You are on page 1of 213

Charles Bukowski

. . .

B i R B EN MIYIM
B Y L E YA AYA N ?
Parantez Gazetec!ik ve Yaymctl!k Ltd
stiklal cad. 212, Aznavur Pasaj Alt Kat, no.8 Beyolu - STANBUL
Tel/ Fax: (0212) 252 85 67 E Posta: paranez@yahoo.com
web: www.geocities.com/parantez
Birinci Bask: Ekim 2003
Yayn Yneuneni: Metin Celal, eviri: Avi Pardo, Kapak Dzeni: Nurcan Zarnur
Bask: Mart Matbaas (Tel. 321 23 00)
Kitabn Orjinal Ad: "what matters most is how well you walk hrough he fire" 1. ve 2.
Blm
Copyright: 1999 by Linda Lee Bukowski, This book is published wih he arragements of
Ecco, an imprin of Harper Collins Publishers ine. (ONK Agency Ld.)
Trke Yayn Haklar: Parantez
.
Charles Bukowski
. . . .

BiR BEN MIYIM BOYLE


YAAYAN?
atein iinden ne denli iyi yrdndr mesele -1

eviri: Avi Pardo


parantez
Marina Louise Bukowski iin
1.
mavi boncuklar
ve
kemikler

5
babam ve aylak

almaya inanrd babam.


ii olduu iin
gururlanrd.
bazen isiz kalr,
o zaman da ok
utanrd.
o kadar utanrd ki,
komular renmesin diye
evden sabah kar,
akam dnerdi.

ben,
kap komumuzu severdim :
arka bahesindeki koltua oturup
garaj kapsna izdii dairelere
dart atard.
1930 ylnn Los Angeles' nda
Goethe, Hegel, Kierkegaard,
Nietzsche, Freud,
Jaspers, Heidegger ve
Toynbee 'nin inkar etmekte
zorlanacaklar bir
bilgelii vard adamn.

7
bacaklar, kalalar ve k

rahipten holanyorduk nk bir keresinde


klahta dondurma satn alrken grmtk onu,
dokuz yandaydk o zaman, en iyi arkadamn
evine gittim,
annesiyle babas genellikle iki iiyor olurlard,
kapy ak brakp radyoda
mzik dinlerlerdi,
bazen annesinin etei yukar syrlr,
bacaklar beni heyecanlandrrd,
siyah cilal ayakkablar ve naylon oraplar
beni tedirgin eder, rktr,
ama bir ekilde de
heyecanlandrrd -
kazma dilere ve sradan
bir yze sahip olsa da.

on yana geldiimizde babas


beynine bir kurun skp
intihar etti,
ama en iyi arkadam ve annesi
o evde yaamay srdrdler,
annesini elinde al veri
antasyla yokuu trmanrken grr,
onunla birlikte yrmeye balardm
bacaklarnn ve kalalarnn
bir arada ileyilerinin hayli farknda,
her zaman sevecen konuurdu benimle,
bir keresinde oluyla birlikte kiliseye,
gnah kartmaya gitmitik,
rahip iman ve iyi bir kadnla birlikte
8
kilisenin arkasndaki
kk evde
yayordu.
ziyaretine gittiimizde
her ey scak ve rahat grnmt bana
1 930 ylnda
nk
dnya apnda bir buhran yaandn,
deliliin ve hznn ve korkunun neredeyse
her yerde olduunu
bilmiyordum.

9
igloo

ad Eddie' ydi,
kuyruu kvrk,
r,
beyaz bir kpei vard,
Alaska Kurt 'u,
Kuzey Kutbu 'nda
kzak ekenlerden,
gloo koymutu adn,
ve bir okuyla
yay vard Eddie' nin,
birka haftada bir
kpein yan tarafna bir
ok sallar
sonra da koarak eve girip
gloo'nun okun zerine
dtn sylerdi.
kpek ald eitli ok
yaralarna ramen hayatta
kalmay baard,
ama ben aslnda ne olup bittiini
biliyor,
Eddie 'den pek
holanmyordum.
bo bir arsada
amerikan futbolu oynarken
Eddie 'nin bacan krdmda
gloo'nun intikamn almtm kendimce.

10
Eddie 'nin babas
babam arayarak Eddie'nin onlara
bacan isteyerek krdm
itiraf ettiini sylemi,
bizi davac olmakla
tehdit etmiti.

kimse de para yoktu zaten,


Eddie 'nin babas
San Diego 'da i bulduunda
oraya tanp
kpei braktlar.
biz aldk.

hayli aptal kt gloo,


tepkisiz,
cokusuz,
dilini karp derin derin
solur,
yemek yemedii zamanlarda
uyurdu,
dklad zaman kn
bahenin imlerine
srterek temizlese de
kuyruunun altnda
mis kokulu
kahverengi
iri bir leke eksik olmazd.
birka ay sonra
dondurmac kamyonunun
altnda kalp
kzl bir rman iinde
can verdiinde
ok da ac ekmedim,
Eddie'nin bacan krmay
baarmann memnuniyeti
iindeydim hala.

12
fareler

babam fare yavrularn yakalad,


canlydlar hala,
tek tek
kalorifer kazanna att onlar.
Kazandan alevler ykseldi
ve babam o kazana atmak
geldi iimden,
olanakszd ama,
henz 1 O yandaydm.

"pekala, ldler," dedi bana,


"ldrdm orospu ocuklarn ! "

"bunu yapman gerekmezdi ! "


dedim.

"evi istila etmelerini


yeler miydin?
her yere minik minik
sar ve hastalk tarlar!
sen olsan ne yapardn
onlar?"

"evcilletirirdim. "

"evcilletirir miydin?
. .

neyn var senn


allah akna?"
kazann iinden ykselen
alevler snmek
zereydi.
ok geti artk,
bitmiti.

bir kez daha


babam
kazanmt.

14
bahem

gnete ve yamurda
gece ve gndz

iektir ac
ieklerdir aclar

srekli aan.

15
bacaklar ve beyaz butlar

mz dokuz-on yalarndaydk
saat dokuz buuk sularnda
park girii boyunca sralanm
allarn arasna girip
perdenin arasndan
bacak bacak stne atm Bayan Curson'un
bacaklarn dikizlerdik -bir aya srekli
sallanrd, o ne ince ve zarif
bilekli !
Etei diz hizasndan yukarda
olurdu genellikle,
orabn tutan jartiyerinin
zerinden beyaz budundan
bir para grnrd
arada srada.
o mkemmel butlar
soluk solua seyrederken
ne dlere dalardk!
birden kpei dar karmak iin
Bay Curson koltuundan
kalkard
ve biz komaya balardk
deli gibi,
yabanc bahelerden geer,
iki metre uzunluunda
tel rglerin zerinden atlardk,
de kalka uzun sre
kotuktan sonra nihayet
cesaretimizi toplayp
kola imek iin bir
16
hamburger bfesinde dururduk.
Bayan Curson' n
bacaklarnn o zamanlar bizim
iin ne ifade ettiinin hibir zaman
farknda olmadndan
emnm.

17
Armentieres'li Matmazel

savalar kanlmazsa ayet


en kral B irinci Dnya Sava ' yd galiba.
gerekten, iki taraf da son derece hevesliydi,
savamak iin bir gayeleri vard,
savamak iin bir gayeleri olduunu sanyorlard,
kanl ve yanlt, ama Romantik' ti.
snglerinin ucunda bebeklerle
o iren Almanlar, falan filan, ve
bir sr milliyeti ark, ve her iki tarafn
askerlerini
ve paralarn seven kadnlar.

Meksika savann ve dier savalarn


lafn bile etmeye demez.
Sava, bir film.

ok hzl geliyor savalar artk,


sava yanls arkadalar bile yorgun dyor,
kinci Dnya Sava belledi analarn,
sonra da Kore, ah o Kore,
irenti, tek kazanan
karaborsaclar olmutu,
ve GM ! -Vietnam,
tarihiler o sava iin bir ad ve anlam bulurlar herhalde,
ama nce genler uyand,
imdi yallar da uyanyor,
neredeyse herkes savaa kar,
hakl ya da haksz,
kazanamayacaksan savaa girme.

18
ocukluumu anmsyorum,
Birinci Dnya Sava biteli on ya da on be yl olmutu,
Spad ve Fokker model maket uaklar yapar,
Flying Aces dergisi satn alrdk,
B aron Manfred von Richtofen' i ve
Yzba Eddie Rickenbacker'i bilirdik,
hayali tfeklerimizle hayali siperlerde
sng muharebelerine girerdik . . .
ve o filmler, dram ve heyecan dolu,
Kaiser'i neredeyse ele geirdiimiz, bir keresinde
neredeyse kardmz
ve sonunda o miferleri ivili orospu ocuklarnn
iini sonsuza dek bitirdiimiz
canm B irinci Dnya Sava.

ocuklar maket sava uaklar yapmyorlar artk,


hayali pirin tarlalarnda dvmyorlar,
savan yararsz, yerleri sprmek ya da p toplamak
kadar sradan bir i olduunu biliyorlar,
kovboy filmine gitmeyi ya da ah veri
merkezlerine taklmay ya da hayvanat bahesine
veya futbol mana gitmeyi yeliyorlar,
kolej, otomobil, kadn, ev ve barbek hayalleri kurmaya
balamlar bile, bir baka dn tuzana
yakalanmlar, onlar sava kadar
abuk ldrmeyecek bir dn, en azndan
bedensel olarak.

yanl da olsa elendiriciydi B irinci Dnya Sava bizim iin,


Jean Harlow'u, James Cagney 'i
ve "Armentieres 'li Matmazel, Parley-Voo? "yu
verdi bize,
19
oyun dolu uzun le sonralar verdi,
(oumuzun yaknda bir baka savata
leceinin farknda deildik)
evet, iyi kandrdlar bizi, ama gentik ve kandk
byklerimizin yalanlarna.

bakn nasl da deiti imdi -


ocuklar bile
kandramyorlar artk,
bu konuda deil
en azndan.

20
babanm byk gnl maceras

bir gn
ilkokuldan eve dndm,
annem oturmu
alyordu,
koca burunlu bir kadn vard,
babam da evdeydi.
annem, "yanma gel," dedi,
yanna gittim,
"beni seviyor musun?" diye sordu ,
emin deildim ama,
"evet," dedim.
sonra babam bana,
"defol git hurdan," dedi
ve annem,
"hayr, Henry, kal," dedi.
"ldreceim seni," dedim babama.
"Tanrm," dedi koca burunlu kadn,
"ben kyorum bu evden ! "
"kimi seviyorsun?" diye sordu annem babama.
babam alamaya balad,
"ikinizi de seviyorum,"
dedi.
"ldreceim seni,"
dedim yine babama.

koca burunlu kadn antasn kapt gibi


evden kt.
"Edna! Dur! " diye bard babam.
kadnn peinden kotu.
ben de babamn peinden.
21
Edna babamn arabasna bindi
motoru altrp arabay
srd, anahtarlar
ondayd, babam arabann arkasndan
koup Edna'nn antasn kapmay
baard, ama Edna durmad.

eve dndmde
annem bana,
"onu sevdiini sylyor. bumunu
grdn m, Henry?" diye sordu.
"evet, grdm," dedim.
"lanet olsun," dedi babam, "ocuu
kar burdan! "
"ldreceim seni ! " dedim ona.
stme yrd.
tokad grmedim.
kulam ve yanam yanyordu,
yerdeydim -
kafamn iinde
krmz bir k akt,
bir zil sesi duydum.
kesildi. kalktm ve
yumruklarm sallayarak
saldrdm.
ldremedim onu.

bir ay sonra
adamn teki kavgada
babamn kolunu krnca
ok sevindim.

22
1935'in frnclar

annem, babam ve ben


haftada bir gn
devletin yiyecek yardmn
almak iin markete giderdik:
konserve fasulye, konserve sosis,
konserve et, biraz patates,
birka yumurta.
erza byk torbalara
koyup eve
tardk.

marketten karken
dardaki byk pencerenin
nnde durup ierde
hamur youran frnclar
seyrederdik mutlaka.
be kiiydiler,
gen ve yapl adamlar,
be tahta masann banda
kafalarn kaldrmadan
aralksz alrlard.
zaman zaman
havaya frlatrlard hamuru,
farkl byklk
ve biimdeydi hepsi.

biz srekli atk,


hamuru youran,
havaya frlatp eviren
adamlarn grnts
23
mucizeviydi,
gerekten.
ama sonra gitme zaman
gelir,
ar torbalar yklenip
evin yolunu tutardk.

"o adamlarn bir ii var,"


derdi babam.
her seferinde sylerdi bunu.
ne zaman frnclar
seyretsek
sylerdi mutlaka.

"konserve eti piirmenin yeni


bir yolunu buldum galiba,"
derdi annem de
her seferinde.
bazen
sosisleri.
yumurtalar her trl
yemitik zaten:
sahanda, rafadan, kat, omlet.
en ok konserve etin
zerine rafadan yumurta
krp yemeyi
seviyorduk.
ama bir sre sonra
o da ekilmez
oldu.
ve patatesler; kzarttk,
frna verd ik ,
24
baladk.
ama patates,
konserve et, yumurta
ve fasulye gibi bktrmyordu
nsan.

bir gn eve geldik,


erza mutfak masasnn
stne boalttk ve
seyrettik.
sonra dnp
mutfaktan ktk.

"banka soyacam ! " dedi babam


birden.

"oo, hayr, Henry, ltfen ! "


dedi annem,
"ltfen yapma! "

"biftek yiyeceiz, kusuncaya


kadar biftek yiyeceiz ! "

"ama Henry, senin


silahn yok ki. "

"Paltomun iinde silah


varm gibi yaparm! "

"Benim bir su tabancam var,"


dedim, "onu kullanabilirsin. "
babam bana bakt.
"sen," dedi, "ENEN KAPA ! "

dar ktm.
arka balkonun basamaklarna oturdum.
ierde konutuklarn duyuyordum,
ama anlayacak kadar deil.

sonra seslerini
ykselttiler.

"her eyi piirmenin


yeni yollarn bulacam ! " dedi annem.

"gidip lanet bir banka


soyacam ! " dedi babam.

"Henry, ltfen, ltfen yapma! "


dedi annem.

basamaklardan kalkp
geceye doru
yrdm.

26
insanlar

herkesin zlmeye balad


gn gelir atar sonunda,
ve ite:
bir odada bo kllkler sadece,
ya da taraa taklm bir tutam sa
erimekte olan aynda.

klden,
kuru yapraklardan
ve okyanus gemisi misali geip giden
elemden
baka bir ey deil
her ey.

kan dolduklarnda ayakkablar


bilirsin
ldklerini.

gerek devrim
gerek irentiden kaynaklanr;
aresiz kaldnda
aslan ldrr yavru kedi.

27
ocukluumun kiliselerindeki heykeller
ve ayaklarnn dibinde yanan mumlar;
ah, onlar alp
aabilsem gzlerini,
elleyebilsem bacaklarn,
duyabilsem
al azlarndan dklecek
gerek
al
szckleri.

28
oda kiralayan gzel kz

New Orleans'ta
gen ve gzel bir kz
kiralk bir oda gstermiti bana,
oda lotu, birbirimize
ok yakn duruyorduk,
bana, "odann haftal drt dolar elli sent," dedi
ve ben "genellikle dolar elli sent derim,"
dedim lo n altnda,
ama oday tutmaya karar vermitim, nk
onunla arada srada holde
karlaabilirdim,
ve o anda
kadnlarn neden onun gibi olmalar
gerektiini anlayamadm,
srekli bir iaret vermeni
bekliyorlard,
ilk adm atman, ya da
atmamam,
ben de
"oday tutuyorum," dedim ve
paray eline tututurdum,
araflarn kirli, yatan yaplmam
olduunu grmeme ramen,
ama gentim, bakirdim,
rkektim,
kafam karkt.
ona paray verdim,
dar kp kapy arkasndan kapatt
ve ne tuvalet vard odada,
ne lavabo,
29
ne de pencere.
intihar ve lm kokusu sinmiti odaya,
soyunup yataa girdim,
bir hafta kaldm o odada,
ok insanla karlatm o holde,
yal ayyalar,
aylaklar,
atlaklar,
dzgn genler,
can skc ihtiyarlar,
ama o kz grmedim bir daha.

sonunda hemen kedeki pansiyonda


baka bir odaya tandm,
haftal dolar elli sentti ve
bir baka dii tarafndan ynetiliyordu,
yetmi be yanda bir yobaz,
a ve sakat,
hi sorun kmad ama
aramzda.

lavabosu da vard odann,


penceresi de.

30
ok erken

o Philadelphia barnda
imeden nce birasna
i yumurta kran
bir Hollandal vard.

7 l yandayd.

ben 23 yandaydm,
ondan tabure uzaa oturmu
hzn
yakyordum.

krpe ve deerli
strrabyla
bam ellerimin arasna
almtm.

ve itik
birlikte.

"kendini kt m hissediyorsun, evlat?" diye sordu.

"evet, evet, evet."

"evlat," dedi, "senin yaadndan daha ok


uyudum ben."

31
ne iyi bir
ihtiyard

yattrc,
altn,
ksa bir sre sonra
ld.

32
spirto?

umursadm iin deil


ama kanmca
Philly 'de barn son taburesinde
bakalarndan iki dilenerek geirdiim sre
sosyal merdivenin en alt basamayd
bir gn bir beyefendi ieri girip yanma
oturuncaya dek.
nefesi gerekten GREN kokuyordu.
sormadan edemedim,
"ne itin sen Allah akna?"
"ispirto,"dedi.
"ispirto mu?" diye sordum.
"evet, u itiin pislikten ok daha
ucuz, bir dolap dolusu ispirtom
var evde."

ondan ekiniyordum biraz,


hissetti.
"benden ekinmen iin bir neden yok," dedi,
"iyi biriyim, sana bir bira smarlyaym."
"hayr, hayr, gerekmez . . . "
"srar ediyorum . . . ben bile bir tane ierim. "

iki f bira smarlad barmen


Jim'e.

biram kaldrdm. "erefe ! " dedim.


"erefe ! " dedi.

33
"sen ve ben farklyz," dedi, "sen iki dileniyorsun,
ben ispirto iin para."

"ama ikimiz de dilenciyiz ! "

"doru," dedi glerek.

biralarmz itik.
yanmda biraz bozuk para vard,
bir tane de ben ona smarladm.

konumadan oturduk ylece.


birasn bitirdi, sonra barn
orta ksmnda oturan iki adam
fark etti.
"affedersin," dedi.

kalkp adamlarn yanna gitti,


arkalarnda durdu ve
bir ey sordu.

"s.ktir git yanmdan! " dedi adamlardan


biri yksek sesle.

"evet ! " diye bard teki.

sonra barmen Jim bard,


"defol git hurdan ! "

adam kapdan kp gitti.

34
Jim yanma geldi.
"o orospu ocuuyla konuman
istemiyorum ! " dedi bana.

"Jim, kt biri deil o ! "

"delinin teki, ispirto iiyor!

barn zerindeki bardaklar


alp ykamaya balad.
ok fkeli grnyordu.
br iki adam dosdoru nlerine
bakyorlard,
tek kelime etmeden.
onlar da hayli fkeli grnyorlard.

ispirtonun nasl bir ey olduu konusunda en ufak


bir fikrim yoktu, Philly'de ispirto
ien kimseye rastlamamtm.

oturup daha iyi zamanlar


bekledim.

35
Pershing Meydan, Los Angeles, 1939
hatiplerden biri Tanr 'nn varln
bir dieri yokluunu kantlard.
krlam sar salarna balad kirli mavi
kurdelesi, beyaz izgili elbisesi ve tenis ayakkablaryla
plak dizleri kirli kak kadn
ve krk keelemi iri kpek vard sonra.
nereye gitsen karna kan
gitarist, davulcu ve flt,
imlerin zerinde
uyuyan araplar,
ve drt nala zerimize doru
geliyordu sava,
ama kimse konumuyordu
sava hakknda nedense,
ya da bana denk gelmemiti.

hava kararrken
6. Sokak'taki barlardan birine girerdim.
19 yandaydm ama 30 gsteriyordum.
bir sulu sko syleyip
taburelerden birine otururdum
ve kimse rahatsz etmezdi beni
sava drt nala zerimize doru
gelirken.
hava karardktan sonra
itiklerimin parasn demeyi reddeder,
daha ok iki talep ederdim.
"bana bir iki daha verin yoksa
datrm buray ! "
"pekala," derlerdi, "bir iki daha, ama
bu son, bir daha da buraya gelme ltfen. "
36
gentim, seviyordum kabadaylk taslamay.
dnya bir anlam ifade etmiyordu
benim iin.

gecenin ilerleyen saatlerinde


Pershing Meydan 'na
gider, banklardan birine oturup
halk dinlerdim.
imlere uzanm araplar
misk ve porto arab paylarlard
sava drt nala zerimize doru
gelirken.

sava ilgimi ekmiyordu.


hibir eyim yoktu, hibir ey
istemiyordum.
bir ie viskim vard, onu
frtlyor, sigara saryor
ve bekliyordum.
ktphanedeki kitaplarn yarsn
okuyup tkrmtm.

drt nala zerimize doru geliyordu sava.


gitarist gitarn alyordu.
davulcu davulunu alyordu.
flt fltn alyordu.
hava serin ve berrakt
drt nala zerimize doru gelirken sava.
gkyzne uzansan yldzlar tutabilirdin sanki
ve sigaralarn yank krmz ular
parlard
ve bir sr ksren,
37
glen, sven insan olurdu etrafta,
kimi gevezelik eder, birou da
hibir ey yapmadan
oturup dua ederdi.
yoktu yapacak bir ey,
1 939 ylndaydk ve
ne Los Angeles 'ta ne de
baka bir
yerde
bir daha
asla 1 939 olmayacakt
ve gentim, kabadayydm,
srm gibiydim
ve bir daha asla yle
olmayacaktm
drt nala zerimize doru gelirken sava.

38
1940 yllndan bir sahne:

"senin sk bir herif olduunu biliyordum," dedi.


"sanat dersinde snfn en arka srasna oturur,
tek kelime etmezdin.
sonra o kirli sar sal tiple
tututuun korkun kavgada grdm
sem.
severim senin gibi adamlar, endersiniz, isiniz,
kendi kurallarnz koyarsnz! "

"siktir git gzmn nnden ! "


dedim ona.

"grdn m?" dedi. "grdn m?"

irendirmiti beni.
dnp uzaklatm.

alt etmiti beni.


tahamml edemediim bir ey varsa
o da
vgyd.

39
byk amm

Alameda Caddesi 'nin batsnda


bir floresan fabrikasnn
paketleme blmnde alyordum
ve lln tekiyle
beraberdim.
her nne kan dzyordu,
beni bile.
ve onu terk edecek saduyudan
yoksundum.
neyse, btn gn alyordum
ve btn gece iiyorduk
ve her sabah
Sunbeam Aydnlatma irketi 'ne
geldiimde
ayn eyi kkrerdim :
"kimse bana bulamasn,
hi havamda deilim. "

bir sabah
paketleme blmne geldiimde
zerinde kk bir kulpu olan
kocaman, elikten bir gen duruyordu yerde.
ne olduunu bilmiyordum.
mrmde yle bir ey grmemitim.
nemi de yoktu.

btn katiller, boalar ve


kasl azmanlar elikten geni
kaldrmaya alyorlard.

40
"hey, Hank, yavrum!" diye bard iilerden biri,
"unu denesene!"

"pekala," dedim.

tezgahn arkasndan ktm, elikten


genin yanna gittim, kulpundan
kavrayp kaldrmay denedim. Havagaz. Yz elli
kilo vard rahat.

tezgahn bana dndm.

"Hank, n'oldu yavrum?"

"eline fazla patlatyorsun galiba, koum ! "

"of, tanr akna," dedim.

tezgahn arkasndan kp
genin bana getim,
kulpundan kavradm, yarm metre
havaya kaldrp yere braktm,
sonra tezgaha dnp floresan
lambalarn paketlemeye
devam ettim.

"tanrm! grdn m, moruk?"

"grdm ! kaldrd ! "

"bir de ben kaldraym u orospu ocuunu !"

41
kaldramad. teker teker hepsi
denedi. ar elikten nesne
kprdamad bile.

ilerinin bana dndler.


leye doru arkasnda vin bulunan
bir kamyon geldi. Vin aa indi,
elikten geni kavrad, kaldrd,
gcrdaya gcrdaya kasaya ykledi.

bir hafta boyunca


benimle daha nce hi konumam
Zenciler ve Meksikallar
benimle dostluk kurmaya altlar.
yepyeni bir saygnlk
kazanmtm.

bir hafta sonra


herkes olan unutmutu
ve
szel olarak beni kesmeye,
paralamaya
ve dalga gemeye
baladlar yine,
her zamanki
samalk.

benim bildiim bir eyi


onlar da biliyorlard:
byle bir eyi bir daha asla
yapamayacaktm.

42
demiryollar

arabamla demiryollarnn yanndan geerken


(zellikle deil, bir yere giderken)
iimde uyanan duygular
bakalarnn iinde baka eylere kar uyanan duygular.
raylar, yk vagonlarn,
sarnl vagonlar
ve yolcu vagonlarn gryorum,
hepsi hareketsiz ve mkemmel bir biimde dizilmi
ve tek bir lokomotif yok ortalkta
(nerede bu lokomotifler?)
arabam ar ar srrken bam yana evirip
seyrediyorum, devasa bir avlu, tek
allahn kulu yok grnrde,
sonra geride kalyor her ey,
ve romantizm deil
iimde bu duygular uyandran,
beynimin arkasnda bir yerde
ad olmayan ve bana kendimi
srekli iyi hissettiren bir ey,
baz erkekler ak denize
ya da dalara ya da vahi hayvanlara
ya da kadnlara bakarken kendilerini
nasl iyi hissederlerse yle,
ben de severim saydklarma bakmay,
vahi hayvanlara ve kadnlara zellikle,
soluk yazlaryla o gzelim eski vagonlar
ve o sarnl iko vagonlar
yle sra sra dizilmi beklerken grnce
bir sessizlik ker iime,
baka erkeklerin baka eylerde bulduklar bir ey
43
bulurum onlarda,
kendimi daha iyi hissederim
ve frsat doduunda
gzeldir kendini iyi hissetmek
nedensiz.

44
k saati

iyerine girdim, zaman kartlar


yerlerinde deildiler personel
blmnden Spindle' a gitme
k zorunda kaldm ve bana ne o
ldu Chinaski? diye sordu, allah
kahretsin, btn kartlar alnm
, kartm basamadm, dedim ve
bana bir saat ge kaldn, dedi, b
o versene sen, dedim, kol saati
m tam alty gsteriyor, ve bana
k saatine getik dedi, k saati
ne getiimizi nasl bilmiyorsun
? ve ben televizyonum yok gaze
te de okumuyorum, radyoda ise
sadece klasik mzik dinlerim, d
edim ve Spindle brodaki dierle
rine dnp, baksanza, Chinaski t
elevizyonu olmadn, gazete ok
umadn ve radyoda sadece klas
ik mzik dinlediini sylyor, ina
nsam m? dedi ve biri, inansan iyi
edersin, dedi, kak kedinin biridir
o, daha kana rastlamadm, ve S
pindle zaman kartm karp bana
uzatt ve pekala, dedi, bas kartn, k
aybettiin zaman maandan kesile
cek, ben de kartm alp saatin yann
a gittim, zmbaladm ve ieri girdim,
herkes bana pis pis bakyor, beni ek
itiriyordu, kartm 88. sradaki us
45
ta bama teslim ettim ve oturu
p almaya baladm.

46
at martaval

at avluda duruyordu ve
kadnlar ata bakmak iin dar ktlar
ve kadnlardan biri ata binip
biraz dolat, aa dallarndan birine
taklp boynunu kracakt az kalsn ve
ben mutfakta durmu
gne n, duvarn eimini ve
llmeye gnll her eyi
lmekle meguldm ve
kadnlardan biri iri, beyaz
ve imand ve can atyordu dzlmeye
ama bir ay ene patlatmak ve bir yllk
gelirini harcamak demekti ve
bende ikisi de olmad
iin pas getim
ve ok gemeden ieri girdi hepsi
ve dzlmeye can atan
iri iman beyaz hatun oturup
atlar hakknda konumaya balad
ve dierlerinden biri bana doru eilip
"o msait deil, canm ! " dedi,
deilse deil,
can cehenneme,
ben bilmiyor muydum sanki.

47
gne oday aydnlatyordu
ve biz oturup atlar hakknda konuup
hatunun msait olmasn bekledik
ve sonra iri, iman ve abazan hatun kalkp dar kt
ben de peinden gidip gvenli ksrana
biniini seyrettikten sonra
ieri girdim.

kar geliyordu, allah kahretsin, kar geliyordu, ok erkendi henz,


kadnlarn bazlar istiyordu kar
yamasn, dierleri istemiyordu.
bilirsiniz kadnlar.

gidip atee iki odun attm,


parlad ate birden, krmz,
scak ve hepimiz daha iyi hissettik
kendimizi, hem hazr hem de deil. aylardan ekimdi
ve Sante Fe'deydik, yoksullar
kenti terk etmi,
bir ben
kalmtm.

48
insamn en iyi dostu

bir daha kpeimi slatrsan


karnda beni bulursun
dedim tipe -bahesini suluyordu.
dosdoru karya bakarak sulamay srdrrken
bu beni hi kayglandrmyor, dedi,
senin gibileri bilirim,
konuur ama hibir ey yapamazsnz.

ak sal bir ihtiyard, biraz aptal. yayd


sradanlk dalgasn hissedebiliyordum.
hortumu elinden ekip adam
kendime doru evirdim ve
kamna sk bir sa gmdm.
ta gibi yld yere srtst,
bir eli kamnda,
derin nefes alarak.
acnas bir grnm vard.
hortumu yerden alp bir gzel slattm onu,
iliklerine kadar, sonra da
suyu yzne tuttum ve topukladm.

markete gidip bir ie viskiyle


bir altlk bira aldm.

dndmde gitmiti.
daireme kp Marie' ye
kpeimizi slatan adamn
icabna baktm syledim.
ne yaptn, diye sordu bana,
ldrdn m adam?
49
hayr, dedim, sadece baz
eyleri izah ettim.
tatmin olmad Marie,
ne demek istiyordum baz
eyleri izah ettim derken?

bo ver dedim ona, temiz


bardak var m?

sonra kpek girdi ieri.


Koko.

onu ok sevdiimi bilmenizde


yarar var.

50
duyarl, gen air

o zamanlar
ne kadar iyi vakit geirdiimin farknda deildim
don atlet
azmda ucuz bir puro
geni gsm
kasl kollarm
genliim ve
bacaklarmla gururlanarak,
"yavrucuum, u bacaklara bak ! byle
bacak grdn m mrnde?"
o otel odasnda volta
atarak.
ben ona hava atar
o oturup
sigara imekle yetinirdi.
huysuz karnn tekiydi, gzel
ama huysuz.
krc bir ey syleyeceini ve
ona gleceimi
bilirdim.
bir gece bir bar dolusu adamn
hakkndan geliime
tank olmutu.

her gece ayn ey, havam


atar,
ne kadar mthi bir beynim
olduunu sylerdim.

51
"o kadar zekiysen bu fare deliinde
ne iin var?"

"dinleniyorum, yavrucuum, hamlemi


yapmadm henz . . . "

"palavra! gtn tekisin ! "

"
ne?"
.

"gtn tekisin!"

"fahieye bak, ikiye ayrrm lan seni!"

ve balardk yksek sesle kfrlemeye, eya


frlatmaya, mobilyay krmaya,
resepsiyondan telefon ederlerdi,
yan odalarn duvarlar yumruklanrd,
ve ben glerdim, zevkten drt ke,
telefonu aardm, "pekala, pekala,
onu susturacam . . . "

telefonu kapatp ona


bakardm, "pekala, gzelim,
yanma gel ! "

"cehenneme kadar yolun var! irensin!"

52
irentim gerekten de, yzm kpkrmz, tirtmde
sigara yanklar, drt gnlk sakal,
diler sar, ayak trnaklar krk,
deli gibi glmseyerek ona doru giderdim,
gzm yatakta, "eteini kaldr! " derdim
ona doru yrrken, "bacaklarn grmek
istiyorum!"

belaydm gerekten.
yl dayand,
sonra ben baka
birini buldum.

o ilk hatunum
bir daha bir erkekle birlikte
yaamad.
onu tedavi
etmitim.

53
ahk

ok kez a kaldm,
ama u anda zellikle
New York ' ta ektiim al
dnyorum.
hava yeni kararmt,
bir restorann
v itrin camnn nnde
duruyordum.
frnda kzartlm bir domuz
vard vitrinde,
gzleri oyulmu,
aznda bir elma.
zavall lanet domuz.
zavall lanet ben.
domuzun arkasnda,
ierde,
masalara oturmu
konuan, yiyen, ien
insanlar vard.
ben o insanlardan biri deildim.
domuza daha yakn hissediyordum kendimi.
yanl zamanda
yanl yerde
yakalanmtk.
kendimi o vitrinde hayal ettim,
gzlerim oyulmu, nar gibi kzarmm,
azmda elma .
sk bir kalabalk birikirdi herhalde.
"hey, amma sska bu ! "
"kollar ok zayf! "
54
"kaburgalar saylyor! "
uzaklatm vitrinden.
odamn yolunu tuttum.
bir odam vard hal3..
odama giderken tahmin yrttm:
kat yiyebilir miydim?
gazete kad?
karafatma?
bir fare yakayabilirdim belki?
i fare.
krkn yz,
barsaklarn kar.
ban ve kuyruunu kes.

hayr, korkun bir


fare hastal kapabilirdim !

yryordum.
o kadar atm ki ne olsa
yiyebilirdim:
insan, itfaiye vanas, asfalt,
kol saati . . .
kemerim, gmleim.

binaya girip
odama gitmek iin
merdivenden yukar ktm.

iskemleye oturdum.
amadm.
orada oturup
aklm karp karmadm
55
dndm,
nk kendime yardm etmek
iin hibir ey yapmyordum.
o anda alk kesildi,
ylece oturdum orada.
sonra sesleri duydum:
yan odada iki kii
seviiyordu.
yaylarn gcrtsn
ve inlemeleri duyabiliyordum.

kalktm, odadan
kp sokaa dndm yine.
ama farkl yne
yrdm bu kez,
vitrindeki o domuzdan
uzaa.
ama dndm domuzu
ve o domuzu yemektense alktan
lmeyi yeleyeceime karar
verdim.

yamur balad.
bam kaldrdm.
azm ap yamur damlalarn
yuttum . . . gkten orba . . .

"hey, una bak ! "


dediini duydum birinin.

56
aptal orospu ocuklar, diye geirdim iimden,
aptal orospu
ocuklar !

azm kapatp
yrmeye devam ettim.

57
Vegas'ta George Raft'i grdm gece

6 numaraya basyorum, krmzy deniyorum, kadnlarn


bacaklarna ve gslerine bakyorum,
ehov ne yapard acaba, ve kede
adamlar oturmu
genliimin katlini yiyorlar
mavi tabaklarda, hepsi sakall,
fena halde Rus'a benziyorlar,
sol mememin zerindeki hayali
tabancay okuyorum
bir yandan da bir Fransz yosmasn
szen George Raft gibi
glmsemeye alarak. Rakamlara
oynuyorum, bereketli topraktan turp eker
gibi ekiyorum dolarlar cebimden,
klar parlyor ve
dur diyen yok.

Hark, diyor fahiem, allahn seversen, benden


baka her eyi kaybediyorsun,
unutma bebeim, diyorum ona, bir sevkyat
memuruyum ben, bir yumak sicimden baka
ne kaydebilirim?

kedeki Rus' a benzeyen beyler


tabaklarn yere devirerek kalkyor,
azlarn masa rtsne siliyorlar.
kimi geiriyor (biri osuruyor). tehlikeli
kahkahalar atp
kyorlar. kaburga kemikleri
saylan sska bir kedi
58
kageliyor bir yerlerden, yerdeki tabaklar yaladktan
sonra masaya srayp patileri
slakmasna yrmeye balyor.

siyah deniyorum. krupiyenin gzleri knkanatl


bcekler gibi frlyor, onlar kovmak iin
allagelmi hareketler yapyor, ama nafile.

krmzya dnyorum . etrafma baknp


George Raft'i ararken ikimi
zerime dkyorum. Hank, diyor, fahiem,
allah akna kalm buradan,
hi olmazsa bir saksofon
karmalym bu iten, bebeim,
diyorum ona. azn bozmana gerek
yok, diyor fahie. Ben az bozuk
domuum, yavrucuum,
diyor ve J 4 numaraya basyorum.

A GATAN DM B R NC RE KARINCALAR MSAL


AGIR AGIR GEL R L M

aynalarla evrilmiiz, diyorum krupiyeye, umutsuzluk


manzarasn grmezden gelerek.

azma girmeye alan iren bir eyi


kovuyorum elimle. kedi yerinden frlayp
onu ters eviriyor binlerce bacan
patiliyerek.

59
sonra George Raft giriyor ieri. selam evlat, diyor,
yine mi dndn? son birka dolarm l bir
filin gsne yerletiriyorum,
yldrmlar akyor, arka odada greyfurdu baklyorlar,
adamn teki
eldivenini yere brakyor ve mekan
alev alyor.

arabaya yryp uyuyoruz.

60
beyaz kpek

Hollywood Bulvar 'nda yrye ktm.


iri, beyaz bir kpek yrmeye
balad yanmsra.
hz hzmla ayn.
trafik klarnda birlikte durduk.
kardan karya birlikte getik.
bir kadn bize glmsedi.
sekiz blok kadar yrdk birlikte.
sonra ben bakkala girdim,
ktmda gitmiti
krk sar dalgal
harikulade beyaz kpek.
iri mavi gzleri gitmiti.
glen az gitmiti.
sarkk dili gitmiti.

ne kadar kolay yitiyor her ey.


hibir eye sonsuza dek sahip olamyorsunuz.

kederliyim.
kederliyim.
o kpek beni sevmi,
bana gvenmiti,
ve ben gitmesine izin verdim.

61
mavi boncuklar ve kemikler

orkideler solar
ve imenler
ldrrken, yitiklerin
erefine ielim:

MacArthur Park 'nn karsndaki barda


sabahn sekizinde
yal bir adamla
yorgun bir fahie tandm-
oturmu biralarmz yudumluyorduk
yal adam, ben ve
geceyi kaps kilitlenmemi bir arabada
geiren mavi gerdanlkl
yal fahie.
"kollarma bak," dedi yal adam bana,
"srf kemik, et diye bir ey yok."

sonra gmleinin kollarn svad


ve haklyd -
kattan fark yoktu
kemiklerini saran derinin

"hibir ey yemiyorum," dedi.


ona ve fahieye birer bira
smarladm.
karmda et yemeyen, sebze
yemeyen biri var, diye
geirdim iimden,
bir tr aziz.
ierisi kiliseyi andryordu
62
nk sadece
gerekten yitikler bir Sal sabahnn
sekizinde barda oturur.
sonra fahie, "tanrm, bu gece de bir mteri
bulamazsam iim bitik. korkuyorum, ok
korkuyorum," dedi. "siz aresiz kaldnzda
sefilhanelere gidebilirsiniz. Bir kadn
nereye gidebilir ki? "
cevap veremedik.
bir eliyle bira bardan kaldrd,
dieriyle gerdanlnn mavi
boncuklaryla oynad.
biram bitirdim, keye yryp
gazeteci ocuk -ya 6 1- Teddy 'den
bir Yar Blteni aldm.
"favori bir atn var m bugn?" diye sordu.
"hayr, Teddy, tabelaya bakmam
gerekiyor; onlar koturan paradr. "
"sana drt dolar vereceim. benim iin de
oyna."
drt dolarn aldm. sandvi, kahve ve
park param kmt. arabama
atlayp gazladm. henz erkendi
hipodrom iin. mavi boncuklar ve kemikler.
evren kvrmlyd. motosikletli bir
polis yapt tamponuma. gnm
gerekten balamt.

63
balta ve bak

spanyol kap aralklarndan girip


alka yrmek
nadiren
ie yarar. elma yemek
bazen.

balta kl pay skalar


ve bir hanmefendinin evinin
bacasn paralar.
sonra dner,
seni bler bir kez
daha, oradadr,
evet, orada
ite
yne.

nasl kurtulunur?
44 kalibrelik bir magnumla m?
bir kutu birayla m?
aclar mzesine girite para almazlar,
kokarca boku kadar beletir.

Paris 'in randevuevlerinden


Pasadena'nn nalbur dkkanlarna,
balonlardan
elmas madenlerine,
lktan arkya,
kandan resme,
resimden sihre,
sihirden cehenneme.
64
parampara
yrr ve konuur
insanlar,
turta misali dilimlenmi,
atal ve bakla
yutulmu
insan paralar.

kk bir odada oturmu


radyoda klasik mzik dinliyorum.
her nota sryor,
para koparyor; aynann iine der,
br tarafndan kp ampule
bakarken bulursun kendini.

tanrn Mnih' te oturmu


yeil bira iiyor. O 'nu bulup
nedenini O'na
sormalyz.

65
Haydn ve Bach stne baz notlar

sabahn drt buuunda


bir apartman dairesinde
jaluzinin aralklarndan
sadece
bir iek
kadar harikulade ve sessiz
karanlk geceye bakarken
ksk
radyodan Haydn dinlemek
mest edici.
yannda bir iki,
elbette,
bir sigara,
ve griil grl yanan bir soba,
grl griil yanan bir Haydn.
milyonlarn yaad kentte
belki otuz be kii vardr
senin dinlediin gibi dinleyen,
duvara bakarak,
sessizce sigara ierek,
hibir eyden nefret etmeyerek,
hibir ey istemeyerek.
cvams mevcudiyetinle
l bir adamn mziini dinliyorsun
sabahn drt buuunda,
aslnda l deil ama
sigarann duman tavana doru kvrlrken,
aslnda l deil,
ve tlsm bu,
Los Angeles'taki bu
66
gzel ses.
ama siren sesi hakim oluyor havaya,
bela, cinayet, soygun, lm . . .
Haydn devan ediyor ama,
ve sen dinliyorsun,
hayatnn en duygulu sabahlarndan biri,
genlik gnlerindeki baz sabahlar gibi,
elinde aptal sefertasn
ve uykulu gzlerinle
tren vagonlarnn pencerelerini
fra ve sabunla ykamak iin
ilk otobste,
ama
uzun kumar oynayacan
hep bilerek,
ve imdi oynam biri olarak,
hala hayatta,
yoksul ama gl,
sabahn drt buuunda Haydn' bilerek,
onu bilmenin tek biimiyle,
inik jaluzi
ve karanlk gece
ve sigara
ve u kalem elde
deftere yazan
(daktilom bu saatte tecavze
urayan biri gibi barr)
ve
imdi
bir ekilde
yolun bilincinde
usulca ve scak
67
Haydn sona ererken
nihayet,
bir ses bana
sabahn bu saatinde
son derece makul bir fiyata
nerede pastrmal yumurta, portakal suyu,
tost ekmei ve kahveden oluan bir
kahvalt edebileceimi sylyor
ve seviyorum bu adam
Haydn ' n ardndan
bana bunu syledii iin,
gynp
oraya gitmek
ve garsona pastumal yumurta
sipari edip
kahveyi yudumlamak istiyorum,
ama dikkatim dalyor:
srada B ach olduunu sylyor
ses bana: "Fa Majr Brandenburg
Konertosu,"
bir kutu bira almak iin
mutfaa gidiyorum.
bu gece a kavuamasm
bir gece kavuamayaca gibi,
ama sanrm bugn sabah gelip
yorucu bedelini alacak -
trafikte skm arabalar,
sifonu ekilmemi dk misali yzler,
harikulade aktan yoksun tuzaa dm yaamlar,
ve kyorum mutfaktan
yolun bilincinde
elimde souk bira kutusu
68
Bach balarken
ve bu canm gece
her yerde hala.

69
kaybetmeye domu

hcremde oturuyordum,
tiplerin hepsi dvmeliydi,
KAYBETMEYE DOGMU,
LMEYE DOGMU,

hepsi tek elle sigara


sarabiliyordu

onlara Wallace Stevens'tan


hatta Pablo Neruda'dan sz etseydim
aklm kardm dnrlerdi .

kafamda ad taktm hcre arkadalarma:


u Kaflrn
bu Dostoyevski
u Blake
bu Celine
ve bu
Mickey Spillane.

Mickey Spillane'e gck kapyordum.

gerekten de o gece klar sndkten sonra


Mickey S pillane ' le kaptk
st ranza iin

sonunda ikimiz de st ranzay alamadk,


ikimize de hcre cezas verdiler.

70
hcre cezam ektikten sonra bagardiyandan
randevu talep ettim.
ona hassas ruhlu,
yetenekli bir yazar olduumu
ve ktphanede almak istediimi sy !edim.

iki gn daha hcre cezas verdi bana.

ktktan sonra ayakkab atlyesinde almaya baladm.

i arkadalarm Van Gogh, Schopenhauer, Dante,


Robert Frost
Ve Kari Marx't.

Spillane'yi araba plakas atlyesine verdiler.

71
Phillipe'in Yeri 1950

Phi il ipe' in Yeri, Alameda Caddesi ' ni


kesen ara sokaklardan birinde
eski bir kafe,
byk postanenin kuzeybatsnda.
sabah 5 'te aar Phillipe,
be sente kremal
kahve iebilirsiniz.

sabahn erken saatlerinde


berdular B unker Tepesi 'nden
aa inerler, kendi deyimleriyle,
klarn kulaklarna sarm,
Los Angeles gecelerinin kendine
zg bir ayaz vardr.
"Phillipe' in yeri, bizi kapya koymaya
almadklar tek yerdir," derler.

garson kzlar yaldr,


berdularn ou da
yle.

gelin oraya bir


sabah erken.

be sente
kentin
en gzel yzlerini grebilirsiniz.

72
lobide

Patrick Otel' in lobisinde


bir koltukta oturmu
uan balklar dlerken grdm onu,
"selam dostum," dedi, "iyi
grnyorsun. ben hi iyi deilim,
salarm yoldular, barsaklarm kestiler,
topraa bakyorum. "

oturup son nefesini aln


seyrettim.

ok gemeden resepsiyon grevlisi geldi


yeil gne gzlkleriyle
ve grevli benim bildiim eyi grd
ama ikimiz de
ihtiyarn bildii eyi bilmiyorduk.

ylece durdu grevli,


hayrete dm gibi,
akn,
ihtiyarn nereye gittiini
merak ederek.

elinden muzu alnm


bir goril gibi titremeye balad sonra.

kalabalk birikti ,
herkes ihtiyara bakyordu
bir ucubeye bakar gibi,
bir tuhafl varm gibi.
yerimden kalkp lobiyi kat ettim,
dar ktm ve btn dier karnlar,
ayaklar, salar ve gzlerle birlikte yrmeye
baladm, her ey hareket halindeydi, balangca
dnmeye ya da bir puro yakmaya hazrlanrm gibi.

sonra biri ayakkabmn topuuna bast


ve kfredebilecek kadar
fkelendim.

74
o hepimizi tanr

srnerek giriyor cehennem penceremden,


hi ses karmadan
odama dalyor,
apkasn karp
karmdaki kanepeye yerleiyor.
glyorum.
sonra alma lambam masadan aa yuvarlanyor,
yere arpmak zreyken yakalyor ve biram
zerime dkp "allah kahretsin ! " diye syleniyorum;
bam kaldrp baktmda, yok,
gitmi orospu
ocuu -acaba
sana bakmaya m,
dostum?

75
zafer!

afak vaktinin ortasnda


saldrdk
btn gemileri limandayd
hepsini atee verip devasa
bir gne
yarattk
topumuzu katedrale dorulttuk
svarinin bacaklarn kestik
orduyu barakalarda akamdan kalma yakaladk
snglerimizle son verdik dlerine
kadnlara ise hi frsat tanmadk
zellikle gen olanlara
gzelce soyduk
lk la
rzlarna getik her trl
ruhlarn paraladk
birkan ldrdk
dierlerinin meme ularn kestik
sonra kasabada ne kadar
et varsa yedik,
ne kadar arap varsa
itik.

76
kazandn
srece
gzeldi
sava.
kasabay mar syleyerek
terk ettiimizde
hibir ey brakmamtk geride,
ate, duman ve
lm
sadece
ve gnbatmna doru
tepelerde yrrken
gzellikleriyle dllendirdi bizi
iekler.

77
bir tartma daha

Rilke, dedi, Rilke'yi


sevmiyor musun?

hayr, dedim, skyor beni,


airler beni skar, boktur hepsi,
salyangoz, ucuz bir rzgara
kaplm toz paracklar.

Lorca, dedi, ya Lorca?

iyi olduunda ok iyiydi. ark


sylemesini biliyordu , ama senin
onu sevmenin tek nedeni
ldrlm olmas.

Shelley, yleyse, dedi, Shelley 'ye ne diyorsun?

kayktan dp boulmam myd?

u aklar o zaman? adlarn unuttum . . .


u iki Fransz, biri dierini
ldrd.

harika, imdi de
Oscar Wilde ' dan sz et bana.

muhteem bir adam, dedi.

zekiydi, dedim, ama sen btn bunlara


yanl nedenlerden tr inanyorsun.
78
Van Gogh, yleyse, dedi.

ite, dedim, yine baladn.

ne demek istiyorsun?

demek istediim u ki, zamannn


ressamlaryla ayn kandaym:
vasat bir ressamd.

sen nereden biliyorsun?

biliyorum nk tablolarn grebilmek


iin on dolar giri creti dedim.
ilgin olduunu grdm.
erefli, ama muhteem deil.

bu insanlar hakknda
btn bunlar nasl syleyebiliyorsun?

seninle ayn kanda olmak zorunda mym?

alktan lmek zeresin


ama lanet bir ermi gibi konuuyorsun!

senin btn kahramanlarn


alk ekmedi mi?

ama bu farkl; sen benim sevdiim


her eyden nefret ediyorsun.

hayr, dedim, sadece senin onlar


79
sevi biimden holanmyorum.

ben gidiyorum, dedi .

sana yalan da syleyebilirdim, dedim, ou


insan syler.

erkeklerin bana yalan sylediklerini mi


ima ediyorsun?

evet, kutsal olduunu sandn


eye sahip olmak iin.

kutsal deil mi yoksa?

bilmiyorum. ama bu uurda


yalan sylemeyeceim.

cehenneme kadar yolun var yleyse, dedi.

iyi geceler, dedim.

gerekten arpt kapy.

kalkp radyoyu atm.

piyanistin teki Grieg' in artk kabak tad veren


eserini alyordu. Hibir ey deimiyordu. Hibir ey
asla deimiyordu.
hibir ey.

80
saati kur

ar bir geceye doru ilerleyen ar bir gn.


ne yaparsan yap
her ey olduu gibi kalyor.
kediler uyukluyor, kpekler
havlamyor,
ar bir geceye doru ilerleyen ar bir gn.
len bir ey bile yok.
ar bir geceye doru ilerleyen ar bir gnde
bir bekleyi.
su borularndan akan su sesi bile duyulmuyor.
duvarlar ylece duruyor,
kaplar almyor.
ar bir geceye doru ilerleyen ar bir gn.
yamur dindi,
bir siren sesi bile yok,
kol saatinin pili bitmi,
akman gaz tkenmi,
ar bir geceye doru ilerleyen ar bir gn,
bir bekleyi daha ar bir geceye doru
ilerleyen ar bir gnde
yarn asla gelmeyecekmi gibi
ve geldiinde
ayn lanet ey olacak.

81
ne?

uyku bastrd,
sabahn drd.
beyaz bir amblansn
sirenini duyuyorum,
sonra bir kpek
havlyor
bir kez
bu delikanl
Noel
sabahnda.

82
bir yerden geliyor

gbek deliinden muhtemelen ya da yatan


altndaki ayakkabdan, ya da
kpekbalnn azndan belki veya
imlerin zerinde kan ve an
brakan bulvar kazasndan.
asfalt bir ayn altnda ters gitmi
aktan geliyor.
pamukla susturulmu lktan geliyor.
kolsuz ellerden,
bedensiz kollardan,
yreksiz bedenlerden geliyor.
havar topundan ve tabancadan ve eski
gramofonlardan geliyor.
mavi gzl asalaklardan ve yumuak seslerden geliyor.
aralksz geliyor.
sardalye konservesinin ve zarflarn iindedir.
trnaklarnn iindedir.
barikatlarn zerindeki
kahverengiye bulanm sokak tabelasdr.
kafann iinde
kurundan snglerini saplayan
kurun askerlerdir.
ilk ve son ptr.
kpein nehir gibi akan barsaklardr.
bir yerlerden geliyor
aralksz.

ben ve o
kaarlanm hatun:
hzn.
83
yaam dans

beyinle ruhu ayran alan


birok farkl biimde
deneyimden etkilenir -
kimi beynini yitirip
ruha dnr:
deli.
kimi ruhunu yitirip
beyne dnr:
entelektel.
kimi ikisini de yitirir ve
kabul grr.

84
anlar

Kennedy vurulduktan hemen sonra


an sesleri duydum,
elektrikle alan bir aygttan kyordu an sesleri,
kedeki kilise
olamaz,
diye geirdim iimden,
Kennedy 'den nefret eden
ynla insan var orada.

ben severdim Kennedy ' yi


ve pencerenin nne gidip
belki herkes bu
dlek nianclardan bkmtr, diye dndm,
sokan bandaki Ortodoks Rus Kilisesi
bunu anlaryla sylemeye
alyordur belki?
ama ses giderek yaknlat ,
yava yava,
nedir lan bu?
diye geirdim iimden.
penceremin nne doru geliyordu,
sonra grdm:
minik bir motorun gcyle hareket eden
kk, kare biiminde bir ara
ilerliyordu sokakta
saatte kilometre hzla:

85
krmz boya kalemiyle
BIAKLARINIZ B LEN R
yazlmt kontrplaktan kutunun yan taraflarna,
dosdoru nne bakan
yal bir adam oturuyordu iinde.
hanmlar kmadlar e v krin<len
baklarn bilemek iin,
kendi baklarn kendileri
biliyorlard artk.
kontrplak kutu
yavaa sokaktan aa ilerledi
ve fazlasyla ac ekermi gibi
Normandie Bulvar'nda saa dnp
kayboldu.

benim baklarm krd


kendi baklarm kendim bilemiyordum
ve daha ok dlek nianc
grecektik phesiz.

ok daha sonra
anlar haia duyabiliyormuum
gibi geldi bana.

86
dolunay

sapndan kesilmi
krmz ak iei,
tutkunun kendine zg
bir biimi var,
nefretin de yle.
perde rzgarla uuuyor
ve gk kara darda
bu gece.
bir adam pencerenin karsndaki
duvara bir kadn
yaslam,
krmz ay
dnyor,
bir fare geiyor
pencerenin nnden
renk deitirerek.
zerimde yrtk bir kotla
beyaz bir tirt var
ve yalnzm.
kadn o duvarn glgesinde
imdi erkeiyle
ve adam ona girerken
bir nefes ekiyorum
sigaramdan.

87
her yerde, her yerde

bu sk skya tutunuumuz
sefaletimize,
alas,
hep savunmada, gler tarafndan
engellenmi.
fkemizi atelerken
harcadmz enerji,
alas. bir an bir canavar gibi hrlarken
birka dakika sonra
her eyin aklmzdan uup
gitmesi,
alas.

saatler, gnler, aylar ya da yllar deil,


onyllar harcanyor,
mrler
harcanyor,
iki paralk
kin ve
nefret uruna.

sonunda
bir ey kalmyor
lme
almak iin.

88
bir spanya seyahatine dair

o gnlerde yle bir uygulama vard


New York hipodromlarnda:
bir bilet alp pe pee be kounun galibini
bulmaya alyordun, Harry
1 000 dolar alp gieye gitti ve
" 1 , 8, 3, 7, 5 . " dedi ve aynen
o srayla geldiler ve Harry kazand parayla
karsn spanya 'ya gtrd ve kars
spanya' da kk bir kasabann
Belediye Bakan 'na ak oldu ve adamla
dzt ve evlilikleri sona erdi ve
H arry Brooklyn 'e be parasz
ve taaksz dnd ve kafay biraz
yedi, ama Harry,
umutsuzlua kaplma,
nk sen bir dahisin, baka kim
gieye gidip
mantn btn tanrlarna kar gelerek
gecye,
" 1 , 8, 3, 7, 5 . " diyecek
inanc ve cesareti bulabilirdi ki?
sen buldun.
evet, o belediye bakann kapt
ama asl ve sonsuza dek
kazanan
sensn.

89
Van Gogh

kendini beenmi hatunlar geziniyordu


Van Gogh kendini
vurduunda.

gen kzlar ipek orap geiriyorlard


bacaklarna
Van Gogh kendini
tarlada
vurduunda

plmemi, ve
daha kts.

yanndan geiyorum sokakta:


"nasl gidiyor, Van?"

"bilmiyorum, moruk," diyor


yrmeye devam ederek.

renkler patlyor:
ak sarhou
bir yaratk daha.

ben gitmek istiyorum,


dedi,
o zaman.

90
tablolarna bakp
seviyorlar onu
imdi.

bu tr bir sevgi iin


doru olan
yapm

br tr sevgiye gelince,
hi yoktu ki.

91
Vallejo

zordur
iirleri
sonunda
sizi hayal krklna uratmayacak
bir air bulmak.

Vallejo asla hayal krklna


uratmad beni.

sonunda alktan ldn


syleyenler var.

ama
yalnzln deheti zerine
yazd iirleri
bir biimde mfik,
barmyorlar.

hepimizi yldryor sanatn byk bir


blm.
insan gibi yazm Vallejo,
sanat gibi
deil.
idrakimizin
tesindedir Vallejo.

92
hala hayatta olduunu
ve bir odada yrdn dnmek
houma gidiyor,

kestirilemez
buluyorum

Cesar Vallejo' nun


kararl admlarnn
sesn.

93
profesyoneller

karlar telefonda konuurlarken


daktilolarnn bana kurulmu
kabz yazarlar
scak gecelerde.
arkada televizyon akken
daktilolarnn banda
sigara stne sigara yakp
hretin
ve harikulade trlarn dn kuruyor
ya da bir eyler yazabilmeyi
umuyorlar
en azndan.

"evet, Barney, hala daktilonun banda.


onu rahatsz edemem.
Pinnacle dergisi iin bir dizi ksa roman
yazmakla megul. ' Bugblast," adnda bir
ana karakter var. Gnete yandm
bugn. Bahede dergi okuyordum, dalp
gitmiim . . .
"

gemek bilmeyen scak yaz geceleri.


vantilatrn pervanesi takrdayp titreiyor
tel kafesin iinde.
hareket yok havada.
soluk almak g.
mucize beklentisi iinde insanlar,
kesintisiz mucize
szcklerle.

94
kabz yazarlardan geilmiyor
dnya.
ve taze boka doymayan
insanlardan.
kasvet verici.

95
gece say m

byk kavanozun kapa


alyor
ve bir Bebek sa kyor iinden
takla ata ata.
kedime frlatyorum onu,
patileriyle havada evirmeye
balyor kedi Bebek sa'y,
karlk alamad iin
sklyor
bir sre sonra.
imdiye kadar
hayli anlamsz gemi
bir yln
ubat sonu.
tek bir lanet sava yok
hibir yerde.
bir talyan purosu yakyorum,
ince, tad buruk.
ktalarn arasndaki boluu
ekiyorum iime,
uzatyorum bacaklarm.
ite byle
anlarda -hissedebilirsiniz
gerekletiini- ksmen tuhaf ve
adlandrlamaz bir eye dnr
nsan-
yle ki
lm geldiinde
bir paranz alabilir
ancak.
96
mkemmel bir duman halkas
salyorum havaya
radyoda bir soprano
arya sylerken
benim iin.

her gece saylu,


yoksa
hepimiz
delirirdik.

97
bir ubat le sonras

Los Angeles' taki gazeteci ocuklarn ou


sakal brakmaya
alyor.
bu da onlarn kt airlere
benzemelerine neden
oluyor.

yle yazyor nmdeki


kattan kapta: Martin Van Buren
1 83 7 ' den 1 84 1 'e kadar Birleik Devletler'in
8. bakanln yapt,
ve kahvemi dkyorum
yeni szlmn zerine.

telefon alyor.
benimle konumak isteyen bir kadn.
unutsalar ya beni?
o kadar m iyiyim?

alt dairemde oturan kadn


yneticiden elektrikli sprgeyi
dn alp kranlarn geveliyor.
bana kadar szlp kayboluyor kranlar
iki gvercin rzgarda dama konarken.
damdaki gvercinleri seyrediyorum.
hi kprdamyorlar rzgarda, birka ty
havalanp uuuyor sadece.

98
telefon alyor yine.
"biraz nce unuttum seni,
kurtuldum artk
senden. "
"ok teekkr ederim," deyip
kapatyorum.

leden sonra iki,


kahvemi bitirdim, bir
sigara itim ve su kaynyor
yine. Eric Heckel 'in zgn bir tablosu
asl kuzey duvarmda,
ama ne coku var bu gece burada,
ne de hzn,
sadece sakal brakmaya alan
gazeteci ocuklar,
rzgarda gvercinler
ve elektrikli sprge makinesinin
uzaktan gelen vzllts.

99
tekerlekli koltuu iten melek

uzun zaman nce kk bir derginin


editrln yapmt,
San Francisco' da,
Beat dneminde,
caz mzii eliinde iir okuma deneylerinin
yapld gnler,
onu hatrlyorum nk ona verdiim
metinleri alakgnll, akl banda ve sonunda
iddet dolu mektuplar yazp istememe ramen
hibir zaman iade etmedi;
akn reddeden bir kadn yznden
kendini balkondan attn duydum.
atar. sonra grdmde tekerlekli
koltuktayd ve iine iemek iin
bir arap iesi tayordu yannda; benim,
doal olarak, anlayamadm
ok duyarl iirler yazard; kitabn imzalad
benim iin (sevmeyeceimi sylemeyi ihmal etmeden)
ve bir keresinde bir partide onu marizine kaymakla
tehdit ettiimde alamaya balamt, ben de idrar
iesini alp ieri giren ilk airin kafasna
geirmitim; her eye ramen bir
anlamaya varmtk anlayacanz.

ok ince ve gergin bir kadn


gezdiriyordu onu, kollar
ve bacaklaryd onun,
belki de, bir sre
n,
yrei.
1 00
onun okuduu iir dinletilerinde
kadnn onu abucak
ieri soktuunu grmek olaanlamt
neredeyse; bazen yanmda durup,
"onu sahneye nasl karacaz bilmiyorum ! "derdi.
bazen o karud, tek bana. genellikle.
sonra kadn iir yazmaya balad, okuduum
sylenemez, ama, bir ekilde, onun adna
mutlu olmutum.
sonra kadn yoga yaparken boynunu sakatlad
ve devlet ona zrl maa balad ve bir
kez daha mutlu oldum onun adna, btn airler
kendilerine devletten maa balanmasn
arzu ederler,
lmszle bile yelerler hatta.

bir gn markette kadnla karlatm,


ekmek reyonunda, ellerimi tuttu
ve tepeden tunaa titredi, acaba hi
seks yapyorlar mdr, bu ikisi,
diye geirdim iimden. esin perileri
vard neyse ki, sonra bana iir ve deneme
yazdn syledi, iir daha ok, aralksz
yazyordu aslnda,
bir daha da grmedim onu,
sonra biri bana kadnn
ar dozdan ldn syledi,
hayr, dedim, o deildir,
evet, evet, o, dedi.

101
bir ya da iki gn sonra,
akama doru,
bir seks dergisine ahlaksz bir yk postalamak iin
Los Feliz postanesine gitmek gerekti.
dnte
bir kilisenin nnde
glmseyen yaratklar grdm,
bir sr, hepsi glmsyordu,
erkekler sakall, uzun sal ve kot
pantolonlu,
kzlarn hemen hepsi sarn,
avurtlar kk ve glmsemeleri kck,
ve, ha, diye geirdim iimden, dn,
eski tarz bir dn,
sonra onu grdm kaldr91da,
tekerlekli koltuunda,
trajik ama yine de bir ekilde dingin,
salar krlam, profilden baknca terbiye edilmi
bir kartal,
ve kadnn cenazesi olduunu anladm,
gerekten lmt ar dozdan,
adam gerekten trajik grnyordu koltuunda.

sandnz kadar duygusuz deilim.

bu gece kitabn okurum belki.

1 02
lm sirki

orada
bandan, ortasndan,
sonuna kadar,
aydnlktan karanla kadar,
harcanm gecelerin, gndzlerin
ve yllarn iinden,
bu srekli ilerleyi lme doru.
kucanda lmle oturmak,
lm ykamak kulaklarnn iinden
ve ayak parmaklarnn arasndan,
lmle konumak, yaamak lmle
lekeli duvarlar, patlak lastikler ve
nbet deiimiyle geerken mr.
oraplarnn iinde lmle yaamak.
sabah lme amak perdeleri,
lm sirkine,
lmn dans eden kzlan,
kobras lmn,
lleri.
kpein aznda tenis topu misali
lm.
mum nda akam yemei yerken
lm.
glleri lmn.
gve misali lm.
bo ayakkab misali lm.
dii misali lm.

1 03
karanln ve n
ve kahkahann
iinden,
bir bayaptn resmedilmesinin
iinden,
seyirciyi selamlayan oyunculara alkn
iinden,
pars
gezintisinde
krk kanatl serenin yanndan
geerken,
zarafet akarken
aatan portakal koparan
parmaklarnn arasndan.

dilimlenmi karpuzu andran


gkyznn dibinden
geer
hafife
brerek,
adlar ve lkeleri yutar,
sincaplar yutar, bitleri yutar,
domuzlar ve karahindibalar yutar,
anneanneleri yutar, bebekleri
yutar, antlar yutar,
felsefeleri yutar,
matadoru yutar, boay ve stadyumdaki
btn canileri yutar.

1 04
Plato' dur, bir ocuun
katilidir.
gzlerindir.
tmaklarndr.
inanlmazdr, inanlmazdr, inanlmazdr.
uurumun kenarnda olduumuza phe yok.
salyangozun kabuunun iinde kopan frtnadr.
kara dulun srtndaki krmz iarettir.
yanstmayan aynadr.
sabit fikirdir.
isa'nn bedenine ken sisin iindedir.
tavuun gzndedir.
kaplumbaann srtndadr.

gnee doru ilerliyor

sen ayakkablarn giyerken


bir daha giymeyeceini
bilmeksizin.

1 05
adamm m?

kzm be yandayken bir gn yle dedi :


ADAMIM GEL YOR !
ne? dedim. ne?
etraf kolaan ettim.
ADAMIM GEL YOR !
TE, ADAMIM !
pencereye gidip dar baktm. kapnn srgsn
kontrol ettim.
elinde bir tava ve kakla
kt mutfaktan:
an, an, an!
ADAMIM GEL YOR !
ADAMIM GEL YOR!
BAKIN, TE ADAMIM!
ADAMIMA B AKIN!
ADAMIM GEL YOR!

baka bir eyi kastediyor,


diye dndm ve ellerimi
rparak ritim tuttum,
ikimiz de uygun adm
dolanp ark sylemeye
ve glmeye baladk.
amatann kraln
ben yaptm.

1 06
kodeste bir adama Noel iiri

selam B ili Abbott:


k itaplarm , iirlerimi ve y k l e r i m i hapi shanede d i er
mahkumlara okuttuun iin sana minnettarm.
kitaplarmla birkann ykn hafifletebiliyorsam
ne mutlu bana.
ama edebiyat, bildiin gibi, zor gelir
sradan insana (sradan olmayan insana da);
benim iirle aram iyi deildir mesela,
ben de benimkini okumay sevdiim biimde yazyorum.

iirde dzelme var bence, daha


insani artk,
dile getirilen berrakln bunda
pay var. (w.c. williams geldi ve herkesten
dili berraklatrmasn istedi)
sonra
ben geldim.

ama yazmak bir eydir, hayatsa


baka bir ey, yazda biraz ilerleme kaydettik
ama hayat (bizim ve onlarn)
olduu yerde sayyor gibi.

belki yeterince iyi yazabilir


ve biraz daha iyi yaayabilirsek
hayat da biraz dzelecek
srf utantan bile olsa.
belki de sanat yeterince
gl olamad,
belki de siyasetiler, generaller, yarglar ve
1 07
i adamlar fazla glydler? bu
dnceyi sevmiyorum.
ama gemiin ve gnmzn sanatlarn
dnnce, olanakl
grnyor.

(insanlar bu ekilde konumamdan holanmyorlar.


Chinaski, diyorlar, brak bu ayaklar,
o kadar da byk deilsin.
ama
lanet olsun,
byklkten
sz eden
kim?)

demek istediim,
sanat hayat gelitirmesi gerektii
kadar gelitiremedi, ok kiisel olduu
iin belki. gemiin ve gnmzn airlerinin
ve bendenizin;
Kadnlar
Hkmetler
Tanr
Ak
Nefret
Esaret
Yoksulluk
Uykusuzluk
Ulam
iklim
Eler ve
benzeri konularda ayn sorunlar yaam
1 08
olmasna ramen.

yan hcredeki mahkumun


noktalama iaretlerini kullanm
biiminden ve bir eyi tam olarak
ifade edebilme arayyla konudan
uzaklamamdan ikayeti olduunu
yazmsn. arkadan amacn
gevemek, insanlatrmak, rahatlamak,
ama Ml3. sz sayfann zerinde mmkn
olduunca gerek klmak olduunun farknda
deil, tereya gibi olmal sz, avokado gibi,
biftek gibi, scak kurabiye gibi, soan halkas
ya da ne gerekiyorsa onun gibi. szckleri alp
yemek gelmeli iinizden neredeyse.

(bunu okuduu taktirde


"Chinaski, karnn asa sana
yiyecek bir eyler syle yelim ! "
diyecek bir ukala vardr mutlaka
orada da.)

ancak
sanat asl yoldan sapt halde
temel bir biim sahibi olabilir. Dostoyevski
bunu yapt mesela. asl yky
anlatrken drt yan yk anlatt (romanlarndan
sz ediyorum).
Bach bir ezginin stne bir baka ezgi, onun da
stne bir baka ezgi ina etmeyi retti bize,
Mahler benim bildiim herkesten daha fazla
sapt ve ben onun szde biimsizliinde
1 09
byk anlam buluyorum.
yan hcredeki gibi biim-kural hastalarnn beynini
y kamasna i z i n verme. eline bir Time ya da New s w eek
tututur,
mutlu olsun.

ama kendi tarzm savunmaya almyorum


burada (ne sana, ne de ona)
iimi bana kendimi en iyi hissettiren
biimde yapma hakkm savunuyorum.
ben hep yazar yazdndan sklrsa
okur da sklr diye dnmmdr.

ve mkemmeliyete
inanmyorum, bausaklar
ak tutmaya inanrm,
bu yzden ok boktan yazdm
syleyen eletirmenlere katlyorum.

sen 1 9 buuk yl yatacaksn


ben 40 yldr yazyorum.
yaptmz yapmay srdreceiz.
yaamay srdreceiz.
hepimiz bazen kt yazar
ya da kt yaarz.
hepimizin iyi ve kt
gnleri ve geceleri vardr.

komuna Noel armaan olarak


Robert Browning 'in Toplu Eserleri 'ni gndermem
gerekir aslnda, arad biimi orada
bulur, ama hipodrom iin paraya
1 10
ihtiyacm var, Santa Anita 26'snda alyor, bu yzden
benim yerime bir Newsweek ver ona (ne gemii, ne imdisi,
ne de gelecei vardr llerin)
ve bu virglleri doru koydum mu,
Abbott?

111
hep yek?

iyi bir gn deildi bugn.


sivri bir aresizlik
hakimdi dnyama,
imdi de makinenin bandaym,
bu gece
ksmetli olmay bekliyorum,
yldrmlar aksn
istiyorum,
ama tutumuyorlar,
tutumak istemiyorlar
bir trl.
radyoda Wagner
harika,
ama ne doduysa bugn iimde
inenmi, frlatlm.
merhametinizi
istemiyorum
bu Tanrlarn Alacakaranl ' nda,
kendime konuuyorum sadece,
benim konuma aracm bu.
yine de, biri bunu
okursa
ve onun da gn ve
geces
benimki gibi olmusa,
bulutuk demektir bir ekilde
yabanc birader veya
bac,
ve ikimiz de biliyoruz
asl trajedinin lm
112
olmadn.
sen yalnzsn
ben de yalnzm ve
iyi ki bir araya gelip
acnas kederlerimizi
kyaslamyoruz.

ama u yorgun
makinenin bana oturup u
son ve skc
satr yazmama izin ver
yabanc dost:
buraya kadar okuduun iin
teekkrler.

113
sokan kesindeki dostlarm

muzr p
l O yalarnda,
gazeteci ocuun yanndaki kutunun stnde oturuyor,
yapacak bir ii yok,
ama gazeteci ocuun yanndaki kutunun stne
oturup seyrediyor,
beni seyrediyor
gazetemi satn alrken,
sonra da peimden kouyor
iki almak iin markete girerken,
altlk paketin parasn derken
orada durup seyrediyor.
onu ilgilendiriyorum; o benim midemi bulandryor.
doal bir dmanlk var aramzda.

orada brakyorum onu.


gazeteci ocuun da gtne koyaym,
55 yanda ve kantalup kavununu andryor.

bir gazeteyle
birka bira satn almak
neden bu kadar zor?

114
glmsyor, parlyor, ark sylyor

gen bir Katharine Hepburn ' andryordu kzm


ilkokul Noel Msamerisi ' nde.
dierleri ile orada durmu
glmsyor, parlyor, ark sylyordu
onun iin satn aldm
uzun elbiseyle.

Katherine Hepbum ' andryor dedim


solumda oturan karma.
Katherine Hepbum' andryor dedim
samda oturan kz arkadama.
kzmn anneannesi bizden uzak oturmutu
ona bir ey demedim.

hibir zaman sevemedim Kataherine Hepburn 'n


oyunculuunu,
grnmn sevdim ama,
klas, deil mi?
uyumadan nce yatakta
bir-iki saat muhabbet edebileceiniz biri.

kzmn harikulade bir kadn olacan


grebiliyorum.
bir gn iyice yalandmda
mfik bir glmsemeyle
lazmlm yatama getirecek muhtemelen.
ve yere salam basan,
her Perembe ocuklarla bowlinge giden
bir kamyon ofryle
evlenecek.
115
neyse, nemi yok bunlarn.
nemli olan imdi.

arneannesi kartal gibi kadn.


annesi psikopat liberal ve hayat a.
babas gtn teki.
gen bir Katherine Hepbum ' andryordu kzm.

Noel msameresinden sonra


McDonal.d 's'a gidip yemek yedik,
sereleri besledik.
bir hafta kalmt Noel'e.
kentir onda dokuzundan daha
ilgisizdik Noel' le.
Klas diye buna derim, klas irsanlardk ikimiz de.
Noel' i nemsememek zel bir bilgelik gerektirir,
ama Mutlu Yllar
hepinize.

116
Bruckner

Bruckner dinliyorum.
onu ok iyi anladm dnyorum.
kl pay
skalyor.
l kemiklerini
zlyorum adamn.

hepimiz
gerektiinde
bir st diliye geebilsek.
geemiyoruz ama.
bir cumartesi gecesi
arka sokakta
yamurun altnda
Harry Tabor'la
kapmamz hatrlyorum.
gzleri
o kocaman aptal kafatasnn iinde
bo bo dnyorlard,
bir yumrukluk ii kalmt,
benimdi -
skaladm.

ya da bir gece ziyaretime gelen


o harikulade kadn,
kanepeme oturup
" seninim," demiti bana, "bir kyak . . . "
ama viski koyup durmu,
ortalkta gezinmi,
kendimle bbrlenmi
117
ve sonunda
mutfaktan dndmde
gitmi olduunu grmtm.

ne skalamalar.
benim ve bakalarnn.

ah, Bruckner, biliyorum!

Bruckner dinliyorum
ve adamn l kemiklerini
zlyorum,
bir de kendi canl
ruhumu.

hepimizin iyi yaptmz


bir eye ihtiyac var,
biliyor musunuz.
tple dalmak
ya da sabah postasna
bakmak gibi.

118
u an

maskaralk bu, byk oyuncular, byk airler, byk


devlet adamlar, byk ressamlar, byk besteciler,
byk aklar,
maskaralk, maskaralk, maskaralk,
tarih ve tarihin kayd,
unut gitsin, unut gitsin.

tekrar balamalsn.
at her eyi.
hepsini frlat.

u anla yalnzsn.

trnaklarna bak.
burnuna dokun.

gn sana doru
savuruyor
kendini.

119
yi bir tane daha

bir okul ocuu gibi iir yazmak


50 yanda,
aklm karm olduuma phe yok;
hipodrom, iki ve ev sahibiyle
tartmalar;
yatan altnda kirli oraplarla birlikte
suluboya resimler;
bir kvet ve bidon dolusu
yeralt gazetesi ve dergi.
bozuk bir pikap,
bozuk bir radyo,
ben de almyorum -iki gece lambasnn
arasnda oturmuum, ie yerde ve
beni dier tuzu kuru uygulayclarla kartrmayacaklar
kadar iyi bir biimde bir iki laf etmesi iin
yalvaryorum yirmi yandaki daktiloma;
tysikletlere ya da pingpongculara gre
deil bu oyun phesiz -
btn kar fikirlere ramen.

-ama bir kere tadn almaya grn, pek gzeldir


dilerini szcklere geirmek. brakmay
bilmeyenleri balyorum.
kendimi balyorum.
asl hareket burada,
her kouda birinci gelen
formda at
bu.

1 20
daha byk bir kale,
daha yce bir bayrak,
daha iyi bir kadn,
daha iyi bir yol
yok; ama syleyecek bir sr baka
ey geliyor akla -sihir kadar cehennem de
var; lm eski aklarn sokulduu gibi
sokulur,
daha da yakn,
sa elini,
duvardaki lekeyi,
kznn adn,
kedeki gazeteci ocuun yzn bildiin gibi
bilirsin onu da,
ve oturursun orada iekler ve evlerle,
kpekle, lmle, ensendeki banla,
oturur ve tekrar tekrar yaparsn,
ya 50, uygunsuz bir Mart akam,
don atlet
pencerenin ndeki daktiloyu takrdatrsn,
insanlar gelip geer pencerenin nnden,
yzlerini kaldrp ieri bakmalar
be dize daha yazman salar,
"u penceredeki yal adam,
ne ayaktr?"
"esin perisi dzm onu, dostlar,
sa olun-
ve tek elimle sigara saryorum
benim gibi yal bir berdua
yakr bir biimde, ve tanrlara kredip
kfr basyorum ayn zamanda,
ne doru eiliyor,
121
sigaramdan bir nefes ekiyor
ve btn iyi dvleri dnyorum;
zavall Hem, zavall ak Jack, zavall Sugar Ray,
zaval Kid Gavilan, zavall Villon, zavall B abe,
zavall Hart Cane, zavall
ben, hahaha.

ne doru eiliyorum,
kzl kl
dyor bileklerime,
szcklerin dileri.
50 yanda aklm karm
akyorum
hedefe.

1 22
2
Hayat
Devasa
Bir
Hindi
Ve
Her gn
kran gn

1 23
sinek ldrrken

Bach' n, dedim, yirmi ocuu vard.


gndzleri atlara oynard.
geceleri dzr,
sabahlar ierdi.
arada da beste yapard.

ne zaman yazarsn?
diye sorduunda hatuna
byle dedim
en azndan.

1 25
12 saatlik vardiya

orta yamda
on iki saatlik gece vardiyas
yaparken buldum kendimi,
gece be gece
yl be yl
ve bir ekilde kurtulu yoktu
sanki.

tkenmitim, boalmtm,
mesai arkadalarmda yle.
kamnn altnda
bir araya toplanmtk,
dayanlmaz koullarda,
ve oumuz
kovulma kaygsyla,
nk baka bir ey
kalmamt bizim iin.
bedenlerimiz tkenmiti,
ruhumuz krbalanmt.

gerekdlk
duygusu hakimdi.
yorulursunuz,
banz dner,
aknlk ve ac karr
canszla.

o da, kanmca,
bizi orada almaya iten unsurlardan biriydi.

1 26
1 2 saatlik vardiyalarla dolu
on yldan fazlasn harcadm.
neden srdrdm
aklayamam.
korkaklk, herhalde.

sonra bir gece yerimden kalktm


ve "benden bu kadar, bu ii
hemen brakyorum ! " dedim.

"ne? ne? ne?" diye


sordu yoldalarm.

"ne yaptnn farknda msn sen?"

"nereye gideceksin?"

"geri dn ! "

"akln karmsn ! ne
yapacaksn?"

sra sra dizilmilerdi


koridor boyunca,
yanlarndan yrdm, btn o yzler.
hepsi bakyordu.

"akln karm ! "

sonra asansrdeydim,
aa iniyordum.
zemin kat ve dar.
1 27
sokaa ktm,
yrdm,
sonra dnp
kaleyi andran binaya
baktm, drt kat,
pencerelerdeki klara
baktm,
iindeki 3.000 kiinin
varln hissettim.

sonra dnp
gecenin iine yrdm.

ve hayatma sihirli
bir denek dedi.

hfila da
sryor.

1 28
kn kolaylkla ldrd bitkiler

kn kolaylkla ldrd bitkiler,


ve bir atn gzbebeindeki kla
prl
denir
ve
kn kolaylkla ldrd bitkiler
unlardr:

Camapanula medium
Digitalis purpura
erken iek veren Krizantem
Salvia
Ve
asta Papatyas

Konfederasyonun B irleik Kzlar


1 894 ylnda
Nashville, Tennesee 'de kuruldu.
erkein kalbi 1 0- 1 2
ons,
diinin kalbi
8- 1 0 ons arlndadr,
ve 1 4 . yzylda ngiltere nfusunun te biri
salksz koullar yznden
Veba' dan ld.

ve tarznza dikkat edin:


kt: servetinin
byk ksmn
vakflara balad.
1 29
daha iyi:
servetini
vakflara
balad.

en y:
servetini
kendine saklad.

dnyann yaklak alan


1 24.405 . 220 kilometre kare
arl ise
6.592.000.000.000.000.000.000 tondur,
ve kzm bana,
"dnmekle bilmek
ayn ey deildir," dedi.

sa 33 yanda ld
ve sanlann aksine
testere bal yunusa
saldrmaz.

1 30
son iir dinletisi

batda bir yerdeydi.


uakta bir iki itim ve
len iki gibi piste indik,
dinletiye 6 saat kala.
krmz elbiseli bir hatunla
bulumam gerekiyordu,
niversite krk-elli
kilometre uzaktayd.
alt kattaki barda bir iki itim ayakst,
sulu sko, sonra st kattaki bara
kp bir ie
ithal
bira itim, bu kez
oturarak.
tekrar aa indimde krmzl hatun
adm anons ettirmek zereydi.
kadn, profesrn karsyd
ve lisede retmenlik yapyordu.
profesrn saat 3 ' te dersi vard.
arabaya atlayp bir bara gittik
ve profesr bekledik.
ikilerin parasn o dyordu, muhabbeti de
fena saylmazd.
profesr geldi, bir sulu sko syledi.
ben birayla devam ettim. "benim akmam gerek,"
dedim onlara. Saat 7 'ye kadar itik, sonra
profesr, "gidip bir eyler yesek iyi
olacak," dedi ve ben, "bo ver, ben a deilim, akmam
lazm, son bir saati bira ierek geirmeyi yelerim,"
dedim. rza gsterdiler ve 8 'i biraz gee
1 31
dinleti salonuna girdik.

anslydm. birka iir okuduktan sonra


masann zerinde duran srahiyle
barda fark ettim ve bir bardak su
iip ruhunun olmadna dair bir eyler
syledim. rencilerden biri yanma
gelip yarm ie kaliteli arap uzatt bana.
teekkr ettim, bir yudum aldm ve
bir sonraki iire getim, Dylan Thomas'
byle haklamlard demek? diye geirdim
iimden.

beni haklayamayacaklard ama. kira, bira ve


at parasyd istediim.

dinletiyi bitirdim ve yupi dolu bir


partide buldum kendimi. arap
iin para karp duruyorlard, yere
oturup sohbet ettik. biraz skc olmakla
birlikte idare etti.

sonra profesrn evinde


ge saate kadar bir ie viskiyi
paylatk. karsnn sabah 6 buukta
kalkp liseye gitmesi gerekiyordu.
profesrle ikimiz imeye devam ettik,
edebiyattan da bahsettik biraz, ama
hayattan, kadnlardan ve
yaadklarmzdan
daha ok.
kt bir gece deildi.
1 32
alt kattaki kanepede uyudum.
sabah kalkp iki Alka Seltzser ile
bir fincan kahve itim.
profesrn kpeini ormanda yrye kardm.
her yer aalkt. ansl insanlar.
eve dnp profesr bekledim. o gn
dersi yoktu allahtan.

profesr seyrettim. yaptnn yanl


olduunu biliyordum: bir bardak stle
byk bir kase dolusu kuru zm
yerken onu seyrettim,
banyoda karrken de dinledim.

"yarm bardak birayla yarm


bardak domates suyu lazm sana," dedim.

"iyi bir dinletiydi," dedi.

"brak imdi dinletiyi. "

" 1 1 .30 uana yetimek istediini


sylemitin. araba kullanabileceimi
sanmyorum."

"ben kullanrm. "

yeni araba karsndayd, o eski arabay


kullanyordu, vitesli.
houma gitti debriyaj kullanmaya
tekrar almak.

1 33
yolda iki kez durmak zorunda kaldm
profesrn kusabilmesi iin. sonra
bir benzin istasyonunda durup
birer 7-Up itik.

"iyi bir dinletiydi."

"brak imdi dinletiyi. "

iki 7 -Up daha iti profesr.

"yanl yapyorsun."

o kusarken ben bekledim yine.

sonra kahvalt yapmamz nerdi.

"kahvalt m?" dedim, "tanrm. "

neyse, bir yerde durduk,


ben sosisli yumurta syledim
o jambonlu yumurta, art st ve kuru zm.

"o stle kuru zm yeme," dedim.

yedi. sonra o dar koarken ben bekledim.

sosisleri, yumurtay, patatesleri ve tost ekmeini


yedim, kahvemi itim, sonra onun jambonuyla
yumurtasn, patateslerini ve tost ekmeini yeyip
kahvesini itim.

1 34
havalimanna srdm, ona her ey iin teekkr edip
bara girdim. domates suyuyla bira itim. sonra
da sek bir bira. uaa bindiimde kalkmak
zereydi. hostes bile her zamanki kadar irkin
grnmyordu, bir sulu sko syledim,
getirdiinde zerime aband
ama glmsemedi.

profesrden yrttm bir puro buldum,


yaktm, arkama yaslanarak haval
bir biimde inceledim. ikimi yudumlayp
pencereden dardaki bulutlar seyrederken
fabrikalar hatrladm; mezbahalar, demiryolu
etesini, iki paralk adi esaret ilerini, karn
tokluuna almay, korkuyu, nefreti,
umutsuzluu.

byle hakladlar demek Oylan Thomas' ? diye


geirdim iimden ikimi yudumlarken.

sradaki dinleti ltfen.

1 35
muhtemelen yle

bu gece
duvardaki bir atlaa sinmi iki rmcek
ve uan bir sinek var odamda.

yatama yeni bir kadn uzanm


Herald Examiner okuyor.

yemei piirdi, bulaklar ykad,


kvetimi ovdu.

prl prl yapt.

burada rmcekler ve sinekle


bir bama oturuyorum.

kadnn gazetede okuduu bir eye


gldn duyuyorum. mutlu
bir hali var.

o kk rmceklerin
sinei nasl yakalayacaklarn
kestiremiyorum.

herkes bekliyor
her ey bekliyor.

bir tek
ben miyim
byle
yaayan?
1 36
saldr

berbat durumdaym. burada, hemirelerin,


deneysel sinemaclarn, gnein
altndaki scak ve acl aalarn yaamlarn
srdrdkleri Hollywood 'un DeLongpre Bulvar ' nda
ruhumun btnln koruyamyorum.

burada, penceremin nnden


Yallar Evi'nden tekerlekli
koltuklarn getii
bu evde.

daha ne kadar Chinaski?


daha ka ak vurulacak gkyznden?
daha ka kadn?
daha ka gn ve yl?

ac yryor bu odann glgelerinde.


kollarmda hissediyorum,
ucuz havalandrma cihaznn takrtsnda.

baz eyleri hatrlayp odada volta


atmaya balyorum, bir aa bir yukar,
elimde deil, duramyorum,
bir aa bir yukar.

yalnz kalmaktan honut biriydim eskiden.


imdi ykld duvarlarm,
her eyin kenarlar var.

ellerine geirdiler beni -akln karm, kapana kslm.


1 37
kendi iimden kardlar beni.
alyorlar zerimde.
Saldr hiddetli, kesintisiz
ve sessz.

nehirler bentlerin zerinden akyorlar.


yank kaar peyniri gibi bir kokusu var gnein.
on binlerce yz, bulvarda.
varlklar benimle tamamen ilintisiz
insanlarla birlikte yayorum.

volta atp duruyorum odada.


soluk solua.

acma bir ad taktm.


"Saldr" koydum adn.

Saldr, diyorum, ltfen dar kp


beni rahat brakr msn?
ltfen yrye kp
bir trenin altnda kal.

dostlarm beni ok akac buluyorlar.


Chinaski'den sz et bize, diyorlar sevgilime.

Oo, diyor sevgilim, kocaman koltuuna


oturup inliyor.

glyor dostlarm.
insanlar gldrrm ben.

1 38
Saldr, diyorum, bir ey yemek ister misin?
bir zamanlar yar at mydn sen?
neden
uyumuyorsun?
neden biraz
dinlenmiyorsun?

saldr da yryor benimle odada,


omuzlarma srayp beni sarsyor.

Lorca yolda vurulmutu ,


ama burada, Amerika'da kimseyi
kzdrmaz airler.
kumar oynamazlar.

poliklinik kokar onlarn iirleri.


insanlarn yaamaktansa lmeyi
yeledikleri bir poliklinik
gibi.

burada airleri vurmazlar

airlerin farknda bile deiller.

gazete satn almak iin


sokaa kyorum.
Saldr peimden geliyor.

harikulade bir gen kzn yanndan geiyoruz.


gzlerine bakyorum. o da benim
gzlerime bakyor.

1 39
ona sahip olamazsn, diyor Saldr, yal bir
adamsn sen, yal ve kak.

yamn farkndaym, diyorum saygnlm taknarak.

evet, lmn de farkndasn.


leceksin ve nereye gideceini bilmiyorsun,
ama ben de seninle geleceim.

seni aalk orospu ocuu, diyorum, neden


bu kadar dknsn bana?

aa, yoldam!
birlikte ykanyoruz, birlikte yiyoruz, mektuplarn
birlikte ayoruz.
birlikte iir yazyoruz.
birlikte iir okuyoruz.

Chinaski miyim, Saldr m,


emin olamyorum.

kimi acm sevdiimi syler.

evet, o kadar ok seviyorum ki onu


krmz kurdeleyle, kanl bir krmz
kurdeleyle balanm olarak
size hediye ediyorum,
szn,
hepsi sizin.
onu hi zlemeyeceim.

1 40
bamdan def etmek iin aba sarf ediyorum, inann.

posta kutunuza sktrabilir


ya da arabanzn arka koltuuna frlatabilirim.

ama imdi,
burada, DeLongpre Bulvar'nda
birbirimize mahkumuz.

141
akla alevlenmi

mfik gzl
kk esmer kz
sra ba kullanmaya gelince
gzm bile krpmayacak,
seni de sulamayacam
sahil boyunca araba srerken,
palmiyeler el sallarken,
ar ve irkin palmiyeler,
hayat gelmek bilmezken
llerin terk etmedii gibi,
sulamayacam seni,
pleri hatrlayacam
onun yerine,
dudaklarmz akla alevlenmi,
bana her eyini
nasl verdiini ve kendimden
arta kalan sana nasl sunduumu hatrlayacam,
ve kk odan,
temasn,
penceredeki ,
plaklarn,
kitaplarn,
sabah kahvemizi,
le sonralarmz ve gecelerimizi
yatakta sere serpe,
uykuda,
minik akmlar
yakn ve kesintisiz,
senin bacan, benim bacam,
senin kolun, benim kolum,
1 42
glmsemen, beni tekrar
gldren o
scakln.
mfik gzl esmer kk kz
ban yok
senin. bak
bende ve henz
kullanmayacam
onu.

1 43
geni ve alkanth

scaklk 40 derece ve ortumla


duruyorum odann ortasnda.
eyll ba,
dardan kaldrm sran
yksek topuklularn sesi geliyor.
pencereye gidiyorum,
nmden geiyor
zerinde rgl effaf pembe bir elbiseyle,
bacaklar uzun naylonlara sarl,
kfesi
geni, iri, alkalanyor
ben orada ortumla durmu
gnein altnda yryn seyrederken,
sonra kayboluyor.
al, imen ve kaldrm
btn grdm.
nereden geldi?
birden gelip birden gittiinde
ne yapar insan?
byk bir hakszlk gibi .
dnyorum, bir sigara saryorum,
yakyorum,
havalandrma cihaznn nnde duruyor
ve kendimi aldatlm gibi
hissediyorum
hakl olarak.
ama gnde yz erkee ayn duyguyu
veriyordur muhtemelen.

1 44
yas tutmamaya karar verip
darda topra
eeleyen gvercini seyretmek iin
kalyorum pencerenin nnde.

1 45
mahvna sebep olmak

byk bir evde yaayan


u yumuak liberallerden biriydi
orospu ocuu

bir yal gbek, niversite


profesr, bir keresinde
sevgilime, "bu adam senin
mahvna sebep olacak," demiti.
birinin "mahvna sebep olacak," dediini
tahayyl edebiliyor musunuz?

hipodromdan eve dndk,


hatun 57 dolar kaybetmiti ve,
"bir yerde durup iecek bir eyler alsak
iyi olacak," dedi.

eski bir askeri ceket vard zerinde


beysbol kepi
bot
ve elimde ieyle dndmde
kapan ap
sk bir yudum ald
siyah gne gzlklerinin arkasnda
ban geriye atarak,
bir denizcinin intihar yudumu.

tanrm, diye geirdim iimden,


dans etmeyi seven
ilik gibi bir tara bebei.

1 46
drt kak kz kardei beni asla balamayacak
ve o solcu libo
yal gbek
orospu ocuu
(o kocaman
evinde)
haklyd.

1 47
antlama

"Harry 'yi aradm ve sevgilisi at


telefonu," dedi bana hatun. "ben de ona
'Harry ile grebilir miyim? ' diye sordum ve
bana, ' Harry burada deil u
anda' dedi,
ve ben, ' pekala, daha sonra tekrar
ararm,' dedim ve Harry 'nin sevgilisi,
' dinle, ' dedi, ' en iyisi sana sylemek,
Harry ld . ' "

kz arkadamla Harry eskiden


sevgiliymiler. Harry kalp hastasyd,
kamn kaldramaz
olmutu.

sonra devam etti:


"Harry 'le bir antlama yapmtk:
ldkten sonra dnyaya
dneceine ve bana lmden
sonra hayat olduunu bildireceine
sz verdi.
bunu nasl yapmaya alacan sana
sylemem gerekir sanrm."

"sahi mi?" dedim.

ben de her sabah


uyandmda, "ee, Harry dnd m?"
diye soruyorum.

1 48
sadece geceleri tedirgin oluyorum.
Harry 'nin Himalayalar'dan daha yksek
hayaletinin tepemize dikilip
stmzdeki araf ekip aldn
gryorum,
kalbi ve dier organlar
yerli yerinde.

her zaman uykusuzluk ekmiimdir,


ama imdi sabah
dnda bekleyecek bir
eyim daha var.

1 49
75 milyon dolar

ite Picasso,
artk yok.
biliyorum, gazetelerde.
Picasso eksik olmuyor
gazetelerden.
resim yaptn biliyoruz.

imdi de miras pay!alacak.


birok kk Picasso var anlalan.
mahkemeye intikal edecek muhtemelen.
75 milyon dolar.

onun yerme,
frayla nasl altn dnmeyi yelerim,
i banda. slak boya, tuval, her neyse.
k. orada durmu.
sre zlyor, elinde sigara.
k ve hava ve koku ve
fikir var, fikrin kokusu
var. ve yiyecek
bir eyler. bir de saat. saati
ye, Pablo. saatin seni
yemesne
zn verme.

adan gider, yaptlar


kalr.
ama benim iin
adamn yaptlaryla birlikte
varolmas ok
1 50
daha iyi. evet, biliyorum,
biliyorum. 75 milyon dolar.

neyse, Picasso artk yok.


lmszlk ve n her zaman iki
farkl ey deildir. Pablo 'nun
n vard, imdi tekine
kavutu.

koca Henry Miller' i dnyorum,


Pasifik Kylarnda, bir ileri bir
geri geziniyor ve bekliyor,
bekliyor.

ne kadar yaratc ve etin ceviz ocuklarz hepimiz,


neden izin veriyorlar
lmemize?

75 milyon dolar.

151
kelebekler

insan kendi ekmeini kendi kazanmal


ama arada srada beklenmedik bir
armaan da fena olmuyor,
hele bu kitaplarn
okumu (ksmen de olsa) ve
sana kendini sunmaya
istekli
bir yabancysa.

byle bir sunu,


byle bir paylam,
kutsal olarak
alglanmaldr.

eller
parmaklar
salar
koku
k.

gl olmay gerektirir
reddetmek.

canm kelebekler.

insan ekmeini kendi kazanmal


ama beklenmedik bir armaana da hayr demem.

utanmyorum.

1 52
birbirimizi
hak ediyoruz

minik alevime
kanat rpan
o kelebekler
ve ben.

1 53
4 adet Isa

iir okumak iin S anta Cruz'a gittiimde


drdmz bir restorana
gtrp
yksek bir masaya oturttular,
nmzde adlarmz yazl kartlar:
Ginsbing, Beerlinghetti, G. Cider ve Chinaski.
okumaya balamamtk henz,
nce yemek yenecekti.
Son Yemek gibi geldi bana.
ge geldim,
oturdum,
boazna fular balam
ince bir adam
kalkp yanma geldi:
"bahse girerim ki
kim olduumu tahmin edemeyeceksin ! "
baktm.
"haklsn, edemiyorum. "
"Ben G. Cider'm."
"selam, Garry. Chinaski ben."
yerine dnp
oturdu.

Ginsbing ile Beerlinghetti


gsterilen ilgiye hayli ainaydlar.
hi etkilenmemi gibiydiler.

orada yemek yiyen


ikinci snf aalk airlerden
olumu dier bir masadan
1 54
Jack B itchelene bard:
"hadi, Chinaski, bir bok balat ! "
"sen bokun ta kendisisin, Jack ! " diye bardm.
"kendini ye ve boul ! "
baylrd bu muhabbete Jack. o iren Brooklyn
azn at ve Santa Cruz'a
kadar gld
yal gri salar
yznde.
"baksana," dedim Beerlinghetti 'ye, "burada,
stratosferde iki servisi yapmazlar m?"
"yemek bekliyoruz," diye bilgilendirdi beni
kibarca.
masadan kalkp
bara yrdm.
"bir votka-7 ver bana," dedim
barmene.
bir dikite gtrdm, bir bira
syledim
ve Son Yemee
dndm.
yolda adamn teki koluma yapt:
"Ginsbing sana nasl yaklaacan bilemediini
sylyor," dedi.
masaya oturdum.
yemek geldi.
yedim.
sonra okuma salonuna nakledilmeden nce
bize talimat verildi:
her birimiz
20 dakika
okuyacaktk.
1 55
ben l 5 dakika okudum.
Beerlinghetti 25 dakika okudu.
Ginsbing 30 dakika okudu.
G. Cider bir buuk saat
okudu.

sonra bitti.

imdi dierleri
benim
aralarndaki
Yahuda
olduumu
sylyorlar.

1 56
1 80 dolar ierde

donumu kaybettim bugn hipodromda,


imdi de grip,
Wagner dinliyorum radyoda,
kk bir elektrik sobas mrlyor.

lmedim henz,
henz lmedim,
doyamadm bacaklar smsk
saran naylonlarn altndaki dizkapaklarna.

g topluyorum,
kar atak planlyorum .

donumu kaybettim bugn hipodromda,


Siera Madre glmsyor bana,
donumu kaybettim,
bir yenilgi duvarndan getim.

l bir kedi grdm bugn,


iki n baca kopmu,
ben geerken
p bidonunun yannda yatyordu.

oyunlarn en zoru bu,


iek gibi byr yenilgi,
fahieler kap eiklerindeki iskemlelerde otururlar,
Hun imparatoru Atilla lastik maskeyle uyur geceleri.

1 57
Wagner ld, Rimbaud yazmay brakt, sa her eyi tkrd.

donumu kaybettim bugn hipodromda,


ziyann tarihini
ve boulmu dlerin
hatasn anmsadm.

ok kolay istiyoruz,
ve bu oyunlarn en zoru.

kk soba mrlyor
ben sigaram tttrp
duvarlara bakarken.

1 58
lmn mavi ba

Richard Strauss 'u dinlemek


byk zevk
gzlerin bal
duvara yaslanmsan
spanyol tfekleriyle,
scakla, tozla ve
lmn mavi bayla kar karya.
Richard Strauss 'u dinlemek
kzl patlamalar, gri-beyaz
k,
limonata, ve kutuplam
le sonralarnn glgesine melmi
kedileri artn yor.
hepimiz iin kt gidiyor
iler, srekli neredeyse,
ve zor zamanlarda
ne yaptmz
kim ve ne olduumuzu
ortaya koyar.

rengarenk bir zanaat ve duygu dalgasdr


Richard Strauss,
uzunlamasna ortadan kesilip
ii doldurulmu
Fransz ekmeidir,
olmas gerektii
gibi.

kapm ak brakyorum, mahallenin


kedileri ieri giriyor. yanmdan geip
1 59
kanepemin stne sryor, banyoya
giriyorlar, biri de yatamda
uyuyor. Bir dieri yanma
oturmu ve Richard Strauss
dinliyoruz.

bamz belada, ama


ne yapacamz bilemiyoruz.

1 60
gen adamlar

tekrar tekrar
gen adamlar ayn
mektubu yolluyorlar bana:
"yazamyorum, ama yazmak
istiyorum. senin yazlarn okuyor
ve senin gibi yazmak istiyorum.
ltfen, bana yol gsterir misin?"

tepeler alev alm evremde,


san kaynayan sular
basm evimi.
sokaklar kkreyip
esniyorlar
beni yutmak iin.
bouluyorum,
soluk
alamyorum.

yazmak m istiyorlar?
benim gibi mi?
ne demek istiyorlar?
yazmak da ne?

tek istediim
yataa girmek,
gzlerimi kapatmak
ve sonsuza dek
uyumak.

1 61
her eyin anlam

souk kpeklerin ve
demiryollarnn yaknnda domuum.
yitiklerle yaamaya
domuum.

hayatn tasarlayabilecei
her eyden daha
irkin yzlerin arasnda
domuum.

7 numaral atn
leden sonra
3 :42'de
bacan krdna tank olmaya
domuum.

bir kadn daha kaybetmeye


domuum -
elbiseleri dolapta deil,
firketelerini
losyonlarn
fUJUnU
ve kpelerini
brakm
ardnda.

bir bacak stnde dans etmeye


domuum.

1 62
ylece oturup sinekleri,
kurbaalar
ve karafatmalar seyretmeye
domuum.

ton bal konservesinin


kenarlarnda parmaklarm
kesmeye domuum.

gbeim iki kat


yrmeye
domuum.

tekrar,
tekrar,
tekrar,
domuum.

1 63
tahmin edin kim?

nemli bir adamdan bir baka nemli


adama pasland,
bir yataktan bir yataa,
bir adamdan bir adama,
hepsi de toplumda mevki sahibi:
siyasetiler, sporcular, sanatlar,
avukatlar, doktorlar, oyuncular,
yapmclar, ekonomistler,
ve hepsi bir eyler verdiler
ona:
armaan, para, yayn,
tantm ve/veya
iyi bir hayat.
ama birden
32 yanda
lnce
cenazesine gelenlerin listesi:
Virginia' daki teyzesi,
muhasebecisi,
torbacs,
bir barmen,
alkolik bir komu
ve birka mezarlk grevlisi.
ama iki kozunu saklamt
ve son glen o oldu:
hayatnda bir kez bile sekiz saatlik
vardiyada almad
ve azndaki btn
altnlarla
gmld .
1 64
bir denizkz istiyorum

delilikten sz edeceksek
denizkzlarn dnyorum
son zamanlarda.
ama tam
canlandramyorum
kafamda.
beni rahatsz eden sorular var:
reme organlarnn yeri?
tuvalet kad kullanrlar m?
sucuklu yumurta piirirken
tek yzgelerinin zerinde
durabilirler mi?

denizkz bir sevgilim


olsun isterdim
dorusu.
bazen sper markette pavurya
ya da yavru ahtapot gryor ve iimden,
onu bunlarla besleyebilirim, diye
genyorum.
iyi de hipodromda
nasl tayacam onu
saa sola?

alveriimi yapyor,
arabam kasaya doru itip
boaltyorum.
"naslsnz bugn?" diye soruyor
kasiyer.
"iyiyim, " diyorum.
1 65
market niformas,
dz ayakkablar,
kpe,
kk bir kep,
klotlu orap.
hesabm
tuluyor. onun
reme orgarlarnn
nerede olduklarn
biliyorum
pencereden dar bakp
beklerken.

1 66
olaand bir yer

bu iiri yazmay dnmek bile


beni kusturacakt az kalsn,
ama bir kez daha
deneyeceim.

Salt Lake
City 'deydim
ve ifay
kapmtm,
souktu,
ksa kollu gmleimden baka
bir ey almamtm yanma.

iirleri okumu
Los Angeles 'a umaya
hazrlanyordum.

ama iki hatunla birlikteydim


ve barlar turlayalm diye tutturmulard.

bir bara girdik,


kzlar n masalardan birine
oturmak istediler.

olann teki
vard sahnede,
Japon bir kovboy,
lk atmakta stne
yoktu.

1 67
bir ara iim geldi,
kalkp helaya gittim,
iri ve s bir kvetten fark yoktu
psuarn,
tkalyd,
azna kadar idrar doluydu
ve yere akyordu
usulca.
her yer slanmt,
o taan idrar dalgasnda
ramak kalmt kusmama.

dar ktm
ve kzlar aldm gibi
topukladm oradan.

garsona bahi de
brakmadm.

hata hangisinin daha kt olduuna


karar veremiyorum-
hela m
yoksa o Japon
kovboy mu?

oras Mormon
blgesi ve
yaplacak ok i olduu
apak.

1 68
imdi bu k entte-

katlnlarn kafalar
mutfak duvarlarna
arplyor
sz
kasaplar tarafndan.

pezevenkler
yorgun kzlardan
olumu
ylgn ve baml
taburlarn
sokaklara salyor.

yukarda adamn teki


barsaklarn
kusuyor
p kutusunun iine.

ok fazla
ucuz arap
ve sgara yoruz
hepimiz.

iltelerimize
ve sehpalarmza
bakp
neden bu kadar hzl
irkinletiklerini merak
ediyoruz.

1 69
bir beysbol ma
ak
veya
polis
dizisi arayyla
televizyonlarmz ayoruz

ama
ses
aslnda istediimiz

zihnimizi
datacak
kk bir ey

kimse
sonlarla
ilgilenmiyor

sonu biliyoruz

kimimiz
zayf der

kimimiz
sa'nn
kpei
olur.

kimimiz olmaz.

bir ey bilmek
1 70
say ekmektir
ve say ekmek
gereklidir

beysbol bu

hepsi bu

gers
de.

171
Kaptan Pilot arap

airlikten
elendirici konumuna
geebiliyor insan.
bir keresinde Florida 'da bir
iir dinletisi vermitim ve
oradaki profesr bana, "artk
bir sahne adam olduunun
farkndasn, deil mi?" diye
sormutu.

ettii laf
canm skmt
nk seyirci
elenmeye geliyorsa
insan pheli konumuna
dyor bir ekilde.

neyse, bir baka sefer,


Los Angeles'tan havalandk
ve pilot kendini
"Kaptan Pilot arap" olarak
tantt ve binlerce kilometre sona
iki motorlu kk bir uaa
naklettiler beni ve havalandktan sonra
hostes elime bir iki tututurup
param ald
ve, "ikilerinizi
dipleyin, iniyoruz! "
diye bard
ve indik
1 72
sonra tekrar havalandk ve
hostes elime bir iki
tututurdu yine,
param ald ve "ikilerinizi
dipleyin, iniyoruz ! " diye
bard.
nc seferde
iki iki istedim,
ama sadece bir kez
daha indik.

o gece Atlan ta' da iki seans okudum


ve hallar prl prl bir evde
buldum kendimi, bar, mine,
bteden ve Fulbright burslarndan
sz eden profesrler ve
tek kelime etmeden
uslu uslu oturan karlar.

hepsi benim,
sahne adamnn,
onlar elendirmek iin
Kaptan arap ile uan bendenizin
bir ey yapmasn, elerinden
birine sarkrnam ya da pencere camn
krmam ya da halya iememi ve
onlara kendilerini stn ve liberal hissetme frsatn
tanmam bekliyordu.
kedinin kna bir kibrit p
olsun sokamaz mydm?
dnem devini Chinaski zerine
hazrlayan birinci snf
1 73
rencisi tr da m gtremezdim?

ama kalkp st kattaki


air odasna gittim
kapy kapattm
soyundum
ve yataa girip
uyuyarak
kendimi bildiim en iyi biimde
elendirmi
oldum.

1 74
sabah ak

pazar sabah
saat on buuk sularnda
uyandm ve dorulup,
"ah, Tanrm ! " dedim,
"ne oldu, Hank?" diye sordu hatun,
"arabam," dedim, "dn gece arabam nereye
park ettiimi hatrlyor musun?"
"hayr, hatrlamyorum," dedi
ve ben, "bu ite bir bit yenii var," dedim ve giyinip
sokaa ktm.
endieliydim.
arabamn nerede olduuna dair
en ufak bir fikrim yoktu.
sokam ve bir sonraki soka gezdim,
grnrde yoktu.
arabalarmla tutkulu ilikiler yaarm,
ne kadar eskiyseler
o kadar
balanrm onlara.
bu seferki ok eski bir akt.
sonra blok tede grdm onu :
darack bir sokan tam
ortasnda duruyordu. kimse o sokaa
ne girebilirdi ne de kabilirdi.
unutulmu bir ayya gibi
sakin sakin duruyordu yolun ortasnda.
yanna gittim, bindim, anahtar kontaa
soktum ve
alt.

1 75
park cezas yoktu stnde.
keyfim yerine geldi.
sokama srdm, zenle park ettim.

arka merdivenden kp kapy


atm.
"eee, araban iyi mi bari?" diye sordu.
"evet, buldum," dedim. "nerede olduunu tahmin . . . "
"o lanet arabay ok fazla kafana takyorsun! " diye
tersledi beni. "7-Up getirmeyi akl ettin mi, bira getirdin mi?
hemen
bir ey imem gerek! "

soyundum, yataa girip


koca km onun koca
gbeine yasladm
ve tek kelime daha etmedim.

1 76
eski bir cokey

Hollywood Park ya da Santa Anita Hipodromu 'nun


programlarnda adlarna rastlanmaz olduunda
emekliye ayrldklarn dnrsn,
ama her zaman yle olmuyor.
bazen yanl bir kadn veya
kt bir yatmm
veya alkol veya uyuturucu
emekliye ayrlmalarna izin vermez.
o zaman Caliente' de
haval ve gen Meksikal cokeylere
kar yarrken karlar karna,
ya da panayr yarlarnda
ilk dnemeten karken grrsnz birden.
bir zamanlar nl olan boksrlerin
gen ve yetenekli boksrlere
yem edilmesi gibi bir ey.

bir gece Phoneix 'deydim


ve herkes durmakszn konuuyordu,
karmn arabasn dn alp
hipodroma gazladm.
iyi bir gn geirdim.
sonra, son kouda
cokey srpriz bir atla kazand:
48 dolar 40 sent, programa baktm:
R.Y.
buralara dmt demek?
ve yar bitirdikten sonra
ayn Hollywood Park'ta sallad
gibi sallamt krbacn
1 77
havada.
lnn
tekrar dirildiini
grmekten farkszd:
hey gidi R. Y. hey.
iki kilo alm,
biraz yalanmt,
ama hala
sihirbazd.

o kouda adnn listede olduunu fark etmemitim,


yoksa o gnk tek kousunda
kk bir bahis oynardm ona, duygusal
bir bahis.

Yeni Yl Partileri sizin olsun,


doum gnleri sizin olsun,
4 Temmuz sizin olsun,
byle bir sihri ben her zaman yelerim.

dnte arabam srerken


ok mutlu oldum R.Y. 'nin adna.

eve dndmde hala


vd vd konuuyorlard ve
hatunum ban kaldrp,
"ee, nasl gitti? " diye sordu, "ansn yaver gitti mi?"
"ok ansydm," dedim,
"hele kr, zaman gelmiti," dedi.

haklyd.

1 78
Carlton Way'de zor zamanlar

biri daha ldrld dn akam


ben oturmu lmekte olan bir dzine gl seyrederken,
bu mahallenin New York ' un spanyol Harlem 'inden
daha tehlikeli olduuna gerekten inanyorum.

kmalym buradan.
drt yldan beridir bu mahallede yayorum,
burnum bile kanamad,
komular beni kabullenmiler bir anlamda.
beyaz tirt giyen yal adamm ben.
ama bu bana yetmeyecek bir gn.
parasz saylmam artk.
tanabilirim.
yaam koullarm iyiletirebilirim.
ama buradan hibir zaman kamayacakmm
gibi bir his var iimde.
kedeki taco bfesini ok seviyorum bir kere.
ucuz barlar seviyorum, rehinci dkkanlarn seviyorum,
otobs duraklarnn banklarnda ya da allarda
uyuyan berdular seviyorum.
bu insanlarla aramda
bir ba olduunu hissediyorum.
her ne kadar imdi kk apta n sahibi
bir yazar olsam da
bir zamanlar onlardan biriydim.

biri daha ldrld dn akam


bu mahallede,
penceremin altnda neredeyse.
duygusalm:
1 79
iekler neredeyse l de olsalar
onlar bana biri getirdi,
sonunda onlar
atmak zorunda mym?

bir l daha dn akam,


bir l daha,
yoksul yoksulu ldryor.

tanmak zorundaym
bu mahalleden,
iirim iin deil,
kendime yalanma frsat
tanmak iin.

bu satrlar yazarken
arka tarafta yaayan ve siyah sar izgili tirt
giyen yarma (bir doksan boyunda,
yz yirmi kilo arlnda bir ary andryor)
penceremir nnden geerken
sinekliimi peneliyor.

"merhamet, dostum," diyorum.

"merhamet yok," diyor, kk dairesine


dnerken.

bir dzine l gl bana bakyor.

1 80
ona ihtiyacmz vard

azmand ve aznda puro


sabrla mahallenin insanlarn,
romatizma ve kabzdan ya da geceleri
buruuk vcutlarn dikizleyip jaluzilerin
br tarafnda derin derin soluyan
rntgencilerden yaknan yal kadnlar dinlerdi.
byk sabr vard insanlara kar,
Taco bfesinde oturup dertlerini anlattktan sonra
onu pr dikkat dinleyen
kokainmanlar, eroinmanlar
ve irkin fahieleri dinlerken
vard bir bildii,
mahallenin kendisiydi o,
Hollywood-Westem kavayd,
sustal tayan pezevenkler bile
kenara ekilirdi o
geerken.

sonra birden oldu: incelmeye


balad. kapm alp benden portakal
istedi. halsiz ve kederli bir biimde koltuuma
yld, alayacak gibiydi. "neyim var bilmiyorum.
yemek yiyemiyorum. yediimi karyorum. "
doktora gitmesini syledim. Emekliler Hastanesi 'ne gitti,
Queen of Angels Hastanesi 'ne gitti, Hollywood
Presbyterian Hastanesi 'ne gitti, baka tuhaf yerlere de.

181
geen gn onu grmeye gittim. mahalleden
tanmt. koltukta oturuyordu. ortala bo st kartonlar,
konserve tenekeleri, Ken ucky Tavuk kutular, yenmemi
cips paketleri salmt ve ierisi ok kt kokuyordu.

"sana tehis koyacak iyi bir doktor lazm," dedim.

"yarar yok," dedi.

"vazgeme . . . "

"kremal st iebildiimi kefettim, karmyorum. "

bir sre daha konutuk, sonra ktm.

yal kadnlar, "nerde? arkadan nerde?" diye


soruyorlar bana imdi.

onlar grmek istediini sanmyorum.

en iyi burada bir sorun kt zamanlardaki


haliyle hatrlayacam onu,
ay nda kocaman cssesi, zgveniyle
ve aznda purosuyla
sorunu halletmeye hazr
arka taraftaki dairesinden
frlayn.

imdi bir insann olabilecei kadar yalnz


beklediine phe yok.
eytann bile dostlar vardr, bilirsiniz.
yal kadnlar evlerinden dar kmyorlar,
1 82
taco bfesinin havas kat
ve geceleri tepemizde dnen
polis helikopterleri spot yla
penceremizi istila edip
perdelerimizi aydnlattnda
eskisi kadar nemi yok artk. bu
kadar basit.

1 83
Nana

on farkl eyalette
200 erkek dzmtr.
5 'i intihar etti
3 ' tamamen delirdi.
ne zaman yeni bir kente
tansa 1 O erkek de
peinden gider.
imdi kanepemde oturuyor
zerinde ksack mavi bir elbiseyle,
ve shhatli grnyor, neeli,
masum hatta.
"stme dmeye balad an,"
diyor,
"o erkee duyduum ilgiyi
yitiriyorum. "
ben ikisini tazelerken
o elbisesini yukar kaldrp
siyah klotunu gsteriyor bana.
"klotum seksi deil mi?" diye soruyor.
ok seksi olduunu sylyorum.
kalkp yatak odamdan geerek
banyoya giriyor,
bir sre sora sifonun sesini duyuyorum.
ad Nana ve son 5.000 yldr
dnyada yayor.

1 84
zavall Mimi

zavall Mimi Trochi,


hayatmda grdm en gzel kadn muhtemelen,
gen stelik, hata gen, ama
ba beladan kurtulmuyor,
iki kez akl hastanesine dt,
defalarca birlikte olduu adam tarafndan
terk edildi,
haddi hesab yok,
ama benim ender bulunur modas gemi adamlardan
biri olduumu biliyor
ve g toplamak iin bana geliyor,
ama ateli plerden ileri gidemedim onunla,
ve srekli yldrm ya da baka bir
talihsizlik giriyor araya,
ve zavall Trochi ile bir trl
ateli pler safhasn
geemyoruz,
genellikle ansm daha yaver gider byle,
onun iin yle olduu kesin -ocuklar
bunu kantlyor.

dnyann en gzel kadnlarndan biri iin


gerekten kafa kartrc olsa gerek,
zellikle hem beyni hem de ruhu olan bir kadn iin, ama
seimlerini yanl yapyor Trochi,
kaytsz erkekleri seiyor bir kere, kaytsz
erkeklerin gl olduunu sanyor,
ben de Mimi Trochi ve kaytsz erkekleriyle
beraber hayli ac ektim ve
ona hi takamama ramen
1 85
hikayeleri ve hkrklaryla
srekli geliyor,
her zamankinden daha ekici,
pmyoruz da artk,
btn ateli pler sonsuza dek gitti,
yeterince kaytsz deilim.
"sen frsatn kullanamadn," diyor bana
yeni bebeini gstererek.

ne yapacam bilemediim iin


kz arkadam arayp, "buraya gel,
Mimi bebeiyle geldi, kutluyoruz," diyorum.
kz arkadam geliyor ve bebei
kucana alp kendine zg efkatiyle
ona ikence ediyor
tpk bana yapt gibi.

sonra Mimi 'ye kz arkadamla akam yemeine


kmamz gerektiini sylyorum,
bu saatte trafik ekilmez, diyor Mimi, saat
be, biraz daha kalabilir miyim?
gzeller gzeli Mimi Trochi 'yi evde brakp
yemee kyoruz,
fazla endie etmiyorum
nk Mimi 'nin kendine zg tarzyla
beni sevdiini hissediyorum,
ve ertesi sabah eve dndmde
hibir eyin eksilmediini gryorum,
daha sonra kk bir telefon faturas geliyor sadece,
bir Van Nuys, bir de Pasadena,
onun konumunda bir kadn iin laf bile edilmez,
nasldr bilirsiniz:
1 86
New York ya da Philadelphia'y arayabilirdi,
ya da Londra veya Paris'i . . .

telefon numaras adres defterimde,


Ylba partime davet edeceim onu
hala kentte ise.
onu evimde braktmz gn
Krmz Fes'te dansz olarak
almaya balayacan sylemiti. Krmz
Fes ' in sahibi Trk't ve Mimi 'nin
bana ok dert ayordu,
ama yine de ii ona verebilirdi
Mimi 'nin dediine gre.

Mimi Trochi'yi bu kadar uzun zamandan beri


tanyan biri olarak Trk'n bana
ne tr dertler atn
sormaya cesaret edemedim.

1 87
bir ocuk ve kpei

ite, yrtk ortuyla B arry,


Thorazine tedavisi gryor,
24 yanda,
38 gsteriyor,
annesiyle ayn apartman
dairesinde oturuyor ve
evli bir ift gibi kavga ediyorlar.
kirli beyaz tirtler giyer
ve ne zaman kendine yeni bir kpek alsa
adn "Brownie" koyar.
yal bir kadndan fark yok aslnda.
beni Volks'uma binerken gryor.
"hey, ie mi gidiyorsun?"
"yo, hayr, B arry, ben almyorum. hipodroma
gidiyorum."
"yle mi?"
arabann penceresine geliyor.
"onlar duydun mu dn gece?"
"kimi?"
"onlar! btn gece o boktan mzii aldlar!
uyuyamadm! bir buua kadar srd !
duymadn m ya? "
"hayr, ben arka taraftaym, Barry, sen
n taraftasn. "
Bat Hollywood'ta, masaj salonlarnn,
porno filmler oynatan sinemalarn
ortasnda yayoruz.
"evet," diyor Barry. "bu mahallenin ivisi
kt ! u n tarafta oturan
ifti tanyor musun?"
1 88
"evet. "
"perdenin aralndan grdm! ne yapyorlard
biliyor musun? !
"hayr, B arry. "
"bunu ! " iaret parman sol kolundaki damarlardan
birine bastryor.
"sahi mi?"
"evet! bu da yetmezmi gibi bir sr ayya
var mahallede! "
"bak, Barry, hipodroma yetimem gerek."
"tamam, tamam. ama ne oldu biliyor musun?"
"hayr, B arry. "
"mobiletimle giderken polis beni durdurdu. nedenini
tahmin et?"
"ar hz m?"
"hayr! mobilet srmek iin ehliyete ihtiyacm
varm! ceza kesti bana! adam yumruklamamak
iin zor tuttum kendimi! "
"yok ya? "
"evet! ramak kald ! "
"Barry, ilk kouya yetimek istiyorum ! "
"ne kadar giri creti dyorsun?"
"drt dolar yirmi be sent."
"ben Pomona Panayr'na bir dolara girdim. "
"pekala, B arry. "
arabann motoru alyor. bire takp yola
kyorum. dikiz aynasndan baheye doru
yrrken gryorum onu.
Brownie onu bekliyor,
kuyruk sallayarak.
onu durduran polisten hncn
almak iin Brownie'yi
1 89
buzdolabna arpacak belki Barry.
ya da dama oynayacaklar.
Hollywood Karayolu 'na kyor,
oradan da Pasadena Karayolu 'na sapyorum.
hayat acmasz davranm Barry ' ye kar :
24 yanda,
38 gsteriyor.
ama sonuta her ey birbirini dengeler:
arada birok insan da
yalandrm.

1 90
tehlikeli hatunlar

ziyaretime gelip
karma oturuyor ve konuuyorlar,
sesleri ok yksek,
ok fazla glyorlar
ve ok gemeden bam armaya balyor
onlar bana erkeklerinden sz ederken,
birini balarndan nasl def ettiler,
dieri terk edilince nasl
intihar etmeye kalkt,
aralksz konuuyorlar,
glmsyorlar,
glyorlar,
balarn sallyorlar,
ou tombulca
ve sarn,
onlar gittikten sonra
onlara ihtiya duyan erkekleri dnyorum:
Sears-Roebuck 'taki depoculuk ilerini
kaybedince havagazn
aar bunlar.
kadna bir zamanlar annelerine ihtiya duyduklar gibi
ihtiya duyan erkekler bunlar.
yksek kahkahalara,
bedensel ve ruhsal
ekicilii snrl
hizmetilere ihtiya duyan erkekler
bunlar.
ve kadnlar baylrlar bu tr erkeklere,
ekerleme gibi,
fstk gibi,
1 91
ayekirdei gibi,
ambalajlar ve kabuklar pe atp
bakalarna kadnca zaferlerini
anlatrlar
bir elde scak Coors kutusu
dierinde Marlboro.

1 92
pasakl ak

pasakl hatundu Sally, zellikle


beni terk ettiinde. veda notlar yazmakta
stne yoktu,
byk ve fkeli
harflerle.
hep fkeliydi zaten, ok baarlyd
fkelenmekte.

ve her seferinde kyafetlerinin


ounu alrd,
ama oturmu etrafma baknrken
pembe bir terlik
gzme arpard yatan altnda.
yerimden kalkp yatan altna girdiimde
pembe terliin
yannda bir de kirli klot
bulurdum.

ve her yerde sa tokalar :


kllklerde, komodinin stnde, banyoda.
ve egzotik balklaryla dergileri:
KIZI KAIRDI, SONRA DA
200 METRE YKSEKLKTEK
KAY ADAN AAG I ATTI.
9 YAINDA B R OCUK
GREYHOUND OTOBS TERMNALNDE
4 KADINA TECAVZ ETT.

1 93
pasakl hatundu Sally.
st ekmecedeki kat peetelerin yannda
ona yazdm btn notlar duruyor,
rulo haline getirilip lastikle
balanm.

fotoraflarna sahip
kmazd:
ikimizi 58 model Plymouth'umuzun
nnde diz km olarak grntleyen
bir fotoraf buluyorum -
Sally az kulaklarnda
bacaklarn sergilerken
ben ayakkablarmn
altndaki delikleri
sergiliyorum.

kpeklerin fotoraflar,
hepsi bizim,
ve ocuklarn, ou
onun.

beni terk ettikten yaklak


bir saat sonra telefon alard,
Sally,
fonda mzik dolabndan
mzik sesi, nefret ettiim
bir ark, ve erkek
sesleri.

"Sally, Sally," derdim,


"dn bana,
1 94
bebeim ! "

"hayr," derdi, "dnyada senden baka


erkekler de var. ama seni sonsuza
dek sevebilirim, Chinaski. "

"siktir git," der telefonu


kapardm.

kendime bir iki koyar,


kulaklarmn kllarn
kesmek iin makas
ararken ekmecelerden birinde
bir sutyen bulur, alp
a tutardm.

ikimi ier,
sonra kulaklarmn etrafndaki kllar
kesmeye balar,
hayli yakkl bir adam olduuma
ama arlk kaldrmaya,
reJim yapmaya
ve bronzlamaya ihtiyacm olduuna
karar verirdim.

bir sre sonra


telefon alard yine,
ahizeyi kaldrr
ve kapatrdm,
sonra yine kaldrp
kordonundan aa sarktrdm.

1 95
kulak kllarndan sonra
burun kllarna ve kalara
gelirdi sra,
sonra yatp
uyurdum.

daha nce hi duymadm bir sesle


uyanrdm -
atom saldrs uyarsn
andrrd.
kalkp sesin kaynan arardm.
ahizesi ak telefondan
gelirdi.
ahizeyi
kaldrrdm.

"efendim, resepsiyondan
aryorum. telefonunuz ak."

"tamam, tamam. zr dilerim,


kapatyorum. "

"kapatmayn, efendim. karnz


asansrde."

"karm m?"

"Bayan Chinaski olduunu sylyor."

"pekala,
olabilir."

1 96
"efendim, onu asansrden
karabilir misiniz?
kfrl konuuyor
ve siz gelip yardm edinceye kadar
bir yere kmldamayacan
sylyor. . . ve, ey . . . "

?il
ne .
il

" . . . polis armak


istemedik . . ."

"evet?"

"asansrde yerde yatyor, efendim,


ve . . . stne
em . . .

"pekala," der
telefonu
kapatrdm.

azmda puro
ortumla dar kar,
asansrn dmesine
basardm.
ar ar gelirdi asansr:
bir, iki, , drt, be . . .
kap alr
ve S ally belirirdi.

1 97
onu kaldrp
asansrden karrdm.

ieri tar,
yataa yatrr,
slak klotunu,
eteini ve oraplarn
karrdm.
sonra yatan yanndaki
sehpann zerine bir
iki koyar,
koltua oturur
ve beklerdim.

birden dorulup
etrafna baknrd.
"Hank?" derdi.

"burdaym," derdim
el sallayarak.

"oo, ok kr. . . "

sonra ikiyi grr,


bir dikite
ierdi. yerimden kalkp
ikisini tazeler, sehpann
zerine sigara, kllk
ve kibrit koyardm.

1 98
sonra dorulurdu yine:
"klotumu kim
kard? "

"ben."

"kim?"

"Chinaski. "

"Chinaski, beni
dzemezsin."

"stne
iemsn."

"kim?"

"sen . . . "

dorulup
otururdu bu kez:
"Chinaski, .bne gibi dans
ediyorsun, kadn gibi
dans ediyorsun ! "

"yiyeceksin
sopay! "

sonra ban yasta


dayard : "seni seviyorum, Chinaski ,
gerekten seviyorum . . . "
1 99
horlamaya balard.
bir sre sonra
yanna uzanrdm.
nce dokunmak istemezdim
ona. banyoya ihtiyac
vard. bir bacam bacana
dayardm; hi de fena
olmazd. sonra tekini
denerdim.
birlikte geirdiimiz o
gzelim gnleri ve geceleri
dnr,
kolumun tekini ensesinin
altna koyardm,
sonra br kolumu
gbeine yerletirirdim
usulca.

sa yzme derdi.
soluk alp veriini dinlerdim,
lene kadar
o ekilde uyurduk. ilk kalkp
banyoya giden ben
olurdum,
sonra sra ona
gelirdi.

200
hollywood iftlik pazar

benden 32 ya genti
ve tanrlara layk bir
vcudu vard.
sabahn iki buuuydu.
8 aydr birlikte
yayorduk.
sarst beni,
"Hank?"
"ne var?"
"kzarm tavuk tal ekti
canm ! "
"ne? yine mi?"
"istiyorum, hemen ! "
"pekala."

kalkp giyindik.
darda yamur
iseliyordu.
Hollywood iftlik Pazar 'na
gittik.
kzarm tavuk taln
sipari etti,
ben de bir koan msrla
jambonlu
sandvi istedim.

201
yamur iddetlenmiti,
biz beklerken
bacaksz bir adam
tekerlekli kk bir arabayla
yanmza geldi,
simsiyah gzleri ve
kocaman burnuyla
insann belleinden silinmeyecek
bir yze sahipti.
masa radyosu byklndeki eliyle
kadnmn bacaklarndan birine yap t:
"hey, Cleo, bebeim!
naslsn?"
"Et Kafa ! " diye karlk verdi Cleo,
"orospu ocuu, sen naslsn?"
"iyiyim, gzelim, iyiyim! atein
var m?"
uzun bir Marlboro sigaras vard
Et Kafa' nn aznda.
Cleo eilip onun sigarasn yakarken
gslerinden biri az kalsn
bluzundan dar frlyordu.
"harika grnyorsun, gzelim,
harika ! sevgilin mi? hey,
moruk, naslsn?"
eilip elini sktm,
elim elinin iinde kayboldu.

202
bir sre daha sohbet ettikten sonra
Et Kafa arabasn yamurun
altna yuvarlad ve Cleo,
"bir dakika bekleyebilir misin?" diye
sordu, "gidip B illy John 'a bir gz
atmak istiyorum. Billy John 'un
tek kolu yok ama hayatmda
tandm en dzgn insanlardan
biridir! hemen dnerim! "

hesab dedim ve
elimde torbalarla 1 O- 1 5 dakika kadar
dikildim yamurun altnda.
sonra dnd Cleo,
"Billy John yok, bana
ne geldi bilemiyorum . . .
"

eve dndk,
yatakta yemeimizi
yedik. ben msrmla
sandviimi bitirdim,
o tavuk taln
midesine indirdi.
"iyi deil bunun tad,
eskisi gibi
deil."

203
uzand.
sonra gen dudaklar araland,
srd dudak boyasyla
krmz, krmz, krmz . . .
tavuk tal krntlar
vard aznn
kesinde.
horlamaya balad.

oturup yamuru dinledim


sonra sndrdm.

Bat Hollywood 'tan kmam


gerektiine kani olmutum artk.
sokaklarla ilgilenme
zahmetine bile
katlanmyorlard.

204
NDEKLER

1 . mavi boncuklar ve kemikler


babam ve aylak, 7
bacaklar, kalalar ve k, 8
igloo, 10
fareler, 1 3
bahem, 1 5
bacaklar ve beyaz butlar, 1 6
Armentieres 'li Matmazel, 1 8
babamn byk gnl maceras, 2 1
1 935 ' in frnclar, 23
insanlar, 27
oda kiralayan gzel kz, 29
ok erken, 3 1
spirto?, 33
Pershing Meydan, Los Angeles, 1 939, 36
1 940 ylndan bir sahne: , 39
byk anm, 40
demiryollar, 43
k saati, 45
at martaval, 47
insann en iyi dostu, 49
duyarl, gen air, 5 1
alk, 54
Vegas 'ta George Raft'i grdm gece, 58
beyaz kpek, 6 1
mavi boncuklar ve kemikler, 62
balta ve bak, 64
Haydn ve Bach stne baz notlar, 66
kaybetmeye domu, 70
Phillipe ' in Yeri 1 950, 72
205
lobide, 73
o hepimizi tanr, 75
zafer! , 76
bir tartma daha, 78
saati kur, 8 1
ne?, 82
bir yerden geliyor, 83
yaam dans, 84
anlar, 85
dolunay, 87
her yerde, her yerde, 88
bir spanya seyahatine dair, 89
Van Gogh, 90
Vallejo, 92
profesyoneller, 94
gece saym, 96
bir ubat le sonras, 98
tekerlekli koltuu iten melek, 1 00
lm sirki, 1 03
adamm m?, 1 06
kodeste bir adama Noel iiri, 1 07
hep yek?, 1 1 2
sokan kesindeki dostlarm, 1 14
glmsyor, parlyor, ark sylyor, 1 1 5
Bruckner, 1 1 7
u an, 1 1 9
yi bir tane daha, 1 20
2. Hayat Devasa Bir Hindi Ve Her gn kran gn
sinek ldrrken, 1 25
1 2 saatlik vardiya, 1 26
kn kolaylkla ldrd bitkiler , 1 29
son iir dinletisi, 1 3 1
206
muhtemelen yle, 1 36
saldr, 1 37
akla alevlenmi, 1 42
geni ve alkantl, 1 44
mahvna sebep olmak, 1 46
antlama, 1 48
75 milyon dolar, 1 50
kelebekler, 1 52
4 adet sa, 1 54
1 80 dolar ierde, 1 57
lmn mavi ba, 1 59
gen adamlar, 1 6 1
her eyin anlam, 1 62
tahmin edin kim?, 1 64
bir denizkz istiyorum, 1 65
olaand bir yer, 1 67
imdi bu kentte-, 1 69
Kaptan Pilot arap , 1 72
sabah ak, 1 75
eski bir cokey, 1 77
Carlton Way 'de zor zamanlar, 1 79
ona ihtiyacmz vard, 1 8 1
Nana, 1 84
zavall Mimi, 1 85
bir ocuk ve kpei, 1 88
tehlikeli hatunlar, 1 9 1
pasakl ak, 1 93
hollywood iftlik pazar, 20 1

207
c h a rles bu kows ki
PARANTEZ' de

KAD I N LAR
POSTA N E
G L N GLG E S N D E
P S MORUG U N NOTLARI
KAPAL I BR KAP I D I R C E H E N N E M
SEV M L B R A K H KAYE S
SI RADAN D E L L K YKLE R
SARHO AL P YANOYU
PAN S YON MANZU M E L E R
KAPTAN Y E M E G E I KTI V E TAYFALAR G E M Y
E L E GE R D
PULP
BANA AKI N I G ETR
S U DA YAN ATETE BOG U L
HOLLYWOOD
S ICAK SU M Z G
G N L E R T E P E L E R D E N AAG I KOAN VAH
ATLAR M SA L
SHAKESPEARE BUNU ASLA YAPMAZDI
LLER BYLE SEVER

208

You might also like