Professional Documents
Culture Documents
Turan Dursun
Jiddu Krishnamurti FİKİR ÇELEN “Rahat yaşamak uğruna
“İnanç, insanları böler, insanları
katı yapar, birbirlerinden nefret
ettirir ve savaşı besler.”
ATEİST CEVAP gerçeği mezara mı götüreyim;
halka gerçeği anlatmak uğruna
ölümü mü göze alayım?”
ANASAYFA DİN EVRİM TEORİSİ İSLAM BİLİM TANRI ÇEŞİTLİ MULTİMEDYA İNDİR
FOTOĞRAF GALERİSİ
İslam ve Küçük Kızların Cinsel İstismarı
Ekleyen: ateistcevap Tarih :Haz 4th, 2010 Kategorileri: ANA HABER, DİN, FOTOĞRAF GALERİSİ. Bu yazıya yapılmış yorumları takip etmek istiyorsan, bu
yazıyı RSS beslemelerine ekleyebilirsin: RSS 2.0. Bu yazıyı düzenlemek için:
Reklam
Abu Ayyub Al-Ansari
Abu Ayyub, Asma Al-Husna, İslam ve Küçük
Kı z l a rı n Cinsel
Hadiths Prophet Muhammad, The İs t i s m a rı II –
Holy Quran İt i r a z l a rı n
www.HazretiEyupSultan.com Geçersizliği
Türkiyede Boşanma -Tanıma
Berlin büromuz +030/21002161 Kambriyen
Boşanma-Malpaylaşımı-Velayet- P a t l a m a sı
Nafaka
www.canhukuk.de
SON YORUMLAR
b. Ahzâb/49
Ahzâb Suresi’nin 49. ayetinde ise evli çift henüz cinsel temasta bulunmamışsa boşanma
durumunda iddeti beklemeye gerek olmadığı açıklanır:
Ahzâb/49
Ey inananlar! Mümin kadınlarla nikahlanıp onları temasta bulunmadan boşadığınızda artık onlar
için size iddet saymaya lüzum yoktur. Kendilerine bağışta bulunarak onları güzellikle serbest
bırakın.
c. Talâk/1-4
Şimdi asıl konumuz olan Talâk Suresi’ne ve bu surenin 4. ayetine tekrar dönebiliriz.
Bu arada surelerin (İslam alemi tarafından genel kabul gören) nüzûl sırası da bu başlıkta
işlendiği gibidir (Bakara → Ahzâb → Talâk).
Talâk/1
Ey peygamber! Kadınları boşamak istediğinizde onları iddetlerini dikkate alarak (temizlik hâlinde)
boşayın ve iddeti sayın. Rabbiniz olan Allah’a karşı gelmekten sakının. Apaçık bir hayasızlık yapmaları
dışında onları (bekleme süresince) evlerinden çıkarmayın, kendileri de çıkmasınlar. Bunlar Allah’ın
sınırlarıdır. Kim Allah’ın sınırlarını aşarsa şüphesiz kendine zulmetmiş olur. Bilemezsin; olur ki Allah
sonra yeni bir durum ortaya çıkarır.
Talâk/2
Boşanan kadınlar iddetlerinin sonuna varınca onları güzelce tutun yahut onlardan güzelce ayrılın.
İçinizden iki adil kimseyi şahit tutun. Şahitliği Allah için dosdoğru yapın. İşte bununla Allah’a ve ahiret
gününe inanan kimselere öğüt verilmektedir. Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa Allah ona bir çıkış
yolu açar.
Talâk/3
Onu beklemediği yerden rızıklandırır. Kim Allah’a tevekkül ederse o kendisine yeter. Şüphesiz Allah,
emrini yerine getirendir. Allah her şeye bir ölçü koymuştur.
VE:
Talâk/4
Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlarla (henüz) âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz
onların bekleme süresi üç aydır. Hamile olanların bekleme süresi ise doğum yapmalarıyla sona erer.
Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa Allah ona işinde bir kolaylık verir.
3. Sonuç
Tefsir Kaynakları
(1) Mevdudi
Büluğa ermediği için hayız görmeyen veya bazı nedenler dolayısıyla geç hayız
gören ya da çok büyük bir istisna olup da hiç hayız görmeyen kadınlar, hayızdan
kesilmiş kadınlar gibi talaktan sonra 3 ay iddet beklerler.
Kur’an’ın bu açıklamasına göre burada “Mudhale” (kocasıyla gerdeğe girmiş) bir kadının
sözkonusu olduğuna dikkat edilmelidir. Çünkü eğer mübaşeret olmasaydı iddet
sözkonusu olmazdı. (Bkz. Ahzab: 49) Bu yüzden henüz hayız görmeye başlamamış
kızların iddetinin beyan edilmesinden anlaşıldığına göre bu yaştaki kızlarla evlenmek
ve kocalarının kendileriyle cinsel ilişkide bulunması caizdir. Dolayısıyla
Kur’an’ın caiz gördüğü bir davranışı hiçbir Müslüman’ın yasaklamaya hakkı
yoktur.
- Ebu’l Al’a Mevdudi, Tefhimu’l Kuran, Talâk/4 (oku)
(2) Taberi
Âyet-i kerimede “Hiç adet görmeyenler de böyledir.” buyurulmaktadır. Bundan maksat
küçük yaşta evlenen ve zifafa girdikten sonra boşanan kadınlardır. Bunlar adet
görmedikleri için iddetleri aylarla ölçülür; bu da üç aydır. Nitekim Süddi, Katade ve
Dehhak bu kısmı aynı şekilde izah etmişlerdir.
- Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taberi, Taberi Tefsiri, Talâk/4 (oku)
(4) Mukâtil B. Süleyman El-Horasânî
Bakara Suresi’nde yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
Boşanan kadınlar kendi kendilerini üç kur’ (yani, üç ay hâli) gözetlerler. (Bakara/228).
Boşanan kadınların iddeti bu şekilde idi. Ancak Yüce Allah, kocasının kendisi ile
gerdeğe girmeden boşadığı kadını bundan istisna ederek Ahzâb Suresi’nde şöyle
buyurmaktadır:
“Ey îmân edenler! Mümin kadınları nikahlayıp sonra kendilerine dokunmadan (yani
onlarla cima etmeden) onları boşarsanız sizin için onlar aleyhine sayacağınız bir iddet
yoktur. (Ahzâb/49).
Talâk sûresinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
Hayızdan kesilmiş (yani yaşlı olduklarından dolayı artık hayız görmeyen) ve (yaşlarının
küçüklüğü sebebiyle henüz) hayız görmeyen kadınlarınıza gelince -şüphelendinizse-
onların iddeti üç aydır. (Talâk/4)
Görüldüğü gibi hayız görme yaşına gelmemiş ve kendisi ile gerdeğe girildikten
sonra kocası tarafından boşanmış kadının durumu da aynı şekildedir; onun da iddeti
üç aydır.
- Mukâtil B. Süleyman El-Horasânî, Ahkam Ayetleri Tefsiri, İşaret Yayınları, S. 217-
219 – Talâk bahisleri; Kadının İddeti ve İddet Esnasındaki Sükna Hakkı (oku)
Fıkıh Kaynakları
(1) Camisab Özbek, Dört Mezhebe Göre İslam Fıkhı
Ayrılma İddeti: Cinsi ilişkiden sonra nikahın fesh olunması veya boşanma suretiyle
ayrılan kadının beklemesi lazım gelen iddettir. Eğer kadın hamile ise onun iddeti
doğurması ile biter. Bu hükmün delili Talâk 4 ayetidir. Eğer hamile değilse ve hayız
görüyorsa onun iddeti kocasından ayrıldıktan sonra üç defa temizlenmektir. Bunun delili
Bakara/228′dir.
Eğer kadın bulûğa ermemiş veya hayızdan kesilmiş ise onun iddeti kocasından
ayrıldıktan sonra üç aydır. Bunun delili Talâk/4′tür.
Cinsi ilişkisiz boşanan kadın veya nikâhı fesh olan kadının iddet beklemesi söz
konusu değildir. Bunun delili Ahzab/49′dur.
- Camisab Özbek, Dört Mezhebe Göre İslam Fıkhı, Ravza Yayınları, (4. Cilt, 3. Bölüm),
62. Bölüm, İddet, Ayrılma İddeti (oku)
(3) Molla Hüsrev
Küçüklükten veya yaşlılıktan dolayı hayz görmeyen veya bulûğuna yaş ile hükmedilip
hayz görmeyen hür kadın hakkında talâkta iddet üç aydır. Çünkü Allah Teâlâ ,(C.C):
“Kadınlarınız içinde ay hâli görmekten kesilenler ile henüz ay hâli görmemiş olanlarda
eğer şüphe ederseniz onların îddet beklemeleri üç aydır.” buyurmuştur.
Eğer kadın cima edildi ise üç ay iddet bekler. Çünkü yukarda geçtiği vechle
cimâdan önce boşanırsa iddet yoktur.
- Molla Hüsrev, Gurer ve Dürer, 2. Cilt, 3. Bölüm, İddet Babı (oku)
(4) İbn Rüşd
İddetin (Boşanmada Bekleme Süresinin) Çeşitleri:
Kadın ya hürdür, ya cariyedir. Bunlardan her biri de boşandığı zaman ya kendisiyle
gerdeğe girilmiş ya girilmemiştir. Eğer kendisiyle gerdeğe girilmemiş ise bu
kadının iddeti yoktur; boşanır boşanmaz evlenebilir. Zira Cenâb-ı Hak “Ey iman etmiş
olanlar.. Mümin kadınlarla evlendikten sonra onlarla temas etmeden onları boşadığımzda
onların size iddet saymasına lüzum yoktur” buyurmuştur. Eğer kendisiyle gerdeğe
girilmiş ise o zaman bu kadın ya adet gören, ya da görmeyen kadınlardandır. Adet
görmeyen kadınlar da ya küçüktürler, ya da yaşlı oldukları için artık âdetten
kesilmişlerdir. Adet görenler de ya gebedirler, ya normal âdetleri devam eder, ya
herhangi bir sebeble kanları kesilmiştir, ya da müstehazedirier.
- İbn Rüşd Kadı Ebu’l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-
Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 3/75 – Talak,
İddetin Çeşitleri (oku)
Fetevayı Hindiyye
“Küçük kıza ne zaman cima edilebileceği hususunda görüş ayrılığı vardır. Bazı alimler
“Bulûğa erişinceye kadar ona cima yapılmaz”, bazıları ise “Dokuz yaşına varınca ona
cima edilir” demişlerdir. Bahrü’r -Râık’ta da böyledir. Alimlerin ekserisine göre bu
hususta yaşa itibar edilmez; gücünün yetmesine itibar edilir. Eğer kız şişman, gelişmiş,
cimaya tahammüllü ve erkeğin kendisine cima etmesinden dolayı hasta olmasından
korkulmaz ise dokuz yaşına varmamış olsa bile ona cima edilebilir. Ancak kız zayıf
ve cimaya tahammülsüz olursa vaya cima sebebi ile hastalanacağından korkulursa yaşı
büyük olsa bile ona cima etmek helâl olmaz.
Sahih olan görüş de budur.”
- Fetevayı Hindiyye, Akçağ Yayınları, Nikah, 4. Nikahta Velayet, Bu Konu İle İlgili
Diğer Bazı Mes’eleler (oku)
Görüldüğü gibi -en medenî olarak bilinen- Hanefi mezhebine göre bile kız henüz âdet
görmüyor olsa ve henüz 9 yaşından küçük olsa dahi eğer cinsel ilişkiden dolayı fiziken
hasar görmeyecekse kocası onunla cinsel ilişkide bulunabilir.
Şu kadarını şimdiden söyleyebileceğimi sanıyorum ki birçok Müslüman okuyucu
yukarıda anlatılanları ve aktarılanları kabul etmeyip ayetlerin sırf İslam’ı kötülemek için
çarpıtıldığını, iktibas edilen bunca İslam aliminin ise Kuran’ı yanlış yorumladığını
düşünecektir muhtemelen. Daha doğrusu bu netice içlerine sinmediği için kendilerini
böyle düşünmeye zorlayacaklardır.
Diğer birçok alanda son derece tefferuatlı düzenlemeler getiren (örn. Nisa/11, 12 ve 176)
veya -meselâ- tek tek kimlerle evlenmenin yasak olduğunu sayan (Nisa/22, 23, 24),
kişinin kendi öz annesiyle, kızıyla veya kız kardeşiyle evlenmesini özel olarak ayetle
yasaklamayı bile ihmâl etmeyen Kuran, evlilik yaşı için hiçbir alt sınır getirmemiş. Yaş
olarak olmasa bile en azından “âdet görmeye başlamış olması” gibi bir şart bile
koymamış. Üstelik böyle bir sınır hiçbir ‘hadis’te de yok. Tersine Kuran’ın bir ayetinde
henüz âdet görmeyen küçük kızların boşanma süresi düzenlenmiş, diğer bir ayetinde
cinsel ilişki olmamışsa boşanma süresine gerek yok denilmiş…
3 Cevap
“İslam ve Küçük Kızların Cinsel İstismarı”
http://www.turandursun.com/index.php?
option=com_content&view=article&id=623:islam-ve-kucuk-kizlarin-
istismari&catid=57:afak-adali&Itemid=110
Yorum yazabilmeniz için giriş yapmalısınız. Giriş
[FİKİR ÇELEN HAKKINDA] [RSS]
Giriş
converted by Web2PDFConvert.com