You are on page 1of 178

Tzvetan Todorov

Fantastik
Edebi Tre Yapsal Bir Yaklam
Todorov, 1939'da Sofyada dodu. Yksek reni
mini Sofya niversitesi'nde Slav dilleri zerine yap
t. Gnmzde Paris'te Bilimsel Aratrmalar Ulusal
Merkezi'nin (CNRS) aratrma yneticiliini yrt
mekte, Fransa ve ABD'de eitli niversitelerde ede
biyat kuramlan zerine ders vermektedir. Trke'
deki ilk kitab Poetikaya iri'i 2001 Ekim'inde ya
ymlamtk. Dier balca yaptlan arasnda Dz
yaznn Poetikas, "Simge Kuramlan", Simgecilik
ve Yorum" ile "Amerika'nn Fethi balkl kitaplar
bulunmaktadr.

metis eletiri
Metis Eletiri 6
Fantastik
Edebi Tre Yapsal Bir Yaklam
Tzvetan Todorov
Franszca basm: Introduction la littrature fantastique,
ditions du Seuil, 1970
Trke yayn haklan: Metis Yaynlan, 1999
lk Basm: Ocak 2004

Dizi Yayn Ynetmeni: Orhan Koak


Dizi Kapak Tasanm: Emine Bora, Semih Skmen
Dizgi ve Bask ncesi Hazrlk: Metis Yaynclk Ltd.
Bask ve Cilt: Yaylack Matbaaclk Ltd.
Fatih Sanayi Sitesi No: 12 Topkap, stanbul

Metis Yaynlan
pek Sokak No. 9, 34433 8eyolu, stanbul
Tel. 212 2454696 Faks: 212 2454519
e-posta: metiskitap@tnn.net

ISBN 975-342-449-3
Tzvetan Todorov
Fantastik
Edebi Tre Yapsal Bir Yaklam

eviren
Nedret ztokat

metis eletiri
indekiler

Sunu, Orhan Koak 7

1 Edebi Trler 11
2 Fantastiin Tanm 30
3 Tekinsiz ve Olaanst 47
4 iir ve Alegori 63
5 Fantastiin Sylemi 78
6 Fantastiin Izlekleri: Giri 93
7 "Ben Izlekleri *108
8 "Sen" Izlekleri 123
9 Fantastiin Izlekleri: Sonu *137
10 Edebiyat ve Fantastik 152

Kaynaka 169
Dizin 172
Sunu Orhan Koak

Todorov'un Fantastik'i yapsalc poetikann en tipik - v e en baa


rl- uygulamalarndan biridir. k noktas, fantastik olarak nite
lenen belli sayda anlat deil, bir edebi tr olarak fantastiktir; ve
bu da anlam kendi iinde sakl, kendinden ibaret zerk bir kate
gori olarak deil, baz komu kategorilerden farkllyla tanmla
nan bir tr olarak ncelenmektedir. Yapsalc aratrmann en te
mel postlasdr bu: Bir olguyu, bir kltrel grngy tanmla
yan ey, farkllklarla belirlenmi bir dizi ya da matriks iindeki
yeridir. Todorov, Poetikaya Giri1 kitabnda daha ayrntl biim
de betimledii yntemini -zellikle tr kuram stnde durarak-
Fantastik'in ilk blmnde de zetler. En ok da poetikay bazen
"yorum" olarak da adlandrlan hermeneotik ve fenomenolojik
eletiriden ayrt etmeye zen gsterir.
Fantastik metinleri fantastik klan zellik, Todorov'a gre, me
tinden okura geen bir ikircim ya da kararszlk deneyimidir: An
latlan olay(lar) gerek midir, yoksa yanlsama m? Bu soru yle
de ifade edilebilir: Anlatlan eyler, bildiimiz gerekliin yasala
ryla aklanabilir mi, yoksa bsbtn baka bir gereklik alanna
m aittir? Fantastik, bu soruyu cevaplandrmada dlen kararsz
lk kadar srer. Eer soruya kolayca birinci cevab verebiliyorsak,
okuduumuz metin baka bir tre, Todorov'un "tekinsiz" olarak
adland tre gemiizdir. kinci cevapsa bizi yine bir baka tre,
"olaanst"nn alanna gtrr. Fantastik, bu iki komu trden
farkllyla belirlenir; ikisinin arasndaki gei blgesidir.

1. Bkz. Tzvetan Todorov, Poetikaya G iri, M etis Y aynlan, 2001.


8 FANTASTK

Todorov'un fantastik trne mek olarak ald metinler, bu


gn "fantastik" olarak nitelenen anlatlardan epeyce farkldr ve
ou da on dokuzuncu yzyla aittir: Grard de Nervalin Aurlia'
s, Balzacm Tlsml Deri'si, Polonyal yazar Jan Potockinin tek
roman Le Manuscrit trouv Saragosse (Saragossa'da Bulunan
Elyazmas), E. T. A. Hoffmann'in ykleri ("Hoffmann'in Masal
lar" olarak Trkeletirilmeleri, bu kitapta onaya konan yakla
m asndan yanltr, nk masal "olaanst"nn alanna da
hildir), Maupassant'n baz ykleri ve Henry James'in "Vidann
Dn" adl uzun yks bu metinlerin en iyi bilinenleridir.
Byle bir liste, Todorovun sadece "yksek edebiyatla" ilgilendi
i gibi bir yanl izlenim dourabilir; oysa Todorov nl polisiye
yazan John Dickson Carr'n Yanan Oda gibi bir romann da fan
tastik tr iinde ele almaktadr. Ve bu trn bir zelliinin de
"yksek" ve "popler ayrmn -e n azndan bir sre iin - askya
almas olduunu da belirtir.
Ya bugn "fantastik edebiyat" adyla andmz ve ounluu
dizi halinde yaymlanan romanlar? Bunlann byk ksm Todo
rov'un Fantastik almasndan sonra km metinlerdir. Ama To
dorov'un kitabnda tanmlanan kategoriler, bu trden metinlerin
de snflandrlmasna yardmc olmaktadr. Todorov'un kendisi
nin de belirttii gibi, yirminci yzylda "bilimkurgu" olarak ad
landrlan anlatlar, on dokuzuncu yzylda "bilimsel olaanst"
olarak adlandrlm metinlerin devam olarak grlebilir. Bu tr
den anlatlarda, fantastie zg o duraksama ve belirsizlie yer
yoktur; anlatlan "tuhaf' ya da "doast" olaylar, anlatlan dn
yann kendi yasalar iinde pekl aklanabiliyordun Fantastii
tanmlayan bir zellik de u iki tr okumaya kapal olmasdr: ale
gorik ve iirsel (Todorov, burada, alegorik ile iirselin, tekinsiz ve
olaanstden farkl olarak, birer edebi trden ok, okurun metne
gsterebilecei farkl tepki trleri olduunu belirtir). Alegorik
okuma, olaanst veya tuhaf olaylar dzanlamyla deil de bir
baka hakikatin ifadesi olarak alan okumadr. iirsel okumaysa,
hakikatle de tuhafln yaratt belirsizlik ve kararszlk duygu
SUNU 9

suyla da ilgilenmez; metni sadece bir sz zinciri olarak grr;


metni dzaniamyla alr ama iirselliin de bu dzanlamn bkl-
mesinden ya da arplmasndan geldiini bilir. Buna karlk, r
nein Ursula K. Le Guin'in bilimkurgu romanlar deil ama Yer
deniz drtls, esas olarak olaanst trne dahildir ve hem ale
gorik hem de iirsel okumalara aktr. Ama "fantastik" olarak
kurgulanan ve pazarlanan anlatlarn hepsi iin ayn eyi syleye
meyiz; ounluu, ortaa romanslarnn alegorik elerden (ok
genel bir iyi-kt kartl dnda) arndrlm ve baz daha ye
ni bilimsel bilgilerle desteklenmi -y a da sslenm i- versiyonla
r olarak kalr.
Yapsalc yaklamn tarihi dlad, zaman-d kategorilerle
i grd ileri srlmtr. Ama ite fantastik konusu, tam da
yapsalcln bu eletiriyi geri evirmesi iin bir frsat vermekte
dir. nk fantastik trnn bir zaman, tarih iinde snrl bir s
resi vardr: Todorov'un kendisinin de belirttii gibi, on sekizinci
yzyln sonunda Jacques Cazotte'un k eytan'ly la balam ve
son nemli rnlerini de bir yzyl sonra Maupassant'da ve Heny
James'in "Vidann Dn" yksnde vermitir. "Bu grece ksa
srenin bir nedeni var mdr," diye sorar Todorov, "bugn fantas
tik edebiyat niye yok?" Cevap, fantastik trnn bir i elikisin
de aranmaldr. Fantastik, "gerek mi yoksa hayal mi?" sorusu
karsnda kararsz kalnmas demektir. Oysa edebiyat, tam da bu
aynm amaya, anlamszlatrmaya ynelen metindir. Kararszlk,
bir bakma, bu kat kartln sorgulanmas anlamna gelir; fan
tastii bir edebiyat tr klan ey de budur. te yandan, gerekle
yanlsama arasnda bir kararszlk olmas iin yine de bu katego
rilerin varolmas, gerein hayaliden ayr olmas gerekir - anlat
da sadece bir olayn " tu h a f veya "hayali" olduunun hissettiril-
mesi, geri kalan her eyi som gerek durumuna getirecek ve bu da
anlaty rportaja indirgeyecektir. Bu yzden fantastik, edebiyata
sadece bir giritir, "iptidai" edebiyattr. Todorov, kitabn sonunda,
Franz Kafka'nn "Dnm yksnn bir tr olarak fantastie
son verdiini, nk bu trn sorunlatrd kartl Kafka'nn
10 FANTASTK

tmyle askya aldm belirtir. Fantastiin bir zaman, bir sresi


vardr, ama bu sre trn kendi yaps ve i gerilimi tarafndan be
lirlenmitir.
Todorov bir tarihte ABD'de ders verirken dinleyiciler arasnda
bulunan bir Fransz edebiyat hocas, sunuunu ok berrak, "faz
lasyla" berrak bulduunu belirtir. Todorov'un cevab: "Evet bili
yorum, benim byk kusurum bu." Fantastik de bu "kusuru" faz
lasyla sergileyen bir alma.
1
Edebi Trler

Fantastik edebiyat incelemek "edebi tiir"n ne olduunun bilin


mesini gerektirir. Edebi trler zerine genel gzlemler. - Trle
re ilikin ada bir kuram: Northrop Frye kuram. - Frye'n ede
biyat kuram. - Trler snflamas. - Frye'n eletirisi. - Frye ve
yapsalc ilkeler. - Olumlu sonularn genel deerlendirmesi.
Melankolik son not.

"Fantastik edebiyat" deyimi bir edebiyat eidini, ya da genel de


yile, edebi bir tr belirtir. Edebiyat yaptlarn trler asndan
incelemenin anlam udur: Yaptlarn her birinin zgl nitelikleri
ni ortaya koymak yerine, birok metinde geerli olacak bir kural
ortaya karmak. Tlsml Deri'yi fantastik tr asndan incele
mek, yapt kendi bana incelemekten, ya da Balzac'n tm yap
t iindeki yeri ya da ada edebiyat iindeki yeri asndan ince
lemekten ok farkl bir eydir. "Tr" kavram bylece ileride yer
alacak tartma iin temel bir kavramdr. Bu nedenle, bu kavram
aklamak ve kesin tanmn yapmakla ie balanmaldr; her ne
kadar byle bir alma bizi grnte fantastik konusundan
uzaklatryor gibi dursa da.
Tr deyince akla birok sorun gelir; neyse ki aralarndan baz
lar, netlikle yaklaldnda ortadan kalkyor, bu da sorunlarn sa
ysn azaltyor. te bir ilk sorun: Bir tre ilikin tm yaptlar in
celemeden (ya da en azndan okumadan) o tr incelemeye hak
kmz var m? Bize bu soruyu ynelten niversiteli, fantastik ede-
12 FANTASTK

biyat kataloglarnn binlerce balk kapsadn da ekleyebilir s


zne. Bu adan baknca, hemen aklmza kitaplar arasna gm l
m alkan bir renci gelir, gnde ortalama yapt okumak
zorunda kalan ve durmadan yeni metinlerin yazlmasyla kuku
suz tm yapdan zmseyemeyecei dncesinin iine kabus gi
bi kt bir renci. Oysa bilimsel yaklamn ana zelliklerin
den biri de bir olguyu betimlemek iin ona ilikin tm rneklerin
gzlemlenmesinin gerekmediidir; bilimsel yaklam daha ok
tmdengelime bavurarak alr. Gerekte grece snrl sayda
vakalar saptanr, bunlardan genel bir varsaym karlr ve baka
yaptlar zerinde dorulanma ya da yadsma yoluyla snanr. n
celenen olgu says ne olursa olsun (burada yapt says) her za
man evrensel yasalarn karmaktaki yetkimiz snrldr; gzlem
lerin says kesinlik sunmaz, nemli olan kuramn mantksal tutar
lldr. Kari Popper'in yazd gibi: "Mantksal adan, saylar
ne denli ok olursa olsun, zel durumlardan evrensel durumlar
karsamaya gidemeyiz, nk bu yoldan varlan her sonu yanl
kabilir: Gzlemleyebildiimiz beyaz kuularn says ne olursa
olsun, btn kuularn beyaz olduu sonucuna varmamz gerek
tirmez" (s. 27). Buna karlk, snrl sayda kuu zerine yaplan,
ancak bu kuularn beyazlnn organik bir zellikten kaynaklan
dn gz nne alan bir gzlemden yola karak ileri srlen
varsaym bizim gzmzde tmyle merudur. Kuulardan ro
manlara dnersek, bu bilimsel gerek yalnzca tr incelemelerine
deil, bir yazarn tm yaptna, bir dnemde verilmi tm yaptla
ra uygulanabilir; tm kapsama abasm, ellerinden baka bir ey
gelmeyenlere brakalm.
u ya da bu trn iinde yer alaca genel dzey ikinci bir so
ruyu getiriyor. Yalnzca belli trler mi vardr (rnein iirsel, epik,
dramatik) yoksa daha fazlas m? Trler snrl sayda mdr, son
suz sayda m? Rus Biimcileri greli bir zmden yanaydlar;
Tomaevski yle yazyordu: "Yaptlar byk snflara ayrlr,
bunlarn her biri de tip ve tre gre ayrmlar ierir. Bu bakmdan,
trler leinin alt basamaklarna indike soyut snflardan somut
EDEB TRLER 13

tarihsel ayrmlara (Byron iiri, ehov yks, Balzac roman,


nkteli kk iir, proleter iiri) hatta tikel yaptlara geleceiz" (s.
306-7). Gerekte bu tmcenin nmze koyduu sorunlar z
dklerinden fazladr ve birazdan bu konuya dneceiz; ancak,
trlerin farkl genellik dzeylerinde varolduu ve tr kavramnn
benimsenen bak asyla tanmland dncesi batan kabul
edilebilir.
nc bir sorun estetik konusunu ilgilendirmektedir. Bize
yle deniyor: Trlerden sz etmek (trajedi, komedi, vb.) gerek
sizdir, nk yapt z gerei tikeldir, zeldir; taklit edilemez olu
u, teki tm yaptlardan ayrld ynleri onun deerini belirler,
tekilerle benzetii noktalar deil. Parma M anastn'm seviyor
sam, onun bir roman (tr) olmasndan deil, tm teki romanlar
dan farkl (bireysel yapt) oluundandr. Bu yant incelenen nesne
ye ynelik romantik bir bak ieriyor. Gerekte byle bir tavr
yanl da saylmaz, yalnzca konumuzla ilgisizdir. Bir yapttan u
ya da bu nedenle pekl holanabiliriz; o yapt inceleme nesnesi
olarak belirleyecek ey bu deildir. Bir aratrmann itici gc,
onun sonradan alaca biimi belirlemek zorunda deildir. Genel
anlamyla estetik soruna gelince, burada bu konuyu ele almayaca
z: Varolmad iin deil, ok karmak olduu, u anda elimiz
deki olanaklar at iin.
te yandan, bu itiraz baka trl, reddetmesi ok daha g bir
yoldan da dile getirilebilirdi. Tr kavram doal bilimlerden aln
mtr; anlatlarn yapsal zmlemesini balatan V. Propp'n bit-
kibilim ya da hayvanbilimden esinlenen benzetmelere bavurma
s rastlant deildir. Oysa doadaki varlklara ya da dnce rn
lerine uygulandnda "tr" ve "rnek" terimlerinin anlamlan ara
snda nitelik asndan bir fark vardr. Birinci durumda yeni bir r
nein ortaya k trn zelliklerini deitirmez; sonuta, rne
in zellikleri ancak trn formlnden kanlabilir. Kaplan tr
nn ne olduunu bilirsek, her tikel kaplann zelliklerini karabi
liriz; yeni bir kaplann doumu trn tanmn deitirmez. Birey
sel organizmalarn trn evrimi zerindeki etkisi yle yavatr ki,
14 FANTASTK

pratikte ihmal edilebilir. Bir dilin szceleri konusunda da bir de


receye kadar byledir: Bireyin rettii bir tmce dilbilgisini dei
ime uratmaz ve dilbilgisi de o tmcenin yapsn karsamam
z salyordun
Sanat ya da bilim alanlarnda durum farkldr. Bu alanlarda ev
rim tmyle farkl bir ritim izler: H er yapt olaslklar btnn
dnme uratr, her yeni rnek tr deitirir. Sanatta, her sz
cenin szcelem srasnda (szcenin retilmesi ya da icra edilmesi
srasnda - .n.) dilbilgisi kurallarnn dnda kalan bir dil vardr
nmzde. Daha kesin bir deyile, bizim gzmzde bir metnin
edebiyat ya da bilim tarihi iinde yer almaya hak kazanabilmesi
ancak o metnin belli bir etkinlik konusunda edindiimiz dnce
yi deitirmesi orannda gerekleir. Bu koullar yerine getirm e
yen metinler otomatik olarak baka bir kategoriye geer: birinde
"popler" edebiyat, "kitle" edebiyat, tekinde okul altrmas.
(O zaman bir karlatrma akla geliyor: seri retim olmayan, za
naat rnleri bir yanda, zincirleme retim, mekanik kalplar re
timi dier yanda.) Kendi konumuza dnersek, yalnzca kitle ede
biyat (polisiye ykler, dizi romanlar, bilim kurgu romanlar, vb.)
doal bilimlerdeki anlamyla tr kavramn gndeme getirebilir;
bu kavram da gerek anlamda edebiyat metinlerine uygulanamaz.
Byle bir durum kendi kuramsal dayanaklarmz aklamam
z zorunlu klyor. "Edebiyat" alanna giren her metin iin iki yn
l bir gereklilii gz nne almak gerekir. ncelikle o metnin tm
edebi metinlerle ya da edebiyatn altsnflarndan biriyle (tam da
"tr" diye adlandrlan ey) ortak zellikler tad gzden ka
rlmamaldr. Bir edebiyat yaptndaki her eyin bireysellie ba
lanmas, kiisel bir esinin yepyeni rn olmas, gemiteki yapt
larla hibir ilikisi olmamas tezini savunmak bugn artk imkn
szdr. kinci noktaysa, bir metin daha nceden varolan bir dizge
nin (gcl edebiyat zelliklerinden kurulu bir dzen) rn deil
dir yalnzca, bu dizgenin dnmdr ayn zamanda.
Bylece her edebiyat incelemesinin, ister istemez, ikili bir ha
reket ierdii sylenebilir: yapttan edebiyata (ya da tre) ve ede
EDEB TRLER 15

biyattan (trden) yapta; bu iki ynden birine (farkllk ya da ben


zerlie) belli bir sreliine ayrcalk tanmak tmyle meru bir
yaklamdr. Dahas var. Soyutlamann ve "trsel" olann iinde
devinmek dilin doasmdadr. Bireysel olan, dil dizgesinin iinde
varolamaz, bizim metnin zgll olarak tanmladmz ey de
kendiliinden bir trn betimlenmesine dnr - yle ki, bu t
rn temel zellii, sz konusu yaptn onun ilk ve tek rnei ol
masdr. Szcklerin kullanlmasyla yapldndan, bir metinle
ilgili her betimleme aslnda trn betimlemesidir. Bu tam anla
myla kuramsal bir kesinleme deildir aslnda; edebiyat tarihi bi
ze bu konuda rnekler sunmaktadr: Ne de olsa eski bir edebi ak
mn izleyicileri o alann balatcsnda bireysel zgllk gibi du
ran eylere yknrler.
yleyse, Croce'nin istedii gibi, "tr kavramn reddetmek"
sz konusu olamayacaktr; byle bir reddedi dile srt evirmek
anlamna gelirdi ve bylece tanmlanamaz, dile getirilemezdi. te
yandan, varsaylan soyutlamann derecesinin ve gerek evrim
iindeki konumunun da farknda olmak gerekir; bylece bu evrim,
onu hem kuram hem de ona baml olan bir kategoriler dizgesi
nin iinde tutulmu olur.
Ancak gnmzde edebiyat, tr snflamasn terk eder gibidir.
Maurice Blanchot on yl nce yle yazyordu: "nemli olan tek
ey kitaptr; olduu gibi, trlerden uzak, dzyaz, iir, roman, ta
nklk gibi balklarn dnda, iinde yer almay reddettii, konu
munu saptamas ve biimini belirlemesi yetkisini tanmad ge
nel balklarn dnda kalan yapt. Bir kitap artk bir tre ait de
ildir, her kitap yalnz edebiyata aittir, yazlan eye kitap gerek
lii kazandran giz ve formller genel zellikleriyle edebiyatn
elinde bulunmaktadr bir bakma" (Le Livre venir - Gelecekte
kacak Kitap, s. 243-4). O halde niin eskimi sorunlar yeniden
ortaya karmal? Grard Genette bu konuya iyi bir yant verdi:
"Edebi sylem, yaplar ihlal ederek, snrlarn ineyerek oluur
ve geliir; ama bunu yapabilmesini salayan da bu yaplar bugn
bile yine kendi dil ve yaz alannn iinde bulmasdr" (Figures //,
16 FANTASTK

s. 15). Bir yapnn almas, deitirilmesi iin "norm"un buna


ak ve duyarl olmas gerekir. Bugn ada edebiyatn trsel ay
rmlardan tmyle bamsz olmas da kuku gtrr; ne var ki bu
ayrmlar gemiteki edebiyat kuramlarndan miras kalan kavram
larla rtmemektedir. Bugn bu kavramlar srdrmek zorunda
deiliz kukusuz; hatta, bugnn yaptlarna uygulanabilecek so
yut kategorileri oluturma gereklilii kmtr ortaya. Daha genel
deyile, trlerin varln tanmamak edebiyat yaptnn kendin
den nce varolan yaptlarla iliki kumladn ileri srmek anla
mna gelir. Trler bir yaptn edebiyat evrenine balanmasn sa
layan iplerdir.
imdi oradan buradan okumay bir yana brakalm. Bir adm
daha ileri gitmek iin trlerle ilgili ada bir kuram seelim ve
onu daha sk bir tartmaya aalm. Szgelimi, bir rnekten yola
kldnda almamz ynlendirecek hangi olumlu ilkeler, ka
nlmas gereken hangi tehlikeler olduu daha iyi grlecektir.
Gelitirmekte olduumuz sylemimizden yeni ilkeler kmaya
cak demek deildir bu; ne de birok noktada atlanm kimi sakn
calarn olmayaca.
Ayrntl biimde inceleyeceimiz trler kuram, zellikle
Anatomy ofC riticism (Eletirinin Anatomisi) adl yaptta dile ge
tirildii biimiyle, Northrop Frye'n kuramdr. Bu seimi ylesi
ne yapmadk: Frye, Anglo-sakson eletirmenler arasnda bugn
nemli bir yer tutuyor; kendisi kukusuz son dnya savandan bu
yana eletiri tarihinin en ilgi ekici adlarndan biridir. Anatomy o f
Criticism hem bir edebiyat (dolaysyla trler) kuramdr, hem de
eletiri kuramdr. Daha dorusu yapt, iki tr metinden oluur, bir
blm kuramsal nitelikli (giri, sonu ve ikinci deneme "Ethical
Criticisme: Theory of Symbols"), dier blm daha betimseldir;
ite bu yazlarda Frye'a zg trler dizgesinin bir betimini bulu
ruz. Ancak iyi anlalmas iin bu dizgenin btnden ayrlmama
s gerekir; biz de kuramsal blmden balayacaz.
te baz ana izgiler:
1. Edebiyat incelemeleri baka bilimlerde geerli olan ayn
EDEB TRLER 17

ciddiyet ve kesinlikle ele alnmaldr. "Eletiri diye bir ey varsa


eer, edebiyat alannn tmevanml incelemesinden kan kav
ramsal bir erevenin terimleriyle ele alnan bir edebiyat incele
mesi olmaldr bu. ... Eletirinin, onu dier edebi parazitliklerden
ayran bilimsel bir yn, bir de aklama ieren eletirel bir tavr
olmaldr" (s. 7), vb.
2. Bu ilk nsavn bir sonucu edebiyat incelemelerini, yaptlar
zerine yaplan her tr deerlendirmenin dnda tutma gereklili
idir. Frye bu konuda olduka katdr; kansn biraz yorumlaya
rak, deerlendirmenin yazmbilim (poetika) alannda yer alaca
n, ancak imdilik byle bir gndermede bulunmann sorunlar
gereksiz yere karmaklatrdn syleyebiliriz.
3. Genelde edebiyat gibi, edebiyat yapt da bir dizge olutu
rur; hibir ey rastlantsal deildir. Ya da Frye'm yazd gibi "T-
mevanm l bu temel deiikliin birinci nsav [Frye'm yapmam
z nerdii] her bilim iin ayndr: Btn kapsayan tutarllk n-
savdr bu" (s. 16).
4. Esremi artsremden ayrmak gerekir: Edebiyat zmle
mesi tarihselin iinde esrem kesitleriyle almay gerektirir,
dizge yi ancak bu esrem kesitlerinin iinde aramaya balamak
gerekir. "Bir eletirmenin edebi bir yapt ele alrken yapabilecei
en doal ey onu "dondurmak" [to freeze i<], zaman iindeki devi
nimini yok saymak, btn blmleri ayn anda varolan szcksel
bir grnm olarak grmektir," diye yazar Frye bir baka yaptn
da (Fables, s. 21).
5. Edebiyat yapt, gndelik konumalarmzda sk sk yapt
mz gibi, "dnya"yla bir gnderge ilikisi kurmaz, kendinden ba
ka hibir eyi "temsil etme" ilevi yoktur. Bu adan edebiyat,
gndelik dilden daha ok matematie benzer: Edebi sylem do
ru ya da yanl olamaz, kendi nermelerine gre geerli olabilir
ancak. "air, tpk bir matematiki gibi, betimsel gereklie deil,
varsaym olarak ileri srd nsavlann uygunluuna baldr"
(s. 76). "Edebiyat, tpk matematik gibi, bir dil dizgesidir ve bir dil
dizgesi her ne kadar sonsuz sayda gereklii dile getirme olana
18 FANTASTK

sunsa da, kendi bana hibir gereklii temsil etmez" (s. 354).
te bu bakmdan, edebi metin bir totoloji gibidir: Kendi kendinin
anlamn tar. "iirsel simge, iirle ilikisi dorultusunda, asl
kendi kendinin anlamm tar" (s. 80). Yaptnn belli bir esinin
ne anlama geldii konusuna airin yant her zaman u olmaldr:
"Anlam, yaptn bir esi olmasdr" ("/ meant it to form a part o f
the play") (s. 86).
6. Edebiyat, ister maddesel ister ruhsal nitelikli olsun, gerek
likten deil, edebiyattan meydana gelir; her edebiyat yapt baz
uzlamalardan oluur. "iir ancak baka iirlerden yola karak
oluturulabilir, romanlar da baka romanlardan, (s. 97). Bir ba
ka metinde, The Educated Imagination di (Eitilmi Hayalgc)
unlar buluruz: "Yazarn yazma istei edebiyata ilikin bir n de
neyimden gelebilir ancak... Edebiyat, biimlerini ancak yine ken
di biimlerinden alr" (s. 15-6). "Edebiyatta yeni olan ne varsa, as
lnda eskinin yenilenmi halidir... Edebiyatta kendi olan bir eyin
dile getirilmesi, ite hibir zaman olmam bir ey" (s. 28-9).
Bu dncelerin hibiri tam anlamyla zgn deildir (her ne
kadar Frye kaynak gstermekte cimri davransa da): Bu tr dn
celeri Mallarm ya da Valry'de ve gelenei srdren ada
Fransz eletirisinin belli bir eiliminde (Blanchot, Barthes, Ge-
nette) bulabiliriz; te yandan Rus Biimcilerinde bolca, son olarak
da T. S. Eliot gibi yazarlarda da bulunmaktadr benzer dnceler.
Edebiyat incelemeleri iin olduu kadar, edebiyat iin de geerli
olan bu nsavlarm tm bizim k noktamz oluturuyor. Ne
var ki btn bunlar bizi trlerin ok tesine gtrd. Frye'm yap
tnn bizi dorudan ilgilendiren blmne geelim. Yapt boyun
ca (yaptn ilkin ayr ayn yaymlanm yazlardan olutuunu
anmsatalm), Frye trleri altsnflarna gre ayracak birok kate
gori dizisi nerir (aslnda "tr" terimini Frye bu dizilerin yalnzca
biri iin kullanmaktadr). Bu kategorilerin bir zet sunumunu
yapmayacam. Burada tmyle kuramsal bir tartmaya yn ver
me amacyla ayrntl rneklere yer vermeden bu snflandrmala
rn mantksal eklemlenimini ortaya koymakla yetineceim.
EDEB TRLER 19

1. lk snflandrma "kurmaca biimlerini" belirler. Bunlar ki


tabn kahramanyla kendimiz ya da doa yasalar arasndaki ili
kiden meydana gelir ve be eittir:

a. Kahramann okur ve doa yasalar karsnda bir stnl


vardr (doas gerei stndr); bu tre sylen (mythe)
denir.
b. Kahramann okur ve doa yasalar karsnda (dereceli) bir
stnl vardr; bu tr sylence (efsane) ya da peri masa
l' dr.
c. Kahramann okur zerinde (dereceli) bir stnl vardr,
ancak doa yasalarna gre herhangi bir stnl yoktur;
bu yksek yknme tr'dr.
. Kahraman okur ve doa yasalaryla eit konumdadr; aa
yknme /r'ndeyiz.
d. Kahraman okur ve doa yasalar karsnda aa konum
dadr; bu tr ironi'dir (s. 33-4).

2. Bir baka temel kategori de geree uygunluk kavramdr:


Geree uygun anlatyla her eye izin verilen anlat edebiyatn iki
kutbunu oluturur (s. 51-2).
3. Bir nc kategori edebiyatn iki temel ynelimini vurgu
lar: kahramanla toplumu bir araya getiren kom ik ve kahraman
toplumdan tecrit eden trajedi (s. 54).
4. Frye iin en nemli olduu anlalan snflama ise arketip-
leri tanmlayan snflamadr. Bunlarn says drttr (drt mytho'i)
ve gerek olan ile ideal olann kartlndan oluurlar. Bylece
"romans" (idealin iinde), "ironi (gerein iinde), "komedi"
(gerekten ideale gei), "trajedi" (idealden geree gei) trleri
zellikleriyle ortaya kar (s. 158-62).
5. Daha sonra gerek anlamyla trlerin snflamas gelir, bu
ayrm yaptlarn seslendii dinleyici topluluunun trne gre be
lirlenir. Trler unlardr: dram (temsil edilen yaptlar), lirik iir
(ezgiyle sylenen yaptlar), epik iir (anlatlan yaptlar), dzyaz
(okunan yaptlar) (s. 246-50). Buna u kesinlemeyi de eklemek
20 FANTASTK

gerekiyor: "En nemli ayrm, epik iirin blmlerden olumas,


dzyaznn da srekli oluundan ileri gelir" (s. 249).
6. Son olarak, entelektel/kiisel, ie dnk, da dnk kar-
tllan evresinde eklemlenen son bir snflama bulunur (s. 308),
ematik olarak yle gsterilebilir:

entelektel kiisel

ie dniik itiraf "romans"

da dniik "anatomi" roman

Bunlar Fryen nerdii baz kategoriler ("trler" de diyece


iz). Ak ve vgye deer gzpek bir giriim; imdi neler getir
diine bakmalyz.
I. lk ve en kolay gzlemlerimizi saduyu demeyelim de, man
ta dayandryoruz (fantastik incelemesinde salayacaklar yara
rn daha sonra ortaya kacan umalm). Frye'n snflamalar
mantksal adan tutarl deil - ne kendi aralarnda, ne de her biri
kendi iinde tutarl. Wimsatt, Frye' eletirirken yerinde bir yakla
mla, burada birinci ve drdnc srada zetlediimiz iki ana s
nflamann birbiriyle bir araya getirilmesinin olanakszln be
lirtmiti. tutarszlklara gelince, birinci snflamann hzl bir in
celemesi bunlan gstermeye yetecektir.
Burada bir e, kahraman, baka iki eyle karlatrlyor: a)
okuyucu ("biz) ve b) doa yasalar. Dahas bu stnlk ilikisi
nitel ("doa") ya da nicel ("dereceli") olabiliyor. Ancak bu snf
lamay emalatrnca birok olas birleimin Frye'n sralamasn
da yer almad grlr. Bir dengesizlik olduunu hemen syle
yelim: Kahramann sahip olduu stnlk kategorisi karsn
da, aa dzey belirten yalnzca tek bir kategori vardr. Dier
yandan "doa" (nitelik) ve "dereceli" olma (nicelik) arasndaki
ayrm yalnzca bir kez uygulanyor, oysa her kategoride bu ayrm
ortaya karlabilirdi. Olaslklarn saysn azaltan ek kstlamalar
ileri srerek tutarszlk eletirisine bir are bulunabilir kukusuz:
EDEB TRLER 21

rnein, kahramann doa yasalaryla ilikisinde bir btnle bir


e arasnda iliki kurulmaktadr, iki e arasnda deil, denilebi
lir. Ama bu durumda kahramann bu yasalara uymasnda nitelik
ve nicelik trnden bir ayrm sz konusu olmayacaktr. Ayn e
kilde u da sylenebilir: Kahraman doa yasalar karsnda aa
durumda, ama okuyucudan stn olabilir, ama bunun tersi gerek
olamaz. Bu ek kstlamalar tutarszlklarn ortadan kaldrlmasna
yarar, yine de bunlarn dile getirilmesi kesinlikle gereklidir. Bun
lar olmakszn bulank bir dizge kurmu oluruz ve batl inan ol
masa da, inan dzleminde kalrz.
Kendi kar kmalarmza bir kar kma da u olabilirdi:
Frye'n, kuramsal olarak dile getirilebilecek on olaslktan yal
nzca be tr (biimi) sralamas, bu beinin varolmu olmasn
dandr, oysa dier sekizi iin byle bir ey olmad. Bu gzlem
"tr" szcne verilen iki anlam arasnda nemli bir ayrma g
tryor bizi; ne ekilde olursa olsun bir bulankla yol amamak
iin, bir yana tarihsel trler'i, dier yana da kuramsal trler'i koy
mak gerekirdi. Birinci trler edebi gerekliin bir sonucu olabilir,
tekilerse kuramsal nitelikli bir tmdengelimin sonucu. Okulda
trler konusunda rendiklerimiz hep tarihsel trlerle ilgilidir;
klasik bir trajediden sz edilir nk Fransa'da bu edebi tre ait
olduunu ak ak duyuran yaptlar verilmitir. Buna karlk ku
ramsal trn rneklerini eski poetikaclann yaptlarnda buluruz.
mein altnc yzylda Diomedes, Platon'u izleyerek tm yapt
lar kategoriye ayrmt: yalnzca anlatcnn konutuu yapt
lar, yalnzca kiilerin konutuu yaptlar, son olarak da anlatc ve
kiilerin konutuu yaptlar. Bu snflama yaptlar tarihsel adan
bir araya getirme ilkesine deil (ki tarihsel trlerde byledir), so
yut bir varsayma dayanr. Buna gre edebiyat yaptnda en nem
li e szcelem (yapt oluturan szcelerin oluturulmas - .n.)
znesidir ve bu znenin niteliine gre, mantksal olarak hesapla
nabilir belli sayda kuramsal tr saptanabilir.
Antik poetikacnnki gibi Frye'n dizgesi de tarihsel deil, ku
ramsal trlerden oluur. u sayda tr vardr - daha fazlas saptan
22 FANTASTK

madndan deil, dizge ilkece bunu gerektirdii iin. Aslnda se


ilen kategorilerden yola karak tm olaslklar karlm olma
ldr. Hatta diyelim bu olaslklardan biri gerek anlamda ortaya
kmam da olsa, onu daha byk bir istekle betimleyebilmeliy-
dik: Mendelev dizgesinde henz kefedilmemi elementlerin
zelliklerinin betimlenebilmesi gibi, burada da gelecek trlerin
-dolaysyla yaptlarn- zellikleri betimlenebilecektir.
Bu ilk gzlemden iki farkl saptamaya gidilebilir. nce, her
"tr kuram" yaptla ilgili bir anlaya, bir yandan yaptla ilgili so
yut zellikler, te yandan da bu zelliklerin bir araya geli biim
lerini ynlendiren kurallar ieren, yapta ilikin bir imgeye daya
nr. Diomedes'in trleri e ayrmas, yaptn bir zelliini temel
almasmdandr: Szcelem znesinin varldr bu. stelik snfla
masn bu zellie dayandrarak ona verdii nemi de kantlar.
Ayn ekilde, Frye'n snflamasn kahramanla bizim aramzda
stn olma, olmama trnden bir ilikiye dayandrmas da bu ili
kiyi yaptn bir esi, stelik ana elerinden biri olarak grme
sinden ileri gelmektedir.
te yandan, kuramsal trlere ek bir snflama daha katlabilir,
"basit" ve "karmak" trlerden sz edilebilir. Birinciler Diome-
des'te olduu gibi, .bir zelliin varl ya da yokluuyla tanmla
nabilir, kincilerse birok zelliin ayn anda varolmasyla. rne
in "sone" karmak trn u zellikleri bir araya getirmesiyle
tanmlayabilirdik: 1. uyaklar iin belli kurallar; 2. l iin belli
kurallar; 3. izlek iin belli kurallar. Bu tr bir tanmlama iin l
, uyak ve izlek kuramlarn (kabaca, tm edebiyat kuramn) n
ceden varsaym olmamz gerekecekti. Bylece tarihsel trlerin
karmak kuramsal trlerin bir blm olduu aklk kazanyor.
II. Frye'n snflamalarndaki biimsel tutarszlklar ortaya
koyarak, bu kategorilerin mantksal biimine ilikin deil de, ie
riklerine ilikin bir gzlemde bulunmutuk. Frye hibir zaman ya
pt anlayn aklamaz (grdmz gibi, yapt, trler snflama
snda bir k noktas oluturuyor) ve kategoriler konusundaki
kuramsal tartmalara dikkat ekecek lde az sayfa ayrr. Onun
EDEB TRLER 23

yerine bu ile biz ilgilenelim.


Aralarndan bazlarn anmsayalm: stn-aa; geree uy-
gun-geree aykr, buluma-dlama (topluma gre); gerek-ide-
al; ie dnk-da dnk; entelektel-kiisel. Bu listede ilk gze
arpan, keyfi olmas: Niin bu kategoriler var da, bakalar yok?
Edebi bir metni betimlemek iin en yararl olacak olanlar bunlar
m? Bu nemi kantlayacak salam bir savunma beklenirdi ancak
izi bile yok. stelik bu kategoriler arasnda ancak ortak bir tek
yn saptanabilir; o da edebi olmamalardr. Grdmz gibi, her
biri felsefe, ruhbilim ya da toplumsal etikten alnm; stelik her
hangi bir felsefe ya da ruhbilim de deil bu. Terimlerin tm ya
zel, salt edebi bir anlama gre anlalmay beklemekte ya da ede
biyat alannn dna karmaktadrlar bizi - bu konuda hibir ey
sylenmediine gre bize, eldeki tek olaslk bu. Byle olunca da
edebiyat, felsefi kategorileri dile getirme aracndan te bir ey
olamaz. Edebiyatn zerklii derinlemesine sarslr - ite o zaman
yine Fryen kesin bir dille belirttii kuramsal ilkelerle bir kez da
ha elimi oluruz.
Bu kategoriler yalnzca edebiyat alannda kullanlm olsalar
d bile, daha titizce aklanmalar gerekirdi. Kahraman kavramn
dan, sanki kendiliinden olumu bir ey gibi sz edilebilir mi?
Bu szcn temel anlam nedir? Geree uygunluk ilkesi nedir?
Bunun kart, kiilerin "her aklna eseni yapabildii" yklerin
bir zellii mi yalnzca? (s. 51) Nitekim Frye'm kendisi de, sz
cn bu ilk anlamn sorgulayacak bir yorum verecektir (s. 132:
"zgn bir ressam, izleyenlerin, kendisinin gereklie sadk
(likeness to an object) olmasn istediini bilir, genel kurala gre,
o tam tersini istemektedir: Kendine yakn bir resim anlayna sa
dk olmak ister.")
III. Frye'n incelemelerine daha yakndan bakldnda, bu diz
ge iinde dile getirilmeden de olsa, ok nemli bir baka nsav
bulunduu grlmektedir. imdiye kadar eletirdiimiz noktalar,
dizgeye zarar gelmeden dzeltilebilir: Mantksal tutarszlklar or
tadan kaldrlabilir ve kategorilerin seilmesi iin kuramsal bir te
24 FANTASTK

mel bulunabilir. Yeni nsavm sonulan ise ok daha ciddi olacak


tr nk teme] bir seim sz konusudur. Frye'n ak biimde ya
psal tutuma kar durduu nokta da bu seimdir; daha ok Jung,
Bachelard ya da Gilbert Durand (yapdan birbirinden ne kadar
farkl da olsa) gibi adlann yer ald bir gelenee bal kalm akta
dr Frye.
te nsav; Edebi olgulardan olumu yaplar, sz konusu ol
gularla ayn dzeyde ortaya kar,hr baka deyile, bu yaplar
dorudan doruya gzlemlenebilir. Lvi-Strauss ise tersine, y
le yazacaktr: "Temel ilke, toplumsal yap kavramnn ampirik
gereklie deil, bu gereklie gre olumu modellere uymas il
kesidir" (s. 295). yice basitletirirsek, Frye'n gznde, orman ve
deniz temel bir yap oluturur, denilebilir; oysa bir yapsalc iin
bu iki olgu soyut bir yapy gsterir - bir oluumun sonucu dura
anlk ve devingenlik arasnda eklemlenen soyut bir yapy gste
rir. Bylece Frye iin drt mevsim ya da gnn yirmi drt saatlik
blmlenmesinin ya da ate-su-toprak-hava gibi imgelerin niin
nemli olduu da anlalr hale gelmektedir. Bachelard'n bir e
virisine yazd nszde kendisinin de belirttii gibi, "toprak, ha
va, su ve ate dsellik deneyiminin drt esidir ve her zaman
yle kalacaktr" (s. VII). Yapsalclar iin "yap" her eyden nce
soyut bir kuralken, Frye'n "yap"s uzam iinde bir konuma indir
genmitir. Kald ki Frye bu konuda bir aklamada da bulunur:
ou kez dnce "yap"s ya da "dizge"si bir diyagrama indirge
nebilir; gerekte bu iki szck, "yap" ve "dizge", belli lde di
yagramla eanlamldr" (s. 335).
Bir nsavm kanta ihtiyac yoktur; ilerlii ancak onu kabul et
meyle ulalan sonulara bakarak llebilir. Biimsel yaplanma
imgeler dzeyinde bizce elle tutulamad iindir ki imgeler ze
rine sylenebilecek her ey ancak yaklak bir deere sahip olabi
lecektir. Kesinlik ve olanakszlklarla uramak yerine olaslklar
la yetinmek durumundayz. En basit rneimizi ele alrsak, orman
ve deniz ou kez bir kartlk belirtebilir, bylece bir yap olu
turur. Ancak ille byle olmak zorunda da deildirler; oysa dura
EDEB TRLER 25

an ile devingen zorunlu olarak bir kartlk ilikisi kurarlar ve bu


iliki orman ve deniz kartl iinde belirebilir. Edebi yaplar ke
sin kurallar olan dizgelerdir ve yalnzca yapt yzeyinde olas bi
imler bir araya gelir. Yaplar, gzlemlenebilir imgeler dzeyin
de aratrmaya kalkan biri her tr kesin bilgiye de srt evirmi
olacaktr.
Fryen bana gelen de budur. Kitabnda en sk rastlanan sz
ck, "ounlukla" ve eanlamllardr. Baz rnekler: "Sylen, o
u zaman bir tufanla ilikilidir ve tufan da bir dngnn balang
ve sonunun simgesidir. ocuk kahraman, ou zaman, denizde
yzmekte olan bir kaya ya da sanda yerletirilir. Karaya kt
nda ise, ya bir hayvandan kurtarlr ya da o hayvan tarafndan
kurtarlr" (s. 198). "En sk rastlanan da, ada, kule, deniz feneri
ya da merdivendir" (s. 203). "Bir hayalet de ola bilir, Hamlet'in ba
bas gibi; ya da herhangi bir kii bile deil, sadece sonularyla
hissettiimiz grnmez bir g ola bilir. ounlukla intikam traje
disinde olduu gibi, eylemden nceki bir olaydr ve trajedi de bu
eylemin sonucudur" (s. 216, szcklerin altn ben izdim).
Yaplarn dorudan belirimi nsav baka birok adan da k
stlayc bir etki yaratmaktadr. Frye'm varsaymnn bir listeden,
(aklanm gerekelere gre) snflandrmadan teye gitmedii
dikkat ekiyor ncelikle. Ama aslnda, bir btnn eleri snf
landrlmaldr demek, bu elerle ilgili olabilecek en zayf varsa
ym oluturmak demektir.
Frye'n yapt saylamayacak kadar ok sayda edebi imgenin
dizildii bir katalou akla getiriyor srekli; oysa katalog bilimin
gerelerinden yalnzca biridir, bilimin kendisi deildir. u da sy
lenebilir: Yalnzca snflamayla ilgilenen bir kimse iini iyi yapa
maz, snflamas keyfidir nk ak seik bir kurama dayanmaz
- tpk Linn'den nce yaplan canllar dnyas snflandrmalar
gibi... o dnemde kendini kayan hayvanlar bir kategoride top
lamakta hibir saknca grlmyordu...
Frye'la birlikte, edebiyatn bir dil olduunu kabul edersek,
eletirinin yapt iin dilbilimcinin grevine benzemesini bekle
2b FANTASTK

meye hakkmz var demektir. Ancak Anatomy o f Criticism'in ya


zan, az kullanlan ya da bilinmeyen szcklerin peinde kasaba
kasaba dolaan on dokuzuncu yzyl lehe aratrmaclan ve sz-
lklerini akla getiriyor daha ok. Binlerce szck derlenmitir
derlenmesine ama bir dilin nasl ilediine ilikin en basit ilkele
re bile ulalamamtr. Lehe aratrmaclannn yaptklan gerek
siz deildi ancak dayanaktan yoksundu: nk dil szck yn
deil bir mekanizmadr. Bu mekanizmay anlamak iin en sk kul
lanlan szcklerden, en basit tmcelerden yola kmak gerekir.
Eletiride de byledir: ncelikle edebiyat kuramnn temel sorun
larna el atmak gerekir ve bunun iin de Northrop Frye'm gz ka
matrc okumalarn yapm olmak gerekmez.

Fantastik trn incelenmesinde yaran hayli tanmal bu uzun


blm bitirmenin zaman geldi. Bu blm, baz kesin sonulara
varmamz salad yine de. yle zetleyebiliriz:
1. Tr konusundaki her kuram edebiyat yaptnn nasl grl
dne baldr. Bylece k noktamz sunmakla ie balamal
yz, hpr ne kadar ileride bu noktay bir kenara brakmak zorunda
kalacak olsak da.
Bir yaptta ksaca grnm saplayacaz: tmcesel, dizim
sel ve anlamsal ynler: Tmcesel grnm metni oluturan somut
tmcelerden oluur. Burada iki sorun grubundan sz edilebilir. Bir
ksm szcenin zelliklerinden kaynaklanr (daha nce bu konuy
la ilgili olarak "sz dzeyleri"nden sz ettim, "biem" szc de,
dar anlamyla, kullanlabilir). teki sorun bei szceleme, m et
ni gnderen ve alan kiilere ilikindir (her iki durumda da gerek
yazar ya da gerek okurlar deil, metnin rtl bir imgesi sz ko
nusudur); imdiye kadar bu sorunlar "grler" ya da "bak a
lar" ad altnda incelendi.
Dizimsel boyuttan bir yaptn blmlerinin kendi aralarnda
kurduklar ilikiler anlalr (bu konuyla ilgili olarak bir zamanlar
"kompozisyon"dan sz edilirdi). Bu ilikiler tr olabilir: man
EDEB TRLER 27

tksal, zamansal ve uzamsal.1


Geriye anlamsal boyut kalyor, yaptn "izlekleri" de denilebi
lir. Bu alanla ilgili olarak, nceden hibir genel varsaym nermi
yoruz; edebi izleklerin nasl eklemlendiini bilmiyoruz. Yine de
hibir riske girmeden, saylan az olan, ancak her yerde ve her za
man karmza kan edebi izlekler olduu ileri srlebilir, bunlar
dnm ve bir araya gelme yoluyla edebi izleklerin grnrdeki
okluunu salarlar.
Grld gibi yaptn bu boyutu kendi aralannda karma-
rk ilikiler iindedirler, burada bizim zmlememiz asndan
ayn ayr ele alnmtr.
2. Edebi yaplann iinde yer almas gereken dzeyle ilgili n
bir seim kyor ortaya zorunlu olarak. Edebiyat evreninin do
rudan gzlemlenebilir tm elerini soyut ve baka bir yapnn
belirimi olarak ele almaya ve yaplan yalnzca bu dzeyde ara
maya karar verdik. Burada temel bir ayrm ortaya kyor.
3. Tr kavram vurgulanmal ve nitelendirilmelidir. Bir yan
dan tarihsel trlerle kuramsal trleri kar karya getirdik; birin
ciler edebiyat olgularnn gzlemlenmesiyle elde ediliyordu, kin
cilerse edebiyat kuramndan karlyordu. Bir yandan da kuram
sal trleri basit ve karmak trlere gre ayryorduk: Birinciler
bir yapsal zelliin varl ya da yokluuyla, kincilerse bu zel
likler arasnda bir araya gelme olanann varl ya da yokluuy
la tanmlanyordu. Her durumda tarihsel trler karmak kuramsal
trlerin bir altsnf olarak beliriyor.

imdi, bize buraya kadar yol gsteren Frye'n incelemelerini


bir yana brakarak, ama sonuta yine de bu incelemelerden ald
mz destekle, tr incelemesi dediimiz her eit almann ama

1. Edebiyat yaptnn eylem ve dizimsel boyutlar P otique adl kitabmda


uzun uzun betim lenm ektedir; Ed. du Seuil, coll. "Point". 1968; Trkesi: Poeti-
kaya Giri, Metis. 2001.
28 FANTASTK

ve snrlarna ilikin daha genel ve daha dikkatli bir bak olutur


malyz. Byle bir inceleme iki tr gereklilie uymak zorunda:
klgsal (pratik) ve kuramsal, somut (ampirik) ve soyut. Kuram
dan kardmz trler metinler zerinde dorulanmaldr: kar
samalarmz hibir yapta uymuyorsa, yanl yoldayz demektir.
te yandan, edebiyat tarihinde karlatmz trler tutarl bir ku
ram erevesinde aklanmak zorundadr, yoksa yzyllar boyu
sregelmi nyarglarn tutsa olarak kalr, rnein "komedi" di
ye bir tr vardr derken tam bir yanlsamaya debiliriz. Bylece
trlerin tanm olgularn betimlenmesiyle soyutlama durumunda
ki kuram arasnda srekli bir gelgite dayanacaktr.
Amalarmz bunlar; ancak yakndan baktmzda giriimi
mizin baars konusunda bir kukumuzu da itiraf etmeliyiz. lk
kural ele alalm, kuramn olgulara uygun olmas gerekliliini d
nelim. Edebi yaplarn, yani trlerin kendilerinin varolan yapt
lardan ayr bir soyut dzeyde bulunduunu kabul ettik. Belli bir
trn belli bir yaptta bulunduunu sylemek yerine, u yapt u
tr belirtir dememiz gerekmez miydi? Ne var ki somut ve soyut
arasndaki belirim ilikisi olaslklar dzeyindedir; bir baka de
yile, bir yaptn ait olduu tre bire bir sadk bir rnek olarak be
lirmesi diye bir gereklilik yoktur, bu yalnzca bir olaslktr. Bu da,
yaptlar zerinde yaplacak hibir gzlemin trlerle ilgili bir kura
m dorulamaya ya da yanllamaya imkn vermeyeceini syle
mek demektir. Eer bana, u yapt sizin kategorilerinizden hibi
rine uymuyor, dolaysyla kategorileriniz yanltr, derseniz, size
ancak yle kar kabilirim: Dolaysyla szcnzn hibir
anlam yok; yaptlar kategorilerle rtemez, nk kategoriler
oluturulmu biimde varolur; rnein bir yapt birden ok kate
goriyi, birden ok tr rnekleyebilir. Bylece yntemsel adan
numunelik bir kmaza gireriz: Varolduu haliyle bir tr kuram
nn betimsel baarszl nasl kantlanabilir?
imdi de baka bir yne bakalm, bilinen trlerin kurama uy
gunluuna bakalm. Trleri doru biimde kaydetmek, onlar be
timlemekten daha kolay deildir. Baka trden bir tehlike vardr:
EDEB TRLER 29

Yararlanacamz kategorilerin her zaman iin bizi edebiyat ala


nnn dna yneltme eilimi olacaktr. Edebi izleklerle ilgili her
kuram, bu izleklerin felsefe ya da sosyolojiden gelen bir katego
riler btnne indirgenmesi ynnde bir eilim gsterir (Frye da
bunun bir rneini sunar). Bu kategoriler dilbilimden alnm bi
le olsa bir ey deimez. Daha da ileri gidebiliriz: Edebiyattan sz
ederken gndelik kullanm dilinden yararlanmak zorunda olduu
muz iindir ki, edebiyatn baka yollarla da dile getirilebilecek
dnsel bir gereklii ele ald fikrini sokmu oluyoruz iin ii
ne. Oysa edebiyat, gndelik dilin sz etmedii ya da szn ede
medii eyleri dile getirme abas olarak varolmaktadr - bunu bi
liyoruz. Bu nedenle eletiri (yani en iyileri) her zaman edebileme
eilimi gsterir: Edebiyatn ne yapt ancak edebiyat yaplarak
anlatlabilir. Gndelik dille arasndaki bu farktan yola karak
oluabilir edebiyat - varln byle srdrebilir. Edebiyat syle
yebileceklerini syleyebilir yalnzca. Edebi bir metinle ilgili ola
rak eletirmen, syleyecei her eyi sylemi olsa da henz hibir
ey dememitir; nk tanm gerei edebiyat byle bir giriimin
olanakszln ierir.
Bu kukucu dnceler durdurmamal bizi; am a aamayaca
mz snrlarn da bilincinde olmalyz. Bilgilenme almas yak
lak bir amaca yneliktir, mutlak bir geree deil. Betimsel bi
lim gerei sylediini ileri srseydi, varlk nedeniyle eliirdi.
Hatta ktalar doru bir biimde betimleneli beri fiziki corafya di
ye bir eyin olmamas gerekirdi. Bir eyin tam olmamas, eliki
li bir biimde onun srmesinin de garantisidir.2

2. "letiim ve kestirim oyunu yaamn gailesi ve gcdr, mutlak mkem


m ellik ancak lm dedir", Fr. Schlegel, "Gesprch ber die Poesie", Critische
Ausgabe, II, s. 286.
2
Fantastiin Tanm

Fantastiin birinci tanm. - ncekilerin d n ce si- Le M anusc


rit trouv Saragosse (Saragossa'da Bulunan Elyazmas) yk
sndeki fantastik. - Fantastiin ikinci ve daha ak, daha kesin ta
nm. -A ykla n a n baka tanmlamalar. - Fantastiin zel bir r
nei: Nerval'in Aurlia'^;.

Cazotte'un yapt k eytan'in (Le Diable amoureux) bakiisi


Alvare bir aydr kadn cinsiyetinden olan ve kt bir ruh olduu
na inand bir varlkla yaamaktadr: eytan ya da eytans bir
yaratktr bu varlk. Ortaya k biimi onun bir br dnya tem
silcisi olduunu aka gsterir; te yandan, zellikle insans (hat
ta kadns) davranlar ve ald gerek yaralar bu varln bir ka
dn, seven bir kadn olduunu kantlamaktadr. Alvare ona nere
den geldiini sorduunda, Biondetta yle yantlar: "Ben bir Ha
va Perisi'yin (sylphide), hatta aralarndan en gzel olanym..." (s.
198). Peki ama Hava Perileri var mdr? "Duyduklarmn hibiri
ni anlamyordum, diye srdrr Alvare. Ama benim servenimde
anlalabilir baka ne vard ki? Tm bunlar bana bir rya gibi ge
liyor, diyordum; insan yaam baka bir ey midir peki? Ben ba
ka birine gre daha olaand dler kuruyorum, hepsi b u .... Ola
nakl olan nerede? Olanaksz olan nerede?" (s. 200-1)
Bylece Alvare kararsz kalr, bana gelenin doru, evresin
de olanlarn gerek (bylece Hava Perileri varolur) ya da bir ya
nlsama, ykdeki gibi d biimini alan bir yanlsama olup olma
FANTASTN TANIMI 31

dn kendi kendine sorar durur (okur da onunla birlikte). Alvare


daha sonra, belki de eytan olan bu kadnla yatmak durumunda
kalr; bu dnceyle rpererek yine kendi kendine sorar: "Uyu
mu muyum? Her ey bir d olmasayd o kadar mutlu olur muy
dum?" (s. 274). Annesi de byle dnecektir: "O iftlii ve ora
da oturanlarn hepsini siz dlediniz," (s. 181). Servenin sonuna
dein karmaa srecektir: Gereklik mi, d m? Gerek mi, ya
nlsama m? Bylece fantastiin merkezine ulayoruz. Tmyle
kendimize ait, tandmz, eytan, hava perileri, vampirleri ol
mayan bir dnyada yle bir olay meydana gelir ki, o bildiimiz
dnyann yasalar bunu aklamaya yetmez. Olay alglayan kii
iki olanakl zmden birisini benimsemek zorundadr: Ya duyu
lardan kaynaklanan bir yanlsama, dgcmzn yaratt bir
ey sz konusudur ve o zaman yasalar olduu gibi kalr; ya da
olay gerekten olmutur, gerekliin bir parasdr, ite o zaman
bu gereklii bizim bilmediimiz yasalar ynetir. eytan ya bir
yanlsamadr, dsel bir varlktr; ya da teki canl varlklar gibi
eytan da gerekte vardr - az rastlanlmas kouluyla.
Fantastik bu kararszlk sresinde yer alr: Yantlardan her
hangi birisini setiimiz anda fantastikten uzaklaarak komu bir
alana, ya tekinsiz ya da olaanst trlerin alanna girmi oluruz.
Fantastik, kendi doal yasalarndan baka yasa tanmayan bir z
nenin grnte doast bir olay karsnda yaad kararsz
lktr.*
Fantastik kavram bylece gerek ve dsel olana gre tanm
lanr. Bunlar zel bir dikkate deer. Ancak bunlar tartmay in
celememizin son blmne brakyoruz.

* Fr. "hdsiaion", tereddt, kararszlk, duraksam a anlam larm ierir. Bu k i


tapta Todorov tarafndan terimlemitir. Bu eviride "kararszlk" szcn be
nimsedik. (.n.)
32 FANTASTK

Byle bir tanm, her ey bir yana, zgn mdr? Daha on do


kuzuncu yzylda, baka trl dile getirilmi biimiyle byle bir
tanm bulmak mmkndr.
lkin, Rus felsefeci ve mistik Vladimir Soloviov'da una rast
larz: "Gerek fantastikte her zaman, fenomenlerle ilgili basit bir
aklama getirmenin dsal ve biimsel olasl bulunur, ancak bu
aklama i olaslktan tmyle yoksundur," (alntlayan To-
maevski, s. 288). Tuhaf bir fenomen var ve iki yoldan, doal ne
denlerle ve doast nedenlerle aklanabiliyor. kisi arasndaki
kararszlk fantastik etkisini yaratyor.
Birka yl sonra hayalet ykleri konusunda uzmanlam bir
ngiliz yazar, Montague Rhodes James hemen hemen ayn szle
ri kullanyordu: "Doal bir aklamaya gtrecek bir k kaps
bulunmas kimi zaman gerekli, ama unu da eklemeliyim: Bu ka
p yle kullanmaya elverili olacak kadar geni de olmamal," (s.
VI). Bir kez daha iki zm olanakldr.
Bir baka m ek de Alnanlardan ve daha yeni: "Kahraman ger
ek ve fantastik olmak zere iki dnyann elikisini srekli ola
rak ve ak bir biimde duyumsamaktadr, kendisini evreleyen
olaand nesneler karsnda akndr," (Olga Reimann). Liste
yi istediimiz kadar uzatabiliriz. Yalnz, ilk iki tanmla nc ta
nm arasndaki u farka dikkat edelim: lk tanmlarda iki olaslk
arasnda kararszlk gsteren okuyucudur, sonuncudaysa yk ki
isidir; bu konuya daha sonra dneceiz.
una da dikkat ekmek gerekir: Fransa'da yakn dnemde ya
zlm yazlarda bulduumuz fantastik tanmlan kendi tanmmz
la bire bir rtmese de, elimemektedir. Klasiklemi metinler
den baz rnekler vereceiz. Castex Conte Fantastique en France
(Fransa'da Fantastik yk) adl yaptnda yle yazar: "Fantastik
... gerek yaama birdenbire gizemin girmesiyle ... belirir" (s. 8).
Louis Vax L'Art et la Littrature fantastiques'tc (Fantastik Sanat
ve Edebiyat): "Fantastik anlat... bizim yaadmz gerek dn
yada yaayan, bizler gibi ancak birdenbire kabul edilmesi olanak
sz bir olay karsnda kalm insanlar sunmay sever" (s. 5).
FANTASTN TANIMI 33

Roger Caillois Ait Coeur du fantastique'le (Fantastiin inde):


"Tm fantastik, bilinen dzenin bozulmas, gndeliin deimez
yasall iinden kabul edilemeyecek olann fkrmasdr" (s.
161). Grld gibi bu tanm, amal ya da deil, birbirleri
nin yerine geebilecek niteliktedir: Her seferinde "gerek yaa
ma" ya da "gerek dnya"ya, ya da "gndeliin deimez yasad
na" katlan bir "gizem, "aklanamaz olan", "kabul edilmesi
olanaksz" bir ey vardr.
Bu tanmlar, daha nce andmz yazarlarda rastladmz ve
doal dnya ve doast dnyaya ilikin olmak zere, iki tr ola
yn varl dncesini kapsayan tanmn iinde yer alr; ancak
Soloviovun, James'in, ve dierlerinin tanmnda bundan baka bir
de, doast olay aklayacak iki olaslk yer alr, dolaysyla bu
iki seenek arasnda bir karara varmas gereken birisi vardr. Bu
yzden sz konusu yazarlarn tanm daha aklayc, daha zen
gindi; bizim sunduumuz tanm da bu tanmdan yola karak
oluturulmutur. Fantastii bir tz olarak sunmak yerine (Castex,
Caillois ve dierlerinin yapt gibi), tanmmz bir de fantastiin
ayrt edici yn (tekinsiz ve olaanst arasndaki ayrm izgisi
gibi) zerinde de durur. Daha genel olarak, bir trn her zaman
baka trlere gre tanmlandn sylemek gerekir.
Ancak tanmmz hl ak deil ve bizden nce tanmlamalar
da bulunanlardan ite bu noktada daha ileri gitmek zorundayz.
Daha nce de belirttiimiz gibi, kararszlk duymas gereken kii
nin okuyucu mu yoksa yk kiisi mi olduu konusunda ak se
ik bir ey sylenmemiti. k eytan daha kapsaml bir inceleme
iin pek zayf bir malzeme sunmaktadr: Anlatda kararszlk, ku
ku, yalnzca ksa bir an iin ilgimizi ekmektedir. Bu yzden ba
ka bir yapta bavuracaz; k eytandan yirmi yl sonra yazl
m ve daha fazla soru sormamza olanak tanyacak bir yapt, fan
tastik yk dnemini balatmak gibi nemli bir rol stlenmi olan
Jean Potocki'nin Saragossa'da Bulunan Elyazmas'n ele alacaz.
Burada bize nce bir dizi olay anlatlr, hibiri tek bana ele
alndnda, deneyimlerimiz olanak tand lde doa yasala-
34 FANTASTK

n yla elimez, ancak st ste gelmelerinde bir sorun vardr. Kah


raman ve kitabn anlatcs Alphonse van Worden, Sierra Morena
dalarndan gemektedir. Anszn "zagal Moschito kaybolur;
birka saat sonra ua Lopez de kaybolur. Yrede oturanlar bl
gede hayaletlerin bulunduunu sylerler: yeni aslm iki haydut.
Alphonse terk edilmi bir hana gelir ve uyumaya hazrlanr; ancak
gece yans olur olmaz, "yan plak bir zenci gzeli, iki elinde bi
rer mealeyle" (s. 56) odasna girer ve kendisini takip etmesini is
ter. Onu yer altnda bir salona kadar gtrr, orada ince giysiler
iinde iki kz karde onu karlar. Ona yiyecek ve iecek sunarlar.
Alphonse tuhaf eyler duyum sar ve aklnda yle bir kuku beli
rir: "Kadnlarla mydm yoksa tuzaa dren dii eytanlarla m,
bilemiyordum artk," (s. 58). Sonra kadnlar ona hayatlann anla
trlar ve Alphonse'un kuzenleri olduklan ortaya kar. Ama ilk ho
roz tnde anlat yarda kalr ve Alphonse "hayaletlerin gc
nn ancak gece yarsndan ilk horoz tne kadar srebildiim"
hatrlar (s. 55).
Kukusuz tm bunlar bildiimiz kadaryla doa yasalarndan
ileri gelmemektedir. Bunlarla ilgili diyebileceimiz en fazla ey,
tuhaf olaylar, garip rastlantlar olduudur. Bir sonraki adm ise
nemlidir: Akim aklayamayaca bir olay meydana gelir. Alp
honse yataa girer, iki kz karde onu bulurlar (ya da belki de yal
nzca dnde yledir), ancak kesin olan bir ey vardr: Uyand
nda yatanda deil, yeraltnda bir odadadr. "G grdm.
Ak havada olduumu anladm .... Los Hermanos'ta daraacnn
altnda yatyordum. Zoto kardelerin cesedi daraacnda sallan
myor, yambamda uzanyordu" (s. 68). te ilk doast olay:
ki gzel kz le kokulu iki cesede dnmtr.
Alphonse yine de doast glerin varlna pek inanma
maktadr: Bu da her tr kararszla (ve fantastie) son verebilir
di. Geceyi geirecek bir yer aramaktadr ve bir keiin kulbesi
nin nne gelir, orada cinli Pascheco'yla karlar, Pascheco y
ksn anlatmaktadr ancak yk tuhaf bir biimde Alphonse'un-
kine benzemektedir. Pascheco bir gece ayn handa yatmtr; yer
FANTASTN TANIMI 35

altnda bir odaya inmi ve geceyi iki kz kardele ayn yatakta ge


irmitir; ertesi sabah daraacnn altnda iki cesedin arasnda
uyanmtr. Bu benzerlik zerine Alphonse irkilir. Yine de Alp-
honse daha sonra keie hayaletlere inanmadn syler, bunlarn
Pascheco'nun talihsizlikleriyle ilgili doal bir aklamas olsa ge
rektir. Kendi servenlerini de ayn biimde yorumlar: "Kuzenleri
min etten kemikten kadnlar olduundan kukum yoktu. eytan
larn gcyle ilgili duyduum her eyden daha gl bir duyguy
du beni uyaran. Beni daraacnn altna koym alanysa kt bir a
kayd, ok kzdm" (s. 98-9).
yle olsun. Ancak yeni olaylar Alphonse'un kukulanm can
landrr. Kuzenlerini bir maarada bulur ve bir gece yatana ka
dar gelir iki kz karde. Bekret kemerlerini karmaya hazrdr
lar, ama bunun iin Alphonse'un boynunda tad hristiyanla
zg kutsal kolyeyi karmasn isterler; onun yerine kz karde
lerden biri kendi sa rgsn takar. lk sarlmalarn alevi yat
tktan sonra saatin gece yansn vurduu duyulur... Odaya bir
adam girer, kzlan kovalar ve Alphonse'u lmle tehdit eder; son
ra onu bir karm imeye zorlar. Ertesi sabah, tahmin edilecei
gibi, Alphonse daraacnn altnda, cesetlerin yannda uyanr.
Boynunda da sa rgs deil, daraac ipi sanldr. lk gece kal
d handan tekrar geerken, yer demesinin arasnda maara
dayken boynundan kanlm olan kutsal kolyeyi grr anszn.
"Ne yaptm bilmez haldeydim... O berbat handan gerekte hi
kmadm, keiin, engizisyoncunun veZ oto kardelerin by
l dlerde retilmi hayaletler olduunu dnmeye baladm,"
(s. 142-3). Dengeyi daha da bozmak istercesine daha sonra, son
geceki serveninde bir ara grd Pascheco'yla karlar ve ya
anan sahnenin bir baka versiyonunu dinler ondan; "O iki gen
kz onu biraz okadktan sonra boynundan kutsal kolyeyi aldlar,
daha o anda gzmde gzelliklerini yitirdiler ve ikisinin Los Her-
manos vadisinde aslan o iki kii olduklarn anladm. Ancak gen
adam onlar hep ekici kiiler olarak grdnden, en sevecen ad
larla seslenmiti onlara. Aslanlardan birisi boynundaki ipi kar
36 FANTASTK

d ve gen adamn boynuna geirdi, bunun zerine gen adam onu


yeniden okayarak minnetini gsterdi. Sonunda perdeyi rttler,
ne yaptklarn bilmiyorum ama korkun bir gnah olduunu sa
nyorum" (s. 145).
Neye inanmal? Alphonse geceyi iki ekici hanmla geirdii
ni bilmektedir; ama ya daraacnn altnda uyanmas, ya boynun
daki ip, handaki kutsal kolye, Pascheco'nun anlattklar? Belirsiz
lik, kararszlk doruk noktadr. stelik baka kiilerce servenler
le ilgili doast bir aklama da yaplmtr Alphonse'a. Yarg
bir ara Alphonse'u tutuklayacak ve ikenceyle tehdit edecektir.
"Tunuslu iki prensesi tanyor musun? Daha dorusu o iki alak
bycy, o iren vampirleri, insan klndaki o eytanlar? (s.
100) diye sorar Alphonse'a. Daha sonra Alphonse'un ev sahibesi
Rebecca ona yle diyecektir: Onlarn iki dii eytan olduklarn,
adlarnn da Emine ve Zbeyde olduunu biliyoruz" (s. 159).
Birka gn yalnz kalan Alphonse aklnn bana geldiini his
seder. Olaylara "gereki" bir aklama bulmak ister. "Kentin y
neticisi Don Emmanuel de Sa'nm azndan kam baz szleri
anmsadm, Gomelez kardelerin gizemli varlna pek de yaban
c olmadn dndryordu bu szler. Bana iki ua, Lopez ve
Moschito'yu veren oydu. kisinin beni Los Hermanos'un o felaket
giriinde terk etmelerinin Don Emmanuel'in emriyle olduu akl
ma yatyordu. Kuzinlerim ve Rebecca binlerinin beni snamak is
tediini sk sk bana hissettirmilerdi. Belki de uyumam salaya
cak bir karm iirmilerdi, uykumda beni o uursuz daraacnn
altna tamaktan kolay ne vard ki? Pascheco iki aslm kiiyle
ilikisi yznden deil de bambaka bir kazada gzn kaybet
mi olabilir ve o korkun hikyesi bir masaldan ibaret olabilirdi.
Benim srrm bulmaya alan papaz ise kukusuz Gomelez'lerin
bir adamyd, am yakalamaya alyordu. Son olarak, Re
becca, kardei, Zoto ve Bohemyallann efi, tm bu insanlar be
nim cesaretimi snamak iin anlamlard belki de" (s. 227).
Tartma yine de zlmemitir: Kk olaylar bir kez daha
Alphonse'u doast bir zme gtrecektir. Pencereden m e
FANTASTN TANIMI 37

hur kz kardelere benzeyen iki kadn grr; ama yaklatnda ta


nmad yzlerle karlar. Sonunda kendisininkine benzediini
itiraf ettii bir eytan hikyesi okur: "eytanlarn beni kandrmak
zere aslm insanlarn bedenlerini canlandrdna neredeyse
inandm" (s. 173).
"Neredeyse inandm": te fantastiin ruhunu zetleyen for
ml. Tamamen saflk trnden mutlak bir inan bizi fantastiin
dna karrd, oysa fantastie can veren kararszlk duygusudur.

Bu ykde kim kararszdr? Alphonse olduu aikrdr, yani


kahraman, yk kiisi. Olay rgs boyunca iki yorum arasnda
seme durumunda kalan odur. Ancak okuyucu "gerek"ten haber
dar olsayd, hangi yolu seeceini bilseydi durum tmden farkl
olurdu. Bylece fantastik okuyucunun yk kiilerinin evrenine
katlmn zorunlu hale sokar; bu ise okuyucunun anlatlan olayla
r kesinlikten uzak bir ekilde alglamasyla tanmlanr. Hemen
belirtmek gerekir, bunu sylerken belli bir okuyucuyu, gerek bir
okuyucuyu deil, okuyucunun bir "ilevi"ni, metinde rtk olan
okurun ilevini (tpk anlatcnn ilevinin metnin iinde rtk e
kilde bulunmas gibi) kastediyoruz. yk kiilerinin hareketleri
metinde nasl kesin bir biimde yer alyorsa, bu rtk okuyucunun
alglamas da ayn kesinlikle metnin iindedir.
Bylece okuyucunun kararszl fantastiin ilk koulu oluyor.
Ne var ki k eytan ve Elyazmas'nda olduu gibi okurun belli
bir kiiyle zdelemesi gerekli midir? Bir baka deyile, karar
szln yaptn iinde gsterilmi olmas gerekli midir? lk kou
la uyan yaptlarn ou ikinci koulu da yerine getirir; yine de is
tisnalar vardr: rnein Villiers de l'Isle-Adam'n Vera adl yk
s. Burada okuyucu, kontun karsnn, doa yasalaryla elien
ancak bir dizi ikincil izlerle dorulanyor gibi duran dirilii konu
sunda kendi kendini sorgulamaya giriir. Oysa kiilerden hibiri
bu kararszl paylamaz, ne karsnn ikinci kez yaadna ke
sinlikle inanan Athol Kontu, ne de yal uak Raymond. Okuyucu
38 FANTASTK

bylece hibir kiiyle zdelemez ve metinde kararszlk duygu


su gsterilmemi olur. Bu zdeleme kuralyla ilgili olarak, fan
tastiin zorunlu olmayan bir koulunun sz konusu olduunu sy
leyeceiz: Fantastik bu koulu yerine getirmeden de varolabilir,
ama fantastik yaptlarn byk blm de bu koula uyar.
Okuyucu kiilerin dnyasndan kp kendi pratiine dnd
nde (bir okuyucunun pratii) yeni bir tehlike tehdit eder fantas
tii. Metnin yorumlanmas dzeyinde bir tehlike.
Doast eler kapsayan anlatlar vardr ve okuyucu bunla
rn ne olduunu hibir zaman kendi kendine sormaz, nk bun
lar dzanlamma gre alglamamas gerektiini bilir. Eer hay
vanlar konuuyorsa, hibir kuku dmez aklmza: Metnin sz
cklerinin baka bir anlamda, alegorik anlamda anlalmas ge
rektiini biliriz.
iirde bunun tersi durum gzlemlenir. Eer iirden yalnzca
bir eyin gsterimini stlenmesi beklenseydi, iirsel metin de o
u kez fantastik olarak grlebilirdi. Ancak byle bir ey sz ko
nusu deil: rnein "iirsel ben'"in ortalkta uutuu sylense
de, szcklerin tesine gitmeye gerek yok, yalnzca olduu gibi
anlalmas gereken bir sz dizisidir karmzdaki.
Bylece fantastik yalnzca okuyucuda ve kahramanda karar
szlk uyandran tuhaf bir olayn varln gerektirmekle kalm a
m, ayn zamanda bir okuma biimini de iermi olur. imdilik
"olumsuz" diye tanmlayabileceimiz, ne "iirsel", ne de "alego
rik" olmamas gereken bir okuma biimini ierir. Saragossa'da
Bulunan Elyazmas m dnersek bu gerekliliin yerine gelmi ol
duunu grrz: Bir yandan anlatlan doast olaylara hemen
alegorik bir yorum getirememektey izdir, te yandan bu olaylar ol
duklar gibi sunulmutur, onlar anlatan szckleri dilsel elerin
salt bir araya gelmesi gibi deil de, bir eyin gsterimi olarak al-
glamalyzdr. Roger Cailloisnn u tmcesinde fantastik metnin
bu zelliiyle ilgili bir saptama buluyoruz: "Sonsuz imgeler ile s
nrlanm imgeler arasnda bir yerlerde bulunan bu tr imgeler
fantastiin temelinde yer alr. Sonsuz olanlar ilke olarak tutarsz
FANTASTN TANIMI 39

lk getirmek ister ve her tr anlama kar direnir. Snrlanm im


geler ise belli metinleri simgelere evirir ve bunlar uygun bir sz
lk yardmyla szc szcne ayn anlam yanstacak bir
syleme dntrlebilir" (s. 172).
imdi fantastik tanmmz kesinleyecek ve tamamlayacak du
ruma geldik. Fantastik koulun yerine gelmi olmasn gerek
tirir. Metin ncelikle okuyucunun, ykdeki kiilerin dnyasn
canl kiilerin yaad bir dnya olarak grmesini ve anlatlan
olaylarla ilgili olarak doal bir aklama ile doast bir aklama
arasnda kararszlk duymasn salamaldr. Sonra, bu kararszlk
bir yk kiisi tarafndan da hissedilmelidir; bylece okuyucunun
grevi bir kiiye verilmi olur, ayn zamanda da "kararszlk" me
tin boyutunda ortaya konduu iindir ki yaptn izleklerinden biri
haline gelir; saf bir okumada gerek okuyucu yk kiisiyle z
deleir. Son olarak, okuyucunun metin karsnda bir tavr takn
mas gerekir: Hem alegorik, hem de iirsel trden yorumlamalar
reddedecektir. Bu gereklilik eit deere sahip deildir. Birincisi
ve ncs gerek anlamda tr oluturur, kincisi ise yerine ge
tirilmese de olur. Yine de rneklerin ou bu koulu da yerine
getirmektedir.
Bu zellik, nceki blmde ksaca sunduumuz biimiyle
yaptn modelinde nasl yer alr? lk koul bizi metnin szel boyu
tuna gnderir, daha doru bir deyile "bak alan" dediimiz
zellie gnderir: Fantastik daha genel bir kategori olan "belirsiz
bak as"mn zel bir durumudur. kinci koul daha kanktr:
Bir yandan, kiilerin anlatlan olaylarla ilgili deerlendirmesine
tekabl eden biimsel birimler ierdii lde szdizimsel boyuta
balanr - bu birimleri genelde olayn rgsn oluturan "eylem-
ler"in kart olarak "tepkiler" diye adlandrabiliriz. te yandan,
sunulmu belli bir izlek ve onun alglanmas ve yazlmas sz ko
nusu olduundan, bu koul metnin anlamsal zelliine balanr.
Son olarak, nc boyutun daha geni bir nitelii vardr ve zel
liklere gre snflandrmann tesinde yer alr: Birok okuma tip
leri (ve dzeyleri) arasnda bir seim sz konusudur.
40 FANTASTK

imdi tanmmzn yeterince ak olduunu syleyebiliriz.


Tam anlamyla dorulamak iin yeniden baka tanmlamalarla
karlatralm, bu kez ne adan onlara benzediine deil de, on
lardan hangi noktalarda ayrldna bakalm. Dizgesel bir bak
asyla, "fantastik" szcnn birok anlamndan yola kabi
liriz.
nce ok az bahsettiimiz, akla ilk gelen (szlkteki) anlam
ele alalm: Her dnemde olabilecek ya da olamayacak eylerle il
gili ortak bilgileri gz nne alrsak, fantastik metinlerde yazar
gerek yaamda olamayacak olaylan anlatr; rnein Petit La-
rousse'ta Fantastik masallar: iinde doast varlklar bulunan"
diye yazar. Gerekten de byle olaylan "doast" diye nitelen
direbiliriz; ancak doast, edebi bir kategori olmakla birlikte, bu
tanmda aklayc olmamaktadr. inde doast eler bulunan
yaptlann tmn kapsayacak bir tr dnlemez, yoksa Home-
ros kadar Shakespeare'in, Cervantes kadar Goethe'nin yaptlann
da byle bir tre katmak gerekirdi. "Doast" dediimiz nitelik
benzer yaptlar nitelemez, ok geni bir dalm vardr.
Kuramclar arasnda bir baka yaygn tavr da fantastiin okur
temelinde tanmlanmasdr: Burada sz konusu olan metinde r
tk olarak varl duyulan okur deil, gerek anlamdaki okurdur.
Bu eilimi rnekleyen H. P. Lovecraft', ayn zamanda kendisi de
fantastik yk yazan ve edebiyatta doast olgusuna yer veren
kuramsal bir yapt retmi olan Lovecraft' ele alacaz. Love-
craft'a gre fantastiin lt yaptta deil, okuyucunun zel de
neyiminde yer alr; edinilen bu deneyim korku olmaldr. "En
nemlisi atmosferdir nk [fantastiin] zgnlnn ana l
t olayn yapsndan ok yaratlan zel izlenimdir. ... Bu nedenle
fantastik masal yazarnn niyetinden ok, uyandrd heyecan
younluuna gre deerlendirm eliyiz.... Okuyucu derin bir kor
ku ve terr duygusuna kaplyor ve allmam dnyalarn ve
glerin varln duyuyorsa o masal fantastiktir, ite bu kadar ba
sit" (s. 16). Bu korku ve aknlk duygusu fantastik kuramclar
tarafndan sklkla dile getirilmitir, olanakl ikili aklamay t-
FANTASTN TANIMI 41

riin gerekli koulu olarak grseler de. rnein Peter Penzoldt y


le yazar: "Peri masallarnn tersine tm doast ykler korku
ykleridir, bunlar salt imgelemimizin rn olduunu bildii
miz eylerin yine de gerek olup olmadn kendi kendimize sor
maya iter bizi" (s. 9). Caillois ise "indirgenemez nitelikteki tuhaf
lk izlenimini", "fantastiin denekta" olarak grr (s. 30).
Bugn bile ciddi eletirmenlerin kaleminden km benzer
dncelerle karlamak artcdr. Onlarn aklamalarn sz
c szcne dinlersek, korku duygusunun da okurda bulun
mas gerekiyorsa bir yaptn trnn okuyucusunun soukkanl-
ma bal olduu sonucunu karmamz gerekirdi (peki yazarlar
mz bunu mu dnmt?). yk kiilerinde korku duygusunun
aranmas da tr tanmlamaya yetmez; nce, peri masallar da
korku hikyeleri olabilir: Perrault'nun masallar gibi (Penzoldt'un
bu konuda dediinin tersine); te yandan, iinde hibir korku e
sinin yer almad fantastik anlatlar vardr: Hoffmann'm Pren
ses Brambilla's ve Viliers de llsle-Adamn Ver a adl yks gi
bi. Korku ounlukla fantastie balanr ancak zorunlu koulu
deildir.
Ne kadar tuhaf grnse de, fantastiin ltn anlatnn ya
zarnda arayanlar da olmutur. Yine Caillois'da bunun rneklerini
grrz, elikilerden korkmaz Caillois. te romantizmin o esin
lenmi air imgesini bakn nasl yeniden canlandryor: "Fantasti
e irade d bir eyler, yaanmlk gereklidir, bilinmez karanlk
lardan kagelmi endieli ve endie verici bir sorgulay gerekli
dir ve yazar bu sorgulay olduu gibi kabul etmek zorundadr..."
(s. 46; ya da: "Bir kez daha, bilinli olarak artma isteinden
kaynaklanmayan ancak kendiliinden beliren fantastik en inand
rc olandr" (s. 169). Bu "ereksel yanlg"ya kar ne srlen ka
ntlar bugn o denli iyi bilinmektedir ki yeniden dile getirmeye
gerek yok.
Baz baka tanmlama denemeleri vardr, bunlar o kadar dik
kate deer deildir ve fantastikle hi ilgisi olmayan metinlere
uyarlar. rnein fantastii, gerei sadk biimde yanstmann,
42 FANTASTK

doalcln kart olarak tanmlamak olanakszdr. Marcel


Schneider'in Littrature fantastique en France'ta (Fransa'da
Fantastik Edebiyat) yapt da yle: "Fantastik i uzam kullanr;
dgcyle, varolu endiesiyle ve huzur umuduyla balantldr"
(s. 148-9).
Saragossada Bulunan Elyazmas gerek ile aldatc (diyelim)
olan arasndaki kararszla bir rnektir: Grlenin kandrmaca
ya da alglama hatas olup olmad konusunda duraksanr. Bir
baka deyile, alglanabilir olaylar nasl yorumlamak gerektii
konusunda kuku duyulur. Bir baka fantastik tr daha vardr,
gerek ile dsel arasnda duyulan kararszla dayanr. lk du
rumda olaylarn meydana gelmesinden deil, onlar anlayp anla
madmzdan kuku duyarz. kinci durumda ise algladmz
sandmz eyin gerekte dgcmzn rn olup olmadn
dan kuku duyarz. "Gerekliin gzleriyle grdm eyi d-
gcmle grdmden zor ayryorum," der Achim d'Amim'in
bir kahraman (s. 22). Bu "hata" daha da ileride inceleyeceimiz
gibi, birok nedenle meydana gelebilir; hemen, hatann delilie
atfedildii tipik bir m ek verelim: Hoffmann'n Prenses Brambil-
/a's.
Roma karnaval srasnda, zavall oyuncu Giglio Fava'nn ba
na tuhaf ve anlalmaz olaylar gelir. Bir prens olduunu, bir
prensese k olduunu ve inanlmaz servenler yaadn sanr.
Oysa evresindekilerin ou bunlarn hibirinin olmadna ve
delirdiine inandrrlar onu. Signor Pasquale'nin de ileri srd
budur: "Signor Giglio, sizin banza geleni biliyorum; tm Roma
biliyor, tiyatrodan ayrlmak zorunda kaldnz nk beyniniz size
rahat vermiyordu... (cilt III, s. 27). Arada srada Giglio da kendi
aklndan kuku duyar: "Signor Pasquale ve Bescapi ustanm ken
disinin biraz kafay ttnden kukulanmakta hakl olduklar
n dnmeye bile balamt" (s. 42). Bylece olan bitenin haya
li olup olmadn bilmeyen Giglio (ve rtk okur) kuku iinde
braklr.
Bu basit ve yaygn tekniin kart olarak daha ender olduu
FANTASTN TANIMI 43

nu sandmz bir rnek ileri srlebilir. Gerekli karmakl ya


ratmak iin burada yine delilik kullanlmaktadr, ama farkl bir bi
imde. Nerval'in Aurlia'sm&n sz ediyoruz. Bilindii gibi bu
kitap kahramann bir delilik dnemi boyunca grd hayallerin
anlatsdr. Anlat birinci tekil kii tarafndan srdrlr; ancak
ben grnte iki farkl kiiyi kapsamaktadr: Bilinmeyen dnya
lar kefeden kahraman (gemite yaamaktadr) ve kahramann
izlenimlerini aktaran anlatcnn ben'i (o ise imdiki zamanda ya
amaktadr). lk bakta burada bir fantastik yoktur: Ne grdkle
rini delilikten kaynaklanan eyler gibi deil de dnyann daha ke
sin bir grnts gibi alglayan kahraman iin (o sihirli dnyada
dr), ne de bu hayallerin gereklikten deil de, delilikten ya da r
yalardan kaynaklandn bilen anlatc iin (onun bak asna
gre anlat yalnzca gariplie baldr). Ama metin bu biimde i
lemez; yazar karmakl bir baka dzeyde, hi beklenmedik bir
noktada yaratr ve Aurlia bu yolla fantastik bir yk olarak kalr.
Her eyden nce, kahramann olaylar nasl yorumlayaca ko
nusunda kesin bir tavr yoktur: Arada srada o da deliliine inanr
ancak kesinlemekten kanr. "Delilerin iinde bulunca kendimi,
o zamana kadar her eyin bir yanlsama olduunu anladm. Yine
de Tanra sis'e atfettiim szler, geirmek zorunda kaldm bir
dizi snama yoluyla gerekleecek gibi geliyordu bana" (s. 301).
Ayn zamanda kahramann tm yaadklarnn yanlsama oldu
undan emin deildir; hatta anlatlan baz olaylarn doruluu ko
nusunda srar eder: "Darda bilgi edinmeye alyordum, kimse
bir ey duymamt - te yandan ln gerek olduundan ve
canllarn soluduu havann o sesle nladndan hl eminim..."
(s. 281).
Belirsizlik ya da ift-anlamllk tm metne egemen iki yaz
tekniinin kullanlmasndan da ileri geliyor.
Nerval ikisini bir arada kullanyor; bunlar hikye zaman ve
kipletirme. Anmsatalm; "kipletirme", tmcenin anlamn de
itirmeden szceleme znesiyle szce arasndaki ilikinin anla
mnda deiiklik yapan baz yaplar kullanlmasdr. rnein "D
44 FANTASTK

arda yamur yayor," ve "Belki darda yamur yayor," tm


celeri ayn olguya atfta bulunur; ancak kincisi, konuan znenin
(szceleme znesi) dile getirdii tmcenin (szce) doruluuna
ilikin iinde bulunduu kararszl gsterir birincisinden farkl
olarak. Hikye zamannn da benzer bir anlam vardr: "Aureliay
seviyordum," dediimde onu hl sevip sevmediimi belirtmem;
sreklilik olanakldr, ancak genel kurala gre olasl dktr.
Tm Aurelia'nn metnine bu iki teknik egemendir. Vardmz
bu deerlendirmeyi destekleyecek onlarca sayfa anlabilir. yle
sine bir rnek olarak unu alntlayabi liriz: "Bana yle geliyordu
ki tandk bir yere giriyordum... Marguerite dediim ve ocuklu
umdan beri tandm sandm yal bir hizmeti bana dedi ki...
Dedemin ruhunun bu kuun iinde olduunu sanyordum.... Yer
kreyi boydan boya aan bir uuruma dtm sandm. Ac
vermeyen erimi bir madenin akna kaplm gibi hissediyordum
kendimi... Bu aklarn molekl dzeyinde insan ruhlarndan olu
tuu duygusuna kapldm. Atalarmzn yeryznde bizi ziyarete
gelmek iin baz hayvan biimlerine brndkleri kesinlik kaza
nyordu benim iin..." (s. 259-60, altn ben izdim), vb. Bu deyi
ler olmasayd, gndelik, allm geree hibir gnderme ol
makszn. byl bir evrende bulacaktk kendimizi; bu deyiler
bizi ayn zamanda iki evrende tutuyor. stelik hikye zaman, y
k kiisiyle anlatc arasnda yle bir uzaklk yaratyor ki, anlat
cnn konumunu bilemiyoruz.
Araya giren bir dizi tmceyle anlatc baka insanlara, "normal
insana" ya da, daha doru bir deyile, baz szcklerin allm
kullanmna oranla -te k szckle sylersek, Aurelia'mn ana izle-
i d ildir- mesafeli davranr. "nsanlarn akl dedikleri eyi yeni
den kefederek," diye yazar bir yerde. Baka bir yerde de: "Ama
anlalan grdklerimle ilgili bir yanlsamayd bu" (s. 265). Ya da:
"Grnte anlamsz olan eylemlerim, insan aklna gre yanlsa
ma denilen eye uyuyordu" (s. 256). u tmceye hayran olmamak
elde deil: Eylemler "akl almaz"dr (doala gnderme), ancak
yalnzca "grnte" (doastne gnderme); eylemler... yanlsa
FANTASTN TANIMI 45

maya uyar (doala gnderme), "yanlsama denilen eye" (doas


tne gnderme) deil; stelik hikye zaman byle dnenin
imdi'de yaayan anlatc deil, gemite yaayan yk kiisi ol
duunu gsterir. Ve Aurelia'y batan sona kateden belirsizlii
zetleyen u tmce: "Belki de bir dizi akl almaz hayal" (s. 257).
Anlatc burada "normal" insana gre mesafeli davranr ve kahra
mana yaklar: Deliliin sz konusu olduuna dair inan o anda
yerini kukuya brakr.
Oysa anlatc daha ileri gidecektir: Delilik ve hayalin stn bir
akldan baka bir ey olmadna inanan kahramann tezine kat
lacaktr. te kahramann dedikleri (s. 266): "Akln tuhaf alma
sn, benim iin bir dizi mantkl olay demek olan eylerle rten
hareket ya da szlerle aklamaya alanlara baknca, beni bu du
rumda grenlerin anlattklar bende bir rahatszlk uyandryor
du". Edgar Poenun u tmcesi bu dnceyi dorular: "Bilim, de
liliin, zeknn yce bir biimi olup olmadna dair bir ey sy
leyemedi bize henz" (H. G. S., s. 95). Ya da: "Ruhlar dnyasyla
iletiimin kapsn aan hayal konusunda edindiim dnceyle,
umuyordum ki..." (s. 290). Ama anlatc da yle konuur: "T
myle ruhumun gizemli kelerinde geen uzun bir hastaln iz
lenimlerini aktarmaya alacam; hastalk szcn niye kul
landm bilmiyorum, nk kendime baktmda, ok daha iyi
olduumu hissettim. Bazen gcm ve etkinliim ikiye katlanyor
gibiydi; hayalgc bana sonsuz keyifler veriyordu (s. 251-2). Ya
da: "Ne olursa olsun, insann hayalgcnn yaratt hibir ey
yoktur ki bu dnya ve teki dnyalar1iin doru olmasn (s. 276).
Bu iki alntda anlatc ak ak, szde deliliinin yalnzca
gerekliin bir paras olduunu ve asla hastalanmadn ilan et
mekte gibidir sanki. Ancak blmlerin her biri imdiki zamanda
balam olsa da son tmce yeniden hikye zamanna dner; oku

I. Belki de Poe'nun u tmcesinin bir yansmas: "nsan ruhu gerekten ol


m am hibir eyi hayal e d em e/ ("Fancy and m agination", Poems and Essays,
s. 282).
46 FANTASTK

yucunun alglamasnda bir belirsizlik yaratr yeniden. Bunun ter


sini rnekleyen bir durum Aurlia'nn son sayfalarnda yer alr:
"Bir sreliine iinde yaadm yanlsamalar dnyasn daha
salkl biimde deerlendirebiliyordum. Yine de edindiim kan
lardan dolay mutlu hissediyorum kendimi..." (s. 315). lk tmce
delilik dnyasnda nceden olmu olan her eye bir gnderme gi
bidir; ama o zaman edinilen kanlarn mutluluuna ne demeli?
Aurlia fantastik belirsizliin zgn ve mkemmel bir rnei
ni sunar. Bu belirsizlik besbelli delilik evresinde dner; ancak,
Hoffmann'da anlat kiisinin deli olup olmad konusunda kuku
duyulurken, Aurlia'a, davrann delilik olduu daha batan bi
linmektedir; asl bilinmesi gereken deliliin stn bir akl durumu
olup olmaddr (ite kararszlk bu nokta zerine kuru-ludur).
Kararszlk nceki rnekte alglamay ilgilendiriyordu, imdi ise
dili ilgilendiriyor; Hoffmann'da baz olaylar nasl adlandraca
mz konusunda kararszlk duymaktayzdr; Nerval'de ise karar
szlk adn tesine tanmtr: Adn anlam zerindedir.
3
Tekinsiz ve Olaanst

Hep uuan fantastik tr. - Tekinsiz fantastik. - Fantastiin "ge


rekeleri". - Fantastik ve geree uygunluk.- S a f tekinsiz anlat. -
Edgar Poe ve snrlarn deneyimi. - Fantastik ve polisiye roman.
- kisinin bireimi: La Chambre ardente (Yanan Oda). - Byl
fantastik. La Morte Amoreuse (l Ak) ve cesedin dnm
leri. - S a f peri masal. - Peri masallar. - Alt blmler: hyperbo-
lik, egzotik, enstrmental ve bilimsel (bilimkurgu) olaanst. -
Olaanst'ye vg.

Grdmz gibi fantastik, bir kararszlk sresi kadardr: algla


dklar eyin, paylalan dncenin tanmlad biimiyle, "ger
eklik" olup olmadna karar vermek zorunda kalan okuyucunun
ve yk kiisinin ortak kararszl. yknn sonunda yk kii
si deil de okuyucu yine de bir seim yapar, zmlerden birini
benimser ve fantastiin dna kar. Gerekliin yasalar olduu
gibi duruyor ve anlatlan olaylar aklamaya yaryorsa yapt ba
ka bir tre girer: tekinsiz tre. Ya da tersine okuyucu, olay ak
lamak iin yeni doa yasalarn kabul etmek durumundaysa ola
anst tre girmi oluruz.
Fantastik bylece tehlikelerle dolu bir yaam srdrr ve her
an elden avutan kaabilir. Sanki bamsz bir tr olmaktansa, bu
iki tr birbirinden ayran snrda yer almaktadr. Doast ede
biyatnn en nemli dnemi olan Gotik roman bu gr dorular
gibidir. Gerekten de Gotik roman iinde iki eilim grlr: Cla-
48 FANTASTK

ra Reeves'in, Ann Radcliffe'in romanlarndaki gibi aklanan do


ast (tekinsiz diyebiliriz buna) ve Horace Walpole, M. G. Lewis
ve Maturin'in yaptlarn kapsayan kabul edilmi doast ("ola-
anst"nn alan). Bu romanlarda tam anlamyla bir fantastik
yoktur, bu trler vardr. Daha dorusu, fantastik etki vardr ama
yalnzca.okumann bir blmnde: Ann Radcliffe'te, olup bitenin
mantkl bir aklamas olabileceinden emin olana kadar fantas
tik etki bulunur; Lewis'te doast olaylarn hibir aklamas ol
mayacana iyice inanana kadar fantastikten sz edilebilir. Kitap
bittiinde -h e r iki yazarda d a - fantastiin olmadn anlarz.
"O srada uyand ve odasnn duvarlarn grd..." trnden
basit bir tmceyle "tr deitiren" yaptlar varken bir "tr" tanm
lamasnn ne kadar tutarl olduu dndrebilir insan. Ancak
nce, fantastiin her zaman iin ele avuca gelmez bir tr olduu
nu sylememizi engelleyecek bir ey de yoktur. Byle bir katego
rinin hibir zellii olmayacaktr. rnein im di'nin klasik tan
m, bize onu gemile gelecek arasndaki saf snr olarak betimler.
Bu rnei bouna vermedik: "Olaanst", bilinmeyen, hi grl
memi, gelecek bir olayn karldr; "tekinsiz" anlatda ise ak
lanamaz olan, bilinen olaylarla, ncesi olan bir deneyimle, dola
ysyla gemie, gndermeyle ilikilendirilir. Fantastie gelince,
balca zellii olan kararszlk apak imdiki zamanda yer alr.
Burada yaptn btnl sorunu da karmza kyor. Yaptn
btnln kendiliinden olumu bir ey gibi grrz ve bir
yapttan (Readers Digest tekniine gre) paralar alndnda ha
karet gibi gelir insana. Oysa olaylar kukusuz daha karmaktr:
Edebiyatla ilgili ilk ve en kalc deneyimimizin gerekletii
okulda yaptlardan yalnzca "seme paralar" ve "metinler" okun
duunu unutmayalm. Bugn bile belli bir kitap fetiizmi srmek
tedir: Yapt ayn zamanda hem deerli hem de yerinden kmlda
mayan bir nesneye, bir yeterlilik simgesine dnyor, nk
iinden para alma idi etmeyle ayn ey gibi grlyor. Daha
nce yazd iir paralaryla ya da dzeltmenlerin hatta dizgici
lerin dzelttii iir paralaryla iirler oluturan bir Khlebnikov'
TEKNSZ VE OLAANST 49

un ne zgr bir tavr vard! Kitabn konusuyla zdelemesi, ni


in yapttan para alnmasna tepki duyulduunu aklamaya ye
ter bile.
B ir yaptn paralarn ayr ayr incelemeye baladmz anda,
anlatnn sonunu geici bir sreliine paranteze alm oluruz: Bu
da ok sayda metni fantastie balamamz salar. Saragossa'da
B ulm an Elyazmas'nn u anda dolamda olan basks buna iyi
bir rnektir: Sonu olmayan, kararszlk duygusunun kartld
bu metin tam anlamyla uymaktadr fantastie. Fransa'da fantasti
in neferlerinden Charles Nodier bu olgunun tmyle bilincin
deydi ve yklerinden biri olan Ins de las Sierras' da (Ormanla
rn Ins'i) bunu ele almtr. Bu metin hemen hemen birbirine eit
iki blmden oluur; birinci blmn sonu insan tam anlamyla
ikircikli bir durumda brakr: Meydana gelen tuhaf olaylar nasl
aklayacamz bilemeyiz; bununla birlikte doast olaylar
doal olan kabul ettiimiz denli kolay kabullenmeye hazr dei-
lizdir. Anlatc da iki tutum arasnda duraksar: anlatsn orada kes
mek (ve fantastikte kalmak) ya da devam etmek (yani fantastikten
kmak). Kendi adna, dinleyicilerine anlaty kesmek istediini
aklar ve niyetini yle gerekelendirir: "Baka her trl sonu
blm anlattmla ters derdi, nk doasm deitirmi olur
du" (s. 697).
te yandan fantastiin yaptn ancak bir blmnde varoldu
unu, varolabileceim ileri srmek de doru olmayacaktr. yle
baz m etinler vardr ki bu bulankl sonuna dek korurlar - met
nin tesinde de korurlar, demektir bu. Kitabn kapan kapattk
tan sonra da bulanklk srecektir. Henry James'in "The Turn of
the Screw" (Vidann Dn) adl yks bunun esiz bir rnei
ni sunar: Metin, eski maliknede hayaletlerin mi bulunduu yok
sa iinde bulunduu endie verici atmosferin kurban retmen
hanmn sanrlan m olduuna karar vermemizi kolaylatracak
hibir ey sunmaz. Fransz edebiyatnda bu bulankla en gzel
mei Prosper Mrime'nin L a Vnus d'Ille (Ule'li Vens) adl
yks sunar. Bir heykel adeta canlanarak yeni evli bir genci l
50 FANTASTK

drr; ancak "adeta"nm tesine geemeyiz ve hibir zaman kesin


bir kan edinemeyiz.
Ne olursa olsun, fantastik incelenirken, kendisiyle kesime
noktasnda yer alan "olaanst" ile "tekinsiz" yan gz ard edile
mez. Ancak unu da unutmayalm, Louis Vax'm dedii gibi "ide
al fantastik sanat kendini belirsizlikte tutmay bilir" (s. 98).

Bu iki komu alana biraz daha yakndan bakalm. Ve her iki


sinde de gei salayan bir alttrn ortaya ktn grelim: bir
yandan fantastikle tekinsiz tr arasnda, dier yandan fantastikle
olaanst anlatlar arasnda. Bu alttrler uzun sre fantastik ka
rarszl canl tutup ya tekinsizlikle ya da olaanstlkle biten
yaptlar kapsar. Bu altsnflamay aadaki diyagramla gstere
biliriz:

sa f tekinsiz- olaanst- sa f
tekinsiz fantastik fantastik olaanst

Saf fantastik bu emada tekinsiz-fantastik ile olaanst-fan-


tastii birbirinden ayran orta izgide gsterilebilirdi; bu izgi, iki
komu alan arasnda snr olan fantastiin doasna uymaktadr.

Tekinsiz fantastikten balayalm. yk boyunca doast gi


bi grnen olaylar sonda mantkl bir aklamaya kavuur. Bu
olaylarn yk kiisini ve okuyucuyu uzun sre doast bir ey
lerin ie kant konusunda ynlendirmi olmas, tuhaf nitelikle
rinden ileri gelmektedir. Eletiride bu tr, "aklamal doast"
diye tanmlanmtr (ve ou kez beenilmemitir).
Elyazmas 'n tekinsiz fantastie bir rnek olarak vereceiz. Her
mucize mantkl bir biimde aklanmtr anlatnn sonunda. Alp-
honse anlatnn banda karanlk bir yerde bulur kendisine yardm
eden rahibi; rahip ayn zamanda Gomelez'lerin byk efidir. O
ana kadar meydana gelmi olaylar Alphonse'a aklar: "Cadix'in
TEKNSZ VE OLAANST 51

yneticisi, Don Emmanuel de Sa bu tarikata katlanlardan birisidir.


Sana Lopez ve Moschito'yu gnderdi, onlar da seni Alcomoque p
narnn orada brakp gittiler.... inde uyku ilac bulunan bir ie
cek yardmyla senin ertesi gn Zoto kardelerin daraacnn altn
da uyanman saland. Oradan benim manastrma geldin ve ruhu
na eytan girmi korkun Pascheto'yla karlatn; aslnda o Bask-
l bir dansdr.... Ertesi gn seni ok daha acmasz bir snavdan
geirdiler: Seni korkun ikencelerle tehdit eden o sahte engizis
yon cesaretini sarsmad bile" (Almanca ev., s. 734), vb.
O zamana kadar kuku iki kutup arasnda, doastnn varl
yla mantkl bir dizi aklama arasnda canl tutuldu. imdi do
ast zellii azaltmaya alan aklama tiplerini sralayalm:
nce rastlantlar, tesadfler vardr - nk doast dnyada
rastlantya yer yoktur, tersine her eyi kapsayan bir determinizm
vardr ("pan-determinizm") ve Ins de la Sierra'da da rastlant do
ast zellii azaltacaktr; sonra rya (k eytan), uyuturucu
nun etkisi (ilk gece Alphonse'un grd ryalar), kandrmacalar,
hileli oyunlar (Elyazmas'nn zm yoludur bu), duyularn yanl
samas (Gautier'nin La Morte Amoureuse - l k - ve J.-D.
Carr'n The Burning Court'u - Yanan Oda), son olarak da Prenses
Brambilla'daki gibi delilik gelir. Kukusuz gerek-dsel ve ger-
ek-yanlsamal kartlklarnn karsnda iki grup "gereke" bu
lunmaktadr. lk grupta doast hibir ey olmamtr: Kiinin
grdn sand ey, akln denetiminden km bir hayalgc-
nn (rya, delilik, uyuturucu) rettiklerinden baka bir ey deil
dir. kincisinde, olaylar gereklemitir ama mantkl bir akla
mas vardr (rastlantlar, hileler, yanlsamalar).
Yukarda sz ettiimiz fantastik tanmlamalarnda mantksal
zmn "tmyle i olaslklardan yoksun (Soloviov) ya da
"kullanlamayacak denli dar bir kap" (M. R. James) olarak sunul
duunu hatrlayalm. Gerekten de Elyazmas ya da Ins de las Si
erras adl yaptlara getirilen gereki zmler tam anlamyla
geree aykrdr; doast zmlerse, tersine, elikin deildir.
Nodier'nin yksndeki rastlantlar fazlasyla yapaydr; Elyazma-
52 FANTASTK

s/'na gelince, yazar yapt inanlabilir bir sonla bitirmeyi dn


mez bile: hazine, maaral da, Gomelez'lerin imparatorluu, ka
dnn lee dnmesi kadar inanlmas zor yklerdir! Bu neden
le geree uygunluk fantastie uymuyor diye bir ey sylenemez
kesinlikle: Geree uygunluk i tutarllkla, tre uygunlukla ilgili
bir eydir1; fantastik ise okuyucu ve yk kiisinin alglamasnda
ki karkla baldr. Fantastik trn iinde "fantastik" tepkiler
olmu olabilir.

Fantastii aklamak amacyla tekinsiz anlatnn iinde kald


mz bu rneklerin yan sra, b irde saf tekinsiz anlat tr vardr.
Bu tre giren yaptlarda tmyle akln kurallaryla aklanabile
cekken bir ekilde inanlmaz, olaanst, oka uratc, sra d,
endie uyandrc, tuhaf olaylar anlatlr ve bunlar bu anlan zel
liklerinden dolay yk kiisinde ve okurda fantastik metinlerden
alageldiimiz trde bir tepki uyandrr. Grld gibi tanm ge
nitir ve snrlan belirsizdir, belirledii tr de yledir: Fantastiin
tersine tekinsiz tr snrlan belirgin bir tr deildir; daha dorusu
yalnzca bir adan snrlanmtr, fantastik asndan; teki adan
baknca edebiyatn genel alannda eriyip gider (rnein Dosto-
yevski'nin rom anlan tekinsiz kategorisine sokulabilir). Freud'a
bakarsak tekinsiz duygusu (das Unheimliche) kkleri rk ya da bi
reyin ocukluunda yatan bir imgenin ortaya kyla ilintilidir
(dorulanmas gereken bir varsaym sanki - bu terimle bizim kul
landmz terim tam olarak rtmyor). Korku edebiyat tam an
lamyla tekinsizliin alanna girer, Ambrose Bierce'in birok y
ks buna rnek gsterilebilir.
Grld gibi tekinsizlik fantastiin koullarndan birini ger
ekletirir: Baz tepkilerin, zellikle de korkunun betimlenmesi
kouludur bu; bu koul, akla meydan okuyan somut bir olay de

1. Bu konuyla ilgili olarak Comm unications I I 'de yaym lanm birok ince
lemeye bavurulacaktr.
TEKNSZ VE OLAANST 53

ildir, yalnzca kiilerin duygularna baldr, (tersine olaanst


nn zellii, salt doast olaylardr, bunlarn kiilerde uyandr
d tepkiler deil).
te fantastie yaklaan bir tekinsizlik mei olarak Edgar
Poe'nun bir yks: Usher Konann k. Arkada Roderick
Usher'in bir sre kendisiyle kalmasn istemesi zerine anlatc bir
akam Usher'lerin evine gider. Roderick ar duyarl, sinirsel ger
ginlik iinde biridir ve o sralar ar hasta olan kz kardeine tap
maktadr. Kz karde birka gn sonra lr ve iki arkada cesedi
gmecekleri yerde evin mahzenine koyarlar. Birka gn geer;
frtnal bir gece, anlatc yksek sesle eski bir valye yks
okuduu srada evin iinde kitapta betimlenen seslerin bir yank
sn duyar gibi olurlar. Sonunda Roderick Usher ayaa kalkar ve
zor duyulan bir sesle: "Onu diri diri gmdk!" der. Gerekten de
kap alr ve kz karde eikte belirir. ki karde birbirlerinin kol
larna atlrlar ve birer ceset olarak yere derler. Anlatc evden
kaarak konan kn izler.*
Burada tekinsizin iki kayna vardr: Birincisi rastlantlardan
oluur (aklamal doast bir ykde de vardr bu kadar). Kz
kardein dirilii ve sahiplerinin lmnden sonra konan ykl
gibi olaylar doast gibi gelebilir; ancak Poe iki olay da mantk
erevesinde aklamay unutmaz. Evle ilgili unlar syler: "Ko
naa dikkatle bakan bir gzlemci, belki de yapnn at blmn
den balayp zikzak izerek duvardan aa inen ve gln kuru
ni sularnda yok olan, zar zor ayrt edilebilen ince bir atlak gr
m olabilir" (ayn eviri, s. 42). Lady Madeleine ile ilgili olarak
da: "Lady Madeleinein hastal uzun zamandan beri doktorlar
artyordu. Rahatszlnn sra d tans iinde youn bir ilgi
sizlik, giderek zayflama ve sk, fakat geici hastalk nbetleri
vard" (s. 45). Doast aklama yalnzca hissettirilmitir ve bu
aklamay benimsemek art deildir.

* Bkz. "U sher Konann k", ev. G. Ezber, A dam yk, say 23, s. 40-
57. (.n.)
54 FANTASTK

Tekinsizlik izlenimini uyandran baka bir dizi e daha var


dr, bunlar fanastie deil, "snrlarn deneyimi" diye adlandrla
bilecek ve Poe'nun tm yaptn tanmlayabilecek bir zellie
baldr. Baudelaire Poe'yla ilgili olarak unlar yazyordu: "nsan
yaamnn ve doann istisnalarn onun kadar byl bir biim
de yazacak baka kimse kmamtr." Dostoyevski ise: "O he
men her zaman en istisna gereklii seiyor, kiisini d ya da psi
kolojik adan en istisna duruma yerletiriyor..." der (zaten Poe
dorudan bu izlei tayan bir yk, tekinsizlik yks olan Tu
haflk Melei'm yazmtr). Usher Konann knde, okurun
akln kartran erkek kardein kz kardee olan hastalkl sevgi
sidir. Baka bir ykde de zorbalk rnekleri, ktlkten zevk al
ma, cinayet ayn etkiyi uyandrabilir. Grld gibi tekinsizlik
duygusu, az ok eskimi tabular olan bu izleklerden yola kyor.
lkel deneyimin kurallar ineme olduunda anlamaya varrsak,
Freud'un tekinsizliin kkeniyle ilgili kuram kabul edilebilir.
Bylece fantastiin kesinlikle Usher Kona nm uzanda ol
duunu gryoruz. Genel olarak, Mr. Bedloe'nun Anlar ve Kara
Kedi dnda, Poe'nun yaptnda dar anlamda fantastik yk bu
lunmaz. yklerinin hemen hepsi tekinsizlik ykleridir, bazlar
da olaanst. Bununla birlikte, izlekler ve kendi gelitirdii tek
nikler asndan Poe fantastik yazann yaknnda yer alr.
Poe'nun ada polisiye romanlarn domasnda rol olduu
da bilinir ve bu iliki rastlant sonucu deildir; zaten polisiye ro
manlarn hayalet yklerinin yerini ald sk sk yazlmaktadr.
Bu ilikinin trn kesinleyelim. Sulunun kim olduunun bulun
maya alld bilinmeyenli polisiye roman yle kurulur: Bir
yanda, ilk bakta ok ekici gelen, ancak birbiri sra yanltc ol
duu anlalan birok kolay zm vardr; te yanda da, tmyle
geree uymuyor gibi grnen, ancak son blmde ulalabilecek
ve tek doru olduu anlalacak bir zm vardr. te polisiye ro
man fantastik ykye yaklatran ey ortaya kt bile. Soloviov'
la James'in tanmlamalarn anmsayalm: Fantastik anlat da iki
zm ierir, biri geree uygun ve doast, teki gerekle e
TEKNSZ VE OLAANST 55

likin ve mantkl. Polisiye romanda bu ikinci zmn bulunma


s zor olsun yeter, "akla meydan okuma" pahasna da olsa, ite o
zaman hibir aklama bulunmamasndansa, doastnn varl
n kabul etmeye hazr oluruz. Bununla ilgili klasik bir rneimiz
var: Agatha Christie'nin On Kk Zenci'si. On kii bir adada bir
aradadrlar; yasalarn cezalandramayaca bir su yznden hep
sinin lecekleri sylenir (plaktan); her birinin nasl lecei "On
Kk Zenci" adl ocuk arksnda anlatlr. M ahkm lar-ve on
larla birlikte okur d a - birbirini izleyen bu infazlan kimin yapt
n bulmaya alrlar: Adada yalnzdrlar, arkda duyurulduu bi
imde art arda lmektedirler, son kalan intihar etmek yerine ld
rlene kadar bu srer, onun ldrlmesi doast izlenimi uyan
drr. Aklc hibir aklamaya olanak yoktur, grnmez varlkla
rn ya da ruhlarn varln kabul etmek gerekir. Kukusuz bu var
saym gerekten gerekli deildir, mantkl bir aklama sunula
caktr. Bilinmeyenli polisiye roman fantastie yaklar ancak
onun kartdr da. Fantastik metinlerde doast aklamay ye
leriz daha ok; polisiye roman ise bittikten sonra doast olayla
rn varolmad konusunda hibir kukuya yer brakmaz. Bu ben
zetme belli tip bilinmeyenli polisiyeler (kapal yer) ve baz tekin
siz anlatlar (aklamal doast) iin geerlidir yalnzca. ste
lik iki trde de vurgu farkl yerdedir; polisiye romanlarda vurgu
bilinmeyenin zmndedir; tekinsiz metinlerde ise (fantastikte
olduu gibi) bilinmeyenin uyandrd tepkiler vurgulanr. ki t
rn yap zelliklerden kaynaklanan bu yaknlktan, saptanmas
gereken bir benzerlik ortaya kmaktadr.
Polisiye romanla fantastik ykler arasndaki ilikiyi ele alr
ken, zerinde daha uzun durulmaya deer bir yazar var: John
Dickson Carr. Yaptnda bu sorunu m ek bir biimde sunan bir ki
tap var: The Burning Court - Yanan Oda. Agatha Christie'nin ro
mannda olduu gibi burada da grnte akl yoluyla zleme
yecek bir sorun karsndayzdr: Drt adam bir mahzeni aarlar,
buraya birka gn nce bir ceset getirilmitir; oysa mahzen bo
tur ve arada birisinin buray am olmas mmkn deildir. Da
56 FANTASTK

has var: yk boyunca hayaletlerden ve doast fenomenler


den sz edilir. lenen cinayetin bir tan vardr ve bu tank cina
yeti ileyen kadnn kurbann odasndan, zerinde iki yzyl nce
bir kap bulunduu bilinen duvar aarak ktn grdn ifa
de eder. te yandan, olaya karan kiilerden birisi olan gen bir
kadn kendisini byc, daha dorusu zehirci sanmakta (cinayet
zehirle gereklemiti), bylece zel bir tr insan tipi olan lme
yenler grubuna girmektedir. Daha sonra rendiimize gre, "da
ha ok kadn olan lmeyenler, zehirleme suundan lme m ah
km olmu ve bedenleri, canl ya da l, yaklm kiilerdir
(s. 167). Oysa bu kadmn kocas Stevens, alt yaynevinden
ald bir elyazmasn kartrrken Marie d'Aubray, cinayetten
1861'de giyotinle cezalandrld eklinde altyazs olan bir foto
rafa rastlar. "Bu, Stevens'n kendi karsnn fotorafyd" (s. 18).
Yetmi yl kadar sonra bu gen kadn on dokuzuncu yzyln n
l bir zehir bycs nasl olabilirdi, stelik giyotinle ldrl
m? Stevens'n, yeni cinayetin sorumluluunu stne almaya ha
zr olan karsna inanrsak kolayca olabilir byle bir ey. Bir dizi
baka rastlant da doastnn varln dorular gibidir. Sonun
da bir detektif gelir ve her ey aydnlanmaya balar. Duvar geti
i grlen kadn aynann yaratt bir yanlsamadr. Ceset kaybol
mam, beceriyle saklanmtr. Uzun sre nce lm olan zehir
bycleriyle gen Marie Stevensn hibir ortak yan yoktur, her
ne kadar kendisi buna inandrlmaya allsa da. Tm o doast
hava cinayeti ileyen tarafndan, olay karmaklatrmak, kuku
lar baka yne ekmek iindir. Cezalandrlmasalar bile gerek
sulular ortaya kar.
Yanan Oda'y, doastn sradan bir ekilde kullanan polisi
ye romanlardan ayrarak fantastik anlatlar arasna katmamz
salayan bir son blm vardr. Yeniden Marie'yi grrz, evde
olay dnmektedir ve yeniden fantastik ortaya kar. Marie
(okura) zehirci bycnn kendisi olduunu, detektifin de asln
da arkada olduunu (bu da dorudur) ve kendisini kurtarmak
iin btn bu mantkl aklamay onun saladn syler ("Onla
TEKNSZ VE OLAANST 57

ra bir aklama yapmakta, yalnzca boyutu ve duvardaki tatan


engelleri gz nne alan bir akl yrtme konusunda gerekten
ok becerikliydi" (s. 237).
lmeyenler dnyas kendi haklarm savunmaktadr, fantastik
de onunla birlikte: Hangi zm seeceimiz konusunda tam
bir kararszlk iindeyizdir. Ancak sonuta burada iki tr arasn
da bir benzerlikten ok, bir sentezin sz konusu olduunu gr
mek gerekir.

Orta izgisinin "fantastik" diye adlandrdmz dier tarafna


geelim imdi. Fantastik olaanstndeyiz; bir baka deyile fan
tastik gibi grnen ve doastnn kabullenilmesiyle son bulan
anlat snf. Bunlar gerek fantastie en yakn rneklerdir, nk
fantastiin aklanamaz akl erevesine yerletirilemez olduu
iindir ki bize doastnn varln hissettirirler. Bu durumda
ikisi arasndaki snr belirsiz olacaktr; yine de baz ayrntlarn
varl ya da yokluu karar vermemizi salayacaktr.
Thophile Gautier'nin l /c'm buna m ek verebiliriz. Pa
paz olma treninde hafif merep Clarimonde'a k olan bir rahi
bin yksdr bu. Birka kaamak bulumadan sonra Romuald
(rahibin ad) Clarim ondeun lmne tank olur. O gnden sonra
kadn ryalarna girmeye balar. Bu ryalarn tuhaf bir zellii
vardr: Gnlk izlenimlerden yola karak oluacaklar yerde, s-
regiden bir anlat olutururlar. Romuald ryalarnda rahiplerin sa
de yaamn srdrmemekte, Venedik'te bitmek bilmeyen lenle
rin debdebesinde yaamaktadr. Ve ayn zamanda Clarimonde'un
geceleri kann emmesi sayesinde hayatta kaldn da fark eder...
O zamana kadar gelien btn olaylarn mantkl bir aklama
s mmkndr. Byk blm ryalardan ("Tanrm bunun bir r
ya olmasn sala," diye barr Romuald (s. 79) ve bu adan Ak
eytan' Alvare'm andrr), bir blm de duyularn yanlsama
sndan oluur. rnein: "Kk bahemin allklarla evrili k
k yollarnda dolarken, grgen fidannn iinde bir kadn bii
58 FANTASTK

mini seer gibi oldum," (s. 93); "Bir an ayan oynatyor sandm,"
(s. 97); "Bir yanlsama myd, yoksa lambann yansmas myd,
bilemiyorum ama bu mat solgunluun zerinde kan yeniden ak
maya balyordu," (s. 99, altm ben izdim) vb. Son olarak bir di
zi olay da sadece tekinsiz ve rastlantsal olarak kabul edilebilir;
ancak Romuald bu ite eytann parman grmeye hazrdr:
"Olayn tuhafl, Clarimondeun doast [!] gzellii, gzleri
nin fosforlu parlts, elinin yakc etkisi, iime sald karmaa,
bende olan deiiklik, tm bunlar aka eytann varln kant
lyordu, ve o satenli el belki de trmklarn gizledii bir eldivendi
yalnzca," (s. 90).
Gerekten de bu eytan olabilir, ama yalnzca bir rastlant da
olabilir. te bu na kadar tamamen fantastiin alannda kalyoruz.
Oysa o anda anlatnn ynn deitirecek bir olay oluyor. Bir
baka rahip, Srapion, Romuald'n servenini (nasl bilinmez)
reniyor; Romuald' Clarimondeun yatt mezara gtryor, ta
butu topraktan karp ayor ve Clarimonde ld gnk gibi
diri, dudaklarnda bir damla kanla beliriyor... Dindar bir fkeye
kaplan S6rapion cesedin zerine kutsanm su atyor. "Zavall
Clarimonde'a kutsal iyin demesiyle bedeni toz halinde ufalan
d; korkun ve ekilsiz bir kl ve kirelemi kemik ynyd ar
tk" (s. 116). Tm bu sahne, zellikle de cesedin urad deiim,
bilinen doa yasalaryla aklanamaz; ite olaanst fantastiin
alanndayz artk.
Benzer bir rnek V illiersde l'Isle-Adam'n Vm /'snda bulunur.
Burada da yk boyunca lmden sonra yaamn olup olmayaca
ya da kontun delirip delirmedii arasnda kararszla, kukuya
dlebilir. Ancak en sonunda kont yatak odasnda V6ra'nn m e
zarnn anahtarn bulur; bu anahtar kendisi mezarn iine atm
olduundan anahtar oraya getiren lm Vera olmaldr.
TEKNSZ VE OLAANST 59

Son olarak bir de saf olaanst vardr, tekinsiz trde olduu


gibi bunun da kesin snrlan yoktur (nceki blmde birbirinden
son derece farkl yaptlarda olaanst eler bulunduunu gr
dk). Olaanst durumunda doast eler ne kiilerde ne de
sanal okurda zel bir tepki uyandrmaz. Bu tr belirleyen, anla
tlan olaylar karsndaki davran biimi deil, bu olaylann ken
di doasdr.
Yeri gelmiken belirtelim, eski bir ayrm olan biim-ierik ay-
nm nn ne denli keyfi olduu grlmektedir: Anlatlan olay, gele
neksel olarak "ierie" ait olan olay, burada "biimsel" bir eye
dnr. Bunun tersi de dorudur: Olaylar tanmlayan biemsel
(yani "biimsel") kipletirme ilemleri kesin bir ierie sahip ola
bilmektedir, bunu Arelia'da grdk.
Olaanst trn genellikle peri masallarna balarlar; ger
ekte peri masal olaanstnn bir eididir ve doast olaylar
hibir srpriz duygusu uyandrmaz: ne yzyllk uyku, ne konu
an kurt, ne perilerin sihirli gleri (Perrault masallarndan baz
eleri anmak yeterli). Peri masallarnn zellii, doast konu
mundan deil, belli bir yaz anlayndan ileri gelir. Hoffmann'm
masallar bu fark iyice gsterir: Fndkkran ve Fareler Kral, Ya
banc ocuk, Kraln Nianls yaz teknikleri asndan peri ma
sallarna girer; Nianl Bir Kzn Seimi doastne ayn staty
vermekle birlikte peri masal deildir. Binbir Gece Masallar'n
da peri masalndan ok olaanst masallar olarak nitelemek ge
rekir (bu sorun zel bir inceleme gerektiriyor).
Saf olaansty iyice kavramak iin doastnn yine belli
amalarla kullanld birok anlat trn ayr tutmak gerekir.
1. nce hiperbolik [abartl] olaaniist'en sz edilebilir. Bu
rada olaylarn doast olmas bizim dnyamzn boyutlarndan
ok daha byk olmasna baldr yalnzca. rnein Binbir Gece
Masallar'nda denizci Sindbad yz-iki yz metrelik balklar ya da
"her biri bir fili yutabilecek byklkte ylanlar" grdn sy
ler (s. 241). Ama belki de bu bir konuma biimidir (metnin iir
sel ya da alegorik yorumlanmasndan sz ederken bu konuyu ele
60 FANTASTK

alacaz); bir ataszne bavurarak, "korkunun gzleri kocaman


dr," da diyebiliriz. Ne olursa olsun, bu tr doast, akl fazla zo
ra komaz.
2. Bu ilk tr olaanstne olduka yakn olan egzotik olaa
nstdr. Burada doast olaylar farkl biimde anlatlr; bu ma
sallar dinleyen kiinin olaylarn getii yerleri, blgeleri bilme
dii varsaylr; bylece bunlardan kuku duymasna gerek kal
maz. Buna en iyi rnekleri Sindbad'n ikinci yolculuu sunar.
Bata bir ku betimlenir, devasa boyutlardadr: Gnei glgede
brakmaktadr ve "kuun ayaklarndan biri... aa gvdesi kadar
byktr," (s. 241). Kukusuz ada hayvanbilim iin bu ku
yoktur; ancak Sindbad'n dinleyicileri bu bilgiden uzakt ve be
yz yl sonra Galland "yolculuklar srasnda Marc Paul, inle il
gili anlattklarnda da Rahip Martini, bu kutan sz etmektedir"
diye yazar, vb. Daha sonra Sindbad ayn biimde bu kez bildii
miz bir hayvandan, gergedandan sz eder: "Ayn adada bir de ger
gedanlar bulunur, bunlar filden kk, bufalodan byk hayvan
lardr; burunlarnn zerinde yaklak yarm metrelik bir boynuz
bulunur; bu boynuz salamdr ve bir ucundan dierine kadar orta
s kesiktir. stnde insan yzlerini gsteren beyaz izgiler vardr.
Gergedan fille dvr, kamn boynuzuyla deer, havaya kald
rarak bann stnde tar; ancak hayvann kan ve ya gergeda
nn gzlerine aktndan, yere der ve aracaksnz ama [evet
gerekten], dev ku gelerek ikisini de peneleriyle kavrayarak tu
tar, yavrularn beslemek iin gtrr" (s. 244-5). Doal ve doa
st elerin bir araya gelmesiyle, bu yiitlik grnts egzotik
olaanstnn zelliini gstermektedir. Kukusuz doal ve do
astnn bu karm biz modern okurlar iin sz konusudur,
masaln anlatcsysa anlatt dnyayla ("doal" olan) ayn d
zeydedir.
3. nc tip bir olaanst enstrmental olaanst diye ad
landrlabilir. Burada kk gereler, anlatlan dnem iin gerek
letirilmesi olanaksz ancak tmyle olanakl teknik gelimeler
ortaya kar. Binbir Gece Masallar'nda Prens Ahm edin Hikye-
TEKNSZ VE OLAANST 61

s/'nde balangtaki gereler unlardr: uan hal, ifal elma,


"uza gsteren" bir "boru"; bugn helikopter, antibiyotikler ya da
drbnler ayn niteliklere sahip gerelerdir ancak olaanstyle
uzaktan yakndan ilikileri yoktur; ayn ey Bylenen val-
ye'nin Hikyesi'nde de vardr. Ya da A li Baha'nn Hikyesi'neki
"Al Susam Al" gibi: Yeni bir casus filmi olan FBI'a Meydan
Okuyan Sarn'da yalnzca sahibinin syledii szckler duyul
duunda alan gizli kutuyu anmsamak yeterli. Ancak bu nesne
leri, insan becerisinin rn olmakla birlikte kken ve ilevleriy
le baka dnyalara ait olan baka nesnelerden ayrmak gerekir:
Alaaddiriin lambas ve yzk, ya da baz masallardaki sihirli at
baka bir olaanst trne girer.
4. Enstrmental olaanst bizi, on dokuzuncu yzylda Fran
sada bilimsel olaanst'ye, bugn de bilimkurgu denilen tre
ok yaklatrd. Burada doast aklc bir erevede ancak a
da bilime yabanc yasalarla aklanr. Fantastik anlatlar dne
minde* iine manyetizmin kart olaylar bilimsel olaanst
trne girer. Manyetizm "bilimsel olarak" doast olaylar diye
aklanr, manyetizmin kendisi de doastyle ilgilidir. Hoff-
mann'n Hayalet Nianl ya da M anyetizr adl ykleri, Poe'nun
Valdemar Olayndaki Gerekler ya da Maupassant'n Deli mi? ad
l ykleri bunun birer rneidir. Gnmzn bilimkurgusu da
alegoriye kaymad durumlarda ayn mekanizmay izler. Bunlar
mantk d ncllerden yola kan ancak son derece mantkl bir
biimde birbirini izleyen olaylarn anlatld yklerdir. Fantas
tik ykden farkl bir olay yapsna da sahiptir; bu konuya ileride
dneceiz (10. Blm).

Kant olan, "bahanesi" hazr, snn belirsiz tm bu olaans


t eitlerinin karsnda hibir biimde aklanamayan saf olaa
nst yer almaktadr. Sz burada bitiremeyiz. nk olaanst

* Fransa iin 19. yzyl sonu, (.n.)


62 FANTASTK

eler birer izlek olarak ileride ele alnacaktr (7. ve 8. blmler).


te yandan, antropolojik bir olay olarak olaanstye ynelmek,
edebi olma iddiasndaki bir incelemenin snrlarn aar. Bu a
dan baktmzda olaanstnn ok nemli kitaplara konu olma
s ok da zc gelmiyor. Sonu olarak, bunlardan birinden, Pier-
re Mabille'in Olaanstnn Aynas yaptndan olaanstnn
anlamn ok iyi tanmlayan bir tmcesini alntlamak istiyorum:
"Anlatlarn, masal ve efsanelerin okuyucuda uyandrd tm he
yecann, holuk ve merak duygusunun tesinde, oyalama, unut
turma, hoa giden ya da korku uyandran duyumsaylar uyandr
mann tesinde, olaanst yolculuun gerek amac evrensel
gerekliin daha btnsel bir biimde kefedilmesidir, ve biz bu
nu artk anlyoruz" (s. 24).
4
iir ve Alegori

Fantastik iin yeni tehlikeler. - iir ve kurmaca: temsil kategori


si. - Opak metin olarak iir. - AureYn'dan iki d. - Alegorik an
lam ve dzanlam. Alegorinin tanmlar. - Alegorinin dereceleri.
- Perrault ve Daudet. - Dolaysz alegori (Toison d'or ve Vera). -
Kararszlk ve alegori: Hoffmann ve Edgar Poe. - Kar-alegori:
Gogol' Burun adl yapt.

rtk okurun anlatdaki kiilerden biriyle zdeleerek anlatlan


olaylar deerlendirdii bir ilk dzeyde fantastii bekleyen tehli
keleri grdk. Bu tehlikeler bakml ve terstir: Ya okur grn
te doast gibi duran olaylarn mantkl bir aklamas olduunu
kabul eder, o zaman fantastikten tekinsiz tre geilir; ya da bun
lar olduu gibi kabul eder, o zaman da olaanst'nn alanmda-
yz demektir.
Ancak fantastiin karlat tehlikeler bununla kalmaz. Bir
baka dzeye geersek, yine rtk okurun olaylarn doasyla il
gili deil de bunlar anlatan metinle ilgili kukular olduu du
rumda bir kez daha fantastiin varlnn tehdit aldnda olduu
grlr. Bu bizi yeni bir soruna gtrr ve bunu zmek iin iki
komu tr olan iir ve alegori arasndaki ikikilere kesinlik getir
meliyiz. Fantastiin tekinsiz ve olaanstyle olan ilikilerinden
daha karmak bir eklemlenme sz konusudur burada. nce, bir
yandan iirin, te yandan alegorinin kart olan tr tek bana fan
tastik deildir, fantastiin de iinde yer ald daha geni bir b
64 FANTASTK

tn sz konusudur her durumda. Sonra, olaanstnn ve tekin


sizin tersine iir ve alegorinin kendi aralarnda kartlk ilikisi
bulunmaz; her biri kendi bana baka bir trle karttr (fantastik
de bunlarn bir altgrubundan baka bir ey deildir). Bylece iki
kartl ayn ayn inceleme gerei doar.
En basitiyle balayalm: iir ve kurmaca. Bu incelemenin ba
ndan beri, iki tr arasndaki her kartln edebiyat yaptnn ya
psal zelliklerinden birine gre temellenmesi gerektiini grdk.
Bu rnekte, sz konusu zellik sylemin doasdr; bu sylem
temsili de olabilir, olmayabilir de. Bu "temsil" terimini dikkatle
kullanmak gerekir. Edebiyat temsil etmekle ykml deildir -
gndelik dilde baz tmcelerin temsil etmeyi yklenmeleri anla
mnda sylyoruz bunu, nk edebiyat kendi dnda hibir eye
gndermez (szcn kesin anlamyla). Edebi bir metnin anlatt
olaylar edebi "olaylar"dr, tpk kiilerin yapt iinde varolmas
gibi. Ama bundan tr edebiyat yaptnn hibir temsil zellii
bulunmamaldr demek, gnderme'yi gnderenle, nesneleri gs
terme yetisini nesnelerle kartrmak demektir. Dahas, temsil
zellii edebiyatn bir parasn ilgilendirir, kurmaca terimiyle
gsterilegelen blmn ilgilendirir, oysa iir gstermek ve tem
sil etmekle ykml deildir (bu kartlk yirminci yzyl edebi
yatnda silinmeye yz tutuyor). Kurmaca iin kii, eylem, ortam,
ereve, vb. gibi metinsel olmayan bir gereklii de gsteren te
rimlerin kullanlmas bir rastlant deildir. Buna karlk iir sz
konusu olduunda uyak, ritim, retorik figrlerden sz etmek du
rumunda kalrz. Edebiyat alannda benzerlerini ska bulabilece
imiz bu kartlk ya hep ya hi trnden bir ey deil, daha ok
dereceyle ilgilidir. iir de temsil eleri ierir; kurmaca da metni
geirimsiz (opak), geiimsiz klan zellikler ierebilir.
Sorunun tarihesine girmeden bu iir anlaynn her zaman te
mel bir nemi olmadn da belirtmek gerekir. Retorik figrleri
konusundaki tartma zellikle iddetli olmutu: Figrlerin imge
olarak kullanlp kullanlamayaca, formlden temsile gemek
gerekip gerekmedii tartlyordu. rnein Voltaire, "Metaforun
R ve a leg o r i 65

iyi olmas iin her zaman bir imge olmas gerekir; bir ressamn fr
asyla gsterdii gibi olmas," diyordu (Corneille zerine D
nceler). Bu saf istek on sekizinci yzyldan balayarak tartl
d, ama szcklerin imgelerin belirsiz dayanaklar olarak deil de,
szck olarak ele alnmaya balanmas iin en azndan Fransa'da
Mallarm'yi beklemek gerekti. ada eletiride iirsel imgelerin
geiimsizlii zerinde ilk duranlar Rus Biimcileri olmutu.
klovski bu konuda "Tiyuev'in tan vaktini sar-dilsiz eytanlar
la karlatrmasn, ya da Gogoln g Tann'nn peleriniyle
karlatrmas"m anmaktadr (s. 77). Bugn iirsel imgelerin be
timsel olmad, gndermeleriyle deil oluturduklar sz zinciri
dzeyinde, kendi edebilikleri erevesinde okunmas gerektii
kabul ediliyor. iirsel imge bir sz bilemesidir, nesneler bileme
si deil, ve bir ie yaramaz. Daha da fazlas: Bu bileimi duyum
sal terim iere evirmek zararldr.
iirsel okumann fantastik asndan niin tehlikeli bir engel
oluturduu imdi grlyor. Eer bir metni okurken her tr tem
sili dlarsak ve her tmceyi kendi bana anlamsal bir bileim
olarak grrsek fantastik ortaya kamaz: Anmsanaca gibi fan
tastik, olaylarn anlatlan dnyada ortaya ktklar biimlerine bir
tepki uyandrmaldr. Bu nedenle fantastik yalnzca kurmaca bii
minde varolabilir; iirde fantastik olamaz ("fantastik iir" antolo
jileri olsa da). Ksaca fantastik kurmacay gerektirir.
Genel olarak iirsel sylem ok sayda ikincil zellikle kendi
ni belli eder, ve byle bir metinde fantastik aranmamas gerekti
ini daha batan biliyoruz: Uyaklar, hece ls, cokulu sylem,
vb. bizi tmyle baka yne eker. Burada bir karklk riski yok
tur. Ama baz dzyaz metinler farkl okuma dzeyleri gerektirir.
Yine Aurelia'ya. bavuralm. Nervalin aktard dler ou kez
bir kurmaca gibi okunmaldr, dlerin betimlediklerini kendi
dgcmzde canlandrmalyz. te bu tr bir d rnei: "l
lemeyecek denli byk bir varlk -kadn ya da erkek, bilmiyo
ru m - bolukta zar zor bir aa bir yukar gidip geliyor, sanki t
kz bulutlarn arasnda debelenip duruyordu. Soluu ve gc t
66 FANTASTK

kenince karanlk avlunun ortasnda, kanatlaryla at ve balkon


demirlerini syrarak sonunda yere dt (s. 255), vb. Bu d ol
duu gibi ele alnmas gereken bir hayali anlatr; burada doas
t bir olay olduu aktr.
imdi de, metne baka bir yaklam rnekleyen, Mmorables'
den alnm bir d rneine bakalm. "Sessiz karanlklarn orta
snda iki nota nlad, biri kaln, dieri tiz ve hemen ardndan son
suzluun yldz dnmeye balad. Tanrsal ilahiyi balatan ilk ok
tav, ok yaa sen! Pazardan pazara, her gn sihirli alarnla sar
mala. Dalar vadilere seni sylyor, kaynaklar rmaklara, rmak
lar derelere, dereler okyanuslara seni tnlarn sylyor; hava tit
reiyor ve k yeni domakta olan ieklerin sapn kryor yava
yava. Bir i eki, bir ak rpertisi kveriyor topran imi
gsnden; sonsuzda yldzlarn yrei arpyor, sonra ayrlarak
kendi zerine kapanyor, toplanyor alyor, uzaklara yeni yara
tmlarn tohumlarn atyor" (s. 311 -2).
Szckleri ap, anlatlan hayale ulamaya kalktmzda bu
metin doast kategorisine girecektir: gnleri sarmalayan oktav,
dalarn, vadilerin arks, vb. ve topraktan ykselen i eki.
Ama bu mekte bu yolu sememek gerekir: Alntladmz tm
celer iirsel bir okuma gerektirir, anlatlan dnyay betimlemek
deildir amac. te edebi dilin elikisi budur: Szckler tam da
mecazi anlamlaryla kullanldnda dzanlamlaryla ele alnma
ldr.

Bylece retorik figrler araclyla, bizi ilgilendiren teki


kartla, alegorik anlam, dzanlam ayrmna geliyoruz. Burada
kullandmz dihanlam szc baka bir anlamda, iire zg
sandmz okumay nitelemek iin de kullanlabilirdi. Bu iki kul
lanm kartrmamak gerekir: Birinde dzanlam gndergesel, be
timsel, temsile ynelik olann kartdr; teki durumda, yani bizi
ilgilendiren durumda mecazi anlamn, yani alegorik anlamn kar
t olarak kullanlmaktadr.
R VE ALEGOR 67

Alegoriyi tanmlamakla ie balayalm. Her zaman olduu gi


bi, eskiden sunulmu tanmlar eksik deil ve en darndan en geni
tanmlamaya doru gidiyor. Tuhaf bir biimde, en ak tanmlama
en yeni olan; Angus Fletcher'in o son derece ansiklopedik Alle
gory kitabnda bulunuyor. "Basite sylemek gerekirse, alegori bir
ey derken baka bir ey belirtir" (s. 2). Bilindii gibi tm teki ta
nmlar soyuttur, bu tanm da pek ekici deil: Genel nitelii y
znden alegoriyi her eyi iine alan bir sper figre dntryor.
teki utaysa terimin yine modem ama snr ok daha daral
tlm bir tanm var. yle zetlenebilir: Alegori gerek anlam
(dzanlam) tmden silinmi iki ynl bir nermedir. Ataszleri
byledir. "Su testisi su yolunda krlr" bu szleri duyan hi kim
se ya da hemen hemen hi kimse su testisini dnmez, suyu da,
krlma edimini de; Alegorik anlam hemen kavranr: ok fazla
riske girmek tehlikelidir, vb. Bu adan alegori ou kez modem
yazarlarca edebi deil diye kk grlmtr.
Antikitenin alegori dncesi daha fazla yol almamz salaya
cak. Quintilian yle yazar: "Metaforun srmesi alegoriye dn
r." Bir baka deyile tek bana bir metafor, benzetmeli bir ko
numadan baka bir ey deildir; eer metafor sryorsa konu
mann ilk anlamndan baka bir ey anlatma amac bulunduunu
gsterir. Bu tanm nemli, nk biimsel, alegoriyi tanmlayabil
mek iin bir yol gsterir. rnein devletten nce bir gemi olarak
sz eder, devletin ban da kaptan diye adlandrrsak denizcilik
imgelerinin devletin bir alegorisini sunduunu syleyebiliriz.
Fransz retorikilerinin sonuncusu olan Fontanier yle yazar:
"Alegori iki anlaml bir nermedir, biri dzanlamdr teki de tin
sel anlam" (s. 114) ve yle rneklendirir:

Gevek toprakta, iekli krda


sakin sakin dolanan dereyi yelerim,
Frtnay andrrcasna tam.
nnde talar srkleyen alayana.
68 FANTASTK

Bu dizeleri saf, orta karar bir iir olarak grebiliriz, eer Bo-
ileau'nun Art Poetique'inden (Poetik Sanat) alndn biliyorsak.
Boileau'nun amac bir dereyi betimlemek deil, iki biemi betim
lemektir kukusuz, Fontanier de bunu aklar: "Boileau iek gi
bi, zenli bir biemi, dolu dizgin, dengesiz ve kuralsz bieme
yelemektedir" (s. 115). Bunu anlamak iin Fontanier'nin akla
masna gerek yok tabii; drtln Art Poetique'\s bulunmas ye
ter: Bu szler alegorik anlamlaryla alnmaldr.
Konuyu toparlayalm: Birinci olarak, alegori ayn szckler
iin en azndan iki anlamn varln gerektirir; bazen ilk anlamn
ortadan kaybolmas gerektii sylenir, bazen de ikisinin birlikte
bulunmas gerektii. kinci olarak, bu ift anlam yaptn iinde
ak biimde belirtilir: Herhangi bir okurun (keyfi olsun ya da ol
masn) yorumlamasna bal deildir.
Bu iki sonuca dayanarak fantastie dnelim. Eer okuduu
muz ey doast bir olay betimliyorsa ve szckleri dzanla-
myla deil de, doastyle hi ilgisi olmayan bir baka anlama
gre alglamamz gerekiyorsa, fantastiin hi yeri yoktur bu oku
duumuzda. Bylece fantastikle saf alegori arasnda bir dizi ede
bi alttr ortaya kyor (fantastik de dzanlamma gre alglanma
s gereken metinler grubuna aittir); bu alttrler dizisi iki etmene
gre oluacaktr: belirtmenin ak oluu ve ilk anlamn silinii.
Baz rnekler bu zmlemeyi daha somutlatracak.
Fabl, saf alegoriye en yakn duran trdr, szcklerin ilk anla
m tmyle silinme eilimindedir. Peri masallar genellikle doa
st eler ierir ve bazen fabllara yaklar; Perrault masallar da
byledir. Alegorik anlam en ak biimiyle belirtilmitir: Her m a
saln sonunda birka dizeyle zetlenmi biimde buluruz bu anla
m. rnein "irkin Prens"i alalm. Akll ama ok irkin bir
prensin yksdr bu; setii kiileri kendi kadar akll klma g
cne sahiptir; ok gzel ama aptal olan prenses ise karsndakine
gzellik verme konusunda benzer bir yetenee sahiptir. Prens
prensesi akll yapar; bir yl sonra epeyce bir kararszlktan sonra
prenses prense gzellik verir. Bunlar doast olaylardr; ama
R VE ALEGOR 69

masaln iinde Perrault szckleri alegorik anlamda kavramamz


gerektiini sezdirir. "Prenses szckleri henz sylemiti ki, ir
kin Prens gzne dnyann en gzeli, en dzgn yapl, en ho er
kei olarak grnd. Bazlan bunun perinin iyiliinden deil, a
kn gcnden olduuna inanrlar. Prenses sevgilisinin sebat, ar
ball ve ruhunun tm gzellikleri zerinde uzun uzun dne
rek ne bedeninin arpkln, ne yznn irkinliini grmez ol
du; kamburu, srt iri bir adamn sevimlilii gibi grnd ve o za
mana kadar fena halde topalladn gren prenses artk o yr
yte ekici gelen hafif bir aksamadan baka bir ey grmez oldu.
a gzlerinin ona daha parlak geldiini de sylyorlar; gzleri
nin kaym olmas prensin beyninde iddetli bir ak krizinin izi
olarak, kocaman krmz burnu ise prenses tarafndan savalk
ve yiitlikle ilgili bir zellik olarak grld" (s. 252). yice anla
dmzdan emin olmak iin sona bir "Ders" eklemi Perrault:

Bu yazda grlenler
ylesine bir masaldan ok gerein kendisidir.
Sevilen kiinin her eyi gzeldir;
Sevilen her eyin ruhu vardr.

Bu belirtmeden sonra kukusuz doast hibir ey kalmyor


geriye: Hepimiz ayn dntrme gcne sahibiz ve perilerin bu
ile hibir ilgisi yok. Alegori tm Perrault masallarndaki kadar
ak. Kendisi de bunun tam anlamyla farkndayd ve derlemele
rinin nszlerinde alegorik anlam konusuna deiniyordu ("her tr
masalda esas olan, derstir...", s. 22).
Okuyucunun (bu kez gerek, rtk olmayan okuyucunun) ya
zarn belirttii alegorik anlamdan kuku duymamaya ve bamba
ka bir anlam kefederek metni okumaya tm yle hakk vardr.
Perrault masallaryla ilgili olarak da bugn byle bir durum var:
Yazarn savunduu dersten ok cinsel simgesellik ekiyor ada
okurun dikkatini.
70 FANTASTK

Alegorik anlam peri masal ya da fabl dnda kalan "modem


ykler"de de ayn aklkta ortaya kabilir. Alhonse Daudet'nin
L'Homme la Cet velle d 'O r - Altn Beyinli Adam' bir rnektir
bu duruma. "Bann tepesi ve beyni altm"dan olan bir adamn ba
ndan geen kt olaylar anlatr yk (Castex'in birinci bask
sndan alntlyorum: s. 217-8). Bu "altndan" terimi dzanlamy-
la kullanlmtr ("mkemmel" anlam tayan imgeli bir anlatm
deildir); bununla birlikte daha yknn banda, yazar gerek
anlamn alegorik olduunu hissettirir. rnein: "nsanlar hayrete
dren bir yeteneim vard ve annemle babamdan baka hi
kimse bunun srrn bilmezdi. Benimki gibi altndan, zengin bir
beyni olan kim akll olmazd ki?" (s. 218). Bu altn beyin, sahibi
olan kii iin kendisine ve yaknlarna para salamann tek yolu
olarak ortaya kar ve yk bu beynin yava yava kullanlarak
azalmasn anlatr. Yazar, beyinden her para kopanlta bizlere
byle bir edimin gerekte ne "anlama geldiini" hissettirmeyi
unutmaz. "Bylece korkun bir sorunla kar karyaydm: Bey
nimden koparacam her para kendimi mahrum braktm zek
paras deil miydi? (s. 220). "Bana para gerekliydi, beynim pa
ra ediyordu, ben de beynimi harcadm" (s. 223). "Beni zellikle
artan ey, beynimdeki zenginlik miktar ve onu tketmekte
ektiim zorluktu" (s. 224) vb. Beyne bavurmak hibir fiziksel
tehlike getirmiyor ancak zeky tehdit ediyor. Ve tpk Perrault gi
bi metnin sonunda okurun alegoriyi hl anlamam olmas duru
muna kar bir ekleme yaplyor: "Sonra znt iinde ve koca ko
ca gzyalaryla alarken, benim yaadm gibi beyniyle yaa
yan onca insan dndm, o sanatlar, o cebi delik okumu in
sanlar, ekmeini zeklaryla kazanan o insanlar dndm, ve
bu dnyada altn beyinli insanlarn aclarn bilen tek insan ben
deilimdir dedim kendi kendime" (s. 225).
Bu tr alegoride dzanlamn pek nemi yok gibidir; ykdeki
geree uymayan olaylar glk karmaz, nk nemli olan
alegoridir. unu da ekleyelim ki gnmzde bu trden anlatlar
pek zevkli gelmez: Ak alegori bir altedebiyat gibi grlr (ve bu
R VE ALEGOR 71

yargda ideolojik bir yandalk grmemek gtr).


imdi bir derece daha ileri gidelim. Alegorik anlam tartl
mazdr, ancak metnin sonuna konulan "Ders blmlerinden da
ha incelikli biimlerde de gsterilebilir. Tlsml Deri buna iyi bir
rnek sunuyor. Doast e derinin kendisidir: nce olaanst
fiziksel zellikleri nedeniyle (zerinde yaplan her tr deneye kar
dayankllk gsterir), sonra ve zellikle ona sahip olan kiinin
hayatn etkileyen sihirli gleri nedeniyle. Derinin zerinde sa
hip olduu gc anlatan bir yaz vardr: Bu hem sahip olan kii
nin yaamnn bir grntsdr (yzeyi bir yaamn uzunluunu
gsterir), hem de sahibi iin isteklerini gerekletirme aracdr;
ancak istek bir kez gerekleince deri biraz daralmaktadr. mge
nin biimsel karmaklna dikkat edelim: Deri yaamn bir me-
taforu, istein metonimisidir ve iki durumda da stlendii roller
arasnda tersine bir iliki vardr.
Deriye vermemiz gereken bu iyice kesin anlam onu dzanla-
mnn iine kapatmamamz konusunda bizi uyarr. te yandan ki
taptaki birok kii, yaamn uzunluu ve isteklerin gereklemesi
arasndaki bu tersine ileyen ilikinin yer ald kuramlar ileri s
rerler. rnein Raphael'e deriyi veren yal antikac: "Bunda g
ve istek bir arada bulunur, dedi sesinde bir nlamayla. te top
lumla ilgili dnceleriniz, an istekleriniz, agzllkleriniz,
ldren keyifleriniz, yaam uzatan aclannz" (s. 39). Bu grn
aynsn, daha deri ortaya kmadan Raphael'in arkada Rastig-
nac da savunur. Rastignac hemen intihar etmek yerine daha ho
bir biimde yaam eitli keyifler iinde sonlandrmaktan sz ed
er; ikisi ayn kapya kar. "Agzllk tm lmlerin anasdr,
azizim. Anszn gelen bir beyin kanamasna yol amaz m? Beyin
kanamas hepimizin elinde olan, kafamza skacamz bir silah
tr. lenler, ziyafetler her tr fiziksel zevki sunar bize; az paray
la esrar deil midir bu?" (s. 172). Rastignacn syledikleri temel
de derinin tad anlamla rtr: Zevklerin gereklemesi l
me gtrr. Kullanlan imgenin alegorik anlam dolayl yoldan,
ancak aklkla belirtilmitir.
72 FANTASTK

Alegorinin birinci dzeyinde grdmzden farkl olarak


burada dzanlam kaybolmamaktadr. Bunun kant da fantastik
kararszln ortadan kaybolmamasdr (bu kararszln dzan
lam dzeyinde olduunu biliyoruz). Derinin ilk kez ortaya k
yal antikacnn dkknna egemen olan gizemli, tuhaf atmosfe
rin betimlenmesiyle olmutur; sonra Raphael'in istekleri, geree
uygun biimde gerekleir. stedii len arkadalar tarafndan
dzenlenir; rakibinin bir dello srasnda lmesi Raphael'in so
ukkanll karsnda tekinin kapld korkudan kaynaklanr;
son olarak, Raphael'in lm doast nedenlere deil, aka in
ce hastala baldr. Yalnzca derinin olaanst zellikleri tlsm
esinin ie kartn ak ak gstermektedir. Buradaki rnek
te fantastiin bulunmamas ilk koulun (tekinsiz ve olaanst
arasndaki kararszln) eksikliinden deil, nc koulun ek
sikliinden kaynaklanyor. Alegori fantastii ldrmtr ve do
layl yoldan kendini gsteren bir alegoridir bu.
Vera'da da ayn durum sz konusudur. Bu ykde kararszlk
duygusunu salayan mantkl ve mantksz aklamalarn olanak-
ll (mantkl aklama delilik olabilir), zellikle de iki bak a
snn, Athol Kontu'yla yal uak Raymond'un bak asnn ayn
anda varolmasdr. Kont aknn ve isteinin gcyle lmn s
tesinden gelebileceine, sevilen kadn diriltebileceine inanr
(Villiers de l'Isle-Adam da okurunu buna inandrmak ister). Bu
dnce birok kez dolayl yoldan hissedilir: "Gerekten de Athol
sevdii kadnn lmnn bilinsizlii iinde yayordu tam anla
myla! Ve artk onu hep yannda hissediyordu, kadnn imgesi y
le canlyd ki!" (s. 150). "lmn bilinmeyen br gle yceltil-
mesiydi bu" (s. 151). "Sanki lm oyun oynayan bir ocuk gibi
grnmezlii oynuyordu. yle ok seviliyordu ki! ok doal bir
eydi bu" (s. 151-2). "Ah! Dnceler canl varlklardr!.. Kont
havada bir el hareketiyle kendi akn izmiti ve bu boluk kendi
trnden bir varlkla doldurulmalyd, yoksa Evren yklr gider
di" (s. 154). Tm bu dile getirme biimleri meydana gelecek olan
olaanst olay, Vera'nn diriliini ak seik gsterir.
R VE ALEGOR 73

Bylece fantastik iyice gcn kaybetmi olur; stelik yk


de ilk grup alegoriye yakn bir yk olduunu belli eden bir sz
le balamaktadr; "Ak lmden daha gldr, demitir Sley
man: Evet, akn gizemli gc snrszdr," (s. 143). Tm anlat bir
dncenin rneklemesidir adeta ve fantastik bundan ldrc bir
darbe alr.
Alegorinin etkisini yitirmesinde nc bir derece daha var
dr; okur alegorik yorumla dz okuma arasnda kararszla der.
Metinde hibir ey alegorik anlam gstermemektedir; bununla
birlikte bu anlam olanaklln korumaktadr. Birka rnek ala
lm. H offm ann'nSaint-Sylvestre G ecesindeki "Kaybolan Yans
mann yks" buna bir rnektir. Gen bir Almann, Erasme
Spikher'in yksdr bu; talya'da kald bir srada Giulietta
adnda bir kza rastlar ve evinde kendisini bekleyen karsyla
ocuunu unutarak tutkulu bir aka tutulur. Ama gnn birinde
gitmesi gerekir; bu ayrlk onu ve Giulietta'y umutsuzlua iter.
"Giulietta Erasme' gsnn stnde smsk sard ve ksk sesle
yle dedi: u aynann yanstt grntn brak bana sevgilim,
beni hi terk etmeyecektir grntn." Erasme'n aknl kar
snda: "u aynada yansd haliyle kendi benliinin hayalini bile
ok gryorsun bana, der Giuletta, oysa sen bedenin ve ruhunla
benim olmak istiyordun? Grntnn benimle kalmasn ve im
di beni braktna gre bundan byle zevksiz, aksz geeceini
bildiim bu hayatn iinde bana elik etmesini istemiyorsun bile.
Giuletta'nm kara gzlerinden alayan gibi gzyalar dkld.
Bunun zerine Erasme ac ve akn cokusuyla haykrd: Seni terk
etmem mi gerekiyor? te! Yansmam sonsuza kadar senin olsun"
(cilt II, s. 226-7).
Sylenen gerekleir ve Erasme glgesini yitirir. Burada d-
zanlam boyutundayz: Erasme aynaya baktnda hibir ey gre
memektedir. Ama yava yava, bana gelen baka olaylarn ara
clyla doast olaya belli bir yorum getirilecektir. Yansma
bazen toplumsal saygnlkla zdeleir: rnein bir yolculuk sra
snda Erasme yansmas olmamas nedeniyle sulanr. "fke ve
74 FANTASTK

utan iinde Erasme odasna kaar; ama odaya henz girmitir ki


polis, bir saat iinde, bozulmam ve kendine bire bir benzeyen
yansmasyla birlikte ortaya kmasn, yoksa kenti terk etmek zo
runda olduunu bildirir kendisine" (s. 230). Ayn ekilde kars da
sonradan ona yle bir aklamada bulunacaktr; "Yansman ol
makszn herkesin elencesi olacan, mkemmel bir baba ola
mayacan, karnda ve ocuklarnda sayg uyandramayacam
aka anlyorsun (s. 235). Bu insanlarn yansmann olmamas
karsnda baka trl bir aknlk duymamalar (olay artc
deil de uygunsuz bulurlar) bu yokluun dzanlam boyutunda
alnmamas gerektiini dndryor bize.
Ayn zamanda, yansmann kiiliin yalnzca bir paras oldu
u da hissettiriliyor bize (ve bu durumda, yansmann kaybedil
mesi doast bir ey olmazd). Erasme yle tepki verir: "nsa
nn yansmasn yitirmesinin gerekte sama olduunu kantlama
ya alt; ama byle olmasa bile, bunun byk bir kayp olmaya
can, nk her yansmann aslnda yanlsamadan baka bir ey
olmadn, insann kendine hayran hayran bakmasnn kendini
beenmilie yol aacan, son olarak da bu tr bir imgenin insa
nn gerek benliini gerek ve hayal olmak zere ikiye bld
n syledi" (s. 230-1). Bence burada, yitirilen yansmaya verilme
si gereken alegorik anlam belirtilmektedir; ancak tek bana bir
grtr, metnin geri kalan blmnde desteklenmez; okurun bu
nu benimsemeden nce kararszla dmesi doaldr.
Poe'nun William Wilson'n da benzer bir rnek sunar, stelik
ayn tema erevesinde. Benzerinin ikence ettii bir adamn y
kdr; bu benzerin etten kemikten bir varlk m, yoksa yazarn bu
szde benzer araclyla yk kiisinin bilincinden kaynaklanan
bir grnt m olduu konusunda karar vermek gtr. ki ada
mn inanlmayacak derecede birbirine benzemesi bu ikinci yoru
mu destekler: kisi de ayn ad tamaktadr, ayn tarihte domu
lardr, ayn gn okula balamlardr, grnleri ve yrme bi
imleri tpatp birbirine benzemektedir. Tek fark seslerindedir -
acaba bu da alegorik bir anlam olamaz m: "Benzerimin ses or-
R VE ALEGOR 75

ganlannda bir zayflk vard, fsltya izin veriyor, sesini ykselt


mesini engelliyordu" (s. 46). Bu benzer, William Wilson'un yaa
mnn her nemli annda adeta sihirli bir biimde ortaya kmak
la kalmyor ("Roma'da beni engelleyen adam, Paris'te intikamm,
Napoli'de tutkulu akm, Msr'da bana haksz yere atfettii a
gzllk", s. 58), d zelliklerle de kendini hissettiriyordu - ak
lamas g zelliklerdi bunlar. rnein mantoyla ilgili olarak Ox-
ford'daki skandal srasnda: "Getirdiim mantonun ok kaliteli bir
krk vard - ender bulunan ve olaanst deeri olan bir krk,
sylemek bile fazla. Kesimi fantazi bir kesimdi, ben tasarlam
tm... Odann kapsnn yannda Bay Preston yerden ald manto
yu bana uzattnda korkuya benzer bir aknla kapldm, en in
ce ayrntsna kadar benimkinin bir taklidiydi" (s. 56-7). Grld
gibi rastlant son derece ilgi ekicidir; tabii iki deil de bir
manto olduunu dnmezsek.
yknn sonu alegorik anlama doru kayar. William Wilson
benzerini delloya arr ve onu lmcl bir biimde yaralar;
"teki" sendeleyerek ona u szleri syler: "Sen yendin, ben de
boyun eiyorum. Ama bundan byle sen de lsn - yeryznde
ve teki dnyada! Sen bendeyken vardn ve lmmde, u sana
ait grntde kendi kendini nasl ldrdne bir bak!" (s. 60).
Bu szler tamamen alegoriyi anlatyor gibidir; yine de dzanlam
boyutunda anlaml ve ak seiktirler. Burada katksz bir alego
riden sz edilemez; daha ok okurun kararszl sz konusudur.
Gogol'n Burun u ise u bir rnektir. Anlat, fantastiin ilk ko
ulu olan gerek ile yanlsama ya da dsel olan arasndaki karar
szl gz ard eder; bylece daha batan olaanst'ye girer (sa
hibinin yznden ayrlan burun kiiye dnp bamsz bir ya
am srer, sonra yerine dner). Ancak metnin birok baka zelli
i farkl bir perspektifi, zellikle de alegoriyi hissettirir. nce Bu
run szcn belirten metaforlu anlatmlar: Bir soyad olur (Bay
Burun); yknn kahraman Bay Kovaliyov'a saygn birinin bu-
nnsuz braklamayaca sylenir; son olarak da "armak" gibi
szckler, rnein "burnuyla kalmak", "burunsuz kalmak" gibi bi
76 FANTASTK

imlere dnr. Bylece okur burun szcnn dzanlam d


nda baka bir anlam olup olmadn dnmeye balar. stelik
Gogol'n betimledii dnya masals olmaktan u zak tr- y le olma
s umulurdu oysa. Tersine en gndelik ayrntlaryla Saint-Peters-
bourg'daki yaam anlatlmaktadr. O halde doast eler bizim
kinden farkl bir dnyann anlatldn gstermek iin koyulma-
mtr ykye; o zaman alegorik bir yorum aramaya giriilebilir.
Ama bu noktada okur arada kalr ve durur. Psikanalizci yorum
(burnun kaybolmas idi edilmeyi gstermektedir deniyor bize)
doyurucu gelse bile alegorik anlamdan uzaktr: Metinde hibir
ey bizi bu yoruma yneltmez. stelik bumun bir insana dn
mesi de aklanmam olur. Toplumsal alegori iin de ayn ey sz
konusudur (burada kaybolan burun, Hoffmann'da kaybolan gl
ge): Bu ynde daha fazla belirtici e vardr, ama yine de temel
dnm tam olarak aklamamaktadr. te yandan okuyucu
olaylar karsnda, ylesine yaratlm olduklar izlenimine kapl
maktadr ki bu da alegorik anlamla eliir. Bu elime duygusu
sonula iyice belirginleir: Yazar dorudan okura seslenir, byle
ce okurun ilevini vurgulam ve bylece alegorik anlamn ortaya
kn da kolaylatrm olur. Ne var ki ayn zamanda bu anlamn
bulunamadn da sylemektedir. "Ama en tuhaf, en aklanamaz
olan ey, yazarlarn byle konular seebilmesidir... nce memle
ketin bundan hibir kazanc yoktur; sonra... yazarn kendisi de
hibir kazan salamaz" (s. 112). ykde doast olaylara ale
gorik bir anlam yklemenin olanakszl bizi dzanlama gtrr.
Bu dzeyde Burun, bir samalk, bir olanakszlk mei haline
gelir: Dnmleri (bumun insana dnmesini) kabul etsek bile
buna tanklk eden kiilerin tepki gstermemelerini kabul edeme
yiz. Gogoln syledii de ite bu anlamszlktr.
Burun bylece alegori sorununu iki ynden ortaya koymu
olur: Bir yandan, alegorik bir anlamn bulunabilecei izleniminin
olmadn gsterir, br yandan da bir burunun geirdii dn
mleri anlatarak alegorinin servenlerini anlatm olur. Bu zel
likleriyle (ve daha baka baz zellikleriyle) Burun yirminci yz
R VE ALEGOR 77

ylda doast edebiyatn nasl olacan haber vermekledir (bkz.


10. Blm).
Bulduklarmz zetleyelim. Alegoriyi ak alegoriden (Per-
rault, Daudet), yanlsamal alegoriye (Gogol) kadar, dolayl ale
goriyi (Balzac, Villiers de lIsle-Adam) ve "kararsz" alegoriyi
(Hoffmann, Poe) unutmadan birok dereceye ayrdk. Her durum
da fantastik tartmaya yol amaktadr. Metnin iinde ak belirt
meler bulunduu lde alegoriden sz edilebileceinin alt izil
melidir. Yoksa okurun basit yorumuna geilmi olur: Bu ise ale
gorik olmayan edebi metnin olmad anlamna gelecektir. nk
elbette edebiyat, z gerei, okurlarca sonsuza kadar yeniden ve
yeniden yorumlanmaldr.
5
Fantastiin Sylemi

almamz neden sona ermedi? - Mecazl sylem. - Abartmal


masal. - Figrlerin dzanlamndan kaynaklanan masal. - yk
de gsterilen anlatc. - zdelemeyi kolaylatrr. - Syleminin
yanl olmas olanak ddr ama olasdr. - ilerleme, zorunlu de
il. - Okumann geriye dnszl zorunlu. - Fantastik yk
ler, polisiye romanlar ve espriler.

Fantastiin yerini iki tre, alegori ve iire gre belirledik. Her kur
maca, her dzanlam fantastie bal deildir; ama her fantastik
kumacaya ve dzanlama baldr. Bylece bunlar fantastiin va
rolmas iin gerekli koullar olmaktadrlar.
Geldiimiz bu noktada fantastiin tanm yeterli ve ak gibi
gelebilir. Bir tr incelerken yapacak baka ne vardr ki? Bu soru
yu yantlamak iin zmlememizin bandaki tartma blmn
de ksaca zetlediimiz nsavlardan birini anmsatalm. Her ede
bi metnin bir dizge olarak ilediini ne sryoruz; sz konusu
metni oluturan paralar arasnda keyfi deil, zorunlu balantlar
olduu anlamna gelir bu da. Anmsanaca gibi Cuvier elindeki
tek omurdan yola kp bir hayvann grntsn yeniden olutu
rarak adalarnda hayranlk uyandrmt. Edebiyat yaptnn
yapsn bilince, tek bir zellikten yola karak tm teki zellik
ler yeniden oluturulabilirdi. Bu benzetme tr konusunda geerli:
Cuvier de tek bana bir hayvan deil, hayvan trn tanmlad
n ileri sryordu.
FANTASTN SYLEM 79

Bu nsav benimsediimizde buradaki almamzn henz ni


in tamamlanmam olduunu anlamak kolaylar. Bir yaptn
zelliklerinden birisinin tanmlanmas, teki tm zelliklerin bu
tanmlamadan etkilenmesi anlamna gelir. Bylece bu zelliin
seiminin tekileri nasl etkilediini ve etkilerinin ne olacan or
taya koymak gerekir. Eer edebiyat yapt gerekten bir yap su
nuyorsa, o zaman okurun fantastii zel bir biimde alglaynn
sonularn her dzeyde saptamamz gerekir.
Bu gereklilii ortaya srerek bir yandan da fantastii incele
yen birok yazarn iine dt arlktan uzak durmaya zen
gstermeliyiz. B azdan zorunlu olarak yaptn tm zelliklerini
gstermeye girimilerdir, hatta bazen en ince aynntlara kadar.
Penzoldt'un fantastikle ilgili yaptnda, rnein Gotik romann ti
tiz bir betimlemesi bulunur (aslnda zgnlk gibi bir iddias da
yoktur bu kitabn). Penzoldt tuzakl demelerin ve toplu mezar-
lann varlna kadar hibir eyi atlamaz, ortaa dekorunu, haya
letin edilgenliini, vb. hatrlatr. Bu gibi ayrntlar tarihsel adan
doru olabilir ve edebi nitelikli birinci "gsteren" dzeyindeki bir
yaplanmann varln yadsmak sz konusu deildir. Ne var ki
bunlar kuramsal bir dorulamayla desteklemek de zordur (en
azndan bilgilerimiz elverdiince); bunlar tr asndan deil, her
yapt iin ayr ayr incelemek gerekir. Burada almamz, yap
sal mant sunabileceimiz en genel denebilecek zelliklerle s
nrlyoruz. stelik her zellii ele alrken dikkatimizi ayn youn
lukta tutmayacaz: Szel ve szdizimsel bileenleri hzl geer
ken, anlamsal bileen, incelememizin sonuna kadar bizi yakndan
ilgilendiriyor olacak.
Yapsal btnln nasl gerekletiini ok iyi bir biimde
gsteren zellikle ie balayalm. lki szceyle ilgilidir, kinci
si szceleme (bylece her ikisi de szel boyuta girer); ncs
de szdizim boyutuyla ilgilidir.

I. Saptanan birinci zellik mecazl sylemin belli bir biimde


kullanlmasdr. Doastlk ou kez mecazl anlamn dzan-
80 FANTASTK

lamda kullanlmasndan doar. Gerekten de, retorik figrleri bir


ok biimde fantastie balanr; bizim bu balantlan ayrt etme
miz gerekli.
Birinci tr ilikiyi Binbir Gece M asallar'ndaki hiperbolik
masal zelliinden sz ederken anmtk. Doast nitelik bazen
mecazl bir imgeden kaynaklanabilir ve bu imgenin en st dze
yinde yer alabilir - Sindbad anlatlarndaki dev boyutlardaki ylan
ya da kular gibi; Bylece hiperbolden fantastie kaylr. Beck-
ford'un Vathek'inde bu sre dzenli bir biimde kullanlmtr:
Doast e retorik figrn bir uzants olarak karmza kar.
te Vathek'in saray yaants betimlemelerinden baz rnekler.
Halife bir ferman kefedecek kiiye ok byk bir dl vadeder,
ancak beceriksizleri oyun d brakmak iin de baarsz olanla
rn sakaln "en ince teline kadar" yakarak cezalandrmaya karar
verir. Sonu ne olur? "Bilginler, yan bilginler ve ne bilgin ne ya-
n bilgin olmayp her ey olduklarn sananlar sakallarn tehlike
ye attlar ve hepsi de sakaln kaybetti. Harem aalar sakal yak
maktan baka i yapmaz oldular, bu da onlarn kzarm et koku
suna bulanmalanna yol at; sonunda sarayl hanmlar yle rahat
sz oldular ki, baka kiilere bu grev teklif edildi" (s. 78-9).
Abart doastne gtrr. te bir baka blm: Halife eytan
tarafndan srekli susamaya mahkm edilir; Beckford halifenin
bol bol sv itiini belirtmekle yetinmez, bizi doastnn snr
larna gtrecek bir su miktarndan sz eder. "Doast bir susuz
luk duygusu onu bitiriyordu, az bir huni gibi alm, iine gece
gndz alayanlar akyordu" (s. 80). "Herkes koca kristal bar
daklar doldurma yarma girmi, halifeye su yetitirmeye al
yordu; ama bu grevlerini ne kadar canla bala yerine getirseler
de halifenin susuzluu dinmiyordu; sk sk sulan emmek iin yer
lere yatyordu" (s. 81).
En gzel rnek Hintlinin der top olup topa dnmesidir. y
le bir durum gerekleir: Klk deitirmi bir yardmc eytan ha
lifenin yemeine katlr, ama yle tuhaf davranmaktadr ki Vathek
kendini tutamaz: "Bir tekmeyle onu yere devirir, top gibi yuvarlar
FANTASTN SYLEM 81

ve yle hzl vurur ki, tm davetliler onu taklit eder. Herkesin aya
havadadr artk: Ona bir tekme atan, yeniden tekmelemek iin
byk bir istek duymaya balar.
"Hintli boylu poslu olmadndan der top olmu, grlmemi
bir gayretle kendisini takip ederek vurmaya alanlarn tekmele
ri karsnda top gibi yuvarlanmaktadr. Bylece o daire senin bu
daire benim, o oda senin bu oda benim yuvarlanp dururken kar
sna kan herkesi peine dryordu" (s. 84). Bylece "der top
olmak" deyimi gerek bir dnm anlatr (yoksa daireden da
ireye yuvarlanma edimi nasl dnlebilir?) ve kovalamaca gi
derek dev boyutlara ular. "Bylece Hintli, sarayn salonlarn,
odalarn, mutfaklarn, bahelerini ve ahrlarn dolatktan sonra
yollara dt. Bu ie kendini herkesten fazla kaptrm olan Hali
fe de onu yakndan izliyor, vurabildiince tekme indirmeye al
yordu. ... Bu cehennem topunu bir gren ona vurmak iin yanp
tutuuyordu. Mezzinler bile onu uzaktan grmelerine ramen
minarelerinden inerek kalabala kartlar. Kalabalk yle bir yo
unlat ki, Samara'nm evlerinde yalnzca ktrmler, baca tut
mayanlar, lm deindekiler ve st annelerin kala gz arasn
da brakp gittii emzikli bebeler kalmt. ... Sonunda lanetli
Hintli byle top gibi sokaklar, meydanlar dolanp durduktan
sonra kenti sessiz sedasz brakp Katul ovasna doru drt rmak-
l dam arasndan geerek yola kt" (s. 87).
Bu m ek bizi fantastikle retorik figrler arasndaki ikinci ba
lantya getiriyor: Burada mecazl bir anlatmn gerek anlam ger
ekleir. Vera'nm ba buna bir rnekti: Anlat "ak lmden g-
ldr" deyiini dzanlam yla aktarr. Potockide de ayn yntem
vardr: te Landulphe de Ferrara'nn yksnden bir blm: "Ka
dncaz kzylayd, sofraya geeceklerdi. Olunun ieri girdiini
gren kadn Blanca'nn yemee gelip gelmeyeceini sordu [oysa
Landulpheun sevgilisi olan Blanca annenin erkek kardei tarafn
dan henz ldrlmtr]. Oul: Gelse de seni, erkek kardein ve
tm Zampi ailesiyle birlikte cehenneme gtrse!' der. Anne dizle
rinin zerine ker ve yle der: 'Aman Tanrm! Hayr, Tanrm
82 FANTASTK

onun bu lanetini affet.' O srada kap grltyle alr ve avurtlar


km, yumruk darbeleriyle parampara olmu bir hayaletin ie
ri girdii grlr, dahas Blanca'ya fena halde benzemektedir" (s.
94). Bylece ilk anlam pek ciddiye alnmayan basit bir lanetleme
gerek anlamna brnr.
Ancak retorik figrlerin nc tip kullanm bizi daha ok il
gilendiriyor: nceki iki durumda figr doast enin merkezi
ni, kaynan oluturuyordu ve ikisi arasndaki iliki artsremliy-
di; nc durumdaysa iliki esremlidir: Figr ve doast e
ayn dzeyde bir aradadr ve aralarndaki iliki "etimolojik" deil,
ilevseldir. Burada fantastik enin ortaya kndan nce bir di
zi karlatrma, mecazl anlatm ya da bildik, gndelik dilde yay
gnlam, ancak dzanlamyla alndnda doast bir olay gs
teren deyiler yer alr: yknn sonunda meydana gelecek doa
st olay belirten sradan bir deyi. Burun rneinde bunu gr
dk; ok sayda baka rnek de bulunabilir. Mrimenin Vnus
d 'flle'm ele alalm. Doast olay heykelin canlanmas ve parma
nda nian yzn unutma dikkatsizliini yapan yeni evli gen
ci kollarnda skarak ldrmesiyle meydana gelir. te okur byle,
olaydan nce aktarlan mecazl anlatmlarla "koullanr". Kyl
lerden biri heykeli betimler: "Kocaman beyaz gzlerini zerinize
diker... Sanki maskenizi indirmektedir" (s. 145). Bir heykelin gz
leri iin "canl gibi bakyor" demek sradan bir szdr; ama bura
da bu sradanlk bizi gerek bir "canlanma"ya hazrlamaktadr.
Daha ileride damat heykelin parmanda brakt yz almak
zere niin kimseyi gndermediini yle aklayacaktr: "yle
ya, dalgnlm konusunda ne derlerdi sonra?... Bana heykelin ko
cas derlerdi..." (s. 166). Bir kez daha basit bir mecazl anlatm sz
konusu; ama yknn sonunda heykel gerekten de Alphonse'un
kars gibi davranacaktr. Ve kazadan sonra anlatc Alphonse'un
l bedenini yle betimler: "Gmleini syrdm ve gsnn
zerinde srtna doru uzanan renksiz bir iz grdm. Sanki bir ce
hennem cenderesine skmt," (s. 173); "sanki" - oysa bizi asl
ynlendiren tam da bu yorumlamadr. O korkun geceyi gelinin
FANTASTN SYLEM 83

sonradan anlatmas da bu ekildedir: "Birisi ieri g ird i.... Bir s


re sonra sanki zerine ok ar bir ey ylm gibi yatak gcrda
d" (s. 175). Grld gibi, her seferinde mecazl anlatm dilsel
bir formlle sunulur: "sanki", "... gibi geldi", "... denilebilirdi".
Bu yntem Mrime'ye zg deildir yalnzca; hemen hemen
tm fantastik yazarlarnda bulunur. rnein Ins de las Sierras'da
Nodier hayalet olarak grmemiz gereken tuhaf bir varln ortaya
kn yle anlatr: "Grnnde yeryzne ait hibir iz kal
mamt..." (s. 682). Eer gerekten bir hayalet sz konusuysa bu,
efsanede anlatld kadaryla dmanlarn, gslerine yanan
bir el koyarak cezalandran hayalet olmaldr. Ins tam olarak ne
yapar? "te byle iyi, der ns, bir elini Sergy'nin (yardmclarn
dan biri) boynuna dolamtr, arada srada da, Esteban'n efsane
sinde szn ettiimiz el gibi alev alev elini adamn yreinin
zerine koymaktadr" (s. 687); buradaki karlatrma "rastlant"
gibi sunulmutur stelik. Ayn ns, hayalet olma gcne sahip
Ins bununla da kalmaz: "Mucize! diye anszn bard. Dnce
li eytann biri kemerime kastanyet sktnvermi..." (s. 689).
Villiers de 'Isle-Adam'm Vra'sinda da ayn yntem vardr:
"Onlarda zihin bedene ylesine yerlemiti ki, bedensel biimler
dnsel biim gibi oluyordu..." (s. 147). "nci taneleri lkln
koruyordu, sanki tenin scakl kaybolmamt... O gece mcev
her sanki terk edilm i gibi parlyordu... (s. 152): Dirilii hissetti
ren iki anlatm da "sanki... gibi..." szckleriyle verilmi.
Maupassant'da da ayn yntem vardr: Chevelure'de (Sa) an
latc bir yaz masasnn gizli ekmecesinde bir sa rgs bulur;
ok gemeden sa cansz bir nesne gibi gelmemeye balar anlat
cya, sanki sa gibi ait olduu kadn da yaamaktadr. Bylece ha
yalin gereklemesi hazrlanr: "Bir nesne... sizi eker, aklnz
banzdan alr, bir kadn yz gibi." Ya da: "[Bibloyu) gznz
le ve elinizle okarsnz, sanki tenselmiesine; ... bir sevgilinin
sevecenliiyle bakarsnz ona" (s. 142). Bylece anlatcnn can
sz nesne olan sa demetine karg duyduu "anormal" sevgiye ha
zrlanr okur; burada da "gibi", "sanki" szckleri dikkat eker.
84 FANTASTK

Qui sait? (Kimbilir)'de: "Evimin iine gmld bir mezar


andryordu aalk" (s. 60). Bylece hemen yknn mezarlk
atmosferine girmi oluyoruz. Ya da daha ileride: "Karanlk alar
dan bir valye byl bir yere nasl girerse ben de yle yol al
yordum" (s. 140); oysa asl biz bir byler krallna girmekteyiz-
dir o anda. rneklerin says ve eitlilii, bireysel bir biem zel
liinden ok, fantastik trnn yapsna bal bir zelliin sz ko
nusu olduunu gsteriyor.
Fantastikle mecazl sylem arasnda gzlemlediimiz eitli
ilikiler birbirini aklamaktadr. Fantastiin srekli retorik figr
lerini kullanmasnn nedeni, kkeninin bu figrlerden kaynaklan
masdr. Doast, dilden kaynaklanr, ayn zamanda dilin hem
bir sonucu hem de bir kantdr: eytanlar ve vampirler yalnzca
szcklerden ibaret olmakla kalmaz; dil, ayn zamanda hibir za
man olmayan, "doast"y alglamamz da salar. Bylece do
ast, dilin bir simgesine dnr, tpk retorik figrler gibi, ve
gryoruz ki figr (mecaz) edebiliin en saf biimidir.

II. Mecazl anlatmn kullanlmas szcenin bir zelliidir;


imdi fantastik anlatnn ikinci yapsal zelliini gzlemlemek
zere szcelemeye, daha ak sylemek gerekirse anlatc konu
suna geelim. Fantastik yklerde anlatc genellikle "ben" der -
bu gzlemlenebilir, kolayca dorulanabilir bir olgudur. k ey
tan, Saragossa'da Bulunan Elyazmas, Gautier'nin ykleri, Poe'
nun ykleri, Vnus d'Ille, Aurlia, Maupassant'm ykleri, Hoff-
mann'm baz anlatlan - bu yaptlann tm kurala uymaktadr.
Kuraln dnda kalanlar hemen hemen her zaman birok adan
fantastikten uzaklaan yaptlardr.
Bu olguyu iyi anlamak iin nsavlarmzdan birine, edebi sy
lemin statsne dnelim. Edebi metnin tmceleri ou kez kesin-
liyor gibi dursa da, bunlar gerek kesinlemeler deildir, nk te
mel bir koulu yerine getirmezler: Doruluu snama durumunda
deildirler. Bir baka deyile, bir kitap "Jean odasnda yatamn
zerinde uzanmt," gibi bir tmceyle baladnda bunun doru
FANTASTN SYLEM 85

mu yoksa yanl m olduu konusunda bir ey sorma hakkmz


yoktur; byle bir sorunun anlam yoktur. Edebiyat dili uzlamsal
bir dildir ve bu dil iinde doruluk testi olanakszdr: Doru, sz
cklerle bu szcklerin gsterdii nesneler arasndaki bir iliki
dir; oysa edebiyatta bu "nesneler" yoktur. Buna karlk, edebiyat
bir geerlilik ya da i tutarllk gerektirir: Eer ayn sanal yaptta
bir sonraki sayfada Jean'm odasnda yatak bulunmad belirtilir
se, metin tutarllk ilkesine uymuyor demektir; bu adan tutarl
lk bir sorun olarak belirir ve metnin izleksel katmannda yer alr.
Oysa byle bir ey doruluk asndan olanakl deildir. Doruluk
sorununu temsil sorunuyla da kartrmamak gerekir: Yalnzca i
ir, temsili reddeder ama tn edebiyat doru/yanl kategorileri
nin dndadr.
Yine de burada yapt ii bir ayrm getirmek gerekli: in asl,
metinde yalnzca yazar adna sunulan eyler dorulanma snav
nn dnda kalr; kiilerin szleri ise doru ya da yanl olabilir,
tpk gndelik sylemler gibi. rnein polisiye roman srekli ola
rak kahramanlarn yalan tanklklar zerine geliir. "Ben" diyen
bir anlatcnn, kahraman ya da kii-anlatcnn durumunda bu ko
nu daha girift bir hal alr. Anlatc olarak onun sylemi dorulan
mak durumunda deildir; ancak kii olarak yalan syleyebilir. Bu
ikili oyun Agatha Christie'nin romanlarndan birinde, RogerAck-
royd Cinayeti'nde kullanlmtr, romanda okuyucu asla anlatc
dan kukulanmaz, onun da bir roman kiisi olduunu unutmutur.
Anlatda gsterilen anlatc fantastie ok uygundur. Birka
rnekle greceimiz gibi, kolayca yalan syleyebilecek sradan
bir kiiye ye tutulur. Ayn ekilde anlatda gsterilmeyen anlat
cya da iki nedenle ye tutulur. Birincisi, doast olay bize anla
t d bir anlatc tarafndan aktanlsayd, masaln (olaanstnn)
alannda olurduk: Szlerinden kukulanmamza gerek kalmazd,
ama fantastikte, bildiimiz gibi, kuku gereklidir. M asallarda bi
rinci kiinin ok ender kullanlmas bir rastlant deildir (rnein
ne B inbirG ece M asallar'nda, ne Perrault, ne Hoffmann masalla
rnda ne de Vathek'te bu tr anlatc yer almaz): Masalda anlatc-
86 FANTASTK

lann gsterilmeye ihtiyalar yoktur, onlarn doast dnyalar


kuku uyandrmamaldr. Fantastik bizi bir ikilem karsnda bra
kr: nanmak ya da inanmamak, hangisi? Masal bu olanaksz bir
liktelii, okurun gerekten inanmadan inanmasn salayarak ger
ekletirir. kinci olarak ve fantastiin tanmna bal olarak, "an
latan" birinci ahs, okuyucu ile kiinin zdelemesini en kolay
salayan ahs zamiridir, nk bilindii gibi, "ben" zamiri herke
se aittir. Bundan baka, zdelemeyi kolaylatrmak iin anlatc
hemen hemen her okurun kendi yanssn bulaca "normal bir in
san" olacaktr. Bylece fantastik evrene giri en dolaysz yoldan
gerekleir. Andmz zdeleme bireysel bir psikolojik oyun
olarak grlmemelidir: M etnin iinde yer alan bir mekanizma,
yapsal bir kapsanmadn Kukusuz, gerek okuyucunun yaptta
sunulan evrenle arasnda kendi dilediince mesafe brakmasn
engelleyen bir ey de yoktur.
Baz rnekler bu yntemin etkili oluunu kantlayacaktr. Ins
de las Sierras gibi bir yknn tm gerilim esi, aklanmas
g olaylarn hem yk kiisi, hem de anlatc olan bir insan tara
fndan anlatlmasdr: O da bakalar gibi bir insandr, szleri ina
nlmaya deer bir kii, bir baka deyile anlatc doaldr - ite
fantastiin ortaya kmas iin mkemmel koullar. Ayn ekilde
Vnus d'Ille'de bu koullar vardr (bu ykde daha ok olaans
t fantastie yaklalr, oysa Nodier'de yadrgatc fantastik ala
nnda buluruz kendimizi): Fantastiin ortaya k, doast be
lirtilerin (heykelin kollarnn bedendeki izleri, merdivendeki ayak
sesleri ve zellikle yatak odasnda bulunan nian yz) anlat
c tarafndan gzlemlenmi olmasdr tam olarak, anlatc gven
uyandran, bilimsel kesinliklerle donanm bir arkeologdur. Bu iki
ykde anlatcnn stlendii rol Conan Doyle'un romanlarndaki
Watson'u ya da onun ok saydaki benzerlerini anmsatr biraz:
Oyuncudan ok tanklk eden, her okuyucunun iinde kendini bu
labilecei anlatclar.
Bylece, Vnus d'Ille'de olduu gibi Ins de las Sierras'ta da
anlatc-kii zdeleme'yi kolaylatrr. Baka rnekler de ilk or
FANTASTN SYLEM 87

taya koyduumuz ilevi gstermektedir: doastn kesinkes ka


bul etmek zorunda kalmadan, anlatlan gerek klma ilevini.
A k eytan' da Soberano'nun sihirli glerini kantlad u sahne
gibi: "Sesini ykseltti: 'Calderon,1 dedi, 'pipomu bulun bana, ya
kn ve getirin.' Buyruunu henz tamamlamt ki piponun kay
bolduunu grdm. Ve ben daha bunun nasl olabilecei konu
sunda akl bile yrtemeden, hatta emirleri yerine getirmekle y
kml Caldron'un kim olduunu bile soramadan pipo yanm bir
halde geri gelmiti ve karmdaki adam kendi iine dnmt (s.
110- 1).
Maupassant'n Un fo u 'su da byledir. "Masamn zerinde ki
tap sayfalarn amakta kullandm bir bak vard. Elini ona
doru uzatt. Sanki ykseliyor gibiydi, ar ar yaklayordu; ve
birden grdm, evet, titreyen ba grdm, sonra hareket etti,
ahabn zerinde kendi kendine yavaa onu beklemekte olan ele
doru kayd ve parmaklarn arasna kendiliinden yerleti. Dehet
iinde barmaya baladm" (s. 135).
Bu rneklerin her birinde anlatcnn tanklndan kuku duy
mayz; hatta onunla birlikte bu tuhaf olaylara mantkl bir akla
ma bulmaya alrz.
Anlat kiisi yalan syleyebilir, ama anlatc sylememelidir:
Potockinin romanndan karabileceimiz sonu budur. Tek bir
olayla, Aiphonse'un iki kuziniyle geirdii geceyle ilgili iki anla
t var elimizde: biri doast eler iermeyen Aiphonse'un anla
ts, dieri de kuzinlerin cesede dntn gren Pascheco'nun
anlats. Ancak Aiphonse'un anlats (hemen hemen) doruyken,
Pascheco'nun anlats ancak yalan olabilecek niteliktedir, Alphon-
se da bu kukuyu tar (sonradan reneceimiz gibi hakldr ku
kulanmakta). Ya da Pascheco hayal grm olabilir, ldrm ola
bilir, vb.; ama anlatcnn "normal" konumuyla rtt lde
Alphonse iin byle bir ey sz konusu olamaz.
Maupassant'n ykleri anlatlara inancmz konusunda dei
ik dereceler bulunduunu rnekler. Anlatcnn yknn dnda
kalmas ya da iinde balca kiilerden biri olarak yer almasna g
88 FANTASTK

re iki derece saptanabilir. Dndaysa, yk kiisinin szlerini ger


ek klabilir ya da tam tersi, birinci durumda yk gzmzde da
ha da inandrc olur, tpk U nfou? rneinde olduu gibi. Yoksa,
okur fantastii delilikle aklamak zorunda kalr, La Chevelure' t
ve Le Horla'nn ilk versiyonunda olduu gibi; kald ki bu ikisinde
de anlat bir akl hastanesinde gemektedir.
Ancak Maupassant'n en usta fantastik yklerinde -L u i, la
Nuit, le Horla, Qui sa it? - anlatc yknn kahramandr (Bu Ed
gar Poe ve ondan sonra gelen birok yazarn tekniidir). Bylece
sz konusu sylemin yazarnkinden ok bir yk kiisinin syle
mi olduu daha iyi vurgulanr: Szlerden kuku duyar ve tm bu
kiilerin deli olduunu dnmeye balarz; bununla birlikte, an
latcnn syleminden farkl bir sylemle ykye katlmadklar
iin onlara yine de elikili bir biimde gveniriz. Anlatcnn ya
lan syledii bildirilmez bize, bylece yalan syleme olasl bi
zi bir bakma oka uratr; am a byle bir olaslk da vardr (n
k anlatc ayn zamanda anlat kiisidir) ve okurda kuku uyana
bilir.
zetleyelim: yk iinde temsil edilen anlatc fantastie uy
gundur nk okuyucunun kiilerle gereklii gibi zdelemesini
kolaylatrr. Byle bir anlatcnn syleminin karmak bir konu
mu vardr, yazarlar da bunu farkl biimlerde vurgulayarak kul
lanmlardr: Anlatcnn sylemi sz konusuysa gerekliin ka
ntlanmasna gerek yoktur, anlat kiisinin sylemi ise dorulan
mak durumundadr.

III. Yaptn burada bizi ilgilendiren nc yapsal zellii,


szdizimsel boyutuna ilikindir. Kompozisyon (ya da ok gevek
bir anlamda "yap") diye de adlandrlan fantastiin bu zellii
eletirmenlerin dikkatini ekmitir ounlukla; Penzoldtun kita
bnda yeterince btnlk bir inceleme buluyoruz, bir blm bu
konuya ayrlm. te zetle Penzoldt'un kuram: "lksel bir ha
yalet yksnn yaps doruk noktasna doru ykselen bir izgi
gibi gsterilebilir.... Hayalet yksnn doruk noktas kukusuz
FANTASTN SYLEM 89

hayaletin grnmesidir" (s. 16). "Yazarlarn birou doruk nokta


ya ulamay amalayan bir derecelenmeyi gerekletirmek ister
ler, ilkin belli belirsiz, sonra giderek daha ak bir biimde" (s.
23). Fantastik anlatya ilikin bu entrika kuram aslnda Poe'nun
yk iin tasarlad genel kuramdan tretilmitir. Edgar Poeya
gre yknn zellii tek bir etkiyi amalamas, bu etkinin de y
knn sonunda yer almasdr; ykdeki tm eler de bu etkiye
katkda bulunmak zorundadr. "Yaptn her szc nceden sap
tanan amaca uygun olmaldr, aksi halde yaptta yer almamaldr"
(alntlayan Eikhenbaum, s. 207).
Bu kural dorulayan rnekler bulunabilir. Merime'nin Vens
d'IUe'm alalm. ykdeki son etki (ya da Penzoldtun deyiiyle
doruk noktas) heykelin canlanmasndadr. Farkl ayrntlar daha
batan bu olay hazrlamaktadr; fantastik adan bu ayrntlar m
kemmel bir derecelenme oluturur. Grdmz gibi, daha ilk
sayfalarda bir kyl anlatcy heykelin varlndan haberdar eder
ve heykelin canl bir varlk gibi durduunu belirtir ("acmasz"dr,
"gzlerini yzmze dikip bakmakta"dr). Sonra bize heykelin
grnnn ardndaki gereklik anlatlr, sonu olarak "bir ya
nlsama, yaam ve gerekliin yanlsam asnda karar klnr. Ama
ayn zamanda da anlatnn teki izlekleri gelimektedir: Alphon-
se'un kutsall ineyen evlilii, heykelin ehvetli biimi. Ardn
dan yzn yks gelir, tesadfen heykelin yzk parmanda
unutulan yzk: Alphonse yz karamamtr bir trl. "Ve
ns parman kast," diye aklar, sonra da u sonuca varr: "G
rne gre o benim karm." Bundan sonra, gr alanmzn d
nda da kalsa, gerekstyle kar karya geliriz: merdivenleri
trdatan admlar, "kenar krlm yatak", Alphonse'un bedenin
deki izler, odasnda bulunan yzk, "topraa derinlemesine g
mlm ayak izleri", gelinin anlattktan, ve son olarak, aklama
larn yetersiz kalmas. Bylece sondaki etki zenle hazrlanm,
heykelin canlanmas dzenli gelien bir derecelenmeyle sunul
mutur: lkin sadece canl bir varlk gibi durmu, ardndan panna-
m kasmtr, sonunda da Alphonse'u ldrd sanlmaktadr.
90 FANTASTK

Nodier'nin Ins de las Sierras' da benzer bir ilerlemeye gre ge


liir.
Ancak baka fantastik ykler bu tr bir ilerleme gstermez.
Gautier'nin la Morte amoureuse'n dnelim. Ryada Clari-
monde'un ilk ortaya kna kadar belli bir derecelenme vardr
ama tam deildir; ancak sonradan, sonu blmnde anlatlan
Clarimonde'un cesedinin yok oluuna kadar, meydana gelen olay
lar ne daha az, ne daha fazla doastdr. Maupassant'n ykle
rinde de byledir: Le H orla'da fantastiin doruk noktas sonda de
il, hayaletin ilk hissediliindedir. Qui Sait? ise bambaka bir kur
gu sunar: Fantastiin birdenbire ortaya kna kadar hibir hazr
lk aamas bulunmaz ykde (daha ok anlatcnn dolayl yoldan
psikolojik zmlemeleri yer alr); sonra olay meydana gelir: M o
bilyalar kendi balarna evden karlar. Ardndan doast bir s
reliine yok olur, mobilyalarn bir antikacda ortaya kmasyla
yeniden, ancak hafiflemi biimde fantastiin belirdii grlr;
mobilyalarn eve dnyle fantastik tm arln yeniden kaza
nr. Bununla birlikte, yknn sonu doast hibir e iermez;
ama okuyucu yine de son blm doruk noktas olarak alglar.
Kald ki Penzoldt da zmlemelerinden birinde benzer bir yap
saptayarak yle bir sonuca varr: "Bu yklerin yaps tek bir do
ruk noktaya ykselen allm bir izgi olarak deil, giri bl
mnde ksa bir sre ykseldikten sonra allm doruk noktasnn
altnda seyreden yatay dz bir izgi olarak gsterilebilir" (s. 129).
Ama byle bir saptama nceki kuraln geerliliini bozuyor. Yeri
gelmiken, tm biimci eletirmenlerde (Rus formalistleri) gr
len ortak bir eilimi, bir yaptn yapsn uzamsal bir figrle gs
terme eilimini de kaydetmeden gemeyelim.
Bu zmlemeler bizi u sonuca getiriyor: Fantastik anlatnn
zorunlu bir zellii var kukusuz. Ancak Penzoldt'un balangta
belirttiinden daha genel bir zellik bu ve aslnda bir derecelen
me sz konusu deil. Kukusuz bu zelliin fantastik tr iin ni
in gerekli olduunu aklamamz lazm.
Bir kez daha tanmlamamza dnelim. Birok trden farkl
FANTASTN SYLEM 91

olarak, fantastik tr, okuyucunun stlenmesi gereken rollerle ilgi


li ok sayda iaret ierir (kukusuz dier m etinler bunu yapmaz
anlamna gelmemelidir bu). Bu zelliin daha genel olarak, me
tinde ortaya kt biimiyle, szceleme sreciyle ilgili olduunu
grmtk. Bu srecin nemli bir baka bileeni de zamansallk-
tr: Her yapt alglanma sresine ilikin zamansa! bir iaretleme
ierir; szceleme sreci zerinde bire bir etkide bulunan fantastik
anlatda ayn zamanda okuma sresi de vurgulanmaktadr. Oysa
okuma sresinin ilk zellii allm kurallar gerei geri dn
sz olmasdr. Her metin rtk bir belirtme tar: Batan sona, say
fann yukarsndan aasna doru okunmaldr. Bu dzeni dei
tirmemizi gerektiren metinler olmad anlamna gelmez bu: Sol
dan saa okuma alkanl gz nne alnnca bu trden deiik
likler anlam kazanr. Fantastik bu alkanl teki trlerden daha
ak biimde gzler nne seren bir trdr.
Bandan sonuna, sradan (fantastik olmayan) bir roman oku
nacaktr, szgelimi Balzac'n bir roman olsun; sadece canmz
yle istedi diye beinci blm drdncden nce okursak kayb
mz, bir fantastik metne kyasla o kadar da fazla olmaz. Oysa fan
tastik bir anlatnn sonunu daha batan renirsek, tm oyun bo
zulacaktr nk okuyucu zdeleme srecini adm adm izleme
mi olacaktr; fantastiin bir tr olarak ilk koulu budur. Mutlaka
bir derecelenme de sz konusu deildir - her ne kadar zamasal-
l ieren bir derecelenme olgusu sk kullanlsa da: Qui sait?'de
olduu gibi, La Morte amoureuse'de de derecelenme iermeyen
bir geri dnszlk vardr.
Bu nedenlerle fantastik bir anlatnn birinci ve ikinci kez okun
mas ok farkl izlenimler kartr ortaya (baka herhangi bir me
tin trne oranla birbirinden ok daha farkldr bu izlenimler); as
lnda ikinci okumada zdeleme artk olas deildir, okuma ka
nlmaz biimde bir st-okumaya dnr: Fantastikte kullanlan
yntem ya da tekniklerin neler olduu saptanr, bunlarn etkisini
duyumsamak yerine. Bunu bilen Nodier, Ins de las Sierras'nn
anlatcsna unlar syletir: "Bu yky, bakalarnn ikinci kez
92 FANTASTK

dinlemesini salayacak denli ekici klabileceimi sanmyorum"


(s. 715).
Son olarak, fantastik anlatnn yaptn alglanma sresine ar
lk veren tek tr olmadn belirtelim: Bilinmeyenli polisiye ro
man da bu etkiyi daha da arlkl biimde kullanr. Kefedilecek
bir gerek bulunduuna gre, tek bir halkasn deitiremeyece
imiz salam bir zincir karsndayz demektir; olas yazarlk be
ceriksizlii nedeniyle deil de, ite tam bu nedenle polisiye ro
manlar yeniden okunmazlar. Nkteli sz de benzer bir zorlukla
kar karya gibidir; Freud'un nkteyle ilgili betimlemesi burada
vurguladmz, zamansallk ieren tm trlere uygulanabilir:
"kinci olarak, nkteli szn u zelliini gryoruz: Nkte an
cak dinleyen asndan yeni bir sevimlilik ierdiinde, onu art
tnda tam olarak etkilidir. Nkteli szlerin ksa mrl olmas
n ve yenilerinin yaratlmas gerekliliini getiren bu zellik, a
rtmann ya da tuzan ikinci kez baarl olamayaca gerein
den kaynaklanr. Bir nkte tekrarlandnda dikkatler ilk anlatnn
ansna ynelir" ("le Mot d'esprit", s. 176-7). artma, geri d
nsz bir zamansallm zel bir durumundan baka bir ey de
ildir: Bylece szl biimlerin soyut zmlemeleri ilk izlenim
de kuku duyulmayacak durumlarda benzerlik ilikileri kefetti
rmektedir bize.
6
Fantastiin Izlekleri: Giri

Anlamsal boyut niin bu kadar nemlidir? - Fantastiin edimsel,


dizimsel ve anlamsal ilevleri. - Fantastik ve genel edebi izlekler.
- Fantastik, snrlarn deneyimi. - Biim, ierik, yap, zleksel
eletiri. - Duyumsal nsavlar. -A n la tm sa l nsavlar. - Fantas
tik izleklerin incelemesine bak. - Metinlerin doasndan ileri
gelen glkler. - nceleme biimimiz.

imdi yaptn nc boyutuna, anlamsal ya da izleksel diye ad


landrdmz ynne bakmalyz. Bunun zerinde uzun uzun du
racaz. Niin zellikle bu yne arlk veriliyor? Yant basit:
Fantastik, tuhaf olaylarn zel bir biimde alglanmas olarak ta
nmlanr; bu alglamay uzun uzun betimledik. imdi formln
teki blmn, tuhaf olaylarn kendisini yakndan incelememiz
gerekir. Bir olay tuhaf diye nitelerken anlamsal bir olguyu dile
getirmi oluyoruz. Szdizimsel ve anlamsal arasndaki ayrm, bu
rada ele aldmz biimiyle yle aklanabilir: Bir olay, daha ge
ni bir figrn paras olduu, az ok yakn elerle biraradalk
ilikisi kurduu lde szdizimsel bir e olarak tanmlanacak
tr. Buna karlk ayn olay, onu benzer ya da farkl baka eler
le karlatrdmzda, eer bu elerle dorudan bir iliki kur
muyorsa anlamsal e olarak tanmlanabilir. Anlamsallk dizisel

* Dilbilim kaynakl bir kavram olan "dizisel" eksen bir sz zincirinde birbi
rinin yerini alabilen elerin bulunduu boyutu gsterir, rnein; apka, eldiven,
94 FANTASTK

[paradigmatik] boyutta meydana gelir, szdizim ise dizimsel


[sentagmatik] boyutta. Tekinsiz bir olaydan sz ederken, bu olayn
kendisiyle bir arada meydana gelen olaylarla olan ilikisine bak
mayz, zincirin uzak bir noktasnda bulunan, benzer ya da kart,
baka olaylarla olan ilikisine dikkat ederiz.
Son aamada fantastik yk belli bir yaplan, belli bir biem-
le (slup) ortaya kar ancak "tuhaf olaylar" olmakszn fantastik
ten sz edilemez bile. Fantastik kukusuz bu olaylarla ayn ey
deildir, ancak bunlar fantastiin gerekli koullardr. te bu ne
denle onlar mercek altna alyoruz.
Sorunu baka trl de, yaptta fantastiin stlendii ilevler
den yola karak da ele alabiliriz. unu sormak gerekir: Bir yapt
taki fantastik eler o yapta ne kazandrr? Bu ilevsel bak a
sna gre yanta ulalabilir. Birincisi, fantastik okurda, baka
edebi tr ya da biimlerin uyandramayaca zel bir etki uyand
rr - korku ya da dehet, ya da yalnzca merak. kincisi, fantastik
yklemenin emrindedir, gerilimi canl tutar: Fantastik elerin
varl olay rgsn zellikle sk tutmaya yarar. Son olarak, fan
tastiin ilk bakta totolojik grnen bir ilevi vardr: Fantastik bir
evreni betimlemeye yarar ve bu evrenin dil dnda bir gerekle-
imi yoktur; betimleme ve betimlenenin birbirinden farkl bir ya
ps yoktur.
Yalnzca ilevin bulunmas (bu genelleme dzeyinde) bir
rastlant deildir. Genel gsterge kuram -edebiyatn da bunun bir
paras olduunu biliyoruz- bize gstergenin olas ilevi bu
lunduunu syler. Edimsel (pragmatik) ilev gstergelerle gster
geleri kullananlar arasndaki ilikinin, szdizimsel ilev gsterge
lerin kendi aralarndaki ilikinin, anlamsal ilev gstergelerin
gsterdikleri eyle, gnderge ile olan ilikisinin karldr.

palto, vb. giymek zincirindeki ilk e arasnda dizisel bant vardr. "D izim
sel" eksen ise bir sz zincirinde bir arada ayn anda var olan eler arasndaki ba
nty gsterir. rnein "paltomu giydim" szcesinde yer alan iki e birbiriyle
dizimsel bant kurarlar, (.n.)
FANTASTN ZLEKLER: GR 95

Burada fantastiin birinci ileviyle ilgilenmeyeceiz, nk


bu ilev bizim giritiimiz edebi zmlemenin olduka dnda
kalan bir okuyucu psikolojisiyle ilgilidir. kincisine gelince, fan
tastik ile yknn yaplan ("kompozisyon") arasnda baz ben
zerlikler olduunu belirtmitik, incelememizin sonunda bu konu
ya dneceiz. Bizim asl dikkatimizi eken ise nc ilev; ve
imdi zel bir anlam evreninin incelemesine girieceiz.
Fantastik enin yapta ne kazandrd sorusuna hemen basit
bir yant verilebilir ama konunun temeline inmeyen bir yant olur
bu. Fantastiin szn ettiiyle genelde edebiyatn szn ettii
arasnda nitelik asndan bir fark olmad varsaylabilir ve man
tkl bir varsaymdr bu. Ne var ki arada younluk asndan bir
fark vardr ve fantastikte younluk en st noktadadr. Bir baka
deyile, Edgar Poe'nun szn anarak sylersek, fantastik, snr
larn deneyimini gsterir. Burada hataya kaplmayalm: Bu sz
mz henz hibir ey aklamamaktadr. Tmn bilemeyecei
miz bir srekliliin iinde "snrlar"dan sz etmek (binbir eit s
nr sz konusu olabilir) bulank suda yzmekten baka bir ey de
ildir. Bununla birlikte bu varsaym iki yararl bilgi sunmaktadr:
ncelikle, fantastik izleklerle ilgili her alma genelde edebi iz-
leklerle ilgili almayla bir arada varolur; sonra, arlk, fazla ol
ma durumu, fantastiin normunu oluturur. Srekli olarak bunu
gz nnde bulundurmaya alacaz.
Fantastik izleklerinin tipolojisi bylece genel edebi izleklerin
tipolojisiyle benzerlik tayacaktr. Buna sevinmemiz deil, zl
memiz gerekir. nk tm edebiyat kuramnn en karmak, en
bulank sorunuyla kar karyayz: Edebiyatn sz ettii eyden
nasl sz etmek gerekir?
Sorunu emalatrrsak iki paralel tehlikeden kanmak gerek
tii sylenebilir. Birincisi, edebiyat salt ierie indirgeme tehli
kesi (baka deyile, yalnzca anlamsal ynne arlk vermek);
byle bir davran edebi zgll yok saymak, edebiyatla rne
in felsefi sylemi ayn dzlemde grmek olurdu; izlekler ncele
nirdi, ancak bunun edebilikle hi ilgisi olmazd. kinci tehlike.
96 FANTASTK

ters ynde, edebiyat salt biime indirgemek ve edebi zmle


mede izleklerin ayrt edici niteliini yok saymak olurdu. Edebi
yatta tek nemli eyin "gsteren" olduu gerekesiyle anlamsal
yap gz ard edilmi olur (sanki yapt, ok sayda katmanyla
gsteren deilmi gibi).
Bu seeneklerden her birinin niin kabul edilemez olduu ko
layca anlalyor: Sylenen ey kadar nasl sylendii de nemli
dir edebiyat alannda, "nedir" sorusu "nasl" kadar nemlidir -
tersi de yle. Ama doru yaklamn, iki eilimin, biim incele
mesi ile ierik incelemesinin dengeli bir ekilde bir araya gelme
si, uygun dozda bir arada varolmas demek olmad da bilinme
lidir. Biim-ierik ayrmnn kendisi bile artk alm olmaldr
(bu tmce kuramsal adan basit gelebilir ama bugn eletirel in
celemelere bakldnda geerliliini koruduu grlr). Yap
kavramnn varlk nedenlerinden biri de eski biim / z ikiliini
amak, yapt bir btn ve devingen bir birim olarak grmektir.
Buraya kadar sunduumuz biimiyle, edebiyat yapt anlay
nda biim ve ierik kavramlar hi karmza kmad. Yaptn
pek ok boyutundan sz etlik, bunlarn her birinin hem bir yaps
hem de bir anlam var ve hibiri salt biim ya da salt ierik deil.
imdi bize unlan syleyebilirler: Szel ve szdizimsel boyutlar
anlamsal boyuta oranla daha "biimsel"dir ve belli bir yaptn an
lamn anmadan da bu boyutlar betimlenebilir; buna karlk, an
lamsal boyuttan sz ederken yaptn anlamn ele almamak, dola
ysyla bir ierii ortaya karmamak diye bir ey olamaz.
Bu bir yanl anlamadr, hemen dzeltilmesi gerekir, bu yolla
bizi bekleyen almay da daha iyi belirlemi oluruz. Bizim bu
rada anladmz biimiyle izlek incelemesini yaptn eletirel yo
rumuyla kartrmamak gerekir. Biz edebiyat yaptn sonsuz say
da yorum getirilebilecek bir yap olarak gryoruz; bu yorumlar
dile getirildikleri zaman ve uzama, eletirmenin kiiliine, estetik
kuramlarn o gnk konumuna, vb. baldr. Buna karlk bizim
grevimiz eletirmenlerin ve okurlarn yorumlaryla dolan o bo
yapy betimlemektir. Szel ve szdizimsel boyutlar incelerken
FANTASTN ZLEKLER: GR 97

olduu gibi burada da belli zel yaptlarn yorumlanmasndan


uzak duracaz. Daha nce olduu gibi burada da bir anlama ad
bulmak yerine yapy kavramaya alacaz.
Fantastik izleklerin genel edebi izleklerle bir arada varolduu
nu kabul ettiimizde iimizin son derece g olduu ortaya k
yor. Yaptn szel ve szdizimsel boyutlarna ilikin tmel bir ku
ram olsayd elimizde, fantastikle ilgili gzlemlerimizi bu kuramn
iine yerletirebilirdik. Ama tam tersine, elimizde byle bir ey
yok. te bu nedenle iki cephede birden almak durumundayz:
Bir yandan fantastiin izleklerini incelemek, bir yandan da izlek
incelemesine ilikin genel bir kuram nermek.
zleklerin hibir genel kuramnn bulunmadn belirtirken
byk saygnl olan eletirel bir eilimi, izleki eletiriyi gz ar
d ediyor gibiyiz. Bu eletiri okulunun gelitirdii yntemin niin
bize doyurucu gelmediini belirtmemiz gerek. rnek olarak, bu
trn kukusuz en parlak temsilcisi olan Jean-Pierre Richard'n
baz metinlerini ele alacam.
Bu metinler amal seilmitir ve nemi tartlmaz bir yaptn
hakkn teslim etmek gibi bir amacm da kesinlikle yok. Bu arada
baz eski nszlere de atfta bulunacam, bu arada Richard'n son
metinlerinde bir evrim olduu da kaydedilmeli. te yandan, en
eski metinlerde bile somut zmlemeler incelendiinde yntem
sorunlar ok daha karmak biimde ortaya kyor (ancak bunlar
zerinde uzun uzun duramayacaz).
ncelikle "izleksel" teriminin kullanmnn kendi bana tart
lr nitelikte olduunu belirtmek gerekir. Bu balk altnda tm
izleklerin -hangisi olursa olsun tm nn- bir incelemesini bul
may bekliyor insan. Oysa gerekte eletirmenler olanakl izlekler
arasnda bir seim yapyorlar ve eletirel tutumlarn da en bata
bu seim belirliyor: Byle bir tutum "duyumsal" diye adlandrla
bilir. Aslnda bu eletirinin gznde, gerekten dikkate deer bu
lunanlar yalnzca duyumlarla (dar anlamyla) ilgili izleklerdir.
te Georges Poulet bu ynelimi Richard'n ilk izleksel eletiri ya
pt Littrature et Sensations (Edebiyat ve Duyumsama) (balk
98 FANTASTK

anlamldr) yazd nszde yle aklyor: "Bilincin derinlerin


de bir yerde, her eyin dnceye dnt blgenin teki tara
fnda, giri noktasnn kar tarafnda bir yerde, k, nesneler ve
hatta bunlar alglayacak gzler vard ve hl var. Eletiri bir d
nceyi dnmekle yetinemez. Dnceden yola karak, dn
cenin tesinde imgeden imgeye uzanarak duyumsaylara varma
s gerekir" (s. 10, altn ben izdim). Bu alntda somutla soyut
arasnda ok ak bir kartlk var; bir yanda nesneleri, , gz
leri, imgeyi ve duyumsay buluyoruz, te yanda dnceyi, so
yut kavranlan. Kartln ilk terimi somutluk iki ynden vurgu
lanm gibi: ncelikle zamansal olarak ilk srada olan (dnt
) vurgulanyor; sonra daha zengin, daha nemli olduu, dolay
syla eletirinin ayrcalkl nesnesini oluturduu anlalyor.
Sonraki kitab, Posie et Profondeur'^n (iir ve Derinlik) n
sznde de Richard tmyle yineliyor ayn dnceyi. zledii
yolu bir deneme olarak tanmlyor: "Yapttaki servenleri ynlen
diren temel ama ve tasary kefetmek ve betimlemek. Bu tasar
y olabilecei en basit dzeyde, en alakgnll ve iten biimiy
le kavramaya altm. Saf duyumsama dzeyinde, ham duygular
ya da domakta olan imge dzeyinde yakalamaya altm .... D
nceyi saplantdan daha az nemli grdm, kuramn dten son
ra geldiine inandm" (s. 9-10). Grard Genette bu k noktas
n, yerinde bir saptamayla "duyumsanabilen deneyimle temel (do
laysyla zgn) olann zde olduunu ne sren duyumsalc
postla" diye niteler (Figures, s. 94).
Bu akl yrtme tarzn paylamadmz daha nce (North
rop Frye konusunda) belirtme olana bulmutuk. Genette'le bu
nu srdreceiz. yle yazyor: "Yapsalcln postlas, ya da
nyargs, Bachelard zmlemelerinin hemen hemen tersidir: En
arkaik dncenin bile baz temel ilevleri yksek bir soyutlama
dzeyi ierebilir, anln ilem ve emalar, duyumsal imgelemin
dlerinden daha 'derin' ve daha temel olabilir ve biiindnn da
bir mant, hatta matematii bulunabilir" (s. 100). Grld gi
bi burada, yapsalcln ve Bachelard eletirisinin de snrlarn
FANTASTN ZLEKLER: GR 99

aan iki dnce akm arasnda bir kartlk sz konusudur: Bir


yanda Lvi-Strauss kadar, Freud ya da Marx'i, dier yanda da
Bachelard kadar izleki eletiriyi, Jung'u, Frye' buluruz.
Frye konusunda olduu gibi burada da savlamalarn rastlant
sal bir seime bal olmalar nedeniyle tartlmazl ileri srle
bilir; ama bir kez daha, sonularn incelemek yararl olacaktr, "il
kel dnce yaps"yla ilgili konulara el srmeyelim ve yalnzca
edebi zmlemeyle ilgili olanlar ele alalm. Richard'm betimle
dii dnyayla ilgili olarak hissettii soyutlama ihtiyacn nemse
memesi onu eletirel almalarda soyutlama gereksinimini k
msemeye yneltmitir. nceledii airlerin duyumsaylann
betimlemekte kulland kategoriler bu duyumsaylar kadar so
muttur. Bu konuda emin olmak iin yaptlarnn sonunda yer alan
dizinlere gz atmak yeterlidir. te baz rmekler: "eytans derin
lik - Maara - n - Volkan", "Gne - Ta - Pembe Tula - Kiremit -
Hamlk - Tutam", "Kelebekler ve kular - Uuan earp - Duvarla
evirili toprak - Toz - Balk - Gne", vb. (Posie et Profondeur'
de Nerval'le ilgili blmden). Ya da yine Nerval'le ilgili olarak:
"Nerval rnein Varlk', yitirilmi, topraa gmlm bir ate gi
bi hayal eder: Domakta ya da batmakta olan gnete parldayan
pembe tula grntsn, gen kadnlarn alev alev kzl salar
n ya da beyaz, balketi tenlerinin lk vahiliini de bulmak ister"
(s. 10). Betimlenen izlekler gne, tula, sa izlekleridir; bunlar
betimleyen terim ise yitirilmi atetir.
Bu eletiri dili zerine sylenecek ok ey olabilir. Konuyla
(Nerval'le) yakndan ilgili olduuna kar kmyoruz: Bir yazar
la ilgilenen her uzman bu gzlemlerin doruluk derecesini belirt
mek durumundadr. Byle bir dil ancak zmleme dzeyinde
eletirilebilir. Bylesine somut terimler kukusuz hibir mantk
dizgesi oluturmamaktadr (oysa izleksel eletiri byle bir dizge
yi kurma giriimini balatabilir); ama terim listesi sonsuza z
yorsa ve dank nitelikteyse, tm bu duyumsaylar zaten ieren
ve belli bir ereve iinde bunlar dzenleyen gerek metnin ken
disi dururken niye onu tercih edelim? Bu aamada izleksel eleti
100 FANTASTK

ri amlamadan teye gidemeyecektir (kukusuz Richard rne


inde hayranlk uyandrc bir amlamadr sz konusu olan);
amlama zmleme deildir. Bachelard'da ya da Fryeda somut
dzlemde kalsa da bir dizge vardr karmzda: drt element, drt
mevsim, vb. dizgeleri. Oysa izleksel eletiride her metin iin sfr
dan balayarak sonsuza uzanan bir terim listesi yaratlmaktadr.
Bu adan bakldnda iki tr eletiri vardr: Birinin anlatsal,
tekinin mantksal olduunu syleyebiliriz. Anlatsal eletiri ya
tay bir izgi izler, izlekten izlee gider, az ok rastlantsal olarak
bir noktada durur; bu izleklerin hibiri dierinden daha fazla so
yut deildir, sonsuz bir zincir oluturur ve eletirmen -tpk anla
tc g ib i- anlatsnn ban ve sonunu hemen hemen rastlantsal
biimde seer (rnein bir roman kiisinin doum ve lm ro
mann balang ve sonunu belirleyen ylesine seilmi eler
olabilir). Genette, l'Univers itnaginaire de Mallarme den (Mallar-
m enin mgesel Evreni) bu tutumun en youn biimde ortaya k
t u tmceyi alntlar: "Karaf mavi cam deildir artk, henz
lamba da deildir" (s. 499). Mavi cam, karaf ve iamba eletirme
nin eit dzeyde zerinde hareket ettii trde (homojen) bir dizi
oluturmaktadr burada. zleksel eletiri kitaplarnn yaps bu an-
latsal ve yatay tutumu rnekler: Bu yaptlar ounlukla bir yaza
rn portresini izen deneme derlemeleridir. Daha genel bir dzeye
gemek olanakszdr: Kurama yer verilmez.
Mantksal tutum daha ok dikey bir doruyu izler: Karaf ve
lamba ilk genel dzeyi oluturabilir; ancak bundan sonra daha so
yut bir baka dzeye kmak gerekecektir; elde edilen izge dz
lemsel bir izgiden ok bir piramidi andrr. zleksel eletiri, tam
tersine, yatay dorudan uzaklamak istemez; ama bu noktada her
tr zmleyici abay ve hatta aklayc abay bir kenara brak
m olur.
Bazen izleksel eletiri yazlarnda kuramsal bir abann yer al
d da bir gerektir, Georges Pouletde olduu gibi. Ancak du-
yumsalcik tehlikesini bertaraf eden bu eletiri balangta ileri
srdmz bir nsavla eliir: Buna gre edebiyat yaptn daha
FANTASTN ZLEKLER: GR 101

nceden varolan bir dncenin evirisi olarak deil de, baka bir
yerde varolamayacak bir dncenin doduu bir yer olarak ta
nmlamtk. Edebiyat bir yazarn baz dnce ya da deneyimle
rinin dile getirilmesinden baka bir ey deilmi gibi grmek ede
bi zgll daha batan reddetmek, edebiyata ikincil nitelikli bir
ilev, araclk rol vermektir. Oysa izleksel eletiri edebiyatta so
yutlamay ancak bu biimde alglar. te Richard'n tipik olumla
malarndan birka: "Edebiyatta kiisel yaammzn temelini
oluturan seimlerin, saplantlarn ve sorunlarn bir davurumunu
bulmaktan holanrz" (Littrature et Sensation, s. 13). "Edebiyat,
bilincin varl kavrama abasnn en basit ya da en saf biimde
aa kt yer gibi gelmitir bana" (Posie et Profondeur, s. 9,
altn ben izdim). Davurum ya da "aa kma" niteliiyle ede
biyat, hibir zaman, kendi dnda ve kendinden bam sz olarak
sren baz sorunlarn dile getirilmesine araclk etmekten baka bir
ey olamayacaktr. ok zor kabul edebileceimiz bir gr bu.
Bu hzl inceleme, tanm gerei evrensellik kart olan izlek
sel eletirinin edebi sylemin genel yaplarn zmleme ve ak
lama olanaklar sunmadn gstermektedir bize (bu yntemin
hangi noktada kesinlik kazandn daha sonra ele alacaz). By-
lece bata olduu gibi imdi de henz izleklerin zmlenmesi
iin herhangi bir ynteme sahip olmadmz grlyor; yine de
kanlmas gereken iki engel kyor karmza: Somutluun ala
nndan uzaklamay, soyut kurallarn varln tanmay reddet
mek; edebi izlekleri betimlemek iin edebi olmayan kategoriler
kullanmak.

imdi bu zayf kuramsal bagajla, fantastii konu alan eletiri


yazlarna dnelim. Bu yazlarda artc bir yntem tutarll
grlecektir.
zleklerin snflandrlmasnda baz rneklere bakalm. Do
rothy Scarborough, bu konuyla ilgili ilk yaptlardan biri olan The
Supernatural in Modern English Fiction'da u snflamay neri
102 FANTASTK

yor: modem hayaletler, eytan ve ibirlikileri, doast yaam.


Penzoldt'te daha aynntd bir blmleme bulunur ("Ana m o tif
balkl blmde): hayalet, hortlak, vampir, kurt adam, byc ve
byclk, grnmez varlk, hayvan hayaleti. (Aslnda bu snf
lamay daha genel nitelikli olan bir bakas desteklemektedir; 9.
Blm'de buna dneceiz.) Vax da benzer bir liste nerir: "Kurt
adam, vampir, insan bedeninin paralan, kiilik bozukluklar, g
rnrlk grnmezlik oyunlar, nedenselliin, uzam ve zamann
deiimlere uramas, ruhsal gerileme." Burada ilgin bir biim
de imgelerden nedenlerine geiliyor: Vampir izlei kukusuz ki
ilik bozukluklarnn bir sonucudur; bylece sunulan liste nceki
lere oranla aklda daha ok ey uyandrmakla birlikte, daha az tu
tarl olmaktadr.
Caillois daha da aynnll bir snflandrma sunuyor. Onun iz-
leksel snflar unlar: "eytanla anlama (rnein Faust)-, sknt
iindeki ruhun huzur bulmak iin bir eylemin gereklemesini
beklemesi; karmakark ve sonsuz bir kouturmaya yazgl ha
yalet (rnein Melmoth)-, canllara grnen insan klnda lm
(rnein Edgar Poe'nun Kzl lmn Maskesi)-, tanmlanamaz ve
grnmez, ancak arln duyuran, varolan "ey (rnein le
Horla)-, vampirler, yani canllarn kann emerek kendilerine s
rekli bir genlik salayan ller (ok sayda rnei vardr); birden
canlanan ve korkutucu bir bamszlk kazanan heykel, manken,
zrh ve robotlar (rnein la Vnus d'Ille); korkun ve doast bir
hastalk tayan bycnn laneti (Kipling'in The Mark o f The
B easf i - Yaratn zi); te taraftan gelen, cazibeli ve ldrc ka
dn hayalet (k eytan)-, dle gerein alanlarnn birbirine ka
rmas; uzamdan silinen oda, daire, kat, ev, sokak; zamann dur
mas ya da yinelenmesi (rnein le Manuscrit trouve Saragos-
se) (Images, images..., s. 36-9).
Grld gibi liste ok zengin. Caillois ayn zamanda fantas
tik izleklerin sistematik oluu ve kapall zerinde de ok duru
yor: "Belli bir duruma bal olarak ortaya kan bu izleklerin sap
tanabileceini syleyerek belki biraz fazla ileri gittim. Yine de
FANTASTN ZLEKLER: GR 103

bunlarn saylabilir ve karsanabilir olduklarn dnyorum,


yle ki Mendelyev'in snflandrmasna gre henz kefedileme
mi ya da doann henz farkna varmad ancak potansiyel ola
rak varolan basit cisimlerin atom arlklarn hesaplayabilir du
rumda olmamz gibi, bu dizinin dnda, eksik gibi duran kimi iz-
lekler de son aamada tabloya katlabilir" (s. 57-8).
Byle bir dilee katlmamak elde deil; ancak Caillois'nn ya
zlarnda, snflamann dayand mantksal kural aramak boa
bir abadr; ve byle bir kuraln bulunmamasnn bir rastlant ol
madn dnyorum. Buraya kadar sralanan tm snflamalar
bata saptadmz ilk kurala, snflamay somut imgelere deil,
soyut kategorilerine gre oluturma kuralna uymaktadr (Vax'm
snflamas ok da anlaml olmayan bir istisnadr). Caillois'nn be
timlemesinde, tersine, izleklerin sonsuz sayda olabilecei ve ke
sin kurallara uymad grlr. Ayn itiraz yle de dile getirebi
liriz: Snflamalarn temelinde yer alan dnce, yaptn her e
sinin, iinde yer ald yapdan bamsz olarak deimez bir an
lam stlendiidir. rnein tm vampirleri bir araya getirmek,
vampirin ortaya kt balam hi gz nne almadan hep ayn
anlama gelmesi demektir. Oysa bizim yola k noktamz, yap
tn tutarl bir btn, bir yap olduu ilkesine gre her enin (bu
rada, her izlein) anlamnn, ancak baka elerle kurduu iliki
ler erevesinde oluabileceidir. Burada bize sunulan etiketler,
grnlerdir, gerek izleksel eler deil.
Witold Ostrowski'nin yeni bir makalesi bu sralamalarn daha
ilerisine uzanyor: Yazar bir kuram oluturmaya alyor. Zaten
incelemenin ad olduka anlaml: The Fantastic and the Realistic
in Literature. Suggestions on How to Define and Analyse Fantas
tic Fiction (Edebiyatta Fantastik ve Gereki: Fantastik Kurmaca-
nn Nasl Tanmlanp zmleneceine likin neriler). Ost-
rowski'ye gre insan deneyimi u emayla gsterilebilir (s. 57):
104 FANTASTK

kiiler r u
1 2 nedensellikle
(m adde + bilin) 5
y n etilm ek te d ir 1 8
n esn e le r dnyas uzam iinde
v e ly a da
3 4 am alarla
(m adde + uzam )

Fantastiin izlekleri, emay oluturan sekiz enin bir ya da


birounun inenmesiyle tanmlanr.
Burada sz konusu olan imgeler dzeyinde bir katalog deil,
soyut dzeyde bir dizgeletirme abasdr. Bununla birlikte byle
bir emay kabul etmek g, nk hemen grld gibi, edebi
metinleri betimlemeleri gereken bu kategoriler nsel ve stelik
edebi olmayan bir nitelik tayor.
Sonuta, fantastikle ilgili tm bu incelemeler, izleksel eletiri
nin genel belirlemeler dzeyindekine benzer bir ksrlk iinde.
Eletirmenler (Penzoldt dnda) imdiye kadar doast elerin
listesini yapmakla yetinmiler, ancak bunlarn bir araya geli bi
imlerini saptayamamlardr.

Anlambilimsel incelemenin eiinde karlatmz tm bu


sorunlar yetmiyormu gibi, fantastik edebiyatn kendi doasndan
kaynaklanan baka sorunlar da var. Sorunun verilerini anmsata
lm: Metnin anlatt dnyada doast (ya da doast gibi du
ran) bir olay -b ir eylem - meydana gelir; sras geldiinde bu olay
rtk okuyucuda (ve genellikle yknn kahramannda) bir tepki
uyandracaktr: te bu tepkiyi "kararszlk" diye adlandryoruz
ve bu tepkiyi uyandran metinlere "fantastik" diyoruz. zlekler so
runu ortaya konduunda "fantastik" tepki gz ard edilmi, yal
nzca bu tepkiye neden olan olaylarn doasyla ilgilenmi oluruz.
Bir baka deyile, bu adan baknca, fantastikle olaanst ara
sndaki ayrmn bir nemi kalmaz, yaptlar bu farkl iki trden
hangisine girerse girsin, ayn yaklamla ele alnacaktr. te yan
dan bazen metinde fantastik (yani tepki) yle bir vurgulanmtr
FANTASTN ZLEKLER: GR 105

ki, onu oluturan doast olay fark edilemez olur: Tepki, olay
grmemizi salayaca yerde, alglanmasn bile engelleyebilir;
bu durum da fantastiin gz ard edilmesi olanaksz deilse bile
son derece gleir.
Baka trl sylersek: B ir nesnenin alglanmas sz konusu
olduunda alglama, nesne kadar nemlidir. Ama alglama zerin
de ok fazla duruluyorsa, nesnenin kendisi alglanmaz olacaktr.
zlee ulama olanakszlna ilikin ok sayda rnek bulun
maktadr. nce Hoffmann' (yapt fantastik izleklerin neredeyse
bir dkmdr) ele alalm: Onun iin nemli olan dlenen ey
deil, dlemek ve dlemekten duyulan keyiftir. Doast dn
yann varl karsndaki hayranl, o dnyann nelerden mey
dana geldiini okuyucuya sylemesini engeller ou kez. Szce
den ok szcelem vurgulanmtr. Pot d'or' un Altn K se- sonu
blm bu bakmdan anlamldr. Anlatc, renci Anselme'in
olaanst servenlerini anlattktan sonra sahnede belirir ve u
aklamay yapar: "te o zaman birden kendimi ac iinde para
lanm bir halde buldum. Ah talihli Anselme, yaamn ykn
kendinden uzaklatrm, Serpentine'e olan akyla ycelmi ve
imdi Atlantide krallnn gzel yurdunda zevk iinde yaayan
Anselme! Ya ben, talihsiz adam? Evet ok yaknda, birka daki
ka iinde bu gzel salondan (kim istemez Atlantide krallnda
uzun sre yaamak) bir fare deliine yollanacam; tm dn
cem yaamn sefaleti ve ihtiyalaryla dolu olacak, binlerce mut
suzluk gzlerimi kaln bir sis perdesiyle rtecek ve bir daha asla
gremeyeceim zambak ieini.
"O srada arivci Lindhorst usulca omzuma vurdu ve bana y
le dedi: 'Sessizlik, sessizlik sayg deer Baym! Byle yaknma
yn! Az nce Atlantide'de deil miydiniz ve orann topranda i
irle kazanlm bir paynz yok mu? Genel olarak Anselmein mut
luluu, tpk doann en derin gizemi gibi, varlklarn kutsal uyu
munu yanstan iire adanm bir yaamdan farkl bir ey deil ki?"
(2. cilt, s. 201). Bu nemli blm doast olaylarla onlan betim
leme olana arasnda, doastnn anlatdaki payyla alglan
106 FANTASTK

arasnda bir eitlik yaratmaktadr: Anselmein bulduu mutluluk,


anlatcnn -onlar hayalinde canlandrabilen ve yazabilen anlat
cn n - mutluluuyla ayndr. Ve doastnn varl karnda du
yulan bu mutluluk aslnda doastnn ne olduunun sorgulan
masn hemen hemen tmyle engeller.
Maupassant'da tersi durum sz konusudur, yine de benzer et
kilerden sz edilebilir. Burada doast yle bir endie, yle bir
rperti uyandrr ki, doastn oluturan eyin ne olduunu pek
anlayamayz. Qui sait? -K im b ilir?- bu srecin en iyi rneidir.
yknn k noktas olan doast olay, bir evin mobilyalarnn
tuhaf biimde anszn canlanmasdr. Mobilyalarn bu durumunda
hibir mantk bulunmaz; bu fenomen karsnda, okuyucuyu a
knla dren, bu olayn ne anlama geldiinden ok tuhafldr.
nemli olan mobilyalarn canlanmasndan ok, byle bir eyi bir
insann hayal edebilmi ve yaam olmasdr. Bir kez daha, doa
stnn alglan doast olay glgede brakmakta ve onu an
lamamz gletirmektedir.
Henry James'in "The Turn o f the Screw" yks, alglamann
olayn nne getii durumlarn nc rneini sunar. nceki
metinlerde olduu gibi burada da dikkatimiz alglama edimine
ylesine younlamtr ki, alglanan eyin ne olduunu rene
nleyiz (eski uaklarn ktlkleri nelerdi?) Burada arln du
yuran ey yine endiedir, ama Maupassant'm yksndekinden
ok daha karmak bir nitelie brnmtr.

Fantastik izlekler incelemesinin kysnda, el yordamyla yap


tmz bu karsamalardan sonra, olumsuz ynde baz kesinle-
melerden baka bir eye sahip olamadmz ak: Neyin yapl
mamas gerektiini biliyoruz, am a nasl yaplmas gerektiini bil
miyoruz. Buna bal olarak sakmml bir davran benimseyece
iz: zlenmesi gereken genel bir yntem konusunda fazla iyim
serlie kaplmadan, temel nitelikli bir tekniin uygulanmasyla
yetineceiz.
FANTASTN ZLEKLER: GR 107

ncelikle izlekleri salt biimsel adan, daha dorusu dalm


larna gre bir araya getireceiz: Bunlann birbiriyle uyuabilirli-
i ve uyuamazl erevesinde bir incelemeden yola kacaz.
Bylece baz izlek bekleri elde edeceiz; her bek bir arada yer
alabilecek, gerek yaptlarda bir arada bulunan izlekleri kapsaya
cak. Bu biimsel snflamaya gre bekler oluturulduktan sonra,
snflamann kendisini yorumlamaya alacaz. Bylece betim
leme ve aklama olmak zere iki aama olacak almamzda.
Bu ilem, ne kadar masum grnse de, tam anlamyla yle de
il. nk henz dorulanmam iki varsaym ieriyor: Birincisi,
biimsel beklerin (snf) karl olarak anlamsal bekler bulun
maktadr, bir baka deyile, farkl izleklerin kanlmaz olarak
farkl bir dalm var; kincisi, bir yapt yle tutarlla sahiptir ki,
uyuabilirlik ya da uyuamazlk yasalar o yaptta asla inene-
mez. Byle bir ey de kesinlikten uzaktr, en azndan, her edebi
yat yaptnn zellii olan trler aras yknmeler nedeniyle. r
nein bir halk masal edebi metinlerde asla bir araya gelemeyecek
eler ierebilir. Grlyor ki imdilik tanmlanmas g bir sez
ginin izinden gitmek doru davran olacaktr.
7
"Ben" Izlekleri

Binbir Gece M asallar'ndan bir masaln anmsatlmas. - D oa


st eler: metamorfoz ve pandeterminizm. - "Doal" doast
ve "modern" doast. - Ruh ve madde. - ift kiilik. - Nesnenin
znelem esi.-Zam an ve uzamn dnmleri. - Prenses Brambil-
la'da alglama, bak, gzlkler ve ayna.

Tmyle biimsel bir ltten yola karak birinci grup izlekler-


le balayacaz: izleklerin bir arada bulunmalar ltnden. Bin
bir Gece Masallar'ndan bir hikyeyi, ikinci kalender hikyesini
anmsayalm.
Gereki bir masal gibi balar. Kraln olu olan kahraman,
eitimini baba evinde tamamlar ve Hint Sultann ziyarete gider.
Kafile yolda hrszlara yakalanr: Prens kl pay kurtulur. Kendini
bilmedii bir kentte be parasz bir halde bulur, birilerini kim ol
duuna inandrmas mmkn deildir; bir terzinin szne uyarak
geinmek amacyla, yaknda bir ormanda odunculuk yapmaya ve
kentte odun satmaya balar. O zamana kadar ortada hibir doa
st e yoktur.
Ancak bir gn inanlmaz bir olay meydana gelir. Bir aacn k
kn skerken, demir bir halka tutturulmu ahap bir kapak grr
prens; kapa kaldrr ve karsna kan merdivenden iner. Kendi
ni ok zengin sslemeli bir sarayda bulur; inanlmaz gzellikte bir
kadn onu karlar. Ona kraln kz olduunu, zalim bir cin tarafn
dan karldn syler. Cin onu bu saraya saklam. Kans ok
BEN" ZLEKLER 109

kskan olduundan on gnde bir gelerek onunla seviimi; te


yandan prenses bir tlsm sayesinde istedii zaman cini arabil-
mekteymi. Prenses gen adama dokuz gn boyunca kendisiyle
kalmay teklif eder; ona bir banyo, akam yemei ve yatan su
nar. Ancak ertesi gn prense arap sunmak gafletinde bulunur, sar
ho olan prens cini kkrtmaya karar verir ve tlsm krar.
Cin ortaya kar; bu onaya k kendi bana yle grltl
olur ki, korkuya kaplan prens zavall prensesi cinin ellerinde, bir
ka para giysisini de odada darmadan brakarak kaar. Bu son
dikkatsizlik onun sonu olacaktr: Yal adam klna giren cin
kente gelir ve giysilerin sahibini bulur; prensi uurarak, suunu
itiraf etmek zere onu maaraya getirir. Ama ne prens ne de pren
ses itirafta bulunmazlar, bylece cin onlar cezalandramaz: Pren
sesin bir kolunu keser ve kz lr; prense gelince, ktlk yapan
kiiden intikam alnmamas gerektiini anlatan yksne ramen
maymuna dnr.
Bu durum, yeni bir dizi servenin balangc olacaktr. Akll
maymun iyi davranlaryla bir kaptann ilgisini ekince gemiye
alnr. Bir gn gemi, baveziri yeni lm bir kralla varr; sultan
tm yeni gelenlerden bir iki satr el yazsyla bir ey yazmalarn
ister, buna gre vezirin yerine gelecek kiiyi seecektir. Dn
lebilecei gibi, maymunun yazs en gzel yazdr; sultan onu sa
rayna arr: Maymun onun erefine dizeler yazar. Sultann kz
mucizeye tank olur; ama genliinde sihir dersleri aldndan
karsndakinin metamorfoz geirmi bir insan olduunu anlar.
Cini arr ve ikisi arasnda amansz bir mcadele balar, her bi
ri birok hayvana dnr. Sonunda birbirlerine alevler pskr
trler; sultann kz galip gelir, ama ok gemeden lr; ama pren
si insana dntrecek kadar zaman olmutur. Kendi neden oldu
u talihsizlikler karsnda zntye kaplan prens kendini braka
rak kalender (dervi) olur ve yolculuunda bana gelen rastlant
lar onu evine dndrr, o da bu hikyeyi orada anlatmaktadr.
Grnrdeki bu izleksel eitlilik karsnda ilkin kendimizi
tuhaf hissediyoruz: Nasl betimlemeli bu eitlilii? te yandan,
110 FANTASTK

doast eleri ayr ayr ele alrsak iki grupta toplayabiliriz. Bi


rinci grup, metamorfoz izleine balanmaktadr. nsann maymu
na, maymunun insana dntn grdk; balangta cin yal
adama dnmt; dv sahnesinde ise dnmler birbirini iz
ler. Cin nce aslan olur; prenses onu klcyla ikiye bler ama as
lann kafas kocaman bir akrebe dnr. "Hemen ardndan pren
ses ylana dnt ve akreple sk bir dve tututu, akrep zorda
kalnca kartal biimini ald ve utu. Ama ylan da bunun zerine
daha gl bir kartal biimine girerek onu izledi" (1 .cilt, s. 169).
Az sonra siyah beyaz bir kedi ortaya kt; peinde kara bir kurt
vard. Kedi solucana dnt ve balkaba gibi byyen bir narn
iine girdi, nar atlad, horoza dnen kurt nann tanelerini yut
maya balad. Bir tane kald o da suya derek balk oluverdi.
"Horoz kendini su yoluna att ve kk bal izleyen bir tumaba-
lna dnt" (s. 170). Sonunda ikisi de insan biimini alrlar.
Dier fantastik e grubu cin, byc prenses gibi doast
varlklar ve onlarn insan yazgsn deitirebilme gcyle ilgili
dir. kisi de dnm geirebilir ve dntrebilirler; uabilirler,
uzamda nesnelerin ve canllarn yerini deitirebilirler, vb. Bura
da fantastiin deimezlerinden birisiyle kar karyayz: insan
lardan daha gl doast yaratklarn varlyla. Oysa bu olgu
yu saptamak yeterli deil, ne imlama geldiini de sorgulamak ge
rekir. Kukusuz bu tr varlklarn bir g hayalini simgeledii
sylenebilir, ama dahas da var. Aslnda genel olarak, doast
varlklar eksiklii duyulan bir nedenselliin yerine gemektedir.
Gndelik yaamda bir yanda bildiimiz nedenlerle aklanan
olaylar vardr, bir yanda da bize rastlant gibi gelenler. Rastlant
durumunda aslnda nedensellik yok deildir, belli snrlan olan bir
nedensellik vardr ve bu yaammz yneten baka nedensel olay
larla dorudan balantl deildir. te yandan, eer rastlanty ka
bul etmiyorsak genellemi bir nedensellii, olaylarn kendi ara
larnda bir zorunluluk ilikisini varsayyoruz demektir, o zaman
(imdiye kadar bilmediimiz) doast g ya da varlklarn m
dahalesini kabul etmek zorunda kalnz. Bir kiinin yazgsn mut-
"BEN ZLEKLER 111

lu klan peri, "talih", "rastlant" diye adlandrdmz dsel bir


nedensellik'in temsilinden baka bir ey deildir. Kalenderin y
ksndeki ak elencelerini bozan kt cin kahramanlarn talih
sizliinden baka bir ey deildir. Ancak "talih", "rastlant" sz
ckleri bu fantastik dnyann dna atlmtr. Erckmann-Chat-
rian'n fantastik yklerinden birinde unu okuruz: "Rastlant bi
zim anlayamadmz bir nedenin sonucundan baka nedir ki?"
CL'Esquisse mystrieuse -G izem li D esen-, Castex'in antolojisin
den alntlanm, s. 214). Burada genellemi, her eyi iine alan
bir determinizmden, "pandeterminizm"den sz edebiliriz: Her e
yin tam anlamyla bir nedeni olmaldr, doast olsa bile.
Cinlerin perilerin dnyasn byle yorumladmzda fantasti
in geleneksel imgeleriyle, Nerval ya da Gautier gibi yazarlarda
karlatmz daha orijinal imgeler arasnda tuhaf bir benzerlik
gzlemlenir. ki imge dzeyi arasnda bir kopukluk yoktur ve
Nerval'in fantastii Binbir Gece Masallar'm anlamamza yar
dmc olur. ki dzeyi birbirine kart olarak tanmlayan Hubert
Juin'in u dncesini bu nedenle paylamyoruz: "teki yazarlar
hayaletlere, vampirlere, gulyabanilere dikkat ediyorlar, btn
bunlar mideyi kaldran eyler ve baya fantastik. Yalnzca Grard
de Nerval d'n ne olduunu gryor" (Nerval'in fantastik anla
tlarna nsz, s. 13).
Nerval'in yaptndaki pandeterminizme birka rnek: Bir gn
iki olay ayn anda gerekleir: Aurlia lmtr ve bundan haberi
olmayan anlatc Aurlia'ya verdii yz dnmektedir; yzk
ok byk geldiinden anlatc onu kestirmitir. "Keskinin grl
tsn duyduumda hatam anladm. Sanki kan akyordu..." (s.
269). Rastlant m? Tesadf m? Aurlia'nm anlatcs iin deil.
Bir baka gn anlatc kiliseye girer: "Koro yerinin en arka s
ralarnda diz ktm ve zerinde Arapa 'Allah! Muhammed Ali!'
yazan gm yz parmamdan yere braktm. Ve ardndan
koro yerinde birok mum yanverdi..." (s. 296). Bakalarnn g
znde zamanla ilgili bir tesadf olan bu olay burada bir nedendir.
Bir baka sefer anlatc frtnal bir gnde sokakta dolamakta
112 BEN" ZLEKLER

dr. "Komu sokaklarda sular ykseliyordu; evrensel nitelikli bir


sel sandm bu su akntsn durdurmak amacyla Saint-Victor so
kan koarak getim ve sularn en derin olduu yere Saint-Eus-
tache'tan satn aldm yz attm. O srada frtna yatt ve g
ne parldamaya balad" (s. 299). Yzk burada atmosfer
deiikliine neden olmutur, ayn zamanda da bu pandeterminiz-
min nasl sakmml bir biimde sunulduu da dikkat ekmektedir:
Nerval yalnzca zamana bal tesadf aklar, nedensellii deil.
Son rnek bir dten: "Yldzlarla aydnlanm bir krlktay
dk, bu manzaray izlemek zere durduk ve o anda bir ruh elini al-
nmda gezdirdi, tpk bir gn nce dostumu manyetize etmek iin
elimi uzattm gibi; ite o srada gkte grdm yldzlardan bi
ri bymeye balad..." (s. 309).
Nerval bu tr anlatlarn anlam konusunda son derece bilin
lidir. Bu anlatlardan biriyle ilgili olarak unu belirtir: "Kukusuz
tesadfn etkisiyle o anda evimin yaknlarnda ac iinde bir kad
nn lk att sylenebilir. Am a bence yeryznde olan bitenler
grnmez dnyann olaylaryla ilikilidir (s. 281). Baka bir yer
de de: "Doum saatimiz, doduumuz yer, ilk hareket, odann ad,
- ve tm bu kutsamalar, bize dayatlan tm bu trenler, her ey ge
lecei bire bir etkileyen, talihli ya da talihsiz bir dizi oluturur....
Yerinde bir deyile: Evrende hibir ey bouna, yetersiz deildir,
bir atom her eyi yerle bir edebilir, bir atom her eyi kurtarabilir!"
(s. 394). Ya da zl bir deyile: "Her ey birbiriyle rtr."
Daha ileride uzun uzun zerinde duracaz ama yeri gelmi
ken Nerval'in delilikten kaynaklanan bu inancyla uyuturucu de
neyimi arasndaki benzerlie dikkat edelim. Bu konuda Alan
Wattsn The Joyous Cosmology (en Kozmoloji) adl kitabna
atfta bulunacam: "nk bu dnyada hatal, hatta budalaca hi
bir ey yoktur. Hata var demek, sz konusu olayn iinde yer ald
genel emay grmemek, olayn hangi hiyerarik dzeye ait ol
duunu bilmemek demektir" (s. 58). Burada da "her ey birbiriy
le rtr".
Pandeterminizmin doal bir sonucu da her yerde anlamlln
BEN* ZLEKLER 113

bulunduu dncesidir ("pan-signification"): Her dzeyde, dn


yadaki tm eler arasnda iliki olduuna gre bu dnya fazla
syla anlamldr. Bunu Nerval'le grmtk: Doum saati, odann
ad, her ey anlamla ykldr. Dahas var: lk anlamn, ak anla
mn tesinde her zaman daha bir derin anlam kefedilebilir (bir
st-anlamlandrma). rnein Aurelia'mn kahraman salk evin
deyken yle der: "Nbetilerin ve oda arkadalarmn konuma
larna mistik bir anlam veriyordum," (s. 302). Gautier ise bir af
yon deneyimi srasnda yle der: "Zihnimde bir perde yrtlrca-
sna araland ve kulbn yelerinin aslnda birer kabalac olduu
fikri aklk kazand" (s. 207). "Tablolardaki figrler... sert nbet
ler iinde kvranyorlard, tpk son derece nemli bir konuda
nemli bir fikir vermeye alan dilsizler gibi. Sanki beni bir tu
zaa kar korumak istiyorlard" (le Club des Hachichins - Ha-
halar Klbii, s. 208). Bu dnyada her nesne, her varlk bir ey
anlatmak ister.
Biraz daha yksek bir soyutlama derecesine geelim: Fantas
tik edebiyatn kulland pandeterminizmin stlendii nihai an
lam nedir? Kukusuz pandeterminizme inanmak iin, Nerval gibi
delirmenin snrnda olmak ya da Gautier gibi uyuturucuya ba
vurmak gerekmez: Pandeterminizmi hepimiz biliyoruz, ama bu
radaki gibi geni bir adan deil: Nesneler arasnda bizim kurdu
umuz ilikiler tmyle zihinseldir ve hibir biimde nesnelerin
kendisini balamaz. Nerval ya da Gautier'de ise tersine bu iliki
ler fziksej dnyaya karyor: Yze dokununca mumlar yan
yor, yz atnca seller duruluyor. Bir baka deyile, en soyut
dzeyde pandeterminizm, fiziksel olanla zihinsel, maddeyle ruh,
nesneyle szck arasndaki ilikinin snrnn yumuamas anla
mna geliyor.
imdi bu sonucu aklmzn bir kesinde tutarak, biraz kenar
da braktmz metamorfozlara geelim. Vardmz genelleme
ye gre, metamorfozlar bir kuraln kapsamnda yer alr ve bu ku
raln zel bir vakas olarak belirirler. Bir insann maymun gibi
taklit yaptn, aslan ya da kartal gibi mcadele ettiini rahatlk
114 FANTASTK

la syleyebiliriz; szcklerden, bu szcklerin anlatmas gereken


kavrama doru bir kayma olduunda doast balar. Metamor
fozlar da madde ve ruh ayrlnn bozulmasyla oluur. Tekrar be
lirtelim, Binbir Gece Masallar'nn grnrde kalplam imge
leriyle, on dokuzuncu yzyl yazarlarnn daha "kiisel" imgeleri
arasnda bir kopukluk yoktur. Gautier kendisinin taa dnmesi
ni betimlerken ayn ilikiyi korumaktadr: "Gerekte, el ve ayak
ularmn talamaya baladn, Tuileries'deki Dafne heykeli gi
bi, kalalarma kadar beni saran mermeri hissediyordum; bedeni
min yans heykeldi, tpk Binbir Gece M asallarn&dki bylen
mi prensler gibi" (s. 208). Ayn masalda anlatc bir fil bana sa
hip olur; daha sonra onun ot-adama dnt grlr: "Bu, ot-
adam ok zorluyor gibiydi, adam ufalp paralanyor, kt gibi
dzleiyor, rengini kaybediyor ve anlalmaz inleme sesleri ka-
nyordu; sonunda insan biiminden kt ve bir tekesakal otu gibi
parkenin zerinde yuvarland" (s. 212).
Aurelia'z da benzer metamorfozlar gzlemlenir. Orada bir
kadn "bir glhatminin sapna dolad plak kolunu, sonra aydn
lk bir n altnda bymeye balad, sonunda yava yava bah
e kadnn biimine brnmeye balad, ieklikler ve aalar el
bisesinin gl desenleri ve Fistolarna dnyordu" (s. 268). Ba
ka yerde de canavarlar yadrgatc biimlerinden kurtulmak, kadn
ve erkek klna brnmek iin mcadeleye giriiyorlard; "te
kiler, dnmleri srasnda, yaban hayvan, balk ve ku klna
brnyorlard" (s. 272).
ki izlein, metamorfoz ve pandeterminizmin, ortak paydas
nn madde ve ruh arasndaki snnn krlmas (yani gn na
karlmas) olduu sylenebilir. yleyse bu ilk balamda toplanan
tm izleklerin ortaya k ilkesine ilikin bir varsaym ileri sr
meye hakkmz var demektir: Ruhtan maddeye gei artk ola
nakldr.
ncelediimiz metinlerde bu ilkenin dorudan gzlemlendii
sayfalar bulabiliriz. Nerval yle yazar: "Bulunduum noktadan
rehberimi izleyerek, birlemi atlaryla tuhaf bir grnm sunan
BEN" ZLEKLER 115

u yksek yerleimlerden birine indim. Farkl alardan yaplarn


st ste gelmi katmanlarna ayaklarm batp kyor gibiydi" (s.
264). Bir adan tekine zihinsel gei burada fiziksel bir geie
dnmtr. Adlar nesnelerle karmaz. Gautier'de de byledir.
Biri u tmceyi syler: "Glmekten lnecek gn bugndr!" El
le tutulabilir bir gereklie dnme olasl vardr: "Neeli l
gnlk doruk noktaya varmt, nbet gelmi gibi i ekmeler, ge
velemeyle kark yutkunma seslerinden baka bir ey duyulmu
yordu. Glme tns kaybolmu, hrlamaya dnmt, zevk ye
rini kaslmaya brakmt; Daucus-Carota'nn nakarat gereklee
cek gibiydi" (s. 202).
Dnceyle alg arasndaki gei kolaydr. Aurelia'nn anlat
cs u szleri duyar: ^Gemiimizle geleceimiz i ie. Biz soyu
muzun iinde yayoruz, soyumuz da bizim iimizde. Bu dn
ceyi ok gemeden duyumsamaya baladm, sanki odann duvar
lar sonsuza alyordu, sanki kadn ve erkekten olumu sonu gel
mez bir zincir vard ve ben o zincirin iindeydim, zincir de benim
iimde" (s. 262, altn ben izdim). Ksa sre iinde dnce du-
yumsanmaya balar. te bunun tersi, duyumsamann dnceye
dnt bir mek: "nmekte ya da trmanmakta zorlandn o
saysz merdiven, senin dncelerini bask altna alan eski yanl
samalarnn balaryd..." (s. 309).
Benzer biimde, zellikle on dokuzuncu yzylda, deliliin ilk
zellii olarak madde ile ruh arasndaki snrlarn yklmasn gz
lemlemek ok ilgin. Genelde psikiyatrlar, "normal" insann bir
ok referans erevesine sahip olduunu ve her olay bunlardan
yalnzca birisine baladklarn ne srerlerdi. Buna gre psikozlu
insan, tam tersi ynde, bu deiik ereveleri birbirinden ayrt ede
meyecek ve alglanan gerek ile dsel olan birbirine kartracak
t. "izofrenlerin gereklikle dselin alanlarn birbirinden ayr
ma yetenei zayflamtr. Tek bir alann, referans erevesinin ya
da sylem evreninin iinde kalmak durumunda olan ve normal de
nilen zeknn tersine, izofrenlerin zeks tek bir referans noktas
nn koullarna uymaz" (Angyal, alntlayan Kasanin, s. 119).
116 FANTASTK

Ayn ekilde, uyuturucu deneyiminin temelinde de snrlarn


silinmesi yer alr. Betimlemesinin banda yle yazar Watts:
"Bo inanlarn en by bedenle ruh arasndaki ayrmdadr" (s.
3). Ayn zellii, ilgin bir biimde st ocuunda da buluruz;
Piaget'ye gre, "geliiminin balangcnda ocuk psiik dnyayla
fiziksel dnya arasnda ayrm yapmaz" ([Naissance de l'intelligen-
ce chez 1enfant - ocuklarda Zeknn Douu). ocukluk dnya
sn bu ekilde tanmlamak kukusuz, iki ayr dnya tanmlayan
yetikinlere zg bak asnn boyunduruu altndadr; biim
verilmek istenen aslnda bykler dnyasnn kklere uygulan
m halidir. te fantastik edebiyatta olan da budur: Maddeyle ruh
arasndaki snr, rnein mitik dnce biiminde olduu gibi bi
linmez deildir; bu snrn varldr ki, srekli inenmesi iin bir
bahane oluturur. Gautier yle yazyordu: "Bedenimi hissetmez
olmutum; maddeyle ruh arasndaki balar zlmt" (s. 204).
Fantastiin, saptadmz izlekler btnne getirdii tm ar
ptmalarn temelinde bulunan bu koulun hemen ortaya kan ba
z sonulan vardr. rnein, metamorfoz fenomenini bu balam
da genelletirerek bir kiinin kolaylkla oalabilecei sylenebi
lir. Hepimiz kendimizi sanki ayn anda birka kiiymi gibi his
sederiz: Burada izlenim fiziksel gereklik dzleminde ortaya
kacaktr. Aurelia'n tanna anlatcya yle seslenir: "Ben Ma-
rie'yle ayn kiiyim, annenle ayn kiiyim, her zaman sevdiklerin
le ayn kiiyim" (s. 299). Bir baka yerde Nerval yle yazar:
"Korkun bir dnce geldi aklma: 'nsan ifttir,' dedim kendi
kendime. 'imde iki kiiyi hissediyorum,', demiti bir kilise ba
rahibi. ... Herkesin iinde bir izleyici bir de oyuncu, bir konuan,
bir de yantlayan vardr" (s. 277). Kiilik oalmas, harfi harfi
ne, maddeyle ruh arasndaki olas geiin dorudan bir sonucu
dur: Aklda birok kiilik ayn anda vardr ve fiziksel olarak on
lara dnlr.
Ayn ilkenin daha geni boyutlu bir baka sonucu da, zneyle
nesne arasndaki snrn silinmesidir. Aklc yaklam insan baka
insanlarla ya da kendi dnda kalan, nesne konumundaki varlk
BEN ZLEKLER 117

larla ilikiye giren bir zne olarak sunar. Fantastik edebiyat bu kes
kin ayrm sarsar. Bir mzik dinlenmektedir ama ne gzle gr
nr, kulakla duyulur bir mzik aleti vardr, ne de dinleyici. Gau-
tier yle yazar: "Notalar yle byk bir gle titreiyorlard ki
gsme birer k oku gibi saplanyorlard; ok gemeden al
nan ezgi iimden ykseliyor gibi oldu"; Weber'in ruhu iime gir
miti" (s. 203). Ayn ekilde Nervalde: "Bir iltenin zerine uzan
m, askerlerin benim gibi tutuklanm bir yabancdan sz ettikle
rini duyuyordum, adamn sesi odada nlamt. Tuhaf bir titre
imle o ses gsmde nlyor gibiydi" (s. 258).
Bir nesneye baklmaktadr; ancak biim ve renkleriyle o nes
ne ile bakan kii arasnda snr kalmamaktadr. Yine Gautier'den
bir rnek: "Tuhaf bir mucizeyle, birka dakika dikkatle baktktan
sonra o nesneyle bir oluyor, ona dnyordum."
ki kiinin birbirini anlamas iin konumalarna gerek yoktur:
Her biri karsndakine dnebilir ve onun ne dndn an
layabilir. Aurelia'nm anlatcs daysyla karlatnda bunu de
neyimler. "Beni yaknma oturttu ve bir tr iletiim balad aramz
da; sesini duyduum sylenemezdi; ancak dncem bir noktada
younlatnda hemen ardndan bir aklk beliriyordu aklmda"
(s. 261). Ya da: "Rehberime hibir ey sormakszn, bu ykseklik
ve derinliklerin dan ilk sakinlerinin sna olduunu sezgimle
anlyordum" (s. 265). zne nesnesinden ayr olmadna gre,
dorudan gereklemektedir iletiim ve tm dnya genellemi
bir ileticim a iindedir. te bu inanc Nerval yle dile getirir:
"Bu dnce beni, tm insanlar arasnda, dnyann o ilk
uyumlu halini yeniden oluturmak iin geni bir dayanma oldu
u dncesine gtrd; buna gre iletiim olgular yldzlarn
manyetik gcyle gerekleiyor, kesintisiz bir zincir bu genel ile
tiime katlan zek etkinliklerini birbirine balyor, ve birbirine
mknats gibi yapan arklar, danslar, baklar ayn ynelimi di
le getiriyordu" (s. 303).
Fantastik edebiyatn bu deimez izleinin ocuk dnyasnn
(ya da grdmz gibi, onun yetikin dnyasndaki benzerinin)
118 FANTASTK

zelliklerinden biriyle yaknlna dikkat edelim. Piaget yle ya


zar: "Zihin geliiminin en banda benlik ile d dnya arasnda
hibir ayrmlama yoktur" (Six tudes Alt alma, s. 20).
Uyuturucu dnyasyla ilgili olarak da byledir. "Organizma ve
onu evreleyen dnya tek ve btncl bir eylem emas oluturur,
bu emada ne zne ne nesne, ne eyleme araclk eden ne de eyle
mi yaayan vardr" (Watts, s. 62). Ya da: "Dnyann ayn zaman
da bamn iinde ve dnda olduunu hissetmeye balyorum...
Dnyaya bakmyorum, kendimi dnyann karsna koymuyo
rum; onu kesintisiz bir sre olarak tanyorum, bu sre onu bana
dntryor" (s. 29). Son olarak, psikozlularda da ayn eyi g
ryoruz. Goldstein yle yazyor: "Normal bir insandan farkl ola
rak, bir psikozlu, nesneyi kendi bedeninden ayr ve kendi dzeni
olan bir dnyann paras olarak grmez" (alntlayan Kasanin, s.
23)."Benlik ve dnya arasndaki normal snrlar kaybolur, bunla
rn yerine bir tr kozmik fzyon vardr..." (s. 40). Bu benzerlikle
ri daha ileride yorumlamaya alacaz.
Fiziksel dnyayla ruhsal dnya i ie gemitir; bylece temel
kategoriler deiime urar. Bu tr fantastik metinlerde betimlen
dii biimiyle, doastne ait zaman ve uzam gndelik yaamn
zaman ve uzam deildir. Burada zaman durmu gibidir, olanakl
gibi durann ok tesine yaylr. Aurlia'nn anlatcs iin byle
dir: "Dnyann yeni sahiplerini tanmak istemeyenler arasnda
tam bir devrim oldu. Dnyay kana bulayan bu mcadeleler kim
bilir ka bin yl srd (s. 272). Zaman Club des hachichins'm de
temel izleklerinden birisidir. Anlatcnn acelesi vardr ama hare
ketleri inanlmaz derecede ardr. "Byk zorlukla ayaa kalktm
ve salonun kapsna yneldim, kapya ulamam uzun bir sre al
d, bilinmez bir g her admda bir beni geri ekiyordu. Hesa
bma gre o yolu katetmek iin on yl gerekti" (s. 207). Sonra bir
merdivenden iner, ama basamaklar bitmeyecek gibidir. "Kyamet
gnnn ertesi son basamaa ulatm," der ve geldiinde, "Hesa
bma gre bin yl srd" (s. 208-9). Saat on birde gelmesi gerek
mektedir ama bir sre sonra ona yle denir: "Asla on birde gele
BEN" ZLEKLER 119

meyeceksin, sen gideli bin be yz yl oluyor" (s. 210). yknn


dokuzuncu blm zamann gmlmesi sahnesini anlatr, "Zama-
nlerlere nanmayn" baln tar. Anlatcya u aklama ya
plr: "Zaman ld, bundan byle ne yl, ne ay, ne saat olacak. Za
man ld, haydi cenaze alayna katlalm... Yce Tanrm! diye
bardm aklma bir fikir gelmiti, zaman yoksa saat on bir ne za
man olur?.." (s. 211). Zamann "durmu" izlenimi verdii uyutu
rucu deneyiminde ve gemile gelecek dncesi olmayan ve
sonsuz bir imdiki zamanda yaayan psikozlu iin bir kez daha
ayn metamorfoz sz konusudur.
Uzam da ayn ekilde dnme uramaktadr. te Club des
Hachichins'den baz rnekler. Bir merdiven betimlemesi: "ki ucu
glge iinde boulmu merdiven gkle cehenneme, iki uuruma
uzanyor gibiydi; bam kaldrrken inanlmaz bir ayla, st ste
binmi saysz merdiven sahanl, sanki Lylacq kulesinin tepesi
ne ulatracak rampalar gryordum; bam ediimde kat kat
uurumlar, dne dne inen hortumlar, halka halka gz kamama
lar," (s. 208). Bir avlu betimlemesi: "Avlu Champs-de-Mars'n
boyutuna ulamt ve birka saat iinde Roma ve Babil'e yaraa
cak dev gibi antlarla evrelenmiti bir dantel gibi (s. 209).
Burada bir yaptn ya da izlein btnsel bir betimlemesini
yapmaya almyoruz; rnein Nerval'de uzam tek bana ok
kapsaml bir inceleme gerektirir. Bizim iin nemli olan, doas
t olaylarn meydana geldii dnyann temel zelliklerini belir
lemek.
zetleyelim. Ortaya koyduumuz ilke madde ve ruh arasnda
ki snrn sorgulanmasyla ilgili. Bu ilke birok temel izlein olu
masnda etkilidir: zel bir nedensellik, pandeterminizm; oul ki
ilik; zneyle nesne arasndaki snrn bozulmas; son olarak da,
zaman ve uzamn dnmesi. Bu liste btn kapsayacak nitelikte
deildir ama fantastik izleklerin birinci alannn temel elerini
kapsad sylenebilir. Bu izleklere, daha sonra belirteceimiz ne
denlerle, "ben" izlekleri adn verdik. Bu inceleme srasnda bir
yandan burada topladmz fantastik izlekler arasndaki benzerli
120 FANTASTK

i, te yandan da uyuturucu kullanan, psikotik ya da kk ocuk


dnyasn betimlemekte kullanlan kategorilerle benzerlikleri sap
tadk. Bylece Piaget'in bir saptamas bizim konumuzla tam ta
mna rtyor: "Yaamn ilk iki yl boyunca gerekleen zek ge
liimini drt temel sre belirler: Bunlar nesne ve uzam, nedensel
lik ve zaman kategorilerinin oluturulmasdr" (Six tudes, s. 20).

Bu izleklerin insan ve dnya arasndaki ilikinin oluturulma


snda da temel izlekler olduu belirtilebilir; Freudcu deyile alg-
lama-bilin sistemi iindeyiz. Bu, greli olarak duraan bir iliki
dir, nk zel eylemlerden ok, bir duru, bir konum ierir; dn
yayla etkileimden ok dnyann alglan sz konusudur. Bura
da alglama terimi nemli: Bu izlek alanna balanan yaptlar s
rekli olarak bu sorunsal ortaya karrlar, zellikle de grme du
yusuyla ilgili olarak ("Be duyu aslnda tektir, grmedir," diyordu
Louis Lambert): Bylece btn bu izlekler "bakn izlekleri" di
ye de anlabilir.
Bak. Bu terim fazla soyut dncelerden hemen kurtulma
mz ve bir sredir kenarda braktmz fantastik yklere dn
memizi salayacak. Sraladmz izleklerle bak arasndaki ili
kiyi Hoffmann'n Prenses Brambilla'snda dorulamak kolay ola
cak. Bu fantastik yknn izlei kiilik blnmesidir, daha genel
bir deyile hayalle gerek, ruhla madde arasndaki oyundur. Her
doast enin ortaya kna, bakla ilgili bir enin kout bi
imde ortaya k elik etmektedir bilinli olarak. zellikle ma
sals evrene girmeyi salayan gzlk ve ayna. rnein arlatan
Celionati prensesin orada bulunduunu akladktan sonra kala
bala yle seslenir: "urada nnzden geecek olsa tanyabilir
misiniz prenses Brambilla'y? Hayr tanyamazsnz, eer nl
Hintli sihirbaz Ruffamonte'nin yapt gzlklerden yoksa tan
yamazsnz o n u .... Ve arlatan bir kutuyu at, iinden ok sayda
kocaman gzlk kard" (cilt III, s. 19). Ancak gzlk masalsl-
a ulatrabilecektir.
"BEN" ZLEKLER 121

Ayna iin de ayn ey geerlidir, Pierre Mabilie yerinde bir


saptamayla aynann (fr. miroi ) hem "olaanst olanla, hem de
bakla (fr. se mirer: kendine bakmak) ilikisini belirtmitir. Kii
lerin doastne doru attklar her somut admda ayna vardr
(hemen hemen tm fantastik metinlerde bulunur bu iliki). "Bir
denbire iki sevgili, prens Comelio Chiapperi ve prenses Brambil-
la derin uyuukluktan silkinerek uyandlar ve havuzun kenarnda
durarak saydam sularda srarla birbirlerine baktlar. Ama bu ayna
da birbirlerini grr grmez sonunda kim olduklarn anladlar..."
(s. 131). Gerek zenginlie, gerek mutlulua (ve bunlar masals
dnyadadr) kendini aynada grmeyi baaranlar ulaabilir ancak:
"Bizim gibi birbirine bakabilen ve birbirini tanyabilenler, Urdar
emesinin sihirli ve parlak aynasnda tm yaamlarn ve varlk
larn grebilenler zengin ve mutlu olabilir" (s. 136-7). Giglio an
cak gzlkler sayesinde prenses Brambilla'y tanyabilir ve ayna
sayesinde ikisi olaanst bir yaam srmeye balayabilirler.
Olaanstyle elien "akl", aynay da yadsr. "Birok d
nr suyun yanssna bakmay kesinlikle reddetmitir, nk dn
yay ve kendini byle tersten grmek ba dndrc olabilirdi" (s.
55). Ya da: "Bu aynada tm doay ve kendi imgelerini gren ok
sayda izleyici ayaa kalkarken ac ve fkeyle haykryordu. Dn
yay ve kendini tersinden grmenin akln, insan deerinin, ylesi
ne uzun ve g bir deneyimden sonra edinilen bilgeliin kart ol
duunu sylyorlard" (s. 88). "Akl", dnyaya deil de dnyann
imgesine, ii boaltlm bir maddeye, ksaca elimezlik yasasy
la elimeye kar kyordu.
Hoffmann'da bakn deil de, gzlk ve ayna gibi dolayl,
arptlm, deitirilmi bak simgelerinin masalslkla ilgili ol
duunu sylemek daha doru. ki tr gr arasndaki kartl
ve olaanstyle olan ilikiyi Giglio ortaya koyar. Celionati
"mzmin ikilik"ten strap ektiini akladnda, Giglio bu de
yimi "alegorik" olduu iin reddeder ve durumunu yle tanmlar:
"ok erken gzlk takm olduum iin bir gz rahatszlndan
strap ekiyorum" (s. 123). Gzlk camlarnn gerisinden bak
122 FANTASTK

mak baka bir dnyay kefetmesini salar ve normal grnty


saptrr; buradaki belirsizlik aynann dourduu belirsizlie ben
zer: "Gzlerimdeki rahatszlk nedir bilmiyorum, ounlukla her
eyi tersten gryorum" (s. 123). Saf ve basit vizyon bize dm
dz, gizemsiz bir dnya sunar. Dolayl vizyon olaanstye giden
tek yoldur. Ama vizyonun almas, bakn teyi grmesi bakn
bir simgesi, baka sunulan en yce vg deil midir? Gzlk ve
ayna, ilevsel, saydam, geirgen olmayan, gz uzamdaki bir
noktayla buluturmaktan farkl bir grev stlenen bir bakn im
gesi olur. Gzlk ve ayna maddesel ya da geirgen olmayan bak
n zdr bir bakma. Kald ki "vizyoner" szcnde de ayn
anlaml karmaklk vardr: Vizyoner gren ve grmeyendir, viz
yonun hem en yksek derecesine hem de olumsuz deerine sahip
tir. Bu nedenle Hoffmann gzleri vurgulamak isterken onlar ay
nayla zdeletirir: "Gzleri [gl bir perinin gzleri] her tr ak
lgnlnn yansd, tannd ve zevkle hayran olunduu ayna
dr (s. 75).
Prenses Brambilla Hoffmann'n ana izlei bak olan tek ma
sal deildir; yaptlar mikroskop, drbn, takma ya da hakiki
gzlerle dolar taar. Zaten Hoffmann bizim izlek alanmzn ba
kla ilikisini kuran tek yazar da deil. Byle bir koutluk kurma
ya alrken dikkatli olmak gerekir: "bak", "vizyon", "ayna",
vb. szcklerin bir metinde ortaya kmas illa ki "bak izlei"nin
bir versiyonuyla kar karya olduumuz anlamna gelmez. By
le bir giriim edebi sylemin her en kk birimine tek ve kesin
bir anlam yklemek olurdu - buna kesinlikle karyz.
En azndan Hoffmann'da "bak izlei"yle (bizim almamz
daki anlamyla), metinde saptand biimiyle "bak imgeleri"
arasnda bir rtme var: bu adan Hoffmann'n yapt anlaml.
Bir ey daha gryoruz; bu birinci izlek alan benimsenen ba
k asna gre birok ynden tanmlanabilir. Herhangi bir seim
yapmadan ya da bu yaklamlar belirlemeden nce bir baka iz-
leksel alan gzden geirmek zorundayz.
o

"Sen" Izlekleri

Louis Lambert 'den bir s a y fa .- S a f ve youn cinsel istek. - eytan


ve libido. - Din, bekret ve anne. - Ensest. - Ecinsellik. - oklu
a k .-Z e v k i kamlayan ya da kamlamayan zalimlik. - lm: is
tekle yaknl ve edeerlii. liiseverlik ve vampirler. - Doa
st ve ideal ak. - teki ve bilinalt.

Balzacn roman Louis Lambert, "ben" izlekleri diye adlandrd


mz alann en ileri noktasn oluturur. Louis Lambert, Aurlia1
nn anlatcs gibi, incelememizden kardmz tm ilkeleri iin
de barndran bir kiidir. Lambert dnceler dnyasnda yaar
ancak dnceler onun iin duyumsanabilir olmutur; tpk baka
larnn bilinmeyen bir aday kefetmesi gibi grnmezi kefeder.
nceki izlek alanna ait metinlerin hibirinde karmza k
mayan bir olay meydana gelir. Louis Lambert evlenmeye karar
verir. Bir hlyaya, bir an ya da hayale deil, gerek bir kadna
k olmutur; o zamana kadar yalnzca grnmezi alglayan du
yulan iin fiziksel zevklerin dnyas almaya balar yava yava.
Lambert buna inanmakta glk eker: "Ne! O denli saf, o denli
derin duygulannz binlercesini dlediim o tatl okamalarla so
mutlaacak. O minik ayan benim iin plak kalacak, sen t
myle bana ait olacaksn!" diye yazar nianlsna (s. 436). Ve an
latc bu ba dndrc dnm yle zetler: "Tesadfen elde
kalan mektuplar onun iinde yaad saf idealizmden en sivri
ehvete geiini aka gstermektedir" (s. 441). Tenin bilgisi ru
hun bilgisine eklenecektir.
124 FANTASTK

Anszn bir talihsizlik olur. Evlenmesine bir gn kala Louis


Lambert ldrr. nce bir katalepsi* durumuna, ardndan ikti
darszlk korkusundan kaynakland belli, derin bir melankoliye
yakalanr. Doktorlar iyileemez olduunu bildirirler ve bir kr evi
ne kapatlan Lambert, konumadan, hareket etmeden ve ksack
aydnlanma anlaryla geen birka yln sonunda lr. Neden ol
mutur bu trajik gelime? Arkada olan anlatc birok aklama
ileri srer: "O en byk fiziksel zevk beklentisi, bedenin bekre
tiyle ve ruhun gcyle daha da vahimlemi ve bu nedenleri ka
dar sonularnn da iyi anlalamad krizi belirleyen etken ol
mutu" (s. 440-1). Ama bu fiziksel ya da psiik nedenlerin tesin
de, neredeyse "resmi" diye nitelendirilecek bir neden var. "Belki
de evliliin zevklerini i duyularnn mkemmellemesine ve tin
sel dnyalara almasna bir engel olarak grmt" (s. 443).
Bylece i duyularla d duyularn doyuma ulamas arasnda bir
seim yapma zorunluluu vardr; hepsinin birden doyurulmasna
almak o resmi skandala, delirmeye yol aar.
Daha da ileri giderek, resmi skandalin, yaptta tam anlamyla
edebi adan bir kural ihlaliyle baa ba gittiini syleyebiliriz:
Birbiriyle uyumayan iki izlek ayn metinde yan yana geliyor. Bu
uyumazlktan yola karak iki izlek alan arasna bir ayrm getire
biliriz: lki, ben izlekleri diye adlandrdmz alan, ve dieri, im
dilik iinde cinsellii bulduumuz ve "sen izlekleri" diye adlan
drdmz ikinci alan. Gautier ayn uyumazl Le Club des hac-
hichins'de saptamtr: "O hazza maddesel hibir ey karmyor
du; dnyevi hibir arzu onun safln bozmuyordu. Zaten akn
kendisi bunu oaltamazd, haha Romeo Jlyet'i unuturdu....
unu belirtmeliyim, sz konusu olan Verona'nn en gzel kz ol
sa, bir haha iin parman kmldatmaya demezdi" (s. 205).
Ben izlekleri alanna giren yaptlarda asla karmza kmaya
cak bir izlek var ve baka fantastik metinlerde srarla ortaya k
yor. Bu izlein varl ya da yokluu fantastik edebiyatn iinde,

* D dnyay duym a vc istediini yapma iradesinin kayb, (.n.)


"SEN- ZLEKLER 125

her biri nemli sayda izleksel e kapsayan iki alan saptamam


z salayacak biimsel bir lt sunuyor.

Louis Lambert ve le Club des hachiclins ncelikle ben izlek-


leri sunan yaptlardr ve yeni bir izlek olan cinsellik izleini da
rdan tanmlarlar. imdi ikinci alana ait yaptlar incelersek, cin
sellik izleinin bu alan iinde oluan dallarn gzlemleyebiliriz.
Cinsel istek bu alanda umulmadk bir gce ulaabilir: Dierleri
gibi bir deneyim deil, yaamdaki en temel eydir. La M one amo-
ureuse'n rahibi tank Romuald: "Grnte en hafifinden bir ha
ta yaparak, bir kez bir kadna gzlerimi evirdim evirmesine,
ama yllarca arpntsyla perian oldum, yaamm sonsuza dek
altst oldu" (s. 94). Ya da: "Asla bir kadna bakmayn, yrrken
gznz yerden ayrlmasn nk ne kadar sakin ve yeminli de ol
sanz, sonsuzluu kaybetmeniz iin bir dakika yeter de artar bile"
(s. 117).
Burada cinsel arzunun kahraman zerinde zel bir etkisi var
dr. Arzunun iddetiyle ilgili betimlemelerinden dolay gncellii
ni koruyan Lewisin The Monk'u (Kei) bu konuyla ilgili en iyi
rneklerden biridir. Kei Ambrosio nce Mathilde'e ilgi duyar.
"Kz kolunu kaldrd ve kendine vuruyormu gibi bir hareket yap
t. Keiin gzleri dehet iinde silahn hareketini izledi. n ak
giysisinden yan yanya plak gs grnyordu. Namlunun ucu
sol gsne dayanmt, Tannm, ne gs! Gs aydnlatan do
lunayn rahibin o gz kamatmc parlakl izlemesini sal
yordu. Gzleri doymak bilmez bir alkla o gzel yuvarlakln
zerinde dolat. O ana kadar hi bilmedii bir duyumsay yre
ini i daralmasyla ehvet kanm bir duyguyla doldurdu. Kol
ve bacaklann kpr kpr kaynayan bir ate sanverdi, dizginlene-
mez binlerce istek dgcn coturdu. - Durun! diye bard
kendini kaybetmiesine. Artk dayanamyorum" (s. 76).
Daha sonra Ambrosio'nun arzusunun iddeti deilse de nesne
si deiime urar. Antoniann ykanmaya hazrland srada ke
iin sihirli bir aynadan onu inceledii sahne bunun bir kantdr;
126 FANTASTK

bir kez daha "arzulan lgnla dnmt" (s. 227). Ve yine An-
tonia'nn ucuz kurtulduu tacizde, "Yrei azna gelmi gmbr
gmbr atyor, bir yandan da az sonra av olacak b gzel biim
leri gzleriyle yutuyordu" (s. 249). "Onu delirtecek gibi bir coku
ve hzl bir istek duydu" (s. 250), vb. Burada iddeti asndan
benzen olmayan bir deneyim sz konusudur.
Bundan sonra doastyle olan ilikiyle karlamak artc
olmayacak; doastnn hep snrlarda bir deneyim, ularn de
neyimi olarak ortaya ktn biliyoruz. Cinsel eilim gibi arzu da
doast dnyann en sk karlalan figrlerinden bazlannda,
zellikle eytan figrnde karmza kar. Basitletirerek denile
bilir ki, eytan libido'yu dile getirmekte kullanlan bir baka sz
cktr. The Monk'taki ekici Mathilde sonradan reneceimize
gre Lucifer'in hizmetkr, "ikincil nitelikli, ancak kurnaz bir ruh
tur". Ak eytan'da eytan ve kadnn cinsel kimliine ilikin, da
ha dorusu cinsel arzuyla ilgili hi de karmak olmayan bir rnek
bulunmaktadr. Cazotte'da eytan Alvare'n ebedi ruhunu ele ge
irmeye almaz: Tpk bir kadn gibi ona burada, yeryznde sa
hip olmakla yetinir. Okuyucunun zmesi gereken karmaklk
byk lde Biondetta'nn davrannn tpk k bir kadnnki
gibi olmasndan kaynaklanr. u tmceyi alalm: "Yaygn bir ka
nya gre, bir eytan elisi Napoli Kralnn nbetilerinin elinden
bir kaptan karm ve Venedik'e gtrm" (s. 223). Doast
bir olguyu anlatmaktan uzak, hatta kadna yakan eytan elisi
szcnn getii bu olay sanki dnyada olup biten bir ey gibi
gelmiyor mu kulaa? Son blmde Cazotte bunu doruluyor: "yi
niyetli grnle batan kan bir beyefendinin bana gelebilecek
olan, bir kurbann da bana gelebilir" (s. 287). k evrelere uy
gun basit bir serven ile eytann Alvare'le yaadklar arasnda
ayrm yoktur; eytan, bir arzu nesnesi sfatyla kadndr.
Saragossa'da Bulunan Elyazm as'nda farkl bir durum yoktur.
Zibedde, Alphonse'u batan karmaya alrken, Alphonse gzel
kuzininin alnnda boynuzlar ktn grr gibi olur. Thibaud de
la Jacquierein Orlandine'e sahip olmas ve "insanlarn en mutlu
SEN ZLEKLER 127

su" olmas gerekmektedir (s. 172); ancak arzunun doruunda Or-


landine Belzebuth'a dnr. yknn iinde yer alan baka bir
ykde de saydam bir simge olan, eytann ekerlemelerine rast
larz, eytanda cinsel istek uyandran bu ekerlemeler kurbana
bolca sunulur. "Zorilla ekerleme ksemi buldu, iki tanesini yedi,
bir tane de kz kardeine ikram etti. ok gemeden grdm
sandm ey belli bir gereklie brnd: ki kz karde iten ge
len bir duygunun etkisi altna giriyor ve ne olduunu anlamadan
kendilerini bu duyguya brakyorlard. ... Anneleri ieri girdi. ...
Baklarn benimkilerden kararak mehum ekerlie evirdi,
iinden bir iki eker ald ve gitti. Az sonra geri dnd, beni biraz
daha okad, bana "olum" dedi ve kollarna ald. Beni glkle
brakt. Duyularmn bulanmasyla kendimden geer gibi oldum:
Damarlarmda ate akyordu, sanki evredeki nesneleri semekte
glk ekiyordum, baklarm sanki bir bulut rtyordu. Terasa
yneldim, gen kzlarn kaps aralkt, ieri girmeden edemedim;
onlarn duyularnn bulankl benimkinden daha youndu, kor
kuttu beni. Onlarn kollarndan kurtulmak istedim, gcm yoktu.
Anneleri ieri girdi, azndan knama szckleri dkld, ama az
sonra bir ey diyemez oldu" (s. 253-4). Kald ki eker ksesi bo
aldktan sonra da duyularn comas srecektir; eytann ii istek
uyandrmaktr ve sonrasnda bunu engelleyecek hibir ey yoktur.
La Morte amoureuse'deki sert rahip Serapion bu izleksel er
eveyi daha da ileri gtrecektir: Kibar fahie Clarimonde'un ii
"Belzebuth'un ete kemie brnm" halinden baka bir ey deil
dir" (s. 102). Ayn zamanda rahibin kiilii kartln teki ucunu
oluturur- Tanr ya da Tanr'nn yeryzndeki temsilcileri, din hiz
metkrlardr. Romuald'n yeni durumuyla ilgili tanm da by ledir
zaten: "Rahip olmak! yani bakir olmak, k olmamak, kar cins
ten, yatan batan haberi olmamak..." (s. 87). Clarimonde bad-
manmn kim olduunu bilir: "Ah Tann'y nasl da kskanyorum, o
ok sevdiin, hatta benden de ok sevdiin Tann'y!" (s. 105).
Lewisin romannn banda Ambrosio kiiliinde ortaya kan
ideal kei, cinselliin yokluu demektir. "Bakirlik yeminine y
128 FANTASTK

le bal ki, kadnla erkein farkn grmekten acizdir" (s. 29).


k eytan'n kahraman Alvare de ayn kartln bilinciyle
yaar ve eytanla konuarak gnaha girdiini sannca kadnlara
srt evirmeye ve kei olmaya karar verir: "Dinsellii ele alalm.
Latif cins, size srt evirmem gerek..." (s. 276-7). ehveti olumla-
mak, dinsellii yadsmaktr; bu nedenle keyfine pek dkn olan
halife Vathek kutsalla kar gelmekten holanmaktadr.
Ayn kartlk Elyazmas'nda da vardr. ki kz kardei Alphon-
se'la beraber olmaktan alkoyan ey gen adamn tad madal
yondur: "Bu annemin bana verdii bir takdr, her zaman stm
de tayacama sz verdim, gerek bir ha paras var iinde" (s.
58); kzlarn yatana girdii gn Zibedde madalyonun kurdelas-
n keser. Ha cinsel istekle uyumamaktadr.
Madalyon betimlemesi ayn kartla uyan bir baka e sun
maktadr: kadnn kart olarak anne. Alphonse'un kuzinlerinin
bekret kemerlerini karmalar iin annenin armaan olan ma
dalyonun devreden km olmas gerekir. La Morte amoureuse'
de u tuhaf tmce yer alr: "Annemin gsnde ne yaptm anm
samadm gibi nasl rahip olduumu da anmsamyorum" (s.
108). Annenin bedeniyle, yani kadn bedeninin cinselliinin d
lanmasyla rahiplik arasnda bir tr denklik vardr.
Bu denklik k eytan'da nemli bir yere sahiptir. Alvare'nin
eytan-kadn Biondetta'ya kendini teslim etmesini engelleyen g
esas olarak anne imgesidir - olay rgsnn en nemli anlarnda
ortaya kan bir imgedir bu. te bu kartln hibir deiiklie
uramakszn ortaya kt Alvare'nin ryas: "Ryamda annemi
grdm sanyorum... Dar bir gsteri geidindeymiiz, son de
rece gven iinde yryorum, anszn bir el beni bir uuruma iti
yor, Biondetta'nn eli bu. Derken bir baka el beni tutuyor ve
kendimi annemin kollannda buluyorum" (s. 190-1). eytan Alva-
re'yi ehvet uurumuna iter, anne onu geri eker. Ama Alvare s
rekli Biondetta'nn ekiciliine kaplmaktadr, d de uzak de
ildir. Bir gn Venedik sokaklarnda gezinirken yamura yakala
nan Alvare bir kiliseye snr, heykellerden birine yaklar ve
SEN" ZLEKLER 129

heykelde annesini grdn sanr. O zaman Biondetta'ya kar


iinde domakta olan akn ona annesini unutturduunu anlar,
gen kadn terk ederek anneye dnmeye karar verir: "Bir kez da
ha o efkatli smaa dnelim" (s. 218).
Alvare annesinin korumasna giremeden eytans istek onu ya
kalar. Alvare'n k tam olacaktr, yine de kesin bir d sa
ylmaz; basit bir iliki sz konusuymu gibi doktor Quebracuer-
nos ona doru yolu gsterir: "Kar cinsten biriyle meru ilikiler
kurun, saygdeer anneniz seiminizde sz sahibi olsun..." (s.
285). Bir kadnla ilikinin eytans olmamas iin anne tarafndan
izlenmesi ve onaylanmas gerekir.

Kadna duyulan bu youn ama "normal" akn tesinde fantas


tik edebiyat istein birok dnmn kapsar. Aralarndan ou
gerek anlamda doastnn deil de, toplumsal bir tekinsizlik
trnn alanna girer. Bu konuda en sk rastlanan tr ensesttir. Per-
rault'da zalim babann kzna k olduu anlatlar (Peau d'ne -
Eek Derisi); Binbir Gece M asallarnda kz karde erkek karde
(Histoire du premier calender), anne oul (Histoire de Camaral-
zaman) arasnda aklar bulunmaktadr. Ambrosio, z kz kardei
Antonia'ya k olur, annesini ldrdkten sonra kardeinin rzna
geer ve onu ldrr. Vathek'te yer alan Barkiarokh'la ilgili b
lmde kahramann kzma olan ak neredeyse gereklemitir.
Fantastik edebiyatn sklkla ele ald ecinsellik akn bir
baka trdr. Yine Vathek m ek olarak gsterilebilir: Yalnzca
halifenin ldrtt gen olanlarn ya da Glenruzun betimle
melerinde deil, zellikle Alasi ve Firuz'un anlatld, ecinselli
in hafifletilerek sunulduu blmde bu konu yer alr. Prens Fi
niz aslnda prenses Firuzkah'tr. O dnem edebiyatnda sevilen ki
inin cinsiyetiyle ilgili belirsizliklerin bilerek yer ald dikkat e
ker (Andre Parreaux Beckford'u konu ald incelemesinde bunu
gsteriyor). k eytan'da Biondetto-Biondetta, Vathek'xe Firuz-
Firuzkah, Le Moine'da Rosario-Mathilde bunun rneidir.
130 FANTASTK

Bir baka istek tr de ikiden fazla kiinin yer ald ilikiler


dir; l ak bunun en yaygn biimidir. Bu ak tr dou masal
larnda ok doaldr: rnein nc kalender krk karsyla sa
kin sakin yaar (Binbir Gece Masallar). Elyazmas'nda, Hervas'
yatakta kadnla, anne ve iki kzyla grmtk.
Aslnda Elyazmas imdiye kadar sraladmz trlerle uyum
gsteren baz karmak rnekler de sunar. Alphonse'un Zibedde
ve Eminayla ilikisi rneinde olduu gibi. Bu iliki ncelikle e
cinseldir, nk iki kz Alphonse'la karlamadan nce birlikte
yaamaktadr. Genliklerini anlattklarnda Emine srekli olarak
"eilimlerimiz" diye bir eyden, "tek bana yaamann talihsizli
inden", birbirlerinden ayr dmek zorunda kalmamak iin "ay
n adamla evlenme" isteinden sz eder. Bu sevgi de ensest nite
liklidir, nk Zibedde ve Emina kardetir (kald ki Alphonse da
onlarn akrabas, kuzenleridir). Son olarak bu l bir aktr: Kz
lardan ne biri ne dieri Alphonse'la ba baa kalmaz. nesille'le
Camille'in yatan paylaan Pascheco iin de byledir (Camille
yle der: "Bu gece bir yatak epey iimize yarayacak eminim" (s.
75): Oysa Camille Inesille'in kz kardeidir, Camillein Pascheco'
nun babasnn ikinci kars olmasyla durum daha da karr: By-
lece Camille Pascheco'nun annesi, nesille de teyzesi olmu olur.
Elyazmas istekle ilgili bir baka tr sunar - sadizme yakn bir
istektir bu; Mont-Salemo Prensesi, kadnlarnn ballklarn her
tr denemeden geirdiini syler keyiflenerek: "Onlar ya im
dikleyerek ya da kol ve bacaklarna ineler batrarak cezalandr
yordum" (s. 208).
Burada saf zalimlik sz konudur, cinsel kkeni de her zaman
ak olmayabilir. Oysa Vathek'm bir blmnde bu cinsellik sa-
distik bir neeyle ak ak anlatlmaktadr: "Carathis karanlk
glerin houna gitmek iin kk gece yemekleri veriyordu. G
zellikleriyle nl hanmlar davetliydi bu yemeklere. zellikle en
ak tenli ve narin olanlar seiyordu. Bu yemekler kadar k bir
olay yoktu, ancak herkes neesini bulduunda olan uaklar m a
salarn altna ylanlar brakyor, akrep dolu sepetleri boaltveri-
*SEN" ZLERLER 131

yorlard. Carathis bunlar grmezden geliyordu, kimse de yerin


den kmldamaya cesaret edemiyordu. Carathis davetlilerin lmek
zere olduklarn grdndeyse, vakit geirmek iin baz yarala
r mkemmel bir tiryakla pansuman yapyordu; nk bu iyi pren
ses bo durmaktan nefret ederdi" (s. 104).
Elyazmas'naki zulm sahneleri de buna yakn bir tarzdadr.
Eziyet grende istek uyandran ikenceler sz konusudur bu ya
ptta. te bir mek: Buradaki zulm yle acmaszdr ki sorumlu
olarak doast glere inanlr. Pascheco daraacna ekilmi iki
eytan tarafndan ikence grr: "Aslanlardan dieri sol baca
m kapm penesiyle oynamak istiyordu. Sonra canavar deriyi
yzerek tm sinirleri ayklad ve onlar birbirinden ayrarak bir
alg gibi kullanmaya balad; ama ben onun houna gidebilecek
bir sesin kmasna izin vermediim iin mahmuzunu bacama
batrd, kirileri yakalayarak bkmeye balad, bir harp akord
ediyordu sanki. Sonunda baard, santura dntrd bacam
la mzik almaya koyuldu. eytans gln duydum" (s. 77-8).
Bir baka zulm sahnesi de insanlarn yaptklarn anlatr; sah
te ikencecinin Alphonse'a syledikleridir: "Sevgili olum, sana
syleyeceklerimden sakn korkma. Biraz cann actlacak. u iki
levhay gryor musun. Bacaklarm onlarn stne koyacaz ve
bir iple balayacaz. Sonra bacaklarnn arasna urada grdn
kebentleri koyup, ekile akacaz. lk nce ayaklarn iecek.
Sonra bileklerinden kan fkracak. Sonunda bacaklarn canszla
acak ve ezilen etlerinden ya szacak. ok cann actacak senin.
Hibir ey sylemiyorsun; bunlar sradan eyler aslnda. Ancak
kendinden geeceksin. Kendine geldiinde iviler karlacak ve
yerine bu daha byk olanlar konulacak. lk vuruta dizlerinle bi
leklerin paralanacak. kincide bacaklarn ortasndan boydan bo
ya yarlacak. Etlerinden iliin kacak ve kana kararak u has
rn zerine akacak. Konumak istemiyor demek?... Haydi, unun
baparmaklarn ezin" (s. 101).
Biemsel bir zmlemeyle bu blm etkili klan yntemler
aratrlabilir. kencecinin sakin ve yntem bilen tonlamas ie
132 FANTASTK

yaramaktadr kukusuz; bedenin paralarn belirten szcklerin


kesinlii de yle. unu da belirtelim, son iki rnekte salt szel ni
telikli bir iddet vardr; kitabn kurduu evrende gerek anlamda
meydana gelmi bir olayn betimlemesi deildir anlatlan. Anlat
larn biri gemie dieri de gelecee ilikin olmakla birlikte ikisi
de gereklik dzlemine deil, sanalla balanr: Bunlar tehdit an
latlandr. Alphonse bu zulmleri yaamaz, grmez bile, bunlar
yalnzca betimlenir, onun nnde konuulur. iddet ieren ey ey
lemler deil szcklerdir, nk ortada gerek anlamda eylem
yoktur bile. iddet dil araclyla uygulanmakla kalmaz (edebi
yat alannda baka bir ey de yoktur zaten), dilin kendisidir ayn
zamanda. iddet eylemi baz tmcelerin birbirine eklemleniinde-
dir, gerek olaylarn birbirini izlemesinde deil.
The Monk bize baka bir iddet tr gsterir, iddeti uygulaya
n temel alan ve kiide sadistik zevk uyandran bir tr deildir bu:
Okurda etki uyandran iddetin szel nitelii ve ilevi daha da
aktr. Buradaki zulm bir kiiyi hedeflemez, zulmn betimlen
dii sayfalar eylemin iinde yer ald ehvet ortamn vurgulama
ya ve hissettirmeye yarar. Ambrosio'nun lm bunun bir rnei
ni sunuyor, Artaud'nun evirisinde iddetin fazlasyla vurguland
rahibenin lm ise daha da rperticidir: "syanclar intikam
peindeydi ve onu brakmaya niyetli deildiler. Barahibeye en
iren kfrleri savurdular, yerlerde srklediler ve bedeniyle a
zn dkyla doldurdular; bedeni birbirlerine atp duruyorlard,
her biri onu mahvedecek yeni bir irenlik buluyordu. lklar
n izmeleriyle ezdiler, onu kaldrmlarda soydular ve alan yara
larn pisliklerle, tkrklerle svadlar. Onu ayaklarndan srk
ledikten sonra kanlar iinde kalm kafatasn talarn zerinde
top gibi savurdular, onu ayaa dikmeye alyor, tekmeler atarak
kamaya zorluyorlard. Sonra becerikli bir elden frlayan bir ta
kadnn akan yard; yere dnce birisi topuuyla kafatasn
atr atr ezdi ve birka saniye iinde kadn ld. zerine atld
lar, hibir ey hissetmeyecek, karlk veremeyecek durumda ol
masna karn rahibeye en iren szleri savurmay srdrdler.
"SEN" ZLEKLER 133

Bedeni birka yz metre daha srklediler ve ancak kimliksiz bir


et ynna dnnce eylemlerini kestiler" (s. 293; "kimliksiz
olma durumu paralama eyleminin en st derecesi).

Arzudan balayarak zulmden geen zincir karmza lm


kard; zaten bu iki izlein yaknl olduka bilinen bir konudur.
Ancak aralarndaki iliki o kadar iyi bilinmez - yine de her zaman
mevcuttur bu iliki. rnein Perrault'da cinsel istekle ldrme
arasnda bir edeerlilik vardr. Krmz Balkl K z'da aka g
rlr, masalda soyunmak, kar cinsten biriyle yataa girmek de
mek, yenilip yutulmak, lmek demektir. M avi Sakal'da da ayn
ders yinelenir: det kann akla getiren phtlam kan lm em
rini getirecektir.
Bu iki izlek The M onk'ta edeerli deil de yan yana iki izlek
olarak belirir. Ambrosio Antonia'y elde etmeye alrken annesi
ni ldrr; ancak ona tecavz ettikten soma ldrmeye karar ve
rir. Zaten tecavz sahnesi istek ve lm arasndaki yakn izgide
yer alr: "ki ceset arasnda uzanm, uyumakta olan Antonia'nn el
dememi, bembeyaz bedeni rmeyi tamamlamaktadr" (s.
317-8).
Bu ilikinin bir baka tr de Potocki'de egemen olan trdr,
istek uyandran bedenle ceset birbirine ok yakndr; ama burada
da iki enin arasndaki bir aradalk ilikisinden, birbirinin yerini
tutma ilikisine geilir: Arzulanan kadn cesede dnr: Elyaz-
m as'nda sklkla yinelenen eylem emas budur. Alphonse kolla
rnda iki kz kardele uyur; uyandndaysa kzlarn yerinde iki
ceset bulur. Pascheco, Uzeda, Rebecca ve Velasquez iin de ayn
ey olacaktr. Thibaud de la Jacquire'in serveninde durum daha
da ciddidir: Ho bir kadnla sevitiini sanmaktadr oysa kadn
ayn zamanda hem eytan hem de cesettir. "Orlandine artk yoktu.
Thibaud onun yerinde anlalmaz ve korkun derecede irkin e
killerden olumu bir btn grd... Ertesi sabah kyller... oraya
gittiklerinde Thibaud'yu yan yarya rm bir cesedin altnda
134 FANTASTK

uzanm halde buldular" (s. 172). Perrault'yla fark burada: Perra-


ult'da kendini arzunun kollarna brakan kadn lmle cezaland
rlmaktadr; Potocki'deyse lm erkei, arzu nesnesini cesede d
ntrerek cezalandrr.
Aradaki iliki Gautier'de daha da farkldr. La Morte amou-
reuse'n rahibi, Clarimonde'un l bedenini grmekten ehvetle
kark bir eyler duyar; onun gznde lm bedeni irkinletir
memi, tersine isteini kabartmtr adeta. "Size bunu itiraf ede
cek miyim? rm, lmn glgesiyle kutsanm da olsa, bu
mkemmel biimde bir araya gelmi ekiller beni gereinden faz
la tahrik ediyordu" (s. 98). Daha sonra, gece artk cesedi izlemek
yetmez olur. "Gece zaman ilerliyordu, sonsuz ayrlk zamannn
geldiini hissederek, tm akm verdiim kadnn l dudaklar
na pck kondurmann o hznl ve yce duygusuna hayr diye
medim" (s. 99).
Gautier'de heykele, ya da bir tablodaki figre, vb. duyulan a
kn benzeri olan, l kadna duyulan ve biraz rtl biimde su
nulan bu akn ad lseverliktir (nekrofili). Fantastik edebiyatta
lseverlik genel olarak vampirle ya da hayaletlerle yaanan ak
biiminde ortaya kar. Bu iliki yine arya kaan cinsel istein
cezalandrlmas gibi sunulabilir, ancak mutlaka olumsuz bir de
erlendirme tamas da gerekmez. Romuald'la Clarimonde'un
kilisine olduu gibi. Rahip, Clarimonde'un dii bir vampir oldu
unu anlar ama duygularn deitirmez bu durum. Clarimonde
uyuduunu sand Romuald karsmda kan ime erefine bir ko
numa yapar ve eyleme geer. "Sonunda karar verdi, inesiyle k
k bir delik aarak akmakta olan kan ekmeye balad. Henz
birka damla imi olmasna karn bir anda beni tketerek yitir
me korkusuna kapld ve yaray kapatc bir merhem srerek
zenle bir sarg dolad koluma.
"Artk kukulanamazdm, rahip Serapion haklyd. te yan
dan, bu kesinlie ramen Clarimonde'u sevmekten kendimi ala
myordum, yapay varln srdrmesi iin ona seve seve kanm
verebilirdim... Kolumu ona ben ap yle diyebilirdim: ! A-
SEN" ZLEKLER 135

kim kanmla senin bedenine girsin!" (s. 113).


Vampirlerle eytanlar "iyi tarafta" bulutuunda rahiplerin ve
dinselliin ktlenmesi ve kt adlarla anlmas g ere k ir-h a tta ey
tann adyla bile La Morte amoureuse'de mevcuttur bu toptan dei
im. Hristiyan ahlaknn temsilcisi rahip Serapion iin olduu gibi:
Rahip, Clarimonde'un cesedini topraktan kararak onu ikinci kez
ldrmeyi grev bilmitir: "Serapion'un grev duygusunda onu bir
havari ya da melekten ok eytana yaklatran sert ve vahi bir yan
vard..." (s. 115). The Motk'ia. Ambrosio, saf Antonia'y ncil okur
ken grnce arr: "Nasl olur da hem ncil okur hem de safln
korur?" (s. 215).
Bylece deiik fantastik metinlerde farkl deerlendirmeler
stlenen ortak bir yap bulmaktayz. Tensel ak, arya kamasa da
iddetli ak ve onun tm biimleri, hristiyanlk adna ktlenmek-
te ya da yceltilmektedir: Ancak dinsellikle, anneyle, vb. kartlk
hep ayndr. Akn ktlenmedii yaptlarda akn gereklemesine
yardmc olmak zere doast gler devreye girer. Binbir Gece
M asallar'nda bunun bir rneini buluruz: Alaaddin isteklerini y
zk ve lamba yardmyla gerekletirebilir. Alaaddin'in sultann k
zna olan ak doast gler olmasa hayalden teye gidemez.
Gautier'de de byledir. Clarimonde'un ldkten sonra hayatta
kalmas Romuald'm, resmi din tarafndan mahkm edilmesine kar
n, ideal bir ak gerekletirmesini salar (stelik rahip Serapion1
un nasl eytana benzediini de grdk). Sonunda, Romuald'in ru
hunu kskvrak saran da pimanlk deil midir?: "Birok kez piman
oldum, hl da pimanm" (s. 116-7). Bu izlek Gautier'nin son fan
tastik yks Spirite'te son derece gelitirilmitir. Anlatnn kahra
man Guy de Malivert l bir gen kzn ruhuna k olur ve arala
rndaki iletiim sayesinde yeryzndeki kadnlarda bouna arad
ideal ak bulduunu anlar. Ak izleinin bu yceltilmi biimi bu
rada ele aldmz izlek btnnden karak, baka bir btne,
"ben" izlekleri btnne girmemizi salyor.
zlediimiz yolu zetleyim. Bu ikinci izlek ekseninin k nok
tas hep ayn, cinsel istektir. Fantastik edebiyat, ar!klan, arlk-
136 FANTASTK

Iann farkl biimlerini -cinsel sapmalar da diyebiliriz- anlatmaya


nem verir. Zulm ve iddete ayr bir yer ayrmak gerekir, her ne
kadar bu ikisinin arzuyla ilikileri kuku gtrmese de. Ayn e
kilde, lm, lmden sonra yaam, cesetler ve vampirlikle ilgili
yaananlar ak izleine baldr. Doastlk bu durumlarn her
birinde farkl biimde ortaya kar: zellikle gl cinsel istekle
rin ls hakknda fikir vermek ve lmden sonraki yaamla bi
zi tantrmak iin sahnededir. Buna karlk zulm ya da insanla
rn sapknlklar olabilirlik snrlarn amaz; karmza kan an
cak sosyal bakmdan tuhaf ve olanaksz olandr.
"Ben" izleklerinin insann dnyayla, alglama ve bilin siste
miyle ilikisinin eitli tanm lan olarak yorumlanabileceini gr
mtk. Buradaysa hibir adan benzerlik yok; "sen" izleklerini
ayn genelleme dzeyinde yorumlamak istersek, burada daha ok
insann istekle, dolaysyla kendi bilinaltyla ilikisinin sz ko
nusu olduunu belirtmemiz gerekir. stek ve zulm de olmak ze
re istein deiik trleri insanlar arasndaki ilikilerin deiik fi
grleridir; ayn zamanda insann "drtleri" diye adlandrlabile
cek itkilerce sktrlmas, kiilik yaps ve onun i yaplan so
rununu gndeme getirir. "Ben" izlekleri temelde edilgen bir ko
num ieriyordu; oysa burada insan evreleyen dnya zerinde
gl bir etkisi olduunu gzlemliyoruz; insan yalnz braklm
bir gzlemci deildir artk, baka insanlarla dinamik bir ilikiye
girer. Son olarak, grme ve genelde alglamann nemi asndan
"bak izlekleri"ne izlekler btnnde ilk sra ("ben izlekleri") ay-
nlabilseydi, burada da "sylem izlekleri"nden sz etmek gerekir
di: Gerekten de dil insann bakasyla kurduu ilikinin en m
kemmel biimi ve yaplandnc esidir.1

1. Ya da Henry Jam es'in The Question o f Our Speech'c (Konum a Sorunu)


dedii gibi: "Yaam dediim iz ey dner dolar, sonunda birbirim izle iletiim
kurduum uz ara olan kendi szm ze gelir: nk yaam denilen ey dner do
lar bizim bakalaryla olan ilikilerim iz konusuna gelir."
9
Fantastiin zlekleri: Sonu

Sylenenler hakknda kesinlemeler. - Yaznhilim ve eletiri. - m


gelerin okanlamll ve opakl. - Kout kartlklarn gzden
geirilm esi.- ocukluk ve olg u n lu k.-D il ve dilin yokluu. - Uyu
turucular. - Psikoz ve nevrozlar. - Edebiyat incelemelerinde psi
kanalizin uygulanmas zerine sz uzatan bir deerlendirme.
Izlee dn: by ve din. - D il ve sylem. - Ben ve sen. - Snrl
bir sonu.

Dalmlar asndan farkllk gsteren iki izlek a oluturduk;


ilk alandaki izleklerin kincilerle ayn anda ortaya kyor olmas
bunlarn birbiriyle uyuabilir olmasndandr - Louis Lambert ya
da le Club des hachichins'de olduu gibi. imdi bu dalmn so
nularm karmamz gerekiyor.
Belirlediimiz izleksel yaklamn olduka snrl bir yan var.
rnein Aurelia'yla. ilgili gzlemlerimizi izleksel bir incelemenin
sonularyla karlatrrsak doalarnn farkl olduunu grrz
(tabii ileri srlebilecek deer yarglarndan bamsz olarak). z
leksel bir incelemede genellikle bir iftten ya da bir kadndan, za
man ya da uzamdan sz edildiinde metnin anlamnn daha ak
layc terimlerle yeniden tanmlanmas ynnde bir aba sz ko
nusudur. zleklerin saptanmasyla bunlara yorum getirilir; metnin
daha uzun tmcelerle yinelenmesiyle anlama bir ad konmu olur.
Bizim bak amz ok daha farklyd. zlekleri yorumlama
ya deil sadece varlklarn saptamaya altk. zleki eletirme
nin yapaca gibi The M onk'tz yer ald biimiyle istein ya da
138 FANTASTK

la Morte amoureuse'dz lmn bir yorumunu sunmay amala


madk, bunlarn varlklarn belirtmekle yetindik. Elde edilen so
nu ise hem snrlar daha belirgin, hem de tartmaya daha az
ak bir bilgi oldu.
Burada iki farkl nesne (yap ve anlam) ve bunlara denk den
iki ayr etkinlik var: yazmbilim ve yorum. Her yapt, edebi syle
min deiik kategorilerinden alnm elerin birbirleriyle iliki
sinden oluan bir yapya sahiptir. Yazmbilimde yapttaki belli ba
z elerin varlnn ortaya konmas yeterlidir; kesinlik derecesi
yksek bir bilgi elde edilecek, bu bilgi bir dizi ilemle de doru-
lanacaktr. Yorumlayc eletiri ise kendine daha iddial bir grev
atfeder: Yaptn anlamnn adm koymaktr bu grev; ne var ki bu
etkinlikte sonucun ne bilimsel ne de "nesnel" olduu ileri srle
bilir. Kukusuz bakalarna oranla kantlanabilirlii daha yksek
yorumlar vardr; ancak aralarndan hibiri kendi bana doru ol
duunu ileri sremez. O zaman yaznbilim ve eletiri daha geni
bir kartln, bilim ve yorum kartlnn elerinden baka bir
ey deildir. ki esi de ayn oranda dikkate deer olan bu kart
lk uygulamada asla saf bir kartlk olarak belirmez; aralarndaki
ayrm, ancak birinin ya da tekinin vurgulanmasyla srekliliini
korur.
Bizim de bir tr incelerken yaznbilimin erevesinde yer al
mamz bir rastlant deil. Tr gerekten de bir yapy, bir edebi
zellikler btnn, bir olanaklar dizinini sunar. Bununla birlikte
bir yaptn bir tre ait olmas bize onun anlamyla ilgili bir eyler
sylememektedir henz. Yalnzca o yaptn -y a da baka birou
n u n - deerlendirilmesini salayacak bir ilkenin varln sapta
mamza yarar, o kadar.
ki etkinliin de ele almaktan holand birer nesnesi olduu
nu da ekleyelim: Yaznbilim tm kategorileriyle birlikte genel
olarak edebiyat incelemeyi sever; yorum ise tersine, tek bir yap
t ele almaktan holanr; yorumlayc eletirmeni ilgilendiren bel
li bir yaptn edebiyat alannn geri kalanyla ortak yanlar deil,
onu tikel klan zellikleridir. Bu ama farkll, kukusuz yntem
FANTASTN ZLEKLER: SONU 139

farklln da getirir beraberinde: Yaznbilimci iin bir yapt ken


di bana bir nesne olarak ele alnrken, eletirmen yaptla zde
leme, onun bir znesi olma yoluna gider. zleksel eletiriyle ilgi
li tartmamza dnelim ve bu eletirinin, yorum erevesinde, ya-
znbilimciye gre eksik olan hakll bulduunu belirtelim. Me
tin yzeyinde imgelerin dzenleniinin betimlenmesine srt evir
dik, ama imge dzenlenii diye bir ey de var. Bir metinde bir ha
yaletin yz rengiyle ortadan yok olmakta kulland kapnn bii
mi ve yok olurken brakt zel koku arasndaki ilikiyi gzlem
lemek yanl deildir. Yaznbilimin ilkeleriyle uyumayan byle
bir alma yorumlamada yer alr.
Eer konumuz izlekler olmasayd bu kartl anmaya gerek
duymayacaktk. Bir yaptn szel ya da szdizimsel katmanlar
sz konusu olduunda, genellikle iki bak asnn, eletirinin ve
yaznbilimin varl kabul edilir: Sessel ya da ritimle ilgili dzen
leni, retorik figrlerin ya da dzenleni tekniklerinin seimi uzun
sredir ciddi bir inceleme tarznn konusudur. Ama bu inceleme
tarz imdiye kadar anlamsal katman ya da edebiyat izleklerini
ele alamamtr. Ayn ekilde dilbilimde de imdiye kadar anlam
dlanmaya allm, bu bilimin snrlan sesbilim ve szdizimle
snrlandnlmtr. Edebiyat incelemelerinde de ritim ve kompo-
sizyon gibi yaptn "biimsel elerine kuramsal yaklam kabul
edilmi, ancak "ierikler" sz konusu olduunda bu yaklam red
dedilmitir. Oysa biz biim ve ierik arasndaki kartln fazla
bir kesinlik tamadn grdk; buna karlk, izlekler de dahil
olmak zere yaptn tm edebi elerinden oluan bir yap ile, bir
eletirmenin yalnzca izleklere deil yaptn her katmanna vere
cei anlam arasndaki ayrm grebiliriz; rnein iirsel ritimlere
(kza-uzun l, hece g ru b u ,...) belli dnemlerde duygularla ilgi
li yorumlar getirildii bilinir: neeli, hznl, vb. Hatta Aurlia
da olduu gibi biembilimsel (stylistique) bir teknik olan yardm
c eylem kullanmnn da* kesin bir anlam yklenebileceini gr

* rnein, yaptn "sanmak", (.n.)


140 FANTASTK

dk bu almada: Fantastie zg kararszlk duygusunu gsteri


yordu.
zleklerin tpk iirsel ritimler gibi genelleme dzeyinde yer
almasn salayan bir izlek incelemesi gerekletirmek istedik; bir
yorum getirme iddiasnda bulunmakszn iki izlek alan olutur
duk; her zel yaptta ortaya kabilecek trden izlek alanlaryd
bunlar. Bunu da herhangi bir yanl anlamaya meydan vermemek
iin yaptk.

B ir baka olas yanl da belirtmek gerekli. imdiye kadar


saptadmz biimiyle edebi imgelerin anlalmasna ilikin bir
tarz sz konusu.
zleksel gruplan olutururken soyut kavramlar -cinsellik,
l m - somut olanlarla-eytan, vam pir- yan yana getirmitik. Bu
nu yaparken iki grup arasnda bir anlam ba (eytan cinsellik,
vampir lseverlik -n ekrofli- anlamna gelir, eklinde) kurmay
deil, birbirleriyle uzlaabilirliklerini, bir arada bulunmalarn or
taya koymak istedik. Bir imgenin anlam bu trden yorum lann ok
tesinde bir zenginlik sunar - hi de bouna deildir bu durum.
ncelikle imgenin okanlamllndan sz etmek gerekir. r
nein "e" ("ikiz" ya da benzer) izleini (ya da imgesini) ele ala
lm; Birok fantastik metinde birisinin ei olma durumu sz konu
sudur, ama her bir yaptta e farkl bir anlama gelecektir, nk bu
izlein bir arada bulunduu izleklerle ilikisi vardr. Bu anlamlar
birbiriyle eliebilir bile; rnein Hoffmann'dakiyle Maupas-
sant'daki. Ein ortaya k Hoffmann'da nee kaynadr, ruhun
maddeyi yenmesidir. Oysa Maupassant'da tersine, e tehdit de
mektir; tehlikenin ve korkunun n gstergesidir. Baka kart an
lamlar da var: Aurlia'd a ve Elyazmas'nda olduu gibi. Nerval'de
(Aurlia) benzer ein ortaya kmas yalnzlamann bir balang
cn, dnyadan kopmay gsterir; Potocki'de kitap boyunca sklk
la karmza kan ikileme, bakalaryla daha sk bir ilikinin,
daha tam bir btnlemenin aracna dnr. Bylece saptad
FANTASTN ZLEKLER: SONU 141

mz iki ana izlek btnnde benzer e imgeleriyle karlamak a


rtc gelmez: Byle bir imge ok farkl yaplara ait olabilir ve
birok anlam bulunabilir.
te yandan, dorudan bir zdelik arama dncesi de bir ya
na braklmaldr, nk her imge sonsuz bir ilikiler oyunu saye
sinde her zaman baka imgelere iaret eder: Saydam deildir, bel
li bir younluu vardr. Yoksa tm imgeleri "alegori" olarak ele
almak gerekirdi; stelik alegorinin aka baka bir anlam ierdi
ini de grdk - alegoriyi zel klan da buydu. rnein, ieden
kan cin (Binbir Gece Masallar'nda) hakknda Penzoldt'un u
yazdklarna katlmayacaz: "Cin, arzunun ete kemie brnm
biimidir aka, oysa kck ve gsz haliyle ie mantan in
sann ahlaksal kayglarn temsil eder" (s. ] 06). mgelerin bu e
kilde gsterileni bir kavram olan gsterenlere indirgenmesine
karyz. Kald ki byle bir yaklam gsterenlerle gsterilenler
arasnda keskin bir snr bulunduu anlamna gelirdi - byle bir
ey ise, ileride greceiz, dnlemez bile.

Yaklam aklamaya altktan sonra sonularn anlalr


klmaya almalyz. Bunun iin de, iki izlek alannn kartl
nn neye dayandn ve bu kartln hangi kategorileri ortaya
kardn anlamaya alacaz. Bu iki alanla az ok bilinen ba
ka yaplanmalar arasndaki yaknlklar ele alalm nce: Bu kar
latrma kartln niteliini daha derinden kavramaya, daha ke
sin bir tanma varmaya yarayabilir. Bu yolla tezimizin kesinliini
de sorgulam olacaz. Bu biemsel bir madde deil: Bize gre,
bundan sonra sylenecek her eyin tmyle varsaymsal nitelii
vardr ve yle ele alnmaldr.
Birinci alan olan "ben" zlekleri ile, yetikinin grd bii
miyle ocukluk evreni (Piaget'nin betimlemesine gre) arasnda
ki benzerlii ele alalm: Bu benzerliin nedeni nedir diye sorula
bilir. Yant atfta bulunduumuz genetik psikoloji incelemelerin
den baka yerde deildir: lk zihinsel yaplanmdan (bir dizi ara
142 FANTASTK

evreden sonra) olgunlua geiin temel olay znenin dile geme


si. konumaya balamasdr. Zihinsel yaamn ilk dnemindeki
zellikleri ortadan kaldran bu olgudur: zihinle madde arasndaki,
zneyle nesne arasndaki ayrmn yokluu. Piaget'nin bir nemi
de bu dnmn zellikle dil araclyla gerekletiini gster
mi olmasdr, ilk bakta yle grnmese de. rnein zamanla il
gili olarak: "ocuk dil sayesinde, olan biteni anlat biimine soka
rak yeniden oluturabilecek ve sz yoluyla gelecee ait eylemleri
nceden dile getirebilecek hale gelir" (Six tudes, s. 25); ilk o
cukluk dneminde zamann bu noktay bir araya getiren bir
izgi deil de, srekli, esnek ya da sonsuz bir imdiki zaman (bi
zim bildiimiz ve szel bir kategori olan imdiki zamandan ku
kusuz ok farkl) olduunu anmsayalm.
Bylece saptadmz ikinci benzerlie, bu izlek alannn uyu
turucu evreniyle benzerliine geliyoruz. Bu konuda eklemlenme
mi ve tel gibi uzayan bir zaman anlay saptamtk. stelik, yi
ne dilsiz bir evrendi sz konusu olan: Uyuturucu sze dklmeye
direnir. Ayn ekilde teki'nin burada zerk bir varl yoktur, ben
teki'yle zdeleir, onu bamsz olarak alglamakszn.
ocukluk ve uyuturucu evrenlerinin ortak bir baka zellii
de cinsellikle ilgilidir. ki anlam alannn varln saptamamza
yarayan kartln cinsellik olduu anmsanacaktr (Louis Lam-
bert'de). Cinsellik (daha dorusu cinselliin yaygn ve ilkel bii
mi) hem uyuturucu evreninden hem de mistiklerin evreninden
dlanr. ocukluk sz konusu olduundaysa sorun daha etrefil
leir. Yeni doan, istekten yoksun bir dnyada yaamamaktadr,
ama bu istek nce "kendine dnk erotik" niteliklidir, sonradan
kefedilen istekse bir nesneye ynelik olandr. Uyuturucu yoluy
la tutkular ama (mistiklerin de amalad ama), "pan-erotik"
diye de nitelendirilebilecek ama durumu, cinsellikteki sblimas-
yon mekanizmasna benzer bir dnmdr. lk durumda istein
d nesnesi yoktur; ikinci durumda nesne tm evrendir; ikisinin
arasnda da "normal" istek yer alr.
Ben izlekleri incelemesinde belirtilen nc benzerlie gele
FANTASTN ZLEKLER: SONU 143

lim: psikozlarla ilgili benzerlie. Bu alanda da belirsizlikler var;


incelememizi "normal" insann evreninden yola kan betimleme
lere dayandrma yoluna gittik. Bu betimlemelere gre psikozlu-
nun davran tutarl bir sistem gibi deil, baka bir sistemin
olumsuzu, bir sapma gibi belirir. "izofrenin evreni"nden ya da
"ocuun evreni"nden bahsederken bu durumlar andran, izof
ren olmayan yetikinin sunaca durumlar ele alyoruz. Bize sy
lendiine gre izofren iletiimi ve zneleraras ilikiyi reddet
mektedir. Ve dilin bu reddedilii onu sonsuz bir imdiki zamanda
yaatr. Ortak dilin yerine "zel" bir dil kurar (tabii bu bir eliki,
dolaysyla kar-dildir). Ortak szlkeye ait szckler izofre
nin bireyselletirdii yeni bir anlam kazanr: Sadece szcklerin
anlamnn deitirilmesi deildir sz konusu olan, szcklerin
kendiliinden bir anlam ifade etmesinin de engellenmesidir. "i
zofrenin, son derece bireysel olan kendi iletiim yntemini dei
tirmeye hi niyeti yoktur, diye yazar Kasanin, ve onu anlamama
nzdan keyif.duyuyor gibidir," (s. 129). O zaman dil, iletiim ile
vinin tersine dnyadan kopmann bir yolu olur.
ocukluk, uyuturucu, izofreni, mistisizm evrenleri ben iz-
leklerinin de iinde yer ald bir paradigma oluturuyor bize g
re (aralarnda nemli farklar olmad anlamna gelmez bu). ki
er ikier ele alman bu eler daha nce de dikkat ekmiti. Bal
zac Louis Lambert'de yle yazyordu: "Jacob Boehrn, Sweden
borg ya da Mme Guyon'un baz kitaplar vardr, bunlar okurun ii
ne ileyen yle deiik fantazilere yol aar ki, ancak afyonun et
kisiyle grlen hayaller bylesine okbiimlidir" (s. 381). te
yandan izofrenin evreniyle kk ocuun evreni sk sk birbiri
ne yaklatrlmtr. Son olarak, mistik Swedenborg'un izofren
olmas bir rastlant deildir; ne de gl uyuturucularn kullanl
masnn insan psikoza gtrmesi.
Bu noktaya gelmiken, ikinci alanmz sen izlekleri ile byk
bir kategori olan akl hastalklarndan nevrozu karlatrmak il
gin olabilir. Cinsellik ve eitlemelerinin ikinci alanda stlendi
i nemli roln nevrozlarda da karmza kmas nedeniyle, y
144 FANTASTK

zeysel bir benzetmedir bu. Freud'dan bu yana sapknlklarn nev


rozlarn tam "negatifi" olduu yeterince sylendi. Daha nce ol
duu gibi, bu konuda da baka alanlardan alman kavramlarn u
rad basitletirmelerin bilincindeyiz. Psikozla izofreni, nevroz
larla sapknlklar arasnda uygun geiler kurma hakkn kendi
mizde buluyor olmamz, kendimizi yeterince st bir genelleme
dzeyinde grmemizdendir; belirlemelerimiz belli bir kesinlik
dzeyiyle snrldr.
Bu tipolojiyi kurmak iin psikanalitik kurama bavurduu
muz anda iki alan arasndaki benzerlik daha anlaml hale geliyor.
Freud bu sorunu psykhe ile ilgili ikinci formlasyonundan hemen
sonra ele ald. Bakn nasl: "Nevroz, ben ile id arasndaki atma
nn sonucudur [Erfolg], oysa psikoz ben ile d dnya arasndaki
ilikinin bozulmasna benzer bir sonutur" (G. W., XIII, s. 391).
Bu kartl rneklemek iin Freud yle bir rnek verir.
"Gen bir kadn lmekte olan kz kardeinin eine ktr. 'te
imdi enitem zgr, biz evlenebiliriz, diye dnyor olmaktan
dehet duymaktadr. Bu dncenin zaman zaman unutulmas
histerik aclara yol aacak bir bastrma srecini harekete geirir.
te yandan, nevrozun benzer bir atmay zme giriimine bak
mak ilgintir. tkinin doyurulmasna, yani eniteye olan ak bas
trma yoluyla gerekliin deimesine ynelir nevroz Psikotik
bir tepki kz kardein lmekte olduunu inkr ederdi" (G.W., K i
li, s. 410).
Burada kendi blmlememizin yaknndayz. Ben izleklerinin
psiik ve fizik snrn bozulmasna dayandn grmtk: Birisi
nin lmediini dnmek ve bu gereklii bakasnn gereklii
iinde alglamak ayn hareketin iki evresidir ve ikisi arasndaki
geite hibir glk yoktur. teki yorumda eniteye olan akn
sunumunun histerik sonular bizim sen izleklerinin envanterini
yaparken karlatmz cinsel istee bal "arlklara" benze
mektedir.
Dahas da var: Ben izlekleri konusunda alglamann, d dn
yayla ilikinin temel rolnden sz etmitik, ve ite ayn eyi psi-
FANTASTN ZLEKLER: SONU 145

kozlann temelinde de buluyoruz. Yine ayn ekilde sen izlekleri-


nin, bastrldklar takdirde nevroza yol aan itki ve bilinalt he
saba katlmadan anlalm ayacan da grdk. O halde, psikana
liz kuram erevesinde ben izlekleri alannn alglama-bilin sis
temine karlk geldiini, sen izleklerinin alannn ise bilinalt it
kilerle rttn syleyebiliriz. Burada fantastik edebiyat ba
lamnda, tekiyle olan ilikinin bu son alana girdiini belirtmek
gerekir. Bu benzeimin altn izerken nevroz ve psikozlarn fan
tastik edebiyatta bulunduunu, ya da tam tersi, fantastik edebiya
tn tm izleklerinin psikopatoloji kitaplarnda yer aldn syle
mek istemiyoruz.
te yeni bir tehlike. Tm bu gndermeler psikanalizci eleti
rinin ok yakmnda durduumuz izlenimi verebilir. Kendi konu
mumuzu daha iyi belirlemek ve farkn vurgulamak iin bir sre
liine bu eletiri yaklamnn zerinde duracaz. Bu konuyla il
gili son derece uygun iki rnek var: Freud'un tekinsize ayrd
sayfalar ve Penzoldt'un olaanstlkle ilgili kitab.
Freud'un tekinsizle ilgili incelemesinde psikanalitik aratrma
nn iki zelliini grebiliriz: Psikanalizin ayn zamanda hem bir
yaplar bilimi, hem de yorumlama teknii olduu sylenebilir. lk
durumda bir mekanizmay betimler - psiik etkinliin mekaniz
mas da denilebilir buna; ikinci durumdaysa, bu yoldan betimlen
mi biimlerin alabilecei son anlam ortaya koyar. Hem "nasl",
hem de "ne" sorularnn yantn ayn anda verir.
te, analizcinin iinin bir ifre zm gibi tanmlanabilecei
bu ikinci yaklamn bir rnei. "Birisi herhangi bir yeri ya da
manzaray dler ve ryasnda 'buray tanyorum, burada daha n
ce bulunmutum' diye dnrse, yorumlama, bu yerin reme or
ganlar ya da anne bedeninin yerine getiini syleme yetkisini
bulacaktr kendinde (Essais de psychanalyse appliquee - Uygula
mal Psikanaliz Yazlar, s. 200). Burada betimlenen dsel imge
tek bana ele alnmtr - dahil olduu mekanizmadan bamsz
olarak: Buna karlk bize bunun anlam sunulur; imgelerin ken
dilerinden niteliksel olarak farkldr; ulalacak anlamlarn says
146 FANTASTK

snrl ve deimezdir. Ya da: "Birok kii unheimliche (tekinsiz


lik) tacm letarji geiren insanlarn diri diri gmlme dncesine
verir. Oysa psikanaliz bize unu retmitir: "Bu rktc fantaz-
mn, znde hi rktc olmayan bir baka fantazmn dnm
olduunu, haz durumuyla ilgili, anne bedeninde yaam fantaz-
mndan baka bir ey olmadn gstermitir" (Essais de psycha
nalyse applique, s. 198-9). Bir kez daha bir eviri karsndayz:
u fantazm imgesine u ierik.
Bununla birlikte psikanalistin izledii bir baka yntem daha
vardr: Kimi zaman, imgenin sonul anlamn bulmak yerine, iki
imgeyi birbiriyle ilikilendirmeye ynelir. Hoffmann'n Kum
Adam'im incelerken Freud yle yazar: "Bu otomatik oyuncak be
bek (Olimpia) Nathanael'in ilk ocukluk evresinde babasna kar
kadns tavrnn somutlamasndan baka bir ey olamaz" (s. 183).
Freud'un kurduu denklem bir imgeyle bir anlam birbirine ba
lamakla kalmaz, metinsel iki eyi de birbirine balar: bebek
Olimpia ile Nathanael'in ocukluu - bu iki e de Hoffmann'n
metninde mevcuttur. Bylece Freud'un saptad nokta bize imge
lerin dili hakknda bilgi vermekten ok, bu dilin mekanizmas, i
ileyii hakknda bilgi vermi olur. Birinci durumda psikanalistin
yapt evirmenlie benzetilebilir; ikinci durumdaysa yaplan bir
dilbilimcinin grevine benzemektedir. Dlerin Yorumunda bu
iki tutuma ait birok rnek yer alr.
Aratrmann bu iki ynnden birisi bizim alanmza giriyor.
evirmen tutumu daha nce de belirttiimiz gibi bizim edebiyata
bakmzla uzlamamaktadr. Edebiyat kendinden baka bir ey
anlatmak istemediine gre, herhangi bir eviriye de gerek yok
tur. Bizim yapmaya altmz ey, tersine, edebi mekanizmann
ileyiini betimlemeye almaktr (eviriyle betimleme arasnda
almaz bir snr olmasa da...) Bu anlamda psikanaliz deneyimi bi
zim iimize yarayabilir (psikanaliz burada gstergebilimin bir da
lndan baka bir ey deildir). Bizim psike'nin yapsna gnder
mede bulunmamz bu tr bir dn almay gsterir: Ren Gi-
rard'n kuramsal yaklam iyi bir rnektir buna.
FANTASTN ZLEKLER: SONU 147

Psikanalizciler edebiyat yaptlaryla ilgilenirken, hangi dzey


de olursa olsun bunlarn betimlenmesiyle yetinmemilerdir. Fre-
ud bata olmak zere, her zaman edebiyat yazarn psikesine ula
mann bir yolu olarak grme eilimindedirler. O zaman edebiyat
basit bir semptom durumuna indirgenmi olur, yazar da gerek bir
inceleme nesnesine. rnein Kum Adam'm dzenleniini betimle
dikten sonra, Freud yazarn bunlarla ilgisini dorudan aklama
ya giriir: "E. T. A. Hoffmann mutsuz bir evlilikten olm a bir o
cuktu. yandayken babas bu kk aileden ayrlm ve bir
daha hi geri dnmemiti" (s. 184). O zamandan bu yana eletiri-
legelen bu tavr, artk gnmzde ilgi de grmemektedir; yine de
buna kar kma nedenlerimizi belirtmek gerek.
Gerekten de yalnzca edebiyatla ilgileniyoruz demek, yazarn
yaamyla ilgili her tr bilgiyi bir yana brakyoruz demek yeterli
deil. Edebiyat her zaman edebiyattan fazla bir eydir, yazann bi
yografisiyle yapt arasnda ak bir iliki olduu durumlar da var
dr. Yalnz, bu ilikinin kullanlabilir olmas iin yaptn kendine
zg niteliklerinden birisi olmas gerekir. Mutsuz bir ocuk olan
Hoffmann ocukluk korkularn anlatr, ama bu saptamann ak
layc bir deeri olmas iin ocukluklar mutsuz gemi tm ya
zarlarn ayn ekilde davranm olmas, ya da ocukluk korkusu
betimlerinin tmnn ocukluu mutsuz gemi yazarlardan gel
mi olmas gerekirdi. Bu ilikilerden hibirini kuramayacamz-
dandr ki, Hoffmann'm ocukken mutsuz olduunu belirtmek her
hangi bir aklayc deerden yoksundur, sradan bir rastlantnn
tesine geemez.
Tm bunlardan u sonuca varlabilir: Psikanaliz edebi konu
lardan ok, genelde insan yaplan zerinde younlat zaman
edebiyat incelemelerine daha ok yarar salayacaktr. Sklkla
olageldii gibi, bir alann kendi dnda baka bir alana dorudan
uygulanmas balangtaki varsaymlarn yinelenmesinden teye
gitmemektedir.
Fantastik edebiyatla ilgili eitli denemelerde nerilen izleksel
tipolojileri anmsatrken, P. Penzoldt'un tipolojisini, niteliksel ola
148 FANTASTK

rak tekilerden farkll nedeniyle bir yana braktk. Gerekten


de birok yazar vampir, eytan, byc, vb. gibi gruplan izlekler
snflamasnda kullanrken, Penzoldt bunlarn psikolojik kkenle
ri asndan gruplandrlmas gerektiini syler. Byle bir kken
iki zellie balanabilir: ortak bilinalt ve bireysel bilinalt. Bi
rinci durumda izleksel eler iyice uzak bir gemite yitip gider
ler; tm insanla aittirler, air bu elere yalnzca bakalarndan
daha duyarl olandr ve bunlan da vurmay becerir. kinci du
rumdaysa bireysel ve travmaya yol aan deneyimler sz konusu
dur; nevrozlu bir yazar hastalk belirtilerini yanstacaktr yaptna.
Penzoldt'un saptad alttrlerden biri olan, "saf korku masal" di
ye adlandrd anlatlarda bu durum vardr. Bu gruba dahil ettii
yazarlar iin, "yeni fantastik hoa gitmeyen nevrotik eilimlerden
bir tutamdr sadece," (s. 146) demektedir. Ama bu eilimler her
zaman yapt dnda kendini gstermez. rnein nevrotik anlat
lar ocukluunda ald priten eitimle aklanan Arthur Ma-
chen iin: "Allahtan Machen priten yaam srdrmedi. Onu iyi
tanyan Robert Hillyer bize onun iyi araptan, dostluklardan, ke
yifli akalardan holandn ve tmyle normal bir evlilik hayat
olduunu anlatr" (s. 156); "bize bir dost ve mkemmel bir baba
olarak anlatlr yazar" (s. 164), vb.
Yazarlarn biyografileri zerine kurulmu bir tipolojiyi niin
kabul edemeyeceimizi daha nce belirtmitik. Penzoldt burada
bize kar bir rnek sunuyor. Machen'in eitiminin yapt akla
dn syler sylemez hemen unu belirtme gerei duyuyor:
"Neyse ki insan Machen ile yazar Machen birbirinden olduka
farklyd.... rnein Machen normal bir adam hayat srdrrken
yazdklar korkun bir nevrozun anlatmna dnyordu" (s.
164).
Bu tr tipolojiyi reddetmemizin bir baka nedeni daha var. Bir
ayrmn edebiyatta geerli olmas iin her biri ayn ayr birer alan
olarak incelenmesi gereken psikoloji okullarna deil, edebi l
tlere dayanmas gerekir (Penzoldt'te Freudla Jung'u buluturma
abas vardr). Ortak bilin ile bireysel bilin ayrmnn, psikolo
FANTASTN ZLEKLER: SONU 149

jide geerli olsun ya da olmasn, edebi adan en ufak bir ayrt edi
cilii yoktur: Penzoldtun incelemelerinde "ortak bilin" eleriy
le "bireysel bilin" eleri kolaylkla birbirine karr.

imdi iki izlek alanmzn kartlna gelebiliriz.


Fantastik izleklerin dalm dorultusunda belirlenen iki pa
radigmay da henz tketmedik. rnein baz toplumsal yaplar
la (ya da siyasal rejimlerle) bu iki izlek alan arasnda bir benzer
lik bulunabilir. Ya da Mauss'un din ve by kartlyla bizim
"ben ve sen izlekleri arasnda yaknlk vardr. "Din metafizie y
nelir, ideal imgelerle zdeleirken, by binlerce yarktan sza
rak, mistik yaamdan gelerek laik yaama kanr ve onun hizme
tine girer. Dinin soyuta ynelmesi gibi by somuta ynelir." (s.
134). Birok kanttan biri: Mistik iekapanm szszdr, oysa b
y dilden vazgeemez. "Gerek anlamda szsz ayinlerin olduu
kukuludur, oysa ok sayda ayinin yalnzca sze dayand ke
sindir" (s. 47).
imdi nerdiimiz dier iki terimi, bak ve sylem izleklerini
daha iyi anlyoruz (bu szckleri ok dikkatli kullanmak gerekti
i de unutulmamal). Bir kez daha yineleyelim, fantastik edebiyat
kendi kuramn oluturmutur. mein Hoffmann'da net bir kar
tlk bilinci vardr. yle yazar: "Szckler nedir? Yalnzca sz
cktrler! Onun melek yz szcklerden daha ok ey anlatr,"
(cilt 1, s. 352), ya da baka bir yerde: "O gzel manzaray grd
nz m? Dnyann ilk manzaras yle bir ey olmal, szcklere
gerek kalmakszn yle derin duygular anlatyor ki!" (III, s. 39).
Masallarnda ben izleklerini kullanan Hoffmann syleme kar
bak tercih ettiini gizlemez. Baka bir ynden, bu iki izlek ala
nnn dil olgusuna eit derecede bal olduunu eklemeliyiz. "Ba
k izlekleri" psiik ve fiziksel olan arasndaki snrn yklmasna
dayanr; ancak bu gzlemi dil asndan dile getirmek de olanak
ldr. Buradaki "ben" izlekleri, grld gibi, asl anlamla me
cazl anlam arasndaki snrn krlmas olanan ierir; sen izlek-
150 FANTASTK

leri sylem iinde iki konuucu zne arasndaki ilikiden yola


karak oluurlar.
Bu dizi sonsuza dek uzatlabilir, stelik nerilen ikili terimler
den herhangi birinin tekine gre daha "zgn" ya da daha "te
mel" nitelikli olduunu sylemenin de hibir meru dayana
yoktur. Psikoz, nevroz, fantastik edebiyatn izleklerinin aklama
s deildir, tpk ocuklukla yetikinlik arasndaki kartln bir
aklama olmamas gibi. Bazlan gsteren, bazlar gsterilen,
farkl yaplarda iki tr e sz konusu deildir. Biz rtmeler ve
ilikilerden olumu bir zincir kurduk; bu zincir, fantastik izlekle-
ri hem bir k noktas ("aklamaya" gidi) hem de var nokta
s ("aklama") olarak sunabilecektir - tm teki kartlklar iin
de ayn ey sz konusudur.

imdi, ana izgilerini sunduumuz fantastik izlekler tipoloji-


sinin, genel bir edebi izlekler tipolojisine gre yerini belirtmeye
sra geldi. Ayrntya girmeden, (bu konu tipolojiyi oluturan te
rimlerin her birine kesin bir tanm bulunduunda anlaml olacak
tr) bu tartmann banda sunduumuz varsayma geri dnebili
riz. Bizim izleksel ayrmmzn aslnda tm edebiyat ikiye bld
n syleyelim; ne var ki en st noktaya ulat fantastik edebi
yatta bu ayrm iyice ak bir biimde ortaya kyor. Fantastik
edebiyat tm edebiyat ierecek varsaymlar kapsayan dar ama
ayrcalkl bir saha gibidir. Tabii bunun da dorulanmas gerek.
zleksel alanlara verdiimiz adlarn daha fazla aklanmasna
gerek yok. Ben insann kurduu dnyada greli olarak yalnzla
masn gsterir, herhangi bir arac gerekmeksizin bu karlama
vurgulanr. Buna karlk sen ite bu aracya gnderir, nc ki
iyle olan iliki bu alann temelini oluturur. Bu kartlk asimet
riktir: Ben sen'in iinde vardr, ama sen ben'i iermez. Martin Bu-
ber'in yazd gibi: "Kendi bana ben yoktur, ilkse] Ben-Sen sz
cnn Ben'i ve ilksel Ben-Bu szcnn Ben' vardr yalnz
ca. nsan Ben dediinde ya Sen ya da Bu demek ister" (s. 7-8).
FANTASTN ZLEKLER: SONU 151

Dahas var. Ben ve sen, sylem ediminin iki kiisini gsterir:


Szceleyen kii ile kendisine seslenilen kii. Hem edebi adan,
hem de edebiyat dnda, sylem konumunun her eyden nce
geldiine inandmz iindir ki bu iki konuucuyu vurguluyoruz.
Szceleme sreci asndan incelenen kii zamirleri zerine olu
turulmu bir kuram szel yaplarn tmnn nemli birok zelli
ini aklayabilir. Yaplmas gereken bir alma.
Bu izlek incelemesinin banda ortaya karlmas gereken ka
tegoriler iin nemli iki gereklilikten sz etmitik: Bunlar ayn
anda hem soyut hem de edebi olmalyd. Ben ve sen izlekleri bu
iki nitelii ierir: Yksek dzey bir soyutlamaya sahiptirler ve dil
olgusunun iinde yer alrlar. Dil kategorilerinin ille de yaznsal
kategoriler olmas gerekmez elbette; ama burada edebiyatla ilgili
her dncenin kar karya gelmesi gereken bir elikiye geliyo
ruz: Edebiyatla ilgili szel bir forml her zaman iin edebiyatn
doasna ihanet etmi olacaktr, nk edebiyatn kendisi eliki
lidir, szcklerden olumutur, ama szckleri aarak onlardan
daha fazla ey anlatr.
10
Edebiyat ve Fantastik

Bak as deiiklii: Fantastik yaznn ilevleri. - Doastnn


ilevleri: Sansrler. -F a n ta stik edebiyat ve psikanaliz. -D o a s
tnn edebi ilevi. - Temel anlat. - Dengenin bozulmas. - Fan
tastiin genel anlam. - Edebiyat ve gereklik. - Yirminci yzyl
da olaand anlat: Dnm. - Uyarlama. - Bilimkurgudan
benzer rnekler. - Sartre ve modern fantastik. - stisna kurala d
ntnde. - Edebiyat zerine son eliki.

Fantastikle ilgili yolculuumuz sona erdi. nce trle ilgili bir ta


nm verdik: Fantastik temelde, tekinsiz bir olay karsnda okuyu
cuda uyanan kararszlk duygusuna dayanr - bakiiyle zdele
en bir okuyucudur bu. Bu kararszlk iki yoldan zlebilir, ya
olayn gereklie ait olduu kabul edilir, ya da hayal rn veya
bir yanlsamadan kaynakland sonucuna varlr; bir baka deyi
le, olayn gerekte varolup olmadna karar verilir. te yandan
fantastik belli bir okuma tr gerektirir: Byle bir okuma olmak
szn alegori ya da iirsellie kayma tehlikesi vardr. Son olarak
da, fantastik yaznn baka zelliklerini gzden geirdik - bunlar
zorunlu olmamakla birlikte yeterince anlaml gelecek bir sklkta
ortaya kan zelliklerdi. Bu zellikler edebiyat yaptnn y
nne, szel, dizimsel ve anlamsal (ya da izleksel) ynlerine gre
gruplandrld. Tek bir yaptn ayrntl incelemesine girmeden,
somut incelemelerin iinde yer alabilecei genel bir ereve olu
turmaya altk; bu yaptn altbalnda yer alan "yaklam" te
rimini alakgnlllk olsun diye kullanmamtk zaten.
EDEBYAT VE FANTASTK 153

imdiye dein aratrmamz bir trn snrlar iinde kald. Bu


alann "ikin" bir incelemesini sunmak, tmyle metin ii gerek
lilikler dorultusunda betimleme kategorilerini ayrt etmek iste
dik. Sonu olarak, imdi bak asn deitirmek gerekiyor. T
r bir kez oluturduktan sonra onu dardan da ele alabiliriz ve
balangtaki sorumuzu baka trl bir biimde yeniden sorabili
riz: "Fantastik nedir? diye deil de "niin fantastik?" biiminde.
lk soru trn yaps ile ilgilidir, kincisi ilevler'le.
lev sorunu da kendi iinde ayrmlar gsterir ve birok zel
sorunu beraberinde getirir. Fantastik'\t ilgili, yani doast kar
snda belli bir tepkiyle ilgili olabilir; ama doastnn kendisiyle
de ilgili olabilir. Birinci durumda, doastyle ilgili olarak edebi
ilev ve toplumsal ilev ayrm gerekir. Bu sonuncu ilevden ba
layalm.

Peter Penzoldt'un u saptamasnda bir yantn izi bulunabilir:


"Birok yazara gre doast, gereki bir dille asla anlatmaya
cret edemeyecekleri eyleri dile getirmek iin bir bahanedir" (s.
146). Doast olaylarn yalnzca birer bahaneden ibaret olmas
kuku uyandrcdr kukusuz; ancak bu ifadede bir gereklik pay
da vardr: Fantastik, kendisine bavurulmadka kabul edilemez
gibi gelen belli snrlarn almasna olanak salar. Sraladmz
biimiyle doast eleri yeniden ele alrsak bu saptamann ye
rinde olduunu grrz. rnein sen izlekleri: ensest. ecinsellik,
oklu birleme, lseverlik, ehvetin ars... Belli bir sansre u
ram, yasak izlekler listesi okur gibiyiz: zleklerin her biri ger
ekten de ou kez yasaklanmt, bugn bile yasa srenler ola
bilir. Aslnda fantastik dozun bile sansrden kurtaramad yapt
lar vardr. rnein The Monk yeniden basm srasnda yasaklan
mt.
Kurumlam sansrn yan sra, daha ince ve daha genel bir
baka sansr daha vardr: yazarlarn psikelerindeki sansr. Toplu
mun baz davranlar cezalandrmas bireyde de baz tabulara bu
lamay engelleyen bir cezalandrlma duygusu yerletirmitir.
154 FANTASTK

Fantastik basit bir bahaneden ok, bu iki tr sansrle mcadelenin


bir yoludur: Cinsel taknlklar eytann hesabna yazldnda her
tr sansrden kurtulunabilir.
Sen izlekleri grubu dorudan tabular ve sansrle ilgiliyken,
ben izlekleri grubu daha dolayl bir iliki kurar. Bu grubun delilik
vakalaryla balantl olmas rastlant deildir. Toplum birpsikoz-
lunun dndklerini yarglarken tabular ineyen suluya kar
farkl davranmaz: Deli de cani gibi kapatlmtr; onun hapsedil
dii yer hastanedir. Yine toplumun uyuturucu kullananlar yarg
lamas ve ieri tkmas da bir rastlant deildir: Uyuturucular
sulu bulunan bir dnce biimine yol aar.
Bu iki izlek alann ilgilendiren yarglama emalatrlabilir ve
doast elere bavurmann bu yarglamadan kurtulmann bir
yolu olduu sylenebilir. imdi, izleklerle ilgili tipolojimizin ni
in akl hastalklaryla kesitii daha iyi anlalyor: Doastnn
ilevi, yasann kskacndan kurtararak metnin yasay delmesini
salamaktr.
On dokuzuncu yzyl yazarnn kiisel olanaklaryla ada
yazarn olanaklar arasnda nicelik asndan bir fark vardr. Gau-
tier'nin bize, kahramanndaki lseverlii, vampirizmin karmak
oyunlarn anlatmak iin bavurduu o dolambal yollar anmsa
yalm. Aradaki mesafeyi grebilmek iin, Georges Bataille'm ay
n sapknl anlatt Le Bleu du c/e/'inden (Gn Mavisi) bir
sayfa okuyalm: Anlatcdan aklama istenince unlar syler:
"Bama gelen tek ey: Yal bir kadnn ld bir evde geceyi
geirdim. Kadn yatandayd, herhangi bir insan nasl yatarsa y
le, ba ucundaki iki mumun arasnda, kollan iki yanda uzanyor
du, elleri birletirilmemiti. Gece boyunca odada kimse yoktu. O
anda fark ettim. - Nasl? - Sabah e doru uyandm. Aklma ce
sedin bulunduu odaya gitme fikri geldi. Korku iindeydim, ama
ne kadar titreeni de cesedin karsnda durdum. Sonunda pijama
m kardm. - Ne kadar ileri gittiniz? - Yerimden kmldamadm,
aklm kaybedecek kadar kendimden gemitim, uzaktan oldu,
ylesine, bakarak. - Kadn gzel miydi? - Hayr, buru burutu"
EDEBYAT VE FANTASTK 155

(S. 49-50).
Gautier'nin ancak dolayl yoldan anlatmaya cret edebildii
bir eyi Bataille nasl byle rahat ve dolaysz anlatabiliyor? u
soru sorulabilir: ki kitab birbirinden ayran zaman diliminde
nemli gelimeler meydana geldi ve bunlarn en bilinen sonucu
psikanalizdi. Balangta, yalnzca bilim adamlar deil toplumun
gznde de psikanalizin karlat tepki bugn unutuluyor gibi.
nsan psikesinde ok nemli bir deiiklik oldu ve psikanaliz bu
nun gstergesiydi; bu deiiklik, baz konularn ele alnmasna,
hele hele on dokuzuncu yzylda bir Le Bleu du ciel'in yazlmas
na izin vermeyen toplumsal sansrn kalkmasna neden oldu
(kukusuz byle bir yapt o dnemde yazlamazd. Sade'n on se
kizinci yzylda yaad dorudur; ne var ki bir yandan on seki
zinci yzylda olabilen bir eyin bir sonraki yzylda olmas diye
bir zorunluluk yoktur, te yandan da Bataille'n betimlemesinde
ki kuruluk ve yalnlk daha nce kabul edilemeyecek bir anlatc
tavrna baldr). Yine de psikanalizin ykseliinin tabular ykt
anlamna gelmez bu - yalnzca yerleri deiti o kadar.
Daha da ileri gidelim: Psikanaliz fantastik edebiyatn yerini al
d (ve bylece onu gereksiz kld). Bugn arya varan cinsel is
teklerden sz etmek iin eytana, ya da ceset dknln anlat
mak iin vampirlere bavurmaya gerek yok: Psikanaliz ve dolay
l ya da dolaysz yoldan edebiyat, bunlardan esinlenir ve aklk
la dile getirir. Fantastik yaznn konular son elli yln psikoloji in
celemelerine dnmtr. Bunun birok rneini grdk; ift ki
ilik, Freud zamannda bile klasik bir inceleme konusuydu (Otto
Rank'n Der Doppelgnger - E - incelemesi, Don Juan. Une tu
de sur le double adyla Franszcaya evrildi); eytan izlei ok sa
yda incelemeye konu oldu (Th. Reik'in Der eigene und der frem
de Gott'u; Em est Jones'un The Connections Between the Night
mare and Certain M edieval Superstitions -K arabasanla Baz Or
taa Hurafeleri Arasndaki likiler- balkl incelemesi), vb.
Freud'un kendisi de on sekizinci yzyla ait, eytanla ilgili bir
nevroz vakasn incelemi ve Charcot'ya katlarak yle demitir:
156 FANTASTK

"Bu eski dnemlerdeki nevrozlarn eytan literatr klnda kar


mza kmasna armayalm" (E. P. A., s. 213).
te fantastik yaznla psikanaliz izleklerinin yaknln biraz
dolayl da olsa gsteren bir baka rnek. Ben izlekleri alanmda
pandeterminizmin etkisini saptamtk. Bir rastlantnn varln
asla kabul etmeyen ve biz fark etmesek bile, olgular arasnda do
rudan ilikiler bulunduunu ileri sren genel bir nedensellikti bu.
Oysa psikanaliz bu determinizmi insann psiik etkinliinin alan
na katar olduu gibi. "Psiik yaamda keyfi, belirsiz hibir ey
yoktur, diye yazar Freud, Psychopathologie de la vie quotidienne'
de - Gndelik Hayatn Psikopatolojisi (s. 260). Bylece pandeter-
minizme inanmaktan baka bir ey olmayan batl inan alan psi
kanalistin uralarndan biri haline gelir. Freud yorumunda psika
nalizin bu alana getirebilecei a deiikliinden sz eder. "Uur
suz bir kuun geiine bakarak nemli bir projesinden vazgeen u
Romal, yaptnda bir lde haklyd; ngrlerine gre davra
nyordu. Ama ters admla kap eiini geti diye projesinden vaz
geerken bizden daha iyi bir psikolog olarak davranyordu. nk
o ters adm, projenin ncesinde bir kukunun, bir tersliin bulun
duunun kantyd, projenin gereklemesinde onun amacn ters
ynde etkileyecek bir kuku ve terslik..." (s. 277). Psikanalist g
rnte birbirinden bamsz olaylar arasnda neden sonu ilikisi
bulunduunu ileri srerken fantastik yk anlatcsmnkine benzer
bir tavr iindedir.
Bylece birden ok nedenle Freudun ironik saptamas doru
lanm oluyor: "Ortaa ok mantkl bir ekilde ve psikolojik a
dan hemen hemen doru olarak, hastalkl belirtileri eytanlara at
fetmiti. Potansiyel gleri kefetmekle ilgilenen psikanalizin,
bakalarnn gznde tuhaf bir yadrgatctla brnmesine a
myorum" (E. P. A., s. 198).

Doastnn toplumsal ilevinin incelenmesinden sonra,


imdi de yaptn iinde doastnn ilevlerini inceleyelim. Bu
EDEBYAT VE FANTASTK 157

soruya daha nce de yant vermitik; doast enin bir dn


ceyi rneklemede kullanld alegori bir yana, ilev saptam
tk. Edimsel ilev: Doast heyecan uyandrr, korkutur veya
yalnzca gerilim uyandrr okurda. Anlamsal ilev: Doast ken
di kendini belirtir, kendine dnk bir gsterme ilevi stlenir. Son
olarak szdizimsel bir ilevi vardr: Anlatnn geliimine katlr.
Bu nc ilev dier ikisine oranla daha dorudan bir ekilde
edebiyat yaptnn btnlyle ilgilidir. imdi sra bunu akla
maya geldi.
Doast eleri ileyen yazarlarla, bir yaptta zellikle ey
lem' in gelimesine nem veren, ya da baka bir deyile, yk an
latmaya nem veren yazarlar arasnda tuhaf bir buluma vardr.
Peri masal ilk trn rneini sunar, anlatnn en az deien bii
midir ve zellikle bu tr masallarda doast eler her eyden
nemlidir. Odysseus, Dekameron, Don Kiot gibi yaptlarn her
biri deiik dozlarda da olsa olaand eler ierir; bunlar ayn
zamanda gemiin nemli anlatlandr. Modem ada da durum
farkl deildir: Fantastik ykleri yazanlar anlatcdr, Balzac,
Mrime, Hugo, Flaubert, Maupassant'dr. Aralannda bir gerekir-
lik ilikisi olduu sylenebilir; doastn kullanmayan baka
ykler de vardr elbette, am a ezbere bir rastlant olmad ak.
H. P. Lovecraft bu durumu saptamt: "Birok fantastik yazar gi
bi Poe da kiilerin kurgulanndan ok, olaylar ve daha geni an-
latsal etkiler konusunda daha baarldr" (s. 59).
Bu rastlanty aklamak iin, ksaca da olsa anlatnn kendi ni
telii konusunda dnmek lazm. ncelikle, ada metinlerde
bulunan trden deil de, anlaty anlat yapan ekirdein, en k
k anlatnn ne olacan dnelim. yle bir grnt elde edi
lebilirdi: Her anlat birbirine benzeyen ancak birbirinin ei olma
yan iki denge arasndaki harekettir. Anlatnn banda her zaman
duraan bir durum vardr; kiiler, deiebilir nitelikli ancak baz
eleri hibir deiime uramadan duran figrler btndr. r
nein bir ocuk ailesiyle yaamaktadr, kendi yasalar olan kk
bir topluluun yesidir. Ardndan bir ey bu dinginlii bozar, den
158 FANTASTK

gesizlik meydana getirir (olumsuz denge de diyebiliriz buna);


bylece ocuk bir nedenle aileyi terk eder. yknn sonunda bir
ok engeli aarak byr ocuk ve yeniden baba evine katlr. Den
ge yeniden kurulmutur, ama kukusuz batakinden farkldr. Te
mel anlat iki tr kesitten oluun Bir denge ya da dengesizlik du
rumunu anlatan kesitler ve ikisi arasndaki geii anlatan kesitler.
Birincilerle kinciler, devingen/duraan, statik/dinam ik kartl
gibi birbirinin kartdr. Her anlat bu temel yapy ierir - ba
zen anlalmas o kadar kolay olmasa da: Ba ya da son kaldrl
m olabilir, arada sz uzatlabilir, araya baka anlatlar katlm
olabilir, vb.
imdi doast eleri bu emaya yerletirmeye alalm.
Binbir Gece Masallan'ndak' L'Histoire des amours de Camaral-
zaman alalm. Camaralzaman Pers kralnn oludur, yalnzca
kendi krallnn deil, krallk snrlarnn tesine taan bir zek
ve yakklla sahiptir. Bir gn babas onu evlendirmeye karar
verir. Ancak gen adam kadnlan dayanlmaz, derecede itici bul
makta ve babasnn isteine kesinlikle kar kmaktadr. Baba,
cezalandrmak zere bir kuleye kapatr olunu. te on yl srecek
bir durum (denge bozulmas). te doast e bu srada devre
ye girer. Peri kz Maimoune kuleye gelip giderken delikanly g
rr ve bylenir; sonra bir cine rastlar: Dahasch, in kralnn dn
yalar gzeli ve evlenmemekte direten prenses kzn tanmaktadr.
ki kahramann gzelliklerini birbiriyle karlatrmak zere pe
riyle cin uyuyan prensesi uyumakta olan prensin yatana tarlar;
ardndan onlar uyandrp izlemeye balarlar. Bundan sonra bir di
zi serven meydana gelir: Prensle prenses bu kaamak gece bu
lumasndan sonra birlemenin yollarn arayacaklardr. Sonunda
birleecekler ve kulede aile kuracaklardr.
Burada tmyle gereki bir erevede balang dengesiyle
son durum dengesi sz konusudur. Ara dengesizlik durumunu
bozmak ve ikinci denge durumunun uzun uzun oluturulmaya a
llmasn kolaylatrmak zere doast e devreye girer. Do
ast e bir durumdan dierine geii anlatan blmlerde orta
EDEBYAT VE FANTASTK 159

ya kar. Gerekten de balangtaki sabit durumu tm olaya kat-


lanlann abasndan ok, olayn, hatta dnyann dndan bir et
kenden daha iyi ne deitirebilir?
Deimez bir yasa, bozulmaz bir kural ite metni deimez
klan budur. Kuraln bozulmasnn hzl bir deiim meydana ge
tirmesi iin doast glerin devreye girmesi en uygun yoldur;
yoksa anlat, ilk denge durumunun bozulduunu fark edecek bir
insann varaca yargy bekleyerek srncemeye girme tehlike
siyle kar karya kalr.
L'Histoire du second calender' bir kez daha anmsayalm: Ye
raltnda bir odada prensesle ba baadr; burada dilediince gzel
kzn eliinde kalabilir, kzn sunduu leziz yemeklerin tadn
karabilir. Ama anlaty boacaktr bunlar. Allahtan bir kstlama,
bir kural vardr: Cinin tlsmna dokunmak yasaktr. Kahraman
mz da ok gemeden bunu yapacaktr ve durum hzla deiecek
tir: "Tlsm bozulur bozulmaz saray yklrcasna yerinden oyna
d..." (cilt I, s. 153). Ya da L'Histoire du troisime calender' oku
yalm: Burada Tann'nn adn anmama kural vardr; kahraman bu
kural ineyerek doast enin ortaya kmasna neden olur:
Kayks -tu n adam - denize der. Daha sonra, bir odaya giril
memesi kural vardr; kahraman bu kural ineyerek onu ge
karacak olan bir atla kar karya kalr... Olay rgs inanlmaz
bir hz kazanr.
lk durumun her bozuluunda rneklerde de grld gibi
doast e devreye girer. Olaand e nemli bir ilev stle
nen bir anlat gereci olarak belirmektedir: nceki duruma bir de
iiklik getirmekte, nceden kurulmu olumlu ya da olumsuz
denge durumunu bozmaktadr.
Bu deiimin baka yollardan da meydana gelebileceini sy
lemek gerekir; ancak bunlar o kadar etkili deildir.
Genellikle bir olayn ykletiiyle dorudan ilikilidir doa
st, bu yzden de betimleme ve psikolojik incelemelere ncelik
tanyan bir romanda ortaya kmas enderdir (Henry James rne
i burada elikili deil). yklemeyle doastnn ilikisi by-
160 FANTASTK

lece aklk kazanyor: Doastnn kart her metin bir anla


tdr, nk doast olay, anlatnn tanm gerei, nceden kurul
mu bir dengeyi deiiklie uratr; ancak her anlat doast e
iermez.
Bylece toplumsal ilev ile edebi ilevin niin bir btn oldu
u anlalyor: Burada da bir kural inenmesi sz konusu. Top
lumsal yaamda olsun, yaptta olsun, doast olay her zaman
iin kurulu dzenin bozulmasna neden olur ve anlamn bu zel
likten alr.

Son olarak fantastiin ketdi ilevi, yani doast olayn ilevi


zerine deil de, uyandrd tepki zerine dnebiliriz. Bu konu
olduka ilgintir, nk doast ve dzanlamda doastn kul
lanan masallarn edebiyatta her zaman varln srdrdn d
nrsek, fantastiin greli olarak ksa bir mr olmutur. On se
kizinci yzyln sonuna doru Cazottela tutarl bir biimde orta
ya kmtr; bir yzyl sonra da Maupassant ykleri trn este
tik adan yeterlilik gsteren rnekleri olarak anlacaktr. Baka
dnemlerde de fantastie zg kararszlk duygusunu ieren r
neklere rastlarz ama bu kararszlk duygusunun metinde izleksel-
letirilmesi ok zel bir durumdur. Bu ksa solukluluun bir nede
ni var mdr? Ya da, fantastik edebiyat artk bitti mi?
Bu sorulan yantlayabilmek iin fantastii betimlememize ya
rayan kategorileri yakndan incelemek gerekir. Okur ve kahrama
nn olayn gerek mi, hayal rn m olduu konusunda karar
vermek durumunda kaldn sylemitik. Bylece bizim fantas
tik tanmmzda gereklik kategorisi bir temel oluturmutu.
Bu olgunun farkna varr varmaz da aknlk iinde kalakal
yoruz. Tanm gerei edebiyat gerek-dsel ya da gerek-gerek-
d gibi ayrmlan hesaba katmaz. Hatta edebiyat ve sanat saye
sinde bu aynmn geerliliini yitirdii bile sylenebilir. Edebiyat
kuramclar bunu defalarca ele almlardr. rnein Blanchot:
"Sanat bir yol oluturacak (ve oluturamayacak) kadar gerektir,
EDEBYAT VE FANTASTK 161

bir engel oluturamayacak kadar da gerekddr. Sanat bir san-


&fliktir. (L apart d u f e u - Atein Grevi, s. 26). Ve Northrop Fiye:
"Edebiyat matematik gibi, sylemsel dnce iin ok nemli
olan varlk ile var-olmayan arasndaki antitezde bir gediktir. ...
Hamlet ve Falstaffn ne varolduklarn ne de olmadklarn syle
yebiliriz" (Anatomy, s. 351).
Daha da genel bir adan, edebiyatn her tr ikilii geersiz
kld sylenebilir. Dilin zellii, sylenebilir olan kesintili par
alara ayrmaktr; ad, imledii kavramn bir ya da birka zellii
ni dile getirirken teki zellikleri dlar. Edebiyat da szcklerle
varolur; ne var ki dilin sylediinden daha ok eyi syleme, s
zn dile getirdiini ama gibi diyalektik bir eilimi vardr. Hem
dilin iinde yer alr, hem de dilin ikin metafiziini krar, edebi
sylemin z snrlarn tesine ulamaktr (yoksa varolma nedeni
kalmaz); edebiyat dilin kendi intiharn gerekletirdii ldrc
bir silahtr.
Ama eer durum byleyse, gereklik ve gerekd trnden
dilsel kartlklar zerine kurulu bu edebiyat tr edebiyattan sa
ylmayacak m?
Aslnda iler daha da karmaktr: Duyumsatt kararszlk
duygusuyla fantastik edebiyat tam da gerekle gerekd arasn
daki kesin kartl sorgular. Ancak bir kartl yok saymak iin
ncelikle onu oluturan terimlerin varln tanmak gerekir; bir
ey kurban edilecekse, neyin kurban edilecei bilinmelidir. Fan
tastik edebiyatn brakt bulanklk izlenimi de buradan kaynak
lanr: Bir yandan, her edebiyata zg bir durum olan gerekle ger
ekd snrn sorgulad lde edebiyatn inceltilmi bir tr
dr. te yandan da edebiyata bir hazrlktan teye gitmez; gnde
lik dilin metafiziiyle mcadele ederek ona yaam verir; reddet
me pahasna da olsa, kullanmak zorundadr dili.
Bir kitapta anlatlan baz olaylarn ak biimde hayal rn
olduunun belirtilmesi, yaptn geri kalan blmndeki hayal pa
yn tartlr klar. Herhangi bir grnt ar comu bir hayalg-
cnn rnyse eer, onu evreleyen dier olaylarn hepsinin ge
162 FANTASTK

ek olmasndandr. Fantastik edebiyat, hayalgcne bir vg ol


mak yle dursun, metnin byk blmn gereklie dayandrr.
Fantastik edebiyat bize yalnz iki kavram sunar, gereklik ve ede
biyat, stelik ikisi de zor tanmlanr kavramlar.
On dokuzuncu yzyl gereklik ve dsellik ayrmnn metafi
ziiyle yaamt ve fantastik edebiyat da bu pozitivist on doku
zuncu yzyln vicdan rahatszlndan baka bir ey deildi. An
cak bugn ne deimez bir dsal gereklie ne de bu gerekliin
yazya aktarlmasndan baka amac olmayan bir edebiyata ina
nlyor artk. Nesneler zerkliini yitirirken, szckler zerklik
kazand. Bu teki gr her zaman dile getirmi olan edebiyat,
kukusuz evrimin en nemli etkenlerindendir. Sayfalar boyunca
dilsel kategorizasyonlan altst eden fantastik edebiyatn kendisi
de bu evrimden ldrc darbe alarak kt; ancak bu lmden, bu
intihardan yeni bir edebiyat dodu. Oysa yirminci yzyl edebiya
tnn bir bakma tekilerden daha "edebi" olduunu ileri srmek
abartl olmayacaktr. Bunu bir deer yargs olarak grmemek
gerekir: Bundan dolay kalitesinin dtn sylemek bile
mmkndr.
Yirminci yzylda doast anlatya ne oldu peki? Bu katego
rinin en nl rnei olan Kafka'n D nm n alalm. Doa
st olay burada metnin ilk tmcesinden balayarak verilir: "Bir
sabah, yorucu birtakm ryalarn ardndan Gregor Samsa gerek
bir hamambceine dnm bir halde kt yatandan" (s. 7).
Metnin devamnda olas bir kararszlk duygusu belirten birka
ksa tmce yer alr. Gregor nce rya grdn sanr; ancak ok
gemeden durumun yle olmadnn farkna varr. Bununla bir
likte mantkl bir aklama bulmaya almaktan da vazgemez.
Okura yle denilir: "Gregor yava yava iinde bulunduu sanr-
l durumun kaybolmasn grnce ard. Sesinin deiikliine
gelince, ufak bir souk algnl balangc, yolculuk yapanlara
zg bir meslek hastal olduuna inanyordu itenlikle," (s. 14).
Ancak kararszlk ieren bu ksa tmceler metnin ana hareke
ti iinde boulur gider, nk tpk Gogol'n Burun unda olduu
EDEBYAT VE FANTASTK 163

gibi bu duyulmam olay karsndaki en nemli tepki aknlk


olmaydr (Camus, Kafka konusunda, "Bu denli aknlk uyan
mamas asla yeterince aknlk uyadrmayacaktr," demiti).
Gregor yava yava tuhaf, ama olas gibi gelen durumunu kabul
lenir. alt yerin yneticisi onu grmeye geldiinde Gregor'un
can yle sklr ki, "bir gn byle bir talihsizliin bu adamn ba
na gelmesini, sonuta adamn bunu hak edecek trden birisi ol
duunu dnr," (s. 19). Kendisini her tr sorumluluktan zgr
letiren, hatta kendisiyle ilgilenilmesini salayan bu yeni duru
mun ona iyi geldiini fark etmeye balar. "Ailesini dnerek, on
lar korkutsa bile, artk sorumluluk tamad iin durumunun
avuntu verici olduunu dnyordu, hem tekiler de durumun
iyi yann grnce zlecek ne kalyordu ki? (s. 25). Bunun ze
rine durumu tmden kabullenir: "Sonunda grevinin, hareketsiz
kalarak, istemeden durumunun getirdii ho olmayan koullan,
sabr ve zenle ailesi asndan dayanlr klmak olduu sonucuna
vard" (s. 42).
Tm bu tmceler, bir insann hamambceine dnmesini
deil de, bir ayak bilei kr kadar tmyle olanakl bir olay an
latr gibidir. Gregor bcekleme dncesine yava yava alr:
nce fiziksel olarak, insanlarn yiyeceklerini ve zevklerini redde-
deder. Sonra dnce asndan: ksrnn insana m, yoksa
hayvanlara m zg bir ksrk olduu konusunda karara vara
maz. Kz kardei zerinde yatmaktan holand bir resmi kaldr
dnda, "kzn yzne frlamaya hazrdr" (s. 65).
Bundan sonra Gregor'un, ailesinin de diledii gibi, kendi l
m dncesini kabulleniini grrz. "Heyecanl bir efkatle yi
ne ailesini dnd. Gitmesi gerekiyordu, bunu biliyordu, tpk
kz kardei gibi o da bu konuda olabildiince kararlyd" (s. 99).
Ailenin tepkisi de benzer bir geliim gsterir: nce bir akn
lk yaarlar, kararszlk deil; ardndan babann dmanca davra
n gelir. Daha ilk sahnede "acmasz baba olunu yakalamaya
almaktadr" (s. 36). Ancak bunu yeniden dnen Gregor, "d
nmnn ilk gnnden balayarak, babasnn kendisine gste
164 FANTASTK

rebilecei tek davrann acmaszlk olacan biliyordu" (s. 70).


Annesi onu sevmeyi srdrr, ancak ona yardm etme konusunda
elinden hibir ey gelmez. Kz kardeine gelince, o da ok geme
den durumu kabullenir, sonunda da ak bir nefret duymaya ba
lar. Gregor lmek zereyken, tm ailenin duygularn yle zet
leyecektir: "Bundan kurtulmamz gerek. Ona bakmak ve ona kat
lanmak iin insann elinden ne gelirse her eyi yaptk; sanrm
kimse bize en ufak serzenite bulunamaz" (s. 93). Tek geim kay
naklan olan Gregor'un bcee dnmesi onlan nce zdyse de
durum yava yava olumlu bir hal almaya balar: de alma
ya ve hayata uyanmaya balarlar. "Srtlann rahata koltuklanna
dayamlar, gelecekle ilgili ne gibi anslar olabileceini tart
yorlard; yakndan baknca anslarnn o kadar da berbat olmad
anlalyordu -Tanrm , durum o kadar da kt deildi, nk
imdiye kadar bu konuyu asla deerlendirmemilerdi - de
gerekten iyi ve srecei anlalan birer i bulmulard" (s. 106-
7). yk, Blanchot'nun "dehet verici olann doruu" dedii bir
sonla noktalanr: Kz karde hazz kefeder.
Bu anlaty nceden gelitirdiimiz kategorilerle aklarken
geleneksel fantastik yklerden ak biimde ayrldn gryo
ruz. lkin, tuhaf olay, bir trman gsteren dolayl baz yollarla or
taya kmyor, daha ilk tmcede veriliyor. Daha nceki rnek
lerde fantastik anlat tmyle doal bir olaydan yola karak do
astne varyordu. Dnm ise doast bir olaydan yola ka
rak, anlat boyunca giderek doallaan bir hava verir olaya, anla
tnn sonundaysa doast diye bir ey kalmamtr geriye. By-
lece hibir kararszla gerek kalmaz. Duyulmam olayn alglan
masn hazrlamaya yarayan kararszlk, fantastik anlatlarda do
aldan doastne geii salyordu. Burada ise bunun ters y
nnde bir hareket, aklanamayan olay izleyen bir uyum salama
vardr ve doastnden doala geii gsterir. Kararsz kalma ve
uyum salama, simetrik ve ters ynl iki sreci gstermektedir.
te yandan kararszlk, hatta aknlk duygusunun bulunma
masyla, doast elerin varl, bilinen bir baka trle, masal
EDEBYAT VE FANTASTK 165

la kar karya olduumuz anlamna da gelmez. Masal kendi dn


yamzn yasalarndan ok farkl bir dnyaya sokar bizi; bu adan,
meydana gelen doast olaylar kesinlikle kayg uyandrc deil
dir. Buna karlk Dnm'de ok uyandran, imkansz bir olay
vardr; ancak elikili bir biimde olabilir bir duruma dnr. Bu
bakmdan Kafka'nn anlatlan hem masals hem de yadrgatc tr
lere girer, grnte uzlaamaz gibi duran iki trn akmasdr.
Doast vardr ancak bizim gzmzde kabul edilemez bir yan
yoktur.
D nm e ilk bakta alegorik bir anlam vermek zorunda
hissederiz kendimizi; ancak bu alegorik anlam kesinlemeye al
rken Gogol'n Bwnmundaki gibi bir durumla karlalr (Victor
Erlich'in de yakn zamanda gsterdii gibi iki anlat arasndaki
benzerlikler bu kadarla kalmyor). Metinle ilgili kukusuz birok
alegorik yorumlama yaplabilir; ancak ilerinden herhangi birini
onaylayacak ak bir dayanak sunmaz metin. Kafka'yla ilgili ola
rak sk sk yle denilir: Anlatlan her eyden nce dzanlamda
okunmaldr. Herhangi edebi bir olay ne kadar gerekse Dn
m 'de anlatlan olay da o kadar gerektir.
En iyi bilimkurgu metinlerinin de benzer yaplanm alan oldu
una dikkat ekelimi- Balangtaki veriler doastne aittir; ro
botlar, uzayl yaratklar, gezegenler aras bir ereve. Anlat bo
yunca grnte masals gibi duran tm bu elerin aslmda bize
ne kadar yakn olduunu, yaammzda ne kadar yer tuttuklann
grrz. Robert Scheckley'in bir yks insan beyninin hayvan
bedenine koyulmas gibi olaanst bir ameliyatla balar; yk
nn sonu en normal insann hayvanla ortak yanlarn gsterir (The
Body - Vcut). Bir baka yk istemediiniz kiilerden kurtaran
allmadk bir dzenleme betimlenmesiyle balar; anlat sona er
diinde byle bir dncenin kimseye yabanc gelmediini fark
ederiz (Service du dbarras - Kurtulma Servisi). Burada uyum
srecini yaayan okuyucudur: nce doast bir olayla kar kar
ya braklmtr, sonunda bunun "doalln" kabul edecektir.
Byle bir anlat yaps ne anlama gelir? Fantastikte yadrgat
166 FANTASTK

c ya da doast olay, normal ve doal diye deerlendirilen bir


zeminle kartlk iinde alglanr; doa yasalarnn inenmesi bu
yasalarn daha da iyi bilincine varmamz salar. Kafka'da doa
st olay kararszla yol amaz, nk betimlenen evren batan
baa tuhaftr, anlatt olay kadar anormaldir. Bylece burada,
gerein, doaln, normalin varln nce kabul edip sonradan
bunlar ihlal eden fantastik edebiyatn sorununu (tersinden) gr
yoruz. Ancak Kafka bunu amay baarmtr. Akld olan oyu
nun paras olarak ele alr: izdii dnya gerekle uzak yakn bir
ilikisi olmayan dsel bir manta, hatta bir karabasan mantna
uymaktadr. Okuyucuda belli bir kararszlk srse bile, kahraman
da asla kararszlk uyanmaz; nceden saptadmz trden bir z
deleme de mmkn deildir artk. Kafka anlats bizim fantasti
in ikinci koulu diye adlandrdmz ve on dokuzuncu yzyl r
neklerinde zellikle beliren kouldan uzaklar: Metnin iinde
temsil edilen kararszlk duygusundan yoksundur.
Sartre, Blanchot'nun ve Kafka'nn romanlar konusunda, bi
zim ileri srdmze ok yakn bir fantastik kuram nermitir.
Situations / 'de "Aminadab ya da Bir Dil Olarak Fantastik" adl
makalesinde bu kuram yer alr. Sartre'a gre Blanchot ya da Kaf
ka olaand varlklar anlatmaya almazlar; onlara gre, "bir
tek fantastik nesne vardr, o da insandr. Yalnzca bir yanyla dn
yaya angaje olmu, dinlerle ya da spritalizmle uraan insan de
il, btnselliiyle, doallyla, toplumsallyla insan, bir cena
ze geerken tabuta selam veren, kilisede diz ken, bayrak tre
ninde uygun adm yryen insan" (s. 127). te fantastik varlk
tam da bu "normal" insandr; fantastik kuraldr artk, istisna deil.
Bu dnmn tr zerinde teknik sonular olacaktr. nce
den okuyucunun zdeleecei kahraman tmyle normal bir var
lkken (zdelemenin kolay olmas ve olaylann yadrgatcl
karsnda birlikte arabilmek iin byle normal bir kahraman
gerekliydi), burada ayn kii "fantastik" oluyor; ^aro'nun kahra
man gibi: "Servenleri ve grleriyle paylamak zorunda kald
mz u lmc hakknda, kasabada yaamakta bu kadar diret-
EDEBYAT VE FANTASTK 167

meinden baka bir ey bilmiyoruz," (s. 134). Bunun sonucu ola


rak okur kahramanla zdeleirse kendini gerekliin dnda b
rakr. "Dnyay tersinden kurmak zorunda kalan mantmzsa bu
karabasann iinde fantastikleir" (s. 134).
Kafka'yla birlikte genelletirilmi bir fantastikle kar karya
kalnz: Yapttaki dnya ve okur bu fantastiin iinde yer alr. Bu
yeni fantastiin u ok ak rneini, dncesini kantlamak iin
Sartre veriyor: "Oturuyorum ve kendime kremal bir kahve sy
lyorum, garson kez ayn siparii tekrar ettiriyor ve kendisi bir
hata olmamas iin ayn eyi tekrarlyor. Hzla gidiyor, sipariimi
ikinci bir garsona iletiyor, o da bunu kk defterine yazyor ve
bir nc garsona iletiyor. Sonunda bir drdncs geliyor ve
'Buyurun' diyerek masama bir mrekkep hokkas koyuyor. 'Ama,'
diyorum, 'ben kremal kahve istemitirm.' 'Eh buyurun ite,' diyor
giderken. Okuyucu bu trden yklerde garsonlarn bir oyununu
ya da ortak psikoz durumunu (Maupassant'n Le H orla'da bizi
inandrd trden) aklna getiriyorsa, bouna uram oluruz.
Ama bu tuhaf olaylarn normal davranlar gibi grld bir
dnyadan sz ediyorsak, okurda bir izlenim uyandryorsak, ite
o zaman okuyucu kendisini bir fantastiin ortasnda bulur" (s.
128-9). te tek kelimeyle klasik fantastikle Kafka tarz fantasti
in fark: Birinci tr anlat dnyasnda istisna olan kincide kura
la dnyor.
Sonu olarak, doastnn edebiyatla bu az rastlanr senteziy
le Kalka edebiyat daha iyi anlamamz salyor. Birok kez ede
biyatn paradoksal konumundan sz ettik: Edebiyat ancak gnde
lik dilin kendi payna eliki diye adlandrdklaryla yaar. Szel
le szel tesi, gerekle gerek tesi arasndaki antitezi stlenir.
Kafka'nm yapt bizi daha da ileri gtrerek edebiyatn kendi iin
de nasl bir baka elikiyi barndrdn grmemizi salamakta
dr; Maurice Blanchot'nun "Kafka ve Edebiyat" denemesinde bu
tr bir geiten yola klmtr. Yaygn ve basitletiren bir gre
gre edebiyat (ve dil) "gerekliin" bir grnts, bir yknme-
sidir, bunun iinde gerekliin kendisi yoktur ancak paralel ve
168 FANTASTK

benzer bir dizisi vardr. Ancak bu gr iki adan yanltr, n


k anlatlan kadar anlatma biiminin yapsn da yanl anlamtr.
Szckler eylere yaptrlm, onlardan bamsz varlklarn
srdren etiketler deildir. Yazarken baka bir ey yapmyoruz;
bu yle zel bir eylemdir ki baka hibir deneyim onu karlamaz.
Ayn ekilde, eer yaz yazyorsam bir eyler zerine yazyorum-
dur, o baka ey dediim yaz bile olsa. Yaznn olabilmesi iin s
zn ettiim eyin lm olmas gerekir; ama o lm de yazy
olanaksz klar, nk yazlacak bir ey kalmamtr artk. Edebi
yat olanakszlat lde olanakl hale gelir. Ya sylenen ey
orada vardr, ama o zaman da artk edebiyata yer kalmaz. Ya da
edebiyata yer verilir, o zaman da sylenecek artk bir ey yoktur.
Blanchot'nun da yazd gibi, "Eer dil, zellikle de edebi dil s
rekli olarak kendi lmne doru yol almasayd, olanakszlard,
nk onun koulu ve onu oluturan zellik bu olanakszla gi
diidir" {La Part d u feu , s. 28).
Olanakszla olanakly buluturma ilemi aslnda "olanaksz"
szcnn de ieriini verir. Oysa edebiyat vardr; en byk pa
radoksu da oradadr.
Kaynaka

1. E debiyat M etin leri:

A m im , A . de (1 964), C ontes bizarres, ev. T ho p h ile G autier, Paris: Julliard


(coll. "L ittrature").
B alzac, H. d e (1 9 3 7 ), L o u is L a m b ert; L a C om die h u m a in e iinde, t. X , Pa
ris: B ib lio th q u e de la Pliade.
(1955), L a P eau d e chagrin, Paris: G antier; T rkesi: Tlsm l D eri,
Istanbul: Y aln Y aynlan, 1996.
B ataille, G . (1 957), L e B leu du ciel, Paris: Pauvert; T rkesi: G n M avisi,
Istanbul: M itos, 1995.
B eckford, W. (1 948), Vathek et les E pisodes. Paris: Stock.
B ierce, A ., C o n tes noirs, ev. Jacques Papy, Paris: L osfeld.
Carr, J. D. (1 967), L a C ham bre a rdente. Paris, le L ivre de poche.
C astex, P.-G. (1963) (der.). A nthologie d u conte fa n ta s tiq u e fra n a is, Paris:
Corti.
C azotte, J. (1 960), L e D iable am oureux, Paris: le T errain vague.
C hrislie, A . (1 947), D ix p e tits ngres, Paris: L ibrairie des C ham ps-E lyses;
T rkesi: O n K k Z enci, Istanbul: A ltn, 1994.
G autier, T. ( 1951 ), S pirite, Paris: le C lub franais du livre.
(1962), C o n tes fa n ta stiq u e s, Paris: C orti.
G ogol, N. (1 9 6 8 ), R c its d e P etersbourg, ev. B oris de S chloezer, Paris: G ar-
nier-F lam m arion; T rkesi: P etersburg ykleri, Istanbul: Bankas,
2002.
H offm ann, E. T. A . (1964), C ontes fa n ta stiq u e s (3 cilt), ev. Love-V eim ars
ve di., P aris: F lam m arion.
Jam es, H . (1 947), L e Tour d'crou, ev. M . Le C orbeiller, Paris.
K afka, F. (1 955), L a M tam orphose, ev. A . V ialatte, Paris: G allim ard;
T rkesi: D n m , Istanbul: A ltkrkbe, 2003.
L ew is, M . G . (1 966), L e M oine, A. A rtaud, uvres co m p ltes iinde, t. VI,
Paris: G allim ard.
M aupassant, G . de, O nze histoires fa n ta stiq u e s, Paris: R ob ert M arin; T rk
esi: H o rla ve D i e r F a n ta stik ykler, stanbul; O lak , 2003; Sem e
ykler, stanbul; E psilon, 2001.
M rim e, P. (1 964), L o kis e t autres contes, Paris: Ju lliard (coll. "L ittra
ture").
(1965), L e s M ille e t une n uits (3 cilt), Paris: G am ier-F lam m arion.
N odier, C. (1963), C ontes, Paris: G am ier.
N erval, G . de (1 966), A urlia et autres contes fa n ta s tiq u e s, V erviers: M ara
bout.
170 FANTASTK

Perrault, C ., C ontes, V erviers: M arabout, s. d.


Poe, E. (1961), N o u velles H istoires extraordinaires (N . H. E .), Paris: G am i
e r (ev. Ch. B audelaire).
(1962), H istoires extraordinaires (H .E .), Paris: G am ier.
(1966), H istoires g rotesques et srieuses (H .G .S .), Paris: G am ier-
F lam m arion.
(2000, 2001), B t n H ikyeleri, 5 cilt, stanbul: thaki.
Potocki, J. (1958), M anuscrit trouv Saragosse, Paris: G allim ard.
(1962), D ie A b en ieu e r in d e r S ierra M orena, Berlin: A ufbau Verlag.
Sheckley, R. (1960), P lerinage la Terre, Paris: D cnol (coll. "P rsence du
futur").
Villiers de l'IsIe-A dam (1965), C o n tes fa n ta stiq u e s, Paris: Flam m arion.

2. E debiyat D K ura m sa l M etinler:

B lanchot, M. (1949), L a P a rt d u fe u , P aris: G allim ard.


(1959), L e L ivre venir, Paris: G allim ard.
Buber, M. (1959), L a Vie en dialogue, P aris: A ubier-M ontaigne.
C aillois, R. (1965), A u c u r du fa n ta stiq u e , Paris: G allim ard.
(1966), Im ages, im ages..., Paris: C orti.
C astex, P.-G. ( 1951 ), L e C onte fa n ta s tiq u e en F rance, Paris: C orti.
C hklovski, V. (1965), "L 'A rt com m e procd". T horie d e la littrature iin
de, Paris: Ed. d u Seuil.
E ikhenbaum , B. (1965), "S ur la thorie de la prose". T horie d e la littratu
re iinde, Paris: Ed. d u Seuil.
Erlich, V. (1956), "G ogol and K afka: N ote on R ealism and S urrealism ", F o r
R om an Ja co b so n iinde, L a H aye: M outon.
Fletcher, A. (1964), A llegory, Ithaca: C ornell U niversity Press.
Fontanier, P. (1968), L e s F igures du discours. Paris: Flam m arion.
Freud, S. (1933), E ssa is d e p sych a n a lyse applique, P aris: G allim ard.
(1940), C e sa m m elte Werke, t. X III, L ondra: Im ago P ublishing C om
pany.
(1953), L e M o t d 'esprit d ans se s relations a v ec l'inconscient, Paris:
G allim ard.
( 1967), P sychopathologie d e la vie q uotidienne, Paris: P ayot (coll. "Pe
tite bibliothque Payot").
Frye, N. (1961), F a b les o f Identity, N ew York: H arcourt, B race & W orld.
(1964), The E d u ca ted Im agination, B loom ington: B loom ington U ni
versity Press.
"P reface", G. B achelard, The P sychoanalysis o f F ire iinde, B oston:
B eacon Press.
(1967), A n a to m y o f C riticism , N ew York: A theneum .
G enette, G . (1966), F igures, Paris: Ed. du Seuil.
(1969), F igures 11, Paris: Ed. du Seuil.
KAYNAKA 171

G irard , R. (1961), Mensonge romantique et Vrit romonesque, Paris: G ra s


set; T rkesi: Romantik Yalan ve Romansal Hakikat. stanbul: M etis,
2001 .
Jam es, M . R. (1 9 2 4 ), "Introduction", V. H. C ollins (der.), Ghosts and Mar
vels iinde, O x fo rd U niversity Press.
K asanin, J. S. (der.) (1964), Language and Thought in Schizophrenia. N ew
Y o rk W . W. N orton & C.
L vi-S trauss, C . (1958), Anthropologie structurale, P aris: Pion.
L ovecraft, H . P. (1945), Supernatural Horror in Literature. N e w York: B en
A bram son.
M abille, P. (1 962), Le Miroir du merveilleux, Paris: les E d itio n s d e M inuit.
M auss. M . (1 960), "E squisse d 'une thorie g nrale de la m agie", M . M auss,
Sociologie et Antropologie iinde. Paris: P.U.F.
O strow ski, W. ( 1966), "T h e F antastic and the R ealistic in L iterature, Sugges
tions o n H o w to D efine and A nalyse F antastic F ictio n ", Zagadnienia
rodzajow literackich.lX, 1 (16): 54-71.
P arreaux, A . (1 9 6 0 ), William Bedford. auteur de Vathek, P a ris, N izet.
P enzoldt, P. (1 952), The Supernatural in Fiction, L ondra: P e te r N evili.
P iaget, J. ( 1948\N aissance de l'intelligence chez l'enfant, N euchtel: D clac-
haux; Paris: N iestl.
( 1967), Six tudes de psychologie, Paris: G onthier.
Popper, K. (1 959), The Logic o f Scientific Discovery, N e w York: B asic
B ooks.
R ank, O . ( 1932), Don Juan. Une tude sur le double, P aris: D enol et Steele.
R eim ann, O. (1926), Das Mrchen hei E.TA. Hoffmann, M nih: Inaugural-
D isscrtation.
R ichard, J.-P. (1 954), Littrature et Sensation, Paris: Ed. d u Seuil.
(1955), Posie et Profondeur, Paris: Ed. du Seuil.
(1 962), L'Univers imaginaire de Mallarm, Paris: Ed. du Seuil.
S artre, J.-P. (1 947), Situations l, Paris: G allim ard.
S c a rborough. D. (1 917), The Supernatural in M odem English Fiction. N ew
York v e L ondra: G . P. P utnam 's Sons.
Schneider, M . (1 964), La Littrature fantastique en France, Paris: Fayard.
Todorov, T. ( 1968), Potique, Paris: Ed. du Seuil; T rkesi: Poetikaya Giri,
Istanbul: M etis, 2 0 0 1.
T om aevski, B . (1 965), "T hm atique", Thorie de la littrature iinde, Paris:
Ed. du Seuil.
Vax, L. (1960), L'Art et la Littrature fantastiques, P aris: P.U.F. (coll. "Q ue
sais-je?").
Le Vraisemblable ( Communications, 11), Paris: Ed. du S eu il, 1968.
W atts, A . (1962), The Joyous Cosmology, N ew York: V intage B ooks.
W im satt, W. K. (1966), "N orthrop Frye: C riticism a s M yth", M . K rieger
(der.), Northrop Frye in M odem Criticism iinde, N ew York: C olum bia
U niversity Press.
172

Dizin

A llegory (Angus Fletcher), 67 Cam us, Albert, 163


A li B aba'm n Hikyesi, 61 Carr, John Dickson, 8 ,5 1 ,5 5
A ltin Kse (E. T. A. H offm ann), 105 Castex, Pierrc-Georges, 32, 33, 70,
A natom y o f Criticism (Northrop Frye), 111
16,26 Cazotte, Jacques, 9 ,3 0 , 126, 160
Angyal, Andras, 115 Cervantes, Miguel de, 40
B inbirG ece M asallari, 5 9 ,6 0 ,8 0 ,8 5 , Charcot, Jean M artin, 155
108, 111, 114,129, 130,13 5 ,1 4 1 , Chevelure, La (M aupassant), 8 3 ,8 8
158 Christie, Agatha, 55, 85
Arnim , Achim de, 42 Club des H achichins, le (Thophile
A rt et la Littrature fantastiques. V Gautier). 1 1 3 ,1 1 8 .1 1 9 ,1 2 5 ,1 3 7
(Louis Vax), 32 C oeur du fantastique, A u (Roger C ail
A rt Potique. L ' (Nicolas Boileau), 68 lois), 33
Aurlia (Grard de Nerval), 8, 43-6, Connections Between the Nightm are
59, 65, 84, 111, 113-8, 123, 137, and Certain M edieval Superstiti
139,140 ons, The (Ernest Jones), 155
Bachelard. Gaston, 2 4,98-100 C onte Fantastique en France, L e (Pi
Balzac, Honor de, 8, 11, 13, 9 1 ,1 2 3 , erre-Georges Castex), 32
157 Croce, Benedetto, 15
Barthes, Roland, 18 Cuvier, G eorges, 78
Bataille. G eorges, 154,155 ehov, Anton, 13
Baudelaire, Charles, 54 Daudet, Alphonse, 7 0 ,7 7
Beckford, W illiam, 80,129 D ekam eron (Boccaccio), 157
Bierce, Am brose, 52 Diable amoureux. Le - A k eytan
Blanchot, M aurice, 15, 18, 160, 164, (Jacques Cazotte), 30, 33, 37, 51,
166-8 57,84, 8 7 ,1 0 2 ,1 2 6 , 128,129
Bleu du ciel. Le (Georges Bataille), Diomedes, 2 1 ,2 2
154, 155 Don K iot (Cervantes), 157
Body, The (Robert Scheckley), 165 Doppelgnger, D er (Otto R ank), 155
Boileau, Nicolas, 68 Dostoyevski, Feodor, 5 2 ,5 4
Buber, Martin, 150 Doyle, Sir A rthur Conan, 86
Burning Court, The (John Dickson Dnm (Kafka), 9 ,1 6 2 -5
Carr), 5 1 ,5 5 ,5 6 Durand, Gilbert, 24
Burun (Gogol), 7 5 ,8 2 ,8 6 ,1 6 2 , 165 Eigene und derfrem de Gott, D er (T he
Byron, Lord, 13 odor Reik), 155
Caillois, Roger, 3 3 ,3 8 ,4 1 ,1 0 2 ,1 0 3 Eliot, T. S., 18
DZN 173

Erckm ann-Chatrian, 111 D lerin Yorumu (Freud), 146


Erlich, Victor, 165 Jam es, Henry, 8 ,9 ,4 9 ,1 0 6 , 159
E squisse M ystrieuse, L ' (Erckm ann- Jam es, M. R 3 2 ,5 1 ,5 4
Chatrian), 111 Jones. Em est, 155
Fables o f identity (N orthrop Frye), 17 Joyous Cosmology, The (Alan Watts),
Fantastic and the Realistic in Litera 112
ture, The (W itold Ostrow ski), 103 Juin, Hubert, 111
Faust (Goethe), 102 Jung, Carl, 2 4 ,9 9 ,1 4 8
Fndkkran ve Fareler Kral (E. T. A. Kafka, Franz, 9 ,1 6 2 ,1 6 3 , 165-7
Hoffm ann), 59 "K afka ve Edebiyat" (M aurice Blanc-
Figures, n (Grard G enette), 15.98 hot), 167
Flaubert, G ustave, 157 K ara K edi (Poe), 54
Fletcher, Angus, 67 Kasanin, J. S., 115, 118,143
Fontanier, Pierre, 6 7 ,6 8 Khlebnikov, Velemir, 48
Freud, Sigm und, 52, 54, 92, 99. 120. K zl lmn M askesi (Poe). 102
144-8,155-6 K raln N ianls (E. T. A. Hoffm ann),
Frye, Northrop, 16-27, 98, 99, 100, 59
161 Le Guin, Ursula K., Yerdeniz, 9
Galland, A ntoine, 60 Lvi-Strauss, C laude. 2 4 ,9 9
Gautier, T hophile, 51, 57, 84, 90, Lewis, M. G., 4 8 ,1 2 5
111, 113-7, 124, 134, 135, 155 Littrature et Sensation (Jean-Pierre
G enette, G rard, 1 5 ,1 8 ,9 8 ,1 0 0 Richard), 97,101
G irard, Ren. 146 Littrature F antastique en France, La
Goethe, Johann W olfgang von, 40 (Marcel Schneider), 42
G ogol, N ikolai, 6 5 ,7 5 -7 ,1 6 2 ,1 6 5 Krmz B alkl Kz (C harles Perrault),
G oldstein, Arnold, 118 133
G uyon, M m e Janne Marie B ouvier de Livre Venir, Le (M aurice Blanchot),
la M otte, 143 15
G ndelik Hayatn Psikopatolojisi (Fre Louis Lambert (Balzac), 123, 125,137,
ud), 156 142.143
Hillyer. Robert, 148 D eli mi? (M aupassant), 61
Hoffm ann, E. T. A., 8, 41. 42, 46, 59, M abille, Pierre, 62,121
61. 63, 73, 76, 77, 84, 85, 105, M achen, Arthur, 148
120, 121,122, 140, 146. 147, 149 M allarm , Stphane, 18,65
H om m e la Cervelle d'Or, L ' (A l M anuscrit trouv Saragosse, Le -
phonse Daudet), Saragossa'da B ulunan Elyazm as
H orla, le (M aupassant), 88, 90, 102, (Jean Potocki), 8, 30, 33. 38, 42,
167 49-52, 84, 102, 126, 128. 130,
Hugo, Victor. 157 1 3 1.133.140
Im ages, im ages... (R oger C aillois), M anyelizr (E. T. A. Hoffm ann), 61
102 M ark o f the Beast. The (Sydney Wat
Ins de las Sierras (Charles Nodier). son).
5 1 ,8 3 ,9 0 ,9 1 M arx, Karl. 99
174 FANTASTK

Maturin, Charles, 48 Potocki, Jan, 8, 33, 81. 87, 133, 134,


M aupassant, Guy de, 8. 9, 61, 83, 84, 140
8 7 ,8 8 ,9 0 ,1 0 6 ,1 4 0 ,1 4 1 ,1 6 0 ,1 6 7 Poulet, Georges, 9 7 ,1 0 0
Mauss, M arcel, 149 Prens A hm ed'in H ikyesi, 60
M avi Sakal (Charles Perrault), 133 Prenses Brambilla. La (E. T. A. Hoff
M elm oth. the Wanderer (Charles M a mann), 42, 108,120
turin), 102 Propp, Vladimir, 13
M morables, Les (Grard de Nerval), Question o f O ur Speech, The (Henry
66 Jam es), 136n
M endelyev, Demitri Ivanovitch, 103 Q ui Sait? (M aupassant), 90
M rime, Prosper, 49, 82, 8 3 ,8 9 , 157 Radcliffe, Ann, 4 7 ,4 8
M onk, T h e - K e i (M. G. Lewis), 125, Rank, Otto, 155
126, 1 3 2 ,1 3 3 ,1 3 5 ,1 3 7 , 153 Reeves, Clara, 47
M orte Am oureuse,La (Thophile G au Reik, Theodor, 155
tier), 5 1 .5 7 ,9 0 ,9 1 ,1 2 5 ,1 2 7 ,1 2 8 , Corneille zerine D nceler (Vol
134.135,137 taire), 64
Nerval, Grard de, 8, 43. 46, 65, 99. Reim ann. Olga, 32
111-4, 116-7,119, 140 Richard. Jean-Pierre, 97-101
Nianl B ir K u m Seimi (E. T. A. Roger A ckroyd C inayeti (Agatha C h
Hoffm ann), 59 ristie), 85
Nodier. Charles, 4 9 , 5 1.8 3 ,8 6 .9 0 ,9 1 Sade, M arquis de. 155
N uit, La (M aupassant), 88 Sandm an, The (E. T. A. Hoffm ann),
O dysseus (Hom eros). 157 146-7
Olaanstnn Aynas (Pierre Ma- Sartre, Jean-Paul, 166,167
bille), 62 Scarborough. Dorothy, 101
On K k Zenci (Agatha Christie), 55 Scheckley, Robert, 165
Ostrow ski, W itold, 103 Schneider, M arcel, 42
Parma M anastr (Stendhal), 13 Shakespeare, W illiam , 40
Parreaux, Andr. 129 Situations (Jean-Paul Sartre), 166
P art du Feu, La (M aurice Blanchot), Soloviov. Vladimir, 3 2 ,3 3 ,5 1 ,5 4
168 Spirite (Thophile G autier), 135
Penzoldt, Peter, 4 1 .7 9 ,8 8 ,8 9 ,9 0 .1 0 2 , Supernatural in Fiction, The, bkz. P e
104,141.145.147-9.153 ter Penzoldt.
Perrault, Charles, 41. 59. 68-70, 85, Supernatural in M odem English F ic
129,133 tion, The (Dorothy Scarborough).
Piaget.Jean, 116,118, 120,141,142 102
Platon, 21 Swedenborg, Em anuel, 143
Poe, Edgar Allan, 45, 53, 54. 61, 74, ato (Kafka), 166
7 7 ,8 4 ,8 8 ,8 9 ,9 5 ,1 0 2 , 157 Tlsml D eri (Balzac), 8,71
Posie et Profondeur (Jean-Pierre Ri Tiyuev, Feodor Ivanovich, 65
chard), 9 8 ,9 9 ,1 0 1 Todorov, Tzvetan, 7-10
Poetikava Giri (Todorov), 7 Tomaevski, Boris. 12,32
Popper, Karl, 12 Un fo u ? (M aupassant), 87, 88
DZN 175
Univers imaginaire de M allarm, L ' 6 3 .7 2 .8 1 .8 3
(Jean-Pierre Richard), 100 Vidann D n (Henry Jam es), 49,
U sher K onann k (Poe), 53,5 4 106
Valdemar O layndaki G erekler (Poe), Villiers de lIsle-A dam , Philippe, 37,
61 4 1 .5 8 .7 2 .7 7 .8 3
Valry, Paul, 18 Voltaire, 64
Valhek (W illiam Bcckford), 80, 81, Walpole, Horace, 48
128-30 Watts, Alan, 112,116,118
Vax. Louis, 3 2 ,5 0 ,1 0 2 ,1 0 3 William Wilson (Poe), 74
Vnus d'Ule, La (Prosper M rime), W im satt, W. K., 20
4 9 ,8 2 , 8 4 ,8 6 ,8 9 ,1 0 2 Yabanc ocuk (E. T. A. Hoffm ann),
Vra (Villiers de l'Isle-Adam ), 4 1 ,5 8 , 55
Metis Eletiri

Tzvetan Todorov
Poetikaya Giri
eviren: Kaya ahin
Tzvetan Todorov, insan bilimleri ve edebiyat eletirisin
de birok farkl eilimin toplanma noktalanndan birini
temsil eder. klovski ve Tinyanov gibi Rus Biimcilerinin,
Roman Jakobson ve Prag Dilbilim evresinin, Roland
Barthes ve Gerard Genette gibi yapsalc ve post-yap-
sala eletirmenlerin yntemleri, Todorov'un almala
rnda bir senteze ulamaktadr.
Poetika, tek tek yaptlarla ilgilenmekten ok, bu yapt
lar yaznsal" klan koullar ve eleri aratnr. Todo
rov'un ve yapsalc edebiyat aratrmalarnn hedefi,
"atomistik" diye nitelenebilecek bir okuma tarzn ele
tirmek ve amaktr. Her metin, szl ya da yazl -ve si
lik ya da belirgin- baka metinlerle birlikte ok-boyutlu
bir anlam ann iinde yer alr ve eitli eksenler zerin
de baka metinlerden aynr. Poetikann asl konusunu
oluturan "yaznsalln" elde edilmesi de okurun bu
matrisi u ya da bu ekilde zihninde canlandrabilmesi-
ne, baka bir deyile bu farkllamalan kendi okumas
iinde iletebilmesine" baldr: Todorov'un Poetikaya
Giri'i, her iyi okurun ksmen bilinli ksmen de bilinsiz
olarak gerekletirdii bu ilemlerin bir ilk dkmn
sunmaktadr.

You might also like