You are on page 1of 20

Bir Maya Tanrsn gsteren resim (1839)

1844de Frederick Catherwood tarafndan Views of Ancient Monuments in


Central America Chiapas, and Yucatan, adl almada baslan bu resim iin
bk. Linda Schele & Peter Mathews, The Code of Kings: The Language of
Seven Sacred Maya Temples and Tombs, s.154.
Dnceden Dile
Felsefe ve Metafor

Hasan AYIK *

Atf/: Ayk, Hasan (2009). Dnceden Dile Felsefe ve Metafor, Milel ve Nihal, 6 (1), 55-
73.
zet: Metaforla ilikileri asndan filozoflar ikiye ayrabiliriz. Bunlardan birincisi, mantk
ilkeleri dorultusunda olumu zc dnceyi temele koyarak metaforu dlayanlar,
ikincisi ise dile gelen btn dncenin nesnel gerekliinin olmadn syleyerek
metaforu temel koyanlardr. Biz bu makalemizde zc felsefenin taraftar olduu
nesnel dnce ile metafor arasndaki diyalektik ilikiyi deerlendirmeye alacaz.
Anahtar Kelimeler: zc Felsefe, Nesnel Dnce, Metafor, Kavram, Dil.

Giri

Felsefe ile metafor arasnda, genel anlamda, iki trl ilikiden sz


edilebilir. Bunlardan birincisi, felsefenin ele ald dier konularda
olduu gibi, metaforun da epistemolojik ve ontolojik gerekliinin
deerlendirmesi, ikincisi ise dilde kullanlan bir ifade biimi olarak
ele alnmasdr. kinci anlamda metaforun felsefe ile fazla bir prob-
lemi olmadn sylemek, ar bir iddia olmaz, kanaatindeyiz. Bu
anlamda metafor, eya ve olaylar aklarken baz felsefecilerin de
zaman, zaman bavurduu bir yntemdir. 1 Kanaatimizce asl so-
run metaforun epistemolojik ve ontolojik gerekliidir ki, sofistler-
den, varoluulara kadar bu sorun derin tartmalar neden olmu,

* Do. Dr., Rize niversitesi lahiyat Fakltesi Felsefe Tarihi Anabilim Dal.
1 Bkz: Nihat Keklik, Felsefede Metafor. Felsefe Problemleri'nin Metafor Yoluyla Ak-
lanmas, EF. Yay. stanbul 1976.
MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi
cilt 6 say 1 Ocak Nisan 2009
Hasan AYIK

belli dnemlerde, felsefi dncenin gerekliini kkten sarsmtr.


Biz bu makalede, felsefede genel kabul gren dnce karsnda,
metaforun epistemolojik ve ontolojik gerekliini deerlendirmeye
alacaz.

Nesnel Dnceden Metafora Alan Kap

Antik Yunanda, sz kavramn ifade eden kelime bulunmak-


tayd: Mitos, Epos, Logos. Bunlardan birincisi, lleri yok kabul
edilen efsanenin dilini karlarken, ikincisi belli bir dzen ve l-
ye gre sylenen sz olan edebiyatn dilini karlamaktadr. Edebi-
yatn dili olan Epos, efsanenin dili olan Mitosa karlk belli l-
lere sahiptir. Bu anlamda insanlar, Eposla duygularn belli bir
l ierisinde (nesir ya da nazm olarak) ortaya koymulardr.
Bunlarn yannda Logos ise, bir yasal dzeni yanstmakta ve ger-
ein bu dzen ierisinde dile getirilmesini salamaktadr. nsann
bedeninde ve ruhunda Logos bulunduu gibi, kinatn da Logosu
vardr. Mitos ve Epos Yunan dnce geleneinde pek rabet
grmemiken, Logos bu dnce hayatna damgasn vurmutur.2
Logosun insan ruhundaki ifadesi dncenin yasalar, evrendeki
ifadesi ise varln yasalardr. Bir baka ifade ile Logos temelinde
sz sylemek, varlk ile dncenin yasalar arasndaki uygunluu
dile yanstmaktr.

Felsefe doal olarak duyu dnyasndaki okluu, bunun va-


rolu ve doasn anlamaya alr ve bu anlamda bilme, felsefeci
iin temelde yatan bir birlik ya da ilke bulmaktr. 3 Bu ilke ve birlik
ise varlktadr ve orada aramak gerekmektedir. Varl inceleyenler
ise, aslnda mutlak olan ilk prensipleri aramaktadrlar. Ancak var-
ln mutlak ilkelerine karn dncenin ileyii imkn alannda-
dr. nk dnce, soyutlama, genelletirme, birletirme ve ay-
rtrma gibi zihn ilemlerin sonucudur. 4

2 Azra Erhat, Mitoloji Szl, Remzi Kitabevi, stanbul, 1972, s. 5.


3 Frederick Copleslon, Felsefe Tarihi, n-Sokratikler ve Sokrat", dea Yaynlar, ev.
Aziz Yardml, stanbul 1997, s. 19.
56 4 Emil Boirac, lm-i Mantk, ev. R. Nuri, Kanaat Kitabevi, stanbul 1330, s. 4.
MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji
Dnceden Dile Felsefe ve Metafor

Nesnel dnce de diyebileceimiz felsefi dnce, kavram-


dan terime, oradan nerme ve akl yrtmeye kadar zdelik, e-
limezlik ve nc halin imkanszl ilkeleri dorultusunda olu-
turulmaktadr. Bu anlamda nesnelerin nitelikleri sz konusu ilke-
ler erevesinde zihinde tertip edilerek, zsel olan ilineksel olan-
dan ayrlmakta, bylece kavramlarn nesnel tabann oluturan
nitelikler belirlenmektedir. zsel niteliklerin taycs olan kav-
ramlar, eyann mahiyetini ortaya koyan zsel tanmlara temel
oluturmaktadr.

Nesnel dncenin taycs olan kavramlarn ncelikle ak


ve seik olmalar gerekmektedir. Aklk, kavramlar benzerleriyle
bir araya getirerek snrlamakta, seiklik ise benzerler ierisinde
ayrtrmay salamaktadr. rnein aa terimine delalet edecek
olan kavramn ak ve seik olabilmesi, nce cinsinin belirlenerek
snrlanmasn, daha sonra ayrmnn belirlenerek benzerlerinden
ayrtrlmasn gerektirmektedir. Aacn cinsi, onu evrendeki sa-
ysz varlklar ierisinde snrlayarak ak hale getirmekte, ayrm
sz konusu cins ierisinde aac dier bitkisel canllardan ayrarak
seik hale getirmektedir. Ak seik kavram ise zihni, baka eylere
deil, dorudan delalet ettii eye gtrmektedir.

Ak seik kavramlar, delalet ettikleri eye (medlullerine) tam


delaletle delalet ederek, zihnin kavramla delalet ettii ey arasn-
daki zsel ilikini kurmasn da salamaktadr. rnein insan,
hayvan cinsi ile ak, konuan ayrmyla seik hale geldiinde,
konuan hayvan tanmyla insann mahiyeti ortaya konulmakta;
bylece akl bu tanmdan hareketle sadece insan trne, insan
trnden harekele de sz konusu tanma ulaabilmektedir.

Eyann mahiyetini ortaya koyan tanm, bir bakma, tanmla-


nan eyi zsel nitelikleriyle nitelemektedir. rnein insan ko-
nuan hayvan olarak tanmlamak, insan tr ile hayvan ve
konuma nitelii arasnda zdelik ilikisi kurmaktr. Bu ekilde
tanmlananla tanmlayan zdelemekte, tanmda tanmlananla
tanmlayan birbirinin yerine geebilmektedir.

57
MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji
Hasan AYIK

Zihinde oluan kavramlarn her birinin farkl ifade ekilleri


vardr ki, bunlara kavramlarn delaletleri denilmektedir. Bu ba-
lamda mantk ilmi, kavramlar ifade eden alt eit delaletten sz
etmektedir. Bunlar szl ve szsz tabii, akli ve vazi (uzlamsal)
delaletler olmak zere alt eittir. Mantk bunlardan sadece szl
vazi delaleti, nesnel bir nedene bal karm olduu iin kabul
etmekte, dier be tanesini dorudan karmlar olduu iin dikka-
te almamaktadr.

rnein akli delaletlerden szl akli delalet, dardan duyu-


lan bir sesin sahibinin varlna delaleti, szsz akli delalet ise
uzaktan grlen dumann atee delaleti olarak sembol ve iaret-
lerden, dorudan anlam karmak olduu iin nesnel bir durum
arz etmemektedir. nk btn dumanlar atei gerektirmedii
gibi, iitilen her ses de gerek sahibinden gelmemektedir.

Tabii delaletlerden szsz tabii delalet, yz kzarklnn


hastala delaleti, szl tabii delalet ise, ah< of< nidalarnn
acya delaleti rneinde olduu gibi, nesnel karmlar olmaktan
ok bir eit beden dilidir. Bu anlamda her yz kzarkl hasta-
lktan kaynaklanamayaca gibi, her ah- of sesi de acdan dolay
kmamaktadr. Mantk ilmi bu tr anlamlandrmalar,akli delalet-
lerde olduu gibi, belli bir nedene dayanmayan dorudan karm-
lar olarak deerlendirmekte; nesnel dncenin taycs olarak
grmedii iin dikkate almamaktadr. Bunun yannda szsz vazi
(uzlamsal) delalet, olan trafik iaretleri gibi, bir takm izgi ve
iaretlerinin delaleti, nedene bal bir karm olsa da, sz konusu
neden btn toplumlar iin geerli olamayacandan dolay nesnel
delalet saylmamaktadr.

Bu delalet eitlerine karlk, szl vazi delalet olan konu-


an hayvann insan kelimesine delaleti, belli bir nedene dayan-
d iin dolayl karm saylmakta, nesnel dncenin taycs
olarak temele konulmaktadr. rnein, insann konuan hay-
vana delaleti, insan tr ile sz konusu kavram arasndaki zsel
ilikiye dayand iin belli bir nedene bal, dolayl karm ol-
maktadr. nk hayvan ile konuma zellii, insann zsel
58
MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji
Dnceden Dile Felsefe ve Metafor

nitelikleri arasndadr. Bunlardan birincisi insan trnn cinsi,


dieri ayrm olarak, onun oluturucu niteliklerindendir.

Antikada, zihinde oluan dnce temele konularak dil ona


tabi klnd iin dillerdeki farkl delaletlere sahip esesli ve ean-
laml kelimeler deil, sadece nesnel dnceyi tayabilecek tek
anlaml kelimeler dikkate alnmtr. Hatta mantk ilminin dn-
ceyi dzenleyen kurallarnn dili de dzenleyerek nesnel bir yap-
ya kavuturabilecei dncesinden hareketle, mantn ilkeleri
aynen dile de verilmitir. Bu dnemde dil ve dnceden ayr bir
yap olarak grlmemi; dnce akl temelinde dzenlenerek
varln deimez ilkeleri ile aynletirilmi, dil ise bu dnceye
tbi klnmtr. Bu durum Aristoteles tarafndan sistemletirilerek,
akl- varlk mtekabiliyetinden mantk (logic) tretilmitir.

Mantk kurallar, dncenin i konuma formuna oturtulma-


sn ve bu formun d konuma eklinde, bir dilde formle edilme-
sini salamay ama edinmektedir. Bu anlay gerei dil dnce-
yi, dncede varl izlemek durumundadr. Bu izgide dil, tarih-
sel artlarn rn olan bir iletiim arac deil de, tbi olduu d-
nce yapsnn bilgi al veriini salayan bir ara olarak d-
nlmekte ve dil ile dncenin kurallar birbirine sk skya ba-
lanmaktadr.

Dnce ile dil arasndaki kopmaz ba dikkate alan slam


mantklar, bn-i Sina ile birlikte mantk ilminde, dildeki kelime-
lerin farkl delaletlerini de deerlendirerek, kelimenin anlama de-
laletini ele alan delaletl elfaz konusunu mantk ilmine sokmu-
lardr. Buna gre, dildeki kelimelerin bir ksm kavramna tam
delaletle (mutabk delaletle) delalet ederken, bir ksm ilemsel
delaletle (tazammuni delaletle), bir ksm ise gerektirici delaletle
(iltizami delaletle) delalet etmektedir.5 Gazali, bu konuyu daha
ileri gtrerek, delaletl elfaz bahsinde, dildeki esesli, ean-
laml ve mstear kelimelere de yer vermektedir. 6

5 bn Sn, Mantkl-merkiyyn, Mektebet Ayetllah el-Uzma el-Mara


enNecefi el-Mara, ran, 1405h. s. 14; Gazali, Miyarl lm fil Mantk, Darl
Ktbil lmiyye, Beyrut, 1989, s. 44.
6 Gazali, Miyar, s. 45, 46. 59
MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji
Hasan AYIK

Yukarda sz konusu olan delaletlerden tam ve ilemsel dela-


letler mantk ilminin gerekli grd nesnel dncede kullanlr-
ken, ncs olan gerektirici delalet, kelime ile anlam arasnda
boluk oluturarak, kelimeyi anlam alanndan uzaklatrd ge-
rekesiyle kullanlmamaktadr. rnein ev kelimesinin duvar,
kaps, penceresi ve atsyla tam olarak bir eve delalet etmesi, tam
delalet olarak, kelimenin anlam alann oluturan temel unsurlarn
tmn ierisine almakta, kelime ile anlam arasnda bir boluk
brakmamaktadr. Bunun yannda, ev kelimesinin ilemsel dela-
letle, ileminde bulunan at, pencere ya da duvardan herhangi
birine delalet etmesi, kelime ile delalet ettii ey arasnda bir bo-
luk braksa da kelimeyi anlam alan darsna karmamaktadr.
Ancak ev kelimesinin gerektirici delaletle, daha nce yaanm
korkun bir eski ev deneyiminden hareketle korkuya delaleti,
kelimeyi anlam alanndan tamamen uzaklatrarak metafora kap
aralamaktadr.

Gazali, mantk kitaplarndaki delaletl elfaz bahsinde,


kendisinden nceki mantklar gibi, mantk ilminde sz konusu
olan tam, ilemsel ve gerektirici delaletten bahsederken, ayrca
mecaz, istiare ve tebihte kullanlan esesli, eanlaml ve mstear
kelimelerden de bahsetmesi, onun bir mantk olarak nesnel d-
nceyi bir kenara brakp metaforu temel ald anlamna gelme-
mektedir. nk o, dildeki btn kelimeleri deerlendirerek, nes-
nel dncede (burhanda) kullanlabilecek delalet eitlerini dier-
lerinden ayrmaktadr.7 Gazali bu tutumuyla bir yandan nesnel
dncenin snrlarn izmekte, dier yandan nesnel dncenin
metafora alan kapsna iaret etmektedir.

Bunun yannda kelimeleri Sausurren yapt gibi, 8 syleye-


ninden bamsz cansz yaplar (dil- langue) deil de syleyene
bal canl szler (sz- parole) olarak dndmzde durum
daha da deimekte, dildeki her ifade metafor biimini alabilmek-
tedir. rnein, yazda sadece muhatab selamlama anlamna gelen

7 Gazali, Miyar, s. 57.


8 Ferdinand de Saussure, Genel Dilbilim Dersleri, I. II., ev. Berke Vardar, TDK.
60 Yaynlar, Ankara 1976, s. 39,40.
MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji
Dnceden Dile Felsefe ve Metafor

merhaba kelimesi, canl sz olarak tehdit anlamna bile gelebil-


mektedir. Btn bunlar, zihinde tasarlanan anlamn nesnelliini
bozarak, metafora kap amaktadr.

Kelime anlam ilikisinde durum byleyken, mantk ilmi, ke-


limelerden oluan cmlelerin de nesnel dnceyi tayabilmeleri
iin konu- yklem ilikilerinin zsel olmasn ve kesin bir yarg
olarak ortaya konulmasn gerekli grmektedir. rnein, istek, rica
ve dua gibi cmleler, nermeler gibi kesin yarg ifade etmedii iin
nesnel dncenin taycs olarak kabul edilmemektedir. Bunun
yannda nsan, iki ayakldr cmlesi de, nerme olmasna ra-
men konu- yklem ilikisi zsel olmad iin nesnel dnceyi
tayamamakta ve metafora kap aralamaktadr. nk insan ko-
nusuna yklem olan iki ayakl nitelii, insann zsel bir nitelii
deildir. Bu nedenle, sz konusu nermedeki konu- yklem ba
zsel deil ilineksel olmaktadr. Cmledeki bann zsel olmama-
s, konusu ile yklem arasndaki ilikini de zsel nedenlere bal
olmadn gstermektedir.

Aslnda akln temel ilevi iki eyi birbirine balamaktr. Bu


nedenle olsa gerek ki, Arapa asll bir kelime olan akln temel
anlamlarndan biri de balamaktr. Bu anlamda akl, genelde
bilinen iki eyi birbirine balayarak bilinmeyene ulamaktadr.
Aklyrtme dediimiz bu ilemde, ya bilinen iki terim ya da bili-
nen iki nerme birbirine balanarak bir takm sonulara ulalmak-
tadr. Bu ba zsel olduunda nesnel sonular ortaya kabilmekte,
zsel olmadnda nesnellikten uzaklalarak metafora kap arala-
maktadr. rnein, Btn insanlar lmldr yargs ile Ali
insandr yargs bilinenlerdir. Bu iki yarg arasnda kurulacak
zsel iliki bizi, zorunlu olarak Ali lmldr sonucuna gtre-
cektir. Sonutaki lmldr yklemi, Aliye, insan olmasndan
dolay verilmitir. Yani orta terim olan insan kavram, Ali ile
lml kavram arasnda zsel iliki kurmakta ve zsel nedeni
oluturmaktadr.

Buna karlk metafor, iki ey arasndaki zsel ilikiden deil


de ilintisel iliki de diyebileceimiz, benzerlikten hareketle birinde
61
MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji
Hasan AYIK

var olan nitelii dierine de vermek, ya da iki eyi birbirine ba-


lamaktr.9 Bu tr karmlarda, nermeleri oluturan konu ile yk-
lem arasndaki ba zsel olmad gibi, aklyrtmeyi oluturan
iki ncl arasndaki iliki de zsel deildir. Bu nedenle ncllerin
doruluu sonucun doruluunu ispatlamamakta, aksine sonucun
muhtemel doru olmasn gerektirmektedir. Bu tip ncllerden
kurulan tebihi kyasn sonular, muhtemel dorular olarak her
zaman yoruma ak olmaktadr.

Aristotelesten beri felsefenin temele ald bu dnce yaps,


ncelikle eyann tmelletirilmesine dayanmaktadr ki, bu da
blme ve snflama ilemini gerektirmektedir. Blme ve snflama
ilemiyle d dnyadaki varlk (mevcut fil ayan) zihni varla
(mevcut fil ezhan) dnmekte; bylece akln kavrama alanna
girmektedir.

Bu anlamda, d dnyadaki somut varlklar olan tekiller, var-


ln saysz eitlilii ierisindeki en gerek eyler olmalarna kar-
lk dnceden kamakta, akln varl kavramasn ve denetle-
mesini mmkn klanlar ise tekiller deil, orta snflar
(mutavasstat) olmaktadr. Bu nedenle, akln eyay kavramasn
salayan merkezi unsur, tekil nesneler deil de onlarn tmeli olan
trdr.10

Eyann tanmn birer zihinsel varlk olan tmellere dayand-


ran aklc felsefe, yukarda da belirttiimiz gibi, zsel tanma kar-
lk gelen zihinde varlkla d dnyadaki varlk arasnda bir eit
mtekabiliyet ngrmektedir.11 Ancak, sz konusu mtekabiliyet
dncesinin ortaya koyduu nesnellik, bizzat geree deil onun
zihni tasnif ve tertibine dayanmaktadr. te yandan bu tertiple
ortaya kan tmeller de gereklii olamayan, zihne ait greli var-
lklardr. Bu durum hem tmellerin hem de tmellere dayanan
tanmn, gerek tanm olmaktan ok, zihindeki greli varla daya-
nan bir eit kabul olduu fikrini dourmaktadr.

9 Aristoteles, Organon III, (I. Analitikler), ev. H. Ragp Atademir, MEB Yay.
1986, s. 185; Gazali, Miyarl lim, Msr 1969, s. 134.
10 William Dawid Ross, Aristoteles, Yay. Haz.: Ahmet Arslan, zmir 1993, s. 32.
62 11 Aristoteles, Metafizik, ev: Ahmet Arslan, Sosyal Yay., stanbul 1996, s. 325.
MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji
Dnceden Dile Felsefe ve Metafor

Bir baka iddia da soyut zihni varlklar olan tmellere daya-


nan dncenin, nesnellik adna zihni gereklikten uzaklatrarak
metafizik speklasyonlara srkledii dncesidir. Nitekim
Kant, saf akl eletirirken, nesnel dnce adna akln giderek me-
tafiziin antinomilerine dtn sylemektedir. Ona gre, me-
tafizik nermeler ayn anda hem yanl hem de doru olabilen
nermeler olarak,12 zihne doru yanl gibi iki seenek sunmamak-
tadr. Kantn bu fikri, metafizik nermelerin, nesnel dncenin
temel ilkelerinden bir olan nc halin imkanszl ilkesine
uymadn gstermektedir.

Ayrca, hem eyann z denilen nitelik hem de tmeller, so-


yut zihinsel varlklar olarak olgularn dnyasndan uzak kavram-
lardr. Bu nedenle Aristoteles, hocas Platonun idealarn, varlkla
ilgili bo szler ve metaforlar olarak 13 nitelemektedir. Kant ise saf
akl ve bu akla dayanan saf rasyonalizmi radikal bir ekilde eleti-
rerek, deneysiz kavramlarn bo olduunu,14 dncede nesnelli-
in salanabilmesi iin soyut kavramlarn ierisinin somut duyu
verileri ya da deneyle doldurulmas15 gerektiini sylemektedir.
Bunun yannda Kant, bilgimizin temelini oluturan kategorilerin
Aristoteleste olduu gibi, varla deil insan zihnine ait olduunu
syleyerek, bilgiyi varlktan ya da varln ilkelerinden alp zihin
kalplarna yerletirmitir. Buna ilaveten zihnin eyann kanunlar-
na deil, eyann zihin kanunlarna uyduu fikrini ortaya atarak
eyay zihne tabi klm, zihnin kanunlarn varla enjekte ettiini
sylemitir.16

Kantn deney verilerinin zihin kalplarna dklmesiyle olu-


tuunu syledii sentetik apriori nemeler, bir taraftan evrensel
olduu varsaylan zihin kalplarna, dier yandan somut nesnele-

12 I. Kant, Ar Usun Eletirisi, ev: Aziz Yardml, dea Yaynlar, stanbul 1993, s.
243; Kant, Gelecekte Bilim Olarak Ortaya kabilecek Her Metafizie Prolegomena,
ev: oanna Kuuradi, Yusuf rnek, Hacettepe niversitesi Yaynlar, Ankara
1983, s. 93.
13 Aristoteles, Metafizik, s. 131.
14 Kant, Eletiri, s. 66.
15 Kant, age, s. 103.
16 Kant, age, s. 96. 63
MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji
Hasan AYIK

rin bize grnen ynlerinden elde edilen duyusal deneyimlere


dayanmaktadr. rnein Btn cisimler yer kaplar eklindeki
bir apriori nerme, konusu yklemine eit olduu, yklemi konu-
nun tekrar olduu iin hem totoloji olmakta, hem de yeni bir bilgi
vermemektedir. Bu anlamda sz konusu nerme ii bo kavram-
lardan olumaktadr. Bunun yannda Btn cisimler arlklarnn
arpmyla doru orantl, ararlndaki mesafenin karesiyle ters
orantl bir ekilde yere derler eklindeki bir nerme ise bir
taraftan deney verilerine dayanarak konu hakknda yeni bir bilgi
vermekte, dier taraftan zihin kategorilerinde dzenlenerek evren-
sel bir ilkeyi ortaya koymaktadr.

Kantn, nesnel bilgiyi evrensel anlamda nesnel olduunu var-


sayd zihin kalplar17 zerinde kurmas ve zihnin eyann ka-
nunlarna deil eyann zihnin kanunlarna uyduunu sylemesi,
dnceyi varln kanunlarndan kopararak zihnin kanunlarna
indirgemitir. Bu durum ise zihnin znelliini savunan Alman
Tarih okuluna kap aralamtr. Bylece zihnin, Kantn iddia ettii
gibi evrensel deil, insandan insana deien znel bir yap, bilgi
denilen eyin de aslnda yorum olduu dncesi 18 ortaya km-
tr.

Rasyonel dnceyi evrensel anlamda geerli dnce olmak-


tan karan ikinci hareket ise pozitivistlerden gelecektir. Soyut
kavramlar yerine somut olgular temele alan pozitivistler, dilin
snrlarn olgular dnyasyla eitleyerek, felsefeyi metafizikten
arndrm ve dncenin temeline sadece somut olgular koymu-
lardr. Bu tutum, nesnel dncenin temelini oluturan kavram,
tanm ve onu elde etme yntemi olan tmdengelim iin tam bir
dnm noktas olmutur. Artk Husserlimsi zihinsel nesneler
olarak bile kavramlarn varl kabul grmemi anlaml olan sz-
cklerdir; hem de belli dillerin szckleri, kavram olarak anlam

17 Kant, age, s. 101.


18 David West, Kta Avrupas Felsefesine Giri, Paradigma Yaynlar. stanbul 1998,
64 s. 51, 52.
MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji
Dnceden Dile Felsefe ve Metafor

yoktur, sadece belli durumlarda belli szcklerin anlam vardr,19


denilerek dnce zihinden dile indirgenmitir.

Ayn zamanda bir mantk pozitivist olan Russell, soyut t-


mellere deil de tekil nesnelere dayanan pozitivist dnce gerei,
soyut kavramlardan oluan zsel tanmlar bir kenara koyarak,
tekillerin somut niteliklerini ortaya koyan adsal (nominal) tanmla-
r merkeze almtr. Russelln tasvir teorisi20 olarak formle etti-
i bu tanm, artk eyann zsel- tmel nitelikleri deil, ayn za-
manda tekil nitelikleri olan ilineklerinden olumaktadr. Bununla
birlikte bir akl yrtme modeli olarak, kesin ve zorunlu sonular
ortaya koyan tmdengelim paranteze alnarak muhtemel/ zanni
sonular ortaya koyan tmevarm ne karlmtr. Bu gelimeler-
den birincisi dnceyi dile, ikincisi tanmn ilineklere indirgemi,
ncs ise bilgide ngrlen kesin- zorunlu doru anlayn
ynn grelie evirmitir.

Dncenin temeline duyum ve deneyi koyan mantk pozi-


tivistler, bir nermenin doru olup olmad, o nermenin ilikin
olduu duyumlara balam, duyumlara ilikin olmayan nerme-
nin doru olup olmadnn belirlenmeyeceini syleyerek, sz
konusu nermeleri anlamsz saymlardr.21 nermelerin doru-
luunun lt saylan dorulama ilkesi metafizik, ahlaki ve
dini nermeleri olgusal karlklar olmadndan dolay dorula-
namad iin anlamsz sayarak bilimin dna koymutur.22

Dncelerinin temeline pozitif olgular ve onlardan elde edi-


len duyumlar koyan Mantk pozitivistler, kavramlar metafizie
kap aralad gerekesiyle reddetmi, anlamn zihindeki kavram-
da deil, dildeki kelimelerde ve bunlardan oluan cmlelerde ol-
duunu sylemilerdir. Bu nedenle, Mantk pozitivistlerin elinde

19 Hseyin Batuhan, Giri, Teo Grnberg, Anlam Kavram zerine Bir Deneme,
ADTCF Yaynlar, Ankara 1970, s. VI.
20 Bkz. Whitehead, Alfred N.Bertrand Russell, Principia Mathematica I-III,
Cambridge University Press, Cambridge 1913.
21 A. J. Ayer, Dil Doruluk ve Mantk, ev: Vehbi Hackadirolu, Metis Yaynlar.
stanbul 1998, s. 9.
22 L. Wittgenstein, Tractatus Logico Philosophicus, Tranlated by, Pears, M c
Guinness, Routledge, London 1974, 6/ 53. 65
MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji
Hasan AYIK

gelien modern mantk, klasik mantn aksine kavram konusunu


atlayarak nermeden balamaktadr.

Anlam zihinden dile indirgeyen, felsefenin grevinin olgusal


dnyada karl olmayan metafizik dnceyi retmek deil,
bilimin sonularn analiz etmek olduunu syleyen mantk pozi-
tivistlerin krlma noktasnn, bir baka Mantk pozitivist olan K.
Popperla baladn syleyebiliriz. Popper, tmevarm ilkesinin
kesin sonular vermediinden hareketle, dncelerin hibir za-
man deneysel olarak dorulanamayacan, aksine yanllanabile-
ceini syleyerek, dorulanabilirlik ilkesi yerine yanllanabilir-
lik ilkesini getirmitir.23

Dier bir mantk pozitivist olan Moritz Schlick, olgularn


dnyasnda mutlak kesin bilgiye ulamann olanaksz olduunu
ne srm; Rudolf Carnap, tmevarmsal karmlara dayanan
dncenin kesinlik deil ancak olaslk/ imkan ifade edebilecei-
ni, Hans Reichenbach ise bilim ve felsefede tmevarm yntemiyle,
kantlamalarn doruluu ya da yanll deil, ancak olaslk
dzeyi belirlenebileceini sylemitir.24

Btn bunlardan sonra mantk pozitivizmin nde gelen


temsilcilerinden biri olan Wittgenstein, I. dnemindeki kat poziti-
vist grlerinden kkl bir dn yaparak, ideal / bilimsel dil
anlayn terk etmi ve dncenin temeline gndelik dili koy-
mutur. Artk ona gre, olgulara karlk gelen deil de dilbilgisi-
nin tam olarak aydnlatt cmle mantk asndan doru cmle-
dir.25 Wittgensteine gre, bir sz anlamak, onun nasl kullanld-
n bilmeye baldr. Hatta, bazen cmleyi el- kol hareketleri akta-
rr. nk anlam, szlerden jestlere, jestlerden szlere gidip gelen
yaam biiminden baka bir ey deildir.26

23 Karl Popper, Bilimsel Aratrmann Mant, Yap Kredi Yaynlar. ev; lknur
Aka, brahim Turan, stanbul 1998, s. 41.
24 Bkz: H. Reichenbach, Olaslk ve Tmevarm, ev: Hasan Aydn,
www.universite-toplum.org/pdf/pdf_UT_319.pdf, (11. 07. 2009).
25 Ludwig Wittgenstein, Philosophical nvestigation, Translated by. G.E.M. Anscom-
be, Basil Blackwell, Oxford, 1958, 7-19-43.
66 26 Wittgenstein, age 327-332.
MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji
Dnceden Dile Felsefe ve Metafor

Gelinen bu noktada denilebilir ki, zc felsefenin ortaya koy-


duu metafizik nitelikli dnce, kesinlik- nesnellik adna giderek
metafizik antinomilere karken, tekillerden hareketle somut olgu-
lara dayanan pozitivist dnce, dili olgularn dnyasna eitleyip
metafizii eledikten sonra, bilimsel dilden, gndelik dile ve dil
oyunlarna doru giderek, iki deerli mantktan ok deerli mant-
a kmaktadr. Bu anlamda, nesnel dncenin biri metafizik
antinomilere dieri ok anlamlla kan iki ynnn olduunu
sylemek mmkndr. Dncenin nesnellik adna girdii bu iki
kmaz sokaktan birincisi, nesnel dncenin taycs olan kav-
ramlarn dayand metafizik temelin gerekliini tartmal hale
getirmi, ikincisi ise nermenin doruluunun garantisi olan man-
tk ilkelerini, zellikle nc halin imkanszl ilkesini sarsm-
tr. Bu ise felsefi dncenin gerei olduu gibi ortaya koyan
hakikat mi, yoksa olduundan farkl bir biimde ortaya koyan
mecaz m (metafor mu)? olduu sorusunu gndeme getirmitir.

Bylece ok anlamlla alan btn kaplar kapatarak, zo-


runlu- evrensel dorulara ulamaya alan felsefe, giderek kendi
nesnel tabann da kaybetme tehlikesiyle kar karya kalmamtr.
Felsefenin ulat bu sonu, aslna btn dncenin bir eit
metafor olduu fikrini besleyerek, ileride ortaya kabilecek muh-
temel bir metaforik felsefenin tohumlarn att sylenebilir.

Dil ve Metafor

zc felsefe, zn bilgisini veren tmel kavramlarn her trl


deiimden ve duyusal etkilenmilikten uzak atomik yaplar, sz
konusu kavramlardan oluan tanmlarn da tmel- zorunlu- doru
yarglar olduunu kabul etmektedir. Ancak ne kavramlar olutu-
ran zihnin dnen bireyden tamamen bamsz olduunu syle-
mek; ne de kavramn nesnesinin btn niteliklerini tamakta ol-
duun kabul etmek mmkndr. nk nesneler hakknda bilgi-
miz geniledike onlarn zihindeki karlklar olan kavramlarn
ilemi de genilemektedir. Ayrca, nesnelerin niteliklerinden han-
gisinin zsel hangisinin ilineksel nitelik olduunun tespitinde,
dnceyi oluturan bireyin etkisi olduu gibi, birey de ierisinde
67
MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji
Hasan AYIK

bulunduu toplumsal yapdan tamamen bamsz deildir.

rnein nsan akll hayvandr cmlesinde, insana yklene


aklllk ve biyolojik canllk nitelikleri bir tr rasyonel seimdir.
nk insan trne akl hayvan niteliini ykleyen filozoflar,
ncelikle akln hem her trl deiimden uzak manevi bir cevher,
hem de insann dier niteliklerinden stn bir nitelik olduunu
kabul ederek byle bir yklemeyi yapmaktadrlar. Nitekim akl
deil de iradeyi temele alanlar, insann zsel niteliinin irade ol-
duunu sylemektedirler. Bu nedenle, nsan akll hayvandr
nermesi, aklclar asndan hakikat iradeciler asndan mecazdr.

Hakikat, bir kelimenin konulduu anlama delalet etmesidir.


rnein sz syleyen kalem kelimesiyle yaz yazmaya zg
aleti kastetmesi hakikattir.27 Buna karlk mecaz, kelimenin ken-
disi iin konulan anlamn dnda bir anlama delalet etmesidir.
rnein eli uzun kelimesi, asl konulduu anlam olan uzun el
sahibi adam anlamnda deil de hrsz anlamnda kullanld-
nda mecaz olmaktadr.28 Bir baka rnekle aklayacak olursak,
toprak kelimesi, kendisi iin konulan anlam olan zerinde her
trl bitkinin bittii, kumulu, humuslu gibi eitleri olan madde
anlamna delalet edecek ekilde kullanlrsa hakikat, mezar an-
lamna kullanlrs mecaz olmaktadr.

Buradaki hakikat tanmnda dikkat edilmesi gereken husus


udur: Kelimenin anlamn belirleyen, belli ilkelere tabi olan zihin-
sel kurgu deil, dildeki uzlamsal yapdr. nk bir dili konuan
topluluk, kelimeler hangi anlam vermilerse ncelikle o anlama
gelmektedirler. Bu anlamda hakikat, dildeki kelimenin, o dili ko-
nuan toplum tarafndan belirlenen anlama karlk gelmektedir.
Mecaz ise kelimenin, toplumun belirledii anlamn dnda bir
anlamda kullanlmasdr. Bu noktada anlam belirleyen, onun ta-
ycs olan dil kulanladr.

Nitekim baz filozoflar, dncenin dilden bamsz bir ekil-


de, soyut zihinsel dzlemde oluamayacan, ancak bir dilin ke-

27 Kaya Bilgegil, Edebiyat Bilgi ve Teorileri, Enderun Kitabevi, stanbul 1909, s. 127.
68 28 Bilgegil, age, s. 130.
MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji
Dnceden Dile Felsefe ve Metafor

limeleriyle oluabileceini sylemektedirler.29 Buna gre, akl dile


baldr, nk o grevini kelimelerle yapar, kelimeler ona yn
verir.30 Bu dnceyi savunanlar, nesnel dncenin kurallarn
belirleyen mantk ilmini de nihayetinde dile dayandn sylemek-
tedirler. Onlara gre, mantk kurallarn temel klie cmlelere,
yarglarn trn ve deerini ise cmlelerimizin yapsna dayand-
rarak belirliyoruz; (kavramlarn) ilemleri ve kaplamlar, zglk
ve ayrmlar insan zihninin kurallar gibi geliyor bizlere......Halbuki
her kyas kelimelerle kurulmaktadr.31

Buna gre, soyut dnceler tasarlamak ve onlar ifade etmek,


dilden bamsz bir ekilde zihnin deil dilin insana salad en
byk yarardr. Dnyann sunduu grnmden u ya da bu
ynde bir felsefe yaratmak iin kelimelerin belirttii dnceleri
soyut klmak gerekmektedir. Gerek u ki, felsefedeki yarglamala-
rn ou kelimeler stne sz oyunlardr.32 Dnce karsnda
dilin mutlak anlamda belirleyici olduunu savunanlar, btn sko-
lastik atmalarn kaynann yine kelimeler olduunu, nesneler
stne tartld sanlrken aslnda kelimeler stne tartldn
sylemektedirler.33
Heidegger, dilin asli grevinin ses karma, iitilir biimde tit-
reme ve nlama, durma ve salnmann yannda konuulan (canl)
szlerin anlamn tamas 34 ve sylem olarak varl ifa etmesi
olduunu sylemektedir. 35 Ona gre dil, bir rn (ergon) deil bir
etkinliktir (energia) ve konumann toplamdr.36 Varl dilde ifa
eden Heidegger, dilin bir etkinlik olduunu syleyerek, anlamn
da olu ierisinde olduunu sylemektedir. Ona gre, dnmeyi

29 Bertrand Russell, Bat Felsefesi Tarihi- I, ev: Muammer Sencer, Say Yay. stanbul
1997, s. 321.
30 Joseph Vendryes, Dil ve Dnce, ev: Berke Vardar, Yeni nsan Yaynlar. An-
kara 1968, s, 23.
31 Vendryes, age, s, 27.
32 Vendryes, age, s, 30.
33 Vendryes, age, s, 33.
34 Martin Heidegger, Dilin Doas, nsan Bilimlerine Prologomena ierisinde,
derleyen ve ev: Hsamettin Arslan, Paradigma Yaynlar. stanbul 2002, s. 40.
35 Heidegger, Dilin Doas, s. 50.
36 Heidegger, Dilin Doas, s. 46. 69
MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji
Hasan AYIK

provoke eden iir, szle yaknlk ierisinde ortaya kar. Yarg bil-
diren cmle olan nerme, szlerin yok olduu yerde ortaya kar.
Bu anlamda nerme, dnmenin yolu zerindeki bir admdr. 37
Heidegger gre, zihinde tertip edilen dnce, hakikat deil
anlamnn bir alt trdr. zc felsefenin ideal bir model olarak
grd matematik bile tarihten daha kesin deildir. Kendisiyle
ilikili varlk temellerinin kapsam bakmndan daha dar kapsaml
bir dnceye karlk gelmektedir. 38 Antikada akl, hakiki var-
lklara nfuz eden ve onlar belirleyen biricik klavuz olarak gr-
lyor; onun ilkeleri dorultusunda oluturulan nerme de hakika-
tin asli mekan olarak kabul ediliyordu. Halbuki nerme iaret
eden, hkm veren ve bir anlam bakalarna ifade eden yorum-
dur. nerme ve onu oluturan kavramlarn yorumun klavuzu
olarak kabul etmemiz, metodolojik bir ihtiyatn sonucudur. 39
Anlam zihinden dile ve canl sze indirgeyen filozoflar, nes-
nel dnce de dahil dile gelen her dncenin bir eit yorum
olarak kabul etmektedirler. Nitekim Nietzsche, hakikatin bir sey-
yar metafor ve benzetmeler ordusu olduunu syleyecektir. 40
Nietzsche, dilin dnce karsndaki belirleyici konumu ile
ilgili daha radikal deerlendirmeler yaparak, anlamn bir dilin
kelimelerinde deil dili oluturan gte olduunu sylemektedir.
Ona gre dilin balangcnda hibir kayna/ varl yoktur; aksine
dilin kaynanda yaratc g, ardk imajlar olarak dnyann
retimi srecinde farkna varlan sanatnn asli gcdr. 41 Ni-
etzscheye gre insan, eyann varln varoluuna benzeterek,
atropomorfik bir tarzda ve bir bakm mantk dii transfer yoluyla
oluturmaktadr. Bu nedenle kavram sadece metaforun tortusu,
soyutlanarak genletirilen ve ezamanl olarak saysz benzer
durumlara uyarlanan bir kelime olarak ortaya kan eydir. Kav-

37 Heidegger, Dilin Doas, s. 43.


38 Heidegger, Anlam ve Yorum, nsan Bilimlerine Prolegomena ierisinde, derle-
yen ve ev: Hsamettin Arslan, Paradigma Yaynlar. stanbul 2002, s. 318.
39 Heidegger, Anlam ve Yorum, s. 319- 320.
40 Friedrich Nietzsche, Yorum zerine, nsan Bilimlerine Prolegomena ierisinde,
derleyen ve ev: Hsamettin Arslan, Paradigma Yaynlar. stanbul 2002, s. 277.
41 Alan D. Schrift, Dil, Metafor ve Retorik, nsan Bilimlerine Prolegomena ieri-
70 sinde, der. ve ev: Hsamettin Arslan, Paradigma Yaynlar. stanbul 2002, s. 7.
MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji
Dnceden Dile Felsefe ve Metafor

ram, tekil/ bireysel zellikleri grmezlikten gelme sreci ierisinde


ina edilir. Biz doann bu tr bir kavrama gre hareket ettiini
varsayarz. Fakta, aslnda nce doa sonra kavram
atropomorfiktir. Bireysel olann atlanmas bize kavram salar ve
bilgimiz onunla balar. Kavram ise kategorize etme ve snflamayla
oluur. Fakat eyann z buna karlk gelmez.42
Nietzsche, dilin tam anlamyla bir retorik olduunu, Platonun
dediinin aksine epistemeyi (doru bilgiyi) deil doxay (sany)
tadn syler. Ona gre dil, batan beri anlama ilikin mtekabi-
liyet teorisi ve referans teorisi ile egemen gler elinde bir illzyon
arac olarak kullanlmtr. Aslnda kelimelerle eyler arasnda
kapatlamaz bir gedik vardr. nsann dille yapt ey, bir baka
dnya yaratmak; bizi, eylerin olduklarndan daha basit, birbi-
rinden kopuk, her biri kendi bana ve kendisi iin varolan varlk-
lar olarak tahayyl etme yanlna srkleyen bir dnya yarat-
maktr.43
Nietzsche, nesnel dncenin kurallarn koyan mantk ilmini
de gerei bulma arac deil bir eit kolaylatrma arac olduunu
sylemektedir. Ona gre mantk, iletiim zorunluluundan dolay
oluturulan salam, yalnlatrlm, kesinlie yetenekli (zde
olabilen) bir yapnn gereinden domutur. Mantk fiili dnyay
tarafmzdan ortaya konulmu bir ema araclyla kavrama giri-
imidir. Dil gibi mantk da gerek dnyada hibir eye karlk
gelmeyen nkabullere baldr.44
Nietzsche, btn bir gerekliin metafor olduunu, metafo-
run da gcn elinde olutuunu syleyerek bilgini ontolojik teme-
lini tahrip etmitir. Bu noktada, dncenin zihindeki karl
olan kavram gereklie karlk gelmeyen, reel olan donduran bir
mumya, mantk ilkeleri bir eit toplumsal kabul, dil bir metafor
arac, dile mahkum olan dnce de dili kullanan gcn elinde bir
eit istismar arac durumundadr. Bu durum sadece nesnel d-
ncenin deil metaforun kendisini de temelsiz brakmaktadr.

42 Schrift, agm, s. 9.
43 Schrift, agm, s. 19.
44 Schrift, agm, s. 19, 20. 71
MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji
Hasan AYIK

Dnceyi mantn deimez kalplarndan kurtararak zgrle-


tirmeye alan dnrler, onu dil araclyla tekrar gc belirle-
nimine vermektedir. Sonu olarak, F. Baconun bilgi gtr yar-
gs, g bilgidir eklinde tersyz edilerek, bilgi gcn elindeki
oyuncak haline getirilmitir.
Nietzschenin bu dnceleri, nesnel dncenin ilkelerinden,
zdelik ilkesinin temelini oluturan, Parmenidesin varlk vardr,
yokluk yoktur eklindeki nermesine tersine evirerek yokluk
vardr yargsn gndeme getirmitir. Dncenin temeline yok-
luu koymak, onu oluun aknda oluturucunun iradesine teslim
etmek, dncenin taycs olan kelimelerin anlamlarn konu-
urken belirlemek demektir. Bu bizi, deimez evrensel dnce-
den, her an deien canl sze doru gtrmektedir.
Sonu
Kukusuz kelimeler her zaman bir kavrama baldr. Ancak keli-
melerin anlama gc sadece onlarn nesnel anlamlaryla snrla-
namaz. Denilebilir ki, kelimelerin anlama brnmesi ses unsuru ile
balayp baka birok anlam yklenerek devam etmektedir. An-
lam nce canl bir nefes (boumsuz ses) olarak kmakta, dilin
maharetiyle boumlu sesler halinde harflere brnmekte, daha
sonra azdan kan kelimeler olarak konuann duygusal yk ile
darya kmaktadr. Anlamn buraya kadar olan seyri, tamamen
canlk ses unsurudur ve konuann muradna baldr. Bu aama-
dan sonra anlam, dildeki kelimelere teslim olarak yazya dkl-
mekte, canlln kaybederek dilin yapsna teslim olmaktadr. Bu
aamada anlam, kelimelerin delalet alanlaryla snrlanarak, tek
anlaml kelimelerle nesnel bir dil felsefenin (logos), ok anlaml
kelimelerle edebiyatn dili (epos) olmaktadr. Ya da anlam, kelime-
lerin delalet alan dna karak efsanenin (mitos) dili olmaktadr.
Bunun yannda, yazya dklerek dile teslim olan ve delalet
erevesi belli oranda snrlan anlam, iirin dilinde airin murad
ile birleerek tekrar ok anlaml bir alana kmaktadr. Bu ok an-
lamllk, mziin dilinde canl ses unsuru ile btnleerek kelime-
lerin kalplarnda tamakta ruhlara hitap etmektedir. Bu servende

72
MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji
Dnceden Dile Felsefe ve Metafor

anlam, ruhtan gelen sesle kendisini ortaya koymaya balayp bir


dilsel yapya teslim olana kadar tamamen metaforiktir. Dile teslim
olduktan sonra da kelimelerin delalet erevesi ierisinde bazen
tek anlaml kelimelerle rasyonel bir yap olarak ortaya kmakta,
bazen de edebiyatn ve mitolojinin diline brnerek yine metaforik
yapya brnmektedir. Bundan tekrar sonra ses unsuruna brnen
anlam, mziin dilinde yeniden canlln kazanmakta ve kt
kaynaa, yani canl ses unsuruna dnmektedir.
Anlamn bu servenine baktmzda, onun kendisini sadece
nesnel bir yap olarak deil eitli metaforik yaplarda ortaya koy-
duunu grmekteyiz. Bundan hareketle diyebiliriz ki, gerek nes-
nel, gerek metafor anlam zihinde tasarlanmakta, daha sonra bir
dille formle edilmektedir. Bir baka deile dile gelen her dn-
cenin biri zihinde dieri dilde olmak zere iki varlk zemini bu-
lunmaktadr. Dilsiz dnce zihinlere hapsolmak zorunda iken
dncesiz dil de anlamn buharlat alana dnecektir. Nesnel-
likle okanlamll birbirini yok eden iki zt unsur olarak grerek,
nesnellik adna dildeki ok anlamll yok etmek, onun zenginli-
ini kaldrmak, eitliliini yok ederek tek tip dnceye mahkum
etmektir. Dier yandan, okanlamllk adna nesnellii yok aymak,
hem dili hem de dnceyi keyfi bir alana terk etmektir. Halbuki,
dncenin evi olan dil, canl ses unsurundan yapsal unsurlarna
kadar her trl anlamn mekan durumundadr.

From Thought to Language,


Philosophy and Metaphor

Citation/: Ayk, Hasan, (2009). From Thought to Language, Philosophy and Metaphor,
Milel ve Nihal, 6 (1), 55-73.
Abstract: Metaphor in terms of relations we can divide the philosophers two line. First line
accept that, objective thought must be in accordance with the principles of logic, not
be regarded as a philosophical metaphor thoughts. The second line accept that, all
the opinions expressed by saying that the objective reality of the metaphor are the
basic set. In this article we will try to evaluate the dialectical relationship between
objective thought end the metaphor.
Key Words: Essentialist Philosophy, Objective Thought, Metaphor, Concept, Language.

73
MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

You might also like