You are on page 1of 6

Yazılar | Yorumlar | E-posta / Çarşamba, Haziran 09, 2010 ateist cevap ara...

Turan Dursun
Jiddu Krishnamurti FİKİR ÇELEN “Rahat yaşamak uğruna
“İnanç, insanları böler, insanları
katı yapar, birbirlerinden nefret
ettirir ve savaşı besler.”
ATEİST CEVAP gerçeği mezara mı götüreyim; 
halka gerçeği anlatmak uğruna
ölümü mü göze alayım?”

ANASAYFA DİN EVRİM TEORİSİ İSLAM BİLİM TANRI ÇEŞİTLİ MULTİMEDYA İNDİR
FOTOĞRAF GALERİSİ
İslam ve Küçük Kızların Cinsel İstismarı
Ekleyen: ateistcevap Tarih :Haz 4th, 2010 Kategorileri: ANA HABER, DİN, FOTOĞRAF GALERİSİ. Bu yazıya yapılmış yorumları takip etmek istiyorsan, bu
yazıyı RSS beslemelerine ekleyebilirsin: RSS 2.0. Bu yazıyı düzenlemek için:

Reklam
Abu Ayyub Al-Ansari
Abu Ayyub, Asma Al-Husna, İslam ve Küçük 
Kı z l a rı n Cinsel
Hadiths Prophet Muhammad, The İs t i s m a rı  II –
Holy Quran İt i r a z l a rı n
www.HazretiEyupSultan.com Geçersizliği

İslami Evlilik Sitesi


Üye Olun Tanışıp İslami Sohbet
Edin Evlilik İçin İlk Adımı Bizle Atın!
www.GonuldenSevenler.com/Islami_Es

Türkiyede Boşanma -Tanıma
Berlin büromuz +030/21002161  Kambriyen
Boşanma-Malpaylaşımı-Velayet- P a t l a m a sı
Nafaka
www.canhukuk.de

SON YORUMLAR

l Muhammet'in Zevceleri ve Cariyeleri


T a n rı ’y a İn a n m a k
l Tanrılar neden var olamaz? – Jon Nelson
İçin 50 Neden – 1.
l Ben-i Kureyza Katliamı Hakkında Soru ve Bölüm
Halâ birçok Müslüman ülkesinde kız çocuklarının çok küçük yaşta evlendirildiklerini ve Yanıtlar
genelde kendilerinden yaşça hayli büyük kocalarının cinsel heves ve arzularına terk l Ali'nin Recm Uygulaması
edildiklerini biliyoruz. Bunların sadece çok ufak bir oranı -herhangi bir ‘özel durum’  Türkiye Hatırası
l
olması hasebiyle- medyada yer alıyor. Örneğin 2008′de 8 yaşındayken babası tarafından
l Bu Ne Acayiplik
gizlice evlendirilen kız çocuğunun açtığı boşanma davası medyadan yoğun ilgi görmüştü.
l İfk Olayı-Aişe Muhammet'i Aldattı mı?
11 Yaşında evlendirilen Fevziye‘nin doğum yaptığı sırada ölmesi 2009′da dünya 
l Tanrı’ya İnanmak İçin 50 Neden – 1. İslam ve Küçük 
medyasında yankı bulmuştu. Bu yıl ise Yemen Hükümeti’nin 17 yaş altındaki kızların Kı z l a rı n Cinsel
Bölüm
evlenmesini yasaklamak isteyen yasa değişikliği teklifine karşı Yemenli dindar ve İs t i s m a rı
l Temizlik İmandan Gelir!
muhafazakâr kesimlerin ağır muhalefetine tanık olduk.
l İslam ve Küçük Kızların Cinsel İstismarı II
Yasa değişikliğine karşı çıkanların ana argümanı “Allah’ın izin verdiği birşeyi kul – İtirazların Geçersizliği
yasaklayamaz!” olmuştur.
ANAHTAR KELİME
Bu makalede bu argümanın -İslam açısından- hiç de düşük olmayan haklılık payını 
göstermeye çalışacağım. Bunu yaparken de ehl-i sünnet kayıtlarına göre çocuk yaşta AKILLI TASARIM Ali ALLAH Atatürk
Eyüp El-E n s a r i’n i n
Muhammed’le evlendirilen Ayşe meselesine hiç girmeyip sadece Kuran ayetlerini baz ATEİST ATEİZM avrupa Ayet AİŞE Ben-i Mezarı  Gerçekten 
Kureyza BURKA BİLİM DİN DİNLER E y ü p’te mi?
alacağım. Sorun -öyle yansıtılmaya çalışılsa da- geri kalmış Müslüman ülkelerin 
DİNSİZLİK EVREN EVRİM Fethullah
eğitimsiz halkları tarafından İslam’a maledilen fakat İslam’la alâkası olmayan töre ve 
Gülen Fotoğraf Hac Kadın Kanıt Katliam
gelenekler değil; sorun aynı zamanda bizzat İslam’ın yani Kuran’ın kendisinde…
KURAN MATEMATİK MUHAMMET
“Kuran küçük çocuklarla evlenmeyi teşvik ediyor” diyemesek de (bunu daha çok Sünnet  MUHAMMET PEYGAMBER MÜSLÜMAN
için diyebiliyoruz) “bulûğ yaşına bile girmemiş küçük kızlarla evlenmenin ve cinsel MÜZİK Osmanlı PAPA Pedofoli
ilişkide bulunmanın dinen caiz olduğu” hükmü İslam Hukuku metodolojisi (fıkıh usûlü)  PEYGAMBERLER Tahrifat TANRI Tevrat
Fethullah Hoca’n ı n
TÜRKLER Yahudi Zevceler Çelişki çarşaf F a n t a s t i k   D ü n y a sı
açısından gayet düzgün, makûl, anlaşılabilir yöntemlerle Kuran’ın kendisinden
İnanmak İSLAM İslamiyet Şiddet
çıkmakta… Nitekim -aşağıda kaynaklarıyla örneklenecek olan- önde gelen İslam alimleri
de işte bu hükmü bizzat Kuran’dan çıkarmıştır. SON YAZILAR

I. Çocuğun Cinsel İstismarı İçin Kuran’dan Çıkan Meşruiyet l İslam ve Küçük Kızların Cinsel İstismarı II


– İtirazların Geçersizliği
1. Talâk Suresi’nin 4. Ayeti
l Richard Dawkins Zürafa Otopsisinde 
T a n rı lar neden
Evrimsel Hatayı Gösteriyor var olamaz? – Jon
Talâk/4
l Kambriyen Patlaması Nelson
Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlarla (henüz) âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz 
onların bekleme süresi üç aydır. Hamile olanların bekleme süresi ise doğum yapmalarıyla sona erer. l Tanrı’ya İnanmak İçin 50 Neden – 1.
Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa Allah ona işinde bir kolaylık verir. Bölüm
l İslam ve Küçük Kızların Cinsel İstismarı
2. Talâk/4′ün Bağlamı l Eyüp El-Ensari’nin Mezarı Gerçekten 
Eyüp’te mi?
a. Bakara/228 ve İddet (Boşanmada bekleme süresi) Fethullah Hoca’nın Fantastik Dünyası
l
Nüzûl sırasına göre daha önce gelmiş olan Bakara Suresi’nin bir ayeti bu konuda net bir
l Tanrılar neden var olamaz? – Jon Nelson
hüküm getirmiş:
l İslam’da Ezan İhtilafı
l Bir Ateist’in İnanması İçin Ne Gerekir?
Bakara/228
Boşanmış kadınlar kendi kendilerine üç ay hâli (hayız veya temizlik müddeti) beklerler.
Eğer Allah’a ve ahiret gününe inanıyorlarsa Allah’ın kendi rahimlerinde yarattığını gizlemeleri onlara
helâl olmaz. Kocaları bu süre içinde barışmak isterlerse onları geri almağa daha çok hak 
sahibidirler. Kadınların yükümlülükleri kadar meşru hakları vardır. Yalnız erkeklerin kadınlar üzerinde 
bir derece farkı vardır. Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Görüldüğü üzere, Bakara suresinin 228. ayeti boşanmanın kesinleşmesi için “üç ay 
hali” (yani üç menstrüasyon dönemi) müddetince bir süre belirler.

Bu “boşanmada bekleme süresi“ne İslam ıstılahında “iddet” denilir. Kadını boşamanın


Arapçası ise ilgili sureye de adını veren “talâk” sözcüğüdür. İddet boyunca kadın -
boşanma henüz kesinleşmemiş olduğundan- bir başkası ile evlenemez. Erkek bu mühlet
içerisinde geri dönerse (barışırsa) evlilik devam eder; yani boşanma gerçekleşmiş olmaz.
Çift tekrar birleşmeden iddet biterse boşanma kesinleşmiş olur.

İslam alimlerince iddetin gayeleri şu şekilde açıklanır:

n Fevri boşanma kararları ile nikahın bitmesi önlenmiş olup hukuken evliliği kesin olarak


bitirmeden tekrar düşünme ve barışma imkânı verilmiştir. Böylece geçici öfke ve benzer 
durumlardan dolayı yuvanın yıkılması engellenmiş, evlilik müessesesinin önemi 
vurgulanmıştır.
n İddet olmasa idi kadının boşanmasından kısa bir süre sonra hamile olduğunun
anlaşılması durumunda nesebin karışması ve dedikodu çıkması tehlikesi söz konusu 
olurdu. İddet sayesinde (ki kadınlar bu süre boyunca evlerinde tutulur, bkz Talâk/1) bu
tehlike de önlenmiştir. Bu süre içerisinde kadının hamile olduğu ortaya çıkarsa çocuğun
anneyi boşayan kocaya ait olduğu anlaşılır.

b. Ahzâb/49

Ahzâb Suresi’nin 49. ayetinde ise evli çift henüz cinsel temasta bulunmamışsa boşanma
durumunda iddeti beklemeye gerek olmadığı açıklanır:

Ahzâb/49
Ey inananlar! Mümin kadınlarla nikahlanıp onları temasta bulunmadan boşadığınızda artık onlar
için size iddet saymaya lüzum yoktur. Kendilerine bağışta bulunarak onları güzellikle serbest 
bırakın.

c. Talâk/1-4

Şimdi asıl konumuz olan Talâk Suresi’ne ve bu surenin 4. ayetine tekrar dönebiliriz.
Bu arada surelerin (İslam alemi tarafından genel kabul gören) nüzûl sırası da bu başlıkta
işlendiği gibidir (Bakara → Ahzâb → Talâk).

Talâk/1
Ey peygamber! Kadınları boşamak istediğinizde onları iddetlerini dikkate alarak (temizlik hâlinde) 
boşayın ve iddeti sayın. Rabbiniz olan Allah’a karşı gelmekten sakının. Apaçık bir hayasızlık yapmaları 
dışında onları (bekleme süresince) evlerinden çıkarmayın, kendileri de çıkmasınlar. Bunlar Allah’ın
sınırlarıdır. Kim Allah’ın sınırlarını aşarsa şüphesiz kendine zulmetmiş olur. Bilemezsin; olur ki Allah
sonra yeni bir durum ortaya çıkarır.

Talâk/2
Boşanan kadınlar iddetlerinin sonuna varınca onları güzelce tutun yahut onlardan güzelce ayrılın.
İçinizden iki adil kimseyi şahit tutun. Şahitliği Allah için dosdoğru yapın. İşte bununla Allah’a ve ahiret
gününe inanan kimselere öğüt verilmektedir. Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa Allah ona bir çıkış 
yolu açar.

Talâk/3
Onu beklemediği yerden rızıklandırır. Kim Allah’a tevekkül ederse o kendisine yeter. Şüphesiz Allah, 
emrini yerine getirendir. Allah her şeye bir ölçü koymuştur.

VE:

Talâk/4
Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlarla (henüz) âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz 
onların bekleme süresi üç aydır. Hamile olanların bekleme süresi ise doğum yapmalarıyla sona erer.
Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa Allah ona işinde bir kolaylık verir.

3. Sonuç

n Bakara/228′de boşanmanın kesinleşmesi için bir bekleme süresi (iddet) şart koşuluyor


ve bu süre kadının üç “ay hali” (âdet hali = hayz hali) olarak belirleniyor.
n Ahzâb/49′da eğer evli çift cinsel ilişkide bulunmamışsa boşanma durumunda bu süreyi 
beklemeye lüzûm olmadığı söyleniyor.
n Talâk/1-3′de tekrar (Bakara/228′deki) boşanma süresine (iddet’e) atıfta bulunarak bu
süre ile ilgili bir takım düzenleme ve tavsiyeler getiriliyor.
n Talâk/4′de ise, bekleme süresinin (iddet’in) hayız görmeyen kadınlarda ne kadar olacağı 
bildiriliyor. Hayız görmeyen kadınlar üç gruba ayrılıyor:
(a) Âdetten kesilenler => üç ay
(b) Küçük olduğundan henüz âdet görmeyenler => üç ay (bkz. Talâk/4′ün tefsiri aşağıda)
(c) Hamileler => doğuma kadar

Evlilik: Talâk/4′te yaşı küçük olduğundan henüz âdet görmeyen küçük kızların boşanma


durumunda bekleme süresinin 3 ay olduğu yazmaktadır. Dolayısıyla Kuran’a göre henüz 
âdet görmeyen küçük kızlarla evlenmenin bir sakıncası yoktur.

Cinsel İlişki (Cima): Ahzab/49′da cinsel temas olmadan boşanılırsa bekleme süresi 


olmadığı söyleniyor. Fakat Ahzab Suresi’nden -nüzûl sırasına göre de- daha sonra gelen
Talâk’ta âdet görmeyen küçük kızlar için 3 ay iddet belirleniyor. Dolayısıyla Henüz âdet 
görmeyen küçük kızlarla kocalarının cinsel ilişkiye girmelerinin Kuran’a göre sakıncası 
yoktur.
II. Tefsir ve Fıkıh Kaynaklarından Örnekler
Yukarda varmış olduğumuz sonucu, muhtelif tefsir ve fıkıh kaynaklarıyla da teyid
edebilmekteyiz. Dikkat edilirse tüm bu örneklerde henüz bulûğ yaşına girmemiş küçük 
kızların sadece evlendirilmesinden değil, aynı zamanda kocalarının kendileriyle cinsel
ilişkiye (cima‘ya) girmesinden bahsedilmekte.

Tefsir Kaynakları

(1) Mevdudi
Büluğa ermediği için hayız görmeyen veya bazı nedenler dolayısıyla geç hayız
gören ya da çok büyük bir istisna olup da hiç hayız görmeyen kadınlar, hayızdan
kesilmiş kadınlar gibi talaktan sonra 3 ay iddet beklerler.
Kur’an’ın bu açıklamasına göre burada “Mudhale” (kocasıyla gerdeğe girmiş) bir kadının
sözkonusu olduğuna dikkat edilmelidir. Çünkü eğer mübaşeret olmasaydı iddet
sözkonusu olmazdı. (Bkz. Ahzab: 49) Bu yüzden henüz hayız görmeye başlamamış
kızların iddetinin beyan edilmesinden anlaşıldığına göre bu yaştaki kızlarla evlenmek
ve kocalarının kendileriyle cinsel ilişkide bulunması caizdir. Dolayısıyla
Kur’an’ın caiz gördüğü bir davranışı hiçbir Müslüman’ın yasaklamaya hakkı 
yoktur.
- Ebu’l Al’a Mevdudi, Tefhimu’l Kuran, Talâk/4 (oku)

(2) Taberi
Âyet-i kerimede “Hiç adet görmeyenler de böyledir.” buyurulmaktadır. Bundan maksat
küçük yaşta evlenen ve zifafa girdikten sonra boşanan kadınlardır. Bunlar adet
görmedikleri için iddetleri aylarla ölçülür; bu da üç aydır. Nitekim Süddi, Katade ve 
Dehhak bu kısmı aynı şekilde izah etmişlerdir.
- Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taberi, Taberi Tefsiri, Talâk/4 (oku)

(3) İmam Kurtubi


“İddetleri vaktinde” buyruğu, sözkonusu edilen kadınların kocaları ile gerdeğe girmiş 
olan kadınlar olmasını gerektirmektedir. Çünkü kendileri ile gerdeğe girilmemiş
olan kadınlar yüce Allah’ın “Ey iman edenler! Mü’min kadınları nikahlayıp sonra
kendilerine dokunmadan onları boşarsanız sizin için onlar aleyhine sayacağımız bir iddet
olmaz” (el-Ahzab, 33/49) buyruğu ile bu kapsamın dışına çıkarılmaktadır.
- İmam Kurtubi, el-Camiu li-Ahkami’l-Kur’an, Buruç Yayınları: 17/417. “Asla ay hali
olmayanlar” ile kastedilen küçük yaştakilerdi. Bunların da iddetleri üç aydır. Buna
göre haber hazfedilmiştir. Bu durumdakinin iddetinin ay hesabı ile yapılmasının sebebi
bunda adetin olmayışıdır.
- İmam Kurtubi, el-Camiu li-Ahkami’l-Kur’an, Buruç Yayınları: 17/437-438.

(4) Mukâtil B. Süleyman El-Horasânî
Bakara Suresi’nde yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
Boşanan kadınlar kendi kendilerini üç kur’ (yani, üç ay hâli) gözetlerler. (Bakara/228).
Boşanan kadınların iddeti bu şekilde idi. Ancak Yüce Allah, kocasının kendisi ile
gerdeğe girmeden boşadığı kadını bundan istisna ederek Ahzâb Suresi’nde şöyle 
buyurmaktadır:
“Ey îmân edenler! Mümin kadınları nikahlayıp sonra kendilerine dokunmadan (yani
onlarla cima etmeden) onları boşarsanız sizin için onlar aleyhine sayacağınız bir iddet
yoktur. (Ahzâb/49).
Talâk sûresinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
Hayızdan kesilmiş (yani yaşlı olduklarından dolayı artık hayız görmeyen) ve (yaşlarının
küçüklüğü sebebiyle henüz) hayız görmeyen kadınlarınıza gelince -şüphelendinizse-
onların iddeti üç aydır. (Talâk/4)
Görüldüğü gibi hayız görme yaşına gelmemiş ve kendisi ile gerdeğe girildikten
sonra kocası tarafından boşanmış kadının durumu da aynı şekildedir; onun da iddeti
üç aydır.
- Mukâtil B. Süleyman El-Horasânî, Ahkam Ayetleri Tefsiri, İşaret Yayınları, S. 217-
219 – Talâk bahisleri; Kadının İddeti ve İddet Esnasındaki Sükna Hakkı (oku)

Fıkıh Kaynakları

(1) Camisab Özbek, Dört Mezhebe Göre İslam Fıkhı
Ayrılma İddeti: Cinsi ilişkiden sonra nikahın fesh olunması veya boşanma suretiyle
ayrılan kadının beklemesi lazım gelen iddettir. Eğer kadın hamile ise onun iddeti
doğurması ile biter. Bu hükmün delili Talâk 4 ayetidir. Eğer hamile değilse ve hayız
görüyorsa onun iddeti kocasından ayrıldıktan sonra üç defa temizlenmektir. Bunun delili 
Bakara/228′dir.
Eğer kadın bulûğa ermemiş veya hayızdan kesilmiş ise onun iddeti kocasından
ayrıldıktan sonra üç aydır. Bunun delili Talâk/4′tür.
Cinsi ilişkisiz boşanan kadın veya nikâhı fesh olan kadının iddet beklemesi söz 
konusu değildir. Bunun delili Ahzab/49′dur.
- Camisab Özbek, Dört Mezhebe Göre İslam Fıkhı, Ravza Yayınları, (4. Cilt, 3. Bölüm), 
62. Bölüm, İddet, Ayrılma İddeti (oku)

(2) İmam Nevevi


Ayrılma iddeti: Koca hayatta iken nikahın feshi veya boşama sebebi ile karısından
ayrılmasına bağlı olan iddettir. Bu iddet cinsel ilişkiden sonra veya erkeğin menisini
karısının rahmine akıttıktan sonra meydana gelen ayrılma ile vacib olan iddettir.
(…)
Hayız görmemiş hür olan küçük yaştaki kadın ile hayız halinden tamamen kesilmiş 
kadının iddeti hilâl ayı ile üç aydır.
- İmam Nevevi, Minhac, Kahraman Yayınevi, Nikah, İddet (oku)

(3) Molla Hüsrev
Küçüklükten veya yaşlılıktan dolayı hayz görmeyen veya bulûğuna yaş ile hükmedilip 
hayz görmeyen hür kadın hakkında talâkta iddet üç aydır. Çünkü Allah Teâlâ ,(C.C):
“Kadınlarınız içinde ay hâli görmekten kesilenler ile henüz ay hâli görmemiş olanlarda
eğer şüphe ederseniz onların îddet beklemeleri üç aydır.” buyurmuştur.
Eğer kadın cima edildi ise üç ay iddet bekler. Çünkü yukarda geçtiği vechle
cimâdan önce boşanırsa iddet yoktur.
- Molla Hüsrev, Gurer ve Dürer, 2. Cilt, 3. Bölüm, İddet Babı (oku)

(4) İbn Rüşd
İddetin (Boşanmada Bekleme Süresinin) Çeşitleri:
Kadın ya hürdür, ya cariyedir. Bunlardan her biri de boşandığı zaman ya kendisiyle
gerdeğe girilmiş ya girilmemiştir. Eğer kendisiyle gerdeğe girilmemiş ise bu
kadının iddeti yoktur; boşanır boşanmaz evlenebilir. Zira Cenâb-ı Hak “Ey iman etmiş 
olanlar.. Mümin kadınlarla evlendikten sonra onlarla temas etmeden onları boşadığımzda
onların size iddet saymasına lüzum yoktur” buyurmuştur. Eğer kendisiyle gerdeğe
girilmiş ise o zaman bu kadın ya adet gören, ya da görmeyen kadınlardandır. Adet
görmeyen kadınlar da ya küçüktürler, ya da yaşlı oldukları için artık âdetten 
kesilmişlerdir. Adet görenler de ya gebedirler, ya normal âdetleri devam eder, ya 
herhangi bir sebeble kanları kesilmiştir, ya da müstehazedirier.
- İbn Rüşd Kadı Ebu’l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-
Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 3/75 – Talak,
İddetin Çeşitleri (oku)

Bu örnekleri sıralarken özellikle farklı asırlarda yaşamış, farklı mezhep ve kültürlere sahip


olan İslam alimleri seçildi. Örneğin Fatih Sultan Mehmed’in hocası, Türk-Osmanlı İslam
Fıkıhı’nda büyük etkisi olan, Hanefi alim Molla Hüsrev‘in Gurer ve Dürer olarak kısaltılan
fıkıh eseri yüzyıllar boyunca Türk-Osmanlı Medreseleri’nde ders kitabı gibi takip
edilmiştir (bkz veya bkz). İmam Nevevi‘nin Minhacı Şafii fıkıhının en önemli eserlerinden
(bkz). Mezheplerarası mukayeseli İslam Hukuku alanının önemli eserlerinden olan 
Bidayetül Müctehid‘in sahibi, Batı dünyasında Averroes olarak tanınan meşhur bilgin
İbn Rüşt.

Mukâtil B. Süleyman günümüze kadar ulaşmış olan en erken tam Kuran tefsirinin sahibi.


Taberi ve İmam Kurtubi tefsir ilminin en önde gelen alimlerinden. Mevdudi 20. yüzyılda
yaşamış meşhur İslam bilginlerinden…

Hepsinin vardığı sonuç aynı: Küçük olduğundan dolayı henüz bulûğa girmemiş kızlarla


evlenmek ve cinsel ilişkide bulunmak Kuran’a göre caizdir.

Buna rağmen birçok alim cinsel ilişki yaşı için bir alt sınır belirleme ihtiyacı da duymuş 


elbette. Azınlıkta kalan bir görüş -yukarda verilen ayetlere rağmen- en azından kızın âdet
görmeye başlamış olmasını şart koşarken, kimisi 9 yaşına girmiş olmasını öngörmüştür.
Fakat büyük çoğunluk her iki sınırı da reddederek kızın cinsel ilişkiden dolayı hastalanıp
hastalanmayacağı kıstasını getirmiş. 300 Yıl kadar önce bir ulema heyeti tarafından
hazırlanan ve Hanefi mezhebinin bütün içtihad ve fetvalarını derleyen meşhur Fetevayyı 
Hindiyye adlı eserde mesele şöyle geçer:

Fetevayı Hindiyye
“Küçük kıza ne zaman cima edilebileceği hususunda görüş ayrılığı vardır. Bazı alimler
“Bulûğa erişinceye kadar ona cima yapılmaz”, bazıları ise “Dokuz yaşına varınca ona
cima edilir” demişlerdir. Bahrü’r -Râık’ta da böyledir. Alimlerin ekserisine göre bu
hususta yaşa itibar edilmez; gücünün yetmesine itibar edilir. Eğer kız şişman, gelişmiş,
cimaya tahammüllü ve erkeğin kendisine cima etmesinden dolayı hasta olmasından
korkulmaz ise dokuz yaşına varmamış olsa bile ona cima edilebilir. Ancak kız zayıf
ve cimaya tahammülsüz olursa vaya cima sebebi ile hastalanacağından korkulursa yaşı 
büyük olsa bile ona cima etmek helâl olmaz.
Sahih olan görüş de budur.”
- Fetevayı Hindiyye, Akçağ Yayınları, Nikah, 4. Nikahta Velayet, Bu Konu İle İlgili
Diğer Bazı Mes’eleler (oku)

Görüldüğü gibi -en medenî olarak bilinen- Hanefi mezhebine göre bile kız henüz âdet 
görmüyor olsa ve henüz 9 yaşından küçük olsa dahi eğer cinsel ilişkiden dolayı fiziken
hasar görmeyecekse kocası onunla cinsel ilişkide bulunabilir.

Küçük kızın cinsel ilişkiden dolayı fiziken hasar görüp görmeyeceğine karar verecek olan


ise -elbette ki- kocasıdır. Ancak kızın babasının burada itiraz hakkı var. Eğer baba cinsel
ilişkiye itiraz etmezse hukuken herhangi bir denetim yok. Baba itiraz eder, koca ise
cinsel ilişki kararında ısrar ederse mesele mahkemeye (‘kadı’ya) havale edilir.

Celal Yıldırım, Kaynaklarıyla İslam Fıkhı


Babası, nikâh ettirdiği kızının cinsel temasa güç getiremiyecek kadar küçük veya zayıf
olduğunu iddia eder, kocası ise bunun aksini savunursa o taktirde durum ‘kadı’ya havale
edilir. Kızın mahkemeye gelmesi mümkünse davet edilir ve durumu tesbite çalışılır.
Mümkün değilse iki bilirkişi kadına havale edilir; onların vereceği bilgiye göre karara 
varılır.
- Prof. Dr. Celal Yıldırım, Kaynaklarıyla İslam Fıkhı, Nikah, Kızın Cinsel Temasa Güç 
Getirip Getirmiyeceği İhtilâf Konusu Olursa (oku)

III. Genel Değerlendirme


Tam da bu yazıya son şeklini vermekle meşgûlken Yemen’de 13 yaşında evlendirilen bir
kız çocuğunun nikahtan dört gün sonra genital kanama sebebiyle öldüğü haberini
okudum. Malesef halâ bu denli güncelliğini korumakta olan bu meselenin doğrudan İslam
ve Kuran’la da ilişkili olduğunu açıklamaya çalıştım bu yazıda. Bir sonraki yazımda bu
teze ve yukarıda sunduğum gerekçelere Müslüman kesimlerden gelen ve gelebilecek 
itirazları ele alacağım.

Şu kadarını şimdiden söyleyebileceğimi sanıyorum ki birçok Müslüman okuyucu 
yukarıda anlatılanları ve aktarılanları kabul etmeyip ayetlerin sırf İslam’ı kötülemek için 
çarpıtıldığını, iktibas edilen bunca İslam aliminin ise Kuran’ı yanlış yorumladığını 
düşünecektir muhtemelen. Daha doğrusu bu netice içlerine sinmediği için kendilerini 
böyle düşünmeye zorlayacaklardır.

Ama bunca alimin sırf kişisel şehvet ve cinsel eğilimlerini meşrulaştırmak için Kuran’ı 


kasten yanlış yorumladıklarını söylemek her halükârda insafsızlık olur. Çoğunun küçük 
yaşta bir kızla evliliği dahi yok. Yanlış hüküm verdikleri düşünülse bile en azından bu
hükme ilmi samimiyetle “Kuran böyle diyor” diye düşünerek vardıkları teslim edilmeli.
Öyleyse en azından şunun da kabul edilmesi gerekir ki, Kuran işte böyle bir hüküm 
vermeye de müsait.

Diğer birçok alanda son derece tefferuatlı düzenlemeler getiren (örn. Nisa/11, 12 ve 176)
veya -meselâ- tek tek kimlerle evlenmenin yasak olduğunu sayan (Nisa/22, 23, 24),
kişinin kendi öz annesiyle, kızıyla veya kız kardeşiyle evlenmesini özel olarak ayetle
yasaklamayı bile ihmâl etmeyen Kuran, evlilik yaşı için hiçbir alt sınır getirmemiş. Yaş 
olarak olmasa bile en azından “âdet görmeye başlamış olması” gibi bir şart bile
koymamış. Üstelik böyle bir sınır hiçbir ‘hadis’te de yok. Tersine Kuran’ın bir ayetinde
henüz âdet görmeyen küçük kızların boşanma süresi düzenlenmiş, diğer bir ayetinde
cinsel ilişki olmamışsa boşanma süresine gerek yok denilmiş…

Ve böylece 14 asırdır İslam Hukukçularının büyük çoğunluğu tarafından küçük kızlarla


evliliğin ve cinsel ilişkinin meşru görülmesi kaçınılmaz olmuş. Ortada bir “yanlış anlama” 
varsa bile bu yanlış anlamanın müsebbibi bizzat Kuran!…

Kuran’ı söyleyen zatın (inananlara göre herşeyi bilen, herşeye gücü yeten Allah’ın) bir-iki


açık ve net ifadesiyle 14 asır boyunca küçük kızlarla evlilik ve cinsel ilişki İslam
ülkelerinde meşru görülemezdi. Nice küçücük canlar heba olmazdı. Ve daha birkaç gün 
önce resmî kocasıyla cinsel ilişki sebebiyle hayatını yitiren 13 yaşındaki Elham kimbilir
belki de şu an yaşıtlarıyla evcilik oynuyor olacaktı.

Afak Adalı – ulpian

Free Muslim Marriage Site Biffy-Lotah Attachment 


Muslim Matrimonials network. Muslim The Biffy was developed by a doctor for
marriage. Find Muslim matrimony now improved health. Free Trial
www.Muslims4Marriage.com www.biffy.com

3 Cevap
“İslam ve Küçük Kızların Cinsel İstismarı”

ZEYNEP UÇAR diyor ki: 04 Haziran 2010, 09:03


Bilisel ve insani olmayan ‘islamı karalamak’ için en uçtan örnek gösterilmiş taraflı 
maksatlı bir yazı .Çocukları bu kadar seviyorsanız küçük yaşta genelevde (dokuz
yaşında) çalıştırılan çocuklara el atınız ,üstelik ne ilginçtir ki yapılan araştırmalar
yetişkin erkeğin aleyhine (Erkek biliminde herzaman küçük kıza yer var ) .Hadi dini
geçtim çocuk pornografisi ve rağbet edilmesi ,yayılması tutulması gösteriyor ki 
dinin değil ‘erkeğin’ masaya yatırılması gerekiyor ,din de bir bozukluk yok ,aşırılık
erkek yapısın da ;diyeceksin niye öyle yaratıl mışlar o zaman ;ben de sana sorayım
sizin anneniz(tabiatana) niye kız çocuğunu hazır hale getirdi (genelde 13 yaşında
adet gördürmekle) ,? Birde ne zaman adet görülür o zaman ‘hazırdır’ .Bunu kabul
etmek lazım ,ölümler kanamalar istisnai bir durum ve her yaşta olabilir hatta
kanamalar v.s yetişkinlerde daha çok olur ,evli olduğu halde o kadar hastalıklı 
kanamalı doğumdan ötürü yıpranmış kadın var ,hepsine o zaman dokunulmazlık
yasası çıkartıl sın.Küçük veya büyük kadına herzaman talep var ,bakınız
genelevlerdeki 9-15 yaşlarındaki çocuklara ve peşinden koşan yüzbinlerce erkeğe
(mesela Hindistandaki çocuk fahişeler) Demekki erkek yapısının fantazilerinin
kural sınır ve engellemesi yok .Androlojiyi bilmeden İslama küfret ,istatistik bilgisi 
yok ,taraflı sığ maksatlı açıklamalar ve ‘gerçekliği’ hiçbirşekilde tam olarak ortaya
koymuyor .

ZEYNEP UÇAR diyor ki: 04 Haziran 2010, 09:42


İstismar olabilmesinin şartları var örneğin ebeveyninden gizli almak ki bu takdirde
nikah geçerli olmuyor artı sosyolojik -sosyoekonomik gerçekler var bunlarıda
gözardı etmemek lazım hayranı olduğunuz batı ‘çocuğa şevkat ‘ettiği için el 
sürmezlik etmiyor ,çocuk ve çocuk haklarına önem verdiği için ise hiçdeğil (Ki zaten
şu an çocuk istismarının-pornografisinin kaynağı ‘uygar-medeni’ batıdır .Yani
hususi İslam ülkelerini kötülemeye hiç gerek yok ,bütün insanlar bir açıdan eşittir.
Dinin temizliğini görüyor ve Kapitalist ,materyalist ,kominist batıyı kınıyorum .Saygı 
duyduğunuz ideolojiler ,zihniyetler hiçbir şekilde saygıyı haketmiyorlar./// Yine
ayetlerin hakkını verememişsiniz ,o zamanın ‘bol savaşlı ‘ vahşi ve kuralsız
dünyasını görmezden gelmişsiniz ,Azgınlığı İslamiyet anca durdurabilmiş en
azından yavaşlatabilmiştir (Savaşta ele geçirdiği 13 yaşındaki kıza el sürme 
desede zaten o el sürecektir -bunun için bazı kurallar getirilmiştir ) Ama 21. yy da
erkek-insan
psikolojisi ,biyolojisi ,fizyolojisi ,kimyasından ,sosyolojisinden ,folklorundan
haberdar olmadığınız için boşuna yazıyorum ,sadece kendi dar dünyanız da
yaşadığınız için herkesi dar kalıplara sokmaya çalışıyorsunuz ,halbuki hoşumuza
gitmeyen tonlarca şey var ama ‘Realite’ .İnsanlar istikamet-i tenasul ü uzviyenin 
peşinden gidiyorlarsa İslamiyetin ne suçu var(o cevaz veriyor diyorsunuz : yanlış)
İstikamet-i buruniyenin peşinden gitmeyin ,istikamet-i akliyyenin peşinden gidin.
Not : Ayetlere bakış açınız ,yorumlarınız herzamamki gibi
yanlış ,eksik ,yetersiz ,habersiz ,dar ve haksız .

AfakAdali diyor ki: 08 Haziran 2010, 19:25


Çalışmayı burada da yayımladığınız için teşekkürler.

Metnin orijinal yayın yeri

http://www.turandursun.com/index.php?
option=com_content&view=article&id=623:islam-ve-kucuk-kizlarin-
istismari&catid=57:afak-adali&Itemid=110

Yorum yazabilmeniz için giriş yapmalısınız. Giriş

DİN EVRİM TEORİSİ İSLAM BİLİM TANRI ÇEŞİTLİ MULTİMEDYA İNDİR

[FİKİR ÇELEN HAKKINDA] [RSS]
Giriş

converted by Web2PDFConvert.com

You might also like