You are on page 1of 140

Bilge Karasu

TEK
METNLER

Bilge Karasu (1930-1995) ili Terakki Lisesi'nde ve s


tanbul niversitesi Ed ebiyat Fakltesi Felsefe Blm'
nde okudu. Basn-Yayn ve Turizm Genel }\'.l.;l.ii.rlii,'nde,
Ankara Radyosu D Ya:ynlld3fmil'nde al t 1 963- .

64'te Rockefeller Bursu 'yla Avrupa'mn eitli lkelrinde


bulundu 1 974'te Hacettep{riiyetsitesi;nde r.etiri g
.

revlisi olarak almaya baldr;.y.kjaz:S: {95<)q;_;ilk y-

ks de 1952'de Seil1Ji.Hika'J't!'ltii''.Dergisi'rrde-'%y'tfila-
nan Bilge Karasu, 1963 y l nda D. H. La wrence 'n The
Man Who Died (len Adam) kitabnn evirisiyle Trk Dil
Kurumu eviri dl'n, 197l'de Uzun Srm Bir G
nn Akam ki tabyla Sait Faik Hikaye Armaan'n,
l99l'de Gece kitab ile Pegasus dl'n v e 1994'te Ne
Kitapsz Ne Kedisiz'le Sedat Simavi Vakf Edebiyat d
l'n ald.
B LGE KARASU BTN YAPITLARI

TROYA'DA LM VARDI, 1963, nc Basm: 1995


UZUN SRM BR GNN AKAMI, 1970, Altnc B asm: 1999
GM KEDLER BAHES, 1979, B einci Basm: 1999
KISMET BFES, 1982, nc Basm: 1996
GECE, 1985, Drdnc Basm: 1995

KILAVUZ, 1990, Drdnc Basm: 1999
NE KITAPSIZNE KEDSZ, Denemeler, 1994, nc Basm: 1995
NARLA NCRE GAZEL, 1995, kinci Basm: 1995
ALTI AY BR GZ, lk Basm: Eyll 1996
LAGIMLARANASI YA DA BEYOGLU, lk Basm: Temmuz 1999
TEK METNLER, lk Basm: Ekim 1999
indekiler

SUNU: TEK) MET)NLER'E BAKI


Fsun Akatl 7

zgrlk 9

I.
"TEKt" ZERtNE EtTLEMELER
Ac eken Gvde 15
Aznlk - Aznlklar .
Bir zmleme Denemesi 22
"teki" Memi Tanmak 41
Yazn Ne lde Tantc Olabilir 47
"Trkeletirme" ya da
"Bugnn Diline Aktarma" zerine
Kopuk Dnceler 53
"G" Yazarlar zerine Yazlmayan Yaz 65

IL
GNLK GB
zel Gnlk 7 5
'92 Gnlnden 9 5
Yol 100
Son Gnlkler (1994) 1 1 1
Ayna/Sla (Nodar) 128
Bendeki Adalet Cimcoz 1 3 5
TEK METNLER1E BAKI

Bilge Karasu'nun yayma hazr hale getiremeden ardnda brakt


yazl kalt zerinde yaptm almalarn rn iki kitap oldu.
lkinde: lamlaranas ya da Beyolu'nda, yazarn kurmaca/an
lat kapsamnda dnlebilecek yazlarn bir araya getirdim.
teki Metinler ise, dnsel/kuramsal arlkl denemeleri,
metinleri, bunlarla birlikte okunabilecek notlar ve Karasu'nun
gnlklerinden semeleri kapsyor. Bu ikinci kitapta, kendiliin
den, "teki" kavram arlk kazand. Bilge Karasu'nun ounu
yaarken yaymlamam olduu, otuz yla yaylan dnce rn
leri, dilden yazya, yazdan yaama uzanan bir perspektifte hep
"teki"yi, "yabanc"y, "tanma" , "tannma" ve "tantma"y sorgu
lamakta.
teki Metinler, Ne Kitapsz Ne Kedisiz ile bir arada okundu
unda; dnsel etkinliinin merkezine yaz'nn ve yazm'n so
runlarn yerletirmi, yaama bakn o odaktan beslemi bir ya
zarn satrlarnn arasna sinmi "felsefe"si, tamamyla olmasa da,
anlaml say labilecek bir lde kavranabilecektir.
Yazarn, bakalarnn okumasnda saknca grmedii gn
lklerinden, bu "felsefe"nin yaamndaki izlerini srmeye elve
rili olabilecek "gnler"i seerek ve son yirmi ay iinde tuttuu
Ayna/Sla notlarn da, onun "Yama Bohas" olarak dnd
bu bitmemi, bitmeyecek kitaba ekleyerek bir eit "btnlk"
oluturmaya altm.

7
TEKl METiNLER

Okurlarnn Bilge Karasu'yu "tanmas" iin kitaplarndan bi


ri -herhangi biri- de bir kap aralar elbet; ama yazdklarnn, ya
zabildiklerinin tmn okuyabilmek, o kapy ardna kadar ama
sa da, kaplan oaltacak, klan-glgeleri eitlendirecektir. Bir
"imge" kurmak, Karasu'ya gre, her zaman, her durumda ucu
ak bir itir. Ama o, ulalabilecek verileri, koullan elverdiin
ce, tketesiye kurcalard imgelerini. Onun geride brakt yazla
rn, ayn eyi yapmak isteyecek okurlarn dnerek kitaplatr
dm. zellikle onlar iin. Bilge Karasu "okur" yetitiren bir ei
timciydi ayn zamanda. Bu "i" ine yle drt elle sarlyordu ki,
eitimcinin yazar Karasu'nun zamanndan alyor olmasn bile
iine sindiriyordu. teki Metinler biraz da onun bu "misyon"unu
srdrecek bir kitap oldu.
Bilge Karasu, vakitsiz lmne direnememi olsa da, kendi
sylemine son noktay kendi koymalyd. te ben bir anlamda
bunu gerekletirmek istedim. Baktm: nokta koymu. Ben de
o noktay aldm, bu son iki kitaba tadm. Artk emaneti ara
dan ekiliyor ve yazar, hep olmak istedii yerde: okurla kar kar
ya.

FsunAkatl

8
ZGRLK*

snrlarla ilenmi incecik bir oyadr


ak gibi,
dirim l, ele saygdr;
yrtlmak bilmedii iindir
sk sk yaklmas;
tuttuu yer, onu kullanmaktaki becerimiz kadardr
hep.

LIBERTE

Comme l'amour
Delicat resau des limites,
J aillisseinent, respect d'autrui,
La liberte
Souvent brulee, car indechirable,
Sera ce que nous saurons en faire.

* Bilge Karasu'ya UNESCO tarafndan smarlanan bu iir, yazar tarafn


dan Trke ve Franszca olarak yazlmtr. (y.n.)

9
I
"TEK" ZERNE
ETLEMELER
Neredeyse onbe yldr beni uratran bir yaz: "Aznlk(lar)"
Kavram zerine Bir zmleme Denemesi. Ka kez batan al
drn, bozdum, braktm. stemediim noktalarda reyiveriyor,
uzuyor, dengesi bozuluyordu. "Tan/nltlma zerine" ise yl
kadar nce kafam kurcalamaa balad; ayr biim denedim,
hibirini beenmedim.
Bu yazlarn temel izleinin "teki" olduunu grebilmem
iin bir vakit gemesi gerekiyormu. Yirminci yzyl, ondokuzun
cu yzyln kaltn yklenirken, gemiin yanllarn bulup gs
termi, eletirmi, "tanma"y, tanmann yollarn yeniden d
nmee, irdelemee alm pek ok insann konuup yazd
bir yzyl olmasna olmutur ama, ne yazk ki, bu son yllarna
varasya "teki"ne kar davrann en acmasz, en kanl, en l
gnca rneklerini art arda sergilemekten baka bir ey yapama
m grnyor. "Gelien teknoloji", en yararl grnd alan
larda bile, tekini ezmenin, ona usa smaz aclar vermenin bir
baka ad olabiliyor.
Bu yazlarda, anlamaa almaktan baka bir ey yapmyo
rum. "Beriki" de, "teki" de benim, biziz, hepimiziz. "Biz"i anla
maa alyorum. "Biz"i "teki"nden ayran durumu anlamaa
alyorum. O kadar.
'l\c eken Gvde", en yeni yaant/armn bana dndr
dklerinden kan bir yaz. "teki" kadar "ben/biz" de yepyeni
bir klkta kt karma. Belki birka okuru ilgilendirir diye um
mak isterim.

13
ACI EKEN GVDE

Dr. Zafer ner'e sevgiyle

nsan neyi betimlemee kalkmam ki ary da betimlemee gi


rimi olmasn? Hastalklarn betimine salt hekimlerin ii diye
bakmam yazarlar var. Onlar iin hastaln betimi, kendi bala
rndan geen, kendi yaantlarnn bir bl olan bir duyum
duygu-alg-kavram bileiini, karmaasn sz kalplarna sok
maktr; kendi szlerinin, kendi deyilerinin kalbna sokmaktr.
ldrc deyiin gizemini tayan ustalklaryla hastal parafin
dolu bir kavanozun iinde saklanan bir vakitlerin canl dokusu gi
bi, onu bilmeyenlerin, yaamayanlarn ancak seyrine bakp irkile
cei, tiksinecei ya da glenecei bir gr haline getirerek has
talktan clerini alrlar bir bakma. Kendisini ldren hastal bi
le betimleyen yazarlar bu hastalktan bir deil, iki bakmdan cle
rini almlardr: lkin insan an'nn, anlnn, dolaysyla insann
stnln, lme bile meydan okuyuunu tantlarlar; nce
kendi kendilerine, sonra da yazdklarn okuyacak olanlara. kinci
utkular da dorudan doruya szle, szckle ilikilidir: Yazdk
a, okunduka, o hastaln boynuna sarlacak ip yava yava s
klacak, son cmlelerde kannn son damlas da aktktan sonra
Fafnin'in, Siegfried'in karsnda bir oyuncak, kocaman da olsa,
ne yaplaca, nereye atlaca bilinmese de bir oyuncak halinde
kalmas gibi, canavarn yere yamyass yapt grlecektir.
Ya da yazar, hastaln -ister kendi hastal olsun, ister ya
kndan izledii bir hastalk olsun- karsnda nc bir utku ka-

1 5
TEKi METlNLER

zanmaa bakacaktr: Hastal, daha dorsu betimini, bir yaz


snn, bir yaptnn bir paras haline sokacak, ondan yararlana
caktr.
Ama birok hastaln bir yan, bir paras olan, ya da hasta
ln ta kendisi olan anlar var.
Hekimlikte, bu anlann betimi, neredeyse hi kimsenin ii
ne yaramayacak kertede ldrlm, dondurulmu basmakalp
szler, deyimlerle yaplr. Kuak biiminde, yzlerce ine batar
gibi, gnl bulantsyla birlikte gelen, tokmakla vurulur gibi a
rlardan sz edilir. Bundan nceki cmlede virgllerle ayrdm
paralana hepsi bir tek ary anlatmakta kullanlsa gene iyi. Hi
deilse arlarn karmak nitelikleri bir para kavranm olacak
tr. Oysa o deyimler belki drt, belki sekiz ayn hastaln belirti
leri olarak dnlecek, hangisinin hangi baka belirtilerle bir
arada ortaya ktna baklarak bir tanya varmaa, bir tanya
varmann yollan retilmee allacaktr. Hekimlikte bunlar
belirli bir dilin bulmaca terimleridir. Terimleri bir araya getirebi
len, bulmacay zer. zmlerin her yerde, herkesin elinde bir,
tutarl olmas iin de terimlerin en yaln, en ana izgilerine indir
genmesi arttr. Dolaysyla en l, en gerek d izgilerine. He
kim, imgeleme gcnn yanna uramad, salamca bir kiiyse
hastasn bir kediyi, bir ta, bir aac anladndan biraz fazla an
layabilecek midir ki?
Ayn aryla, stelik nedeni iyi bilinen doum ars gibi bir
aryla olaanst bir durumda kalmadan karsna gelen yzler
ce kadndan derleyecei szlerle, imgelerle, hekim bilgisini biraz
daha artrabilir, kitaplara birer ikier cmle daha eklenebilir. Ne
var ki arsn anlatmak iin allagelmi imgelerin, szlerin d
nda eyler anlatan kadna -pek olasdr gibime geliyor- "air
gibi kadn" diyecekler ama doum ars zerine yeni bir ey
rendiklerini dnmeyeceklerdir ou hekimler. Kendi dilleridir
onlarca nemli olan. Bu yzden de onlar kim yerebilir?
Ama bir yazarn bir ary betimlemesi iin ne gibi bir sebep
dnebiliriz?
lkin, kalemini bilemek istediini dnelim. Ar gibi -

16
ACI EKEN GVDE

imdilik yle syleyelim- "anlatlmas g" bir eyi anlatabilme


e almak istiyor diyelim. Glk, el uzluunu artrmak iste
yen her zanaat iin bir meydan okuma yerine geer. Gl
yenmei baaran, yenmese bile yenmee alm olan kii by
dn duyar. Ama zanaat, bilgi ister, grg ister. Ar iyi bili
nen, tannan, ok duyulmu, eitli ynleriyle renilmi bir ar
olmaldr.
Yazan tedirgin edecek, eline kalemini aldracak kadar sk
duyulan, bilinen bir ar, yazarn duygulan dnda bir kalem bi
leme altrmasna konu olmakla yetinemez. Yazar bir bakma,
arnn "penesindedir".
Bu imge kimseyi yanltmasn ama. Ary duyarken yazma
a kalkmaz kimse. En yrekli yazar bile arnn dinmesini, hi
deilse yatmasn bekler yazy aklna getirmek iin.
Arnn zelliklerinden biri de bu olsa gerek: Btn dikkati,
btn gc kendi zerine ekebilmek.
Nasl bir ar dnyorum bunlar yazarken? ektiim bir
ka byk ary. Yinelenen arlan da, yinelenmeyenleri de.
Ama bir kez duyduum byk bir ary betimlemee kalkacak
kadar atlgan deilim,
Sk sk gelip beni zen, kzdran bir ary anlatmaa, betim
lemee alacam: Yanmca'y, yann baars, hemikrania:
yanmkafatas ars, migraine adyla sz ok geen ama bilen
lerin bildiini sananlardan az olduu ary.
Daha bunlar sylerken, yazar olarak deil, hasta olarak dav
ranyorum.
Ama yazarn duygularn bu ie kartrmamas olacak ey
deil.
O halde yazar, canm skan bir arya herkesin -bo yere
dikkatini ekerek kalemini bilemee mi kalkyor?
Bu kadarla kalmak samalamak demek olur.

( . ...... .... . .. ..... . )

1 7
TEKi METiNLER

nsan ok dayankl bir yaratk. Genellikle yle. Kimi zaman


da bir hi onu yere serebilir, biliyorum.
lk soru buradan kyor.
nsann dayankll, duyduu ac karsnda, hastaln en
ktsne bile kar koymakta -kar koymak pek bilinli bir i
olarak grlebilir ya, bilinsiz bir kar koyma da dnlebilir.
Hekimden yardm ummak, onmay beklemek, yaknlarndan, ge
nellikle insanlardan yardm beklemek, bir eit kar koymadr
diye dnyorum- gsterdii bekinmede ortaya kyor. nsan
larn "hastalk" dedii ey de, genellikle, bu "arpma, urama"
sreci.
Ama dirimin srdrlmesi ya da yok oluvermesiyle doru
dan doruya ilikili birtakm dirimsel blge, rgen, nokta ya da
srelerin bozulmas, zedelenmesi, kopmas gibi olaylar, zaten
"makinenin" bana gelen eylerdir. yle durumlarda lm a
buk gelir; dayankllk diye bir ey dnlemez de. Byle du
rumlarda "hastalk" sz pek edilmez zaten, "kaza"dan sz alr
daha ok.
nsann "hastalk" dedii durumlardan yola kmak istiyo
rum. Yaptm felsefece bir aratrma deil, bu yzden "te
rim"lerden ok duygusal davranlar ya da davranlar karsn
daki duygular zerinde duracam.
Biyolojik varlk olarak deilse bile "hasta insan" ok daya
nkl . Bunu en iyi bi lenler de hekimler.
Hekimler kimler? leri, grevleri, ilevleri nedir? Bu soru
kolay. Biz hekim olmay:nlar iin, hekim, hastalandmzda, ya
ni gndelik ilerimizi yapamaz, ya da glkle yapar duruma
dtmzde, kendimizi "iyi bulmadmzda, duymadmz
da" gidip dantmz, bizi yeniden sala kavuturmasn bek
lediimiz kii.

***

1 8
ACI EKEN GVDE

"Her ey iimde olup bitiyor nk. " Hastala-bu szce yk


lediimiz anlam bir bakma ok geni, bir bakma epey snrl
ne kadar sz geirebileceimi bilemem. Ama ona kar koymak
-bu da anlam kolay eriyiveren bir deyim- genie lde elim
de olabilir.
Ac eken Gvdenin gc, dayanma gc, direnme ya da
kar koyma gc, gvdenin sahibi iin bile artc olabiliyor.

Hastalk karsnda insanlarn tepkisi - "izoid" blnme: "Ben"


kim(im)? Aclan (yaamadan nce) katlanlmaz bulacak olan
ki m.?

Genken kendisine ok gvendiimiz, bel baladmz srada,


hakkn en iyi biimde verecek giysileri giydirmee baktmz,
gerginliini, esnekliini gzettiimiz gvde, yalannca bsb
tn koyvermesek de nceleri dzeltmee, sonra gizlemee ama
gene de korumaa abaladmz gvde; her yata ac eken gv
deye dnebilir. Bu, apayr bir niteliktir, bildiimiz gvdenin
yerine bilmediimiz bir ey gelir oturur. "Kendimiz" diyegeldi
imizi, yeniden, baka trl tanmaa balarz.

***

Herbirimiz, her an ac eken bir gvdeye dnebiliriz, ya da


byle bir gvdenin yardmcs, bakcs, gzlemcisi olabiliriz.
Ac ekme durumu, bir yaam boyu gznnde tutuldukta, gelip
geici de olabilir, srekli de olabilir.

Ac ekmek bir gvde iin bilinmedik bir ey olmayabilir


ama bu durum uzun srdnde bunun zerinde dnmeye ba
lanabilir. Ac ekme, gvde iin, daha nceden bildii bir ey de

1 9
TEKi METiNLER

olsa, onu salkl durumdan ayran ok sade, ok yaln bir ey


vardr. Salam gvde kendinin farknda deildir; ac eken gv
deyse srekli olarak kendinin farkndadr. Bu da insana, nceleri,
ok yadrgatc gelir. Sonralan allsa bile, ac ekmek gvdenin
"bakaldrd" bir durumdur.

Ac ekme, bir bakma, paha biilmez bir bilgi edinme yolu


dur. Elbette "byle bilgi eksik olsun ! " diyebiliriz; ama yaama
ilikin herhangi bir konuda bu tutum biraz tuhaftr gene de.

Dardan bakan iin, ac eken bir gvdenin yaknl birok


sorun yaratr. Bunlardan ilki, dpedz bir kabul etme sorunudur.
Daha dorusu, sevdii bir insann, yaknnn, ok yaknnn, rne
in onulmaz bir hastala yakalanm olduuna inanmak isteme
mektir; inanmaya raz olmamaktr. Kabul etmek, elbette, hastal
n varln reddetmek biimine girse bile, bu tutum srdrle
mez. Hastaln varln kabul etmekle de i bitmez. Asl g
olan bu yeni durumun gereini dnebilmek, kendi davranlar
n, kendi yaayn ona gre ayarlamaktr. Allmas en g i
lerden biri... Alageldiimiz her trl iliki/davrann kkten
deimesi gerekebilir. Oysa uzun sre hastayla deil, salkl ki
iyle ilikinizi, davrannz farkna bile varmadan srdrmee
altnzn farkna varrsnz zamanla. Vardnzda da gereken
deiiklikleri hemen yapma baaramazsnz. Hasta artk bam
sz yaayndan km, eitli biimlerde sizi de kendine bam
l klarak, size baml hale gelmi olur Byle bir yk yklen
mek insana kolay gelmez elbet. Tabii bu yke sizin nasl bakt
nz ok nemli bir belirleyicidir. Ama yk yk olmaktan kmaz.
Bamszln yitirmek hastaya da ok ar gelir. Ama pek ok
hasta yakn bunun farkna bile varmaz.

Hastaysa, hem ac eken gvdesinin yaratt yeni durumla


kendini (belki de yaamnn balanglarnda olduu gibi) tan
maa -yeniden tanmaa- almaktadr; hem de evresiyle ili
kilerini yeniden dzenlemek zorundadr.

20
ACI EKEN GVDE

Kendini tanmak dediim, deiik dzeylerde, deiik kerte


lerde de olsa, g bir i. Gvde, kendini daha nce hi duyulma
m biimlerde duyurmakta, hi girilmemi bir aaln kesi
nin bucann aratrlmasn, tannmasn gerektirmektedir.

Bir de bu gvdenin hekimlerle ilikilerde yaratt ok dei


ik bir durum vardr ki, bunu biraz daha sonra ele almak isterim.

Yayma hazrlayann notu: Bitirilmeden kalm bir yaz. "Ac eken


Gvde" bal altnda yazmay dndklerine bir eit giri olarak dn
mt. "Ac eken Gvde", son hastalnn srecindeki ksa "iyilik" dnem
lerinde onun kafasn adamakll igal eder olmutu Baz paralar yazabildi
.

ancak. Dnd, tasarlad yazy kotarmaya vakti ve hali olmad.

21
AZINLIK-AZINLIKLAR
Bir zmleme Denemesi

Nermi Uygur'a

1. "Aznlk", ancak, bir "ounluk" ile bir arada ele alndkta an


lam tar. "Aznlk", bir adlandr/l/madr.2
2. Aznlk ile ounluun bu nitelikleri, ancak, bir lt'ten
dolay varolabilir; bu ltn izdii snr ierisinde kalndka
bu niteliklerden sz edilebilir.
3. Ancak bu snr ierisinde, bu lt gerei, bir arada ele al
nnca varolabilecek Aznlk ile ounluk, saylara dayal grn
se de, ancak, saynn bir g/bask dzeneinin ilemesine yol a
mas durumlarnda sz edilir bir kartlk haline gelir.
4. Bu dzenein ilemesi, Aznlk ile ounluun drtl im
ge dizgelerinin etkileimiyle sk skya ilikilidir.

l. imdiden belirtmekte yarar var: Bu yaz da sylediim her ey, ba tan d


nlebilir. Benim kinden baka bir dnyapsal ereve ierisinde, bu zmleme
bam b aka bir kla girebilir. Byl e zmlemelerin bile, yere, aa bal olarak
deiebilecek temellere oturdu u dncesine a l mam z gerektiini dnyo
rum.
2. Kendini rtk olarak adlandrmakta olan bir ounluun b el irtik olarak ad
l an d rd bir bektir.

22
AZINLIK- AZINLIKLAR

Bu kesinlemeleri irdelemee alalm.


1.1. Aznlk ile ounluk, biribirilerinin deillemeleridir. Belirtik
ya da rtk olarak dile getirilen bir btnn paralardrlar. 3
Bir nerinin oya sunulduu bir toplantda oyverenler bir
btn; bu oylarn karar gc tayacak saysn vermi olan
lar bir ounluu oluturur; bu ounluun dnda kalan oy
verenler (kar-oy verenler, ekimserler) kendi aralarnda da
bir aznlk-ounluk blnts gsterse bile, aznlk adn
alr.4

3. /Aznlk/, ounluk iin, bir dzdeimece deeri tar: Hem onunla birlikte
oluturduu btnlk ierisindeki para niteliiyle, hem aznln her yesini -
hibir bireysel zellik tanmayan toptanclndan tr- tek bir btne sokan nite
liiyle ...
4. Aznlk da, ounluk da, durmakszn rer, srer, durmakszn da klk (ya
da, zne) deitirebilir.
Ayn birey, eitli ounluklarla eitli aznlklarn yesi olabilir. Ayn anda,
ya da, ayn ayn zamanlarda...
Belli bir "niteleyici" ad tayan bir topluluk (ya da o topluluun bir paras)
bir yerde ounluu oluturabilirken baka bir (ya da birer) yerde aznlk(lar) olu
turabilir. Bireyler de, topluluklar da, "yabanc" diye nitelenebilirler: rnein, bir
"yabanc" lkede ("yurtd"nda) bir birey de yabancdr, byle bireylerden oluan
bir topluluk da ... Ama byle bir topluluk, iinde yaad lkenin -u ya da bu bi
imde- insan olma kararn verirse (bu "karar", o lkece de verilebilir), "yabanc"
olmaktan kp "aznlk" durumuna geecektir. Buna karlk, o topluluun yesi
olmayan, gene de onun (ayn) "niteleyici" adn tayan birey ya da topluluklar ora
da "yabanc" olarak kalacaktr.
Birey, siyasal bakmdan hem "yabanc" hem "aznlk yesi" olamaz. Buna
karlk, "yabanc" olduu bir lkede "siyasal" olmayan birok aznln en doal,
en tartmasz yesi olabilir. Belki de en ok grlebilecek durum, bireyin pek e
itli ounluklarn aznl, ya da, yabancs, buna karlk eitli aznlklarn "ye
si" olmas durumu olur. (Mantksal bir nedenden sz edilebilir mi bu durumda?)
Buna karlk, siyasal birimin bu aznlk/ounluk blntsnde nemli bir
yer tutmakla birlikte her durumu aklayabilmekten de ok uzak durduu, sanrm
imdiden ileri srlebilir.
Aznlk, yabanc olmayan bir "baka" bir "aykr"dr. Siyasal birim asndan
"snr-d" edil(e)meyecek bir topluluktur. Ama ona "yabanc"lk yklen(ebil)dii
zaman snr-d da edilebilir. Biraz sonra szn edeceimiz "lt", burada zel
biimde ilemektedir. Az ileride bundan yine sz edeceiz.

23
TEK METiNLER

1.1.1. ounluun karan, Aznln istemediidir. Aznln ver


dii oylar, ounluun istemediine verilmitir.
1.1.2. Aznln kendi iinde blnt gsteriyor olmas, Aznlk
ya da ounluk diye adlandrmann toptancln, ayrnt
zerinde durmazlm gsterir. Verdiimiz .rnekte ya da
herhangi bir seimde, aznlktakilerin, deiik tutumlar dei
ik oy verme biimleriyle dile getirmelerine karlk, oun
luun karsnda, "eninde sonunda" aznlk olmas, bunu do
rular; ounluktakilerin ayn oyu verdikleri halde, birok kez,
neden, niye, niin yle oy verdiklerini aklamak istemeleri
de bunu dorular.
1.1.2.1. Aznhktakiler de, ounluktakiler de, kendilerini blm
olan eylemin (burada, oyverme eyleminin) ikideerlilii kar
snda ayrtlardan sz ederek zellikler, znellikler, birey
sellikler koyuyorlarsa ortaya, bu toptanclktan tedirgin ol
duklarn da, onu kabul ettiklerini de gstermektedirler.
1.2. Bu toptanclk, Aznlk ile ounluun biribirilerinin deille
meleri olmalar durumunun vazgeilmez bir nitelii olarak
ortaya kar. Dikkat edilecek nokta, iki deerden her birinin
ancak tekini deilleyerek anlam tayabileceidir. Ayrnt
lar, yani iki kesimden her birinin iinde belirebilecek ayrlk
lar, kar kesim asndan ancak ikincil, gdmn belirlenme
sinde kullanlabilecek bir nem tar. Her kesimin tekine bir
btn olarak bakmas, kendi btnlnn de bir inancasn
ortaya koymas demektir. Ama bu iki btn, ancak bir arada
oluturulan daha byk bir btnn elien paralardr.

2.1. nk byk btnn bu ikiye bln, bir ltn getirdi


i ikideerlilie dayaldr.yle olan, dnen, inanan eyle
yenlerle, byle olan, dnen, inanan eyleyenler arasndaki
ayrm, "yle"nin karsndaki "byle"nin ancak "yle ol
mayan (dnmeyen, inanmayan, eylemeyen)" anlamm ta
yor olmasyla anlam kazanr.5

24
AZINLIK - AZINLIKlAR

2.1.1. Siyasal ya da dinsel inanlar sz konusu olduunda ortaya


kabilecek aznlk/ounluk blntsnde, rnein, lt,
tek bana, "siyasal inan" ya da "dinsel inan" mdr? Bu so
ruyu demedike lt konusunda bir ey sylememiz pek
g olur.
Derinin rengi, tek bana, lt mdr?
Bir ulusal bein adn tayor olmak, tek bana, lt
mdr?6

5. lt gerei "bizden olan/bizden olmayan" biiminde ortaya kan blnt,


lt alan dnda grlmez; ya da, lt gerei ortaya kan blnt pek ok alan
da kendini gsterir ama gene de, temel bir alanda, ortadan kalkar: Aznlk da, o
unluk da, rnein, "yasalar karsnda eittir"; yani, belli bir siyasal birimin uyruk
lar sz konusudur, yasalar ounluka kabul edilip "aynm" pek ok alanda sr
drse, aznla kar eitli basklar yasalasa da, -yani haklar asndan byk eit
sizlikler yaratlsa da- en azndan devler, ykmler asndan "eitlik" gzetilir.
"Yabanc", o birimin uyruu deildir. Aykrl zaten o "yabanc" niteliinin
bir parasdr. Uzun yllar da otursa o lkede, yabanc kalr; bir baka siyasal biri
min bir paras, uyruu niteliini srdrdke yasalara uymas beklenir ama azn
la yol aan "lt" ona ilemez.
Durum kuramsal olarak budur. Ancak bu yabanc, ltn uygulanabil ecei
bir kii olarak grlmek istenirse, yabancl gz nnde tutulur ya da tutulmaz,
ama aznla kar uygulanan yaptrmlar ona da -bir biimde- uygulanr. Siyasal
adan bulunan gereke, diplomatik ilikileri zedeler grnse bile (en azndan za
manla) bunalm tavsar, tavsatlr. "Kkrtma" iki yann da baaryla kullanaca
"byl" szlerden biridir.
Buna karlk, aznlk yesi bir kiinin ya da bir bek insann, yllarla olutu
rulmu kalc birtakm "kurallarnn inenmesi" durumunda, siyasal birim "oyu
nun bozulduuna" karar verebilir, o kii ya da bee kar nlem almakla yetin
mez, o aznln tmne kar nlem uygularnaa giriir.
Gereke, devler, ykmler karsndaki "eitliin" bozulmu olmasdr. Ar
tk tanmadklar, tanmak istemedikleri ileri srlen yasalar gereince bu insanlar
o yasalarn, dolaysyla siyasal birimin dna karlr. Ama baka bir siyasal biri
min yasalar da kendilerini korumad iin bu insanlar "ortalk yerde" kalakalrlar.
Ne aznlktrlar artk, ne de yabanc; ya da hem yabanc hem aznlktrlar: Usa s
maz bir durumdur bu ama bu durumda kalm olanlar dnda, durumun usa s
mazl kimseyi artmaz. eitli "snma" biimlerine yol alr, ya da, almaz!
Dnyann (u anda) pek ok yerinde, yukardan beri szn ettiim durumlara
rnek olacak olgular, herkes kolaylkla bulur sannn.
Aznln "baka"l ile yabancnn "baka"l, bu noktada, bize pek nemli
bir ayrm olarak grnyor. Btn sylediklerimiz bu aynnn ne kadar kaypak
olabileceini ya da kaypak hale getirileceini gstermee yaram olsa da. ..
6. "Elbette deil!" diyesi geliyor insann... ltler oynaktr, belirsizdir; her
ltn, ardndan srkledii ok karmak tepkiler vardr. Tamam... Ama kimi l-

25
TEKi METiNLER

2.1.1.1. Bu ayrmlarn lt olmasnn gerekli koullarndan biri,


bireyler sz konusu olsa bile, bunlarn birey olarak deil, bir
bein yesi olarak grlmesi (grlebilmesi, gsterilmesi,
gsterilebilmesi) ... 7
2.1.1.2. lt, bu durumda, iki topluluk arasnda bir ayrm gze-

t "elle tutulur, gzle grlr" trdendir, kimiyse ancak yazl ya da szl olarak
dile getirilmesi halinde "varlk" kazanr. Kimi zaman da lt uydurulur, bir ku
runtu olarak atlr ortaya. Bu ayrmlar nem tayabilir, irdelememizi daha da in
celtirsek. Ancak, daha nemlisi, sannn u: Hibir lt -tek bir szck ya da nite
leme kalb olarak ortaya konduu zaman bile (ya da, konduu halde)- yaln deil
dir, karkl iinde tayan bir anlam "salkm"dr; baat gibi grnen anlam, d
zanlam, pek ok yananlamla evrilidir, bu anlamlar da, durmakszn, biribirine
"bular", biribirini etkiler. Aynn lt olarak ortaya atlan niteliin, bu ltle
ilikisiz, hatta, bu ltle "eliiklik" tad grlmesi gereken baka bir lt
asndan "glkler yarat/t/aca", "akl banda" grnen insanlarn duraksa
makszn -herhalde dnmeksizin de... - syleyebilecekleri eylerdendir.
En yaln lt bile kolaylkla karmaklar, kullanlmak istendii iin kullan
lan, siyasal inandrcl hi mi hi kalmayabilen bir siyasa aleti haline gelebilir.
in kts ltler karmaklatka baskya, kyaya daha da elverili olur.
ltle varedilen ulamlardan birine kendini katmak, lt kabul etmektir, o
ltle yaratlan ayrm kabul etmektir. Oysa "lt" kabul etmediini (insanlarn
bu lte dayanlarak "ayn" grlmelerini "sama" bulduunu) syleyen pek ok
kii, sras geldiinde bu ayrm "doann gerei" imi gibi grr, kabul eder, gs
terir. lt, "nesnel" bir nitelii gstermekte deildir, aldanmayalm; lt, seil
mi bir ayrmn ltdr.
7. Bizim amzdan "souk" bir rnek vermee al yorum:
Venedik ehri'ni dnyorum; ehir dn, blgeyi gznne hi almaks
zn ... Gezmenlerin ortal "bast" bir gn dnelim ... Sayca, Venedikliler, o
gn, aznlkta kalabilir kolaylkla!. .. Ama "ev sahibi" niteliklerinde herhangi bir de
ime olmaz. "Yabanclar" bir bek olarak da grnebilir, "Japon", "Alman",
"Trk", "Amerikal" olarak blmlenebilir de. Bir Trk, "I Trk"tr ama o anda
Venedik'te bulunmakta olan Trkler'den biri olarak dnlrse, sayca aznlk
oluturan bir bee balanr. Bu "yabanclar"n hepsi yabanc'dr. Venedikliler
bunlarn karsnda kendilerini "ev sahibi" diye grr, aznlk ya da ounluk terim
leri ierisinde dnmezler. Ama Venedikliler arasnda, gezmenin ok geldii
mevsimde Venedik'e almaa gelmi (baka blgelerden gelmi) insanlar olabi
lir. Bunlar "ltalyan"dr ya da "deildir". talyan olanlar, Venedik blgesinden gel
mise "yerli"dir, talya'nn ortasndan, gneyinden gelmise "biraz" yabancdr.
"Yerli"ler Venedik'te kalrsa, ehirde kalmlardr; tekiler kalr da Venedik yerli
sinin "i"ine ortak olursa zamanla "Venedikli"Ieebilirler. Ama bir mahallede bir
ka otel birden iletmee balarlarsa "Falanca-yerliler" olurlar. Duygu ortaklklar,
yeni bir btnln iindeki ayrm yaratrlarsa, bir "Falancallar aznl"na da
dnverirler. Artk bir kartlk sz konusudur.

26
AZINLIK - AZCNLIKLAR

tilebilmesini salamaldr; aynca iki topluluktan her birinin,


tekinin baka olduunu syleyebilmesini salamaldr. Ba
ka, yani, "ben neysem, yle olmayan" ...
Bu "duygu"nun katlmas, ltn btnleyici elerinden
birini oluturur. Anlatmak istediim durumu en iyi zetleyen
deyimlerden birka, "o (falanca vb.) bizden deil... Onlar
dan... " kalbna girer.
2.2. Bu aynnn yaplmas bir ltn ortaya konmu olmasn
gerektirir. Sz konusu ltn geerli saylan birtakm kural
lara uyup uymad, "kabul edilir" olup olmad zerinde u
anda durmak gereksiz. ltn konmas da, ossaat, lt ala
nnn snrn belirler.
2.2.1. ltn yalnl, bu snrn ak seik olmasn salar. l
t kannaklatka snr da belirsizleecektir.
2.2.2. Snr, ltn hangi alan ierisinde ileyeceini ortaya ko
yarken, ltn oluturucu elerinden birinin daha aa
kaca alan belirler. ltn burada sz ettiimiz esi, eit
sizliktir; ltn uyguland alanda ortaya kan blntnn
"eit olmayan" iki yan yaratmas, eit-sizlik yaratmas...
Bu noktada, Aznlk ile ounluk, bir btnn eitolamaya
cak (grlemeyecek, saylamayacak) iki parasdr artk. 8
2.2.3. Bu eitsizlik, rtk ya da belirtik, pek ok biimde grle
cek, yaanacak, yaatlacaktr. Tedirginliklere, yankmalara,
uzlamalara yol aacaktr ... Yalnz, btn bunlar, anlamaya
varamayan, biribirine yabanc olduunu duyan iki "taraf'n,

S. nceki notlar da gz nnde tutulursa kolaylkla anlalabilecek birka ey


ortaya konabilir: Gerek aznlk gerek ounluk, "Biz haklyz", "doru (doal)
olan, bizim yaptmz (dndmz, inandmz)," dedii halde (dedii iin)
kar yann da byle "sanmas"na aar. Oysa, bu amaya amak gerekir! Belli ki
"ereve" ierisinde domak (davranmak, eylemek) bir yana "stnlk balar",
kar yann alnna ise "yazk (aalanmlk, sululuk)" yazar. Oysa birok durum
da, bu tutum karlkl olarak benimsenmitir. Birok baka durumda ise bir yan,
tekine, kendi grn benimsetir. ki bek arasndaki gerginlik, bu durumlara
gre, ok deiik biimlerde kendini gsterir. Bu geni anlamyla yneticiler (dev
let ynetiminden balayarak "patron"a dek, ynetimden sorumlu olan, ynetimin
bir paras olan, ynetimde grevli herkes) ynettikleri karsnda her zaman bir
aznlk olutururlar. ktidar...

27
TEK METNLER

anlamaktan vazgeip ilikilerini kesmeleri, biribirleriyle ar


tk hibir alacaklar-verecekleri kalmamas, ya da aka, k
yasya savaa girimeleri trnden gelimelere yol amaz ille
de... Ayn btnn paralan olmaktan vazgemee karar ver
medikleri srece, ayn btnn iki paras olarak (durumun
incelikleri, aynntlan ne olursa olsun, srtmenin hep iki ta
raf arasnda ortaya ktn dnerek "ayn btnn iki par
as" diyoruz) bu iki kesimi biribirine balayan birok ey
vardr. likinin btnyle koparld belki ok az grlr. O
zaman da durum, zaten deimitir. Ak atma, kya, daha
sk grlebilir; ama, gene tuhaf bir ey olur, ou zaman ge
ici, unutulmas gerekli grlen, unutulmasna allan,
utanc bile duyulabilen (utanlr bir ey olarak grlen) bir
"gemi olay"a dnr bu durum, geen yllarla ... Besbelli,
ortaklklar, grndnden, ya da sanldndan oktur. Pay
lalan, balanlan, belki de vazgeilemeyen "ortaklk"lar ...
2.2.4. Byle bir ortaklk varsa, iki olaslk dnlebilir.
lki, ltn izdii snrn, ok nemli bir aynn olutur
makla birlikte, iki kesimin biraradalnda, bir arada yaay
nda, gene de "snrl" kalan bir alan ayrd, bu alann d
nda kalan yerin kksenmez bir anlam taddr.
kincisi ise, bu alann dnda, rtk de olsa, bir "birara
dalk szlemesi"nin varolmasdr.
2.2.4.1. yle bir szleme, ltn izdii snr dnda "eit
sizlik" deil, tersine, "eitlik" zerine kurulu olacaktr. Geri,
bu eitlikte ounluun "biraz (ya da, ok) daha eit" olduu
yollu ac nktelere yol alabilir. Bu "eitlik eitsizlii" az da
ha ileride bizi dndrecek. Bu noktada, nemli olan, iki ya
nn da, birletirici bir dzlemde anlayor, anlaabiliyor ol
mas...
2.2.4.2. lk olaslk, daha ok, duygusal bir tutum, ikincisi ise, kar
lkl karlarn ar bast bir tutum olarak grlebilir. Bu
iki olasln biribirinden seilemeyecek biimde kaynaabi
lecei, bir "anlama" (rtk, dile getirilmesi kimsenin usu
nun ucundan bile gemeyen, dnyann "en doal" durumuy-

28
AZINLIK - AZINLIKLAR

mu gibi kabul edilen, srp giden bir anlama) ierisinde


eriyip gidebilecei durumlar da dnlebilir.
2.2.5. Blnt izgisinin iki yannda biribirilerinin deillemesi
olarak ortaya kan, biri birilerinden "baka", "biz neysek on
lar yle deil" olarak ortaya kan bu iki kesim, bir yandan,
almaz grnen, dirimsel grnen, ok nemli bir "baka"
l karlkl olarak yayor, bir yandan da, bu "baka"ln
tesinde, iyi kt, ileyen bir ortakl gerekletiriyor.
Tarihin deiik dnemlerinde, deiik ereveleri ieri
sinde grdmz, grebileceimiz Aznlk/ounluk b
lntlerinin, o dnemlerde nasl yaanm olabileceini kes
tirmek pek gtr.
2.2.5.1. Benimsenebilecek bir kuramsal tutum, bu blntnn, a
mzda ("amz" hangisi olursa olsun), ya da, amza ya
kn olduu, birtakm verilere, belgelere ulaabildiimiz iin,
"anlayabildiimizi" varsaydmz alarda, nasl yaand
na, yaanm olduuna bakmaktr.
Bu yolda, yanlmak ok kolay olsa gerek. "Bak"n ne
kadar arptc olabileceinin farkndaysak iyi de, deilsek,
yanlglar art arda dizmemiz iten deil.
2.2.5.2. Ama, daha nemli olan, bu blntden ne zaman, hangi
durumlarda, sz edildiine dikkat etmektir. Kim kimin ba
kas, ya da, "yabancs"dr? Bu bakalk ne zaman anmsan
yor, yaanyor, kayda geiyor?
2.2.5.3. "Almaz bakalk" ile "ortaklk" denge sinin (bu denge
nin, iinde yer ald ereveyi nasl, yani nite, tasarlayabili
riz?) bozulmas ile blntnn "tarihte" sz edilir hale gel
mesi arasnda bir bant var m?
Belli, bilinir bir rnee bavurmaktansa, uygulanabilirli
i oka, glmsetici bir rnek dnelim: Dnyay grmek,
dnyadaki ilerini grmek iin gzleriyle yetinenler ounlu
u karsnda gzleriyle yetinemeyenler aznlndan sz
edelim. Geri gzleriyle yetinemeyenler, hemen hemen t
myle, gzleriyle yetiniyor olmann "bilgisini", bir zamanlar,
edinmilerdir. (Ama bu bilgiyi neredeyse edinememi bir

29
TEKi METiNLER

"aznlk"tan da sz edebiliriz arada... ) Buna karlk, yetinen


ler, yetinemeyenleri "anlamakta" glk ekebilir. "Az te
mel" bir bakalk olmasa gerek gzleriyle yetinenler ile yeti
nemeyenler arasndaki ... mdi, durup dururken, "protez" kul
lananlar aznlndan, kullanmayanlar ounluundan kim
sz eder?
Diyelim ki belli bir topluluk ierisinde "protez" kullanp
kullanlmamas, ya da nasl bir protez kullanlabilecei (kul
lanlamayaca) konusunda bir yasa, bir genelge, bir kural
yrrle girdi; ounluk (ya da aznlk) herhangi bir yoldan
kar kesimi sktrmaa, yermee, gzden drmee ba
lad... te o zaman, "kesimlerden birinin karsnda teki"
durumu ortaya kar, sz konusu olur, tartlr.
2.2.5.3.1. Bu rnei bir de u amala kullanmak istiyorum: IYetin
mekl, !protezi, "souk" szckler deildir. Bunlar kullanann
iki kesimden hangisinde olduunu kestirmenize (u anda, bu
yazy okumakta olana sesleniyorum) yarayacak bir ipucu
karsnda msnz? Gz sapasalam biri iseniz, gzlk ta
kan bir arkadanzla, gzlk takan biri iseniz herhangi bir
grme gl olmayan bir arkadanzla, bu "ipucu" sorusu
nu tartn. Anlaamayabilirsiniz. (ISapasalaml, !herhangi
bir grme gl olmayan, lgzlk takan szckleri, ya da,
deyimleri de, "souk" deildir ki!) Bu "yansz" szckler bi
le "yansz" deildir; iki yann ayn szckler karsnda duy
gusal tutumu ayn deildir. Bu da, "sanldndan" ok daha
derin tepkilere yol aar.
2.2.5.4. Dengenin bozulmasndan ne zaman sz edebiliriz? San
nn, "saylar" yetmediinde...

30
AZINLIK- AZINLIKLAR

3.1. A kesimi, B kesiminden bir kii fazla; demek ki ounluk ni


telii A kesiminde...
Ama i, ou zaman bu kadar dzayak deil. nk,
"durup dururken" saymlara kalklmaz, her eyden nce.
e bandan balam olmak iin, "saym gerektiren bir
durumun" olumasn (ya da olutuunun dnlmesini) ilk
adm olarak grelim.
Byle bir durum da, genellikle, bir gcn, bir yetkenin,
bir (ya da birok) soruna yol amasyla ortaya kar.
[Eskiada, Ortaada, bir imparatorluk ordusunun bir
lkeyi "amas", bir aznlk yetkesi kurulmas demek olurdu
iin banda; zamanla kurumlarn yerletiren, ou zaman
bunlar (daha iyi/uygun/iler/dzeltici olduklar lde) be
nimseten, yerletiren, ekildii zaman bile, bir lde, kalc
olmalarna yol aabilen bir yetke ... O sralarda, o lkede za
ten varolabilecek birtakm "yabanc" ya da aznlk bekleri,
yeni kurumlama ierisinde kendilerine setikleri yerle
"aznlk" durumuna gemi midirler? Bu soruyu yantlayabi
lecek durumda deilim.
Ancak, imparatorlua katlm bir lkenin halk "aznlk"
deildir.
Meer ki yerletirilip yaygnlatrlan bir kurumun ieri
sinde, yani oluturulan bir ortaklk ierisinde, " ... olan/olma
yan", " ... yapan/yapmayan" blnts ortaya ka, bu blnt
de birtakm sorunlara yol aa . . ] .

3.1.1. Bu sorunlar, says ok olann kabul ettii ya da etmedii


ile, says az olann kabul ettii ya da etmediinin ayrl l
snde byyecektir.
Ama bunun sylenmesi bile, saylar asndan, tuhaf bir
durumu aa karr.
a) Says ok olann, "isteini", says az olana kabul et
tirmesi, bize pek doal grnyor; yle grnmesinin nasl
bir dnyapsal temele dayandn dnmeyiz bile; oysa,
dnmemiz gerekir.

3 1
TEKi METiNLER

b) Says az olann, isteini, says ok olana, yle ya da


byle kabul ettirmesi hali (tarihte de, gnlk yaamda da bu
na ne kadar sk rastladmz, gerekten dnm myz
dr?) a)'daki durumun taban tabana kartdr. Peki, niye bu
da bize doal grnr?
"steini kabul ettirme"nin iinde zaten varolan "g"ten
tr. yle olsa gerek.. .
mdi, bu g, kendini ok deiik biimlerde gsterebi
lir, ok deiik biimlerde ileyebilir. Gcn kabul edilme
sindeki doallk da saysz etmenin etkileimiyle ister birey
sel ister toplumsal yaamn ok eitli dzeylerinde olutur
duu " edinti"lerle aklanmaa allabilir.
3.1.1.1. Ama g, bizi ilgilendiren alanda, bask biimine girse de
girmese de, ya da, girecekse, girmeden nce, blnty iste
mek biiminde iler.
Blntnn istenmesi de, hangi yandan gelirse gelsin,
te yann da bunu istemesine yol aar.
Bundan sonra da g, bask yoluyla gerekletirilecek
birtakm deiiklikler istedii lde, bu deiiklii isteme
yenlerin kar gcyle karlar. Varolan durumu srdrerek
kar koyma, ya da baskya kar kma biimlerine brnen
bir kar gtr bu. Duruma gre, katlanr, yani sabreder, ya
ni savamak iin "bir uygun vakit" bekler, ya da eitli yollar
dan savamaa balar, ltn uygulanmasyla birlikte "ya
bancym gibi grlmee balanan" taraf.
3.1.l.2. Yabancym gibi oluvermek, yeterince tuhaf bir durum.
Ama bu tr bir yabancln kuaklar boyu srebilmesi bs
btn tuhaf. Saylar durmadan deiebilir, blntnn her
hangi bir anlam kalmayacak lde artabilir ya da eksi!ebi
lir. Koullar, lt tarihsel, toplumsal alardan, daha birok
baka bakmdan, anlamszlatrabilir. Oysa byle durumlarn
birounda blnt srer gider; aznlk da, ounluk da, ne
redeyse kurmacalaan bu niteliklerini, bekinerek srdrrler.
3.1.l.3. ki yann da tutumlar artk pek derinlere kk salm, ku
aklar boyu "biz-bizimkiler/onlar" aynn, donup kalm bir

32
AZINLIK - AZINLIKLAR

"durum" ierisinde srdrlp gitmektedir. Dnyann dei


mi olmas bu "pekimi bakal" lt alan dnda orta
dan da kaldrsa, lt alan ierisinde her ey sanki dnyann,
yaamn dnda, aynl srdrmektedir.
3.1.2. Ayrln srmesi, haklar konusunda da garip bir durumu
ard sra srkler. Bir yan kendinde hak-tanma, hak-verme
yetkesi grr; br yan hak-isteme hakkn ...
3.1.2.1. "Dyabanc" ile yaplabilecek bir pazarla benzemeyen
bir durum... "yabanc" karsnda bu hak-tanma, hak-ver
me ii, gcn yan sra kayrma, kollama, gnl ycelii,
hogr gibi, kar taraf iin kltcl, yaralaycl
gitgide artan bir dizi renge brnr. Bu "hak kayna" kendi
ni yceltmekle kalmamakta, kayrasn dattklarndan gnl
borcu, i ykm duymalarn beklemektedir. Bunu kendile
rine de sylemektedir. Zaten herkese tannm haklan, onlar
"gerekte" bu haklan kullanamazlarm gibi, onlara da tan
maktadr. Ya da, onlardan, kendilerini belli edecek, "biz"den
ayrt edecek bir klk benimsemelerini, bir im tamalarn,
belli bir yerde elemelerini ister, bu istein inenmemesini
yaptrma balar. Bunlar da, nedense, hak-tanma olarak g
rlverir. Kimi zaman, "iyabanc"mn, istemek yle dursun,
nerilse geri evirecei birtakm eyleri yapmak, kendisine
hak olarak tannr. Buna karlk, toplumsal dzenek ierisin
de "yararl" grlen bir zellii varsa bu "iyabanc"nn, bu
zelliini gelitinnesi " hogr" ile karlanmakla kalmaz,
gnl yceliimiz'in bir kant olarak "dyabanc"lara gste
rilir.
3.1.2.2. Kar tarafn tepkisi de, yukarda saylanlara bal kala
rak, ya da kalmayarak, byk bir eitlilik gsterebilir. Te
mel tutum hak istemek ise de, bu istekler, verilenler dorultu
sunda bir artrma, verilmeyenleri isteme, istenmesi akla bile
gelmeyecek olanlar -kimi zaman bir "pazarlk" konusu bile
saymakszn- vazgeilmez koul diye ilerisrme biimlerine
girebilir. Haklar deil, ykmler istenebilir. Blnt kabul
edildii srece bu tr istekler ilerisrlebilirken blntnn

33
TEKl METiNLER

reddi, ltn reddi durumlarnda artk bir ey istenmez.


"Herkesin" yapt yaplr. ltn bir tarafa reddedilmesi,
br tarafn bu reddi kabul etmesi anlamna gelmese de o
(br) tarafn bu konuda yaptrc gcnn sona erdii anla
mna gelir.
3.1.2.3. Bu noktada iddet dnemi balayabilir. O gne dek o
unluk, kendinde bir "saldrma hakk", bir "adaleti yrtme"
hakk grm, tek yanl, hi deilse hemen hemen tek yanl,
bir iddet gstermi olabilir. ounluk, ou zaman (genel
olarak) bu iddeti rtk tutmaa dikkat edebilir, yle tutma
yeleyebilir. Tek tek kiilerin kendilerinde grdkleri kiisel
bir "saldrma hakk" ya da kiisel bir "adaleti salama (yerine
getirme) hakk" ak iddete dnse de (bu bireysel eylemle
re, srasnda, kk topluluklarn giritii beksel eylemler
de katlabilir) ounluk, yelerinden biri ya da birkann bu
yaptn, en azndan "resmen", knamaa yatkndr. Meer
ki ounluk olarak, bu eylemleri kkrta, ya da, zendire, y
reklendire . .. Ak iddet genelletii zaman, ounluun, u
ya da bu biimde "stnde" olan gler, basksn duyurma
a, yani duruma el atmaa balar; aznlk da -deiik ller
de de olsa- iddete bavurabilir. Bu noktaya gelindikten son
ra "savama" balarsa, bilinegelmi aznlk/ounluk bln
tsnden sz etmek, artk, anlamsz olacaktr belki de...
N e var ki btn bu sylediklerimizi, "aznlk" ile "oun
luk" szcklerinin yerini deitirerek de okumamz, hi ya
drgamadan okumamz, olanakldr.
3.1.2.4. iddet, blnty ortadan kaldm, blnmeye yol aarsa,
ortaklk kalkmtr. Er ge, iki ayn topluluk ortaya kar,
"teki"nden ayrlm olarak her biri kendini yeniler (yeniden
kurar/bamszlar). Yeniden bir araya gelmeleri, tarihsel
gelimelerin bir sonucu olarak, dnlemeyecek bir ey de
ildir ama ayn topluluklar olarak zamanla bir dostluk geli
tirmeleri, daha olas gibi grnr.
u ya da bu lde savama, blnmeye yol amadan
durabilir, yepyeni bir szlemeye varlabilir. Hak-tanma/

34
AZINLIK - AZINLIKIAR

hak-isteme rntleri, ltleri deiir, sayca aznlk-o


unluk oran deimese de baktaki deime, zamanla yerle
ir, kk salar. G-bask dzenei ilemez olabilir; gn gelir,
lt de unutulur gider.
3.2. iddet, g-bask dzeneinin ileyiinin biimlerinden biri
dir.
Bir baka biimi de tarihsel-toplumsal ereve-nedenle
rin "yazg" klna girmesidir.
3.2.1. ounluk/Aznlk durumunun, yani saynn, saylarn, gz
nnde bulundurulmad bir durum dnelim. rnein, ka
dn saysnn erkek saysndan "anlam" tamayacak lde
artk ya da eksik olduu bir toplumda kadnn "eitsizlik" du
rumunda olmas, u ya da bu lde bask altnda tutulmas,
"kadnlar"a bir aznlk "imi gibi" davranlmas, say ile ili
kili bir ey deil. Erkekler de, kadnlar da, buna bir "yazg"
gzyle bakyorlardr; erkek domu olmak birtakm stn
lkleri yan sra getirmektedir; kadn "yerini bilmek" zorun
dadr.
"Yerini bilmek" bize bir ipucu verebilir.
3.2.2. Birinin "yerini bilmesi"ni, dolaysyla sizin "tam"lnz ol
duu kadar kendi "eksik"liini bilmesini, kabul etmesini isti
yorsanz iki eyi "kantlanm" saymanz gerekir: Belli bir l
t uyarnca (bu lt siz yaratyorsunuz ama bunu, her za
man, her yerde, herkesin bilip kabul ettii bir ey olarak gs
teriyorsunuz) karnzdakinden stn olduunuzu; bu stn
lnzn de, doal olarak, hakk (doruyu, " doal" olan,
yetkeyi) tekelinize braktn...
Byle bir durumun sonulan olarak da, karnzdakini,
isterseniz "yaatmayabileceinizi", ama ona "katlanmak",
onu "sinenizde tutmak" ycegnllln gstereceinizi,
onun da bu "sadaka"ya raz olmaktan baka yolu kalmadn
syleyebilmeniz, onu, aynca, buna inandrmanz gerekir. K
sa erimde, g kullanabilirsiniz bunu sak.mak zere. Uzun
erimde ise bavuracanz yol, bir eit "eitim" olacaktr.
Byle bir erk (g) ilikisi, bir yneten/ynetilen, buyur-

35
TEKi METiNLER

gan/uyruk ilikisi, bireyleraras ilikilerde, kiilikler arasnda


eitli etmenlerin etkileimiyle ortaya kar, belli "rol"lerin
benimsenmesiyle olanakl hale gelir. Burada saynn sz ko
nusu edildii grlmez.
3.2.3. Byle bir ilikiyi topluluklar arasnda dndmzde, sa
ynn anlam tamad gene ortaya kabilir. nk "aznlk/
ounluk" diye nitelenebilecek (yani, saylar gznnde tu
tulacak olursa yle nitelenebilecek) bir blntnn grld
topluluklararas erk (g) ilikilerinde erki tayann azn
lk olduunu, pek ok durumda grebiliriz. Buna bakarak erk
(g) ilikileri kmesi iinde, saynn nem tayabilecei,
dolaysyla aznlk ya da ounluktan sz edilebilecei du
rumlarn bir alt kme oluturduu sylenebilir. Bu alt kme
yi de, erki elinde bulundurann "aznhk" ya da "ounluk" ol
masna bakarak, iki alt-alt kmenin oluturduunu syleyebi
lir miyiz? En azndan sylenebilecek, bu alt kmenin iinde
o iki alt-alt kmenin yer ald dr.
3.2.4. nsanlar, gnlk yaaylarnda, hangi alt-alt kmede ol
duklarn merak etmezler. Belki de yle demeli: Bu alt-alt
kmelerin birinden tekine gemenin kolayhnn farkna
varmadka, erk (g) ilikisinin erki tayan ucunda kaldk
larn sandka, merak etmezler.
3.2.4.1. Her eyden nce unu sylemek yerinde olur: Kii, bu alt
alt kmelerin birinden tekine geerek yaar. Gnlk yaa
mnda bile bu "kmeden kmeye" geii srdrr durur. Ne
var ki , allm gnlk dzen ierisinde buna kimse dikkat
etmez olur. eitli astlklar-stlkler, yaamn allm ke
simleridir. Ta ki dzenden, allagelmilikten kla, kabul
edilegelmi snrlar ala. . o zaman szlanlr/eletiri kar
.

snda kalnr.
3.2.4.1.1. Gnlk yaamda bu kadar kolay alan snrlara karlk,
siyasal yaamn, corafyann, en geni anlamyla hukukun
belirledii snrlarn almas belki biraz -ya da, ok- daha
gtr. Ama bu ok daha belli, durdurucu ya da denetim al
tnda tutulan snrlar da eitli biimlerde alr. Snrn bir

36
AZINLIK - AZINLIKLAR

yannda ounluk yesi olan kii, te yannda kendini bir


baka ounluun aznl olarak bulabilir. Tersi de olur. Bu
"saysal " ounluk/aznlk ilikisi, kimi yerde gerek bir o
unluk/aznlk ilikisine dnebilir. "Yabanc" konumu, ki
mi durumda, hele aradan bir srenin gemesiyle, "aznlk"
konumuna dnebilecei gibi, "tarih"in, bugnk snrlara
uymayan "datm"ndan tr eitli yerlerde kalm, bir -
ya da birka- snr amakla "ounluk" durumuna geebile
cek "aznlklar"n bu niteliinin dayand ltn alarla
deitii de bilinmektedir.
3.2.4.2. nsanlar "yazgm bu ! " dedikleri zaman bile "yazg"nn
fazla acmasz oluu karsnda szlanrlar, hakszla ura
dklarn dnrler. Allm snrlar ierisinde kalndka
gnlk yaamn ta kendi olan durum, o snr aldnda, bir
den, farkna varlan, batan bir ey olur. zerinde durulan, d
nlen bir ey haline gelir. e "dnme" de karnca duru
mun olduu gibi kalmas/kabul edilmesi olanakszlar. Du
rum, birok bakmdan, usddr nk.
3.2.4.3. Hukuksal adan eitlik iinde olan kiilerin, ierisinde
bulunduklar belirli bir ereveden tr (astlk-stlk ayr
m, geri her rgtlenmenin temelinde yatar. Toplumsal ya
am da i ie girmi saysz rgtn iinden geer. Bu oyu
nun kuraldr ama her kural "zorlanabilir" ya da "ktye" kul
lanlabilir.) gnll olarak kabul ettikleri, bir lde de gei
ci olan durumlar bir yana brakmak gerekir. Astlar st, stler
emekli olur. Geici "yazg"lan (hi deilse, grnr bir uzak
lkta deiebilecei umulan, beklenen "yazg"lan) bir yana
brakalm.
Bunu sylemek de, bizi deimez, deimeyecek gibi
grnen durumlara geri gtrecektir.
3.3. "Y azg"y deiik yerlerden grrnee alalm.
Bu "yazg", zaman iinde, yeni yaama sresi iinde "ba
mza gelen''i, "alnmza yazlm"la, "batan yazlm"la
akladmz yazgya da benzemiyor, yapageldiklerimizin,
edegeldiklerimizin oluturduu, gnn birinde, lmmzle

37
TEKi METiNLER

birlikte biriciklii ortaya kan, kapanm, btnlenmi yaz


gya da benzemiyor.
Doduu anda tamakta olduu ya da sonralan edinebi
lecei kimi zelliin (herkes, doduu anda, biyolojinin, tari
hin, toplumun, iktisadn alanna giren, girebilecek, birtakm
zellikler tar. Herkesin de bildii bir eydir bu ...),kimi in
san iin, bakalarnca kararlatrlan bir "yazg"nn ereve
sini, snrn izmesinden, bu ereveyi, snn "hapsedici"
klmasndan sz ediyoruz.
nsanlarn derisinin renginde, gvdesinin "yap"snda,
belli bir yerde doarak u ya da bu dili konuan, u ya da bu
inanca bal bir topluluun yesi olmasnda, herhangi bir
zellik yok. Herkesin dpedz yazgsnn dpedz bir para
s bu!
Kimi zelliimiz yaammzn sonuna dek hemen hemen
hi deimeyecek, kimi zelliimiz birtakm koullarn etki
siyle, az ya da ok, birtakm deiikliklere urayacaktr.
Aykr olan, kimi insann deiir ya da deimez zellik
lerinin, bakalarnca, deiemez bir aykrln temelini
oluturduuna karar verilmesidir. nk bu "kimi insan", ay
krdr, yabancdr, yani "bizim gibi" deildir. "Benim gibi"
olunmamas, alacak bir ey deildir, allm bir eydir
hatta... Ama "bizim gibi deil" , ardndan birok eyi srkler
getirir. "Bizim gibi" diye dnmek, kardakine yklenen
"yazg"mn dnda kalmaktr, nk "biz", bir deeri imler
ken "yabanc" o deeri tamamaa yargldr. "Biz"in gc
bir oullua "aidiyet"indendir. Kardaki, tek bana da dur
sa, bir baka topluluun adam olduu iin tedirgin edicidir;
"eksik"lii, srasnda, rktc bile olur, dolaysyla dman
saylmas kolaylar. "Hem zaten, bana sorarsanz, o da yle
olmaktan memnun deil, o da yle olmak istemiyor ama... "
Yazg ite ! "Yabanc"mz, bu yazgya nasl kar gelebilir?
Kimi zaman, kimi yerde, bu yazgya kar gelmenin bir yolu
vardr. Hem de kolay bir yol: Aykrl, lt dzeyinde or
tadan kaldrmak. Yani, ltn izdii snrn o yanndan kal-

38
AZINLIK - AZINLIKLAR

kp bu yanna gemek. Herkesin istedii bu olduktan sonra !...


Ne var, byle bir ey yaplsa bile, yapann ne dnerek bunu
yaptn anlamak, "ounluk" yesi iin hi de kolay olma
yabilir. Baka glklerden deil, bak asnn iki yanda
ayn olamayacandan tr...
Bu sreci, sanrm, yeterince irdeledim. Ama okurun dik
katini u noktaya ekmek isterim: Bir yandan sz ettim, kar
daki dedim; laznlkl ya da !ounluk! szcklerini, (trnak
dnda) kullanmadm. ounluk iin "normal" kendi yapt
dr. Dolaysyla aznlkta u ya da bu biimde bir sapma g
rr. Aznlk iin "normal ", ounluunki deil, kendininki
dir. ounluunkini bir sapma olarak grmese bile (snrl
durumlar dnda) kendininkini bir sapma olarak grmesi de
beklenemez. Olsa olsa, ounluk bakadr.
Sre, aznlk ile ounluun her birinde ayn. Bir du
rumda bir yann, baka bir durumda kar yann "olumsuz"
bir tutuma girme iini balatmas, deiik srelere yol am
yor.
Deiik durumlara bakldnda, daha ilgin eyler de
grebiliyoruz. Kendini ounlukta gren bir aznln, ken
dinden ok daha kalabalk bir aznla, ounluk adna, ama
ounluun desteini hi grmeden (en azndan aka gr
meden), hatta ounluun (kendini bir paras olarak grd
ounluun) tepkisine yol aarak o aznla saldrmas...
Dikkati eken ey, iki yann da kendilerini (gnn birin
de) kat tutumlar iinde bulduklar...
Neden? Daha dorusu, bu kat tutumun srp gitmesi ne
den? Bu soruyu irdelemee girimeden nce, gerek blnt
nn nerede grld zerinde biraz daha durmak gerekiyor.
3.3.1. ster aznlk, ister ounluk, bir yann teki karsndaki
davran deimiyorsa, deiikliin neye bal olduunu d
nmemiz gerekir. Deiiklii yaratan, bask uygulayan bir
yanla bu basknn uygulanmasn -u ya da bu lde- kabul
eden bir yann ortaya k.
Buna kar sylenebilecek ey ise, genellikle, bu basky

39
TEKi METiNLER

uygulayann ounluk olduudur. Bir lde doru: nk


bask uygulayan aznlklar ya kendilerini daha az belli eder,
gze batmalar -birtakm ahlmlklar yznden- daha
gtr, ya da, iddetle knanrlar. Knanmalar, durumda bir
arpklk grldnn, tutumlarnn kabul edilmezlii kar
sndaki fkenin geni lde paylaldnn belirtisidir.
O aznln iinde "biz" diye konuanlar, darda kendi
lerini ya ounlukla zdeletirmee kalkarlar ya da "biz"lik
lerini, en azndan, gizlemee alrlar. "Dalkavuk", "satl
m" nitelemleri, "biz"lii darda da dile getiren, kimi za
man bu "biz"lii gzda olarak kullanmak isteyenlere kar
duyulan kzgnl dile getirir. ounlukla zdeleme abas
ise, bir bakma, ayrl ortadan kaldrma abas olarak gr
lebilir: ounluun, aznl " kendinden/kendinden yana"
grmesi istenmektedir. Daha da ileri gidildii grlr: "Bizi
sizden ayrym gibi gstermek isteyenler haindir, " denir.
Beklenen, ounluun ayrl, blnty unutmasdr.
Buna karlk ounluun basksnda bir arpklk grl
mesi pek gtr. Dolaysyla, knanmas iin gerekten ok
gze batan eyler tayor olmas, her trl (kabul edilmi,
edilegelmi) snr amas gerekir. ounluun basks nere
deyse "doal" grnyor olmasayd bu durumun aklanmas
g olurdu. Bu bask o kadar doal grnebilir ki ounlu
un aznla yaktrd "yazg"y aznlk da "yazgs" olarak
grp kabul eder. Kabul ettii , kendini, ounluun gzyle
grmektir. Kendi "biz"liini unutmasa bile, unutmamas iin
her trl neden varolsa bile, kendini ounluun gzyle
grmesi beklenmektedir kendisinden; yani kendini kendi
"ayr l" ierisinde deil, ounluk asndan aykrl ie
risi nde grmesi, bu aykrln yaratt "ikinci snf"l be
nimsemesidir beklenen . . .

40
" TEK" METN TANIMAK

Yabanc bir yazan nasl tanrz? Yabanc bir yazan tandmz


ne zaman syleyebiliriz? Bilmek ile tanmak hangi durumlarda
apayr anlam tar? Tanmak ile beenmek arasnda niye bir ba
nt grmek isteriz?
Beni dndren sorunu, bu sorularn, bunlara benzeyen
baka sorularn oluturduu bir alanda ortaya koymak gerekiyor.
" tekini nasl tanrz?" pek elverili bir balk olur ama, belirli
ipularndan yola karak daha dar (ok daha dar) bir blgede ge
z:i.nmeyi tasarlyorum.
Apak gibi grnen bir kesinlemeden yola kacam:
"Hibir yazn, baka dillere evri lsin diye oluturulmam-
tr. "
Gene de biliyoruz ki her yaznda, er ge, bir (birka, birok)
baka dile evrilmi metinler vardr. Yani, bu metinler, baka bir
dil konuup yazanlarca "ilgin" bulunmu, kaynak dili bilenlerce
okunmakla kalmam, evrilmitir.
Bu noktada daha, sorun karmaklayor: Yabanc bir yaza
rn bir metnini "okumak" (tanmak) y a onu kendi dilinde okuya
rak, ya da kendi dilimize evrilmi biimiyle okuyarak gerekle
ir. ki yolu ayn ayn ele alp dnmemiz gerekir.
Bu sylediklerim, her eyden nce, dille ilikili grnyor. . .
yle ya, her yazn, belli bir dilin, evren zerine, yaam zerine,
kendi zerine ortaya koyduu en grkemli yapdr. (Dil dndaki

41
TEK METiNLER

grkemli yaplar evrilmez; ya yerinde grlr, toplandklan


derlendikleri zel yerlerde grlr, ya deiik yollardan dinle
nir. . . Kltrle ilikili szlere sra gelince konuulur bunlar, konu
ulabilir. imdi, evrilebilen dil alannda kalyorum.)
En kolay grnen utan balayacam; eviri okuyarak ya
banc bir yazan tanyan, tanmaa alan okuru dneceim:
Bir tannan-bir tanyanl durum. (Yazar, burada metnin bir baka
ad durumundadr, unutmayalm.) Tanmak isteyen, tanyan, bir
Trk okuru: At; tannan da ngilizce yazm, ada bir ngiliz
yazan: Bi. ster istemez birini daha katmak zorundayz bu iliki
ye: eviriyi yapm olan Trk (olmayabilir de; ama imdi ii ka
rtrmayalm): t'yi ...
Bi, yazar olarak a) belli bir gelenein iindedir, b) byk bir
olaslkla bu metinden baka eyler de yazmtr. ( "Gelenek" sz
cn, o dilde, o gne dek yazlm olanlarn tmnn olutura
ca varsaymsal bir etki kayna anlamnda kullanyorum. Bu
etki kaynana yazarn ne lde uyduu ya da kar kt
nemli deil; her durumda bu gelenein iindedir, bu gelenein
oluturucularndan biridir.)
c) (b'ye dayanarak) Hem varolan durumda bir deiiklik (is
ter deitirme, ister pekitirme yolunda) yaratmaktadr; hem,
kendi yazdklarnn oluturduu durumu deitirmektedir, sz
konusu olan metniyle.
At, okur olarak, okuma konusundaki -yazara oranla belki
daha belirgin- seimleriyle kendine a) bir okumalar-varl kur
mutur; okumalarn bu ereve ierisinde anlamlandrmaktadr,
b) gene bu ereve ierisinde kendine kurduu, yaktrd, be
nimsedii bir okuma yntemi/biimi gelitirmi, "yazn'', "ya
pt", "nem" , "deer" zerine birtakm "kararlar"a varmtr, c)
okuduu her metnin varolan "durum"u az ya da ok deitirdii
nin farkndadr.
t ise, At'ye oranla, ondan nce davranan biridir, her eyden
nce; stelik hem okurdur, hem yazardr, okurun karsna k
m haliyle.
(Elbette yazar da okurdur; okur da bir lde "yazar" olabi-

42
"TEKi" METNi TANlMAK

lir. Yazan, yalnz yazarln dnerek, okuru da yalnz okurlu


unu dnerek ele almaya alyorum. Ama t, bu iki nitelii
bir araya getiriyor.)
Her (ya da bir) yazardan, okurdan, evirmenden de sz ede
mem. Olsa olsa, iini "iyice" yapan kurmaca kii koyuyorum
ortaya.
evirmenin okurdan nce davranyor olmas u anlam tar:
Okurun bilmedii bir dili/bir metni ondan nce okumu (evir
mi). Dolaysyla da, okurun, kendi dilinde, birok ilemden ge
mi (ikinci bir okumann getirebilecei kimi "kolayl" sala
yan) bir metin okumas olana douyor. Bir "ilk yorumlama",
"ilk anlamlandrma" yaplm. Daha az yadrganacak, daha "bil
dik" kalplar tayan bir metin karsnda At...
mdi sorulan yle sorabiliriz: At, ne tanyacaktr? Hangi l
ierisinde neleri tandna karar verebilecektir? Bu "tanma",
tannann herhangi bir iletim kaygsyla ne lde akabilir?
At, elbette, tand ya da tanmad bir yazarn tanmad
bir metni ile tanacaktr. Bir adm daha geriye gtrelim ii: Ta
nmad bir yazarn tanmad bir metni ile tanacaktr. Ne-leri
tanyacaktr bu metinde? zmlemernizi ok. hzlandrmak ze
re, kabaca, unlar syleyebiliriz: nce, daha nceki okumalar
nn salad edintileri ; baka trl sylendikte, bildiklerini. . .
At'yi ok "iyi" bir okur olarak dnyorum ama At, ayn
zamanda "dz" bir okurdur. Okuduklar zerine dndklerini
ei dostuyla tartr ama bu dnceleri bakalarna iletmei i
edinmi deildir; yazar, eletirmen, yazn tarihisi, evirmen, da
nman, retmen deildir.
At, "bildik e" lerden sonra, bir noktada, yadrgayaca e
lerle karlamaa balayacaktr. Okumasn srdrrken, bir
yandan yadrgatc elerden bir blnn bildiklere katldn
grecek, bir yandan da bu elerin hangi "metin (ya da) okuma
dzeyi" ile ilikili olduunu sezmee balayacaktr. Okumas bit
tiinde, Bi artk biraz tand biridir. Bildikleri asndan At,
Bi'yi, bir blmleme ilemiyle, bir bee (alt, alt-alt bee) sok
maa bakacaktr. Ancak bakalarna benzemeyen zelliklerini

43
TEKi METiNLER

hesaba katabilmesi iin bir ey daha yapmas gerekebilir: Bi'nin


bir (birka) baka metnini okumak.. O zaman, bu benzemezlik
.

lerin, Bi'nin metinleri ierisinde, bir sreklilii (Bi'nin yazsnn


bir zellii) olup olmadna karar vermee alabilir. Ya
Bi'nin, yazar olarak, birtakm zellikleri karsndadr, ya da, ilk
metindeki zellikler yalnz o metne ilikindir.
(" e" ya da "zellik" dediklerimizi, her dzeyde karmza
kabilecek eyler olarak dnelim. Bunlar bir yaznn, bir kl
trn, bir kiinin, bir tek metnin, ya da pek ok yaznn [bildii
miz lde], anlatnn, trn eleri ya da zellikleridir.)
At iin btn bunlar pek fazla irdelenmemi, tartlp ll
memi kalabilir. Ayn yaznn erevesine girecek, ayn aa
yerletirilebilecek bir baka metinle karlatnda, At, Bi'den
edindiklerini de kullanabilecektir.
Anlalaca zere At'nin, ngiliz yaznndan, ngiliz yazn
nn zelliklerinden sz edebilmesi, bu zellikleri ( ngiliz yaz
nnda bulduu, baka bir yaznda daha az grd, ya da hi
rastlamad bu zellikleri) nce semesi, sonra arayp bularak
setiklerini gereklemesi iin, bu yazna giren birok metni, bir
ok yazan okumas gerektii kadar, bu yazn zerine, hem bu ya
zn ierisinde, hem dnda yazlm birok baka metni de -u
ya da bu lde- okumas gerekecektir. At, bu aba sonunda, ge
ne "dz" okur olarak, ngiliz yaznn (az/ok) tanyan bir kii
olacaktr. Ancak i bir baka yazn tan maa geldiinde bu bilgi
si ona yarar salayacaktr ama kstek de olacaktr; hi deilse bir
'
lde, hi deilse bir sre. . .
Ne ki, iler o kvama gelmeden ok nce, At birok baka s
nnn simgesi haline gelen biriyle kar karya kaldnn farkna
varacaktr.
t'nin "iyi" bir evirmen olarak dnlmesi gerekir. Yoksa
evirinin saysz sorunu ile uraacak halimiz yok burada. An
cak, At'nin karsndaki durumuyla seici'dir. Dolaysyla At,
onun setiini okuyacaktr. (t'nin seimi ile iin bitmeyeceini ,
bir evirinin yaymlanmas da gerektiini unutmayacaz; ya
ymlanmas, tantlmas vb. vb.) Bir okurun, yalnz bir evirme-

44
"TEKi" METNi TANIMAK

nin evirdiini (evirdiklerini) okuyacan da dnmyoruz el


bet. Bu satrlarn okuru, ltfen, boluklar doldurun. Soruna d
nelim: evrilen metinlerin says, bir deil yz okuru da mr
boyu doyuracak sayda olsun, seimi bakalarnn yapt, see
nein " snrl" olduu yadsnamaz.
(Okur, reni kaynaklarna dayanarak, merak ettii metinler
arasnda kendi seimini yapar. Ama bu setiklerinin evirilerini
bulup bulamamas sorunu her zaman karsna dikilecektir.)
Engel, "dil bilmemek" midir? Genie bir lde. Ama ok
dil bilir de olsak, bu dillerin herbirinde bilmediimiz dillerden
yaplm evirilere de ulasak ok eitli, deiik nedenlere da
yal "szme" (seme) dzenlerinden tr, isteyip ulaamad
mz metinler hep kalacaktr. "Dil bilmemek", klg asndan, sa
nlabilecei lde snrlayc deildir.
Snr, her okur iin, vardr. Ayn ayn yerlerde, ayn ayn ne
denlerden tr. . .
E n baa dnelim: Bir yazan tanmakla bir yazn tannr m?
Hayr! Birka yazar okursak? Yant, gene, "Hayr!" Yabanc bir
yazn konusunda uzmanlk zaten, imdi-burada sz konusu etme
yeceimiz bir ey ... Yoksa sorunu baka adan m ele almal ?
Galiba.
Ama bu ie girimeden, br iki sorunun da bizi hangi g
lklerle kar karya getireceine bakalm.
At, yeni bir eyler "tandna" , ancak, bildikleri ile karla
trarak, bildiklerine dayanarak, karar verebilir. Baka okurlara,
"yazan" okurlara bakarak, bu "tandklarn" s nama deneyebi
lir.
Ama "tannan"n iletmek istedikleriyle (istiyor olabilecekle
riyle) akacak bir tanmadan sz etmesi, At iin, dpedz ola
nakszdr. Gerek kuramsal, gerek klgn, pek ok nedenden t
r . . .

45
TEKi METiNLER

Yabanc bir sanaty tanmann, nasl bir sanat olduuna karar


verebilmenin daha kolay gibi grnd bir alan var. Grsel sa
natlar, iitsel sanatlar alannda, (geri bu blmlemenin ok g
yaplabileceini, neresinden tutulursa tutulsun baka bir yerin
den fire vereceini ok iyi biliyorum. Gene de, kabaca, byle bir
blmleme bir eyler iletebilecektir diye dnyorum.) szn
olsa olsa ikincil nem tayabilecei alanlarda, uluslararas ku
rallara dayal (kltrler arasndaki snrlan her zaman aamasa
bile) bir dilden sz edilebilir. Sanaty kii olarak tanyabilirsi
niz de bu durumlarda; ama, en azndan, szn aracln gerek
semeksizin ...

46
YAZIN NE LDE
TANITICI OLABLR?

Daha batan sylenmi bir ey vard: Bu dl, ngilizceye az


(arada bir) evrilen dillerde yazlm bir kitaba veriliyordu, kita
bn evrilip yaymlanmasndan sonra da yazar Amerika Birleik
Devletlerine arlyor, yazn/sanat evrelerine tantlyordu ...
Yazar asndan, kvan verici bir durum sz konusuydu. Temsil
etmek, tantmak nemli bir eydi. Ama bunun zerinde dn
mek de gerekiyordu.
Hep biliyoruz, propaganda bakanlklarndan tantm bakan
lklarna, birok (belki de "pek ok" demeli) devletin corafyas
n, tarihini, kltrn tantacak rgtleri vardr.
Gitgide kld ileri srlen bir dnyada tanmak, kendi
ni tantmak, tannmak izlekleri erevesinde yrtlen etkinlik
ler var. Bu etkinlikleri, artan bir komuluk duygusu ierisinde,
"teki"ne yneltilmi sayabiliriz: tekini tanmak, kendimizi
tekine tantmak.
Bunun ancak karlkl olarak yrtlmesi halinde anlam ta
yabilecek bir i olduunu sylemek, besbelli, gereksiz. Kiile
raras ilikilerde olduu gibi kltrleraras ilikilerde de, tek
yanllk, kimsenin kabul etmee yanaaca ey deildir.
Dnyann klp klmediini bir yana brakalm imdi.
Bir yerlerde ne olup bittiini haber almak, renmek, baka itir;
biribirinin iine bumunu sokmak da bambaka bir i. B iribirini

47
TEKi METiNLER

kltr yolu ile etkilemek ise, bizi hemen pek dikenli sorunlarla
kar karya brakr.
Ama alan ok daraltarak, "biribirinin yaznn tanmak nasl
bir eydir?" diye sorabiliriz. "Yazn ne lde tantc olabilir?"
sorusunun orasn burasn deebiliriz. Ee ee bir eyler bulabili
riz. Ho szlerin boluklar dolduu lde, yaygn birtakm g
rlerin anlam aratrld lde, dnmek de kolaylar.
Gelgelelim, dille ilikili bir sorundan sz etmiyor gibi davra
nacam. Dnmee altmz yle bir soruyla dile getir
mei deneyeceim: "Yabanc" dediimiz bir yazn, bakalar -
yani o yaznn yaratclar- zerine neler retebilir bize?
Ama soruyu sorar sormaz, baka sorulara ncelik tanmamz
gerektiini anlyoruz. rnein, uzman deilsek, olmak iin u
ramyorsak, yabanc bir yazn zerine bilgimiz ne olabilir? Bir
kltr zerine, tarihsel boyutu hesaba katarak bir toplum zerine,
yazn yoluyla edinilebilecek bilgi, reni, ne olabilir? Bir soru
daha, hem de en etininden: Yazn deyince ne anlarz ki?
Arka arkaya dizdiim bu soru, rtk biimde de olsa, u
ratmz konuda karlaacamz glkleri gsteriyor.
1 . Bir tanyan var, bir de tannan. Ancak tanyan, unutmaya
lm, herhangi bir okurdur, bir okurlar topluluudur. Bu okur, ya
da okurlar bei birtakm ortak nitelikler tayabilir ama bu nite
likleri kestirmek, betimlemek, hele hele, deimez saymak, ola
nak ddr.
Buna karlk tannan, belli metinlerdir. (Bunu sylerken de
okumann sorunlarn hi hesaba katmyor gibi davranyorum.)
Ama belli okurlarla belli metinlerin kar karya gelecei bir
"alma varsaym " bile olam:z. Durumu "herhangi bir okur/
herhangi bir metin" olarak dndkten sonra, belli okur bekle
rinin eitim, ilgi, moda gibi belirleyici nedenlerle belli metinlere
ynelebileceini dnebiliriz.
2. Kendi yaznmz sz konusu olduunda kolaylkla tuzaa
dyorsak, yabanc bir yazn karsnda ayn tuzaa dmemiz
ne kadar daha kolaydr! Szn ettiim tuzak, olup bitenlerin
"gereklii" yansttn sanmaktr. Tabii, "iyi okur bu tuzaa

48
YAZ[N NE LDE TANITICI OLABiLiR?

dmez," demek kolaydr. Ama bir baka kltrn, bir baka di


lin yazn bize neler retmitir diye dnmei denersek bu
alanda karlaacamz sorunlarn ne kadar karmak olacan
anlamak ok kolaylar. "Okuma sorunlar" ile "eviri sorunlar"
adn verebileceimiz, ama yle adlandrdmzda aklmza ge
lebilecek olanlardan bambaka sorunlardr bunlar.
3. "Yazn deyince ne anlarz?" sorusunu ilk elde bir engel ol
maktan karmaa alalm. Yazn okuru olarak her birimiz, ya
znn snrlan, tuttuu yer, ilevi, nemi asndan, kendi yazn
anlaymz kendimiz kurarz;. ya da, yetiimimiz, okul renci
liimiz srasnda bize verilmi olan tanmlayc dnceleri, u
ya da bu biimde, benimsemekle yetiniriz. yi bir okur olma
baarabildiimiz lde yazn zerine dndklerimiz, yazn
dan anladmz, kiisel olacaktr.
Yalnz, gzden kamamal, her iki durumda, yazn, bizim
iin, okuduklarmzn, dolaysyla da, okumadklarmzn belirle
dii bir alandr. Her okuduumuz, okumadmz bir baka met
nin yerini alr; isterseniz yle de dnebiliriz: Bir kitab oku
mak, baka bir kitab okumamaktr. Seim olarak da, vakit yatr
m olarak da . . . Yazn deyince anladmz da bu snr ierisinde
oluur. Bunlar sylerken iyi kitap/kt kitap kartlklarn d
nmyorum. yi kitabn kokusu deiik deildir. yi kitab da,
kt kitab da size baka bir kitap retecektir. Bu yolda fazla
yrmeyelim. Ama "yazn deyince anladmz"n bir baka yan
var: Okuduklarmzn belirledii bir anlay okuyacaklarmz
balayamaz. Okuduumuz her yeni kitap, edindiimiz ltleri
snayacak bir yeni yaantdr. " yle deildir, olamaz" diyorsak,
belli bir anlamda okumaktan vazgemiiz de haberimiz yok de
mektir.
mdi; "okuduklarmzn belirledii anlay"tan sz etmek de
fazla bir ey sylemek deildir. Belirleme dzeyleri ok deiik
tir, i ie ereveler halinde ele alnma gerektirir. Her okunan
nk, belli bilgi, beceri, kltr etmeni ereveleri ierisinde
okunur.

49
TEKi METiNLER

Biz gene tanma sorununa dnelim. Az nce syledikleri


mizle orada da karlaacaz.
Bizimki dnda bir yazn tanmamz nasl olabilir? Ya o
"yabanc" dili biliriz, zgn metni okuruz; ya da o dilden yaplan
evirileri okuruz. Hepimizin bildii bir ey bu.
Burada okurun, ya da evirmenin o yabanc dili, kltr ne
kadar bildii, kendi dilini ne kadar bildii zerinde hi durmaya
caz. Bu alanda da durum "ok iyi" diye nitelenebilecek olsun.
Tannacak olan nedir, kim, ya da kimlerdir?
Yazn alan, binlerce yldan bu yana, tekini tanmann pek
gzde bir arac gibi grnmtr. Ama kuramsal olarak salt tek
yanl bir tanma abas sz konusu olsa bile, tanmann iki yan
ilikiye sokan bir i olduunu unutamayz: Bir tanyan var, bir de
tannan. Karlkl tanma, taraflardan her birinin hem tanyan
hem tannan olmasn gerektireceinden i bsbtn karmakla
acaktr. Biz, imdilik, tek yandan bakmakla yetinelim.
Yaznn, kendisini reten kltr yanstt ok sylenmitir.
yle olsun. Ama bu yanstmann metnin deiik dzeylerinde
nasl grnd, biri birinden ne kadar deiik biimlerde ortaya
kt kolay kolay zlebilecek bir sorun deildir. Hele bu
"yanstma" iinin tek tek okurlarca nasl yorumland, bu yo
rumlar ierisinde kiminin birok okurun onayn -yllar ierisin
de- ald, kimininse bakalarnca paylalmad gznnde tu
tulursa iler bsbtn karmaklar. En yeni, en ince zmleme
yntemleri bulgularn yorumlanmas iini gene incelemeciye b
rakr; yani, tek bir okurun yorumudur bu gene.
in asl karmaklat yer ise, tanyan ile tannann kar
karya geldikleri nokta; yani bir yann tanmak isteini duyarak,
teki yann da tannmak isteini duyarak karlat nokta. Bu
noktaya dek rastlantlardan sz edebilirdik . Bu noktada artk
rastlant lardan deil, eldeki (ya da kullanlabilir) verilerden sz
ederiz.
Tannmak istemek, bir yazar iin de, bir devlet ynetimi iin
de doal bir istek saylabilir. Bir deeri olduuna inanan kii de,
bir kltrn siyaset dzlemindeki temsilcisi de, bakasnn, ba-

50
YAZIN NE LDE TANITICI OLABILlR?

kalarnn bu deeri tanmasn ister. ster, nk kardakine ken


di de deer vermektedir. Kendi de onu tandna inanmakta, bu
tanma iinde bir karlkllk olmasn istemektedir. Nasl tann
mak ister? Sorusu sama gibi grnebilir. Nasl m? Kendi dee
rini nasl gryor, nasl kuruyorsa, yle elbet!
Oysa durum bu kadar sade suya deildir. nk kardaki
nin sizi, sizin kendinizi grdnz gibi grmesini beklemekte
bir yanlg var.
B u yanlgnn imgeler dzeyinde ele alnna girimeden
nce, ok gndelik verilere dayanarak ortaya konmasna ala
lm.
Yazn yapt -bir daha sylyorum imdi- dnyaya, yaama,
dilin iinden bakmaa bir ardr. Her pencere gibi de, belli bir
adan, belli bir biimde bakma nermektedir. neriler de, bil
diiniz gibi, kabul edilebilir, reddedilebilir.
mdi, her neri, elbet, bir (birka, birok) okurun beenisine
seslenecei umularak ortaya konur. lle kurularak da dei l; kimi
durumda bilinerek ortaya konur diyebiliriz. Ama bu noktada ok
nemli bir glkle de karlarz. Bilmek, bunu daha nce de
nediimiz, gzlemlediimiz iin bilmek, nerinin fazla bir yeni
lik, bakalk, yadrgatclk tamadn da bilmektir. Arayan,
sanatnn olanaklarn gelitirmee alan sanat, bakalarnn
(ya da kendinin) daha nce yapt ile yetinmei ama bilmeyen
yazar iin bilmek, neredeyse sz konusu deildir. Byle yazar
lar, olsa olsa, umar. neriden sz edilecek yer de burasdr zaten.
Ama bu trl bir neri sz konusuysa, yazar, yalnz okunma
deil, eletirilmei, irdelenmei de, olsa olsa umabilir. Eleti
rilmek, irdelenmek, bir nerinin kabul grmesi olasln artrr
nk .
Peki, eletirilmek, irdelenmek, tannmak mdr? nce, tan
tlmaktr; nceleri, tantlmaktr. Daha yaygn bir tannma daha
sonra, belki ok daha sonra gelecektir.
Kendini kendi dilinde okuyanlara seslenen bir adamn tann
mas, grld gibi, kendiliinden olan bir i deil. Onu kendi
dilinde okuyanlar ok deiik, ok eitli ltlere vurarak bee-

5 1
TEK METNLER

necekler ya da beenmeyeceklerdir, dahas, onu "tanyabildikle


ri" bir ereve ierisinde grecek, ya da, yadrgayacaklardr.
Ama (buras ele aldmz konu asndan ok nemli saylmal
dr) okuduklar metni tek bir metin, yazarn da, br yazarlardan
ayn, tek bir yazar olarak greceklerdir. ltleri de, ne kadar de
iik olursa olsun, iki dzeyde belirecektir: O lkede, o dilin ya
zn ierisinde, ya da, bilindii, tannd lde, "dnya" yazn
ierisinde. Tabii bu "dnya yazn" erevesi pek belirsiz bir er
eve olur, unutmayalm.
Kendi kltrmzle ilikili ilerde dikkat etmediimiz, hesa
ba -bilinli olarak- katmayacamz bir nemli zellik, bize ya
banc bir yaznn yaptlarna baktmzda kendini hemen belli
eder. tekini tanmak dediim ite her zaman gzlemleyebilece
imiz bir eydir bu.
Daha nce de sylemitim. Uzmanca okumalar dndaki
okumalarda yabanc gz, yaptn kendi kltrn yanstchn,
temsil ediciliini hem aramamas gereken, ya da aramamas bek
lenen yerde arar; hem her yapt, her yazar, aldatc bir temsilci
likle ykler. O metnin, o yazarn nemi ya da nemsizlii, hele
ilk tanma sralarnda, gznnde tutulan bir ey olmaz; yani, o
metin, o yazar teklii iinde deil, bilinmeyen bir btnn tem
silcisi olarak grlr.

52
"TRKELETRME"
YA DA " BUGNN DLNE
AKTARMA" ZERNE
KOPUK DNCELER

1. yle bir arm dnelim :


"Yryorum; ayaklarm szlyor, srtm, belim aryor,
bacaklarm gvdemi tamakta glk ekiyor; yrmekte
glk ekiyorum; ils ont quelque difficulte a marcher, Clau
de Le vy-S trau ss,Anthropologie Structurale, Oedipe; Oidi
pus, us de il, os, Oidipos, iayak; Latince, us, Hadrianus
Antinous mu derdi, Antinoos mu? Bithinia'l; Bitinyal; bit'in
yal', hayvan yiyecei, kim?, kpek yiyecei; bitin (senin bi
tin, yakanda geziyor, otobste nmde duran adama syleye
mediim; syleyememitim, derisi pek kolay kzaracak bir
adamd) bitin yal, B oazii; ninemin rumca tekerlemesi, yo
lun ak olsun dernee getirirdi, ardndan eklerdi, gtn yal
gibi bir ey kuruyorum imdi o szlerden yola karak, o za
man da kurarmm ki yerlerde yuvarlanr, glmekten tka
nrdm; yolun ak olsun, yr, yrrken ayaklarm szl
yor. . . "

1.1. imdi, kolaylkla, "bu ar mn kiisel nitelii zerinde


durmak gerekmez," diyebiliriz. Gel gelelim, bu satrlar oku
mu olanlarn herhangi bir noktadan, belki de birok nokta
dan, yola karak ku rmu olabilecekleri arm zincirlerin
den ben ne karabilirim (tabi!, bu anmlan n bakalarna
iletmek zere yazarlarsa ... )?

53
TEKi METiNLER

Ne ki, arm sz kalplarna girip iletilebilir gibi bir


biime gelince, herhangi bir iletiimin gereklerine de az ok
uymaa balar. Art arda sraladklarm, herkesin ayn nokta
dan yola karsa ille de sralayaca eyler deildir. Haydi,
balar kiisel olsun. Ama tek tek sylediklerimi anlamak, o
ba u ya da bu bilgiye yaslanarak ortaya karmak i steye
nin yapaca, her eyden nce, bilmedii noktalar anlamaa
almak olur sanrm. B a sonradan, yapay bir yoldan gide
rek kurabilmek iin. mdi, anlamak zere, bu adam szle
bakabilir, kendi grgsne, bakalarnn bilgisine dayanabi
lir, kitaplara bavurabilir. Kendisini bu zahmetten kurtaracak
ey ne olabilir ki? kmalar, herhalde; dipnotlar, aklama
lar falan . . .

1.2. Kiisel bir ereve ierisinde kald iin anlalmas g bir


arm zerine sylediklerim, gemi bir an diliyle, ama
yalnz dili deil, deerleri, k1tr "kod"lan, dncesi, du
yarlyla yazld iin toplumsal boyutlarda bir "kiisel"
ereve ierisinde kalan, kald iin de anlalmas gleen
bir metnin bugnn insanlarnca anlalabilmesini, okunma
sn salamak zere yaplabilecek eyler arasnda akla ilk ge
len gene kmalar, dipnotlar, aklamalar olmaz m?

2. Halit Ziya Uaklgil'in (yzyln banda baslm olan kita


bn zerindeki ada baklrsa bunu bile dzeltmek zorunda ka
lacak, Uakizade Halit Ziya Bey demek zorunda kalacaz)
75 yl kadar nce yaymlanan " Solgun Demet" adl kitabn
eski yazl metninden okuyorum.
Bu kitab, bugn yirmi yalarnda olan birine okutmann
yolu nedir?
Bu soruya oktan karlk verilmi grnyor.
Eski yaz yeni yazya evrilecek, metin "Trkeletirile
cek" ya da, "bugnn diline aktarlacak" .
ler yle dzayak m ki ?

54
"TRKELETiRME"

2.1. Her eyden nce, unu belirtmem gerek: B u konunun kapsa


mna girebilecek saysz metin ierisinden yalnz yazn alan
na giren metinler zerinde durmak istiyorum. Bu alan da da
raltp yalnz yapnt yaznnn son yz yllk rnlerini gz
nnde tutacam. Bu alan daraltmasyla kalmayp, yaplabi
lecek, yaplmas gerekebilecek ilerin en genel ilkelerini
aratrmakla yetineceim. Yaplm ilerden rnek gsterme
yeceim; kiilerin daha az ya da daha ok deerli saylabile
cek almalar, baarlan ya da baarszlklar, beni u anda
ilgilendirmeyecek.

3. Halit Ziya Uaklgil rnei zerine dnmee balayalm.


Her eyden nce eski yaznn yeni yazya evrilmesi var.
Kolay diyeceksiniz. Bir yazm birlii (diyelim, TDK'nun Ya
zm Klavuzuna, ya da o klavuzun kurallarna uymamakla
birlikte tutarl kalan birtakm baka kurallara dayanarak)
salandktan sonra bu i gerekletirilir biter. ("Bilhassa, bit
tabi, yirmi, fener" gibi szcklerin yaratabilecei yazm so
runlar da, elbet, "etmek, ayna, trl" gibi szcklerin yazl
masn salayan "saymaca"la uyacaktr.)
B undan sonra ortaya kabilecek sorun, adlarn (yerli
yabanc) doru yazlmasdr. Bu i iin eitli canl ya da
cansz kaynaklara bavurmak gerekebilir. (Bir kentin, bir
ehrin ad haritada bulunabilir ama bir semtin, bir nesnenin
eski adm, o an -diyelim- nl bir hekiminin adn "bilen
lerden" sorup renmek zorunda kalabilirsiniz.) (Bir ayra
daha aalm: nl hekim dedim de oradan geleyim. Halit Zi
ya'nn szn ettiim kitabnda byle bir nl hekim yok.
Gene son gnlerde okuduum bir baka kitapta var. Halit Zi
ya'dan yola kalm deyiim, ortada somut bir rnek dne
bilmek iindi. Ama yaz boyunca baka kitaplarn dndr
dklerinden, baka kitaplarn getirdii sorunlardan da sz
edeceim elbet.) Doru okumann, doru yazmann bir ba
ka glk yaratt alan da, an syleyi zelliinden tr
bugn g okunan ya da "bilmedike" okunamayan szck-

55
TEKi METiNLER

terin, bir aralk kullanlm sonra braklm, unutulmu sz


cklerin yaratt alandr. O an dilinde, o an yaz dilin
de olduka yaygn saylabilse de, her zaman rastlanmad
iin duraksatabilecek szckleri de bu alana sokmak gerekir
sanrm.
Ksaca dendikte, eski yazy skebilmek yetmez; an
en aydn, en bilgili okurunun, o yazarn dilini en iyi okuyabi
len bir okurun okuyabilecei gibi oku mak gerekir; ancak y
le yaplnca, eski yazdan yeni yazya aktarmann bir deeri
olur. Son yz yln snrlar ierisinde kalarak konutuumu
za gre de, "bilenler, kaynaklar" ou durumda daha lme
mi, yitmemitir.
Buraya bir im koyalm, baka sorunlara geelim.

3.1. Bu "Trkeletirme" iinin, bu "bugnn diline aktarma" ii


nin temelinde neler yatyor?
yle bir ey mi? "Yazarlar birtakm eyler anlatm,
sylemi. Bunlar alarnn -artk anlal maz olmu- dilin
de anlatp sylemiler. Ee, bugnn genci bu dili bilmedii
ne gre yaplacak ey o eski dilin yerine yeni dili koymak . . . "
(Bizde, nedense, geen yllarn hesab pek batan savma
yaplr. Bir gen ykc yllar yl gen kalr. Ustalar sanki
yirmi yl, otuz yl yzleri krmadan bir yerde kalakalrlar.
Eski dili bilmeyen yalnz genlerdir. Gazetelerde kan eski
zaman fotoraflan bile nedense hep elli altm yl ncesinin
fotoraflardr; oysa, bu elli altm yla en azndan bir yirmi
yl daha eklenmitir ou zaman. Ho, Trkiye'de gen ya
taki insanlarn son yllarda patlama halinde art bu hesap
yanllarn oktan dzeltmee balad. Ama farkna varl
mas iin, anlalan, bir sre daha gemesi gerekecek.) Dne
lim "eski dilin yerine yeni dili koymak" sorununa. . .
Burada dikkat edilmesi gereken nemli iki nokta var: Es
ki dilin yerine yeni dili koyma iinin hangi dzeyde yrtl
d; buna bal olarak da, "yeni dil", ya da "bugnn dili"
ile iletilen eyin ne olduu . . .

56
"TRKELETiRME"

Bu iki nokta zerinde gereince durmadka ileriye ge


emeyiz.

3.1.1. nce ilk soruyu ele alalm.


Yeni dil, eski dilin yerini, szck dzeyinde kalarak m
alyor? B ununla yetiniliyorsa, iin en ilkel dzeyde tutul
makta olduunu sylememiz gerekir.
"Bu gnden sonra vukuat bir cereyan (-) seri ile teak:ub
itdi." yerine "Bu gnden sonra olaylar hzl bir akm ile biri
birini izledi," demenin glnl ortada. " ylesini zaten
kimse (ya da, kendini bilenler) yapmyor," denebilir. Eh, di
yelim ki yle. Gene de, ortaya kan ey u: Szck dzeyin
de kalnamaz. Peki, bunun bilincinde olunduu sylenebilir
mi? Bu da bir baka sorun olarak kyor karmza. Geelim.
Konumakta olduumuz noktaya dnelim.
Bir tamlamay ap Trkeye evirdik. Bir szc bu
gnn (neyse o ... ) Trkesine aktardk. Yeter mi?
nce, bugnn Trkesi, bugnn dili dediimiz ey,
byk bir sorun. Yeni yeni ortaya atlm szcklerin "tut
mu" olup olmad aylarca, yllarca tartladursun; sorun bi
raz tede gibime geliyor. Bugnn dili, benim, senin, onun,
tek tek kiiler olarak konumalarmzda kullandmz ya da
kullanmaktan kandmz szckler deildir. Bugnn dili,
bugn Trke dnp yazanlarn kulland yaz dilidir.
Trke dnmek deyimi, ileride, karmza yeniden
kacak. Bu ilk kullan l, dallanp budaklanmadan kalsn im
dilik.
Bir de yaz dili diyorum; nk sz konusu olan, yazl bir
metindir. Yazl bir metinde grlen konuma dili de yaz dili
nin konuma dilini bir yorumlama biimidir. Unutulmaya.

3.1.2. Peki, bu "bugnn diliyle" aktarlan ey ne? Yalnz bir


olaylar dizisi, bir olaylar zinciri mi?
Pek ok yaznda -belki de dnyann her dilinin yaznnda
yledir ya, bilemem- rastlanan, bilinegelen, gzlenegelen bir

57
TEKi METNLER

gorunguyu anmsatalm: B irtakm ortak "konular" vardr;


Leyla ile Mecnun, Tahir ile Zhre, Elektra, Antigone gibi.
Baka baka ozanlar, yazarlar, bunlan bir daha, bir daha "i
ler" .
mdi, okul kitaplarnda, falan mesnevinin, filan oyunun
"zeti" , "konusu" balklan altnda verilen metinler olsun,
"falan yks", "filann masal", "femekann servenleri"
balyla yaymlanan metinler olsun, bal bana (iyi ya da
kt) birer metindir, o konunun birer yenidkmdr. Ama
ilerigelen ozanlar, yazarlar elinden km metinleri dne
lim. B unlar "yeni dile, bugnn diline" szck dzeyinde
kalarak aktarnca ipe sapa gelmez birtakm lakrdlann ancak
yan yarya rtebildii, bilinegelen bir olaylar dokusu mu ka
lacak elimizde? Yazarlann olaylar zincirinde yapm olabile
cekleri ufak tefek deiiklikler dnda rlplak bir iskelet
mi?
Yzyllardan beri bir yazann ortaklaa bir konuyu ele al
masyla ortaya km yeni yaptlar var. Biz bunlar bir fiske
de soyup ana atya gtrmekle mi yetinecek, kendimizi b
yk bir i yapm m sayacaz? Bu soruya "hayr" diye, he
yecandan titreyen bir sesle karlk vermek, pek kolay.
Mesneviler, Antigone'ler, son yz yln yaptlar arasna
pek girmediine gre bunlar neye kartrdm bu yazya?
Pek belirgin bir rnek vermek iin ... Aktarlann "nasl bir
dil" kullanlrsa kullanlsn, aktarlabilecek bir nesne olduu
nu sanyorsak, bu iler yrmez pek. . .

3.2. Gelip dayanacamz karde sorun d a u, sanyorum:


Bugnn diline aktarma ii ne iin, kimler iin yapla
cak?
Bu soruyu yantlamak da pek kolay gzkyor ilk bak
ta: "O an dilini bilmeyenlere kltrmzn gemiiyle
ba kurmak olanan salamak. " Pek iyi, pek gzel...
Trkiye'de dil, 80-90 yldr pek hzl bir deime sreci
ne girdi. Bu deimeyi u ya da bu ynde zorlayanlar oldu.

58
"TRKELETiRME"

An zorlamalar, tepkilerini yaratt... Ne zaman dilden alr


sa, sylenen, sylenegelen s zlerdir bunlar. Biliyoruz, bildi
imizi sanyoruz; tutkulu, duygusal tartmalara -frtnal bir
denize dalar gibi- dalyoruz; ama bu tartmalarda, deime
srecinin setiimiz belirli bir dneminde kapanp kalyor,
gerisini, sonrasn, dnmek istemiyoruz sanki. Bilmem,
belki de bana yle geliyordur, yanlmaktaymdr. . .
Ama dilin deimesi konusunda grlerimiz, dilekleri
miz ne olursa olsun, olguya bakmamz gerekir. O an dilini
bilmeyenler, anlamayanlar var (Demin de buna deindim;
bunlarn pek byk bir ounluk oluturduunu, varal m unu
talm imdilik). Demek ki dil, deiiklik geirmi. Genler,
gen kuaklar (ikisi ayn eymi gibi rahata yan yana getirili
yor bu iki deyim) eski dili bilmiyor. (Gene ayra : Bu genler,
gen kuaklar iinde, bir aznlk da olsa, bu dili okullarda
okumu, hi deilse bu dilde yazlm metinler zerinde al
m olanlar var. Onlar bu eski metinleri daha kolay okuyabili
yor mu? Bu alanda uzmanlamadka en merakls bile ofla
yp puflamadan bir eski metni rahata okuyabiliyor mu?) Ge
elim.
Dil deiti de, yaam deimedi mi? Dili bilmeyen gen
ler, gen kuaklar, eski yaam biliyor mu?
Yaamn deimesi olgusu, aklamalar, kmalar, dip
notlan dnda da etkisini gsterse gerek bu "metin yenile
me" iinde... Anlam deien szcklerin yan sra diyemi
deien "ileticiler" var. (" leticiler" diyorum, tanm tart
mal ya da deiken birtakm terimler kullanmaktan kand
m iin . . . Bu szc kullanrken, belli bir kltr erevesi,
belli bir yaam biimi ierisinde, kestirmeden giderek birok
"ey" iletebilen szckleri ya da szck dizilerini, benzetme
leri, antrmalar, deyimleri , imgeleri, simgemsileri dn
yoru m.)

3.3. Bir baka nokta da, tutarln salanmas.


Tutarlk, pek ilkel bir dzeyde, 3 . sayfada "vukuat" kar-

59
TEKi METiNLER

l "olaylar" denmise 1 3. sayfada, ayn szcn karl


olarak gene "olaylar" demek gibi grnebilir, ya da, dn
lebilir.
Bence, epey tartlacak bir ey, bu "tutarlk" . . . Bir yerde
" vukuat", bir yerde de "olaylar" demek tutarsz gzken bir
davrantr. Ancak "vukuat var"daki " vukuat"n karln
"olaylar" diye dnmek yukarda deindiimiz sorunun ala
nna girer. Peki, bir yerde "olaylar", bir baka yerde, " olup
bitenler" demek ille de tutarszlk mdr?
Evet, tartlacak bir konu; rnekler zerinde tartlacak
bir konu. Ne ki, tutarl olmak istiyorsak, yazarn belli biim
lerde syledii belli eyleri, gene belli biimlerde aktarmak
zorunluundan syrlamayacamz -genel bir dzeyde kala
rak- sylemek zorundayz.

4. imdi, batan beri sylediklerimizi ayklayalm:


a) Yapmak istediimiz, ortaya bir "tarih" koymaksa, "ta
rih"i duyurmaksa, okura "belge"leri vermemiz gerekir. Bu
durumda "belge"ler zerinde oynamak, " zihniyeti deitir
me" abalarna girimek, ya da, "deimi bir zihniyet a
sndan " bakarak metnin orasna burasna ilimek yersiz bir i
olur.
Bu "belge"nin kmal, aklamal, dipnotlu, nszl,
sonszl bir zel basks yaplr. Byle bir basky alp oku
yanlar az olacaktr herhalde; fiyatndan tr, oylumundan
tr, okunmasa bile (ya da, okunmad iin) bir yk gibi
adamn elini dolduracak "dolgu"sundan tr ... Buna kar
lk yazn merakllar, bir kitab "kendi dilinde" (gerekirse
aklayc baka birtakm kaynaklara bavurarak) okuma me
rakllar -sanld denli de azrak yaratklar deildir yleleri
bu basky alr, keyfince okur.
b) Eski yaznn yeni yazya, eski dilin yeni dile, eski de
yiin yeni deyie, Trke olmayan dncenin Trke d
nceye evrilmesi sz konusuysa; eski okurun okuduunu
yeni okura da okutmak sz konusuysa; yeni okurun baka bir

60
"TRKELETiRME"

ada, baka trl dnen, konuan, yazan, baka trl ya


ayan bir kii olduu dnlyorsa, o zaman yaplacak ey,
btn sakncalarn gze alarak, eviridir. evirinin, enine
boyuna btn yan anlamlan, btn ilkeleri, kurallar, eitle
ri gz nnde tutularak...

5. mdi, eviri zerinde dnmee balayalm.


eviri deyince ilk dndmz, yabanc dediimiz bir
dilden kendi dilimize, ya da kendi dilimizden yabanc dedi
imiz bir baka dile yaplan eviridir.
Ama bir dilin deiik alan iin de eviri sz konusu
olmaz m? eviri gerekesi olarak, dilin dizgesinin deimi
olmas yeter sannn. Gene de, bu iin zellikleri varsa nedir,
diye sormalyz.
evirinin metne ball sorunu ou zaman yle dile
getirilir: " zgr" eviri mi, " sadk" eviri mi? Sanrm, bu
ikilem, "dzme sorun"lara verilebilecek en iyi rneklerden-
. dir. eviri metne bal kaldka deer tayabilir. Metne ba
lln arpk bir biimde anlalmas, daha dorusu, ou za
man dillerden birinin ya da ikisinin yeterince bilinmemesi bu
dzme sorunu yaratr. "eviri kokan" eviri nasl bir nesne
dir ki?
evirinin gerek bir dile yaplmas, ya da, eviri dilinin
gereklii, bir baka sorundur. "Yoka" diye bir dil olabilir
mi?
evirinin iyilii ya da ktl, baarl ya da baarsz
oluu nasl bir tutumdan ilerigelebilir?
eviride neler kurban edilir, neler edilmeyebilir? Aktar
lann nitelii nedir?
Son olarak, eviride neden, ya da, nelerden vazgeeme
yiz?
te, bu sorularla sorunlara biraz yanamaa alalm.

5.1. eviriye, belli bir dilin kalplar ierisinde dile gelmi bir d
nce biiminin baka bir dilin kalplan ierisinde dile geti-

61
TEKi METiNLER

rilmesi diye bakabilir miyiz?


B akabiliyorsak, dncemizi yle srdrelim: Yabanc
dili, baka bir lkenin, baka bir ulusun dili diye grmee
almzdr. Kimi zaman da baka bir lke ile baka bir a
n dili diye. . . Ama ayn lkede birden ok dil konuuluyorsa
eviri yaplabilecei gibi, kendi dilimizin gemi bir a da
eviri konusu olabilir. rnekleri var.
Dilin szckleri biimce, yazmca, anlamca deiiklik
geirmi; szdizimi, dnceyi dile getirme biimleri, e
kimler, sz daarc, kltr ya da anlam alanlan deimi
olursa; ksaca, dilin dizgesi adn verebileceimiz bir yapda
deiiklik olmusa, bu eviri iine girimek gerekecektir.
Ama eviri konusu olan dil "ayn dil" olduuna gre, bu iin
zellikleri var mdr? Varsa nedir?

5.1.1. Bir dilden bir baka dile alm bir eviri yolu, bu evirinin
kurallarnn da bulunup ilendiini, iletildiini dndrr.
Zamanla, eviriler arttka, balangta karlalan glkler
azalr; birtakm karlklar, karlama biimleri ortaya kar.
Geri bu kolaylama gerek Dil 1 (eviriye konu olan dil) ge
rek Dil 2'de (evirinin dili) grlecek deiikliklerden tr,
srp gitmez; gene de bir "yabanc" dilden yaplan ilk eviri
lerin gl lsnde glkler bir daha pek kmaz insa
nn karsna. Oysa Dil 1 de, Dil 2 de "Trke" olunca kural
larn bulunmas gerekir ie giriince. Bu kurallar bulmak, ilk
bakta sanlabilecei kadar kolay deil galiba. Hele Dil 1 za
man bakmndan Dil 2'ye yakn olduka bu glk, sannn,
oalr. Kurallar bulup ilemek, eviricinin karsna, kaa
mak yollan bulunamayacak birtakm sorunlar karr.
Dilin dizgesi deimitir ama dilin kendisi, ou sesiyle,
adyla, kuaktan kuaa ak.tanlan kimi zellikleriyle ayn dil
olarak kalmtr. Hibir ey iletmeyecek, ya da pek byk
yanllara drebilecek lde eskimemi, deimemitir
nmzde duran metnin dili. Yer yer, "byle bir eyi babam,
dedem sylerdi ; ninemin, byk halamn pek sevdii bir de-

62
"TRKELET!RME"

yimdi bu, " diyebiliriz bu dil karsnda. Dikkat edilecek nok


ta u: Ayn eyi bugn de syleyip yazyor muyuz? Yoksa,
bu eski biimleri tanmakla, pek yadrgamamakla m kalyo
ruz?
Yalnz tanmakla, ya da pek yadrgamamakla kalyor,
bugn bunlar baka trl sylyorsak, eviri yaplacak du
ruma gelmi olduumuzu dnebiliriz. Gz nnde tuttuu
muz, bizim kuamz deil, ocuklanmzn, torunlarmzn
oluturduu kuaklar ise . . .
Tmyle yabanc bir dil karsnda bunun Trkesi nasl
sylenir diye dndmz zaman, bugn yazdmz
Trkeyi dnrz; daha eski bir Trkeden yapacamz
eviri iin niye byle dnmeyelim?

5.1.2. Her iki dilin iyi bilinmesi, evirinin " sal"nn ana koulu
olsa gerek. Bir dili iyi bilmese de ana dilini iyi bilen bir e
virmenin ok gzel bir eviri yapabilecei sylenir; buna r
nek de gsterilebilir. mdi, bu kii, yanl evirdiini bile ka
bul ettirecek gzellikte bir eviri yapmsa, o kiinin ok g
zel eviri yaptn syleyebiliriz; salkl bir eviri yaptn
sylemek ise, bu durumda g olsa gerek. Metne balln
ana dilde arpk, etrefil bir anlatma yol aabilecei durum
larda zgr davranmann gerekli hale geldii yollu savunma
lar da bana pek inandrc gzkmyor. Metne ball, by
le bir durumda, yle anlanm ben: Metin, onu kendi dilinde
okuyan insanlara da etrefil geliyorsa, bu anlatm yazarn
zellii ise, evirmenin bundan kamas, kanmas ya da
rkmesi sama bir ey ! Tersine, bu zellii aktarabilmek iin
kendi dilinde bunun karl olabilecek bir etrefillik arama
s zorunludur, derim. Yok, etrefillik, ya da g anlalrlk,
metni kendi dilinde okuyann hi karlamayaca eitten
bir kltr bakalndan douyorsa, ayrntlarda biraz daha
zgr davranp yrelletirmee belki, bir lde, gidilebilir
ama genel izgide metnin zelliklerinin bozulmamasna ge
ne almak gerekir.

63
TEKi METlNLER

5.1.2.1.Btn bu szler de, iki dilin iyi bilindii varsaymna ge


lir dayanr. Byk bir yaz ustas, yanln bile kabul ettire
bilecek lde gzel bir eviri ortaya koyan usta, biraz daha
aba gsterse de o yanl yapmasa, bize metni olduu gibi
aktarsa iyi olmaz m? Diyeceim, gzel eviri yapabilmekte
olmak, bize metni istediimiz gibi eip bkmekte, arptp
deitirmekte hakl olabileceimizi dndrmemeli. Byle
bir ustala da zamanla varlr, btn ustalklar gibi.
Szckler dzeyinde kalan bir eviri "eviri kokmaz",
kt bir eviridir; Trkeden Trkeye yaplacak eviri iin
de ayn ey sylenebilecektir, o halde.

64
"G" YAZARLAR ZERNE
YAZILMAYAN YAZI

B ir sre nce Mustafa erif Onaran'la konuurken " g" yazarlar


zerinde durmak gerektiini, " g" olduu sylenen yazarlarn
bu "g" ln anlamaa, anlatmaa almaa hazrlandm
syleyecek oldum. "Bunu Trk Dili'ne yaz, " dedi. M..O. bir ey
dedi mi, akan sular durur. 22 yldr kurmaca dnda yaz yazma
mtm hemen hemen. Denemee deerdi . Nasl bir yaz olacakt
bu? Nasl yazlacakt?
Trl eyler vard sylenebilecek. Yazar olarak da, okur ola
rak da, yllardr zerinde kafa yorduum eyler... Metin de, oku
ma da, son yllarda kuramsal birok yazya, kitaba konu olmu
tu. . . Dndklerimi bir dizi nerme halinde ortaya koymak,
bunlar -gerektike- aklamak vard, rnein. Bir "g" yaz da
ha m konmalyd ortaya? ok daha uzun yazlarda sylenmi
olan ya da sylenmi olabilecek kimi eyi tutup bu kez ksaca bir
yaz haline getirmek pek mi marifet saylrd? Hayr. Bu kark
dncelerden kan birka dzayak sonu vard: Yaz uzayp
gitmemeliydi; gerekirse bir dizi yaz ngrlmeliydi. Daha nce
de sylenmi, bilinen eyler sylemekten ekinilmemeliydi; kimi
eyin bir daha bir daha sylenmesinin de yaran olabilirdi. Bir ey
daha vard : Yaznn "g"l konusunda bir ey... O da sylen
meyiversin imdilik...
Bu yaz konuulurken M..O. ne gzel tasanmlamaa bala
mt yazacaklarm ! "Herhalde yle bir ey syleyerek giriirsin

65
TEKi METiNLER

sen ... " demi, ardn da tasarlad zere getirmiti. Glmsedim.


"Pek yle olmayacak Mustafa, " dedim, "yle olmayacak, epey
baka eyler yazacam sannn."
yle de oldu. "G"lk okur iin sz konusu. e okurdan
baladm.
imdi, Mustafa erif Onaran'n tasanmndan sz etmekle gi
rieyim yazya.
Ortada "'G' Yazarlar" diye bir balk tasla vard. Daha
yazlmam, kada gememi bir balk.
O anda "okur" niteliini tayan bir yazar, bu baln altnda
neler olabileceini dnmee alyor, sylyordu. Bundan do
al bir ey olmasa gerek. Birok okur iin bu "oyun" bir haz kay
na da olabilir: Bir baln altna neler getirilebilmi olacan
kestirmee almak, okuduunda onu bulabilmek ya da, bulama
yp hi dnmedii bir eylerle karlamak. Elbette baln bi
lerek ya da bilmeyerek (beceriksizlik olasln da katyoruz bu
araya) aldatc olmas durumunu imdilik dnmyoruz. . . Okur
la uramaa karar verdik.
mdi, buraya yle bir nerme kondurabiliri m:
"Okur, istediini okur."
Hoppalaaa! Gene de, samaladm, eskilerin deyimiyle bir
"bedahet"i yeni bir eymi gibi gstermee kalktm dnmek
te pek ivecen davranmayn, ey bu yazy okuyanlar!
Bundan yirmi be yl kadar nce "Yazar-Okurun Defteri " di
ye bir balk altnda yazdm yazlarda, yazar da olan bir okur,
okuduklarndan yola karak bir eyler yazard. imdi, yazarn
baka bir i yapmasn istiyorum. "Okur"a baksn, grdklerini
dile getirmee alsn, diyorum. Okura bakarken (kendi de okur
olduuna gre) kendine baksn, evresine baksn. Ama okurun
durumunu saptamaa alsn her eyden nce.
"'Okur' elbette istediini okur, " denecektir. Niye yle?
Okuru bir alc, bir tketici olarak grebiliriz. Dolaysyla,
kendisine sunulan mallar arasnda u ya da bu nedenlerden (tan
tc yazlar, eletiri yazlar, iittikleri vb.) tr ilgisini ekecei
ni sand, dnd mala ynelir, onu seer. Bu byle kabul

66
"G" YAZARLAR ZERtNE YAZILMAYAN YAZ!

edilirse, retimin de tek tek okurlarn gereksinimi ya da istei


dorultusunda yaplmad da kabul edilmi olur. retim okura
birtakm seenekler sunmaktadr. Seenek, yan sra sralamalar
da getirir. Biraz sonra bu noktadan bir yerlere gidebileceimizi
sanyorum.
Okurun bir tketici olarak grlmesi de, grlmemesi de,
"okuma" adn verdiimiz etkinliin ne eit bir ey olduu konu
sundaki temel dncelerimize baldr. Elbette, "tketici" der
ken neler dndmze de ...
Salah Birsel, " lgin Bir Salyangoz" balkl denemesinde
(Paf ve Puf, Ada Yaynlar, stanbul, 1987) "Yaamn boyunca
binlerce ton kitap devirmedinse hibir ey okumam saylrsn.
Aralk aralk, yasak savmak, bir toplulukta utanl duruma d
memek ya da geceleri uykuyu egavlamak iin ftklanan kitaplar
okuma snn iine girmez, " diyor (s. 1 1 3). "Okuma" udur, u de
ildir. Ama binlerce ton kitap da devirseniz, yasak savmak iin de
okusanz, kitap tketicisi olursunuz. Ylda yz, iki yz kitap ya da
iki kitap, bir kitap alan/okuyan/tarayan ya da syran biri. Alarak
bir trl tketici olursunuz, okuyarak bir baka trl. Okurken de
nasl okuduunuz nemlidir ama gene tketicisinizdir.
Ayn denemede, yaam boyunca snrl ("pek snrl" da de
nebilir duruma gre) sayda kitab bir daha bir daha okuyanlardan
da sz ediliyor. B iraz sonra zerinde gene duracamz bylesi
okurlarn tketicilii baka bir dzeyde grlmelidir diyeceim:
Metin tketimi dzeyinde. En ilgin tketim de o dzeyde olsa
gerek. ok kitap tketmek, metin dzeyinde de ayn tketiciliin
srdrld anlamna gelmez. Bu da bizi iyi okur-kt okur so
rununa gtrr. B una da aada deinmee alacaz.
Okurun istedii, her okura gre deiecektir. Okurun ne iste
yebileceini bilmemiz olanaksz. Ama her okurun bir istedii ola
can dnmekte saknca bulunmasa gerek.
Ancak, "istediini okumak" bir anlam daha tayabilir:
Bu kez okuru bir seici olarak greceiz. Kendisine setii
(bu seimi etkileyebilmi her eyi, her etmeni bir yana brakarak
yazyoruz bunu) metin, bir bakma bitmi, kapanm, tek bir yeri

67
TEK1 METiNLER

deimeyecek bir btndr (deiik basklar, says az ya da ok


olabilecek dizgi yanllarm gz nnde tutmayacaz) ama oku
run okumas, kk ya da byk lde seici olacaktr. Yani
okuma sreci, okurun znellii ("znel" olarak dnlebilecek
her veriyi, koulu, durumu bu szce sdrarak yle diyoruz)
dorultusunda bir seme sreci olacaktr. Olaan d okur, olsa
olsa, bu seme srecini deiik dzeylerde, birok dzeyde yr
tebilecek, metni, daha sradan bir okura oranla daha geni bir kav
rama gcyle "kuatacak"tr; ancak byle bir okur gz nnde tu
tulduu zaman bu okurun, bakalarnn okumalarnn rn olan
baka "yorum"lar da bilecei, bilebilecei dnlmelidir. Ne
ki, bu noktada kimi aklama gerekli hale geliyor.
Okurun durumu budur, diyoruz. Kuramsal bir okur, varsa
ymsal ya da gcl bir okurdur szn ettiimiz. Oysa metinler
belli verilerdir. mdi, bu belli verilerin deiik alarda deiik
okurlarca deiik yorumlara konu olmas kabul edilecek midir?
Doru yorum-yanl yorum kavgas bir kyya itilecek midir? El
bette, metnin bir yorumu her adan, her noktada destekleyebil
mesi koulu batan kabul edilmektedir.
Yorum derken dndmz, metne geliigzel geirilmi
rasgele bir klf deildir; "uzun szn ksas, yazar bu kitabnda
(yazsnda, yaptnda) ne demek istemi?" sorusunun yant hi
deildir. Metnin rs boyunca batan sona yrtlen bir anla
ma-metne vurma-ilerleme-anlama-metne vurma vb. ileminin
rndr. Her metnin byle bir ilemi gerektirmeyeceini syle
mek, bu ereve ierisinde, yanl olur; olsa olsa bu ilemin fark
na vardrmayan, bu ilemin farkna varlmasna yol amayan me
tinler ile bu ilemin kaygsn tatan metinlerden sz edilebilir. O
da, tek tek okurlara gre...
Tek tek okurlara gre, nk kolay ya da g metin (g ya
zar deil; yazarn "g"l metnin gl ile kantnlveren
bir ey !) ancak belli, tek tek okurlar iin vardr.
B uraya ifte bir dipnot delim:
1 . Pek ok saydaki yetimi, ustalam okur bir yazarn o
u metnini ya da her yazdn " g" buluyorsa, "g" bir yazar

68
"G" YAZARLAR ZERiNE YAZILMAYAN YAZI

karsnda bulunduumuzu dnebiliriz. Ama o zaman da bu


gln neden ileri geldiini anlayp ortaya koymamz, koyabil
memiz gerekir. Yazar bu "g"lnden tr vlebilir de, yeri
lebilir de. Her glk ayn trden deildir.
2. " G" yaz ille de iyi ya da kt yaz deildir. Temelsiz bir
ok kavga bu noktada kopar oysa...
imdi gene yazmza dnelim, okurun seiciliini, okurun
"istediini okuduu" savmzn ikinci bir anlamnn aklamas
olarak gsterelim. Bundan yola karak da "okur, bildiini okur"
diyeceim. "Bildiini okuma"nn da iki anlamn dnerek.
("Okur"a hakszlk ettiim dnlyorsa, herkesten nce kendi
me, eime dostuma hakszlk ediyorum demektir. yle biline!)
Bildiini okur; genellikle kendi yorumunun "doru"luunu
bakalarnnkinin "yanl"lna kar savunacak, kendininkini
byk glkler kardktan sonra "dzeltme"i kabul edecektir,
o da, ederse . . . Hamlndan, grgszlnden, diretkenliinden
de deil; znel koullarnn kendisini gtrd bir yorumdur
sz konusu olan.

Bildiini okur; nk seicilii onu bu dorultuda yrtm


tr: Bildiklerini okumutur metinde. Bilmediklerini -yani bilme
diini bilmediklerini- metinde bulmas ya da semesi herhalde
sz konusu olamaz. Olsa olsa kendisini tedirgin eden "bir ey
ler"e rastlamtr, birtakm "kopukluk" !ara rastlamtr ksacas ;
birtakm "yok"larn boluu hldamtr bir karanlklarda. . .
Okuru bir d e kullanc olarak grmemiz gerekir. "Yasak sav
mak, bir toplulukta utanl duruma dmemek, ya da geceleri uy
kuyu egavlamak iin ftklanan kitaplar" Salah Birsel'e gre de,
bana gre de "okuma snn iine girmez" ama bu tr okur o kitap
lar da pek gzel "kullanmaktadr". Yani bir iine "yarar klmak
.ta"dr. Bu eit bir kullanclktan ok tede, bir aratrma, incele
me, irdeleme almas iin "kullanlan" kaynaklar, metinleri g
rrz. Bundan da tede bir kullanclk biimi var: Bir metnin
retim iin kullanlmas.
Salah Birsel, szn ettiimiz yazsnda, ngiliz ozan Cole-

69
TEK METiNLER

ridge'in yle dediini yazyor: "Bir yapt ylesine okumal ve


zmlemeli ki, insan bir daha ona dnmeye gerek duymasn. Da
has, kitabn yazarn bilisiz sayacak bir duruma gelsin" (s. 1 1 6).
Bu, nl, byk bir-iki dnrn blm balklarna bakp
blmlerde neler yazl olabileceini kestirme oyunundan pek
baka bir ey.
"zmlemek", benim de seve seve kullanacam bir szck.
Okuma iini yemek yeme iine ok benzetmiimdir. Okur, zm
ler, kullanamadnz atarsnz kabacas. zrnlediinizi de, bir
yaam boyu tayacanz sansanz bile bir sre sonra (haydi, ki
mi merakl okuru ok fazla zmemi olmak iin "btnyle" de
meyeyim de) hemen hemen tketirsiniz. zrnlediiniz iin, si
zin bir krntnz, bir paracnz olduu iin yaayarak kullanr,
tketirsiniz. ou zaman tketilmedii, dokunulmadan tand
sanlan metin eleri, gnn birinde metinle karlatrlacak ol
sa, yllarn o eleri iinizde ne deiikliklere uratm olduunu
grmek, en azndan artc oluyor.
(Kirnbilir, belki bu dediklerim yalnz bende olan aksaklklar
dr. Baka okurlar adna konumak istemem. Kendimde, yaknla
rmda sk sk gzlemleyebildiim bir ey bu sylediim.)
Evet, "zmlerneli"ye katlrm. Ama seiciliin, bireysel bi
rikimlerin, okumalarn art arda geliindeki srann getirdii zellik
durumu ierisinde bir zmleme olsa gerek bu szn ettiimiz.
Ama ardndan gelen "[ylesine ..] ki insan bir daha ona dn
.

meye gerek duymasn" szleri dndrc.


Yaam ksa, okunacak ey ok. (Coleridge'in anda yle
idiyse, bugn her yandan zerimize yaan, sel gibi "okunacak"lar
karsnda ne diyelim?) "Bir kitaba bir daha dnecek vakit bula
mayz. Tketelim gitsin" mi dernek istemi Coleridge? Kitapla
rn, yaptlarn bir kez (ama iler sk tutulursa) okunmakla tketi
lebileceine mi inanm? "Sanmyorum," diyesirn geliyor ya, bi
lemem. Ama belki de gereki davranmak istemitir. "Bir daha
okuma, o yapta bir daha dnme umutlaryla yaasak bile bir 'ye
niden okuma' yerine bir 'yeni okuma' daha ilgin grnecektir,
bir daha okumak istediiniz o ki taba sra hi gelmeyecektir," de-

70
"G" YAZARLAR ZERiNE YAZILMAYAN YAZI

mek istiyordu diye de dnebiliriz. Hele "Dahas" var, "kitabn


yazarn bilisiz sayacak duruma gelsin ... " Burada i deiiyor.
Yazar bilisiz sayabilmek iin nmzdeki yapt ylesine sour
mu olmalyz ki, zerine kendi yaplarmz ylesine kurabilmi,
yani onu kullanp kendimiz yaratm, bir baka elden gelecek her
trl dzeltmeyi yapabilmi olmalyz ki onun zerinde, yazar -
olanlar elbette yazara olacaktr, ister istemez, elbette, elbette !
"geride", " bilisiz saylabilecek bir durumda" kalsn. Haydi imdi
de yazarn hakkn yemeyelim: Okura o yaratclk frsatn veren,
okura o byk adm attran yazardr ne de olsa.
Birsel'in denemesini kullanma srdryorum. (Bu yapt
ma "yamalamak" denebilecek neredeyse): B irsel, Hamsun'dan
sz ederken Henry Miller'n u szlerini aktaryor: "Hamsun gibi
yazmay ok isterdim. imdilerde de, bkmadan, yeniden yeniden
okuduum bir-iki yazardan biridir o" (s. 1 17).
Bu szlerde ele alnabilecek drt ayn konu var gibime ge
liyor.
"Hamsun gibi yazmay ok isterdim... " Galiba birok yazar,
kendi zelliklerinin (ya da znelliklerinin, kendi yazlarnn, ken
di deyilerinin), btnyle, u stalna ulatklar dnemlerde de
(ho, belki de yle bir yere ulatklar iin, bakalarnn syleye
meyecei, sylemekten ekinecei bir eyi ekinmeden syl
yorlar) sayg duyduklar, kendilerine belki ancak kendilerinin. . .

Yayma hazrlayann notu: Bu yaz, yaymlanacak hale getirilmek zere


yeniden ele alndnda, zerinde uzun uzun konumu, araya girebilecek/
sokulabilecek yeni rnekler dnm, bir dizi yaznn ilki olmasna karar ver
dikten sonra, bu haliyle kalsn demitik. Yine de BK yaznn yukanda.ki kada
rn bana verdi . Kendisinde kalan son birka sayfay daha sonra konuacaktk.
ylece kald . Bu dediim, 1992 k aylarndan birinde benim Ankara seferle
rimden birinde olmutu. Yukardaki sayfalar da ben ona iade etmemiim.
Byle eksik -hem de satr ortasnda kesilmi- bir yaz olarak bende kalm.
Olduka eskiden yazlm bir yaz olmasna ramen, derslerinde olsun, sohbet
lerinde olsun, zerinde ok durduu -zaten onun iin, yazy bulup yeniden
stmaa kalkt- bir konuya ilikin nemli bir belge sayarak bu kitaba girme
sini istedim.

7 l
II
GNLK GB
ZEL GNLK

"Durant ce demier siecle, des milliards d'animaux ont ete sacri


fes a la science devenue deesse, et de deesse idole sanguinaire,
comme il arrive presque fatalement aux dieux. Lentement
etrangles, etouffes, aveugles, brfiles, ouverts vivants, leur mart
fait appara'"'tre innocent le sacrificateur antique, tout comme nos
abattoirs, oii !es betes suspendues vivantes facilitent aux tueurs
le travail a la chaine, rendent relativement propre le maillet des
hecatombes et !es victimes couronnees de fleurs. Quant aux sac
rifces humains que les Grecs releguaient au temps des
legendes, ils ont ete commis de nos jours un peu partout au nom
de la patrie, de la race ou de la classe par des milliers d'hommes
sur des millions d'hommes."

M. Yourcenar, Souvenirspieux, NRF 1974, s. 2 1 3 *

"Et pourrais-je attendre, pour tenler certaines chances, que


s'etende la tolerance humaine? Je creverais centenaire avant
d'avoir vecu. Mieux vaut compter avec la stupidite, la bassesse
des hommes, quand on veut obtenir ce qu'il est superflu
d'esperer de leur in telli gence ou de leur coeur."

T. Duver, Journal d'un innocen, Minuit 1 973, s. 44-45**

* u son yzylda, bir tanr haline gelen, sonunda tm tanrlar gibi kanl
bir ilaha dnen bilime milyarlarca hayvan kurban edildi. Yava yava bo
azland bu hayvanlar, bouldular, gzleri kanld, yakldlar, canl canl ka
nnlan yarld. Onlarn lm eski alarn kurban rahibini, katiller zincirleme
alabilsinler diye hayvanlarn canl canl kancalara asld u mezbahalar
bile masum klyor; insan kymlannda kullanlan grzleri, ieklerle taland
rlm lleri olduklarndan temiz gsteriyor. Eski Yunanllarn ok eskide
kalm zamanlara atfettikleri insan kurban etme tren lerine gelirsek, yaad-

75
TEKi METiNLER

1 011/77
Bir eit ecinsel gnl tutmaa kalkmann ne gerei vard?
Birok sorun, birok soru, yalnz benim deil, benim gibi pek ok
insann kafasn kurcalyor. stelik bu "pek oktan" arasnda,
aktan aa ecinsel olduunu sylemeyen, ya da olmadn -
eitli dzey ya da kertelerde kantlar getirerek- syleyen, ilan
eden, sezdiren, belirten kimseler var.
Derdim, herhalde, ylelerinin dnmesine yardm etmek
deil. nce bizlerin ak dnebilmemiz gerektiine inanyo
rum. Korkular, basklar, bakaldrmalar, tepisel gibi grnen,
aklanmas olduka g grnen birtakm davranlar arasnda
geirilen bir yaamda biroumuz iin dnecek vakit de kalm
yor, g de.

Ukalalk etmek istemiyorum. Bu yazdklarm da, ara ara, ee


dosta gsterecek, kendileriyle tartp vardmz nemli sonula
n gene yazya aktaracam. Gnn birinde, ortaya, yaymlanacak
bir ey kp kmayacan imdiden kestiremem. Bunlar ya
ymlayp yaymlamayacam, daha dorusu, yaymlamak iin
gereken yreklilii bulup bulamayacam bilemem. Gn gelin
ce (gelirse) anlarz.

mz ada vatan, rk ya da snf adna, milyonlarca insan tarafndan milyonlar


ca insana kar, neredeyse her yerde uyguland bu kurban etmeler (Aziz Hatra
larna; ev. Kaya ahin).
** Kimi eylere girimek iin i nsanlarn hogrsnn gelimesini mi
bekleseydim? yle yapsaydm, yz yana gelip hibir ey yaamam olarak
lecektim. nsanlarn akllarndan ya da yreklerinden beklemenin beyhude
olaca bir eyi elde etmek iin onlarn aptallklarna, bayalklarna gven
mek daha iyi (Bir Masumun Gncesi; ev. Kaya ahin).

76
ZEL GNLK

Benden nce bakalarnn, ok ak, ok inandrc biimlerde di


le getirmi olduklar birtakm eyleri yinelemee kalkmak gerek
siz. Durumunu, konumunu biraz olsun merak edenlerin daha n
ce -yabanc dil biliyorlarsa- okumu olabilecekleri eylerin zeti
de gereksiz. (Yabanc dil bilmemek, bu alanda bile, hi deilse
dnce ynnden, bir eksiklik yaratabiliyor. Buna karlk, bi
lenlerin niye u ya da bu metni evirmedikleri sorulabilir. Yaa
mn sorunlarna eviriden hz alarak zm aramak gln olmaz
m?)
Yazdklarmla uyanabilecek, daha nce merak etmedikleri ,
ya da duy madklar birtakm sorunlara ilgi duyabilecek birileri,
her zaman geriye doru gidebilir, yazl kaynaklardan edinebile
cekleri bilgilerin eksikliini giderebilir.
Zaman zaman ok sade suya lakrdlar edersem, ya da eder
gibi olursam, temelin, temel birtakm karar ya da dncelerin
nemini hatrlatmak iin yapacam bunu. ok ileri, hi sylen
memi eyler "patlatmak" savnda da hi deilim. Ama bir y
kmll yerine getirmek zorunda olduumu duyuyorum. By
le bir duygunun ne denli aldatc, gnl pohpohlayc, kendini be
enmilie gtrc olduunu hi unutmadan ...

Bir erkein erkeklere bakmas, bakmaktan holanmas, onlarla


sevimek istemesi, btn yaamn bu zek evresinde kurmak
istemesi, kurmu olmas ne demektir?
Her eyden nce, ayn bir dil konumas.
Hem de "digince" diye "zel" bir dil kullanmas anlamnda
deil. (Oturup bu "dil" zerine elden geldiince "bilimsel yn
tem"e uyan bir yaz, bir inceleme hazrlamaa kararlym. Bunu
er ge yapmal.)
D nyay kendilerine de, bakalarna da anlalr klmak zere

77
TEKt METiNLER

konutuklar dili, srekli olarak, bir baka dizgeye gre ayarla


mak zorunda kalan insanlardr ecinseller; bu ayarlama, getirdii
skntnn yam sra, "beni anlayanlar" ile "beni anlayamazlar" ara
sndaki blntnn verdii bir "bizler" duygusunun da kayna
oluyor sanyorum. Bu "biz"lik her zaman yreklendirici deildir
ama yerinde de o yreklendirme iini yerine getiriyor.
Kemal'le dn tantm.

1411n1
Kemal'le konuuyorduk. Her zamanki soru:
"Evli misiniz, bekar msnz?"
Yantladktan sonra ben de sordum ona ayn soruyu. Dar
da, kpelerle (tek kpeler) birlikte ska grlen bunnal halkaya
kaymt gzm. "Evli misin yoksa?"
"Deilim abi ; evlenmei de dnmyorum hi. Yaamak is
tiyorum."
"Yaamak" szc, ite bu ayn dilin temel szcklerinden.
Herkes "yaamak" ister. Ama bunun anlam o anda yle ba
kayd ki.
Kendini gizlemek iin konu ulan ayn bir dilin szn etmi
yorum. Geen gn de yazdm. Konuulan gnlk, ortaklaa dilin
pek ok szc, ylesine deiik duygu ykleri tar hale geli
yor ki. . .
Bu ayn dil, korkuyla, yalnzlkla, doymamlkla, bakaldr
mayla ykldr. Deiik anlamlarla kullanlmyor szckler.
Ama duygu ykleri onlan deiik anlamlar iletir hale getiriyor.
Bir " gizdil'' deil, iki katl bir dil konuur ecinseller.
Baskya bakaldrmann hazzm tatmak iin basknn kabul
edildii, neredeyse, iki yzyl nce yazlm . . . Baskya bakaldr
may bir yana brakalm. Basknn altnda ezilenler, kendine ba
kaldnp paralananlar, ya da gizlice bakaldrdn kendi dnda
herkesten gizli tutmaa kalkp beceremeyenler ounlukta. Ama
basky, eitli klklara giren basky, kimi zaman bizim bile far
kna varmadmz, dolaysyla ona bakaldrma aklmzn k-

78
ZEL GNLK

esinden bile geiremeyeceimiz basky iyi tanmak zorundayz.


Sizin gzel bulduunuza ban bile evirip bakmayan bir ar
kadanz sizi drter, "una bak, ne gzel, deil mi?" diyerek
evetlemenizi bekliyorsa, bakt kzn ya da kadnn gzelliine
siz hangi gzle, kimin gzyle bakarsnz? Kendi gznzle de
gzel buluyorsanz, basky bir kaamakla karlam olursunuz:
"Gzel"de anlamanz "gzel"e ayn anlamlan vermenizi gerek
tinnez, ayn duygularla "gzel" demi olmanz gerektirmez.
Ama kendi gznzle gzel grmediinize, arkadanz uyandr
mamak iin, onun gzn kullanrmasna "gzel" diyorsanz,
baskya boyun emi, kendinizi kltm, yalana bavurmusu
nuzdur. Yalan, hile, size bir stnlk de verir elbet; her yalann,
her hilenin verdii trden bir stnlk. Ama bu stnlk sizi ya
atacak bir ey deil ki !

1 6/1177
Kemal btn bir gemiin iinden, bir gemiin yks iinden
geerek gelip bir sarmak oldu, sard beni. Sevmesini bilecek,
baaracak myz? Arad, benim gibi biri olsa gerek. Benim ara
drnsa ondan te biri olmayabilir.

Kimi sevime doyurucudur, insan o insanla daha birok haz kay


na, birok baka oyun bulup karabileceini duyar. Yaplann
baarl, doyurucu olduu lde doyuruculuklara gtrecei d
nlr. Sonra, nedense -"nedense" demeli mi?- o iliki orackta
kalverir, bitiverir. Belki ok sonralan, biri gerekten haz duyar
ken tekinin ancak hazzn yalancktann oynad anlalacaktr.
(. . . )
Kap sert sert alnd. Uzun bir kararszlktan sonra pencere
ye gidip bekledim. i. idi. Aadan bir daha bakt. ekildim ca-

79
TEKi METiNLER

mm kesinden. Grp grmediini bilmiyorum. Grse de kap


da dakikalarca durup zili almann ne denli yersiz bir davran ol
duunu anlar m? Bu ocuun ad "direnen" olmalyd. Ne olursa
olsun, ne pahasna olursa olsun, direnen. Belki de iyi bir ey. Ye
nilgi bilmeyecek, bozgun bilmeyecek. Kemal'i daha bu ilk gnde
krm olabilirim.

112/77
Moravia, L'Espresso'nun 9 Kasm 1 975 gnl saysnda yle de
miti: "Ma ehe cosa aveva in mente?" balkl yazda, Pasolini'nin
lmnden hemen sonra...
"Ora Pasolini aveva scoperto molto presto ehe la ragione nan
serve ma va servita. E ehe soltanto le contraddizioni permettono
l'affermazione della personalita. Ragionare e anonimo; contrad
dirsi, personale. " *

1 3/2/77
Bask dediimizi iyice anlamak zorundayz.
Anadolu Beylikleri an dnelim.

114177
Bir buuk aylk bir "fel" dnemi. Sonra anlatlabilir.
Anadolu Beylikleri ana dneyim:
Karmakark, dzensiz bir grnm. Biribirini bastran k
k hkmdarlar, birleen topraklar, daha gl adamlarn

1 3/4177
Kimimizin -oumuzun demeli- kaygs, toplumsal diye nitele
nebilecek bir ynde zsaygsn, gerekte, saygnlk duygusunun

* "Pasolini akln hizmet etmediini, akla hizmet edildiini abucak ke


fetmiti. Ve de yalnzca elikilerin kiiliin dorulanmasn saladn. Akl
yrtmek anonimdir; elikiye dmekse kiisel" (ev. Nesrin Kasap).

80
ZEL GNLK

eksik olmad bir zsaygsn, korumaktr. Birtakm eyler yap


lagelir ama yaplmamal, birtakm yerlere gidilebilir ama gidil
memelidir. Bunlar yapmaktan, oralara gitmekten kendilerini ala
madklar halde, ardndan -ya da daha "iindeyken"- utan ben
zeri bir sknt duymaa balar, bir dmlk, bir klmlk
irentisine kaplr bu kimseler.
Pek az durumda, bu duygularn, bu irentilerini hakl gste
recek nesnel bir temel vardr. liki kurduklar kimselerin, ya da,
evredeki kimselerin, en anlaysz, en hdke yarglan, szleri,
davranlar, zaten tedirgin olan gnllerini an lde kartm,
kendilerini kendi gzlerinde amurlara bular. Biribirinin dilin
den, dnyasndan, kltrnden, deerlerinden anlamayan kimse
lerin kar karya geldikleri zaman aznlkta olann ounlukta
olan karsnda ezilmeden durabilmesi iin gereken "kendine
inan", bizim dnyamzda pek yaygn bir nitelik deildir. Ama
ezilmeyi kabul etmek, ezilmeye hazr olmak da benim kabul et
mek istemediim bir ey.
Ne ki, ou zaman, evrenin hdkl, gerek bir basks
olmadan da bu kimseler "toplumsal yerleri" bakmndan kendile
rine yaktramadklar bir ii yaparken -yapmaktan, aramaktan
(yani en doal bir gereksinimlerini gidermekten, karlamaktan
baka bir ey olmad iin) kendilerini alamadklar halde- ken
di zimgelerini bozmann tedirginliini ok doal, herkese (her
kes demek, elbette, bizim gibi herkes demektir) anlalmas gere
ken bir ey diye grrler.
Kimi zaman ben de -diyelim, belli bir "mekan"a gitmek sz
konusu olunca- bu klme duygusuna kaplrm. zmlemee
altm zaman da u sonuca varnn: Oralarda bize hdke
davranld sylenemez, ya da, hdke davranlarn bize y
neltilmi bir krnts yoktur. Ama herkese gsterilmesi gereken,
rnein, bir i yerinin, bir tecim evinin, mterisine gstermesi
beklenen (en az lde de olsa) saygnn, alveri ilikisinin tozu
tozan da yoktur. Ksaca, bize deil, herkese -bu arada bize- hay
vanmz gibi davranlmaktadr. Bu eit bir davran bir bask
diye gryorsak, aldr etmemekle karln veririz. tesi de

8 1
TEKi METiNLER

olur, knz. Ama herhangi bir mal almak ya da hizmet grdr


mek iin admmz atmayacamz bir yere, bize baka yerde
bulmakta glk ekeceimiz bir eyi salayabiliyor (ne lde?
o da ayn konu ya) diye gitmek elbet kltc olur. Kendimize
kzyorsak, haklyzdr kzmakta.
Ne ki, kltc olan baka bir ey var; benim iin, says da
ha az olan bir bek insan iin ... O da u: Gerek bir iliki yerine
bir "kaime"sini, bir yalancsn semek, kabul etmek. Benimsedi
imiz ltlerin "altna dmek", gvdeler dnyamzn deerleri
ni drmee katlanmak, gvde balmz sulandrmak...

1 5/4177
Yaammz u ya da bu " deer" zerine kurmu olabiliriz. Yaa
mmzn dokunulmaz bellediimiz birtakm ekirdekleri olur.
Baka yerde, baka durumlarda

1 7/4177
Arsz geen bir gn, bir eylere, bir eye kar kazanlm bir
gn.
Sevimesiz, deimesiz geen her gn, bir eylerden eksile
rek giden, harcanan, yaanmam bir gn.
Yaz yazmadan geen bir gnse, ancak, o gn boyunca bir
eyler yaanmsa, yaama balanabilir. Yoksa onun da arl
biner lmsek omuzlara. "Bir eyler" in adn vermek, adn koy
mak, kolay deil.
BR, bugn ok hasta, ok da zntlyd. Bir gece ncesini
nasl geirmise geirmi, o klme duygusu geri gelip bomu
onu. ki. memek iin alnan ila.
Bir de ilalarla kendimize yazk ediyoruz. Bsbtn.
Bu ac, sradan bir ac olsa, nemsiz grlrd. Oysa canna
kyma isteinin kck kck giriim rnekleridir bunlar. Be
reket, kck.

82
ZEL GNLK

2 1/6/77

Gnlerin art arda levriliveriindeki usa smaz hz: Kimi adan,


yaanan gnlerdeki korkun boluklar, doyumsuzluklar, delik
ler... Kimi adansa ktlk, doluluk, sklk, younluk.
Sabah sabah, niteleyiciler dizmek de ne oluyor byle?
On-ondrt (ondrt-onbe mi? Pek sanmyorum) yalarn
daydm. Bu sabah sam tararken aynann iinden kageldi o
imge. Tuhaf.
Bykada iskelesinde vapur bekliyordum. Blent N. yanm
da, beni yolcu ediyor. skelenin giriindeki kitapya girip ktk.
On bile deil, oniki yalarnda olsam gerek. skelenin solunda
kalan gazinonun ucuna dek yrdk, korkulua dayanp denize
bakmaa baladk. Akam saati. Deniz rpntlca. Esen yel ince
cik bir serpinti yadryor zerimize. Solda, merdivenlerden deni
ze atlayan, kp gene atlayan birka ocuk var. kisi rlplak.
Nedense, bizden kk olduklarn dnyorum. Blent hibir
eyin farknda deil gibi, ben dikilip duruyorum diye o da duru
yor sanki. Ben, merdivenin suyun neredeyse altnda kalan sahan
lnda arkas bize dnk duran plak ocua bakyorum. Baka
arkadalarla konutuumuz "ayp" konulan Blent'le hi konu
madk. Yatz ama onu bu konularda biraz 11cahil11 bulurum. Ken
di hibir zaman byle konular amad. Ben de, nedense, kendisiy
le byle eyler konuulmayacana karar verdim. Kendi ne derdi
acaba bu szlerime?
Boazm dmleniyor. Gzm ayramyorum. Olan d
nyor sonra bize doru, yukar bakyor, bizi gryor. kn eli
ne alp sallyor, "ne bakyorsun?" diye baryor, "ak msn?"
Suya dalyor sonra.
Blent'le bakyoruz. "Terbiyesiz," der gibi oluyoruz gzle
rimizle. Ne de olsa, iyi terbiye grm, iyi aile ocuklaryz biz.
Deil mi ya?
B lent benden saf. Galiba. "Ne demek istedi?" diye soruyor.
1
11B ilmiyorum. Anlayamadm. 1
Gerekten de anlayamadm. Sonralan anlayacaktm, anlad-

83
TEK METiNLER

m sezer gibi olacaktm. Uzaklatk, iskeleye girdik. Boazm


daki dm, karnmdaki gerginlik neden sonra geti.
Otuzbe yl geriden byle anlar bir sabah tra olurken geli
veriyor. Tabii, ou zaman bu " gnlk"le ilikili dnceler, an
lardr bu sabah esintileri.
Oysa aylardr, "Mirza"y yazmak istiyordum buraya.

30/6177

Ecinsel "olunmaz". Olunmuyor. Uyanld zaman ecinsel olun


mutur.
Akamdan sabaha sa aaranlarn yks sk sk anlatlrd
eskiden. Kitaplarda, odalarda, gnlerin ard sra srklenen an
larda. imdilerde pek rastlanmyor olsa gerek byle olaylara.
O sa aaran kimseler, salarnn aarn grmez, seyret
mez, izlemezdi herhalde. Salar aarrd ya, tel tel, milim milim,
aardnn, aarm olduunun farkna vanlverirdi sabah, gn
aaranda, aynaya bakldkta; birilerinin gz anszn kamatkta.
Ecinsel olunduunun da farkna vanlverir bir gn. Oluu
mun deil, olunduunun. Ama sanatta, bilgide, siyasada nasl her
yeni gelen, her acemi, eitilirse, eitilmek gerekirse, ecinsellikte
de yenilerin, acemilerin eitilmesi sz konusudur.
"Kt" arkadalar arasna dld iin "yoldan klmaz".
Kaza ile " alkanl" edinilecek ey deildir ecinsellik. ok ey
kantnlr biribirine bu alanda. Ne olduunu en az bilen -kabul
eden, gren, duyan- adam bile "kaza"ya uram deildir; kendi
ne aklayamad -ama pek ok kimsenin ok iyi anlayabildii
bir ekime uyar kendisini "altracak" olanlara yanarken. Bu
"altnc"lar, gerekte, o ham yemii eitmekten baka bir ey
yapmazlar. Her yolun yordam, renme konusudur.

117177

Eitimi baarsz olmu, eitilemeden kalm, kendisini eitecek


birini bulamamlar, ya canlarna kyar ya da hastanelerin, ceza
evlerinin en uzun sreli konuklan olurlar. O kadar.

84
ZEL GNLK

1 1/8177

Y aztacak bir yn konu, bir buuk aydr, kk kk katlara


kaydedilmi.
Biri u: 14 Temmuz gecesi, Rumelihisar. ngilizler "War
Music"te Akhilleus'a Rupert ... diye bir oyuncu karmlar. Pat
roklos'a alayan, uyuyan, cebe kuanan bir Akhilleus... Oyuncu
larn plakl, herkesi bir lde etkilemi olabilir. Olsa gerek
(denebilir sannn. Bilerek yaplm bir ey nasl olsa). Ama biz
ler iin daha da etkileyici olduu kesin.
Rupert ... ok gzeldi. yi oyuncu. Ama gzellii bakalar
iin oyunculuundan ayn tutulmas gereken, ayn tutulmad za
man da gereksiz bir kantrmaya yol am gibi karlanan bir
eydi; eitli konumalardan yle olduunu anladm. Dile getiri
li biimi: "Ne kadar da gzel (yakkl) (stelik!) ... "

Bizim iin ok nemli bir snr izilir o noktada. Adamn


oyunculuu ayn, gzellii ayn deil. Benim grdm, ok g
zel bir yaratn ok gzel oynadyd. Sesiyle, devinimiyle,
gvdesiyle, yzyle, sald erosallkla beni sarsan bir delikanl.
Anlatlmas g (yazdka farkna vanyorum) bir btnlkt be
nim iin Rupert ... . Bakalanndan ayn grdm, ayn olarak al
gladm bir btnlk olsa gerekti. Elbet, bakalarnn neyi, nasl
duyduunu bilemem. Tek yola k noktas, bir dilsel yap: " ...
da gzel ! "
Kadnlar asndan n e denebilir, bilemem. Olsa olsa sarsc
bir gzelliin eylem iinde olmasnda onlarla ortak bir yanmz
olabilir. Ondan sonras ise, bu gzelliin erkek olmas ise, ii de
itiriyor.
Gerekte, erkek olduumuz iin bizlerle "tekiler" arasnda
ki her aynn, her snr, ancak "biz"lerle "br erkekler" arasnda
izilebiliyor. Onlarn grdkleri ile benim grdm, ayn Akhil
leus 'lar ya da Rupert ... 'ler idi.
Bunu iyi anlatamadm biliyorum. Bir daha denemeli.

85
TEKi METNLER

Gene o gnlerde "geviini getirdiim" bir baka konu da, davra


.
nlarmzn temelindeki gizlenme gds, alks; ya da, gizlen
meye dayal temel davranmz. ,
"Eitim " olsun, "grg" olsun bizi buna getiriyor. Srekli
olarak "ne olduunu gstermeme" kaygs gdyor bizi. Dolay
syla, grdmzn altnda bakal, gereklii aramaa, yle
bir bakalk, bir "baka" gereklik bulunabileceini dnmee
pek yatknzdr.
Hi deilse kendi adma sylyorum bunu: nsann sznn
yalan olabilecei, doru olmayabilecei, aklma gelse bile g
gelir. Sylenene inanmaa, yalan sylenmeyeceini, sylemenin
herkese gereksiz grleceini dnmee her zaman hazrmdr.
Dolaysyla insanlarn szlerinde, davranlarnda art niyetler bu
lunabileceini ancak orta yaa vardktan sonra "rendim", byle
bir eye artk "amaz" oldum. Ama "grnn ardndaki baka
lk, gereklik" derken salt bir alandan, ecinsellik alanndan sz
ediyordum. Bu alanda ak konuanlar -gerekten ak konuup
konumadklar da abuk belli olur; "ben ecinselim" derken ya
lan syleyen hem ok azdr, hem de bylesinin, gerekten "yut
turmas" kolay deildir- beni biraz artabilir. Belki de gizleme
iine o kadar ok altmdan . . . Elbette, bilinli gizleyicilerle bi
linsiz gizleyiciler arasnda ayrm yapmak gerek. Bilinsizleri,
ecinsellie en irkin biimde saldranlar arasnda da var, ecin
selden yararlanp sonra trl biimlerde "kazk" atanlar arasnda
da, sokakta kendilerine baktmzda aranlar ya da sinirlenen
ler arasnda da.
Bilinli gizleyici, bilinsizlerin yukardakine benzer davra
nlarm gsterdii zaman, genellikle, gizini "aktnz" iin size
kzyordur, sizin gibi bir "alktan" gizleyemedii iin kimi eyi,
ardndan, kendine kzyordur.

86
ZEL GNLK

Gven duymaa balayan bir gizleyiciye biraz frsat verin, biraz


kolaylk gsterin. ou deilse bile epeyce bir bl, ekingen
ekingen de olsa, tmee balayacaktr.

2 1/12177
Geen bunca ayn getirdiini (mut, umut, yaanabilirlik duygusu)
yazmak isterim ama yaamakla yetinmenin de kar konmaz bir
ekicilii var.
Bu deftere uzunca bir sre ara verdiimde znt duyarm.
Uzunca bir aradan sonra yeniden yazmaa oturduumda biriktir
diim "yazlacaklar" arasndan bir seme yapma gerekir. Oysa
batan beri, "semeler yaparak aralar doldurmayacam" diye
verdiim bir karar var. O gn y azacam; o gn yazabileceimi
yazacam. ster aralardan, ister o gnden gelsin, o gnn yazs
olarak yazacam yazacam.
ki gece nce BR, birka yl ncesine dayanan bir yk an
latt : Yalnz kadnlarn geldii bir dkkann sahibi bir arkadam,
gnn birinde mterileriyle konuurken benden sz alm. O
dkkanda mteriler uzun sreler kalrlar, bu sreleri doldurmak
iin okumaktan ok ene yantmrlar; benden sz edilen konu
mada da arkadam beni uzun uzun vm, ardndan da "kara
emsiyesi, kara paltosuyla ... parknda, . . . parknda ava kmayay
d keke . . . " yollu bir eyler sylemi. Benim "byle" olmama ne
denli zldn belirtmi.
Dnyorum da, on yl nce byle bir ey anlatlsayd nasl
allak bullak olur, nasl zlrdm! imdi, bu irkinlik karsnda
ac ac glmekten baka pek bir ey yapma dnemiyorum.
Kendisinin bu szlerine yant da gelmi hanmlardan birin
den: "Onu bu klyla byle bir yerde gnl olan kiinin orada
ne ii vard?" diye ... Buna karlk ne demi eski arkadam, bil
miyorum.
Kara emsiyemle, kara paltomla ava ktm ben pek anm-

87
TEKi METiNLER

sayamyorum ya, bu kara emsiye ile kara palto, benim arbal


lm, saygnlm vurgularken bir yandan da durumun gln
lnn altn izmekten baka bir eye yaramayan bir ayrnt. ..
Oysa, o arkada, szn ettii parklardan birinde emsiyesiz,
paltosuz bir yaz sonu gecesi grmtm. Benim ekingen davra
nma karlk o daha atak davranmt. Konumaa baladktan
sonra, epey sonra, ben hala ekingen, kararsz davranyordum. O
da buna bakp biraz ekingenletiydi. Neyse ...
Onunla sonralan epey ahbaplk ettik. Beni herkese eski bir
retmeni diye tantmak yolunu setiydi. Ortaklaa tandklarn
yannda hep "siz" diye konutu benimle. Neyin cn alyordu,
mterilerinin yannda beni trenlere katlacak bir klkta parklar
da ava km gsterirken?

22/12177
Mutluluk konusunda, birka ay nce bitirdiim masalda syle
diklerime u srada bir ey katacak deilim. Ama mut diyebilece
imiz eyin, kimi zaman, nasl ufack, "belli belirsiz" denecek l
de tutumlu bir glmseme araclyla bir ilikinin btn evre
nini doldurup teye geebileceini dn gece Aziz'in yznde gr
dm. Gelip beklemi, gitmi. Eve dnp bunu renir renmez
-yirmi yl ncesini de ister istemez biraz anarak- onlara gittim.
Kapnn nnde konutuk. Eve hemen dnmeliydim. Mut, ite o
srada, yzne geldi kondu.

BR geldi. buuk saat, durmamacasna, anlatt. Bu kadar ele


nerek dinlediimi az bilirim. Ylbanda bir "gsteri"ye kmak
tasars var. ki bakmdan nemli : Kadn klna girme zlemi
nin, kendini ylesi bir "gerekletirme" durumunda bulma istei
nin kkll ... Bir de, yllardan beri srdrlen bir istein, sah
neye kma isteinin gerekletirilmesi ... Baarlar diledim. G
nlden. Bir tatszlk kmasn da. . .

88
ZEL GNLK

Beylikler dnemi konusu . . . in nesnel bir bakla ele alnmas


gerekir.
Bir yarma ierisinde bulunduklarna gre birinin brn
den stn olabilecei, ya da olduu, ancak bir olaslk, gerekle
ebilecek bir olanak diye grlmekte. atyorlar, stnle
gemee urayorlar, u ya da bu ynde elde ettikleri bir stn
lk baka bir alanda uradklar bir baarszlkla dengeleniyor.
eitli etmenlerin yardmyla bir tanesi sivrilmee balyor diye
lim. Gerekte, bu sivrilmenin de, epey telerde bir baka beyliin
sivrilmesiyle dengelendiini kolaylkla grebiliriz sannn. Ya
rmann ilk evrelerinde tlenler, kazanp sivrileni bytenler
var; bunlarn yenilgisi, byyen, sivrilen beyliin karsnda
nemsizlemelerine, buna karlk sivrilenin, ucuzundan, nem
kazanmasna yol ayor. Oysa epey tede ayn ii baaranlar var.
Yarma bitmi ya da "artk sonucu belli olmu" falan deildir.
Yalnz, gsterilmesi gereken g artacaktr, aba artacaktr; ya
n maya, atmaya katlmas gerekecek gsteri pay, byklk
ya da, byklenme- giderleri artacaktr; yarmann sona erdiril
mesi iin geirilmesi gerekecek vakit, beklenmesi gerekecek sre
artacaktr. Byklk, dolaysyla, gurur sav byyecektir. at
ma daha da kanl, daha da sinsi, daha da acmasz olacaktr. An
cak bir sre sonra, bir siyasann, bir gcn, bir kurnazln te
kinden baskn kmasyla yarma sona erdiinde iki yan da far
kndadr ki bu yengi, ya da yenilgi, herhangi bir kesinlik tama
maktadr. Durum bugn, be, on, elli ya da yz yl sonra gene de
iebilir. atmann, yarmann gereklik havasndan km
deillerdir daha. Baa geen soy, yenilen soyu bebesinden atas
na krmadka, onlardan yana kabilecek olanlar boazlamadk
a, bu soyu kollamak, en azndan saymak zorundadr. Ya kendisi
ne bal byk bir g haline getirmek iin onu, ya da dmanl
n denetleyebilmek iin.
Ancak, yenen, tarih yazdrmaa balad gn -o gn epey

89
TEK METlNLER

abuk gelir- yenilen, yzyllar boyu yenik kalacan kabul et


mek zorundadr artk. Bundan byle o silinecek, kendisini yenen
bir sylenceye yakacak -btn sylenceler de bundan baka bir
ey gstermez zaten- stnlkler kazanacaktr. Yenenler tarih
yazar, tarih yenenlerle yazlr; tarih, yenenlerin tarihidir. Yenilen
lerin tarih yazmaa balayp kendilerini savunmalar, ok ok
sonra, belki yenmee balayabileceklerini sezdikleri, yenmee
baladklarn sezdikleri zaman, grlecektir. Yenenin gerek g
c eksilmee yz tuttuunda.

Ama gene bu sre iinde, sanyorum, yenen soy, yenilen so


yu sayma srdren tek tarih okurudur; ya da, yazdrd tarihle
rin remesini kendinden bakalar iin gerekli bulduunu unut
mayan, bir o soydur. O, uyank bulunmak gerektiini hi unut
maz.

Ecinsellerin tarihi de yeni yazlmaa balyor. Yeni yeni . . .


Omuzlarna yklenen btn sularn, yazklann, ayplarn
tekilerce eite paylalmas gerektiini gstererek ie bala
mak, ecinsellere der.
Birok yazar syledi, kadn kendine kendi gzleriyle deil
erkeklerin kurup yaktrd imgelerin gerektirdii bakla bak
yor diye . . . Ecinsel de, kendinden olmayann, kendi gibi olmaya
nn bakn kendi gznden silip atmadka, kendine kendi g
zyle bakmadka kurtulmak yle dursun, kendini tanyamaya
cak bile ...

8/1178

"Anladmsa Arap olaym. . . "

Kendimizi bildik bileli kullanageldiimiz bir deyim.


nermeler mant asndan ele alnmas hem elenceli hem
retici olur.
Arap olmayacamz, olamayacamz biliyoruz. Dilei
atalm iin iinden. lk bakta "Anlamadysam Arap olmam," der

90
ZEL GNLK

gibiyizdir. Kendimizi korkusuzca tehlikeye atm, anlamadm


z bildiimiz iin de tehlikeden syrlmzdr. in pf noktas
baka yerde. Art bileen batan yanltr: Arap olamayz. Anlasak
da tehlike yok.
Arap olamayz; durup dururken Arap olunmaz.
Arap olmak, pek istediimiz bir ey de olmasa gerek. Anlad
mz uncack kabul etmediimiz iindir ki (grnte elbet)
bylesine olmayacak bir ey olalm deyiveriyoruz.
Peki, Arap olma konusunda duygusal adan konumumuz
ne? " stediimiz bir ey deil"den teye gider mi?
Sanmyorum.
"Anladmsa Allah cezam (ya da, beiam) versin," der gibi
sylyoruz bunu. Olmayacak bir ey sylemekle kalmyoruz, ol
mak istemeyeceimiz, kt grdmz bir eyden sz ediyoruz.
Kt grmekle aasamak pek kap komu duygulardr. Zenci
olma'y aasarnadan byle bir deyimin hakkn vermek g.
mdi, zenciler zerine, zencilik zerine dncelerimiz, gide
rek, duygularmz, snrlama, bask, kkseme uygulayan her
trl erevenin dna kabilmi olabilir; bu erevelerden te
ye gemekle kalmam, aznlk haklarn savunan, kksenenin
hakkn savunan kiiler de olabiliriz.
Ama dilin teden beri tayageldii bir yargy, dnceleri
mize ne kadar aykn da olsa, pattadak, kendi szmz gibi kulla
nlnz. Buna dikkat etmedike, byle deyimlerin savunageldii
miz, savunduumuza inanageldiimiz dncelere aykr olduu
nun farkna varmadka ne "dnsek" bouna. . . Bir kuaa daha
iletilir, kurumas gereken bir "alt-yarg ". Oysa bu "alt-yarg"lann
bizi en bo bulunduumuz anlarda ne lde etkiledii ortada.
Bir de, zaten kendi her trl alt-yarg ile aasanan bir "azn
lk" bir baka aznlk karsnda dikkatsiz davranrsa, ukurun da
ha ukuruna, rezilliin daha rezilcesine der. inenenin hakk
savunulacaksa, biribirini beenemeyen kleler durumuna dle
mez.

9 1
TEKi METiNLER

1 7/6178

Beenmediimiz dncelerde (ya da dnrlerde) (arayp ara


yp) bulduumuz ilk kusur -ou zaman- gereksiz, yersiz grd
mz genellemelerdir. Bir yerde doru olabilecek eyin o yer
dnda birok eye uygulanmasdr. Bir dncenin, yargnn
"mantksal sonular" dediklerimiz de, ou kez, beenmedii
miz bir genelleme halini alabilir. Bundan kurtulmak, synlmak
gtr ya, kimi iimizde bunu yapmamaa dikkat edebiliriz.
Bizim duyduumuz bir ey vardr; rnein, insanlann ou
na -ya ya da grn olduka belli snrlar ierisinde kaldk
a- cinselliin ar -ya da, ok ar- bast baklarla bakarm.
Bu "bak" her zaman bir istek bak olmasa da bir ilgi bakdr.
nsanlara cinsel adan ilgi duymadm gnler azdr; hastaym
dr, rahatszmdr o gnlerde; hani bakasnn, yatana yatma
dnecek lde hasta (pek yatmam da ben, ondan yle syl
yorum).
Eten dosttan i ittiim, bildiim, onlann da aa be yu
kar yle duyduklarn retmitir bana. mdi, tutup "bizler cinsel
uyarma pek ak kimselerizdir" diye bir genelleme yapmak, gali
ba doru olmayacak. "Ben byle duyarm," derim, byle duyan
lar da bunu okuyunca bana katlrsa, ne ala. .
.

Akl bilmem neresinde olmann yceltici yan yoksa, kl


tc yan da olmamal. Bir olgu bu. Beenilmek gerekmez. Ama
akl bilmem neresinde olduu halde kendini yadsyan, bakasn
da byle olduundan tr knayan, en azndan yalancdr. Akl
bilmem neresinde olmayana zaten szmz yok. Onlarn da bize
sz olmamas daha yerinde bir i gibime gelir.
Genelleme yapmadan konumak, yazmak kolay m? Gzle
min bittii, genellemenin yersiz saylabilecei alann balad ye
ri, snn saptamak kolay m? Grdmz, iittiimiz, bildiimiz
ile yaktrdmz nerede ayrlabilir, kesinlikle bilmek kolay m?
Deil.
Olsa olsa, dikkatli olmaa alabiliriz.

92
ZEL GNLK

Bir zamanlar, "genler gibi", rnein, orap giymeden gezen bir


"yal" adam yadrgardm. orapsz gezmek, genlerin "kendi
modas " sayd eyleri yapmak niin yakk almaz genlerin g
znde?

20/6178
"Devrimci"liinin btn hzna karn gen insan yalnz kalmaa
raz olur mu? Sorun burada galiba.

25/6178
Dn, parkta, Y.'yi grdm. Daha dorusu o grm, yanma gel
di, konutuk.
Yllardr tannn. Arbal durur, giriimlerinde ok dik.katli
olduu izlenimini verir. (Birka yl nce anlattklarna baklrsa,
dik.katli davranmam olduu durumlarda bile hzl, doru d
nebilmi, verilmesi gereken karan vermi, zararsz zmlere
ulaabilmitir.) Yznn gldn pek az grmmdr. Yl
larca nce BiR'le birlikte bize bir akam geldiini hayal meyal ha
trlann. Hatrlar gibiyim, daha dorusu. ki yl nce de bir ak
am geldi, konutuk, ay itik. yerine gittim iki kez. Ne ka
dar arbal olduunu vurgular gibi davranr; beni bir para
"cr'etli" bulduunu "lisan- hal" ile dernee getirmitir, ya da,
bana yle gelmitir. Olabi lir.
Birka ay nce Byk Tiyatro'da (arada) Ali ile konuurken
arkamdan gelip "merhaba" dedi. Konutuumun Ali olup olmad
n sordu. Ali'nin yannda bakalar da vard. Benim yanmda
Aziz. Yanndaki genle tantrd beni, yardmcs olduunu sy
leyerek. Yardmcs olabilirdi. Herhalde yleydi . Ama ondan te
idi de. Hi deilse bana yle gelmiti. Aziz'i merak ettiini san
yorum Y.'nin. Aziz'i onlarla tantrmadm. Yardmcsnn halin-

93
TEKi METiNLER

de bir yaknln belirtileri vard. Y. 'nin onu tantmasnda da yle.


Srekli dostluu Y. de reniyor galiba, diye geirdim iimden,
ansyorum.
Dn gece, "dokuz aydr bir genle" dostluu olduunu syle
di. O yardmc olsa gerek. (Olmayabilir de. Falclk oynamama
l.) Daha nce byle bir ilikiye yatkn olmadn da krk dkk
bir tmceyle anlatmak istedi, bu szleri sylemeden. Sevindiimi
syledim. Ben de srekli dostluu bir yldr yaamakta olduumu
syleyebilmek isterdim. Ama bizimki u anda bile bir gnl dost
luu.

94
' 92 GNLGNDEN

* Kasm

Yaz smarlanmas tuhaf bir tepki uyandryor bende. Hoa giden


bir yan var elbet; seilmi olduunuzu duyabilirsiniz. Rastgele
birinden deil de sizden isteniyor bu yaz ; sizin bilginize, sizin
yazarlnza bavuruluyor. Ayakta durabilmeniz iin birinin sizi
beendiini dnmeniz gerekiyorsa, bir sre ayakta durabile
ceksiniz demektir. Sizi beenen, bu yaznzdan nce beenmitir.
Ya bu yazdan sonra ne olacak? Bu yaznn, istenen yaznn, be
enilecei ne belli?
Beenilmesi iin btn gcnz, btn marifetinizi ortaya
koymaya alrsnz. Yaz smarlanmasa da, her yazdnz b
tn gcnzle, btn ustalnz kullanarak yazmaz msnz za
ten?
Hi beenmediiniz biri, birileri, sizden yaz istese durum
deiir mi?
Yalnz sizden deil, bir ya da birka baka kiiden de yaz is
tenmekte olsun. Bir bakasnn kurduu, tasarlad bir dzenin,
bir/birka kiiyle birlikte, bir paras olmanz isteniyor demektir.
"Senin dzeninin bir paras olmam ben!" diyorsanz, o yazy
yazmayverirsiniz. Dneceiniz bir ey kalmaz. Sizden yaz
(i, katk) istenmesinden holanmyorsunuzdur.
Ne var ki, dostluk, sevgi de, bir dzenin bir paras olarak,
sizden katknz bekler. Bu yol burada kapanr.
Ama yaz yazmak, sizin iin, "iinizden geleni" , "cannzn
istediini" yazmak olabilir. Bir bakasnn isteyecei, hele belli

95
TEKi METiNLER

bir btnn (bir derginin, bir yazlar derlemesinin) bir paras ol


mak zere isteyecei yaz? Sizden pek geni tutulmu bir alan
iinde kalmanz istenir genellikle. Yani snr pek geni izilmek
te, sizden, o snn amakszn, istediiniz yazy yazmanz bek
lenmektedir.
Bu durumda da kendinizi snrlanm duyabilirsiniz elbet. Ne
var ki, bu tr " snrlama"lan zgrlnz daraltan "ktlkler"
olarak grecekseniz, insanlarla bir arada yaamak da size srekli
bir ikence gibi grnebilir.
Buna karlk, sizi daha az dndrm, uratrm, sizden
biraz uzakta kalm bir "konu"ya ynelmek, o konu zerine d
nmek, ou zaman verimli olabilir, size yeni kaplar aabilir.
En kt durum, siz bu ereve iinde dnp, urap yaz
nz yazdktan sonra, sizden yazy isteyenin "ama bizim istedii
miz, byle bir yaz deildi," demesidir sannn. Bu, yazdnzn
deil, "yaz "nn beenilmemesidir. Bu durumda yaz, isteyene
deil, o yazy isteyecek birine gider, o kadar.
"Bir daha smarlama yaz yazmak m ? .. . " demenin gerei
yok. Bu sipari iyi sonu vermemitir. Belki bir baka sipari . . .
Yaz yazmak sizin iiniz deil mi?
Elbette bu noktaya dek, yaz yazma i edinmi kiiyi d
ndm hep.
Yaz yazmak, kimi iin, arada bir yaplan, yaplmas gereken,
ama dirimsel olmayan bir almadr. Ayn bir konu bu . . .

** Kasm
Gazetelerde bir resmi kurumun duyurusu. Birtakm yabanc dil
snav alyor, "isteyen girer" deniyor.
O yabanc dilleri bilenlerdir girecek olanlar. Dolaysyla, o
dillerin Trke adlarn da biliyor olsalar gerek, bu kiiler. Tuta
lm ki o dili konuanlarn "franais" adn verdii bir dilin snav
na gireceim. "Ben Franszca snavna gireceim," diyerek ba
vuracam bu duyuruyu gazeteye verenlere. Bundan daha dza
yak ey olur mu?

96
'92 GNLGNDEN

Oysa ... Oysa duyuruyu kaleme alan (ya da, alanlar, metni
onaylayan en az bir kii de katlacaktr buna, ya da bunlara) duru
mu yle grmyor, besbelli.
Dillerin Trke adlan sralanrken, rnein, "Danimarkaca"
denmi ("Danca" denmesi gerekmez miydi?), yanna da, ayra
iinde "Danish dili" diye yazlm; "Hollandaca"nn yanna, ayra
iinde "Dutch dili" denmi. Derin soluk alalm, kendimizi toparla
yalm. nk bu durum, garip eyler getiriyor usumuza. rnein
bu resmi kurum kimi dilin Trkesi nedir, nasl sylenir, bilmez
gibi grnyor. "Hollandaca" konusunda, ocukluumda "Fele
menke" adn tam olan dil zerindeki tartmalar, ekimele
ri biliyor da onun iin yle sylyor, diyerek tartmayalm.
Ama Habee'den Etiyopyaca'ya geiimiz bizi dndr
sn. yi de, bunlarn Trkesini anlamayan (ama o dilleri bilen)
kimsenin o dillerden snava gireceini anlamasna "Danish dili"
ya da "Dutch dili" aklamalar niye yarasn? Bu kiilerin Danca
dan da, Trkeden de iyi bildikleri bir dil var, besbelli; herkesin
bildii, bilmesi gereken bir dil, yani ngilizce ! imdi yle d
nelim: Bu duyum ngilizce yazlm, ngilizlere sesleniyor olsay
d, (ngiliz) grevli kiiler, ngilizce bilen ngilizler belki anla
maz diyerek "Turkish"in yanna "Turco" ya da "Turca language"
derler miydi?
Trke konusunda hepimizin bir daha, bir daha, bir daha d
nmesi gerek. Gln olmak bize bu kadar doal grnmee
balamsa "Danimarka Krallnda. . . " garip eyler oluyor de
mektir.

*** Kasm

Sahi, nce ngilizlerin, sonra bakalarnn dilini, dillerini ren


mek niye bize ylesine nemli grnyor? (Hemen saldrlabilir
bana: "Sen niye bildiin dillere bir dokuzuncusunu katmaa ura
yorsun?" Keke, uzaktan da olsa, "Hocam" dediim kii gibi
otuz dolaynda dili okuyup anlayabilseydim ! Hepsini grl grl
konuamasam da... Ne var ki , " Hocam" dediim, kendi dilinin us-

97
TEKi METiNLER

tasyd, dilinin "yetmedii" yerde baka bir dil kullanmaa kalk


acak gnl yoksullarndan deildi.)
Evet, yabanc dil renmek bize niye ylesine nemli gr
nyor?
' Yabanc bir dil (hele yaygnl gitgide artan/artrlan bir dil
se bu), birden ok dil, hi deilse kuramsal olarak, iletiim alanla
rmz, belki birden ok anlamda, geniletmee yarar, y ayabilir.
Ama kendi dilimizin yerini tutmaa yaramasa gerek. Bu kadarn
sylemekle yetinirim; dnen, dnebileceklerini, elden geldi
ince, daha teye, daha teye gtrebilen iin bu kadar fazla bile
saylr. Tek koulumuz, bu dnleceklerin Trke dnlme
si. Yabanc bir dilde dnmei renmi bir insana alk tutulur.
Ama yabanc dilde dnmenin de iki koulu var: lki, o yabanc
dilde, yaam dnebilecek lde "dnmei" renmi ol
mak. kincisi de, kendi dilinde dnemeyecek duruma dme
mi olmak; "kendi dilini gerekten, bir yabanc dil renirken
gsterebildiimi abann daha fazlasn gstererek renmi,
rendikten sonra da unutmak yle dursun, durmadan ilemi
olmak" da diyebiliriz buna.
Kendi dilinizin yerine gemi bir dil "yabanc" deildir artk.
O dilde yayorsanz szmz yok. Yayor musunuz?

* Aralk

Bir yl oluyor; bir arkadam, balyla, konusuyla beni pek ya


kndan ilgilendiren, okunmas beni pek keyiflendirecee benze
yen bir kitap yollamt bana. Nedense, ancak bir yl sonra elime
alabildim o kitab. Dondum kaldm. B ugne dek Trkeyi zen
meden, geliigzel ya da bilisizce yazanlann atn sandm
dil yaralan, meer fiske bile deilmi. Yzmn kzarmas gere
kirmi gibi geldi, ona buna haksz yere dil uzatmm gibi geldi.
Kitap, bir fotoraf kitab . nl bir fotorafnn kitab. Bir
bankann, kuruluunun u kadannc ylnda bir "kltr hizmeti"
olarak yaymlad kitaplardan biri. Fotoraflarn hepsinin -
gstermei amaladklar asndan- kusursuz olduu sylene-

98
'92 GNLGNDEN

mez; gene de, "teknik glkler" bu durumu bir lde aklaya


bilir. Ancak, fotoraflarn sunulmas iin de, aklanmas iin de
birtakm yazlar yazlm, uzunlu ksal. Kitabn banda belirtili
yor stelik: "Yaz ve Resimler" ayn imzay tayor. Akar gibi
olan sular da bu noktada burgaca dnyor.
Yazlan okuyan yle dnse, dorusu, yadrganmaz: Fo
toraf sanats Trke renmee alt ay kadar nce balam,
renme cokusuyla "yazlar da ben yazacam," demi. Olma
yacak ne var bunda? Ne var ki, bu yazlar birilerinin gzden ge
irmesi, gerekirse, dzeltmesi de bir o kadar doal olurdu.

** Aralk
Bir yazya birok yerinden balayabileceini duymak, yazar iin
byk mutluluktur. Byk bir mutsuzluktur da. . . "Balayabil
mek", gerekleebilecek olaslklar dnmekten baka bir ey
deildir. Oysa yaz, ister istemez, bir yerden balar. Bu yaz da
byle balam oluyor.
B aka baka yerlerden balayabilmek, yaznn kendi zerine
kapanacak bir ember zellii tayacana karar vermi olmak
tr. Yasslm ya da yamulmu bir ember de olsa bu. . . ehir gibi.
Mutsuzluk, bir adamn hi bilmedii bir ehre "Jrulup onun
la yaad birka gn aylarca geride braktktan sonra bile, iin
de duran bir top atein neresinden tutacan kestirememesinde ...
Berlin'e vuruluum niye "baka" geldi bana?
Yirmi yamda Ankara'ya ilk gittiimde, grdm karla
kapl, gkyz (maviliiyle) ldrtc yatay ehrin birka semti
nin adndan baka bir ey bilmi yordum. stanbul kyls ocu
un Aka Gndz'de, Orhan akrolu dizisinde grd, kendi
ehrinin semt adlarna hi mi hi benzemeyen adlarn bysne
kapld yllardan kalma merakn yan sra Cumhuriyet Ankaras
sylencesinde yuurulmuluumun etkisi de vard elbet.
Otuz yamda Venedik ne lde "bilmediim" bir ehir-
.
d1 ?.

99
YOL

Zamanla, en parlak aynay bile silinemez bir pas rter, bir toz, bir
buu ... Yllar nce szn ettim.
Byle aynalara hangi kltrde (hangi kltrn iinden) bak
lrsa baklsn bu pasa bir anlam yklenecektir. Ne ki, yklenen bu
anlamlarn biribirine az ya da ok benzemesi hi de gerekmeye
cektir.
Bir anlamla yetinemiyoruz.
Tek ("doru" olduu iin tek, "doru" tek olabilecei iin
tek) "Anlam"a ulama d, abas, ylgcl bir kurt gibi iimi
zi binlerce yldr kemiriyor olsa da.
1 5 Kasm 1 99 1 akam Pegasus dln alrken "Her yazn
yapt, dnyaya, yaama, dilin iinden bakmaa bir andr; her
pencere gibi de, belli bir adan, belli bir biimde bakma ner
mektedir. neriler kabul edilebilir, reddedilebilir. Eletirilir, ir
delenirse, ne mutlu o anya, o neriye! Kabul grmesi olasl
artar... " demitim.
"Benim yazdklarmda, bildii gibi yaamak isteyenlerle,
bakalarn da kendi bildii gibi yaatmak isteyenler kar karya
geldi; hemen her zaman. Okuruma da, kendime de yalan syle
memee altm, ou zaman i karartc oldumsa da... "
ime, iimde kendime bakmd bu. Bu bak, bakalannn
kinden daha "nemli" ya da daha "doru" olacak deildi elbet; bi
liyordum. Ama saysz baka bakn yanna, kendime kendi ba-

100
YOL

km getirip koymamn da anlamsz olacam sanmam.


"Gece'nin yazlmaa balan ile basl arasna on yl akn
bir sre girdi. Metin, drt kez, batan sona silkelenip dzenlendi;
pek ok tmce, birok blm, yedi-sekiz kez albatan edildi: Ba
slndan bu yana, alt yl ierisinde, Gece, eletirildi, irdelendi.
imdi dllendiriliyor. "
Sayg duyduum yazarlardan oluan Seici Kurula, verilen
dle teekkr ederek bitirdimdi szm. Kitabn yks, al
mamn da yksyd. Yalnz bu kitabn zerindeki almamn
deil; yaz yazarken nasl davrandm da anlatmak istiyordum.
Bu da, deiik abalardan biriydi. Yalnz yazn yaptlar deil,
yaamlar da birer neridir belki: Dzenleriyle, savrukluklaryla. . .
Bu dl, daha nceki dllere birok bakmdan benzemiyor
du. (Sonralar "dl" zerine, bana verilen dller zerine bir de
neme yazmak iimden yle bir esti, vazgetim. imdi de bu ie
giriecek deilim.) Bu dln verilmesi dolaysyla dndkle
rimin iki noktasnda yanlmm o srada. Bunlarda biri, yamla
ilikiliydi; genliin, orta yan bir dle bak ok deiikti;
yal bir kii olarak dl almak, bu benzemezliklerin en nemlile
rinden biri gibi geldiydi. Deilmi. (Ne var ki iin buras ancak
beni ilgilendirecek, ancak benim amdan zerinde durulacak bir
ey olabilirdi.) kinci nokta ise, tan/n/t/ma diye zetleyeceim,
alabildiine karmak, beni dndrp duracak bir konuyla ili
kiliydi: Yalnz beni deil, hepimizi, hem de ok eitli dzeyler
de, ilgilendiren bir konuyla. . .
" dl almanz size n e dndryor?" yollu soru soran bir
iki kiiye verdiim yantlar da dnerek, dl treninde yle
eyler sylemei de tasarlamtm: "En iyi durumda, dller, bir
yazarn, bir yaptn daha ok tannmasna, daha ok okunmasna
yol aar. Ama dller, bir yaptn mrn pek etkilemez. Gene en
iyi durumda, yapt, yirmi-otuz yl sonra hala okunuyorsa, bunu
ald dle deil, tad niteliklere borlu olacaktr."
Bu dl, yaptn ngilizceye evrilip ABD'de yaymlanmas
koulunu da ierdii iin, sz yle srdrecektim: "Bir dilin ya
znn tantmaa, bir kitap, elbette yetmez! Olsa olsa, evrilmi

1o1
TEK METiNLER

bulunan kitaplara bir kitap daha eklenmi olur. dl ald iin


bu kitabn biraz daha ilgi ekecei dnlebilir. Bu ilgi, ksa
mrl olacaktr gene de. Ama okunan bir kitap, her zaman, bir
kitabn daha okunmasna yol aabilir.
Yeter ki, Trk yaznn tanmak isteyenler, bu yaznda, bile
geldiklerini -ya da az bildikleri bu yazn zerine kurageldikleri
ni- aramasnlar. B ilmediklerini seip grmee, deiik olan bul
maa ynelsinler. "
B yle sylemei tasarlam, bunlar bir kada yazmtm.
Sahneye karken, bunlan sylemeyeceime karar verdim. yi de
etmiim, diyorum.

O akamdan aa yukar bir buuk yl sonra, Paris'te syle


yecektim buna ok benzer szleri. Arada ok dnm, ok l
nm bir kii olarak.. . . Tanma/tannma/tantma konularnda
enine boyuna dnmeksizin, geer-ake birtakm sanlardan yo
la karak bu szleri edebileceimi sanmakt yanldm "yer" .
Bu kitab, biraz da, bu "yol"un zerinde yrym anlat
mak iin yazyorum. Yazdka ortaya kacak biraz "unlar", bi
raz "bunlar" iin de ...
Durumumu fena halde yadrgyorum. lk kez, kendimden sz
ediyorum. (Hep kendimden sz ettiimi sanm, sanmakla yetin
meyip yazm olanlara selam ! ) Konuurken deil elbet, yazar
ken !
Dnm yakndan bilenlerin zaten bildii bir eyi he
men urackta aklamam gerekiyor: "Yazar" szcn yazd
mda, kiiyi, gnlk yaay iindeki kiiyi deil, bir ya da bir
ok yaptn "yapc"s olan ad, imzay imliyorum. Kii, sonsuz
kiiler arasnda erisiyle dorusuyla, acsyla sevinciyle yaayan,
herkes gibi, seveni tiksineniyle, bileni uyduranyla, konuarak
srterek yaayan biridir. Yazarsa, kii nasl yaam olursa ol
sun, ortaya kard, sald belli metinlerden baka bir ey de
ildir.
Bu metinlerin okunuu da bir baka sorundur ya. . . B iraz da
"okuma" akna yazyorum bunlar.

1 02
YOL

29 Nisan 1 993 akam saat 1 8.00'e doru seyahat acentesinin kap


sndan ieri girerken tek duyduum, merakt. ster yaland, is
ter ok grp geirdii iin kiinin, byk bir tutarlk gstererek
art arda gelen birtakm terslikler karsnda fkeyi, sinirlenmeyi,
yerinmeyi bir yana brakp, kayglanmay bile gln bulup "he
le, bakalm daha ne kar karmza?" diyerek salt merak duydu
u noktay bulmutum. Grevli "Buyurun Bilge Bey," dedi, "bi
letiniz hazr. Veriyorum ama yann sabah yola kamayabilirsiniz
de... Bilesiniz." Nasl bakmsam yzne, arkasn getirdi: "u
anda Kltr Bakanlnn temsilcisi Fransz Bykeliliinde ko
nuyu tartyor. "
Esenboa'da "Paris yolcularndan ... " diye seslenilmedi. Dn
yann drt bir yanna uacak yzlerce insan arasnda bir kedi,
kendi "evinde" olmann rahatlyla, kalabaln iki kat bir ayak
ormannda geziyor, arada bir kendini yere atp uzanyordu. o
cuklar heyecanlanyordu; ilgileri zalimdi; ama altnldklan ze
re de, korkuyorlard. Bykleri korkularn belli etmemee al
yorlar gibi geldi. Kediyi nasl sevebileceklerini bykleri de bil
miyordu, besbelli. Bu bilisizlik karsnda, arada bir fkelenir gi
bi yapp ocuklar uzaklatryor, arada bir kendi yerini deitiri
yordu. Pasaport denetiminin yapld yana doru yrd, gz
den yitti. Ben o yana gittiimde, onu gremedim artk.
THY'nn " servis"ini salayan irket ibrakmna girimimi.
Sabah kahvaltsn salam tutmakla iyi etmitim. Ama ay, kah
ve . . . Yzm kzartp "scak bir iecek," dedim. Bir hostes, sa
olsun, kendi kahvelerinden verdi.
Yolun ortalarnda Paris 'e -beklendii zere 1 7 .OO'de deil-
16.35'te varlaca kesinlemie benziyordu. Yanmdaki delikanl
Fransa'nn neresinde altm sordu. Biraz konutuk. "Seni kar
lamaa gelecekler mi?" dedi bu kez. "Gelecek olsa bile biz er
ken varacaz galiba. " Paris'e vannca trene binip Blois'ya gidece
ini anlatmt. "Lazmsa. .. " dedi. Doru anlayp anlamadm

1 03
TEKi METiNLER

snadm: "Paris'i iyi bilirim," dedim. "Ha, iyi yleyse . . . "


Jean, miniteline bakp erken varacamz rendii iin ka
nat taknarak gelmi. Onunla konuurken antam yerden almak
zere bir yarm dn yapacak oldum. Biriyle arptk. "Par
don," dedik karlkl. Adam tanr gibi oldum o bir saniye iinde.
Sonra biribirimize dnp kahkahalar attk. Koca bolukta, neden
se, hemen hemen srt srta vererek bakmyormuuz biribirimizi
grmek iin. Alain de "ya bizi grmez de hemen otobse biner
se ... " diyerek soluk solua gelmi.
Kahve itik. Fiyatlar deikendir bilirim, ama bir kez daha
ardm. Alain evine dnmek zere otobse bindi. Jean bekindi,
taksiye bindik. ylesine scak bir Paris grmemitim daha. Ko
nutuk. Dereden tepeden; haber alverii ... Bulumalarn ar ak
s.kl. Paris'e giresiye, hi tanmadm birka binay sordum,
arria ehre girdiimizde iimde bir kayg ba verdi: Bu ehri hi
tanmyordum ben!..

Varmtm. "Merak" konularndan ancak biri eksilmiti. Ama


imdiki aknlm, aradan geen yllarn unutturmu olabilecek
leri, ya da yenilikler, deimelerle ilikili deildi. "Buras hi gr
mediim bir yer", gzlemle deil, bir duyguyla ilikiliydi. Sonra
lan bu "duyguyu" anlamaa alrken, hele Ankara'ya dndk
ten sonra bir daha dnrken, tanmak-bilmek sorunu karma
bir daha kt.
Tanmak, genellikle, bir anlar dizgesiyle, bir an-la(tr)-ma
iiyle ilikili. (Bu metin boyunca "tanma" dediim zaman szc
n hangi anlamn dndm ancak gerektiine inandm
yerde belli edeceim. Belli etmediimde okurun dikkatli davran
masn dilemekle kalacam.) Yeni bir eve tandmda bu evimi
artk tandm belli edecek, duyuracak ilk imceyi heyecanla
beklerim: Belli bir devinim biimi, karanlkta bir dmeyi, bir
tokma -aranmadan- bulmak, herhangi bir sesin nerede, neyin

1 04
YOL

sesi olduunu bilmek... Hele bir kedi ile birlikte yaayan bir kii
olarak. .. Ama bu ilk imceden sonra; "evimi artk biliyorum" diye
siye, haftalar, aylar geebilir. Bu sre iinde, bildiimizin (ya da
bilmediimizin) artc birtakm belirtileriyle karlarz ara
ara. Yakn evrenin bu "sreklilii", elbette, tanmada nemli bir
etmen. Ama bir ehri bilmek, nasl olur? Her ehirde, biraz tan
yacak kadar kalmsanz orada, gidip gidip geldiiniz birtakm
yollar vardr. Balantlar bu yollara dayanarak kurarsnz. ye
ri-ev-alveri eksenleri, yaadnz ehirlerde snrlayc etkiler
yaratabilir. "Gezmee" gittiiniz bir ehirde, belli eksenlere daha
az bal kalr -ya da, byle eksenleri zaten pek fazla pekitinnez
iseniz, benim "iyi almak" dediim bir gezme yntemiyle, ksa
srede o ehri epey tanr hale gelirsiniz. Ama buralarda artk "s
reklilik"ten sz etmek gtr. Tanmak, olsa olsa, ehrin yapsn,
ana damarlarn, bellibal dmlerini tanmak, yani bir yerden
bir yere ulamann ana kurallarm , dorultulan, ynleri, youn
luklar renmektir. Ardndan antlar, mimarlk zellikleri, ma
hallelerin "havas, rengi" gelebilir. Setiiniz, sevdiiniz yerler
ortaya kar, kandnz yollar, yelediiniz yollar sz konusu
olabilir.
Ama ehirler, durmakszn, byr, geniler, deiir. Tanma
y durmadan tazelemek zorundasnz. En tuhaf, artcs, keyif
kancs, iinde yaadmz, yllardr eviniz kadar bildik grn
m bir ehrin, ilediiniz yerler dnda size tmyle yabancla
m grnvermesi durumu ...
Zaman zaman gittiiniz bir ehirse, hem aradan geen sre
lerde an dizgesindeki depremlerden, hem geirdii deiiklikler
den tr sizin iin hep bir yenilik tayacaktr. Ya da "biraz ba
ka trl" olacaktr.
Benim bu ilk dakikalarda duyduumsa, bir bellek yitimi son
ras, bir corafya yanll gibi bir eydi. Sustum. Jean'a da sy
lemedim. Sokaklara dalm gibi, uzun sredir grmediim, sevdi
im bir ehirle bir daha bulumann heyecann yaar gibi davran
dm. Oysa tanmam gerektiini bildiim bir yzde bildik tek bir
nokta bile bulamamann aknl iindeydim.

105
TEKi METiNLER

Sonra yava yava bir eyler kprdar gibi oldu.


Tandnz bir yz, belli bir durumunu deil, birok, pek ok
durumunu grdnz bir yzdr. O yzn tannrln sala
yan, farkna bile varmadan rendiiniz, oran dizileridir, ya da
bantlar dizgesidir. Tannrln snand durumlar, bildiinizi
sandnz eyleri ne kadar az bildiinizi kafanza kafanza vuran
bir uyan deil midir?
Adlar, tabelalar, yazlar yava yava canlanr gibi oldu. Irma
atmzda, neden tersim dnm, anladm. Gneyden kuzeye
ktmz halde, bunu da pek iyi bilmem gerektii halde, neden
se, batdan douya doru gidiyormuuz gibi davranmtm. Ba
ka bir yerle mi kantrmtm? Bundan tesini emek gereksiz.
Hibir ehrin her yerini bilmezsiniz zaten. Hele metrosunu kul
lanmaa bayldmdan Patis benim iin daha da blk prk
bir corafyadr. Bu arpc yabanclk duygusunu aklamaa hi
kalkmadan, kayda geirmekle kalyorum. Ama ok tuhaf, ok te
dirgin ediciydi. Bekleyebileceim hibir eyin gereklemedii
bir durum.
Bir ev, bir ehir yerinde durur... Ufak ya da byk deiiklik
ler olabilir buralarda; ama bu deiiklikler birtakm snrlann
iinde gerekleir. Ya da, ehir geniler, danya doru; ama eski
yapdaki deiiklik ok daha az olur. Tanmann temelleri pek
fazla sarslmaz. Bir anlamda, varolana eklersiniz yeni reniyi.
Olsa olsa, tannacak alan ierisinde, tandnz blgeler belli bir
oran oluturur, gereklenmesi anlam tayabilecek bir imgeye
ulatrabiliyorsa sizi, bildik bir temele yeni eler katabilirsiniz.
Bir baka kltr, kendi dilimizinkinden baka bir yazn ta
nmak buna benzeyebilir mi?
B ir insan tanmak buna benzeyebilir mi? Yzn tanmann
tesinde?
Evin kapsnda bir bildiimi dzeltmek, deitirmek gerekti.
Artk d kaplar amak iin bir dmeye basmak yetmiyordu,
bir dzg gereince basmak gerekiyordu birtakm dmelere.
Daha evin kapsndan girerken Gino haber verdi: "Yayne
vinden telefon ettiler, sk sk tembih ettiler; pazartesi akam te-

1 06
YOL

levizyona kacakmsn."
Sorunlarn orta yerine dmtm bile.
Sk sk dnm, sylemiimdir: Yazarn bir ustal, bir h
neri varsa, yaz yazmakta (yazarak, yazarken) gsterir bunu. Ya
zarn parlak, etkileyici bir konumas olabilir de, olmayabilir de.
Yazarn ayn zamanda usta bir konumac olmas gerekmez de,
beklenemez de .. . Oysa byle bir nitelii olmas gerekiyormu gi
bi davranlr, kendisinden bu beklenir. Kii, kendinden sz eder
ken, "ben yazann; dolaysyla yaz yazar, konuurum," diyorsa,
ben de, candan "aferin ! " derim . Dnmei i edinmi insan,
"iyi" konumak zorundadr. Karlkl konuma da, ders vermek
de "iyi" konuma gerektirir. Ama yazar olduum iin usta ko
numac da olmam gerektii sylenirse kabul etmem. Bildiim
biri ya da birileriyle konumak baka, bilmediim insanlarla -ya
da bylelerinden olumu bir topluluk karsnda- konumak ba
ka. Telefon konumalarnda bile sknt eken bir insanm: Sz
m en ak, en "uygun" biimde syleyebilmek iin gerekebile
cek vakti telefonda bulamam. Yazda bulurum. Kimi yerde ya da
durumda, konumaa yeni yeni altm. Ama kendini bildi bileli
tutuk bir adam, yaz yazyor diye, yaz yazar gibi niye konuabil
sin? Hele kendi dilinde deil de, yabanc bir dilde? Bu yabanc di
li iyi bilse de? ... Sahne adam olmak herkesin harc deil ki !
Byle dnr, bu dncemi de savunurum. Bir beceriksiz
lie klf, krabileceim bir pota zr arayarak da deil. Gerekirse
konuabilir, elimden geldiince de iyi yapmaa alnn bu ii.
Kar ktm, bir yazarn nasl olsa (ya da, yazarl gerei, ya
da buna benzer bir nyargya dayanarak) konumac da olmas
"gerektii " dncesi... Kekemeler, peltekler, konuma zrller
yazar olabilir, olmutur da; bir yazarn ille "etkili konuan" biri
de olmas gerektii, sakn bir baka "dnce"nin trevlerinden
biri olmaya? ... Bu noktaya dneceim.
Televizyona kmak, birok baka ey de demekti. Yaynevi,
kitabn tantm asndan ele alyordu ii . Televizyona ben ka
cama gre, kii olarak da, yazar olarak da, kendimi "sunmak"
zorundaydm. Bir Trk yazar olarak ise, u ya da bu biimde (ya

1 o7
TEKi METtNLER

da, lde) bir imgeye * katkdan sorumluydum.


"Evet," diyordum iimden, "sorunlar... Tamam. Yaplacak
bir i de belli oldu: Pazartesi sabah yaynevine gideceim. Ak
am da televizyon var... " Ama El Gzelleri (Belles Etrangeres I
F.A.) etkinliklerine katlmak zere arldm Paris'te, ne olup
bitecek, neler yapmam gerekecekti, henz resmen bildirilmi de
ildi. Jean, saolsun, bir izlence fotokopisi gsterdi. Bu konuda
imdi birtakm bilgiler edinebilirdim. Ama...

14 Aralk 1 992 gn yazlm resmi bir mektupla bu etkinliklere


katlmaa arlyor, kabul edip etmediimi bildirmem isteniyor
du. Oniki-on gn sonra elime geen bu mektuba gn kadar
sonra teekkr ettim, geleceimi bildirdim, hazrlanabilmem iin
de ayrntl bilgi vermelerini rica ettim. Mart 1993 banda her
hangi bir haber almamtm. Fransz Kltr Ataesi "u anda bil
diim kadarnn bir fotokopisini yarn iletirim," dedi. Ertesi gn,
ilk haftann izlence tasla elime gemiti. Ataeye teekkr et
tim. Ama Nisan ortasnda, hala bilgi verilmemi olmas, ilerin
dzenleni biimi konusunda iyimser olma gletiriyordu. So
run, artk, bir izlence sorunu deildi; gidilip gidilmeyecei de me
rak edilecek bir ey haline geliyordu; daha da nemlisi; gidilecek
se nasl gidilecei... Nisann nc haftas dolarken Kltr B a
kanl, biletin Bakanlka salanacan haber verdi. Belirsizlik,
hemen ardndan, bir daha belirecek, 29 Nisan akam, Ankara'dan
-stanbul'dakilerden biraz daha nce- yola kmak isteyen adam,
ertesi gn yola kamamas olaslnn bulunduunu iitecekti.
Etkinliklere ilikin bilgi, izlence, kitapklar, arlarla dolu
bir zarf Paris'ten 20 Nisan gn yola karlmt ama bu zarf
(Maysn 3'nde balayaca bildirilen etkinliklerin) sonradan
4'ne alman al treninin yapld gn Ankara'ya varacak, be-

* " mge" szcne nasl bir anlam yklediim, metin boyunca yava
yava ortaya kacaktr.

108
YOL

nim elime de ancak 20 Mays gn geecekti. Zarfn iinden


kan bir mektup, uu konusunda bambaka bilgiler veriyordu.
Yokuluk don, bu mektubu glerek okudum .
Ankara'dan Paris'e yazdm mektuplarn 3-4 gn ile 6-7 gn
arasnda yerine ulatn, uzun sreden beri ise Paris'ten Anka
ra'ya gelen bir mektubun en az 10-1 1 , en ok 50-60 gn sonra eli
me getiini ben biliyordum; besbelli bakalar bilmiyordu.
Mektup yazld srada Paris ile Ankara, uak biletleri konu
sunda hala anlaamamt, bu da belliydi. Dahas, bu yolculua
kanlarn gnlerle saatler konusunda deiik eyler dnp ta
sarlayabilecei hi hesaba katlmamt. "yi ki bu mektup elime
daha nce gememi," dedim .
Yola kmdan gn nce, eve dndmde, bir arkada
mn stanbul'dan telefon ederek makineye kaydettirdii bir ileti
bulmutum. Paris'le konumu, kendisinden bana bir haber ilet
mesi rica edilmiti: zlencede grnmeyen iki yere daha gidecek
tim tarada; biri Grenoble'da, teki ise Lyon yaknlarndayd ama
bu haberin bana iletilmesini isteyen, bu yerin adn anmsamyor
mu. Byle bir haber, iimden iki soru sordurdu bana. ki ya da
soru daha sorabilirdim ama, gereksiz buldum.

Fransz kamuoyunun, Fransz okurlarnn bizi ne kadar "tanyaca


" soru kmesini sonraya braktm. ok sevdiim, ok eski arka
dalarmla bir aradaydm, bir araya gelmenin yolunu aryordum.
Birka kiiye telefon ettim, hzm kesildi. Paris'in tanmak istedi
im yepyeni yerleri vard. 30 yl nceki bir 14- 1 5 Temmuz havas,
Paris'in bildiim en scak havasyd; ince de olsa bir kazan st
ne ince de olsa bir ceket giymitim o gnler. imdi gmlek bile
fazla geliyordu.
Ertesi gn, Aar'larla La Villette'e gittiimizde hava serindi;
kapal olduu iin gezemediimiz Bilimler Kentinin yollarnda,
havuz kenarlarnda avarelik ederken yamur yamaa balad.
Ak bir iki yer deildi merak ettiklerim. "Baka bir gne kalr."

1 09
TEKl METiNLER

Birazck gcendim bu bayram gnne. Bundan sonra gezmek is


teyeceim mzelerin, sergilerin ya da yeni yerlerin ounu ka
panm -ya da girilmez- bulacam bilmiyordum henz. Foto
raflar ekildi. Yaplamayanlar belgelemek iin. Saolsunlar,
Aar'lar beni ehrin br ucuna uurdular. lk resmini grd
mden beri gezmek istediim Grande Arche'a... Bereket kapal
deildi. Grkemli, ilgin, doaya gs gererek yapldn gre
bildiiniz yaplar, dorusu, pek azdr. evresi, altl stl geitle
riyle "wonderland" olmak istemi La Defense'da Alice oluvere
cek deildim ama dikine duran ii bo dev dikdrtgen, rzgar
"duvar", "bulut"u, asansrleriyle biraz bayram ocuuna evirdi
beni. Merdiveninden karken Meksikallarn byle merdivenleri
knk izgiler izerek kt sz geldi usuma. Farkna varmaks
zn mz de Meksikallar gibi yapyormuuz. Ortalarda bir
yerde anladm. Yapnn yapm tarihini anlatan film epey seyirci
ekiyordu. Yamur altnda dam gezisinde fazla oyalanmadk.
Asansrlerin tabanndan girdii st ayntta kitabevini grnce gir
mek istedim. Jean'da grdm bir Er-Ttk basks vard; Bo
ratav'n Krgzca'dan evirdii ... B u kitabevinde uzmanlk alanla
rna giren kitaplar pek bulunmazm. Ezber teden "buldu m ! " di
ye seslendi: Gece'nin evirisiydi bulduu. Fotoraflar ekildi ge
ne; bu kez bir "yaplmn" belgesi olarak. "Param azalmadan ... "
diyerek bir Quiguard aldm . En yenisiymi, bir iki gn sonra anla
dm. Veznede Turhan kendilerine aldklar (vazgeirememitim;
"ben vereceim" dedimse de bouna... ) La Nuit'nin parasn verir
ken "yazan bu bey," dedi kza. -be dakikalk bir terleyip k
zarma fasl: kitap almndan sorumlu grevli de telefonla arl
d ; konuuldu; vezne srasnda bekleyenlerin balarn uzatp bak
malar, iimden "Hamama giren, elbet... Turhan, niye yaptn bu
nu? . . . " diye geirmem . . . Bitti; asansre binerken Ezher'le Turhan
-sanrm bir azdan- "almalsn," dediler. "Doru, almal
ym; ama ok g," dedim. Oysa glkler balamamt bile.
O gn, ertesi gn, eime dostuma izlenceyi sunan-yneten ki
i zerine, izlence zerine sorular sordum. zlenceyi bilen herkes
ok olumlu konutu. im biraz ferahlad.

1 1 o
SON GNLKLER ( 1 994)

19 Mart
1 963'ten beri, uzun bir yolculua, yurt dna kmaa hazrlanr
ken duyduum "kerte kerte kopma'\ "kprleri atma" duygusu...
Dn sabah diimi fralarken, "dile getirmek istediim u olma
sn?" diye dndm: lk bakta, kii btn balarn koparyor;
uzunca sre ayn kalaca, kendi yeri, kendi evresi diye grd
yerden kendini ayryor; birtakm kayglar, ilikiler, gndelik ya
amn alklan, ezbere yaplan birok i, geride kalyor; erteleni
yor; umutla beklensin beklenmesin, bir "sonra"ya atlyor. Dn
me umudu, ok daha altta, bir eit yaama, yaayabilme, sa kal
ma beklentisiyle -her zamanki gibi, lm olasln "unutarak"
kanyor. Yoldan beklenen, ya da yola bal beklentiler, ne olur
sa olsun, sevin-kopma (eksilme) karm srp gider. Ama bu
"sevin" yala, byk deiiklikler de geirir, geirebilir. Bir
"baka" yere gitmenin, yeni eyler grmenin sevinci, yllarla,
kaygya bile dnebilir; sevin, bu kaygy duyarken bile bir
yerlere gidebilmenin, byle bir ie kalkabilmenin sevinci olabi
lir bu kez. ok istenmi bir ey de olabilir bu gidi, yaplmas ge
reken, can atmakszn, belki istemeksizin de, gerektii iin girii
len bir i de olabilir. Gene de, en azndan "serven"in bir kkrt
cl olabilir, bu da bir sevin biimine dnebilir. "Kopma
eksilme", zamanla glenir. nsann kendine gvenemeyiinin
kaygsyla artk hi ilikisi kalmamtr. imdi duyulan, daha ok,

l 1 l
TEKl METiNLER

daha gl balantlar kurulmu olan dnyann, gerekten geride


brakld, bunun yan sra, dnp bulmann hi de "doal" olma
dnn anlalmasnn verdii kaygdr. Yaama gven azalmak
tadr.
Ancak btn bunlar, bir eyi unutarak sylenmektedir. Bu
kopma, bu eksilme "duygusal" bir olgu deildir. Herhangi bir "ni
teleme, ulamlama" gerektirmeyen bir benlik blndr. Benli
in toplum (ya da kltr) evresi bileeninden koptuunu bilmek
tir; benlik ancak iselletirilebildii kadaryla "tek bana" , "p
lak", "yarm" kalmaktadr. Bu tek banalk, dardan herhangi
bir destek beklenemeyeceini, "kendi kendine" kalnacan bil
mektir. Duruma gre, bu yarlanma geicidir, diini skmakla s
tesinden gelinebilecei umulan ksa sreli bir "snav"dr, ya da,
dnyay benlik ile evrenin karmak etkileimleri iinde "yeni
den" kurmak gerei ile karlalacaktr. Ama, en azndan bir sre
(kestirilemeyecek bir sre) boyunca bu yarmlk kendini fena hal
de duyuracaktr. Snavda baanl olabilme umudu da gerekir (ge
ne bir tr "sevin"), yklmama, kendi kendini srdrebilme gc
de (bu da baka tr bir "sevin"). Kaygy aklamaa kalkmak
gereksiz. Genken "becerir miyim?" diye kayglanrken bile, so
runlarn neler olabileceini bilememenin verdii bir yrek pekli
iyle, en azndan "niye beceremeyeyim" denir. Ama sorunlan ya
am bir yal adam, becerse bile, baarl olsa bile, kopann geri
gelmeyeceini renmi olsa gerek. ok ok, yaamn srekli
sarsntlarndan bir yenisinin daha altndan kalkabileceini uma
bilir. "Yorulup kesilebilir, orackta ylabilirim de," dernei
unutmaz. Herhalde.

27 Mart
Seim dn: Parmama, oyumu kullanm olduumu belli et
mek iin, mrekkep bulatrld. "ok ayp!" Kurul B akan re
tim yesi olduumu, byle sylememem gerektiini dnyor
mu. "Bunu yapan hi ayp bir ey yapm deil ! " Ama "her par
mak bir olmaz," dedi bir kurul yesi, "ya bir daha oy vermee ge-

1 12
SON GNLKLER (1994)

!irseniz . . . " ... "Devlet byle dnm," dedi Bakan. Baka bir
ey dnlebilecei, besbelli, kimsenin aklna gelmiyor. "Ayn
dnyoruz ... " yi ki demiim. tekiler de bu sz beni "yat
trmak" iin kulland. Parmam gsterdim. "Bunu yapmak ok
ayp," dedim. Giderayak bir yrek acs.

2 Nisan
Yrek acs olacak neler kacakm daha ! Kafamn boluundan
sz ediyorum be gnden beri. Bu "boluk" dediimi anlatmak
g. Bir "dingin"lik biimi mi bu? yimser deilim ama lstanbul'
da inanlmayacak lde bir "kyametilik", " felaketilik"le kar
layorum. yle olmamalyd.
Yeilky'de bir "ocukluk yerleri ziyareti ... " Yaplan evler,
okullar, "byklk-genilik" duygusunu bsbtn ortadan kaldr
m. Evimiz harap, kapal. Mustafa Arslantunal ile ok gzel bir
gece: Yemek - giderayak bir enginar.. . Yln ilk, herhalde de son
enginar. Sevda ile ok gldk Mustafa'nn anlattklarna. M. k
yametilerden deil!
"Glgesi Deien Adam" gitgide kafam kurcalyor.
Bunlar yazdktan saatlerce sonra, ayn gnn 1 8 .30'u. New
York'dayz. Yaammn en uzun gn. Bizim saatle 3 Nisan'n
02.00'si, burada saat 6.00. Yaz saatini "ayarlayp" yatacam.
New York'a giri (ABD'ye giri) biraz uratrc; pek de gz
okayc deil. Manhattan, hele ortalar ok baka.

3 Nisan
Museum of Modem Art ok yordu. Ama seviniyorum. Bir mr
boyu bildiim pek ok eserin aslyla karlamak . F. L. Wright
. .

sergisi, sinema afileri (Theda Bara'nn "Cleopatra"s 1 9 1 ?'den,


"Metropolis" inki 1 92 7'den . . . ) Morgan bizi bir in lokantasna g
trd. Niyet kurabiyelerinden bir tanesinin niyetini yuttum. teki
pek i acyd. Drake'in evresini biraz tanr oldum. Ama daha
sabahtan, Paskalya yryn 5. Caddede yle bir grp geer-

1 l3
TEKi METiNLER

ken bile bir eyin farkna varmtm. Midtown'un insan kuatan


ykseklikleri, caddeler sokaklar hi de an geni saylamayaca
halde sokaktaki insan ezmiyor. Gne, pekala, yryen adama
fazlasyla ulayor. entik entik, di di, byk boluklar bra
klm, araya parklar, "limonluk"lar sktrlm (IBM'in bambu
bahesi rnein ... ) Aadan bakldnda ehir kat kat tomruklar
halinde ykseliyor; ktleler dengelenmi. Mimarlk asndan da,
para, birok yerde, gerekten olaanst ilere yol am.

4 Nisan
Sabah Morgan'la konuurken birtakm tarihleri bir trl doru
drst syleyemedim. Zaman kaymas! Birka saat sonra daha
dzgn konuabildim. Ellen Ervin'le buluabildik. Cumartesi g
nnden beri, geleceimi bildiini biliyordum. B amey's'de, bod
rumdaki lokantada bir eyler yendi. Erol'la buluup Guggenheim
mzesine gittik. Burada da, en ok, tandm resimlerle bulu
tum. Robert Morris'in kimi yapt ok ilgin, kimiyse ok yadr
g. .. Akam zeri Ellen, kocas Tom'la birlikte, beni alp gezdirdi;
birtakm yaplann nnde durduk, ya da arabadan inip gezdik.
Grand Central Station, artk evresindeki yaplar ierisinde biraz
boulmu ama ierisi pek grkemli. Oraya inerken bir bakr
fleme ezgisi patlayverdi binann iinde. "Sana," dedi Ellen, g
ltk. Be algc, bir kede, gerekten iyi ald durdu. Biraz
sonra Washington Square'de gezerken bir delikanl tasmal kedi
sini gezdirmee geldi. Kedi yerleri koklayp ilerlerken ocukla
konutuk. Birden bir aacn dibinde, hi de pusuya yatmadan, ke
di bir gvercini dilerinin arasna ald; glkle kuu kurtarabildi
ocuk. Kedi raz olamyordu buna, kusa lecek gibiydi. Kuu l
drmek daha m "insanca" olurdu? Kedili olan bir yana, biz bir
yana. imize dert oldu.
alton's kitabevinde kitabm kayda gemi, bilgisayarda. . .
Ama kitap yoktu. Cafe Loup'daki yemekten sonra Greenwich
Village'da, Manhattan'dan kp yeniden dnerek, gezdirildim.

1 14
SON GNLKLER (1994)

5 Nisan - 1 7 Nisan

pin ucu kat. Epeydir bu kadar skk, bu kadar "hareketli " gn


ler yaamamtm. le, kouturmayla (ama alageldiim
"dev"lerle) dolu geen ocak-ubat-mart aylarnda yolculuun
gerektirdii, gitgide artp sktran ileri yapacam diye bunalp
dururken, hi bilmediim yerlerde ne kadar ok skabileceimi,
ne kadar ok ey yapmak zorunda kalabileceimi pek kestireme
miim. imdiden, 1 2 gnn ayrntlar biribirine kart. Byk
adalar: sal (5 Nisan) ile aramba (6 Nisan). Bana vgler, kitaba
vgler... Talat (Halman / F.A. ), sonra Mary Lee Settle, Anna
Simpson, W. J. Smith. Gneli Gn'le (Gece'yi ngilizceye eviren
I F.A.), Alan Chasse, Les Phillabaum ile pek konuamadm. G.
G. pek "irin" davranmaa alt, nereleri okuyacamz konu
sunda, okumann glkleri zerinde, konutu, gerginlii azalt
maa urat. NYU'da, ilk karlamada Settle biraz "ana" davra
nr gibi oldu, vazgeti. Konumalardan sonra kitap imzalatanlar
arasnda Zerrin de karma kt. Paul Hagman da karmda duru
yordu. Bunca yl sonra ikisini de grmek ayn ayn "heyecanl" ol
du. Paul, her zamanki gibi geip gitti. Mimarolu'yla ei Hona...
Kimi birka, ou birok yln ardndan kp gelenler.
Drake'deki odam en st kattayd. Park Avenue'nun bir para
c (stanbul'un "deniz manzaral" pek ok evi geldi aklma:
Ufak bir deniz eridi, dikdrtgeni, karesi... Murathan'nki gibi
"kartpostal" pencereler ok deil. ..) burnumu cama yaptrnca
grlebiliyordu. Ama odann ii, filmlerde grlen odalar arat
myordu. lk gn yattktan bir saat sonra Erol (Akyava I F.A.) te
lefon etti, uyumakta olduumu anlar anlamaz da "yarn arann"
diye kapadyd.
S al sabah biraz gezdim otelin evresinde, pabu aldm. Y
ryerek grdm New York, Park Avenue-56. Sokak kava
ile Times Square aras oldu. Rockefeller Center'dan geerek. ..
Anlar ...
NYU'da "siz kendinizi evirmez misiniz?" sorusunu yantlar-

1 1 5
TEK1 METiNLER

ken "I owe myself to Turkish" (Ben kendimi Trkeye borlu


yum. I F.A.) diye bitirdim. Bereket, dil devrimine deinilir gibi
olunduysa da hemen vazgeildi . Tepkimi ok mu belli ettim? Ya
da uygun mu grmediler? Byle bir tartmaya girmek zorunda
kalmadm iin sevindim. Buna yakn bir soruyu George Mason
niversitesinde sordular, rahat rahat konutum; anlattm da san
nn (7 Nisan).
6 Nisan gn Zerrin'le Erol geldiler. Sinemaya gitmekten
vazgemitim zaten. Trump Tower'da oturduk.
Akam sylevler balamadan Ertegn'le tantk. Sylevler
pek "ustaca"yd. Sonunda benim de bir eyler sylemem gerekti.
Hazrlkszdm. Birka szle yetindim. mza fasl bittiinde ko
nuklarn ou gitmiti. nal Batu ile ei, Konsolos Yusuf Barlu,
NYU'da karlatm bir-iki kii... Sonunda kimi Mobil'den, kimi
de LSU Press'den diye belleyebildim. UN Plaza'mn 29. katnda
Noro gene konutu. Bana btn Pegasus dizisini armaan etti, ar
dndan zel armaan geldi. Taban verdim. Ne olduunu zaten
bilir gibiydi aarken. Zavall Can, bunlarn da, ben stanbul'dan
gidip alasya (ilk dnlen) ya da ben Ankara'ya dnp "yolla
yn" diyesiye (sonradan dnlen) bekiliini stlendi. Dnte
Gneli Gn, Tzn'e selamlann iletmemi istedi, stanbul'da ge
irdii gnler zerine bir daha konutu. Sonra bir daha grme
dik. Can'dan iittiime gre perembe sabah biz kahvalt eder
ken arkamzda otururmu.
New York'a dnte epey insanla grmem gerekecek. ar
amba gecesi yemekte Julie Morgan'la bir gece nce balad
mz konumalar srdrdk. Washington'da da yanna oturtmala
r iyi oldu .
Perembe (7 Nisan) Alan Chevre'le ahbapl ilerlettik. Ca
pon yemei. Mike M., kitabn sevdi. Alan da. George Mason'da
ki konumadan sonra Erik diye bir felsefe rencisi geldi konu
tu. "Yazacam size," dedi. Alan'n evine gittik, ay yapt ei. Ne
kadar yumuak iki insan. Limuzinin srcs gzel yzl, am
yarmas kalpl bir olan. imanlk hastalan (demek gerekiyor)
New York'da ok daha az gibi grnyordu. Washington'da g-

l 1 6
SON GNLKLER (1994)

pegndz koanlarn iki kat kadar (herhalde !) iman kt kar


ma.

Washington (8 Nisan)- nce Jeffrey Staggs'le konutuk. Ga


zetede sal gn kacakm yaz. . . Kendimi sokaa attm. Yr
dm. Pabu ayam vurdu. Ankara'y ok anmsatan bir hava.
Afrika Sanatlar Mzesi.
Cumartesi (9 Nisan) Kitabevinde tantlmam: "He's, as you
can se, at the peak of civilization . . . " ("Grdnz gibi, kendisi
medeniliin doruunda. ") Konumalardan sonra iki Trk dinleyi
cinin alnganl; "Durun, bunu soracam kendisine," dedim. Pot
krdnn farkna m vard? Alan da biraz drteledi benim "do
rultumda". Kadncaz ii btnyle kiiselletirip, grnme,
davranma balad. "Didn't you expect me to look like this?"
(Byle grneceimi beklemiyor muydunuz?) dedim, glerek.
Sannn anlad. Gaby iin nasl bir kitap alaym diye dantm.
Syledi, armaan da etti.

Akam "My Queen Body". Tim Miller iyi oyuncu. Tiyatro


"yaants" olarak da ilk, belki de son kez greceim bir ey. Ama
keke metin biraz daha " yaz" deeri tasayd. inden geldii gi
bi sylemek, en iyi niyetli olunduunda bile, yetmiyor besbelli.
Elbette, plakln bylesine " doal"lamas seyirci iin de,
oyuncu iin de, byk bir "ileri"leme. Devletin yardm-destek pa
rasn ekmi olmas da artc deil. Bizim amzdan enine bo
yuna dnlecek bir olgu.
Library of Congress konumas. iir yazp yazmadm so
ran (Rus asll?) yalca adam, iir okumam, piyano almam is
tedi, Rusa bilip bilmediimi sordu. "Davlumbaz" "yeni" Trke
sanan Trk dinleyicim... Tanju Akerson VOA (Voice of America)
iin konuturdu. Le Mistral'de yemek. Bir "UPS'ciler toplant
s"nn grlts. T. Treadway biraz hzl ama ok gzel okudu .
"Yazacam size," dedi ( 1 Nisan).
Sal ( 1 2 Nisan), Washington'un siyasal arln tayan bir
kalabalkla karma kt. Folger Shakespeare Library ok ilgin
bir yap. Cumartesi gecesi yangn km tiyatroda. Yasak i-

l 1 7
TEKi METiNLER

nendi, gsterdiler oray. 16., 17. yzyllarda stanbul, sumamelere


geen enlikler, Shakespeare zerine elenceli ykler deito
ku edildi. Bu kez konumaya hazrlkl girimeliydim. Mobil'in,
N. Kandemir'in, LSU Press'in sylevlerinden sonra sra bana gel
di. NY'da sylediimden biraz daha iyi syledim bu kez. "Hazr
lk", dnce asndan yaplmt. Yemekte, bir daha konuma
lar, hediyeler. Bir an bunaldm. R. Smith'le konuma (hilik); es
ki bykeli Mc Glore bana Ankara'da geirdiim ilk yl anm
satt. O srada ne kadar sz edilirmi ! O da iki roman yazm.
Yazmayan yok ki !
1 3 'nde New Orleans'a getim. Can ayrld. Geri Andy Hor
tok karlamt beni, saolsun ! Ama otelde deme konusunda
sorulan soruya ancak ertesi sabah, Mike'la konutuktan sonra ya
nt bulabildim. O gece biraz tedirgindim dorusu. Bahadr geldi,
buldu beni. Mona Lisa'ya gtrd. ok candan davrandlar. Fat
ma cuma sabah kahvaltya ard; cumartesi sabah da Bahadr,
anas babasyla birlikte Lafitte parkna gtrd. Sincaplar, kular
vard; timsah gremedim.
9'unda Tim Miller'n "My Queen Body" gsterisinde dikkati
mi eken, seyircilerin grltl glleri, buna karlk en ufak
bir aknlk, yadrgama sesi, sl karmamalar olmutu. New
Orleans'da gay-life karsnda da, btn trevleri ya da serpintile
ri karsnda da, ayn almlk gsteriliyor. Fransz Mahalle
si'nin bir ucunda kalyor olmam ok iyi; ehrin en ilgin bir yerin
den geiyorum nereye gitsem. Richard Johnson'un gezdirdii
baheli evlerin gzellii, aalarn gzellii . . .
Emel Mise beni, Bahadr, Suna, Hulusi ile birlikte ard (2 1
Nisan). Daha dorusu, arsn onlar araclyla iletti. Pek akl
erdiremedim. ok ho davrandlar, yemee gtrldk. Yemekte
Dr. Mise bir tuhaf davrand (m? Bilemiyorum ama davrannda
bir saldrganlk vard diye dnyorum). nce slamclar, ardn
dan Krtler, ardndan Babakan zerine sorular. lkinde dnd
m dile getirmee altm; ikincisinde "bu sorun, gerekte
ayn sorundur," diyerek saydm: "Yldrma eylemleri, lkenin her
yerindeki Krt topluluklar arasnda grlen iktisadi farklar, ba-

1 1 8
SON GNLKLER (1994)

msz bir devlet kurulmas istei . . . " "Bar salamak iin veri
verin gitsin" grn dile getirdi. Bunun dayatlmasnn zm
saylmas tuhaf olurdu; ayn durumu rnein Fransa, ngiltere,
ABD kabul ederler miydi "bar iin"? (Korsikallar, rlandalilar,
Kzlderililer iin bamsz devlet isteklerini biz de destekler
miydik? Merak ederim.) "Louisiana'y bize verirlermi . . . " grgn
m getim. iller'i sorunca "bu kadar siyasal eilimli olduumu
nereden karyorsunuz?" dedim. Ardndan dndm de
syledim ama, skldm da belli ettim. Adam, "laf atan adam"
haliyle Suna'ya, srarla, beni nereye gtrmeleri "gerektiini"
syledi. Ben "gerekmez," dedim. Suna'y evine brak.tk; sonra
Hulusi, adamn syledii yerler " gay blgedeydi," dedi, ne de
mek olduunu da bana aklamak gereini duydu. Ayrldk. Mi
se'lar zaten ayrlp gitmilerdi lokantann nnde. Hulusi bu srar
anlamamt. Adam neden bu kadar bindi dalma? Neden saldr
mak ister gibi davrand? Ben mi yanlyorum? Tatsz bir i oldu.
Ertesi gn (22 Nisan) Dr. Gngr Erolu ile uzun sre otur
duk, konutuk. Resimler ekti(rdi). Beni konuk etmei nerdi.
Bir eyler yazdrmak. istedi: Ya syleyeceklerini kullanacam
bir metin, olmaynca da, kendi yksn yazmam. ..
Tuhaflk burada da srd ama saldrganlk yoktu. Ben, hata,
baz eyleri anlayamyorum.
1 7 Nisan, Hulusi ile Audubon Park'a gittik. Gerekten gzel.
Bir ara, gne biraz alalrken, kularn kopard kyamet. K
pekler. Sincaplar!
Ttn soruturmasnda soruturucularn ylgy amalayan
anlamsz, hyarca sorulan ("Her yl ABD'de ka kii ttn itii
iin lyor?"). Bir Mc Carthy havas. 22 Nisan gn Times. Pica
yenne'da da ayn ey syleniyordu. Bu tkr tkr yaam sarsmak
iin arada bir yaratma gereini duyduklar "Dman" . Bu kez
"Dman", ttn oluyor.
S Nisan gn Staggs'le konutuktan sonra Mzelere doru
yrrken tatil gn de, saati de, olmad halde grdm jog
ging'ciler ordusu. Turistler antlarn nnde toplarken Was
hington'lulann bir yans da kouyordu.

1 19
TEKi METiNLER

Folger Shakespeare'deki gece, bir ngiliz yle konutu: "Ge


ce'yi okurken anlatcnn deimesi beni artt, sonra ok sarst,
altmdan yer ekilir gibi oldu. O zaman anladm ki, anlattnz
dnyada insanlarn somut biimde duyduklar bir eyin yaznsal
edeerini ortaya koyuyorsunuz kitapta. Bunu ok iyi, ta iimden
duydum."
Loyola (N.O)'daki konumadan sonra da bir Arap renci ya
nma geldi, "Anlattnz dnyay ok iyi biliyorum, ok iyi du
yuyorum," dedi.
Batan Rouge'da ( 1 9 Nisan) Trk rencilerin ilgisi. Blose'la
eitli konumalar. 20'sinde New Orleans'a dn; yemek (Gu
co's), kahve (Kaldi's) konumalar. "Niye herkes siyasi tarafn
ele alyor?"
"Bir yorum biimi yaylyor," dedim. "Oysa bireyin parala
n, bireyin serveni olarak da dnlebilir... " Elbette ! Daha
baka eyler de sylenebilir. Ama imdi bu yol alm oldu. Blo
se birok eyi iyi anlyor.

23 Nisan Chicago. Artin-Heriberto. Dilerim hep yle olurlar.


Rzgarl ehir: Srekli bir inilti binalann arasnda, ya da srekli
bir frtna. Bu gl zerinde ne gler topluyor. Grnm ok de
iken. Sulann rengi oynayp duruyor. 23' serin bir bahar gn
gl kysnda, ehir ii biraz daha scak. Ardndan boucu scak.
Ardndan k (28 Nisan): Yamur, azgn bir yel, buz gibi souk.
lndiana'nn bacalar, duman gzkyordu dn (27). Bugnse k
y bile (pusun iinde?) grnmyor. Taksiye bindik; src Ka
radal Hamid Bajramovic. Gzleri uuk mavi, ensesi ok gzel,
trnaklarm yedi bir-iki kez. Sava balamadan kam, niversi
tede okuyormu orada; imdi yalnz srclk ediyor. Rizzoli ile
Unabridge'de ikier kitap imzaladm. mzalatan grevliler ho in
sanlard. kier kitap! "Autographed copies" ! Mzenin parasz gi
ri gnnde saatlerce gezdim . Contemporary Art kapalyd. Mic
higan, Wabask, State Ave. arnland. Bugn radyo konumasna
gidiyorum. 25'inde University of Chicago'da konuma (Turkish
Circle) ardndan Capon yemei. Sklmadm ama ne ok gerilmi-

1 20
SON GNLKLER (1994)

im ! Bu ocuklar, hem kopuyorlar (ok doal) hem raz olamayp


buraya da katlmaz gibi yayorlar sanki. Ama doru mu bu dedi
im? Bilemiyorum.
Hava buz gibi. Gln sulan kabarm. Kyda birok iskele,
rhtm sular altnda; kocaman kocaman dalgalar gelip paralan
yor kyda. Renk boz; kynn seilemedii yerler var pencereden
baknca. Michigan A venue'da baktm, gkdelenlerin ounun te
pesi bulutlarn altnda yitmi; yok !
Chicago'da, en yeni binalar dnda, New York'un "ferahl"
dediim eyi yapan zellik yok. Btn yaplar, tepeden dibe,
prizmalar halinde yan yana sralanm; kahverengine dnm
krmz tula da az i karartc deil. Bu adan bakldkta, Sears
Building ile birka yap daha grnm bir parack olsun hafif
letiriyor. Michigan-Wabash-State caddelerinin "orta yeri" pek
gzel ama Palmer House Hilton'dan baka yerde "restoran" bula
madm. Kryatyna: Caf (Croissant and Co.) dnda da oturacak
yer. .. Broadway, bu adan daha iyi.
Artin'lerin tanaca yeri grdm. 14. kattan katl bir evin
st katna "inmek" byk bir deiiklik olacaa benzer.
King Crab'de patronun ranl olduu ortaya kt. Epey ene
alnd. Oradan knca Artin, Manhandler'i gstermek istedi. Bir
1 0- 1 5 dakika kaldk. B ildik bir havay yeniden grdm: Belirsiz
beklentilerin hzn, yalnzln blmek (gidermek) isteyenle
rin bekleyii (bir ey yaplmyor ama ne beklendiini de kimse
bilmiyor gibi...) Herhalde, orada da, son saatin bir ey getirmesi,
ya da oradakiler arasnda ufak bir "tansk" olumas beklenecek
tir. Ama videoda "pomo" gsterisi daha dndrc: Bu filmler
genellikle eitlii, karlkll deil, bir yanl gaddarl kam
lar gibi. mdi, bunu izleyen adam, oradan karken saldrganl
kamlanm olarak kacak, "doal" tutumu bu olmasa bile, bir
g gsterisine kalkabilecektir. Hznle bir araya gelince bu tu
tum neler "verebilir" geici bir iliki srasnda?
Aynca, hzn, sanki pek ok insann temel "durum"u ... H
znl bir yaam m Amerikallarnki? Ne demek istiyorum? New
Orleans'da bile cuma-cumartesi gecelerinin curcunas iinde h-

121
TEKl METiNLER

zn buldum sanki. Gece giysileriyle, ellerinde bira tenekeleriyle


gezenler bile sanki hzn iindeydi. Hzn benim grdm bir
ey miydi? Duyduum bir ey miydi?
Contemporary Art kapalyd. Science & Industry'yi ancak alt
katnda, yle bir dolanarak gezebildik ge gittiimiz iin.

Mays

Dn Portland'e gelirken, bir ara yerde kocaman bir ylan ba


boyun resmi grdm. Bo, boz bir corafyada ufarak bir yerleim
blgesi mi? Roma mozaiklerinde grebileceim bir "yap" ieri
sinde gzyle, diliyle, kahverengi ile yeilin yer yer deien bas
knhyla bir ylan. Gz, bir rman ortasndaki bir ada olabilir
di. Pullar, tarla...
Mt. Hood'un yanndan gemek, pencereden bu doruu gre
bilmek ilginti. Kar btnn kaplam durumdayd.
Bugn lker'in (Gkberk) iki arkadana gittik. Pasta-tatl
gn. Ormann iinde yaamak, trl bitkinin kurduu dengeye
uymak . . . Bizim baheler, bakml olunca, daha az eit, daha b
yk dzen gsterir. "ngiliz Bahesi" burada belki bir gelenek.
Ama orman, ormann ardndan da Reed College'a ulamak, garip
bir ey duyurdu bana. Dn, "bayram-enlik" artklarndan biri de,
maviye boyanm kzl erkekli plaklard. Mavi, gvdenin st
yann deiik llerde kaplyordu.
"Philadelphia"da ok gzel birka sahne vard. Dava, herhan
gi bir "adalet" filmi olabilirdi - "Hollywood usul" ... Ama o eit
eyin alabildii duygusu da var, ele alnann nemi dnln
ce. Sinema, bir mahalle sinemas. 7.40 pazar akam. Birka se
yirci. Ben ktmda salonda kimse kalmamt.
Chicago'daki mze gezintisinde balayan tedirginlik: Nedir
sanki bu "kltr" abasndan kalacak olan? Kalan deildir tek ba
na nemli olan. Yaanp yiten de bir o kadar ilev tayor. Ama
kalan, tarih, bilgi asndan ok nemli. yi de, kalan nasl seili
yor, kalyor? Anlam ne? Anlam amzda (belki) gitgide azal
myor mu? Mze bir konserve kutusu, haftann 6 gn ak, gelen

1 22
SON GNLKLER (1 994)

geliyor, gryor. Eninde sonunda bir belge; her belge gibi, ok


nemli olabilir: leti olarak, onu alacak birileri bulunduka, ama
daha nemlisi, onu eitli dzeylerde yorumlayabilecek alclar
ktka. Her yal gibi "umutsuzluk"/"ilgisizlik" dnemine mi gi
riyorum? "Routine"le ayakta durabilenlerden olabilsem bile?
Yoksa yeni bir an banda olduumuza gre, oluacak bir d
zenin (?) ("dzen" derken ne/nasl dnyorum?) imdilik an
cak sezilebilir olmasna kendimi altrmak m gerekiyor?

3 Mays

Amerika'da aydnlar, genellikle, bir eye yeni gzlerle bakma ge


reini grdklerinde btn gleriyle urap bunu baarabiliyor
gibi. Aznlklar karsndaki tutumlarnda genel kanlar deitir
mekte baarl olmu gibiler, bu etkinlii de srdryorlar, "yeni"
gr savunanlar gitgide artyor sanki. Bir tutarlk tutkusu iin
de gibiler. Bunun "tutku" oluunda bir gariplik yok mu?
Heyecanl insanlar. "Genlik"leri de bunda ok yer tutuyor.
Gelgelelim, ttn kullanan aznlk karsnda, kzlderililerin du
rumu konusunda tutumlarnn gereini dnmez gibiler. Ttn,
Mc Carthy'ci yntemlerle ktlenirken, ya da kzlderililerin ad
n bile neredeyse anmazken "aznlk"tan hi sz etmemi oluyor
lar, bu da kendilerine yetiyor (mu?). "Giyim devrimi" kentsoylu
saylan bir kl saygnln koulu olmaktan kard. Ama o tr
giyim ortadan kalkmad gibi, ben yatakilerden ok genler ara
snda yle giyim yelendii halde, partallm, pejmrdeliin ne
kadar yaygn, ne kadar da yaptrm gc kazanm olduu, "ra
hat" giyimin ne kadar "niforma" haline geldii kimsenin dikka
tini ekmiyor, kimseyi rahatsz etmiyor mu?
Cannon Beach, Byk Okyanus, martlar, kpekler, karaba
taklar, insanlar, yamur, denizin iinde sivrilen "kayalar" . . . Hah!
Eski da doruu artklar. Haystack dedikleri yosunla rtl, ze
rinde iek gibi duran, benek benek martlar.

1 23
TEKi METiNLER

4 Mays Reed'deki konuma-okuma. vg dolu szler. Jane


ok ilgin bir kiilik: ocuk yan ile okumu ve yazar yan garip
bir denge iinde. Bir de "sessiz, arada bir not tutan, ayn duran"
bir kadn. Bir daha grnmedi. Willamette kysnda yemek. Ot
tomar Rudolf: "Konuan kii". Dinliyor da. Ama ne kadar kolay
konuuyor!

5 Mays John'la ehir. Bu bahe iindeki evler ehrinin ger


ek ehir olarak grnd tek yer: Downtown. ok konutuk; il
ginti konutuklarmz. Akam "piknik", ardndan gerekleeme
yen (gsterecek ocuk gelmedii iin) film gsterisi. Byk/Zaika
sorunu iimi yiyor.

7 Mays Columbia boyu gezinti. Ykseklik, avlanlar, rk


tc olacak lde. Kar kydaki (Washington'daki) dalar daha
m gen? Mt. Hood grkemli. (u anda sarslan bir uakta, Chica
go'ya yaklarken yazyorum bunlar.) Adalar, rman ortasnda;
yer yer bir dan bir parasnn yaknlarda (?) gm olduunu
grmek. .. Su iten ie kemiriyor bu kayalar, dalarda kar eriyor,
szyor, dklyor. Grkem, byklk. Ama her eyden nemli
si, aa! Byle bir aalar topluluunu ilk kez gryorum. Ak
lmda kalan, syleyeceim, aa ! Portland'e dndkten sonra
anta topladm bugne. Ama Gorge Hotel'in havas (lker'in de
yiiyle bir fin de siecle . . . ) belki biraz yleydi. Ancak "Thomas
Mann" deil de "Tommy Mann" olmas gerektiine karar verdik
John'la buradaki "hava"nn. Yzyl ba, 30'lar, bugn, tuhaf bi
imde karm bu otelde. Bir olanla bir kz da gitar alp ark
syitiyorlard.
Bu sabah neleri unuttuumu grdke skldm. antalara
glkle sdrdm. lker'le Nabokov zerine konutuk, sonra
nereden tutturdumsa, "tannma"nn eitlemelerini yaptm, niye
bana bu kadar kar, yazara bu kadar aldrsz bir basn? sorusu
nu sordum. Fsun'la, Mustafa'yla konumalar yapmam belki ok
gerekli, ok nemli olacak. "Tanma" denemesini, kesinlikle ya
zp bitirmeli bu yaz.

1 24
SON GNLKLER (1994)

1 3 Temmuz

Hanidir rahatszdm; baya rahatszdm. Umduum, bu uzun


yolculuun sonunda evime, dzenime dnnce, bu rahatszln
da gemesiydi. Ankara'ya ertesi gn uacaktm. William Jay
Smith'lerde son bir akam yemei pek yorucu grnmemiti.
"Romanc Diane Johnson da gelecek," dediler vardmda. "Gi
derayak bir tanma daha... " dedim iimden. Ne kadar yorgun
dmtm bu karlkl "memnun oldum! "larn ertesizliinden.
Sonja Smith, yemein balarnda, daha nce de dile getirdii
bir dnceyi savundu: " ngilizce, Avrupa'nn dili olacak." A vru
pa, bir birlik olarak ortak dil diye ngilizceyi benimseyecek. Pa
ris'in gbeine yakn bir evde, bir Franszn bu dncesine Ame
rikal ei ile Amerikal konuu pek katlmyor sanki. Trk konuk
dinlemekle yetiniyor. "Ben taral bir kzdm. Taralym hala, "
diyordu S.S. az nce. "Franszca, Almanca, elbette byk diller
olarak kalr ama ortak dil ngilizce olacak. ocuklarm da, torun
larm da Franszca bilirler ama ortak dil ngilizcenin dnyasnda
yaayacaklar... " imden glyorum; "biz hanidir gaynresmi res
mi dilimizi setik zaten ... " Franszlar arasnda, ngilizcenin -
bizdeki gibi- babo yazlndan tedirgin olanlar az deil. Ama
"dil, her eyden nce bir iletiim aracdr" diye kestirip atanlar da
az deil. Avrupa iin "ortak dil" eski bir kurum. imdi ayn ey
mi yaanacak, baka trls m?
Diane Johnson, Hollandal Cees Nooteboom'dan birka kez
iittiini syledii bir sz aktaryor; Nooteboom, "ne yazk ki Fe
lemenke yazyorum; ngilizce yazsaydm daha ok tannrdm,"
diyesiymi.
Amerikallar bunu doru bulur gibi. Trk itiraz ediyor. "Ya
zar her eyden nce kendi dili karsnda sorum tar. Her eyden
nce kendi kltr ierisinde retir reteceini. Hibir kltr ih
ra edilmek iin retilmez. Daha sonra ihra edilse bile."
Oysa Amerikallar, ngilizcenin deiik dillere bal yazar
larca kullanlmasna kar kmak niyetinde deiller. Bilinegelen

125
TEKi METiNLER

rnekler sralanyor: Conrad, Blixen, kimi zaman da eliak dav


ranlarak Kafka, Rilke bu durumlarda hemen dillerin ucuna gelir.
Yazarn seimine elbet karamam ama bu yolculuun ban
da New York niversitesinde, baka bir dilde yaz yazmay d
np dnmediim sorulduunda da buna benzer eyler syle
mitim. Yazlarmn evirisi konusunda, bildiim dillerde, elim
den gelen titizlii de gsteririm, ama i, Trkesini yazmaktr,
syleyeceimi Trkeye syletmektir; bakalarnn zaten iledii
bir yabanc dile "katk" da bulunmak deil.
Bu tutumum oradakileri pek etkilemiyor. alacak bir ey
yok. Onlar iin genel bir sorun sz konusu deil. Kendi dilleriyle
bir yabanc dil kar karya geldiinde, elbette kendi dillerinden
yana olacaklar. Nooteboom Felemenke yazd iin yerinmi
midir bilemem, kendisiyle tantmda sorann. evrilip baka
bir dilde okunmak benim de houma gidebilir; ama tannma, da
ha dorusu ok daha geni bir okur kalabalnca tannma uru
na, Trkeyi ilemekten vazgemek kafamn alabilecei bir ey
deil.
Diane Johnson'un kitabnn banda Paul Bowles'dan bir aln
t; gezmen ile yolcu arasnda yle bir aynn gzetiyor: gezmen
kendi uygarlyla yetinir; yolcu ise karlatrmalar yapar, kendi
ne aykr olana taklr. nemli olan, bana sorarsanz, gezmen ile
yolcunun tanmlar deil (bunlar geniletilebilir, daraltlabilir, de
itirilebilir), yabanc gzn zerinde durulmasdr. Herkes iin
kendi dili kat bir veridir. Yzyllar boyunca yazlp sylenenlerle
yaratlm olduu unutulur. Dilin srekli ileniinin, yani deiti
riliinin, iletiimin ta kendisi olduu unutulur. Dilin olanaklar i
lendike dilin syleyebildiklerinin de artmas bo bir laf deildir.
Sras geldiinde, bir dilin gerekletirilmi olanaklarnn onu ne
kadar "zengin, esnek" kld bir vg havas ierisinde sylenir
ken, bunun neler pahasna ulalm bir durum olduu nedense es
geilir. Bir dilin ancak ilenmekle bu hale getirilebilecei es gei
lir. Her dil iin sz konusu deil midir bu? Trkenin snrlarn
geniletmek (belki de geriletmek demek daha doru olacaktr)
iin Trke yazyorum dediim zaman bu szm yanl anlayp

1 26
SON GONLOKLER (1994)

"Trkenin snrlarn ortaya koymak istediimi" sanan tek kii


nin anadili ngilizce olan bir kii olmas tuhaf deil mi?
yle diyorum ama, belki de o kadar tuhaf deil; nk enin
de sonunda herkesin elindeki lt, kendi dilidir ne de olsa. Aca
ba biz, Trke konuanlar, kendi dilimizi ana veri olarak grmek
ten niye bu kadar kolay vazgeebiliyoruz? Bakalar baka dille
rin farkna ancak kendi dilleri ierisinden varabilirken, biz niye
baka dillerin bu kadar ok farkndayz? Yanlyor olmak isterim,
ama byle bir farkndalk varsa bizde, nedendir acaba?

1 27
AYNA I SILA (Notlar)

1 . Elime bir kalem veriyorlar, "dorudur, yle oldu" diyerek


imzalamam istiyorlar. Elimi ekinerek, rkerek, ekiyorum.
"Yazmam yok benim," diyorum. Glyorlar. Elimi eziyorlar.
2. Akbabalar konup kalkyor sabah sisinin iinde. Tatlms,
dayanlmaz bir koku iimde, dmda. Paralanm gvdeler, yer
yer hala taze gibi duran kanlar gryorum evremde. Sis kprda
dka, uzakta bir karart. Koruluk orada olsa gerek. Kalkmam,
dorulabilmem, dizlerimin zerinde durabilmem, saatler sryor.
Sa yanmda bir yerler zonkluyor.
3. Koruluun nndeyken bir ey arpp sarsyor beni, d
yorum. Bamda biri, "Bilemedim kardeim," diyerek dvn
yor. "Zaten lm deil miydim?" demek istiyorum ama iitmi
yor galiba. zerime kapanyor.
4. Sisin iinden birtakm kitap resimleri, naklar silik, renk
leri soluk birtakm betiler kar gibi oluyor, bir an tanr gibiyim
bu grdklerimi, ama soluk almamla birlikte sis rtyor her yeri
yeniden. Birini tanmadm halde hep bilir gibiyim; benim o
adam. Ama tekilerin yeri, kl, klnn rengi deiip durur
ken, ben, o adam, sanki hep imdiki halim. Yalnz stm bam
yrtk, kirli, kanl deil.

5. B ir amcam vard, dostlarm, dman olduklarm ... Bana

1 28
AYNA I SILA (Norlar)

dman olduklarn syledikleri, bana dostlarm olduklarn sy


leyen . . . Kann vard, bir yerlerde. .. Bir ocuk, bir oul, bir olum
da vard galiba. Uzakta, belki pek yaknda da... Sevdiim biri var
d. . . Sanki... Kimdi o? Nerede imdi? Ben neredeyim? Bu yaban
clar, dostlarm myd?
6. Gzel konuurdu o adamlar. Hibirinin yannda kalama
dm galiba . .. Yola derken umduum, bir durak tede bulaca
m sandm, ne kadar daha gzeldi her eyden ! . ..
7. "ldrlme"yi beklemek. . .
8. Odama, ilanclann imdi ok kulland, istediim zaman
deitirebileceim, bir "ehir fotoraflan" dzenei kurdurdum.
alma masamdan baka bir ey brakmadm odamda. Masa,
koltuk, p sepeti. Bir zamanlar bu dner koltuk en byk lk
smd. imdi ok gzel aydnlatlm byk ehrin iinde otu
rup penceremden bu ehirleri grdm dlyorum. Paris, Ro
ma, Berlin ...
9. B i r gn dmeye basacam. Btn gen prizmalar dne
cek, ama ne ehirden birinin iinde olacam ne de karma e
hirlerimden birinde. Prizmalarn hepsi dnd halde, hi bilme
diim, hi grmediim bir ehir kacak karma. Kimsenin de ta
nmad bir ehir olacak bu.
1 0. Aramaa kacam. nce kitaplarda, sonra dnyada. Bir
sabah, bir eski klann, bir zelgenin, bir yann duvaryla snrla
d bir sokakta bir aynacnn dkkanndaki aynalara bakarken
kendi kendimi grp gleceim ac ac. Ama aynalarda, arkam
da, aradm ehir paralarn greceim Arkama bakmamam ge
rektiini bildiim halde, bakacam. Bir adam, glerek, tabanca
sn kaldracak, ate edip alnmdan vuracak beni.
1 1 . "Yann Paris'e gidiyorum. Haber vereyim dedim," diye
edilen telefon, ondan son iittiim szler oldu.
1 2 . Mmtaz Bey, bir akam, ok eski bir gelenei srdrdk
lerini dnd orta yal Trkologlarla gen rencilerinin ra-

1 29
TEK METiNLER

kl, talamal, nazireli bir toplantda ne kadar elendiklerine ba


kp, uzun uzun dnecektir.

* * *

(Bilge Karasu'nun Ayna/Sla iin kaydettii oniki "not" bir defterde top
lanmt. B undan sonrakileri ; oraya buraya, kk klit paralarna, takvim
yapra arkalarna vb. karalad notlar arasndan ben seip numaralayarak s
ralyorum. F.A.)

1 3. lmekte olan biri karsnda, "yapmamz gerekenler"i d


nmek . . .
"Uyan" karsnda bitim'i dnmek. lmekte olan artk ba
ka yerdedir ama onu anlayamayz. ini bitirmi gibi grrz onu.
Tasanlann bilmeyiz ou zaman. Sra bize ne zaman gelecek?
Bilmediimiz iin "somut" bir telaa deriz.
Ben "her ey elimden kayor" ile "yapmam gerek"ler arasn
da gitgide daha ok bocalamyor muyum?
14. Bir yaam, hibir krntsnn yitmesine gnl raz olma
dan geirmek ... Yani her eyi kayda geirmek; birilerinin, gn
geldiinde -gelirse- bu knntlan bulup bakalarna da gsterece
ini umarak . . . Ya da herkesin yaam, her eyin "yaam" gibi bi
zimkinin de, olsa olsa, bir " sreklilik" izlei dnda bakalar
iin pek snrl bir anlam tayabileceini bilerek en nemli bul
duunu ortaya koymaa, "tutturmaa" almak. Bildii, yapabil
diini bildii eyle yetinmek...
1 5. B akalarnda eletirdiimiz, kimi zaman da, kendimizde
eletirecek kadar bilincine varmadmz kendi ze1liklerimiz de
il midir?
1 6. "Bir sabah uyandmda," diye anlatmt bir gn, "dn
yada yapayalnz kalmm gibi bir duygu iinde buldum kendimi.
Ho gibiydi bir yandan. te yanyla ise rkn ! "

1 30
AYNA I SllA (Notlar)

1 7. Bir sabah kalktmda, yamur yayordu. Kar artklar


vard setteki evin duvar dibinde. Birden, insanlarn, bana haber
vermeden, beni armadan ekilip gittii, topluca bu ehri brak
t duygusuna kapldm. ou arabalarn brakmt. Baka
aralara binip gitmi olsalar gerekti. Eya tama irketinin koca
kamyonu mavi kapallyla baka mahalleye gecek birinin ka
ps nnde kalakalmt. Yalnzdm bu koca mahallede. t k
mad iin de ehrin br taraflarnda birileri var m yok mu ka
rar veremiyordum. Sonra kedim pencerenin kenarna oturdu. Ben
varken onda herhangi bir yalnzlk duygusu oluamazd. Benim
iin de o vard yalnz. ok sonra, uzaklarda bir araba grlts ...
Sona kalan m gidiyordu?
1 8. Okulda, elmalarla armutlar toplayamayacamz ret
milerdi. Ama yazarla yazan karlatrma da okulda rettiler.
Balklarn hepsini ayn biimde piiremeyeceimizi ise, hi
retmediler.
19. "Her ey her eyin, her ad her adn yerini tutabilir" lgn
l iindeyiz...
20. "Birtakm kurallara uyarak yaamak ok gzel de, yaa
mn yerini kurallara brakmak, sk ilenmi bir cinayettir, tarihe
bakarsak... " demiti bir gn ...
2 l . Her kitabn kendileri iin yazldn sanan, smarlad
halde kendi istedii gibi olmayan bir malla karlam mark
bir adamn sinirleniini, krgnln gsteren insanlar. ..
22. Anlalan hep kendine uygun decek bir lm aram
durmu. . .
23. Baharn leylak kokusu demek olduunu unutmutum.
Yzme arpan esintiyle ka yllk bir uykudan uyandm ki?
24. Tasarladklarn gerekletirdiklerini syleyenler d g
c kt kiiler olsalar gerek ... Nesneyle, zdekle kar karya gel
mek servenini yaamyorlar, ya da daha kts, yaadklarnn
farkna varmyorlar.

1 3 1
TEKi METiNLER

25. Arkasnda ehri grd zaman kendi yz de, bildiini


sand yz de deiebilir imdi. "Gerek yzm m bu? Yoksa
aradn sonunda bulmu bir insann yz m? Snyorum, ayna
daki benim, evet, ama bu yz? ... lm burada bulmal beni her
halde. . . "

26. ehir dekorlarnn kmltszlna karlk, arada bir, k


mlt-grlt-kalabalk, kendini bir film seyreder sanmak: Olma
yann yaan.

27. Sevgi, dostluk, arkadalk, ak, adn nasl koyarsak koya


lm, onu bir baka insanla bir birlik kuruntusuna, dne, duygu
suna gtren duygu, karsndakini hep "gzelletirdii" iin, ei
ni dostunu, sevgililerini istedii gibi grmekten kurtulmas hep
bir sre gerektirmitir diye dndmd uzun sre. Yanldm
anladm bu son zamanlarda. Onlar "grmyor" deildi. Ama
grdn bekletiyordu bu kyda. Bu beklettiklerinin sabrn ta
rd bir gn, onlarn "hata"lannn geici deil yaplarnn gere
i olduunu anlad, daha dorusu kabul ettii gn, biriktirdikle
rini sylemee, belli etmee balyordu. "Sabrm yanl bir tu
tum," dedi bir gn, "yeni anlamadm. Ama bu huyumdan vazge
emedim bir trl. Belki bir ballk al demek doru olur bu
tutumuma. Soumak dediimizde bir tuhaflk yok. Ama ballk
srecinin yaanmas yerine, dle d krkl arasnda srdrl
mesi tuhaf, ya da, yersiz. Sras geldiinde eletirimi dile getirme
i ok denedim . Eletirimin dile gelii, gene de umut krkl se
siyle oluyordu. Asl yanl oydu belki. Karmdakiler bunu kendi
lerine yneltilen bir eletiri olarak dei l, benim huysuzluum ola
rak dinlediler. Beceremedim. Bir aksaklk karsnda kendi ken
dini tartmak, pek ok insana en son akla gelecek ey gibi grn
yor. " Kendisi ne kadar anlayabiliyordu? Herhangi birimiz, "temel
hakllmz" bellediimiz alann dnda kendimizi ne kadar ta
nrz ki?

28. "Her eyini", "bilgi"sini, "rendikleri"ni yalnz kendi a


basna borlu olduuna inanan kimseler. .. zellikle "deha"sna

l 3
AYNA I SILA (Notlar)

fazlaca inananlar (genler, belki de... ) bir gn, adl-adsz, dost


dman, "kafa dengi"-aynks nice kiiye, ne kadar ok ey borlu
olduklarn anlarlar m?
29. Bakalarndan bir ey renmediine inanrken, bir kitap
ta, birinin bir yazsnda rastlad yol gsterici, ilgin, heyecan
landrc, "yenilik" dedii, "aykrlk" dedii eyi, bakalanrin
elinden devraldn unutanlar...
30. ki eye takt son yllarda: Kendini beenmedii, kendini
kt grd iin kendi gibileri durmadan eki tiren, yerden yere
vuran, herkese kusur bulmak iin yaar gibi grnenler... Bir de,
kendi evresinin, kendi kltrnn sorunlarn grp irdeleye
cek, gerekirse onlara bir ad, bir san verecek yerde baka kltrler
de ya da "moda merkezlerinde" oluturulan dncelere, terimle
re-kavramlara, Trkiye'nin yaanan yaamn uydurmaa alan,
o kavramlara Trkiye'de bir ierik kazandrmaa uraanlar...
Gerekte kendine bakmasn, kendiyle bark olma istemeyen,
sevmeyen, beceremeyenler. . . Kendini ok beenir grnmee a
lan duygu ya da dnce sakatlarna...
3 1 . Bir karm, bir adalar corafyas gibi insanlar tandm.
Hepimizin yaamnda elikiler var. Olmas gerekiyor da belki.
Ama bir adada varolmayan bir kuraln, hemen komu adada her
eyi ezmesi - biraz fazla olmuyor mu?
32. Biliyorsun F. 'ciim, nce, bakalar gibi olduumuzu
renmemiz gerekir. Daha sonra bakalarna ne kadar benzediimi
zi, daha da sonra, bakalarna benzeyip benzemediimizi merak
ederiz. Sonunda, neden sonra, kendimizi -bakasna benzesek de
benzemesek de- kabul etmei reniriz. Ne uzun bir eitim bu.
Deil mi?
33. Btn bir mrn, gelip geen kklerinden daha byk
bir son-kyameti bekleyerek geirilmi olmas ne ac !

34. Kendini "pazarlama" becerisinden yoksun olann garip


durumu. . . Alakgnll olmann anlamnn bile yitip gitmesi . . .

1 33
TEKi METiNLER

35. nce insan sonra hayvan, rn, nesne, kurban eden iin
bir "teki". teki zerinde, tekinin can zerinde bir kullanma
hakkn byle kolayca kendinde grebilmek. Kefaret/kran,
kendimizde bu hakk grme kolayl nasl bir g-iktidar temeli
ne dayanr ki? Kendimizi ancak bu kadar kolay kullanabiliriz.
Kendimizin bir parasn verir gibiyiz. Ne tuhaf! stelik bir inan
ca, bir kltre de zg kalmyor; genel bir tutum (?).
36. tekinin bize aykn gelen bir yanma taklp onunla ura
maktan vazgetiimiz zaman onun o yann kendi zellii olarak
grp reniriz. Dolaysyla bize aykrln tanrz, onun ayrl
n biliriz, kabul etmek zorunda kalrz.
37. Herkes kendi yapacan yapar. Kimse kimseye ne yapa
can sylemeye kalkmasn. B tn yaamlar bir araya gelince
bizim bilebileceimiz dnya olur.
38. Sanat, o zaman, her eyden nce bir tutum iiydi. Bir ye
nilik iiydi. erden pten de olsa kard.
39. Anlar ne ie yarar (ki)?

1 34
BENDEK ADALET CMCOZ

"Gl... " dedim. Usumda Shakespeare. "Die Rose der Rose," di


ye getirdi sonunu.
Kk, san, ta yapraklarnn ucu kzarm bir gld yanl
anmsamyorsam.
Gld. "der Rose de ne Rose ya. ..
"

imdi mi yaktryorum o gle o ac tny, o anda duy


dum mu byle bir aclk, kestiremiyorum.
"Rose'lii kalmam ! "
Her zamanki beceriksizliimle, "gl bir elden bir gze giden
gzelliktir," demek istedim, "B tn gller sizin gibi taze olsa,
daha ne isterler?" deyiverdim. "Her zaman da gnl alrsn," de
di. Nasl anlatabilirdim bunun gnl almaca olmadn?

Birka yl nce Byk Ankara Otelinin masas banda iki


yerine smarlattm koca bir bardak suyu ierken "Yllar yl an
layamamm, geen gn kafama dank etti ancak; meer ben size
nicedir dpedz akmm," demitim. Glmt uzun uzun. O,
herkesin eitli yzlerle birlikte dnd, gerek yzn gr
medii halde milyonla insann bildii nlayc kahkahasyla.
Nasl anlatabilirdim kendisini nasl sevdiimi? Oysa neler
sylenirdi de bu sylenmezdi.
Gneli k sabahnn enliinde gl gitti bir keye kondu.
Hayta gle uzanr gibi oldu, vazgeti, geldi , doland, gitti.

1 35
TEK METNLER

Sonra yemee oturduk. lal, perhiz yemekli bir sofraya.


Tek salam benmiim, en ok nazlanan ben oldum yemekte.
Telefonda akir E. ile konutular. Selamm iletmesini rica
ettim. "Ferdi'nin filmlerini gstermek istiyorlarm ... "
O gizemli lnn varln duydum gene. Nedense bana hep
soluk grnm renklerle boyal genlik resmi geldi usuma, br
odada duran. Ancak sesinin silik ama gl ansn koruyabildi
im, ad biraz masallam l. O konuya iki kez yle bir de
inip gemiti geen yllar iinde. Eelememitim hi.
Gzleri buulu gibi miydi ki, "Ferdi'nin filmleri..." derken?
B irka hafta nce Ankara'da gene Byk Ankara Otelinden
kp yrm, bize gelmitik. Biraz m, biraz da yorulmu
olduunu sylemiti. Kk masann bir ucunda oturmu, br
utaki kitap, kat ynna bakyordu. "Bana hi yaz adamadn
Bilge, akolsun ! " dedi birden. " N. da hep 'sana bir iir yazaca
m' derdi ama yazmad."
" Sizinki hazr," dedim, "ite bu ... " Bir elyazmas ektim ka
tlarn iinden, gsterdim. "Bir Ortaa Abdal"yd bu.
Oysa, o anda, yllar yllar nce "atal" kendisine adadm
ikimiz de usumuza getirmemitik. Ama "Abdal" ona adamaa
birka gn nce karar verdiimde iimde sanki "yle olmas ge
rek" trnden bir duygu vard.

B. Traven'in Dinamit'ini Paris'e yollamt. ine "Bilge'ye can


dan" diye yazm, altna da, benim daha nce kan len Adam
evirimle belki de eline daha gememi olan Troya 'da lm
Vard y antrarak "Bu benim! ubat haftasnda kt. 1 963," de
'

miti.
Traven'in Pamuk iileri nin bana da "zlemle Bilge Kara
'

su kardee ! 1 968" diye yazm.


Hep zlrdm. "Siz kitap stne kitap yolluyorsunuz bana.
Bense ne pintice karlk verebiliyorum," derdim.
Bir ara "Bir Yahudi buldum, pek sevdim," demiti. ok sonra

136
BENDEKi ADALET CIMCOZ

Kion'un Adanm Topraklar stnde'si geldi . Ona da " ... Senin


de houna gidecek sanrm," demi.
1 964'te "Selamlar"la yollad "Galile"den sonra, 1 966'da "Al
sana bir tane daha!" diyerek yollad, yrek deerinden yana en
nemlisi. Puldan kk bir resmini yaptrmt st kesine. En
gle yzl resmi belki de. Altna da "Angina Pektoris'li Ada"
diye yazmt.
Hayta ile oynad srada ekilmi bir resmini aylarca gz
mn nnde tutmu, sonra da ypranmasn diye, kaldrmtm.
Oysa bir resmini daha grecektim, her ey olup bittikten son-
ra.

Yollad kitaplarn ounu dz katlara sarard. tanesini ise


dergilerden kopard sayfalara sarmt, dz kada sarmadan
nce. lki, bir yeri srlp koparlm gibi duran kocaman bir
"pop art" elmann iinden ban uzatan ---daha dorusu sarktan
bir elma kurdu grnmnde iki kadn bacann resmiydi. Bir
"pop art" bezeme oyunu belki de. Nedense, dergi bir Alman der
gisi olduu iin belki de, yenidendou yzyllarnn Alman res
mindeki Havva'lar geldi usuma, uzun, irkin, ksnl. Oysa el
madan kan bacaklar gerekten gzel bacaklard . Ss diye oda
nn ortasna yerletirilmi byle bir elma, epeevre koltuklar,
sedirler dndm; oturma odasnda, konuklar bu bacaklarn de
vimiyle elendirmek . . . "Mekanik Portakal" diye evrilmi adyla
"The Clockwork Orange"dan yllarca ncesi bu. Losey filminde
buna benzer eyler yapm anladm kadar.
kincisi gene bir Alman dergisinden koparlm. Gzelce bir
kzn elinde "baba" bir kedi. Sar-ak. stanbul'un ister ev ister so
kak kedisi olsun, besili, ensesi kaln, kirli ya da temiz ama tuttu
unu koparan sanl-akl kedileri gibi.
ncs ise bir Fransz dergisinden. Banyonun musluuna
yan gelmi yatm, dirseini karp kenara dayam, akl karal
bir kedi. "Poz verdirmiler hayvana" diye epey sylenmitim.

1 37
TEKi METiNLER

Sonra bir gn bizimkinin de buna benzer bir duruunu grdm


bir leenin iinde. O resmi anmsadm.
Ka kez bana kedi bulmaa alt, ya da einin dostunun
fazla kedisini bizim eve yerletirmee... Olmad . Kediler hazr
olduunda benim kedim vard. Siyam kedisine ben istekli oldu
umda baka bir ev bulunmutu ona.
O ise kpekiydi. Zibidi efsaneleti, Hayta gerek kald . lki
bir gnl iiydi; ikincisi bir ev arkadal sanki. Bana yle geldi
hep. Bir resim var, Hayta ile oynad srada ekilmi; balkon
da... Haftalarca bir vazoya dayal durdu oturma odasnda. Sarar
maa balar gibi oldu kaldrdm.
Ama o son greceim resim . . .

* * *

Kuzgun ile gittiim Maya'da tantk. nceleri ne dneceimi


bilemedim. ine dnk, ekingen, rkek, epey yabanl bir aln
gan delikanlydm. O ise, yel gibi, alt gibi, uultu gibi biri.
Gznden bir ey kamaz sandm iin aylar sonra kendisiyle
konuurken bir ara gzlm kardmda sipsivri bir "Aaa
aa! " nn ardndan "Yahu, senin gzn maviymi! Hem de nasl
mavi ! " dediinde ok armtm. Yirmi yl ierisinde iki, belki
kez gzmn mavilii zerinde durdu. Niye, bilmem.

* * *

Sonra, Beyolu'ndaki loa oturma odasnda Asaf Halet ele


bi'nin Maria Barbas'a yazd iiri okumas geliyor gzmn
nne. O gn ozan iirinden daha ilgin bulmutum. Maria Bar
bas, anlamadan dinliyordu. Beyolu'nun dar gnden oturma
odasna dek inebilen k Asaf Halet'i aydnlatyordu. O ise, a
srtn vermiti. Ben sa gerisinde durmu ozanla Maria Barbas'a
bakyordum. Epey sonra kitapta kt zaman, iiri ozandan da,
Maria Barbas'tan da ilgin buldum. Basl kadn bys m
ne?

138
BENDEKi ADALET CIMCOZ

* * *

Yllarca sonra, bir yaz ikindisiydi. ili'deki evin balkonunda


Ahmet Hamdi Tanpnar btn yklerimi kendisine gnderme
mi istiyordu. Gnderemedim bir trl. Tanpnar'n lm haberi
geldi sonra.
8 . 1 .68 gnl bir mektubunda yle yazmt: "A. Hamdi Tan
pnar'n mektuplaryla uratm bir hafta. lm yl geliyor, bir
iki mektubunu bastralm dedim. . . Oysa yle ilgin mektuplar ki,
isterdim okuman. Paris'i bir anlatyor, resim konusunu bir ele
alyor, harika. Eskiyecek elbet... (. .. ) Ben lrsem, sana brakaca
m o mektuplan, gerekten de deer onlan bastrmak... "

Mektuplar bir apka kutusundaym, dolabnn stnde. Bu


nu 1 0.8.68 gnl mektubunda yazacakt bir baka ozann mektup
lanndan sz ederken; stanbul'a gittiimde de apka kutusunu
gsterecekti. Sekiz ay arayla, iki kez "lrsem sana brakrm o
mektuplan," demiti. apka kutusunu gsterdiinde bula bula ne
buldum syleyecek? "Kuzum, insan ne zersiniz byle? Hele
bir yirmi yl daha gesin, ben sa kalaym, ondan sonra dn
rz apka kutusunu ... "
Aradan bir buuk yl gemedi. apka kutusu ne oldu bilmi
yorum. Belki garip, belki deil, bilmek de istemiyorum.

(1 970)

139

You might also like