You are on page 1of 232

KEMAL VAROL Haw

KEMAL VAROL 1977 doumlu. Yas YZkleri (2001), Kin Divan (2005) ve Temmu
zun On Sekizi (2007) adl iir kitaplar Bakiye (Sel, 2013) adyla toplu iirler olarak
yaymland. Demiryolu y kleri (Sel, 2010) ve Memleket Garlan (tletiim, 2012)
adl derleme kitaplar da bulunan Kemal Varol'un ilk romamjar (Sel) 2011 ylnda
yaymland.

lletiim Yaynlar 1953 ada Trke Edebiyat 291


ISBN-13: 978-975-05-1419-7
2014 lletiim Yaynclk A. .
1. BASKI 2014, stanbul
2. BASKI 2014, stanbul

EDlTR Levent Cantek


KAPAK Suat Aysu
KAPAK lLLSTRASYONU Sefa Sofuolu
UYGULAMA Hsn Abbas
DZELT! Sunay nl Ycel
BASKI ve ClLT Sena Ofset. SERTiFiKA NO. 12064
Litros Yolu 2. Matbaaclar Sitesi B Blok 6. Kat No. 4NB 7-9-11
Topkap 34010 stanbul Tel: 212.613 03 21

tletiim Yaynlar. SERTiFiKA NO. 10721


Binbirdirek Meydan Sokak, lletiim Han 3, Fatih 34122 lstanbul
Tel: 212.516 22 60-61-62 Faks: 212.516 12 58
e-mail: iletisim@iletisim.com.tr web: www.iletisim.com.tr
KEMAL VAROL

Haw

-
,.,,
. ,

iletiim
"Onlar benim sessiz kullanmdr.
Maher gn hepsi dile gelecek."
Allah
indekiler

BiRiNCi BLM

KATAFALK..... . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . 9

!KiNCi BLM

ALEVL KALPLER ... .... ............. .......................25

NC BLM

MAHEDE...... . . . ........ .... ................................43

DRDNC BLM

GE GELEN AK ..... .. ....... ............ .. ...... .........61

BEiNCi BLM

MALYET ... . .... . . .........75

ALTINCI BLM

1T GB GDP KURT GB DNECECM . . . . ... .. ... . ...... . .. ...... . . .... . ... . . . . . . .. 85

YEDiNCi BLM

KARGAA ... . ..... .. . . . . ...........................................109

SEKiZiNCi BLM

KADERM TEMZE EKEN MELEKLER .. . . . . . . . . ... . . . . . . . . . . ... . . . . . . . . . . . . . . . . . . 117

DOKUZUNCU BLM

SUKAST .....
ONUNCU BLM

EHRMZE HO GELDNZ! ...... . ............157

ON BiRiNCi BLM

RYA. ... OOOOOOH0 173

ON iKiNCi BLM

SAVAIN EN KT TARAFL ... . ........... 183

ON NC BLM

MSAFR ... . .. .......... 195

ON DRDNC BLM

NTKAM ... ............205

ON BEiNCi BLM

ELMA ........... ..219


BiRNCi B L M

KATAFALK

"insanln anl tarihi kpek efsaneleri ve kpek


anlanyla doludur: Nefret edilesi kpekler, sayg
duyulas kpekler, korkulan kpekler, acnas
kpekler!"
Mo Yan, Kzl Dan Tarlalan

Dedem, rzgarn bir masaldan kopmu gibi uuldad, ya


murun olanca hzyla boald bir sonbahar gecesi barnaa
kan revan iinde getirilmi. Yaralandnda ld diye bo bir
uval gibi dalarn arasndaki incecik yolun kenarna atlm
nce. Gelen geen umursamam, kimse duymam iniltisi
ni. Sonra, dnyann cmle mahlukat eilip yerde ac iinde
inleyen dedeme bakm. Uzaklardan geen tekinsiz bir at
maca p diye grm onu, boz bir kurt durup yaral koku
sunu iine ekmi, bir yaban domuzu hzla ona doru ko
maya balam, ylanlar kvrla kvrla yer deitirmi. Bulut
lar geni geni yaylp dedem iin o sonbahar gn gzya
dkm. Yaad, kalbinin hala inatla att, henz kuy
ruu titretmedii anlalnca barnaa ulatrlm tez elden.
Bylece, sanki yllardr sadakatle bekledii kap bir anda y
zne kapanm ama yepyeni bir kap alm dedemin talih
siz hayatnn nnde.
Arada bir gzlerini zorlukla amaya niyetlense de ta kes
mi gibi yedi gn yedi gece deliksiz uyumu dedem. Ne ye
ni yaplan barnan kuzeyindeki ana yoldan hrltyla gelip

9
geen yorgun kamyonlarn sesi ne gneyde adm adm iler
leyen eski trenlerin metalik grlts ne de dier blmeler
deki yzlerce kpein canhra bir ekilde havlamalar onu
uyandrmaya muvaffak olmu. Dnyann tm grlts ye
di gn boyunca p diye kesilmi, yalnzca bir zamanlar du
yup kulaklarn diktii o uzak ve byl seslerin hatras
reklenmi dedemin gzlerine .
Dirseklerinden kesilmi ve ularna birer tekerlek takl
m olan kanl arka bacaklar tentrdiyotlu sarg bezleriyle
yedi sekiz kat sarlym dedemin. Karnnda saylamayacak
kadar ok diki izi varm. Kan lekelerinin seildii srtnda
ki onlarca yere tentrdiyot srldnden yaralarnn says
bilinmiyormu. Onca gn, altndan oluk oluk szan pisliin
iinde sere serpe uzanp durmu yerlerde. Yatrld ptrl
beton zemin yznden karn buz kesmi. Gzlerinden sz
len birka damla kanl ya yere dp dmemekte kararsz
parlayp durmu o souklarda. Ban n ayaklarnn aras
na gmp iyot, dk, sarg bezi ve tentrdiyot kokular ara
snda derin derin uyumu boyuna. Heyecanla saa sola d
nen gzkapaklarna baklrsa bu sre zarfnda durmadan r
ya grm dedem. Sanki bu dnyadan oktan gp gitmi
de naa bir katafalka konulmu, dnyann envaieit canl
s nnden saygyla geiyormu gibi, her eyden habersiz,
yalnzca kendi hatralarna kulak verir gibi bir hali varm.
Bir zamanlar sokak sokak gezerken izbandut belediye g
revlileri tarafndan yakalanp barnaa getirilen, ocuklar
elensin diye byk bir heyecanla alnp eve gtrld
halde evde baklamayaca anlalnca barnaa geri yolla
nan; srlere gz kulak olan, kucaklarda kurumla gezdiri
len, avdan bekilie kadar eitli vazifeler gren trl trl
kpekler arada bir havlamalarn, kavga ve ulumalarn ya
rda kesip barnan en uzak kesinde yaralaryla ba baa
uyuyan yaral dedeme bakyormu acyla.

10
Sylenenlere gre bir deri bir kemikmi dedem. Postu yer
yer siyah benekliymi. Uzun, ince bir burnu varm. Kuyru
u hareketsizmi. Tentrdiyot ve kanla kirlenmi sarg bez
leriyle kapl uzun kulaklar varm. Boynunda eski bir tas
mann izi seiliyormu ve bu iz ona iyi baklmas gerekti
inin apak iaretiymi. Yine de ne hametli bir grne
ne de ihtiaml bir endama sahipmi. Artk kuyruu yerleri
dvmyor, kendini srtst yere atp arkadalaryla akala
myor, deh danalar gibi oraya buraya koturmuyor, yabanc
lara hrlamyor, ad arlnca havlamyor; n ayaklarn ile
ri uzatm, arada bir burnunu saa sola oynatarak kendi ha
linde yatyormu sadece.
Dedemin usulca inip kalkan karn hala yaadn syl
yormu dier blmelerden ona merakla bakan kpeklere.
Salyadan yoksun kald iin kurumu pembe dili dileri
nin arasndan szlp yerlerde srnyormu. Zamann
da memleketin cmle yollarn koklayan toz iindeki ince
cik burnu nemliymi. Siyah benekli postu slakln kay
betse de yap yapm tyleri. Cinsi konusunda fikir bir
liine varmak imkanszm . Daha ok bir krmay andr
yormu. Uzun ince gvdesi, eksik bacaklar, yzne
reklenmi kederi , dnyann sesini duymasna engel olan
sargl kulaklar ve henz kimsenin bilmedii kana bulan
m hikayesiyle herkesin ilgisini ekiyormu. stelik sade
ce kpekler deil, barnak alanlar da ihtimam gsteri
yormu ona.
nce bykl, uzun boylu gen veteriner belirli aralklar
la gelip durumunu kontrol etmi, haline acyp bir takm
katlara notlar alm, narkozun etkisinin gemediini, di
kilerinin henz tutmadn anlaynca barnan hasta k
pekler iin ayrlan zel bir blmesinde tek bana brak
m dedemi.

11
Elini beyaz nlnn ceplerine sokup iinde bir eyler
aryormu gibi yryen ince bykl gen veteriner, tel r
glerin arkasndan bakarak kpeklerin durumunu kontrol
ediyormu her sabah. Barnan hem gvenliinden hem de
bakmndan sorumlu olan iki beki, veterinerin iaret etti
i kpei alp dar kary or , varsa yarasn saryor, yok
sa rutin kontrolln iin sar binaya gtryormu. Geriye
kalan zaanlanla hl'll'krin tl'izlii yaplyor, barnan
yakl;k l;gda llnan askni karak o ldan getirilen ye
ll'k . lda kaplara boaltlyor, hasta kpeklerin inele
I 1.1111.11111.y. lalan baz gn leri blmelerdeki kpek
in l.l1,.Tyl' s;lyor vl' a kan kmesiyle birlikte barnak
y.va) yaya ssz lir karanla teslim oluyormu.
linyit' zaanlarda kpekler upuzun bir ulumayla gece
yi kar lyor, ykselen aya kar selama duruyorlarm. Ana
yoldan gelip geen arabalardaki yorgun yolcular ile barna
yannda her belirdiinde ddn anszn ttren tre
nin makinisti balann evirip barnaa bakyor ve zaman
nehrinden bir para su alp mrlerini eksiltiyorlarm by
lece . Fakat hepsinin nnde harcayacak onca ok zaman
varken, dedemin gnleri saylym .
Henz kimsenin hikayesini bilmedii yaral dedem, uzan
d yerde bir iki hareket edince, yan blmedeki dier k
peklerden bouk sesli olan, souktan kzarm atal bur
nunu tel rglere iyice yaklatrarak, "Galiba kendine geli
yor," demi.
"Sanmam," demi blmenin lideri olan Akba, "ben bu
hale gelsem aylarca uyanamazdm."
Yarm ay eklindeki barnan sondan ikinci tarafnday
m dedemin blmesi. Sol yannda henz on gn nce ba
rnaa getirilen drt erkek kalyormu: Akba , atalburun,
Tabansz ve Kurtolu. Drd de burunlarn tel rglere da
yam dedemin uyanmasn bekliyormu. Dedemin hemen

12
sanda, barnan en son blmesinde ise onlarla ayn za
manda gelen dii kpek yayormu ve onlar da dierleri
kadar merak iindeymi.
Uzakta, barnan hemen giriinde tpk dedem gibi tek
bana kalan garip bir kpek daha varm. Canl m cansz
m olduu asla bilinmiyormu. Hareketsiz bir biimde ayak
ta durup sadece uzaklara bakyormu dikkatle. Cam gibi
gzleri varm ve sylenenlere gre sadece barnan deil,
memleketin de maskotuymu o kpek.
lkenin kurucusu, bir iki baarsz denemeden sonra ev
lilik fikrinden hepten uzak durmu. Yalnz geen onca za
mandan sonra Foks km karsna. Uzun kulakl bir av
kpeiymi Foks. Yallnn son gnlerinde yaren olmu
lke kurucusuna. Nerede bir al, nerede bir kutlama, ne
rede bir toplant, Foks'u yannda gtrm. Pirin karyo
lasnn hemen yanndaki scack minderde uyurmu Foks.
Ulu nder'in yan bandakiler zaman zaman Foks'un nesli
ni reterek lkenin drt bir yanma yaymay teklif etmi, la
kin buna imkan olmam. lkenin kurucusu ldkten son
ra, onun acsna dayanamayan Foks'u mumyalayp bir m
zede sergilemiler. Mumyann asl bakentteymi ama kop
yalar lkedeki tm kpek barnaklarna datlm. Canly
m gibi, iri iri gzleriyle arada bir kukuyla dedeme bak
yormu Foks. Sadece Foks deil, btn kpekler arada bir
durup dedeme bakyor ve meraklarn giderecek bir cevap
aryorlarm.
"Ayaklarna ne olmu lan bunun?" diye sormu Tabansz.
atalburun her zaman olduu gibi ok yorgunmu. Ku
laklarn yzne siper edip souktan korunmaya alrken,
"Allah'n cezas arabalar," demi kardei Tabansz'a, "baka
ne olabilir ki ! "
Korkun bir gerei yeniden hatrlam gibi boyunlarn
yola evirmi dier kpekler. Bazen yaadklar yerlerden bi-

13
raz uzaklap kendilerini yollara srdkleri zaman, yol ke
narlarnda cansz bir ekilde boylu boyunca uzanan karde
lerini grdke daha da rperiyorlarm. Aldklar darbeyle
o anda mevta olmu, zerlerinden geen kamyonlarn ar
lyla adeta pestile dnm, bir hayr sahibi alp gmmedi
i iin orackta imi, patlam, kurtlanm, geriye bir tek
kemikleri ile lmn o tatl bakyla alay edercesine srtan
dilerinden baka bir ey kalmadan bu hayattaki son nefes
lerini vermi kardelerine bakp yol kenarlarndan uzak du
ruyorlarm.
Ama herkesin tahmin ettii zere dedemin talihsiz bana
daha byk bir ey gelmi muhtemelen. Belki de sanlann
aksine bir otomobil deil, bir tr arpmt ona. Ya da baka
bir ey. Ama her ne toslamsa dedeme , gt ba dalm
halde ylece yatyormu.
Uyanaca yokmu. Arada bir uzand yerde saa sola
kvranyor , azndan garip garip homurtular kyor, bu ho
murtulara ac inlemeler karyor, hareket etmek istedike
arka bacaklarndan karnna geirilen yrte engel oluyor
mu ona. Uyanp bacaklarna sarlan sarg bezlerini kemir
mesin diye biraz daha uyutulmasna karar verilmi. lki te
kerlein ortasndan geirilen ve sveteri andran lastikten
kasnak yardmyla karnna dolanan basit yrte bir pran
ga gibi sallanyormu arkasnda. Srt ve kalasndaki pansu
manlar, karnndaki diki izleri de eklenince dedemin bana
kt bir ey geldii apak ortadaym. Fakat bylesine ih
timamla bakld iin kymetli bir havas varm dedemin.
"Bence deil, " demi dedemin solundaki blmede kalan
Tenzilat. Kk yavrularm tylerinin altna iyice saklayarak,
"Tipine baksanza unun," demi kurumla, "ne zellii var
ki bunun! "
Barnan son blmesi ikisi yeni doum yapan diiye
aitmi. Adgzel, anne deilmi ama diilerin en sslleriy-

14
mi. Son yllarda televizyonda gsterilen bir dizi film saye
sinde cinsi kymete bindiinden onu Lessi diye aryormu
herkes. Barnakta ne aradn bilen olmad gibi, asl adnn
ne olduunu bilen de yokmu. Dier iki dii, sokak kpeiy
mi ve adlarn yoksulluktan alyorlarm: Tenzilat ve Defo.
Anne olmad iin Adgzel'in baka bir yere konmas gere
kiyormu ama dier blmelerde yer kalmad iin, yavrulara
zarar vermeyecei dnlerek yeni annelerin yanma yerle
tirilmi. Arada bir, etrafnda dnp duran yavrular koklayp
nemli gzlerle uzaklara ve dedeme bakyormu.
Gen anneler, bir yandan ortalkta dnp dolaan hay
laz yavrularna gz kulak olmaya alyor, dier yandan ye
di gn boyunca hi durmadan uyuyan dedeme bakp by
le bir eyin kendi balarna gelmemi olmasndan tr giz
li bir mutluluk duyuyorlarm. Doar domaz annelerinden
akan grl grl st emip durduklar iin birka haftada
toparlanan yavrular saa sola koturuyor, birbirleriyle oyun
lar oynuyor, dilerini kardelerinin boynuna geirip yerler
de tatl tatl debeleniyorlarm. Bazen dier kpekler gibi bo
yunlarn gkyzne doru uzatp ulumaya alyor, clz
sesleri buna imkan vermeyince de nefeslerini tutup blme
nin iinde var gleriyle koturuyorlarm. Oyunu biraz faz
la abarttklarnda annelerinin bir tehdit gibi havaya kalkan
n baca dedemi gsteriyormu yavrulara:
"Uslu durun, yoksa onun gibi olursunuz ! "

Yedi gn boyunca sadece bir kez, belki de tamamen istei


dnda hareket etmek istemi, arka bacayla yorgunlar yor
gunu kafasn kamaya niyetlenmi ama bunda baarl ola
mam dedem. Bacaklarna balanan ve sinir bozucu bir ses
karan tekerlek geriye doru hareket ettii iin ne olduu
nu anlayamam ve bir trl aamad gzlerini, arada bir
yoldan geen arabalarn aydnlatt karanla emanet etmi.

15
Karn zorlukla inip kalksa da ular epeyce sararm bykla
r hala yaadn sylyormu komularna.
Uyutulduu iin deil, bacaklarn kaybettii iin de de
il, kimsenin bilmedii bir nedenden ok yorgun grn
yormu dedem. Sanki uzun yllar boyunca dnyann en zor
ilerine koturulmu gibi yorgun bir yz varm. Barna
n en talihsiz kpei olduu apak ortadaym. Ama san
ki bu yorgun ve kederli yz sradan bir hayat koturmasn
dan deil, hi anlatlmad iin arlam kederli bir hika
yeden armaanm ona.
Zorlukla alp kapanan burun delikleri zamann tm toz
larn yutmu gibi duruyormu . Bylesine zarar grm, iki
bacan kaybetmi, stne kalasndan yaralar alm, pos
tu deldirmi bir kpek lme terk edilmediine gre varm
demek bir hikmeti.
Dier iki diinin dedeme acyarak baktn fark eden ba
rnan lideri Akba, beyaz byklarn oynatarak, "Bunun ne
hikmeti olabilir ki," demi , " malak gibi yatyor ite."
"Yatyor ama bir felaket yaad kesin," demi atalburun.
Blmenin bir kenarnda sessizce uzanan ve Akba'n kor
kusundan pek sesi kmayan Kurtolu, "Bence bu bir beki
kpei," demi. "Bir fabrikann bekisi. Bacaklarn makine
lere kaptrm basbaya. "
Blmedeki dier kpekler bir a n durup Kurtolu'nun sy
lediklerini tartmlar. Kurtolu'nun biraz da ciddiye alnmak
iin yumurtlad szler doru olabilirmi aslnda. Fabrika
daki devasa makinelerden birinde bir tehlike sezmi, tehli
keyi kahramanca nleyeyim derken kopmu bacaklar. Ko
pan bacaklar makinenin kollar arasnda un ufak olurken
iiler yetimi ve bu kahraman kpein bacaklarna mda
hale etmi annda. Ustaba elemanlar toplayp iki ahane
ayak yapm orackta dedeme. Onca kan kaybna karn l
memesinin, hayatta kalmasnn tek nedeni buymu belki de.

16
Yerine gz koyanlarn bu trden sessiz cmlelerle ilerle
diini bilen Akba, "Sana fikrini soran oldu mu?" diye kk
remi Kurtolu'na.
Akba'n bu grlemesi aslnda herkeseymi. Bir tr lider
liini salama alma niyeti tayormu kzgnl. Dier k
pekler sessizce kenara ekilip Akba'n fkesinin dinmesi
ni beklemiler.

Uzaklardaki Makam Da'ndan ald souu grl grl


tayan ayaz, da bayr aarak kpek barnann kuytuluk
larnda kendine bir k aryormu. Yol kenarna biraz da
stnkr bir ekilde ina edilen hayvan barnana baharda
dikilen taze fidanlar kklerini topraa yaymann sevinciyle
ge ykseliyormu. Ama ok gemeden yapraklan sarard
iin, yaz boyu topraktan aldklar suyu idareli kullanmak
adna olabildiince ar hareket ediyorlarm. Bir damla su
iin boyunlarn nazike sar binaya eviriyormu fidanlar.
Btn gece radyodan ykselen arklarn elik ettii bar
naktaki sar binann turuncu klar sabaha kadar akm.
Biri gen, dieri yal beki geceleri dnml olarak n
bete kalyormu. Ad Kpek Cengiz olan gen beki mer
hametliymi. Kt davranmazm kpeklere. Zaten adnn
nnde kpeklerden ald bir sfat varm. Yal hizmetli ise
btn gece uyuyor, kpekler arada srada birbirleriyle dala
nca ban pencereden karp usturuplu bir kfr savuru
yor, sonra yeniden yrtk kanepedeki uykusuna ekiliyor
mu. Eer sesi kavgay kesmeye muvaffak olamamsa, eline
ald ucu lastikli sopayla aaya iniyor, sopann ucundaki
lastii hmla kavga eden kpeklere savuruyormu. Sonra
uykusu kat iin parkasnn i cebinden bir sigara karp
yoldan gelip geen arabalara bakyormu.
imento tayan kamyonlara , demir yklenen trlara ,
meyve sebze halinden mal alp kasabalara gtren pikapla-

17
ra, uzak ehirden gelen ve pek ou koltuklarna korkuyla
sinmi asker tayan gece otobslerine, pamuk balyalar is
tiflenmi traktrlere, bazen de ana yolun aksi istikametinde
ounlukla askeri mhimmat ve yk tayan trenlere bakp
i ekiyormu. Ne kadar ykanrsa ykansn zerinden bir
trl kmayan kpek pislii kokusu yznden irenmeyle
kark bir duyguyla yatana geri dnyormu yal beki.
Cinsleri, cinsiyetleri, ya ve yaralarna gre ayr ayr bl
melere konulan, ama bazen yer darlndan bir arada da tu
tulabilen kpekler dardaki gece ile barnaktaki gece ara
snda zaman fark olduunu anladklar iin genellikle ge
celeri uyuyup gndzleri ayakta oluyorlarm. Darda tam
tersiymi oysa. Btn gn sada solda pinekledikten son
ra uzun uzun gerinerek geceleri sokaklara kar, yaadkla
r blgeyi savunmaya alrlarm. Grdkleri her elektrik
direine ieyip kendi blgelerine kokularn brakrlarm.
Karnlarn doyurmak, gvenle balarn sokacaklar bir yer
bulmak iin geceleri sokaklara sz geirmek zorundaym
lar. Ama barnakta zaman tersinden iliyormu.
Merakl ziyaretiler, ince bykl veteriner, her gn dzen
li olarak varillere doldurulan yemek artklarn barnaa ge
tiren askeri ara, arada bir teftie gelen ve barnaa kendi
adn veren belediye bakan, gelenler ve gidenler hep gn
dz iliyormu. Barnakta btn tehlikeler gndze aitmi.
Gece uyku demekmi barnakta. Uzun uzun esneyip zama
n dinlemek demekmi. Eer iki kpein kavgas geceye de
tamamsa gvenlik demekmi. Hatralara sarlmak ve bek
lemek demekmi gece.
Ama baz zamanlar birdenbire blnyormu barnakta
ki sessizlik. Durduk yere havlayan kpekler ile ana yoldan
geen kamyonlarn sesini bambaka bir ses yarda kesiyor
mu. Gnde iki defa barnaa yemek artklar getiren askeri
kamyonun geldii karakoldan ykselen silah sesleri huzur-

18
suz ediyormu tm kpekleri. Barnan dnda ad konma
m bir i sava yaanyormu nk. Kyler boaltlyor, in
sanlar sokaklarda saldrya uruyor, yryen kalabalklarn
zerine ateler alyor, sada solda maynlar patlyor, gen
cecik askerler lyor, her taraf paslanm bir ring arac ha
bire mahkum tayormu cezaevine. Sadece karakoldan de
il, barnan uzandaki taburdan da her gece silah sesle
ri geliyormu. Namlularn daa dorultan tanklardan kan
bombalar, devriyelerin heyecanl ddkleri, alarm sinyalle
ri btn kpeklerin ortal velveleye vermesine neden olu
yormu. Deprem alameti gibi blmelerinde saa sola dnp
uluyor, her silah sesinden sonra uzun uzun havlyor ve se
sin geldii yn bulmaya alyorlarm.
Ama yine de barnan tm yiyecei karakoldan saland
iin kimse bu durumdan ikayet etmiyormu . Olduu gi
bi pe dklm ehriye veya prasa orbalar, haftann bir
ka gn kt iin askerlere gna geldiinden pn yo
lunu tutan envaieit tavuk yemei, iinde kurt bulunduu
iin hi kaklanmam kuru fasulyeler, bayatlam ekmek
ler, bozulmu konserveler, iinde her zaman bir para ta
olan bulgur pilav biraraya gelip garip bir bulama oluyor ve
eski bir benzin variline konarak barnaktaki kpeklerin mi
desine yollanyormu bu sayede.

Yedinci gnn sabahnda burnunu saa sola oynatan de


dem, gzlerini amadan, nce burnunu kaplara boaltlan
yemek artklarndan yaylan kokunun peinde gezdirmi,
sonra da irenmeyle kark bir duyguyla ban arka ba
caklarnn arasna gmmeye alm zorlukla. Bir zaman
lar yen burnunu stan bacak arasnda bu kez bilmedi
i bir nesneyle karlam. Narkozun etkisi hala gemedii
iin gzlerini tam olarak aralayamyormu. Burnunu, gayri
ihtiyari bir biimde karnna balanan tekerleklerin zerinde

19
gezdirip bana ne geldiini dnm kalarn drerek.
Bacak arasndaki scakln yerini tekerleklerin souk me
talik kokusu kaplyormu artk. Karnna geirilen lastikten
kasna dilerinin arasna alp ekitirmi ama lastii kar
mada baarl olamam.
Gzlerinden birini zorlukla am ama bu sefer de dnya
nn kendi ekseninde deil de adeta onun etrafnda dnd
n anlarcasna ba dnm. Peinden de bulamacn kokusu
gelmi burnuna. Yorgun ban yeniden patilerinin arasna
alm ve olanlar idrak etmeye alm bulank hafzasnda.
"Biraz sessiz olun," demi Akba , "yava yava kendine
geliyor galiba."
"Kendine gelse ne olur ki artk bundan," demi Kurtolu.
"Tyleri dklm, bacaklar kopmu, gtnde saylmaya
cak kadar delik; ok yaamaz bence bu. "
"lncebyk iyi i karm ama," demi kulaklar yere de
en Tabansz.
"Evet," demi son blmedeki Tenzilat, "motorize olmu
bizimki."
Dier kpekler onun bu szlerine glerken, annelerinin
memesine gmlen yavrular balarn merakla kaldrp bir
an iin dedeme bakmlar. Karnlar doyduu iin bir an n
ce oyun oynamak istiyorlarm. Yavrularn en k, be
nekli yzyle tel rglere yaklap dikkatle dedemi szm.
Bir iki defa havlayp onu uyandrmaya alm. Dedem, yav
ru kpein sesini duymu fakat ona bir cevap verememi.
Gzlerini aralayp yavru kpee bakmaya niyetlenmi yeni
den. Bulank grntlerin arasnda kuyruu merakla salla
nan yavru kpei grnce aralad gzlerinden yalar bo
anm. Ardnda da bir homurtu km kanlanm dileri
nin arasndan ama ne dedii duyulmam.
n bacaklarndan birini zorlukla yznde gezdirerek sz
gn kirpiklerinden dklen gzyalarn silmi dedem. B-

20
tn vcudu hala zangr zangr titriyormu. Dilini aznn
iinde ne kadar dolatrsa da akmam salyas. Boazndan
bir lokma gemeyeli gnler olmu. Gzyalaryla slanm
patisini diliyle kurularken dier gzn de am. Barnan
giriindeki yemek artklarnn konulduu varilden yaylan
kokuyla midesi bulanm.
Boynunu ileri doru ittirdiinde hayat boyunca bir kol
ye gibi tad tasmasna takl duran zincirinin yerinde ol
madn grm. Zincirinin yokluuna sevinebilirmi belki
ama bacaklarnn yerinde yeller esiyormu. lki kk teker
lek gvdesini ileri geri hareket ettiriyormu. Yine de hala b
tnyle kendine gelemedii iin tekerleklerin nedenini an
layamam.
Yzlerce kpek varm etrafnda. Hepsi tel rgyle evril
mi blmelere hapsedilmi ve durmadan havlyorlarm . He
men peinden btn bu grntler tepetaklak olmu. Za
man tepetaklak olmu. Geride brakt gnler birer birer
grnerek el sallam ona. Sallanan eller, etrafnda fr dn
meye balam. Adeta kuvvetli bir hortumun iine hapsol
mu gibi bir girdaba girdiini fark etmi dedem. Artk yerin
de yeller esen kuyruunun bir o yana bir bu yana salland
n grm o girdapta. Yer yer kanlanm bal sars gzlerini
tekrar kapatmak zorunda kalm.

Barnan yal bekisi el arabasna doldurduu yemek ar


tklarn azar azar blmelerdeki kaplara boca ederken, basit
bir tesisatla sar binann hoparlrlerine balanan radyodan
Mzeyyen Senar'n okuduu arklar yaylyormu etrafa.
Radyoda alnan arklara kpeklerin havlamalar karyor
mu. Neden sonra arklar kesiliyor, arada bir ili bir ekil
de konuan sunucunun sesi giriyormu devreye. Bir kadnla
adam dnml olarak zl szler okuyor, sonrasnda s
z yine o kederli arklara teslim ediyorlarm. li name-

21
lerle yklenmi, adeta bir matem havasnda yer bulmu ar
klar sar binann pencerelerinden kp barnaktaki blme
leri teker teker yokluyor, sonra yeniden geldii yere, radyo
nun kocaman hoparlrlerine dnyormu. Ama geriye d
nen nameler sadece arklarn deil, sabah akam uluyan
kpeklerin kederini de alyormu yedeine. Sklan, dar
kmay uman, kuyruunu neeyle saa sola oynatmak iste
yen, fiyakayla sokaklarda komaya niyetlenen kpekler pe
pee uluyarak arknn kederine ortak oluyorlarm sanki.
"Ulan yeter be," demi Akba, "uluyacak ne bok varsa ! "
Kimse iyi kt bir cmle ekleme gerei duymam Ak
ba'n sylediklerine. Sanki bir ehrin simgesiymi de tun
tan heykeli ehrin en nemli yerine trenle dikilmi gibi
dimdik durarak boynunu ileri uzatm Akba. Bir yerlerden
tehlikeye bulanm bir ses duymu gibi kprtsz bir ekilde
uzaklar dinlemi beyaz gvdesiyle. Barnan tel rglerine
yapp kalm, bir yere gidememi naylon poetler ile ze
rinde "Parti lle Bakan Karld" yazan eski bir gazetenin
hrts gelmi kulana ilkin. Yoldan hzla gelip geen ara
balarn, yaklamakta olan yk treninin, sonbaharn hrt
syla sallanan aalarn, bir yerlerde usul usul akan derelerin
deil, baka bir sesin varln sezmi muhtemelen.
Anlatlanlara gre, kulaklarndan birini amansz bir kav
gada kaybetmi Akba. Dier kulan olabildiince ap her
kesten daha iyi olduunu kantlamak istercesine, yaklaan
sesin varln ilk o hissetmek istemi heyecanla. Beyaz kam
heyecanla inip kalkarken, burnundan ykselen buular eli
inde, kuyruunu kprtsz bir ekilde havaya dikmi.
"Ne oldu," diye sormu atalburun, "bir sorun mu var?"
"Bu kulaksikenler yznden bir ey anlamyorum ki," de
mi Akba.
"Huysuzlandn birden," diye barm te blmeden Ad
gzel.

22
"Darlandm," demi Akba, "bir ey olacak sanki. "
"Deprem mi?" diye sormu korkuyla Defo.
"Deil," demi Akba , "bu baka bir ey."
ok gemeden yoldan geen arabalar olduklar yerde dur
mular. Srcler bir ey bekliyormu gibi heyecanla ara
larndan inip saatlerine bakm. Bulutlar bile olduklar yere
sabitlenmi gibi balarn aaya, dnyann bir yel gibi saa
sola dnen hareketliliinin bir anda kesilmesine dikkat ke
silmi. Tm aralar olduklar yerde durup zamandan kopup
gelen o vaktin yaklamasn bekliyormu sanki. Fakat kim
senin saati zaman doru drst gstermedii iin aceleci bi
ri herkesten nce davranm. Sonra szlemi gibi hepsi ayn
anda kornalara abanm.
Radyodaki spiker, "Bugn 18 Kasm 199 3 , " dediinde,
nce ac sirenler alm radyoda, ardndan da sirenlere ok
uzaktan gen yk treninin kuvvetli dd elik etmeye
balam. Herkes hareketsiz bir ekilde dimdik ayakta du
ruyormu. Yal beki bile taburdan getirilen bulamac bl
medeki kaplara boca ederken alan sirenler yznden oldu
u yerde kalakalm. Barnan hemen giriinde, kprtsz
bir ekilde dikilen Foks'un gznden bir damla ya szl
m tylerinden aaya. Cam gzlerinden biri kederle sa
a sola dnm.
Dedem, yaad, geride brakt, artk hatrlamam dedi
i, iki bacan kaptrd hikayesinin arl ve bu hikaye
den kendisine yadigar kalan ba dnmesine ramen iki g
zn birden ap nce haline bakm, sonra da azndaki
kanla ykanm belli belirsiz kelimeyi gkyzne doru hay
krm.
Kendisi gibi her daim yorgun olan kulaklarn havaya di
ken Tabansz, blmedeki dier kpeklere dnp, "Melsa di
ye birini tanyor musunuz?" diye sormu.
"Yok," demi Akba, "kimmi? "

23
"Bilmem," demi Tabansz , "bizim kopuk, Melsa diye in
ledi durdu dn gece. imdi de onun iin uluyor sannn. "
"Vaaay ! " demi bir gzn hnzrca krpan Adgzel, "ak
yznden haat olmu demek bizimki. "
Sonra d a yerde uzanmasna ramen boynunu gkyzne
doru binbir zahmetle uzatan ve yeryznn en ac kelime
leriyle inleyen dedeme bakp, "Ak hikayelerine baylrm,"
demi Adgzel.
Tabansz, araya girip, "Ben pek de emin deilim ak hika-
yesi olduuna," demi.
Susmular.
Merakla dedeme bakmlar.
Ateler iinde cayr cayr yanyormu dedem. Uzand
yerde saa sola dnyormu ha bire. Sadece rzgarn duya
bilecei incecik bir sesle bildii btn kelimeleri yan yana
getiriyor, zangr zangr titreyen gvdesinden ykselen keli
meleri bir sayklamann tam ortasna frlatyormu.

24
lKlN CI B L M

ALEVL KALPLER

"Elimi dosta omzuna koydum,


meer yaras tam da oradaym. "
Paul Valery

Zaman ok garip bir eydir. G eriye doru saydnda baka,


ileriye doru saydnda baka geer.
Hangisinin daha zor olduunu anlamam iin boynumu
havaya kaldrp kurt kardelerim gibi uluman, gzbebekle
rimi kltp bir noktaya uzun uzun bakmam, kuyruumu
dik tutup kulaklarm karanla daldrarak zamann sesini
dinlemem gerekir. Btn melekelerim elimden alnmadan
nce daha afili cmleler kurabilirdim belki. Dilimi kelime
den kelimeye gezdirebilir, patilerimden birini eneme ko
yup uzaklara hisli hisli bakabilir; sevdiim ahane kelimele
ri top top yapp bana bakanlarn yzne frlatabilirdim. Ama
artk ok ge. Bana yalnzca her tarafn srarla kemirdiim
krk bir ak kemiine benzeyen bu hikaye kald.
Babam hi grmedim. Kim bilir hangi vaatlerle annemi
kandrarak ekip gitmiti. Annemi de ok fazla hatrlamyo
rum. Zaten, onca olaydan sonra onu biraz olsun hatrlamam
bile bir mucize belki de. Ykk bir evin arka tarafnda atm
gzlerimi dnyaya, bir tek bu geliyor aklma. Bana benze
yen, benek benek tyleri olan kardeim vard. Ksk gz-

25
lerle arada bir ortadan kaybolan annemizin yolunu gzl
yorduk sabrszca. Yerlerde yuvarlanyor, birbirimizin srt
na trmanp kulaklarn sryor, yerde bulduumuz tahta ve
kuma paralarn ekitiriyorduk boyuna.
Sonra annemiz geliyordu . Yorgunlar yorgunu bir halde
yere yatp bizi yanna aryordu. Heyecanla koturup me
melerine gmlyorduk. Stle dolmu memelerini emerken
diliyle uzun uzun yalyordu bizi ve buna baylyorduk. Ge
cenin souunda tylerinin arasna alp koruyordu bizi an
nemiz. Kardelerimle birbirimize sokuluyorduk. Bazen gz
lerimizi ap gkyzndeki yldzlara bakyorduk ve dnya
nn karsnda kck kaldmz fark ederek birbirimizin
nefesleriyle snyorduk. Sabah olunca, ortadan kaybolma
mamz, insanlara ok fazla yaklamamamz konusunda bin
bir tembihte bulunarak yiyecek bir eyler bulma umuduyla
yine kayboluyordu ortadan annemiz.
Kktm daha. Yaramazdm. Dnyann nasl bir yer ol
duunu anlamaya alyordum. Sadan soldan sesler geli
yordu kulama. Dnya birbirinden ahane seslerle beni a
ryordu ve merakl kulaklarm teneydi o seslere.
Gnn birinde annemin yolunu beklemekten vazgeip
yrmeye baladm. Kardelerim, "Gitme ! " diye seslendi
ler ama onlar dinlemedim. Ykk evden kp harap hal
deki sokaklara daldm. Bit kadar smkl veletler peime
takld. Orda burda gezinen kpekler gelip arkam kokla
d. Yal teyzeler ekmek filan frlatt. Yine de kimse gere
inden ok yaklamyordu bana. Km diye birka g
zel sz, bir iki para ekmek verip yanlarndan uzaklatr
yorlard.
Tek katl evlerin yanndan sessizce ilerleyerek kasaba
meydanna vardm. Darackt kaldrmlar ve insanlar sokak
ortasnda yryordu. Gelen geen arabalar yznden te
lala bilmediim ara bir sokaa daldm. Kapsnda resimler

26
olan byk bir binann nnde durup etrafma baktm. Ad
n sonradan reneceim pamuk gibi yal bir adam uzanp
kucana ald beni.
Houma gitti adamn beni kucaklamas. Patilerimden tu
tup tpk annem gibi havaya kaldrd kck gvdemi. Bur
numun ucundan pp yere brakt. Bir taban iine st dol
durup nme koydu. Annemin stne benzemiyordu ama
yine de son damlasna kadar itim st. Binadan ieri gi
rip arka arkaya dizilmi sralarn arasna uzandm. Btn
gn uyudum o karanlk ve tuhaf binada. Garip ryalar gr
dm. Yal adam sevdim ama akam olmak zereydi. Anne
min dn vakti yaklayordu. Sokaklar ve dnyay koklaya
koklaya kardelerimin yanma geri dndm.
Sabah kupkuru halde sokaklara saldmz annemizin me
meleri akamla grl grl geri geldi. Emzirip durmaktan
helak olmutu kadncaz. Yere uzanp bizi yanma ard.
Biz memelerine saldrrken bir yandan da drdmz yala
yp kokumuzu burnuna ekiyordu.
Birden durdu annem. Hrlayarak ayaa kalkt. Kardele
rimi kenara itip bana bakt. Burnunu yaklatrp tylerimi
koklad. Ne olduunu anlamamtm. Memesine her ham
le yaptmda dilerini gsteriyordu bana. Gzlerim doldu.
Yalvarrcasna sesler kardm. zrler diledim. Yeminler i
tim bir daha kamayacama dair. Ktmir Hazretleri'ni yemi
nime ahit gsterdim. Fakat bana acyacana, nefretle y
zme bakt. Ne yaptm ne ettimse emzirmedi bir daha beni.
Kardelerim annemin memelerine yumulurken, beni yanma
bile yaklatrmad.
Bir iki baarsz denemede bulunduysam da faydasz, an
nem kovdu beni yanndan. Kardelerim, azlarn memeler
den ekip yazgma aslan yaftaya baktlar. Sonra umursama
dan annemin tylerine gmldler.

27
irkin rdek yavrusu gibi sokaklara salndm. Mukadde
rat deyip katlandm. A kaldm, snacak bir yer bulmak iin
adeta dnyay dolatm, yanatm her kapdan kovuldum,
bam sokacak bir yer bulamadm; dnya zerime geldik
e kendimi sokaklara saldm. Birka gece orda hurda yattm.
Bilmeden snrm ihlal ettiim bir kpek beni grr de par
alar diye hep tetikte kaldm. Gndzleri de insanlardan ge
lebilecek tehlikeler yznden fazla kalabalk olmayan yer
lerde saklandm. Oras buras derken Arkanya'daki peynir
arsna attm kapa.
Gndzleri kyllerin yan yana dizilip peynir, tereya,
kuru yemi, ky tavuu, sebze meyve sattklar peynir ar
s bombo olurdu geceleri. Yerlerdeki peynir krntlar
n, bir tavuun orackta yzlm derisini mideme indirir,
meyve kasalarnn altnda saklamrdm. nsanlar akamla e
kilirdi ardan. Bana kalrd peynir ars. Ama ary tek
bama savunamayacak kadar kktm. Mecburen, kasala
rn altnda korkudan tir tir titreyerek sabah bulurdum. ar
y epeevre saran dkkanlarn tenteleri rzgarla sallann
ca bam kamma gmer bu korkutucu seslerin bir an nce
bitmesini beklerdim.
ar Camii'nin mezzini sabah ezann okumak iin ar
ya gelirdi alaca karanlkta. Tanrdm onu. Yavaa yerim
den kar ve belki beni sevip okar diye ona koardm. Ama
sevmezdi beni mezzin. Her seferinde terslerdi kck y
zm. Mecburen yerime geri dner ve ili sesiyle ezan oku
yan bu adamn bana kar neden merhametsiz olduunu an
lamaya alrdm. Mezzinin sesiyle aydnlanan kasaba ev
leri birer ikier klarn yakarken, souktan tostoparlak
olur, bam kamma gmerdim.
Arada srada, meyhaneden kp eve gitmeye alrken
yere ylan sarholar hari tek bir hareketlilik olmazd ar
da. Bir al dikeni, bir kedi ya da ortalkta fr dnen bir ya-

28
rasa; geceyi onlarla paylardm. Tan da o yl bekileri kara
kollara ektikleri iin, geceleri sarholar, polisler, duvarlara
yaz yazan genler olurdu bir tek. Bir sokak lambasnn tu
runcu nda dnyaya hevesle yutkunur ve uyumaya al
rdm.
Baz geceler, Manifaturac Zl Amca gelip dkkanm aar
ve kendisinden kefen bezi isteyen yasl kasaballarn istek
lerini karlard. Zl Amca, kefen bezini eline ald ahap
metreyle havaya savurup bez paralarm havada metreyle
birlikte evirirken gz yal kasaballara bakar ve annemi
dnrdm nedense.
Gnn birinde, sndm peynir arsn yetikin bir
kpek kefetti. Tanyordum onu. Kapkara tyleri olan, be
nim yedi sekiz katm kadar bir kpekti. retmenevinin et
rafnda dolard boyuna ve kendisi iin hazrlanan husu
si yemeklerden yerdi. lri csseliydi ve kendisi gibi besili
retmenevi mdrnn kpei olduu sylenirdi sada sol
da. Kaymakam, emniyet mdr ve kasabann dier ileri ge
lenleri sk sk retmenevinin bahesinde sofra kurar, yiyip
ier, artklarn da ona atarlard. Geldi buldu beni sakland
m kasalarn altnda. Sipsivri dileriyle salyalar aktarak ge
zindi durdu etrafmda. Mecburen, bir frsatn bulup kuyru
umu bacaklarmn arasna kstrp katm ardan.
Gidecek bir yerim yoktu. Gnlerce sada solda dolandm
durdum amaszca. Kasabadaki tren istasyonuna, eskiden
iki rettii rivayet edilen imento fabrikasna, polis lojman
larna, Papaz Gl'ne, otogara kadar yryp durdum ama
benim zerimi rtecek bir merhamet krntsyla karlama
dm. nsanlardan bir hayr yoktu bu kasabada. Ben de tpk
benim gibi sokaklarda yaamaya mecbur olan, dnyaya di
lerini sivrilten bir etenin kuyruuna yaptm.
Drt kiiydiler ve kendilerine Alevli Kalpler etesi ad
m takmlard. Barut liderleriydi ve ilerindeki en gz ka-

29
ra kpekti. Adnn aksine kalender bir kpekti. Yol yordam
bilir, durduk yere dellenmez, ne zaman zvanadan kma
s gerektiini herkesten iyi hesap ederdi. Onu alt etmek im
kanszd neredeyse. Latif Dede, en yallaryd. Tyleri d
klmek zereydi ama kafasndaki lle lle salar dkl
mekte inat ediyordu. Durmadan hikayeler anlatyor ve e
tenin ruhani lideri olduunu sylyordu. Sadece kpekler
deil, cmle hayvanat saygda kusur gstermezdi ona. e
tenin adn izledii bir filmden ilham alarak o koymutu.
Ne zaman bir hikaye anlatsa yerde harl harl alan karn
calar dahi ilerini glerini brakr ona kulak kesilirdi. Mik
rop, fazlasyla ylkt ve bir kpekten ok srtlana benzi
yordu. Ona buna isim koymaya baylyor, kendi adndan
yaylan mikroplar bakalarna da srmeye alyordu. Bo
lero'nun omuz hizasnda beyaz tyler vard ve ona bu is
mi takanlar muhakkak bir kadn elbisesinden ilham alm
t. ncecik bir sesi vard ve havlarken bile nezaketi elden b
rakmyordu.
Alevli Kalpler etesi, Makam Da'nn eteklerindeki ka
saba mezarln mesken tutmutu. Mezarln dolup tat
cuma gnleri hari srekli mezarlkta yaarlard. Bu yz
den geceleri mezarln yanndan geen insanlar, ller yet
mezmi gibi onlar yznden iki kere slk almak zorunda
kalrd.
Etraf talarla rlm byke mezarln kapsndan
ieri girip onlarla gz gze geldim gnn birinde. Bit kadar
bir eydim daha. Boyuma bakmadan onlara havlamaya ba
ladm. Barut, uzand yerden kah kah gld bana. Latif De
de, alt dudandan yardm alarak llelerinden birine fr
d. Bolero, heyecanla kuyruunu sallad. Mikrop salyasn
gsne sildi. Srayla arkama geip kokladlar beni. Kendimi
srtst yere atp sevimlilikler yaptm, yzlerini yaladm. Di
erleri kar kt ama Barut'un olur vermesiyle aralarna ka-

30
tldm. Kuyruun sonuncusu olarak pelerine takldm. On
larn yannda bydm. ocukluk denen hastal bir ergen
srsnn peinde atm.

Uursuz bir el beni sokaklardan alp bakente gnderme


den nce bir sokak kpeiydim. Kime hrlayacam, kime
smaacam adm gibi bildiim insanlarn yaad bir ka
sabam vard. Rzkm aradm kap nleri, hareket eden her
eye havladn sokaklar, kuyruumu neeyle saa sola oy
nattm geceler, hepimizin stn rten pnl pnl bir gk
yz; beni sevenler, benden nefret edenler, en nemlisi de
yanlarnda serpildiim bir etem vard. Be kpek, bazen
birbirimize hrlayp bazen de birbirimizi kollayarak sokak
sokak geziyorduk.
Bazen kasaba bize yetmiyor, kendimizi fazla uzaa gide
meyeceimizi bile bile yollara sryorduk. Gndzleri ka
sabann uzandaki Papaz Gl'ne, Makam Da'nn etek
lerine, meyve bahelerine, tren istasyonuna gidiyorduk. La
tif Dede, ruhani liderliini abartyor ve hi susmuyordu y
rrken. Yok, urada iki ayr meyhane varm, sahipleri kar
demi de gnn birinde birbirlerini ldrmler, yok ka
sabann en nl mzisyeni u elektrik direine kp ikinci
kez intihara kalkm da yine baaramam, yok eskiden bir
rak fabrikas varm kasabada da kpekler bile mest olur
mu atklarndan; saydka sayyordu. Kulaklarmzda La
tif Dede'nin onlarca hikayesi, akamn kmesiyle birlik
te yeniden kasaba mezarlna dnyor, gece bizi kollarna
alp oradan oraya sryordu. Sokaklardan panzerler ve mo
tor sesini ok iyi tandmz polis arabalar geiyordu ha bi
re. Evlerin etrafn saryor, uykusunda yakaladklar gen
leri yaka paa arabalara bindirip karakola gtryordu po
lisler. Merakla olan biteni izliyor, gtrlen genlerin arka
sndan sessizce alayan insanlarn sesine kulak veriyorduk.

31
Sonra telala alan klar yeniden kapanyor ve sokaklar bi
ze kalyordu bylece. Asfalt yollara vuran sokak lambalar
nn altnda kuyruumuzu huzurla sallayp bizim olan, gn
doumuna kadar bizim kalacak sokaklarn ve dnyann ta
dn karyorduk.
t kmyordu kasabadan. Karanlk sokaklarn birinden
kp dierine sapyor, turuncu sokak lambalarnn altnda
p tenekelerine burunlarmz daldryor, uzaktaki karde
lerimizin havlamalarna ayn ekilde cevap veriyorduk. Ku
laklarmz dikip dikkatle uzaklar dinliyor, ayaklarmzdan
birini havaya kaldrp mezar talarnn zerine iiyor ve kim
senin blgemizi igal etmeyeceinden iyice emin olunca uy
kuya dalyorduk.
Sessizdi mezarlk. ller boylu boyunca yatyordu ve teh
likesizdi. Kimi geceler, sivil elbise giymi ama ellerinde tel
sizler olan baz sarkk bykl adamlar belediyenin i makine
leriyle mezarla gelip byke ukurlar ayor ve kahveren
gi ayakkabl birka kiiyi ayn anda ukurlara yuvarlyorlar
d. Mezarlk kpekleri olduumuz iin insanlarn adetleri
ni az buuk da olsa biliyorduk. Ne bir namaz klnyor onlar
iin ne helallik isteniyor ne de bir dua okunuyordu. ukur
larn zerini hzla rtp gidiyordu adamlar. Lime lime elbi
seli o genlerin kim olduuna dair bir fikrimiz yoktu ve ne
den topluca gmldklerini de anlayamyorduk. Yaknlarda
bir yerde sava olduunu ve bunun normal olduunu sy
lyordu etemizin ruhani lideri Latif Dede. Kafamz byle
eylere takmyorduk. Yiyecek bir eyler bulmak umuduyla
burnumuzu sada solda gezdirip bulduklarmz bir rpda
midemize indiriyorduk.

Belaydk. Bitirimdik. Tuttuumuzu koparrdk. Bazen d


lek kedilerin peine derdik. Nefes nefese kaacak bir delik
ararlard. Bazen de sokak sokak gezer, "Ne geiyon la bur-

32
dan," diye korkuturduk yabanclar. Betleri benizleri atard.
Onlarn deyiiyle, itin gtne girmi gibi olurlard. Sonu
ta insanlarla aramzdaki mesafe alr ve kimse bir ey ver
mezdi bize.
Ksmetimize pek bir ey kmyordu kasabadan. lyi bes
lenmediimiz iin elimsizdik. Sada solda bulduumuz k
rntlar diimizin kovuuna bile yetmiyordu. Atk, sonu
muz belli deildi, mecburduk. enemizi topraa koyup a
reler aradk haliyle. Barut, ikide bir mezarln aksi istika
metinde bir pln olduunu sylyordu. Kasabadaki
taburun artklar oraya dklyordu ve o pler deil bize
tm kasabaya bile yeterdi ona gre. Ama baka bir etenin
kontrolndeydi plk. yle kolay deildi bakasnn p
lnde einmek. Saymz da yetmiyordu onlarla savama
ya. Mecburen etemize birka yeni kpek katp pl ele
geirmek iin hazrlklar yapmaya baladk.
Dorudan plkteki eteye saldrmak yerine, Latif De
de'nin nerisiyle saa sola haber yolladk. "Alevli Kalpler
etesi harekete geiyor," diye sylentiler yaydk kasaba
ya. Orda hurda sktrdmz kpekleri hrpalamak yerine,
gzlerini iyice korkutup, "Alevli Kalpler etesi bugn ya
rn saldracak ple," diye bamzdan byk laflar ettik.
Bylece biz fosur fosur uyurken, dmanlarmza korku do
lu, hep tetikte ve endieli geceler armaan ettik. Ama biz bir
trl harekete gemiyorduk.
Kt ve gn getike takatten dyorduk. Bazen yle ok
kar yayordu ki, yiyecek bir ey bulamadmz iin Mik
rop'un nerisiyle taze mezarlara bile dadanyorduk. Ama
mezarlardan yaylan o iren koku yznden bir sre son
ra topra kazmaktan vazgeip kasabadaki evlerin etrafnda
dolanyorduk boyuna. Geceleri duvarlara yaz yazan genler
polisten korkmuyordu ama bizden korkuyordu. Ceplerinde
ekmek paralar oluyordu hep. harfli o kocaman yazy

33
duvarlara yazarken hnzr hnzr yanlarna yaklayor ve ek
mekten paymz istiyorduk.
Yine de hibir ey yetmiyordu bize. O gnlerde saa sola
iimizi yapmaktan bile vazgemitik neredeyse. Latif Dede,
karncayd, austos bceiydi derken laf uzatyor ve sz ne
zaman plkteki eteye saldrmaya gelse, biraz daha bek
lememiz gerektiini tembihliyordu. Saymz iyice artmadan,
alk duygusu bizi sersemletmeden bu sava kazanmamz
imkanszd. etemizin lideri Barut, Latif Dede'nin syle
diklerini bayla onaylyor ve alktan kaznm midelerimi
zi yeni hikayelerle doldurmamz sylyordu. Barut'tan sa
z alan Latif Dede sabahlara kadar iinde binbir nasihat olan
bir hikayeden brne kouyor ve bizi ekmek yerine keli
melerle doyuruyordu. Onca hikayeden dala ien Mikrop,
sonunda bir gn dayanamad ve Latif Dede'nin adn Lafo
Dede olarak deitirdi. Latif Dede, bu isim deiikliinden
pek memnun kald ve saz eline alp vakti zamannda iki sa
hibinden hangisini seeceini bilemeyen kararsz bir kpe
in hikayesini anlatt bize.

Karlar yava yava eriyince burunlarmz kasabann dn


daki o envaieit kokunun yayld p dana evrildi g
nn birinde. Azmzdan bir lokma gemeyeli kim bilir ka
gn olmutu. Eriyen kar sularndan iiyorduk ve ister iste
mez zatrre illetine yakalanmak zere olan cierlerimizden
kuru kuru ksrkler yaylyordu kasaba mezarlna. Say
mz on ikiye kmt ve artk kimsenin umurunda deildi
aramza katlan yeni kpeklerin kim olduu. A m, ii f
keyle dolu mu, saldrmaya hazr m, tuttuunu koparr m,
ona bakyorduk.
Kaybedecek bir eyimiz yoktu. Bir sabah, vaktin geldii
ni anlayp gzlerimiz kararm bir halde yrmeye bala
dk. Bizden nce nammz gitti p dana. Yutkuna yutku-

34
na alar ordusuna dnmtk. Yllardr pten nemalanan,
bu yzden de giderek yalanan, hantallaan, savama yete
neini kaybeden eteyi kan revan iinde dalara srdk. Ba
rut'un kula koptu. Lafo Dede boynundan birka yara ald.
Mikrop turp gibiydi, onca saldrnn iinde bir tek syrk da
hi almamt. Bolero'nun beyaz benekli omuzlarnda kan le
keleri vard. Bense sapasalamdm ve birka kpein kuy
ruunu srdn iin muzaffer bir edayla glmsyordum.
Yaralarmz yalaya yalaya dan tepesine kp zaferimizi
ilan ettik gururla. Baka bir etenin saldrsna urayana ka
dar artk bizden sorulurdu ele geirdiimiz da.
Kasabann kuzeyinde, Makam Da'nn eteklerine kuru
lan taburun pl sadece bizim iin deil, kasabadaki
cmle yoksullar ve hayvanat iin bir cennetti adeta. Dk
len yemekler, tarihi gemi konserveler, kantin artklar kar
nmz doyurmamz iin bir hediye kutusuna dnmt.
Kasabadan gelen plerle hi ilgilenmiyorduk bile. Yiyecek
bir ey kmyordu kasabadan. Yoksullarn p az olurdu
nk. Bizim asl velinimetimiz taburdu. Askeri kamyon e
kip gittikten sonra salyalarmz akta akta p dana ko
ar, die dokunur her eyi abucak midemize indirir, sonra
da prl prl parlayan gnein altnda dan o eki kokusuna
inat tatl bir uykuya dalardk.
Yalnz deildik da banda. Gnn belli saatlerinde ka
sabadaki yoksullarn istilasna urard p da. Her tara
f allak bullak edip die dokunur bir eyler ararlard. Bula
bildikleri her eyi torbalara doldurup evlerine gtrrler
di. Konserveler, bayat ekmekler, bozuk ikolatalar, marga
rin artklar, bo kola ieleri, yars yenmi simitler; patla
m fiekler, patlad dnlerek atlm bomba ve havan
mermileri; askeri kamuflajlar, palaskalar, kepler, yrtk o
raplar, ykanmad iin p boylam i amarlar, s
klm botlar birer ikier torbalara konur, yeniden kulla-

35
nlmak, bir sre daha mr srmek iin kasabann yolunu
tutard.

yiydik, gzeldik, gnler tylerimizin arasndan birer iki


er geiyordu. Ama iftleme zaman yaklarken tuhafla
yorduk. Durduk yerde birbirimize saldryor, sokaklarda
grdmz her diinin kokusunu iimize ekiyor, geride
torun torba brakmak iin saa sola bakp iftleebileceimiz
bir dii aryorduk. Arkadalarm iin kiminle iftleecekleri
nin bir nemi yoktu. Kuyruunu sallayan her diiye koard
onlar. Bizim etenin bitirimi Mikrop mesela, sadece kpek
ler deil kuyruunu sallayan her hayvana sulanrd.
Ben yle deildim. Henz hibir diiyle iftlememitim.
Damarlarmda akp duran kan beni yava yava delirtirken
bile kimseye aldrmayp ille de ak olacam diye tuttur
mutum.
etenin dier elemanlar zevkle, salyalarn akta akta
iftleirken ben boynumu baka yne evirip akn hangi
yollarda yrdn, nerede kaldn, bana ne zaman gele
ceini merak ederdim. Ak nasl bir eydi bilmiyordum ama
penelerimi topraa geirmeme, sada solda deli gibi ko
turmama, olur olmaz yere ahlanmama ramen bana bek
lemeyi tembih ediyordu. Bylece, bam nmde, burnuma
gelen kokular takip ede ede, tek bama kasaba sokaklar
na ktm.
Uzun bir yolun sanda solunda bulunan evlerin yann
dan getim. Kasaba meydannda uzaklara bakan heykelin
nnde durdum. Beni grr grmez tan hazr eden o
cuklara, eli zincirlenmi tutuklular adliyeden alp ibret ol
sun diye kasaba cezaevine yryerek gtren askerlere, te
dirginlikle, adeta ty gibi hafif admlarla sada solda beh
ren kadnlara, kasaba meydannda peynir satan kyllere,
okuldan kan ocuklara, kasaba kahvehanelerinde topluca

36
oturup durmadan ay ien kara gzlkl genlere, dar pa
a pantolonlar ve uzun tespihleriyle sokaklar admlayan
ember sakall adamlara, panzerleriyle kasabann ortasn
dan hzla geen polislere, dkkan nlerinde akam bekle
yen esnafa, vitrinlerden sarktlan ikembelere, eski bir pa
zar tezgah zerine istiflenip sokak sokak gezdirilen balkla
ra, ba aa tuttuu ky tavuklarn evine gtren ihtiyar
lara, ak sigara satan okul sonras ocuklarna baktm. Son
ra yine, aradm diiyi bulamam olmann kederiyle yr
meye baladm.
Eskiden iki rettii rivayet edilen ama sonradan memle
kete iki yerine imento datan ve kasabann zerinde bir
toz bulutuyla varln duyuran fabrikann, ailecek kasaba
y terk etmeye hazrlanan insanlarn otobs bekledii oto
garn, kuzeyden gneye asker, gneyden kuzeye kyleri bo
altlm kyller tayan trenlerin iledii garn, kapsn
da iki sivil polisin nbet tuttuu lisenin, daha ok miting
yapld zann uyandran dn salonlarnn, bahesin
de rkek ocuklarn oyun oynad polis lojmanlarnn,
harfli kzl yazlarn iziktirildii atlam duvarlarn, yan
m kamyon lastiklerinin seildii ak alanlarn, bahesin
de askerlerin voleybol oynadklar, nbet tuttuklar, eitim
grdkleri taburun, akamn kmesiyle boalan sokakla
rn, evlerine ekilen insanlarn yanndan yresinden ge
tim. Kasabann, bu kasabada yaayan insanlarn derdi ba
ka, benimki bakayd. Btn gn aradm bulamam ol
mann yorgunluuyla p dana, arkadalarmn yanna
geri dndm.
etenin en kydm ve varlmla yokluum belli de
ildi genellikle. Akamlar onlar iftleme hikayelerini bal
landra ballandra anlatrken kulaklarm kapatp ortadan
kaybolur, tabanlar yalayp kasabaya gelirdim. Ksmetimin
kasaba sokaklarnda bir yerde olduunu hissederdim hisset-

37
mesine de, onun tam olarak nerede olduunu, beni bekleyip
beklemediini bilmezdim. Bir eyimi kaybetmiim de san
ki ayn yere yeniden bakyormuum gibi, daha nce defalar
ca getiim sokaklar yeni batan geer, saa sola gz atar,
arada bir kulaklarm havaya dikip beni bekleyen akn bana
seslenmesini beklerdim.
Zaman zaman, orda hurda karma gzeller gzeli kpek
ler kard. Gzeldiler, sslydler, almlydlar, koklayan
mest edecek kokularla doluydular, hatta aralarndan bazla
r kuyruklarn havaya dikip beni armaktayd ama arad
m akn onlarn arasnda olmadn herkesten iyi bildiim
iin bam nde, zgn zgn yrmeye devam ederdim.
Lafo Dede, bir bilge gibi bir iki defa hafife ksrdkten
sonra, iaret parman havaya kaldrarak, "Byle olmaz,"
diyordu bana. "Ak dnmeyeceksin evlat. Biraz delikanl
ol. Nerede saa sola sallanan bir kuyruk, gstereceksin ma
haretini. "
Gsteremedim. Dahas iki iftleme mevsimini geride b
raktm halde henz kimseyle iftlemediim iin garip bir
isim takld bana. O sra, p dann biraz ilerisindeki tabu
run bahesinde voleybol oynayan askerleri izleyen etemi
zin bitirimi Mikrop, gevrek gevrek glerek, "Askerler bunu
hangi adla aryor biliyor musunuz?" diye sordu.
"Nasl aryorlarm bakaym?" dedi merakla Barut.
"Ben bakasnn yalancsym ama askerin biri ona Mikasa
diye seslenmi geende ! " dedi.
Alevli Kalpler etesi'ndeki btn kpekler bir azdan gl
meye baladlar ama benim iin bir mahsuru yoktu. Kasaba
llar onlar sadece kpek diye arrken Mikrop, Barut ve
Bolero'ya da bu adlan askerler takmt. Bu yzden isim ba
bamn kim olduunun bir nemi yoktu. Ne anlama geldii
ni bilmediim iin bana yaktrlan ad yazgmdaki hviye
te yazdm. O gnden sonra herkes Mikasa diye seslendi ba-

38
na. Mikasa oraya, Mikasa buraya. Ama adm ardklarnda
kendi aralarnda gizli gizli glyor, arkamdan trl sylen
tiler dolayordu. Hibirine aldrmyordum. p dann te
pesine kp patilerimi er pe geiriyor, uzun uzun gerinip
ayaa kalkyor ve pn ekimsi kokusunu bastrmaya a
larak uzaklan, beni bekleyen akn yollarn dinliyordum.

Zaman zaman, p dan bolayp kendimizi kasabaya


vuruyorduk. Heves Amca diye yal bir adam vard kasaba
da. Bilmeden beni annemden eden yal adam, ona gidiyor
duk. Kasabada bizi talamayan, grnce korkmayan, koru
yup kollayan tek kii oydu nk. Kendisini sahibi.miz sa
nyordu. Oysa sahipsizdik biz. Alevli Kalpler etesi'ydik.
Lafo Dede, belki eskiden beri tand, belki de yal oldu
u iin hepimizden daha ok acrd Heves Amca'ya, "Laf et
meyin genler," derdi, "brakn bizim sahibimiz gibi hisset
sin kendisini. "
Eski sinemacyd Heves Amca. Arkanyal deildi, gmen
di. ok fena keder kokard. Sa ba beyazlam, yemeden
imeden kesildii iin bir deri bir kemik kalm, incecik, dal
gibi biriydi. Byklarn tpk Ayhan Ik gibi burun delikle
ri hizasnda kestiriyordu. Dudaklarnn zerinde byle bem
beyaz, kaln bir izgi vard. Evi bark yoktu. Sinemada yatp
kalkard. Sinemasnn giriinde baz ampulleri gemi koca
man bir tabelann zerinde Nur Sinemas yazyordu. Bir za
manlar tonla para kazand sinemasna gelen gidenler sey
reklemiti. Daha ncesinde, genellikle solcu derneklerin
kulland, konser ve heyecanl toplantlarn yapld sine
ma salonu, darbeden sonra inleme seslerine brakmt yeri
ni. Sadece filmlere deil, kendi hayatna da para atmt o
yllarda Heves Amca. Arada bir sinemann yazlk terasna
kp kasabaya bakyor, kafasna skamad iki kurunu gk
yzne yolluyordu.

39
Kasabann tam ortasndaki kymetli sinemasn dn sa
lonu yapmak isteyenlere direniyor, yatp kalkt sinema
da, geceleri can skntsndan eski filmler izliyordu. Yalnz
d. Kimi kimsesi kalmamt hayatta. Sinemann nnde her
grdnde beslerdi bizi. Bazen de ieriye buyur ederdi. Kir
pas iindeydi ortalk. Leblebiler, ikolata artklar, gazoz i
eleri, ekmek krntlar, meni kokan peeteler, eski gaze
teler; ne ararsan vard yerde. Krk dkk sralarn aras
na uzanr, Heves Amca'nn kurunlanm perdeye yanstt
filmlere bakardk. Odasna ekilip klar kapatr ve ka
ranlk sinema salonuna bir filmden ok bir hatrann acsn
yanstrd. Sk sk Muhterem Nur'un oynad filmleri izler
di Heves Amca: Yaral Kartal, ehvet Kurban, Zalimler, Zey
tin Gzlm, Ksknm, Bacm.
Muhterem Nur'un oynad baz filmleri izleyememiti He
ves Amca. Oraya buraya haber yollam, filmlerin negatifle
rini istetmi ama baarl olamamt. Son are televizyondu.
Gnn birinde o filmlerin gsterileceini umarak odasnda
ki televizyonu sahneye tar, artk bir kymeti kalmayan si
nema sahnesinde bize televizyon izletirdi. Yeil bir cam yar
dmyla renkli hale getirdii televizyon yayn leden son
ra balard. Bekle bekle bir hal olurduk. Sonra bir sinyal sesi
kaplard ortal. Saatler geriye doru akard. Nihayet balar
d yayn. Askerler Aslanl Yol'da byle rap rap yrrken, He
ves Amca, zerindeki sigara kllerini silkeleye silkeleye do
rulur, "Ayaa kalkn lan ibneler ! "diye barrd bize, "milli
mar okunacak ! "
Bir bok anlamazdk. Heves Amca, televizyonda milli mar
okunurken neden esas durua geer bilmezdik. Ama ona
ayp olmasn diye gtmz kaldrrdk yerden. yle an
lamsz gzlerle rzgarda dalgalanan bayraa bakardk.
Martan hemen sonra da bir teselli ikramiyesi verirdi bi
ze Heves Amca: Red Kit ve Ten Ten'in maceralarn izletirdi.

40
Red Kit'in salak kpei Rin Tin Tin'e baylrdk. Nedense bir
kpekten ok karncaya benzetirdik onu. Ten Ten'in kpe
i Milu'yu sevmezdik. Bit kadar haliyle saa sola kotururdu
hep. O kadar hareket, o kadar akl iyi gelmezdi bize. Yine de
Milu, bizimkilerin favorisiydi. Ama ben onu deil baka bi
rini seviyordum. nk tpk Heves Amca gibi baka birine
aktm ben. Bir insana. Daha dorusu insan denemeyecek
birine. Bir melee: Muhterem Nur'a aktm.
izgi film biter bitmez, nce televizyon dmesini, son
ra cayr cayr yanan reglatrn dmesini kapard Heves
Amca. Ar admlarla, adeta bacaklarn srmekten bkm
gibi yeniden odasna kard. Toz iindeki film makaralar
n makineye yerletirip henz at bir ie arapla ahap
sralarn en arkasna geerek yal gzlerle sinema perdesi
ne bakard. Yere dmekte tereddt eden bir gzya damla
s gider ince byklarna yapp kalrd. Dudann kenarn
da snm bir sigara, kede yarm bir arap iesi, gzleri
ni perdeye dikip Muhterem N ur'un uhrevi yzndeki bene
bakard uzun uzun. Sanki dnya zerindeki yegane varl o
benmi gibi, gzn yanandaki benden alp nndeki a
raba diker, son yudumuna kadar itii ieyi sinema perde
sine frlatrd. Ardndan da, belindeki tabancay karp sah
neye ate ederdi. Beyaz perde, kapatlmam bir hesabn ke
deriyle svalarn dkerdi yere.
Bize bir ey anlatmazd Heves Amca. Eski tand diye La
fa Dede'ye sorardk iin asln. Lafo Dede'den bir iin asln
esasn renmek kolay deildi. Bir meseleye dorudan ce
vap verdii, bir kere olsun o beklenen cevab ak diye ver
dii grlmemiti. Lafo Dede, her seferinde yeni bir hikaye
ye balar ve Muhterem Nur mevzusu arada kaynayp gider
di. Heves Amca ne yaam, nerede krlm, bu Muhterem
Nur sevdasna nereden bulam, kimse bilmezdi. Ama ne
zaman bir yerlerden Mslm Grses'in sesini duysa, o ha-

41
lis muhlis adam birdenbire celallenir ve hepimizi kap dar
ederdi sinemadan. Aklmda Muhterem Nur'un kusursuz y
z, sokaklara kar, Aslanl Yol'da patr patr yryormu gi
bi kendi nurumu arardm.
p dann tepesine kar avazm kt kadar ulurdum.
Taburda eitim gren, operasyona kmaya hazrlanan as
kerler dnp bana bakard. Makam Da'nn tepesinde n
bet tutan, dan eteindeki byke yazy korumakla g
revli ky korucular bana bakard. Taburun nndeki kon
trol noktasnda valizleri didik didik edilen, tek sra halinde
yan yana dizilen yolcular korkuyla dnp bana bakard. Bir
zamanlar p danda eelenen ama sonralar yeniden kasa
ba sokaklarna geri dnen kpekler kulaklarn dikletirip
bana bakard. Ama onca zaman yolunu gzlediim ak bir
trl yoluma kmaz, sesime bir karlk vermezdi. Uluma
m keser, o er pn zerine uzanp bama ak kuu kon
sun diye hayaller kurardm boyuna.
Akn bir gn yoluma kacan biliyordum. Kalbimin
yerinden kacakm gibi atacan biliyordum. Kuyruu
mun saa sola sallanacan biliyordum. Uykusuz gecelerin,
aylak aylak dolaacam sokaklarn, hep merakla baktm
uzaklarn yolumu gzlediini biliyordum da bama aktan
daha byk bir tan deceini henz bilmiyordum.

42
NC BLM

MAHEDE

"Hi botlu biri tarafndan tekmelendin mi ?


Tekmelendin. [. . . ] Her eyi tattm, ama kaderimle
ban yaptm. nk ruhum bedenimden henz
ayrlmad. Bir kpei ldrmek zordur,
nk ruhu sk skya hayata sarldr. "
Mihail Bulgakov, Kpek Kalbi

Barnaktaki tm kpeklerin haline zld, boyunlarn


tpk onun gibi ileri uzatarak ac ac uluduu o gnden son
ra kurumu azn ap kimseyle konumam dedem. Ne
bir ey yemi ne her gn tazelenen sudan imi ne de bar
nan gndelik kouturmasyla ilgilenmi. Sanda solun
daki blmelere bir kere bile bakmadan, ban n bacaklar
nn arasna gmerek sadece ileriye, telal arabalarn ine
dii izgileri silinmi asfalt yola evirmi zgn baklarn.
Dier blmelerden ona seslenen, selam veren, hal hatr so
ran hibir kpee karlk vermemi. Pansumann deiti
ren, yaralarn kontrol eden, dikilerini alan, ayaklarn yok
layan ince bykl veterineri de umursamam. Etine bastr
lan tentrdiyot bile kar etmemi; dilerini skp geride brak
t bir eyleri hatrlamaya alr gibi ileriye, sadece ana yo
la bakm szlm kalaryla.
Gnlerce bir ey yiyip imedii iin bir deri bir kemik kal
m dedem. Gzleri yuvalarna kam, bumu hep ayn nok
tada asl durmu, dahas kir ve pastan kararm yemek kab
na hep tiksinerek bakm. Sarg bezleriyle sarlan ve vakti za-

43
mannda bir eyler anlatmak iin canhra bir ekilde havaya
dikilen yaral kuyruu yerlerde srnm. Artk bacaklar
nn olmadn kabullenmi gibi hi hareket etmeden yerde
uzanp ileriye atlmak iin hibir abada bulunmam. Ara
da srada, tpk her eyden habersiz yedi gn boyunca yatar
ken yapt gibi, ban bacak arasna gmmeye niyetlenmi
ama yabancs olduu o iki tekerlei grnce vazgeip boy
nunu n bacaklarnn arasna uzatm yeniden.
Kaburgalarnn rahatlkla seildii karnnn yansn r
ten lastikler yznden vcudunu terk etmeye hazrlanan pi
relerle bile uraamyor, kendini ok eski bir acya koyver
mi gibi sadece susuyormu dedem. Bazen derin derin ne
fes alp geri brakyor, hemen peinden Tabansz'n da duy
duu gibi gzleri kapal halde "Melsa ! " diye inliyormu yut
kuna yutkuna.
Kendi haline acmak, dnyadaki mevcudiyetini sorgula
mak, artk hi titretemedii kuyruuna zlmek, bugn
den sonra ona dayanak olan tekerleklerle nasl yaayaca
n dnmek yerine; belirli aralklarla, adn adeta bir ne
fes gibi dilinin zerinde gezdirerek, "Melsa ! " diye inledii
ne gre ona bu talihi hazrlayan hikayenin msebbibi o di
ye dnm komular. Ama henz hikayesinin tamamn
anlatmad ve sk sk uyuyakald iin dedemi bu hale so
kan asl neden bir trl bilinemiyor, bu sebeple kpek bar
nann her blmesinde onunla ilgili binlerce tevatr dola
yormu ilk gnlerde.
Bu yzden de Melsa'nn ad bir anda barnaktaki tm bl
meleri bir rzgar gibi dolaarak bu tevatrn daha da ar
lamasna, kimi zaman bir para salya, kimi zaman da tuz
lu gzyalaryla slanm birbirinden habersiz yzlerce yeni
hikayenin domasna sebep olmu.
Yine de dedemin kendine geldikten sonra tamamen hare
ketsiz kaldn sylemek zormu. Kendine geldiinde, sa-

44
dece bir kez silkinip ayaa kalkm. Bir varile doldurulan
yemek artklarn barnaa getiren askeri araca ilk tepki ve
ren o olmu.
Askeri ara barnan kapsnda grnr grnmez, de
dem nce patilerini ileriye doru uzatm, peinden iki te
kerlein arka ayaklarn hareket ettirdiini grnce iyice he
yecanlanp zorlukla tel rglere kadar srnm. Ama on
ca havlayp ulumasna ramen sesini askeri araca duyurama
m. Dedemin komular bir anlam verememi bu duruma.
Yemek kabndaki artklar olduu gibi yerinde duruyormu.
"Bu herifin derdi ne?" diye sormu Adgzel.
"Bir bilebilsek," diye ikayet etmi Akba, "kimseyle bir
ey konutuu yok ki! Btn gn kendi kendine sayklayp
duruyor sadece."

Uzaklarda belli belirsiz bir hayat sren Arkanya ile son


yllarda iyiden iyiye byyen, g alan byk ehrin aras
na kurulan kpek barna uzunca bir zaman dedemin hika
yesiyle alkalanm. Tr arpt, fabrikada makinelere kapld,
avcnn biri onu bu hale getirdi, a bir kurt srsyle tek ba
na savat, zabtalarn marifetiyle bacaklarndan oldu; akla
gelebilecek her ey sylenmi dedem hakknda. Ar hikaye
si ac ulumalarla blme blme gezip durmu.
Hikayesi gizli herkes gibi vakur, adeta yenilmi bir ordu
nun hayatta kalm, ama hayatta kaldna bin piman ko
mutan gibi blmesine geri ekilmi o gnden sonra. Ara
da bir kafasn arkaya doru evirerek bacaklarna geirilen
tekerleklerin nasl hareket ettiini anlamaya alm. Ba
zen de arka bacaklarn aksine sapasalam olan n bacaklar
nn arasna ald ban oynatmadan etraf szm. Bal san
s gzlerini bir o yana bir bu yana dndrerek, en sonunda
ldne, kanatlanp gkyzne ktna, kpek cennetine
dtne kanaat getirmi.

45
Belki de sadece Ktmir Hazretleri'ne ihsan edilmi bir yer
deilmi cennet. Herkes oradaym nk. Diiler, erkekler,
yavrular, yallar; gller, gszler, saf rklar, krmalar, so
kak kpekleri, av kpekleri, herkes bir aradaym. Yaarken
pelerinden ayrlmadklar, ktlk ve iyiliin onlardan geldi
i insanlar kpeklere hizmet ediyor, onlar iin saa sola ko
turuyorlarm. Btn gn yan gelip yatyorlarm. Yay gibi ge
rilip esniyor, tatl tatl kanyor ve oturup keyif atyorlarm.
Esnemek ve uzaa bakmak dnda yapacak hibir ey yokmu
barnakta. Cennetin byle bir yer olabileceine hi ihtimal
vermemi ama demek ki aa yukar byle bir eymi lmek.
Ama yine de bazen bana ne geldiini hatrlamaya al
yor, hafzasn olabildiince zorluyor, blk para hatrla
dklarna ramen youn bir toz bulutu gznn nne ge
lir gelmez her eyden vazgeip yeniden yola bakyormu de
dem. Hatrlayp infilak etmemek, o ac dolu gnlere dnme
mek, bir toz bulutundan mtevellit o berbat zamana geri git
memek iin durmadan hrltlar karyormu. Kurumu a
zndan tek bir damla salya akmad iin boazndan ykse
len seslere engel olmakta zorlanyor, hal byle olunca ko
numamak, derdini cmle aleme fa etmemek iin hrltla
rn daha da artryormu.
"yi misin karde?" diye sormu atalburun.
Kendisine sorulan hibir soruya cevap vermedii gibi k
pek aleminin en garip yaradll kpeklerinden olan atal
burun'un sorusunu da yantsz brakm dedem. Tpk bir
a gibi yalnzca gzlerinin birini atalburun'a evirip soru
nun sahibinin kim olduunu bulmaya alm.
"Konu," demi atalburun, "alrsn belki. Bacaklarn
kasabada m kaybettin?"
Zaman zaman bir dili olup olmadn bile bilmiyormu
dedem.

46
nce bykl veteriner birka gn daha sabredip kendisi
ni toparlamasn beklemise de faydasz; inelerine kart
rlan ilalar yaralarn iyiletiriyormu ama yemeyi reddedi
yormu dedem. Yemek kabna dklen yemekler yenmeden
pe yollanyormu her seferinde. Son are serum takviye
siymi. Ama onun serum kablolarn kolaylkla kopartaca
n bilen veteriner elindeki kada uzun uzun bakarak yemek
sorununa areler aram.
Bana gelen felaketten paasn kurtarm ama yememe
ye devam ederse bu kez de alktan lp gidecekmi. Eli
ni nlnn ceplerine sokarak barnan iinde yryp
durmu ince bykl veteriner. Dier kpeklerin durumunu
kontrol ederken bile akl hep ondaym. Onca tahsile ra
men her gn yeni bir ey reniyormu kpekler hakknda.
Dedemin hikayesini az buuk da olsa biliyormu. Ama ha
yatta kaldna kredecek yerde kendisini adm adm l
me gtren bu tercihe bir anlam veremiyormu.
ok sonra, barnaa yemek getiren askeri aracn kapda
grnmesiyle dedemin sorununa bir are bulmu veteriner.
Bekileri artp dedeme varillerdeki bulama yerine kendi
yemeklerinden vermelerini tembihlemi. Kpeklerin onca
kahrn ektii yetmezmi gibi onlarla bir de yemeini payla
acak olmann kzgnlyla veterinerin sylediklerini aynen
yerine getirmi yal beki. Dedemin yemek kabn alp ye
rine baka bir kaba boaltt kendi yemeklerinden koymu.
nceleri kaytsz davranm. Gzlerini yumup tpk eski
si gibi ilgisiz, sanki mozolesinin nnden hala geenler var
m gibi derin uykusuna ekilmi. Ama sonralar nne ko
nan yemei kahverengi burnuyla koklayan dedem, zorlukla
dorulup kaba doru ilerlemi.
Fazla enerji harcamasna gerek yokmu. n bacaklar
n ileri atar atmaz arka bacaklarnn yerine taklan tekerlek
ler kendiliinden hareket ediyor ve onu varmak istedii yere

47
srklyormu. Alktan ba dnyormu ama yine de ka
rarl gzkyormu kendisine getirilen yemei yememekte.
Fakat ka gndr dedemin midesini bulandran o koku yeri
ne bambaka bir koku gelmi burnuna bu sefer. Merakla ka
ba doru yaklaarak burnunu yemee yaklatrm. Sonra da
ktlktan km gibi yemee saldrm.
"Vay amma koyaym," diye barm Akba, "zel yemek
verdiler ibneye ! "
Birileri yemeini elinden alacak diye tabaktaki lezzetli
butlar hzla bo midesine indiren dedem, taba silip spr
dkten sonra, bir kabahat ilemiesine blmesindeki ku
lbesine dnm mahcup bir ekilde. Kendisine pis pis ba
kan komularn tek gzyle szdkten sonra yedi gn bo
yunca deliksiz uyuyan o deilmi gibi uzun bir uykuya dal
m yeniden.

O gnden sonra yz gz dzelmi dedemin. Bal sa


rs gzleri iyice sararm, h areketleri hzlanp kahveren
gi burnu daha canl bir ton kazanm. O zamana kadar yer
lerde srnen sargl kuyruu yava yava hareketlenmi
ve sonunda tekrar topra dvp saa sola sallanm. Kar
nndaki dikiler kendiliinden atm, srtndaki yaralar ka
buk balam, kana bulanm postu parlamaya balam ye
niden. Bir tek, onca kemirmesine ramen, karnna geiri
len kasnak yznden bacaklarndaki sarglar def edeme
mi bandan.
nce bykl gen veteriner, birka kez tespitinde yanlp
yanlmadn kontrol etmek iin dedeme bulamatan g
trm ama dedem nne konan yemei yememi. Daha
s kuduz olmu bir kpein sudan korkmas gibi kulbenin
arka tarafna kam. Tehisinde hakl km veteriner. El
lerinde tabakla beliren bekileri grr grmez kuyruunu
oynatp kulbesinden kyor, tel rglere yanap kendi-

48
sine yemek getirilmesini bekliyormu. Ama bulamatan as
la yemiyormu.
"bneye bak," demi Tabansz, "bize karavana, ona husu
si yemek ! "
Dedeme getirilen zel yemekler ona iyi gelmi ama kom
ular bu durumdan hi de honut kalmam. O gnden son
ra kimse kendisiyle konumad gibi daha nceleri merakla
sarmalanan hikayesi giderek nefrete bulanm. Bir para ac
ma, daha ok merhamet ve hayflanmayla yklenen hikaye
si yerini giderek kskanlkla rlm bir nefret masalna b
rakm. Kendileri artk tadn bildikleri o garip bulamaca ta
lim ederken, srf sakat olduu iin kendisine gereinden faz
la ihtimam gsterilen dedeme kar iten ie nefret duyma
ya balamlar. Bir zaman nce hikayesini dinlemek iin ha
bire sorular soran, merakl gzlerle ona bakan komular bu
kez aldrsz grnmekle birlikte, yerde kendi halinde ya
tan dedemi suskunlukla cezalandrmlar. O gnden sonra
ne kimse bir ey sormu ona ne de perian haliyle ilgilenmi.
Dier kpekler tarafndan verilen ceza dedemin ok da
umurunda olmam. Gn boyu kulbesinde pinekleyerek,
ou zaman uyuyarak, yemek yiyip dier kpeklerin kah
kahalar arasnda kulbesinin etrafnda zorlukla yryerek
gnlerin gemesini beklemi. Arka bacaklar olmadndan
vcudunu kamak iin n bacaklarn kullanyor, haliy
le tylerinin bir ksmna ulaamyormu. Byle zamanlarda
srtn bir yerlere srtmek iin can atyor, ama nereye gider
se gitsin peinden ayrlmayan tekerlekler yznden bu iste
ini yerine getiremiyor, hal byle olunca da kantnn ken
diliinden sona ermesini bekliyormu.
Birka kez kulbesinin kesine iemek iin niyetlenmi
se de baaramam. Bacan kaldramad iin tpk dii
ler gibi yere melerek iemi ve bu yapt nihayetinde b
tn barnakta alay konusu olmu. Yine de etrafndaki b-

49
tn alayc ve nefret kokan baklara ramen sanki bu dn
yada tek bana yayormu, kimseye ihtiyac yokmu, hat
ralar ona yetiyormu gibi hi ses karmadan barnan ya
n bandaki asfalt yola dikmi gzlerini. Biri gelecek ve onu
bu sefil hayattan kurtaracak ve kesik bacaklar taze bir fidan
gibi yeniden kacakmasna uzun uzun bakm yola. Ama
kimse gelmiyormu.
Dedem, baz geceler karar deitirip avaz avaz barmak
istiyormu ama yeri g inleten komularndan utanp
havlayamyor, sesinin nasl yanklandn merak ederce
sine yutkunuyormu sadece. Almayan dudaklarnn ara
sndan ince ince inlemeler ykseliyormu. Boynunu hava
ya kaldrdnda srtnn ardn, yaralarnn iyilemesi
ne karn iinde bir yerlerde hala sancyan yerlerin olduu
nu hissediyor ve mmkn olduunca az hareket ediyormu.
En ufak grltde hep birlikte havlamaya balayan barnak
taki kpeklerin aksine dilinin zerine hep ayn ad alp sa
bah buluyormu:
"Melsa ! "
Kpek zamanna gre yirmi bir yldr, gece gndz, yaz
k, sabah akam, yerli yersiz, olur olmaz Melsa'nn adn
anyormu dedem. Bildii tek kelime buymu, dnyada bu
kelimedeki harflerden baka harf yokmu, koca alfabede sa
dece bu be harf varm, kendisinin bir ad yokmu gibi i
ekerek, bir hayat belirtisi gibi Melsa'nm adn fsldyormu
geen zamana kar. Kendisine ne olacan, eksik bacakla
ryla nasl yaacam hesaplamaktan ok gzlerini asfalt yo
la dikip, arada srada fsltyla, sanki adnda bir ah gizliymi
gibi i ekerek Melsa'nm adn anyormu.
n bacaklarn kalbinin zerine heyecanla bititirerek,
"Ay ok heyecanl," demi Adgzel, "adam helak olmu bu
akn yznden."
Komu blmedeki dii kpeklerin dedeme olan ilgisi en

50
ok Akba'n nefretini kazanm. lri gzlerini dedeme dike
rek, "Kadnlar," demi, "hepsi bir. Ak hikayeleri ve yara
l adamlar. "
"Eeee? " demi atalburun, "ne olmu ki?"
"kisine de baylrlar ! " demi Akba.
"Hi de bile," demi teden seslenen Adgzel, "bunun bir
derdi var. Hem de byk bir dert."
"Bizim de derdimiz var amma koyaym, " demi Akba,
"biz byle brakyor muyuz kendimizi ! "

O zamana kadar sessizce bir kede Akba'la Adgzel'in


konumalarn dinleyen Tabansz, biraz da Akba'a arka k
mak, ona yalakalk yapmak iin henz kimsenin dneme
dii, belki dedemin bile aklna gelmeyen bir kusurunu kul
lanm, "Akba Ahi," demi, "imdi bunun arka bacaklar
yoksa, i de tutamaz deil mi?"
Tabansz, kimsenin fark etmedii bir gerei Akba'a sy
lerken, aslnda asl hedefi Adgzel'mi. Gerekten de bu sa
atten sonra artk bir yarm kpekmi dedem. Olmayan ba
caklaryla bir diiye abanmas, ileri geri hareket etmesi, di
lerini zevkle bir diinin boynuna geirmesi imkanszm.
"lncebyk ona da bir are bulur," demi Akba ve tm k
pekler bir azdan glmeye balamlar.
Dedemin hem yallktan, hem de o talihsiz olaydan t
r tkanan ve bir para duyma kaybna yol aan kulaklar,
sanda ve solundaki blmedeki kpeklerin kendi blme
sini atlayarak, adeta o yokmu gibi konumalarna, kendi
sini alaya almalarna aldr etmiyor, dnya zerinde sade
ce kendisinin kard sesler varm gibi bir tek kendisiyle
ilgileniyormu. Tel rgyle evrilmi blmesinden genellik
le ana yola, arada srada tren yoluna, bazen de ova boyunca
uzayp giden sapsar tarlalara bakarak btnyle iyileme
yi bekliyormu.

51
Przl beton zemin hareketlerini zorlatrsa da bazen
kulbenin etrafnda volta atarken gzlerinin nne belli be
lirsiz anlar geliyor; ama bu anlarn hepsi ona ac verdii
iin daha da hzlanmaya alyor, bu yzden de zaman za
man dengesini kaybedip yere dyormu dedem. Yerde sr
tst dm bir hamambcei gibi aresizce debelenirken,
havaya dikilen ve hala dnmeye devam eden tekerleklere
bakp i ekiyor ve tekrar dorulmak iin byk bir emek
harcamak zorunda kalyormu. Bazen de dilerini karnna
dolanan kasnaa geirip tekerlekleri karmak iin kendisi
ni olabildiince zorluyor, gelgelelim ok sert bir kauuktan
yaplan kasnakta kk di izleri brakmaktan baka bir ha
an elde edemiyormu.
tlk zamanlar ona kar kinle dolan komular, geen on
ca zamana gvenerek bazen dedemin blmesine yanayor,
onun konuaca, iini aaca zaman kolluyorlarm. Ama
dedem hala konumuyormu.
"Aslnda bir konusa alacak," demi Akba, "ku gibi
olacak ibne. Ama konumuyor."
Bir sayklama gibi, sadece kendisine anlatt hikaye d
nda tek bir kelime etmemi kimseye. Gnler gemi ko
numam. Kendisi gibi yaral kpekler getirilmi yanndaki
blmelere, konumam. Barnaktan ayrlan kpekler el sal
lam ona, konumam. Tank ve ar tehizat ykl trenler
gemi yan bandan, konumam. Geceleri uzaktaki da
larn zirvesinden aaya yavaa szlen karaltlar grm,
konumam. Barnaktaki grevlilerin yatp kalkt sar bi
nadan, bildii, daha nce defalarca dinledii arklar yayl
m barnaa, konumam. Ana yoldan askeri cipler gemi,
konumam. lncebyk her gn gelip yzn avulam,
bacaklarnn durumunu kontrol etmi, ama bu hayr sahibi
adama bile tek bir kelime etmemi.
Barnan gen bekisi Kpek Cengiz, bir nbet gnnde

52
sigarasyla kendi blmesine girip ieriyi temizleyene kadar
da bir harf kadar olsun kimseyle konumam.
Birdenbire ban dorultarak gen bekinin ellerinden
kurtulup blmenin kapsndan ieriye szlen sigara duma
nn cierlerine ekmi. phesiz, bu koku asl arad koku
deilmi ama yine de ona bir eyleri anmsatt apak orta
daym. Bir yandan blmedeki pislikleri temizleyip bir yan
dan da dilerini birbirine srten Kpek Cengiz'in elindeki
sigaraya dikkat kesilen dedem, bekinin pei sra dolanarak
dier kpeklerin akn baklar altnda havaya karan du
mandan kk nefesler alm. ok sonra dedemin kendisini
takip ettiini anlayan Kpek Cengiz, eilerek onun hareket
lerine bir anlam vermeye alm.
Barnaa getirildii o gnden beri ilk kez havlam dedem.
Korkutmak, tehdit etmek iin deil, bir eyler anlatmak iin
havlam belki de. Anlayamam beki.
"Ne istiyorsun? Bir ey mi oldu?" diye sormu glerek.
Birka kez arka arkaya havlayan dedemin ilk kez ses
kardn iiten Kpek Cengiz, yere melerek dedemin ne
den havladn anlamaya alm.
"Ekmek mi istiyorsun?" diye sormu Cengiz.
Havlam dedem.
"Tekerlek mi rahatsz ediyor?" demi.
Dedem var gcyle havlam.
"Yemek mi istiyorsun?" diye sormu gen adam.
Derdini anlatamadn dnerek yeniden havlam de-
dem.
"Sanem m var?" diye sormu bu kez.
Tok bir sesle havlam yine dedem.
"Ne istiyorsun peki? Baka bir eyse iki kere havla," demi
glerek Kpek Cengiz.
ki kere var gcyle havlam dedem. arm Cengiz. Si
garasndan derin bir nefes alarak garip garip etrafna bakm.

53
Temizlii brakp dedemin derdini bulmaya koyulmu. Siga
rasndan bir nefes daha aldnda dedemin dikkatle sigara
ya baktn grm.
"Sigara m istiyorsun yoksa? " demi glerek, "istiyorsan
kere havla. "
Tam kere arka arkaya havlam dedem.
arm Kpek Cengiz. Yanl anladn dnm. Ay
n soruyu sorup ayn cevab alm. Tam kere havlayarak
niyetini belli etmi dedem. Hatta, n bacaklarndan frlayan
iki parman kurumu dudaklarna gtrerek isteini daha
ak bir ekilde anlatm. Peinden de salyas akm.
Kpek Cengiz, biraz da doru tehisi koyup koymad
n anlamak istercesine bitmek zere olan sigarasn snd
rp yeni bir sigara yakm. Birka kere arka arkaya ektik
ten sonra kendi bile yaptna arp srmasndan korkarak
sigaray dedemin salyal azna yerletirmi.
Dedemin sigaray adeta emercesine, tpk bir insan gibi i
tiine ahit olunca baka gren var m diye aknlkla et
rafna bakm. Kpekler hari kimse yokmu etrafta. lnce
byk olsa kesinlikle kzarm kendisine, belki iinden bi
le edermi.
Yan blmedeki komular da hayretler iinde dedemin fo
sur fosur itii sigaraya bakyormu. n bacaklarndan bi
rini dierinin zerine atm, sigaradan derin nefesler alarak
keyifle uzaklara bakyormu dedem. Sigaray azndan ka
ramad iin havaya savrulan sigara duman gzlerini yak
yor, yaaran gzlerle ban saa sola eviriyormu. Sararm
byklar keyifle titriyor, sarglar zlmeye balayan kuy
ruu neeyle topra dvyormu.
Kpek Cengiz, o gnden sonra daha sk uram dede
min blmesine. lncebyk yoksa veya ieride ameliyat edile
cek kpeklerle megulse dedemin yanma gelip gizli gizli si
gara vermi ona. Veterinerin varlndan korktuu zaman-

54
lar, tel rglere burnunu dayayan dedemin yzne sigara
nn dumanndan fleyerek ihtiyacn karlamaya alm.
Genzine ektii dumanlarla ba dnen dedem, sanki o kt
olay yaamam, bacaklar kopmam, ortalk bir toz bulu
tuna teslim olmam gibi boynunu ileri geri oynatarak hav
layp durmu her seferinde.
Komular bir sigarayla kendine gelen dedeme bakp
onun gnden gne iyilemesine, sanki bacaklar kesik de
ilmi gibi neeyle saa sola koturmasna, yerli yersiz
hrlamasna, uzaklardan gelen seslere kulak kesilmesine,
sonra da cierlerini yrtarcasna ulumasna bir anlam vere
memi. Kendisine gsterilen ihtimam yznden kskan
lklar gememi, bu yzden de onunla deil konumak,
gz temasnda bile bulunmuyorlarm artk. Bir tek Ad
gzel, arada bir alml gzlerle yaral dedemin havlamas
na kulak kesiliyor, dedemin bir gn konumaya karar ve
rirse ilk kendisini seeceini umuyormu. Oysa dedemin
gen bekinin yolunu gzlemekten baka derdi yokmu o
gnlerde.
Gn boyu peini brakmayan tekerleklerin grltsyle
kulbesinin etrafnda dolanyor, Kpek Cengiz'in elinde si
garasyla grnmesini bekliyormu. i bitip eve dnmeye
hazrlanrken dedemin blmesine gelip yzne son kez siga
ra dumanndan flyor ve tek bana kalaca gece nbetine
kadar sabrla beklemesini tembihliyormu beki.
Bylece btn nbetlerini dedemin yannda geirme
ye balam Kpek Cengiz. Az pek laf yapmazm Cen
giz'in. Dedemin kulbesinin yanna it oturuuyla oturur,
tpk kpekler gibi hrlarm arada bir. Gnn birinde pe
pee itii sigaralardan sonra dedeme hikayesini anlatma
ya balam.
ocukken babasnn dayaklarndan bkp kendini bahe
deki kpek kulbesine atarm Kpek Cengiz. Kck ku-

55
lbeye zar zor sar, ban kaldrp klar yanan evlerine
bakarm yutkuna yutkuna. Zamanla babasndan yedii da
yaklar yle bir hal alm ki, artk eve gitmek yerine kpek
kulbesinde yatp kalkmaya balam. Gel zaman git zaman,
insanlktan kp kpek olmaya karar vermi. Kpekler gi
bi iemi saa sola, kardelerinin gizli gizli kendisine uzat
t yemekleri ellerini kullanmadan yemeye balam. Ge
ce vakti meyhaneden zil zurna dnen babasnn dayaklar
na ulumalarla cevap vermi. Yaral kollarn tpk bir kpek
gibi yalayp hnla uzaklara bakm. Kapkara bir gece, yedi
i dayaklar btn mahalleyi ayaa kaldrnca babasnn boy
nuna atlm nefretle. Dilerini babasnn ah damarna gei
rip kann imi.
Islahhanede geen uzun yllardan sonra adna yapan k
pek sfatyla sada solda i g aram umutsuzca. Sonunda
eski bir hkml olarak barnan kapsna dayanm Kpek
Cengiz. Barnak alanlar rkm ondan. Yz gz izik
iindeymi ve kpek dileri gereinden fazla uzun olduu
iin insanlar korkutuyormu. Yine de onun kpeklere kar
muhabbetini grnce ie almlar.
Barnaktaki btn kpekleri seviyormu Kpek Cengiz
ama yaralar yznden dedeme kar daha efkatliymi. ki
sinin arasndaki kelime ve havlamalara kaak ttnler, re
tildikleri yerlerin adn alan filtreli sigaralarn duman kar
yormu. Dahas, dedemin karakoldan yollanan bulamac
yemediini bildii iin evden daha lezzetli yemekler getirip
kendisine ayrdklarn bile onunla paylayormu.
Kpek Cengiz ile dedem arasndaki dostluk epey zaman
barnan kpek pislii kokan havasnda kendisine belli be
lirsiz bir yer am. Gnn birinde barnan kapsna da
yanp kornasn ttren askeri aratan, hava deiiminden
dnm yeni bir asker inene kadar da en akrak bir ekil
de devam etmi dostluklar. Ama barnaa bulama geti-

56
ren gen asker onu fark eder etmez dnyas yeniden tersine
dnm dedemin.

Arkadalar bulama dolu varili barnan n tarafna tar


ken birka dakikalna da olsa kaytarmak iin can atan as
keri aracn ofr, sigarasndan kk nefesler alp blme
lerin etrafnda gezinmeye balam. Dikkatle blmelerdeki
kpekleri izleyen asker, bir yandan da arkadalarna el edip
parmayla bir daire izerek barnakta dolatn duyurmu.
Uyutulmu ya da uyanmasna ramen hala kendisine ge
lememi kpeklerle onun varln merak veya kzgnlkla
karlayan dier kpeklerin nnden geerek dikkatle bl
medeki hayvanlara bakm gen asker. Baparma ile iaret
parman birbirine srterek kpeklere slk alm. Hepsi
ne bir isim takp barnan iinde ilerleyip durmu neeyle.
Arkadalar ilerini bitirmi onun gelmesini beklerken, b
tn kpekleri grmek ister gibi admlarn hzlandrm ba
rnakta.
Barnan sonuna kadar yrmekten vazgemek zerey
ken birdenbire yerde yatan dedemi grm gen asker.
te o vakit olduu yerde kalakalm. Gzlerini ksp onun de
dem olup olmadn anlamak istercesine kararszlkla bak
m bir an. Sonra da kanlsn aniden karsnda gren her
kes gibi var gcyle komaya balam; "Mikasa ibnesi, daha
lmedin mi lan sen, amma koduum ! " diye kkremi tm
gcyle.
Nefes alp verii hzlanm dedemin. Kendisine doru f
keyle kudurmu gibi koan askere cevap vermemi. nce
gzlerini arada bir yukar kaldrp tel rgleri avulayan as
kere bakm sululukla, sonra da askerin postallarna dik
mi gzlerini. Onca kfr, onca tkrk, onca beddua bar
na doldururken, askerin postalnn altndaki trtklara ba
kp kapatm kirpiklerini.

57
Kendisine barp aran askerin hakaretlerini duyma
mak iin kulaklarn n bacaklaryla kapatmas da bir ie ya
ramam. Tel rgl kapy iki eliyle sarsan asker hala de
deme barmaya devam ediyormu fkeyle. Sanki barm
yor da kan kusuyor, aamad kap yznden kendi iinde
ki fkeli kapy sonuna kadar zorluyor, azndan tkrkler
saarak dedemin blmesine girmeye alyormu. Dedem,
gzlerini ap onu dinlemedii iin gen asker daha da fke
lenip kfrler savuruyormu:
"Yaktn hepimizi," demi gen asker, "duman ettin ibne ! "
Dedemin komular olan biteni anlamaya alyormu
hayretle. O zamana kadar onun suskunluunu, kederle
uzaklara bakmasn bir ak hikayesine balayan Adgzel bile
adeta donakalm, askerin anlattklarna kulak veriyormu.
Hrsn almayan kzgn asker, tel rgl kapya tekmeler
savurup arka arkaya kfrler ederken uzaktan grnen K
pek Cengiz yznden iki elini geirdii kapy son bir kez
kzgnlkla sarsp kamyona dnm. Aracn kapsn serte
kapatp birdenbire gaza basm. fkesi hala dinmeyen as
ker, dedemin blmesini ykp gemek istercesine arac ha
reket ettirerek geri vitesle ana yola km. Gneyden ge
len baka bir kamyonun yoldan gemesini beklerken, ba
n aratan uzatp dedeme bakm ve parman bir kl gibi
boazndan geirerek, "Bittin sen !" diye seslenmi dedeme.

Haftalarca dedemin bandan ayrlmayan Kpek Cengiz,


askerin yaptklaryla bar almam kfrlerine bir anlam
verememi. Kendisini her grdnde heyecanlanan, kuy
ruunu neeyle saa sola eviren, ayaklarna taklan teker
lekleri ileri geri oynatan dedemin barnaa ilk geldii gn
k gibi kaytsz bir ekilde yerde yattn grm. Kapy
ap yanna gitmi. Elini kafasnda gezdirip boynunu ka
m merhametle.

58
Ama gzlerini amam dedem. Tylerinin bir tekini bi
le havaya dikip bekiye smamam. Kpek Cengiz'in, boy
nundan srtna inen, yaralarn kontrol eden, sonra postunu
ince ince okayan eli vcudunda gezdike kalarn dikleti
rip adeta knrcasna gzlerini daha da sk kapam. Yzne
flenen sigara duman da kar etmemi. Dedem, sigara duma
nn iine ekmekle beraber Kpek Cengiz'e tepki vermemi.
Besbelli yalnz kalmak istiyormu. Yeni yakt sigaray dede
min yan bana brakan Kpek Cengiz kapy kapatp sar bi
naya doru yrrken arada bir durup dedemin neden tekrar
iine kapandn bulmaya almsa da baarl olamam.
Ptrl beton zeminin zerinde ince ince tten sigaray
dilinin yardmyla yerden alp dudaklarnn arasna yerleti
ren dedem, bir yandan sigaray delicesine tttrrken dier
yandan da gzlerinden boalan yalar silmi. Ban evirip
adeta birer payanda gibi peine taklan tekerleklere ve eksik
bacaklarna bakm kederle.

atalburun iin ayrlk vaktiymi. Barnan kamyonetine


bindirilip uzak bir yerde kaderine terk edilecek, kendi ba
nn aresine bakmas istenecekmi artk. Belki de birine ve
rilecek, avdan ava koturulacakm. Yine de gnlszm
atalburun. l ekerek yal bekinin pei sra barnan es
ki aracna doru ilerliyormu. Huzursuz bir ekilde kardei
nin arkasndan bakakalan Tabansz ve arkadalar, havlaya
rak ona ei benzeri grlmemi bir uurlama merasimi d
zenliyormu.
atalburun'a ili ili el sallayan Adgzel'in akl dedem
deymi. Paslanm, yer yer daha imdiden rm tel r
glere ar ar yaklaarak, sorusuna bir cevap alamayaca
n bile bile, "Sonra ne oldu? " diye sormu ksk bir sesle.
akn akn Adgzel'e bakm dedem.
"Kendinde deilken akr akr anlattn olanlar ama yar-

59
da kald hikayen," demi Adgzel, "bacaklarn kasabada m
koptu Mikasa? "
Yutkunmu dedem. Askerin onu armas dnda, adn
gnlerden sonra ilk kez duymu. Tpk Melsa'nnki gibi, in
cecik, tiz bir ses kulaklarndan girip kalbindeki szya ula
m. Boazndan midesine doru yumruk byklnde bir
ey inmi sanki. Postu zangr zangr titrerken nemlenmi
gzleri. Kelimeler, sahibi o deilmiesine dilinden birer iki
er dp barnan kuytuluklarnda bir toz bulutu gibi do
lanmaya balam.

60
DRDNC BLM

GE GELEN AK

"Herkesin iinde babalan ve


kpekleri yeni lm gibi bir his var. "
Leonard Cohen, Everybody Knows

O rya gibi yanklanan sesi duymak iin ok bekledim ak


as. Zamana kar ok yutkundum. Dnyann her trl se
sini bastrp beni aka aran, mrm bir mahvn yollar
na srkleyen o ses gnn birinde, kenar mahallelerin dar
dehlizlerinde aylak aylak dolarken alnd kulama. l ie
geen sokaklardaki bask tavanl evlerin arasnda pencerele
rinden bayraklar sallanan, camlarnda resimler olan iki kat
l ahap bir binann nnde, gururlu, neredeyse muzaffer
bir edayla karma dikildi. Yemin ederim yz tpk Muhte
rem Nur'a benziyordu. Zaten ak istediini istediine ben
zetmekten baka bir ey deildi belki de.
Gz gze geldik. Boynunda renkli bir tasma vard. Ze
hir sars gzleri, eksik kulaklar, kck bumu, turuncu
beyaz tyleri; blgesini ele geireceimden tedirgin yzyle
bana bakyordu. El ele tutumu insan figrl bayran as
l olduu iki katl parti binasnn nnde yay gibi gerilip di
lerini gsterdi bana. Yanma gidip onu koklamak istiyordum
ama korkuyordum. Zavallnn dilerinden birka krkt ve
kalan dilerini bana gsterip bir an evvel binann nnden
ayrlmam istiyordu besbelli.

61
Olduum yerde kalakaldm. Sokan her tarafnda onun
karamel kokusu vard. Hibir yere gidemedim. arplm gi
bi dimdik durdum byle. Lafa Dede'nin de dedii gibi, za
ten ak, bir mr getiini sanrken olduu yerde kalakal
makt belki de.
Dar sokaa denen bazalt talarn zerine sere serpe uza
np onu izlemeye baladm. Yreimin daha hzl attn,
kuyruumun zevkle yerleri dvdn, onun verecei ce
vab merakla beklediimi hatrlyorum.
Oydu. Emindim. Sonunda bulmutum. Kck bir bur
nu ve yznn sa tarafnda tpk bir bene benzeyen sevim
li bir leke vard. Gzel bile deildi ama ben ona, yani Mel
sa'ya ak oldum.
Aslna baklrsa sradan bir kpekti ama onun herkesten
baka olduunu, dier kpeklere hi mi hi benzemedii
ni daha ilk karlatmz an anlamtm. Onu yeniden gr
mek, gz gze gelmek, burunlarmz birbirine dedirmek,
arkasna geip onu koklamak iin, gnn belli saatlerinde
etemizi brakp dar sokaklara atyordum kendimi.
Hep ayn yerdeydi. Parti binasnn ahap merdivenlerine
uzanm gelen geeni szyordu. tk gnk tedirginlii ha
ri beni umursamyordu artk. Ne havlyor, ne de gizli bir
merak tayordu benimle ilgili. Arada bir artk yerinde yeller
esen kulaklarn dikip sokan ucunu dinliyor, sonra da ba
n kaldrp pencerede gururla dalgalanan kzl renkli parti
bayrana bakyordu.
Binaya girip kan heyecanl genleri, yan ban al
m pos bykl adamlar, dimdik yryen kadnlar, binann
nnden geerken iaret ve orta parmaklarn havaya kald
ran ocuklar, bir kede pusuya yatm polisleri, parti bina
snn etrafnda dolaan bellerinde satr tayan ember sakal
l genleri, azlarn yayarak konuan kasaba delikanllar
n bile gryor ama beni grmyordu. Binaya girenler onun

62
kafasn okayarak yalnzca kendilerinin bildii bir parola
y fsldyor, sonra da merdivenlere yneliyorlard. Ardn
dan, boyunlarn geriye uzatp, "Melsa ! Gel kzm," diye ses
leniyorlard.

Toydum. Cesaret edemiyor, yanna gidemiyordum. Ara


sra sokan bana kurulup Melsa'nn temkinli gzlerinde
kendime dair bir k aryor; o l l gzlerde kendime dair
en ufak bir parlt gremeyince, bam nme eerek evime,
p dandaki arkadalarmn arasna dnyordum. Bir p
dann zerinde yayordum ama atm. Gecenin mavimsi
koyuluuna kar bir uluma tutturuyor, sesim belki ona gi
der de, insanlardan dayak yemi bir kpek gibi hazin halime
acr, bana kalbinin kanatl kaplarn aar diye umuyordum.
Ama sesim bir tek bana ulayordu anlalan.
Yemeden imeden kesilmitim. Arkadalarm er pn
altnda bulduklarn sevinle havaya kaldrrken benim bir
damla su imeye bile takatim kalmamt. Skntyla p da
ndaki bir ukura uzanyor, kimse bu halimi grsn istemi
yordum. Ama pn o ekimsi kokusuna benden szan ke
der de karyordu o gnlerde. Yerimde duramyordum.
Ayaklarm sahibi ben deilmiim gibi her gn ona gidiyor
du artk. Ona, sokan bana, parti bayrann altnda gu
rur ve asaletle duran Melsa'nm gznn iine bakyordum.
Arada bir sokan ucunda park eden ve parti binasna girip
kanlarn fotoraflarm eken sivil polislere havlyor, parti
binasnn penceresinden kendisine atlan yiyecekleri mide
sine indiriyor, sanki aktan hi haberi yokmu gibi bacakla
rn yere uzatp zaman kokluyordu.
Bahard. Parti binasnda yaklaan bayramn hazrlklar
yaplyordu. Pankartlar yazlyor, rengarenk elbiseler dikili
yor, konumaclar belirleniyor, polis saldrsna kar bir k
ede bira ielerine benzin dolduruluyor, lazm olabilir diye

63
gizlice tabancalar yalanyor, atlacak sloganlar prova edili
yor, trenin hazrlklar en ince detaylarna kadar gzden ge
iriliyordu.
Melsa, arada bir dorulup bana bakyor, bir tehdit mesa
fesini amadm, haddimi bildiimi grnce, binann yan
banda umarszca kk admlar atyor, sonra yeniden, hep
ayn noktada takl kalm gibi, boynunu yere, ta demeli
sokaa uzatyordu.
Gnn birinde, sokan ucunda, sivil polislerin siyah
filmli otomobilinin yan banda ylece duran ayaklarm bir
denbire harekete geti ama tir tir titriyordum yine de. Red
dedeceinden korkuyordum.
Beni sokan ucunda grr grmez zehir sars gzlerin
deki gzbebekleri birdenbire byd ve aniden dorularak
n bacaklarn ileriye uzatt. Birbirinin gcn hesaplaya
mam her kpek gibi temkinli, nlenemez bir merakla ne
yapacamz lyorduk.
Muhterem Nur'um havlamad. lleriye atlmad. Sadece ge
rilerek benim ona yaklamam bekledi. Arada bir azn so
nuna kadar ap kapyor, gzlerinden biri pat pat yryen
bacaklarma kayyordu. Parti binasndan ban sarktan pos
bykl adamlar, ellerindeki fotoraf makinesini bir anl
na brakan arabann iindeki sivil polisler, damlarda oradan
oraya zplayan kediler, gkyznden ty gibi szlen kular
bile ilerini glerini brakm kavga edeceimizi dnerek
bizim karlamamz izliyordu.
O vakit, tm saatlerin durduunu sylediler sonradan ba
na. Sokaktan geen bir minibste Mslm Grses alyordu.
Yreim azma geldi. Heves Amca gibi bir son yaamaktan
korkuyordum.
Melsa'ya doru attm her admn bir belann habercisi
olacan nereden bilecektim. Onca yl geride kald. Zaman
hepimizin tylerinden lk bir su damlas gibi geiverdi. lki-

64
miz de yalanp zamann ar kollarna yuvarladk gvdele
rimizi. Ama o gn burnumun direini szlatan, beni orackta
mahveden karamel kokusunu hi unutmadm.
Emin deilim, belki de kzma zaman olduu iin bam
dndrmt kokusu. Belki Muhterem Nur'un filmleri y
znden byle olmutum, belki de baka eyler. Ama iim
den bir ses yrmemi sylyordu bana. Havlamad, dile
rini gstermedii srece bir adm daha atmam. Kuyruumu
saa sola sallamam, isteimi belli etmemi sylyordu. yle
yaptm. Dnyann en uzun yolunu yryp yanma vardm.
Uzaklarda bir yerlerde, bir tepenin yamacnda sylenmi,
bir tek koyu kahverengi topran duyduu, rzgarn saa
sola yetitirdii, aalarn yaprak yaprak bytt ulu sz
lerim olmad hi. Yamuk azl enebazlar gibi konuamam
ben. Bu yzden azm ap tek bir kelime bile syleyeme
dim ona.
Bal ve zehir sars gzlerimiz birbirine kenetlendi. Bilme
diimiz kelimelerle konumaya baladk. Aramzdan bir ke
limenin tozlu havaya kartn kimse duymad ama biz,
o birka dakikada dnyann tm kelimelerini halden ha
le sokmu gibi uzun uzun bakp durduk. Arkasn kokla
maya bile utandm. Birbirinin kolunu drten sivil polislerin,
parti binasndan bize dik dik bakan pos bykllarn inadna
dokunmadk birbirimize. Bir olmadk. Caddenin iki ayr ya
nma uzanp birbirimize baktk sadece.

Akam oldu. Parti binas klarn kapatp sessizlie g


mld. eride partililerin kavgalar, aylar, sigaralar, ey
lem planlar ve daa gidecek genlerin adlar kald. Sivil po
lisler evlerine, polisevindeki okey masalarna, hah saha ma
larna dnd. nsanlar telala kapad kaplarm. Melsa, par
ti binasnn merdivenlerine kp kapnn hemen nne ser
di yorgun gvdesini; postuna gmld.

65
tk kez o gece p dana dnmedim. Melsa'nn arada bir
alp kapanan keder eskisi gzlerine girmek iin can atan
kalbim gp gp atarak olduu yere kt. Gzlerinden bel
liydi. Sevmiti beni. yle olmasayd dar ederdi bana soka.
Bir adm atmama bile msaade etmezdi. Ama te yandan her
hangi bir iaret de yollamyordu bana. Bir tek sz, yanma a
ran bir ima ya da bir hareket belirmemiti aramzda. Kayt
szd. Ne istedii belli deildi. Gitmemi istemiyordu besbelli
ama yanma da armyordu. Ne yapacam bilemiyordum.
Gn rken dorulup p dana doru yrmeye bala
dm. Gkten nur yayordu adeta. Yollar ineyen ayakla
rm arada bir duruyor, bam geriye evirip Melsa'ya bak
mam tlyordu. Durup arkama bakyordum. Anszn ya
kalanan Melsa, beni izleyen gzlerini o anda baka yne e
viriyor, gidiim umurunda deilmi gibi dimdik ileriye ba
kyordu.
Dar sokaklardan kp, gya souktan korunmak iin yz
lerini rten, bellerinde satrlarla dolaan dar paal kot pan
tolon giyen genlerin yan bandan szlp p dana y
rdm.
O gn yerimden bir dakika bile kalkmadm. p dann
tepesinde, gecenin ayazma inat prl prl parlayan gnein
altnda btn gn uzanarak Melsa'y dndm. Halimi ilk
fark eden, bama bir i geldiini ilk anlayan Barut oldu. La
f uzatmad. Yekten mevzuya girdi:
"Yengeyi tanyor muyuz?"
Anlattm her eyi. Onu tm ayrntlaryla tarif ettim Ba
rut'a. Daha devam edecektim ama Barut susturdu beni.
"Gerek yok," dedi, "tanmayan yok Melsa'y. Partinin k
pei."
"Partinin kpei mi?"
"Evet, partinin," dedi Barut, "hepimiz ansmz denedik
ama koklatmad bile."

66
Bam nme edim.
"Ak msn? " diye sordu Barut.
"Evet! " dedim utanarak.
"Ge gelen ak gzeldir ! " dedi babacan bir edayla. Sonra
da Melsa'nn hikayesini anlatmaya balad.

ok eskiden kendi halinde, kimsenin dikkatini ekmeden


btn gn parti binasnn nnde pineklermi Melsa. He
nz sadakatle bal deilmi partiye. Orda burda gezer, va
kit bulduka kasabann dier kpeklerine katlr, can sk
lnca da geleni gideni ok diye Gneylilerin parti binasnn
nnde zaman ldrrm . Binaya girip kan sert adamla
rn umurunda bile deilmi Melsa. Zaman zaman pencere
den silkelenen sofra artklar, pe atlan ekmek paralarn
midesine indirir, sonra binann nnde durup geleni gee
ni szermi .
Sonralar partinin pos bykl bakan ekoloji, hayvan hak
lar diye bir eylerden dem vurunca partidekiler de kendile
rine verilen direktifi hayata geirmek iin ilk i olarak Mel
sa'nn gnln kazanmaya abalamlar. Sevmiler onu.
Melsa'nn da bu dnyann bir paras olduunu, onsuz ek
sik kalacaklarn sylemiler toplantlarnda. Yiyeceini ek
sik etmemiler. Melsa iin zel bir kap bile koymular kap
nn nne. Gelip geen ona selam vermeden parti binasna
girmemi. Hal byle olunca Melsa bir daha ayrlmam bask
tavanl parti binasndan. yle ki zaman zaman binann iine
bile girip katlar dolam, toplantlarda anlatlanlara byk
bir ciddiyetle kulak vermi. Ama yine de onu asl nlendiren
konu bunlarn hibiri deilmi.
Gnn birinde, parti ile bakann yakalamak iin binaya
byk bir operasyon yapm polisler. Caddenin her iki tarafn
panzerlerle tutup gelen geene izin vermemiler. Kar maskeli,
elik yelekli zel timler tek sra halinde parti binasna yakla-

67
m. Her ey bir anda olmu. Parti ile bakan hibir yere ka
amazm. Pencerelere ylan partililer kaygyla ne yapacak
lanna karar vermeye almlar. nce ta ve sopa frlatm
lar sokaa. Kapy kapatp arkasna masa ve sandalye ym
lar. are olmam. Polisler adm adm binaya yaklayormu.
Parti binasnn nne var gcyle dikilip polislere izin ver
memi Melsa. Tereddt etmi polisler. insan olsa kolaym,
kolaylkla alt ederlermi. Ama onlara deli gibi havlayan Mel
sa'ya kar ne yapacaklann bilememiler. En sonunda, bald
nnn snlmasn gze alan bir polis Melsa'nn yzne bir tek
me savurmu. Onun birka diini krm sarkk bykl polis.
Yine de polisin baldrlanna geirdii enesini amam Melsa.
Gvdesi, polisin bacayla birlikte havada birka tur atp saa
sola sallanm. Binay basmaya hazrlanan dier polisler ileri
ni glerini brakp arkadalann kurtarmaya abalam haliy
le. Tekmeler, kfrler, kendisine dorultulan silahlar; hibi
ri kar etmemi. Binann nndeki kanklktan istifade eden
ile bakan, korkuluklan knlan arka pencereden atlayp ka
yplara kanm. Bir daha da gren olmam adam.
Melsa, en sonunda dilerini aralayp var gcyle koma
ya balam. Yz gz kan iindeymi. Koarken, kanl a
zndan krk diler dklm yere. Darack caddenin ucunu
tutan panzerin altndan szlerek tpk ile bakan gibi izi
ni kaybettirmi.
Gnler sonra ortaya ktnda bir ulusun kaderine yn
veren bir kahraman gibi karlanm Melsa. Onun iin dille
re destan bir tren tertip edilmi. Kayplara kanan parti ile
bakannn Melsa sayesinde danda olduu, yoksullar, ezi
lenler ve dnyann cmle madurlarnn Melsa'ya bir teek
kr borcu olduu sylenmi bara ara. Tpk bir geline
taklan altn zincir gibi l l panldayan renkli tasma da
o gn boynuna aslm.

68
Barut'un anlattklar sona erdiinde Melsa'nn hayali daha
da byd gzlerimde. Daha o dakika tabanlar yalayp ka
sabaya atldm. Orada, parti binasnn nnde dikkatle bek
leyen Melsa'nm yanna kotum. Beni grr grmez glm
sedi mi, yoksa bana m yle geldi bilmiyorum ama yanma
uzanmama, gecenin ayaznda rperen tylerimin onun ty
lerine demesine ses karmad. Boynumu evirip arkas
n koklamama da bozulmad. lkimiz birden parti binasnn
hemen karsndaki tek katl evin klarna gzlerimizi di
kip sustuk sadece. Ne bir ey syledik birbirimize ne de bu
na gerek duyduk.
Evlerin iinde odadan odaya geen ev sahiplerini izledik.
Evlerden ykselen fslt ve ayak seslerini dinledik. Daha ge
rilerde ykselen ay ikimize birden k drrken kasaba
sokaklarnda kaplar krlan evlerin korkusunu, sokaklar
dan hzla geen arabalarn homurtusunu, kimselere grn
meden bildiri datan ve Melsa'nn hepsini tand genle
rin rpertisini, imamn ldrp ele geirdikleri camide ya
tp kalkan ember sakall genlerin kendilerinden emin y
rylerini duyup izledik. Kedi kovaladk. Eve dnen sar
holar korkuttuk. Sonra yeniden yere uzandk.
Sonraki gnler hep yan yanaydk Melsa'yla. Bir ey konu
tuumuz, birbirimize dokunmuluumuz yoktu ama bera
berdik yine de. Bilirdi ona ak olduumu ama hi konu
mazd Melsa. Boynunu kederle uzaklara dorultur sessizli
i dinlerdi. Tylerinin arasndan geen rzgarn sesini din
ler, souk havaya karan soluu aklm bamdan alr ama
dnp tek kelime etmezdi bana. kelime ksa azmzdan
drdncsnde birbirine dolanacakt dillerimiz. Ama o ilk
kelimeye muhtatk.
Kene gibi yapmtm ona. Nereye giderse gitsin pein
den ayrlmazdm. Arkadalarm da bolamtm. Mikrop,
beni grd yerde bir srtlan gibi azn yavak yavak ya-

69
yarak, "Eniteee ! " diye barrd. Dinlemezdim onu. Ayak
larm Melsa'ya koard. Zaman zaman yanna gidip srna
rdm ona. Kuyruumu kuyruuna srter, etrafnda kk
kk daireler izer, her daim ilgisini ekmeye alrdm.
te o zaman ban evirip glmserdi bana. Cevap vermez
di yine de. Bense sabrla kavuacamz o byk iftleme
zamann beklerdim.
Bazen zehir sars gzlerini gzlerime dikip uzun uzun ba
kar, bana gvenip gvenmeyeceini, iftlemeye layk olup
olmadm, dnyaya getirecei ocuklara babalk edip et
meyeceimi, ona kar hissettiklerimin ak m yoksa ehvet
mi olduunu anlamak ister gibi durup dnrd. Kuyru
unun hemen arkasndan yaylan baygn koku aklm ba
m dndrrd ama ondan iaret almadan harekete geer
sem bu bynn sonsuza dek bozulacandan, onu kaybe
deceimden korkardm.
Galiba en sonunda acd halime, belki o da sevdi beni, bil
miyorum ama artk daha fazla dayanamad, "Bekle," dedi ba
na, "Gneylilerin bayramnda seninim."

O gnden sonra, parti binasnn gvenlikte olduundan


emin kendisini tamamen bana brakt Melsa. Kasaba sokak
larnda, Makam Da'nn eteklerinde, dere boylarnda, uza
yp giden yol kenarlarnda dolap dnyay beraber kefe
ktk. Oyunlar oynadk imenlerin zerinde. Ben onunki
ni kokladm, o benimkini. Bacaklarmz dirseklerinden k
rp yerlerde yuvarlandk neeyle. Srtst srnp balar
mz birbirimize evirdik. Birbirine deen nefeslerimiz bizi
kudurtsa da Melsa'nn iaret ettii gne kadar birlemedik.
Uzun hikayemi anlattm ona. Annemin beni el kadarken
kovmasn, kasaba mezarlndaki gnlerimi, p dandaki
savamz, Heves Amca ve Muhterem Nur'u, mezarla ge
ce yars gizlice defnedilen genleri anlattm. Bam evir-

70
dim, dimdik ileriye bakan Melsa'nn yz darmadand. Ba
na bakmyordu bile. Gzlerini bir noktaya dikmi ylece du
ruyordu. Ayaa kalkp etrafnda dolandmda fark ettim tek
gzyle aladn. Bunu nasl yaptn hibir zaman anla
yamadm ama bir gz kupkuruyken, sol gznden gzya
akyordu. Dayanamadm alamasna, uzanp yaladm tuz
lu gzyalarn.
"Kime alyorsun? " dedim, "bana m?"
"Hepimize ! " dedi ve cmlenin devamn getirmedi. Ke
derle boynunu boynuma dolad.
Birbirimizi tanmaya, dnyann envaieit tadn dillerimi
zin zerinde hissetmeye altk o gnlerde. p dann te
pesine kp uzaklara baktk. iirler okudu bana o gn. ili
sesiyle da trkleri syledi. inde , "zgrleme" , "sre"
ve "kiilik" gibi nice kelimenin getii, anlamadm ama yi
ne de baygn baygn dinlediim uzun cmleler kurdu.
p danda bize gptayla bakan arkadalarmla tantr
dm onu. Mikrop, yavak yavak gld yine. Lafo Dede, e
hir faresi ile tarla faresi hikayesini bir kez de Melsa iin an
latt. Barut, hizmette kusur gstermedi. Bolero, pln en
nadide paralar olan etli konserveleri Melsa'yla paylat. Fa
kat p dandaki atklara azn srmedi Melsa. Onun iin
ayrdm konservelere dnp bakmad bile. Gzn gz
me dikti, yle sevgiyle bana bakt sadece. Akam kzllnn
kmesiyle birlikte kuyruklarmz birbirine dolayarak parti
binasnn nne geldik.
Onu orada tek bana brakmaya raz olmadm.
"stersen gitmem," dedim, "hep yannda kalrm. "
"Git sen," dedi "ben ilelebet b u akn ban beklerim. "
iime bir ey oturdu byle syleyince. Ta kadar ar bir
ey. Oturdum yanna, boynumu boynuna doladm, o gn
den sonra Melsa'yla birlikte parti binasnn nnde nbet
tuttum. Onun zehir sars gzlerine bakp onunla hemhal

71
olacam o byk gn dndm. Tpk insanlarn yap
t gibi, bir gelin arabasnn arkasnda oklu yrein iine
yan yana yazlan iki M harfinin hayalini kurdum. Ayn harf
le balayan adlarmzn birbirine redif dmesine yandm.
Birleir birlemez, altm gn sonra doacak yavrularm
z dndm.

O byk gnn sabahnda dkkanlar almad. Hemen


hemen her sokakta polis ve askerler arpt gzme. En g
zel elbiselerini giymi Gneyliler bayram kutlamas iin ka
sabann miting alanna gitmeye alyordu. Ama polisler
buna izin vermiyor, sokaklarda yaklan lastikleri bir rpda
sndryor, hal byle olunca da talar ve molotof kokteylle
ri havada uuuyordu. Arabalar talanyor, camlar krlyor,
sokak balarna barikatlar kuruluyor, polisin giremeyecei
yerlerde kol kola girip halaya duruyordu insanlar.
Melsa, telala oraya buraya koturuyor, zaman zaman so
kan ortasnda yaklan atein etrafnda bir tur atp tekrar
yanma geliyordu. Etrafta olup bitenler benim umurumda
bile deildi akas. Parti bayraklar, Melsa'nn boynunda
ki tasmayla ayn rengi tayan flamalar, Gneyli bakann re
simleri, atlan sloganlar benim iin hibir ey ifade etmiyor
du. Gzm Melsa'nm hareketlerinde, o byk ann ne za
man balayacan merak ediyordum heyecanla.
Akama kadar srd olaylar. Ateler snd. Ta atan, du
varlara yaz yazan genler evlerine dnd. Polislerin yakala
d genler oktan ikenceye alnd. Olaylar srasnda len
lerin de olduu syleniyordu sada solda. Adeta infilak ede
cekmi gibi btn gn kabarp duran kasaba her zamanki
akamlarndan birine hazrlanyordu.
Melsa'yla birbirimize baktk. Zehir sars gzleri zehrini
aktm, yerini balla doldurmu gibi boynunu boynuma do
lad. Mart sonunda hala dondurucu bir souk vard dar-

72
da. Buulanan nefeslerimiz akla gkyzne ykseldi. Mel
sa, dizlerini knp kuyruunu havaya kaldrd.
areti almtm.
Vakit gelmiti artk.
Byk bir neeyle Melsa'nn arkasna henz gemitim ki,
sokan ucunda sivil bir polis arabas belirdi. Umursamadan
n bacaklarm Melsa'nn srtna uzattm.
Araba gittike yaklayordu bize. Olacaklar anlam gibi
huysuzland Melsa. Bir trl hedefi tutturamyordum. Kas
mt kendini. Belki de haklyd kaslmakta. nk polis ol
duunu sandm ama Melsa'nn istihbarat askerler diye
srar ettii adamlar arabalarndan inip hzla bize yaklatlar.
Son bir hamleyle ona abanmaya altm ama Melsa slak sa
bun gibi kayp gitti altmdan. ylece kalakaldm.
Melsa bir anda altmdan kurtulup sokan br ucuna se
irtirken, kendimi birdenbire sonradan adnn Turkuvaz ol
duunu rendiim ceberut bir adamn elinde buldum. Tut
kala yapm, can veremese de hala rpnp duran haerat gi
biydim. Ne yana dnersem dneyim elinden kurtulamadm.
Basiretim mi baland, ila m enjekte ettiler bana, yoksa
baka bir ey mi bilmiyorum, beni alkoydular. ahlanan ve
yava yava snen organm birbirlerine gsterip elendiler
benimle. Direnemedim bile.
ok gemeden de birka sokak tede Melsa'y yakaladlar.
Baka bir arabaya bindirilen Melsa'yla son kez gz gze gel
dim. ki polis azna metal bir ey geirmi boazn skyor
du onu en son grdmde.
Bir hayal gibi, kaybedilmi ama durduk yere bulunmu
kymetli bir armaan gibi, onca yl a kaldktan sonra m
kellef bir sofrann bana oturmu gibi, Heves Amca'nn
Muhterem Nur'u gibi, kursamda kald, kaybolup gitti Mel
sa. Bense o kapkara adamlarn elinde rehin kaldm.

73
BElNCl BLM

MALYET

"Neden jandanna!ar geerken


ban yana eviriyor kpeklerimiz?"
Yannis Ritsos, Kastania

Dier gecelerin aksine barnaktan tek bir havlama sesinin


gelmediini fark eden yal beki, arada srada ban san bi
nann pencerelerinden uzatp kpeklerdeki tuhafln nede
nini anlamaya alm o gece. Bir sorun olmadn, kpek
lerin kulaklarn havaya dikerek uzandklarn grnce sca
ck yatana ekilip uyumu keyifle. Oysa darda, barna
n kuytu kelerinde bir hikayenin son anlar cmle cm
le ge karyormu.
Dedem, uzun uzun esneyip azn kapadnda sadece
Adgzel'in deil, barnaktaki tm kpeklerin suspus olup
kendisine kulak verdiini fark etmi. Hikayesini olduu gi
bi, hibir ayrntsn saklamaya gerek duymadan, kendisi
ne saklamas gereken en mahrem yanlarn bile anlatm ol
mann utancyla gzlerini kapayp derin bir uykuya dalma
ya niyetlenmi.
Tam o anda ana yoldan beyaz bir otomobilin getiini fark
etmi rpertiyle. Arka koltukta oturanlar grememi ama
n koltukta Turkuvaz' grm sanki. Boynunda Melsa'nn
sevdii adamlarn takt bir fular, kirli sakalyla camdan d
ar bakyormu Turkuvaz.

75
Yine de emin deilmi dedem. Belki de btn gece yeni
den urad, her ayrntsn tekrar tekrar anmsad, her bi
ri iin bir daha yutkunduu anlar yznden byle bir g
rntyle karlam. Grdklerinin gerek mi yoksa d
m olduunu anlamak iin gzlerini ap kapam korkuyla.
Patileriyle yzn ovmu. Gzlerini yeniden atnda her
hangi bir araba grnmyormu yolda.
Aznda tm srrn bir anda anlatan herkesin hissettii
trden bir pas tad varm. Gzlerini amadan diliyle azn
ve byklarn temizlemesine ramen bu pas tadnn yerli ye
rinde durduunu hissetmi.
Birdenbire arka bacaklarnda bir karncalanma olmu.
Dilerini bacana geirmeye niyetlenmi ama karsna iki
bacan olduu gibi kavrayan tekerlekler km yeniden.
Sabrsz bir bit arka bacaklarnda patr patr yrrken elin
den hibir ey gelmemi olmann utancyla ban n bacak
larnn arasna sokmu dedem.
Btn hikaye boyunca sakat olduunu, iki tekerlee
muhta yaadn bir kere bile anmsamam. Sakatlar r
ya grrken, yzerken, bir de hikaye anlatrken unutur
mu sakat olduklarn. Dedem de her taraf darmadan bir
hikayenin tam ortasna atnca sapasalam hissetmi ken
disini bir an iin. Tpk eski gnlerdeki gibi oradan ora
ya komu, hatralar denizinde kula atm, kulan za
mann tm tozlarna siper edip o eski, gzel ve mesut yl
lara dnm.
Dier kpekler kulaklarnda kendi hikayelerinden daha
ac olmayan ama te yandan dinledike hayflandklar de
demin hikayesinin ayrntlaryla bouup gzlerini sessizce
kapamlar. Hikayeye kimi zaman inilti, kimi zaman imren
me, kimi zaman da gzyalaryla elik eden barnak sakin
leri hikayenin sonunda tpk dedem gibi uykuya yenik d
m. Hepsinin tylerini rperten rzgar yana ykla barna-

76
n iinde dolarken bacaklarn karnlarna ekip tostopar
lak olmular souktan.

Tm heybetiyle beliren dalarn arkasndan doma


s beklenen gnee inat yamur balam o sabah. zerine
teneke paralarnn yamand tenteler trampet tkrtsna
benzer sesler karm. Kpekler birer ikier am gzleri
ni. Yoldan gelip geen ve arkalarnda yamurdan bir toz bu
lutu brakan kamyonlara, san binann tepesindeki hopar
lrlerden yaylan radyodaki seslere, uzakta dalarn etraf
n saran kara bulutlara, dalarn eteinde san ve clz k
lan seilen kylere, akl talaryla rl barnak yollarna
kulak kesilmiler. Blmelerdeki koyu kahverengi topran
yamurla buluarak altlarndan szldn grdklerin
de yal, yorgun ve mitsiz yzleriyle birer ikier kulbele
rine ekilmiler.
Pasl margarin tenekeleriyle yamanm blmesine eki
lip yamurdan korunacana, dedem yerinden kprdama
yp yamurun altnda kalmaya devam etmi. Sanki gvde
sine den her yamur damlasyla arnmak, gndz barna
a gelen Onba Beta'nn hatrlatt gnahlarndan kurtul
mak, nedamet getirip feraha ermek iin yamura ihtiya du
yuyormu. Adgzel, var gcyle havlayp dedemi uyandr
maya alm:
"Uyan," demi incecik sesiyle, "yamur yayor. Hastala
nacaksn ! "
Yaral srtndan g alarak, bir gnah kartma hcresine
girer gibi mahcup, kendisini geri itmi dedem. Ona yol gs
teren tekerleklerin yardmyla zorlukla kulbesine ekilmi.
Ahap kulbenin yarklarndan tek tk yamur damlala
r szyormu ieriye. Havadaki slakln kokusu ile yamu
run dvd tenekelerin sesi dedemi gemi gnlerine g
trm yeniden. Tayin edildii karakolda arada srada iitti-

77
i bir makinelinin erit halinde kustuu kurunlarn tkrt
sn hatrlam. Karakolun alarma getii, herkesin yatan
dan frlayp cephaneye kotuu, tm klarn sndrlp
gzlerin bir radar gibi dalarn doruklarn tarad baz ge
celer gelmi aklna. Kimi zaman gerillalarn, kimi zaman ka
raborsaclara mal yetitirmeye alan kaaklarn, kimi za
man da bir yaban domuzu veya kurdun karaltsnn sebep
olduu, nbeti askerin heyecana gelip tetie bast o kar
maa dolu anlar gemi gzlerinin nnden.
Gs skm. Uzun dilini dar karp hzl hzl ne
fes alp vermi. Arada bir durup yutkunmu ve yeniden ne
fes alp gzlerini atnda karsnda yal adamdan nbeti
devralan Kpek Cengiz'i grm.
"Bu sabah naslsn Bobi? " diye sormu gen adam.
Dedem, btn devrelerini kapatm gibi gzlerini kapa
yp Kpek Cengiz'in sorusunu duymazdan gelmi. Yamura
ramen blmesinin kapsn ap ieriye girmi beki. Dede
min blmesinden barnan nasl grndn anlamak is
ter gibi yanma yresine bakm merakla. Sonra da dedemin
dk ve idrar kokan kulbesinin nnde diz kp dikkatle
incelemi onu. Sanki o talihsiz olay yeni batan yaam gi
bi yorgun ve mitsiz bir yzle gvdesine gmlm, dar
dan gelen her sese kulan kapatm dedem.
Byle zamanlarda onu eski haline getirecek, yeniden keyif
lendirecek tek bir ey varm: Filtreli bir sigara. Oysa Kpek
Cengiz, ie gelirken ucuz diye asker sigaras satn alm, de
deme bu sigaradan bol bol ikram edeceini dnm. lnce
bykl veterinerin henz gelmemi olmasndan da faydalana
rak asker sigarasn yakp dedeme uzatm. Hrlamaya bala
m dedem. aresiz, Kpek Cengiz sigara tutan parmaklarn
geri ekerek sigaray yamur sularnn iine atm.
Barnan deimez bir dzeni varm. Saat dokuz on be
te yk treni geermi. Tren her ddn ttrdnde

78
atalburunlardan uyuuk olan, Tabansz salyasn aktr
m. Bir sre sonra da veteriner gelirmi barnaa. Yorgun
kamyonlar, ar yklerini oflaya puflaya tayan urlar, araba
laryla bir yere yetimeye alan insanlar telala yoldan ge
ermi. leden sonra yemek artklarnn dkld varil
leri tayan askeri kamyon grnr, yemek saatinden sonra
da lncebyk blmeleri dolap kpeklerin durumunu kon
trol edermi. Bazen yemek datlrken, baz kpekler firar
edip baheye karm. Bekiler, firari kpekleri tekrar bl
melerine sokmak iin kan ter iinde kalrm. Blmeden fi
rar eden kpekler kamazm. Bahedeki aalarn altn
da bir sre sere serpe uzanr, gelen geene bakar, dier bl
medeki kpeklerle bir iki lafladktan sonra tekrar blmele
rine dnerlermi uslu uslu. Ne bir srpriz ne de tela. Her
ey olanca dakiklii iinde iler, her ey olacana varrm
barnakta.
"lyi misin?" diye tekrar sormu Kpek Cengiz.
Cevap vermemi dedem. Dokuz on be treni barnan ya
nndan geerken hzn drrm nedense. Hatta nere
deyse hareketsiz durur, kpekleri korkutmak iin aniden
trenin ddn ttrrm. Son zamanlarda hep byle ya
pyormu. Barnan yannda bir sre durup uzun uzun k
peklere bakyor, artk can skntsndan m, yoksa hnzrlk
tan mdr bilinmez, var gcyle dde aslyormu. Beki
ler birka kere uyarm, "Kpekler rahatsz oluyor," demi
ama tnmam makinist.
Bir anda duyduklar o uursuz sesle afallayan tm kpek
ler var gleriyle trene havlarken Tabansz salyasn akt
m yine. Barnak bir anda kpek korosunun kzgn sesle
riyle yanklanrken, Kpek Cengiz'in nikotinli parmaklarn
boaznda hissetmi dedem. Kendini daha da geriye ekme
ye alm ama gcrdayan tekerlekler kulbesinde rahata
dnmesine engel olmu. Bekiye hibir tepki vermeden ba-

79
n karnna gmm. Her eye kaytsz kalan dedem nceb
yk'n kendilerine yaklatn hissetmi. Saa sola dnerek
Cengiz'i uyarmaya alm.
"Ne yapyorsun?" diye sormu birdenbire bekinin arka
snda bitiveren veteriner.
"Bobi'ye bakyordum," demi Kpek Cengiz telala topar-
lanarak.
"Nasl durumu?"
"yileiyor," demi, "ama hala karavanadan kayor."
"Normal," demi veteriner, "ben olsam ben de yemem ! "
Incebyk espri mi yapm, yoksa bir bildii mi varm an-
layamam Kpek Cengiz. Konumay pek sevmiyormu in
ce bykl veteriner. nsana yandan yandan bakyor, arada iri
dudaklarn rten byklan oynuyor, ancak o zaman konu
tuu, bir eyler syledii anlalyormu.
"yileince ne yapacaz Bobi'yi ? " diye sormu Kpek
Cengiz.
"Bilmem," demi veteriner, "ya burada kalr. . . "
"Ya da?"
"Sana verelim kpei istersen?" demi, gevrek gevrek g
lerek.
Cevap vermemi Kpek Cengiz. Havac montunun n
n kapatp ban sessizce ne emi. Boynundaki kesikler
utantan birer ikier kzarmaya balam. Veterinerin elin
deki antay alp byk bir kabahat ilemi gibi onu takip
etmi.
Kulbesinde sessizce bekleyen dedemi karp yaralarna
bakm veteriner. nce srtndaki birka derin yarann pan
sumanlarn yenilemi, sonra da tekerleklerin ucuna yerle
tirdii kesik ayaklarn incelemi. Yrmeye alrken ac
veriyormu tekerlekler. Ama eer bu fikir aklna gelmese,
lm daha abuk olacakm. Gece yans tatl uykusundan
uyandmlmasa, daha nce de grd dedemin kopan ba-

80
caklarna bir rpda mdahale etmese oktan br dnya
y boylayacakm.
Aslnda dedemin ilk anda iki baca deil, sadece biri kop
mu. Fakat yara alan sa baca havada ylesine salland
iin, aresiz, sa bacan da kesmi veteriner. nce dede
min kesik bacaklarndan akan kan durdurmu, sonra da ke
silen yerlere birtakm ilalar srm. Sonunda da dedemin
kesik bacaklarn bandajlayp bir iki gn gemesini bekle
mi. Dedem ryalar aleminde oradan buraya koarken, vete
riner bir bebek arabasndan skp ald iki tekerlein hare
ket ettirdii yrtele uram gnlerce. Dedemin kesik ba
caklarn havaya kaldrp ller alm. En sonunda da 1993
model yrteten geirmi eksik bacaklarna.
Dedem, bir kap gibi gcrdayan bu tekerlekler sayesinde
daha abuk toparlanacak, dahas altst olan psikolojisi bir
nebze olsun dzelecekmi belki de. Kll elleriyle dedemin
enesinden tutup yzne bakarak:
"yileiyor," demi.
lncebyk ile Kpek Cengiz dedemin blmesinden kp
dier blmelere ynelmi. kisini gren dier kpekler kor
ku ya da meraktan tel rglere yaklap havlamaya balam
bir azdan. Biraz daha edepli olan cins kpekler geriye e
kilip dilerini gsterirken, ou sokak kpei olan barnak
sakinleri olanca gleriyle havlayp veteriner ile Kpek Cen
giz'in yaklatn haber vermi dier blmelere.
Dedem, blmesinden kan lncebyk ile Kpek Cengiz'in
bacaklarna bakarken, kulaklarn kaldrp sar binann ho
parlrlerinden yanklanan haberleri dinlemeye balam me
rakla.
Onca yl birbirine kar savaan Kuzeyliler ile Gneyliler o
yln balarnda sava durdurmaya karar vermiler. Bir sre
gllk glistanlkm ortalk. Ancak ok gemeden ldr
len bir sr silahsz asker yznden sava yeniden balam.

81
Birka ay karakollarnda isiz gsz oturan tren mangala
r ok gemeden yeniden bayraa sarl tabutlar kaldrmaya
balam o yl. Dalarda len Gneylilerin ise haddi hesab
yokmu. Cenabet, bir sr tuhaf olayn arka arkaya yaand
kyamet bir yl yayormu memleket.

lki adam, dillerinde o gnlerin oynak bir arks, yaan


yamurun altnda ellerinde rnga ve pansuman aletleri,
hasta kpeklerin blmesine girip kyor, annelerinin tela
l baklar altnda kulaklar yeni kpelenmi yavru kpek
lerin bakmlaryla ilgileniyormu. Yamur, hzn artrd
iin ellerini abuk tutuyor, bir an nce sar binaya dnmeye
alyorlarm. Barnan akl tal yollarnda hzla ilerler
ken, birka adm gerisinde onu izleyen Kpek Cengiz'e d
np, "Kimseye veremeyiz bu kpei," demi lncebyk, "bo
una mitlenme. Devletin zimmetli kpei bu ! Bir gn ge
lip geri alacaklar."
Dedemle Adgzel de duymu veterinerin bu syledikleri
ni. Gzleri koca koca alm ikisinin de. Her eyin bittii
ni dnrken, yazgsnda hala ekmesi gereken ezalarn ol
duunu anlayarak i ekmi dedem. Eksik bacaklarna bak
m. Bu bacaklarla devletin kendisini ne yapacan dn
m kara kara.
Devlet ve milletin bir iine yaramazm artk. Melsa'nn bir
iine yaramazm. Gemi ve gelecein bir iine yaramazm.
Hayallerin, bu hayallere imkan vermeyen zamann, mitsiz
ce kapsnda bekledii yaamn hibir iine yaramazm. Ama
devlet kararlym. Gelip geri alacakm emanetini.
Devletmi bu. Kendisinden baka kimsenin bir eyi ziyan
etmesine asla izin vermezmi. Her eyin kaydn tutar, her
kesin nefesini dinler, hibir zaman birbirini tutmayan he
saplar yapar, depolar ariv kaytlaryla dolar, griye boyanm
metal dolaplar azna kadar hurdayla tktrlr, bu hurdalar

82
zaman zaman kusacakm gibi alkalanr durur ama yine de
atmazm bunlar devlet.
Dedem, bunca i g arasnda kendisini oktan unuta
caklarn dnm nceleri. Kimsenin kendisini arayp
sormayacan, hibir eyin kendisinden bilinmeyecei
ni, zaten olanlarn zerine oktan kaln bir snger ekildi
ini dnm ama veterinerin bu sznden sonra iyiden
iyiye huzursuzlanmaya balam. Hala kan lekeleriyle kap
l olan boazndan kimsenin duyamayaca kadar incecik
bir inilti ykselmi. aresizmi. Gzlerini iri iri ap Ad
gzel'e bakm.
"Ne yaptn?" der gibi bakyormu Adgzel'in rkm
gzleri. "Ne gnah iledin? Neye sebep oldun buraya gel
meden nce?"
Dedem, iri gzlerini yummu hemen. enesi zangr zan
gr titrerken, birbirine srtt dileri adeta un ufak olmak
zereymi. ylesine ok kasm ki kendini dedem, srtn
daki bir avu ty lop diye yere dklm. Hrlamasn ke
sip gzlerini yeniden atnda mitsizce uzaklara bakm.
Sorusuna bir cevap alamayan Adgzel, ortalkta dnp
duran yavrularn baldrlarndan kk srklar almasna al
drmadan, blmenin uzak kesine yrm. Srtn tel r
glere dayadktan sonra var gcyle dedemin blmesine
komaya balam. yle hzl komu ki, tellerin zerinden
frlayp dedemin blmesine geecek gibiymi. Ama blme
ok kk olduundan yeterince hzlanamyor ve mecburen
tel rglere arpp geri dyormu. Ylmyor, dorulup ye
niden geri gidiyor ve sonra yine ayn hzla dedemin blme
sine doru kouyormu. Adgzel, bir sre sonra komak
tan vazgeip kan ter iinde tel rglere yaklam ve kula
n dedemin blmesine dayam.
Dedem, bir an iin ban evirerek birka dakika nce di
er kpeklerin akn baklar altnda hzla koturan Adg-

83
zel'e bakp slak burnunu yere uzatm. Topran altnda bir
ey aryormu gibi saa sola oynatm burnunu.
Topran altnda kemik deil, ok uzun zaman nce ace
leyle saklanm bir ekmek paras deil, yllar nce topraa
karm bir canlnn rm bedeni de deil, her tarafn
dan dklen, adeta krk yamayla birbirine dikilen bir hika
ye yatyormu.

84
A LT I N C I B L M

T GB GDP
KURT GB DNECEGM

"Allah rzas iin dvyorlard. Mezhebin


lanetledii, yedi canl, pis bir kpee eziyet etmek
doal geliyordu onlara. "
Sadk Hidayet, Aylak Kpek

Gzm atmda kasabadaki taburdaydm. Bahesinde


tanklarn yan yana dizildii, askerlerin eskilerine ilave ola
rak yeni siperler kazd, namlularn dalara dnd, yan
bandaki p danda arkadalarmn zgrce kotuu ta
burun uzak bir kesindeki eski bir am aacna stnkr
bir iple balanm, bama gelecekleri bekliyordum.
Aacn altnda korku ve endieyle bir o yana bir bu yana
dnp duruyordum. Ha bire topra kazyor, dar kmaya
alyor ama etrafta koturup duran, bir yerlere yetimeye
alan, emir alp emir veren, operasyona kmaya hazrla
nan, spor yapan, dinlenen, stlerinden dayak yiyen, telefon
sras bekleyen, siperlere uzanan, nbet kulbesinde afak
defterlerine bakan askerleri grdke bunun imkansz ol
duunu dnyor, daha beter huysuzlanyor, arada bir a
zm ap var gcmle havlyordum darda kalan zamana.
Mikrop, "Hlo," diye lk atyordu uzaktan. Ba
rut, "Korkma ! " diye sesleniyordu. Bolero, "Aldrma, sayl
gndr gelir geer," diyordu. Lafo Dede, "Karncalan dn
Mikasa, karncalar unutma ! " diye baryordu. Daha uzak-

85
tan baka sesler alnyordu kulama. Gazoz kapa topla
yan ocuklarn sesi, sokak arasnda top oynayan genlerin
sesi, yeillenmeye balayan tarlalara gbre atan kyllerin
sesi, taburun nndeki siperlerde nbet tutan ky korucu
larnn sesi, sk sk anons yapan belediye hoparlrlerinin se
si geliyor ama Melsa'nn sesi gelmiyordu. Yorgunluk ve su
suzluktan bir am aacnn dibine uzanp bana ne yapacak
larm anlamaya alyordum.
Gne en tepedeydi ve susuzluktan lmek zereydim.
Kendimi bir an Heves Amca'nn bize izlettii kovboy film
lerindeki esir Kzlderililer gibi hissettim. Kulaklarm di
kip benimle ilgili bir ey konuuyorlar m, benimle ilgi
li bir planlar var m diye taburu dinliyordum korkuyla.
Adm gemiyordu. Sadece, asker gazinosundaki televizyon
dan Mslm Grses'in sesi yaylyordu etrafa. Kederli sesiy
le, Heves Amca'nm da ak olduu Muhterem Nur'a arklar
sylyordu. Benim Nur'umsa kim bilir neredeydi !
Bela kokan Turkuvaz arada bir gelip bamda durdu. ze
rinde sivil bir kyafet vard ama etrafndaki herkes "komu
tan" diye sz ediyordu ondan. Zayf, byle damar damar bir
adamd. Dilerini skarak dolayordu ortalkta ve biriyle ko
nuurken her an karsndakine tkrecekmi gibi bakyor
du. Her daim sakallyd ve arkasnda Gneylilere benzeyen
kara kavruk adamlar dolanyordu ha bire. O da Gneyliy
di sanrm. nk arada bir dilinde Gneylilerin ok sevdi
i bir arkyla taburun ortasnda durup kzgn kzgn dala
ra bakyordu. Dillerini bildii, kendisinden olan bu insanlar
la alp veremedii neydi, kendi halkna kar neden byle ce
lallenmiti bilmiyorum.
Burnumu uzattm. Sadece bela deil, kan, esrar, meni, ko
kain, barut, fke ve zalimlik de kokuyordu Turkuvaz. Dk
kan sahibi oymu gibi, o kadar prpr takm, omuzlarna
koyacak yldz brakmam komutanlarn yannda dahi elle-

86
ri cebinde geziyordu srekli. Megul denemezdi. Nerede ne
yapacan ok nceden hesaplam, her trl kaza belaya
kar nlemini alm, bu rahatlk ve gvenle gerinen dudak
lar vard. Karmdaki aacn altna bir masa kurmutu. Sk
sk sigara iiyordu ve sigarasn Muhterem Nur'un filmlerin
de grdm pavyona giden adamlar gibi nefretle sndr
yordu kl tablasnda.
nce ahap sandalyenin gcrtsn duydum, sonra da onu.
Ba ve iaret parmayla pantolonun nn dzelterek bana
yaklamaya balad. Bir da banda, kimselerin uramad
uzak bir kuytulukta, gecenin ayaz veya sabah aydnlnda
lmek kolayd ama Turkuvaz zordu. Bunu anlayal ok za
man olmamt.
Gelip bamda durdu. Yere uzanm, korkudan ayaa kal
kamyordum. Yerimden kalksam diyordum, baldrlarndan
birine tpk Melsa gibi dilerimi geirsem, baldr saa sola
sallanrken kenetlesem dilerimi, bir parasn mideme in
dirmeden amasam azm diye ahane fikirler geiyordu
aklmdan. Safi damar bir adam vard karmda ve gtm ye
miyordu.
Hal hareketlerime bakt. Dudaklarndan sarkan krlam
byklarn svazlad. Beni ne yapacan dnd. Can her
skldnda etrafmda gezinip uzun uzun inceledi gvdemi.
"Bunun ad," dedi "neydi? Mikasa m ! "
"Evet komtanm," dedi yanndaki Binba, "Mikasa. Bizim
askerler koymu bu ismi ! "
"Aferin ocuklara. Gzel ad. Mikasa ha ! "
Byle kah kah glmeye balad. Sanki kendi omuzlarnda
bol yldzl bir elenk iareti varm gibi binbann omzuna
bir yumruk indirdi neeyle. Ban, sahnedeki kadn arkc
ya elik eder gibi iki yana sallad.
Alp veremediim bir ey yoktu Turkuvaz'la. Suum Mel
sa'y sevmekse onu herkes seviyordu zaten. Etrafta yakalan-

87
mas gereken onca Gneyli varken Turkuvaz benden ne is
tiyordu bir trl anlayamyordum. Bir gn bile devlete kar
gelmemitim. Sokaktan geen polis arabalarna, hanl hanl
kasaba yollarnda yol alan tanklara, arda hurda devriye ge
zen akreplere bir kere bile iememitim. Hatta Melsa'y ben
den alana kadar da minnettardm devletime. Onun sayesin
de karnmz doyurmutuk onca zaman. Ama imdi her ey
birdenbire darmadan olmutu. Devlet dpedz bana gz
koymutu ve Turkuvaz'n benimle ne derdi var bir trl bu
lamyordum.
Gnn birinde, azma metal bir kafes geirip sivil bir ci
pe bindirdi beni Turkuvaz. Cipin bagajna yzlerce insann
kan kokusu sinmiti ve sada solda ne ie yaradn bilme
diim garip bir elektrikli alet, sopalar, gzbalan ve kaln
urganlar vard. Aracmz sivil olmasna ramen kontrol nok
talarndan rahata geiyorduk. Turkuvaz'n aznda elle sa
rlm byke bir sigara, kontrol noktalarndaki askerle
rin selamn alp yola devam ediyorduk. Parmayla ofre
uzakta bir yerleri iaret ediyor, sonra yeniden sararm di
lerini birbirine srtyordu.
Bazen, ban geriye evirip bizi birbirimizden ayran bl
menin yanklanndan bana bakyordu srtarak. Havlamaya
alyordum ama yzm kaplayan azlk yznden sade
ce hrlayabiliyordum ona. Rehindim ve kamam imkanszd.
Btn arabay kaplayan kan kokusu yznden bam dn
yordu. Bu kadan benim iin bile fazlayd. Cip, her taraf ar
askeri aralar ve urlar yznden ukurlaan yolda saa sola
yalpalarken, bam yere koyup uyumaya altm.
ok sonra gzm atmda bykehre geldiimizi fark
ettim. Her tarafta evler ve insanlar vard. Kuzeylilerin sev
medii siyah beyaz gazete, halka tatl ve ila kutularna dol
durduklar dondurmalardan satan, kpeklerin boyunlarna
ip geirip sokak sokak gezdiren, dkkan nlerindeki bo ye-

88
mek tepsilerinden karnlarn doyuran, askeri aralara par
maklaryla nian alp ate eden, zerlerinde yrtk prtk el
biseler olan ocuklar grdm. Arabalar ve hepsi bize nefret
le bakan yzler grdm. Sonunda duvarlarnda zeri kara
lanm sloganlar olan yoksul semtlerden geerek sava uak
larnn inip kalkt bir yere geldik.
akn akn etrafma bakyordum ve bama ne gelece
ini hala anlayabilmi deildim. Kafesimi kucaklayp yr
meye baladlar. Ben hala o koca aletlerin nasl havaland
n anlamaya alrken, birtakm askerlere bir eyler syle
yip beni iaret etti Turkuvaz. Sonra da havaalannda askeri
bir kargo uana bindirip bana hnzrca el sallayarak gz
den kayboldu.
Hayretle gkyznden aaya bakarken bama gelecek
lerin farknda deildim. Aklmda Melsa, bn bn etrafma
bakp nereye gittiimi anlamaya alyordum. Kargo ua
nn iinde yaral askerler, bayraa sarlm tabutlar, ta
mire yollanan silahlar ve izne giden rtbeliler vard. Onca
kymetli insan ile alet edevat iinde benim ne iim var di
ye herkes dnp nce hayretle bana, sonra da aada ya
va yava uzaklatklar, bir sre ncesine kadar kuytuluk
larnda operasyonlara ktklar hala karlar erimemi da
lara bakyordu.
Cam kenarnda metal bir kafeste tutuluyordum. Bir ara
bam camdan evirip aaya baktm. Yeni yeni yeillen
meye balayan Arkanya'nn zerinden geiyorduk. Zirvesi
ne hi kmadm Makam Da, tm hametiyle ge yk
seliyordu. Gne grmeyen yamalarda kar birikintileri var
d hala. Yollar kvrla kvrla baka kylere, kasabalara, hi
grmediim ehirlere alyordu. Patilerimden birini azma
gtrp pcm aada bir yerlerde tutulan Melsa'ya
yolladm ve en az bir kilo ty dktm alarken.
"lt gibi gidip kurt gibi dneceim inallah," dedim.

89
* * *

Uaktan indirilip kapsnda "Jandarma Kpek Eitim


Merkezi" yazan ve duvarlarnda uyarlar bulunan eski bir
askeri karakoldan bozma yapdan ieri girdiimde neler ya
ayacam az buuk tahmin edebiliyordum ama benden ne
istediklerini bilmiyordum. Beni tel rglerle evrili eski bir
blmeye kapatp gittiler. Gnlerce ne arayan oldu ne de so
ran. Askerin biri yemek kabma tad hi de gzel olmayan
mamalardan koyup gzden kayboldu her gn. Yemeimi yi
yip saa sola baktm merakla.
Komularm blmeden karlp bir yerlere gtrlyor,
akama yorgun argn geri dnyorlard. Bense pinekliyor
dum eitim merkezinde. Srtst yere uzanyor, gkyz ve
zamana tersten bakp btn bu badirelerin tez elden sona
ermesini bekliyordum. Skntdan patlamak zereydim ve
dar kmak iin dualar okuyordum.
Gnn birinde dualarm kabul oldu ve blmemin nnde
dikilen bir askerle gz gze geldim. Neeyle kuyruumu sa
a sola salladm. Sk sk tkrd iin dier askerlerin La
ma diye seslendii gen bir asker, zincirimden tutup ha bi
re oraya buraya yrtt. Eitim merkezinin drt bir yan
n gsterdi. Btn gn zr zr konuan Lama'y saymazsam,
acemiliimi yryerek tamamladm.
ok yorulduumuzda am aalarnn glgesine snp
dinlendik Lama'yla. Ortalkta gezinip duran dier kpekle
re baktk. Srekli karbonhidratl eyler yemekten iim gazla
doluyordu ve ister istemez sk sk osuruyordum. Lama, ben
osururken kahkahalarla gler ve o da osururdu. Sonra adna
layk bir ekilde tm gcn boaznda toplayarak ak diye
suratma tkrrd.
Bazen, eitim merkezinin kuytu bir kesinde durup din
lenirken, cebinden gazete sayfalar karp memleketimize

90
misafir gelmi turistlerin resimlerine bakp i ekerdi Lama.
Bazen de elini cebine sokup ha bire ap arasn kard. Ka
mas biter, rahatlayarak slak nn temizlerdi.
Ardndan, garip tabiatl Zafer Astemen'in eline tututur
duu notlara bakp heceleye heceleye hangi almalar yap
mas gerektiini okurdu Lama. On alt ay boyunca yapt
tek i buydu aslen avukat olan Zafer Astemen'in. Ei
tim emirlerini komutandan alr, Lama'ya verir, bizimle kati
yen alakadar olmazd. u kadar saat yrnecek, u kadar sa
at dinlenilecek, eitim saati u, komutlar u . .. Bo tavsiyeler
di bunlar. Lama, benden bir bok olmayacan daha ilk gn
den anlamt. zerinde "eitim odas" yazan birtakm oda
lara sokup bana garip kimyasallarn koktuu birtakm nes
neler gstermesi gerekirken, eitimin bir parasym gibi
beni alp gazinoya giderdi. Memleketi kan gtryordu ama
bir sr asker oturmu ma izliyordu gazinoda.
Gn boyu eitim merkezindeki rtbelilerin zel davala
ryla ilgili dilekeler yazan Zafer Astemen, gazinonun bir
kesinde durur, ben ieri girdim diye mendiliyle burnunu
kapatp tiksinerek kendini dar atard. Derdi neydi anla
mazdm. iir falan yazdn sylerdi askerler ama inanmaz
dm. Daha hissiyatl bir adam olmas gerekirken ifrit olur
du bizlerden.
Zafer Astemen ekip gidince, Lama'yla saatlerce televiz
yon karsnda ma izlerdik gazinoda. Hemen hemen her
hafta sonunu televizyon karsnda byle geirirdik. y
le ki, bir sre sonra futbolcular birer ikier tanmaya ba
ladm. Dahas ne zaman eitim merkezinin bahesinde top
oynayan askerler grsem annda yanlarna kotururdum.
Bylece beni daha ok seveceklerini, eitimden muaf tu
tacaklarn, acemiliimin gl gibi geeceini dnrdm.
ektikleri utlara Fenerbaheli Engin gibi frlardm hemen.
Ceza sahasn grr grmez penalt yaptrmak iin Galata-

91
sarayl Arif gibi amura yatardm sk sk. Beiktal Rza gi
bi bacaklarm yay gibi ap benimle ayn ad tayan top
la iddetli utlar ekerdim. Haliyle namm ald yrd ei
tim merkezinde.
"Olum," dedi bir gn Lama, "Spor Toto tahminlerini bu
ite yaptrsak ya ! "
"Nasl yani?"dedi askerin biri.
"Denemediimiz bok kalmad ! "
"Eee ? "
"Sorarz malar, ka kere havlarsa onu yazarz ! "
"Yapar m ki? "
"Yapyor tertip," dedi Lama, "ne sorsam cevap veriyor ib
ne ! igdleri ok salam ayrca."
"Hade len," dedi biri, "hi olur mu yle ey ! "
"Denemekte ne zarar var ki," dedi biri, "hepi topu bir ko
lon kaybederiz. "
"Tamam lan," dedi baka bir asker, "srf grgrna yapa
lm bir kolon ! "
"Yalnz," dedi Lama, "alrm yetitirme param, ona gre."
Kabul ettiler Lama'nn avantasn. karp be kuru
verdiler ona. Bylece onlar sordu ben syledim:
"Saryer-Altay? "
Bir hav.
"Bakrky-Trabzonspor?"
iki hav.
"Fenerbahe-Kayserispor? "
Bir hav.
"Galatasaray-Beikta"
Ses yok.
Benden cevap gelmeyince birbirilerinin yzne bakp elle
rindeki Spor Toto kolonlaryla bekleyen askerlere, "Sfr ya
zn olum," dedi Lama. "Biliyor bu kpek, ben kefilim ! "
Spor Toto kolonunu benim havlama sayma gre doldu-

92
rup arkasna imza attlar. Zafer Astemen'e verdikleri kolo
nu ehre gnderdiler ve merakla televizyon karsna geip
btn malar izlediler. Malar sonulannca hayretle dnp
bana baktlar.
O hafta 13+1 tutturdular sayemde. O zamana kadar skor
tutturmak iin ellerinde sallayp durduklar totomatii
pe attlar. Artk ona gerek kalmamt. Deli danalar gibi e
lendiler gazinoda. Totoyu tutturdular diye terhis olunca ger
ekletirecekleri gl gibi hayaller kurdular. Kimi altna jilet
gibi bir araba ekti hayallerinde, kimi de ev bark hayali kur
du. 13+ l'i bilen ok oldu diye toto o hafta ok para vermedi
ama yine de iyi para geti ellerine. Tek kolonda onlarca as
kerin hakk vard. Bylece giderek azald kazandklar ikra
miye. Parann byk ksmn ar izinlerinde kar kzla ye
diler. Hepsi aylardr ayn eyleri yemekten bkmt. Otellere
kapanp yemeklerini odalarna ardlar, aylar sonra ilk kez
kvetlerde ykanp souk biralar yuvarladlar, aralarndan
bazlar havyar bile yedi sayemde. Geriye kalan parann ze
rine kendi ceplerinden para koyup bereket ve karnca duala
r eliinde bana yeni bir kolon yaptrdlar.
Melsa aklmdan kmyordu o sralar. Gece gndz bur
numda ttyordu. Durup durup kederleniyordum boyuna.
Etrafmda gezinip duran ve yzme bile bakmayan bir sr
dii kpek vard eitim merkezinde. Belki bundan belki de
baka eyden, gidip Melsa'nn hatrasna snyordum sk
lkla. Aktm, gzden raktm ve en kts beni askere al
mlard. Lig biterken ben de bitiyordum adeta. Herkes da
ha imdiden ampiyonluk kutlamalarna balarken ben ne
redeyse kme dyordum. stelik bir alt lige de deil, do
rudan amatr kmeye yuvarlanyordum. Onlar soruyordu,
ben susuyordum. Onlar soruyor, ben bo gzlerle etrafma
bakyordum. Ben byle susunca Spor Toto'nun btn ko
lonlarna sfr basyorlard.

93
"Nasl lan ! " diyordu askerin biri, "Kocaeli-Karyaka ma
na da sfr yazlr m? Kocaeli lig drdncs, Karyaka
kme dt decek ! "
"Yazlr," diyordu Lama, "Mikasa susuyor nk."
"Ya yanl tahminde bulunur da hepimizi yakarsa ! "
"O zaman mokoko ! " diye glyordu Lama.
Ha bire soruyorlard. Benden bir cevap gelmeyince bera
berlik stununa hzla arp atyorlard. Ankaragc-Galata
saray mana geldiimizde, artk iim dma kmt. Bu
nalmtm bu oyundan. Gtmden kacak boncuklardan
bile kolon dolduruyorlard neredeyse. "Yeter artk," dercesi
ne sekiz kere arka arkaya havladm.
"Yok daha neler," dedi askerin biri.
"Yazn olum," dedi Lama, "Cim Bom sekiz gol atacak. G
rrsnz bak. Tutturamazsa ben srayla vereceim size."
Lama'nn gtn kurtarrcasna bir tek o ma tutturdum.
Galatasaray, o son haftad a Ankaragc'ne sekiz gol atp
_
Beikta'n nnde averajla ampiyon oldu. Bizimkiler bir
sr para bastklar kolonlarn yrtp bir azdan kfr eti
ler bana. Gtme tekmeyi basp beni oktandr uzak kald
m blmeme gnderdiler yeniden. Bizim askerlerin btn
ikramiyelerini bir gnde tuzla buz etmitim, kolay m? Yine
de onlara bir haf ta sren bir hayaller yuma ve hibir zaman
unutamayacaklar bir ar izni bahettiim iin mesuttum.

Askerlere verdiim zayiat eitim merkezinde abucak du


yuldu. Zafer Astemen, her zaman olduu gibi bize ok faz
la yaklamadan o gnk eitim listesini Lama'ya uzatrken,
"Sylemitim size," dedi, "uzak durun bu itlerden."
Lama, burnundan soluyordu ama aresizdi:
"Olan oldu komtanm," dedi Astemen'e.
Sustular. Gzleri nefretle bana dnd.
"Komtanm? " dedi Lama bir ey hatrlam gibi, "hadi bi-

94
zim derdimiz belli," dedi, "sizin derdiniz ne bunlarla? Bir
kere bile bu kpeklere dokunduunuzu grmedim. Blme
lerine bile yaklamyorsunuz. afii misiniz? "
Zafer Astemen derin bir o f ekti. Bana bakt ama sanki
her an kusacak gibiydi. Derin derin nefes alp haki mendili
ni kard st cebinden.
"Sana syleyeceklerimi kimseye anlatmak yok, tamam
m?" diye sordu.
"Tamam," dedi Lama.
Zafer Astemen, eline bir dal paras ald ve dalgnlkla ye
re byke bir kalp izdi. Asker mektuplarndaki o gzelim
iarete benzemiyordu izdii. Yamuk yamuktu.
Tekrar derin bir nefes alarak, "Askere gelmeden nce ni
versite son snftaydm," dedi Zafer Astemen, " yl na
sl geti anlamadm bile. Solcuydum. Orda hurda gezdim,
olaylara kartm, yrylere katldm, gerektiinde polis
le arptm. Vizeler, finaller derken, bir de baktm okul bit
mek zere. Hayat ince ince yokluyordu beni. Mezun olmak,
bir ie girip para kazanmak, ba gz olup oluk ocua ka
rmak gibi hayaller kurmaya baladm. Ama dier yandan
memleketin hali iime dokunuyordu.
O yl okula Orta Asya'dan bir sr renci geldi. Krgzlar,
Tatarlar, Azeriler, Moollar ne ararsan vard. Ksack boy
luydu hepsi ve ekik gzlerinin yerletii yzlerinde sakal
namna bir iki kl vard sadece. Srekli beraber geziyorlard.
Bize yaklamyorlard bile. Sanki bunun iin okula getirilmi
gibi dorudan faistlerin safna getiler.
Aralarnda Mool bir kz vard. Byle ekik gzler, ipek
gibi dmdz salar, ksa bir boy ama felaket gzel bir kzd.
Yakklydm o zaman. Henz bu kadar kmemitim. Ne
yaptm ettim, kanma girdim kzn. Okulun son aynda bir
baktm byle sarma dola bizim renci evindeyiz. ark
lar, trkler, yana yakla okunan iirler, su gibi akan biralar-

95
la geceyi beraber geirdik. Glnce ekik gzleri tamamen
yok olur, byle upuzun iki izgi kalrd geriye. Bak hislen
dim imdi yine."
Hikayenin devamn merak eden Lama, biten sigaras
n sndrmeden yenisini yakt, "Eeee komtanm," dedi,
"sonra? "
Yere izdii kalbe iki harf ekleyerek, "Lakin b u durum
dier rencilerin houna gitmedi," dedi Zafer Astemen.
"nce Mool renciler, sonra Tatarlar, en sonunda da b
tn Orta Asyallar birlik olup yolumu kesti gnn birinde.
ok gemeden faistler de katld aralarna. Srtmda knlan
sopalarn saysn syleyemem bile. Eek sudan gelinceye
kadar. Beni kan revan iinde ara bir sokaa frlatrken, 'Bac
mzn peini brak,' dediler.
Mool sevgilim ka kere, 'Ayrlalm,' diye tutturdu, 'bu gi
dile ldrecekler seni,' dedi. Acil servislerde byle kan re
van iinde birbirimize sarldk alayarak. Kalbimde bir sz
vard ve Orta Asya'da bir le akyordu sanki. 'Brakmam se
ni,' dedim, 'lrm de brakmam.'
Brakmadm da nitekim. Her trl zorlua, Moollar ile
Tatarlarn envaieit dayaklarna kar durdum ama sevgi
limden vazgemedim."
Lama, arada bir yere tkrerek birazdan arkadalarna ye
titirecei hikayeyi dinliyordu. Ben de meraklydm. Zafer
Astemen'in bizimle ne alp veremedii var diye, yana yat
m bir soru iareti gibi duran kuyruumu, "Eee sonra?" de
yip saa sola sallyor, konuulanlara kulak kabartyordum.
"lkimizin birliktelii okulda yeni kavgalarn domasna
yol at. Zaten kinliydiler birbirlerine. Olur olmaz eyler y
znden birbirlerine giriyorlard. Bu sefer, ak gibi mukaddes
bir gerekeleri vard ve benim solcu arkadalarmla faist
renciler okul kantininde sabah akam kavga ediyorlard. Ga
zeteler, bu kavgann kz yznden patlak verdiini yazyor-

96
du ama durum bakayd. Mool sevgilimle ben, sadece yak
malar iin bir fitil vermitik onlara.
Her yerde bizi aryorlard. Durmadan kayor, her gece
baka bir renci evinde kalyorduk sevgilimle. Kulam
za okuldaki kavgalar, arkadalarmzn birer ikier gzalt
na alnd haberleri geliyor, daha beter zlyor, daha be
ter seviiyorduk.
Bir sabah, byle yatan iinde rlplak birbirimize sa
rlrken, karnmzn acktn fark ettik. renci evi tam
takrd. in iine polis de girdiinden darya kamaz ol
mutuk. Fakirin hayallerine snmaktan baka ne sermaye
si olur ki. Gzlerimi usulca kapattmda memleketteki an
nem geldi aklma.
'imdi,' dedim Mool sevgilime, 'memlekette olsak, an
nem bazlamalarla uyandrmt ikimizi.' Sonra annemin ha
zrlad sabah kahvaltsn saymaya baladm: 'Kaymaklar,
yayla ballar, ky yumurtalar, tulum peynirleri, otlu bazla
malar, tahin pekmezler.. . '

Mool sevgilimin ii gemiti. Le gibi kokan yer yatan


da doruldu. ncecik salar ellerimin arasndan byle su gi
bi akp srtna dkld. Nevresimle gslerini kapatarak,
'Ben de bizim oralar zledim,' dedi.
Dorulup ptm bembeyaz srtndan. Srtndan aa
ya byle incecik bir nehir akyordu sanki. Alamak zerey
di memleket hasretinden. Ense kkndeki tyler dimdik
ti kederden. Kollarmla sardm narin bedenini. Mool sevgi
lim, i ekerek, 'Huur'unu, kurutulmu peynirini, kmzn,
bayntan ve mant orbasn, en ok da soba zerinde kzart
tmz kpek etleriyle yaptmz yemekleri zledim,' dedi.
Donakalmtm. Bo midemde nce bir yanma, sonra da
bunalt hissettim. Mool sevgilim, dudaklarn bana doru
uzatp, 'Bir gn bizim oralara da gideriz, deil mi akm?' di
ye sordu.

97
lki etli dudak bana doru uzanmt. pemedim onu. So
bann zerinde kzaran kpek etleri geldi aklma. Midem ha
reketlenmeye balamt. Tuvalete yetiemedim. Byle ha
arr, diye kustum yataa.
Onun yznden btn Orta Asya'y karma aldm, en
yakn arkadalarm hapse yolladm, tonlarca dayak yedi
im Mool sevgilimi o gnden sonra bir daha grmemek
iin okula hemen hemen hi gitmedim. Uyuyamyordum
geceleri. Arkadalarm, onlarn bana i amamak iin on
dan ayrldm sanyordu ama kimseye bu ayrla bir k
pein sebep olduunu syleyemiyordum. Arkadalarmdan
da katm. Vizeler, finaller derken mezun oldum. Biraz kafa
dinler, bu yaadklarm unuturum diye askere gelmeye ka
rar verdim. Ama bu sefer de, hikayeme nazire yaparcasna,
buraya verdiler beni."
Sustular. Balarn evirip pis pis bana baktlar. Zafer As
temen, cebinden mendilini karp burnunu kapatt sk s
k. Sonra da yere izdii kalbi sildi.
Lama, Zafer Astemen'e "komutanm," diyordu eskiden.
Ama birbirlerine srlarn atklar iin, aralarndaki hiye
rari kendiliinden yok oldu. Zafer Astemen'in omzundaki
izgi kendiliinden yere dt.
"Ne yani abi," dedi Lama beni iaret ederek, "imdi yiyor
lar m bunu oralarda?"
"Hem de en ufak bir parasn bile brakmadan," dedi bur
nuna kapad mendilini aralayan Zafer Astemen.
enemi blmemdeki topraa koyup etrafma baktm kor
ku dolu gzlerle. Adeta beni yiyecekmi gibi fena fena ba
kyordu bana ikisi de. Yemediler. Ama birileri onlara be
nim etimden zorla yedirmi gibi, byle yerlere tkre tk
re uzaklatlar yanmdan.
Devrelerim, "Hayrdr? " manasnda boyunlarn uzattlar
bana. "Uzun hikaye," dedim onlara ve yeniden yere uzan-

98
dm. Bana ne olacan, neden burada olduumu anlamaya
alyordum hala.

Bana benzemeyen bir sr kpek vard eitim merkezin


de. Benim gibi deildi onlar. Akll usluydular. Kendilerine
ne sylenirse sylensin annda yerine getiriyorlard. Hepsi
nin afili bir ad vard ve adlarna !ayklard. Osuruklar bile
incecikti. Bense patr patr sesler karyor ve akn bir r
dek gibi, onlarn iinde ne aradm merak ediyordum bo
yuna.
Haftalar sonra, veteriner bir astemen gelip kontrol et
ti beni. Patilerime, dilerime bakt. Gzlerimden birini ap
garip bir alet yardmyla k tuttu. Burun deliklerime bir ey
sokup kard. Eliyle malafatm yoklad. Bir tabanca yard
myla kulam kpeledi. Sonra cebinden ucu sivri bir ey
karp hzla gtme batrd. Acyla kvrandm ama yine de
ses etmedim. Sonuta adamdan yardm kokusu yaylyordu.
Veteriner astemen, hemen arkasnda bekleyen ve postal
nn ucunu sabrszca tellere vurup duran rtbeli subaya, "el
verili," deyip gitti.
Neye elveriliydim, bilmiyordum. "Amma koyduumun
nohudu, pazara gittin leblebi mi oldun? " diye soruyordum
kendi kendime. Sokak kpeiydim ite. Btn iim g
cm gezip tozmak ve pineklemekten ibaretti. Anlamyor
lard. Gri bir binada, admn olduu sapsar bir kada "El
verili" damgasn basyorlard ha bire. Artk eitim mer
kezindeki kpeklerden biriydim ve dpedz orduya yazl
mtm.
Boynumu yere uzatp komularma baktm. Neeyle d
np duruyorlard blmelerinde. Hepsinin oyuncak kemik
leri vard ve eer bir asker onlar alp arka tarafta olduu
nu dndm eitim alanna gtrmemise, btn gn
o oyuncak kemikle oynuyorlard. Bazen, burunlarn benim

99
blmeme dayayp beni koklamaya alyorlard. Tel rgle
rinin arasndan uzattklar burunlarn zerimde gezdiriyor,
sonra artk benden hangi kokuyu almlarsa irenmeyle ka
rk bir duyguyla geri ekiyorlard yzlerini.
Ak kokuyordum. Ayrlk ve hasret. Zaman ve tkenmilik.
Yani Melsa. Dahas tpk Gneyliler gibi kokuyordum ve gali
ba komularma onlardan nefret etmeleri gerektii retilmi
ti. Burunlarn hzla blmemin tellerinden ekip oyuncak ke
miklerine, orasn burasn paraladklar kuma paralarna,
altlarna serilen gazete paralarna geri dnyorlard.
Gazetelerde kahvehanede oturan be polisin ehit edil
dii yazyordu. Gazetelerde cumhurbakannn kalp ame
liyat geirdii yazyordu. Gazetelerde, havalarn snma
syla denize giren yar beline kadar soyunuk Alman Mar
tina'nn lkemizde tatilini geirdii iin mutlu olduu ya
zyordu. Gazetelerde on iki Gneyli gerillann ldrld
yazyordu. Gazetelerde sper valinin futbol ov yapt
yazyordu.
Komularm gazetedeki resimlerin zerine kakalarn ya
pp yatyorlard boylu boyunca. Bense aradan geen onca za
mandan sonra bana ne yapacaklarn anlamaya alyordum
hala. Aklmda Melsa, aklmda bir sr delilik ve hasret, ge
en zamana bakyordum. Yediim nmde, yemediim ar
kamdayd. zerinde "tavuk katkl" yazan mamalardan ve
riyorlard bize. Yemek saatinde, mama yerine bulamaca sal
dryordum boyuna. Oysa nereden bilirdim, zm yiyen iti
pekmez sana kadar koturacaklarn !
Sonunda bir gn sra bana d a geldi. Adn hibir zaman
renemediim eitmenim beni blmemden alp barna
n arka tarafndaki eitim alanna srkledi. Gllk glis
tanlk zannettiim ordu hayatma adm atmak zereydim
ve sokaklara alm ayaklarm geri geri gidiyordu. Ben ge
ri durduka zincirime daha da kuvvetli aslyordu eitme-

1 00
nim. Acemilik dnemim bitmi, ustalk dnemim balyor
du artk.

Bakentteki eitimim herkesten uzun srd. Sabahn k


rnde kafeslerimizden karlp eitim alanna gtrlyor
duk. Dier kardelerim kanlarna karan asillikle ksa sre
de kendilerine verilen grevi p diye yerine getirirken eit
menimin benim iin sevinmesi zaman ald. Ben bir sokak
kpeiydim, dierleri Alman kurdu. Havlamamz bile bir
deildi. Anlaamyorduk yani. Onlar kendilerine koklat
lan nesneleri hemen bulurken, benim ayn nesneyi bulmam
Melsa'y bulmaktan daha zor olurdu genellikle. Onlar kendi
lerine verilen her komutu laykyla yerine getirip karln
da dllendirilirken ben en basit bir, "Dur ! " komutunu du
yana kadar epey mesafe katetmi olurdum.
Kk bir top, metal bir nesne veya yiyecek bir eyi giz
lendii yerden bulup karmak ya da gtlerini yere koyup
beklemek onlar iin ocuk oyuncayd. Bense kan ter iin
de kalrdm aradm eyi bulana kadar. Orda hurda burnu
mu gezdirir, kuyruumu oynatarak saa sola koturur, sak
lanan nesneyi bulamaynca iki elimi aresizce ap, "Bula
madm," diye havlardm eitmenime.
Yere oturmay da beceremezdim. Boylu boyunca topra
a uzanrdm. Kural kaide kokan eitmenim sk sk, "Bun
dan bir bok olmaz, milli duygular zayf," derdi komutan
na, "salalm gitsin ! "
Salmazlard beni. natla eitime devam ederlerdi. Akam
lar kan ter iinde blmeme dnerdim. Bana oyuncak kemik
yerine, Gneylilerin giydiine benzer bir alvar paras ver
milerdi. Gn boyu o kuma parasnn orasn burasn e
kitirip duruyordum. nleyemediim bir igdyle ha bire
topra kazyor, atm kk ukura uzanp bana ks ks
glen devrelerime bakyordum.

1 01
"Nereden geldin devrem?" diye soruyordu komularm,
"ok aradlar m seni? "
Sonra yine glyorlard.

Devrelerim memleketin dalarnda sabah akam mayn


bulurdu. Devrelerim hudut kaplarnda kamyon kasalarna
gizlenmi uyuturucu maddelerin zerine patilerini koyup
gazetecilere poz verirdi. Devrelerim arama kurtarma kpe
i olarak Ktmir Hazretleri'nin gittii cenneti hak edecek g
revler ifa ederdi. Alt devrelerim bile zerlerine giydikleri afi
li kamuflajlarla nemli devlet byklerinin konuma yapa
ca alanlar tarard. Bense bir trl mezun olamyordum.
Sradan bir oyuncak rdei sakland yerden karmak
bile benim iin tam bir ikenceydi. Aptal olduumu d
nyordu kural kaide kokan eitmenim. Haliyle aramzda
bir sinir harbi balad. Beni adam etmek, yola koymak onun
iin bir izzetinefis meselesine dnt. Belki de haklyd, bi
lemem. Aptaln teki de olabilirdim. Ama onlara dilediim
de zip zip diye ten oyuncak rdek yerine aslnda hep Mel
sa'y aradm syleyemiyordum. Muhterem Nur'umun be
ni beklediini anlatamyordum kimseye. Asker olmak is
temediimi, ak olmak istediimi syleyemiyordum. On
lar aktan bir bok anlamyordu. Varsa yoksa onu bunu bul
Mikasa, oraya buraya ko Mikasa! Kounca ne bok oluyor
sa artk !
"Hadi yaparsn Mikasa. Aslansn olum ! Bu kez olacak
Mikasa. Ha gayret olum ! " derdi sabah aydnlnda eit
menim. Her sabah yeni bir mitle uyanrd. inin ehliydi
ve adam etmedii kpein olmad syleniyordu onun iin.
Sesi hep gr kard gn rken.
"Bu kez srf onun hatrna baaracam," derdim kendi
kendime. Adam benim yzmden helak oluyordu nk .
Akam kp eitim alanndan ar ve baarsz admlarla

1 02
dnerken baka szler duyardm bu kez: "Mikasa yine yapa
mad; bulamyor nesneleri. Aptaln tekisin Mikasa! erefsi
zin nde gidenisin ! Amma koyaym Mikasa ! "
Beynimin t a iine kadar ileyen sesler kulamdan bir
trl dar akmyordu. imde duvardan duvara arpyor
du o beddua kokan kelimeler. Her gece ryamda Melsa ve
sesler.
Arkadalarma kar da mahcuptum. Ben, istenilenleri bir
trl yapamaynca onlar da azar iitiyordu. Eitmenim, ko
mutanna dier kpeklerin eitimini de etkilediimi syl
yordu ha bire. Hal byle olunca devrelerimin bana olan kz
gnl daha da artyordu. Doyl diye bir kpek vard. Sahibi,
uyuturucu satmaktan hapse girince, akta kalmt. Son
ra biri alm taa Amerika'dan buraya yollam ve birka sk
kfr renecek kadar abucak uyum salamt lkemize.
"Hadi be devrem ! " diyordu. "Senin yznden ebemiz sikili
yor akama kadar, yap artk unlar ! "
Yapamyordum.
Baktlar olmuyor, baktlar yola geleceim yok, baktlar ba
na harcanan zamana yazk, bu sefer metot deitirdiler. By
lece hibir zaman unutamayacam dayak faslna baladlar.
Kuzey usulne getiler yani. yle kitaplardaki gibi olmu
yordu her zaman. Kural kaide kokan eitmenim, bir yl son
ra durup dururken dayak kokmaya balad. Spor Toto mese
lesinden bana garezi olan Lama'yla birlik olup zerime ul
landlar bir sabah.
Tenimde snanan coplar, orama burama savrulan postal
lar, her yanl yaptmda yzm nian alan okkal tk
rkler, postumun her yerini hedef alan talar, gnlerce bo
braklan midemin arlyla yola geldim. Canma tak et
miti. Kaytlara eitim zayiat diye gememek iin gayret et
tim. Melsa'nn hayaliyle bylenmi zihnim mecburen bul
mak zorunda kald oraya buraya saklanan nesneleri.

1 03
"Dur," dediler, durdum. "Yr," dediler, yrdm. "Bul,"
dediler, buldum. Aksini yaptmda olmadk ikenceler gr
dm. Tekmelendim. A brakldm. Gnein altnda susuz
bekletildim. Lama'nn balgaml tkrklerine maruz kal
dm. En sonunda bam eip Melsa'dan baka eyler dn
meye altm. A susuz kalma, dayak yeme korkusundan
zgrln nasl bir ey olduunu unuttum.
Haftalar, aylar sonra onlar hakl kt. En sonunda yorul
dum. En sonunda har har etmekten vazgetim. Dere tepe
koan bir sokak kpei deil de annemden bir mayn ara
ma kpei olarak doduuma kanaat getirdim. Etrafa bak
larm bile deiti. Byle kukulu kukulu gz gezdirip bur
numu bir ey aryormu gibi saa sola oynattm. Kulbemin
nnde dimdik ayakta durup emir bekledim zamanla. Tr
l numaralar gstermek iin can atan kpek srasnn en ar
kasnda, onca eyi nasl yapacam kara kara dnerek s
ram bekledim.
Zor olmad. Melsa'y dnmemeye alarak yaptm bana
sylenenleri. Onca zaman sonra, kan ter iinde kalarak par
kurun sonuna g bela ulatmda eitmenimin keyifle ba
na srttn grdm.
Olmutum.
Baarmtm.
Onlar galip gelmiti.
"Bitti," dedim. "Kurtuldum, artk gidiyorum, terhis oldum,"
diye dndm. Her ey daha yeni balyormu meer.
Gnn birinde btn devrelerim gibi benim boynuma da
bir tasma taktlar. Daha dorusu zerinde numara olan bir
tasma: SK: 1 07. Artk bu numarayla ordunun demirbana
kaytlydm. Herkes beni bu numarayla aryordu:
"SK: l07."
"Deilim," diyordum, "ben SK: 107 deilim. Benim adm
Mikasa. Melsa'nn a."

1 04
Konutuklarm hi duymam gibi, kulaklarn iki elleriy
le kapatp dillerini aklatarak, "laba laba laba," diye bar
yorlard.

zerime afili bir elbise geirildi. Yere oturup dimdik ile


ri bakan dier kpekler bile gld bu halime. Boynumdaki
tasmadan ekitire ekitire beni blmemden karp eitim
alanna gtrdler. Hepimizin banda bir asker, cayr cayr
gnein altnda sramz bekledik. Lama'nm cebinden gaze
te hrtlar geliyordu ve arada bir bana dnp, "Mezuniyet
treninde bir yanl yap, o Alman Martina'y deil, seni sike
ceim bu sefer," diyordu kulama eilerek.
Omuzlarna alaca bir izik iin onca yl rpndktan
sonra, tam da zaman gelmiken heyecana gelip her eyi ber
bat etmemden korkan eitmenim kaygl gzlerle bana bak
yordu. Arada bir beni gsteriden karmay dnyor, son
zamanlardaki baarl performansm hatrladndan olacak
vazgeiyordu bundan. Bense bu kez baarmaya, Melsa'y bir
kez bile aklma getirmemeye, yzmn akyla terhis olma
ya kararlydm.
ok gemeden neeyle saa solda gezinen gazeteci ve te
levizyoncularn nne karldk. Eitim alannn evresine
kat kat ykselen sralar yerletirilmiti. ou takm elbiseli
izleyiciler o ahap sralarda oturup bize bakyor, arkadalar
mn yapt numaralara alk tutuyorlard. Zafer Astemen,
sralarn en arkasnda, kanyormu gibi mendilini bumuna
dayam, trenin bir an evvel bitmesini bekliyordu. Rtbeli
bir asker, eline ald mikrofonla trl komutlar veriyor, ve
rilen komutlar baaryla yerine getiren arkadalarmn adn
haykryordu izleyicilere. Herkes frtna gibiydi ve alk alr
ken daha da havaya giriyorlard.
Alt devrelerim patlayan flalar altnda trl numaralar
sergilerken nihayet sra bana geldi.

1 05
"imdi,"dedi mikrofondaki rtbeli, "sra Gney'den ge
len Mikasa'da."
Aklma bir an iin bu grntleri Melsa'nn de izleyebile
cei geldi. Heyecanlandm. Tamam, askerleri sevmezdi ama
bu grntleri izleyince belki de benimle gurur duyard. Bo
lero, patisini uzatp, "ite benim adamm," derdi. Barut, e
teye yeni katlan tfllara benim hikayemi anlatrd. Mikrop,
ne yapar eder laf Melsa'yla bana getirirdi. Lafa Dede, evre
sinde toplanan sabilere iinde benim de yer aldm bir hika
ye anlatrd. Daha el kadarken beni evlatlktan reddeden an
nem, gzyalarm tutamaz ve baharda doan yeni kardele
rime sk skya sarlrd belki de. Bunlar dnnce daha
da heyecanlandm ister istemez ve tm gcmle eitim ala
nna atldm.
Dilim boynuma dedi adeta. G bela da olsa bana sy
lenenleri kahkahalar arasnda yerine getirdim. Engel atm,
ltalyan ukurlarna girip ktm, birka saniyelik gecikme
lerle tm komutlara harfiyen uydum, gtm yere koyup
havladm; biraz heyecanlanm gibi gzkerek topraa veya
talarn arasna sakl oyuncak rdei bulup dilerimin ara
sna aldm. Devrelerim gibi hafif yana dnerek in in yap
tm flalara.
Olmutu.
Nihayet baarmtm.
Doyl, szlk gibi bir kpekti. Bana eki eki bakp, "Afe
rin," dedikten sonra kulama eildi. llk ve son nasihatini
verdi o gn bana:
"Askerde mal olacaksn. Mal adam bir kere sikerler, iki
kere sikerler, sonra bu mal diye sikmezler. Akll adam ise
hep sikerler hep sikerler. Unutma bunu," dedi.
Unutmadm.
Sonunda bitmiti.
Sonunda mezun olmutum.

1 06
Yine de, insanlarn sk sk dedii gibi, it de yaza kard
ama yedii ayaz Allah bilirdi. Cefa ekmi, hayatn sillesini
yemi, kaderi kt yazlm ama gnn birinde talihini ter
se evirmi herkes gibi muzaffer bir edayla etrafma baktm.
Benden ok sonra eitim merkezine gelip benimle ayn an
da mezun olan devrelerim ok nemli grevlere atanrken,
beni savan biraz uzanda kalan Arkanya'daki bir daba
karakoluna mayn arama kpei olarak gnderdiler.

107
YEDNC BLM

KARGAA

"ok byk bir uzaklk, ok fazla olanakszlk


vard sizinle aramzda; ayn oyunu oynamtk
ancak siz hala canlydnz. "
]ulio Cortazar, Ayakizlerinde Admlar

leden sonra gelmesi beklenen askeri kamyon bir trl g


rnmemi o gn. Barnaktaki tm kpekler huzursuz bir e
kilde blmelerinde gezinirken vakit oktan gemesine ra
men kendilerine neden yemek datlmadn merak edi
yormu. Geri barnakta kaldklar sre boyunca depoladk
lar yalar onlara gnlerce yetermi ama yine de gndelik
rutinde alan bu kk gedik bir eylerin yolunda gitmedi
inin apak iaretiymi. Yamur hzn biraz olsun durdur
mu. Fakat yoldan geen arabalarn says gzle grlr bir
ekilde azalm ve onlarn arasnda olmas gereken askeri
ara hala ortalarda grnmyormu.
Kpek Cengiz, elinde dedeme zel yemeklerle belirince
tm kpekler burunlarn pasl tellere uzatarak yemekten
bir parann kendilerine de verilmesini ummular. Ama K
pek Cengiz'in yryne baklrsa o gn dedemden ba
kasna yemek datlmayacakm. Dedemin hikayesiyle bir
para yumuayan kalpleri yeniden nefret tohumlaryla dol
mu. Birer ikier patlayan, ieklenen tohumlar birer nefret
yalm gibi gelip gzlerine yerlemi herkesin.

1 09
Blmesinin iinde fkeyle saa sola dnen Akba bembe
yaz tylerini dikletirerek, "Byle olmaz," demi, "haksz
lk bu ! "
Dier kpekler de onunla ayn fikirdeymi. Gzleri dede
min nne konan kabn iindeki yemekte, burunlarn kap
tan yaylan kokunun peinde gezdirerek blmelerinde saa
sola dnmler. Yavru kpekler annelerinden akan son st
damlalarn emerken, dedem mahcup bir ekilde yemek ka
bna yanap iindekilere bakm.
inde bol miktarda kemikli et paralar bulunan ye
mee diliyle saldrdnda gzleri istemeden de olsa onu
izleyen komularna evrilmi. Diliyle hprdettii bir
ka lokma boazndan geip yaral karnna doru yol alr
ken devamn getirememi. Ban kaldrp saa sola bak
m. Ona evrilmi nefret dolu gzleri grm. Birka da
kika kararszlk yaadktan sonra, arka bacaklarndaki te
kerleklerden g alarak nndeki yemek kabn burnuyla
ileriye srm.
Herkes dedemin yemek kabn kulbesine tayacan
beklerken, o tam tersini yapm. Przl topran zerinde
srd kab sa tarafndaki dii kpeklerin blmesine yak
latrm. Dikenli tellerin yanna kadar srd yemek ka
bn patisiyle devirip yemeklerin yan blmeye akmasn sa
lam. Yeni anne Tenzilat ile Defo telala yemee doru se
irtirmi. Dedem kendi tarafna dklen yemekleri diliyle
yan blmeye itip slanan patilerini diliyle kurulayarak oldu
u yere km. Herkes hayretler iinde dedemin yaptn
seyrederken tel rglere yanaan dii kpekler yerdeki ye
mekleri silip sprm bile.
"Tam bir centilmen," demi Adgzel.
Kimse cevap vermemi Adgzel'in sylediklerine. ze
rinde Adgzel'in hayran baklar, zorlukla blmesine e
kilmi dedem. n bacaklarn ileri uzatp birka defa arka

110
arkaya esnedikten sonra uyumak iin ban yere, bacaklar
nn arasna koymu.
Tam gzlerini kapam ki, barnaktan yolculadklar a
talburun'un sesini duymu dedem. Tel rglerin arkasn
da durup ac ac uluyormu. atalburun'un geri dnd
n gren dier kpekler bir azdan havlayp arkadalarnn
geri dnn kutlarken, atalburun, dedeme seslenmi.
"Hikaye bitti mi? " diye sormu, "sonunu karmadm ya ! "
"Bunun iin mi geri dndn? " demi Akba.
"Hayr," demi atalburun, "darda iler fena, onu sy
lemeye geldim. "
"Nasl fena? " demi kardeinin geri dnmesine sevinen
Tabansz.
"Olacaklar grrsnz birazdan," demi atalburun ve
ban evirip geriye, ufukta kaybolan ana yola bakm.

Kimse neler olduunu anlamam balarda. Yol sszm.


Yol kenarndaki seyrek aalar tatl tatl sallanyormu. Ara
da bir incecik bir rzgarn nne katt al dikenleri yolun
bir tarafndan dier tarafna gyormu. Aalarn krk
dallarna tneyen kular merakla etrafa bakyorlarm. Son
ra hepsi bir anda havalanp gkyzne kartklarnda uzak
tan beliren ara konvoyunu grm barnak sakinleri.
Bir eylerden kamaya alr gibi hzla ilerleyen birka
arabann ardndan yoldan bir konvoy gemeye balam. En
nde bo bir cenaze arabas, onun arkasndan da yzlerce
araba belirmi birdenbire. Barnaktaki tm kpekler bala
rn merakla evirip bu kadar arabann nereye gittiini anla
maya alm onca grlt arasnda.
nsanlar camlardan sarkm var gleriyle baryor, slo
ganlar atyormu. Onlarn att sloganlara, kpekler de ne
denini bilemeseler de havlamayla cevap veriyormu. Uza
dka uzuyormu araba kuyruu. Bir sonu grnmyormu.

111
Yas ve kinle solmu yzler, tedirginlikle dar bakyor, bir
yerlere varmaya alyorlarm. Melsa'nn sevdii adamla
rn olur olmaz yerde dalgalandrdklar renkli bayraklar
rzgarda uuuyor, dalgalanan bu bayraklarn arasndan fr
layan parmaklar bir grup kuun toplu uuunu andran ia
retler iziyormu gkyzne.
"Bunca araba nereye gidiyor?" diye sormu Tabansz.
Kimsenin bir fikri yokmu. Tenzilat, araba grlts y
znden huzursuzlaan yavrularn yattrmak iin blme
sinde koturup duruyor, korkan yavrular birer ikier tyle
rinin altnda saklamaya alyormu. Geceden beri boazn
dan tek bir lokma gemeyen Akba, Tabansz ve Kurtolu
burunlarn tel rglere dayam durmadan havlyorlarm.
Btn arabalarda neredeyse ayn grnt varm. Yzlerini
siyah bir bezle rtm adamlar, ellerindeki renkli bayra
sallayan kadnlar, kamyon kasalarna dolumu fkeli gen
ler, ellerde belli belirsiz seilen pos bykl bir adamn serte
bakan resmiyle Kuzey'e doru gidiyorlarm.
Adgzel, olan biteni anlamann en kolay yolu olarak de
deme bakm. Ban merakla yola uzatmayan, hala akn
akn gelmeye devam eden konvoya bakma gerei duyma
yan, yaanan hengameyi kaytszlkla izleyen tek kpek oy
mu nk. Her eyin srrna vakf biri gibi boylu boyunca
yerde yatyormu dedem. Arada bir gzlerinden birini ap
korkuyla ana yola bakyor, sonra yeniden, her seferinde da
ha da sk kapatt gzlerinin karanlna gmlyormu.
"Senin bir fikrin yok mu Mikasa?" diye sormu Adgzel.
Cevap vermemi dedem. Kulaklarn kapatarak dvlm
bir kpek gibi ac ac sesler karm.
"Bence sen her eyi biliyorsun Mika," demi Adgzel,
"umarm senin bir ilgin yoktur bu olanlarla."
Dedemin yznde barnaa getirildii gece olduu gibi
tek bir hayat belirtisi okunmam. Yrrken kendisine ac

112
veren tekerlekleri geri geri iterek kulbesine ekilmi. Yeni
den ta kesilmi. Hibir eyden haberi yokmu gibi, kulak
larn kulbenin yarklarndan szan korna sesleri, slogan ve
barmalara tkayarak adeta kaybolur gibi en gerisine sak
lanm kulbenin.
Dardan Adgzel'in sesi geliyormu hala.
"k dar Mika," diyormu Adgzel, "byle kaamaz
sn her eyden. "

Ama kam dedem. Balarda yzlerce olan, sonralan sa


ys binleri bulan otomobil, pikap ve hatta kamyonlar mt
hi bir intizamla yoldan gemeye devam ediyormu. Kpek
lere bile slogan atacak kadar kzgn, bir yere gidiyormu in
sanlar. Dedem, belki de her eyi bilmenin, deilse bile tah
min etmenin acsyla kulbesinden kmyormu bir trl.
Barnak sessizlie gmlm yeniden. Ne yemek datl
yormu kpeklere ne de bakmlaryla ilgilenen bekiye rast
lanyormu. lncebyk da yokmu ortalkta. ehirdeki herkes
arabalara yklenmi, Arkanya'ya doru, dalarn arasndan
szan yola akyormu.
Havlamaktan yorulmu kpekler. Dahas bir zaman son
ra havlamann, dilerini yoldan geenlere sivriltmenin, kuy
ruklarn ember yapp dimdik beklemenin bir anlam kal
mam. Olduklar yere kmler. Arabalarn sonu bir trl
grnmyormu nk.
leden sonra konvoyun sonundaki aralar hala ar ar
ilerlerken, konvoyun ba yolun Kuzey tarafnda grlm.
Yzlerini bir fularla kapatan iki motosikletli adamn refakat
ettii cenaze arabas hiddetle kararm ellerin sallad bay
raklarn arasnda barnan nnden hzla geip ehre do
ru yol alm. Cenaze arabasndaki tabutun zerine renk
li bayrak geirilmi dnte, etraf ieklerle bezenmi tabu
tun banda ipil ipil alayan bir kadn varm.

113
Barnaktaki tm kpekler pasl tel rglere yanap hala
Gney'e akan aralar seyrediyormu merakla. ekildii
kulbenin yarklarndan ana yola bakan dedem, daha nce
kaytsz kald bayraklar grnce heyecanlanm bu kez.
Belki Melsa'y grrm diye hzla kulbeden kp tel r
glere yanam. Tekerlekleri akl talarnn zerinde ra
hata ilerleyemiyormu. Zorlam kendini. akl talarn
dan kurtulurum sanm. Ama baaramam. Srtst ye
re yuvarlanm. Dnya tersine dnm. Melsa'nn kokusu
nu almak iin burnunu bir an iin dnyadaki tm koku
lara kapatp sadece ok gerilerde kalm o baygn kokuyu
aram aresizce. Yokmu Melsa. Havlamas, onlar ar
mas bir ie yaramam. Her birinde kzgn adamlarn seil
dii eski psk arabalar byk ehre doru yol almaya de
vam ediyormu.

Ortalktan kaybolan atalburun akama doru barnaa


geri dndnde nefes nefeseymi. Gndz barnan ya
nndan geen ara konvoyunun kana bulandn, parti ile
bakannn cesedinin zar zor gmldn, ehirde onlarca
kiinin ldrldn, trende ldrlenler iin yeni me
zarlarn kazldn haber vermi onu dinleyenlere.
"yleyse bu akam bize yemek falan yok," demi Akba.
"Bence hi beklemeyin," demi atalburun, "Askerlerin
ok daha nemli ileri var bugn. Sizin yemeinizle ura
amazlar. "
Akamdan beri kursaklarndan tek bir lokma dahi geme
yen barnak sakinleri aln verdii yorgunlukla kulbele
rine ekilmi. Aken, midelerinden gurultular ykselirken
uykusu gelmezmi kimsenin. Ama yine de uyumaya al
p sabahla beraber bu kt gnn bitmesini, barnan eski
dzenine dnmesini ummular. Barnaktaki blmelerde za
man zaman duyulan yutkunma ve homurdanmalar hari bir

114
tek ses dahi iitilmiyormu. Herkes zlerini kapayp uyu
maya alm.
Dedem de tpk dier kpekler gibi gzlerini kapatm
ama uyuyamam. Gemie gidip geliyor, orada Melsa'y,
arkadalarn, p dan gryor, hemen peinden de ia
ret parman boazndan bir kl gibi geirip, "Bittin sen ! "
diyen Onba Beta'nn kzgn yz geiyormu gzlerinin
nnden. Dilerini smsk birbirine kenetlemi, tir tir tit
riyormu. Onun bu haline tekerlekleri de elik ediyor, san
ki aceleyle bir yere yetimeleri gerekiyormu da nereye ye
tieceini bilemiyormu gibi kararszlkla saa sola sallan
yormu.
Adgzel, yavaa tel rglere yanap dedeme baktn
da, dedemin yanaklarndan gzyalarnn dkldn gr
m, "Ne oldu Mika? " diye seslenmi dedeme, "neden al
yorsun yine?"
Gzyalar yanaklarndan szlp postunun derinlikle
rinde kaybolurken rzgarn tel rglerini titrettii dedemin
blmesinden bir cevap duyulmam. Dedem kurumu azn
ap yanana szlen gzyalarn diliyle yalayp yutuver
mi. Birikmi hatralardan kopup darya fokurdayan gz
yalar geldii yere geri dnm. Kpek barnann yan ba
nda nemli bir haberi iletircesine havaya dikilen telgraf di
reklerinin telleri ip atlar gibi aa yukar sallanm.
Ana yoldan askeri aralar dahil bir tek ara bile gemiyor
mu. Uzaktaki ehir sessizlie gmlm yaralarn saryor
mu besbelli. Kasabann eteindeki taburda ikide bir alarm
veriliyor, devriyeler belirli aralklarla ddk alyor, kuvvet
li projektrler dalan taryor, gecenin karanlna frlatlan
aydnlatma fiekleri gkyznden kayan bir yldz gibi usul
ca aa iniyor, bazen izli mermiler dadaki kimi hedeflere
rastgele ate ediyor, bu mermilere bir cevap verilmeyince si
lahlar yeniden siperlere konuyormu.

115
Bir gn nce ayrld blmenin dnda sere serpe yatan
ve dedemin hikayesinin devamn dinlemek iin geri dnen
atalburun, ban kaldrp blmesinde gizli gizli alayan
dedeme bakm kederle.
Adgzel hari dier kpekler yorgun bir biimde kul
belerinde dinlenirken arada bir kulaklarn dikletirip dede
min blmesinden ykselecek bir sesi bekliyormu.
Dedem, gzlerini aralayp ona bakan Adgzel ve atalbu
run'la gz gze gelmi. n bacaklarnn biriyle gzyalar
n silmi. Dilini burnuyla yanaklarnda gezdirerek yznde
ki tuzu yalam. Arkanya'da zaman zaman sesini iittii Yas
Kadn'n yapt gibi, sanki tm acsn alan bir ada ba
lamasna gvdesini ileri geri sallam kederle. Ona destek
olan tekerleklerin pasl gcrts dudaklarndan ykselen ho
murtuya ayn ekilde karlk vermi. Kelimeler iinde bo
um boum olmu, dar kmak iin bir yol aryormu.
Gzlerinden yalar boanm yine.
"Alyor musun Mika?" diye sormu Adgzel.
Dedem, gzlerinden birini Adgzel'e evirmi. Gzleri
nin iinde dnp duran son gzya damlas akacak bir yer
ararken, nedendir bilinmez ilk kez konumu bu merakl
komusuyla.
"Alamyorum," demi burnunu ekerek.
"O gzyalar ne peki?" diye sormu Adgzel.
"Hatralarm," demi dedem, "onlar benim hatralarm.
nk alarken, gzya deil, aslnda hatra dker herkes ! "

116
SEKiZiNCi BLM

KADERM TEMZE EKEN MELEKLER

"Bir askerin en byk utancn tarlard,


yz kzankln. ldrr ve lrlerdi.
nk bunu yapmasalar utanrlard. Savata bu
yzden varlard zaten. "
Tim O'Brien, Tadklan eyler

Fotokopiyle oaltlm, karalar karas bir kaderim vard.


Balydm.
Demirbaa kaytlydm.
Zimmetliydim.
Bir yere gidemezdim.
Ortada bir sava vard ve benim grevim Gneyli gerilla
larn topraa maharetle gmd Allah'n belas maynla
r bulmakt. Esasnda bu adamlar teknolojiden bir bok an
lamazd ama daa kmadan nce ta atmak, daa ktktan
sonra da adam ldrmekte ustalamlard. Artk kimden
renmilerse mayn demekte de usta kesilmilerdi.
Bu yzden her zaman ok dikkatli olmalydm. t di
ye bir ses duyarsam her eyin sonuna geleceim retilmi
ti bana. Yerin altnda plastik bir rdek deil, herkesi toz du
man edecek patlayclar vard ve bu patlayc hepi topu bir
tk sesine bakyordu. nemli olan o sesi duymadan haber
vermekti. Bunu yapabilirsem hayattaydm. Yapamazsam,
kendimi bir anda baruttan mtevellit bir duman bulutu iin
de havaya uarken bulabilirdim. Kpek mezarlnda bir ke-

117
miim bile olmayabilir, en kts de Melsa'y sonsuza kadar
kaybedebilirdim.
Kimse iin deilse de Melsa iin dikkatli olmaya alt-
m, onun iin hayatta kalmaya gayret ettiim zamanlard.
lmedim.
Hayatta kaldm.
Ama sonunda bir garip bulama oldum.

Benden sorumlu asker Mami'nin tasmama balad zincir


beni nereye srklerse oraya yrrdm. Tasman tozlu yol
larn hayaliyle boynumda derin izler brakrd. Karakolun
bahesindeki kulbemde bir zincire balanp her an admn
arlacan sanarak dimdik grev beklerdim. Byle dimdik
ileriye bakar, kulaklarm saa sola oynatr, kuyruumu ha
reketsiz bir ekilde ileriye uzatrdm. Numaradand hepsi.
Aslnda grev falan beklediim yoktu. Benim istediim bir
an evvel, hzla dar kmakt.
Dalarda dolamak, derelerden su imek, uzayp giden
buday tarlalarnn arasna karmak, aalarn altnda mola
verip dinlenmek, gelen geen kyllerin peine taklan o
ban kpekleriyle ene almak, dilimi dar kararak rz
gara kar hi durmadan komak, kasabadaki kardelerimle
sokak sokak gezmek, kedi kovalamak, yabanclar korkut
mak, Melsa'nn artk ok gerilerde kalan ahane karamel ko
kusuna gmlp hayaller kurmakt btn derdim.
Zincirim el verdii kadar dolanrdm kulbemin etrafn
da. Yemek kabna dklen yemeklere azm srmeden ko
yu krmz topra eelerdim. Su kabm yere dkerdim.
Huysuzlanr, gelen geene hrlardm. Ama btn bunlar pek
bir ie yaramazd. Ne kadar havlasam da faydasz, ya kimse
sesimi duymaz ya da usturuplu bir kfr patlatrlard kulak
larma. Boynumu gkyzne doru kaldrp belki sesimi du
yar diye Melsa'ya seslenirdim byle zamanlarda.

118
Ben avaz avaz ulurken yakndaki kasaba ve kylerden ses
ler gelirdi kulama. Kpek kardelerim arma cevap ve
rirdi. Kurumu otlarn hrts cevap verirdi. al al
akan dereler cevap verirdi. Kuzey yldz yerinde saa sola
sallanarak cevap verirdi. Papaz Gl'ndeki su sesi cevap ve
rirdi. Makam Da'nn tepesindeki trbede yatan ulu zat ce
vap verirdi. Uzak klar cevap verirdi. Ktmir Hazretleri ce
vap verirdi. Muhterem Nur cevap verirdi. Rin Tin Tin sala
cevap verirdi. Geceler ve biz sessiz kullarnn bir gn dile
geleceini syleyen Allah bile cevap verirdi. Ama Melsa bir
cevap vermezdi bana. Heves Amca'nn Muhterem Nur'un re
simlerine baktnda yznde beliren kara bulutlar gibi as
l kalrdm havada.
Herkes uykuya ekildiinde bir ben, bir de nbetiler ka
lrd ortalkta. Ayaz hepimizin tylerini rpertirken nbet
deitiren uykusuz askerleri izlerdim. Gzleri g bela a
lrd hepsinin. apraza giderken yrmekte bile zorlanrlar
d. ounun botlarndaki backlar bile balanmam olur
du. Gecenin nde onlar zor bela sarsarak yataklarndan
kaldran ksa dnem avuun eliinde, doldur boalt istas
yonuna gtrdkleri silahlarn bir rpda omuzlarna asp
uygun adm yrmeye alrlard. Kasaturalar silahlarna
deerken sesler karrd ve her sesle beraber gzleri biraz
daha alrd. Dmdz ama yksek bir tepenin zerine ku
rulan karakolun byke arazisinde dakikalar boyunca yol
teper, bazen dalara bakan Gney Kule'ye, bazen de sisler
iindeki Cehennem Vadisi'ne doru yol alrlard. Yine yal
nz bama kalr ve oktandr yad edilmeyi bekleyen hayal
lerime dnerdim.
Kulaklarm dikletirip uzaklar dinlerdim byle zaman
larda. Koyun sesleri gelirdi yakndaki kyden. ehrin kla
r, deniz feneri gibi yanp snerdi uzaklarda. Kasaba sessiz
lie gmlm olurdu hepten. Bal olduumuz kasabada-

119
ki taburdan devriyelerin ddk sesleri gelirdi. Daha tuhaf,
da banda deniz kokusu gelirdi burnuma. Etrafta bu ema
reyi hakl karacak en ufak bir grnt yoktu ama denize
yakn olduumuzu hissederdim yine de. Uzaktaki byk e
hirden bir fslt gibi sesler ykselirdi. llerideki yol kavan
da her daim bir panzer dururdu. Gelen geen arabalar pan
zeri grr grmez yavalard korkuyla. Bir zel tim, panze
rin kapan ap arada bir ban dar karrd. Mee aa
larnn ty gibi hafif hrts duyulurdu ok gemeden. Kar
delerimin havlama sesi ulard kulama. Cevap veremez
dim. Azm atm anda barrlard bana.
Sk sk silahlarn, fieklerini, mataralarn, mifer ve ka
saturalarn hazr edip emir beklerlerdi. Kurma kollar arka
arkaya ak diye inip kalkard. Lada ve Akrepler hazrlanr
ken, her daim ter kokan gbekli Uzman avu Papa var g
cyle askerlere barrd. Sraya girip eksik biri var m diye
defalarca birbirlerini sayarlard. Sayma beni de ekleyip tek
mil verirlerdi.
Sonra gzlerini tam kardaki daa dikip birazdan her kv
rmn kontrol edecekleri, her menfezini yoklayacaklar, sa
da solda ykselen her tmsee dikkat kesilecekleri, bulduk
lar irili ufakl her kablo parasn uzun uzun inceleyecekle
ri tozlu yola kmay beklerlerdi.
Tan da sabaha kar yeni uykuya dalmken zincirimden
tutup beni yollara srerlerdi. Yola ktmzda zincirimi
karr benden bir iaret beklerlerdi. Bir yerlerden haber alm
gibi ok telalydlar her zaman. Yrekleri azlarna gelir
di her yola ktmzda. Btn bu olup bitenlerin, olmu ve
olacaklarn bal gibi farkndaydm. Her defasnda btn ay
rntlarm ezbere bildiim sahneler tekrarlanrd nk.

Srt Cehennem Vadisi'ne bakan Karakei Karakolu'nun


tek bir grevi vard. Yoldan geecek askeri konvoylardan

1 20
nce yola kmak ve mayn kontrol yapmak. Benim ve ka
rakoldaki btn askerlerin grevi buydu. Hepsi gencecikti
daha. Benim kulbeme bile afak yazacak kadar son gnle
ri yaklaanlar da vard aralarnda, karakola yeni gelenler de:
yetmi e birler, yetmi ikiye drtler, yetmi e ikiler. st
tertipler mayn kontrol iin yola kmaya hazrlanrken, alt
tertipler karakolda kalr, karakolun rutin ileriyle urard.
Hi ses karmadan hep alkol kokan Astsubay Kdemli a
vu Kabba'y beklerlerdi. Kalpleri heyecanla inip kalkard.
Aldklar nefesi bile hissederdim. Ben de hazr ola geerdim
ister istemez. Astsubay Kdemli avu Kabba hepimizin ko
mutanyd nihayetinde.
Brt bcein komutan da oydu, sabahn da. Karakolda
ki krk drt askerin, gnde drt n verilen tekmillerin,
kez tekrarlanan yemek duasnn, be yz krk dokuz gnn,
afak defterlerinin, kamuflajlarn, ar izinlerinin; Akrep'in,
Lada'nn, barakalarn, nbeti kulbelerinin, doldur boalt
istasyonunun, Gney Kule'nin, Cehennem Vadisi'nin, ka
rakol kapsnn, gazinonun, hamamn, kantinin, yatakha
nenin, voleybol sahasnn, kulbemin, cephane deposunun;
G3'lerin, kalanikoflarn M-1 6'larn, havan toplarnn, roke
tatarlarn, dokalarn, biksilerin, makineli tfeklerin, bom
balarn, palaskalarn, kasaturalarn, termal kameralarn, ay
dnlatma fieklerinin; terlik istirahatlarnn, hava deiimi
nin, kfrlerin, nasihatlerin; Arkanya'daki kylerin, yolla
rn, aalarn komutan da oydu. Ama gecenin, maaralarn,
Cehennem Vadisi'nin, koyak ve kayalklarn komutan o de
ildi. Bakalaryd.
Mayn arama dedektr bozulurdu sklkla. Topran al
tnda bir ey bulduunda viyk viyk, diye ten Allah'n belas
alet bozuk olmasa yolun bir tarafn o tarard, dier tarafn
da ben. imiz kolaylar, daha abuk dnerdik bylece ka
rakola. Tartmasz, o benden daha iyiydi ama dedektr kul

121
yapm olduu iin sklkla bozulur ve ou zaman btn
yk benim omuzlanma binerdi.
"Ara bin ! " komutuyla Lada'ya binip kardk karakoldan.
Da bandaki karakoldan yavaa szlerek ana yola iner
dik. Askerlerin bir ksm Bobi diyordu bana. Her duydukla
rm yanl telaffuz eden tm Gneyliler gibi, bana Bube di
ye seslenen Gneyli ky korucular ana yolda bizi bekler
di. zerlerindeki kamuflajlara ramen bu kara kavruk ya
l adamlar hibir ekilde askere benzemezdi. Birka arkada
lar Gneyli gerillalar tarafndan ldrlp cesetleri azla
r para dolu halde benim iemeye bayldm elektrik direk
lerine aslmt ama yine de bu iten vazgemiyorlard. Dev
lete balydlar. Byk bir saygyla Astsubay Kdemli avu
Kabba'mn verdii emirleri harfiyen yerine getirirlerdi. Kim
ler yolun hangi tarafnda yryecek, ara ne kadar hzla sey
redecek hepsi tek tek belirlenerek iki koldan yrye gei
lirdi. ou zaman kavurucu scan altnda saatlerce yol te
perdik. En nde korucular olurdu hep. Onlarn arkasnda
da ben. Burnumu yerlerde sryerek engel olamadm bir
igdyle yol kenarna denmi maynlar, bubi tuzaklar
n arardm.
Grevim basitti aslnda. Bir eyin kokusunu alr almaz
topra kazmak yerine, olduum yere melip havlamak
yeterliydi. Gerisi onlara kalrd. Gerisi onlarn bileceiydi.
Ben yere melir melmez hepsi prdikkat evreyi kolaan
ederdi. Astsubay Kdemli avu Kabba, dilerinin arasna
yerletirdii komando bayla yere uzanp topra hafife
yana iterdi. Sonra saatlerce urap yavaa kazard topra.
Alnndan dklen terler bile tehlikeliydi. Terini silip sabr
la yeri kazmaya devam ederdi. Bir ey kmazd. Hep yanl
sinyal verirdim. Bana kfr edip yollarna devam ederlerdi.
Btn askerlik hayatmda yalnzca bir kez doru tahmin
ettim yolun kenarnda patlayc olduunu. Toprak yeni ka-

1 22
zlmt. Teller apak ortadayd. Ben gururla patlaycnn
yanna melip patimle iaret etmesem bile bizimkiler yine
de grecekti onu. Ama bu olayn muzaffer edas benim si
cilime yazld. Bulduum o basit tuzak yznden adm Bu
bi oldu o anl gnden sonra. Kzlar beni Bubi diye arma
ya balad. Oysa o zamana kadar yalnzca komutanlarn bil
dii gerek adm bir bela gibi yava yava yaklayordu ba
na, nereden bilirdim.
Zaman zaman mola verip sa solu gzetlerdi askerler.
Nefesler kesilir, gzler bir radar gibi sa solu gzler, azlar
kapanr, el kol hareketleriyle talimatlar verilir ve parmak
lar tetiklere uzanrd. Tekin olmayan bir sessizlik kaplar
d dalar arasnda uzayan asfalt yolu. Asl sorun asf altta de
il, topraktayd oysa. Yolun ortasna oturarak gzlerini gez
dirip korkuyla topra tarayan askerlere bakardm byle za
manlarda.
lm beklerlerdi. Korkularm dinlerlerdi. Geride kalan
sevdiklerini dnr, br dnyay boylamaktansa en k
t ihtimal sakat kalmay umar ya da dmanlarndan birka
n ldrp rahatlamay isterlerdi byle prdikkat bekler
ken. Onlar elleri tetikte sa solu kolaan ederken iaret par
maklarm titreyen dudaklarna gtrr benim susmam em
rederlerdi. te o vakit, yolun ortasna sere serpe uzanp b
tn ykyle arkama yaslanan zamana bakardm.
Adamn biri beni elledi diye stnden mahrum eden, da
has evlatlktan reddeden annem geride kalmt. Kardele
rim geride kalmt. Muhterem Nur'u kendisinden daha ke
derli birine kaptrd iin iki kat kahrlanan Heves Amca ge
ride kalmt. Uurumdan yuvarlanrken, "Uuyorum, uu
yorum, tpk inekler gibi ! " diye baran Rin Tin Tin sala
geride kalmt. Aslanl Yol geride kalmt. Lafo Dede geride
kalmt. Alevli Kalpler geride kalmt. Sabah akam arn
ladm sokaklar geride kalmt. Bama uzanan, boynumu

1 23
kayan, enemi skp beni aran eller geride kalmt. Mel
sa ok gerilerde kalmt. Gvdemden ykselen nur her gn
biraz daha azalyordu. Kasabada aylak aylak dolarken a
hane bir krma olduuma kanaat getirip beni bakente gn
deren, talihimi ters yz eden, beni bir eitim merkezine tes
lim eden, bu hallere dmeme sebep olan Turkuvaz geride
kalmt. Bir sokak kpeinden mayn arama kpei yaratan
eitmenim kim bilir neredeydi. Tkr bir trl kuru
mayan Lama ibnesi bile oktan terhis olmutu. Zafer Aste
men, azl bir kpek dman olup yeniden adliyedeki gre
vine dnmt muhtemelen. Bir ben kalmtm geip giden
zamana yutkunarak bakan.
Sonra Astsubay Kdemli avu Kabba'nn eli havaya kal
kar ve yry koluna yoluna devam etmesi emrini verir
di. Uzman avu Papa ile askerlerin pek sevmedii Uzman
avu Nene, emrindeki askerleri saa sola gnderirdi. Kp
r altlarna, menfezlere, yol kenarndaki ukurluklara, aa
diplerine baktrrd. Verilecek dln hevesiyle (ou za
man bir kemik parasyd bu) burnumu yol kenarlarnda
gezdirip Gneyli gerillalarn dedii maynlar bulmaya a
lrdm heyecanla.
Zaman zaman baka kpeklerin yol kenarna gizledii ke
miklerin kokusu yanltrd beni. Byk bir heyecanla top
ra kazardm. Yry kolu mevzilenip benim ne arad
m anlamaya alrd. Elleri her zaman tetikteydi. Korku
dan bym gzbebekleri dan tepesindeki her hareket
lilii dikkatle tarard. Sibel Can, Ahu Tuba veya Mjde Ar
resimli afak defterleri terledike yrekleri azlarna gelirdi
ounun. Kazardm topra, hem de deh gibi. Onlarn bek
ledii maynn aksine topran altndan bir kemik parasn
karp dilerimin arasna aldmda ok ar kfr ederlerdi
bana. En ok da Uzman avu Papa, kfrn en ar ondan
gelirdi, "Amma akaym ! " diye barrd bana.

1 24
Kzar, yrr, terler, susar ve endielenirlerdi. Ama hibi
ri benim kadar zlmezdi bu duruma. Karma kan elek
trik ve pek ou anz yakarken tutumu telefon direkle
rine, kaya diplerine, kupkuru allklara, dalar epeev
re saran mee aalarna sidiimi yapp mahcup bir ekil
de yrmeye devam ederdim. Arkamdan yryen askerler
hayvani bir igdyle saa sola iediimi dnrd ama
ben Melsa iin yapardm bunu. Belki kokumu tanr, yakn
larda bir yerde olduumu fark eder, gelip beni bulur diye
umutlanrdm.
Ama gelmezdi Melsa. Seslenmezdi bana. Dikenli Ame
rikan tellerinin arkasndan patisini gsne doru ekip,
"Gel," demezdi bana. Ben oralarda deilken Gneyliler by
le kim bilir ka bayram daha kutlard !
Kenar kulbeye yaklap iaret parmaklaryla bir ember
izerek, "Beni deitirin," diye iaret eden sakat futbolcular
gibi, "Beni deitirin," derdim uluyarak. Deitirmezlerdi.
" oyuncu deitirme hakkmz kullandk. Mecburen oy
nayacaksn," derlerdi bana. Yalnzca, arkamdan yryen as
kerlerin kayglarn, ilerinden kurduklar cmleleri duyar
dm sonra. Kimse buraya gelmeden nce byle gnler yaa
yacan hesap etmemiti nk.
"Meraklanma," demiti bir arkada Onba Beta'ya, "bi
zim bir arkadan days Albay. Aldrrz seni mutfaa, en k
t ihtimal kantin, aarsn bangr bangr Burhan aan alan
teybini, gl gibi geer askerliin." Kendini bir da ba kara
kolunda en fazla patates soyarken hayal etmiti Onba Be
ta. En kts, askerlere kantinde Eti Cin satmann hlyas
n kurmutu. Oysa sonralar her an saldrya urama tehlike
siyle mayn arard Onba.
Herkesin ingen diye dalga getii ve yol kokan Cey Cey
hi ses etmeden makineliyi yklenirdi hep. Cey Cey'in bal
olduu obann eriba, "Yzmz kara karma," demiti

125
ona. Zaten kara olan yzn daha da karartmamak iin yol
dayd Cey Cey.
Makine ya kokan Kaportac Reca, en fazla tamirhane
de kalr, askeri aralar tamir ederim, diye dnrken yol
dayd. lla kokan Behet hastas bra, alamad rk rapo
ru yznden yoldayd. Her zaman ezme salata kokan lahma
cun ustas Rdo yoldayd.
Bir tek Allah'n cezas Mami dierleri gibi deildi. Askere
gelmeden nce ailesi bakm bundan kurtulu yok, her ge
ce esrar, her gece kumar, her gece iret, dzelmeyecek by
le deyip eyhe gtrmler. eyhin odasnda st dkm ke
di gibi bir keye ilimi. eyhle onun nefes alveriinden
baka bir ses yokmu odada. Uzun uzun susup kendisini ve
zaman tartm. Sonra yn minderlerin zerinde masum bir
ocuk gibi uykuya dalm. Ryasnda, eyhe esrar ikram et
tiini grm. Uyannca da ryasn geree evirmi. On
ca nasihat, onca zebani, onca cehennem atei, onca dil kar
etmemi. eyh, son are, "Adn deitirin," demi ailesine:
"Ad ona ar geliyor. Tek kurtulu adnn deimesinde."
Takn olan adn Mami'yle deitirmi ailesi. Sadece eyh
deil, mahkeme kararyla da deitirmiler. Bir sre yeni
adyla dnyaya yeniden gelmi gibi sada solda fink atm
Mami. Gya bambaka bir ahsiyet olup km. Sakal uzat
m, hac ya srm, sigara yerine misvak sokup karm
azna, otuz lk yerine doksan dokuzluk tespih tamaya
balam. Taknl yatm, kendisini cami ve cuma ara
snda bir yola vakfetmi. Hidayet hallar nnde serildik
e yz gz dzelmi Mami'nin. Cmle cemaatin takdiri
ni toplam.
Gnn birinde cuma namazna giderken, bir meyhane
nin nnden gemi. Meyhanenin camlarnda kendi yz
n grm. Mami deil de Takn varm camlarda. Parma
yla onu iaret edip ieriye arm Takn. ine bir sknt

1 26
dm. Allah (c.c.) ile Yeni Rak'nn CC'si arasnda kalm.
Mengeneye hapsolmu gibi kvranp durmu. Sonunda ter
cihini ikinci CC'den yana yapm. Elindeki doksan dokuz
luk tespihten altm alt tespih tanesi karm. Adn dei
tirse de bir zaman sonra Mami'nin eski tabiat gelip yeni ad
na yapm tekrar. Islah olacana ncekinden beter olmu.
Son are, belki bir para dzelir, dzen intizam renir, yo
la gelir diye askere yollam ailesi. Mami de sevinmi bu du
ruma. Sava filmlerine baylrm nk.
Millet, Gney'e gelmemek iin trl tandklar arar ya da
kolunu bacan krp re kmay denerken, Mami, ken
disi istemi Gney'e gelmeyi. Acemi birliindeyken, genel
likle kafas gzel olduunda, bandanasn kafasna balayp
kasaturasn azna alarak gerillalarn snaklarna nasl s
zacan gstermi etraftakilere. Keyfi yerindeyse bir kasatu
ra dans bile ekmi devrelerine. Oysa hibir ey umduu gi
bi olmamt. Elinde zincir beni gezdiriyordu da yollarnda
ve sabah akam bilfiil amma koyduu gnler bir trl ge
mek bilmiyordu.
Uzman avu Papa, arkadan baryordu:
"An paparalar, afak saymay brakn da etraf kolaan
edin."
Etrafta kimse yoktu. Dalarn doruunda kimse yoktu.
Dereler incecik akard. Kprler tenhayd. Peynir, yourt ve
ttn kokan ky dolmular yanmzdan yavaa ilerlerdi.
Tepeyi anca kk bir ky kard karmza. Aasz, hay
van pisliklerinin kmelendii, askerlerin yryn taklit
eden yrtk barl yzlerce ocuun ortalkta fink att, ka
dnlarn tlbentleriyle yzlerini rtt, esmer gzeli gen
kzlarn bizimkilere grnmemek iin hzla ieriye kat
, erkeklerin tpk benim gibi duvar dibine meldii, dier
kpeklerin durmadan bana havlad kendi halinde kyler
den biriydi bu ky.

1 27
Astsubay Kdemli avu Kabba en nde yrrd hep. Uz
man avu Nene, otu boku bahane eder, karakolda kalr
d genellikle. Bu yzden Uzman avu Papa, Astsubay'n
birka adm gerisinde yol teperdi. Mami, zincirimi kendi
ne doru ekerek aylardr ilk kez kar kz grmenin heyeca
nyla Onba Beta'ya ka gz ederdi. Gneyli ky korucula
r yol gsterirdi bizimkilere. Askerlerin, gnein altnda da
ha da arlaan tehizatlarna tozlu terleri damlard. Smk
lerini silen sar sal esmer ocuklar peimizden koup asker
selam akarlard glerek. Durur onlara selam verirdi kzlar.
Akllarna ocuklar, yeen veya kardeleri gelirdi. Ceplerin
deki ikolatalar paylarlard ocuklarla. Sonra yrmeye
devam ederlerdi. ok sonra balarn evirip geriye baktk
larnda, ocuklarn ikolata jelatinlerini yalayarak onlara za
fer iareti yaptklarn grrlerdi rpererek.
Kyn epey uzandaki okulda asl bayraa bakardm y
rrken. Astsubay Kdemli avu Kabba, sabah itimasnda,
"Her ey bu bayrak iin," diye yreklendirmeye alrd as
kerlerini. Kaportac Reca, arada bir bayra indirip yenisiy
le deitirirdi. Onba Beta, bayran birbirine dolanan ipi
ni dzeltirdi. Mami, kimseler yoksa bayrak direine srt
n yaslard bazen. Karakol giriinde nbet tutan Behet has
tas bra sk sk ban kaldrp orada m diye bayra kon
trol ederdi.
Rzgar ktnda, pancar motoru gibi pat pat sesler ka
rrd bayrak. Hava gzelse ban ne eer uyurdu. Gnein
altnda iyice turuncuya alan ve ylesine aresizce bekleyen
bayrak keder verirdi bana. Kimin bayra olursa olsun, gr
dm her bayrak bende alama istei uyandrrd nk.
Okulun yannda durup arkamda tek sra halinde yryen
askerlere bakardm. Bana havlayan kpekler arada bir du
rup halime acr gibi susarlard. im geerdi onlar gibi olmak
iin. Dere tepe dolamak, yamurda slanmak, gkyznn

128
altnda uyuyup zamana gz krpmak iin can atardm. Ama
hibir yere gidemezdim. Ordunun demirbanda benim iin
ayr bir seri numaras vard nk. "SK: 107." Islak burnu
mu ne kadar ekersem ekeyim kaderimi deitiremezdim.
SK: 1 07'ydim ben. Dedektr bozuktu ve ben sakatlansam
dahi bu oyuna devam etmek zorundaydm.
Ben byle kara kara dnrken, Mami zincirimi sert
e kendine ekerek aklm bama getirirdi genellikle. Di
er kpekleri deli edeceimi bile bile, kzlarn kye kaak
elektrik saladn syledikleri diree ieyip yoluma devam
ederdim. Mami, eer yry kolundan uzaklamsak, ko
mutanlarn duyamayaca bir ses tonuyla kfrederdi, "An
na koyaym," derdi bana, "bulacaksan bul u maynlar da
rahat edelim, bir dl falan alalm," diye kkrerdi sk sk.
Sevmezdi beni Mami, bilirdim. Arkadalarna yazd ve
bir trl cevap alamad mektuplarda atmadan atma
ya koturduunu yazard ama beni gezdirdiini syleyemez
di kimseye. Telefonlarna ara sra cevap veren sevgilisine
de syleyemezdi askerde ne i yaptn. Kz, byle my my
dinlerdi onu ve sonra at diye kapard telefonu. yle sik gi
bi kalakalrd telefon kulbesinde Mami. Elinde iyi ayarla
yamad iin makineye kaptrd delikli jetonun ipi, sanki
sevgilisi her eyi biliyormu gibi bana ve Allah'a kfrederdi.
Mami'nin tm hayallerini yktm iin zlrdm ama
Astsubay Kdemli avu Kabba'ya gre birinin bana gz ku
lak olmas lazmd. Yemeimi, suyumu kontrol etmesi, ara
da srada eitime karmas, karakolun bahesinde dolatr
mas gerekiyordu. Herkes birbiriyle badi olurken, Mami'ye
de beni zimmetlemilerdi. Bula bula karakolun keini bul
mutu Astsubay. Arada bir gtme bir tekme indirip hrs
n benden karrd Mami. Birbirimizi pek sevmesek de, ba
na esasl bir iyilii dokunuyordu arada bir.
Baz geceler beni gezdirme bahanesiyle karakolun en uzak

1 29
kesine, Gney Kule'ye kadar gidip izimizi kaybederdik.
Bazen de telefon kulbesinde srarla bir yerleri arard Ma
mi. Kardan aranabilirdi telefon. Kantinde jeton kalmad
zamanlar sevgilisinin ev telefonunu iki kez aldrp kapa
trd Mami. Aramazd onu sevgilisi. Yatakhaneye gider, mil
letin dolaplarn patlatr, eline geirdii be jetonla tek
rar kulbeye dnerdi. Zamannda terk ettii kzlar arard
bu kez. Onlar da cevap vermezdi. Ona geri dnenler genel
likle erkeklerdi. Kadnlar umursamazd Mami'nin arlar
n. Ban evirip bana kt kt bakard o zaman. Bana bir
ey yapacak diye yreim azma gelirdi. Belki aklndan ge
irir ama yine de yapmazd Mami.
Sonra cebinden bir sigara karrd Gney Kule'nin ya
knlarnda. Sigaray avucuna gizleyerek derin nefesler alrd.
Bambaka bir kokusu vard bu sigarann. Kantinde satlan o
ucuz asker sigaralarna benzemezdi. Tek bir yudumunu bi
le ziyan etmedii sigarann dumann arada bir yzme f
lerdi. Duman genzime ekip cierlerime indirirdim. Bam
dnd , kusacak gibi oldum ilk balarda. Ama sonralan ko
kusu houma gitti sigarann. Mami'nin darya savurduu
tm duman hp, diye burnuma ektim.
Kendimi bir kemik dana doru Melsa'yla koarken g
rrdm sigara dumann iime ekerken. Birbirimizin boy
nunu srr, yerlere yuvarlanr, imenliklerin zerinde k
k oyunlar oynar, srtst yere uzanp ayak bileklerini
mstehzi bir ekilde kran Melsa'nn kamn, bacak aras
n yalar, ocuka kurlar yapardk birbirimize. Melsa, her za
man olduu gibi bumunu silerek gzlerimin iine bakard
hisli hisli. Bir eyler olacan anlam gibi, "ok korkuyo
rum Mikasa," derdi.
Devamn getiremezdi Melsa.
Devamn her zaman Mami getirirdi nk. "Adam gibi y
rsene ibne," diye barrd bana, "seninle mi uraacam ! "

1 30
Bir sonraki karakolun hududuna gelinceye kadar ne
fes nefese yrrdk. Yaz scanda asfalt yola yapan pos
tal sesleri tekmili birden hareket ederdi. Gne pek etkile
mezdi beni. Ama kzlar akr akr terlerdi. Sava henz gel
memiti bulunduumuz yere ama phelendiimiz her ye
re bakardk.
Sava uzaktayd. Sava televizyonda gsterilen parampar
a olmu ceset saysndayd. Sava, asker delisi yabanc turist
kadnlarn resminin yan bandaki kk puntolu gazete
haberlerindeydi. Sava, tren mangasna retilen tabut kal
drma tekniklerindeydi. Sava Rdo'nun cep radyosunday
d. Sava kulaktan kulaa yaylan mayn patlamalarndayd.
Astsubay Kdemli avu Kabba'nn kfrlerindeydi sava.
"Lan ibneler, " diye barrd unvannn tam ve eksiksiz
sylenmesi konusunda hassasiyeti olan Astsubay Kdemli
avu Kabba, "adam gibi renin her eyi. unun urasn
da ka ay oldu buraya geleli. Buras ana kuca deil an sa
latalar! "
Ayn gzergah takip edip geri dnerdik karakola. Dner
ken, bu sefer yolun dier tarafn kontrol ederdik. Her yere
bakardk. Yolda grdmz bir kablo paras bile huylan
drrd bizi. Mami, btn kpr altlarna defalarca sokup
kanrd beni, "Hadi olum, bul u mayn ! " derdi.
Onun sevgisini kazanmak iin heyecanla burnumu yer
lerde gezdirirdim. Ama hibir ey yoktu. Yol temizdi. Sava
uzaktayd.
Uzman avu Papa, "lyi baktrdn deil mi lan Mami?" di
ye sorard.
"Yol temiz komtanm," derdi Mami, "bu ibneden hibir
ey kamaz."
Henz hi kimse bir eyin f arknda deildi. Genliin ver
dii hafiflikle glp geerlerdi anlatlan her eye. Bir an n
ce karakola geri dnmek isterlerdi. Balarn kaldrp gazi-

131
nodaki televizyonda hem ark syleyen, hem de dans eden
yan plak kadnlan seyretmeye baylrd nk hepsi. Te
levizyondaki klibin altndan geen yazlarda Kral Devreler
olarak televizyonun bir sr jeton yiyen telefon numaras
na yazdrdklar mesajn yaymlanmasn beklerlerdi. lki bu
uk litre kolay bir dikite iip iememe konusunda bah
se tutuurlard. Gnde birka paket asker sigaras bitirirler
di. Gazino nndeki bo banklarda oturup uzaktaki yoldan
bir karnca gibi geen arabalarda kendilerinin olduunu ha
yal ederlerdi.
Gemeyen gnlere kfrederlerdi. Karakola her gn buz
gibi ekmek getiren sivil araca kfrederlerdi. Kendilerine bir
sigara koklatmayan, bor para vermeyen badilerine kfre
derlerdi. Hep ayn yemeklerin kt yemekhaneye kfre
derlerdi. Satacak jetonu ve Eti Cin'i kalmayan kantine kfre
derlerdi. Karakola sokulmas yasak olan malzemeleri onlara
iki kat paraya tedarik eden ekmek aracnn ofrne tekrar
kfrederlerdi. Suyu hep ok ge snan hamama kfreder
lerdi. Yeni transfer yapmayan kulp bakanna kfrederler
di. Tatile kanlara kfrederlerdi. Sevime hikayelerine bay
lrlard ama onlar burada vatan hizmeti grrken deli dana
lar gibi nefes nefese sevienlere kfrederlerdi. pme sah
nelerini kesen devlet televizyonuna kfrederlerdi. Yerde se
re serpe yatan Gneyli gerillalara kfrederlerdi. Trl ne
denlerle ar izinlerini kilitleyen Astsubay Kdemli avu
Kabba'ya kfredelerdi. Olur olmaz yere hiddetlenen, sk sk
kendilerini dven Uzman avu Papa'ya kfrederlerdi. ar
izinlerinde yzlerine bakmayan kzlara kfrederlerdi. r
kek Uzman avu Nene'ye bile kfrederlerdi. En ok da ba
dilerine kfrederlerdi. Sabahtan akama kadar birbirlerine
"mokoko" deyip dururlard. Ama bu son kfr daha ok a
kayla kark, doal, kendiliinden bir kfr olarak bellekle
rine kaydedilir ve ehemmiyet tamazd genellikle.

1 32
Hafta sonlar gazinonun yolunu tutup ma izlerlerdi heye
canla. Man skoruna gre sesler azalp oalrd yatakhane
de. Grdkleri her bolua harfler dizip bulmaca zerler
di. Bulabildikleri her yere afaklarn yazarlard. Durmadan
ekirdek itlerlerdi. Palaskalarn gevetmek, mmknse
karmak iin can atarlard. Sk sk saatlerine bakp zaman ta
kip ederlerdi hep birlikte. Zaman arjrl klan nbetler,
yol kontrol, karavana, gazino ve mntka temizlii, sona er
meyen koular; uzaktaki kz kardeler, anne babalar, bir tr
l cevap yazmayan sevgilileri beklemekle geerdi.
Cey Cey kimseyle konumazd pek. Bembeyaz dileri var
d ama sanki dilerinin tamam rkm gibi, glmezdi
hi. Askere gelmeden nce sokaklarda kat toplarm. Ga
zeteler, bro atklar, kartonlar, eski kitaplar, koliler, baht
na ne karsa yklenir yok paraya satarm. Her taraf delik
deik ve yaz k rzgar alan barakada yatp kalkarken, ilk de
fa askerde rahat bir yatakta yattn sylerdi arkadalarna.
Teni kapkarayd ve bu rengi sadece atalarndan deil, altn
da gn boyu yol teptii gneten aldn yinelerdi sk sk.
lerinde gkn karmayan, her syleneni annda yerine ge
tiren, herkesin pe dkt yemekleri silip spren, kan
tinden hi alveri yapmayan, ald komik asker maan
bile ailesine gndermek iin biriktiren, btn emirlere har
fiyen uyan, en zor ilere koturan oydu ama yine de kimse
ye yaranamazd. Vaktiyle bu Gneylilerin bir mitingine elin
de sopayla dalp birkann kafasn krmt ama devlete de
yaranamamt. Burada kimse onunla ayn yatakta bile uyu
mak istemezdi. Onun su itii bardak bile ayryd.
Behet hastas lbra, Rus bir kadndan kapt hastalk y
znden ifal bitkiler kitabn kartrrd durmadan. Tr o
fryd. Gelin gibi ssledii tnyla memleket memleket gez
miti. Bu yzden de, ya ancak kemale erince gelmiti aske
re. Kzlar, day diye sesleniyordu ona. Biri ne zaman, "Han-

1 33
gi lkeleri grdn? " diye sorsa grd lkeler yerine o l
kelerde gittii genelevlerin adn sralard. ofr mahallinin
arkasndaki yatakta eitli milletlerden kadnlarla geirdii
geceleri anlatrd ha bire. Canlan sklan kzlar, baylrd bu
hikayelere. "Ben yaptm, siz yapmayn," derdi anlattklar bit
tiinde. nk sonunda ifay kapm ve devlet onu re
karmaynca kadnlardan yana perhize girmiti bra. Srekli
kitap okurdu. Derdine derman olacak bir eyler arard kitap
larda. Ona lazm olacak malzemeleri tedarik etmesi iin eri
dedikleri ekmek aracnn sahibine tonla para harcard.
Rdo, Gneyliydi ama askerden kamam, Gneyli geril
lalara kar savamak iin birlie teslim olmutu. Sivilde k
k apl bir lokantasnn olduunu sylerdi arada bir ve
terhiste kzlan lokantasnda arlayacana dair yeminler ve
rirdi. Kapkara bir ocuktu. Kvrck salaryla ba beladay
d. Sabah akam salarn taramasna ramen bir trl istedi
i ekli veremez, mecburen ksack kestirirdi salarn. Hep
uykuluydu ve zaman zaman nbette bile uyuyakalrd. Dur
madan Dilek diye bir kzn adn sayklard uykusunda Rdo.
Herkesin gzne girmek iin trl maskaralklar yapar, Ku
zeyli bitirimler gibi konuurdu. Kk bir el radyosu var
d ve radyoda durmadan bir yerleri arard. Baz geceler rad
yosuyla uyuyakalrd yatanda. Paras bittiinde evi araya
maz, uykusunda hasret giderirdi evdekilerle. Ama o zaman
da, kzlarn deyiiyle ikinci kanala geer, Gneyce konu
urdu. Gzn atnda vatana millete balln yinelerdi
ama yine de gzne giremezdi kimsenin. Kafasnn zerinde
bir phe bulutuyla dolard.
Kaportac Reca, arpk bacaklyd. rdek gibi paytak pay
tak yrrd. Bir keresinde be yandayken bir kaporta
cnn yanma rak olarak verildiini syledi ve bir daha da
kendisiyle ilgili bir ey anlatmad. Arabalar haricinde hi
bir soruya cevap veremezdi zaten. Kendisine ait bir araba-

1 34
s hi olmamt ama yol kontrol srasnda yoldan geen
bir arabann btn zelliklerini ezbere sayard. Dahas, san
ki bir doktor gibi hzla geen arabann ne derdi var, neresi
tekliyor, ne zaman iflas edip yolda kalacak, tek tek sralar
d. Onun da az fazla bozuktu. Btn kfrleri arabalarn
i tesisatyla ilgiliydi. Kfrederken borulardan, kaportadan,
vites kolundan istifade ederdi. Cebinde kk ingiliz anah
tarlar ve ya iinde bir stpyle dolard. Sadece azn te
mizlemek iin deil, tuvaletten karken bile ellerini o st
pyle kurulard.
Onba Beta, askere gelmeden nce bir pavyonda fedai
olarak altn sylerdi sk sk. Kollarnda bir sr jilet izi
ile srtnda bir akrep dvmesi vard. ok terlediinde atleti
ni karp akrebini gnee tutard. Burhan aan hayrany
d. Sabah akam onun arklarn sylerdi. alnmasn diye
boynuna ast para czdannda anne babasnn yerine Bur
han aan'n beyaz elbiseli, pos bykl bir resmini tard.
Neden Burhan aan sevdiini kimse anlayamazd. Bu ko
nuda kimseyle tartmazd. Baba olmadn bile bile "Bur
han Baba" derdi Burhan aan'a. Arada bir de stat derdi
onun iin. Laf syletmezdi ona. Bu konuda Onba Beta'ya
yaplacak her akann dayakla sona erme ihtimali vard.
Benden sorumlu olan Mami, zayf, uzun boyluydu. Kn
yesini tespih niyetine kullanrd. Eli srekli palaskasndayd
ve bu yzden sk sk dayak yerdi. Boynu yana eik dolar
d hep. Yakkl ocuktu ama bitirimin tekiydi. Sk sk kt
gzlerle bana bakp, "Sikeceim bunu," derdi kzlara. Bir ey
yapacandan deil ama yine korkardm Mami'den. Kadn
szln bir erkee neler yaptrdn iyi bildiimden bir ihti
mal bana tenezzl edeceini de bilirdim. Mmknse onunla
ba baa kalmamaya alrdm. Ama yine de beni altrd
sigaradan bir trl vazgeemezdim.

135
Askeri sevkiyat yaplaca zamanlar dnda btn gnm
krk dkk kulbemde geerdi skntyla. Ellerimi ileriye
doru uzatr, ylece beklerdim. Dalgn dalgn uzaklara bakan,
hibir zaman bana iini amayan, derdini dkmeyen, arada
bir kederli gzlerle ban bana eviren Melsa gelirdi aklma.
Uzandm yerden bam kaldrmadan gzlerimi aralar
dm. Karakolun bahesine dklen akl talar, renkli ki
rele boyanm yry yolu, gelip geen asker postallar,
karakol binasnn merdivenleri, askeri aralarn tekerlekle
ri, beyaza boyanm bayrak direinin stnkr balanm
ipi, Ulu nder'in bstnn yer ald kaide, gvdesi kirele
boyanm aalar, bu aalardan yerlere den am kozalak
lar, askerlerin yerlere tkrd ekirdek kabuklarn ta
yan karncalar, sada solda Onba Beta'nn srtndan kurtul
mu akrepler grrdm.
Bir tek nbetiler vard karakol kapsnn nndeki ku
lbemde. Nbeti kulbesinin duvarlarnda Gneyli geril
lalarn resimleri olurdu. Fena halde bizim kzlara benzer
di suratlar. Nbeti askerin grevi onlara benzeyen birile
rini hzla ieriye haber vermek veya orackta tetie basmak
t. len gerillalarn resimlerine bir arp iareti atlr ve gn
gemeden yeni birinin resmi aslrd nbeti kulbesine. Ay
n resimler Astsubay Kdemli avu Kabba'nn odasnda da
aslyd ve zaman zaman Astsubay burnunu bu resimlere
yaklatrr, nefretle dilerini skard.
Odasndan kan Astsubay Kdemli avu Kabba, bazen
yanma gelip bam kar, sonra da dalgn dalgn dalara ba
kard. Sinirli adamd Astsubay. Baz geceler telefonda biriy
le, muhtemelen bir kadnla kavga ettiini duyardm. "Affet,
geleceim, tamam dinliyorum, neden, ldrrm, bak l
drrm, akm, uyuyamyorum, kapatma, bu son, ldre
ceim," gibi saysz kelime uard odasnn penceresinden.
Sonra masasnn zerine bir Wat 69 koyar; bir yandan ier,

1 36
bir yandan da tabancasyla kardaki duvarda asl olan re
simlere hayali atlar yapard. Ardndan da koltuuna otu
rup ayaklarn masann zerine atard. Baylrdm astsubayn
bu hareketine. mkanm olduunda ayaklarm tpk onun
gibi bir masaya sere serpe uzatmak iin can atardm. Bir eliy
le palaskasna aslr, dier eliyle de tabancasn kavrard.
Oturduu yerde szp kalrd Astsubay Kdemli avu Kab
ba. Gecenin baladn ite o zaman anlardm. Her taraf pis
lik iindeki kulbeme geip adeta bir voleybol topu gibi tos
toparlak olurdum. Bam karnma gmp btn gvdemde
pat pat yryen bitlerimle derin bir uykuya dalardm.
Bunlar nemsiz ayrntlard. Karakolun n tarafnda olan
larn bir ehemmiyeti yoktu. Btn olay karakolun arkasn
da biterdi nk. Kimse Astsubay Kdemli avu Kabba'nn
korkusundan karakolun n tarafna gelmeye cesaret ede
mezdi. Karakolun arka bahesinde glp elenen, yakla- .
makta olan savatan habersiz bir dolu asker vard. Eer bir
ileri yoksa, arka bahede zaman sayar, gazinoya girip
kar, aylak aylak ekirdek itler, voleybol oynard askerler.
Topu karlamaya hazrlanan Mami, "Neyine oynuyoruz
komtanm? " diye barrd.
Sma daha iddetli olsun diye avu iini tpk benim gibi
yalayan Uzma.n avu Papa, topu havaya frlatarak var g
cyle seslenirdi Mami'ye, "lmne oynuyoruz anck az
l. Var m tesi ! " deyip havadaki topa vururdu. Top dar
kard. Herkes glerdi. Uzman avu Papa, Mami'ye dner
di kzgnlkla, "Gtlek, senin yznden kat say ! Bir daha
atacam ! " derdi mzk bir ocuk edasyla.
Kimse bir ey diyemezdi ona . Atamad smalarn bir
benzerini askerler zerinde denemek gibi huylar vard ve
bunu yapmak ona ok doal geliyordu. Ayrca her halkar
da topun sahibi de oydu.

1 37
yiydik yine de, gzeldik, darnn hasreti dnda bir
mklmz yoktu. Gnleri bazen ikier ikier sayyor, kas
ten hesap hatas yaparak kendimizi zamann getiine inan
drmaya alyor, sa salim kaldmza krediyorduk.
Kendimi iime gcme vermi, dahas bundan zevk alma
nn trl yollarn aramaya balamtm. Mayn arama ii
ni abartyor, bir kere baktm yere onlarca kez daha bak
yor, bylece yorgun gvdeme daha itibarl bir resim iziyor
dum. Melsa'dan umudumu kesmitim. Bu yzden, iler um
duum gibi gider de bir mayna basmadan hayatta kalrsam
bir ihtimal emekli bir komutann bahesini korur, gl gi
bi yaarm diye heves ediyordum. Belki gnn birinde ka
der denen tekerlek dne dne benim nmde ak diye du
rur ve bana Melsa'y getirir diye imkansz hayaller de kuru
yordum bazen.
Ama yle olmad. Hayatm birka dakika iinde tepetak
lak oldu. Sanki beni bir tekerlein iine koyup nereye vara
cam hesap etmeden bayrdan aa yuvarladlar.

Kulbemdeydim. Dinleniyordum. Birden karakol bahe


sinde bir hareketlenme oldu. Askerler silahlarn kuanp
hzla sraya geti. Uzman avu Papa, saa sola emirler ya
dryordu ha bire. Herkeste garip bir tela vard. Zrhl aracn
sesini duyar duymaz kulbemden dar kp gelenin kim
olduunu anlamaya altm.
Astsubay Kdemli avu Kabba, merdivenlerde durmu
stn ban dzeltiyordu telala. Uzman avu Papa, kepi
yana kayan, palaskas doru hizada durmayan, ayakkab bo
yas solmu askerleri uyaryordu hiddetle. nemli biri bek
leniyordu galiba. Herkes dimdik ileriye bakarken Astsubay
Kdemli avu Kabba'nn gzlerinde bir korku belirtisi gr
dm. Garip ama grdm ite. Bir eyler olacan anlam gi
bi kaygyla, yaklamakta olan zrhl arac izliyordu.

1 38
Kaderin alarn rmekte hi bo durmadn o gn daha
iyi anladm. Hayatmn iine eden, Melsa'yla aramza giren,
kavumamza mani olan, mahvma sebep Turkuvaz' zrh
l aratan inerken grdm. Elinde omak gibi bir tahta par
as vard, evirip duruyordu onu. Rap rap yryp karako
lun basamaklarna kt. Peinden bir sr hrpani giyimli
adam indi aratan. tinayla Turkuvaz'n arkasnda sraland
lar. Birini televizyondan hatrlyordum bu adamlarn. lke
mizden Grnm programna kmt. Byle pos bykl, kara
gzlkl bir adamd. Zamannda Gneyli gerillalarn safn
da arprken, nedamet getirip devlete almaya balam
t. Gzlklerini karp dalara ve Turkuvaz'a bakt serte.
Donakaldm.
Kin, bir alev gibi gzlerimi yoklad.
Burnumun ucunun fkeden renk deitirdiini grdm.
Kuyruum, tpk ava km bir kpeinki gibi dimdik ol
mu ileriyi gsteriyordu.
miti galiba Turkuvaz . Yrrken yalpalyordu nk.
zerinde sala elbiseler vard. Sarkk by ve uzam sakal
laryla, sallana sallana yryp doruca Astsubay Kdemli
avu Kabba'nn yanma vard. kisi, neler olacan anlam
gibi el sktlar uzun uzun.
nsanlar bazen bizim gibi yapyorlard. Hibir ey konu
madan anlayorlard. kisinin arasndaki o sessizlikten be
la ve nefret gibi kelimeler geti. Kan ve barut kokusu. Son
ra esasl bir komutan gibi tren ktasna selam verdi Turku
vaz. Duyduu sesten honut kalmam ki bir daha hal hatr
sordu askerlerden. Kzlar boazlarn yrtarcasna bard
lar yeniden. Ald esasl cevapla keyfi yerine gelen Turku
vaz, dalgn dalgn etrafna bakt. Gney Kule'ye, Cehennem
Vadisi'ne, vadinin gerisindeki sarp dalara evirdi gzleri
ni. Ayaklarn pat pat yere vurdu. Astsubay Kdemli avu
Kabba, boboazn tekiydi. Hi gerek yokken durdu durdu

1 39
sz bana getirdi. "Mayn arama kpeimiz de var komta
nm," dedi.
Boku yemitim. Hzla kulbeme girmeme, patilerimle y
zm kapamama ramen ka yoktu. Kulbemin zerin
den bir uak gibi hzla geen gzleri bir anda benim zerim
de kilitlendi. Gz gze geldik. Elinde evirip durduu oma
bana frlatp, "Vaaay," dedi Turkuvaz alayc bir biimde,
"Mikasa ibnesi de buradaym ! N'aber lan eniteee?"

Ne olduysa o gnden sonra oldu.


Bamdan geecekleri ssl psl el yazlaryla kapka
ln bir deftere geiren melekler, o zamana kadar yazlanlar
dan honut kalmayp hepsini bir rpda pe atm, dirsek-
'

lerini bulutlardan yaplma bir masann zerine koyup ba-


na yepyeni bir kader izmek iin harl harl almaya ba
lamt sanki.

140
DOKUZUNCU BLM

SUlKAST

"Belki de bu gece Tann yerine, Enniin kendisi


gelmitir cennetten. Mezann stnde kpei
grnce, benim zavall kpeim demitir. Sonra
inmi, kpee artk zlmemesini, yeterince
aladn, gidip bir biftek aramasn sylemitir. "
Dino Buzzati, Tanny Gren Kpek

Btn gn boazndan tek bir lokma gemeyen Akba, kar


nndan ykselen gurultular bastrmaya alrken, dedemin
anlattklarn olanca dikkatiyle dinleyen Adgzel'e bakp,
"Aslnda bunun sorunu ne biliyor musun?" diye sormu.

"Gzel anlatyor ama fazla uzatyor ibne."


Gece yaan yamura ramen prl prl bir gf:e varm
darda. Gne, karlar yamadan, dalardan dondurucu so
uklar esmeden nce son bir kez yzn gstermek isterce
sine tepede altn bir tepsi gibi parlyor, barnaktaki tm k
peklerin yamurda slanm tylerini ar ar kurutuyor
mu. Gne nlarnn giremedii yzeydeki akl talarn
altndaki slaklk yznden sidik ve dkdan dayanlmaz bir
koku ykseliyormu havaya. Herkes ancak kendi kokusuna
g bela katlanrken, dier kpeklerin kokusuyla dayanl
maz bir hal alyormu her taraf.
Akba'a bir cevap vermemi Adgzel. Gzleri dedemin
pembemsi dudaklarna kilitlenmi, sanki o dudaklardan
her an byl bir kelime daha dklecekmi de o kelimele-

141
ri dinlemese ziyan olacaklarm gibi hayran hayran dedeme
bakyormu. Yaral kulaklarna, kamna geirilen tekerlekle
re, kabuk tutmu yaralarna, kan lekeleri iindeki postuna,
dalgn dalgn ana yola bakmasna dikkat kesiliyor, ona kar
hissettii duygunun merhamet mi yoksa ak m olduuna
bir trl karar veremiyormu. Yavrularyla megul olan bl
medeki dier diiler bazen durup aralarnda kkrdyor, Ad
gzel'in dedeme abay oktan yaktn fsldyorlarm bir
birlerine. Kelimeleri ve hatralarndan baka mlk olma
yan dedemin bir anda tm barnan gndelik kouturma
sn ele geirmesine hayret ediyor, sonra da kanlmaz bir
biimde kulaklarn dedemin anlatt hikayeye eviriyorlar
m. Dili dama kurumu, hatralarna sk sk sarnm de
dem, btn olan bitenle balarn koparmasna bzlp
uykuya dalm onlar byle dnrken.
Dedemin anlatt hikaye ile kendi balarndan geenleri
mukayese eden barnak sakinleri onca zaman kysnda ya
adklar savan sadece insanlara deil, doadaki tm canl
lara yapp ettiklerini dnyorlarm.
Dedem ar yaralar almt bu savan iinde ama onlara
hibir ey olmamt. Sada solda gnllerince gezmi, iyi
kt gnler geirmi, eksik gedik hikayeler yaayp kendi
lerini bir barnakta bulmulard. Kulaklar kpelenmi, ya
ralar iyiletirilmi, birka gn ac ekmelerine neden olsa
da hastalklara kar alanm ve en nemlisi kn balarn
sokacaklar bir yer bulmulard. Sava, onlara dokunmad
srece ehemmiyetsiz bir eymi, hatta hi yaanmam bile
saylabilirmi. Bu yzden dedemin anlattklar doru da ola
bilirmi yalan dolan da. Bir savan ortasnda kimse hakika
tin ne olduuna bakmazm zaten.
A kaldklar iin savan sonularna dikkat eken k
pekler, ehirde yaanan karklk yznden kendilerine ye
mek verileceinden pheliymi o gn. Azlarn aprdata-

142
rak uzaklara bakyor, askeri kamyonun yolunu gzlyorlar
m. Gelen giden yokmu. Ne bir ziyareti, ne lncebyk, ne
bekiler grnyormu ortalkta.
Akba, arada bir kulaklarn dikip dier kpeklerin ne
yaptyla ilgileniyor, Kurtolu bir kede mr mr ark sy
lyor, Tenzilat yavrularnn eitimiyle urayor, Defo ku
ruyan memelerine bakp i ekiyormu. Adgzel, blmenin
deiik kelerine koturup duruyor, kulbesinin zerine
kp tellerin zerinden atlayacakm gibi kendisini havaya
frlatyormu ve ona bunu neden yaptn soranlara, "Din
kalmak iin," diyormu.
Barnaktan yollanmasna ramen darda tutunamayp
geri dnen atalburun, erkek kpeklerin blmesinin yan
banda durup dedemin hikayesine kulak kesilmeye devam
ediyormu. Arada bir barnan etrafnda fr dnp ieriye
girmek iin bir aralk aryor, sonra kulaklarndaki kpeye
bakp darya deil de ieriye, barnaa ait olduunu fsld
yormu kendi kendine. Ama yeni yaplan barnak henz tam
olarak ypranmad iin hibir tarafndan bir gedik vermi
yormu atalburun'a.
Btn gece durmadan anlatt hikayenin yorgunluuy
la blmesinde ylece uyuyormu dedem. Yzndeki kabuk
tutmu yaralara konan ve nereden peydahlandn bileme
dii sinekler ona rahat vermiyor, derisini ikide bir gererek
sinekleri bandan kovmaya alyormu. Kpek Cengiz'in
kendisine getirdii yemei yeni doum yapm kpeklerle
paylat iin onun da midesi bombomu. Tepede parla
yan gne yznden geen her dakikayla susuzluu da ar
tyor, azndaki pis tad gidermek, su ihtiyacn karlamak
iin diliyle kurumu dudaklarn slatp yeniden uykusuna
dnyormu.
Barnan hemen giriindeki blmeden hasta kpeklerin
cierlerini yrtarcasna kardklar ksrk sesleri ykseli-

143
yormu. Btn gece soukta uyumann tm kpeklere bah
ettii zatrree belas tm barna yokluyor, veterinerin
verdii ilalar bir sre arlarn dindirse de her kpek ar
ar bu illete yakalanyor ve kuyruu titretmi halde bulunu
yormu bir sabah.

Cierlerindeki balgam bir trl skemeyen, ksrmeye


bile takati kalmam kpeklerin iniltisiyle gzlerini aralam
dedem. En fazla bir saat uyumu o gece. n bacaklarndan
destek alarak tel rglere kadar srnm zorlukla. Gs
n ileri doru kararak uzun uzun iemi. Onun bu hareke
tine imal imal glmseyen Akba, arka bacaklarndan biri
ni kaldrp bir g gsterisine girmi gibi blmenin drt bir
yanma sidiini yapm.
Utancndan ban hafife ne emi dedem. Gzlerinin
nnden eski, mesut ve mutlu gnler gemi. Yerde, akl
talarnn arasnda ekmek krntlar seiliyormu. Burnu
nun ucuyla akl talarn eeleyip bulduu krntlar mide
sine indirmi.
Tabansz'n salyas henz akmadna gre dokuz on be
treni rtar yapm. O sabah tersi istikametten, Kuzey tarafn
dan baka bir tren belirmi. Sanki baka bir lkeye savaa gi
diyormu gibi, zerlerine branda ekilmi tanklar, vagonla
ra sabitlenmi panzerler, panolarla korunmaya alan tam
donanml askerler gemi yan balarndan. Barnak sakin
leri, ne olup bittiini en iyi o bilir diye boyunlarn dedeme
evirmi. Gzleri dolmu, hareketleri yavalam, sanki bir
ey syleyecekmi de korkudan azn aamyormu gibi y
lece gnein gevettii raylara bakm dedem.
Yan blmede koturup duran Adgzel, nefes nefese, "Al
drma Mika," demi, "geip gitti ite. "
Hikayesini anlatrken den enesi byle zamanlarda ol
duu gibi bir kere bile almam dedemin. Dolu gzlerin-

1 44
den taan bir damla gzya enesinden szlrken geldi
i gnden beri kendisine merhamet gsteren tek kpek olan
Adgzel'in gzlerine bakm. Eskiden olsa Melsa'ya iha
net edeceim diye hibir dii kpein gzlerine bakmazm.
Arada bir dnd, her ayrntsn hatrlamaya alt, yap
raklarn aralamaktan usanmad anlar artk cann yak
yor; orada keder ve straptan baka bir ey bulamam olma
nn yorgunluuyla gzlerini etrafta gezdiriyormu.
Ad gibi gzelmi Adgzel, narin ve almlym. Dier k
pekler gibi ksa srede ya balamaktansa, her gn talim ya
pp din kalmaya alyormu. Ama dedem, arka bacaklar
na bakp bu saatten sonra kimseye bir faydas dokunmaya
can dnyor, konumak yerine susmak, bakmak ye
rine uzak yollara dalmak istiyormu. Kimseye verecek bir
midi kalmadn dnyormu. stelik herkesin sand
nn aksine stten km ak kak olmadn biliyor, bu
yzden de giderek artan sululuk duygularn bastrmak iin
tevekklle karyormu baklarn diilerden.
Onca zaman sonra ilk kez Adgzel'e bir ey syleyecek
mi ki, lncebyk'n srd eski psk aracn ana yoldan
ayrlarak barnaa yaklatn grm. Konumak yerine
alktan mideleri kazman kpeklerin havlamalarna dedem
de katilm ister istemez.
Birka saat gecikmeyle barnaa gelen yal beki ile ln
cebyk'n haline baklrsa ehirde iler iyi gitmiyormu.
Yzlerinden den bin paraym. Hzla blmelere girip
kyor, kpeklere kar tehditkar davranyorlarm. Kapla
r serte ayor, kpeklerin yarasn kontrol ederken ka
ba davranyor, sakinletiremedikleri kpeklerle uramak
ta srar etmiyorlarm. Sanki birilerine ok fena kzm ama
onlarla hesaplarn kapayamaynca kzgnlklarnn bedeli
ni kpeklerden tahsil etmeye alyorlarm. Askeri kam
yonu bekleyen dier kpeklerin aksine, dedemin gz K-

145
pek C engiz'i aryormu bo yere. Yutkunarak bacaklarn
daki tekerlekleri geri vitese takm ve sessizce kulbesine
dnm.
Tm kpeklere it muamelesi eken lncebyk, bekinin
kulana bir eyler fsldayp san binaya gnderdikten sonra
dedemin blmesini aralayp sessizce ieri girmi. Korkmu
dedem. lncebyk'n elleri onu almak iin kulbeye daldn
da birka kere arka arkaya fkeli bir biimde havlam. Vete
riner, bacandaki tekerlekler izin vermediinden kulbesi
nin iinde daha fazla geriye ekilemeyen dedemi yattrmak
iin gzel szler sylemi ona, "Kimse bilmiyor ama bizim
gzmzde bir kahramansn sen ! " demi.
Havlamaktan vazgemi dedem. lncebyk'n kendisi
ne syledii szn doru olup olmadn anlamak ister gi
bi akn akn yana emi boynunu. Hep yandan yandan
konuan adamn, kendi hikayesinin ne kadarna vakf oldu
unu bilmedii iin yana edii boynunu havaya dorultup
birka kez arka arkaya havlam.
Baarl bir operasyon gerekletirip hastay hayata dn
dren tm hekimlerin dudak kenarlarna yerleen bir g
lmsemeyle, " yileiyorsun," demi lncebyk.
Dedemin gz san binaya gnderilen yal bekideymi.
Ama bir trl kucanda etli kemiklerle belirmiyormu bek
i. Dedem, arada bir gzleriyle bo yemek kabn iaret etse
de, veteriner durumu ya anlamyor ya da aresizlikle vaziye
ti kurtarmaya alyormu.
Birileri iin kahramansa bakalar iin dman olduunu
hisseden dedem, askeri kamyonun her gn geldii ana yo
la bakarak tm kpeklerin kendisi yznden a brakld
n dnp kahroluyormu. Sebep her ne ise askeri kam
yon iki gndr yokmu ortalkta. ehirdeki karklk y
znden baka yerlerden de yemek bulunamyor, hal byley
ken tm kpeklere zor zamanlar iin depoladklar yalan

146
ar ar yakmak dyormu. stn ban silkeleyen ve
teriner, dedemin kafasn son kez okayp dalgn dalgn sa
n binaya dnm.
iki gn hibir ey yememi olmann huzursuzluuyla bl
melerinde fr dnen kpekler gnein altnda iyice azan bit
lerini temizliyor, arka bacaklaryla boyunlarn kayor; za
mann, aln ve hapisliin zorluklaryla ba etmeye al
yorlarm. Darda olsalarm bu tr durumlarla kolayca ba
edebilirlermi. Tabiat denen ana kuca onlara muhakkak
bir nimet sunar, alktan lp gitmelerine izin vermezmi.
Sada solda rmeye yz tutmu bir kemik paras, usuz
bucaksz ovalarda lp buday tarlalar arasnda sere serpe
yatan bir hayvan lei, gnah diye yerden duayla alnm,
kere plp alna gtrldkten sonra ta stne konulmu
kuru bir ekmek paras, bir kedinin nnden kapverdikleri
bir balk kl veyahut plerin ar kokusunda eriyip gi
den meyve paralarn midelerine indirip ayakta kalmay ba
arrlarm muhakkak. Ama kendilerini koruyup kolladk
larna inandklar barnak iki gnden beri onlara hibir ni
met sunmuyor, dahas burada sonsuza kadar hapis oldukla
rn hatrlatyormu.
"Gelmeyecek mi bu amma koyduum kamyon ! " demi
Akba.
Kurtolu, kamyonun gelmemesiyle ilgili uzun bir hikaye
anlatacakm ki Akba'n tehditkar baklarm zerinde his
sedip susmu.
"O iren prasa orbasn bile zledim," demi Tabansz.
"Ben de," diye teyit etmi Tenzilat.
"Bizi de cezalandryorlar," demi Akba.
Adgzel , konunun nereye balanacan , suun kime
ykleneceini biliyormu. Kalarm dikletirip n bacakla
rn saldrya hazrlanyormu gibi ileri atp arka bacaklar
m geri ekmi.

147
"Sebep? " diye sormu.
"Bu kopuk yznden, " demi Akba. "Hikayenin sonu
belli. Asker tand onu. Artk zrnk bile vermezler bize."
Dier kpekler bir anlna Akba'n sylediklerini tart
tktan sonra, ona hak verip dilerini dedeme gstermiler
kzgnlkla. Uzand yerden bir anlna ban kaldran de
dem, ayn anda akmak akmak parlayan nice gz ile di et
lerine kadar gerilip kendisine hrlayan nice azn, blmele
rinden kp kendisini paralamak iin can attklarn gr
m. Dahas, Akba'a yaranmaya alan komu sokak k
pekleri st ak olan tel rglerin zerinden atlamak, ken
di blmesine girmek iin tellere trmanyormu.
"Bundan sonra Mikasa'yla konuan sonunu hazrlasn !
Ona gre," demi Akba, "Tek kelime bile yok ! "
nceki gn dedemin yapt iyilii bir anda unutan anne
kpekler bile blmenin uzak tarafna ekilmi mahcubiyet
le. Arada bir merakla dedemin blmesine boyunlarn uza
tan yavrularn dileriyle ekitirip postlarnn altna gm
mler. Adgzel, aresiz bir biimde ylece duruyor, zn
t ve dlanmlk yznden zangr zangr titreyen, alama
sna ramak kalan dedeme bakyormu kederle. Patilerinden
birini tel rglere atp dedeme bir ey syleyecekmi ki Ak
ba'm kendisine doru kalkan iaret parmayla karlam
Adgzel.
"zellikle sen," demi Akba, " tek bir kelime ! "

Dedem iin bu kadar yeterliymi. Kendisini geri itip ku


lbesine dnmeye niyetlenmi ama karnndaki tekerlekler
akl talarnn arasna gmld iin hareket edemiyor
mu yine. Kendisini defalarca kasp geri itmeye almsa
da baarl olamam. n bacaklarndan birini ileri atp saa
krm yorgun gvdesini. Byk bir pimanlkla kuyruu
nu bacaklarnn arasna kstrp kulbesine girmi. Kulbe-

148
nin iinde, defalarca tokatlanm bir voleybol topu gibi yus
yuvarlak olup bam kamna gmm. Kimsenin duyamaya
ca bir ekilde dilerini karnndaki kasnaa geirip hngr
hngr alamaya balam.
Hava deiiminden dnen Onba Beta, hzla karakola d
np yeni komutana olanlar oktan anlatm olmalyd. Ye
mek artklarn barnaa getiren kamyonun iki gndr g
rnmemesinin baka aklamas yokmu nk.
Alk bir yana, hayatnda nc kez yalnz kalm de
dem. llkin annesi onu reddettiinde, ikincisinde Melsa'dan
ayrlnca. Kendini sevdirmeye balad, etraftaki kpekle
rin alakasn kazand bir anda ncs balam bu se
fer. Bunun iin dier kpeklere, en ok da Akba'a kzmas
na gerek yokmu aslnda. Btn olanlar iin kendini sulu
yor, Akba'n sylediklerine hak verip usul usul gzya d
kyormu.
Hkrklar duyulmasn diye kasnaa dilerini daha sk
geiren dedem, gzlerinden boalan yalarn hangi hatraya
ait olduunu bilemeden alyor, n bacaklaryla akan bur
nunu siliyormu dier yandan.
Akba'tan korkmuyormu Adgzel. Tel rgler olmasay
m yenileceini bile bile onunla amansz bir kavgaya giri
mekten geri kalmazm. Tel rglere dayad ayaklarn in
dirip blmenin dier tarafna ekilmi mahcup bir ekilde.
Akba bu kez haklym nk. Dedem gelmeden nce ba
rnakta gl gibi yayorlarm. Ama o geldikten sonra alk
balam. Sava hikayeleri ve yamurlar balam. O zama
na kadar hibir ayrm yapmayan grevlilerin ona hususi hiz
metleri balam. Kskanlk ve her canlnn bana bela olan
ak balam. Artk Adgzel bile savunamazm dedemi.

ok sonra, sonbahar gnei usul usul dalarn arkasna


ekilirken uzun kulaklarn heyecanla havaya kaldrp indi-

149
ren atalburun, ana yoldan karak hzla kpek barnann
arka tarafndaki arkadalarna komu bararak:
"Geliyor ! "
"Kim geliyor?" diye sormu Tabansz.
"Askeri kamyon. Varilleri yklenmi geliyor. "
Ana yoldan geen urlarn, rampay atktan sonra vite
si ykselten kamyonlarn, "Yrtc hayvan kabilir ! " tabela
sn grp hzn dren otomobillerin arasnda, aina ol
duklar o sesin gerekten yaklap yaklamadn anlamak
istercesine boyunlarn ileri uzatp motor sesini ezberledik
leri askeri kamyonun hrltsn duymaya alm tm k
pekler. Tpk atalburun'un iddia ettii gibi uzaklardan ya
va yava kendilerine yaklaan kamyonun sesi ile kasasnda
iki gnlk yemek artklarn tayan varillerin kokusunu alr
almaz birer koro yesi gibi nce ayr ayr, sonra hep birlikte
bol salyal bir havlama tutturmu barnak sakinleri.
Kulbesinde hngr hngr alayan dedem, bir an iin
durup burnunu saa sola oynattnda o berbat yemek ko
kusunun yaklamakta olduunu anlasa da iindeki krgnl
n hi gemeyeceini dnm.
Dardan Adgzel'in incecik sesi duyulmu:
"Akbaaaa, bir zr borcun var Mikasa'ya ! "
"Evet," demi Tenzilat, "haksz yere suladn onu."
Akba oral olmam. Barnaktan ieri giren araca havlayp
gz kamyon kasasndaki varilleri indirmeye alan asker
lerde, aln verdii bir tr sarholukla yemek vaktinin gel
mesini beklemi.
Yal beki , varillerdeki bol etli kuru fasulye ve makarna
artklarn el arabasna dkp blmelerdeki kaplara krek
le boca ederken, dier kpekler kayglym. Yemek artkla
rnn kendilerine kalmayacandan korkuyor, blmelerinde
dnp duruyorlarm. stelik kendilerine yaklamakta olan
askerin elindeki mis gibi biftek kokusu yznden iyice gu-

1 50
ruldayan midelerindeki ary da bastrmalar gerekiyormu.
Belann kokusunu alan dedemin kalbi kaygyla atmaya
balam. Onba Beta, ellerini arkasnda balayp dudakla
rm kemirerek dedemin kald blmenin nnde dikilmi.
nce birka garip ses karm Beta. Ardndan da daha ba
ka seslerle dedemi arm:
"Hadi olum, Mikasa, k dar ! "
Kulbesinde henz kurulanmam gzyalaryla tosto
parlak bir halde bzen dedem, dardan duyduu Onba
Beta'nn sesiyle, engellenemez bir biimde tm tylerinin
rperdiini hissetmi. Kamnn alt ksmn epeevre saran
siyah kasnan arasndan bir an iin frlayan kuyruu , ba
cak arasnda girecei bir boluk aram kaygyla. Onba Be
ta, bir gz blmelere kuru fasulye ve makama datan ya
l bekide, dier gz dedemin kulbesinde, srarla slk al
maya devam ediyormu:
"Biliyorum, senin kusurun yoktu olum. Korkma. k d
ar ! "
Dier kpekler Onba Beta'mn arkasnda saklad bifte
in kokusunu burunlarna ekerken, dedem duyduu szle
rin doru olup olmadn tartmak istercesine boynunu kal
drp kulbenin yarklarndan seebildii Beta'nn yardmse
ver ve mahcup yzne bakm. Dudann kysnda bir g
lmsemeyle ba ve iaret parman para sayar gibi hala bir
birine srtyormu Onba.
Karaszm dedem. Dkt gzyalar arasnda Onba
Beta'ya ait bir damlann olup olmadn aratrr gibi ban
tekrar salam bacaklarnn zerine koymu ve nndeki k
k gzya birikintisine bakm merakla.
Dkt gzyalarnn biri Heves Amca'ya aitmi. lki
damla gzyann sahibi Lama'ym. damla gzya er
kenden ayrld annesi iinmi. Drt damla kanl gzya
Alevli Kalpler etesi mensuplarnn hatrasnaym. Ye-

1 51
di damla gzya jandarma Kpek Eitim Merkezi'ndeki ac
gnleri iin birikmi nnde. Dokuz damla gzya eksik
bacaklarnn hatras iin tuz olup yanaklarndan aa s
zlm. Topra slatan, adeta kk bir gl yaratan dier
btn gzyalar Melsa iinmi. Ama Beta iin dkt bir
damla gzya dahi yokmu birikintide.
"Bo yere kendini sulama olum," demi Onba Beta,
"her savata olur byle eyler . "
Askerin sylediklerini can kulayla dinleyen Adgzel, bir
yandan heyecanla yal bekinin datt mnde ne olduu
nu tahmin etmeye alyor, dier yandan da dedemin ne tep
ki vereceini bekliyormu. Burnunu kulbesinden dar uza
tp saa sola oynatan dedem, duyduu szleri teraziye vurun
ca ikna olmu. Ama yine de terazinin dier kefesinde dnp
duran kk kuku bulutlar varm hala. Arada bir n ba
caklarn ileri atacakm gibi hareket ettiriyor, birka kk
kprdanmadan sonra vazgeip olduu yere sabitleniyormu.
"Herkes ok zledi seni biliyor musun? " demi Onba Be
ta kederli bir ses tonuyla. "lenler ld ama kalanlar zle
di seni. Yeni komutan izin verirse topluca seni grmeye ge
leceiz bir gn. Duyuyor musun Mikasa? Grmeye gelecek
seni kzlar ! "
Hibir ey hatrlamyormu dedem. Onba Beta'nn ne
den sz ettiini bilemiyormu. Hatrlamayanlardanm n
k . Unutanlardanm. Unutmak zorunda olanlardanm.
Ancak anlattka hatrlayanlardanm. Ban evirip karnn
daki tekerleklere bakm dedem. Dardan Onba Beta'nn
efkatli sesini duymu yeniden.
"Mikasa, olum, hadi dar k! "

" O gnden beri bir gidip bir geliyor aklm. nceki gn


sylediklerim iin kusura bakma. Ne diyordu Kabba, fev
ri, hah ite ondan davrandm. k dar da baralm artk. "

1 52
Yal beki, Akba ve dier kpeklerin blmesine girip mis
gibi tten ve aralarna Kemalpaa tatllar da karan bula
mac yemek kaplarna boca e ttiinde gen onbann dede
mi ikna abalar hala devam ediyormu.
lki gn boyunca bir tek lokma gemeyen boazlarn bir
an nce slatmak isteyen erkek kpekler birbirleriyle itie
rek yemek kabnn etrafnda kmelenmiler. Arada bir ye
mein abucak bitecei korkusuyla birbirlerine saldryor
larm. ncelik Akba'nm. Onun izin verdii lde ye
mek kabna kafalarn gmmelerine izin varm. Akba, az
doluyken dier kpeklere ilimiyor ama ne zaman ki azn
dakiler midesine iniyor, o zaman dilerini gsterip dier k
pekleri kabn bandan uzaklatryormu.
Dedemin bulamatan yemediini bilmeyen yal beki,
gen askere selam vererek blmenin kapsndaki kilidi ap
ieriye girmi. Kirden kararm yemek kabna bulamatan
dkerken gen askere dnp, "Bu yemekler bizim evde bile
kmyor," demi glerek.
Beta, blmenin iinde dikilip yal bekinin iini bitirme
sini bekliyormu sabrszlkla. Hareketlerine bir sevecen
lik katp dedeme slk alyor, ona yaklap yaklamamakta
kararsz, parmaklarn birbirine srterek pck sesi ka
ryormu. Dedem, kararszm hala. Kann birini kaldrp
Onba'ya bakyor, sonra yeniden ban yana eviriyormu.
"Dn neden gelmediniz?" diye sormu beki.
"ehre gtrdler bizi day," demi dedemin kulbesine
ban uzatan Onba Beta; "ok olay vard ehirde. Polisler
tek bana yetiemedi her yere. "
Yal beki, "anladm," der gibi ban sallarken, Onba
Beta botaki elini korkuyla uzatp dedemin kafasn ok
amaya alm. Hala tereddt ediyormu dedem. Bu yz
den kendisine dokunulmasn istemeyen her canl gibi ani
den geriye itmi ban.

1 53
"Bu kpee de yazk valla. Sikselerdi daha iyiydi," demi
yal beki.
"Yayor ya sen ona bak day," demi Beta, "maallah, iyi
lemi sanki. "
" yilemi d e n e olmu," demi beki, "bu saatten sonra si
ki bir tek mertee kalkar onun."
Dedem, kulbesinin nnde diz ken Onba Beta'nn
gzlerinin iine bakp syledii szlerde samimi olup olma
dn anlamak istercesine yana evirmi boynunu. Birka
hafta deil de aradan yllar gemi gibiymi. Uzak bir dost
gelip hatralar perdesini aralayarak ona bakyormu sanki.
"Bizim doktor ona tekerlekten ayak yapmasa hepten l
mt , " demi iini bitirip eliyle kapya aslan beki. "u
kancklarn yemeini de verdim mi, bugnlk iim paydos."
Onba Beta, dar kmas gerektiini anlam. Blmenin
srgsn ak diye kapatan yal bekinin arkasndan da
r km ve tekrar kapanan kapya bakm yutkunarak. Ba
rnan nnde bekleyen kamyondan bir korna sesi yksel
mi. Epey zaman harcamlar barnakta ve geciktikleri iin
azar iiteceklermi.
Be parman, "Geliyorum," manasnda havaya kaldrm
Onba Beta. Ardndan da, sol taraftaki anne kpeklerin bl
mesine giren yal bekinin hareketlerini dikkatle izleyip di
er elinde gizledii koca biftei hzla dedemin kulbesine
doru frlatm.
"Naizane bir hediye," demi ellerini gsnde birletiren
Onba Beta, "bizi balaman iin."
Ardndan da kalarn yere indirip mahzun mahzun yol al
m. Yrmyor da, botlar pimanlkla yerde srnyormu
adeta. Ba kkn, ar ar kamyona doru ilerliyormu.
akl talarnn zerinde sere serpe uzanm o lacaklar
bekliyormu yal biftek. D edemin her iki yanndaki kom
ular balarn yemek kaplarndan kaldrp bir yal biftee,

1 54
bir ona bakm. Pimi biftein orasna burasna alm de
liklerde envaieit baharat varm. Hal byle olunca biftek
ten yaylan koku tm barna bir rpda dolap tm k
peklerin burunlarn saa sola oynatmasna yol am.
Dedem, slak gzleriyle eski arkadalarnn kendisine
gnderdii biftee doru kk admlar atarken Akba'n
utana skla kan sesini duymu:
"Bana da versene biraz," demi Akba.
Ardndan da gzlerini dedemden kararak yere bakm ve
be mahcup kelime dklm salyal azndan:
"Hi biftek yemedim bugne kadar. "

1 55
O N U N CU B L M

EHRMZE HO GELDNZ!

"Bir gece bir bykle eve geldim. Hepsini itim.


Zurnaym tabii. Bir ara g.zm ap baktm: Karl
dalar geiyor. Bir daha atm, bamda bir ocuk,
'Kalk abi, Diyarbakr'a geldik,' diyor. Baktm,
sahiden Diyarbakr'daym. "
Zeki Demirkubuz, Masumiyet

Uyuyordum. Ryamda deli taylar gibi da bayr kouyor, di


lim kulaklarma deiyordu adeta. Mami'nin brme inen
tekmesiyle uyandm. Ayandaki topuu anm botla kar
nma fena bir tekme indirdi. Zincire balydm. Ne olduu
nu anlayamadm. Yine kafay ekmiti anlalan. Telefonla
rna bir cevap alamam, bu yzden hiddetlenmiti belki de.
Bir kede yediim tekmenin acsyla ksrrken, beni ka
rakolun arka tarafna gtrecek, bu kez iimi bitirecek diye
korkuyordum.
Zincirimden tutup beni arka tarafa doru ekitirirken ne
kadar hrlasam da, trnaklarm yere geirip kamaya niyet
lensem de fayda etmedi. fkeyle zincirime aslm beni e
kitiriyordu ha bire. akl talarnda tren ray gibi derin iki
iz brakarak ilerliyordum. Gn mak zereydi. be n
betinin sona ermesine fazla kalmamt. Ortalkta kimseler
grnmyordu.
Gzleri kan anana dnmt Mami'nin. Sanki biri asker
lik hatras niyetine bir fotorafm ekmi, ama iyi ayar
layamad iin gzleri kpkrmz kmt fotorafta. Elin-

1 57
de tespih niyetine kulland knyesini havada sallayp hid
detle bana bakyordu. ok gemeden bir tekme daha indir
di kaburgalarma. Ahdim vard. nc tekmeden sonra her
ne pahasna olursa olsun dilerimi baldrlarna geirecektim.
Ama tekmelerin devam gelmedi. Beni karakolun arkasn
daki bahede bir am aacna balayp yanma meldi. El
leri byle dizlerinden aa sarkyordu. Arada bir ellerini
ap kapyor, boynunu, "Ben bu iten bir ey anlamadm,"
der gibi iki yana sallyordu. Bir ey olmutu besbelli ama ba
na anlatmyordu. Elini orabnn arasna sokup bir ey
kard. Sabrla sard sigarasn. l cebinden yeil bir ot karp
ttne katt. Avucunun iine gizleyip yakt sigaray. Duma
nn yzme fledi. Bam dnd. Arka arkaya derin nefes
ler alyordu ha bire. Dnya etrafmda fr dnerken Mami'nin
azndan bayatlam bir sr kelime dkld yere.
"Hayat," dedi Mami, "uyan olum," dedi, "kadnlar," de
di, "amma koyaym," dedi, "afak, deniz, jeton, rak, Afgan,
Galatasaray, kupa, engel bulmaca, Burhan aan, Kabba,
Turkuvaz, kz gzeli, yanak, makas, Gney, sava, gnler,"
dedi ve tekrar "amma koyaym."
Sylediklerinden hibir ey anlalmyordu. Birbiriyle hi
bir ilgisi olmayan nice kelime yle arka arkaya dklyordu
azndan. Bulank zihnim bu kelimeleri biraraya getirmek
iin abaladka daha da beter dalyorlard.
Gz gze geldik. Btn gece uyumamt anlalan. Uzun
boynundaki iliklerden aa inen bir yutkunmann kede
riyle kapad azn. Yzm avulayp sigaradan derin bir
nefes daha ald ve dumann yzme fledi yeniden. k
srdm, bam dnd , kusacak gibi oldum. Melsa'nn haya
li patlayan flalar gibi bir belirip bir kayboluyordu gzleri
min nnde. ok fena daldm o gece. Mami'nin sigaras
nn tm dumann lp diye indirdim cierlerime. Sonunda
ondan beter oldum.

1 58
Kendime geldiimde Mami'nin beni tel rglere doru s
rklediini grdm. Botuyla tel rglerin altnda kk bir
ukur kazp zincirimi zd. Ne yapmak istediini, ne yap
mam gerektiini bilmiyordum. Tasmamdan tutup beni tel
rglerin altndaki ukura srkledi. Diretince gtme bir
tekme koyup ukurdan dar att beni.
Arkamdan koca koca talar savururken, "afak doan g
ne ! " diye bard, "ka git, bari sen kurtar kendini. "

Nereye doru n e kadar yrdm iyi hatrlamyorum. Ma


mi'nin cierlerime doldurduu duman yznden sarho gi
biydim. ki dan arasndaki karakoldan szlp ana yola in
dim. Karakola her gn ekmek getiren ara birazdan yolda
olurdu. Ona grnrsem, gidip sylerdi karakoldakilere. Her
gn mayn kontrol yaptm yolda kardan gelen arabala
rn sinyallerine aldrmadan nce yava yava, sonra deli gibi,
Mami'nin kaburgalarma indirdii tekmenin acsyla koma
ya baladm. Karakolu, sava, belki de henz acsn yeterin
ce tatmadm Turkuvaz ve Mami'yi arkamda braktm.
Bir arabann n koltuunda camdan dary seyrediyor
muum gibi iki yanmdan dnya akt. Boy atamam mee
aalan, incecik akan dereler, biri balayp biri sona eren te
peler, yanm yklm kyler, kepenkleri kapal okullar, sol
gun bayraklar, beyaz beyaz uzayan pamuk tarlalar, etrafn
da patlam kamyon lastiklerinin seildii benzin istasyon
lar, hepsi yana devrilmi veya kurunlanm trafik iaretle
ri, yol kenarnda sere serpe yatan kardelerimin hazin lele
ri, babo eek srleri, hayvan iftlikleri, Gneyli korucu
larn nbet kulbeleri, solgun klar getim. Saatlerce ko
tum. Azmda tek bir damla salya kalmayana, karakolun
klan grnmez oluncaya kadar hi durmadm.
Gn dnda yllar nce geride braktm kasabaya de
il de byk ehre doru yaklatm anladm. Ters y-

1 59
ne gitsem eer hala yayorsa belki de Melsa'y grecektim.
Ama kasabada hemen bulurlard beni. Her ite bir hayr var
d. Gizlenmek, geri dnmemek, bir daha o esir gnleri ya
amamak iin byk ehir daha uygundu benim iin. e
hir nfusunu gsteren ve nedense kurunlanm tabelann
nnde durup ehre baktm. Gn rken yer yer dumanlar
ykseliyordu uzaklardan. Sava uaklarndan biri kalkyor,
biri iniyordu. ok nce ayrld ehre geri dnen bir eh
zade gibi bam nmde apraz adm yrmeye baladm.

Kurtulu yoktu . ehrin hemen giriinde byk bir kla


arpt gzme. Yorgun nbetiler kapda durmu gelen ge
eni szyordu korkuyla. eride sra sra tanklar, pistte sra
bekleyen helikopterler, namlularn bir tehdit gibi ehre e
virmi haki renkli panzerler grdm. Klann hemen kar
snda tren raylarnn ikiye bld upuzun bir tarla gr
dm. Sabahn krnde raylarn yannda yaktklar atein ba
nda tpk Mami gibi dumanlanan genler, hali koklayan
ocuklar grdm. Sokaklardan telala geen polis arabalar,
Turkuvaz'n bindiine benzer beyaz renkli otomobiller gr
dm. Lisenin nnde arka arkaya sigara iip penceredeki
kzlar dikizleyen okul n genlerini grdm.
Ackmtm. Kursamdan bir ey gemeyeli epey zaman
olmutu . Tpk eski gnlerdeki gibi burnumu lisenin yann
daki p konteynerine sokup birka saat nce toplanan p
lerden geriye kalan kokumu yiyecekleri hzla mideme in
dirdim.
Uzun ve dar bir cadde boyunca yan yana skan; nlerin
de yourt kaplar, zeytin ve kat ya tenekeleri, bulgur ve e
ker torbalar, ucuz bayram ekerleri, kaak ay kutular dizi
len toptanclar grdm. Cama astklar koyun ve dana etle
rinin yan bandaki engellere geirilmi ikembeler, bar
saklar, yerde yan yana dizilmi kelleler grdm. Kap n-

1 60
ne konulmu dev hoparlrlerden ilahilerin yayld, nn
de kara gzlkl genlerin o turduu dkkanlar grdm.
Onun hemen ilerisinde parmaklarn daldrd raftan ald
bir teyp kasetini inceleyen gr bykl genler grdm. So
kaklarda renksiz gazeteler satan kck ama bir general gi
bi rap rap yryen ocuklar grdm.
Tablalarn zerinde kol saati, tarak, ayna, kaak sigara ,
akmak, yedek kupon, tespih, esans , numaral gzlk, saat
pili satan yal adamlar grdm. Dkkan kepenklerine asl
m rengarenk elbiseleri beenmeye alan dvmeli kadn
lar grdm. Birbirinin zerine devrilecekmi gibi yan ya
tan, nc katlarndaki pencereleri dahi korkulukla kap
l evlerden ban uzatan gen kzlar grdm. Svas dkl
m, tavanlar kabarm balkonlarda saa sola sallanan s
lak amarlar, kederle oynaan amar ipleri grdm. Tab
laya dizdikleri gl balklarm satmaya alan balklar, bir
el arabasnn zerindeki tepsiye sralanan kuru kafalarn et
rafnda bekleyen kelle paaclar, sokaa yaylan kuyruk ya
kokusunu benim gibi burunlarna eken elimsiz kedi
ler grdm.
Ortalkta bir tek kpek bile grnmyordu. Sanki koca
bir ehri tek bama , rahat rahat dolaaym diye hepsi inleri
ne ekilmiti. Yine de fazla ltufkar deildi ehir. Kimse be
ni dnp bir tek krnt bile atmad bana. Burnumda yala
np yutulmam bir kuyruk yann kokusuyla, yutkuna yut
kuna yol aldm.
Bir drt yol aznda soka tutmu gelen geeni arayan el
leri silahl sivil polisler grdm. Firar etmitim dpedz.
Her yerde beni aradklarn adm gibi biliyordum. Korkuyla
duvar diplerinden getim. Kalanikovun kabzasyla bir gen
cin kafasna darbeler indiren polisin yanndan usulca sz
lerek dar sokak boyunca gidecek bir yer, gece bam soka
cak bir kuytu aradm.

161
Fazla kalabalkt sokaklar. Sokaklarda , mayn kontrol
yaptmz kylerdeki ocuklara benzeyen yzlerce ksa pi
jamal ocuk vard. Grdkleri yerde ellerine talar alp ba
na frlatyor, ellerinde ip paralan beni yakalayp arkalarn
dan ekitirmek iin can atyorlard. Kimi de parmaklarn
birbirine srtp hnzr bir slkla yanma aryordu.
Yrmek hibir eye yaramyordu ehirde. Bir sokaktan
knca baka bir sokak beliriyordu. Dalar, ovalar, kederle
rl yollar ok uzaktayd. Upuzun sokaktan kp ana cad
deye yneldim.
Ayaklarndan balanp yan yana dizilen tavuklar, gvde
si bir adamn elinde eve doru yol alrken yerde ba kan
lar iinde debelenen horozlar, pazar artklarnn arasnda di
e dokunur bir eyler arayan yoksullar, boynundan tuttuk
lar bir koyunu veterinere yetitirmeye alan kyller; k
rek ve kazma saplan, su hortumu, naylon branda ve diken
li tel rulolarnn yan yana istiflendii hrdavatlar, gnein
altnda solmu sebzeleri sra sra dizen seyyar satclar, ile
ri geri sallanan ky dolmular, sada solda biri belirip biri
kaybolan halka tatl satclar, ieriden kaak ttn ve slak
dem kokusunun ykseldii kahvehaneler, tezgahnda bul
gur pilavnn zerine sralanm kaburgalarn seildii lo
kantalar grdm.
Lokantalar grdm. Ama onlar beni grmediler. Arka ba
caklarm yere koyup saatlerce bekledim lokantann kar
snda. Kovalayan biri varm gibi tka basa yemek yiyen, bir
birinin hesabn demek iin kasada didien, azndaki kr
dan dilinin zerine yerletirip sokaa tkren, karnn s
vazlayan adamlar grdm. Kimse zrnk bile koklatmad ba
na. Lokantann pn nereye dktklerini anlamak iin
bir sokaktan girip dierinden ktm ama bulamadm. s
telik ok susamaya balamtm. Eski bir emenin nnde
durup suyun akmasn bekledim ama kurumutu. Azm ve

1 62
nefsimde koca bir gedikle insan kaynayan tozlu sokaklarda
yrmeye devam ettim.
Kardan karya gemek benim iin bir eziyetti. Trafik
kurallarn bilmiyordum. Birden ana yola atlnca arkamdan
fren sesleri; kornalar, kfrler uuuyordu. Benim gibi tela
lyd insanlar. Hzl hzl yryor, hep bir yerlere yetimeye
alyorlard. Kimse yalnz yrmemeye alyordu adeta.
Grup halinde bir yerlerden kp grup halinde yol alyorlar
d. Ama hepsinden daha baka bir hal vard zerlerinde. Y
rrken ikide bir durup arkalarna bakmak gibi tuhaf huylar
edinmilerdi. be adm attktan sonra durup arkalarna
bakyor, parmaklaryla ter iindeki enselerini yoklayp bir
denbire istikamet deitiriyorlard. Bir kpein her eyi an
lamasn kimse bekleyemez elbette. Aldrmayp yoluma de
vam ettim.
Darack sokaklardan geip bir drt yol azna ktm. Taze
koyun cieri yelleyen bir adamn nnde durup uzun uzun
azm aprdattm ama bir ie yaramad beklemem. Kuyruk
yalarn bile yiyiyordu insanlar. Bekledim. Bana kk bir
et paras atacaklar ana kadar bekledim. Ama sonunda tali
hime alnm nian alan bir ta paras dt . Anszn yerim
den dorulup iimi delen alk, btn gn yrm olma
nn yorgunluu, nereye gideceimi bilmemenin aresizliiy
le baka bir sokaa daldm.
Camlar kurunlanm, svalar dklm, kaps talan
m bir binaya girip kan insanlar grdm. Bir zamanlar
Melsa'yla derin hayallere daldmz parti binasnn bir ben
zerini grdm. Nemlendi gzlerim. O gzel, mesut gnler
geldi aklma. Melsa bir anlna da olsa binadan kp mer
divenlere serilecek, beni grnce boynunu kaldrp kuyru
unu heyecanla saa sola sallayacak, yeniden, "Gneylilerin
bayramnda seninim, " diyecek sandm. Ama ne Melsa var
d ortalkta ne de bana merhamet gsterecek baka biri. Ba-

1 63
m son kez geriye evirdiimde Melsa'nn tasmasndaki o
trl trl renklerin ilendii bir bez parasnn rzgarda
bir bayrak gibi dalgalandn grdm. Heves Amca'dan ba
na yadigar kalan bir huyla, esas durua geip selam verdim
bayraa.
Hissediyordum. Yaknlarda bir yerlerde tren istasyonu
vard. Asfalt sanki ufak ufak kabaryor, kk titreimlerle
nasl hareket ettiini anlayamadm o koca nesnenin yak
lamakta olduunu haber veriyordu. Trl trl gvercin,
dv horozu ve keklik satlan dkkanlar geip ilerledim.
Sidik kokan kapkaranlk bir tnel boyunca yol aldm. Kulla
nlm ders kitab, resimli hikayeler, ak sak dergiler, ga
zoz kapa, bilye, oyun kad, hareket ettirince zil alan te
kerlekli oyuncak, klik klak, nohut tozu ve delikli eker satan
ocuklar grdm. Baka bir kede, "Yedek kupon, sper
kupon, mega kupon ! " diye baran adamlar grdm. Tne
lin karanlk merdivenlerinde oturup Mami'nin itii sigara
nn bir benzerini ien genler grdm. Karakolu hatrlatan
o kokudan hzla kap kendimi tren raylarnn o baygn ko
kusuna attm heyecanla.
Peronda oturup kaak ttn ien, tren istasyonunun b
yk saatine bakp trenin ne zaman kalkacan hesap eden,
ellerindeki bir tomar biletle gar binasnn nnde keder es
kisi bir yzle bekleen, yanlarna alabildikleri eyalar ile ge
ride braktklar mal mlklerine bakp i geiren, hibir e
yin farknda olmayan ocuklarna gz kulak olmaya alan,
gemi ve gelecekleri bir tren istasyonunda yn tayin etmek
iin vakit sayan, dokunsan alayacak kadnlarna hep are
sizlikle bakan; kederli, yenilmi, tanmaya, g etmeye ha
zrlanan kyller grdm.
Eskiden olsa beni yanlarna almak iin can atarlard. Gi
der tarlalarn, kmeslerini, srlerini korurdum. Toprak
daml evlerinde yemek yerken artklarn bana atarlard. Bir

1 64
ky tavuunun lezzetli kemiklerini zevkle krp mideme in
dirirdim. Sonra bir aacn glgesine uzanp keyifle uyurdum
belki de. Ama imdi benden bile sefil haldeydi kyller. Yi
ne de btn gn bana yiyecek veren tek insan evlad onlarn
arasndan kt. Yznde dvmeler olan yal bir kadn, bir
trl yiyemedii, boazndan gemeyen, slak gzlerle uzak
lara dalarken btn susamlarn trnaklaryla yere dkt
tr bir simidi bana verdi. O gn lmediysem, hayatta kal
dysam o simit yzndendi belki de. Onlar azna kadar do
lu, ha bire buhar kusan kapkara trene binerken arkalarndan
bakp teekkr ettim yal kadna.
Gne hala en tepedeydi ama gn kararr kararmaz gn
dze inat tekinsiz bir souk kaplayacakt her yeri . Akam
olmadan bam sokacak bir yer, yurt bileceim bir kuytu,
karnm adam akll doyurabilecek bir hayr sahibi bulma
lydm. Ama zaman getike takatim azalyor, bu byk e
hirde ne yana gideceimi kestiremiyordum. Yllarca karakol
baheleri ve tozlu yollar haricinde bir yer grmemitim. Ye
meim her daim nme konulmu, bunun iin en ufak bir
aba gstermem bile gerekmemiti. Ama artk yapayalnz
dm ve hibir elden ekmek gelmiyordu.
Eer bir yeriniz acyorsa, onu dindirmenin yegane yolu o
acy baka bir acyla deitirmekti belki de. Alktan deil
de btn gn yrmekten bitap dtme kendimi inan
drp midemdeki boluu ancak yryerek giderebilecei
mi dndm.
Yeni kazlm onlarca mezardan yaylan slak toprak ko
kusunu geride brakp ta bir kprden geerek yolun kar
sna attm kendimi. Kamyonlar dolusu hayvann huzursuz
bir ekilde sra bekledii mezbahann, yaz gn avc yeleiy
le dolaan ember sakalllarn, beyaz Toros'larm iinde kral
gibi kayklan kara gzlkl sivil askerlerin, cami avlusunda
gnelenen yallarn, dkkan nne attklar taburede srt-

1 65
larn duvara yaslayp uyuklayan esnaflarn, bir sokak ara
snda bara ara top oynayan ocuklarn, defterlerini g
slerine bastrp okuldan eve dnen gen kzlarn, o kzla
r byk bir dikkatle takip eden aklarn, sokak sokak ge
zip meyve sebze satan seyyar satclarn, byk bir hzla cad
deye kan bkn dolmuularn, llerin byk bir intizam
iinde yan yana gmld ehitliin, az ileride kapsnda
kaygl bir polisin nbet tuttuu karakolun yanndan geip
baka bir sokaa daldm.
ok susam, ok skmtm. Bana ait olmadn dn
dm bu ehrin hibir yerine iemek istemiyordum. Adeta
patlayacakm gibi yryor, sidiimi tutmak iin gayret gs
teriyordum. Yol kenarndaki plerde burnumu gezdirip di
e dokunur bir eyler aryor, burnumu bir poetten dierine
sokuyor ama hibir ey bulamyordum.
Bazalt talardan yaplma, burlarnda iki ien, esrar saran
genlerin gkyzn izledii upuzun surlar boyunca yr
dm. Ykkt surlar ama yine de hametliydiler. Bir an
kp gezsem surlarda diye dndm. Burlarda oturan bir
ka gen grdm. Ellerinde jilet, bileklerine kesikler atyor
lard. Vazgeip surun glgesinde patr patr yrmeye de
vam ettim. Gecekondularn arasnda adeta saklanr gibi ii
ne gmlen, tts kokan, kaps talanm kiliseler grdm
yrdke. Onlarn hemen karsnda kaps ve pencerele
ri peygamber yeiline boyanan baka kaplar grdm. Oto
tamircileri, eski psk bisikletleri ocuklara kiralayan gen
adamlar, abdest alan yallar, trbeler ve dilenciler grdm.
Surlarn hemen altnda uzayan sebze baheleri, uzak aa
lar ve kyler grdm. Kahvehanelere reklenmi kara kuru
adamlar oturmu domino oynuyorlard.
Elleri ceplerinde, eve dnmeye hazrlanan aresiz yoksul
lar grdm. Bir yerlerden keskin bir peynir suyu kokusu ge
liyordu burnuma. Sa solu kolaan ettim, aradm taradm

166
ama kokunun kaynam bulamadm. Darack sokaklara y
neldi yorgun bacaklarm. Karanlk kyordu. Akam iti
mas yaplmak zereydi karakolda. Mami, beni serbest b
rakt iin oktan diskoyu boylamtr diye dnyordum.
Dar bir sokan kesinde oturup hayatm dndm
uzun uzun. Gne ortadan kaybolmu, gecenin karanl
bir yorgan gibi ehrin zerini rtmeye hazrlanyordu. Arka
ayaklarm yere koyup bir heykel gibi uzaklar dinledim. n
sanlar birer ikier dkkanlarn kapayp sokaklardan el ayak
ekiyorlard telala. Srtm bir duvara dayayp biraz olsun
uyumaya alyordum ki birden sokan bandan orta ya
larda bir adam grnd . Elinde siyah bir naylon poet var
d ve poetten yaylan scak ekmek kokusu aklm bamdan
almaya yetiyordu.
Kuyruumu neeyle saa sola oynattm ve adamn bana
yaklamasn bekledim. Yerdeki bazalt asfalt talarna de
en kaygl ayaklar bana hzla yaklarken sokan iki ucun
da iki gen ocuk belirdi. Adam olduu yerde kalakald ama
poet hala sallanyordu.
Kaamad adam. Kaamazd . "Allahu Ekber ! " diye ba
ran gen ocuk tek kurunla yere serdi ekmek tayan ada
m. Korktum. Darack sokakta nereye kaacam bileme
dim. lki gen hibir ey olmam gibi ana caddeye kt. Ha
reketlerinde ne bir korku ne de tela; yryp gzden kay
boldular. Btn gn beni takip ettiini adm gibi bildiim
sarkk bykl adamlarn kaykld beyaz Toros'takiler bir an
iin sokan banda durup yere serilen adama bakt ve son
ra hzla gzden kayboldular.
Silah sesine kimse cevap vermedi. Kaplar almad, per
deler aralanmad; yalnzca ben grdm olanlar. Adam yerde
kan gl iinde yatyordu. Elindeki ekmek torbas yere d
mt. Burnumu torbaya dayayp tka basa doyurdum kar
nm. Adamda hibir hayat belirtisi yoktu . Kafasnn arka-

1 67
sndan ald tek kurunla orackta lmt . Evlerden
lk sesleri ykselirken insan kannn nasl bir ey olduunu
merak ettim. Adamdan szan kana dilimi dedirip uzakla
tm oradan. Tatl, lk bir eydi kan ve vaktim olsa belki da
ha da iebilirdim ondan.
Akamn kmesiyle beraber sokaklar tenhalamt. Bir
tek pencerelerden szan incecik klar bir hayat belirtisi gibi
kendini belli ediyordu . Kuyumcular, i amarclar, ayak
kabclar, televizyon tamircileri, anak anten satclar, ha
mamlar, ykk hanlar, camiler, bankalar boyunca yrdm.
Karakolun nnde elik yeleiyle nbet tutan bir polis kay
gl grnyordu. Gzleriyle etraf taryor, sadan soldan
gelebilecek bir kuruna kar tedbir almaya 'alyordu.
ok deil, birka dakika nce karnm doyurmama yar
dm eden iki gen ocuu grdm yeniden. Telal deil
lerdi. Korkmu grnmyorlard . Ayaklarnda spor ayak
kab vard ve dar paa kot pantolon giymilerdi. zerlerine
geirdikleri avc yeleklerinin altndaki silahlarn ben dahil
herkes grebiliyordu. Byk bir otel, panosunda pomo film
afilerinin olduu eski bir sinema, ykk dkk i hanlar, s
vas dkld iin tulalar ortaya kan eski evler getik
ocuklarla. Byk bir sur kapsnn nne geldik. Az nce
ellerini kana bulayan ocuklar byk surun kapsndan ie
riye girdiler. Ben de onlarla birlikte ilerledim. Bir kaleden bir
i kaleye getiler. Kocaman, korunakl kapnn arkasnda bir
askerin olduunu grr grmez geri komaya baladm. e
risinde kafas yere yatrlm adamlarn seildii beyaz To
ros'lar akn akn kapdan geip karakola doru yol alyordu.
Yakalanacam diye ok korktum. yle ok kotum ki ba
caklarmn yere deip demediini bile hatrlamyordum.
Kpek aleminin kahraman Rin Tin Tin'in dedii gibi tpk
inekler gibi utum bilmediim sokaklarda.
Koca bir meydana vardm en sonunda. Meydann orta-

1 68
smda bir heykel. Ulu nder, atma binmi savaa gidiyordu.
Parmayla Gney'in de gneyini gsteriyordu sanki. Daha
ileride bir sinema vard. Sinemann etrafnda dolarken, ka
psnda askerlerin nbet tuttuu koca bir bina grdm. Fo
toraf ve kamerayla ekim yapmann yasak olduunu dil
de tekrarlayan krmz bir levha. Oradaydlar. Her zaman te
tikteydiler. Her yerdeydiler. Azalacaklarma daha da artyor
lard. Tekrar komaya baladm.
Ama ka yoktu bu sefer. Askerler ehrin yansn ele ge
irmiti anlalan. Hi durmadan kotuum o uzun cadde
boyunca bitmek tkenmek bilmeyen askeri tesisler grdm.
eriden baran devrelerimin, olduklar yerde hareket eden
tanklarn har har sesini duydum. Helikopterler inip kalk
yordu ha bire. Biliyordum, beni aryorlard her yerde. Kolay
myd, o kadar emek, o kadar zaman, o kadar eitim veril
miti. Gelip bulacaklard tabii ki beni. Son bir umutla yeni
den komaya baladm.
Dilim kurumutu. Koarken yanmdaki tel rglere bak
yor, tel rglerin gerisindeki o bildik am aalarnn, mun
tazam yry yollarnn, nbet kulbelerinin karaltsn
gryor ve kayglanyordum ister istemez.
Sonunda, karakoldan geldiim yola yakn bir drt yol a
zna vardm yeniden. Turuncuya alan bir sokak lambasnn
altnda yere oturup soluklandm. Uzakta amurlu bir nehir
akyordu . Binalar zerime zerime geliyordu . Dilimle kar
nm ayn anda inip kalkmaya balad.
Tenhayd yol. Arada bir ana yoldan geen beyaz T oros'lar
ve panzerler haricinde tek bir ara bile gze arpmyordu.
1leride, bir otobs garaj vard ve yan yana dizilmi otobs
ler ehirden ayrlmaya hazrlanyordu. Yerimden dorulup
son bir umutla otobs garajna yneldim. Muavinler durma
dan gzel Kuzey ehirlerinin adn anyordu. Her tarafnda
ya lekeleri olan otogarn iinde dolanmaya baladm. Btn

1 69
ehri ele geiren kck ocuklar burada da karma k
t. Ama bana ilimediler bu sefer. inde nane ekeri ve su i
eleri olan karton kutular boyunlarna asm, bir otobsten
inip dierine biniyorlard. O tobslerin altna girip ktm,
otogar lokantasnn etrafnda gezinip durdum ama sonu ay
nyd. Yiyecek bir ey bulmak imkanszd bu ehirde. Kuytu
bir keye uzanp sama soluma baktm.
On drt on be yalarnda kara kuru bir ocuk aabeyini
ok uzaklara uurluyor ve ha bire alyordu. ocuun elin
de skca tuttuu Gneylilerin siyah beyaz gazetesinden var
d. Aabeyi alamamak iin kendini zor tutarken, karp
aabeyine bir ift orap uzatt kara ocuk. Sarldlar. te o
zaman alamaya baladlar.
ocuun elindeki siyah beyaz gazeteyi grnce kederlen
mitim. Melsa geldi aklma yeniden. O tobsler birer ikier
otogardan ayrlrken hislendim. Tam alamak zereydim ki,
kollarnda krmz bandajlar olan inzibatlar fark ettim. Oto
garda genellikle gen yolcular evirip kimliklerini kontrol
ediyor, pheli bulduklar kimlikleri saa sola evirip ku
kuyla szyorlard karlarnda terleyen delikanllar. nzi
batlarn beni bulmas fazla zaman almazd. Kuyruumu ba
caklarmn arasna sktrp katm otogardan.
Az ileride sanayi sitesi vard. Vzr vzr geen arabalar ta
mircilere doru yol alyordu. Ben de tamire muhtatm. Ama
gidecek bir yerim yoktu bu ehirde. Otogarn kndaki
drt yol azna uzandm. Bam kaldrp gkyzne baktm.
Her oku ayr bir ehri gsteren bir tabela aslyd gkyzne.
Ne yapacam bilemiyordum.
"Aklsz iti yol kocatr," derdi insanlar. Yorulmutum.
Zincirlerimi zlemitim. Ackmtm. Dars benim gibi na
rin yetitirilmi, nazenin biri iin katlanlr gibi deildi. Han
gi yne gitsem ayn felaketle karlaacaktm. Ka yoktu .
Edim bam, usul usul yrmeye baladm. Gndz geti-

1 70
im yollardan gece getim bu sefer. Yollar yr yr bitmi
yordu. Akam karanlnda beni yol kenarnda aniden gren
ofrler, kemiklerimle arabalarnn kaportasn mahvederim
diye yavalyor, sonra yeniden hzlanp Arkanya'ya, oradan
da Kuzey ehirlerine yol alyorlard. Saa sola bakmadan, sa
dece bir an evvel karakola geri dnmenin derdindeydim ama
yol zerindeki baka karakollara yakalanmamak iin zaman
kaybediyordum.
O togardan kan otobsler sraya girmi, askerler tara
fndan kontrol edilmeyi bekliyordu. Yolcular su ilemi il
kokul talebeleri gibi yan yana dizilmiti otobsn yannda.
Hepsinin yz askt ve yol kenarndaki askeri kulbeden
gelecek haberi bekliyorlard. pheli grlen bagajlar bi
rer ikier alyor, valizler ortalk yere dklyor, yolcularn
kimlikleri srayla arananlar listesiyle karlatrlyordu. ok
sonra birka yolcusunu kontrol noktasndaki askerlere b
rakan otobsler yol alrken, yol kenarndaki tarlalarn aras
na dalarak katm kontrol noktasndan. Kaakken yakalan
maktansa, firari olmak daha makul bir areydi benim iin.
yle ok yrdm ki, patilerim bir balon gibi iti adeta.
Sonunda yolun kendisi bitti ama hatras kald geriye.
Proj ektrler bana dnd. Alarm ddkleri benim iin al
d o gece. Allah'tan Cey Cey aprazdayd da tand beni. Ba
kas olsa o karanlkta gtmde bir delik daha aard. Kara
kola yaklarken kalbim yerinden kacakt neredeyse. Beni
nasl karlayacaklarn bilemiyordum sonuta. Kzabilirler
di, olmadk ikenceler edebilirlerdi, vaktiyle annemin bana
yapt gibi beni bir daha kabul etmeyip kovabilirlerdi, da
has tpk Mami gibi beni diskoya atp gnlerce tutabilirler
di ieride.
Hibir ey olmad. Karakolun aralk duran bahe kapsn
dan szlp gzlerimi st dkm bir kedi gibi yere dike
rek mahcup bir ekilde kulbemin nnde durdum. Sa ba-

1 71
cam kaldrp uzun uzun iedim kulbemin kesine. Cey
Cey, tasmamdan serte tutup zincire balad beni.
"Btn gn seni aramaktan helak olduk anck! " diye in
dirdi tekmeyi brme.
Bir tekmeyle kurtardm paam. Cey Cey'in tekmesi actt
ama iime oturmad hi. Aksine bylesine merak edildiim
iin mutlu bile oldum denebilir. Kuyruumu sallaya salla
ya kulbeme yneldim. Kapayp gzlerimi ml ml uyu
dum btn gece.

1 72
ON B i Ri N C i B L M

RYA

"Tam hayallerim gibisin,


Sevmem ok kolay olacak. "
Burhan aan, Akmz Olay Olacak

Son arklarn syleyen kular, bir an iin durup kpek ba


rnann zerinde dolaan kara bulutlara, uzaklardan gelip
uzaklara giden kamyonlara, tren yolunun tal yoluna bak
m. Etraf nedensiz bir sessizlik iindeymi. Dedem, gn
lerden beri ilk kez derin derin uyuyormu. enesini gayet
memnun bir ekilde yere koymu, arada bir hareket eden
gzkapaklarna baklrsa bir ryadan tekine kouyormu.
Bir yerlere ulamas lazmm gibi arka bacaklarndaki teker
lekleri ileri geri oynatyor, sanki bir yerlerde eksik bir hayal
brakm da, ryalarda da olsa geri dnp o hayali bir hatra
ya tamamlamas gerekiyormu gibi hzl hzl soluk alp ve
riyormu ryasnda.
Parti, Melsa ile ikisine ahane bir dn tertip edilme
si iin karar alm ryasnda. Genellikle Gneylilerin polis
lerle attklar meydanda yaplyormu dnleri. "Ne g
zel," demi uykusunda neeyle bir o yana bir bu yana dnen
dedem, "bir kr dn, tam hayalimdeki gibi. "
Meydann drt bir kesine dizilen renkli ampuller
l lm. er p iindeki meydan sprlp havaya toz

1 73
kalkmasn diye suyla slatlm gndzden. Kazan kazan ye
mek kaynyormu yaknlarda . Kasabann tm kpekleri bu
kutlu dne davetliymi. Sk sk anonslar yaplyormu.
Partinin karar varm. Kemikler ziyan edilmeyecek, parti
grevlilerinin verecei poetlere konacak , damat taraf kat'a
gcendirilmeyecekmi. Barut, Mikrop ve Bolero dn ala
nnn bir kesinde yere uzanm bu kr dnnn bala
masn bekliyormu. Lafo Dede, " Nikahta keramet vardr,"
diyerek neeli sanlarn hikayesini anlatyormu etrafnda
beklenen tfllara.
Kara kuru Gneyliler halay ekiyormu drt bir yanda.
Zafer iareti yapan parmaklar saa sola sallanyor, dizler k
rlp balar iki yana dnyormu ha bire. Halay ekenlerin
tam ortasnda dnp duran davul ve klarnet alan adamlarn
zerine kemik salyor, daha ok bir ulumay andran zlgt
lar gkyzne karyor, Gneyli vilayetlerin drt bir yann
dan gnderilen elenkler sra sra diziliyor ve gelinin kuafr
den gelecei an bekleniyormu sabrszlkla.
Dedem, oturduu yerde meydanda huu iinde oynayan
lara bakyormu. Boynunda bir papyon varm. Sonra gele
nek bozulmasn diye Gneylilerin olur olmaz her yerde giy
dikleri damal fular atlm omuzlarna. Arada bir durup pa
tilerindeki knaya bakyor, sonra yeniden gzlerini kalabal
a eviriyormu merakla. Pos bykl adamlar, renkli G
ney bayran tayan genler ve durmadan zlgt eken yal
kadnlar huu iindeymi.
Bir sre gkyznde sallandktan sonra derhal ortalktan
kaybedilen bayraklar, dnle hibir ilgisi olmayan slogan
lar, Gneylilerin bayrayla ayn renkteki lambalar, kendisi
ortalarda grnmedii halde ad sk sk zikredilen bakana
gnderilen selamlar, meydann biraz tesinde btn olan bi
teni fotoraflayan Kuzeyli polisler, ellerindeki kola ieleriy
le ortalkta koturup duran ocuklar, arada bir ellerini cep-

1 74
lerine atp taklarnn yerinde olup olmadn kontrol eden
davetliler, sabrszlkla kuru pasta ve kola datlmasn bek
leyen yallar, daha tede partinin hmna urama pahas
na meyve sularna votka kartran genlerin, "Bijf Mikasa ! "
diye att sloganlar ortaya kusursuz bir dn fotorafnn
kmasn salyormu.
Dedem, i gveyisi geldii partiye daha ciddi grnmek
iin arka bacaklarn yere koymu, n bacaklaryla dimdik
ayakta durmaya alyormu. Arada bir artk heyecandan
m, yoksa bacaklarnda yryen bitlerin telandan m ola
cak bilinmez, dileriyle bacaklarna gmlp tatl tatl sr
yormu onlar. Hzn alamayp herkesin iinde azn ikide
bir ahlanan erkekliine gtryor, erkekliinin etrafn di
liyle bir gzel yalayp yeniden kalabala bakyormu. Sabr
szm. Yerinde duramyormu. lkide bir Lafo Dede'ye bakp
glmsyormu.
Sonra birden Melsa'y grm. Kuafrden kan Melsa'nn
tyleri l lm. Heyecanlanm. Melsa, bann zerin
de kzl bir tlbent, belinde krmz bir kuak, ar adm
larla dn alanna getirilmi. Dedem, Melsa'nn bandaki
tlbentle ramen gzlerini ta uzaklardan gryor, hal byle
olunca sevinten ii iine smyormu. Onca zaman sonra
kavumu herkes gibi sevinliymi. Yllarca vuslat diye ksa
bir kelimenin ar ykn tadktan sonra kavumu, bin
paraya blndkten sonra yeniden paralarn toplama im
kan bulmu, sabrla beklemenin dln alm herkes gibi
yerinde duramyormu. Bu yzden hemen yan banda uza
nan Melsa'nn tlbendini amay bile akl edemiyor, durma
dan uluyormu dedem.
Damatla gelin yan yana gelince o zamana kadar ortalkta
grnmeyen Kurtolu km sahneye. Kasabann medar if
tihar Elektro Cemil, partinin tepkisini ekeceini bile bile
ay bardandan ald bir yudum raky kafasna diktikten

1 75
sonra Kurtolu'na acl bir taksim yapm. Taksimi bitince
bayla iaret edip Kurtolu'na brakm sz:

Gelin olmu gidiyorsun


Bana veda ediyorsun.
Sakn alama diyorsun.
Alamamak elde deil.

Btn misafirler, gzyalar iinde bu iki talihsiz an vus


latn izlerken, bir istisna olarak cennete giden Ktmir Haz
retleri km ortaya. Her tarafndan nurlar sayormu. Yedi
Uyurlar'n selamn iletip ak kemiklerinden yaplm l l
bir gerdanl Melsa'nn boynuna geirmi. Sonra da dedemle
Melsa'nn elinden tutup sahneye alm ikisini. Yeryznn en
hazin dans balam bylece. Ktmir Hazretleri yeniden ge
ykselirken eilip usulca silmi nemlenen gzlerini.
Dedemin Muhterem Nur'u ne kadar sevdiini bilen Melsa,
yanana tpk Muhterem Nur'unki gibi bir ben yapm ka
lemle. Dedem, tlbendin altndan grd o bene bakp da
ha da keyiflenmi. Yzlerce kiinin arasnda birbirlerini ku
caklayp hasret ve vuslattan ipil ipil alamlar.
Elektro Cemil, ikisinin zerine kemikler salrken yeni
bir arkya balam. Kurtolu, masann altndaki ay bar
dan yere devirip rakdan bir yudum alm. Sonras keder
li bir arkym artk:

Beyaz gelinlik giymi stne


Ne gzel yakm esmer tenine
Siyah srmeleri ekmi gzne
Yarimi ellere gelin etmiler

Byle olmazm. Bir dn bu kadar keder kaldrmazm.


Dedem, daha keyifli bir eyler sylemesi iin ban Kur-

1 76
tolu'ndan yana evirmi ki sahnede Kurtolu yerine Tur
kuvaz'n olduunu grm. Sakall yzn avulayp ark
sylyormu Turkuvaz. Mikrofon tutan elini saa sola sall
yor, ban iki yana sallayp dedemle Melsa'ya gz krpyor
mu arada bir.
Dedem olduu yerde kalakalm. Kimse olan bitenin far
knda deilmi akas. Melsa durmadan alyormu. D
n uzaktan uzaa izleyen sivil polisler kalabala kar
makta bir saknca grmyormu artk.
Olacaklar anlam dedem ama buna mani olamam. Mel
sa, sahnede ark syleyen Turkuvaz'a doru yrmeye ba
lam.
"Gitme," demi dedem.
"Mecburum," demi Melsa, "ben onun . . . "

Kan ter iinde uyanm dedem. Gzbebekleri iri iriymi.


Adgzel hayretle onu seyrediyormu:
"lyi misin Mika?" diye sormu dedeme.
Dedem, bir cevap vermemi Adgzel'e. Ban evirip r
yann etkisiyle Kurtolu'na bakm sadece. Barnaa geti
rildii ilk gnden beri ilk kez hrlam. Dilerini ileri do
ru uzatp sanki bir hatradan alaca varm gibi uzun uzun
havlam Kurtolu'na.
Tabansz da arm bu duruma. O gne kadar halis muh
lis bir kpek olarak bildikleri dedemin byle birdenbire ce
lallenmesine bir anlam verememi. Akba, blmesinde sere
serpe uyuyormu. kisine mdahale edecek kimse buluna
maynca, haliyle dedemle Kurtolu sonu gelmez bir az da
lana balam. Salyalar akm, gzler kanlanm, grtlaklar
yrtlm, kuyruklar havaya kalkm, peneler ileri atlm;
burunlar havadaki bela kokusunu iine ekmi. Dedemin
fkesi bitmek bilmiyormu. Adgzel birka defa seslenmi
se de onu yattrmak mmkn olmam.

1 77
Kavgann neden ktn anlayamayan Kurtolu, iki bl
meyi ayran tel rglere yanam ama dedem yerinden k
prdayamyormu. Sanki iki ayann kopmas yetmiyormu
gibi bu ayaklarn yerine taklan tekerlekler de kilitli gibiy
mi. Kulbesinin aznda dikilip Kurtolu'na havlyormu
boyuna.
Sonu gelmeyen bu kavgaya bir son vermek isteyen Adg
zel, Tabansz'a seslenip Akba' uyandrmasn sylemi. Ne
de olsa barnan lideriymi. Kalkp bu kavgaya bir son vere
ceine ml ml uyuyormu blmesinde. Dedemle Kurto
lu'nun havlamalar devam ederken Tabansz, Akba'a seslen
mi. Ama bir cevap alamam. Ban karnna gmp uyu
yormu Akba. killenen Tabansz, uzun kulaklarn dikle
tirip barnak liderinin nefes alp almadn kontrol etmi.
Ardndan da, burnunu Akba'n zerinde gezdirip bir ey
lerden emin olmak iin birka sefer dnm etrafnda. Nem
lenmi gzleri.
Adgzel'e dnp, "Ahim sizlere sizlere mr! " demi.

Akba'n cesedi leye doru blmeden alnp barnan


bitiiindeki kpek mezarlna defnedilirken kpekler ko
rosu bir azdan selama durmu. Kuzeyin bu cesur kpe
i onca zaman srlere bekilik ettikten sonra barnaa tes
lim edilmi. Gelir gelmez blmesindeki tm kpeklere ra
con koymu ve bir anda sadece blmenin deil, tm bar
nan lideri oluvermi. El arabasna dili dilerinin arasndan
kaym bir halde bir p torbas gibi atlrken, dedem hrl
tl bir sesle Adgzel'e dnp, "Benim yzmden," demi,
"hedef bendim."
O gnden sonra da kendisini balamam dedem. Yeme
den imeden kesilmi yeniden. Kpek Cengiz'in getirdii si
garalar derin derin tttrrken, gzlerini yakan sigara du
manyla uzaklara gidip gelmi her seferinde. Artk telafi ede-

1 78
meyecei zamanlara. Geride kalm yllara. Onarlmam ge
diklere. Sylenmemi szlere. Heder edilmi hayatlara git
mi de bir trl dnmemi oralardan.
"Senin bir suun yok Mika," demi Adgzel, "kendi iste
di biftei. "
yleymi. Ama Onba Beta'ya gvenmemesi gerektiini
hesap etmeliymi. Kolay mym, adamlar almak iin yr
tnyorlarm sonuta. Arkada bir sr l varm nk. Yi
ne de bir an iin Onba Beta'nn onu gerekten de zlediini
dnm dedem. Onun gzel szlerine kanm. Ban ye
re koyup kederle saa sola oynatm gzlerini o andan son
ra. Kimseyle konumam.
Akama doru askeri aratan inen Onba Beta, arkada
lar yemek dolu varilleri boaltrken hzla blmeye kotur
mu. Nefes nefeseymi. Botlarndan frlayan akl talar bir
o yana bir bu yana savruluyormu ve onun bu koturmasna
bir anlam veremeyen kpekler boyuna havlyorlarm.
Dedemin hala hayatta olduunu grnce, ete yeterince
zehir basmadklar iin hayflanm Beta. Dedemin blmesi
ne iyice yaklap baparman bir bak gibi boynuna geir
mi yeniden.
"Yine greceiz," demi dedeme.
Kalarn kaldrp Onba Beta'ya bakm dedem. rkeke
saa sola dnen gzlerini burun hizasnda sabitleyip Beta'nm
boazndan ayrlp havaya kalkan iaret parmana dikmi
gzlerini. Her ey, vaktiyle Heves Amca'nm plnde ee
lenirken bulduklar film rulolarndaki gibi gznn nn
den gemi bir bir. Burun delikleri alp kapanm fkeyle.
Yerinden dorulup Onba Beta'ya havlam kzgnlkla.
Akama doru , arka bacan skan tekerlekleri hafife
ilerleterek, "Biz kpeklerin en byk hatas nedir, biliyor
musun? " diye sormu Adgzel'e dedem.
Barnaa geldii gnden beri birka nemsiz cmle sayl-

1 79
mazsa belki de ilk kez konuuyormu. Hrltl, bouk bo
uk sesinde, bir sorudan ok, onca deneyimden sonra re
nilmi bir sr gizliymi adeta:
"Ortada bir bok yokken evcillemek. "
"Fena m oldu ! " demi Adgzel.
"Fena oldu ya," demi dedem, "maymun ettik kendimizi. "

Akam olmak zereymi. Kpek barnann btn kuy


tuluklarnda dedemin bana bela olacak kara bir sylenti
dolayormu. Onba Beta'nn herkesi zehirleyecei, erte
si gn gelecek varillerin iine zehir katlaca, herkesin son
duasn yapmasnn iyi olaca fsldanyormu korkuyla r
permi kulaklara. Dedemle Adgzel de bu sylentileri iiti
yor ama kulak asmyorlarm.
Yapamazm Beta, bu kadarn gze alamazm. Hem za
ten, dedem varillerden beslenemiyormu ve Onba Beta,
bunu ad gibi biliyormu. Ama sylentilerin n arkas bir
trl kesilmiyor, hal byle olunca, barnaktaki sylentilere
geen zamanla birlikte yenileri ekleniyormu.
Yavrularn henz yaanmam bir tehlikeden saknmak
isteyen Tenzilat'la Defo, korku dolu gzlerle Adgzel'e by
le bir eyin olup olmayacan soruyormu. Bilmiyormu
Adgzel. Bilmesi de imkanszm.
"Gerekirse nce ben yerim yemeklerden. Bir sre bekler
siniz, bir ey olmazsa siz de yersiniz," demi Tenzilat'a.
"Ya bir ey olursa sana?" diye sormu Tenzilat.
Adgzel, her gn yapt gibi yeniden kulbenin zerine
sram. Srtn ve arka bacaklarn yay gibi gerip kendisini
hzla havaya doru frlatm,
"Oras beni ilgilendirir," demi uarken.

Kurtolu, Akba'tan boalan kulbeye yavaa uzanrken,


dedem ban kaldrp kararan, yamur toplayan, delirmeye

1 80
hazrlanan gkyzne bakm kederle. Sonra uzaktaki kasa
ba ile ehre uzatm baklarn. O gn ehre deil de, kasa
baya kosaym belki de her ey baka olurmu diye dn
m dedem. Belki Melsa'y bulur, zamann kopan paralar
n telafi eder, karakola bir daha dnmez, bylece o meum
olay da hi yaanmam olurdu diye dnm.
Ama biliyormu dedem. Haberler doruymu. Bir daha
Melsa'y bulsa bile artk imkanszm onunla biraraya gel
mesi. Yine de bile bile onu aryormu yllardr. Ayaklarn
onun yaad Arkanya'ya srmemi hi. Sada solda gr
d ortak tandklara onunla ilgili bir soru bile sorma
m. Ama onca yl hemen hemen her gece ryasnda Mel
sa'y grm, elinde bir tornavida orasndan burasndan
geveyen anlarndaki vidalar birer ikier sktrmaya ko
yulmu.
Kpek Cengiz, barnan kk kamyonetine atlayp hz
la ehre doru yol alrken, kendi blmesinde her zamanki
egzersizlerini yapan Adgzel, son denemesinde dedemin
blmesindeki tel rglere arpp yere yuvarlanm. Gzle
ri yemekler yznden kan sylentilerin korkusuyla k
lm dier kpekler, yere kapaklanan Adgzel'e gleme
miler bile .
Ayaa kalkp stn ban silkelemi Adgzel. Tozlanan
parlak tylerini yalam zenle. Sonra yere uzanp, "Mel
sa'ya ne oldu? " diye sormu Adgzel, "bir daha hi haber
alamadn m ondan?
Cevap vermemi dedem.
Verememi.
"Turkuvaz m?" diye sormu Adgzel.
Ban, "Doru ," dercesine aa yukar sallam dedem.
Sonra da gzlerini smsk yummu. yle sk yummu ki,
adeta kirpikleri de gzlerinin iine gmlm birer birer.
Adgzel, dolu nefesini bir solukta boaltm,

1 81
"Ona kt bir ey mi yapt Turkuvaz? " diye sormu.
"En ktsn , " demi dedem, "Melsa'ya en ktsn
yapt."

1 82
ON 1 K 1 N C 1 BLM

SAVAIN EN KT TARAFI

"lmn iin her ey oktan hazr: Seni ldrecek


top gllesi ok uzun zaman nceden eritilip
dkld, tabutunun peinden alayacak olan
kadnlar oktan tutuldu. "
Geoerges Perec, Uyuyan Adam

Savan en kt taraf, bir zaman sonra kimin hakl olduu


nu unutturmasyd. Btn olaylarn uzandaki o da ba
karakolunda kimin hakl kimin haksz olduuyla ilgili deil
dik akas. Astsubay Kdemli avu Kabba'nn bir gn n
cesinde yenisiyle deitirttii bayrak serte dalgalanyordu
gkyznde. Nbet kulbesindeki askerler Gneylilerden
ok p diye ortaya kacak, ellerindeki sigaralar yakalaya
cak devriyelerden ekiniyordu. Yan yana dizilmi barakalar
dan en sonuncusundaki yemekhanenin bacasndan duman
lar ttyordu. Karakolun giriindeki bariyerler yerli yerin
deydi. Nbet kulbesindeki gerilla resimleri yerli yerindey
di. Voleybol sahas yerli yerindeydi. Devriye arabas yerli ye
rindeydi. Dokalar yerli yerindeydi. Azna mermi srlm
G3'ler dalara dnkt. Bahedeki am aalarndan dk
len kozalaklar bir tarafa istif edilmi, mutfaktaki kazanda ya
klmay bekliyordu.
Bize her gn Arkanya'dan ekmek getiren pikap henz g
rnmyordu ortalkta. le itimasnda her zaman olduu

1 83
gibi hi fire vermemiti karakol. Her zamanki gibi telefon
kulbesinin nnde uzun kuyruklar vard yine. Telefonun
br ucunda haber bekleyen anne babalar, henz birka ay
lk nianllar, ryalardan kmayan, sabahna btn asker
leri hamama koturtan sevgililer, aabeylerinin sesini dinle
mek isteyen kk kardeler vard.
Astsubay Kdemli avu Kabba, ar misafiri Turkuvaz'la
odasndayd. Astsubayn postas yakkl, dzgn ocuktu
ama ieride neler konuulduuna dair tek kelime sylemi
yordu soranlara. Sadece, bazen, "Kt eyler olacak," deyip
elindeki krmz mavi nefteli kepi avularnn arasnda ikiye
katlayarak uzaktaki dalara bakyordu.
Kzlarla zaman sayyor, afak defterlerine bazen sondan
bazen batan balayarak entikler atyor, uzaktaki daha b
yk dalarn doruklarnda Gneylilerin yolunu gzlyor
duk. Savan hala uzaklarda o lduunu, bizim karakola u
ramadn grnce srtmz gazinoya dayayarak Onba Be
ta'nn Burhan aan'n kliplerini gstermedii iin srek
li kfrettii ierideki televizyondan ykselen ucuz ve oynak
arklara kulak veriyor, sonra da dar kp karakolun arka
bahesindeki duvara dayyorduk srtmz.
Mami, zerinde ad soyad, dini, tertibi, kan grubu yazan
ucu entikli knyeleri tayan zinciri arada bir elinden bra
kp sanki sava alannda lp yere serilmi gibi iki plakay
birden dilerinin arasna sktryordu. Nefes almadan yle
ce bekliyor, gnn birinde saldrya urarsa bu plakalar di
lerinin arasna kimin sktracan dnyordu.
Behet hastas lbra, bir eliyle ap arasn karken dier
eliyle ifal bitkiler kitabn okumaya alyordu. rek otu,
zerlik ve turp tohumu, zerdeal, kei boyunuzu pekmezi,
ravent kk, karanfil ve demir dikeni gibi nice kelimeyi ez
ber etmeye alyordu.
Kaportac Reca, yerden ald bir dal parasyla tmaklar-

1 84
nn arasndaki ya paralarn temizliyordu. Yllardr maki
ne yana batp kan elleri atlak atlakt ve ellerinin dur
madan bak yaras gibi szladndan sz ediyordu.
Cey Cey, upuzun ve kasl bacaklarn banktan aa uzatp
kt gzlerle uzaktaki dalara bakyor, yzn arada bir ek
itip tpk Lama gibi yere tkryordu.
Lahmacun ustas Rdo yine aprazdayd ve her zamanki
gibi varlyla yokluu belli deildi. Onba Beta, elinde bir
tkenmez kalem bir yandan ucuz gazetelerden birinde bul
maca zyordu, dier yandan da Burhan aan'n bir ar
ksn sylyordu mrldanarak. Kalemi azna sokup kar
yor, bilemedii sorularn cevabn rastgele iliyordu bulma
caya. Bir an durup, "Sekiz harfli bir soru," dedi Onba Beta,
"yeile alan mavi renkte kymetli bir ta?"
Kimse Onba Beta'nn sorusunun cevabn bilemedi. Cey
Cey yere tkrd yine. Mami, l bir asker gibi dilerinin
arasna sktrd knyeleri karp boynuna ast. bra, "B
tn malzemeyi balla kartracaksn, " diye tembihledi ken
dini. Reca, dal parasn yere atp elini stpyle temizle
di. Nbetten dnen Rdo, Fenerbaheli Blent gibi asker se
lam akt arkadalarna. Hepsi birden gazinonun yanndaki
banktan kalkp yrmeye balad.
Gzm Turkuvaz' aryordu. Yllar nce hayatm bir b
ak gibi ikiye blen, ban bir tarafna beni dier tarafna
Melsa'y koyan, sonra ikimizi birden bir maydanoz gibi ince
ince, zen ve sabrla kyan Turkuvaz burada da karma k
mt ve daha gelir gelmez tanmt beni. Yerimde duram
yor, Mami'nin elinden kurtulmaya alyordum. Sanki Tur
kuvaz'a bir bok yapabilecekmiim gibi.
Mami, itima ncesi beni karakolun bahesinde gezinti
ye kard. kide bir durup Mami'nin cebine bakyordum.
Gndz vakti sigaradan imezdi, bilirdim. Ama canm e
kerdi yine de. Melsa'nn hayali ikide bir karakola ziyareti

1 85
olarak gelirdi nk. Orada, dikenli tellerin arkasnda du
rup bana bakard.
Kzlarn ii kolayd. Saylacak bir zamanlar vard ve g
nn birinde plakaya der dmez ok gemeden ekip gi
derlerdi. Ama ben gidemezdim. Kapanda Melsa'nn yerde
sere serpe yatarken ekilmi bir fotorafnn olduu afak
defterimde yllar boyunca izilmeyi bekleyen bir sr bo
kutu olurdu ve bu ko kutulara ne kadar entik atarsam ata
ym bir trl dolmuyordu sayfa.
Mami, karakol bahesinde oradan oraya yrtrd be
ni. Bazen, dikenli tellerin arkasnda, Cehennem Vadisi'nin
eteklerinde koyun otlatan ve ou Melsa'nn gzclk yap
t parti binasndaki adamlara benzeyen Gneyli kyllerle
karlardk. Ceza almaktan korkmazd Mami. Konuurdu
kylyle. Hatta Rdo'dan rendii birka kelimeyle onlarla
Gneyce konuurdu, "avayi bai Day?" derdi.
'
Day, sevinirdi bu birka kelimeye. Zaten bu adamlar,
azlarna bir parmak bal alan herkese baylrd.
"Vay sa olasn yeen ! "derdi Day, "ok kald m askerli
in bitmesine?"
"afak karanlk day," diye barrd Mami.
Adam, Mami'nin sylediklerinden bir ey anlamazd. Ba
n evirip etrafta otlayan koyunlarna bakar, sonra yine Ma
mi'ye dnerdi.
"Saraym m bir kaak?" diye sorard Mami'ye.
Dnp karakola bakard Mami, "Sen onu brak da, br
kaaktan yok mu?" diye sorard.
afaktan hibir ey anlayamayan yal adam Mami'nin
br kaak szyle ne kastettiini p diye anlard. Kor
kup koyunlarna doru yrrd hzla. Boynunu , taksile
rin nne konan titrek boyunlu kpek maskotu gibi iki
yana sallayarak, "Kolpac ! " diye seslenirdi kylye Mami.
Sonra gider, karakol bahesinde bir tan altna gizledii

1 86
maln yerinde olup olmadn kontrol ederdi. Bam Ma
mi'nin botlarnn hizasnda dnyaya hep ayn adan bak
m olmann bkknlyla karakolun n bahesine dner
dik yeniden. Beni kulbemdeki zincire balayp itima ala
nna dnerdi. Boynumu akl talarnn zerine uzatp on
lar izlerdim.
Kahvalt-itima-eitim-itima-le yemei-itima-eitim
itima-akam yemei-itima. Deimez bir dzenleri vard
ve bu dzende her defasnda yarm saat ile bir saat arasnda
sren bir saym treni yaplrd. Sa batan saylr, tekmille
sona ererdi itima. Daha dorusu komutan gelinceye kadar,
zamandan kazanmak iin yeniden yaplrd her ey.
Uzman avu Papa,
" Cey Cey, sa batan say ! " diye grlerdi.
Karakolun en uzun boylusu Cey Cey, topuklarn birbiri
ne vurup gslerini iirerek boynunu kracakm gibi sa
a evirirdi aniden. Sonra herkes srayla ayn eyi yapard.
Her seferinde daha da ykselen bir ses tonuyla barp sra
nn en ksa boylu Beta'ya gelmesini beklerlerdi. Onba Be
ta, bir yanl yapmamak iin srann arkasnda kvranrd her
seferinde:
"Karakei Karakolu, len itimasnda, iki uzman avu,
krk drt erba ve erle emir ve grlerinize hazrdr komu
tanm ! "
Ayn tekmil daha sonra karakol komutanna da verilirdi.
Komutan karakolda deilse, Beta, Uzman avu Papa'ya al
drmadan beni de eklerdi sayma:
"Karakei Karakolu, len itimasnda, iki uzman avu,
Mikasa ibnesi ve krk drt erba ve erle emir ve grlerini
ze hazrdr komutanm ! "
Adm duyunca sevinirdim. Onlardan biri olduum, be
ni de dikkate aldklar iin mutlu olurdum. Henz bir ma
yn bulmam, sada solda anlatlacak bir kahramanlk gs-

1 87
termemitim ama yine de kendimi arada bir kahraman gibi
grrdm.
Balarn yasta koyana kadar onlar da birer kahramand.
Nbetlerde gzlerini ksp da doruklarna bakarlard. Elle
ri tetie gider evreyi kolaan ederlerdi. lerine bir sknt
dtnde dnp karakola, karakoldaki arkadalarna, hi
bitmeyecekmi gibi duran mhimmat deposuna bakarlard.
Fakat gece olunca kahramanlklarndan eser kalmazd. Her
sabah binbir glkle krklklarn g bela dzelttikleri
yataklarna bzlr, karakoldan sivil kyafetlerle kmann
hayallerini kurarlard.
Sonra sabah olur, marlarla karakoldan ayrlp operasyona
karlard. Askere gelirken otobste izledikleri sava filmle
1
rindeki gibi, gzlerini bir radar gibi sada solda gezdirirler
di. Palaskalarn, miferlerini, kamuflaj larn , sabah boyat
tklar botlarn, tetik dmeyi bekleyen silahlarn byk
bir ciddiyetle yol kenarndan ileri srer, kendilerini bug
ne kadar gereini grmedikleri bir sava sahnesinin iinde
hayal ederlerdi. Yolun kenarna melir, dilim o yaz scan
da yrmekten bir kar darda onlara bakar ve glerdim.
"Bu ibne glyor lan bize! " derdi bir aacn altnda soluk-
lanan Onba Beta.
"Glmyor olum," derdi Mami.
"Vallahi glyor ahi, baksana dilere."
"Ohoo," derdi Mami, "itim syler gtm dinler, kime an
latyorum ki. Onun tabiat byle olum," derdi yeniden. "Dili
dardayken byle glyormu gibi grnyor. "
Mami yanlrd, glerdim basbaya. Sakardlar. Bilmedik
leri, doru drst eitim almadklar askerlik birka beden
byk geliyordu onlara. Gentiler. Birbirilerine garip garip
el hareketleri yapp kahkahalarla glyorlard ha bire. lm
hibirinin aklna gelmiyordu byle zamanlarda. Voleybol
oynarken, televizyonda ma izlerken, karakolun arka bah-

1 88
esinde ekirdek itlerken lm hepsinin ok uzanday
d. Ama ne zaman Astsubay Kdemli avu Kabba'dan yola
kma emri alsalar, oktandr terlik istirahatnda olan lm
korkusu koa koa gelir ve numara tral ense kkleri
ne flerdi usulca.
Yol kontroln yapp karakola dnerdik. Bam arada bir
geriye evirip uzakta yapm devam eden kpek barnana
bakardm. Gnn birinde Mami'nin beni oraya gtrmesi
ni umardm. Aldnda yzlerce kpein bir arada oldu
u barna gezmeyi, orada Melsa'y bulmay hayal ederdim.
Evlenmemi, oluk ocua karmam, beni unutmamsa
kollarna atlmay, zamann ve kamu dzeninin benden ala
mad akm tamama erdirmeyi hayal ederdim.
Fakat beni gtrmezdi Mami. Ayda ylda bir, o da mem
leketin herhangi bir yerinde bomba falan patlamamsa, bir
yerlerde askerler lmemise, Gneylilerin zel gnlerinden
birine denk gelmemise, boktan bir nedenle ceza almamsa
ar iznine kar, ne yapar eder, kapa Arkanya yerine b
ykehirdeki genelevde alrd. Dner ballandra ballandra
anlatrd genelevde yaadklarn.
" Ooooo erkee, u kaslara bak," demi de kadn , zorla
odasna alm da, bir muamele ekmi de, bir daha bir daha
istemi de, para falan almam da, "yine gel, sk sk gel," de
mi de demi kadn.
Behet hastas lbra'nn daha ok vukuat vard ama Mami
kadar gzel anlatamazd. Mami, kck bir dokunuu bi
le sayfa sayfa anlatrd. Parmann srt dnk kadna na
sl ilerlediini, kadnn omuzlarnn saa sola kvranmasn,
ense kknn cayr cayr yanmasn uzattka uzatrd. y
le gzel anlatrd ki, daha parmaklar kadnn ensesini kav
ramadan nlerini dzeltirdi onu dinleyenler. Mami'nin b
tn anlattklarnn kurt masal olduunu bilirdi kzlar. Ama
dinlerlerdi yine de. Holarna giderdi. Kendileri yapm gibi

1 89
olurlard. Pek ou Mami'nin anlattklar daha bitmeden tu
valete koturur, kendilerini Mami'nin yerine koyup avuu
tokatlard. Ama o ksack an ou zaman Uzman avu Pa
pa'nn sesiyle blnrd.

le itimasnda komu tann gelmesini bekleyen kzlara,


"Bugn nemli bir gn. Misafirimiz var. Kprdayan son
radan ince ince sikerim," diye bard o gn Uzman avu
Papa.
"Anladnz m?" diye tekrarlad yeniden, "dikkatli olacak
snz. Eei siken osuruuna katlanr! imdiden uyaryo
rum sizi ! "
Anlamlard.
Nefesler tutuldu. Gsler dar kt. Kepler son bir kez
kontrol edildi. Neftelerin yerinde olup olmadna bakl
d. Palaskalar skld. Hiza yeniden kontrol edildi. elik gibi
gzler dimdik karakol binasna ve bayraa bakt.
Astsubay Kdemli avu Kabba, skntl grnyordu .
Bir eli belindeki tabancada, dier eliyle yzne vuran kavu
rucu scaa kar nlem almaya alyordu. Cehennem Va
disi'nden sesler iitiyormu gibi arada bir ban evirip va
dinin derinliklerindeki fsltlara kulak kesiliyor, sonra ye
niden bize bakyordu. Turkuvaz, sanki karakol komutan
Kabba deilmi de kendisiymi gibi yan banda dikiliyor
du. Sivil giyimliydi ve arada bir dilerini skp elindeki tespi
hi saa sola sallyor, kendisini merakla izleyen krk drt as
ker yerine sakallarn svazlayarak karakolu evreleyen da
lara bakyordu.
"zel birlikten komutanmz imek aramzda, " dedi Ast
subay Kdemli avu Kabba. "Bir sre zel bir grev iin o
ve arkadalar burada kalacak. "
Pilili bir kuma pantolon giymiti Turkuvaz. zerinde is
miyle msemma renkte ipek bir gmlek vard. Bazen, elini

1 90
ipek gmleinden ieri sokuyor, scaktan yap yap olan
gs kllarn okuyordu . Gmlein kollarn bileklerine
kadar svam, bileindeki altn saati ikide bir gnee tutu
yordu . Sigaradan sararan dileri altn saatiyle ayn renktey
di. Gzleri ukur ukurdu . Kk burnunu ha bire eki
yor, sanki nezle deilmi de bir eylerin kokusunu almaya
alrm gibi, iki yana oynatyordu burun deliklerini. Ar
kasnda, lkemizden Grnm programnda grdm ka
rayaz adam duruyordu. Tekmil, esas duru, boaz temiz
leme, yekten lafa girdi, "ok iimiz olacak burada, " dedi
Turkuvaz. "Memleketin bu yakasn epeydir ihmal etmi
tik. imdi sra yeniden burada. Bu dalar adam olana kadar
da buradaym, " dedi. "Artk yan gelip yatmak yok bu kara
kolda."
Astsubay Kdemli avu Kabba dilerini skt. Uzman a
vu Papa, mecburi hizmetinin ve ev kredisi taksitlerinin ne
kadar kaldn hesaplad. Mami'nin guatrl boazndan ko
ca bir lokma indi sanki aaya. Reca, cebinde usul usul du
ran kir pas iindeki stpnn bu kez kanla kirlendiini
hayal etti. Onba Beta, Burhan aan'n en acl trksn
sylemeye balad iinden. Cey Cey, hava toplarna uarca
sna kan bir defans oyuncusu gibi gerildi hemen. Lahma
cun ustas Rdo , kimsenin, hatta kendisinin bile duyamaya
ca incecik bir sesle kendi dilinde kfr etti. lbra, ifal bit
kiler kitabnda korku ve endie iin okuduu tarifi hemen
yan banda dikilen yetmi e birlerden bir askere fslda
d: "50 gr. kardekan, 50 gr. karanfil, 500 gr. bala kartrp
a karnna n bir yemek ka kadar st veya meyve
suyu ile ieceksin. "
"imdi herkes grev yerine ! " dedi Turkuvaz.
Uygun admla grev yerlerine dnd kzlar. Tamirha
ne, gazino, yemekhane; nbet kulbeleri, siperleri, ara
zi aralar ve cephanelerine dndler. Konumuyorlard.

1 91
Daha dorusu ilerinden konuuyorlard. Anne babalary
la, sevgilileri ve kk kardeleriyle konuuyorlard. Ar
ar yryorlard. Birbirlerine garip el akalar yapmyor
lard artk. Boyunlarnn ilk kez nlerine dtn gr
dm kzlarn.
Komutanlarn da hali bitikti. Astsubay Kdemli avu
Kabba dilerini sk skya kenetlemi bayraa bakyordu
dalgnlkla. Uzman avu Papa, ensesinden srtna szlen
teri hissettike daha da rperiyordu. Nene, bu hengameden
nasl yrtarm diye areler aryordu.
ok gemeden Turkuvaz'n bana doru yrdn gr
dm. Elini cebine sokmu bir yandan da glyordu yrr
ken. Olduum yerde kalakaldm. Byle pat pat yryp ya
nma geldi.
"Nasl, adam oldun mu Mikasa efendi? " diye sordu bana.
Cevap vermedim.
"Olmadysan olursun artk, " dedi bana.
Hibir ey anlamamtm sylediklerinden.
"Tarn myd Melsa m, ne boksa; onu nasl yola getirdiy
sem seni de getiririm."
Onca zaman sonra Melsa'nn adn duyunca ister istemez
kendimi kaybettim. Deli gibi havlamaya baladm. Konua
myor, derdimi anlatamyor, Melsa'ya ne olduunu soram
yordum. Bam kulbemin duvarlarna srtyordum dur
madan. Turkuvaz, zincirimden tutup bam ayayla ye
re edi. Yumurta topuklu ayakkabsyla kafama bastryor
du ha bire. Eki eki kokan nefesini yzme fleyerek, "Bi
tirdim olum Melsa'nn iini ! " dedi Turkuvaz, "lokum gi
biydi ! "
Alamakl gzlerim, "Gerekten mi ! " diye bakt ona.
"Hem de ka kere ! Devlete yan gzle bakan karncay bi
le sikerim ben ! "
Melsa, patilerini yzne kapam hngr hngr al-

1 92
yordu. Ne kadar seslenirsem sesleneyim bana bakmyor
du Melsa .
"Utanyorum Mikasa," diyordu alarken, "bakamam sana ! "
Kulaklarmda sra sra maynlar patlad.
Dnya bana verdiini misliyle geri almt.

1 93
ON N C B L M

MSAFR

"Kzlann bacaklan gitmek iindir. Sonsuza dek


gitmek. Tam gidecektik ki sen geldin, nereye
gidelim imdi ?"
]ohn Berger, Kral

Dedem, yeniden hatrlad anlarn birer ikier dilerinin


arasndan geirirken, birden barnan kapsndan giren ara
bay fark etmi. Kpek Cengiz, kucana ald her taraf ya
nk iindeki tysz bir kpei sar binaya tam dikkat
li bir ekilde. Btn kpekler sus pus olmu barnan bu
yeni misafirinin geliini izlemi merakla. Sar binada tela
l bir koturma balam. Kpek Cengiz ikide bir dar
kp barnan kk kamyonetine ynelmi, arabadan ald
kimi malzemeleri hzla ieriye tam. t kmyormu
kimseden.
lncebyk, bir ara skntyla dar kp elindeki plastik el
divenleri pe atm, bir iki sigara yakp yeniden sar bina
ya dnm. ok gemeden de sar binann hoparlrlerinden
nce ac ac alan kemanlar duyulmu, ardndan da keman
larn brakt boluu Mslm Grses'in sesi doldurmu:
"Yarnn ylesine gmmsn maziye , veda mektubun
du sanki ilk akn. "

1 95
Heyecanla tel rglere yanap avaz avaz havlamaya ba
lam dedem. inden bir ses, barnaa getirilen yanm k
pein ilk ve son ak Melsa o lduunu sylyormu. Ger
i Kpek Cengiz'in kucandaki tysz kpein Melsa ol
duunu dorulayacak bir emare yokmu ortada ama bir ac
yoksa Mslm Grses bouna ark sylemezmi. Radyo
nun hoparlrleriyle birlikte zangr zangr titremi dedem.
yle ok havlam, olanlar renmek iin Kpek Cengiz'i
yle ok arm ki , sesi tm barna bir rzgar gibi do
lam adeta.
Gnlerce dedemin aznn iine bakan Adgzel, olan bi
teni anlam gibi sessizce nne emi ban. San binada
ki kouturmaya bakp arada bir dedeme evirmi zgn
boynunu. Dedem uzun uzun havlarken, barnaa getirildi
i gnden beri kendisiyle alakadar o lan bu vefakar kpein
gzlerine mahcubiyetle bakyor, gemiinden kopup gelen
hatralara var gcyle yaparak havlamaya devam ediyor,
bir yandan da Melsa'ya ne olduunu dnyormu.
"Olsun," diye geiriyormu iinden dedem, "ona ne ol
mu olursa olsun brakmam bu saatten sonra. "
Saatler sonra san binadan kan Kpek Cengiz'le lnceb
yk, hala havlayan dedeme bakmlar.
"Git bak Mikasa'ya," demi lncebyk, "derdi ne zavallnn?"
Kpek Cengiz, dedemin derdini biliyormu ama lnceb
yk'n korkusundan sigara tutamyormu ona. Yanna gelip
dedemi sakinletirmeye , sigarasnn dumanndan dedemin
yzne flemesine ramen bir trl sakinlemiyormu de
dem. Yerleri kazyor, kapal kapnn koluna ulamaya al
yor ama yrteler yznden uzanamyormu kapya.
"Bekle, " demi Kpek Cengiz, "bu akam sigarann kral
n getireceim sana. "
Bir daha da grnmemi gen adam. Barnan methi tm
ehre yayld iin srekli telefonlar geliyor, arda hurda do-

1 96
laan sahipsiz kpekler ile yaralanm hayvanlar iin ih
barda bulunuyormu insanlar. Bu yzden barnan kk
kamyoneti ha bire ehre gidiyor, alp geldii aresiz hayvan
lar sar binaya tayormu.
Dedemin akl hala ieride, btn tyleri cayr cayr yanm,
kzarm derisiyle tanan kpekteymi. Adgzel, birka kez
dedeme seslenip sakin olmasn, onun Melsa olmayabilecei
ni sylemi ama dinlememi onu dedem. Bilemezmi o. Kim
se bilemezmi. Bir felaket olduunu ad gibi biliyormu.
Kpek Cengiz, akama doru kucaklad yanm kpe
i alarak sar binadan km ve dorudan dedemin blme
sine ynelmi. Heyecan ve zntden baylmak zereymi
dedem. Kpek Cengiz'in her admyla mrnden mr ek
siliyormu. Nefes aldn unutmu gibi soluksuz bir ekilde
Kpek Cengiz'in kucandaki et yumana bakyormu. Y
z gz seilmiyormu yaral kpein. Kim olduu belli de
ilmi ama radyoda biri bitip dieri balayan Mslm Grses
arklar dedemin daha da kahrolmasna neden oluyormu.
Kpek Cengiz, her tarafna yank merhemi srlm yara
l kpei dedemin kulbesinin yanna sererken, bacaklarn
daki yrteleri g bela sryen dedem merakla srt d
nk Kpek Cengiz'in bacaklarna srtm ban. Bir yan
dan yllardr grmedii Melsa'y grmek istiyor, dier yan
dan da nasl bir grntyle karlaacan tam olarak bilme
dii iin vazgemek istiyor, bakmak istemiyormu ilerisinde
uzanan kpee.
Yerde, Kpek Cengiz'in bacaklarnn nnde yatan yan
m kpek arada bir dudaklarn aralayp inliyor, sonra yeni
den susuyormu. Sar binay kontrol ederek bir sigara yak
m Cengiz. Sigaray bacaklarnn arkasnda heyecanla bek
leyen dedeme uzatm .
Dedem, sigaradan derin nefesler alrken kapam gzle
rini. Melsa'yla ilk karlatklar gn gelmi aklna. Partinin

1 97
nnde dimdik durduu, gzlerini dedemin gzlerine dik
tii o byl an hatrlam yeniden. Hayat, her aa ayrl
dktan yllar sonra bir kez daha karlama imkan vermez
mi her zaman. Ama dedem, yank da olsa bir adm tesin
de duran Melsa'y yeniden grecei iin talihine krediyor
mu. Sigarasndan ald son nefesi gkyzne frrken
Adgzel'le gz gze gelmi. Byle krlm, dalm, beter
bir yzle dedeme bakyormu Adgzel.
Kpek Cengiz , arkasn dnp blmeden knca , yerde
yatan yanm kpekle gz gze gelmi dedem. Buru buru
tenli bu yaral kpein Melsa olmadn anlam o zaman.
Azndaki sigara pat diye yere dm. lyice baknca yerde
yatan kpein erkek olduunu fark etmi. Fakat bunun bir
nemi yokmu. Kulaklar, kuyruu, karn, kafas yank iin
deymi kpein. Arada bir inliyor, gzlerini ap dnyaya
ac gzlerle bakyor, sonra yeniden uyuyormu yaral kpek.
Tm gvdesine srlen yank merhemlerine ramen, az
n aralayp yaralarna flemek istiyor, bunu baaramaynca
acyla inlemeye balyormu.
Adgzel'in gzleri yerde yatan kpekten ok dedemde,
heyecanla blmesinde dnp duruyormu. Kurtolu, gz
leri korkudan byyen Tabansz' drtp, "Yangn," diyor
mu, "kesin bir yangn km. Yoksa byle haat olmaz bir
kpek. "
Dedem, yavaa yaklam yaral kpee. Burnunu yara
l kpein zerinde gezdirip koklam onu. Merhem koku
su engel oluyormu ona. lyi koku alamyormu dedem ama
yine de yaral kpek ona bir yerlerden tandk geliyormu.
Boynunu havaya kaldrp iine ektii kokunun kime ait ol
duunu hatrlamaya alm. Buydu uydu derken, bir an
duralam. Gzbebekleri kocaman alm birdenbire.
"Lafo Dede ! " diye barm.

198
Lafo Dede'nin gvdesi kzarm bir domuzun derisini an
dryormu. Yanmayan tek yeri azym. Geriye kalan her
yeri onun namna uygun ekilde birinci derecede yankm.
Yaralarna flemi, azn yalam, kulaklarna eilip ad
n arm, eski gzel gnlerden sz edip ihtiyar kpein
uyanmasn dilemi dedem. Nedeni naslyla ilgili deilmi
dedem. Tek istei Lafo Dede'nin uyanmasym.
aresizce saa sola koturmu. Elinden hibir ey gelmi
yormu. Tekerleklerini zorlukla sryerek areler aram.
Belki kendine gelir diye pasl kaptan azna doldurduu su
yu alp Lafo Dede'nin yzne dkm. htiyar kpein a
zna damlayan sular iyi gelmi ona ama vcuduna damla
yan sular yarasn daha da beter yakm. Yine de acyla am
gzlerini ihtiyar kpek.
"Uyan Lafo Dede," demi dedem, "benim, Mikasa ! "
Islanm azn zorlukla aralayan Lafo Dede, "ldm m
Mikasa? " diye sormu, "ldm de yanma m dtm? "
"Yaralarn ar ama lmedin," demi dedem, "Lafo Dede
yle abuk lr m hi ! "
Glmsemi ihtiyar kpek. Bir zamanlar lle lle olan ka
fasndaki salarndan eser yokmu artk. Yanmasa , be
aya kalmaz yallktan lp gidecekmi zaten. Ama bir kpe
in mutlu bir ekilde lme glmsedii grlmezmi dn
ya zerinde. lmlerin en acs, Ktmir Hazretleri'nin elini
perek ar ar Lafo Dede'ye yaklayormu.
"Ne oldu sana?" diye sormu dedem.
Bir cevap vermemi ihtiyar kpek. Adeti deilmi yle her
soruya basit cevaplar vermek . Birinden bir tas su isteyecek
olsa , nce bir masal anlatr, dinleyenlerin masaldan paylar
n almalarn bekler, sonra biri kar ve su getirirmi ona es
kiden. Ama artk masal anlatacak takati yokmu.
"Alevli Kalpler," diyebilmi zorlukla.
"Ne oldu Alevli Kalpler'e?" diye sormu.

1 99
"Yaktlar bizi," demi yal kpek inleye inleye.
"Kim yakt? " diye sormu kzgnlkla dedem.
"Kim bilir kim," demi Lafo Dede, "ama admza layk
yandk! Alevli Kalpler kl oldu bitti ! "
Sonra zorlukla kirpikleri de yanan gzlerini aralayp dede
me bakm ihtiyar kpek. Kendi yaras yznden dedemin
bacaklarndaki tekerlekleri ok ge fark etmi.
"Sana ne oldu?" diye sormu Lafo Dede, "bacaklarna ne
oldu ? "
"Uzun hikaye," demi dedem, "bo ver beni. Var m iste
diin bir ey?"
"Yok," demi ihtiyar kpek.

Adgzel, bumunu dedemin blmesine uzatm konuu


lanlar dinliyormu. Dedemin Melsa iin heyecanlanmas
bir para kalbini krsa da, krlan kalbinin paralarm yerden
toplayp yeniden gsnde biraraya getirmi. Arada bir yere
uzanp ihtiyar kpein yaras iin areler dnm. Bir ey
bulamaynca ili ili dedeme bakm.
Kurtolu, "Pisst pisst'' diye seslenmi dedeme, "yana tek
are var, istersen syleyebilirim? "
Merakla Kurtolu'na bakm dedem.
"Yaralarna iersen iyi gelir ona," demi Kurtolu.
Bir hala ac ac inleyen Lafo Dede'ye, bir Kurtolu'na bak
m dedem.
"Da," demi Kurtolu, "nasl ieyeceksin? Asl sorun bu?
Kadnlar gibi iesen ona faydas olmaz, erkek gibi iemeye
kalksan beceremezsin ! "
Sonra Adgzel'e bakp kahkahalarla glmeye balam
barnan yeni lideri Kurtolu. Son zamanlarda yere uzanp
parmaklaryla urayormu ha bire Kurtolu. Baparma
m, orta ve yzk parmana dedirmek iin kendisini ola
bildiince zorluyor, bunu bir trl beceremeyince iyice hid-

200
detleniyormu. Barnaa lider olduktan sonra iyice zvana
dan km, saa sola satayormu ha bire. Bir gz barnak
sakinlerini kolaan ederken, dier gzyle gn boyu Adg
zel'i izliyormu ehvetle.
Dedem, ban mahcubiyetle yere eip ihtiyar kpein ya
nna uzanm. Lafa Dede, arada bir azn aralayp, "Yanyo
rum," demi. Dedem, tm kuvvetini toplayp ihtiyar kpe
in yaralarna flemi ama btn bu yaptklar bir ie yara
mam. Yerde kvranp duruyor, beton zeminin soukluu
nu vcuduna ekmek istiyormu adeta.
"Dierlerine ne oldu?" diye sormu dedem.
"Hepsi yand," demi Lafa Dede, "Bolero, Mikrop, Barut;
kl oldular . "
Dedemin asl sorusu bu deilmi. Yllardr merak etti
i soru dilinin ucuna kadar geliyor, aznn iinde bir o ya
na bir bu yana arpyor ama alaca cevaptan korktuu iin
yeniden yutuyormu sorusunu. O zaman kuyruu hareket
lenip bir soru iareti halini alm ve merakla Lafa Dede'ye
bakm.
Yerinde bir iki hareket eden Lafa Dede, "Yaknlarda deniz
mi var?" diye sormu dedeme.
"Bilmem," demi dedem, " ama benim burnuma da deniz
kokusu geliyor bazen. "
kisinin konumasna kulak kesilen Adgzel araya girmi:
"Deniz falan yok buralarda. Her taraf bozkr," demi.
Lafa Dede'nin gzleri kapalym.
"Melsa m o konuan? " diye sormu.
Yrei azna gelmi dedemin. htiyar kpei grd an
dan beri tm vcudunu yakp geen o amansz merak yeni
den azn yoklam.
"Hayr," demi dedem. "Adgzel o."
"Gzel ad var," demi derin derin i eken Lafa Dede.
Grc karsna km bir gelin aday kadar utanm

201
Adgzel. Ban saa sola evirmi. Gzleri dedemin gzle
riyle bulumu. Parlak tyleri zangr zangr titremeye ba
lam. Ama dedem oral deilmi. Souk nefesiyle Lafo De
de'nin boynuna fledikten sonra, kulana eilip, "Melsa'y
grdn m hi dede?" diye sormu.
Lafo Dede, zor nefes alp veriyormu artk. Konumak is
tediinde burumu teni daha daha buruuyor ve adeta eki
mi bir hamur ynna dnyormu. Yanm derisinin al
tnda atp duran kalbi zamana kar daha fazla dayanamyor,
arada bir durup yeniden hareketleniyormu. Yine de, lme
den nce dedemin sorusunu cevapsz brakmak istememi
ihtiyar kpek.
"Melsa senden sonra bir masal olup kayplara kart," de
mi Lafo Dede.

Bir sre, tpk dedemin barnaktaki ilk gece yapt gibi,


sayklayarak hibirini tamama erdiremedii eitli hayvan
hikayeleri anlatm Lafo Ded e. Kendisini fazla yormamasn
istemi ihtiyar kpekten dedem, Ama dinlememi onu Lafo
Dede. Arada bir dilini yznde gezdirerek gn boyu yarm
yarm masallar anlatm. Bazen uyuyakalm masaln orta
snda. Acyla gzn atnda nceki masal unutup baka
bir masaln ortasndan devam etmi anlatmaya.
Dedem, Lafo Dede'nin anlatt masallarn arasnda gezi
nip dururken aklna Heves Amca gelmi. Onca zaman He
ves Amca'nm hikayesiyle yaayp durmasna ramen, zavall
adamn gerekte ne yaadn hibir zaman bilememi. Ye
ni bir masaln kuyruunu balamaya alan Lafo Dede'nin
kulana eilip, "Heves Amca ile Muhterem Nur'un mesele
sini hi anlatmadn. Bu Muhterem Nur hikayesi gerek mi?"
diye sormu.
Lafo Dede, inleye inleye, " Gerek ! " demi.
"Nedir peki mesele? "

202
"Bak Mikasa," demi Lafo Dede. Sesi ar ar kyormu.
"Yllar nce bu Heves Amca'nn yolu bir ekilde . . . "
"Eee?" demi dedem.
Lafo Dede, Heves Amca'nn hikayesine devam edeceine,
"Saat ka Mikasa?" diye sormu.
Bilmiyormu dedem. Srf anlatmaya devam etsin diye,
"Saat mi? Be herhalde. Neden sordun?" demi.
Yal kpein yzne bakm dedem. Hibir cevap verme
mi Lafo Dede. Dili yavaa dilerinin arasndan szlp d
ar km. Cayr cayr yanan vcudu soumaya balam.
Akama yetiememi. Ktmir Hazretleri'nin kollarnda ruhu
nu teslim etmi.
Kpek Cengiz, dedemin gzyalar arasnda Lafo Dede'nin
cesedini bir el arabasna koyup kpek mezarlndaki bo
ukurlardan birine yuvarlam. Sonra da zerini toprakla r
tp upuzun bir dua okumu mezarn banda.
Dedemin azn bak amam o vakitler. Bazen ban
kaldrp fkeyle Kurtolu'na bakm bir tek. Kurtolu saat
lerce uratktan sonra g bela yapt iareti blmedekile
re gstermekle megulm o sra. Baparman orta ve y
zk parmana yaptrp havaya kaldryor ve kahkahah;tr
atyormu boyuna.
"Ban saolsun Mika," demi Adgzel.
Dedem zgnm.
"Dostlar saolsun," demi.
"Senin iin nemli biriydi herhalde?"
"O son masal anlatcsyd, " demi dedem, "artk kimse
anlatamaz bizim hikayemizi. Sadece biz deil, brt bcek,
karncalar, akallar, tarla fareleri, cmle mahlukat ve dnya
nn btn harfleri sonsuza kadar yetim kald. "
Dedemin anlattklarndan hibir ey anlamam Adgzel.
Gzleri dedemin zgn baklarnda, ne syleyeceini bile
memi. Bir sre dedemi acsyla ba baa brakmay dn-

203
m ama sonra vazgemi bu fikirden. Susarsa, iine kapa
nrsa, aznn kaplarn amak gnler alrm dedemin. Yine
de dedeme soraca bir soruyla, onun uzak gemie gidece
ini, anlar plnde uzun uzun eineceini bilen Adg
zel, daha yakn bir zamann snrlarna ekmi onu.
" Karakolda ne oldu Mika?" diye sormu, "Turkuvaz m
kesti bacaklarn?"
Eilip arka bacaklarna bakm dedem. Adgzel'in gzle
rine bakp upuzun bir cmle kuracakm ki, uzaktan glm
seyerek yaklaan Kpek Cengiz'i fark etmi. Sar binann ho
parlrlerinden Burhan aan'n bir arks alnyormu. Ye
rinden dorularak havlamaya balam dedem.
Akamm. lncebyk mesaisini bitirip evine dnm ok
tan. Barnakta gn boyu dolaan zehirlenme sylentisi y
znden kocaman bir sessizlik varm. Tm kpekler erte
si gn datlacak yemei yememeleri iin birbirlerine tem
bihlerde bulunuyor, sonra da kaygyla yemek kaplarna ba
kyormu.
Kpek Cengiz, dedemin yanma melip etraf kolaan et
mi. Eline ald sigarann ttn n avucuna boaltm il
kin. Sonra orabna saklad kat kat bir kattan yeil bir
ey karp ttnn iine ufalam. Avcunda iyice tt
ttn yeniden sigarann iine tktrm.
llk nefesi Kpek Cengiz alm sigaradan, ikincisini de
dem. Adgzel'in onlara merakla baktn gren Kpek
Cengiz, "Sen de ister misin?" diye sormu.

204
ON D R D N C B L M

NTKAM

"Asl yenilgi unutmaktr, zellikle sizi neyin


geberttiini unutmak, insanlann ne derece hrt
olduklarn hi anlayamadan gebermek. "
Celine, Gecenin Sonuna Yolculuk

Turkuvaz geldikten sonra huzur falan kalmad karakol


da. Aslna baklrsa nceden de bir huzurdan sz edilemez
di ama ondan sonra karakol bambaka bir yer haline geldi.
Gzden rakt Karakei Karakolu ve rahat rahat i grmeleri
ni salyordu. Turkuvaz'n adamlar cipten kasa kasa malze
me indirdi karakolun alt katma. Hepsi Gneyliydi bu adam
larn ve vakti zamannda devlete kar savamlard. imdi
yeniden taraf deitirmi Turkuvaz'la birlik olup yepyeni bir
yn tayin etmilerdi hayatlarna.
O koca yaz boyunca bir sr Gneyli getirdiler karako
la. Bodrum katndan gece gndz lklar ykseldi. Yank
kokusu, kan kokusu, idrar ve bok kokusu ykseldi. Yalvar
malar, barmalar, inkarlar, kabuller ykseldi. Odun sesi,
elektrik sesi, su sesi, falaka sesi ykseldi. nlemeler, slogan
lar, tek atmlk kurun sesleri ykseldi. En sonunda da l
mn o incecik sesi gelip eskiden leyleklerin yuva yapt ba
caya kuruldu.
Karakolun arka bahesinde derin derin, adeta bir kuyu
boyunda ukurlar kazld bir gece yars. Kimse ne i gr-

205
dklerini anlamasn diye nbetteki askerler bile yatakhane
deki itimaya arld. Herkes upuzun koridorda sraya gi
rip beklemeye balad. yle hibir ey yapmadan beklediler
koridorda ama darda ne i grldn hepsi az buuk
da olsa biliyordu.
Herkes ierideydi ama beni darda unutmulard. Kulak
larm radar gibi am onlar dinliyordum. Konumuyorlar
d. Birbirlerinden bir ey istemiyorlard. Sadece kuru topra
kazmakla urayorlard. Kulbemde gzlerim fal ta gibi
ak, iki binann arasndan arka bahede olup bitenlere ba
kyordum dehetle.
Bodrumdan karlan yaral kadn ve erkekler gece yars
bu ukurlara yuvarland. Turkuvaz'n adamlar kanl elbise
leriyle ukurlara att Gneylileri. Ykanmadlar. Dua okun
mad arkalarndan. Keskin bir sv dkld zerlerine. Kesif
bir koku yayld ortala. Balarnda o karayaz adam var
d. kz, sekizi erkek. Kimi Gneyli gerillalara yataklk
etmiti, kimi de ehirdeki gsterilere katlmt. Tam on bir
l saydm o yaz ortasnda. ukurlarn zerine toprak d
klp im ekildi. ok sonra imler boy att. Yine de ceset
kokusu gnlerce karakolun bahesini dolanp durdu. ste
lik sadece ben deil, askerler de ald bu kokuyu.
Mami, durup durup kusuyordu o gnlerde. Byle zaman
larda kantine gidip, "Aynsndan," diyor ve ak bir bardak
ay lp diye kafasna dikiyordu. Nedense kantinci, bir bar
daktan fazla vermiyordu Mami'ye. ay iince ha bire yalpa
lyor, saa sola satayordu nk.
Turkuvaz'n karakola getirdii adamlarn yaknlar gelip
bahe kapsna dayanyordu.
"Alp buraya getirmiler," diyorlard.
Astsubay Kdemli avu Kabba, "Burada kimse yok," di
yordu onlara, "gidin baka yere bakn ! "
Yumruklarm skp ac bir at tutturarak gzyalar iinde

206
geri dnyorlard. Mami, kantine koturup, "Aynsndan,"
diyordu yine. Kantinci yanamyordu.
"lspiyonlarm lan seni, votka katyor aya, derim! Hatta
sadece seni deil, o amma koyduum frncy da yakarm.
O getiriyor karakola her boku derim ! "
Mecburen "aynsndan" veriyordu kantinci ve Mami hala
kusmaya devam ediyordu.
Baz geceler ortadan kayboluyordu Turkuvaz. Tpk G
neyliler gibi giyiniyor, onlar gibi sa sakal brakyor, kaak
ttnn sara sara, karakola gelen yoldan deil, patikalar
dan szlerek srtlarndaki silahlarla evre kylere gidiyor
du adamlaryla. Gnler sonra ortaya knca hibir ey ol
mam gibi Astsubay Kdemli avu Kabba'nn odasna ku
rulup televizyondaki haberlere bakyordu. ok sevdii bir
program vard televizyonda. Felicita arksna baylyordu
televizyondaki sunucu . Ha bire o arky alyordu progra
mnda. Sonra piman olmu Gneyli gerillalarla konuuyor
du uzun uzun. Turkuvaz da zaman zaman bamda durup o
arky sylyordu keyifli keyifli:
"Felicitaaa, nnn da nnm da Felicitaaa! "
Glmsyordum Turkuvaz'a. Kuyruumu saa sola sal
layarak Felicita'ya eik ediyor, olur olmaz yere ona srna
yor, kk oyunlar oynamaya kalkyordum. O zaman Tur
kuvaz, ararak boynuma atlyor, yerde benimle debeleni
yor, kulam srp kpek sesi karyordu. Herkesin kar
snda tir tir titredii o koca adam havlyordu karakolun or
tasnda. Tpk benim gibi salyalar aktyordu azndan. Ni
hayet yola gelmitim ve mutluydu Turkuvaz.
Oysa kzlarn durumu bitikti. Mami, gndzleri de esrar
iiyordu artk. Uzman avu Papa, ka kere yakalad bunu.
Tembihler etti, tehditler savurdu; hibiri kar etmedi. Kapor
tac Reca, kantinde dnen dmenden habersiz olduu iin
gpegndz bir ie kolonya iti. Leyla oldu ama revirdeki-

207
ler kurtardlar onu. lbra'nn hastalna sonu gelmeyen ka
nma nbetleri eklendi. Behetten dediler ama bana kalr
sa psikolojikti. Onba Beta, acsndan Burhan aan'n ar
klarna drt elle sarlmaya balad. Lahmacun ustas Rdo ,
sulanmamak iin btn operasyonlarda en nde yrd.
Takdir alacana, zerindeki phe bulutu daha da byd.
Cey Cey'i bodrum katn temizliine verdiler. Kan, gzya,
idrar ve ter kokan bodrumu temizleyip huzur iinde yata
na ekildi her gece. Nedenini niinini hibir zaman sorgu
lamad.
ar izinleri terhise kadar iptal edildi. Bahede aylak ay
lak dolamalar yasakland. Televizyon seyretmek yasaklan
d. Bulmaca zmek, olur olmaz evi aramak, telefonda a
lamak, durduk yere terlik istirahat almak, mntka temiz
liinde gevezelik etmek, revire gitmek, kantine dadanmak
yasakland. Daha nce sadece askeri bir konvoy geerken
klan yola artk ortada bir neden yokken de inilmeye ba
land.

Yryorduk. Hem de hi durmadan. Her askerin arasn


da birer metre ara vard. Daha nce belden aa fkralar an
latan, slk alan, akalaan, glen, hasret eken kzlar artk
sus pus olmu saa sola bakyordu korkuyla. Orada, doruk
larda kara kara gzlerin onlar izlediini, bir punduna ge
tirip herkesi haklayacaklarn dnyorlard. Miferlerini
enelerine skca balayp ellerini tetie gtryorlard. Yan
larndan geen arabalara bakp terhis olacaklar, o arabalar
dan birine binip bu topraklardan uzaklaacaklar gn bek
liyorlard.
Mangann en nndeydim. Burnum yerlerde mayn ar
yordum. Arada bir aklma Melsa'nn alayan yz geliyor, o
zaman btn olanlar arabuk unutup kendimi iime gc
me vermeye alyordum.

208
Kzlarn can bana emanetti nk. Mami'nin dnte
yampiri yampiri yryp piyasa yapaca, kuytularnda es
rar sataca sokaklar ve eyhin deitirdii ad bana emanet
ti. Arkadalar onu askere uurlarken Harem Otogar'nn ta
vanna ayakkabsn frlatmt. Dnte gelip silecei tavan
daki o ayakkab izi bana emanetti. Onba Beta'nn deniz ke
narndaki bir ay bahesinde elini gizli gizli tutaca ve bir
pck almak iin saatlerce didinecei nianlsyla dolabn
da saklad Burhan aan posterleri bana emanetti. Behet
hastas lbra'nn artk yabanc kadnlarn peinde dolanmak
tan vazgeip helal st emmi bir kadnla yapaca gn
gece srecek dn ve ifal bitkiler kitab bana emanetti.
Kaportac Reca'nn yllarca uratktan sonra byk bir ke
yifle sokaklara salaca modifiye Murat 1 24 ve kir iindeki
stps bana emanetti. Lahmacun Ustas Rdo'nun cayr
cayr yanan frna sadece lahmacun deil, askerdeki gnleri
ni de ataca anlan ve zerindeki kuku bulutlan bana ema
netti. Cey Cey'in bir Hdrellez gecesi kendisinden geercesi
ne atein banda alaca darbukas ve bembeyaz dileri ba
na emanetti. Uzman avu Papa'nn de de bitiremedii ev
kredisi taksitleri ve ter kokusu bana emanetti. Astsubay K
demli avu Kabba'nn geceleri telefonda konutuu ve onu
asla affetmeyecek kadn uruna itii bo Wat 69 ieleri ba
na emanetti. Melsa'nn intikam bana emanetti.
Durdum.
Ben durunca kuyruum da durdu . Arkamdan yryen as
kerler durdu, bulutlar durdu, yan bamzdan geen araba
lar durdu, kurudu kuruyacak dere durdu, dalarn banda
bizi gzetleyen eller durdu; afak defterine atlmay bekle
yen eri br bir arp iareti de durdu sanki o an.
Topran altna itinayla gmlen bir ey, "Ben burada
ym ! " diye bangr bangr baryordu adeta. Sanlann aksi
ne menfeze deil, Arkanya'ya ka kilometre kaldn gs-

209
teren tabelann hemen altna gizlemilerdi mayn. Hisse
diyordum. Sadece mayn deil, tp gaz, plastik patlayc,
ivi, demir bilye dahil envaieit malzeme vard yerin al
tnda .
Yol tabelasnn glgesinde o turup arkamdan yryen kz
lara baktm. Hepsi gencecikti daha ve onlarla hibir sorunum
yoktu. Mayn hi grmemi gibi yrmeye devam ettim. Bi
liyordum. Dan doruunda bir ift gz elindeki butona bas
mak iin sabrszlanyordu. im dma kt. Bam geriye
evirip kzlara baktm. Tk edecek o bela sesi bekledim.
Garip ama kimse butona basmad. Birka metre yrdk
ten sonra dn yoluna getik.

* * *

Gnlerce uyku tutmad gzm. Ne yapacam bilemi


yordum. Turkuvaz, ortalkta grnmyordu son gnlerde.
Bazen ortaya kar, gelip kulbemin nnde durur, enemi
skp severdi beni. Mutlu olmu gibi glmserdim ona. Ama
ne yaparsam yapaym unutamyordum. Pantolonunu indir
mi, Melsa'nn zerine abanyordu ryalarmda.
Bir sabah uyandmda diimin birinin krldn grdm.
Kan iindeydi azm. Turkuvaz geldikten sonra hemen he
men her gece grdm o rya yzndendi, bilmez miyim?
Olur olmaz yere havlyordum yanma yaklaanlara. n
me konan yemekleri midem kaldrmyordu artk. Durma
dan kanyor, ty dkyor ve kulbemin nnde ukurlar
kazyordum.
Baktlar olaca yok, Kdemli avu Kabba, Mami'yle On
ba Beta'y arp benim yeni yaplan kpek barnana g
trlmemi emretti gnn birinde. Beni cipin kasasna ba
layp barnaa doru indik. Onba Beta, gnler sonra da
r kt iin sevinliydi. Kzlderililer gibi ha bire lk at
yordu. Mami, sevinliydi. Mal bitmiti ve tedarikisiyle ba-

210
rnan kapsnda szlemiti . Dalarn arasndan szlerek
yeni alan barnaa saptk.
Barnak yeni almt. Hibiriniz yoktunuz daha. Ben sa
van tam ortasnda gn sayarken siz sokaklarda tatl tatl
geziniyordunuz. Sadan soldan bulduklar birka kpei te
davi ediyordu lncebyk. tlk kez bir mayn arama kpei g
ryordu ve heyecanlyd. Ama iimden bir ses lncebyk'n
beni sevmediini sylyordu yine de.
lncebyk'la daha sonra bir kez daha karlatk. Karako
la geldi gnn birinde. Barnaktaki kpek saysnn arttn
syledi Astsubay Kdemli avu Kabba'ya. Karakoldaki ye
mek artklarnn kendilerine verilmesini istedi. Yapt tek
lif kabul edilince keyifle kt karakoldan. Kulbeme gelip
bam okad. Birka hafta sonra yeniden karlaacamz
bilmeden, durup arkasndan baktm lncebyk'n.

* * *

Turkuvaz o bela kokusuyla kp geldi gnler sonra. ze


rinde askeri bir niforma vard bu sefer. Aznda bir krdan,
dilinin yardmyla saa sola oynatyordu krdan. Ciddiy
di. zerinde bir hal vard. Krdan yere tkrp bana bakt.
"N'aber enite?" diye seslendi.
Ne yapabilirdim ki. Etrafmda ebek ebek dnerek sevin
diimi belli ettim. Kuyruumu saa sola oynatp azm a
prdattm. melip oyun oynuyormu gibi kafam yere koy
dum. Kuyruum durur mu, topra pat pat diye dvmeye
balad . Geldi yanma, yanam okad Turkuvaz. Smatk
a smatm ona. Az her zamanki gibi eki eki kokuyor
du. aresizdim. Eilip botlarn yaladm. Tekrar uzanp yer
de taklalar attm.
Turkuvaz hem sevindi, hem de bozuldu bu ie. Mami'ye
kzd, "Nasl bakyorsun bu hayvana anck azl?" dedi Tur
kuvaz, "susam hayvan. Aklna gelmiyor mu su vermek! "

21 1
Kzarp bozaran Mami, "Emredersiniz komtanm," deyip
su getirmeye gitti ama o gece bama neler geleceini biliyor
dum. Mami, o kfrn altnda kalmaz, hncn benden ka
rrd. Btn gn kulbemin etrafnda dnerek kaygyla ak
amn kmesini bekledim.
Akam itimas yeni yaplmt. Yemeklerini henz yiyen
askerler sada solda pinekliyordu. Gzm Mami'nin yolun- .
da, bama gelecekleri bekliyordum ki, birdenbire karakolu
evreleyen dalardan silah sesleri gelmeye balad. Benim gi
bi yere meldi herkes. Karakolun atsna arka arkaya mer
miler isabet ediyordu. Ben sessizce kulbeme ekilirken, as
kerler silahlarna sarld. Karakolun btn klar karartlp
dan doruklarna ate ald.
Mami, arka arkaya ate ediyordu. bra sipere uzanm ate
ediyordu . Camlar birer ikier krlrken , Onba Beta srtn
Ulu nder'in bstne dayam ate ediyordu. Cey Cey, do
kann bana gemi ate ediyordu. Turkuvaz, eline bir ro
ketatar alm, dan doruuna roket atyordu. Astsubay K
demli avu Kabba, saa sola emir yadryordu ha bire.
Astsubayn postas telsizin bana gemi yardm istiyordu.
Sanki karakolu evreleyen dalarn hepsindeydiler. anak
gibi ortadaydk sonuta. Karakolun her tarafna rastgele ate
ayorlard. Bizimkiler de yle.
Onlarca krk cam, birka nemsiz syrk, oka heyecan
ve beklenmedik bir saldry pskrtm olmann heyecany
la gece yars olmadan sona erdi atma. Herkes sapasalam
d ama bu Gneyliler gece yars yeniden kabilirdi ortaya.
Nbeti says iki katma karld. Kasabadaki taburdan asker
ler gelip karakolun bahesine yerleti. Depolardaki ar silah
ve bombalar birer ikier askerlere datld. Termal kameralar
dalarn doruklarnda gezip durdu gece boyunca. Siperlere
yeni kum torbalar istiflendi. Askerlerin bir ksm karakoldan
karlp araziye daha nceden kazlm siperlere datld.

21 2
Turkuvaz , Astsubay Kdemli avu Kabba'mn odasnda
barp aryordu ha bire. Astsubay, Turkuvaz'n karsn
da el pene durmu, kendisine sylenenleri dinliyordu.
Sabahla birlikte Lada'ya atlayp karakoldan ayrld Turku
vaz. Adanlan, aracn arkasna iki bidon benzin tad. To
zu dumana katarak gzden kayboldular. Sessizlik kaplam
t karakolu. Kimseden t kmyordu .

* * *

Turkuvaz, leye doru geri geldi karakola. Rahatlam


gibiydi. le itimasndaki kzlar merakla ona bakyordu .
Azn ap birka ey syledi ama kzlar olacaklar anla
m gibi ne sylediini dinlemediler bile. Sapsan bir surat
la dalara baktlar sadece. Dalarn eteindeki kylerden bi
rinde dumanlar ykseliyordu. Yemiyor, imiyor, ldrmek
ten baka bir ey dnmyordu Turkuvaz. Marlar eliin
de karakoldan kp yrmeye baladk.
Aralar karakolda brakm, tpk Gneyliler gibi yollara
dmtk. Turkuvaz, en iyi atma ynteminin bu oldu
unu sylemiti le itimasnda. Onlar gibi yapacaklard.
Arkanya yol bitimine kadar yryecek, oradan dalara sapa
caktk. Derin vadiler, da doruklar, mee aalan, maara
lar, su boylan bizi bekliyordu.
Herkesin yz babas ldrlm gibi askt. Gzleri
korkuyla yuvalarnda dnyordu . Asl sava imdi bal
yordu nk ve herkes orduya ilk adm attklar gn ken
dilerine imzalatlan, lnce devletin ailelerine deyece
i tazminat belgesinde yazlanlar hatrlamaya alyordu
g bela.
Her zaman olduu gibi, mayn ihtimaline kar en nde
ben yryordum. Hemen arkamda da Turkuvaz vard. Tur
kuvaz'n arkasnda da adanlan ve bizimkiler. Asfalt yol ar
tk eskisi gibi deildi ama hala scakt Gney. Her zaman ol-

213
duu gibi cayr cayr yanyordu. Bir kede dinlenip yanan
ayaklarma flemek istiyordum ama bir trl ara vermiyor
lard.
Mami, beni zm ama kendisini zincirlemiti sanki.
Yklendii silaha durmadan ter damlyordu. Arada bir eli
ni boynuna atp knyesini yokluyordu. Onba Beta, botuna
kaan akl tanesi yznden durup botunu yere vuruyordu
sk sk. Behet hastas bra, iinden yeni bitki adlar sayyor
du. Cey Cey, kapkara yzne yerleen bembeyaz gzlerini
dikkatle da doruklarna eviriyordu. Rdo, aramzda yok
tu. Ne olur ne olmaz diye onu operasyona getirmemilerdi.
Kaportac Reca, sabah yalad silahndan ykselen koku
yu ekiyordu burnuna. Astsubay Kdemli avu Kabba, ak
am ak acs, alkol ve Turkuvaz'la kavgasn fazla kard
iin yry kolunun ortalarnda yryordu. Uzman a
vu Papa, fazla kilolu olduu iin yrmekte zorlanyordu.
Yanmzdan kukulu gzlerle peynir ve yourt bakrala
r yklenmi ky dolmular geiyordu. ofrler selam ve
riyordu bize. Kyllerin gzlerinde kvlcmlar. Yanmz
dan aralar geiyordu: karpuz, saman, mermer, buday yk
lenmi kamyonlar. Yanmzdan hatralar geiyordu : Mel
sa, Muhterem Nur, Burhan aan; telefona cevap vermeyen
sevgililer, Rus kadnlar, ingen kzlar. Yanmzdan aa
lar geiyordu: mee, akasya, dut aalar. Yanmzdan bor
lar geiyordu: ev taksitleri, ocuun okul taksitleri, bir ak
tan alacan tahsil edemeyince su gibi akan Wat 69'lar. Ya
nmzdan dnya geiyordu: sahiller, yakamozlar, ormanlar.
Yanmzdan melekler geiyordu: Azrail, Cebrail, Mikail, s
rafil. Yanmzdan vasiyetler geiyordu: gmlecek yer, anne
babaya denecek tazminat, bamza dikilecek aa, tam
za yazlacak yaz. Yanmzdan ulu kpek Ktmir geiyordu.
Arkanya yol ayrmna geldik. Altnda mayn olduunu
adm gibi bildiim tabelaya yaklayordum. Bam evirip

214
hemen arkamda yryen Turkuvaz'a baktm. Kirli dileriy
le glyordu.
Kzlara evirdim boynumu. Hepsi korkuyla saa sola ba
kyordu. Gece boyu bir ey olacan anlam gibi birbirleri
ne vasiyetlerini anlatmlard. Mami, zerinde hint keneviri
biten bir mezara gmlmek istiyordu. Rdo, ky mezarlna
gmlmek istiyordu. Cey Cey, mezarlk yerine mmknse
geni bir ayrla gmlmek istiyordu. Behet hastas Ibra,
banda defne aac, zerlik tohumu, adaay ve rezene biten
bir mezara gmlmek istiyordu. Kaportac Reca, mezar ta
nn Murat 1 24'n kaportasna benzetilmesini istiyordu. On
ba Beta iin mezarnn nerede ve nasl olmasnn bir ne
mi yoktu. Btn bunlar teferruatt ve fani dnyada kalanla
rn uraaca trden eylerdi. Onun vasiyet namna tek bir
istei vard: Selasn Burhan aan'n okumasn istiyordu.
Dan doruklarndaki kayalklarn arkasna saklanm,
bir ellerinde fnye, heyecanla mayna yaklamamz bekle
yen Gneylilerin hibiri grnmyordu ortalkta. Hedefi
iyi ayarlarsam kzlara bir ey olmaz , olan sadece Turkuvaz'a
olur diye dnyordum.
Tabelay biraz getikten sonra birden durup havlamaya
baladm ve annda meldim. Yry kolu durdu. Mami
durdu. Cey Cey durdu. lbra durdu. Onba Beta, yine yan
l sinyal verdiimi dnerek, bir aacn glgeliine kotu
rup frsat bu frsat diye botundaki akl karmaya alt.
Uzman avu Papa, kasaturasn kard. Astsubay Kdem
li avu Kabba, saa sola emirler yadrd. Herkes heyecan
la bana bakyordu.
Maynn yerini yanl gstermitim. O gne kadar bir ke
re bile patladn grmediim mayn benim altmda deil,
Turkuvaz'n bast yerdeydi.
Gne ortalkta dnp duruyordu . Dalar yerli yerindey
di. Bir boka yaramayan, doru drst bir glge bile verme-

215
yen mee aalan, yamalardaki kurumu zm balan,
zerine trl trl aputlar aslan adak aac, kurumu de
re, ta toprak yerli yerindeydi de adalet yoktu ortalkta.
Dnp kzlara baktm son bir kez.
Ardndan dalarn doruklarndaki Gneylilere.
Hepsi aa yukar ayn yatayd ve lm kokuyorlard.
Askeri bir arala ac ac ten bir ambulans sessizce kzla-
rn evine yaklayordu. Arataki rtbeli subay elindeki bay
ra skca sarp bayra anne babalarna vermeye hazrlan
yordu. Acdan baylacak anne babalar, lk la kz kar
deler, yeniden askere gitmek isteyecek dedeler, fke dolu
mahalle genleri her eyden habersiz hayatlarna devam edi
yorlard henz.
Da bandaki Gneylilerin ou da atmadan sonra ye
re serilecekti muhtemelen. Cesetleri bir iple karakola srk
lenecek, kimseye haber vermeden kurda kua yem edilecek
ti. Oullarnn ldklerini bilmeyen anne babalar hayatlar
na devam edecekti. Sonra bir gn, kapda beliren birka pos
bykl adam, "Olunuz kznz urda urda, u tarihte ehit
dt, " diyecekti. "Cesedi yok. Fotoraf yok. Ondan geriye
kalan bir eyas yok. Sadece partinin teekkr var ailesine. "
aresizdim.
Kimseyi dnecek durumda deildim.
Bu benim savam deildi nihayetinde.
Onlarn sava benim umrumda bile deildi.
Benim savam bakasylayd.
Tek tek helalletim kzlarla. Vasiyetlerini vasiyetim bil
dim. Paalarn koklayp balanma diledim. Yarn sratta
kim hakl kim haksz belli olurdu.
Meer sadece tabelann altna deil, baka yerlere de ma
yn demi bu Gneyliler. Aniden iddetli bir patlama ol
du ve youn bir toz bulutu ykseldi altnda neeyle kotu
rup durduumuz ge. Sonra bir patlama daha. Bir patlama

216
daha. Dalarn doruklarndan, kayalklara vurup yanklanan
kurun sesleri kaplad her yan. Yol kenarnda sere serpe ye
re uzanm askerlerin kar atei hi susmad. Oraya buraya
savrulan bacak ve gvdeler. D evrilmi aralar. inleme sesle
ri. Yardm arlar. Arkanya tabelasna bulaan yanm de
ri paralar. Turkuvaz, Gneyli itiraflardan birka, Mami,
Cey Cey, ibra, Reca, Uzman avu Papa. Hepsi yere serildi.
Sonras silah sesleri. Sonras lklar. Sonras dnyaya ve
Muhterem Nur'uma doyamam ayamn ok uzaklara sav
rulmas. Bir sre inleme. Bir sre kan kayb. Bir sre hatra
lar ve alnm bir intikamn keyfi. Bir sre sululuk ve mu
zaffer bir eda rahatlayan yzmde.
Gzlerimi kapayp orackta yere serildim.

21 7
ON B E N C B L M

ELMA

"Insanlan nasl buluyorlar, biliyor musun ? Evlerine


dndklerinde. Kaan insanlar u ya da bu ekilde
evlerine dner ve yakalanr. Kaacaksan bir daha
dnmeyeceksin. Evine asla dnmeyeceksin. "
Spike Lee, 25. Saat

Kpek Cengiz, ttn yeil yapraklarla harmanlanm bir


paket sigara frlatm dedemin nne. Artk bir iki sigara
kesmezmi dedemi. Birini yakp dedemin azna tututur
mu. Sonra paketi boaltp iindekileri adeta bakr bir tepsi
ye dizilen misafir sigaralar gibi kulbesinin iine sralam.
Dedem, keder ve nefret karm bir yzle sigaralarn birini
yakp birini sndrm.
Kapkara bulutlar bir top gibi oradan oraya srklenme
ye, btn gece dedeme kulak vermiesine boyunlarn ya
na een taze fidanlar durduk yere kan rzgarla saa so
la sallanmaya balam. Barnaktaki tm kpekler birer iki
er kulbelerine ekilip ksrk sesleri altnda derin bir uy
kuya teslim etmiler dinlediklerini. Kpek Cengiz, arada bir
ban pencereden uzatp dedeme bakm. Bir ate paras
nn karanlkta parlayp sndn grnce yeniden odas
na ekilmi.
Bir kpein hrlamasn andran motorlaryla kamyon
lar geiyor, ilk yamur damlalar kamyonlarn cam ile tren
raylarnn zerine dyormu. Barnan hemen giriinde-

219
ki maskot kpek Foks, gece boyunca anlatlanlar dehetle
dinleyip atk kalarla dedeme bakyormu sanki. Birdenbi
re barnan radyosundan, iinde "kavak yelleri, ylgn rz
garlar," gibi kelimeler geen hznl bir ark almaya ba
lam.
Dedem yerinden zorlukla dorulup rzgarda titreyen tel
rglere doru yrm. Aznda sigaras varm. Bacakla
rndaki tekerlekler pimanlkla dnyormu. Hatta dnm
yormu da hep ayn yerde patinaj yapyor, bittiini sand
bir zaman parasna yamyormu onu tekerlekleri. Arada
bir gzlerini kapayp boynunu ne eiyor, anlattka hatr
lad o anlar yeniden gzlerinin nne getirmeye alyor
mu. Ama gzlerine kaan sigara duman o patlama annda
ki duman hatrlatt iin sanki sadece arka bacaklar deil,
elleri de kopmu gibi kederle olduu yere kyormu. Uza
m trnaklarn topraa geirip inliyormu boyuna dedem.
"Kendine gel," demi Adgzel.
Cevap vermemi dedem. Dnp kulbesinin iindeki si
garalardan birini diliyle yerden alp dudaklarna yerletir
mi, yerde hala ince ince tten sigarann ateinden alp yeni
bir sigaraya balam.
"me bu kadar," demi Adgzel.
Dinlememi onu dedem. Gzlerini kapayp pimanlk ve
kederle yklenmi derin ve szl bir nefes alm sigaradan.
Kuyruunu iki yana kederle sallamaya balam. Barnakta
gezinip duran sylenti gelmi aklna. Her eyden habersiz
kulbelerinde uyuyan, sabahn olmasn bekleyen, arada bir
gzlerini aralayp gkyzndeki kara bulutlara bakan, son
ra yeniden "puf' sesi kararak postlarna gmlen kpekler
bir ihtimal sonraki geceyi gremeyecekmi. Yamur damla
larnn slatt postunu titreterek kulbesine dnm yeni
den. Sonra bir sigara daha yakm ne yapacan bilememe
nin tedirginliiyle.

220
Adgzel, bir eyler yapmak istemi ama elinden gelen ol
maynca Tenzilat ve Defo'yu rahatsz etmeden huzursuz bir
ekilde ortalkta dnp durmu ha bire. Kelimeler kar etmi
yormu dedeme. Zaman ve hatralar iyi gelmiyormu. Bunu
iyi bildii iin dedeme tek bir kelime bile sylemiyor, sade
ce ortalkta koturarak areler aryormu.
Bir an durup hzn artrmaya hazrlanan yamura bak
m Adgzel. Elektrik ve telefon telleri kopacak gibi iki ya
na sallanyormu hzla. Bazen birbirine arpan teller yzn
den kvlcmlar salyormu yerlere. Uzaktaki bykehir
de imekler akyormu. Birden susmu radyo. Barnakta
ki elektrik ak diye kesilmi. Her taraf ana rahmi gibi bir ka
ranla gmlm.
Sabah olmak zereymi. Barnan uzandaki kyler
den birinde sabah ezan okunuyormu. Dedem pe pee si
gara yakyor, o zamana kadar zatrreden koruduu cier
lerini adeta kmr karasna eviriyormu. Daha fazla da
yanamam Adgzel. Tenzilat'n kulbesine sram bir
admda. Arka bacaklarn olabildiince geriye ekip tm
kuvvetini bacaklarna vermi. Sonra, tm gcyle hava
ya sram.
Dedem, boynunu yana evirip gkyznde bir melek gi
bi szlen Adgzel'e bakm. O gn operasyona karken
bir an iin dedemin zincirini brakan Mami de byle umu.
O toz duman iinde havaya savrulup pat diye yere dm.
lkide bir azna sokup kard knyesi boynuna dolanm
Mami'nin. Ama Adgzel, tpk bir kedi gibi drt ayann
zerine dm . . . Gnlerdir yapt idmanlarn bir fayda
s olarak yara bere almam derken ama nefes nefeseymi.
Dedemin kulbesinin karsna geip iri gzlerini dedemin
akn yzne dikmi.
Isszm ortalk. Barnak karanla teslimmi. Yan blme
deki diiler ile Akba'n ardndan lider koltuuna o turan

221
Kurtolu ve Tabansz kulbelerinde sessizce uyuyorlarm.
Bir tek Faks uyankm o zifiri karanlkta. Dili olmad iin
ortal velveleye verip Adgzel'in dedemin blmesine ge
tiini kimseye duyuramyor, byle olunca nefret dolu gz
lerle Adgzel ve dedemi izliyormu sanki .
Karanlkta l lm ikisinin de gzleri. Dedem, Adg
zel'in neden byle bir ey yaptn anlayamad iin gzbe
beklerinde merak kvlcmlar, Adgzel'in inip kalkan kar
nna bakyormu hayretle. Dudandaki sigarann yere d
p ziyan olduunu fark etmemi bile.
Adgzel heyecanlym. Arada bir gren oldu mu diye et
rafna bakyor, sonra yeniden dilini dar kararak hzla ne
fes alp veriyormu. Kprdamadan, birbirlerine bir tek keli
me sylemeden, sadece hzl bir ekilde soluk alp veriyor,
bazen de bu soluklarn yutup nefessiz bir ekilde birbirleri
ne bakyorlarm.
tk hareket Adgzel'den gelmi. Kulbesinde hayretler
iinde dikilen dedeme doru birka kararsz adm atm. Y
rei pat pat etmi dedemin. Yllar yllar nce, bu sava ikisini
de rehin almadan, kfrler ve dayaklar havada uumadan,
bombalar patlamadan, gencecik ocuklar lmeden, esrarlar,
sigaralar iilmeden, hasretlik kmeden nce Melsa'yla bir
birlerine attklar kk admlar gelmi aklna. Melsa artk
yrmyormu ama Adgzel kararlym . Gelip dedemin
yanna uzanm.
Kara bulutlardan kopan bir yamur damlas p diye kir
piklerine derken kuyruunu hafife dedemin bana srt
m Adgzel. Dedem nce ne yapacan bilememi . Arka
bacaklarndaki tekerlekleri hareket ettirip birka adm atm
kulbesinden dar. Sonra da engel olamad bir igdyle
Adgzel'in arkasn koklam.
Bir an iin Kurtolu'nun ksrk sesini duymu ikisi de.
Utanmlar. Hatta gekin bir nar gibi koyu krmz bir e-

222
kilde kzarmlar utantan. Kendilerine eki dzen vermi
ler. Telalanacak bir ey yokmu oysa. Uyuyormu Kurto
lu. Boazna kaan gck onu bir an iin uykusundan etmi,
sonra yeniden uykusuna geri dndrm . Telalanan de
demle Adgzel, sululukla kulbenin arka tarafna gemi
yine de.
Kuyruunu iki yana sallayan Adgzel, arada bir dedemin
arkasn koklayan burnuna kk darbeler indirmi . Ba
dnm dedemin. O baygn kokuyu iine ekmeyeli yl
lar olmu nk. Ama bir an iin unuttuu tekerlekleri fark
edince, umutsuzca yere emi burnunu.
Yapamazm. Kesik bacaklarn epeevre saran tekerlek
lerle imkanszm. Adgzel'in arkasn koklamaktan vazge
ip yere uzanm.
"Ne oldu, niye yarda braktn?" demi Adgzel.
Cevap vermemi dedem. Veremezmi. Utanarak tekerlek
lere bakm. Yerinden dorulup kulbesine gitmeye niyet
lenmi. Dedemin boynuna kk bir srk atp durdurmu
onu Adgzel. Kulana eilip kimsenin duyamayaca ka
dar incecik ve heyecan dolu bir sesle, "Sorun deil," demi
Adgzel, "sen srtst yere uzan, ben yaparm."
U tanm dedem.
Ne diyeceini bilememi.
"Seni bilmem ama bu benim son ansm," demi Adg
zel. "Birka gne kalmaz, beni de ksrlatracaklar sar bina
da. imdi yaptk yaptk, yapamadk artk bu dnyaya tek bir
yavru getirmeden lp gideceim yoksa burada. "
iyi k i srtst yere uzanm dedem. iyi k i havada dnp
duran tekerleklere aldrmadan dedemin bacak arasna g
mlm Adgzel. iyi ki yllar sonra ahlanm dedem. iyi ki
kilitlenmiler birbirlerine. iyi ki, altm gn sonra babam
ve kardeleri domu.

223
* * *

Gn mam daha. Babaannem Adgzel, kendinden ge


mi bir halde yere serilmi. Dedem, kulbesindeki sigaralar
dan birine uzanm ama atei yokmu. Yakamad sigarann
fkesiyle ortalkta dolanmaya balam. aresiz, bir dudak tir
yakisi gibi sigaray dudaklarnn arasnda derin derin emerek
ona hala sevgiyle bakan babaannemin yanna dnm.
"imdi ne olacak ? " diye sormu dedem, "ne yapacaz
bundan sonra?"
"Uzaklara gidelim," demi babaannem, "bizi kimsenin bu
lamayaca bir yere. "
"Kilitliyiz, etrafmz tellerle evrili, nasl kaacaz? " de
mi mitsizce dedem.
"O kolay," demi babaannem, "kamak kolay. Atlann tel
lerden, aarm dardan srgy, barnan ak kapsndan
kap gideriz."
"Her ey bu kadar basit mi? " diye sormu.
"Basit," demi Adgzel.
Bir bacaklarndaki tekerleklere, bir kendisini canhra bir
ekilde aran uzaklara bakm dedem.
"Bunlarla m?" diye sormu, "senin kadar hzl olamam
ben. Bulurlar bizi, yakalar geri getirirler."
Adgzel, ban iki yana sallam srarla, "Yakalayamaz
lar. Dokuz on be treni ilerideki Leylek lstasyonu'nda durup
su alyor sabahlar. Bo bir vagona atlayp gideriz," demi.
"Ama ben vagona kamam ki ! " demi dedem.
"Uzatrsn elini, ekerim seni. "
Kara kara dnm dedem. Neye karar vereceini bile
memi. Dudandaki snk sigaradan derin bir nefes ekmi.
"Gitmezsek, kamazsak sa koymazlar seni. ldrecek
seni Beta. Belki de hepimizi ! "
"lyi ama nereye gideriz? " diye sormu yeniden dedem.

224
"Yol bilmem, iz bilmem; sakatlk desen ayr dert, ne yana gi
deceim?"
Babaannem, hzn yava yava artran yamurla birlikte
barnaa evirmi incecik suratn. Ayaa kalkp ml ml
uyuyan komularn dinlemi. Yavrular annelerinin postuna
gmlm, arada bir atklar gzlerini yeniden yumup an
nelerinin scack gvdesine sokuluyorlarm. Kurtolu, par
maklaryla kurt iareti yapp ryasnda ark sylyormu.
Kulaklarn yzne siper eden Tabansz, burun deliklerini
koca koca ap nemli havadan nefesler almaya alyormu.
Sar binadan hibir k szmyormu darya. Foks, yana
eviremedii boynuna ramen kulaklarn dikletirmi de
demle babaannemi dinliyormu sanki.
"Gideriz," demi babaannem. "Uzaklara, bizi bulamaya
caklar bir yere gideriz . Kedi kovalarz . Mahalle aralarnda
dolanrz. p eeleriz. Kabul etmez, beni bulurlar dersen,
otlaklara kar, srlerin peine taklrz. oban kpekleriy
le ene alarz. 'Kaaz,' deriz onlara. 'Her yerde bizi aryor
lar, saklayn bizi,' deriz. Mert, cesur kpeklerdir. Kabul eder,
saklarlar bizi. Yiyeceklerini bizimle paylarlar. Dier k
pekler, yrylerini yavalatyorsun diye gizli gizli kzar
lar belki sana. Ama ben beklerim seni. Yere oturur senin kan
ter iinde bana ulaman beklerim. Nefes nefese bana yeti
ir, boynunu boynuma dolarsn. oban kpeklerinin pei s
ra dolanr dururuz otlaklarda.
Olmazsa dalara snrz. Sava baladndan beri ka ki
inin kemiini saklad iinde; bizi de tayacak, bizi de koy
nunda saklayacak bir koyak bulunur elbet. Dalarda sakla
nrz. Doa taraf tutmaz nk. Kendisine snanlarn hak
l ya da haksz olduuna bakmaz. Gneylilerin boaltt s
naklara yerleip kn gemesini bekleriz. Bakarm sana.
Gider yeni bir hayat kurarz kendimize. nceki hayat
mzdan alacaklyz , kam alamadk, murat grmedik dn-

225
yada, deriz. Sonra hayatn nnde diz ker, soframzda ne
var, eteimizde ka ta kalm aldrmadan, boynumuzu ve
anlarmz birbirine dolarz.
Biz byle sarma dola yan yana uzanrken, cann bazen
bir sigara eker belki. Eski gnlerden kalan bir alkanlk.
Bir maara aznda durup aaya, geride braktmz kasa
ba ve ehirlere bakar, len askerler ve gerillalar ile en ok da
Melsa'nn hatrna bir sigara imek istersin. Ne yapmsam
braktramammdr sana. Gider ne yapar eder sigara bu
lurum sana. Gerekirse sada solda dilenirim. Olmazsa gece
vakti postu deldirme pahasna ttn tarlalarna dadanrm.
Dilerimle koparttm yapraklar gnete kurutup nne
sererim. Siyah beyaz bir gazete sayfasna sardn sigaray
keyifle ierken dnp arkanda braktn zamana bakarsn.
Hi ses etmem sana. Yaadn iyi kt her eyi unutma
na izin vermem. Btn bunlara gnl koymam. nk ya
ral halde barnaa getirildiin gnden beri seni bir tek o ha
tralarn ayakta tuttuunu bilirim.
Seni yrten lncebyk'n yapt bu yrteler deil, hat
ralard. En ok da Melsa'nm hatras. stersen gidip eer hala
bir yerlerde yayorsa Melsa'y bulursun. Yana ykla ona sa
rlrsn. Bir ey demem buna. Hi ses etmem. Geceler boyu
dilinden dmeyen o isim iin ancak susarm ben. nk
baz aklarn karsnda sadece susulur Mika. Ama arada bir
gelip srf bu gnlerin hatrna beni grmeni isterim. Dilersen
bir daha hi dokunmam sana. enemizi yere koyup uzakla
r dinleriz. Zamann bizden aldklarn, bize verdiklerini d
nrz. Nemlenen gzlerimizi birbirimize srter, birbiri
mizin yaralarn sararz.
Gneylilerle Kuzeylilerin savan konuuruz belki de
byle zamanlarda. Turkuvaz'n sahiden lp lmediine da
ir phelerimizi, Heves Amca'nm kimsenin anlamad ga
rip hikayesini, Onba Beta'nn btn kpekleri zehirleye-

226
cek olmasn, barnaktaki gnlerimizi, imdi ve burada ko
nutuklarmz ve bu geceyi hatrlatrz birbirimize. Sonra
susar, uzaklardan gelen silah seslerine kulak kesiliriz. Sava
hala bitmemitir nk.
Ya da dilersen oluk ocua karrz Mika. Birbirinden
haylaz bir sr yavrumuz olur, babann yapt gibi ekip git
mez, annenin yapt gibi reddetmeyiz onlar. Sever okarsn
yavrularm, yerlerde zplayp seni srmalarna, durmadan pe
inde dolamalarna ses etmezsin. Dier kpekler, sen sakat
sn diye alay eder belki yavrularnla. ine oturur ama bir ey
yapamazsn. Ben paylarn herkesi. Dilerimi gsteririm onla
ra. 'Yavuz itten yara eksik olmaz,' derim; 'bir yaramz daha ol
mu olmam fark etmez' deyip zerlerine atlarm. Gerekirse
yaparm bunu Mika. Duyuyor musun, savunurum seni!
Belki de karl bir k gecesi, dilerimiz souktan takrdar
ken yanna uzanr, bugne kadar hi anlatmadm ken
di hikayemi anlatrm sana . Seninki kadar byl deildir
hikayem belki, hatta sradandr ama yine de anlatrm. Me
raklanm gibi yaparsn, kuyruunu sallayp dinlemek ister
sin hikayemi.
Uzak lkelerin birinde doduumu, o Allah'n belas Les
si dizisi yznden cinsimin durduk yere kymete bindiini,
daha el kadarken alnp Kuzey'e getirildiimi, bir pet shop
ta gnlerce beklediimi, Gney'de karanlk iler eviren bir
adama satldm, bandajl mallarn bulunduu karanlk bir
depoda tutulduumu, o pis adamn senin devrelerini yanlt
mak iin beni kamyon lastiklerine ietmeye altrdn, yi
ne de bir gn depoda bir ton esrarla enselendiini, polisle
rin yediemin sfatyla beni barnaa teslim ettiini anlatrm.
Gzlerini ap hayretler iinde bana baktn grrm
ama yine de senin hikayenin nnde sesimi karmadan
beklerim.
O gece barnaa getirildiinde dilinin dilerinin arasndan

227
sarkm olduunu, sarkan dilinden Melsa diye bir kelimenin
yere dtn ilk benim duyduumu ama sustuumu sy
lerim sana. Hi duymam gibi yaparm istersen. Susarm.
Sanki bu dnya zerinde Melsa diye bir kpek yaamam,
kuyruu senin kuyruuna srtnmemi gibi yaparz. Daha
o gece sana ak olduumu sylerim.
Bazen Melsa'y dnmeyi brakp belki bana bakarsn
sevgiyle. Dilini uzatp yzm yalarsn. Gzyalarm yalar
sn. kimizin tuzlu gzyalar birbirine karr, dnp kayg
szca birbirimizden sakladmz srlarmz yalarz. Zaman
ve hayallerimizi yalarz.
Belki kalan mrn huzur iinde geirir, belki de btn
bu olup bitenlerle ok yaamazsn. Hatra ve yaralarn rahat
vermez sana. Gnn birinde yatanda smscak uyuduunu
dnrken, ikillenir ve korkuyla seni koklarm.
lmsndr. Yavrularnla banda dvnp alarz. Srf
sen gelip geen arabalar seyretmeyi seviyorsun diye yol ke
narnda bir ukur kazarz senin iin. Heves Amca, yangn
dan sa kurtulan arkadalarn, Kurtolu ve devrelerin bile
gelir cenazene belki. Ktmir Hazretleri bile gelip dualar okur
banda. Topran atar, bana bir ta diker, arada bir gelir
zerinde biten yabani otlar yolarm dilerimle. Kim bilir,
belki sava da oktan bitmi olur ve btn bu olup bitenler
bir masal olarak kalr geriye. "
Dedem, kesik ayaklarna bakm kederle. Ban iki yana
sallam, "Hibir sava tam olarak bitmez ," demi.
"Kim bilir, belki de biter! "
"Bitse bile . . . "
Susmu dedem. K erken balayacann ilk iaretini ver
mi o anda. Yamur, bir anda incecik yaan bir kar serpin
tisine brakm yerini. Dallarda kalan tek tk yapraklar, bo
yunlarn hayretle kaldrp kar serpintisine bakm. Dede
min gitmeye niyetinin olmad apak ortadaym.

228
"Unuturuz belki btn bu alanlan," demi son bir umut-
la babaannem.
"Unutamayz ! " demi dedem.
"Neden unutamayalm ki? " diye sormu babaannem.
"Savan en kts belleklerde devam edenidir," demi.
Dedemi kar souklarnn balad o geceden sonra bir da-
ha grmemi babaannem. ok dil dkm , ok yalvarm
ama fayda etmemi. Dedemin nne serdii hayaller yuma
da bir ie yaramam. aresiz, gzyalar iinde eilip ke
sik ayaklarndan pm ve blmeyi epeevre saran tellerin
zerinden bir srayta atlayarak yeri tutmayan kar serpin
tisinde kk izler brakarak gecenin karanlna karm.
Onunla gelmeyi kabul etmemi dedem. Son kez, kem talihi
ne gs geirircesine, "Birinin burada kalp btn bu alan
lan unutmamas lazm," diye sylenmi babaannemin arka
sndan.
Sabah oluyormu. Babaannem Adgzel, hzla barnak
tan kp Leylek lstasyonu'na kadar yrmek, sonra bir tre
ne atlayp oradan uzaklamak zorundaym. Foks bile gz
n am, onun kan bekiye haber vermek zereymi.
Dedem, ban ne eip ileden karc bir suskunlukla yer
lerde iki zeytin tanesi gibi gezinip duran gzlerini arada bir
yerden kaldrp babaannemin arkasndan bakm.
Belki de halletmesi gereken son bir ii daha varm.

* * *

Kpek zamanna gre tam yirmi bir yl sonra barna ara


maya koyulan babam, kan ter iinde kalarak bulmu oray.
Etraftan sorup soruturmu ama kimse gcrtl seslerle orta
lkta dnp duran dedemi hatrlayamam. Onun barnakta
ki gnlerinden kalma bir kpek dahi yokmu orada. Ne in
ce bykl bir veteriner varm barnakta ne de Kpek Cen
giz. yle birilerinin barnakta alt bile duyulmam.

229
Hatta sylenenlere gre yaknlarda ne bir tren yolu ne anla
tld gibi bir karakol ne dalar varm. Deniz varm onla
rn yerine. Zaman zaman hrnlaan, kabardka er p
n kylara vuran, zerinde martlarn utuu usuz bucak
sz bir deniz.
Ama bazen herkes gp gitse de hikayesi kalrm ge
riye. Azdan aza yaylr, her az ona yeni bir cmle ek
ler, bakiyesi sonradan gelen nesle devredermi baz hikaye
lerin yk.
"Yalan," demiler, "tevatr," demiler, "ne byle bir hika
ye cereyan etti burada ne de yllar yllar nce bir mayn ara
ma kpei geldi buraya. Hibir zaman, anlattnz gibi by
le sama sapan bir i sava falan da yaanmad bu topraklar
da. Herkes karde karde yaad yllarca."

Babam, darnn yorgunluuyla gelir ve bizi dizlerine


oturturdu bazen. Boazn temizler, tylerine yapan dn
yann tm kirini zerinden silkeler ve dalgn dalgn uzakla
ra bakard. Annesinin bu hikayeyi savatan ve insanlardan
uzak durmalar, kendilerini ml ml bir uykuya teslim et
meleri, gkten elma dmesi, tatl tatl ryalar grmeleri,
uyuyup bymeleri iin anlattn sylerdi.
Ama bana kalrsa dedem hi bitmeyen bu savan tam
iinde bir yerlerdeydi ve btn yaadklarn unutmak iin
bambaka bir sava veriyordu hala.

230

You might also like