You are on page 1of 547

Wayne C.

Booth
Kurmacann Retorii
Wayne Clayton Booth (1921-2005) Amerikal edebiyat ele
tirmeni. Lisans grenimini Brigham Young niversitesi'nde ta
mamlayan Booth, mastr ve doktorasn Chicago niversite
si'nde yapt.1953'te Ingilizce profesr olduktan sonra bir s
re Haverford ve Earlham kolejlerinde ders verdi. 1962'de Chi
cago niversitesi'ne dnen Booth, 1992'de emekli olana ka
dar burada grev yapt. Edebiyat eletirisi alannda yank uyan
dran Kurmacanm Retorigi'nin (1961 ve 1983) haricinde bir
ok deneme ve kitap yaymlad. Critica/lnquiry dergisinin ku
rucu kadrosunda yer alan Booth, 1974-85 yllar arasnda der
gide editr olarak alt. Eserlerinden bazlar unlardr: A Rhe
toric of lrony (ironinin Retorigi; 1974), Critica/ Understan
ding: The Powers and Limits of Understanding (Eletirel Anla
y: ogulculugun Gc ve Snrlar; 1979), The Vocation of
a Teacher: Rhetorical Occasions (gretmenin Ugra: Retorik
Vesileler; 1988), The Craft of Research (Aratrma Zanaat;
Gregory G. Colomb ve Joseph M. Williams ile birlikte; 1995),
Rhetoric of Rhetoric: The Quest for Effedive Communication
(Retorigin Retorigi: Etkili Iletiim Aray; 2004), My Many Sel
ves: The Quest for a Plausible Harmony (Birok Benligim: Ma
kul Bir Uyum Aray; 2006).

metis eletiri
Metis Eletiri 23

Kurmacann Retorljtl
Wayne C. Booth

Ingilizce Basm:
The Rhetorlc of Flctlon
The University of Chicago Press, 1983 (1961)

C> The University of Chicago, 1961, 1983


Bton haklar sakldr.
C> Metis Yaynlar, 2010
Trke eviri C> BOient O. DoRan , 2010

lik Basm: ubat 2012

Yayma Hazrlayan: zde Duygu Grkan

Kitaptaki alntlar Iin yararlanlan Trke evirilerin


ogunda baz deRiiklikler yaplmtr.

Dizi Kapak Tasarm: Emine Bora, Semih Skmen


Dizgi ve Bask ncesi Hazrlk: Metis Yaynclk Ltd.
Bask ve Cilt: V aylack Matbaaclk Ltd.
Fatih Sanayi Sitesi No. 12/197-203
Topkap, Istanbul Tel: 212 5678003
Matbaa Sertifika No: 11931

Metis Yaynlar
Ipek Sokak No. 5, 34433 Beyoglu, Istanbul
Tel: 212 2454696 Faks: 212 2454519
e-posta: info@metiskitap.com
www .metiskitap.com

Yaynevi Sertifika No: 10726

ISBN-13: 978-975-342-845-3
Wayne C. Booth
Kurmacanin Retorii
eviren:
Blent O. Doan

metis eletiri
Ronald Crane iin
indekiler

kinci Baskya nsz ..... . . . . . . . . . . ............ ...................................... 7

lk Baskya nsz ................ . . . . ................... . ...... . ............... ....... 11

Teekkr. .. . . . .... . .. . ... . .............. . .. . ... . . ........ . .... . ............. . .... ...... 15

BRNC KlSlM
SANATSAL SAFLIK VE KURMACANIN RETORG

1. Anlatmak ve Gstermek . ... ........................................... :............................... ................... 17

2. Genel Kurallar, 1:
"Hakiki Roman Gereki Olmaldr" . . 33
....... ........... ........................................ ..

3. Genel Kurallar, II:


"Tm Yazarlar Nesnel Olmaldr" ................................................................ ....... 77

4. Genel Kurallar, III:


"Hakiki Sanat izlerkitleyi Umursamaz" . . .
.. ........................... ...... ........ . ....... 99

5. Genel Kurallar, IV:


Duygular, nanlar ve Okurun Nesnellii . .
...... .................... .................... 129

6. Aniat Trleri ................. ............................................................................................................. 161

KNC KlSlM
KURMACADA YAZARlN SESi

7. Gvenilir Yorumun Faydalar .............. ................................................................. 183


8. Gstermek Olarak: Anlatmak: Gvenilir ve Gvenilmez
Dramatize Edilmi Anlatclar..... . ..... 225

9. Jane Austen'n Emma'snda Mesafe Kontrol . ....... . . 257

NC KlSlM
GAY RAHSi ANLAT!

10. Yazarn Sessizliinin Faydalar.... .. . .... 285

ll . Gayriahsi Anlatnn Bedeli, 1:


Mesafe Karkl ... .. . . . ..... . . . . ........ .... . . .. . ..... .... .. 325

1 2. Gayriahsi Anlatnn Bedeli, II:


Henry James ve Gvenilmez Anlatc... ........ 353

1 3. Gayriahsi Aniat Ahlak... . .. ....... . .. ... ...... . . . .. . .......... 389

kinci Baskya Sonsz


Kurmacada Retorik ve Retrik Olarak Kurmaca:
Yirmi Bir Y l Sonra ....... . . . . . ... .... ........ 4 1 1

Kaynaka . .... . .... . . .. . ...... . ..... . ... . ... ..... 469

Ek Kaynaka, 196 1-82


James Phelan.... . .... ...... . . ...... .............. 499

Kaynakalar Dizini.... . . . ...... 523

Dizin . .. . .. 533
kinci Baskya nsz

Yaynevindeki editrro yenilenmi bir ikinci bask zamannn geldi


ini syleyince ilk bata direndim. Baka projelere boazma kadar
batmken, kendi yolunda hiHa gayet iyi bir ekilde ilediyor gibi g
rnen bir kitab kurcalamak -hatta belki de sakatlamak- iin niye on
lar ihmal edecektim ki? Sylediklerimin byk bir ksmndan cayma
ihtiyac duymuyordum, ama bir kez gzden geirmeye balarsam
kkten farkl bir kitap yaratmadan durmayacam da tecrbelerim
den biliyordum. Bu da yllar alacakt, nk 196 1'den beri geen yir
mi bir ylda aniat almalar tarihindeki en zengin dnemin yaand
su gtrmezdi.
Fikrimi deitiren ey kaynakann hzla eskidiini batdarnam
oldu. Her yl benim kitabmla ciddi dzeyde kurmaca almalanna
balayan pek ok renci son yirmi yl konusundaki sessizlikten za
rar gryordu. Bunun zerine, James Phelan kaynakay hallederse,
" 196 1 'den sonraki ana gelimelerden ikisi ya da hakknda birka
sayfa" eklerneyi kabul ettim.
ok gemeden bu sayfalar kar konulmaz bir ekilde oalarak
imdi sayfa 4 1 l'de balayan Sonsz haline geldi. Korkarm ilk nce
kitab okumayan okudara bir anlam ifade etmeyecek. Ama iindeki
paralar bir lde birbirinden bamsz olduundan, Sonsz', Phe
lan'n kaynakasn ve orijinal kaynakay kapsayan yeni bir dizin
koydum. Aynca ilk metinde de ounlukla slup asndan baz k
k deiiklikler yaptm.
Yeni dizini eklerken, kitaplar okumaktansa yamalamay tercih
edenlere davetiye kardm kaygsn tayorum. Kurmacann Re
torii, grece talibii kariyerinde yamaclarn elinden ok ektii
iin, her eyi bir arada tutma mcadelesi veren tm yazarlarn mitsiz
ricasn bir daha tekrarlyorum: Kapaktaki sslere ve jant kapa sei
mine su bulmadan nce aracn tamamn grmeye aln.
8 KURMACANIN RETORG

Okurlardan bazlar kitab beendiklerini belirtiyor, ama yine de


art kotuu dnya edebiyat bilgisine ancak meslekten akademis
yenierin sahip olabileceinden yaknyorlar. Cerrahlk yapan ve oku
nay seven bir arkadam yle dedi: "Gnderme yaptn romania
nn muazzam sayda olmas sorun deil- ama gnderme yapma ek
linde sorun var: O hikayelerin tmn okumamz bekliyor gibisin."
Bunu kompliman saynay tercih ederim; nk "zerklik" pein
deki pek ok eletirinin kendi kavram daarcndan baka hibir e
ye gnderme yapmadan Byk Bolua doru srklendii bir za
manda, eletirdii malzerneye temas eden ve sayg gsteren eletiri
ye muhakkak yer olmaldr. Burada balang seviyesindeki renci
asndan bile gerek bir sorun olamaz. Neticede bu kitabn her oku
ru ocukluunda duyduu peri masallarndan tutun da dn dostlary
la paylat fkra ve dedikodulara kadar saysz hikaye biliyor. Basit
e kendi hiMyenizi anlatya dahil edebilir, kendi analizierinizi yapa
bilirsiniz.
Kitabn iinize yaramas iin, tarttm hikayelerden kan bu
ortak aniat temeline eklemeniz gerektiini ben syleyemem. Ama
tartm hikayelerden birini ya da dierini zaman zaman okumaz ya
da yeniden okumazsanz kitabn pek iinize yaramayaca ak. Be
nim sylediklerimi rendiiniz verili bir teoriye gre snamak yeri
ne, Boccaccio'nun "Doan'', Porter'n "Solgun At, Solgun Binici"si,
Joyce'un Portre'si, Austen'n Emma'syla -ya da ksa sre nce oku
duunuz ve bana tavsiye etmek isteyeceiniz herhangi bir hikayey
le- ilgili kendi deneyiminiz nda snamak ok daha elenceli ola
caktr.
lk Baskya nsz

Kurmacann retorii zerine yazarken didaktik kurmacaya, yani pro


paganda ya da talimat iin kullanlan kurmacaya pek ilgi gsterme
dim. Benim konum didaktik olmayan, okurlarla iletiim kurma sana
t olarak grlen kurmacann teknii - bilinli ya da bilinsiz olarak
kurmaca dnyasn okura empoze etmeye alan epik, roman ya da
yk yazarnn kullanabilecei retorik vastalaryla ilgileniyorum.
Bu anlamdaki retoriin gndeme getirdii problemler Gulliver'in Se
yahat/eri, armh Yolcusu ve 1984 gibi didaktik eserlerde de grl
mekle beraber, Tom Jones, Middlemarch ve Austos l gibi didak
tik olmayan eserlerde daha berraktr. Retorie bavurutarla dolu bir
sanat estetik zeminde savunmann bir yolu var mdr? Flaubert'in olay
larn akna dalp Emma'y, "onu bylesine kzdran eyin ta kendisi
ne imdi teslim olmaya heveslendiinin farknda deildi" ve "kendi
kendisini fuhua ittiinden haberi bile yoktu" gibi ifadelerle tasvir et
mesini mmkn klan sanat ne tr bir sanattr? Eletirmenler ne cevap
verirlerse versinler, bu ak seik, ayrt edilebilir retorik ounlukla
balarna bela olmutur. Fakat modern kurmacann klk deitirmi
retoriinde de ayn sorunlarn, o kadar gz nnde olmamakla bera
ber, gndeme geldiini gstermek iin ok derin bir analiz gerekmez;
Henry James bir/ice lle (srda) uydurma sebebinin kahramann deil
okurun bir "dosta" ihtiya duymas olduunu sylediinde, bu gr
nte dramatik hamle hiiH\ retoriktir; okurun esere tutunmasna yar
dmc olma abasnn bir sonucudur.
Yazarn okuru kontrol etme aralarnn peine derek teknii
keyfen tecrit ettiimin, yazarlan ve okurlar etkileyen tm toplumsal
ve psikolojik kuvvetlerden ayrdrnn bilincindeyim. Farkl zaman
larda farkl okur kitlelerinin farkl taleplerini byk lde darda
brakmak zorunda kaldm - retorik ilikinin bu vehesi u eserlerde
gayet iyi ele alnmtr: Q. D. Leavis, Fiction and the Reading Public
lO K'RMACANIN RETORG

(Kurmaca ve Okurlar); Richard Altick, The English Common Reader


(Ortalama ngiliz Okuru) ve Ian Watt, Romann Ykselii. Okurun
kurmacaya neredeyse evrensel ilgisini aklayan psikolojik nitelikle
riyle ilgili sorular daha da kat bir ekilde diadm - Simon Lesser
Fiction and the Unconscious (Kurmaca ve Bilind) adl eserinde
bu tr sorularla ilgilenmitir. Son olarak da yazarn psikolojisini ve
yaratc srele bu psikolojinin ilikisine dair tm sorular bir yana
braktm. Ksacas, kurmaca hakkndaki en ilgin sorularn ouyla
ilgilenmiyorum. Bahanem de u: Retoriin sanada badaabilirliiy
le ilgili daha dar kapsaml soruyu ancak bu ekilde yeterli dzeyde
ele alabileceim.
Teknie retorik muamelesi yaparak yaratc hayal gcnn zgr
ve anlalmas g srelerini ticari elencelerdeki kurnazca hesapla
ra indirgiyormu gibi grnebilirim. Bilinli olarak hesap yapan sa
natlar ile okuru etkilerneyi hi dnmeden sadece kendini ifade
eden sanatlar arasndaki farkn ne olduu sorusu nemlidir, ama bir
yazarn eserinin, kaynandan bamsz olarak kendini iletip iletne
dii sorusundan ayr tutulmaldr. Yazarn retoriinin baans yazar
ken okurlarn dnp dnmediine bal deildir; nasl ki "salt
hesaplama" baary garantilemiyorsa, en bilinsiz ve Dionysosu
yazarlar bile ancak bizi dansa katabildii lde baarldr. Tam da
nme koyduum grevin doas yznden, sanatsal baarnn asla
hesapl kitapl faydalanlamayacak kaynaklannn hakkn veremem,
ama hesaplanamayann nemini inkar etmeden ya da aratrnay
okurlar bilinli olarak dnen yazarlarn eserleriyle snrl tutma
dan da bu kstld kabul etmek mmkndr.
Uzmanlk eitimimin gvenli snandan ok uzaklara gitme
den bu almay yapmam mmkn deildi. Dikkatli olmaya al
nama ramen, her dnemin ya da yazarn uzmanlannn hibir uzma
nn yapmayaca olgu ya da yorum hatalan yakalayacana phem
yok. Ama tek baula okurun tm analizlerime hak verip vermemesi
nin genel savm rtmeye ya da ayakta tutmaya yetmeyeceini
umuyorum. Bu analizler tanmlayc deil rnekleyicidir ve kitap,
bana gre, tekil eserlerin okumasna baz katklar yapsa da, her ele
tirel varg daha baka pek ok eserle de meklenebilir. Eer yakla
mm doruysa, deneyimli okur ona hatal grnen rneklerin yerine
baka rnekler bulabilecektir. Amacm en sevdiim romanclar ko-
LK BASKIY A NSZ ll

nusunda herkesi hizaya getirmek deil, romancnn ne yapmas ge


rektii konusundaki soyut kurallarn snrlarndan hem okurlar hem
de romanclar kurtarmak iin iyi romanclarn gerekte ne yaptn
sistemli ekilde onlara hatrlatmaktr.
Yaymanm eletirilere kran borcumu dipnotlarda ve kaynak
alarda elden geldiince eksiksiz olarak belirtmeye altm. Aldm
daha kiisel yardmlar iin -daima daktilocudan ok daha te olan
eecile Holvik'e ve ilk taslaklarn ayrntl eletirisini yapanlara teek
kr etmek isterim: Ronald S. Crane, Leigh Gibby, Judith Atwood
Guttman, Mareel Gutwirth, Laurence Lemer, John Crowe Ransom.
Yllar yl her tasla tek tek okuyan eime minnettarm. lk tasla ta
mamlamam salayan bursu veren John Simon Guggenheim Vakf'na
ve son tasla bitirdiim uzun izin iin Earlham College'a ok teek
krler.
Romancnn olmazsa olmaz zellii tatl dilliliktir.

TROLLOPE

Grevim . . . grmenizi salamaktr.

CONRAD

Bunlar deedendirilip btndeki yerlerine tek tek atanma


dka, sanat dnyasnda bir anlam tamayacaktr.

KATHERINE MANSFIELD
Dorothy Richardson'n yntemine kar karken

Yazar tpk karakterlerini yaratt gibi okurlarn da yaratr.

HENRYJAMES

sen yazarm; okur da okumay rensin.

MARKHARRIS
--

BRNC KlSlM

Sanatsal Saflk
ve
Kurmacann Retorii
Aksiyon, ton, hareket, an tebessm, tirann kalarn
atmas, soytannn yzn buruturmas- hepsi [romanda]
anlatlmaldr, nk hibir ey gsterilemez. Bu yzden
diyaloun ta kendisi anlatyla kanr; zira yazar karakterle
rin gerekten sylediklerini aniatmakla yetinemez (aksi
takdirde tiyatro yazaryla ayn ii yapm olurdu), ayn za
manda konumaya elik eden tonu, bak, hareketi de ta
nmlamak zorundadr- ksacas tiyatroda aktrn ifade et
tii her eyi anlatmaldr.
SIR WALTER SCOTI

Mesela Thackeray, Balzac ya da H. G. Wells gibi yazarlar ...


okura salneyi gstermek yerine daima neler olduunu an
latrlar, okurun kendisinin yargda bulunmasna ya da ka
rakterlerin birbirini aniatmasna msaade etmek yerine da
ima okura karakterler hakknda ne dneceini anlatrlar.
Anlatan romanclar ile [Henry James gibi] gsteren roman
clar arasnda bir aynma gitmek istiyorum.
JOSEPH WARREN BEACH

Romanc hangi yolu izlerse izlesin, onu batan sona bala


yan tek kural belli bir plan dahilinde tutarl hareket etmek,
benimsedii ilkeye sonuna kadar uymaktr.
PERCY LUBBOCK

Romanc becerebilirse bakt asn deitirebilir, ki Dick


ens ile Tolstoy bunu becennitir.
E. M. FORSTER
BRNC BLM

Anlatmak ve Gstermek

ERKEN ANLATIDA OTORiTER "ANLATlM"

Hikaye anlatcsnn en bariz yapay aralarndan biri, aksiyonun y


zeyinin altna inerek karakterin zihni ve kalbi konusunda gvenilir
bir bak as elde etmektir. Doal yoldan hikaye anlatmaya dair fi
kirlerimiz ne olursa olsun, mahut gerek hayatta hi kimsenin bile
meyecei bir eyi yazar bize anlattnda yapayl grmemek mm
kn deildir. Hayatta sadece kendimizi tamamen gvenilir isel ia
retler sayesinde biliriz ve oumuzun kendimize dair grleri bile
ksmidir. O halde edebiyatta daha en bandan itibaren gdlerin
dorudan ve yazar tarafndan belirtilmesi, kendi hayatlarmzda ba
kalar sz konusu olunca asla kanamadmz alt bo kannlara
dayanma zorunluluunun devreye girmemesi tuhaf bir durumdur.
"Uts diyarnda bir adam vard, ad Eyp idi; bu adam kamil ve do
ru idi, Tanr'dan korkar ve ktlkten ekinirdi." Bilinmeyen yazar tek
hamlede gerek insanlarn, hatta en yakn dostlarn asla bilemeyecei
trden bilgileri nmze serer. Yine de hikayenin devamn kavramak
iin bu bilgiyi sorgusuz sualsiz kabul etmemiz gerekir. Normal haya
tmda bir arkadamz kendi arkadann "kamil ve doru" _olduunu
bize sylese, bu bilgiyi, konuan kiinin karakterine ya da insann ge
nel yanlabilirliine dair bilgiletimize dayanarak szgeten geirdik
ten sonra kabul ederiz. En gvenilir tana dahi, Eyp hakkndaki a
l cmlelerini kuran yazara gvendiimiz kadar gvenmeyiz.
Eyp'te derhal ayrcalkl bir bilginin bulunmad sonraki iki
sahneye geeriz: eytan Tanr'y kkrtr, Eyp ilk kayplarn yaar
ve at yakar. Fakat ilk ksm, hibir gerek olayn gzlemciye suna
mayaca bir baka yargyla tamamlanr: "Btn bunlar olurken Eyp
16 KURMACANIN RETORG

gnah ilellledi ve ahmaka Tanr'y sulamad." Eyp'n gnah ile


mediini nereden biliyoruz? Byle bir soruyu kim yantlamaya kal
kabilir? Eyp'n ahmaka Tanr'y sulamarln Tanr'dan baka kim
se kesin olarak bilemez. Yine de yazar yargsn bildirir ve biz bu yar
gy sorgusuz sualsiz kabul ederiz.
lk bata yazar bizi desteksiz szlerine gvenmek zorunda brak
myonnu gibi grnebilir, zira Eyp'n ahlaki kusursuzluuna ili
kin grn desteklemek iin eytan'la konuan Tanr'nn tankl
na bavurur dorudan. Eyp'n bana arkada musaHat olduktan
ve kendisi de yaadklar hakkndaki fikrini syledikten sonra, Eyp'
n grn dorulamak iin Tann tekrar sahneye kanlr. Fakat
Tann'nn szlerinin gvenilirliinin en nihayetinde yazann kendisine
dayand aktr; Tanr'dan bahseden ve bu sesin sahibinin hakikaten
Tanr olduunu syleyen kii yazardan baka biri deildir.
Bu yapma otorite biimi son dneme dek aniatlann ounda
mevcuttu. Aristoteles dier airlere nazaran kendi sesini daha az dev
re ye sokan Homeros'u vmtr, fakat Homeros bile gdleri, bek
lentileri ve olayiann greli nemini dorudan netletirmedii tek bir
sayfa yazmamtr. Tanrlann kendileri ou durumda gvenilmez
ken, H omeros -bizim bildiimiz Homeros- gvenilirdir. Bize syle
dikleri genellikle gerek insanlara ve olaylara dair renebileceimiz
e ylerden daha derinlere iner ve daha sahicidir. rnein lyada'mn
al dizelerinde yan dua kisvesiyle hikayenin tam olarak neyi anlat
t aklanr: "Peleusolu Akhilleus'un fkesini ... ac stne acy." 1
Truvallardan ziyade Yunanllar nemsememiz gerektii dorudan
sylenir. Onlann "ulu ruhlara" sahip "yiitler" olduu belirtilir. "Ce
setlerinin kpeklere yem edilmesinin" Zeus'un istei olduu anlatlr.
Aynca "insanlann efendisi" Agamemnon ile "ltl" Akhilleus ara
sndaki atmay balatann Apollon olduunu da reniriz. Gerek
hayatta bu bilgilerden hibirinin doruluundan emin olamayz, fa
kat inanlanmz, ilgimizi ve sempatimizi kat bir ekilde kontrol
eden H omeros srekli dirseimizin dibindeyken, tm bunlardan emin
olarak eviririz lyada'mn sayfalann. Yorumlan genelde ksa ve o
unlkla mecaz kisvesinde olmasna ramen, her yrein nitelikleri
ni tam olarak renmemizi salar; kimin masum kimin sulu olarak

1. ev. Azra Erhat, A. Kadir (stanbul: Can, 2002). Alntlar bu eviridendir.


ANLATMAK VE GSTERMEK 17

ldn, kimin budala kimin bilge olduunu biliriz. Ayrca bilme


miz iin iyi bir sebep varsa karakterlerin ne dndn de biliriz:
"Tydeusolu dnd tand ... kez evirdi evirdi gnlnde ... " (8.
Blm, 208-9).
Homeros Odysseia'da da yarglarmz istedii izgide tutmak
iin ayn bariz ve sistematik yolu kullanr. E. V. Rieu hi phesiz
Homeros'un "gayriahsi" ve "nesnel" bir yazar olduunu, yani gerek
Homeros'un hayatnn eserde iz brakmadn ne srmekte haklysa
da,2 Homeros "yiit", "becerikli", "takdire ayan" ve "bilge" Odysse
us'a dair yargmzn yeterince olumlu olmasn temin etmek iin kas
ten ve bariz bir ekilde "araya girer". "Ama tekmil tanrlar o gn ac
dlar ona, bir Poseidon vard ona acmayan, ok iediyordu tanrya
denk Odysseus'a, yurduna ayak basncaya dek ierleyecekti."
Nitekim Zeus'un sarayndaki al sahnesindeki ana merulatr
ma esi, Odysseus'un zor durumuna dair gereklerin aa vurulma
sndan ibaret deildir. Homeros bu zor duruma sempatiyle dahil ol
mamz istedii iin balangta Athena'nn Zeus'a verdii cevap son
raki dizeleri kapsayan otoriter yargy oluturur. "Ama akll Odysse
us'a paralanr yreim, ne kadar da karaym zavallnn baht, ac e
ker durur sevdiklerinden uzakta, sular ortasnda bir adada, gbeinde
denizin." Zeus ise onun ihmal sulamasna yle cevap verir: "Hi
unutur muyum ben tanrsal Odysseus'u, lmllerin en stndr
akldan yana, engin gkteki tannlara az m kurbanlar kesti. Ama yeri
sarsan Poseidon ok ierler ona ..."
Sra Odysseus'un dmaniarna gelince, air yine kendi adna ko
numakta ya da ilahi tankla bavurnakta tereddt etmez. Penelope'
nin talipleri bize kt grnmelidir, Telemakhos'a ise hayran olma
mz gerekir. Homeros Athena'nn Telemakhos'u tasvip ettiini srarla
hclirtmekle kalmaz, ayn zamanda kendi dorudan yarglarn da par
luk renklerle donatarak sunar. "Kstah", "daylanan", "yontulmam"
tlipler ile "bilge" (geri neredeyse aresizlik l snde gen) Tele
akhos ve "iyi" Mentor arasndaki kartlk vurgulanr. "Buna kar
Tclemakhos akll konutu." "yi niyetle konutu Mentor." Taliplere

2. Homeros'un ahlaki yarglan farkl evirilerde farkl ekillerde vurgulanm,


l'kt hibir evirmen tarafsz bir Homeros portresi ortaya karamamtr. (Alnt
lnrr kayna: Odysseia, ev. Azra Erhat, A. Kadir, stanbul: Can, 1 996.)
18 KURMACANIN RETORG

airin aka saidrmad hemen hibir dizeye rastlamayz: "[Onla


rn kibirliliini gsteriyordu bu,] ama hibiri bilmiyordu olup bite
ni."* stelik bir karakterin durumuna dair en ufak bir phe ortaya
ktnda, Homeros hemen bizi hizaya getirir: "Uslu akll Medon
karlk verdi ona..." Y zlerce sayfa sonra Odysseus'un katliamndan
Medon'un sa kurtulmasna hemen hi armayz.
Tm bu dorudan rehberlie, tanrlarn Telemakhos'la hibir a
tmas olmadn ve eve sa salim dnmesini ayarlarln syleyen
Atlerra'nn ilahi tankl da eklendiinde, Beinci Blm'de Odysse
'
us'un ilk macerasna girite neyi umup neyden korkmamz gerektii
ni aka biliriz; yiitlere tereddtsz sempati duyar, talipleri km
seriz. Ayn olaylar taliplerin bak asndan veren baka bir airin
bizi ayn maceralar kkten farkl umutlar ve korkularla okumaya s
rklemesinin gayet kolay olduunu ise eklerneye bile gerek yok.3
Eyp'te ve Homeros'un eserlerinde grdmz trden dorudan
ve otoriter retorik hibir zaman kurmacadan tamamen silinmemitir.
Fakat hepimizin bildii gibi, tipik bir modem roman ya da ykye
baktmzda bu retorii bulma ihtimalimiz dktr.
Jim'in seyahatleri srasnda oyuarnay sevdii mthi bir oyunu vard.
Diyelim bir trende giderken kk bir kasabadan, mesela Benton'dan gei
yor. Jim trenin penceresinden bakp dkkaniarn tabelalarn okurdu.
rnein "Manifaturac Henry Smith" diye bir tabela grrd. Jim hemen
bu kiinin ve kasabann adn bir kenara not alr, asl gidecei yere vardn
da ise Benton'daki Henry Smith'e bir kart atard. simsiz gnderdii bu karta
aa yukan yle bir ey yazard: "Kanna geen hafta leden sonra gr
t u kitap ajansn bir sor bakalm" ya da "Carterville'e son gidiinde onu
yalnzlktan kurtarann kim olduunu Hanmna sor. " Karta imza olarak da
"Bir Dost" yazard.
Bu akalann sonucunun ne olduunu hibir zaman renemezdi, fakat
muhtemelen neler olduunu hayal edebiliyordu ve bu da yeterliydi . ... Jim
akacnn tekiydi.

Lardner'n "Tra"n ( 1 926) okuyanlarn ou onun Jim konu


sundaki dncesinin burada konuan kiiden ok farkl olduunu

Keli parantez iindeki ksm Trke eviride yoktur, ngilizce eviri uyarn
ca eklenmitir. -y.n.
3. Bu noktada baz okurlar "duygusal yanlg"ya doru krlemesine yuvarlan
makta olduumdan korkabilir. Meru kayglarn 3-5. Blmlerde gidermeye al
acam.
ANLATMAK VE GSTERMEK 19

fark eder. Fakat hikayede bunu hi kimse sylememitir. Hi deilse


Lardner'n kendisi araya girip bunu sylemez, yani Homeros gibi
destanlarnn iinde bulunmaz. Pek ok baka modem yazar gibi ken
dini silmi, dorudan mdahale ayrcaln reddetmi, kenarlara e
kilmi ve karakterlerini sahnede kendi kaderlerinin peinden gitmeye
terk etmitir.

Uyurken yatakta olduunu biliyordu, fakat birka saat nce uzand ya


takta deildi, stelik oda da ayn oda deil, baka bir yerden bildii bir oday
d. Yrei gsnn stnde bir ta gibi duruyordu; atlar kimi zaman ge
cikiyor, kimi zaman duralyordu ve sabahn krnde rzgar pencere kafesin
den serin serin gelirken bile tuhafbir eyin olacan biliyordu. ...
Artk kalkmal ve her yer sessizken gitmeliyim. Eyalanm nerede? Bu
yerde eyalarn kendi iradesi var ve canlarnn istedii yere saklanyorlar. ...
kmaya niyetli olmadm bu seyahatte hangi at dn alsarn imdi? ... Gel
bakalm, Graylie, dedi dizginleri alarak, lmn ve eytanri nne geme
miz gerek . . .

Yazar ile szcs arasndaki iliki burada daha karmaktr. Kat


herine Anne Porter'n Miranda's ("Solgun At, Solgun Binici", 1936),
Lardner'n berberi gibi basite ahlaki ve dnsel bakmdan kusurlu
diye snflandrlamaz; karakter, yazar ve okur arasndaki ironik du
rumlar tarif etmek ok daha zordur. Yine de okur iin sorun esasen
"Tra"takiyle ayndr. Hikaye yorumsuz verilmi, okur ak deer
lendirmelerin rehberliinden yoksun braklmtr.
Flaubert'den bu yana pek ok yazar ve eletirmen, yazar ya da g
venilir szcsnn dorudan kendini gsterdii tarziara nazaran,
"nesnel", "gayriahsi" ya da "dramatik" aniat tarzlarnn doal ola
rak daha stn olduunu dnmtr. Sonraki blmde de gre
ceimiz zere, bu deiimin ierdii karmak meseleler kimi zaman
sanatsal olan "gsterme" ile sanatsal olmayan "anlatma"(veya "sy
leme") arasnda kullanl bir ayrma indirgenmitir. "Size hibir ey
anlatmayacam," der kendi sanatn savunan gen ve baarl bir ro
manc . "nsanlarma kulak misafiri olmamza izin vereceim. Onlar
bazen doruyu syleyecek, bazen yalan syleyeceklerdir. Ne zaman
hangisini yaptklarna da siz karar vermelisiniz. Bunu zaten her gn
yapyorsunuz. Kasap 'Bu et en iyisi' diyor ve siz de 'Aksini sylesen
aardm' diye cevap veriyorsunuz. nsaniarm sizin kasabnz kadar
arzularnn esiri olamaz m? ok ey gsterebilirim, ama sadece gs-
20 KURMACANIN RETORiC;i

teririm. ... Nasl yazardan koltuunuzun yannda durup kitab tutma


sn beklemiyorsanz, bundan byle bir eyin tam olarak nasl syle
ndiini size anlatmasn da beklemeyeceksiniz. "4
Fakat kurmacada yazarn sesine ynelik tavrlarn deimesinin
kkleri, bu basitletirilmi bak asnn. akla getirdiinden daha de
rinlere iner. Percy Lubbock krk yl nce bize una inannay ret
miti: "Yazar hikayesini gsterilecek bir konu, kendi kendini anlata
cak ekilde sergilenecek bir konu olarak dnmeden kurmaca sana
t balamaz. "s Bir adan hakl olabilir - fakat byle bir ifade cevap
ladndan ok soru dourmaktadr.
Fielding'in "anlatt" bir olay, nasl olur da James ya da Heming
way'e zenenierin dikkatle "gsterdii" pek ok sahneden daha tat
minkar gelir? Nasl olur da baz kitaplarda yazarn yorumu eseri mah
vederken, Tristram Shandy deki uzun yorumlama bize byleyici ge
'

lir? Peki, yazar hikayesi hakknda bize bir ey "sylemek" iin "araya
girdiinde" ne olur? Byle sorular, yazar okuru bir kurmaca esere
tam anlamyla angaje ettiinde neler olduunu yakndan incelemeye
gtryor bizi; kimi zaman "bak as" kavramyla kabullendiimiz
indirgernelerin mecburen ok daha tesine giden bir kurmaca tekni
ine geiyoruz.

"DECAMERON"DAN K HiKAYE
nsanlar kurmaca evini retorik kirden arndrma kaygs tamadan
ok nce yazlm baz hikayelerle balarsak iimiz daha basit olacak.
rnein Boccaccio'nun Decameron'undaki hikayelere pek ok mo
dem hikayenin bizi sormaya davet ettii sorular sorarsak, son derece
basit -hatta safa ve acemice- grneceklerdir. Karakterin "iki bo
yutlu" dediimiz trden olmas, hibir derinlik gsternemesi zaten
ktdr, ama daha da kts, gnmzde genel olarak hayran olunan
teknik odaklanma ya da tutarllk tmden bir yana itilmitir ve anlat
cnn "bak as" bu karakterler arasnda gidip gelmektedir. Fakat bu
hikayeleri kendi erevesi iinde okursak, basitlik izieniminin altnda
yatan grkemli ve karmak ustal ok gemeden kefederiz.

4. Mark Harris, "Easy Does It Not", The Living Novel iinde, haz. Granville
Hicks (New York, 1957), s. 1 17.
5. The Craft ofFiction (Londra, 1 921), s. 62.
-

, ANLATMAK VE GSTERMEK 21

Beinci gnn dokuzuncu hikayesinin malzemesi kendi bana


J.tl'rekten geleneksel ve sdr. Monna Giovanna adnda evli ve iffet
li hir kadna kur yapmak iii. servetini heba eden Federigo adl gen
hir ak vardr. Reddedilince yoksulluk iinde bir hayata ekilir, eski
den sahip olduklarndan geriye sadece ok sevdii doan kalmtr.
Kadnn kocas lr; Federigo'nun doann ok seven olu ise ciddi
bir' hastala yakalanr ve Monna'dan gidip doan getirerek kendisi
ni avutmasn ister. Kadn doan isternek iin gnlszce Federi
go'ya gider. Federigo onun ziyareti karsnda heyecandan lgna
dnmtr ve tm yoksulluuna ramen onu adamakll arlamaya
kararldr. Fakat yiyecek dolab bo olduundan doan kesip onun
iin piirttirir. Sonra yanl anlamann farkna varrlar, anne olunun
yanna eli bo dner ve oul ok gemeden lr. Ama ocuksuz kalan
dul ona doann sunan Federigo'nun cmert hareketinden ok etki
lendii iin onu ikinci kocas olarak seer.
Salt genel hatlarna indirgerren byle.bir hikaye, kkten farkl et
kiler uyandran olay rglerine dntrlebilirdi. Bir fars olarak ya
zlp Federigo'nun budalaca msrifliine, en sevdii eyi kalvalt
iin piirmeyi dnmesindeki gln tuhafla vurgu yaplabilir,
srpriz sonun absrdl ne karlabilirdi. Talibin ironik dnleri
zerine dndrc ya da komik bir eser olabilir, Monna'mn onurlu
direniinden abucak teslim oluuna giden dnm srecinin altn
izebilirdi, oyun yazan Christopher Fry'n Petronius'tan feyz alarak
yazd A Phoenix Too Frequent (ok Sk Grlen Bir Zmrdan
ka) adl komedisine benzer bir metin olabilirdi. Sa kalanlarn mutlu
luu uruna tpk doan gibi ldrlmesi gereken koca ve oulun ba
k asndan yazlm alayc bir hikaye olabilirdi. Benzer baka r
nekler de bulabiliriz.
Mevcut hikayedeki her dokunu bunlardan farkl bir dorultuda
dr. Hikayenin sonu, Monna ve Federigo'nun hak edilmi bahtiyarl
na dair sempatik bir komedide okura olabilecek en fazla keyfi vere
cek ekilde tasarlanmtr. nk beinci gnde anlatlan tm hika
yelerde, "karlatklar zc, skntl olaylar mutlu sonuca erien
sevdallardan" bahsedildii belirtildii iin okur son ksmda haz
duymaldr.6 Bu karakterler ya da balarndan geen "zc, skntl

6. ev. Rekin Teksoy (Olak, 1996). Tm alntlar bu baskdandr.


22 KURMACANIN RETORG

olaylar" hibir ekilde trajik bir k altnda grlmese de, Federigo'


nun ar tutkusuna ve yoksul kalncaya dek tutkusunun peinden git
mek istemesine glnse de, atlan kahkaba hibir zaman sempatiden
yoksun olmamaldr. Federigo felaketleri ne kadar hak ettiyse de, hi
kayenin sonunda Monna'y kazanmak gibi mthi bir bahtiyarl da
hak etmitir.
Bu sonutan haz almamz garantilernek iin -ki dier dokuz hi
kayenin de aa yukar ayn etkiyi yaratmaya altn dnrsek
gayet hafif bir haz olabilirdi bu- iki ana karakterin byk bir titizlik
le kurulmas gerekir. lk nce kadn kahraman Monna Giovanna'nn,
Federigo'nun "msrife" akna kesinlikle layk olduu hissettirilme
lidir. Hikayenin daha uzun ve farkl bir versiyonunda onun erdemli
eylemlerini gstererek bunu yapabilirdik; Federigo'nun fantastik ba
llna laykln arpc ekilde gsteren epizotlar iin istediimiz
kadar yer kullanabilirdik. Fakat burada tasarruf da en az titizlik kadar
nemlidir. Onun erdemlerini okura yanstmann en tasarruflu yolu da
anlatcnn bize bu erdemleri an/atmas, anlattklarn akllca seil
mi -geri modem standartara gre ok ksa ve gerekd- epizot
larla desteklemesidir. Bunu iki ekilde yapabilir: ya kadn kahrama
nn zihninin ve kalbinin asl ileyiini aa kartmak iin, James'in
tabiriyle, "ardna geerek", ya da alenen olaylar zerinden. Bu yz
den anlatc daha balarken onu "en gzel" ve "en sekin" olarak ta
nmlar, "drstlnn gzelliinden eksik" olmadn da belirtir.
Bu trden basit bir hikayede onun gzellii ve sekinliinin tasdiki
iin Federigo'nun dramatize edilmi tutkusu yeterlidir. Fakat drst
lne olan inancmz (kukusuz Boccaccio'nun gzellik ve sekin
lik kadar bol keseden datt bir zellik deildir bu) hem kur yapan
biri karsnda iffetini korumas, hem de ok daha nemlisi, dnce
lerini okumaya baladmzda aa kanlar tarafndan desteklenir.

Bu szleri duyan kadn, bir sre ne yapmas gerektiini dnd. Federi


go'nun ka zamandr kendisini sevdiini, bu sevginin bir glmsemeyle ol
sun karlk grmediini biliyordu. inden unlar geirdi: "Doan nasl is
tetebilir, ya da kendim isteyebilirim ki? Dediklerine gre en iyi uan doan
m, stelik geimini de salyor onun. Soylu bir kiiyi elindeki tek avuntu
olanandan yoksun brakmak vicdanszln nasl gsteririm?" istekte bu
lunsa, kar tarafn isteini yerine getireceinden kuku duymuyordu, ama bu
dnceler onu kararsz klyor, oluna ne diyeceini bilemiyordu. Sonunda
ANLATMAK VE GSTERMEK 23

olunun sevgisi baskn kt. Olunun istediini yerine getirmek iin, birini
gndermeyip, ne olursa olsun kendisi gidip kuu getirmeye karar verdi .

Bu pasajn ilgi ekici yn elbette ki sunduu ahlaki seim ve


duygularmzn bu seimden rtk olarak etkileniidir. Seim bir ba
kma grece nemsiz olsa da, Boccaccio'nun dnyasndaki karakter
lerin yapmas gereken ou seimden ak ara daha nemlidir. Asln
da daha da uzatlsa hikayenin merkezi epizodu haline bile getirilebi
lirdi - fakat o zaman ortaya kacak hikaye elimizde bulunandan ok
daha farkl olurdu. Burada ise seime btn iinde sahip olmas gere
ken kadar nem verilmitir, ne eksik ne fazla. Monna'nn duygu ve
dncelerini birinci elden yaadmz iin, ona byk kynet veren
yazarla hemfikir olmaya zorlanrz. ffet gibi geleneksel meselelerde
erdemli olmakla kalmaz Monna, ayn zamanda daha temel mesele
lerde de ahlaki duyarlla sahiptir: Boccaccio'daki ou kadnn ak
sine, her can istediinde an kendi karlar iin kullanmaya te
nezzl etmez . Bal bana hayranlk uyandrc olan bu duyarllk bi
le daha nemli bir deerin, "olunun sevgisi"nin glgesinde kalabil
mektedir. Yine de tm bunlar Federigo ve doana olan byk ilgimiz
den bizi zerre kadar saptrmaz; Monna'nn kiiliine dair derinleme
sine psikolojik ya da duygusal bir merakla yolumuzdan ayrlmayz
kesinlikle .
Anlatc bize onun hakknda ne dneceimizi syledii, sonra
da iddialarn destekleyecek ekilde onu ksaca gsterdii, stelik bu
srada sempati ve hayranlmz byk bir dikkatle geneldeki komik
etkiye tabi klnay srdrd iin, net ve -kendince- youn beklen
tilerle en nemli epizoda geebiliriz. Umutlarmz aka nihai ka
vumalarndaki bahtiyarha younlam bir halde, Federigo'dan do
an isteyen Monna'nn grece uzun ve fevkalade zarif szlerini oku
mamz mmkn olur.
Hayranlk uyandran Monna'nn bu hnerli sunumunun baarya
ulamas iin, Federigo'nun kendisini de bir o kadar hayran olunas
ama gerek anlamda yiitlik timsali de denemeyecek bir karakter
olarak grmemiz gerek. ok ahlakl grnmesi komediyi batracak,
az ahlakl grnrse baanya ulamas iin duyduumuz arzu krele
cektir. Hareketleri zerinden erdemlerini gstermek yetmez; tek hay
ranlk uyandran hareketi doan armaan etmektir ki bunu da buda
laca msrifliinin yeni bir kant saymak iten bile deildir. Federi-
24 KURMACANIN RETORG

go'nun msrifliine ramen kymetli bir kiilie sahip olduunu gs


teren epizotlarla hikayenin gereksiz yere uzatlnas istenmiyorsa,
anlatcnn bize onun hakiki kiiliine dair gerekli bilgileri ksaca ve
dorudan vermesi gerekecektir. Bylece Federigo, gsterili olma
yan ama sadece her eyi bilen anlatcnn baaryla kullanabilecei
tabirlerle tasvir edilir: "Asil", "fazlasyla nezaketli", "sabrl" biridir
ve her eyden nemlisi "her zamankinden daha aktr"; dolaysyla
onun arzularnn dnyas, akn glmece uruna ehvete indirgendii
dier hikayelerden ounun dnyasndan aka ayrlmtr.
Anlatcnn grlerinin bu tamamen dolambasz ifadeleri, Fe
derigo'nun kendi zihnine ilikin grdklerimizle desteklenir. Ak ol
duu konuuna yedirecek hibir eyi olmad iin duyduu komik
sknt ve gzn bile krpmadan kuu kurban etmesi ok yakndan
ayrntlarla verilir ve sk sk ieriden -ama modem standartara gre
kesinlikle s kalan- grlerle anlatlr; yoksulluunu "ancak o sa
bah anlad", "iini sknt basmt, alnnn yazsna syleniyordu" .
"Zaman geiyor, soylu kadn gerektii gibi arlamas gerekiyordu.
Bakasndan, iisinden bile yardm isterneyi gururuna yediremiyor
du." Tm bunlar, muhteem kalvalt komedisinin sempatik kahkaha
lar attran bir komedi olmasn garantiler: Federigo'nun adayln
batan sona tereddtsz destekleriz. Ayrca akla kavuma sahne
sindeki sunum yntemiyle desteimiz daha da pekiir. "Federigo ka
dnn, doan piirdii iin yerine getiremeyecei bir istekte bulundu
unu duyunca, yant verecek yerde hngr hngr aiannaya koyul
du." Monna ilk nce bu "gzyalarnn doanndan ayrlacak bir insa
nn zntsn aa vurduunu sand". Yazarn italik yaptm yer
deki yardm olmasayd biz de ayn hatay yapabilirdik.
Federico'nun kiilii konusunda bu ekilde temin edildikten son
ra, onun szleri de tpk Monna Giovanna'nn szleri gibi, ieriden
gre denk gelir, nk syledii her eyin gerek ruh halini doru
yansttn biliriz. Doan konusundaki uzun aklamalar da netice
de onun hakknda tm rendiklerimizi dorular; "isteinizi yerine
getirememenin onulmaz zntsn yayorum," diye szlerini bitir
diinde onun samirniyetine inmrz, ama hikayenin "bahtiyarlkla"
sona ereceini kesinlikle ve en batan itibaren biliriz elbet.
Bu kadarn grdkten sonra baka pek fazla eye ihtiyacmz Ifal
maz. Monna'nn tm miras alabilmesi iin, daha nce lm bir-iki
ANLATMAK VE GSTERMEK 25

strda anlatlan kocas gibi olunun lm de bir-iki satrda verilir.


:cdcrigo'nun "ruh yceliini" "iin iin vmesi" onu zengin bir talip
yerine Federigo'yla evlenneye gtrr: "Paraya gereksinme duyan
trkek, erkee gereksinme duyan paradan iyidir." Artk rendiimiz
llt.ere, Federigo da bu erkektir. Tasviri geleneksel, "dz", "iki boyut
lu" olmasna ramen, ihtiya duyduumuz her eyi iermektedir. Bu
yUzden, Monna'nn byle bir ele evlenerek hayatnn sonuna kadar
utlu yaadn syleyen anlatcnn yargsn ironi hissi duymaks-
1.111 kabul edebiliriz. Fiammetta'nn dinleyicilerinin hepsi "Federi
go'yu dllendiren Tanr'ya krler eder".
Gln ama meziyetli kahramann layk olduu dl aldn
grmenin hazzn bizim de paylamamzn nedeni, malzemenin isel
niteliklerinde deil, ok farkl ekillerde kullanlabilecek malzeme
den canl bir olay rgs karma hnerinde yatar. Neticede salt Fe
derigo'nun ruh yceliine ortam yaratan koca ve oulun lmleri,
gerekten tarafsz olan bir anlatda Federigo'nun hanma bir ey su
amamaktan duyduu endieden ok daha fazla yer kaplayacaktr.
Tarafsz bir tavr sz konusu olduunda ocuun lm kesinlikle en
az annesinin doan iin Federigo'ya rahatszlk verme tereddd ka
dar arpc anlatlmaldr. Fakat bu olay rgs, Federigo'nun tarafn
tutmamz salayacak bir teknik gerektirir.
Bu tekniin modem tutarllk standartlaryla deerlendirilemeye
cei apak ortadadr; hikayeyi kat uzatp youn glmece kuvveti
ni yitirmesine yol amadan tutarl bir bak asndan anlatmak mm
kn deildir. T mden Federigo'nun gznden anlatlmas ok daha
uzun bir giri blm gerektirecek, bu yzden de hazrlk sreci ko
nusunda Federigo'nun bilincinde olabileceinden daha fazlasn bil
mediimiz takdirde doan almak zere yaplan ziyaretin komiklii
ksmen kaybolacaktr. te yandan hikaye ncelikle Federigo'nun hi
kayesi olduundan, Monna'nn gznden anlatlmas ok fazla yn
lendirme ve uzatma gerektirecektir. Zanna dayal bu tr dzeltmeler
zerinde durmak bir bakma samadr, nk bunlar byk ihtimalle
Boccaccio'nun aklna bile gelmemitir. Ama aramakta olduumuz,
daha bariz bir ekilde salam yntemlerden Boccaccio'nun tekniini
ayran byk uurumu daha iyi anlamamz salayabilirler. Bu hika
yede nemli bir gerek aa kmaz, youn bir yanlsama yoktur,
ironik bir karmakla rastlanmaz, kahin gr (prophetic vision)
26 KURMACANIN RETORG

ya da ahlaki mulaklklarn zengin bir tasviri sz konusu deildir. Bir


nebze ironiye rastlayabileceimiz dorudur, ama bir btn olarak
metnin baars, yanlsamann deil, fevkalade ksa bir anlatmla re
tilen glmece hazznn dolaysz younluunda yatar.
Bu hikayenin baarsn bilinsiz ya da tesadfi ilkellie atfetme
nin batan karch, dier hikayelerde sunulan kkten farkl dene
yime baknca gcn yitirecektir. Boccaccio'nun yaratt farkl etki
ler farkl ahlak kurallarn temel aldndan, okurlarn herhangi bir
hikayeye tam olarak doru tavrla yaklaacan varsayamaz kesin
likle. Okurlannn en azgn hikayelerindeki serbestlii onaylamaya
candan kesinlikle emindir. On anlatcdan en iffetsizi olan Dioneo
bile mstehcen ve ounlukla zalimce hikayelerine vicdan sziama
dan glenierin safna bizi ekmek iin epeyce enerji han:amak zorun
dadr. Gen ve masum Alibech'e eytan cehenneme yollamay re
terek onu batan karan mbarek kii Rustico'nun ackl olabilecek
hikayesinde (nc gn, onuncu hikaye), saftirik kzcazn kiili
ine ve nihai kaderine byk zen gsterilir ki Boccaccio'nun dnya
s da dahil olmak zere ou dnyada gln olmaktan ziyade zalim
ce ve gnahkarca saylacak davranlara glecek hale gelebilelim.
ehvetli gen ak Dioneo ak sak bir hikayede retoriine dik
kat etmek zorundaysa, tatl hanm Fiammetta sadakatsizlii verken
retorie daha da ok ihtiya duyacaktr. Yedinci gnde konu "hanm
larn ya aktan ya da tehlikeden syrlmak iin erkekler karsnda
bavurduklar hileler ve o kocalarn durumu fark edip etmedii" ze
rinedir. "Doan"da Fiammetta Federigo ile Monna Giovanna'nn er
demine hayranlk uyandrmaya alr; burada (beinci hikayede) ise
artk farkl bir retorik kullanmaktadr. Hakl olarak kskanlk eden
bir kocann cezalandrlmasndan keyif almamz salamak istediin
den, dorudan kocann zihnine dair grlerimizin teyit ettii yorum
lar yapar: O "zavall bir malluk ve akl kttr", bana gelenleri hak et
mitir. Daha da nemlisi, Fiametta, hikayenin banda, metnin tama
mnn yedide biri uzunluunda minik bir sylev ekerek deederimi
zi hizaya getirir: "Szn ksas, bir kadnn yok yere kskanlk gste
ren kocasna yaptklarn knamak deil vmek gerekir."
Bu genel sav desteklemek iin hikayenin tamam kocann komik
cezalandrln okura arzulattracak ekilde dzenlenmitir. Hikaye
nin byk bir ksm kadnn gznden anlatlr, o koca budala zorba-
ANLATMAK VE GSTERM E K 27

11111 dinden ektii komik ileye belirgin bir vurgu yaplr. Doruk nok
t ns, karsnn ektii zekice ve bol azarl nutukla adamn bir gzel
1 'l't.alandrlmasdr. Fiametta en sonunda boynuzlu kocann karsnn

rtk "msamaha grme" hakkn kazandn sylediinde, adamn


hlly le bir cezay hak etmediini ok az okur hissedecektir.
Bu ar ular Decameron'da ilerlerken retmikteki deiikliklerce
khule itildiimiz eit eit normlarn tamamn kapsamaktan uzak
tr kesinlikle. Yarg standartlar o kadar kkten deimektedir ki as
Ida Boccaccio'nun halsndaki herhangi bir ekli ayrt etmek g
Ilir.' Yazar genel ahlaki hakikat ya da gereklik anlaylarn feda et
mek pahasna zgl etkileri artrd zaman gndeme gelen baz me
seleleri daha sonra ele almaya alacam. Burada nemli olan an
lat ma-gsterme ayrmnn bu yazarn pratiklerini incelerken kkten
yetersiz kaldn kabul etmek. Boccaccio'nun sanatkarl tek bir s
tiln aniat tarzn takip etmesinde deil, eitli gsterme biimlerinin
h izmetine eitli aniatma biimlerini sokmaktaki becerisinde yatar.

YAZARlN PEK OK SES

Sonraki blmde yazarn nesnellii ya da gayriahsiliiyle ilgili


daha nemli savlardan bazlarn ayrntsyla inceleyeceim. Bu sav
larn ou yazarn varlnn baz bariz iaretlerini ortadan kaldrma
y gerektirir. Fakat beklenecei zere, bir adamn nesnellii dierinin
nefret nesnesidir. Yazarn sesine ynelik saldrlar arasnda kendimi
ze yol amaya alrken bir nebze nmz grebilmek iin, bu se
sin gerek kurmacada gerekse kurmacaya saldrlarda alabilecei fark-

7. rnein Erich Auerbach, hikayelerin hepsinin arkasnda temel bir ahlaki ta


vr ya da gereklie net bir yaklam bulamadndan yaknr. Boccaccio'nun "gl
dr etkisi uruna" yaptklarn deerlendirirken, onun dnyaya "eletirel bakn",
"salam ama esnek perspektifini, soyut ahlakla kamadan olaylara zgl, n
anslar zenle saptanm ahlaki deerler tahsis etmesini" vmekten baka bir ey
yapmaz (Mimesis: The Representation ofReality in Western Literature, Berne, 1946,
ev. Willard Trask, Anehor Books basks, 1957, s. 193). Auerbach ancak ann fark
l ihtiyalarna ramen tm hikayelerde ortak olan en genel nitelikler seviyesinde
glklerle karlar ve Boccaccio'nun "erken hmanizminin" "bulanklndan ve
belirsizliinden" yaknr (s. 272). Auerbach'n anlats, Boccaccio'nun tm hikaye
lerde ortak olan slubunun okuru dnyasnn gerekliine ikna eden bir nevi retorik
vazifesi yaptn gstermesi bakmndan paha biilmezdir.
28 KURMACANIN RETORG

l biimlere dair hazrlk niteliinde bir anlay gelitirmemiz lazm.


Yazar kurmaca evinden karmaya kalktmzda aslnda neyi kaz
yp atm oluyoruz?
lk nce yazara dorudan hitap edilen her yeri, yazarn kendi ad
na yapt yonmann hepsini silmeliyiz. Decameron'ln yazar hem
girite hem de sonuta dorudan bizimle konutuunda, dolaysz ola
rak Fiammetta ve arkadalaryla muhatap olduumuza dair tm ya
nlsamalarmz darmadan olur. F laubert'den bu yana artc l
de ok yazar ve eletirmen bu tr dorudan, aracsz yonmiann iyi
olmadnda hemfikirdir. Hatta bu tr yorumlara izin veren E. M.
Forster gibi yazarlar bile, izinlerini baz kstl konularla snrl tutar.s
yi de "yorum" nedir gerekten? Fielding'in kulland trden ki
isel mdahalelerin hepsini ortadan kaldrmay kabul edersek, gze
daha az batan yorumlar da silmemiz gerekir mi? Flaubert u u yer
de yrenin en berbat Neufchatel peynirierinin satldn sylediin
de, ya da Emma'nn "yaamad eyi anlamaktan aciz" olduunu ve
ya "geleneksel tabirlerle ifade edilemeyen hibir eyi aniayabilecek
halde olmadn" belirttiinde kendi gayriahsilik ilkelerini mi i
nemektedir?9
Bu tip ak yarglarn hepsini kaldrsak bile, karakterin zihnine
her girip ktnda, bizim tabirimizle "bak asn her deitirdi
inde" yazarn varl aka gz nndedir. Flaubert bize Emma'nn
Charles'n stne bana dikkat etmesini, "Charles'n sand gibi ko
casn dnd iin deil, kendi zevki iin, bencilliinden, sinirin
den yapyordu bunlar" (s. 82) diye aklar. Emma'nn gds ile
Charles'n bu gdye dair inancn yan yana koyann Flaubert olduu
aktr ve her yeni zihin kitaba dahil edildiinde ayn "ses" aka
kendini dayatr. Emma'nn babas Emma ve Charles'a veda ederken
"kendi dnn, kendi gnlerini... " hatrlar: "ok sevinliydi . ... Bo
alm bir ev gibi hznl buldu kendini" (s. 41 -2). Rouault'un zihni
ne bu bir anlk kay, Flaubert'in bize evlilie dair bir deerlendirme
ve daha sonra alacaklara dair bir ipucu sunma tarzdr.

8. Forster yazarn "karakterler hakkndaki grlerini okurla paylamasna"


izin vermez, nk bu durumda "samimiyet salanr, ama yanlsama ve soyluluk
pahasna". Fakat yazarn okurla "evren hakkndaki" grlerini paylamasna izin
verir (Aspects of the Novel [Londra, . 1927], s. 1 1 1 -2).
9. Madame Bovary, ev. Tahsin Ycel (stanbul: Varlk, 1956), s. 92.
ANLATMAK VE GSTERMEK 29

Ama buna kar kacaksak, niye sadece bak asm deitnne


y i gerektiren ieriden grlerle kendimizi snrlamak yerine bir
a d m daha atp tm ieriden grlere kar kmayalm? Gerek ha
yatta byle grme alar yoktur. Kurmacada bunlar vermek yazarn
kendini dayatmasdr. o
Bu bakmdan, sadece yazarn kendi sesinden konutuu yerlere
deil, her dramatize edilmi karaktere dair gvenilir ifadelere kar
<,:kmamz gerek, nk en fazla dramatize edilmi anlatcnn icra et
tii aniat edimi bile bal bana yazarn bir karakterin uzatlm "ie
riden grn" sunmasndan ibarettir. Fiammetta, "olunun sevgisi
baskn kt" dediinde, bize Monna'ya dair gvenilir bir ieriden g
r vermektedir ve ayn zamanda da kendisinin olaylar deerlendiri
ine dair bir gr sunmu olur. Her ikisi de yazarn kontroln bize
hatrlatr.
yi ama niye burada duralm? Herhangi bir tarzda gvenilirlik ala
neti bahedilmi her karakterin her konumasnda yazar mevcuttur.
Eyp'te Tanr'nn Tanr olduunu rendiimizde, "Doan"da Man
na'nn sadece doruyu sylediini rendiimizde, Tanr ya da Man
na her konutuunda yazarlar konuur. Flaubert byk Doktor Lari
viere'i tantrken yle der:
Bichat'n kurduu byk cerrah okulundan, imdi kaybolmu bir kuak
tand, mesleklerini dindarca bir akla seven, cokunlukla, keskin bir aklla
yapan filozof hekimlerdendil O fkelendi miydi hastanesinde her ey titrer
di. rencileri de ona yle sayg beslerierdi ki, yetiir yetimez kendisine
zenneye alrlard . . . . Nianlar . . . kmser, yoksullara kar konuksever,
cmert, babaca davranr, erdeme inanmasa da erdemden amazd, aklnn
incelii kendisinden bir eytan gibi korkmalarna yol amasa, bir ermi say
labilirdi [s. 429-30].

1 O. Bilhassa tarihsellik iddiasndaki aniatlarda bu tr dayatmalar barizdir. Yine


de ok ksa sre ncesine kadar grnte tarihsel anlatlan, ncil gibi zihinlerin
mahremine son derece gayrimeru girilerle dolu eserleri hi sknt duymadan oku
yabiliyorduk. ncil yazarlarnn sa'nn duygu ve dnceleri hakknda bu kadar ok
ey bildiklerini iddia etmeleri bize tuhaf grnebilir. "Yrei szlayan sa, elini uza
.
tp adama dokundu" (Markos 1 :41 ) "sa ise, kendisinden bir gcn akp gittiini he
men anlad" (5:30). Bu isel olaylar yazariara kim sylemitir? sa dnda herkesin
uykuda olduu anda Bahe'de olup bitenleri kim anlatmtr? sa'nn "bu kase ben
den uzaklatnlsn" diye Tann'ya dua ettiini onlara kim haber vermitir? Tpk Mu
sa'nn kendi lm ve cenazesini nasl yazd sorusu gibi bu sorular da tarihsel ele
tiride kanlmaz olabilir, ama edebiyat eletirisinde abartlmas iten bile deildir.
30 KURMACANIN RETORG

Bu ak ve net otorite atf, Lariviere'in grdmz her eyi bizim


yerimize yarglad sonraki birka sayfann gcne byk katkda
bulunur. Fakat faydal olmasna ramen -yazarn sesi bir kusursa
kaldnlmas zorunludur.
Yazarn sesini eletirenierin ou burada durmu olmasna ra
men, biz burada bile duramayz. Devam ettike edebilir, eseri gze
arpan her kiisel mdahaleden, aka edebi olan her antrmadan
ya da renkli metafordan, her mit ya da simge deseninden arndrabili
riz; bunlarn hepsinde rtk deerlendirmeler vardr. Her kavrayl
okur buralardaki yazar dayatmasn grebilir.
Son olarak, Jean-Paul Sartre'n izinden gidip "sre gerekilii"
adna, yazarn olaylarn doal sralanna, oranlarna ya da sreleri
ne mdahalelerine dair tm kantara itiraz etmemiz mmkndr.
Sartre'a gre nceki yazarlar, "aka ya da antrma yoluyla hi dur
madan yazarn varln okurun dikkatine sunarak, u pek budalaca
hikaye aniatma iini" merulatrmaya almtr. Varoluu roman
lar ise tam tersine, okuru "hibir tann olmad bir evrene" frlatan
"unutulmu, fark edilmemi kzaklar" olacaktr. Romanlar " ilk etapta
insan rnleri gibi deil, nesneler, bitkiler, olaylar gibi var olmal
dr" . Hal byleyse, yazar kesinlikle zetlememelidir, hibir sohbeti
ksa kesmemelidir, gnlk olaylar i ie geirip bir paragrafa s
drmamaldr. "Alt ay tek bir sayfaya sktrrsam, okur kitaptan d
ar atlayverir" (s. 229).
Sartre tm bunlarn yazarn maniple edici varlnn iaretleri ol
duunu iddia etmekte kesinlikle hakldr. mein Karamazov Kar
dele r de Peder Zosima'nn dine dnnn hikayesini mantken ne
'

reye isterseniz oraya koyabilirsiniz. Zosima'nn hikayesindeki olay


lar romann balamasndan ok nce gerekleir; en baa koyulma
dklar mddete, ki bu da sz konusu bile olamaz, urada deil de
burada verilmelerinin doal bir sebebi gsterilemez. Nereye konur-

l l . Edmund Wilson bir seferinde Joyce'un Ulysses'inden bahsederken "Joyce'


un metni sistematik olarak ilediini", bulmacalar, simgeler ve sz oyinlar yerle
tirdiini "fark ettiimiz" anda "d yanlsamasnn kaybolduu"ndan ikayet etmi
tir ("James Joyce", Axel s Castle, New York, 193 1 , s. 235).
'

12. "Situation of the Writer in 1947", What ls Literature?, ev. Bemard Freeht
man (Londra, 1 950), s. 169; Tiirkesi: Edebiyat Nedir?, ev. Hertan Onaran (stan
bul: Can, 2005).
ANLATMAK VE GSTERMEK 31

In kon sunlar, tpk Odysseus on dokuz yllk bir srede ileri veya
Jll'li her srarlnda Homeros'un mevcudiyetini bariz bir ekilde
z11rcm izdeki gibi, seim yapan yazarn varlna dikkat ekecekler
l. Dostoyevski'nin Zosima'nn hikayesini ivan'n Byk Engizis
yocu hayalinin devamna koymas tesadf deil zenli bir tercihtir.
l >nla sonra ivan'n bana gelen her ey nasl onun kendi fikirlerinin
n ka eletirisi manasma geliyorsa, bu hikayenin de sz konusu ha
yni in ima ettii deerler zerine bir yarg nitelii tamas dnl
lltr. Bu sralann yazarn amalarndan baka hibir amaca biz
nci etmedii bariz olduundan, yazarn sesini ele verir ve Sartre'a
llre uygun deildir byk ihtimalle.
Fakat Sartre'n esefle kabul ettii gibi (bkz. aada 3. Blm),
yazarn sesinin tm bu biimleri silindikten sonra bile elimizde kalan
eyde utan verici bir yapaylk kendini gsterir. Yazar bize sadece
Kk Ay masaln ya da Oedipus hikayesini tam anlamyla popler
anlatdardaki biimiyle yeniden aniatmakla yetinmezse -hatta burada
hile hangi popler anlatnn seildii gibi bir sorun vardr- neyi anla
taca konusundaki tercihi bile onun varln okur karsnda ele ve
recektir. Kirke ya da Polyphemus yerine Odysseus'un hikayesini an
latmay tercih eder. Monna'nn kocas ve olunun ackl hikayesi ye
rine Monna ve Federigo'nun neeli hikayesini aniatmay tercih eder.
Dr. Lariviere'in yiitliklerle dolu olabilecek hikayesi yerine Emma
Bovary'nin hikayesini aniatmay tercih eder. Fielding, Dickens ya da
George Eliot'n kulland ve hemen gze batan yorumlarda kendini
gsteren yazar sesi, Odysseia, "Doan" ya da Madame Bovary'yi yaz
ma kararnn ta kendisinde de ayn iddetle gzler nne serilmekte
dir. Yazarn gsterdii her ey anlatmaya yarar; gsterme ile aniatma
arasndaki izgi daima bir lde keyfi dir.
Ksacas, yazarn yargs daima mevcuttur, nasl bakacan bilen
herkes iin daima gz nndedir. Baz biimlerinin zararl m yararl
m olduu hep karmak bir sorudur, soyut kurallara gnderme yapa
rak kolayca zlemez. Artk bu soruyu ele almaya baladmza g
re, yazarn nasl klk deitireceini seebildiini, ama tamamen
gzden kaybolmay seemeyeceini asla unutmamamz gerek.
Deimez kurallar, a priori kstlamalar, dorudan yasakla
malar (undan balsedemezsin, una bakamazsn) phesiz
miadn doldurmutur ve iin doasndan dolay, zinde ve
yetenekli bir sanatya olsa olsa keyfi grneceklerdir. Me
rakla dolu ve egzersizi seven salkl, canl ve gelien bir
sanatn kat yasaklar karsnda oindirilemez bir gvensiz
lii vardr.

HENRYJAMES

Stephen Crane'in zamanndan beri tm ciddi yazarlar tekil


salneleri daha canl tasvir etmeye younlamtr.

CAROLINE GRDON

Kurmaca bize hayat yeniden dzenlennemi halde sundu


u lde hakikate temas ettiimizi hissederiz; hayat yeni
den dzenlenmi halde grdmzde ise bir ikameyle, ta
vizle ve uzlamla geitirildiimizi hissederiz.

HENRY JAMES

Bildiimiz ekliyle insan hayatnn kararszln gerek


anlamda resmedebiten roman diye bir ey yoktur.

FRANOIS MAURIAC

Yeni eserimde olaylar gece geiyor. Geceleri olaylarn pek


net olmamas doaldr, yle deil mi?
JAMES JOYCE
Pound'un "anlalmazlk" sulamasna kar
Finnegans Wake i (Finnegan'n Uyan) savunurken.
'
KNC BLM

Genel Kurallar, I:
"Hakiki Roman Gereki Olmaldr "

HAKLI DEVRMDEN SAKATLAYICI DOGMAYA

Eski otoriter retorik slubuna kar kan ilk yazariara gre, kurma
cada yazarn sesi problemi son derece karmakt. rnein James'in
nszleri -yazarlk zanaatini kefetmeye ynelik o dirayetli ve vaz
geilmez yazlarL tekniin basit anlatma-gsterme ikili kartlna
kolayca indirgenmesini iermedii gibi, James'in kendi yntemleri
dndaki tm yntemlerin tmden reddedilmesini de getirmez. As
l nda James'in kendi yntemleri artc lde eitliydi. James'in
czeli dman u ya da bu hikaye aniatma ya da gsterme tarz deil,
dnsel ve sanatsal tembellikti. "Sahneleme sanat"yla neler yapla
bileceini kefetmeye giderek daha fazla ilgi duyduu ve kendi se
siyle anlatmaktan da giderek daha az tatmin olduu dorudur. Aynca
geleneksel olarak retorie yklenen grevleri temelden dramatik bir
tarzda gerekletirmenin yolunu bulduuna inanyordu; bunun iin
her eyin grlmesini ve hissedilmesini salayacak bir "bilin mer
kezi" kullanmak yeterliydi. Dahas, yeni yntemlerini tm dier yn
temlerden daha ok seviyormu gibi konuuyordu kimi zaman. Fakat
genelde vurgulad nokta, kurmaca evinin "bir deil milyon tane
penceresi"2 olduudur; aslnda bir hikayeyi anlatmann "be milyon"
yolu vardr ve her biri esere bir "merkez" salyorsa yeterince gerek-

1. En kolay bulunabilecekleri yer Urasdr: R. P. Blackmur, The Art of the No


vel (New York, 1947). James'in dramatik, gayriahsi anlatya vurgusunun baz n
celleri iin bkz. Richard Stang, The Theory of the Novel in England, 1850-1870
(New York, 1959).
2. Art ofthe Novel, s. 46.
34 KURMACANIN RETORG

elendirilmi demektir.3 stelik bu ak fikirlilii teknikle snrl da


deildir. "Kurmaca Sanat"nda " iyi romann nasl bir ey olduunu
nceden kesinlikle" syleme ynndeki her trl abay aka red
derler. Ona gre tek mutlak gereklilik romann "ilgin" olmasdr.4
Define Adas gibi bir roman ver, nk "kalkt ite ahane bir
baar" kazanmtr (s. 605); halbuki bu roman konu ve tarz asndan
James'in kendi hikayelerinde arad trden bir gerekilikle hemen
hi ilikili deildir.
Anlatma-gsterme aynnma ilgi duyan eletirmenlerin en sk gn
derme yapt bir baka yazar olan Flaubert iin de ayn ey sylenebi
lir. Flaubert'in u ya da bu dogmay desteklediine dair alntlar yapla
bilirse de, kendisi romanclann karsna kan hemen her nemli prob
lemle bir dnem ilgilenmiti ve genelde arzu edilebilir olan ile tekil
olayda mmkn olan arasndaki gerilimin gerekliinin farkndayd.
Fakat bu esnek denemelerin ve keiflerin emalatnlp kalba d
klmesi de uzun srmedi. James'e adil davranmaya alan ilk eletir
menterin eserlerinde dahi indirgeme srecinin baladn gryo
ruz. Percy Lubbock'un Craft ofFiction'nda (Kurmaca Zanaat, 192 1 ),
James'in onlarca edebi problem -yazann karakteriyle, konu bulma
yntemiyle, baz konulann dierlerine baskn kmasyla, gvenilir
bilin merkezleri bulmann glkleriyle, retorik oyunlar gizleme
yntemleriyle ilgili problemlerL hakknda syledikleri tek bir lzum
lu kaleme indirgenir: Roman dramatik olmaldr. Lubbock'un akla
malar James'inkilerden daha net ve sistematiktir; panorama, resim,
tiyatro ve sahne terimleri arasndaki ilikilere dair dzgn ve faydal
bir ema sunar bize. James bu emay destekiernekte kullanlabilir,
fakat James'in aklamalarnda bu ema nemli kstlamalarla ve art
lada kuatlmtr; Lubbock'ta ise kstlamalar ve artlarn imdiden
siliklemeye baladn grrz.
Benzer ekilde, Joseph Warren Beach yazarn yorumlan konu
sunda sadece baz durumlarda dogmatiktir. Yazarn salneyi "terk edi-

3. Bayan Humphry Ward'a mektup, 25 Temmuz 1 899, Letters, haz. Percy Lub
bock (Londra, 1 920), I, 332-6.
4. "The Art ofFiction", ilk basm 1 888, geni apta yeniden basmlar oldu. Be
nim alntlarm uradandr: Henry James: Selected Fiction, haz. Leon Edel (Every
man, 1953), s. 591 .
5 . Bkz. Blackmur'un The Art of the Novel'n Giri'indeki faydal izelgesi.
"HAKK ROMAN GEREKi OLMALIDIR" 35

i i " selamiayp bunun "modem romann en etkileyici yn" olduu


Illi sylerken bile unu ekleyeJ:>ilmektedir: "Yazar temasn etkili bir
lki lde sunmay baaryorsa ... kiisel grnmleriyle atmamal
y rt . . Bizim ana atmamz, kiisel grnmn konusunun sanat
. ..

sul sunumuna ikame eden, konu hakknda konumay konuyu sun


nakla bir tutan yazarladr."6 Lubbock ve Beach biraz fazla cokuya
kapldnda bile, yeni bir davann tm savunucular gibi meru bir
mazeretleri olduu hissedilir: Hikaye anlatmann eski cerzebeli yol
lar zemin kazanmtr ve savunulmaya ihtiyac yoktur. James'in l
nnden iki yl sonra Beach'in yazd gilbi, artk savunulmas gere
ken kii, " ngilizcedeki en dikkat ekici timsali ahsnda ... yeni ro
nanc tipidir. "7
Fakat yeninin meru savunusu ok gemeden donarak dogmaya
dnt. 1 930'da yazan Ford Madox Ford'a gre hakikat ve nur iin
verilen sava -her koulda daima kt olan bir teknie kar verilen
sava- en sonunda kazanlmt.

Yazar taraf tutmamal, tercihlerini sergilememelidir. . . . Anlatmamal,


c anlandrmaldr . .. .
Btne bakarsak, ngiliz romann daha nce hi karakterize etmemi ni
clikler imdi karakterize ediyor. Bugn artk hi kimse Bunyan, Defoe ve
Fielding'in takipilernn yazd trden bir romanla daha malumatl okurla
rn, hatta neredeyse tmden naif okurlarn olurunu almaya kalkmayacaktr.
. . . Gnmzde hibir yazar artk Thackeray gibi, yazp yazaca en arpc
sahnenin ortasndan karga bumunu ve miyop gzlklerini karp size kahra
mannn biraz yanldn, ama kendi yreinin doru yerde olduunu syle
meye kalkmayacaktr. 8

Bu tr kural koyma ileri utanmaz tccar eletirmenlerin eline ka


dar dnce karikatrletirilme dzeyinde basitletirilmesi de gayet
doaldr.

imdi bu yaz parasn ele alalm [Kobold Knight'n 1 936'nn umut ve


rici gen yazarlarndan talepleri] :

6. The Twentieth-Century Novel: Studies in Technique (New York, 1932), s.


468.
7. The Method of Henry James (2. Bask: Philadelphia, 1954), s. 99.
8. The English Novel: From the Earliest Days to the Death ofJoseph Conrad,
Londra, 1 930, s. 1 2 1 , 122, 1 37-8. Ayrca bkz. s. 77 vd.
36 KURMACANIN RETORG

" Yllar nce duydum ki Russell Dede tekrar evlenmi ve John adnda bir
olu daha olmu . ... "
Pasaj okurken ne grdnz? Hibir ey grmediniz. Hibir resim sunul
mam . .. .
Aniatma biiminin dramatik aniatma olmad aikar. Benim verdiim
adla, "ikinci elden" aniatma sz konusudur burada. Anlatc uzun zaman n
ce olmu bir eyi kendi geliigzel tarzyla anlatmaktadr. Bu hikaye ... ke
sinlikle kendini anlatmyor. Bu hikayenin henz hareket etmeye bile bala
mad somut bir gerektir. ...
imdi una dikkat edin:
"Koca araba keskin viraj iki tekeri zerinde ald, kaak dolambal da
yolundan aa strapl bir bak frlatt. intikamenn kard sar toz stu
nu ok aalardayd ama srekli yaklayordu."
Dramatik aniatma budur ite. Hikaye kendini anlatyor, ltfen dikkat. ...
Bu dramatik aniatmadr - stelik genel anlamda konumak gerekirse, editr
lecin istedii ve deme yapt tek hikaye-aniatma trdr. ...
Tek kelimeyle, "Hikaye Kendini Anlatyor."9

Ne yazk ki tekniin -tanm gerei kt olan-yazar yorumundan


kurtulma problemine indirgenmesi ticari klavuz kitaptarla snrl de
ildi. Ciddi niversite ders kitaplarnda da ok gemeden modern
kurmacann mucizevi stnlnn gvenilir bir ipucu olarak anlat
ma-gsterme aynmn grmeye baladk ve hiiUi da gryoruz. By
le bir metinde, Stendhal'deki baz "atl" pasajlar yerildikten, Poe ve
Hawthome'a modemlerin balca sahici ncleri muamelesi yapl
dktan sonra nihayet Joyce'un " ller"ine geliniyor. Bu kusursuz hi
kayeyi ven pasaj uzun uzadya alntianmay hak ediyor.
Aslnda hikayenin bandan sonuna kadar bize hibir ey sylenmez; her
ey gsterilir. rnein hikayenin getii ortamn yzyl sonundaki taral,
orta snf, "grgl" Dublin toplumu olduu bize sylenmez; Gabriel'in bu
ehrin (kars Gretta'nn "kyl" zenginliinin tersine) duygusal ksrln
temsil ettii sylenmez . ... Tm bunlarn dramatize edildiini gryoruz; hep
si aktifletiriliyor. Hibir ey dardan her eyi bilen bak asndan veril
nyor bize . ... Gabriel ksaca tasvir edilmi; ama o da Joyce'un tasviri deil;
Lily'nin grd gibi -ya da Joyce'un durumun tamamn daha iyi kavrayan
bak asna sahip olsayd grecei gibi- gryoruz onu. Aslnda bu genel
olarak "ller"in yntemidir. Bu noktadan sonra Gabriel'in fiziki grn
den hi uzaklamayz; ama yine de onun fiziksel gzlerinden, kendi kapasi
tesini aan deerlere ve igrlere bakarz srekli. Ortamn anlam, Gabriel'

9. Kobold Knight, A Guide to Fiction-writing (Londra, 1 936), s. 9 1 .


-

"HAKK ROMAN GEREK OLMALIDIR" 37

i n karsna kar hislerindeki honutluk, karsnn a Michael Furey'e dair


romantik imgesi . . . James ncesi devirde yazarn dorudan mdahalesiyle if
ve yorum eklinde nmze konur, bu yzden de atl kalrd .10

En ciddi akademik ve eletirel almalann byk bir ksm asln


da sanatsal gsterme ile sanatsal olmayan, salt retorik aniatma arasn
daki ayn diyalektik kartl devreye sokmutur. Grnte Trollope'
un "tefsir" kullanmn savunan bir akademisyen, onun saliden "sk
sk yazar tefsiri suunu iledii" ve bu "mdahalelerin" "sanatl
ihlal ettii" sonucuna vanr; fakat Trollope bu sanatsal olmayan ayg
o kadar zekice kullanmaktadr ki kimi zaman "kusurdan erdem ya
ratmay:' becermitir. Byk on sekizinci yzyl yazar-yorumcula
rndan sempatik bir yaklamla bahseden baka bir akademisyen de
vaktinin byk bir ksmn onlann bu bakmdan sanattan yoksunlu
unu savunmaya ayrmtr. Ona gre, Fielding'in mdahaleleri zo
runlu olarak "savunmacdr", zira roman henz yerleik bir biim de
ildir; o asr ahlak yorumlar gerektirmektedir ve bu yzden de hi
hir romanc "eletirmen-ahlak ile yaratc sanat arasnda tam bir
kaynama" salayamamtr. z Yine Thomas Hardy'nin eserleri zeri
ne en duyarl otoritelerden biri, Hardy'nin "felsefesini ya da karakter
lerine ve karakterlerinin kant olaylara dair yarglann akla ka
vuturmak iin aniatya mdahale etme" eilimini dnemin etkilerin
den kaynaklanan bir snrllk olarak tanmlar. 3 yi yorumlan ktle
rinden ayrmak iin aba sarf etmez. Dierleri gibi onun gznde de
yazar yorumu bal bana, hele ki "ok fazlaysa" -geri neyin "ok
fazla" olduu genellikle irdelenmez- tartmasz ktdr. 4
Salt savunmaya gemek anlatmaya eletirel itibann geri kazan
dramaz - en azndan bu sava meydannda. Muanzlan en etkili cep-

10. Caroline Gordon ve Allen Tate, The House ofFiction (New York, 1 950), s.
280.
l l . Edd Winfield Parks, "Trollope and the Defense of Exegesis", Nineteenth
Century Fiction, VII (Mart, 1953), s. 265-7 I .
12. Irma Z . Sherwood, "The Novelists as Conmentators", The Age ofJohnson:
Essays Presented to Chauncey Brewster Tinker iinde (New Haven, Conn., 1949),
s. 13-25.

13. Harvey C. Webster, The Mayor ofCasterbridge'e giri (New York, 1948), s.
vi.
14. Srf bu trden pasajlarla kk bir kitab doldurmak mmkndr. Bkz.
Kaynaka, Il. Blm, A.
38 KURMACANIN RETORG

haneye sahiptir. Pek ok romanda zensiz mdahalelerin yaratt


ciddi kusurlar vardr. stelik gsterilen bir epizodun anlatlan bir epi
zottan daha etkili olduunu kantlamak da, sadece bu iki teknik u
arasnda tercih yapmamz gerekirse, gayet kolaydr. Son olarak, an
latmay yeren romanclar ve eletirmenler ana sanat biimlerinden
biri olarak kurmacaya Flaubert'den nce genellikle esirgenen bir da
yanak kazandrm, ayrca sk sk da sanatlar konusunda ciddiyet ve
ballklarn gstermilerdir ki bu da bal bana retilerini daha
inandrc klyor. James ve Flaubert'e sanatsal ciddiyet deneylerine
hayranlk duyduumuzu, ama tercihimizin standartlarmz biraz
geveterek romaney geri dnp James'in tabiriyle "byk akkan
pudingler" hazrlamaya tevik etmek ynnde olduunu sylersek
hibir ey kazanmayz - hatta her eyi kaybederiz. Kurmaca evinde
biimsiz pudinglere bile yer olabilir - bunlar da mesela kafa dinle
mek istendiinde ya da yallk yllannda okunabilir. Ama kendimi
onlar sanat olarak ve biimsiz olmalar zemininde savunurken bul
mak istemem.
Peki ama gsterme savunucularnn kimi zaman iddia ettii gibi
burada basit ve can skc bir tercille mi kar karyayz? Bir hikaye
yi aktarmann iki yolu olduunu; birinin tamamen iyi dierinin tama
men kt olduunu; birinin sanat ve biim sahibi, dierinin tmden
biimsiz ve geersiz olduunu; birinin tmyle drama, nesnellik, gs
terme ve canlandrmadan, dierinin tmyle anlatma, znellik, vaaz
etme ve ataletten ibaret olduunu sylemenin bir mant var m ger
ekten? Allan Tate'e gre varm gibi grnyor. Madame Bovary'de
ki bir pasajdan bahsederken -mkemmel bir pasajdr bu- "olay yaza
nn bak asndan ifade edilmemi, durum ve sahne erevesinde
canlandrlmtr," der. "Bunu kurmaca sanatnn srdrlebilir bir
zellii haline getirmek kurmaca sanatnn ta kendisini icra etmek de
mektir. Roman en sonunda Flaubert sayesinde iire yetimitir. " s Bu
iddia arpc ve dndrcdr - hatta belki de gen romaney sa
natn icra etmek iin yaptklarnn nemine yeterince inanduacak
trden tevik edid bir programdr. Peki ama doru mudur?
Tate'in "sanat" ve iir hakkndaki tanmlamalar nda bu iddi-

15. "Techniques of Fiction", Sewanee Review, Lll (1944), 2 1 0-25; ayrca ura
da: On the Limits of Poetry (New York, 1948), s. 1 43-4, 145.
"HAKK ROMAN GEREKi OLMALIDIR" 39

ann yanlln ispatlayamam. Fakat en azndan yetersiz olduunu


iistermeyi umuyorum; ayrca temel ald ayrmn salt Decameron
i hi erken dnem kurmacalarn ele alrken deil, daha dnk succes
tl'estime'i (eletirmenlerin gzdelerini) ele alrken de yetersiz oldu
unu belirtmek isterim.
B u ayrmn yaygn kabulnn sebeplerinden bazlarna bakarak
halamak faydal olacaktr. ayet Flaubert'den nce bir kurmaca sa
natnn bulunduunu dnyor ve en gayriahsi kurmacadaki sana
tn dahi sadece gl dramatik canlandrma anlarnda yatmad so
nucuna varyorsak, canlandrlan sahne hari her eye dair yaygn
phelerin sebebi nedir?

FARKLI TRLERDEN EVRENSEL NiTELiKLERE

Cevaplardan biri "tm romanlar", "tm edebiyat" ya da "tm sanat"


gibi genelletirmelere duyulan modem sevrlada yatar. "Tm sanatlar
mziin durumuna gz diker. " "Tm kurmacalar iir olmaya alr. "
"Romann z olgulara duyulan ilgidir." Hakiki romanlar bunu yapar,
hakiki edebiyat unu yapar. "Tm sanatlarn 'adna layk' tek hedefi
dnyadaki kayp dzene tanklk etmektir. " 16 Ortega y Gasset'e gre,
esasen modern olan tm eserleri kapsayan yedi genel eilim vardr:
( 1 ) sanat gayriinsaniletirmek (dehumanize), (2) canl biimlerden
saknmak, (3) sanat eserinin sadece bir sanat eseri olmasm salamak,
(4) sanat oyun saymak ve baka niteliklerini hie saymak, (5) esasen
ironik olmak, (6) hilelerden uzak durmak ve yaratm srecinde titizlik
gstermek, (7) sanat akn bir nemi olmayan bir ey gibi grmek." 1 7
Ford Madox Ford'a gre James, Crane, Conrad ve kendisi gibi iyi mo
dern romanclarn ortak amac udur: "Okuru alp bir meseleye tm
den gmerek ya okumakta olduuna ya da yazarn kimliine dair bi
lincini yitirmesini, en sonunda, 'oradaydm, oradaydm! ' diyebilmesi-

1 6. Denis de Rougemont, "Religion and the Mission of the Artisi", Spiritual


Problems in Contemporary Literature iinde, haz. Stanley Romaine Hopper (New
York, 1 952; Harper Torchbook basm, 1 957), s. 179. "Mzik" genellemesi Pater ve
evresindendir elbette; "iir" Faulkner, Tate ve daha biroundan; "olgu" ise Mary
McCarthy'den, "The Fact in Fiction", Partisan Review, XXVII (Yaz, 1960), s. 440.
17. The Dehumanization ofArt, ev. Willard R. Trask (Garden City, New York,
1 956), s. 1 3 .
40 KURMACANIN RETORG

ni ve buna inanabilmesini salamak. " 18 Ford'un program Ortega'nn


altnc maddesinin kapsamnda saylabilirse de, bunlar arpc lde
farkl programlardr. Ama ikisi de tm eserlerde ya da tm iyi modem
eserlerde ortak olan bulma abasndadr. Ortega "modem sanatsal
retimin en genel ve en karakteristik zelliini" aradn syler ve bu
zellii "sanat gayriinsaniletirme eilimi"nde bulur (s. 1 9). "Mo
dem sanatn zel dorultuianna pek az ilgi duyuyorum, aynca birka
istisnay saymazsak zel eserler daha da az ilgimi ekiyor" (s. 1 8).
Caroline Oordon da "Sophokles ve Eshilos'tan iyi kurulmu ocuk
masallarna kadar tm iyi kurmacalarda" grlen "sabitleri" aradn
ayn aklkla belirtir. Onun tavsiyesi kasten en genel dzeyde tutul
mutur: "Kurmaca yazacak ya da okuyacak olanlarn rastladklar za
man bu 'sabitleri' tanmas ya da bir kurmaca eserde olmadklarnda
yokluklarn fark etmesi son derece nemlidir." 19
yi edebiyatn tamamnda ya da tm iyi kurmacalardaki sabitlere
ynelik bu genelleyici aray baz amalar iin faydal olabilir - nite
kim edebiyat ve hayat konusundaki en ilgin sorulardan bazlar ba
ka ekilde cevaplanamaz. Ama byle genel tanmlarla balayan bir
eletirinin deer yargianna srkleome eilimi zellikle gl ola
caktr, hem de bu yarglarn genel tanmn ilk bataki keyfi dlayc
lndan baka bir eye dayanp dayanmarlna yeterince dikkat sarf
edilmeden. Yukardaki alntlarn dikkatle okunmas, normatif terim
lerin daha formlasyon srasnda ieri szdn ya da kasten ieriidi
ini aa kacaktr. Bayan Oordon'n "tm iyi kurmacalarda" bu
lunan "sabitlere" ilikin tanmn okuduktan sonra, Aldous Huxley'
nin eserlerini, hatta tm "fikir romanlarn" bir kenara atvermesine
aramayz.20 Huxley'ye ilgi duyduunu ifade etmek gibi balana
maz bir gaf yapan gen bir dostu, "yi ama neden?" diye sorar. "Bir
den fazla trde roman ve romanc olamaz m? Ayn anda hem X'i [Ba
yan Oordon'n onaylad ve hayatta olan bir romanc] hem de Aldo
us Huxley'yi sevemez miyim?" B ayan Oordon genel ilkeleri sebebiy-

1 8. A .g.y., s. 1 38-9.
19. How To Read a Novel (New York, 1957), s. 24-5.
20. A.g.y., s. 10, 222-4. "Fikir romannn" savunulan iin bkz. Lionel Trilling,
"Art and Fortune", The Liberal /magination (New York, 1950), ve Melvin Seiden,
"Characters and ldeas: The Modern Novel", The Nation, CLXXXVIll (25 Nisan
1959), s. 387-92.
"HAKK ROMAN GEREKi OLMALIDIR" 41

le, "Korkann sevemezsin," yantn vermek zorunda kalr.


Peki ama onun "sabitleri" nereden gelmektedir? Huxley'nin ken
dine has hicivli fantazilerini deerlendirirken, Bayan Gordon'n ken
di mkemmel hikayelerine (tm sabitlerini sergileyen hikayeler ol
duklann eklerneye pek gerek yoktur herhalde) uygun olanlardan ok
farkl kriteriere bavurmamz gerektiini kabul etmek iin ateli
H uxley taraftarlan olmamz gerekmez.
Neticede eletirmenin karsnda gayet basit bir mantk problemi
vardr, fakat problemin zm hi de basit deildir. Belli bir roman
lr tanm, belli bir edebiyat tr olarak "roman" tanm ya da belli
hir sanat tr olarak "edebiyat" tanm rettikten sonra, verili bir ro
nan deerlendirirken bu tanm nasl standartlatracaktr? Ancak bu
romann tanma uyduuna ya da uymas gerektiine inanmak iin
salam sebepler gstererek, uyup uyrnadn belirterek tanm stan
dartlatrabilir. Tanmlamalann ya betirnleyicidir ya da normatiftir.
Salt betimleyiciyse, bu betimlemeye uygun dmedii iin bir eseri
mahkum etmeme temel olamazlar. Aka normatifse, ilk nce stan
dartlarnn sebeplerini ortaya koyma ve roman ad verilen her eye
uygulanabileceklerini dnmemin gerekesini belirtme problemi
karma kar elbette.
Modem eletiride eletirmenlerin bu problemden ne kadar sk ka
mdm ve ka tanesinin engin genelletirmelerden tekil esere rahat
a getiini grmek iin ok fazla okumaya gerek yok. stelik, her
zavall minik romann o avutucu genelletirmenin kanatlan altna
girmek iin urnutsuzca rpndn rnektep grm herkes biliyor
mu gibi bu gei ftursuzca yaplmaktadr. Betirnlenen bir temann
normatiflernesine msaade eden ternatik eletiride bu sre zellik
le lrncldr. Dikkatli eletirmenler bile zaman zaman kendi tanrn
Iarna an ikna olurlar. R. W. B. Lewis'in, deerli eseri The Picares
que Saint'te (Serseri Aziz) tanmnn normatf olmadna dair kendi
uyanlann ne kadar abuk unuttuunu hatrlayalm. "Bu kitabn ama
c," der Lewis, "Avrupa ve Amerika'da belli bir romanc nesiini tehis
ve tarif etmektir. "21 Altbalktaki "temsili figrler" sz, der bize,

2 1 . The Picaresque Saint: Representative Figures in Contemporary Fiction


(New York, 1959), s. 9. Lewis'in yaklam bu tehlikelerin en arpc rnei deildir
kesinlikle.
42 KURMACANIN RETORG

"neslin karakteristik metaforlar, mecazlar; ayn zamanda romanlar


iindeki insan figrleri ve bizzat yazar figrleri" anlamna gelir. "Bu
figrleri tespit etmek ve oluumuna hizmet ettikleri dnyay betimle
mek, benim anladm ekliyle, gnmzde eletirinin ana ilevlerin
den biridir" (s. 1 0). Lewis hayran olunas bir tedbirlilik ve igryle
amacna doru ilerlerken Moravia, Silone, Camus, Faulkner, Graham
Greene ve Malraux'nun "insan" dnyasn bir nceki nesilden Proust,
Joyce ve Mann'n "sanatsal" dnyasndan ayrr. kinci neslin "insan"
nitelii karakteristik kahramannda kendini gsterir: "kirlenmilii"
hatta "sululuu" vesilesiyle "ada romann dne dne vurgulad
hayata gven ve yoldal" "cisimletiren" aziz-haydut (s. 1 33).
Lewis'in bu genel temay destekleyen rneklere ilikin aray
faydaldr; okur ada kurmacadaki genel akmlara dair grlerinin
zenginletiini hisseder. Fakat beklenecei zere, bu akmlarn tann
mas tekil eserlerin baarsn deerlendirmeye yetecek kriterler orta
ya karmaz. Lewis'in tekil eseriere adil davranm olmak iin "gz
lemleme ve nemli farklar vurgulama" ynndeki srekli abasna
ramen, kendi tezi ile deerlendirme abalar arasnda bir atmayla
karlamas artc deildir. Deerlendirmeleri ikna edici olduun
da, genel temasyla ya ok az ilikisi olan ya da hi ilikisi olmayan
baz kriterlerden doar: Neticede en kt eserler de en iyi eserler ka
dar serseri aziz temasm cisimletirebilir. Romanclar betimledii te
may kullanmalym gibi konutuunda ise deerlendirmelerinin
inandrcl en aza iner. "ada romann younluunun bir ksm
ayn anda sanatnn betimleme abasndan ve yaratlan karakterin
(tabiri caizse) hem aziz hem gnahkar, hem akn hem candan olma
sndan, hem kabul edilen hakikati hem gizli emelleri cisimletirme
sinden kaynaklanr. aba [yine hem romancnn hem karakterin a
bas m?) kesinlikle hep baarl sonu vermez ve baarl olsa bile
eit dzeyde baarya ulaamaz. Pek insanca ya da pek azizce bir
dorultuya 'dmek' [hem romanc hem karakter mi?] iten bile de
ildir: lke McCaslin hi kukusuz sanatsal bakmdan pek azizce olma
hatasndan mustariptir, Moravia'mn Romal fahiesi Adriana ise pek
insancadr... " Demek ki neticede bu bir sanatsal "d"tr; Faulkner
ve Moravia karakterlerini Lewis'in genel kriterlerine uydurmay ba
aramamtr. yi ama Faulkner'n ve Moravia'mn romanlarnn, ele
ald tm dier eserlerle ayn genel portreyi gerekletirmeye al-
"HAKK ROMAN GEREKi OLMALIDIR" 43

lna karar verirken neye dayanmaktadr Lewis? Faulkner'n ama


lar daha "azizvari" bir karakter, Moravia'nn amalar daha fazla "g
nah" gerektiriyorsa, portrelerinin kendi eserlerinde gerekli olan ger
c.;ckletirmedeki baarlar yznden sanatsal olarak zarar grdn
nasl syleriz? Bu muhteem eserde bu trden ok sayda glk var
dr; kimi zaman bu glkler kabul edilir, rnein Silone'yi deerlen
di ri rken Ekmek ve arap'n The Seeret of Luca'dan (Luca'nn Srr)
daha iyi bir kitap olduunu kabul eder Lewis, hem de The Seeret of
l.uca "ada kurmacann sonabildii en iyi yiitlik ve feda imgesi
n i " izmi olmasna ramen (s. 1 78). Byle bir deerlendirme ancak
1\'kmek ve arap'ta temann en eksiksiz gerekleiminin salayama
yaca bir ey olduunu kabul etmekten kaynaklanabilir. Lewis bu
durumu "ruhani vartan" ziyade "yolculuun kendisinin" tercih edil
mesine atfeder. Ama daha zgl ve dolaysyla daha faydal kriterler
kefetmek iin romanlarda ya da eletiri tarihinde ok da byk bir
aratrma gerekmez.

LK DNEMLERDE GENEL KRTERLER

Genel kriter aray modem dnemde icat edilmedi. Longinus tm


cdebiyatta genel "ycelik" niteliini aramt; onun amalar asn
dan didaktik eserler ile yaratc eserler arasndaki aynnlar nemsiz
di, nk.her tr edebiyat eseri yeri gelince onun arzulad trden bir
ykseklie, cokunlua ya da evke ulaabiliyordu.22 " retme ve
haz verme" bir zamanlar her yerde btn iirlerin ulamas gereken
forml olarak grlyordu. Kendi eserlerinde srarla iyi iirin "salt
genel doann temsiliyeti" olduunu belirten Johnson ve srekli mu
hayyilenin glerine atfta bulunan Coleridge de zaman zaman, ede
biyatn bata gelen snama yolunun canl bir inandnclk, zt tavrla
r ironik bir uyumda kaynatrma ve yazarn malzemelerine ynelik

22. Bkz. Eldes Olson, "The Argument ofLonginus on the Sublime", Critics and
Criticism iinde, haz. R. S. Crane (Chicago, 1952), s. 232-59, zellikle s. 235-6.
Ayrt edici yaplar ya da edebi trlere deil de evrensel bir iirsel "dile" duyulan mo
dem ilgi erevesinde Longinus'un ilgin bir ekilde gelitirildii bir yaz iin bkz.
Alien Tate, "Longinus and the 'New Criticism"', The Man ofLetters in the Modern
World (New York, 1955), zellikle, s. 1 75-92: "Longinus dorudan yap sorununa
parmak basm ve iirin dilinde [bu sorunun] bulunduunu ima etmitir" (s. 1 84).
44 KURMACANIN RETORi(;i

nesnel tavr sergilernesi gibi konulara bakmak olduunu srarla belir


tiyorlard.
Her eletirmenin kabul edilmi ya da edilmemi bir sistemi veya
en azndan her edebiyat eserinden bekledii bir-iki sabiti olmas
mmkndr. Ama modem dnemin farkl yn, baz edebiyat trleri
nin genel standartlar deitirebilecek kendine has talepleri olabile
cei anlaynn yaygn olarak terk edilmesidir. nceki eletirmenler
tr ne olursa olsun edebi deere sahip her eserde ortak olan nitelik
lerle urayordu, ama baz niteliklerin tartma konusu olan zel t
re -trajedi, komedi, hiciv, epik, mersiye vs.- zg olduu kabul edi
liyordu. Trler ounlukla gevek biimde tanrolansa da, Romantik
dnem ncesindeki herhangi bir eletirmeni okuduumuzda az ok
kesinlikle tanmlanm bir trn kendine has taleplerine gnderme
yapldn er ge grrz. rnein Fielding, Joseph Andrews'un me
hur nsznde tm baarl edebiyat eserlerinde bulunmas gereken
genel niteliklerin farkndadr.23 Fakat en ok vurgulad nitelikler,
yaratmak istedii eser trnn gerektirdii kendine has niteliklerdir.
Kendi romann trajik deil komik, dramatik deil epik, nazm deil
nesir olarak ayrt ettikten sonra daha da ileri giderek eserini, her ikisi
de "nesirle yazlm komik epikler" ile kartnlabilecek romans ve
burleskten aynr. Son olarak uras aktr ki, eletirmen Joseph And
rews'da hangi kusur ya da tileziyetleri bulursa bulsun, Fielding ancak
bu ok sayda ayrmda dikkatle iaret ettii eser trne uygun olduk
lar takdirde eletirileri geerli sayacaktr.
Benzer ekilde Dryden da Fransz oyunlarnn m yoksa ngiliz
oyunlarnn m daha iyi olduunu belirleyecek kriterler zerinde d
nrken sk sk tr ayrmarna gider: Baz teknik usuller u tr
oyunlar iin, bazlar bu tr oyunlar iin daha iyidir. Tm oyunlar iin
art olan genel niteliklere -gerilim (suspense), eitlilik, doallk,
birlik- bavursa da, " Suskun Kadnn mtihan"nda baka bir eyin
deil ncelikle komik oyunun meziyetleri zerinde durur. Komik etki
yaratma abas geree benzerlii tehdit ettiinde, belli snrlar iin-

23. "retme ve elendirme." "retme" onu kendi eserindeki ahlak bulank


bir biimde savunmaya gtrr (sondan drdnc paragraf). [Not, 1982: Homer
Goldberg nsz konusunda buradaki aklamamn yanltc olduunu ne sryor.
Bkz. "Comic Prose Epic or Comic Romance: The Argument of the Preface to Jo
seph Andrews", Philological Quarterly 43 ( 1 964): 206-7, n. 20.]
"HAKiKi ROMAN GEREKi OLMALIDIR" 45

d e gerekilii komediy e feda etmeye gnll olmas manidardr.24


iirin genel niteliklerine byk ilgi gsteren Coleridge bile tekil
degerlendirmelerinde bir hayli esnek davranr. Tiyatroda parantez ii
dUneeler ve betimlemelerle " yazarn kendisini" ele veren "salt an
ltma slubuna" kar olduu dorudur; bu yzden anlatmaya yne
l i k modern saldrya katlyormu gibi grnebilir. Fakat Tom Jo
lll'.\''ta sorunla karlatnda daha az deil daha fazla anlatm talep
eder - Leydi Bellaston'la ilikisi zerinden " Tom Jones'un yaad
rezil olma hissini daha eksiksiz ve etkili bir biimde sergiteyecek ek
hir paragraf' talebinde bulunur.25
Evrensel olarak istenen niteliklerin gerekleri karsnda trsel ay
rmlardan vazgeilmesi, modern edebiyat tarihindeki en ilgin olay
lurdan biridir. Bunun bir yn, farkl trden edebiyat eserlerine uy
gun slup dzeyleri arasndaki aynnlarn kaybolmasdr. Auerbach
edebiyat tarihinde "gndelik gerekliin", nasl tanmlanrsa tanm
lansn, her nem kazannda dzeyterin bu knn meydana gel
diini Mimesis'te gsterir. Aynca M. H. Abrams'n belirttii zere, bu
durumun Romantik dnemde eletirel vurgunun iirden aire, sanat
sal rne duyulan ilgiden sanatsal sreci ele alan ifade teorilerine
kaymasyla ilikili olduu da aktr. Eletirmenler esasen yazarla il
g i lendiinde ve eserlerini ondaki baz niteliklerin iaretleri olarak de
erlendirdiinde tm eserlerde ayn nitelikleri arama ihtimalleri arta
caktr. Nesnellik, znellik, samimiyet, samimiyetsizlik, ilham, yara
tclk - yazar ister komedi, isterse trajedi, epik, hiciv ya da lirik iir
yazsn, bu nitelikler aranr ve vlr ya da yerilir.26

24. John Dryden, "An Es say of Dramatic Poesy", Dramatic Essays (Everyman,
1 906), s. 42, 45.
25. "Notes on Love's Labour's Lost", Essays and Lectures on Shakspeare
(Everyman, 1 907), s. 74.
26. Bkz. Abrans, The Mirror and the Lamp (New York, 1 953), zellikle 5. B
lm, 2. Ksm. Edebi trler arasndaki aynnlarn kaybolmasnn eletirideki etkile
ri iin bkz. R. S. Crane, Giri, Critics and Criticism iinde, s. 14. Daha eski eletiri
"eitli kabul edilmi iirsel trler"e gnderme yaparak "evrensel iir" ile "tekil i
irler" in arabuluculuunu yapyordu, der Crane baka bir yerde. Modem eletiriler
csasen "airin kompozisyonundaki tikel 'biimler'den bamsz olarak airin sz
ckleri ve konular ele alnda tehis edilebilen o byk iirsel nitelik aynmlaryla"
i lgilidir. (The Languages of Criticism and the Structure ofPoetry [Toronto, 1953],
s . 95-6).
46 KURMACANIN RETORG

Fakat genel nitelik aray gndelik gereklie ya da yazarn kii


liine ilgi duyan eletirmenlerle snrl kalmamtr. Hemen her ele
tiri okulu, Laurence Lemer'n ksa zaman nce kan baarl kitab
nn balnda kulland tabide "En Hakiki iir" iin bir program
retmitir. zgl talepleri sayesinde evrensel standartlar ile tekil eser
Iere arabuluculuk yapabilecek edebi trlerin betimlenmesine gsteri
len ilgi genellikle ok geni gruplandrmalarn ortaya kmasna yol
amtr: belli bir an ruhu, zel bir okulun nitelikleri ya da en kesin
haliyle "haldaki ekil", yani yazarn tm eserleri hakknda bilgi ve
ren ve eserleri zetleyen temel rnt.
ilerledike netletirmeyi umduum sebeplerle, bilhassa kurmaca
eletirisi bu vurgu kaymasnn en kt etkilerine aktr. Roman ad
verilen eserlerin kaotik eitliliiyle yzleirken yerleik eletirel ge
leneklerden destek grmeyen kurmaca eletirmenleri, dogmatiklii
. gze alma pahasna kendi alanlarna has bir dzen yaratmaya itilmi
tir. Neticede ok byk bir eitlilikte, saysz ekil ve boydaki "byk
gelenekler" artc bir hzla kefedilip kefedilip terk edilmitir. Ro
mann Cervantes, De,foe, Fielding, Richardson, JaneAusten'la balad
sylenir - yoksa Homeros'la m balamtr? Joyce veya Proust ta
rafndan ldrld, simgeeiliin ykselii ya da kat gerekiere iti
bar edilmemesi -belki de kat gerekiere ar derecede bal kalnma
s- yznden ld sylenir. Hayr, hayr, roman MHi yayordur, fa
kat sadece unun ve unun eserlerinde. Bu yzden, vesaire vesaire.
Zaman zaman Northrop Frye gibi biri kp trleri oulcu bir e
kilde snflandrr, bir kurmaca trundeki standartlarn baka trden
bir esere dayatlmasna kar bizi uyarr.27 Fakat byle giriimler na
dirdir, hatta bu tr giriimler olduunda dahi bizi sayfa 39-43'te ta-

27. Anatomy ofCriticism (Princeton, New Jersey, 1 957), s. 302-14 . Frye'n kur
macay drt tipte snflandrmas (roman, romans, itiraf ve anatomi), drt tipin alt .
muhtemel bileiminin mantksal sonularn belirtmesi, "byk bir romansnn,
setii uzlamlar erevesinde incelenmesi" gerektiini bize hatrlatr. Ne yazk ki
Frye'n gsterdii on tip, teknii deerlendirme zemini olarak snrl bir kullanma
sahiptir, zira bize hala baa klamayacak kadar byk ve heterojen eser gruplar
verirler; ayrca bu gruplar ortak etkilerinden yaplan tmevarmlardan ziyade, tem
sil edilen malzemelerin tmdengelimli snflandrmas ile birbirinden ayrt edilir
(rn. "Roman ile romans arasndaki temel ayrm karakter yaratma srecinde ya
tar"). Ama Frye'n snflandrmasnn kendi zel amalar asndan kavrayl ve
etkili olduunu reddetmek anlamna gelmez bu.
"HAKK ROMAN GEREKi OLMALIDIR" 47

mlanan problemle ba baa brakrlar: u roman bu trden sayma


ya bizi yetkili klan ilahi bir ferman olmadan, herhangi bir tanmlan
m tre uygun standartlar u ya da bu romana nasl uygularz? Fan
tazi unsurlar "romanda" uygunsuz, "romansta" ise kabul edilebilir
midir? Pekala. u romann fantastik unsurlar kullandm grdm.
Rezil bir roman m yoksa baarl bir romans m olduunu syleyece
im? Bunun iin kendi smflandrmamdan kmayan standartara
havurmam gerekir. Ve yine ayn soru: "Hakiki romanda" yorum uy
gunsuz mudur? Joyce Cary'nin lmnden sonra yaymlanan roma
nnn yorumlarla dolu olduunu gryorum. Beceriksizce yazlm
hir "hakiki roman" olduun mu syleyeceim, yoksa yorumun uy
gun olduu yeni bir kategori mi icat edeceim? Yeni kategori icat et
mek bile yorumun iyi mi kt m yapldna -hangi zemine dayana
rak?- karar verme iini bana brakyor. The Captive and the Free (Esir
ler ve zgrler) hakkndaki nihai deerlendirmem ne olursa olsun,
geni anlamda genel snfna dair pein hkmlerime bal olamaz.
Bu labirentten bir k yolu ararken, Flaubert'den bu yana eletir
menlerin kurmacay deerlendirirken gz nne ald genel nitelik
lerden bazlarna daha yakndan bakmakta fayda var.

GENEL KRiTERLERiN KAYNAGI

Eserin kendisinde aranan genel nitelikler. - Baz eletirmenler roma


nn gereklie adil davranmasn, hayat doru yanstmasm, doal,
gerek ya da capcanl olmasm art koarlar. Dierleri roman bozul
muluklardan, sanatsal olmayan unsurlardan, pek insanca elerden
arndrmak ister. Bir yandan, "dramatik canllk", "inandrclk", "sa
mimiyet", "sahicilik", "gereklik havas", "konunun tatminkar bir e-
k ilde ilenmesi", "yanlsamann youn olmas" istenir; dier yandan,
"tarafszlk", "gayriahsilik", "iirsel saflk", "saf biim" talep edilir.
Bir yandan "gereklik yaanmaldr", dier yandan "biim zerine
kafa yorulmaldr". Modern eletirinin diyalektik tarihini, kurmacay
her eyden nce gerek olmas gereken bir ey sayanlar (bu blmn
devamnda tartlyor) ile saf olmasn isteyenler -sanatsal saflk
aray gerekdla ve "sanatn gayriinsanilemesine (dehumani
zation)" yol asa bile (4. Blm)- arasndaki bir sava erevesinde
yazabiliriz.
48 KURMACANIN RETORG

Yazardan beklenen tavrlar. - Pek ok eletirmen yazann "nes


nel", "tarafsz", "hissiz", "ironik", "yansz", "eit mesafede", "gayri
ahsi" olmas gerektiini varsayar. Yzylmda sayca aznlkta ka
lan dierleri ise yazann "tutkulu", "mdahil", "angaje" olmasn ister.
B u iki u arasnda kalan lml eletirmenler de yazar, hitap edilen kit
le ve kurmaca dnya arasndaki uygun "mesafe" iin standartlar ge
litirmeye almtr (u konumlan 3 Blm'de, "mesafe" proble
mini 5. ve 6. Blmlerde tartyorum).
Okurdan beklenen tavrlar.- Buradaki terimler ideal yazan be
timleyenlerle neredeyse ayndr. Okur "nesnel", "ironik" ya da "eit
mesafede" midir, yoksa tam tersine efkat ve ballk kabiliyetine mi
sahiptir? Bir yandan, bir eser okura cevaplardan ziyade sorular sun
maldr ve okur sonusuzluu kabul etmeye hazr olmaldr; hayatn
mulaklklann kabul etmeli, "an basitletirilmi siyah ve beyazla
ra" dayal bir gr reddetmelidir. Duygulannn yan sra kendi zih
nini, kendi eletirel zekasn kullanmaldr. James "Haldaki ekil"le
ilgili planndan bahsederken genel amalarndan birini yle ifade
eder: "Usturuplu bir sreten en ok hatrladm ey, ... ironik ya da
fantastik bir dokunula, analitik takdiri -fiilen kaybettii haklan ve
itibanyla birlikte- mmkn mertebe yeniden salamaya ynelik can
l bir gd. "28
Fakat te yandan dimaa pek fazla hitap etmeyen kurmaca eserler
yazlmas, temel insan duygulanyla daha drste kar karya ge
linmesi iin yzlerce talep vardr. Okuru l bir kedi, yumurta kabu
u ve bir para telden (Wells'in bir zamanlar Henry James'in eserleri
nin nihai konusu olarak tespit ettii eylerden) daha fazlasyla kar
karya brakacak bir edebiyat talebini popler haftalk dergilerde sk
sk gryoruz. Son olarak, eletirel deerlendirmede izlerkitleyi he
saba katnama ynnde saysz aba sz konusu olmutur. Bunlar
"arndnlm" eser talepleriyle sk skya ilikili olduundan, 4. B
lm'de ikisini bir arada ele alyor, yazar ile okur arasndaki, antlm
bir sanat arzusundan etkilenmi retorik ilikiyi inceliyorum. 5. B
lm'deyse baka bir adan okura dnyor ve romancnn -Parnassos

28. The Art ofthe Novel, haz. R. P. Blackmur (New York, 1 947), s. 228. Bu nok
tadan sonra tm aklanmam sayfa gndermeleri James'in nszler'inin bu bask
snadr.
"HAKiKi ROMAN GEREKi OLMALIDIR" 49

1 >n'nda yaayan bir romancnn bile- "meru" olarak yararlanabile


ni insani konularn yelpazesini geniletmeye giriiyorum.
Eserler, yazarlar ve okurlarla ilgili kriterler birbiriyle yakndan
I l ikilidir - o kadar yakndan ilikilidirler ki bir tanesiyle dierlerine
ltas etmeden uzun sre uramak mmkn deildir. Gelgelelim,
oraki blmlerde gstereceim gibi, bu kriterler birbirlerinden ak
\'11 farkldrlar. Eletirmenlerin zaman zaman iddia ettii gibi eserin
hnl bana bir varl olmad bir bakma doru olabilir; ayn za
nda bir bakma, iyi bir roman baaryla okunduunda yazar ile oku
nn deneyimlerinin ayrt edilerneyecei de doru olabilir. Ama yine de
eletirel programlar esere mi, yazara m yoksa okura m vurgu yaptk
lrna gre kabaca olsa da kolay ayrt edilebilirler.
Muhtemelen listelenemeyecek kadar ok sayda, eit eit kriter
vurdr ve bu kriterlerin pek ou teknik kurallarla alakaldr elbette.
Daha da sorunlu nokta, birok yazann kendilerini iki ya da daha faz
l a nitelii aryormu gibi gstermesidir; bazen "tm" iyi sanat eserle
rinde iki "mutlak" artn, rnein younluk ve kapsamlln, doaya
sadakat ile sadeliin, sanatsal saflk ile hayatn "bozulmuluklarna"
sudakatn kartln kabul ettikleri iin adeta blnm durumda
drlar. stelik tm yazarlarn ileri srdkleri genel standartiara u ya
da bu noktada sadakatsizlik ettiinin gsterilebileceini dnyo
rum; ister istemez ok sayda sfli, idealden uzak, tikel ihtiyaca ce
vap verilmesini gerektiren bu zorlu ii ilk sayfadan son sayfaya kadar
yapabilmeleri iin zaten sadakatsizlik etmeleri zorunludur.
Ama tm bunlar sylediysek de, retorik olarak teknie biraz k
utma araynda renecek ok ey vardr; baz modern yazarlarn
genel kriter tipinden biri ya da dieri adna gnll olarak yaptklar
fedakarlklara yakndan bakmak bize ok ey kazandrabilir.

GEREKLK YANlLSAMASININ YOGUNLUGU

Yazarn sesine yneltilen saldnlarn ounluu kitabn "gerek" g


rnmesini salama adna olmutur muhtemelen. rnein 1 930'da Ford'
un "James, Crane ve Conrad"n pratiklerini zetierne ve amalarn
"romann ihtiras" olarak kabul etme giriimini ele alalm:
Fielding'den Meredith'e kadar ngiliz romanclannn sorunu karakterle
rine inanp inanmadnz bir tekinin bile umursamamasdr. Tutkuyla kita-
so KURMACANIN RETORG

bn yazan Flaubert ya da Conrad'a Homais ya da Tuan Jim'in gerekliini


inandnc bulmadnz syleseydiniz, sizi dar arp vururlard herhal
de; benzer koullarda Richardson da son derece ters davranrd. Fakat Fiel
ding, Thackeray ya da Meredith bu meseleyi pek kafalarna takmazlard; te
yandan onlann "centilmen" olmadklann ima ettiiniz takdirde ellerinden
gelirse sizi bir yumrukta yerer sererierdi. 29

Grne baklrsa Ford -kendi iddasna gre- kendi zel kulb

tarafndan ilk bata formle edildii haliyle roman anayasas ve ek

yasalarna olan gvenini hibir zaman kaybetmemitir. "O srada ro


man iin bir dzen gelitirdik ve bu dzen bence hala dayanyor," di
ye yazyordu 1935'te;3o teorisini de salt "anlatmaya" kar gereki
"canlandrma"ya dair baz ilgin rneklerle destekliyordu. "'Bay X
kfrbaz gericinin tekidir' dersek onun hakknda pek az ey rene
ceinizi biliyorduk. Ama ilk szleri 'Lanet olsun, u adi liberallerin
hepsini bir duvara dizeceksin, sonra da o be para etmz cierlerini
delik deik edeceksin .. .' olursa, bu beyefendi sonraki sayfalarda ko
lay kolay silinmeyecek bir izienim brakacaktr zerinizde."
Daha dikkatli eletirmenler gereki canlandrma ile yazarn sus
kunluu arasndaki bu ilikiyi kategorik deil farazi bir biimde orta
ya koymulardr: "O halde, romancnn istedii ey dramatik canl
lksa, yapabilecei en iyi ey anlatcy tmden devreden karmann
ve salneyi okura dorudan gstermenin bir yolunu bulmaktr. . ..
Aka her eyi bilen hikaye-anlatc modern kurmacada neredeyse
yok olmutur."31 Ama bu tip ifadelerde neredeyse her seferinde yaza
rn dramatik canll istemesi gerektii ima edilir, bu yzden yolunu
tkyor grnen her ey pheli saylr.32 Roman zerine son dnem
deki en iyi kitaplardan birinde, Ian Watt'n genel varsaym "temsili

29. The English Novel, s. 89-90. James'ten hemen nce eletiride gerekilik ta
lepleri hakknda kusursuz bir alma iin bkz. Richard Stang, The Theory of the
Novel in England, 1 850-1870 (New York, 1959), 4. Blm.
30. "Techniques", Southern Review, I (Temmuz, 1 935), 33.
3 1 . James Weber Linn ve Houghton Wells Taylor, A Fareword to Fiction (New
York, 1935), s. 33.
32. rnein bkz. Bemard DeVoto, The World of Fiction (New York, 1950), s.

"
157-225: ... tek bir eletirel mutlak vardr. Okur bir roman yarm brakyorsa, en
yksek mahkeme temyiz edilemeyecek bir karar karm demektir. ... Okur ilgi
duyduu lde okumaya devam edecektir, yani sayfada olup bitenin gerek bir
olay olduuna inand srece devam edecektir... " (s. 157).
"HAKiKi ROMAN GEREKi OLMALIDIR" s

.,crekiliin" bal bana iyi olduudur. Aslnda Watt "biimsel ger


\'l'kilik" dedii eyde "roman"n dier kurmaca biimlerinden fark
llaan tanmlayc zelliini grr.33 Daha dorusu, ona gre ancak
1 >cfoe ve Richardson karakterlerine gerek insan gibi grnmelerine
yelecek kadar zellik ve zerklik vermeyi kefedince roman bala
mtr.
Watt tm iyi eletirmenler gibi, "gerein yanlsz bir ekilde ak
lr lmasnn ille de kalc edebi deere sahip hakiki bir eser ortaya
karmayacan" (s. 36) kabul eder; ayrca "biimsel gerekilik" ne
kadar fazlaysa eserin o kadar iyi olduu iddiasn da ounlukla red
lcder. Yine de Watt'n sabit kriteri gerekiliin yakalanmasdr. r
nein Fielding'i ele alrken, Fielding'in sanatnn Richardson'n sana
l dan daha az "biimsel gerekilik" gerektirdii itirazn tekrarlasa
la, gerekilii feda etmenin ayn zamanda kaliteyi feda etmek oldu
P,u aktr. Fielding hikayesini "dikkatimizi olayn kendisinden ele
l n tarzna ve kurulan epik koutluklara kaydracak" (s. 292) bir
larzda anlattnda, Fielding'in farkl amalar iin ne kadar gerekli
olursa olsun, bu bir zayflk addedilir. "Hayatn olaan sreleri yeri
ne edebiyatn maniple edilmi sekanslarn artrd iin anlat
nn genel sahicilik havasnn zarar grd aktr. " Benzer ekilde,
Sophie hibir zaman Watt'n tabiriyle "yapay" tantmnn etkisinden
kurtulamaz - yani hibir zaman Clarissa gibi gerek olamaz bizim
iin (s. 254). Ksacas, Watt daha nce alnt yaplan eletirmenlerin
oundan daha dikkatli bir okur olmasna ramen, hala srf biimsel
gerekilikteki kusuruna dayanarak, Fielding'e tam puan vermekten
imtina etmek zorunda hisseder kendini. "ok az okur bu nsz kabi
linden blmler ya da Fielding'in elenceli yan-konumalar olma
dan roman okumay ister, ama bunlarn anlatnn gerekliinden bir
eyler gtrdne de kuku yoktur" (s. 330); "Elbette yazarn bu m
lecavizlii anlatsnn sahiciliini azaltna eilimindedir" (s. 329).
Yorum sahicilii azaltr "elbette" ! Bunu herkes bilir, kimse sorgu
lamaz. Ama eletirmenler arasndaki hemfikirlik de "elbette" sadece .
yzeyseldir. Bir dnemde ya da akmda doal grnen bir ey baka
bir dnem ya da akmda yapay grnr. Herkes kendi gereklik anla-

33. Ian Watt, Romann Ykselii, ev. Ferit Burak Aydar (stanbul: Metis,
2007).
52 KURMACANIN RETORG

yna gvenir ve doal yzeyin nemine dair grnteki uzlama,


retileri aynntsyla kyasladmz zaman paralanr.
Henry James'e gre "younluk ... aydnlanm hikaye-anlatcs
mn herhangi bir zamanda kendi kan iin, uruna tm dier kerem
leri feda edecei keremdir" (s. 3 1 8). yi ama neyin younluu? Kah
kahann m? Gzyalarnn m? Belki de her yazar u ya da bu trden
younluk peindedir.34 James'e gre bu younluk "yanlsama youn
luudur" - ounlukla da gereki insan snrllkianna tabi iyi bir
zihnin grd ekilde hayat deneyimierne yanlsamas sz konusu
dur. Tpk Flaubert gibi James de srekli "doal" olana ulama kayg
s gdyordu, ama gerekliin imkansz karmaklnn da Flaubert
k:;dar farkndayd. "Gerekte ilikiler hibir noktada durmaz ve sa
natnn hi bitmeyen hassas problemi, iinde ilikilerin mutlu mesut
devam eder grnecei bir daireyi kendine ait bir geometriyle iz
mektir" (s. 5). Hibir edim "belli bir suni sktrma olmadan tarihsel
bakmdan canl klnamamtr. . . . Younluu yaratabilirsem yanlsa
nay retebilirim" (s. 1 5).
James Flaubert'e byk hayranlk beslemekle beraber, Flaubert'in
gerekiliinin ok yzeysel olduunu hissediyordu. "Bir romanc
olarak M. Flaubert'in teorisi," der, "danda balamaktr. nsan haya
t her eyden nce seyirliktir, gz iin bir megale ve elencedir, de
diini hayal edebiliriz. Ona gre sadece gzlerimizin gsterdii ey
lerden emin olabiliriz; o halde her koulda bununla balamamz gere
kir."35 James tamamen farkl bir yerden, inandnc bir zihnin gerek
lik zerine ileyiini tasvir etme abasyla ie balar. En ilgin konu
nun salam ama "akna dnm" bir zihnin hayat uras olduunu
hissettiinden (rnein s. 63-4, 66), olaylar "yanstan" bilin mer
kezleri olarak Flaubert'in budala zihinleri tercih etmesinden rahatsz
olur. Ona gre Emma Bovary'nin yanstc olmas ak bir hatadr, ay
nca Gnl ki Yetimkte'deki Frederic de neredeyse hastalk dzeyin
de bir igr eksikliini, hatta Flaubert'in ahsnda bir zihin aksakl
m temsil etmektedir. James'in bu art hususundaki hisleri yle g-

34. Romantik dnemde aranan younluklardan bazlarna dair aklamalar iin


bkz. Abrarns, The Mirror and the Lamp, zellikle s. 1 36, 1 38.
35. Charles de Bemard ve Gustave Flaubert, French Poets and Novelists (Lon
dra, 1 884), s. 20 1 . Bu deneme James'in kendi gerekiliini anlamak bakmndan
vazgeilmezdir.
"HAKK ROMAN GEREKi OLMALIDIR" 53

IUyd ki, eletirmenin yazarn "konusunu" reddetme hakk olmad


nu dair kendi kuraln ihlal edebilmitir.36
Byk hayranlk besledii adama yapt eletiri salam olsa da
olmasa da, salt yzeylerin "betimlenmesi"nin ona yetmedii aka
jtllrlmektedir. Onun sadakat gsterilmesini umduu hayat nesnel
yilzeydeki hayattan ziyade zihnin hayatdr. "Korkarm konu yine,
yu1.arn kiisel karaktere ve zihnin 'doasna', hemen her zihnin 'do
asna' kar hastnlamaz ve doymaz, fuzuli ve ahlakd ilgisine ge
liyor" (s. 1 56). Zihinler ise en ok, beeni, yarg ya da ahiakla ilgili
cselelerle, nemli ve ilgin meselelerle urarken merak uyandm
ndr elbette.
Neyin gerek olduuna dair bu genel anlaya hep sadk kalan
.James her yeni eserde, nceki eserde aranan niteliklerin aynsn ara
ma eilimindedir. Maupassant'n "yanlsamaclar" dedii "st dzey"
crekilerden biri olduu aikardr ve gereklik yanlsamasnn ken
disinden ziyade "yanlsama younluunun" peine Flaubert'den daha
ct ve tutarl bir biimde der, ama buna ramen sonraki yllannda
kendi eserlerinin hepsine ayn testi uygulamtr.
Yanlsama younluunun en st dzey test olduunu dne dne
syler. Srf gereklik yanlsamas bal bana yeterli deildir; ger
\'cklik ok fazla -younlukla aktarlmaya demeyecek kadar fazla
cy ierir. Dier yandan, younluk bal bana yeterli deildir, ama
oyun yazarnn "kendiliinden sahip olduu bir hazine" sfatyla ro
ancnn "esefle haset ettii" bir eydir" (s. 1 5). Ulalan younluun
!amam, sahici hayatn sunduu yanlsamann younlamas olmal
dr. Snrsz, geliigzel yaylan deneyim iin badr; "baz eylerin
imgesini ve hissini vermek" problemin yarsdr daima. Ama bunlar
younlukla verme!<, hayal edilen gereklik resminin lo bir k yay
nann tesine gemesini salamak sanatnn son derece iyi bir kom
pozisyon gcne sahip olmasn gerektirir. Herhangi bir kompozis-

36. "Kendi konusunu, kendi fikrini, kendi donesini sanatya brakmalyz: Bi


t.im eletirimiz bunlar nasl ilediiyle ilgilidir" ("The Art of Fiction", s. 599).
Eletirmenler bunu kimi zaman her konuya ayn deeri vermek olarak yorumlam
r. Fakat James "konularn meziyetlerinin dereceleri olduunu" asla unutmaz (Art
(the Novel, s. 309). Sanatnn deil, sadece eletirmenin karar verme hakkn red
deder. te yandan Flaubert'le ilgili yazarken konunun kendisini yarglyor gibi g
rnmektedir.
54 KURMACANIN RETORG

yon ya da seim hayat tahrif ettiinden, t!Jl kurmacalar tafsilatl bir


rtbas retorii gerektirir.
Yazarn teknik tercihleriyle ilgili olarak James'in anlattklarnn
ou -"malzeme" ya da "konudan" ayn olarak "biim", "usul", "icra
tarz", "muamele"- bu ikili hedefe yneliktir. Retorik hakknda sy
ledikleri, ksaca (eserlerdeki fiili teknikten farkl olarak), tm eserle
rinde eit derecede arad niteliklerden okurun ald hazz her ki
tapta nasl artracayla ilgilidir byk lde. Her konu "tam haki
katini" dourabilmesi iin hafife farkl bir muamele gerektirir elbet
te, ama doru muamele edilirse tm konular, azami lde komik,
trajik ya da satirik duygular yaratmak gibi eski moda etkiler yerine
genellemi, karma, "doal" etkiler yaratr: Hepsi tek hikayede bir
lemi "ironi, komedi, trajedi" iin konuyu ileme tarzmz gelitiri
riz, diye tekrar tekrar vurgular (s. 224). Daha eski kurmacalarda trajik
duygular artrmak iin art olabilecek sempati gibi bir nitelik bile
burada srfyam1samay younJatrmak iin gereklidir (s. 1 2).37
James'in ana terimlerinin hepsi bu ifte grevle ilikilendirilebi
lir. Younluu yakalamak iin zamann ksa gsterilmesi gerekir, fa
kat romanc bu srada gereklik yanlsamasn korumak iin rtbas
etme yntemini baaryla kullanmaldr (s. 1 3-4). "Delikanlmn fela
ketini gzler nne sermek iin kullanabileceim malzeme," der Ro
derick Hudson da kahramann ahlaki bozuluu konusunda, "tartma
'

sz ok azd, ama bunlar daha canl klabilirdim; belli bir younlua


erierek yanlsama retebilirdim" (s. 15).
Benzer ekilde "kompozisyon"a -"birlik", "uyum", "sentez"- ula
maya da kararldr, hatta kimi zaman bunun bal bana bir ama ol
duu hissini yaratr. Ama bunun arzulanmasnn sebebi, sanatn ger
ek yaamda bulunmayan bir younlua ancak gayritabii bir dzen
sayesinde ulaabilmesidir. Nitekim James yanlsama uruna dzeni
feda edecektir; "hakikat ltme mdahale tehdidi yaratyorsa, n
marinin ok fazla olmasndansa ok az olmasna razym," der (s.
43). Beklenecei zere, youn bir hakikat yanlsamas uruna hem
yapy hem de yaln hakikati feda etmeye gnlldr (s. 222-4).

37. James'in hem sanata hem hayata tam anlamyla adil davranma abas konu
sunda faydal bir tartma iin bkz. Rene Wellek, "Henry James's Literary Theory
and Criticism", American Literature, XXX (Kasm, 1 958), 293-321 , zellikle 298-
306.
"HAKK ROMAN GEREKi OLMALIDIR" ss

Ahlaka derin bir ilgisi vardr v e ana karakterlerin ahlaki seimler


yupmasn gerektirmeyen hikayesi ok azdr. Ama ona gre bir eserin
hlaki nitelii retilerinin geerliliine dayanmaz; "bir sanat eseri
nin ahlaki anlam" tamamen "onun retiminde devreye giren hisse
li imi yaam miktarna" baldr (s. 45). "Hissedilmi yaam"n "cin
Ni" ve "niteliinden" bahsederek bu ifadeyi snrlandrsa da, eserin
hlaknn sanatnn "birinci! duyarllndaki ... nitelik ve kapasite"
lcn kaynakland konusunda kesinlikle ok nettir (eserin ahlak, "sa
ntnn insanlnn o sarp sarmalayc havasn" veren eydir).
Hikayelerini anlatrken kulland gr asna kar tavr tam
l -yanlsamann younluunu ve yeterliliini beraberinde getiren
bu ifte "nitelik ve kapasite" hedefiyle aklanabilir. Yazar mevcutsa,
l ize gayritabii bilgeliini srekli hatrlatyorsa yanlsama younluu
li ye bir ey olmayacaktr. Hayrete dmenin olmad bir yerde hi
hir ekilde yaam yanlsamas olamaz (s. 66), ki her eyi bilen anlat
c n n da hayret iinde olmad barizdir. Hayat srecine en ok ben
t.cyen sre, olaylarn insanlk haliyle balants olmayan tanr ben
t.cri bir zihin deil, inandrc bir insan zihni araclyla gzlemlen
esidir. Ayn zamanda salt hayret snrlamas da yeterli deildir; de
neyimin kendi gzlemlerimizden daha youn olabilmesi iin, gz
lemci olarak kullanlan zihin "mmkn aynalarn en iyi yanstan'' ol
aldr"(s. 69-70). Daha nce de grdmz gibi, James Flaubert'
le bu bakmdan ok kusur bulur: Frederic ve Emma gibi kiiler ha
yatta bolca bulunmasna ramen, zihinleri okurun kendisinin ulaa
hi lecei younluktan daha fazlasn okura doal olarak yanstmaz.
Dier yandan, ayna fazla iyi yanstrsa yanlsama feda edilmi
olacaktr. "Belli bir noktann tesinde," der James, byle yanstclar
"hu tamalar bakmndan bizim iin bozucudur. timadmza,
nerhametimize, istihzamza ok fazla gelecek kadar k tayabilir
lcr. Fazla biliyor ve fazla hissediyormu gibi gsterilebilirler - kesin
likle gze batmalar iin deil [aksi takdirde younluk sona ererdi],
"doal" ve tipik kalmalar, tuzaklara dp hayrete dme ynndeki
kymetli eilimimizle zaruri bir ortaklk kurabilmeleri iin" (s. 63).
Bylece James "bilin merkezleri"yle ve "berrak (lucid) yanstc
lar"Ia ilgili hemen her tartmada neyin muteber olduuna -yani ne
yin younlua zarar vermeden yanlsamay koruyacana- bakarak
yanstclarn berrakln snrlar.
56 KURMACANIN RETORG

Son olarak, James'in dramatiklie, sahnelerneye yapt tm vur


guyu (ki dorudan gr asyla ilikili bir vurgudur bu elbette) belir
leyen ey younlukarzusudur. Lubbock gibi bizim de onun dramatik
olanla srf dramatik olduu iin ilgilendii hissine kapldmz anlar
olabilir, zira formln sk sk "dramatikletir, dramatikletir! " ek
linde ifade eder. Ama The Ambassadors'un (Eliler) nsznn so
nunda dramatik olann bile younluk sunanda kurban edilebilecei
itirafnda bulunur. The Ambassadors'da, James'in eserin yntemi ze
rine sylediklerini ihlal ediyor grnen bir blm vardr: Mamie Po
cock'un "otel salonundaki bir saatlik gerilim" sresince "daha snan
mam bir gr asndan" izlendii ksm. James bu epizodun "yer
yer kartlk ve yenilenmenin albenisine kaplarak sahnelenebilirlik
ten uzaklamakta srar eden temsili erdeme" rnek oluturduunu
syler. "Bu trden kartlklarn eit oyunundan kitabn dramatiklie
epeyce katkda bulunan bir younluk kazandn rahatlkla ne sre
bilirim - geri dramatik olann tm younluklarn toplam olmas ge
rekir." Son olarak da u iddiada bulunur: Roman "en bamsz, en
elastik, en olaanst edebi biim" yapan ey, dramatik olann ta ken
disinden daha 'dramatik' bir younlua ulama kapasitesidir" (s. 326).
James'in ncelikle tm iyi kurmacalarda ortak olan etkilerle ilgi
lendiine dair tm bu kantara iaret etmek baka, onun aniat tercih
lerinin hibir zaman tekil eserlerin esiz gerekleri tarafndan belir
lenmediini sylemek bakadr. rnein The Princess Casamassima'
daki (Prenses Casamassima) baskn ironik trajedi tonu The Sacred
Fount (Kutsal eme) adl ironik komedinin gerektirdiinden farkl
bir muamele gerektirir. Ayrca James zaman zaman merhamet ya da
"komedi" gibi tekil tepkileri artrmaktan bahseder. Ama trajik ya da
komik duygular artrmak ile genel bir yanlsama younluu yarat
mann gerekleri arasnda bir atma varsa asla tereddt etmez. What
Maisie Knew'da (Maisie'nin Bildikleri) Maisie iin duyulan merha
met gibi temel bir etkinin bile daha genel etkilere tabi klndn gr
mek ok enteresandr. Bu hikayeyle ilgili ilk defter kaydnda3s kzn
duygularna dair hibir eyden bahsedilmez; tamamen insani duru-

38. The Notebooks ofHenry James, haz. F. O. Matthiessen ve Kenneth B. Mur


aock (New York, 1947). Bu basknn kusursuz dizini sayesinde metnimde sayfa nu
maras vermeme gerek kalmyor. Aksi belirtilmedii mddete, verdiim sayfa nu
maralar yine The Art of the Novel'n nszlerine gnderme yapmaktadr.
"HAKiKi ROMAN GEREKi OLMALIDIR" 57

nun iinden klmazlna ilgi duyulmaktadr: "Masum ocuk", ay


r lp bakalaryla evlenmi iki kaytsz ebeveyn arasnda kalmtr.
Her iki yeni ebeveyniyle de yeni bir iliki gelitirir; onlar da Maisie
sayesinde deerlerinden bamsz bir balant kurarlar. James byle
ce "phe, kskanlk, yeni bir aynlk" retmenin yollarn kefetme
ye koyulur. Haliyle romandan ok sonra yazlan nszde, "minik kur
hann talihsizliini" gzlemlernenin getirdii duygusal etkiden bah
seder. Fakat merhamet meselesini srf tesine geip kendisini ok da
ha fazla ilgilendiren bir bala deinmek iin ortaya atar. "Dolaysy
la mesele gayet zc olacakt, ama irkin olduu belirtilen ya da an
lalan olgularn hibir ekilde tm cazibeyi oluturmarln ksa s
rede fark etmeseydim, ilgi uyandrma ihtimalinin beni bu kadar eke
ceinden emin deilim."
kinci defter kaydnda "en ironik etki"nin doludizgin peine d
mtr. ironik ilgi ile dier ilgiyi, yani '"sevecenlik' ya da tatll,
sempati ya da iiri veya artk ne gerekiyorsa onu" birletiremez mi?
Baka bir deyile bu hikayede zellikle uygun olan sonuca, Ma
isie'nin iinde bulunduu g durumun dokunakllna, tm hikaye
lerinde istedii youn "tam ironik hakikat" yanlsamasn feda etme
den ulaabilir mi? ironi ile sempati arasnda bir atma olabilecei
nin az ok farknda grnyor, ama Sellegel gibi bir ironi tutkununa
hile aikar grnen bir eyi ("Hi phe yok ki trajik tam anlamyla
sahneye girdiinde, her ey gibi ironi de aniden yok olur")39 kabul et
mekten kesinlikle ok uzak. James "tam ironik hakikati", tam ironik
yantsamay ister; bir baka deyile bizatihi hayatn ironilerine hak
szlk edilmemesini ister ve "sevecenlik" ile "sempati"yi kaybetme- .
meyi umduunu ifade etmesine ramen, balangta "badminton to
pu gibi raketten rakete gidip gelen" zavall kk bir kz olarak gr-

39. A. W. Von Schlegel, "Shakspeare", Ders XXIII'ten, Lectures on Dramatic


Art and Literature iinde, ev. John Black ( 1 8 15), A. J. W. Morrison ( 1 846), s. 370.
Yeniden basm Criticism, The Major Texts iinde, haz. W. J. Bate (New York, 1952),
s . 420. Farkl ekilerin uyumazlklann tanma temelinde ok az eletiri olmutur.

Bkz. E. E. Stoll: "En yksek trajik elki ve kat bir psikolojik olaslk sradan durum
larda birbiriyle uyumaz; ... bu sanatn ve tm dier sanatann hedefi ve emeli en
yksek etkiyi yaratmak olduuna gre, bunu salamak iin bir uzlam, sadeletir
me ya da ksa yolu drste ve aka benimsernek en iyisidir" (Shakespeare and
Other Masters [Cambridge, Massachussets, 1940], s. 329). Aynca bkz. aada s.
264, n. 6 ve Robert Langbaum, The Poetry ofExperience (Londra, 1957).
58 KURMACANIN RETORG

len Maisie'nin durumunun dokunakllnn birazm btnn "ironik


hakikatine" feda etmeye gnll olduu aktr.
Bu fedakarla gnll olduunun iaretlerinden biri, Maisie'yi
aresiz kurbandan muzaffer "merkezi istihbarat"ya evirmekteki
rahatldr. 1 892 Kasmndan 1 895 Aralna kadar, yani hikiiyeye
dair ilk ipucunu verdii tarihten Maisie'nin bilin merkezi olarak
nemini kefettiine dair kaydn tarihine dek yaklak yl gemi
tir. Ama Maisie'nin bu izgide yaratabilecei imkanlar grnce, ka
rakterinin berrak yanstc olarak salayaca yarar uruna, hikaye
nin ilk bata tasarlad halinin dntrlmesinin zorunluluunu ka
bul etmitir. "En sonunda, bundan dolay, benim tabirimle kelt or
taya kt; grmn merkezinde ldayan kzl dramatik bir k-wl
cmn huzurundaydm . ... Bu kymetli parack ironik hakikatle dop
doluydu ocuun durumundan karlabilecek en ilgi ekici malze
-

meydi." En dokunakl, "tatl" ya da "zc" deil, dikkat edin, en "il


gin". "Zihnin tatmin olmas iin," diye devam eder nszde, "minik
ama genileyen bilin kurtanlmal, izlenimlerin kayd olarak sunula
bilir hale getirilmeliydi; cehalet ve acyla katlatnlacak, bulankla
trlacak, ksrlatnlacak yerde, baz avantajlar tecrbe etmesi, yaa
dklarndan faydalanmas ve zgven sahibi olmas salanarak kurta
rlmalyd" (s. 1 42).
James'te tohumun bitmi konuya dnme srecinin tamam, ne
redeyse bitmi hikaye kadar gerilimle doludur; daha sonra bu sreci
farkl biimde izleyeceim. Hayatn ahlaki ve duygusal karmaklk
larna sadakat idealinde aka srar ederek szlerini bitirdii pasaj,
bu konudaki en aydnlatc blmdr. "En insani temalar, hayatn
karmakarklndan hayr ile errin, faydal eyler ile zararl eyle
rin yakn alakasn bize yanstanlardr; ok tuhaf bir alamdan yapl
m o parlak sert madalyon daima nmzde sallanr, bir yznde ki
inin doruluu ve rahatl, dier yznde kiinin acs ve yanll
vardr." Unutmamalyz ki bu ideal onun bu hikayeyi yazma srecin
de kefettii bir ey deildi; en "insani" temalarn hayattaki ahlaki
mulaklklar yanstanlar olduuna zaten batan beri inanyordu. Fa
kat bu idealin hizmetindeyken baka ideallerin, baka genel nitelikle
rin gerektirmedii baz tercihler yapmaya itilmiti. Bu idealin hizme
tinde, "ocuun" hikayesi mecburen kz ocuunun hikayesi olarak
saptand: "Hafif bilin teknem byle bir rzgarda sallanrken, sayg-
"HAKiKi ROMAN GEREKi OLMALIDIR" 59

m. hir olan ocuuyla geree benzerlie ulaamazd", nk "pla


n n bakarakter nezdinde 'sonsuz' bir duyarllk gerektirecekti" ve
kt. ocuklarna nazaran erkek ocuklarnda bu duyarllk daha azdr
( s. 1 43-4). Komedi ile trajedi arasndaki geleneksel ayrmn nda
l'l l
arpc olansa, bu idealin, bakarakterin ykm planndan selame
Ic kavumas planna geilmesini gerektirmi olmasdr. Ayrca mrn
klin olan en byk trajik, komik, epik ya da hicivsel etkiyi elde et
mekle ilgilenen bir yazarn aklna bile gelmeyecek saysz dnm
ve strateji deiikliini de gerektirmitir.

James'in uzun zaman nce genliinde dedii gibi, yazarn yapt


A ey "tpk karakterlerini yaratt gibi okuru da yaratmaktr" . Fakat
James o zaman da, daha sonra nszlerinde de, okurun glmesini, a
lnasn, nefret etmesini ya da zafer hissiyle dalmasn saladn
sliylemez. "[Yazar, okuru] ktletiriyorsa, yani ilgisizletiriyorsa, i
yapmyor demektir; kt bir ey yapyordur. Onu iyi ediyorsa, yani
merakn uyandryorsa, o zaman okur iin yarsn yapar."40 Bu yz
den, James'in okurda gerek ama younlatrlm bir dnyada yolcu
luk etme hissi uyandrma tutkusu en batan itibaren, belirgin etkilerin
c youn deneyimi iin belli bir retorikten ziyade gerekiliin hiz
metinde genel bir retorik gerektirir.

DOLAYIMSIZ GEREKLK OLARAK ROMAN

James'in gerekilie ilgisi onu asla yazarn mevcudiyetine dair tm


iaretierin sanatlktan uzak olduu anlayna gtrmedi. Okurun
"gerekten orada" olduunu hissetmesi gerektii konusunda Ford'a
hak verse de, yazarn yol gsterici varln okurun tamamen unut- .
mas gerektiini hibir zaman ne srmedi. Onun ilgisi olumsuz -ya
zardan kurtulmak- deil olumluydu: Zihinsel ve ahlaki gerekiliin
karmaklklar dahil olmak zere, youn bir gereklik yanlsamas
na nasl ulaacan dnyordu. Bu yzden en kat ekilde olutu
rulmu eserlerinde "mdahale edebiliyordu" - fakat sadece ok snr
l iler yapmak iin (bkz. aada s. 68-9).
Jean-Paul Sartre'n programysa i de bu kadar esnek deildir.
Yazarn her eyi bilen bir bak asndan yorum yapmaktan tama-

40. "The Novels of George Eliot", A tlantic Monthly, Ekim, 1 866, s. 485.
60 KURMACANIN RETORG

men uzak dunnas Sartre iin yeterli deildir. Hatta Flaubert, James
Joyce ve ilk dnem romantiklerinden bazlarnn teorilerinde olduu
gibi, yazarn sahnenin ardnda sessizce oturduu, tpk yarattklarn
nesnel bir gzle izleyen Tanr gibi davrand izlenimi yaratmas bile
Sartre'a yetmez.41 Hi var olmad izlenimi vennek zorundadr ya
zar. Bir an iin salnelerin ardnda onun bulunduundan, karakterle
rin hayatlarn kontrol ettiinden phe edersek, karakterler zgr
grnmeyecektir. Mauriac'n karakterlerine kar "Tanr'y oynama"
giriimine itiraz eden Sartre, onu "kunnaca varlklar" yneten "yasa- 1

larn ... en katsn" ihlal etmekle suluyordu: "Romanc onlarn ya ta


n ya yardaksdr, ama asla ayn anda ikisi birden olamaz. Roman
c ya darda olmaldr ya da ieride. M. Mauriac bu yasalar kabul
etmedii iin, karakterlerinin zihinlerinin defterini dnntr. "42
Romancnn kontroln belli etmemesi gerektii, aksi takdirde
"Tanr'y oynadn" aa vuraca eklinde bir iddiada bulunmak,
en cokulu nesnellik peygamberlerinin yazdklar da dahil olmak
zere nceki kunnacalarn hemen hepsini gayet bariz bir ekilde
mahkum etmek anlamna gelir. Sartre bu kkl kopuun farkndadr;
aslnda bu kopu onu mest etmi gibi grnmektedir. Sonraki yazla
rnda konumunu ayrntlandrarak nceki kunnacalarn tmnn i
"ayrcalkl znelliini" hepten reddeder. Yeni romann eksiksiz an
na giden yolda Joyce'u k noktas olarak alr ve ("mutlak nesnelli
e denk") bir "mutlak znellik", bir "mutlak znel gerekilik" tale
binde bulunur; bu "mutlak znel gerekilik", karakterlerin zamanda
serbeste eylemde bulunduuna en sonunda mutlak bir inan temin 1

ederek Joyce'un "dolaym ya da mesafe olmayan ham znel gereki


lii"nin tesine geecektir.43 Sonra da, gnn olduumuz gibi, "in
san rnleri" olarak deil, bitkiler ya da olaylar gibi doal rnler

4 1 . Bkz. Abrams, a.g.y., s. 241-9.


42. "Franois Mauriac and Freedom", Literary and Philosophical Essays, ev.
Annetle Michelson (Londra, 1955), s. 1 6. lk kez Mauriac'n Lafin de la nuit in No
uvelle Revue Franaise'in yorumu olarak yaymiand (ubat 1939). Sartre'n, pek
ok meslekta gibi, bu teorilerin temellendii angaje edebiyat meflumlarndan
vazgeme srecinde olabileceine dair son dnemde baz iaretler vardr (Ocak
196 1 ). Ama bu doru olsa bile, u durum temsilcisi olarak buradaki rol bundan et
kilenmez.
43. What is Literature?, ev. Bemard Frechtman (Londra, 1950), s. 228-9;
Trkesi: Edebiyat Nedir?, ev. Hertan Onaran (stanbul: Can, 2005).
"HAKK ROMAN GEREKi OLMALIDIR" 61

lnnk grlecek romaniann yazlmas arsnda bulunur.


Byle romanlarda yazar iinde bulunduu ve olaylann hatrlad
a dU.enli dnyaya dair hibir anma izin vermemelidir; herhangi
hlr d U zen imasnda bulunmak kaosun samalyla karlaan okurun
rrck zgrlk hissini yok edecektir. Dzen imas eski kurmacalar
lt hir lde mazur grlebilirdi; dzenlenmi bir dnyada yazld
Jdan, ne "yazann ne de okurun riske girmedii, korkulacak hibir
tlrprizin olmad, olayiann gemie dair olaylar olduu, listelenmi
vr mialm olduu" bir kurmacayd bu. O dnyada aniat teknii
"utlan yani dzenin bak asn" sorunsuzca ima edebilirdi. Ama
tnk iki bir kaosun en sonunda farkna vanld bizim dnyamzda,
ck karakterleri bu kaosla saliden yz yze gelmekte serbest bra
km hir teknie tahamml edilebilir (s. 1 02-22).
Sartre son olarak Mauriac' "kibir gnahn" ilemekle sular; Sartre'
111 formlasyonuna baklrsa bu gnah tm deerlerin tamamen gre
l i olduunu reddetmekten ibaret grnmektedir.
Pek ok yazanmz gibi, grelilik teorisinin kurmaca dnyasnda tam an
lnyla geerli olduunu; gerek bir romanda ayrcalkl gzlemciye, Eins- '
rin'n dnyasndakinden daha fazla yer olmadn, kurmaca bir sistemin
hnrcketli mi duraan m olduuna karar vermek iin deney yapmann fizik
NCI sistemdekinden daha fazla mmkn olmadn grmezden gelmek iste
n itir. M. Mauriac kendini birinci sraya koymutur. lahi her eyi bilirlii ve
her eyi yapabilirlii semitir. Ama romanlar insanlar tarafndan. insanlar
lin yazlr. Grnlerin tesine geen Tanr'nn gzlerinde roman yoktur,
Nrt yoktur, nk sanat grnler zerinden yrr. Tanr sanat deildir.
M. Mauriac da sanat deildir [s. 23].

te yandan, gerekilii yakalamaya alan hakiki bir romanc


iyin her ey grn olacak ve tm grnler ayn dzeyde geerli
olacak ya da en azndan geerli grnecektir. Bu yzden realisme
hrut de la subjectivite (znelliin ham gerekilii), yazan mutlak
olarak karakterlerinin deneyimiedii olayiann sresine balayan za
mansal bir gerekilik gerektirir. Pasif bir biimde, deneyimin sahici
tir paras olan en nemsiz ayrntlan bile bize aktarmak zorundadr.
IJiyalogdaki normal toparlamalardan bile saknmaldr. "Sir roman
da ya her eyi anlatmalsnz ya da susmalsmz; hepsinden te, her
hangi bir eyi atlamamal, gememelisiniz" (s. 20). Ksacas, seme
cilik ortadan kaldrlmaldr - yoksa seimlerin tespit edilebilir ia-
62 KURMACANIN RETORG

retlerinin hepsinin kaldmimas yeterli olacak mdr? Sartre bunlar


dan hangisini talep ettii konusunda pek net deildir ve talebinin se
meciliin ortadan kaldmimas diye yorumlanmas halinde "henz
kimsenin zemedii ve muhtemelen ksmen zlemez olan baz
glklerio doduunu" kabul eder.44
Pratik glklerinin kabul edilmi olmasna ramen, kurmacann
yazlmam gibi grnmesi gerektiini varsaydmz srece bu zarif
teori rtlemezdir. Peki ama kim gerekten byle bir varsaymda
bulunur? Kurmaca okuma deneyimimizin tamam, Jean-Louis Cur
tis'in Sartre'a verdii parlak yantta belirttii gibi,45 romancyla sz
sz bir anlamaya dayanr. Bu anlama ona ne hakknda yazdm
bilme hakk verir. Kurmacay mmkn klan bu szlemedir. Szle
meyi reddetmek sadece tm kurmacalar deil, tm edebiyat yok
eder, zira sanatn tamam sanatnn seimini batan kabul eder. "Se
im meflumunu yok ederseniz sanat imha etmi olursunuz. "
Tm baarl kurmaca okumalarnda, diye devam eder Curtis,
okur romancnn sunduklarn kendiliinden bir araya getirerek sen
tezler: sahne, hareket, dramatize edilmi yorum, her eyi bilen yarg. '
"Balzac kularnn dibinde Vautrin'in 'colosse de ruse' olduunu ba
mrsa ona inanrm: Vautrin bir colosse de ruse'dur. Bunu kabul etti
imde Balzac'a neredeyse snrsz kredi vermi olurum" (s. 1 73).
Ksacas, her eyi bilen anlatcya bir kez teslim olduktan sonra,
yazarn yargsm yarglanan ey ya da karakterden ayrt etme eili
mim -modem kurallarn bys altnda deilsem- James'in roman
larndan birinde epeyce ilerledikten sonra onun uzlamlarn sorgu
lamaya duyduum eilimden fazla deildir. Benimle her eyi bilme
mem iin bir anlama yapar. Benimsedii uzlamdan tr, zaman

);
44. A.g.y., s. 229, n. l l . "Tm romanlan tek bir gnn hikayesiyle snrlandr-

mak ne mmkn ne de istenebilir bir eydir. ... Bir kitab bir saat yerine yirmi drt
saate ya da bir dakika yerine bir saate sdrmak yazarn mdahalesini ve akn bir
seim yaptn gsterir. O zaman salt estetik usullerle bu seimi maskeiemek zo
runlu hale gelecektir, ... doru olabilmek iin yalan sylenecektir." 1 959'da yaplan
bir ngiliz filminde (The Man Upstairs) Sartre'n gerekilik ilkeleri harfi harfine
uygulanmaya allnca elenceli bir durum ortaya kmtr; seksen sekiz dakika
sren aksiyonu film tam seksen sekiz dakikada vermi, ilkeye mthi bal kalm
tr. Yorumculann ise bu "mutlak sre gerekiliine" hi minnettar kalmarln be
lirtmek gerek.
45. "Sartre et le roman", Haute Ecole (Paris, 1950), s. 1 8 1 .
"HAKK ROMAN GEREKi OLMALIDIR" 63

tunan belli bir durumda "sahne arkasna geemeyeceini" bana ha


t rlatr. Kabul edebileeeim daha byk amalara hizmet ediyorsa
hnu kabul ederim. Ama hibir ekilde roman okumuyormuum gibi
ypmam.

GEREKiLKLER ARASINDAK AYRIMLAR ZERNE

Jnes ve Sartre'n romann gerek grnmesi gerektii genel varsa


ymna, kurmacann balarndan beri gelmi gemi romanclann o
A hak verecektir byk ihtimalle. Gereki etkinin pek ok dier
llleziyetten vazgemeye deecei ynndeki varsaymfarna ise, bu
yilzyln pek ok romancs ve eletirrneni hak verecektir.
rnein Virginia Woolfa gre romanc, hassasiyetleriyle yanst
ln karakterin tarifi zor gerekliini ifade etreye alr.46 Jane Aus
tln'la ilgili yargs zellikle ilgintir, nk romancnn gereklik
vizyonuna ne kadar nem verdiini gzler nne serer. Daha uzun
yasayd Jane Austen'n nasl bir geliim seyri izleyecei zerine
thminlerde bulunurken yle der: "Ama daha ok ey bilecekti. Em
niyet duygusu sarslm olacakt. Komedi unsuru zayflayacakt." El
hclte yle, nk komedi eitli biimlerde gerekd abartlara ba
ldr! "Bize karakterleri hakknda bilgi verirken ... diyaloa gveni
zalacak, dnme gveni artacakt." Olgunlasayd bize komedi
sunmaktan ziyade "bilgi sunmay" amalayaca barizdi. "Birka da
k ik alk gevezelik iinde Amiral Croft'u tanmak iin gereken her eyi
llzetleyen mucizevi minik konumalar ... o kestirmeler, analiz ve psi
kolojiye dayal pasajlar ieren rasgele yntem, insan doasnn kar
naklna dair rendiklerini yanstamayacak kadar kaba kaacak
l . Her zamanki gibi net ve serinkanl bir yntem gelitirirdi, ama bu
yntem daha derin ve anlaml olur, sadece insaniann sylediklerini
deil sylemediklerini de aktarrd; sadece onlarn ne olduklarn de-

46. Woolfun, "George dnemi yazarlar" adn verdii kiilerin -kendisi, Fors
r. Lawrence, Joyce, Eliot- bu amaca ulama yntemleriyle "Edward dnemi ya
.urlarnn" yani Bennett, Galsworthy ve Wells'in yntemleri arasndaki farklar ze
rine kaleme ald tartmas iin bkz. "Mr. Bennett and Mrs. Brown", The Hogarth
Fssays, haz. Leonard ve Virgina Woolf (Garden City, New York, 1928), s. 3-29; ay
rca "Modem Fiction", The Comman Reader (Londra, 1925; New York, 1953), s.
1 54-5.
64 KURACANIN RETORG

il, hayatn ne olduunu da anlatrd." Ksacas, "Henry James ve


Proust'un -ya da ayn pasaj alntilayan David Daiches'in dedii gibi
'Virginia Woolfun'- neeli olurdu".47
Benzer ekilde, Dorothy Richardson da bitmek bilmez bilin ak
pasajlarn "gereklie" giden bir yol olduu iddiasyla savunmu
tur; sylediine gre, uygulad bu yntem, "dnlen gereklik
biimine brnm bir yabancnn ... kendi szn sylemesine" izin
verdii ilk deneyimini ifade etmektedir.48 Ayn teknikle yapaca ok
daha canl deneylerden uzun sre nce, 1 899'da Edebiyat ve Tarih
Topluluu'na hitap eden gen Joyce, sanatnn eserini dini, ahlaki,
gzel ya da ideal yapmakla ilgilenmediini, sadece onu temel yasala
ra sadk klmak istediini ne sryordu.49 Robert Humphrey tm bi
lin ak yazarlarnn amacn "karakterlerin ruhsal varln" aa
karma abas olarak zetler; hedef "insan doasn analiz etmek",
"karakteri daha doru ve gereki" sunmaktr.so Humphrey'ye gre,
byle yazarlar iin tekil eserlerin aynks rntleri gerekte biimsiz
olana biim verme stratejileridir. Bu yzden yapnn icad yanlsama
y destekleyen bir tr retorik haline gelir - tam tersi deil. "Gd ve
dsal aksiyonun yerini ruhsal varlk ve ileyi alnca kurmacay ne
birletirecektir? Geleneksel olay grgsnn yerini ne alacaktr?"
Zihnin gerek yaam "hibir biim iermez", ama yazarn "iletiim
kurabilmesi iin" eseri biimiendirmesi gerekir. Bu yzden yazar
eserlerini "farkllatrma ve eitlendirme", "k ve glge verme"
amal ardk gereler olarak kullanr (s. 88). Geleneksel retorik
probleminin olaand bir tersine evtiliidir bu !
Bylece Gide'den Proust ve Mann'a, aklmza gelebilecek tm
"ciddi" romanclara kadar yzeysel eitlemelerle ilerleyebiliriz. Pe
ki burada "gereklik" terimi etrafndaki atan iddialar ynnn
iinden nasl geeceiz? Fena halde ihtiya duyduumuz byk bir
gerekilik trleri aratrmasnn yokluunda, bu programlar drt

47. TheCommon Reader, s. 148-9. Virginia Woolf(Norfo1k, Connecticut, 1 942),


s. 38.
48. Pi1grimage (New York, 1938), I, l O.
49. Richard Ellmann, James Joyce (New York, 1959), s. 74. Bu b1mn epig
raflanna baknz.
,
50. Stream of Consciousness in the Modern Novel (Berkeley, Califomia, 1 954)
s . 6, 7.
"HAKK ROMAN GEREKi OLMALIDIR" 65

tre ayrarak biraz netlik kazandrmamz mmkn olabilir belki.


Baz gerekiler en ok konunun kitap dndaki gerekliin hak
km verip vermediiyle ilgilenir. Mahut natralistlerin ouna gre,
hibir resim hayatn naho tarafna adil davranmadan gerek olamaz.
llowells gibilerine gre ise, hayatn ou zaman "gerekten" hayli
ho olduu barizdir ve bunu grmezden gelen hibir gerekilik ad
lll hak etmez. Toplumsal gereklik diyebileceimiz eye bu ekilde

younlalmas teknik ya da biim konusunda deimez talepler ya


ratmaz; hibir natralist gerektike retorik yorumlarn devreye sok
nakta beis grmez.
Ama yanstlacak gereklik hayatn grnr artlarndan uzakla
p metafizik Hakikat'e doru ilerlemeye balaynca, deimez tek
nik ve biimsel artlarn ortaya kma ihtimali artar. Bu yzylda pek
ok kii bir eserin insanlk halindeki, hatta evrenin kendisinin halle
rindeki mulaklklar yeterince yanstacak eserler talep etmitir. r
nein Browning'in Papaz'na "fazla otoriter" diye itiraz eden Robert
1 .angbaum, "iyi ile ktnn yeterince harmanlanmamasn 'Yzk ve
K i tap' iin kesinlikle geerli bir eletiri" olarak grr. "Ayn hikayeye
farkl bak alaryla ilgilenen" bir iir bunu tarafsz olarak yapmal,
"yargnn azami mulaklktan domasna msaade etmelidir". Peki
hunun sebebi nedir? "iirin nesirden, ruhaniliin bildik dnyevi kil
den domasn salamak, bir baka deyile modem entelektel ve ah
laki inancn koullarn yerine getirmek ... saliden modem bir edebi
yat eserinin amac olmaldr bana kalrsa. "51 Byle kat koullar yeri
ne getiren bir yazarn kendine nasl otoriter aniat tekniklerini kullan
ma izni verebileceini anlamak g.
Dierleri eylere dair herhangi bir genel baka biatla deil, y
zeylerin rettii duyarllklarn doru bir ekilde kaydedilmesiyle
gerekliin bulunabileceini hissetmitir. Bu konum ksa sre nce,
l'ransa'daki "roman-kartlar" okulu tarafndan neredeyse olaans
u ulara tanmtr - birazdan bu okula dneceim. Son olarak da
konomik, psikolojik, siyasi pek ok baka program atlayp geer
sek- romanlardaki karakterlerin gsterdii gereklik ile "gerek ha
yattaki" modellerinin gereklii arasndaki tam anlamyla doru ili
ki zerine, V irginia Woolfunki gibi pek ok tartma olmu'tur. "Bir

51. The Poetry ofExperience, s. 135.


66 KURMACANIN RETORG

karakterin tamamn kitaba koyamayacamz" konusunda Arnale


Bennett'a hemen herkesin katlm asna ramen, bunu yapmak iin m
kadar abalamak gerektii konusundaki grler ok eitlidir.52
Konularn gerek klmaya alan yazarlarn ou, tpk Jame1
ve Sartre gibi, er ge kendilerini ayn zamanda gereki bir yap ya d
olay biimi de ararken bulmu , bu biimi hayatn kendisinin denl
dt biimlerin muhtemel bir yansmas gibi gsterme sorunuyl
boumutur. Kimileri kurmac a dnyada ans eseri eyler olmasn
gerekd bulmu, kimileri de zenli bir neden-sonu zincirini ya
saklamtr, nk gerek hayatta ansn byk bir rol olduu bariz
dir. Kimileri kati sonlar, ideal doruk noktalarn ya da en bata net vt
dorudan ifay hor grmtr, nk gerek hayatta byle eyler ol
maz. Olay rgsne ilikin itirazlarn ou, gerek hayatta olay rg
s diye bir ey olmad ve edebiyatn hayat gibi olmas gerektii id
diasna dayanr.s3
Gereki bir yapnn belli bir gereki aniat teknii gerektirme
sinin hibir isel nedeni yoktur byk ihtimalle -nc gerekim
trne de bylece geliyoruz. Tam anlamyla "ak ulu" bir eser pe
kala her eyi bilen yazann gl iddiasyla sonlanabilir: Kitap bitiril
memitir nk hayat da byledir. Ama pratikte gereki yap gerek
tiren programlarn ou aniat kurallanna kap amtr. Kimilerint
gre bir hikaye gerek hayatta nasl anlatlyorsa yle anlatlmalyd
bu yzden Lord Jim'de Conrd'n Marlaw'unun kendisine aynlan za
manda tm o eyleri anlatamayacan kefedince sknt duymular
d. Dierlerine greyse, grm olduumuz gibi, gereki aniat as
lnda aniat olduunu bile gizlemeli, olaylarn yazarn aracl olma
dan gerekletii yanlsamasn yaratmaldr.
Bu deikene, yani konu, yap ve teknie ynelik tavrlar er
nihayetinde ama, ilev ya da etki mefhumlanna baldr. Bal ba
na bir ama olarak belli bir gerekilik -bu blmde tartlan ger
ekiliklerin ou buna dahildir- biimi arayanlar ile gerekili
baka amalarn arac olarak grenler arasnd a k kten bir fark vardr

52. Eserin konusu (subj ec t ma tter) hakkndaki bu tartmalara dair o kadar ol


kaynak vardr ki her trl ksa aln t yanltc olacaktr. Loci classici'yi bilmeye
okurlar iin iyi bir balang yeri Miriam Allott'un Novelists on t he No vetdr (Nev
York, 1959), s. 275-307.
53. Allott, "Plot and Story", a.g.y., s. 241-51. Bkz. 5. Blm, s. 120 vd.
"HAKK ROMAN GEREKi OLMALIDIR" 67

( ilreki etkileri sadece daha nemli amalara ulamak iin kullan


muk i steyenler temelde iki farkl tre ayrlrlar. Bir tarafta aka di
lktik yazarlar vardr; B unyan gibi alegoricilerden tutun da Sartre gi
hi felsefi propagandaclara kadar yazarlar bu snfa girerler.s4 Swift
ve Voltaire gibi hicivciler baz gereki etkileri srf kullanmak iste
dikleri iin kullanabilseler de, hiciv gerei gerekilii feda etmek
lt'li ekinmeyecekleri gayet nettir. te yandan didaktik isnatn rahat
NIZ edici bulan pek ok salt "mimetik" ya da nesnel yazar da gereki
liAi zel amalarna tabi ve bu amalar iin ilevli klar. En az Fiel
lig ve Dickens kadar Trollope ve Thackeray de doaya ya da gere
le sadakat tutkularndan bahsedebilirler, ama baz modern eletir
enlerin yaknd gibi, gzya ya da kahkaha uruna gereklii fe
lu etmeye ou yerde raz olurlar.
Ama gerekiliin bal bana yeterli bir ama olduunu d
lll'nler arasnda daha ciddi karmaklkta bir fark vardr. Bir tarafta
Jnes gibi yazarlar grrz; akla gelebilecek her trl gereki ko
n, teknik ve yapnn kullanmyla okurda yaratlacak bir etki olarak
youn gereklik yanlsamasn ararlar. Bildiimiz zere James, bu et
kinin ona hizmet edecek her trl tekil yoldan daha nemli olduu
konusunda gayet nettir. Oysa tam tersine, pek ok yazar da u veya bu
konuyu, teknii ya da yapy okurlara yahut etkilere dair deerlendir
melerin tamamen dnda aranacak bamsz bir ideal olarak grr.
Sonuta ounlukla zde zannedilen kkten farkl iki edebiyat tr
ve ayn lde farkl iki eletiri tr ortaya kmtr.
James'ilerin elinde James'e neler olduuna bir bakalm. James
ok urda youn yanlsama peinde olduundan, eserin grnr yaps
nn eseri bir insann yazdm gsteren bariz iaretlerle "dolup tama
s" onun asndan bir sorun tekil etmiyordu. Bu insann kendi ama
lun dorultusunda hikayenin olgularn deitiremeyecei aklk ka
zannca, hikayesi ve yntemleri zerine gayet zgrce yorumda bu
lunmas bile mmknd. "Bay Longdon," der The Awkward Age'de
(Tuhaf a), " soylu hanma bakt, dosdoru yzne; kim bilir belki
tic kadn onun yz ifadesinden birden tahmin etmiti. . . " Ve yine:
"Bay Van'n bu szcklerin tonunun kendisi zerinde yaratt etkiyi

54. Bkz . Sartre, "Yazmak Nedir?" ve " Niin Yazyoruz?", Edebiyat Nedir?
i\ inde.
68 KURMACANIN RETORG

herhangi bir dostuna herhangi bir mteakip zamanda bizzat ifade et


mi olmas mmkn deildi, o yzden vakanvisi bu olgudan fayda
lanarak zekilik taslamaya kalkmayacak, tersine, Bay Van'n yanan
da szcklerin tonundan dolay belli belirsiz bir kzarklk olutuu
gibi basit bir ifadeyle kendini snrlayacaktr." "Sorumsuz yazarln
bastnlm hameti"nin bu inkar edilileri iin ne denirse densin, kita
b tm yazarlk iaretlerinden kurtarmak iin tasarlanmadklan bariz
dir. "ayet tam u anda," der The Bostonians'n (Bostonlular; 1886)
anlatcs, "Bayan Burrage'n iine bakabilseydik (henz byle bir gi
riimde bulunmu deiliz), korkarm bulacamz eyler..." Ve baka
bir yerde de yle der: "Bayan Burrage -zihninden ieri bakmaya
baladmza gre bu sreci devam ettirebiliriz- yle demek isteme
miti ..." Kat uzlamlann bu hayret verici hatrlatmalan epeyce "er
ken James"ten gelmektedir elbette. Fakat sonraki eserler de The Awk
ward Age'de grdmz eyle dolup tamaktadr. "Dostumuzu me
gul eden her eyi anlatmaya kalkarsak," der The Ambassadors'un va
kanvisi, "kalemimizi onarmamz gerekecektir." James'in son ve bit
memi roman The Sense of the Past'ta (Gemi Sezgisi) bile yapay
snrlama hatrlatclan bir hayli yer kaplamaktadr.55
James'in yazarla ilgili her trl izden arnm bir yzey aradn,
gayriahsi aniat havasn bal bana bir ama olarak grdn
varsayan eletirmen, bu tip mdahalelerin aka zayflk olduunu
dnecektir; stelik byle bir eletirmenin James'in yer yer dile ge
tirdii ve ne kard kendi kurallarn ustaya kar kullanmas da
mnkndr. Son dnemde bir eletirmen James'in The Ambassadors'
daki pratii ile Lubbock'un bu pratii tanmlay arasnda mukaye
seye gidip doal olarak pek ok "atlamalar ve kaymalar" bulmutur.
James'in kendisinin nszde bahsettii "mdahaleler" bile ona kar,
"en iyi eseri olarak grd eserde, sanatnda ustatamak iin aba
harcarken ... tutarszla dtnn" kant olarak kullanlabilir by
lece. James bak asn deitirmesini etki younluunun dramatik
likle ilgili dier tm kurallardan daha nemli olduunun bir kant ola
rak sunmutur; te yandan James'i, James'in "salt Strether'n bak
asndan deil, ayn zamanda nesnel aniatdan da sk sk uzaklat
n fark etmedii" sonucuna varr ve "u Bizim Mdahaleci James'i"

55. rnein bkz. s. 272, Londra basks, 1917.


"HAKK ROMAN GEREKi OLMALIDIR" 69

nzur grebileceimizi syler, zira "on dokuzuncu yzyl kurmaca


111lmlanna bala o kadar yakndr ki, onlann kuatc tavrlanndan
vr yntemlerinden asla tamamen kanamaz" ,56
Bu yzden gerekiliin peygamberlerinin byk baanlann sk
-k lekelernelerine yol aan ey amalar ve aralar konusunda net d
tUcmemeleridir. Tekniin doalln bal bana ama saymak bel
ki de daha en batan imkansz bir hedeftir. Bir eserin geree benzer
IlA i daima daha byk bir yapaylk erevesinin iinde kendini gste
rir: haanl olan her eser kendi tarznda doaldr - ve de yapay. Y z
y l banda hi de o kadar net olmayan bir noktay grrnek bugn bi
t.ln iin kolaydr: Gayriahsi bir romanc ister tek bir anlatcnn ister
&llzlemcinin arkasna saklansn -Ulysses ya da Deimde lrken'
h oklu bak alan ya da The Awkward Age veya Compton-Bumett'
n Parents and Children'nn (Ebeveynler ve ocuklar) nesnel yzey
lrri- yazann sesi asla gerekten kesilemez. Aslnda kurmaca okuma
lllll.n sebeplerinden biri de yazann sesini duymaktr (7. Blm), ya
t.nr kendi stn doalln mesele yapmad mddete bundan ra
hntszlk duymayz.

YOGUNLUKLARIN DZENLEN

Amalar ile aralann arapsana dnmesinin bir baka sonucu da hi


hir niteliin, ne kadar arzulanrsa arzulansn, eserin her kesimine ay
n dzeyde uygun olamayacann anlalamamasdr. En yksek pla
lo hile bir da kadar ilgin deildir ve eletirrnenlerin sanki en baa
rl romanc her satn dierleri kadar canl ve youn olan romancy
m gibi konumalan yanltcdr.
Romanc en ok nerusedii nitelik asndan byle bir eit yo
#unlua ularsa, okurun ilk yce satn anlamak iin gereken yksek
liAc kendi bana trrnanmasn m beklemektedir? Grevinin ksmen

56. John E. Tilford, Jr., "James the Old Intruder", Modern Fiction S tudies, IV
( Yuz, I 958), 1 57-64. Katlama sreciyle ilgili daha fazla kant Joseph Warren Be
nd'in James zerine eski bir kitabyla ayn kitaba otuz alt yl sonra yazd yeni
llnsiiz mukayese ettiimizde bulabiliriz (The Method of H enry James, s. Lxxvi
bui, 60- 1). Flaubert.de ayn muameleye maruz kalmtr; asla takip etmeye al
mtl gayriahsilik standartlarn ihl al ettiini g stermek ok kolaydr.
70 KURMACANIN RETORG

younluklar dzenlemek olduunu gren bir romanc iin her vadi


nin ve her tepenin kendine has bir yeri vardr ve burada teorik bir so
run yoktur; romancnn tek sorunu sanatn renmektir. ok farkl
younluk biimleri ve younluk hazrlklanyla almaya istekli bir
romanc, tpk1 Henry James gibi her ann dnm noktas olamayaca
n kabul ederek dnm noktalarn maniple edebilir. rnein baz
modem romanclarn daima bir meziyetmi gibi ulanaya altkla
r fiziksel dolayszlk; ayrmsz olarak kullanldnda bir eseri kolay- .
ca yok edebilecek bir silahtr. Karamazov Kardeler'de pek ok canl .

fiziksel ac ve haz ann hissederiz, ama Dostoyevski ne zaman geri


duracam bilir. Liza'nn parmann ezilmesini olabildiince youn
hissetmemiz gerekir ve hissederiz. "Liza'ysa, Alyoa gider gitmez sr- ;
gy ekip kapy biraz aralayarak arasna elini uzatt ve olana gc J
ile kapayarak parman sktrd. On saniye kadar sonra elini ekip j
\
sessizce, ar ar sandalyesine gitti, dimdik oturdu ve morarm par- :
1
mana, tmann altindan szan kana bakt. Dudaklar titredi ve ken- j
di kendine abuk abuk: -Alak kz, alak, alak, alak! diye fslda- 'i
d. " Ama yal Karamazov'un ve Smerdyakov'un can ekimelerine ,
gelince hibir ey hissetmeyiz. Dmitri tokmakla kafasna vurduun- :,
da Grigori'nin kafatasnda hissettii acy tam canllyla verseydi .

Dostoyevski'ye ne derdik? Neyse ki Dmitri'nin hisleri ve tepkileri !
hakknda hemen hibir ey vermez, bylece Dmitri'nin suu bu hika- j
ye iin gerekli bak asnda tutulmu olur. ,j
Canl ruhsal yaknln kullanmnda da tam olarak ayn kontrole );
'
ihtiya vardr. Bilin akndaki o ilk deneylerden bazlarndaki "yo-
unluklardan" daha zayf grnen bir ey var mdr bugn? "Uuyo'
rum. . . d gryorum ... uyuyorum. . . d g. . . g - ben... uuyor ..

'
Son." Schnitzler'in zavall Fraulein Else'si 1923'te byle ger te-
dnyaya. Ama gerekte lmemitir, Quickly Hanm'n betimlemesin-

den sonra Falstaffn l olmas ya da Don Quijote'nin l olmas an


lammda l deildir:
1
Don Quijote'nin son saati nihayet geldi; son dinsel hizmetleri yerine ge-
tirildi; Valyelik kitaplarn son bir kez iddetle lanetledi. lmnde hazu;'\
bulunan noter, hibir valye kitabnda bir gezgin valyenin, yatand
Don Quijote kadar huzur iinde ve Hristiyanca ldne rastlamad ,

syledi. Don Quijote hazr bulunanlarn ackl gzyalar arasnda ruhunu


teslim etti, yani ld. Bunun zerine rahip noterden, La Mancha'l Don Qu '
"HAKK ROMAN GEREK OLMALIDIR" 71

IJolc adyla bilinen yi YrekliA lonso Quijano'nun hayata gzlerini yumarak


rreliyle ldne dair bir ahadet belgesi dzenlemesini rica etti; b u ahadet
lwlgesini, Seyyid Hamid Badineani dnda bir yazarn sahtekarca kendisini
diriltip hakknda bitmek tkenmez kahramanlk hikayeleri yazmas ihtimali
ni ortadan kaldrmak amacyla istediini belirtti.57

Sadece bir kitap okuduumuzun en aktan hatrlatlnas olan bu


on oyunbaz not bile, lmn gerekliini, Don'un bilincine girerek
dorudan lm duygusunu elde etmeye almak kadar boa kar
maz. Fraulein Else'de Schnitzler'in hatas bir karakterin zihnine gir
mek deildir elbette, yanl zamanda yanl amala karakterin zihni
ne girmektir. ss
Ama daha nceki pek ok yazarn kskanaca ruhsal ve fiziksel
nllk dzeylerine ulaan modern yazarlarn teknik baarsn k
\Umsememeye de dikkat etmeliyiz. Byle bir canllk btn eserin
nnaanan etkisine uygun olduunda, yeni gerelerin faydal olduu
rlebilir (aada 10. Blm). Hatta eser ksaysa ve ele alnan duy
ular ve fikirler basitse bu gerelerin eser boyunca korunmas, her
langi bir yorumlayan zihinle dolaymianmamas da mmkn olabi
lir. Alain Robbe-Grillet gibi, cinai kskanl yaamamz ve hisset
emizi isteyen bir yazar artkbunu neredeyse dayanlmaz bir youn
lukta gerekletirebilir. Robbe-Grillet, bizi srf Kskanlk'taki ruhen
dalmakta olan kocann his ve duygularyla snrlayarak, baka hi
hir tarzda mmkn olmayan bir his younluunu deneyimlernemizi
salamay baarr.59 Aslnda bu etkiye yeni bir ey daha eklemitir;
kocann kiiliini, eylemlerini ya da dncelerini hi betimlemeyip,

57. ev. Roza Hakmen, s. 884.


58. S ylemeye bile gerek yok, ama ok yakndan ruhsal canlandrma iin l
mn daima uygunsuz bir urak olacan kastetmiyorum. Katherine Anne Porter'n
"Weatherall Ninenin Terk Edilii" adl yksnde, kahramann son anlarnn "ieri
den" sunumu byk bir ustalkla gerekletirilmitir. Kahramann diline harfiyen
uyma ve gereki davranma ayartsna direnerek ve "terk edilme" temasnn tm ip
lerini son dncelerde bir araya toplayarak ok dokunakl bir lm s ahnesi yaratr
Porter: " kinci kez hibir iaret yoktu. Evde yine bir rahip vard ve damat yoktu.
Baka bir h zn hatrlayamyordu nk bu yas hepsini silip gtrmt. Hayr,
olamaz, bundan daha zalimce bir ey olamaz- asla affetmeyeceim. Derin bir nefes
larak gerindi ve lambay fledi."
59. La Jalousie (Paris, 1957); Trkesi: Kskan lk , ev. Bertan Onaran (stan
hul: Ara, 1989), s. 72-3.
72 KURMACANIN RETORG

srf darda braklanlardan onun gerekliini karnay bize braka


rak bizi kamera kutusunun iine daha nceki hibir kurmacann ya
pamad kadar tam olarak hapseder.

Avlunun ortasnda, her zaman durduu yerde, tozlu zeminle tam bir e
liki oluturan, geni kara bir leke kalm yalnz. Motordan hep ayn yere ya
va yava damlayan ya bu.
Pencereyi ssleyen camdaki kaba kusurlarn yardmyla bu lekeyi yok
etmek son derece kolay: Birbirini izleyen yoklamalarla, camn kr noktasn
kara lekenin stne getirmek yeterli.
Leke o zaman yaylmaya balyor, kenarlarndan biri iiyor, asl nesne- i

den daha byk, yuvarlak bir knt oluturuyor. Ancak, birka milimetre
daha oynatnca, ayn karn tek merkezli bir sr kk yarmaya dnyor,
derken yarmaylar inceliyor, sonunda izgiye indirgeniyor, o srada lekenin
br kenan bzlyor, ardnda sapl bir knt brakyor. Derken knt da
bir an iin byyor; sonra birden her ey siliniyor.
Camn gerisinde, merkezdeki pervazla kk ta arasnda, artk yalnz
ca avlunun zeminini oluturan tozlu talarn grims bej rengi var.
Krkayak orada, karki duvarda, tahta blmenin tam ortasndaki belirgin !

yerinde.

Kskanlk'ta bu tr mkerrer ve grnte alakasz aynntlar b


yk bir duygusal arlk tar, nk snk gzlemlerin rettii st
rap eken bilincin iinde giderek daha derine batarz. Ama Kskanlk
35,000 kelimeden ksadr- Molly Bloarn'un son i monoloundan en
fazla te bir orannda daha uzundur. Yaklak yz elli ksa sayfa bo
yunca dolaymsz, dncesiz duyum ya da duyguya dayanabiliriz.
Ama Kskanlk'n ksa olmas tesadf deildir. Byle bir romann et
kisi uzatlm dramatik monolog etkisi olacaktr; zihin ve ruhun kas
ten yarglanmayan, kasten yersiz braklm, insan deneyiminin geri
kalanndan yaltlm tek bir niteliinin youn bir ifadesi sz konusu
dur. Bu yzden geleneksel kurmaca biimlerinden ziyade lirik iirle
sk balar vardr.60
Byle deneyler retmi gerekilik tutkusunun yanl olduunu
iddia etmek budalalktan baka bir ey olmayacaktr. Deerli kurma
ca yazmn kamlayan hibir teori, ne kadar tek yanl grnrse g- '
rnsn, hafife alnp reddedilmemelidir. stelik gerekilie olan il-

60. B kz. Vivian Mercier, "Arriv al of the Anti-Novel", C ommonweal, LXX (8


Mays 1959), 149-5 1 .
"HAKiKi ROMAN GEREKi OLMALIDIR" 73

doruluu ya da yanll ispatlanabilecek bir "teori", hatta teori


lt'r bileimi deildir; verili bir zamandaki insanlarn en ok neyi
um ursadnn bir ifadesidir ve bu yzden rasyonel bir argmanla sa
vnulmas ya da saldnya uramas mmkn deildir. Bana kalrsa,
logmaclarn elinde zaman zaman zararl sonulara yol at gste
rilebilir, fakat onun yerine ikame etmeye altmz herhangi bir
llayc retinin de en az onun kadar tehlikeli olaca su gtrmez.
Neyse ki dogmatik gerekiliin alternatifi dogmatik gerekilik
kurtl deildir. izlenebilecek daha baka birok yol vardr; hangi
liini seersek seelim, baarmz Robert Louis Stevenson'n bir vakit
ll'!' James'e yapt uyary hatrlamamza bal olacaktr: "Bir kitab
kiap yapan unsur, sonraki kitapta yersiz ya da skc" olacaktr.61
Bu dogmatizm kartln ciddiye aldmz zaman, "tek elzem
t'yin" yerini alan bir soru seli buluruz. Sadece, "yazar nasl dramatik
younlua ulaabilir?" deil. Onun yerine, "Yazar en nemli drama
lk anlarnn evredekiler tarafndan gzden saklanmak yerine vurgu
Innmasn nasl gvenceye alabilir?" diye sorabiliriz.62 "Yazar daima
ve m eserlerde deil, dramatik ironinin arzulanabilir olduu yerler
le en byk dramatik ironiyi nasl elde edebilir?" "Yazar, dier pek
ok yazar gibi gerekten okurlarn kitab sonuna kadar okumasn is
lcdiinde gerilimi -o pek hor kullanlm eski moda gzellii- nasl
Nllrdrebilir?"63 "u karakterin dost gibi, bu karakterin dman gibi
okunmasn nasl nleyebilir?" "u karakter yalan sylediinde oku
nn aldatlmamasn -ya da gerektiinde aldatlmasn- nasl sala
yhilir?" Bunlara ve saysz baka benzer soruya verilecek cevaplar
lllki yorumun -hele de belli bir trden yorumun- yeniden yrrle
irmesine yol amaz. Ama kurmacann retoriini anlama abasna
hir balang tekil edebilirler.

61. A Humble Remonstrance", Memories and Portraits ( Londra, 1 887), s.


"

2K6. Metin birka kez tekrar baslmtr, ama genilettiini ve dzelttiini iddia et
lli James'in "Art of Fiction" kadar tannm deildir kesinlikle.
62. "... ne zaman dramatize edip ne zaman anlataca, romancnn renmesi
rl'cken bir eydir" (George Meredith, W estminister Review, LXVII [Nisan 1 857],
t 16, aktaran Stang, Theory ofthe Novel, s. 105).
63. Dorusu kant gstermemin istennesini pek arzu etmem, ama Yeats'in yan
mn pek ok kiinin U ly sses'i dahice bir eser olarak vmelerine ramen kitab bitire

\'rk kadar ilgi gstermi olduklarndan pheliyim (bkz. Richard Ellmann, James
.Joyce, s. 545).
74 KURMACANIN RETORG

Yirminci yzyl ortasnn bu noktasnda, tm yazar mdahalele


rinden kurtarlm, kendini anlatan ve bak asnn tutarl bir ekilde
ilendii bir hikaye yazmann ne kadar kolay olduunu gryoruz
neticede. Yeteneksiz yazariara bile bu drdnc "birlie" nasl uya
caklar retilebilir. Ama ayn zamanda bu srete illaki iyi kurmaca
yazmay renmi olmayacaklarn da hatrlatmak gerek. Sadece bu
nu biliyorlarsa, modem grnen -belki de ge olmaktan ziyade "er
ken modem" ama yine de modem- kurmaca yazmay biliyorlar de
mektir. Ama sadece bunu biliyorlarsa, neyi btnyle dramatize edip
neyi ksaltacaklarn, neyi zedeyip neyi vurgulayacaklarn seme
sanatn renmeleri gerekir. Dier sanatlarda olduu gibi, bunlar
soyut kurallardan renmek mmkn deildir.
Romancnn karakterleri o uyurken onunla birlikte olmal,
ryasndan uyanrken de ondan ayrlmamaldr. Onlardan
nefret etmeyi ve onlar sevmeyi renmelidir.
TROLLOPE

nsan bir eyi ne kadar az hissederse, onu gerekte olduu gi


bi ifade etme ans o kadar yksektir.
FLAUBERT

Mutluluktan uan bir nesir yazar ... lml, mutedil ya da z


l olamaz . ... Tarafsz olamaz . ... Mutluluk gibi byk ve t
ketici bir ey sonucunda, daha kk ama bir yazar iin da
ima epey youn olan bir hazz, sayfada bir itin stnde sa
kin sakin oturur grnmenin hazzn ister istemez kaybeder.
J. D. Salinger'n "Seymour: Bir Giri"indeki anlatc

M. De Maupassant fevkalade nesnel ve gayriahsidir, ama


kendini kitaplannn dnda tuttuuna inanmaya kalksa fazla
ileri gitmi olurdu. Srf bu gayriahsilii ne kadar kolay bul
duunu bize sylemek iin bile olsa . . . onu belagatle anarlar.
HENRYJAMES

u anda Maury zerinden grlerini ifade ediyorsun elbet


te; ama onlar kasten kendi grlerin olarak sunuyor olsay
dn bunu farkl bir ekilde yapardn.
MAXWELL PERKINS
F. Scott Fitzgerald'a mektup
NC BLM

Genel Kurallar, II:


"Tm Yazarlar Nesnel Olmaldr"

Modem kurmacann pek ok kurucusunun ikinci bir genel kriter tipi


lt' yazann zihin ya da ruh durumuyla ilgilidir. aknlk verecek ka
dur ok sayda yazar, hatta metinlerini "kendini ifade" olarak d
tr yazarlar znelliin tiranlndan kurtulmann peine dmtr;
hru Goethe'nin "her salkl aba ... i dnyadan d dnyaya yne
liktir"' iddiasnn bir yansmas olarak grmek mmkndr. Zaman
t.nnan baka yazarlar da ballk, angajman ve mdahaleyi savun
muk iin ayaa kalkmtr. Ama -hi deilse son dnemlere kadar
hu yzyldaki arlkl talep bir tr nesnellik ynnde olmutur.
Fakat bu tip terimierde hep olduu gibi, nesnellik ayn anda pek
ok eydir. Bu kavramn ve eanlamllannn -gayriahsilik, tarafsz
lk, eit mesafede kalma, ntrlk vs.- altnda yatan niteliklerden en
n. n ayrt edebiliriz: ntrlk, tarafszlk ve kaytszlk (impassi
ll/ite).

NTRLK VE YAZARlN "KNC BENLG"

Ynzarm nesnellii ilk etapta tm deerlere kar ntr bir tavr, iyi ya da
klll her eyi tarafszca bildirme giriimi .anlamna gelebilir. Pek ok
edebi heveste olduu gibi, ntrlk tutkusu da dier sanatlardan grece
Alt'\ hir zaman kurmacaya girmitir. Keats 18 18'de romanclann ancak
J'lnubert'le birlikte sylemeye balad eyi dile getiriyordu. "iirsel

1. "Conversations with Eckerman", 29 Ocak 1826, ev. John Oxenford, yeni


lr hasm Criticism: The Majo r Texts iinde, haz. Walter Jackson Bate (New York,
11)2), s. 403.
78 KURMACANIN RETORG

karakterin . . . karakteri yoktur; . . . hayat kt ya da iyi, yksek ya da al


ak, zengin ya da yoksul, sefil ya da soylu gese de, her koulda az
nn tadyla yaayp gider. Imogen'i tasavvur etmekten keyif ald ka
dar Iago'yu tasavvur etmekten de keyif alr. Erdemli filozofu sarsan bir
ey yanardner air'e haz verebilir. Baz eylerin karanlk tarafndan
alnan keyif, aydnlk tarafn beenilmesinden daha zararl deildir;
zira her ikisi de kurgulamayla sonulanr."2 Otuz yl kadar sonra Fla
ubert air olmak isteyen romanclara benzer bir ntrlk tavsiye edi
)'Ordu. Ona gre biliminsannn tavr model alnmalyd. "Fen bilimci
lerinin ellerindeki konuyu incelerken gsterdikleri tarafszlkla insan
ruhunu ele almak iin" yeterince vakit harcadmzda, der, "ileriye
doru devasa bir adm atm oluruz. "3 Sanat " amansz bir yntem izle
yerek fen bilimlerinin kesinliine" ulamaldr. 4
Hibir yazarn bu tr bir nesnellie ulaamayacan gstermeye
gerek yok. Gnmzde pek oumuz, bilimin bu anlamda nesnel ol
duunu kabul etsek bile bilime benzetme yaplmasn tpk Sartre gibi
reddederiz. stelik sanatnn ntrlne dair herhangi bir ifadeyi
dikkatle okuduumuzda yazarn u ya da bu yndeki ballk hissi
kendini gsterecektir; ntrln iyi saylmas daima daha derindeki
bir deerle ilgilidir. rnein ehov gayet cesurca ntrln savunu
suna kalkr, fakat kendi balln gstermeden satr bile ilerle
yemez. "Satrlar arasnda bir eilim arayanlardan ve beni liberal ya da
muhafazakar grmeye kararl olanlardan korkarm. Ne liberal bir in
sanm, ne de muhafazak ar; tedrici ilerlemeye inanmam, kei dei
lim, aldrmazlk yanls da deilim. zgr bir sanat olmaktan baka
arzum yoktur. ... Jandarmalar, kasaplar, biliminsanlarn, yazarlar
ya da gen nesilleri tercih etmem sz konusu olamaz. irket markala
rna ve etiketlere batl inan gzyle bakarm."5 zgrlk ve sanat
iyidir, peki ya batl inan kt mdr? ok gemeden balangtaki

2. Richard Woodhouse'a mektup, 27 Kasm 1818, The Poe ical Works and Ot
her W ritings ofJ ohn Keats, haz. H. B uxton Forman ( New York, 1939), VII, 1 29.
3. Correspondence ( 1 2 Ekim 1 853) (Paris, 1 926-33), III, 367-8. Metnin deva
mnda F1aubert'den yaptm baz alntlar iin u mkemmel esere minnettarm:
Mariarne Bonwit, G ustave Flaubert et le principe d' impassibilite (Berkeley, Cali
fornia, 1950). Yazardaki nesnelliin biimi arasnda yaptm ayrmlar ksmen
Bonwit'in tartmas ndan tretilmitir.
4. A.g.y. ( 1 2 Aralk 1 857), IV, 243.
"TM YAZARLAR NESNEL OLMALIDIR" 79

"kaytszlk" talebini dorudan reddetme noktasna kadar srklenir.


"Benim iin kutsallarn kutsal insan bedenidir, onun sal, zekas,
yetenekleri, ilham, ak ve en mutlak zgrldr - hangi biimleri
lrlarsa alsnlar iddet ve yalandan azadeliktir" (s. 63). Bylece nes
nellik denen eye en tutkulu trden balln tekrar tekrar ele verir.

Sanat karakterlerinin ve onlarn konumalarnn yargc deil, sadece


tarafsz bir tan olmaldr. ki Rus arasnda ktmserlikle ilgili tertipsiz bir
konumaya kulak nsafiri ollJlUtum bir keresinde; hibir ey zlmedi -

itc benim iim bu konumay tam olarak duyduum gibi aktarmak ve dee
rini takdir etmeyijriye, yani okurlara brakmaktr. Benim iim sadece yete
nekli olmaktr- yani ... karakterleri aydnlatmay ve onlarn azndan konu
nay becermektir [s. 58-9].

yi ama hangi kla "aydnlatmak"? "Yazar en az kimyager kadar


nesnel olmaldr; znel izgiyi terk etmelidir; gbre ynlarnn da
nanzarada son derece saygn bir rol olduunu, kt tutkularn da en
z iyi tutkular kadar hayata ikin olduunu bilmelidir" (s. 275-6).

Byle ifadelerde artk u sorular sormay rendik: "ikin" olana sa


dakat iyi midir? "Manzarann" her parasn kapsamak iyi midir?
l yiyse, neden? Hangi deerler lek alnyor? Bir lei reddetmek
ister istemez baka bir lei gsterir.
Ama yazarn ntrlne dair konumalar srf baz deerlere kar
ntr olmak ile her eye kar ntr olmak arasndaki bu basit ve an
lalr karmaa yznden bir yana koymak ciddi bir hata olacaktr.
znellie yneltilmi ve polemiksel fazlalklanndan arndrlm bir
saldrnn birka nemli igrye dayand grlebilir.
Baz yazarlar kimi eser trlerini yazmay baarabilmek iin her
trl entelektel ya da siyasi davay reddetmeyi zorunlu bulurlar. e
hov bir sanat olarak liberal ya da muhafazakar olmay istemez.
1853'te yazan Flaubert "l-dnr" (triple-thinker) olma talebini
karlamak isteyen bir sanatnn, hatta bol miktarda fikre ihtiya rlu
yulduunu dnen bir sanatnn bile "dininin, lkesinin, toplumsal
hir kansnn bulunmamas gerektiini" iddia eder.6

5. Letters on the S hort Story, the D rama and other Literary Topics, se. ve haz.
Louis S. Friedland ( New York, 1 924), s. 63.
6. Corr. (26-27 Nisan 1853), III, 183: " ... ne doit avoir ni religion, ni patrie, ni
meme aucune conviction sociale .... "
80 KURMACANIN RETORG

Tam ntrlk iddiasndan farkl olarak bu iddia asla rtlmeye


cek ve edebiyat teorisi ya da felsefi modadaki deiikliklerden etki
lenmeyecektir. Tpk sanatnn toptan angaje olmas gerektiini d
nen Sartre ve dier varoluularn kart iddiasnda olduu gibi, bu
iddiann geerlilii de yazarn ne tr bir roman yazdna baldr.
Baz byk sanatlar kendi dnemlerindeki davalara balanm, ba
zlar balanmamtr. Baz eserler bu balln yknden -zarar gr
m gibi durmakta (rnein yazar yorumundan azade olmalarna ra
men Sartre'n pek ok eseri), bazlar da byk miktarlarda ball
zmseyebilmi grnmektedir (lahi Komedya, Drt Kuartet, GuZ
liver'in Seyahat/eri, Gn Ortasnda Karanlk, Ekmek ve arap). Tar
tmann her iki tarafn da destekleyecek rnekler bulmak mmkn;
nemli olan yazarn birtakm erneHere sahip olup olmad deil, bu
erneHere ballndan iyi bir netice karp karamaddr.
Herkes bakalarnn nyarglarna kardr ve hakikate ballk
konusunda kendi duruunu doru bulur. Hepimiz yazarn bir ekilde
bizim hakikat ve hak tutkumuz dzeyinde dnmesini isteriz ki bu
tutku, tanm gerei en nyargsz olan tutkudur. Bu yzden ntrlk
iddiasn savunmak romancnn dntrlmemi tarafgirliklerini
esere nadiren hoca edebileceini hatrlatmas bakmndan faydaldr.
Yazar kalcl ne kadar derinlemesine kavrarsa, izan sahibi okurla
kesime ihtimali o kadar artacaktr. Yazarken Hume'un "Beeni l
t"nde tanmlad ideal okur gibi olmal, nyargnn rettii ar
ptmalar azaltmak iin kendini "genel bir insan" olarak grmeli,
mmknse "bireysel varln" ve "zgn koullarn" unutnal dr.
Ama durumu bu ekilde ifade etmek yazarn bireyselliinin ne
mini azaltyor. Yazarken srf ideal, gayriahsi "genel bir insan" yarat
maz, baka insanlarn eserlerinde grdmz zmni yazarlardan
farkl olarak "kendisinin" zmni versiyonunu yaratr. Gerekten de
baz yazarlar yazarken kendilerini kefettiklerini ya da yarattklarn
dnmlerdir. Jessamyn West'in dedii gibi, "romanc" kimi za
man "ancak ve ancak hikayeyi yazarak -hikayesini deil- yazar, ta
biri caizse o anlatnn resmi yazcsn kefedebilir."7 Bu zmni yazar

7. "The Slave Cast Out", The Li ving No vel iinde, haz. Granville Hicks (New
York, 1957), s . 202. Bayan West yle devam eder: "Yazmak elence olsun diye de
il iddetli bir ihtiyatan, kendin iin deil dorudan yazm olmak iin kendine ait
"TM YAZARLAR NESNEL OLMALIDIR" 81

ister "resmi yazc" olarak grelim, ister Kathleen Tillotson' n geen


krde can verdii terimi benimseyelim -yazarn "ikinci benlii"L u
rs aktr ki bu mevcudiyetin okurun gznde izdii portre, yaza
nn en nemli etkilerinden biridir. Yazar ne kadar gayriahsi olmaya
ulrsa alsn, okur bu tarzda yazan resmi yazcya dair bir portre
':/ i ister istemez oluturacaktr- ve bu resmi yazc asla tm deerlere
kar ntr olamayacaktr elbette. Yazarn gizli ya da ak eitli bal
lklarna verdiimiz tepkiler esere verdiimiz tepkinin belirlenme
sinde etkili olacaktr. Bu ilikide okurun roln ele almay S. Blm'e
brakyorum. u andaki sorunumuz mahut gerek yazarn, kendisinin
eitli resmi versiyonlaryla aprak ilikisidir.
eitli versiyonlar olduunu sylemek zorunda kalyoruz, nk
yazar ne kadar samimi olmaya alrsa alsn, farkl eserlerinde ken
tlisinin farkl versiyonlar, farkl ideal norm kombinasyonlar zmnen
belirecektir. Nasl ki ahsi mektuplar mektuplalan kiiyle ilikilerin
ve her bir mektubun amacnn farkllamasna bal olarak benliin
farkl versiyonlarn zmnen gsterirse, yazar da baz eserlerin ihti
yalarna bal olarak farki bir havayla yazmaya balar.
Bu farklar en ok ikinci benliin hikayede ak ve sz alan bir rol
oynad durumlarda belirgindir. Fielding yorum yaparken bize eser
den esere deiim srecinin ak kantlarn sunar; hicivsel Jonathan
Wild', iki byk "komik epik dzyaz" Joseph Andrews ve Tom Jo
nes'u ya da belal melez Amelia'y okurken hibir zaman tek bir Fiel
ding versiyonu grmeyiz. Bu eserler arasnda birok benzerlik vardr
elbette; hepsinde zmni yazarlar yardmseverlik ve eliakla deer
verir; hepsi kar peine dp merhametsizlik etmeyi ktler. Bu ba
kmdan ve baka bakmlardan, bizim yzyla kadar verilen pek ok

ksm oynamann, maskeler denemenin, roller stlenmenin bir yoludur. ' Herhangi
hir eseri yapmak,' der Elizabeth Sewell, 'kiin in kendi benliini yapmas, daha do
nsu nce boz up sonra yeniden yapmasdr. '"

8. Londra niversitesi'ndeki al konumas The Tale and the Teller adyla ya


ynlanmtr-(Londra, 1 959). "1877'de George Eliot zerine yazan Dowden, onun
ronanlann okuduktan sonra aklda en fazla kalan eyin karakterlerin biimi olma
dn, 'Gerek George Eliot deilse bile bu kitaplar yazan, onlar araclyla yaa
y un ve konuan ikinci benliin ta kendisi' olduunu belirtir. Buradaki 'ikinci benlik',
diye devam eder, 'salt insan ki iliinden ok daha elle tutulurdur' ve 'daha az srr
vurdr'; 'fakat hemen arkasnda arsz gzlem ve eletiriden kendini kurtarm sahici
hir tarihsel benlik mutlu mesut dolanr durur" (s. 22).
82 KURMACANIN RETORG

edebiyat eserindeki zmni yazarlarn oundan ayrt edilemez. Ama


bu genellik dzeyinden aa inip her romandaki deerlerin dzenie
niine baktmzda byk bir eitlilik grrz. Jonathan Wildn
yazan devlet ileriyle ve dnyada kudret sahibi olan "byk adamla
rn" ihtiraslarnn denetimsizliinin etkileriyle ok ilgilidir. Elimizde
Fielding'den sadece bu roman olsayd, romana bakarak Fielding'in
gerek hayatta yarg ve toplumsal davranlar konusunda slahat
rolne inatla bal olduunu dnebilirdik; halbuki Joseph And
rews'un ve Tom Jones'un zmni yazan -hele hele Shameta'nn (bu ki
taptan baka eser vermeseydi Fielding hakknda ne dnrdk aca
ba! ) yazan- apayr bir grnt izmektedir. te yandan Amelia'nn
birinci sayfasnda bizi karlayan yazarda, Joseph Andrews ve Tom
Jones'un balangcnda karmza kan sululuktan ve azametli aldr
mazlktan eser yoktur. Farz edelim ki Fielding Amelia'dan baka bir
eser yaratmad ve onu da balangcnda grdmz trden yorum
lada doldurdu:

Bu tarihsel anlatnn konusu, son derece deerli bir iftin evlilik bayla
birletikten sonra balarna gelen eitli kazalardr. Byk glklerle atat
tklar skntlarndan bazlar o kadar iddetli ve bunlar meydana getiren
olaylar o kadar olaandyd ki, sadece mthi bir kt niyeti deil, batl
inanla bugne dek Felek'e atfedilen en lgnca bulular gerektiriyormu
gibi grnyorlard-ama tabii byle bir varln mevzuya mdahale edip et
medii, hatta evrende byle bir varlk bulunup bulunmad sorusuna olumlu
bir cevap vererek haddin amak niyetinde deilim katiyen.

B undan Fielding'in nceki eserlerini karsamamz herhangi bi


ekilde mmkn m? Amelia'nn yazar hala zaman zaman akalara
ve ironik durumlara yer verse de, genel tumturakl arballk havas
bir btn olarak esere uygun zel etkilerle son derece tutarldr. Fiel
ding'in portresini, ancak ksmen anlatcnn ak yorumlarndan ina
ederiz elbette; esasen aniatmay setii hikaye trnden bir eyler
kanrz. Ama yorumlar tm kurmaca eserlerde mevcut olmakla birlik
te yorumsuz kurmacada gzden kaniabilecek ilikiyi gzlerimizin
nne getirir.
Yaratlan bu "ikinci benlik" ya da onunla ilikimiz konusunda hi
bir teriminzin olmamas enteresan bir durumdur. Yazarn eitli ve
heleriyle ilgili terimlerimizin hibiri tam olarak yerine oturmaz. Kiml
zaman "persona", "maske" ve "anlatc" kullanlr, ama bunlar daha
"TM YAZARLAR NESNEL OLM ALIDIR" 83

y aygn olarak eserdeki konumacy ifade eder ki bu konumac on


lan muazzam bir ironiyle ayn duruyor olab ilecek zmni yazarn ya
ratt unsurlardan biridir sadece. "Anlatc" genellikle eserin "ben"i
olarak dnlr, ama "ben" sanatnn zmni imgesiyle neredeyse
hibir zaman bir deildir.
"Tema" , "anlam", "simgesel mana", "teoloji':, hatta "ontoloji"
bunlarn hepsi okurun bir eseri yeterince kavramas iin deerlendir
mesi gereken normlar tanmlamak zere kullanlmtr. Bu tr terim
ler baz amalar iin faydal olabilir, fakat neredeyse kanlmaz bir
ekilde eserlerin var olma amalan gibi grldklerinden yanltc da
olabilirler. Eski tarzdaki tema ya da ahlak dersi bulma abalarndan
enel olarak vazgeilmise de, eserin "ilettii" ya da "simgeledii"
"anlam" m arand yeni tarz da ayn trden yanl okumalar doura
hii ir. Her iki aray trnn de, ne kadar biimsizce yaplrsa yaplsn,
a yn temel ihtiyac ifade ettii dorudur: okuru n deerler dnyasnda
nerede durduunu bilme ihtiyac - yani yazarn onun nerede durma
sn istediini bilme ihtiyac. Ama okumaya deer eserlerin pek ok

"t emas" olmas mmkndr; ok sayda mitolojik, metaforik ya da


simgesel benzeim ierebilirler ve bunlardan herhangi birini bulmak,
eserin amac olarak ilan etmek en iyi ihtimalle eletirel grevin ok
kk bir parasndan ibarettir. Zmni yazar anlaymzlll kapsamn
da sadece kartlan anlamlar yoktur, ayn zamanda her aksiyon par
asnn ve tm karakterlerin ektii ilelerin ahlaki ve duygusal ieri
i de vardr. Ksacas, anlaymzn kapsamnda, tamamlanm sa
natsal btnn sezgisel kavray vardr; gerek hayataki yaratcs
nn hangi saf setiinden bamsz olarak bu zmni yazarn bal ol
duu ana deer, toptan biimin ifade ettii deerdir.
Normlarn ve tercihierin merkezini -benim deyimirole zmni ya
z_r- adlandrmak iin zaman zaman baka terim daha kullanlr.
"U slup" terimi kimi zaman geni anlaml kullanlr, yazarn kendisi
nin, sunduu karakterlerden dah a derinleri grd ve daha malu
matl yarglarda bulunduu hissinin her kelimede, her satrda bi ze ve
rilmesini kapsar. Fakat slup yazarn norrnlarna dair igrlerimizin
ana kaynaklarndan biri olsa da, salt szelliin bu kadar gl ar
mlarn tayan slup szc yazarn karakter, epizot, sahne ve fi
kir seimindeki becerisine dair algmz darda brakr. "Ton" da
henzer ekilde yazarn ak sunumunun ardnda tamay baard
84 KURMACANIN RETORG

:!
i
rtk deerlendirmeyi adlandrmak iin kullanlr,9 ama neredeyse !
kanlmaz bir biimde yine salt szel ifadeyle snrl olan bir eyi ;
artnr; zmni yazarn baz ynleri tondaki deiikliklerden kar-
sanabilir, ama ana nitelikleri yine anlatlan hikayedeki aksiyon ve ka
rakterlerle ilgili somut olgulara bal kalacaktr.
Yine "teknik" terimi de kimi zaman geniletilerek yazarn sanat
lna dair tm ayrt edilebilir iaretleri kapsayacak hale getirilmi- 1
tir. "Teknik" szcn herkes Mark Schorer gibi kullanrsa, 10 yani i
yazarn yapt seimlerin neredeyse tamamn kapsayacak kadar an- 1
1
. lamn geniletirse, bu terimin amalarmz karlamas mmkndr. !
Ama terim genellikle ok daha dar bir anlamda kullanlr, bu yzden '
de ie yaramaz. Bizi tatmin edecek terimin eserin kendisi kadar geni )
olmas, ama yine de bu eserin kendi kendine var olan bir ey deil, se- !
en ve deerlendiren bir kiinin rn olduuna dikkat ekebilen bir ..

terim olmas gerekir. "Zmni yazar" neyi okuyacamz bilinli ya da 1


bilinsizce seer; onu gerek insann ideal, edebi, yaratlm versiyo- .'

nu olarak grrz; kendi seimlerinin toplamdr.


Ancak yazar ile zmni imgesi arasnda ayrm yaparak, yazarn
"samimiyeti" ya da "ciddiyeti" gibi nitelikleri zerine anlamsz ve

dorulanamaz szler etmekten saknabiliriz. Ford Madox Ford'a g- :


'
re Fielding, Defoe ve Thackeray romanlarnn dolaysz yazarlar ol-
duundan, en sonunda onlar samimiyetsizlikle sulamak zorunda !
kalr, zira "kesinlikle kendi zlemleri olmayan faziletli zlemleri ifa-

de ettikleri pasajlar" 11 yazdklarna inanmak iin gayet salam sebep-

9. rn. Fred B. Millett, Reading Fiction ( New York, 1 950): "Bu ton, eseri dol
duran ve evreleyen bu genel his, en nihayetinde yazarn konusuna kar tavondan
doar. ... Konu anlamn yazann benimsedii hayat gr nden tretir" (s. 1 1).
10. "O halde;teknikten sz ettiimizde hemen her eyden sz ediyoruz demek
tir. Yazarn deneyiminin, yani iledii konunun onu mecbur ettii eyi yapmasnn
aracdr teknik; yazarn konusunu kefetmekte, aratrmakta, gelitirmekte, anlam
n aktarmakta ve nihayet deerlendirmekte kullanabilecei tek ara tekniktir. ...
Kurmacadaki teknik, genelde eserin btn olarak grlen tm bariz biimler ve
daha pek ok biimdir elbette" ("Technique as Discovery", H udson Review, I [Ba
.
har, 1948], 67-87, yeniden basm Forms ofModern Fiction iinde, haz. Wm. Van
O'Connor [Minneapolis, M inn., 1 948], s. 9-29; bkz. zellikle s. 9-1 1 ).
l l . The English Novel (Londra, 1930), s. 58. Thackeray'in e serlerindeki "Ben"
in Thackeray'in kendisinden dikkatle ayrt edilmesi gerektiine dair salam bir ar
gman iin bkz. Geoffrey Tillotson, Thackeray t he Novelis (Cambridge, 1 954),
zellikle 4. Blm, "The Content of the Authorial 'I"' (s. 55-70).
"TM YAZARLAR NESNEL OLMALIDIR" ss

llr vardr. Ford bu sulamay yaparken byk ihtimalle Fielding'in


l'nzi letli zlemler duymadnn dardan grlen kantarna dayan
yordu. Ama biz yalnzca eseri kant olarak sayp bizi ilgilendiren tek
Nnmimiyet tiin deerlendirebiliriz: Zmni yazar kendisiyle uyum
iinde mi - yani dier seimleri bariz anlatc karakteriyle uyumlu
mu? ayet eserde birok gvenilir iaretle yazarn itimatl bir szc
Nil olarak sunulan anlatc, bir btn olarak yapda hibir zaman ger
eklemeyen deerlere inand iddiasndaysa, o zaman samirniyet
siz bir eserden sz edebiliriz. Byk bir eser zmni yazannn "sami
iyetini" kurar; bu yazar yaratan adam eserinde cisimletirdii de
erlere hayatn baka alanlarnda ne kadar ters derse dsn bu du
rum deimez. Zira bizim bilebileceimiz kadaryla, hayatndaki tek
snnimi an bu roman yazd an olabilir.
stelik yazar ile zmni yazar arasndaki bu aynmda, sanatnn
nesnellii hakkndaki szlerin teknik manaszl ile yazarn kendi
sorunlarnn ve arzularnn esere dorudan sokulabileceini sanmak
giti zararl bir hata arasnda orta noktay bulabiliyoruz. Byk nes
nellik savunucular nemli bir mesele zerinde alyorlard ve bu
nun farkndaydlar. Shakespeare'in eserlerini paldr kldr yazmad
n syleyen Flaubert hakldr. Ayrca "La Servante" Musset'ye ah
si bir saldr olarak yazan ve bylece iirin estetik deerini yok eden
ahsi bir tutkuyu ie kartran Louise Colet'yi azarlamakta da hakl
lr (9-10 Ocak 1854). Dahas Gnl ki Yetimekle'nin (1845) kahra
nannn gen versiyonunu, salt itiraf niteliinde bir ifade ile hakika
ten canlandrlm bir sanat eseri arasnda seim yapmaya zorlarken
le kesinlikle hakldr.
Peki ya Shakespeare'in neyi sevip neyden nefret ettiini bilmedi
imizi iddia etmekte de hakl mdr? z Belki de hakldr - gerek Sha
kespeare'in sarnlar m yoksa esmederi mi tercih ettiini, piler
den, Yahudilerden ya da Maribilerden nefret edip etmediini oyun
larna bakarak p diye syleyemeyeceimizi sylemekle yetiniyorsa
hakldr. Ama Shespeare'in oyunlarndaki zmni yazarn tm de
erlere kar ntr olduunu sylemeye alyorsa kesinlikle haksiz
dr. Bu Shakespeare'in neyi sevip neyden nefret ettiini biliyoruz; ye-

12. "Sahi kim syleyecek bana Shakespeare'in neyi sevdiini, neyden nefret et
iini, neler hissettiiniT (Corr., I, 386).
86 KURMACANIN RETORG

di lmcl gnahtan en az bir-iki tanesi konusunda sert bir izgi izle


meyi reddetmi olsayd o kadar oyunu nasl yazabileceini tasavvur
etmek dahi gtr. Edebiyatta inanlar meselesine 5. Blm'de dne
ceim ve Shakespeare'in kesinlikle ve aka ballk hissettii bir
ka deeri sralamaya alacam. Bu deerler kiisel ya da bnyevi
deildi byk lde; bu yzden Shakespeare'de ayrt edilebilir bir
znellik yoktur. Fakat bu deerlere ballnn hakiki ntrln ih
lali olduunu kabul etmek zorundayz; zmni Shakespeare hayatla i
li didr ve bencillik, budalalk ve zalimlik karsndaki yarglarn :
gizlemez.
Tm bunlar inkar edilse bile, ntrlk ile yorum yokluu arasnda
niin zorunlu bir balant grmemiz gerektiini anlamak zordur. Ya- ,
zarn okuru yargda bulunmaya kar uyaran yorumlar yapmas da

muhtemeldir. Ama ntrln imkansz olduu ynndeki iddiamda


haklysam, en ntr grnen yorum bile bir nevi ball aa kara
caktr.

Bir zamanlar, Almanya'nn Berlin kentinde Albinus adnda bir adam ya


ard. Zengindi, saygnd, mutluydu; gnn birinde gencecik bir metres u-
runa karsn terk etti; sevdi sevilmedi ve yaam felaketle son buldu. ,
yknn hepsi bu kadar. Biz de stnde hi durmayabilirdik, eer anlat- .j
maktan keyif alp fayda salayabileceimizi bilmeseydik; yosun tutmu bir i
mezar tanda bir adamn hayatnn ksa versiyonunu anlatmak iin bolca yer 1
olsa da, ayrnt daima ho karlanr.13 1

Nabokov burada anlatcnn sesini biri hari tm ballklardan l


arndrm olabilir, fakat kalan tek ballk son derece gldr: biri- ,j
nin kendi kendini yok etmeye yazgl olmasnda ironik bir ilginlik
-ve daha sonra anlalaca zere dokunakllk- olduunu dn- 1
mektedir. Bu yazar ayn mesafeli tonu koruyarak istedii yerde m
dahale edebilir ve insani bakmdan mnkn olduu kadar nesnel ol
duuna dair inancmza da zarar vermez. Kt karakteri tasvir eder- ,
ken, ak fikirliliine olan gvenimizi sarsnadan onu hem "tehlikeli .

bir adam" hem de "gerekten ok iyi bir sanat" olarak niteleyebilir. ,'

Ama tm deerlere kar ntr deildir ve ntrm gibi de yapmaz. .

13. Vladimir Nabokov, Karanlkta K ahkaha, ev. Pnar Kr ( stanbul: letiim, :


1993).
"TM YAZARLAR NESNEL OLMALIDIR" 87

TARAFSIZLIK VE "HAKSlZ" VURGU

Yazarn nesnellii kimi zaman karakterlerine ynelik bir taraf tutma


ma tavr anlamna da gelmitir. Flaubert ve ehov'un nesnellikle ilgi
li yazlarnn byk bir ksm aslnda sanatnn zar tutmasna, baz
karakterlerin lehine ya da aleyhine hakszlk edip taraf tutmasna iti
raz nitelii tar. ehov bir arkadana yle bir telgraf eker: "Jine
kolog ile profesr sevmeni isteyecek deilim, ama nesnel bir yaza
rn gznde solurluu havadan daha kymetli olan adaletin gerekleri
ni sana hatrlatmak isterim" (Letters on the Short Story, s. 78). B azen
hu taraf tutmama durumu evrensel sevgi, merhamet ya da tahamml
z.ibi gelmektedir kulaa: "Sulayacak kimse yok, izi srlecek bir
sulu varsa da sorumlu sanat deil salk memurlardr. ... [Karak
eriniz] istedii ekilde hareket edebilir, ama yazar tepeden tmaa
i yilik timsali olmaldr" (s. 81, 82). Nitekim modem kurmaca eserle
rin ok byk bir ksm, herkesi anlamann herkesi affetmek olduu
varsaymyla yazlmtr ki bu da bal bana bir deere temelden
ballk demektir. Fakat bu varsaym ilk blmde tanmlanan ntr
Iilkten ok farkldr. Okurlarn yarglarn kendilerine saklamaya ik
ada baarl yazarlar, yarglarmz kendimize saklamamz gerekip
,erekmedii konusunda taraf tutmama tavryla hareket etmiyor de
mektir. H. W. Leggett'n neredeyse otuz yl nce, yazarlarn ve okur
larn "tz" diye adlandrd eyin rol zerine artk unutulmu
inik bir klasikte dedii gibi, modem kurmaca okura ounlukla
"gzlemleme ve yarglamaktan kanma" frsatlar sunar; "okurun
lutmininin en azndan bir ksm kendi geni grllnn bilincine
varmasndan kaynaklanr". 4
Pratikte hibir yazar tam taraf tutmama konumuna eritii bir
eser yaratamaz; ister Bilirbilmez/er'de "her eye saldrmaya" kalkan
J.'laubert'inki gibi taraf tutmayan bir azarlama olsun, ister taraf tutma
yan balama. Flaubert kimi zaman Shakespeare ve Yunanllarn ta
raf tutmaz tavr zerine yle eyler yazyordu ki ilk bata muhatapla
r hayrete drebilirdi. "Muhteem William kimsenin tarafnda
deildir" ve Venedik Taeiri'nde "tefecilii lanetlemeyi" reddetmi-

14. H. W. Leggett, The Idea in Fi ction (Londra, 1934), s. 1 6.


88 KURMACANIN RETORG

tir.15 Fakat Shakespeare, de ayn standartiara gre yarglansa da


Goneril ve Regan ile Cordelia adalet terazisinde eit ekiyormu gi
bi davranmaz kesinlikle. stelik Venedik Taeiri'nde tarafszlktan o
kadar uzaktr ki, en azndan oyunun son ksmnda, Shylock'un lehine
ifte standart uygulamakla sulanabilir aslnda. Tm karakterlerine
taraf tutmadan muamele gsterme gibi soyut bir meflmma gre hare
ket etmedii kesindir. Benzer ekilde, Yunan drama yazarlan asla
Oedipus ve Orestes gibi adamlar ile budalalar ve alaklar arasnda
hibir temel fark yokmu gibi yapmamlardr. Melodrama ynelti
len popler saldrda belirtildii gibi karakterlerini tmden "siyah ve
beyaz" olarak grmeseler de, tm insanlan gri bir bulankla da in
dirgememilerdir.
Eit ahlaki, entelektel ya da estetik deere sahip karakterler ara- .
snda bile yazarlar kanlmaz olarak taraf tutarlar. Herhangi bir eser
illaki bir karakter ya da karakterler kmesi "hakknda" olacaktr. Ya
zarn adilliin arzuland konusundaki dnceleri ne olursa olsun,
hepsine ayn vurguyu yapmas mmkn deildir. Hamfet'te Clau
dius'a adil davranlmaz. G. Wilson Knight bizi Claudius'u yanl de- .
erlendirdiimize inandrmak iin ne kadar urarsa urasn,16 hat
ta Claudius'un hikayesinin en az Hamlet'inki kadar ilgin olabilece
ini kabul etmeye ne kadar istekli olursak olalm, bu hikaye Ham- !
let'in hikayesidir ve krala adil davranamaz. Othello Cassio'ya; Kral

Lear Comwall Dk'ne, Madame Bovary Emma'dan baka hemen .


herkese hakszlk etmi grnmektedir ve Sanatnn Bir Gen Adam !
Olarak Portresi Stephen'dan baka herkesi aka ktler. 1
yi ama kimin umurunda? Bu hikayeyi aniatnay seen romanc .
ayn zana u hikayeyi anlaamaz; ilgmiz, sempatimizi a da
.
1
sevgmz br karaktere odakladg zaman, ster stemez baka br ka- :'
raktere ilgimizi, sempatimizi ya da sevgimizi azaltacaktr. Sanat pek ' !
ok konuda olduu gibi burada da hayat taklit eder; tpk gerek ha
yatta ister istemez kendimden baka herkese adaletsiz davrandn, .'
ya da en iyi ihtimalle en yaknrndaki sevdiklerime adil davrandn
gibi, edebiyatta da tam bir taraf tutmama hali imkanszdr. Ulysses .
acaba Bloom, Stephen ve Molly'nin evresinde kaynaan burjuva r-

5. Corr. (2 Kas m 1 852), HI, 47; (9 Aralk 1 852), 60-2.


16. The Wheel ofFire (gzden geirilmi bask, Londra, 1949), s. 32-8.
"TM YAZARLAR NESNEL OLMALIDIR" 89

landal karakteriere kar adil midir? Adil olmad iin kran duy
nalyz.
Gelgelelim, baz eserlerde yazann hileli bir teraziyle karakterleri
ni tartt izlenimi yznden bozulma olduu dorudur. Fakat bu iz
lenim yazarn aka yargsn belirtip belirtmediiyle ilgili deildir,
belirttii yargnn dramatize edilmi olgular nda savunulabilir
olup olmadyla ilgilidir. Lady Chatter/ey'in Sevgilisi nde gayet net
'

bir rnek grebiliriz. Lawrence da taraflln tehlikeleri zerine her


kes kadar tutkuyla sylev verebilir: "Romandaki ahlakllk dengenin
sallanan istikrarszldr. Romanc teraziye parman koyup denge
yi kendi tercihi lehine deitirirse bu ahlakszlktr.
"Romanc parmayla terazinin bir kefesine giderek daha ok
bast iin, modern roman da giderek daha ahlaksz hale geliyor: ge
rek ak, saf ak tarafnda, gerekse azgn 'zgrlk' tarafnda."17 Law
rence, asl nefret ettii eyin salt bir "tez" niteliindeki roman oldu
unu dne dne vurgular. Her romann "belli bir varlk teorisi, belli
bir metafizik" artrdn dierlerinden daha fazla fark etmise
de, "metafiziin daima sanatnn bilinli hedefinin tesindeki sanat
sal amaca yaraman" talep eder. s
Lady Chatter/ey'in Sevgilisi'ni eletirenler ou konuda hemfikir
olmasa da, romancnn bu eserde parman kefelerden birine gerek
ten btn gcyle bastrdnda mutabakata ulamlardr. Bastrlan
kefede Lawrence'n ne "ak, saf ak" ne de "azgn zgrlk" olan, bi
t.i medeniyetin yok edici glerinden kurtarabilecek bir aka dair ka
hince grs bulunur. Bu pozisyonu onayiayan eletirmenler kitab
ver - ama hakikati cesaretle ortaya serdiini net bir ekilde vurgula
yan bir vgdr bu. Tezin abartl ya da yanl olduunu dnenler
Lawrence'n yeteneini kabul edebilir, ama aklan savunma uruna
yapt adaletsizlikleri knayabilirler. Fakat herkes kitab tezi ere
vesinde ele alyor grnmektedir. 19 Mark Schorer gibi, Lawrence'n

17. "Morality and the Novel" ( 1925), yeni basm, Phoenix iinde (Londra,
936), s. 528-9.
18. "Study of Thomas Hardy", Phoenix (Londra, 1936), aktaran Allot, Nove
lists on the Novel (New York, 1959), s. 104.
19. Stanley Kauffmann, "'Lady Chatterley' at Last", The New Republic, 25 Ma
ys 1959, s. 16; Paul Lauter, "Lady C. Wth Love and Money" , The New Leader, 2 1
Eyll 1959: "Lawrence romann her revizyonunda avlak bekisini biraz daha yon-
90 KURMACANIN RETOR G

"vaiz" ile "airi" "biimsel olarak" aktrmay baardn hisseden


eletirmenler bile enerjilerinin byk bir ksmn vaazlara harcamak
szn kitab tartamyorlar.zo
Lawrence'n tarafszl meselesinin teknik gere seimiyle tama
men balantsz grnmesi gayet manidardr. Lawrence'n yeni sela
rnet grsn kabul etsek de etmesek de, kararmz onun yazar olarak
vaaz verirken u ya da bu biimi kullanmasna dayanmaz; Lawrence'
n nyargsna itirazlar eitli trden yazar yorumlarna msaade et
mesiyle deil, ounlukla avlak bekisi Mellors tasviriyle ilgiliydi.
Mellors "erkekler sevgiyle dzebilse, kadnlar da onlar sevgiyle ii
ne alsa her ey yoluna girerdi" eklindeki inancn uzun uzadya su
narken ( 14. Blm), bu her derde deva fikri neredeyse komik bir d
zeyde yetersiz de gelebilir, yaklaan cesur yeni dnyann ilham veri
ci bir portresi olarak da grnebilir, ama inanlarn dramatik biimde
verilip verilmediini sormak tercih yapmamz pek kolaylatrmaya
caktr. Kitabn bu yann reddedenlerimiz, eninde sonunda, Mellors'
n sylediklerinin, D. H. Lawrence'n hayran olamayacamz bir ver
siyonunu zmnen gsterdiini iddia ederler; zmni yazarn sunduu
selamet ile bizim kendi grlerimiz arasnda kapanmaz bir uurum
vardr onlara gre.21
O halde bizim itirazmz illaki yorumlarda verilen Lawrence'a de
il, dramann baz ksmlarnn zmnen gsterdii Lawrence'adr.
Kurmacann gleri ve snrlaryla ilgili olarak dokuzuncu blmde
verilen, bir eletirmenin de "bak alarnda kontroln istikrarszl
na"22 delil sayarak knad minik sylevde Lawrence gerekten de

tar; belki de amac onu Connie'nin (ve okurun) gznde daha kabul edilebilir bir
ak yapmaktr. Ama son versiyonda yaptklar, tam da kar durduu topluma ks
men verilen bir tavizdir. ... Mellors'n selamete ermeye hak kazanmasnn sebebi
nedir? O halde Michaelis ya da Tommy Dukes neden darda braklyor?" (s. 24).
20. B kz. S chorer'in Grove Press yeniden basmna Giri'i ( New York, 1 959),
zellikle s. 21 vd.
2 1 . rnein bkz. Colin Wel ch'in kitaba saldrs, "Black Magic, White Lies",
Encounter, XVI (ubat 1961 ), 75-9. "Vazettii ey udur: nsanlk ancak anl n ve
ruhun tiranlndan, sa Mesih'in tiranlndan kendini kurtararak ve kendi fallusu
nun nnde secde ederek yenilenebilir... " (s. 79). ster Wel ch'in saldnlarn, ister
Rebecca West ile Richard Hoggart'n bir sonraki Encounter'da yapt Lawrence sa
vunmasn kabul edelim, burada anlamazla yol aan eyin, Lawrence'n temel
vizyonunu bize kabul ettirmekteki baars olduu gayet nettir; aniatma ve gster
menin boyutlaryla uramak burada pek bir fark yaratmayacaktr.
"TM YAZARLAR NESNEL OLMALIDIR" 91

pek ekicidir. Halkn sadece zaaflarna hitap eden geleneksel kurma


caya -en yozlam duygular "saflk" kisvesi altnda ycelttii iin
alaltc olan kurmacaya- yazarn ynelttii saldnmn doruluunu
kabul ettiimizden, yazarn "hayatn en gizli yerlerini aa kart
mak" iin roman kullanma abasm stn sayarz. Lawrence'n zn
deki drstlk byle bir pasajdan sonra su gtrmez grnr bize -
en azndan Mellors'n bir sonraki uzun soluklu feveramyla karlan
caya dek.
Ksacas, bu kitaptaki hakszlk her neyse, romann nvesinde
yatmaktadr; Mellors'n yolunu izlemeyen herkesi lanetiernekte Law
rence'n kararld srdke, yzeysel tarafszlk iin aba harcamak
manasz olacaktr. Kitab tek tarafl savunmasndan doan bir utan
duygusuyla bitiriyorsak, Mellors'n "dzmenin getirdii bar" ve
"seninle benim aramzdaki Hamsin, atal dilli alev" gibi szler sarf
ettii o son konumasn inandnc bulmadan, hayflanarak okuyor
sak, neticede bunun sebebi kitabn pek ok yerinde zmnen grnen
hulank zihinli ve gsterii minik yazarn hibir edebi teknikle sak
lanamamasdr. Daha iyi romanlarda -rnein Ak Kadnlar- ima
edilen o bambaka yazara dair anlarmz bile bu romann kt ksm
larn kurtarmaya yetmez.

KAYITSIZLIK

Son olarak, yazarn nesnellii Flaubert'in tabiriyle impassibilite veya


kaytszlk, yani kiinin hikayesindeki karakterlere, hatta olaylara
kar duyarsz ve duygu suz kalmas anlamna gelebilir. Flaubert ayn
m aka korumam olsa da, bu nitelik deerler hakkndaki yargla
rn ntrlnden farkldr; bir yazar u ya da bu deere ballk duya
hilir, ama yine de karakterlerinden hibirinin yannda ya da karsn
da olduunu hissetmeyebilir. Ayn zamanda tarafszlktan da aka
farkldr bu, nk yazar tm karakterlerine kar aynm gzetmeksi
!.in gl bir nefret, sevgi ya da merhamet duyabilir. B yle bir mesa
fenin hangi lde uygun olduu konusunda yazarlar arasnda hakiki
hir miza fark varm gibi grnyor;23 bu durum rollerini "hisse
den" aktrler ile -Somerset Maugham'n Theatre'ndaki (Tiyatro) ka-

22. Kauffmann, a.g.y., s. 16. 23. B kz. ehov, Letters, s. 97-8.


92 KURMACANIN RETORG

dm kahraman gibi- roln hissetmeye balar balamaz onu etkili bir ,'


ekilde canlandrma gcn yitiren aktrler arasndaki farka benzer.

Trollope, Autobiography'sinde (zyaamyks) kendini, ormanlar- ,


da tek bana dolaarak karakterlerinin yasna alayan, " samalkla- .:
rna glen ve neelerine tm kilibiyle katlan" biri olarak tasvir eder; :
Flaubert gibi yazarlarn, baz Fransz romantiklerin byle tutkulu
..
yaklamlarna, tutkuyu ayn lde tutkuyla reddediyormu gibi ya- .1
parak tepki vermesi doald belki de.
Fakat yazarn kaytszl ile herhangi bir retorik tr ya da belli j
1
bir baar dzeyi arasnda doal bir balant olduu anlamna gelmez j
bu. Duygusal mdahale leinin her iki ucundaki yazarlar da son
derece kiisel yorumlarla dolu eserler verebilir, tmden "anlatlan" :!
hikayeler yazabilir ya da kat bir dramatiklikle amaz bir ekilde l:
"gsterilen" eserler kaleme alabilir. ..
Yazarn duygular ile zorunlu bir teknik y a da ulalan nitelik ara- 1
snda hibir balant olmadnn bir gstergesi de, bir yazarn eseri- .1
ni hissederek mi yoksa araya soukkanllkla mesafe koyarak m yaz- i
dn dsal kantlar olmadan asla kesin bir dorulukla karsayama- i
1
mzdr. Fielding acaba Jonathan Wild'dan nefret mi ediyordu, Amelia i
iin alam myd? Fielding'in ve okurun satlamayacan bildii ;
vaazlar satmak zere Londra'ya giden Parson Adams hepsini evde
unuttuunu kefettiinde Fielding glm myd?
Saintsbury'nin Jonathan Wild'da Fielding'in "mesafeliliini" v
me nedeni, anlatcnn hayal edebileceimiz her trl gerek Fiel- .
ding'den aka ve nemli lde farkl bir karakter olarak sunulma- '
syd muhtemelen. Fakat Fielding'in Wild' tasvir ederken deil de se
vimli budala Adams'tan bahsederken pek o kadar mesafeli olmad
n varsaymamz iin herhangi bir sebep var m? "Ah benim sevgili
1
okurlarm! " diyen anlatcnn Fielding olduunu varsayma alkanl-
na fazla kolay kaplyor, Joseph Andrews ve Tom Jones'un bilge,
kentli anlatcsn yaratrkenki planlln ve mesafesini Jonathan
Wild'n sinik anlatcsn yaratrkenki kadar iyi korumu olabileceini
unutuyoruz. Yazarn kendi deerleri ile ikinci benliinin sahip kt
deerler arasndaki ilikiye dair yukarda sylenenler burada da tam
anlamyla ayn ekilde geerlidir. Byk bir sanat verecei eserin
ihtiyalarna bal olarak mesafeli ya da mdahaleci bir zmni yazar
yaratabilir.
"TM YAZARLAR NESNEL O LMALIDIR" 93

O halde yazarn nesnelliiyle ilgili byk iddiadan hibirinin


llknik kararlarda zorunlu bir etkisi olmadn grm bulunuyoruz.
Bir sanatn tarihinde ya da bir yazarn geliiminde yanl ynlendiril
i ballk, tarafllk ya da duygusal katlmn tehlikelerine vurgu
yupmak nemli olsa da, yazarn nesnelliini zorunlu bir teknik gayri
ahsilikle balantlanduma eiliminin savunulacak bir taraf yoktur.

GAYRAHSi TEKNKLERN TEVK ETTG ZNELCiLK

< ! ayriahsi aniat aslnda tam da deva olmas beklenen znelcilii te


vik edebilir. Aleni deerlendirme iaretleri vermekten kanma aba
s, kendisini eserlerinin dnda tutmaya alan yazar iin zellikle
cll ikeli olabilir. Yorumlann adaba aykr znel taknlklara vesile
olabilecei doruysa da, baz yazarlarda byle bir yorum ina etme
\'ahas yazarn zayf benlii ile kitabnn baanya ulamas iin yarat
nas gereken benlik arasna tam da doru trden bir duvar ekebilir.
< Ilivenilir anlatclar ina etme sanat, gerekten kitaba ait olan perso
lla'y, ikinci benlii yanstmak iin insann tm benlii zerinde usta
lnmasyla ilgilidir byk lde. Yazar kartlar masaya koyarken ki
m i gayriahsi kurmacalar bozan iki u znelliini kefedip bylece
en azndan bu znelliklerle savama ans elde edebilir.
Ayrm gzetmeyen sempati ya da efkat. - Yazar yargsn kendine
MUklad izlenimi vererek karakterleriyle duygusal iliki kurduunu
ve yeterli sebep vermeksizin okurlarn sempatisini beklediini ken
liden gizleyebilir. Gvenilir aniat teknii eskiden, Q. D. Leavis'in
lcdii gibi, yazar ve okuru en sempatik karaktere bile bir nebze me
mfcli durmaya zorlad. Ama Leavis'e gre modem oksatarlarn o
lunda "yazar kendi gndz dlerini sca scana dramatik biime
llUrndrrken kltrl bir toplumun 'ortak duyusundan ziyade sa
duyusu' niteliinde bir mihenk tana bavurmaz: Yazarn kendisi
llukarakterle zdeleir ve okur da bu sefahate davet edilir. "24

24. Fiction and the Reading Public ( Londra, 1 932), s. 236. Aynca bkz. Roger
Vuilland, "La Loi du Romancier", L'Express (Paris), 1 2 Haziran 1957, s. 1 3, 1 5 . Va
lllud ancak kendi gndz dlerinin kahraman olmay braktnda "hakiki ro
unlar" yazmaya hazr olduunu fark etmiti . "Kesinlikle orada deildim; birden
lnun farkna vardm; bu da dmn oban kza [gndz dnn kadn kahrama
Ill i yaklamak iin kullandm arpk bir ara olmadnn kantyd" (s. 14).
94 KURMACANIN RETORG

Daha eski kurmaca biimlerinde de byle bir duygusallk mm


knd elbette. "Kahramanmz" ou durumda cinayetten ceza gr
mezken, dmanlar ahlak kurallarn birazck bile ihlal etseler mah
kum olurlard. Ama modem yazar duygusallk sulamasn fiilen
yle diyerek reddedebilir: "Kim, ben mi? Hi de deil. An ya da
;
haksz efkat hissediyorsa okurun kendi hatasdr. Ben tek kelime et
medim. Ben de herkes kadar keturo ve duygusuzum." Bu trden etki
ler dedektif roman alanndaki sert adam ekolnn en kt rnekle
rinde ok daha barizdir herhalde. Mickey Spillane'in Mike Hammer'
fiilen asla yanl yapmaz - yani en azndan ona katlanabilenlerin g
znde. Fakat Spillane kitabn keyif vericiliinin dayand ktcl
ahlak aa vurmak iin mdahale etseydi okurlarndan pek ou ki-.
tab derhal elinden brakrd muhtemelen. B u ahlak yle ifade edile
bilirdi: "Mike Hammer'n bir Angio-Sakson Amerikaly dverken
pek sert olmad, bir Yalurliyi dverken daha sert davrand, bir
Zenciyi dverken ise dpedz gaddarlat dikkatini ekmitir, sa
yn okurum. Kahramanmz ceza verirken kurbanlarnn rksal dee
rine gre byle aynnclk yapyor ite." Spillane'in byle eyleri a
a vurmamas basiretli bir tercih.
ayet ehov'un dedii gibi, "Srf zavall yazarn varlm adama
kll ele vermesi bakmndan bile znellik korkun bir ey" ise, onun
yerdii trden bir znelliin kesinliklemahut nesnelliin standart ge
releriyle nlenemeyeceini artk grebiliriz. En kat gayriahsi tek
niklerin bile, yazar ele vermenin tesinde ona adamakll ihanet ede
bileceini grebiliriz. Ele veren ele verilir, ihanet eden ihanet bulur;
kartlarn ak oynand bir edebiyatta, zavall yazara ne kadar zaval
l bir ey yarattn gsteren bir edebiyatta yazar ve okur iin daha az
tehlike vardr muhtemelen.
Ayrm gzetmeyen ironi. - Malzemeleri arasnda drste aynn
clk yapmak yerine, tm metne sinen "hak edilmemi" bir ironi kul
lanan yazann tam ters yndeki hatasn kapsayacak, "duygusallk"
benzeri bir szcmz yok. B u hatay ispatlamak zordur, ama zan
nediyorum oumuz, kendisi uzun grnmek istedii iin romanlar
n ok ksa kahramanlarla dolduran romanclara denk gelmiizdir.
Her noktada iraniyi gstermek ama hibir zaman ironinin snrlarn
tanmlamaktan kendini sorumlu tutmamak yoluyla kendi yaralan
mazln koruyan yazar, naif zdelemeye dayanan oksatarlarn
"TM YAZARLAR NESNEL OLMALIDIR" 95

yazar kadar sorumsuz olabilir. s


Henry James, insanla dorudan bakma gereinden kurtulmak is
cyen Flaubert'in "iki sna"ndan bahseder. Bunlardan biri Salam
ho ve Ermi Antonius ve eytan'daki egzotiklik, yani tmyle "insan
dan uzaklamak"t. Dieri de dncelerini dorudan aklamadan in
san ile baa kmasn salayan ironiydi. Ama James unu sorar: "Ni
hayetinde mutlak olarak ve sadece ironiye mi mahk1mdu? ... Davas
l l l daha dorudan yntemlerle savunamaz myd?" James'ten gelmesi

hakmndan nemli bir sorudur bu. James'ten beri bize sunulan pek
\Ok "nesnel" ama mstehzi portreleri okurken, yazarn konusunu a
a vurmaktan ziyade kendini korumak iin ironi kulland hissine ka
p1 1yor insan. Yazarn karakterleri, mesafeli bir gzle baktmzda
hudalalar ve alaklardan ibaret olduklarn aa vuruyorlarsa, yaza
nn kendisine ne demeli? Hakiki grleri mesafeli bir dille aniatlsa o
nasl grnrd acaba? Yoksa onun hibir gr yok mudur?
Randall Jarrell'n hicvettii kadn romanc gibi, bu romanclar bi
ze "her gnahn bedelini" gsterebilir ama "hibirinin deerini" gs
eremez.
Kitaplar insanln aptallnn ve ktlnn sistematik, ayrntl ve
kesin bir mahkum ediliiydi; peki insanlk zeki ve iyi olsa Gertrude'a ne olur
du? ... yi ya da zeki birine rastlarlnda ona huzursuz bir dmanlkla bak
yordu. Halbuki korkmasna gerek yoktu. Zeki insanlar ona daima bir sre
sonra kt grnyordu, iyi insanlar ona daima bir sre sonra aptal grn
yordu. Her zaman iin zekiyi kt olduu, iyiyi aptal olduu iin snfta bra
kabilirdi: ayet birisi hem zeki hem iyiyse, Gertrude not vermeyi kesiyordu.
Eer bir ses ona, "Kulum Gottfried Rosenbaum'a bakp dndn m? Ben
I on'da onun gibisi yoktur, iyi ve zeki bir adam," dese, Gertrude yle cevap
verirdi: "u Gottfried Rosenbaum'a katlanamyorum. " 26

Bu iki tr znellik bir roman mahvedebilir; roman bir btn ola


rak ne kadar zayfsa, zmni yazarla ilgili deneyirolerimize dayanarak
gerek yazarn problemleri hakknda basit ve doru kannlarda bu
lunma ansmz o kadar artacaktr. Yazardan nesnellik talebinde ite
bu adan doruluk pay vardr: Gerek yazann dntrlmemi
sevgi ve nefretlerine dair iaretler hemen her zaman lmcldr. Fa-

25. Bkz. May Sarton, "The Shield of lrony", The Nation, 14 Nisan 1956, s. 3 14-
6.
26. Picturesfrom an Jnstitution (New York, 1954), s. 134.
96 KURMACANIN RETORG

kat bunun net bir ekilde anlalmas bizi teknikle ilgili retilere g
trmeyecei gibi, yazardan sevgiyi ve nefreti, aynca bu sevgi ve nef
retin dayand yarglan romanlanndan karmay talep etmeye de
gtrmemelidir. Zmni yazarn duygulan ve yarglannn, tam da b
yk kurmacalarn malzemesi olduunu gsterebiimi olmay umu
yorum.27

27. Mauriac bu karmak problemi urada ustalkl bir ekilde tartr: Le ro


mancier et ses personages (Paris, 1 933), zellikle s. 142-3: "En nesnel romann bi
le ardnda, ayet gzel, byk bir eserse, romancnn bu gerek dram, cinleriyle,
sfenksleriyle giritii bu bireysel mcadele sakldr. Belki de dehann baars tam
da bu kiisel dramdan danya hibir eyin szmamasdr. Flaubert'in nl sz
('Madam Bovary benim') son derece anlalr bir szdr - yalnz biraz zaman aynp
stne dnmek gerekir, byle bir kitapta yazar ilk bakta eserine pek bulama
m grnr nk. te bunun iin Madame Bovary bir aheser; yani yekpare bir
btn oluturan, kendisini bir btn olarak, yaratcsndan ayn bir dnya olarak da
yatan bir eser. Eserimiz ne kadar kusurluysa, zavall yazarnn azap iinde kvranan
ruhu da o kadar ok szar atlaklardan."
Roman Flaubert sayesinde iire nihayet yetiebilmitir.
ALLEN TATE

Belki de her romanc ilk nce iir yazmak ister.


WILLIAM FAULKNER

Gznz daima Okurun stnde olmal. Teknii tek bna


bu oluturur.
FORD MADOX FORD

"Yazar ifade eder. letiim kurmaz. " "Lanet olsun sradan


okura."
1 1 . ve 1 2. maddeler, Jolas'n "Manifestosu", 1926

Benim ya da baka birinin eseri zerine onun bunun gr


lerini umursamyorum. Burada geerli olan standart benim
kidir...
WILLIAM FAULKNER

Srf kendisi iin yazdna ve sesinin duyulup duyulmad


n umursamadna sizi temin eden bir yazar palavracnn
tekidir veya sizi ya da kendini kandrmaktadr.
FRANOIS MAURIAC

Yeats'in dediklerini hatrlyorum: "Btn hayatm retmik


ten kurtulmak iin harcadm . ... Bir retorik trnden kurtul
duum zaman sadece bir bakasn kurmu olduumu gr
dm."
EZRA POUND, Make lt New iinde
DRDNC BLM

Genel Kurallar III:


"Hakiki Sanat zlerkitleyi
Umursamaz "

"HAKK SANATlLAR SADECE KENDLER N YAZARLAR"

< lcreki eserler ve nesnel yazarlada ilgili kurallar doal olarak


Uiinc bir tre, okurlar hakknda reetelere yol amtr. Neticede
yazar sadece kendisinin bir imgesini yaratmakla kalmaz. kinci ben
liini ima eden her fra darbesi, okurun, byle bir karakteri ve bu ka
rkterin yazd kitab takdir etmeye uygun bir insan kalbna sokul
masna katkda bulunur. Fakat tam da edebiyatn varlnn temelinde
olan bu iletiim eylemi modem eletiride ounlukla grmezden ge
linir, esefle karlanr ya da reddedilir. Hakiki sanatlarn okurlarn
sla dnmeyecei tekrar tekrar ifade edilir. Yazarlar kendileri iin
yazarlar. Hakiki air kendini ifade etmek, kendini bulmak, ya da "ki
taptan kurtulmak"1 iin yazar - okurun cam cehenneme. Bir muha
hir "Yazarn okura kar bir ykmll var mdr?" diye sormutu
Faulkner'a. Bu soruya Keats'i pek sarsnayacak ama Dickens ya da
Trollope'u kesinlikle skntya sokacak bir cevap ald. "Benim ya da
haka birinin eseri zerine onun bunun grlerini umursamyorum.
Burada geerli olan standart benimkidir; Ermi Antonius ve eytan'
ya da Eski Ahit'i okuduumda ne hissediyorsam eserin de bana onu
hissettirmesi gerekir. Bunlar okurken kendimi iyi hissederim. Bir
kuu izlemek de bana-kendimi iyi hissettirir. "2

1. Vladimir Nabokov, "Lolita Adl Bir Kitap zerine", Lolita, ev. Fatih zg
vrn (stanbul: letiim, 1999), s. 357.
2. Jean Stein, "Interview with William Faulkner", The Paris Review, IV (Bahar,
1 '156) s. 28-52. Alnt s. 38'dendir.
,
1 00 KURMACANIN RETORG

Son yllarda yazarn okurunu dnp ona gre yazmasn aka


tleyenler yalnzca oksatar yazma k:lavuzlardr. Ciddi yazarlar
arasndaki arlkl moda, ayrt .edilebilen her trl okur kaygsn sa
natn tertemiz yzne srlm ticari bir leke olarak grmektir. 3 Biri
si kp da ciddi yazarlarn kim olduunu soracak kadar kabalarsa,
cevap kolaydr: okuru dnerek yazdm aklmza bile getiremeye
ceimiz yazarlar!
Retorik kayglara pheyle bakanlarn trenvari ciddiyetine g
lp gesek de, phelerinin iyi sebepleri vardr. Sanatnn yaptklar
n izlerkitlenin taleplerinin kontrol etmesi halinde sanata ne olduu
nun kantlarn oksatar listelerine giren eserlerin her satnnda gr
myor muyuz? atmal ve kk drc retorik talepler batakl
na girmek yerine, okurun ihtiyalarna her trl uyurnun hem sa
natla aykn hem de tehlikeli olduunu varsaymak daha emniyetli
deil mi? "Ben yazarm. Okur da okuruay rensin" -Mark Harris'
in geenlerde aka benimsedii bu dstur, pek ok modem roman
cnn aments olabilir. "Kolay okunan kitaplar vardr. Bir de edebi
yat vardr," der Harri s. "Kolay yazarlar vardr, bir de yazarlar vardr.
. . . Romanc, kendi referans erevesinden, entelektelliinden, anla
y dzeyinden daha aa olmayan bir okuma yapabilen grece k
k izlerkitleye gvenir. . . . Her hakiki romanc gibi ben de, okurun
iinin azalmas iin getirilen taleplerin sanattan bir eyler gtrd
n hissedersem, (genelde kaygl bir editrn) daha net, daha kolay
ve aklayc olma buyruklarna direnirim. "4
"Ben yazarm. Okur da okumay rensin." Sanatsal bozulma
mlk adna bu sz dstur edinen bir yazarn, romancnn ilk gre
vinin "ho grnmek" olduunu ve bunun iin de "okuru yormadan"s
anlam aktarmas gerektiini iddia eden Trollope gibi daha nceki ro
manclarn tavrlarna tahamml etmesi beklenemez. Yazar neden
zorba okura baml olsun ki? "Okur" dan bahsetmenin artk Trollope
iin tad anlamdan uzaklat, okurlarn ounu yormakszn an
lam aktarmann pekala tmden yazmay brakmak anlamna gelebil-

3. Fakat retorik dediim eyin tmden ihmal edilmesi anlamna gelmiyor bu.
Bkz. Kaynaka, IV. Blm.
4. "Easy Does It Not", The Living Novel iinde, haz. Granville Hicks (New
York, 1 957), s. 1 13-6.
5. A n Autobiography, haz. Frederick Page (Londra, 1 950), s. 234-5.
"HAKK SANAT ZLERKTLEY UMURSAMAZ" 1 Ol

dii bir zamanda, ciddi yazar okuru hesaba katmas talebine kar el
hce kendini korumak zorundadr. Peki sradan okuru tiran olarak
tren ve bu tirann romaney "konu bulmas, komedi, trajedi, ak hi
kllyesi tedarik etmesi iin esaret altnda tuttuunu" dnen Virgina
Woolfun tavrndan nasl kanabilir?6

SAF SANAT TEORiLER

1\u soruyu salt okura bakarak cevaplamak mmkn deildir. Okura


ytlnelik pheler genellikle saf sanat ya da saf iir teorilerine dayan
lrlr. Bu teoriler bnyevi, isel bir ilikiyle kaynam saf unsurlar
lan baka hibir ey kalmasn diye u ya da bu unsurun tasfiyesini ta
ll'p eder. Byle teoriler neyin yasaklanaca konusunda ok farkl ta
llplerde bulunsa da, ounluu tm bariz retorii dlar, nk "saf
iirsel nesnenin" bir paras olmad aktr. ?

6. "Modem Fiction", The Common Reader (Londra, 1 925; New York 1953), s.
1 .l-4. Metin 1 919'da yazlmt. Giderek daha talepkar hale gelen yazar ile kapasi
rsi azaldka azalan okur arasndaki savan o kadar ok cephesi vardr ki, burada
(lv glerimi ve sulamalarm yneltmek yle dursun, meseleleri tanmlarnam bile
Umkn deil. Okur kitlesinin bozulmasyla ilgili aklamalar iin bkz. Q. D. Lea
vis, Fiction and the Reading Public (Londra, 1 932) ve Richard D. Altick, The Eng
lish Comman Reader: A Social History of the Mass Reading Public, 1800-1900
({'hicago, 1 957).
Okur kitlesine hiila sk sk saldnlyor. Granville Hicks, on gen romancnn be
ynatlarn bast eserinde (The Living Novel) yle der: "Roman konusunda bugn
hrr eyin yolunda olmad aktr, ama sorun esasen yazarlarla deil okurlarla ilgi
lidir" (s. 2 1 6). Yine de, kitabndaki romanclardan en az iki tanesinin -Ralph Ellison
ve Harvey Swados'un- deerleri okurla ilikileri bakmndan ele almakta romanc

nn yaad sorunlarla ilgili syleyecek ok sz vardr. Ama erken "modem" ro

nunclarn retorik kart duruunun snmlenmekte olup olmad sorusu, ada


hhloyu benden daha yakndan takip eden birine brakmam gereken bir sorudur.
7. Robert Penn Warren eletirmenlerin geriye sadece saf iir kalmas iin tasfi
ye ettii on unsuru yle sralar: " 1 . Fikirler, dorular, genellemeler, 'anlam'. 2. Ke
i, karmak, 'entelektel' imgeler. 3. Gzel olmayan, naho ya da ntr malzemeler.
4. Durum, anlat, mantksal gei. 5. Gereki aynntlar, kesin tarifler, genel olarak
rrekilik. 6. Ton ya da havadaki deiiklikler. 7. ironi. 8. Vezin eitlemeleri, rit
in dramatik uyarlamalan, kakafoni vs. 9. Veznin ta kendisi. 1 0. znel ve kiisel
unsurlar" ("Pure and Impure Poetry ", Kenyon Review, Bahar, 1943, yeniden basm
C "ritiques and Essays in Criticism: 1920-48 iinde, haz. Robert W. Stallman [New
York, 1949], s. 99). Safl evrensel standart haline getirmeye kar inandnc bir ar-
Unan i in bkz. Frederick Pottle, The ldiom ofPoet (lthaca, New York, 1941).
102 KURMACANIN RETORG

iir ile retoriin ya da salt nesrin tezatlnda yeni bir ey yok.


Hatta iirde fark edilir lde retorik unsurlar bulunmasnn en iyi ih- :
timalle ehvenier olduu fikrini Aristoteles'ten beri devam eden iir
teorisinde grmek mmkn. "Ozan kendi adna olabildiince az ko
numaldr," der Aristoteles, "nk kendi adna konuursa, artk bir j
takliti olmaktan kar" (Tunal ev, 24. 6). Daha modem bir termi- :
noloji kullanrsak, kiiyi hakiki air ya da yaratc sanat klan ey '
araya girip yapt yorumlar deildir. Benzer ekilde, koro "btn

tamamlayan bir (organik) para olmaldr. Euripides'te olduu gibi


deil de, Sophokles'te olduu gibi dramatik eyleme katlmaldr. Bir- .
ok (ozanda) koro arklarnn, ait olduklar tragedyayla ilgisi, baka:
herhangi bir tragedyayla olan ilgiden daha sk bir ilgi deildir" ( 1 8.
6). Son olarak, tiyatrodaki en bariz retorik ayartdan sonuncusunu, :
yani sahne dekorasyonunun kullanmn da reddeder. Duygusal etki 1

olay rgs araclyla salanmaldr; bu etkiyi "sahne dekorasyonu


. araclyla" retmenin -yani retenin retoriiyle retmenin- "sanat
deeri pek yoktur. nk byle bir etkiye ulamak iin, ykye ili- '
kin olmayan tiyatro aralar kullanlr" ( 14. 1 ).
ou modem estetikinin aksine Aristoteles asla iirin retorik bo- :
yutunu tamamen reddetmez. airin yapt eylerden birinin de izler-.
kitle zerinde etkiler retmek olduunu aka kabul eder. "Merha
met, korku, fke vs. gibi" duygular uyandrmak ve bir eyin "nemi-
ni veya tersini" ima etmek bakmndan iir aslnda retorikle yakndan :
ilikiliydi. Hatta i "dnce"yi tartmaya geldiinde Aristoteles bu!
kavramn yerinin "retorik zerine yazlm kitaplar" olmas gerekti
ini syler ( 1 9. 1 ). Ama iir sanat retorik incelemesiyle bu kadar ya
kndan ilikili olmasna ramen, belli izlerkitlelerin karakteristik !
zelliklerine uyacak ekilde tasarlanm etkilerin incelenmesi anla- :
mna gelmez. zerinde allacak izlerkitle sabit tutulur; sadece adl
adnca retorii incelerken izlerkitlelerin kendilerine has zelliklerini .
dert edinneli ve elimizdeki vakay bu zelliklere gre uyarlamay
dnmeliyiz. s

8. Ama eitli retorikilerin eserlerinde, Aristoteles'in retorii iir sanatndan ;


ayrt etme giriiminden ksa sre iinde vazgeildi. Bkz. Bemard Weinberg, "Ro
bertello on the Poetics", Critics and Criticisrn iinde, haz. R. S. Crane (Chicago,
1 952), s. 3 1 9-48; Richard McKeon, "The Concept oflmitation in Antiquity", a.g.y.,
zellikle s. 168-74. "Retorik" eletirideki baz gncel akmlar iin bkz. R. S. Crane,
"HAKiKi SANAT iZLERKiTLEYi UMURSAMAZ" 103

Ama Aristoteles iirin daima bir izlerkitle zerinde etki yaptn,


l yzden de retarikle daima sk iliki iinde olduunu grmesine
nen, az nce grdmz gibi, tm bariz, ayrt edilebilir retorii
"dsal" olduu iin yerer. Bir taraftan, isel, dolaysyla iirsel olan
vrdr: taklit edilen eylem. Dier taraftan, tpk gsterimsel sahnele
llll' gibi daima dsallama, dolaysyla tanm gerei daha az iirsel
olma tehdidi yaratan yazar ve koro yorumlar vardr.
Isel ile dsal arasndaki ayrm ounlukla faydaldr ve eletiri
lnrihi boyunca tekrar tekrar kullanlm olmas artc deildir. Fa
kul eletirel grevimizde bizi fazla ileri gtremeyecek kadar genel
dir. Neticede "dsal" derken ne kastediyoruz? Pek oumuz ilk kez
Aristoteles tarafndan formle edilen temel iirsel hakikati kabul ede
hiliriz: Her baarl yaratc eserin u ya da bu izlerkitlenin nyargla
ndan ve pratik ihtiyalarndan tamamen bamsz olan kendi haya
t. kendi ruhu, kendi varlk ilkeleri vardr, ayrca iirsel gerelerimiz
"hill nn ayrlmaz bir paras" olmaldr. air "kendi ahsnda mrn
klin olduunca az konuinaldr" deriz. Peki ama o zaman niye ko
nusun ki zaten? Homeros daha nadir grnme bakmndan dierle
rinden daha iyiyse -geri zaten grm olduumuz gibi Aristoteles'in
ymumunda belirtilenden ok daha sk ortaya kar- her eyi gsterip
hi,bir eyi anlatmayarak tamamen gzden kaybolup Homeros'un
(\nline geemez miyiz? Sophokles en azndan bir lde koroyu ola
yu dahil ettii iin Euripides'ten daha iyiyse, koronun yorumlarn
IUden kaldrp onlar tamamen eylemlilie dahil etse daha da iyi ol
nz myd?
Aristoteles kesinlikle bu kadar ileri gitmez ve ileri gidilmesine
hnrretle kar kacana inanmamz iin de ( 1 9. Blm'deki ipula
rnn yan sra) gayet salam sebepler vardr. Aristoteles trajik taklide
uygun olmak kaydyla mmkn olan en byk etkiyi elde etmek isti
ymuu, soyut saflk kurallarna katlkla bal kalnmasn deil. Ayr
pek ok modern eletirmenin aksine, airin kendi ahsnda "mm
IJn olduunca az" konumas gerektiini sylyor, yani iirsel etki
ye zarar vermekten az sklk ederek kanmasn istiyordu. Aristo
lt'lcs'te hep olduu gibi, "ok fazla" ve "ok az" belli amalarca,belir-

'1'/ Languages ofCriticism and the Structure ofPoetry (Toronto, 1 953), zellikle s.
1128, 197.
1 04 KURMACANIN RETORG

Ienir ve dnr bir eserde ok fazla olann baka bir eserde ayn l
de az olabileceini kesinlikle unutmaz.
iirsel bozulmamln baz modem savunucularnn beyanatla
rnda byle bir snrlamaya rastlanmaz. rnein "Saf iir" zerin
yazs ngiliz ve Amerikan airleri ve romanclar tarafndan tekra
tekrar stlan Paul Valery, tm hakiki iirlerin ortak saf iirsel niteli
ini ayrt ederek ie balar. Ancak "szckler en dz, yani en duygu
suz dnce ifadesinden belli bir sapma gsterdii" zaman, anca}
"bu sapmalar adeta saf pratik dnyadan ayr bir ilikiler dnyasnr
habercileri olduunda" iir varlk kazanr. air bu "soylu ve yaa
yan", pratik olmayan dnyann "paracklarn" kavrar ve bunlar ge
litirip ileyerek "sanatsal bir etki yaratan" iir haline getirir.
Saf iir yazacak bir kiinin byle bir programda bu iirsel anlar
dan koca koca eserler yapmaya almak zorunda kalaca gaye
aktr. "Saf iirin sorunu udur: . . . bir tarafta fikirlerimiz ile imgeler
dier tarafta ifade yollarmz arasndaki karlkl ilikilerin eksiksb
bir sistemi olduu izlenimini vermek -vezinli ya da vezinsiz- bi
eserle mmkn mdr?" Valery tm iirsel olmayan unsurlardan kur
tarlm, her ayrnts tm dier aynntlarla ayrlmaz bir biimde kay
nam byle bir eser ina etmenin imkanszln savunur, ama "air
lik daima bu saf ideal duruma ulama abasdr. Aslnda iir dedii
miz ey pratikte bir sylemin zne yerlemi saf iir paracklarn
dan oluur".9 Valery'ye gre ideal sanatn mzik olmas artc de
ildir. "aire baledilen ile mzisyene bahedileni mukayese edebili
rim. Ne mutlu mzisyene!" (s. 1 89).
Mziin ideal saflna bu kskana benzetme Aristoteles'i ar
trd, ama bir asrdr sanatsal saflk tartmalarna egemen oldu. B
tn sanatlar ayn etkiyi yaratmaya alyorsa -baka bir dnyann bi
nevi saf gerekletirimi ya da saf biimin tarafsz gzle tasarianmas
rnek sanatn mzik (ya da kimi zaman resim, ne kadar soyut olurs
o kadar iyi) olaca barizdir. "Tm sanatlar mziin durumuna ula
maya alr srekli," demiti Walter Pater seksen yl nce, nki.
"madde ve biimin" , amalar ile aralarn, zne ile ifadenin "kusur
suz zdelii" anlamnda "sanatsal ideale" mzikte ulalr. o Pate

9. "Pure Poetry", The Art of Poetry, ev. Denise Folliot (New York, 1958), s
1 84-5.
"HAKiKi SANAT iZLERKiTLEYi UMURSAMAZ" 105

mzikal modelini bildiimiz kadaryla hibir zaman kurmacaya uy


gulamamtr, ama bu model gnmze kadar kurmaca eletirmenle
rince benimsenmi ve geniletilmitir.
Bu saflk gdsnde, genel gerekilik talebiyle tuhaf bir tezatlk
grrz. Baz gerekilikler kimi iirsel saflk meflumlaryla uyum
gsterebiise de, gereki bir etki yaratlmasna ynelik tipik talep,
ideal estetik alemin saf canlandnmna ynelik tipik taleple byk ih
timalle atacaktr. James, ahlaki problemierin ve insan duygular
nn kurmacalarndan tasfiye edilmesi fikrinden byk sknt duyard
herhalde. Sartre da "Toplumun ve insanlk durumunun yan tutmaks
zn anlatlmas iine, gereklemesi olanaksz bu de" saidmsnda
srarldr. Ona gre insanlar ancak "sevgi, kin, fke, korku, sevin,
tiksinti, hayranlk, umut, umutsuzluk" hallerinde gsterildiklerinde
"doru olarak" ortaya karlar. 1 2 Ama tipik bir saflatrmac ahlaki
problemleri ve insan duygularn edebiyattaki gayrisafln ba kay
naklar olarak grecektir byk ihtimalle.
Hem gerekilik araynn hem de saflk araynn -hatta bunla
rn en u biimlerinin- kurmacadaki retorik gayrisafikiara ayn tr
den saidniar getirmesi tuhaftr dorusu. 2. Blm'de grdmz
gibi, kurmacann gerek grnmesi iin yapaylk iaretleriyle yklen
memesi gerekir. Burada da gryoruz ki kurmacann saf olmas iin,
"iire yetimesi" iin, daha bariz bir ekilde saf olan sanatlarla eit sta-

10. "The School of Giorgione", The Renaissance (Londra, 1 8 88; Modem Lib
rary, tarihsiz), s. 1 1 1 -4.
l l . Modem eletiride romancnn yapmaya alt eyin -bu durumda "haya
t damtp zn karmann"- belki de mzisyen tarafndan daha iyi yaplabilece
i ynndeki iddialar iin bkz. David Daiches, Virginia Wooif(Norfolk, Connecti
cut, 1 942), s. 129. Modem eletiriye aina olan herkes Gide, Proust, Marn, Joyce
ve Faulkner gibi romanclarn eserlerini mzie benzetme konusundaki pek ok gi
riimi hemen hatrlayacaktr. Kurrnacada bilin akn (monologue interieur) ba
Iatmakla bbrlenen Dujardin'in, eserlerini yazarken "Wagner'in yntemlerini ede
liyata tama ynnde lgn bir tutkuyla" hareket etmesi tesadf eseri deildir (Le
monologue interieur. Son apparition. Ses origines. Sa place dans l'oeuvre de James
Joyce [ Paris, 193 1 ], s. 97). On dokuzuncu yzyl boyunca mzie yaplan benzet
melerin kullanm konusunda bkz. Abrams, The Mirror and the Lamp (New York,
1953).
1 2. Edebiyat Nedir?, s. 30. Edebiyatn bnyevi "gayrisafl" zerine teorik bir
tartmada, "darda" olan gereklie kanlmaz bir gnderme iin bkz. Murray
Krieger, The New Apologisfor Poetry (Mineapolis, Minnes sota, 1956), s. 129 vd.
106 KURMACANIN RETORG

tye yaklamas iin, yazar kendi nanuna konuabilen artlm bir


nesne yaratmann yolunu bulmaldr. Nasl ki modem dnemdeki pek
ok air -ister simgeci, ister imgeci ya da baka akmdan olsun- "do
al nesnenin daima yeterli bir simge olduunu" 1 3 dnyor idiyse,
ok farkl ekollerden romanclar ve eletirmenler de Flaubert'in inan- 1
cn tekrar tekrar yanstmlardr: Tam anlamyla ifade bulan "doal":
olay, kendi anlamlarn, ak deerlendirmelerde bulunan her trl i
yorumdan daha iyi aktaracaktr. 14 "Bir romanda 'John aksi bir adamd':
dendiini okursam," der Ortega, "yazar tanmnn kuvveti zerinden
benden John'un aksiliini kendi hayal gcrole grselletirmemi isti..::
yormu gibi gelir. Yani benden romanc olmarn beklemektedir. Oysa
bana kalrsa tam tersi gereklidir: yle grsel olgular sunmal ve bun-.
lan yle dzenlemelidir ki ben John'un aksi olduunu uysalca kabul.
leneyim ve onu aksi olarak tanmlayaym" (s. 59). Bu saflk ihtiyac
formlasyonundan yllar nce, henz tannmayan James Joyce, en so
nunda Sanatnn Bir Gen Adam Olarak Portresi nin ksa ve saf met
'

ni haline gelecek olan uzun tasla revize ederken zarflarn ve sfatla- !


rm birounu zenle atm, sonunda da zar zor fark edilebilecek baz :
kalntlar dnda btn yazar yorumlarn karmtr. Dzeltilmi ara

nshada, yani Stephen Hero'da bu srecin ak kantlarn gryoruz. ,


"Stephen kan [yumurta] kabuunun dibine fkeyle soktu" yaz-

1 3. Ezra Pound, "A Stray Document" ( 1 9 1 3), yeniden basm Make lt New iin
de (New Haven, Connecticut, 1935) ve M. D. Zabel, Literary Opinion in America :
iinde (gzden geirilmi basm; New York, 195 1 ), s. 170. Ayrca bkz. Pound'n:
21 Ekim 1 908'de W. Carlos Williams'a gnderdii mektup, Letters /907-1941, haz.
D. D. Paige (New York, 1950), s. 3-4; Hugh Kenner, The Art ofPoetry (New York,,
1959): "Bir ey neyse odur. airin iinin byk bir ksm onun ne olduunu bilmek .

sonra da o eyin doasnn, onun huzurunda zihninin ileyilerine nazaran ok dal$ j


kalc bir ilgin lii olduunu kabul etmektir. O eyin doas baz ahlaki hakikatleri
gsteriyorsa, baarl air srf yle hissettii iin bu hakikatleri bulduunu deil, ko
nusunun iinde barndklar iin onlar akla kavuturduuna bizi inandracaktr"
(s. 174).
14. Bkz. Auerbach, Mimesis: The Representation of Reality in Western Litera:
ture, ev. Willard Trask (Anchor Book ed., 1957), s. 486. Ayrca bkz. R. G. Colling- :

wood, The Principles ofArt (ilk basm 1938; New York, 1 958): " ... iirde, hatta dz-
yazda bir eyi ifade etmek amacyla sfatiarn kullanlmas tehlikelidir. Bir eyin :
yol at deheti ifade etmek istiyorsanz, "korkun" sfatn kullanmamalsnz. i
nk duyguyu ifade deil tarif etmi olursunuz ve diliniz derhal duygusuzlar, :
yani ifade yeteneini yitirir. Sahici bir air sahici iir yazd anlarda ifade ettii
duygularn adn asla anmaz" (s. 1 1 2).
"HAKK SANAT ZLERKTLEY UMURSAMAZ" I 07

kcn tekrar dnerek "fkeyle"yi kartmtr. Niin? nk bu


1rf doal, saf nesnenin -bu durumda fiziksel bir eylemin-kendi ad
Illi konumasn reddeden yazar temsil ediyordu aka.
O zaman T. S. Eliot'n "nesnel bant" derken yeni bir kavram ya
madn grebiliriz. ok alntilanan tanmnn banda yle der:
"Sat biiminde duyguyu ifade etmenin tek yolu "nesnel bant"
hlnaktr; bir baka deyile, sz konusu duygunun forml olabile
erk h ir nesne kmesi, durum, olay zinciri bulunmaldr; yle ki, duyu
-l dcneyime yol amas gereken dsal olgular verildiinde duygu
uda uyarlmaldr." 15 Bu "nesnel bant" eletirel dilin yle ayrl
z h ir paras haline gelmitir ki, belli duygulara bal bana forml
rkil edecek doal iirsel nesne diye bir eyin var olup olmadn
Komay sk sk unuturuz. in dorusu, neyin "doal" olduuna dair
onlarca gr, doal, kanlmaz tepkiyle bantl olan nesneye dair
h kullanl mefuum tarafndan kapsanmtr. Edebiyatmz herhan
Ili h i r yapaylktan artmadan nce, "Doal nesne daima yeterli simge
!Ir" derken neyi kastettiimiz konusunda kafamz ok net olmal.
anml "durumlar ve olay zincirleri" tercihinin yazarn en
lhenli yetenei olduunu kabul edebiliriz elbette - ya da Aristoteles'
l henzer bir fikri dile getirirken dedii gibi, "her eyden nemlisi
olylarn yapsdr". Doru "nesneyi" seme yetenei vazgeilmez
dir; h u nesne ister bir dnce, bir hareket ya da bir tasvir ayrnts, is
ler nemli bir eyleme karan byk bir karakter olsun, durum dei
mez. Gogol "Palto"daki yoksul memur Akakiy Akakiyevi Bama
ki'i yarattnda, "olaand, yapay" adnn arkasnda neredeyse ano
nim kalan; brokrasinin, kaderin ve kendi zaaflarnn kurban olan;
Him budala, aresiz memurlar temsil eden bu karakter sayesinde re
Imi k grevinin byk bir ksmn tamamlamt. Kahramann arzula
r, yanlgs ve nihai ykmnn iareti olarak paltoyu kullanma fikri
klna geldiindeyse, amalarna en iyi uyarlanan "doal nesneyi"
NCilniti. aresizce souktan titreyen, pejmrde grnl yoksul
Bmakin'in zihninde giderek emniyet, toplumsal konum ve mutlu
luk simgesi haline gelen paltoyu almak iin tm gcyle kuru kuru
pura biriktirdiini grdmz iin paltonun alnnn ve kahrama-

15. "Hamlet and His Problems", Athenaeum, 26 Eyll 1 919, yeniden basm
( 'ritiques and Essays, haz. Stallman, s. 387.
1 08 KURMACANIN RETORG

nn lmnn arpcl daha da artar. Sempati duygusuna dorudan


bavurmak ya da fkeyi ve saldrganl "sistem"in zalimliine y
neltmek ayn dzeyde ie yaramazd kesinlikle. Bu "doal nesne"nin
ne kadar doru bir seim olduunu anlamak iin, dier giyeceklerin
bariz aa konumunu dnmek yeterli.
ayet bu doruysa, "doal nesne"nin yeterli olduu iddiasm nasl
sorgulayabiliriz? Gogol'n pek ok yerde ok daha kolay tespit edile
bilecek ekillerde okura bavurmas, doru doal nesneler konusun
daki seimlerine yeterince gven duymadnn iareti deil midir?

BYK EDEBiYATlN "GAYRSAFLIGT'

Temel bir felsefi yzlemeye gitmeden bu soruya yant vermek mm


kn olmayabilir. Saflk programlannn byk bir ksm tam safln
imkanszln kabul eder. Tm sanatlarn ulanaya alt laton
cu bir mkemmel durum mefhumuna dayanan bu programlarda, m
kemmellik araynn geerliliine dil uzatmadan her tekil sanat ese
rinin kkten gayrisafln kabul etmek mmkndr. Btn byk
edebiyat eserlerinin aslnda retorikten faydalandn gstermek,
hem son derece skc, hem de "iir saf olmak istese de" iirlerden o
unun "fazla saf olmak istemediini"16 zaten kabul etmi eletirmen
iin anlamsz grnecektir. Ama yine de bu yaratclktan yoksun ii
yapmak zorundaym. En ok hayran olunan edebiyat aslnda retorik- ,
le kkten kirletilmi edebiyatsa, retoriin ta kendisinin hayranl
mzda bir pay olup olmadn sormak zorundayz kesinlikle. Pay
olduunu grrsek, baz okurlar o noktada yine de Platonculara kat-
hp Platon'un zaman zaman iddia ettii gibi, insanlara ekici gelen ba
yalklara dayanmasnn zorunluluundan tr edebiyatn bir b-
tn olarak kt olduundan dem vurabilirler. Ama en azndan tekil
eserlerin kymetini, genel saflk standartlarn kriter olarak deerlen- .
dirme konusunda o kadar kendilerinden emin olmayabilirler. En b- '
yk edebiyat eserlerinin bykl bile "gayrisaflklara" dayanyor-:
sa ve bildiimiz kadaryla baz saf edebiyatlar gerekten ok ktyse, :
saflk dereceleri genel kriter olarak faydaszdr. .
;
.
.,

'
'i

16. Warren, "Pure and Impure Poetry", Critiques and Essays iinde, haz. Stall- i
man, s. 86.

"HAKiKi SANAT iZLERKiTLEYi UMURSAMAZ" 109

in dorusu udur: Okura gzle grlr mracaat kusur iaretiy


sc, kusursuz edebiyat bulmak imkanszdr; sadece byk kurmaca
eserlerde deil, her tr byk eserde baktmz her yerde byle m
rucaatlar grrz. Bunlarn en barizleri kurmacadaki retorik mdaha
lclerdir, ama dikkatli bir gz ou oyunda ve lirik iirde de benzer
"yorumlar" ortaya karabilir. rnein her Yunan tiyatro eserinde iz
lcyenlerin duygusal tepkilerine ynelik her eye itiraz ettiimizde,
\'karlmas gerekecek ok ey buluruz. Coleridge korolarn oun
hkla salt retorik olduunu syler; korolar "gerek izleyenierin ve a
iri kendi karakterinin ideal temsilcileri" olarak yaratlmtr; " izleyi
dieri ynlendirmek ve ynetmek iin tiyatronun yaratt farz edilen
izlenimleri benimser. " 17 Agamemnon'un neredeyse drtte biri baka
hi bir karakterin bulunmad, hibir isel kararn ya da eylemin sz
konusu olmad koro yorumlarna ayrlmtr. Bu yorumlar ne kadar
nk la yakn gsterilirse gsteriisen -nitekim baz modem gerekilik
Nlndartlarna gre epeyce akla uzaktr- aka dar yneltilmitir,
h ize bir oyun izlediimizi hatrlatr ve airin "doal nesne"den bir s
l'l' ayrlarak bu nesnenin anlam zerine yorum yapma ya da duygusal
lcpkimizi kontrol etme niyetini gsterir.

Nedir bu gemek bilmez korku


Kehanetlerle dolu yreime ken
Ve amadan alan uursuz davulunu
Gizemli, kara namesiyle kendiliinden?18

Gerekten de bu gemek bilmez korku, izleyicileri biraz sonra


ol ucaklara duygusal olarak hazrlamaktan baka hangi amaca hizmet
ediyor olabilir ki?
Benzer ekilde, Flaubert'in ilahi nesnelliini vd Shakespeare'
de de izleyiciye ynelik olduu ak, ounlukla hibir grnr isel
ltkvi olmayan ok fazla koro yorumu bulabiliriz. Shakespeare'i reto
ri k gayrisafikiardan temizlerneye kalksaydk, rnein Macbeth'teki
cd larn etrafta onlar izleyen hi kimse yokken syledikleri tlsm
Iuru ve yaptklar dansiara itiraz ederken bulmaz mydk kendimizi?

17. "Greek Drana", Essays and Lectures on Shakspeare (Everyman, 1 907), s.


17.
1 !!. Agamemnon, ev. George Thompson, Si:x Greek Plays in Modern Transla
tion, haz. Dudley Fitts (New York, 1955), s. 34-5.
o KURMACANIN RETORG

Peki ya ok saydaki monolog ve yan konuma? izleyeniere doru-',


dan yneltilen bu hitaplann ou kkten "karakterin dndadr". la- i
go'nun kendi banayken syledikleri, pek ok eletirrnenin de kabul :
'
edecei zere, tutarl ve dncelere dalm bir melankoliin gerek-
i tefekkrleri olarak deerlendirilirse ciddi lde yanltc olacak- ,
tr. Bu szler, inandnc bir diyalogda kolay kolay akla kavutu- .J
rolamayacak gdleri, tehditleri ve olaslklar izleyicilere dorudan, )
herhangi bir bahane gsterrneksizin aklama aralar olarak d-
nldkleri zaman dramatik bir anlam kazanabilir ancak. J
Belki de saflk ar:iymzda daha modem ve daha iyi saflatnl- '
m bir rnek semeliyiz. Ama en saf trden modem lirik iirde "nes-
nel bantlardan" baka hibir ey bulamayacamz, tm retoriin :l
kaldrldn ve geriye saf liriklik ya da saf drama kaldn grecei'
:
miz doru mudur? Genellikle pek doru deildir. ou durumda sak
1
.
l bir retarikle karlarz. Eliot'n bir iirine Yunanca szckler ekle.
mesi yznden, gerekte bize ne yaptn kolayca atlayabiliriz. He- 1
rakleitos'un fiilen "Genel hukuka uymak grevimizdir" ve "Yukan
giden yolla aa inen yol bir ve ayndr" anlamlarna gelen Yunanca j
szlerini alntlad iin iiri zorlatrrnakla, hatta obskrantizmle . .
sulanabilir, ama alenen gayrisaf unsurlan iirine katnakla sulan- ;J
maz. Peki ya "Burnt Norton"n bandaki Yunanca szleri evirecek
kadar iyi Yunanca bilen ya da baka birinin evirisine ulaan oku r,j
zerinde iirin etkisi ne olacaktr? Eliot ona yle demi saylr: "Bu 1
iiri okurken Herakleitos'un u szn hatrla: Yukar giden yolla 1
aa inen yol bir ve ayndr."
;l
"Sahip Kurtz, l" dizesinin sonraki dizeler iin anlaml olduu ' !
nu kim demi? Herhalde iirde arpc bir slupla konuan "kof'.
adamlar" deil. Konuan airdir, konusunu ilan etmekte ve bizi konu-li
ya uygun bir zihinsel ereveye sokaktadr. Son olarak, balklar- ';l
1
daki retorii unutmamalyz. "orak Ulke"? "Kof Adamlar"? Kim di-
yor bunlan?
Ama gzle grlr retorik kesinlikle izleyiciye ya da okura do-
rudan ve mnhasran sylenenlerle snrl deildir. Hibir koro yoru-.

.

J
mu bulunmayan tamamen dramatik pek ok eserde retorik niyet ta- . 1
d bariz olan sahneler vardr. rnein Hayaletler'de Bayan Alving
ile Manders arasndaki, yeni yetimhaneyi sigortalatmann gerekip' J\
gereknediiyle ilgili uzun tartmann gerek ilevi nedir? Bu tart-
1
i
"HAKiKi SANAT iZLERKiTLEYi UMURSAMAZ" lll

nnnn Manders'in budalaca ve zayf gelenekiliini okurlara gster


tc amac tad aktr. Ibsen zaman zaman oyunu daha anlalr
klmak iin byle sahneler kullanr, ama bazen de bu sahneler izleyi
rinin oyunu kavramak iin anlamak zorunda olduu, en azndan ge
\' ki bir sre zihninde kalmas gereken fikirleri vermek iin de kulla
nlr. "Sanat evrelerinde ahlakszlkla ne zaman ve nerede karla
ln biliyor musun?" diye sorar gen Oswald; halbuki deliliin yak
l as gibi ok daha acil bir sorunla megul olmasn bekleriz. Ar
lndan "rnek kocalarnz ve babalarnza" kar bir tirat eker. Tpk
Alving'den "hayatn neesini" esirgedi diye Bayan Atving'in daha son
rn "ikinci snf kasabay" sulamasnda olduu gibi, bu tirat da oyun
lindeki herhangi bir karakterle ilgili olmaktan ziyade okurun kavra
y iin gereklidir. Bayan Atving'in kk kasabann boucu etkisi
konusunda Oswald' ikna etmesi gerekli midir gerekten de? Hayr,
lt<i ldir, ama izleyicileri ikna etmek gibi bir sorunu vardr. 19
Kurmacda da ayn trden bir ey gryoruz. En iyi romanclar
hile analiz edildiinde okura yardmc olmaktan baka bir ihtiyaca
li1.net etmeyen sahneler yaratrlar sklkla. Bu sahneler balama uy-
61llndur, ama yazann tutumluluunu savunmaya alan bir eletir
tl'n, "doal nesne"deki gerekli ayrntlarn tamamlanmasndan ziya
tir ii'Jeyicilerin ihtiyalarna gnderme yapmak zorunda kalr.
Rir romancnn byle sahneleri neredeyse vazgeilmez olan mal
t.relerle nasl btnletirdiine dair en iyi tartmalar Henry James'
l linszlerinde ve defterlerinde bulunabilir. Ana varlk amac okurun
hlkfiyeyi kavramas iin ihtiya duyaca yardm dramatik biimde
Yrrmek olan karakterler, yani ficelle'ler uydurduunu tekrar tekrar
khul eder James. The Ambassadors'da Waymarsh ve Maria Gostrey'
yi uydurmasnn sebeplerinden bahsederken, her eyi dramatikletir
nc \ abasnn zenle gizlenmi retorik uydurmasn gerektirdiini ka
ht l eder. Maria Gostrey'ye byle birficelle olduu iin "evkle tutu
nulur .. halbuki ne varlnn bir gerei vardr, ne de znde Stret-
.

19. Eski tiyatro oyunlarnda daha bariz rnekler bulunabilir. Agamemnon'da


C 'nNsdra ile koro arasnda geen sahne, oyunun en uzun sahnesidir ve tm nem
ll ulylar sahne arkasnda olup biterken oynanmas harika bir rnektir mesela. Oyu
llllll credeyse bete biri kadar sren bu sahnenin uzunluu ancak Agamemnon'un
vAi a izleyiciyi psikolojik bakmdan hazrlama amal olmasyla gerekelendi
rllrtilir.
112 KURMACANIN RETORG

her'in dostudur. Gostrey daha ziyade okurun dostudur - onun fazla- .:


syla dosta ihtiya duymasna yol aan yaradlnn bir sonucudur;
eylemleri de bu yndedir, gerekten sadece bu ynle snrldr; kita
bn bandan sonuna kadar bretlik bir sadakatle hareket eder. Bu g-:

reve arlm, dorudan aydnlatmaya yardmc olan bir karakterdir;

szn ksas, maskesini skp alrsamz fice/le'lerin en katksz ve :


hayaszdr."2o James sonra da hibir savunmaya gerek duymadan, :
neyin "ze dair" olduu ile neyin retorik olduu arasndaki iliki ko-1
nusunda genelleme yapar: "Hayal gcm kullanarak kahramamm.
iin, zle (setiim konunun zyle) hibir ilgisi olmayan ama tar- ;i
zmla (konuyu sunu tarzmla) kesinlikle ilgisi olan bir iliki ortayai
koymak, ama yine de yer ve tasarruflu ifade imkan verdiince ona 1
nemliymi ve esasm gibi davranmak - bunu yapp yine de her eyi )
arapsana evirmemeyi becermek son derece meakkatli bir i hali- 1
,
ne gelebilir..." (s. 324) : :
James'in konulannn geliim srecinde esas "zn" nerede bitti-!
ini ve retorik "tarzn" baladn kefetmeye kalkan okur iin de )
son derece meakkatli bir i haline gelebilir bu. James ounlukla !
"tasarlanm ya da karlalm bir bireyle", gerekletirilecek bi
karakterle balar. Yava yava ya okurun kavray iin ya da aksiyo.'
nun geliiminde itici g salamak iin dier karakterleri gelitirir;.!
sahnede genellikle bu ikisi arasnda bir ayrm yapmaz. Yoluna devam,
ederek farkl karakterler yaratmay srdrr, ta kijieel/e etiketini ya-:1
ptrabilecei bir karakter buluncaya kadar. .
Kimi zaman srecin tamamlanm halinden bahsederken, ana ka-)
rakterin ilk bataki gr dndaki her ey retorikmi gibi davranr. 1
Bir Kadnn Portresi'nin, kitaptan ok sonra yazlan nsznde, lsa-:
bel Areher esas konu olarak tanmlanr; geri kalan okurlann onu Ja- 1
mes'in istedii gibi grmesine yardmc olmak zere yaplmtr. Yine. i 1
de, Henrietta Stackpole karakterinin yaratlmasna gelince, onu Isa- i
,'
bel'i evreleyen dier yaratlanna nazaran esastan ok daha uzak bir)
karakter olarak tarif eder. Onu "aracn gvdesine ait olmayan" bir ara- jl
ba tekerlei olarak anar bir yerde. "Burada sa ce onu yerine otu -


mutur ('erkek ve kadn kahraman', ayrca tabr cazse kral ve kral.
)
,
20. New York Basm'na nsz, yeniden basm The Art of the Novel iinde1
haz. R. P. Blackmur (New York, 1934; 1947), s. 322. .1

.
1
l
i

"HAKK SANAT ZLERKTLEY UMURSAMAZ" 113

ey le beraber yolculuk eden imtiyazl yksek grevliler suretinde)."


l.vallficelle arabann yan sra soluk solua koacak kadar kymet
l idir ancak, "ayan basamaa" hibir zaman atamaz (s. 52-5).
Demek ki dier ana karakterler Isabel'i sergilemek iin yaratlm,
/iaile de onlarn hepsini sergilemek iin yaratlmtr. Bu "okur dost
lnrn" ak yorumlara eklersek -rnein al paragrafnda "ikindi
"
\'ny ssl ve kiisel bir tarzda tasvir edilir- kitabn byk bir bl
Unn kasten okura yneltilmi retorik kategorisine girdiini gr-
1'111.; lsabel'in karakteri dnda ;'konu" kategorisinde hemen hibir
't'Y kalmaz.
Okurla ilgili tm bu kayglara niin drste itiraz etmeyiz ya da
edemeyiz? Ayrca bu kabul edilebilir retoriin kar ktmz hile
lerden ve dzeneklerden fark nedir? Bu sorularla 7. Blm'de baa
k maya alacam. Bu noktada cevabn bulunabilecei iki nemli
dorultuya deinebilirim ancak.
Bir kere, kabul edilebilir retorik kolayca gze arpar nitelikte ol
sna, hatta ciddi bir etki azalmas yaratmadan eserden ayrlabiime
Nine ramen, bu retorikte"isel" bir yn vardr. Dsal-isel ayrm
n iyi bir kitabn eitli ksmlarn puanlama lt olarak kullanma
yu. u ya da bu blmn "ieride" mi yoksa "darda" m olduunu
tespit etmeye kalktmzda bu ayrmn ta kendisi ker. Kral Lear'
tin Gloucester' ieren ikincil olay rgs Lear'n kendi deneyimleri
kullar isel deil midir? Bir unsurun isel olduu deerlendirmesini
yupyorsak, bu unsurun vazgeilmez olduunu sylyoruz kesinlik"
le. nerisi bile dehete drc olsa da, Shakespeare Gloucester
cluyn dnmemi olsayd Lear'n yine kabul edilebilir, kavranabi
lir, etkileyici bir oyun olacandan emin olabiliriz; kimse bir eylerin
eksik olduundan yaknmayacakt. ikincil olay rgs Lear'n traje
dlsini artrmak iin yaratlm grnyor, bu yzden de u anki bak
11\=nza gre retoriktir. Peki ya srf bunun iin sanatsall, arzu edi
lirlii, "isellii" azalr m? Oyunda Gloucester'n aile trajedisinden
\=tk daha kolay feda edilebilecek baka unsurlar da vardr. Saf, iirsel
larn -rnein Lear'n fundalktaki ya da lm sahnesindeki ateli
nuuklar- kendi adiarna konumalarna izin vermedi diye Shakes
pcure'i sanatlkta kusur etmekle sular durumda bulmayalm kendi
nizi sonra.
1 14 KURMACANIN RETORG

z ile biimin, konu ile konunun ileniinin, malzeme ile tarzn;:


kaynama sreci James'i de derinden etkilemiti. "Bunlar evlilik ba-!
yla bir daha ayrlmayacak ekilde birleider ve bu evlilik, tm dh
er evlilikler gibi, ihlal rezaleti kmamas iin 'hakiki' olmaldr." )i
Ardndan okura meydan okur: "Bu deerin, bu etkinin . . . ele ald
konudan, baka bir deerin ve etkininse konuyu ileme tarzmdaft.:,
kaynaklandn, benim gibi usta bir gzbacnn kusursuzca alka:
l
layp kartrmas gerektii gibi onlar alkalamadm ispatlayn,-. j
panayrda seyirci karsna karm gibi kendimi ifa etmeye raz'i l
ym" (s. 1 16).
Bu bo bir bbrlenme deildir, ama ne anlama geldiini ok netl
jj
olarak anlamalyz. Bir Kadnn Portresi'nde gze arpan retorik un j
surlar olmad anlamna gelemez kesinlikle. Gerek James gerekse i
bizim iin anlam, sadece retorik olan hibir unsur olmaddr; kitap:l
tamamlandnda, her ey, retorik de dahil, ona "aittir", her ey isel-: :,j
lemitir - geri bu szc kullanmak iin bile daha geni anlamda;
ele almamz gerekir. Orijinal iki tarafl ayrm bir kez daha kmtr
ve farkl "isellik" derecelerini kabul etmemiz gerekir (bkz. aada
7. Blm, s. 2 1 8-22).
Ficelle'Ierdeki, hatta James'in yorumlarndaki retoriini kabul et-:
meye gnll olmamz iin daha faydal -ya da hi deilse daha az '
zahmetli- bir aklama bulunabilir belki de. Bunun iin "ekirdek",
"z" ve "hakiki konu" tabirlerine yakndan bakmay deneyebiliriz.
Herhangi bir edebiyat eserinin ekirdeini nasl kavrarsak kavraya
lm, onu retorik boyutundan tmyle kurtulmu olarak m dnece
iz? Tam tersine, dorudan fikrin doum annda, James'in kendi ken
dine, "te konum bu!" dedii anda bu fikrin iinde retorik bir vehe
vardr: Konu aleniletirilebilecek bir ey olarak dnlr, iletilen
bir eser haline gelebilecek bir ey olarak tasavvur edilir. Fikir hakiki
bir konu olduu lde, znden iletim aralar fkracak ve tamam
landnda onunla uyum iinde olacaktr.
Burada romancnn bilinli olarak izlerkitlesini dnmesi gerek
tiini ya da okurlar iin endielenen romanclarn endielenmeyen
lerden illaki daha iyi yazacam sylemiyoruz. Baz yazarlarn yaz
may kendini ifade etme olarak grdklerinde ve tekniklerini kendini
kefetme olarak dndklerinde daha iyi altkianna hi phe
yok. Ama sanat ya da sanat crasn nasl tanmlarsak tanmlayalm,
"HAKK SANAT ZLERKTLEY UMURSAMAZ" 1 15

likfye yazma kavramnn ta kendisi eseri mmkn olan en yksek


ll'recede eriilebilir klacak ifade teknikleri bulma metbumunu rtk
olurak iinde tayormu gibi grnyor. Isabel'i potansiyel bir konu
olurak dnmek, onu yazann kymetli i yaamnda istiflenecek bir
fl'Y olarak deil, "kamu mlkne" dntrlecek bir ey olarak d
tllnek demektir.
Eletirel pein hkmlerimiz olmadan okuduumuzda, edebiya
lr bu boyutunu verili sayarz normalde; yazarn aslnda konusunu
ululabilir klmak iin altn kefettiimizde kesinlikle oke ol
nuyz. Yazar bize hitap eden, okunmak isteyen ve yaptklarn ken
lii okunabilir klmak iin yapan biri olarak dnrz. Saduyuya
lyanan bu tavr modern deneyimde iinden klmaz bir hal alm
r; zellikle "kamu"larn oalmas ve paralanmas, ayrca yazar
lrn tepki olarak kendini benimsernek zorunda hissettii pek ok
ll.cl strateji durumu etrefilletirmitir. Fakat en taviz vermez avan
trd yazarlar bile okunmak istememe duruunu uzun sre devam et
irenez.21
Edebiyattaki retorik boyutun kanlmaz olduu konusunda hak
lysam, ne kadar saf olursa olsun her baarl sahnede kantlar bulabi
liriz demektir; hem de yazarn eseri retirken okuru dnp dn
nediinden bamsz olarak. Ama benim burada anlatmaya aht
n ey, "retorik" teriminin byle kasten geniletilmesine -ki bu ge
niletme bazlarna salt szel grnebilir- dayanmyor. Daha da
(lncmlisi dar anlamdaki retoriin -tannabilir, ayrt edilebilir unsur
lur, "okur dostlar"- hayran olduumuz eserlerdeki yaygnldr. As
lnda byle unsurlar her baarl edebiyat eserinde bulunmayabilir.
1 \cr birisi makul sayda salahiyetli okurun byk bir roman, oyun ya
lu iir dedii ama tanmalilir retorikten tamamen azade bir eser bulup
tclirirse, arrm ama tedirgin olmam. Retoriin bu ilk savunusu,
onun vazgeilmez olduunu ispatlamaya deil, salahiyetli yazarlar
lnrafndan genelde ho grlmekle kalmayp benimsendiini gster
meye dayanyor. Yine de yazarlarn byle yapmamas gerektii ceva
bn vereceklere, bir sonraki blmde biitakm teorik deerlendirme-

2 1 . rnein bkz. Joyce'un her bir eserin kndan nce ya da kmas srasn
l eletirilere dair raporlar renmek iin adeta hastalk dzeyinde bir heves duy
usna ilikin Elimann'n anlattklar. Joyce'un satiara olan ilgisi ksmen ticari
olhilir, ama okunnay lgnca istedii aktr (James Joyce, muhtelif yerlerde).

116 KURMACANIN RETORG
'
ler sunacam. imdilik, ilk bakta tamamen saf grnebilecek bir
canlandrma sahnesiyle konuyu sonlandralm.
Forster'n Hindistan'a Bir Geit inin balarnda, nefret edilen n
'

gilizlerin dnyasndan yeni kovulmu olan Dr. Aziz fkeyle geri e


kilmi, dinlenmek iin en sevdii camiye snmtr. Dncelere
dalmken, ay nda bir ngiliz kadn dikkatini eker.

Aziz anszn {kelenmiti.


"Madam! Madam! Madam!" diye haykrd.
Kadn, "Ay! Ay!" dedi aknlkla.
"Madam, bras bir cami, buraya girmeye hakknz yok. Pabularnz
karmanz gerekirdi; buras Mslmanlar iin kutsal bir yer."
"karmtm."
"Ya."
"Girite braktm ayakkablarm."
"yleyse zr dilerim. "
Kadn halii aknd. ilerledi, ama havuz aralarndayd. Aziz kadnn ar
kasndan seslendi. "Konutuum iin zr dilerim. "
"Ama haklym deil mi? Yani, pabulanm karrsam buraya girebili
rim?"
"Elbette, ama buna zen gsteren ok az bayan vardr, zellikle kimse
grmezse."
"Ne fark eder? Tann burada ya."

Aziz bu beklenmedik duyarllk karsnda ezilir. Hemen aralarn


da bir dostluk balar ki kadnn yal olduunu kefettiinde bile bu
dostluk ayakta kalacaktr. Aziz'in st olan subayn ei hakknda ko
nuurken bulurlar kendilerini.

Aziz'in sesi deimiti. "Ah! Byleyici bir bayan."


"Olabilir, belki tandka yle geliyordur."
"Ne? Ne? Holanmyor musunuz ondan?"
"Nazik davranmak istiyor tabii, ama tam olarak byleyici bulamadm
dorusu."
Aziz birden patlayverdi. "Benim iznim olmadan araban elimden ald
buna byleyici denir mi?"

ok gemeden Aziz heyecanla yle der: "Siz anlyorsunuz ha


limden, bakalarnn duygularn biliyorsunuz. Ah, ne olurdu baka
lar da sizin gibi olayd."
Birisi bize bu sahnenin romandan karlmasnn uygun olup ol-
"HAKiKi SANAT iZLERKiTLEYi UMURSAMAZ" 7

mayacan sorsa nasl cevap verirdik? Bu cevaplardan birinde ka


rakter ile olay arasndaki i ilikiye gnderme yaplacaktr. Hindis
tan'a Bir Geit in ana olaylar gerekleecekse, Aziz ile Bayan Moore
'

arasndaki ilk dostluk vazgeilmezdir. Bu bakmdan, alntladmz


sahne olaylar zincirinde zorunlu bir halkadr. Forster'n bu roman ya
ymlayabilmesi iin, bu sahne yazlmaldr.
Alternatif ama elikili olmayan bir aklama da okurun ihtiya
laryla ilgili olacaktr. rnein bu sahne ksaltlr ya da tmden ka
rlrsa baz anlamlar atianm olacaktr; ilk blmn ad "Cami"dir.
Bu blm "Maaralar" ve "Tapnak" balkl dier iki blmle tema
lik bakmdan eletirildiinde, bu bulumada kar karya gelen iki
rkn hayatiarna dair farkl farkl anlam katmanlar douracaktr. 22
Anlamlar orada olduu -sadece Forster'n zihninde deil, sonraki b
lmlerde gereklemi olarak bulunduu- halde burada verilen ipu- .
lar olmadan gzden kaabilir.
Ayn derecede nemli olan bir nokta da udur ki, bu sahne okurun
hu iki kiiyle duygusal ba kurmasna yol amas bakmndan gerek
I idir. Onlar dost olurken bizim de dosthiumuzu kazanrlar. Cana ya
knlklar ve cmertlikleriyle birbirlerini etkilerken bizi de etkilerler.
Sahnenin sonuna geldiimizde, birazdan karlaacamz ve o kadar
sempatik olmayan ngilizlere uygun bir tepki vermeye hazr hale ge
liriz; stelik bunun illaki farknda olmamz da gerekmez. Gerekten
de insann duygudulk hissi o kadar derinleir ki, Bayan Moore'un
olu onu "geliigzel ve amirane" bir tavrla o karlama konusunda
sorgularlnda gl bir hn hissederiz. "Demek camide sana ses
lendi? Nasl? Kstaha m? Gecenin bu vaktinde orada ne aryormu?
... Demek pabularndan dolay seslenmi. yleyse kstahlk. Eski
bir numara bu. Keke ayanda olsayd pabularn." Bylece ilk sah
nenin tesiri devam eder; sevdiklerimiz ve sevmediklerimiz, eylerin
anlamna dair algmz, sevdiklerimize ve gven duymadklarmza
neler olaca konusundaki merakmz hep bu ilk karlamadan do
mutur.
O halde dramatik zorunluluk ve retorik ilev burada iyiden iyiye
birlemitir. Neyi eserin kalbi olarak grrsek grelim; olay, simge
sel yap veya baat biim (significantform) gibi unsurlardan hangisi-

22. Bkz. E. K. Brown, Rhythm in the Novel (Toronto, 1950), zellikle s. 1 14.
1 18 KURMACANIN RETORG

ni merkeze koyarsak koyalm (bu noktada szck daarcyla ilgili

seimlerimizin bir nemi yoktur), bu sahilenin ya da bir benzerinin .


varl meru grnr. Her kalem darbesi bize hem isel hem de d-.
'
sal olarak etki eder.
Yine de, burada bile dar anlamda retorik kararlarn oynad bir rol.
vardr. Sahne neden bu kadar uzun ve canldr? Romann kendini ilet-,
me "ihtiyac"na deinmeden bu soruya cevap vermek gtr. Roma- i
nn kendisi olma ihtiyac daha ksa bir sahneyle karlanamazd. "Aziz ,
ile Bayan Moore arasndaki dostluk camide ans eseri karlatklarn-
da balad. Aziz'i bunaltan keif ..." Veya "Aziz ve Bayan Moore dost
olmulard, birbirlerini tandlar..." gibi daha dgrudan ve basit bir ifa-

de de kullanlm olabilirdi. Sonrasnda da Forster bize Fielding'in


evindeki, Aziz'in Bayan Moore ile Bayan Quested'i maaralar gr
meye davet ettii salneyi gsterebilirdi ve ne kardmz hibir za
man bilemezdik.
Bu revizyona kar argmanlar retmek zor deil, ama en gl
argmanlarn u ya da bu ekilde okurun ihtiyalarna gnderme ya
pacana phe yok. yle yle hissetmemiz iin, unu ve bunu ta
nmamz iin, o sonucu istememiz ve bu sonutan korkmamz iin bu

arkadal canl bir biimde deneyimiernemiz zorunludur. Sahnenin


"gerekletirilmesi" gerektiini sylemek bugnlerde popler oldu.
yi ama kimin iin gerek? En zet aklamada bile sahne bir bakma
"gerektir". Aa kan olgular ve duygular yazarn kendisi iin sah
ne olmadan da gerektir herhalde. Ama yazar yaratana kadar hibir
ey okur iin gerek deildir ve yazar okur iin salneyi olabildiince
gl klnay seer.
Samimi bir yazarn "sadece kendisi iin" byle bir salneyi am-

layaca gibi bir cevap verilebilir. Bu seenek Forster'n romanc ile


okurlar arasndaki ilikiye dair syledikleriyle uyumlu olmasa da,
grdmz zere, pek ok baka yazarn kendileri hakkndaki his
leriyle uyum!udur. Tehlikeli bir konum olabilir, ama gerek yazar ile
ikinci benlii arasndaki ayrm aklmzda tuttuumuz srece tmden
reddetmemize de gerek yok. Gerek Forster'n bu sahneye ihtiyac
yoktur; karakterleri hakknda bu meseleyi ve geri kalan her eyi zaten
bilir. Ancak kendini geici olarak okurunun yerine koyarsa, eserine
zel bir bilgi olmakszn yaklarsa onun bu salneyi "kendisi" iin
yazma zahmetine gireceini dnebiliriz. Yine de kendini bu ba-
"HAKK SANAT ZLERKTLEY UMURSAMAZ" 1 19

kmdan okur olarak koyutlarsa, "okuru" dnerek yazmaktan farkl


ne yapm olur ki? Bu kamusal benlii ifade etmek ve benzer benlik
lerden meydana gelen bir kamuyu etkilemek zde sreler haline
gelir, edebiyata dair davurumcu teoriler ile retorik teoriler arasnda
k i ayrm kaybolur.
Bu ayrmn kaybolmasnn kendini ifade ile retorii uyumlulatr
nann verimli bir yolu olup olmadndan bamsz bir ekilde, dier
iirneklerimizde grld gibi Forster'n romannda da tannabilir re
torik unsurlarn yazar tarafndan kullanld ve bizim de bu unsurla
r konunun gereklemesinin bir paras olarak kabul ettiimiz sonu

cuna varmak zorundayz. Yazar dramatize edebilir ya da dorudan


yorumla syleyebilir (bkz. aada, s. 20 1 -2), ama "romann kendisi
ni" kusursuzluk dzeyine karmak iin alrken bile bir gz da
i ma okurun zerindedir.

SAF KURMACA ESER TEORiK BAKlMDAN


STENR BR EY MDR?

Geni anlamda retorik iin sylediim ey doruysa, saf kurmaca


eser imkanszdr ve bu yzden istenir olup olmadm sormak anlam
szdr. Ama kurmaca eser dar anlamda retorikten ksmen arndrla
hi!ir. Bir roman ne kadar safsa o kadar iyidir diyebilir miyiz? "Doal
esne"nin isel kuvvetine en ok bel balayan yazar, o nesnedeki ba
't. unsurlarn altn izmek ve dierlerini glgede brakmak iin bi

l i nli aba harcayan yazardan daha ok mu sanatdr?


En sonunda Aristoteles'e ve nemli modem eletirmenlerin ou
na hak verme, yazarn tannabilir retorii mmkn olduunca az kul
lanmas gerektiini savunma noktasna gelebiliriz. Ama bundan n
ce, edebi iletiimdeki imkanlarn snrlar konusunda gayet net olma

nz gerekir.
1 . Sunulan nesne yazara evrensenere dayal doal bir tepki gerek
i riyormu gibi grnse bile, bu evrensenere youn bir tepki verilme
si iin iyi sebepler yaratmadka kesinlikle tepkiden emin olamaz.
Tm okurlarn her gn en youn, en evrensel tepkiler gerektiren ger
ek olaylar bombardman altnda olduunu kabul etmelidir; cinayet,
tecavz, yama, alk, ile eken masumlar, haince entrikalar, man
yaka zalimlikler azetelerin nc sayfasnda kimi zaman retorik-
1 20 KURMACANIN RETORG 'l
1
le vurguianm kimi zanan vurgulanman olarak her gn boy gste- .j
riyor. Ama sanat eseri bu aniatlarn rettii hafif, ayrmsz tepkilerle . 1!
yetinmez. "At hrszlarn tasvir ederken, 'at almak ktdr' dememi i
bekliyorsuh," diye yazar ehov bir arkadana. "Ama bu ben syle- 1
mesem de alardr bilinen bir ey. ... Bense hikayede olmayan znel
unsurlar okurun ekleyeceine tmden itimat ederek yazyorum. "23 .
Ama Shakespeare Gloucester'n ilesini salt gazeteci gibi sunup z- '
nel unsurlar izlerkitleye brakmaz. Yal adann gzlerini oymann
ktl "o sylemese de alardr bilinen bir ey" olmasna ra
men, pek ok yola bavurarak izlerkitlenin tiksintisini artrmaya al
r. Sahnedeki en uzun konuma olan Gloucester'n kendi feveran,
bal bana ikencecilere kar bizi kkrtmak zere hesaplanmtr:
"nk grmeyeceim cani trnaklarnn 1 Onun [Lear'n] zavall gz
lerini karn; ne de azgn kardeinin 1 Sivri dilerini geiriini onun
kutsanm etine." Gz oyma sahnesinin, her bir gz zerinde tek tek
durularak uzatlmas, uan dehet dolu mdahalesi, grdkleri y
znden bakaldr crmne itilmesi ve en sonunda bizzat ikenceci
lerin haykriar - eylemin tamamlanmas iin tiz bir sesle baran
Regan, "k adi sv! Prltn nerede imdi?" diyen Cornwall ... Tm
bunlar Shakespeare'in bu sahneye verilecek tepkinin asla yeterli ola
mayacana inandn gsterir. Shakespeare srf bunlar izlemenin
bile bizi dehete dreceini biliyordu, ama tepkimizi "doal tepki"
snrlarnn tesine geecek kadar artrmadan, arzu ettii dzeyde bir
dehet uyandramayabileceinin de farkndayd.
2. Dramatik olaylarn byk bir ksm bu sahneden ok daha
mulaktr, salt geleneksel tepkilere dayandklar ok daha ortadadr
ve okur iin bir retorie yerletirilmeleri gerekir. En kalc deerler
bile kiiden kiiye, blgeden blgeye ve dnemden dneme farkl ge
leneksel yollardan ifade edileceklerdir. En byk sanatlar gerek
ten de kalc deerleri irdelerler; Kral Lear'e duyduum merhanetin,
Elizabeth Bennet ve Alyoa'ya duyduum sevginin, Iago ve Ballant
rae Ustas'ndan korkurnun kken bakmndan salt geleneksel olma
yan inanlara dayandna inanyorum. Faulkner'n Deimde lr
ken'deki gdlerin evrensel ve doal olduunu sylerken hakl oldu-

23. Letters on the Short Story, the Drama and Other Literary Topics, haz. Louis
S. Friedland (New York, 1 920), s. 64.
"HAKK SANAT ZLERKTLEY UMURSAMAZ" 2

J dnyorum. "Sadece bir grup insan hayal ettim," der Faulk


rr. "Sonra da onlar sel ve yangn gibi basit evrensel doal felaketle
r m aruz braktm ve iledeyilerine bir yn vermek iin de basit bir
lonl gd [cenaze] verdim."24 Genel olarak insanlar, "sel ve yangn"
k rsnda iki deeri, yani evladn ana babaya ball lfilial piety)
vr lllye saygy umursamaktan hibir zaman vazgemez - yani en
Illindan edebiyat umursayan okurlar kald srece. Ama ile eken
nnsumlara, aklamasz ktle ya da inat sadakate fiilen iaret
rckle yetinip bu karmak karakteriere ve olaylara verdiim tepki
yi vernemi bekleyen her sanat budalalk etmi olacaktr. in do
ns, Faulkner bu komik-kahramanca macerada yolumu izmeme
yrdm etmek iin derinlikli teknik nlemler almtr - ak yorum
hricinde nlemler. Yine de pek ok noktada benim kafan enikonu
krtrr - stelik sadece benimkini de deil.25 Yardmsz kaldmz
pek ok yerde bize ne gsterilmekte olduunu bile ayrt edemeyebili
ri t.. Etmemiz gerektii sylenebilir. yi ama niye gereksin? Kurmaca
Ilinyama nasl baktma dair hibir ipucu olmadan byle bir dnya
y onlara sunmakla yetinmisem, rnein Faulkner'n ya da Joyce'un
doal nesnelerimin gerek halini ayrt etmesini beklernem makul
olur mu? Onlara ne isim verirsek verelim ("aklllk", "bilgelik", "ce
mret " ya da "yreklilik" vs.), erdemleri hepimiz mthi bir hayranlk
In karlarz elbette. stelik hepimiz doruluu tutkuyla severiz.
Ama drstl ya da cesareti grr grmez tanyacama asla gve
ncnem ve pek ok durumda doruluk beni ilk kartanada kzdm
yn da yanl olduunu dnp reddederim.
Salam bir ekilde tesis edilmi doal nesnelerin doal tepkiler
dourduu anlay esasen, tarafsz ve nesnel bir ekilde somut ger-

24. Jean Stein, "Interview with William Faulkner", s. 39.


25 Bkz. Edward Wasiolek, "As I Lay Dying: Distortion in the Slw Eddy of
( 'urrent Opinion", Critique, III (Bahar-Gz, 1959), 15-23. "Tavrmz B undren aile
sinin tavryla m zdeletirilecek, yoksa ironik bir mesafede mi tutulacak? ... Faulk
cr ayrnt ve durum tercihleri sayesinde Bundren ailesinin mcadelesine bakm
t. kontrol etme yetisine sahip" (s. 17). Burada "yeti" pek doru bir szck olmaya
hilir, nk Wasiolek kendi dncesine kart dncelerin "mevcut eletirel gr
Un yava girdabna kapld" kanaatindedir. Argmann inandrc buluyorum,
ama kitap zerine epeyce alma yapsam ve Faulkner'n "ayrnt ve durum tercih
leri" sayesinde elde ettii kontrol gcyle ynlendiriliyor olsam bile bu argmana
ek bama ulama konusunda kendime gvenemem.
1 22 KURMACANIN RETORG

eklikle uraan on dokuzuncu yzyl biliminsannn rnek alnma


syla edebiyata girmitir ilk olarak. Edebiyatta hibir zaman bilirnde
olduu kadar verimli bir fikir olmamtr. Artk biliminsanlar da gz
lemcinin snrlar ve ilgilerinden etkilenmeyen, salam bir ekilde te- ..
sis edilmi gerekliin tek ve biricik formlasyonunu arama iddiasn- ,
dan vazgetiine gre, bizim de bir kez daha bavullarmz toplayp

onlarn peine taklmamzn vakti gelmitir belki de. Belirleyici zel- ,!


likleri olmayan gereklik insanlara hibir zaman "doal", sssz ha- ,
liyle verilmemitir. Farkl karlarmzn ve yatknlklarmzn bizi .
farkl amalarla gerekliin farkl vehelerini grmeye gtrdn
kabul etmek iin illaki grecilie teslim olmak gerekmez. Tek bir ol
gu genel ynelimimizdeki farklara bal olarak ok farkl bir sr ol
gu olabilir. Bu yzden, her edebi "olgu" -hatta insan deneyiminin ev
rensel bir vehesinin en sssz tablosu bile- nesnellik iddias ne ka- 1

dar gl olursa olsun, yazarn anlamlaryla ykldr byk oranda.


Bunun anlam udur: Herhangi bir hikaye, anlalabilir olabilmek
iin, sadece ona anlamn veren deer sisteminin bilincine varmam
z deil, daha da nemlisi bu deer sistemini en azndan geici olarak
kabul etmeye raz olmamz salayacak lde bir anlatm iermek .
zorundadr, bu anlatm ne kadar rtk olursa olsun. Okurun inansz
lm bir yere kadar askya almas gerektii dorudur; ipularn al
maya hazr ve sylenenleri kabule ak olmaldr. Ama eserin kendisi
-benim ya da inanlarm paylaan bakalarnn yazmad herhangi
bir eserin kendisi- benim kendi inanlarm askya alnamn yaratt
boluu retarikle doldurmak zorundadr.
ocuklara zalimlik etmek gibi evrensel dzeyde nefret uyandran
bir ey bile ok farkl etiler yaratacak kalplara sokulabilir. Babas
Huck' bakla kovaladnda ya da bir karikatrdeki baba o gn ofis
te kt bir gn geirdii iin evde ocuunu dvdnde; "Tra"taki
Jim ve Ses ve fke'deki Jason sirk konusunda ocuklar hayal knkl
na urattnda, Elizabeth Bowen'n kalraman "kalbin lmn"
yaadnda; Saki'nin minik putperesti teyzesi tarafndan cezaland
nldnda; Medea ocuklarn ldrdnde; Macbeth Leydi Mac
duffn ocuklarn ldrdnde; Swift'in Alakgnll Bir neri
si'nde bebeklerin halamp yenmesi teklif edildiinde; Bayan Havis
ham Pip'i tuzaa drdnde; Joyce'un "Suretler"indeki Farring
ton olunu dvdnde; son olarak da Karamazov Kardeler'deki o-
"HAKiKi SANAT ZLERKTLEY UMURSAMAZ" 123

nk lmne dayak yediinde, sululara kar kaygsz bir elenme


hygusundan mutlak dehete, merhametli balayclktan nefrete
klar farkl tepkiler veririz; bu tepkilerimiz ncelikle plak olaylar
lk tepkilerimiz arasndaki doal ilikiye deil, yazarn yaratt yar
ll'Ya dayanr.26
3. Eserde cisimlemi kalc, evrensel tepkiler olsa bile, yazarn re
torii olmadan bizi ciddi anlamda etkilemeleri gtr ve belirsiz kal
malar da ihtimal dahilindedir. Daha da sorunlu olan nokta, gereklik
Hlsyle hareket eden kurmacann balam olmadan anlamszlaan
\'1 ksayda gelenekle urama eiliminde olmasdr. ilerini iyi yapan
tkari yazarlar bile, sigarasm yakan bir kadnn, 1 960'ta yazlm bir
n mandaki anlamnn 1 860'ta yazlm bir romandakinden farkl oldu
Au nu bilir. Giyim tarz, sa biimi, centilmence davran tipleri, cinsel
Unasebetler -hayatta geleneklerin i grd her trl alan- karak
ll'r kurmak iin kullanlabilir, ama yazarn dikkatle tanmlad ve
kontrol ettii zaman ve mekan snrlar iinde kalnmaldr.27 Kadn

26. ocuklara ynelik zalimliin zellikle dokunakl bir kullanm iin bkz.
1 lstoyevski, "Gln Bir Adamn D", Timsah, Gln Bir Adamn D, Uysal
Ilir Ruh iinde, ev. Deniz Can Efe, Diren Yardml (stanbul: Sosyal, 2002).
Her trl genel aksiyon -ev !ilik, doum, intihar, ak-- iin de ayn ey sylenebi
lir. u cinayetleri bir dnn: Macbeth Duncan' ldrr ve biz Duncan'dan ziyade
Mucbeth'e acrz; Markheim rehinciyi ldrr ve Markheim'n kurtulmasn umarz;
Monsieur Verdoux bir dizi zengin kadn ldrr ve rm medeniyete kar onun
n rafn tutarz; KindHearts and Coronets'taki mstakbel vans akrabalarndan yarm
dilzinesini ldrrve biz sadece gleriz; Zuleika Dobson Oxford'daki rencileri l
llirdnde -gayet karmak bir ekilde- gleriz; nsanlk Durumu' ndaki en bir
ybancy soukkanllkla ldrr ve biz dehete kaplnz-ania en'e bir ey olacak
diye. Katile nefret ve kurbana acma gibi daha "doal" tepkilerin arlkta olduu
;ok saydaki cinayeti tek tek saymaya gerek yok.
27. "Yz elli yl nce insanlar yerlerini ve kendilerinden beklenen grg kural
lurn bilirlerdi; bu yzden kabul edilmi normdan saptklarnda, bu sapmalar onla
rn ruh halleri konusunda gerekten bir ey sylerdi. rnein Anne Elliot kuzeninin
pazar gezmelerine kmay alkanlk hale getirmesinden, onun 'hi deilse tm
l'iddi meselelerde dikkatsiz' olduu sonucunu karmt ki kesinlikle bu karm
yapmaya da hakk vard. Ben ocukken bile kimin hanmefendi olup kimin olmad
n anlamanz salayan binbir trl olmayacak iaretten sz ediliyordu. Gn
mzde bu iaret dilinin modas byk lde geti, dolaysyla dsal tasvirler bilin
dn olgularyla giderek daha az ilikili oluyor ve romancnn balantlar takip et
mekte kendi hayal gcn kullanmas ihtiyac da gn getike artyor" (Marry Sc
rutton, "Addition to Fiction", The Twentieth Century [Nisan 1 956], s. 367-8). Eer
pazar gezmelerine kmak gibi dsal konularda bu doruysa, dnceler ve tavrlar
iin de ayn lde dorudur.
1 24 KURMACANIN RETORG

kahramann hafifmereplii 1 960'larda, yetmi yl nce Tess'in gnl


sz cinsel ilikisi kadar bile alaltc bir kusur deildir. Mauriac Phed
re deki tm o ekimenin neyle ilgili olduunu anlayamayan bir mo
'

dem kadndan bahseder bize: Kiinin kendi vey oluna ak olmasn


dan daha doal ne olabilir ki?
Bu tip deiimierin sonucu, aslnda hi nesnel olmayan bantla
ra bel balayan yazarn, eserini artaytn derken anlamszlatrabil
mesidir. Okur daima belli bir hareketin, belli bir ayrntnn ne anlama
geldii sorusuyla kar karyadr. Srf var olduu iin bir anlama gel
mesi gerekmediini sylemek yeterli deildir. Doru bir biimde
gzlemlenmi ayrntlarn anlamszca st ste ylmas bizi uzun s
re tatmin edemez; ancak ayrntlar bir ey anlatrsa, ancak gsterilen
hayatlar iin bir anlamla yklyse bunlara tahamml edilebilir. Ja
mes T. Farell, Gas-House McGinty nin ( 1 933) al cmlesinde Mc
'

Ginty'nin tkrk hakkasn skalarln gsteriyorsa, bunun anlam


ne olabilir? Srf tkryor olmas bile onunla ilgili bir ey sylyor
olabilir, ama ok ey sylerneyecei ortadadr. Tkrk hokkasndan
bahsedilmesi McGinty'nin bulunduu ortama dair pek az ey syler.
Peki ya tkrk hakkasn skalama eylemi? Tam on ikiden vurmak
tan daha fazla bir anlam ifade eder mi? Belki eder, belki etmez. "Dr
dnc zeytinini gevelemekte olan McGinty, [mlk sahibi] Boyle'da
muhtemelen doldurulmu zeytin olduunu dnd." Peki bu cmle
nin bir anlama gelmesi mi dnlmtr? Belki de sadece McGinty'
nin imanlna iaret etmektedir ki bunu zaten yeterince iyi biliyo
ruz. Belki de daha fazla anlama geliyordur. Okur her ykl olgunun
tam anlamn atlarsa, ciddi ekilde yanl okuma yapyor demektir el
bette. Ama te yandan, yazarn ayrntlar bilinli olarak setiini ve
hepsine belli anlamlar yklediini varsayarsa da kendini ar yorum
yaparken bulabilir.
Kan fkeyle yumurta kabuuna sokan gen Stephen Dedalus
bir tr nesnel olguydu, ama Joyce "fkeyle"yi kardktan sonra ba
ka bir olgu haline gelmesi iten bile deildi. Kl krk yaran Joyce'a
bir yumurta kabuunun fke dnda pek ok ruh haliyle krlabilece
ini kl krk yaran bir edayla hatrlatabiliriz. Dnceli? Sinirli? Ne
eli? Elbette "balam gsterecektir" - kimi zaman. Peki ama balam
"nesnenin" bir paras mdr? ayet yleyse yazar balan okur iin
netletirmeye ynelik olarak tasarlanm, ama illaki "nesne" iin ba-
"HAKiKi SANAT iZLERKiTLEYi UMURSAMAZ" 125

lam netletirmesi gerekmeyen sahneleri niin nesnenin bir paras


olarak vermiyor? Ayrca nesnenin kendisi bu ekilde, James'in Henri
ctta Stackpole'da yapt gibi geniletilebiliyorsa nerede duruluyor?
O zaman bir-iki zarf, hatta bir yorum ekleyemez miyiz? Balam ne
rede sona eriyor? Nesnel bantnn gerekten bant salayabilmesi
iin balam gerekiyorsa ve balam da btn eser haline geliyorsa, o
zaman Eliot'n nesnel bant formln benimseyip, "Sanatta belli
bir duygu uyandrmann tek yolu bu duygunun forml yerine gee
bilecek eksiksiz sanat eserleri yaratmaktr," demek gibi tuhaf bir ko
numda bulabiiitiz kendimizi - gayet dorudur, nk totolojiktir,
ama eseri retorikten arndrmakta zellikle bir faydas yoktur.
4. Son olarak, en gl edebiyat eserlerinden bazlar pek ok
okurun "doal olarak" uygun tepki sayaca tepkinin baaryla tersi
ne evfilmesine dayanr. Bu tip tersine evirmeler ancak, yazar nesne
yzeyinin saklad ilikilere ve anlamlara dikkatimizi ekmeyi ba
arrsa mmkn olabilir. Macbeth'in amanszca iktidara ykselii ve
1.alim tiranlna doal olarak uygun bir evrensel tepki varsa, o da
korku ve nefrete intkarnn getirdii hazzn eklendii bir bileimdir.
Byle bir hikaye retorik ynlendirmeden ne kadar az faydalanrsa, o
kadar az sempati yaratabilir. Shakespeare'in niyeti bir intikam traje
disi yazmak olsayd, muhtemelen her trl zel retorikten vazgeer,
dandan grndkleri haliyle cinayet ve tiranln kendi adiarna
konumasna msaade ederdi. Yazar Shakespeare bile olsa bu yolla
ok sekin bir eser yaratlabileceini tasavvur etmek g, ama en
azndan mevcut haline nazaran duygudalmz bu kadar bariz bir
ekilde ynlendirilmemi olurdu. Shakespeare mevcut nshada duy
gudalmz kontrol etmek iin tafsilatl bir retorie bavurur: Mac
bcth'in vicdan azab uzun uzadya dramatize edilir ve dramatize edil
memi sularndan ok daha gl bir mesaj dillendirir.28

Aristoteles'in iddiasna gre trajedi airi konuyu basit biimde an


latarak trajik duygular -daha kstl bir lde- reebilmelidir. Oe
tlipus, Lear ya da Othello'nun olay rgsnden bahsediyorsak iddia

28. Bu konuyla ilgili bir tartma iin bkz. Julian Markels, "The Spectacle of
l >cerioration: Macbetb and tbe 'Manner' of Tragic Imitation", Shakespeare Quar
trly, XII (Yaz 1 96 1 ), s. 293-303.
1 26 KURMACANIN RETORG

gayet doru muhtemelen. Ama varsayalm ki yazar dardan bakan


herkese kt biri olarak grlen kiiye acma duyulmasn istiyor.
Veya Emma'da olduu gibi, dardan bakldnda kibirli ve her eye
karan biri gibi grnen kiinin sevilmesini istiyor - o zaman ne ola
cak? O zaman emrindeki tm retorik kaynaklar -her trl slup, d
ntrlm sralama, maniple edilmi "ieriden gr" ve gerekir
se yorum kayna- yardma arlacak.
Ksacas, kendi kendine yeten doal nesne hakkndaki tm klie
ler en iyi ihtimalle yarm-gereklerden ibarettir. Baz karakterler ve
olaylar sanatsal mesajlarn kendi balarna okura syleyebilir ve
bylece kendi retarklerini zayf bir biimde tayabilirler, ama yazar
okura gerekte ne olduklarn gsterme sorununu zmek iin tm
gcn seferber etmezse hibiri bunu gereken netlik ve kuvvetle ya
pamayacaktr. Yazar retorik vurgulamay kullanp kullanmayacana
karar veremez. Yapabilecei tek tercih hangi retorii kullanaca ko
nusundadr.
Ancak okurun ahlaki inanlar hikayenin temelindekilerle
bire bir rttnde okur eserin onda yaratabilecei duy
gunun hepsini alabilir.
MONTGOMERY BELOlON

Amerikan okurunu roman yoluyla (sanat eseri olan ve gizli


bir sosyoloji eseri olmayan roman yoluyla) tm snf, rk,
zenginlik ve resmi eitim farklarnn tesinde insann temel
niteliini tehis etmeye nasl ikna ederiz?
RALPH ELLISON

O halde yazarn niyeti her eylemin arln okura hisset


tirmektir. Yazar milyon tane [okurun] olay onun gznden
greceinden emin olamaz. Bu yzden bir izlerkitle tanm
lamaya alr. Tm insanlarn anlayabilecei ve zerinde
anlaahilecei ey konusunda varsaymda bulunarak bir
nevi insanlk yaratr, yazarn iyimserlik derecesine gre de
ien boyutlarda umutlardan ve gerekliklerden olumu
bir insanlk versiyonudur bu . ... Yazar nelerin gerek ve ne
lerin nemli olduu konusunda kalc sezgiler edinmelidir.
Onun ii tm arptmalara ve kararmalara ramen, ac e
kilen durumlar, mutluluk durumlarn tanyacak gce sa
hip bu kalic sezgilerledir.
SAUL BELLOW
BENCi BLM

Genel Kurallar, IV:


Duygular, nanlar ve O kurun
Nesnellii

"GZYALARI VE KAHKAHALAR ESTETiK BAKlMDAN


SAHTEKARLIKTIR"

"Mcsele sadece kurmacann yapay ve retorik olmas deil, lekelen


i olmasdr." Baz eletirmenler burada sunduum argmanlar, saf
l a daha yakn edebiyat biimleri karsnda kurmacann deersizli
inin kant olarak grp bu cmleyi kurabilirler. Birine gre saflk
digerine gre lekedir ve James gibi bir yazarn eserinden yazar sesini
usfiye etmesine neden olan duygusal etki, daha saf baka bir yazar
l.: in tasfiye edilmesi gereken bir etki olabilir. "Sanat eserinin sunduu
yu da anlatt alnyazlarna zlmek ya da sevinmek hakiki sanatsal
huzdan ok farkl bir ey olmakla kalmaz, ayn zamanda eserin insa
ni ieriiyle megul olmak adaba uygun bir estetik zevkle prensipte
uyumsuzdur." 1 Ona gre hakiki sanat retorii dlamakla kalmamal,2
acrekliin insan ieriine sahip olduu noktada gerekliin kendisi
ni de dlamaldr. "Ama bir sanat nesnesi ancak gerek olmad za
nn sanatsaldr" (s. 10). "Saf sanat imkansz olsa da, sanatn saflat
rlmas ynnde bir eilim egemenlik kazanabilir phesiz. Byle bir
eil im romantik ve natralist retimde arlk kazanm olan insani,
pek insani unsurlarn tedricen kaldrlmasn salayacaktr" (s. l l ).
"Ozyalar ve kahkahalar estetik bakmdan sahtekarlktr" (s. 25).

1 . The Dehumanization ofArt, and Other Writings on Art and Culture (Madrid,
v5, ev. Willard R. Trask (Garden City, New York, 1956), s. 9.
2. "Notes on the Novel", a.g.y., s. 58-60 ve baka yerlerde.

1 30 KURMACANIN RETORG ;'
James, geleneksel sanattan tiksindiklerini fark eden "Berlin, Pa-,,

ris, Londra, New York, Roma ve Madridli iki ardk kuan en uya-:
nk genleri" adna konuurken (s. 1 2), onlarn baarsm biim adnat
,
"sanatn gayriinsaniletirilmesi" olarak tanmlar, ama bu biim dene-.
yimlenen deil tasarlanan biimdir, saf estetik olmayan her eyin tas-1
fiye edildii biimdir. Bu yzden, Ortega' nn betimledii kiiler kur- ,
macadaki tm sade anlaty ortadan kaldrnakla kalmayacak, James'
in aniatma iini gizleme yolundaki ustaca abalarn da es geecektir;!
tm "gnderme, antrma, anlat"y kaldracak ve sadece " olaylarni l
kendisini", "grnr olgular" sunacaktr (s. 58-9). Hikayenin duygu
sal tepkiye dayal belli bir olay rgs olmas kanlmaz olsa da, bu
durum naho bir zorunluluk olarak kabul edilmeli, "hibir estetik de:)
eri olmad ya da yalnzca yansma niteliinde ve ikincil bir estetik J
deeri olduu" varsaylmaldr (s. 76).
Byle eserlerin okuru da duygusal katlmdan arnm olmaldr,;
tabiatyla. "Aksiyon", "olay rgs" ya da duygusal romansla heye-l


can duymak isteyen okurlara yaplan saldrlar tekrar tekrar karmza !
kyor. yi okurun ahlaki iyilik ya da masumlarn ile ekmesi gibi 1
1
dk "melodramatik" niteliklere dayal umutlarn ve korkularn yo- . ..1
unluunu talep etmeyen okur olduu anlalyor; bu okurun daha zi:
yade "estetik" ve "entelektel" niteliklerden haz almaya istekli olma j
s ya da sanatnn ustaln mlahaza ederek haz duymas bekleni;,. i!
yor. Flaubert'in tabiriyle, sanattaki en byk hedef "ne kahkahaya ne)
gzyana yol amak" -sonraki yz yl iinde bu forml o kadar ok.:
tekrarlanmtr ki!- ama "doann alt gibi almak, yani okura:
d grdrmektir".3 Ortega'nn tarif ettii u "gayriinsaniletirme"
biimini asla onaylamayacak olan James bile, salt "hikayeye" katl-:'
mann tesine geerek "kiinin hikayesinin hikayesini" analitik ola..!
rak aniayabilecek bir okur ister.4 James zeka, ayrt edebilme yetisi,
analitik ilgi talep etmektedir ve daha nce grdmz zere okurU'
bu dzeye karma sorumluluunu kabul etmeye raz olmasna ra
men, yine de uygun analitik tepkiyi vermeye hazr bir okuru varsayar.1
Daha sonraki pek ok eletirmen olay rgs ve duygulara d .

hakiki bir anlay ile baya, popler, ticari bir ilgi arasndaki tezatl.:i'

3. Correspondence (26 Austos 1 853) (Paris 1926-33), III, 322.


'
4. The Ambassadors'a nsz, The Art of the Novel iinde, haz. R. P.Blacknnti
(New York, 1 934; 1 937), s. 3 1 3.
DUYGULAR, NANLAR VE O KURUN NESNELLG 131

geniletmitir. Byk ihtimalle pek az kii gnmzde Ortega'nn


anlatt ilk modernler kadar ileri gidecektir; zira bu kiilere gre ha
k iki sanat "poplerlik kartdr", "kamuyu iki gruba" bler, "sradan
yurttaa tam da salt sradan yurtta olduunu" -yani sanatn kutsiye
ini alglama yeteneinden yoksun, saf gzellik karsnda kr ve sa
r bir malluk olduunu- ekinmeden hatrlatr. Ama hikaye ya da
olay rgsne ynelik modern horgrde Ortega'nn u biiminde
ifade etme creti gsterdii akm tekrar tekrar hissederiz: Hakiki sa
at "trsel bakmdan insana ait olmayan" drtleri temel alr. "Genel
olarak insan iin deil, daha iyi olduu sylenemese bile farkl oldu
u ak seik ortada olan zel bir zmre iindir."5
Olay rgs ve duygusal katlm gibi szde estetik-olmayan me
sclclere saldrlarn ou "estetik mesafenin" modern yeniden kefi
c dayanr. Snrsz bir romantik duyguculuk ve yaln natralizm fas
lndan sonra yazarlar, on dokuzuncu yzyl sonuna yaklarken, n
rcki edebiyatn eitli yapayhklarn kaldrmakla, zdklerinden
\'ok sorun yarattklarn kefetmeye baladlar; sanat ile gereklik
urasndaki uurumun kapanabilmesi iin sanatn yok edilmesi gerek
t ii gittike daha ak bir biimde ortaya kt. Ama yapayln ger
\ c k likle aramza belli bir mesafe koymasnn tam gerekiliin nn
'

leki kanlmaz bir engel olmaktan ziyade bir meziyet olmas ihtima
lii insanlar ancak bu yzyl iinde ciddiye almaya balad. Edward
Bullough 1 9 1 2'de "ruhsal mesafe" adn verdii problemi, yani eserin
c "ar mesafeli" ne de "yetersiz mesafeli" olmasn temin etme prob
lemini formle etti. Bullough'a gre, eser ar mesafeliyse olaslk
l, yapay, bo ya. da absrd grnecekti ve bu esere tepki vermeye-

5. A .g.y., s. 5-8. Kr. E. M. Forster, Aspects of the Novel (New York, 1927), s.
4 : "Evet -ah, tanrm, evet- roman bir hikaye anlatr. ... Tm romanlarda ortak olan
rn y il k sek e budur ki yle olmamasn dilerdim, keke farkl bir ey olabilseydi
llll'lodi, hakikat algs olsayd da bu adi atavistk biim olmasayd." Abrams The
Mirmr and the Lamp ' te (New York, 1 953), daha on dokuzuncu yzyl balarnda
-nfl k kriterinin_pek ok kiiyi lirik iiri yceltmeye ve daha uzun aniat biimlerini
kiiUilemeye gtrdn gsterir. rnein John Stuart Mill'in modernleri ilgin bir
wrkilde neelediini grrz: "Bir destan 'destan (yani anlat) olduu mddete . . .

tlir deildir', saliden iirsel olan pasajlarn byk eitlilii iin uygun bir ereve
lrn ibarettir sadece; bu arada olay rgsne ve 'srf hikaye olduu iin' hikayeye
lylan ilgi toplumun daha kaba saba kesinini, yani ocuklar ve medeni yetikin
Iri'in 'en yzeysel ve bo olanlarn' karakterize eder" (s. 23).
132 KURMACANIN RETORG

cektik:. te yandan "yetersiz mesafeliyse" fazla kiiselleecek ve s_.


nat olarak bir zevk vermeyecekti. rnein karsn kskanmak iilj
sebepleri olduuna inanan bir adam Othello'yu izlemeye giderse, olj
derinden ve tani anlamyla estetik olmayan bir ekilde etkilenecek
tir.6 Ufukta yeni bir eyler olduunun gerek ifadesi bu ikinci tehli
keydi; Bullough sanatnn yetersiz mesafeyi nlemek zere adm a.,.
mas gerektiini sylediinde, u ya da bu "yabanclatrma efekti'
nin cokusona kaplan byk bir yazar ve eletirmen alaynn n saf,
larndayd; bu yazar ve eletirmenler sradan okurun okuduu me.
derinden ve duygusal olarak katlma talebini reddediyordu. Bertob
Brecht'in "Aristotelesi olmayan trden" oyunlar, "empatiye dayaD<o
mayan oyunlar" retne abas gereklik tiranlnn zincirlerini kr
maya alalayan pek ok sanatnn girdii arayn u bir biimiydi
sadece.?
Mesafe kontrol ihtiyacna yaplan vurgunun isabetli olduu ba
rizdir. Ama romanc tm eserlerin ulamas gereken ideal bir mesafe
kefetmeye alrsa glklerle karlaacaktr. "Estetik mesafe" as
lnda pek ok farkl etkiden mrekkeptir ve bunlardan bazlar kimi
eserlerde gayet uygonsuz kaacaktr. Daha da nemlisi, mesafe ke
sinlikle bal bana bir ama deildir; bir eksen boyunca koyula
mesafenin amac okurun baka bir eksene katlmn artrmaktr. r-
nein ikamatsu airleri tm duygusal nitelemelerden kanmaya
tevik ederken, okurda duygusal etkiyi artrmann peindedir. "Doku.
nakld (pathos) tamamen kstlamayla ilgili bir mesele olarak gr

6. '"Psychical Distance' as a Factor in Art and an Aesthetic Principle", British


Journal ofPsychology, V ( 1 9 1 2), s. 87-98, yeniden basm The Problems ofAesthe
tics iinde, haz. Eliseo Vivas ve Murray Krieger (New York, 1953), s. 396-405.
7. rnein bkz. Brecht, "Chinese acting", ev. Eric Bentley, Furioso iinde
(Gz, 1 949). Estetik mesafe kavramnn bir tarihi yazlmaldr. Byle bir tarihli
elerinden biri, yzyl banda son derece gerekd ortam, kostm ve aktrliill
tarziarna sahip olan ark edebiyatma dair bilginin art olacaktr. Donald Keene 011
sekizinci yzyl kukla tiyatrosu sanats ikamatsu'nun gerekilik kart teorile
ri ile imgecilerle balayan baz Batl teoriler arasnda birtakm benzerlikler olduu
nu gsterir (Japanese Literature [Londra, 1 953], zellikle III . Blm). "in tiyatro
sunda," der Brecht, "yabanclatrma efekti u ekilde yaratlr: inli sanat evre
sindeki duvara ek olarak drdnc bir duvar daha varm gibi rol yapmaz. izlen
mekte olduunu bildiini aka gsterir. . . . Aktr kendisine bakar" (a.g.y., s. 69),
Ama byle dsal tesirler, ciddi sanatlarn, nceki nesillerin amaya alt me
safe hissini vermeye neden bu kadar hazr olduunu hibir ekilde aklamaz.
DUYGULAR, NANLAR VE OKURUN NESNELLG 1 33

yorum . . . . Bir ey iin 'zc' denmesi yerine o eyin bal bana z


c olmas temel nemdedir. "8 Dier taraftan Brecht'in "her yana sin
mi bir soukkanllk' (s. 7 1 ) isterken ilk bata her trden mesafeyi
urtrnay arzulad dnlebilir. Ama gerekte istedii ey duygu
sal mesafeyi artrarak okurun sosyal yargsnn daha derinden katl
nn salamaktr.
Mesafe kavramna ne kadar yakndan bakarsak o kadar karnak
olduunu grrz. Tm edebi eserlerin sadece tek bir katlm trne
-bir gerekilik hissine, saf biimin esrik mlahazasna vs.- ulama
ya altn dnmek bize yetiyorsa, o zaman tek bir mesafe tr
uramak da bizi rahatsz etmeyecektir. Bu durumda her eletirmen
kendi formln nerebilir ve okurlara o forml kabul ettirmeye a
l abilir: olabildiince ok gerekilik, ama biim hissini koruyacak
kadar gereklikle mesafe; saf biime olabildiince yaknlk, sadece
vazgeilmez olan, olay rgs gibi gayrisafikiarn korunmas vs. yi
nma gerek eserlerle ilgili deneyimimiz bu yaklamn gsterdii ka
dar basitlemi midir hi? Bir nebze gce sahip olan her edebi eser
yazar ister izlerkitleyi dnerek ister dnmeden eseri yaratm
olsun- aslnda okurun eitli ilgi alanlar dorultusunda katlmn ve
nesafeliliini kontrol etmeye yarayan gelimi bir sistemdir. Yazar
sadece insani ilgilerin eitliliiyle snrldr.
O halde en byk edebiyat yaratmak iin hangi ilgilerin vurgu
Innmas hangilerinin hastnlmas gerektii hakkndaki benim kendi
evrensel kurallarm dayatmann doal cazibesine direnmek, burada
romanclarn teoride deil fiiliyatta kendi eserlerini ina ederken ya
rarland ilkel -stelik baz okurlar iin muhtemelen aikar- bir ilgi
alanlar listesi gelitirmek zorundaym. Liste tamamlandktan sonra
yine bir ilgi trnn dierlerinden ok daha stn olduuna inanma
y srdrebiliriz, ama inansak bile onu kayrma sebeplerimiz, kural
Jrmzn yasaklad ilgi ve arzulara9 hayli kapsaml bir baka daya-

8. Keene, a.g.y., s. 8.
9. Bkz. Kenneth Burke, "Psychology and Form", Counter-Statement (Los Al
los, Califomia, 1 953), s. 3 1 . Burke'n Lexicon Rhetoricae'sini bilen okurlar, geli
lirrnekte olduum ksml snflandrma ile ondaki "biimin be yn" -tasmsal
llrrleme, niteliksel ilerleme, mkerrer biim, geleneksel biim ve minr ya da arzi
hi imler- arasnda benzerlikler grebilir. Ama ben biimleri deil ilgi alanlarn s
flandnyorum; biimler hemen her zaman baz ilgi alanlar zerine ina edilir.
1 34 KURMACANIN RETORG

l olmaldr. eitli tasfiye trleri -rnein gerekd yazar sesine,


saf olmayan insani duygulara, byle duygularn retilmesine katk
yapan ahlaki yarglara ynelik olanlar- ancak tasfiye edilemeyecek
eyler (okuru eser boyunca kavrayan ve tutan baz ilgi trleri) bala
mnda anlalabilir.
ilgiyi genel bir kriter olarak saptamakla, eletirdiim nselcilie
benzeyen bir eye bulatnn farkndaym. Niin btn eserler il
gin olmak zorunda ki? stelik kimin iin ilgin olacaklar? Bir eser
sadece "hakiki", "davurumsal" ya da " inceden ineeye dzenlenmi"
olamaz m - eserden ne alnaca okurun kendisine braklamaz m?
Bu sorulara mnasip cevaplar vermek iin konu dna knarn gere
kir. Belki de bu noktada mevzunun doas nedeniyle ilgiye yneldii
mi sylemek yeterli olacaktr: Edebiyatn okurlar etkilemesini ele
alacaksam, bir tr ilgi daima merkezde yer alacaktr. Eserleri gerek
liin yansmalar olarak ele almaya kalksaydm farkl genel deerlere
ynelecektim ve byk ihtimalle her yere yaylan terimim hakikat
olacakt; ya da yazann zihninin veya ruhunun davurumlarna dein
mek isteseydim, samirniyet veya davururo gibi genel bir terim mer
kezde olacakt; son olarak, biimsel kusursuzluun gerekletirilme
i
sine e ilseydim, merkeze alacam genel terimler tutarllk, karma
klk, birlik ya da uyum olurdu. Aslnda edebiyat eserleri ayn anda

bunlarn hepsidir; hangi ynn vurgulayacanz byk lde han


gi sorulara yant vermek istediinize baldr. stelik tek bir tercihin
kanlmaz baz snrllklar vardr. Abrams bu snrllklar The Mir
ror and the Lamp'te ikna edici bir biimde gsterir. Ayrca saknlabi
lecek tehlikeler ve batan karc unsurlar da vardr - ama sadece
gerek yazarlarn, eserlerin ve izlerkitlelerin zengin eitliliine key
fi olarak kendi genel balln dayatmaya direnebilecek eletirmen
bunlardan saknabilir. ilerleyen sayfalarda bunu baanp baaramad-

m sorusu, salt elimi kalbimin stne koyup elimden geleni yapt


ma yemin ederek cevaplayabileceim bir soru deil ne yazk ki.

EDEB LG {VE MESAFE) TRLER

lgimizi eken ve bu yzden kurmacada teknik maniplasyona uy-

gun olan deerler kabaca e ayrlabilir. ( 1 ) Dnsel ya da bilisel: '


"Olgular", doru yorum, doru sebepler, hakiki kkenler, hakiki g-
DUYGULAR, NANLAR VE OKURUN NESNELLiG 1 35

dler ya da hayatn kendisi hakkndaki hakikat konusunda gl bir


dnsel merak duyarz, ya da duymamz salanabilir. (2) Niteliksel:
Herhangi bir desen ya da biimin tamamlanmas ya da herhangi bir
nitelin geliimini deneyimlernek ynnde gl bir arzumuz var
dr, ya da var olmas salanabilir. (2) Pratik: Sevdiklerimizin ya da
nefret ettiklerimizin, hayran olduklarmzn ya da tiksindiklerimizin
baars ya da baarszl iin gl bir arzu duyabiliriz ya da duy
mamz salanabilir; veya karakterin niteliinde bir deiim umut et
memiz ya da deiimden korkmamz salanabilir. Bu tre "insani"
diyebiliriz, ama ve 2'nin daha az insani olduu anlamna gelmiyor
bu. Bu umut ya da korku bir karakterin dnsel deiimine ynelik
olabilecei gibi kaderinde bir deiiklie ynelik de olabilir; tama
men 'e dahil olabilecek en tavizsiz fikir romannda bile bu pratik
veheyi bulmak mmkndr. kincisi, karakterdeki bir nitelik dei
ikliini de arzuluyor olabiliriz; tmyle 2'ye dahil gibi grnen saf
"estetik" duyarllk romannda bile bu pratik veheyi bulmak mm
kndr. Son olarak; karakterde ahlaki deiim arzuluyor ya da kade
rinde bir deiiklik istiyor olabiliriz - yani belli ahlaki tercihler ve
bunlarn sonular iin umuda kaplmamz ya da bunlardan korkma
mz salanabilir.
Dnsel ilgiler - Pek ok gizem hikayesinde olduu gibi, vaka
nn olgularn (bu olgular basit maddi koullar da olabilir), ya da d
sal koullar aklayan psikolojik ya da felsefi hakikatleri bilmeyi her
zaman isteriz. Olay rgs olmad sylenen eserlerde bile kitabn
dnyas hakkndaki hakikati kefetme arzusu bizi ileri iter. Arlkla
bu ilgiye dayanan eserlerde, tablonun tamamn grdmz zaman
kitabn tamamlandn anlarz. rnein Hermann Hesse'nin Sidd
hartha'snda ilgilendiimiz balca konu Siddhartha'nn bir insann
nasl yaamas gerektii konusundaki hakikati araydr. Bir insann
nasl yaamas gerektii sorusunun nemli olmadn dnyorsak
ya da bu yazarn soroyla ilgili igrlerinin deerli olmadna inan
yorsak, sunduu ikinci dereceden hazlardan bazlarn hissetsek de,
bu roman pek umursamayz. Pek ok ciddi modern romanda "Bu ha
yatlarn anlam nedir?" sorusunun yantn ararz. Dierlerinde ise te
ma, imge ya da simge rntlerinin tamamlanm olmasn isteriz.
Ama pek az yaratc eser tmyle dnsel tamlk arzusuna daya
nr. Bu tr bir gerilime ait saf edebiyat biimleri nemli bir soru ko-
'i
1 36 KURMACANIN RETORG

nusunda bizi meraklandran felsefi incelemeler ve saf akl yrtmeye


dayal dedektif romanlardr.
Niteliklerin tamamlanmas. - ou yaratc eser, hatta srf kurgu
sal ya da dnsel ilgiler zerine bina edilmi olmalar bakmndan
bilisel ya da didaktik grnebilecek trden olan eserler dnsel
meraktan ok farkl ilgilere dayanrlar ksmen; bu eserler bir nitelii
arzulamamz salarlar. Baz eserlerin sunduu niteliklerden kimileri
sk sk "hakikat" ve "bilgi" gibi bilisel terimlerle tartlmasna ra
men, aadaki niteliklerden edindiimiz tatmin renmenin hazzn
dan bir dereceye kadar ayrdr kesinlikle.
a) Neden-sonu. - Bir nedensel zincirin baladn grdmz
de, sonucu grmeyi talep ederiz; stelik salt merakla ancak dolayl
ilikisi olan bir tarzda talep ederiz. Emma baz ilere bumunu sokar, ,
Tess batan karlr, Huck evden kaar - ve bunlarn baz sonular
olmasn talep ederiz. Aristoteles'in konuyu tartrken altna kaln bir
izgi ektii bu tip bir ardklk, grm olduumuz zere, oun
lukla modern eletirmenler ve romanclar tarafndan nemsizletiri
lir, hatta yerilir. Yine de nedensel tamamlanmaya ynelik arzumuz
yazarn kullanabilecei en gl ilgi kaynaklarndan biridir. Baz ne
denlerin gerek hayatta baz sonular yarattna inannakla kalma
yz, edebiyatta bunu bir zorunluluk ilikisi olarak grrz. Dolaysy
la biz sradan okurlar, bu ilgimizi nasl kullanacan bilen bir yazarn
penesine dtmzde, talebimizin karlanp karianmayacam
grmek iin uzun mesafeler gidebiliriz.
Nedenden sonuca gemeyi bekleme, bir taraftan merakla, yani bi
lisel bir ilgiyle yakndan ilgilidir elbette; beklentimiz nasl karla
nrsa karlansn bir fark olacan biliriz ve kanlmaz olarak bu far
kn ne olacan merak ederiz. Tm iyi eserler bizi artr ve bunu
byk lde daha nce nemsiz gsterilen inandrc neden-sonu
rntlerine dikkatimizi ekerek yaparlar. Akhilleus'un fkesinin fe
laketle sonulanacan tahmin edebiliriz, ama Priam'n cmertlii
nin bu "felaketin" kritik bir paras olacan asla tahmin edemeyiz;
stelik bu sonu ortaya ktnda, Akhilleus'un doasndaki ve iin
de bulunduu durumdaki dier nedenlerden makul bir ekilde dodu
unu da grrz.
te yandan, bu ilginin aada tanmladmz pratik ilgilerle ka
rtrlmas iten bile deildir. Fakat bu ilgi nitelikseldir, nk insan-
DUYGULAR, NANLAR VE OKURUN NESNELLiG 1 37

l n refahna duyduumuz ilgiden tamamen bamsz olarak i g


rr. Aslnda bu ilgiyle atabilir. Kahraman bir su iler - doru so
nu, yani olayn anlalmas ve ceza arzumuz ile pratikte onun mutlu
luuna ynelik arzumuz arasnda blnrz.
b) Geleneksel beklenti/er. Deneyimli okurlar iin bir sonenin ba
lamas o sonenin bitmesini gerektirir; kafiyesiz balayan bir mersiye
kafiyesiz bitmelidir. Roman gibi, neredeyse hibir yerleik uzlamn
bulunmad amorf bir trde bile byle beklentilerden yararlanlr:
Roman olduunu dndm bir kitab okumaya baladmda,
batan sona bir roman okumay beklerim, tabii yazar -Sterne'n yap
t gibi- bir romann ne olabilecei konusundaki fikrimi dntr
mezse.
Hemen her eyi, isel bakmdan ne kadar ihtimal d olursa ol
sun, edebi uzlam olarak kabul edebilir grnyoruz. Euphues ya da
Finnegans Wake teki' gibi en acayip kiisel tarzlar bile, tm dier
eserlerden ve hayatn kendisinden ayn olarak belli bir eserin sanatsal
btnlne ilikin hissimizi korumak gibi temel bir grevi yerine
getirebilir. Ayn ekilde, yazarlar uzlamlar ihlal ederek bizi arta
bilir, ama verili bir halk kitlesinde uzlamsal beklentiler bulunduu
srece. Herkesin uzlamlar ihlal etmekle bbrlendii bir yerde ih
lal edecek bir ey kalmaz; uzlamlar ne kadar azsa srprizler de o ka
dar az olur.
c) Soyut biimler. - Her uzlamn ardnda, hizmet ettii daha ge
nel arzu ve doyum rntleri vardr. Denge, simetri, dm, tekrar,
tezat, kyas - deneyimimizden tretilen baz rntler byk ihtimal
le her baanl uzlamda rnek alnr. Artk moda olmadklannda da
haz vermeye devam eden uzlamlar ok derinde yatan tepki rnt
lerine dayanrlar. rnein vezin biiminde bir moda biter dieri ba
lar, ama l, uyak ve dier mzikal iir gereleri nemini yitirmez.
iirden vazgeilmesi ve iyi aniatsal dzyaz slubunun ne oldu
u konusunda hibir uzlam bulunmamas neticesinde, uzun aniat
yazarlan soyut biimleri somutlatrmann yeni yollarn aramak zo
runda kalmtr.
d) "Vadedilmi" nitelikler. - Pek ok eserde ortak olan bu nitelik
lere ilaveten her eser ilk sayfalannda sergiledii ayrt edici nitelikle
rin sonraki sayfalarda da devam edecei vaadinde bulunur. Nitelik is
ter kendine has bir slupsal ya da simgesel pnlt, ister zgn bir ze-
1 38 KURMACANIN RETORG

ka, esiz bir incelik, ironi, mulaklk, gereklik yanlsamas, derinlik !


ya da inandrc karakter tasviri olsun, devamnn gelecei zmnen .
vadedilir.
Bu niteliklere ilgimiz statik olabilir; nitelikte bir deiiklik um- .
mayz ya da grmeyiz, sadece aynsndan daha fazla grmek isteriz.
Baz iyi eserler arlkla bu ilgi tipine dayanrlar (Montaigne'in De- .

nemeler'i, Burton'n Anatomy ofMelancholy'si [Melankolinin Anato- !


misi], sofra sohbeti ve mstehcen fkra derlemeleri, Gertrude Stein'

n Melanctha's gibi slupsal deney niteliindeki modem romanlar).


Bir zamanlar popler olan ve imdi bktrc gelen pek ok gereki
ve natralist roman ounlukla hakikat denen eyin uzatmal cazibe .

sine fazla bel balamtr. Herhangi bir konuyla yeni ve canl bir yol- i
dan baa kmaya alan bir roman -ister fahielik, gecekondular ya i
da buday piyasasnn sosyal gerekliiyle ilgili olsun, ister iriandal J
Yahudiler ya da Amerikan psikopatlaryla ilgili psikolojik gereklik
le- ilk kez okuyan pek ok okur yeni gereklik duygusundan by-. ;
lenmitir; stelik bu bylenme enformasyon olarak olgularn eki ,
ciliinden tamamen bamsz bir ekilde gereklemi, eserin sonuna i
kadar gitmeleri iin ilaveten pek az ey gerekmitir. Ama bu nitelik !
yaygnlanca ekicilii azalmtr. rnein ticari yazarlarn ou ar- '.
tk iddetli fiziksel gereklii, bir zamanlar uluslararas ne kavu ,)
malarna yetecek bir canllkla tasvir edebildiinden, ancak fiziksel
gereklikten fazlasn sunan romanlar varln srdrebilmektedir. . 1 '

Nitelikte tedrici deiim salayacak, isel bakmdan daha ilgin

bir usul benirusense bile, her teknik iin ayn tehlike geerlidir. "Kom.. j
pozisyon"un romana nasl etki edebileceini ustalkla aratran Ja- i
mes'in ayak izlerini takip edersek, okurun teknie ilgisinin, (en iyi ih-
timaile faydal bir tamamlayc, en kt ihtimalle zararl bir dikkat l
datc olmaktan ziyade) dier ilgilerin yerini doldurabileceini d- 1j
nmemiz iten bile deildir. Yazlm olan baz eserler de bu ilgiyi )
ne karr. James ve on bir meslekta The Whole Family: A Novel by ,
Twelve Authors'u (Btn Aile: On ki Yazarl Bir Roman - 1 908) ya-
zarken her yazara bir blm verilmiti ve yine her blmde olaylara ;

,
farkl bir k tutmak iin deiik bir "merkezi istihbarat" kullanl- '
mt. Bu eserde hibir okur, bak asnn tuttuu a deil de esa,,
sen kullanlan bak asna ilgi duymadan edememiti: "James'in1
kendi blmn nasl yapacan merak ediyorum." 10 Ama yine de bu,.
DUYGULAR, NANLAR VE OKURUN NESNELLG 1 39

kadar "merakta brakmaya" ramen, salt teknie duyulan ilginin ye


tersiz olduu grlmtr.
Pratik ilgi/er. - Pek ok byk romana verdiimiz tepkilere ya
kndan bakarsak, karakterlerin insan olarak durumlar konusunda
ciddi bir endie duyduumuzu fark ederiz; onlarn ansnn iyi ya da
kt gitmesini umursarz. ou nemli eserde en az bir merkezi ka
raktere hayranlk ya da nefret duyarz, onu sever ya da ondan nefret
ederiz veya sadece onaylarz ya da onaylamayz; kitab sayfa sayfa
okurken duyduumuz ilgi, tpk yeniden dndmzde kitap hak
kndaki yargmz gibi, bu duygusal katlmdan ayrlamaz. Raskolni
kov ve Emma'y, Goriot Baba ve Dorothea Brooke'u umursarz, hem
de yrekten umursarz. Ne yaparlarsa yapsnlar onlar iin iyi eyler
d ileriz. Byle hayali insanlarn kaderiyle ilgili arzularmzn gerek
hayattaki arzularmzdan ciddi lde farkl olduu da dorudur el
hette. Edebi bir eserde sevdiimiz kiinin ykm baka karlarmz
tatmin etmek iin gerekliyse bu ykm kabullenebiliriz; gerek ha
yatta tahamml edilemez olan umut ve korku bileenlerinden haz al
rz. Ama umut ve korku yine vardr, stelik ykm ya da kurtulu da
gerek hayattaki benzer olaylarn rettii duygulara ok benzer bir
tarzda hissedilir.

10. Ayrca bkz. Kate Douglas Wiggin, Mary Findlater, Jane Findlater, Allan
McAuley'nin yazd The Affair at the Inn (Londra, 1 904). Her yazar bir karakteri
"yapmtr". Anlatlan eye ilginin yerine anlatmann niteliine ilginin geirilmesi
ynndeki bu akma itirazlar modem eletiri tarihi boyunca grlebilir. Beach'e g
re The Awkward Age'in net etkisi fazlasyla "yazarn zekiliinin kabulUne" dayan

yordu (The Method ofHenryJames [New Haven, Connecticut, 1 9 1 8 ; Philadelphia,


t 954], s. 249). David Daiches'a gre Virginia Woolfun Yllar'ndaki haz, "deyim
yerindeyse, btnlk sahibi bir sanat eseri olarak romann tam hakimiyetine girme
nizden ziyade ustaln kabulnden kaynaklanyor" du (Virginia Woolf [Norfolk,
Connecticut, 1 942], s. 1 20).
Faulkner'n Sherwood Anderson konusundaki ikayetine bir bakalm: "O el
yordamyla kusursuzluu aryordu; adeta sadelik fetii denebilecek ynelimi y
t.Unden kontrol altnda tuttuu, hatta hastrd sz daarcnn snrl kapsam
i;inde tam doru kelimeyi ve ifadeyi bulmaya abalyordu. Hem kelimeden hem de
ifadeden mmkn mertche faydalanmaya alyor, daima dncenin en son ucu
nu kadar nfuz etmek istiyordu. Bu konuda o kadar sk alt ki en sonunda bunu

srf slup haline getirdi; arac ama haline getirdi; o yzden slubu saf ve temiz tu
trsa, deitirmez ve ihlal etmezse slubun ieriindeki her eyin birinci snf ola
na inanyordu; mutlaka birinci snf olacakt - tabii bylece kendisi de" (Atlan
tiC" Monthly [Haziran 1953], s. 28).
140 KURMACANIN RETORG

Gerek hayatta baka insanlar sevrnemize ya da sevmememize.J


yol aan zihinsel, fiziksel ya da ahlaki zellikler kurmacada da aym :1
etkiyi gsterir. Ama arada byk bir fark vardr. Kurmaca karakter- ,
den herhangi bir kar salayacak ya da zarar grecek konumda ol
madmzdan, yarglarmz tarafsz, hatta bir bakma sorumsuzdur.
Gerek hayatta tahamml edilemez karakterlerin ilgimizi ekmesi i-
ten bile deildir. Ama te yandan pratik ilgiler dediim eyin -zel- .
likle de karakteristik tercihlerden karsanan ya da yazar tarafndan
dorudan ifade edilen ahlaki niteliklerin- edebi biim asndan da
ima nemli bir temel olduu gerei deimez. Oedipus ve Lear'n,
David Copperfield ve Richard Feverel'n, Stephen Dedalus ve Quen
tin Compson'n kaderine duyduumuz ilgi ksmen onlarn nemli
kimseler olduuna inanmamzdan kaynaklanr; kaderleri srf anlam
ya da nitelii yznden deil, onlar insan olarak nerusediimiz iin
bizi ilgilendirir.
Byle kayglar -Ortega'nn dedii gibi- "temaay mmkn k
lan" ama "estetik deere sahip olmayan ya da sadece yanstlm veya
ikincil bir estetik deer tayan" (s. 80, 76) zorunlu ama saflktan
uzak bir temel oluturmakla kalmaz. Pek ok birinci snf eserde ya
admz deneyimin ekirdeinde bu kayglar vardr. Yazar geliig
zel iyilik, zeka pnlts, gzellik ya da ekicilik balederek fazla ha
riz ya da ucuz yntemlerle bizi ynlendirmeye altnda nza gs
terneyi reddedebiliriz. Bu trden suistimaller iin "melodramatik"
gibi nitelemeler kullannz hepimiz. Ama bu durum insani ilginin ba
l bana ucuz olduu anlamna gelmez. Raskolnikov'un kaderine ka
tlm hissimiz trsel bakmdan en duygusal romanlardaki katlm his
sinden farkl deildir gerekten de. Ama byk eserlerde duygular
mz, bynn ilk etkisi getikten sonra bizi piman etmeyen, cayna
eilimi y aratmayan sebeplerle teslim ederiz. Aslnda bu sebepler,
tepki vermesek utanacamz trdendir.
Bunlarn en iyisi, nemli ahlaki seimler yapmak zorunda kalan
iyi insan tablosu olmutur daima. "yi insan" ya da "kt insan" gibi
ahlaki terimleri u anda ihmal etmemiz, okunnaya deer bulunan
pek ok eserde ahlaki yargnn oynad rol gzden karmamza
yol aarsa gerekten yazk olur. Hastasnn sularn ifa etmesini sa
brla ve y argda bulunmadan dinleyen bir psikanalistle ilgili hikaye
de, hasta tam giderken psikanalist aniden artc bir tiksinti hisse-
DUYGULAR, NANLAR VE OKURUN NESNELLiG 141

ler. "Ahlaki" ve "iyi" gibi terimlerden ne kadar kamaya alrsak


,:ul alm -ki grecilie kar seslerin giderek ykselmesine ramen
pek ok kii hilla bunu deniyor- tandmz karakterlerin dnsel
yeteneklerine dair yarglarda bulunmaktan kanamayacamz gibi,
onlarn ahlaken hayranlk verici ya da aalk olduklar yargsnda
bulunmaktan da kanamayz. Aptall ve ahlakszl mahkum et
nediimizi syleyebiliriz kendimize, ama yine de insanlarn aptal ve
hlaksz olmamas gerektiini dnrz. Kt karakterin davran
n iinde bulunduu ortama balayabiliriz, ama bunu aklamaya a
l mak bile zr gerektiren bir durum olduunu kabul etmektir.
Aslnda ahlaki yarglardan uzaklama, yzeysel bir bakta grl
dnden daha azdr, zira modem kurmacada yeni iyilik ve ktlk
lerimlerine geilmitir. Modem edebiyat aslnda geleneksel bakm
dan "erdemli" kt karakterlerle doludur; modas gemi normlara
kr krne bal olmak ya da hakiki ama geleneklerin dnda iyilie
uhamml edememek gibi vahim kusurlar vardr (Maugham'n "Ya
mur" adl yksndeki misyonerler, Greene'in romanndaki "sessiz
Amerikal"). Belki de en iyi rnek Huckleberry Finn deki, "iyi yere
'

gidecek ekilde yaamaya" kararl olan Bayan Watson' dr. "Onun git
tii yere gitmekte bir fayda gremiyordum, bu yzden de oraya git
mek iin abalamaktan vazgetim" diyen Huck'a hak vernemizi sa
l umak yazar iin kolaydr. Ama ok az kii Bayan Watson'n erdem
fi krini reddeden Huck'n ayn zamanda erdemi reddettiini dnme
hatasna decektir.
Bir karakterde saf estetik ya da dnsel nitelik gibi grnen ey
lerin ou aslnda son derece etkili bir ahlaki boyut ierebilir, ama ya
l.ar ile okur bu durumu hibir zaman aka kabul etmeyebilir. me
in James Joyce'u Dickens'la mukayese edersek aka ahlaksz gr
necektir. Joyce'un grnrdeki ilgisi tamamen hakikat ve gzellie
dair meselelere yneliktir. Geleneksel ahlaki yarglar kitaplarnda sa
dece dalga geilmek iin girebilir. Ama yine de Sanatnn Bir Gen
Adam Olarak Portresi Stephen'n sanatsal grevini kefi ve bu gre
v i n onu soktuu yolda sergiledii drstlk gibi esasen ahlaki bir ni
elie baldr. Geleneksel ahlaktan vazgemesi -papazla girmeyi
rcddetmesi, cemaate katlmamas ve srgnle karar vermesi- asln
da estetik drstln. yani daha stn bir ahiakn iaretidir. Byk
ihtimalle Joyce hibir zaman ona "iyi" bir ocuk demezdi; ama sonra-
1 42 KURMACANIN RETORG

dan daha yal ve yumuak bir Joyce, Bloom'u gnl rahatlyla "iyi
bir adam" , "eksiksiz bir adam"11 olarak tanmlayabiliyordu. Stephen
bizim iin ksmen iyi bir ocuktur. Kendi hayalinin peinden taviz ver
meden gider, Joyce'un cennetine doru ilerlemektedir.12 Joyce'u Vik
torya dnemi kurmacasnda okurdan beklenen duygusal katlmdan
muaf, nesnel ve tarafsz bir ekilde okuyormu gibi yapabiliriz. Ama
roman Joyce'ta tezahr ettii haliyle estetik duyarlln tasvirinden
ibaret olsayd pek azmz birinci sayfadan teye gidebilirdik. 13
rnein masum Stephen'n deri kayla zalimce dvlmesi gibi
ksmlarda Joyce'un niyeti ne olursa olsun, masum kurbana duyduu
muz kar konulmaz sempatiden faydaland aktr. Bu sempati
salandktan sonra, her mteakip ksm srf temaa edilmekle kalma
yp derinden hissedilir. Viktorya dnemi kahraman ou zaman y
reinin haktan yana olmas yznden sempatimizi kazanyordu. Pek
ok modem kahraman ise estetik duyarllklarn takdir ettiimiz
iin, hayat sonuna kadar yaadklar iin veya srf evrelerinin kur-

bam olduklar iin desteimizi kazanr. Gerekten de bir vurgu fark


vardr, ama "duygusal yanlg"yla ilgili popler gevezeliklerin bizi
kandrmasna izin vermemeliyiz: Bizatihi kurmacann yaps, dolay
syla kurmacaya dair estetik anlaymzin yaps ou durumda by
le pratik ve kendi balarna grnte "estetik olmayan" malzemeler
den mteekkildir.

l l . Aktaran Frank Budgen, James Joyce iinde, R. Elimann (New York, 1 959),
s. 449.
12. Ters ynde bir gr iin bkz. Caroline Gordon, How To Read a Nove! (New
York, 1957), s. 2 1 3. Joyce'un srf estetik deerlerle deil ahlaki hicivle de ilgilendi
ine dair salam bir argman iin bkz. Lawrance Thompson, A Comic Principle in
Sterne - Meredith - Joyce (Oslo, 1 954). "Hem Stuart Gilbert hem de David Daic
hes'a gre Joyce'un kayglan ahlaki deil sadece estetik olmasna ramen, bir ahla
ki infialden sz edilebilir" (s. 26). Ayrca bkz. Joyce'un Dublinliler konusunda.
Grant Richards'a gnderdii mektup. "Niyetim lkemin ahlaki tarihi zerine bir b
lm yazmakt; sahne olarak Dublin'i setim, nk bu ehir felcin merkezi gibi g .
rnyor... " (aktaran Thompson, s. '25).
1 3 . Joyce'un kendi eserine dair aniaynda yargnn ne kadar temel olduunu
grmek iin bkz. Ellmann, a.g.y., s. 380 vd.
DUYGULAR, NANLAR VE O KURUN NESNELLG 143

LG BiLEiMLER VE ATlMALARI

insanlarn gl dnsel, niteliksel ve pratik ilgileri olduundan,


hyk romanlarn bunlardan birine ncelik verilerek yazlmamas
iin hibir sebep yoktur. Ama hibir eserin tek bir ilgiye dayanlarak
yazlmad da aikardr. Bir eser sadece dnsel ilgilere, nitelikle
rin tasavvuruna ya da pratik arzulara yneldiinde, hepimiz suluyu
krbalamak iin sfatlar aramaya balarz; salt "fikir roman", "kup
kuru biim", salt "dokumk:Ilk" gibi sulamalar, bir ilgiyi son snn
na kadar zorlamaya kafasn takm bir avu eletirmen ve yazar d
nda herkesi gcendirecektir.1 4 Ama gerekten darln bozduu ro
nanlar ile Jane Austen'n romanlar gibi dar bir toplumsal ortamda
ok geni bir ilgi aral oluturabilen "dar" romanlar birbirinden
ayrt edebilen eletirmen says pek azdr.
Her halkiirda, hayr m er mi bilinmez ama, hakikate, gzellie
ve iyilie ilgimize hakkaniyetli davranan bir roman ya da oyunun en
haarl "fikir romanndan", "iyi kurulmu oyundan" ya da "duygusal
romandan" (geleneksel etikederle tanmlanan yanl eserlerden sade
cc birka tanesidir bunlar) daha baarl olduu hepimize ikna edici
geliyormu gibi grnyor. Shakespeare'deki duygusal kayglarmz
dnsel, niteliksel ve ahlaki ilgilerimize sk skya baldr. Bu zen
ginlii srf baz eylerin alt snf izleyicilere baz eyleriuse st snf
izleyicilere hitap ettiini syleyerek aklamak ciddi bir hata olacak
tr. Konuyu, okynl niteliksel hazlar (imgelem rntleri ve zen
gin mstehcenlik yelpazesi dahil), ya da derin dnsel anlam birbi
rinden ayrmak ve paralardan birini dierlerinden daha stn say
mak, oyunlar dorudan deneyimiernenin tam da bize yapmamay
l\rettii eydir. Shakespeare'in zihinlerimizi, yreklerimizi ve du
yrllklarmz ayn anda iin iine katma yetenei olmasa birbirin-

1 4. Kr. David Daiches'n "dnsel yanlg" ile "duygusal yanlg" arasnda


ypt ayrm. Daiches ilkini, "erkekler ve kadnlar hakkndaki ou 'gerek' olgu
mm yrekten ziyade zihinde grlmesi", ikincisini ise romanlarn ya da oyunlarn
"N rf duygusal rntlerden" ina edilmesi olarak tanmlar (Virginia Woolf, s. 27-
11 ). Daiches bu "yanlglardan" birini yaratan eserlerin daha deersiz olduu fikrini
nr hir ekilde reddeder, ama bu "abartlarn" her ikisinden de kanan bir roman,

Iki yanlgdan birine ynelen en iyi eserden bile stn grecei aktr.
1 44 KURMACANIN RETORC

den ayr kalacak unsurlann mucizevi bir birliini deneyimleriz oyun


larda.
Ayn trden zenginliin baka bir ustas da Dostoyevski'dir. Su
ve Ceza da ok eitli dnsel ilgilerle karlanz. Nihilizm ve g
'

recilik ile selamet arasndaki felsefi, dini ve siyasi sava merak ede
riz. Ayrca Porphyry'nin fareyi yakalayp yakalayamayacan merak
ederiz. Eserin gidiat iinde zlen baka binbir tane ayrnty da
merak ederiz. Dahas srekli olarak niteliksel alklann heyecann
yaanz: Suu gnnzdr ve ceza isteriz; ryalann arpc bir de
rinlikte kullanmn daha fazla grmek isteriz, zaten daha fazlas da
verilir; ekilmez karakterleri sempatik poruelere dntrme beceri
sinden daha fazla talep ederiz ve Dostoyevski bizi hayal krklna
uratmaz. Son olarak, pratik yarglarmz ve sonuta ortaya kan
duygular gl bir ekilde romana dahil olur. Romann bandan so
nuna kadar Raskolnikov'la olaanst younlukta bir duygudalk
kurarz; mutlu olmasn ok umut edemesek de tutkuyla isteriz ve ne
den-sonu rntlerine ilginzin talep ettii cezalandrmann ta ken
disinden korkarz. Dier karakterlerle de duygudalk kurarz, zel
likle de Sonya'yla. O estetik aldatmacalar, gzyalan ve kahkahalar
batan sona n plandadr, ama onlan dnsel ve estetik almzdan
ve dllerimizden ayrlm, yaltlm duygusal anlar olarak dene
yimlemeyiz.
Buraya kadar sylenecek bir ey yok, ama bir eserde her trl e
kicilik bulunmalym, ne kadar ok olursa o kadar iyiymi gibi, ya
zarlardan paletlerini zenginletirmelerini isternek hata olacaktr. Asl
tehlike yeterince ilginin bir araya sktulamamas deil, ikincil ilgi
lerin peinden giden yazann asl istedii ilgileri ne karamamas
dr. Byk eserlerin ou ilgi tipini de bir lde banndrmasna
ramen, her bir tipteki ilgilerden bazlar birbiriyle ve baz retorik tip
leriyle uyumaz. Aslnda baz pratik ilgilerin altn izmekte faydal
olan ak retoriin, baz niteliksel ilgileri -zellikle de gereklik ya
da safl- engelledii dncesine yol aan ey, bu ilgi uyumal
mn farkna varlmasdr. Ama henz tam olarak tarif edilmemi baka
uyumazlklar da vardr.
rnein yazar okurun mulaklk niteliine ynelik ilgisini iie
mek isteyebilir. Ama hem bunu ileyip hem de merakn giderilmesinin
verdii eksiksiz bir dnsel hazz aktaramaz veya okurun ahlaki ve
DUYGULAR, NANLAR VE OKURUN NESNELLG 145

duygusal ilgilerini tam anlamyla kullanamaz. Sevdiimiz birinin zor


luklarn stesinden geldiini grmenin verdii bir haz varsa, hayatn
hi kimsenin mulaklktan uzak bir zafer kazanamayaca karmak
lkta olduunu kabul etmenin de bir hazz vardr. Ayn eserde her iki
hazz da tam anlamyla yaamak mmkn deildir. rnein Step
hen'n srgne gidiini gerek bir sanat olacann son iareti olarak
grmekten keyif alacaksam, ayn zamanda bu srgne gidii mulak
brakan yaratcsnn zekasndan da tam anlamyla keyif alman mm
kn deildir; mulaklk ne kadar fazlaysa zafer de o kadar azdr.
Byk bir sanat nereye odakland konusunda netse, dnyann
karmaklna hakkaniyetli davranp yine de yksek bir duygusal
katlm dzeyine ulaabilir. Tpk Shakespeare gibi Dostoyevski'nin
nnn kaynanda da ahlaki dnyann gerekte ne kadar bulank ol
duunu gsterirken bir yandan da ahlaki duygudalmzn hatlarn
ak ve net tutmay becerebitmesi vardr ksmen. Dostoyevski sulu
larla derinden bir duygudal korumamz salar, nk onlarn ne
den sulu olduunu ve neden hala duygudalk kurabileceimizi bilir
v e bize de gsterir. Onun sm sahici bir mulaklkta deil, daha ziya

y
de karmakln netliinde atyor gibi grnmektedir. Raskolnikov
ya da Dimitri'nin temel deerini mulak braksayd ya da ivan'n Al
yoa'yla diyalektiindeki samirniyet konusunda bizi phede brak
sayd, onlarn kaderi bizi bu kadar derinden etkilemezdi.
Gerek dnya mulaktr elbette. Kralm felakete srklendiinde
yus m tutaym kutlama m yapaym asla bilemem, biliyorsam bile bir
sre sonra gayet hatal olabilecein fark ederim. Gerek aknn
kulbinin ta gibi deil de -daha nceki kurmacalarda ve tiyatro eser
lerinde bu gayet muhtemeldi- beni akna evirecek kadar karmak
olduu ortaya kabilir. Tpk benim gibi o da iyi ya da kt deil, her
Ikisinin kafa kartnc bir bileimidir. Edebiyat hayat gereki bir
hiimde ele alacaksa, parlak krmz ya da gk mavisinden ziyade
ntr tonlar zerine bina edilmesi gerekmez mi? Evet, gerekir - yani
llCree benzerlik ve doallk dier her eyden daha nemliyse. Ama
rum derece arpc etkiler yaratmak iin dozu ykseltmek gerekir. Ya
rtnrlar, kalramanlar, ktler, iirsel Othello'lar ve Iago'lar - bunla
rn hibiri gndelik gerektiimize benzeme anlamnda gereki de
Aildir. te yandan Maggie, yani sokaktaki kz kat bir gerekilikle
Jlllrldnde kralie olmas ihtimal dahilinde bile deildir; ancak
KURMACANIN RETORG

anlatc Maggie'nin ne olabileceini ya da kaderinin toplumu nasl


temsil ettiini -ksacas, bugnn gazetesinde okuduumuz felaket
lerden niin daha nemli olduunu- gstermek iin elindeki malze
meyi rahata maniple ederse, gerekd Desdamona'ya gnll
olarak bahettiimiz kaygya benzer bir kaygyla ona yaklaabiliriz.
Joyce dier ilgilere yeterince yer ayrarak, "Molly Blooru'un kaderi
kimin umurunda?" sorusuyla karlama riskine girebilir; ama "Gas
House McGinty'nin kahraman olmayan kahraman kimin umurun
da?"15 diye sorduumda Farell ne cevap verebilir ki?
Benzer ekilde, bir yazar beni hakikatin peinde uzun bir yolcuhi
a karp en sonunda da bu hakikati bana sunarken, neyi aramaya
ktma dair mulaklktan uzak iaretler vermezse ve oraya vard
mzda amaca ulatn bana gstermezse, bu yolculuk bana skc
ve gereksiz gelecektir; sorunun, amacn ve bunlarn tad nemin
onun kafasnda net olmas ya da netliin nemsiz olduunu dn
mesi yetersiz kalacaktr. Onun amalarnn gereklemesi iin, hika
yenin kendi kendini anlatt yanlsamasn yok eden bir dorudan
yazar yorumu, yaratmay arzulad etkiyi ortadan kaldrmak yerine
glendirebilir.
Basit gerei renmenin verdii bir haz vardr, ama gerein ba
sit olmadn renmenin verdii bir haz da vardr. Her ikisi de me
ru edebi etki kaynaklardr, ama ayn anda her ikisinin birden gerek
letirilmesi mmkn deildir. Bu ve dier sebeplerden, yazar bilinli
ya da bilinsiz olarak semek zorundadr. Belli bir trde kitap yaz
mak baka trden kitaplardan bir lde vazgemek demektir daima.
Aynca yazarn okura kaytsz olup olmadndan bamsz olarak,
her kitap kendi etkilerini ynelttii okurlar insanln iinden ekip
karr.

1 5 . Burada sylediim eyler, Shakespeare'in karakterlerinde sempatinin ya


pay, dolaysyla gerekd bir ekilde artrlmas konusunda E. E. Stoll'un arg
manlaryla balantldr. "Sempati duymak iin olgular bilmeniz gerekir; olgular
bilmiyorsanz baka trden bir ilginiz var demektir; Shakespeare'de ve eskilerde
gerilimi yaratan ey kaygl bir sempatiyken, Ibsen'de ve modemlerde heyecanl bir
meraktr" (Shakespeare and Other Masters [Cambridge, Massachussets, 1 940], s.
14; aynca bkz. s. 27, 28, 240).
DUYGULAR, NANLAR VE OKURUN NESNELLG 1 47

NANCIN ROL

imdi bu genilemi ilgi araln gz nne alabildiimize gre, ya


zarn ve okurun inanlarn deerlendirmeye daha msait bir konuma
gelmi olmamz gerek. "ada edebiyat aratrmaclarnn pek ou
yazarn fikirlerinin sanatsal yeteneine kiisel ahiakndan daha fazla
etki etmediini kabul edecektir. ... Homeros, Dante, Baron Corvo ya
da Ezra Pound'un fikirlerini pek beenen olmayacaktr; ama onlarla
ayn fikirde olup olmamamzn, sanatlarrv kabul m yoksa ret mi
edeceimizle hemen hi ilgisi yoktur." Byle yazar Modern Fiction
Studies in editr Maurice Beebe16 ve bu szleriyle I. A. Richards'n,
'

"Kral Lear' okumak iin hibir inanca ihtiyacmz yoktur, hatta hi


inancmz olmamas gerekir,"17 eklindeki mehur iddiasndan beri
dne dne savunulan bir konumu tekrar ifade etmi olur. te yandan,
edebiyatta inan zerine son dnemde yaplan bir sempozyumun edi
tr, tm katlmclarn ortak zeminini, "edebiyatn baka bir ey de
il edebiyat sfatyla okunmasnda kanlmaz olan fikir birliini ya
ratan varsaymlar, inanlar ve duygudalklar barndrd" kanaat
olarak tarif etmitir. s
Burada ilk bakta arpc bir ihtilaf varm gibi grnr. Ama
gerek yazar ile zmni yazar, yani eserde yaratlan ikinci benlik ara
sndaki ayrm hatrlarsak ksmen zm yoluna girmiiz demektir.
Faulkner ve E. M. Forster'n Nobel edebiyat dl treninde yahut
makalelerinde dile getirdikleri "insana dair grleri", romanlarn
okurken benim iin ancak tali bir deer tayabilir. Ama her romann
zmni yazar, eseri sevebilmem iin her konuda byk lde inan
larna katlnam gereken biridir. Ayn ayrm okur olarak ben ile fatura

1 6. 'l'az, 1958, s. 1 82.


1 7. "Poetry and Beliefs", Science and Poetry ( 1 926), yeniden basm: R. W.
Stallman (haz.), Critiques and Essays (New 'l'ork, 1949), s. 329-33. Richards'n ko
numunun eletirisini ieren ksa bir kaynaka iin bkz. Stallman, s. 333. "Beyanat"
ile "sahte beyanat" arasnda yapt aynm balamnda inan kelimesinin genelde
Richards' eletirenierin sand anlama gelmediine dikkat etmek gerek; inan ke
limesi daha ziyade "nihai gereklie somut kantiara dayanan esas gereklik kans"
gibi bir anlamda kullanlmtr.
1 8 . Literature and Belief: English Institute Essays, 1957, haz. M. H. Abrams
(New 'l'ork, 1 958), s. x.
148 KURMACANIN RETORG

deyen, musluk tamir eden, cmertlik ve bilgelik gsteremeyen ol


farkl ben arasnda da yaplmaldr elbette. Sadece eseri okurken
inanlar yazarla rtmesi gereken ben olurum. Gerek inantarm
dan ve pratiklerimden bamsz olarak, eserin tam anlamyla tadn
karabilmek iin zihnimi ve kalbimi ona tabi klmak zorundaym
Ksacas, yazar kendisinin bir imgesini yaratt gibi okurun da bi
imgesini yaratr; kendi ikinci benliini yaratt gibi okuru da yarat
ve en baarl okumalar, yaratlm olan yazar ve okur benliklerinil
tam bir mutabakata vard okumalardr.
Ama bu aynm inanlarn rol konusundaki elikiyi ancak k
men zer, nk benim sradan benliim ile okuma srasnda olmay
kabul ettiim benlikler arasnda tam bir aynma yoktur. "Yazarla
Konumaclar, Okurlar ve Sahte Okurlar"19 zerine mkemmel dene
mesinde Walker Gibson, kt diyerek reddettiimiz bir kitabn genel
de tek sorununun, "bu kitapta grdmz sahte okurda (mock read
er), olmay reddettiimiz bir kii, takmak istemediimiz bir maske
oynamak istemediimiz bir rol kefetmemiz" olduunu syler. Ho
gryle okumay kendimize telkin edebiliriz, Coleridge'in kendimi2
tmden greli bir evrende asl hissedene kadar kuku ve gvensizli
in gnll olarak askya alnmas konusunda sylediklerini tekrarla
yabiliriz, ama yine de olmay reddettiimiz okurlar koyudayan pel
ok kitapla karlanz, varsaymsal olarak bile benimseyemeyecei
miz "inanlar" ya da "tavrlara" -burada hangi tabiri setiimizin bi
nemi yok__o bal kitaplar grrz.
Bu adan baktmzda, Lawrence'n zmni ikinci benlii konu
sunda yaadm sknty (s. 89-9 1 , yukarda) "sahte okur"una a
kotuu nitelikleri benimseyemememle ya da reddetmerole de ak
layabiliriz. Law:enceclar reddirnin sebebi olarak gerek karakterim
deki zayflklar gsterebilirler; ama onlar ne derse desin, Lawren
ce'n polemiini, soluk solua kalmam gereken yerde glmeden y
da huu hissetmem gereken yerde dudak hkmeden okuyarnam asb
Bunun iin ister kendimi ister Lawrence' sulayaym, gerek sulu
nun hangimiz olduunu asla kesin olarak bilemem. Belki ikimiz d

19. College English, XI (ubat 1 950), s. 265-9.


20. Pek ok yazar "inanlar" tabirini reddetmi, ama ayn eyleri "tavrlar" tab
riyle yapmaya devam etmitir. Bkz. "Poetry and Belief', T.L.S. ( 1 7 Austos 1956
s. xvi-xvii.
DUYGULAR, NANLAR VE OKURUN NESNELLG 149

ksmen suluyuzdur. Onu birazck da olsa sulamann ekiciliine


direnemesem de, beni alp gtrememesinin ustalndaki bir kusur
dan m yoksa ustaln asla kapatamayaca temel bir uyumazlktan
n kaynaklandn bilmem ok zordur. Ama inanlarn uyumazl
nn Lawrence konusundaki yargmla alakasz olduunu sylemeye
de imkan yok.
Baka bir rnek vermek gerekirse, James'inAmbassadors'unu okur
ken, bilincin kendiliindenliinin daima banaz vicdana tabi kln
nas gerektiinde srar edersek -yani zmni yazann deerlerini onun
ahmin ettii ekilde uygulamaya koymay reddedersek- kitabn ta
dn tam anlamyla karamayz. Strether'n Paris'te yaamann ne an
lama geldiini kefetmesi bizim iin bir zafer deil d olacak, do
laysyla kitabn zerimizdeki etkisi azalacaktr. Strether'n kefine
i lgi gsterebilmemiz iin, sadece kendisinin ya da James'in gznde
deil bizim gzmzde de iyi bir ey olmas gerekir. Sonrasnda da
kitabn saygmz koruyabilmesi, gndelik bir hileye dayal ho bir
deneyimin tesinde bir ey olarak hatrianabilmesi iin, Strether'n
kefinin dayand inanlar dnsel ve ahlaksal bakmdan savunu
labilir hayat grleri arasnda sayabilmemiz gerekir. Aslnda en yay
gn okuma deneyimlerimizden biri, sayg duyamayacamz bir "sah
te okur" haline getirilmeye izin verdiimizi sonradan dnnce fark
etmek, geici olarak kabullenmeye ynlendirildiimiz inanlarn gn
nda savunulamaz olduunu grmektir.
Beebe'nin de bize hatrlatt zere, inanlarn reddettiimiz pek
ok byk yazarn eserlerini zevkle okuduumuz dorudur: Dante,
Milton, Hopkins, Yeats, Eliot, Pound - liste eletirmenin konumuna
gre deiecektir elbette. Ama ciddi bir Katolik ya da ateist ne kadar
duyarl, hogrl, gayretli ve Milton'n inanlar konusunda malu
natl olursa olsun, Milton'n adalar ve inancn paylaantarla eit
dnsel ve duygusal dzeyde Kayp Cennet'in tadna varabilir mi
gerekten de? Din adamlarnn bekil.rlk yeminine nefretle bakan ko
yu bir Protestn ya da Yahudi, Hopkins'in "Kusursuzluk Giysisi"ni
okuduunda, kendisiyle eit edebi duyarllk ve deneyime sahip koyu
bir Katoliin ald tad alabilir mi? Bu noktada kiinin nyarglar
nn yansmasn bulmasnn hazzndan deil edebi deneyimden bah
settiimiz konusunda ok net olmalyz. Sorun edebiyatn propagan
da deil edebiyat olarak kanlmaz bir ekilde inanlarmz devreye
so KURMACANIN RETORG

sokup sokmaddr ve bana kalrsa cevap da kanlmazdr. Ayn ro


man "nce ve sonra" okuyan ve normlar"reddedildii zaman (bunlar
ister Kilise ya da Parti'ye, isterse ilerleme, nihilizm, varoluuluk vs.' '
ye ilikin normlar olsun) bir romann nasl tuhaf bir g kaybna u
radn fark eden ht?rkes, en katksz dnsellik barndran konu- :
larda bile kanaatlerimizin ister istemez edebi tepkilerimizi temelden
etkilediini bilir.
Saflk yanllar buna u cevab verebilir: Tm okurlar inanlarnn
eseriere nesnel bir gzle bakmalarm engellemesine izin verseler de,
aslnda byle yapmamalar gerekir. Bu da bizi baladmz yere geri
getirir: Ne toprakta ne de denizde var olmu ideal bir edebiyada u
ramak, asla var olmas mmkn olmayan bir okuru varsaymak, on
dan sonra da tm kitapian ve tm okurlar bu saf duruma yaknlklar :
ya da uzaklklar zerinden yarglamak istiyorsak, byle bir hakkmz
vardr. Ama gerekiere bakarsak, en byk edebiyat eserlerinin bile
yazarlar ile okurlarn inanlarnda bir bulumaya kkten bal oldu- '
unu grrz. M. H. Abrams bu problemle ilgili kusursuz bir tart
masnda, koca bir nesle "nesnelliin" tembihlenmesi bizi yoldan
karmasayd kesinlikle sarf edilmesi gerekmeyecek u szleri syler:

Peki o zaman [Yunan VazosunaJ vg'nn sevilmesi okunn inanlarn


dan tamamen bamsz m? Kesinlikle deil. iir ilerlerken insanlarn hayat,'
insanlar, ak, deikenlik, yallk ve sanat konusundaki sradan deneyimle-:
rinin rn olan bir inanlar bileimine bavurmay hi brakmaz. Bunlar:
nerme biiminden ziyade szsz tavrlar biiminde kendini gsterir ... ; ama
kkten meydan okunduu anda sze dklmeye hazrdrlar. ... iir baarlyJ
sa, sunduu meselelere ilgimiz uzaktan baknakla snrl kalmaz, fiilen bu,:
meselelerle megul oluruz . ... Onlarla btn ahlaki tasarrufumuzu devreye'
sokan ve srekli olarak onaylama ya da onaylamama, sempati ya da antipati.
tavrlaoyla kendisini ifade eden bir ekilde ilgileniriz.

Bunun anlam Katoliklerin Kayp Cennet'i ikinci snf bir Katolik.


epikten daha ok severneyecei veya Protestanlarn "Kusursuzluk
'
Giysisi"ni ikinci snf bir Protestan ilahisinden daha ok sevemeye
cei deildir elbette. Bunun anlam sadece inan farklarnn, soyut Vf\
kurgusal sistemler bakmndan dahi her zaman bir lde balantl,;
ounlukla ciddi anlamda engelleyici, kimi zaman da lmcl oldu ..

2 1 . Literature and Belief, s. 16-7.


DUYGULAR, NANLAR VE OKURUN NESNELLG 151

Adur. Sapma kadar Nazi bir SS grevlisinin ok gzel yazlm bir


l rujcdisini okuduumuzu dnelim, stelik trajik hatas da burjuva
kokratik ideallerle geici olarak ve vahim bir ekilde oyalanmas
olsun. Nesnellie ne kadar bal olursak olalm, byle bir eserde ya
lnrn fikirleriyle uyumamzn ya da uyumamamzn sanatn kabul
rdip etmemizle hibir ilgisi olmadn cidden iddia edebilecek kim
l' var mdr acaba aramzda?
Baz byk eserlerin kurgusal sistem farklarnn stne ykselip
lll n taraflardan okurlar kazand dorudur. Shakespeare bu alandaki
r mmtaz rnektir. Oyunlarndaki normlar gerekten de domalar
zn ounda ihtiva edilenden daha fazla felsefeyle uyuma salar;
lnr da bu merkezilik, bu nyarg yokluu, tm felsefelerin kavram
nl erimlerle baa kmaya alt problemierin barna inme yete
ne i onun oyunlarn evrenselletirir. Byk sanat farkl inanlardan
Insanlar bir araya getirebilir; bunu farkl sz daarcklarn (onlarn
unlarnlarn ieren) somut deneyimlere adeta tercme ederek yapar.
1 >olaysyla felsefelere de arabuluculuk eder: Platoncu ve Aristote
lt-si, Katolik ve Protestan, liberal ve muhafazakar kimseler u hayat
lrn komik ve u hayatlarn trajik olduu, bu davrann gnahkarca
ve bu davrann hayranlk uyandrc olduu, aslnda bu oyunlarn,
.Unmzdeki moda tabide varolusal olarak hayatn ne anlama gel
liini ifade ettii konusunda anlaabilirler.
Fakat burada byk edebiyatn tm inanlarla uyutuu gibi bir
fCY sylemiyoruz kesinlikle. Shakespeare yzeysel bir bakla "inan
c yok"mu gibi grnebilirse de, oyunlardan tm okurlan tatmin
edecek tek bir tutarl felsefi, dini ya da siyasi formlasyon karmak
jlerekten imkansz da olsa, baz oyunlar anlamak iin kabul etme
miz gereken saysz normu sralamak g deildir ve bu nonnlardan
hzlar eserleri boyunca varln korur. Bu inanlarn pek ok yerde
. ikar, hatta basmakalp olduu dorudur - ama tam da bu yzden
ounluumuz onlar kabul ederiz. Shakespeare babalarmza sayg
jlllstermenin doru olduuna, Lear gibi yal adamlar ldrnenin ya
du Gloucester gibi yal adamlarn gzlerini karmann yanl oldu
Aa inanmamz art koar. Bakalarn kendi amalarmz iin kul-
l , lnmann ister cinayet ister iftirayla olsun daima yanl olduunu,
Ncvnenin iyi ama bencilce sevmenin yanl olduunu, aresiz ihti
yrlk zamannn acnas bir ey olduunu, krlemesine benciliin
152 KURMACANIN RETORG

cezalandrlmay hak ettiini srarla belirtir. Dnyann iyiyle ktnn


ok tuhaf ve korkutucu karmlarndan olutuunu ve dnyann ya
psnn temel talarndan birinin ile ekmek lduunu unutmamza
asla izin vermez, ama ayn zamanda bu ilenin bir bakma her eyi
hakl karan bir olgunluk retebileceini de hatrlar: Onun oyunla
rnda her ey gibi ile de dzenli bir evrende bir anlam ifade eder.
Byle bir mkerrir normlar listesi dier byk yazarlardan karlan
normlarla, hatta pek ok orta dzeyde yazardan karlan normlarla
artc lde benzerlik tar. Byle evrensel deerler dorultusun
da eser vermenin byk bir yazar olmaya yetmeyecei zaten ortada
dr. Ama eseriere uyduklar yerlerde onlar kabullenmek, bykl
tecrbe edebilmek iin atlmas gereken temel bir admdr.
Byk edebiyat hakknda bu terimlerle nadiren konumamzn
nedeni onlar ya verili ya da modas gemi saymamzdr.zz Herhalde
ancak bir manyak Lear'a kar Goneril ve Regan'n yann tutar. An
cak bir eser aka doktriner grndnde ya da akl banda bir ki
i eserin deerleriyle ciddi anlamda ters dtnde inan meselesi
gndeme gelir ve tartlr. Gndeme geldiinde dahi, inanlar kurgu
sal teoriler erevesinde dnrsek ounlukla yanltc olacaktr.
Byk "Katolik" ya da "Protestan" eserler, temelleri bakmndan hi
de Katolik ya da Protestan deillerdir. Mauriac'n Le Noeud de vipe
res'ini (Engerek Dm) okuyan bir Katoliin, Katolik olmayanla
rn eriemeyecei ilave baz hazlar duyabilecei ve igrler edine
bilecei varsaylabilirse de, kendi ruhani kargaas yznden sefalete
srklenen bir adama dair izilen tablo, insann kaderine ilikin ou
grn ortaklaa deerlerine borludur etkisini. nsann sefaletinin

22. Shakespeare'in deerlerini benzer ekilde ama daha kapsaml olarak srala
yan Alfred Harbage, tpk benim gibi, meseleyi tmyle yanl anlad itirazn dil
lendiren o ok modern sesler korosunu fonda duyuyormu gibidir. Adeta dnp on
larla yzleir - ve bana gre meseleyi gayet doru anlamtr: "Yukarda ortaya ko
nan zekaya sahip bir sanatnn bu kitapta tarif edilen o dar grl ve 'Viktoryen',
burjuva ve adi deerleri nasl kabul ettiini soran olursa ... [cevabn yle olur:]
Byk bir yazann bu deerleri kabul etmesinin sebebi bykl olabilir. Bu de
erler Yahudi ve Helen felsefesinin en direnli -tam anlamyla dnyada bilinen ve
dnlm en iyi- rnlerinin bir sentezini temsil eder. Shakespeare'in zamann
dan beri evrendeki dzende (u anda ok daha ekingence tanmlanmasna ramen)
ya da sevgi etiinin stnlnde kusur bulan olmamtr.. " (Shakespeare and the
.

Riva/ Traditions [New York, 1952], s. 296).


DUYGULAR, NANLAR VE O KURUN NESNELLG 153

acnas olduuna ve srekli kskanlk, korku, gvensizlik duynann


sefalet anlamna geldiine inanan her okur bu adama acmaldr. Sefil
ve sevgisiz bir adamn lmeden nce birazck bile olsa tvbe etmesi
nin ve sevilmesinin iyi ya da nemli olduunu dnen kimse bu so
nuca tepki vermeden edemez. Bakahramana lm deinde kutsal
ya srlp srlmeyeceiyle -kitapta ikincil bir rol oynayan bir
problem- Katalik olmayan okurun ilgilenmemesi hi kukusuz tep
kisini bir nebze azaltacaktr. Fakat engerek dmnn acsn, inan
mayan okurlar a en Ortodoks okurlar kadar iddetli bulacaktr.
Tm baarl edebiyat .eserlerinde bu tr evrenseller kanlmaz
olarak devreye girmesine ramen, yazarlarn okurdan "nesnel" olma
sn istedii pek ok eserin aslnda byk lde daha geleneksel ya
da kamusal standartlarn yerine gelenekiere aykn ya da kiiye mah
sus deerlerin -ounlukla modem eletiride "mit" olarak adiandn
lan deerlerin- geiritmesine bal olduu dorudur. Yazarlar aslnda
nesnellik istemez, tam tersine allmadk bir eksene balanmamz
talep ederler. Modem edebiyat eserlerinden ounun ilk kartald
nda tuhaf grnmesi byk lde, eski normlarn yerine -oun
lukla bilinmeyen ve herhangi bir aklama ya da younlatrmayla
desteklenmeyen- yeni ve aina olunmayan normlarn geirilmesin
den kaynaklanr.
Bu yzden, Virginia Woolf ve dierlerinin yazd "duyarllk ro
manlar"nda, daha eski kurmacann etkilerinin dayand pek ok de
er kasten reddedilmitir. Deniz Feneri'nde karakterlerin ahlaki ya da
dnsel zellikleri temelinde bir ya da daha fazla karakterin lehine
ya da aleyhine duygularmz ciddi anlamda harekete geirmeye y
nelik pek az aba grrz. Onun yerine "duyarllk" deeri her eyin
merkezine yerletirilmitir; Bayan Ramsey gibi ok gelikin duyarl
lk sahibi karakterler sempatiktir; "ktler" de Bay Ramsey gibi rlu
yarllktan yoksundur. Okurken karakterlerin bana ne geleceini
merak ettiimiz kadar, baka nasl duyarllk anlar greceimizi de
merak ederiz. Btnn ifas olaylarn anlamndan ziyade geneldeki
his/ere iaret eder.23 Ama bu durum inancn konuyla alakasz olduu

23. "Yeni felsefe, George Eliot ve Henry James gibi yazariann daha uzak bir
dnemde baml olduu tm deerlerden vazgemeyi mmkn klan ilgi kaynak
lar yaratt roman iin. Bu felsefe natralizmde olduu gibi, kendi estetik versiyo-

.,

1 54 KURMACANIN RETORG

anlamna gelmez elbette. Duyarll Virginia Woolf kadar nemse


meyen bir okur, okuma srasnda kanaatini deitirmezse onun eser
lerini okumaktan pek fazla keyif almayacaktr.
Benzer ekilde, Ulysses'i okurken kendi kendime "Bloom kt bir
adam nk herkesin iinde mastrbasyon yapyor" dersem ya da
"Camus'nn Yabanc's cinayet iledii iin kt bir adam" diye d
nrsem, Ulysses ya da Yabanc'y eksiksiz deneyimlerneye engel
koymu olacam aikardr. Her iki eserde de farkl trden ahlaki de
erlerin devreye girdii dorudur bence.24 Ama u da dorudur ki,
Joyce da Camus de kendi "iyi" anlaylarnn haricinde karakterleri
nin iyi olup olmadklaryla ilgilenmezler. Dier yandan, Tolstoy'un
son dnem eserlerinde balca deer dar anlamda ahlaki bir deerdir;
Joyce ya da Camus, Faulkner ya da Hemingway'i doru dzgn oku
yabilmek iin kiinin kabulleurnesi gereken inanlar, "Sevgi Nere
deyse Tanr Oradadr" gibi bir hikayenin retoriinde grmezden ge
linmekle kalmayp fiilen saldnya uramaktadr.
Bu yzden okur iin asl problem hangi deerlerin hkmsz ol
duunu ve hangilerinin, ou modem eserde gizlenip saklanmasna
ramen, gerekte devreye sokulduunu bulmaktr. Yazarn tarafszlk
amalad yerde yargda bulunmak yanl okuma demektir. Fakat
yazarn ballk istedii yerde tarafsz ya da nesnel olmak da ayn l
de yanl okumak anlamna gelir; geri bu yanl okumann etkisi o .
kadar bariz olmayacaktr, hatta bir sknt hissi dnda farkna d a va
rlmayabilir. Modem dnemin balangcnda dogmatik an-yarg
tehlikesinin daha fazla olduuna phe yok. Ama son yirmi ksr yl- '
dr, ancak dogmatik ntrlk adn verebileceim bir yanl okuma t
rnn ok daha fazla kendini gsterdiini dnyorum.

nunu da beraberinde getirdi; birincil nitelikteki kendini ifade dnda hibir deer
iermeyen bir ortam salad" (William Troy, "Virginia Woolf: The Novel of Sensi
bility", The Symposium, III [Ocak-Mart, 1932], 53-63; ve [Nisan-Haziran, 1 932],
153-66, yeniden basm Zabel, Literary Opinion in America iinde [gzden geiril
mi bask; New York, 1 95 1 ], s. 324).
24. Ulysses'te ahiakn nemli olduuna dair salam bir argman iin bkz. Law- 1

rance Thompson, A Comic Principle in Sterne-Meredith-Joyce. Ayrca bkz. yukar


da s. 141-2.
DUYGULAR, NANLAR VE OKURUN NESNELLG 1 55

RNEKLERYLE NAN: "KOCAKARI MASAL!"

Okurken inanlara baml olduumuzun en iyi kant herhangi bir


pasaja gsterdiimiz tepkinin ayrntlarnda bulunabilir. Ama en net
kantlar, deerlerini kiinin ne tam anlamyla kabul edecei ne de tam
anlamyla reddedecei pasajlarda bulunur.
Arnold Bennett, The Old Wives' Tale'de (Kocakar Masal - 1 908)
Sophie adl gen kahramann Gerald Scales'le kan anlatr. Bir otel
odasnda buluurlar. Bennett'n aniatcs Virginia Woolfu ok rahat
sz eden bir tarzda karakterleri arasnda gidip gelir, kah birinin kah
iiiekinin dncelerine bakar ve keyfine gre yorumlarda bulunur:
Kadn onun esiriydi; Gerald onu sinesine ekti . ... Gerald'daki bir ey, if
fctini onun arzusunun sunana koymaya zorluyordu kadn. Gerald onu da
ha bir evkli pt, muzafferin tenezzl de belli belirsiz seziliyordu bu p
rUkte; kadnn ateli karl ise adamn kaybetmekte olduu zgveni faz
l a s yla yerine getirdi.
"Artk senden baka kimsem yok," dedi Sophia'nn eriyen mults.
Kadn bu duygunun ifade edilmesinin onu honut edeceini sanacak ka
dar cahildi. Bir erkein byle szler karsnda genellikle rperdiini, nk
hunlar kar tarafn onun ayrcalklarn deil sorumluluklarn dnd
ne delalet saydm bilmiyordu. Bu szler Gerald' kesinlikle sakinletirmi,

nma ona sorumluluklarnn dnld hissini vermemiti. Gerald belli be


lirsiz tebessm etti. Sophia iin bu tebessm srekli yenilenen bir mucizey
di; canl bir nee ile efkarl bir cazibeyi onu her seferinde byleyen bir tarz
da birletiren bir tebessmd. Sophia kadar masum olmayan bir kz bu eki
d yar-kadns glmserneye bakarak Gerald'a gvenmek dnda her eyi
yapabilecei sonucuna varabilirdi. Ama Sophia yaayarak renmek zorun
du kalacakt [III. Kitap, 1 . Blm].

Buradaki en bariz arpc e "pratik ilgiler"dir. Bennett'n aka


niyet ettii gibi Sophia'mn byk hatasna tepki vermemiz bekleni
yorsa, ncelikle Gerald'n adiliine ikna olmamz gerekir. Soyad bu
yzden Scales'dir* ve alntda aka kendini beenmi, bakalarm
kmseyen, sorumsuz, gvenilmez bir tip olarak tasvir edilir. Pek

Scale szcnn oulu. Anlamlarndan biri, srngen ve balklarn zerin


leki pullardr. Yazar, Bennett'n bu soyadn semesini szcn srngen ar
na balyor gibi grnyor. -y.n.
156 KURMACANIN RETORG

ok modem kurmacada tamamen yorumsuz olarak braklp kendi


adna konuacak olan hareketleri de bu ak yorumlar destekler: Ge
rald tepeden trnaa adi bir tiptir ve ona kar gvensizlik ve km
seme hissetmezsek bu sah11enin dramatik ironisinden herhangi bir
keyif alamayacamz barizdir.
"Ama Sophia yaayarak renmek zorunda kalacakt." Batan
karan ala yarglamamz gerekiDesinin yan sra, anlatcnn Sop
hia'yla ilgili yargsn da kabul etmek zorundayz. stelik bu epeyce
karmak bir yargdr, kendi hayatmda belli bir kesinlikle ulaabi
leceimizden daha kannaktr. Gerald'a kar Sophia'mn tarafn tut
mamz gerekir, ama ayn zamanda onun da aptal ve kr olduuna
hkmetmeliyiz. Yaklaan felaket ksmen onun suudur, ama yine de
"masumdur" ve bu yzden acnacak haldedir. Byle dnebilmek
iin bu trden masumane cehaletin Gerald'n bencilce aptallndan
daha affedilebilir, dolaysyla da daha acnas olduunu kabul etmeye
hazr olmalyz. Becerikli bir romancnn kolayca tersine evirebile
cei bu yargda bize destek iin Sophia'mn drstlne kar Gerald'
n entrikalar verilir. Ama Bennett bunun yeterli olacandan emin de
ildir. Kadnn masum kurban rolnden faydatanr ve bir sonraki say
fada kime acmamz gerektiini tekrar akla kavuturur. "Acna
cak kadar gen, bakire, ham, krpe grnyordu; korkun tehlikele
rin ortasnda aresizdi. "
Ksacas Bennett bizden Sophia'y iyi ama aptal bir kii, Gerald'
ise kt ve aptal bir kii olarak kabul etmemizi ister. Bennett'n aba
larna ramen Gerald'n davrann onaylarsak, kendine acyan cahil
gen kzlardan tiksiniyorsak, ya da tersine bir otel odasnda "evkli"
bir pce "ateli" bir karlk veren bekar bir gen kza acmay
reddediyorsak, Bennett'n amalad tepkiyi gstermemiz zordur.
Ayrca yazarla paylaabileceimiz telafi edici baz inanlar karmza
knazsa byk ihtimalle okuruay srdremeyiz. Bu yzden, iki ka
rakterle ilgili etik deerlendirmemiz pasaj ve btn olarak eser iin
esastr.
Ama batan kma, cehalet, karaktersizlik, gen kzlarda cinsel
ihtiras ve evlilik konusunda yazarn yargsna katlmakla kalmama
mz gerekir. Niteliksel ilgilerimize hitap eden pek ok nokta vardr,
ama burada ikincil grnrler. Byle ilgiler konusundaki mutabaka
tmz "inan" diye adlandrsak da adlandrmasak da, okumamzn
DUYGULAR, NANLAR VE OKURUN NESNELLiG 1 57

Benett'n rtk yargsna katlmamza baml olduu aktr. Bu yar


gya gre, penceremizden aadaki tren alayna bakmak ya da ga
zetelerde batan karma hikayeleri okumak yerine vaktimizi bu ya
zl gsteriye harcamamz daha iyidir. rnein bir hikayeyi byle
araya girerek anlatmann, her konuda bilge yazarn serbest yorumla
rn kullanmann sanatsal bakmdan makbul olduunu kabul etmemiz
gereklidir. Sadece genelde bu deeri deil, buradaki tikel tezalrn
de kabul etmek istemezsek bu hikaye gzmzde eksikli olacaktr.
Her mdahalenin nitelii kendi kendini hakl karmyorsa, kendini
gsteren yazarn slubu ve tarz bal bana inandnc deilse, hika
yenin bu vehesine ilikin inanszlmz btnden keyif almamz
engelleyecektir.
Mesele kesinlikle yazarn varl deil, bu yazarn yapt eyi ye
terince umursamadnn tekrar tekrar ipularn vermesidir: "Ge
rald'daki bir ey", "arzu suna" "ateli karlk", "eriyen mnlt"
Bennett bu banalliklerden bizzat kendini sorumlu klmtr ve onu ba
lamakta biraz glk ekeriz. Daha sonra greceimiz zere, ese
rin slubunu yle veya byle gvenilmez olan bir anlatcya atfeden
bir yazar bu anlamda cinayetten yakay syrabilir ve zayflk tespit
edildiinde kendisine gayet mnasip bir bahane bulabilir: "Bunlar
anlatcnn nitelikleridir, benim deil" (bkz. l l . Blm).
Son olarak, dnsel inanlarmz da srece derinlemesine katlr.
Yazar aka mdahalede bulunduu iin hak verip vermeme halimiz
daha ne kar. Burada ima edilen Bennett, bilge ve ironik yorumcu
olarak Fielding, Austen, Meredith, hatta Faulkner'n yaratt yazar
lar kadar inandnc olmasa da, bana kalrsa pasajn en kuvvetli oldu
u yer yazarn dorudan yorumda bulunduu yerdir: Bennett'n ya
ratt malluklara ironik bak, onlar slubun getirdii lanetten bir
lde kurtanr. "Bir erkein byle szler karsnda genellikle rper
diini, nk kar tarafn bunu onun ayrcalklarn deil sorumlu
luklarn dndne delalet saydm bilmiyordu. Bu szler Ge
rald' kesinlikle sakinletirmi[ti]," der Sophia'nn ballk itiraf ko
nusunda - Fielding'le boy lerneyebilir, ama pasaj Eliot'n orak
lke'sindeki kasten donuk ve anlamsz batan karmann kaltsz bir
neeli gibi grnmekten kurtaracak kadar iyidir. Roman boyunca bu
anlatcnn fazlaca devreye girdiini kabul edebilirim, ama onu orta
dan kaldrmak kitab dayanlmaz lde skc klacaktr.
1 58 KURMACANIN RETORG

Byle bir yargnn Bennett'n kurgularyla hemfikirliime bal


olduu aktr. Onunla ters dtm her yerde, sorun ister Be Kasa
ba'da* hayatn anlam konusundaki ak yorumlar ister yazar sesinin
o kadar bariz olmayan biimlerinin tad rtk yarg olsun, kitap
benim gzmde kusurludur. Baka bir ekilde okuyormuuz gibi
yapmak, kendimizi nesnel, taraf tutmayan, tmyle hogrl okur
lar haline getirebileceimizi iddia etmek son tahlilde samalktan
ibarettir.

* ngiltere'de bulunan, bugn Stoke-on-Trent olarak bilinen ehri meydana ge


tiren alt kasabadan bei. ismin yaratcs olan Bennett, "be kasaba" kulaa daha iyi
geldii iin altncsn (Fenton) gzard etmitir. Be Kasaba Bennett'n birok ro
manna sahne olmutur. -y.n.
Ama o [anlatc], burada toplad dorular ve yanllar y
n analiz edilmeye balanrsa onu nasl srprizler bekledi
i hakknda ok az ey bilir."

"Dr. S.", Zeno'nun Bilinci iinde

Sizi zaman zaman uyanyorum, nk amacm baka hibir


hedefi olmayan kt niyetli baz Yazarlar gibi sizi art
mak deil.

ANTOINE FURETIERE, Le roman bourgeois ( 1 666)

Belki de nceki blm kaldrmalydm. Bunun sebeple


rinden biri son satrlannda benim hatarn olarak grlebile
cek bir ey bulunmas. . . . Haydi imdi gelecee bakalm.
Bundan yetmi yl sonra, kitaplardan baka hibir eyi sev
meyen sska, solgun, kr sal bir adam nceki sayfann
zerine eilmi, hatay bulmaya alyor.

MACHADO DE ASSIS, Epitaph of a Smali Winner


ALTINCI BLM

Aniat Trleri

Yazarn retorikten kanmay seemeyeceini, ancak hangi tr retari


i kullanacan seebileceini grmtk Okurlarnn deerlendir
melerini aniat tarz seimiyle etkileyip etkilememeyi seemez, an
cak iyi etkilerneyi ya da kt etkilerneyi seebilir. Tiyatro yazarlar
nn hep bildii gibi, en saf oyunlar bile tamamen sunulma, tamamen
o anda meydana geliyormu gibi gsterilme anlamnda saf canlandr
ma nitelii tamaz. Her zaman iin, Dryden'n tabiriyle gzetilecek
"ilikiler" olacak ve "olayn baz ksmlannn temsile, baz ksmlar
nn hikaye edilmeye daha uygun olduu" gibi skntl bir gerei
grmezden gelmeye almak gerekecektir. Ayrca kim hikaye ede
cek? Tiyatro yazar buna karar vermek zorundadr ve romancnn du
rumu da sadece nndeki seeneklerin daha fazla olmas bakmndan
farkldr.
Kurmacadaki bildiimiz aniat aralarn yle bir dnrsek,
"bak asnn" geleneksel biimde ya da drde ayrlmas, sadece
"kii" ve her eyi bilme derecesini deiken almamz utan verecek
kadar yetersiz grnecektir. Byk anlatclardan ya da drdn
anmak gerekirse -mesela Cervantes'in Cid Hamete Benengeli'si, Tris
tram Shandy, Middlemarch'taki "ben" ve The Ambassadors'un byk
bir ksmnda grn takip ettiimiz Strether- bunlardan herhangi
birini "birinci tekil ahs" ya da "her eyi bilen" gibi terimlerle tarif et
menin, bu anlatclarn birbirlerinden ne kadar farkl olduklarn ya da

1 . An Essay ofDramatic Poesy ( 1 668). Bu alnty yapan kii Dryden'a daha ya


kn bir yerden konuan Neander deil Fransz tiyatrosunu savunan Lisideius olma
sna ramen, Neander'in cevabnda bu konum verili kabul edilir; tek tartma hangi
ksmlarn temsile daha uygun olduu zerinedir.
1 62 KURMACANIN RETORG

ayn terimlerle tarif edilen baka eserler baarsz olurken bu eserlerin


niye baarl olduunu pek aklayamad ortadadr.2 O halde yaza
rn sesinin alabilecei biimleri gerek nceki blmlerin zeti gerek
se II. ve III. Ksmlarn temeli olacak ekilde daha ayrntl listelemek
faydal olacaktr.

Herhalde zerinde en ok allm ayrm kiiyle ilgili ayrmdr. An


latclarn baz niteliklerinin zgl etkilerle nasl ilikilendiini daha
kesin ifadelerle tarif etmememiz halinde, bir hikayenin birinci ya da
nc tekil ahsta3 anlatldn sylemek kitabn nemini hibir
ekilde gstermez. Birinci tekil ahs tercihinin kimi zaman gereksiz
yere snrlayc olabilecei dorudur; "ben" gerekli bilgilere ulama
ansndan yoksunsa yazar baz imkanszlklara srklenecektir. Baz
koullarda tercihte bulunmay zorunlu klan baka etkiler de vardr.
Ama tm kurmacalar iki ya da en fazla kmeye blen bir ayrmda
faydal kriterler bulmak pek mmkn deildir. Bir kmede Henry Es
mond, "Amontillado Fs", Gulliver'in Seyahat/eri, Tristram Shan
dy'yi buluruz. Dierinde Gurur Dnyas, Tom Jones, The Ambassa
dors ve Cesur Yeni Dnya vardr. Ama Gurur Dnyas ve Tom Jones'
taki yorumlar birinci tekil ahstadr ve pek ok nc tekil ahstaki
eserden ziyade Tristram Shandy'nin samirniyet etkisine benzer etkiler
yaratr. Yine The Ambassadors'un etkisi de byk birinci tekil ahs
romanlarn yaratt etkiye yakndr, nk Strether daima nc te-

2. Srf reddetmek iin uzlamsal snflandrmalardan herhangi birini burada


listelemenin anlam yoktur. Bu snflandrmalar C. E. Montague'in ustaca kotarl
m popler denemesindeki en basit ve faydasz olanlardan tutun da ("'Sez 'e' or
'Thinks 'e' ", A Writer's Notes on His Trade [Londra, 1 930; Pelican, 952], s. 34-5),
Norman Friedman'n deerli almasndakilere ("Point of View", PMLA, LXX
[Aralk 1955, s. 1 60-84) kadar deikenlik gsterebilir.
3. kinci tekil ahs kullanma giriimleri hibir zaman baarl olmamtr, ama
bu seimin bile gerek anlamda ne kadar az fark yarattn grmek artcdr. Bir
kitabn banda, "Sol ayan koyuyorsun. ... Dar aralktan szlp getin . ... Gzle
rin yar ak... " dendiinde tabiata kkten aykrlk gerekten de bir sre dikkat da
tc etki yapacaktr. Ama Michel Butor'un tam da byle balayan Deiim'ini (Pa
ris, 957) okurken insann kitaptaki yanlsamal "imdi"ye ne kadar abuk kendini
kaptrdn, neredeyse dier hikayelerdeki "ben" ya da "o"yla zdeletii kadar
kendi grn "vous"yla da (sen) zdeletirdiini grmek hayret vericidir.
ANLATl TRLER 1 63

kil ahsta anlsa da, byk lde kendi hikayesini "anlatr".


Bu ayrmn sklkla iddia edildii kadar nemli olmadnn bir
dier kant da aadaki ilevsel ayrmlardan hepsinin hem birinci
hem nc tekil ahs aniatlarda geerli olmasdr.

DRAMATZE EDLM ANLATICILAR


VE DRAMATZE EDLMEM ANLATICILAR

Aniat etkisindeki en nemli farkllklar anlatcnn kendisinin dra


natize edilip edilmediine, ayrca inan ve zniteliklerini yazarn
paylap paylamadna baldr herhalde.
Zmni yazar (yazarn "ikinci benlii"). - Hibir anlatcnn drama
tize edilmedii romanlarda bile sahnenin gerisinde duran ve sahne
ynetmeni, kukiac veya sessizce tmaklarn trpleyen kaytsz bir
Tanr olarak sunulan yazarn zmni bir resmi yaratlr. Bu zmni ya
zar, eseri yaratrken kendisinin stn bir versiyonunu, "ikinci benli
ini" yaratan "gerek kii"den -bu kiinin kim olduunu dnrsek
dnelim- daima farkldr (3. Blm).4
Roman dorudan bu yazara gnderme yapmyorsa onunla zmni,
liramatize edilmemi anlatc arasnda herhangi bir ayrm olmayacak
t r; rnein Hemingway'in "Katiller"inde Hemingway'in yazarken
yaratt zmni ikinci benlikten baka anlatc yoktur.
Dramatize edilmemi anlatclar.- Hikayeler genellikle "Katil
lcr"deki kadar kat bir gayriahsilik barndrmaz; ou hikaye anlatan
kiinin yani "ben" ya da "o"nun bilincinden szld ekliyle sunu
lur. Tiyatroda bile verilen olaylarn ou birisi tarafndan anlatlr ve
\Ou durumda en az yazarn baka ne sylemek istediini renmek
Ic i lgilendiimiz kadar anlatcnn zihninde ve kalbinde bu olaylarn
etkisiyle de ilgileniriz. HamZet'te Horatio hayaletle ilk karlamasn
dan bahsederken, hi sz gemese de onun karakteri bizim iin
linem tar. Kurmacada bir "ben"le karlatrniz andan itibaren, de
neyimi bizimle olay arasna girecek bir zihnin grlerini deneyimle
ycceimizin bilincinde oluruz. "Katiller"de olduu gibi bir "ben" ol-

4. Gerek yazarlar ile yazarken yarattktan benlikler arasndaki grnte basit


ilikilerin altnda yatan incelikler iin bkz. "Makers and Persons", Patrick Crutt
wcll, Hudson Review, XII (K, 1959-60), s. 487-507.
1 64 KURMACANIN RETORG

marlnda ise deneyimsiz okur hikayenin kendisine dolaysz ulat


n dnme hatas ya;>abilir. Ama yazar hikayeye aka bir anlat
c yerletirdiinde, bu anlatcya hibir kiisel znitelik atfetmese bi
le byle bir hata yaplmayacaktr.
Dramatize edilmi anlatclar. - En ketum anlatc bile kendinden
"ben" diye bahsettii ya da Flaubert'de olduu gibi Charles Bovary
ieri girdiinde "bizim" snfta olduumuzu syledii anda dramati
ze edilmi demektir. Ama pek ok romanda anlatclar eksiksiz dra
matize edilir, en az bize anlattklar karakterler kadar canl karakter
ler haline gelirler (Tristram Shandy, Kayp Zamann zinde, Karanl
n Yrei, Dr. Faustus). Byle eserlerin ounda anlatc onu yara
tan zmni yazardan kkten farkldr. Anlatc olarak dramatize edil
mi insan tiplerinin eitlilii neredeyse dier kurmaca karakterleri
nin eitlilii kadar fazladr - "neredeyse" demek zorundayz, nk
baz karakterler bir hikayeyi "anlatma ya da "yanstma" niteliine
tam olarak sahip deildir (Faulkner romannn bir ksmnda geri ze- ,
kah bir karakter kullanabilmitir, nk dier blmde onun ya
ratt karmaa akla kavuturulur).
Pek ok dramatize edilmi anlatcnn asla aka anlatc olarak
adlandrlmadn da hatrlamalyz. Her konuma, her hareket bir
bakma anlatmdr; pek ok eserde izlerkitleye bilmesi gerekenleri
sylemek iin kullanlan, ama grnte sadece roln oynayan giz
li anlatclar bulunur.
Bu trden gizli anlatclar Eyp'teki Tanr kadar aka adlandrl
masa da, en az Tanr kadar kesin bir otoriteyle konuurlar ounluk
la. Kilbin'in ne dediini anlatmak iin dnen ulaklar, i anlamasnn
ahlaka aykr olduuna kocasn ikna etmeye alan kadnlar, aksi
ocuklara sitem eden yal uaklar - bunlarn hepsi hitap ettikleri ki
ilerden ok bizim zerimizde etki yaratrlar; kral inatla arayna de
vam eder, koca anlamay yapar, cehennemlik olmu delikanl sanki
hibir ey denmemi gibi cehenneme doru yoluna devam eder, ama
biz neler olacan biliriz - stelik yazarn kendisi ya da resmi anlat
cs bize sylemiesine eminizdir. Tartuffe'da Cleante, "Yzne kar
glyor, kardeim," der Orgon'a, "ve dorusunu istersen, bana kz
ma ama, hakl olduunu sylemek zorundaym. Hi byle bir kapris
grlm mdr? . . . ldrm olmalsn kardeim, yemin ederim."5
Trajedide de kahramann trajik hatalarnn aksine gerei syleyen
ANLA Tl TRLER 1 65

bir koro, bir dost, hatta dpedz kt karakter vardr genellikle.


Modem kuromeada en nemli tannmayan anlatclar nc te
kil ahs "bilin merkezleri"dir. Yazarlar kendi aniatlarn bu anlat
clarn szgecinden geirerek bize sunarlar. James'in kimi zaman ver
dii adla byle "yanstclar", karmak zihinsel deneyimleri yanstan
ok net aynalar da olsa, James'ten bu yana pek ok kurmacada bulu
nan biraz bulank, duyuya-bal "kamera gzler" de olsa, tam da ha
riz anlatclarn ilevini yerine getirirler - tabii kendilerine has yo
unluklar eklemeleri de mmkndr.
Gabriel tekilerle birlikte kapya kmamt. Holn karantka bir ke
sinden merdivenin yukarsna bakyordu. Birinci salantn yaknnda bir
kadn duruyordu, o da glgede. Yz grnmyordu, ama glgeden siyah
beyaz gibi duran kiremit rengi ve pembe izgili etei grlebiliyordu. Kar
syd. Trabzana yaslanm, bir ey dinliyordu . ... Yar karanlk bir merdiven
de duran ve uzaktan gelen bir mzii dinleyen bir kadn neyin simgesi olabi
lir diye dnd. [Joyce, "ller")

Baz amalar dorultusunda bu yntemi kullanmann son derece


somut avantajlar modem eletiriye baat nitelikte bir tema salam
tr. Hatta dikkatimiz doallk ve canllk gibi bu tr niteliklere ynel
diinde, avantajlar ok kuvvetlidir. Dezavantajlar ancak tm iyi kur
macalarn ayn trden canllk yanlsamasn ayn ekilde yanstmaya
alt yolundaki moda varsaymdan vazgetiimiz zaman grmek
zorunda kalrz. nc tekil ahs yanstc baz etkiler iin ou
tarzdan daha uygundur, ama baka etkiler yaratlmak istendiinde
kullansz, hatta zararl olabilir (bkz. 1 1 - 13. Blmler).

GZLEMCiLER VE ANLATICI-FALLER

Dramatize edilmi anlatclar iinde hem salt gzlemci olarlar vardr


(Tom Jones, The Egoist, Troilus and Criseyde nin "ben"i), hem de olay-
'

larn gidiatma bir derece etkide bulunarlar (Muhteem Gatsby'deki


Nick'in kk mdahalesinden tutun da Karanln Yrei ndeki '

Marlow'un geni apl ibirlii6 ve Tristram Shandy'nin, Moll Flan


ders'n, Huckleberry Finn'in ve Oullar ve Sevgililer'deki -nc

5. Mareel Gutwirth'in yaymlanmam bir evirisinden.


6. Conrad'n eserlerinde Marlaw'un geliimi ve ilevleriyle ilgili zenli bir yo-
1 66 KURMACANIN RETORG

tekil ahsta verilen- Paul Morel'in merkezi rolne kadar farkl dere- .1

eelerden sz ediyoruz). uras ak ki gzlemcilerle ilgili kefedece


imiz kurallar anlatc-failler iin geerli olmayabilse de, bak a
sndan bahsederken bu ayrm nadiren yaplmaktadr ( 12. Blm).

SAHNE VE ZET

ster birinci ister nc tekil ahsta olsun, tm anlatclar ve gz


lemciler hikayelerini bize ya ncelikle sahne olarak anlatrlar ("Katil
ler", The Awkward Age, ayrca Ivy Compton-Bumett ve Henry Green'
in eserleri), ya ncelikle zet olarak yani Lubbock'un tabiriyle "re
sim" olarak anlatrlar (Addison'n neredeyse tamamen sahne d hi
kayeleri), ya da en yaygn olarak bu ikisini birletirirler.
Aristoteles'in dramatik tarz ile aniat tarz arasnda yapt ayrm
daki gibi, gsterme ile anlatma arasndaki biraz farkl modem ayrm
da epey kapsamldr. Ama asl sorun geni bir alan kapsamasnn be
delini ciddi lde belirsizlikle demesidir. Tm biimlerdeki ve ton
lardaki anlatclar ya tek bana diyalou bildirmek ya da "sahne y
nergeleri" ve ortam tarifiyle diyalou desteklemek zorundadr. Ama
Huck Finn'in bildirdii bir sahne ile Poe'nun Montresor'unun bildirdi
i bir sahne arasndaki kkten etki farkn dnrsek, "sahnesel" ol
ma niteliinin edebi etki konusunda ok az ey gsterdiini fark ede
riz. Ayrca, Tom Jones'un iki sayfasnda verilen on iki yln nefis ze
tini (III. Kitap, 1 . Blm), zetin gerektii bir yerde "sre gerekili
i" tutkusunun dayatmasna boyun een Sartre'n salueledii on da
kikalk ksaltlmam bir konumann bktnc gsterimiyle mukaye
se edin. 1 . ve 2. Blmlerde gsterildii zere, sahne ile zet, gster
mek ile anlatmak arasndaki ztlk, sahneyi ya da zeti sunann nasl
bir anlatc olduunu netletirene kadar pek bir ie yaramayacaktr.

rum iin bkz. W. Y. Tindall, "Apology for Marlow", From Jane Austm to Joseph
Conrad iinde, haz. Robert C. Rathbum ve Martin Steinmann, Jr. (Minneapolis,
Minnessota, 1958), s. 274-85 . Marlow'un kendisi de sk sk Conrad'n ironilerine
kurban gitse de, genelde zmni yazarn netlikleri ve mulaklklar konusunda gve
nilir bir yanstcdr. ok daha eksiksiz bir deerlendirme (ve bir lisans rencisi
iin arpc bir eser) de udur: James L. Guetti, Jr., The Rhetoric ofJoseph Conrad
("Amherst College Honors Thesis", No. 2 [Amherst, Massachussets, 1 960]).
ANLATl TRLER 167

YORUM

Gstermek kadar anlatmaya da bavuran anlatclar, msaade ettikle


ri yorum miktarna ve trne gre olduu gibi, olaylan dorudan sah
nede mi yoksa zette mi anlattklarna gre de ok eitlilik gsterir
ler. Byle bir yorum insan deneyiminin herhangi bir vehesini kapsa
yabilir elbette, ayrca ana meseleyle saysz ekilde ve lde balan
tlandrlabilir. Yoruma tekil bir gere muamelesi yapmak, srf ssle
me niteliindeki yorum, retorik bir amaca hizmet eden ama dramatik
yapnn paras olmayan yorum ve Tristram Shandy' de olduu gibi
dramatik yapyla btnleik olan yorum arasndaki nemli farklar
grmezden gelmek demektir (bkz. aada 7-8. Blmler).

ZBLNL ANLATICILAR

Tm bu trlerden gzlemciler ile anlatc-failler arasndaki ayrmlar


aan bir ayrm, zbilinli anlatclar (8. Blm) yani yazarlklarnn
farknda olanlar (Tom Jones, Tristram Shandy, Barchester Tower.s, av
dar Tarlasnda ocuk/ar, Kayp Zamann zinde, Dr. Faustus) ile yaz
ma iini hemen hi tartmayan anlatclar veya gzlemciler (Huckle
herry Finn) ya da bir edebi eseri yazdklarnn, dndklerinin, ko
nutuklarnn veya "yansttklarnn" farknda olmayanlar (Camus'
nn Yabanc's, Lardner'n "Tra", Bellaw'un Kurban') arasndaki
ayrmdr.

MESAFE FARKLILIKLARI

Anlatclar ve nc ahs yanstclar, failler ya da zarar grenler


olarak olaya dahil olsalar da olmasalar da, onlar yazardan, okurdan
ve hikayedeki dier karakterlerden ayran mesafenin miktar ve tr
bakmndan ciddi lde birbirlerinden farkldrlar. Her okuma dene
yiminde yazar, anlatc, dier karakterler ve okur arasnda zmni bir
diyalog vardr. Bu drt unsur ister ahlaksal veya dnsel, ister este
tik ve hatta fiziksel olsun, herhangi bir deer ekseninde, zdeleme
den tmyle kart olmaya kadar farkl ekillerde birbirleriyle iliki
lenebilirler. (Kekeleyen bir okur H. C. Earwicker'n kekelemesine
1 68 KURMACANIN RETORG

benimle ayn tepkiyi mi verir? Kesinlikle hayr.) Genellikle "estetik


mesafe" ad altnda tartlan unsurlar burada devreye girer elbette;
zamanda ve mekanda mesafe, ayrca toplumsal snf ve konuma ya
da giyinmede gelenek farklar - bunlar ve daha baka benzerleri este
tik bir nesneyle uratmz hissini kontrol etmeye yardmc olur. Bu
durum tpk modem tiyatrodaki kattan aylarn ve dier gerekd
sahne efektlerinin "yabanclatrma" etkisi yaratmasna benzer. Ama
yazarda, okurda, anlatcda ve karakter listesindeki dier herkesteki
ayn lde nemli kiisel inan ve nitelik etkileri ile bu mesafe etki
sini birbirine kartrmamamz gerek.
1 . Anlatcnn mesafesi zmni yazarn mesafesinden daha az ya da
daha ok olabilir. Bu mesafe ahlaki olabilir (Jason'a kar Faulkner,
herbere kar Lardner, Jonathan Wild'daki anlatcya kar Fielding).
Mesafe dnsel olabilir (Twain ve Huck Finn, burunlarn tesiri ko
nusunda Steme ve Tristram Shandy, Richardson ve Clarissa). Mesafe
fiziksel ya da zamansal da olabilir: Yazarlarn ou "en sonunda her
eyin nasl olacan" bildiinden en malumatl anlatcdan bile daha
mesafeli olduklar sylenebilir. Bylece devam edip gider.
2. Anlatcnn mesafesi anlatt hikayede bulunan karakterlerin
mesafesinden daha az ya da daha ok olabilir. Ahlaki, dnsel ve za
mansal bakmdan karakterlerden farkl olabilir (Byk Umutlar ve
Redbum'deki olgun anlatc ile gen benlii); ahlaki ve dnsel ba
kmdan farkl olabilir (Greene'in Sessiz Amerikal'sndaki anlatc
Fowler ve Amerikan Pyle'n her ikisi de yazarn normlarndan kkten
ayrlrlar ama ayr ynlere doru ayrlrlar); ahlaki ve duygusal ba
kmdan farkl olabilir (Maupassant'n "Kolye"si ve Huxley'nin "le
Yemendeki Rahibeler"inde anlatclar, Maupassant ve Huxley'nin
okurdan aka beklediinden daha az duygusal katlm etkisi yaratr
lar; ihtimal dahilindeki dier tm zelliklerde de farkllklar olabilir.
3. Anlatc okurun kendi normlarna daha yakn ya da daha uzak
olabilir; rnein fiziksel ve duygusal olarak (Kafka'nn Dnm');
ahlaki ve duygusal olarak (Brighton Rock'taki Pinkie, Mauriac'n Le
Noeud de viperes'indeki cimri ve modem kurmacann inandrc in
sanlara evirmeyi baard dier pek ok yoz karakter).
Her eyi bilen anlatcdan vazgeilmesi ve dramatize edilmi g
venilir anlatclarn bnyevi snrllklar karsnda, modem yazarla
rn, anlattklar eser ilerledike znitelikleri deien gvenilmez an-
ANLATl TRLER 1 69

latclarla ilgili deneyler yapmalar pek artc deildir. Shakespe


are modem dnyaya Yunanlarn karakter deiimini ihmal ederek at
ladklar eyi rettiinden beri (Macbeth ve Lear ile Oedipus'u kar
latrn), karakter geliimi ya da bozulmas hikayeleri giderek daha
popler hale gelmitir. Ama yazarlar nc tekil ahs yanstcnn
tm faydalarn kefedinceye kadar, bir anlatcnn anlatrken yaad
deiimi etkin bir ekilde gsterememilerdir. Byk Umutlar'daki
olgun Pip, kalbi okurun kalbinin olduu yerde atan cmert bir adam
olarak sunulur; adeta gen benliinin okurdan nce uzaklamasn
sonra geri yaklamasn izler. Ama nc tekil ahstaki yanstc
teknik olarak gemi zamanda gsteriise bile fiilen imdide, gzleri
mizin nnde okurun benimsedii deerlerden kiih uzaklama kah bu
deerlere yaklama halindedir. Yirminci yzylda yazarlar byle de
iimleri temel alan btn olas konu biimlerini ilemeye yeminli
gibidir adeta: uzak bala yakn bitir; yakn bala, uzakla, yakn bitir;
uzak bala daha da uzak bitir vs. Ama muhtemelen en tipik durum
bunlarn ilkindeki muazzam baarlardr; Faulkner'n Mink Snopes'u
gibi ar sevimsiz karakterleri alp hem karakter deitirme hem tek
nik maniplasyon yoluyla eref ve g sahibi karakterler haline geti
ren eserlerden sz ediyoruz. Bu tr mesafe deitirmelerden kaynak
lanan eitli konu biimleriyle ilgili enine boyuna aratrmalara ihti
yacmz var.
4. Zmni yazar, okura daha yakn ya da daha uzak olabilir. Mesa
fenin dnsel olmas mmkndr (Tristram Shandy'nin -Tristram'la
zdeletirilmemesi gereken- zmni yazarnn, klasik kltr gibi zor
bir konuya dair ilgisi ve bilgisi okurlarnn hepsine nazaran daha faz
ladr), ahlaki olabilir (Sade'n eserleri) veya estetik de olabilir. Yaza
rn bak asna gre, kitabnn baarl bir okumas zmni yazarnn
temel normlar ile farazi okurun normlar arasndaki mesafenin orta
dan kaldrlmas demektir. ou durumda temel mesafe daha batan
yok denecek kadar azdr; Jane Austen gurur ve nyargnn istenme
yen eyler olduuna bizi inandrmak zorunda deildir. te yandan
kt bir kitab da aka tanmak mmkndr, nk zmni yazar ka
bul edemeyeceimiz normlara gre kitab deerlendirmemizi iste
mektedir.
5. Zmni yazar (okuru da beraberinde tayan yazar) dier karak
terlerden daha uzak ya da daha yakn olabilir. Yine burada da mesafe
1 70 KURMACANIN RETORG

herhangi bir deer ekseninde olabilir. Baz baarl yazarlar karakter


lerinin ounu her bakmdan ok "uzakta" tutarlar (lvy Compton
Burnett) ve -William Empson'n T. F. Powys hakknda syledii gi
bi- karakterlerini "yazardan byk bir mesafede "7 tutacak bir yapay
l korumak iin gayet kastl bir aba harcayabilirler. Dierleriyse
ok eitli eksenler zerinde uzaktan yakna uzanan daha geni bir
aralk sunar. rnein Jane Austen geni bir ahlaki yarg (Emma'daki
Jane Fairfax'in neredeyse tmden onaylanmasndan Gurur ve nyar
g'daki Wickham'n hor grlmesine), bilgelik (Knightley'den Bayan
Bates'e ya da Bayan Bennett'a), beeni, lllk ya da duyarllk
aral sunar.
Bu lderin her biri iin verdiim rneklerin tm olaslklar
kapsamasnn mmkn olmad barizdir. "Katlm", "sempati" ya da
"zdeleme" dediimiz eyler genellikle yazara, anlatclara, gz
lemcilere ve dier karakteriere verilen pek ok tepkiden oluur. Ayr
ca anlatclar ok eitli katlm ya da mesafeli durma trleri bakmn
dan yazarlanndan ya da okurlarndan farkllaabilirler; bu eitlilik
derin bir kiisel endieden (Muhteem Gatsby'deki Nick, The Master
of Ballantrae'deki MacKellar, Dr. Faustus'taki Zeitblom), hafif bir
elenme veya merak duygusuyla kark ya da duygusuz bir mesafe
lilie kadar uzanr (Waugh'un Deeline and Fall' u).
Pratik eletiri iin bu tr mesafelerin belki de en nemlisi, yanla
bilir ya da gvenilmez anlatc ile okuru beraberinde gtrerek anla
tc y yarglayan zmni yazar arasndaki mesafedir. Bak asn tar
tmann sebebi edebi etkilerle nasl ilikilendiini bulmaksa, bir yar
gda bulunabilmemiz iin anlatcnn "btm" mi yoksa "o" mu olduu
na, imtiyazl m yoksa snrl m olduuna kyasla ahlaki ve dnsel
nitelikleri kesinlikle daha nemlidir. Anlatcnn gvenilir olmad
ortaya karsa, bize anlatt hikayenin toptan etkisi de deiecektir.
Anlatclardaki bu tr mesafe iin terminolojimiz fena halde ye
tersizdir. Daha iyi terimler olmad iin, eserin normlarna (yani
zmni yazarn normlarna) uygun olarak konuan ya da hareket eden
anlatcya gvenilir diyorum, uygun olmayana da gvenilmez diyo-

7. Some Versions of Pasoral (Londra, 1 935), s. 7. Powys'in kasti yapaylna


dair kusursuz bir tartma iin bkz. Martin Steinmann, "The Symbolism of T. F.
Powys", Critique , I (Yaz 1957), s . 49-63.
ANLA Tl TRLER 171

rum. Byk gvenilir anlatclardan ounun bol miktarda tesadfi


ironiye bavurduu, bu yzden de aldatclk potansiyeli tamak ba
kmndan "gvenilmez" olduu dorudur. Ama zor ironi bir anlatc
y gvenilmez yapmaya yetmez. Aynca, kasten aldatc olan anlatc
lar baz modem romanclann (Camus, D; Calder Willingham,
Natural Child vs.) ana kaynaklanndan biri olmasna ramen, gve
nilmezlik normalde yalan sylemekle de ilgili deildir. 8 Gvenilmez
lik ounlukla James'in bilinsizlik (inconscience) dedii bir mese
leyle ilgilidir; anlatc hataldr ya da yazann ondan esirgedii nitelik
lere sahip olduunu sanmaktadr. Veyahut da Huckleberry Finn deki '

gibi anlatc doutan kt olduunu iddia ederken yazar arkasndan


sessizce onun erdemlerini vmektedir.
Demek ki gvenilmez anlatclar yazann normlanndan ne kadar
ve hangi ynde aynldklarna gre ciddi farkllklar gsterirler; daha
eski olan "ton" terimi, tpk u anda moda olan "ironi" ve "mesafe" te
rimleri gibi, ayrt etmemiz gereken pek ok etkiyi kapsar. Barry Lyn
don gibi baz anlatclar ilgin bir zindelik dnda her trl erdem ba
kmndan yazardan ve okurdan mmkn mertebe "uzaa" yerletiril
mitir. James'in The Spoils of Poynton'ndaki Fleda Vetch gibi baz
anlatclar ise yazarn beeni, yarg ve ahlaki duygu ideallerini temsil
etmeye yaklarlar. Tm bunlar gvenilir anlatclara nazaran okurun
karm glerinin daha etkin kullanlmasn gerektirir.

8. Alexander E. Jones son dnemde yazd bir denemede Yrek Burgusu'nun


"dz" bir okumasn inandrc bir ekilde savunur. Sunduu sebeplerden biri udur:
"Temel birinci tekil ahs kurmacas uzlam, anlatcya gvenmek anlamna gelir.
... James kendi sanatnn temel kurallarn ihlal etmedii mddete, mrebbiye pa
tolojik bir yalanc olamaz" (PMLA, LXXIV [Mart 1 959], 122). James'in dneminde
durum ne olursa olsun, modem kurmacada artk yle bir uzlam olmad aktr.
Temel alabileceimiz tek uzlam, on birinci blmde gsterdigim zere, anlatc
nn kendisini okura -konuarak ya da yazarak- hitap ediyor gibi sunduunda ger
ekten de hitap ediyor olduudur. Syledii eyin ierii bir rya olabilir (Sch
wartz'n "In Dreams Begin Responsibilities"i), yalan olabilir (Jean Cayrol'un Les
corpst etrangers'i) veya bunlarn hibiri olmayabilir - yani rya, yalan, fantazi ve
gereklik arasnda belirsiz bir yerde braklabilir (Unamuno'nun Sis'i, Beckett'n
Acaba Nal?').
1 72 KURMACANIN RETORG

DESTEK YA DA DZELTME ETLER

Gvenilir anlatclar da gvenilmez anlatclar da baka anlatclar ta


rafndan desteklenmeyebilir ya da dzeltilmeyebilir (The Horse 's
Mouth'ta Gully Jimson, Bellaw'un Yamur Kral'ndaki Henderson),
veya desteklenebilir ya da dzeltilebilir (The Master of Ballantrae,
Ses ve fke). Kimi zaman bir anlatcnn yanlabilir olup olmadn
veya ne lde yanlabilir olduunu anlamak neredeyse imkanszdr;
kimi zaman da aktan dorulamalar ya da atan tanklklar karm
yapmay kolaylatnr. Ama uras unutulmamaldr ki destek ya da
dzeltme, olayn iinden gelip gelmediine bal olarak kkten fark
llaabilir: Anlatc-fail doru izgide kalmak ya da kendi grlerini
deitirmek iin destekten ya da dzeltmeden faydalanabilir (Faulk
ner, Intruder in the Dust); veya destek ya da dzeltme basite da
ndan gelebilir ve okurun kendi grlerini anlatcnn grleri kar
snda dzeltmesine ya da pekitirmesine yardmc olur (Graham
Greene'in The Power and the Glory'si). Tecridin etkilerinin bu iki du
rumda son derece farkl olaca barizdir.

MTYAZ

Gzlemciler ve anlatc-failler ister zbilinli olsunlar ister olmasn


lar, ister gvenilir olsunlar ister olmasnlar, ister yorum yapsnlar is
ter sessiz kalsnlar, ister tecrit edilmi olsunlar ister desteklensinler, 1
ya tam anlamyla doal yollardan renilemeyecek eyleri bilme im- '
tiyazna sahip olurlar, ya da gereki gr ve karrula snrlanrlar. .

Eksiksiz imtiyaza genellikle her eyi bilme diyoruz. Ama pek ok im-
tiyaz tr vardr ve pek az "her eyi bilen" anlatc yazarlar kadar ok 11
ey bilebilir ya da gsterebilir. 1
mtiyaz ve snrlamann eitleri ve ilevleri konusunda etrafl a- l
lmalar yaplmasna ihtiya var. Baz snrlamalar sadece geiidir,
hatta Fielding'in zaman zaman "ben"ine atfettii cehalette olduu gi-
bi kendi aniatma gcnden phe duyar ve ilham perilerini yardma
j.
.

arr (Tom Jones, XIIII. Kitap, 1 . Blm) aka mahiyetindedir. Ba


zlar daha kalcdr ama anlk gevemelere aktr; mesela Moby Diek'
teki genelde snrl, insani dzeyde gereki lshmael hikaye gerektir-
ANLATl TRLER 173

diinde insani snrlann aabilir ( " 'Cesaretleniyor, ama yine de itaat


ediyor; ite bu gayet dikkatli bir cesaret!' diye mnldand Ahab." Bu
srada olay anlatcya aktaracak kimse yoktur). Bazlan da durumla
rnn izin verdii kadar bilgiyle yelinmek zorundadr (birinci tekil a
hs, Huck Finn; nc tekil ahs, Katherine Anne Porter'n hikaye
lerindeki Miranda ve Laura).
En nemli imtiyaz da baka bir karakterin iini grmektir, nk
byle bir imtiyaz anlatcya retorik g verir. "Her eyi bilmek" ko
nusunda tuhaf bir mulaklk vardr. Dramatik anlat snfna koydu
umuz modern eserlerin pek ounda her ey karakterlerin snrl g
rleri zerinden bize iletilir; bu eserlerde sessiz yazar en az Fielding'
in kendine atfettii kadar eksiksiz bir "her eyi bilme" halindedir.
Faulkner'n Deimde lrken'indeki on alt karakterin zihinlerine
geliigzel girip kmamz, bu zihinlerin ierdii eylerden baka
hibir eyi grmememiz, anlatnn bir bakma her eyi bilen yazara
hal deilmi gibi grnmesine yol aabilir. Ama bu yntem her e
yi bilmenin daniskasdr: Zmni yazar gaipten haber verme gcne
mutlak bir gven duymamz talep eder. Bu on alt zihnin her biri hak
knda her eyi bildiinden ya da hangisini ne kadar gstereceini
doru setiinden bir an bile phe etmemeliyiz. Ksacas, gayriah
si aniat her eyi bilmekten ka deildir aslnda - hakiki yazar da
her zamanki kadar "gayritabii" ekilde her eyi bilmektedir. Ak ya
paylk hata olsayd (ki deildir), modern aniat Trollope'un anlatlan
kadar hatalarta dolu olurdu.
Ayn mulakl gstermenin birbaka yolu da "dramatik" hikaye
anlatm kavramna yakndan bakmaktr. Yazar karakterlerini nor
malde dramatik bir tarz diyeceimiz tarzda sunmadan onlan drama
l i k bir duruma sokabilir. Soyguncularn soyduu ve dvd Joseph
Andrews bir posta arabasna alnrken, Fielding bu salneyi modern
slandartlara gre tutarsz ve dramatik olmayan bir tarzda sunar. "U zun
zumandr hi kprtsz yatan zavall adam, posta arabas yaklat
srada yeni yeni kendine geliyordu. Adamn iniltilerini duyan postil
yon ndeki atlarn dizginlerine asld ve arabacya hendekte l bir
adamn yattndan emin olduunu syledi . . . . Postilyonun syledik
lerini duyan ve tpk onun gibi iniltiyi iiten bir kadn heyecanla ara
hucya seslenerek durmasn ve sorunun ne olduuna bakmasm sy
ledi. Arahac da postilyona inmesini ve hendein iine bakmasm
1 74 KURMACANIN RETORG

syledi. Postilyon hendee bakp geri dndnde, 'Hendein iinde


anadan doma halde oturan bir adam var,' dedi." Bunun ardndan her
yolcunun bencilce tepkilerinin kaydedildii, sahne olarak adlandrl
mas hi kolay olmayan, muhteem bir tasvir balar. Gen avukat, Jo
seph'i almay reddederlerse hukuk karsnda sorumlu olacaklarn
hatrlatr. "Bu szler konuan kiiyi gayet iyi tanyan arahac zerin
de hissedilir bir etki yaratt; yukarda bahsi geen yal beyefendi de
plak adamn ona sk sk kadna nktedanln gsterme frsat su
nacan dnerek, adamn yol paras yerine dier yolcularla birlik
te arabacya bir marapa bira smarlamay nerdi; nihayet, ksmen bi
rinin tehditleri karsnda telaa kapldndan, ksmen de dierinin
vaatlerini beendiinden, belki biraz da hala orasndan burasndan
kan szan ve souktan titreyen zavall adamn hali karsnda merha
met duygulan uyandndan arahac onu almay kabul etti." Joseph
posta arabasna bindikten sonra da "sahnenin" ayn trden dolayl bil
dirimi devam eder, sk sk da budalalar ve hainler meclisinin zihinle
rine ve kalplerine yzeysel de olsa dallar yaplr ve eksiksiz bilginin
mahsurlu olduu noktalarda da yer yer tahminde bulunulur. Drama
tik olmak karakterlerin dramatik bir ekilde birbiriyle megul oldu
unun, gdlerin arptnn gsterilmesi, sonucun da gdlerin et
kisine bal olmas ise bu sahne dramatiktir. Ama hikayenin kendi
kendine ileriedii izlerrimi verilmesi, karakterlerin izleyici karsn
da dramatik bir iliki halinde var olmas, anlatc tarafndan dolaym
lanmamas, ancak kelimenin kelimeyle ve kelimenin eylemle ka
rmsal eletirilmesi yoluyla deifre edilebilmesi anlamnda bir dra
matiklikten bahsediyorsak, o halde bu sahne grece dramatik olma
yan bir sahnedir.
te yandan, yazar bir karakteri okurla ikinci trden dramatik ili
ki halinde sunarken bu karakterde hibir isel drama gsterneyebilir.
Pek ok lirik iir bu bakmdan dramatiktir ama baka bakmlardan
dramatik deildir. "Yallar iin deil bu diyar... " Kim diyor? Yeats ya
da "maskesi" diyor. Kime diyor? Bize diyor. Peki bunun "Setebos
zerine Dnen Caliban"da Caliban'n Browning'den uzak olduu
kadar Yeats'e uzak bir karakter deil de Yeats olduunu nereden bili
yoruz? Dramatize edilmi aniat lerledike bu karm yapyoruz; li
rii bu bakmdan dramatik yapan ey karm ihtiyacdr. Ksacas,
Caliban iki anlamda dramatiktir; dier karakterlerle dramatik bir du-
ANLATl TRLER 175

rumdadr ve bize kar da dramatik bir durumu vardr. Yeats'in iiri


ise tek bir anlamda dramatiktir.
Dramatik szcnn mulaklklar, dorudan bilin hallerini
dramatize etmeye girien kurmacalarda daha da karmak bir hal alr.
Sanatnn Bir Gen Adam Olarak Portresi dramatik midir? Baz a
lardan yledir. Bize Stephen hakknda bir ey sylenmez. Tam kar
mzda sahneye yerletirilmitir ve yazardan sadece sakl gizli gelen
yardmlar ve yorumlarla kaderine doru ilerlemektedir. Ama hare
ketleri dorudan dramatize edilmez, dolayszca konumasn duyma
yz. Gerekleen her eyin zihinsel kayd dramatize edilir. Stephen'n
bilincinin dnyayla megul olduunu grrz. Kimi zaman bu kayt
lar bal bana dramatiktir, rnein Stephen kendini baka karakter
lerle birlikte bir sahnede grr. Ama bildirimin kendisi, isel kayt
ancak ikinci anlamda dramatiktir. Stephen'n zihninde olup bitenlere
dair bize bildirilenler hibir deitirici dramatik balarnn dahil ol
mad bir monologdur. stelik yanlmaz bir bildirimdir, tipik Eliza
beth tarz kendi kendine konumaya nazaran eletirel pheye pek ta
bi olmaz. Uzlamlar sayesinde, Stephen'n zihninde olup bittii sy
lenenlerin gerekten de orada olup bittiini kabul ederiz, baka bir
deyile Stephen'n zihninin nasl ilediini Joyce'un bildiini varsa
yarz. "Defterin sayfasndaki eitlik, bir tavus gibi gzl ve benekli,
genileyen kuyruunu yaymaya balad; sterindeki gzlerle yldz
lar elendikten sonra, yava yava katlanp kapand. Grnp yok olan
sler alp kapanan gzlerdi; alp kapanan gzler doan ve snd
rlen yldzlard." Bunu kim sylyor? Stephen deil, her eyi bilen,
yanlmaz yazar sylyor. Bildirim dorudandr ve herhangi bir "dra
matik" balamla deitirilmedii aktr - yani dramatik sahnedeki .
konumalarn aksine, dncelerin herhangi bir ekilde etki yaratma
ya ynelik olduundan phelenmeye srklemez bizi. Bu yzden
Stephen'la ancak snrl bir anlamda -lirik iirin dramatik olduu an
lamda- dramatik bir iliki kurabiliriz.9

9. Buradaki terminolojimin Joyce'un lirik, epik ve dramatik lsn kullan


yla ters dtnn farkndaym. Portre Joyce'taki anlamyla drarnatiktir, ama sa
dece o anlarnda dramatiktir.
1 76 KURMACANIN RETO RG

ERiDEN GRLER

Son olarak, ieriden gr salayan anlatclar bu grn derinlii


ve ekseni bakmndan birbirlerinden aynlrlar. Boccaccio ieriden
gr salayabilir, ama son derece yzeysel bir grtr bu. Jane Aus
ten ahlaki bakmdan grece derine iner, ama psikolojik bakmdan y
zeyin pek altna inmez. Bilin ak yntemini kullanan tm yazarlar
muhtemelen psikolojik bakmdan derine inmeye alr, ama bazlar
ahlaki boyutu kasten yzeysel brakr.1 Uzun sreli bir ieriden gr
n, hangi derinlie inerse insin, zihni gsterilen karakteri geici ola
rak anlatcya evirdiini unutmamamz gerek; bu yzden ieriden
grler yukarda tanmladmz tm niteliklerdeki deiikliklere
tabidir, en nemlisi de gvenilmezlik derecesindeki deiikliklere ta
bidir. Genel olarak, ne kadar derine dalarsak, o kadar fazla gvenil
mezlii sempatiyi kaybetmeden kabullenebiliriz (bkz. 1 O. Blm).

Aniat bilim deil sanattr, ama bu durum anlatnn ilkelerini for


mle etmeye kalktnda illaki baarsz olacamz anlamna gel
mez. Her sanatn sistematik unsurlar vardr ve kurmaca eletirisi tek
nik baarlan ve baarszlklan genel ilkelere gnderme yaparak ak
lamaya alma sorumluluundan kesinlikle kaamaz. Ama genel il
kelerin nerede bulunduunu srekli sorgulamamz gerekir.
Romanclkla uraanlarn bak as konusunda eletirmenler-

1 O. "Bilin-ak" gibi gevek bir terimin kapsad ok saydaki gerecin tart


lmas genellikle psikolojik gerekilie hizmetlerine odaklanm, farkl derinlik
derecelerinin ahlaki etkisinden uzak durulmutur. Bu ynteme scak bakmayan
eletirmenler bile -rnein Le romancier et ses personnages'da Mauriac (Paris,
1 933)-- genellikle gerelerin amorfluuna, net kontroln yokluuna ve bariz yapay
la iaret etmi, ama onlarn ahlaki sonular zerinde durmamlardr. ou du
rumda hem saldranlar hem de savunanlar u u genel sebeplerle iyi ya da kt ol
duuna karar verilebilecek tek bir gere olduunu varsaymlardr. Melvin Fried
man (Stream ofConsciousness [New Haven, Connecticut, 1955]), "bu gelenek da
hilinde birinci snf baka eser retilemeyeceinin neredeyse aksiyom niteliinde ol
duu" sonucuna vanr, nk yntem "Joyce, Virginia Woolfve erken dnem Faulk
ner'la birlikte len belli bir edebiyat zihniyetine" baldr (s. 261). Ama ele ald
eserler dzinelerce farkl trden bilin-ak kullanr ve bunlardan bazlar artk ro
mancnn daarcnn yerleik bir paras haline gelmitir. Pek ou da gelecekte
yeni kullanm alanlar bulacak gibidir.
ANLATl TRLER 1 77

den hi yardm grmediklerini sylemelerinin artc bir taraf yok


tur. Romanc bak asyla urarken daima tekil eser dzeyinde d
nmek zorundadr: Hangi karakterler belli bir hikayeyi ya da hika
yenin belli bir ksmn anlatabilir, hangi gvenilirlik, imtiyaz, yorum
serbestlii derecesiyle hareket etmelidirler vs. Karaktere dramatik
canllk verilmeli midir? Romanc eletirmenin snflandrmalarn
dan birine -"her eyi bilen" , "birinci tekil ahs", "snrl her eyi bi
len", "nesnel", "dzensiz", "silinmi" ya da baka bir ey- uygun d
en bir anlatcda karar klmsa bile sorunlar daha yeni balam de
mektir. "Her eyi bilen anlatc kullanmak en esnek yntemdir" ya da
"nesnel anlatc en hzl veya canl olandr" gibi ifadelere gndenne
yaparak dolaysz, hassas, pratik sorunlarna yantlar retemez. Bu
dzeyde en salam genellemeler bile romann sayfa sayfa ilerietir
ken pek ie yaramayacaktr.
Henry James'in ayrntl kaytlannn gsterdii zere, romanc
gelitirdii fikrin potansiyellerine okurlar iin ulanaya alrken
aniat tekniini kefeder. Dolaysyla tercihlerinin ounluu da tr
tercihi deil derece tercihidir. Anlatcmzn her eyi bilmeyeceine
karar vermek pratikte arar vermemek anlamna gelir. Asl zor soru
udur: Tam olarak ne kadar bilinsiz olabilir? Ayrca birinci tekil a
hs anlatsda karar klmak da sorunun sadece bir ksmn, hatta bel
ki de en kolay ksmn zmek anlamna gelir. Nasl bir birinci tekil
ahs? Ne kadar eksiksiz karakterize ediliyor? Anlatc olarak kendi
sinin ne kadar bilincinde? Ne kadar gvenilir? Gereki karrola k
stlanmlk dzeyi nedir, ne lde gerekiliin tesine geen bir
imtiyaz olacak? Hangi noktalarda hakikati syleyecek ve hangi nok
talarda yargda bulunmayacak, hatta yalan syleyecek? Bu sorular
genel olarak kurnacaya, romana ya da bak asyla ilgili kurallara
baklarak deil, ancak tekil eserlerin potansiyellerine ve zorunluluk
Ianna baklarak cevaplanabilir.
Hi phe yok ki yazarn gnderme yapabilecei etki trleri var
dr; rnein bir salneyi daha elenceli, dokunakl, canl ya da mu
lak hale getirmek istiyorsa veya bir karakteri daha sempatik veya
inandrc yapmak istiyorsa u u pratiklere iaret edilebilir. Ama bir
romancnn karar vermek iin yardm ararken ders kitaplarndaki so
yut kurallar yerine meslektalarnn pratiklerine bakmasnn neden
daha faydal olduunu grebiliriz: B yk romanlar okuyan duyarl
1 78 KURMACANIN RETORG

yazar bu romanlarda tm dier muhtemel etkilerden ayr olarak u et


kinin uygun aniat tercihiyle nasl artrldna dair son derece net bir
yn rnek kefedecektir. Aniat trleriyle ilgilenen bir eletirmen,
ar genelleme yapmann batan karcln azahabilecek tek ey
olan uygulama eitliliklerine srekli gnderme yaparak daima arka
dan gelmek zorundadr. Modern "drdnc birlik" yerine, bak a
snn kullanmnda tutarllk ve nesnellikle ilgili soyut kurallar yerine
byk hikayelerin nasl anlatldna dair daha itinali ve zgl al
malara ihtiyacmz var.
imdi de aniatma sanatna daha yakndan bakalm.
. . . Efendim, sizinle birbirimize tamamen yabanc olduu
muzdan, kendimle ilgili pek ok konuyu size birdenbire a
mam pek de yakk almaz. - Biraz sabrl olmalsnz. Bak
nz, ben yalnzca hayatm deil, ayn zamanda grlerimi
de yazmaya girimi bulunuyorum; benim kiiliim ve ne
menem bir fani olduum konusunda edineceiniz bilgilerin,
grlenn konusunda edineceiniz bilgileri daha da eni
lendireceini ummakta ve beklemekteyim: Benimle birlikte
yol aldka, aramzda balamakta olan ainalk samirniyete
dnecek ve eer ikimizden biri bir hata yapmazsa, sonun
da gelip dostlua dayanacaktr. --0 diempraeclarurri!- O za
man da bana temas eden hibir ey size kendi iinde nem
siz ya da anlatldnda can skc gelmeyecektir.

Tristram Shandy
KNC KlSlM

Kurmacada Yazarn Sesi


Dolaysyla okuyucum bu yaptta bazen ok ksa bazen de
ok uzun, bazen bir gn azen de yllar kapsayan blm
ler bulunca; yani yknn bazen hi kprdamadan durdu
unu bazen de utuunu grnce hayredere dmesin. Hi
bir eletiri mahkemesi nnde hesap vermek zorunda dei
lim bu eit eyler iin. nk gerekten yeni bir yaz tr
alannda kurucu durumunda olduum iin, orada canmn
istedii yasalar yapmakta zgrm ben.
FIELDING, Tom Jones

Zaman' temsilen Koro sahneye kar


Sulu saymayn ne olur
Beni ya da abucak geiimi; adadm diye
On alt yln zerinden ve aklamadan braktm diye
Aradaki koca boluu . . .

K Masal

u anda gryorum ki, durumay adm adm anlatamaya


cam, nk pek ok eyi ya duymadm, ya zerinde dur
madm ya da aklmda tutamadm. Ayrca, yukarda da be
lirttiim gibi, hepsini noktas noktasna yazacak olsam ne
yerim, ne de zamanm yeter buna. . .

Karamazov Kardeler

ykmn oyuncularn kandrp bunu onlara syletemedi


im iin, kendim sylemek zorunda kaldm.
FIELDING, Tom Jones

Naizane bir eref sz kafi gelmek durumundadr.


HENRY JAMES, Gvercinin Kanatlar'na nsz
YEDNC BLM

Gvenilir Yorumun Faydalar

Yorum sanki romana dair genel grlerimize gre kolayca yargla


nabilecek tek bir eymi gibi yorumu tartma -ve genellikle de mah
kum etme- ayartsna kaplan eletirmenlere armaya gerek yok.
Ama byle a priori deerlendirmelerden vazgeip yorumun aslnda
hangi etkileri yaratmak iin kullanldn kefetmek zere baz iyi
romanlara bir gz atmaya deer. Sonrasnda yine u u amalarla yo
ruma bavuran yazarlar bu yorumlara bavurmasa daha iyi olurdu de
me noktasnda bulabiliriz kendimizi. Ama en azndan yazarn sesinin
deer verdiimiz genel niteliklerden fedakiirlklara deecek baz ba
arlar getirip getirmediine nispeten doru karar verme konumuna
gelebiliriz.

OLGULARI, RESMi YA DA ZETi VERMEK

Yorumcunun en bariz grevi okura kendi bana kolayca reneme


yecei olgular iletmektir. Haliyle eit eit olgu vardr ve bu olgular
saysz ekilde "anlatlabilir" . Sahne kurulumu, bir eylemin anlam
nn izah, dnce srelerinin ya da dramatize edilmesine gerek du
yulmayacak kadar nemsiz olaylarn zeti, karakterin doal bir ekil
de tarif ederneyecei fiziksel olaylarn ve ayrntlarn tarifi - tm
bunlar pek ok farkl biimde gerekleir.
Criseyde'nin aclarna dair hikayesine balarken Chaucer hikaye
nin ihtiyalarna tam anlamyla uygun bir ekilde Troya'nn dn
yedi satrda zetleyiverir:
1 84 KURMACANIN RETORG

Ama bu ehir nasl ykma urad


Onu anlatmak deil bendenizin hedefi
nk beni uzun sre alkoyard
Konumdan, hem de fazla oyalard sizi.
Ama Troya'da neler olup bittiine gelince,
Homeros, Dares ya da Diktys'in eserlerinde
Okuyabilir tm olanlar her kim isterse.

Burada pek ok hikayeden birini okuduumuzu, malzemelerini


bizim ilgilerimize gre setiini ve baka hikayeler istiyorsak Home
ros'u veya baka yazarlan okuyabileceimizi bize hatrlatan "Chau
cer" Troilus and Criseyde nin sonuna kadar bize yakndan elik eder.
'

Amalarna dorudan uygun olmayan her eyi zetler.

Bu deerli adamn savarken yaptklarn


Yazmay stlenmi olsaydm ayet burada,
Tek tek aktarrdm size btn arpmalarn.
Ama mademki niyet ettim daha en banda
Akn anlatmaya, dedim ite diyeceimi.
Varsa duymak isteyen takdire ayan ilerini,
Okusun hepsini bir bir anlatan Dares'in eserini.1

Varln unutmamza asla izin vermez, ama zaten varln anlat


t hikayeden ayrmak da mmkn deildir. Hikayenin gerekli ol
masna ramen dramatize edilmesi halinde etkiyi artramayacak ve
heleri hakknda bize ok ey anlatr. Yine de genelde yaratt etki,
elindeki malzemeleri ham haliyle vermekle yetinse ortaya kamaya
cak iyi ve zenle ilenmi bir hikiiyeyi bize sunduunu hissetmemizi
salar.
Byk anlatclar byle zetleri ilginletirmenin yolunu daima
bulmulardr; mesela Fielding de Tom Jones'taki boluklar doldur- 1

mamz ironik bir ekilde isterken bu yollardan birine bavurmaktadr.


Dediine gre, okura "bu zaman boluklarn kendi kestirimleriyle
daldurarak sahip olduu o muhteem bilgelii kullanma frsat tan
maktadr." Okurlanndan ounun 'eletirideki uzmanlndan" emin

1 . Kitap V, II. 1765-7 1 . Bu "Chaucer" ile Chaucer'n kendisi arasndaki ilikiye ,


dair bir tartma iin bkz. Morton W. Bloomfield, "Distance and Predestination in .
'Troilus and Criseyde"', PMLA, LXXII (Mart 1 957), 14-26.
GVENLR YORUMUN FAYDALARI 1 85

olduu iin onlara becerilerini kullanacaklan "on iki yllk bir boluk"
verir (III. Kitap, 1 . Blm).
Bu trden bir zet gemek, pek ou hibir zaman adlandrlma
m -belki de neyse ki adlandrlmam demeli- ayrt edilebilir dzi
nelerce olgu aktarma tekniinden sadece biridir. rnein dipnotlarla
aniatma yoluna bavurulmasn nasl adlandracaz? Mareel Ayme'
nin Le chemin des ecoliers'inde (En Uzun Yol; 1946) yazar yer yer
karakterlerinin menzili dnda kalan bilgileri dipnotlarda verir. Al
nanlann Fransa igali srasnda Michaud drt Alman askerin Sacre
Coeur'un nnde "turistlere zg eyler yapmalann" izler. Bir an iin
miann vurdumduymazln kskanr. Hemen aada bir dipnot g
rrz. Drt askerin adlar Arnold, Eisenhart, Reineeken ve Schulz'
dur. "Birincisi Rus cephesinde ldrld. kincisi Krm'da yaralan
d, iki baca da eksik olarak eve dnd ve kars tarafndan zehirlen
d i." Byle devam eden dipnotun sonunda Schulz'un da kurtulu sra
anda kzgn Parisliler tarafndan paralara ayrld anlatlr. Michaud'
un kskanl zerine alayc bir yorum ieren bu olgusal mdahale

ksa, net ve etkilidir, ayrca eklendii esere tam anlamyla uygundur.


Kahramann kskanl ile askerlerin gelecekteki felaketinin ironik
yan yana konuunun eit derecede ksa bir yolunu dnmeye alr
sak, her eyi bilen yazarn kendisinden baka hi kimsenin byle bir
ey yapamayacan fark ederiz. Bir dipnotla yaplmas art deildir
l'l bette, ama bu kitapta dipnotun darlkl yapayl bu olgularn hi
kaye iin gerekli olmakla beraber kesinlikle ikincil mevzular olduu
nu gstermenin en basit yoludur; tasvir edilen karakterler daha sonra
h ikilyede nem kazanamayacaklardr. Halihazrda tek alternatif m
dahalede bulunup sonraki drt blmde drt askerin geleceini hzl
ca vermek olacaktr. Ama bunun iin ok daha fazla yer harcanmas
gerekecek, ayrca askerlere gereksiz bir nem atfedilerek okurun
beklenti rnts bulandrlacaktr.2
Dorudan anlatmann en yaygn ve faydal hizmetinin son d
nemdeki renkli rneklerinden sadece biridir bu. Yazar ayn ekilde
shneler arasnda da karakterlerden hibirinin veremeyecei bir zet

2. Salinger'daki anlatcnn tabiriyle "dipnotun estetik ktlnn" aniatdaki


dicr kullanmlar iin bkz. J. D. Salinger, "Zooey", The New Yorker, 4 Mays 1 957,
. ll
186 KURMACANIN RETORG

verebilir. Bir karakter hakknda baka hibir karakterin bilemeyecei


gerekleri de verebilir. "Ray Leopold'un dndn grd: Ah,
evet, bir ngiliz! (Ray'in ... u uzun boylu ngilizlerden herhangi biri
ne benzediini aka belirtmek gerek... )" Elizabeth Bowen'n anlat
cs The House in Paris'e (Paris'teki Ev; 1 935) byle balayarak
Ray'in tasvirini yapar. Ray'in kendisi de bu tasviri neredeyse verebi
lecek durumdadr, ama yazardan gelen tasvir daha faydaldr nk
kesindir; nyargsz bir bildirimde bulunup bulunmarlna dair bir
phenin glgesi dmemitir bu tasvirin zerine.
Modem kurmacadaki pek ok biimsiz "ayna grntsn" d
nrsek -"Aynada grd ortaboylu bir adamd"- byle tasvir aynn
tlann dramatize etme arzusunun ne kadar ok soruna yol aabilece
ini anlarz. Baz durumlarda -zellikle de aynada grlenler- ve ka
rakterin uzun sre aynaya dalp gitmesi onun yapsn anlamamzda
ipucu grevi grdnde bu trden sahte-dramalar (pseudodrama)
kullanl olabilir. Ama ayna hakikaten ilevsel olduunda bile, ka
rakterin znel bakndan bamsz olarak gvenilir anlatcnn sesi
korunup genellikle daha younlatrlm malumat verilebilir. "Ayna
dan yansyan mahmur ve hasiretsiz sima ve kel saylabilecek ba ilk
bakta hi kimsede ilgi uyandrmayacak kadar nemsiz trdendi,
ama simann sahibi aynada grdklerinden memnundu." Bylece,
kiz'de ( 1 846) bak as bu kadar dert edilmeden nce yazan Dosto
yevski altaki tasvirini byk lde dramatikletirir ve ayn za
manda karakterinin hodbinliini aa karmak iin bizzat kendi yo
rumlann kullanr. Her eyi bilen bir konum alarak baka yntemler
de ok daha uzun bir aniat gerektiren eyleri drt satrda anlatabilir.
Pasaj Golyadkin'in kendi dncelerinin tmden nesnel bir resmine
tercme etmeye, ama bu srada etkisini ve netliini kaybetmemeye
alan herkes ne kadar ok eyi gzden karmak durumunda kald
n grecektir.
Tartlmaz olgunun ana ilevlerinden biri dramatik ironiyi kont
rol etmektir. En basit biiminde, yukardaki rneklerin bazlannda
grld gibi, bir karakterin nasl baka bir karakterin sze dkl
memi dncelerini ya da gdlerini yanl yorumlad dorudan
betimlenir. Faulkner'n Austos /'ndaki anlatc, "Byk bir kz ol
duktan sonra," der, Lena "babasndan arabay kasaba giriinde dur
durmasn istedi ve inip yrd. Arabayla gitmek yerine niye yr-
GVENLR YORUMUN FAYDALARI 1 87

meyi tercih ettiini babasna sylemedi. Babas bunun sebebinin dz


gn sokaklar ve kaldrmlar olduunu dnmt. Ama asl sebep
Lena'nn, kendisini gren insanlarn . . . onun da kasahada yaadn
dneceine inanmasyd." Yanl yorumlama ancak her eyi bilen
anlatcnn bilebilecei bir eydir, nk babann zel muhakemesin
den ve kzn zel gdsnden oluturulmutur; bununla birlikte yan
l deerlendirme bize ak edilmedii mddete bu sahne Lena'nn
karakterine dair bir ipucu vermeyecektir.
Okurun beklentileri aka kontrol edilerek daha bariz etkiler ya
ratlr ve bylece okur karakterlerin hatal umutlar ve korkularn
yklenmi olarak ilerlemez. Baz gelikin okurlar bu trden apak
maniplasyonlara gayretle kar karlar, ama pek ok romann e
lencesinin yars bu maniplasyonlara dayanr. "Silinmi" yazar ola
rak James bile The Ambassadors'da yle eyler syleyerek beklenti
lerimizi artrmay uygun bulmutur: "Sonradan grlecei zere ken
dini toplamasna vesile olacak olaylarn bandayd daha... "3
Srf olgusal zetin yaratt estetik problemi aka formle eden
i lk kii James olmutur. The Awkward Age ( 1 899) haricinde zeti
tmden reddetmeye kalkmamtr. Ama zetin kendisini dramatikle
tirmenin bir yolunu bulma kararld -ister tasvir, anlat, ister ahlaki
ve psikolojik deerlendirme olsun- gn getike artmtr.
James'in "Her eyi kahraman[n]n menzilinde"4 tutma, zetin ta
mamn karakterlerin zihinlerine itme abasnn ayrntlar ok nem
lidir ve daha sonra uzun uzadya tartlmas gerekir. zmsenmemi
bilgi sunmann ayartsna -ki her yazar kuatan bir ayartdr bu- daha
zekice ve srarla direnen bir kii daha yoktur. Onun her eyi gerekli kl
ma abasnn nemini anlamak iin onun dneminde ve ondan nce
yazlm binlerce "bilgilendirici" romana bakmamz yeterlidir. Bal
zac'n (rnein Les chouans [Chouanlar; 1 829]), Madame de Stael'
in (rnein Corinne [ 1 807]), Oickens'n (rnein Martin Chuzzlewit
l l 843-44]) ve ayrca nice modern yresel romancnn araya sokutur
duu seyahat anlatlan aslnda her yerde bulunabilecek bir yavanln

3. New York, 1 930, s. 80. izlerkitleyi karakterlerden daha malumatl klma yn


temleri ve bunlarn faydalaryla ilgili enine boyuna bir tartma iin bkz. Bertrand
Evans, Shakespeare's Comedies (Oxford, 1 960).
4. The Ambassadors'a nsz, The Art of the Novel iinde, haz. R. P. Blackmur
(New York, 1947), s. 3 17.
1 88 KURMACANIN RETO RG

u bir biimidir sadece. Bunun iin ordu hayat, at kat hayat ya da


Greenwich Village hayat zerine klk deitirmi dedikodulardan
ibaret olan romanlardan tutun da tek bir zihin tipinin talihsiz ieriini
listelemek dnda pek bir ey yapmayan romanlara kadar pek ok ese
re bakmak yeterlidir.s
Ama James'in zet sorununa getirdii zmn hibir bedeli ol
madn iddia eden Lubbock'a hak vermeden de James'in nemini
kabul edebiliriz. "Oyun yazarndan daha serbest olan romanc eer
tercih ederse bu tedirgin ruhun ardnda neyin yattn bize syleyebi
lir elbette [The Ambassadors'da Strether] ; bir adm ne kabilir ve
kiinin dncesinin huzursuz grnmn aklayabilir. Ama daha
etkili olduu grlen dramatik yolu tercih ederse, bu yoldan ilerle
mesini nleyen hibir ey yoktur. "6 Jamesi yoldan giden romanc
zgrlnden bir ey yitirmez. "Hikayenin stnde durma ve pek
ok eye dair geni bir gre sahip olma, dolaysz sahnenin snrlar
n ama ... serbestlii - yazann drama ynndeki istikrarl iledeyiin
de bu serbestlik hibir ekilde feda edilmez. nsann zihni grnr,
fenomenal, dramatik hale gelmitir; ama roln oynarken yine de
onun gzlerinden bakarz, yine de grmz geniletme frsat su
nar" (s. 149).
Ama aslnda feda edilen bir ey vardr. Romanc olgular ve zet
leri karakterlerinden birinin zihninde geiyormu gibi vermeyi seer
se, tam da "dolaysz sahnenin snrlarn ama serbestliinden" -zel
likle de konumak iin kullanmay setii karakterin limitlerini ama
serbestliinden- vazgeme tehlikesine decektir. Bunun sonular
bu kitabn III. Ksmnda tematk olarak karmza kacak. imdilik
unu belirtmek yeterli: Bir olgunun bize yazar ya da ak szcs ta
rafndan verilmesi ile ayn "olgu"nun bize hikayedeki yanlabilir bir
karakter tarafndan verilmesi arasnda byk bir fark vardr. Bir ka
rakter dramada gereki bir biimde konuursa, mutlak gvenilirlik
uzlam yok olur ve baz kurmaca amalar asndan bunun faydala-

5. Kurmacada olgunun kanlmaz rolne dair bir tartma iin bkz. Mary
McCarthy, "The Fact in Fiction", Partisan Review, XXVII (Yaz 1960), 438-58.
Sosyolojik olgu ve kurmacann birbirine kartrlmasnn verecei zarara dair bir
tartma iin bkz. Geoffrey Wagner, "Sociology and Fiction", Twentieth Century,
CLXVII (ubat, 1 9602). 1 08-14.
6. The Craft ofFiction (Londra, 1 92 1 ) , s. 157-8.
GVENLR YORUMUN FAYDALARI 1 89

r inkar edilemezse de, bedelleri olduu da inkar edilemez.


Bir olgu, aniatsal bir zet, bir tasvir onu veren karakteri yorumla
amz iin ipucu vazifesi grmek zorundaysa -hatta srf byle bir ih
timal varsa- olgu, zet ya da tasvir olma niteliini de bir lde yiti
rccektir. Prufrock'un akam gn etedenmi bir hasta gibi grme
si, okurun ihtiyac olan ey gerekten havann nasl olduuysa, artk
hir olgu ya da tasvirin tesindedir. Gvenilmezlik artarken yle bir
noktaya gelinebilir ki, byle dnm bilgiler -yazar konumacnn
yorumlarnn tipik bir ekilde sapt olgulann neler olduunu gs
termenin bir yolunu bulamazsa- zihinlerin nitelenmesinde bile fay
dal olmaz.
Browning'in iirinde Caliban'n Prospero'da grdklerinin Cali
han hakknda bilmemiz gereken her eyi anlatmasnn tek sebebi,
Prospero'yu baka bir kaynaktan tanyor olmamzdr. Browning ile
Caliban'n grlerinin ayn olup olmadn anlamak iin zamanm
z harcasaydk ironiden aldmz hazzn byk bir ksm kaybolurdu
- ama elbette baka trden telafiler sz konusu olabilirdi.
Yazar ile izlerkitle bir ekilde karakterlerin bilmedii bilgileri
paylamad srece, tanm gerei dramatik ironi gerekleemez.
Gvenilir anlat hibir ekilde izlerkitleye dramatik ironinin dayand
olgular aktarmann tek yolu olmamasna ramen, faydal bir yolu
dur ve baz eserlerde, zellikle de bilinmesi gerekenleri sadece yaza
rn bildii eserlerde kanlmaz olabilir. rnein baarl komik kur
macalarda elenmemiz, yazarn bize nceden karakterlerin dertleri
nin geici olduunu ve endielerinin gln derecede yersiz ve abar
tl olduunu sylemesine baldr. Bu tr retoriin deerinden phe
edenler, Tom Jones'u okura ilerin Tom iin grnd kadar kt ol
madn hatrlatan yazar sesi olmadan veya Byk Umutlar' bir ta
raftan kk Pip'in ahlaki kn vurgularken te yandan sempati
nizi ve tekrar ykseleceine dair gvenimizi koruyan yetikin Pip'in
sesi olmadan anlatmaya altklarn hayal etmelidir. Ama daha cid
di eserlerde de dramatik ironi ayn lde nemli olabilir. Muhteem
Gatsby'yi balangta verilen bilgiden arndrlm halde okumay is
ter miydik gerekten? "Geen sonbahar Dou'dan dndmde," der
Nick, "dnyann niforma giymesini ve sonsuza dek bir nevi ahlaki
hazrolda durmasn istediimi hissettim . ... Sadece Gatsby . . . bu tep
kimden nasibini almant - samimi bir horgryle baktm her eyi
1 90 KURMACANIN RETORG

temsil eden Gatsby. ... Onda barikulade bir eyler vard - muazzam
bir umut etme yetenei, imdiye kadar baka hi kimsede grrnedi
im ve muhtemelen asla da grmeyeceim romantik bir heves. Hayr
- Gatsby sonunda adam gibi bir adam kt; insanlarn beyhude ke
derlerine ve geici eakularna duyduum ilgiyi bir sreliine snd
ren ey Gatsby'yi smrp yamalayanlard, onun ryalannn erte
sinde kalan o pis toz bulutuydu." Bunu okuduktan sonra hikayedeki
hi kimsenin bilmedii bilgilere sahip oluruz. Gen Nick, James'in
tabiriyle "net bir ayna" olarak gvenilmez bir tank olurdu. Halbuki
daha yal olan Nick bize tamamen gvenilir bir rehberlik sunar.
"Syle, tanra, Peleusolu Akhilleus'un fkesini syle. Ac st
ne acy Akhalara o kalreden fke getirdi... " - evet, bu eserdeki ne
densellik sras byledir; bu noktadan itibaren, ok sayda daha nem
siz mulakla ramen durduumuz yeri biliriz. lyada'y bu mutlaki
yetilikten artmaya kalkmak onu yok etmek demektir. zetleme, net
letirme ya da en empatik trnden dramatik ironinin gerekleri hika
yenin kendi kendini anlatyor grnmesinden ya da hayatn kafa ka
ntnc mulaklnn havasn yaratmaktan daha nemli olduunda,
yazar olguyu ve gvenilir yargy olduu gibi koruyacak aralar ara
yacaktr.7

NANLARI EKLLENDRMEK

Tm bunlar olgu konusunda doruysa, deerlendirc yorum konu


sunda daha da dorudur. Hatta kurmacada olgu gibi grnen ifadele
rio ou ar bir deerlendirme yk tar. Paralarn nemini bir e-

kilde dzene sokarlar; okurun inanlarn etkilerler.


Retoriki olarak yazar, eserinin tam anlamyla takdir edilebilmesi
iin gereken inanlardan bazlarnn hazr olduunu, kitab alaca
varsaylan okurun zaten tamamen kabul ettii inanlar olduunu, ba-

7. "K lk deitirmemi zet kullanma olanana hala sahip olan kurmacann,


'telafi amacyla gemiten bahsetmesi gerektiinde' kt bir ekilde Sahne klna
sokulmu zet kullanmasnn hemen hi bahanesi olamaz" (Robert Liddell, Some
Principles ofFiction [Londra, 1 953], s. 55). Yazar zetinin baka bir mkemmel sa
vunusu iin bkz. Phyllis Bentley, Same Observations on the Art ofNarrative (Lon
dra, 1 946).
GVENLR YORUMUN FAYDALARI 191

zlannn ise alanmas ya da glendirilmesi gerektiini grr. Bu


yzden ak retorie ayrlan kesimlerin sorgulanabilir alanlara yo
unlamasm bekleyebiliriz. Ama pek ok okurun zaten verili sayd
m dndmz deerleri glendirmek iin artc lde yo
rum eklendiini grrz. "Sophia'ya kar tutumundan tr, yk
mn kahramann daha imdiden hor gren iki tr insan olduundan
korkanm," der Tom Jones'taki "Fielding" (IV. Kitap, 6. Blm); son
ra da dalga geme yoluyla tm okurlan zaten pasaja balamadan n
ce bir lde hissettikleri eyi -yani ancak saliden gerekeleri oldu
unda kmseme hisseden "trden" insanlar olduklarn- hissetme
ye ikna iin urar. Ama Fielding salt ayn fikirde olmann yetersiz
kaldm bilmektedir. Her okur "gerek akn deerini" bilir ya da
bildiini samr. Ama yazar byle genel uzlamalann kendi amalan
iin yeterince canl olacana gvenemez. Akn gerek deerini bil
meyen hayali budalalara glmemizi salayarak, bizi ayn zamanda
aka aktif olarak, tam anlamyla kitabnda karlalan biimde deer
vermeye iter.

Benim gzel okuyucum, kendi yreini yokla da bir karara var. Bu g


rlerime inanyor musun, yoksa inanmyor musun? Eer inanyorsan, gele
cek sayfalarda rneklerini bulacaksn sylediklerimin. Eer inanmyorsan,
unu bil ki, aklnn erdiinden fazlasn okudun daha imdiden. Ne tadna va
rabildiin ne de anladn eyleri okumakla vaktini bouna harcayacana,
iinle gcnle ya da kendi zevklerinle (nasl eylerse artk) uraman ok da
ha hayrl olur. Kr doan bir adama renkler konusunda bir sylev ekrnek ne
denli samaysa, sana da akn etkisinden sz etmek o denli samadr. Senin
ak konusunda dndklerin, bu krlerden birinin krmz renginden sz
edilirken dndkleri kadar yersizdir muhtemelen; ... senin iin ak, bir ta
bak dolusu orbaya ya da bir sr rostosuna benzer herhalde [VI. Kitap, 1 .
Blm].

Bylece yarglarken temel alacamz deerlerin tam dzeni bi


zim iin sk sk tanmlanr. rnein Tom'un "iyi yrekli olmak, iten
pazarlkl davranmamak" gibi hayranlk verici zellikleri, saduyu
dan yoksunluuyla dikkatle dengelenmitir. Bunlar vazgeilmez ol
makla beraber yetersizdirler. "En iyi insanlarn bile saduyulu ve
arbal olmalar gerekir. Saduyu ve arballk erdemin koruyu
cusudur bir nevi. Bunlarsz gven iinde yaayamaz erdem. Amala
rmzn, hatta davranlanmzn iyi olmas yeterli deildir. Onlann
1 92 KURMACANIN RETORG

bakalarna da iyi grnmesine dikkat etmelisiniz. iniz ne denli g


zel olursa olsun, dnzn da gzel grnmesini salamalsnz" (Illi '
Kitap, 7. Blm). Gerek hayatta "iyi yreklilik" ile "saduyu"nun s
ralarnasnda kesinkes anlaamayacamz iin byle bir rehberlie .
ihtiyacmz vardr - kendi hayatlarmz iin deil, Tom Jones hakkn
da yargda bulunabilmek iin. s
Normlar glendirme ynndeki bu ak abann benzerlerini
pek ok kurmacada grebiliriz. Billy Budd'da okurun Billy'nin d
rstlne duyduu hayranln bnlnn yaratt kmseme
nin altnda kalma tehlikesi vardr. Melville bu yzden bir eyler yap
maya alr. "Uyank kimseler, Billy'nin dosdoru k vardiyasndan
gelme adama gidip palaserte sahanlnda yarda kesilen o uursuz
kartanada maksadnn ne olduunu aka sormaktan imtina et
mesinin inanlr ey olmadm ileri srebilirler. Uyank kimseler ay
rca, Billy'nin gemide devirilerek donannaya alnm dier baz
adamlara yanap kendisine yollanan elinin karanlk nerilerinin ar
kasnda ne olabileceini aratrnaa kalkmamasnn pek doal ol
madm da dnebilirler." Uyanklar byle eyleri sorgulayabilir,
ama "Billy Budd'n karakter yapsn iyi kavrayabilmek iin belki
uyank olmaktan te bir eye, daha dorusu uyank olmaktan baka
bir eye gerek vardr" .9 Benzer ekilde Sahteci Thomas'ta da okurlar
eitli "kalramanlarn" yarglanmasnda gz nne alnacak deerle
ri kartrabilirler ve bu yzden Cocteau bizi hizaya sokmak iin
utanmazca mdahale eder: "Kahramanlk kark bir grubu ayn aa
cn altna toplamt. Savata ehitlerin yan sra nice mstakbel katil
gnah ilernek iin frsat ve mazeret bulmu, karlnda madalya al
mtr. Bir yanda "sulular", Joyeu.x vardr, dier yanda ise Zouaves
ve denizciler. Berikilerin "subaylar yakkl kahramanlard. Dnya
mn en cesur insanlar olan ve bir teki bile hayatta kalamayan bu gen
ler en ufak bir nefret duymadan dv oyununu oynadlar. Ama ne
yazk ki byle oyunlar kt biter". 10

8. Tom'un basiretsizliinin rolne ve bu durumdan kaynakl zayflna dair en


iyi tartma uradadr: R. S. Crane, "The Concept of Plot and the Plot of Tom Jo
nes", Critics and Criticism, haz. R. S. Crane (Chicago, 1952), s. 6 16-47. Crane'in
anlatc tartmas da ok faydaldr.
9. "Billy Budd, Foretopman", Melville's Billy Budd, haz. F. Barron Freeman
(Cambridge, Massachussets, 1948), s. 2 10- l .
GVENLR YORUMUN FAYDALARI 1 93

Son olarak, Graham Greene Brighton Rock'ta ( 1 938) kendi istedi-


i Iyi ve Kt standartlan yerine geleneksel doru ve yanl standart
t rn kullanabileceimizi hissettii iin bizi hizaya sokmakta tered
Ht etmez, Rose'un "cinayet, iftleme, an yoksulluk, sadakat, Tan

I' sevgisi ve korkusu" bilerek yaad acnas ama kutsal "delik" ile,
i sanlarn sahte bir "deneyimlilik" iddiasnda bulunduu " dandaki
eni dnyann" ilii arasnda zenli bir ayrm yapar. 1 1
Genelde kabul edilen normlara dayanan eserlerde bile bu tip g
ndirici retorie rastlanz, ama okurla yetersiz bir fikir uyumas ihti
al inin doduu yerlerde bu retorie ihtiya haliyle artacaktr. Bece
r k 1 i yazar retoriini bal bana keyifle okunan bir metin haline ge
rmeyi bilecektir elbette; bu yzden deerlerle ilgili bir pasajn, ge
r ktii iin mi, ssleme amacyla m yoksa daha genel bir ama iin
n i yazldn anlamak genelde zordur. Balzac'n "Bakomutann Ka
rs"ndaki anlatc (Tuhaf ykler [ 1 832-37]), "Eskiden kalma bir
tarzda ie koyulmu ve bildiiniz -en azndan bildinizi umduum
o vahice heyecann nefis sanclanyla tmden kaytszlamlard,"

dcr. Ayrca "Thilhouse'lu Kz" adl yksnde de, "Tuhaf ykler ah


luklln hazzn vazetmekten ziyade hazzn ahlakn paylamak iin
yazld," diye araya girerek szlerine daha da aklk getirir. Byle
pasajlardan aldmz haz geleneksel ahlaka ynelik komik saldnla
rndan kaynaklanr ve bu bakmdan kendi kendilerini hakl kanrlar.
Yine de saldrnn kendisine hikayelerin dramatik ksmlannn baa
rsn temin iin ihtiya duyulmaktadr. Okur karakterleri bir an iin
gndelik iffet ve sadakat standartlanyla yarglarsa hikayeler mahvo
lacaktr. Balzac'n okurlannn bu bakmdan hazr olduunu dnme
hatasna dmemiz iten deildir, ama undan emin olabiliriz ki, Bal
zac okurlarnn apknl verili bir ey olarak kabul edeceine gve
nebileceini hissetseydi, eserinde apknlk lehine bu kadar ok reto
ri k bulunmazd.
Yirminci yzylda okurlarn cinsel meselelerde daha hogrl
olduklar yaygn bir inantr. Bu inanc payiayorsak -zellikle de
her tr aktan retoriin teknik bakmdan gzden dt bir ortam-

10. Jean Cocteau, Thomas the Impostor, ev. Lewis Galantriere (Londra, 1925),
s. 99; Trkesi: Sahteci Thomas, ev. zel Aydn (stanbul: Gndoan, 1995).
l l . IV. Ksm, 2. Blm, Sonu (Penguin, 1943), s. 124.
1 94 KURMACANIN RETORG

da- Balzac'taki trden ak ve cinsel davran retoriinin romanlar


mzdan kaybolmasn bekleyebiliriz. Fakat gerekte bu tip retorikten
bol miktarda bulabiliyoruz. Akn cinsellikle ilikisi asla tam olarak
verili alnamayacandan, her romanc karakterlerinin aklarnn ya
and bir dnya kurmak zorundadr. Bu yndeki abalarn en ilgin
ve baarl rneklerinden biri Mareel Ayme'nin Yeil Ksrak ( 1933)
adl romannda bulunabilir. Bu hikayede iki anlatc vardr, bir tanesi
belirsiz bir yazardr, tatl dilli ve ironiktir, ama temel grleri bak
mndan gvenilirdir, dieri de yeil bir ksrak tablosu, yani dourgan
lk mesajn gerekten anlayan herkesi varlyla kutsayan ehvetli
bir ak tanrasdr. Birbirinden ok farkl iki kardein ve birbirine zt
ailelerinin arasndaki komik savaa dair bu hikayenin keyfini doru
dzgn kartmak iin kyl kardein ak ve ak dolu cinselliini
"saygn" kardein gizli hazlarndan daha stn grmemiz gerekir.
Honore'nin evinde yazar bize akn paylalan bir ey olduunu dne
dne anlatr; aile bireylerinin her biri ak arabn kendi bardandan
imesine ramen, her biri bu arapta "kardein kardee, babann ou
la baktnda tand ve her yanda sessiz bir arkymasna nla
yan" bir esriklik bulur. Ferdinand'n evinde bu "haz birlii" eksiktir.
"Herkes aka giden yolu bir tek kendisinin bildii bir istikamette
arard. " Btn ailede "bakalarnn srlaryla ilgilenen tek kii babala
ryd, ama onun da derdi millete zulmetmekti."12 Ayme'nin okurlar
nn gerek inanlar ne olursa olsun, kiisel davranlarnda ne kadar
zgr ya da kstl olurlarsa olsunlar, yazar onlar geici olarak kendi
suretinde -daha dorusu sadece kitapta varlk sahibi olan "yazarn"
suretinde- yeniden yaratr. Ayme'nin inanlarn ya da davranlarn
kitaptan kesin olarak karamayz, ama Ayme'nin varsaymsal okur
larnn inanlarnn nasl olmasn beklediini gvenle kitaptan ka
rabiliriz. Yine burada da okurlarn hazr gelmedii aktr. En zgr

1 2. "Dans la maison d'Honore, l'amour etait comme le vin d'un clos familial; on
le buvait chacun dans son verre, mais il procurait une ivresse que le frere pouvait re
connaitre chez son frere, le pere chez son fls, et qui se repandait en chansons du si
lene . . A Saint-Margelon, dans la maison de Ferdinand, cette solidarite dans le
..

plaisir n'existait pas. Chacun cherchait son chemin d'amour dans une directian qu'il
etait seul a connaitre. De toute la famille, il n'y avait que le veterinaire a se preoccu
per des secrets des autres, mais c'etait pour !es persecuter" (Paris, 1933), s. 1 52-3.
[Franszca pasaj, yukarda para para verilen alntlarn tamamn ieriyor. -y.n.]
GVENLR YORUMUN FAYDALARI 195

fikirli okur dahi hi yardm grmeden Maison d'Honore'nin kurallar


na kesin olarak uyamaz.
Yazarn kabul edilmi bir kural dierinin stne karmak yerine
tm deerlerin yeniden deerlendirilmesini, u ya da bu kuraln te
sine geip tamamen yeni bir alana girilmesini veya tm deerlerin as
.kya alnmasn salamak istediinde daha da incelikli bir retorik kul
lanmasm bekleyebiliriz. Ama bu tr amalara hizmet eden mdaha
leler bulmak kolay deildir. Byle radikal dnmleri isteyenler ge
nelde sadece gvenilir anlatya iddetle kar kan yazarlardr. rne
in karakterlerine ve karakterlerinin karlat deer atmalarna
tarafsz bakyormu gibi yapan Gide, yargda bulunmasn istedikleri
iin okurlarn adaletsizlikle sular.
Bu kitab ne bir itharn ne bir savunma olarak yazdm ve hibir yargda
hulunmamaya zen gsterdim. Gnmzde insanlar bir yazarn belli bir ola
y anlattktan sonra anayiayp onaylarnarln ilan etmemesini balanamaz
huluyor; hatta dorudan canlandrma srasnda taraf tutmasn, Alceste ya da
Philinte'nin, Hamlet ya da Ophelia'nn tarafnda olduunu belirtmesini isti
yorlar. .. Ntrln ("karar vernemenin" de diyebilirdim) byk bir zihnin
.

iareti olduunu iddia edecek deilim, ama pek ok byk zihnin ... sonuca
varmay nefretle karlayacan, ayrca bir problemi aka ortaya koyma
nn onu batan zlm saymamak anlamna geldiini dnyorum. 13

Gide gerekten de okurlarnn ntr olmasm isteseydi byle szler


faydal olabilirdi. Ama iyi ya da kt, kitapta byle bir ey kesinlikle
yoktur.
Deerler ve inanlar konusundaki mdahaleler romanclar iin
zellikle batan karcdr ve hepimiz bir filozof bozmasnn alaka
sz konularda alkarn kesmeye kalkt eserler sayabiliriz. Ama daha
nce grdmz zere (s. 87 vd.), bu tip pasajlarn nitelii yazarn
bu derin grleri dramatize ettii bir karakterin zihnine sakuturma
y tercih edip etmemesine deil, yazarn zihninin niteliine dayanr.
Faulkner'n Intruder in the Dust'!ln sonundaki Gavin Stevens'n ok
tartlan teoriletirmesine ynelik tavrmz, fikirler dorudan Faulk-

13. lk basm 1921 'de yaplan Ahlaksz zerine yorumlar. Benim yaptm aln
t 1 954 Knopf Vintage basksna Giri'ten. Gide'in genel retorik program iin bkz.
Kenneth Burke, 'Thomas Mann and Andre Gide", Counter-Statement (New York,
1 93 1 ; 2. Bask; Los Altos, Califomia, 1953), s. 92- 1 06, yeniden bask Zabel, Lite
rary Opinion in Arnerica (gzden geirilmi bask; New York, 1 95 1 ).
196 KURMACANIN RETORG

ner'dan gelmi olsayd pek de fazla deimezdi. Asl sorun Gavin'in


incelikti yorumlarnn esasen yeenin lin\: giriimi deneyimi ve son
rasnda byyp olguntamaya balamasyla ilikili olup olmad
dr. "Hakikatin kefi"ne dayal her trl romanda, zellikle de gen
leri yetikinliin ac gerekleriyle tantran romanlarda sorun bu ke
fi deneyimin inandrc bir sonucu haline getirebilmektir. lntruder'da
ve bu trden pek ok eserde Faulkner'n gen kahranan yneltmek
istedii tavr o kadar karmaktr ki ne ocuk ne de okur salt deneyim
den bu tavra ulaabilir. Bu yzden her ikisinin de bilge ancann kimi
zaman dramayla pek az alakas bulunan vaazlarna ihtiyalan vardr.
"Amerikal otomobilinden baka bir eyi sevmez aslnda: ncelikle
eini, ocuunu, lkesini, hatta banka hesabn deil (aslnda banka
hesabn yabanclarn sand kadar ok sevmez, nk yeterince de
ersiz olan hemen her ey iin bu parann hemen hepsini harcayabi
lir) arabasn sever. nk otomobil milli cinsellik simgemiz haline
gelmitir. . . " Sayfalarca byle devam eder gider.
Bu sayfalara kar itiraz edenler korosuna katlmay seersek, ya
zarn yorumuna deil fikir ile dramatize edilmi nesne arasndaki bel
li bir uyumsuzlua itiraz ettiimiz konusunda son derece net olmal
yz. Stevens'n grlerinin Faulkner'nkinden farkl olduu gsteri
lebilseydi bile, ironinin kefi eseri kurtarmaya yetmezdi; uyumsuz
luk yerinde kalrd. stelik bu grleri Faulkner kendi adna ifade
etseydi itirazlarmz daha kuvvetli olmazd.

YERLEK NORMLARlN AYRINTISINA NMEK

Yazarlarn normlar yerletirmek iin ok almas gerekir, ama o


unlukla karakterlerini bu normlar nda doru yarglamanz
salamak iin daha fazla aba harcamak zorundadrlar. Mesela cimri
lik karsnda cmertliin, zalimlik karsnda iyiliin greli deeri
konusunda belli bir gr birliimiz vardr neticede. Drt balca er
dem iin kullanlan tabirlerden bazlar, rnein erdem kelimesinin
kendisi itibarsziam olsa da erdemierin kendilerine hiila kynet ve
rilmektedir. Ama Sokrates'in muhataplar gibi biz de belli bir eylemin
bilgece, ihtiyatl, adil ya da cesurca olup olmad konusunda ayn fi
kirde deilizdir. Eletirel tarzmz uyarnca edebi karakterleri vmek
ya da ithan etmek ho karlanmasa da, pek ok eletirel tartmamz
GVENLR YORUMUN FAYDALARI 197

hill ii vg v e itharn konusundaki lderin tam olarak ne olduunda


u laamamaktan kaynaklanyor. Don Quixote bir Hristiyan azizi mi
Ilir yoksa yal ve sevimli bir budala n?14 Tom Jones acaba Leydi
Bel laston'n kendisini satn almasna izin verdiinde fazla m ileri
itmitir. The Spoils ofPoynton'da Fleda Vetch'in byk feragati hak
l m dr?
Yazarn kendi yargsn kolayca aniayabilecek durumda olduu
uzda, byle sorular onun kendi meziyetleriyle ilgili sorular haline
gel ir: Faulkner Requiemfor a Nun'n (Bir Rahibeye At) kahraman
n tanmlamak iin "rahibe" kelimesini kullanmakta hakl mdr?
l l akl deilse Faulkner iin talihsiz bir durumdur bu. Ekmek ve arap'
ta Silone'nin Pietro Spina ile sa'y kyaslamasna izin verebilir mi
yiz? Joyce'un Stephen Hero'sunda Stephen'n istidad anlatcnn sa
nat-Tam'y aka yceltnesini hakl karr m? Yazarn kendi g
rlerini gizleyerek byle meselelerde sakatlayc anlamazlklardan
kamabilecei dorudur. Ama eserinin baarl olmas iin fikri ya
k nhn esas olduu noktada, bu yaknl tesis iin tam ters ynde ve
daha zorlu bir alma gzergahn semek zorundadr.
Ne kadar ve ne tr retorik gerektiini belirleyen ey, yarglanacak
eylem ya da karakter ayrnts ile bu ayrntnn dahil olduu btnn
doas arasndaki belirli ilikidir. Tm zamanlarn byk hikaye an
latclarnn ou, yarglarn gerek betimsel sfatlar gerekse genile
tilmi yorumlar biiminde dorudan sunmann faydal olduunu d
nmtr. "Dnceli bir baba olan Aeneas, yolcu etti Akhates'i,"
der Vergilius. Bylece Aeneas'n dncelilii uzun uzadya dramati
ze edilmiesine onun gdleri hakknda bilgi sahibi oluruz. Ovidius
Iason'a "zeki" der, Chaucer (daha dorusu Deirmenci) Nicholas'a
"kaypak" der, "nesnel" yazmakla vnen Maupassant, Pierre ve Jean'
da Pierre iin "cokulu, zeki, hercai, ama dikbal, topyalar ve felse
fi mefhumlarla dolu" derken Jean iin de "aabeyi ne kadar affetme
yen bir yapya sahipse Jean da o kadar nazikti" der. ZolaHlya'da 1-lu
bert'i tantrken onun hznl ve narin aznn tasvirini yapar. Anlat
c bizi kandrmadysa Hubert'e kalc bir narinlik zellii atfedilmitir

14. Cervantes'in kendi aleni yarglannn mkemmel bir savunusu iin bkz. Os
car Mandel, "The Function of the Norm in Don Quixote", Modern Philology, LV
(ubat 1958), 1 54-63.
1 98 KURMACANIN RETORG

bylece. Tpk Maupassant'n nazik olmann affetmernekten daha iyi


olduunu aynca belirtmeye gerek rluymamasnda olduu gibi, Zola
da -yani Zola bile- narnliin sempatik bir zellik olduu inancn
verili saymtr elbette.
Burada karakterin ruhu yerine aznn . tasvirinin yaratt ufak
dolayarnay baz alardan tercih edebiliriz. Modem yazarlar yoru
mun tm iyi ynlerinden faydalanrken ayn zamanda kabul edilebilir
bir nesnellik havas yaratmay baarmtr ounlukla. Bunun iin ga
yet basit bir yol izleyerek byk lde grnlerle, yzeylerle ilgi
lenmi, te yandan bu yzeylerin anlam zerine serbeste yorumda
bulunmu, kimi zaman da grnte u tahminlerde bulunmulardr.
Faulkner'n Austos /'ndaki anlatc, "Hightower'n kitap zerin
deki elleri yumulmu, barl, mvik, neredeyse kibirliydi," der. Bu
romanda Faulkner bir tahmini tasvir ustas gibi grnr, ama aslnda
tasvirleri hi de tahminlere dayanmaz. Meselenin u mu yoksa bu mu
olduunu, u gdnn m bu gdnn m etkili olduunu kimsenin
bilemeyeceini daima belirtir, ama nerdii alternatiflerden her ikisi
de amalad deerlendirmeyi aktarmaktadr: Hakikatn iinde bu
lunmak zorunda olduu geni bir ihtimaller kuan olutururlar. Ba
ka bir biimde de byk epik airlerinin yapaca trden deerlendir
meler verir, tebihlere ve metaforlara bavurur ama "gibi" ya da "ben
zeri" tabirleri yerine "sanki" ya da "adeta" tabirlerini kullanr. ki say
fada tam on drt deerlendirme amal mukayese bulabiliriz ki bunla
rn dokuz tanesi de "sanki" ya da "adeta" ile verilmitir. 15 Bu ara ba
z okurlara gre genel gereki taleplere hizmet ediyor olabilir -
"sanki" yazar bu olaylar nasl deerlendireceini kesin olarak bilme
me bakmndan insanlk durumundan gerekten payn almtr. Ama
ahlaki bakmdan hala okurun kendi yarg aral kat bir ekilde kont
rol altnda tutulmaktadr. 6

15. Light in August (New York, 1932; Modem Library, 1933), s. 3 17, 323-4;
Trkesi: Austos I, ev. Murat Belge ( stanbul: letiim, 2003).
16. zellikle bu nesnellik arac -baka alardan kendini her eyi bilen anlatc
olarak gsteren bir anlatcnn yapay snrll- on yedinci ve on sekizinci yzyl
lardaki pek ok komik eserde ncelenmitir. rnein bkz. anonim eser (arlkla
Furetiere'nin Le roman bourgeois'sndan intihaldir) The Ternp/e Beau; or the Town
Coquets (Londra, 1754): " likilerine dair burada ak ettiimden fazlasn kesinlik
le renme frsat bulamadm, zaten duyduklarm da ara ara kulama alnanlardan
GVENLR YORUMUN FAYDALARI 1 99

James'ten nceki romanclarn ou byle gileme abalarna hi


girmiyorlard. Dostoyevski'nin anlatcs, yal Karamaov iin, "Duy
guland, alamakl oldu," der. "Pek duyguluydu. Kt ve duygulu"
(s. 29). Karamaov'un davran mphemleince de anlatc herhangi
bir yanl yorumun nne geer: "Bir nokta daha. Manastnmzn
Fyodor Pavlovi'in hayatnda hibir zaman zel bir yeri olmamt . ...
Fakat yapmack hali onu yle heyecanlandrd ki, az kalsn bir an iin
kendi kendine inanarak gerekten alayacakt" (s. 1 00). Ktye y
nelik byle "gereksiz" saldnlar iyiye dzlen methiyelerle eletiri
lebilir. Alyoa'nn bal bana bariz grnebilecek olan mbareklii
nin bile srarla alt izilmitir.
Yalnz okuyucudan da delikanlnn temiz kalbini alaya almakta acele et
memesini rica ederdim. te yandan onun hesabna zr dilemek ya da saf
inanlarn genliine, okulda hayatnn pek baarl gememi olmasna ve
rerek onu hakl karmak vb. vb. yle dursun, tam tersini yapacam. Bu
gencin kalbine sayg, en iten bir sayg duyduumu aka syleyeceim.
phesiz, kalpten gelen duygulara pek kendini kaptrnayan; sevgisi ateli
deil sadece lk; akln emberinde, sadk, ama ana gre fazla hesapl (bu
yzden de pek deerli olmayan) baka bir gen benim delikanlnn bana
gelenden kendisini kurtarabilirdi. Fakat baz hallerde inann bana, aklszca
da olsa byk bir sevginin yol at bir zaafa kendini kaptrnak, kaprma
naktan daha ereflidir. Hele genlie bu hal bsbtn yarar, nk ar de
recede, hi ak verneden her zaman kafasyla hareket eden bir delikanlya
pek gven olmaz, deeri de ona gredir. ... Benim inancm bu! [s. 359-60]

Bu savunma iki sayfa daha devam eder. Yazarn hedefi basitletir


rnek ve netletirmek ise savunma fazla uzundur. Ama duygusal vur
gulama amac tayorsa hakldr: Aksiyon ile savunmann birletiril
mesi sayesinde, Alyoa'nn kaderiyle srf aksiyonun yaratacandan
daha derin balar kurmamz salanr.7
Evliya gibi biri olan Alyoa bu kadar destekten faydalanabiliyor-

ibaretti. Hatta (ne yalan syleyeyim) kimi zaman kendi tahminlerimle hikayenin
eksiklerini tamamlamak zorunda da kaldm" (s. 29-30). "Ama hi talibirniz yokmu
ki bu meseleler hakknda kesin bir malumata eremedik" (s. 36). Aynca bkz. Scar
ron, City Romance, Made English (1671).
7. Karamazov Kardeler'deki anlatcnn her zaman burada grnd kadar
gvenilir olmadn hatrlatmalym. Dostoyevski'nin anlatclar kullanmyla il
gili iyi bir tartma iin bkz. Ralph E. Matlaw, The Brothers Karamazov: Novelistic
Technique (Lahey, 957), zellikle s. 36-4 1 .
200 KURMACANIN RETORG

sa, sempatikliini korumas icap eden gnahidir ya da budala karak


terler gerekten gl bir savunma gerektirebilirler. rnein Nart
hanger Abbey'deki (1798; 18 18) apal Catherine Morland, bariz bir
ekilde yaclk yapan John Thorpe'un szlerine kandnda (7. B
lm), anlatc "daha yal ya da kibirli olsayd, byle saldnlar ona
pek az zarar verirdi, ama genlik ve ekingenliin birletii noktada,
dnyann en ekici kz olarak nitelendirilmenin ve karsndakinin
dostluuna bu kadar erken mazhar olmann ayartclna direnmek
iin olaanst metanette bir akl gerekir," der - ve bu savunma ya
rm sayfa daha srer.
Modem kurmacada bile byle faydal savunmalar nesnellik teo
rilerinin yaratt beklentiden ok daha sk karmza kar. Kahra
mann hayatnn ilk dneminden aklayc olgularm gibi sunularak
tamamen ya da ksmen gizlenmeleri mmkndr. Graham Greene'in
Kiralk Tabanca'sndan (1936) aada verilen pasajda bunun bir r
neini gryoruz. Ama yazarn savunmasn yine de gayet net yapt
grlebilir. "Dnceleri yamurdan daha rahatszlk verici ve da
ha souktu," der Greene ktcl, mitsizce kaybolmu minik kahra
man iin. "Alt ve bildii tek duygu acyd." Bylece neredeyse
hi fark etmeden, Austen'nkiyle ayn biime sakulabilecek olan pa
saja geeriz:
Raven nefretten mteekkildi. Onu peinde avclarla yamurun altnda
duran clz, kasvetli ve irkin bir caniye dntren ey nefretti. Annesi onu
dourduunda babas cezaevindeydi, alt yl sonra babas baka bir sutan
dolay asldnda, annesi de ekmek bayla kendi boazn kesmiti. Bu
olaydan sonra "ev" denilen ey Raven iin anlara karmt. Birisi iin ef
kat duymak nedir bilmemiti. Bugn olduu kii haline byle gelmiti, bu
gn sahip olduu arpk gurur,da bunun eseriydi. Deirnek istemiyordu.
Anszn fark etti ki eer bu iten sa salim kurtulmak istiyorsa kendisi olma
ya her zamankinden daha fazla ihtiyac vard. nsan tetikte tutan ey efkat
deildi.18

Ardndan hemen aksiyana geri dneriz. Balarnn dnda ele aln


dnda byle bir muamele bariz ve "gerekletirilmemi" (unreali
zed) gibi grnse de, doru yere yerletirildii iin son derece etkili
olduu gibi -kii byle pasajlara asla izin verilmeyeceini renme
mise- roman okurken kesinlikle bir kusur olarak grlmez.

1 8 . Kiralk Tabanca, ev. Yiit Deer Bengi (stanbul: Everest, 2009), s. 92.
GVENLR YORUMUNFAYDALARI 201

Bu trden baarl savunmalar kurmaca tarihini lekeleyen pek


ok baarszlkla mukayese etmek ilgin olacaktr. Niin Jane Aus
ten'n savunmas yerli yerinde grnrken, Fanny Seymour'n aa
daki savunmas ar, tatsz ve en nihayetinde drstlkten uzak g
rnmektedir? "Bu hatralar bir iffet dknnn eline gese ya da bir
grup yal hanmefendinin huzurunda okunsa, kalramanm ahlak
szlkla sulayacaklarn biliyorum. Teslim olmu, diyeceklerdir; so
nular ne kadar kt olursa olsun, hafifmereplii yznden hepsini
hak etmitir. Byle kt yrekli canavarlar ... sayp svmeye devam
edebilirler. Ama ben, baka bir kalptan km olan nazik okurlarm
dan zr dilemeye ve kalramanm onlarn eletirilerine fazlaca ma
ruz kalmaktan kurtarmak iin abalamaya hazrm. ... Ne olur kendi
nizi onun yerine koyun." "Hatalan ne olursa olsun, neticede payna
ykl bir miktar ile dmt."I9
Yaltlm alntlarda bile cevabn ipular olmasna ramen, tam
bir cevap bulmak iin her iki eseri de dikkatle tahlil etmek gerekir.
Yazarn her iki anlatda da ayn lde hissedilir, kiisel, nyargl ve
gerekilikten uzak olduunu grmek gerek. 2. Blm'den 5. B
lm'e kadar ele aldmz bariz retorik kart argmanlarn ou her
ikisine de uygulanabilir. Tercih nedeni bulabilmek iin genel kural
lardan vazgemeli ve kesinlik aramalyz: Bu slupla resmedilmi
olan bu yorum bu yapya hizmet ediyor mu etmiyor mu? 9. Blm'de
Jane Austen'n eserlerinden birinde byle bir kesinlik giriiminde bu
lunacam.
Ayn karakterdeki erdemierin ve gnahlarn karmakl arttka
yazarn yargsna ihtiya da gayet doal olarak artmaktadr.2o Hardy'
nin byk, atlgan, tkezleyen kahraman Casterbridge Belediye
Bakan'yla trajik seyahatimizin younluu, ksmen "modas ge
mi" anlatc sesinin Henchard ve dier karakterlerin farknda olma
d karmak noktalar bize aniatmasna baldr. "Bu kahkaha ya
banclar cesaretlendirmiyordu . ... Kahkahay atann ahsi iyilii -a-

1 9. [John Cleland?], The History ofFanny Seymour (Londra, 1 753), s. 60, 3 1 9.


20. Bkz. Paul Goodman, The Structure of Literature (Chicago, 1 954), s. 117:
"Genelde komik ile ciddinin ya da baka etik tilrlerin srekli kant her iirde
okumay ynlendirmek iin anlatcnn sistematik mdahalesi gerekir." Good
man'dan baka retoriin bu vehesini tartan yazar bilmiyorum. Bkz. zellikle s.
75-6, 1 1 7-24,158-60, 223.
202 KURMACANIN RETORG

yet varsa- pek kesintili trdendi; lml ve srekli bir iyilikten ziyade
zaman zaman neredeyse ezici bir cmertlik olarak kendini gsteri
yordu" (5. Blm). "Tm inceliklerden umutsuzca uzakt. Bir adam
ister sevsin ister ondan nefret etsin, diplomasisi bufalolarnki kadar
yanlt" (17. Blm). "Onu Faust gibi tasvir etmek yanl olmazd:
baya insanlarn kulland yollar terk etmi fakat daha iyi bir yol
bulacak ktan yoksun, kyasya kasvetli bir varlk" ( 17. Blm).
Pek ok byk kurmaca yazar -ki bunlara epik iir yazarlarn da
dahil ediyorum elbette- aslnda geni bir deer aralna bavurmu
tur. Gerekten de, iyiliin ve ktln, hayranlk uyandrann ve
hor grlenin karmak bileimleri olan karakterleri tasvir etmeye bu
kadar uygun bir sanat daha yoktur. Kurmacayla rekabete en yakn
alan olan tiyatro bile normalde kalp ile zihnin grece basit ikili kart
Ikianna yaslanmak zorundadr. Baz ender oyunlarda bir Hanilet'e
ya da Macbeth'e rastland dorudur, ama bu en karmak dramatik
karakterlerde bile Faulkner'n lke McCaslin'i ya da sempatik katil
Raskolnikov ("mazereti"nin bir paras olarak koca bir kuan d
nsel tarihini cisimletirmitir) karakterlerindeki kadar giriftlik bu
lamayz. Baz dramatik karakterler byle bir karmaklkta tasavvur
edilmi olabilir, ama iki saatlik bir rnde hibir izleyici bu kadar ok
dzlemde ve bu kadar ok dini, felsefi ve siyasi anlam tayan at
may zmseme umudu tayamaz.
O halde kurmacay mzik ve tiyatroyla kyaslayp eksiklerini say
mak yerine, niye baka sanatlarn kskanlkla kurmacann yerine
gz dikmesini beklerneyelim ki? Aslnda bu beklentilerden hibiri
akla yakn deildir; geri estetik sabitler ararken tm sanatlarda ortak
baz nitelikler bulabiliriz, ama he{ sanat kendi esiz imkanlar zerin
den hareket ettii srece ayakta kalr. Ne olursa olsun, anlatcnn
Hindistan'a Bir Geit te grmemize yardmc olduu trden ahlaki
'

karmaklkl.ra biim verebilen bir sanatn varln gerekelendir


memize gerek yoktur. "Havada dosta bir atmosfer vard, sanki cce
lertokalayormu gibi. Hem adam hem de gen kz glerinin doru
undaydlar - makul, drst, hatta inceydiler. Ayn dili konuuyorlar
d, ayn fikirleri tayorlard, ya ve cinsiyet ayrlklar da onlar ayr
myordu. Ama gene de ileri rahat deildi" (letiim, s. 300). Fielding
ve Bayan Quested zerine bu yargnn, karakterlerin kendi yargla
rnn greli yoksulluuna kyasla olaand zenginlii karsnda
GVENLR YORUMUNFAYDALARI 203

insan aryor. "Cceler tokalayormu gibi" - anlatc dnda ki


taptaki hi kimse byle bir tebih yapabilecek yetenekte deildir. An
latc makul, drst ve ince olmann deerini tam olarak gren, ama
yine de erkeklerin ve kadnlarn hem bu erdemiere sahip olup hem de
salt dost canls cceler olabileceklerini gzden karmayan tek ka
rakterdir.
Ford'un ona atfettii ilkeleri ihlal eden Conrad'n Nostromo'da
( 1 904) Decaud konusunda bize sunduu resmi ekonomik bir ekilde
bize sunacak dramatik aralar nerededir? "Hazin sl, all pullu bir
soytary sarmalayan o aptal rengarenk kostm gibi, tumturakl sa
malklarn parltsyla kapl olan bu yaam, ona Fransztam -ama
Franszlktan ok uzak- bir kozmopolitlik kazandrmt; dnsel
stnlk ayana yatan orak bir aldrmazlktan ibaretti aslnda bu
kozmopolitlik de" (Modem Library basks, s. 1 68). Veya doktorun
kendisi de dahil kimsenin bilemeyecei ayrntlar ieren dier tasvir
lere bakalm. "nsanlar onun alayc ve suratsz olduunu dnrd" :
doktorun kendisinin bilmedii varsaylan kk bir dedikodu. "Onun
tabiat hakikatte ihtiras kapasitesinde ve mizacndaki ekingenlikte
yatyordu. Dier insanlarn cilal vurdumduymazl eksikti onda ki
kiinin hem kendisine hem bakalanna hogrs bu vurdumduy
mazlktan doar; gerek sempati ve insani efkatten fersah fersah uzak
bir hogrdr bu. Yeterince vurdumduymaz olmad iin de k
mseyici bir dnme tarz ve sert konumalar vard" (s. 58 1 ). Hi
bir okur, evresindeki herkesi kandran bir adamn hareketlerinden
ve konumasndan bu kadar girift bir yargya varamaz. Yine de yarg
gsterilenlerden domutur ve gsterilenler tarafndan yeterince des
teklenir. Burada dramatik nesnenin ta kendisinin neredeyse ulal
maz ama ayn zamanda vazgeilmez bir paras aniatma yoluyla bize
iletilmitir.
Bu ilk iievin tam nemi eseri revizyondan "nce" ve "sonra"
gsteren daha geni kapsaml bir rnekle net bir ekilde anlalabilir.
ikna edici olabilmesi iin, byle bir rnek yazann ta kendisini ancak
eski moda aralar kullanilarak tatminkar bir ekilde zlebilen g
lklerie bouurken gstermelidir. Byle karmak meselelere cuk
oturan rnekler bulmak haliyle kolay deildir. Ama neyse ki F. Scott
Fitzgerald'n Mfikti Gece'yi yazmann doru yolunu bulmak iin
gsterdii abada aradmz rnei byk lde buluruz.
204 KURMACANIN RETORG

1925'te Muhteem Gatsby'yle kazand zaferin ardndan Fitzge


rald'n nispeten baarsz olmas nasl uzun zaman eletirmenlerin ka
fasn kartrdysa, Fitzgerald'n kendisi de Mfikti Gece nin greli '

baarszl karsnda yle bir kafa karkl yaamt. 1934'teki


ilk bask onu tatmin etmedi - stelik bunun tek sebebi okur tepkisinin
umduundan ok daha yava gelmesi deildi. Neredeyse lnceye
kadar kitab kurcalayp durdu ve byk ihtimalle hibir zaman yapt
revizyonlardan tam anlamyla tatmin olmamasna ramen, Mal
colm Cowley 1953'te Fitzgerald'n "son" dedii bir versiyon yaym
lamay baard.2 1
u anda piyasada olan iki bask arasnda kkten bir fark grnm
yor (geri neredeyse tannmaz durumdaki msveddelerden oluan
versiyonlar da var). Birinci baskda ilk bata on yedi yandaki Rose
mary'nin bak asyla snrlyz. Rosemary ile kitabn kahraman
Dick Di ver arasnda bir iliki geliiyor. Yz elli sayfa sonra gvenilir
anlatc ii devralyor ve Dick'in sekiz yl nceki daha "kahramanca
dneminde" neye benzediini tam olarak drt sayfada anlatyor. Son
ra esasen Dick'in kendi bakn kullanarak, zeki, cmert ve gen psi
kiyatristin zengin hastas Nicole Warren'la nasl evlendiine, bylece
bilmeden sarho bir bulankla doru knn balangcna dair
birka ksa epizot gstererek roman bitiriyor.
Fitzgerald'n revize ettii baskdaki ana fark, kahramanca genlik
dneminden sonraki altm sayfann metnin bana eklenmi olmas.
Dick'i Rosemary'nin hibir zaman yaklai.mayaca kadar yakndan
tandktan sonra Rosemary'nin onunla ilgili grn okuyoruz.
Byle bir revizyonun iyiletirme olup olmadna nasl karar veri
lir? 2-5. Blmlerde tarttmz genel slup ya da teknik nitelikleri
ni dnmenin bize pek az yardm olaca barizdir. ki bask da bak
asnn kullanm bakmndan eit lde tutarszdr. Her iki bask da
karakterlerin zihinlerine geliigzel girip kar, gvenilir ve imtiyaz
l anlatcnn dzeltici ya da destekleyici yorumlar serbeste kullan
lr. rnein Dick bir noktada Baby Warren'n onu kz kardeine ayar
lamak istediinden phelendiinde, anlatc Dick'in bak asndan

21 . Aklamalarmdali olgular tmyle uraya borluyum: Cowley'nin M


fikti Gece'ye mkemmel Giri'i ve Notlar' , Three Novels ofF. Scott Fitzgerald iin
de (New York, 1 953). Sayfa gndermelerim Cowley'nin metninedir. ki basl versi
yanun meziyetlerine dair (byk lde katldm) yorumu da faydal oldu.
GVENLR YORUMUNFAYDALARI 205

karak yle der: "Yanlyordu; Baby Warren'n byle bir niyeti yok
tu. Dick'e bir gz gezdinni ve ... onu yetersiz bulmutu" (s. 49). ki
versiyonun da gerekilii byle mdahalelerden ayn derecede fay
da ya da zarar grmtr: Gvenilir anlatcnn drt sayfalk nutku
birinci sayfada da balasa, kitabn te biri bittikten sonra da balasa
yapmack kalacaktr.
O dnem popler olan gereki anlatnn, bizi ilk versiyonu se
meye gtrecek genel bir prensibi vardr: Olayn bandan balamak
ve dzgn bir ekilde sona doru ilerlemek "gereki deildir". Ja
mes'in sorunlu bir gr baka bir sorunlu gr araclyla sun
maktaki srarnn ve Conrad ile dierlerinin kronolojide arptma de
neylerinin etkisiyle yirmilerin ortasnda gelitirilen bir teoriye gre,
gemie ani dnleri kullanan teknikler, eski moda, rutin kronoloji
yi kullananlardan daha gerekiydi. Fitzgerald 1925'te Mfikti Ge
ce'ye balamadan bir yl nce, kendisi ve Conrad iin yle diyordu
Ford: "unu epey erken anladk ki, roman ve zellikle ngiliz roman
konusundaki sorun batan balayp dmdz bir izgi izlemesiydi, oy
sa insanlarla tanklnz tedricen artnrken asla dz bir izgi izle
mezsiniz." Kurmacadaki herhangi bir kuvvetli karakterin daha canl
bir izlenimini edinmek iin, "bandan balayp hayatn kronolojik
sraya gre incelemezsiniz. lk nce onu gl bir izlenimle sahneye
karmal, ardndan gemiinde ileriye ve geriye gitmelisiniz!"22 En
ciddi gen romanellardan pek ou o srada Ford'un ilkesine uymak
la kalmyor, geleneksel konu anlaylarn tmden terk ediyorlard.
1 933'te Fitzgerald birinci basky tamamlamaya alrken nnde
dzinelerce bu trden rnek vard; hepsinde de ilk nce kahramanlar
"gl bir izlenimle" sahneye karlyor, sonra kronolojinin eksikle
ri tamamlanyordu. nndeki en dikkate deer rnek de geriye dn
tekniinin son derece etkili olduu kendi Muhteem Gatsby sinin ba '

arsyd.
Bu genel etkenierin Fitzgerald'n birinci baskda gemie dnk
tekniini kullanma kararn ne kadar etkilediini byk ihtimalle as
la renemeyeceiz. Ama 1934'te byk baar umutlaryla Mfikti

22. Joseph Conrad: A Personal Remembrance (Boston, 1 924), s. 1 29-30. Con


rad'n kronoloji dnmlerine dair iyi bir tartma iin bkz. Joseph Warren Beach,
The Twentieth-Century Novel (New York, 1 932), s. 35 9-65.
206 KURMACANIN RETORG

Gece'yi yaymlarlnda bu etkenler onun iin nemli olsa bile, Max


well Perkins'e kronolojik dzeni normale dndrmeyi nerdiinde
(s. v) dikkati tmyle Dick Diver'n hikayesinin zel gereklerine odak
lanm durumdayd. Conrad, Ford, Huxley ya da Dos Passos iin,
hatta Jay Gatsby'nin hikayesi iin bu kronolojik kaydrmalar uygun
olsa da, Dick Diver'in trajedisi farkl bir retorik gerektiriyordu.
Fitzgerald birinci basknn yaymlanmasndan ok uzun sre nce
bu hikayeyi Dick Diver'n trajedisi olarak dnmt. "Roman bunu
yapmaldr," diye yazyordu 1932'de. "Doal bir idealist, bozulmu
bir rahip, eitli sebeplerle yksek burjuvazinin fikirlerine taviz ve
ren bir adam, sosyal dnyann tepesine ykselirken idealizmini kay
bedii, yeteneklerinin yerini ikinin ve sefahatn almas. Aylak snf
larn hakikaten en parlak ve ihtiaml halini gsteren bir arka plan" (s.
x). Farkl zamanlarda amacn farkl ifade ettii dorudur, belki de
Cowley'nin nerdii gibi, farkl tasanlarndaki farkl niyetleri hibir
zaman tam anlamyla uyumlulatramamtr. 23 Ama hikayesinin Dick
Diver'n trajedisi olmas gerektiini net bir ekilde grdkten sonra
vurgusunu hibir zaman deitirmemitir: u ya da bu karakterin ve
ya ortamn inandrc bir izlenimini yaratmakla kalmayp bir adamn
ykmn gstermek istemitir. Vurgu Dick'in "teslim oluunda" ve
ahlaki ykma "yneliindedir" . ayet durum byleyse, her teknik
mdahale Dick'in trajedisini gerekletirme bakmndan yarglanma
ldr.
O halde sorun, yeri deien pasajn her iki konumda neye hizmet
ettiine karar vermektir - hangi zgl etkilerde deiiklik olmutur?
Her iki konumda da u ana kadar tanmladm ilevin, zellikle de
son ikisinin yerine getirildii ortadadr. Dick Diver ve Nicole'le ilgili
olgular ve anlatcnn onlar yarglarken kulland normlar bu pasaj
da en dolaysz ekilde tasvir edilmitir. Anlatc Dick'i otoriter bir
edayla parlak, gelecek vaat eden, yirmi alt yanda bir bekar olarak
tarif eder; "bir adam iin gzel ya", "bekarln doruu", "Dick iin
iyi bir ya". Dick ekici, sevme ve sevilme kapasitesine sahip, "ans-

23. Ayrca bkz. Arthur Mizener, "F. Scott Fitzgerald: The Poet of Borrowed Ti
me", Critiques and Essays on Modern Fiction: 1920-1951, haz. John W. Aldridge
(New York, 1 952), s. 286-302, zellikle s. 297-9. Yaz ilk olarak Sewanee Review,
K, l 946'da yaymlandL
GVENLR YORUMUNFAYDALARI 207

l", "dahiyane", "idealist" bir adamdr; ama pek ok idealistin aksine,


"idealizmini" mmkn klan bahtiyarln bal bana bir zayflk ol
duunun farkndadr. itenlikle sevebilir, erkeklerin byk bir ks
mndan daha fazla kendini verebilir. yi, hayrsever ve cesur olmay
deli gibi istemektedir ve bu pasajda tekrar tekrar grdmz zere
tyk lde baarl da olur. Fiziksel bakmdan gl ve ekicidir;
insan sarrafdr, stn bir terbiyeye ve hassasiyete sahiptir. Genliin
ve tazeliin ekimine kaplsa da, Amerikallarn Hollywood tarz
genlik tapnmasnn sahteliini grebilmektedir. Ksacas tm Fitz
gerald tarz erdemierin bir karkatrne o kadar tehlikeli lde ya
k ndr ki, erdemierin rneklendii canlandrmalarla renklendirilme
yen byle kuru bir anlatm onu biraz glnletirir.
Bu mkemmele yakn halinin karsnda, karakterindeki kusurlar
ve evresindeki dnyann ok saydaki tehdidi vardr. Kusurlar az fa
kat tehlikelidir. Zaman zaman salt bakalarn bylemek iin ura
maya direnemez. Kaethe Gregorovius'la olan sahnede bu durum,
"tpk tm dierleri gibi" olduu iin kendisini lanetlemesine yol aar
(s. 23). Daha da nemlisi, tamla ve kusursuzlua yaklamnn ta
kendisiyle ilgili tehdit edici bir durum vardr. "yi olmak istiyordu,
mfik olmak istiyordu, cesur ve bilge olmak istiyordu, ama hepsi de
ok zordu. Tm bunlarn yanna sdrabilirse, sevilmek de istiyor
du." En tehlikelisi de talihsizlii tanmaya kararl olmasdr (onsuz in
san nasl mkemmel olabilir?); talibinden dolay kendini sulu hisse
der. Ksacas vahim bir hata yapmaya hazrdr. Anlatcnn dedii gi
bi, erkekler ve kadnlar onu gzlerinde fazla bytmlerdir ve sezgi
leri ona ciddi bir adam iin bunun fazla iyi olduunu sylemektedir.
Dick'i evreleyen dnya bo ve ktcl modemliiyle hem onun
esiz deerine hem de yaralanabilirliine dair inancmz glendir
mekte kullanlr. Dick aslnda iki dnya arasnda kalmtr: emelleri
nin dnyas -romantik, biraz "Viktoryen" (s. 236), kendisinin syledi
i zere, "iyi igdlere", onura, kibarla ve cesarete inanlan bir dn
ya (s. 221)- ve Baby Warren'n sava sonras dnyas - deersiz, ba
bo, Dick'in uroursad baary anlamaktan aciz, aslnda Nicole'
iyiletirmek zere kullanmak iin Dick'i ona koca olarak satn almaya
istekli bir dnya. Bu dnyann en kt yanlarnn byk bir ksm kita
bn dier kesimlerinde anlatlr, ama kartlk Dick'in hayatnn bu ilk
dneminde salam bir ekilde ina edilmitir.
208 KURMACANIN RETORG

Bu adama dair kafamzda oluan dnsel resim ile gidip geldii


iki dnyaya dair oluan resim iki baskda da ayndr. Bu eserin btn
lne katkda bulunan ahlaki ve toplumsal temalar her iki baskda
da deimeden kalmtr. Kkten deien ey okurun Dick'le duygu
sal badr. Romana adeta yoku aa iniin ortasnda bir yerde rast
lamann, ikincil bir karakterin karmaa iindeki gryle snrl kal
mann neticesi Dick'le bamzn bir ksmn feda etmemiz, dolay
syla felaketine doru ilerlemesini izlerken hissettiimiz keskin dra
matik ironinin byk bir ksmnn kaybolmasdr.
Bu yksek bedelli "gemie dn" sayesinde baka etkilerin ya
ratld dorudur. Cowley'nin dedii gibi, Rosemary'nin bak a
sndan olan ilk balang ok daha gz kamatnc, egzotik, gizemli
dir. Nicole'n kafa kartnc hastal ve Violet McKisko'nun Villa
Diana'daki hanyoda grdkleri konusunda merak uyandnr; bizi sa
dece Dick'in ilk bata baarszlk yoluna nasl girdii konusunda de
il, ayn zamanda ilk etapta onun ana karakter olup olmad konu
sunda belirsizlik iinde brakr. Bu versiyonda Dick ile Rosemary
arasndaki ak ilikisi ok daha ekicidir; hayran olduumuz bir ada
mn ykmna doru ak bir adm olarak grlmez.
Ama egzotizm, gizem ve cazibe her romanda neye mal olursa ol
sun aranacak nitelikler deildir. Bu roman Dick Diver'a ynelik kuv
vetli bir duygudalk gerektirir. "Bu kitap l deil," diye yazar Fitz
gerald. "Bakalarnn Gatsby'ye baland gibi mnhasran bu kita
ba balanm insanlarla srekli karlayorum, . . . bunlar kendilerini
Dick Di ver'la zdeletirmi insanlar. Kitabn byk kusuru asl ba
langcn -svire'deki gen psikiyatrist- ortalara itilmi olmasndan
kaynaklanyor" (s. v). Dick ile "zdeleme" kitabn baar standart
larndan biri olacaksa, Rosemary'nin gr as balang iin yeter
li deildir; Dick ile onu aa eken dnya arasnda bir kartlk kura
maz. Dick'le ilgili gr neredeyse en batan karasevdayla bulan
mtr; Dick'in gerekten ekici olup olmadn bile anlayamayz,
nk Rosemary hemen her yakkl adama ak olmaya hazr g
rnmektedir. Dick'in mutlu bir gelecek vaadinden baarszla doru
uzanan yolun orta yerindeki konumuna dair karmak tabioyu sun
maya ise kesinlikle yeterli deildir. Onun gzlerinden baktmzda,
romana -Cowley'nin dedii gibi- belirsiz bir odakla gireriz (s. ix);
neticede bu ilk baskda dahi yava yava Dick'i nemserneye bala-
GVENLR YORUMUN FAYDALARI 209

rz, ama bunu fazla tereddtl yapar ve bir bakma fazla ge kalnz.
Her iki baskdaki herhangi bir nemli epizoda yakndan bakp
tcpkilerimizi karlatrarak bu feday daha net grebiliriz. rnein
N i cole ile Dick'in drtte sevimek iin buloacan Rosemary'nin
iirendii salneyi ele alalm. Dick ile Nicole'n nceki yllardaki a
kn hi bilmeden, o aka dahil olan cinsellik dndaki nitelikleri hi
iirenemeden Rosemary'nin kskana tepkilerini okursak ("Dn
dnden daha zordu ve Nicole uzaktarken tm benlii isyan etti"),
tmden Rosemary'nin tarafn tutmaktan kanmamz zordur: Gi
zemli ve aka tehlikeli Nicole'n tuzana den zavall adam iin
zlrz. Ama revize edilmi baskda duygudalmz daha dzgn
paylatnlr: ki kadnn boulan adam iin kavga ettiini grrz;
ikisi de kendi tarznda sempatik olmasna ramen adam ikisinin de
kurban olmaktadr. Gayet nemsiz bir olay doru bir hazrlk saye
sinde bakarakterlerden hibirinin bizim kadar net grmedii bir ah
laki ke doru nemli bir adma dntrlmtr.
Ksacas bu revizyon an mesafe kusurunu gidermitir. Bu kusur
baka zamanlarda baka eseriere uygun olan ama Fitzgerald'n yaz
mak istedii trajediye uygun olmayan bir yntemden kaynaklanyor
du. Asl yaratmak istedii etkiyi yaratmas, nemli kurmaca eletir
menlerinin bak asyla ilgili sylediklerinin oundan vazgeme
si, onun yerine kahramann ilk bataki stnl ve tedricen k
nn net, dorudan, eski moda bir tarzda bir sunumunu yapmasyla
mmkn olabilirdi ancak.

OLAYLARIN NEMN ARTlRMAK

Karakterlerin ahlaki ve dnsel niteliklerine dair yorumlar, bu ka


rakterlerin dahil olduu olaylara dair grlecimizi daima etkiler.
Dolaysyla bu olaylarn kendilerinin anlam ve nemi hakkndaki
dorudan ifadelerin zerine grnmez bir glge drr. "Sonraki
gn," der Hardy " Yabanc"da, "kurnaz koyun hrsz aray genel
leti ve younlat, en azndan grnte. Ama verilecek ceza ilenen
sula zalimce orantszd ve yre halknn hisleri byk lde kaa
n lehineydi. stelik olaanst soukkanld ve cesareti . . . hay
ranlklarn kazanmt ... " Byle szler dramatize edilmi her adalet
sizliin rtk olarak yaratt trden bir duygusal ilgiyi aktan aa
210 KURMACANIN RETORG

yaratr: ya adaletin tesisine ya da trajik neticeye doru gl bir e


kim. Ayn trden yorumlar yeri gelince zmn nemini artrmakta
da kullanlabilir. "Kahramanmz saadetlerin en byne eritirdik
ten sonra," der Saral Fielding'in History ofBetty Barnes'nn (Betty
Barnes'n Hikayesi; 753) grnte erkek olan gvenilir anlatcs,
"akl ve erdem sahibi bir adamn ak ve efkat dolu sevgisine mazhar
olmasn, onunla ilikisinde el stnde tutulmasn, dostlarnn ho
grsyle karlamasn saladktan sonra, artk ona veda edebili
rim" (s. 298). Sonra da "erkek" anlatc bize, Saral'nn aabeyi Hen
ry'nin beceriksizce taklidiyle, hikayeden karlacak ahlak dersinin
dolaysz bir izahn verir.
Olayla ilgili bu trden dorudan yorumlar, karakterlerle ilgili yo
rumlardan daha fazla gze batmaktadr; hatta olayn etkisini glen
dirmek yerine olay ikame etmek iin kullanlrlarsa ok kt sonu
lar yaratabilirler. Bu tehlikeyi bilen romanclar, gelecekteki olaylara
dair belirtileri, sunulan nesnenin paras klna sokmann yntem
lerini ok erken gelitirmilerdir. Anlatmak yerine gstermekle ilgili
dogmalar moda olmadan ok nce, yazarlar yorumlarn dekor ya da
simge olarak dramatize etme yoluyla gizliyorlard ounlukla. Uul
tulu Tepeler'deki doal ortam ya da Kasvet/i Ev' deki sis gibi bu tr r
tk yorumlar son derece etkili olabilir. Ama grnte daha dramatik
olmakla beraber, okura ynelik en kt dorudan hitap ekli kadar
bktrc da olabilir. Konudaki her kt gelime havadaki bir dei
meyle haber verilir, her cinayet gecenin bir yars ilenirse, anlatc
nn gelecein grndnden daha karanlk olduunu basite ifade
etmesi kadar bile dramatik olmayan bir etkiye yol alabilir. rnein
Manon Lescaut'ta (733), valye'nin nceden yakt atlar abes
grnse de, Bayan Radcliffe'in The !ta!ian'ndaki (talyan; 797)
yal Vezv'n homurdanmalar gibi gotik uursuz iaret salvolar
daha kt olabilir. Benim beenime gre, modem kurmacada yoru
mu ikame etmek iin kullanlan simgelerin pek ou en dorudan yo
rumlar kadar gze batcdr. Byle meselelerde insann beenisi dei
ebilir elbette. Bir dnem Gazap zmleri'nde (939) anayolu g
neybatya doru takip eden ve dorultusu, aresizlii, kararld ve
hz ile Joad ailesinin umutsuz, sehatkar hayatarna paralel tekil
eden kaplumbaa parlak bir bulu gibi grnrken, Tolstoy'un ara
blmleri hantal, kaba ve fazla aikar gelmi olabilir. Ama yirmi yl
GVENLR YORUMUN FAYDALARI 21 1

sonra kaplumbaa gayet modas gemi ve gze batan bir unsur hali
ne gelirken, Tolstoy'un neredeyse bir asrlk yorumlar bir ekilde ye
niden canlanmtr. Dier yorumlar gibi simgesel yorumlar da moda
daki deiikliklerden etkilenmemek iin son derece yaratc olmal
ya da en azndan ustalkla ilenmelidir.

ESERiN TAMAMININ NEMNN GENELLETRLMES

Tm bu yorum eitleri okurun kitapta belli anlar deneyimierne yo


unluunu artrmaya hizmet eder. Baka ilere de yarayabilmekle be
raber, ncelikli varlk gerekeleri okurun idrakn u ya da bu deer
ltlerine gre ekillendirmekte ie yaramalardr.
Bu retorik ilerin ou ak yorum olmadan da gerekletirilebilir
(geri bu pek o kadar ekonomik olmaz). Fakat btn eserin etkisinin
genelletirilmesi iine dnersek, eldeki yaln olgularn tesinde ese
rin evrensel ya da en azndan temsili niteliini gsterme bakmndan
baka aralarn birazck bile ie yararln gsteren ak kantlar yok
tur. "u anda sizlerin ve benim durumumuzun o kadar kt olmama
s," der bize George Eliot Middlemarch'ta, (tpk kendi kadn kahra
man gibi) "sadakatle gizli bir yaam srp hi ziyaret edilmeyen me
zarlarda yatanlar sayesindedir biraz da." Conrad'n Marlow'u gibi so
rumluluk sahibi bir szenn byle bir ey syleyebileceini tasav
vur edebilsek de, olaya tam anlamyla katlan hibir karakterin byle
bir otorite konumundan konumasm bekleyemeyiz. 24

24. Bu trden yorumlarn en iyi savunusu urada bulunabilir: W. J. Harvey,


"George Eliot and the OmniscientAuthor Convention", Nineteenth-Century Fiction,
XIII (Eyll 1 958), 8 1 - 1 08. Gayriahsi anlatnn yanltc "James sonras" eletirel
"dogmalar" olarak grd unsurlarla uraan Harvey, yorum kullanmnda Geor
ge Eliot'n becerisi zerinden salam bir sav gelitirir. Makalesinin sonunda da, Ja
mesi tarz ile Jamesi olmayan tarz arasndaki "kaba" ayrmn tesine gidebilecek
bir kitap arsnda bulunur; byle bir kitap "edebiyat tarihinin adilane kullanmy
la, teknik aralarn tahliliyle, ayn zamanda da yazar, okur ve roman arasnda varsa
ylan veya yaratlan iliki trlerinin daha yakndan incelenmesiyle" daha iyi ayrm
lara gidebilmelidir. "Bu trden bir alma muazzam, karmak ve etin olacaktr;
byle bir perspektiften bu makale bir dipnot statsne decektir" (s. 108). Bu pa
saj ilk olarak kitabm tamamlanmak zereyken okumutum; baz alardan Har
vey'nin aklndaki trden bir kitap yazmaya alyordum. Ama onun salam maka
lesini "bir dipnot statsne drmeye" niyetlenmi olmam, istedii kitab ona ve
rebildiim anlamna gelmez.
21 2 KURMACANIN RETORG

Tom Jones, Kasvet/i Ev, Kzl Damga ya da Sava ve Bar'taki


hibir karakter kiisel problemlerini ap genel bir gre sahip ola
cak kadar btnn anlamn bilmez. Ayn ey tm modern eserler iin
geerli olduundan, aynca ou durumda gvenilir anlatya msaade
edilmediinden, genelierne ii neredeyse tamamen okura braklabi
lir. Genelletirme ilevi gren bal ve epigraflar saymazsak, G
ne de Doar n nemini artnp yayari bir anlatc sesi yoktur.2s
'

Yine de, modern eserlerde bile yazarlarn ou eletirmenleri


okuyunca zannettiimizden daha fazla genelleyici yoruma bavurur.
rnein dramatik nesnellik tutkusunun herhalde zirvede olduu yir
milerin sonunda yaymlanan Decline and Fall da (Gerileyi ve
'

k) Waugh anlatcnn genelleyici mdahalelerde bulunmasna ne


redeyse hi msaade etmez, ama nihayet msaade ettiinde ortaya
kan pasaj son derece nemlidir:

Bu anlatnn evresinde Paul Pennyfeather adyla uuup duran glge en


azndan bir akamlna maddiyat kazanarak zeki, eitimli, grgl bir gen
adam halinde somutlat; genel seimlerde oyunu basiretle ve tarafszlkla
kullanacandan emin olunabilen, bir balet ya da eletirel metin zerine ou
insandan daha salam grlere sahip olan, yz kzarnadan ve mnasip bir
Fransz aksanyla akam yemei sipari edebilen, yeri gelince eyanz ema
net edebileceiniz bir adam. ... Bu adam hikayemizin ncesindeki durgun yl
larda gelimekte olan Paul Pennyfeather'd. Aslnda bu kitabn tamam Paul
Pennyfeather'n gizemli yok oluunun anlatsdr; bu yzden, onun adn ta
yan glge ilk bata kendisine verilen nemli kahraman roln tam anlamyla
oynamyor diye ikayet etmemelidir okurlar. ... Paul bir akamlna tekrar
gerek bir insan oldu, ama ertesi gn Sloane Meydan ile Onslow Meydan
arasnda bir yerlerde bedeninden ayrlm olarak buldu kendini.26

Bu tr bir hicivde byle szler son derece yerinde ve kabul edile


bilirdir. Kitabn daha sonraki bir ksmnda bize bilgelikten bahsede
cek bir Profesr Otto Silenus'un uydurulmas ise -ne kadar nesnel ya
da dramatik grnrse grnsn- hi de o kadar etkili deildir.

25. Modem eserlerde okura verilen tek ak yorum ilevi gren baikiann ve
epigraflann kazand nemi grmek ilgintir: Sanatnn Bir Gen Adam Olarak
Portresi, Gne de Doar, Vi/e Bodies (Aalk Bedenler), A Handful of Dust (Bir
Avu Toz), Cesur Yeni Dnya, Antic Hay (lgn Dans), Ses ve fke- sanatn dal
galarnn arasndan yazarsz doan bir edebiyat iin tuhaf balklardr bunlar.
26. Londra, 1 928; Penguin basks, 1 937, s. 1 22-3.
GVENLR YORUMUNFAYDALARI 213

Genelleyici yoruma dair hislerimiz ksmen o andaki modalara ba


l olsa da, esasen yazarn, yorumunun niteliini dramatik ksmlarn
niteliine uydurma becerisine bal olacaktr. Vile Bodies (Aalk
Bedenler) ya da Decline and Fall'da sunulan Gurur Dnyas (yani
sosyete), gerek Gurur Dnyas ndaki anlatcnn gevezeliini asla
'

kaldramazd. Ama Thackeray'in son derece genel, takn hicvi iin


bu gevezeliin faydal olduu aktr. "Ah! Vanitas Vanitatum! Bu
dnyada hangimiz mutluyuz ki? Hangimiz arzu ettiini alabilmitir?
Ya da aldnda tatmin olabilmitir? - Hadi ocuklar, kutuyu kapatp
kuklalar kaldralm, nk oyunumuz bitti artk." Waugh'un keturu
luu Gurur Dnyas nn sonunu ksmen mahvederdi; keza Kasvet/i
'

Ev'i, Middlemarch', The Egoist'i de. Faulkner gibi modern romanc


larn yeniden kefettii zere, anlatcnn kendi deerler dnyasyla
aka bouma abas en nemsiz karakterleri dahi dnyay sarsa
cak neme ulatrabilir. Anlatclarn boboazl tandklarmzn
boboazl kadar bktrcdr; ayrca yorum yapan anlatclar gste
rii ve geveze olmaya daha bir meyillidir; ama buna ramen, yoru
mun iyi rnekleri baka hibir sanatsal aracn salad deneyime
benzemeyen bir deneyim retebilir. "Preedy-Syson iftira davas he
men manetiere tand: bir yanda bir vaiz, dier yanda bir papaz ve
gen bir kza iffetsizlik sulamas" - The Captive and the Free'de
( 1 959) Joyce Cary'nin aniatcs buraya kadar bize sadece olgular
verir. Ama Cary lmnden sonra yaymlanan bu eserinde, olay hak
kndaki grlerini okurun karrnma brakma ynndeki alldk
pratiine bavurmamtr. Nitekim iyi de etmitir.

En derin, en ilkel duygulan harekete geirecek her eye sahipti. Hooper'


n iaret ettii zere, maretlerden nefret edenler srf bu gl hislerle, bu
hi tmek bilmez takntlarla ilgili olduklar iin nefret ediyorlard. Zira Sriton
lar kiliseye gidilerini azalttka, dini sorunlar ve ahlaki meseleleri daha ok
dert ediyorlard. ehirleri bombalanm mlteciler gibiydiler. Ruhlanndaki
temel ihtiyalar hemen meydara kyordu - rahat bir yuvay hemen hi d
nmemi erkekler kendilerine ve ailelerine harabelerin yabarlnda bir ya
am alar edinmek iin birka ubuu yere akp stne eski psk bir batta
niye gererken grlyordu. stelik bu snan aresiz sahibi sna iin
lllrone savard.
Bu yzden ateistler matematiin ideal erefi iin savar, biliminsarlan
atom fizikilerinin atom bombasna ilikin ahlaki sorumluluu konusunda
vahice ekiirler. Rasyonalistler daha bir tozluu grr grmez yuvalann-
214 KURMACANIN RETORG

dan frlarlar ve pozitivist filozoflar arka sokaktk:i ak iftin fsltsn du


yunca sabaha dek havlarlar.
c Zira yerinden edilmilerde her koytn kendi hacandan aslr - tm kom
ular dman, tm mallar birilerine ynelik provakasyondur [27. Blm].

Srf dramatize edilmi olaylardan bu anlam bylesine kuvvetli bi- c

imde karsayabileceini dnen varsa, romana dair glerini abar


tyor demektir. Preedy-Syson iftira davas bu yargy destekler destek
lemesine, ama Cary hikayesine, dorudan ve utanmakszn sunduu
yardm olmadan sahip olaca temsili deerden fazlasn verir.

HALETRUHYENN MANiPLASYONU

Buraya kadar sadece eserde aka dramatize edilen eylerle ilgili yo


rumlar deerlendirdik Yazarlarn bize kat gerekleri vererek, bir
normlar dnyas kurarak, bu normlarn ayrntlarn anlatarak ya da
hikayeyi genel dorularla ilikilendirerek bizatihi dramatik nesnenin
doasm gzmzde netletirmeye altklarn grdk. Bylece ya
zarlar, okurun, malzemeleri zmni yazarn hissettii tarafszlk ya da
duygudalk derecesinde grmesini temin ederek, hikayedeki olayla
ra katlma ya da araya mesafe koyma derecemizi fiilen dikkatle kon
trol ederler.
Yazar okurlarnn haletiruhiyesine ve duygularna dorudan hitap
etmek iin araya girdiinde farkl bir unsur ortaya kar. "Baz tema
lar vardr ki, ok ilgin olmalarna karn meru edebiyat iin fazla
korkun bulunur. ... nsann yaayabilecei en korkun durum ise hi
phesiz diri diri gmlmektir." Poe "Diri Diri Gml"e (1844) bu
ekilde balayp diri diri grlmenin korkunluu ve skl zerine
birka sayfa daha devam edince, bir eylerin yanl olduunu hisse
deriz. Bize dorudan, dolaysz olarak hitap etmekte, hikayesi bala
madan nce bizi belli bir haletiruhiyeye sokmak istemektedir; bu a
ba karsnda sklmamak ve fkelenmemek gtr. " [Byle olayla
rn meydana gelebileceine dair] bu pheler korkuntur elbet - ama
o felaketi yaamak daha da korkuntur! Aslna bakarsanz hibir ey,
hem fiziksel hem de zihinsel adan, diri diri gmlmek kadar strap
verici olamaz." Bu tip szlerin Poe'nun hikayesinin yaymland
derginin okurlar zerindeki etkisi ne olursa olsun, tecrbeli okurla
rn gl bir ekilde etkileneceine inanmak zordur.
GVENLR YORUMUN FAYDALARI 215

lk bata stnlk sfatarn sulamak gelebilir iimizden; ne de


olsa, Poe'nun dier hikayeterindeki "son derece" korkun baka olay
lar aklmza gelir. Ama bu stnlk sfatlar defnedilen kurbann ger
ek halini tarif ederken kullanlsa ok daha kabul edilebilir olurdu.
Moby Dick'te Melville'in "Shakespeare tarz" yorumlan tek balarna
okunduklarnda komiklik lsnde abartl grnmesine ramen,
balam iinde genellikle itiraz edilemez ve gayet yerinde grnr.
Ayn ekilde tek bana kt grnen bu para da doru ortamda ka
bul edilebilir olabilir. Ama hikaye bu paraya herhangi bir balam
vermez. Bu para yaltlm retorikten ibarettir, yazar hikaye bala
madan nce bizi uygun haletiruhiyeye sokmak iin kendi ad ve kii
liiyle elinden geleni yapmakta, var gcyle almaktadr. "rper
meye hazrlann," der gibidir ve kt bir belgeseldeki yarumcunun
sesi gibi, kendi retoriinin etkilerinden kopuktur.
Bu paray daha iyi bir hikaye olan "Usher Evi'nin k"nn
tam anlamyla balamla btnletirilmi haletiruhiye inasyla kyas
larsak, kanlmaz yorumlarn hikayedeki bir karakterce yaplmasn
da sklkla srar edilmesinin sebeplerinden birini grrz.
"Kasvetli, karanlk, sessiz bir sonbahar gnn, i karartc bir arazide at
srtnda geirmitim. Gkteki bulutlarn alakl boucuydu. Sonunda, ak
amn glgeleri uzarken, karmda hznl grnl Usher Evi belirdi. Ne
dendir bilmiyorum, ama binay grr grmez ruhuma dayanlmaz bir keder
kt. Dayanlmaz diyorum, nk bu his can skc ya da korkun grnt
lerio en amanszma bile genellikle elik eden, iirsel olduu iin bir para
haz da ieren o duygu tarafndan hafifletilmemiti."

Retorii kendi ahsnda yaayan bir karakter yaratmak gibi basit


bir are sayesinde haletiruhiye maniplasyonu daha kabul edilebilir
bir hal almtr. Haletiruhiyemizi dzenlemeye ynelik her sfat ve
ayrnt, merkezi karakterin haletiruhiyesi ve deneyimindeki geliim
lerin bir parasdr; burada retorik ilevsel, "isel" grnmektedir. Ti
yatroya girmeden nce izleyiciye verilebilecek bir hapmasna ba
site dar yneltimi deildir artk.
Ama bu kyaslamaya bakarak yanl bir genelleme yapmamz i
ten bile deil. Yorum hikayedeki bir karakter tarafndan yapldnda
daima etkili olacak ya da hikayenin tonunun dramatize edilen ayrnt
lar sayesinde giderek daha fazla aa vurulmas ve aniatsal ifadeler
yoluyla daha az aa vurulmas hikayeyi gelitirecek diye bir ey
216 KURMACANIN RETORG

yok. Caroline Gordon ve Alien Tate bu hikayeyi, "bu kurmaca gele


neine Flaubert'le giren ve daha sonra James, ehov, Joyce tarafn
dan kusursuzlatnlan yaratc, aktif ayrntlar"27 sunma ustalna
doru giden yolda nemli bir adm -ama neticede sadece bir adm
olarak grr. Onlara gre hikayede "tek bir dramatize edilmi ayrnt
olmadndan" hala ancak yan yarya gereklemi durumdadr. As
lnda istedikleri ey ironiyle renklendirilmemi tm genel yorumlarn
kaldrlmasdr. Anlatc "kasvetli duvarlar", "dalgn gzlere benzer
pencereler" ya da "krksz bir ltyla uzanan siyah ve korkun
gl" dememelidir. Duvarlarn, pencerelerin ve gln kasvetlilii, dal
gnl ve korkunluu salt aniatlmak yerine okura gsterilmelidir.
'Bu grsel canll kazanmalar iin de dramatik olarak tasvir edilme
leri gerekir. Bu talep bana Poe'nun andan temelde farkl etkileri ar
zulayan bir an nyarglarndan kaynaklanm gibi grnyor.
Poe'daki zel marazi korkuyu tarif etmek iin, duygusal adan ykl
bir sfatn aktard psikolojik bir ayrnt herhangi bir biimdeki salt
duyusal tasvirden daha etkilidir. "Usher Evi'nin k"nde bir ku
sur varsa bile teknii deitiriterek giderilemez. Bugn Poe'nun iste
dii tepkiyi veremiyorsam, bunun sebebinin kulland teknik olma
d gayet ak grnyor. Poe'nun etkili olduu zamanlar hatrla
yanlanmz ar sfatann ne kadar kanlmaz olduunu bilir.
Tpk felsefe yapmak gibi, haletiruhiyeyi belirleyen yorumlar yap
mann da zel glkler dourduunu, hatta yazan yoruma saldry
hakl karan uygulamalara itme ihtimalinin gayet yksek olduunu
kabul edebiliriz. Gelgelelim, pek ok yazarn bu yorumlar kulland
, hem de gayet iyi kulland da bir gerektir. "O saliliere zg bir
sabaht. Her ey suskun ve sakindi; her ey kl rengindeydi. Deniz
uzun ve geni dalgalarla blnmse de durgun grnyordu ve d
kmcnn kalbnda soumu dalgal kurun gibi przszd yzeyi.
Gkyz gri bir paltoya benziyordu. Telal gri pus kmeleriyle ili
dl olan telah gri ku kmeleri, frtna ncesi ayrlar spren kr
langlar misali suyun engebelerine uyarak alaktan kayp gidiyordu.
Glgeler beliriyor, yaklaan daha koyu glgeleri haber veriyordu."
Melville'in "Benito Cereno"sunun (1855) alnn niye "Diri Di
ri Gmlme"deki haletiruhiye inasndan ok daha kabul edilebilir

27. The House ofFiction (New York, 1 950), s. 1 16.


GVENLR YORUMUN FAYDALARI 217

olduuna dair somut sebepler gstermek zannettiimizden daha zor


dur. Bak asyla ilgili kurallara bavurarak meseleyi zmek kesin
likle mmkn deildir. ki yazar da yorumun kaynan gizlerneye
almaz; Melville daha koyu glgelerin haber verildiini hissedene
nin Kaptan Delano olduuna bizi ikna etmeye almaz. Her iki yazar
da bize aka, retorik olarak hitap eder. Melville nesneleri tasvir et
mekle Poe'dan daha fazla ilgileniyor grnse de, Poe'nun konusu hi
kayenin konusuyla daha aktan ilgilidir ve bu bakmdan daha "isel"
olduu sylenebilir. Melville'in stnlnn kasvetli bir gn uydur
mak gibi bariz bir nurnarada yattna karar vermek bizi mutlaka ra
hatsz edecektir - zaten Poe da bu konuda eit dzeyde zekice ve ba
riz bir dzine rnekle ona karlk verebilir. Son olarak, Poe'nun s
kntsnn ksmen hikayeyi srf bizi korkutmak iin anlattn hatr
latmasnda yatt doru olabilir. "Herhalde ... daha uursuz bir ey
yoktur" demek, "Biraz evreye bakndm ve bulabildiim en uursuz
konuyu iledim" demekle bir gibi grnmektedir. Aksiyonun zerkli
ine dil uzatmak, kiinin hikayeyi can nasl isterse o hale getirebile
ceini sylemek, Trollope'un karakterlerinin hayatna akac ve g
rltc bir tarzda karmas karsnda James'in oke olduunu ifade
etmesinden bu yana ciddi bir su saylyor. Ama bir sonraki blmde
gstereceim gibi, bu kural bile ihlal eden son derece baarl yorum
lar bulmak g deildir. ayet bu konuda haklysam, tek bir basit ku
ral kalyor geriye: "Herhangi bir eyi kt yaparsan sonu kt olur."
Melville'i niye Poe'dan daha fazla sevdiimi bildiimden kesinlik
le emin deilim. Ama buna bir yant bulmak iin nereye bakmak ge
rektiinden eminim: Yorumun kendisine ok yakndan bakmam, esiz
balamyla ilikisini grmem gerek. Bunu yaparken de en nihayetinde
ou hikayede ortak olan baz standartiara bavuracam kesin saylr.
rnein Poe'nun yorumu "ok uzundur", msrifedir, ekonomik de
ildir. "Ekonomi"nin genel bir standart olduu ak, ama her hikayede
verilen unsurun "ok fazla" olup olmadn gsteren kendine has bir
ekonomi kefediyoruz. (Shakespeare ekonomik mi davranr? Kendi
ne has zengin ekonomilerini kurmas bakmndan -genellikle- ekono
miktir.) Nispeten deneyimsiz bir yazar bile "Diri Diri Gmlme"yi
birka kez okuduktan sonra, hi kayp yaratmadan ve baz somut ka"
zanmlarla giri ksmn ksaltnann yollarn kefedebil ir. Ama "Be
nito Cereno"nun alnda ayn ilemi yaparken pek azmzn ii rahat
218 KURMACANIN RETORG

edecektir- stelik bunun tek sebebi girite yazlanlarn ok daha ksa


ve hikayenin kendisinin ok daha uzun olmas deildir.
ounlukla faydal olan genel standartlar ile her hikayenin kendi
ne has ihtiyalarna arabuluculuk yapmaya alrken baka kiriterle
ri de gz nnde tutabiliriz. rnein slup "taze", "ilgin", "uygun"
mudur? slubun kabul edilebilir olmas iin daima bir ekilde ilgin
olmas gerekse de, her eserde ayn biimde olmas gereken genel bir
slup zellii yoktur - rnein "somutluk art!" denemez. Bana ka
lrsa Melville'in yks dikkat datc ya da yanl ynlendicici ilgi-

leri devreye sokmadan grevini yerine getirirken, Poe'nun slubu bi


ze srekli yazarn ne yaptn pek umursamadn hatrlatyor.
Ksacas, yazar ayet "mdahalelerinin", sunduu sahneler kadar
dikkatle ilenmi ve yerinde olduuna bizi ikna edebilirse, dorudan
duygularmz hedef alan mdahalelerde bile bulunabilir.

DOGRUDAN ESERiN KENDSYLE LGL YORUM

Okurun haletiruhiyesine ve duygularna ynelik dorudan mdaha


leler itiraza ak grlyorsa, hayranlk uyandrmaya ynelik doru
dan mdahaleler daha da itiraz edilebilir grlecektir. Hikayedeki di
er unsurlada dolaysz ilikide olmamalar bir yana, okurun sadece
bir hikaye okumakta olduuna aka ve sklkla dikkat ekerler. Ja
mes'in iddetle kar kt mdahaleler kesinlikle bu trden mda
halelerdi, ayrca modem kurmacada en saknlan mdahale tr de
budur byk ihtimalle.28 Kiinin kendi sanatna ynelik her trl v
g, bu sanatn iledii dnyann gereklikten yoksunluunu gstere
cektir. Ayrca yazarn dorudan kendini vmesi de -ne kadar kumaz
ca gizlenirse gizlensin- karakterlerine can ne isterse onu yapabilece
ini gsterecektir byk ihtimalle.
Ama bu tarzda bir argman ne srmek, yine teknik varglar
mmkn klan o kendine has alma tr yerine genel amalarn ge-

28. Modem kurnacada pek ok zbilinli anlatc olduu bir gerektir, ama he
men hepsi yazarlarndan ok ayn ve gvenilmez karakterler olarak dramatize edil
milerdir. Mann'n Doktor F austus'undaki ve Der Erwahlte'sindeki anlatclar, Gide'
in Kalpazanlar'ndaki ve Huxley'nin Ses Sese Kar'sndaki anlatclar yazdklar
eseri kuvvetle vmeye giriirler, ama tm gsteriiliklerine ramen, Mann, Gide
ve Huxley'nin gerek romanlarndan arpc lde farkl eserler yazmaktadrlar.
GVENLR YORUMUNFAYDALARI 219

irilmesi anlamna gelecektir. Yazarn dorudan varlna dair her


trl imann daima mahvettii baz kurmaca etkileri sz konusu ola
bilir, ama ben byle bir ey kefedebiimi deilim. Sadece belli tr
den yazarlar belli trden olaylarda mevcut olmamaldr.
Tm baarl romanclarn zbilinli yoruma gsterdikleri zen,
Flaubert'den bu yana eletirel saldnlarn uyandrd izlenime naza
ran ok daha fazladr. rnein gerekten naholuk derecesinde bo
boaz olabilen ve kimi zaman kendini vmeyi brakp hikayeye de
vam etmesini dilediimiz Trollope normalde roman malzemesine
tam bir saygyla davranr. Kitaptaki olaylarn keyfince deitirilebi
leceini ima etme gnahn, bu bir gnalsa eer, ok nadiren iler.
Barcherster Towers'daki (1857) mehur mdahalede olduu gibi, sa
dece olaylarn aniatlma biiminin deiebileceim ilikindir bu ima:
Ama hassas yrekli okur hibir ekilde evhamlamasn. Eleaor'un al
nnda Bay Slope'la ya da Bertie Stanhope'la evlenecei yazmyor. Ayrca bu
rada romancnn hikaye aniatma sanatndaki ok nemli bir noktaya dair g
rlerini aklamasna msaade edilebilir belki de. Romanc, okurlarn en
beendii karakterin kaderini nc cildin sonuna kadar sr olarak saklaya
rak yazar ile okurlar arasnda olmas gereken gveni tmden ihlal etmeye
varan sistemi ayplamaya cret ediyor. ...
Bizim retimize gre yazar ile okur birbirlerine tam anlamyla gven
duyarak birlikte yol almaldr. Dramadaki karakterler kendi aralarnda tam
bir yanllklar komedisi oynayabilir, ama izleyen kii Sirakzaly Efesliyle
kartrmamaldr; aksi takdirde o da enayiler arasna girer ve enayilerin rol
asla yceltilemez [15. Blm'n sonu].

Burada karakterlerin hayatlar dokunulmazdr; sadece yazar ve


okurun bu hayatlarta ilikisi maniple edilebilir ve kendi ustaln
ven yazar, bizim haz almamz iin kulland bu nemsiz ama tem-.
sili hayatlarn komedisini glendirir. Trollope'un mdahalelerinin
ounda, kitabn bir kitap olduu dorudan hatrlatldnda dahi,
tam olarak bu tavr gsterilir: "Ama biraz geri gitmeliyiz, geri fazla
da gitmeyelim, nk tm dostlarmz bu cildin geri kalanna sdr
ma zorunluluunda baz glkler belirmeye balad. Ah, keke Bay
Longman drdnc bir cilde izin verseydi! " (43. Blm). Bu ba
lamda tm dostlarmz "sdrmak" onlara canmzn istediini yap
mak anlamna gelmez. Yazar onlarn okynl ve zorlu hayadaryla
yzlemektedir ve yaync Bay Longman'a ramen hayatiarna ada
letti davranmak zere komik savanda okuru da yanna alr.
220 KURMACANIN RETORG

Kitabn kendisini ya da hassasiyetlerini tartan mdahaleler bir


"bu arada" dan ya da ak sapmadan, baka yazarlarn tekniklerinin
en inceliki i paradilerine kadar farkl biimler alabilir. "Size sylemem
gerekirdi sayn okur," der The History of Joshua Trueman Esq' in
(Joshua Trueman Beyefendinin Hayat; 1754, s. 9 1) aniatcs ve biz
de biraz beceriksiz ellere teslim olduumuzu hissederiz; ya gerekten
bize bir ey aniatmay unutmutur, ya da srf iine geldii iin kasten
bir eyleri saklamtr; her iki durumda da gerektii kadar becerikli ol
mad anlalr. Daha zeki anlatclar bunu fark ettikleri iin-daima
her okur kadar klielerden haberdar olduklarn gsteren ekillerde
araya girmilerdir. "Romanclarn \
dedii gibi -ki keke demeselerdi
diye geiririz iimizden- imdi u 'bir yerlerden' gelen adama dnme-
liyiz," der Dickens'n karakterlerinden biri Mterek Dostumuz'da
( 1864-65; 2. Blm) kendisi bir hikaye anlatrken. Yan zr, yan ken
dini vme eklindeki byle mdahalelere kurmaca tarihinde bolca
rastlarz. Yazarn becerisine, okurun beenisine, dnemin modasna
ve iinde yer aldklar eser trne bal olarak keyifli de olabilirler si
nir bozucu da; "niteliksel" hazlar ounlukla byk lde geici he
veslere baldr ve bir dnem zarif saylan bir mdahale on yl sonra
son derece modas gemi saylabilir. Antikac Dkkan'ndan ( 184 1) u
pasaj modem okurlarn pek cann skabilir, fakat adalarnn ou
byle pasajlar Dickens'n zarif ynlerinden biri olarak gryordu:

Bu hikayenin gidiat Bay Sampson Brass'n ev ekonomisiyle balantl


baz konularla tank olmamz gerektirdiinden ve bu ama iin daha elve
rili bir yer ... muhtemelen krnayacandan, tarihi dost canis okurun elin
den tutuyor ve onunla birlikte havaya srayp Don Cleophas Leandre Perez
Zambullo ve tandklarnn o ho blgede hi gitmedikleri kadar byk bir
hzla gidip onunla birlikte Bevis Marks'n kaldrrnma konu veriyor. Gzpek
hava yolcular bir zamanlar Bay Sampson Brass'n konutu olan kk ve ka
ranlk bir evin nne konuyor [33 . Blm].

nemli meseleler ihmal edilirken oyalanp durmak deil midir


bu?
Muhakkak ki baz romanlarda bu sulamaya verilecek cevap yok
tur: "Oyalanmak" bal bana bir ama haline gelmitir. rnein
Charlotte Summers'da29 salneyi deitirme ii geniletilmi ve tpk
zaman zaman Tom Jones'ta olduu gibi ok uzun bir paragrafa evril
mitir.
GVENLR YORUMUNFAYDALARI 221

Okurlann Bayan Charlotte Summers'n Nedimeliine mazhar etmezden


evvel, kendisinin baz Dostlanyla tanmalann salamalym; ... bu Amala
Galler'deki Carmarthenshire'e kadar bana Elik etmelerini rica edeceim.
Yolculuk bir hayli uzun olmasna ve bildiimiz ulam Yoluyla Gnler sre
h ilmesine ramen, biz Yazarlar daima ku gibi uan Arabalara sahibizdir ve
bylece Okurlarmz u anda kacamzdan ok daha uzun Yolculuklann
sonuna bir Anda ulatrabiliriz: yle bir Tr Sanat Sihrinin Ustalanyz ki,
Szc sylememizle birlikte -vay canna!- bize nerede elik etmenizi is
cdiysek o Yer ve Zamana nakledilmi bulursunuz kendinizi. Sihirli Etkiyi
daha grmediniz mi? Yolculuk sona erdi ve az nce ulu Meelerle evrili gs
crili eski bir Binann Bahe Kapsna konduk . ... Serbeste girebilirsiniz..
.

s . 12-3].

Bu mdahale -zellikle balam dnda ele alndnda- rahatsz


edici grnse de, oumuz ayn aracn V. Henry'de daha zarife kul
lanlan halini memnuniyetle kabul ederiz: Romandaki anlatc sesine
nazaran tarihsel tiyatro oyununda daha fazla araya girmesini bekle
yebileceimiz Koro, izleyicileri "bu ahap daire"den karp "ardn
dan Fransa' ya" gtrr. ki romandaki konudan sapmalar kt olabi
lir, ama Shakespeare'in Koro'sunu da mahkum etmek istemiyorsak,
mdahaleci retorikten olutuklar iin kt olduklarn iddia edeme
yiz. Gerekte niteliksel fark, birincisi Shakespeare'in satr satr gr
dmz slubundaki stnlkte, ikincisi de retoriin balama uy
gunluk derecesinde yatar. Koro'nun uuu adeta istilay destekler.
Hayal gcmz bizi V. Henry'nin kuvvetlerinin ardndan kanal bo
yunca srkler. Dnya Henry'nin baarlaryla nasl genilediyse,
onun konumalaryla da genilemektedir.
Antikac Dkkan ya da Charlotte Summers'n aksiyononda haya
li uula benzer ekilde artrlan hibir ey yoktur. Gzpek hava yol
culan haline getirilmek hikayelerden herhangi birinin baarsn sa
lama balamak iin gereken fayday salamaz bize. Yine de bu iki
kurmacadaki uular burada ima edildii kadar kt deildir. Bu
noktada kriterimiz eserin btnne uygunluksa, onlarca sayfa zaten
yonma aynlmken "eserin btn"nn ne olduunu kendimize sor
mak zorunda kalnz. Bu "mdahaleleri" mnfert patlamalar olarak
yaamayz; anlatclarla tanklmzda birbirini takip eden admla-

29. The History of Charlotte Summers, the Fortunate Parish Gir/ (Londra,
1 749?).
222 KURMACANIN RETORG

n tekil ederler. Bu bakmdan kurmacadaki mdahaleler Shakespe


are'in Koro'sunun sylevine nazaran hazrlksz patlamalara daha az
benzer. Tandmz, bildiimiz "Dickens" byle konuur; dolaysy
la basit mizalnn ham ular bile bir balama, ak aniat stratejisinin
geri kalannn salad balama uygundur.
Ama byle bir balam ve anlatc ile okur arasnda kurduu iliki
den bahsetmeye balamak, u ana kadar ele aldmz tm ilev mev
humlarnn tesine gemek demektir. Gsterdiimiz iievlerin ta ken
dileri, yorumu silme ynndeki her genel giriime direnmemizi ge
rektirse de, edebiyat eseri olarak kitaplarna ve sanat olarak kendi
\
lerine dikkatleri eken byk yazariann yaratt derin etkiyi akla
maya yaklaamazlar bile. Bu etkiye adil davranmann tek yolu, gve
nilir olan ya da olmayan dramatize edilmi anlatclarla ilikimize ay
nntsyla bakmaktr.
r
imdi de msaadenle unu syleyeyim ki sayn Okurum, u
ana kadar okuduklarndan ileride okuyacaklarn tahmin
edebilirsin; u ana kadar yazdklarm bilmeni istediklerimi
anlatan bir Denemeydi, buraya kadar biilen Kumatan an
layabilirsin nasl bir Elbise giyeceini . ... Fakat baz muzip ,
Okurlar Tahlm kendi Kileleriyle lmeye kalkabilir ve bu
hikayeyi tasariarnamn bir sebebi olduu yargsna varabilir.
... Bana inan sayn Okurum, byle bir ey yoktur, tm kal
birole buna itiraz ederim.
FRANCIS KIRKMAN, The Unlucky Citizen ( 1 673)

Burada Bemard [bu kitab okumaya] ara vermek zorunda


kald. Gzleri sulanmt . ... Pekala, artk devam etmek zo
rundayz. Anlatmakta olduklarnn hepsi bu gnln say
falar arasnda biraz nefes almamz iindi. imdi Bemard ar
tk tekrar kendini toparladna gre, kitaba geri dnebiliriz.
GIDE, Kalpazanlar ( 1925)

Evet, kahramanmz ans eseri ok, hem de ok ykseklerde


domutu. OKUR. Ne? Tavan arasnda m? YAZAR. Yok ar
tk, ak olsun! . . . Kahramanmzn doumu ve ebeveynlerin
den biraz bahsederek yazarlarn bildik rutinini tamamladk
tan sonra eklemek zorundayz ki, her ocuk gibi o da ala
m, szlanm, meme istemi, yuttuunu geri karm, alt
na yapmtr.
EATON STANNARD BARRETT, The Miss-Led General;
A Serio-Comic, Satiric, Mock-Heroic Romance ( 1 808)

Bylece, Deerli Okuyucum, On alt Yl ve Yedi Aydan uzun


sren Seyahatlerimin dosdorutarihini anlatm oldum sana,
ki burada Sslemeye deer vernedim Hakikat'e verdiim
kadar. Tuhaf ve olmayacak Masallarla seni hayrete drebi
tirdim tpk dierleri gibi, ama onun yerine en basit Tarzla ve
slupla Sade Gerekleri aniatmay setim, nk en bata
gelen Amacm seni B ilgilendirmek; elendirmek deil.
Gulliver'in Seyahatleri ( 1726)
SEKZNCi BLM

Gstermek Olarak Anlatmak:


Gvenilir ve Gvenilmez
Dramatize Edilmi Anlatclar

ZIMN YAZARlN DRAMATZE EDLM SZCLERi


OLARAK GVENLR ANLATICILAR

.1 os eph Andrews'un sonunda Fielding'in anlatcsnn Fanny hakknda


konumak iin araya girdii balam nedir? "Sana bu gen ve tatl var
lk hakknda nasl yeterli bir fikir vereyim ey okur! ... Onu tam mana
syla anlamak iin zifaf yatana uzanm genlii, shhati, dirilii,
gzellii, yalnl ve masumiyeti dn; tm bunlar en kusursuz
hallerinde dnrsen o zaman cazibeli Fanny'nin resmini gzlerinin
nne getirmi olursun," der anlatc. nceki yorumlar da bariz bir
ekilde balann bir parasdr. Ama durum byleyse, kendisi "m
dahalelerden" oluan bu yeni balam hikayenin btnne nasl ba
tanyor? Peki yazarn ve okurun nceki kurmacayla ilgili deneyimin
den mteekkil daha geni balam ne olacak?
u ana kadar kullandmz ilev mefhumunun geniletilmesi ge
rektii ak. Yorum yukarda zetleneo tarzlarda ie yaramsa ve
hunlarn ounda baka aralar ie yaramaz olsa da, bu ilevlere bak
mann byk yorumcularn gcn aklamakta ancak ilk adm ola
hilecei de bir gerektir. rnein Don Quijote'de farkl anlatclarn
yorumlarnn verdii keyif, bu yorumlarn valyenin maceralarnn
etkisini artrmaya hizmet ettiini gstererek tam anlamyla aklana
maz. Seyyid Hamid'in kalemine vedas Don Quijote'nin kitaplarna
ve hayata vedasndaki komik slupla paralellik arz etse de, bu para
lellik pasajn verdii keyfi aklamaya yetmez. "Ey benim, iyi mi k-
226 KURMACANIN RETORG

t m yontulmu olduunu bilmediim ty kalemim, seni bu telin


ucunda, bu askya asacam, burada kalacaksn; kibirli ve dzenbaz j
tarihiler seni kirletmek iin bu askdan indirmedike, alar boyun- J
ca yaayacaksn . ... Don Quijote sadece benim iin, ben de onun iin !
'
yaratldk; o yapabildi, ben yazabildim. Sadece ikimiz birbirimizle
1 ,

beraber olabiliriz; benim yiit valyemin kahramanlklarn kaba, :


yontulmam devekuu tyyle yazmaya cret eden, bir daha cret ,

etmeye kalkabilecek Tordesillas'l yazar bozuntusuna ramen. . " 1 .

Buradaki etki pek ok unsurdan oluuyor. Srf ssleme haz verici-


,
dir: Mdahaleci anlatclarn tarihi kabna smaz aniat bolluuyla '
doludur, sanki hikayenin kendisi iyi olmakla beraber, yazarn dehas
na gereken kapsam salamyormu gibi. nceki kurmacalarn paro- '
disi yaplr: Kllarn, fltlerin, borularn ve dier romantik nesnele
rin kullanlmas Don Quijote'de alaya alnan gelenein parasyd.
Ama burada en nemli nitelin tmyle baka bir ey olduu apak
ortadadr: Anlatc bizim dier karakteriere tepki verdiimiz gibi tep
ki verdiimiz dramatize edilmi bir karakter yapmtr kendini.
Aksiyonun dayand normlardan bahsedebilen Seyyid Hamid
gibi anlatclar, gstermeleri gereken harikalardan tamamen ayr e
likiler ve rehberler haline gelebilirler. Hayranlmz, efkatimiz,
sempatimiz, hayretirniz ya da korkumuz -bu anlatclar arasnda bizi
tam olarak ayn ekilde etkileyen iki tanesini bulamazsnz- tam da
kiiselletii iin younlamtr; anlatmak yazarn, kat bir gayriah
si kurmacada ounlukla rtk kald iin o kadar canllk kazana
mayan "ikinci benlii"yle ilikisinin dramatik olarak sunulmasdr.
Bu iliki eletirel bakmdan ok az tartlmtr. Fakat bu etkinin
itiraf edildii pasajlar bulmak g deildir. avdar Tarlasnda o
cuklar n balarnda J. D. Salnger'n ergen kahraman yle der: "Bir
'

kitab okuyup bitirdiiniz zaman, bunu yazan keke ok yakn bir ar


kadam olsayd da, canm her istediinde onu telefonla arayp konu
abilseydim diyorsanz, o kitap bence gerekten iyidir." ok daha
fazla sayda yetikin okur da ayn eyleri hissettiklerini fark etmiler
dir.2 Henry James bile yazar sesine gvenmemesine ramen Fielding

1 . Don Quijote, ev. Roza Hakmen (stanbul: YKY, 1 996).


2. rnein bkz. (!) Clayton Hamilton, Materials and Methods of Fiction
(Londra, 1 909): "Pek ok okurun 'The Newcomes' dne dne okumasnn sebebi
r
1

G STERMEK OLARAK ANLATMAK 227

ibi byk enebaz yazarlarn ekiciliine direnemez. Tom Jones'un


t.ihi nsel kapasitesinin snrlln ve hayatiyetinin bum nasl ksmen
l'lafi ettiini anlattktan sonra yle der: "Bunun yan sra yazar -ki
ayet gl bir zihne sahiptir- kahraman iin ve onun evresinde y-
1 bir tefekkr bolluu yaratr ki, onu Fielding'in o eski salam ahlak
\l nn, mizal duygusunun ve slubunun bir ekilde herkesi ve her
c yi daha byk ve daha nemli klan tatl atmosferi iinde grrz. "3
Paul Goodman ve H. W. Leggett gibi bu ilikiyi zdeleme ili
k isi olarak adlandrmak arya kamak olacaktr,4 ama kimi zaman
kendimizi byk yazariara teslim eder ve yarglarmzn tmden on
larn yarglaryla karmasna msaade ederiz. Teslim oluumuzun
anlatcya bariz bir ses verilerek dramatize edilmesi gerekmez, fakat
pek ok yorumun ana gerekesi grd iievde sakldr. Dar ilev
sandartlaryla yarglandnda ar grnen yorumlarn ou, gve
n i l i r bir elikiyle, malzemesine adil davranma savan itenlikle ve
ren bir yazarla birlikte seyahat etme hissimize katk yapmas bak
n n dan tmyle savunulabilir bir"konumdadr. rnein George Eliot

gzellik ya da haz pahasna bile olsa hakikati ortaya koyma savana


srekli olarak bizi de dahil eder. " 'Bu Broxton Rektr putperestten
hallice!' diye haykrdm duyuyorum okurlarmdan birinin. 'Art
hur'a hakikaten manevi bir t vermesini salasan ok daha ycelti
ci olurdu! Onun azndan en gzel szler kabilirdi - kendimizi va
az okuyor gibi hissedebilirdik."' Adam Bede'in ( 1 859) hikayesi bir-

Londra yksek sosyetesini grmenin keyfi deil, Thackeray'in yksek sosyeteyi


grd gzlerle grmenin keyfidir" (s. 1 32): (2) G. U. Ellis, Twilight on Parnas
.us: A Survey of Post-war Fiction and Pre-war Criticism (Londra, 1 939): "The Ti
mes'n onu [Dickens] kiisel bir arkadaa benzetmesi retorikten te bir eye dayan
yordu. Her kitapta onu yan bamzda salnrken grrz, ... ve en sonunda haleti
ruhiyesi bize adeta bular. . . . Sonrasnda daha ayk bir kafayla onun dnyasnn b
yk lde hayal rn olduunu grrz, ama onun canl mevcudiyeti adeta ah
sen sevdiimiz biriymi gibi bizimle kalr" (s. 1 2 1); ve (3) Harold J. Oliver, "E. M.
Forster: The Early Novels", Critique, I (Yaz 1 957), 1 5-32: "Her eyi bilen anlatc
kullanma yntemi ... yazann kiilii btnde nemli bir unsursa mmkn olan yn
temlerin en iyisidir gerekten de. Forster'da da durum byledir" (s. 30).
3. The Princess Casamassima, nsz, s. 68.
4. "Romanlarda her eyi bilen anlatcyla zdeleiriz" (Goodman, Structure of
Literature [Chicago, 1 954], s. 1 53). "Kurmaca okurunun hikayedeki karakterlerden
ziyade hikayenin yazaryla zdeletii gerekten de dorudur" (H. W. Leggett,
The Idea in Fiction [Londra, 1 934], s. 1 88).
228 KURMACANIN RETORG

ka sayfalna kesilir ve Eliot "sayn eletirmenim"e cevap verir:


"Romancnn en yce grevinin her eyi hi olmadklar ve olmaya
caklar gibi temsil etmek olduunu dnseydim; yle yapabilirdim
elbette." Ama onun "en byk aba[ s] byle keyfi resimler izmek
ten kanmaya, insanlar ve eylere dair zihni[n]in aynasna yansdk
lar haliyle geree sadk aniatlar yazmaya yneliktir" . Bu ayna "ar
pk" bile olsa, "tank sandalyesine oturmuuro da yeminli ifade veri
yormuuro gibi, o yansmann tam olarak nasl olduunu anlatmaya
kendimi mecbur hissediyorum." Balam dnda byle szler abart
l, hatta kendini beenmie grlebilir. Ama balamda inandrc ol
mas mmkndr. "Bu yzden basit hikayen aniatmakla yetinecek,
hibir eyi olduundan daha iyi gstermeye almayacam; hatta
sahtelik dnda hibir eyden rkmeyeceim, ki tm abalarmza
ramen bundan ne kadar rksek yeridir. Sahtelik ok kolay, hakikat
ise ok zordur. "5 Bu pasajn etkilerinden biri Rektr'n idealletiril
mi bir portreden daha inandrc olduunu bize hatrlatmaktr kesin
likle. Ama daha nemli bir etkisi de sahtelikten kamaya ynelik ne
redeyse ezici mcadelede bizi drst, kavrayl, belki kimi zaman
mnasebetsiz ama kesinlikle taviz vermez yazarn safna katmasdr.
Szckleri en beceriksizce seilmi mdahale bile anlatcnn
yapt eyi derinden nemsedii hissini aktard zaman kendini
kurtarabilir. rnein Melville'in Billy Budd adl romannn zarafetten
uzak sonu bize yazarn son derece gerek sorunlarn hatrlatr ve g
rnteki tm hatalar balamamz salar. "Saf kurmacada ulala
bilir olan biim simetrisine, esasen masaldan ziyade olguyla ilgili bir

5. Adam Bede, II. Kitap, 17. Blm, "Hikayede Ksa Bir Mola". W. J. Harvey
"eytani parlaklndan" dolay bu mdahaleye kar kar. "Okur, tepkilerinin onun
yerine bakas tarafndan belirlenmesinden hi holanmaz; karakterlerin deil ken
disinin yazar tarafndan ynetilen bir kukla olduunu hisseder" ("George Eliot and
the Omniscient Author Convention", Nineteenth-Century Fiction, XIII [Eyll 1958],
88). Ama George Eliot bu sofu kadn okurun reddiyesini aka amalamtr zaten
( 1 . Bask: "kadn okurlanndan birinin"). te yandan Bay Harvey George Eliot'n
alldk pratiinin kusursuz bir savunmasn yapar: "Bu tr kurmacalarda amala
nan 'gereklik yanlsamas' kendi kendine yeten bir dnyaya, Jamesi tarzda doku
nulmam ve bamsz kalan bir kurmaca mikrokozmosuna ynelik deil, 'gerek'
dnyayla hemhudut bir dnyaya, olgusal bir makrokozmasa yneliktir. Yazar iki
dnya arasnda kpr kurar. ... Burada gerek ile kurmaca arasna keskin snrlar
konmaz; kenarlar bulanktr ve her eyi bilen yazar bir dnyadan dierine kolayca
gememizi salar" (s. 90).
G STERMEK OLARAK ANLATMAK 229

n latda ulamak o kadar kolay deildir. Tavizsiz arlahlar hakikatn


luima kenarlar eri br olacaktr. ... Hikaye mnasip bir ekilde
1 Billy Budd'n) hayatnn sonunda bitse de, ufak bir ekleme yapmak
Inn zarar gelmez. Bunun iin ksa blm yeterli olacaktr" (s. 274,
29. Blm).
Dostoyevski arlahsn savan bir paras haline getinnekteki b
yilk ustaln ska sergiler. nndeki ' muazzam ii "baarabilecek
yeterlilikte hissetmediini" sylediinde, asla yeterliliinden phe
ye dilmemiz gibi bir etki yaratmaz. Kendisini ve zayflklann kah
nmannn kiilii ve zayflklaryla zdeletinne eilimi zellikle
e kilidir. kiz'de, kahramarnn ginnek iin beyhude bir arzu besledi
i grkemli dnyay tasvir etmek isteyen yazarn bu arzusunun ayn
lde beyhude olmasyla ilgili gzel bir hicivsel pasaj vardr.6

"TOM JONES"TAK "FIELDING"

Byle etkileri eletirel bakmdar ele almaya almak hsrana urat


t:dr, nk bu etkileri hissetmemi okura gsterilmelen kesinlikle
mmkn deildir. Ne kadar alnt yaparsarz yapn, konuyu istedii
niz kadar zetleyin, zmni yazarn karakterinin btne verdiimiz
epkileri nasl enikonu belirlediini gsteremezsiniz. Bu konuda tek
yapabileceimiz ey sadece bir esere, Tom Jones'a yakndar bakarak,
baarl bir okumada olayn kendisi kadar ardk ve dinamik olar
eyleri statik bir erevede analiz etmektir.7
Dramatize edilmi Fielding, Tom Jones'un balantsz grnebi
lecek pek ok parasn bir araya toplama ilevi gnnesine ve baka
bir sr ileve sahip olmasna ramen, srf ilev asndan bakldn
da ok ileri gitmektedir: Yorumlarnn ounda sadece okurdan ve
kendisinden bahseder. Bu kitab gerekten bir sarat eseri olarak sa
vunmak istiyorsak sz konusu "dsal" unsurlar bir ekilde akla
mamz gerekir. Ama bir btn olarak kitaba ynelik tavnmzda ya
knln veya samirniyetn etkisini dndmz takdirde bu ak
lamay yapmakta ok da zorlanmayz. Tom'un hikayesini darda b-

6. The Short Novels ofDostoievsky, ev. Constance Garnett (New York, 1 945),
4. Blm, s. 501.
7. Fielding'in yorumlarnn belki de en iyi savunusu uradadr: Alan D. McKil
lop, Early Masters ofEnglish Fiction (Lawrence, Kan., 1 956), zellikle s. 1 23.
230 KURMACANIN RETORG

rakarak anlatcnn grnte nedensiz mdahalelerinin hepsini art


arda okursak, anlatc ile okur arasndaki yaknln giderek artna
dair bir anlaty, hatta kendi konusuna ve sonucuna sahip olan bir an
laty okuduumuzu fark ederiz. Son cildin giri niteliindeki bl
mnde anlatc bu sonucu aa vurur, okurla ilikisinin "hikayesi
nin" farkl bir ilgi ierdiini ima eder. Tom Jones'un yar roman yar
deneme deil btnsel bir sanat eseri oldunu iddia etmemiz iin bu
ilgiyi aklamamz kesinlikle gereklidir.
'
te okuyucum, uzun yolculuumuzun son aamasna vardk artk. Bun
ca sayfa boyunca beraber gittiimize gre, bir posta arabasnda gnlerce yan
yana oturan yolcular gibi davranalm birbirimize kar. Geri yol boyunca
arabadakiler arasnda hr km olabilir; birbirlerinin damarna basmlardr
belki. Ama arabaya son kez binerken, herkes barr, herkesin yz gler,
herkes nee iindedir.

Bu veda birka paragraf devam eder ve eserin ouna hakim olan


akac tonlama zaman zaman tmyle terk edilir. "imdi dostum, bu
frsattan yararlanp (elime bakas gemeyecek zira) sana itenlikle
esenlikler diliyorum. Seni elendirdim mi bilemem; ama inan bana,
tek arzum buydu. Eer seni kzdrdm olduysa, bil ki, bunu isteme
yerek yaptm. "
Bu anlatcyla ilikimizin hikayesi iin "ikincil olay rgs" teri
mini kullanmak fazla ileri gitmek olabilir. Anlatcnn "hayat" ile
Tom Jones'un hayat arasnda, ou olay rgs ile ikincil olay rg
s arasnda kurabileceimiz kadar yakn paralellikler kuramayz ke
sinlikle. Lear'da Gloucester'n kaderi Lear'n kaderiyle paraleldir ve
onu destekler. Tin Jones ta anlatc olarak Fielding ile ilikimizi ie
'

ren "olay rgsnn" Tom'un hikayesiyle hibir benzerlii yoktur.


Anlatc ile aramzdaki ilikinin karmak bir taraf yoktur, hatta a
nalk ve yaknln tedrici art ve en sondaki veday saymazsak bir
ardklk bile yoktur. Aynca anlatcnn hayran olduumuz ya da ke
yif aldmz ynleri pek ok bakmdan kahramanda houmuza giden
ya da keyif aldmz ynlerden gayet farkldr.
Yine de iki dramatize edilmi unsurun grek anlamda bir uyumu
retilmitir. Tom anlatcnn normlarndan sapt zaman ban derde
sokar, ama anlatcnn en nemli normlaryla daima uyum iindedir.
Anlatc Tom'un kalbinin daima doru yerde olduuna bizi srekli te
min etmekle kalmaz, onun varl Tom'un varoluunun hem ahlaki
G STERMEK OLARAK ANLATMAK 231

hem de edebi doruluundan emin olmamz salar. Onun rehberli


inde romanda ilerler ve Tom'un giderek derinlere batn, grn
tc Allworthy'nin himayesini, Sophia'nn akn, drstlkle olan gev
ck balarn kaybediini izlerken, onun iin R. S. Crane'in tabiriyle
" korkunun komik benzerini"8 hissederiz. te yandan Fielding'in dra
natize edilmi versiyonuyla yaknlmzn artmas da, gerek hayat
ta hakiki iman sahibinin mfik takdiriilahiye gveomesinin bir nevi
komik benzerini retir. Bu gveni salayan ey sadece mutlu son va
at etmesi deildir. Hem bilge hem iyi olan tek bir karakterin bile bu
l unmad bir kurmaca dnyada -Allworthy bile ok deerli bir kim
se olmasna ramen kavrayllk abidesi deildir- yazar daima plat
formunun zerinden bilgelii ve mfikliiyle insan hayatnn nasl
olmas gerektiini ve olabileceini hatrhtr bize. stelik kendine
dair tasviri de muazzam bir edebiyat kltr bilgisiyle zenginlemi
hir hayatn ve byk bir yaratc gce sahip bir zihnin tasviridir, ki
Tom'un hikayesindeki dramatik malzemeler zerine yaplan yorum
lar olmasayd bu nitelikler asla tam anlamyla aktarlamazd.
Yazarn stn erdemiere sahip olma iddiasn ok fazla hisseden
okurda bu etki ortaya kmayabilir. Anlatc salt numara yapyormu
gibi grnebilir. Ama asl meseleye odaklanan bir okurun gznde
anlatc zengin ve kkrtc koro haline gelecektir. Kitabn dnyasna
sinen, duygusal adan ar msamaha ile kmseme ykl infial
ular arasndaki komik tonlamann elde edilebilmesini salayan ve
hir bakma Tom'un ikiyzller ve budalalar dnyasn affettiren ey
anlatcnn bilgelii, irfan ve cmertliidir.
Anlatemn erdem, bilgelik ya da irfan standartlarndan daha yk
sek standartlar dnlebilir elbette. Ama oumuzun gznde kendi
dnyasnn -ve en azndan imdili bizim dnyamzn- mmkn
olan en yksek standardna ulamay baarmtr. Baka bir dnya
iin yazmaya almamaktadr, ama bu dnyada ok fazla ve ok az
sofuluk, cmertlik, irfan, dnyevi bilgelik arasnda tam ortaya isabet
kaydetmitir.9 Artk onu kaybedeceimizi bildiimiz bir anda, veda-

8. Critics and Criticism, haz. R. S. Crane (Chicago, 1 952), s. 637.


9. A.g.y., s. 642. William Empson Tom Jones'ta Fielding'in kurallarn ve eserin
ahlaki duruunu canl ve iknaedici bir ekilde savunur: "Tom Jones", Kenyon Review,
XX (Bahar 1 958), 2 17-49. Empson "Fielding'in gayet sade bir dille ifade ettii nok
taya kulan tersten tutarak" geldii iin savunusunu biraz zayftatm olsa da (C. J.
232 KURMACANIN RETORG

snn sonuna yaklarken ve bizi kanlmaz olarak lm engelinin


tesine geiren terimler kullanrken, vedasnn akac tarznn verdi
i keyfn altnda yatan baka bir his duyarz; yakn bir dostu, bize as
la hakkn deyemeyeceimiz bir armaan vermi bir dostu kaybet
mek gibi bir histir bu adeta. Bize verdii armaan -yani kitab- biz
zat kendisidir, tam olarak kendisidir. Yazar kitab yazarken bu benlii
yaratmtr. Kitap ve dost bir ve ayn eydir. "Yaratclk dnemim ne
denli ksa olursa olsun, benim yazdklarm, kendi sakat bedenimden
de, beni aalamaya kalkan adalannn clz yazlarndan da daha
ok yaayacaktr herhalde." Fielding bu cmleyi yazdnda gerek
ten de edebi bakmdan gten mi dmt? Bunun en ufak bir ne
mi yok. Biz Fielding'le deil, kendi adna konusun diye yaratt an
latcyla ilgileniyoruz.

FIELDING'E YKNENLER

Byle dorudan etkilere yknmenin hayli basit bir mesele olduunu


dnebiliriz. Hi phe yok ki bu oyunu herkes oynayabilir. Ama
yzlerce benzer anlatc giriimi arasnda baarszlar baarllardan
ok daha fazladr.
Baarszln en bariz sebebi yazarn zekilik iddias ile sunulan
hikayenin bayal arasndaki uurumun ok byk olmasdr. Tom
Jones'ta bbrlenme ile icraat arasnda olaanst bir karlkllk
vardr, ama ona yknen pek ok yazar ziyafet vermekle bbrlenir
ken aslnda artklar sunmutur. Anlatcnn aleni iddialarnn doru
luunun ba kant Tom Jones'un maceralarnn dahiyane kuruluu,
hikayenin btn olarak bizi gl bir ekilde etkilemesini salayan
olay rgsdr. 10 eitli mdahale aralarn kopyalamann kolay ol
duunu dnen pek ok yazarn hametli iddialarn destekleyecek
glerden yoksun olmalar da gayet doaldr.
Ama kurmaca retoriinin analiziyle daha fazla ilikisi olan iki
baka baarszlk tr daha vardr. Bunlardan birincisi, zmni yazar

Rawson, "Professor Empson's Tom Jones", Notes and Queries, N. ' s., VI [Kasm
1 959], 400), Fielding'i ve yorumlarn reddetmekte kullanlan an basitletirmelere
kar deerli bir panzehir retmitir.
lO. Burada ifade edilen olay rgs kavram ve Tom Jones'taki olay rgsne
dair kapsaml bir tartma iin bkz. R. S. Crane, a.g.y., zellikle s. 6 1 6-23.
GSTERMEK OLARAK ANLATMAK 233

karakterinin baanszldr. Mdahale eden yazar ilgin olmaldr,


bir karakter olarak mdahale etmelidir. Fielding'den gnmze ka
darki yzlerce eserde skc zihinler skc szcler retmi ve bu sz
cler de zekilik iddiasnda bulunarak skclklann iyice vurgulam
I ardr. Bu tarz byk anlatclar genelde dedikoduculara o kadar ben
zerler ki salt dedikoducu olan yazarlar sk sk byk anlatclar yarat
maya girimitir.
rnein Fielding'in kardei Saral Tom Jones'tan etkilenerek ania
t yntemini kkten deitirrnitir. 740'larda Y.ayrnlad eserlerde
(David Simple, The Governess [Mrebbiye] vs.) ok az mdahale
vardr ve anlatcnn zrnni karakteri btnnde skc ve beceriksiz
olmakla beraber, ok sorun karmayacak kadar belirsizdir. Ama Tom
Jones'un ardndan Saral yeni aniat teknikleri denemeye giriir (r
nein The Cry [Haykn; 754] ve The Lives of Cleopatra and Octa
via [Kleopatra ve Octavia'nn Hayatlan; 757]), zellikle de mda
hale yntemlerine ynelir. Eserlerinin genel olarak ktletii syle
nernese de, Fielding'in yarattna benzer etkiler yaratma giriimleri
feci ekilde baanszlkla sonulanmtr. Anlatcnn zekas kt, bil
gelii inandnclktan uzaktr. The Countess ofDellwyn'de (Dellwyn
Kontesi; 759), Fielding'in kuvvetli z-imgesi yerine anlamsz bir
bilgi birikiminin gsterili geit resmini izlediimizi grrz. Tom
Jones'un nispeten ksa, veciz giri blmleri yerine, katlanlarnaya
cak kadar uzun, krk sayfalk gevek bir nszde, grne gre
Saral Fielding'in aklna gelen btn edebiyat sorunlarnn tartld
n grrz, stelik Le Bossu'dan ve "beeni sahibi yal bir beye
fendiden" bol bol alnt yaplmaktadr. Fielding'in okura saliden ne
fes aldran mdahaleleri yerine, kamusal alanlarda grlen "Binbir
eit Miza"n ocuka analizleriyle ve edebiyada ilgili basmakalp
fikirlerle karlanz (Il. Kitap, 6. Blm): Edebi karakterler "Oku
run ya da izlerkitlenin onlarla evvelden Tankl orannda naho
karlanr ya da onaylanr byk lde. Eskiden olsa benim Lord
Foppington'm ve Sir iopling FIutter'mm Adlan lanlarda grnd
anda Tiyatroyu Seyirciyle doldurabilirlerdi; ama tpk onlan tern
sil eden Kostmler gibi o Zppe Trnn de Modas gemitir artk."
Sonra da bu konu zerine uzun bir paragraf u umudunu dile getire
rek bitirir: "imdi sizlerle tantracarn Karakter byle talihsiz bir
Dururnda olmayacak, kimsenin bilmedii bir Malluk olarak grl-
2 34 KURMACANIN RETORG
...
meyecek; en azndan Dnyann bir Ksmnda Tandk olarak sahiple
nilecek" (Il. Kitap, 8. Blm).
Bu gerekilik iddias Saral'nn aabeyinin ayn etkiyi yaratmak
zere tasarlanm esprili mdahaleleriyle ilgin bir ztlk oluturur.
Bridget Allworthy'nin cinsel ihtiyat zerine yorum yaparken Fiel
ding yle der: "Okuyucu bunun nedenini belki aklayamaz ama,
ben una dikkat ettim ki, tpk ulusal muhafz alaylar gibi bu ihtiyat
muhafzlar da tehlike nerede en azsa orada en ok tetiktedir. Tm er
keklerin peinden kotuklar, uruna i ektikleri, ldkleri, elde et
mek iin eit eit tuzaklar kurduklar o gzel kadnlar korkaka ve
alaka savunmasz brakverir de; erkeklerin rkek bir saygyla ta
uzaklardan seyrettikleri ve (bana kalrsa, baar umudu olmad iin)
hibir zaman stne saldrmadklar daha erdemli kadnlar hibir za
man savunmasz brakmaz. " (1. Kitap, 2. Blm). Burada da ayn b
brlenme sz konusudur: Karakterlerim gerek davranlarn titiz
gzlemine dayanr. Ama ses bir ustann sesidir, dolaysz gcnden bir
ey kaybetmeden ironik tnlayabilir.
Burada sylediim ey salt bir totoloji gibi grnebilir: lgin an
latclar ilgintir. Ama aslnda bundan fazlas sz konusu: Baz ilgin
anlatclar sunduklar eserlerde baka hibir eyin oynayamayaca
bir rol oynar. Sadece balama uygun olmakla kalmazlar (ki bu da te
mel nemdedir). 1 1 lk bataki baarlarnn (ve bu baarnn hala sr
yor olmasnn) altnda yatan ey yaayan kilbinler olduklarna okuru
ikna etmeleridir. Yalnzca iinde belirdikleri roman dnyasnn deil,
kitabn dndaki dnyann ahlaki hakikatlerinin de gvenilir rehber-

1 1 . Sarah Fielding'in The Governess; or, the Litt/e Fema/e Academy, Calcu/ated
for the Entertainment and Instruction ofYoung Ladies in their Education ( 1 749) ad
l eserindeki "yazar" gayet terbiyelidir: "Okuyacanz Sayfalar Kibrin, natln,
Fesadn, Kskanln, ksacas her trl Gnahkarln mmkn olan en byk
Aklszlk olduunu sizlere ispatlamak iin Yazlmtr. ... Bunun doruluunun ka
bul iin tm kk Okurlarnn Faziletine sn yorum. Ama bir Uyar yapmak ye
rinde olur: Bu Sevgi ve Muhabbet sizi Skntl Durumlara, hatta Yanla gtrme
meli: nk bu stidat doal olarak sizi ... her trl Hataya srkler, o yzden ev
renizdekilerin ncelikle Sevginizi hak edecek kadar iyi olup olmadna bakmadan,
srf syledikleri kulaa ho geliyor diye onlarn tarafn tutmamalsnz" (s. ix-x).
On sekizinci yzylda gen bir hanmn bu son derece terbiyeli yoruma nasl
tepki vereceini kestirrnek zor, ama yirminci yzylda ister yetikin olsun ister o
cuk hemen herkes bu yorumu tahamml edilemez bulacaktr.
G STERMEK OLARAK ANLATMAK 235

leri olmulardr. B u konuda baansz olan yorumcu ise her eyi bilme
iddiasnda olup budalaln ve nyarglarn ak eden yorumcudur. 1 2

"TRISTRAM SHANDY" VE BiiMSEL TUTARLlLIK SORUNU

nc trden baarszlk hem daha yaygn hem de baa klnas


daha zordur: biimsel tutarlln oluturulamamas. 5. Blm 'de gs
termeye altm gibi, bal bana bir ama olan baz nitelikler ba
ka niteliklere ya da etkilere kstek olabilir; nitekim mdahale eden
(her eyi bilen ya da gvenilmez) anlatc geleneinde bu mdahale
etme slubuna ynelik bamsz bir ilginin baka etkilere kstek oldu
u yzlerce kitap gryoruz. Byk anlatclarn balettii nitelikle
rin ta kendileri, bal bana bir ama haline getirildiinde, anlatcla
rn grnte hizmet etmek zere yaratldklar eserleri dntrr ya
da ykma gtrr.
Tristram Shandy'yi eletren pek ok kiiye gre bu bakmdan
Shandy en byk yz karalarndan biridir. 1760'ta ngiltere'yi ve Ana
kara'y saran bu "lgn", "salt tuhaf' "vr zvr salatas", baka zel
liklerinin yan sra edebi bir bulmaca olarak da grlmeye balamt.
Walter, Toby ve Tristram'n tuhaflklannn, aniatsal yorumlar tara
fndan o zamana kadarki tm komik konulardan daha fazla mulak
latrld, arapsana dnm komik bir roman mdr bu sadece?
Tpk Montaigne'inki gibi esprili kurgusal yazlardan oluan, ama
Montaigne'in gerekli grdnden daha fazla kurmaca ekeriyle kap
lanm bir derleme midir? Yoksa Swift'in A Ta!e ofa Tub (Bir Krs-

1 2. The History ofCleanthes, an Englishman of the Highest Quality, and Cele


mene, the lllustrious Amazonian Princess'in ( 1 7 57) nszne baktmz zaman, bir
yazarn yanl trden bir otoportre reterek eserin etkisini ne kadar ciddi ekilde
azaltabileceini grrz: "izleyen Sayfalar kendi kar ya da Alkianma Arzusu
iin deil, srf Hoa Vakit Geirmek iin yazan bir Kiinin rndr. Benim Duru
mum yle ki, yapacak gerek bir im olmadndan, Bo Zamanm doldurmak ze
re kendime eitli Elenceler bulmaya abalamasaydm, bu kadar ok Saati kaldra
mazdm artk." Bu yazlanlar karsnda umudu krlmam tek bir okur kaldysa di
ye, bu ar aksak yazar son bir darbeyle kendi iini bitirir: "Kendi Yeteneklerimi
uzun uzadya denemeye karar verdim ve bunu yaptm; Anlatmdaki Macera Kar
n'na bakld zaman aka grlecei zere, okuduum kitaplar hem eski hem
modemdir, Eserin de her iki Plann birden zerine kurulmu bir Yapdr. ... hret
sahibi olmay Hesaplayarak yazmyorum; bunun Kant olarak da sim kullanmaya
can ve kimsenin YAZAR olduum phesine kaplmayacan umuyorum."
236 KURMACANIN RETORG

nn Hikayesi) geleneinde bir hiciv midir ve Sterne'n kendi deyi


iyle "yoluma kan glnebilir her ey" iine mi doldurulmutur?
Eserin kendine zg btnln kabul eden; dnemeler ve viraj
lar, kademe kademe "ilerledii" anlalan grnteki sapmalar, za- '
man dzeninin kvrlmalar ve st ste binmeleri arasnda emin adm
larla yoluna devam eden son dnemdeki pek ok eletirmen bile ese
rin aslnda tam olarak hangi trden olduu konusunda anlamaya va
ramamtr. B
Byle bir kitab alglamaya altmz pozisyondan bamsz
olarak, eserin tutarllmn, biiminin srr ncelikle dramatize edil
mi anlatc Tristram'n oynad rolde yatyor grnmektedir. Trist
ram, kendi dank dneeli varl olmasa daha batan dalmaya
cak gibi grnen malzemeleri bir arada tutan merkezi znenin ta ken
disidir. Onun ifte iddias -ne menem biri olduunu bilmekte ama
bilmemektedir- batan sona deneyimimizde aikar olan eyi aa
vurur sadece: Baz alardan bize baka romanlara benzer bir roman
vermekte, baz alardan vermemektedir. Kitabn ok byk bir ks
m onun yazma iine ve okurla kurduu retorik ilikiye dairdir.
Be dakikaya kalmadan kalemimi frlatp ocaa atacam ... -Bu arada
yapmam gereken ufak tefek birka ey var-adlandracam bir ey-yasn
tutacam bir ey-umacam bir ey ... ve kredeceim bir ey. -Bu yzden
bu blme EYLER blm ad n veriyorum gelecek blm, yani eer ya
-

arsam bundan sonraki kitabnn ilk blm, yaptmda bir tr sreklilii


korumak adna, FAVORLER zerine bir blm olacak.
Beni ziyadesiyle zen ey, olaylar byle zerime zerime geldii iin,
eserimin yol boyunca en iten niyetlerle ynelmi olduum blmne bir
trl girernememi olmam; askeri seferleri ve zellikle de arncam Toby'nin
ak maceralarn ieren bu blm yle benzersiz olaylarla dolu ve yle Cer
vantesvari bir rol dalmna sahip ki, olaylarn bende uyandrd izlenimle
rin aynsn dier zihinlere de iletmeyi bir becerebilsem-kitabmn dnyada
kendine, salibinin onu yazmadan nce yapabildiinden ok daha iyi bir yol
amasn salayacam-Ah Tristram! Tristram! Bu bir gereklese-yazar
olarak kazanacan itibar, insan olarak bana gelen bir sr felaketi unuttu
rur. ... Bu ak maceralarna gelmek iin can atmamda alacak bir ey yok
onlar benim btn hikayemin en sekin paralan! [IV Kitap, sonu].

13. Son dnemde yazlm olup Tristram Shandy nin sorunlarn en iyi zetle- .
'

yen, ayrca biimsel dehasn ve tarihsel etkisini en iyi deerlendiren alma iin
bkz. Alan D. McKillop, Early Masters ofEnglish Fiction, 5. Blm.
G STERMEK OLARAK ANLATMAK 237

Peki burada ne tr bir eser okuyoruz? B u "anlatma" dramatik un


surlarn gerekletirilmesine yardm edecek bir retorik olsun diye mi
ydurulmutur? Aslnda James'teki anlamda dramatik konu nedir
( bkz. yukanda 4. Blm)? Tristram Shandy'de mesela Bir Kadnn
Portresi'ndeki Isabel Areher'n karakterinin ve hikayesinin bir benze
rini ararsak ne buluruz? Arncam Toby'nin 1 695'te Narnur kuatma
snda yaralanmasyla balayan ve -ee, neyle?- biten bir sistematik
olaylar dizisi midir aradmz? Daha burada glklerle karlarz.
< >laylar eserde verilen son tarihte mi, yani Tristram'n kendisinin mor
yclek ve bir ift sar terlikle masasnn banda otururken tasvir edil
dii, "1766 Austosunun bu 12. gnnde", asla baka birinin ocuu
gibi hareket edemeyeceini ve dnemeyeceini kestiren babasnn
"en trajikomik ekilde hakl kt" anda m sona ermektedir? B unun
kitabn yazmndaki bir olay olduunu, Narnur kuatmasnn ise bu
yazmda ele alnan bir "konuda" geen bir olay olduunu syleyebilir
miyiz? "Dramatik nesnedeki" son olay nedir? Altnc kitaptaki ksa
pantolon merasimi mi? Tristram'n doumundan drt yl nce ger
ekleen ve son blmde anlatlan olaylardan bahsetmiyoruz herhal
de. Yoksa yetikin Tristram'n Avrupa seyahati mi? Ama bu aslnda
eserin yazlmasna ilikin bir sapmadr, onu masann banda bu tuhaf
kitab yazmaya gtren olaylar dizisinin bir parasdr; kitabn tuhaf
l Tristram'n kendi karakterinden kaynaklanmaktadr, karakteri de
babasnn teorilerinin bir sonucudur ve bu teoriler de ...
Dramatize edilmi anlatc burada aniattklarndan ayrt edilemez
hale gelmitir. Eserin konusunun ve ileniinin dikisiz bir a olu
turmas gerektiini dnen James'in bu idealine onun zamanndan
yz yldan uzun bir sre nce tesadf edilmitir - hem de tam bir d
zensizlik havas yaratan bir eserde !

BMSEL GELENEK: KOMK ROMAN,


DERLEME VE HCV

Tristram'n gerekten ne olduunu belirlemek iin atalarndan ne


ksaca bakmalyz. Bu kitap tarihsel bir alma olarak dnlme
mise de, Sterne'den nceki anlatclarn tarihi, dramatik biim ile an
lat retorii arasndaki kartlkla ilgili en kritik sorular bize ana
edebi gelenek iinde sunmaktadr. Bu gelenekler, bekleyebilecei-
238 KURMACANIN RETORG

miz zere, Tristram Shandy'nin biimiyle ilgili en popler hipote


ze tekabl etmektedir: patlam bir komik roman; ekere banlm
felsefi denemelerden oluan bir derleme; ok ynl bir hiciv.
1749 ile 1760 arasnda yazan romanclardan herhangi biri Fiel
ding'in gzler nne serdii abidevi komik olaylar dizisini yaratabil
mi olsayd bile, pek ou onun titizlikle kontrol altnda tuttuu pata
vatszl dikkatsizce yayarak komik konu potansiyelini yok ederdi.
Bu trden en aydntatc eserlerden biri, Tom Jones'un yaymlanmas
n takip eden bir yl iinde anonim olarak yaymlanan Charlotte Sum
mers, the Fortunate Parish Gir/'dr (Charlotte Summers, Talibii Ye
tirn). 1 4 Anlatc, "Joseph Andrews ve Tom Jones'un ok mehur Bi
yograficisinin manzum nesiinin ilk yesi" (s. 3) olduu iddiasnda
dr. Ama "o Beyefendinin her Hareketini taklit etme ynnde gl
bir Gd" (s. 4) hissetmesine, hatta Tom Jones'un aleni aralannn
pek ounu kopyalamasna ramen, retoriin yetim kza dair komik
konuyla ilikisi ok farkldr. Aslnda yazar mdahalelerde geici bir
sre moda olan bir yntemi kullanmaktadr ve grece zekice bir i
baarsa da, sonu birliin en u ekilde bozulmasdr: Eletirmenle
rin dedii gibi, tarz konuya rakip kmaya balamtr.
Bu aniatma dramas kimi zaman "ben" ile bir "Okur" arasndaki
diyalogdan ibarettir ve hakiki okur bu "Okur" ile az ok zdeleebi
lir. Daha sk rastlanan bir yol ise "ben" ile gln, varsaymsal bir
okur arasnda bir diyalog kurmaktr ki buradaki okur da kitaptaki tm
dier karakterler kadar komik bir karakterdir. "Beau Thoughtless",
"gzel Bayan Pert", "kr sal Bayan Sit-her-time" ve "Dick Dapper
wit"* srekli araya girerek hikayeden ya da karakterlerin davranla
nndan "hararetle" ikayet ederler. Bu bamsz aniatma dramasnn
en ilgin rnei Bayan Arabella Dimple ve Hizmetisi Polly adl bir
ift "okur"la ilgili zgn maskaralktr. "Afedersiniz, efendim, nere
den balayaym? Hanmefendi kaldklar sayfann kesini kvrm

Thoughtless: dncesiz; pert: laubali; sit-her-time: otur-dur; dappeiWit:


akgz. -y.n.
14. Bu eser tarihsizdir ama geellikle 1749 ya da 1 750'de yazld kabul edilir.
Sarah Fielding'e atfedilmitir ama bu atf ok da salam kantiara dayanmaz. Elli
lerde yazlp da ya aka "Biyograficiler Kral"na minnettarln bildiren ya da
onun aniat tarzndan derinden etkilendiinin ak iaretlerini veren baka eserler
iin bkz. Kaynaka, V. Blm.
G STERMEK OLARAK ANLATMAK 239

m yd? - Hayr, Budala, kvrmamtm, bu irkin Adeti nlemek_


Amacyla kitap Blmlere ayrlm." Hatrladklan konusunda m
cadeleye giriirler: "imdi dndm de, Yazar hatriamam syle
miti, eyin Sonunda kalmtm - galiba 6. Blm'd. imdi 7. B
lm' a da nasl baladn oku bakalm - Polly okur, '7. Blm,
Leydi Fanciful'un Sinealnn lm... "' Bayan Dimple szn ke
ser: "Dur Kzm, ok hzl okuyorsun; sylediin tek bir Szc da
hi anlamyorum. ... O kadar ileri gitmi olarnam - Mankafa Yazann
bize biraz kestirmemizi. ama ve nerede braktn unutmamamz
syledii o Blm n Sonuna bir bak. . " (I, 68-9). Polly drdnc b
.

lmn sonunu okur; okurun birka sayfa nce zaten karlam oldu
u bir pasajdr bu. Ardndan on alt sayfa boyunca sesli okumaya de
vam ettikten sonra anlatc araya girer: "Ama Okur unutmamaldr ki
Bayan Dimple'n Hizmetisi Polfy tm bunlar srasnda okumaktay
d. Tam bu Uzunlukta okuduunda ban kaldrp Hanmna bakt ve
onun uyumu olduunu grd. . . . Gzel Bayan Dimple'n uyuduu
yerde Blme son vermenin vakti geldi demek kL " 1 5
Byle sahte okurlar anlatcnn herhangi bir karsanabilir yazarla
ancak uzaktan ilikilendirilebilecek yar soytan yar kahin niteliin
deki incelikli otoportresinin karsna konur. Adeta yazar "F-g Ba
ba"nn sadece kaprisli yann taklit etmeyi kasten semi, Fielding'in
aksine u "dQktrini" ciddiye almtr: "Yazar tm eletirel Otoriteye
ramen istedii zaman ve yerde konudan sapma, kendisini ve Okur
Iarn ilk Aklna gelen eylerle elendirme Hakkna mutlak olarak sa
hiptir; aklna gelenler Eldeki Konuyla ilikili olsa da olmasa da bu
hakk sakldr" (I, 28-9). Bu doktrini takip ederken onlarca sayfa bo
yunca zavall yetim kzn sk sk unutulduunu -halbuki Fielding
Tom Jones'u asla gerekten unutmaz- eklerneye gerek bile yok. Neti
cede komik roman olma iddiasndaki bir eser patavatsz mdahale
lerle para para edilmitir. 1 6

15. Bu "ayna iinde ayna" etkisinin baka rnekleri iin bkz. bu blmn epig
raflar arasnda Gide'in Kalpazanlar'ndan yaplan alnt ve Mark Harris, The South
paw. Harris'in kitabnn " I l-A" balkl blmnde anlatc 1 2. Blm' arkadala
rna okur. Arkadalar 1 2. Blm'n btn pasajlarna itiraz ederler ve bunun zeri
ne anlatc da tek bir cmle kalncaya kadar her yeri siler. Nihayet bu cmleyle 1 3.
Blm balar; 12. Blm yoktur.
16. Bu konuda ve ellilerdeki Shandy-ncesi komik romanlarn pek ouyla il-
240 KURMACANIN RETORG

kinci gelenekten eserlerde benzer bir kapris havas ok farkl bir j


etki yaratmtr: en iyi rneklerini Montaigne'in verdii, bozucu ol- 1
\f
maktan ziyade birletirii otoportreler. Montaigne'in Denemeler'ine i
kadar gelen ve sonrasnda devam eden uzun eserler silsilesi iinde

Steme, tm dier aniat ilgilerinden az ok aynm, bal bana bir


ama olarak aynntl ve daldan dala geen yorumculukla karlam
tr. u veya bu konudaki grlerin balantsz bir derlernesi olan
Montaigne'in kitab, mevcut dramatik btnln yazarn bir ka
rakter olarak tutarl bir ekilde tutarsz portresine borludur ve ortaya
1
kan "Montaigne" herhangi bir kurmaca kahraman kadar hayranlk '
uyandncdr. Tpk Tristram gibi bize ahlaki ve fiziksel zellikleri . .

hakknda pek ok ey, hatta belki de "kendi tablosunu yapma" iddi


asn hakl karacak kadar ok ey anlatr. Ama bize ok daha fazla- ,
sn verir: Kitabn yazlma dair sregiden bir aniat ve bylece yazar
olarak karakterinin sregiden bir portresi. "Sav ve Konu olarak ken
dime Kendimi verdim. Dnyada bu trden baka kitap yok, stelik
lgn ve msrif bir Tasarmn rn; bu te Savurganlktan baka
Szn etmeye deer bir ey yok: zira bu kadar beyhude ve anlamsz
bir Konu varsa, Dnyann en iyi Ustas dahi herhangi bir itibar ta
masn salayacak bir biim veremez ona" (Il, 85). 17 Baka insanlarn
kitaplarndan daha hakiki olacak bir kitap yazma grevini stlenen
vasfsz bir adam olarak niteliklerini en ince aynntsna inerek tart
r. "Hayal gc ve muhakemesi karanlkta el yordamyla ilerlemek
tedir" ve o da "Akl[n]a ne gelirse aldrmadan" yazyordur (1, 214).
"Doal olarak Komik ve samimi bir slubum var; ama tuhaf ve Ka
mu nnde sergilenmeye uygun deil, tpk kullandm Dil gibi faz
lasyla zl, Dzensiz, Beklenmedik ve Esiz," der (1, 398). Tristram
Shandy gibi kalemi nereye giderse o da peinden gitmekte, nceden
tasarlamamakta, plan yapmamaktadr, birinci kelime ikinciyi dou
rur ve blmn sonuna dek byle gidilir (1, 400). Konudan sapmala
nn tam da Tristram'n tarznda savunur: "Bu karmaa Konumun bi
raz dnda. Yolumdan kyorum, ama sebebi ihmal deil salahiyet.

gili daha aynntl bir anlatm iin bkz. "The Self-conscious Narrator in Comic Fic
tion before Tristram Shandy", PMLA, LXVII (Mart 1952), s. 163-85.
17. ngiliz kurmacasnda, zellikle John Dunton ve Steme zerinden ok etkili
olduu iin Charles Cotton evirisini kullanyorum. Verdiim sayfa numaralan ikin
ci baskya aittir, Londra, 1 693.
G STERMEK OLARAK ANLATMAK 241

Dletim birbirini takip ediyor, ama kimi zaman aralarnda byk


mesafeler var, birbirlerine bakyorlar ama yamuk bir adan. ... Atia
nal sramal iirsel Yry seviyorum ... " (III, 348-9). Tristram'
n krk cilt kehanetini haber verircesine, "kesintisiz ve aba harcama
dan ... dnyada Mrekkep ve Kalem olduu mddete" (III, 263) de
vam edecei tahmininde bulunur. Yine tpk Tristram gibi, varsayd
okurlarla sk sk ve uzun uzadya tartmalara girer: "Ama imdi biri
<;kp, bir insann kendini yazsnn konusu yapmasnn [ancak] az bu
lunur ve nl insanlarda mazur grlebileceini syleyecektir. ...
ok doru olduunu itiraf etmeliyim, aynca bir esnafn sradan bir
adama bakmak iin ban iinden kaldrmasna da az rastlandn
gayet iyi biliyorum . ... nsanlar Konuyu deerli ve zengin bulduu
iin kendi adiarna konumaya tevik edilenler oldu; te yandan ben
daha cretkiirm, zira Konu ok zayf ve ksr olduundan Gsterii
lik ettiim dnlemez" (Il, 54 1 , 542).
Kitap srf bu gzle batan okunmad takdirde, Montaigne'in ye
ni bir tr yazar olarak karakterine dair tm bu tartmalarn etkisi tam
anlalamaz; alntlarla anlalnasn salamak kesinlikle mmkn
deildir. Ama Montaigne'in biimsel tutarllk konusundaki tek iddi
asnn, kendine sayg duyan pek ok modem romancnn otomatik
olarak btnl bozucu ve sanatsallktan uzak sayarak reddedecei
nalzerneden kaynaklandn grmek nemlidir. Bu eserin neredey
se bete biri srf yorumdan oluur.
Bu eserin bir roman olmad dorudur; Denemeler'de srekli bir
aniat yoktur. Ama tam da bu yzden kendisi olmaktan baka ilevi
hulunmayan yorumu incelemek iin kusursuz bir frsat sunar. stelik
hu tamamlanm sayfalarda ortaya kan "Montaigne"e yakndan ba
karsak, kurmaca ile biyografi ya da deneme arasndaki basit aynm
reddetmekten kendimizi alamayz. Kitaptaki Montaigne, hayal gc
mz ne kadar zorlarsak zorlayalm gerek Montaigne, "estetik me
safeyi" umursamadan kendini kada dken Montaigne deildir.
"Kendimi tpk doal halimle olduum gibi Belleinize sunuyorum"
( I I , 7 1 8) diye ne kadar tekrarlarsa tekrarlasn, kendini deitirip d
ntrdne ilikin itiraflaryla sk sk karlanz. "Kamuya duy
duum saygnn izin verdii kadaryla" gibi ifadeler kendini tasvir et
meye niyetlendii hemen her cmlede grlebilir. "Bu Figr kendi
mi temel alarak biimlendirirken, doru pozda durmaya gayret ettim
'1.'
242 KURMACANIN RETORG
'
ki Kopya gerekteki gibi alnsn ve bir bakma kendi kendini biim
lendirsin. Ama bakalar iin resmederken kendimi doal Grn- '
mden daha renkli sunuyorum" (II, 543). "imdi, Nezaketin msa
ade ettii kadaryla burada Eilimlerimi ve Duygusal Yaknlklarm
kefediyorum (III, 329). "Bununla beraber, bir insan kamunun nne
kmak iin kendine ekidzen vermelidir. . " (II, 75). Kendine eki
.

dzen verdii kesinlikle ortadadr: Bunu bilmek iin hayatnn ger


eklerine dair bir aratrma yapmamz gerekmez; neticede Proust,
Gide, Huxley ve Mann'n eserlerinde kendilerine ekidzen veren
zbilinli anlatclarn szlerinin satr aralarn okumay renmi
durumdayz.
Dank dnceleri bir araya toplayan ey yaratlm olan bu
kurmaca karakterdir. Charlotte Summers'da araya giren yorumlar gi
bi, aslnda uyumlu olan malzemeleri datmak yle dursun, bu eser
de yorumlar, yokluklarnda tahamml edilemez lde dank ola
cak melzemelerden bir btn oluturur - geri yine de gevek bir b
tndr bu. Montaigne'den sonraki uzun eserler dizisinde Steme de
benzer etkiler bulmu olabilir. 1 8
Daha ksa ele almak zorunda olduum nc Shandyvari etki de
Rabelais'den Erasmus ve Swift'e ve Tristram Shandy yaymanmadan
hemen nceki yllarda bir sr nispeten az bilinen kiinin yazd sa
ysz hicivde ve talamada grlebilir. Bu eserlerdeki retorik niyet her
okur iin ak olduundan, dramatize edilmi szc ister budala, ister
hilekar, ister bilge olsun, ilevi genelde ok aktr; kimse onlar l
gn bir tutarszlkla sulamaz. Yine de baz alardan bu gelenee ait
eserler, "kkten yeni" olan Tristram Shandy'de bulduumuz eye,
Charlotte Summers ve Denemeler'den daha ok yaklamtr. zbi
linli anlatc kullanlan komik romanlarda hikayenin kendisinin or
ganizasyonu normalde anlatcnn mdahalelerinden bamsz kala
bilirken, A Tale of a Tub gibi eserlerde anlatc ok daha merkezi bir
yerdedir: Tristram Shandy'de olduu gibi, Swift'in yaratt karakter
de eserin dorudan tasarmn etkiler, bir blmden dierine ilerleme
eklindeki temel doasn deitirir. Swift'in "ticari" yazarnn "m
dahalesinde", mdahalenin nitelii o ana kadar grdmz her ey
den kkten farkldr; stelik Charlotte Summers ve A Tale ofa Tub'n

1 8 . Bkz. Kaynaka, V, C.
G STERMEK OLARAK ANLATMAK 243

anlatclar tam olarak ayn szckleri kullanmalarna ramen, birin


de daha temel meselelere sahici bir mdahale sz konusuyken, die
rinde "mdahaleler" yaratlan etkinin ayrlmaz bir parasdr. Nasl ki
Tristram Shandy'nin lgn bir kitap olmasnn sebebi, hakknda ya
zld kiinin hayat ve dnceleriyse, (Swift'inkinden ayr olarak)
ticari yazarn A Ta/e ofa Tub'nn korkun derecede zavall bir eser gi
bi grnmesinin sebebi, kitabn saldrd edebi grler ve dnsel
alkanlklardr. 1 9 Aslnda hicvin ana hedefi "yazar"dr.

"TRISTRAM SHANDY"NN BTNLG

Tristram Shandy'ye bu gelenekler nda baktmzda, her n


den eitli unsurlarn bu eseri bir arada tuttuunu gryoruz: Bir tr
komik konu vardr, ama "patlamtr"; bize tek bir kiinin tutarsz zih
ninin tutarl bir genel tasvirini sunar; btnne bakldnda kaprisli
bir anlatc olan ticari yazarn gln rndr. Bu vehelerden sade
ce birinde yorum btnl bozan bir etki yapar; dier ikisinde yaz
ma ediminin dramatik sunumu btnln ana unsurudur.
Ama Steme gelenei birletirerek saliden yepyeni bir ey ya
ratmtr: Montaigne'in aksine Tristram gerekten bir hikaye anlatma
ya alt iin, yazar olarak mcadelesinin kendisi Montaigne'de im
kansz olan bir olay rgsne sahiptir. Bu olay anlatcnn anlatyor
mu gibi yapt komik aksiyonu bozmasna ramen, tpk Swift'in hi
kayesindeki karde ve o hikayeyi anlatan ticari yazarda olduu gi
bi, ikisi aslnda birbirine baldr. Yine de, A Tale a ofTub'da grd
mzn aksine, kitap yazma eylemi burada baka yazarlarlaya da onla
rn grleriyle dalga gemek gibi basit bir amaca Jizmet ediyor gibi
grnmemektedir; karmza tesadfen bol miktarda hiciv kmasna
ramen, Tristram'n bu kitab yazma eylemi Tom Jones ya da Don Qu
ijote'deki byk komik olaylarda olduu gibi, her trl hicivsel niye
ti n zerine ykselmi, nihayetinde kendi bana keyif verici bir aniat
olarak grnmektedir: Hiciv kornikiikten keyif almak iindir, tam ter
si deil.
Bu komik aksiyonun karmakln en iyi ekilde grmek iin
Tristram'n doasn gln ve sempatik olarak iki vehesine ayr-

1 9. Bkz. Kaynaka, V, C.
242 KURMACANIN RETORG

ki Kopya gerekteki gibi alnsn ve bir bakma kendi kendini biim


lendirsin. Ama bakalar iin resmederken kendimi doal Grn
mden daha renkli sunuyorum" (Il, 543). "imdi, Nezaketin msa
ade ettii kadaryla burada Eilimlerimi ve Duygusal Yaknlklarm
kefediyorum (III, 329). "Bununla beraber, bir insan kamunun nne
kmak iin kendine ekidzen vermelidir... " (Il, 75). Kendine eki
dzen verdii kesinlikle ortadadr: Bunu bilmek iin hayatnn ger
eklerine dair bir aratrma yapmamz gerekmez; neticede Proust,
Gide, Huxley ve Mann'n eserlerinde kendilerine ekidzen veren
zbilinli anlatclarn szlerinin satr aralarn okumay renmi
durumdayz.
Dank dnceleri bir araya toplayan ey yaratlm olan bu
kurmaca karakterdir. Charlotte Summers'da araya giren yorumlar gi
bi, aslnda uyumlu olan malzemeleri datmak yle dursun, bu eser
de yorumlar, yokluklannda tahamml edilemez lde dank ola
cak melzemelerden bir btn oluturur - geri yine de gevek bir b
tndr bu. Montaigne'den sonraki uzun eserler dizisinde Steme de
benzer etkiler bulmu olabilir. s
Daha ksa ele almak zorunda olduum nc Shandyvari etki de
Rabelais'den Erasmus ve Swift'e ve Tristram Shandy yaymianmadan
hemen nceki yllarda bir sr nispeten az bilinen kiinin yazd sa
ysz hicivde ve talamada grlebilir. Bu eserlerdeki retorik niyet her
okur iin ak olduundan, dramatize edilmi szc ister budala, ister
hilekar, ister bilge olsun, ilevi genelde ok aktr; kimse onlar l
gn bir tutarszlkla sulamaz. Yine de baz alardan bu gelenee ait
eserler, "kkten yeni" olan Tristram Shandy'de bulduumuz eye,
Charlotte Summers ve Denemeler'den daha ok yaklamtr. zbi
linli anlatc kullanlan komik romanlarda hikayenin kendisinin or
ganizasyonu normalde anlatcnn mdahalelerinden bamsz kala
bilirken, A Tale of a Tub gibi eserlerde anlatc ok daha merkezi bir
yerdedir: Tristram Shandy'de olduu gibi, Swift'in yaratt karakter
de eserin dorudan tasarmn etkiler, bir blmden dierine ilerleme
eklindeki temel doasn deitirir. Swift'in "ticari" yazannn "m
dahalesinde"' mdahalenin nitelii o ana kadar grdmz her ey
den kkten farkldr; stelik Charlotte Summers ve A Ta/e ofa Tub n '

1 8 . Bkz. Kaynaka, V, C.
r
1

GSTERMEK OLARAK ANLATMAK 243

latclar tam olarak ayn szckleri kullanmalarna ramen, birin


le daha temel meselelere sahici bir mdahale sz konusuyken, die
rinde "mdahaleler" yaratlan etkinin ayrlmaz bir parasdr. Nasl ki
'/1-istram Shandy'nin lgn bir kitap olmasnn sebebi, hakknda ya
..: ld kiinin hayat ve dnceleriyse, (Swift'inkinden ayr olarak)
1 i ca ri yazarn A Ta/e ofa Tub'nn korkun derecede zavall bir eser gi
hi grnmesinin sebebi, kitabn saldrd edebi grler ve dnsel
lkanlklardr. 1 9 Aslnda hicvin ana hedefi "yazar"dr.

"TRISTRAM SHANDY"NN BTNLG

'/1-istram Shandy'ye bu gelenekler nda baktmzda, her n


den eitli unsurlarn bu eseri bir arada tuttuunu gryoruz: Bir tr
ko mik konu vardr, ama "patlamtr"; bize tek bir kiinin tutarsz zih
inin tutarl bir genel tasvirini sunar; btnne bakldnda kaprisli
h ir anlatc olan ticari yazarn gln rndr. B u vehelerden sade
cc birinde yorum btnl bozan bir etki yapar; dier ikisinde yaz
ma edinnin dramatik sunumu btnln ana unsurudur.
Ama Steme gelenei birletirerek saliden yepyeni bir ey ya
ratmtr: Montaigne'in aksine Tristram gerekten bir hikaye anlatma
ya alt iin, yazar olarak mcadelesinin kendisi Montaigne'de im
kansz olan bir olay rgsne sahiptir. Bu olay anlatcnn anlatyor
mu gibi yapt komik aksiyonu bozmasna ramen, tpk Swift'in hi
kayesindeki karde ve o hikayeyi anlatan ticari yazarda olduu gi
bi, ikisi aslnda birbirine baldr. Yine de, A Ta/e a ofTub'da grd
mzn aksine, kitap yazma eyIemi burada baka yazarlarla ya da onla
r n grleriyle dalga gemek gibi basit bir amaca Jizmet ediyor gibi
grnmemektedir; karmza tesadfen bol miktarda hiciv kmasna
ramen, Tristram'n bu kitab yazma eylemi Tom 1ones ya da Don Qu
ijote deki byk komik olaylarda olduu gibi, her trl hicivsel niye
'

tin zerine ykselmi, nihayetinde kendi bana keyif verici bir aniat
olarak grnmektedir: Hiciv kornikiikten keyif almak iindir, tam ter
si deil.
Bu komik aksiyonun karmakln en iyi ekilde grmek iin
Tristram'n doasm gln ve sempatik olarak iki vehesine ayr-

1 9. Bkz. Kaynaka, V, C.
244 KURMACANIN RETORG

mak gerekir. Bir yandan Tristram'n yaad glklerin ou kendi


eseri olduundan, karakterden daha ok ey bilen izleyicilerin izledi
i geleneksel komik aksiyondaki gibi bir aksiyon sz konusudur. Tar
tuffe'un Orgon'un kansyla oynat ama Tartuffe'un aksine bizim
Orgon'un masann altnda olduunu bildiimiz zaman hissettiimiz
trden bir dramatik ironi yaratr - yani ona gleriz ve komik bir ekil
de maskesinin dmesini bekleriz. Dier yandan Tristram pek ok
adan hayranlk verici olduundan onun tarafn tutanz. Hepimizin
karlat almaz engeller vardr karsnda: zamann doas, kesti
rilemez zihinlerimizin doas, ideale ulama ynndeki tm abala
rmz zayftatan insani hayvansdnn doas.
Bu vehelerin ilkinde Tristram iflah olmayacak kadar kifayetsiz
dir. Sterne krk bir yandaki beceriksiz kahramann alma odasn
da masasnn bana oturtur; tuhaf bir kyafetle, yazarken etrafa m
rekkep saarak adeta sahnede durmaktadr. Hayat doumundaki sa
karln (yani burnunun ezilmesinin), ad konusundaki karmaann
ve Shandy hanesine has baka felaketierin sonucunda berbat olmu
tur ve iflah olacak gibi deildir. nmzde byle bir adam varken,
komik felaket beklentimiz Tom Jones, hatta Charlotte Summers gibi
komik romanlardakinden ok daha farkl olacaktr. Gen Tristram ve
amcas Toby'nin daha da utan verici felaketler yaamasn grmeyi
umsak da, yetikin Tristram'n aniatma glklerinin artmasn daha
ok bekleriz. Baanszlklan o kadar oktur ki hikayesinin anlatla
mamas daima kuvvetle muhtemeldir. Yine de anlatmak istedii hika
yenin anlatlna ihtimali de giderek artmaktadr, nk onun gznde
baar ardna baar yakalad aktr. Szn bitirdii zaman tm
okuma srecinde yan yarya beklediimiz eyi kefederiz. "T-m! de
di annem, nedir bu hikaye? - Palavrann nde gideni, dedi Yonck
imdiye dek dinlediklerimin en iyilerinden." Tm cesurca vaatlerden
sonra tam bir hayal krkl; acnacak lde komik bir son. Yine de
romann son cildine ne kadar uzun sre bakarsak, Tristram'n, kendi
aklndaki hikayeyi -ne kadar gln bir hikaye olursa olsun- anlat
makta pekala baanl olduuna dair o kadar ok iaret grrz.
Hikayesinin anlatmnn bal bana komik olmasnn en nemli
nedeni, geleneksel bir komik roman malzemesi olarak bakldnda
konusunun doasnda tm bu karmakl gerektiren hibir ey ol
mamasdr. Kaosu tmden kendisi yaratr. Sterne ve okur yz sayfada
G STERMEK OLARAK ANLATMAK 245

zorluk ekmeden anlatlabilecek basit ve net bir olay dizisi olduu


nun daima farkndadr. Aslnda elimizde iki basit hikaye iledeyii
vardr: Tristram'n ana rahmine dmesi, domas, adnn konmas,
snneti, ksa pantolon giyme merasimi ve amcas Toby'nin Dul Ba
yan Wadman'la ilikisi. Dokuz ciltte bu ikisi ustaca i ie geirilir ve
dokuzuncu ciltte Tristram'n "en sekin lokma" olduunu tekrar tek
rar syledii hikaye bitirilir, yani "tm o zaman boyunca" anlatmaya
"sabrszland", amcas Toby'nin Dul Bayan Wadman'a kur yaparak
mtevaz bir kimlie kavumasnn hikayesi mnasip bir ekilde so
na erer.20 Tristram'n aleyhine ileyen ironiler bu temeldeki sadelik ile
Tristram'n bu sadelikten kard fantastik kaos arasndaki ztla
dayanr. Bu ztln hizmetinde, fiili sadelik ve grnteki karma
klk ne kadar fazlaysa Tristram'n anlatsnn o kadar komikleecei
aktr. Aslnda yorum ne kadar fazlaysa o kadar iyidir diyebilecei
miz bir eser bulmu durumdayz.
Ama bu kitab yazma mcadelesinin kimi veheleri okuru -belki
de zellikle modem okuru- Tristram'dan yana olmaya iter. Trist
ram'n iki hikaye dizisi ancak geleneksel bir romann malzemesi ola
rak dnldkleri takdirde basittir neticede. Drst bir yazar Trist
ram'n yapt gibi isel gerekliini, hayat ile grlerinin birbiriy
le ve hakikatn kendisiyle nasl ilikilendiine dair dorular eksiksiz
anlatmaya gerekten niyetlenirse ba belada demektir; aslnda daha
batan kaybeditmi bir savaa giriyordur. Yine de bu abann umut
suz da olsa anlaml bir aba olduunu dnmemiz salanr. Gele
neksel romanlarda kurmaca dnyann gerek dnyayla nasl iliki
lendii problemini grmezden gelmek iin bavurulan hilelere kyas
la Tristram'n abalar soylu abalar gibi grnr; hatta Ford ve di-

20. Bkz. Theodore Baird, "The Time-Scheme ofTristram Shandy and a Source",
PMLA, LI ( 1 936), 803-20; James A. Work'n Tristram Shandy basks (New York,
1 940), Giri, s. xlviii-li; Wayne C. Booth, "Did Steme Complete Tristram Shandy?"
Modern Philology, XLVII (ubat 1 95 1), 1 72-83. Steme'n "tm o zaman boyunca"
kitabn bu "en sekin lokma"yla bitirmeyi planladna dair iddiama dair phete
rin zekice bir ifadesi iin bkz. McKillop, Early Masters, s. 2 13-4. McKillop'un de
dii gibi, "Tristram'n hayatn ve grlerini anlatmamann" Toby amcann hikilye
sini anlatmak dnda "saysz baka yolu vardr" gerekten de. Ama benim iddiarn
tu dier muhtemel yollardan hibirinin birinci cltten itibaren -zellikle de ayr ay
r yaymianm her cildin sonunda- tekrar tekrar vaat edilerek retorik olarak g
lendirilmedii gereine dayanr.
246 KURMACANIN RETORG

erlerinin rettii kadaryla (bkz. yukarda 2. Blm) gerekliin


stn deerine dair dersini renmi olan bizler Tristram'n abasna
an deer hiebilir ve Sterne'n hedefledii glnln bir ksmn
gzden karabiliriz bile. Ama her koulda, olaylarn ok zor ele ge
irilen, sanatnn el eriminin daima biraz tesinde kalan isel ger
ekliine ulama mcadelesinde (bu mcadele ne kadar mizahi bir
dille ifade edilirse edilsin) ona sempati duymadan edemeyiz. Henry
James'in bu problemlerle ilgili sylediklerini sempatiyle okurken, ay
n sempatiyi Tristram'dan nasl esirgeriz? "Gerekte ilikiler hibir
noktada durmaz ve sanatnn hi bitmeyen hassas problemi, iinde
ilikilerin mutlu mesut devam eder grnecei bir daireyi kendine ait
bir geometriyle srekli izmektir. "2 1 James'in ne demek istediini
Tristram'dan iyi kimse bilemez, hatta kimi zaman Tristram'n proble
mine ilikin tasvirini James'in tasvirinin komik versiyonu gibi gr
nr. rnein biraz geri ekilip iki mbalaa ustasnn zaman anlat
ma sorunuyla boumasn izlemek ilgin olacaktr:
Dolaysyla romanc iin bu ezeli zaman sorunu daima vardr ve daima
byk bir sorundur; hakikat erevesinde byk srama ve geiin, "karan
lk gerileyiin ve uurumun" etkisi konusunda, ayrca edebi dzenleme er
evesinde sktrmann, kompozisyonun ve biimin etkisi konusunda daima
srarcdr. Yrei pek olanlar dndakilerin hepsini umutsuz bir grmezden
gelmeye ve ktrmle sevk edecek kadar dehet verici bir meseledir bu, ki
zorluunun farkna genel olarak daha ok varlsa, sz konusu dehet ok da
ha yaygn olurdu. 22

Bu yrei pek kii, yani Tristram zorluklarn en az James kadar


farkndadr ve problemi biraz daha somut olarak ortaya koyar:
Ben bu ay, on iki ay ncesinden tam bir yl daha yalym; ve grdnz
gibi drdnc cildimin hemen hemen ortasna geldiim halde hayatnn ilk
gnnden ileri gidemediime gre, hayatm yazmaya baladm gnden
yola karsak, u andan itibaren fazladan yz altm drt gnk yaamm
yaznam gerekecek; o yzden de her yazar gibi yazdrola birlikte ilerleye
cek yerde, tam tersine birka cilt geriye dm bulunuyorum - eer hayat
rnn her gn bunun kadar hareketli getiyse, neden olmasn? - Hem haya
tmda olup bitenlerin ve grlerimin imdiye kadar olduu gibi, bu denli ay
rntl yazlmas gerektiyse, ksa kesmeye ne gerek var? - Bu hzla yazarsam,

2 1 . nsz, Roderick Hudson, The Art of the Novel iinde, haz. R. P. Blackmur
(New York, 1 947), s. 5.
G STERMEKOLARAK ANLATMAK 247

yazdmdan yz altm drt kez daha hzl yaamam gerekir ki, zatalile
rinizin izniyle bundan u sonu kar: Ne kadar ok yazarsam geriye o kadar
ok yazacak ey kalyor - dolaysyla da, zatalileriniz ne kadar ok okurlar
sa geriye o kadar ok okuyacak ey kalacak . ... Dilediince yazacam, key
fince dalacam olaylarn orta yerine -Horatius'un tledii gibi- kendi
mi, en azndan yazmaya baladm gne ulaabilmek iin, son haddine ka
dar krbalayp zorlamayacam - bir gn iki cilde yeter - iki cilt ise bir yl
iin kafidir.- [IV. Kitap, 1 3 . Blm]

Doru, Steme ve okur bu durumu Tristram'la ancak hafifletilmi


bir biimde paylaabilir; komedinin bir ksm da Tristram'n burada
bile Steme ya da James'in makul bulahilecei haddin tesine geme
yi semesidir. Ama tpk okur gibi Steme de geip giden zaman iin
de kaos dnyasyla yzleir; sanatnn kaosa dmeksizin bu dnya
nn hakikatine sadk kalma abasm tehdit eden bir dnyadr bu. Mo
dem eletirmenlerin kitabn tamamn zamanla sava olarak ya da za
mann dnyasndan daha hakiki bir dnyaya ykselme abas olarak
aklamaya almalar hi artc deildir. Eser bundan daha fazla
sdr, ama bu kk eksantrik adamn yiit kiiliinde, okurun zama
na kar umutsuz savan srdrerek James'in mesajn dramatize
eden pek ok modem anlatcnn mjdelendiini grrz - bakalar
nn yan sra Joyce'ta, Proust'ta, Huxley'de, Gide'de, Mann'da, Faulk
ner'da.
Savaan anlatcnn cephaneliinden yorumu kaldrmaktan bah
setmek bariz bir ekilde samadr. Sava yorumun iinde gsterilir;
aniatma gsterme haline gelmitir. Her yorum bir eylemdir; her sap
ma Tristram'n hikayesini srdrmekle bbrlenen Tristram'n niyet
ettiinden daha derindir bir bakma.

SHANDY TARZI YORUM, Y VE KT

Steme yorumu tm kitaba hakim olana ve yeni bir btnlk yaratana


kadar niteliksel ve niceliksel olarak geniiettikten sonra, Tristram
Shandy'nin eitli veheleri pek ok eserde taklit edilmi, ilk bata
ok fazla sayda bu tr eser verildikten sonra belli bir dzende taklit
ler devam etmi ve en nihayetinde yirminci yzylda zbilinli anla
tc patlamas yaanmtr.23

22. A.g.y., s. 14. 23. Bkz. Kaynaka,V, C ve D.


248 KURMACANIN RETORG

Gvenilir anlatda olduu gibi burada da iyi ile kt arasndaki


fark alntlarla gsterilemez kolay kolay. Bilgece bir eserde budalaca
bir mdahale kendi apnda keyif verebilir; budalaca bir eserde buda
laca bir mdahale ise srf sknty artrr.
rnein Thomas Amory'nin John Buncle ndaki ( 1 756) mdaha
'

lelerden bazlar Tristram Shandy'de ok yersiz kamayabilirdi: "Ka


fam biraz yava altndan -zaten mrekkep yalamlarn alt sn
fnda bu duruma sk rastlanr- olaanst bir anlaya sahipnim gi
bi davranma hakkm pek yok; yine de epey tatbikat yaptm: Btn ha
yatm okumak ve dnmekle geti; gelgelelim, vaktiyle yle kadn
larla tantm ki, pek az okumu olmalarna ramen baz konulard&
baa kamayacam kadar zorluydular" (s. 274). uraya buraya bir
ka tire koyup daha canl bir-iki sz ekierseniz bu pasaj Tristram' n
yazdna ou kii inanr. Ama balama bakarak bunun hibir ekil
de ironik olmadn grdmz zaman, kadnlarn anlayna dair
dorudan bir vg olarak dnldn anladmz zaman, pasaj
Amory'nin istemedii bir tarzda elenceli hale geliyor. te yandan,
Swift'in piyasa yazarnn A Ta/e of a Tub'daki mdahalelerinin ou
bal bana ar budalacadr. Dikkatli bir okuma Swift'in dehasnn
her yerde ilediini gsterse de, dmdz okunduunda en az Amory'
ninki kadar skc olan hayli uzun alntlar yapmak ok g deildir.
Umuyorum ki bu ncelernem Yabanc Dillere evrilirken (kibre kaplma
dan sylyorum ki, malzemeyi toplarken harcadm emek, sunarken gster
diim sadakat ve konunun kamu asndan nemi dnlecek olursa, ev
rilmeyi fazlasyla hak ediyor), yurtdndaki, zellikle de Fransa ve tal
ya'daki eitli Akademilerin kymetli yeleri Evrensel Bilginin Artrlmas
uruna bu mtevaz Teklifleri cangnlden kabul edecektir. . .. Bylece
Emeimle tm bu Yeryznn ne kadar byk bir kazan salayacan d
nerek byk bir Ruh Huzuroyla devam ediyorum.

Buradaki yazar skc ve budala bir adamdr ama "yazd" kitap b


yk bir kitaptr; bu ise ksmen onun rol ile zmni yazarn rol arasn
daki ztlktan kaynaklanmaktadr.
O halde baarnn iki art, bir balama uygunluk ve o balamda
faydallktr.24 Ama bunlar zorunlu olsa da baarnn garantisi deil
dir. Yorumun tam anlamyla Tristram Shandy deki gibi yerinde ve i
'

levsel olduu dzinelerce baarsz eser sayabiliriz. Hepsinde de dra


matize edilmi anlatc bir tr hikaye anlatrm gibi yaparak aslnda
GSTERMEK OLARAK ANLATMAK 249

haka hikaye anlatr; ounda kahramann nasl dnyaya geldii ve


karakterinin yazd kitab nasl belirledii konusunda bol miktar
da komik ayrnt vardr. Anlatclann hepsi grnteki hikayelerine
''<.:anlar ne zaman isterse" ara vererek kendi grlerini tartmakta
ve hepsi kendi zekalar ve egzantriklikleriyle bbrlenmektedirler.
Onlan zde gsteren zihinsel alkanlklann eksiksiz bir tarifini yap
mak mmkndr. O zaman hakiki bir edebiyat tr bulduumuzu id
dia edebilir ve mdahaleci yazar slubuna dair gelecekteki tm yo
rumcularn izlemesi gereken kurallar gelitirebiliriz. Peki ama bir an
latc tarafndan zikredildiinde byk etki yaratan szcklerin tam
olarak ayn trden bir etki yaratmaya alr grnen baka bir anlat
c tarafndan zikredildiinde ahmaka ve kabul edilemez saylmasna
ne diyeceiz o zaman? Aadaki pasajdan hangisinin "byk ki
tap"lardan birinden -gerekten de Chicago listesinde bulunan bir ki
taptan- hangisinin tmyle ve isabetli bir ekilde unutulmu kitaplar
dan olduunu bize gsterecek kurallar gelitirebilir miyiz? Birka
zel ismi deitirdim.
1. Ve imdi de mevcut ve muhtemel tm eletimenlere yalvanyorum,
ticharnn ve glmecemin srrna cnnelerine msaade ettiim iin, Hayatm
ve Grlerimle ilgili olarak yazacam kitabma dair ellerinden gelen her
trl tenkitle donansnlar. Geri Aydaki adamdan daha ok tanmyorum
kendimi, nasl bir Hayatn ve nasl Grlerin ortaya kacan bilmiyorum;
ama (kendine yetme sulamasndan kanmak iin) bunlarn eletirmenler
den kibirli bir muameleden fazlasn hak ettiklerini varsayarsak, sz konusu
eletirmenler bu paragraf okuduklar anda benim zel iznimle, sunduum
yetki ve imtiyazla olaan ve olaanst silahlarn hazrlayabilirler onlar
imha etmek iin- tabii ayet bunu yapacak gleri varsa. te yandan, iyi ni
yetli olduklar konusunda hi phem yok...

24. Genelde baanl taklitler bu tr bir anlatc iin yeni kullanmlarn kefedil
nesine dayanr. rnein Diderot ve Bage'in her ikisi de saliden yeni eserler rete
rek baanl olmulardr. Diderot' nun lacques le fataliste'de (1796; yazl 1773) ya
ratt anlatc, yazmna hakim olan kaderci ilkeleri, kitaba ve hayatn kendisine
hakim olan kaderci ilkeleri gstermitir. Bage, Hermsprong'da (1796) -bir bakma
Swift'in tarznda- kendi hiciv mesajn anlatcsnn kusurlarnda cisimletirmitir.
te yandan, byle bir anlatm tarz kullanmaki in -moda olmasnn dnda- bir
sebep olmadnda (The Man of Feeling [1771]), ya da taklit dpedz intihal gibi
grnecek kadar barizse (Yorick's Meditations [1760]) veya yorum esasen yazarda
ki olgunluktan uzak bir gsteriilie hizmet ediyorsa (Hemingway'in Death in the
A.fternoon'u) sonu tatmin edici olmayacaktr elbette.
250 KURMACANIN RETORG

2. Bir nceki blmn sonuna baklp yazlanlarn nitelii gzden gei


rildiinde, bu ve bunu izleyen be sayfaya trl eitli malzemenin girmesi
gerektii anlalyor; aksi halde bilgelikle budalalk arasndaki o hassas den
ge korunamaz ve kitap da bir yl bile ayakta kalamaz: stelik kk bir kaa
mak sapma yapmak da yeterli olmayacak (byle bir eye kalkmaktansa
anayolu dmdz izleyip giderim, daha iyi) - hayr, bir sapma sz konusu ola
caksa, esasl, en akr ak bir sapma olmal bu; konusu da neeli olmal ki, at
da binicisi de, bir yere bindirip telef olmadklar srece, yakalanmamal. Tek
sorun, bu iin stesinden gelmek iin uygun gleri harekete geirmek: HA
YAL GC ok kaprislidir - NKTE yle arannca bulunan bir ey delidir
AKAClLIK ise (iyi huylu bir llk olmasna ramen), ayaklarnn altna bir
imparatorluk bile serseniz, bir anta asla kalkp gelmez - Bu durumda en
iyisi, oturup dua etmek-

3. Hayatm , Beikten Mezara kadar, hi bitmeyen bir Sapmadr; ben da


ha domadan yleymi , lp rmemden sonra da yle kalacak. Bu yedi
Yln byk blmn banda ter dkerek geirdiim bu hayat hikayesinin,
muazzam Glk ve Gayretlerle, vazifeinaslk ve titizlikle tamamladm
ve Baskya hazrladm bu Birinci Cildini Postilyon vastasyla gnderiyo
rum; arkadan gelen minik Kardelerinin hepsine birer dirseklik yer aabil
mek iin yalpalaya yalpalaya ilerlerken saa sola amur sratacaktr. Adm
TRISTRAM SHANDY, nam dier -tam Dilimin ucundayd, ama ksayd s
nverirdim yar yolda. ...
Koca bir Korkak olmama ramen, Bnyeme birka tane Aslan hcresi
karm olabilir; aynca gayet minik bir Gvdem olmasna ramen, byk
Bykbabam Balinadan ya da Filden yaplm olabilir. Fareyi yiyen Kediyi
ldren Kpein hikayesini hatrlarsnz (Felsefi Problemleri, Dnyann da
ha bilgisiz ksmnn yaranna bildik Misallerle aklamay severim); ite bu
rada da aynen yle . ... Ama bana gre (ki bu dediim Dostlar arasnda kalma
l), bahsettiim Aslan Hcrelerinin ou, Ailenin baka bir Koluna gemi
olmal; benim Bnyeme ise daha ok Koyun, uysal Kuzu ya da ona benzer
zararsz, masum bir Yaratn getiini sanyorum.

Tristram'n slubunu bu pasajdan ikincisinin ona ait olduunu .


aniayacak kadar iyi bilen okur bile, srf Tristram'n dierleri karsn
daki stnln deil, ayn zamanda hak ettii unutuluun aksine
Tristram'n byklk iddiasn savunurken zorlanabilir. Yine de birin
cinin kayna, The Life and Opinions of Bertram Montfichet, Esq.
(Bertram Montfichet Beyefendinin Hayat ve Grleri; 1 76 1 ), hi
durmadan be sayfa bile okunamayacak kadar sefil bir taklittir. n
cs olan John Dunton'n Vayage Raund the World; or, a Pocket-Lib
rary'si (DevriiHem veya Bir Cep Ktphanesi; 1 69 1 ) ise Montfichet'
GSTERMEK OLARAK ANLATMAK 251

den ok daha iyi olmasna ramen, sk sk uzun kopyalar ektii Mon


laigne'in denemeleriyle ya da ciddi lde faydaland Steme'n
eseriyle mukayese edildiinde tahamml edilemeyecek kadar bktr
c kalmaktadr.
Tristram Shandy'nin ama veya tekniklerini tarif ederken, dier
i k i esere de tam olarak uygun dmeyecek eyler sylemek gtr. O
halde Steme'n eseri, srf genel etkisi bakmndan deil, ayn zaman
da satr satr dokusu ve -yorumlar balama geri oturtursak- tek tek
yorumlar bakmndan da nasl dierlerinden ok daha iyi olabilir?
Steme cevabn en azndan bir ksmn biliyordu. "Baknz, ben yal
n zca hayatm deil, ayn zamanda grlerimi de yazmaya girimi
bulunuyorum; benim kiiliim ve ne menem bir fani olduum konu
sunda edineceiniz bilgilerin, grlerim konusunda edineceiniz
bilgileri daha da enilendireceini ummakta ve bekl.emekteyim: Be
n imle birlikte yol aldka, aramzda balamakta olan ainalk sami
rniyete dnecek ve eer ikimizden biri bir hata yapmazsa, sonunda
gelip dostlua dayanacaktr. -0 diem praeclarum!*- O zaman da ba
na temas eden hibir ey kendi iinde nemsiz ya da anlatldnda
can skc gelmeyecektir" (1. Kitap, 6. Blm).
Gerekten de onun karakterine dair bilgimiz, ona dokunan her e
yi konumaya deer hale getirmektedir. Dostluumuz bir bakma ger
ek hayattaki tm dostluklardan daha eksiksizdir, nk Tristram
hakknda bilinebilecek her eyi biliriz ve dnyay onun gzleriyle g
rrz. lgi alanlarmz onunkileric ayndr ve bu yzden slubu, slu
ba hayat veren daha geni bir balamda kullanlmtr; bu bakmdan
ilikimiz, pek ok adan onunla aramzdaki "mesafeyi korumamza"
ramen dostluktan ziyade zdelemedir. Montfichet de biraz istek
sizce de olsa ayn etkiyi yaratmaya alr, ama sefil Dinal Teyze ve
DickAmca, Papaz Yorrick ve Doktor Rantum'un da etkisiyle, yorum
larnn deersiz bir adamdan geldiine dair iaretler verir. Tristram'a
"temas eden hibir ey kendi iinde nemsiz" saylmazken, ister mu
lak bir cinsel kimlie sahip amcas ister Descartes ve Locke'un felse
feleri olsun, Montfichet'ye temas eden her ey kirlenmitir; bu yz
den kendimizi her ayrnty kendi bana, btnn genel prltsndan
yoksun bir ekilde yarglarken buluruz. Dunton'n aniatcs "Don Ka-

* Lat. Ah, ne gzel bir gn! -y.n.


252 KURMACANIN RETORG

inophilus" biraz daha baarl olur, ama onun karakteri de srtndaki


yk tayamaz; zekas keskin deildir, bilgelii ounlukla budala
cadr, en akll okurdan bile bir adm ileride olma iddias, hamlelerini
ok nceden kestirebilinemiz nedeniyle rr gider.
Ama Tristram Tristram'dr.
Keke babam ya da annem, daha dorusu, eit oranda sorumlu olduklan
na gre her ikisi de, beni peydahlamaya kalktklannda, ne halt ettikleri ze
rinde biraz olsun kafa yormu olsalard; eer o srada yapmakta olduklan e
yin nelere yol aabileceini gereince dikkate alsalard; - meselenin yalnz
ca akl sahibi bir Varlk retmek olmadn, ayn zamanda vcudunun mut
lu geliimi ve ssn, belki dehasn ve hatta dnce biimini de belirlemek
olduunu; - ve, aksini syleyen bilgilerine ramen, bu varln kuraca yu
vann alnyazsnn bile peydahianma srasnda ar basan salg ve mizaa
rna bal olduunu grselerdi... -Eer, btn bunlan lp biseler ve ona
gre davransalard, - ben imdi okurun beni muhtemelen grmekte olduun
dan farkl bir kiilik olarak dnyadaki yerimi alm bulunacaktm; buna ger
ekten inanyorum.- inann bana ey ahali, bu hi de ounuzun sand gibi
bir ayrnt dil; - herhalde hepiniz yaamn znn babadan oula nasl ak
tarldn duymusunuzdur. ... Bu konuda bana gvenebilirsiniz ...

Bu konuda ona gveniriz, ama sadece bazen; neticede ortaya


kan keyifli belirsizlikler srekli kurmacann imkanlarna ilikin uf
kumuzu geniletir.
Ama Steme bu konudaki problemlere dair ufkumuzu da genile
tir. Onun szne sadece bazen gveniriz; Tristram Shandy okurlar
nn modem kurmaca okurlaryla paylat pek ok problem iinde,
anlatcnn belirsiz bir ekilde gvenilmez yarglarda bulunmas bu
noktada ok nemlidir.
Tristram kendi karmaalar yznden bizim izleyeceimiz yolu
da sorunlu, emniyetsiz bir yol haline getirir. Gargantua'dan Lolita'ya
kadar gvenilmez anlatclarn tarihi, phelenmeyen okur iin tu
zaklarla doludur. Bu tuzaklardan bazlar zararszken bazlar da sa
katlayabilir, hatta ldrebilir.
Voyage Round the Worldde Tristram'n atas "Don Kainophilus,
nam dier Evander, nam dier Don John Hard-Name"in yazd u
basit pasajdaki glklere bir bakalm:

-Ama ah! Anacm, ah! Benim en deerli lham perim! Neden beni terk
ettin? Niye bu kadar erken, bu kadar uzaa gittin - Hemireler umursamaz
GSTERMEK OLARAK ANLATMAK 253

tipler, zavall Malluklar v e heyhat, sen lrsen kk Evander beiinde tar


taklanabilir. ... Senin lmnle Yas Evi'dir gideceim yer; tm Megalelerim
heba olur, Kalntlarm toz olur gider . . . eziyet eker, mahvolurum, ehit d
crim, Beynim tarmar, ayaklarm avare olur: - Ama tm bunlarn ne fayda
s var, - Mezarnn banda ah vah etsinler diye tm rfandal Matemcileri

getirsem bile onu bir daha asla dndremezler Hayata,- nk ld o. ... -


Onun ne olduunu sorarsanz size diyebilirim ki, - o bir Kadnd, ama ayn
zamanda, Kadn deil bir Melekti.

Bu duygusallk kasten mi komik yazlmtr? Belki. Ama emin ol


mak zor. Bize rehberlik edecek dorudan bir ipucu yok. Metnin deva
mndaki tam bir sayfalk methiye pek ok yerde ciddi grnmesine
ramen balarnn kendisi ift anlaml. Dunton'n biyografisine bakma
zahmetine girsek ve gerekHayat veHatalar'ndan gerekse dier kay
naklardan Vayage'da tarif edildii haliyle Evander'n annesinin Dun
ton'n kendi annesine tpatp benzediini, tarihierin ve karakter zel
liklerinin en az sradan ve ciddi bir otobiyografideki kadar eletiini
kefetsek bile yine de tam olarak emin olamayz. Ksacas, bu kadar
komik bir eserde yazann mesafesini saptama konusundaki problemle
ri miz, James'ten bu yana pek ok ciddi kurmacay okurken yaad
mz problemlere benzer. Yazar ekip gitmeye ve hi mektup yazma
maya karar verirse,25 onun ne kadar uzaa gittiini saptamaya alan
okurun ii gerekten ok zor olacaktr. Anlatc sk sk kendi kendine
elme taksa da, okur ancak neyin makul ve mantkl olduuna dair fi
kirleri anlatcnnkinden salamsa -yani terki diyar etmi yazarn fi
k irlerinin salamlna yaknsa- bu elmenin farkna varabilir. Steme
kurmacann ana akmna byle mulak uygulamalar sokmakla, daha
nce sadece ezoterik metinlerde ve baz ironik hiciv biimlerinde ta
lep edilen bir unsura, yksek muhakemesine bel balar.26

25. Rebecca West, Henry James (Londra, 1916), s. 88.


26. Bkz. William Bragg Ewald, Jr., The Masks of Jonathan Swift (Cambridge,
Mass., 1 954): "Bir yazarn, A Ta/e of a Tub'da olduu gibi ... ngiltere Kilisesi anla
yamad diye Homeros'u ironik bir biimde malkum edebilmesi iin, okurlarinn
Homeros'un byle bir eletiriyle sarslmayacak faziletiere sahip olduunt bilmesi
gerekir. Eletirmenler Swift'i onun norm anlay nda deil de kendi norm anla
ylan nda yorumlamaya kalknca hatalar yaplmaktadr" (s. 1 88). Bu tr bir
mesafe konusunda verilen karann hiciv ya da ciddi kurmacada tad nemi ko
mik kurmacada tamayabileceine dikkat etmek gerek. Steme ve Dunton niyetle
rine dair pek ok yanl anlamay, okur bir eylerin yanl olduunun farkna bile
254 KURMACANIN RETORG

Okurun srtndaki bu yeni ykn en an biimi, bir anlatc ya da


yanstcyla yaknlamann efkat uyandnc etkisi ile beenmedii
miz karakter zelliklerinin uzaklatnc etkisi arasnda bir gerilim ol
duunda ortaya kar. Tristram Shandy de grdmz gibi, anlatc
'

ne zaman bir kusurunu ifa etse kusurun kendisi bizde nefret uyand
m ya da en azndan ona glmemize sebep olurken, kendini drste
ifa etme eylemi bizi eker.
Bu ifte, kimi zaman elikili etki III. Ksm'n ana konularndan
biri. Ama bu konuyla bouan modern gayriahsi romancilara dn
meden nce, mesafe kontrolnde kazanlan ilk zaferlerden birine ya
kndan bakmalyz. Kendini ifa eden bakahramann yargland ka
dar da sevildii bir eser bulmamz gerektiinden, Jane Austen'n Em
ma's en doal seeneklerden biridir.

varmadan atatabilir. Bu belirsizlik ve grnteki serbestlik zayf yazarlar iin de


koruyucu bir gere ilevi grebilir elbette. rnein Steme'n grameri zayfsa endi
elenmesine hi gerek yoktur: Gramer hatalarn Tristram'a atfedeceimizden emin
olabilir.
Jane Austen igdsel ve cazibelidir. ... Kompozisyon, da
lm ve dzenlemenin neler yapabileceine, bir sanat ese
rinin hayatn nasl younlatrdklarna dair ak rnekler
iin baka yazariara bakmalyz.
HENRYJAMES

Benden baka hi kimsenin pek sevrneyecei bir kahraman.


Emma'y anlatrken JANEAUSTEN
DOKUZUNCU B LM

Jane Austen'n Emma'snda


Mesafe Kontrol

"EMM A"D ASEMP ATi VE YARGlL AM A

llenry James vaktiyle Jane Austen' igdsel bir romanc olarak ta


nmlam, bazlarn gayet baarl bulduu etkilerini aklamann en
iyi yolunun onlar Austen'n "bilindnn bir paras" saymak oldu
unu belirtmiti. Adeta rg sepetinin zerinde "esinli dlere dal
n", "hlyal bir ifadeyle yn devirmi", sonra da "drd ile
ri alp ... hayal gcnn ustaca minik dokunularna" evirmiti.1 Bu
nfik sulama eitli biimlerde tekrarlanm, son zamanlarda da
Jane Austen'n yaratt karakteriere onun bilinli olarak amalad
tepkiyi veremeyeceimiz iddiasyla gndeme gelmitir.2
Jane Austen'n kendi sanatlnn tam anlamyla bilincine varp
vannarln saptamay uroamasak da, romanlarndan herhangi birinin
tekniine dikkatli bir bak, rg ilerini ileten bilinsiz kzkurusun-

I. "The Lesson of Balzac", The Question ofOur Speech (Cambridge, 1 905), s.


t3. R. W. Chapman'n vazgeilmez Jane Austen: A Critica/ Bibliography (Oxford,
1955) eserinde alntnn tamam bulunabilir. Daha sonra yaymland iin Chap
nan'n ele alamad dier nemli Austen incelemelerinden bazlan unlardr: ( 1 )
lan Watt, The Rise of the Novel (Berkeley, Calif., 1957; Trkesi: Romann Ykseli
i. ev. Ferit BurakAydar, stanbul: Metis, 2007); (2) Marvin Mudrick in Jane Aus
'

ten: lrony as Defense and Discovery (Princeton, N.J., 1952) adl eseri zerine Stu
r M. Tave'in yorum yazs, Philological Quarterly iinde, XXXII (Temmuz,
1953), 256-7; (3) Andrew H. Wright, Jane Austen's Novels: A Study in Structure
(Londra, 1953), s. 36-82; (4) Christopher Gillie, "Sense and Sensibility: An Asses
ent", Essays in Criticism, IX (Ocak, 1959), 1 -9, zellikle 5-6; (5) Edgar F. Shan
on, Jr., "Emma: Character and Construction", PMLA, LXXI (Eyll, 1 956), 637-50.
2. rnein bkz. Mudrick, a.g.y., s. 91, 165; Frank O'Connor, The Mirror in the
Roadway (Londra, 1 957), s. 30.
258 KURMACANIN RETORG

dan daha farkl bir tablo izmektedir. zellikle Emma'da -teknik ba


arszlk ansnn gerekten yksek olduu bu kitapta- aniat reton
inin tartlmaz ustalarndan birinin ibanda olduunu grrz.
Emma'da gen kahraman mutluluu hak etmek iin gereken mezi
yetlerden sadece bir tanesinden yoksundur. Zekidir, mizal duygusu
vardr, gzeldir, zengindir, mevki sahibidir ve evresindekilerin sev
gisini kazanmtr. Hatta kendisini tamamen mutlu grmektedir. Mut
luluuna ynelik ve bilincinde olmad tek tehdit kendisidir: Cazibe
li olmakla beraber, kendi an kibrini drste grememekte, baka
larnn hayatna dayatmaclk yapmaktan vazgeememektedir. Hem
cmertlik hem de kendini tanma konusunda kusurludur. Hatalarn
kefeder ve dzeltir, ama kendini ve en yakn dostlarn mahvetmenin
kysndan dner. Yine de karakterinin slah olmas sayesinde, sevdi
i adamla evlenneye hazrdr ki bu adam da okurun zihninde Em
ma'da ne eksikse ona sahiptir.
Bu trden bir genel olay rgsyle Jane Austen'n st dzey g
lklere yneldii aktr. Emma'nn hatalar komik olsa da, her sefe
rinde ciddi zarara yol ama tehlikesi yaratrlar. Yine de Emma sempa
tik kalmak zorundadr, yoksa okur onun slahn yeterince istemeye
cek, slah olduunda yeterince sevinmeyecektir.
uras ak ki byle bir konuda sorun, okurun kahraman tarafndan
yaplan hatalara ve grd cezaya glmesini salarken onu slah ol
mu ve bylece mutluluu hak etmi grme arzusunu azaltmamann
bir yolunu bulmaktr. TomJones'ta ksmen sempati uyandran epizot
larn serpitirilmesi ve muhtemel ciddi endieterimizin giderilmesi,
ksmen de dorudan ve sempatik yorumlar araclyla bu ifte tavrn
salandn grmtk Emma'da blmterin ounun kahramann
hatalarn gstermesi, dolaysyla duygusal mesafemizi ya da endie
nizi artrmas gerektiinden, farkl bir ynteme ihtiya vardr. Em
ma'nn ironik dokunun satrlarnda sk sk gsterilen hatalarn gre
mezsek, bizim iin hazrlanan komedinin tezzetini tam anlamyla ala
mayz. te yandan, Jane Austen'n tahmin ettii gibi3 onu sevemezsek
-kitap ilerledike onu daha ok sevemezsek-kitabn sonunda slah ol
masn takiben Knightley ile mutlu ve hak edilmi bir evlilik yapmas-

3"Benden baka hi kimsenin pek sevrneyecei bir kahraman" (James Edward


Austen-Leigh, Memoir ofHis Aunt [Londra, 1 870; Oxford, 1926], s. 157).
"EMMA"DA MESAFE KONTROL 259

n ummayacamz gibi, bu sonu drste bir son olarak da kabul et


meyiz.4 Sevgiyi ya da hatalarnn aka grlmesini azaltarak sorunu
zmeye ynelik her trl giriim vahim sonular verecektir.

E RiDEN G R N K ONT ROL YLE SEMP ATi

Neredeyse fel edici hatalara ramen sempatiyi koruma probleminin


ncelikli zm, anlatm her ne kadar nc tekil ahs olsa da kah
ramann kendisini anlatc yapp kendi deneyimini anlatmasn sala
makt. Bildiimiz kadaryla Jane Austen hibir zaman kendi pratiini
kapsayan bir teori gelitirmemiti; kitabn dnyasn esasen Bn
ma'nn kendi gzlerinden grme yntemini tanmlamak iin James'in
"merkezi istihbarat"sna ya da "berrak yanstc"sna benzer terim
ler icat etmemiti. Bu yzden James'in "bilindlk" sulamasnn
ne lde doru olduunu asla tam olarak bilemeyeceiz. Fakat Aus
ten'n kendi yntemi zerine kafa yarmaya meyilli olup olmamasnn
pek nemi yoktur; zmnn son derece parlak olduu aktr. Hi
kayenin byk bir ksmn Emma'nn gzlerinden gsteren yazar,
Emma'nn karsnda durmak yerine onunla birlikte yolculuk etme
mizi salar. Mesele sadece Emma'nn, yzeyde grlmeyen pek ok
kurtarc nitelie sahip olduunu kendi vicdannn su gtrmez kant
laryla gsterebilmesinden ibaret deildir; bunlar yazarn yorumla
ryla da gsterilebilirdi, geri muhtemelen o kadar kuvvetli ve inand
rc olmazd. ok daha nemlisi, ieriden grn srdrlmesi oku
ru birlikte yolculuk ettii karakterin aa kan niteliklerinden tama
men bamsz olarak onun talihinin iyi gitmesini arzulamaya iter.
Tpk Bay Woodhouse ve Knightley gibi Emma'y kymetini ania
yacak kadar yakndan tanmyorsak, dandan bakldnda naho bir
kii zannedilecektir. Onun haline kahkabalada glmekte hi zorlan-

4. Bu probleme dair en iyi tartma uradadr: Reginald Farrer, "Jane Austen",


Quarterly Review, CCXXVIII (Temmuz, 97), -30; yeni basks uradadr: Wil
liam Heath, Discussiofls of Jane Austen (Boston, 96). Eletirmenlerden birine
gre Jane Austen'n kendisi problemi hi kabul etmedii iin kitap baarszdr: E.
N. Hayes, herhalde Emma'ya ynelik sempati dozu en dk yazlardan birinde, ki
tabn tamamn Emma'nn hatalarn yazarn gremernesi olarak aklar. "Aka
grlyor ki Jane Austen Emma'y korumak istemiti . ... Yazar bu yzden kahrama
n hem sevme hem tenkit etme gibi mulak bir konumdadr" ('"Emma': A Dissen
ting Opinion", Nineteenth-Century Fiction, IV [Haziran, 949], s, 9).
260 KURMACANIN RETORG

masak da, bu kahkabalarn sempati iermesi asla salanamayacaktr.


Hatalarnn en sonunda ortaya kmas ve kk dmesi sempati duy..
mayan okur iin sanatsal bakmdan anlaml olsa da, Knightley'yle ev
lenmesi anlamsz deilse bile yersiz bulunacaktr. Emma'nn mutlu
olmasn ve bu mutlulua ulamasnn tek yolu olarak slah olmasn
arzulamyorsak, bu kitabn en az te biri bize son derece skc gele
cektir.
te yandan okura sempati ykl kahkahalar atrmak kesinlikle
kolay baarlan bir ey deildir. Komik etkiler yaratmak iin ayr bir
budala oluturup kahramanmz daha iyi eyler iin ayrmak ok da
ha kolaydr. Okura sempati ykl kahkahalar attrmak, hatalarnn
kaynanda sempati uyandran erdemler bulunmayan karakterlerde
zellikle zordur. Tamalkar ama zeki Volpone'un kurbanlar ondan
daha tamalkar olduu ama onun kadar zeki olmad mddete Vol
pone'un tarafn tutabiliriz, ama masum kurbanlar Celia ve Bonario
sahneye kar kmaz, mizalm nitelii deiir; artk Volpone'un za
ferlerinden tereddtsz keyif alamayz. Bunun tersine, byk sempa
tik komik kahramanlar ounlukla kusurlar yznden komiktirler;
rnein Toby Amca'nn duygusall bir erdemin arlndan kay
naklanr. Don Quijote'nin deliliinin sebebi ksmen idealizm fazlal
ndan, ayrca talihsizler iin ar kayglanmasndan kaynaklanmak
tadr. Yapt her lgnca hareket bu iyi niyetli ihtiyar budalay sev
memiz iin yeni sebepler dourur ve ona biraz da kendi hatalarmza
gldmz ruh haliyle glmeye balarz - efkatli ve balayc bir
tavr gelitiririz. Bunu yaptmz iin kk grlebiliriz, mizal
duygusu olmayan insanlara byle bir kahkaba ounlukla ktcl bir
ka gibi gelir. Ama zsevginin doas gereince kendimize tama
men balayc bir tarzda gleriz ve Don Quijote'ye de ayn trden
bir kahkaba gerekir: Tpk bizim gibi onun kalbinin de dorudan sap
marlna ikna oluruz.
Emma'nn komik yanl anlamalarnda ayn etkiyi yaratabilecek
hibir ey yoktur. Onun hatalar erdemin arlndan kaynaklan
maz. Harriet' ar iyilikten deil, g ve beenilme arzusu yznden
maniple etmeye alr. Frank Churchill'le flrt etmesinin sebebi ki
bir ve sorumsuzluktur. Jane Fairfax'e kt davranr, nk Jane'in iyi
nitelikleri vardr. Bayan Bates'e kt davranmasnn sebebi esasen
"efkat" ve "iyi niyet"ten yoksunluktur.
"EMMA"DA MESAFE KONTROL 261

Sempatinzin herhangi bir doal gr asndan kaynaklanma


dn anlamak ve Emma'nn zihnini -gr ne kadar bulank olursa
olsun- olaylarn yanstcs olarak kullanma kararnn ne kadar ka
nlmaz olduunu grmek iin, Emma'nn hikayesi Jane Fairfax, Ba
yan Elton ya da Robert Martin'in gznden aniatlsa nasl olurdu diye
dnmek yeterlidir. Emma'nn ancak hikayenin sonunda kefettii
deerlerin ounu kitap boyunca bnyesinde barndran Jane Fairfax'
c gre ilk dnemindeki Emma tahamml edilmezdir.

Ama Jane Austen hibir zaman Emma'nn grnd gibi olma


dn unutmamza izin vermez. Emma'nn hatalarn.anlatan her ks
ma karlk -hem de bunlar byk lde onun gznden grnmesi
ne ramen- kendini ayplad baka bir ksm vardr. Zavall budala
Bayan Bates'e kar kabaln gayet canl bir ekilde grrz. Ama
Knightley tarafndan azarlandktan sonra piman olup Bayan Bates'i
ziyaret edii daha canl tasvir edilmitir. Harriet' yanl ynlendir
mek iin art arda giriimlerini grrz, ama kendi kendini cezalan
drmas ok daha net gsterilir ( 1 6., 1 7 . , 48. Blmler). Evlenneye
ihtiyac olmadn syleyerek bbrlendiini, "maddi kaynaklary
la" neredeyse Bayan Elton kadar pervaszca vndn grrz
(I O. Blm). Ama bilinli dncelerini grnd gibi deerlendir
meyecek kadar yakndan tannz onu. Ayrca otuz sekiz blm sonra,
bizim kitap boyunca bildiimiz eyi, yani sevgiye duyduu hakiki in
sani ihtiyac kabul ederek yola gelir. "Dostlar arasnda olabilecek her
ey olup bittiyse, Hartfield nispeten terk edilmi olmalyd; Emma'ya
da sadece malvolmu bir mutluluun kasvetli mil haliyle babasn
neelendirmeye almak kalmt. Randall'larda doacak olan ocuk
orada ondan daha ok sevilen bir ba tekil edecekti; Bayan Weston'
n kalbini ve zamann dolduracakt. . . . yi olan herkes bir keye e
kilecekti" (48. Blm).
ok kafas kark ve ok ekici olan bu gen kadnn i dnyas
na srekli bir bakn belki de en keyifli etkileri, Knightley hakknda
ki sk dncelerinden kaynaklanr. Emma onun stn bilgelii ve er
demleri konusunda batan beri esasen hakldr ve Knightley'nin oto
ritesini bu kadar ciddiye almamz salayan ba otoritedir. Yine de
onun hakkndaki her dncesinde yanlr. Knightley onu azarlar;
okur Knightley'nin hakl olduunu bilmektedir. Peki ya Emma?
262 KURMACANIN RETORG

Emma karlk vermedi. Neeli, kaygsz, umursamaz grnmeye al


yordu, ama aslnda ii rahat deildi ve konuunun kalkp gitmesini ok isti
yordu. Yaptna piman olmu filan deildi. Kadnlarn hak ve duygular
zerinde konumaya herhalde kendisi daha yetkili saylrd. Gene de Bay
Knightley'nin dnce ve grlerine genel olarak yle gvenirdi ki, byle
nemli bir konuda onun bu derece iddetle kendine kar k anna git
miti. Ve onun byle yan banda, bylesi bir fke iinde oturmas da gen
kz rahatsz ediyordu [8. Blm].

Bayan Weston Knightley'nin Jane Fairfax'le evlenebileceini sy


lediinde Emma'nn kendini tanmaktan ne kadar uzak olduunu gs
teren ksm daha da arpcdr.

Gen kz Bay Knightley'nin evlenmesi fikrine bakaldrmaktan kendini


alamyordu. Byle bir olay herkesin rahatn karmaktan bakt bir ie yara
mazd. Bay John Knightley [Knightley'nin kardei] iin byk bir hayal k
rkl olacakt, dolaysyla Isabella iin de. ocuklar gerekten yaralaya
cakt - son derece kltc bir deiiklik, stelik hepsi iin maddi bir ka
yp; babasnn rabat byk lde azalacakt. Hele Jane Faifax'in Donwell
Abbey'nin hanmefendisi olup kmas! George Knightley evlenirse kars
evrenin en yksek kadn saylacak, hepsinden stn bir konumu olacakt.
Dayanlmaz bir dnce. Yok, yok, Bay Knightley asla evlenmemeliydi. K
k Henry, Donwell Abbey'nin mirass olarak kalmalyd [26. Blm].

Kendini kandrma, en azndan yksek zeka ve duyarllk sahibi


bir kiide daha ileri gtrlemezdi herhalde.
Yine de tm bunlarn yaratt etki, kendi hayatmzda kendi hata
lannza gsterdiimiz tahammln etkisiyle ayndr. Sadece olgun
lamam okurlar gerekten her karakterle zdeleir, tm mesafe
hissini ve dolaysyla sanatsal deneyim ansn yitirir; te yandan bi
zim Emma'yla ilgili her olaya gsterdiimiz duygusal tepki onun tep
kilerine benzeme eilimindedir. Endie ya da utan hissettiinde biz
de benzer duygular hissederiz. Byle "duygulann" kendi hayatmz
da benzer durumlarda hissettiklerimizle ayn olmadna dair modern
bilincimiz, estetik biimin baka malzemeler kadar duygu rntle
rinden de ina edilebilecei gereine kar bizi krletirebilmekte
dir. Kurmacaya tepki verirkenki duygu ve arzulanmzn en somut an
lamda tarafsz olmas yznden bu duygu ve arzular yokmu ya da
var olmamalym gibi yapmak samadr. Jane Austen sempati yara
tan ieriden grn srekli kullanmn gelitirirken, kusurlu kahra-
"EMMA"DA MESAFE KONTROL 263

nan ile okur arasnda duygusal tepki paralellikleri reten aralarn en


baarllarndan birini ustaca kullanmtr.
Enna'ya duyduumuz sempatinin artnlmas, Emma'nn zihnine
baknakla salanabilecei gibi, dierlerinin zihnine bakmaktan kan
nakla da salanabilir. rnein yazar Jane Fairfax'in zihnine bakn
uzatlnas halinde lmcl etkiler ortaya kacan bilir. izlenirn
sel eletirinin yetersizlikleri en net, yazarlarn byle nemsiz karak
terleri daha canl klmak istedii ama bunu nasl yapacaklarn bileme
dikleri yolundaki sk rastlanan iddiada kendini gsterir.5 Jane Austen
byle bir karakteri nasl canl klacan ok iyi biliyordu; ikna'daki
Anne ba karaktere dntrlm bir Jane Fairfax'tir. Ama Emma'
da Emma'nn en yksekte pnldamas gerekir. Burada tek meseleJane'
in zihninin iine en ufak bir bakn bile yazarn Frank Churchill'i gi
zemli klma planlarnn tmn bozacak olmas deildir. Ana sorun
ona uzun uzadya bakn onu Emma'nn kendisinden daha fazla sem
pati uyanduacak bir kii haline getirme ihtimalidir. Jane pek ok a
dan Emma'dan stndr, sadece Emma'y kitabn kahraman yapan iyi
talihten yoksundur. Beeni ve yetenek, zihin ve kalp meselelerinde
Jane Emma'dan stndr ve daima Emma'ya duyduumuz sempati
nin azalmas tehlikesini hissedenJane Austen, hibir dzeyde dikkat
Ierin dalmas riskini alamaz. Jane'e daha az erdem bahedilirse daha
canl olaca dorudur. Ama byle bir ey yapmak Emma'nn nere
deyse kusursuzJane'e kar tavrlarnda kalben ve zihnen yapt hata
larn kuvvetini byk lde azaltacaktr.

YARGlKONTROL

Ama sempati uyandrmas tasarlanan retoriin etkililii bizatihi kita


bn ciddi ekilde yanl okunmasna yol aabilir. Duygusal mesafenin
azaltlmasnda doal eilim, ayn zamanda -ister istemez- ahlaki ve
dnsel mesafeyi de azaltmak ynndedir. Emma'nn hatalarna

5. rnein A. C. Bradley'ye gre Jane Austen'n amac Jane Fairfax'in en sonda


gze arpan ilginliini btn kitaba yaymakt, ama "bir kere Jane Austen'n iinde
ki ahlak buna mani olmutu. Ona gre gizli nianllk o kadar ciddi bir kabahatti
ki, olay byk bir mutsuzlukla sonlanncaya kadar Jane'e gnlmz kaptraca
mzdan korkuyordu" ("Jane Austen", Essays and Studies, by Members of the Eng
lish Association iinde, II [Oxford, l 9 l l], 23).
264 KURMACANIN RETORG

adeta bizim hatalarmzm gibi ieriden darya doru tepki verir


sek, onlar balamakla kalmayp grmezden de gelebiliriz pekala.6
Kitab sonuna kadar okuyan okurlarn Emma'nn ciddi hatalann
grmezden gelmesi tehlikesi yoktur elbette, nk Emma bu hatalar
kendisi grr ve bize bildirir, kitabn sonunda her ey cam gibi berrak
hale gelir. Bu deneydeki asl tehlike okurlarn hatalar ilendikleri s
rada grmemesi, bu yzden de her sayfada Emma'nn arpk gr
ne bal olan komedinin byk bir ksmn karmasdr. Nasl ki Em
ma'y sevmeyen okurlar Knightley'yle evlilik hazrlklarnn tadn
karamazsa, Emma'nn hatalarn kesin ve net bir ekilde fark etme
yen okurlar da evlilikten nceki komik kk dmenin tadn ka
ramaz.
Ortada gerek bir problem olmad iddia edilebilir, nk dne
min gelenekleri, Emma'nn hatalarn tam olarak gstermek gerekti
inde gvenilir yoruma izin veriyordu. AmaJane Austen gelenekiere
gre hareket etmez, zaten bu geleneklerden byk bir ksmn oktan
parodiletirmi ve geride brakmtr; onun tekniini belirleyen, yaz
makta olduu romann gerekleridir. Emma'nn tarzn bir sonra gelen
ve tamamlanm son eseri olan ikna'nn tarzyla kyaslarsak bunu
aka grebiliriz. Emma'da bak as pek ok yerde kesintiye u
rar, nk Emma'nn puslu zihni iin tamamn yapamaz. Kahrama
nn bak asnn sadece Yzba Wentworth'n ak konusundaki
cehaleti bakmndan kusurlu olduu ikna'da ise, ok az kesinti vardr.
Anne Elliot romana hakimdir ve Emma'nnkinin aksine, bilinci ro-

6. Modern edebiyatta "sempati ile yarglama arasndaki gerilimi" enine boyuna


ele almaya alan tek bir eser biliyorum: Robert Langbaum, The Poetry ofExperi
ence (Londra, 1957). Langbaum ncelikle ilgilendii dramatik monologda, isel
deneyimin dorudan resmedilmesinden doan sempatinin okuru allaki yargsn
askya almaya gtrdn ileri srer. Bu yzden, Browning'in ahlaki yozlama
tasvirlerini -rnein "Son Desim"deki dk ya da "Bir spanyol Manastrnn
Kendi Kendine Konumas"ndaki kei- okurken ahlaki yargmz bastrlr, "nk
dkn iktidarna ve zgrlne, kendine amanszca sadk olan etin ceviz karakte
rine itirak etmek isteriz. Aslnda ahlaki yarg askya alnan bir ey olarak, bu ola
and insan tam anlamyla takdir edebilme ayrcalnn bedeli olarak nemlidir"
(s. 83). Bence Langbaum, canl psikolojik tablo grevini yaptktan sonra bile varl
n srdren allaki yargy ciddi lde azmsyar ve g, zgrlk, kiinin kendi
karakterine amanszca sadk kalmas gibi eyleri darda brakarak "allak" muhte
melen fazla dar tanmlyor; ama buna ramen, kitab kusurlu karakterlerin isel tas
virinin dourduu problemlere dair kkrtc bir giri niteliinde.
"EMMA"DA MESAFE KONTROL 265

mann ou ihtiyac iin yeterlidir. Etik ve dnsel ereve anlatc


nn giriiyle kurulduktan sonra, Anne'in bilincine gireriz ve Em
ma'nn bilincine balandmzdan ok daha salam bir ekilde ba
lannz. Anne'in bilincinin gsteremeyecei bir eyin gsterilmesi ge
rektiinde yine baka bir merkeze getiimiz dorudur; ama onun bi
linci Emma'nnkinden ok daha fazla ey yapabildii iin, bu bilin
ten uzaklama ihtiyac azalmtr.
ikna'da retorik amal yaplan en arpc deiim grece balarda
dr. Anne, Yzba Wentworth'n evleome teklifini reddettikten son
raki aynlk yllarnn ardndan onunla ilk kez karlatnda, kendi
sine kar kaytsz olduuna inanr. ikna'da ana hareket, Anne'in en
sonunda Wentworth'n onu hala sevdiini kefetmesi dorultusunda
dr; bu yzden de Anne'in yaad gerilim daha batan itibaren kuv
vetli ve kanlmazdr. Ama okur byk ihtimalle Wentworth'n onun
la hala ilgilendiine inanr. Her trl sanatsal gelenek bu inanc des
tekler: Anne ve mutsuzluu aka vurgulanmaktadr; ak dnm
tr; tek yapmamz gereken, belki biraz bkknlkla kanlmaz sonu
beklemektir. Anne, Wentworth'n onun ok deitiini, onu "nere
deyse tanyamadn" sylediini renir (7. Blm). "Bu szckle
ri aklndan karamyordu. Ama bir sre sonra bunlar duyduuna se
vinmeye balad. Onu kendine getirmi, yattrmt bu szler; sa
kinlemesini salamt, dolaysyla daha mutlu olmasn da sala
malyd." Sonra aniden tek bir seferliine Wentworth'n zihnine gire
riz. "Frederick Wentworth bu szleri etmi ya da benzer bir eyler
sylemiti sylemesine, ama Anne'in kulana gidecei aklnn ucun
dan bile gememiti. Onun fena halde deitiini dnm, ilk vesi
le ktnda da hissettii eyi sylemiti. Anne Elliot' affetmi de
ildi. Ondan ktlk grmt" - be paragraf daha bylece devam
eder. Sylennesi gereken, yani Frederick'in ona kar kaytsz oldu
una inand sylenmitir ki Anne'in bilincinden kmadan bunu
sylemek mmkn deildir.
Romann sonuna geldiimizde, Wentworth'n zihnine girdiimiz
srada aslnda kendini kandrdn reniriz: "Onu unutmak istemi
ti ve gerekten unuttuuna inanyordu. Kendini aldrsz sanyordu
ama sadece fkeliydi." nceki bastrmay hakszlk olarak deerlen
dirip kar kmak isteyebiliriz, ama Bayan Lascelles'in deyiiyle
"gaflet"7 olduuna inanmamz ok zordur. Geleneksel emniyet hissi-
266 KURMACANIN RETORG

mizi ykmak iin ieriden grler kasten maniple edilmitir. By


lece Frederick'in zaten kendisini sevdiini kefetmesiyle sonianan
uzun ve acl yolda Anne'e elik etmeye hazrlanmamz salanr.
ikna'nn gr asndaki dier nemli knlmalar balangta ve
sonda grlr. Birinci blm bir romancnn ne kadar hnerli olabile
ceinin, dramatik aksiyondan baka bir ey kullanmayan en iyi ro
mancnn bile birka blmde anlataca eyi kendi dorudan sesini
kullanarak bir-iki sayfada nasl anlatabileceinin mkemmel bir r
neidir. Yine kitabn sonunda yazar tekrar sahneye dalarak Went
worth-Elliot evliliinin batan beri hissettiimiz kadar iyi bir ey ol
duunu teyit eder.

Ondan sonra neler olduundan kim phe edebilir? ki gen insan evlen
meyi kafaya koymusa ne yapar ne eder bunu baanrlar; ister ok yoksul ol
sunlar, ister ihtiyatsz olsunlar, isterse birbirlerinin nihai rahat iin hi de ge
rekli olmasnlar. Bu sondan pek iyi bir ahlak dersi kmayabilir, ama bence
dorusu budur; aynca byle taraflar baarl oluyorsa, bir Kaptan Wentworth
ve Anne Elliot, zihinsel olgunluklarnn avantajyla, dorunun bilinciyle ve
kendilerine ait bir servetleri varken her trl aksilie dayannay nasl baa
ramasn ki?s

7. JaneAusten and Her Art (Oxford, 1939), s. 204.


8. Yazann sesinin yardm olmadan gayriahsi ya da ironik bir balamda deer
ler aramaya alm baz modem eletirmenler iin, bunun gibi gvenilir bir yoru
mun devreye sokulmas glkler yaratabilir. rnein Mark Schorer gibi ok kav
rayl bir okur dahi yazann karakterlerini yarglarken kulland normlara ilikin
ipulan bulmak iin slup meselesinde ve zellikle metafor konusunda gereksiz
cambazlklar yaparken bulabilir kendini. ikna'y okurken bu ipulann kitapta bol
ca bulunan "ticaret ve mlkiyet, muhasebe ve miras" metaforlan arasnda bulur
("Fiction and the Matrix of Analogy", Kenyon Review [Gz, 1 949], s. 540). Roma
nn byle metaforlarla dolu olduunu kimse inkar edemez, ama Schorer, Austen'n
laf gereksiz yere dolandrmadan kamamayaca baz l metaforlar kendi dava
snn hizmetine komakta biraz fazla yaratc davranmtr (zellikle s. 542). Ama
hi kukusuz kritik soru udur: Bu muhasebe metaforlannn romandaki ii tam ola
rak nedir? Kimin deerlerini aa kartmalan hedeflenmitir? Romancnn bu so
ruyu yantlamada dorudan yardmc materyal sunmamasnn kuvvetle muhtemel
olduu modem kurmaca eserleri okumaya alm Schorer aslnda bu soruyu ce
vapsz brakr; kimi zaman neredeyse Jane Austen'n bilinsizce bu metaforlan kul
landn ima etme noktasna gelir (rn. s. 543).
Ama roman aslnda bu konuda ok nettir. Tam anlamyla gvenilir anlatcnn
dilinden aktanlan giri blmnde bencillik, aptallk ve kendini beenmilie da
yal deerlere sahip Elliot'larn dnyas ile "zihinsel zarafetin ve ho bir karakterin"
en stn deerler olduu Anne'in dnyas arasndaki atma hibir mulakla yer
"EMMA"DA MESAFE KONTROL. 267

Az saydaki b u mdahaleleri ve 1 9. Blm'deki kesintiyi saymaz


suk, Anne'in zihni ikna'da yeterlidir, ama Emma'ya asla tam anlamy
la gvenemeyiz. Jane Austen'n onun hatalarn net bir ekilde grme
nizi salamak iin pek ok dzeltici unsur sunmas artc deildir.
Birinci dzeltici Knightley'dir. Emna'nn hatalaona dair yorumu
nknn doal bir ifadesidir; ayn anda hem okura hem de Emma'ya
tum olarak nasl yanldn syleyebilir. Bu yzden, Knightley'nin
syledii hibir ey anlamsz deildir. Bir deerin her teyit edilii, bir
hatayla ilgili her sulama olay rgsnde bal bana bir aksiyondur.
Knightley kitap boyunca Harriet' maniple ettii iin Emma'y azar
ladnda, yzeysellii ve kendini beenmiliine saldrdnda, de
dikodu yapt ve Frank Churchill'le flrt ettii iinonu suladnda,
son olarak da Bayan Bates'e davranlarnda "kstaha" ve "duygu
suzca" davrand iin kzdnda, Jane Austen'n Emma'yla ilgili yar
gsn dramatize edilmi halde grrz. Ama bu yargnn esasen Em
na'ya sempati duyan birinden gelmesi gerekir ki ona dair yarglarnn
geici olduu anlalabilsin. Knightley'nin sempatisi, Emma'y ele
tirdiinde bile bizim sempatimizi artrr ve eletirildkten sonra ken
dini kt hissetmesinden grld zere Emma'nn onun grleri
ne sayg duymas da Emma'nn slahn beklernemizin ana nedenle
rinden biridir.
Henry James tutup da Emma hakknda bir roman yazmaya kalksa
ve onun hikayesini dramatik bir ekilde aniatma problemini uzun
uzun dnse bile bundan daha iyi bir sonu elde edemezdi. Knight
ley'nin raisonneur* rol olmadan Emma'y dnmek mmkndr
elbette; neticede Prensin ya da Prensesin grmedii bir eyi yanstan
ficelle'ler olarak Assingham'lar olmadan The Golden Bowl'u (Altn
Kase) dnmek de mmkndr. Ama Assingham'lardan daha az ba
msz yere sahip olan ve neredeyse hi ieriden grlmeyen Knight
ley, gerekilikle kstlanm tm ficelle'lerden aka daha faydal
drJane Austen'n amalar iin. Jane Austen yorumcu rol ile kahra
man roln birletirerekJames'ten daha tasarruflu davranmtr ve ta-

vermeden ve "analoji" kurulmadan gsterilir. Schorer'in vurgu yapt ticari deer


ler esasen zengin bir ktlkler grubu iinden bir derlemedir. Aynca Anne'in tekrar
tekrar ifade ettii kendi grleri okura dorudan rehberlik eder.
Bir edebiyat eserinde, eserin temel konusunu, felsefesini veya bak asn
-baka bir deyile yazann grn-dile getiren karakter. -y.n.
268 KURMACANIN RETORG

sarruf kural genelletitildiinde tm dier kriterler gibi tehlikeli ol


masna ramen, James bile Knightley gibi bir karakterin salad ta
sarrufu daha yakndan incelemekten fayda grebilirdi. Bu adeta, Ja
mes'in drt ana karakterden birini, rnein Prens'i tamamen iyi, bilge
ve kavrayl bir insan, ksmen karmaa iinde bir yanstcdan ziyade
berrak bir yanstc yapmaya cret etmesi gibidir.
Knightley daha batan tamamen gvenilir bir karakter olarak su
nulduundan, onun gizli dncelerini grmemize gerek yoktur. Y
reinin farknda olmad derinliklerinde Emma'y sevmesi ve Frank
Churchill'i kskanmas dnda gizli bir dncesi yoktur. Dier ana
karakterlerin saklayacak daha ok eyi vardr ve Jane Austen neyi
ak edip neyi saklayacan kendi amalarna gre seerek byk bir
serbestlikle zihinlere girip kar. Tutarlln grnte srekli ihlali,
aslnda daima Emma'nn hikayesinin zel ihtiyalarnn tutarl olarak
kartanmasna yarar. Emma'nn Harriet'la arkadalnn zararl etki
leri zerine Knightley'yle konuan Bayan Weston'n en sonunda Em
ma ile Frank Churchill'in muhtemel birlemesinden bahsetmesinde
olduu gibi (5. Blm), kimi zaman srf gerilimi ynlendirmek iin
bir deiiklik yaplr. "Kendisinin ve Bay Weston'n konuyla ilgili ba
z gzde dncelerini mmkn olduunca gizlemek istiyordu biraz
da. RandaU'larn Emma'nn kaderine ilikin birtakm dilekleri vard,
fakat bunlardan phelenilmesi arzu edilir bir durum deildi."
O anki ihtiyalarmza en iyi hizmet eden zihin hangisiyse ona
dalmaya yneltilen itirazlardan biri, bu yntemin salt hile gibi grn
d ve kanlmaz olarak gereklik yanlsamasn bozduu ynn
dedir. Jane Austen bize Bayan Weston'n ne dndn syleyebi
liyorsa, niye Frank Churchill ve Jane Fairfax'in ne dndn sy
lemiyor? Bunun cevab aktr: nk bir gizem ina etmeyi seiyor,
bunun iin de keyfi ve dayatmac davranmas, zihinleri gereinden
fazla bilgiyi aa vuracak karakterlerine ieriden gr ayncaln
vermemesi zorunludur. yi ama bu gizemin bedeli okurun Jane Aus
ten'n drstlne olan gvenini sarsmak deil midir? Durum imdi
de pekala anlatabilecei eyi sonraya saklamasndan ibaretse -ba
vurduu usul dorudan malzemesinin doasndan gelmiyorsa- onu
niye ciddiye alalm ki?
Tm kurmacalarda doal bir yzey gerekli olsayd bu itiraz geer
li olurdu. Ama Emma'y kendi artlar erevesinde okumak stersek,
"EMMA"DA MESAFE KONTROL 269

hu geiler hakkndaki asl soruyu basite genel ilkelere bavurarak


cevaplayamayz. Her yazar "imdi de pekaHi" anlatabilecei eyi son
raya saklar. Asl soru daima hangi etkiyi yaratmann hedeflendiidir;
tek bir etkiyi yaratmann tercih edilmesi her zaman iin saysz baka
etkiyi darda brakmak anlamna gelir. Emma'da gizemin kullanm
konusunda sorulabilecek bir soru vardr gerekten de, ama atma
Jane Austen'n asla dert etmedii soyut bir ama ile onu ele vermesine
msaade ettii baya bir gizemliletirme arasnda deildir. atma
onun gayet nemsedii iki etki arasndadr. Bir taraftan gizemi elin
den geldii kadar uzun mddet korumaya alr. Dier yandan, her
noktada Emma'nn bildikleri ile okurun bildikleri arasndaki ztlklar
gstererek okurdaki dramatik ironi hissini artrma ura verir.
ou romanda olduu gibi, gizemliletirmek iin atlan her trl
adm dramatik ironiyi azaltr ve karakterlerin henz phe etmedikle
ri gizlerin okura anlatlmas suretiyle dramatik ironi her artnidnda
kanlmaz olarak gizem bozulur. Frank Churchill'den ne kadar uzun
sre phe edersek, Emma'nn grleri ile hakikat arasndaki ironik
kartl o kadar az hissederiz. Frank Churchill'in gizli plann ne ka
dar erken fark edersek, Emma'nn onun davranlarn saysz kez
yanl yorumlamasn izlemekten o kadar byk keyif alrz ve duru
mun gizemi kendi bana ilgimizi o kadar az eker. Ayrca hepimiz
kitab ikinci kez okuduumuzda gizemin tmden kaybndan kaynak
lanan yeni dramatik ironi younlamalar kefederiz; Emma'nn ken
disi iin nasl hata uurumlar hazrladn bilenler, hatta ilk okuma
da Churchill'in gizeminin tm ayrntlarn zm olanlar bile yeni
ironiler kefeder.
Fakat Jane Austen gizemi feda etmeye karar verseydi bu ironile
rin ilk okumada da sunulabilecei ortadadr. "Jane Fairfax'le gizlice
nianlanmas" gibi basit bir ifade ya da aklardan herhangi birinin
ksa sreliine ieriden grlmesi her trl ironik hamlenin farkna
varmamz salard.
O halde yazar ironiyle gizem arasnda seim yapmaldr. Pek o
umuza gre Jane Austen'n buradaki seimi romann en zayf yn
dr belki de. nemli edebiyatn bize "neyi" deil "nasl" merak ettir
mesi gerektii eletirisi zaten ok yaygndr. Salt gizemliletirmede
ikinci snf yazarlar o kadar ustalamtr ki Austen'n gizemliletirme
abas ikinci snf grnmektedir.
270 KURMACANIN RETORG ,1

Ama yine bir soyut nitelii bakasyla dengeleyen eletirinin etki 'l
li olup olmadn sormamz gerek. Tm eserler iin, hatta belli bir 1
trdeki tm eserler iin bir dramatik ironi normu var mdr? lk sayfa- t.

da aldmz keyfin ne kadarn: son sayfada neler olduunu bilme


mize dayandn bize syleyebilecek "ilk okuma ve ikinci okuma ya
sas" gelitiren km mdr? Byk kitap dediimiz kitaplarn tekrar
okunduunda da bykln korumasn isteye biliriz, ama her oku
nada ayn keyfi vermesini istememizin bir anlam yoktur. Okunma
lar deil ancak tekrar okunmalar mmkn olan kitaplar yazmakla
vnen modern yazariann eserleri gerekten ok iyi olabilir, ama ver- ,
dikleri gizli hazlarn ancak tekrar okumayla hissedilmesi deildir on
lar iyi yapan.
Her halkarda,Jane Austen'n gizemliletirme abalarna dair ele
tiriyi kabul etsek de, ieriden grlerin daha kapsaml faydas ak
tr: Baka zihinlerin tuttuu apraz klar Emma'nn parltsyla gz
lerimizin kamamasn nler.

G VENL R ANLATICI VE "EMM A"NIN N O RMLARI

Bu eserin amac Emma hakknda dnsel netlie ulamak olsayd,


isel grlerin maniplasyonunun ve gvenilir Knightley'nin uzun
yorumlarnn gereinden fazla olduunu sylemek zorunda kalabi- '
lirdik. Ama komedinin ve ak hikayesinin azami younlua kma
s iin bunlar bile yeterli gelmez. "Yazarn ta kendisi" -illaki gerek
Jane Austen olmas gerekmez, bu kitapta gvenilir anlatcnn temsil
ettii zmni yazar da olabilir- dnsel, ahlaki ve duygusal iledeyii
nizi ynlendirerek etkileri artrmaktadr. 7. Blm'de tanmlanan i
levlerden ounu yerine getirir elbette. Ama en nemli rol kitap bo
yunca ileyiini srdren ifte grn her iki vehesini de glen
dirmektir: Emma'nn kynetine dair ieriden grmz ve onun b
yk hatalaona dair nesnel grmz.
Anlatc romann banda hem Emma'y hem de onu yarglarken
bavurulacak deerleri ustaca ayn anda sunar. "Gzel, zeki, varlkl
bir kz olan Emma Woodhouse'un rahat bir evi, iyimser bir yaradl
vard, yani dnyann en byk nimetlerine sahip grnyordu; bu
dnyada yaklak yirmi bir yl yaam ve pek az sknt, znt ek- ,
"EMMA"DA MESAFE KONTROL 271

miti." Buradaki "grnyordu" hemen daha dorudan ifade edilen


erhlerle desteklenir. "Emma'nn asl kt huylan, biraz oka bana
buyruk oluu ve kendini biraz fazlaca beenmesiydi; bunlar keyif al
d pek ok eye glge dren dezavantajlard. Gelgelelim i sra
da gen kz bu tehlikeden ylesine bihaberdi ki, bunlan talihsizlik
olarak grmek aklnn ucundan gemiyordu."
Bunlardan hibiri Emma tarafndan sylenemezdi ve onun bilinci
araclyla gsterilseydi sorgusuz sualsiz kabul edilmesi mmkn ol
mayacakt. lk blmn byk bir ksmnda olduu gibi bu da dra
matik olmayan bir zettir; grnte karakterler tantlrken, yava
yava Emma'nn Harriet ve Bay Elton'la ilgili ilk gafna doru ilerle
riz. Bu blmlerde anlatcdan renmemiz gerekenlerio ounu
reniriz, ama anlatc Emma'ya ne dzeyde gvenileceini tam olarak
grebildiimizden emin olduka zet iini yava yava Emma'ya dev
reder. Emma'da bulunduu konusunda uyanldmz "asl kt huy
lar"dan her aynldmzda anlatc ile Emma'nn grleri rtr: r
nein, "Bay Woodhouse'un ona puan kazandracak pek bir yetenei
yoktu" veya Bay Knightley "duyarl bir adamd", Hartfield'de "daima
ho karlanrd", hatta "Emma Woodhouse'da kusur bulan pek az
kimseden biri ve bu kusurlan onun yzne kar syleyebilen tek ki
iydi" gibi yarglarda bulunann hangisi olduunu syleyemeyiz.
Ama Emma ile yazarn ayr dt yerler de vardr ve yazann
dorudan rehberlii, okurun da Emma'dan ayrlmasn salar. Emma'
nn gznden verilen ilk Harriet tasvirindeki (3. Blm) gzel ironi,
tm o hazrlk niteliindeki yorumlar olmadan da pek ok okur tara
fndan dnsel karrola kavranabilirdi phesiz. Ama yazarn ya
nnda durup Emma'nn muhakemesinin tam olarak nasl yanl yola
saptn izlemenin, en derin kavrayl okurlar zerinde bile etkiyi
artracana phe yok. Belki daha da nemlisi, bu sayede biz sra
dan, kavray kt okurlar artk ironileri yakalayacak dzeye geliriz.
Gerekten de, roman ciddi bir modem romancnn pekiila yapabile
cei gibi yle bir tasvirle balasayd, Emma'ya ynelik inelerden
bazlarn pek ok okurun gzden karacana phe yok:

Geri Harriet'n konumasnda yle parlak bir zeka yoktu ama dorusu
kz pek irindi; gereinden fazla utanga ya da suskun deildi, ama smak
olmaktan da uzakt; saygda kusur etmiyor, Hartfield Kona'na kabul edil
mekten duyduu minneti ho bir ekilde belli ediyordu. Etrafndaki her ey
272 KURMACANIN RETORG

onun alk olduundan ok daha kt ve o da bunlardan ne kadar etkilendi


ini saklarnyordu. Demek ki ince bir beenisi vard ve tevii hak ediyordu.
Tevik edilmeliydi. O baygn mavi gzler ... Highbury'nin aa tabakadan
sakinleri arasnda harcanp gitmemeliydi.

Emma byle devam eder, her szckte kendini ifa eder, kendi
hayrseverlik ve deer anlayn ortaya dker. Harriet'n gemiteki
arkadalar, "besbelli kendi halinde, iyi kimselerdi, ama Harriet'a za
rarlar dokunmu olmalyd." Emma onlar tanmaz, ama "basit, hatta
biraz kaba saba" insanlar olmalar gerektiini dnr. "Oysa Harriet
kusursuz bir hanmefendi olup kmak iin birazck bilgi, birazck da
grgden baka eksii olmayan bir gen kzd. Martin ailesi byle bir
kzla dostluk etmeye layk deildi." Sonunda da nefis bir bencillik
patlamas yaanr: "Emma, Harriet' kanadnn altna alacak, onu ye
titirecek, zararl arkadalardan aynp onu yksek sosyeteye soka
cakt. Harriet'n grleriyle kiiliini Emma youracakt. Hem il
gin hem de son derece yardmsever bir giriim olacakt bu; tam Em
ma'nn konumuna, bo vaktine ve yeteneklerine uygun bir i." En h
nerli okur bile nceden aldmz dorudan yardmlar olmakszn bu
radan tam anlamyla doru bir hatt tutturamaz. Emma'nn grleri o
dnem yazan bir kadn romancnn savunamayaca kadar abes de
ildir. Jane Austen'n grlerinin iaretleri olduklar aka redde
dilemezse, Emma'nn karakterinin iaretleri olarak ie yararnalar
mmkn deildir. Emma'mn gya Harriet'n iyilii iin yapmay ta
sarlad, ama aslnda -o farknda olmasa da- kendi bencilce karla
rna hizmet eden planlar bylece, Emma'nn kendisinin kitabn so
nuna kadar kefedemeyecei bir deerler dnyasyla erevelenerek
daha da etkili klnr.
Yazarn incelikli bir norm skalasm dorudan dayatmasnn ne
mi esasen romann sonuna bakldnda grlr. Olaylarn sralamas
basittir: Emma Knightley'nin azarlarndan ve somut gereklerin dar
belerinden oluan seri ve kltc bir olay zinciri sayesinde yanl
larn ve hatalarn anlar. Kendini beenmiliinin ald bu darbeler
en sonunda sahici bir slaha yol aar (rnein daha nce asla yapma
yaca bir eyi yaparak kendi kendine gidip Bayan Bates'ten zr di
ler). Karakterindeki deiim Knightley'nin evleome teklifinin nn
deki tek engeli de kaldrr ve ardndan evlilik gelir. "O sabah kilisede
toplanan bir avu yakn dost, yeni eviilerio mutlu olmasn candan di-
"EMMA"DA MESAFE KONTROL 273

!ediler. Onlann b u dilekleri, umutlar ve inanlar boa kmad, n


k Emma'yla George Knightley kusursuz bir mutlulua eritiler."
Emma ve Knightley'nin gerek insanlar olduunu dnseydik
lm son yanl grnecekti belki de. G. B. Stern, Speaking ofJane
A usten da (Jane Austen Demiken . . .) yle yaknr: "Ah, Bayan Aus
'

tcn, bu iyi bir zm deildi, kt bir zmd; mutsuz bir sonia ki


tabn son sayfalanndan tesini grebilirdik." Edmund Wilson ise
Emma'nn Harriet gibi yeni birine hami olaca tahmininde bulunur,
t.ira "kendini kadnlara kaptrma" eiliminden kurtulamamtr. te
yandan Marvin Mudrick Jane Austen'n bariz retoriini daha da id
detle reddeder; Emma'nn hala "mzmin bir smrc" olduunu d
nr ve ona gre kitabn sonunun ironik bir okumasn yapmak ge
rckir.9
Ama tam da bu son ne hayatn kendisi ne de basit bir edebi ironi
unsuru olduundan, daha nceki tm olaylarn eksiksiz ve hatta ku
sursuz bir zme ulat yolundaki hissimizi artrmaya pekala ya
rayabilir. Bu evlilikte gerekleen deerlere bakarsak ve onlan gele
neksel evliliklerde hayat bulan deerlerle kyaslarsak,Jane Austen'n
syledii eyi kastettiini grrz: Bu mutlu bir evlilik olacaktr,
; nk kusursuz bir mutlulua erimesini engelleyecek hibir ey kal
mamtr ortada. Kitabn dnyasnn barndrd her deeri hayata
geirir - tek muhtemel istisna, Emma'nn kendini gerektii gibi oku
maya ve piyano almaya vakfetmeyi asla renemeyebilecek oluu
dur! Bu evlilik zekaya -"akl", "saduyu" ve "muhakeme"ye- daya
m. Erdeme -"iyi niyet", cmertlik ve zveriye- dayanr. Duygulara
-"beeni", "gzellik", "efkat" ve "ak"a- dayanr. o
O halde genel olarak bu olay rgs bize, yzeysel anlamda, en

9. lk iki alnt Wilson'dan, "A Long Talk about Jane Austen", A Literary Chro
nitle: 1920-1950 (New York, 1 952). ncs Jane Austen, s. 206'dan.
1 O. "Kibar Jane" tablosunu abartan nceki kuaa tepki olarak son dnemde Jane
Austen'da efkatin ve iyi niyetn deerini nemsizletirmek moda oldu. Bu akm D.
W. Harding'in "Regulated Hatred: AnAspect of the Work ofJane Austen" adl maka
lesiyle balam gibi grnyor (Scrutiny, VIII [Mart 1 940], 346-62). Bu okur ekol
karsnda R. W. Chapman kadar (bkz. Chapman, A Critica/ Bibliography, s. 52 ve
T.L.S'de [9 Eyll 1 952] Mudrick'in eserine dair yorumu) infiale kaplmasam da, sar
kacn dier yne doru da salnmas gerek gibi geliyor bana: Jane Au sten "yumuak
kalp"i verken samimidir, ama te yandan sert kalbi "kontroll bir nefretle" aypla
yan da yine ayn Jane Austen'dr.
274 KURMACANIN RETORG

ucuzundan popler sanatn yan sra pek ok trajikamedinin sunduJu


trden bir deneyim sunar: Baz iyi karakterlerin bana baz iyi eyle
rin gelmesini arzulamamz salanr, sonra da bu arzumuz yerine geti
rilir. Bu tip eserler karsndaki hakl skntmzdan karsanan genel
kriteriere bal kalrsak, bu eseri reddetmemiz gerekir. Ama kritik
fark bavurulan deerlerin ve bu deerleri ihlal eden ya da hayata ge
iren karakterlerin kesin niteliklerinde yatyor. Dnyann tm ucuz
evlilik hikayeleri Emma ile Knightley'nin evliliinden aldmz zevk
ten utanmamza yol amamaldr. Burada sadece bir evlilikten fazlasi
vardr: Mesele daha nceki tm komik hatalarn bir sonucu olarak bu
evliliin doruluudur. Emma'nn bu olaylardan grd fayda, hem
gerektii gibi slah olmas hem de -bunun sonucunda- evlenmesidir.
Akll, canayakn, iyiliksever ve ekici bir adamla evlenmek bu kah
.
ramann bana gelebilecek en iyi eydir ve roman bu ynde dene
yimierneyen okurlarn -"amansz kzkurusunun" evlilie ynelik tav
rna ilikin ne sylederse sylesinler- Jane Austen' anlamaktan ok
uzak olduunu dnyorum.
Bu trden her formlasyon byk ihtimalle modem duyarllkla
nmz rencide edecektir. Normalde romanlanmzda kusursuz sonlar
la karlamay pek sevmeyiz - bu kusursuzlukJane Austen'da ama
land bariz olan "kusursuzlatnlmlk" ya da tamamlanmlk an
lamnda olsa bile. Grdmz zaman da kabullenmek istemeyiz:
Dostoyevski'nin Karamazov Kardeler'de Alyoa ve Peder Zossima
konusundaki baansn reddetme ynndeki birok giriimi hatrla
yalm. Pek oumuz ahlaki yargya dayal duygulardan bahsetmeyi
bile, zellikle de duygularda olumlayc bir tarz sz konusuysa, utan
verici buluruz. Emma'nn kendisi de kitabn byk bir ksmnda bu
anlamda "modem" saylabilir. Evlilik konusunda kendini aldatma de
recesi dier nemli meselelerdeki kadar yksektir. Emma evlilik kar
sndaki kaytszl konusunda Harriet'la konuurken bbrlenir,
ama ayn zamanda insan mutluluunun kaynaklarna dair tmden ye
tersiz bakn da bilmeden ele verir.

Kendimi yanl tanmyorsam, kafann daima ilek ve megul olduunu


syleyebilirim Harriet; birok farkl eyden besieniyorum ve yirmi bir yan
da nasl oyalanyorsam, krk ya da elli yanda da gnlerimi ayn ekilde dol
durabilirim sanyorum. Kadnlarn ellerini ve zihinlerini oyalayan sradan i
ler o zaman da imdiki gibi -veya ok az bir deiiklikle-nmde hazr ola-
"EMMA"DA MESAFE KONTROL 275

rak . Daha az izersem, daha ok okurum; mzii brakrsam, hal dokumaya


hnlarm.

1 \nma hal dokuyacak ! Biraz kendini bilmeli gerekten.

Aslnda evlenmemenin en byk ktl, yalannca yapayalnz kal


ak, sevecek, bakacak kimse bulamamaktr. Ama benim evremde ok sev
diim abiamn ocuklar olacak. Yallk yllarnda ihtiya duyduum, gn
Uinn istedii tm sevgiyi onlarda bulabileceimi umuyorum. Evlenip ana
olmu bir kadnn btn korku ve umutlarn, sevin ve zntlerini ben de
dyacam. Onlara ballm gerek ebeveynlerinkine eit olmayacak el
hctte, ama bylesi benim rahatlk anlayma daha uygun zaten - daha scak
ve kr ilikilere gre yani. Yeenlerim! Kzlar sk sk5anma gelip benimle
alacaklar. [ 10. Blm] .

'ok da ciddilemeden baktmzda -buras mthi komiktir zira


nizalm gerekten ok derindeki kaynaklardan ktn grebiliriz.
Aslnda bu pasajdan ancak Emma'nn "rahatlk", "istek" ve "ihtiya"
larndan ok daha derin bir insan saadeti grne ulam bir okur
tam anlamyla keyif alabilir. Bu gr sadece evlilii deil --,-Emma'
nn dnce tarznn aksine- "sevilen" kiinin kanlmaz ihtiyalara
hizmet edip etmemesine bal olmayan sevecen bir ilikiyi de ierir.
Bu evlilik reddinin komiklik etkisi, Emma'nn daima bakalarnn
bana gelebilecek en iyi ey olarak evlilii grmesi ve aslnda far
knda olmadan sevdii adama ak olmas iin bilmeden arkada
Harriet' tevik etmesiyle byk lde artmaktadr. Bu yzden ro
mann keyifli sonu, srf Emma asndan son derece iyi olduu iin
deil, Emma'nn kendisine ve insanlk durumuna dair derin yanl an
lamasnn son derece komik bir sonucu olduu iin de istediimiz bir
zmdr. 5. Blm'n ematik diliyle sunulan bu zm hem Em
ma'nn refah ynndeki pratik arzumuzu hem de bu sanatsal malze
rneye uygun niteliklere ynelik itahmz tatmin eder. Dolaysyla
sz konusu arzu ve itah unsurlarnn tek tek yaratabileceinden daha
etkili bir zmdr. Eserin dier byk zm yani Harriet'n ift
iyle evlenmesi de bu yorumu desteklemektedir. Emma'nn Harriet'a
kar gnah, igzarca araya girmekten ok daha byk bir gnahtr.
Harriet'n mutluluk ansn -tmyle evlenmesine bal olan bir an
s- yok etmek, bir yazann, sevilmesini tasarlad bir kahramana at
fetme cesaretini kolay kolay gsteremeyecei, neredeyse kt karak
tere atfedilecek bir eylemdir. Emma'yla birlikte bu hatasna glebil-
276 KURMACANIN RETORG

memizin (54. Blm) tek sebebi Harriet'n mutluluk ansn tekrar


yakalamasdr.
Para, kan ve "mevki" gibi baka deerler Emma'da gayet gerek
tir, ama ancak sabeeni, iyi yarg ve iyi ahlaka katk yaptklar veya
bunlarn hizmetinde olduklar mddete. Tek bana para Bayan Chur
chill gibi bir karakter yaratabilir, ama "parasz evlenneye kalkacak"
bir erkek veya kadn "budalann tekidir". Saduyudan yoksun bir mev
ki Bay Woodhouse gibi gayet nemsiz bir karakter yaratabilir; hem
saduyu hem de erdemden yoksun olduundaysa ortaya ikna'daki
Bay ve Bayan Elliot gibi ok daha baya insanlar kabilir. Ama Em
ma'nn balardaki tavrnn aksine ok ciddiye alnmazsa mevki ho
bir eydir ve zarar dokunmaz. Yeterli manevi g olmadan ekicilik
ve zarafete sahip olmak insan Frank Churchill gibi biri yapabilir; ah
laki eitimden geirilmezse Mansfield Park'ndaki Henry Crawford'
un ya da Gurur ve nyarg'daki Wickham'n adiliine kap aabilir.
En stn erdemler bile tek balarna yeterli deildirler: Tek bana iyi
niyet komik Bayan Bates'i ya da Bay Weston' yaratr; yeterli iyi ni
yetle beslenmeyen muhakeme gc komik bir Bay John Knightley
yaratr vs.
Byle bir listede klieleri kullanma riskini alyorum, nk Jane
Austen'n kapsaml grnn tam manasyla gzler nne serilmesi
ancak byle mnkn olacaktr. Burada Austen'n dnemindeki gele
nekiere uygun herhangi bir kamusal felsefenin salayabileceinden
ok daha ayrntl bir deer sralamas olduu aktr. Elbette onun
dneminde pek az okur -bizimkindeyse daha da az okur- bu romana
yazarn normlarn tamamen ve tm detaylaryla kabul ederek yak
lamtr. Ama kitab okurken yazara katlmaya itilmilerdir ve biz de
ayn ekilde itiliriz.

EMM AW O ODH OUSE ZE RNE AIK YARGlL AR

Madalyonun dier yzne, yani baz eylemlerin genel normlarla ili


kisi bakmndan yarglanmasna epeyce deindik. Ama Emma'nn ro
manda kurulan deer hiyerarisine dorudan yorum yoluyla ayrntl
bir ekilde "yerletirilmesi" konusunda da bir eyler sylennesi ge
rek. rnein Emma'nn Bayan Bates'e hakaret ettii ve daha sonra
Knightley tarafndan aypland ksmn tadn alabilmem iin, sade-
"EMMA"DA MESAFE KONTROL 277

l'C bakalarnn duygularna kar hassasln nemli bir zellik oldu


una deil, Emma'nn o davrannn hakiki hassaslk standardn ih
lal ettiine de ikna olmalym. Emma'y sulamay reddedersem, ay
n ksmdan dnsel bir haz aldm fark edebilirim ve byk ihti
malle byle bir balarnda hassasla duyulan "inan"tan bahseden bir
c letirmenin her eyi fazla ciddiye aldn dnrm. Ama bu ks
mn keyfini asla tam younluuyla hissedemem, biimsel btnl
n kavrayamarn. Benzer ekilde, "iyi niyet" gibi byk bir erderole
k yaslandnda korkun derecede skc olmann kk bir kusur ol
duuna inannakla kalmayp, Bayan Bates'in bu kusurun ve erdemin
im sali olmasnn, ona Emma'nn esirgedii saygya layk olma hakk
kazandrdn da kabul etmeliyim. Bunu kabul etmezsem -yine Ba
yan Bates'in haline glebilmekle beraber- Emma'nn ona kt davra
n karsnda elenmek bir yana, bu davran anlarnam bile ok
gtr.
Ama bu olumsuz yarglar dengelemek iin daha byk bir onay
lama gereklidir ve beklenecei zere roman Emma'nn lehine doru
dan savunularla doludur. Emma'nn ba kusuru olan iyi niyet ya da
hassasiyet eksiklii, sadece bir btn olarak kitapta sunulan deer
sistemiyle ilikisi erevesinde okunnakla kalmamaldr (zira aksi
takdirde onu ciddi lde kusurlu bulabiliriz); ayn zamanda evre
sindeki dnyann ac gerekleriyle ilikisi erevesinde yarglanma
l dr. Bu dnyadaki karakterler, rakibi Frank Churchill'i yarglamaya
altnda kusursuzluktan uzaklaan Knightley'den tutun da Bn
ma'nn kusurlarndan ouna sahip olan ama erdemlerinden hibirini
tamayan Bayan Elton'a kadar farkl derecelerde bencillik ve egoizm
sergiler. Byle bir ortamda Emma kolayca affedilebilir. rnein Ba
yan Bates'e hakaret ettiinde, Bayan Bates'in yaad dnyada baka
pek ok kiinin duyarsz ve zalim olduu bize hatrlatlr. "Ne gen,
ne gzel, ne zengin, ne de evli olan Bayan Bates, insanlarn sevgisini
kazanmak asndan son derece kt bir durumdayd; stelik zekaca
stnlyle durumunu telafi edemiyor, ondan nefret edenleri kor
kutarak ona en azndan grnte sayg gstermeye sevk edemiyor
du." Jane Austen'n dnyasnda duyarll ve cmertlii grmezden
gelerek sadece bu "kontroll nefreti" grmek hata olsa da, ktlkten
doan nefretin varl reddedilemez ve kitapta Emma'nn neredeyse
idamasma yetecek kadar ktlk vardr.
278 KURMACANIN RETORG

Jane Austen sk sk aktan aa kyaslama yoluyla Emma'y sa


vunur. Kitabn sonlarna ok yakn bir yerde Emma Harriet konusun- :1
da Knightley'ye yalan syledinde, insan doas hakknda bir genel

'
lerneyle mazur grlr: "Hakikat nadiren, hem de ok nadiren tama
men aa vurulur; bir eylerin azck saklanmad, birazck yanlt ,
olmad ok nadirdir; ama buradaki gibi, davran hatal olduu hal ,
de hisler gerekse, yaplan yanl ok da nemli olmayabilir. Bay
Knightley Emma'ya sahip olduundan daha yumuak bir kalp, onun '
kalbini kabul etmeye daha meyilli bir kalp veremezdi."

D OST VE REHBE R OLARAK ZIMN YAZ AR

Emma'da anlatcnn ustaca kullanmna dair tm sylediklerimizden

. sonra, geriye tam olarak hikayeye nasl hizmet ettii aklanamaya


cak baz "mdahaleler" kalyor. Ana ak sahnesinde anlatc, "Ne ya-.
nt verdi?" diye sorar. "Gereken yant verdi elbette. Gere bir han
mefendi her zaman en uygun yant vermesini bilir. Emma karsn
daki erkee, umutsuzlua kaplmasnn gerei olmadn anlatacak
szler syledi - ve onu biraz daha konuup almas ynnde yrek
lendirdi." Baz okurlara gre bu szler yazarn ak sahnesi yazmada
ki yeteneksizliinin ispatdr, nk "gereklik yanlsamasn" feda
etmektedir. 11 Ama bu noktaya kadar Emma'y gereki bir tasvir gibi
okuyup da yazarn gayritabii ortaya k yznden bu yanlsamadan
kurtulan okur var mdr acaba? Anlatcnn bol keseden datt nk
teler bu esere uygun olan yanlsamaya zarar veriyorsa, roman ok da
ha nceden malvolmu demektir.
Ama anlatcnn nktelerinin romandaki duygusal doruk nokta
snda neden hi de yersiz olmadn kesin olarak grebilecek ko
numdayz artk. Karakterlerin isel grlerinin ve yazarn yorumla
rnn daha batan itibaren deerleri net bir ekilde ortaya koymak ve
Emma'ya tepkilerimizi ynlendirmek iin nasl kullanldn gr
mtk Ama burada dramatize edilmi yazarn bir dost ve rehber ol
duu gzel bir rnek de gryoruz. Tpk "Henry Fielding" gibi "Ja
ne Austen" da nkte, bilgelik ve erdem timsalidir. Kendi niteliklerin-

l l . Edd Winfield Parks, "Exegesis in Austen's Novels", The South Atlantic Qu


arterly, LI (Ocak 1952), 1 17.
"EMMA"DA MESAFE KONTROL 2 79

den bahsetmez; Fielding'in aksine Emma'da dorudan kendi sanatsal


becerisine dikkat ekmez. Ama roman boyunca bu beceriyi unutma
za bir an bile izin verilmez. Bu roman okuduumuzda, "yazann"
en ok hayranlk duyduumuz eyleri temsil ettiini kabulleniriz.
Knightley kadar cmert ve bilgedir; hatta yarglan onunkinden biraz
daha keskindir. Emma'nn olmak istedii ve olduunu sand kadar
incelikli ve zekidir. Duyarll elden brakmaz ama fazla duygusal
deildir. Servete ve mevkiye yeterince deer verir ama arya ka
maz. Budalay gznden tanr, ama budalalara kar kaba olmann
ahlaka aykr ve budalaca olduunu bilir. Ksacas, yazd kitapta
kurduu kusursuzluk kavram uyannca kusursuz bir insandr; hatta
timsali olduu trden bir kusursuzluun gerek hayatta kesinlikle
mmkn olmadn bile kabul eder. Kurduu hakimiyet dngseldir
clbette; karakteri bizim iin deerleri belirler ve bu deerlere gre ka
rakteri kusursuz bulunur. Ama bu dngsellik gsterdii abann ba
arsn engellemez, aksine garantiler.
Bu yzden "her eyi bilmesi" terimin olaan anlamnn tesinde
dir. Tm iyi romanclar karakterleri hakkndaki her eyi, yani bilme
leri gereken her eyi bilirler. Anlatclann tm gerekenleri nasl
rendii sorunu, yani "otorite" sorunu da grece basittir. Asl tercih
hurada grldnden ok daha derindedir. Bu tercih hikayenin salt
teknik deil ahlaki bakmdan hangi gr asndan anlatlaca ko
nusundaki tercihtir.
James ve takipilernn merkezi istihbaratlarnn aksine, "Jane
Austen" romann sonunda en batan beri bilmedii hibir ey ren
mez. Hibir ey renmeye ihtiyac yoktur. nemli olan her eyi za
ten bilmektedir. En sevdii karakterin epey aalardan yukanya
-Knightley, "Jane Austen" ve orada bulunmay hak edecek kadar bil
ge, iyiliksever ve kavrayl olan biz okurlann dzeyine- kn iz
ledii srada, biz de onunla birlikte izleme ayrcalna eriiriz. Kat
herine Mansfield'n dedii gibi, "iin asl u ki, her hakiki romansever
satr aralarn okuyarak yazarn gizli dostu haline gelenin sadece ken
disi olduu dncesiyle mest olur. " 12 "KibarJane"i gizli bir dost ola
rak sevenler ironi ve nktenin deerini kmseyebilir; onu fiilen
Shaw'un kahramanlarnn en by olarak grp ironi silahlanyla

1 2 . Novels and Novelists, haz. J. Middleton Murry (Londra, 1930), s. 304.


280 KURMACANIN RETORG

donanm olduunu dnenler de hassasiyet ve iyi niyet vurgusunun


deerini kmseyebilir. Ama her halkarda pek az ona direnebilir.
Bu yzden karakter olarak mevcudiyetine ilikin dramatik yanl
sama hikayedeki tm dier unsurlar kadar nemlidir. Araya girdiin
de yanlsama bozulmaz. Romantik ak sahnesi bizden esirgendiin
de, nemsediimiz tek yanlsama, yani kafalar net ve kalpleri doru
yerde olan kk etin ceviz okur grubuyla samirniyet iinde seyahat
etme yanlsamas glenir aslnda. Tpk yazarn kendisi gibi biz de
ak sahnesini umursamayz. Hemen her romancnn eserinde ak sah
neleri bulabiliriz, ama ar sadeletirme olmadan berrakl, an
duygusallk olmadan sempati ve romantizmi, alayclk olmadan kes
kin ironiyi bize verebilecek zihni ve yrei ancak burada bulabiliriz.
Her noktada sormak zorunda kalnz: 'Ona nasl inanalm
ki? Onunki tam da yanl gr olmal.' Hissettiimiz haliy
le olayn nitelii ile bize olay bildiren anlatcnn nitelii
arasndaki yanlma temel ironidh, ama kesinlikle basit bir
ironi deildir bu...
MARK SCHORER , Ford Madox Ford'un
yi Asker'i zerine yorum

Geriye sadece, yazann geree son derece sadk bu anlat


snn yzde doksannn geree hi de sadk olmadn,
yazann adnn bile doru olmadn sylemek kalyor ne
yazk ki. Aslnda eserin ikinci muammas olan sorudan ka
mak artk mmkn deil. Bunu kim yazd? Gerekten kim?
Kesinlikle Susan deil... Hele Phil hi deil...
O halde kim? En bariz yant, melek ocuun kendisinin
yazd. Yazar adnn ne olduunu sylerse sylesin, bad
rumdaki yazar o ocuktur. Eserin slubunu ve putpereste,
anti-entelektel felsefesini gz nne alrsak, yazann o ol
duu aktr.
Yine de insan pheye dyor... Neticede bu onu aan
bir ey.
O halde kim yazd? Mantken bakarsak geriye tek bir ih
timal kalyor - ben. ... Ama bunu da eleyebiliriz. . . . Baka
biri yapt. Ben deildim. Belki de kedi yazmtr.
CALDER WILLINGHAM, Natural Chi/d

Sana [okura] yalan sylediysem de, bunun sebebi yanll


n hakikat olduunu gstermemin gerekliliiydi.
J EAN CAYROL, Les corps etrangers
NC KlSlM

Gayriahsi Aniat
Konumuzu anekdot alanndan kanp drama alanna koy
mak iin ... kocaman bir berrak yanstc temin ederiz, ki bu
yanstcy da ... ayn an<,ia hem en yksek duyarlla hem
de en yksek kapasiteye ... ya da hayranlk verici bir coku
ya sahip olan zihinde ve ruhta bulabiliriz.
HENRYJAMES, Notes on Novelists

Dramann aksiyonu sadece kzn 'znel' macerasdr.


HENRY JAMES, "Kafeste"ye nsz
ONUN CU B LM

Yazarn Sessizliinin Faydalar

B RKEZ D AH A "YAZ ARDl ARI"

/\'mma'da ciddi biimde kusurlu bir bilincin uzun sreli isel gr


llzerinde ok hassas bir kontrol gryoruz. Bu kontroln dorultusu
okur iin zgn bir olay rgs yaratma abasnca belirleniyor her
lakmdan. Emma'ya bakmzda doru sempati ve ayplama kar
mn korumak isteyen Jane Austen gereki aniat tarzn memnuni
yetle feda etmitir.
Knightley ve anlatcnn imkansz bilgeliinden arndrlm bir
/\'mma hayal eder ve romanda okurun Emma hakkndaki hakikati
dorudan onun puslu grnden karmas gerektiini dnrsek,
pek ok nemli modem roman iin gevek bir ilkrnek tespit etmi
oluruz. Madame Bovary ve The Ambassadors, Sanatnn Bir Gen
!Idam Olarak Portresi ve Ulysses, Dava ve ato, Deimde lr
km, Yabanc ve D - bunlarn hepsi kafas kark bir Emma'nn
ya da Emma'lar toplamnn bak asndan sunulur; karakterler gre
cc yardmszca kaderlerine doru ilerler. Woolf, Waugh, Greene,
Cary, Mauriac, Duhamel, Sartre, Camus, Dos Passos, Hemingway,
raulkner, Porter, Eudora Welty, Wright Morris, James Baldwin ve
Saul Bellow'un -liste ok daha uzun olabilir- yzlerce baka eserin
de yazar ile okur karlaabilir, ama tpk Voltaire ile Tanr gibi, hi
konumazlar.
. .

Yani dorudan konumazlar. Kurmacayla ilgili tm deneyimlerin


merkezindeki bir diyalogda yazarn sesi hala baskndr. Yorum dar
da braklsa da, yarglar aa vurmak ve tepkileri biimlendirmek
iin yzlerce gere vardr. iirde daima ayrntlar deerlendirme tar
zmz kontrol eden imgelem ve simge rntleri modem kurmacada
286 KURMACANIN RETORG

da etkilidir.1 Hikayenin hangi ksmlannn dramatize edileceine,


epizotlarm srasnn ve birbirlerine oranlannn nasl olacana dair
kararlar Hamfet'te olduu kadar The Hamfet'te de, Odysseia'da oldu
u kadar Ulysses'te de etkili olabilir. 2 Aslnda tempo ve zamanlama
gibi modas gemi dramatik aralann hepsi dramatik, gayriahsi an
latnn amalan dorultusunda yeniden kullanma sokulabilir.3 Percy
Lubbock'un Craft of Fiction'n takip eden yzlerce aratrmada da
gsterildii zere, dramatize edilmi bak alarnn maniplasyonu
yazarn yargsn byk bir kesinlikle aktarr.
Bu noktada, dorudan ifadelerin yerine kullanlan ana ifa ve de
erlendirme aralarnn her birini rneklernem mantken gerekli. Ek
siksiz bir kurmaca retorii bu aralarn tartmasn da iermelidir.
Ama mesele u ki bu aralarJames'ten bu yana eletiri alannda tekrar
tekrar ve yeterince meklenmitir. Sembollerin karakter deerlendir
mesinde kullanlabileceini ya da bak as maniplasyonunun bir
eserin anlamn aa karabileceini bir daha gsternemize gerek
yok. Okurlarnn bu noktada en iyi gayriahsi eser analizleriyle ilgili
deneyimlerini ve okumalann kurmacann retorii hakkndaki gr
lerine eklemelerini beklersem herhalde ok ey istemi olurum.4 Ama
burada yazar sessizliinin kullanmlarn tartacaksam ve sonraki
blmlerde bu sessizliin yazariara ve okurlara yaratt yeni prob
lemler zerinde duracaksam zaten iim bamdan akn olacak de
mektir.
Yazar sessiz kalma ekliyle, karakterlerini alnyazlarnn pein
den gitme ya da kendi hikayelerini anlatmaya sevk etme tarzyla yle

1. iirde imgelemin retorik kullanmna dair bir tartma iin bkz. Rosemond
Tuve, "The Criterion of Rhetorical Efficacy", Elizabethan and Metaphysical Ima
gery (Chicago, 1947), s. 1 80-9 1 ; Images and Themes in Five Poems by Milton
(Cambridge, Mass., 1 957); Milton'da "figratif konumann deerlendirme konu-
. sundaki ilevi"yle ilgili bir tartma iin yine Tuve, "A Name To Resound for the
Ages", The Listener, 28 Austos 1 958, s. 3 1 2-3.
2. Bkz. Paul Goodman, The Structure of Literature (Chicago, 1954), zellikle
Kafka'nn ato'sunun analizi, s. 173-83.
3. Joyce'un Emma'da grdmze benzer bir problemi zmek zere " l
ler" de tempo ve "odak" unsurlarn nasl kullandna dair ksa ve salam bir analiz
iin bkz. C. C. Loomis, Jr., "Structure and Sympathy in Joyce' s 'The Dead' ", PMLA,
LXXV (Mart, 1 960), s. 149-5 1 .
4 . Bkz. Kaynaka, Il., B.
YAZARlN SESSZLGNN FAYDALARI 287

etkiler yaratabilir ki, bunlar kendisinin veya gvenilir bir szenn


dorudan ve otoriter tarzda okurla konutuunda yaratmas ok g,
hatta imkanszdr.
Bu etkilerden en sk tartlannn "yazarsz" eserin yaratt d
nlen doallk havas olduunu grmtk. Ama yazarn kendisi ye
rine bize verdii gereki, kstllklar olan karakterler, yazarn silin
mesini savunan bildik argmanlarn hesaba katmad pek ok etkiyi
de beraberinde getirir. Flaubert'in yanstclar Frederic ve Emma ko
nusundaJames'in dedii gibi, nesnellik uruna seilen bir anlatc "il
ginlik" ya da "gerilim" gibi baka nemli genel nitelikleri ksmen
bozabilir. Veya aresizce tecrit edilmesi yznden sempati yaratabilir
ki bu sempatinin uygunluuna bal olarak eser kastszca glenebi
ir ya da zayflayabilir. Hibir anlatc, merkezi istihbarat ya da gz
lemci sadece ikna edici deildir: Ancak ikna edici bir ekilde drst
ya da adi, zeki ya da aptal, malumatl, cahil, kafas kark olabilir. En
tahammll olanlarmz bile byle niteliklere tam bir tarafszlkla ba
kamayaca iin, genellikle bir karakter olarak ona kar duygusal ve
dnsel tepkilerimizin, anlatt olaylara tepkilerimizi etkilediini
fark ederiz. Tiyatroda sahne dnda geen bir olay bir kahramann,
cahil ve kaba bir karakterin ya da kt adamn anlatt durumlarda
bu etki gayet net grnr. Othello maceralarn anlatarak Desdamona'
nn kalbini nasl kazandn Dk'e aktardnda beriki yle der: "Bu
hikaye herhalde benim kznn da kalbini kazanrd." Bylece bizim
de kalbimiz kazanlm olur, buna duygusuzca tepki veremeyiz.
Kurmacada da ayn etkinin yaratlmas kanlmazdr. Anlatcnn
kendi maceralarnn hikayesini anlatt eserlerde bu son derece ak
tr, ama gerekte btn anlatclara kii muamelesi yaparz. Hikaye
lerini inanlr ya da inanlmaz buluruz, grlerinin bilgece ya da bu
dalaca olduunu dnrz, yarglarn adil ya da adaletsiz sayarz.
Onaylama ya da knama dereceleri ve eksenleri en az hayatn kendi
sindeki kadar oktur, ama anlatcnn gvenilir olup olmamasna ba
l olarak, kkten farkl iki tepki tipini ayrt edebiliriz. Bir uta her yar
gs pheli anlatclar vardr ("Tra"taki berber; Ses ve fke'dekiJa
son). Dier uta ise her eyi bilen yazardan neredeyse ayrt edileme
yen anlatclar vardr ( Conrad'n Marlow'u). Bunlarn arasnda art
c lde eitli az-ok gvenilir anlatc vardr; pek ou da gveni
lir ile gvenitmezin muammal karmlardr. ki tip arasnda kendi-
288 KURMACANIN RETORG

mizden emin bir tavrla kesin bir izgi ekemesek de, sz konusu ay
nn keyfi deildir: Aslnda hangi tr anlatcnn ibanda olduun1
bal olarak iki farkl deneyim trnn yaandn kabul etmemiz,
bizi bu ayrm grmeye iter.
izginin gvenilmez tarafna dt aka grlen anlatclarle
baa kmak pek ok bakmdan g olduu iin, daha uyumlu olan
dier anlatclara bakacaz: ne kadar insani, kstl ve akn olursa
olsun temel gvenimizi ve tasdikimizi kazanan anlatclar.

SEMPATi KONT ROL

Yardmsever bir yazarn elik etmedii bir anlatcyla yolculuk etme


nin belki de en nemli etkisi duygusal mesafenin artmasdr. Sempati
yi artrmak ya da hatalara mazeret bulmak iin ok fazla geleneksel
yorum kullanldn grmtk. Bir yazar byle bir retorikten feraga1
ediyorsa, Vatikan'n Zindanlar'ndaki Gide gibi geleneksel sempatiyl
umursamyor demektir. Ama bu feragatin baka bir sebebi de olabilir,
zira merkezi istihbarat tecrit edilmi, yardm grmeyen bir bilin
olarak, gvenilir anlatcnn ya da gzlemcinin desteinden yoksu
bir bilin olarak sunulursa, uyandrca sempati de azami olacaktr.
Byle bir etki ancak, yanstlan istihbaratnn eserin oornianna
fiilen ok yakn olduundan okurdan karmak gvenilmezlik ifresi
ni zmesinin beklennedii durumlarda mmkn olabilir. Karakte
rin dndklerinin ve hissettiklerinin karlat koullara dair do
rudan gvenilir bir ipucu olduunu dnebildiimiz srece, ahlaki
tecrit edilmilii yznden onunla birlikte bu koullar daha gl
deneyimleriz.
Byle bir tecrit edilmilik, kahramann hibir dost elinin bulun
mad kaotik bir dnyadaki aresizliini neredeyse dayanlmayacak
kadar tesirli bir ekilde yaratmakta kullanlabilir. Katherine Anne
Porter, "Solgun At, Solgun Binici"de ( 1 936) bak asn kat bir e
kilde Miranda'nn grdkleri, bildikleri ve hissettikleriyle snrlar.
Hikaye Miranda'nn "kmak istemedii" yalnz bir "yolculuk" rya
syla balar. "Elimde hibir ey yok, ama bu yeterli," diye dnerek
uyandnda kendini hil.Hl. yalnz, tecrit edilmi bir halde bulur; "ha
yatta kalmann . . . srekli binbir trl hakkabazla bakt gnbirlik
bir varoluun iinde"dir. Savan anlamszl ve kafay savaa tak-
YAZARlN SESSiZLiGNN FAYDALARI 289

bir toplumdaki aresiz tecridi altnda ezilmektedir. "Burada be


nim gibi dnen daha pek oklar olmal, aresizlikten birbirimize
llk sz etme cesareti bulamyoruz, yok edilmeye raz olan dilsiz hay
vanlanz - peki ama neden? Birbirimize sylediklerimize inanan var
burada?"
Herhangi biri, hatta her eyi bilen belirsiz bir anlatc, hummal
hir bezeyana ve lmn eiine doru umutsuz yolculuunda Miran
da' ya elik edebilseydi, isel lndaki dokunaklln byk bir
ksmnn kaybolaca aktr. Sevdii adamn ldn, dolaysyla
karmak zihnini dzene koyup lme giden yola bir kez daha gven
Ic kmas gerektiini tek bana renmelidir. A bile ona tam an
lamyla elik etmemelidir; savaa dair grlerini kimsenin payla
masna izin verilmez, kimse yaad kayp konusunda onu destekle
mez, dnyasndan veedin bir daha dnmernek zere gittiini tek ba
na kefetmesinin anlamn kimse onun iin yorumlamaz, yaayanla
rn gerekd dnyasnn "yarnn l, souk nda" -farknda ol
madan- lmn gerekliine hazrlanmasnn anlamn ona syle
nez. Hezeyan iinde bir anlk veedin ardndan "aydnlk manzara si
l indi; buz gibi tuhaf, kayalk bir yerde tek banayd; karl, kaygan bir
yoku u trmanrken, Ah, geri dnmeliyim ! yi ama hangi ynden? di
yordu." Bilincini kazandktan sonra, "ac iindeki vcudunu toplad
ve hem kendine hem kaybettii vecde acyarak sessizce, utanmaks
zn alad".
Bu tek kiilik deneyimin tam gcne ulamas iin Miranda her
hakmdan yalnz olmaldr; bize hikayesini kendisi anlatt ve batan
sona her noktada onunla birlikte hissetmemiz amaland iin de
yalnz olabilir. Bir adan zihni gayet bulank olsa da, drt ba ma
nur kaosu ak seik grebilmektedir; onun savala ilgili grlerini
("Kmr, petrol, demir, altn, uluslararas finans, bize bunlardan niye
hahsetmiyorsun kk yalanc?") tam olarak paylamasak bile, en
azndan savala ilgili hislerini tam olarak paylamamz, aynca sava
n ona uyankken, uyurken ve bezeyan halindeyken yanstt haya
ta dair hislerine ortak olmamz beklenir. "Tehlike, tehlike, tehlike, de
di sesler ve Sava, sava, sava."
Demek ki byle bir hikayede, tecrit edilmi kahraman hibir anla
tcnn onun iin yapamayaca eyleri kendi bana yapabilir. evre
sindeki dman dnyaya kar onunla birlememiz iin karakterinin
2 90 KURMACANIN RETORG

pek fazla yceltilmesine gerek yoktur; srf gzle grlen tek duyarl
insan olduu iin -a bile yurtseverlii yznden doal duyarll
nn bir ksmn yitirmitir- bizi kazanmasna kar koyamayz. Aynca
ahlaki karakterini birazck yceltmek iin gereken her eyin anlann
dan doal olarak fkrmas mmkndr; birinci tekil ahs anlatsn
da kibir ve bbrlenme gibi grnebilecek ksmlan bu ekilde n
c tekil ahsta hatrayarak bize aktarabilir. "Miranda ve Towney'nin
ok ortak yn vard ve birbirlerini severlerdi. Her ikisi de eskiden
gerek muhabirierdi ve mstakbel eierden birinin ayla birlikte
kat bir evlilik skandalnn 'haberini yapmaya' gnderilmilerdi."
kisinin iinde de bir acma hissi uyandrdndan hikayeyi hasralt
etmi ve bunun iin konumlarn kaybetmilerdir. "Bu onlarn ortak
noktasyd, ikisi de baka trl yapabileceklerini hayal bile edeme-

milerdi ve dier alaniann onlara budala gzyle baktn biliyor


lard - ho kzlar, ama budalalar." Kendi donkiotluuyla ilgili bu k
sm Miranda'nn ahlaki stnln gstermek etmek iin yeterlidir
-hatta ikinci bir okumada bu ksm gereksiz bile grnebilir- ve ayn
zamanda onun tecridini daha fazla hissetmemizi de salar elbette; di
er herkes onun alaklk etmedii iin budala olduunu dn r.
Ksacas, bu hikayeyi anlatmak iin baka bir yol dnmek g
tr; sempatimizi ve efkatimizi artrmaya alacak herhangi bir g
venilir yarumcunun -zellikle de hikaye mevcut haliyle bile ar
duygusalla tehlikeli lde yaklat iin- byk ihtimalle fayda
sndan ok zarar olacaktr. Miranda yalnz olduundan, kendine ac
makta hakl grnr ve insan ahsiyetinin stn deerlerinden birinin
timsali olabilir. Miranda ile ibirliki bir "ben" byk ihtimalle fazla
ackl kaard.
Ama byle bir etkinin kendine has younluu deimez bir ka
raktere baldr. Hikayeyi oluturan deiikliklerin hepsi olgularda
ki, koullardaki ve bilgilerdeki deiikliklerdir, asla karakterin temel
deerinde ya da doruluundaki deiiklikler deildir. Batan itiba
ren Miranda'nn kendine dair deerlendirmesi kabul edilmelidir ve
bu da azami etki iin okurun kendi nemine ilikin deerlendirmesi
ne mmkn mertebe yakn olmaldr. Bu etkiye zdeleme ad ver
sek de vermesek de, edebiyatta olaylan bize oluyormu gibi hisset
memizi salamaya en ok yaklaan etki olduu kesindir. Hikayeyi
okurken sadece Miranda'nn dnyasn ve sadece onun deerlerini bi-
YAZARIN SESSiZLiGNN FAYDALARI 291

liriz. Bir bakma tek deerimiz onun refah olur ve mutluluuna y


nelik her tehdidi tam onun kabul ettii gibi kabul ederiz. Hata yapt
na dair en ufak bir anm bile ok fazla mesafe yaratacaktr; ya
zar ile okurun Miranda'nn yannda yolculuk etmeyip onu yukandan
izlediine dair en ufak bir iaret, onun iin duyduumuz kaygy ve
dolaysyla en sonunda yaadmz aydnlanmay en azndan ksmen
nahvedecektir. Onu kk grmek deimesini ya da cezalandrlc
masn istememize yol aacaktr; bunlarn her ikisi de efkatimizi
azaltacak veya bunun denmesi iin hikayenin yeniden yazlmasn
gerektirecektir.

zdelemeye ok yaklaan bu tr bir deneyimle saysz etki ya


ratlabilir. Hemingway'in etkisinde kalarak yazlm pek ok "sert"
dedektif ve macera hikayesinin baars byk lde, tehlikeyi ken
di gzlerimizle gryormuuz gibi geldii anda hissettiimiz korku
ya baldr. Bir film bu trden bir heyecan tm dier aralardan daha
kolay yaratabilir, ama modem kurmacann gelitirdii gsterme ara
lar da bu ii iyi yapar. rnein Greene'in Brighton Rock'nda ( 1 938)
Hale'in korku dolu hayatna daha al paragrafnda ekiliriz. Kim
senin destek grmedii bir dnyada amaszca ve moral destei ol
madan dolaan dehet iindeki bu kk adamla beraber yolculuk
ederken, onun amaszln, zayfln ve nemsizliini hissederek
onunla ne kadar zdeleilebilirse o kadar zdeleiriz. "Hale kalkt.
Elleri titriyordu. Gerek olan buydu imdi: olan, ustura yaras, acy
la akan kanla birlikte giden can; ezlonglar ve daimi dalgalar, Saray
Mendirei'ndeki kvrmda hzlanan minik arabalar deildi. Ayaklar
nn altndaki zemin saliand ve onu bilinsiz olduu srada nereye g
l rebileceklerini dnmesi sayesinde baylnaktan kurtulabildi an
cak. Ama o zaman bile iindeki gurur ve olay karnama igds
her eyi ezecek kadar glyd; utanqn kuvveti dehetin kuvvetin
den oktu, korkusunu haykrmaktan onu alkoydu, hatta sessizce git
neye itti."
Ondan sonra gider. lr ve biz de kiisel bir kayp yaarz, kiisel
bir darbe yeriz ki bu lmn anlam konusunda bize aka ahlaki ya
da dnsel rehberlik eden bir teknikle byle bir darbeyi hissetmemiz
ok zor, hatta imkansz olurdu. Neredeyse kurban kadar aresiz his
sederiz kedimizi, bi yzden de Greene'in cinayet hikayesinin gele-
292 KURMACANIN RETORG

neklerinin tesine geip bizi intikam ahlakna dahil ederek kurduu


duygusal tuzaa girmeye hazr oluruz. Mesele sadece Hale'in katille
rinden nefret etmemiz, onlarn cezalandnlmasn arzulamamz ve
alan Ida'y savunucumuz olarak kabtil etmemiz deildir elbette. Bunu
daha geleneksel yntemlerle de yapmak mmkndr. Ama daha ge
leneksel bir "her eyi bilen" anlatc kullanlsayd, bizzat aresiz ol
duumuzu hissetmemizi, bizzat bir savunucu ve intkarnc istememi
zi salamak ok g olurdu. lda'y savunucumuz olarak kabul ederiz
- ama sonra tpk onun gibi bizim yarglarmzn da geleneksel "Do
ru ve Yanl" standartlarnca belirlendiini fark ederek keye sk
rz; kitabn sonu da bizi Doru ve Yanl yerine yi ve Kt ereve
sinde yargda bulunmaya ikna etme ynnde bir giriimdir - geri bu
adan kitabn balangcndan ok daha baarszdr bence. Ama Gre
ene daha en batan iimizde dolaysz, samimi bir efkat uyandrma
sayd bu sonun snrl baarsna bile kesinlikle ulalamazd.5

Ne Miranda ne de Hale bizi gcendirecek bir ey yapmtr. Ama


gerek hayatta davranlarn katlanlmaz bulacamz karakterler bi
le, tpk bizim gibi insanlar olduklar ynndeki mantkd kantlar
sayesinde duygudalk hissi uyandrabilir. rnein Henry James'in
Ormandaki Yaratk'nda ( 1 903) John Mareber'n bencillii tuhaf bir
mazeretle balanr. Mareber gelecekteki byk bir olay iin, or
mandaki bir yaratn sray gibi olacam dnd bir olay iin
zellikle seildiine inanmtr hep. Bu beklentisini sadece bir kiiy
le, May Bartram'la paylar ve yllarca bo yere sray bekleyerek
yaadktan sonra en nihayetinde o byk olayn gelip gemi olduu
nu kefeder: Ona sunulduunda May Bartram'n akn kavrayama
mtr. May Bartram'n mezarnn banda dikilirken, komu mezar
lardan birinin banda hakiki bir kederle harap olmu bir adamn y
zn grr. Mareber o zaman aniden hayatnn hakikatini grr:
"Tutku onun yaknndan bile gememiti, . . . zamannn adam olma
ya, bana asla hibir ey gelmeyen adam olmaya yazglyd. May
Bartram' sevmek onun ka olabilirdi: "te o zaman yaam olur
du." Oysa May Bartram'a "bencilliinin soukluuyla ve karlar

5. Bu durum onu kitabn sonraki ksmlannda baka amalarla gvenilir anlat


c kullanmaktan alkoymaz elbette. Bkz. yukanda s. 200.
YAZARIN SESSZLGNN FAYDALARI 293

dorultusunda" muamele etmiti. Ak ve hayat reddettii iin "baa


rsz olabilecei her yerde, hi istisnasz baarsz olmutu." "Hayat
dedii Orman ve pusudaki Yarat grd; derken adeta havadaki bir
esintiyle birlikte, o devasa ve iren yaratn kalkp onun iini bitire
cek sraya hazrlandn alglad. Mareber'n gzleri karard - ya
ratk yaklamt; sanrnn etkisiyle, ondan kanmak iin kendini i
gdsel bir hareketle yzst mezarn stne att."
John Mareber'n en sonunda aydnla kavuan hakiki karakteri
ekici deildir; Meredith'in Sir Willoughby Patteme'i kadar korkun
ve egoisttir. Kitabn sonunda ilk kez kendini grd gibi dardan
grldnde sempati uyandrmann son derece uzandadr. Mart
her'n dnceleri ve eylemleri kendi anlatmndan farkl ifadelerle
aktarlsayd, May Bartram gibi duyarl birinin ona ak olmasna a
ardk - evresindeki herkesi ve her eyi dnp dolap yine kendi
henini dnmek iin "kullanmas" ite o kadar yrek katlatrcdr.
Yine de hikayesi son derece duygulandrcdr. Bu adam sular
ken ve ona glerken dahi kendimizi ona ok yakn hissederiz. Duy
gularmzn ulat doruk noktasnda -baka eylerin yan sra- ac
ma ve korku da hissederiz. Durum akla kavutuunda, ondan nef
ret etmemiz ve sefaletinden keyif almamz ya da onu salt ilgin bir
gereki portre olarak incelememiz deil; onun iin korkmamz ve
ona acmamz salanr.
Mesele onu yarglayamamz deildir. Syledikleri ve yaptklar
daha en bandan itibaren hakiki niteliine dair saysz ipucu verir.
Kendi kendisine kafay takml daha balang sayfalarnda en st
dzeydedir; dnceleri May Bartram'n sempatik ilgisinin "hazz"y
la, ayn yolda sonuna dek onunla birlikte gidecek birini bulmann "ra
hatl"yla ilgilidir daima. May Bartram'n ona ilgisi aka dnr
ken, Mareber'n ilgisi tamamen bencilce kalr; kadn onun sorunu iin
bir deneme tahtasdr sadece.
Yine de James gzlemcinin arkasndan bize gizli ipular verme
seydi, grnte silinmi yazarn gze batmayan slubuyla yorumlar
yapmasayd, Mareber'n son derece akla yakn grlerine fazla g
mlme ihtimalimiz de vard. Pek ok eletirmenin iaret ettii zere,
sonu bir nevi ifte grtr: Mareber'n gznden olaylar grmenin
etkisini hissederiz, ama bu srete devreye giren ahlaki bak James'e
aittir. "Marcher yer yer bencilliine kar yaplan uyanlardan biriyle
294 KURMACANIN RETORG

karlamt adeta. Bencil olmamann nemine ilikin farkndaln . J



genel olarak korumay gayet iyi baardn dnyordu; bu gnaha . ,

meylettiini fark ettiindeyse, hemen aksi yne ark etmeye abal


yordu. Sezon msaitse hatasn ounlukla arkadan operaya a
rarak telafi ederdi." James italikle yazdm yerlerdeki trden saysz
mdahaleyle Mareber'n kusurlarn her admda yarglamamz yolun
daki srarn srdrr.6
Yine de onunla birlikte yol alnz. Gerek hayatta kendimizden
baka hi kimseyi grmeyeceimiz bir adan onu tandmz iin,
bencilliini neredeyse kendimizinmi gibi grrz: ok fenadr, ama
vardr ite. Hatalar daha kt olsayd -Faulkner'n Jason' gibi dav
ransayd- glkler yaayabilirdik, ama bu haliyle onun kaderini
sempatik, hatta trajik bir kta grebiliriz. Her eyi ac eken yaltl
m kiinin asndan grdmz iin onun kalbi araclyla hisset
meye sevk ediliriz. Bu sempatiye en ok katk yapan ey de, onu yola
getirebilecek kimsenin olmad bir dnyadaki yaltlml ve yara
lanabilirliine dair hissimizdir.

Bu etkinin faydalarnn bariz snrlar olsa da, bu snrlara ula


mak zordur. Kafka Dnm'de ( 1 9 1 2) insan-hamambcei Gregor
Sarnsa'ya sempati duymamz saladnda grdmz zere, an
fiziksel tiksinti bile bu etkiyle alabilir. Gregor fiziksel adan insan
sempatisinden en uzak yerdedir ve telafi edici nitelikleri kesinlikle
tek bana tiksintimizi giderecek kadar gl deildir. Yine de onun 1
deneyimine mutlak bir ekilde balandmz iin ona derin bir sem
pati duyarz. Hikayeye glsek de -baz eletirmenler glmemiz ge- '

6. James'in kendi teorilerini ispatlamak iin bu hikayeye yneltilecek titiz bir


eletirinin zorluklarla karlamas iten bile deildir. Gordon ve Tate, "sadece iki
Ksa Gr sahnesi" olmasnn "sahne etkisini" azalttn, bu yzden de muhteme
len " [James'in] balca kurallarndan birini, yani canlandrmann szden daha
nemli olduu ilkesini" ihlal ettiini gstermilerdir. " James'in itinal sesi" gizlen
mi haliyle bile "ok fazla duyulmaktadr." "James ... Marcher' ya da Bayan Bart
ram' grnr bir karakter yapmamtr." Hatta olaya "grnr materyal -yani gr
nr klnm materyal- erevesinde bakarsak ... fazla uzundur". Bu kriterleri kabul
edersek buradaki her ey doru olabilir. Ama o zaman Gordon ve Tate'in baka de
lil sunmadan, bunun byk ihtimalle " James'in ksa romanlarnn en iyisi" ve "ngi
lizcedeki en iyi hikayelerden biri" olduu sonucuna nasl vardn anlamak zorla
r. ayet onlarn dedii gibi, "uzun vadeli etki tonla, hatta lirik tefekkrle alakaly-
YAZARlN SESSZLGNN FAYDALARI 295

rcktiini savunur- Gregor iin aiasak d a onu reddedenlere kar


Gregor'un yanndayzdr.
Gregor Sarnsa bir sabah huzursuz dlerden uyandnda, kendini dev
bir bcee dnm olarak buldu. Sert, adeta zrhla kapl srtnn stnde
uzanmt ve ban birazck kaldrdnda kubbe gibi i karnn grebiliyor
du. Sert kemerlerle blnm karnnn tepesinde yorgan zar zor dengesini
koruyordu ve tamamen kayp gitmek zereydi. Gvdesinin geri kalanna na
zaran acnacak derecede ince olan bir sr aya da gzlerinin nnde are
sizce sallamyordu.7

Bu sahnede Gregor nasl iren bir bcein bedenine hapsolmu


sa biz de hapsoluruz; baka hibir aniat arac, iren nesneyle bala
rmz koparnadan bu younlukta bir fiziksel tiksinti uyandramazd
herhalde. Hikaye bu anlamda irenlie hapsolmay gerektirdiin
den, ksmen de baka insanlarn bizim kendi irenliimize tepki
gstermesini izlemenin nasl bir ey olduunu anlattndan, bu ara
hikaye iin biilmi kaftandr ve gerekten de onun ayrlmaz bir par
,:as gibi grnr.
Tiksinti ile normalde sadece kendi naho zeiliklerimize ayrd
IniZ mutlak balayclk arasndiki bu esiz bileim, Gregor'un ba
tasnn att elma "dorudan srtna dp" ieri battnda doruk
noktasna ular. Elma orada gml kalr ve "ciddi bir yara" aar,
ama o kadar irentir ki kimse e lmay karmaya yeltenmez (s. 64-5).
Hissettiimiz tiksinti efkatle o kadar i ie gemitir ki artk tiksinti
olduu bile sylenemez. Kafka bizi Gregor'un gryle kstlaya
rak, herhangi bir miktarda geleneksel retoriin yaratabileceinden
daha sempatik bir okuruay garantiler. Sonuta Gregor ldnde ve
teknik bak as kanlmaz olarak deitiinde, Gregor'un ailesin-

sa", ayrca bu da sahnelerneye uygun hale getiremernesi yznden ciddi lde bo

zulmusa, o zaman bu hikayede o kadar iyi olan nedir? Korkarm burada dpedz
okumann verdii haz eletirel doktrini bastrmtr: Hikaye ok iyidir, nk sem
pati ve ironideki ustalk sayesinde son derece dokunakl modem bir kendini kefet
me trajedisi haline gelmitir. Soyut gsterme ve aniatma kriterlerinden bakldn
da James'in sesi ok fazla kamsa da, Marcher'n olaylar grndeki tonu dei
lirecek kadar fazla kamad aktr. Bkz. Gordon ve Tate, The House of Fiction
( New York, 1950), s. 229-3 1 .
7. Selected Short Stories of Franz Kafka, ng. ev. Willa ve Edwin Muir (Mo
dern Library basks, 1952), s. 19; Trkesi: Dnm, ev. Ahmet Cemal (stanbul:
Can, 2010).
296 KURMACANIN RETORG

de grdmz ve onun gnlsz fedakarlna dayanan eitli d


nmlerin tam etkisi hala onun ahlaki bak asm kendi bak a
mz gibi benimsernemize dayanmaktadr. Neticede, yaltlm anla
tcnn etkili kullanm asndan bir bayapt kar karmza.

Kahramana kendi hikayesi zerine dnme hakkn vermek oku


mn sempatisini garantileyebilirken, Lu hakk ondan esirgemek ve
baka bir karaktere vermek de ar zdelemeyi nleyebilir. Tom
Jones ok ciddi tehdit altnda kaldnda bile okurun ona glmesinin
nasl salandn nceki blmlerden birinde grmtk - sadece
batan sona uygun ton kullanlyordu. Anlatcsnn gerekiliini
korumaya kararl bir yazar uygun gzlemciyi seerek neredeyse ayn
etkiyi yaratabilir.
James'in ilk baarl eseri Daisy Miller'daki ( 1 879) olaylar trajik
ya da son derece dokunakl etkiler yaratmaya tabiatyla uygun gr
nebilir. Gen ve masum bir Amerikal kz Avrupa turuna kar, orada
kendisine gayet doal gelen iten, rahat, saknmasz davranlar ser
giler. Erkeklerin yanndaki serbest tavrlar, karlat kltrl, Av
rupallam Amerikallar tarafndan yanl yorumlanr. Giderek daha
ok dlanr ve Avrupaltarla birlikte vakit geirmek zorunda brak
lr. Nihayetinde son derece dncesiz bir davrana srklenir ve bu
da lmne yol aar. Gzlemciler ancak ondan sonra kz hakknda
yanldktarm fark ederler. Bu hikayeyi anlatarak trajedi etkisi yarat
mak nispeten kolaydr. Ama James'in bize nszde syledii, bir tra
jedi istemediidir. Daisy'nin hikayesi James'in gznde muhakkak
"dnceli bir efkatle" ve "utanga, aykn bir cazibe"yle ilikili ol
masna, Daisy "saf iir" olmasna ramen, onun bak asna gre
tam bir trajediye uygun bir karakter deildi, hatta merhamet uyand
rc bile deildi. Daisy "srf ... snrl ve yzeysel olarak kaba bir nes
neye ... odaklanmak" iin temin edilmi bir "alma"dr; hikayesi
merhamet uyandrmasna ramen ayn zamanda (Daisy'nin gezisi
araclyla) uluslararas temaya ynelik ironik bir oyunbazlk, hatta
bir nebze glnlk de ierir. James en az Daisy'nin dokunakl sonu
kadar Daisy'yi yanl anlayanlarn komedisiyle de ilgilidir (s. 268-
70). Dolaysyla, Daisy'nin ykmnn dokunaklln azaltmaya y
nelik eyler yapar. James bu azaltrnn ana aracndan, yani yolundan
sapm gzlemci Winterboume'dan kendi notlarnda hi bahsetmez,
YAZARlN SESSZLGNN FAYDALARI 297

ama Winterboume'un onun gerek mizacn yanl anlamasnn dra


nas, hikayenin bitmi halinde Daisy'nin kendi eylemlerinden daha
nemlidir gerekte. Winterboume'un gznden baktmzda Daisy
h ize duygusal bakmdan nemli grnmez, ama Winterboume'un ok
daha deerli biri olduunu kabul etmemiz gerekir elbette. Onun ar
dan alan dikkati ve hazrda bekleyen pheleri, Daisy'nin durumun
daki dokunakld fark etmemizi salamakla birlikte bu farkndala
ok fazla duygusal g katmamak asndan hayranlk uyandran bir
denge kurar.
Dolaysyla ilgimiz Winterboume'un Daisy'nin hakiki niteliini
ok ge anlamasna odaklanr; bu aydnlanma gayet keskindir, ama
ayn zamanda da biraz glntr. Winterboume "onun kendisine gs
terilen saygy takdir edecek yapda" biri olduunu renir; daha n
ce sezdirildii gibi, Winterboume gerekten de "hata yapmaya yazg
ldr", aslnda "yabanc kesimlerde ok uzun sre yaamtr" - o ka
dar uzun sre yaamtr ki, ykma urayan zavall Daisy'nin masu
rniyeti ile hakiki edepsizlik ya da ahlakszlk arasndaki ayrm gre
memektedir.
Bu hikayenin baka bir bak asndan anlatlmas gtr, nk
Daisy'nin dramas tam da yanl anlalnann dramasdr. Daisy ger
ekten de, James'in dedii gibi, kendi iinde "snrl" bir nesnedir;
onun nemi daha akl banda ama yine de afallam yurttalarnn
elinden ektiklerinden ve onlar hakknda aa kardklarndan kay
naklanr sadece. Winterboume onu gece Kolezyum'da o talyan'la
yalnz yakalarlnda "nihai deheti nihai bir rahatlamayla yatr".
"Adeta zavall kzn grnndeki mulaklkta ani bir berraklk ol
mu ve elikilerinin btn muammas daha kolay okunur hale gel
miti. Kafas kark budala bir beyefendinin artk kafasn ya da kal
bini yarmasn gerektirmeyecek kadar yoldan km bir gen hanm
d o." Winterboume'un bu yanl hkmnn yol at kayb ayn za
manda Daisy'nin kaybdr. Yanstc sfatyla onun grndeki kusur
hem olay zincirinde zorunlu bir nedendir, hem de okurun bu olay zin
cirine ilgisini kontroln bir yoludur. Ama bu biraz gln bir gr
olduundan, Daisy'nin trajedisinin nitelii konusunda kafamz ka
rtrmadan bu trajedinin kuvvetini azaltabilir: Evet, evet, bu bir tr
trajedi, kabul ediyoruz, ama Avrupa'daki iki tip Amerikal zerine
ironik bir yorum olarak hissettiriyor bize kendini. James'in "trajedi,
2 9 .8 KURMA<SANIN RETORG

komedi ve ironi" dedii elerin bir karm olsa da, iindekilerin


net bir ekilde ayrt edilebildii bir karrndr bu ve yaratt etki de
ustacadr.

NETLGN VE KAF AKARIIKLIGININ KONT ROL

Merkezi gzlemci olma ayrcalnn baledilmesi ya da esirgenme


siyle duygusal mesafe kontrol edilebiliyorsa, okurun dnme ekli
-ve elbette ou durumda bu dneeye elik eden duygusal etki de
kontrol edilebilir. Pek ok hikayede okurun kafasnn karmas gere
kir ve bunu yapmann en etkili yolu da kendi kafas kark olan bir
gzlemci kullanmaktr.
Gizemliletirme. - artmacann pek ok kullanmndan herhal
de en yaygn olan, bariz bir gere olmadan mutat bir gizem yarat
maktr. Her tarzda gizem yaratmak gayet kolaydr elbette, ama Kas
vet/i Ev ve Karamazov Kardeler'in modas gemi yntemlerinin
sorunlarndan biri, ounlukla gizeme, anlatcnn gizemliletirme
arzusu dnda bir sebep sunulmuyor olmasdr. Anlatc sonraya er
teledii her eyi bilir ve -maharetli bir yazar tpk maharetli bir sihir
baz gibi bastrdklarn ve ifa ettiklerini ok iyi gizleyebilse de- ol
gularn salam bir sebep olmadan saklandn kefettiimizde ken
dimizi kandrlm hissetmemiz mmkndr. zellikle ikinci bir de
erlendirmede ya da okuruada byle ayrntlar kusur gibi grnr.
Dimitri, "Bak bana, dikkatle bak," diye Alyoa'ya barr. " 'Bak, bu
rada ite, burada korkun bir onursuzluk hazrlanyor' (Dimitri Fyo
dorovi, 'Burada ite, burada,' derken gsn yumrukluyordu. Bu
nu yle tuhaf bir biimde yapyordu ki, sz ettii onursuzluk koynu
nun bir yerinde, belki cebinde ya da muska gibi dikili olarak boynun
dayd sanki)." Yazar bize bu kadarn aniatma ve bildiklerinin geri
kalann -yani Dimitri'nin bin be yz ruble tadn- aniatmama
hakkn nasl kendinde gryor? Ayrca iki yz otuz sayfa sonra Di
mitri para yokluundan ikayet ederken anlatc yle araya girdiin
de sanatsal nitelii .ciddi biimde ihlal etmiyor mu? "Biraz ngrde
bulunalm: Dimitri muhtemelen paray nerede bulabileceini, para
nn nerede sakl olduunu biliyordu. imdilik daha derinine gitme
yeceim, ileride her ey anlalacak." Neden burada daha fazlasn
sylemiyor? Tek sebebi okurun paray merak etmeyi srdrmesini
YAZARlN SESSiZLiGNN FAYDALARI 299

salamak istemesi. Peki sylediklerini neden sylyor? nk Di


nitri'nin bir eyler saklad sylenmezse, dier karakteriere ynelik
dramatik ironi hissimiz azalacaktr. Yazar bize para hakkndaki her
cyi burada anlatsayd, bu ikinci ilgi ya da gerilim artacak, birincisi
zarar grecekti.
ki gerilim tr arasnda Emma'da grdmz tercihierin baka
h ir rneini de burada gryoruz. Doallk havas yaratmak bir yazar
i<,:in nemliyse ve "ilk kez okuyan" iin gizem duygusunu artrmak is
I iyorsa, olaylar bilme ayncalndan tutarl olarak mahrum braklan
h ir anlatc, Dostoyevski'nin her eyi bilme ve snrllk arasnda gay- .
ritabii bir ekilde gidip gelen anlatcsna nazaran daha faydal ola
caktr. Fakat ikinci okumada bu yndeki tm abalar anlamsz kala
caktr elbette: Eser salt gizemin yaratt her kayb dramatik ironideki
kazanlarla telafi etmezse ikinci okumalar hayal krkl yaratr.
Karamazov Kardeler'in bu bakmdan birinci okumadan ziyade
ikinci okumada daha iyi olduu hatrlanmaldr. Minik gizemliletir
me hamleleri bizi giderek daha fazla rahatsz etse de, Dimitri'nin srr
ile onun etrafnda bulunanlarn bana gelenler arasndaki temel kar
tlk gittike daha ilgin bir hale gelir.
Temel hakikat konusunda okurun kafasnn kasten kartrlmas.
- Anlatcnn aknl hikayenin nemsiz olgular hakknda gizem
yaratmak iin kullanlmakla kalmayp hakikatn kendisi konusunda
okurun inancn krmakta kullanlyor ve bylece okurun sunulacak
hakikati kabul etmeye hazr olmas amalanyorsa ok farkl bir etki
yaratlacaktr. Okurun hakikati arzulamas iin nce hakikati haliha-
. zrda bilmediine ikna edilmesi gerekir. Tpk iyi yazlm bir felsefi
ri sal e gibi bu arzu ya dayanan herhangi bir eserde nemli bir soru can
l bir biimde gndeme getirilmelidir ki okur cevab bulmak iin oku
maya devam etsin ya da cevap verildiinde nemini hissedebilsin.
Cevap ister dolambasz olsun, ister pek ok modem romanda oldu
u gibi kasten mulak braklsn, bu tip okuma deneyimlerinin temel
biimi deimez. Cevabn olmadm iddia etmek bile edebi etki a
sndan bir cevap yerine geer.s

8. "Ak mesel", yani "tasarlanm bir istikrarszlk sayesinde ... sonsuz sayda
ve kuvvette eitleri bulunan tek bir etik motif' sunan mesel konusunda faydal bir
aniat iin bkz. Richard M. Eastman, "The Open parable: Demonstration and Defi
nition", College English, XXII (Ekim, 1960), 15-8. Okurun meseli "kapatmas" en-
300 KURMACANIN RETORG

Yirminci yzylda arlkl olarak bu tr bir dnsel ilgiye daya


nan yzlerce roman grdk. rneklersek: Conrad'n Karanln Y
rei ( 1 902), Mann'n Byl Da' ( 1 925), Kafka'nn ato'su, Hes
se'nin Siddharta's ( 1 922) ve Bozkrkurdu ( 1 927). Baz eserlerin ya
zarlar tpk Conrad gibi, "hakikati aydnla karan"9 filozof ve bili
madamyla bir ekilde rekabet halinde dnmlerdir kendilerini,
ama bu hakikat hibir zaman sylemsel tarzda ifade edilebilecek bir
hakikat olarak tanmlanmamtr. Bazlarysa bilisel ya da didaktik
imalar toptan reddeder. Ama hepsi de len gibi felsefi diyaloglara
ya da armh Yolcusu gibi alegorilere, Tom Jones ya da mesela He
mingway'in Silahiara Veda snn benzediinden daha fazla benzerler.
'

Hepsinde de bir karakter ya da karakter grubu -tpk Christian gibi


nemli bir hakikatin peine der ve hepsinde de okurun kendi haki
kat kaygsnn arlkl bir rol oynamas salanr.
Karakterin tkezteyerek ulanaya alt hakikati okurun daha
batan itibaren grdn hissetmesi salanan bir eser ile okurun
kendi bana demir almaya ve bilinmeyen bir limana doru tanmad
denizlerde ilerlemeye zorland bir eser arasnda kkl bir etki
fark vardr elbette. Bunyan, okurlarnn armh Yolcusu'ndan "ebedi
dl" aramalar gerektiini renmelerini beklemiyordu. Okurlar
Christian iin ve kendileri iin ne arzulamalar gerektiini daha ilk
sayfadan biliyorlard; Christian'n "hamet kapsna" gelmesinin ge
rekip gerekmedii, hatta aslnda bu kapya gelip gelmeyecei onu
sunda asla gerek bir soru yoktu. Bunyan giri niteliindeki "Savun
ma"da btn yolun haritasn izmemi ve gvenilir anlats sayesin-

gellenmek isteniyorsa-yani basitletirilmi bir yoruma fazla hzl ulamamas iste


niyorsa- yazarn retorii "herhangi bir hipotezin nihai dorulann engelleyecek
ekilde baz effaf olmayan, indirgenemez aynntlarla ina edilmelidir". "Meselde
yaratlmak istenen duygusal tepki de benzer ekilde ak tutulabili. Sempatiyi art
ran ya da azaltan aynntlar dengelenirse okurun herhangi bir karakteri ya da temay
sahiplenmesi nlenebilir." Eastman Kafka'nn Dava's, Beckett'n Molloy'u ve
Oyun Sonu gibi "ak" meseller ile ncil'deki yi Samiriyeli, Dickens'n Bir Ylba
yks ve Forster'n "The Other Side of the Hedge"i gibi "kapal meselleri" kar
latrr.
9. The Nigger o/the "Narcissus", nsz, ilk paragraf. Marlow'un (ve okurun)
phe ve kafa kanklklarn Conrad'n didaktik bir ekilde maniplasyonu zerine
bir tartma iin bkz. James L. Guetti, Jr., The Rhetoric ofJoseph Conrad ("Amherst
College Honors Thesis", No. 2 [Amherst, Mass., 1960]).
YAZARIN SESSZLGNN FAYDALARI 301

de tam bir netlii korumam olsayd bile ortada byle bir soru ol
mazd. Bu eserde okurun kafasn kartrmak, neyin arandndan ya
da nasl bir yol izleneceinden emin olunmasn engellemek mm
kn olsa bile, bunu yapmak sama olurdu. Benzer ekilde Johnson'n
Rasselas'nda da ( 1 759) okur amacn ne olduunun daha batan tam
olarak farkndadr ve bu amaca ulama ynnde gerek bir umut ol
madm bilir. "Ey hayal gcnn fsltlarm inanarak dinleyen,
umudun hayaletlerini evkle izleyen kii; genliin vaatlerini zama
nn icra edeceini uman ve bugnk eksiklerio yarn temin edilecei
ni sanan kimse; Habeistan Prensi Rasselas'n hikayesine kulak ver."
Kulak ver, evet, ama bu hikayedeki servene sanki kendi servenin
mi gibi katlmay bekleme - arayn sonusuz kalaca bize peinen
sylenir.
Ama modem "aray" romannda genellikle byle kesinliklere
izin verilmez. ato'da K'nn amacnn ne olduunu, bu amaca ulap
ulaamayacan ya da ilk etapta bu amacn uramaya deyip deme
yeceini bize kimse sylemez. Yaadmz karmaann en az K'mn
yaad karmaa kadar byk olmas hedeflenmitir. Christian do
ruluu su gtrmez yoldan sapmaya baladnda, bariz bir dramatik
ironiyle karlanz: Salam bir tmsekte durup karakterin tkezle
mesini izleriz. Ama K tkezlediinde biz de onunla birlikte tkezle
riz. ironiler ona kar iledii kadar bize kar da iler. Byle eserler
de kitabn sonuna gelinceye kadar -hatta pek ounda kitab bitirme
mize ramen- olaylarn hakiki anlamn zemeyiz. En dar anlamy
la gr asndan bamsz olarak, eserin ahlaki ve dnsel gr
as kasten kafa kartnc, altst edici, hatta sersemleticidir.
Joyce, Proust, Mann ve Kafka'mn, hatta onlar kadar byk olma
yan Huxley, Gide, Unamuno, Herman Hesse, ltalo Svevo, Samuel
Beckett gibi yazarlarn ve ellilerin Amerika'sndaki manevi aray ro
manclarnn (William Styron, Saul Bellow, Herbert Gold, Wright
Morris, J. D. Salinger vs.) bu etkiyi kullanarak yazd eit eit
"aray romanlar"mn yaps hakknda zenli almalar yaplmam
olmas ok ktdr. Bu romanclarn retileri zerine pek ok tart
ma yapld; eitli araylar kadim "aray mitleri"yle ilikilendirme
ynnde de birka giriim oldu. Hatta Northop Frye btn edebi tr
lerio tek bir serven mitinden tredii iddiasm ortaya att. Ama bu
retiler ile onlar nemli gsteren teknik baar arasnda ba kuran
n.;
302 KURMACANIN RETORG

ok az alma var. Ben de byle eserlerin ne tr kafa karklkianna


dayandn gstererek burada kk bir balang yapabileceim
ancak.
1 . Sanat ile gereklik ilikisinde kastl kafa karkl. Ster
-

ne'n ne tr bir kitap yazd konusunda okurun kafasn kartrarak


yaratt glmeceyi ksmen grmtk. Pek ok modem eserde de
geleneksel gereklik anlayiarna kar ve kitabn dnyasnn sundu
u stn gereklik lehinde kastl bir polemik yapmak amacyla ayn
trden kafa kartrc, gvenilmez aniatya bavurulmaktadr.
rnein James Branch Cabell'n eserlerinin byk bir ksm oku
mn gereklie dair geleneksel anlayn paralamak zere tasarlan
mtr ve bu polemiin nemli bir ksm da anlatcnn sylediklerine
okurun normal gvenini zayftatma giriimidir. The Cream of the
Jest'e (Latifenin Kayma; 1 9 1 7), kaleme ald romans tasariarnaya
alan "yazar" Horvendile ile balarz. Ama neredeyse derhal bu ga
rip, gerekd ortaa sahnesinden kar ve kendini Horvendile ola
rak hayal eden grnteki yazar Felix Kennaston'n kat, modem
"gerekliine" geeriz.
"Anlataym" [der Horvendile]. "Bir zamanlar buralardan ok uzaklarda
-benim lkemde- bir romans yazar varm. Bir gn lkemin hayat adetleri
uyarnca, Horvendile adl kadim bir din adamnn elinden kan eski bir el
yazmasndan evirdiini iddia ettii bir romans yazm. Romausta Sir Gu
iron des Rocques ile La Belle Ettarre arasndaki ak ilikisinde Horvendile'in
rol anlatlyormu. Ben o romans yazarym. Bu oda, bu ato, darda uza
np giden krlar hayalimin bir parasndan ibaret ve bu yerlerin dlerim d
nda hibir varl yok" [7. Blm ] .

Bu tarzda pek ok yorum katman verilir, ama hibiri aka Ca


bell'n kendisinin ya da onun adna konuan birinin yorumu deildir.
Kennaston'n Horvendile olarak hayali yaamna dair dncelerini,
ayrca bu hayat yanstt haliyle kitabyla ilgili dncelerini oku
ruz. Horvendile'in Kennaston zerine yorumlarn okuruz. Ayrca
"Richard Fentnor Harrowby" adl birinin hepsiyle ilgili yorumunu
okuruz:
Kennaston'n romans eski bir elyazmasna dayanarak "yeniden anlatt
n" iddia etme kliesi karsnda iinin ehli eletirmenler omuz silkti. Ama
Kennaston iin din adam Horvendile, yani vakaynamenin ilk yazcs ve
olaylarn grg tan olan kurmaca ahsiyet zorunluydu. nemli iler icra
YAZARlN SESSZLGNN FAYDALARI 303

edilirken bir yan karakterin srekli el altnda bulundurulmas ve herkesin sr


larna az ok vakf olmas hi phesiz hikayenin ilerleyiini aksatyordu -
ama her naslsa bu durum yknn gerek gibi grnmesini de salyordu
19. Blm].

Bunu Cabell'n hakiki sesi olarak grebiliriz, ama asla emin olamayz,
<,:nk Harrowby hi yanl anlalmayacak ekilde sk sk sadece ken
di adna konuur: " ... [Kennaston'n] hikayesini tam bir sempatiyle or
taya koymadm doru olabilir, nk ak konumak gerekirse Fe
lix Kennaston' hibir zaman sevmedim. Tiz sesi ... rahatsz ediciydi:
Doal sesi olmad anlalyordu; ... kimi zaman kalem ve mrekkep
le uramann zaten yetikin bir erkee uygun bir i olmad yolun
daki i karartc pheden kamak imkanszlayor" (a.g.y.).
Bu grnte yan hikayelerin hepsi tam da, "gerek hayatn" sa
natsal "dler" karsndaki stn gerekliine olan gvenimizi sars
na amacna hizmet eder. Sonuta bu polemik aka ifade edilir, ama
o zamana kadar sakl kalmaldr. zmn inandnc ya da okumaya

deer olabilmesi iin kafa karkl yaamal, sahici mulakl tat


nalyz. 1 0
Unamuno sradan gereklie daha da incelikti bir saldnda bulu
nur. Onun Sis'i1 1 gibi bir eser, temelindeki oklu aniat mulaklklar
olmadan kaleme alnamazd. Okur kurmaca ile gereklik arasndaki
snr konusunda kasten kafa karklna sevk edilir. rnein " Victor
Goti", yazd nszde kitabn dm noktasnn "sadece bir fikirde
deil bir olguda yatp yatmadn" tartr; birka sayfa sonra da san
ki Unamuno'nun kendisi cevap verir: "Burada kitabma nsz yazan
Victor Goti'nin grlerinden birka zerinde biraz yakndan dur
mak isterdim, fakat onun hikmet-i vcudu bence malum olduundan
bu nszde syledii eylerin btn sorumluluunu kendisine brak
nay tercih ediyorum." Kitap boyunca benzer diyaloglar devam eder
ve kahramann intihar ettirilerek ldrlmesi gerekip gereknedii
konusunda uzun bir diyalogda dorua ular. Neticede ldrlmesine
karar verilir ve uygulamaya geirilir. "Sonra da onu tekrar hayata

10. Gerekliin aldatcl ve romancnn "yalanlar"nn stn hakikati konula


ryla oynayan baka bir eser iin bkz. Jean Cayrol, Les corps etrangers (Paris, 1959).
l l . Niebla (Madrid, 19 14); Trkesi: Sis, ev. Behet Necatigit (Ankara: Bilgi,
1948).
304 KURMACANIN RETORG

dndrebilirim gibi geldi." "Unamuno" uykuya dalar ve ryasnda 1


kahramann ona gelip tekrar hayata geirilemeyeceini sylediini :
grr; anlatc cevap verir: "Peki ya seni tekrar ryamda grrsem?"
Kahraman da bunun zerine "Unamuno"ya dnerek yle der: "Ayn
rya art arda iki defa grlmez ki ! . . Dikkat edin azizim Don Miguel, .
bizzat sizin bir hayal yarat olmadnz; hakikatte ne l, ne diri
var olmadnz ne malum? Hikayemin, dnyann buna benzer baka
hikayeleri gibi, bilinip tannmas iin sizin sadece bir vesile olmad
nz ne malum? Belki de gnn birinde bsbtn ldnz vakit
ruhunuz, yaamasna bizlerde devam edecek" (s. 256).
Sradan gerekliin byle mizahi bir ekilde baltalanarak fikir
dnyasnn onun yerini almas, okur hangi karakterin gereklik adna
konutuu konusunda phe iinde braklnazsa asla baarl ola
maz. Gereklik aslnda grnd gibi deilse, hayal edilmi karak
ter aslnda yazarn hayallerinin dndaki "gerek" hayatndan daha
gerekse, o zaman okurun bir dizi yanl karmdan geirilerek haki
ki gereklie dair hayali bir kavraya gtrolmesi gerekir. Hibir g
venilir anlatc okura hakikati sunamaz, nk hakikatn kendisi ya
ln, hayal gcnn rn olmayan formlasyanun tesindedir. Anla
tc "Unamuno" hakikati bilmemektedir. Hatta "Unamuno"yu yara
tan yazar Unamuno bile hakikati eitli kahramanlar ile anlatclar
arasnda bir diyalog klna sokmadan bize sunamaz, ki bunlarn da
hibiri tam anlamyla onun adna konuamaz.
Bunlann aksine, Proust'un Kayp Zamann zinde'sinde, yani en
byk aray romanlarndan birinde gayet ak bir aydnlanmaya
doru ilerlenir. Anlatc Mareel okuru kendi kafa karklna ortak
ettikten sonra kitabn sonunda nihayet temel ald deerler iin tam
bir gvenilirlikle konuabilir. Hem anlatc hem de okur, Mareel Pro
ust'un batan beri bildii hakikatleri kefederler srekli. En sonunda
Mareel sanat ve hayat hakkndaki nihai hakikati kefeder, zamann
dnyasndan kmann yollar olarak bellek ve sanat hakkndaki ha
kikati bulur. Aslnda okurun az nce bitirdii kitab yazmaya Proust'u
iten budur.
Bilinsiz olarak kk madlenin tadn tandm anda lm konusunda
ki endielerimin dalmas bu ekilde aklanabilirdi, nk o andaki benli
im, zamand bir benlikti, dolaysyla gelecekteki deiimlere kaytszd.
Bu benlik sadece nesnelerin zyle besleniyordu ve hayal gc iin iine gir-
YAZARlN SESSiZLiGNN FAYDALARI 30S

cdii iin duyulann bu z kendisine sunamad imdiki zamanda besini


ni salayamyordu; eylemin yneldii gelecek, bize bu z balar. Bu ben
lik, sadece ve sadece eylemin, anlk hazzn dnda, bir benzerlik mucizesi
ayesinde imdiki zamandan kurtulabildiimde belirmi, kendini gstermi
i bana Hafzamn ve zihnimin asla baaramad eyi, eski gnleri, kayp
.

1aman yakalamam, bir tek bu benlik salayabilirdi.

Yazarn batan beri bildii eyin kefedilmesi konusundaki bu do


laysz beyan ngilizce baskda otuz sekiz uzun sayfa boyunca devam
eder, stelik nceki eylemiere dair birka ima dnda hibir sahne
tasviri ya da dramatik ierik barndrmaz. Aslna baklrsa son bl
nn byk bir ksm boyunca anlatc kefinin anlam hakknda ko
nuur - stelik bu blm Camus'nn Yabanc'snn neredeyse iki kat
uzunluktadr! u ana dek pek ok kez grdmz, "Deneme baka
dr, roman bakadr ve ikisinin karm uygunsuz kaar" 13 iddiasnn
rarpc bir istisnasdr bu.
"Ben"in Proust'un kendisinden farkl olmas sebebiyle, roman
uzunluundaki bu kiisel denemenin neticede yazarn deil "Marcel'
i n" olduu ne srlebilir. Am: Mareel'in denemesinin can alc nok
tas, yaam ve sanat konusunda nihayet hakikate ulam olmasdr,
Proust'un kendisinin savunduu hakikatn ta kendisidir bu. Yazar ile
anlatc arasndaki baz arpc farkllklar bu son ksma kadar devam
etse de, dnsel farklar geride braklmtr: Blmn Proust'un
amalad ekilde baanya ulaahilmesi iin yazar, anlatc ve okur
hakikati birlikte grmelidir. Mareel'in teorilerinden bazlarnn edebi
doruluunu reddetsek bile blm baarya ular, nk -baary
burada rneklemek mmkn deilse de- kefettii zamansz dnya
hayat, zaman, bellek ve sanat deneyimimizle ana hatlar bakmndan
rtr.14
Bu eserin geneldeki gc ancak, Mareel'in keiflerinin sylemsel
izahn doruk noktas, ama, batan itibaren peinde olduumuz dl
olarak grmek suretiyle aklanabilir: Mareel'in gvenilir anlatc ha-

1 2. Kayp Zamann izinde: Yakalanan Zaman, ev. Roza Hakmen (stanbul:


YKY, 201 0), s. 177-8.
13. Bemard DeVoto, The World ofFiction (New York, 1 950), s. 207.
14. Bkz. Germaine Bn!e, Mareel Proust and Deliverancefrom Time, ng. ev.
C. J. Richards ve A. D. Truitt (Paris, 1 950). Proust ile Mareel arasndaki fark mese
lesi zellikle 9. Blm'de tartlr.
306 KURMACANIN RETORG

line gelmesinin hikayesidir bu. Ksacas kitab bir fikir, yani bir fikrin .
aray bir arada tutar ve nihayetinde bu fikri aka idrak edebilme,
miz iin de en son aydnlanma anna kadar tpk anlatc gibi yolumu

zu yitirmemiz ve kafamzm karmas gerekir. Paralarn ou kendi


balarna baka ilgilerce bir arada tutuluyor olmasma ramen -me
in Swann'n Odette'in peinden komas, okurda bir ak hikayesine
ynelik geleneksel ilgileri uyandrr- bunlar da Mareel'in hayat ve sa
nata dair hakikatlerini aa vuran mekleyici anlar olarak i grr.
Bu yzden Kayp Zamann zinde, hakikat araynn sonunda ha
kikatin kavramlarda deil sanatsal faaliyetin gerekliinde olduu
nun kefedildii byk bir modem roman grubunu temsil eder. Bu
tarzdaki birka baarl rnei saysz baarsz rnekten ayrann ne
olduunu kimse bulamam gibi grnyor. Belli bir sebep olmadan
son derece sradan bir hakikati arayan skc bir "romanc-kahraman"
dan daha skc bir ey olamaz. Byle romanlarda okur hakikate ula
tnda, daha batan yola niye kldn merak eder. Sanatn kendi
sine dair hakikatleri kurmacada ilginletirmenin ok zor olduu ma
lum. Gerekten de romanc-kahramamn kendi sanatsal amalar ko
nusundaki kafa karklna ortak olabilmemiz iin, Proust'ta olduu
gibi bu sanatsal arnaiann kitabn hayatna dair bize bir eyler syle
mesi gerekir. Okurlarn ou romanc deildir (geri insan modem
eserlerin byk bir ksmn okurken yazarlarn byle dnd his
sine kaplr); stelik hayata ve sanata, ikisinin arasndaki ilikiyi an
laml klacak kadar igryle bakabilen ok az romanc vardr.
2. Ahlaki ve manevi problemler konusunda kafa karkl. - Sa
nat sadece soyut biimler ve rntler yoluyla haz vermek gibi snr
l bir anlamda "sanat iin" olsayd, u hakikati aramann bu hakikati
aramaktan bir fark olmamasn, iyi ile kt arasndaki tek nemli ay
nmn aray biimlendirme tarz olmasn bekleyebilirdik. James
The Sacred Fount un temas zerine The Ambassadors kadar byk
'

bir kitap niin yazamaz? Bir grup hafta sonu konuunun akane e
lemelerinin net bir tablosunu izmek isteyen dedikoducu bir adamn
aray, Strether'n hayatn anlamn aramas kadar nemli deildir.
James bir mucize sonucu The Sacred Fount'u The Ambassadors'un
daluluuna ulatrsa bile, birinci kitaptaki aray ikinci kitaptaki ka
dar nemsememiz iin bizim irademizde de bir mucize gerekleme
si gerekecektir. Oysa The Ambassadors'da herkesin bilerek ya da bil-
YAZARIN SESSiZLiGNN FAYDALARI 307

tlll'ycrek yaad bir deneyim -gl bilin ile zayf vicdan arasn
lki atma- anlatlr ve bu atmay canl bir ekilde tasvir edebi
ll romanc bizi yreimize yakn bir araya ortak edecektir. 15
Strether geleneksel veya yzeysel deerler arasndaki bir at
IlliiYI zecek bir etik hakikat arayan ilk kahraman deildir. Ama bir
oyunda verilebilecek geleneksel Lsinlikleri ortadan kaldrarak, oku
nn , ahlaki problemlerle karlaan karakterin yaltlmln daha
lll hissetmesini salayan ve bylece okuma srasnda onun kendi
ilo.i lcmini glendiren pek ok eserin mjdecisi olmutur. Byk
1 1mutlar gibi daha eski bir eserin gvenilir anlatcs, yanlan Pip iin
llvenli bir snak tekil edebiliyordu, ama Paul Morel ya da Step
hen Dedalus iin gvenli bir snak yoktur. Hem bu adan hem de
pek ok baka adan modem kurmaca, nceki kurmacalarda denen
mi olanlara nazaran hayatn kendisine ok daha yakn durmaya a
lmtr. Okurun kendi seimlerini yapmasna izin verir, onu kahra
mann karlat her kararla yzlemeye zorlarsamz, o zaman haki
kale ulalmasnn -ya da kahraman baarsz olursa ulalamamas
- deerini ok daha derinden hissedecektir.
Bu tarzdaki eserlerin "gerekten roman" olup olmadn eletir
enlerin sorgulamas pek artc deil. Sanat eseri olarak baar ka
nnmalar iin gl bir didaktik etki yaratmalar gerekir; okur ahlaki
iki lemi ne kadar kiisel dzeyde hissederse, biimlendirilmi, hayal
rn bir deneyim olarak esere tepkisi o kadar gl olacaktr. Kafka'
nn romanlar didaktik midir? Buna ancak yle cevap verilebilir: Oku
ru kendi ahlaki ikilemierini dnmeye zorlamak didaktiklikse, evet
liyledir. Yine de, }\afka'nn yapmaya alt eyin sadece "K"mn iki
lemlerinin tamdkln grmemizi -{)nun krlemesine araynn ko
m ik ve ackl beyhuddiini tam anlamyla deneyimiernemiz iin ade
ta kendi araymzm gibi hissetmemiz gerektiini anlamamz
salamak olduunu ileri srmek de ayn lde mmkndr. 1 6

1 5 . Burada anlattm ey ancak, bir tr hakikat ya da gr uruna dnsel bir


aray balca kayg haline getiren eserler hakknda konutuumuz mddete do
rudur elbette. Bir grup hafta sonu konuunun akane elenelerinin net bir tablo
sunu izmek isteyen dedikoducu bir adann aray hakknda byk bir komedi de
yazlabileceini sylemeye gerek yok. James The Sacred Fount'ta zaman zaman bu
tr bir konediye yaklar, ama neticede eser "derinlie" ulama abayla kendi ken
dini mahveden bir eye dnr.
308 KURMACANIN RETORG

rnein Albert Camus'nn D'nde17 yazarn okuru kitabn


iine ekmek iin onun kafasn kartrma abasn ne kadar ileri g"'
trebildiini grrz. Aksiyon -tabii buna aksiyon denebilirse- salt.,
dnsel ve ahlaki bir araytr. Kitap tmyle Clamence adl kahra .
mann monolou zerinden anlatlr. Tpk Yal Gemici gibi, Cla
mence de normal, orta snftan bir adam konumasyla esir alr ve
manevi dertleri -bu durumda kendine niin"tvbekil.r-yarg" dedi
i- konusunda onun merakn uyandnr. Yava yava btn o koruma,
amal erdem oyunlarndan syrlr, bo ve habis kibrini ortaya serer.
Ivan'n Byk Engizisyoncu hayalinin modem bir benzerini ina
ederken kendini nasl ifa ettiinin ayrntlar burada nemli deil.
Ama yntemi nemli: Tam da grnrde bir yazar olmad iin Cia
mence hem dinleyicisini hem okuru kandrarak kendi yaad mane
vi kn aynsn yaamaya gtrebilir. "Be gn ncesine nazaran
kendinizden pek o kadar memnun olmadnz kabul edecek mi
siniz?" (s. 1 63). Ama dinleyici be gn boyunca bu ahlaki k
dinledikten sonra kendinden eskisi kadar memnun deilse, okur da
deildir. Clamence'in kendisi iin izdii tablo okurun tablosu haline
gelir. Clamence'in intihar etmi ve boulmakta olan birine yardm et
meyi reddederek kendi byk ahlaki krizinden yenik kmas, ahlaki
sorumluluk alma konusundaki bizim genel baarszlmz olur.
Bu yzden kitab gerektii gibi okursak bizi iine eker, anlatc
bizi kandrarak aksiyanda rol almamz s,lar. Ciddi ahlaki amalar
iin onunla bir diyaloa gireriz. Bu diyalog komik amalar iin Trist
ram Shandy'yle girdiimiz ironik diyalogdan pek de farkl deildir.
Tpk Tristram'da olduu gibi Clamence'in hilekarlnda da kastl
arptma vardr. Hatta Clamence kendi gvenilmezlii konusunda
gayet ak davranr. nsanlarn, kendileri hakkndaki nihai dorular
syleyen, onlarn "hakiki mesleini ve kimliini" gsteren "iaret
levhalaryla" gezebileceklerinden bahsederken, kendi levhasn y
le tarif eder: "ifte yz, ekici bir Janus ve zerinde de evin dsturu:
'Hi gvenme'. Kartlarnn stnde: 'Jean-Baptiste Clamence, ak-

16. ato nun olay rgsn, her trl alegoriletirme ya da didaktik rntler
'

dayatma abasndan kasten uzak durarak okumann mkemmel bir rnei iin bkz.
Paul Goodman, Structure ofLiterature, s. 1 73-83.
17. La Chute (Paris, 1956), ev. Justin O'Brien (New York, 1957); Trkesi:
D, ev. Hseyin Demirhan (stanbul: Can, 2010).
r

YAZARIN SESSZLGNN FAYDALARI 309

Ilir"' (s. 47). Mesele yalnzca pek ok yz olmas deildir: Kasten al


datc davranmaktadr. Modern kurmacadaki, ya basite kafas kar
m ya da kendi blnm kimliklerinde kaybolmu ou muadilin
den farkl olarak Clamence sahtelii kendi ynteminin zorunlu bir
paras olarak benimser. s

Ne dndnz biliyorum: Aniattklarnn iinde doruyu yanltan


yrmak ok zor. Hakl olduunuzu kabul ediyorum . ... Tandm biri insan
lun kategoriye aynrd: yalan sylemek zorunda kalmak yerine saklaya
l'k hibir eyi olmamasn tercih edenler, saklayacak hibir eyi olmamas
yerine yalan sylemeyi tercih edenler ve son olarak da hem yalan sylemeyi
hem de saklanan eyleri sevenler. Bana uygun kategoriyi seme iini size b
rakyorum.
Peki tm bunlar uruurumda m? Yalanlar eninde sonunda hakikate k
maz m? Benim hikayelerim de ister doru ister yalan olsunlar, ayn sonuca
1-(itniyor mu? Hepsinin anlam ayn deil mi? Eskiden ve imdi ne olduumu
llllatnalar bakmndan nemli olduklanna gre, doru ya da yalan olmalan
lll'Y deitirir ki? Kimi zaman, doruyu syleyen adamdansa yalancnn ii
ni aka grmek daha kolaydr. Hakikat tpk k gibi gz kamatru. Yalan
ise tam tersine her eyi canlandran gzel bir alacakaranlktr [s. 9-20].

Dinleyicilerini ve okurlarn ilk bata kendisini yarglamak zere


tuzaa drp bu yargy onlara kar yneltebilmek iin kandrma
yoluna bavurmak zorunda olmas deildir tek mesele. nsanlar hak
knda kefetmeye alt hakikatn ta kendisi, insanlarn ikiyzl
olduudur: "Kendimi uzun uzadya aratrdktan sonra, insann temel
ikiyzlln aa karttm" (s. 84). Dolaysyla, bu modern Vaf
tizci Yahya'nn* verdii mesajn ykc ynnn ancak gvenilmez,
gayriahsi bir anlatyla aktarlabilecei dorudur. Ivan'n Byk En
gizisyoncu hayalinde olduu gibi, zlemeyecek kadar zor bir so
runla kar karya kalan, stelik tek bana olan bir anlatc gerektirir.
( Dostoyevski'nin eserindeki anlatcnn baz noktalarda boboazlk
etmesi, ama engizisyoncuyla ilgili uzun aniat da dahil olmak zere
Ivan'la Alyoa'nn diyalou boyunca hi ses karmamas dikkat e-

* Jean Baptiste, John the,Baptist. -y.n.


18. Kr. Mann'n Confessions ofFelix Krull, Canfidence Man'indeki ( 1954) Ja
n us yzl anlatc-kahraman. Clamence gibi Krull da gvenilmez gerekdly1a

vnr; Hermes'e -kendisinin anlamad- benzerlii o ok ynl tanrnn esasen


sinsi, aldatc zelliklerine gnderme yapar.
310 KURMACANIN RETORG

kicidir. Ivan ve Alyoa sorunlaryla yardm grmeden yzlernek zo


rundadr.)
Yazarn mesajnn olumlayc yan ise baka bir meseledir. Bu
yan, Clamence'in kafa karklklar ve- olumsuzlamalarnn o kadar
_
derinine gmlmtr ki, romann dnda, Camus'nn baka eserle
rinde bulunup esere geri aktarlmas daha makul olabilir. Byle bir
ifade belki de eserin isel bir zayflna parmak basmak anlamm
- gelebilir, ama te yandan bu zayflktan nasl kanlabileceini sy

lemek zordur. James'in Ormandaki Yaratk'taki yntemini kullanarak


Clamence'in yarglar konusunda yazarn slubunun srekli devam
eden bir yorumu mmkn klmasn salamak, sorumluluu zgrce
kabul etmenin neminin olumlanmasna yardmc olabilir - ama ayn
zamanda Clamence'in kafa karklklarna okurun ortak olma dze
yini drecektir.
Ayn problemi birinci tekil ahs anlats Yabanc'da da ( 1 942) g-.
ryoruz. Eserin biimi baz alardan Ormandaki Yaratk' andnr,
Meursault hayatn devinimlerinin iinden, tpk Mareber gibi, her
trl normal insan duygusuna ve deneyimine yabanc olarak geer.
Ama Mareber'n aksine, aslnda kayp bir adam olmadn kefeder;
kaytsz yaltlml iinde, tm evrenin kaytszlna dair bir haki
:
kati saptamtr, ayrca teden beri mutlu olduunu, "hala da mutlu
olduu[n]u" fark eder. ' 9
B u olumlayc noktann eserdeki pek ok olumsuzlamayla iliki
sini anlamak son derece zordur. Meursault kalbini "evrenin iyicil ka
ytszlna" ak tutuyorsa, kaytszl iinde "kardee" olduunu
hissediyorsa, nasl oluyor da bu sonuca varyor? "Her eyin tamam
lanmas iin, kendimi daha az yalnz hissetmek iin tek yapabilece
im, idam gnmde koca bir izleyici kalabalnn toplanmasn ve
beni nefret dolu ulumalarla selamlarnalarn ummakt." Niin "zgr
ln kysnda" mesela "iyicil kaytszlk" ifadeleri deil de "nefret
dolu ulumalar" istiyor ki? ok iyi eitimli bir okur eseri dikkatle oku
yarak byle sorularn cevaplarn bulabilir phesiz. Ama pek ok
eletirmen Camus'nn Sisfos Syleni ve Bakaldran nsan'daki ken
di dncelerinden yardm almak zorunda kaldn itiraf etmitir.

19. ev. Stuart Gilbert (New York, 1954) s. 154; Trkesi: Yabanc, ev. Vedat
,

Gnyol (stanbul: Can, 2012).


YAZARlN SESSZLGNN FAYDALARI 311

Hatta bu eletirmenler arasnda bile nihai anlam konusunda ciddi an


lamazlklar olduunu gryoruz.2o
Ahlaki aray edebiyatnda arayn baarszlkla sonuland
pek ok eser vardr. Bazlannda kafa karkl hi sona ermez: Eser
de gndeme getirilen bir ya da birden fazla soru konusunda okurun
aknl kastl olarak giderilmez. Sonunda akla kavuan ey
-tabii bu kadar mulak meselelerde hala akla kavumadan bahse
debilirsek- toptan anlamszla dair bir grtr.
Herhangi bir sonuca ya da nihai aydnlanmaya doru ilerleme
hissi verme abasnn hi grlmedii bir roman tasarlamak teoride
mmkndr. Byle bir eser sadece, inancn mmkn olmadna, her
eyin kaostan ibaret olduuna, kimsenin yolunu net olarak grmedi
ine ve hepimizin "gecenin sonuna doru bir yolculua" km bu
lunduuna dair gl bir his uyandnyor olabilir. Byle bir eserde
anlatc ve okur ortaya kan cevapsz sorulann iinden beraber ge
mekle kalmayacak, byk ihtimalle zmni yazar da onlarla birlikte
hareket edecek ve kitab okumu olmak kimseyi daha bilge yapma
yacaktr. Byle bir eserin yazar aksiyonu zmsz brakmaldr:
Her zm bir durumun dierinden daha nihai olmasn temin eden
bir deer standardn ima edecektir. Ancak zme kavumayan bir
"anlamsz sreklilik" hissi byle bir eserdeki tam nihilizm iin adil
olabilir.
Conrad'n karanln yreinden tutun da her daim mevcut olan
nihai bomba patlamas imgesinden esinlenen son dnemdeki kya
met ternalanna kadar pek ok "nihilizm" vardr kurmacada. Bunlarn
hepsi de ortak bir problemle, estetik ile metafizik arasndaki snrda
bulunan bir problemle kar karya grnmektedir: Hilii dramatik

20. Yabanc ilk yaymlandnda Sartre, bu eseri Camus'nn dncelerini ie


ren eserleri okuyuncaya kadar anlayamadn itiraf etmiti ("Camus' The Outsider
IL'Etranger]" , Literary and Philosophical Essays, ev. Annette Michelson [Lon
dra, 1 955]). Camus'nn, "tm eserlerinin baiarn dnda anlalamayan" (s. 865)
bu romann "nihai anlam" konusunda bir tartma iin ayrca bkz. Cari A. Viggiani,
"Camus' L'Etranger", PMLA, LXXI (Aralk 1 956), s. 865-87, zellikle 887. Bu kafa
kartrc eserin okur iin yaratt problemlere dair mkemmel bir tartma iin
ayrca bkz. Alex Comfort, The Novel and Our Time (Londra, 1948), s. 40-2. Ca
mus'nn kendisinin dorulad bir yorum da --dorulamaya ya da reddetmeye g
nll modem bir yazar bulmak eletirmenler iin gerekten byk anstr- u eser
de bulunabilir: Philip Thody, Albert Camus: A Study ofHis Work (Londra, 1957).


312 KURMACANIN RETORG

bir ekilde gstermek yle dursun, kendi iinde tanmlamak bile


mmkn olmadndan, daima bir ey ya da birisi bir eyler yapyor
olarak gsterilmelidir; ayrca okurun aksiyonu kavrayabilmesi iin
aksiyonun onun alglayabilecei bir deerler emasna oturtutmas
gerekir (bkz. yukarda 5. Blm). rnein karakteri anlaml bir z
m olmayan bir knaza dm olarak gsterirsek, tam da edebi ba
armzn koullar gerei anlamsz bir knaza dmenin kt bir
ey olduunun varsaylmas gerekecektir, ki byle bir durumda da or- '
tada ne kadar gdimemi olursa olsun bir anlam var demektir. Yaz
mak en azndan u dzenin bu dzene stnln olumlamaktr.
Ama hangi deer sistemine gre stnlk? Verilecek her cevap zo
runlu olarak mutlak nihilizmle eliecektir. Mutlak nihilist iin tek
tutarl hareket, anlaml biimler yaratmak deil intihar etmektir.
O halde pek ok kaybolmu karakteri mitsiz durumlarda grme
mize ramen, bu karakterler ancak kefedilecek bir ey olmadn
kefedebitmesine ramen, en son eylemleri intihar ya da baka bir
umutsuzca hareket olmasna ramen, iinde yer aldklar eserlerin
ancak gevek, uzlamsal bir anlamda nihilist saylabileceini syle
mek kimseyi artmayacaktr herhalde.2
Problemimiz iin temel nitelik tamayan bu sonuca varmakta
hakl olsam da olmasam da, "nihilist" bir roman yazmaya ynelik
herhangi bir giriimde gvenilir aniat biimlerinin hepsinin uygun
suz kaaca aktr. Kitabn dnyas anlamszsa ortada nasl gveni-

2 1 . "Ak ulu" ya da allmadk edebi eseriere ynelik mevcut ilgi bence bu


konurola elimiyor: bkz. Robert M. Adams, Strains of Discord (lthaca, N.Y.,
1958), Giri ve 9. Blm; Marius Bewley, The Eccentric Design (New York, 1 960);
Richard Eastman, a.g .y. En gevek, en sonusuz eserler bile bir lde dzenlenmi
ya da en azndan seilmi bir btndr.-Gerekten de bizim hayranlk duyduumuz
o ak yaplar, yakndan bakldnda sadece ok snrl alardan "ak" grnrler
daima; onlar byk eserler olarak grdmz mddete eitli iplerle bir ekilde
nihai uyum kuman dokurlar.
22. Bkz. Norman Podhoretz, "The New Nihilism", Partisan Review, XXV
(Gz, 1958), s. 576-90. Podhoretz, son dnemde "nihilizmin aha kalkt" pek ok
romandan bahseder. Bu romanlarda karakterler kendilerine baktklar zaman hibir
ey bulamazlar, ama buna ramen hepsi de son dakikada geri adm atar, tpk "tr
naklarn uurumun kenarna geirip tanr bilir nasl bir mucizevi hayatta kalma i
gdsyle tutunmay baaran" Camus gibi (s. 585). Romanlar (rnein Portrait of
a Man Unknown) "varoluun anlamszlna tmden teslimiyeti temsil eden" Nat
halie Sarraute bile hiiHi "alt duyunun kendisi dahil, kelimenin tam anlamyla her e-
YAZARIN SESSZLGNN FAYDALARI 313

tir anlatc olabilir? Hangi konuda gvenilir olacak? Gvenilirlik


kavramnn ta kendisi eylemler ve dncelerle ilgili nesnel olarak
doru bir ey sylenebileceini varsayar. Eyp' e "kamil ve doru" bir
adam demek, kamillik ve doruluk anlaml bir evrende anlaml tabir
ler deilse hibir ey ifade etmez. Karakterlerin kendilerini iinde
hulduklar ayn anlamsz tuzaa taklmam birinin en ufak bir yo
rumla araya girmesi bile okurun dikkatini byle bir eserin altnda ya
tan aldatmacaya ekecektir. stelik okurun kitaptaki kayp ruhlarn
;kmazna duygusal katlmn zayflatacaktr. Eer yolculuumuzu
aydnlatacak bir k gerekten yoksa, o zaman her trl gvenilir i
gr babo dolamalarmzn etkisini azaltacaktr.
Ama mahut nihilist eserlerin ou, ne kadar gayriahsi bir tarzda
yazlm olurlarsa olsunlar gerekte aktif protesto, hatta olumlama
eserleridir; bu yzden gerekirse en azndan bir lde gvenilir anla
t clar ya da yanstclar ierebilirler. Okurun kafasn bir grup norm
konusunda kartrrken, baka bir grup normu dayatrlar ve bu dier
normlarn gvenilir tanklannn bir yerlerde saklanmakta olduklar
neredeyse kesindir. Hemingway "nihilist" yks "Aydnlk ve Te
miz Bir Yer" i yazarken kendi adna konuacak bir karakter yaratabi
lir, nk hikaye nihayetinde hi de nihilist deildir. Hemingway'in
kalbinin garsonun nada'ya, hilie niyazndan yana olmadna inan
mak iin hibir sebebimiz yoktur, ama kalbinin ayn zamanda na
da'nn naholuuyla karlamak zorunda olan yalnz gezginler iin
aydnlk ve temiz bir yer temin etmeyi arzulayan garsondan yana ol
duunu da biliriz. Karakterlerin, adeta hak kazanmadan onun deer
leri adna konuabildikleri dier Hemingway hikayelerinden bazla
rnn aksine, bu hikayede yazarn szcs gerek bir gce sahiptir.
Karanlk karsndaki honutsuzluu ve karanla kla -bu k sa-

yin havaya karp kaybolmak zere olduu noktann" bu tarafndadr. Bu noktann


iiiesinde "hibir ey" olmayabilir, ama hi kimse bununla ilgili bir roman yazmaya
caktr. Podhoretz'in bahsettii dier "nihilist" romanlar Frederick Buechner'in The
Return ofAnsel Gibbs i, George P. Elliott'n Parktilden Village' ( " serinkanl sag
'

rllk dikkatinizi yazarn incelii ve beenisine ekmenin tesinde bir i grr:


ana karaktere ynelik eletirel bir tavr tanmlamaya yarar" [s. 5 8 1 ]), J. P. Donleavy'
nin The Cinger Man'i ve Thomas Hinde'n Happy as Larry'sidir. Mareel Gutwirth'
en duyduum kadaryla Maurice Blanchot'nun romanlar da esasl bir nihilizme
kayda deer lde yaklayormu, ama u an bunu bizzat incelemek iin ok ge.
314 KURMACANIN RETORG
natn "aydnlk ve temiz yer" i yle snrl olsa bile- direnme kararllA ;
n ifade eden hikaye ok basit ve dorudan bir "dramatize edilmit'
szc"y iinde barndrabilir. Ama Hemingway gerekte tm inan ,
'
larmzn yerine nada'y geirmeye alsayd, gerekten de umut
suzluun polemiini yazsayd, garsonun sesi ne kadar ksk olsa da ;
kabul edilemezdi. te yandan yazar hakknda az nce belirttiim nis"''
peten yavan ve avutucu noktalar ifade etmek zere gvenilir bir an '
latc araya girseydi, yazann nada'ya ilikin grnn keskinliAi .:

azalrd.

YAZ ARLE OKU R ARASIND AK " GZL O RT AKLlK"

Kastl kafa karklnn etkili olmas iin anlatc ile okurun nere
deyse tam bir birlik halinde ortak bir aba iine girmesi gerekir; yazar
da sessiz ve grnmez kalmal, ama rtk olarak ibirlii yapmal,
hatta belki de anlatcnn knazndan payn almaldr. imdi ele ala
camz etkiler yazar ile okurun anlatcnn arkasndan gizli bir ortak
lk kurmasn gerektirir. Pek az modern anlatc tmyle ulardan bi
rindeki niteliklerden olumutur, ama u ya da bu trn baat olmas,
iinde yer aldklan eserlerde kkten farkl etkiler yaratacaktr. Birin
ci trde anlatc tpk Miranda gibi ciddi kusurlar barndrnasma ra
men bu kusurlarn farkna hemen hi varmayz. kinci trde ise anla
tcnn zihninde ya da kalbinde baz iyi nitelikler olmasna ramen,
sessiz yazarla birlikte yolculuk ederiz, arka koltukta oturup n kol
tuktaki anlatcnn, otomobili komik, rezilce, gln ya da ahlakszca
kullanmasn izleriz. Yazar bize gz krpabilir ve bizi drtebilir, ama
bizimle konumaz. Okur anlatcyla duygudalk kurabilir ya da ona
acyabilir, ama kesinlikle anlatcy gvenilir bir rehber olarak kabul
etmez.
Byle anlatclar karsnda okurun yapmas gereken karmlar
Huckleberry Finn'deki kadar basit de olabilir, bir sr farkl anlatc
nn bulunduu ve bunlarn her birinin deiik ekillerde gvenilmez
olduu Ulysses'te yolunu bulmaya alanlardan beklenenler kadar
karmak da olabilir. Yaratlan etkiler de bir o kadar eitlidir; Huck
iin hissettiimiz derin sempatiden, Poe'nun Montresor'unun ya da
Joyce'un Cyclops epizodunun ( 1 2. Blm) yaratt dmanla ka
dar deiebilir.23 Ama bu byle anlatc kullanlarak artrlabilecek ya
YAZARIN SESSiZLiGNN FAYDALARI 315

da bastrlabilecek trl trl etkinin ardnda, okur anlatcnn diktii


yar-saydam camdan bakarak yazann konumunu karmaya ne za
man davet edilse bir lde kendini gsteren genel hazz tanmak
mmkndr.
ifre zmenin hazz. - Vladimir Nabokov'un son dnemde yaz
d "Vane Kardeler"adl yks,24 gizli iletiimin hazzn, salt ifre
zme srecine uzanan yolda epey ulara gtrr. Aniatc ispritiz
macla inannamasna ramen llerden -bilinsizce- eitli me
sajlar alr. Bunlardan en nemlisi de son paragrafa bir akrosti olarak
yerletirilmitir ama anlatc mesaj oraya bilinsiz olarak yerletirdi
inden hi phelenmez. Nabokov Encounter'n somaki saysna (ta
lep edilmemesine ramen) akrostiin zmn gnderen "ilk be
ifre zcy" tebrik ederken yle der: "Asl zorluk anlatcya ha
yaletlerin esiniedii o mesaj anlatc fark etmeden akrosti yoluyla
verebilmekti. Daha nce hibir yazar byle bir ey denememitir. "25
Bu iddiaya kar kan yoktur muhtemelen, ama ifre zme uzman
larna davetiye karan baka incelikti giriimler de olmutur. Bunla
rn arasnda son derece arbal simgesel rntler olduu gibi, Joy
ce'un "Sleyman tapna"ndan (bethel of Solyman's) "Brimgem yo
ung, bringem young, bringem young"26 lklar atan okeli karak
teri gibi oyunbaz olanlar da vardr.

23. Richard Ellmann, James Joyce (New York, 1 959), s. 367: "Joyce . . . tutarsz
anlatc gibi radikal bir arac kendine uygun bir slupla kullanr. Ulysses'in birka
blmnde bu arac kullanmtr: Mesela Cyclops'ta anlatc Bloom'a o kadar bariz
bir ekilde dmandr ki ona kar sempati uyandrr, Nausicaa'da ( 1 3 . Blm) an
latcnn gevezelii Bloom'un olgusal bildirimlerince kesilir ve dengelenir, Euma
eus'ta ( 1 6. Blm) anlatc emniyet mensupianna has bir slupla yazar." Buradaki
anlamyla tutarsz olmann benim gvenilmez dediim eyle bir olmadna dikkat
edin; gvenilmez anlatclarn ou, gvenilmezlik asndan tutarldr.
24. Encounter, Mart 1 959. 25. Encounter, Nisan 1959, s. 96.
26. Bkz. Finnegans Wake (Compass Books basks, 1 959), s. 542. Roman ilk
kez 1939'da yaymland, ama daha nce bilinen adyla Work in Progress'ten para
lar nceki on yl boyunca yaymlanmt. Meseleyi burada brakrsam hi phe yok
ki baz okurlar Finnegans Wake'i okuduum izlenimine kaplacaktr. Ama okuma
dm itiraf etmeliyim; zaman zaman biraz bakyorum, nce byk bir keyif alyo
rum ama sonra sklyorum. Bu arada bu okunamaz eseri okuyan birileri bana ilk
"brimgem"deki birinci "m"nin bask hatas olup olmadn syleyebilir mi? ["Brin
gem" kelimesi "bring them" yani "getirin onlar" diye okunabilecek bir ksaltmadr;
bu durumda "bringem young", "gen olanlann getirin" anlamna gelir; fakat " brim
gem" kelimesini "kenar sslemekte kullanlan deerli talar" olarak okumak da
316 KURMACANIN RETORG
1
1

Bir kitaba yerletirilebilecek ifre saysnn snn olmad aktr


- en azndan Joyce okuyanlar iin. Ayrca ifre zcnn iinin en
g olduu kitaplarn, yazarn en azndan kendi sesiyle ak ak yar
dm etmedii kitaplar olduu da ortadadr. O halde bir eser okurun
ifre zme faaliyetine balysa, okura ak ak yardm edemez.
Ama bu dllerin kendi balarna nemli olduklarn hi kimse
iddia etmemitir bugne dek. Finnegans Wake sk sk uzun bir bul
maca olmakla sulanmtr, ama bildiim kadaryla hi ayn gerek
eyle savunulmamtr.
Katlm hazz. - Okuru ifre zmeye zorlamann asl deeri, bu
faaliyetin okurun hikayeye ve yazara kar tavrn nasl etkilediinde
yatar. Daha nce de alnt yaptm, Atlantic Monthly'deki ilk dnem
yorumlarndan birinde James "okuru ekillendirme" sanatndan bah
sederken btnyle bu veheye vurgu yapar. "Yazar bunu iyi becerir
se okurun ilgisi artar, bylece iin yarsn o yapar. "27 James burada
okura zeki olduu izlenimini vermekten bahsetmemektedir sadece.
Okurlarn en incelikli etkilere bile duyarl olmalarn salayacak bir
uyanklk dzeyine kmaya zorlayarak onlar ekillendirmektedir.
Okurdan ifre zmesini istemenin iyi ve kt ynleriyle ilgili

-genellikle "zorluk", "anlalmazlk", "karmaklk" ya da "imallk"


terimleri erevesinde ifade edilen- ou yorumun sorunu, sanki u
ya da bu lde zorluun fazla ya da az geleceini syleyen soyut bir
yasa varm gibi tamamen genel olmasdr. Modern kurmacann anla
lmazlyla ilgili saysz malumat fakiri saldrya hepimiz ainayz.
Grne baklrsa bu saldrlarn hepsi okurunuzdan herhangi bir
bilgi beklemenin yanl olduu varsaymna dayanmaktadr. te yan
dan edebiyat zor deilse ktdr diyormu gibi grnen genel savun
malar da bir o kadar oktur. Her iki taraftan yazarlar nadiren tekil
eserlerden bahsederler ve halkn cehaletine ya da airler ve romanc
larn inatlna saidrnakla ok daha yakndan ilgilenirler. s

mmkndr. -.n.] Bilmiyor musunuz? Umursamyor musunuz? yleyse ikimizin


de ba dertte demektir.
27. The Atlantic Monthly, Ekim 1 886, s. 485.
28. Bu genel ekimeyle ilgili e; akl banda tartmalar unlardr: Randali Jar
rell, "The Obscurity of the Poet", Poetry and theAge (New York, 1 953); Henri Pey
re, Writers and Their Critics: A Study of Misunderstanding (Ithaca, N.Y., 1 944),
zellikle s. 1 83-2 1 8 .
YAZARlN SESSiZLiGNN FAYDALARI 317

Yine de byle bir mesele konusunda bariz olan bir ey varsa, o da


farkl eserlerin bu bakmdan farkl standartlar douracadr. Bir ese
rin dili fazlaca imal grnrken, ayn lde imal bir dil baka bir
eserde fazla dz bile kaabilir. Pek ok okur Nabokov'un akrostiini
,:zmeyi baaramayacaktr phesiz, ben zememitim, fakat bu illa
ki akrostiin ok zor olduu anlamna gelmez: Bu hikaye yazlacaksa,
akrostili kk oyun hikayenin bir paras olmaldr ve belki de an
cak mulak bir ekilde kullanlmas mmkndr. Nabokov hi p
hesiz Encounter'n okurlarndan pek ounu dlamsa da, zorluk de
recesi bir btn olarak esere tamamen uygun olabilir. Yeterince ipucu
verilip verilmedii ancak hikayenin tamamnn aynntl bir ekilde
gzden geirilmesi, muhtemel aydnlatma tarzlarnn aratnlmasyla
anlalabilir. Joyce'a Finnegans Wake'te zlmesi gereken "ok faz
la" ifre olduunu sylemenin ne anlam olacaktr? Belki sizin ve be
nim iin ok fazladr, dolaysyla pratikte herkesi dlayan bir yazan
ahlaki temelde reddederken bulabiliriz kendimizi en sonunda. Ama
bu ifreler Finnegans Wake iin ok fazla deildir. Finnegans Wake
tarznda ifrelerle dolu olmasa kim umursard ki Finnegans Wake'i?
Genel ilkelerin zorluk sorununa yanl uygulanmasnn belki de
en bariz rnekleri, okuru altrma meselesinde karmza kyor.
Okurun kendini okuduu esere vermesini salamak gerektii phe
siz ok dorudur. Ewald'n Swift hakkndaki iddias, yani Swift'i
okumak iin gereken abann "eserlerindeki dnsel ve duygusal
gc hi phesiz aklad"29 gr pek ok romanc iin geerli
dir, ama bizim iin hibir sorunu zmez. Bir kere bu iddia ustaca
yerletirilmi ya da dikkatsizce braklvermi her trl zorluk iin
ortaya atlabilir. Okurun sorunu, saliden ilevli zorluk ve anlalmaz
klar ile dikkatsizlikten, bo gururdan ya da safi beceriksizlikten
kaynaklananlan birbirinden ayrmaktr. Srf yazann eserini yazmak
taki beceriksizliinden kaynakl bir gl -bizi altrsa da al
trmasa da- vmek, bir eletirmen iin, btnn zorunlu bir paras
olan bir zorluu kusur saymak kadar lmcldr.
Daha da nemlisi, byle bir iddia imalann ve incelikierin ifresi
ni zmenin aktif okur katlmnn biimlerinden sadece biri olduu-

29. William Bragg Ewald, Jr., The Masks ofJonathan Swift (Oxford, 1954), s.

1 87.
318 KURMACANIN RETORG

nu unutmamza da yol aabilir - stelik bu katlmn en nemli bii


mi de deildir. Kimin kime ne yaptn veya yapt eyin iyi mi k
t m olduunu tahmin etmenin tesinde okurdan istenebilecek bir
sr ey vardr. Kral Lear' gereince deneyimlernek iin var gcm
le alnam gerekir. Attn her admda son derece karmak iaret
Iere son derece karmak tepkiler vernem zorunludur; hayal gcm
ve ahlaki duyarlln son haddine kadar zorlanr. Ama pek fazla if
re zmem gerekmez. Kaynak kitaplam kapanmadan da her karakte
rin gdlerini bilebilirim. Lear'n Cordelia'y evlatlktan reddetmekle
hata edip etmediini tahmin etmem beklenmez. Edmund'un niyetleri
konusunda asla bir srr kefetmem gerekmez. Ayrca Goneril ve Re
gan konusunda neler hissetnem gerektii onlarca farkl ekilde bana
dorudan sylenir. Ksacas, zmlernem gereken birok unsur bu
labilirim elbette, ama bunlar ana unsurlar deildir ve oyunu izlemek
ten ya da okumaktan alacam ifre zme hazz, eserin sunduu ana
dllerin yannda tali kalr. Bu eser zerinde altn kadar pek az
sanatsal deneyim zerinde almmdr, ama buradaki iim srlar
zmek, imalar hesaplamak, niyetleri aa kartmak deildir. Bu
radaki iim Lear'n trajedisinin imgesel ve duygusal karmaklklar
n deneyimlernek iin gereken ykseklie kendimi karmaktr.
Gizli ortaklk, anlama ve ibirlii. - Gvenilmez anlatnn kulla
nld byk eserlerin baars salt okura dalkavukluk etmekten ya
da onu altrmaktan ok daha incelikli etkilere dayaldr. Yazar sy
lennemi bir noktay okuruna her aktardnda, hikayenin iinde ya
da dnda bulunup o noktay anlamam olan herkese kar okurla bir
anlama yapt hissini yaratr. Bu yzden ironi daima dlamaya ya
rad kadar kapsamaya da yarayan bir aratr ve kapsananlar, ironiyi
yakalamak iin gereken bilgiye sahip olanlar, bakalarnn dland
hissinden ksmen de olsa ister istemez haz duyarlar. Bu tr ironide,
konumacnn kendisi ironik yorumun hedefindedir. Yazar ile okur
konumacnn arkasndan gizlice anlam, standard belirlemi ve
karakteri bu standarda gre kusurlu bulmutur.
Anlatc ayan beyan eyler konusunda cehalet gsterdii zaman
bu etkiyi ayrt etmek ok kolaydr. Thurber'n "Ap Bakabilirsiniz"
adl yksndeki anlatc iki arkadan Darnon ile Phidias gibi oldu
unu sylediinde ya da "Beytllahim gibi zvanadan kt" dediin
de pek oumuz akann altnda yatan olgular aniayabiliriz ve bura-
YAZARIN SESSZL GNN FAYDALARI 319

da anlatmaya altm etkiyi mmkn olan en basit dzeyde dene


y imleriz.
Aldmz haz kendi bilgimizden duyduumuz gurur, cahil anlat
cnn glnl ve sessiz yazarla anlama hissinin bileiminden
oluur. Yazar da tpk bizim gibi olgular bilmektedir ve hem anlatc
ya hem de imay anlayamayan okurlara tuzak kurmutur. S z konusu
e farkl ekillerde birleebilir, ama bir anlatc stn bir zihnin
rehberlii olmadan kurduu kendi cmlelerinde kusurlarn ifa etti
inde muhakkak de mevcuttur.
Ben sadece fark etmeye hazr olduum ipularn fark edebilirim
elbette, bu yzden genellikle beni gerekten skntya sokacak olan
ironinin bilincinde deilimdir. Daima teki okuru kandrlan okur
olarak dnrz. Hatta daha basit ironi biimlerini ok bariz olduk
lar iin -yani akayla dlanan insan says az olduu iin- reddetme
ihtimalimiz yksektir. Herkes Darnon ile Pythias' bilir. Bu ironi ok
kolaydr. Ama mahremiyet duygusu arttka elence de artar. Mark
Harris'in The Southpaw'undaki (S olak) gen sporcu, Ring Lardner'n
beyzbol hikayelerinin pek iyi olmadndan yakndnda, sebep ola
rak da Lardner'n oyun sonlarn umursamamasn gsterdiinde, a
kann yaratt etki, ayn yaknma Shakespeare hakknda olsayd or
taya kacak etkiden daha komiktir nk bir mahremiyet havas ta
r. Lardner' bilenlerin says S hakespeare'i bilenlerin saysndan az
dr; Lardner'n beyzbol hikayelerini doru sebeplerle beendiini d
nenlerimiz de, "Olmak ya da olmamak"n bozulmu bir versiyo
nunun yapacandan daha baarl bir ekilde ayrt edilebilir. Gerek
saylarn bir nemi yoktur; her okur akay aniasa bile, her okurun al
d bazda mahrem bir iletiim hissi bulunacaktr - ne de olsa solan
kendisi akay anlamaz.
Bu tr olgusal hatalar edebi deneyimimizin nemli bir ksmn
oluturmaz. Ama bu hatalarn temelindeki yazar-okur ilikisi -daha
i ncelikli eksiklikleri kapsayacak biimde- pek ok iyi modem eserde
bulunur. Bilinsiz olarak zalimliklerini, duyarszlklarn, pintilikle
rini ele veren ya da dpedz trajik veya komik hatalara doru ilerle
yen anlatclarn istenen etkiyi yaratmas iin yazarn suskunluunun
gerekmeyebilecei dorudur. Btn byk klasik tiyatro oyunlarnda
konumacnn hata ve kusurlar dier karakterlerin yaptklar ve sy
ledikleri yoluyla dinleyiciterin gznde dzeltilir. Kskanlktan ku-
- . ... .
320 KURMACANIN RETORIGI

durmu halde Desdamona'ya yaklarken Othello'nun trajik bir hata


yapacam biliriz; Shakespeare daha nce bunu bize sylemek iin
lago ve Desdamona'y kullanmtr. Shakespeare Othello'nun hatas- (
m onun kendi makul hikayesinden karmamz talep etseydi oyun,-1
daha byk bir eser olurdu, gibi bir iddiada bulunamayz.
\''
Yine de modem kurmacann byk bir ksmnda yazarn ketum
luu gibi negatif bir niteliin pozitif bir katks olmu gibi grnmek 1
tedir. Yapayalnz olan Miranda'yla birlikte yolculuk ederken nasl
sempatimiz artyorsa, kusurlar asla dorudan anlatlnayan ve sem .
pati uyandrma dzeyi daha dk olan kahramanlarla birlikte yolcu- J
luk etmek de eserden aldmz ironik hazz nr.
Bu tarzdaki en iyi pasajlardan biri Ses ve Ofke'de Jason'n pasaj ,
dr. Jason'n sapm ahlaki dnyasndan geen yolumuz daha nce ,1
anlatlanlarla eitli ekillerde netletirilmi olmasna ramen, esa-
sen bizimle yazar arasnda geen gizli akalardan olumaktadr. Her '1
eyi Jason'n kendi bulank ruhunun na ters bir kta grd :
mz iin her trl yorumun saf etkiyi bozacam hissedebiliriz:

Bir kz bir kere azmyagrsn, derim ben. Eer kznn okuldan ktktan
sonra sokaklarda oynamas senin tek zntnse yine talihin varm derim. . . . .!
"Ben hi sanmyorum ki herkesin gz nnde yapabilecei bir ey iin i
'
okuldan kam olsun," diyorum. ...
"Ben brakmam [ki seni dvsn] ," diyor Dilsey, "korkma sen, ekerim."
Kolumu tuttu. Sonra kay kt ortaya ve ben de elinden kurtulup Dilsey'yi
teye savurdum. Sendeleye sendeleye masaya yaklat. O kadar ihtiyard ki
zorlukla kmldamaktan baka bir ey yapamyordu. Ama sorun deil: Mut- ,
fakta genlerin braktklar artklar yiyecek birine ihtiyacmz var. Topallaya1

topallaya gelip ikimizin arasna girdi, yeniden beni tutmaya alt. "Madem
yle, vur bana," diyor. "Eer ille de birine vurmak istiyorsan. Vur hadi," diyor.
"Vuramaz mym sanyorsun?" diyorum. ...
"[ifti] Byk bir rn ald zaman toplamaya bile demez; az bir
rn ald zaman da doru dzgn bir ey gemez eline. Neden peki? Dou
daki bir avu namussuz Yahudi yznden. Yahudi dininden olanlardan sz
etmiyorum," diyorum, "iyi vatandalar olan Yahudiler tanyorum. Belki sen
de onlardan birisindir," diyorum.
"Hayr," diyor, "ben Amerikalym."
"Darlmaca yok," diyorum. "Ben herkese hakkn veririm, dinne ya da
baka bir zelliine bakmadan. Ben kii olarak Yahudilere kar deilim," di
yorum. "Derdim sadece rkla." ...
Son defa krk dolar vermitim. ylece veriverdim. Ben hibir kadna bir
YAZARIN SESSiZLiGNN FAYDALARI 321

ey iin sz vernem ya da ona ne verecein sylemem. Kadnlar ynetme


nin tek yolu bu. Her zaman onlar acaba yle mi yapacak byle mi diye d
ndrmek. Eer srpriz yapacak bir ey bulamazsan, indirirsin yumruu e
clerine. ...
"Sen hibir ie kul olmayacaksn herhalde," diyor.
"Jason Compson'n kendi ii olmadka, hayr," diyorum.
Geri dnp mektubu [Quentin'e gnderilen eki] atm zaman beni a
rtan ey iinden ek deil de havale kad ktn grmek oldu. Aynen
liyle. Bunlarn hibirine gvenemezsin. B tn o tehlikeleri gze al, annem
onun ylda bir-iki kere yazhaneye geldiini anlamasn diye bir sr yalanlar
syle, sonra da al sana teekkr. stne bir de ister misin postaneye gidip
kzdan bakasna para vermemeleri iin talimat versin. Kck velede elli
dolar...

Bu banazlk, su, zulm ve cehalet katalouna bakarken pek az


nzn yarglarmz netletirmek iin yoruma ihtiyac olacaktr. Me
sele yalnzca rehbere gerek duymamamz deildir. Rehber bize ken
dini sunsayd dorudan reddederdik. Jason'n arkasndan yazarla or
taklk etmekten, hatta derinden bir anlama yapmaktan keyif duyarz.
Jason'n kusurlar ve sular o kadar aikardr ki bunlardan ak ak
bahsetmenin hibir elencesi olmayacaktr. Aslnda eletirinin yarat
t hsrann bir yn de, aklama gerektiren pek ok etkinin ak
land zaman lezzetini kaybetmesidir. Yazarlar bunlar daha batan
rtk brakmtr, nk aka tartlmalarnn ykc bir etkisi ola
.:aktr. Jason'a banaz, palavrac, hrsz ve sadist demek onun ahlak
sz davranlarnn yaratt komik etkiyi kesinlikle yaratmaz. Ama
Jason'n arkasndan Faulkner'la ortaklk etmek baka bir meseledir.
Ktl ortaya kp da horgrmz, nefretimizi uyandrdnda,
hizi gldrdnde, hatta ona acmamza yol atnda -psikolojik
.:anllnn etkisi o kadar gldr- yazarla birlikte onu izlemekte
yizdir. Bu teknik, melodramn nefes kesici arazilerinden utan duy
madan gememizi salar. ironinin sarho edici havasn solurken, go
lik fantaziye ne kadar yaklatmz grmezden gelebiliriz.
Tm bunlardan kan sonu, bu ahlaki seviyede, en tatminkar
okuma deneyimlerinden biri olabilecek bir ortaklk kefettiimizdir.
B ir gndermenin kaynan bularak ya da bir szck oyununun ifre
sini zerek yazarla ortaklk etmek gzeldir. Ama olgun ahlaki yarg
larda bulunarak onunla ortaklk etmek ok daha canlandrc bir eg
zersizdir. Jason' ele alrken en iyi, en kavrayl halimize brnerek
322 KURMACANIN RETORG

Faulkner'n eserini yazmasna yardm etmemiz gerekir. Jason'n "kii


olarak" Yahudilerle bir derdi olmad, sadece "rka" kar olduu
eklindeki akay grdmzde, Faulkner'a yardm etmek iin dil
sel deneyimimize, mantk ve ahlakduygumuza, bir de gemite yo
bazJarJa yaadmz tecrbeJere bavururuz. FauJkner'n tek bir
. cmleye sktrd her eyi grdmzde, adeta pasaj kendimiz
yazmz gibi hissederiz, yaratc gcmz bizden o kadar etkili bir
ekilde talep eder.
Fakat tm bu anlattklarmzdan sonra daha byk bir soru cevap
sz kalyor: Niin bazen yazann suskunluuna izin veriyor ve hatta
ihtiya duyuyorken bazen de yardmianna izin veriyor ve hatta ihti
ya duyuyoruz? Niin Ses ve fke'de aktan yarglar yasakken "Ya
nan Samanlk"ta deildir? Gen oul babasn ele verdiinde, babas
nn samanl yakma planlarn aa kardktan sonra bir daha dn
mernek zere katnda, niin yle bir pasaja msaade etmekle kal
mayp onu ho bile karlarz?
Geceyars bir tepenin doruunda oturuyordu. Geceyars olduunu bil
miyordu, ne kadar uzaklatn da bilmiyordu. Ama artk arkasnda bir kzl
lk yoktu, drt gn boyunca ev dedii yere srtn dnm oturuyordu imdi,
nefesi biraz dzeldiinde girecei karanlk ormana dnmt yzn ve k
ck haliyle buz gibi karanln iinde tir tir titriyor, lime lime olmu ince
cik tirtnn kalntlarna sarnyordu; hzn ve umutsuzluk iindeydi im
di, dehet ve korku yerine sadece hzn ve umutsuzluk kalmt. Baba. Be
nim babam, diye dnd. "Cesur adamd! " diye haykrd aniden, ama sesi
kmad, sadece bir fslt. "yleydi! Savaa katlmt! Albay Sartaris'in s
var birliindeydi!" Ama babasnn savaa eskiden Avrupa'da kullanlan an
lamda erat iinde gittiini bilmiyordu , niformas yoktu, hibir insann , or
dunun ya da bayran otoritesini kabul etmemi ve hibirine sadakat gster
memiti, tpk Malbrouck'un kendisi gibi gitmiti savaa: ganimet iin- ga
nimeti dmandan m yoksa kendi tarafndakilerden mi aldnn onun iin
hi ama hi nemi yoktu [italikler benim].

Bu soruya tatmin edici bir cevabm olduunu iddia edemem, ama


bunun yazann sesinin bir kusur olup olmadyla ilgili genel kuralla
ra bakarak cevaplanamayaca da ak. Oulun son siperde tek ba
na babasn savunmasnn dokunakllnn, bu savunmann bile yan
h dayanaklan olduunu bilmemize izin verilerek ciddi lde art
rldn gvenle ileri srebiliriz. Bu da bizi bir cevaba yaklatrr,
ama dokunaklln nerede ve ne zaman meru olarak bu ekilde art-
YAZARIN SESSZL GNN FAYDALARI 323

nlabileceine karar verebilmemiz iin rehberlik etmez. Bu blmde


tanmlanan amalar -sempati, kafa karkl ve ironinin hazlar- bir
iilde zgl olmasna, dolaysyla gerekilik, nesnellik ve safla
k l)'asla eletiride daha faydal olmasna ramen, hibiri tm edebi
vakalar iin reete olarak kullanlamaz. Bunlarn her derde deva ol
duklarn dnrsek, kimi vakalar iyiletirirken kimilerini de ld
rrler. u eserde yorumun, u eserde gayriahsiliin en uygun yn
tem olduunu sylemek iyi ho da, teknik konusunda karar vermeye
\alan romancya bu rnekler toplamnn ne faydas olacak? phe
siz baz genel kurallar olmal.
Bu probleme ksa sre sonra dneceim. Ama nce gayriahsi ro
nancnn bilerek ya da bilmeyerek dedii bedelleri kapsaml bir e
k i lde ele almak istiyorum.
Szlerimden herhangi biri size sert ya da dedikodu gibi g
rndyse, konuann Delilik ve bir kadn olduunu hatrlayn.
ERASMUS

Eimin iine yle bir dehet saldm ki, ufack bir glmse
rnem bile ona mutluluklarn en byn veriyor; elimle gel
mesini iaret ettiimde bir kpek gibi yalaklanarak geliyor.
... Soylu karma elimi ptrdm, izmelerimi karttrdm ve
hizmeti gibi tattrdm; keyfim yerinde olduundaysa tatil
yapmasna izin verdim. Belki de bu disiplinli itaatin srecei
ne fazla gvendim ve itaatin parasn oluturan ikiyzll
n (her ekingen insan iten ie bir yalancdr) hi hoa git
meyecek bir ekilde sizi kandrmak iin kullanlabileceini
unutum.
THACKERAY, Barry Lyndon

Ah, keke Lovelace'a hayranlk duyanlann saysnn Clarissa'


nn hayranlarndan az olduunu syleyebilseydim ...
SAMUEL RICHARDSON

Konuann Edouard olduuna dikkat edin; Gide deil.


JEAN THOMAS

Aklanmaya muhta bir sanat eseri bana gre grevini yerine


getirernemi tir.
HENRY JAMES, Awkward Age zerine
ON BRNC BLM

Gayriahsi Anlatnn Bedeli, 1:


Mesafe Karkl

BULM AC A OLARAK "Y REKBU RGUSU"

Kamusal konumundan ayrlan her yazar Jason Compson kadar effaf


hir vekil braksayd, burada durabilirdik. Ama hepimiz er ya da ge,
iyi ve kt niteliklerinin zgn birleimiyle kafamz kartran bir
anlatc veya yanstcya rastlarz. Belki de daha nemlisi, her yerde
haka okurlarn ektii skntya dair kantlar grrz; bunlar kimi
zaman yaanan aknln aleni itiraf biiminde, ama daha sk ola
rak da James'in Yrek Burgusu'ndaki zavall anlatcnn mehur yar
glanndaki gibi anlamazlklar biiminde karmza kar.
Yrek Burgusu'nda " . . . bariz mulaklktan bol miktarda gereksiz
gizem domutur," der mrebbiyenin szn genellikle doru sayan
bir eletirmen.1 James'in mrebbiyeyle ilgili kendi ifadeleri onun da
mrebbiyeye dair tartmay gereksiz saydm gsterir. "Bu gen ka
dn konusunda ok keskin bir izgi izlemek zorunda kaldm elbette,"
diye yazar H. G. Wells'e. "Acayip bir durumu ona anlattrmak, ocuk
su bir psikolojiyi tamasn ve yanstmasn salamak, en azndan
benim iin ok zor bir iti; bu ite mutlak bir berraklk ve mantk, ay
rca etkinin biriciklii zorunluydu. Bu yzden znel detaylar -mese
la tonlamay- bir yana atmak, ayrca tertiplilik, katlk ve cesaret gibi
en bariz ve kanlmaz kk zellikler dnda -bunlar da esirgen se
elindeki bilgileri edinemezdi- onun gayriahsiliini korumak duru
munda kaldm.2 Defterine ald bir notta ise yle der: "Hikaye -ho

l . Robert B. Heilman, "The Freudian Reading of the The Turn of the Screw",
Modern Language Notes, LXII (Kasm 1 947), 441 .
326 KURMACANIN RETOR

grlebilecek kadar bariz lde- dardan bir izleyici, gzlemci ta


rafndan anlatlacak."3 stelik nszde de gr hiUa ayndr. "Ken
di deyimiyle 'zel yetimi' gen bir insan iin bu koullarda byle tu
haf meselelerle ilgili gvenilir bir aniat sunmak hi de azmsanma
yacak bir karaktere iaret eder. 'Otoriteye' sahiptir ki bu da zaten ona
epeyce bir ey verilmi demektir, acemice daha fazlasn vermeye
kalksaydm bu kadar ok ey baaramazdm. "4 "Mutlak berraklk" ve
"etkinin biriciklii"; "znel detaylarn" ya "da "tonlamann" olmama
s; "dandan bir izleyici" "gayriah&:", "otorite sahibi", "gvenilir
bir anlat" - hi phe yok ki James'in niyetleri aktr: Berrak -ama
elbette fazla da berrak olmayan- yanstclarndan birini oluturmaya
almaktadr. James'in tm gzlemcileri gibi, mrebbiyenin bilinci
de hem "enikonu doal" hem de "bir btn temsil edebilecek kadar
net" olabilmek iin, "genel insani durum" ile balantlandnlabilecek
dzeyde "kark, akn, endieli, huzursuz, yanlabilir" olmaldr.s
Tpk The Princess Casamassima'nn kahraman gibi, "azami drama
tik deer kazanacak ... kadar hissetneli ve 'bilmelidir'... ama daha faz
la deil." Burada "fazla" tabiri de "gereklie asgari benzerlii" (s.
69) yok etmek olarak tanmlanmaktadr elbette.
Tm bunlar James eletirmenlerinden bazlarnn sylediklerini,
yani "daima akl hedefledii, asla anlalmazlktan yana olmad
, adeta ocuklarla konuurmu gibi yazd" 6 grn dorular
grnyor. Ayn eletirmenlere gre, "James'te, Iabirentn en karanlk

2. Wells'e Mektup, 9 Aralk 1 898, Lubbock (haz.), Letters (Londra, 1920), I,


306. Bu yorumu Henry James and H. G. Wells'te (Urbana, Ill., 1958) yeniden basan
Leon Edel ve Gordon Ray, bunun James'in mutlak berraklk ve etkinin biricikliini
hedeflediine kant tekil edemeyeceini syler; James'in tek yapt "Wells'e m
rebbiyeyi nasl 'gayriahsi' yaptn -hatta ona ad bile vermediini- aklamaktr"
(s. 56). Yine de James balamnda hi phe yok ki "gayriahsi" demek mrebbiye
nin "znel detaylarnn" olmamas demektir; kiisel "tonlamas" yoktur, onun kii
sel grlerini okurun srekli dzeltmesi art deildir.
3. Defter referanslarnn hepsi uradandr: The Notebooks ofHenry James, haz.
F. O. Matthiessen ve Kenneth B. Murdock (New York, 1 947). Herhangi bir hika
yeyle ilgili notlarda yaplan sayfa referanslarn "James, Henry, yazlar" balkl
mkemmel dizinde bulmak mmkndr (s. 421-3).
4. The Art of the Novel, haz. R. P. Blackmur (Londra, 1934; New York, 1947),
s. 1 74.
5. Roderick Hudson'a nsz, The Art of the Novel iinde, s. 16. Ayrca bkz. s.
90. Sonraki blmlerde aklanmam sayfa gndermeleri The Art of the Novel'adr.
MESAFE KARIIKLIG I 327

v e en dolambal yerlerinde bile ipucu amaz bir ekilde oradadr",


okur belirsiz ahlaki slubun sahibinin "James deil karakterleri" ol
duunu grecek kadar "tetikteyse", " 'ahlaki slubundaki' belirsizlik
phesi ... tamamen kaybolur".7
Ne var ki bu hikayenin James'in okurlan zerindeki etkisinin hi
de ak olmad gerei baki. Bir taraftan, ou okur mrebbiyeyi
tmden gvenilmez bulmutur - hatta yaptklar kt iler mrebbiye
tarafndan bize aktarlan hayaletlerin gerekliini reddetme noktas
na kadar gelmilerdir. " ... Hikayeyi anlatan gen mrebbiye nevrotik
bir cinsellii bastrma vakasdr, hayaletler de gerek hayaletler deil
sadece mrebbiyenin sannlardr. " "Bu ipucunu bir kez grdkten
sonra ... insan nasl olup da gzden kaabileceine ayor. Ama Ja
mes'in hibir yerde azidan laf karmamasnn ok iyi bir sebebi
var: Batan sona hemen her ey iki anlamdan herhangi biri dorultu
sunda okunabilir." Edmund Wilson byle der ve ona katlanlarn sa
ys hi az deildir. "Mrebbiye ... Flora ve Miles' . . . giderek dengesi
bozulan zihninin tm arlklarna maruz brakr; en sonunda Flora
srf korkudan beyin hummasna yakalanp hezeyanlar yaamaya ba
lar, sonra da Flora'dan bile daha ok bask altnda kalan Miles resmen
korkudan lr. " Her ikisi de "mrebbiyenin duygusal yamyamlmn
gcyle ykma" srklenmitir. te yandan daha en batan itibaren
"erefli ve korkusuz kadnn" szne gvenen pek ok okur da ol
mutur, tpk Rebecca West gibi. Bu iki grup arasnda, her trl anla
mazlkta olduu gibi, uzlamak iin sebepler bulanlar da vardr: Leon
Edel hayaletlerin gerek olduunu kabul eder, ama ayn zamanda
"mrebbiyeye pisikolojik 'vaka' muamelesi yapmak isteyenlere de
onun zihinsel rahatszl olduu tehisinde bulunma imkan tanya
cak kadar veri olduuna" itiraz yoktur. s

6. Ford Madox Ford, "The Old Man", The Question ofHenry James iinde, haz.
F. W. Dupee (New York, 1945), s. 5 1 .
7 . Joseph Warren Beach, The Method ofHenry James (gzden geirilmi bask;
Philadelphia, 1954), s. cxii, lxxvi.
8. Leon Edel, n-not, Harold C . Goddard, "A Pre-Freudian Reading of the Turn
t!{ the Screw", Nineteenth-Century Fiction, XII (Haziran, 1 957), 2. Dier alntlar
uralardandr: ( 1 ) Edmund Wilson, "The Ambiguity of Henry James", Hound and
Horn, VII (Nisan-Mays, 1934), 385-406, yeni basks The Triple Thinkers iinde
( New York, 1 938) ve F. W. Dupee (haz.), The Question of Henry James iinde, s.
328 KURMACANIN RETORG

ncelikle James'in bilinli niyetlerinin tam olarak gerekletiAini


kabul ettiimi belirtmeliyim (geri bunu ok istemezdim, zira btn
ihtiam kar cephededir). Hayaletler gerektir, mrebbiye ne grd..
n sylyorsa onu grmtr. Grdkleri onu rahatsz eder - et
melidir de zaten. Mrebbiye naif, masum, insani, farknda olmas ge
reken birok ey konusunda amaz bir ekilde bilinsizdir; bilgelik
timsali deildir, hatta drstlk timsali de deildir. Ama davranlan,
bizim de benzer tahamml edilemez koullarda kendimizden makul
olarak bekleyeceimiz davranlardr.
Tm kantlan burada yeniden ifade etmek gereksiz. Bana inand
nc grnen savlann ou uzun sre nce -1 947'de- Robert Liddell
tarafndan ne srlmt ve Alexander E. Jones da ksa sre nce
btn o anlamazl hayranlk verici bir aklkla zetledi.9 Bu zen
li savlann herkesi "dz" okurlann saflarna katlmaya iteceini d
nebilirsiniz - Joseph Warren Beach, Carl ve Mark Van Doren, F. O.
Matthiessen, Kenneth Murdock, Elmer Stoll, Philip Rahv, Oliver
Evans, Glenn Reed, Robert B. Heilman, Edward Wagenknecht, Kat
herine Anne Porter, Allen Tate, F. R. Leavis gibi pek ok kii bu gru
ba dahildir. O halde halsinasyon teorisinin ayakta kalmasn nasl
aklayabiliriz?
Doal eilim zavall mrebbiyenin dmananna saldrmak, man
tksz ynlerine iaret etmek, ak kantlan inatla bastrdklann, ken
di saflanndaki devasa tutarszlklar mutlu mesut grmezden geldik
lerini aa vurmaktr. (Bu hikaye zerine yazlp izilenleri okurken,
kant standartlarna daha fazla sayg gsterilmesini arzulamamak ger
ekten de zordur.) Ama benim an bir Freudculukla sulayabilecek
lerimin de cevap vermeye hazr olduklanndan, benim dz okurnam
dar grllme, incelikten yoksunluuma ve gelenekset yaratc
lktan uzak eletirel yntemlere banazca ballma vereceklerin
den emin olabiliriz.

1 60-90; Wilson daha sonra bu ifadesini deitirmi, James'in bilind gdlerinin


onu cinsel ketlenmenin etkilerine dair tablosuna ittiini ne srmtr (bkz. aa
da s. 370); (2) Os bom Andreas, Henry James and the Expanding Horizon (Seattle,
Wash., 1959), s. 46-7; (3) Rebecca West, Henry James (Londra, 19 16), s. 97.
9. Robert Liddell, "The 'Hallucination' Theory of the Turn ofthe Screw", a Tre
atise on the Novel (Londra, 1947), s. 138-45; Alexander E. Jones, "Point of View i
The Turn of the Screw", PMLA, LXXIV (Mart, 1959), 1 1 2-22.
r

MESAFE KARIIKLIG I 329

nmzde sadece bu anlamazlk olsayd, glecimizi birletirip


hcceriksiz veya adaletsiz olduu gerekesiyle James'e saldrarak bu
karlkl sulama komedisinden kanabilirdik. u kadar ortadadr
ki, James isteseydi meseleyi daha ak klabilirdi. Marius Bewley he
pimizin u ya da bu zamanda muhakkak tatm olduumuz bir ruh ha
liyle yle der: " Yrek Burgusu'na bir sanat eserinin gerektirmeyece
i bir kta bakmadan cevap lanamayaca ak olan bir dizi temel so
ru vardr. Yine de sanat eserinin ahlaki deeri olduunu varsayarsak
h u sorular beyhude deildir." 1 0
Ama Yrek Burgusu kesinlikle tek bana deildir. Bewley'nin id
dias doruysa, bu durum The Sacred Fount ve James'in yazd daha
hir dzine hikaye iin de ayn lde geirlidir. Herhangi bir hikaye
zerine iki ya da eletirmeni kyaslayan birinin eletirel anianaz
l klarla karlamas rezalet demektir.1 1 stelik James'le de yetineme
yiz. Yzlerce modem eser Yrek Burgusu'nun okur iin yaratt
problemin tam olarak aynsn yaratr. Muhtemel anlamazlklarn
ounun hi aa kmarln varsaysak da, mrebbiye okurlar ale
n i anlamazlklara srkleyen ok saydaki mehul gvenilmez anla
tcdan sadece biridir. Byle bir durumda, "urada okur yoldan sap
m, urada yazar yoldan sapmtr" demenin artk bir anlam var m
dr? Bu alkantl sularn iinde hep beraberiz. "Budala okura" ya da
" inatla anlalmaz kalan yazara" ynelik saldr korosuna katlmak
yerine, sonraki iki blmde James'ten bu yana kurmacada kastsz et
ki mulaklnn niin ok sk olduunu anlamaya almak daha
faydal olacaktr.

1 O. The Complex Fate (Londra, 1952), s. l l O. James'in anlalmaz ynleriyle il


gili baka aniatlar iin bkz. ( 1 ) Robert Cantwell, "A Little Reality", Hound and
Horn, VII (Nisan-Mays, 1934), 494-505: " [James] ok ileri gitmeden nce ... her
hangi bir eserde yorumlarnn ironisinin nerede bittiini anlamak adeta imkansz
hale gelmiti ... " (s. 501); (2) Joseph Warren Beach, The Method ofHenry James, s.
247-9: "En kts de, [The AwkwardAge'de] tm bu rakipler arasnda okurun kime
sempati duyacan bilmekte glk yaamasdr."
l l . Bkz. Kaynaka, V, B.
330 KURMACANIN RETORG

NCEKi EDEBiYAT ESE RLE RNDE


RON S ORUNLARI

Mesafe karklklar modem kurmacada balamad. Her dnemde ve


ok farkl edebi trlerde, pheyle karlanmas gerektii halde oku 1
run gvenini kazanan ya da eletirmenleri gvenilirliklerinin kesin
derecesi konusunda anlamazla srkleyen konumaclar grrz.
l'
.

Tiyatroda (kt adam monologlarnda daima gvenilir midir?), hi ;


civde (Rabelais'nin kendi eserindeki duruu nedir?), komik kurmaca- 'j
da (Steme A Sentimental Journey'de anlatcsnn haline glmekte mi- .r
dir?), dramatik monologda (Browning'in ok saydaki kt ve budala ;
szcsyle ilgili yargs tam olarak nedir?)12 - ksacas, ak yargla-

no bulunmad her yerde eletirel skntlar km, aynca son dere


ce youn hazlar da alnmtr.
Modem kurmacada sorun yaratan unsurlan ayrt edebilmek iin,
mesafeyle ilgili daha nce yaanan glklerio sebepleri konusunda
kafamz net olmal.
ironinin ibanda olduuna dair uyarnn yetersizlii. - Modem
dnem ncesinde grlen en baarl ironi rneklerinde, konumac
ya gvenilemeyecei u ya da bu biimde aka belirtiliyordu. r
nein Lukianos'un Alethes Historia'snda (Gerek Tarih; yaklak
MS 1 70), anlatc kendisini dier tarihiler gibi bir yalanc olarak tan
tr: "Bu trden bir yazara denk geldiimde yalan sylemesini pek
umursamam; yalanclk artk zerinde durolmayacak kadar yerle
mi durumda. ... Dierlerinin faydaland uydurma zgrl ken
dimden esirgemek iin bir sebep grmyorum; ok skc bir hayat
yaadm ve kayda deer dorularm olmad iin yalana bavuru
yorum - ama daha tutarl trden bir yalanclk bu; zira u anda ben
den bekleyebileceiniz tek doru laf ediyorum - ben bir yalanc
ym." 3 Byle bir uyar ironilerin kolayca anlalnasn garanti etme
se de, en azndan okurun doru hat zerinde ilerlemesini temin eder.
Uyarnn dorudan yaplmas gerekmez elbette. Sz ile sz ya da
sz ile eylem arasndaki tuhaf bir aynma da ayn ilevi grecektir.

1 2. Bkz., s. 64, n. 39.


13. Works, ev. H. W. ve F. G. Fowler (Oxford, 1 905), II, 1 37.
MESAFE KARIIKLIGI 3 31

()rnein Jonathan Wild'n balangcnda kandmisak da, bu durum


\Ok uzun srmez.
Tasarmlan insan yaratclnn ve sanatnn azami gc tarafndan ya
plan, yrtlen ve kusursuzlatrlan tm yce ve artc olaylarn yce ve
llemli adamiann eseri olmas nasl zorunluysa, bu insanlarn hayatlar da ta
rihin cevherini hakl ve doru bir tarzda biimlendirir. Bunlar duyarl yazar
lrca bize aktarldklannda gayet ho vakit geirmekle kalmaz, en faydal
bilgileri ediniriz; nk genel olarak insan doasna dair drt drtlk bir bil
iye ulamann, onun gizli pnarlarn, eitli dnemelerini ve kafa kartir
n labirentlerini renmenin yan sra, ho ya da naho, hayranlk uyandrc

ya da tiksinti verici her eyin canl rneklerine tank oluruz; dolaysyla kat
kurallardan ok daha etkili bir biimde, hevesle rnek alacamz ya da dik
katle kanacamz eyleri reniriz.

Bu noktaya kadar Fielding'in anlatcsnn gvenilirliini sorgula


mak iin ak bir sebep yoktur. Byle konuan bir yazar tahayyl et
mek de gayet kolaydr. Beinci paragrafa kadar da gzmz tam an
lamyla a lmaz.
Ama bu byk esere girmeden nce insanln, yazariann beceriksizli
inden doan baz hatal grlerini dzeltmeye abalamak zorundayz: Zira
hu yazarlar, alayla il.lim ya da filozof diye arlan bir dizi basit adamn mo
das gemi ve sama retileriyle elime korkusundan, ycelik ve iyilik fi
kirlerini ellerinden geldiince birbirine kartrmaya almlardr; h\}lbuki
hibir ey bu ikisi kadar birbirinden ayr olamaz, nk ycelik insanla her
trl fesad getirmekten ibaretken, iyilik bu fesatlar gidermekten ibarettir.

lk paragrafiarn abartl slubunun yaratt zayf kukular bu pa


sajla birlikte kesinliklere dnr. Ycelik ile iyilii -ironiye kama
dan- birbirinden ayrmasna izin vermediimiz ve "insanla her tr
l fesad getiren" bir kiinin bu sayede hakikaten yceldiini anlat
cyla birlikte dnmediimiz mddete, anlatcnn aka ortada
olan dncelerinin arkasna geerek yazann rtk dncelerine
ulamak zorunda kalnz. Blmn sonunda yazann kendisinin yce
bir adamdaki iyilii "alaklk ve kusur" olarak grdne veya ania
tcs gibi onun da okurun Jonathan Wild'a "Yce" nvan "vermeye
bizimle birlikte raz gelmesini" istediine hi kimsenin inanmas
mmkn deildir.
Byle dikkatten kamayacak ipular olmasa, ironi daima sorun
yaratr ve hatann okurda olduunu varsaymak iin hibir a priori se-
332 KURMACANIN RETORG

bep yoktur. "Muhalifler Konusunda En Ksa zm"de ( 1 702) De


foe'nun kiiletirdii Tory* toptan imhay savunduunda buna kanan
budala Tory'lere glrnek gelir iimizden. Ama Defoe gereki bir ki
iletirme yaptndan ve maskesinin drlmesi iin yeterli kant
sunmadndan, ilk okurlarndan hibirinin "bu eseri bir Whig'in* yaz

m olduunu aklna getirmemesi" 1 4 artc deildir. ster papaz ol


sun ister muhalif, akll bir okur iinde phe uyanmadan metni oku
yup geebilir, nk Defoe'nun sahte Tory'si gerek bir fanatik To,.Y
nin sylerneyecei hibir ey sylemez. Dikkatli bir polemik uzman
bu savlarn aldatc olduunu ilk okumada bile aniayabilir elbette,
ama pek ok ciddi polemiin savlar da aldatcdr. Defoe'nun konu- .
macsnn, asl hayrseverliin muhalifleri toptan imha etmeyi gerek
tirdii sonucuna ularken izledii diyalektik yol neticede pek ok fa
natik retarikle ortak bir biime sahiptir: "Bir Ylan ya da Kara Kur
baasn Soukkanllkla ldrmek Zalimliktir, ama Doalarndan
gelen Zehir yznden bu Mallukat yok etmek Komularmza Kar
Hayr lemektir; bir ahsn Yaralanmas yznden deil, bunu nle
mek iin; yaptklan Ktlkler yznden deil, yapabilecekleri K
tlkler yznden." "Musa insafl ve yumuak bal bir Adamd, ama
mthi bir Gazapla konaklama yerine komu ve Putperestlie d
m sevgili srailli hemerHerinden otuz bininin Grtlan kes
miti; bunun sebebi neydi? Btn Ordunun Yok Olmasn nlemek
iin bretialem olsun diye bunu yapmak nsafllkt." s
Risalenin hikayesinin tamamn bildiimiz iin Defoe'nun niyeti
nin iaretleri bize bariz gelir. adalar nasl olmu da bu savn sa
maln fark edememitir? Ama Defoe'nun ustaca kiiletirmesini

* Whig'ler ve Tory'ler on yedinci yzylla on dokuzuncu yzyl arasnda Britan

ya'da iktidar mcadelesi veren rakip siyasi partilerdi. Tory'ler daha muhafazakar ka
nad temsil ediyordu. -y.n.
14. 1703'te Londra'da yaymlanan The New Association, Part ll, With farther
lmprovements, As Anather and Later Scots Presbyterian-Covenant, Besides that
mention'd in the Former Part. ... An Answer to some Objections in the Pretended D.
Foe's Explication, in the Reflections upon the Shortest Way .. . balkl bir risaleden
(s. 6). Bu gndermeyi meslektam Leigh Gibby'ye borluyum. Kiiletirme ile
okura adil davranan ironi arasndaki farka dair bir tartma iin bkz. Ian Watt, Ro
mann Ykselii (stanbul: Metis, 2007), s. 145.
15. The Shortest Way with the Dissenters (Londra, 1 702), s. 1 8, 20. Kr. Volta
ire, "pour encourager les autres".
MESAFE KARI IKLIG I 333

Swift'in daha olgunlam hicvi Alakgnll Bir neri'yle kyaslar


sak, Defoe'daki kitlesel zulm savnn Swift'teki benzer zalimce ne
riden ok farkl olduunu grrz. Defoe'nun Tory'sinin Merhamet
adna savunduu zulm duyulmam, inanlmaz, insan deneyiminin
tamamen tesinde deildir; tm okurlarnn bildii zere sapknlar
daha nce toptan imha edilmitir ve yine imha edilecektir. Bu yzden
Defoe'nun sav, muhaliflere muhtemelen Swift'in ocuklar yeme tek
lifi kadar infal uyandnc ve yabanc grnm olmakla birlikte, on
lara bile o kadar inanlmaz gelmemiti; aksine korkutucuydu ve onlar
asndan ironi baarsz olmutu. te yandan Tory'lere hem korkutu
cu hem eaturucu grnm olmal; lml Tory'ler bile anlk bir

'{(Jry'nin byle bir iddiada bulunmasn ilk okumada imkansz bulma


mlardr.
Daha da aldatc olan nokta, olgulara bavururken (onlar byle
adlandrabilirsek) kesinlikle dpedz yalan sylenmemesidir. Muha
lifler zalim, itidalsiz ve adaletsiz olmakla sulanr. Muhaliflerin ou
tm sulamann en azndan ksmen doru olduunu dnm olmal.
Bu yzden, "Hayr Beyler, Merhametin Vakti geti, Keramet Gn
nz sona erdi, madem Bar, tidal ve Hayrseverlik istiyordunuz, siz
de bunlardan yana olacaktnz" (s. 3) sav kendi snrlar iinde tama
men salamdr ve Swift'in Alakgnll Bir neri'nin bandaki "sa
lam" savlarnn aksine, risalenin devamnda yerini her iki taraftan
tm akl banda insanlara aka sama gelecek savlara brakmaz.
Son olarak, risalede doru ekilde okunduunda yazarn hakiki
konumunu aa kartacak olumlu bir programa yer verilmemitir.
i roni konusunda uyarldktan sonra bile srf risaleye bakarak De
foe'nun konumunu anlayamayz. Bunu, Alakgnll Bir neri nin '

sonunda Swift'in kendi dncelerinin tersine evrilmi halini sunma


yntemiyle kyaslayn: "Bu nedenle kimse kp bana byle anlamsz
nerilerle gelmesin: ierini aksataniardan pound bana 5 ilin ver
Ri almakm, her eyiyle kendi retimimiz olmayan giyim ve ev eya
larn kullanmamakm, yabanc, lks tketim mallarndan uzak dur
makm ... " - Swift'in hakiki nerilerinin, konumac tarafndan red
dedilen listesi yarm sayfa boyunca tamam italik yazlm olarak de
vam eder. Defoe'da kesinlikle bu tr bir ey yoktur. Onun risalesini
okumadan nce kimse bizi uyarmazsa, her sayfada kendini gsteren
mutlak ton tutarll ve amacn samimilii yznden Defoe'nun a-
3 34 KURMACANIN RETORG

dalarnn yapt hatay yapmamz iten bile deildir.


Srf gerekilikteki tutarllk asndan Swift'le yaptmz muka
yesinin ilgin yn, Defoenun ynteminin daha iyi gibi grnmesi
dir. Batan sona dramatik, gereki bir kiiletirmeyi korur, Swift gi
bi gz krpma ya da dirsekierne hareketlerine hi bavurmaz. Soyut
tonlama ya da mesafe kriterlerine gre bakarsak, Defoe'nun eseri da 1
ha iyi gibi grnr. Gerekten de modem kurmacann ncs sfaty
la daha nemlidir. I6 Ama eserin bir btn olarak aa vurduu kada

ryla niyetierin gereklemesini yarglarsak, ki yle yapmalyz,


Swift'in eserinin hicvin gc uruna tutarll feda edebilmesi bak '
nndan daha stn olduu sonucuna varrz.l7
karlacak normlarn ar karmakl, incelii ya da mahrem
lii. - Okur doru bir ekilde uyarldysa bile, zmni norm,ar gayet
basit ve genel kabul gren normlar deilse daima sorun yaayacaktr.
Gulliver'in Seyahatleri'nin drdnc ksmnda Swift'in konumunun
ne olduuna dair tartma bugn de her zamanki kadar canldr - bu
nun sebebi Swift'in ironinin varl konusunda phe brakmas de
il, Gulliver ile Swift arasnda ne kadar mesafe olduunu ve seyyahn
Houyhnhnm'lar konusundaki cokun fikirlerinden tam olarak hangi
lerinin arya katn bilmenin ok zor olmasdr. Swift'in hicivde
ki amac ne olursa olsun, kolayca anlalacak kadar yaygn ya da ba
sit deildir. "Bu soylu Houyhnhnm'larn doalar itibariyle tm er
demlere genel bir eilim gsterdii" (8. Blm) konusunda Gulli
ver'e hak m veriyordur, yoksa Gulliver'in arkasndan bu "absrd can
llara" saldrmakta mdr? Bu canllar souk aklclklar itibariyle

16. Bkz. Robert C. Rathbum, "The Makers of the British Novel", From Jane
Austen to Joseph Conrad iinde, haz. Robert C. Rathbum ve Martin Steinmann, Jr.
(Minneapolis, Minn., 1958), s. 3-22, zellikle s. 5: "Defoe persona denen arac o ka
dar iyi kullanmtr ki, hicvinde ta att kiilerin onu ciddiye almas gibi ifte bir
ironik etki yaratmtr. ... Bu risale yznden Defoe boyunduruk cezasna arptnlc
d, ama ayn zamanda varsaymsal bir bak asndan yazmaktaki yetenei de ka
ntlanm oldu."
17. Aynca risalenin ironik olduunu bilmemize ramen, kornikiikten aldmz
hazzn Defoe'da daha az olduunu da syleyebiliriz, nk alay nesneleri daha az
dr: ( 1 ) Hibir okur anlayamad iin komik duruma dmez; ve (2) konumacnn
kendisi Swift'inki kadar abes deildir. Kiiletione ne kadar gerekiyse, gln
abartllk o kadar azdr ve onun ya da kandrd okurlarn haline glme hakkn
kendimizde o kadar az grrz.
MESAFE KARIIKLIG I 335

onun gznde, "insanolunun zellikle Hristiyan erdemlerine ihti


ya duymad ynndeki deist varsaym m temsil etmektedir"? 18
Profesr Sherbum'n dedii gibi, "Gulliver'in drdnc seyahatinde
. . . Swift'in ne yapt konusunda bir uzlamaya varlmas" imkansz
grnmektedir (s. 92). Swift'in adalar iin ,ak seik olan anlam
lara ilikin ipular tmden kaybolmadysa, ya Swift'in normlarnn
ok karmak olduu ya da Gulliver'in grleriyle ilikilerinin ok
sorunlu olduu sonucuna varmak zorundayz.
Drdnc ksmn bir lde anlalmaz brakld sonucuna var
sak bile, mevcut modaya uyarak Swift'i mulaklndan tr vebi
lir, onu yetersizlikle sulamaktan imtina edebiliriz. Ama hangi taraf
seersek seelim, kabul ettiimiz mulakln bedelinin hiciv gc
nn kayb olduu apak ortadadr. Swift'in basit bir mesaj iletirken
etkililikten ziyade incelikiere ve mulaklklara deer verdiinden ke
sinlikle emin deilsek, birilerinin -yazarn ya da okurun- yoldan k
m olmas ihtimalini deerlendirmek zorundayz.
Neyse ki buradaki ana amacm sulamann deerlendirilmesine
dayanmyor: Gayriahsi bir yazar, anlatcnn normlar ile kendi
normlar arasndaki incelikli farklar karsamamz her istediinde
byk ihtimalle sorun yaarz.
Moll Flanders'ta bu glkle illaki karlarz. Moll'un davran
larndan ne kadarnn Defoe tarafndan bilinli olarak yargland ve
.
reddedildinden emin olmak iin gerekten zeki bir okur olmak ge
rekir. Bu konudaki en faydal yorumculardan biri olan Ian Watt, oku
run yarglarnn sadece Moll'un mu yoksa hem Moll'un hem Defoe'
nun mu aleyhine dndne karar veremedii pek ok pasaj bulmu
tur. rnein Moll sevgilisine onu asla isteyerek aldatmayacan sy-

I 8. lrvin Ehrenpreis, The Personality ofJonathan Swift (Londra, I 958), s. I 02.


Bu kitap hakkndaki kart grlerle ilgili salam bir kaynaka urada bulunabilir:
Kathleen Williams, Jonathan Swift and the Age ofCompromise (Lawrence, Kan.,
1 958), s. I 77n. Ayrca bkz. William Bragg Ewald, Jr., The Masks ofJonathan Swift
(Oxford, 1954). George Sherbum ve R. S. Crane Houyhnhnm'larn gl bir ironi
nda okunmasn reddetmek iin bana salam grnen savlar ne srmlerdir
(Sherbum, "Errors canceming the Houyhnhnms", Modern Philology, LVI [Kasm,
1 958], 92-97; Crane, "The Houyhnhnms, the Yahoos, and the History of ldeas", Re
ason and Imagination: Studies in the History ofldeas, 1600-1800 iinde, haz. J. A.
Mazzeo [New York, 1 962]). Ama asl nokta burada karar vermenin son derece zor
olmasdr.
336 . KURMACANIN RETORG

ler ve unu ekler: "Hayatmda bu veda kadar yreimin derinliklerine i


ileyen baka bir ey daha yaamadm. Beni terk edip gittii iin iim :
den binlerce kez ona sitem ettim; zira ekmek paras iin dilenecek de
olsam onunla dnyann br ucuna bile giderdim. Cebimi yokladm,
iinden on guinea, altn saati ve iki yzk kt. " 9 Defoe bu son cm- ,

lede Moll'un bilinsizce kendini ele verdiini mi gstermek istemi :


tir, yoksa bizzat Defoe mu kendini ele vermitir? ahsen ben ikirici .
ihtimali kabul etme eilimindeyim. Watt'a gre Defoe burada Molll 1
un hem sevgilisine hem de kendi ekonomik durumunu korumaya y
nelik ifte balln gizleyen safsatalarn gzler nne serse de1 '

"bunlar kelimenin tam anlamyla betimlemez", nk kendisi de bU


safsatalarn kurbandr; "Dolaysyla Moll Planders kukusuz ironik
bir nesnedir, ama ironik bir eser deildir" (s. 1 50). Herkes romanda
ironi niyetine iart eden baz rnekler bulabilir; herkes Defoe'nun
kendini ak ettii anlara rastlayabilir. Ama Moll'un davranlarnn
byk bir ksmnda, bizi elendiren tutarszlklar Defoe' nun kasten
yazp yazmarlna karar vermemiz gtr.
Byle sorunlar dert etmeyen okur, kitaba dair grlerinin yaza
nn ironiler zerindeki kontrolne bal olmadn ne srebilir.
Ama pek oumuz iin nemli bir sorun vardr ortada: Karakterlerin
yan sra yazara da glyorsak, bu eserin sanatsallna dair gr
mzde sknt kacaktr. Her halkarda, Moll Flanders' ister Watt'n
tarzyla okuyalm, ister Defoe'yu byk bir ironi ustas olarak gren
lere katlalm, Moll'un bak asnn Defoe'nun isterneyecei trden
glkler yaratt aktr; kitaba olan ilgimizin niteliinin ta kendisi,
kitabn yazlmasndan iki yz yl sonra, imdi bile kesin olarak veri
lerneyecek kararlara baldr.
Canl psikolojik gerekilik. - Bir karakteri yakndan grme sre
cinin uzatlnasnn yarglama kapasitemizin aleyhine ne kadar etkili
bir ekilde ilediini zellikle Emma'da grmtk. Moll Flanders'
taki dertlerimizden biri de, bu etki yznden onun en kt eylemleri
ne dair yargmzn bile yumuamas, kk kusurlar konusunda ka-

19. Romann Ykselii, s. 145. Watt burada Defoe'nun bilinli olarak ironi yap
tna dair son dnemdeki yorumlar enine boyuna tartr. Defoe'nun ironilerine
olumlu yaklaan bir eser iin bkz. Alan D. McKillop, The Early Masters ofEnglish
Fiction (Lawrence, Kan., 1956), l . Blm.
MESAFE KARIIKLIG I 337

famzn kanmasdr. Trollope'un aktardna gre, Thackeray'in Bar


ry Lyndon'nn ( 1 844) kahraman gibi kt bir karakter bile onun ze
rinde bu etkiyi yapmt.
Kendi hikayesini anlatan komik kt adam akla gelebilecek her
ltir adilii yapm, kitaptaki hemen herkese kasten zarar vermitir;
kendini hakl karmak iin en sama sapan argmanlara bavurur ve
Moll'un aksine hi tvbe etmeden lp gider. Yine de, Trollope'un de
dii gibi, "hikayesi yle bir ekilde yazlmtr ki ona kar dosta
duygular hissetmernek neredeyse imkanszdr. ... Okur onun drst
lne ve enerjisine o kadar kaplr ki, baanl olduu zaman sevine
cek ve yere ykldnda yas tutacak hale gelir neredeyse. "20 Neredey
se yas tutar hale gelen sadece Trollope deildir; pek ok okur Barry
Lyndon'n retorik canllnn ana yakalanmtr. Onun sularna
mazeret bulduklann fark edince ap kalmlar ve bunun zerine
Thackeray'in ahlakszlndan yaknmlardr.z Boyun emez bir zi
h insel gereklik nlerine konduundan, hem de bu gereklii birinci
azdan okuduklanndan, Thackeray'in kendisi gibi onlar da "bu
cdepsizliklerle dolup tatlann" fark etmilerdir.n
Richardson azl gnahkar Lovelace'in bile okurlann hayranln
kazandn renince huzursuz olmutu. Ama Lovelace mektup bi
,: imi izin verdii iin kendi adna konuma ans bulduktan sonra,
Clarissa iin en youn korku duyduumuz anda bile tepkimiz iki u
lu olacaktr. Sadece dandan bize sunulan kt adamlara verdiimiz
tepkilerin aksine, buradaki duygumuz doal nefret ile doal yanda
l k duygusunun bir bileimidir: Karakter kt de olsa bizimle ayn
hamurdan yaplmtr. Dolaysyla Richardson'n niyetlerinin bu etki
yznden sk sk boa kmas pek artc deildir.23

20. Thackeray (Londra, 1 882), s. 7 1 . lk basm 1 879.


2 1 . Bkz. Oordon N. Ray, The Buried Life (Cambridge, Mass., 1952), s. 28 vd.
22. Trollope, Thackeray, s. 76. Smollett'in eserlerindeki benzer zorluklara dair
bir inceleme iin bkz. McKillop, Early Masters, s. 147-50.
23. Bkz. Watt, Romann Ykselii, s. 244: " rnein Balzac, 1837 ylnda, bir
sorunda her zaman iki taraf olduunu anlatabilmek amacyla u retorik soruyu sor
nay uygun buluyordu: 'bir Clarissa ile bir Lovelace arasnda kim seim yapabilir
ki?'"
338 KURMACANIN RETORG

"S AN ATlNlN BR GEN AD AM OLAR AK P ORTRES"NDE


MES AFE S ORUNU

eitli glkler douran bu etkenin hepsinin baz modem kurma


calarda bulunduunu herkes kabul eder. stelik ounlukla nceki'
eserlerde grlenlerden ok daha aldatc biimlerde karmza kar
lar. Bunlardan bir tanesi bile sorun yaratabilir. B az modem kurmaca
larda ise birden bulunur. Aka veya sz ile eylem arasndaki
byk bir ayrma biiminde uyarda bulunulmaz; ironik anlatcnn
yazarn normlar ile ilikisi son derece karmaktr ve normlarn ken
disi de gizlenmi ve mahremdir; anlatcnn kendi zihinsel canll
sahneye hakim olur ve sempatimizi kazanr.
Modem kurmaca bu etkenierin sonuncusunda, Flaubert'den nce
grlen her eyin tesine gemitir. Jane Austen'n rtk Emma savu
nusunda fiilen, "Emma'nn gr bizim grmzdr, bu yzden
onu balayn," deniyordu. Ama modem yazarlar artk bu savunma
y ok daha srarc biimlerde yapmay renmitir.
Usta bir bulmacac bize mmkn olan en byk zorluu yaat
mak istese, bu derin katlm etkisi ile ironik yarg kapasitemizi koru
ma ynndeki rtk talebin birletii baz modem eserlerdekinden
daha byk bir zorluk retemezdi. Moll Planders'taki sknt, diye
dnrd byle bir kafa kartrma ustas, kadn kahraman ile yazar
arasndaki bariz farklarn ok fazla ipucu sunmasdr. O halde yazarn
otobiyografisi gibi duran, kendi hayatndan ve fikirlerinden bolca ay
rnt kullanlan bir kitap yazalm. Ama neticede dnsel ve estetik
meseleler kadar tartmaya ak olmayan ahlaki sorunlar konusunda
tatmin olamayz. O halde kahramann bazen doru yapt, bazen bi
raz yanl yapt, kimi zaman da samalk dzeyinde yoldan sapt
ok gelikin bir fikirler ve eylemler kmesi zerine okurun kesin yar
glarda bulunmasn isteyelim. Srf ilerin ok bariz olmamasn sa
lamak iin, mulak bir ekilde yanl ynde giden bakahramann bi
lincine nihayet okuru da yle sk balayalm ki, kitap boyunca sk
sk deimekle birlikte gayet net olan mesafeleri karsamaktan ald
hazla arasna hibir ey girmesin. Baz okurlarn kitab kesinlikle
otobiyografi gibi alglayacandan emin olabiliriz; bazlarysa ne ya
zk ki yoldan saparak mevcut ironileri gzden karacak ve olmayan
MESAFE KARIIKLIG I 339

ironileri var sanacaktr. Ama bu sk ormanda yolunu bulabiten nadir


okurlarn alaca haz saliden byk olacaktr.
Bu anlamda hepimizin boumas gereken dev Joyce'tur tabii ki.
Arada srada karlatmiz gsteriilerden baka hi kimse Joyce'
un ak ve net olduunu gerekten idd1a etmemitir. Tm inceleme
lerde ve klavuz kitaplarda Joyce'un son dnem eserlerinin, yani Utys
ses ve Finnegans Wake 'in okunamayacana dair ak bir varsaym

vardr; bu eserler ancak incelenebilir. Joyce'un kendisi de daima eser


lerini aklamaya almtr ve kitaplannn tam anlamyla kendi ayak
lar zerinde duramamasnda hibir yanllk grmedii ortadadr.
O kurun sorunlar eserin dndaki retorikle zlr - tabii zlmesi
isteniyorsa.
Ama burada mesafeyle ilgili glkler srf incelemeyle ortadan
kaldnlamaz. Anlalmaz imalara kaynaklardan baklabilir, imgelem
ve tema rntleri izlenebilir; yllar iinde yava yava bu konuda
epey bir birikim ortaya kmtr ve u anda bir ksm zerinde belli
bir dzeyde mutabakat olumutur. Ama daha temel meselelerde in
celemelerin ve klavuzlarn pek yardm olmaz, nk bunlar ne ya
zk ki mutabk deildir, hatta birbirleriyle hi anlaamazlar. Ulysses'
te Stephen'n bir bakma Telemakhos'u, Bloom'un ise onun gezgin
babas Ulysses'i temsil ettiini bilmek iyidir. Ama bu eserin komik
mi, ackl m, trajik mi, yoksa bu unsurlarn bir bileimi mi olduunu
bilmek de faydal olacaktr. ki okur ayn kitab bitirdikten sonra biri
n in kitabn sonunu olumlu bulmas, dierinin ise ktmser bulmas
mnkn mdr? Joyce'un hayat taklit etmekte son derece baarl
olduunu, hatta kitaplarnn tpk hayatn kendisi gibi tmden mu
lak, tmden okurun her trl yorumuna ak olduunu sylemek as
lnda pek bir aklama saylmaz. Kavrayl ve fazlasyla yaratc mu
laklk peygamberi William Empson bile atan yorumlara tam ola
rak msamaha gsterernediini kabul etmitir. Ulysses'teki temel ha
reketin Bloom'larn ve Stephen'n birletii olumlu bir sona doru ol
duunu iddia eden uzun ve tuhaf bir denemesinde, ortada baz zor
luklar olduunu kabul eder ve bunlarn kitabn trnden kaynaklan
dn belirtir: Kitap "size hikayenin sonunu aniatmay reddetmekle
kalmaz, ayn zamanda yazarn bu hikaye iin nasl bir sonun iyi ola
can dndn sylemeyi de reddeder. " Yine de ayn zamanda,
sanki nceki eletirmenler kitap hakknda onun yapt karmlar
340 KURMACANIN RETORG

yapmadlar diye onlar kusurlu gryormu gibi yazabilmektedir.


"Bu arada, Joyce'un edebi bir etkinin ironik olmasn isteyip isteme

diini sylemenin imkansz olduunu iddia eden eletirmenlere kar i


hi sabrm yok; bu ksmn komik olmadn bilmeleri gerekir. "24 Pe
ki ama niye bunu bilmeleri gereksin ki? Empson ile Empson'n sal
drdkianna kim arabuluculuk edecek? Peki ya kitab komedi olarak
yorumlayan Lawrance Thompson ile "kesin bir ekilde ters dt" '
Stuart Gilbert, Edmund Wilson, Harry Levin, David Daiches ve T. S.
Eliot gibi eletirmenlerin arabuluculuunu kim yapacak? (Thomp
son'a gre bu eletirmenlerin hepsi de, "Joyce'un sanatsal tarznn '
esasen komedi-d bir tarz olduunu veya Ulysses'te komedinin se
bepten ziyade sonu olduunu"25 varsayar.)
Glp glmememizin fark etmemesi mmkn mdr? Kitab
oluturmak zere kartnlm unsurlarn neler olduunu kesin bir e
kilde belirtneden kitab hayatn kendisi gibi gereki bir karm ola
rak savunabilir miyiz?
Joyce'un zorluuyla tannan son dnem eserlerine dair byle ge
nel sorunlarla uramak yerine, zel bir aklama gerektirdii d
nlmeyen ilk dneminden bir eserine, yani Sanatnn Bir Gen
Adam Olarak Portresi'ne (19 1 6) yakndan bakmak daha faydal ola
caktr. Bu kitabn modem tarzda bir bayapt olduunda artk herkes
hemfikir grnyor. Belki de bunu -hatta kitabn nereden bakarsak
bakalm sorgusuz sualsiz byk bir eser olduunu- kabul etmekle
birlikte, biraz hrmetsizlik edip birka soru sorabiliriz.
Bu "yazarsz" eserin yapsnn temelinde, duyarl bir ocuun ye
tikinlie doru ilerlemesi vardr. ocuun bymesindeki admlarn
byk bir dikkatle ina edildii barizdir. lk drt blmn her biri
Stephen'n hayatndaki bir dnemin sonunu getirir; Joyce bu anlar da
ha evvelki bir taslakta epifani, yani mistik bir dini deneyimde olduu
gibi byk bir kvancn elik ettii bir deneyimin isel gerekliinin
zel bir aa k olarak tanmlar. Bu anlarn her birini yeni bl
mn gayet monoton, hatta bunaltc bir atmosfere sahip olan balang
c izler. Burada dikkatli bir yapsal hazrlk olduu aktr - peki ama
ne iin? Bir dnm iin mi yoksa salt bir ksrdngde turlamak iin

24. "The Theme of Ulysses", Kenyon Review, XVIII (K, 1 956), 36, 3 1 .
25. A Comic Principle in Sterne-Meredith-Joyce (Oslo, 1954), s . 22.
342 KURMACANIN RETORG

Burada tasavvur ettiimiz iki kitap kadar birbirine uzak kitaplar .


olamaz. Kitab byk bir duyarllk eseri olarak savunmamza yete
cek kadar ilgin bir nvesi olabilir elbette, ama aklanmas mnkn
olmayan, ne id belirsiz bir grecilie dmek istemiyorsak, kita
bn ayn anda hem zgrlne kavuan bir malkurnun hem de ken
dini zincire vuran bir ruhun portresi olduuna inanamayz.
Eletirmenler Stephen'n grnte Aquinal Tommasa'dan devi
riimi olan estetik teorisi konusunda daha da byk bir glk yaa
mtr. Grant Redford'un dedii gibi,29 kitabn kendisi "sanatsal bir sa
vn nesnellemesi ve merkezi karakter tarafndan ilan edilen bir yn
tem" midir? Stephen'n teorisinde ycelttii "btnlk, uyum ve l
ty" Joyce iin gerekletiren bir eser midir? Yoksa Peder Noon'un
dedii gibi, Stephen'n olgunlamam estetiinin ironik bir portresi
midir? Joyce "daha sofistike olan kendi edebi kayglarna dikkat e
kerek" Stephen'n azndan kanlar snrlandrmak istiyordu, diyen '
Peder Noon Tommasocu estetikten uzak durur ve Stephen'n gayri
ahsi, dramatik bir aniat sunma gds yznden ipucunu kard
na iaret eder. Pek ok eletirmen tarafndan "dzanlamyla" ele al
nan "sanat ile yaratc Tanr arasndaki mukayese", Peder Noon'a
gre "Dedalus' un estetiinin ironik geliiminin zirvesidir".30
Son olarak u kymetli viianel ne olacak? Joyce bu iirin Step- '
hen'n sanatlnn ciddi bir iareti, onun sahici ama ayn zamanda
komik bir ekilde gsterii erken gelimiliinin ispat olarak m d
nmt, yoksa tamamen farkl bir ey olarak m grmt?

Cokun davranlar bktrmad m seni?


Dm meleklerin cazip ans?
Anma artk bir daha o byl gnleri.

Gzlerin daiad erkein yreini


Alacan ne vardysa aldn ondan.
Cokun davranlar bktrmad m seni? ...

29. "The Role of Structure in Joyce's 'Portrait"', Modern Fiction Studies, IV


(Bahar, 1 958), 30 Ayrca bkz. Herbert Gornan, James Joyce (Londra, 194 1 ), s. 96,
Stuart Gilbert, James Joyce's Ulysses (Londra, 1930), s. 20-2.
30. William T. Noon, S. J .,Joyce andAquinas (New Haven, Conn., 1 957), s. 34, ,
35, 66, 67. Ayrca bkz. Hugh Kenner, "The Portrait in Perspective", Kenyon Review,
X (Yaz, 1948), s. 361-8 1 .
MESAFE KARIIKLIG I 343

Bu iirin kalitesi konusunda kimse alenen bir yorumda bulunma


mtr. Stephen'a glmseyecek miyiz, yoksa azap ve zlemi yzn
den ona acyacak myz? Sanatna hayranlk m duyacaz, tafrasyla
dalga m geeceiz? Yoksa sadece yle mi diyeceiz: "Sanata eili
mi olan sevdal bir ergenin yazaca trden bir iir ne kadar arpc
bir igryle ifade edilmi." Bu iir iin "ltl bir bulut gibi, akkan
bir yaantya sahip su gibi sarmalaml onu - ve konumann sv
harfleri, gizem elementinin simgeleri buudan bir bulut ya da uzayda
alayan sular gibi beyninden akt geti," denir bize. Jean Paul'n
"romantik ironi" formln, "souk ironi duunun ardndan scak
duygu banyosu"nu hatrlarsak, burada tek yapabileceimiz hangi va
nann aldn sormaktr. Kendimizden mi geeceiz, yoksa gle
cek miyiz?
Hi phe yok ki baz eletirmenler tm bu sorularn yersiz oldu
u cevabn verecektir. Yilanel yarglanmak iin deil sadece dene
yimleornek iindir; sanat eserindeki estetik teori doru ya da yanl
deil, sadece sanat eserine uygundur, yani Stephen'n bu noktadaki
karakterine uygundur. Modem edebiyat doru okumak iin yersiz
sorular sormay reddetmemiz gerekir; "portreyi" kabul etmeli ve
portresi yaplan karakterin iyi mi kt m, hakl m haksz m olduu
nu sormamalyz; sonuta Picasso'nun resmettii bir kadnn iffetli
mi iffetsiz mi olduunu da sormuyoruz. Gilbert'n deyimiyle, "Her
trl olgu, zihinsel ya da maddi, yce ya da aptalca tm olgular sanat
iin ayn deerdedir".3I
Sadece modem sanat deil, bir btn olarak sanat kavrama ko
nusundaki geliimimizin belli bir aamasnda zgrletirici olabile
cek bu cevaba ne kadar uzun sre bakarsak tatmin ediciliini o kadar
yitirir. Bu tavr kesinlikle Joyce'un temel tavn gibi grnmez, ama
Joyce sk sk bu konuda yanltc olmutur.32 Sanatn yaratlmas ve
deneyimlennesi asla tamamen tarafsz bir faaliyet olamaz. Farkl sa
nat eserlerini laykyla deneyimlernek iin farkl trden yarglar ge
rekse de, bu kitabn nc ve beinci blmleri arasnda ele alnan

3 1 . James Joyce's Ulysses, s. 22.


32. Richard Ellmann'a gre biz bilsek de bilmesek de, "Joyce'un mahkemesin
de tpk Dante ya da Tolstoy'unkinde olduu gibi duruma hi bitmez" (James Joy
ce [New York, 1 959], s. 3).
344 KURMACANIN RETORG

konum geerli olmaldr: Hibir eser, en ksa lirik iir bile tamamen 1 ,

ahlaki , dnsel ve estetik tarafszlkla yazlamaz. Yanl yargda bu 1


lunabiliriz, bilinsiz yargda bulunabiliriz, ama kitabn unsurlarn ,
yarglamadan, verili bir ey biiminde grmeden kitab aklmza ge
tirmemiz bile mmkn deildir. Olaylarn srasnn hakiki bir ard
klk bakmndan anlaml olduunu reddetsek bile, bu reddediin
kendisi Stephen'n her aamadaki eylem ve grlerinin hakllna
dair bir yargda bulunmak demektir: Onun aslnda bymediine ka
rar vermek, eylemleri zerinde, giderek olgunlatna karar vermek
kadar yargda bulunmak anlamna gelir. Aslnda herkes kitab bir ne
vi ardk ilerleme mantyla okumaktadr ve bunun iin de sonra
gelen eylem ve grlerin nce gelenlerden daha ok ya da daha az
ahlakl, duyarl, dnsel bakmdan olgun olduu yargsnda bulunu
ruz.33 Joyce'un Stephen'n urana, estetik duygusuna ve iirine ili
kin tavrnn tam olarak ne olduu sorusunun yersiz olduunu hisset
seydik, bunlar konusunda birbirimizle ekimezdik byk ihtimal
le.34 Ama geenlerde yaptm bir listede, srf Joyce'un estetie ili
kin tavr konusunda ekien en az on be makale ve koca bir kitap yer
alyor.
ou modem eletirmen gibi ben de byle anlamazlklan z
mek iin dsal kantlar yerine isel kantiara bavurmay tercih ede
rim. Ama uzmanlarn kendileri de, Portre'yi tekrar okuyarak soru
numa zm bulma konusunda bana pek umut vermiyorlar. Hepsi de
Joyce'un niyetlerini aydnlatabilecek bir yorum ya da belge parasna
sevinle sarhyorlar.35 Kim onlar sulayabilir ki?
Grne baklrsa Joyce Stephen'a kar tavr konusunda daima
biraz kararszd. Elimann'n ustalkl biyografisini bu problemi d
nerek okuyanlar, Joyce'un farkl versiyonlar zerine alrken ne ka
dar ok deiiklik ve dn yaptn grnce armadan edemezler.

33. Nonnan Friedman'n gznde, "bir Katoliin romanda kahramann reddet


tii Katolik deerlerin tasvirine sempati duyabilmesi, Joyce'un canlandrma dehas
n takdir etmeyi" gerektirir ("Point ofView in Fiction", PMLA, LXX [Aralk, 1 955],
1 1-84). Ama bu deerlendirme Katolik okurlann hakl olduu ya da meseleye kafa
yormamzn gereknedii anlamna gelmez.
34. Modern Fiction Studies, IV (Bahar, 1958), 72-99.
35. rnein bkz. J. Mitchell Morse'un epeyce "dz" bir Ulysses okumas savu
nusu. Bu savunu byk lde German'n Joyce'un Defterler'ini okumasna daya
nr ("Augustine, Ayenbite, and Ulysses", PMLA, LXX (Aralk, 1955), 1 1 47, n. 1 2.
MESAFE KARIIKLIG I 345

Ama bunda zellikle tuhaf bir yan yoktur elbette. Pek ok "otobiyog
rafik" romanc, kahramann ne kadar "yiit" klacana karar ver
mekte glklerle karlamtr byk ihtimalle. Ama Joyce'un de
neyleri tam da geleneksel mesafe kontrol aralarnn reddedildii,
nesnellik retilerinin yayld, "gereklii" andrmann sanatta ye
terli bir ama olduu fikrini insanlarn ciddiye ald bir dnemde
gelmiti; sanatnn yarglamalarla ya da okurun onayiayp onayla
nayacan, glp glmeyeceini belirlemekle uramasna gerek
yoktu.
Geleneksel biimler kendi tasarmlar gerei mesafeyle ilgili bel
li bir netlik salyorlard. rnein bir yazar komedi yazmay semi
se, karakterlerinin en azndan bir lde gzlemcinin oorniarna bel
li bir mesafeye "yerletirilmesi" gerektiini biliyordu. Bu nceden
belirleme tm problemlerini halletmiyordu elbette. Sempati ile anti
patiyi, hayranlk ile horgry dengelemek hiila temel bir glkt,
ama nceki komedi yazarlarnn pratiklerine bakldnda zm
iin bolca rehberlik bulunabilecek bir glkt. te yandan trajedi,
h iciv, mersiye ya da methiye filan yazmak isterse de, hem kendisinin
hem de okurlarnn karakteriere ynelik ortak bir tavr gelitirmesin
de bir lde uzlamlarn rehberliine gvenebilirdi.
Gen Joyce bunlarn hibirine gvenmiyordu, ama grne ba
klrsa konumunun tehlikesini asla tam olarak hissetmemiti. lk yl
larnda ksa epifanilerini, yani eylerin isel gerekliini aa kar
d varsaylan diyalog ya da tasvir paralarn kaydederken, kayde
denin normlar ile okurun normlar daima rtk olarak zdeti; her
ikisi de aa k annda seyirciydi ve o bir anlk hakikati birlikte
gryorlard. Epifanilerden bazlar komik, bazlar hznl, bazlar
da kark olmasna ramen, baarl olduklarnda temel etki daima
ayndr: ezici bir (Joyce'un tabiriyle) "cisimleme" hissi. Sanatsal
Anlam dnyann bedeninde hayat bulmutur. air iini yapmtr.
Bu ilk epifanilerde bile mesafe konusunda zorluk vardr; yazar
kanlmaz olarak okurdan kendi yerlemi fikirlerini ve ilgilerini
paylamasn bekler; yle ki okur, her szck ya da hareketin yazarda
uyandrd haletiruhiyeyi ya da ona artrd tonu kesinlikle ya
kalayabilmelidir. Ama byle anlarda baar iin yazarla tam bir z
delemenin dillendirilmeyen bir nkoul olmas yznden, temel
mesafe problemi hibir zaman ciddi bir problem olmamtr. Yazar ile
346 KURMACANIN RETORG
:.

1'
'

okur yorumda farkllasa bile, eserin uyandrd gereklik hissini :



paylaabilirler.
Mesafe sorunlar ancak, Joyce uzun bir eserin merkezine epifani ,
ler yaayan bir figr -epifani reten ama kendisi gerek yazar tara
fndan eserin normlarndan mulak biimde uzak bir nesne olarak ;
kullanlan bir ara- yerletirdiinde kestirilemez hale gelir. Portre'
nin daha nceki -ve daha adal- versiyonu olan Stephen Hero'nun36

byk bir ksmnda olduu gibi, yazar-figr hicvedilirse, tasvir edi


len epifanilerin nitelii bundan nasl etkilenir? Sahici epifaniler ola
rak kalrlar m yoksa yoldan sapm, toy gencin epifani olduunu
sand eyler mi olurlar? Joyce'un kardei Stanislaus'un aa kar-
d gibi, "hem/kahraman" szc hiciv amalysa, bu anti-kahra
mann grn ciddiye alabilir miyiz? te yandan hiciv bir kenara
braklp kahraman gerek bir kahraman yaplrsa ve okurun her eyi
tam olarak onun grd gibi grmesi salanrsa, nesnellik bundan
nasl etkilenir? Bu durumda portre artk saygl bir estetik mesafeden
baklan gerekliin nesnel bir sunumu deil, daha ziyade znel bir
nefis tatmini olur.
Ellmann'a gre, Joyce'un revziyanlar yoluyla bu problemi zme
ye alt grlebilir. Flaubert ncesindeki yazarlarn aksine, Joyce
uzlamlarn, gelenein ya da dier sanatlarn rehberliinden yok
sundu. Ne Flaubert ne de James zerinde durulacak salam bir zemin
kurmutu. Aslnda her ikisi de ayn sorunlarla karlamt ve her iki
si de zorluklar yeri geldike am olmasna ramen, Joyce onlarn
gerekilik iddialarnn tesine geerek armsal yzeylerinin
saklad asl problemlere ulaacak kafa yapsnda deildi. Kendi be
niyle sanatsal bir ekilde cebelleen st dzey bir egoist ve bu abart
l benin portresinin komik sonularndan kaamayan bir mizah ola
rak, Stephen Hero'nun tamamlanm taslanda bir uzlamazlklar
kemekeiyle kar karya olduu gereiyle yzlemiti. Stephen
gsterii budalann teki midir deil midir? smi bulan Stanislaus'un
dedii gibi kasten mi gln bir isim kullanlmtr? Yoksa bu ciddi
bir simgesellik eylemi midir? zm kanlmaz grnyor, ama ay
n zamanda bir geri ekilme olduuna da phe yok: Sen "gereklii"

36. Haz. Theodore Spencer, 1944. Elyazmasnn sadece bir ksm bugne ula
mtr.
MESAFE KARIIKLIG I 347

sunmakla yetin, gerisini brak okur yarglasn. Yazarn tm yarglan


n at, tm sfatan at, tek bir uzun ve mulak bir epifani ret. 37
Yazarn ak yargsndan arndnlm olan nihai eser o kadar baa
rl ve etkiliydi, kahramannn gr o kadar zekiceydi ki okurlarn
hemen hibiri hicivsel ve ironik ierii gremedi - tabii dier karak
teriere ynelik bir hiciv olarak grenleri saymyoruz. Balangcnda
karus-Stephen' kanatlan kopmu olarak grdmz Ulysses 922'
de yaymlanncaya kadar, bildiim kadaryla kimse Stephen'a yne
lik bir ironiden bahsetmedi. Aslnda ironik okumalar 944'te Stephen
Hero'nun paralar yaymlanncaya kadar poplerlemedi. Bu eserin
okurlarnn, Stephen'n yceltilmesinin pek ok otoriter tasdikiyle
karlat dorudur - bunlarn ou da hepimizin yoruma kar n
yargsn tasdik edecek biimdeydi. " [Stephen] daima olgun ve ma
kul bir duygunun drtklemesi sonucu yazyormu gibi grnyor
du" (s. 55). "Bir para yzeysellik iermekle itharn edilebilecek bu
infial, hi phe yok ki salverilmenin heyecanndand. ... Ruhu ken
di ruhuna hi snamam bir milletin skntsn, kt bir iir dizesi
nin yaratt infial kadar derinden ve yrekten hissedemeyeceini d
rst bir bencillikle kabul etti kendi kendine: Ama ayn zamanda asla
amatr bir sanatdan ibaret deildi" (s. 30). "Stephen genliin ver
dii geici hevesle balannarnt sanata, her eyin merkezindeki an
lama nfuz etmek iin abalyordu" (s. 25). Ama okurlar ayn zaman
da kahramann bol bol ktlendiini de grrler. Olgunlamam ya
zar silindii iin Portre'nin daha iyi bir eser olduunu kabul edebili
riz; Joyce gerekten de esere olgunluk havas katmann tek yolunu
nun yorumu silmek olduunu grm olabilir. Ama yine de sonraki,
daha saf eserdeki iranilerin srrn zmek iin ncelikle bu ham yo
rumlara gitmek zorunda kaldmz gerei deimiyor.

37. Bkz. Denis Donoghue, "Joyce and the Finite Order", Sewanee Review,
LXVIII (Bahar, 1960), 256-73: " [Portre'deki] nesneler Duyarl Bitki Stephen'a uy
gun decek hazin bir ortam salamak iin vardr; bunlarn amac ardk deneyim
leri dokunakl bir ekilde gstermektir. ... Lirik durum soruturmalardan yaltlm
tr ve Portre'de bu trden msamahalar ok fazladr. ... Drama ya da retorik, estetik
alazon Stephen'n en fazla ihtiya duyduu eyin ona mukabil hnere sahip bir ei
ron olduu konusunda Joyce'u uyarmalyd; bu olmadan kitabn bir gz kr kal
maktadr" (s. 258). Hi phe yok ki Joyce bu eletiriye, Stephen' hem alazon hem
eiron olarak dnd cevabn verirdi - ama bence haksz bir cevap olurdu bu.
348 KURMACANIN RETORG
Stephen Hero'da bulduumuz ey, sadece Portre temelinde ulaa .
bileceimiz herhangi bir okumann tasdikinden ibaret deildir. Daha
ziyade, ngrlemez karmlar halinde ironi ile hayranl birleti
ren son derece karmak bir grle karlanz. Bu yzden Tomma
socu estetik "esasen Aquinal'nn ilkelerini uygulamak demekti ve
Stephen bunu yenilikler kefetmenin toy havasyla, gsterisizce or-

taya koyuyordu. Ksmen esrarengiz rollere ynelik kendi merakn


tatmin iin, ksmen de skolastisizm alan dndaki her eye sahici bir
yatknlk duyduu iin yapyordu bunu." (s. 64). Bu pasaj ortaya k
madan nce hi kimse Stephen'la ilgili byle kesin ve karmak bir
yargda bulunmamtr. Bitmi haldeki Portre'de sulama ve onayla
ma bileiminin farkl olduundan emin olabiliriz; hi kuku yok ki
zmni yazar Stephen Hero'da araya giren daha gen yazarn ak yar
glarn sk sk reddetmektedir. Ama ayn zamanda onun yargsndaki
karmakln azalmadndan da emin olabiliriz. Portre' nin tama
men isel kantiara dayanan hangi eletirisinde Stephen'n grleri
ile yazarn daha stn igrlerinin u pasajdaki gibi bititirildiini
grrz? "Bu basit ilem sayesinde edebi sanat biiminin en kusur
suz biim olduu grn oluturduktan sonra, kendi teorisi iin ir
delemeyi srdrd; ya da kendi ifadesiyle, edebi imge, yani sanat
eserinin kendisi ile onu hayal edip biimlendiren enerji, hayatn o bi
linli, tepki veren, zel merkezi, yani sanat arasnda yrmesi gere
ken ilikileri kurmaya koyuldu" (s. 65; italikler benim). Portre'ye ba
karak Joyce'un Stephen' sadece kendi teorisini aklcilatrma arac
olarak grd karsamasm yapabilir miyiz? Joyce'un onu alayl
bir ekilde "ateli devrimci" ve "cennet katna ykselen bir deneme
yazar" olarak niteleyeceini tahmin eder miydik?38

38. Stephen Hero'nun yorumcularndan biri, henz Joyce'un dramatik aniat te


orileri uyannca tasfiye edilmemi her-eyi-bilen yazann gen Stephen hakknda sk
sk sert eletirilerde bulunduunu grnce armt. Bu yzden nceki eser ona
"ok daha alayc" ve "her iki kitap da yazlmadan nce formle edilen yansz kla
sikiliin ilkelerinden ok ama ok uzak" grnmt. Stephen Hero'yu yazan
adam nasl olup da "esrik bir hararetle" Portre gibi bir eseri yazabilmiti? (T.L.S., 1
ubat 1 957, s. 64).
Bir kez uyarldktan sonra ironik niyete dair iaretierin akn akn gzmzn
nne geldii dorudur. Bugn Joyce'un estetikle ilgili pasajlarda tam olarak ciddi
olmadn dnenlerimiz, rnein bu pasajlan nasl "dzanlamyla" okuduumu
za am olmaldr. Neler olup bittiini grmemizden nceki o eski, karanlk gn-
MESAFE KARIIKLIGI 349

Stephen Hero'da yazann nihai estetik deerlendirmesi olumludur


-ama belli snrlar erevesinde: "Stephen'n denemesi, en sonunda
ki belagatli ve azametli ksm saymazsak, zenle dnlm bir es
tetik teorisinin dikkatle serimlenmesiydi" (s. 68). Bitmi kitapta "en
sonundaki belagatli ve azametli ksm" gibi olumsuz unsurlardan ba
zlann kard ve saf teoriyi sohbet biiminde sunduu ne srle
bilirse de, Joyce'un kendisinin de kahramannn teorisini srf son ver
siyondan karsayamayacamiz kadar aynntl bir ekilde yarglad
aktr.
Dier iki hayati sorunumuz, yani kahramann rabiplii reddetme
si ve iire yetenei konusunda da Stephen Hem'da benzer nedetir
meler grnebilir. rnein "O an belleine tam ve ... sayfalar do
lusu hznl iir yazmt" (s. 57). Portre'nin kahramannn "hznl
iir" yazd dnlebilir mi? Joyce eletirmenlerinin yazd yoru
mlarn auna baklrsa, pek dnlemez.
Ama onlar nasl sulayabiliriz ki? Joyce'un okura atfettii zeka
dzeyi ne olursa olsun -pek ihtimal dahilinde olmasa da kendi zeka
dzeyine yakn olduunu farz edelim- neticede Joyce'a mahsus olan
bir yarglar rnts karsamaya yetmeyecektir. stelik son versi
yonu tamamlayncaya kadar kendi kahramanndan ne kadar uzakla
tm dnrsek dnelim, bu durum deimeyecektir. En sonunda
bu kitabn byk meziyetlerine ramen bir lde kusurlu olduunu
dnmekten kaamayz. Joyce'un son tasla tamamlad srada as
lnda her trl yargdan kendini arndrd gibi sama bir varsaym
da bulunmazsak, Stephen'n tm edimlerini eit lde bilgece ya da

lerde u tr pasajlar nasl anlyorduk? "Onu genlerle arkadalk etmekten alkoya


cak derecede sarp sarmalad ve btn gn kafasn kurcalad dnlen bilgi
birikimi, Aristoteles'in poetikasndan, psikolojiden ve Synopsis Philosophiae Scho
lasticae ad mentem divi Thomae'den alnma, birka cmleyi gemeyen bir ambard.
phe ve kendine inanszlktan ibaretti dncesi, kimi anlarda sezgi imekleriy
le aydnlanyordu... " "Byle anlarda yeryz atele erimi gibi yok olup gidiyordu
ayaklannn dibinde; sonra dili arlayor, bakalarnn gzlerine kaytsz gzlerle
bakyordu, nk gzelliin ruhunun onu bir pelerin gibi sarmaladn ve hi ol
mazsa kurduu hayallerde soylulukla tantn duyuyordu. Ama sessizliin verdi
i bu geici gurur artk onu desteklemez hale gelince, kendini yeniden sradan ha
yatlarn ortasnda, ehrin irkinlii, grlts ve uyuukluu arasnda korkusuzca
ve hafiflemi bir yrekle kendi yolundan giderken bulduuna seviniyordu" (5. B
lm'n ilk sayfalar). Bu efkatli bir alayclk deilse bile, tumturakllktr.
350 KURMACANIN RETORG

budalaca, eit lde duyarl ya da anlamsz olarak grecek hale gel


diini dnmezsek, bitmi Portre'de yapmak istedii rtulardan
byk bir ksmnn oumuzun idrak snrlarnn tamamen dnda
olduu sonucuna varmak durumunda kalinz.
Vazifeinas renciler gibi devimizi yapsak, Joyce'un tm eser
lerini incelesek, hatta akayla kark art kotuu gibi romanlar ze
rinde bir mr harcasak bile, Stephen'n rlanda'daki son gnlerine
dair Joyce'un kafasndaki kadar zengin, incelikti ve farkllam bi
kavraya asla ulaamayz byk ihtimalle. Bazlarmz iin bu yan
sz ve nesnel atmosfer denen bedele deiyor olabilir her eye ra
men, ama kesinlikle bedel denmiyarmu gibi yapmamalyz.
Peki ama neticede hikaye kimin hakknda?

HENRY JAMES, The Reverberator zerine

Zamanmzda insann istedii kadar naif olmas kolay deil.

SAULBELLOW

Gnmzde gen bir kiinin birazck ironi tad olmayan bir


iirden, resimden ya da mzik parasndan zevk alabilece
inden fena halde pheliyim.

ORTEGA
ON KNC B LM

Gayriahsi Anlatnn Bedeli, II:


Henry james ve
Gvenilmez Anlatc

Gayriahsi aniat kendi hayatlarn anlatan ya da yanstan mulak


kahramanlarla snrl olsayd, problemlerimiz zaten yeterince byk
olacakt. Ama Yrek Burgusu'nda grdmz zere, anlatnn duru
mu ounlukla Portre'dekinden ok daha karmaktr. En byk
problemlerden bazlar, en az kahraman kadar gvenilmez baka bir
karakterin mulak hikayesini anlatmas halinde ortaya kar. Bir ya
zar, James'in, "hakikatin tamln belli bir dzeyde retecek" ekilde
"etkileri derecelendirme ve st ste koyma" arzusunun peinden gi
derek, bir karakterin "sorunlu grn" bir gzlemcinin "yine gayet
sorunlu gr" olarak bize vermeye altnda, son blmde gr
dmz yarg komplikasyonlarnn hepsi birleir! 1
James'in olgunluk dnemindeki abas, pek az istisnayla, her hi
kaye iin duyarllklar nedeniyle hikayeyi okura "yanstabilecek" bir
gzlemci ya da gzlemci grubu bulmaktr. Hikaye gerekte "onlarn
zihninde" geer; okur olaylar onlarn deneyimiedii gibi deneyim
ler. Ama James bilinsizliin kendisinin dramatik rolnn yaratt
problemi asla aka formle etmez. Bu yzden kendi eserlerinin ko
ca bir blm iin -son derece kafas kark, temelde kendi kendini
kandran, hatta yoldan sapm ya da kt bir yanstc tarafndan bi
rinci ya da nc tekil ahsta anlatlan hikayeler iin- geerli bir te
ori oluturmaktan aciz kalr.

1 . " renci"ye nsz, The Art of the Novel iinde, haz. R. P. Blackmur (New
York, 1 947), s. 153, 154. Bu blmdeki aklanmam sayfa gndermeleri yine bu
esere olacaktr.
3 54 KURMACANIN RETORG

KUSURLU YANSITICIDAN ZNEYE DOGRU GELM

nszleri ve defterleri elimizde olduundan, James'in hikayelerin :


:
den pek ounda hi phesiz baka modem yazarlarda da ska rast
lanan ama genellikle daha derinlere gmlm bir srecin izini sr .

rnek mmkndr: ilk tasarmda nemli olmayan bir "yanstcnn" ..


gelierek ok farkl bir eye dnm. Buradaki ilgi alanm, konu- oj
nun ilk tasarlanndan sonra gzlemcilerin ve zellikle de gvenil

mez gzlemcilerin dahil edildii, saylar artc lde ok olan 1


'
eserler topluluu.
James'in defterine bir hikayeyle ilgili yazd ilk notlarda hikaye.
nin nasl anlatlacana dair genel bir tarif de vardr. Byle hikayeler '
de daha evvelki, kaydedilmemi, her trl aniat tarzndan ayr olarak'
zihninde tad bir versiyonun bulunup bulunmadn bilemeyiz;
ama tarzn en batan itibaren "konu"dan ayrlamayaca aktr.2 "Ve
bana kalrsa allageldii zere hikayeyi gzlemci anlatmaldr"
(The Golden Bowl). "Burada kendi nyargm gremiyor muyum,
alldk nc ahstaki zmmil gremiyor muyum: gzlemci, .

bilen kii, iki kadnn ya da iki erkein srda" ("Verili Durum"), ,


"Bana yle geliyor ki mesele nc tekil ahs tarafndan, bir eyi '
arlkla nesnel istediim zamanki -yani her zamanki- alkanlm
dorultusunda anlatlabilir" ("Arkadalarn Arkadalar").
Kimi zaman bu gzlemciye dair fikri defterdeki ilk halinden bit
mi hikayeye kadar deimeden kalr. Ama James ounlukla yanst
cy kademe kademe, ilk konuya rakip kacak, hatta onu glgede b
rakacak kadar deitirir. James'in bir konuyu, bir gzlemcinin onu na
sl etkiledii ya da ondan nasl etkilendiinin hikayesine eviriini iz
lemek hayranlk uyandrcdr. rnein "Bir Kuzenin zlenimleri"ni
planlama srecinde yeni bir kahramann ortaya kn grebiliriz.
Balkta geen "Kuzen" hikayeyi (gnlne yazd yazlar biiminde)
anlatan gen bir kadn. Akrabas olan bir kadnla birlikte yayor, bu olaylan .
gzlemliyor [ilk fikir] ve sm tahmin ediyor. Sr sadece onun gnlnde
"aa kyor". Kadnn kendisi de bir "tip" olacak elbette. Mekan New York

2. Bu blmdeki tm defter gndermeleri iin bkz. : The Notebooks of Henry


James, haz. Matthiessen ve Murdock (New York, 1947). Sayfa refaranslar dizinde
"James, Henry, yazlar" bal altnda kolayca bulunabilir.
HENRY JAMES VE GVENiLMEZ ANLATICI 355

olarak seip Kuzen'i de Bostan ahlaki tonuna sahip bir Bostonlu olarak gs
termek suretiyle hikayeye biraz Amerika rengi katnay dndm. Ama so
luk bir renk olurdu bu.

En sonunda kuzeni Amerikal bir kadn yapar ve bu karakter Ja


nes'in anlatclanndan ou gibi hikayedeki en canl fail haline gelir.
. Salt gzlemlemek ve kaydetmek yerine eylemde bulunur. Ana karak
terlerden birinin ilk bata salt yanstc olarak tasarlanan anlatcya
ak olmasyla ilk fikir tmden dntrlmtr.
Konuyu stne alm grnen anlatc problemiyle bilinli sava
nn daha ak bir rnei de "Arkadaiann Arkadalar" zerine yo
rumlannda grlr. lk bata "ben" byk lde bir gzlemcidir.
"kisine de dierinden bahsettim - esasen benim sayemde birbirlerini
tandlar. Gereinden fazla entremetteur ya da entremetteuse [arabu
lucu] olmamalym." Demek ki eilimlerinin aka farkndadr, ama
ne olup bittiini gzlemlemektedir: "Biraz gnlsz ya da pheci
olabilirim, hatta arac bir kadnsa biraz kskan da olabilirim. Hikii
yeyi bir kadn anlatrsa merhum arkadana kskanln onun l
mnden sonra da devam ettirebilir." Ama kendi kskanlyla eylemi
etkileyen bir yanstc artk sadece bir yanstc deildir. Aniat tarz
aratrlrken gzlerimizin nnde hikayenin kendisi deimektedir.

"nc tekil ahs" anlatcm olmasa gayriahsi biimden nasl bir etki
elde edilebilir- hangi zgn ve karakteristik, hangi telafi edici etki yaratla
bilir? Bu durumda lm sonras mlakat tasvir etmeliyim- yle deil mi?
Evet- ama art da deil. nc tekil ahs ve onun duygularn "gayriah
si" bir ekilde dahil edip yine de her eyi onun bak asndan anlatabilirim.
Byk ihtimalle hikaye daha uzun srecektir...

James aniden k yolunu grr ve heyecanlanr. "Kk toplan


tnn SON empechement'i [engeli], en byk engel, hikayenin doruk
noktasn talandran ve meseleyi aka olmaktan karan ey kendi
eylemim olacak." "Berrak yanstc"nn berrakl azalmakta ve salt
yanstc olma nitelii de kaybolmaktadr. "Bunu nlyorum, nk
yakc bir kskanln bilincine vard m ... " Bu noktadan sonra, artk
bambaka bir eye dnm olan hikayenin hakiki konusu apak
ortadadr.
[Gen adam] ile anlatc nianlanr. ... Ne yapyorum? Nianlma ["arka
da"la tanmak zere] gelmemesini yazyorum- gelemeyeceini sylyo-
356 KURMACANIN RETORG

rum. ... Ne yaptm nianlma sylemiyorum; ama o akam, ona sylyo


rum. Bundan utanyorum- utanyorum ve durumu telafi ediyorum.... Bu g
rn [lmn ve mteakip ziyaretlerin] zenndeki etkisi. Buradan sona
kadar, konuyla ilgili tavr benim tavnm: kskanlmn dn ... tamamen
BENDEN, benim sulamalanndan ve phelerimden kaynaklanan nihai ko
pu. ly kskanyorum; onun yanszln, yabanclamln, souklu
unu hissediyorum ya da hissettiimi hayal ediyorum.

Bitmi bildiyede birinci tekil ahs anlatc bu yzden hem kendi


ni hem bizi kandnnaktadr. Kendi hainliinin asla farkna vannaz ve
okur da bunu onun neredeyse bilinsiz kabullerinden kannaya terk
edilir. Neticede hikayenin tamamen "benim" olduuna phe yoktur.
"Gelecek Sefer" iin deftere alnan notlar, James'in aynann yz
n atiatmann dntrc etkisi olduunu zaman zaman fark ettii
ni gsterir. Her zamanki gibi balar.

Biri ona [bayalaarak bir oksatar yazmaya alan romancya] kar


kabilir, baka trden, zt bir figr - bu kii derinlere yerlemi bayaln
hafiften farknda olduundan daima kibar biri olmaya alr, ama bu onun
baar kazanmasn en ufak ekilde engellemez. Diyelim ki bir kadn. Baan
kazanr - ve iyi olduunu dnr! Grotesk bilinsizliiyle bu kadn anlatc
olamaz m? Bylece eserin tamam youn ve bitmi bir ironi haline gelmez
mi?

Bir yazar yanl yoldaki bir anlatcnn illaki okurun dikkatinin


byk bir ksmn ekeceini, dolaysyla hikayeyi en azndan bir l
de dntreceini fark etmeli diye dnrz. James normalde bu
etkiyi hesaba katmaz. Burada ise hesaba katar ama tartma ksa ve
st kapaldr. "Burada bir glk olabilir - galiba gryorum: Baz
etkilerin tam gce ulamas iin anlatcnn conscient [bilinli] YA DA
YARI BiLiNLi olmas zorunlu hale gelebilir belki de. Her koulda an
latc, bu kk tiyatroda akn bir ekilde ters ynde krek eken
bir kii - duyarllk urunda aresizce abalayan biri."
Problemini zerneyen James hikayeyi bir kenara koyar ve daha
sonra geri dner.

Bu konuda nceki notumda bulank bir fikri kuyruundan yakalam gi


bi grnyorum; anlatcm kendisi hakknda yanlan baya birinin (ayn za
manda edebi bayaln) ironik bir portresi, kahramannn baaramad
her eyi baarm mcadeleci bir conjrere [i arkada], tam da kahramann
yapamadklann yapan biri, ayrca kibar insanlann, bir arl olan insanla-
HENRY JAMES VE GVENiLMEZ ANLATICI 3 57

rn onayna nail olmadn belli belirsiz sezdiinden sekin bir eyler yap
maya alan biri .... Anlatc bu mu- onu anlatc yaparak basitletiriyor ve
sktnyor muyum?

Tam stne basmtr, ama cevap da ortada gibi grnyor: Ger


ek ilgisi basitletirme ve sktrmaya ynelik olsayd, bu tr bir ara
y iine daha en batan girmezdi. The Princess Casamassima'nn n
sznde daha sonra yazd gibi, asl ilgilendii eyin -hikayesini
"takdir edilir klmann"- peine der dmez "basitletirme tehlike
ye girmitir" (s. 65).
"Gelecek Sefer" i doru ekilde aniatma arayndayken farkl bir
ironi kavramna kayan James, daha sonra anlatcsnn "tam anlamy
la ve youn bir biimde, ironik olarak bilinli" olmas gerektiine ka
rar verir - yani btn hikayenin ironilerini grebilmelidir ki basite
ve sktrarak okura anlatabilsin. "yle olmal, deil mi? Byle bir
kiiyi alp kk naif dramarn anlatmasn salayabilir miyim? Hi
sanmyorum - zellikle de ansm bu kadar dkken: Malzernemi
boa harcama ve istediim etkiyi yaratamama riskine giriyorum."
Gerekten de girmektedir. Daha sonra syledii gibi, hikayesi "ger
ek bir ironik ressam" -ironilerin kurban olarak ironik deil, onlarn
efendisi olarak ironik bir ressam- gerektirmektedir. Baya, oksatar
kitap yazar ie yaramayacana gre, asl sorun daha uygun bir gz
lemci bulmaktadr.
"Gayriahsi olarak ya da isimsiz, belirtilmemi ahsiyetim olarak
ben anlatc rol stlenebilirim. Death of the Lion da (Aslann l
'

m), the Coxan Fund'da (Coxon Fonu) vs. olduu gibi ikinci yolu
setim diyelim." Ama James her zaman olduu gibi salt gzlemciyle
bir.an bile tatmin olmaz. "Ben satmayan bir eletirmenim, yani yaz
dklarm fazla iyi - hibir ekilde ilgi ekmiyor. Sekin yazm tarzm
--ona [ilk bakahramana] iyilik etmeye alrken- onun sekinliine
zarar veriyor. O da beni onun hakknda yazmaktan alkoyma ihtiyac
duyuyor - bu ihtiya, mcadelesinin temel elerinden biri oluyor.
Mcadelesi de, bir-iki popler eser yazp bol para kazanma uran
dan ibaret. Bu mcadelenin (acnas, kk, bo abann) resmedil
mesi konumun zn oluturuyor. Ona yardmc olabilmek iin,
onun hakknda yazmamaya alyorum. Benim bu tavnn hikayenin
bir paras."
Hangi hikayenin bir paras? Az nce bahsettii orijinal "zn"
358 KURMACANIN RETORG

zorunlu bir paras deil herhalde. lk kahramann para iin bir kitap
yazma abas ancak yeni anlatcnn "onun hakknda yazmama" a
bas ne kt lde n plandan ekiliyor.
James bu noktada aslnda yeni bir konuyu benimsiyor: "Grne
baklrsa akbetimin en nihayetinde konumak olmasn istiyorum
kontrolm kaybedip patlayacam (o bilmeden olacak bu: gizli tuta
cam, riske atacam); sonuta sadece onun iini bozmu olacam."
Bu hikayenin bakahraman kimdir? Bunu sylemek gleir, ama
romancnn "iini bozan" anlatcnn "patlamasysa", anlatcnn ba
fail haline geldiini sylemek zor deildir. Akbet onun akbetidir; il
gi onun eyleminin ve yaratt sonularn zerindedir, ncelikle ilk
kahramann zerinde deildir.
Ksacas burada James'in gereki aniat teknii gdsn tm
kuvvetiyle grrz. Bir gvenilmez anlatc yaratp reddeder ve ken
dini baka bir "ben" yaratrken bulur; bu "ben" de derhal aksiyona y
le derinlemesine dahil olur ki bir felakete yol aar.3 Defterler'de, Fle
da Vetch'in yanstc olarak kullanm sonucunda The Spoils ofPoyn
ton'n dnmyle ilgili yazdklarna baktmzda bu srecin en ek
siksiz halini grrz. Bu baarl roman ilk tasarladnda, konu bir
anne ile oulun "deerli eylerle dolu geni bir yerin" miras konu
sunda boumasna odaklanyordu. Ama James bir "merkez" ararken
Fleda Vetch'i kefetti. Veteh srf karakterli bir insan olduu iin "ana
fail" haline geldi; James'in nszde sylediine gre, onun nihai "ko
nusu", Vetch'in her eye ynelik "youn duygular"na dnt; "anla
ynn" "olumlaycl ve nfuzu" James'in nihai "aksiyonunu", "hi
kayesini" oluturdu.
James ounlukla kendi "konu" tanmn tuhaf bir ekilde mu
lak brakr. Roderick Hudson'n nsznde olduu gibi, konuyu belli
bir macera -bu rnekte Roderick'in yozlamas- olarak tanmlamak
la ie balar. Ne var ki ok gemeden hikaye kendisini "gen heykel-

3. Konuda bu tr bir kayma olduunu rendikten sonra, James'in hikayelerin


den ne kadar ounun bu kalba oturduunu grmek hayret vericidir. Gvercinin
Kanatlar, The Bostonians, "The Figure in the Carpet", "The Tree of Knowledge",
The Sacred Fount, "The Lesson of the Master", "The Marriages", "The Death ofthe
Lion", "Four Meetings", "The Solution", "The Glasses", "The Tone of Time", "The
Beldonald Holbein", "The Two Faces", "Chaperon", "The Patagonia"; "Pandora",
"In the Cage", "The Path of Duty".
HENRY JAMES VE GVENiLMEZ ANLATCI 359

trann son derece dolayl bir ekilde aktarlan maceras" olarak ta


nmlayacaktr. "Dolayl bir aktanm bu, zira z ve nihai etkisi bak
mndan baka bir adamn, yani arkada ve patronunun onunla ilgili
gr ve deneyimlerinden oluuyor" (s. 15). Bir an sonra bu dier
adam, yani Rowland Mallet'i konu olarak deil, ama yine "konunun
ilennesini salayan" "merkez" olarak tarif eder; ama eserin btn
n de Rowland'a "olanlann tamam, ... bir baka deyile onun btn
maceras" olarak tanmlar; "ama ona olanlar da her eyin tesinde
bakalarna olan baz eyleri hissetmekti. ... Bu yzden de ina oyu
nunun gzellii, onun iin zel anlam tayan her eyi korumaktan
geiyordu" (s. 16).4
Fiilen ilk tasarlanan konuyla birlikte kap giden anlatclar kul
lanmak, bir fikri ok farkl ama onunla balantl baka bir fikre d
ntrmek James'ten bu yana o kadar yaygndr ki sonularn verili
sayarz. Romanclar byle alr, deriz kendi kendimize ve kant ola
rak da snrsz sayda roman gsterebiliriz. Muhteem Gatsby olayla
ra derinden kanan Nick yerine her eyi bilen bir anlatc tarafndan
aktanlsayd ayn roman olur muydu? Mevcut haliyle, Nick'in Gatsby
deneyimi olarak da tanmlanabilir, Nick'in grd kadaryla Gats
by'nin hayat olarak da. Kesintisiz gzlem ve deneyim a, kabul etti
imiz bir birlik yaratr - ama bunun James'in muhtemel gzlemcileri
aratrma srecine benzer bir sre sonucu gelitirildiinden kesin
likle emin olabiliriz.
Karanln Yrei Kurtz'n hikayesi midir, yoksa Marlow'un Kurtz'
le ilgili deneyiminin hikayesi mi? Marlow mu Kurtz'n ahlaki k
nn anlamn glendirecek bir retorik ara olarak uydurulmutu,
yoksa Kurtz m Marlow'un Kongo deneyimine bir merkez tekil et
mesi iin uydurulmutu? Karmzda yine eksiksiz bir a vardr ve

4. James iki tr konu -oluturucu fikir olarak konu ve gzlemcinin deneyiminin


dorua ulamas olarak konu- hakknda kafa kantnc olabilirse de, bitmi eserle
ri balang malzemesi olarak konuya gre deil de gereklemi bir ey olarak ko
nuya gre yarglama konusunda gayet nettir. rnein Wells'i "konusunu, tabiri ca
izse, belirlenmi ya da tesis edilmi bir ey olarak" vermedii iin fralar; "kk,
kanl canl bir yaam klesi" yaratt iin onu ver grnd yerde bile, sanatn
tam da kurulmu konuya ulamak iin verili "konulann" kanl canl klelerini d
ntrmekten olutuunu belirtir (Wells'e Mektup, 1 7 Haziran 1 900). Aynca bkz.
Rene Wellek, "Henry James's Literary Theory and Criticism", American Literature,
XXX (Kasm, 1958), s . 293-321 , zellikle 3 1 6.
360 KURMACANIN RETORG

"bakahraman kimdir?" diye sormann anlamsz olduunu syleriz


kendi kendimize. Btnn inandrc dokusu, bir gzlemci tarafndan '
deneyimlendii haliyle hayat izlenimi, gerek sanatnn arad e
yin ta kendisidir kesinlikle.
Yine de Yrek Burgusu gibi hikayeler zerinde yryen tartma .
lar oumuz iin bunun yeterli olmadn gsteriyor. James'in anla '
tclannda yeni sorunlar kefettike ilk fikirlerini gelitirme hakkn
kimse inkar etmese de, konunun naif ama iyi niyetli bir mrebbiyenin
gznden grdmz iki kt ocuk mu yoksa histerik ve tahripkar

bir mrebbiyenin gznden grdmz iki masum ocuk mu oldu


una karar veremediimizde pek azmz kendini mutlu hissedecektir. '
James'in byle hikayelerde konuya dair nihai gr ne olursa olsun,
gelimekte olan anlatclar ile ilk konular arasndaki ilikinin kendi
eletirel szlerinde kabul ettiinden genellikle ok daha karmak ol
duu sonucuna varabiliriz ancak. Aslnda hikayelerinden bazlarn
da, ilk anlatcy yanstmak zere son derece kusurlu bakabir anlat
cnn yaratlmas sonucunda, ilk konu ile gelimekte olan yeni konu
nun tam olmayan kaynamasndan kaynaklanyor gibi grnen ifte
bir odaa rastlanmaktadr. Yaadmz gln ne kadarn James'
in ngrdn asla bilemeyiz. Ama daha sorunlu hikayelerinden
ikisine bakarak onun dneminden bu yana gvenilmez anlatclarla
urarken yaadmz kafa karklnn baz kaynaklarn kefe
debiliriz en azndan.

"YALANCI"DAK K YALANCI

"Yalanc" (1888) James'in ilk ilevinin ok tesinde bir gzlemci ge


litirme eiliminin aydnlatc bir rneidir. Mesele sadece "birinin
hikayesinin hikayesi"nin ilk fikirden daha nemli hale gelmesi deil
dir, zira bu durum kendi iinde sorun yaratmayabilir. Ama kendi g
dleri ve evresindeki gereklik konusunda bilinsiz bir karaktere
dnen yanstc hikayede kt niyetli fail olur; onun ktcll ve
bilinsiz arptmalar, Jantes'in gzlemciler hakknda yazarken tarif
ettii her eyin tesine geen bir rol oynar.
Defterler'e kaydedildii haliyle ilk tasarmda ilgi merkezi, iflah
olmaz yalanc Albay Capadose'un karsdr. James'in konusu, evliiili
i baarlym, kocasnn yalancln dert etmiyormu gibi yapmak
HENRY JAMES VE GVENiLMEZ ANLATc 361

zorunda kalan kadnn yava yava yozlamasdr. "Ama gn gelir


1 Albay] byk bir yalan syler ve kadn da ona uymak, yalan destek
!emek zorunda kalr. Ksacas, onun yalan aa kmasn diye ken
disi yalan sylemelidir. Mcadele vs.; kadn yalan syler - ama son
ra adamdan nefret eder." James daha sonra nszdeki tartmasnda
yine Capadose ile kars hakkndaki ilk grne odaklanr. Aksiyona
ana fail olarak bir gzlemciyi dahil etmekten kesinlikle sz edilmez.
Hikaye yalanc bir koca yznden yozlap drstln yitiren bir
kadnn hikayesidir sadece. Ama neticede James'in anlatt hikaye
ok daha karmaktr, Bayan Capadose'un gzlemciyle ilikisinin hi
kayesidir. Gzlemcisini gelitirirken ironik eilimlerinin kontrol ele
ald, Lyon' hayli mulak bir bakabmmana -hatta bir nevi kt
adama- dntrd aktr.
Burada ortaya kan karmak ironi trn grmenin en iyi yolu,
Lyon'n ve okurun olup bitenlerle ilgili grlerini karlatrmaktr.
Bu noktada, son dnemde James tarz ironileri aklayanlarn ortaya
koyduu rnt gzmze cazip grnebilir: "Koca bir okur kua
( ... ) [onu] yanl okumutur. " Ama ben sz konusu glklerden y
lesine etkitenmi durumdaym ki, aadaki almay sadece, im
kansz olabilecek bir grevi gerekletirmeye ynelik dikkatli bir gi
riim olarak sunuyorum. Burada nce Lyon'n olaylara bakn gr
yoruz (hikayede nc tekil ahsla verilir), ardndan okur olarak
benim kendi grm geliyor:

Gnn birinde nl olacan bil Kadn aslnda onun gibi kendini be


medii iin benimle evlenmeyi red enmi bir adamla mutlu olamaya
deden kadnla on iki yl sonra yeni can bildii iin evlenmeyi reddet
den karlatm. Eskisinden de gzel mi. Adam yalanlar karsnda deh
grnyor; iflah olmaz bir yalancy ete kaplmaktan ziyade kskanla
la evlendiini renince dehete ka kaplm; ksacas, kadna hala ak
pldm. olduunu fark ediyor ve kocasnn
bir yalanc olduunu kefetmesi sa
dece bilinsiz kskanln artryor.

Byle "korkun bir kusuru" olan bi Kendisi gibi biriyle evlenmek yerine
riyle yaamaya nasl katlanabilir? byle aalk bir adamla evlendii
Byle aalk bir adamla temas etti ne piman olmas gerektiinden ger
i iin kendisi ahlaken zarar gr- ekten emin. Kendisi yalan syler-
362 KURMACANIN RETORiCii

rnekten nasl kanabilir? Capadose' ken kesinlikle "kar gzetiyor" ve


un -henz-"kt niyetli bir yalanc" Capadose'a kyasla drstlkten ok
olmadn kabul ediyorum, kesin daha uzak.
likle kar gzetmiyor, hatta yalan
sylerken baz eref kurallarn g
zetiyor. stelik bir ressam olarak
renklerimi tuvale dktmde be
nim de bir bakma "yalan syledii
mi" kabul ediyorum. te yandan bu
enfes kadnn drstlkten uzak bir
adama balanmas bana bir trajedi
gibi grnyor.

Onu kocasnn yalanlarndan rahat Aslnda onu yapt yanl seimden


sz olduunu kabul etmek zorunda piman olduunu gstermeye zrla
brakmaya karar verdim. maya karar veriyor.

Neredeyse yzm kzartacak kur Niyetini gizlemek iin yalan syle


nazlklara bavurarak, Capadose'un yerek onlar kocann portresini yap
portresini yapnama izin vermeleri maya ikna ediyor. Albay'n hikaye
iin onlar ikna ettim. Portreyi yle deki dier herkes tarafndan sevilen
bir yapacam ki onun aldatc yre iyi zelliklerinin hepsini yok edip
inin derinliklerini aa kartaca sadece drstlkten uzakln n
m. plana kartarak, James 'in bir mektu
bunda tarif ettii ekliyle, aslnda
"bu kk zayflna ramen ekici
bir adam" olan Albay'dan bir canavar
yaratmaya karar veriyor.

Ortaya kardm eyi grnce, te Evliliinden piman olduunun, ko


meldeki drstln kaybetmedi casyla paylat mutluluun "daha
inin iaretlerini verecektir muhak eksiksiz" olmasn dilediinin iaret
kak. lerini verecek.

Portreyi planladm gibi yaptm; Karikatrn gcn gsteren bir


tam bir hakikat aheseri oldu. bayapt oldu.

Yalanc, tuvatirnde gerek renkleriy Tm telafi edici insani niteliklerin


le aa kt. den yaltlan Yalanc, tuvalde kendi
ni ele veriyor.

Ama Capadoselar orada olmadm Hi fark ettinneden geri dnd ve


sandklar bir srada portreyi buldu- kasten onlar dinledi.
HENRY JAMES VE GVENiLMEZ ANLATc 363

lar; aslnda ben de oradaydm ve -


karlanm korumak zere kulak mi-
safiri olmak zorunda kaldm.

Bayan Capadose hakikati fark ettii Kadnn portrenin zalim "hakikatini"


iin grdkleri karsnda mahvol fark edince hissettii dehet Lyon'
du; neyi aa kardn biraz daha gerekten sevindirdi, hatta Capadoc
yava fark eden Capadose ise portre se'un portreyi paraladn grnce
yi para para etti. daha da mutlu oldu.

Kocasn durdurmaya almadm; Kadn nihayet kocasndan utand ve


ona nihayet talihsiz evliliinden pi bunu salayan da Lyon; ama Lyon'n
man olduunu kabul ettirebileceim zalimlii kadn daha da fazla dehe
iin memnunum. te dryor.

Ama onun yerine portrenin nasl par Kadn kocasn destekleyerek haHi
aland konusunda kocasnn uy daha iyi olan adam sevdiini ve
durduu yalana ortak oldu ve kocas onun uruna yalan syleyebilecei
nn onu nasl tmden yozlatrdn ni aka gsterdi. Kt niyetli Ya
bana aka gsterdi. Yalanc oyunu lanc -Lyon- kendi kazd kuyuya
kazand ve benim gzmde de d dt.
rstlkten dn vermeyen kadn yok
oldu. Bu kadnn ikiyzll mide
bulandrc.

Eletirmenler genellikle Lyon' gayet sznn eri bir kii olarak


deerlendiriyor gibi grnmeseydi, bariz olan bir eyi sylemekte te
reddt ederdim; hikayenin sonunda "yalanc Capadose"dan daha be
ter bir "yalanc Lyon"a ulatmz konusunda James bizi hibir tar-
. tmasnda uyarrnadndan, eletirmenler hikayeyi plana gre yazl
m gibi okumulardr. rnein Ray B . West, Jr. ve Robert W. Stall
man'a gre Lyon hem sanat hem de insan olarak "Hakikat Peri
si'nden ilham almtr" . Byy bozan oku yaayan [Bayan Capado
se'un] deil onun ahlaki varldr. ... [Kadnn karakterinin yzeyin
den] derinlere inme cretini gsterir, nk onun saflna byk bir
gven duymaktadr. Buna ister bir romantin gveni, ister bir sanat
nn gveni diyelim, sonu deimez. Sanat olarak Lyon iin kadn
Gzellik olan Hakikat'i, Hakikat olan Gzellii temsil eder."5 Yazar-

5. Ray B. West Jr., ve R. W. Stallman, The Art of Modern Fiction (New York,
,

1 949), s. 2 1 3-5 .
3 64 KURMACANIN RETORG

lar Lyon'n en sondaki cezay hak ettiini dnseler de, hak etmesi- 1
nin sebebi "[hakikat zerinde srar ederek] topluma kar bir saldnda 1
bulunmasdr. ... Toplumsal maskeyi ekip almasnn gelenekleri ih- '
lal ettii hissetrilir bize; ikiyzllkler retmesine ve hakikatlerden
ziyade yalanara yol amasna ramen korunmas gereken mekaniz
malarla ileyen toplumsal kurallara ihanet etmitir." Kadndan bir iti
raf koparna arzusu da onu kurtarma arzusudur: "Kurtulu en dibe
vurmakla balar."
lk defter kaydna bakarsak, James'in ilk fikrinin bundan pek de
farkl olmadn dnebiliriz. Ama Hakikat Perisi'nin Lyon'a esio
ledii yalanlardan bazlarn dndmzde, James'in tasarmnn ,
deitiini kabul etmek zorunda kalnz. "Sonra kadnla kocas hak- ,
knda konutu, onun grnn, sohbet etmekteki yeteneini vd,
ona kar aniden bir dostluk hissetmi gibi yapt, neredeyse ken
disinin bile yzn kzartan bir arszlkla onun ne menem bir adam
olduunu sordu." Kendi deyimiyle Capadose'a kar "meru hainlii
ni" yle bir amanszlkla yrtr ki, kendi baars karsnda "nere
deyse kendini ele verecektir". Albay'n kznn portresi konusunda
yalan syler, nk kabul etmese de onun karsna kur yapmaya a
lmaktadr. "Hizmetilerini zaman zaman faka bastrmak onun iin
bir vicdan mselesi"dir. Faydal grdnde onlara srekli yalan
syler, ama yine de "alanlaryla drstle dayal bir iliki yrt
tn" dnr. Ama onun tm yalanlarnn aynntlarn vermeye
kalksak, hikayenin tamamn yeniden anlatmamz gerekir nk b
yk lde yalanlardan olumaktadr.
"Onun saflna gvendii iin" onu yokluyorsa, baka niyetiere
iaret eden u ksmlar ne yapacaz? "Lyon onun [Capadose'un] ye
ri gelince kendi konumunu iddet yoluyla savunabileceini tahmin
etti. ... Byle anlar karsnn felsefesini snyor olmalyd - Lyon onu
bu halde grmek isterdi." "Ah, o derin alalma iinde bu kadnn se
sini duymak. ... Hatta onun, yanaklar al al olmu bir halde.bu mese
leyi gndeme getirmemesini istedii an hayal etti. O zaman neredey
se tamamen teselli olacakt - o zaman balayc davranacakt." Ba
yan Capadose -portreyi grdkten sonra- "Zalimce - ah, ok zalim
ce!" diye haykrdnda Hakikat Perisi'nin esiniedii adam karakte
ristik birtepki verir: "Olan bitenin en tuhaf yan ... Oliver Lyon'n,
tablosunu [Capadose'un darbelerinden] kurtarmak iin ne sesini yk-
HENRY JAMES VE GVENiLMEZ ANLATICI 365

seltmesi ne de elini kaldrmasyd. nk tabioyu kaybettiini hisset


miyar veya hissetse de umursamyordu; kesinlikle emin olmann bi
linci ok daha basknd. Eski dostu kocasndan utanyordu ve buna
kendisi sebep olmu, byk bir baanya imza atmt, hem de deerli
emei pahasna . ... Sevinten titriyordu."
Yalanlarnn byk bir ksmna zalimlik hakimdir. Hatta hikaye
ilerlerken Lyon'n sanatna olan ilgisi giderek sapknlaarak Albay'a
utanmazca saidrma isteine dnr. Bu saldr srecinde doas b
tnyle bayalar. Balarda sanatsal ineelikle ilgili grnrken, da
ha sonra "tabloyu Akademi'ye gnderdii zaman tm grg kurallar
nn iaret ettii basit ismi vererek kataloa kaydettirememe" fikri ca
nn skar. "Ksacas tablonun adn Yalanc koyamazd.- ne yazk.
Gelgelelim, bunun pek nemi yoktu, nk artk bu duyguyu esere
meru bir ekilde kazmaya -onu en kt zekaya dahi gstermeye- ka
rar vermiti; kendi grne gre canl yze nasl kaznmsa, ayns
n tuvalde yapacakt. Bugn artk Albay'da baka hibir ey grmedi
inden, kendini baka hibir ey 'yaratmamann' neesine kaptrm
t." Sanatnn grevine dair bu anlay ile James'in benimsedii hi
bir anlay uzlatrmak mmkn deildir; aslnda, "tarafl" ya da
pratik amalara hizmet ettirildiinde sanata olanlara dair James'in bir
portresidir bu. Lyon'n "kurban dtkten sonra krbalamaya de
vam etmesi" sanat uruna yaplan bir ey deildir.
Son olarak, gvenilir anlatcnn pheye yer brakmayan mda
halelerinin hepsi (ben drt tane saydm ve hepsi ok ksayd) Lyon'n
kendine dair imgesi ile gerek imgesi arasndaki farkn altn izmek
te kullanlmtr; Lyon sanatsal gdlerle ya da bir yanl bir ideale
ballkla deil, hsrana uram bir an gdleriyle hareket eder.
Geri kalan her ey aklclatrmadr; Lyon'n "syledii" ya da dn
d haliyle gayet inandrc bir biimde sunulur, fakat muhakeme
gcne sahip okur tarafndan aklclatrma olarak grlmesi isten
mitir. Lyon'n kendine ve dier yalancya dair imgesi konusunda Ja
mes'in yaratmaya alt iranilerin genel tablosu aa yukar by
leyse, hikaye zerine yazanlar arasnda sadece Marius Bewley'nin
buna benzer bir bak as benimsemesini nasl aklayacaz?6

6. The Complex Fate: Hawthorne, Henry James and Some Other American
Writers (Londra, 1952), s. 84-7.
3 66 KURMACANIN RETORG

James'in verdii anlamlar konusundaki eletirel anlamazlklarda


ortaya kan byle farklar, "doru" yorumu grenler haricinde tm
okurlarn budalahlna ya da zensizliine balamak adettendir.
Ama byle bir hikayeyle urarken karlkl sulamalar anlams21
olacaktr. Okurlarn "Ormandaki Yaratk" hakknda hissettikleri tr
den bir emniyet duygusunu "Yalanc"da hissetmelerine hibir dzey
de zen, zeka, birikim yetmez. Olaylara dair arpc lde farkl iki
gr, yani gzlemci ile yazarn gr ematik sunumumda gaye1
ak grnse de, hikayenin kendisinde her trl yorumu kesinlikten
uzaklatran karmaklklarla kuatlmlardr.
Bir kere, Lyon'n sesi ile slubun arkasndan ve iinden konuar
James'in sesi arasndaki fark her yerde benim alntladm pasajlar
daki kadar byk deildir; hatta bazen ayrt edilebilir hibir fark yok
tur. Lyon'n Capadose hakknda grdklerinin ou dorudur. Kendi
sini byk bir sanat olarak grmekte hakldr; Bayan apadose'ur
gnlszce buna tanklk ettiini grrz. kinci olarak, hikayeyi
doru okumak iin yanstcya hak verme ynndeki doal eilimi
mizle savamamz gerekir. Lyon srf yanstc olduu iin gvenimi
zi kazanr, nk gerek hayatta Lyon'n zihni gibi bilebileceimi2
tek zihin kendi zihnimizdir. Yine de onu tehlikeli klan tam da bu
avantajdr: Onun temas baz etkiler iin lmcl olacaktr.
Bu yzden "Yalanc"da Lyon'n gvenilmezlii konusunda uya
nldmzda dahi, son derece dikkatli bir okumann ardndan hala ba
z kanlmaz mulaklklarla kar karya kalnz ki James'in bu
mulaklklar yaratmak istemedii neredeyse kesindir. Lyon'n g
rlerinden bazlannn gvenilmez bazlarnn gvenilir olduunu
kabul edersek, ikisinin arasnda olup bir adan mantkl dier adar
mantksz grnen tm dierleri konusunda ne yapacaz? Lyon ken
disi iin zlmektedir; ihanete uradn, yolunu yitirdiini hisset
mektedir. James onu sadece knamamz m ister, yoksa ona sempati
duymamz m? Bayan Capadose'un en sondaki yalanlar Lyon'n d
nd gibi aalk mdr, soylu mudur, yoksa ikisinden de bira
mdr? Bir taraftan masum birini tehlikeye sokmaktadr muhtemelen
ama dier taraftan grece zararsz bir adam bir yrtcya kar savun
maktadr. Hayatn karmaklna hayran kalr, yolumuzu yitiririz -
James'in amalarndan birinin de bu olduu su gtrmez. Ama ayn
zamanda, byle artc eler ancak belli snrlar iinde (bu snrla
HENRY JAME S VE GVENiLMEZ ANLATICI 3 67

ne kadar geni olursa olsun) tutulursa hikayenin ayakta kalaca ak


tr. Karmakl kabul etmemiz onu oluturan elere dair gr
nzn netlemesine baldr. Bu hikayenin karakterlerindeki iyilik
ve ktlk karmnn gzden kamamas ve yanl yorumlannama
s iin hangi elerin iyi hangilerinin kt olduunu aka grebil
memiz gerekir. Lyon dar grl bir kltre kar hakikat iin mca
dele veren soylu bir sanat olarak okunursa, hikaye gerekten ok
zayf demektir; hikayenin iinde younlam mizal ve ironinin onda
dokuzu kaybolup gider. ayet Lyon yle deilse, hikaye yine de ks
men gerekletirilememitir; yalanc Lyon'n hikayesi ancak yar ya
rya gelitirilmitir.
Elimizde sadece u ana kadar verdiim kantlar olsayd, baka
eletirnenlere Yrek Burgusu konusunda ynelttiim sulama "Ya
lanc'' konusunda bana yneltilebilir, yazar ile anlatc arasnda hika
yenin gsterdiinden daha fazla mesafe mesafe grdm sylenebi
lirdi. Ama neyse ki toplu eserlerinin New York basks ( 1 907-9) iin
bu hikayeyi hazrlarken James'in yapt deiiklikler pheye yer b
rakmayacak ekilde yardmma kouyor. James'in eski hikayelerini
gzden geirirken yaratt karmaklklar zerine ok ey yazlm
tr, ama "Yalanc"da benim verdiim yorumu glendirerek ahlaki
karmakl azaltna giriimine rastlyoruz. Birinci versiyonda "Lyon
haftalardr kafasnda ekillenmekte olan fikri, onun [Capadose'un] res
mini yapma fikrini hayata geirdi" yazarken, gzden geirilmi ver
siyanda "Lyon kkrtc hediyesini insafszca yapt" denir. James ilk
versiyonda "Lyon onu krbalad" derken, gzden geirilmi versi
yanda "kurbann krbalad" der. 7 Bu trden bir sr deiiklik saye
sinde sanatnn kendi kuyusunu kazdn daha net bir ekilde gr-

7. Ayn etkiyi yaratan daha pek ok deiiklik vardr: ( 1 ) Gzden geirilmi ver
siyonda Capadose'un olumlu zelliklerinin alt daha fazla izilir. "Koca bir yalanc"
olmak yerine " desteksiz atmak"tan bahsedilir. Lyon'n bencilce "karlarnn" aksi
ne, Capadose'un yalanclnn "hi de kar gzetmeyen" bir yalanclk olduu be
lirtilir. Capadose "iyi ve nazik olan her ey" olmak yerine artk "iyi, doru ve nazik
olan her ey"dir. (2) Benzer ekilde Lyon da bizim gzmzde ktletirilir: "Lyon
fazla titizdi" sz "Lyon ayn anda hem fazla ihtiyatlyd hem de kendi mahrem t
mevarmlarn fazla seviyordu"; "kendisini de hafife titreten bircretle" sz "nere
deyse kendisinin bile yzn kzartan bir arszlkla" olarak deitirilmiti. Ayrca
Lyon'n kendi resmini yapt konusunda en az bir yerde ilave bir uyar grrz:
"Vandyke'n eserlerinin onun hakknda ok ey sylediini dnmyor musunuz?"
368 KURMACANIN RETORG

rz. Ama son versiyonda bile, tm deiikliklerden sonra, baz nokta


larda aknlmz yine giderilmemi olarak kalr, ki bu ksmlardaki ,
'
aknlmzn James'e hibir faydas dokunmaz. Son yorumumuzcia
nereye arlk vermeyi seersek seelim, Lyon' ister West ve Stallman ;
gibi neredeyse soylu biri olarak, ister benim yaptm gibi neredeyse
kt biri olarak grelim, Lyon'n bildirdii belli bir olgunun onun ka .

rakterini yanstmak zere arptlm m olduunu yoksa Bayan Ca. 1


padose'a gerekte neler olduunu gstermek iin dosdoru mu veril
diini okurun kesin olarak anlamasn bekleyemeyiz.

"ASPERN'N MEKTUPLARININ ALINMASI"


YA DA "VENEDK' ANlMSAMAK"

"Yalanc" ( 1 888) ile ayn yl yaymlanan ve daha ok bilinen bir hika


ye olan "Aspern'in Mektuplar"nda, tam olarak kesinlememi ifte
odak efekti daha da fazla glk yaratr. Tarttmz dier hikayele
rio aksine burada hikaye batan itibaren anlatc hakknda olacak e
kilde tasarlanmtr. James'in "aalk yazar" hakkndaki hikayesine
dair ilk notlanna baktmzda, nihai hikayede tasvir ettii youn
"ahlakszl" tasarlamam olduunu grrz; halbuki antika me
raklsnn macerasndaki komik ve ironik heyecan batan beri tasav
vur ettii aktr. "Asl ilginlik yal kadnn -ya da hayatta kalann
mektuplara bitii bedelin adam tarafndan denmesinde olacak. Te
reddt edecek -mcadele edecek- nk gerekten hemen her eyi
verebilir" - burada anlatcnn bitmi hikayedeki ifadesi dorultusun
da yol aldmz aktr: "Buna zlyorum, ama Jeffrey Aspern u
runa yapamayacan alaklk yoktur. "
Asl artc olan ey bu ilk defter notunda James'in uzun yllar
sonra hikayede byk nem tadn belirttii romantik gemie
dair "tabloya" yle bir deinip geilmi olmasdr. James'in buna en
ok yaklat yer, "iki silik, tuhaf, fakir ve gzden dm yal ngi
liz kadn tablosu - yabanc bir kentin kfl bir kesinde garip bir ne
sil iinde yaamaya devam ediyorlar. Bu saygn mektuplar da en de
erli mallan" yazd ksmdr. lgi ncelikle "Shelley fanatiinin" bu
iki romantik ahsa kar kurduu tezgahtadr.
Ama James yllar sonra nszde fikrini amnsamaya altnda,
"elle tutulur, tahayyl edilebilir, ziyaret edilebilir gemii" gerek-
HENRY JAMES VE GVENiLMEZ ANLATCI 369

lctirme konusundaki abasna ilikin bir tartma sunmakla birlikte,


Shelley fanatiinin tezgahn tamamen es gemitir. Yazdklar tmy
le atmosfer ve atmosferdeki ztlklarla; "benim eski Venedik'imi" ve
"Jeffrey Aspem'in daha da nceki Venedik'ini" yaratmann keyfiyle;
"kendi 'modemliimizin' sahnesinde oynanan zengin, alacakaranlk
Shelley dramasnn son sahnesini" hatrlamaya almann "roman
syla" ilgilidir. James, macerasn yazmay tasarlad ilk "Shelleyci"
nin bitmi hikayede hi yanstlmadna dikkat ekmek dnda ba
kahramann adn bile anmaz.
1 Demek ki burada birbirinden belirgin bir ekilde ayrlm iki me

sele sz konusudur. Bir olay rgs vardr: anlatcnn mektuplara


ulamak iin ahlakszca abalar ve nihayetinde hsrana uramas.
Byle bir olay rgs iin zellikle duyarsz bir fail gerekir. kinci
olarak da bir "tablo", hava ya da atmosfer vardr: James'in elindeki
btn iir sanatyla ziyaret edilecek ve kayda geirilecek bir gemi.
Buraya kadar sorun yok; bu iki konunun uyumazlna yol aacak
isel bir unsur grmyoruz. Aksine, "ziyaret edilebilir gemi" mef
humunun gemiin nasl etkin bir ekilde ziyaret edilecei hakknda
en ufak bir fikri olmayan modem bir antika merakls tarafndan fi
ilen ihlal edilmesi dardan baklnca iyi grnyor. Ama ne yazk ki
James'in hikayelerini yazarken kendini bal hissettii genel bir ilke
vardr. "Tablo" yazarn kendi sesinden aktarlmamaldr. Byk, ber
rak bir yanstcnn bilincine itilmelidir. Peki bu yanstc kim olabilir
- antika meraklsnn kendisinden baka kim? Zaten srf planlarn
aniatmasna bahane yaratacak birficelle olarak biraz utanmazca kul
land Bayan Prest karakterini gelitirse bile inandrclktan uzak
bir gzlemci olacaktr; bu durumda neler olup bittiini kavrayabile
cek tek zihin antika meraklsnn zihnidir. Gemii ziyaret etmesi ve
uyandrmas gereken odur. Yine de airin yal metresinin mallarn
"yamalamaya" kalkmal ve lmekte olan kadnn yeeninin naif ru
hunu kirletmelidir.
Tamamlanm hikaye iyidir, ama aniat tarz iin bir bedel de
mitir bana gre. Byk ustann usullerine bumumu sokmam pek
akllca grnmeyebilir, ama yine de insan neticede ortaya kan an
latcnn, Tina Bordereau'yu terk etmeye gayet uygun olmakla bera
ber, gemiin iirini canlandrma grevi iin yeterli olmad sonucu
na varmadan edemiyor.
370 KURMACANIN RETORG

Btn gdlenme gc, olay rgsndeki btn ynelim hissi an


tatcnn Aspern'in mektuplarn elde etme mcadelesinde ve bilhassa
da Tina'nn sevgisini kullanmasnda younlamtr. Anlatc macera
snn ayrntlar bakmndan deilse de ahlakszl bakmndan Ja
mes'in kurmacalarnda bulunan dier "aalk yazarlarn" , mesela
The Bostonians'taki Mathias Pardon'n, The Reverberator'daki (Pro,
jektr) George Flack'in ya da "Mektuplar"daki muhabirin vey kar ,'
deidir. Ayn zamanda Washington Square'de kendi bencilce emelleri :
iin masum bir kadnn sevgisini kullanan Morris Townsend'in de,
vey kardeidir. Sadakat ve erefin edebi uzlam bakmndan ok az
anlam tad bir dnemden getiimizden bunlarn James iin hlill '

ne anlama geldiini gzden karnamz kolaydr. Fakat bu hikayenin


kalrarnanna mesela The Spoils ofPoynton n drstlk ve eref stan
'

dardan uygulanrsa, ksacas anlatc James'in gerek anlamda ber


rak yanstclarndan herhangi birinin standartlarna gre yarglanr
sa, antika meraklsnn ahlakszlnn, etkide merkezi bir neme sa
hip olduu grlebilir. Batan itibaren dikkatimiz "ava giden avlanr"
komedisine odaklanr: zayf karakterli adam dierlerini o kadar zeki
ce ynlendirir ki kendi "mahvna sebep olur".
Yine "Yalanc"da olduu gibi burada da James eseri New York
basks iin gzden geirirken, anlatcnn ahlakszln daha keskin
bir ekilde anlamamz salayacak deiiklikler yapmtr. James'in
nihai dikkatinin ncelikle anlatcda olduundan phe eden herkes,
New York basksndan hikayeyi tekrar okumal, anlatcnn hile yap
t, ald, yalan syledii ya da utanla hatasn kabul etti pasajla
r ilk versiyonla karlatrnaldr. Matthiessen'in iaret ettii zere,
James Bir Kadnn Portresi'ni gzden geirirken Osmond'n ahlaki
bozulmasn netletirneye altrntr ki "sadece Isabel asndan
bir sr olsun, btn mulaklk Osmond'n sakladklarnda olsun, Ja
mes'in onun hakknda ortaya att phelerde mulaklk kalmasn".
James rnein Osmond'n Isabel hakkndaki grn "Nisan bulutu
kadar parlak ve yumuak"tan, "yontulmu fildii avuca nasl gelirse
genel ihtiyacna o kadar uygun"a evirniti.8 Ayn tr bir gzden ge
irme bu hikayedede de1geerlidir. Aadaki rnekler James'in gz
den geirme srasnda, bu "bariz" hikayede bile anlatcnn mtehak-

8. F. O. Matthiessen, Henry James: The Major Phase (Oxford, 1944), s. 1 67.


HENRY JAMES VE GVENiLMEZ ANLATCI 371

kim konumundan kaynaklanabilecek trden zdelemeyi nleme


ynndeki daha u abalanndan sadece bazlandr. talikler sonradan
eklenmitir.

lk hali Gzden geirilmi hali

Bunun iin zgnm, ama yine de Bunun iin zgnm, ama Jeffrey
.Jeffrey Aspem iin ok daha kts Aspem uruna yapamayacam al
n yapabilirdim. aklk yoktur.

"ok savurgansnz..." dedi arkada "ok savurgansnz- bu, ahlakszl


m. "Kesinlikle ileri gitmeye hazr nz daha da artryor...
snz!"

Gelecek hafta lebilir, yarn lebilir ... o zaman mallarnn zerine atlp,
- o zaman mektuplar alabilirim. ekmeeelerinin altn stne getire
bilirim.

... esiz gzlerini ilk ve son defa g Bu gzler bana ters ters bakyordu;
ryordum. Bu gzler bana ters ters aniden bastran bir saanakt sanki,
bakyordu, korkun bir utan duy i stnde yakalanm bir soyguncu
mama yol atlar. ya dorultu/mu bir k seliydi; kor
kun bir utan duymama yol atlar.

Ona [Tita'ya] kur yapacam Bayan ... kurbanma hibir zaman byle bir
Prest'e sylemitim, ama bu nemsiz ey
bir akayd ve Tita Bordereau'ya hi
bir zaman byle bir ey sylememi
tim ["Tita"nn daha ekici olan "Ti
na"ya evrilmesine dikkat].

Ben akam boyunca -basit bir for ... basit bir formalite, hatta bir insan
malite olarak bile- byle bir dn lk gerei olarak bile-... aksini sy
cenin [Bayan Tina'nn akn sunma lemek iin geri gelmeyince ...
s karsnda anlatcnn korkuyla ir
kildii dncesinin] aksini syle
mek iin geri gelmeyince kadncaz
bundan nasl kuku duyabilirdi ki?

Bu yaltlm alntlar her iki versiyonda da James'in anlatcsnn


ahlaki bozulmasna ve nihai alakhna yaplan vurgunun sadece bir
parasn veriyor elbette.9 Bu ve baka deiikliklerin etkisi aslnda
onu olgusal anlamda ktletirmek deildir hibir ekilde; eylemleri
her iki versiyonda da nesnel bakmdan ayn kalr. Bu deiiklikler sa-
372 KURMACANIN RETORG

dece onun kendine dair imgesini ktletirir ve bylece Bayan Ti .

na'yla ilkesiz bir ilikinin dramasm okuduumuza dair bilincimizi


artnr. Dolaysyla hikayenin bu ynnn anlalmas, gln ve :
mulakln ilk batakine kyasla azaltarak okur zerindeki yk ,
azaltr.
Demek ki hikaye sadece bu ilkesiz adamn Aspem'in mektuplar '
n aramasndan, mektuplara ulamann en iyi yolunun mektuplarn .1
sahibinin ekici olmayan yeeni Tina'yla ak yaamak olduunu fark :
etmesinden, sonra da mektuplar tam olarak elde etmenin bedelinin :
evlilik olduunu fk edince byle bir atma karsnda geici ola 1
rak geri ekilmesinden oluuyor - ama doruk noktasn anlatc kendi :
cmleleriyle ifade etmeli. Mektuplar istiyorsa kabulleurneyi ren
mesi gereken arzulamad kadnla sonraki karlamalarnda kendi
ni nasl ele verdiine bakn. Odaya girdii zaman, kadnn nceki gn

mektuplar karlnda kendini teklif etmesi karsnda onun istemsiz


irkiliini fark ettiini anlar.

... ama tahmin etmediim baka bir ey daha olduunu fark ettim. B aa
nszla urad duygusu zavall Bayan Tina'da grlmedik bir deiiklik
yaratmt, ama kafam bunu dnemeyecek kadar taktiklerle ve ganimet
fikriyle doluydu. Bunu imdi anlyordum; ne kadar ardm anlatamam.
Balamann yumuatt meleksi bir yzle odann ortasnda durmu bana
bakyordu. Bu onu gzelletirmiti; daha gen grnyordu; gln, yal
bir kadn deildi artk. Yzndeki bu ifade, ruhunda meydana gelen bu dei
im onu bambaka biri yapmt; bunu fark ettirnde bilincimin derinlikle
rinde bir yerlerden bir fsltnn, "Neden olmasn ki - olmamas iin ne sebep
var?" dediini iittim. Bana yle geldi ki o bedeli deyebilirdim.

9. Anlatcnn geni apl hainliklerinin makul bir okumas iin bkz. Sam S.
Baskett, "The Sense of the Present in The Aspern Papers", Popers ofthe Michigan
Academy ofScience, Arts and Letters, XLIV ( 1 959), 381-8. Baskett anlatcnn ge
mie dair grnn gvenilirlikten uzak olduunu ve hikayenin ironilerinin asln
da onun "gemi duygusu" ile okurun ve yazarn duygusu arasndaki rtk kartl
a dayandn ifade eder. Anlatc bugnk "adice" emelleri iin gemii kullan
maya hazrdr. Uyandrd gemi tam da uyandrma tarz yznden lekelidir
geri Baskett bu noktaya vurgu yapmaz. Anlatcnn yargland bir baka makale
iin bkz. William Bysshe Stein, "The Aspem Papers: A Comedy of Masks", Ninete
enth-Century Fiction, XIV (Eyll 1 959), 172-8. Stein anlatcnn estetik kusurlary
la daha eksiksiz bir ekilde ilgilenir; gemie dair gr kusurludur ve uyandrd
gemi byk lde absrddr, o gemiin son canl kalnts olan Juliana'nn ab
srd karakterinde de grrz bunu.
HENRY JAMES VE GVENiLMEZ ANLA TI CI 37 3

Vicdann sesiyle ilgili fikri budur ite. Burada bile bu kadar gvenil
mezse, kadnn simasnn fiilen deimi olduuyla ilgili algsna ne
demeli? Bu deiim sadece onun znel yorumu mudur? James phe
lerimizi hemen artnr: "Ama bu fsltdan ok daha gl kan Ba
yan Tina'nn sesini iittim." Kadn mektuplarn imha edildiini, dola
ysyla "bedeli demenin" tm gerekelerinin de elbette yok olduu
nu syler.
"Bayan Tina bunlar sylerken oda sanki etrafmda dnmeye ba
l ad; bir anda dnyam karard. Kendimi toparladmda Bayan Tina
hala oradayd, ama bakalam sona ermi, yine eskisi gibi sradan,
renksiz, yalca bir kadna dnmt." Aniat yntemi yznden,
Bayan Tina'nn aslnda onu balamay baarp baaramadn, as
lnda bakalam geirip geirmediini, aslnda daha ilk bata paspal,
yalca bir kadn olup olmadn bilmemizin sonsuza dek nne ge
ilmitir. Anlatcnn kendi tezgahnn dramasyla snrlannz ve en
sonunda kaybnn -"yani kymetli mektuplar kaybetmi olmamn"
zntsn duyduunda daha ciddi bir kayp yaadndan phe
edip etmediini ve bunun onurunu kaybetmesinden mi yoksa Bayan
Tina'y kaybetmesinden mi kaynaklanm olabileceini hi bileme
yecek bir pozisyonda braklnz. Ama bildiklerimiz de hikayenin u
ynn son derece baarl klmaya yeter: Tezgah kuran kii kendi
ayrntl tezgahnn ba kurban olduunu gstermitir.
Ama tm bunlar srasnda nszde tarif edilen dier konu nerede
dir? "Ziyaret edilebilir gemie" ne olmutur? Zavall kr anlatc, Ve
nedik'in romantik atmosferini ve zellikle de gemiin belli bir ke
sini, yani Bordereau villasn okurun tereddtsz az birliiyle kay
detmek iin gereken duyarllk dzeyine yeniden ykselebiirnek u
runa abalar durur. Komik komplocuyu burada dier rolnde, yani a
irane bir methiyeci olarak gryoruz: "Venedik'te sabrl olmay ge
rektirmeyen hibir ie giriemezdiniz ve ben de buray ok sevdiim
den onun ruhuna uygun uzun erimli bir mcadeleye hazrdm. Bu ruh
hali bana srekli elik ediyor ve beni yreklendiren byk airin yeni
den hayat bulan -dehayla aydnlanm- lmsz yzyle bakyor gi
biydi. Ben armtm, o da gelmiti ... " Hi phe yok ki gln
komplocu deildir buradaki; karmzda byk airin liyakat sahibi
bir rencisi vardr, James'in kendisinin Venedik'e ve hayali Aspem'e
dair hislerini tarif ederken kulland sesle konumaktadr. Anlatc bu
374 KURMACANIN RETORG

sesle konumaya bir sre daha devam eder. Drdnc blmn so


nundaki uzun pasajda anlatc Aspem, Amerika, Amerikan sanat ze
rine grlerini aktarrken, James'in temasnn szcs sfatyla gve
nilir olmasnn istendii su gtrmez: "Balangta ona bu yzden de
er veriyordum: Anayurdumuzun plak, ilkel, dar kafal olduu: yok
luunu ektii dnlen u nl 'atmosfer'e zlem bile duyulmad;
edebiyatn yalnz olduu, sanatn ve sanat biimlerinin olanaksz ol
duu bir dnemde, nclerden biri gibi yaamann ve yazmann, Z ,
gr ve evrensel olmann, korkmamann, her eyi hissetmenin, her eyi '!
anlamann ve her eyi ifade etmenin yollarn bulmutu." <i
Bunun ncekiyle ayn kii olduunu varsaymak bile gtr. lk 'f
l
iki ses aka atnca nc bir ses tonu daha belirir.
)
Onun [Aspem'in] parlak hayaleti, sanki bu meseleye benim olduu kadar
kendi meselesi gzyle baktna ve kardee, sevgiyle sonulandolmasn
salamamz gerektiine beni ikna etmek iin yeryzne geri dnmt san
ki. ... Giritiim bu tuhaf i Venedik'in genel romantizminin ve ihtiamnn
bir paras haline gelmiti - hatta gemite sanatn hizmetine girmi olan
herkesle aramda gizemli bir arkadalk, manevi bir kardelik kurulduunu
hissediyordum. Onlar gzellik uruna, sadakat uruna almlard; ben de .
aynsn yapmyor muydum? Jeffrey Aspern'in yazd her eyde bunlar var- i
d ve benim tek yaptm onlan gn na karmakt.

James'in bize anlatcnn kendi davranlarn aklclatrdn gs


termek iin buraya bilinli olarak ipular yerletird konusunda '
pheye pek yer yok. Peki bunu sanat uruna m yapyor? Sadece g
zellii aydnla kavuturmak m istiyor? Peki Aspem'in kendi davra
n tarz konusunda ne dnebiliriz? "Aspem'i uygunsuz davranma
sulamalar karsnda temize karan btn yaynlarmzda -bazla- '
rnn abarttmz dndn biliyorum- Bayan Bordereau'nun
airle olan ilikisinden sadece laf arasnda ve son derece saknmla
sz etmi olduumuzu dnmekten memnuniyet duyuyoruz. in
tuhaf u ki ge,rekli belgeler ... elimizde olsayd bile stesinden gel
mekte ok zorlanacamz bir olay olurdu bu." O halde Aspem de an
latcnn gsterdii trden bir ahlakszlkla lekelenmitir. Aspem'in,
eserlerinde Juliana'ya"ihanet" edip etmediini, "bugnlerde syledi
imiz gibi, onu gelecek kuaklara armaan edip etmediini" tartan
antika merakls, "abartl yaynlarnn" baka bir rneinde onu ak
lar: "Dahas, gzelliin lmsz kld yaptlarda yaayacandan
HENRY JAMES VE GVENiLMEZ ANLAT! C I 375

kuku duyulamayacak bir n yeterince adil bir karlk deil midir?"


James anlatcsnn romantik iirin varlnn bal olduu bu tr bir
ihanet ile anlatcnn nadir eser peindeki kiisel ihanetleri arasndaki
ayrm bulanklatrmasna izin verecek kadar saf myd? nsan hika
yeyi okurken, James'in bizden yargda bulunabilmemizi bekledii
aka belli olmasna ramen yeterince ipucu sunmarlna karar ve
rerek tekrar tekrar pes ediyor.
O halde bu hikayede farkl aniat sesi var: Anlatcnn, her dik
katli okurun rahata grecei ekilde kendini ele vermeleri; gemii
dolambasz bir ekilde canlandrma abalar (ki balamnn dna
kartldnda James'in kendi sesinden ayrt edilemeyebilir); bir de
aralardaki -tabiri caizse- geveleme pasajlan. Hikayede o kadar ok
iyi ey vardr ki aniat sesinin gerekten uyumlu olup olmadm
sormak adeta minnetsizlik ifadesi olacaktr. Eletirmenler byle so
rulardan kurtulmak iin genellikle James'in kendisini izlemilerdir.
"James'i" bu anlalmazlklar yznden -kendimizi ne kastettiimi
zi ok fazla aklamak zorunda hissetmeden- "sevmemek" ya da in
celikli mulaklklan iin onu putlatrmak ok daha kolaydr. Her iki
konum da son derece emniyetlidir, saflarca birlik tarafndan destekle
nir, yirmi-otuz yl kadar eskiye dayanan anl sava gelenekleri var
dr. Zor olan ey ustaya adil bir biimde bakp, yapabileceinin en
iyisini yapp yapmarlna -putperestlie ya da putkncla kama
dan- karar vermektir. o
O halde bu hikaye hakkndaki son zor soruyu --cevaplayabilecei
mizden ok emin olanasak da- sorma vakti geldi: James hikayeyi
tek bir anlatcya, yani bir taraftan bilinsiz ironiyle kendi kusurlarn

1 0. Dier modem ustalarda benzer bir aba iin bkz. Graham Hough, Image
and Experience: Studies in a Literary Revolution (Londra, 1 960), rnein: "orak
lke nin yapsnn gndeme getirdii sorularla yzleiidiini dnmyorum. Bu
'

problemler bir taraf seme meselesi, poJemik ya da savunma meselesi olmutur; . . .


zamannda bu tr bir tekniin kabul modem iire katlmak iin bir mihenk tayd.
... iir hala aknlk yaratabildii srada kendini kabul ettirdi. Harikulade imgele
mi, en iyi pasajlarnda szcklerin byl tns ve azameti bilince szd, iirsel
mlkiyetimizin bir paras haline geldi; bu paracklarn nasl bir sreklilie ait ol
duklann sormak minnetsizliin, hatta neredeyse hayaszln gstergesi haline gel
di. Daha nceki iirlerde asla yeterli bulmayacamz bir btnlk dzeyiyle yetinir
hale geldik. ... Ama yine de baz sorular kald; her eyin tesinde de, bu iiri neyin
btnlkl kld sorusu cevaplannad - tabii gerekten yleyse" (s. 2 1 -2).
376 KURMACANIN RETORG

aa vuran, dier yandan da vgye deer eyleri ven bir anlatcyl


"vermekle" hata m etmiti? James'in kendini deneyci, gelimi, SI
mimi, nesnel, gayriahsi, zor gsterdiine phe yok, ama tm bunla
ra ramen yine de tercihinin doru olup olmadn bilmiyoruz. Tek
nik tercihi eserinin isel olanaklarn gerekletirme abasnda oru
destek mi yoksa kstek mi olmutur?
Tekrarlamama pek gerek yok, ama bu sorun daha nce tarttm
"Hibir anlatcnn elikili iler yapmas beklenemez" eklindek
kuraln yerine baka bir genel kural oluturularak halledilebilir. Hu
ckleberry Finn elikili ileri hayranlk verecek ekilde gerekleti
rir, bir an Mississippi'nin iirini hayata geirirken sonraki an derin ce
haletini ele verir. Keza, hayranlk uyandran birtakm deerleri yanl!
aniayarak yoldan sapan bir karakter sunmann isel olarak yanl bi
yn yoktur. Aslnda kurmacann iftihar kaynaklarndan biri tam ru
burada James'in yaratmaya alt karmakl berraklk ya da yo
unluk kayb olmadan kapsayabilmesidir.
James'in bu hikayeyi bizzat tanmlad unsurlardan her ikisini d
-ironik komedi ile arka plan ve kartlk olarak romantik arm
gerekletirmek iin tasarlad ak grnyor. Aalk yazarn y
da canlanan gemiin bamsz etkiler yaratan bamsz konular ol
duunu dnm olamaz; Venedik'in ve Venedik'in gemiinin ha
kiki romansnn canlandrlmas ne kadar glyse, o gemii kirle
ten yolunu arm antika meraklsnn ironik komedisi o kadar g
l olacaktr. Ve tersine, karakterin modem bayal ne kadar net bir
ekilde ortaya serilirse, onun kart olan romantiklerin itenlikli g
zellik tutkusu o kadar etkili olacaktr. Hi de birbiriyle elimeyen bu
iki etkinin birbirini tamamlad sylenebilir kolaylkla; ironik srk
ne kadar derinse, ironik muamele grmeyen ile kartlk o kadar kes
kindir. Ama hikayenin yaymianm eletirilerinden aka anlald
kadaryla, okurlarn ou bu hikayenin rtk olarak ulanaya al
yor grnd hakiki karmakln (salt mphemlik ya da karman
ormanlk deil) ya bu tarafna ya te tarafna dmtr.
Baz baarsz edebiyat eserleri tm okurlarda ayn sonucu -skn
t, tiksinti vs.- yaratarak kendilerini gsterirler. Ama hikayenin doa
s itibariyle, baarszln yn farkl okurlarda kendini farkl gste
recektir. Basl yorumlara baklrsa, ksa sre ncesine kadar okurla
rn ou anlatcnn Venedik'le ilgili airane szlerine boyun emele-
HENRY JAMES VE GVENiLMEZ ANLATICI 377

ri neticesinde ironi ve komedinin byk bir ksmn gzden kan


yordu. Ben kendimi kar uta buluyorum - Venedik'le ilgili konu
nay okurken James'in yaratmak istedii etkiyi kesinlikle hissetmi
yorum, nk anlatcnn sesi bana srekli sahte geliyor. Aynca, bana
dert olan mulaklktan haz aldklan iin James'in anlatcy mahkum
ettii ve gemie vg dzd pasajlarda hedefledii netlii gzden
karan okurlardan oluan nc bir grup daha olmal. Ama bu ka
yp da dierleri kadar ciddidir: James'in hedefi en byk ironik mu
lakl yaratmak deil, karmaklk iinde berraklk yaratmaktr; "ira
niden" haz ald kadar "komedi ve trajediden" de daima haz alr ve
birilerinin "Aspem'in Mektuplan"n anlalmaz, gereki, yarglan
nayan, bulank bir eser olarak okuduunu rense ok zlrd.
Bir durutan dierine kolayca geebilecek, dolaysyla anlatcnn
da bir andan dierine karakterini deitirmesine msait olacak kadar
esnek ve James'in deerlerine sk skya bal bir okur hayal edebili
riz elbette. Ama James tam da nceki kurmaca ve tiyatroda bu tip de
iikliklerin kolayca kabul edilmesini salayan uzlamlardan vaz
gemitir. Shakespeare karakterlerinden bazlann, zellikle de kendi
kendilerine konutuklar srada, aksiyonun dnyasndaki hakiki ka
pasitelerinin gereki bir deerlendirmesinin ok tesine giden ania
tsal ve yargsal ifadelere zorladnda insan glk ekmeyebilir.
Shakespeare gerekilik bakmndan tutarl bir tarz tutturduu iddi
asnda deildir. Ama James aniat tarznda yeni, gereki bir youn
luk yakalamaya altn her sayfada srekli bize hatrlatr. O halde
anlatcsnn bir paragrafta farkl, sonraki paragrafta farkl olduunu
hissettirnde James'i nasl mazur grebilirim? Ancak okur sfatyla
sorumluluklanndan vazgeerek ve hikayenin srf James'in kalemin
den kt iin kusursuz olduunu iddia ederek mazur grebilirim.
"Aspem'in Mektuplar" iyi bir eser olmasna ramen, James hakiki
"ziyaret edilebilir" gemii canlandrma hakkn gvenilir bir sese
saklayp mevcut anlatcy sadece becerebilecei ilere kosayd or
taya km olacak eser kadar iyi deildir.
Etkinin hafiflemesi, eseri bir btn olarak ciddiye alan her okur
iin doan bir sonutur. Bu hafifleme anlatcnn ayn anda her iki ii
ni birden yapt herhangi bir pasajda grlebilir. Bitirme cmlesi iyi
bir rnektir: "Resme [Jeffrey Aspem'in portresine] ne zaman baksam,
kaybrnn -yani kymetli mektuplar kaybetmi olmann- znts
1

378 KURMACANIN RETORG

neredeyse dayanlmaz oluyor." lk versiyonda sadece yle deniyor


du: "Resme baktmda mektuplar kaybetmenin bsran neredeyse
dayanlmaz oluyor." Fakat James'in gayet iyi bildii zere, anlatc
nn kaybettii gerekte mektuplar deildir, bu yzden James IJletni .
gzden geirirken biraz phe yaratmak, anlatcnn insani drstl
kaybederek dedii bedele dair zbilincinin glgesini gstermek
istemitir. Peki ama bu deiiklik sonucunda, ziyaret edilebilir ge
miin zihinde canlandrlmas ne hale gelmitir? Mektuplar deerli
midir? Tabii ki deerlidir, denecektir kukusuz. Ama anlatcnn ger
ekte ne kaybettiini bize gayet gzel bir ekilde hatrlatan bir dei
iklik sonucunda, deerleri daha az grlmektedir - hatta neredeyse
tamamen kynetsiz hale gelmilerdir.
Shakespeare'in ahlaki dsturlar "gvenilmez bir anlatc"dan ku
lamza ulatnda neler olduunu tartan Alfred Harbage, sonu
cun "dsturlarn odann biraz kaymas, biraz bulankiamas ve ka
ti yetinin ortadan kalkmas" olduunu belirtir. 11 James'te de sonu ay- :
ndr: Shelley'nin talya'snn romansn zihinde canlandrma konu
sunda anlatcnn faydas bir lde -ama kesinlikle tamamen deil
bulanktar ve katiyeti ortadan kalkar.

"DNYANIN DERN OKURLARI, DKKAT!"

Yrek Burgusu'nun Freudyen yorumu bana nasl ar yorum gibi ge


liyorsa, "Aspem'in Mektuplar"nn bu okumasnn da baz okurlar
ma ar yorum gibi geleceinden phem yok. Ama o zaman bile te
zimin ayakta kalacan umuyorum: Salt okuma kolayl asla bir
eserin kalitesinin nihai gstergesi olamasa da, bir sorunlu gr ba
ka bir sorunlu grn perspektifinden dramatize etmek, baz edebi
etki trleriyle uyumayan bir zorluk tr yaratabilir.
Bu emniyetli ve makul notla bitirebilseydim, soruntarm grece
basit olacakt. Ustann puann azck -ok azck- krp sonra da ii
me bakabilirdim. Ama bu arada mrebbiye ile Freudyen yorumcular
bir kenarda aklannay ya da haklanndaki endieterin giderilmesini
bekliyorlar. stelik yalnz da deiller. James'in giderek daha ok yan-

l l . "The Unreliable Spokesman", As They Liked It: An Essay on Shakespeare


and Morality (New York, 1 947), s. 1 06.
H ENRY JAMES VE GVENiLMEZ ANLATI C I 379

stcsnn gvenilirliine dair pheler douyor; eletirmenler bu ka


rakterlerden ou konusunda aleni bir anlamazlk iinde. Mark Van
Doren, Robert Canwell ve dierleri o tatl ve duyarl Fleda Vetch'i;
F. O. Matthiessen, Verver'leri (baba ve kz); Van Vyck Brooks, Stret
her'; Stephen Spender, Maisie'yi; H. R. Hays, Merton Densher' ("k
t adam"); Leon Edel, Gilbert Long'u; Edmund Wilson, 13emard Lon
gueville'i; Ford "Drt Buluma"nn anlatcsn vs. pheli buluyor
veya dorudan "suluyor". 12 Bu haksz eletiriler ve sonuta yaanan
ekimeler takip edilemeyecek kadar hzl oalyor. Ksa sre nce
de sra "renci" deki zel retmen olan zavall Pemberton'a geldi.
Birka k nce Terence Martin onu eserin "kt adam" ilan etmiti;
aylk edebiyat dergilerinin ar mekanizmalar izin verir vermez
John Hagopian Pemberton' savunmak iin ortaya atld: O sadece va
rolusal anlamda kt adamd ve Billy Budd'daki Kaptan Yere gibi
trajik bir karar vermiti. William Bysshe Stein farkl bir sulamayla
yant verdi: Pemberton priten ahlaknn tesine geemedii iin
rencisinin trajedisine yol aan bir "tutucuydu" . Bu noktada, kafas ne
yazk ki byle meselelerle dolu olan anssz eletirmen byk ihti
malle daha farkl, nceki bir iddiay hayal meyal hatrlayacaktr:
Pemberton rencinin "kaba heteroseksel" ebeveynlerine zt bir e
cinseldir aslnda. Bu aklamaya gre rencinin lmesinin sebebi,
"en sonunda Pemberton'la birlikte -byk ihtimalle sevgililik ilikisi
yaamak zere- gitmekte zgr olduunu renince hissettii ani se
vintir." n Ama okur daha neyin yanl gittiini anlamak zere "
renci"yi bir kez daha okumaya bile vakit bulamadan ekimeye yeni
bir iddia katlr. Grne baklrsa Christopher Newman'n The
American'daki gr asn benimsemeye ok msaitmiiz. John
A. Clair, Newman'n "onu gerek durumdan habersiz klan iflah ol
maz igrszl ve aceleci yarglar" konusunda bize doruyu gs
terir - burada bahsi geen gerek durum da ancak "yz okurdan biri-

12. Byle aldatc sularda iyi bir balang iin bkz. F. W. Dupee (haz.), The Qu
estion ofHenry James (New York, 1 945). Ama kaynakann bykl her yl kat
lanarak artyor.
13. Martin, Hagopian ve Stein, Modern Fiction Studies, IV (K, 1 958-59),
335-45 ve V (Yaz, 1959), 1 69-7 1 ve Arizona Quarterly, XV (Bahar, 1959), 1 3-22.
Ecinsellik aklamas u antolojidedir: Short Novels of the Masters, haz. Charles
Nieder (New York, 1948), s. 1 5 .
380 KURMACANIN RETORG

nin" ayrt edebilecei" bir durumdur: Claire de Cintre aslnda Bayan


Bread'in gayrimeru kzdrP4
Tm bunlar iin James sulanamaz kukusuz. Hikayelerden baz
larnda istemeden mulaklklar yaratlm olsa da, ayn anlatcnn
hem tutucu bir kt adam hem de kahraman bir ecinsel olmasna
msaade edecek kadar mulak durumlar yoktur eserlerinde. Yine de
James'i aklamak iin eletirmenleri sulamamz gerekmez mi? Yoksa.
bu keyfiliinden dolay eletiriyi tmden mi reddetmeliyiz?
Buna tam bir cevap vermek iin sanat ile halk arasndaki iliki
lere ve bu ilikilerin yiriminci yzyldaki tarihine dair daha kapsaml
toplumsal meselelere girmek gerekecektir byk ihtimalle, ki bun
larla baa kabileceimi pek zannetmiyorum. Ama cevabn bir ks
mnn tam da retorik almas alannda bulunduuna phe yok: Ya
zarn belli okurlar konusundaki baars ya da baarszl ksmen
okurlarn uzlamsal beklentilerine baldr. Son yllarda -u veya bu
sebeple- pe pee yaymlanan ironik eserler yznden dengesi bo
zulmu bir okur kitlesi ortaya kt.
Yrek Burgusu'nun ilk okurlar mrebbiyenin drstlnden ke
sinlikle phe duymamt. Anlatclarn tanklna ilikin, deneyim
leri, gvenilmezlik aka ispatlanmad mddete gvenilirlik bek
lerneye itiyordu onlar. Ama hayaletlerin mrebbiyenin samlan ol
duu teorisinin ilk kez ortaya atld bin dokuz yz yirmilerde, s
okurlar yirmi yllk ar bir gvenilmezlik deneyimine sahipti. Lyon
gibi mantkl ama ktcl tanklar tarafndan kandrlmann, Stephen
Dedalus tarafndan kafa karklna srklenmenin ne olduunu bi
liyorlard. Byle aldatc tiplemelerle ilgili deneyimler arttka, okur
lar neyi gzden kardklar konusunda daha hassas, tm gvenilirlik
iddialar karsnda daha pheci oldular. Portre'yi ilk okuduumuz-

14. "The American: A Reinterpretation"; PMLA, LXXIV (Aralk 1 959), 6 1 3-8.


Bu dipnotu 1961 Oca ortasnda yazdm srada henz Clair'in tezine bir karlk
verme giriimi okumadm. Ama cevaplarn ve alternatif hipotezlerin imdiden bir
yerlerde ktndan eminim. u anda konuyla ilgiliekimenin snmakta olduun
dan, hatta oktan kaynadndan phm yok ve kitabm baslncaya kadar yeni tar
tmal okumalarn benim burada verdiklerimi modas gemi gstereceinden de
bir o kadar eminim. Ama bir noktada durmak zorundaym, yoksa yazaca eyi yaz
ma hzndan daha hzl yaayan Tristram Shandy'den pek farkm kalmayacak.
1 5. Bkz. Alexander E. Jones, "Point of View in The Turn of the Screw", PMLA,
LXXIV (Mart 1959), 1 13.
HENRY JAMES VE GVENiLMEZ ANLATCI 381

da oumuz Joyce ile Stephen arasnda pek az mesafe grmtk; ha


tamzdan ders kardk - ve imdi her yerde mesafe aryoruz. Pek ok
kez tuzaa drldk ve bunun sonucunda mrebbiyenin ve onun
gibi baka yanstclarn retark konumu kkten deiti.
lk okurlarn nlerindeki apak mesafeyi bile gzden karma l
timalleri bykt; u anda yani 1961 'de deneyimsiz okurlarn hala
ayn pozisyonda olduunu, yl boyunca yaplan yorumlarda yazarlar
ile anlatclar zdeletirenlerin oranndan anlyabiliyoruz. Ama
imdi oumuz bunun tam tersi bir durumdayz: Dz ve basit bir ifa
deyi bile olduu gibi kabul edemiyoruz.
Sonuta pek azmz Henry Miller'n Dnence'lerini okurken Ed
mund Wilson'n yapt hatay yapmayacamzdan emin olabiliriz.
Wilson gsterii ve pozcu bir adamn ironik portresini beceriyle
sunduu iin Miller' vm, kahramann gerekten canl kldn,
stelik bu canlln "srf onun gsterileriyle ve pozlaryla snrl
kalmadn" belirtmiti. "Bize Paris'te gzel bir yaam srmeye gel
mi Amerikal bir ayiaa dair sahici bir portre izer; sonra da onu bir
kadeh Pernod'su ve dleriyle gmer." Tm bu ironi vglerine kar
Miller'n cevab u olmutu: "Tema ben'im, hikayedeki anlatc ya da
eletirmenin tabiriyle kahraman da ben'im . ... Anlatcy kastediyor
sa, o da ben'im .... 'Kalramanlar' kullanmam, bu arada, roman da yaz
mam. Kahraman ben'im, kitap da beni anlatr. "6
Mary McCarthy de ayn fkeyle, niversite birinci snf renci
lerine ynelik bir ngilizce dersinde rencilerin onun hikayelerin
den birinde nasl gizli bir anlam aradndan bahseder. "Bu 'hikayeyi'
yazmarnn nedeni, gerekten yaanm olmas; aniat birinci tekil a
hsta yazld; kendimden kendi admla, McCarthy diye bahsediyo
rum . . . Olayn esas ilginlii gerek hayatta, geen yaz bizzat yaza
.

rn bana gelmi olmas. .. " 17 Bayan McCarthy'nin bu snfa ders ve


.

ren yolunu arm profesre ynelik elenceli saldnsna katlas


geliyor insann. Gizli simgeler ve ironiler avnda ok ileri gidildi.
Ama profesrn iine dt zor duruma daha yakndan baktmz
ve zellikle de Bayan McCarthy'nin hikayeyi yazmaktaki amalarna

16. Wilson bu ifadeyi urada aktarr: The Shores ofLig h (New York ve Londra,
1 952), s. 708-9. Bu szlerin edildii tarih 1938'dir.
1 7 . "Settling the Colonel's Hash", Harper's CCVIII (ubat, 1 954), 68-75.
382 KURMACANIN RETORG

dair kendi eklediklerine daha yakndan baktmzda, durumun o ka


dar net olmadn gryoruz. Bize olayn "yazarn bana geldiini,
byk lde de yazarn hatas" olduunu syler. "Kendimi utandr
mak istedim, mmknse okuru da." Sanatnn hedefinde yeni ve il
gin bir virajdr bu: Kendini ifade etmek iin deil, utandrmak iin
yazyor. Okuru da utandrmak istediinden, byk ihtimalle okurun
onun hatasyla zdelemesini hedefliyor - yani okur, yazarn hata
larnda kendi hatalarnn bir yansmasn grmelidir. Tamam, gzel.
Ama bu arada snftaki zavall profesr ve rencileri bu hikayeyi bi
raz Kafka ve James, biraz Hemingway ve Joyce'un yan sra, hatta
belki de Bayan McCarthy'nin ironilerin bolca grld ve derinlere
indii baka hikayelerinin yan sra okuyorlar. Bayan McCarthy'nin
hikayesine yaklarken, sonrasnda zor durumda kalmakszn temel
alabilecekleri nemli modem eserlerin says pek fazla olmasa gerek.
ikayeye kendi yaklamn rendiimiz u anda bile, anlatcsnn
zelliklerinden hangilerinin onu "epeyce hatal" gsterdiini ve han
gilerinin okuru onun utancyla zdeletirecek kadar duygudalk ya
rattn dndn saptamak kolay i deil. s
Saul Bellow da benzer bir amala bizi "derin okumaya"19 kar
uyarr. "Belki de kendinden en az emin olan okurlar en derin okurlar
dr. Duygu yerine anlam tercih ediyor olabilecekleri kukusu ise da
ha da rahat kancdr." Ama uyar bizi ok ileri tayamaz, zira Bel
low, ayplad derin okuma trnn "yzyln en iyi romanclar ve
airleri tarafndan desteklendiini" syler. Bellow'un kendi romanla-

18. Mary McCarthy'yi eletren Sritanyal bir yarumcunun sylediklerini anla


yla karlamak mmkn: "Bir karaktere itenlikle nefret duyan ve yazarn da ken
disinin yannda olduunu varsayan okur zaman zaman aniden aslnda yalnz olabi
leceine dair korkun bir pheye der (ki yazarn buna alan amas son derece ge
reksizdir). (Hilary Corke, "Lack ofConfidence", Encounter [Temmuz 1956], s. 76).
Baka bir yazara kar benzer bir itiraz iin bkz. Charles Child Walcutt, Accent
(Yaz, 1 946), s. 267. Walcutt burada James T. Farrell'n Bemard Cfare'ini yorumlar:
"Bence Farrell neredeyse evrensellemi olan bu karakterizasyon uzlamn hafife
alyor. Dolaysyla bir mulaklk douyor: Uzlama gre Bemard namerdin teki
dir, ama fiiliyatta ortalama bir dindar yurttatan 'daha iyi'dir. Bylece Farrell ... kor
kusuzca hakikati savunduunu iddia edebilir, nk Bemard'daki agzll ve
ikiyzll ziyadesiyle aa vurmutur; hemen ardndan da, Bemard'n adi bir ki
i olduunu varsaymaya kalkanlar riyakarlkla sulayabilir."
19. "Deep Readers of the World, Beware! " New York Times Book Review ( 1 5
ubat 1959), s . 1 , 34.
HENRY JAMES VE GVENLMEZ ANLAT! C I 383

rnn hepsi de okurun gayet incelikli dnmesini gerektirir; anlatc


larnn hepsi ancak ksmen gvenilirdir. Augie, Henderson ya da Le
venthal'n ne derece Bellow'un normlar adna konutuunu kesinlik
le bildiini kim iddia edebilir ki?
Dolaysyla, McCarthy ve Bellow'un tavsiyesine uyarak simge av
clndan vazgesek bile, ayn lde yaygn olan ironi avcl de
vam edecektir. Bu yola bir kez ktktan sonra geri dn yoktur, ile
rin bir zamanlar grnd kadar basit olduunu farz edemeyiz. D
rst minik mrebbiyeyi sorgulamakla kalmayp, amalanm gveni
lirlik leinde daha yukar karak Nelly Dean'i (Uultulu Tepeler'
in yeni kefedilen kt niyetli kadnm), Clarissa'y (bir zamanlar sa
nld gibi meleksi bir varlk olmann ok uzanda olan kz), hatta
her eyi bildii ve gvenilir olduu en bariz olan gvenilir anlatcla
r bile sorgulamak gibi samalklara imza atabiliriz. En ak seik re
torik bile bizi durduramaz. Cervantes kederli valyesini kr (ama se
vilen) bir budala olarak sunmaya ahtnda, abasn grmezden ge
liveririz: Don Quijote gerekte bir Hristiyan azizidir, Cervantes'in ken
disinin de tam olarak anlayamad byk bir ironik Kahraman'dr. o
Tm bunlarn en kt sonularndan biri de eletirilerimizde eski
kantlama standartlarna gvenmenin gittike daha zor olmasdr; ki
taptan kantlar asla tayin edici olamaz. James'in sadece defterlerinde
ki niyet beyanlarnda deil, hikayesinde de yanlgya yer vermeyecek
ekilde hayaletlerin gerekten orada olduu ve burguyu dndrd
ynnde kantlar verdiini gsterdik mi? Tamam o zaman, eletir
men sadece dikkatimizi mrebbiyenin ruh halinden James'in ruh ha
line yneltir: "Gereklik hissini" kaybeden mrebbiye deil James'
tir. "Mrebbiyenin hikayesinin salaml konusunda baz okurlarn
hissettii pheler," der Edmund Wilson, "James'in kendisinin bilin
sizce bize ilettii phelerinin yansmasdr bana kalrsa." Bu yz
den, iimiz rahat olarak, "kendini kandrann sadece mrebbiye ol
madn, James'in de onunla ilgili olarak kendini kandrdn"21 d
nebiliriz. Yazarlarn bilinli hedefleri hilafna sanat harikalar ya-

20. James Hafley, "The Villain in Wuthering Heights", Nineteenth-Century


Fiction, XIII (Aralk 1958), 1 99-21 5 ; Norman Rabkin, "Clarissa: A Study in the
Nature ofConvention", ELH, XXIII (Eyll 1956), 204-1 7 ; W. H. Auden, "The Ironic
Hero", Horizon, XX (Austos, 1 949), 86-93. Dier anlatclarn gvenilmezliiyle
ilgili tartmalar iin bkz. Kaynaka V, A ve B.
384 KURMACANIN RETORG

rattna karar verirsek, artk hibir ey kantlanamaz, nk hibir


' .
kant bir dierinden daha geerli deildir. Ikna kabiliyeti en fazla
olan eletirmen kazanr - baz okurlarn gznde bu eletirmen en
fazla mulaklk ya da ironi bulabilendir sadece. Yrek Burgusu hak
kndaki ekimeye son yaplan katkdaki sorumsuzca kuruntular iin
-onlara "sorumsuz" gibi isimler takmak dnda- ne gibi lehte ya da
aleyhte argmanlar ne srebiliriz ki?

O halde Douglas'n [iveren] Miles [lanetli olan] olmas mmkn m


dr? Miles'a (Douglas'a) ak olan ve mevcut durumda eyleme geemeyen
mrebbiyenin kendisinin bir hikaye, bir kurmaca yazm olmas mmkn
mdr? Ve nihayet, bir ocuk olarak ve ayn zamanda da Trinity'den gelen bir i
gen adam olarak Douglas'n mrebbiyeye ak olmas mmkn mdr?22

Byle bir soruda "mmkn" ne anlama gelebilir? Eletirmenin ii ya


zann nasl yazm olabileceini tayin etmek zere bir hikaye konfe
rans dzenlemek midir?

Ama Douglas ile mrebbiye arasnda vurgulanmayan bir balant olsa


bile, farkl eletirmenlerin gelitirdii yorumlar illaki geersizlemi sayl
maz. Zira mrebbiyenin anlatt hikayenin farkl dzeylerde okunnas ge
rektii gibi temel bir gerek deimez. Hikayesinin fiilen kurmaca olduunu
sylyorsak, farkl dzeylerde okunnas ihtiyac daha da artacaktr. ... Onun
yazd taslan kesinlikle doru bir hikaye olmadn, Douglas'a szl ola
rak aktarmadan evvel kada zaten geirmi olduu bir kurmaca eser olduu
nu hala savunabiliriz. Veya hikayeyi anlatrken uydurmu, sonra da yazm
olabilir.

Veya bu metni ortaadan kalma ve uzun zamandr kayp olan bir el


yazmasndan kopyalam da "olabilir" - diye ekleyebiliriz. Kimse
den kant gstermesi istennedii srece, bu ekilde sonsuza dek gi
debiliriz. Yine de yazarn bu kitapta cisimleen ak retorii geerli
saylmayacaksa, kant iin nereye bakabiliriz ki?
Sonuta ortaya kan eletirel kargaay beenmeyenlerin aslnda

2 1 . The Trip/e Thinkers'n 1948 basksnn sonuna eklenen Wilson'n yazsn


dan. Yeni basks The Story: A Critica/ Anthology iinde, haz. Mark Schorer (Eng
lewood Cliffs, N.J., 1 950), s. 583-5. ok uzun olmayan bir sre nce Wilson bu
sylediklerinin tersini syledi.
22. Giri, A Casebook on Henry James's "The Turn of the Screw", haz. Gerald
Willen (New York, 1 960).
HENRY JAMES VE GVENiLMEZ ANLATICI 385

ok-dzeyli kurmaca alanna dzanlaml ina kurallar dayatt sy


lenir zaman zaman. Henry James aklanmaya ihtiya duyan sanat
eserinin bir bakma baarsz olduunu dnebilir hala; bizim dstu
rumuz ise, "Ne kadar ok aklama gerekirse o kadar iyi"dir. Edmund
Wilson tutup da James'i ya da Henry Miller' ar yorumladnda,
"Joyce'un Ulysses'indeki Homerik paralelliklerio ... karmak plan
n" dardan yardm almadan "kestiremeyeceini" kabul ettiinde ve
"sonucun zaman zaman artc ve akl kartrc" olduunu23 veya
"The Sacred Fount'un kafa bulandrc, hatta ldrtc" olduunu be
lirttiinde, "yazarn eylem zerine yorumda bulunmama zorunlulu
unu ieren kat nesnel yntemi" vme dzeyi hi de azalmaz. Erich
Auerbach pek ok gayriahsi yazar, zellikle de yanstc olarak
"ok sayda bilin" kullananlar okurken "eserin kendisinin amacn
ve anlamn" skemediini belirtir, ama yine de bunlarn gerekte,
"hayatlarmza anlam ve dzen katmak" iin srekli abaladmz
esnada hayatn kendisinin bizim iin ne olduuna dair "doru" bir
yansma saladn ve potansiyel hatann bylece tamamen telafi
edildiini ekler (Mimesis, s. 485-6). Son olarak, ayn trden saysz
ifadeden sadece birini rnek verirsek, Lionel Trilling yakn tarihli bir
yazsnda, Nabokov'un tartmal Lolita'sn okurken anlatcnn en
son kendi ahlakszln sulamasnn ciddiye mi aloacana yoksa
ironik olarak m grleceine karar verernediini itiraf eder, ama he
men ardndan bu mulakln roman daha kt deil daha iyi yapt
m belirtir. "Hatta bana gre Lolita'nn cazip ynlerinden biri," diye
devam eder, "tonundaki mulaklktr, ... niyetndeki mulaklktr, hu
zursuzluk yaratma becerisi, okurun dengesini bozmasdr"; ayrca
"ahlaki hareketlilii" tevik ederek "Amerikan hayatnn belli ynle
rini"24 zellikle iyi temsil eder. Sav gayet nettir. Hayatmz ahlaki ba
kmdan mulaktr; bu kitap daha da mulak grnmesine yol aar;
byk ihtimalle dengemizi nceki duruma nazaran daha ok bozar,
bu yzden de bizatihi netlik yokluu bir erdemdir.
Ksacas, puslu aynalardan yansyan sisli manzaralara o kadar
uzun sre baktk ki sisi sevmeye baladk. Netlik ve sadelik artk p-

23. "James Joyce", A.xel's Castle (New York ve Londra, 1 93 1 ), III. Ksm, zel
likle s. 2 1 3.
24. Lionel Trilling, "The Last Lover", Encounter, XI (Ekim 1 958), s. 19.
386 KURMACANIN RETORG

he uyandryor; ironi stnln ilan etti. 2. Blm ile 5. Blm ara


snda tarttmz genel niteliklere ironi yi de kendi bana arzu edilir
bir ey olarak ekledik. Tiyatrodaki ironiyle ilgili son dnemde ya
ymlanan bir kitapta, "daha byk bir ironi ustas" olduu iin Fiel
ding'in muhtemelen Richardson'dan daha byk bir romanc olduu
nu okuyoruz.25 Sorumluluk sahibi hibir eletirmen ironiden kaynak
lanan mulaklklarn hepsinin iyi olduunu ne srmemise de, iro
niden kaynaklanan u ya da bu gle iaret edip "bu bir kusur" de
mek ve birtakm aynnlar yapmak konusunda ne kadar gnlsz ol
duumuzu grmek hayret verici. Zaten etkilerin okura altn tabakta
sunulmasn ancak edebiyat dmanlan ister, diyoruz.
Yine de hepimiz iletiim hatlanmzn birbirine dolatn ve bu
nun iyi bir ey olmadn biliyoruz. Bir kitaba bir mr harcama- .l

dan zn kavramaya alan yorgun kitap eletirmeni bunu biliyor.


"Bir lm Balamak -en azndan bana gre- aka dehet verici
bir icraat. Asl mesele bunun ne kadar kasti olduu. Hi phe yok ki
arlkl olarak kasti. Peki ama zppelik sadece Erik'te mi, yoksa
Mme Yourcenar da kontlarn muhasebecilere nazaran doutan daha
kymetli olduunu hissediyor mu biraz? Zalimlik sadece Erik'te mi?
... Mme Yourcenar acaba Erik'in tkenmez 'tefekkrlerinin' yavanl
nn ve dzmeceliinin tamamen bilincinde mi ve (bilincindeyse)
bizleri bu kadarna maruz brakmaya nasl katlanabiliyor?"26 Kar
latklar gzel bir hamlede glnecek mi alanacak m, hayal mi ku
rulacak hayran m olunacak anlamak iin derin aratrmalar yapmak
zorunda kalan edebiyat eletirmeni bunu biliyor.27 Son olarak, hangi
gizli ironilerinin gzden kaacan, hangi dz yarglarnn ironi zan-

25. Robert Boies Sharpe lrony in the Drama (Chapel Hill, N. C., 1 959), s. 45.
,

Burada "ironi" derken izlerkitlenin hayat ile sanat arasndaki kartlk duygusunun
kastedildii balarndan aka anlalyor - bu anlay son dnemde eletirmenle
rin Richardson ile kahramanlar arasndaki mesafeye dair iaretiere bakarak aradk
lar "ironiden" ok farklbir eydir. Uratmz dier genel terimler gibi ironi de o
kadar ok farkl anlama gelmektedir ki, insan kendini ona kar ya da onun yannda
konumlandrmaktan bir ey elde edemez. iirde ironiyle ilgili modern tartmaya
daif" iki temel metin iin bkz. Cleanth Brooks, The Well Wrought Urn (New York,
1 947) ve "Irony and 'Ironic' Poetry", College English, IX ( 1 948), s. 23 1-7; R. S.
Crane, "The Critica! Monism of Cleanth Brooks", Critics and Criticism, haz. R. S.
Crane (Chicago, 1952), s. 83- 107.
26. Hilary Corke, "New Novels" The Listener (7 Kasm 1957), s. 755.
HENRY JAMES VE GVENiLMEZ ANLATICI 387

nedileceini merak ederek masasnn banda oturan yazar da bunu


.
biliyor.
Yazar sofistike olmayan okura ynelik gvensizliine kar kaya
mayarak zdeletirmeye kar bir uyarda bulunabilir. William Ger
hardi Futility'nin giriinde, "Bu eserdeki 'ben' ben deilim"28 derken
ya da Vladimir Nabokov Lolita'nn sonsznde, "Humbert adl mah
luk yabanc ve anaristtir, ekici kzlar konusunun yan sra ona kar
olduum pek ok nokta vardr,"29 derken byle uyarlar yapmlardr.
Yahut duygusal etkilere direnmeye yatkn sofistike okurdan daha ok
korkmasn gerektiren bir durum varsa, pek ok eserin talep ettii se
rinkanl, tarafsz, ironik okumadan farkl bir okuma isteyecektir.
Franois Mauriac Le Noeud de viperes' ( 1 932) gnlk eklinde anla
tan cimri hakkndaki nsz niteliinde notunda yle der: "Burada
tasvir edilen adam kendi etinin ve kannn dmanyd. Nefret ve in
tikam duygusu yreini yiyip tketmiti. Yine de, tm bayalna
ramen, ona acmanz ve iinde bulunduu kmaz karsnda yre
inizin yumuamasn isterim. . "30 Ya da karlat glklere dair
.

hibir aleni iaret vermez. Fakat ou yazara nazaran bencilliin ko


rumasndan daha fazla nasiplenmedii srece, eserini kafas kark
ve kafa kartran bir kitleye gnderdiinin farknda olacaktr. Pek
ok ciddi yazarn yapt gibi aka kontrol srdrmeye yarayan
daha eski aralara dnse bile, Henry James'ten nceki yazarlarn gr
mezden gelebilecei problemlerle kar karya kalacaktr.

27. Baka yerlerde ifade edilen tm aknlk itiraflar ve anlalmazlk sula


malarna ek olarak aadaki iki kaynak, itiraf ya da saldrnn tesine geerek prob
lemi akllca analiz etmektedir: ( 1 ) David Daiches, Virginia Woolf(Norfolk. Conn .

1 942): "Bayan Dalloway'in evresindeki burjuva katlk ile kendi bilincinin doas
arasndaki kartlk, yaratlmak istenen etkinin bir paras mdr?" "Virginia Woolf
Deniz Feneri nden sonra, deneyimin 'effaf zarfn' sunma abasnda ... yazarn d
'

nce sreci ile karakterlerin dnce sreleri arasndaki ayrmn yeterince netle
tirilemediini hissetmi grnmektedir" (s. 77, 104); (2) B. F. Bart, " Aesthetic Dis
tance in Madame Bovary", PMLA, LXIX (Aralk 1954), 1 1 1 2-26. Bart zorluun Fla
ubert'e atfedilebileceini itiraf eden nadir duyarl Flaubert okurlarndan biridir; ona
gre Flaubert "estetik mesafeyi" bir noktadan dierine nasl deitirecei problemi
ni hibir zaman zmemitir ve bunun neticesinde de okur Emma'ya sempati duy
mak ile onu sulamak arasnda kalmtr daima.
28. Toplu bask (Londra, 1 947), s. 1 kars.
29. "On a Book Entitled Lolita", Lolita (New York, tarihsiz [ 1 958]), s. 3 1 7.
30. ev. Gerard Hopkins (Londra, 1 952), s. vii.
airin ilevi -bu sz sizi irkiltmesin- airane hali yaamak
deildir: Bu zel bir meseledir. Onun ilevi bu hali bakala
nnda yaratmaktr.

Dihi kii bana dahilik alayabilendir.


VALERY

Yazar toplumuyla nedensel bir baa, esernn herkesin


mahremiyetini ykten ziyade imtiyaz haline getirdii duy
gusuna ihtiya duyar.
HERBERT GOLD
ON NC BLM

Gayriahsi Aniat Ahlak

AHLAK VE TEKNK

u ana kadar tekil eserlerin amalannn o eserlerin yargland stan


dartlan belirlemesi gerektiini varsaydm. Nightwoodu Emma ya ' ,

Kafka'y Fielding'e dayatmaya hakkmz yok.1 Aslnda baz okurlar


son iki blmde gayriahsi anlatnn tehlikelerinden bahsederken
tam da varlndan ikayet ettiim hataya dmeye yaklatn d
nm olabilir. Gayriahsi anlatnn kafa kanklna ya da kasti ol
mayan mulakla yol aabileceini sylediimde, modern kurma
caya nceki kurmacadan tretilmi berraklk ve duygusal younluk
standartlarn dayatmyor muyum? Buna verebileceim tek cevap u
dur: imdiye kadar yapmaya altm ey Aristoteles'ten gnmze
kadar etkili pratik eletirmenlerin en ok ortaklatn grdm
varsaymsal savn yapsn olabildiince korumaya almakt. Bu
sava gre, ayet bir yazar beenilmelerine yetecek kadar salam er
demleri bulunmayan karakterleri iin youn bir sempati uyandrmak
isterse, o zaman uzun ve derinlemesine ieriden grlerin ruhsal
canll onun iine yarayacaktr. ayet yazar okurun kafasn kan
trmak istiyorsa, o zaman gvenilmez anlatc iine yarayacaktr. te
yandan, bir eserin -komik veya trajik olabilecek- youn bir dramatik
ironi etkisi yaratmas gerekiyorsa, yazar dolaysz gvenilir aniatdan

l . Tm iyi eserlerin kendine zg olduu ynndeki yanm-hakikat ile eserleri


etki trlerine gre gruplamadan pratikte eletiri filan yapamayacamz gibi inkar
edilemez gerek arasnda bir uzlama bulmaya almann yeri buras deil. Genel
kriteri n kapdan defederken arka kapdan gizlice ieri aldmdan phe eden
okurlar, Crane ile Olson'n yrtt iir trleri tartmasnda teskin olabilirler:
Critics and Criticism, haz. R. S. Crane (Chicago, 1952), s. 1 2-24, 546-66, 646-7.
Ayrca bkz. yukarda s. 1 33-4.
390 KURMACANIN RETORiCii

yeni ekillerde faydalanabilir. Brakalm her eser yapmak "istediini"


yapsn; yazar da eserin isel glerini kefetsin ve tekniklerini bu
gleri gerekletirecek ekilde ayarlasn.
Peki ama etkiler arasnda seim sz konusu deil mi? James'in ta
biriyle "konuyu" daima yazara brakp sadece bu konunun gerekle
tirilmesindeki baaryla m ilgilenmeliyiz? Edebi trlerde beeni a
tmas diye bir ey yok mu? Tam anlamyla gerekletirilmi Emma ;
tr bir komedi, ok farkl olan Ambass.adors tr bir komedinin tam !
anlamyla gerekletirilmi haline mi denktir, yoksa ato tr bir ese
rin tam anlamyla gerekletirilmi ama isimlendirilmemi etkiler ka
rmna m denktir?
Eletirmen yazara ya da okura pratikte yardmc olmak istiyorsa,
kanmca James'in tavsiyesine uyup byle sorulardan kanmaldr.
Eletirmenin Kafka'ya eserini gelitirmesine yardmc olacak bir ey
ler syleme ans her halkarda ok dktr; Kafka'ya daha batan
yle yazmaya kalkmamas gerektiini syleyerek ie giriirse hi
ans kalmaz. Yine de, her edebi esere tm varlyla tepki veren in
sanlar olduumuz lde, kanlmaz olarak James'in pratiini izle
yecek ve gizlice de olsa hem aralara hem de amalara ilikin yarg
lardan faydalanacaz.
Byle bir yargda baz amalar iin devreye sokulabilecek tm
kriterler -toplumsal, psikolojik, cinsel, tarihsel, siyasi, dinsel vs.
iinde bir tanesi konumun doas gerei yle ne kyor ki onu gr
mezden gelmek imkansz. Gayriahsi aniat karmza o kadar ok
ahlaki glk karyor ki, ahlaki sorular teknikle alakasz olduu
iin bir kenara itmek mmkn deil.
eriden grn en kt karakter iin bile sempati uyandrabile
ceini grmtk. Bu etki iyi kullanldnda, eylemleri nesnel adan
deerlendirildiinde ayplayacamz bir karakterin insani deerini
grmeye bizi zorlamakta sonsuz deer tayabilir; bu tarzdaki son par
lak baar, Faulkner'n The Mansion'ndaki (Malikane; 1959) Mink
Snopes'tur. Ama bu etkinin kullanld eserlerin ahlaki karmaaya
yol amas da hi artc deildir. Ciddi modem kurmacalarn ahlak
szlna ynelik saldrlarn ounun kkeninde bu arac grebiliriz.
nsan byle saldrlarn anlamszln ve yanlta srarn kabul edip,
yine de modem kurmacalarn ounda grlen ayartc, dzenbaz an
latclarn yaratt problemlerle drste baa kmaya alabilir. 2
GAYRAHSi ANLATI AHLAKI 391

AYARTlCI BAKl AI S) : RNEK OLARAK CELINE

Profesyonel olmayan, zeki ve ok okuyan bir okurun ilk kez eeline'in


Gecenin Sonuna Yolculuk'una3 ( 1 932) yaklatn hayal edelim. Di
yelim ki kitab yeniden basm rafnda gryor. eeline'in "iyi" ya da
"nemli" olduunu az ok anmsyor, kitabn kapanda bunun "20.
yzyln Byk Romanlarndan biri" olduunu okuyor, kitab alp
eve gtryor. Kitabn i kapandan eeline'in "Amerikal eletir
menler" tarafndan "yeni bir otantik ses - eserinde neredeyse dayanl
maz bir srar ve aciliyet bulunan, bu ynyle son derece ikna edici
olan bir yazar" olarak selamlandn reniyor. Andre Gide'in kitab
tavsiye ettiini gryor. Sonra da dikkatli bir okur olduu iin eeline'
in kendi epigrafna geiyor:

Yolculuk etmek iyidir, d gcn altm.


Dier her ey tuzaklardan ve yanlsamalardan ibarettir. Bizim yolculuu
muz ise tmyle dseldir.Gcn buradan alr.

2. Modem kurmacann ahlakszlna ynelik son dnemdeki en geni apl


saldry Edmund Puller gerekletirmitir: Man in Modern Fiction (New York,
1 958). Puller modem yazarlar "Yahudi-Hristiyan geleneini" terk etmekle, "d
zenli bir evrende yaadmz" unutmakla, "insann temel yasalannn Yaradan'n
buyruklar olduunu", insann "tekil, sorumlu, sulu, kurtarlabilir" olduunu unut
makla sular. Ayrca bkz. Harold C. Gardiner, Norms for the Novel (New York,
1953) ve Martin Jarrett-Kerr, C. R., Studies in Literature andBelief(Londra, 1 954).
Bu tr abalara kar saldrlar bazen dmancadr. rnein bkz. lrving Howe'un
Edmund Puller zerine yazs, The New Republic (23 Haziran 1958). Puller'n iddi
asn kabul etmesek de ahlaki sorunun eletirel giriimlerde Howe'un syledii ka
dar anlamsz olup olmad zerine dnebiliriz. Yorumunun en sonunda "sanat ile
ahlak arasndaki ilikiye dair son derece derin ve ciddi bir dnme abas" olarak
Wallace Stevens'n "A High-Toned Old Christian Woman"na gnderme yapar:
"Kurmaca eyler/Keyfince gz krpar. En ok da dullar rknce gz krpar." Ho
bir dokundurma. Kim zavall Fuller gibi rkek bir dul olmak ister ki? Yine de lakap
taknay brakp kavramlar incelediimizde, en iyi sanatn daima uzlamlan en
ok bozan sanat olduu iddiasn ciddiye almamz pek mmkn deildir. Eliot bir
keresinde, modem yazarlarda gelime grlse de, "bir btn olarak ada edebiya
tn" -muhtemelen kendi eserleri de dahil olmak zere- "alaltc olmaya meyletti
ini" ne srmt ("Religion and Literature", 1935, yeniden basm Literary Opini
on in Arnerica iinde, haz. M. D. Zabel [gzden geirilmi bask: New York, 195 1],
s. 623). Biz onun kadar ileri gitmek istemeyebiliriz, ama alaltc olup olmamasnn
deeriyle hibir ilikisi yokmu gibi davranamayz.
3. ev. Yiit Bener ( stanbul: YKY, 2002).
392 KURMACANIN RETORG

Yaamdan lme doru gider. nsanlar, hayvanlar, kentler, nesneler, her


ey dlenmitir. Bu bir romandr, yalnzca dsel bir ykdr. Byle buyur
mutur Littre, o ki asla yanlmaz.
Kald ki herkes ayn eyi yapabilir. Gznz yummanz yeterlidir.
Yaamn, br tarafndan grlmesidir bu.

Ardndan okurumuz afallatc bir problem kefediyor. Birinci te


kil ahs anlatc, modem bir pikaresk kahraman onu bir dizi sefil ma
ceraya gtryor. Kitap tamamen "nesnel" elbette: eeline reddedile
mez bir ekilde orada deil asla, kabak tad veren yorumlarda bile
tam olarak orada deil. Ama hibir zaman tamamen yok da diyemi
yoruz, ki sorun da burada yatyor. Okur Ferdinand'n bol bol kars
na kan ahlak derslerinin ciddiye alnp alnamayacan merak edi
yor ister istemez. Bunlar eeline'in grleri mi? Bu kahramana sem
pati duyabilmem iin en azndan geici olarak benim de grlerim
olmal m? Yoksa epigrafta vaat edildii gibi sadece "yaamn, br
tarafndan grlmesi" mi? eeline'in kiisel hayat konusunda okurun
hibir ey bilmediini varsaysak bile, okur aadaki gibi yz ksr
sayfadan sonra eeline'in tamamen kendisinden ayn bir anlatcy sa
dece dramatize ettiine inanmakta glk ekecektir:

Ev sahibinizin evi yandnda sizin kaybedecek fazla bir eyiniz yoktur.


Nasl olsa sonunda bir yenisi gelir, hatta belki de ayns, Alman ya da Fran
sz, ya da ngiliz, ya da inli, kiray yatrmanz ister, bir punduna getirip, de
il mi ... Mark olarak m, frank olarak m? Nasl olsa demek gerekecek ol
duktan sonra...
Sonu olarak, pis bir meseleydi u ahlak. [s. 7 1 ]

nsan genliinin byk bir blmn beceriksizlikler yaparak harcyor.


Yavuklumun beni btnyle terk edecei besbelliydi, hem de ok yaknda.
Birbirinden farkl iki tr insanlk olduunu -zenginlerinki ve fakirlerinki
henz kefetmemitim. Biroklarnda olduu gibi bana da, kendi kategorim
de kalmasn renmek, elimi srmeden nce ve zellikle de onlara balan
madan nce nesnelerin ve insanlarn fiyatn sormay renmek iin yirmi
yl ve ... sava gerekiyormu demek. [s. 102]

ldrm bir uluslararas mezbahadan canl olarak kurtulmay baarabil


mek, hi olmazsa davran incelii ve arballk asndan ciddi bir refe
rans olarak kabul edilmeliydi. [s. 1 35]

te o an beyaz adamlarn kkrtlm, zincirlerinden boanm, sonunda


da iyice arszlam, kayglandrc doalarnn ortaya saln grdk ...
GAYRAHS ANLAT! AHLAKI 393

gerek doalar, savataki gibi ... gerein t a kendisi, pis kokulu bataklklar,
yengeler, le ve bok. [s. 1 36]

Bunlar eeline'in grleri midir? Eer deillerse Bardamu konusun


da bize ne sylemektedirler? Beyaz adamn "gerek doas"yla ilgili
gr yanlsa bile, eelin doru alternatife dair hibir ipucu ver
mez.
Okurumuz Bardamu'nun karakter yarglaryla amalanann ne ol
duunu kestirmenin de kesinlikle kolay olmadn grecektir. Gerek
bir Afrika karakolundaki selefini "kat konusunda kimse onun eli
ne su dkemez" (s. 1 93) diye yarglad yerde, gerekse Aleide iin
en ufak bir ironiye yer vermeden, "Meleklerle senli benli konuuyor
du bu ocuk, hem de aktrmadan. ... Uzaktan akrabas kk bir k
za, koulsuz, pazarlksz, karlksz, yalnzca temiz yrei nedeniyle
... yllarn vermiti" (s. 1 87) dedii yerde, eeline'in talimat vermedi
i okur kaybolacaktr; sz konusu bu okurun kendi yarglar her du
rumda Bardamu'nunkilerle ayn olsa bile -ki pek muhtemel deildir
bu- yolunu bulamayacaktr. Bardamu bir noktada, bu kadar yozla
m bir hayatn ileyiine katldndan dolay kendini sulu hisseder
(s. 382), hemen ardndan da kendini yle aklar: "ihanet demesi ko
lay. Ama bunu yapabilmek iin frsatlar da deerlendirmesini bil
mek gerek. ihanet etmek, bir hapishanede pencere amaya benzer.
Herkes bunu yapmak ister ama gerekten yaplabildii nadirdir." Bir
an Mickey Spillane'i oynar: "Ezelden beri byle fke saan bir surat
tokatlamay istemiimdir, bu durumlarda bu fkeli suratlar ne hale
gelir diye merak etmiimdir hep . ... Srtmaya balad. ... Pat! Kt! Hi
bir ey grememitim. Hadi 'bakalm iin gcn yoksa sil batan." (s.
51 7). Bir an sonraysa tpk okurun onu yarglayaca gibi kendini ah
laken yarglar; "bakalarnn yaamna sevgi duymaktan" yoksunlu
unu, "merhametten" yoksunluunu (s. 546), "kaybolmak" amacyla
kt "babo hac yolculuunu" analiz eder.
Okur Bardamu'nun slubu zerinde dnrse -ok sayda mo
dem kurmaca okuduundan dnecektir de- amalanan nitelik ko
nusunda da bir o kadar kafas karacaktr. Tekrarlayan lam meta
forlarnn onun --dolaysyla eeline'in- iirsel igrsnn iaretleri
olmas m amalanmtr, yoksa eeline'in tersine anlatcy karakteri
ze edecek ekilde tohuma kam iirsel igrnn iaretleri olmas
m? "Gecenin sonuna yolculuun" simgeciliini eeline anlatcsn
3 94 KURMACANIN RET O R G

karakterize etmek iin kendisi mi byle beceriksiz klmtr? yi ama


o zaman slubun yer yer -kapakta vaat edildii gibi- "parmak sr
tan" bir yetenee iaret etmesini nasl aklayacaz?
akna dnm okurumuz dile gelip aknln ifade ederse u
cevab alabilir: "Fakat deer yarglarnn uygun dmedii bir yerde
deer yarglarnda srar ediyorsunuz. Kitap tam da insann kaybol
muluunu ve kafasnn karkln yanstr". Ama kitap daha ilk
sayfadan itibaren deer yarglarnda srar eder. Anlatc yarglayp
dururken, okur yarglamadan nasl kanabilir? Eserin sadece "canh
bir tablo" sunmay amalarln ileri srmek anlamszdr, zira bu
canl tablo bir deerler kmesi olmadan gerekte ne olduu anlala
mayacak eylemler ve ifadelerden olumaktadr. B ardamu'nun mede
niyetn deerlerine saldrlar saldr deilse ve saldr deilmi gibi
grlyorlarsa, hibir ey deillerdir.
Kitabn dndaki kaynaklar birazck deerlendirerek ve dikkatli
bir yeniden okuma yaparak Bardamu'nun afallatc inanlarndan
hangilerini Ce line'in paylatn ve hangilerini payamadn gayet
inandrc bir ekilde ayrt etmek mmkndr elbette. zerinde dur
duumuz baka serven romanlarnn yazarlar gibi ( 1 0. Blm), Ce
line de kt kahramann, neler olabileceini hem ona hem bize gs
termesi amalanan bir ifa anna gtrr.

Ben de Leon'un nnde dikilmi duruyordum, acsn paylamak iin,


ama daha nce hi bu derece kahrolmamtm. Yapamyordum. ... eni bula
myordu, ... bir baka Ferdinand' aryordu ola ki, ok daha byk bir Ferdi
nand' elbette, lmek iin, daha dorusu lmesine yardmc olsun diye, daha
yumuak biimde. ... Gelgelelim, onun yan banda ben, bir ben, yalnzca
ben vardm, gerein ta kendisi bir Ferdinand, kendi basit yaamnn snrla
rn am daha byk bir insan olabilmek iin gerekli olan eyden, bakala
nnn yaamna sevgi duymaktan yoksundum ben.

Evet, bu bir kurtulu olurdu, demeye balarz kendi kendimize. Za


vall adam. "te bu, bende yoktu, ya da o kadar az vard ki bunu gs
termeye bile demezdi. lm kadar kocaman deilctim ben." Ah,
evet, hangimiz yle olduunu syleyebilir ki? "ok daha kktm.
O byk insanlk dncesi yoktu bende. Hatta sanrm gebermekte
olan bir kpek iin zlmem bile, Robinson iin zlmemden daha
kolay olurdu, nk kpekler kat deildir, oysa onda, yani Le
on'da her eye ramen az da olsa katlk vard. Ben de kat-
GAYRAH S ANLA Tl AHLAKI 395

ydm, hepimiz katydk" (s. 546-7). Evet, evet, hepimiz biraz


katyz. stelik ne biim bir domuz alnda yayoruz. Barda
mu'yu ve Celine'i -insanlar, zellikle de baz rklardan insanlar aa
lamas bakmndan zavall Bardamu'ya e olan zavall eeline'i
kim sulayalilir ki? Bizim bu sefil dnyamz onlar bu hale getirmi
tir ve Celine hepimizin gerek kayp dnyamz olduunu bildiimiz
eyi ifade etmitir - stelik bunu son derece gzel bir slupla, son de
rece drst ve gayriahsi bir tarzda yapm, her eyi dramatize etmi,
yazar olarak araya girmemitir. Charles Herard'n dedii gibi, "efkat
deposu hi bitmeyecek gibidir".
Ondan sonra geri ekiliriz. En azndan bu tr bir retorie kar
tmden savunmasz olmayacak kadar anslysak, geri ekilir ve bu
sylenenleri reddederiz. Bu drst bir tablo deildir, baaryla ger
ekleticilmi bir tablo da deildir. Bu eyler "yarglanp byk e
mada ayrlm yerlerine konmamtr" ve Katherine Mansfield'n Do
rothy Richardson'n eserlerindeki yarglanmam ayrnt ynlar
iin dedii gibi, "sanat dnyasnda hibir anlamlar yoktur" .4 Dnya
nn sefil bir yer olduu grn iermesi, kahramaola duygusal z
delemenin ktln tmden reddine dayanmasna nazaran eseri
daha drst klmaz artk.
Yine de bu kitap zerine ne kadar akl yrtrsek yrtelim, kita
b okurken ona yakalannz. ile eken bir bilincin tuzana yakalan
rz ve hem ahlaki hem grsel olarak boyun emeye itiliriz. Nasl ki
Thackeray'in Barry Lyndon' -Thackeray'in Harry'nin ahlakszln
knadn aka gstermek iin tm yaptklarna ramen- Trollo
pe'u tuzaa kstrdysa, burada da tamamen ilkesiz bir adam yakalan
mtr. eeline geleneksel babaneyi ne srse bile -unutmayn, konu
an ben deilim benim karakterim- okurun ciddiye almas halinde
onu yozlatracak bir kitap yazm olmasn balayamayz. Kitap
ne kadar iyi anlalrsa o kadar ahlaksz grnecektir. Sadece Celine'
in hile yapmas anlamnda ahlaksz deildir ama elbette bu da nem
lidir: Gereklik olarak tasvir ettii dnya, o dnyadaki herhangi bir
insann bir kitab -hatta bu kitab- nasl yazabileceine dair hibir
makul aklama iermez. Daha da nemlisi, okur bu kitaptaki kandr-

4. Novels and Novelists, haz. J. Middleton Murry (Londra, 1 930), s. 4 (yazl


tarihi 4 Nisan 1 919). Aynca deerlerin hatal dzenieniine dair baka bir ikayet
iin bkz. s. 34-5.
396 KURMACANIN RETORG

ma amal szleri ciddiye alr ve ayrca eeline'in yargsndan kkten


farkl bir yargda bulunmazsa, bu kitab okumasnn sonucunda srf
nasl bir his olduunu anlamak iin bir kadna vurmann neden yanl
olduuna dair hisleri mulaklamakla kalmayacak, en sonunda ola
bildiince etkin bir ekilde yaama iradesi de zayflayacaktr. Bu ki
tap ciddiye alnrsa, hayat bakalarnn hayatlarn bencilce yama
lamak dnda bir anlam tamayan bir ey haline getirecektir.
Celine'e fazla sert davranm olsam da olmasam da, teknik yarg
dan te bir eyde srar ederek kafamz kartran eserlerle hepimizin
kartatn dnyorum. Yine de teknik zaferlerin, baardklan
eyin deeri ile hi ilikileri yokmu gibi konumaya devam ediyo
ruz. Bu meselelerde bizi tehdit eden esasl karmaann neredeyse kor
kutucu bir biimini Robbe-Grillet'nin roman Rntgenci'nin5 Grove
Press basksnn i kapanda gryoruz.

Robbe-Grillet'nin kurmaca teorisinin -eylerin yzeyinin insann derin


liklerinden daha anlaml olduu ynndeki teorinin- bu gergin ve ok edici
romanda parlak bir biimde hayata geirildiini gryoruz. ... Nesnel betim
lemelerin st ste ylan ayrntlar sayesinde ... Robbe Grillet, geleneksel
romann isel yoklamalan olmadan, daha nceki kurmacalarda hi grlme
mi bir okur katlm elde ediyor. Roman Mathias'n zihninin iinde olduu
muzu kanlmaz olarak fark edinceye kadar dikkatimizi tamamen zapt edi
yor- ve sonunda cinai bir manyan su orta olduumuzu anlyoruz.

zerinde dnmeye balar balamaz, bunun tuhafbir vg oldu


unu grrz. Kitap ieriden grlerin ve yaratabilecei sempati ve
zdelemenin denendii yz yldan uzun bir srenin parlak bir ekil
de dorua ulamasdr. yle ki kana susam bir manyan heyecan
larn ve duygularn youn bir ekilde deneyimieye gtrr bizi. Pe
ki ama gerekte edebiyat bunun iin mi okuyoruz? Byle bir kitabin
zaten cinayet eilimi olan okurlar nasl etkileyebilecei sorusunu bir
yana brakrsak, beceriyle gerekletirildii srece neyi veceimiz
konusunda hibir snr yok mu?
Bu soruya hakkyla cevap verebilmek iin tamamen farkl bir ki
tap gerekir kukusuz. yi ve ktnn zenle tanmlanmas, ktle
ynelik sempati yaratma konusunda benzer bir gce sahip olan sine-

5. Le Voyeur (Paris, 1955); ngilizcesi: The Voyeur, ev. Richard Howard (New
York, 1958); Trkesi: Rntgenci, ev. Suat Baer alan (zmir: enocak, 2009).
GAYRAH S ANLA Tl AHLAKI 397

m a v e televizyon gibi baka iletiim aralaryla mukayeseler yapl


mas gerekecektir. Hakim yanszlk teorilerine bir ekilde cevap ver
meden bir ahlaki yargy ortaya srmek byk ihtimalle beyhude ola
caktr. Ahlaki eletiriye cevaben yazar, "Ama ben iyiletirme amacn
da deilim. Kendi genel standardnz bana dayatyorsunuz," dedi mi
i biter. Byle bir konumdan aklc argmanlarla hareket etmek en ni
hayetinde imkanszdr. Bu durum bir arkadamz intihardan vazge
irmeye almaya benziyor: Ana nermenizi nerede bulabilirsiniz?
Yazar eserlerini okuyanlarn herhangi bir ekilde daha iyiye gitmele
rini nemsemiyorsa, sanatsal gdleri ile okurlarnn hayatlannn ni
teliinde herhangi bir iyileme arasnda hibir ba hissetmiyorsa,
byle bir ban varln kantlamaya almak beyhude olacaktr.
stelik bir toplumun ahlak o kadar bozuk olabilir ki, sanatlarn o
u sanatlarn ykc amalar iin kullanma gds hissedebilir. Ama
gnmzde romanclarn ounun -en azndan ngilizce yazanlarn
ahlak konusundaki popler sylemlerden tamamen ayr olarak, sanat
ile ahlak arasnda kopmaz bir ba hissettiklerini dnyorum; sa
natsal grleri ksmen grdkleri zerine bir yargdan kaynaklan
yor ve grn bir paras olarak bu yargy paylamamz istiyorlar
bizden.6 Her halkil.rda, ancak byle romanclara -ka kii olurlarsa
olsunlar- tekniin ahlakiliine dair bir eyler sylenebilir. Esas niye
tn ahlaken sorgulanabilir olduu eserler karsnda yenilgiyi kabul
lenip, ahlaksz anlatcnn belagatli yalanlar nedeniyle yazarn ahla
ki yargsnn yanl okunduu eseriere yzmz dnmeliyiz.

YAZARlN AHLAKi YARGlSININ MUGLAKLAMASI

Gayriahsi aniatlar istemeden zarar verme riski yaratmak bakmn


dan yalnz deildir elbette. Yanl okuyaniara zarar verebilecek tm
eserteri ortadan kaldrsaydk, Platon'un izinden giderek methiyeler

6. En ahlak eletirmenlerimizden bazlan tam da bu noktada yanltcdr. Les


Iie Fielder romaney "sanatn esas ilevini, kkrtma ve rezalet karna ynndeki
olumsuz ilevini" yerine getirmek iin "hayr" diye barmaya anrken, sanatn
ahlaki ilevini rtk olarak kabul eder. Ama sulamada bulunurken "hayr" deyip
anlalabilir sebepler ne srenler ile srf mahremiyet ve sorumsuzlua snarak
"hayr" diyenler arasnda hibir ayrma gitmez (Leslie Fiedler, "No, in Thunder",
Esquire [Eyll 1960], s. 78 vd.).
398 KURMACANIN RETORG

ve felsefi diyaloglar dnda btn edebiyat yasaklamamz gerekirdi


byk ihtimalle. Eletirmenler Tess'in deneyimsiz okurlara zarar ve
rebileceini sylediinde Hardy'nin verdii cevap yeterince adil g
rnyor:

Karakterlerin davrannn ibretlik olmad, dllerin ve cezalarn hak


edilenle uyumad byle samimi bir sunumun zayf zihinler zerindeki et
kilerine gelince, bunu uzun uzadya dnmek bizim iimiz deildir. Bir d
zine embesilde lmcl yara aan, normal zindelie sahip zekillarda ise can
andnc sonular yaratan bir romann var olmak iin gerekesi var demektir;
aynca en saf zihne sahip yazar bile hibir ahlaki malule zarar vermeyecek bir
roman yazamaz byk ihtimalle.?

Robert Penn Warren, Hemingway'in Silahiara Veda'snn ahlakn sa


vunurken bu alnty kullanr. Ona gre kitabn bir "anlam" varsa,
"modem dnyada Hemingway'in somut olarak sunduu anlamda iyi
kt var olan bir ahlaki ve felsefi meseleyle ciddi bir ekilde" ilgile
niyorsa, aklanmtr; zayflar zerindeki zararl etkisinin bir anlam
yoktur.
Peki ama lmcl yara alanlarn says ile "canlandrlanlarn" sa
ysn dengelemek, edebiyatn ahlakn savunurken kullanmay ger
ekte kabul edemeyeceimiz faydac bir kafa saymaclk anlamna
gelmez mi? ok az insan, hatta bir kiiyi "canlandran" ama pek ok
kiiye zararl olan bir eseri ne yapacaz? Daha da nemlisi, yazarn
niyetlerinin ciddi olduunu, konularnn hayati ya da gerek olduu
nu gstermek eserin sanatsal baars konusunda pek az ey syler.
Bir ekilde nemli bir konuyla uramak iyi yazmak konusundaki
zorunlu admlardan biri olabilir, ama yeterli olmad kesindir. Yaza
rn ahlaki amacn savunmak, onun bir aheser yazmak istediini
gstermekten daha tayin edici olamaz. Tuhaftr ama baka konularda
"niyet yanlgs"na dmeyen eletirmenler bu konuda dmektedir:
Romancnn amalar "ticari" deil "ciddi" ise, ya da soylutuu kutla
mak yerine pislii gstermek zere yola kmsa, teknii ne kadar
kt olursa olsun, ou eletirmen onun eserine en azndan biraz iti
bar tanmalar gerektiini dnmektedir.
Ahlaki soru gerekte, yazarn ahlaki dzenlemelerini netletirme

7. Aktaran Robert Penn Warren, "Hemingway", Literary Opinion in America


iinde, s. 46 1 . Birinci basm Kenyon Review, IX (K, 1 947), s. 1-28.
GAYRAHSi ANLAT! AHLAKI 399

anlamnda iyi yazma ykmll olup olmadyla ilgilidir. Eger


yleyse kimin iin netletirmekten bahsediyoruz? Son dnemde Ian
Watt romann esasen mulak bir biim olduunu ne srd; ona gre
romann ykseliinin ta kendisi, "klasik dnyann nesnel, toplumsal
ve kamusal yneliminden son iki yzyl edebiyatnn ve yaamnn
znel, bireyci ve kiisel ynelimine gei"in8 bir yansmasdr. Ro
man onun "temsili gerekilik" adn verdii eyi, gerekliin kendi
sinin giderek mulak, greli, oynak hale geldii bir dnyada ararken,
baka edebi trlerin "deerlendirme gerekiliinden" kanlmaz
olarak bir eyler feda etmitir.
Bu iddiada kesinlikle bir gereklik pay vardr. Bir tiyatro oyunu
derhal ve dnmeden kurulan bir mutabakata bal olarak baar ka
zanabilir; bir nevi topluluun tek bir noktada toplanmas olmadan ti
yatro ayakta kalamaz ve en rahatsz edici oyunlar bile hemen her se
ferinde kolayca kavranan, yaygn olarak kabul edilen normlara daya
nr, halbuki kurmacalarn ounda karmak ve sorunlu deerler sz
konusudur. stelik tiyatro yazarnn oyunda yaratt kastsz mu
laklklar iyi bir prodksiyonla bir lde giderilir; her ynetmen sa
ysz prodksiyon aracna bavurup mulaklk potansiyeli tayan
unsurlar tanmiayarak kendi yorumunu dayatr. III. Richard hem
sempatik hem antipatik Kral Richard okumalarna izin vermek bak
mndan mulak olabilirse de, her bir tekil prodksiyonda u ya da bu
hatta kaylr. Ama romanda her okur kendi prodksiyonunu yapar.
te yandan bu durum romanlarda mulaklk yaratmann gerekli
ya da zorunlu olduu anlamna gelmez. Keza romanc ile okur arasn
daki iletiim eksikliklerine, sanki iletiimdeki baar kiilik zelli
iymi gibi baklmas gerektii anlamna da gelmez. letiimde baa
rszlk olduunda, Leon Edel bunun, "bazen sanatnn suu olabile
ceini" syler, ama "genellikle daha ziyade uyumlu bir iliki kurmak
zere bir araya gelen iki bilincin baarszlk yaamas olarak kabul
edilmesi gerektiini" ekler. "Hayatta bununla ok sk karlarz;
okuduumuz romanlardan bazlaryla ilikimizde de bunun olmasn
beklemememiz iin hibir sebep yok. "9 Bir yere kadar bu tespitin
doru olduunu kabul edebiliriz; hi phe yok ki iyi okurlar ile iyi

8. Romann Ykselii, s. 203 ve eitli yerlerde.


9. The Psychologica/ Novel (Londra, 1955), s. 1 39.
400 KURMACANIN RETOR

yazarlarn ortak noktada buluamad vakalar vardr ve pek az okur


verilen ipularnn hepsini grecek kadar dikkatlidir. Ama kumaca-
daki mulaklk potansiyeline bakarak u sonuca varmak da eit l
de mmkndr: Tpk iyi bir tiyatro prodksiyonunda olduu gibi,
romanc da eserindeki elerin tanmn eserinin iinde sunmak iin
daha sk almadr.
"yi yazmann" ahlak tam da bu noktada sk sk yanl anlal
maktadr. "Kt yazdn zaman en byk sulu sensin," der Zola.
"Edebiyatta kabullenebileceim tek su budur. Ahlak buradan baka
nerede arayabiliriz hi bilemiyorum. yi ifade edilmi bir cmle iyi
bir eylemdir."Zola'nm aments onun dneminden beri nemli ya
zarlarn ounluu tarafndan kabul edilmitir, ama uras ak ki bu
ament ancak yar yarya dorudur. Bu sadece kusursuzluk peine
dmek deerli olduu iin bir eyi iyi yapmann ahlakl bir eylem
olduu anlamna geliyorsa, ayn zamanda atom bombas atmak, d
zenli ve etkin bir gaz odas ya da mezbaha iletmek iin sylemedii
hibir eyi sanat iin sylemiyor demektir. yi yazmak sadece iyi bir
ifade ortaya koymak olsayd, Zola'nm szleri ancak bu anlama gele
bilirdi. Ama sanatta ahlaklln "iyi yazmakta" yattm sylerken,
deerli bir amac gerekletirme kavramn da iddiamza sessizce ka
tarz. yi ifade edilen bir cmle Zola'nm edebi amalarma hizmet etti
i kadar Hitler'in retorik amalarna da hizmet edebilir. Ama edebi
yatta iyi yazma kavramna okurunuzun kurmaca dnyaya dair gr
n baarl bir ekilde dzenlemek de dahil olmaldr. Kurmacada
"iyi ifade edilmi cmle" srf "gzel"in ok tesine gemelidir; daha
byk amalara hizmet etmelidir ve sanatnm da "iyi yazma" y
nndeki estetik ykmllnn esas paralanndan biri olarak ahla
ki bir ykmll vardr ki o da amalad ekliyle dnyasn ger
ekletirmek iin her durumda elinden geleni yapmaktr.
Bu bak asndan yazarn gayriahsi, ballk gstermeyen tek
nikler semesinde ahlaki bir boyut vardr. Daha nce grdmz
zere nesnel anlat, bilhassa son derece gvenilmez bir anlatc tara
fndan aktanlyorsa, okuru yoldan karmak iin zel ayartlar arz ed
er. Yazarn derinden kar kt davranlara sahip karakterleri su-

10. Zola, The Experimental Novel, and Other Essays, ev. Belle M. Sher
(New York, 1893), s. 365.
GAYRIAHSI ANLATI AHLAKI 401

narken bile, onlar kendini savunma retoriinin ayartclyla sunar.


Dolaysyla bu tr eserlere tepkilerin karmaa ve yanl sulamalar
barndrmas artc deildir.
Katolik okurlar Graham Greene'e kt karakterleri fazla sempa
tik yapt, ktln kendisini ekici kld iin kzmlardr. Byle
okurlar byk ihtimalle kendileri zarar grmezler, onlar daima baka
okurlara verilecek potansiyel zarardan bahsederler sadece. Ama ger
ekten zararl yanl okumalar hakknda; okurun, en ktcl bilin
merkezleriyle en trajik ekilde yanl zdelemesi hakknda hi ya
zl tartma yrtlmedii sonucuna varabiliriz. Ahlaki meselelerin
cam gibi berrak olduu byk hicivlerde bile naif renciler bu ekil
de yoldan kverirler. Greene'in eserlerindeki incelikli yergileri gz
den kararak feci sonulara varan naif okurlann says bu renciler
den ok daha fazla olmaldr.
Zeki bir arkadam ergenlii srasnda Huxley'nin eserlerini s
rekli bir pornografi kayna olarak kullandn kabul etmiti. Cesur
Yeni Dnya'Aa. hicvedilen seks cmbleri onun iin komik ya da hi
civ niteliinde deil, sahiden seks cmbleriydi; iin hicvedilen y
nn gzden karmas da yazarn dorudan bir ipucu vermemesi y
znden mmkn olabiliyordu. Pek oumuz, zellikle de daha dene
yimli okurlarm rehberlii olmadan geni apl okumalar yaptmz
genlik dnemimizde bu trdein yanl okumalar yaptmz hatrl
yor olmalyz. Dehet ya da tiksinti uyandrmas amalanan sahneler
den sadist bir haz almaktan tutun da, yazann hicvettii dnsel ko
numlan benimsemeye kadar ok eitli yanl okumalar yapmzdr
hepimiz.
Byle yanl okumalar, ortada yanl okuma diye bir ey olduu
dnda pek az eyi kantlyor belki de. Gerekten de Hardy'nin ceva
b hl geerlidir. Tine de, yazann ahlaki konumu hakkmda mmkn
mertebe net olma ykmll tadm, byle bir eyi ne srme
nin glne ramen ve tm sorunlu ynlerini dikkate alarak syle
mek zorundayz. Pek ok yazar iin yle bir zaman gelir ki, tarafsz
ve nesnel grnme ykmll ile eserin ahlaki temelini tereddt
sz bir ekilde netletirerek baka etkileri anrma ykmll ara
snda aka bir atma ortaya kar. Yazann tercihlerini kimse onun
yerine yapamaz, ama sanatsal tercihin daima saflk ve nesnellik y
nnde yapldn varsaymak da budalalktr.
402 KURMACANIN RETOR

Szn ettiimiz baanszlklann romann bnyevi koullarn


dan ya da yazar ile okur arasndaki doal bir uyumazlktan kaynak
lanmad konusunda ok net olmalyz. Bunlar ustalkl bir retoriin,
kendini hakl karma amal ayartc sylemiyle sunulan ktcl bir
bilin merkezinden okurun kendini ayramamasmdan kaynaklanr.
Humbert Humbert'a retorik kaynaklarn tam ve snrsz kontrol ve
rildiinde Nabokov'un Lo/ta'daki ironilerini okurlarn gzden kar
masna gerekten aryor muyuz? "... bir trl mutlu olmadm iz
lenimini yaratmaya alyor deilim. Okuyucum ncelikle unu an
lamaldr ki, su periciinin eline dm, onun tutsa olmu, by
lenmi yolcu, deyim yerindeyse, 'mutluluk tesi' bir noktadadr. n
k dnyada bir su periciini okamakla boy lebilecek mutluluk
dnlemez. Bu mutluluklar tesi bir mutluluktur, baka bir snfa,
baka bir duyarlk dzlemine aittir." Bunlar kulaa gerekten ok g
zel geliyor. "Didimelerimize, terbiyesizliklerine, yapt btn mz
mzlklara, surat asmalara, durumun btn bayalna, tehlikesine,
korkun aresizliine karn, hl kendi isteimle setiim, gkleri
cehennem alevlerinin renginde ama gene de cennet olan bu cennetin
gbeinde oturmay srdryordum" (s. 192-3). Her ey ak iin, tp
k Antonius ve Kleopatra ya da dier byk klar gibi! Btn bu
canl savunmadan sonra Humbert'n kendine kzmasn Lionel Tril-
ling'in kabul edemeyeceini zaten grmtk. Onu nasl sulayabili
riz ki? "Cennet" uzun uzadya dramatize edilmi, tasvir edilmi ve
vlmtr; pimanlk ise sadece aktarlr - geri gl bir ekilde
aktarlr: "Bana -bugnk halimle, kalbim, sakalm ve btn r
mlmle bana- Dolores Haze adl Kuzey Amerikal bir ocuk-k-
zn manyan biri tarafndan ocukluundan yoksun braklmasnn
sonsuzluun ak iinde zrnk kadar nemi olmad kantlanma
dka, ite bu kantlanmadka (ki bu kantlanrsa hayatn kt bir a
kadan baka bir ey olmad da ortaya kacaktr), zavalllma, dil
baz sanatn son derece snrl bir etkiye sahip hazin merheminin d
nda hibir eyin ila olamayacana inanyorum" (s. 326). Nabokov
burada Humbert'a sylettiklerinde ciddidir, stelik "okuma yazma
bilmeyen gen serseriler" dnda kimsenin yanl anlamamas iin
gereken her eyi yaptn hissettii de anlalmaktadr (s. 364). Ama
sanatn yasalar onun aleyhinedir. Gerekten de en usta ve olgun
okurlan batan itibaren Humbert'n tatl szlerini reddedeceklerdir;
GAYRAHS ANLATI AHLAKI 403

saysz ipucu vardr, slup batan sona kendini ak eder - ayet okur
bu adan bakarsa. Bu derin ve keyifli kitabn balca keyiflerinden
biri de Humbert'n neredeyse kendini hakl karmasn izlemektir.
Ama Nabokov okurlarndan bir ksmnn, hatta ounun baansz ol
masn garantilemitir, onlar Humbert ile yazar Nabokov'un amala
dndan daha fazla zdeletireceklerdir. Onlara gre sondaki vaz
gei hibir ekilde ilk sahnelerin canlln ldrmeyecektir."
Andre Gide'in Lafcadio'su, yani kendisinin -ve Gide'in- zgrl
n ifade etmek iin cinayet ileyen o rahat ve ekici sulu konusun
da Kenneth Burke'n bir seferinde dedii gibi, byle bir kurmaca
"okurun daha sofistike olduunu ve yazarn kurgulamalarnn kr
krne hareket eden takipisi olmaya almayacan" varsayar. Ki
tap "dindar" okurlar iin yazlmtr, "zehirleyiciler ve kalpazanlar
iin deil".'2 Peki ama okurlarn ahlaken salam olduu anlay biraz
naif deil mi? Okurlar her trl gnah da ileyebilecek insanlar deil
mi? Gide'in izdii portredeki tutarszlklar sebebiyle Gide'in ama
lad mesafeyi tam olarak tutturmak yerine, Lafcadio'nun ahlakyla
kolayca zdeleme ihtimalleri daha fazla grnyor - zira Gide "s
rarla" ona sempati duymamza yol aar.

ELTZMN AHLAKI

Gvenilmez tarzdaki eserlerin ounun yaratt etkinin yazar ile


okurlar arasndaki ironik gizli anlamaya dayandn daha nce
grmtk. Meru olarak yaratlan bu tr etkiler ile zppeliin hazla-
n arasmdaki izgi pek net deildir; ama gayriahsi, ironik anlat, yo
rumda aka ifade edilse asla hogrlemeyecek gizli zppelik ifa
delerine rahata, hatta fazlasyla rahata yer aabilir. Chesterton bir
keresinde Dickens'm poplerliindeki azalmay ksmen "tm sanat
sal dknlklerin en adisine (absent ya da afyon dknlnden

11. Dikkatini kitabn kendisinden ziyade halk arasmdaki eitli esrik ve sorum
suz yanl okumalarma veren The Neve Republic editr, kitaba sanki esasen Hum
bert Humbert'm davrammn savunmasym gibi saldrmt (27 Ekim 1958, s. 3).
Kitap hakknda yanlyordu, ama okurlann ou zerindeki muhtemel etkisi konu
sunda yanldm keke syleyebilseydim.
12. Counter-Statement (New York, 1931; 2. bask; Los Altos, 1953), s. 104.
Marn ve Gide zerine olan makalenin tamam problemimizle alakaldr.
404 KURMACANIN RETOR

ok daha adi bir haz dknlne), sradan insanlann beenmeye*


cei sanat eserlerini beenmenin hazzma" balamt.'^ te yandan
ancak seilmi aznln anlayabilecei ekilde eserler yazmann haz*
z daha da adicedir. Elindeki eserin ihtiyalanna bakmakszm, gayri*
ahsiliiyle "Berlin, Paris, Londra, New York, Roma ve Madridli iki
ardk kuan en uyank genlerine" seslenen bir yazar, halkn kitap
alan kesiminin nyarglanna seslenen yazar kadar sanatsallktan
uzaktr.
Bitmi eseri yazarm gdlerine gre yarglamyoruz elbette. Ama
yasaklama iki ynde de geerlidir: Srf yazarnn zppe olduunu bil
diim iin bir eseri yeremezsem, srf yazan ticari olmay reddediyor
diye bir eseri vemem ya da sadece yazar oksatar yazmaya alt
iin bir eseri ktleyemem. lt eserin kendisi olmaldr; bir eserde
popler izlerkitlenin geici nyarglanna seslenmek gibi ucuz numa
ralar kefeden okur eseri nasl mahkm ediyorsa, yaad glkle
rin altnda eletirel gelenein ticarilik-kart bir duruu buyurmasn
dan baka bir ey gremeyen okur da ayn ekilde eseri mahkm et
melidir. Her iki durumda da asl mesele, eseri temelde ulalabilir kl
mak iin gereken her eyin -ama fazlasnn ya da eksiinin deil- ya
plp yaplmaddr; eser temel etimolojik anlamyla artk yazann
egosuna bal olmayan, kendi varlna sahip bir ey haline getiril
mi, gerekletirilmi olmaldr. Ayrca yorumlar araclyla sahte
bir duygusal yoldalk havas yaratmak Viktoryen romanclara has
bir eilimse, gayriahsi romanclar da okura yapmalar gereken yar
dm miktarn bilmelerine ramen "ciddi" grnmeyi garantilemek
iin daha az yardmda bulunma ynnde gl bir eilime sahiptir.
Zaman zaman ortaya kan zppece havann sklkla karlalan
aklamalanndan biri de, kymetli, durumu kurtaran istisnalar haricin
de ciddi bir sanat izlerkitlesi kalmaddr. rnein Virginia Woolf,
yal yazarlarn kamusal normlara sahip bir izlerkitleye yaslanabile
cei, fakat kendisinin ilerlerken zel deerlerini adm adm ina ede
rek okura fark ettirmeden dayatmas gerektii fikrinden kurtulama
mtr. Ne Austen'n ne de Scott'n dorudan davran biimleriyle il
gili yarglar konusunda syleyecek pek bir eyi olmadn belirtir,
"ama her ey buna baldr.... zlenimlerinizin bakalarnn gznde

13. Kasvetli v'in Everyman basksna giri (tarihsiz), s. ix.


GAYRAHS ANLATI AHLAKI 405

geerli olduuna inanmak, kiiliin mengenesinden ve drt duvann-


dan salverilmek demektir."''* Romancnn bavurabilecei bir d
dnya kalmad iin kendi iine, kendi zel deerler dnyasna dn
mesinin kanlmaz olduu tekrar tekrar sylenir.A m a mutabakat
azalsa bile -tm hazr klielerimize ramen kendi bana ispatlamas
zor bir eydir bu- sanatlar bu azalinamn sorumluluunu biraz da
kendilerinde aramaldr kukusuz. Mutabakatn kaybolmas onlan
zel deer sistemlerine, zel mitlere zorladysa bile, bu kitabn son
ksmnda tarttm trden zel tekniklere zorlad pek sylene
mez. Paralanm bir topluma verilebilecek tepkilerden biri zel bir
deerler dnyasna ekilmek olabilir, ama baka bir tepki de yeni bir
mutabakat recek sanat eserleri retmek olabilir.'*
Mutabakatm farazi azaln byle olumlu bir tarzda karlamann
nnde felsefi ve psikolojik engeller vardr. En ykc felsefi engel ni
hilizmdir ki daima znelcilik, hatta tekbencilik eilimlerini de bera-

14. VirginiaWoolf, The Common Reader {Londra, 1925), s. 301-2.


15. Robert Liddell kaotik bugn ile dzenli gemi arasndaki ayn kartlktan
bahseder. "nsanlar [gnmzde] muhakkak daha ahlaksz deildir, ama lkeli in
sanlar arasnda bile yazann bavurabilecei evrensel bir Ahlaki Uyum standard
yoktur." (Some Principles ofFiction [Londra, 1953], s. 110). Geleneksel tiyatro ile
on dokuzuncu yzyl romann modem romanla karlatran Alex Comfort yle
der: "Modem roman okumn inanlar ya da eylemleri konusunda, toplumun belli
bir kesimine hitap eden on dokuzuncu yzyl ba romannn yapt varsaymlar
yapamaz. ... Yazlan her kitapta koca bir dnya ayn ayn yaratlmal ve insanlarla
doldurulmaldr." "Yakn tarihte ilk defa tamamen paralanm bir toplumumuz
\a" {The Novel and Our Time [Londra, 1948], s. 13,11).
16. Romanclarn nndeki olanaklara dair daha umutsuz bir grn ikna edi
ci bir ifadesi iin bkz. Eari H. Rovit, "The Ambiguous Modem Novel", The YaleRe-
view (Bahar, 1960), s. 413-24: "Modem romancnn ... bir tarafta sadelik ve dom-
danlk, dier tarafta karmaklk ve mulaklk dnda bir seenei yokmu gibi g
rnyor. Kendi deneyiminin ve yirminci yzyl insanlk durumunun kaosunun kor
kutucu anlalmazlklanyla drste baa kmaya alrsa, bir bakma kendine z
g bir biim gelitirmek zomnda kalacaktr. Geleneksel hikye anlatma biimlerini
kullanmaya kalkarsa... bu biimlerin bnyesinde bulunan gemie ait gvenceler
den bazlarn kabul etmek gibi byk bir tehlikeyle karlaacak, dolaysyla duy
gusallk ve melodrama iinde harcanp gidecektir. Bu yzden ciddi bir modem ro
manc deer yaratma uummuna dalmakla ykmldr ve yazd roman -ayet
baarlysa- muhakkak dnl ve simgesel olarak iletiim kuracaktr [yani eserin
dayand deerlerle ilgili domdan yazar beyan yoktur]. Yabanclamasn estetik
bakmdan doyurucu bir metaforla billurlatrmakta baarl olursa, eserinin izlerkit-
le tarafndan kibarca grmezden gelinme ihtimali ok byktr" (s. 424).
406 KURMACANIN RETOR

berinde getirir. Romanc varln hibir nesnel anlam olmadn


gerekten inanyorsa, yazmasnn tek sebebi yazmak istemesidir
son tahlilde bu sebep Hitler'in ya da mesela duvar yazs yazan bilinir
sebeplerinden daha iyi ya da kt deildir. Sahiden absrd bir evren
de okur kaygs duymak da absrd olacaktr.
Ama mahut nihilizmlerin ou bu tam olumsuzlamaya yetmez
yazarlann hemen hepsi bir anlam olduunu, en azndan sanatsal ya
rat eyleminde bir anlam olduunu dnrler. Kant'tan bu yana filO'
zof olmayan yazarlann daha yaygn felsefi varsaym bir tr znel sa
nat-hk {art-ism) olmutur: Deer vardr, ama sadece sanatmm ka
ostan yaratt deerdir.
Bence bu konumdan bile, sanatmn grn iletme abas lehi
ne baz kamimaz savlar karabiliriz. Ama ou durumda bu ko
num neredeyse nihilizmin buyurduu kadar kkten bir estetik tek
bencilii savunmak iin kullanlyor. Joyceun bilin ak tekniinin
babas olarak gsterdii Dujardin yle der: "Btn gereklik, insann
ona dair berrak ya da karmak bilincinden ibarettir." Ayrca Joyce
onaylayarak yapt alntda, "Bir bakma tek var olan ruhtur," der.*
Bu konum bile geniletilerek, yazann srf "kendisi" iin deil,
kendisinin halkla iliki iinde yaayan paras iin gereklik bilincini
netletirmek uruna elinden gelen her eyi yapmasnn gerektii ek
linde yorumlanabilir; bir eser okur-olarak-yazar iin gerekten ak
sa, hitap ettii insanlarca da anlalabilir olacaktr, gibi bir iddiada
bulunulabilir. Ama pratikte bu konum tm okurlara kar bir kaytsz
lk pozuna yol ama eilimindedir. En katksz sanatlarn dahi insan
kibrine kurban gidebileceine inanmak iin dar kafal olmamz ge
rekmez; aynca Joyce'tan bu yana baz romanclann tartmalarna
damgasn vuran ykc -ama ounlukla da elenceli- kltl
grmezden gelmek iin hakikaten modem edebiyata kr krne
kendimizi adam olmamz gerekir.
Byle bir durum konusunda, temelindeki znelcilii reddetmek
haricinde pek bir ey yaplamazm gibi grnyor. Meseleyi burada
felsefi adan ortaya koyamasam da, retorik glklerimizin bu ve
hesinin srf okurlarda daha zekice bir ayrma gitmek iin alarak

17. Edouard Dujardin, Le monologue interieur. Son apparition. Ses origin


Saplace dans l'oeuvre de James Joyce (Pais, 1931),s.99.
GAYRIAHSI ANLATI AHLAKI 407

dzeltilemeyecei ak. Yazann kendisi pek ok teknik tartmasnda


yceltilen yzeysel "nesnellik"ten ok daha g ve ok daha derin bir
nesnellie ulamak zorundadr. lk nce okurlannm gerekten umur
sad evrensel deerlerin derinine inmelidir. Ama dindar eletirmen
lerimizin tavsiye ettii gibi bir nevi sonsuz zeminde hareket etmesi
nin yeterli olacamdan pheliyim.'* Bu zemine dair grn oku
run kabul etmesine yardmc olmak iin yollar arayacak kadar alak
gnll olmaldr. Sanat bu bakmdan hem khin hem vahyeden ol
maldr; Mann ve Kafka gibi khin-romanclar tarznda yeni hakikat
ler kefetmeye girimesine gerek olmamasma, ayrca eserin dayand
normlarm aka beyanna kesinlikle ihtiya duymamasma ra
men, ounlukla olduu gibi egosunun belirledii zel simgelerden
oluan kendi zel grn esasen kamusal bir ey haline dntr
meyi bilmelidir.
Felsefi problem bu noktada psikolojik bir problem haline gelir.
Yazar tm dier insanlar gibi srekli olarak bo gururun ayartcly
la savamak zorundadr. Kabul etmesi onun iin ne kadar zor olsa da,
eylere dair zel gr srf ona ait olduu iin byk sanat olmaz.
Byk sanat olacaksa ancak kendi nesnel varln kazannca, yani
kamunun ulaabilecei hale gelince olabilir.
Ama gr ulalabilir hale gelir gelmez yarglanmaya da ak ha
le gelir elbette; en ho ironilerden biri de yazan ne kadar iyi anlarsak
itibarn o kadar kaybetmesidir, nk onu ne kadar iyi anlarsak, ese
rinde dnmeden kalm bencilce zayflklann o kadar iyi grrz.
Ksacas, yazar anlatclannn gereki olup olmadndan ziya
de, kendine dair yaratt imgeye yani zmni yazara en zeki ve kavra
yl okurlarnn hayran olup olmayacayla ilgilenmelidir. Okurla
rndan nefret eden' ya da eserinin olduundan daha iyi olduunu d-

18. Bkz. Edwin Muir, "The Decline of the Novel", Essays on Literatre and So-
ciety (Londra, 1949), s. 144-50.
19. Henry de Montherlant vakas bu bakmdan en ilgin olandr. Romanlannm
savunuyor grnd aristokrat "kalite etii", "horgrnn erdemi" yaygn itiraz
larla karlamtr. Montherlant'n kendisinin de karakterlerinin savunduu gr
leri benimseyip benimsemediine karar vermek zordur, ama benimsemise eserine
ynelik hayranlmz azaltaca aktr. Son dnemde bir yorumcunun dedii gi
bi, Les jeunes flles'deid K ene Costals gibi bir karakterin sempatik olmasnn
amalandn dnyorsak, yazara tam anlamyla sayg duymamz mmkn de
ildir. "Pierre Costais'm kendi yazanndan ald onaym Georges Carrion, Alissa ya
408 KURMACANIN RETOR

nen zmni yazar kadar bir eseri mutlak unutuluun kollanna kesin
olarak brakan bir ey yoktur. Ve hibir ey yazann kendine ilikin
byle bir tablo izmesinde, gerekte olduundan daha parlak, anlal
mas zor ve ticarilikten uzak grnme abas kadar etkili deildir.
Halka verilen tm tavizlerin ayn lde baya olduu ve yazann
kendisinin "halkn" bir yesi olmad gibi kimilerinin iine gelen
ama nihayetinde gln anlaylar, ne pahasna olursa olsun eserin
satmasm salama arzusu kadar zararl olabilir.
Demek ki kurmacanm retoriindeki en byk problem yazann ki
min iin yazmas gerektiidir. "Yazar kendisi iin yazar" cevabnn
ancak bu "kendi"nin bir tr kamusal benlik olmas, baka insanlann
onun kitaplarma gelirken maruz kaldklan snrlara maruz kalmas
halinde bir anlam ifade edeceini daha nce grmtk. Sk verilen
baka bir cevap da yazann akranlan iin yazddr. ok doru. Tica
ri yazar tanm gerei kendisinin sayg duyamayaca tepkiler isteyen
yazardr. Ama hi kimse yardma ihtiya duymadan yazann dnyas
n grebilme anlamnda yazann akran olamaz. Yazar, alglar zaten
kendisininkilerle uyum iinde olan akranlarnn zaman zaman ortaya
kmasn kaidesinin zerinde pasif bir ekilde bekliyorsa, her eyi
byle okurlara brakmamas iin bir sebep yoktur. O zaman niye zah
met edip kalem oynatsn ki? Okur gerekten de bu anlamda yazann
akranysa, kitaba ihtiya duymayacaktr. Byle okurlardan oluan bir
dnyada iletiim problemini dnmeyi brakabiliriz ve herkes kendi
kitaplann yazverir. Ama gnmz dnyasmm baz olgulanna yakn
grnmesine ramen byle bir dnyann glnl kabul edilirse,
romanc kendi malzemeleri zerine yargda bulunmaktan muaf tutu
lamaz. Bu malzemeleri ancak sz konusu yarg Faulkner'm salt "insa
nn kayd" dedii ey olmaktan karp, yazann tam bir insan olmas
na yardm edecek "stunlara" dntrebilir. Gneyli beyefendinin
Nobel konumasndaki retoriiyla alay edebiliriz, ama yaayan en
byk romanc -bir kez olsun- sylediinde ciddidir.

da Jean-Baptiste Clamence'inki kadar az olmas M. De Montherlant'm zeki bir ya


zar olarak n asmdan daha iyi olmaz myd?" (T.L.S., 6 Ocak 1961, s. 8). Gerek
ten de (faha iyi olurdu. Ama bu aklanmann hakl olup olmadn romanlarn ken
disine sormamz gerekmez mi? Her halkrda, romancmm itiban eserlerin bize ne
ler sylediine bal olarak artacak ya da azalacaktr.
GAYRIAHSI ANLATI AHLAKI 409

Savatan bu yana daha eski, Flaubert-ncesi modellere dnme


ynnde pek ok ar yapld; stelik sadece bak as konusunda
deil, romann genel yaps ve ilgileri konusunda da bu ar geer-
liydi.20 eitli nesnellik biimlerinin dayatt sahte kstlamalar sk
sk saldrya urad; kimi zaman roman yazmadaki kiisel deneyim
lere dayanan son derece dirayetli saldnlar oldu. Ama ihtiyacmz
olan eyin Balzac'a, on dokuzuncu yzyldaki ngiliz tarzna, Fiel-
ding'e ve Jane Austen'a dnmek olduunu dnmek byk bir hata
olacaktr. Pek ok kez ld ilan edilen ama tekrar tekrar canlanp
son derece etkili olan mektuplama teknii gibi^', dier geleneksel
tekniklerin de yeni kullanm alanlar bulacaklarndan emin olabiliriz.
htiyacmz olan ey nceki modellerin basite tadilattan geirilmesi
deil, "saf biim", "ahlaki ierik" ve okur iin biim-malzeme birlii
ni gerekletirmenin retorik aralan arasndaki tm keyfi ayrmlarn
reddedilmesidir. nsann eylemleri bir sanat eseri yapmak amacyla
biimlendirildiinde, yaratlan biim insani anlamlanndan ve insan
lar her eylemde bulunduunda rtk olan ahlaki yarglardan asla ko-
partlamaz. Ayrca son tahlilde, yazarn yapt hibir ey, bu eyi
bakalarnn -akranlanmn, hayali okur olarak kendisinin, izlerkitle-
sinin- ulaabilecei hale getirme abasndan yaltlm olarak anla
lamaz. Roman iletilebilir bir ey olarak varlk kazanr ve iletiim
aralar da -utan verici bir beceriksizlikle yaplmamlarsa- utan
verici mdahaleler deildir.
Yazar okurlarn kendisi "yapar". Onlar kt yaparsa, yani tm
safl iinde oturup, algs ve normlar kendisininkine uyan okurla-
rm ara sra ortaya kmasn beklemekle yetinirse, kt zanaatln
balamamz iin dncelerinin gerekten son derece yce olmas
gerekir. Ama onlan iyi yaparsa, yani daha nce hi grmedikleri ey
leri grmelerini salarsa, onlan tmden yeni bir alglama ve dene-
yimleme dzenine tarsa, yaratt akranlannda dln bulacaktr.

20. rnein bkz. Angus Wilson, The Observer, 7 Nisan 1957, s. 16: "Balzac...
bir kez daha romanclarn geri dnd geleneksel biimin byk ustalarndan bi
ri..."
21. Bu tarzdaki en yakn tarihli eser. Mark Harris'in: Wake Up, Stupid (New
York, 1959) adl keyifli, komik romandr.
Dier tm almalar gibi bu alma da birka yla kalma
dan demode olacaktr - hatta ne kadar ciddiye alnr, yani
tartlr, snanr, gzden geirilirse o kadar abuk demode
olacaktr.
GERARDGENETTE
i k in c i BASKIYA SONSOZ

Kurmacada Retorik ve
Retorik Olarak Kurmaca:
Yirmi Bir Ytl Sonra

Bir kitap geni evrelerce tartldnda, yaymlanmasndan sonraki


yllar yazar iin ileli bir eitim dnemi olabilir. Eski bir arkda den
dii gibi, "Yirmi bir yl, canm, hi biter mi saymayla." stelik zama
n Kurmacann Retorifn gelitirme nerileriyle lerseniz bu yllar
hakikaten uzun gelebilir. Bu nerilerden bir ksm, bir yazann, ese
rinin nasl anlalacan kontrol etme imknnn ne kadar az olduu
nu retti bana. Gerek dost gerekse dman eletirmenler kitabm
hakknda, bana sorulsa syleyeceklerimi syleyemediler; bu yzden
de bu sonszde, yazarlann benzer yorumlarda bulunurken genellikle
direnemedikleri drt ayart konusunda kendimle biraz mcadele et
mem gerekti: eletirmenlerin yanl aktardndan, hatta sylenenin
tersini anladndan ikyet etmek; bir konuda ilk yorumu sizin yap
m olmanza ramen bakasnn takdir topladndan yaknmak;
eletirmenlerin sizin eserinizde uzun sre nce kesinlikle rtlen
grleri savunmaya devam etmesine kzmak; ya da tam tersine, en
ok rabet gren meseleler sizin eserinizde sonuca kavuturulmu ol
masna ramen baz yeni eletirmenlerin inatla sizin modanzn ge
tiine karar vermesine itiraz etmek.
Bu ayartlar yllardu- beni sk sk drtyor. Hatta her yl daha da
gleniyorlar: Kitab okumaya zahmet etmeden kitapta ne dendiini
bilen insanlann says artyor; bir zamanlar kitab okuduunu hatrla
yan ve akllarnda kalanla ona gnderme yapan insanlann says da
artyor. O halde bu parlak yeni hretlerin tm romanlann gereki
olmas gerektiini sylediimi iddia ederek aslnda sadece ikinci b-
412 KURMACANIN RETOR

lmn baln okuduklann ortaya serip sonra da elini kolunu salla


yarak uzaklamasna niye izin vereyim? Mehur bir okur-eletirme
kitabmda inancn konuyla ilikisini yanl ele aldm ima ettiinde,
asimda onun bu konudaki grlerini ondan yirmi yl nce beinci
blmde dile getirmiken imdi niye sessiz kalaym? dl kazanan
belli bir makaledeki temel fikirlerden hepsinin bu kitapta bulunduu
nu dnyaya niye hatrlatmayaym? "Wayne Booth ... ve Jean-Paul
Sartre" gibi eletirmenlerin "anlatcnn ahlaki deerlendirmelerinin
illaki gvenilir olmadn unuttuunu" dnen okuma-zrlleri
ifa ederek niye biraz elenmeyeyim?
Ama byle misilleme giriimleri sulanandan baka kimsenin
umurunda olmayacaktr. O yzden diimi skarak kitabn okurlaryla
kavga etmek yerine kitab geniletmeyi ve baz noktalarna aklk
getirmeyi setim. Korkarm bu seimim yznden aadaki ksm
sadece asl kitab okuyanlara anlaml gelecektir.
Balmda "Kurmacann Retorii" dememdeki bo gururun
maskesi deli ok oldu; imdi olsa kitabma "Bir Kurmaca Retorii"
adn verirdim, ya da belki "Anlatmn Pek ok Retorik Boyutunun
Bir Vehesine, Baz Snrl Kurmaca Trleri zerinde zellikle Du
rarak Bakmann Muhtemel Bir Yoluna likin Giri Niteliinde Not
lar" gibi bir balk kullanrdm. 1961'de, hikye anlatanlara "didaktik
olmayan, okurlarla iletiim kurma sanat olarak grlen kurmacann
teknii - ya da ... retorik kaynaklar" hakkmda sylenebilecek eyle
rin hemen hepsini sylediimi hissediyordum. Baz boluklar brak
tmn farkndaydm (bkz. "beinci yl dnceleri" No. 379).* Ama
kitap yaymlanmadan hemen nceki aylarm tkenmilii ve coku
suyla konuyu genel olarak anlatmay byk ihtimalle baarm oldu
umu hissettiimi hatrlyorum; artk geriye benim deinmediim hi
kyelerdeki sonsuz deikenlere sistemi uygulamak kalmt sadece.
Binlerce eletirel yomm -bash eserlerde, sohbetlerde, mektup
lamalarda karlatm itirazlar, geniletmeler, uygulamalar, rnek
lemeler- bu kibrimi her yl daha da komikletirdi. Yine de kitaba g
venimin tkenmediini aka sylemek zorundaym: imdi yeniden

1. Yerden tasarruf etmek iin bundan sonra dipnotlardan mmkn mertebe ka


np burada olduu gibi kaynakadaki numaralanm balklara gnderme yapaca
m.
KNC BASKIYA SONSZ 413

okuduumda pek ok noktann daha gl ifade edilmesi gerektiini,


pek ok grm artk savunmadm grmeme ramen, kitabn
merkezi sorgulamas bana hi de "bayat" gelmedi. Girdiim baz tar
tmalar artk eskimiti tabii ki. Ama dnemin moda fikirlerine yapt
m saldrlarn, bugn hl eletiri tartmasna katmak isteyeceim
temel noktalar gsterdiini fark ettim.
Gerekilik adna genel kurallar koyma eilimine blm ikiden
bee kadar yaptm saldn buna iyi bir rnektir. "Yazarn sesine y
neltilen saldrlarn ounluu kitabn 'gerek' grnmesini salamak
adna yaplmtr muhtemelen," demitim (s. 49). yi zet, kt keha
net. Son dnemdeki eletiriler an gereklik ya da gerekilik vur
gusundan sknt ekmedi. Onun yerine, kurmaca dilin daima "opak"
olduu, yani asla kendisinden baka bir eye gnderme yapamayaca
gerekesiyle "gndergesellie" saysz saldr yapldn grdk.
Bu yeni dalgadaki geerli savlann byk bir ksm benim "doal nes
neyi" reddetmemle (s. 108-26) uyumlu bir dile eksiksiz tercme edi
lebilir. Mesele "nce ben demitim" iddiasnda bulunmak deil, ger
ekilikle ilgili o kadar sayfa boyunca nian aldm asl hedefin hl
eskisi kadar nemli olduunu belirtmek: Soyut kurallar koyanlar h
l muzaffer bir edayla topraklarmzda at sryor.
Bugn kurallar biraz farkl: "Tm iyi romanlar gerekd olmal
dr"; "Tm iyi yazarlar znel gdlerine teslim olmal ve budalaca,
gereklemesi imknsz nesnellik ryasndan vazgemelidir"; "Tm
iyi okurlar -yani 'gl' okurlar- okuduklann ve inandklanm tm
kurmacalara dayatmakta serbesttir; eskiden metne sayg denen ey
artk zykrc pasif teslimiyet olarak adlandmisa daha iyi olur". Tm
bunlar yanm hakikatlerdir ve romanlan, yazarlan ve okurlan yargla
mak iin kolayca bavurulan genel kriterlere yol aarlar. Dahas, e
it eit yazarla eit eit okurun, eit eit metinde bulumasn
-inceleme konusu olarak retorii sememizi hakl kartan bu hari
kulade bulumann gereklemesini- engellemekte nceki yanm ha
kikatlerden bile daha etkili olabilirler.
414 KURMACANIN RETOR

Geniletmeler
I. il k d n e m v e s o n d o n e m ANLATILARIN HEPSNDE

A. "... kurmaca hakkndaki en ilgin sorularn ouyla ilgilenmiyo


rum" [nsz]
Bunun doru olduu ak, ama kitap, konusunun baka muhtemel ko
nularla nasl ilikilendii hususunda her yerde yeterince net deil.
Dolaysyla okurlar sk sk kitabn aklma bile gelmeyen alanlarda bir
eyler yapmaya altn dndler. nszde birka ayartc konu
darda braklyor, ama bakalarnn da zikredilmesi, sonra da bu
konu zerinde durulurken onlann neden paranteze alnmas gerektii
aklanmalyd.
Her ey birbiriyle u ya da bu ekilde ilikili olduundan, bir ba
kma her kitabn keyfi bir konu sekisi (rnein tarihlerden ziyade ro
manlar) olmas zorunludur; keza konunun problemleri arasnda da
seim yaplr (biimsel gzellikler ya da konik giriftlikler yerine et
kili retorik ifadeler); ayrca problemlerle baa kma yntemleri ara
snda da tercihte bulunmak gerekk (genel kurallardan sonular kar
mak yerine romanclann nasl yazdna dak ampirik gzlemler). Bk
kitap yazmak iin -herhangi bir kitap yazmak iin- ilginlik potansi
yeli tayan hemen her eyi danda brakmak zorunludur.
Dolaysyla yorumcularn bu kitapta kurmaca hakknda bk kita
bn yapabilecei pek ok eyin aka eksik olduunu sylemesi ba
na hep anlamsz grnmtr. Bu kitap drt drtlk bir "kurmaca te
orisi ya da "anlat imknlarmn yapsalc bir tipolojisini" sunmaz,
"anlatsalln doasn" her ynyle ele almaz, "metinleraraslk"
yle dursun, "metinsellik" retisi bile gelitirmez. Yeterli bk Re-
zeptionstheorie, eletiri anatomisi, hatta bir kurmaca poetikas geli
tirmez kesinlikle. Herhangi b k eyin sistematik bilimi deildir, "an
lat bilimi" bile deildir. Bu liste epeyce uzayabilir. Kitap asimda bu
meselelerin hepsine temas etmektedir, fakat bunlar baka isimlerle
ele almakta ve ou durumda da hepsinin esasen retorik olan bk ala
nn iine uyabilecek paralara indirgenebileceini gstermektedir.
Baz okurlarn kitab sahip kt alanlar fethedememekle sulama
sna pek amamak gerek.
ik in c i BASKIYA SONSOZ 415

Bir taraftan, hl savunduum bir iddia kitabn bandan sonuna


kadar rtk olarak varln koruyor: Retorik soruturma her eserde
uygulanabilir, hibir kurmaca eser bu mercekle baktmzda ilgin
malzemeler sunmamazlk etmez. Dier taraftan byle genel bir fay
dalln setiim sorulardaki ve cevaplama yntemlerimdeki radikal
snrllklarla nasl ilikilendiinden hemen hi bahsetmemiim. im
di iimden "oulluk"la ilgili ksa bir blm eklemek geiyor; byle-
ce belli bir soruturmadaki seimlerimizin optik ara seimimizi na
sl etkilediini gsterebilir, her kamera, mikroskop ya da teleskobun
baka aralarn saklad ya da karanlkta brakt noktalar aa
karabileceini anlatabilirdim. Ne yazk ki oullukla ilgili ciddi cid
di dnmeye balaynca ksa, basit ve net bir blm yerine uzun ve
karmak bir kitap ortaya kt; retorik aratrmann baka almalar
la nasl rekabet ettiini ya da onlarla i ie getiini okumak isteyen
ler iin tek yapabileceim, onlar Critical Understanding'& (Eleti
rel Anlay) (No. 377) bana katlmaya davet etmek.
Kitabn teorik kapsamn snrlarna ilikin mulaklnn yan s
ra, tarttm kurmacalann stats konusunda da bir netlik eksiklii
var. Bu eserler 1960'a kadar okumu bulunduklarm arasmdan, yani
biraz da tesadfen "seilmi" rneklerden ibaretti elbette. Yine de za
man zaman cokuya kaplarak bu kitaplar bana Tanr tarafndan vah-
yedilmi, ayrca bu kitaplann esiz doru okumasn bulmuum gibi
yazmm. Kitabm iinde kitabm tretildii malzemenin rnekleri ol
mas gerektii ok ak: yani birbiriyle arptrlan genel kavramlar
yerine tadma varlm hikyeler. Ne yazk ki rnekler genellikle r
nekledii eyden -zellikle bellekte- daha canldr ve rneklerim si
nir bozucu olsa da fikirlerimin geerli olabileceini okurlara hatrlat
mak iin yllar boyu epeyce vakit harcamam gerekti.
Blackvvell yaynevi 1975'te bana Lawrence'm mektuplann ieren
bir kitap gndermiti. Kitabn te birini okuduktan sonra sayfalann
arasndan, "Sevgili Profesr Booth: D. H. Lavvrence'm romanlan d
ndnzden daha gzeldir," diye krmz mrekkeple yazlm bir
not kmas ok houma gitti. Saygdeer, hibir kan olmayan bir
paketleme grevlisinin, onun gznde Lawrence'a hakszlk ettiimi
renmemi istediini dnmek harikayd. Adam (yoksa kadn my
d?) ok haklyd: Kitapta Lavvrence'a hi adil davramimyor. Bir fik
rimi rneklemek iin bir roman setiimde, fikrimi en iyi yanstann
416 KURMACANIN RETOR

seiyorum. Burada da Lawrence'n "taraflda saldrs ile, dengele


ri Lady Chatterley'nin ve sevgilisinin lehine ve kocas Clifford'm
aleyhine deitirmesi arasndaki atmay gstermitim; amacm
byk bir yazan hafife almak deildi.
imdi bile her rnei snrlamak iin baka bir rnek vererek, he
pimizin yanlabileceimizi hatrlatp her okumann snrlarn sapta
yarak kitab yeniden yazmak istemem. te yandan. Ak Kadnlard
severim." "te yandan, pek ok eletirmen Lady Chatterley'in Sevgi-
//s/'nde Mellor'un konumasm gayet etkili bulmu, hi de komik ol
duunu dnmemitir." Ama tercihlerimin mutlak olmadn keke
daha sk belirtseydim.
Byle bir dikkat gsterseydim, tartmaya katmadm eserleri
hafife aldm dnen okurlarn yaratt baka bir sorun da ortaya
kmayabilirdi. Yllar boyunca u szler kulamdan hi eksik olma
d; "[yi Asker, Eugene Onegin] gibi ahane bir roman nasl kk
grrsn ya da [Smollett, Havvthome, Stendhal, Hugo, Goethe] gibi
byk bir yazara nasl kaytsz kalrsn?" Halalarmdan biri John
Galsworthy'den ok az bahsettiim iin beni asla affetmedi. Bu okur
lar zmni yazarmda, okuduu tm kurmacalarla biraz gurur duyan
-tm bu dnyann stesinden geldiini ya da gelmek zere olduunu
gstermeye fazla niyetli- bir adam grm olmallar. Kendi yeniden
okumalarmda ben de bazen bu atlgan gen adam yakalyorum ve
imdi bu vesileyle "hepsini geri alyorum".

B. "Ama ihtiyacmz olan eyin B a h a c a ... Fielding'e... dnmek ol


duunu dnmek byk bir hata olacaktr." [s. 409]
rnek verirken yaptm tercihlerin belki de en kt etkisi, okurlar
dan bir ksmnn kitab modem kurmaca karsnda geleneksel kur-
macann dummu hatta savunmas olarak anlamasyd. Bu kadar b
yk bir yanl anlama olamaz, ama imdi kitab okuduumda bu yan
l anlamann nasl ortaya ktm grebiliyorum. Verdiim rnekle
rin orantsz lde byk bir ksm modernlik ncesinden; aynca
modem tekniklerin getirdii zenginlikleri aa kartmaya harcad
m vakit, bu tekniklerin zaman zaman onlan savunanlarn houna
gitmeyebilecek bedellere mal olduunu gstermeye harcadm vak
tin yannda o kadar az kalm ki, gya nceki yzyllarda tipik olan
KNC BASKIYA SONSZ 417

basit, net bir anlatya dn istediimi sanan aceleci okurlara alan


amm.
Benim niyetim son dnemde konmu baz soyut kurallar ihlal edi-
liyor diye eski kurmacalar sulayanlara kar kmakt. Hl kural-
koyuculara kar kmak istiyorum, ama onlara kar polemiimi net
letirmek iin, hem eski uygulamalar neden o kadar bariz bir biimde
kt bulduklarn (zira yazar yorumu gerekten de ounlukla fena
halde suistimal ediliyordu) hem de yeni kurallarn onlara niin mutlak
geerlilikte grndn (zira vdkleri uygulamalar pek ok edebi
zenginlii mmkn klmt) daha salam bir ekilde gstermek ister
dim. u anda metni gzden geiriyor olsaydm, baz ar, dorudan
haletiruhiye maniplasyonlan konusundaki tenkitlerimi geniletir
dim (s. 214-8), Camus'nn D' ve Yabana's\ (s. 308-14) gibi eser
lerde, James Joyce'ta, Porter ve Faulkner'da vs. yazarn sessizliinin
kullanmna, yaratlan kastl ve temel karmaaya dair zaten gl
olan vglerimi daha da glendirirdim. Geriye dnmemekten ve
"nceki modellerin basite tadilattan geirilmesi"nin (s. 409) sama
lndan bahsederken ciddiydim, ama imdi ciddiyetimi gsteren da
ha fazla rnek vermi olmay diliyorum. Bu ekin sonunda Beckett'n
Elik'm analiz ederek onuncu blm gerektii gibi geniletmeye, on
nc blm de snrlandrmaya alacam.

C. "... [ mutlak sessizlik]..."


Benim asl konuma ait olup da atladm en nemli ey muhtemelen
destan, roman ya da yk deil de tarih, mit, gazetecilik, rya anlat
lar, dedikodu, yalan, muziplik trnden anlatlarn oluturduu koca
bir aland.2 Bunlarn hepsi de kitabmda tanmlanan her kayna kul
lanabilir ve bunu neden yazmadm da bilemiyorum. Aslnda kita
bn taslaklanndan birinde adm "Anlatnm Retorii" koymay ska

2. Sanat olan hikyeler ile baka bir ey olan hikyeler arasnda keskin, sab
izgiler ekme eilimim gemi yirmi bir ylda zayflad. Bu izgiler baz amalar
iin hl faydal olabilir. Ama "estetik" davranma derdindeki her eletirmen dzen
li olarak panzehir almak iin mesela Kenneth Burke okumal, Mircea Eliade'nin mit
aratrmalanyla ilgilenmeli, halk arasndaki anlatlan byk nemde sanat eserleri
olarak deerlendiren yeni antropolog dalgasnn kitap ve makalelerine bakmaldr.
rnein bkz. Wendy Doniger Onaherty, "Illusion and Reality in the Yogavsistha,
or.The Scientific Proof of Mythical Experience", 0adran/(Bahar, 1981): 46-65.
418 KURMACANIN RETOR

dnmtm. "Kurmaca-d" hikyeleri danda brakmak kitab


bitirmeye yardmc oldu, ama hi kuku yok ki biraz Thucydides ya
da Gibbon'dan bahsedebilir, bir-iki fkray analiz edebilir veya dedi
koducular ile sylenti yayanlarn bululann "sanatlann" bulula-
nyla kyaslayabilirdim.
Kurmaca biimlerine younlatm iin anlatnn hayatmzdaki
gerek nemi kitapta garip bir ekilde karanlkta kalyor. Kemeth
Burke hikye anlatmann, "simgesel eylemler" ina etmenin insann
tanmlayc zellii olduunu sk sk ne srmtr: Dier hayvan
lar da dnyay deneyimler, "bir portakaln tadn" (Burke'n rnei)
en az bizim kadar keskin bir ekilde duyumsar. Ama asla portakahn
tadma dair bir hikye anlatamazlar: "Bugn portakal bahesinde do
layordum ve ne buldum biliyor musun? En lezzetli portakal..
Anlat retorii konusunun tm hikye anlatmlannda ilkesel d
zeyde evrensel olduu artk benim iin ak; bu evrensellii bozacak
anlatlar ancak bilgisayarlann ya da rasgeleletirilmi programlarn
rettii anlatlar olabilir. Bu anlatlarda bile insan-okur ktdan bir
anlat hissi yakalad anda konu geerlilik kazanm Bir eletirmen
anlat hissinin nasl yakalandm, verili iaretlerden anlat dnyas
nn nasl ina edildiini aratrabilir; geri byle eserlerle urarken
mevzunun ilginlii en azndan yan yanya azalr: Hikye aracly
la tanan insanlar, hikye olarak birbirine hediye verip alan insanlar
yoktur zira.
Bu yzden kurmaca retorii bu devasa mevzunun nispeten byk
dallarndan biridir sadece. ster kurmaca, isterse tarihsel, felsefi ya da
didaktik herhangi bir hikye hakkmda syleyeceklerimiz dier tm
hikyeler hakkmda sylediklerimize baz bakmlardan benzeyecek
tir. Emma'da ironi ile sempatiyi dengeleyen retorik. Dou Ekspresin
de Cinayet'te gizem yaratan retorik, Thucydides'in Tarih'inin gerek
olaylan anlattna inanmam salayan retorik, 1984' te totaliterlik
ten nefret etmemi ve korkmaim salayan retorik - bunlann hepsi ay
n teknikleri kullanr. Ama benim kendimi snrlamay setiim kur
maca retoriinin ok zel sorunlar vardr. Her kurmaca tr daha

3. Yine bu nokta da Burke'n eletirilerinin tamamna dalm durumdad


ama zellikle bkz. Language as Symbolic Action. Ayrca bkz. benim Modern Dog
ma and the Rhetoric ofAssent (Chicago, 1974), zellikle s. 180-204.
KNC BASKIYA SONSZ 419

fazla zel sorun retmekte ve her bir hikye esiz talepler ortaya koy
maktadr. Bu ifadenin gerekli kld edebi tr teorisiyle ilgilenmeye
aada devam edeceim. (Tarihsel anlat ile kurmaca anlat arasn
daki ayrm hakknda daha fazla bilgi iin bkz. aada s. 434-5.)

II. AKLA GELEN TM RETORK ARALARDA

A. "Yine de James gzlemcinin [Marcher'm] arkasndan bize gizli


ipular vermeseydi, grnte silinmi yazarn gze batmayan s
lubuyla yorumlar yapmasayd, Marcher'm son derece akla yakn
grlerinefazla gmlme ihtimalimiz de vard. Pek ok eletirme
nin iaret ettii zere, sonu bir nevi ifte grtr... [s. 293]
Byle meseleler zerine ok pasaj yazdm, ama keke daha fazla yaz-
saymm. "Dil" ve "slup" bu kitapta biraz es geilmi, ama dizinde
-erlebte Rede, style indirect libre* ve ngilizcedeki muadilleriyle bir
likte- neredeyse hi bulunmamalarnn iaret ettii kadar kt bir du
rum yok. Daha nce dediim gibi, pek ok eletirmen kurmacann
nasl harika bir ifte-sese (ya da l, drtl seslere) msait olduuna
iaret etmitir. James Phelan'n Worlds from Words'\i (Kelimeden
Dnyalar) ve Mikhail Bakhtin'in Dostoyevski Poetikasnn Sorunlar
(No. 465, 369) gibi eserleri okuduka, ok genel baz terimler altna
ne kadar fazla ifte-ses tipi ve nans sakladmz rendim. Kendi
mi savunmak iin eletirel terimlerin deimez kavramlar olmad
n, ironi ve gvenilmez anlatc bal altnda tarttklarmn byk
bir ksmnn bakalarnn erlebte Rede gibi terimlerle ya da Bakhtin'
in "polifoni" ve "heteroglossia" terimleriyle tarttklarna denk oldu
unu syleyeceim sadece. Ayrca kurmacalarn dilden yapldn
dnen analizcilerden hl iddetle aynlyorum; kurmacalar (en
azndan bizim buradaki amalarmz asndan) eylemlilik halindeki
karakterlerden yaplr, dilde anlatlr. Bu yzden deneyimimiz ger
ekten dille dolaylamr, ama modem kurmacadaki nadir biimler ha
ricinde, hayal edilmi insanlardan oluur.-'

erlebte Rede, style indirect libre: "serbest dolayl anlatm"n srasyla Alman
ca ve Franszcas. -y.n.
4. Bu iddiay destekleyen savlar iin bkz. No. 21, 22, 85, 465, 492, 630 v
Scholes'un no 462'deki makalesi. Bir sanat eserinin u ya da bu tekil ey olduu y-
420 KURMACANIN RETOR

Aslnda kurmacadaki seslerin daha satr satr ve titiz analizleriyle,


konunun (kitabn aksine) "kurmaca dilini"^ azmsamasnn gerekme
diini gstermek isterdim. Ama imdilik, hatrlatma babnda bir ks
mna hzlca bir bak attmz dnelim - Flannery O'Connor'n
"Parker'n Srt yksnn ilk paragraf.
Parker'n kars n sundurmaya oturmu fasulye kryordu. Parker onun
biraz uzanda basamaa oturmu somurtkan bir suratla onu seyrediyordu.
irkindi, irkin. Suratnn derisi ince ve soganm zerindeki zar gibi gergin,
klrengi gzleri buz ekilerinin ulan gibi kck ve keskindi. Parker
onunla neden evlendiini anhyordu da -onu yataa atmasnn baka yolu
yoktu- neden hl onunla oturduunu anlayamyordu. Hamileydi, hamile
kadnlar da en bayld kadmlar deildi. Gene de oturuyordu onunla, kadn
sanki by yapmt. aknd Parker, kendinden utanyordu.

lk iki cmlede, sorgulamamz iin hibir neden grmediimiz bir


sesten sahne hakkmda mutlak bir bilgi alyoruz. Ama nc cmle
de birinciye ikinci bir ses, yani Parkerm sesi ekleniyor. Adeta "Flan
nery O'Connor" arkadan yle bir ey sylyor: "Parker ona bakar
ken, onun ok irkin olduunu dnd." Ama "irkin" szcn
tekrarlayan Parker'dr - ve slubu ikinci cmlede "somurtkan" sz
cnde, onun zenle "biraz uzaa" yerletirilmesinde, hatta bir b
tn olarak cmlenin sakngan dzensizliinde zaten sezdirilmi olan
karakterle rtmektedir.
ifte-ses bir kez kurulduktan sonra, onun hrm dncelerini tu--
nak iaretlerine gerek kalmadan okuyabilir, hem kahramann szleri
ni hem de yazarn grn kimi zaman kahramann, kimi zaman ya-
zann olan, kimi zaman da sahibi ayrt edilemeyen ifadelerde takip
edebiliriz. ki benzetme -soan zar ve buz ekici- ile "yataa at
mak", "en bayld kadnlar deildi" ve "by yapmt" gibi ifadeler
Parker'n isel dilinin nasl ilediini gsterir. Ama "Gene de"nin ona

nndeki her iddiaya getirdiim oulcu snrlama iin bkz. Critical Understanding,
zellikle s. 47-57.
5. Bu ifade David Lodgen kitabna (No. 554) gnderme yapmaktadr elbet
Kurmacalarn sadece szcklerle anlatmakla kalmadn, ayn zamanda aslnda
szcklerden olutuunu varsaymasmn yaratt snrllklara ramen, bu kitabn
ounu memnuniyetle kendi kitabma dahil edebilirdim. Bu kart varsaymlarn
sonulanna dair en sistemli tartma Phelandadr (No. 465). Dil konusunda daha
aydnlatc grler iin bkz. Bakhtin (zellikle No. 368) ve Genette, No. 532. Er-
lebte Rede hakknda daha fazla bilgi iin bkz. No. 539 ve 582.
ik in c i BASKIYA SONSOZ 421

ait olmad aktr, ayrca "aknd" ve "utanyordu" da byk ihti


malle aknl ve utanc ifade etmek iin onun kullanaca szler
deildir. Daha da karmak olan nokta, "utanyordu" szcne gel
diimizde tersine evrildiini, normal kullammmdan kanidn,
bir kabahat ileyenin duygusu olmaktan karlp anlatcnn sesini
Parker'm sesinden iyice ayran komik bir szce dntrldn
grmemizdir. OConnor'a gre, hamile bir ee sadakat konusundaki
utancn komik bir insani kusur olduu ok aktr.
Bu hikyenin devamnn komik mi yoksa ciddi mi olduunu bil
mesek de anlatc ile Parker arasmda byk bir yaknlk ve byk bir
mesafe olduunu artk biliyoruz: Anlatc onun dncelerini bilecek
ve onun diliyle iletecektir, ama kendini hem dncenin ahlaki ieri
inden hem de dncenin meydana geldii sluptan srekli olarak
ayracaktr.
Byle bir dilin karmaklklan hepimizi g bir duruma sokar: Ya
okur ustalkl retorik yeniden-kurmamn tm kaynaklarn kullana
caktr, ya da pasaj yoldan sapacaktr. Yine de hangi szcklerin ke
sinlikle O'Connor'n olduunu, hangilerinin sadece Parker'a atfedile
bileceini, hangilerinin mulak bir ekilde paylaldn nasl bildi
imizi takip etmek kesinlikle basit bir i deildir (OConnor'n baka
bir hikyesi olan "Her kn Bir nii Vardr"da [No. 744, s. 152,-69]
ironiyi analiz ederken bunu da gstermeye altm).
Bu kitaptaki sorunum dili karaktere ve olaya tabi klm olmam
deil; eserin amalan bakmndan imdi olsa bunu yine yapardm.
Benim sorunum dilin hangi anlamda nce geldiini tam olarak belirt
memek: lk karlatmz ey dildir, en yakmdan temas ettiimiz
ey dildir, hayal ettiklerimizi "olgulsu" karsnda snarken geri dn
dmz ey dildir.
Bu vurgu eksikliinin ak bir gstergesini gerekilik eitleri
listemdeki tuhaf bir atlamada buluyoruz. Eletirmenler gerekilik
programlann gerekten de benim tammladm (s. 63-7) drt boyut
ta yaparlar. Ama dier yandan dildeki gerekilii yazann eserinin
nihai snamas olarak gsteren programlanmzm da bulunduu ak:
"Kula hi iyi deil"; "karakterlerinin hepsinin konumas birbirine
benzer, stelik dnya yznde hi kimsenin konumayaca bir e
kilde konuuyorlar". May Doyle Springer'n hatu-latt zere bu bo
yutu atlamtm ve imdi beinci bir boyut olarak ekliyorum.
422 KURMACANIN RETOR

B. "Herhalde zerinde en ok allm ayrm kiiyle ilgili ayrmdr."


[s. 162]
Dpedz yanl. Aslnda zerinde son derece az allmt (nelere
yol aabileceine dair rnekler iin bkz. No. 417,559,560). Bu konu
zerine ok konuuldu, tekniin dier vehelerinden ok daha fazla
ilgi grd, ama yorumu takip eden benim szlerimde olduu gibi, y
zeyin altna imlemedi. Bu yeni baskda sayfa 162'nin banda "hi"
yerine "pek" dendiine dikkat edin ki bu bile fazla gl bir iddia ola
caktr.

C. "Devam ettike edebilir [eserleri yazar sesinin tm izlerinden arn


drmaya alyorsak], eseri gze arpan her kiisel mdahaleden,
aka edebi olan her antrmadan ya da renkli metafordan, her
mit ya da simge deseninden ar indirabiliriz." [s. 30]
O halde niin byle vaatlerin ardndan kitabn kendisini bu konulann
nemli olduuna dair baka her trl iaretten anndrdm? Buna ce
vap vermekle vakit kaybetmeyeceim. Ama metaforlar iin No. 516,
522 ve 556'ya, kinayeler iin No. 414'e bakabilirsiniz. Mit ve simge
retorii iin ak ve net bir kaynak bitmiyorum, ama kavramsal terc
mede becerikli okurlar No. l'den balayp -birka yl sonra!- No.
765'e gelinceye kadar kabaca eserden birinde konuyla ilgili bir
eyler bulacaklardr.
Buraya kadar gelmi olan tm okurlann gznde, bir anlat etkisi
ni artrmak iin herhangi bir yazarn kulland her retorik figr ya da
mecazn konumuzun bir yerlerine oturduu gayet ak olmal. Aristo
teles'in Retorik'nn hemen her sayfas, Quintilian'n Institutio Orato-
m 'sndaki (Hitabet Enstitleri) ya da Kenneth Burke'n insan etkile
iminin gramerine, retoriine ve "simgelerine" dair antsal alma
sndaki hemen her ara belli bir hikyenin ya da muhtemel bir hik
yenin baarsn ya da baanszlm aklayacak bir eyler bulnam-
za yardmc olabilir.
KNC BASKIYA SONSZ 423

III. KLTR, s iy a s e t VE TARHTE

A. "... teknii keyfen tecrit ettiimin, yazarlar ve okurlar etkileyen


tm toplumsal ve psikolojik kuvvetlerden ayrdmn bilincinde
yim." [nsz]
Fredric Jameson'nn Marksizm ve Biim'm& (No. 673A) "Booth'un
eserinin deeri en nihayetinde genel olarak muhafazakr konumun
dan gelir: Tehis olarak faydaldr ... pratikteki tavsiyeleri de gerile
meden ve gemie ynelik ksr bir zlemden baka bir anlama gel
mez" (s. 358) szlerini okuyunca fkelendiimi kabul etmeliyim.
Benim "temelde tarih-d bir yaklama" sahip olduuma, "edebiyat
tarihinin geri dndrlemezliini" kavrayamadma, "zamanmzda
siyasal olann demode anlamda etik olandan nasl nce geldiini" an
layamadma ilikin szleri de (s. 357). Jameson denen yeniyetmeyi
1950'de niversite birinci snflara verdiim bir derste renci olarak
tanmtm, ama yirmi yl sonra eserimi reddeden -hem de siyasi ze
minde reddeden- bir kii olarak kyordu karma. Benim projemin
tarih-kart deil tarih-am olduunu, bunu bilinli olarak yapt
m, kurmacanm retoriini incelemekle baka romanlarm ve'roman
yorumlannm siyasi tarihini incelemenin farkl eyler olduunu gre
miyor muydu acaba?
Ama bir sre sonra yattm ve kltrel tarihin nerede rol oynam
olabileceini dnmeye baladm. Bu kitap boyunca elbette ki bir
nevi eletiri tarihi gsteriliyordu: anlat tekniinin nasl tartlaca
na dair bir teoriler tarihi. Bu tarihte ilk bata Aristoteles ve Platon var
d, sonra iki bin yl akm acayip bir boluk yaanm (bu dnemde in
sanlarn ok sorun yaamadan nasl iyi eyler yaplacan bir ekilde
bildiklerine dair ipulan var), aniden bir grup kt adam hi yoktan
ortaya km, gstermenin anlatmaya stnlne dair yanl yn
lendirici fikirler savunmaya balamlard. Onlardan sonraysa doru
ve kalc faydaya sahip bir gr gelmiti: benim grm! stelik
tm bunlar srasmda snf, ulus, cinsiyet ya da eitimin rettii hibir
fark olumamt! Biraz karikatrletirdim, ama kitabm asmdan
mahcubiyet duymama yetecek kadar doru bir tablo bu.
Burada zmnen baka bir tarih, bir kurmaca tarihi daha vardr. Bu
tarih aa yukar yle ifade edilebilir: Kurmaca tekniklerinin gittik-
424 KURMACANIN RETOR

e karmaklamaya doru dmdz ilerleyen basit bir tarihi olduunu


ne sren ok sayda insan vardr; ama gerekte bu tarih ok smrl
bir anlamda dz ilerler. Yzyllar getike giderek daha fazla teknik
kaynak biriktirdik; ama bir teknik ne kadar modem olursa olsun, onu
tercih etmek baka tekniklerle elde edilebilen etkileri feda etmeyi ge
rektirdiinden, modem yazarlar sadece snu-l bir bakmdan eskiler
den daha iyi dummdadr: Yalnzca iinden teknik setikleri sepet b
ym, atlabilecek ilmek eitleri artmtr.
Bu tarihlerin tatminkr olmad aktr. Uzun uzadya anlatlsa-
1ar bile, kltrlerin ve anlat sluplarmn neleri anlatt konusunda
ciddi bir rencinin bilmek isteyecei hibir ey sylemezler. Her ta
rihsel dnem iindeki tekniklerin ve biimlerin asl zenginliine dair
bildiimi dndm eyler nda beni tatmin edebilecek tek ta
rih, anlatsal baar ve baarszlklar aklayan sebeplerin peine d
erken benim gsterdiim ihtimam gsteren bir tarih olabilir ancak.
Belli bir tarihsel urak belli bir teknik ya da biimsel devrimi niin
tevik etmitir? Kitabmda sylediklerimin, dneme ve kltre gen
ken tahmin edebileceimden daha ok bal olduunu kabul etmek
-ki buna hazmm- yetmez; keza Bat tarihinin baka bir uranda
"benim" bu kitab yazamayacam; hatta baka bir yer ya da zaman
da "ben"im ayn "ben" olmayacam; 1961 yada 1982'de "bizim" bir
esere verdiimiz bir tepkinin, M 431, MS 1749,1815 ya da 1869'da
"bizim" vereceimiz tepkiden kkten farkl olduunu; yazarlann,
okurlarm ve metinleri eletirel gzle yeniden okuyanlarn teknikleri
nin kendi zamanlarn, snfsal nyarglarm, zel kltrel anlannda-
ki -belli bir edebi trde neyin uygun neyin uygunsuz olacam belir
leyen- anlat uzlamlarm yansttn kabul etmek de yeterli deil
dir. Bu tr bir ey hakknda salt doalama dzeyinin tesinde konu-
mamn bir yolunu kefetmek gerekir ve ben de bu yolu kefedeme-
mekle kalmayp ayn zamanda bu ynde abalayan pek ok eletir
meni de ikna edici bulmadm itiraf ediyorum.
Sadece zaten inandktan eyleri bulanlarn aksine anlattklan ta
rihler akla yakn gelen ideolojik ve tarihsel eletirmenler, hem edebi
eserlere hem de bu eserlerin yansttktan iddia edilen kltrel feno
menlere yakndan bakacak kadar uzun sre durup izleyenlerdir. zel
likle Mikhail Bakhtin'in benim kitabmn koymu grnd smrla-
n amaktaki becerisi karsnda etkilendim. Bakhtin bir yandan ya
KNC BASKIYA SONSZ 425

zarlarn ve okurlarn nasl "yapldklarna" kltrleri tarafndan ve


ksmen de tkettikleri anlatlar tarafndan nasl yapldklanna yalan
dan bakyor. Dier taraftan da belli bir kurmacaya bakarak sahici ya
zarnn eseri yazmak iin neye inanmas gerektiini, zellikle de ya-
zann potansiyel okurlan konusunda nelere inandn karsamakta
olaanst bir beceri sergiliyor. Bir zamanlar etten kemikten yazarlar
ile zmni yazarlar arasmda ve okurken eklini aldmz eitli okur
kalplar ile deien kltrlerimizde nefes alp veren fiili benlikleri
miz arasnda yaptm keskin aynmlan baz amalar iin sorunsalla-
trmam gerektiini imdi grebiliyorum. Ama bu ayrmlara daha ya
kndan bakmadan nce -bir kez daha- boumamz ve baa kma
mz gereken baz kafa kanklklan var.

Netletirmeler

I. KURMACAD AK RETORK VE RETORK OLARAK KURMACA

A. "... geni anlamda retorik... dar anlamda retorik..." [s. 119]


ki retorik anlay arasmda btn kitap boyunca devam eden, ama
her yerde tutarl bir ekilde korunmayan bir ayrm sz konusudur:
kurmaca eserlerin aleni ve fark edilir sylemi olarak (ki bunun en u
biimi yazar yorumudur) kurmacadaki retorik ve "toptan bir iletiim
eylemi gibi grlen btn eserin bir vehesi olan daha geni anlam
daki" retorik olarak kurmaca. Bu aynmn hakkn vermek iin her
hangi bir ksm tamamen batan yazmak ya da kitab ikiye blmek
gerekmiyor. Okurlann verili bir savunma ya da rnein teknik mese
lelerle mi ("retorik uzlamlarla m") yoksa retorik adan baklan b
tn bir hikye anlatma sanatyla m ilgili olduunu sormay hatrla
malar yeterli olacaktr. Bu aynma daha byk bir dikkat gsterilme-

6. Bu konuda eitilmek yava ileyen bir sre. Baz etkileri, yorumlama


yardmc olmak iin "gerek" yazarlarm mefhumlanm devreye soktuum Critical
Understanding'de grlebilir (zellikle bkz. s. 272-318). Aada (s. 438-41) verdi
im karmak liste de byle ortaya kt ve u an zerinde altm etik ve siyasi
eletiri konulu kitabm etkiledi. Bakhtin'in tarihi, toplumsal eletiriyi ve biimsel
meselelere saygy birletirme ynndeki etkileyici abalan iin bkz. No 368-70,
zellikle de "Forms of Time and Chronotope in the Novel" babkl makalesi.
426 KURMACANIN RETOR

sinin bizi nereye gtrebilecei konusunda baz noktalan daha sonra


netletireceim (s. 442-4'te "tr farklanndan" bahsederken ve s. 446-
9'da "canl olay rgsnden" bahsederken). imdilik kafa kantrma
potansiyeli tayan pasajlara tek bir rnek vermekle yetineceim:

B. "Lawrence'n tarafszl meselesinin teknik gere seimiyle tama


men balantsz grnmesi gayet manidardr.... [K]ararmz onun
yazar olarak vaaz verirken u ya da bu biimi kullanmasna dayan
maz. ... [B]u kitaptaki hakszlk her neyse, romann nvesinde yat
maktadr." [s. 90-1]
Nve nedir, kabuk nedir? Yazarlar, metinler ve okurlardaki belli bir
"nesnellik" trn savunmamm -"nvedeki" adaleti talep etmemin-
teknik nesnellie dair retilere ynelik (ve kendi iinde hakl) daha
kapsaml itirazlanmm glgesinde kalmamasn isterdim. Bir btn
olarak merkez ve eper sorunu kitabn genelde gsterdiinden daha
karmaktr. Genette gibi incelikli bir yazar bile (bkz. aada s. 449-
51), "anlatnn" bakalatrd birincil diegesis'm* ne olduuna nasl
karar verdii konusunda bizi tamamen karanlkta brakr. Steme'de
olduu gibi Proust'ta da gerek nve -btn ikincil bahanelerin tesi
ne geen ey- anlatmann hikyesi deil midir? Yine de hi phe
yok ki nesnellik sorunu, hikyenin merkezi olarak neyi gryorsak
onun zerinde durmamz gerektirir.^
Bu tr sorunlarla derinlemesine uraan bir eletirel gelenei da
ha birka yl nce kefettim. Mikhail Bakhtin ve evresi nesnellik ve
kurmaca teknii konusunda Bat'da yrtlen pek ok tartmann
yakn gemie kadar ulaabildii noktann ok tesindeki sofistike
bir dzeye uzun zaman nce ulamlard. Ama "hi kimse" onlarn
eserlerini bilmiyordu.
Bu sonszn taslaklarndan birinde Bakhtin'in kkrtc ve atl
gan Dostoyevski vgsyle ilgili syleyeceklerim iin on iki sayfa
harcamtm. Bakhtin'e gre Dostoyevski "romanm" hakiki nesnelli

* Yunanca "anlatm". Yunancada "taklit" anlamma gelen ve kurmacada gstere


rek ya da canlandrarak aktarma tekniine iaret eden nmesis'in aksine, diegesis
anlatarak aktarmaya dayal bir temsil tarzdr. -y.n.
1. "Gerek" diegesis'in uuculuuna dair faydal bir tartma iin bkz. Barbara
Hermstein Smith, No. 462, s. 209-32, zellikle s. 224 vd.
KNC BASKIYA SONSZ 427

e doru bnyevi ilerleyiinin doruudur; bu nesnellie yazar baskn


bir sesi bastrmay baardnda ve "yabanc" karakterlere tam ses ve
rerek sahici bir "polifoni" yarattnda ulalmaktadr. Yer sknts
yznden o sayfalan Bakhtin'in kitabnn, University of Minnesota
Press'ten Caryl Emerson'n tamamlamak zere olduu yeni bir evi
risinin (No. 369) giriine saklamam gerekiyor. Burada nemli olan
nokta, Bakhtin'e karlk vermek iin Lavvrence hakknda syledikle
rimin altn izmemin gerekli olmas: Nesnellik sorunu neticede belli
tekniklerle deil, verili bir dnya grn aktarmak iin tm teknik
lerin nasl sralandyla ilgilidir. imdi ksaca deineceimiz "ah
lak" meselesinde bu nokta zellikle nemlidir.

II. r e t o r ik VE AHLAK

A. "Bunlarn [anlatsal olaylarda karakterlere sempati duymamzn


sebeplerinin] en iyisi nemli ahlaki seimler yapmak zorunda ka
lan iyi bir insan manzaras olmutur daima." [s. 140]
Ahlaki onayla ilgili szlerim pek ok okurum iin yanl ynlendirici
olmaya devam ediyor. artc lde ok kii, iyi bir kurmacada On
Emir'den bazlarn ileyen sempatik karakterler bulduklannda,
kurmacada ahlaki yargmm nemini reddetmek iin kamt bulduklar
n dnd.
unun altm daha kaln izmeliydim: Bir karakterin yapt ey
geleneksel yarglara gre ahlakszlk saylsa bile, yapmak zorunda
olduunu dndmz bir eyi yapmay setii zaman ahlaki ona
ymz alr. Hatta sebeplerini onaylyorsak, geleneksel ahlaka aykm
davrandnda onu zellikle severiz. Byk bedeller deyerek bu
"ahlakszl" yapyorsa yaratt etki daha da byk olur.
Eylemleri bize ikna edici gelirse en sevimsiz tipler bile, genel
standartlara gre yarglandklannda ne kadar ahlaksz grnrlerse
grnsnler, dnyaya meydan okumamz salayp onaylnz alabi
lirler. Gstermeye altm zere, ahlaki karakteri yakndan okuma
yapanlar dnda herkesten gizlemenin son derece etkili yollanndan
biri ieriden grlerdir. Ama en uzun ieriden grler bile Jason gi
bi bir karaktere kar ahlaki yarglarmz ortadan kaldrmaz (s. 320-
1). eriden grlerin salayabilecei genel sempati ya da scakla
428 KURMACANIN RETOR

ek olarak ahlaki sempati kazanmak isteyen yazar, karakterin hayran


olunas bir tercih yapma kapasitesine dair bize kamt gstermelidir.
rnein Atlantic Cityfilmi, bizi bakarakterin en sonunda bir adam
ldrmeyi becerdiinde hissettiklerini hissetmeye ikna eder: "Karak
teristik" korkaklm aarak ahlaken zafer kazanmas karsnda b
yk bir kvan duyanz. Benim kendi "gerek" ahlaki yargm, herhan
gi bir kiinin kendini kanunun yerine koyarak birini ldrmesinin b
yk bir hata olduunu syler bana - kurban filmde gsterildii gibi
insan olarak be para etmese ve kahramann hayatn tehdit etse bile.
Ama filmde kendisi iin mmkn olan en ahlaki tercihi yapan bir
adam grdmden hislerim harekete geer.
Belki de "ahlaki" szcnn ta kendisi pek ok okur asndan o
kadar olumsuz anlamlarla ykldr ki "doru seimler" iin baka
bir szck bulmamz gerekir. Ama aklma byle bir szck gelmiyor
- aynca hangi szc kullanrsak kullanalm, yaratlan etkiler de
imeyecektir.

B. "Peki ama etkiler arasnda seim sz konusu deil mi?... Gayriah-


si anlat karmza o kadar ok ahlaki glk karyor ki, ahlaki
sorulan teknikle alakasz olduu iin bir kenara itmek mmkn de
il." [s. 390] "Kumacada 'iyi ifade edilmi cmlesrf'gzel'in ok
tesine gemelidir; daha byk amalara hizmet etmelidir ve sa
natnn da 'iyi yazma' ynndeki estetik ykmllnn esas
paralarndan biri olarak barndrd ahlaki bir ykmll
vardr ki o da amalad ekliyle dnyasn gerekletirmek iin
her durumda elindengeleni yapmaktr." [s. 400]

Bunlardan hibirini kesinlikle geri almak istemiyorum (tuhaf "bann-


drd" metaforu hari); aslnda bugn sanatnn etik ve siyasi y
kmllkleriyle ilgili sorunlar ve kendimizi budala gibi gstermeden
"tekniin ahlakllndan" nasl bahsedeceimiz zerinde durmakla
daha da fazla ilgileniyorum. Ama retorik soruturmadan treyen so
nular ile benim tartma gtrmez ahsi ballklarmdan ibaret
olanlar arasnda daha akbir ayrm yapmalydm.
imdi bile ntr bir duru benimseyip kitab bir tr kurmaca bilimi
isteyenleri tatmin edecek ekilde yeniden yazamam. Bir kez kurma-
caya retorik adan bakmay setikten, bir kez "okurlarla iletiim kur-
KNC BASKIYA SONSZ 429

ma sanat" olarak, okurlara "kurmaca dnyalar dayatma" sanat ola


rak grlen kurmaca tekniini incelemeyi setikten sonra bu "dnya-
lann" gerektirdii her eyi ciddiye almakla ykmlydm elbette;
tm anlatlarn "inanlar" ve "normlar" dediim eylere bal olma ve
bunlar dayatma tarzndan, modem jargonda "deerler" denen, Bakh-
tin ve dier Avrapal eletirmenlerin "ideoloji" dedii eyi savutur
mam ok zordu. En ntr grnenleri de dahil olmak zere tm hik
yeler hem ne syledikleri hem de sessizlikleri bakmndan ahlaki, si
yasi ve dinsel ("dinsel" szcn bugnlerde antropologlann tart
malarnda grlen geni anlamyla kullanyorum) yarglara dayanr.
1961'den bu yana anlaty daha bilimsel bir ekilde ele alma ynn
deki pek ok giriim u kat gerek yznden suya dmtr bana
kalrsa: Kurmaca biimlerde nemli olgularn ou ayn zamanda de
erdir ve deerleri grmezden gelmek incelenen nesneyi eksikli bir
hale getirir.
Bunun anlam herhangi bir hikyedeki deerlerin benim ya da si
zin deerleriniz olduu deildir kesinlikle. Baz yerlerde, zellikle de
on nc blmde, okuma yaparken, retorik sorunlar incelerken,
benliklerin ve toplumlann tesisinde ve eletirisinde belli edebiyat
eserlerinin greli deerleri zerinde dnrken etik karmaklklara
adil davranmanm ne kadar zor olduunu unutmu grnyorum.
Cdlinele ilgili tartmam kadar yzeysel olmayan bir etik ve siya
si eletiri kitab yazmaya alrken bile hl bu glklerle urayo
rum. (nc srtmelere dair bir rapor iin bkz. No. 516, 617 ve
634A.) Kurmacamn retoriine (ya da s. 389-90'da tarif ettiim varsa
ymsal yaplara) uygun den problemler ile hikyelerin okurlara ve
toplamlara yaptklannm deeriyle ilgili yarglar arasnda sert ve hzl
bir izgi izecek bir nokta bulamadm fark ettim. Ama bu konular
da son blmdekinden ciddi lde daha net olabileceimi umuyo
rum.
430 KURMACANIN RETOR

III. YAZAR VE OKUR t r l e r i

A. "...sonucuna varsak bile... yapabiliriz.... yapmalyz.... Kesinlikle


emin deilsek... ihtimalini deerlendirmek zorundayz. ... [B]u
glkle illaki karlarz..." [s. 335 - ve daha pek ok sayfa]

Bu zgvenli "biz"lerde yanl bir ey var, hem de slupsal bir kalem


srmesinden te bir yanllk. Genliimde "biz"im verdiimiz tep
kilerden bahsederken sergilediim zgven karsnda ok anyo-
rum. Buradaki biz kim? Etten kemikten okurlar olarak "biz" ngr
lemezdir ve kimse byk bir gvenle "biz"den bahsedemez.
Kitapta sk sk yazar bunu bilmiyormu hissi oluuyor. Halbuki
her snfta ve retmen odasnda yaptm tartmalar, ayrca zaman
iinde istikrarszl ortaya kan kendi okumalarm bana iin asln
retmiti. Anna Karenina okumamda yllarn yaratt etki dikkatimi
ekmiti - belki de bundan bahsetmeliydim. On sekiz yandayken,
otuz iki yandaki Levin ile o tatl gen kz Kitty'nin (tam benim ya
mdayd!) ilikisini ve evliliini ocak ile hazirann talihsiz bir ele
mesi olarak grmtm. Bu kz neden kendini o mklpesent yal
adamn kollanna atyordu ki? Otuz iki yandayken kitab tekrar oku
duumda ve derste anlattmdaysa bu evlilik tam tersine Kitty iin ta
lihli bir durum gibi grnmt: "Levin onun olgunlamasma yardm
c olacaktr!" (imdi altm bir yandaym: "Bu iki ocuk byle dav
ranarak ne yaptklarn zannediyorlar?") Yine de "bizim" -etten ke
mikten okurlann- sadece tek bir tepkisi, "bizim" tepkimiz, olabilirmi
ya da olmalym gibi konuma iznini kendime sk sk veriyorum.
Neyse ki kitapta "biz'ie ilgili sylenenlerin byk bir ksm zmni
yazarn koyutlad grece istikrarl izlerkitle -metnin bizden olma
mz istedii okurlar- hakknda szlere kolayca tercme edilebilir.
Bugn bu tercmeyi yaparken, her okuma ediminde oynadmz do
utan, kanlmaz yaratc roln altn izmek isterim. Son dnemde
ki "okur-eletirmenler" fiili okurun, hikyede yaplan her eyi (elbet
te hikyenin anlatcs da buna dahildir) "yapmak" zorunda olduun
da srar etmekte ok hakllar.* Aynca bu kadar eitli varlklar olduu-

8. Okur eletirilerinin eitliliine iyi bir giri iin No. 735 ve 736 birletirilebi-
lir.
KNC BASKIYA SONSOZ 431

muz in fiili okumalar daima bir lde eitlilik gsterecektir.


Yine de pek ok hikyeyi okurken oumuzun aleni kavgalarda
kabul edilenden daha fazla deneyimi paylatm ne sryorum.*
Herhangi bir hikyeye -Don Quijote, The Mayor o f Casterbridge,
Gurur ve nyarg, Oliver Twist- gnderme yaptmzda byk ortak
deneyim merkezlerine iaret ederiz: "Hepimiz" (yani hemen hemen
hepimiz) Dona verdiimiz farkl tepkilerden bamsz olarak Sano
Panza'ya gleriz; hepimiz Michael Henchardin kaderine zlr, Eli-
zabeth ile Darcy'nin evliliine sevinir, Oliver denen zavall aresiz
olann haline acrz. Yine de kitabmda paylatklarmzn ve anla
mazlklarmzn kaynaklan konusmda zaman zaman kafa kantrc
olduumu kabul ediyorum. rnein erkek okurlar ile kadn okurlarn
tepkileri arasndaki byk fark tamamen ihmal edilmitir. imdi kita
bn rtk erkeklik ieren "biz"lerle ve aka erkeksi olan ifadelerle
dolu olmakla kalmayp, feminist eletirinin ortaya kard ikna edi
ci alternatif okumalann (rnein bkz. No. 533,557,634A, 643,735,
736) zenginliklerinden hi bahsetmediini grnce oke oluyorum,

B. "'Zmni yazar' neyi okuyacamz ... seer;... kendi seimlerinin


toplamdr.... Byk bir eser zmni yazarnn 'samimiyetini' kurar;
bu yazar yaratan adam eserinde cisimletirdii deerlere hayatn
baka alanlarnda ne kadar ters derse dsn bu durum dei
mez. Zira bizim bilebileceimiz kadaryla, hayatndaki tek samimi
an bu roman yazd an olabilir." [s. 84-5] "Ksacas, yazar kendi
sinin bir imgesini yaratt gibi okurun da bir imgesini yaratr;
kendi ikinci benliini yaratt gibi okuru da yaratr ve en baarl
okumalar, yaratlm olan yazar ve okur benliklerinin tam bir mu
tabakata vard okumalardr." [s. 148]
"Gerek" yazar ile zmni yazar, gvenilir anlatc ile gvenilmez an
latc arasndaki ayrmlar muhtemelen kitabn geri kalannn tama
mndan daha fazla yoruma yol at. Ama benim terimlerimi kullanan
kitap ve makaleleri okuduka tatminsizliim artt - stelik bu konuda
yalnz da deilim. Okur eletirilerindeki sluplann son yirmi yldaki

9. Merkezi anlamaya kar eperde anlamazla dair daha eksiksiz bir tart
ma iin bkz. No. 377'de "veri" ve "danda"y\a. ilgili tartmam; aynca bkz. Kader,
No. 470 ve 471.
432 KRMACANIN RETOR

geliim srecinde giderek daha ok sayda eletirmen daha incelikli


analizler denemitir.'
Ne yazk ki daha fazla kesinlik aray -beeriyeti almay da
ha bilimsel hale getirme ynndeki abalarn ounda olduu gibi-
sklkla konulann yoksunlamasna yol amtr. rnein bu konu
larla ilgilenen herkesin okumas gereken eserlerin yazan olan Gerald
Prince, metnin hem "iinde" hem "dnda" zengin bir "muhatap" ya
ni okur ya da dinleyici tipolojisi gelitirmitir (bkz. baka eserlerinin
yan sra No. 468). Prince tm fiili okurlann aksine her trl edebi,
ahlaki ve siyasi ilgiden anndnlm, metinde ima edilen ya da metne
getirilen bir "sfr derece" alc ("muhatap") koyutlar; bu kasten soyut
yapyla baladktan sonra da, sfr dereceye koyut olarak ne ekledik
lerini grmek iin metinleri byk bir kesinlikle inceler. Fakat onun
bu soyut iz srmeleri bana gre herhangi birinin fiili okumasmdan
ok uzaktr."
Her deneyimli okur iin -bu bakmdan hepimiz deneyimli okurla
rz- herhangi bir kurmaca metinde ima edilen bir inanlar ve deerler
aralnn tamamm aklamaya alan analizleri daha faydal bulu
yorum haliyle. rnein Peter Rabinovvitz trl zmni okuru her
hangi bir basl hikyeyi alp okumaya balayan fiili okurlardan ayr
ma konusunda gl ve etkili bir sav ortaya atar (bkz. No. 607 ve
715-19). ncelikle Rabinovvitz'in "yazar izlerkitlesi", "yazann varsa
ymsal izlerkitlesi" adm verdii kesim, yani yazann eseri ulalr k
larken, zellikle de olgusal temelini anlalr hale getirirken syledi
i ya da sylemedii her eyde zmni olarak bulunan okurlar vardr.
Bu izlerkitlenin yeleri benim zmni ya da koyutlanm (postulated)
okuruma benzemektedir (bkz. s. 147-8); her baanl okumada bu
okurlar en sonunda zmni yazarn tm olgu ve deerlerini (veya o
unu ya da en nemlilerini) paylarlar. Ama Rabinovvitz'in yazar iz-
lerkitlesinden bahsetme tarz benim tartmamda akla kavuma-

10. Bunlar listelemek bile koca bir kaynaka gerektirir. Ama rnein bkz. No.
373,383,392-3,396-7,423,427,430,438,448,453,455,462,466,468,469,481,
493, 498-500 - glnleme tehlikesi bulunan listeyi ksa kesmek iin Phelan'n
kaynakasnn III. ve IV. blmlerindeki hemen her eyi katabiliriz.
11. Wolfgang Iser'n ima edilen okur konusunda gelitirdii modeller her oku
run fiilen deneyimledii ve ou ima edilen okurun sergiledii tutkulardan benzer
ekilde anndnlm gibi grnr bana ounlukla. Onunla bu konudaki gr al
veriim iin bkz. No. 671.
KNC BASKIYA SONSZ 433

yan sorunlu bir olgunun altn izer: Zmni yazann hitap etmek zere
yazd okur metnin ak hitaplannda bulunduu kadar metindeki
sessizlikte de bulunur. Yazarn neyi zikretme ihtiyac hissetmedii,
bizim kim olduumuzu dndn -ya da umduunu- gsterir.
"Demby'nin The Catacombs'u (Katakomplar) ... altmlann banda
geer ve ancak okur 22 Kasm 1963'te John F. Kennedy'nin suikaste
urayacan bilirse kt sonun yaklat hissi yakalanabilir." Tam
da roman bu olgu konusunda sessiz kald iin "yazar izlerkitlesine"
mensup olan okurlarn bunu zaten bildii karsamasn yapabiliyo
ruz. Ayn ey deerlere dair inanlarmz iin de geerlidir: Hikye
nin bal olduu deerlerden hangilerini yazann zikretme ihtiyac
duymad, okumaya balamamzdan nce bizim kim olduumuzu
dndn syler.
Bu yzden, onuncu blmde olduu gibi "sessizliin kullanmla
r" zerinde dnmeye baladmzda sadece modem eserlerde ya
zarn gzden kaybolduu yanlgs yaratan sessizlikler zerinde dur
mamalyz. Eserde sylenmeden braklanlar Homeros ve Fielding
de de en az Samuel Beckett'tki kadar aklaycdr. Ardndan Rabi-
npwitz keskin bir ayrm yapar; Benim kitabmda da rtk olarak ge
en bu ayrm, metinde zmnen bulunan ve "fiili" okur tarafndan bir
bakma rneklenen yazar izlerkitlesi ile katlyormu gibi yaptmz
"anlatsal izlerkitle" arasndadr. Anlatnn iindeki dinleyiciler, ya
zar izlerkitlesi ve nefes alp veren okurun tersine hikyedeki olayla-
nn gerekliine ve anlatnn aslnda bir tarih anlats olduuna inanr
lar. Anlatsal izlerkitle hem Sava ve Bar'taki Nataa, Pierre ve An-
drey'in gerek insanlar olduuna, hem de Moskova'nn 1812'de yan
dna inanmaktadr; yazar izlerkitlesi ise Moskova'nn yandma
inanr, ama karakterlerin gerekliine sadece inanm gibi yapar.

12. Sessizliin nasl antrma yapabileceine dair zellikle iyi bir tartma i
bkz. No. 414, s. 10 vd. "Sessizliin" oklu anlamlan son yllarda genellikle "yok
luk" (absence) ad altnda edebiyat almalarnn alldk bir temas haline geldi
elbette. Burada beni ilgilendiren sessizliin tersine, yokluk genellikle o kadar en
gin ve hatta sonsuzdur ki, bu inceleme tekil ilerin baars ya da baanszh konu
sunda bize hibir ey retemez. Ksacas, "yokluk" genelde metafiziin ya da me-
tafizik-karthnm bir temasdr. Okurlann bir hikyeden anlam karabilmek iin
yardma aka ihtiya duyduu alanlarda yazann zgl sessizlii tamamen farkl
bir konudur - btn gz nne alndnda nemi daha azdr kukusuz, ama yine de
kendi adna ilgintir.
434 KURMACANIN RETOR

Okuma deneyimine ve "ilgiler"le "inanlar"a dair aklamalarm


da kritik olan bu aynm, zmni yazar ile "sahte" okurun paylat
"umutlar, korkular ve beklentilere" dair genel szlerimde bulankla
maktadr. lgimi eken herhangi bir roman okurken katldm anla-
tsal izlerkitle karakterlerin kaderi ve kitabn neticesine dair umutlar
ve korkular gelitirir. Ama yazar izlerkitlesinden biri olarak ben ka
rakterlerin gerek olmadn, umutlarnn ve korkularnm ise sadece
hayali olduunu bilirim (yer ve zaman birlii kurallarna saldrrken
Samuel Johnson da buna iaret eder).'^ Dolaysyla, kendi umut ve
korkulanmla atan gl beklentilerim ve arzularm olur sklkla.
Othello'da ilk geceki seyirciler daha oyunun en balarmda, hatta bel
ki de oyun balamadan nce Othello ile Desdamona'nn sonunun k
t olacan bilmektedir; biz de onlarn sonunun kt olmasnn kii
sel dzeyde bizim iin anlam tamadn biliriz, ne de olsa bu "sa
dece bir hikyedir"; hayali insanlarn -eski dostlan olan tannlann bi
razck katksyla- kendilerini nasl ykma srklediklerine dair bir
dizi betimlemeden biridir sadece. Ama tm bu bilgiler -ayrca sahne
leme ii, aktrlerin tarihsel gemileri, Akdeniz'in corafyas, rksal
kkenler ve nyarglar, buradaki ve dardaki evlilik detleri hakkn-
daki dier bilgilerimiz- olay gerek saymakla kalmayp gerekten
korku ve panik hisseden, en sonunda kederlenen anlatsal izlerkitleye
katlmamz asla engellemez. Tarih ve gazetecilikteki pek ok anlat
deneyiminin aksine kurmaca deneyimi bu yzden zel bir ifte rob,
yapma trnden oluur: Snrsz sayda yazar izlerkitlesine katlma
kapasitesine sahip fiili dinleyici ya da izleyici olarak benim zellikle
u hikyede varsaylan izlerkitleye katlmam "salanr" - stelik on
lara numaradan deil gerekten katldm syleyebiliriz; ama anla-
tsal izlerkitlenin bir yesi olarak ok daha ileri gidiyormu gibi ya
par ve fiziksel olarak gerek olmalarna ramen "sahte" olduunu
bildiim gzyalar bile dkebilirim.
Sonuta inan sistemleri arasnda ortaya kan gerilim (normal
durumlarda bilin dzeyine kmayan bir gerilimdir bu) kurmaca
alanlannn temel iaretidir, ayn zamanda pek ok ayrt edici etkinin
de kaynadr. Bu etkiler arasnda, "gerekte" kendimize ikamet etme
izni vermeyeceimiz lde geni dnyalarda ikamet etme zgrl-

13. Kendi Shakespeare basksna nsznde.


ik in c i BASKIYA SONSZ 435

de vardr. Bu etki yazar izlerkitlesinin tarihsel olgular konusunda


inand her eyle bilinli olarak ve aka elien, yani ksacas kur
gusal hale gelen tarihsel anlatlar haricinde tm tarihsel anlatlarda
kesinlikle eksiktir.
Son dnemdeki baz eletirmenlerin, tm anlatlar arasndaki il
gin benzerliklerin peine dmek gibi gayet dzgn bir i yaparken
anlatlarn hepsini kurmaca bal altmda toplamas sonucunda de
nen bedeli tam anlamyla anlatacak yerimiz yok burada; okuma dene
yimine deil sadece teoriye hitap eden byle devasa gruplamalar
yapmakta kullamlan argmanlar da ele almam mmkn deil. Bun
lar ya genel metafizik, antropolojik veya dilsel ilkelerden yaplan -
kanmlardr, ya da "kurmaca" gibi bir kelime bir zamanlar kklerinin
geldii anlama gelebilirmi gibi antik etimolojilere bavururlar.

C. "Ksacas, puslu aynalardan yansyan sisli manzaralara o kadar


uzun sre baktk ki sisi sevmeye boyladk. ... Yine de hepimiz ileti
im katlarmzn kartn ve bunun iyi bir ey olmadn biliyo
ruz." [s. 386]
Rabinowitz'in kesinliiyle yazar izlerkitleleri ile anlatsal izlerkitle-
1er arasnda bir ayrm gelitirmi olsaydm, gereksiz mulakla by
le itirazlar daha az sorun yaratrd. Gen halimin baz szlanmalar,
zaman zaman kendi deneyimlerimi yalanlyor aslnda: Herkes gibi
ben de sadece baz sisli manzaralarda tehdit hissediyorum; dierleri
ni seviyorum. Rabinovvitz'in drtmesiyle imdi, ikisine de aka iti
raz edilemeyen iki mulaklk trn daha ak bir ekilde ayrt edebi
liyorum.
Birincisini sadece anlatsal izlerkitle rolmzde deneyimleriz:
Lord Jim ya da Quentin Compson'm fiilen var olduuna inanarak
"safa" okursak, mulaklk olarak adlandmlabilecek kanlmaz kar
maklklar ve zmszlkler buluruz. Lord Jim bir korkak myd?
Quentin'in intiharnn sebepleri neydi? "Romann dnyas iinde" ka
famz karr ve bu karmak insanlar daha iyi tanmaya alrken or
taya kan etik sorgulama, kurmacanm harikulade ynlerinden biri
dir. Katlanabileceimiz ya da keyfini srebileceimiz mulaklk
miktan bakmndan hepimiz farklyzdr, ama buna herhangi bir te
orik snr koyulabileceini sanmyorum (geri genliimde byle bir
436 KURMACANIN RETOR

yol varm gibi szler ettiim olmutu). Rabinowitz'in ayrt ettii


ikinci mulaklk tr de,
[Dostoyevski'nin] kiz'i gibi romanlarda bulunur; dierinden ok daha en
der grlr ve genelde tesadfidir. Birka anlatsal izlerkitleden hangisini ka
bul edeceimiz konusunda bir mulaklkla karlatmzda ortaya kar -
geri potansiyel anlatsal izlerkitlelerin kendileri herhangi bir mulaklkla
karlamayabilir. Bu yzden, rnein ... anlatsal izlerkitlenin bilimsel bir
ikiz ihtimalini kabul m ettiini (bu durumda Golyadkin... kendisi dndaki
glerden zulm grecektir) yoksa ret mi ettiini (bu durumda Golyadkin'in
ikizi lgnca bir hayaldir, paranoyasnn bir rndr) bilmiyoruz. [No. 718,
s. 136-7]!''
Kastl olmayan mulaklklara yaptm baz itirazlar iki tr bir
birinden ayramadm iin kafa kartrcdr. Yine de mulaklklarn
bal bana deerli olduu -tm iyi edebiyat eserlerinin ayrt edici
zellii olduu- yolundaki, tuhaf bir ekilde moda olan varsaym
sorgulamak isterim. Birinci trden mulaklklar (ayn zamanda "zen
ginlik" veya "indirgenemez ahlaki karmaklk" diyerek de hakk ve
rilebilecek mulaklklar) gerekten de Homeros'tan ncil'e kadar
nemli edebi eserlerin ounda bir lde bulunmaktadr; ama basit
netlikler iin de ayn ey geerlidir, mesela "Goneril ve Regan kt
dr", "Odysseus kahramanmzdr ve koca adaylar yok edilmeyi hak
etmitir", "Fagin zalimdir" ve "Jason Compson yalanc, hilekr, sa
dist bir banazdr". kinci trden mulaklklar modem eserlerde daha
karakteristiktir. Zaman zaman yaptm nerilere ramen muhakkak
ktlenmeleri gerekmez; zmni yazar tarafndan baarl bir ekilde
icra edildiklerinde, yazar izlerkitlesi anlatsal izlerkitle olarak farkl

T4. Nabokov'un Solgun Afe'te ortaya koyduu zlemez sorunlara dair Rabi-
novvitz'in analizi (No. 718) bana zellikle ikna edici grnyor: Karakterlerin ve
anlatclarn gereklii ya da gerekdl konusunda izlerkitle hangi hipotezi ka
bul ederse etsin, kart ynde bir kantla karlalnca kmaza girilecektir. ok Na-
bokov okuyan hi kimse bu mulakln tesadfi olduunu dnmeyecektir byk
ihtimalle; dikkatsiz -ya da ar dikkatli- okurlara ynelik olmas muhtemel bir tu
zaktr bu, dolaysyla da tpk dierleri gibi kymet biilebilecek bir edebi etkidir.
Ama byle parlak ve bu kadar ok haz veren bir roman konusunda en nihayetinde
ekinceleri olan varsa a, bu ekinceler mulaklk gibi genel bir mefhum altnda
zellenemez. ayet bir itiraz varsa ya etik ya siyasi olacaktr, bu yzden de ne s
rlen sav kitabn sunduu -ya da herhangi bir okurun ulat- toptan hayali dene
yim hakknda olmaldr. Ayrca bu savn kabul ettirilmesi, dostlarm, Kurmacanm
Retorii'nde sklkla ima edildiinden ok daha zordur.
KNC BASKIYA SONSZ 437

durulan denemekte, sonra da bu durularm getirdii farklarla oyna


makta dnsel kazan ve heyecan grebilir: "Eser" hangi anlatsal
izlerkitleye katldmza bal olarak muhtemel birka eser olur. Be
cerikli okurlann her iki trden mulaklklardan benzer kr ve hazlar
karacana phe yok. Bu kr ve bazlardan hangilerinin etik bakm
dan kusurlu olduu sorusu ise net olma ya da net olmay amalama
sorularma indirgenemez.
Rabinovvitz'in ele ald haliyle yazar izlerkitlesiyle anlatsal iz-
lerkitle arasmdaki ayrm burada giremeyeceim pek ok farkl konu
da faydaldr: Gerekilik hakkmda konuma tarzlanmz hem kar
maklatrabilir hem de netletirebilir (No. 718); dier iletiim ara-
larm kullanan sanatlarm nceki deneyimlerinden bahsetmenin
kullaml bir yoludur, rnein "komik" ve "trajik" mzik hakknda
daha dorulanabilir bir tarzda konumamz salar (No. 716); yanl
okumann ideolojik kkenlerine dair baka yerlerde grdm ana
lizlerden daha kesinlikli analizlere kap aabilir (No. 717, 719). Bu
oyunun baarl ynleri tahmin ettiimden o kadar fazla kt ki, uzun
zamandr direndiim bir ayartya sonunda boyun edim: daha da ay-
rtrlabilecek eitli "yazar" ve "okur"lann detayl bir izelgesini
retmek ve belki de bundan benzer bir kr elde etmek.
Dier retorik eletirmenleri gibi ben de yapabildiim tm ayrm
lar ieren eksiksiz bir liste oluturma fikrine sk sk kaplyorum.
Hatta bir zamanlar, anlatan ve dinleyen tiplerinin hep geerli olacak
sistematik bir izelgesini oluturabileceim gibi naif bir umudu bile
tayordum. Tristram Shandy zerine tezime alrken N, N2, N3...
ve R, R2, R3... gibi simgeler kullanarak gelikin bir ifreleme teknii
oluturmutum. Ama benzer bir liste oluturmaya alan herkesin
kefetmi olabilecei sebepler yznden iler fazla karmaklat.
Tm dostlarm ve danmanlarm gerek kullanm iin fazla karma
k olduunu syleyerek bu ifreden vazgememi tavsiye ettiler. Da
ha sonra, her ayrma dair aklamalann bktnc ya da anlalmaz ol
duunu fark edince kitaptan benzer izelgeleri kardm.
Burada sunduum izelge o kadar karmak deil, zira fazla iddi
al da deil: Artk byle meselelerde -kimilerinin "sistematiklik" ola
rak adlandrd- eksiksizliin mmkn olduuna inanmyorum.
Okurlardan bazlannm bu basitletirilmi listedeki aynmlardan bir
ksmmn bariz bir pratik deeri olmadn dneceini bilsem de.
438 KURMACANIN RETOR

benim amdan listenin u ya da bu srete fiili okumamda attm


admlan aklamak iin ihtiya duyduum terimlerle snrl olduunu
hatrlatmak isterim. imdi artk bunun son derece eksikli bir retorik
balklar (geleneksel anlamda yerler veya aralklar da diyebiliriz) lis
tesinden ibaret olduunu dnyorum: (yakn gemiteki pek ok
benzer giriimde olduu gibi) dilsel bir nesnede ya da ideal bir yap
da sabitlenmi varlklann listesi deil, belli bir hikye hakknda d
nrken aranmas gereken "ipulan" listesi. Geni okumalar yapan
herkes baz anlatlann daha da fazla aynm (rnein ok farkl trden
ve dereceden gvenilmez anlat) gerektirdiini kefedecektir; keza
baz anlatlarda da, bu kitabn byk bir ksmmda olduu gibi, "nefes
alp veren yazarlar ve okurlar" ile "zmni yazarlar ve okurlar" arasn
daki basit bir aynm ii zecektir.

Yazarlar (Yazan ya da Szl Izlerkitleler (Okuyan ya da


OlarakAnlatan) Dinleyen)
I. PEK OK HKYE ANLATAN I. PEK OK HKYENN ETTEN
ETTEN KEMKTEN YAZAR, KEMKTEN YENDEN
VERL BR HKYEDEN NCE: YARATICISI:
A. En yaknnda olanlar iin bile A, Yazarlar ya da eletirmenler
sonsuz derecede karmak ve iin sonsuz derecede karma
byk lde bilinmezdir; k ve byk lde bilinmez
B. Herhangi bir verili hikyeyi dir;
olutururken en az tr din B. Aadakilerden biridir ya da
leyici varsayar (ya da zmnen olmak istemektedir:
belirtir):
1. Dinlemek (ya da okumak) 1. alan bir dinleyici; bece
isteyen, gereken okuma be rilerin kullanan, kendi ba
cerisine sahip olan ama tep na atl grnen "iaretlere"
kileri bakmmdan sonsuz de duygusal tepkiler veren bir
recede karmak ve eitli dinleyici;
olan etten kemikten insanlar;
2. Seilmi dinleyiciler, hik 2. Verili bir hikyenin setii
yenin ilerlerken rettii ve yada ima ettii trden okur:
dayand zel tr (zmni baz meseleleri bilen, baz
okur [birinci anlam]); (et konulardaysa cahil olan
ten kemikten insanlarn ne (alan okur olarak bu ce
kadar ey bildiinden ba halet sahte olsa bile) zmni
msz olarak) baz eyleri okur (birinci anlam); deer
bilen ve bakalarn bilme- leri nihayetinde hikyesi
KNC BASKIYA SONSZ 439

yen okurlar; deerleri niha anlatlanlarm deerleriyle


yetinde -e n azndan geici uyuan, ama yine de anlat-
olarak- hikyesi anlatlan- lanlann byk bir ksmnn
lann deerleriyle uyuan bir bakma "sadece bir hi
lar; yine de hikyenin (o kye" olduunu bilen okur;
unun, birazmn, tamam
nn) gerek olmadm, bir
bakma "sadece bir hikye"
olduunu bilenler;
3. Hikyenin iindeki, her e 3. Hikyenin iindeki, her e
yi gerekten oluyormu sa yi gerekten oluyormu sa
yan ve anlatcnm deerle yan ve anlatcnn deerle
rinin hepsini sorgusuz sual rinin hepsini sorgusuz sual
siz kabul eden grece saf siz kabul eden grece safdil
dil dinleyiciler (zmni okur dinleyici (zmni okur [ikin
[ikinci anlam], Rabinowitz' ci anlam], Rabinovvitz'in an-
in anlatsal izlerkitlesi"); latsal izlerkitlesi");
C. Bir "gelimi versiyon, ikinci C. Hem nefes alp veren benden
benlik (zmni yazar) [aada daha basit, hem de sradan
No. II])" yaratmay (bilinli tarzlardan ok farkl tarzlarda
ya da bilinsiz olarak) seer; karmak olan bir benin "ge
limi versiyonunu" yaratmak
ta zmni yazara kathr;
D. Gvenilmez anlatc (zmni D. Ve gerektiinde son derece
yazar tarafndan gvenilmez karmak ironik inalara giri
olarak yaratlm anlatc) ya ebilir, belli gvenilmez anla-
ratarak, yanlabilir anlatcnn tclann szde deerlerini tm
arptlm deerlerini yanl den reddeder ve bylece zm
lkla kabul eden ilave zmni ni okur (nc anlam) olma
okurlar (nc anlam) yara ya kar kar.
tabilir.

II. BU HKYENN ZIMN YAZARI: n. VARSAYILAN OKUR (ZIMN


OKUR [BRNC ANLAM],
RABINOWlTZ'N "YAZAR
ZLERKTLES"):
A. Kitapta bulunan ya da kitabn A. Her ayrnty seen ve bylece
sessiz kald yerlerde ima dnyaya yeni bir "ga)Ttabii"
edilen her aynnty, her niteli nesne ve yeni bir "kii" ekle
i bilinli ya da bilinsiz ola yen, yani "her eyi uyduran"
rak (ki bylece her veriU okur yazan karsayabilir;
karmda bulunabilir) seer;
440 KURMACANIN RETOR

B, Hikyenin gerek anlamda do B. Hikyenin gerek anlamda


ru olmadn (Oliver Twist, doru olmadn, Pierre ve
HuckIeberry Finn ve Emma' Natasha' nn uydurma, "kur
nn uydurma olduunu), ese maca" olduunu, ama savan
rin normlarndan bazlannn gerek olduunu (ya da ok
"gerek" hayatta tutmayaca farkl bir anlamda "kurmaca"
n ve zmni okurun da (bi olduunu") bilir;
rinci anlam) tm bunlar bildi
ini bilir;
C. Ama zmni okur gibi, uygun C. Ama tpk zmni yazar gibi,
bir ekilde okunursa (ironi, uygun bir ekilde okunursa her
gvenilmez anlat ve dier ey doruymu numaras ya
ember iinde emberler d plabileceini bilir; ve byle
zeltilerek okunursa) her ey ce "safdil dinleyici"yi yaratr.
doruymu, numaras yapan,
tm normlann gerekte de ge-
erliymi numaras yaplabi
leceini bilir; ve bylece "bu
hikyeyi anlatan" yaratr.

III. BU HKYEY ANLATAN; m . SAFDL DNLEYC (ZIMN OKUR


[KNC ANLAM], RABIN0W1TZN
"ANLATISAL ZLERKTLES"):
A. Her eyin gerekten olduuna A. Her eyin gerekten ANLA-
inanr, TAN'm dedii gibi olduuna
inanr;
B. Zmni yazar gibi tm normlar B. Tm normlar kalc olarak
kabul eder, ama yazarn aksi kabul eder ve "estetik mesafe"
ne bunlar kalc olarak kabul ya da daha gerek bir hayata
eder ve "estetik mesafe" ya da muhtemel bir dn hissiyle
daha gerek bir hayata muhte snrlamaz; Bu, gerek hayat
mel bir dn hissiyle snrla tr,
maz: Bu, gerek hayattr,
C. Yerine geecek dramatize C. Ama tm anlatclarn doru
edilmi anlatclar sunabilir ve sylediini sanan daha da saf
bu anlatclarn anlatsal ey dil dinleyiciyle (zmni okur
lemleri yaratlan toplam ese [nc anlamda]) benzer e
rin bir paras haline gelebilir; kilde zdelemez.
bu anlatclar
ya 1. Anlatlan hikyede rol
almaz (hikyenin dnyasna
girmez ve olup bitenler ze-
KNC BASKIYA SONSZ 441

rinde bir etkisi yoktur); yani


u ikisi de deildirler;
a) Vekil anlatcy bu hikye
nin anlatcs olarak zmni
yazann deerlerinden ay
ran ak belirtiler gster
meyen hikyelerde gveni
lir anlatclar;
b) Bir veya daha fazla eksen
deki deerler bakmmdan
ya da anlatmn olgularm
resmetme bakmmdan an
latc olarak zmni yazar
dan aka aynlan gvenil
mez anlatclar,
ya da 2. Gvenilir olsa da olmasa da
anlatlan hikyede rol alr (bi
rinci tekil ahstaki bakahra-
manlardan tutun da, dost ya da
raisonneur olarak kk ama
nemli roller oynayan nc
tekil ahslara kadar).

IV. ESERDEN ESERE DEMEYEN, IV. ALIKANLIKLARI VE


TM ESERLERNDEK ZIMN BECERLER ESERDEN ESERE
YAZARLARIN BLEM OLAN DEMEYEN "MESLEKTEN
"MESLEKTEN YAZAR". OKUR"; TM OKUMA
DENEYMNN BR BLEMDR,
DEERLER OKUDUU ESERLE
R BELRSZCE YANSITIR YADA
ONLARDAN ETKLENR.
V. HALK EFSANES; TM V. "OKUR KTLESNE" DAR
DERLERNDEN GENELDE HALK EFSANES ("gnmzdeki
OK FARKLI OLAN VE okurlar" ya da "Rnesans dnemi
ONLARLA SADECE BELL okuru" gibi mefhumlar; bunlar
BELRSZ BR BALANTISI daima belirsiz ve elikilerle do
BULUNAN BR TR ludur, ama yazarlann kendilerini
SPER-YAZAR okutma iini tasavvur etmesi ve
(bkz.No. 377, s. 271). eletirmenlerin okunduunu var
sayaca kitaplan belirlemesi ze
rinde etkisi olduu aktr).
442 KURMACANIN RETOR

Byle bir izelge, bugne kadar grdm tm edebi tr teorile


rinden ok farkl bir edebi janr retoriine giden yolu aacaktr. Edebi
trlerine gre ayrlm eserleri etiketlemeyi salamak yerine, eitli
okuma karlamalarmzda kimin kimle bulutuu zerine konuma
mz salayacaktr. Kurmacann Retorii'ni temel alarak, ama kendi
kstl alannda bile yaplacak ne kadar ok i braktn kabullenerek
nereye gidilebileceine dair u anda ancak ipular verebilirim.

IV. EDEB ESER TRLER

A. "Romanc bak asyla urarken daima tekil eser dzeyinde d


nmek zorundadr.... Bu sorular genel olarak kurmacaya, roma
na ya da bak asyla ilgili kurallara baklarak deil, ancak tekil
eserlerin potansiyellerine ve zorunluluklarna baklarak cevapla
nabilir. Hi phe yok ki yazarn gnderme yapabilecei etki trle
ri vardr... [s. 177] "Bu trden bir genel olay rgsyle ... st d
zey glklere yneldii aktr." [s. 258] "Yorumun kendisine ok
yakndan bakmam, esiz balamyla ilikisini grmem gerek." [s.
217]
Bu alntlardan birincisinde grld zere, yazarlar ve okurlar se
imlerini sadece nlerindeki esere zg bir ekilde yapyormu, ese
rin zgl bir tre ait olduunu dnmyormu gibi yazdm pek
ok yer buluyorum imdi kitapta. Geni edebi janrlara ("roman",
"modem roman", "hakiki sanat", "estetik") gnderme yaplarak savu
nulan genel niteliklere dayanan eletiriye hakl olarak direnmek isti
yordum. Ama direnirken, ne kadar orijinal grnrse grnsn her
eserin aa kard akrabalklan grmezden geldim sklkla. Uzla-
mlardan en uzak hikyeyi okurken bile, baka hikyelerle olan de
neyimimizden trettiimiz beklenti daarcn ve kanm rntle-
rini ona yaktnnz. Baka trden hikyelere neresinin benzeyip ne
resinin benzemediine dair nsezilerle almazsak her bir hikyenin
yeniden oluturulmas imknszlaacaktr.
Bu yzden, kendi gemi deneyimlerimize dayanarak u tip
farkll aklamann yollann aramalyz: (1) her biri fiili okurlar
dan (ve tabii iki tr zmni ya da varsaylan okurdan yani "anlatsal iz-
lerkitle" ve "yazar izlerkitlesinden") kkten farkl taleplerde bulunan
KNC BASKIYA SONSZ 443

ve onlara kkten farkl vaatler sunan pek ok kurmaca tr arasnda;


(2) her biri farkl bir hikye birikimine, dolaysyla farkl beklenti ve
becerilere dayal bir deneyimi okuma edimine tayan farkl fiili
okurlar arasmda; (3) farkl kltrler ve ayn kltr iinde farkl d
nemler arasnda. Tm bu farklar dnnce, belli bir eserin iki oku
runun "ayn deneyimi" paylamas bile alacak bir durumdur. Nite
kim imdi baz eletiri okullarmda sadece farklardan bahsetmek ve
farklardan bahsederken u ya da bu zemini paylatmz reddetmek
neredeyse alldk bir durum olmutur. Ama benim kitabm birinci
tipten -eserlerin kendileri arasndaki- farklarn (2) ve (3) numaralar
da tehdit potansiyeli tayan her eyi amamz aklayacak kadar
gerek olduu varsaym zerine kurulmutur. Yazarlar farkl trden
hikyeler anlatrken "gerekten" de kkten farkl eyler yaparlar ve
biz de bu tuhaf, akkan "eyleri" yeniden yaparken onlarm retorik
yardmlanndan nasl faydalanacamz reniriz - oumuz da ha
yatmzn ilk evrelerinde reniriz.
Bu yzden hepimiz ne tr hikyelerin mmkn olduuna ve hangi
al tarzlarnn belli bir tr vaat ettiine dair grece sabit mefhum
larla yaklarz hikyelere. Rabinowitz'in gsterdii zere (No. 719),
balk bile belli bir tr dikkati tetikler: Ses ve fke, The Power and the
Glory (G ve Zafer) gibi metaforlu balklar baka, Trent's Last Case
(Trent'in Son Davas) ya da Dou Ekspresinde Cinayet gibi balklar
baka bir dikkat, beklenti ve okuma pratii retir. Pei sra gelen her
cmle ilk bata "bu mahlukla nasl baa kacamza" dair yaptmz
tahminleri (u trn muhteem bir rnei midir, yoksa bu tre ynelik
berbat bir deneme mi?) ya dorular ya da baka ihtimallere yol aacak
ekilde tahminlerimizi boa kanr.
karmda bulunurken kullandmz bilginin byk bir ksmn
yazar vermez; okuma kltrmzn tm yelerinin paylat gele
neksel donanm olarak ounlukla bilinsizce bu bilgiyi devreye so
karz. Hatta yazar bile belli bir hamlesinin baar kazanmasn sala
yan bilginin ne olduunun farknda deildir ounlukla. Bu yzden,
benim kitapta zaman zaman yaptm gibi, zmni yazarla yolculuk
ederken hissettiimiz yol arkadal duygusunun eserde bulduu
muz olaanst eylere bal olduunu ima etmek bir hatadr; bu duy
gu eserde bulmadklarmza da -yani zmni beklenti uzlamlannm
hepsine- baldr ayn zamanda. "Jane Austen Cemiyeti"ni rgtle-
KURMACANIN RETOR

yen ve srdren okurlar, Dickens ya da Jyce, Faulkner ya da Lessing


hakkndaki makalelerini birbirlerine okumak iin her yl toplanan
akademisyenler, hayran olduklar yazarn sadece belagatli olmakla
kalmayp, uygun yerlerdeki sessizliiyle, her eyin dile getirilmesine
ihtiya duymayan akl banda bir okur camiasn da gayet gzel ima
ettiini sylyorlar birbirlerine. roninin en gl etkileri -sanrm
herkesin bildii gibi- sessizliin bu ekilde kullanmna dayanr.
Yazarlar ile okurlar bir araya gelmeyi baaramadnda, bunun
nedeni ounlukla ayn tr sessizliklerde bulunabilmektedir. Eski
klasikler modem okurlarla bulutuunda ya da in romanlan Bat'ya
gittiinde, "uzlam boluklar" diyebileceimiz boluklar muazzam
boyutlara ulaabilir. Edebiyat tarihilerinin yapmaya alt ey b
yk lde, gemiteki fiili izlerkitlelerin nasl dnd ve okudu
u konusunda bilgilenmek isteyen okurlar iin bu boluu daraltmak
tr. yi bir retorik eletirmeninin (ulaabildii bu tip bilgilerden yarar
lanmann yan sra) yapmas gereken ey ise bir metindeki szlerden
ve sessizliklerden utaca karmlar yaparak hangi okuma uzlamla-
rnm en gzel, canl, ilgin, tarihsel bakmdan salam ya da kiisel
olarak faydal metinleri hayata geirebileceini bulmaktr (burada
uygulanabilecek standart her zaman olduu gibi eletirel projeye ba
l olacaktr).
Bu karmaklklann peine dmek iin edebi janr teorisiyle ili
kili haliyle muazzam bir alunlama teorisi gerekecektir. Bu kitab da
ha faydal hale getirmek iin burada problemin sadece bir ynne da
ir bir not debilirim; "eserlerin kendileri" arasmdaki tr ayrmlar.*
Fark yaratan tr farklan, Sheldon Sacks'n gsterdii zere (No. 630,

15. "Eserin kendisi" diye bir ey olmadndan eserler arasnda gerek tr


nmlar olamayacam gsteren savlarn farkndaym elbette. Byle argmanlardan
kaynaklanan teorik karmaklklarla burada yzlememize gerek yok (bkz. No. 377
ve 378). Okuma deneyimi teoriden bamsz olarak unu gsteriyor ki, yazarlann
ve okurlarn paylatklann dndkleri eserin hangi trden olduu, onlarn o tre
uygun saydklar anlat uygulamalarnn trn daima bir lde belirliyor. Bir ba
ka deyile: Farkl uygulamalar bizi farkl trler karsamaya gtrr. Kral Lear'm
son sahnesinde bir sahne grevlisi ne kp Tristram Sha?dy'den, Beckett'n
lyaff'mdan ya da Gulliver'in Seyahatlerinden birka satr okursa, en ateli gereki-
lik-kart bile oke olacaktn. Bu uzlam atmas yazara ya "araya girmeyi" b
rakmasn ya da geri dnp btn oyunu "bu yeni trde" batan yazmasn syleme
ye itecektir bizi. Kitab ilk kez yeniden deerlendirdiimde (Novel, No. 379) edebi
ik in c i BASKIYA SONSOZ 445

zellikle 1. Blm) ok byk kategoriler arasmda bulunabilir.


Okurlar "hiciv" uzlamlarn "ahlaki hikyelere" {Rasselas gibi) uy
guladklarnda ya da "canlandnlan olaylarn" {Tom Jones gibi) uzla-
mlann hicve uyguladklannda sakat okumalar doar - bu okuma
lar tatmin edici grnebilir, ama okumann tutarl olmas iin gr
mezden gelinmesi gereken unsurlara birisi iaret edince yklp gider
ler. Fiili okurlar bir eserden janr beklentilerinin mmkn kld so
nulan karabilse de, eserlerin kendileri yeri gelince "kmaz" ia
retleri koymak ve gerekten ie yarayan yn oklan yerletirmek iin
deyim yerindeyse ok alrlar. "Biz" de byk yn kategorilerini
artc lde kabulleniriz: hicivsel saldn, dnce metni, absrd
gldr, lirik sunum, iyi bir kitap, derinden etkileyen bir hikye. s
telik yorumun dier aynntlannda uzlaamadmz zamanlar da bu
kategorileri paylatmz varsayanz.
Ama uras ak ki ok daha ince aynmlardan da faydalanyoruz;
okur ounlukla daha al paragrafmda son derece keli yorum ka-
lplanna giriveriyor: Bu kitabn konusu kesinlikle Poirot'nun zece
i gizemli bir cinayet; bu kitap bakahramanm ikincil mutluluk pein
de komak yerine anlamlar arad bir "manevi aray roman"; bu ki
tap beni korkutmak zere tasarlanm; bu da "yeni bir Wodehouse" ya
da "yeni bir Peter de Vries". Tam olarak ayn szl iaretler, edebi jan-
ra bal karariar dorultusunda ok farkl -ou durumda da yazann
bak asna gre yanl- okunur. Cesur Yeni Dnya'y hiciv deil
pornografi olarak gren okur (s. 401), tpk ayn kitab "dpedz" bir
topya olarak gren eskiden tandm bir psikolog gibi, "metinde"
kendi okumasn destekleyen bol miktarda kant bulabilir. Bir kez jan-
ra dair kat kararlar verildikten sonra, bu kararlar sarsmak iin muaz
zam miktarda kar-kant gerekir. te yandan bu "ar" eitlemeler
bile verili bir metnin snrlan iinde bir lde bulunur. En ekzantrik
okur bile Cesur Yeni Dnyay dedektif hikyesi, kovboy hikyesi,
burjuva romans ya da bir dizi ak sonesi vs. olarak grmeyecektir.

janr aynmlann vurgulamay reddetmem kurmaca poetikasmdan ziyade retoriiyle


uramann esas vehelerinden biriymi gibi yazmtm. Ama pek ok meslekta
mn mdahaleleri -Sacks (No. 630 ve 724), Hemadi (No. 427), Goldberg (No.
535), Rabinowitz (No. 714,719), Rader (No. 469-70), Richter (No. 474), Springer
(No. 491), Wright (No. 510), Zahava McKeon (No. 455) ve Davis (No. 399)- beni
o yazdklanm geri almaya zorlad. Aynca bkz. Genette, No. 414, zellikle s. 11.
446 KURMACANIN RETOR

V. ZEL BR TR "CANLI OLAY RGS"

''Gln ama meziyetli kahramann layk olduu dl aldn gr


menin hazzn bizim de paylamamzn nedeni, malzemenin isel ni
teliklerinde deil, okfarkl ekillerde kullanlabilecek malzemeden
canl bir olay rgs karma hnerinde yatar." [s. 25]
yi gzel de "canl olay rgs" denen ey nedir? Herhangi bir anlat
nn dourduu karmak deneyimi analiz ettiimizde, tabiri caizse
ham anlat hattn veya izgisini, yazar bu hat boyunca tm retorik
bakalamlarn ilediinde ortaya kan ve tr ayrt edilebilen bit
mi hikyeyle nasl ilikilendiririz?
Benim yntemlerime dayand iddiasndaki pek ok eletirel in
celeme, verili bir anlat hattnn nasl -ve hangi ama iin- ilediini
anlama ynndeki zorunlu ilk mcadeleyi ihmal edip dorudan bak
as, "anlatnn gvenilirlii" ya da baka teknik maniplasyonlara
atlad iin baarsz olmutur (benim gzmde). Sklkla syledi
im (ve umarm daima ima ettiim) zere, yazann en nemli biricik
yaratc eylemi Aristoteles'in tabiriyle "olaylarm sentezini" ortaya
koymaktadr. Bu sentez, tasarlanan anlat hatt anlammda "olay rg-
s"dr ("olaylar karyor" dediimizde kastettiimiz yzeysel entri
kalar da buna dahil olabilir, ama olay rgs ok daha kapsamldr).
Bu daima bir lde olaylann ham diziliini ok farkl olan anlatma
kronolojisine gre dzenlemektir. Aynca bu hikye anlatcsnn d
ntrc gryle alglad ekliyle karakterlerin bana gelen bu
olaylara dair zihnimizdeki tasavvurun ayrlmaz paras olan o gl
etkiyi yaratmak zere dzenlenmitir daima - en azmdan saygmz
kazanacak kadar iyi kurmacalarda.
Ama benim "dar anlamda retorii" savunma grevim baz nokta
larda, olay rgsnn nce geldiine ilikin gl szlerimi (s. 107)
mulaklatmyor. Hikye izgisinin ve yazann dntrme ediminin
gerek nemine kyasla, olay rgs analizlerim biraz eksik grne
bilir; en tamamlanm olan balangta Boccaccio'nun hikyeleriyle
ilgili anlattklanm iindedir; dier aklamalar, hatta epeyce kapsam
l olanlar bile -"Solgun At, Solgun Binici", James'in hikyeleri, hatta
Emma konusundaki uzun aklamalar- olay rgsne ilikin kitapta
kaydedilmemi n analizlere fazla bamldr. Bu analizler de yine
KNC BASKIYA SONSZ 447

rtk kalan tr aynmlanna bamldr. Aka grld zere her


noktada yle bir manta bamlym: ayet bu yazar benim karsa-
dm gibi her eyi u ve u etkiyi yaratmak zere dzenliyorsa (bu
etki daima baka yazarlarn da yaratmaya alt ya da alabilece
i trden olacaktr), o zaman u ya da bu hamlesinin etkililiini de
erlendirebiliriz. Ama ok fazla ey sylenmeden brakldndan,
pek ok okurun, kitab, bak asmn yzeysel takibi iin bir tr ruh
sat olarak kullanmas artc gelmemelidir.
Bu eksiklikler iin iyi sebeplerim vard elbette. "Chicago" akl
hocalarm yirmi yldr esasen, benim tabirimle olay rgs poetika-
syla ilgileniyorlard. Ben de yanl bir ey yaparak onlann eserlerin
deki bilgileri verili saydm. Koca dnyanm o arpc eserleri grmez
den gelme derecesini azmsayarak (hatta byk bir ksmmm baslma-
dn, sadece toplant salonlarnda takip edildiini unutarak), birka
hatrlatcya bel balayabileceimi ve ham kronolojinin bakalap
anlat hatt oluu zerine dnmeye hazr okurlara bu soruturmay
sunabileceimi dndm. Crane'in itinayla gerekletirdii harika
"Olay rgs Kavram ve TomJones'XsiO\ay rgs" (No. 21) ara
trmasn damarlarmda hissederken, yaplmas gereken i bana ba
ka trden vurgulamalarda kullanlan sanatsal yntemlerin aratnl-
mas gibi grnd.
Ellilerdeki durumumun aksine, bugn benim tabirimle "malze
meyi" yada "malzemeleri" yani "hikyenin plak hatlann" "gerek
letirilmi olay rgsne" ya da "canl olay rgsne" dntren
"dzenlemeyle" ilgili eit eit analitik plan var elimizde. rnein
Seymour Chatman'a gre bu terimler "sylem"e kar "hikye"dir
(No. 392). Gerard Genette'e greyse recit'e kar l'histoire (ya da di-
egese): "anlat"ya kar "hikye" (No. 532). Ne yazk ki tm sorunla
r dil sorunlanna indirgeme ynndeki mevcut eilim sklkla bu ay
rm biim karsnda ierik ayrmna ya da dil veya syleme kar
ham olaylar ayrmna evirme etkisi yaratyor. Bu da olaylann bir e
kilde deimeden kald, dilin ise olaylar ya onlar kadar gerek ol
mayan ya da onlardan daha nemli olan bir eyle kuatmak iin d
zenlendii dncesini akla getiriyor. Ama romancnn kronolojileri
dntrrken yapt ey -baz anlan vurgulayp onlarca yl bir ka
lemde gemek, baz gdleri vurgulayp dierlerini bastrmak- bir
olay trn baka bir olay trne evirmektir: Olay rgsn "ger
448 KURMACANIN RETOR

ekletirme" srecinden doan karakterler ve olaylar, tamamlanm


bir "anlat", ham kronolojide ok daha belirsizce "var olan" karakter
ler ve olaylarla bir deildir. Sihirli bir dokunula baka kitaplarn
meziyetlerini kendi kitabmza katabilSeydik, herhalde bu adan en
faydal kitaplar Sheldon Sacks'n Fiction and the Shape o f Belief\
(Kurmaca ve nancn ekli; No. 630) ile Gerard Genette'in Anlatnn
Sylemi (No. 532) olurdu. Her iki kitap da benim ilgilendiimden
farkl problemlerle ilgileniyor, aynca her ikisi de benim amalanma
indirgenemeyecek kadar zengin. Ama her ikisi de hikye hattnn ve
ya izgisinin nasl ilediine dair anlaymz geniletmekte ie yara
yacaktr.'^
Zmni okurun ahlaki inanlarnn, yani anlaty anlama ve dene-
yimlemenin baml olduu "inanlarn" tohumlarn atan ve bu ina-
nlan besleyen yazarn kulland kaynaklar konusunda Sacks zel
likle faydaldr. Yazann inanlarmz (dolaysyla anlatsal itahm
z) "ekillendirmekte" kulland "ifa aygtlar" ve "deerlendirme
iaretlerini" inceleyen Sacks, yazarlann ikincil karakterler yaratarak
zmni yazarn umursad eyleri umursamamz saladklann, by-

16. Kitap boyunca yaptm pek ok tartmaya ek olarak, bkz. "Chicago ele-
tirmenleri"nin No. 21 ve 22'de yapt, ayrca 15. dipnotta saylan eserlerdeki tm
pratik analizler. Bu ayrmla otuz be yl yaadktan, Boccaccio ve Fielding'in bu ay
rmla oynad oyunlann keyfini aldktan, hatta hikyeyle ilgili tm dncelerde
merkezi olmasn verili saymaya baladktan sonra, getiimiz be-on yl iinde u
ya da bu kii tarafndan kefedildiine dair iddialan okuyunca ok eleniyorum.
Aslnda ayrm hem Aristoteles'te hem de Platonda nemlidir. Eletirel kitaplar art
tka kltrel unutkanlmz da artyormu gibi grnyor.
Ama hibir eletirel ayrmn bir balamdan tekine geilirken tamamen aym
anlam korumadnm altm izmeliyim. Diegesis son zamanlarda "ham hikye" gi
bi bir anlama gelen bir terim olarak moda oldu. Bu srete en az drt farkl anlam
ifade etti: bir hikyedeki insani olaylara kar bu olaylann anlatm (Seymour Chat-
man. No. 392de hikyenin "tarzna" kar "ne olduu"dur); olaylann dorudan dra
matik taklit ya da mimesis ile gsterilmesine kar olaylarn anlatlmas (Genette'in
Anlatnn Sylemi, No. 532, s. 162-6, zellikle s. 163. Grne baklrsa, yazar
yanl bir ekilde benim "gstermeye kar anlatma"m "mimesise kar diegesis"
ile bir tuttuu iin konumumda bir paradoks bulmutur); biime kar ierik (Genet-
te, s. 50); gsterene kar gsterilen (Genette, s. 27).
17. Hikyelerin hikye sfatyla nasl ilediini grece ihmal etmi olduum,
kaynakalarda bu konuyu "genel" bal altma yerletirmemden anlalyor. Ayn
blmler gerektirebUecek kadar nemli olan pek ok tartmann, oradaki bir sr
baka "genel" konunun arasnda kaybolma tehlikesi altnda olduunu gryorum.
ik in c i BASKIYA SONSOZ 449

lece bizi hikyeyle birlikte hareket ettirdiklerini etraflca aklar.


Sacks'n Fielding'le ilgili aklamalarnda bugn bile kurmacalann
ounda bulunan ve deer-pekitiriciler olarak da adlandmlabilecek
ikincil karakterlerin her trlsn bulmak mmkndr: eitli tiple
rin "kusursuz rnekleri", yanlabilir ve yanlmaz olanlar, ok ya da az
konuanlar, erkek ya da kadn olanlar; "kendiyle elime", "bakahra-
manla iliki" ya da "kusursuz rneklerle iliki" ile "etiketlenen" (yani
deer biilen) "ayakl kavramlar". Sacks'n Fielding'in romanlannda-
ki "konudan sapmalann" ana hUcyenin deerlerini yerine yerletir
meye yaradn gstermesini bilhassa faydal buluyorum. Pek ok
modem "konusuz" eserde grnte balantsz epizotlarn nasl bir
birleri zerine birtakm deerlendirmeleri yansttn ve bylece ye
ni trlerde "konusuzluklar" yarattn gstermek iin Sacks'n ynte
mi kullanlabilir.
Genette'in Anlatnn Sylemi de benzer ekilde byk bir yazara
odaklanr ve o yazarn uygulamalar temelinde an genellemeler
yapma eilimindedir. Ama Proust'un byk Kayp Zamann zinde'
sinde "hikyenin" nasl "anlatya" dntne dair harika ve zengin
bir analiz sunar.
Genette tek bama almdmda ok yamitc olabilir; Sacks'n en
gl olduu noktalar tam da Genette'in en zayf olduu noktalardr.
Genette okurken, en sofistike okulann okuma deneyiminin bile ge
nellikle umut ve korku gibi duygulan, mutluluk arzusunu ve baz dra
matik ironi trlerinin rettii youn endieyi ierdiini nadiren d
nyor insan. Kitab neredeyse tamamen bilmeyle, bilile, fikirlerin
ve yaplarm biimsel tasavvumyla smrldu. Sonular konusundaki
olaan merakmz, gerilim sevgimiz bile nemsizletirilmitir - nite
kim byk lde Proust'la smul bir analizden de bu beklenir.
Ama salt hikyenin ileyiiyle ilgili aklamalarmda yapt pek
ok ayrm, neleri darda buaktmdan ok daha fazla ilgilendiriyor
beni.^ Maddi zaman plam ile fili anlat zaman arasndaki trl
ilikiye dair en sistemli aklama Genette'tedir;

18. Genette'le ilgili ekincelerimi tarbraaun yeri buras deil. ekincelerim


Laurence Lemer'm hazrlad (byk ihtimalle 1983'te BlackweU tarafndan ya
ymlanacak olan) Reconstructing Literatre' k a c a k bir vg yazs balammda
aacam.
450 KURMACANIN RETOR
... hikyede olaylann sralannn zamansal dzeni ile anlabdaki yerle
imlerinin sahte-zamansal dzeni arasndaki balantlar; bu olaylar ya da hi
kyenin deiken sresi Ue anlabda anlatlann sahte-sresi (aslnda metnin
uzunluu) arasndaki balantlar, dolaysyla hzlann balantlan; son olarak
da sklk balantlar, y a n i... hikyenin tekrar kapasiteleri ile anlatnn tekrar
kapasiteleri arasmdaki ilikiler... [s. 35]

Genette'in bu ilikilerden her birinin erevesinde dile getirdii


aynnth incelemeler arasndan sadece n seerek analizinin bize
sunduu kesinlii gstermek isterim. Bir kere, her zamansal kopuun
"uzanm" (portee) vardr: Anlat verili bir hikye nnn ne kadar ile
risine ya da gerisine sramaktadr? kincisi, sramanm "kapsam"dr
{amplitude): Hikyenin sresinin ne kadar bu anlat sraymda ie-
rilmektedir?
Bu yzden, Odysseia'nm XIX. Kitabnda Homeros, Euryclea Uiysses'in
ayaklann ykamaya hazrlandmda hl belli olan yaray uzun zaman nce
Uiysses'in henz bir ergenken nasd aldnn hikyesine dndnde bu
analepsinin ["geriye uzanma"; "flabek" szcnn antrdmdan daha
kesin bir kopu] uzanm onlarca yldr ve kapsam da birka gndr, [s. 48]

ncs de hikyenin hzna kyasla anlatmm "hzdr" {vitesse).


Proust'ta bu hz " saatlik [hikye] iin 150 sayfadan, on iki yllk hi
kye iin satra; bir dakika iin bir sayfadan, bir asr iin bir sayfa
ya kadar deiiklik gsterir" (s. 92). Genette eser boyunca anlatmm
hzndaki deiikliklere dikkat ekerek, gereklemi olay rgsn
deki genel rntlemeye dair artc lde isabetli gzlemlerde
bulunur.
Benzer ekilde, eitli tekrar ve sklk trlerine ilikin zenli say
falan, bu nemli glendirme tarzna yaptm tek ak gnderme y
znden bana mahcubiyet veriyor. Kenneth Burke'n "Lexicon Rhe-
toricae"de "uzlamsal biimlere" dair sylediklerinin etkisiyle tekrar
zerine biraz dndysem de, gelitiremediim ya da gelitirmedi
im baka pek ok imkn gibi bunu da basit bir gnderme olarak b
raktm. (Tekrar konusu iin ayrca bkz. Miller, No. 458 ve Kawin,
No. 546.)
Ksacas, Genette'in almas altnc blmden sekizinciye kadar
gelitirdiim anlat imknlan araln ciddi anlamda zenginletiri
yor. Kategorilerinden bazdan hemen herkesin bahsettii kavramlara
bulunmu daha ho terimlerden ibaret ki kendisi de akayla kank
KNC BASKIYA SONSZ 451

bunu kabul ediyor: "anlat anakronisiz de olur, ama anisokroni'siz ol


maz, ya da baka bir ad tercih ederseniz (ki byk ihtimalle edersi
niz), ritim efektleri olmadan olmaz" (s. 88). Ama dierleri, mesela
"(isel) homodiegetik analepsiler" sadece ismen heybetli bir orijinal
likte deil, ayn zamanda uygulamalar bakmndan da retkendir.
Bu tr almalarn hepsi retorik soruturmalarda yeniden belir
diklerinde byk bir deiim geireceklerdir. Pek ok anlat aratr
macs gibi Sacks ve Genette de bizim bak amzdan zaman zaman
pratikten uzak grnecek bir tarzda ve derinlikte "bilimsel" ya da te
orik sorularla uramaktadr. Retorik aratrma kullanmlarn, ama-
lann, hedefin vurulmasnn ya da skalanmasnla, pratiklerin aydnla
tlmasnn peindedir ve saf bilgi uruna deil daha fazla (ve geli
mi) pratikler uruna aba gsterir. Her trl sahici dil, gsterge ya
da hikye biliminin bulgulann kullanabiliriz - hatta bu bulgulara ba
mlyz. Ama bizler nee iinde bilimcinin alanna akn dzenler,
oray yamalar ve sonra da retoriin amalarna geri dneriz. Bir hi
kyenin ya da tekniin niye dierinden daha ok ie yaradn bil
mek isteriz, nk hangi teori ayakta kalrsa kalsn, anlatclar ve din
leyiciler olarak bizim pratiklerimiz daima gelitirilmeye aktr.**

rnek Olarak Beckett'n E lik '/

"insann eylemleri bir sanat eseri meydana getirecek ekilde biim-


lendirildiinde, yaratlan biim insani anlamlarndan ve insanlar
her eylemde bulunduunda rtk olan ahlaki yarglardan asla ko-
partlamaz. Ayrca yazarn yapt hibir ey, bu eseri bakalarnn
-akranlar, hayali okur olarak kendisi, izlerkitlesi- ulaabilecei
hale getirme abasndan yaltlm olarak anlalamaz son tahlil
de. Roman iletilebilir bir ey olarak varlk kazanr." [s. 409]

19. Korkarm Genette gerei kadar "retorik" olmadm iddia etmem karsm
aracaktr, nk aka grlyor ki retorik aratrmalarda klasik dnemin esinti
sini geri getirdiini dnyor (bkz. No. 530-532A, zellikle No. 532deki 6. maka
le, ki bu makale 532A'da "Rhetoric Restrained" adyla evrilmitir). Ama deerlen
dirme problemleriyle ilgilenme tarzna stnkr bir bak bile benim tabirimle
onun "bilimsel" eilimini gstermeye yetecektir (bkz. s. 265-6, Anlatnn Sylemi,
No. 532).
452 KURMACANIN RETOR

Sacks ve Rabinowitz'in, Cennette ve Bakhtin'in, ayrca bu noktada


srtm dayayabileceim dierlerinin tevikiyle ideal bir "kurmaca re
torii" ina etmek gibi imknsz bir ii stlenseydim neleri bu al
mann kapsamna alrdm? Her zaman olduu gibi yazarlann bizi hi
kyelerinin tam bir deneyimine gtrmek iin neler yaptn ve ya
pabileceini aklamamz gerekirdi. Yine de "tam deneyim" sz son
derece mulaktr. Farkl trden hikyelerin farkl trden "tamlklar"
yaratmasnn yan sra, farkl eletirel varsaymlar da bizi doldurula
cak farkl kaplara yneltecektir.
Yine de, anlatmalanmzm ve dinlemelerimizin byk eitlilii
nin altnda bir para ortak zemin buluyoruz ("biz" dediime dikkat
edin): Hikyeye kendimizi ya kaptrrz ya da kaptrmayz; okumay
ve dinlemeyi ya brakrz ya da yaptmz eye devam ederiz. Mut
lak bir evrensellikle "biz" diyebileceim tek yer burasdr: Verili bir
hikye kendini bize ya "anlattrr" ya da anlattramaz. Retorik olarak
kurmaca ve kurmacada retorii incelerken hikyelerin kendilerini
anlattrmalarnn tm yollan zerinde duruyoruz: Yazarlar bunu yap-
malann nasl salyor ve biz oyundaki rolmz nasl yerine getir
meyi beceriyoruz, gibi sorulan ele alyoruz. Yazarlar/metinler/okur-
1ar: Bunlarn her birine odaklanan eletiriye ihtiyacmz var, ama ko
nunun tamam bunlar arasndaki alverilerdir. (Benzer bir alveri
vurgusu iin bkz. Rosenblatt'n (No. 721-2) ne yazk ki ihmal edilmi
eserleri.)
deal retoriimizde anlatsal ilginin ve anlaty glendirmenin
ana kaynann -bir hikyeyi yrten yntemin- dnlebilecek
her tezahrne hakkn vermek zorundayz.
1. Yazar zamansal sralamada istikrarszlklar (benim "ilgi" dedi
im, Burke'nse No. 263'teki "Psikoloji ve Biim" balkl makale
sinde itah [appetite] dedii unsurlar) yaratarak bizi beklemeye deer
tamamlanlara doru gtrebilir: "Olan kz grr... olan kz alr",
"Kz olan grr... kz Tann'y bulur ve olan reddeder", "Sanatsal
deha Mammon'un (ya da siyasetin veya ailenin) batan karcly-
la karlar... ama nihayetinde asl mesleini benimser", "Cinayet i
lenir... cinayet aa kar", "Kahraman hakarete urar... ve intikam
tatlyken aclar", "Cinayet, aa kma ve intikam." Ya da byle ta
mamlanlarn hsrana uramasn beklemeye itiliriz ve tersine dn
melerinden honut kalnz.
KNC BASKIYA SONSZ 453

Okurlar olarak itahmz ister Genettein Proust'ta bulduu tasar


mn getirdii incelikli bazlara ynelik olsun, ister Sacks'n Fielding
de ele ald tutkular, alklar ve pervasz kahkahalara ynelik olsun,
aratrmaclar olarak dikkatimiz daima ayn trden problemler ze
rinde olacaktr: u ya da bu "yazar", hikyesini (anlatsal izlerkitleye
ve yazar izlerkitlesine mensup okur olarak ifte rolmz oynarken)
kendimize tam etkisiyle yeniden anlatmamz salayan kantlan te
darik etmeyi becermi mi becerememi mi?
2. Bir hikye anlatan kiiler (ve tm yazarlar) geleneksellemi
malzemelerin gerektirdii basit meraktan ziyade hikyenin tamam
lanmasn nemsememizi salamak iin bu istikrarszlklara ilgimizi
artrabilirler. Bu yzden sadece "kz olan grr" denmez, onun ye
rine "hayranlk uyandrc, sevgi dolu, vgye layk ama topallad
iin asla yeterince takdir grmeyen gen kadn, yakkl olan grr
ve bylenir", "Duyarl, ileke, yoksul dm sanat bir at katn
da a biila yaarken kt ama zengin bir kadn tarafndan batan
karlr" ya da "Masum kurban nedensiz yere ldren cani takip edilir
ve (artc bir biimde) grnte beceriksiz ama iyi yrekli dedek
tif tarafndan yakalanr".
3. Bir hikye anlatan kiilerin ou dorudan anlatma srecinin
iinde ikincil bir ilgi yaratr, bylece o ilgi ile ilk ikisi arasnda bir ge
rilim retir: "Okur,... sanmaya balam olabilirsin ... ama..."; "Tan-
nm! dedi annem, nedir bu hikye?" "... grdmde hissettiim deh
eti hibir insan tarif edemez" denir.
uras ak ki, hibir kii ya da "yaklam" aklmza gelen tm hi
kyeler hakknda sylenmeye deer her eyi bu balk altmda sy
leyebilmeyi umamaz. ncelememiz daima ve z itibariyle paral
dr. Bu daimi eksiklik hissinin lanet mi yoksa saadet mi olaca da
kaygmzn kendi bana sistemle mi yoksa sistemlerin kapsamaya
alt zengin ve eitli malzemeyle mi ilgili olduuna baldr.
Ama teorik atmadan uzaklap iyi bir hikye okuduumuz her se
ferinde bir tr tamamlanma sunulur: Sevdiimiz bu hikyeyi (artk
ad her neyse) kendi trnn (bu tr her neyse) zellikle iyi bir tem
silcisi sayarak okur ve onun zerine bu minvalde dnrsek, kendi
miz ve bakalan adna eserin mucizelerinin nasl ilediini daima tes
pit edebiliriz. Ondan sonra da eer istersek, Kurmacann Retorii'mn
yazarnn hayal bile etmedii teorilerin -ve okuma pratiklerinin- a
454 KURMACANIN RETOR

a kartt pek ok yeni mucizeden de faydalanabiliriz.


Varsayalm ki en sonunda byle bir duruma geldik ve Samuel
Beckett'n son hikyelerinden birine -birinci blmde "Doan"a bak
tmz kadar- yakndan baktk. Yeni ve kesinlikten uzak okumam
orada kullandm soru erevesine yerletirmeyi faydal buluyorum.
Hatta niye aka taklide bavurup ayn dilin bize nereye kadar reh
berlik edeceini grmek iin 18. sayfadan balamayalm ki?

MODERN ANLATIDA YAZARIN ANLATMAYI REDD

Beckett'm hikyesini okurken, srdrd sessizlik tr sayesinde,


karakterlerini kendi kaderlerim belirlemekte ya da kendi hikyelerini
anlatmakta serbest bnakma tarz sayesinde, kendisinin ya da gveni
lir bir szcsnn bizimle dorudan ve otoriter bir ekilde konuma
s halinde ok zor ulalacak, hatta hi ulalamayacak etkilere ulat
m hatrlamalyz (s. 287).
Hikye anlatcsmn en bariz yapay aygtlarndan biri, "dalgal
yanstc" diyebileceimiz karakterin karmakank isel bilincini
terk etmeme, bizi karakterlere ve evrelerine dair gvenilir bir gr
ten kasten yoksun brakma numarasdr. Hikye anlatmamn doal
yoluna dair fikirlerimiz ne olursa olsun, mahut gerek yaamda bir
duruma dair herkesin bilecei eyleri ve bu durumun muhtemelen
uyandraca hisleri yazar bize sylemeyi reddettiinde, iin iine hi
le girmi demektir. Normal hayatta tamamen gvenilir isel iaretler
sayesinde kendimize dair baz meseleleri biliriz, ama grmz da
ima ksmi kalr. O halde bu yzyl boyunca edebiyatta gndelik haya
tn her anndaki gdlere dair asgari gvenin bile bizden esirgenme
si, onun yerine birbirimizle alveriimizdeki karmlanmzdan ok
daha sakat karmlara dayanmaya zorlanmamz tuhaftr bir bakma.
"Karanlkta bir ses gelir birine. [Hayal et]."
Beckett son roman Elik'te^ kurmaca dnda asla nmze kon
mayan bir bulmaca sunar. En yakn dostlanmz bile bizimle byle

20. Beckett'n giderek sayfalan azalan eserleri -on be ila yirmi sayfalk eser
bazen nce ngilizce sonra Franszca, bazen de nce Franszca sonra ngilizce ya
ymlanmtr, ama bilgim dahilinde asla ayn anda hem Franszca hem ngilizce de
il; her birinin sesi sonuncusuna benzer, ya da hi ses vermez, veya ancak ara ara ses
verir, sk sk ses vermenin imknszlmdan dem vurur ve yine ounlukla eserin
KNC BASKIYA SONSZ 455

bulmaca gibi konumaz. Kim konumaktadr? "Hayal et" emir kipin


de olduuna gre karanlkta sesi iitene mi yoksa bana m hitap et
mektedir? Peki niye "[unun ya da bunun] sesi gelir" deil de "bir ses
gelir"? Sesi iiten erkek midir kadn mdr? Neden "konuur" deil de
"gelir"? Beckett'm eserlerini bildiim, sevdiim (en azmdan ounu
diyelim) ve slubuna neredeyse taparcasna hayran olduum iin,
buradaki her szcn dorudan Tann'dan gelmiesine zenle se
ildiinden eminim. Devam eden hikyeyi anlayabilmek iin bulma
cay sorgulamadan bulmaca olarak kabul etmek zorundaym.
Normal hayatta bir arkadam gelip bana yle deseydi:
"Karanlkta bir ses gelir birine. Hayal et."
Ne yapacam bilemezdim: Belki glerdim, belki de psikotera
pist olan eimden yardm isterdim. Arkadalanmdan en kurnaz olan-
nm be byle bir alla ilgin ve deerli bir ey sunabileceine ina-
namam - halbuki Beckett'a inanrm, ok zel ve yapay trden bir ar
kadatr o: "meslekten yazar". Elik'i okumaya devam ederken arka-
damzm zenle ilerlediini dorulayan tekrarlar derhal karmza
kar, yeni bulmacalar ve boa kan ipular grrz:
Karanlkta srtst yatan kiiye. Bedeninin arka blmndeki basntan
ve gzlerini yumduunda ve yeniden atnda karanln deimesinden
anlar bunu. Sylenenin ancak kk bir blm dorulanabilir. rnein u
nu duyduunda: Srtst yatmaktasn karanlkta. te o zaman sylenenin
doruluunu kabul etmelidir. Ancak sylenenin asl byk blm dorula-
namaz. [s. 7]

Komedyen Bili Cosby, Tanr'yla konuan Nuh'a harikulade bir ku


kuculuk annda, "Kim konuuyor orada, gerekten kim?" diye sordu
rur. Biz de burada o birinin arkasnda kimin konutuunu; durumunu
byk bir dikkatle karsyormu gibi grnen kiinin kim olduunu;
popoyu, gt ya da k deil de (her kelimeyi byk bir dikkatle se
erek) "arka blm" dnmeyi tercih edenin kim olduunu sormak
zorundayz. Karanlkta srtst yatm, karanlkta onunla konuan.

"uvalladma" veya "Hi in [Bir] Metin" ya da "Ivr Zvr"dan ibaret olduuna


dair ak ifadeler ierir ve bu cmleye benzer cmlelerle doludur. Ya da bu cmleye.
Dediim gibi bu rnler hem hayranlk verici hem de ounlukla benim iin zc
dr. Elik'te "en batan" bir hayat dnmeye yeniden balama cesaretini gstermek
byk bir sevin kaynadr, her ne kadar bu da yine kasvetli bir hayat olsa da.
456 KURMACANIN RETOR

onu bouna mitlendiren ses hakkmda neyin dorulanabileceini an


lamaya alarak yava yava dnen kimdir? Belki de bu sesi bizim
hayal etmemiz isteniyordun Bu sahne oluyor mu, yoksa olduunun
hayal edilmesi mi isteniyor?
Aynca bu ses nedir, hikye anlattn bilen bu saldrgan yazar se
si, "rnein" gibi szler ederek kendine dikkat eken bu ses nedir?
Ne tr bir asgari varlk byle ifadeler kullanr? Anlatan bir varlk bel
li ki. Ama o kadar da belli deil - birini karanlkta srtst yatarken
hayal eden baka bir karakterin sesidir belki de.
Hayali dnyalarn byle mutlak bir ekilde kafa kantran asgari
ifadelerle yapay olarak snrlanmas gnmzdeki anlatlann oun
da karmza kar. nceki kurmacalarda grdmz doradan ve
otoriter retoriin hibir zaman tamamen yok olmad dorudur.
Ama kurmacada yazar sesinin giderek daha u ekillerde saklanmas,
byle meseleleri derinlemesine ve ufuk ac bir tarzda inceleyen
Kurmacann Retorii'nin bile ngremeyecei derinlikte problemler
yaratmaktadr. Beckett'n bir durumu bize aktarrken, herhangi bir
konuda dolambasz bir ifade kullanabilecek bir yazarn varlna da
ir en ufak bir iaret vermemesi bizi neden tek bir anlat izgisiyle s
nrlasn; yani tm bunlann insanlk durumunun bir metaforu ilevi
grdne ve geriye byk bir gzellik ve sevgi dolu ihtimam etkisi
braktna dair dokunakl/komik bir karsama yolunun dma niye
klamasn? John Barth'm "Elence Evinde Kaybolu"u gibi apra
k anlatsal eilimler ne kadar uzun sre incelenirse o kadar s g
rnrken, Elik gibi eserler niin inceledike daha derin ve daha g
zel grnrler?
Bu soruya ok tatmin edici bir cevabm varm gibi davranamam,
ama kafa kartmc bir sesler karmnm kusur olup olmadyla ilgi
li genel kurallara bakarak cevap bulunamayaca da aikr. Hi ku
ku yok ki, tek balang noktas bu hikyenin tamamna gayet yalan
dan bakmak, ima edilen trn gz nnde bulundurarak balang
cndan bizi gtrd yere doru ilerlemek.
Giderek artan bir dikkat ve younlaan bir hazla kendimi okurken
bulduum roman, Beckettn son yllarda yazd dier eserler gibi
ok ksadr: sadece altm sayfa srer ve sayfalann byk bir ks
mnda sadece 150 kelime bulunur. Asimda pek ok ksa ykden da
ha ksadr. John Leonard'n kitabn arka kapanda aimtlanan yaz-
ik in c i BASKIYA SONSOZ 457

sndabelirttii gibi, Elik'i "okumak bir saat bile srmez". Yani ilk se
ferde. Ama beni sadece o bir saat boyunca kendine balamakla kal
myor; eseri tekrar tekrar okuyorum, kendi kendime sesli okuyorum,
arkadalarma okuyorum. Peki bu nasl oluyor? Beckett'm yaln, yo
un slubuna hl hayran olmama ramen ondan sklmaya balad
m sanyordum.
Byle bir ekicilii anlamak iin ilk okumada neler bulduumuza
-yani hikyenin hangi malzemelerden yapldna- bakarsak iimiz
daha kolay olur. Hikyenin malzemesi Boccaccio'nun "Doan"mm
malzemesi kadar uzlamsal ve sdr - yani Beckett'tan ve 1982 y
lndan beklenecei kadar uzlamsal ve Proust'u yaayp sonra Joyce'
tan Pynchon'a geen bir dnyada olabilecei kadar s. "Karanlkta
srtst yatan kii" (ok gemeden tek bana olabileceini reniriz
ama tam emin olamayz) tanmlanamayan bir ses iitmektedir ki bu
ses kimi zaman doruluu kantlanabilir eyler sylemekte ama o
unlukla ancak hayal edilebilecek -ya srtst yatan kii tarafndan
ya da bakas tarafndan hayal edilebilecek- eylerden bahsetmekte
dir. Duyduumuz sesler tane gibi grnmektedir:
Ve bir baka karanlkta ya da aynsnda bir baka kii elik olsun diye
tm bunlar tasarmlamakta. abuk brak onu.
kinci kii adlnn kullanm sesi belirler. nc kii adlmnkiyse o ha
bis baka kiiyi. Sesin konutuu/szn ettii kiiyle konusa/szn ede
bilse bir birinci kii adl da olurdu. Ama o bunu yapamaz. Yapmayacak. Sen
yapamazsn. Yapmayacaksn, [s. 8]

Demek ki biri karanlkta, dinliyor; o zaman "ses" ona ikinci tekil


ahsta hitap ediyor; belki yine baka bir karanlkta olan bir nc
de elik olsun diye her eyi habis bir ekilde tasarmlyor.
Mesele u ki, bu bilgiden bile emin olamayz ve emin olamayaca
mz biliriz. Rabinowitz'in terimlerine bavurursak, yazar izlerkit-
lesine mensup okurlar olarak Beckett ve bu tr edebiyat hakknda
ok ey biliriz. Nasl bir yolculua ktmzdan haberdarzdr. Ba
lad gibi biteceini, yine bir nebze kafa karkl yaanacan bi
liriz. Bu kitabn her fiili okuru neredeyse kesinlikle Beckett'm baka
eserleriyle de tanmtr ve Beckett bizim bu tr okurlar olmamz te
mel alr. Ama "anlatsal izlerkitle" olarak bunlardan hibirini bilme
yiz ve yazar izlerkitlesinin inanamayaca bir eye, bu hikyenin "bi
458 KURMACANIN RETOR

ze" anlatldna inanmz - yani aslnda Paris'te lks iinde yaayan


Nobel dll bir yazann kaleme ald son derece yapay bir eseri, b
yk maliyetle retilen ve fahi bir krla New York City'deki bir avan-
gard yayncya satlan bir eseri okuduuna deil de, byle kafas ka-
nk varlklann gerekten var olduuna inanan okurlara.
Bylece srtst yatan, zihni "u anda her zamankinden az merak
[duyan]" kiinin eliinde kafa patlatarak yolumuzu ararz. mr bo
yu sren, tam bir hayat kapsayan, doumdan lmn yaknma kadar
giden bir dizi hatrann iinden geeriz. (Yoksa bunlar hayal midir?
Srtst yatann hayalleri midir? Sesin hayalleri midir?) Hatralar o
unlukla hayal krklklarma aittir; ocuunu ihmal eden ebeveynle
rin, yeniyetmelikte klarn renksiz ve hsran dolu bulumalannm,
giderek yalananlarn azalan etkinliklerinin hatralardr. Paskalya
Cumas'nda domutur, ama sadece babasnn bu sahneden kama
yollann hayal etmemize izin verilir. "Kk bir ocuk", annesine
gn ne kadar uzakta olduuna dair masum bir soru sorar, annesi de
"hi unutamad sert bir karlk" verir. Denizin biraz yukansmda
durmaktadr ve babas aadan atlamas ini seslenir. ocuk bir kir
pi yakalar, lme terk eder, sonra hayvan rrken yeniden bulur:
"O vck vck yn. O le koku." klar buluur - burada gvdenin
bacak uzunluuna oranna dair hesaplamalar vardr. Yalanan bir
adam giderek bitkin dt yrylerinde bitmek bilmez admlar
n sayar, en sonunda vazgeer ve karanlkta srtst yere uzanr. Bu
byle devam eder.
Tm bunlarn nasl olup bittiinden bahseden sesin, "tekinin" ve
muhtemelen "baka bir tekinin" tefekkrleri de ok dzenli aralk
larla metne serpitirilmitir. En bata sesten unu reniriz: "u anda
naslsan yle son bulacaksn" (s. 8); en sonda da,
Sen u anda karanlkta srtst yatan, bundan byle kollarn bacaklanna
dolamak ve ban daha fazla eilmez olana dek emek zere dorulamya-
caksn. Ancak yzn sonsuzca yukar dnk bou bouna masal uydurmaya
alacaksn. Szcklerin nasl sona ermekte olduklann duyana kadar. Her-
bir anlamsz szle sonuncuya biraz daha yaklaarak. Ve uydurduun masaln
da. Karanlkta seninle birlikte olan kiinin masalnn. Karanlkta seninle bir
likte olan kii masaln uyduran kiinin masalnn. En sonunda abann boa
gitmesi ve sessizlik ok daha iyi deil mi. Ve senin her zaman olduun gibi
olman. Yalnz, [s. 57-8]
KNC BASKIYA SONSZ 4S9

Tamamlanm ya da tamamlanmak zere olan bir hayatn hikyesi ve


paral anlatm, salt malzemelerinin genel hatlarna indirgenen bu
anlat, kkten farkl etkiler yaratacak, tam olarak gerekletirilmi
olay rglerine evrilebilirdi. Ac ama komik bir fars olabilirdi; kii
nin emekleyip devrilerek, yine emekleyip yine devrilerek bedeniyle
dikdrtgen ve paralelkenar yapmasnn uzun uzadya tartld k
sm gibi blmler ne karlabilirdi.
Son olarak diyelim sol diz alt in ne giderek kendisiyle benzeik el ara-
smdaki uzakl yan yarya yanlar. Derken el de sras gelince ayn lde
ne gider. Dikdrtgen imdi paralelkenardr. Ama ancak sa diz ve sa el
tekileri izleyinceye kadar. Dikdrtgen yeniden oluur. Adam yere yuvarla
nana dek bu byle gider. Tm emekleme biimleri iinde herhalde byle s
rnerek ekin gitme en az tannan. Ve herhalde bu nedenle tmnn iinde
en elencelisi, [s. 45]

Byle habis bir zek bu kadar ksa bir eserin tamamn doldurabilirdi.
Bu malzeme uzun bir biyografik romanda kullanlabilirdi; bu ha
yatn epizotlan en ince aynntsna kadar verilebilir, bakalarmdan
grd kt muameleye ve dnyann ilesine ynelik derin merha
metine dair ilave epizotlar kullanlarak "onun" kaderine duyduu
muz ilgi artnlabilirdi. Byle bir eserde "sen"in niin "trnn dertle
riyle uyumu" olduunun hikyesini eksiksiz dinleyebilirdik. Asln
da bu ksa versiyonun bile en sonuna geldiimizde hayli zengin bir
romandan renebileceimiz kadar onu tanmzdr - sevdikleri,
korktuklan ve arzuladklann yeterince renmiizdir.
Ayn malzeme dnyann anlamszlna dair ok daha ksa ve h
znl bir ata da evrilebilirdi. Burada dnyann anlamszl belir
tilmi, "elik" olsun, megale olsun diye bu dnya hakkmda yazma-
nm anlamsz bir baanszlk olduu, dpedz baanszlk ve sefalet
ten baka anlama gelmedii beyan edilmitir; ama anlat ounlukla
esprili, hatta yer yer neelidir ve bir ekilde baanl olduu aikrdr.
Beckett bu eseri on-on be sayfalk pek ok eseri gibi bir "Vzlt" ha
line getirebilirdi. Hayattan epizodlan ksaca da olsa dramatize etmek
yerine sadece yle bir ey de sylenebilirdi: "Karanlkta yatarken,
ses ona anlamsz hayatmn olaylarn anlatr, sefalet stne sefalet
ten, sefalet stne sefaletten bahseder. O da bu sesin kendisine elik
etmesini arzulayarak ama bunun olmayacam bilerek dinler." Karar
l, dinmek bilmez bir kasvet.
460 KURMACANIN RETOR

Karanlkta srtst yatm hayatn hatrlayan ya da yalnz ve


umutsuz gemi bir hayat hayal eden bir adam malzeme olarak alr
sak, nmzde tm bu imknlarn yan sra iyi kt daha birok anla
t imkn vardr. Her seim, Genette'in tabiriyle "uzanm", "kapsam"
ve "hz" bakmndan ok eitli imknlan beraberinde getirecektir.
Elimizdeki hikye -yani hayatm hikyesi; anlatlmasyla ilgili daha
nemli hikye bile deil- hz bakmndan Kayp Zamann zinde'nin
tam kart ucudur. Kayp Zamann zinde en hzl anmda koca bir yz
yl bir sayfaya sdrm olmasna ramen, cretkrca ar ilerleyen
bir eserdir: inde her eye vakit vardr, nk zamamn tamam bir
bakma konumuzdur. Elik'te ise "M"nin (yoksa "H" mi? Veya "O"
mu? "Sen" olabilir mi?) hayat geip gidiverir. Anlatma, hayal etme,
hikyeyi hatrlama problemleriyle ilgi sayfalan karrsak, yirmi k
sa sayfada anlatlm bir mrle karlanz; geip giden yllar ilk
filmlerde hzla titreen imgeler gibidir. Uzanm ve kapsam daha da
soluu kesilmi haldedir: Geriye ve ileriye sranz, kh anlatmaya
kh hayata geeriz, ocukluktan bykle, ocukluktan yalla
sonra yine ocuklua ve benzer ekilde bir anlat probleminden ba
ka bir anlat problemine geeriz.
Bu haliyle her hamle, bnyevi olarak mmkn baka olay rgle
rini gerekletirmek iin gereken -ya da en azmdan bu olay rgle
rinde etkili olacak- hamlelerden farkl bir yndedir. Bitmi hikye
nin okura mmkn olan en byk hazz vermesi tasarlanmtr (kar
mak bir trden olmasna, sre iinde ekilen aclardan sonra yaa
nan gizemli bir katarsisten kaynaklanmasna ramen buna haz diyo
rum); yapayalnz, yal, tam anlamyla imansz, kendi hikyesini an
latma abasna bile inan duymayan ama yine de gten den man
tn ve akln elinden geldiince iyi kullanmaya azmeden, kendisi
ne elik etmesi iin bir ey yapan, bir ey hayal eden biri olmann "na
sl bir ey olduunun" metaforik anmnn hazzdr bu. Sempati
nin daha geleneksel biimlerde stne bina edildii ahlaki tercihe
benzer bir eyi bu hikyede veren de bahsi geen azim ve hayal etme
gcdr elbette, (bkz. 5. Blm, zellikle s. 141 ve s. 427-9).
Hsrana urayaca daha batan belli bir servene (zira ayn as
gari aralarla benzer etkiler yaratmaya alan, Beckett ve bakalan-
nn yazd saysz hikye olduunu dnrsek, alnacak haz haki
katen zayftr) atlmamz garantilemek iin, anlar, "hayata" dair spe
ik in c i BASKIYA SONSOZ 461

klasyonlar, ileyle ilgili akalar ve anlatsal karmaalarla ilgili ak


lamalar arasndaki denge ok hassas olmaldr. Bilhassa Tristram
Shandy'ciliin yllar boyu sren neredeyse lgnca taklitlerini gr
m olan bizler iin, i ie gemi anlatlarn permtasyon ve kombi-
nasyonlannn bitmek bilmez dnsel takibinden daha skc bir ey
olamaz.
Ses iyiletirilemez mi? Elie daha uygun bir hale getirilemez mi? Mee-,
la imdi gemite bir zamanla deitirilemez mi, karanlkta o bulank zihin
de zaman kipi olmasa da. Her ey ayn zamanda hem olup bitmi hem oluyor
hem de olmak zere. tekine gelince bir sredir iyiletirilemeyecek halde.
lk bata hayal edildii gibi ayn yavan ton ve ayra tekrarclk. Bunlan iyile
tirmek olanaksz. Ancak daha az devingenlik. Hafiflikte daha az deikenlUc.
En uygun konumu ararmasna. En etkili biimde kabilecei konumu.
Kolayca duyulabilecek ideal hacmi. Ne bartsyla kula trmalayan ne de
ters ynde arya kap onu zorlanmaya zorlayan. Bylesi bir ara ilk bata
aceleyle hayal edildii halinden ok daha uygundur elie. ok daha yakn
dr amaladn elde etmeye. Dinleyene bir gemi vermek ve bunu kabul
lenmesini salamak. Sen bir Paskalya Cumas uzun sanclardan sonra geldin
dnyaya. Evet, anmsyorum, [s. 32]

Gl, hatta vahi reddiyelerden pek ok sayfa sonra birinci tekil


ahsta ulalan buradaki doruk noktas nefes kesici bir gzelliktedir.
Deiiklik stne deiiklik sayesinde slup hevesinin giderek ko
mik bir ekilde artp neredeyse klasik edebiyattaki gevezelik seviye
sine ulat ksm takip etmesi bakmndan zellikle iyidir. Doruk
noktasna "zorlanmaya zorlayan" diye biten cmleyle ulalr. Ardn
dan hayal krkl gelir: Tm bunlar elik iin deil, "d" vurgu
lamak iindir;
Evet, anmsyomm. Gne karaamlann ardnda batal ok olmamt.
Evet anmsyorum. Daha ok andrabilmek iin damlalarn nasl amanszca
arpmalan gerekirse yle. Aadaki yere. [s. 32]

Bu dn ardndan (Venedik Taciri'nde "Aadaki yere" usulca


den merhamet yamuru damlalaryla ironik bir kartlk vardr bu
rada) hemen (bitkin ve akl giderek kanan bir ihtiyar adam olarak)
"son dar ktnda"ya geeriz. Sona doru ilerlemekteyiz, anlk ola
rak doan salam bellekli birinci tekil ahs umudu artk snmtr.
Bu ksack anlar olaanst olsa da, btn eseri onlar zerine kur
mak skc olurdu, ki kitapta bulduum tek kusur da bunu gsteriyor:
462 KURMACANIN RETOR

saatin akrep ve yelkovannn, ayrca bunlarn glgelerinin gece lam


basnn nda nasl grndne dair uzun anlat. Bu ksmda za
man ar ar, tekrar tekrar bir sayfa boyunca takip edilir: 50 saniye
den sonra 30 saniyeye, 15 saniyeye, sfra ve sonra yine 15'e kadar gi
dilir (s. 53-4). Elbette ilevini yerine getirir; ama kitap boyunca insan
("biz", "ben") ilk kez sklr.
Byle anlarm sorunu, skc karakterleri deerlendirmemiz iin
bize sunan geleneksel anlatclann karlat soruna benzer. Skc
olmamaldrlar. Beckett anlat urayla oyunlar oynad eserlere
sempati duyan okurlar olduunu varsayar; bu okurlar "iyileme"den
bahsederken ileri ktletirmenin ierdii buruk akay anlayabile
cek durumdadr (onun istedii trden bir etki yaratmak iin, onun ta
biriyle [s. 32] yavan tonlar ve tekrarcl "iyiletirmek" mmkn
deildir!). Yine de bu izlerkitle sonraki eserlerde tehlikeli lde tek-
rarc hale gelen tarza kar snrl bir sabr gstermektedir. zllk
esastr. te yandan, hatrlanan (ya da hayal edilen) hayat ok ksa ve
oyunbaz olmamaldr, yoksa korkutucu anlardaki korkuyu grp his-
sedemeyiz, hayatn muazzam kayplan karsmdaki yas hissini alg-
layamayz. Gemiten gelen (gerek ya da hayali) anlk grntler
youn olmaldr ve Beckett'm dehas burada kendini gsterir. Baka
hangi yazar bu kadar az eyden bu kadar ok "kaybedilmi ey"
kartabilirdi?
O zaman olan k. Sen srtst karanlktayken o zaman olan k. Gne
siz bulutsuz parlaklk. afak skerken dar seyittir ve yamataki snana
trm anrsn.... Karanlkta yatarsn ve yeniden o aydnlkta bulursun kendini.
Denizin kar yakasna dikili gzlerin sancyana kadar ... uzanarak. Onlan '
yumar ve yze kadar sayarsn. Sonra yine aar ve zorlarsn. Tekrar tekrar. Ta
ki sonunda o belirene kadar. Solgun ge kar soluk mu soluk bir mavi. Ka
ranlkta yatarsn ve yeniden o aydnlkta bulursun kendini. [23-4]

Ya da olay rgsnn "umudun boa kmas" veya "yamisamal


neenin kaybedilmesi" olduunu dnrsek, bu hayatm dorua ula
t yeri dnelim: bir ak n.
Bir kavan dibinde srtst yatmaktasn. Titreen glgesinde. O dik ay
la dirseklerine abanm ba ellerinde. Gzlerin alp kapand ve seninkile-
rin iine bakan onunkilere bakt. Karanlnda onlarm iine bir kez daha ba
kyorsun. Yine. Yznde onun durgun havada uuan uzun siyah salanmn
ulann duyuyorsun. Satan adrn iinde yzleriniz gzlerden gizlenmi.
ik in c i BASKIYA SONSOZ 463
Fsldyor: Yapraklan dinle. Gzleriniz birbirinizin gzlerinin iinde yaprak
lan dinliyorsunuz. Titreen glgelerinde, [s. 44]

Byle bir gzelliin kaybndan sonra ne olur? "te byle emekle


yerek ve devrilerek. Yine emekleyerek ve yine devrilerek. Eer so
nuta bu hibir eyi iyiletirmeye yararmyacaksa temelli dse de
olur." (s. 44-5).
Katksz gzellik anlar tezat tekil etmeleri nedeniyle nemlidir
demek ki; stelik bunlar o kadar iyidir ki insan Beckett'm bu gzelli
in neticede yazar olarak onun izgisinde olduunu kabul etmesini
diler (ne yazk ki Mal vu mal dit [Kt Grlm Kt Sylenmi;
1981] de byle armlardan neredeyse tamamen yoksundur).^'
Ama sz konusu hayatn kendisine dair gl bir anlatsal gerilim or
taya kmamas iin bu anlarn fazla bol ve ayrmtl olmamas gerekir.
Zira buradaki birinci "hikye", tpk Tristram Shandy'deV gibi, zel
bir tr hikye-olmayan-hikye anlatma ya da hayal etme problemidir
ve bizim de hemen her sayfada dramatik epizotlardan sesleri nasl yo
rumlayacamza dair speklasyonlara geerken hibir noktada sahi
ci bir fke duymamamz gerekir. Benzer ekilde, hatta belki daha da
nemlisi, anlatsal durumun ve bu durumun esasen zlemez oluu
nun yaratt bulanklk youn olmaldr, ama kafalar tm kurgulama
lara direnecek kadar da kantmlmamaldr. Beckett'm bu hassas den
geyi korumaktaki ustalndan phe edenler daha geleneksel sanat-
lan deerlendirirken de gayet gzel ie yarayan bir teste bavurabi
lirler: Ayn i ie karmaa etkisini yaratmaya aln da, manasz anla
lmazla -telafi edici getirileri olmayan anlalmazla- ya da sun
maya altnz dnyadan ziyade sizi absrd gsteren bir bktrcl
a ne kadar hzl bir ekilde dtnz grn.
Bana kalrsa buradaki en ustalkl hamle, Beckett'm, okuru tekrar
tekrar "karakterinin" tesinde ya da arkasnda mcadele eden ve i
le eken birini dnmeye davet etmesidir; burada sadece nc te
kil ahs kullanan "habis teki"nden deil, ayn zamanda bizatihi zm
ni yazardan, hatta meslekten-yazar olan ve bir kez daha bize "neyin
nasl olduunu" syleyen Samuel Beckett'tan bahsediyoruz. nsan
tekrar tekrar unu sormaya itilir: Karakter kendi "masal" anlatma a
basndan m yoksa Beckett'mkinden mi bahsetmektedir? Yoksa Bec-

21. Paris: Editions du Minuit, 1981.


464 KURMACANIN RETOR

kett, hakknda konuulamayan "ben" midir? Meslekten-yazar, zmni


yazar ve anlat sesi arasndaki izgileri kasten bulanklatrmakta-
dr bu zmni yazar: Elik edecek bir eyler bulma abasmm baans-
n/baanszlm de paylar.
Bu "anlatsal olay rgsnn" (byle denebilirse) doruk noktas
(byle denebilirse) hem ton hem durum bakmndan kkten ve ar
tc bir kopula gelir. Anlatc "dinleyeni [nasl] daha net" grecei
konusunda kendini tipik bir ekilde sorguladktan sonra onu plak
hayal eder: "Sesin sat kta hayaletimsi fildii bedenin elii....
Ayaklar doksan derecelik bir ayla iki yana ak. Grnmez bir ke
lepeyle balanm eller kala kemii stnde kavuturulmu. Gerek
duyulduka baka aynntlar." [s. 52-3] Sonra aniden tamamen baka
trl bir sahneye geeriz.
Trnn dertleriyle uyumu bir halde ban ellerinin stnden kaldm-
yor ve gzlerini ayorsun. Yerinden kprdamadan tependeki ayor
sun. [s. 53]

Bu yeni karakter (muhtemelen yeni, nk ilk "sen" gibi srtst de


il yzst yatmaktadr) eylemde bulunabilmekte (yle byle de ol
sa), klan aabilmekte, saatinin akrep ve yelkovanm ve onlann gl
gelerini inceleyebilmektedir. Biraz daha aba harcadktan sonra gz
lerini kapatr.
Yeniden trnn dertlerine dnyorsun. Gn doduunda hl bu du
rumdasn. Alak gne douya bakan pencereden stne vuruyor ve tepende
yank kalm lambann glgesiyle eninkini upuzun yere seriyor, [s. 54-5]

Tm o karanln ardndan bu kadar ok k; o kadar dncenin,


hayal kurmann ardndan bu kadar eylemlilik! Kitap gerek hayata
m geiyor, bulanklndan kurtuluyor mu, kasvetli de olsa tanml
bir eyden mi bahsediyor? Her eye ramen tm bunlar anlayan ve
kontrol eden bir anlatc kefedebilir miyiz?
Ama Beckett bu bo umutta da bizim birka adm nmzdedir.
Aydnln karanlnda ne biim dler! Byle haykran kim?
Aydnln ve glgenin glgesiz karanlnda ne biim dler! diye haykran
kim diye soran kim! Daha baka biri mi? Bunlarn tmn elik olsun diye
tasanmlayan. Ne de byk bir katk olurdu bu elie! Bunlarn tmn elik
olsun diye tasarmlayan daha baka biri. abuk brak onu. [s. 55]
KNC BASKIYA SONSZ 465

Demek ki yine kandmidk, gizemi zdmz dnmeye itil


dik ama sonra Beckett'm altaki dilin aymsn tekrarladn gr
dk; "abuk brak onu", onu dnme bile, her eyi "elik olsun diye"
tasanmlayan o imknsz "ben", "her bir anlamsz szle sonuncuya bi
raz daha [yaklatn] gren" ben, her zaman olduu gibi sahici bir e
lik sunamayan -yani birbirine elik edemeyen- "sen", "o" ve yine
"ben". Eser sona ererken onlarm her birinin sonu da aymdr; "Yalnz."
Byle bir sefaletle yaamanm hazzn paylayorsak, bunun sebe
bi malzemenin bnyevi niteliklerinde aranmamal, ok farkl ekil
lerde kullanlabilecek malzemeden canl bir konuyu ina etme bece
risinde aranmaldr demek ki. Elik' Beckett'm son dnemdeki "V
zltlarndan herhangi biriyle ya da Mal vu mal dit'le ayrntl bir e
kilde kyaslayarak bunu daha net grebiliriz. Tarif ettiim ifte olay
rgsnden yoksun olan pek ok eseri bize nihayetinde monoton ve
zayf bir istikrarszlk sunmutur: Hikye-olmayan-hikyeyi anlat
mamaya ynelik komik/zc ura hakknda ne renmeyeceim.
Ama Beckett Elik'te bu "olay rgsne" bir yenisini eklemitir: Bu
komik/hznl yaam hakknda, Beckett'm -nihayet!- kalntlarnn
nne yd bu harikulade fragmanlar hakknda ne ren(mey)ece-
im? Anlamsz karanlkta anlam yaratma abamz srasnda bellek ve
hayal g"c en nihayetinde nasl birleecek? Bu son derece karmak
olay rgs hattnn -habis teki sfatyla Beckett'm bu ifade kar
snda bir kahkaha patlattn hayal edebiliyorum- hepsine hayranlk
duyduum John Ehle'in The Winter People' (K nsanlan), Russell
Hoban'm Ridley Walker' ya da Paul Theroux'nun Sivrisinek Sahili,
D. H. Thomas'm The White Hotel'i (Beyaz Otel) ya da Susan From-
berg Schaeffer'in Loving'i (Sevmek), hatta hayranlk duymadm
Mailer'm The Executioner's Song'undaki (Celladn arks) gibi beni
kendisine balad sylenemez. Yine de Elik beni gnlerce ve saat
ler boyu tutabiliyor; "olay rgleri"ne ynelik okumalarm srekli
tekrarlyorum ve bu durum sadece ona kendimi adadmda, kitabm
ap kalemi elime aldmda deil beklenmedik anlarda da devam
ediyor - mesela sahilde yrrken bir k patlamas, n aldatc bir
mucize gibi kitaba nfuz ettii nadir anlan hatrlatyor bana.
O yzden bu kitap son derece zor bir tr olan "minimalist" trde
elde edilmi ok gzel bir baandm Bu baan ayrmtlara harcanan
abann byklne baldu-, yle ki, Beckett karakterlerinin duru
466 KURMACANIN RETOR

munu nasl grdne dair ak bir zet sunduunda (rnein: "Yine


de sre adeta kendi anlamszlna sarnarak srp gider. Bunun ba-
anszla mahkm olduunu biliyorum ama yine de diretiyorum, di
ye fsldamazsn belki. Hayr. nk birinci tekil kii adlyla bunun
oulunun asla yeri olmamtr daannda" [s. 56-7]), "ok kolay, ih
tiyar, hem de ok kolay. Ge bunlan, szlanmay brak; bunu daha n
ce ka kere aka sylemitin zaten," diye dnmeyiz. Onun yerine
biz ("ben, "birisi, "yazar izlerkitlesi) bize elik etmesi iin gzel
bir hediye sunduunu hissederiz. Bize kendisinin daima yalnz oldu-
mu beyan etmise de, bizim yalmz olmadmz kantlama para
doksundan kamamaz.
Bu tekniin kat anlat hatt, dramatik "gerekletirme", bak a
snda tutarllk ya da her eyi bilen yazann yaratt netlik gibi mo
dernlik ncesi standartlanyla yarglanamayaca akta Hikye ber
rak ya da mulaklktan uzak bir ekilde, yazar yorumu eklenerek ya
zlamazd. Bu hikyede nemli bir hakikat ifas, yanlsama younlu
u, zengin ya da derin felsefi kurgulama, nemli ya da bariz ahlaki
seim dramatizasyonu olmamaldr. Aranan ey byk bir duygusal
younluk ve eitlilik, ayrca baka trden gl bir dnsel bal
lktr. Hikye tek bir mulaklk trnden olsa da, etkileri gerekten
de birbiriyle uyumlu ("net" gibi sorunlu bir szck kullanmaya dire
niyorum) ve gldr.
O halde, eserin amacn dndmzde aralannn olaanst
bir ekilde kullanld dnda onunla ilgili bir ey sylemek istiyor
muyum? Evet, istiyorum elbette, ama burada ve imdi deil. Hikye
kendi tr iinde ok iyi olmasna, kendi tr iinde ok baarl tek
nikler kullanmasna ramen, buradaki trlerle ilgili sorular sormaim
yasaklayan geerli bir kural gremiyorum. "nsanlk durumu kar
snda gergin bir matem" -hibir ifade ie yaramayacak olsa da byle
diyelim- bana gre son derece snrldr, ama snrll ksahmdan
kaynaklanmaz (zllk onun baanh ynlerinden biridir); etik, siya
si ve metafizik adan sakat olmasndan ve hatta belki de pek ok
okuru sakatlayabilecek olmasndan kaynaklanr. Krk yandayken,
byle meseleler zerine savlann -bir nevi ek sfatyla da olsa- her
kurmaca retoriine ait olduunu dnyordum. Etik eletirinin belli
bir kitapta olsa da olmasa da konuya ait olduunu dnyorum hl.
Ayrca byle bir savn eletirmen sfatyla benim hayatma ait oldu
KNC BASKIYA SONSZ 467

undan da her zamanki kadar eminim ve bu yzden de u anda anlat


hakknda ok farkl bir kitap yazmaya alyorum. Bu kitap ahlaki
yarglar hakkmda konumann yollarn gemie bakarak kefetmeye
ya da "tamamen en batan" bulmaya alacak, stelik parlak fakat
ktcl Celine hakkndaki tartmam kadar basitletirilmi yollar ol
mayacak bunlar.
Bir sonraki aratrma aamas iin burada ve imdi sylenebile
cek belki de en nemli ey, Elik gibi bir eseri deneyimimden kar
mak isteyeceim herhangi bir uraa beni srtiklemeyeceidir. Bu
nun kadar iyi-^ir eserin geerli bir etik ya da siyasi eletirisi, eserin
kendisi kadar eletirmeni de yarglayacakta Kitabn en gzel ynle
rinden biri, sregiden karlamalarmzn her annda beni verebile
ceimin en iyisini talep etmeye gtrmesidir. Gururlu direni anma
getiimde dahi gerekten gl bir melekle boumakta olduumu
bilirim.

Batan Almak

Bugn eletirmenler arasnda artyor gibi grnen panikten bizi ,en


iyi koruyacak ey iyi hikye mirasmzn zenginliidir. eit eit
kriz ilan ediliyor: Hepimiz dil hapishanesine dm durumdayz. Is
szln ortasnda amaszca dolanyoruz. "Gecikmi", yorgun za
manlarda, "her eyin sorguland" zamanlarda yayoruz.
Her zaman her yerde her eyin yolunda olduunu kesinlikle sy
lemeyeceim, ama bugnk konumalarda biz edebiyat aratrmac
larnn asla nclerimizin umduu gibi bilimsel olamayacamzn
kefedilmesinden kaynaklanan ve herkese dayatlan bir hsran -ge
mek bilmeyen ve son derece gereksiz bir hsran- gryorum. Bilim
ciler ilerleme kaydetmeye devam ediyormu gibi duruyor, ama onlar
da kendi alanlarndaki teorik zeminlerde tekrar tekrar gven krizleri
doduundan dem vuruyorlar. yi ama hangi anlamda ilerlediimiz
sylenebilir ki? Onun yerine daireler iziyor gibiyiz ve -Theodore
Roethke'nin sevgilisi iin dedii gibi- bu daireler de hareket ediyor.
"Gelime seviyesi" -kltrmzn en salam deerlendirme terimi
olmu gibi grnen o bo hayal- bizim sanatlanmzda daima oynak
lm koruyacak: Bilgimizin byk bir ksm dile getirilmemi du
468 KURMACANIN RETOR

rumda, ok az tanmlanabilmi, bildiklerimizin de ok azm zetle


memiz mmkn oluyor. Ama edebiyat incelemelerinin indirgenemez
karmaklklan ve akkanlklan sayesinde bir byk zafer kazandk:
imizden herhangi biri, ya ya da cehalet seviyesi ne olursa olsun
sanat bakalannm pratiinden renmekle kalmayp sanatn kendi
sini icra edebilir. Her birimiz anlat sanatnn ve anlat almalannn
daimi cephesi -sevilmek isteyen bir hikyeyle karlaan hikye-se-
ver bir zihin- diyebileceimiz yerde i grebiliriz. Bir keresinde o
lumun drdnc snftan arkadalanyla kurmacanm retorii zerine
konuurken ok elenmitim. "yi adamlar kt adamlardan nasl
aynrsmz?" diye sordum, ocuklar hemen ayaklanp koturmaya ba
ladlar.
Burada peine dtmz ey, tm anlatclann ve dinleyicilerin
en byk becerisinden ibaret; elimizden gelen en iyi sohbet ereve
sinde bunu nasl hepimizin yaptn ele aldk. Gerekten de birinci
elden okuma deneyimi zerinde dnmek suretiyle bunu yapama
yacak hi kimse yoktur.
Kaynaka

Bu kaynakann amac metinde gnderme yaplan eserlerin isimlerini tekrar


lamak deil (bu ii Dizin'de hallediyoruz); benim kendi ek okumalarm tam
anlamyla yanstmak da deil. Burada ama daha ziyade, gndeme getirdi
im birka soruyu daha derinlemesine incelemek isteyenlere eksikli de olsa
biraz yardm etmek. Tanmladm haliyle retorik incelemesi birka disipli
nin snm nda bulunduundan, eksiksiz bir kaynaka kurmaca hakknda ya
zlm kayda deer hemen her eyi kapsayabilirdi: edebi teknikler hakknda-
ki eserler, eitli insani deerlerin kurmacada yansmasyla ilgili olanlar,
farkl eserlerin bavurduu deiken kamusal normlarla ilgili olanlar vesa
ire. Kaynakamdaki be blmde kitapta kapsayamadm pek ok alana
uzanyorum, ama yine de listelerimin son derece eksikli olduunun gayet iyi
farkndaym.

I. GENEL

1. ALDRIDGE, JOHNW. (haz.). Critiques andEssays on Modern Fiction: 1920-


1951. Representing the Achievement o f Modem American and British Critics.
New York, 1952. inde ok iyi bir kaynaka vardr.
2. ALLEN, WALTER. The English Novel: A Short Critical History. Londra,
1954. New York, 1955.
3. ---- . Reading a Novel. Londra ve New York, 1949.
4. ALLOTT, MIRIAM. Novelists on the Novel. New York, 1959.
5. ALTICK, RCHARD D. The English Common Reader. A Social History o f the
Mass Reading Public, 1800-1900. Chicago, 1957.
6. ANDERSN, SHERWOOD. Shenvood Anderson's Notebook. New York,
1926.
7. AUERBACH, ERICH. Mimesis: The Representation ofReality in Western Li
teratre. Ing. ev. WILLARD TRASK. Princeton, 1953. Anchor basks, Gar-
den City, N.Y., 1957. lk bask. Beme, 1946. Byk bir eser.
8. BAKER, ERNEST. The History o f the English Novel. 9 cilt, Londra, 1924-38.
9. BEACH, JOSEPH WARREN. American Fiction: 1920-1940. New York,
1941,1948.
10. ------. The Comic Spirit in George Meredith: An Interpretation. New York,
1911.
470 KURMACANIN RETOR
11. ---- . The Method ofHenry James. New Haven, 1918. Geniletilmi bask,
Philadelphia, 1954.
12.-----. The Twentieth-Century Novel: Studies in Technique. New York, 1932.
13. BLACKMUR, R. s. The Lion and the Honeycomh: Essays in Solicitude and
Critique. New York, 1955. Londra, 1956. zellikle bkz. 11., 16., 17. Blmler.
17. Blm, "Between the Numen and the Moha: Notestoward a Theory of Lite
ratre" (ilk olarak, Swanee/Jeviw,LXIl [K, 1954], 1-23'te kmtr), edebi
yatn, bu kitapta ok zerinde duramadm hesaplanamaz, esinti, gizemli ve
helerine eilmeye alr.
14. BOOTH, BRADFORD A. "The Novel", Contemporary Literary Scholarship
iinde, haz. LEWIS LEARY. New York, 1958.
15. BOWEN, ELIZABETH. Collected Impressions. Londra, 1950.
16. BRlCKELL,HERSCHEL(haz.). IVnrersonlVritmg.NevvYork, 1949.
17. BROOKS, CLEANTH ve WARREN, ROBERT PENN. Understanding Fiction.
NevvYork, 1943.
18. BROWN, ROLLO WALTER (haz.). The WritersArtby Those VVhoHavePrac-
ticed t. Cambridge, Mass., 1921.
19. COMFORT, ALEX. The Novel and Our Time. Londra, 1948.
20. COOK, ALBERT. The Meaning of Fiction. Detroit, 1960.
21. CRANE, RONALD S. (haz.). Critics and Criticism: Ancient and Modern. Chi
cago, 1952.
22. ----. The Languages of Criticism and the Structure ofPoetry. Toronto, 1953.
"Chicago eletirmenleri" zellikle kurmaca zerine ok ey yazmam olsa da,
pek ok anlaml eletirel yaklamn yan sra Aristoteles'in yntemini de geli
tirmi olmalan bana karakter ve olay konusunda -asla salt szl analizlere mut
lu mesut teslim olmayan kat gereklikler konusunda- en faydal ve snrlar en
az bak asn salad. Kurmaca etkilerinin szl olmayan temeline dair baka
iddialar iin bkz. No. 13,58,65 ve 261.
23. DAICHES, DAVID. "Problems for Modem Novelists",Acce/tAnflo/ogy iin
de. NevvYork, 1946.
24.------. The Novel and the Modern World. Chicago, 1939. Gzden geirilmi bas
k, 1960.
25. DUHAMEL, GEORGES. Essai sur le roman. Paris, 1925.
Edebi baany salt retorik arpclk ya da "hazza" indirgeme ynndeki, tm
"retorik" eletirileri tehdit eden tehlikeye dair en iyi tanmlamalardan birini
ieren (s. 40-1) zekice ve teknik detaylardan uzak bir eser.
2 6 . ---- . "Remarques sur les m6moires imaginaires", Mercure de France, Cilt
XXVI (1934).
27. EDEL, LEON. The Psychological Novel, 1900-1950. Londra ve Philadelphia,
1955.
28. EDEL, LEON ve RAY, GORDON. Henry James andH. G. Wells: A Record of
Their Friendship, Their Debate on the Art o f Fiction, and Their Quarrel. Urba
na, 1958.
29. EDGAR, PELHAM. The Art of the Novel: From 1700 to the Present Time. New
York, 1933.
KAYNAKA 471
30. FORSTER, E. M. Aspects ofthe Novel. Londra, 1927.
31. FRANK, JOSEPH. "Spatial Form in Modem Literatre", Sewanee Review, LIII
(Bahar, Yaz ve Gz, 1945); ksmen yeniden basm: "Spatial Form in the Mo
dem Novel" No. 1. iinde. Modem kurmacada zamansal sralana olan ilginin
azalna dair ok etkili ve zekice bir eser; zamansal ilgilerin estetik bakmdan
"meknsal" ya da "mimari" ilgilerden aa olduunu belirtmesi bakmndan
ise yanltc olduunu dnyorum.
32. FRIEDMAN, NORMAN. "Forms of the P\ot", Journal of General Education,
VIII (Temmuz, 1955), 241-53.
33. FRYE, NORTHROR Anatomy ofCriticism. Princeton, 1957.
34. GALLISHAW, JOHN. Advanced Problems ofthe Fiction Writer. New York ve
Londra, 1931. Roman-nasl-yazlr kitaplannn en akgz; ciddi yazarlarn
her trl retorii reddetmesine yol aan ticari hesaplarla dolu bir kitap. Kurma-
cann retorii zerine sorumluluk duygusuyla yazan bir kii iin biraz can sk
c eser.
35. GOODMAN, PAUL. The Structure of Literatre. Chicago, 1954. ok daha faz
la dikkati hak eder.
36. GRANT, DOUGLAS. "The Novel and ts CriticalTerms", E ayi in Criticism,
I(Ekim, 1951), 421-9.
37. HAMILTON, CLAYTON. Materials andMethods of Fiction. Norvvood, Mass.,
ve Londra, 1909.
Tekrar gzden geirilmeyi hak eden drt drtlk bir "kurmacamn retorii.
Ana teknik aygtlara dair iyi bir liste ve benim tabirimle gvenilmez anlat
zerine kusursuz bir tartma ierir (The Egoist'teAA Sir Willoughby Patte-
me'in analizi erevesinde).
38. HARDY, BARBARA. The Novels ofGeorge Eliot. Londra, 1959.
39. HICKS, GRANVILLE (haz.). The Living Novel. New York, 1957.
Kurmacamn retoriine son derece geni bir yaklam aral sergileyen, on
ada Amerikan romancs tarafmdan yazlm denemeler.
40. JAMES, HENRY. The Art o f Fiction and Other Essays, haz. MORRIS RO-
BERTS. New York, 1948. Bkz. No. 1,43,50 ve 324-38.
41. JOHNSON, R. BRIMLEY (haz.). Novelists on Novels: From the Duchess o f
Newcastle to George Eliot. Londra, 1928.
42. KENNEDY, MARGARET. The Outlaws on Parnassus. Londra, 1958.
43. LEAVIS, F. R. The GreatTradition. Londra, 1948.
Jane Austen, George Eliot, Henry James ve Joseph Conrad'n ok iyi okuma
larm ierir, ama belli bir kurmaca trn dierlerinin zerine karma arzu
su yznden ciddi ekilde sakatlanmtr.
44. LEAVIS, Q. D. Fiction and the Reading Public. Londra, 1932.
45. LEGGETT, H. W. Theldea inFiction. Londra, 1934.
Romann deerlerinin-yazarm "kurallannn"- teknikle, okurun anlama g
cyle ve romancnm nihai baarsyla ilikisinin ksa ama paha biilmez bir
deerlendirmesini ierir.
46. LERNER, LAURENCE D. The Truest Poetry. Londra, 1959.
47. LEVIN, HARRY. "The Novel", Dictionary ofWorldLiteratre iinde, haz. JO-
472 KURMACANIN RETOR
SEPH SHIPLEY. New York, 1943.
48. LEWIS, R. W. B. The Picaresque Saint: Representative Figures in Contempo-
raryFiction. New York, 1959.
49. LIDDELL, ROBERT. A Treatise on the Novel. Londra, 1947.
50. LUBBOCK, PERCY. The CraftofFiction. Londra, 1921.
James ve James'in teknikteki etkisi zerine en iyi giri kitabdr.
51. LUKCS, GYRGY. Studies in European Realism: A Sociological Survey of
the Writings of Balzac, Stendhal, Zola, Tolstoy, Gorki, and Others. ng. ev.
EDITH BONE. Londra, 1950.
52. McCARTHY, MARY. "The Fact in Fiction", Partisan Review, XXVII (Yaz,
1960) , 438-58.
"Gerek hayatn" hikyesini anlatan uzun bir dzyaz eser tanmyla hakiki
roman olgulara dayanr. Decameron'la balamtr ve artk byk ihtimalle
lmektedir.
53. McKEON, RCHARD. "The Philosophic Bases of Art and Criticism", No. 21
iinde. lk basm. Modem Philology, XLI-XLII (Kasm 1943 ve ubat 1944).
Bu kitabn temel ald eletirel oulculuun drt drtlk bir ifadesi.
54. McKILLOP, ALAN DUGALD. The Early Masters of English Fiction. Law-
rence (Kan.), 1956.
Byk on sekizinci yzyl romanclar hakkmdaki en iyi anlat.
55. MANSFIELD, KATMERNE. The Journal of Katherine Mansfeld, haz. J.
MIDDLETON MURRY. New York ve Londra, 1927. "Defnitive Edition",
1954.
56. Novels andNovelists, haz. J. MIDDLETON MURRY. Undra, 1930.
57. MENDILOW, A. A. Time and the Novel. Londra ve New York, 1952.
58. MUDRICK, MARVIN. "Character and Event in Fiction", YaleReview,h(K%,
1961) , 202-18.
"Kurmaca birimi" kelime ya da iirsel szck bei deil "olaydr".
59. MUIR,EDWIN.rie5(rMcfttreo/t/eNove/. Londra, 1928. New York, 1929.
60. MULLER, H. J. Modern Fiction: A Study ofValues. New York, 1937.
Modem kurmacamn tekniklerini ve ironilerini ele almak iin belli bir ynte-
m olmadndan adeta pe atlan deerler hakknda deerli igrler barn-
dnr.
61. O'CONNOR, WILLIAM VAN (haz.). Forms o f Modern Fiction: Essays Col-
lected in Honor ofJoseph Warren Beach. Minneapolis, 1948.
62. PERKINS, MAXWELL E. Editr to Author: The Letters ofMaxwell E. Per-
kins, haz. JOHN HALL WHEELOCK. New York ve Londra, 1950.
63. PEYRE, HENRI. Writers and Their Critics: A Study o f Misunderstanding. It-
haca, N.Y., 1944.
64. RADER, MELVIN (haz.). A Modern Book o f Aesthetics. Gzden geirilmi
bask, New York, 1952.
Estetik mesafe problemi iin bkz. Munsterberg, Bullough, Ortega y Gasset, Wor-
ringer ve Vemon Lee'den semeler.
65. RAHV, PHILIP. "Fiction and the Criticism of Fiction", Kenyon Review, XVIII
(Bahar, 1956), 276-99.
KAYNAKA 473
66. RANSOM, JOHN CROWE. "The Understanding of Fiction", Kenyon Review,
Xn(Bahar, 1950), 189-218.
67. RATHBURN, ROBERTC. ve STEINMANN, MARTIN, JR. (haz.). FromJa-
neAusten toJoseph Conrad. Minneapolis, 1958.
68. RlCKWORD, C. H. "A Note on Fiction", No. 61 inde, s. 294-305.
69. SIMON, RENE. Formes du roman anglais de Dickens Joyce. ("Bibliothfe-
que de la Facultd de Philosophie et Lettres de l'Universitd de Liige" Fascicule
CXVin), 1949.
biim ayrt edilmitir: epik (Fielding, Dickens), dramatik (Eliot, James)
ve lirik (Joyce, WooU). Sonuncunun zaferi znelciliin, greciliin ve akl-
dlm zaferidir, tyi bir kaynakas var.
70. SNOW, C. P. "Science, Politics, and the Novelist", Kenyon Review, XXIII (K,
1961), 1-17.
Romana dayatlan keyfi kstlamalara kar ykselen itiraz korosunda baka
bir ses.
71. STANG, RICHARD. The Theory o f the Novel in England, 1850-1870. New
York, 1959.
James'ten nceki unutulmu eserlerde kurmaca hakkmdaki "modem" re
tileri aa kartan sistemli, arpc bir alma.
72. TILLYARD, E. M. W. The Epic Strain in the English Novel. Londra, 1958.
Edebi trlerin -zellikle de epiin- gereklii ve eletirideki faydalarna
dair bir savunma. Tek bir nitelie dayanan tanmlama yntemi baz biimsiz
akrobasilere yol amtr.
73. WARREN, AUSTN ve VVELLEK, RENE. Theory o f Literatre. New York,
1949.
zellikle bkz. "The Nature and Modes of Fiction" ve Kaynaka.
74. WATT, lAN. The Rise of the Novel: Studies in Defoe, Richardson and Fielding.
Berkeley, 1957; Trkesi: Romann Ykselimi, ev. Ferit Burak Aydar, stanbul:
Metis, 2007.
75. WEST, RAY B., JR. ve STALLMAN, R. W. The Art o f Modern Fiction. New
York, 1949.
Aynca bkz. College English, XII (1951), 193-203.
76. WHARTON, EDITH. The Writing o f Fiction. New York ve Londra, 1925.
77. WINTERS, YVOR. "Problems for the Modem Critic of Literatre", Hudson
Review, IX (Gz, 1956), 325-86.
Verili bir karakterin verili bir anda ne syleyebileceinin nitelii zerinde
eitli edebi yap trlerinin etkisine dair baz temel somlar.
78. Writers at Work: The Paris Review lnterview. Londra, 1958.
Forster, Mauriac, Cary, Faulkner ve baka yirmi romancnn kurmacann do
as, amac ve tekniklerine dair harika eitlilikte ifadeleri. zlerkitleye y
nelik ya da retoriin sanatsal stats hakknda dom yaklama dair bir an
lama yoktur.
79. ZABEL, M. D. Crafi and Character: Texts, Methods, and Vocation in Modern
Fiction. New York, 1957.
80. ZOLA, EMLE. The Experimental Novel, and Other Essays. tng. ev. BELLE
M. SHERMAN. New York, 1893.
474 KURMACANIN RETOR

II. r e t o r ik OLARAK t e k n i k

A. ANLATMA-GSTERME AYRIMI, YAZARIN SES VE GVENLR ANLATI


Aadakilere ilaveten bkz. No. 1,4,7 (s. 484-85), 8 (VIII. Cilt, 7-9. Blmler), 11,
12,35,37 (s. 131 vd.), 41 (MacKenzie, Defoe, Richardson, Fielding ve Scott zeri
ne maddeler), 50,54,67 ve 71 (s. 91-111). En iyi kaynaka No. 113'tedir. Ak ara
en nemli teori yaps Henry James'in eletirilerinde ve onun hakkmdaki eletiriler
de bulunmaktadr (bkz. No. 40,43, 50 ve 324-38). Bana en ok yardmc olan son
dnemdeki tartmalar unlardr: No. 113,124,157 ve 165.

81. AMES, VAN METER. Aesthetics o f the Novel. Chicago, 1928, s. 177-93.
"The Nigger ofNarcissus... daha hakiki grnyor... nk Conradonu ya
zarken ... ahsi yazar yntemi uruna her eyi bilen yazar ynteminden vaz
gemitir."
82. ANON. "Orley Farm", National Review, XVI (Ocak, 1863), 27-40. Aktaran
Stang, No. 71, s. 95-96.
Thackeray'in Trollope'a kyasla kt ynlerine deinilir. Trollope "toptan
gayriahsilik kuralna" tutarl olarak uyar, "yazar byk lde gzden
uzakta tutulmutur..." Thackeray "her elverili yerde durup... birka kiisel
srrn paylar ve genel olarak dnya hakknda... grlerini aa vurur."
83. ANON. "Novels by the Authoress of John Halifax", North British Review,
XXIX (Kasm, 1858), 466-80. No. 71 iinde, s. 95.
"Hikyenin yazarn dncelerini ya da yorumlann hibir ekilde gsterme
dii noktada ilginin daha fazla olacana phe yok."
84. ANON. "Two New Novels", Spectator, XXXV (Aralk. 27,1862), 1447-8. No.
71 iinde, s. 96.
Yazar "hikyedeki karakterlerin kendi karakterlerini hikyenin gidiat iinde
meru ve etkili bir ekilde gelitirmelerini" salamaldr. 1850 ila 1870'te ya
ymlanan sreli yaynlardan pek ok benzer alnt Stang'da bulunabilir.
85. ARSTOTELES. Poetika. xiv, xvi ve xxiv. Blmler.
86. ARNOLD, MATTHEW. "nsz", Poems (birinci bask, 1853).
87. BENNETT, JOAN. George Eliot: HerMind and Her Art. Londra, 1948. zel
likle s. 106.
88. BENTLEY, PHYLLIS. Some Observations on the Art of Narrative. Londra,
1946.
Kk ve kusursuz bir kitap. Anlat sanat tekniin uygun bileimlerinden
oluur: sahne, betimleme ve zet. Woolf, Joyce ve Richardson bu tekniin
daha nce korunan bileimini paralamtr. Ama zet muhakkak kendi yeri
ne geri dnecektir.
89. BLACKMUR, R. S. "The Loose and Baggy Monsters of Henry James, No. 13
iinde.
90. BOOTH, BRADFORD. Anthony Trollope: Aspects of His Life and Art. Bloom-
ington, 1958. zellikle s. 178.
91. "Form and Technique in the Novel", The Reinterpretation ofVictorian Literat
re iinde, haz. JOSEPH E. BAKER. Princeton, 1950. zellikle s. 79,95.
KAYNAKA 475
92. BOWEN, ELIZABETH. CoUected Impressions. Londra, 1950. zellikle "No-
tes on Writing a Novel, s. 249-63.
93. BROOKE-ROSE, CHRISTINE. "The Vanishing Author", Observer (12 ubat
1961), s. 26.
Marguerite Duras, Alain Robbe-Grillet ve Nathalie Sarraute'la yaplan bir
rportaj hepsinin sadece yazar ortadan kaldrma noktasnda anlatn
gsteriyor. Sarraute: "En kk bir yazar mdahalesi bile bu ynelimlerin
(tropismes) srekliliini bozmamaldr..."
94. BROWN, E. K. "Two Formulas for Fiction; Henry James and H. G. Wells",
College English, VIII (1946), 7-17.
95. [BULWER-LYTTON, EDWARD GEORGE], Caxtoniana." Blackwood's
Edinburgh Magazine, XCIII (Mays, 1863), 558. Aktaran No. 71, s. 123.
"Romann zgrl" adna "tiyatrodan devirilen kurallann" kullanmna
saldrr. .
96. [CHAPMAN, R. W.]. "Jane Austen's Methods", TLS (9 ubat 1922), s. 81-2.
97. COLERIDGE, SAMUEL TAYLOR. Essays and Lectures on Shakspeare.
Londra (Everyman basks), [1907].
"Hikyedeki kiilerin karakterleri, tpk gerek hayattakiler gibi okur tara
fndan karsanmaldr; bunlar ona sylenmez.... Shakspeare'in karakterle
ri, tpk gerek hayattakiler gibi, sklkla yanl anlalrlar ve neredeyse her
seferinde farkl kiiler tarafndan farkl anlalrlar" ("Recapitulation and
Summary of the Characteristics of Shakspeare's Dramas", s. 55).
Ayrca bkz. "Notes on Othello", s. 172-4 ve "Notes on Tom Jones", s. 363.
98. COOPER, WILLIAM. "The Technique of the Novel", The Author and His
Public: Problems in Communication iinde, haz. C. V. WEDGWOOD. Lon
dra, 1957.
99. DEL RO, ANGEL. Introduction lo Three Exemplary Novels by Unamuno.
New York, 1956.
Biraz naif bir tarzda, Unamuno'nun "ayrt edici zellii"ni dorudan, gve
nilir yorum kullanmay reddetmesi olarak grr (s. 29).
100. DEVOTO, BERNARD. "The Invisible Novelist", Pacific Speclator, IV (K,
1950), 30-45.
101. The World of Fiction. New York, 1950.
Tekniin ba sim yazarm grnmezliidir ki bu da tm iyi kurmacalann ya
ratt etkiye, youn gereklik yanlsamasna en kolay yolu aar.
102. DICKENS, CHARLES. The Letters o f Charles Dickens, haz. WALTER DEX-
TER. 3 cilt. Londra, 1938.
"... daima anlatm... kendi ahsnda anlatarak... aceleye getiriyorsun... oy
sa insanlar kendileri anlatmal ve eylemelidir" (III, 461). Ayrca bkz. II, 436,
624,685; IH, 138,145. Aktaran Stang, No. 71.
103. DIFFENE, PATRICIAI. Henry James: Versuch einer Wrdigung seiner Eige-
nart. [Bochum, Almanya], 1939.
James'in dorudan anlatmak yerine berrak yanstclan dramatize etmenin
deeri zerine beyanlarmn en drt drtlk derlemesi.
104. DREW, ELIZABETH. The Modern Novel: Some Aspects o f Contemporary
Fiction. New York, 1926. zellikle s. 243-62.
476 KURMACANIN RETOR
105. DRYDEN, JOHN. An Essay ofDramatic Poesy, Londra, 1668.
106. ---- . "A Letter to the Honorble Sir Robert Howard", Annus Mirabilis'm n
sz (1666).
Ovidius'un, karakterleri hakknda bizzat bir eyler anlatmak yerine onlan
dramatize ederek okurun onlan daha ok nemsemesini salad dorudur.
"Ama olaym ya da kiilerin betimlenmesi gerektiinde, byle bir imgenin
nmzde kurulmas gerektiinde Vergilius'un hamleleri ne kadar cesurca,
ne kadar ustacadn! Bize sunduu nesneleri doal biimlerinde, olmas ge
rektii gibi hareket ederken grrz; ama gzlerimiz onlan asla gerekte
gremeyecei kadar gzel grr. Tpk bahsettii evrensel airinki gibi, her
bir resmi bilgilendirici ve dokunakl olan airin ruhunu grrz..."
107. EDEL, LEON. "Introduction", Henry James: Selected Fiction. New York,
1953.
James'in "en nemli yenilii roman ve ksa yky kendi kiiliini ve va-
azlann hikye ile okur arama sokmay alkanlk edinmi, varl daima
hissedilen ve ounlukla da boboaz olan anlatcdan kurtarmasyd" (s.
xii).
108. EMPSON, WILLIAM. "Tom Jones", Kenyon Review, XX (Bahar, 1958), 217-
49. Bkz. No. 144, aada.
109. FORD, FORD MADOX. The English Novel: From the Earliest Days to the
Death of Joseph Conrad. Londra, 1930.
110. Joseph Conrad: A Personal Rememhrance. Londra ve Boston, 1924.
111. ----. "Techniques", Southern Review, I (Temmuz, 1935), 20-35.
112. FRIEDEMANN, KATE. Die Rolle des Erzhlers in der Epik. Leipzig, 1910.
Anlatmanm bir savunusunu da ierir.
113. FRIEDMAN, NORMAN. "Point of View in Fiction: The Development of a
Critical Concept", PMLA, LXX (Aralk, 1955), 1160-84.
114. GARDINER, HAROLD C. Normsfor the Novel. New York, 1953.
Graham Greene ve Mauriac'n Katolik okurlanyla yaadklar sorunlar, ya
zarlar ile okurlar arasmdaki yanl anlamalann sadece mutabakatn bozul-
masmdan kaynaklanmadm aka gsteriyor. Yazarlar ve eletirmenler
sylenen (ya da sylenmeyen) ile gsterilen arasmda oluan gerilim soru
nuyla kar karya.
115. GEROULD, GORDON HALL. How To ReadFiction. Princeton, 1937.
Son derece makul bir rehber, geri "eski moda" eletirel daarc yznden
baz okurlar deerini gzden karmtr. zellikle bkz. 110,114, 116.
116. GIBSON, W1LLIAM M. ve EDEL, LEON. Howells and James, a Double Bil-
//ng.New York, 1958.
117. GORDON, CAROLINE. How To Read a Novel. New York, 1957.
118. GORDON, CAROLINE ve TATE, ALLEN. The House o f Fiction. New York,
1950.
Dramatik, nesnel tekniklerin stnlne ilikin o deimeyen iddiay sun
mak zere dzenlenmi iyi bir antoloji.
119. GRABO, CARL H. The Technigue of the Novel. New York, 1928.
Her eyi bilme yntemini savunurken (s. 78, 101, vs.), Thackeray (s. 59),
Eliot (s. 98-9) ve dierlerinde grd ktye kullanmlara saldrr. "Filo
KAYNAKA 477
zof-yazann eski moda olduunu dnmeye balamtm, ama Bayan Wo-
olf un Jacobun Odas gibi ultra-modem bir eserde yeniden denk geldim."
Hatrlatmaya deecek bir eser.
120. GREEN, HENRY. "Rportaj", Paris Review, XIX (Yaz, 1958), 60-77.
"Ama bir eyler yazmaya alyorsanz... yaayan bir eyler yazacaksamz,
yazar resimden tamamen kmaldr elbette" (s.72).
121. G U Ell'l, JAMES L., JR. The Rhetoric ofjoseph Conrad. ("Amherst College
Honors Thesis", No. 2.) Amherst, 1960.
122. HALLIDAY E. M. "Narrative Perspective in Pride and Prejudice", Nineteenth-
Century Fiction, XV (Haziran, 19W), 65-71.
123. HARRIS, MARK. "Easy Does It Not", No. 39 iinde.
124. HARVEY, W. J. "George Eliot and the Omniscient Author Convention", Nine-
teenth-Century Fiction, XIII (Eyll, 1958), 81-108.
125. HOGARTH, BASIL. The Technigue ofNovel Writing: A Practical Guidefor
New Authors.ljonra., 1934.
"Hibir koulda okura bavurmayn ve sadece bir roman okuduunu ona ha
trlatacak herhangi bir ey yazmaktan saknn" (s. 70).
126. JARRETT-KERR, MARTIN. Franois Mauriac. Cambridge, 1954.
"Ciddi bir kusur olan 'yazar mdahalesi'ne ilaveten..." (s. 166)
127. KNIGHT, KOBOLD. A Guide to Fiction-Writing. Londra, 1936.
128. [LEWES, G. H.]. "The Novels of Jane Austen", Blackwood's Edinburgh Maga
zine, LXXXVI (Temmuz, 1859), 101-5.
Jane Austen "nadiren bir eyleri betimler.... Ama romanclarm bavurduu
yaygm ve basit bir kaynak olan betimleme yerine, nadir ve zor olan drama
tik sunum sanatn kullanr: Bize karakterlerin nasl olduunu, ne hissettii
ni anlatmak yerine, insanlar bize sunar ve insanlar kendilerini aa vurur
lar" (No. 71, s. 94).
129. LIDDELL, ROBERT. Some Principles of Fiction. Londra, 1953. zellikle
bkz. "Summary", s. 53-69.
130. MACCARTHY, DESMOND. Criticism. Londra ve New York, 1932. zellikle
s. 230-4.
131. MANDEL, OSCAR. "The Function of the Norm in Don Quixote", Modem
Philology,iy (ubat, 1958), 154-63.
kur, yazann Don (^ijote zerine ak deerlendirmelerini faydal bulacaktr.
132. MATLAW, RALPH E. The Brothers Karamazov: Novelistic Technigue. Lahey,
1957.
133. MAUGHAM, W. SOMERSET. Giri, The History ofTomJones. Toronto, 1948.
Maugham "mdahale" problemini, metni bundan antma gibi basit bir yntem
le zer. Bkz. s. xxv.
134. MEREDITH, GEORGE. "BellesLettres", WestminsterReview, LXVII (Nisan,
1857), 615-16.
135. MONTAGUE, C. E. A Writer's Notes on His Trade. Londra, 1930.
136. MORRISSETTE, BRUCE. "New Structure in the Novel: Jealousy, by Alan
Robbe-Grillet", Evergreen Review, No. 10 (Kasm-Aralk, 1959), s. 103-7,
164-90.
478 KURMACANIN RETOR
"Analitik romanlan okuyarak yozlam baz okurlar romancnn aklama
lar yapmasmda daima srarc olacaktu-..." (s. 178).
137. MYERS, WALTER L. The Later Realism: A Study ofCharacterization in the
BritishNovel. Chicago, 1927.
zellikle bkz. 5. Blm, "The Less Imageal Elements":"... Anlat gayriah-
si mi yoksa ahsi mi olmaldr; okurun kendi yorumlarn yapmasna izin mi
verilmelidir... yoksa yazar okurun ne hissetmesi ve dnmesi gerektiini
sylemeli midir?" (s. 153). "... Bu yntem [yorumu engellemek] titiz bir sa
naty tatmin edemez..." (s. 154).
138. OLIVER, HAROLD J. "E. M. Forster: The Early Novels", Criigue, I (Yaz,
1957), 15-32.
139. ORTEGA Y GASSET, JOS. The Dehumanization o f Art. ev. W1LLARD
TRASK. Princeton, 1948. Anchor bas., Garden City, N.Y., 1956.
"Herhangi bir gnderme, dokundurma, anlat sadece ima ettii eyin yoklu
unu vurgular" (s. 58).
140. PARKS, EDO WINFIELD. "Trollope and the Defense of Exegesis", Nineteenth-
Century Fiction, VII (Mart, 1953), 265-71.
141. "ExegesisinAusten'sNovels",SoMr/Af/anrca''?fi''fy.LI(Ocak, 1952), 102-
19.
142. PETER, JOHN. "Joyce and the Novel", Kenyon Review, XVIII (Gz, 1956),
619-32.
"Gelimi bir slup" uruna yazarn kayboluunun nemine dair en zekice
savlardan biridir. Tanmladm baz darkafal indirgemeciliklerden uzak
durur.
143. PLATON. Cumhuriyet, IH. Kitap, 392D-394C.
144. RAWSON, C. J. "Professor Empson's Tom Jones", Notes and Queries, N.S. VI
(Kasm, 1959), 400-4.
145. ROVrr, EARL H. "The Ambiguous Modem Novel", Yale Review (Bahar,
1960), s. 413-24.
146. SAINTSBURY, GEORGE. "Technique", Dial, LXXX (Nisan, 1926), 273-78.
147. SARTRE, JEAN PAUL. Literary and Philosophical Essays. ["Situations I and
m"den paralar] ev. ANNETTE MICHELSON. Londra, 1955. zellikle
"Franois Mauriac and Freedom" ilk basm Mauriac'ma_/n de la mr'sinin
eletirisi olarak Nouvelle Revue Franaise iinde (ubat, 1939).
148. What Is Literatre? ["Situations IT'den bir para] ng. ev. BERNARD
FRECHTMAN. Londra, 1950; Trkesi: Edebiyat Nedir? ev. Bertan Ona
ran, stanbul: Can, 2005.
149. SCHORER, MARK. "Technique as Discovery", Hudson Review, I (Bahar,
1948), 67-87. Pek ok yeniden basm vardr (m. No. 1 ve 61).
150. SCRUTTON, MARY. "Addiction to Fiction", The Twe.tieth Century, CLIX
(Nisan, 1956), 363-73.
151. SENIOR, NASSAU. "Thackerays Works", Edinburgh Review, XCIX (Ocak,
1854), 196-243. Aktaran No. 71, s. 96.
152. SHANNON, EDGAR F., JR. "Emma: Character and Construction", PMLA,
LXXI (Eyll, 1956), 637-50.
KAYNAKA 479
153. SHERVVOOD, IRMAZ. "The Novelists as Commentators", TheAge c f John
son: Essays Presented to Chauncey Brewster Tinker iinde, haz. F. W. HIL-
LES. New Haven, 1949.
154. SOSNOSKY, THEODOR VON. "Wie man Romane schriebt", Die Gegenwart
(Berlin), LIX (1 Haziran 1901), 345-8.
155. STANZEL, FRANZ. Die Typischen Eizahisituationen im Roman, dargestellt
an Tom Jones, Moby-Dick, The Ambassadors, Uiysses, u.a. Viyana, 1955.
Bir "Typologie des Romans" denemesi yapar ve her tip iin zgl anlat tarz
larm saptamaya alr. Ne yazk ki smtfIandrmas ok basittir. tip ve
tarz belirler: "auktorial", "ich-Roman" ve "personale Roman".
156. STEINER,F. G. "APreacetoMiddlemarch",Nineteenth-CenturyFiction,TK
(1955), 262-79.
"George Eliot'ta tam bir teknik yoksunluu vardr.... George Eliot devaml
anlatya mdahale ederek zaten sanatsal olarak aikr olmas gereken eyle
re bizi ikna etmeye alr.... Her eyi bilmenin yazarn en tembelce yakla
m olduunu ve olaya ahsen mdahalenin de in tiyatrosunda mdrn
oyun srasnda gelip sahne dekorunu deitirmesine denk olduunu belirt
mek gerek" (271-5).
157. STEINMANN, MARTIN, JR. "The Old Novel and the New", No. 67 iinde.
Taslam tamamlaymcaya kadar bu makaleyi okumamtm, aksi halde n
sz ya da zet olarak byk bir ksmm kitabma alabilirdim.
158. STEPHEN, LESLIE. Hours inaLibrary. New York, 1904.
"Romancnn asla konudan hafife saparak okurla konumamas gerektii
bize dogmatik bir ekilde syleniyor gerekten de. Niye konumasn ki? Ro
mann en byk avantajlarndan biri tam da byle meselelerde serbestlik ta
nmasdr. ... Bir ocuk... yanlsamann bozulmasndan holanmyor olabilir
... ama yetikin okurlar iin yazlm bir eserde byle yanlsamalar yaratma
ya almak hakikaten gereksizdir" (IV. Cilt, s. 150-2). Aktaran No. 71, s.
97-8.
159. STERN, RICHARD G. "Proust and Joyce Undervvay: Jean Santeuil and Step-
hen Hero", Kenyon Review, XVIII (Yaz, 1956), 486-96.
160. STEVENSON, ROBERT LOUIS. "A Humble Remonstrance", Memories and
Portraits iinde. Londra ve New York, 1887, s. 275-99.
161. TATE, ALLEN. "The Post of Observation in Fiction", Maryland Quarterly, II
(1944), 61-4.
162. "Techniques of Fiction", Sewanee Review, LII (1944), 210-25. Yeniden basm
No. 1 ve 61 iinde; aynca Tate'in On the Limits ofPoetry' iinde. New York,
1948.
163. THACKERAY, WILLIAM MAKEPEACE. "De Finibus", Coinhili Magazine
(Austos, 1862). Yeniden basm No. 18 iinde, s. 263-74.
"Roman yazarlarnn pek de nadiren ilemedii grev ihlali gnahlar ara
snda tumturakllk ya da azametlilik gnah da vardr.... Belki de tm ro
manclar iinde en ok bugnkler vaaz vermeyi alkanlk haline getirmi
tir. Bu romanclar hikyeyi ikide bir kesip size vaaz vermeye balamyor
mu? Kendi iiyle megul olmas gerekirken, hi durmadan ilham perisinin
480 KURMACANIN RETOR
kolunu ekitirip kendi alayc vaazlann ona bulatrmyor mu? ... Halbuki
ben iinde hibir tr bencillik bulunmayan bir hikye yazabilmek isterdim -
iinde derin dnceler, alayclk, bayalk (vesaire) olmayacak, onun yeri
ne her sayfada yeni bir olay, her blmde bir kt adam, bir sava, bir sr ola
cak" (s. 271).
164. TILFORD, JOHN E., JR. "James the Old Intruder", Modern Fiction Studies,
IV (Yaz, 1958), 157-64.
165. TILLOTSON, KATHLEEN. The Tale and the Teller. Londra, 1959.
166. TINDALL, WILLIAM YORK. "Apology forMarlow", No. 67 iinde.
167. VAN GHENT, DOROTHY. The English Novel, Form and Fmction. New
York, 1953.
168. WALZEL, OSKAR. Das Wortkunstwerk: Mittelseinei Erforschung. Leipzig,
1926.
Walzel daha 1915'te nesnel anlat savlaryla urayordu ve yazar sesini sa
vunmas bana kalrsa hibir zaman cevaplanmad, hatta bu savunmayla d
rste yzleilmedi. Bkz. yukandaki kitapta, "Objektive Erzhlung" (s.
182-206), zellikle Thomas Mann'm anlat yntemleri zerine "Sonsz"
(1925); ayrca ayn kitapta "Von 'erlebter Rede'" ve "Die kunstform der No-
velle". Walzel, Spielhagenin benim bavurma imkn bulamadm iki ese
rinden alnt yapar: "Neuen Beitrage zur Theorie und Technik der Epik und
Dramatik" (Leipzig, 1898) ve "Beitrgen zur Theorie und Technik des Ro
mans" (Leipzig, 1883). James'in ksmen resim sanatyla analojiler kurarak
temellendirdii nesnel teorilerle urat bir dnemde Spielhagen ve dier
Almanlarn "Bilde, Knstler, rede nicht!" demesi ilgintir.
169. Ricarda Huch: Ein Wort ber Kunst des Erzhlens. Leipzig, 1916. zellikle
bkz. 1. Blm; "Bekennertum und knstlerische Objektivitat."
170. WELLEK, RENE. "Henry James's Literary Theory and Criticism", American
Literatre, XXX (Kasm, 1958), 293-321. Aynca bkz. No. 73.
171. WILLIAMS, RAYMND. Reading and Criticism. Londra, 1950.
172. WRIGHT, ANDREW H. Jane Austen sNovels:AStudy in Structure. New York
ve Londra, 1953.

B. GVENLR ANLATIMA BAZI ALTERNATFLER


Simgecilik zerine eserler iin bkz. No. 1, s. 570-2. Bak as tartmalarn deer
lendirmek iin uralardan balanabilir: No. 113 (zellikle dipnotlar 9,11 ve 12) ve
No. 71, s. 107-11. Yukarda listelenen eserlerin pek ounda, gvenilir anlat ya da
yoruma saldnlyorsa, kontroll bak asun kullanmlanna dair de bir eyler sy-
leniyordur. Bu yzyldaki teknik tartmalanndan pek ounun esasen bu nemli
ama eksikli konuyla ilgili olduu byk ihtimalle dorudur; rnein bkz. No. 1,
Kaynaka, s. 567-9. Burada genellikle sadece olumlu analizleri veriyor, ikyetleri
ve ekimeleri aada gvenilmez anlat zerine olan 5B'ye brakyorum. Gerek
ilie giden yol olarak bak asn merkeze alan eserler ise 2C'dedir.

173. ADAMS, HAZARD. "Joyce Cary's Three Speakers", Modern Fiction Studies,
V(Yaz, 1959), 108-20.
KAYNAKA 481
174. BECK, WARREN. "Conception and Technique", College English, XI (Mart,
1950), 308-17.
175. BLACK, F. G. The Technique ofLetterFiction in English: 1740-1800. Camb-
ridge, Mass., 1933.
176. The Epistolary Novel in the Late Eighteenth Century. Eugene, Ore., 1940.
177. BOWLING, LAWRENCE EDWARD. "What Is the Stream of Consciousness
Technique?" PMLA, LXV (Haziran, 1950), 333-45.
178. BROWN, E. K. Rhythm in the Novel Toronto, 1950.
179. DUJARDIN, DOUARD. Le monologue interieur. Son apparition. Ses origi-
nes. Sa place dans Y oeuvre de James Joyce. Paris, 1931.
180. FORSTREUTER, KURT. Die deutsche Icherzhlung: Eine Studie zu ihrer
Geschichte undTechnik. Berlin, 1924.
Yazarlar ile anlatclann naif bir ekilde zdeletirilmesine ramen, birinci
tekil ahsn etkileri konusunda faydal bir derleme: "Die Icherzahlung st...
eine epische Dichtung, in welcher der Erzahler eigene Erlebnisse vortrgt"
(s. 40).
181. FRIEDMAN, MELVIN. Stream of Consciousness: A Study in Literary Met-
hod. New Haven, 1955.
182. GREEN, HENRY. "InteTvievt", Paris Review, No. 19 (Yaz, 1958), s. 60-77.
"Yazlanlar herkese her eyi ifade etmeli. Yeterince ok okura yeterince ok
ey ifade etmiyorsa okurlar okumay brakr" (s. 67). "nsan yazarken kendi
ni nasl konumlandrmal? Okur herhangi bir eyden rker mi? Hepsi birden
farkl eylerden mi rker? Hepsi farkl ekilde mi sever? Tm bu okurlar
kapsamann tek yolu simgeciliktir kesinlikle" (s. 75).
183. HATCHER, ANNA GRANVILLE. "Voir as a Modem Novelistic Device",
Philological Quarterly, XXIII (Ekim, 1944), 354-74.
184. HOLLOWAY, JOHN. The Victorian Sage: Studies inArgument. Londra, 1953.
Kurmaca aratrmaclan iin bu balk yanltcdr; kitap ksmen anlatda ar
gman incelemesinden oluur ve en iyi noktalardan bazdan George Eliot gi
bi "bilgelerin" retorii hakkmdadr. Her bakmdan nemli bir eser.
185. HUMPHREY, ROBERT. Stream of Consciousness in the Modern Novel. Ber-
keley, 1954.
186. KERR, ELIZABETH M. "Joyce Carys Second Trilogy", University o f Toron
to Quarterly. XXIX (Nisan, 1960), 310-25.
187. LOOMIS, C. C., JR. "Stncture and Sympathy in Joyce's 'The Dead'", PMLA,
LXXV(Mart, 1960), 149-51.
188. MARTIN, HAROLD C. (haz.). Style in Prose Fiction ("English Institute Es-
says", 1958.) New York, 1959.
189. MATLAW, RALPH E. "Stncture and Integration in Notesfrom Underground.
PMLA, LXXIII (Mart, 1958), 101-9.
190. NEUBERT, ALBRECHT. Die Stilformen der "erlebten Rede" im neueren eng-
lischen Roman. Halle, 1957.
inde iyi bir kaynaka vardr.
191. POUILLON, JEAN. "Les legles du je, Temps Modernes, XII (Nisan, 1957),
1591-8.
482 KURMACANIN RETOR
192. ROPER, ALAN H. "The Moral and Metaphorical Meaning of The Spoils of
Poynton", American Uterature,XKXll(Mays, 1960), 182-96.
Romann anlam imgelem rntUsnde zlebilir: sava, frtna ve ka-
.
193. SCHORER, MARK. "Fiction andthe 'Analogical Matrix,'" No. 1 iinde.
194. SINGER, GODHIEY FRANK. The Epistolary Novel: Its Origin, Develop-
ment, Decline, andResiduary Inftuence. Philadelphia, 1933.
195. SOSNOSKY, THEODOR VON. "Der 'leh' imRoman", No. 154 iinde, s. 347-8.
196. STEINMANN, MARTIN, JR. "The Symbolism of T. F. Povvys", Critigue, I
(Yaz, 1957), 49-63.
197. STONE, HARRY. "Dickens andInteriorMonologue", Philological Quarterly,
XXXVIII (Ocak, 1959), 52-65.
198. STRUVE, GLEB. "Monologue intrieur: The Origins of the Formula and the
First Statement of Its Possibilities",PAfLA,LXIX (Aralk, 1954), 1101-11.
Teknii bilinli olarak kullanan ilk yazar Tolstoy'du; emievski'nin Tols
toy' un kullanmna dair olumlu izlenimleri bu aracaynelik ilkeletirel ba
ktr.
199. TUVE, ROSEMOND. Elizabethan and Metaphysical Lnagery: Renaissance
Poetic and Twentieth-Century Critics. Chicago, 1947.
200. ---- . Images and Themes in Five Poems by Milton. Cambridge, Mass., ve
Londra, 1957.
201. ---- . "A Name ToResoundforAges",Listener (28 Austos 1958), s. 312-3.
"Figratif konumann deerlendirme ilevi" zerine.
202. VICKERY, OLGA W. "The Sound and the Fury: A Study in Perspeetive", PM-
M ,LXIX (Aralk, 1954), 1017-37.
"Dilsey'yi bak as karakteri olarak kullanmak etik norm olarak tesirini
yok edecektir, nk bize tek bir zihin tarafndan kstlanm ve koullanm
bir hakikat parasndan baka bir ey vermeyecektir" (s. 1020).
203. WEATHERHEAD, A. KINGSLEY. "Strueture and Texture in Henry Green's
Latest Novels", Accent, XIX (Bahar, 1959), 112-22.
204. WENGER, JARED. "Speed as Technique in the Novels of Balzac", PMLA, LV
(1940), 241-52.
205. WEST,RAYB., JR. "Katherine Anne Porten Symbol andTheme in'Flovering
Judas'" No. 1 iinde. lk basks Accenf, (Bahar, 1947).
206. WICKARDT, WOLFGANG. Die Frmen der Perspektive in Charles Dickens
Romanen: ihr spiachlicher Ausdiuck und ihre structurelle Bedeutung. Berlin,
1933.
207. ZELLER, HILDEGARD. Die Ich-Erzhlung im englischen Roman. Breslau,
1933.
Faydal bilgilerle dolu bir kitap - ne yazk ki olgular hibir yerde sanatsal i
levle yeterince ilikilendirilmemitir.
KAYNAKA 483

C. GEREKLK, GEREKLE ARADAK MESAFE VE TEKNK

No. 1'de "Realizm ve Natralizm"in ksa bir kaynakas vardr, s. 569-70. No. 71,4.
Blm'de Viktorya dneminin ortalanndan pek ok tartma listelenmitir. No.
209'da 1850 ncesindeki nemli Fransz ifadelerinden bazlar listelenir ve tartlr.
Tam bir "gerekilik ve teknik kaynakas hi kukusuz tam bir eletiri tarihini
kapsayacaktr. Aada No. 7, 12, 51, 52, 74, 100, 109, 113, 124, 137, 139, 145,
147,260,324 ve 325'in yan sra en faydal ya da anlaml bulduum birka bal
sraladm.

208. BECKER, GEORGE J. "Realism: An Essay in Definition", Modern Language


ttur/er/y, X (Haziran, 1949), 184-97.
209. BORGERHOFF, E. B. O. "Ralisme and Kindred Words: Their Use as Terms
of Literary Criticism in the First Half of the Nineteenth Century", PMLA, LIII
(Eyll, 1938), 837-43.
210. BRISSENDEN, R. F. Samuet Richardson ("Writers and Their Work", No.
101). Londra, 1958.
Richardson'm mektuplama tekniini canl gereki dolayszln bir yolu
olarak gsterdii teorilerinin iyi bir tartmasn ierir.
211. BROD, MAX. "Flaubert und die Methoden des Realismus", Die Neue Rundsc-
fciK,LXI (1950), 603-12.
212. BULLOUGH, EDWARD." Psychical Distance' as a Factor in Art and an Aest-
hetic Principle", British Journal ofPsychology, V (1912-13), 87-118. Yeni ba
sm No. 64.
213. CARY, JOYCE.A/-tandRea/Yy.Cambridge, 1958.
214. CONRAD, JOSEPH. Preface to TheNiggerofthe "Narmsts." Yaygn olarak
yeniden basld; m. Conrad's Prefaces to His Work, haz. EDWARD GAR-
NETT. Londra, 1937.
215. COOK, ALBERT. "The Beginning of Fiction; Cervantes", Journal ofAesthe-
tics and Art Criticism, XVII (Haziran 1959), 463-72.
Watt'n "romann" balangcm gereklie yaklam temelinde Defoe'ya at
fetmesi gibi, Cook da "kurmacann" balangcn Cervantes'e atfeder, nk
Cervantes ilk kez gereklii sabit deil sregiden bir ey olarak grmtr.
216. CURTIS, JEAN-LOUIS. Haute cole. Paris, 1950.
Vazgeilmez bir eser.
217. DAVIS, ROBERT GORHAM. "The Sense of the Real in English Fiction", No.
224 iinde.
218. DECKER, CLARENCE R. "The Aesthetic Revolt against Naturalism in Victo-
rian Criticism", PMLA, LIII (Eyll, 1938), 844-56.
219. FLAUBERT, GUSTAVE. Flaubert'in gerekilie farkl yaklamlarna dair
kusursuz bir kaynaka iin bkz. No. 239. Aynca No. 235'te dikkatle seilmi
bir kaynaka vardr. Flaubert'in gerekilii konusunda No. 7, zellikle 18.
Blm ok faydaldr. Aynca bkz. James, No. 221 ve Madame Bovary'nm Wil-
liam Heinemann basks iin James'in yazd "eletirel giri" (1902, 1923,
vs.).
484 KURMACANIN RETOR
220. HYDE, WILLIAM J. "George Eliot and the Climate of Realism", PMLA,
LXXII (Mart, 1957), 147-64.
221. JAMES, HENRY. French Poets andNovelists. Londra, 1884.
James'in kurmaca eserlerle ilgili hemen her yazs bu listeye eklenebilir,
ama bu kitaptaki "Gustave Flaubert" zerine yazs en temsili nitelikte olan
dr herhalde.
222. JOHNSON, SAMUEL. "Preface to Shakespeare." 1766.
Dramatik yanlsamann deerleri ve snrlan zerine vazgeilmez bir eser.
223. KRIEGER, MURRAY. The New Apologistsfor Poetry. Minneapolis, 1956.
224. LEVIN, HARRY (haz.). "A Symposium on Realism", Comparative Literatre,
Cilt III (Yaz, 1951).
225. ----. "What Is Realism?" A.g.y., s. 193-9.
226. MCKEON, RICHARD. "The Concept of Imitation in Antiquity", No. 21 iin
de.
227.0'CONNOR, FRANK. The Mirror in the Roadv/ay. Londra, 1957.
228. PATTERSON, CHARLES I. "Coleridge's Conception of Dramatic Illusion in
the Novel", ELH, XVIII (Haziran, 1951), 123-37.
Coleridge'i modem hakikat ve k tarafnda grr, nk onun temel yarg
sna gre tm iyi romanlar "dramatik yanlsama" retmelidir.
229. REYNOLDS, SIR JOSHUA. "Discourse XIII" (Aralk 1786).
Temsilde "doal"n snrlan zerine. "Asl snav ... retilenin gerekten do
ann kopyas olup olmad deildir sadece, sanatn zihinde ho bir etki b
rakma amacna hizmet edip etmedii de nemlidir."
230. RICHARDSON, SAMUEL. Bkz. No. 210.
231. ROBINSON, E. ARTHUR. "Meredith's Literary Theory and Science: Realism
versus the Comic Spirit", PMLA, LIII (Eyll, 1938), 857-68.
232. SALVAN, ALBERT J. "L'Essence du ralisme franais". No. 224 iinde, s.
218-33.
233. SINCLAIR, MAY. Dorothy Richardson'n Pointed Roofs'ma giri. Londra,
1919.
"Araya girmemesi gerektii barizdir; zmleme, yorumlama ya da akla
madan uzak durmaldr. Nispeten bariz olmayan ise udur: Bir hikye anlat-
mamal, bir dummu ele almamal, bir sahne kurmamaldr; anlatdan kan
d gibi dramadan da kanmaldr.... Onun Miriam Henderson olmas ge
rekir. Miriam'n bilmeyecei ya da tahmin etmeyecei hibir eyi bilmeme
li, tahmin etmemelidir ... [Karakterleri] bize Miriam'a grndkleri gibi
canl ama paral ekillerde sunulur, insanlarn pek oumuza grnd
ekilde paral olarak grrz onlar" (s. viii-ix).
234. STOLL, ELMER EDGAR. From Shakespeare to Joyce. Authors and Critics;
Literatre and Life. New York, 1944.
235. THORLBY, ANTHONY. Gustave Flaubert and the Art of Realism. Londra,
1956.
236. WOOLF, VIRGINIA. The Common Reader. Londra, 1925.
237. ----. The Second Common Reader. Londra, 1932.
KAYNAKA 48S
238. YOUNG, EDWARD. Conjectures on Original Composition, n a Letter to the
Author ofSir Charles Grandison. Londra, 1759.
"Yaamda olduu gibi tiyatroda da aldanmanm bir ekicilii vardr; aldatl-
madmz ilk anda keyfimiz kaverir."

III. YAZARIN NESNELL VE "KNC BENLK"

Aadakilere ilaveten bkz. No. 4,26,27,37,39,45,55,78,149,165,169,216,219.

239. BONWIT, MARIANNE. Gustave Flaubert et le principe d'impassibilite.


("University of Califomia Publications in Modem Philology", Vol. XXXIII,
No. 4, s. 263-420). Berkeley, 1950.
Paha biilmez bir alma ve faydal bir kaynaka.
240. CHEKHOV, ANTON. Letters on the Short Story, the Drama and Other Lite-
rary Topics. Derleyen ve haz. Louis S. FRIEDLAND. New York, 1924.
241. COLEY, WILLIAM B. "The Background of Fielding's Laughter", ELH, XXVI
(Haziran, 1959), 229-52.
Fielding'in anlatclarmm kitaptan kitaba nasl deitiine dair iyi bir
zmleme ierir.
242. CRUTTWELL, PATRICK. "Makers and Persons", Hudson Review, XII (K,
1959-60), 487-507.
243. ELLMANN, RICHARD. Yeats: The Man and the Masks. New York, 1948.
Londra, 1949.
244. ----. James Joyce. New York, 1959.
245. EWALD, WILLIAM BRAGG, JR. The Masks ofjonathan Swift. Oxford ve
Cambridge, Mass., 1954.
246. FARBER, MARJORIE. "Subjectivity in Modem Fiction", Kenyon Review, VII
(Gz, 1945), 645-52.
247. GIBSON, WALKER. "Authors, Speakers, Readers, and Mock Readers", Col-
lege English, XI (ubat, 1950), 265-9.
248. KAHNERT, WALTER. Objektivismus: Gedanken ber einen neuen Litera-
turstil. Berlin, 1946.
249. KEATS, JOHN. The Poetical Works and Other Writings of John Keats, haz. H.
BUXTON FORMAN. VII. Cilt, New York, 1939.
Nesnellik ve "olumsuz kabiliyet" konusundaki grlerin ana kaynaklann-
dan biri Keats'tir. Mektuplan ve denemeleri modem kurmaca teorilerini des
teklemek iin pek ok kez ahntlanmtr.
250. KINGSLEY, CHARLES. His Letters and Memories of His Life, haz. kans. 4
cilt. Londra, 1902. lk bask, 1877.
"Bu retiye katlmayan bir yommcunun, yazarn benliinin fazla nce -
kanldn sylemesi iten deildir elbette; ama yazarn ii meselenin byle
olmadn grmektir - pek ok kalbin paylat dnceleri ifade etmeli,
ellerinde olsayd okurlarn kendilerinin syleyecekleri eyleri kelimelere
dkmelidir" (III. Cilt, s. 41). Aktaran No. 71, s. 99.
486 KURMACANIN RETOR
251. MAUPASSANT,GUYDE. "TheNovel",No. Siinde,s. 198-201.
Nesnellikle ilgili bu blmn alnd metin ilk olarak Pierre veJean'a Giri
olarak yazlmt.
252. PACEY, DESMOND. "Flabert and His Victorian Critics", University ofTo-
ronto Quarterly, XVI (Ekim, 1946), 74-84.
Flaubert'in nesnelliiyle ilgili ilk tartmalar iin iyi bir kaynak.
253. RAY, GORDON N. The BuriedLife: A Study ofthe Relation Between Thacke-
ray's Fiction and his Personal History. Cambridge, Mass., 1952.
254. SCHLEGEL, A. W. VON. "Shakspeare", from "Lecture XXIII", Lectures on
Dramatic Art and Literatre iinde (1809-11). ev. JOHN BLACK, 1815.
Gzden geiren A. J. W. MORRISON, Londra, 1861.
255. SCHORER, MARK. "The Good Novelist in 'The Good Soldier'", Horizon, XX
(Austos, 1949), 132-8.
256. STOCK, IRVIN. "A View of Wilhelm Meister's Apprenticeship", PMLA,
LXXII (Mart, 1957), 84-103.
"[Goethe'ninki] gibi bir tarafszln yannda Flaubert'in mehur 'nesnellii'
sadece bir edebi aratr, stelik tutkulu olduu son derece bariz bir katlmn
hizmetindeki bir aratr. Onunki gibi bir ironinin yanmda Flaubert'in ironisi
srekli gen bir zihnin fkeli hsran gibi grnr" (s. 100).
257. TOYNBEE, PHILIP. "The Living Dead-III; Thoughts on Andrd Gide", The
Landon Magazine, III (Ekim, 1956), 46-53.
Kalpazanlar'a "byk ve nyargl mdahalelerde bulunduu", onu "hakika
tini, samimiyetini ve ekiciliini yitirmi basit bir Gnlk paras haline ge
tirdii" iin Gide'e saldnr. Yazar ile anlatcmn an basitletirilmi bir z
deletirilmesine ilgin bir rnektir; "Gide Edouard'dr" (s. 48).
258. WEST, JESSAMYN. "The Slave Cast Out", No. 39 iinde. 63,64,85,98,123,
139,212,219,324 ve 325.

IV. SANATSAL SAFUK, RETORK VE ZLERKTLE

Aadakilere ilaveten bkz. No. 5,19,22,23,24,31,44,45,46,63,64,85,98,123,


139,212,219,324 ve 325.

259. ABRAMS, M. H. (haz.). Literatre and Belief. ("English Institute Essays",


1957), NetvYork, 1958.
260.------. The Mirror and the Lamp. New York, 1953.
iiri (yani yaratc edebiyat) taklit ya da retorik erevesinde ele alan neok-
lasik teoriler ile, iiri ifade olarak ele alan romantik ve modem iir teorileri
arasndaki ilikilere dair en iyi alma.
261. BAKER, JOSEPH E. "Aesthetic Surface in the Novel", The Trollopian, 11 (Ey
ll, 1947), 91-106.
Kurmacanp "estetik yzeyi" szcklerde deil "somut olarak temsil edilen
ve zamansal olarak dzenlenen" karakter, olay ve deerlerin "dnyasnda"
bulunabilir (s. 100). Kurmacanm yanl bir ekilde mzik ve tiyatroya ben
zetilmesi zerine iyi deerlendirmeler ierir.
KAYNAKA 487

262. BELLOW, SAUL. "The Writer and the Audience", Perspectives, IX (Gz,
1954), 99-102.
263. BURKE, KENNETH. Counter-Statement. LosAltos, 1953. ilk basks, 1931.
zellikle "Psychology and Form" ve "Lexicon Rhetoricae."
264. ---- . The Philosophy ofLiterary Form. Gzden geirilmi bask, New York,
1957. lk basks, 1941.
"Merak ediyorum, acaba en son ne zaman bir air kendine u soruyu sordu;
'... Diyelim ki aleni aracn geni omuzlarna kendi irkin itahm ve hrsm
yklemekten ibaret deil isteim? Diyelim ki, tm huysuzluuma ramen,
srf huysuzluumun bedelini almay, ortak ktlkler sayesinde kurulacak
bir birlii yeterli grmedim? ... O zaman bizi son derece dokunakl bir ekil
de cehenneme sokmakla kalmayp dar da karmak iin ne yapmalym?
... Eserim drt drtlk bir ahlaki edim saylmazdan nce her ka iin bir de
dn olmas gerekmez mi?'" (s, 138-9)
265. COLERIDGE, SAMUEL TAYLOR. "Greek Drama", No. 97 iinde, s. 13-9.
266. COLLINGWOOD, R. G. The Principles of Art. New York, 1958. lk basks,
1938.
267. CROCE, BENEDETTO. Aesthetic. ev. D. AINSLIE. kinci bask, Londra,
1922.
Retorie saldrlarn ana kaynaklarndan biri, stelik gerekten gl bir
kaynak. Geleneksel tekniklerin pek ok savunmasnda Collingwood ve
Croce'un ifade teorilerinin gl ekicilii grmezden gelinir.
268. ELIOT, T. S. "Hamlet and His Problems",Athenaeum, Eyll 26,1919, s. 940-1.
Yaygm olarak yeniden basld.
269. ELLISON, RALPH. "Society, Morality, and the Novel", No. 39 iinde.
270. KEENE, DONALD. Japonese Literatre. Londra, 1953. zellikle 3. Blm.
271. KENNER, HUGH. The Art ofPoetry. New York, 1959.
272. PATER, WALTER. The Renaissance. Londra, 1888.
273. POTTLE,FREDERICKA. The Idiom ofPoetry. Ithaca, N.Y., 1941.
"Teori ve Pratikte Saf iir" balkl blm bu konuda bildiim en iyi deer
lendirmedir. "Hangi dzyaz biimleri kabul edilebilir, hangileri kabul edi
lemez? Grdm kadanyla u anda iir teorisinin en zor sorusu budur" (s.
99). Pottie, "saf' iirdeki modem baarlan kabul etmekle birlikte, iir ele
tirisinde faydal bir genel isim olarak saflk mefhumunu ykar ve edebiyat
taki byk alarm "saf olmayan alar" olduu sonucuna vanr (s. 100).
274. POUND, EZRA. MaLe/rNev. Londra, 1934.NewHaven, 1936.
275. STYRON, VILLIAM. "Interview", No. 78 iinde.
"Faulkner okura yeterince yardm etmez" (s. 246). "Bakn, yazann dinleme
si ve dikkate almas gereken tek bir kii vardr... okur. Yazar kendi eserini
bir okur sfatyla eletirmelidir. Her gn hikyeyi alyorum... ve batan so
na okuyorum. Eer bir okur olarak beenirsem doru yolda gittiimi anl
yorum" (s. 249).
276. THIBAUDET, ALBERT. Le liseur de romans. Paris, 1925.
277. VALfeY, PAUL. The Art ofPoetry. ev. DENE FOLLIOT. Nevv York,
1958. zellikle "Pre Poetry" balkl blm.
488 KURMACANIN RETOR
278. VIVAS, ELISEO. "The Objective Correlative of T. S. Elioi", American Book-
man, I (K, 1944), 7-18. Yeniden basm STALLMAN, R. W. (haz.). Critigues
andEssays in Criticism: 1920-48 iinde. New York, 1949.
279. WARREN, ROBERT PENN. "Pre and Impure Poetry", Kenyon Review, V
(Yaz, 1943), 228-54. Yeniden basm STALLMAN, a.g.y.
280. WEINBERG, BERNARD. "Robertello on the Poetics", No. 21 iinde.
281. WIMSATT, W. K. The Verballcon. Lexington, Ky., 1954.
eitli trlerden faydal retorik zmlemeleri ierir. Monroe C. Beardsley'
yle birlikte kaleme ald "duygusal yanlg konulu blmde okurun duy-
gulanna ilikin doru sorular gndeme getirilir, ama nerilen zmler tp
k ismin kendisi gibi, son derece karmak bir meseleyi karanlkta brakma
eilimi gsterir.

V. ANLATISAL RON VE GVENLMEZ ANLATICILAR


A. RON, MULAKLIK VE ANLAO,MAZLIK ZERNE
GENEL TARTIMALAR

Aadakilere ilaveten bkz. 1, 7,12,17, 24, 27, 35, 37,74,114, 139, 145, 221, 223,
245, 255,335 ve 336.
282. ANON. "The Ethic of Quality", TLS, Jan. 6,1961, s. 8.
283. BART, B. F. "Aesthetic Distance in Madame Bovary" PMLA, LXIX (Aralk,
1954), 1112-26.
284. BROOKS, CLEANTH. "Irony as a Principle of Structure", ZABEL, MOR
TON, DAUWEN. Literary Opinion in America inde. Gzden geirilmi bas
k. New York, 1951,
285. BURKE, KENNETH. "Thomas Mann and Andre Gide", Bookman, LXXI
(Haziran, 1930), 257-64. Yeni basm No. 263 iinde.
286. CRANE, RONALD S. "Cleanth Brooks; or, The Bankruptcy of Critical Mo-
nism". Modern Philology, XLV (Mays, 1948), 226-45. Yeni basm No. 21
iinde.
287. HARB AGE, ALFRED. As They Liked It: An Essay on Shakespeare and Mora-
lity. New York, 1947.
288. HOUGH, GRAHAM. Image andExperience: Reflections on a Literary Revo-
lution. Londra, 1960.
289. JANKLEVITCH, VLADIMIR. L7ram'e. Paris, 1936.
"ronik tuzaklar"a dair zellikle faydal bir tartma ierir.
290. JARRELL, RANDALL. Poetry and theAge. New York, 1953.
291. KNIGHT, G. WILSON. The Wheel of Fire. Gzden geirilmi bask, Londra,
1949.
Ak yazar retoriini kullanarak geleneksel yorumlar tersine evirme y
nnde en etkili giriim olduu sylenebilir.
292. KNIGHTS, L. C. "Henry James and the Trapped Spectator", Explorations: Es-
says in Criticism Mainly on the Literatre of the Seventeenth Century. Londra,
1946.
KAYNAKA 489
293. LANGBAUM, ROBERT. The Poetry o f Experience. Londra, 1957.
Dramatik monologda ironi ile sempati arasndaki gerilim konusunu son de
rece baarl bir ekilde ele alr.
294. SARTON, MAY. "The Shield of Irony", Nation, 14 Nisan 1956, s. 314-6.
295. SEDGEWICK, G. G. Of Irony, Especially in Drama. Toronto, 1935.
roni tiplerinin faydal bir snflandmasm ierir.
296. SHARPE, ROBERT BOIES. Irony in the Drama: An Essay on Impersonation,
Shock, and Catharsis. Chapel Hili, N.C., 1959.
297. SPENDER, STEPHEN. The Creative Element: A Study o f Vision, Despair and
Orthodoxy among Some Modern Writers. Londra, 1953.
298. THOMPSON, ALAN R. The Dry Mock: A Study of Irony in Drama. Berkeley,
1948.
299. TURPIN, A. R. "Jane Austen: Limitations or Defects?" The English Review,
LXIV (Ocak, 1937), 53-68.
Dramatik ironiye kar "yapsal srpriz": Bana gre Jane Austena yeterli
nemi vermiyor, ama ounlukla grmezden gelinen genel sorular gnde
me getirmesi asndan nemli bir yaz.

B. GVENLMEZLK KONUSUNDA BAZI DERTLER: UZLAMAZLIKLAR,


YENDEN DEERLENDRMELER VE TRAFLAR
Sherwood Anderson
300. RNGE, DONALD A. "Point of View and Theme in T Want To Know Why"
Critique, III (Bahar-Gz, 1959), 24-9.
Brooks ve Warren olann yarglarn "doru ve geerli" (s. 24) saymakla cid
di bir hata yapmtr.
Jane Austen
301. HARDING, D. W. "Regulated Hatred: An Aspect of the Work of Jane Austen",
Scrutiny, VIII (Haziran, 1939-Mart, 1940), 346-62.
Emily Bronte
302. BRICK, ALLAN R. "Wuthering Heights: Narrators.Audience, andMessage",
College English, XXI (Kasm, 1959), 80-6. Ayrca bkz. No. 149.
303. HAFLEY, JAMES. "The Villain in Wuthering Heights" Nineteenth-Century
Fiction, XIII (Aralk, 1958), 199-215.

AlbertCam us
304. BREE, GERMAINE. Camus. New Brunswick, N.J., 1959.
305. VIGGIANI, CARL A. "Camus' LEtranger", PMLA, LXX1 (Aralk, 1956),
865-87.

Cervantes
306. AUDEN, W. H. "The Ironic Hero: Some Reflections on D on Q uixote'\ Hori-
zon, XX (Austos, 1949), 86-93. Aynca bkz. No. 131.
490 KURMACANIN RETOR

Chaucer
307. BLOOMFIELD, MORTON W. "Distance and Predestination in Troilus and
Criseyde" PMLA, LXXII (Mart, 1957), 14-26.
308. DONALDSON, E. TALBOT. "Chaucer the Pilgrim" PMLA, LX1X (Eyll,
1954), 928-36.
Chaucer "ok eski -ve ok yeni- yanlabilir birinci tekil ahs geleneine"
aittir.
309. MAJR, JOHN M. "The Personality of Chaucer the Pilgrim", PMLA, LXXV
(Haziran, 1960), 160-2.
Donaldson'a bir cevap.
310. WOOLF, ROSEMARY. "Chaucer as a Satirist in the General Prologue to the
Canterbury Tales", Critical Quarterly, 1 (Yaz, 1959), 150-7.

Joseph Conrad.
311. TINDALL, W1LLIAM YORK."Apology for Marlow", No. 67 inde.

Fyodor Dostoyevski
312. FRANK, JOSEPH. "Nihilism and Notesfrom Underground", Sewanee Review,
LXIX (Ocak-Mart, 1961), 1-33.

James T. Farrell
313. WALCUTT, CHARLES CHILD. Bemard Clare eletirisi, Accent (Yaz, 1946),
s. 267.

WiUiam Faulkner
314. FREY, LEONARD H. "Irony and Point of View in 'That Evening Sun'" Faulk
ner Studies, II (Gz, 1953), 33-40.
315. WASIOLEK, EDWARD. "Aj I Lay Dying: Distortion in the Slow Eddy of
Current Opinion", Critique, III (Bahar-Gz, 1959), 15-23.

Ford M adox Ford


316. HAFLEY, JAMES. "The Moral Structure of 'The Good Soldier'", Modern Fic-
tion Studies, V (Yaz, 1959), 121-8.
317. SCHORER, MARK. "The Good Novelist in "The Good Soldier'", Horizon,
XX (Austos, 1949), 132-8.
"Her koulda 'olgu' salt toplumsal anlama ile anlatcnn onlara dayatt
arptlm anlayn getirdii farkl trden anlama arasnda bir yerdedir"
(s. 135).

Henry Green
318. LABOR, EARLE. "Henry Green's Web of Loving", Critique, IV (Gz-K,
1960-61), 29-40.
KAYNAKA 491

Nathaniel Hawthorne
319. CREWS, FREDERICK C. "A New Reading of The Blithedale Romance",
American Literatre, XXIX (Mays, 1957), 147-70.
320. DAVIDSON, FRANK. "Toward a Re-evaluation of The Blithedale Romance ",
New England Quarterly, XXV (Eyll, 1952), 374-83.
321. HEDGES, WILLIAM L. "Hawthome's Blithedale: The Function of the Narra-
to",Nineteenth-CenturyFiction,XlV (Mart, 1960), 303-16.
322. VVAGGONER, HYATT H. Hawthorne. Cambridge, Mass., 1955.

Ernest Hemingtvay
323. BECK, WARREN. "The Shorter Happy Life of Mrs. Macomber", Modern
Fiction Studies, I (Kasm, 1955), 28-37.
Macomber'in vurulmasnn tan olan rehberin (Wilson) gvenilirliini tar
tan pek ok eserden biri.

Henry James
Hem gvenilmezlik konusunda hem de pek ok baanmzda ve sorunumuz
da ana kaynamz James'tir. Onun nsz ve defterlerinin kurduu balam
olmasa gvenilmezlik meselesine yaklamak ok zor olurdu.
324. BLACKMUR, R. (haz.). The Art of the Novel: Critical Pr^aces o f Henry Ja
mes. New Yok, 1934.
325. MATTHIESSEN, F. O., ve MURDOCK, KENNETH B. (haz.). The Notebooks
o f Henry James. Oxford, 1947.
James zerine genel kaynaka No. l'de 592-9'da ve No. 326-7'de bulunabi
lir.
326. RICHARDSON, LYON. "Bibliography of Henry James", No. 328 iinde.
327. SPILLER, ROBERT ve di. Literary History of the United States. New York,
1948.111,584-90.
James'in anlatclar hakkndaki uzlamazlklarla ilgili iyi kaynaklar unlar
dr:
328. DUPEE, F. W. (haz.). The Question of Henry James. New York, 1945.
329. Hound and Horn, VII. Cilt, No. 3 (Nisan-Mays, 1934), "Homage to Henry Ja
mes."
zel bir say.
330. Kenyon Review, V (Gz, 1943), "The Henry James Number."
The American zerine:
331. CLAIR, JOHNA. "TheAmerican: AReinieTpTeta.on",PMLA,LXXl\ (Aralk,
1959), 613-8.
"Aspem'in Mektuplar" zerine:
332. BASKETT, SAM S. "The Sense of the Present in The Aspem Papers" ("Papers
of the Michigan Academy of Science, Arts, and Letters", XLIV. Cilt, 1959), s.
381-8.
333. STEIN, WILL1AM BYSSHE. "The Aspem Papers: A Comedy of Masks", Nme-
teenth-Century Fiction,XJW (^y\\, 1959), 172-78.
492 KURMACANIN RETOR
1
"Beltraffio'nun Yazan" zerine:
334. MATTHIESSEN, R O. (haz.). Stories ofWriters andArtists, by Henry James.
New York, tarihsiz.
"Seksenlerin estetik hakikatlerini dramatize etmeye giriirken, bu hakikat
lerin tam olarak ne kadarm kendisinin kabul ettiini gstermemesi, hatta
belki de geliiminin bu aamasnda kendisinin de bunun farknda olmamas
bu gerekdl artryor" (s. 2).
The Awkward Age zerine;
"En kts de, okumn tm bu taliplerden hangisine sempati duyaca konu
sunda yolunu kaybetmesidir. Bir romanda neredeyse lmcl bir dikkatsiz
liktir bu..." (No. 11 iinde, geniletilmi bask, s. 247).
Confldence zerine;
335. WILSON, EDMUND. "The Ambiguity of Henry James", No. 328 iinde.
"Kuku uyandran Bemard Longueville... gerekten de duyarl ve ilgin bir
gen adam olarak m tasarlanm, yoksa iane Austen tarznda bir bilgi mi?"
(s. 168).
"Yalanc" zerine;
336. BEWLEY, MARIUS. The Complex Fate: Hawthorne, Henry James and Some
Other American Writers. Londra, 1952.
"renci" zerine: bkz. yukarda s. 379.
The Sacred Fount zerine;
337. EDEL, LEON (haz.). "Giri Yazs", The Sacred Fount zerine. New York,
1953.
"Ve James'in tavr tam bir ntrlktr. O kadar ntrdr ki, ok dikkatli deil
se kendi zihninden hikyeye malzeme ekleyecek okura geni bir yaratc
boluk brakmaktadr" (s. xxv). Ayrca bkz. No. 335 (s. 8-81).
The Tragic Muse zerine;
338. CARGILL, OSCAR. "Gabriel Nash - Somevhat Less than Angel?" Nineteenth-
Century Fiction, XIV (Aralk, 1959), 231-9.
Yrek Burgusu zerine.'
Bkz. yukanda, s. 325-9,383.
Gvercinin Kanatlar zerine;
Leavis (No. 43) Merton Densher'i "kt adam" olarak gren Van Wyck Bro-
oks ve Hr. R. Hays gibileri eletirir:
Bunlar ve Jamesin karakterleri hakkmdaki dier pek ok atan iddiay bir
araya getirdiimizde, adeta ldrtc bir saldnlar ve kar saldrlar korosu
nun ortasnda buluruz kendimizi: "Bay Leavis, James'i 'anlamam'.... Bu
ak grl eletirmenin The Ambassadors'un her sayfasnda byk harf
lerle yazlan bir eyi okumay kararllkla reddetmesini anlamak mmkn
deil". Pound "James'i hibir zaman gerekten 'anlamadn' ele veriyor"
(Beach, No. 11 iinde). "Hibir eletirmen James'in ironisinin derinlerine
inenememi grnyor; ounluu ne dediyse doru kabul ediyor..." (Ro-
bert Cantvvell, No. 239 iinde). "James'in Bir Kadnn Portresi'nde Isabel
Archer'n davranlarnn 'hafifliine tamamen inand' varsaylyordu son
zamanlara kadar. Oysa bu sadece kitabn sonunu yanl okumak deil, Ja
mes'in kendisinin Isabel'in 'karakterini karakteristik bir ekilde' belirlemesi
KAYNAKA 493
ni de yanl anlamak demektir" (F. O. Matthiessen, Henry James: The Majr
Phase iinde). James The Awkward Age'de "hasis karanlk taanlarla birbiri
nin evresinde dnp gevezelik ederken i yzleri ifa edilen gruh hakkn
da neler hissedeceimizi asla bilemezdi" (Wilson, No. 335 iinde). "Aslnda
[The Awhvard Age'deki] eitli karakterler hakkmdaki hislerimiz hassas
ama kesin bir ekilde tanmlanmtr" (Leavis, No. 43 iinde). "James'in The
Princess Casamassima'da aka sunduu tasany anladma dair iaretler
veren tek bir yorumcu bile yoktur" (Louise Boan, No. 328 iinde). "Spen-
der'n... WhatMaisie Knew'm\ zellikle mstehcen bir taraf var' eklindeki
sama iddias..." (Leavis, No. 43 iinde) - bu byle devam eder gider.

James Joyce
Joyce zerine genel bir kaynaka iin bkz. Modern Fiction Studies, IV (Bahar,
1958), 72-99. Aynca bkz. No. 187.
339. BURKE, KENNETH. "Three Definitions", Kenyon Review, XIII (Bahar,
1951), 173-92.
"Yer yer glmsesek de [Stephen'm] geliiminin her aamasn 'ciddiye al-
nz'" (s. 182).
340. DONOGHUE, DEN. "Joyce and the Finite Order", Sewanee Review, LXVI-
II (Bahar, 1960), 256-73.
341. EMPSON, WILLIAM. "The Theme of Uiysses" Kenyon Review, XVIII (K,
1956), 26-52.
342. GOLDBERG, S. L. The Classical Temper: A Study o f James Joyce's Uiysses.
Londra, 1961.
"The Modes of Irony in Uiysses" balkl 4. Blm Joyce ile iki ana karak
teri arasndaki mesafeye ilikin zellikle deerli bir tartmadr.
343. ---- . "Joyce and the Artist's Fingemails", A Review ofEnglish Literatre, II
(Nisan, 1961), 59-73.
344. KAN, RICHARD M. "Joyce; Aquinas or Dedalus?" Sewanee Review, LXIV
(Gz, 1956), 675-83.
345. KENNER, YKGH.Dublin's Joyce. Bloomington, Ind., 1956.
346.-----. "The Portrait in Perspective", Kenyon Revieve, X (Yaz, 1948), 361-81.
347. NOON, VILLIAM T., S.J. Joyce andAguinas. New Haven, 1957.
Stephen'm fikirlerini Joyce'un kendi fikirleri olarak okuyan Gorman, Gil-
bert ve dierlerine kar kar.
348. REDFORD, GRANT. "The Role of Structure in Joyce's "Portrait", Modern
Fiction Studies, IV (Bahar, 1958), 21-30.
Kitab Stephen'm beyan ettii "sanatsal bir nermenin ve yntemin nesnel
letirilmesi" olarak grr.
349. THOMPSON, FRANCISI. "A Portrait of the Artist Asleep", Western Review,
XIV (1950), 245-53.
Finnegans Wake zerine tm nceki yorumlarda, Joyceun ana karakteri
olan anlatc-d grc konusundaki niyetleri yanl anlalmt. O HCE
deil, oul Jerry'ydi (Shem)!
350. THOMPSON, LAWRANCE. A Comic Principle in Sterne-Meredith-Joyce.
Oslo, 1954.
494 KURMACANIN RETOR
Mary McCarthy
351. CORKE, HILARY. "Lack of Confidence", Encounter, VII (Temmuz, 1956),
75-8.
"Peki ama [A Charmed Li/e'ta] kimin inancdr bu? Martha'nn m? Eski ko
cann m? Bayan McCarthy'nin mi? Bunu bilmiyoruz. Bayan McCarthynin
bildiinden fena halde pheliyim".

Herman M ehille
352. BOWEN, MERLIN. "Redbum and the Angle of Vision", Modern Philology,
LII (Kasm, 1954), 100-9.
353. SCHIFFMAN, JOSEPH. "Melville's Final Stage, Irony; A Re-examination of
Billy Budd Criticism", American Literatre, XXII (1950), 128-36.
Biliy'nin son szleri Melville'in kendi "kabullenme ahadeti" deildir.

John Milton
354. EMPSON, WILLIAM. "A Defense of Delilah", Sewanee Review, LXVIII (Ba
har, 1960), 240-55.

Marcel Proust
355. BREE, GERMAINE. Marcel Proust and Deliverance from Time. ev. C. J.
RICHARDS ve A. D. TRUITT. New York, 1955; Londra, 1956.
356. SAMUEL, MAURICE. "The Concealments of Marcel Proust's Jewishness",
Commentary (Ocak, 1960), 8-28.

Samuel Richardson
357. BOYCE, BENJAMIN. lan Watt, Ro/nann YkseliCtn eletirisi, Philological
Quarterly, XXXVII (Temmuz, 1958), 304-6.
Pamela'nn tasvirinde bir nebze kastl ironi grr; Pamela'nm "tmden naif
bir esermi gibi okunmasma gerek yok".
358. RABKIN, NORMAN. "Clarissa: A Study in the Nature of Convention", ELU,
XXIII (Eyll, 1956), 204-17.

Jonathan Swift
359. SHERBURN, GEORGE. "Errors conceming the Houyhnhnms", Modern Phi
lology, LVI (Kasm, 1958), 92-7.
360. WILLIAMS, KATHLEEN. Jonathan Swift and theAge ofCompromise. Law-
rence. Kan., 1958.

Robert Penn Warren


361. GIRAULT, NORTON R. "The Narrator's Mind as Symbol: An Analy sis of Ali
the King's Men", Accent (Yaz, 1947). Yeni basks No. 1 iinde.
KAYNAKA 495

C. MODERN g v e n il m e z ANLATICI ZERNE BAZI KAYNAKLAR


I. Steme ncesi komik kurmacada zbilinli anlatnn ss olarak kullanmna r
nekler: (a) Cervantes, Don Quijote (1605); (b) [T. Durfey?], Zelinda: An Excellent
New Romance (1676); (c) Marivaux, Pharsamon (17127); Pharsamond adyla ev.
J. Lockman (1750); (d) Fielding, Joseph Andrews (1742) ve Tom Jones (1749); (e)
The History of Charlotte Summers, the Fortunate Parish Girl (17497); (f) Green,
G. S., The Life ofMr. John Van, a Clergyman's Son (tarihsiz); (g) The Adventures of
Mr. Loveill... (1750); (h) The Adventures ofCaptain Greenland, Written in Imitati-
on o f AH Those Wise, Learned, Witty, and Humorous Authors Who Either Already
Have, or Hereafter May Write in the Same Stile and Manner (1752); (i) [Kidgell,
John], The Card (1755); (j) The Life and Memoirs ofMr. Ephraim Tristram Bates,
Commonly Called Corporal Bates, a Broken-Hearted Soldier (1756). Bu konu ve
aadaki konular hakknda daha eksiksiz bir liste iin bkz. No. 362 ve 363.

362. BOOTH, WAYNE C. "Tristram Shandy and Its Precursors: The Self-Consci-
ous Narrator." Doktora tezi, University of Chicago, 1950.
363. ----. "The Self-Conscious Narrator in Comic Fiction before Tristram Shandy",
PMLA, LXVII (1952), 163-85.
Drt drtlk bir liste saylmaz.
2. Yorumcunun zbilinli tasviriyle bir arada tutulan eserlere (1760 ncesi) rnek
ler: (a) Montaigne, Denemeler; (b) Bouchet, Serees (Les Serees de Guillaume Bo-
uchet, Sieur de Brocourt), haz. C. E. Roybet [Paris, 1873-1882], ilk basks 1584-
1598; (c) [B6roalde de Verville], Le Moyen de Parvenirloeuvre contenant la raison
de tout ce qui esti, est, et sera avec demonstrations certaines et necessaires selon la
rencontre des effetcs [aynen byle] de vertu Et adviendra que ceux qui auront nez
parter lunettes s'en serviront, ainsi qu'il est escrit au Dictionnaire a Dormir en to-
utes langues... (1610); (d) Bruscambille, Discours Facetieux et tresrecreatifs, pour
oster des esprits d'un chacun, tout ennuy & inquietude... (1609); (e) Burton, The
Anatomy ofMelancholy (1621); (f) Francis Kirkman, The Unlucky Citizen Experi-
mentally described in the various Misfortunes of an Unlucky Londoner, Calculated
for the Meridian ofthis City but may serve by way ofAdvice to ali the Cominalty of
England, but more perticularly to Parents and Children / Masters and Servants t
Husbands and Wives / Intermixed with severall Choice Novels, Stored with variety
ofExamples and advice / President and Precept (1673); (g) John Dunton, A Voyage
Round the World: or, a Pocket-Library, Divided into several Volumes. The First of
which contains the Rare Adventures of Don Kainophilus, From his Cradle to his
ISth Year The Like Discoveries in such a Method never made hy any Rambler befo
re. The whole Work intermixt with Essays, Historical, Moral and Divine; and ali ot-
her kinds ofLearning. Done into English by a Lover ofTravels. Recommended by
the Wits ofboth Universities (1691); (h) Farrago, "Pilgrim Plovden" (1733); (i) V-
tulus Aureus: The Golden Calf; or, A Supplement to Apuleius's Golden Ass. An En-
quirey Physico-Critico-Patheologico-Moral into the Nature and Efficacy o f Gold
(...) With the Wonders o f the Psychoptic Looking-Glass, Lately Invented by the Aut-
496 , KURMACANIN RETOR
hor- Joakim Philander, MA. (1749). Montaigne ile Steme arasnda bu trden pek
ok baka eser vardr. Dramatize edilmi "editrn" karakteri sayesinde bir arada
duran saysz mizahi hikyeyi, dergi yazsn, ksa masallan vs. saymyoruz bile;
Steme'n bunlardan pek ouna aina olduu biliniyor. Bu gelenein d ^ a ayrntl
bir tartmas iin bkz. No. 362, s. 169-231.
3. Gvenilmez ve zbilinli anlat kullanan hicivlere rnekler: Aadakilerle ilgili
bir tartma iin bkz. No. 362, s. 134-50 (a) Delilie vg (1509); (b) Gargantuave
Pantagruel (1537); (c) A History of the Ridiculous Extravagancies o f Monsieur
Oufle... (1711); (d) [Thomas V>'\ireyl],AnEssayTowardstheTheoryoftheIntelli-
gible World. Intuitively Considered. Designed for Forty-nine Parts. Part III. Con-
sisting o f a Preface, a PostScript, and a littie something between. By Gabriel John.
Enriched with a Faithful Account of his ideal Voyage, and Illustrated with Poems by
several Hands, as likewise with other strange things not insufferably Clever, norfu-
riously to the Purpoe. The Archetypdlly Second Edition (...) Printed in the Year
One Thousand Seven Hundred, &c. (tarihsiz); (e) Like will to Like, as the Scabby
Squire Said to the Mangy Viscount (...) (1728); (f) John Arbuthnot (ve -belki- di
erleri ), Memoirs of the Extraordinary Life, Works and Discoveries o f Martinus
Scriblerus (1741).
4. Tristram Shandynin taklitleri ve Steme'den etkilenen baka eserlere rnekler; (a)
[George Alexander Stevens], The History ofTom Fool (1760); (b) Yorick's Medita-
tions upon various Interesting and Important Subjects. Viz. Upon Nothing. Upon
Something. Upon the Thing... (1760); (c) [John Carr], The Life and Opinions o f
Tristram Shandy, Gentleman (1760); (d) Explanatory Remarks upon the Life and
Opinions o f Tristram Shandy By Jeremiah Kunastrokius, M.D. (1760); (e) The Life
and Opinions ofMiss Sukey Shandy ofBow Street, Gentlewoman... (1760); (f) The
Life and Opinions ofBertram Montfichet, Esq. (1760); (g) A Funeral Discourse,
Occasioned by the much lamented Death of Mr. Yorick, Prebendary ofY-K ... By
Christopher Flagellan (1761); (h) The Life, Travels, and Adventures, ofChristop-
her Wagstaff, Gentleman, Grandfather to Tristram Shandy (...) written in the OUT-
OF-THE-WAY WAY (1762) - aslnda ok zekice bir hicivdir, Steme' John Dun-
ton'n Voyage Round the Vkor/zTnden intihal yapmakla sular, ama bu eser oun
lukla "taklit" olarak gsterilir; (i) [Richard GrifFth], The Triumvirate or theAuthen-
tic Memoirs of A. B. andC. (1764); (/) The Peregrination of Jeremiah Grant,Esq...
(1763): (k) [Francis Gentleman], A Trip to the Moon By Sir Humphrey Lunatic,
Bart. (York, 1764-65); (1) [SamuelPaterson],AnotherTraveller! {...)ByCoriat,Jr.
(1767); (m) Sentimental Lucubrations, by Peter Pennyless (1770); (n) [Richard
Griffith], The Koran: or, the Life, Character, and Sentiments ofTria. Juncta in Uno,
M.N.A. or Master of No Arts. The Posthumous Works o f a late Celebrated Genius,
Deceased (1770); (o) Herbert Lavvrence, The Contemplative Man\ or, The History
o f Christopher Crab, Esq. (1771); (p) [Henry Mackenzie], T/e Man of Feeling
(Edinburgh, 1771); (q) [Richard Graves], The Spiritual Quixote (1773); (r) Yorick's
Skull; or, College Oscitations. With some remarks on the Writings on Sterne, and a
Specimen o f the Shandean Stile (1777); (s) [George Keate], Sketches from Nature;
taken and coloured, in aJourney to Margate (1779); (t) Continuation o f Yorick's
Sentimental Journey (1788); (u) Flight oflnflatus: or, the Sallles, Stones, and Ad
ventures o f a Wild-Goose Philosopher. By the author of the Trivler (1791); (v) The
KAYNAKA 497
Observant Pedestrian (1795); (w) William Beckford, Modern Novel Writing, or the
Elegant Enthusiast ...A Rhapsodical Romance... (1796).
1800'den sonra belki de romanlarn byk ounluunda Shandy'den etkile-
nimler vard, stelik hl tamamen taklit niteliinde olduu gze arpan pek ok
eser de vardr, m., (x) [Eaton Stannard Barrett], The Miss-Led General; a Serio-
Comic, Satirle, Mock-Heroic Romance (1808); (y) John Oait, The Provost (1822);
(z) [W. H. Pyne], Wine and Walnuts; or, After Dinner Chit-Chat, by Ephraim Hard-
castle, Citizen and Dry-Salter (1823); (zz) Duodecimo, or The Scribbler's Prog-
ress. An Autobiography, Written by an Insignifcant Littie Volme, and Published
tikem se by Itselfi 1849).
Aynca daha iyi bilinen baz yazarlar da Shandy'y ' akla getiren pek ok ara kul
lanrlar;
Thackeray, zelhkle Cambridge'de bir renciyken The Snob'a yazd yazlar
da; Balzac (m. Le peau de ehagrin); Poe (zellikle bkz. "Aslanlama"; bu ykde
Nozoloji zerine bir deneme bile vardu-); Dickens, Melville ve elbette Trollope. Bu
listenin son derece yetersiz olduunu eklemeye gerek yok. Steme'n Fransa'daki et
kisine dair iyi ama yer yer hatal bir kaynaka iin bkz. F. B. Barton, Etde sur Tinf-
luence de Laurence Steme en France au dix-huitiime siicle (Paris, 1911), zellikle
Pigoreau, s. 154-7'den tekrar baslan biyografi. Baka taklitler ve parodiler-iin bkz.
Wilbur L. Cross, The Life and Times o f Laurence Sterne (New Haven, 1929), s. 230-
1,271,282-5.

D. G v e n ilm ez a n l a tic ila r v e y a n siticila r g a l e r isi

Metinde tarttmz eserleri genellikle darda braktm. Bariz sebeplerden tr


listede daha zor gvenilmezlik trlerine arlk verdim. Ama "The Spectacles" gibi
eserlerin listedeki varl, gvenilmezlik dediim ironi trnn, belirtilmemi ama
somut canilik ya da aptallktan, baz ada kurmacalann afallatc karmlarna
kadar geni bir yelpazeyi kapsadn okura hatrlatmal. Gvenilmezliin varl
nn ya da yokluunun edebi kaliteye dair bir ey sylememesine karn, benim lis
tem ksmen eserlerin meziyetini gz nne alyor; On dokuzuncu yzyldan pek
ok baya Steme taklidini kardm gibi, romanclar zerine yirminci yzylda
yazlm pek ok roman da listeden attm. Yerden kazanmak iin her yazardan sa
dece tek bir eser koyuyorum, ama bu yazarlardan pek ou gizli iletiimin sarho
edici arabn tekrar tekrar imitir. zellikle son yllardan baka balklar grmek
isteyenler iin, bkz. Cumulated Fiction Index: 1945-60, haz. G. B. Cotton ve Alan
Glencross (Londra, 1960); "Birinci Tekil ahs Hikyeleri ve (s. 198-217) "Deney
sel Romanlar" (s. 178-9) olarak listelenen eserlerin ou gvenilmez anlat rnek
leridir.
KingsleyAmis, Talihli Jim. ShenvoodAnderson, "TheEgg." JaneAusten,Larfy
Susan. Robert Bags, Hermsprong. James Baldwin, Go Teli It on the Mountain. Dju-
na Bames, Geceyi Anlat Bana. Samuel Beckett, Molloy. Saul Bellow, Kurban. Stel-
la Benson, "Story Coldiy Told." Emily Bronte, Uultulu Tepeler. Michel Butor,
L'emploi du temps. Erskine Caldvell, Journeyman. Albert Camus, Veba. Joyce
Cary, The Horse's Mouth. Jean Cayrol, On vous parle. Jacques Chardonne, Eva.
John Cheever, "Torch Song." Anton Chekhov, "Wild Gooseberries." Ivy Compton-
Bumett, A Heritage and Its History. Joseph Conrad, Karanln Yrei. Walter de la
498 KURMACANIN RETOR
Mare, Memoirs of a Midget. Defoe, Robinson Crusoe. Dos Passos, USA. Dostoyevs-
ki, "Gln Bir Adamn D." Georges Duhamel, CryoutoftheDepths. Margueri-
te Duras, Bahe. Lavvrence Durrell, Mountolive. Mana Edgevvorth, Castle Rack-
rent. Hans Fallada, Littie Man What Now? Faulkner, The Wild Palms. Gide, Vati
kan'n Zindanlar. William Golding, Sineklerin Tanrs. Henry Green, Loving. Gra-
ham Greene, Sessiz Amerikal. Albert J. Guerard, The Bystander. Mark Harris, The
Southpaw. Hemingway, Gne de Doar. Joseph Hergesheimer, Java Head. Her-
mann Hesse, Bozkrkurdu. Thomas Hinde, Happy as Larry. Aldous Huxley, Ses Se
se Kar. Henry James (bkz. 12. Blm). James Joyce (bkz. 11. Blm). Valry Lar-
baud, A. 0 . Barnabooth: His Diary. Ring Lardner, "A Caddy's Diary." Wyndham
Lewis, The Childermass. Mary McCarthy, Cast a ColdEye. Garson McCullers, The
Ballad o f the Sad Cafi. Thomas Mann, Dr. Faustus. Katherine Mansfeld, "A Dili
PickIe." J. P. Marquand, TheLate George Apley. Herman Melville, The Confdence
Man. Henry de Montherlant, Les jeunesflles. Wright Morris, Love among the Can-
nibals. Vladimir Nabokov, The Real Life ofSebastian Knight. Flannery O'Connor,
"The Geranium." Frank O'Connor, "Mac's Masterpiece." Edgar Allan Poe, "The
Spectacles." Katherine Anne Porter, "That Tree." J. D. Salinger, avdar Tarlasnda
ocuklar. Jean-Paul Sartre, Bulant. Irwin Shaw, "The Eighty-Yard Run." Alan Sil-
litoe, "The Loneliness of the Long Distance Runner." Tobias Smollett, Humphrey
Clinker. Robert Louis Stevenson, The Master of Ballantrae. Italo Svevo (Ettore
Schmitz), Zenonun Bilinci. Frank Swinnerton, A Monf/ in Gordon Square. Eliza-
beth Taylor, "A Red-Letter Day." Jim Thompson, Nothing More than Murder (gay-
riahsi teknikleri kullanan saysz gizem ve cinayet hikyesinden biri - gayriahsili-
in kendi bana hibir anlama gelmediini vasathyla ispatlar). James Thurber,
"You Could Look It Up." Lionel Trilling, "Of This Time, Of That Place." Mark Twa-
\n,Huckleberry Finn. Miguel de Unamuno, The Life of Don Quixote and Sancho ac-
cording to Miguel de Cervantes Saavedra, Expounded with Comment, by Unamuno.
Eudora Welty, "Put Me in the Sky!" Calder Willingham, Natural Child. Virginia
Woolf, Mrs. Dalloyvay. Maguerite Yourcenar, Bir lm Balamak.
Ek Kaynaka, 1961-82
James Phelan

Bu kaynaka son derece seici: Getiimiz yirmi bir ylda yazlan ve Kurma-
canm Retoriinde ele alnan meselelerle ilgili olan eserlerin tam bir listesi
bu kaynakann en az kat uzunlukta olurdu; dolaysyla, kapsaml bir lis
te daha faydal olmayacakt. Kural olarak makalelerden ziyade kitaplara ve
tekil eserlerin ya da yazarlann ele alnd eserlerden ziyade genel almala
ra veya genel sorunlar iin net zmler retenlere ncelik verdim. Booth'un
temel dzenlemesini koruyarak kaynakay aadaki gibi be blme ayr
dm:

I. Genel. Anlat biimi, yap, ilerleyi, karakter, yorumbilgisi ve birka farkl ko


nu daha.
II. Retorik Olarak Teknik.
A. Yazarm Sesi ve Anlab Teknii. Burada Booth'un iki alt kategorisini daha ge
nel bir balk altmda birletirdim: "Anlatma-Gsterme Ayrm, Yazarn Se
si ve Gvenilir Anlat" ile "Gvenilir Anlatya Baz Alternatifler". Bak
as ve mesafe, bilin ak, slup ve kurmacada retoriin baka kullanm-
lan zerine eserler de buraya dahil edildi.
B. Gerekilik, Gerekle Aradaki Mesafe ve Teknik. Gereki gelenek, ger
eki yanlsamann yaratlmas ve gerekilik kavram zerine yazlar.
m. Yazann Nesnellii ve ikinci Benlik. Metindeki yazar zerine almalar.
rv. Sanatsal Saflk, Retorik ve zlerkitle. Anlanun yaratlmasnda okurun rol,
farkl izlerkitle trleri, deerlendirme problemi, kumacann estetik vehesi ile
ahlaki ya da dnsel vehesi arasndaki iliki zerine yazlar.
V. Anlatsal roni ve Mulaklk. Bu konular zerine genel almalar.
500 KURMACANIN RETOR

I. GENEL

364. ALKON, PAUL K. Defoe and Fictional Time. Athens: University of Georgia
Press, 1979.
365. ALLEN, WALTER. The Modern Novel in Britain and the United States. New
York: Dutton, 1964.
366. ALTER, ROBERT. The Art o f Bihlical Narrative. New York: Basic Books,
1981.
367. ----. Partial Magic: The Novel as a Self-Conscious Genre. Berkeley: Univer
sity of Califomia Press, 1976.
368. BAKHTIN, MIKHAIL. The Dialogic Imagination: Four Essays. Haz. Michael
Holqui$t. ev. Cayl Emerson ve Michael Holquist. Austin: University of
Texas Press, 1981. lk Rusa basks, 1975, Voprosy Literatury I: Estetiki.
369.-----. Prohlems o f Dostoevsky's Poetics. ev. R. W. Rotsel. Ann Arbor: Ardis,
1973. Gzden geirilmi Rusa basks, 1963; Trkesi: Dostoyevski Poetika-
smn Sorunlar, ev. Cem Soydemir, stanbul: Metis, 2004,
370. ------. Rabelais and His World. ev. Helene Iswolsky. Cambridge, Mass.:
M.I.T. Press, 1968. Rusa basks, 1965; Trkesi: Rabelais ve Dnyas, ev.
iek ztek, stanbul: Aynnt, 2005. Ayrca bkz. No. 456 ve 505.
371. BAL, MlEKE. Narratologie. Paris: Klincksieck, 1977.
372. BARTHES, ROLAND. "Introduction lanalyse structurale des recits." Com
munications 8 (1966). "An Introduction to the Structural Analysis of Narrati
ve." Ing. ev. Lionel Duisit. NewLiterary History 6 (1975): 237-72; Trkesi:
Anlatlarn Yapsal zmlemesine Giri, ev. Mehmet Rifat, Sema Rifat, stan
bul: Gerek, 1988.
373. ----. SIZ. ev. Richard Miller. New York: Hili & Wang, 1974; Trkesi; SIZ
ev. Sndz ztrk Kasar, stanbul: YKY, 2006.
374. BERGONZI, BERNARD. The Situation o f the Novel. Londra: Macmillan,
1970.
375. BERSANI, LEO. A Future for Astyanax: Character and Desire in Literatre.
Boston; Littie, Brown, 1976.
376. BOARDMAN, MCHAEL. Defoe and the Uses o f Narrative. New Bruns-
wick; Rutgers University Press, yaknda kacak.
377. BOOTH, WAYNE C. Critical Understanding: The Povvers and Limits o f Plu-
ralism. Chicago: University of Chicago Press, 1979.
zellikle bkz. 7. Blm.
378. ----. "Do Reasons Matter in Criticism? Or: Many Meanings, Many Modes."
Bulletin o f the Midwest Modern Language Association 14, no. 1 (1981); 3-23.
379. ----. "The Rhetoric ofFiction and the Poetics of Fictions." Novel 1 (1968):
105-17. Yeniden basm No. 490 iinde, s. 77-89.
380. BRADBURY, MALCOLM, haz. The Novel Today: Contemporary Writers on
Modern Fiction. Manchester, ng.; Manchester University Press, 1977; Toto-
wa, N.J.: Rovvman & Littiefield, 1978.
Phihp Roth, Saul Bellow, John Fovvles, Frank Kermode ve dierlerinin ya
zlan.
EK KAYNAKA 501
381. --- . Possihilities: Essays on the State ofthe Novel. Londra: Oxford Univer-
sity Press, 1973.
382. BRAUDY, LEO. Narrative Form in History and Fiction. Princeton: Princeton
University Press, 1970.
383. BREMOND, CLAUDE. "La Logique des possibles narratifs." Communicati
ons 8 (1966): 60-76. "The Logic of Narrative Possihilities." ev. Elaine D.
Canculon. New Literary History 11 (1980): 398-411.
384. . "Le Message narratif." Communications 4 (1964): 4-32.
385. --- . "Morphology of the French Folktale." Semiotica 2 (1980): 147-276.
386. --- . La Logigue du recit. Paris: Seuil, 1973.
387. BRUSS, ELIZABETH W. "Models and Metaphors for Narrative Analysis."
Centrum2,no. 1 (1974): 14-42.
388. BURKE, KENNETH. Language as Symholic Action. Berkeley: University of
Califomia Press, 1966.
389. CASERIO, ROBERT L. Plot, Story, and the Novel: From Dickens and Poe to
the Modem Period. Princeton; Princeton University Press, 1979.
390. CHAMPIGNY, ROBERT. Ontology ofthe Narrative. Lahey: Mouton, 1972.
391. CHATMAN, SEYMOUR, haz. ve ev. Literary Style: A Symposium. New
York: Oxford University Press, 1971. Roland
Barthes, Pierre Guiraud, Josephine Miles, Richard Ohmann ve dierlerinin ya
zdan.
392. --- . Story and Discour.se: Narrative Structure in Fiction and Film. Ithaca;
Comell University Press, 1978.
393. --- , ve LEVIN, SAMUEL R., haz. Essays on the Language o f Literatre.
Boston: Houghton MiffIin, 1967.
394. CLEMENTS, ROBERT J. ve GIBALDI, JOSEPH. Anatomy ofthe Novella:
The European Tale Collection from Boccaccio and Chaucer to Cervantes.
New York; New York University Press, 1977.
395. COHEN, RALPH, haz. "Changing Vievvs of Character." New Literary History
5, no. 2 (1974). zel say.
396. ------, haz. "On Narrative and Narratives." New Literary History 6, no. 1
(1975) . zel say.
397. --- , haz. "n Narrative and Narratives, II." New Literary History 11, no. 2
(1980). zel say.
397A.----- , haz. "Narrative Analysis and InttrprctaTon.'' New Literary History 13,
no. 2 (1982). zel say.
398. GLLER, JONATHAN. Structuralist Poetics: Structuralism, Linguistics, and
the Study of Literatre. Ithaca: Comell University Press, 1975. zellikle bkz.
"Literary Competence" and "Poetics of the Novel."
399. DAVIS, WALTER A. The Act oflnterpretation: A Critigue of Literary Reason.
Chicago: University of Chicago Press, 1978.
400. DIJK, TEUN VAN. "Philosophy of Action and Theory of Narrative." Poetics 5
(1976) : 287-338.
401. --- . SomeAspects ofTextGrammars: A Study in Theoretical Linguistics and
Poetics. Lahey: Mouton, 1972.
502 KURMACANIN RETOR

402. DOLE^EL, LUBOMR. "Narrative Semantics." PTL 1 (1976); 129-51.


403. EDEL, LEON. The Modern Psychological Novel. New York: Grossett & Dun-
lap, 1964. No. 27'nin gzden geirilmi basks.
404. ELLIOTT, GEORGE R "A Defense of Fiction." Hudson Review 16(1963); 9-
48.
405. EVANS, BERTRAND. Shakespeare's Tragic Practice. Oxford: Clarendon
Press, 1979.
406. FOWLER, ROGER, haz. Style and Structure in Literatre: Essays in the New
Stylistics. Ithaca; Comell University Press, 1975. zellikle bkz. Seymour
Chatman ve Jonathan Culler'n yazlan.
407. FRANK, JOSEPH. "Spatial Form: Some Further Reflections." Criticallnquiry
5 (1978): 275-90.
408. FREEDMAN, RALPH. The Lyrical Novel: Studies in Herman Hesse, Andre
Gide, and Virginia Woolf. Princeton: Princeton University Press, 1963.
409. FRIEDMAN, ALAN. The Turn of the Novel. New York: Oxford University
Press, 1966.
410. FRIEDMAN, NORMAN. Form and Meaning in Fiction. Athens: University
of Georgia Press, 1975.
411. FRYE, NORTHROP. The Great Code: The Bible and Literatre. New York:
Harcourt Brace Jovanovich, 1982.
412. GALLIE, W. B. Philosophy and the Historical Understanding. ikinci bask.
New York; Schocken Books, 1968. Birinci bask, 1964.
413. GASS, WILLIAM. Fiction andtheFiguresofLife. New York: Knopf, 1970.
414. GENETTE, GERARD. Palimpsestes: La Littirature au second degre. Paris:
Seuil, 1982.
415. GILLIE, CHRISTOPHER. Character in English Literatre. Londra:Chatto &
Windus; New York: Bames & Noble, 1965.
416. GIRARD, RENE. Deceit, Desire, and the Novel: Self and Other in Literary
Structure. ev. Yvonne Freccero. Baltimore: Johns Hopkins University Press,
1965. Franszca basks, 1961.
417. GOLDKNOPF, DAVID. The Life of the Novel. Chicago: University of Chica
go Press, 1972.
418. GROSSVOGEL, DAVID I. Limits o f the Novel: Evolutions of a Formfrom
Chaucer to Robbe-Grillet. Ithaca: Comell University Press, 1968.
419. GUERARD, ALBERT. The Triumph o f the Novel: Dickens, Dostoevsky, Fa-
ulkner. New York; Oxford University Press, 1976.
420. GUETTI, JAMES. Word-Music: The Aesthetic Aspect o f Narrative Fiction.
New Brunswick; Rutgers University Press, 1979.
421. GUTWIRTH, MARCEL. Stendhal. Tvvayne's World Author Series, no. 174.
New York: Twayne, 1971.
422. HALPERIN, JOHN, haz. The Theory o f the Novel: New Essays. New York:
Oxford University Press, 1974. zellikle "Ton, Niyet ve Bak As" bah
altnda gruplanan be yazya bakmz.
423. HAMBURGER, KATE. The Logic of Literatre. ev. Marilyn J. Rose. Bloo-
mington: Indiana University Press, 1973. Almanca birinci bask, 1957; gzden
EK KAYNAKA 503
geiriln bask, 1968.
424. HANDY, WnXIAM J., haz. A Symposium on Formalist Criticism. Austin:
University of Texas Press, 1965.
John Crovve Ransom, Elder Olson, Eliseo Vivas ve Kenneth Burke'n yazlan.
425. HARVEY, WALTER J. Character and the Novel. Ithaca: Comell University
Press, 1965.
426. HAZELL, STEPKEN, haz. The EngUsh Novel: Developments in Criticism sin
ce Henry James. Londra: Macnllan, 1978.
James, D. H. Lavvrence, Booth, Raymond Williams, John Fowles ve dierleri
nin yeniden baslan eserleri.
427. HERNADI, PAUL. Beyond Genre: New Directions in Literary Classification.
Ithaca: Comell University Press, 1972.
427A. HEXTER, J. H. Doing History. Bloomington: Indiana University Press,
1971.
428. HIRSCH, E. D., JR. TheAims oflnterpretation. Chicago: University of Chica
go Press, 1976.
429. ----. Validity in Interpretation. New Haven: Yale University Press, 1967.
430. HOLLOWAY, JOHN. Narrative and Structure: Exploratory Essays. Cambrid-
ge, Ing.: Cambridge University Press, 1979.
431. HOLTZ, WILLIAM. "Spatial Form in Modem Literatre: AReconsideration."
Critical lnquiry 4 (1977): 271-83.
432. HRUSHOVSKI, BENJAMIN, haz. "Narratology I: Poetics of Fiction." Po-
etics Today 1, no. 3 (1980). Lubomir Dolezel,
Jonathan Culler, Gerald Prince, J. Hillis Miller ve dierlerinin yazlan.
433. JAMESON, FREDRIC. The Political Unconscious: Narrative as a Socially
Symbolic Act. Ithaca: Comell University Press, 1981; TUrkesi: Siyasal Bilin-
d, ev. Mesut Varlk, Yavuz Alogan, stanbul: Ayrnt, 2011.
434. JOSIPOVICI, GABRIEL. The World and the Book: A Study of Modern Fiction.
Stanford: Stanford University Press, 1971.
435. KERMODE, FRANK. The Genesis o/Secrecy: On the Interpretation of Narra
tive. Cambridge, Mass.: Harvard University Press, 1979.
436.-----. The Sense of an Ending: Studies in the Theory of Fiction. New York: Ox-
ford University Press, 1967.
437. ----. ''StmingEnmgt,."Nineteenth-CenturyFiction'i'i ( 1978): 144-58.
438. ----. "The Structure of Fictions." MLN 84 (1969): 891-915.
439. KESTNER, JOSEPH A. The Spatiality o f the Novel. Detroit: Wayne State Uni
versity Press, 1978.
440. KRISTEVA, JULIA. Le Texte du roman: Approche semiologique d'une struc
ture discursive transiormationnelle. Lahey: Mouton, 1970.
441. LABOV, WILLIAM. "The Transformation of Experience in Narrative
Syntax." Language in the Inner City. 9. Blm, Philadelphia: University of
Pennsyivania Press, 1972.
442. --- , ve WALETZKY, JOSHUA. "Narrative Analysis: Oral Versions of Perso-
nal Experience." s. 12-44, Essays on the Verbal and Visual Arts iinde, haz. J.
Helm. Seattie: University of Washington Press, 1967.
504 KURMACANIN RETOR
443. LANG, BEREL, haz. The Concept o f Style. Philadelphia: University of Penn-
sylvania Press, 1979. zellikle bkz. Am Banfield ve Monroe Beardsley'nin ya
zlar.
444. LEIBOWrrZ, JUDITH. Narrative Purpose in the Novella. Lahey: Mouton,
1974.
445. LEMON, LEE T. ve RES, MARION J., haz. Russian Formalist Criticism: Fo-
Mrjsayj. Lincoln; University of Nebraska Press, 1965.
445A. LERNER, LAURENCE. "Three Languages of Fiction." The Literary Imagi-
nation: Essays on Literatre and Society. Londra: Harvester Press, 1982.
446. LEVIN, RCHARD. New Readings vs. Old Plays: Recent Trends in the Rein-
terpretation ofEnglish Renaissance Drama. Chicago: University of Chicago
Press, 1979.
447. LVI-STRAUSS, CLAUDE. "The Structural Study of Myth", Structural
Anthropology iinde, s. 206-32. Haz. Claire Jacobson ve Brooke G. Schoepf.
New York: Basic Books, 1963.
448. LODGE, DAVID. The Modes o f Modern Writing: Metaphor, Metonymy, and
the Typology o f Modern Literatre. thaca: Comell University Press, 1977.
449. ------. The Novelist at the Crossroads and Other Essays on Fiction and Criti
cism. ithaca: Comell University Press, 1971.
450. LOTMAN, JURI. The Structure o f the Artistic Text. ev. Gail Lenhoff and Ro-
nald Vroon. Michigan Slavic Contributions, no. 4. Ann Arbor: University of
Michigan Department of Slavic Languages and Literatures, 1977.
451. LUKACS, GEORG. The Theory o f the Novel: A Historical-Philosophical Es-
say on the Form s o/Great Epic Literatre. ng. ev. Anna Bostock. Cambridge,
Mass.: M.I.T.Press, 1971. Almanca basks, 1914-15; Ttirkesi; Roman ATura-
m, ev. Cem Soydemir, stanbul: Metis, 2003.
452. MARTINEZ-BONATI, FEL1X. Fictive D iscourse and the Structures o f Lite
ratre: A Phenomenological Approach. ev. Philip W. Silver. ithaca: Comell
University Press, 1981. spanyolca basks, 1960.
453. MATEJKA, LADISLAV ve POMORSKA, KRYSTYNA, haz. Readings in
Russian Poetics: Form alist and Structuralist Views. Cambridge, Mass., ve
Londra; M.I.T. Press, 1971.
Bakhtin, klovski, Eichenbaum, Tinyanov ve dierlerinden yazlar ierir.
454. McCARTHY, MARY. "Characters in Fiction." Partisan Review 28 (1961):
171-91.
455. MCKEON, ZAHAVA KARL. Novels and Arguments: Inventing Rhetorical
Criticism. Chicago: University of Chicago Press, 1982.
456. MEDVEDEV, S. N. ve BAKHTN, M. M. The Formol Method in Literary
Scholarship: A Critical Introduction to Sociological Poetics. ev. Albert J.
Wehrle. Baltimore: Johns Hopkins University Press, 1978. Rusa basks
(1928) sadece Medyedev'in adyla yaymland.
457. m il l e r , J. HLLS, haz. Aspects of Narrative: Selected Papersfrom the Eng-
lish nstitute. New York: Columbia University Press, 1971.
458. ----- . Fiction and Repetition: Seven English Novels. Cambridge, Mass.: Har-
vard University Press, 1982.
EK KAYNAKA 505
459. ----. The Form ofVictorian Fiction. South Bend: University of Ntre Dame
Press, 1968.
460. m in k , LOUIS O. "History and Fiction as Modes of Comprehension." New Li-
terary History I (1970): 541-58.
461. "Narrative Form as a Cognitive Instrument." s. 129-49. The Writing o f History:
Literary Form andHistorical Understanding iinde, haz. Robert H. Canary ve
Henry Kozicki. Madison: University of Wisconsin Press, 1978.
462. MITCHELL, W. J. T., haz. On Narrative. Chicago: University of Chicago
Press, 1980. lkyayunlan, Cn7ica//n^Miry7, no. 1 (1980).
463. MORSON, GARY SAUL. The Boundaries ofGenre: Dostoevsky's "Diay o f a
Writer" and the Traditions of Literary Utopia. University of Texas Press Slavic
Series, no. 4. Austin: University of Texas Press, 1981.
464. O'CONNOR, FRANK. The Lonely Voice: A Study of the Short Story. Cleve-
land: World, 1963.
465. PHELAN, JAMES. Worldsfrom Words:ATheory ofLanguage in Fiction. Chi
cago: University of Chicago Press, 1981.
466. PRATT, MARY LOUISE. Toward a Speech Act Theory of Literary Discourse.
Bloomington: Indiana University Press, 1977.
467. PRICE, MARTIN. "People of the Book: Character in A Passage to India." Cri-
ticallnquiry 1 (1975): 605-22.
468. PRINCE, GERALD. A Grammar of Stones: An Introduction. Lahey: Mouton,
1973.
469. RADER, RALPH W. "Defoe, Richardson, Joyce, and the Concept of Form in
the Novel." s. 29-72. William Matthews ve Ralph W. Rader, Autobiography,
Biography, and the Novel: Papers Read at a Clark Library Seminar, May 13
1972 iinde. Los Angeles: WilliamAndrews Clark Library, 1973.
470.-----. "The Concept of Genre and Eighteenth-Century Studies." s. 79-115, New
Approaches to Eighteenth-Century Literatre: Selected Papers from the Eng-
lish nstitute iinde, haz. Philip Harth. New York: Columbia University Press,
1974.
471.-----. "Fact, Theory, and Literary Explanation." Critical Inquiry 1 (1974): 245-
72.
471 A .----- . "Exodus and Retum: Joyce's Uiysses and the Fiction of the Actual."
University ofToronto Quarterly Ai, no. 2 (1978/79): 149-71.
472. REED, WALTER L. An Exemplary History of the Novel: The Quixotic Versus
the Picaresque. Chicago: University of Chicago Press, 1981.
473. REDFIELD, JAMES M. Nature and Culture in the "Iliad": The Tragedy of
Hector. Chicago: University of Chicago Press, 1975.
474. RICHTER, DAVID H. Fable's End: Completeness and Closure in Rhetorical
Fiction. Chicago: University of Chicago Press, 1974.
475. ----. "The Second Flight of the Phoenix: Neo-Aristotelianism since Crane."
The Eighteenth Century 23 (1982): 27-48.
476. ROBBE-GRILLET, ALAIN. For a New Novel: Essays on Fiction. ev. Ric-
hard Howard. New York: Grove Press, 1965. Franszca basks, 1963.
477. ROUSSET, JEAN. Forme et signification. Paris: Corti, 1962.
506 KURMACANIN RETOR
478. SAID, EDV^ARD.Beginnings: Intention and Method. Baltimore: Johns Hop-
kins University Press, 1975; Tiirkesi: Balanglar, ev. Ferit Burak Aydar,
stanbul: Metis, 2009.
479. SARRAUTE, NATHALIE. TheAge of Suspicion: Essays on the Novel. ev.
MariaJolas.New York: Braziller, 1963. Franszca basks, 1956.
480. SCHOLES, ROBERT. Approaches to the Novel: Materials for a Poetics. San
Francisco: Chandler, 1961.
481. ---- , ve KELLOGG, ROBERT. The Nature ofNarrative. New York: Oxford
University Press, 1966.
482. SEGRE, CESARE. StructuresandTime: Narration, Poetry, Models. ev. John
Meddemmen. Chicago: University of Chicago Press, 1979.
483. SHERBO, ARTHUR. Studies in the Eighteenth Century English Novel. East
Lansing; Michigan State University Press, 1969.
484. SMITTEN, JEFFREY R. ve DAGHISTAN Y, ANN, haz. Spalial Form in Nar-
rative. Ithaca: Comell University Press, 1981. Joseph Frank, Eric S. Rabkin,
Joseph Kestner ve bakalannn yazlan.
485. SMITH, BARBARA HERRNSTEIN. On the Margins ofDiscourse: The Rela-
tion of Literatre to Language. Chicago: University of Chicago Press, 1978.
486.----- . Poetic Closure: A Study ofHovv Poems End. Chicago: University of Chi
cago Press, 1968.
487. SOUVAGE, JACQUES. An Introduction to the Study o f the Novel with Special
Reference to the English Novel. Ghent: E. Story-Scientia P.V.B.A., 1965.
488. SPECTOR, ROBERT DONALD, haz. Essays on the Eighteenth-Century No
vel. Bloomington: Indiana University Press, 1965.
489. SPILKA,MARK, haz. "CharacterasaLostCause." Aove/11 (1978): 197-219.
zel blm. Spilka, Martin Price, Julian Moynahan ve dierlerinin tartmala-

490. ----- , haz. Towards a Poetics ofFiction: Essaysfrom "Novel: A Forum on Fic-
tion", 1967-1976. Bloomington: Indiana University Press, 1977.
491. SPRINGER, MARY DOYLE. Forms o f the Modern Novella. Chicago: Uni
versity of Chicago Press, 1976.
492. ----- . A Rhetoric ofLiterary Character: Some Women ofHenry James. Chica
go: University of Chicr^o Press, 1978.
493. STANZEL, FRANZ K. Theorie des Erzahlens. Gttingen: Vandenhoeck &
Ruprecht, 1979.
494. STEIN, GERTRUDE. Narration: FourLectures. Chicago: University of Chica
go Press, 1969. lk basm 1935.
495. STEVICK, PHILIP, haz. The Theory o f the Novel. New York: Ftee Press, 1967.
496. TAVE, STUART. Some Words ofJaneAusten. Chicago: University of Chicago
Press, 1973.
497. TOBIN, PATRICIA DRECHSEL. Time and the Novel: The Genealogical Im-
perative. Princeton: Princeton University Press, 1978.
498. TOEKJROV, TZVETAN. "Les Categories du recit litteraire." Communications
8 (1966). "The Categories ofLiterary Narrative." ev. Joseph Kestner. Pperi
on Language and Literatre 16 (1980): 3-36.
EK KAYNAKA 507

499. ---- . Les Genres du discours. Paris: Seuil, 1978.


500. ----. Grammairedu "Decameron.Laihey: Mouton, 1969.
501. ----- . Poetique de laprose. Paris: Seuil, 1971. The Poetics ofProse. ev. Ric-
hard Howard. Ithaca: Comell University Press; Londra: Blackvvell, 1977.
502. TOLTVER, HAROLD. Animate Illusions: Explorations ofNarrative Structu-
re. Lincoln: University of Nebraska Press, 1974.
503. USPENSKY, BORIS. A Poetics ofComposition. ev. Valentina Zavarin ve Su
san Wittig. Berkeley ve Los Angeles: University of California Press, 1973.
504. VALDES, MARIO J., ve MLLER, OWEN J., haz. Interpretation ofNarrative.
Toronto: University of Toronto Press, 1978.
505. VOLOSINOV, V. N. Mancism and the Philosophy ofLanguage. tng. ev. L.
Matejka ve I. R. Titunik. New York: Seminar Press, 1973. Rusa basks 1929;
Trkesi: Marksizm ve Dil Felsefesi, ev. Mehmet Kk, stanbul: Ayrnt,
2001. Genellikle Bakhtin tarafndan yazld dnlr.
506. WALCUTT, CHARLES CHLD. Man's Changing Masks: Modes and Met-
hods o f Characterization in Fiction. Mitmeapolis: University of Minnesota
Press, 1966.
506A. WHITE, HAYDEN. Metahistory: The Historical Imagination in Nineteenth-
Century Europe. Baltimore: Johns Hopkins University Press, 1973.
507. WILSON, RAWIX)N. "The Bright Chimera: Character as a Literary Term."
Critical Inguiry 5 (1979): 725-49.
508.----- . "Dravving New Lessons Ifom Old Masters: The Concept of 'Character' in
the Quijote." Modern Philology 78 (1980): 117-38.
509. WOODS, JOHN ve PAVEL, THOMAS G., haz. "Formal Semantics and Lite
rary Theory." Poetics 8, no. 1-2 (1979). zellikle bkz. LubomirDolezel, Gottf-
ried Gabriel ve John Heintz'n yazlan.
510. WRIGHT, AUSTN M. The Formal Principle in the Novel. Ithaca: Comell
University Press, 1982.

II. RETORK OLARAK t e k n i k

A. YAZARIN SES VE ANLATI TEKN

Ayrca bkz. No. 364, 369, 370, 371, 376, 392, 405, 408,410, 420, 449, 458, 459,
465,469,470,472,474,491,492,496,510,630,646,670.

511. BANFIELD, ANN. Unspeakahle Sentences: Narration and Representation in


the Language o f Fiction. Londra: Routledge & Kegan Paul, 1982.
512. BAYLEY, JOHN. Tolstoy and the Novel. Londra: Chatto & Windus, 1966. Vi-
king Compass basks, New York, 1968.
513. BERND, CLIFFORD A. Theodor Storm's Craft o f Fiction: The Torment o f a
Narrator. University of North Carolina Studies in the ermanic Languages
and Literatures, no. 55. kinci bask. Chapel Hili: University of North Carolina
Press, 1966.
508 KURMACANIN RETOR
514. BICKERTON, DEREK. "Modes of Interior Monologue: A Formal Defniti-
on." Modern Language Quarterly 28 (1967): 229-39.
515. BLAND, D. S. "Endangering the Reader's Neck: Background Description in
the Novel." Criticism 3 (1961): 121-39.
516. BOOTH, WAYNE C. "Metaphr as Rhetoric: The Problem of Evaluation."
Critical Inquiry 5 (1978): 49-72; 175-6. Bu say aynca kitap olarak da yaym
land: On Metaphr, haz. Sheldon Sacks. Chicago: University of Chicago
Press, 1978.
517. ---- . "The Shaping of Prophecy: Craft and Idea in the Novels of Wright Mor
ris." A/nencanScho/a/-31 (1962): 608-26.
518. BRINTON, LAUREL. '"Represented Perceptiori: AStudy in Narrative Style."
Poe/ 9 (1980): 363-81.
519. BRONZWAER, W. J. M. Tense in the Novel: An Investigation o f Some Poten-
tialities ofLinguistic Criticism. Groningen: Walters-Noordhoff, 1970.
520. CHAMBERS, ROSS. "Commentary in Literary Texts." Critical Inquiry 5
(1978) : 323-37.
521. COHN, DORRIT. Transparent Minds: Narrative Modes for Presenting Cons-
ciousness in Fiction. Princeton: Princeton University Press, 1978; Trkesi:
effaf Zihinler: Kurmaca Eserlerde Bilincin Sunumu, ev. Ferit Burak Aydar,
stanbul: Metis, 2008,
522. CROSMAN, INGE KARALUS. Metaphoric Narration: The Structure and
Function o f Metaphors in "A la Recherche du temps perdu." North Carolina
Studies in the Romance Languages and Literatures, no. 204. Chapel Hili: Uni
versity of North Carolina Department of Romance Languages, 1978.
523. DOLEZEL, LUBOMIR. Narrative M odes in Czech Literatre. Toronto: Uni
versity of Toronto Press, 1973.
524. ELLIOTT, GEORGE P. "The Novelist as Meddler." Virginia Quarterly Revievv
40(1964): 96-113.
525. EL SAFFAR, RUTH. Distance and Control in "Don Quixote'':A Study in Nar
rative Technigue. North Carolina Studies in the Romance Languages and Lite
ratures, no. 147. Chapel Hili: University of North Carolina Department of Ro
mance Languages, 1975.
526. FERGUSON, SUZANNE. "The Face in the Mirror: Authorial Presence in the
Multiple Vision of Third-Person Impressionist Narrative." Criticism 21, no. 3
(1979) : 230-50.
527. FITCH, BRIAN T. Narrateur et narration dans "L'Etranger" dAlbert Camus.
Paris: Archives des lettres modernes, 1961. Gzden geirilmi bask, 1968.
528. FOWLER, ROGER. The Referential Code and Narrative Authority." Langu
age and Style 10 (1977): 129-61.
529. GARRETT, PETER K. Scene and Symbolfrom George Eliot to James Joyce:
Studies in Changing Fictional Mode. New Haven: Yale University Press,
1969.
530. GENE LLE, GERARD. Figures. Paris: Seuil, 1966.
531.----- . Figures II. Paris: Seuil, 1969. "Frontires du rcit" balkl makale ngi
lizceye "Boundaries of Narrative" olarak Ann Levonas tarafndan evrildi ve
EK KAYNAKA 509
NewLiteraryHistory%{W16): 1-13'te yaynland.
532. ---- . Figures IH. Paris: Seuil, 1972. "Discours du recit" balkl makale ngi
lizceye Natrative Discourse: An Essay in Method olarak Jane E. Lewin tara
fndan evrildi. Ithaca: Comell University Press, 1980.
532 A .------. Figures ofLiterary Discourse. ev. Alan Sheridan. Ithaca: Comell
University itess, 1982. No. 530,531,532'den seme yazlar.
533. GILBERT, SANDRA M. ve GUBAR, SUSAN. The Madwoman in the Attic:
The Woman Writer and the Nineteenth-Century Literary Imagination. New
Haven: Yale University Press, 1979.
534. GLOWINSKI, MICHAL. "On the First-Person Novel." New Literary History
9(1977): 103-14.
535. GOLDBERG, HOMER. T heA rtofJosephAndrews." Chicago: University of
Chicago Press, 1969.
536. HARDY, BARBARA. The Appropriate Form: An Essay on the Novel. Londra:
University ofLondon,Athlone Press, 1964.
5 3 7 . -----. Tellers and Listeners: The Narrative Imagination. Londra: Athlone
Press, 1975.
538. HARTVEIT, LARS. The Art o f Persuasion: A Study ofSix Novels. Bergen:
Universitetsforlaget, 1977.
539. HERNADI, PAUL. "Dual Perspective: Free Indirect Discourse and Related
Techniques." Comparative Literatre 24 (1972): 32-43.
540. HEUVEL, PIERRE VAN DEN. "Le Discours rapporte." Neophilologus 62
(1978): 19-38.
541. HOLDHEIM, W. WOLFGANG. Theory and Practiceofthe Novel: A Study on
AndriGide. Cenevre; Droz, 1968.
542. IRWIN, MICHAEL. Picturing: Description and Illusion in the Nineteenth-
Century Novel. Londra: Ailen & Unwin, 1979.
543. JOLY, ANDRE. "Le Probleme linguistique de lapersonne et le discpurs littera-
ire." s. 389-407. Tradition et innovation, littirature etparalittirature: Actes du
Congris de Nancy (1972) iinde. Paris: Didier, 1975.
544. ---- . "Personne et temps dans le rcit romanesque." Recherches anglaises et
americaines 7 (1974); 94-115.
545. KAHLER, ERICH. The Inward Turn of Narrative. ev. Richard Winston ve
Clara Winston. Princeton; Princeton University Press, 1973.
546. KAWIN, BRUCE. Telling It Again and Again: Repetition in Literatre and
Film. Ithaca: Comell University Press, 1972.
547. KELLMAN, STEVEN G. The Self-Begetting Novel. Nev/ York: Columbia
University Press, 1980.
548. KAYSER, \VOLFGANG. "Qui raconte le roman?" Almancadan eviren Anto-
ine-Marie Buguet. Poetique 4 (1970): 498-510.
549. KERN, EDITH. Existential Thought and Fictional Technigue: Kierkegaard,
Sartre, Beckett. New Haven: Yale University Press, 1970.
550. KINCAID, JAMES R. Dickens and the Rhetoric ofLaughter. Oxford; Claren-
don Press, 1971.
551. ----. The Novels ofAnthony Trollope. Oxford: Clarendon Press, 1977.
510 KURMACANIN RETOR
552. KUMAR, SHIV K. Bergson and the Stream o f Consciousness Novel. New
York: New York University Press, 1963.
553. LANSER, SUSAN SNIADER. The Narrative Act: Point ofView in Prose Fic-
tion. Princeton: Princeton University Press, 1981.
554. LODGE, DAVID. Language ofFiction: Essays in Criticism and VerbalAnaly-
sis a f the English Novel. New York: Columbia University Press, 1966.
555. m il l e r , J. HLLIS. "Three Problems of Fictional Form: First-Person Narra-
tion in David Copperfield and Huckleberry Finn." s. 21-48 Experience in the
Novel: Selected Papers from the English Institute iinde, haz. Roy Harvey Pe-
arce. New York: Columbia University Press, 1968.
556. MINTZ, MERI-JANE. "George Eliot and Metaphor: Creating a Narrator in the
Mid-Nineteenth Century Novel." Doktora tezi, University of Chicago, 1982.
557. MOGLEN, KELENE. Charlotte Bronte: The SelfConceived. New York: Nor
ton, 1976.
558. MCDONALD, WALTER. "Coincidence in the Novel; A Necessary Techni-
que." College English 29 (1968): 373-88.
559. MORRISSETTE, BRUCE. "The Alienated T in Fiction." Southern Revievv 10
(1974): 15-30.
560. ---- . "Narrative You' in Contemporary Literatre." Comparative Literatre
Studies 2 (1965): 1-24.'
561. MULLER, MARCEL. Les Voix narratives dans la "Recherche du temps per-
du." Cenevre; Droz, 1965.
562. PAGE, NORMAN. Speech in the English Novel. Londra; Longman, 1973.
563. PASCAL, ROY. The Dual Voice: Free Indirect Speech and Its Functions in the
Nineteenth-Century European Novel. Manchester, ng.: Manchester Univer
sity Press, 1977.
564. PELC, JERZY. "OntheConceptofNarration."Semiorica3(1971): 1-19.
565. RABKIN, ERIC S. Narrative Suspense: "When Slim Turned Sideways..." Ann
Arbor; University of Michigan Press, 1973.
566. RICARDOU, JEAN. "Time of Narration, Time of Fiction." ev. Joseph Kest-
ner, Problimes du nouveau roman'dsai (1967). James Joyce Quarterly 16
(1978): 7-15.
567. ROMBERG, BERTL. Studies in the Narrative Technique o f the First-Person
Novel. ev. Michael Taylor ve Harold H. Borland. Stockholm; Almqvist &
Wiksell, 1962.
568. ROSENHEIM, EDWARD W., 3R. Swift and the Satirists Art. Chicago; Uni
versity of Chicago Press, 1963.
569. Ross, DONALD, JR. "Who's Talking? How Characters Become Narrators in
Fiction." MLN 91 (1976): 1222-42.
570. RUBIN, LOUIS D., JR. The Teller in the Tale. Seattie: University of Washing-
ton Press, 1967.
571. SACKS, SHELDON. "Golden Birds and Dying Generations." Comparative
Literatre Studies 6 (1969); 274-91.
572. ----. "Novelists as Storytellers." Modern Philology 73 (1976): S97-S109.
573. SEGAL, ORA. The Lucid Reflector: The Observer in Henry James' Fiction.
EK KAYNAKA 511
New Haven; Yale University Press, 1970.
574. SHIPLEY, GEORGE A. "The Critic as Witness for the Prosecution: Making
theCaseagainstLzarodeTormes. PMIA 97 (1982): 179-94.
575. SPENCER, SHARON. Space, Time, and Structure in the Modern Novel. New
York: New York University Press, 1971.
576. STANZEL, FRANZ. Narrative Situations in the Novel: "Tom Jones" "Moby-
Dick" "The Ambassadors" "Uiysses." ev. James P. Pusack. Bloomington: In-
diana University Press, 1971. No. 155'in evirisi.
577. STEINBERG, ERWIN R. The Stream o f Consciousness and Beyond in "Ulys-
ses". Pittsburgh: University of Pittsburgh Press, 1973.
5 78. ---- . Stream-of-Consciousness Technique in the Modern Novel. Port Was-
hington, N.Y.: Kennikat Press, 1979.
579. STEINBERG, GNTER. Erlebte Rede: Ihre Eigenart und ihre Frmen in neue-
rer deutscher,franzosischer und englischer Erzahiliteratur. 2 cilt. Gppingen:
Kmmerle, 1971.
580. STERNBERG, MEIR. Expositional Modes and Temporal Ordering in Fiction.
Baltimore: Jobns Hopkins University Press, 1978.
581. STEVICK, PHILIP. The Chapter in Fiction: Theories o f Narrative Division.
Syracuse: Syracuse University Press, 1970.
582. STRAUCH, GERARD. "De quelques interpretations recentes du style indirect
libre." Recherches anglaises et americaines 7 (1974): 40-73.
583. SZANTO, GEORGE H. Narrative Consciousness: Structure and Perception
in the Fiction ofKafka, Beckett, and Robbe-Grillet. Austin: University of Te-
xas Press, 1972.
584. TAYLOR, GORDON D. The Passages ofThought: Psychological Representa-
tion in the American Novel, J870-1900. New York: Oxford University Press,
1969.
585. TODOROV, TZVETAN, haz. "Rhdtorique et herm6neutique." Poetique 23
(1975); 289-415. zel say.
586. VEEDER, W1LLIAM. Henry James - the Lessons o f the Master: Popular Fic
tion and Personal Style in the Nineteenth Century. Chicago: University of Chi
cago Press, 1975.
587. WE1MANN, ROBERT. "Erzahistandpunkt und Point ofView: Zu Geschichte
und sthetik der Perspektive im englischen Roman." Zeitschrift fur Anglistik
undA m erikanistik 10(1962): 369-416.
588. ---- . "Point of View in Fiction." s. 54-75, Preserve and Create: Essays in
M arxistLiterary Criticism iinde, haz. Gaylord C. Leroy ve Ursula Beitz. New
York: Humanities Press, 1973.
589. YEAZELL, RUTH BERNARD. Language andKnowledge in the Late Novels
o f H enry James. Chicago: University of Chicago Press, 1976.
512 KURMACANIN RETOR

B. GEREKLK, GEREKTEN UZAKLIK VE TEKNK


Ayncabkz. No. 542,558,562,652,684,718,728,737,738.

590. BLUMENBERG, HANS. "The Concept of Reality and the Possibility of the
Novel." s. 29-48, New Perspectives in German Literary Criticism: A Collecti-
on o f Essays iinde, haz. Richard E. Amacher ve Victor Lange. Princeton:
Princeton University Press, 1979.
591. BRINKMANN, RCHARD, haz. Begriffsbestimmung des literarischen Re-
alismus. Darmstadt: Wissenschaftliche Buchgesellschaft, 1969. Erich Auer-
bach, Georg Lukacs, Ren6 Wellek ve dierlerinin yazlar.
592. CADY, EDWIN H. The LAght ofCommon Doy: Realism in American Fiction.
Bloomington: Indiana University Press, 1971.
593. FOLEY, BARBARA. "From U.S.A. to Ragtime: Notes on the Fortns of Histo-
rical Consciousness in Mtklem Fiction." American Literatre 50 (1978): 85-
105.
594. GELLEY, ALEXANDER. "Setting and a Sense of World in the Novel." Yale
Review 62 {\973): 186-201.
595. - . "The Represented World: Toward a Phenomenological Theory of Desc-
ription in the Novel." Journal of Aesthetics and Art Criticism 37 (1979): 415-
22.
596. GUERARD, ALBERT J. "Notes on the Rhetoric of Anti-Realist Fiction." Tri-
Quarterly 30 (1974): 3-50.
597. HELLMANN, JOHN. Fables ofFact: The N ew Journalism as N ew Fiction.
Urbana: University of Illinois Press, 1981.
598. HEMMINGS, F. W. J., haz. TheAge of Realism. Atlantic Highlands, N.J.: Hu-
manities Press, 1978.
599. HONAN, PARK, haz. "Realism, Reality, and the Novel (A Symposium)." No
vel 2 (\ 969): 197-211. David Lodge, Frank Kermode ve dierlerinin yorumlan.
600. KOLB, HAROLD H., JR. The Illusion o f Life: American Realism as a Literary
Form. Charlottes ville: University Press of Virginia, 1969.
601. KRIEGER, MURRAY. "Fiction, History, and Empirical Reality." C ritica l In-
guiry 1 (1974): 335-60.
602. LANGE, VCTOR. "Fact in Fiction." Comparative Literatre Studies 6
(1969): 253-61.
603. LEVIN, HARRY. The Gates ofHorn: A Study ofFive French Realists. New
York: Oxford University Press, 1963.
604. LEVINE, GEORGE. The Realistte Imagination: English Fiction from "Fran-
kenstein" to "Lady Chatterley's Lover." Chicago: University of Chicago Press,
1981.
605. LOOFBOUROW, JOHN. "Literary Realism Redefned." Thought 45 (1970):
433-43.
606. OHMANN, RCHARD, haz. "Realism." College English 31 (1970): 335-91.
zel blm. Quentin Kraft, George Levine, Barry Marks ve dierlerinin yaz
lan.
EK KAYNAKA 513
607. RABINOWITZ, PETER. "Assertion and Assumption: Fictional Pattems and
the Extemal World." PMLA 96 (1981): 408-19.
608. RADER, RALPH W. "Literary Form in Factual Narrative: The Example of
BosweU's Johnson." s. 3-42. Essays in Eighteenth-Century Biography iinde,
haz. Philip B. Daghlian. Bloomington; Indiana University Press, 1968.
609. REGNIER, PAUL. "The Convention of 'Realism' in the Novel." Genre 10
(1977); 103-13.
610. SCHNEIDER, DANIEL J. "Techniques of Cognition in Modem Fiction." Jo
urnal o f Aesthetics and Art Criticism 26 317-28.
611. WALTON, KENDALL. "How Remote Are Fictional Worlds from the Real
World?" Journal ofAesthetics and Art Criticism 37 (1978): 11-23.
612. WILLIAMS, D. A., haz. The Monster in the Mirror: Studies in Nineteenth-
Century Realism. Oxford: Oxford University Press for the University of Hull,
1978.
613. WELSH, ALEXANDER. "Realism as a Practical and Cosmic Joke." Novel 9
(1975): 23-39.
614. ZAVARZADEH, MAS'UD. The Mythopoeic Reality: The Postvvar American
Nonfction Novel. Urbana: University of Illinois Press, 1976.

III. YAZARIN NESNELL VE KNC BENLK

Ayrca bkz. No. 377,469,526,533,538,556,570,586,750.

615. BAKHTIN, MIKHAIL. "Das Problem des Autors." Kunst und Literatr 26
(1978): 265-79. lk basks Voprosoyfilozofa no. 7 (1977).
616. BENJAMIN, WALTER. "Der Autor als Produzent." s. 240-56, Theorie der
politischen Dichtung: Neunzehn Arfsatze iinde, haz. Peter Stein. Mnih:
Nymphenburger, 1973.
617. BOOTH, WAYNE C. " 'The Way I Loved Geoge EUot': Friendship with Aut-
hors as a Neglected Critical Metaphor." Kenyon Review n.s. 2, no. 2 (1980): 4-
27.
618. EHRENPREIS, IRVIN. "Personae." s. 25-37 Restoration and Eighteenth-
Century Literatre: Essays in Honor o f Alan Dugald McKillp iinde, haz.
Caroll Camden. Chicago: University of Chicago Press, 1963.
619. EILE, STANISLAW. "The Novel as an Expression of the Writer's Vision of the
World." ev. Teresa Halikowska-Smith. New Literary History 9 (1977): 115-
28.
620. ELLIOTT, GEORGE P. "The Person of the Maker." s. 1-19 Experience in the
Novel: Selected Papersfrom the English Institute iinde, haz. Roy Harvey Pe-
arce. New York: Columbia University Press, 1968.
621. ELLIOTT, ROBERT C. The Literary Persona. Chicago: University of Chica
go Press, 1982.
622. FOUCAULT, MICHEL. "What Is an Author?" Partisan Revievv 42 (1975):
604-14. Yeniden basks Language, Counter-Memory, Practice iinde, haz.
514 KURMACANIN RETOR
Donald F. Bouchard, tng. ev. Doudd F. Bouchard ve Sherry Simon. Ithaca;
Comell University Press, 1977.
623. GORDON, DAVID. "The Tale and the Artist." Yale Review 62(1973);168-85.
624. JUHL, P. D. Interpretation: An Essay in the PMlosophy ofCriticism. Prince-
ton: Princeton University Press, 1980.
625. ---- . "Life, Literatre, and the Implied Author." Deutsche Vierteljahrsschrift
frLiteratunvissenschaftundGeistesgeschichte 54 {19S0): 177-203.
626. KILLHAM, JOHN. "The Second Self in Novel Criticism." British Journal o f
Aesttetics 6 (1966); 272-90.
627. KRYSINSKI, WLAD1MIR. "The Narrator as Sayer of the Author: Narrative
Voices and Symbolic Structures." Strumenti eritici 11 (1977): 44-89.
628. MARTZ, LOUIS ve WILLIAMS, AUBREY, haz. The Author in His Work: Es-
says on a Problem in Criticism. New Haven: Yale University Press, 1978.
629. RECHERT, JOHN. "Do Poets Ever Mean What They Say?" New Literary
History 13 (1981): 53-68.
630. SACKS, SHELDON. Fiction and the Shape ofBelief: A Study ofHenry Fiel-
ding, with Glances at Swift, Johnson, and Richardson. Berkeley and Los An
geles: University of Califomia Press, 1964.
631. TEST, GEORGE A., haz. "The Concept of the Persona in Satire: A Symposi-
um." Satire Newsletter 3 (1966): 89-153.
632. TILLOTSON, GEOFFREY. "Authorial Presence: Some Observations." s.
215-23, Imagined Worlds: Essays on Some English Novels and Novelists in
Honour o f John Butt iinde, haz. Maynard Mack ve lan Gregor. Londra: Met-
huen, 1968.

IV. SANATSAL SAFLIK, RETORK VE ZLERKTLE

Ayrca bkz. No. 377, 398, 433, 436, 465, 466, 470, 471, 549, 571, 572, 607, 611,
630,751,753,756.

633. BARNES, HAZEL E. "Modes of Aesthetic Consciousness in Fiction." Buck-


e//Revievr 12 (1964): 82-93.
634. BLEICH, DAVID. Suhjective Criticism. Baltimore: Johns Hopkins University
Press, 1978.
634. A. BOOTH, WAYNE C. "Freedom of Interpretation: Bakhtin and the Challen-
ge of Feminist Criticism. Critical lnquiry 9 (1982): 45-76.
635. BURKE, KENNETH. "Rhetoric, Poetics and Philosophy." s. 15-33. Rhetoric,
Philosophy, and Literatre: An Exploration iinde, haz. Don M. Burks. West
Lafayette, Ind.: Purdue University Press. 1978.
636. CASEBIER, ALLAN. "The Concept of Aesthetic Distance." The Personalist
52 (1971): 70-91.
637. DEMARIA, ROBERT, JR. "The ideal Reader: A Critical Fiction." PMLA 93
(1978): 463-74.
638. DEMBO, L. S., haz. "On Interpretation and Value Judgment." Contemporary
Literatre 9 (1968): 277-348. zel blm.
EK KAYNAKA 515
Murray Krieger, E. D. Hirsch, Northrop Frye ve Wayne Shumaker'n yazlar.
639. DIFFEY, T. J. "Evaluation and Aesthetic Appraisals." British Journal ofAest-
/eri 7 (1967) : 358-73.
640. DOUGHERTY, JAMES P. "The Aesthetical and the Intellectual Analyses of
Literatre." Journal ofAesthetics and Art Criticism 22 (1964): 315-24.
641. EATON, MARCIA. "TheTruth Valueof Literary Statements." British Journal
ofAesthetics 12(1972): 163-74.
642. ECO, UMBERTO. The Role of the Reader: Explorations in the Semiotics o f
Texts. Bloomington: Indiana University Press, 1979.
643. FETTERLY, JUDITH. The Resisting Reader. A Feminist Approach to Ameri
can Fiction. Bloomington: Indiana University Press, 1978.
644. FISH, STANLEY. Is There a Text in This Class?: TheAuthority oflnterpretive
Communities. Cambridge, Mass.: Harvard University Press, 1980.
645. ----. Self-Consuming Artifacts: The Experience o f Seventeenth-Century Lite
ratre. Berkeley: University of Califomia Press, 1971.
646. ----. Surprised by Sin: The Reader in Paradise Lost." Berkeley: University
of Califomia Press ,1967.
647. FRIEDMAN, ALAN WARREN. Multi-Valence: The Moral Quality o f Form
in the Modern Novel. Baton Rouge: Louisiana State University Press, 1978.
648. GARDNER, JOHN. On Moral Fiction. New York: Basic Books, 1978.
649. GAUS, HELMUT. The Function of Fiction: The Furwtion ofWritten Fiction in
the Social Process. Studies in Literary Theory: Text and Context: Syntheses-
Perspectives-Models, no. 2. Ghent: Story-Scientia, 1979.
650. GILMAN,E. "Literary and Moral Values."ssaysiCndjw 21 (1971): 180-
94.
651. GLOWINSKT, MICHAEL. "Der potentielle L6ser in der Struktur eines po-
etischenWerkes." ITdmarerBefrage 21, no. 6(1975): 118-43.
652. GRAFF, GERALD. Literatre against Itself: Literary Ideas in Modern Soci-
ety. Chicago: University of Chicago Press, 1979.
653. GREGOR, lAN ve NICHOLAS, BRIAN. The Moral and the Story. Londra:
Faber & Faber, 1962.
654. HARDING, D. W. "Psychological Processes in the Reading of Fiction." Bri
tish Journal of Aesthetics 2 (1962): 133-47.
655. HAZO, SAMUEL J. "Belief and the Critic." Renascence 13 ( 1961 ): 187-99.
656. HRUSHOVSKI, BENJAMIN, haz. "Narratology II: The Fictional Text and
the Reader." Poetics Today 1, no. 4 (1980). David Lodge, Seymour Chatman,
Christine Brooke-Rose ve dierlerinin yazlar.
657. HUME, d a v id . "Of the Standard of Taste." Essays Moral, Political, and Li
terary. Londra: Oxford University Press, 1963. lk basm 1741-42.
658. HUNTER, J. PAUL. "The Loneliness of the Long-Distance Reader." Genre 10
(1977): 455-84.
659. HOLLAND, NORMAN. The Dynamics of Literary Response. New York: Ox-
ford University Press, 1968.
660. ----. 5 Readers Reading. New Haven: Yale University Press, 1975.
661. ----- . Poems in Persons: An Introduction to the Psychoanalysis of Literatre.
New York: Norton, 1973.
516 KURMACANIN RETOR
662. HOSPERS, JOHN. "The ideal Aesthetic Observer." British Journal ofAesthe-
/cs2 (1962): 99-111.
663.----- . "Art andMoTaiity." Journal o f Comparative Literatre and Aesthetics 1,
no. 1 (1978): 27-54.
664. HOUGH, GRAHAM. The Dream and the Task: Literatre and Morals in the
Culture o f Today. Londra: Duckworth, 1963.
665. HYMAN, LAWRENCE W., "Moral Attitudes and the Literary Experience."
Journal o f Aesthetics and Art Criticism 37 (1977): 159-65.
666. ----. "The Reader's Morality versus the Writers." University ofKansas City
Rcvew 28 (1961 ): 7-13.
667. INGARDEN, ROMAN. "Artistle and Aesthetic Values." British Journal o f
Aesthetics 4 (1964): 198-213.
668. . The Cognition o f the Literary Work o f Art. ev. Ruth Ann Crowley ve
Kenneth R. Olson. Evanston: Northwestem University Press, 1973. Almanca
basm 1968.
669. ISER, WOLFGANG. The Act ofReading: A Theory o f Aesthetic Response.
Baltimore: Johns Hopkins University Press, 1978.
670. ----- .The Implied Reader: Patterns o f Communication in Prose Fictionfrom
Bnyan to Beckett. Baltimore: Johns Hopkins University Press, 1974.
671. ----. "Interview." Diacritics 10, no. 2 (1980): 57-74. Giri, Rudolf E. Kuenz-
li; sorular, Norman Holland ve Wayne C. Booth.
672. ----. "Texts and Readers." DiscourseProcesses 3 (1980): 327-43.
673. JAMESON, FREDRIC. "The Great American Hunter, or, Ideological Content
intheNovel."Co//egeng/s/34(1972): 180-97.
673A.------. Marxism and Form: Twentieth-Century Dialectical Theories o f Lite
ratre. Princeton: Princeton University Press, 1971; Trkesi: Marksizm ve
Biim, ev. Mehmet H. Doan, stanbul: YKY, 1997.
674. JANIK, DIETER. Die Kommunikationsstiuktui des Erzhhverks: Fin semiolo-
gisehes Modeli. Bebenhausen: Rotseh, 1973.
675. JAUSS, HANS ROBERT. Aesthetische Erfahrung und hliterarisehe Herme-
neutik. Vol. 1 : Versuche im Feld der aeslhetischen Erfahrung. Munich: Fink,
1977.
675A.------. Towards an Aesthetics ofReception. ev. Timothy Bahti. Minneapo-
lis: University if Minnesota Press, 1982.
676 "Der Leser als Instanz einer neuen Geschichte der Literatr." Poetica 1 (1975):
325-44.
677. KAMBER, RICHARD. "Liars, Poets, and Philosophers: The Assertions of
Authors in Philosophy and Literatre." British Journal of Aesthetics 17
(1977): 335-45.
678. KERMODE, FRANK. "Novels: Recognition and Deception." CriticalIncjuiry
1 (1974): 103-21.
679. KILLHAM, JOHN. "A Novel's Relevance to Life." British Journal o f Aesthe
tics U (1911): 63-13.
680. KINCAID, JAMES. "Coherent Readers, Incoherent Texts. Critical Inguiry 3
(1977): 781-802.
EK KAYNAKA 517
681. KOLNAI, AUREL. "Aesthetic and Moral Experience; The Five Contrasts."
British Journal of Aesthetics U (1971): 178-88.
682. "Contrasting the Ethical with the Aesthetical." British Journal ofAesthetics 12
(1972): 331-44.
683. KORT, WESLEY A. Narrative Elements and Religious Meanings.Vhiladslp-
hia: Fortress, 1975.
684. LAMARQUE, PETER. How Can We Fear and Pity Fictions? British Jour
nal ofAesthetics 21 ( 1981 ): 291-304.
685. LANDWEHR, JRGEN. Text und Fiktion: Zu einigen Jiteratunvissenschaft-
Jichen und kommunikationstheoretischen Grundbegritlen. Mnih: Fink,
1975.
686. LANGE, VICTOR. "The Reader in the Strategy of Fiction." s. 86-102, Expres-
sion, Communication, and Experience in Literatre andLanguage iinde, haz.
Ronald G. Poppervvell. Londra: Modem Humanities Research Association,
1973.
687. LAVIS, GEORGE. "Le Texte littdraire, le rdftrent, le r6el, le vrai." Cahiers
d'analyse textuelle 13 (1971): 7-22.
688. LEISTNER, DETLEF B. Autor, Erzahltext, Leser: Sprachhandlungstheore-
tische Uberlegungen zur Sprachverwendung in Erzhltexten. Erlangen: Palm
&Enke, 1975.
689. LERNER, LAURENCE. "Love and Gossip: Or, How Moral s Literatre?"
Essays in Criticism 14 (1964): 126-47.
690. l in k , HANNELORE. Rezeptionsforschung: Eine Eitrfhrung in Methoden
und Probleme. Stuttgart: Kohlhammer, 1976.
691. MAILLOUK, STEVEN. Interpretive Conventions: The Reader in the Study of
American Fiction. Ithaca: Comell University Press, 1982.
692. MARGOLIN, URL "The Demarcation of Literatre and the Reader." Orbis
Litterarum 31 (1976): 1-29.
693. MATALENE, H. W., III. "Information, Expectancy, and the Perception of Fic
tion." Genre 5 (1972): 107-30.
694. MAURER, KARL. "Forraen des Lesens." Poetica 9 (1977): 472-98.
695. McCARTHY, MARY. Ideas and the Novel. New York: Harcourt Brace, 1980.
696. MIEL, JAN. "Temporal Form in the Novel." MLN 84 (1969): 916-30.
697. MINER, EARL. "The Question of Literary Values." Southern Review 12
(1979): 124-34.
698. MORSE, J. MITCHELL. Prejudice and Literatre. Philadelphia: Temple Uni
versity Press, 1976.
699. NAUMANN, MANFRED. "Autor- Adresst- Ldser." Weimarer Beitragel",
no. 9 (1971): 163-9.
700. ----. "Autor und Leser." Weimarer Beitrage 19,no. 11 (1973): 5-9.
701. ----. "Literatr und Leser." Weimarer Beitrage 16, no. 5 (1970): 92-116.
702. NELSON, LOWRY, JR. "The Fictive Reader and Literary Self-Reflexive-
ness." s. 173-91 The Disciplines of Criticism: Essays in Literary Theory, In-
terpretation, andHistory iinde, haz. Peter Demetz, Thomas Greene ve Lowry
Nelson, Jr. New Haven : Yale University Press, 1968.
518 KURMACANIN RETOR
703. OHMANN, RICHARD. "Speech, Literatre, and the Space Betvveen." New
Literary History 4 (1972): 47-63.
704. OLSON, ELDER. "A Dialogue on the Function of Art in Society." Chicago Re-
v/ew 16, no. 4 (1964): 57-72.
705.----- . "On Value Judgments in the Arts." Critical Inquiry 1 (1974); 71-90. Yeni
basm Elder Olson, On Value Judgments in the Arts and Other Essays iinde.
Chicago: University of Chicago Press, 1976.
706. ONG, WALTER, S.J. "Beyond Objectivity: The Reader-Writer Transaction as
anAltered State of Consciousness." CEA Critic 40, no. 1 (1977): 6-13.
707. ----. "The Writer's Audience Is Always aFiction." PMLA 90(1975): 9-21.
708. PAGLIARO, HAROLD E. "The Affective Question." BucknellReview 20, no.
1 (1972): 3-20.
709. PARRINDER, PATRICK. "The Look of Sympathy: Communication and Moral
Purpose in the Realistic Novel." Novel 5 (1972): 135-47.
710. PIWOWARCZYK, MARY ANN. "The Narratee and the Situation of Enunci-
ation: AReconsideration of Prince'sTheory." Genre9 (1976): 161-77.
711. POULET, GEORGES. "Phenomenology o f Reading." New Literary History I
(1969): 53-68.
712. PRESTON, JOHU.The CreatedSelf.-The Reader's Role inEighteenth-Century
Eiction. New York: Bames & Noble, 1970.
713. PRINCE, GERALD. "Introductionr6tudedunarrataire."'7oeti^tte 14(1973):
178-96. "Introduction to the Study of the Narratee" balyla Francis Mariner
tarafndan ngilizceye evrildi. No. 736 iinde, s. 7-25.
714. RABINOWrrZ, NANCY ve RABINOWITZ, PETER J. "The Critical Balance:
Reader, Text, and Meaning." College English 41(1980): 924-32.
715. RABINOWrrz, PETER J. "The Click of the Spring: The Detective Story as Pa-
rallel Structure in Dostoyevsky and Faulkner." Modem Philology 76 (1979):
355-69.
716.----- . "Pleasure in Conflict: Mahler's Sixth, Tragedy, and Musical Form. "Com-
parative Literatre Studies 18 (1981): 306-13.
717.----- . "Rats behind the Wainscotlng: Politics, Convention, and Chandler's The
Big Sleep." Texas Studies in Literatre andLanguage 22 (1980): 224-45.
718. ---- . "Tnth in Fiction: A Reexamination of Audiences." Critical lnquiry 4
(1977): 121-41.
719.----- ."The Tum of the Glass Key: Popular Fiction as Reading Strategy." Visib-
/e Lunguage, yaknda kacak.
720. RAVA, SUSAN. "The Narratee in Proust." Essays in Literatre 8 (1981): 219-
32.
721. RSENBLATT, LOUISE M. Literatre as Exploration. nc bask. New
York: Noble & Noble, 1976.
722. ----- . The Reader, The Text, The Poem: The Transactional Theory o f the Lite
rary Work. Carbondale: Southern Illinois University Press, 1978.
723. RUJHROF, HORST. The Reader's Construction ofNarrative. Londra: Rout-
ledge&KeganPaul, 1981.
EK KAYNAKA 519
724. SACKS, SHELDON. "The Pychological mplications of Generic Distincti-
ons." Genre 1 (1968): 106-15.
725. SCHLIEFER, RONALD, haz. "Reading, Interpretation, Response." Genre 10
(1977): 363-453. zel blm.
126. SEARLE, JOHN. "The Logical Status of Fictional Discourse." New Literary
//islory6(1975):319-32.
727. SDRRIDGE, M. J. "Truth from Fiction?" Philosophy and Phenomenological
RMea/-c/ 35 (1975): 453-71.
728. SKULSKY, HAROLD. "On Being Moved by Fiction." Journal ofAesthetics
and Art Criticism 39 {l90y. 5-14.
729. SLATOFF, WALTER J. With Respect to Readers: Dimensions o f Literary Res
ponse. thaca: Comell University Press, 1970.
730. SMITH, HENRY NASH. Democracy and the Novel: Popular Resistance to
Classic American Writers. New York: Oxford University Press, 1978.
731. STALLKNECHT, NEWTON P. "Ideas and Literatre." s. 116-52, Comparati-
ve Literatre: Method and Perspective iinde, haz. Newton P. Stallknecht ve
HorstFrenz. Cardondale: Southern Illinois University Press, 1962.
732. STEIG, MICHAEL. " 'Evasive' Narratlve and Authorial Intention: Or Do Cri-
tics Make Style?" Language & Style 10 (1977): 210-21.
733.STRELKA, JOSEPH,haz.ProWemso^L/reratyva/afton. YearbookofCom-
parative Criticism no. 2. University Park, Pa. ve Londra: Pennsyivania State
University Press, 1969.
734. SULEIMAN, SUSAN R. "Ideological Dissent ffom Works of Fiction: Tovvard
a Rhetoric of the Roman Thise"Neophilologus 60 (1976): 162-77.
735. ------ . ve CROSMAN, INGE, haz. The Reader in the Text: Essays on Audience
and Interpretation. Princeton: Princeton University Press, 1980. Jonathan Gl
ler, Tzvetan Todorov, Peter Rabinowitz ve dierlerinin yazlan. Mkemmel bir
kaynaka.
736. TOMPKINS, JANE, haz. Reader-Response Criticism: From Formalism to
Post-Structuralism. Baltimore: Johns Hopkins University Press, 1980. Stanley
Fish, Gerald Prince, Georges Poulet ve dierlerinin nceki eserlerinin derleme
si. Mkemmel kaynaka.
737. WALTON, KENDALL. "Appreciating Fiction: Suspending Disbellef or Pre-
tending Belief?" Dispositio 5 (1980): 1-18.
738. ----. "Fearing Fictions." Journal of Philosophy 75 (1978); 5-27.
739. WE1NBERG, BERNARD. "Moral Universe and Dramatic Effect." s. l-8,Dra-
matic Theory and Criticism iinde, haz. David M. Knauf. Iowa City; University
of Iowa Press, 1969.
740. WlLSON, ANGUS. "The Artist as Your Enemy Is Your Only Friend." Southern
Review2G966): 101-14.
741. WILSON, W. DANIEL. "Readers inTexts." PMLA 96 (1981): 848-63.
520 KURMACAn IN RETOR

V. ANLATISAL RON VE MULAKLIK

Aynca bkz. no. 422,466,646,647,669,678,680,718,732,734,736.

742. BLACKALL, JEAN FRANTZ. Jamesian Ambiguity and "The SacredFount".


Ithaca; Comell University Press, 1965.
743. BOGEL, FREDERIC V. "Irony, Inference, and Critical Uncetainty." Yale Re-
viVh69 (1980): 503-19.
744. BOOTH, VVAYNE C. A Rhetoric o f Irony. Chicago: University of Chicago
Press, 1974. Faydal kaynaka.
745. CANTRALL, WILLIAM R. "The Artistic Use of Seeming Contradiction." s.
217-30, Current Trends in Stylistics iinde, haz. Braj B. Kachru ve Herbert F.
W. Stahike. Papers in Linguistics Monograph Series, no. 2. Edmonton, Alberta
ve Champaign, Illinois: Linguistic Research, 1972.
746. CONRAD, PETER. Shandyism: The Character o f Romantic Irony. Oxford: >
Basil Blackvvell, 1978.
lA l. JAKOBSEN, ARNT LYKKE. "A Citique of Wayne C. Booth's A Rhetoric o f
Irony." Orbis Litterarum 32 (1977): 173-95.
748. KARTHAUS, ULRICH. "Humor-Ironie- Satire." Der Deutschunterricht 23,
no. 6 (1971): 104-20.
749. KROOK, DOROTHEA. "The Madness of Art: Further Reflections on the Am
biguity of Henry James." Hebrew University Studies in Literatre 1, no. 1
(1973): 25-38.
750. LEVINE, GEORGE R. Henry Fielding and the Dry Mock: A Study o f the Tech-
niques o f Irony in His Early Works. Lahey; Mouton, 1967.
751. McKEE, JOHN B. Literary Irony and the Literary Audience: Studies in the
Victimization of the Reader in Augustan Fiction. Amsterdam: Radapi, 1974.
752. MICHIELS, ARCHIBALD. "A propos du concept d'ambigui't." Revue des
langues vivantes 40 (1974): 633-49.
753. MUECKE, DOUGLAS C. "The Communication of Verbal Irony." Journal o f
Literary Semantics 2 (1973): 35-42.
754. ---- . The Compass o f Irony. Londra: Methuen; New York: Bames & Noble,
1969.
755. RASTIER, F. "Les Niveaux d'ambigui'td des structures narratives." Semiotica 3
(1971): 289-342.
756. RICHTER,DAVIDH. "The Reader as ironice Vctim."Nove/14(1981): 135-
51.
757. RICOEUR, PAUL. "The Problem of Double Meaning as Hermeneutic Prob
lem and as Semantic Problem." s. 62-78, Paul Ricoeur, The Conflict oflnterp-
retations: Essays in Hermeneutics iinde. ev. Kathieen McLaughlin. Evans-
ton: Northwestem University Press, 1974 (ilk basm Cahiers intemationaux
de symbolisme 12 [1966]: 59-71); Tiirkesi: Yorumlarn atmas, ev. Hsa
mettin Arslan, stanbul: Paradigma, 2009.
758. RIMMON, SHLOMITH. The Concept o f Ambiguity - The Example o f James.
Chicago: University of Chicago Press, 1977.
EK KAYNAKA 521
759. SAMUELS, CHARLES THOMAS. The Amhiguity ofHenry James. Urbana:
University of Illinois Press, 1971.
760. SCHAEFFER, NEIL. "Irony." Centennial Review 19, no. 3 (1975); 178-86.
761. SHEPPARD, E. A. Henry James and "The Turnofthe Screw." Oxford: Oxford
University Press, 1974.
762. SULEIMAN, SUSAN R. "Interpreting Ironies." Diacritics 6, no. 2 (1976): 15-
21.
763. TANAKA, RONALD. "The Concept of Irony: Theory and Practice." Journal
o f LiterarySenumtics2 {\9T3): 43-56.
764. THOMSON, JAMES ALEXANDER. Irony: An Historical Introduction. Nor-
wood, Pa.: Norwood Editions, 1978.
765. WERTH, PAUL. "The Linguistics of Double-Vision." Journal ofLiterary Se-
mantics 6 (1977): 3-28.
Kaynakalar Dizini

Birinci baskda yerden kazanmak iin Kaynaka'ya dizin vermedim. Ana ko-
nulanm desteklemek zere ayn ayn kaynakalar oluturmann faydalarn
dnrken, okurlanmn yedi ayn alfabetik listede -hatta en sonda listele
nen romanclan sayarsak on bir listede- belli bir yazar ya da eseri bulmakta
ne kadar zorlanacan ngremedim. imdi, Ek Kaynaka'da be ana kate
goriye denk den be liste daha geldiinden, kaynakalarda bulunan ya da
Sonsz'de ad geen tm yazarlann listelendii bir dizin olmadan kimsenin
(kitab hazrlayanlann bile) aradm bulmas mmkn deil.
Aadaki her maddede koyu renkli saylar iki kaynakadaki madde nu
maralarn gsteriyor. Normal saylar ise belli bir yazar adyla ya da kaynak
a numarasyla Sonsz'de andm sayfalan gsteriyor. Bu iki numara kme
sini yan yana koymak faydal olacaktr, zira Sonsz'de yerden kazanmak ad
na genellikle yazarlan adlanyla deil sadece kaynak numaralanyla andm.
(Baz yazarlar imdi onlar hakknda ne gibi iyi eyler sylediimi ilk kez
renebilirler.)
Yeni dizini hazrlamak beklediimden daha kolay oldu. Eski balklarn
zerinden geince eski dostlann hepsi zihnime geri geldi ve byk saylarla
kkleri yan yana dizdike rafa kaldrlm eserleri hatrladm. rnein Ir-
vin Stock'un Goethe zerine makalesini (No. 256) keyifle hatrlama frsat
buldum; zira (Ek Kaynaka'ya dahil etmek iin ok ge olmasma ramen)
baarl kitab Fiction as Wisdom: From Goethe to Bellow'a (University Park:
Pennsyivania State University Press, 1980) bu makaleyi de koymutu. En
batan itibaren, her eyden nce faydal olmas hedeflenen bir kitaba yaplan
bu ekin, geleneksel faydalarnn yannda byle benzer srprizlere de vesile
olmasn umuyorum.
524 KURMACANIN RETOR
Abrams, M. H., 259-60 Bennett, Joan, 87
Adams, Hazard, 173 Benson, Stella, 497
Aldridge, John W., 206n Bentley, Phyllis, 88
Alkon, Paul K 364 Bergonzi, Bemard, 374
Ailen, Walter, 365 Bergson, Henri, 552
Allott, Miriam, 66n Bemd, CliffordA.,513
Alter, Robert, 366-67 Beroalde de Verville, 495
Altick, Richard D., 10 Bersani, Leo, 375
Ames, Van Meler, 81 Bewley, Marius, 336
Amis, Kingsley, 497 Bible, the, 366,411,435
Anderson, Shenvood, 6,300,497 Bickerton, Derek, 514
Anonymous, 82-84,282 Black, F. G 175-76
Aquinas, Saint Thomas, 347 Blackall, Jean Frantz, 742
Arbuthnot, John, 431 Blackmur, R. P, 13,89,324
Aristotle, 22,85,280 Bland, D. S., 515
Amold, Matthew, 86 Bleich, David, 634
Atlantic City, 428 Bloomfield, Morton W., 307
Auden, W. H 306 Blumenberg, Hans, 590
Auerbach, Erich, 591 Boardman, Michael, 376
Austen, Jane, 43,67,96,122,128,141, Boccaccio, 52,394
152,172,299,301,496 Boan, Louise, 493
Bogel, Frederic V., 743
Bage, Robert, 497 Bonvvit, Marianne, 239
Baker, Joseph E., 261 Booth, Bradford A., 14,90,91
Bakhtin, Mikhail, 368-70,453,456, Booth, Wayne C, 362-63,377-79,426,
505,634A,615 516-17,617,634A, 671,744,747
Bal, Mieke, 371 Borgerhoff, E. B. O., 209
Baldwin, James, 497 Boswell, James, 608
Balzac, Honord de, 51,204 Bouchet, Guillaume, Sieur de
Banfeld,Ann,443,511 Brocourt, 495
Bames, Djuna, 497 Bowen, Elizabeth, 15,92
Bames, Hazel E., 633 Bowen, Merlin, 352
Barrett, Eaton Stamard, 497 Bowling, Lawrence Edward, 177
Bart,B.F.,283 Boyce, Benjamin, 357
Barth, John, 456 Bradbury, Malcolm, 380-81
Barthes, Roland, 372-73,391 Braudy, Leo, 382
Barton, R B., 497 Brde, Germaine, 304,355
Basken, Sam S., 332 Bremond, Claude, 383-86
Bayley, John, 512 Brick, Allan R., 302
Beach, Joseph Warren, 9-12,61 Brickell, Herschel, 16
Beardsley, Monroe C, 281,443 Brinkmann, Richard, 591
Beck,Wanen,174,323 Brinton, Laurel, 518
Becker, George J., 208 Brissenden, R. R, 210
Beckett, Samuel, 549,583,670 Brod, Max, 211
Beckford, William, 497 Brontg, Charlotte, 533,557
Bellow,Saul.262,380 Bronte, Emily, 302-3
Benjamin, Walter, 616 Bronzwaer, W. J. M., 519
KAYNAKALAR DZN 525
Brooke-Rose, Christine, 93,656 Compton-Bmnett, Ivy, 497
Brooks, Cleanth, 17,284,286,300 Conrad, Joseph, 43,67,81,109,110,
Brooks, Van Wyck, 379 121,166,214,311
Brown,E.K.,94,178 Conrad, Peter, 746
Brown, Rollo Walter, 18 Cook, Albert, 20,215
Bruscambille (Des Lauriers), 495 Cooper, William, 98
Bruss, Elizabeth W., 387 Corke, Hilary, 351
Bullough, Edward, 64,212 Cotton, G. B., 497
Bulwer-Lytton, Edvvard Geoge, 95 Crane, Ronald S., 2 1 - 2 2,286,475
Bnyan, John, 670 Crews, Frederick C., 319
Burke, Kenneth, 263-64,285,339, Croce, Benedetto, 267
388,424,635 Crosman, Inge Karalus, 522,735
Buton, Robert, 495 Cross,WilburL.,497
Butor, Michel, 497 Cruttwell, Patrick, 242
Butt, John, 632 Culler, Jonathan, 398,406,432,735
Curtis, Jean-Louis, 216
Cady, Edwin H., 592
Caldwell, Erskine, 497 Daghistany, Ann, 484
Camus, Albert, 304-5,527 Daiches, David, 23-24
Cantrall, William R., 745 Davidson, Frank, 320
Cantwell, Robert, 379,492 Davis, Robert Gorham, 217
Ca^ll, Oscar, 338 Davis, Walter A., 399
Carr, John, 496 Decker, Clarence R., 218
Cary, Joyce, 78,173,186,2 1 3 Defoe, Daniel, 74,364,376,469
Casebier, Allan, 636 de la Mare, Walter, 497
Caserio, Robert L., 389 Del Rio, Angel, 99
Cayrol, Jean, 497 Demaria, Robert, Jr., 637
Cervantes, Miguel de, 131,215,306, Dembo, L. S., 638
394,472,508,525 DeVoto, Bemard, 100-101
Chambers, Ross, 520 de Vries, Peter, 435
Champigny, Robert, 390 Dickens, Charles, 69,102,197,206,
Chandler, Raymond, 717 389,419,550,555
Chapman, R. W., 96 Diffene, Patricia I., 103
Chardonne, Jacques, 497 Diffey,T.J.,639
Chatman, Seymour, 391-93,406,656 Doctorovv, E. L., 593
Chaucer, Geoffrey, 307-10,394,418 Dolezel, Lubomir, 402,432,509,523
Cheever, John, 497 Donaldson, E. Talbot, 308
Chekhov, Anton, 240 Donoghue, Deni, 340
Chemyshevski, Nikolai, 198 Dos Passos, John, 593
Clair, John A., 331 Dostoevski, Fedor, 132,189,312,369,
Clements, Robert J., 394 419,463,715
Cohen, Ralph, 395-97A Dougherty, James P., 640
Cohn, Dorrit, 521 Drew, Elizabeth, 104
Coleridge, Samuel Taylor, 97,228,265 Dryden, John, 105-6
Coley, William B., 241 Duhamel, Georges, 25-26
Collingwood, R. G., 266 Dujardin, Edouard, 179
Comfort, Alex, 19 Dunton, John, 495,496
526 KURMACANIN RETOR
Dup6e,F.W.,328 Foucault, Michel, 622
Duras, Marguerite, 93 Fowler, Roger, 406,528
DUrfey,T.,496 Fowles, John, 380,426
Durrell, Lawrence, 497 Frank, Joseph, 31,312,407,484
Freedman, Ralph, 408
Eaton, Marcia, 641 Frey, Leonard H., 314
Eco, Umberto, 642 Friedemann, Kate, 112
Edel, Leon, 27-28,107,116,337,403 Friedman, Alan Warren, 409,647
Edgar, Pelham, 29 Friedman, Melvin, 181
Edgeworth, Maria, 497 Friedman, Norman, 32,113,410
Ehle, John, 465 Frye, Northrop, 33,411,638
Ehrenpreis, Irvin, 618
Eichenbaum, Boris M., 453 Gabriel, Gottfried, 509
Eile, Stanislavv, 619 Gallie,W.B.,412
Eliade, Mircea, 417 n. Gallishavv, John, 34
Eliot, George, 38,43,69,87,119,124, Galsworthy, John, 416
156,184,220,529,556,617 Gait, John, 497
Eliot, T. S., 268,278 Gardiner, Harold C 114
Elliott, George P., 404,524,620 Gardner, John, 648
Elliott, Robert C, 621 Garrett, Peter K., 529
Ellison, Ralph, 269 Gass, William, 413
Ellmann, Richard, 243-44 Gaus, Helmut, 649
El Saflar, Ruth, 525 Gelley, Alexander, 594-95
Emerson, Caryl, 427 Genette, Gdrard, 414,530-32A
Empson, William, 108,144,341,354 Gentleman, Francis, 496
Evans, Bertrand, 405 Gerould, Gordon Hail, 115
, Ewald, William Bragg, Jr., 245 Gibaldi, Joseph, 394
Gibbon, Edward, 418
Fallada, Hans, 498 Gibson, Walker, 247
Farber, Marjorie, 246 Gibson, VVlliam M., 116
FarreU, James T., 313 Gide, Andre, 257,285,408,541
Faulkner, William, 78,202,314-15, GUbert, Sandra M., 533
419,715 GUlie, Christopher, 415
Ferguson, Suzanne, 526 Gilman, E., 650
Fetterly, Judith, 643 Girard, Rene, 416
Fielding, Heny, 69,74,97,108,133, Girault, Norton R., 361
144,155,241,535,576,630,750 Glencross, Alan, 497
Fish, Stanley, 644-46,736 Gtowinski, Michaf, 534,651
Fitch, Brian T., 527 Goethe, Johatm Wolfgang von, 256
Flagellan, Christopher, 496 Goldbeg, Homer, 535
Flaubert, Gustave, 211,219,221,235, Goldberg, S. L 342-43
239,252,256,283 Golding, William, 498
Foley, Barbara, 593 Goldknopf, David, 417
Ford, Ford Madox. 109-11,255, Goodman, Paul, 35
316-17 Gordon, Caroline, 117-18
Forster, E. M., 30,78,138,467 Gordon, David, 623
Forstreuter, Kurt, 180 Gorki, Maxim, 51
KAYNAKALAR DZN 527
Grabo, Cari H., 119 Holdheim, W. Wolfgang, 541
GTaff,Gerald,652 Holland, Norman, 659-61,671
Grant, Douglas, 36 Hollo way, Jobn, 184,430
Grant, Jeremiah, 496 Holquist, Michael, 368
Graves, Richard, 496 Holtz,William,431
Green, Henry, 120,182,203,318 Homer, 473
Greene, Graham, 114 Honan, Park, 599
Gregor, lan, 653 Hospers, John, 662-63
Griffith, Richard, 496 Hpugh, Graham, 288,664
Grossvogel, David I., 418 Hound and Horn, 329
Gubar, Susan, 533 Howells, William Dean, 116
Guerard, Albert J., 419,596 Hrushovski, Benjamin, 432,656
Guetti, James L., Jr., 121,420 Hugo, Victor, 416
Guiraud, Pierre, 391 Hume, David, 657
Gutwirth, Marcel, 421 Humphrey, Robert, 185
Hunter, J. Paul, 658
Hafley, James, 303,316 Huxley, Aldous, 498
Halliday, E. M 122 Hyde, William J., 220
Halperin, John, 422 Hyman, Lawrence W., 665-66
Hamburger, Kate, 423
Hamilton, Clayton, 37 Ingarden, Roman, 667-68
Handy, William J., 424 Invin, Michael, 542
Harbage, Alfred, 287 Iser, Wolfgang, 669-72
Harding, D. W., 301,654
Hardy, Barbara, 38,536-7 Jakobsen, Amt Lykke, 747
Harris, Mark, 123 James, Henry, 11,28,40,43,50,69,
Hartveit, Lars, 538 89,94,103,107,116,155,164,
Harvey,W.J.,124,425 168,170,192,219,221,292,
Hatcher, Anna Granville, 183 324-38,426,492,573,576,586,
Hawthome, Nathaniel, 319-22,336 589,742,749,758-59,761
Hazell, Stephen, 426 Jameson, Fredric, 433,673-73A
Hazo, Samuel J., 655 Janik, Dieter, 674
Hedges, William L., 321 Jankelevitch, Vladimir, 289
Heintz, John, 509 Jarrell, Randall, 290
Helimann, John, 597 Jarrett-Kerr, Martin, 126
Hemingway, Emest, 323 Jauss, Hans Robert, 675-76
Hemmings, E. W. J., 598 Johnson, R. Brimley, 41
Hergesheimer, Joseph, 498 Johnson, Samuel, 222,608,630
Hemadi, Paul, 427,539 Joly, Andre, 543-44
Hesse, Hermann, 408 Josipovici, Gabriel, 434
Heuvel, Pierre van den, 540 Joyce, James, 69,88,142,155,159,
Hexter,J. H.,427A 179,187,234,244,339-50,469,
Hicks, Granville, 39 471 A, 529,576-77
Hinde, Thomas, 498 Juhl, P. D., 624-25
Hirsch, E. D., Jr., 428-29,638
Hoban, Russell, 465 Kafka, Franz, 583
Hogarth, Basil, 125 Kahler, Erich, 545
528 KURMACANIN RETOR
Kahnert, Walter, 248 Lanser, Susan Sniader, 553
Kain, Richard M., 344 Larbaud, Valery, 493
Kamber, Richard, 677 Latdner, Ring, 493
Kathaus, Ulrich, 748 Lavis, George, 687
Kawin, Bruce, 546 Lawrence, D. H., 426,604
Kayser, Wolfgang, 548 Lawrence, Herbert, 492
Keate, George, 496 Lazarillo de Tormes, 574
Keats, John, 249 Leavis, F. R., 43
Keene, Donald, 270 Leavis, Q. D., 44
Keliman, Steven G., 547 Lee, Vemon, 64
Kellogg, Robert, 481 Leggett,H.W.,45
Kennedy, Margaret, 42 Leibowitz, Judith, 444
Kenner, Hugh, 271,345-6 Leistner, Detlef B., 688
Kenyon Review, 330 Lemon, Lee T., 445
Kermode, Frank, 380,435-38,599, Leonard, John, 446
678 Lemer, Laurence D., 46,445A, 689
Kem, Edith, 549 Lessing, Doris, 444
Kerr, Elizabeth M., 186 Levin, Haty, 47,224-25,603
Kestner, Joseph A., 439,484 Levin, Richard, 446
Kidgell, John, 495 Levin, Samuel R., 393
Kierkegaard, S0ren, 549 Levine, George, 604,606
Kiliham, John, 626,679 Levine, George R., 750
Kincaid, James R., 550-51,680 Lvi-Strauss, Clande, 447
Kingsley, Charles, 250 Lewes, G. H., 128
Kirkman, Francis, 495 Lewis, R.W .B.,48
Knight, G. Wilson, 291 Lewis, Wyndham, 498
Knight, Kobold, 127 Liddell, Robert, 49,129
Knights,L. C,292 Link, Hannelore, 690
Kolb,HaroldH.,Jr.,600 Lodge, David, 448-49,554,599,656
Kolnai, Aurel, 681-82 Loofbourow, John, 605
Kort,WesleyA.,683 Loomis, C. C, Jr., 187
Kraft, Quentin, 606 Lotman, Jri, 450
Krieger, Murray, 223,601,638 Lubbock, Percy, 50
Kristeva, Julia, 440 Lukcs, Gyorgy, 51,451,591
Krook, Dorothea, 749
Krysinki, Wladimir, 627 MacCarthy, Desmond, 130 '
Kuenzli, Rudolf E., 671 McCarthy, Mary, 52,351,454,695
Kumar, Shiv K., 552 McCullers, Garson, 498
Kunastrokius, Jeremiah, 496 McDonald, Walter, 558
McKee, John B., 751
Labor, Earle, 318 Mackenzie, Henry, 496
Labov, William, 441-42 McKeon, Richard, 53,226
Lamarque, Peter, 684 McKeon, Zahava Kari, 455
Landwehr, Jiirgen, 685 McKillop, Alan Dugald, 54,618
Lang, Berel, 443 Mahler, Gustav, 716
Langbaum, Robert, 293 Mailer, Norman, 465
Lange, Victor, 602,686 Mailloux, Steven, 691
KAYNAKALAR DZN 529
Majr, John M., 309 Muecke, Douglas C., 753-54
Mandel, Oscar, 131 Muir, Edwin, 59
Mann, Thomas, 168,285 Muller, H. J 60
Mansfeld, Katherine, 55-56 Muller, Marcel, 561
Margolin, Uri, 692 Mulock, Dinah, 83
Marivaux, Pierre Carlet de Chamblain Miinsterberg, Hugo, 64
de, 495 Murdock, Kenneth, 325
Marks, Barry, 606 Myers, Walter L., 137
Marquand, J. R, 498
Martin, Harold C, 188 Nabokov, Vladimir, 498
Martinez-Bonati, Felix, 452 Naumann, Manfred, 699-701
Martz, Louis, 628 Nelson, Lovvry, Jr., 702
Marx, Kari, 433,505,587-88,673A Neubert, Aibrecht, 190
Matalene, H. W., III., 693 Nevvcastle, Margaret, Duchess of, 41
Matejka, Ladislav, 453 Nicholas, Brian, 653
Matlaw,RalphE.,132,189 Noon,WilliamT.,S.J.,347
Matthiessen, F. O., 325,334
Maugham, W. Somerset, 133 O'Connor, Flannery, 420-1,498
Maupassant, Guy de, 251 O'Connor, Frank, 227,464
Maurer, Kari, 694 O'Connor, William Van, 41
Mauriac, Franois, 78,114,126,147 Ohmann, Richard, 391,606,703
Medvedev, P. N., 456 Oliver, Harold J., 138
Melville, Herman, 155,352-53,576 Olson, Elder, 424,704-5
Mendilovv, A. A., 57 Ong,Walter,S. J 706-7
Meredith, George, 10,37,134,231, Ortega y Gasset, Josd, 64,139
350 Ovid, 106
Michiels, Archibald, 752
Miel, Jan, 696 Pacey, Desmond, 252
Miles, Josephine, 391 Page, Norman, 562
Miller, J, Hils, 432,457-59,555 Pagliaro, Harold E., 708
Miller, Owen J., 504 Parks, Edd Winfeld, 140-41
Milton, John, 200,354,646 Paninder, Patrick, 709
Miner, Eari, 697 Pascal, Roy, 563
Mink, Louis O., 460-1 Pater, Walter, 272
Mintz, Meri-Jane Rochelson, 556 Paterson, Samuel, 496
Mitchell,W.J.T.,462 Patterson, Charles I., 228
Moglen, Helene, 557 Pavel, Thomas G., 509
Montague, C. E., 135 Pelc, Jerzy, 564
Montaigne, Michel Eyquem de, 490 Pennyless, Peter, 496
Montfchet, Bertram, 491 Petkins, Maxwell E., 62
Montherlant, Henry de, 493 Peter, John, 142
Morris, Wright, 517 Peyre, Henri, 63
Morrissette, Bruce, 136,559-60 Phelan, James, 465
Morse, J. Mitchell, 698 Philander, Joakim, 496
Morson, Gary Saul, 463 Piwowarczyk, Mary Am, 710
Moynahan, Julian, 489 Plato, 143
Mudrick, Marvin, 58 Plovvden, Pilgrim, 495
530 KURMACANIN RETOR
Poe, Edgar Allan, 389 Ringe, Donald A., 300
Pomorska, Krystyna, 453 Robbe-Grillet, Alain, 93,136,418,
Porter, Katilerine Anne, 205 476,583
Pottie, Frederick A., 273 Rohinson, E. Arthur, 231
Pouillon, Jean, 191 Robortello, Francesco, 280
Poulet, Georges, 711,736 Roethke, Theodore, 467
Pound, Ezra, 274 Romherg, Bertil, 567
Powys, T. F., 196 Roper, Alan H., 192
Pratt, Mary Louise, 466 Rosenblatt, Louise M., 721-22
Preston, John, 712 Rosenheim, Edward W., Jr., 568
Plice, Martin, 467,489 Ross, Donald, Jr., 569
Prince, Gerald, 432,468,710,713,736 Roth, Philip, 380
Proust, Marcel, 159,355-56,522,561, Rousset, Jean, 477
720 Rovit, Eari H. 145
Pynchon, Thomas, 457 Rubin, Louis D., Jr., 570
Pyne, W. H., 497 Ruthrof, Horst, 723
Quintilian, 422
Rabelais, 370 Sacks, Sheldon, 516,571-72,630,724
Rabinovvitz, Nancy, 714 Said, Edward, 478
Rabinowitz, Peter J., 607,714-19,735 Saintsbury, George, 146
Rabkin, Eric S., 484,565 Salinger, J. D., 493
Rabkin, Norman, 358 Salvan, Albert J., 232
Rader, Melvin, 64 Samuel, Maurice, 356
Rader, Ralph W., 469-71A, 608 Samuels, Charles Thomas, 759
Rahv, Philip, 65 Sarraute, Nathalie, 93,479
Ransom, John Crowe, 66,424 Sarton, May, 294
Rastier, F., 755 Sartre, Jean Paul, 147-48,549
Rathbum, Robert C., 67 Schaeffer, Neil, 760
Rava, Susan, 720 Schaeffer, Susan Fromberg, 465
Rawson, C. J., 144 Schiffman, Joseph, 353
Ray, Gordon N., 253 Schlegel,A.W. von,254
Redfield, James M., 473 Schliefer, Ronald, 725
Redford, Grant, 348 Schneider, Daniel J., 610
Reed,WalterL.,472 Scholes, Robert, 480-81
Regnier, Paul, 609 Schorer, Mark, 149,193,255,317
Reichert, John, 629 Scott, Sir Walter, 474
Reis, Marion J., 445 Scrutton, Mary, 150
Reynolds, Sir Joshua, 229 Searle, John, 726
Ricardou, Jean, 566 Sedgevvick, G. G., 295
Richardson, Dorothy, 233 Segal, Ora, 573
Richardson, Lyon, 326 Segre, Cesare, 482
Richardson, Samuel, 74,88,210,238, Senior, Nassau, 151
357-58,469,630 Shakespeare, William, 97,222,234,
Richter, David H., 474-75,756 254,268,287,405
Rickword, C. H., 68 Shannon, Edgar E, Jr., 152
Ricoeur, Paul, 757 Shape, Robert Boies, 296
Rimmon, Shlomith, 758 Shavv, Irvvin, 498
KAYNAKALAR DZN 531

Shelley, Mary, 604 Stevick, Philip, 495,581


Sheppard, E. A., 761 Stock, Irvin, 256
Sherbo, Arthur, 483 Stoll, Elmer Edgar, 234
Sherbum, George, 359 Stone, Harry, 197
Sherwood, Irma Z., 153 Storm, Theodor, 513
Shipley, George A., 574 Strauch, Gerard, 582
Shklovsky, V. B 453 Strelka, Joseph, 733
Shumaker, Wayne, 638 Struve, Gleb, 198
Sillitoe, Alan, 498 Styron, William, 275
Simon, Irfene, 69 Suleiman, Susan R., 734-35,762
Sinclair, May, 233 Svevo, Italo, 493
Singer, Godfrey Frank, 194 Swift, Jonathan, 245,359-60,568,630
Sirridge, M. J., 727 Swinnerton, Frank, 498
Skulsky, Harold, 728 Szanto, George H., 583
Slatoff,WalterJ.,729
Smith, Barbara Hermstein, 485-86 Tanaka, Ronald, 763
Smith, Henry Nash, 730 Tate,AUen, 118,161-2
Smitten, Jeffrey R., 484 Tave, Stuart, 496
Smollett, Tobias, 416,498 Taylor, Elizabeth, 498
Snow, C. R, 70 Taylor, Gordon D., 584
Sosnosky, Theodor von, 154,195 Test, George A., 631
Souvage, Jacques, 487 Thackeray, William Makepeace, 82,
Spector, Robert Donald, 488 119,151,163,253
Spencer, Sharon, 575 Theroux, Paul, 455
Spender, Stephen, 297 Thibaudet, Albert, 276
Spielhagen, Friedrich, 168 Thomas, D. H., 465
Spilka, Mark, 489-90 Thompson, Alan R 298
Spiller, Robert, 327 Thompson, Francis I., 349
Springer, Mary Doyle, 491-92 Thompson, Jim, 498
Stallknecht, Newton P., 731 Thompson, Lavvrance, 350
Stallman, R. W., 75 Thomson, James Alexander, 764
Stang, Richard, 71 Thucydides, 418
Stanzel, Franz K., 155,493,576 Thurber, James, 498
Steig, Michael, 732 Tilford, John E., 164
Stein, Gertrude, 494 Tillotson, Geoffrey, 632
Stein, William Bysshe, 333 Tillotson, Kathieen, 165
Steinberg, Erwin R., 577-78 Tiliyard, E. M. W., 72
Steinberg, Gunter, 579 Tindall, William York, 166
Steiner, F. G., 156 Tinker, Chauncey Brewster, 153
Steinmann, Martin, Jr., 67,157,196 Tobin, Patricia Drechsel, 497
Stendhal, 51,421 Todorov, Tzvetan, 498-501,585,735
Stephen, Leslie, 158 Toliver, Harold, 502
Stem, Richard G., 159 Tolstoy, Leo, 51,198,512
Stemberg, Meir, 580 Tompkins, Jane, 736
Steme, Laurence, 350,362-63,746 Toynbee, Philip, 257
Stevens, George Alexander, 496 Trilling, Lionel, 498
Stevenson, Robert Louis, 160 Trollope, Anthony, 82,90,140,551
532 KURMACANIN RETOR
'nirpin.A. R.,299 ,Werth, Paul, 765
Tuve, Rosemond, 199-201 West, Jessamyn, 258
Twain, Mark, 555 West,RayB.,Jr.,75,205
Tynianov, Yury, 453 Wharton, Edith, 76
White, Hayden, 506A
Unamuno, Miguel de, 99 VVickardt, Wolfgang, 206
Uspensky, Boris, 503 Williams, Aubrey, 628
Williams, D. A., 612
Valdes, Mario J., 504 Williams, Kathieen, 360
Valey, Paul, 277 Williams, Raymond, 171,426
Van Ghent, Dorothy, 167 Willingham, Calder, 498
Veeder, William, 586 Wilson, Angus, 740
Vickery, Olga W., 202 Wilson, Edmund, 335
Viggiani, Cari A., 305 Wilson, Rawdon, 507-8
Virgil, 106 Wilson, W. Daniel, 741
Vvas, Eliseo, 278,424 Wimsatt,W.K.,281
Volosinov, V. N., 505 Winters, Yvor, 77
Wodehouse, P. G., 445
Waggoner, Hyatt H., 322 Woods, John, 509
Wagstaff, Christopher, 496 Woolf, Rosemary, 310
Walcutt, Charles Child, 313,506 Woolf, Vi^ inia, 69,88,119,236-37,
Waletzky, Joshua, 442 408
VValton, Kendall, 611,737-38 Worringer, Wilhelm, 64
Walzel,Oskar, 168-69 Wright, Andrew H., 172
Warren, Austin, 73,300 Wright, Austin M., 510
Warren, Robert Penn, 17,279,361 Writers at Work, 78
Wasiolek, Edward, 315
Watt, lan, 74,215,357 Yeats, William Butler, 243
Weatherhead, A. Kingsley, 203 Yeazell, Ruth Bemard, 589
Weimann, Robert, 587-88 Young, Edward, 238
Weinberg, Bemard, 280,739 Yourcenar, Marguerite, 498
Wellek,Ren6,73,170,591
Wells,H. G.,28,94 Zabel,M. D., 79
Welsh, Alexander, 613 Zavarzadeh, Mas'ud, 614
Welty, Eudora, 498 Zeller, Hildegard, 207
Wenger, Jared, 204 Zola, Emile, 51,80
Dizin

Abrams, M. H., 45, 52, 60, 105, 131, Anlatma-gsterme aynm, 103,166,
134, 147, 150 209-10, 216, 221-54
"Ak ulu" eserler, 66, 312n anlatma kart dogmanm bymesi,
ayrca bkz. biim 33-9
Adam Bede, 227, 228 James'te, 33
Austos I, 9, 186, 198 yeterliliinin sorgulanmas, 18, 37-8
Ahlak, 55 Antikac Dkkn, 220, 221 .
"iyi yazmann" ahlak, 398 Aray mitleri, 301
kriter olarak, 13. Blm (.y.) Aray romam, 301, 304,445
ve teknik, 389-409 ayrca bkz. Trler
ayrca bkz. inanlar Aristoteles, 16, 12, 102-4, 107, 126,
Ahlaki mesafe, 168 166,389
ayrca bkz. Mesafe olay rgs zerine, 102, 136
Alakgnll Bir neri, 122, 333 retorik zerine, 102-4
Ailen Tate, 37,43, 98, 216, 328 sahneleme zerine, 102
Ambassadors, The, 56, 68, 111, 130, Art ofthe Novel, 33, 34,48, 53, 56,
149, 161, 162, 187, 188, 285, 112,130,187,246,326,353
306, 390 Aspects ofthe Novel, 28, 131
Amelia, 81, 82, 92 "Aspem'in Mektuplan", 368, 370,
"Amontillado Fs", 162 372, 377, 378
Anatomy o f Melancholy, 138 Auerbach, Erich, 27, 45, 106, 385,
Andre Gide, 195, 391 469
Anlam, 83 Austen, Jane, 46, 63, 157, 170, 176,
Anlatc 200, 254, 285, 338, 404, 409
dramatize edilmemi, 163-4 Emma, 126, 136, 139, 170, 254,
dramatize edilmi, 164-5 257-80
geliimi, 167 Gurur ve nyarg, 169-70, 276, 431
gizli, 164 //tna, 123n, 264-7
gvenilmez, bkz. Gvenilmezlik
her eyi bilen, 24, 50, 55, 62, 161, Baldwin, James, 285
168, 172, 177, 187, 235, 289, Balzac, Honor6, 14, 62, 187, 193, 194,
292,359 257,337,409,416
zbilinli, 167 Barchester Towers, 167
yalan, M,159,295, 347-54 Barry Lyndon, 171, 324, 337, 395
ayrca bkz. Merkezi stihbarat; Beach, Joseph Warren, 2, 59 (n.56),
Yanstc 129(n.l0), 191,314,315 (n.lO)
Anlatc-fail 166, 167, 172 Method of Henry James, The, 25,
Anlatma, 19 59, 129 (n.l0)
ayrca bkz. Anlatc, her eyi bilen anlatma konusunda dogmatik
534 KURMACANIN RETOR
olmamak, 34 236, 383
"yazann sahneyi terk edii", 34-5 Cesur Yeni Dnya, 90, 162, 212,401,
Beckett, Samuel, 171, 300, 301, 417, 445
433, 444, 451, 454,455, 456, Charlotte Summers, 220, 221, 238,
457, 459, 460, 462, 463, 464, 465 242,244
Bellow, Saul, 128, 167, 172, 285, 301, Chaucer, Geoffrey, 183, 184, 197
352, 382, 383 Clarissa, 51, 168, 324, 337, 383
Bennett, Amold, 63, 66, 155, 156, Cocteau, Jean, 192, 193
157, 158, 170 Coleridge, Samuel Taylor, 43, 45, 109,
Berrak yanstc, 58, 259, 284, 355, 148
370 Compton-Bumett, Ivy, 69, 166, 170
Biim, 57-8, 409 Conrad, Joseph, 14. Blm, 12, 35,
estetik, 130, 262 39, 49, 50, 66, 165, 166, 203,
saf, 104, 133, 409 205, 206, 211, 287, 300,311, 334
soyut, 137-8 Karanln Yrei, 164, 165, 300,
ve ierik, 4. Blm (.y.) 359
ayrca bkz. lgi Lord Jim, 66, 435
Bilin ak, 64, 70, 176, 406 Nostromo, 203
gerekilie giden bir yol olarak, 64 Corps etrangers, Les, 282, 303
Bilin merkezi, 33, 58 Cowley, Malcolm, 204, 206, 208
Billy Budd, 192, 228, 229, 379 Craft ofFiction, The, 20, 34, 188, 286
Bir Kadnn Portresi, 112, 114, 237, Crane, R. S., 43, 45, 102,192, 231,
370 232, 335, 386, 389
Blanchot, Maurice, 313 Crane, Stephen, 32
Boccacci 8, 20, 22, 23, 25, 26, 27,
176,446,448,457 avdar Tarlasnda ocuklar, 167, 226
Bostonians, The, 68, 358, 370 ehov, Anton, 78, 79, 87, 91, 94, 120,
Brecht, Bertolt, 132, 133 216
Brighton Rock, 168, 193, 291 gayriahsilii, 120
Browning, Robert, 65, 174, 189, 264, tarafszlk zerine, 87
330 znellik zerine, 94
Bnyan, John, 35, 67, 300 ifte-odak, James'te, 353-87
Burke, Edmund, 133, 195, 403, 417, oulculuk, 46
418,422, 450,452 oksatarlar, 93, 94, 100
Burton, Richard, 138 orak lke, 110,157, 375
Butor, Michel, 162
Byk Umutlar, 168, 169, 189, 307 Daiches, David, 64, 105,139, 142,
mesafe, 168, 169 143, 340, 387
Byl Da, 300 Daisy Miller, 296-8
Camus, Albert, 42, 154, 167, 171, 285, Dante, 147,149, 343
305, 308,310,311,312,417 Dava, 285, 300n
D, 171, 285, 308-11 David Coppetfeld, 140
Yabanc, 154, 167, 285, 305, 310 Decameron, 20, 27, 28, 39
Captive and the Free, The, 47, 213 Decline and Fail, 170, 212, 213
Cary, Joyce, 47, 213, 214, 285 Dedektif roman, 90,136
Cayrol, Jean, 171, 282, 303 Defoe, Daniel, 35, 46, 51, 84
Cervantes, Miguel de, 46, 161, 197, ironi ve kiiletirme, 332-4
d iz in 535
Moll Flanders, 165, 335, 336, 338 227, 228
"Muhalifler Konusunda En Ksa Middlemarch, 9, 161, 211, 213
zm", 332-4 Eliot, T. S., 107, 340
Deniz Feneri, 153,387 orak lke, 110, 157, 375
"Derin okuma", 382-4 Ellmann, Richard, 64, 73, 115, 142,
Dickens, Charles, 31, 67, 99,141, 315, 343, 344, 346
187, 220, 222, 227, 300, 403, 444 Emma, 126, 136, 139, 170, 254,
Antikac Dkkn, 220, 221 257-80
Byk Umutlar, 168, 169, 189, 307 Empati, bkz. Mesafe; Sempati
David Copperfield, 140, 510 Erasmus, 242, 324
Didaktik kurmaca, 4. Blm, 9, 43, Ermi Antonius ve eytan, 95, 99
67, 136, 307, 418 Estetik mesafe, 131, 132, 168, 241,
"Doan", 8, 26, 29,31,454,457 346, 387, 440
Don Quijote, 70, 71, 225, 226, 243, Etki trleri, 177-8
260, 383, 431 Euripides, 102, 103
Dostoyevski, Fyodor, 31, 70,123, Eyp'n Kitab, 15-6, 18, 29, 164, 313
144, 145, 186, 199, 229, 274,
299, 309, 419, 426, 436 Farrell, James T., 382
"Gln Bir Adamn D", 123 Faulkner, William, 39, 42, 43, 98, 99,
(n.26) 105, 120, 121, 139, 147, 154,
ahlaki karmaklk, 145 157, 164, 168, 169, 172, 173,
kiz, 186, 436 176, 186, 195, 196, 197, 198,
Karamazov Kardeler, 30, 70, 122, 202, 213, 247, 285, 294, 321,
182, 199, 274, 298, 299 322, 390, 408,417,444
Su ve Ceza, 140, 144-5, 202 Austos /, 9, 186, 198
Dnm, 168, 294-6 Deimde lrken, 69, 120, 173,
Deimde lrken, 69, 120, 173, 285 285
Dr. Faustus, 164, 167, 170 Ses ve fke, 122, 172, 212, 287,
Dramatik canlandrma, 39 320, 322,443
Dramatik ironi, 73; 156, 186, 189, "Yanan Samanlk", 322
190, 208, 244, 269, 270, 299, Fielding, Henry, 20, 28, 37, 44, 51,
389, 449 81-2, 92, 172-3, 184, 225, 229-
Dramatik monolog, 72, 264, 330 54, 331, 386
Dramatik, terim olarak analizi, 173-5 Joseph Andrews, 44, 81, 82, 92,
Dublinliler, 142 173, 225, 238, 495, 509
Dunton, John, 240, 251, 252, 253, 254 Amelia, zmni yazar, 82
Duygusal katlm, 138-42 Jonathan Wild, 82, 92, 166
ayrca bkz. Sempati taklitleri, 232-5
Duygusal younluk, ama olarak, 199, Tom Jones, 9, 45, 81-2, 92, 162,
389 165-7, 172, 182, 184, 191-2, 197,
Dnsel mesafe, bkz. Mesafe 212, 220, 227,229, 230-3, 238,
D, 171,285, 308-10 239, 243, 244, 258, 296, 300,
445, 447
Edebiyat teorileri, 45 zmni yazan, 191
Egoist, The, 165, 213, 293, 346 Finnegans Wake, 32, 137, 315, 316,
Ekmek ve arap, 43, 197 317, 339
Eliot George, 31, 59, 81,153, 211, ifresinin zlmesi, 315-6, 317
536 KURMACANIN RETOR
Fitzgerald, F. Scott, 76, 203, 204, 205, Goethe, 77, 416
206, 207, 208, 209 Gogol, 107, 108
M zikti Gece, 203-8 Gordon, Caroline, 32, 37, 40, 142,
Flaubert, Gustave, 9, 28-9, 34, 38, 52, 216, 341
77-8, 87, 91-2, 95, 130, 216, 287, Goriot Baba, 139
346 Governess, the, 233, 234
Ermi Antonius ve eytan, 95, 99 Grecilik, 141, 148
Gnl ki Yetimekte, 52, 85 Gr as, 55-6, 208, 261, 266, 279,
impassibilite zerine, 91-2 301, 379
ironinin kullanm, 94-5 James'te, 55, 292-8
Madame Bovary, 28, 38, 88, 285, sempati iin, 288-91
387 ayrca bkz. Yorum; Anlatc
yorumun kullanm, 164 Gsterme, 20
Ford, Ford Madox, 35, 39, 84, 98, Greene, Grahara, 42, 172, 193,200,
282, 327 401
Forster, E. M., 14, 28, 131, 147, 227 Brighton Rock, 168, 193, 291
Aspects o f the Novel, 28, 131 Gulliverin Seyahatleri, 9, 80, 162,
Hindistan'a Bir Geit, 116, 117, 202 224, 334,444
Frye, Northrop, 46 Gurur Dnyas, 162, 213
Gurur ve nyarg, 169, 170, 276,431
Gayriahsi anlat, 19, III. Ksm "Gln Bir Adanun D", 123
(f-y-) Gn Ortasnda Karanlk, 80
ahlak, 389-409 Gne de Doar, 212
bedeli, 353-87 Gvenilir anlat, mesafe kayna ola
znelcilii, 93-6 rak, 93
Gazap zmleri, 210 Gvenilir anlatc, 93, 7. Blm, 300,
Gecenin Sonuna Yolculuk, 391 304
Gemie dn (flashback), 30-1, Emma'da, 270-80
203-5 szc olarak, 29, 225-35
Genel kurallar tanmlanmas, 170-1
deerlendirmede faydaszl, 39- Gvenilir yorum, 183-222
47, 204-5, 216-7, 218 Gvenilirlik, 15
problemi, 389-90 ayrca bkz. Gvenilmezlik
ve tekil eserler, 176-7 Gvenilmez anlatc, 288, 309-10
Gerekilik, tanm, 170-1
kirlilik olarak, 129-30 Gvenilmezlik, 189, 252, 314-23
kriter olarak, 2. Blm (f.y.), 162 bedeli, 325-50
mutlak znellik, 60 James'te, 353-87
psikolojik, James ncesinde zorluk tanm, 172
kayna olarak, 336-7 ve sempati, 176
sre gerekilii, 30 Giivercinin Kanatlar, 182, 358
ve yapaylk, 131
Gerekilikler, snflandrlmas, 63-9 Hamlet, 88, 107, 163, 195, 202, 286
Gerilim, 44, 135-6, 268, 287, 299 Hardy, Thomas, 37, 89, 201, 209, 398,
Gizem hikyeleri, 135 401
Gizem, ama olarak, 208 Mayor o f Casterbridge, The, 37,
Gizemliletirme, 269-70, 298-9 431
d i z in 537
Haris, Mark, 12, 20, 100, 239, 319, niteliksel, 134-9
409 pratik, 139
Hawthome, Nathaniel, 36, 365, 416 lk dnem anlatlarda, 15 vd.
Hemingway, Emest, 20, 154, 163, lyada, 16, 190
249, 285, 291, 300, 313, 314, nan, 17, 21, 147-58
382, 398 nanlar, 5. Blm (.y.)
"Aydnlk ve Temiz Bir Yer", 313 Bennett'ta 155-8,
Her eyi bilen yazar, 185 biimlenii, 190-6, 270-6
Faulkner'da, 173 Intruder in the Dust, 172, 195
ayrca bkz. Yorum; Anlatc, her eyi roni, 19, 26, 172, 314-23, 333
bilen genel ama olarak, 39, 57, 385-6
Her eyi bilirlik, 172, 279 sorunlan, James ncesinde, 330-7
Hesse, Herman, 135, 300, 301 ronik karmaklk, 25-6
Hiciv, tutarllkla atma iinde, zlerkitle
334-5 yazara ynelik tavr, 4. ve 5.
komedi iin kullanlmas, 242-3 Blmler (.y.)
Hindistan'a Bir Geit, 116, 117, 202 ayrca bkz. Okur
Homeros, 16, 17, 18, 19, 31, 46, 103, zlerkitleler, kendilerine has zellikle
147, 184, 253, 433, 436, 450 ri, 93
lyada, 16, 190
Odysseia, 17, 31, 286, 450 James, Henry, 9, 22, 32, 33-5, 38,
HuckIeberry Finn, 141, 166, 167, 171, 48-50, 52-74, 95, 105, 111-2,
314, 376,440 114, 129-30, 138,149, 165,171,
gvenilmezlii, 314 177, 187-8, 205, 217, 226, 237,
Huxley, Aldous, 40, 41, 168, 206, 218, 246-7,257, 259, 259, 267-8,
242, 247, 301, 401 286-7, 293-4, 295, 297, 306, 310,
316, 325-9, 353-87
IH. Richard, 399 "Aspem'in Mektuplan", 368-78
Ibsen, Henrik, 111, 146 "Kurmaca Sanat", 20, 34, 38, 39
Impassibiliti, 77, 78, 91 "renci", 353, 379,492
"Yalanc", 360-8
eriden bak, 17-8, 22-4, 28, 285 Ambassadors, The, 56, 68, 111,
canlandrma olarak, 173-4 130, 149, 161, 162, 187, 188,
derinlii, 173-4 285, 306, 390
Emma'dA, 259-63 Art of the Novel, The, 33, 34, 48,
knada, 264-6 53, 56, 112, 130, 187, 246, 326,
Jameste, 292-8 353, 2. ve 12. Blmler (.y.)
Kafka'da, 294-6 Awkward Age, The, 67, 68, 69, 139,
Porter'da, 288-91 166, 187, 324, 329
ve sempati, 125-6, 257-63 Bir Kadnn Portresi, 112, 114, 237,
Yeni Ahit'te, 29 (n. 10) 370
kinci benlik, 81-2, 92, 93,118, 147-8, Bostonians, The, 68, 358, 370
163, 226 Daisy Miller, 296-8
kna, 123n, 264-7 esneklii, 33
lgiler ficelle kullanm, 9, 111-4
atmas, 143-6 genel amalan, 52-9
dnsel, 135-6, 144, 157 gzlemci teorisi, 353-60
538 KURMACANIN RETOR
gzlemcinin geliimi, 354-78 kontrol, 298-314
gvenilmez anlatc, 353-87 sanat konusunda, 302-6
niyet problemi, 353-87 Kalka, Franz, 168, 286, 294, 295, 300,
Notebooks ofHenry James, The, 11. 301, 307, 382, 389, 390,407
ve 12. Blmler (.y.) Dnm,168,294-6
okuru ekillendirmek zerine, 316 Kahkaha, sanatsal olmayan tepki ola
Ormandaki Yaratk, 292, 310, 366 rak, 129-33
Princess Casamassima, The, 56, . Kalpazanlar, 218, 224, 239, 403
227, 326, 357 Karakter
Roderick Hudson, 54, 246, 326, 358 gvenilirlik kant olarak, 24
Sacred Fount, The, 56, 306, 307, iki boyutlu, 20
329, 358, 385 kuruluu, 21
sanatsal ciddiyeti, 38 statik, 290
Spoils ofPoynton, The, 171, 197, ayrca bkz. Gvenilmezlik
358, 370 Karamazov Kardeler, 30, 70, 122,
What Maisie Knew, 56 182, 199, 274, 298, 299
Yrek Burgusu, 171, 325, 329, 353, Karanln Yrei, 164, 165, 300, 359
360, 367, 378, 380, 384 Karanlkta Kahkaha, 86
Jarrell, RandaD, 95, 316 Karmaklk, 59, 134, 315-8
Johnson, Samuel, 434 ama olarak, 202
Jonathan Wild, 81, 82, 92, 168, 331 Kasvetli Ev, 210, 212, 213, 298,404
Jones, Alexander E., 171, 328, 380 Katlm, 170
Joseph Andrews, 44, 81, 82, 92, 173, Kayp Cennet, 149, 150
225,238 Kayp Zamann zinde, 164, 167, 304,
Joyce, James, 36, 42, 46, 60, 63, 105, 305, 306,449, 460
121-2, 124, 141-2, 154, 165, 175, Keats, John, 77, 78, 99
197,247,301,314-7,339-50, Kiralk Tabanca, 200
381-2, 385,406,417,444 Kskanlk, 71-2
ama olarak "doal" zerine, 22 K Masal, 182
Dedalus, Stephen, 130, 132, 293, Kzl Damga, 212
327-35, 367 Komedi, 23-4, 63
eserlerinde ahlak, 132-33 Komik roman, Steme'den nce 237-43
Finnegans Wake, 22, 127, 155, Koro, tiyatroda, 221
301-3, 325 Aristoteles, 102
"ller", 26-27,153, 272 (n.3) Shakespeare'in kullanm, 182
Sanatnn Bir Gen Adam Olarak Yunan, retorik olarak, 102
Portresi, 97, 14-15, 132-33, Kral Lear, 88, 113, 120, 147, 318, 444
162-63, 198 (n.25), 271, 323-36, "Kurmaca Sanat", 20, 34, 38, 39
339, 367 Kurmacamn dier sanatlarla benzer
Stephen Hero'nun revizyonu, likleri
97,183, 332-35 mzikle, 38-9,104-5, 202
Uiysses, 19 (n. 11), 60, 64 (n. 63), resimle, 105
79, 144, 271, 272, 300, 325, 333, iirle, 38-9, 4. Blm (.y.)
371 tiyatroyla, 54, 202

Kafa kankl, ahlaki, 391-6 Lady Chatterleyin Sevgilisi, 89, 416


ama olarak, 299-302 Langbaum, Robert, 57, 65, 264
DZN 539

Lardner, Ring, 18,19,167, 168, 319 Merkezi istihbarat, 58, 138, 259,
"Tra", 18, 19,122, 168, 287 279, 287, 288
Lawrence, D. H., 63n, 89-91, 148-9 Mesafe, 60, 162-71, 214
Lady Chatterley'in Sevgilisi, 89-91, anlatc ile karakterler arasnda, 168
416 anlatc ile okur arasnda, 168-9
zmni yazar, 91,148-9 anlatc ile zmni yazar arasnda,
Lawrence, D.H., 90,415 168
Le Noeud de viperes, 152, 168, 387 an ve eksik mesafe koyma, 132-3,
Leavis, Q.D 9, 93, 328 381
Leggett, H.W 87, 227 duygusal, 132-3, 288
Lemer, Laurence, 11, 46,449 karmaas, bkz. roni;
Uwis, R. W. B 41 Gvenilmezlik
Lolita, 99, 252, 385, 387,402 kontrol, 257-80
Lord Jim, 66,435 problemleri, 353-80
Lubbock,Percy, 14, 20, 34, 35, 56, 68, ruhsal, 131
166, 188, 286, 326 Sanatnn Bir Gen Adam Olarak
Portresinde, 338-50
Macbeth, 109,122,123, 125, 169, soyut kriter olarak, 334
202 yazar ile anlatc arasmda, 170
Madame Bovary, 28, 38, 88, 285, 387 zmni yazar ile karakterleri arasmda,
Malraux, Andre, 42 169-70
Mann, Thomas, 195 zmni yazar ile okur arasnda, 169
Mansfeld Park, 276 ayrca bkz. Estetik Mesafe
Mansfield, Katherine, 12, 279, 395 Metafor, 30,198
Martin Chuzzlewit, 187 Method ofHenry James, The, 35, 69,
Maske, 82-3 139, 327, 329
ayrca bkz. Zmni yazar Middlemarch, 9, 161, 211, 213
Master of Ballantrae, 170, 172 Miller, Henry, 381, 385
Matthiessen, F. O., 56, 326, 328, 354, Mimetik roman, 67
370, 379 Mitler, 153
Maugham, Somerset, 91,141 Moby Dick, 172,215
Maupassant, Guy de, 53, 76, 168, 197, Moliere, 164-5, 244
198 Moll Flanders, 165, 335-6, 338
Mairiac, Franois, 60, 61, 96,98,124, canl psikolojik gerekilik, 336-7
152,168,176,285,387 Molloy, 300
hayatta ve sanatta "dzenleme" ze Monolog, 72, 110, 264n
rine, 32 gvenilirlii, 330
Le Noeud de vipres, 152,168, 387 Montaigne, 138, 235, 240, 241, 242,
Mayor o f Casterbridge, The, 37,431 243,251
McCarthy, Mary, 39, 188,381, 382 Mulaklk, 25-6, 311-4, 325
McKillop, Alan D., 229,236, 245, bal bana bir ama olarak, 59,
336, 337 303
Melodram, 88,130, 140, 321 karmaklkla karlatnhnas, 377
Melville, Herman, 192,215,216,217, kastsz, 11 ve 12. Blmler, 389,
218, 228 397-403
Meredith, George, 49, 50,73,142, ayrca bkz. Gvenilmezlik
154, 157, 293, 340,469 Muhteem Gatsby, 165, 170,189, 204,
540 KURMACANIN RETOR
205, 359 zdeleme, 94, 167, 170, 208,289,
Mutlak znellik, 60 291, 396
Mfikti Gece, 203, 204, 205 yazarla, 227-35
znelcilik, 93-6, 405-6
Nabokov, Vladimir, 86, 99, 315, 317,
385, 387, 402, 403, 436 "Palto", 107
Lolita, 99, 252, 385, 387, 402 Persona, 82, 93, 96, 334, 335
Nesnellik, 198, 345, 392, 407, 3. B ayrca bkz. Zmni yazar
lm (.>.) Platon, 108, 151, 397, 423, 448
Homeros, 16, 19 Platoncu eletiri, soyut ideallerin kul-
okurun nesnellii, 129-58 lanm, 108
yazann nesnellii, 77-96 Poe, Edgar Allan, 36, 166, 214, 215,
Netlik, kontrol, 298-314 216,217,218,314
ama olarak, 199, 200-1, 385-6, 389 Fetika, bkz. Aristoteles
Nihilizm, 144,150,311,312,405,406 Porter, Katilerine Anne, 19,71,173,
Niyet sorunu, 11-12. Blmler (.y.) 288, 328
Nostromo, 203 "Solgun At, Solgun Binici", 8,19,
Ntrlk/nesnellik, 77-86 288,446
imknszl, 343-4 Pound, Ezra, 98, 106, 147
kaytszlktan fark, 92 Princess Casamassima, 56, 227, 326,
yorumla ilikili olarak, 86' 357
Proust, Marcel, 42,46,64, 105, 242,
Odysseia, 17, 31, 286, 450 247, 301, 304, 305, 306,426,
Oedipus, 31, 88, 125, 140, 169 449, 450, 453,457
Oullar ve Sevgililer, 166 Kayp TLamann zinde, 164, 167
Okur, 67, 69, 168-9 Proust ile "Marcel" ayrm, 304-6
ve "sahte okur", 148-9 Proust, Marcel, 42,46, 64,105, 242,
varsaylan, 190 247, 301, 304, 305, 306,426,
yazarla szlemesi, 62 449, 450,453, 457
Olay rgs, 136
"Olay rgsz eserler" 135 Rabelais, 242, 330
Ormandaki Yaratk, 292,310,366 Retorik, 9-10,115-6
Ortega y Gasset, 39,40,106,130, "konu"dan ayrlmazl, 115-9
131,140, 352 ilevleri, 7. Blm
OtMIo, 88, 125,132, 145, 287, 320, Jameste, 112-6
434 kirlilik olarak, 20, 99-126
dramatik ironi, 320 Shakespeate'de, 120
Otobiyografi ve mesafe, 345-6 tebih ya da metafor olarak, 17, 30
Otobiyografik romanlar, mesafe soru ayrca bkz. Yorum; Gr as;
nu, 338-50 Gvenilir szc
Otorite, 172 Richardsoh, Samuel, 324
ayrca bkz. Gvenilir anlat Robbe-Grillet, Alain, 71, 396
Ovidius, 197 Koderick Huson, 54, 246, 326, 358
Roman
"renci", 353, 379 dolaymz gereklik olarak, 59-63
l ve vezin, 137 fikir roman, 49, 135, 143
"ller", 36, 286 tanmlama problemi, 46
DZN 541
Romanc kontrol, 288-98
khin-yazar, 407 ktle, 396-7, 391 -403
yan tutmayan Tann olarak, 60-1 sessizlik sonucu, 287
Romanc-kahraman, 306 tecrit sonucu, 288-96
Romancnn yargs, 408 Sentimental Journey, A, 330
ayrca bkz. Yorum Ses ve fke, 122, 172, 212, 287, 320,
Romanda ahlaktanmazlk, 322,443
bkz. Ahlak Sessiz Amerikal, 141, 168
Romantik dnem, 44 Shakespeare, 85-6, 87, 88, 109,113,
Ruh hali inas, 214-8 120, 125, 143, 151, 169,221,
Ruhsal mesafe, bkz. Mesafe 222, 320, 377, 378
Ruhsal yaknlk, 70-1 Hamlet, 88, 107, 163, 195, 202, 286
Kral Lear, 88, 113, 120, 147, 318,
Sacred Fount, The, 56, 306, 307, 329, 444
358,385 Macbeth, 109, 122, 123, 125, 169,
Sade, Marquis de, 169 202
Saf kurmaca, istenirlii, 119-26 nesnellii, 85-6
Saf sanat, teorileri, 101-8 Othello, 88, 125, 132, 145, 287,
"Saf iir", 104 320, 434
retorikle mukayesesi, 102 Siddhartha, 135
Saflk, Silone, Ignazio, 42,43,197
genel ama olarak, 109 Simgecilik, "romann lmnn" se
gerekilikle mukayesesi, 105-6 bebi olarak, 46
tam, imknszl, 108 Sinema/film, 291, 396-7
Sahneleme, retorik olarak, 102 Sir Walter Scott, 14
Sahte okur, bkz. Okur Sis, 17 n, 303-4
Sahteci Thomas, 192, 193 "Solgun At, Solgun Binici", 8, 19,
Salinger, J. D., 76,185, 226, 301 288,446
Sanatnn Bir Gen Adam Olarak Sophokles, 40,102, 103
Portresi, 88, 106, 141, 175, 212, Oedipus, 31, 88, 125, 140, 169
285, 340 Spoils o f Poynton, 171, 197, 358, 370
mesafe sorunu, 338-50 Steinbeck, lohn, 210
Tommaaoculuk, 341,342,348 Stendhal, 36,416
Sanatn gayriinsaniletirilmesi, 39-40, Stephen Hero, 106,197, 346, 347,
47,130 348, 349
Sartre, Jean Paul. 30, 31, .59,60,61, Steme, Laurence, 137,142,154, 168,
62,63,66,67.78.80, 105, 166, 236, 237,240, 242,243, 244,
283,311,412 245, 246, 247, 251, 252, 253,
Sava ve Bar, 212,433 254, 302,330, 340,426
Schorer, Mark, 84,89,90,266.267, Sentimental Journey, A, 330
282,341,384 Stcvenson, Louis, 73
Sempati, 17,18,21*2.84,87,88,93, Su ve Ceza, 144
125,142,170,176,226,28943. Svevo, Italo, 301
287,389-90 .9win, Jonathnn, 67. 122, 235, 242,
aynm gzetiMyM, 92-S 243.248.249,253,317,333,
dorudan ba|VliraM 109 3.34, 335
Dostoyevsici'di, 144 AlakHliutim Bir neri, 122. 333
542 KURMACANIN RETOR
GulUverin Seyahatleri, 9, 80, 162, Troilus and Criseyde, 165, 184
224, 334, 444 Trollope, Antony, 12, 37, 67, 76, 92,
Tale o f a Tub, A, 235, 242, 243, 99, 100, 173, 217, 219, 337, 395
248,253 Tutarllk, 20, 25, 268, 334
Trler, 45
ato, 285, 286, 300, 301, 308, 390 "ironik trajedi", 56
len, 300 aray roman, 135
dedektif hikayesi/roman, 94, 136,
Tale o f a Tuh, A, 235, 242,243,248, 291,445
253 duyarllk roman, 153
Tarafszlk, bkz. Impassibilit duygusal roman, 143
Tartuffe, 164, 244 epik, 44
Teknik, eletirel, 2. Blm (.y.), fikir roman, 49, 135, 143
123-25, 133-5, 388-90 hicivse! fantazi, 41
Teknik ironik komedi, 56, 376
temel ilgi olarak, 138-9 itiraf, 46
ayrca bkz. Retorik karakter geliimi hikayeleri, 169
Tema rntleri, 135 komedi, 44-5
Tematik eletiri, 41 komik tiyatro, 45
Thackeray, William Makepeace, 14, macera hikyesi, 291
35, 50, 67, 84, 213, 227, 324, mersiye, 44
337, 395 nesirle yazlm komik epik, 44
Thompson, Lawrance, 109, 142, 154, romans, 44,46n, 47,130
340 snflandrma problemi, 46-7
Ticari yazar, 408 tanmlanmas, 42, 44
Tiyatro/drama trajedi, 44
kurmaca ile mukayesesi, 399-400 Twain, Mark, 168
Lubbock'ta anahtar terim olarak,
34-5 Uultulu Tepeler, 210, 383
retorik olarak, i 10 Uiysses, 30, 69, 73, 88, 154, 285, 286,
Tolstoy, Leo, 14,154, 210, 211, 343 314, 315, 339, 340, 342, 343,
TomJones, 9, 45, 81-2,92, 162, 165- 344, 347, 385, 450
7, 172, 182, 184, 191-2, 197, Unamuno, 171, 301, 303, 304
212,220, i n , 229,230-3,238, Uyum, kriter olarak, 134,230, 231
239, 243, 244, 258, 296, 300,
445,447 slup
Ton, 171 kriter olarak, 218
soyut kriter olarak, 334 muamma olarak, 393-4
ayrca bkz. Mesafe, roni
Trajikomedi, 274 V. Henry, 221
Trilling, Lionel, 40, 385, 402 Valry, Paul, 104, 388
Tristram Shandy, 20, 162, 164, 165, Varoluu romanlar, 30
167, 168, 169, 180, 235, 236, Vatikan'n Zindanlar, 288
237, 238, 240, 242, 243, 245, Venedik Taciri, 87, 88, 461
247, 248, 250, 251, 252, 254, Vergilius 197
308, 380, 437, 444, 461, 463 Voyage round the World, 251, 252
taklitleri, 232-7
d iz in 543

Warren, Joseph, 14, 34, 69, 205, 327, Yeats, William Butler, 73, 98, 149,
328, 329, 469 174, 175
Warren, Robert Penn, 101, 398 retorik zerine, 98
Watt, Ian, 10, 51, 257, 332, 335, 399 Yorum, 20, 35, 37, 67, 73, 126, 167,
romann bnyevi mulakl zeri 321
ne, 399 Amelia, 81-2
Waugh, Evelyn, 170,212,213, 285 anlam, analizi, 27-8
WeUs, H.G., 14, 325, 326,470 Austen, 265, 270-80
What Maisie Knew, 56 deerlendirme olarak, 191-6
Wilson, Edmund, 30, 273, 327, 340, Dickens, 220-2
379, 381, 383, 385 Dostoyevski, 199
Woolf, Virginia, 63, 64, 66,101, 105, Eliot, George, 211, 227
139,143, 153,154, 155,176, Faulkner, 186-7, 195, 322-3
285, 387,404, 405 Fielding, 37,191-2
Greene, 193, 200
Yabanc, 154, 167, 285, 305, 310 Hardy, 37, 201
"Yalanc", 360-8 James, 68,114
"Yanan Samanlk", 322 Joyce, 347, 348-9 (n. 38)
Yanstc, 52, 165, 169 nesnellie ihanet olarak, 93
berrak, 55 zbilinli, 218-22, 8. Blm (.y.)
gvenilir, yazar sessizliinin zerin retorik olarak, 167,7. Blm (.y.)
deki etkileri, 288-91 Steme, 8. Blm (.y.)
kusurlu, 354-60 temel biim olarak, 167, 8. Blm
nc tekil ahs, 165-6 ( -> )
ayrca hkz. Merkezi istihbarat; tiyatro, 225-54
Anlatc tutarlla tehdit olarak, 235-47
Yanszlk, 24-5, 87-91 ve gereklik, 2. Blm (.y.), 70
Yazar Yunan korosu, 109
kendisi iin yazar, 98-126 ayrca bkz. Yazarn sesi
okurla uyumsuzluu, 402 Yourcenar, Marguerite, 386
okurlarm yaratmas, 128, 409 Yunan tiyatrosu, 169
silinmi, 19; ayrca bkz. Gayriahsi koro, retorik ilevi, 109
anlat tarafszl, 87-8
szcs, 6. Blm Yrek Burgusu, 171, 325, 329, 353,
yokmu gibi grnme zorunluluu, 360, 367, 378, 380, 384
59-63
ayrca bkz. Zmni yazar Zmni yazar, 80-5, 163, 164, 169-70,
Yazarn ikinci benlii, 81 214, 225-35, 407-8
ayrca bkz. Zmni yazar Austen'da, 157, 270-80
Yazann sesi, 19, 162, 286 Faulkner'da, 157
kirlilik olarak, 33, 133 Fielding'de, 157
nesnellik adna saldrya uramas, gerek yazarla ilikisi, 96
27, 2. ve 3. Blmler (.y.) James'te, 149
saflk adna saldrya uramas, Lawrence'ta, 89-90, 148-9
4. Blm (f .y.) Meredith'te, 167
ayrca bkz. Yorum Zola, Emil6,197, 198, 400
Yazann yargs, 29, 123

You might also like