarn bana yiitlik nian verdikleri sa-

Ufak bir deiiklikle Homeros'tan yaplan b i r alnt


(Odysseia, 4.242).
PLATON 1 67

E va, ondan bakas deildi hayatm kurtaran,


yaralandmda yzst brakmak istemedi
beni, hem kendimi hem de silahlarm kurtar
mama yardm etti. Ben de o zaman, ey Sokra
tes, yiitlik niann sana vermelerini buyur
mutum komutanlara. Hi deilse bu konuda
beni sulayamazsn ya da yalan sylyorsun
diyemezsin bana. Ama komutanlar benim
itibarm dikkate alp yiitlik niann bana
vermek istedikleri zaman sen kendin nian
senin deil de benim almam gerektii konu
sunda komutanlardan daha istekli davrandn.
221 stelik yiitler, ordumuz arkasna bile bakma
dan Delion'dan ekilirken1 bir grmeliydiniz
Sokrates'i. Tesadfen yannda bulundum; ben
at srtndaydm, o ise silahlyd. Askerler ok
tan dalp gitmiken Lakhes'le2 birlikte geri
dnyordu o. Bu esnada karlatm onlarla,
grr grmez de yrekli olmaya ardm o iki
sini ve ikinizi de yalnz brakmayacam diye
bardm. Orada, Potidaia'dakinden daha iyi
grdm Sokrates'i. nk at srtnda olduum
iin korkum yok denecek kadar azd. Bir defa
serinkanllyla glgede brakyordu Lakhes'i.
B Sonra orada bile burada yrd gibi yr-

1 t 424 ylnda Boiotia'da meydana gelen ve


Boiotiallann stnlyle sonulanan sava. Bkz.
Thoukydides, 4.76.
2 Peloponnesos Savalar srasnda etkin bir rol oy
nayan Atinal komutan. Bkz. Lakhes, 1 8 1B.
6B 1 LEN

dn grdm, senin de dediin gibi Aristop


hanes, kasla kasla, gzlerini dndre dn
dre, 1 dostlan da dmanlan da sakin sakin
szerek, bu adama sataan olursa kendisini
gayet gl bir ekilde savunacan uzak me
safelerden bile gstere gstere. te bu yzden
yoldayla birlikte sa salim geri dnyordu.
nk savata byle davrananlara neredeyse
c hi dokunmazlar da apar topar kaanlarn
peine taklrlar.
nsann Sokrates'te vebilecei daha b aka
ne harikalar var. Belki onun dier alkanlk
larnn baka herhangi bir adamn alkanlk
lar gibi olduu sylenebilir. Ama eskilerden
ya da gnmzde yaayan insanlardan hibi
rine benzememesi, ite bu, asl alacak olan.
nk Akhilleus gibi bir adam Brasidas2 ya
da bakalaryla karlatrlabilir; yine Perik-
D les gibi biri Nestor'la,3 Antenor'la4 eletiri
lebilir. -Bakalar da var elbette.- Hatta ayn
yntemle baka insanlar da karlatrlabilir.
Ama hem kendisi hem de konumalar tuhaf
bylesi bir insana yakn bir rnek, istedii ka
dar aransn eskiler arasnda, gnmzde ya
ayanlar arasnda, bulunamaz yine de. Hem o

Bkz. Aristophanes, Nephelai, 362.


2 422'de cereyan eden Amphipolis Sava'nda haya
tn kaybeden Spartal komutan. Bkz. Thoukydides,
2.25, 85.
3 Bkz. Homeros , Uias, 1 .247 vd.
4 Bkz. Homeros, nias, 7 . 347 vd.
PLATON J 169

hem de konumalar benim sylediim eyle


re benzetilebilir ancak, yani Silenoslara, Saty
roslara, bir insana deil.
nk konumamn balarnda sylemeyi
unuttum bunu: Onun konumalar da zdetir
E ii alan Silenoslarla. Eer birisi Sokrates'in
konumalarn dinlemek isterse, bunlar ba
ta gln m gln gelir ona; tpk vahi bir
Satyrosun postu gibi dardan byle tuhaf
kelime ve ifadelere1 brndrlrler. Ne de
olsa semerli eekleri, demircileri, ayakkab
clar ve dericileri drmez dilinden ve ayn
eyleri hep ayn szlerle anlatr grnr. So
nuta grgsz, kafasz her insan glp e-
222 lenebilir onun szleriyle. Ama aldklarnda
birisi grrse bunlar ve nfuz ederse ilerine,
her eyden nce yalnz bu konumalarn ile
rinde bir anlam tadklarn; sonra da kendi
lerinde ne tanrsal,2 ne ok erdem tasviri ba
rndrdklarn ve bunlarn pek ok konuyla,3
daha ok da iyi-gzel olmak isteyen bir insan
iin grlmesi uygun ne kadar ey varsa hep
siyle ilgili olduklarn kefedecektir.
te yiitler, budur Sokrates'e vgm. tham
ettiim yanlaryla bana yapt hakaretleri bir
B birine kattm da yle anlattm size. Ama bir tek
bana yapmad ki bunlar. Tam tersine Glau-

1 Kr. yuk. l 98B.


2 Bkz. yuk. 2 1 6D-E.
3 Bkz. yuk. 1 86B.
1 70 1 LEN

konolu Kharmides'e1 de yapt bunlar, Diok


lesolu Euthydemos'a da,2 nce bir ak gibi
akllarn elip sonra kendisi ak olacana
sevgili durumuna getii daha bakalarna da.
Bunlar sana sylyorum Agathon, akln el
mesin bu adam. Bizim straplarmz ren,
ona gre nlemini al da ocuk deneye yanla
renir1 diyen ataszndeki gibi olmasn."
c Alkibiades bunlan syleyince Sokrates'e
haia ak olduunu gsteren bu akszll
zerine bir kahkaha kopmu . Bunun zerine
Sokrates, "Bana kalrsa sen ayksn Alkibia
des," demi . "Yoksa btn bunlar niin an
lattn byle gzelce, etrafnda dne dola
na gizlemeye almazdm hi ve nemsiz bir
ey sylyor gibi en sona sktrmazdn onu.
Sanki btn sylediklerini bu yzden, benim
baka birini deil, seni sevmem gerektiini;
n Agathon'u da baka birinin deil, senin sev
men gerektiini dnerek Agathon'la beni
birbirimize drmek iin sylemedin. Ama
gizleyemedin foyam, ama aa kt senin bu

Atinal devlet adam ve Peloponnesos Savalar


sonrasnda Atina'y yneten otuz tirandan biri.
Bkz. Khamides, 1 54, 1 57.
2 Platon'un Euthydemos diyalouna adn veren ki
iyle ayn ad tayan ve Ksenophon'dan redii
mize gre otuzlardan biri olan Kritias'n ilgi duy
duu gen. Bkz. Ksenop ho n Apomnemoneumata
,

Skratous, 4.2.40.
3 Kr. Homeros, Ilias, 1 7.33; Hesiodos, Erga kai
Hemerai, 2 1 8.
PLATON i 1 7 1
- - - ----- ----- ----- - - - - --- -- ---

Satyrosa, bu Silenosa oyunun. Ama canm


Agathon, daha ileri gitmesin bu adam, kendi
ni yle hazrla ki, hi kimse dremesin bizi
birbirimize."
E Bunun zerine yle demi Agathon: "Ger-
ekten de doru sylyor olabilirsin Sokrates.
Gelip aramza uzanmasndan da anlalyor
zaten bizi ayrmaya alt. Daha ileri gide
meyecek artk, gelip s enin yanna uzanacam
nk."
"Elbette, elbette," demi Sokrates , "buraya,
yamacma gel uzan."
"Ah Zeus ! " diye nlemi Alkibiades, "Yine ne
iler ayor bama bu adam. Her yerde ben
den stn olmas gerektiine inanyor. Ey e
siz adam, hi deilse izin ver, ikimizin arasna
uzansn Agathon."
"Ama bu mmkn deil," demi Sokrates.
" nk sen beni vdn, benim de yine sam
dakini vmem gerek. Bu durumda Agathon
eer senin yamacna uzanrsa ben onu vme
den, o beni tekrar vmeyecek mi? zin ver ey
223 tanrsal adam ve vyorum diye kskanma
sakn bu delikanly. nk can atyorum onu
vp yceltmeye ."
"Yaasn, yaasn ! " demi Agathon, "Alki
biades, artk imkan yok kalamam burada, ne
yapp edip yer deitirmeliyim ki, Sokrates
vsn beni."
1 72 1 LEN

"Bunlar altmz eyler," demi Alkibia


des. "Sokrates 'in bulunduu yerde bir baka
s mmkn deil nasiplenemez gzellerden.
imdi de srl' bu adam kendi yanna uzansn
diye inandrc bir bahane bulmakta zorlan
mad."
B Bunun zerine Agathon Sokrates'in yan-
na uzanmak iin yerinden dorulmu. Birden
byk bir alemci gruhu gelip dayanm ka
plara ve kaplar ak bulup -nk o sra
da birisi dar kyormu- doruca onlarn
yanna varm ve s edirlere kurulmular. Bir
amatadr kopmu drt bir yanda ve artk
dzen kalmad iin alabildiine arap i
mek zorunda kalm lar. Bunun zerine, Aris
todemos'un anlattna gre, E ryksimakhos,
Phaidros ve b aka b irka kii ekip gitmi .
c Kendisi de uykuya dalm ve geceler de uzun
olduu iin uzunca bir sre uyuklam . Ancak
sabaha kar horozlar terken am gzleri
ni. Uyanr uyanmaz kimilerinin uyuduunu,
kimilerinin de gitmi olduunu fark etmi.
Bir Agathon hala uyankm, bir Aristopha
nes, bir de Sokrates ve saa doru srayla
byk bir kaseden iiyorlarm. Sokrates on
larla laflyormu. Aristodemos konumalarn
geri kalann hatrlamadn syledi. Ne de
o olsa ban karm , hem de hala uykuluy
mu . Ama dediine gre, zetle ayn kiinin
PLATON 1 1 73

hem tragedya hem de komedya yazmay bil


mesi gerektiini ve marifetli bir tragedya ya
zarnn ayn zamanda bir komedya yazar da
olabileceini kabul etmeye zorluyormu Sok
rates onlar. Bunlar kabul etmeye zorlanr,
ama p ek de dikkatli takip etmezken uykular
gelmi . lk nce Aristophanes uykuya dalm,
gn doarken de Agathon. Sokrates onlar
uyuttuktan sonra kalkp yola km -kendisi
de her zaman olduu gibi taklm p eine- ve
Lykeion'a1 gitmi, aklanp p aklanm, gnn
geri kalann her zamanki gibi geirmi; g
nn b yle geirdikten s onra da akama do
ru evine dnm ve yatp uyumu.

Atina'nn dousunda yer alan ve Apollon Lykeios


tapmana komu olduu iin Lykeion adn alan
gymnasion. Kr. Euthydimos, 27 1 A; Euthyphrn,
2A; Lysis, 203A.
ATIFTA BULUNULAN ANTK YAZAR
VE KAYNAKLAR

Aiskhylos Deipnosophistai
Hiketides Cicero
Myrmidones Ad Familiares
Akousilaos De Natura Deorum
Alkaios De Officiis
Alkidamas De Senectute
Apuleius Tusculanae Dispu
tationes
De Deo Socratis
Epikharmos
Araros
Eupolis
Aristophanes
Baptai
Akhames
Euripides
Gerytades
Alkestis
Hippes
Elektra
Lysistrata
Herakus
Nephelai
Hippolytos
Omithes
Medeia
Ploutos
Melanippe he sophe
Sphekes
Melanippe he des
Thesmophoriazysai mtis
Aristoteles Stheneboea
Ethika Nikomakheia Gorgias
Metaphysika Helene
Politika Herakleitos
R hetorike Herodotos
Athenaios Hesiodos
1 76 J LEN

Erga kai Hemerai Kynegetikos


Theogonia Kyroupaideia
Hippokrates Lakedaimonin Po
Aphorismoi liteia
Peri Diaites Symposion
Peri Hieres Nousou Lucretius
Peri Pathn De Rerum Natura
Peri Physios A nth Lysias
rpou Ovidius
Peri Physn
Ars Amatoria
Hippolytos
Metamorphoses
Refutatio
Parnenides
Honeros
Pausanias
Ilias
Periegesis tes Hella
Odysseia
dos
Hora ti us
Petronius
Cannina
Satyricon
Saturae
Pindaros
Ibykos
Platon
Isokrates
Apologia Skratous
A reopagitikos
Epinomis
Busiris
Euthydemos
Euagoras
Helene Euthyphrn

Kata tn Sophistn Gorgias

Panegyrikos Hippias Meizn

Pros Nikoklea Jn
Kratinos Kharmides
Ksenophon Kleitophn
A nabasis Kratylos
Apomnemoneumata Kritias
Skratous Kritn
Hellenika Lakhes
ANTK YAZAR VE KAYNAKLAR 1 1 77
- - - - ------

Lysis Praksilla
Meneksenos Prodikos
Menn Herakleous Paideusis
Mins Sappho
Nomoi Seneca
Parmenides De Vita Beata
Phaidn Epistulae Morales A d
Phaidros Lucilium
Philebos Simonides
Politeia Simplicius
Politikos In Epictetum Com
Prtagoras mentaria
Sophistes Sophokles
Symposion Aias
Theaitetos A ntigone
Timaios Oidipous Tyrannos
Plautus Thyestes
R udens Trakhiniai
Plotinos Terentius
Enneades A ndria
Ploutarkhos Theognis
Lykourgos Thoukydides
Peri Isidou kai Osi Varro
ridou De Re R ustica
Phkin Vergilius
Georgica
KAYNAKA

Astius, F. ( 1 836). Lexicon Platonicum sive Vocum Plato


nicarum lndex, 3 vals., Bonn: Rudolf Habelt Verlag.
Bacon, H. H. ( 1 959) . "Socrates Crowed," Virginia Qu
arterly Review, vol. 35:3, s. 4 1 5 -430.
Blanckenhagen, P. H. von ( 1 992). "Stage and Actor's in
Plato's Symposium," Greek, Roman and Byzantine
Studies, vol. 33, s. 5 1 -68.
Burnet, J. ( 1 968). Greek Philosophy. Thales to Plato,
New York: St. Martin Press .
Burnet, J. (ed.) ( 1 90 1 , repr. 1 967). Platonis Opera, vol. 2 ,
Oxford: Clarendon Press.
Bury, R. G. (ed. & comm.) ( 1 969). The Symposium of
Plato, 2. ed., Cambridge: W. Heffer & Sons Ltd.
Cairns, L. D. ( 1 993). Aidos: The Psychology and Ethics
of Honour and Shame in A ncient Greek Literature,
Oxford: Clarendon Press.
Cemal, S. (ev.) ( 1 936). Eflatun. Ak veya Ziyafet, stan
bul: Devlet Basmevi.
Corner, S. (2005). "Philos and Polites: The Symposion
and The Origins of Polis," Yaymlanmam Doktora
Tezi, Princeton University.
Craik, E . M. (200 1 ) . "Plato and Medical Texts: Sympo
sium 1 85c-1 93d," Classical Quarterly, vol. 5 1 : 1 , s .
1 09- 1 1 4.
akmak, C. (ev. ve yor.) (2009). Herakleitos. Fragman
lar, Humanitas: Yunan ve Latin Klasikleri Dizisi, 2.
Basm, stanbul: Kabalc Yaynevi.
180 1 LEN

Danzig, G. (2005). "Intra-Socratic Polemics: The Smy


posia of Plato and Xenophon," Greek, Roman, anl
Byzantine Studies, vol. 45, s. 3 3 1 -357.
Diels, H., W. Kranz ( 1 956). Die Fragmente der Vorsok
ratiker, 3 vols., Berlin: Weidmannsche Verlagsbucl
handlung.
Dodds, E. R. ( 1 966). The Greeks and The Irrationcl,
Berkeley: University of Califomia Press.
Dover, K. J. ( 1 965). "The Date of Plato's Symposium."
Phronesis, vol. 10, s. 2-20.
Dover, K. J. ( 1 966). "Aristophane's Speech in Plato's Sy
mposium," The Joumal of Hellenic Studies, vol. Bli,
s. 41 -50.
Erhat, A., S. Eyubolu (ev.) (2002). Platon. len, 2. Ba
sm, stanbul: Trkiye Bankas Kltr Yaynlar.
Freeman, K. ( 1 952) . A ncilla to The Pre-Socratic Philo
sophers, Oxford: Basil Blackwell.
Gren, E. (ev.) (2006). Sokrates'in Savunmas, Huma
nitas: Yunan ve Latin Klasikleri Dizisi, stanbul: Ka
balc Yaynevi.
Greene, G. C. (ed.) ( 1 938). Scholia Platonica, Pennsylva
nia: American Philological Association.
Guthrie, W. K. C. ( 1 975). A History of Greek Philosophy,
vol. 4: Plato. The Man and His Dialogues: Earlier Pe
riod, C ambridge: C ambridge University Press.
Hunter, R. (2004). Plato 's Symposium, Oxford: Oxford
University Press.
Hyland, D. A. ( 1 968). ""EQW, 'Em8uict and <l>Aict in
Plato,n Phronesis, vol. 1 3, s. 32-46.
Jaeger, W. ( 1 967). The Theology ofThe Early Greek Phi
losophers, E. S. Robinson (tr.), Oxford: Oxford Uni
versity Press.
Jaeger, W. ( 1 986). Paideia: The Ideals of Greek Culture,
vo l. 2: In Search ofDivine Centre, G. Highet (tr.), Ox
ford: Oxford University Press.
KAYNAKA 1 1 8 1

Jowett, B. ( 1 9 3 1 ) . The Dialogues of Plato, vol. l , 3. ed.,


London: Oxford University Press.
Kaln, C. H. ( 1 987). "Plato's Theory of Desire," Review
ofMetaphysics, vol. 4 1 : 1 , s. 77- 1 03 .
Lamb, W. R. M. (tr.) ( 1 9 6 1 ) . Plato. Lysis, Symposium,
Gorgias, Loeb Classical Library, London: Harvard
University Press.
Landels, J. G. (2000). Music in Ancient Greece and
Rome, London: Routledge.
Lowenstam, S. ( 1 986). "Aristophanes' Hiccups," Greek,
Roman, and Byzantine Studies, vol. 27, s. 43-56.
Martinez, M. G. (2001 ). "The Object of Desire: A Rea
ding of Plato's Symposium,HYaymlanmam Dokto
ra Tezi, Boston University.
Mattingly, H . B. ( 1 958). "The Date of Plato's Symposi
um," Phronesis, vol. 3: 1 , s. 3 1 -39.
Neumann, H. ( 1 965). "Diotima's Concept of Love," The
American Joumal of Philology, vol. 86: 1 , s. 33-59.
Nicholson, G. ( 1 999). Plato 's Phaedrus: The Philosophy
of Love, Indiana: Purdue University Press.
Nye, A. ( 1 990). "The Subject of Love: Diotima and Her
Critics," The Joumal of Value Inquiry, vol. 24:2, s .
1 35- 1 53.
Owen, E . C. E. ( 1 93 1 ). "a(wv and Cognate Words,"
Joumal ofTheological Studies, vol. 32, s. 1 33- 1 52.
Peters, F. E . ( 1 967). Greek Philosophical Terms. A Histo
rical Lexicon, New York: New York University Press .
Rhodes, J. M. (2003). Eros, Wisdom and Silence: Pla
to 's Erotic Dialogues, Columbia: University of Mis
souri Press.
Solmsen, F. ( 1 97 1 ) . "Parmenides and The Description
of Perfect Beauty in Plato's Symposium," The A me
rican Joumal ofPhilology, vol. 92: , s. 62-70.
1 82 1 LEN
------- --- - ----

Strauss, L. (200 1 ) . On Plato 's Symposium, Edited with


a Foreword: S. Benardete, USA: The University of
Chicago Press .
Urmson, J. O . ( 1 990). The Greek Philosophical Vocabu
lary, Great Britain: Duckworth.
Vries, G. J. de ( 1 980). "Marginal Notes on Plato's Sym
posium," Mnemosyne, ser. 4:33:3/4, s. 349-35 1 .
White, F. C . ( 1 989). "Love and Beauty in Plato's Sym
posium," The Joumal of Hellenic Studies, vol. 99, s .
149 - 157.
White, F. C. (2004). "Virtue i n Plato's Symposium,"
Classical Q uarterly, vol. 54:2, s. 366-378.
K VE YER ADLARI DZN

Agathon 1 7 1 24, 1 30, 1 4 1 , 1 47, 1 50,


Aias 98, 1 64, l 77 1 68, 1 72, 1 73 , 1 75, 1 8 1
Aiskhylos 40, 54, 1 75 Asklepios 73
Akhilleus 54, 55, 1 38, 1 68 Ate 1 0 1
Akousilaos 48, 1 75 Athena 1 05, 1 24
Alkestis 52, 53, 55, 1 38
Alkibiades 1 2, 1 7, 1 8, 24, Brasidas 1 6 8
27, 29, 37, 39, 66, 1 1 9,
1 25, 1 48, 1 49, 1 50, 1 5 1 , Delion 1 67
1 52, 1 53, 1 60, 1 62, 1 70, Dione 56, 58
1 7 1 , 172 Dionysos 39, 42, 46, 53,
Antenor 1 68 1 54
Aphrodite 46, 48, 56, 57, Diotima 1 1 7, 1 1 8, 1 1 9,
77, 103, 1 24 1 2 1 , 1 22, 1 26, 1 28, 1 32 ,
Ourania 56, 57, 58, 76, 1 35, 1 37, 1 4 7 , 1 8 1
77, 80
Pandemos 57, 77 Elis 60
Apollodoros 1 1 , 1 2, 1 3, Ephialtes 84
1 6, 1 7, 23, 24, 25, 27, 29, Eros (Ak) 43, 44, 45, 46,
30, 3 1 , 69 47, 48, 49, 5 1 , 52, 55, 56,
Apollon 24, 44, 52, 73, 84, 57, 93, 98, 99, 1 00, 1 02,
86, 1 04, 1 73 1 23, 1 24, 1 26, 1 33, 1 82
Aristodemos 1 6, 1 7, 28, Ourania 56, 57, 58, 76,
34, 36, 37, 4 1 , 47 , 56, 69, 77, 80
1 07 , 1 72 Pandemos 57, 77
Aristogeiton 6 1 , 1 07 Eryksimakhos 1 7, 36, 4 1 ,
Aristophanes 1 3 , 25, 27, 42, 43, 44, 45, 46, 69, 70,
28, 29, 32, 35, 40, 4 1 , 42, 7 1 , 72, 73, 74, 76, 79, 80,
46, 47, 49, 6 1 , 65, 66, 69, 8 1 , 82, 93, 94, 95, 1 03,
70, 73, 79, 80, 8 1 , 84, 85, 1 07 , 1 08, 1 14, 1 5 1 , 1 52,
89, 92, 93, 94, 95, 1 1 1 , 1 53, l 72
1 84 1 LEN

Euripides 4 1 , 43, 48, 52, Lakhes 167


53, 65, 66, 90, 92, 1 04, Lykeion 1 73
1 1 1 , 1 75 Lykourgos 14 1 , 1 77
Euthydemos 1 70
Marsyas 1 54, 1 55, 1 56
Gaia 48, 1 00 Metis 1 24
Ge 48
Glaukon 24, 25, 26, 27 Nestor 168
Gorgias 1 8, 24, 26, 29, 33,
49, 52, 66, 74, 77, 98, 1 02, Orpheus 53
1 03, 1 06, 1 08, 1 09, 1 1 1 , Otos 84
1 1 2, 1 14, 1 30, 1 3 1 , 1 43, Ouranos 56
149, 1 75, 1 76, 1 8 1
Parmenides 48, 1 00, 1 76,
Harmodios 6 1 182
Hephaistos 9 1 , 1 05 Patroklos 54, 1 38
Herakleitos 74, 175, 1 80 Pausanias 1 7, 40, 46, 50,
Herakles 44, 149 56, 57, 67, 69, 70, 7 1 , 76,
Hesiodos 48, 54, 56, 1 00, 79, 8 1 , 82, 89, 93, 1 23,
1 05, 1 24, 1 33, 1 40, 1 70, 1 76
1 76 Perikles 1 56, 168
Homeros 10, 25, 32, 33, Phaidros 1 4, 1 7, 23, 27,
34, 35, 40, 52, 54, 55, 73, 29, 32, 34, 4 1 , 42, 43, 44,
84, 9 1 , 1 00, 1 0 1 , 1 03, 1 04, 45, 46, 47, 48, 49, 5 1 , 52,
1 05, 1 08, 1 22, 1 24, 1 33, 53, 55, 56, 59, 65, 69, 73,
1 39, 140, 1 52, 1 57 , 1 6 3 , 8 1 , 9 1 , 94, 97, 98, 99, 1 00,
1 66, 1 68, 1 70, 1 76 1 05, 1 07, 1 09, 1 1 2, 1 1 4,
1 20, 1 24, 1 26, 1 27, 1 3 1 ,
Iapetos 1 00 132, 1 33, 1 38, 1 40, 1 42,
Ionia 6 1 1 44, 1 46, 147, 1 50, 1 54,
1 56, 1 59, 1 72, 1 77
Khaos 48 Phaleron 23
Khannides 26, 1 70 Phoiniks 25, 28
Kronos 1 00 Polymnia 76, 77, 80
Kydathenaion 1 6, 28 Poseidon 84, 1 53
Potidaia 1 65, 1 67
Lakedaimon 60, 141 Prodikos 44, 1 77
K VE YER ADLARI DZN 1 1 85

Satyros 1 54, 1 57 142, 144, 1 46, 147, 1 49,


Silenos 1 54, 1 58 1 50, 1 5 1 , 1 52, 1 53, 1 54,
Sokrates 1 3 , 1 6, 1 7 , 1 8 , 24, 1 55, 1 56, 1 58, 1 59, 1 60,
26, 28, 29, 30, 3 1 , 32, 33, 1 6 1 , 1 62, 1 64, 1 65, 1 66,
34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 1 67, 1 68, 1 69, 1 70, 1 7 1 ,
4 1 , 45, 46, 47, 95, 96, 97, 1 72, 1 73, 1 80
98, 1 04, 1 07 , 1 08, 1 09, Solon 1 4 1
1 1 0, l l l , 1 1 2, 1 1 3, 1 14,
1 1 5 , 1 1 6, 1 1 7 , 1 1 9, 1 20, Zeus 28, 40, 48, 56, 58, 76,
1 2 1 , 1 22, 1 23 , 1 25, 1 27, 84, 87, 9 1 , 1 05, 1 2 1 , 1 24,
1 28, 1 29, 1 32 , 1 34, 1 37, 131, 171
YUNANCA KELME VE KAVRAM
DZN

abelteria, 1 98D agriotes, 97D


adelos, a E agroikos, 1 94C, 2 1 8B
adikia, 1 82A, 1 93A aidoia, 1 90A, 1 9 1 B
adikos, 2 1 7E aiskhos, 1 97B, 20 1A
adoros, 1 97D aiskhros, 78D, 78E, 1 8 1A,
adynatos, 76C, 1 82B, 1 82A, 182B, 1 82C, 1820,
187B, 200B, 206C, 208B, 1 82E, 1 83D, 184A, 1 84B,
222E, 223A 1 84C, 1 84E, 1 85A, 1 86C,
aeigenes, 206E 1 86D, 1 94C, 1 94D, 201A,
agalma, 2 1 5B , 2 1 6E, 222A 201 E, 202B, 206C, 206D,
209B, 21 1A
agamos, 92B
aiskhrs, 1 83D
aganos, 1 97D
aiskhyne, 1 78D, 1 84E, 1 9BC
agastos, 1 97D
aitios, 1 7BC, 1 84A, 1 92E,
agathos, 1 74B, 1 7BC, l Bl B,
1 93D, 1 94E, 1 95A, 1 97C,
1 8 1 E , 1 84D, 1 85A, 1 86B,
1 98E, 204B, 205C, 207A,
l BGC, 1 86D, 1 87D, 1 88D,
207C
1 94E, 1 96E, 1 97B, 1 97D,
akairia, I 82A
201C, 201 E , 202B, 202C,
akletos, l 74B, l 74C
202D, 203D, 204E, 205A,
akme, 2 1 9A
2050, 205E, 206A, 207A,
akolasia, 187E, 190C
209C, 209D, 2 1 5C, 2 1 5D, akolastos, t86C
2 1 5E; ameinn, 78E, akolouthos, 203C , 2 1 20,
1 84C, 1 85A, 208E, 2 1 2B, 2 17A, 2 17B
2 18E, 2 1 9A; aristos, akosmia, I BBB
1 79A, 1 82D, 1 93C, 1 95A, aksima, 220E
1 97C, 1 97E, 1 99A, 2 1 9A, aksios, 1 73E, I BIA, 1 85B,
2 1 9B 2 16E, 2 1BC, 220C, 221A,
ageneios, I BOA 22 1 C
YUNANCA KELME VE KAVRAM DZN 1 187

aksis, l 77C , 1 80D ananthes, 1 96B


aletheia, 1 980, 201 c , 2 1 BE anapsykhe, l 76A
alethes, l 73D, l 76C, 1 94D, anar77tostos, 206C, 2060
1 95C, 1 980, 1 99B, 200B, andrapodds, 2 1 5E
202A, 205A, 205C, 2050, andreia, 1 92A, 1 94B, 1 96C,
2 1 2A, 2 1 3A, 2 1 4E, 2 1 5A, 1 960, 2 1 2B , 2 1 90
2 1 6A, 2 1 7B , 2 1 7E, 2 1 80, andreios, 203D; andreio-
222E; a/Rthestata, 206A tatos, 1 92A, 1 96D
a/Rths, 181B, 208C, 2 1 9C androgynos, 189E, 1 9 1 D
algeinoteros, 2 1 8A; algei- aneleutheria, 1 83B
notatos, 2 1 8A ane111esetos, 1 95A
allotrios, l 79C , 205E aner, l 74B, l 74C, l 78D,
allotriotes, 1 970 1 79A, 1 79B, 1 9 1 B, 1 9 1 C ,
alogia, 187A, 208C 1 9 1 D, 191E, 1 92A, 1 93A,
alogos, 202A 1 93C, 1 950, 1 97E, 203A,
a111athes, 202A, 204A, 204B 206C, 209C, 209E, 2 1 2B,
a111athia, 202A, 203E, 204A 2 1 2E, 2 1 3E, 2 1 4A, 214C,
a111ekhanos, 2 1 8E 2140, 2 1 5A, 2 1 50, 2 1 60,
a111 e/Rs, 1 970 21 7B, 2 1 7C, 2 1 8B, 2 1 80,
a111etr, 1 80D 2 1 9C, 220C, 221A, 221B,
a111iktos, 21 l E 222A, 223D
a111 oibe, 202E anoetos, 2 1 0c , 221E; anoe-
a111oiros, 1 8 1 C , 1 97D, 2020 totatos, 1 8 1 B
a111ousos, 1 96E anoia, 2 10B
a111phisbetesi111os, l 75E ano111 o ios, 186B, 1 88B
anabasis, 1 90C antaksios, 214A
anabo/R, 2oo anthos, 1 83E, 1 96B, 2 10C
anaiskhyntia, 1 92A anthrpeios, 1 87E, 1890,
anaiskhyntos, 1 92A 2 1 2B
anandria, 1 780, 1 820 anthrpinos, 186B, 1890,
anankaios, 1 80E, 1 85E, 1 9 1 D, 209C, 209E, 2 1 1 E
1 93C, 1 940, 201 E , 204B, anthrpos, 1 77C, 1 78A,
207A 1 78C, 1 79A, 1 79C, 180B,
ananke, 1 800, 1 96A, 200B, 1 8 1 B , 1 83C, 1 86A, 1 86C,
200C, 201B 187C, 1 870, 188A, 188C,
188 1 LEN

1 88D, 189C, 1 89D, 1 89E, arkhaios, I91D, 1 92E,


l 90C, l 90D, l 90E, l 9 1 D , 1 93C, 1 93D; arkhaiote
1 92D, 1 94B, 1 94E, 1 95E, ros, 1 95B
1 96B, 1 97B, 1 97C, 1 97E, arkhe, 1 82C, I 83A, 1 830,
200D, 202E, 203A, 204C, 1 97B, 1 99C, 223D
205A, 205E, 206A, 206C, arrhen, 1 8 I C , 1 89E, 1 90B,
207B, 208C, 209B, 2 1 0D, 1 91 C , 191E, 1 93C
21 1D, 2 1 2A, 2 1 3A, 2 13C, arrhenpia, 92A
2 1 3E, 2 14D, 2 1 5C, 2 1 6B , asebeia, 1 88C
2 1 6C, 2 1 6E, 2 1 9D, 2 1 9E, askhemosyne, 1 96A
220A, 220C, 220E, 221A, aspha/es, 78B
221C, 2210, 221E, 222E asphaws, 2 2 1 B

antibo/esis, I 83A asthenesteros, I 90D; ast-


henestatos, 207B
anypoditos, l 73B, 203D,
astron, 188B
220B
astronomia, 1 88B
aoikos, 2030
astrtos, 2030
apate, 1 85B
a te/es, 1 790
apeiros, 2 2 1 E
athanasia, 207A, 208B,
aphnia, l 98C
208E
aphrodisios, 183B, 192C
athanatos, 202E, 203E,
aphrn, 1 94B, 2 18D
206C, 206E, 207D, 208C,
aphrosyne, a m
208D, 208E, 209D, 2 1 2A;
aphthonos, 2 1 00
athanatteros, 209C
aphyes, 2 1 BA
athlios, 1 730; athliteros,
apneusti, 1850 1 73A
apoblastema, 208B atopia, 2 1 5A, 221D
aporia, 203B atopos, l 75A; atopteros,
aporos, 204B 207E
arete, l 79A, 1 790, 180B, aukhmeros, 203D
181E, 184C, 1840, 184E, aulima, 2 16C
185B, l 96B, 208D, 209A, au/etes, 2 1 5B , 2 1 5C
209B, 209E, 2 1 2A, 222A au/etris, l 76E, 2 1 2c, 2 1 2D,
argia, 1820, 1 9 1 B 2 15C
arithmos, 1 900 a ulos, 2 1 5B
YUNANCA KELME VE KAVRAM DZN 1 189

bakheia, 2 1 8B desmos, 1 95C


banausos, 203A diaita, 1 96B
barbaros, I B2B, I B2C, 209E diakosmesis, 209A
barys, I 87B dialektos, 203A
basileia, I 97B, 2080 diallage, 2 1 30
bebaios, 1 82C, I 84B; beba- dianoema, 2 1 00
ioteros, 209C dianoia, 2 1 9A, 2 1 90
bebelos, 21 BB diatribe, 770, l 77E
beltin, I B5B, 2 1 0C; bel didaskalos, 1 89D, 1 97A,
tistos, 1 77B, I 92A, 2 14B, 207C
2 1 80 dikais, 182A, 1 840, 1930
bia, 1 96B, 2 1 6A dikaios, 1 96C, 2 14C, 2200;
biaios, 1 95C
dikaiotatos, 1 72B
bios, 1 7BC, I BlD, l BJE,
dikaiosyne, I BBO, 1 96C,
1 91 C, 1 92C, 203D, 2 1 1 0,
1 960, 209A
2 1 1 E, 2 1 6E
dikastes, 1 75E, 219C
bitos, 2 1 10, 2 1 6A
dike, 1 790
bmos, I B9C
doksa, 207E, 20BE, 2 1 BE;
boulesis, 205A
orthe doksa, 202A
bradys, I B7C
doleros, 2050
daimn, 202E, 203A, 204B
dosis, 1 95A
daimonion, 202E
douleia, 1 83A, 1 B4C
daimonios, 203A, 2 1 9C,
doulos, I B3A
222E
dais, l 74B drama, 2220
deesis, l BJA, 202E dynamis, 1B3A, 1 B4A,
deinos, 1 77A, 1 90B, 1 93E, 1 880, 1 B9C, 1 890, 202E,
1 97B, 1 98C, 1 980, 2030, 2 1 2B , 2 1 6C, 2 1 8E
207C; deinotatos, I BJB, dysmeneia, 1 970
220B eidlon, 2 1 2A
deins, 207A, 2oac eidos, 1 B9E, 1 96A, 205B,
deipnon, l 74A, 1 74B, 1 74E, 2050, 2 1 5B
1 75B, 1 75E eikn, 2 1 5A
demiourgia, 1 97A eikos, 200A
demiourgos, 1 860, 1 87D, eirene, 1 89B, 1 95C, 97C
1 BB0, 205C, 209A, 2 1 5B eirniks, 2 1 80
1 90 1 LEN

ekgonos, 1 90B , 2090 episteme, 1 86C, 1 87C, 188B,


ekhthistos, 1 860 202A, 208A, 2 1 0C , 2 1 00,
ekhthros, 1 83B 2 1 1A
ekpoma, 2 1 3E epitaksis, 202E
eksaiphnes, 2 1 0E, 2 1 2c, epitedeuma, 2 oc , 2 1 00,
2 1 3C, 223B 2 1 1 C , 22 1 C
eksousia, 1 82E, 1 83 C epithymetes, 2030
ektome, l 95C epithymia, 1 87E, 1 93A,
eleutheros, 1 82A 1 96C, 1 97A, 200E, 2050,
ellogimos, 1 97A 207A, 207E
elpis, 1 930 epide, 203A
emmetros, 1 97C eponeidistos, 1 84C
emphrn, 1 94B, 22 I A epoptika, 2 lOA
erastes, 1 73B, 1 78C , 1 78E,
emphytos, l 9 1 D
1 79E, 180A, 1 80B, 181E,
enantitatos, 1860
182A, 1 82B, 182C, 1 82E,
endees, 1 95C, 2ooa, 200E,
1 83A, 1 83C, 1830, 1 83E,
201B, 201 C , 2020, 204A,
184C , 1 840, 1 84E, 1 85A,
2 1 6A
1 85B, 203C, 2050, 2 10B,
endeia, 200E, 2020, 203D
2 1 7B , 2 1 70, 2 1 8C , 222B
enkmion, 77B, 1 940,
erastos, 204C
2 1 2C
eremia, 217B
enkratesteros, 1 88A
ergasia, 205C
enkynn, 208E, 209B
ergon, 1 780, 1 79C, 1 790,
entheos, 1 79A, 1 80B
1 82C, 1 82E, 1 87E, 1 88C,
epainos, 1 77B, 1 770, 1 95A, 1 88E, 1 9 1 C , 1 99C , 201 E,
1 99A, 2 1 7E 206B , 209E, 2 1 7E
epanabasmos, 2 1 1 C ermenos, 1 78E, 1 80B,
epibates, 1 97E 1 83C, 184A, 185C, 1 92E,
epiboulos, 2030 204C
epidosis, 75E ern, 1 820, 1 83B, 1 83C,
epikouros, 1 890 I 83E, 184A, 1 85C, 204C,
epilismn, l 94A 2040, 204E
epimeleia, 1 85B ers, 1 780, 1 79C, 1 790,
epimelis, 1 970 lBOB, 1 8 1 C , l81D, 1 82A,
YUNANCA KELME VE KAVRAM DZN 1 191

1 B2C, l BSB, 1 86B, 1 B6D, euphyes, 209B


1 B6E, 1 B7C, 1 B7D, l BBA, euporos, 204B
1B9C, 1 9 1D, 1 92C, 193A, eupors, 2 1 5A, 223A
1 93C, 1 97A, 1 99D, 1 99E, euprepestatos, 1 98D
200A, 200E, 201A, 204B, euretikos, 209A
205A, 205B, 205C, 205D, eurystemos, l 78B
205E, 206A, 206B, 206E, eusebeia, 1 88D, 1 93D
207A, 207C, 20BB, 20BC, euskhemosyne, 1 96A
2 1 3C eutykhema, 2 1 7A
ertema, l 99D gamos, 1 92B
ertesis, 204D ge, 1 86A, 1 90B, 1 9 1 B , 1 95E,
ertikos, 1 72B, 1 86C, 1 B7C, 211B
l BBB, 207A, 20BE; er geloios, 1 74E, 1 89B, I 99D,
tika, 1 77D, I B7C, l BBD, 2 1 3C , 2 1 5A, 22IE; geloio
1 93E, 1 9BD, 201D, 207C, teros, 2 1 4E, 2 1 5A
209E, 2 1 0E, 2 1 1 C , 2 1 2B gels, 1 99B, 222c
ertiks, 207B, 207C, 2 16D, genesis, 1 78B, a c, 1 9 I C,
222C 204B, 206D, 207D
erysibe, IBBB genethlios, 203C
ethelodouleia, 1B4C gennaios, 1 84B, 209B;
ethos, 1 75B gennaiotatos, 182D
ethos, 1 B3E, 1 95E, 207E gennesis, 2osc, 206E, 209D
euanthes, 1 96B gennetr, 209A
eudaimn, 1 93C, 1 93D, genos, 1 89D, 1 90B, I 90C,
1 95A, 202C, 204E, 205A; 1 9 1 C , 1 9 1 D, l 9 1 E, 1 93C
eudaimonestatos, 1 95A gergia, l 87A
eudaimonia, aoa, aan, geraios, 1 79E
1 89D, 20BE geras, 1 79C
eueteria, l BBA geras, 1 95B
euklees, 208E gigas, 1 90C
eumeneia, l 97D glssa, 1 99A
eumoiros, 197D glykys, 1 86D
eumorphia, 2 1 8E goes, 20JD
eUdes, 196B goeteia, 203A
eUkhia, 203B, 220A' goneus, 1 78B, l 88C, I 90B
1 92 1 LEN

gymnastike, 1 87A hiereus, 202E


gyne, 1 76E, 1 79B, 1 79D, hieros, 1 89C, 1 90C, 209E
1 79E, 1 8 1 B , 1 82A, 1 9 1B, hiketeia, 1 83A
! 9 1 C , 191E, 1 93C, 201D, himeros, I97D
206C , 208E, 2 1 5D histourgia, l 97B
habros, 204C holos, 1 89E, 1 9 1 B , 1 92E,
habrotes, 1 97D 205B, 205C, 205D, 205E,
hapalos, 1 95C, 1 95D, 1 95E, 2 1 9C
203C; hapaltatos, 1 95E, homilia, 203A
1 96A homoios, l 73D, 79A, 90A,
hapalotes, 95C, 95D 1 90B, 1 92A, 1 95B, 2 1 5B,
haploos, 1 83D, 206A 2 1 6C, 22c; homoiota
hapliis, l BOC, 1 82A, 1 82B,
tos, 2 1 5A, 22 1 D
1 82D
homologia, 1 87B, 1 87C
harmonia, 1 87A, 1 87B,
homonoia, 1 86E, 1 87C
1 87C, 187D, 188A
hra, 1 88A, 1 88B, 2 1 7A,
hedone, 1 76E, s7E, 1 96C,
2 1 9C
207E
horatos, 2 1 2A
hegemon, 193B, 197D, 197E
hybris, s c , ssA
hegoumenos, 2 1 0A
hybristes, 1 75E, 2 1 5B , 221E
hekon, 1 76D, ssE, 1 96C,
hydor, 1 85E
2 1 5A
hygieia, l BBA, 200D
hekousios, 1 84C
hygieinos, 1 86B, 1 86C
helikia, 2osc, 209B
helios, 1 90B, 220D hygies, 186B, 200B
hemisy, 1 90E, 1 91A, 1 9 1 B, hygros, 1 86D, I SSA, 1 96A
1 92B, 205E hymnos, 1 77A
heorte, 97D hyperephania, 2 1 9C
hermaion, 1 76C, 2 1 7A hyperephanos, 2 1 7E
hers, 79B, l BOA hypnos, 1 97C, 223C
hesykhia, 190D hypokrites, 1 94B
hetairistria, 1 9 1 E iasis, ssc
hetairos, 1 72B, 1 73C, 1 78D, iatrike, l 76D, 1 86A, 1 86B,
1 83D, 205E, 2 2 1 B 1 86C, 1 86E, 1 87C, 1 87E,
hetoimos, 200D, 200E, 1 97A
207B, 208C, 2 1 1 D iatrikon, 1 86C
YUNANCA KELME VE KAVRAM DZN ! 193

iatriktatos, 1 86D 221A; kallistos, 1 77D,

iatros, 1 85D, 1 89D, 2 14A 1 85B, 1 95A, 1 97C, 1 97E,


idea, 1 96A, 204C 1 98D, 1 98E, 1 99A, 204B,
idites, l 78B, l 78D, 1 85B 209A, 2 1 2E, 2 1 3 C , 2 1 4C
ilaos, 1 97D, 206D kaliis , 1 76B, 1 77E, 1 78C,
iskhyros, 1 82 C , 1 85E, 200B; 1 80C, 1 8 1A, 1 8 1 B , 1 83D,

iskhyrotatos, 207B 1 84A, 1 84B , 186A, 1 87A,


iskhys, 1 90B, 200D 1 87E, 1 93E, 1 94B, 1 94D,
ites, 203D 1 97E, 1 98D, 1 99C, 1 99D,
kakia, 1 8 1 E, 1 82C 200B, 20 1 C , 204C , 2 1 4C ,
kakodaimn, l 73D 2 1 7E

kakos, 1 79A, 1 85B, 1 86C, kardia, 2 1 5E, 2 1 8A


1 97D , 20 1 E , 202B, 205E karteria, 2 l 9D
kaks, 1 84B karteros, 2 1 7C, 22oc
kallos, 1 96A, 1 96B, 1 97B, katadelos, 1 76C, 1 78D,
1 98B, 20IA, 2 0 I B , 2 1 0B, 1 87A, 222D
2 1 0C , 2 1 0D, 2 1 8E katagelastos, 1 89B, 1 98C

kalas kagathos, 204A, katagraphe, I 93A


222A katalogaden, l 77B
kalos, 1 74A, 1 75E, 1 78D, katharos, 2 1 1 E
1 79C, 1 8 1A, 1 82B, 1 82D, kensis, I 86D
1 82E, 1 83D, 1 84D, 1 84E, kenteros, 1 750
1 85A, 1 85B, 1 86A, 1 86B, khalaza, 1 88B
1 86 C , 1 860, 1 870, 1 940, khalepos, 1 760, 1 87C,
1 95D, 1 97B, 1 98B, 1 98C, 1870, 2 0 1 D , 204A
201A, 20 1 B , 20 1 C , 20 1 E , khalkeia, 1 97B
202B, 202C , 2020, 203C, khamaipetes, 2030
2030, 204B, 204C, 2040, kharis, 1 83 B , 1 970, 208B
204E, 206B, 206C, 2060, kheirourgia, 203A
206E, 209B, 209C, 209E, khlide, 1 970
2 1 0A, 2 1 0B , 2 1 0C , 2 1 00 , khoros, 1 970
2 1 0E, 2 1 1A, 2 1 1 B , 2 1 l C , khreia, 204C
2 1 1 0, 2 1 l E , 2 1 2A, 2 1 30, khrema, 1 83A, 1 84A, 1 84B,
2 1 60, 2 1 8E , 223A; kal- 1 85A, 2080, 2 1 9E
lin, 1 80A, 1 820, 209C, khrematismos, 2050
194 1 LEN
------ ---- - - - - - - -

khrematistikos, 1 73C kyema, 206D


khresimteros, 1 90D kyesis, 2osc
khrestos, 1 77B, 1 7BC, 1 B3D, kyklos, 1 89E, 1 90A, 222C
I B3E kyriteros, 2 1 BD; kyrita
khroia, 1 96A tos, I BOB
khronos, 1 75C, 1 B4A, 1 B5D, lampros, l 75E
192C, 200D, 20BC, 20SE, fethe, 20BA
2 1 3C , 2 17D, 2 1 9B limos, 1 9 1 B, 207B
kitharidos, 79D lispe, I 93A
kleos, 20BC, 209D logismos, 207B
kline, 2 1 10 logos, l 72B, 1 73B, l 73C,
koimesis, 1B3A 1 73D, 1 73E, 1 76A, 1 76C,
koinei, l BlD, 1 92E, 209C, 1 76E, 1 77A, 1 77D, 1 7BA,
2 1 9E 1 79B, I BOC, 1 B2B, I B3E,
koinnia, 1B2C, 1 BBC, 209C 1 B5A, I B6A, 1 B7D, 1 B9B,
koinos, 1 B9E, 1 91 D, 205A 1 B9C, 1 93B, 1 93D, 193E,
kolakeia, I B3B, I B4C 194B, 1 940, 195A, 1 95B,
kmastes, 2 1 2c, 223B 1 960, 197E, 1 9BB, 19BC,
kmidia, 223D 1 9BE, 1 99B, 1 99C, 20IA,
kmidopoios, 223D 201D, 20IE, 202A, 205E,
korybantintes, 2 1 5E 207A, 207C, 20BB, 209B,
kosmis, 1 B2A 2 1 0B, 2 I OC , 2 10D, 2 I IA,
kosmios, 1 87D, l BBA, ! BBC, 2 1 2C, 2 1 3E, 2 14B, 2 14C,
1B9A, 193A; kosmiteros, 2 1 5C, 2 1 50, 2 1 5E, 2 1 8A,
1 B7D, 1 90E 221D, 221E, 222A, 223A,
kosmos, 197E, 223B 223C
kotyle, 2 1 4A loimos, I B8B, 20I D
krasis, I BBA lype, 207E
kreittn, 196C, 1 96D lyra, 1 87A
kseros, 1B6D, IBBA makarios, I 93D, 198B,
ktema, 2 1 2B , 2 1 6E 2 1 4D, 2 1 9A
ktesis, I BOB, 205A makaristos, 204C
ktetos, 1 97D makarn nesoi, 79E, I BOB
kybernetes, I 97E malakos, 195E
kybistntes, I 90A malaktatos, 195E
YUNANCA KELME VE KAVRAM DZN 1 195
--- - - - - - - - -

malthakos, l 74C, 1 95E meter, l 79C, l 79E, 1 99D,


mania, 2 1 30, 2 1 8B 203A, 203D, 204B
manikos, l 73D methi, I 76D, 1 76E
manteia, 203A, 206B metrios, 1 97E
mantiki, 188B, aac, 1 88D, metron, 187D, 205C
1 97A, 202E mneme, 2oaA, 2oan, 2oaE,
mantikOs, 1 98A 209D
martyria, l 79B mnemeion, 1 9 1 A
martyrion, l 96E moikheutria, 1 9 1 E
martys, 1 75E, 2 1 5B monimos, 183E, 1 84A,
mathema, 2 1 c 1 84B
mathetes, 1 97A monoeides, 2 1 1B, 2 1 1 E
megalophrosyne, l 94B morion, 205C
megaloprepes, 2 100 mousiki, 187A, 1 87B, 187C,
megaloprep6s, l 99C 187E, 1 97A, 1 97B, 205C
megas, 1 78A, 1 780, 186B, mythos, 1 77A
187E, 1 88D, 1 92A, 1 92C, neaniskos, 1 98A, 2 1 1 D
1 94A, 195A, 1 96A, 1 98D, nektar, 203B
200B, 201E, 202B, 202C, nenemia, l 97C
202E, 206E, 2 1 2D, 2 1 3E, neos, 1 75E, 1 78C, 1 8 1 D,
2 1 8B, 223C; megistos, 182B, 1 95B, 1 95C, 207D,
1 78C, 1 88D, 189C, 1 89D, 208B, 209B, 210A, 210C,
1 93D, 1 96B, 1 98E, 205D, 2 I BA; neoteros, l BOA,
209A lBOD, l B l C ; neotatos,
meirakion, 1 92A, 2 1 5D, 1 95A, 1 95B, 1 96A
223A noema, 1 97E
mekhane, l 78E, 1 90C, nomimos, 1B2A
1 9 1 B , 203D, 20BB nomizomena, l 76A
melete, 20BA nomos, 181D, l B I E, 1B2A,
melopoiia, 1 87D 182E, 183B, 183C, 184A,
melas, 1 87D 1 84B, 1 84C , 1 84D, 184E,
menos, 1 79B 192B, 1 96C, 209D, 2 1 0G
meros, 1 84C, 1 85D, 1 9BC, noos, 1 74D, l B I C , I BID,
1 99A, 2 14B 1 87A, I 89B, l 89C, 1 91E,
metaksy, 202A, 202B, 202E, 1 92B, 1 93D, 1 94B, 2 1 0D,
204B 2 14E, 2 1 7B, 222A
1 96 1 LEN

nosema, 1 88B paiderastes, 92B


nosdes, s6B, 186C paiderastia, s c , s4D
nosos, 87E, 2on paideusis, 1 84E
dis, 206E paidie, 1 97E
odyne, 2 sA paidika, 78C, 78D, l 78E,
ide, ! 97E 79A, I SOB, 83A, s4C ,
oikeios, 93D, 205E B4D, 1 84E, 93B, 1 93C,
oikeiotes, 92C, 97D 2 D, 2 7B , 2 1 7D, 222B
oikema, 2 7D paidogonia, 208E
oikesis, I 95E, 209A paidopoiia, 92B
oiketes, 2 on, 2 1 8B pais, sB, sc, s n,
oinos, 76C, 203B, 2 7E I S E , 9 I E, 92A, 204B,
okribas, 94B 208C, 20BD, 209C, 209D,
oksys, 87B 209E, 2 ! D , 2 1 7E, 2 18C
onar, 75E pakhne, ssB
oneidos, 1 82A, s3A, 1 83B, palaios, 1 82B, 9 IA, 95B,
1 89E 1 95C, 207D, 2 2 1 C, 2 2 1 D
onoma, I 79C, I 86C, I 89E, pandemos, 181B, s E,
93A, 1 98B, 99B, 205B, 1 83D, 185C, 1 87E
205C, 205D, 209A, 221E pankalos, 1 B3B, 183C,
pheleia, 77B 204C , 2 1 7A
opsopoiike, s7E pantodapos, 1 93E, 1 98B,
organon, 9 A, 92D, 2 5c 203
orkos, 83A, 183B parakeleusis, 1 82D
orthas, soE, s A, 83D, parastates, 1 97E
87D, 2 OA, 2 OE, 2 B paroimia, 1 74B, 222B
orthos, 90A, 90D, 95A; pater, I 77D, I 78D, 1 79C,
orthoteros, soc 183C, 197D, 1990, 203A,
ouranios, soE, s5B, s7E 203D, 203E, 204B, 214B,
ouranos, 90C, 2 r n 2 1 9D
ousia, 2 sn pathema, 1 890, 222B
paian, I77A pathos, 1 9 1 A, 2 1 7 E
paidaggos, 1 83C pelagos, 97C, 2 1 0D
paidarion, 207D, 2 on penes, 1 85A, 203C
paideia, 1 87D phaners, 1 82D
YUNANCA KELME VE KAVRAM DZN 1 197

phanos, 197A phronimos, 204A, 2 1 8D


pharmakeus, 203D physis, 1 86B, 1 89D, 1 9 1 A,
phasma, l 79D 191D, 1 92E, 193C, 1 93D,
phaulos, l 74C, l 75E, srn, 203D, 203E, 204B, 206C,
2 10D, 2 1 l E, 2 1 3C, 2 1 5C, 207D, 2 1 0E, 2 1 9D; phy-
2 1 5D, 2 1 8D sei, 1 79B, sc 1 92A,
philandros, 1 9 1 E 1 92B, 203C, 207C, 208B,
philanthrpotatos, l 89D 2 1 2B
philerastes, I 92B phyton, 188A, l BBB
philerastia, 2 1 3D pikros, 1 86D
philia, l 79C, 182C, 1 84B, pleoneksia, 1 82D, 188B
1 85A, 1 88D, 192C, 1 95C, pleresteros, 75D
209C plesmone, 185C, 1 86C, 1 9 1 C
philios, 221B plousios, 1 73C, 185A, 2 1 6E
philodros, 1 97D ploutos, l 78C, 185A, 200D,
philogymnastia, 182C, 200D
205D poiesis, 1 96E, 197A, 205B,
philogynes, 1 9 1 D 205C
philos, 183B, 183C, 1 86D, poietes, 1 77A, 1 77B, 1 78B,
1 88D, 193B, 194D, 204B, 186E, 1 95C, 196E, 205C,
2 1 1D, 2 1 8D, 2 1 8D, 222D 209A, 209D
philosophia, l 73C, e2c, poikilos, 1 82A
1 83A, 184D, 205D, 2 1 0D, polemios, 22 1 B
2 1 8A polemos, 196A, 22 c
philosophos, 204B, polis, l 78D, l 78E, 182A,
2 1 8B 183C, 1 85B, I96C, 209A
philotimia, l 78D, 2osc politikos, 1 84A,1 84B, 192A
phoberteros, 1 94B poneros, 183D
phobos, 193A, 1 97E, 207E, poneros, 1 83D, 205E
221A ponos, 1 97E, 208D, 2 1 0E,
phora, 1 88B 2 1 9E
phren, 1 99A poreia, 90B
phronema, s2c, 1 90B porimos, 203D
phronesis, I B4D, 202A, posis, 1 76B, 21 3E
203D, 209A, 2 1 9D pothos, I 97D
1 9S 1 LEN

potas, 1 76A, 1 97E satyrikos, 2220


pragna, 1 S2B, 1S3B, 1 S3E, se!Rne, l 90B
1 S6B, 1 95C, 1 97B, 1 9SD, semn6s, 1 99A
1 9SE, 201A, 202A, 206C, si!Rnikos, 222D
2 1 0A, 2 1 3C, 2 1 7C si!Rndes, 2 1 6D
praksis, I SlA, 1 83B, 206B skhema, 2 1 6D
praotes, 1 97D sk!Rros, 1 95D, 1 95E, 1 96A,
presbyteros, son, a c , 203D
I S3D, 2 1 SD, 2 1 9D; pres skoteinos, 1 97A
bytatos, l 7SA, l 7SC, skytotomos, 1 9 1A
l SOB smikrologos, 2 1 0D
presbytes, 207D
sma, s r n , s E, 1S3D,
progonos, 1S6E
1S6A, 1 S6B, 1S6C, 1S6D,
prosdokia, l 94A
1 S9A, 1 96B, 206B, 206C,
prothymia, 2 I OA
207E, 20SB, 20SE, 209A,
prothyms, l 76C
209B, 2 1 0A, 2 10B, 2 1 0C,
prothymoteros, 220E
2 1 1A, 21 1 C
psetta, 1 9 1 D
sophia, 1 75D, 1 75E, 1S4C,
pseudes, 1 9SE
1 S4E, 1 96D, 1 97A, 202A,
psilos, 2 l 5C
203E, 204B, 206B
psykhe, l 79C, 1 8 1 B , l S l E ,
sophisma, 214A
1 S2D, 1 S3D, 1S6A, 1 92C,
sophistes, l 77B, 203E, 2osc
1 95E, 1 96A, 1 96B, 206B,
206C, 207E, 209A, 209B, sophos, l 74C, l 75C , 1 S2B,
2 1 0B, 2 1 5E, 2 18A 1 S4D, 1 S5C, l 94C, l 96E,
psykhros, 1 S6D, l BBA 1 97D, 201D, 202A, 203A,
psykter, 2 1 3E 203E, 204A, 204B; soph
ptoiesis, 206E tatos, 20SB, 2 l 2E
rhema, 1 B7A, 1 9BB, 1 99B, sphrn, ISSA; sphrones
221E tatos, 2 14A
rhetr, 2 1 5D, 2 1 5E sphrosyne, ssn, 1 96C,
rhne, 1 90B 1 96D, 209A, 2 1 6D, 2 1 9D
rhythnos, 1 87C, 1 87C, ster, 1 97E, 209D
187D sponde, l 76A
saphes, l 72B, l 72C; sap spoude, I 77C, 1 79D, a E,
hesteros, 204D, 206C 1 92C, 1 97E, 206B, 208B
YUNANCA KELME VE KAVRAM DZN 1 1 99

strategos, 1 93B, 220E temakhion, 1 9 1 E


strateia, 2 1 9E , 220A tettiks, 1 9 I B
stratopedon, l 78E, 221A thanatos, I 79D
sylleptr, 2 1 8D tharsos, 1 92A
symbolon, 1 9 1 D thauma, 2 2 1 C
symmetros, I 96A thaumasios, l 77B, 2 1 6C ,
symphnia, 1 87B 2 1 7A, 220B, 2 2 1 C , 222E;
symploke, g c thaumasiteros, 2 1 5C
sympotes, 2 1 2E , 2 1 3B, 2 1 6D thaumastos, l 77B, l 78A,
synaggeus, 1 9 1 D 1 B2E, 1 B6B, 1 92C, 1 9BB,
syndeipnon, l 72B 204C, 2 1 0E, 2 1 3D, 2 1 3E,
synergos, 1 80E, 2 1 2B 2 1 7A, 2 19C, 220B; thau
syngeneia, I 78C mastotatos, 220A
syngenes, 1 92B, 2 oc thaumasts, 1 98A, 200B
syngnme, 183B thea, l BOD, 2 1 9C
synodos, 1 97D theatos, 1 97D
synoikos, 203D theatron, 1 94A, 1 94B
synousia, l 72B, l 72C, theios, 1 86B, I87E, 206C,
1 73A, 1 73B, 1 76E, 1 9 1 C , 206D, 208B, 209B, 2 1 l E ,
192C, 206C, 2 1 9D 2 1 5C, 2 1 6E; theiteros,
syntasis, 206B I BOB; theiotatos, 222A
syntonos, 203D thely, a c, a9E, 1 90B,
syrinks, 2 1 5B 191C
systasis, I 87C, l BBA themis, aan, 1 95A
takhys, 1 87C, 200B theophiles, 2 1 2A
tekhne, 1 86A, 1 86B, 1 86E, theos, l 76A, 1 77A, 1 77B,
1 87B, 1 87E, I 96D, 1 97A, I 77C, 1 77D, l78A, 1 78B,
202E, 203A, 205C, 223D l 79B, l 79C, I 79D, ! BOA,
tekhnikos, asc I BOB, I BOD, I BOE, 1 8 1 C ,
tekmerion, l 78B, I 92A, 1 83B, l 83C, 185B, 1 86B,
I 95A, 1 95D, 1 95E, I 96A 1 86E, 1 88C, 1 88D, I BBE,
telea, 2 I OA 1 89D, 1 90B, 1 90C, 1 93A,
teleios, 204C, 208C 1 93B, I 93D, l 94D, 1 94E,
telete, 203A, 2 1 5C 1 95A, l 95B, I 95C, I 95D,
telos, l B I E , 205A, 2 10E, 1 95E, I 96B, l 96D, 1 96E,
211B l 97A, I 97B, 1 97D, 1 97E,
200 1 LEN

1 98A, 201A, 201E, 202B, tmema, 1 9 I D, 1 9 1 E


202C, 2020, 202E, 203A, tokos, 206B, 206C, 206E
203B, 203E, 2140, 2 1 5B , toksike, 1 97A
2 1 5C, 2 1 9C toksan, 1 87A
therapn, 203C tome, 1 90E
thereutes, 2030 tragidia, l 73A, 2230
therion, 1 88B, 207A, 207C
tragidopoios, 2230
thennos, 1860, 188A
trophe, 207B
thnetos, 2020, 202E, 203E,
tropos, l 76A, l 76B, 1 95/\,
206C, 206E, 2070, 208A,
1 99A, 206B, 207E, 208/\,
208B, 2 l l E
21 l B
thoine, l 74C
tryphe, 1 970
thysia, l 74C, 188B, 1 89C,
1970, 202E tykhe, 203C; tykhei agat
time, 1 78C, 1 90C, 2 1 6B , hei, 1 77E
2 1 6E tyrannis, 1 82C
timesis, 1 90E tyrannos, 1 82C
timios, l 78B, 2090; timi- zewtos, 1 970
teros, 2 IOB; timitatos, zion, 186A, 1 88A, 1 97A,
1 80B 206C, 2070, 2 1 1 A

You might also like