You are on page 1of 288

TITUS 8URCKHARDT

astroloji
VHH HINHRI
ekerhoca cad. 7/1 16010 BURSA
Tel: (224) 223 72 05

Verka Yaynlar
Titus Burckhardt
Alcey
Sciense of the Cosos, Science of the Sol
Londra, 1967
Mysticc/ Astrology according to lb Arabi
Sherbourne, 1977

ISBN 975-6775-00-9

Digi. dlizen, Kapak: Verka


Bask: zeer Matbaaclk
stanbul, Eyllil 1999
TITUS BURCHARDT

ASTROLOJI
ve

SIMYA
Trkesi:
Mehned Temelli

w
VERH HlLHRI
TiTUS B URCKHARDT

Alman asll, svireli bir ailenin mensubu olarak


Floransa'da dodu. Bir kara kalem ressam ola
rak yetitirildi. l 930'larda Kuzey Afrika'da bir
ka yl kaldktan sonra Dou incelemelerine
balad. l 942'de Urs Graf yaymevinin sanat y
netmeni oldu ve birok elyazmasnn yaymn
baaryla gerekletirdi. 1984 ylnda Lozan'da
hayata gzlerini yumdu. Pilosophia Pere.11is in
celemelerine ayrlm deerli eserlerin sahibidir.
Bunlardan bazlar: ltrodctio ax Doctri11e.1
esoteriques de /'/slam, Principes et Methocles de
/'Art sccre, Fes: Stcdt des /s/am, Alchenie: Sinn
und We/tbild, C/ef spiritualle de l'Aprologie
su/ae. (Elinizdeki kitap, son iki eserden o
lumutur.)
Iindekiler
SUNU 7
1. SMYA
GR 13
BATI SMYASININ KAYNAI 17
SMYANIN TABATI VE DL 29
HERMES HKMET 39
RUH VE MADDE 61
GEZEGENLER VE METALLER 81
UNSURLARIN DEVERANI 95
MATERA PRMA HAKKINDA 101
EVRENSEL TABAT 117
"TABAT, TABATI ALT EDEBLR" 125
KKRT, CIVA VE TUZ 143
'KMYASAL EVLLK' HAKKINDA 155
DUANIN SMYASI 163
ATHANOR 167
N. FLAMEL VE E PERRENELLE'N HKAYES 175
N SAFHALARI 191
ZMRT TABLET 203
SONU209
BBLYOGRAFYA 214
il. ASTROLOJ
ASTROLOJYE TOPLU BAKI 2/7
M. BN ARABI'NN MSTK ASTROLOJS 227
1. 227
II 235
III 244
IV 254
V 26/
Ek: VARLIK DARES 270
DZN 283
SUNU

Bu alana, Plilosoplia Perennis anlaynn byk


temsilcilerinden biri olan Titus Burckhardt'n, yzyllar boyun
ca yanl anlalm iki Hernesi bilimi, asl grnmne uyun
olarak ortaya koyduu iki kitabndan olumaktadr. Birisi, kur
un gibi deersiz metalleri alta dntrme sanat olarak bili
nen ve daima byclk thmeti ve batl inan karalamasyla
mahkum edilen simya bilimidir. Bu iki yaklam tarz, simya
kar taknlan klasik ve modern tavr ifade eden ipular vere
cektir sanrz.
.
Mahiyeti daima sembolik anlatmlarla gizlenen ve bir
ustann elinde inisiye edilmemi kiilere asla esaslar aklan
mayan, bu yzden de yzyllarca hep bir sr perdesinin arkasn
da kalan simya, gemite ou zaman metalik sembolizmine
indirgenmi ve bu yzden de altn yapma hrsyla gz dnm
karanlk kiilerin ii olarak deerlendirilmitir. Modern bilimin
ekillendirdii gnmz insan iinse o, insanln tabiat hak
kndaki bilgisinin az olduu ilkel alardan kalna bir batl i
nantr.
Gnmzde simyaya ilikin daha insafl -ancak yanl
lktan kurtulamayan- yorumlar da yaplmtr. Buna Cari Gustav
Jung ( 1875-1961) rnek olarak verilebilir. Jung, ryalarda w
alg yanlnalarncla ortaya kan sembollerle simya sembolleri
arasnda byk benzerlikler bulunduunu tespit elti. 1920'1erdc
simyay, kolektif bilinalt ve arkctip kavramyla aklama
yoluna gitti. Jug'a gre kolektif bilinalt, btn insanlk iin
ortak olan, kiinin farknda olmad hatralar ve drtleri ie
ren zihin blgesidir ve kiisel bilinaltndan farkldr. Kollcktif
ASTROLOJ VE SMYA 8

bilinalt, arketipler ve evrensel imajlar ierir. Jung'a gre, in


sanln tecrbesi bir ekilde genetik olarak kodlanm ve ard
arda gelen nesillere gemitir. Jung arketip kavramna da farkl
bir boyut getirmitir. Ona gre, asli bir imaj, karakter veya mo
del olan arketip, mitolojide halk hikayelerinde ve ryalarda
ortaya kan benzer imajlar ve sembollerdir. Jung bu konuda
Austuryal psikologHerbert Silberer'i izler.
Burckhardt, dier yanl anlamalar yanda Jung'un bu
yaklan da eletirir ve onu aka riitr. Fritljof Schuon
Jung hakknda unlar syler: "nsanlar genelde Juguluu
Freudculua kyasla geleneksel maneviyat! kla uzlama yo
lunda atlm bir adm olarak gryorlar, ancak bu hibir ekil
de doru deildir. Bu bak asna gre tek farkllk u: Freud
dinin uzlamaz bir dman olarak vnrken, Jung dinin ieri
ini boaltp yerine kollektif psiizmi, yani akl-tesi ve bu ne
denle de manevi olann kart olan bir eyi geirerek dinle bir
yaknlk kuruyor... Bu kafa karklklar, byk lde, insan
larn neredeyse evrensel bir biimde eytann varln reddedip
onu tanmamalarna yarar, dier bir deyile, dzene iyimser
bakan bir tr szsi.iz anlamann, gerekte hakikatten nefret
edilen bir ho gri.ini.in, insanlar bilimcilie ve resmi beeniye
ayak uydurmaya zorlayan bir zihniyetin ve phesiz her eyi
yutan ve insanlar tarafszla su orta etmekten baka bir ie
yaramayan 'kltr'lin iine yarar."1
Astroloji ve simyann tek ortak yan ikisinin de
Hermesi" birer bilim olams deildir. Burcklardt'n da belirtti
i gibi bunlar, "gk ve yer gibi birbirleriyle balantldr. Ast
roloji, Zodyak'n ve gezegenlrin anlamn yorumlar, simya ise

I Bk. T. Burc.:klardt. Akln Aynas. s. 73, ev. Y. Ersoy, nsan yay. 1994
2 1-!ernes. eitli klilrlerde karl olan, yaad tarih ve yer tan olarak
bilinmeyen bir ahsiyettir. Ellatu'un ondan aritmetik, geometri. yaz ve dier
baz bi!iml.:rin kurucusu olarak bahsetmesinin de iaret ettii gibi pek ok
bilimin baba5dr. Msr mitolojisinde ad Thot'tur, Yunanllar ona J-ft:rc
Trisnegistos adn vermilerdir
SUNU 9

unsurlarn ve metallerin anlamn." Ortak bir sembolizm tayan


astroloji ve simya, her eyden nce kozmolojik bilimlerdir.
Makrokozmosun ve mikrokoznosa benzerlii gereince beeri
sahalara da uygulanabilirler. Bu adan bakldnda ie astroloji
bir kahinlik sanatdr ne de simya altn yapna ura.' Aksine
bunlar, insann kendisini ve alemi anlamasnda ve onunla b
tnlemesinde doru bir anlay ortaya koyan sembolik bilim
lerdir.
Bu iki bilimin yaknlndan ve tamamlayclndan do
lay Burckhardt' n iki kitabn bir araya getirdik. Astroloji ks
mnn zl bir ekilde anlatlmas, konuya yabanc olanlarn
anlamasn gletireceinden bu ksmn bana Astrolqjiye
Toplu Bak' ad altnda bir blm ekledik. Ayrca yine astro
loji ksmnda Burckhardt'n sunduu 'varlk dairesi' emas ile
ilgili olarak faydal olacan umduumuz bir yazmz ek ola
rak sunduk.
Son olarak, zellikle kitap temini hususunda yardmlarn
grdm btn dostlara teekkri.i bir bor bilirim.
M. T.

I
Bk. Rene Gucnon, Modern Dnyann Bnclm, "Kubal Bilim ve Lf.Jin
Bilim" balkl blm. Verka Yaynlar. 1999.
SIMYA

NEFSN BLM
E l/RhNN BLM
GR

'Aydnlanma a'ndan bu yana ve zamannz dahil.


simyay, modern kimyann ilkel bir ncs olarak kabul etmek
adet haline gelmitir. Bunun bir sonucu olarak simya literat
ryle megu I olan neredeyse btn bilginler, onu ge dnem
kimyasal gelimelerin en erken safalardan farkl bir ey ola
rak grmek iin hibir sebebe sahip olmamlardr. Simyaya bu
tek tarafl bak tarz, en azndan, metallerin, renklerin ve camn
hazrlanmasndaki geleneksel zanaat tecrbesinin koleksiyonu
ile aslnda simyada merkez bir rol oynayan grn itibariyle
akl d ilemler arasnda yaplacak bir ayrma sebep olma me
ziyetini gstermitir. Bu zanaat tecrbesi koleksiyonu nemsiz
miktarda olmaktan uzak olarak bilinirken, simyaclarn, mcgis
teriunlarnn I kimyasal olarak anlamsz formllerine inat
ballklar haydi haydi tuhaf grnmezlik edemezdi. nsanlar
kolayca u sonuca ulatlar; doymak bilmez altn yapma arzusu
srekli olarak insanlarn bir yn fantastik reetelere inanma
sna sebep olmutu, bu reeteler doru bir ekilde grldn
de, kadim insanlarn tabii felsefesinin popler ve hnrafeci bir
uyarlamasndan daha fazla bir ey deildi; daha dorusu sanki
simyaclar, ksmen fiziksel ilemler vastasyla ksmen de by
sel uygulamalar vastasyla Aristocu nateria primc -her eyin
'zemin'i- zerine dorudan dayanmaya almlard.

I Magisterin, kelime anlam olarak Latince 'statlk' veya 'stadn yeri.


makam' anlannu gelir. Simyada, iyiletiren veya dnUtrncyi salayu
madde anlamnda kullanlr. Bunun slam kliltrndcki kml kibri '/
alrer' dir. (<;.)
14 ASTROLOJ VE SiMYA

ddia edilen trden bir 'sanat'n, btn budalalna ve


hilelerine ramen, Dounun ve Batnn en zt kltrlei'inde yii:
yllar boyunca durmadan kendini alam olmas, asla herhangi
bir kiide en az bir ihtimal dlk etkisi dahi uyandrr gzk
mez. Buna karn insanlar unu gr as iine almaya ok
daha fazla meyilliydiler; bir yzyl veya o kadar ncesine dein
bi.itlin insanlk aptalca bir rya grmekteydi, bu ryadan uyan
sadece bizim zamanmzla birlikte geldi, sanki insann spiritel
entelektel melekesi (gerei, gerek olmayandan ayrma gc)
biyolojik evrimin baz trlerine balyd.
Simyaya bu bak tarz, bizzat simyann iine ilemi olan
belli bir birlik ilkesi ile tezat tekil eder: birok kltrden ve
birok yzyldan kopup gelen 'byk i'in tanmlar. sembolle
rin kabul edilen okluu vastasyla, deneysel olarak aklanma
s gerekmeyen baz deimez temel zellikler gsterir. Hint
simyas, esaslarnda Bat ve in simyas ile ayndr, tamae
farkl bir manevi iklimde yer alm olsa da her ikisine de k
tutabilir. Eer simya, bir dzmeceden baka bir ey 9!111asayd,
ifade biimi her frsatta onu budalaln ve keyfi ynlerini
ortaya serecekti. aslnda o, sahih bir 'gelenek'in btn iaretleri
ne sahip olarak grlebilir; sahih gelenek, statlar tarafndan
temelleri atlan ve srekli olarak aklanan, organik ve tutarl
(zorunlu olarak sistematik olmasa da) bir reti ve dzgn bi
imli bir kurallar klliyatdr. Bu nedenle simya ne bir melezdir
ne de insanlk tarihinin rastgele bir rnildr, aksine ruhu1 ve
nefsin derin bir imkann temsil eder.
Bu ayrca, simya sembolizminde, kendi tezi olan 'ortak
bilinalt'nn bir teyidini bulmu grnts veren szm ona
'derinlik psikolojisi'nin de griidr.2 Bu bak asna gre
simyac, ryavari araynda, evvelce kendisine bilinmez olan
kendi nefsinin baz muhtevalarn gn na karr ve bu e-

Baknz: 1-Ierbet Silbcrcr. Problee der Mystik md ilre Srn1/Jolik. Viyan:


1914; C.G. Jug. P.-yclologie d Alc/emie, Zrih llJ44 ve 1952 ve
Myseriw Co11iuctioi.-, Zrih 1955 ve 1957
GR 15

kilde de, byle olmasn bilinli olarak tasarlaayarak, kendi


yzeysel ego-baml gnlk bilinci ile 'ortak bilinalt'n e
killenmemi (fakat ekil arayan) gc arasnda bir tr uzlama
hasl eder. Bu 'uzlama'nn dahili bir doyum tecrbesine sebep
olduu varsaylr. bu znel olarak, iddia edilen simya
magisterium'unun yerini alr. Bu bak as, yukardaki gibi.
simyacnn en nde gelen niyetinin altn yapmak olduu varsa
ym zerine kuruludur. Onun bir lgnlk veya kendini kan
drma biiminde tuzaa drld ve bu sebeple de ryadaki
biri gibi dnd ve davrand ekilde deerlendirme yap
lr. Bu aklama belli bir akla yaknla sahiptir. nk bir ba
kma geree yaklar, (eer sadece dorudan dort:ya ondan
ayrlmak durumunda ise!). Manevi gerekliin (buna gre sim
ya ii bir tr inisiyasyondur) yeni balayan kiinin az ok bil.in
cinde olmad bir ey olmas dorudur. Bu nefsin derinliinde
sakl bir eydir. Ancak bu 'gizli derinlik', 'ortak bilinalt' denen
eyin kaosuyla kartrlmamaldr, elbette bu az ok esnek 1-.av
rann sahip olduu kesin bir anlam kadaryla. Simyaclarn
'genlik pnar' hibir ekilde karanlk bir psiik alt-tabakadan
fkrmaz; Ruh ile ayn kaynaktan akar. ''inin balangcnda o.
simyacdan gizlidir, altta olduu iin deil aksine onun bilinci
zihinsel srelerinin seviyesinin i.izerinde olduu iin.
Psikologlarn hipotezi, unlar anlalr anlalmaz buhar
lar; gerek simyaclar asla herhangi bir altn yapna arzu tat
mini ryasyla tuzaa dtirlnediler ve nefislerinin bilinsiz
muhtevalarnn pasif 'izdi.imleri' vastasyla veya uyurgezerler
gibi hedeflerinin peine dmediler! Aksine onlar belirli bir
metot takip ettiler, bu metodun metaljik ifadesi (ba7:- metalleri
gme veya altna dntrme sanat), kabul edilecei i.izere
bir ok iisiye edilmemi aratrclar, kendi iinde mantkl ve
dahas gerekten derin olsa da, yanl yere gtrmtr.
l . Blm
BATi SMYASININ KAYNAG I

S inya, en aznclan sa'dan nceki ilk bin yln ortasndan


beri ve muhtemelen tarih ncesi devirlerden bu yana var ol
mutur. Yakn Dou ve Uzak Dou'nun medeniyetleri gibi ge
ni alana yay im meclen iyctlerde bin yllar boyunca simyann
niin var olmu olduu sorusuna pek ok tarihinin cevab yle
olacaktr; insan, sk sk, yaygn metal !erden altn ve gm
yapmay aratrarak abucak zengin olma ayartmasna dm
tr, ta ki onsckizinci yzyln deneysel kimyas, sonunda ona
metallerin bir dierine dntrlemediini ispatlayncaya ka
dar. Bununla birlikte fiili olguda gerek olduka farkldr ve en
azndan ksmen kesinlikle buna zttr.
Altn ve gm, zaten kutsal metallerdi, hatta bLiti.i ticari
ilemlerin ls olmadan nce bile. Bu ikisi, Gnein ve Ayn
ve bu nedenle de bu semavi iftle ilgili olan ruh ve nefsin btn
gerekliklerinin dnyevi yansmalardrlar. Ortaan ortasrn
kadar bu iki soy metalin nisp deerleri, iki gksel cismin dnli
srelerinin ilikisi ile belirlenirdi. Ayn ekilde e eski sikkeler
genellikle Gnele veya onun yllk dnyle bir takm ilgileri
bulunan resimler veya iaretler tar. Rasyonalizm ncesi d
nemlerin insanlar iin soy metaller ile bu iki byk k kayna
arasndaki iliki aikard ve btn bir mekanistik anlaylar
ve nyarglar dnyas, bu i I ikinin aikar gerek] iini inek ve
onu srf bir estetik bir tesadfe benzetmek zorundayd.
Bir sembol, srf bir alegori (temsili anlatm) ile kartrl
mamal, ne de onda baz sisli ve akl d ortak igdlerin bir
18 ASTROLOJ VE SMYA

ifadesi grlmeye al imaldr. Gerek sembolizm u olguya


dayanr; bir dierinden zaman, mekan, maddi tabiat ve dier bir
ok snrlayc zel tiklerle farkllk gsterebilen nesneler, ayn
temel nitelie sahip olabi I ir ve bunu sergileyebilir. Bu ncdc lc
kendi iinde zaandan ve mekandan bamsz olan ayn ger
ekliin muhtelif yansmalar, tezahrleri veya rnleri olaral-;
grnrler. Bu nedenle, altnn Gnei ve gmn de Ay tem
sil ettiini sylemek olduka dorudur; daha dorusu iki soy
metal ve iki k kaynann her ikisi de ayn iki kozmik veya
ilahi gerekliin sembolleri olmas sz konusudur.1
Altnn bys. bu nedenle onun kutsal tabiatndan veya
niteliksel mkemmelliinden kaynaklanr ve sadece ikincil ola
rak ekonomik deerinden doar. Altn ve gmn kutsal tabi
atndan dolay, bu iki metali elde etmek, sadece bir ruhban faa
liyeti olabilirdi, tpk altn ve gm sikkelerin basmnn ba
langta sadece baz kutsal yerlerin ayrcal olmas gibi. Buna
uygun olarak, gerek u ki tarih ncesi zamanlardan beri baz
szde ilkel toplunlarda korunmu olan altn ve gmle ilgili
metalrjik ilemler, bunlarn rahiplie ait kayna hususunda
bol iaretler aa vurur." imdiye kadar 'manevi' ve 'pratik'
ayrmn tanmam olan ve her eyi insan ve evrenin clalili
birlii ile balantl olarak gren 'arkaik' klti.'rlerde maden
filizlerinin hazrlanmas daima kutsal bir ilem olarak icra edi
lir. Bir kural olarak bu, ilah emirle bu faaliyete arlan bir
ruhban kastnn ayrcaldr. Kendileri ne ait hibir metal:j i k
gelenei olmayan baz Afrika kabileleri durumda olduu gibi
bunun byle olmad yerlerde metal iisi veya kalc, tabiatn
kutsal dzenine giren izinsiz bir yabanc olarak, kara byyle
megul olma phesi altnda kalr. 3 Modern insana hurafe ola
I Bir semboln ne mlam geldii hususunda nkennel bir tarif E.E. Evas
Pritchard' Nuer Rf'ligio adl etnolojik incelemesinde bulunsa gerckir.
Seboller Meselesi balkl blm. Oxford, Claredo Prcss. 1956.
2 Bk. Mircca Elimle. Forgerus el a/diises, 'Hono Sapics' koleksiyllnt.
Paris, 1956.
'a.g.e.
BATI SMYASININ KAYNAI l LJ

rak grnen ey -ve ksmen sadece bir hurafe olarak varln


srdren ey- gerekte tabii dzen ile insan nefsi arasdaki de
rin iliki hakkndaki bir bilgi krntsdr. 'lkel' insan, maden
filizlerinin dnyann 'rahminden' karlmas ve atele zorlu
saflatrlnalarnn bir ekilde uursuz ve tehlikeli ihtimallerle
dolu olduunun olduka farkndadr, hatta maden a tarihinin
sk sk bize salad btn delillere sahip olmasa da. Maddeyi
ruhtan suni bir ekilde ayrmayan 'arkaik' insanlk iin netalr
_jiin ortaya k, sadece bir 'bulu' deil, daha ok bir
'vahiy'dir, nk sadece ilahi bir emir, byle bir faaliyet husu
sunda insanoluna izin verebilirdi. Bununla birlikte tam balan
gtan beri bu vahiy, daha ok iki ynl bir vahiydi;4 bu vahiy
ona verilmi olduu kiiden zel bir basiret talep eder.
Metaljistin maden filizi ve atele olan harici iinde zorlu olan
bir eyler bulunmas gibi, ruh ve nefis ile balants olan ve bu
arda kanlmaz olan etkiler de tehlikeli ve iki ynl bir tabi
attan gelmelidir. zellikle soy metallerin, katk maden filizle
rinden, cva ve antimon gibi zc ve saflatrc araclar vas
tasyla ve atele birlikte karlmas, kanlmaz olarak tabiatn
karanlk ve kaotik glerinin mukavemetine kar icra edilir,
tpk deimez saflk ve parlaklklarnda 'dahili gm' ve 'da
hili alt'n elde edilmesinin nefsin btn karanlk ve akld
drtlerinin fethini istemesi gibi.
*
Bir Senegallinin otobiyografisinden alnan aadaki ak
tarm, baz Afrika kabilelerinde altn ilemenin kutsal bir sanat
olarak deerlendirilmeye gnmze kadar nasl devam ettiini
.. .
gosterr: \

" ... Babamn bir iareti zerine iki rak, demir ocanm
her iki yannda bulunan ve kil borular vastasyla ona balanan

4 "Biz demiri indirdik ki onda insanolu iin byk bir g ve birok


faydalar vardr ...'' (Kur'an, Hadid, 25).
5 Camara Leye, L En/ant noir, Paris, 1953.
'
20 ASTROLOJ VE SMYA

koyun derisi krkle almaya baladlar. .. Ocaktaki alevler


ykseldi ve canl ve kt bir cin olarak hayata dnm gibi
grnd.
"Babam daha sonra, eritme kabn uzun maasyla kavra
d ve onu alevlerin zerine yerletirdi.
"Birdenbire demirci dkkanndaki dier btn iler dur
du, nk altnn eritilmekte olduu sre boyunca ve sourken
onun evresinde bakr ya da alminyumla almak, -bu ba::
.
metal terin bir parasnn eritme kabna atlmas gerektii du
rumda bile- unutulur. Sadece demirle allmaya devam edile
bilir. Fakat bunlar demirle ilgili bir grev stlenmilerse bill:.
ocan etrafnda toplanm raklara katlmak iin, gene 11 ikle
onu abucak tamamlarlar veya bir kenara brakrlar ...
"Babam hareketlerinin etrafnda toplaan raklar tarafn
dan engellediini hissettii zaman, sessizce onlara geride clm
nalarn iaret ederdi. Ne o ne de bir bakas bir kelime dahi
sylemezdi. Hi kimse konumaya ci.iret etmezdi, ozan bile
sessizdi. Skunet sadece krn hldamas ve altn alak
tan tslamas ile bozuldu. Fakat baban bir kelime dahi syle
medii halde, iinden konutuunu biliyordum: altn ve odu
knrnii bir ubukla kartrrken (yanmaya balamken yer
deitirmeyi srdrmeliydi) sessizce hareket eden dudaklarn
dan bunu grebiliyordum.
"inden ne sylyor olabilirdi? Kesin olarak bu syle
yemem, asla bana anlatmad. Ancak bir ardan baka e ola
bilirdi ki? Atein ve altnn ruhunu, atein ve rzgarn -krk
ten esen rzgar, rrzgarn dourduu ate ve atele evlenen alt
11111- ruhunu armad m? phesiz onlarn yardmn celbetti
ve arkadalklarn ve itiraklerini niyaz etti; phesiz en en
I i !erin arasnda olan ve yare!mlar eritme iin zorunlu olan bu
ruhlar ard.
"Gzlerimin nnde vuku bulan ilem, harici olarak sa
dece altn eriti I nesiycli. Bunun dnda daha ok eyler varcl:
BATI SMYASININ KAYNAGl 21

llarn kolaylatrd veya engel olduu bysel bir ilem. Bu


\cbcple bahamn etrafnda skunet hakimdir...
"Byle bir anda kk siyah bir ylann daima koyun
postunun altnda sakl durmas dikkat ekici deil mi? nkli
lcr zaman orada deildi. Babam her giin ziyarete gelmezdi.
:cak altnla ilem yaplrken asla grnmezlik edemezdi. Bu
gerekten beni artmad. O zamandan sonra, bir gece babam
laa kabilemizin ruhundan sz etti, ylann orada bulunmas
J\Crcktiini olduka tabi bulmutum, nk ylan gelecei bili
yordu ...
"Altnla alan zanaatkar her eyden nce kendini arn
drmal, batan ayaa kadar kendini ykamal ve alna sresi
l yunca cinsel ilikide geri durmaldr. .. "
*
Dahili bir altnn var olnas veya daha dorusu altnn.
larici olduu kadar dahili bir gereklie de sahip olmas, sadece
eyaya maledeci bak tarz iin mantklyd, bu tarz kedili
i,ide hem altnda hem de Gneteki ayn 'z' tand. Si nyan
kiikni.in bulunduu yer burasdr ve baka yer deildir. Simya,
kkenini kadim msrllarn bir ruhban sanatnda bulur. Btn
\vrupa'ya ve Yakn Douya yaylm ve muhtcne!e Hint sin
y:sn da etkilemi olan simya gelenei, kuncusu olarak
1 !crmes Trisrnegistos'u tanr, ' kere byk 1--lcrnes' kadi
Msr Tanrs Thoth ile zdeletirilebilir, Thot btn ruhban
sanatlarna ve bilimlerine bakanlk eder, daha ok
l lincluizn'deki Ganesha'ya benzer. Simya (alchenia) ifadesi,
Arapa e!-kiniya'dan gelir, bunun da Msr'n bir unvan olan ve
uhteelen simyaclarn nateria prima'snn da bir sembol
olmu 'kara toprak' ibaresine bir gnderme olabilecek kadim
Msrca kene'den tredii sylenir. Dier bir ihtimal, bu ifade
i Yunanca chvma'dan ('eritme' veya 'dkme') ircni olmas
dr. Her durumda, hala mevcut olan en eski simya izimleri,
Msr papirslerinde bulunur. lk dnem Msr belgelerinden
22 ASTROLOJi YE SMYA

hibirinin geriye kalmamas artc deildir, i.inkli ifahi ola


rak aktarlmak, kutsal bir sanatn temel zelliidir. Yazlmas
nn gerekmesi, genellikle gerilemenin veya szl gelenein
kaybolaca ynndeki bir korkunun ilk iaretidir. Hcrmcs
Thoth'a atfedilen btn metinleri iine alan Cops Hermeticum
(Hennetik Klliyat) denen eserin bize Yunanca ulam olmas
ve az veya ok Eflatuncu bir dille rtlm olmas tamamyla
tabiidir. Bu metinlerin yine de sahih bir gelenee dayandrla
s ve hibir ekilde Yunanllarn sahte kadim imalatlarndan
olmamas, onlarn manevi verimlilikleriyle ispatlanr. Delil
unu gsterir ki 'Zmrt Tablet' denen ey de Curps
Hermeticwn'un bir parasdr. Zmrt Tablet, kendini 1-lermes
Trismegistos'tan bir vahiy olarak takdim eder ve Arapa ve
Latince yazan simyaclar tarafndan sanatlarnn 'kanun
listesi'nden daha az bir ey olarak kabul edilmez. Zmrt
Tablet'in erken dneme ait bir metni yoktur. En azndan u ana
kadar belirlendii kadaryla bize sadece Arapa ve Latince evi
ri !eriyle ula tr, ancak muhtevas sahici !iinin iaretidir.
Yakn Dou ve Bat simyasnn Msr orijinli olduu fik
rini desteklemek unu desteklemektir; simya ile ilgili ve onu
sembolik ifadelerinin bir ouyla donatmak ile ilgili b"1 bir
zanaat ilemleri dizisi, son Msr dnemlerinden sonra, nihayet
ortaa reete kitaplarnda grnnceye kadar insicaml bir
grup olarak ortaya kar. Bu ilemler klliyat, Msr'dan ak
bir ekilde karlabilecek baz unsurlar ierir. Bu ilemlerin
arasnda, metalleri ileme ve boyalarn hazrlamasndan ayr
olarak, Msr'cla daha fazla hibir yerde gelimemi bir sanat
olan deerli suni talarn ve renkli camn retimi vardr. Dahas.
Msr'n metal ve mineral sanatlarnn btn, topraks bir
'madclc'den gizli ve deerli z kartma abalarnda, simya ile
ak bir manevi iliki sergiler.
Son dnem Msr skenderiye'si phesiz, el ier kozno
loj ik sanatlar ve bilimlerle birlikte simyann, asl herhangi bir
BATI SMYASININ KAYNAl 7
__)

yn deitirilmeksizin. imdi bizim tarafmzdan bilinen bii


mini kazand erime kabdr.
Simyann, Yunan ve Asya mitolojilerinden baz motifler
edinmesi de pekala bu zamanda olmu olabilir. Bu herhangi bir
eki ide suni bir olay olarak deerledirilnemel id ir. Sahih bir
gelenein gel iimi bir kristalin geliimini andrr. benzeik par
alar kendine ekerek kendi birlik kanunlarna gre onlarla bir
btn olu tunr.
Bu dnemden sonra, simyada iki akm gzlenebilir. Biri
si, tabiat itibariyle ounlukla zanaatkarcadr; 'dahili i' sem
bolizmi burada, mesleki bir faaliyete fazladan eklenen bir ey
olarak ortaya kar ve sadece arada srada ve tesadfen dile
getirilir. Dieri ise. netaljik ilemleri yalnzca benzetmeler
olarak kullanlr, bu yzden kii bunlarn harici olarak kullanlp
kullanlmadndan phe edebilir. Bu durum bazlarn, daha
eski olduuna inanlan zanaat simyas ile daha sonralar gel i
mi olduu sanlan szde mistik bir simya arasnda bir ayrm
yapmaya sevk etmitir. Bununla birlikte gerekte bir ve ayn
gelenein iki yz sz konusudur, bu gelenein sembolik yUzU
phesiz biimde daha 'arkaik'tir.
Mitolojik zeminiyle birlikte simyann, tektanrc dinlerin
(Yahudi! ik. Hristiyanlk ve slam) iine dahil edi imesinin nasl
mmkn olabildii phesiz sorulacaktr. Bunun aklamas
yledir; gerekte hem metallerin (ve genel olarak madenlerin)
harici sahasyla hem de nefsin dahili sahasyla ilikili olan sim
yaya zg kozmolojik perspektifler kadim metalji ile organik
olarak baland, bu yzden zanaat ile birlikte kozmolojik arki
plan, terimin en geni anlamnda sadece bir tabiat (plysis) bili
mi olarak devralnd, daha dorusu Hristiyanlk ve slam, m
zikte ve mimarideki Pisagorcu gelenei benimsedi ve ona teka
bl eden manevi perspektifi de zmledi.
Hristiyan bak asndan simya, vahyedilen hakikatler i
in tabi bir ayna gibiydi: baz metalleri altna ve gme cvi-
24 ASTROLOJ VE SMYA

ren filozof ta, sa'nn bir sembolyd ve bu tan. kkrdn


'yanmayan atei' ve cvan 111 'sebatkar suyu'ndan retilmesi, sa'
nn doumunu andrr.
Hristiyan inanc tarafndan benimsenmesiyle birlikte
simya, manevi olarak bereketlenirken Hristiyanlk da onda
tabiatn tefekkr vastasyla, gerek 'irfan'a (gnosis) gtren
bir yol buldu.
Hernetik sanat, slam' n manevi alemine daha da kolay
bir ekilde girdi. slam, nceki peygamberlerin bir miras olarak
'hikmet' grnm altnda ortaya kan herhangi bir slam nce
si sanat tanmaya esasta daima hazrd. Bu nedenle slam dn
yasnda Hernes Trismegistos genellikle Hz. dris (Enoch) ile
zdeletirilir.
Hermesilie yeni bir manevi eksen veren veya dier bir
ifadeyle onun balangtaki manevi ufkunu btn taml iinde
yeniden kuran ve onu son. dnem Helenistik 'tabiatlk'ta bo
ulmaktan kurtaran, 'varln biri ii' ( valdetu 'I- vcCcl) rcti
siydi (kelime-i ehadetin batn yorumu).
Bu arada simya sembolizmi, son dnem klasik ve
Semitik dnceye tedrici olarak dahil olmasnn bir sonucu
olarak rengarenk bir okluk iinde gelimiti. Ancak. bir 'sanat'
olarak simyaya zg baz temel zellikler, yzyllar boyunca
onun amaz belirtisi olarak kald: zellikle 'simya ii'nin belirli
plan bata gelir, bu iin ferdi safalar uygulamada her zaman
icra edilemeyen baz 'sembolik' srelerle karakterize edilir.
Simya, Bat Hristiyanlna ilk nce Bizans yoluyla giri
yapt ve daha sonra-ve ok daha zengin ekilde-Arap hakimi
yetindeki spanya yoluyla girdi. Simyann en st olgunlua
ulamas slam dnyasnda oldu. Altc ia mam Cafer es
Sadk' bir talebesi olan Cabir bn Hayyan M.S. altnc yzyl
da tam bir okul kurdu, oradan yzlerce simya metni etrafa ya
yld. Bir onnci.i yzyl talyan ve Katalonya [spanya] eseri
olan Sumna Perj'ectiois'in yazarnn da Ciibir'in Latinletiril-
BATI SMYASININ KAYNAGI 25

mi biimi olan Geber ismini almas .phesiz bu ismin bir ok


simyevi ilmin damgas haline gelmi olmasndan dolayyd.
Rnesans'la birlikte Yunan felsefesinin byk akn orta
ya kmca Bizans simyasnn yeni bir dalgas Bat'ya ulat.
Onaltnc ve onyedinci yzyllarda bir ok simya eseri basld. o
zamana kadar bu ti.ir eserler sadece elyazmas olarak mevcuttu
ve az ok gizli olarak yaylmt. Bunun bir sonucu olarak
Hermesilik incelemesi, yeni bir zirveye ulat; bunula birlikte
gerilemeye balamas ok srmedi.
Oyedinci yzyl genellikle Avrupa Hernesiliinin tam
olgunlamasn lekeleyici olarak kabul edilmitir. Bununla bir
likte gerilemesi, aslnda onbeinci yzylda zaten balamt ve
Bat dncesinin hmanist ve temelde rasyonalist gelimesiyle
birlikte sratle devan etti, yle ki bu gerilemeyle bak asnn
herhangi bir manevi ve sezgici evrensellii tam esasndan mah
rum edi idi. Modern adan henen nce gelen beli i bir sre
boyunca, hem ge dnem Hristiyan mistisizminin tek tarafl
ar duygusal geliimi hem de Reform hareketinde asl olan
agnostik eilin tarafndan teoloji sahasndan sklp kar la
sahih irfann unsurlarnn nazari simyada bir snak bulduu
dorudur. Bu durum Hermesi Iiin yanklar saylabilecek fe
nomenlerin, Shakespeare, Jakob Boehrne ve Georg Gichtel'in
eserlerinde bulunmasn phesiz ekilde aklar.
Simyadan karlan tp, simyann kendisinden aha uzun
sre yaamaya devan etti. Paracelsus bunu 'spagyric' tp diye
adlandrr. Bu terim, simyadaki Solve et coagula'ya tekabl
eden, 'bl' ve 'birletir' anlamndaki Yunanca om:w) (spao) ve
aycpw (ageiro) kelimelerinden gelir.
Genel olarak, Rnesans sonras Avrupa simyas paral
bir karaktere sahipti; manevi bir sanat olarak metafiziksel arka
plan eksikti. Bu, zellikle onun onsekizinci yzyldaki son
kalntlar iin dorudur, hatta btn bu 'knrc'ler arasda
26 ASTROLOJ VE SMYA

Newton ve Goethe gibi gerek dahilerin, baarsz ekilde de


olsa onunla megul olmalarna ramen bu byledir.
Bu noktada, Kiliseye muhalif, 'serbest eli.ii.inen' bir sim
yann olmayacan ifade etmek uygun grnmektedir, i.inkii
her manevi sanatn ilk n art, onun insani vaziyetinin (stn
lnde ve gvenilmezliinde) kurtulu vastalar olarak ihtiya
duyduu her eyi tanmas gerektii hususudur. Hristiyanlk
ncesi bir simyann bulunmas hibir ekilde aksi11i ispat etmez:
btn zamanlarda simya, baz bakmlardan insani varoluun
btn ynlerini iine alan kuatc bir gelenein organik bir
parasdr. Bununla birlikte, Hristiyanlk kendisinden nceki
ilka medeniyetleri iin gizli olan hakikatleri o dereceye kadar
ifa etti ki bunlar intihar pahasna simya tarafndan hesaba ka
tlmalyd. Simyann veya Hermesiliin tek bana, mhtene
len kendine yeterli bir din, hatta gizli bir putperestlik olabilece
ine inanmak bu nedenle ok byk bir hatadr. Bu trden her
hangi bir yaklam, iteki magisteriun'a doru herhangi bir
abay balangtan fel edecek derecede zorunlu olarak rasyo
nalizm ve hmanizme bulam olacakt. 'Ruh nereden isterse
oradan eser' sz dorudur ve onun tezahrne dardan dog
matik srlar konulamaz; fakat Ruh, onun (yani Kutsal Ruh)
vahiylerinin herhangi birinde kendisinin inkar edildii yerele
kesinlikle 'esmez'.
Kendi bana bir din. olmayan simya, gerekte btn in
sanlara hitap eden vahiy tarafndan -onun ltuf vastalaryla
desteklenmek ihtiyac gsterir. Bu destekleme, vahyin ezel ve
kurtarc mesaj 111111 btn manasna zel bir erime vastas ola
rak simyaclarn kendileri tarafndan tannan simya yoluna ve
iine dayanr.
Bundan byle simyann tarihi zerinde durmamalyz.
phesiz batn bir sanatm nesi iden nesile aktar imas genel I ikle
szl olarak gerekletiinden herhangi bir ekilde bu tarih
ayrntl olarak bilinemez. Bununla birlikte son bir nokta olarak
u da zikredilmelidir ki tarih srasyla hibir ilikisi olmayan
BATI SMYASININ KAYNAGI 27

sozumona yazarlar veya kaynaklar olarak fantastik isimler


tayan simya yazlar hibir ekilde sz konusu metinlerin de
erine uygun deildir; nk tarihsel bak as ile simya hik
metinin bir dieri ile hibir ilikisinin olmamas gereinden
tamamen ayr olarak bu isimler (Latin Geber hadisesinde oldu
u gibi), yazar imzalarn kastetmekten daha ok belli bir gele
nek zincirinin alametleridir. Belli bir Hermetik metnin sahih
olup olmad yani onun 1-lermetik sanatn gerek bilgi ve tec
rbesinden mi kaynakland yoksa sdece keyfi ola1ak m bir
araya getirildii meselesi ne filoloji ile ne de deneysel kimyayla
bir karlatrma ile belirlenemez; tek kstas gelenein kendisi
nin manevi birliidir.
2. Blm
SMYANIN TABATI VE DL

Kutsal sanatn ilkeleri ve metotlar hakkndaki kitabrn


da, 1 sanatsal yaratm kutsal bir gelenein iinde gri.ildi'ii
ekliyle, harici estetik yn bak da dei L hedefi sanatkar
kendi nefsinin olgunlamas, 'dntrlmesi' veya yeniden
douu olan dahili bir sre olarak deerlendirirken mukayese
amacyla bir kereden fazla, simyaya gndermede bulunmak
lzumu hissettim. Simya da statlar tarafndan bir sanat -hatta
'kral sanal' (ars rcgia)- olarak adlandrld ve baz metalleri altn
ve gm gibi soy metallere dniiirmesi imajyla birlikte. sz
konusu dahili srecin olduka hatrlatc bir sembol olarak
hizmet etti. Aslnda simya, nefsi dntrme sanat olarak ad
landrlabilir. Bunu sylerken, simyaclarn, metallerin satlat
rimas ve alam yap imas gibi metal Lij ik ilem feri de bildikk
rini ve uyguladklarn inkar etmek istemiyorum. Bununla bir
likte onlarn gerek ii (bu i iin btn bu ilemler sadece hari
ci destekler veya 'ilemsel' sembollerdi) nefsin dntrlme
siydi. Bu noktada simyaclarn ahitlii birbiriyle uyuur. Me
sela, Yakn Dou ve Bat simyasnn babas Hcrnes Tris
megistos'a atfedilen 'Yedi Blml Kitap'ta unlar okuruz: 'Bak.
saklanm olan eyi sana am bulunuyorum: fsinya] ii se
ninle ve senin iindedir: nk onun senin iinde bulunmas
gerekir ve sreklidir: nerede olursan ol, karada veya denizde her
zaman ona hazr olarak sahip olacaksn ...'2 Ve Arap kral Halid'

I
Do'w ve lJat'r A.'sa/ Sancl. Lodra 1967.
! Billio/ri!(/TI(' d:s lilosoles cliiqe.\'. Paris 1741. yaymlayan Ci. Sal on
30 ASTROLOJ VE SMYA

ile bilge Morienus (veya Mariams) arasnda geen mehur di


yalogda kraln bilgeye, Hermetik iin onunla baarlabildii
eyin nerede bulunabilecei hususunda nasl soru sorduu an la
t \r. Bunun zerine Morienus sessiz kald ve sadece biraz du
raksamadan sonra cevap verdi: 'Ey Kral, sana hakikati ilan edi
yorum ki Tanr Rahmetiyle bu olaanst eyi senin iinde
yaratt: nerede olursan ol. o her zaman senin iindedir ve senden
ayrlamaz ... ,{
Btn bunlardan, simya ile dier bir kutsal sanat arasn
daki farkn u olduu grlecektir; Simyada ustala. mimari ve
resimdeki gibi harici zanaatsal dzlemde grlen ekilde deil
sadece dal i I i olarak u ]a 1 r; nk simya almasn olutura
kurunu altna dUirne, zanaatsal ustal olduka aar.
Simyaclara gre tabiatn kendi bana tahmin edilemeyecek
kadar uzun bir srede baarabilecei bir 'srama'ya sebep olan
bu ilemin mcizevlii cisnan imkanlarla nesin imkanlar
arasndaki farka dikkat eker. zeltileri, kristalleneleri, eri
meleri ve yanmalar, bir noktaya kadar nefsin iindeki deiik
likleri yanstabilen bir maden cevheri, belirli snrlar iinde
tahdit edilmi kalnas zorunlu olduu halde, nefis kendi hesa
bna, hibir biimle kaytl olmayan Ruh'la bulumas sayesinde
bunlara tekabl eden 'psiik' snrlarn stesinden gelebilir. Kur
un, iteki insann veya metalin hasta, 'ar' ve kaotik.vaziyetini
temsil ederken altn ('katlam k' veya 'yersel Gne') hen
metalik hem de insan varoluun mkemmelliini temsil eder.
Simyaclarn eyaya bak tarzna gre altn, metalik tabiat
gerek hedefidir; dier btn metaller ya hazrlayc admlar
veya bu sonuca doru denemelerdir. Altn tek bana, btiin
I Hf!id hin Yc:id hin Muaviye (.85/704 n.): kinci [rnev lalifesi Yczid'i
oludur. Kendisi halife olnam. valilik yapmtr. Bilime merakl kiiliide
dolay skenderiycli bir ralip olan Maryiios'u Suriye'ye arp Greke ve
Kptice'dm eserler tercme etirnitir. slam tarihindeki ilk simyac olal"ill-:
anlr. (bnC'n-Nedi. el-Filris!) l.)
4 a-.e. , il. Arap kral l lalid ile rahip Morcnus v.:ya Mariaus arasndak
diyalog. nultenclc Anpa'dan Latince'ye evirilen ilk si ya risalcsiyd.
SMYANIN TAl3ATi VE DL 11

metalik zelliklerin ahenkli bir dengesini kendi yinde haizdir


ve bu yzden devamlla da sahiptir. Meister Eckhart, 'bakr.
altm oluncaya kadar rahat bulmaz' derken, gerekte kendi ezeli
varlnn zlemini eken nefse gnderme yapar. 13u nedenle
onlara kar her zamanki sulanann aksine simyaclar, sadece
onlarn inand. gizlice korunan formller vastasyla, srada
metallerden altn yapmaya almadlar. Kim buna teebbs
etmek istediyse, yaayan simya gelenei ile herhangi bir ba
olmakszn ve sadece harfi bir manada anlayabildikleri metinle
rin incelenmesi esas zerinde, 'byk i'i baarmay isteyen
'kmr yakclar' denen gruba mensup oldu.
nsan, kendi ezeli varlnn bilgisine gtren bir yol ola
rak simya, mistisizmle mukayese edilebilir. Simyevi ifadelerin,
Hristiyan ve hatta daha da ok slam mistisizni tarafcla
benimsenmesi hususu zaten buna iaret eder. Simyann m
kemmellik sembolleri, insani durumun manevi hakimiyetine,
rnerkeze veya ortaya cli'c, tcktanrc dinin, yer.sel cennetin
yeniden kazanlmas dedii eye gnderme yapar. Bir simyac
olarak kendi Hristiyan inancnn diline bavuran Nicolas
Hamel ( 1330-1417) iin tamamlamas hususunda yle yazar:
"evvelce ne kadar kt olursa olsun insan cmert halim, din
dar, inanl ve Allah'tan korkar hale getirmek iin ondan btn
iinahlarn kkn yani agzll silerek bu i onu iyi yapar:
<,:Hnk bundan byle o, devaml olarak, Tanr'dan ald byk
ltuf ve rahmetle ve O'un harika ilerinin derinlii ile doldu
nlur. " 5
Mistisizmin z ve hedefi, Tanr ile birliktir. Simya bun
dan bahsetmez. Bununla birlikte mistik yol ile ilgili olan ey.
insan tabiatnn ve onun sembolizminin balangtaki 'soy
hluu'nu yeniden kazanmaya ynelik olan sinyevi amatr:
<,:iink Tanr ile birlik, sadece, yaratlan ile Tanr arasndaki
kyas kabul etmez uuruma ramen bu ikisini birletiren eyden
dolay mmkndr ve bu, 'yerinden edilen' veya Dli tarafn-

, lli/lioeqe des p/ ilo.-oples diiqes


32 ASTROLOJ VE SMYA

dan etkisizletirilen Adem'in 'teomorfzm'idir. nsani suret ken


di sonsuz ve ilahi Arketipi iinde yeniden brlebilir olma
dan nce insan semboln safln yeniden kazanmaldr. Ma
nevi olarak anlalrsa, kurunun altna dntrlmesi, insni
tabiatn balangtaki asaletii yeniden kazanmaktan baka bir
ey deildir. Tpk altn esiz niteliinin, ktle. sertlik, renk
vs. gibi metalik zelliklerin harici toplam ile hasl edilemeye
cei gibi 'ademi' mkemmellik de srf erdemlerin toplam deil
dir. O altn kadar esizdir ve bu mkemmellii 'gerekletirmi'
insan dierleriyle kar !atn lan az. Yari nn kaynann ta
mamyla farknda ve onunla birlemi olmas anlamnda onun
iindeki her ey 'orijinal'dir. Bu halin gereklemesi zorunlu
olarak mistik yolla balantl olduundan, simya aslnda, misti
sizmin bir dal olarak deerlendirilebilir.
Ancak simyann 'stili', dorudan dini bir inanca dayal o
lan mistisizminkinden o kadar farkldr ki bu bazlarnn. sim
yaya 'Tanr'sz bir mistisizm' demek eklinde akln elmitir.
Bununla birlikte. bu ifadenin btnyle yanl olduu sylen
mezse de tamamyla yersizdir. nk simya bir Tanr inancn
peinen kabul eder ve neredeyse btn statlar ibadet uygula
masna byk nem verirler. Bu ifade yalnzca u dereceye
kadar dorudur ki simya bu haliyle hibir teolojik atya sahip
deildir. Bu sebeple mistisizmin niteleyici zellii ve ayn e
kilde teolojik bak as, 'Simyann manevi ufkunu snrlamaz.
Yahudi, l-lristiyan veya slam mistisizmi, vahyeclilni bir haki
katin, Tar'n bir ynnn veya kelimenin en derin nlanda
bir idea'n mahedesi (cotenplatio) zerinde toplanr: bu
ise bu ideann manevi gerekleinidir. Kendi hesabna simya.
esas olarak ne teolojik (veya metafiziksel) ne de etiktir; simya.
nefsin glerinin oyununu tanaen kozmolojik bir bak a
sndan seyreder ve nefse artlmas, zlmesi ve yeniden kris
talletirilmesi gereken bir madde olarak muamele eder. Simya
bir tabiat bilimi veya sanat olarak hareket eder. nk onun
iin dahili bilincin btn halleri, bir ve tek 'Tabiat'n yollarndan
SMYANIN TABATI VE DL

baka bir ey deildir. bu tabiat hem harici, grnr ve maddi


biimleri hem de nefsin dahili, grnmeyen biimlerini kuatr.
Bi.itiin bunlara ramen simya, nalcdeci bir ynden u
:ak da deildir. O, hibir ekilde manevi kavraytan nahn
olarak srf pragmtiznde ibaret deildir. Onun naevi ve belli
bir anlamda nahccleci tabiat, naden lerinin sahas ile nefsi
sahas arasndaki bir benzetmede, dorudan onun somut bij
ninde bulunur; nk bu benzerlik, sadece maddi cyleie nicc
liksel olarak (belli bir anlamda dahili olarak) bakabilen ve nef
sin nesnelerini ise 'nadd' (yani objektif ve somut olarak} kav
rayan bir gr tarafndan alglanabilir. Baka bir ifadeyle sim
ya kozmolojisi esas itibariyle bir varlk retisi, bir ontolojiclir.
Metaljik sembol, sadece dahili srelerin ireti ve yaklak bir
ifadesi deildir; her gerek sembol gibi bir tr vahiydir.
Nefs alemine 'gayri-ahsi' bak tarzyla birlikte simya.
'bilgi yolu'na (irfan) 'ak yolu'ndan daha yakn bir ilikide durur.
(,'nk, 'Ben' ile-snrl nefsi, sadece sbjektif olarak tecrbe
dmek yerine objektif olarak telakki etmek, -ifadenin sapk
deil gerek anlan1nda- irfann ayrcaldr. Bu seheple, sim
yann ifade tarzlarn zaman zaman kullanan, 'bilgi yolu' zerin
de kurulmu bir mistisizmdir, eer simyann biimlerini onun.
kendi 'yol'unun dereceleri ve tarzlaryla gerekten benimsemc
ise. 'Mistisizm' ifadesi, 'sr' veya 'geri ekmek' (Yunanca
11yein) kelimesinden gelir; mistisizmin z, srf aklc bir yo
nndan kanr ve ayns simya iin de olduka geerlidir.
:j:

Simya retisinin kendini bilmecelerde gizlemesinin di


er bir sebebi de onun herkes iin bir anlam ifade etmemesidir.
'Kral sanat', sradan bir anlaytan daha fazlasn ve belli bir
nefis tipini peinen kabul eder, aksi halde uygulamas nefis iin
sadece ktik tehlikeler iermeyebilir. Ortaan mehur bir
34 ASTROLOJ VE SMYA

simyacs olan Artephius6 yle yazar; "Bizimkinin kalabac 7 bir


sanat olmas kabul edilemez mi? Bununla unu kastediyorum ki
o szl olarak geip devam eder ve srlarla doludur. Fakat sen,
zavall aldatlm adam, btn srlarn en by ve en nemli
sini ak ve seik olarak reteceimize ve bu yzden de keli
melerimizi harfi anlamnda alabileceine inanacak kadar basit
misin? yi niyetle seni temin ederim ki (nk ben dier filo
zoflar gibi kskan deilim) her kim dier filozo flarn (yani
simyaclarn) yazdklarn, harfi manada alrsa, asla kurtulama
yaca bir labirentin bucaklarnda, onu doru yolda tutacak ve
salimen dar gtrecek Ariadne'nin ipi8 olmad iin, kendini
kaybedecektir... " 9 Muhtemelen M.S. drdnc yzylda yaa
m olan Synesios 10 da yle yazar; "Onlar sadece azizler, bil
geler ve anlay sahibi nefisler anlayabilsinler diye (gerek sim
yaclar) kendilerini sadece semboller, istiareler ve tebihlerle
ifade ederler. Bu sebepten dolay eserlerinde belli bir yola ve
belli bir kaideye riayet etmilerdir, yle ki bilge insan, onu an
layabilir ve belki baz tkezlemelerden sonra onlarn iinde gizli
bir ekilde tarif edilen her eye eriebilir. 11 Son olarak, Ortaa
n btn simya ilmini Summa'snda zetleyen Geber yle
beyan eder;" Bu sanat sadece mulak kelimelerle aklanna
maldr, te yandan herkesin anlayabilecei derecede ak bir

6
Arephius'un baka trl bilinmeyen Arap bir yazarn latinlctirilmi ismi
olmas muhtemeldir. (Bk. E. von Lippnan, Estelg ud Asbreig der
Alcleie, Berli 1919). 1250'den nce yaam olmaldr
7
'Kabalac' burada kelimenin etimolojik anlamnda yani 'szl olarak nesildcn
ncsile nakledilen' anlamnda anlalmaldr.
x Ariadnc, Yunan mitolojisind: kral Minos'un kzdr. Labyrintos
marasndaki canavar ldrmek zre maraya gir:cek olan Th.:s:us'a yolunu
kaymetmecsi iin bir yumak ip verir. Theseus bu ipi y:rc s.:n.:rek araya
girer ve sonra bu ip yardmyla k yolunu bulur. [.]
9 Bibi. des plil. clim.
10 Synesios'un, ayn isimdeki Cyrcne Piskoposu (379-415) ile ayn kii olup
olmad hususu tartmaldr. Bu piskopos. skendcriyeli kadn Ellntucu
Hypaia'nn tilmiziydi.
11
Bibi. des plil.
SMYANIN TABATI VE DL 35

ekilde de izah edilmemelidir. Ben bu yzden onu yle bir tarz


da retiyorum ki bilge kiiye hibir ey gizli kalmasn, hatta
bu, vasat zihinlere olduka mulak olarak gelse bile; aptal ve
cahiller ise kendi hesaplarna bundan hibir ey anlamayacak
lar... "12 Bu uyarlara ramen (ki bu hususta pek ok rnek veri
lebilir) zellikle onyedinci ve onsekizinci yzyllardaki biok
insann, simya metinlerinin gayretli bir incelenmesiyle altn
yapmann vastalarn bulabileceklerine inanmalar insan ol
duka atr. Simyac yazarlarn genellikle sadece layk olma
yan birinin tehlikeli bir gc elde etmesine engel olmak iin
simyann srrn koruduklarn ima etmeleri dorudur. Onlar
bylece ehliyetsiz kiileri belli bir mesafede tutmak iin ka
nlmaz bir yanl anlama kullandlar. Onlar, sanatlarnn gr
ne gre maddi gayelerinden, ayn zamanda hakikati de zik
retmeyerek, asla bahsetmediler. Dnyevi bir tutku ile sevk edi
len kii, otomatik olarak herhangi bir aklamann esasn anla
may beceremeyecekti. Bu nedenle Hermetik Zqf'er'de yle
yazldr; "Filozof ta (onunla baz metaller altna evrilir), ona
sahip olan kiiye uzun mr ve hastalktan kurtulu ihsan eder
ve onun gcnde, en kudretli fatihlerin sahip olduundan daha
fazla altn ve gm getirmek vardr. Buna ilaveten, bu hazine
bu hayattaki dier btn hazinelerin zerinde bir avantaja sa
hiptir, yani ona sahip olan kii tamamen mutlu olacak (ona bir
bak insan mutlu klar) ve onu kaybetme korkusu asla ona
ilimeyecektir." 1 : lk cmle, simyann harici yorumunu destek
ler grnr, halbuki ikinci cmle, arzu edilen lde aka
gsterir ki sz konusu sahiplik burada dahi it ve manevdir. Ayn
ey, nceden zikredilen Yedi Blml Kitap'ta da bulunur; "Her
eye Kadir Tanr'nn yardmyla bu [filozof] ta seni en iddetli
hastalklardan kurtaracak ve koruyacaktr; ayrca znt ve
belaya kar ve zellikle bedenine ve nefsine zararl olabilen her
eye kar seni koruyacaktr. Seni karanlktan aydnla, lden

p
- a.g.e.
13 a.g.e.
36 ASTROLOJ VE SMYA

yurduna, fakirlikten zenginlie gtrecektir."' Btn bu ikti


baslardan an !alan ifte anlam, sk! kla ifade edilen, 'bilge'ye
retmek ve 'aptal' kandrmak ek! indeki maksada uygudur.
nk, btn 'hermetik' az-konuurluu ile birlikte
simyevi ifade tarz, keyfi bir bulu deil aksine btnyle otan
tik bir eydir; Geber, mehur Summa'snn bir ekinde unu sy
leyebildi: "Ne zaman ilmimiz halknda en ak ve seik ekilde
konuuyor gibi grnsem aslnda kendimi en mulak ekilde
ifade etmi ve konumamn konusunu btnyle gi;lemiidir.
Simya iini asla temsil anlatmlarla veya bilmecelerle rtne
dim, aksine ak ve anlalr kelimelerle ele aldm ve samimi bir
eki ide tarif ettim, tpk i!ahi i iham ile retilerek ve renerek
onu bilmem gibi... " te yandan, dier simyaclar, yazlarn
kasten yle bir ekilde telif ederler ki onlarn okunmas, akla
karann ayrlmasn salar. Son zikredilen eser bunun bir rne
idir, nk Geber ayn ekte yle der: "Bu mnasebetle bu
Sunmc'da ilan ederim ki ilmimizi sistematik olarak rettik.
fakat onu eitli blmler halinde uraya buraya yaydk; nkii
onu insicaml olarak ve mantki bir dzende sunmu olsaydm
onu ktye kullanmas muhtemel olan kt niyetliler, iyi niyetli
kiiler kadar kolay bir ekilde onu renebileceklerdi ... "
Geber'in grnlite metal:jik olarak tasarlanm aklamalar
yakndan incelenirse kimyasal ilemlerin az ok zanaatsal tarif
lerinin arasnda, dikkate deer dnce atlmlar kefedilecek
tir; mesela nceden bir 'cevher'den ('i' ile balantl olarak) sz
etmemi olan yazar birden bire yle syler: "imdi yeteri kadar
tandn bu cevheri al ve onu kabn iine koy... " veya metalle
rin harici vastalarla dntrlemeyeceini uzun uzadya vur
guladktan sonra birdenbire, onlar gm ve altna evirerek
'btn hasta metalleri iyiletiren bir tp'tan bahseder. Bu trden
her durumda, zihinsel anlay kaba bir ekilde durma noktasna
getirilir ve bu, gerekten bu trden bir aklamann amacd r.
Talebeye aklnn (ratio) snrlar dorudan tecrbe .ettirilir ki

14
a.ge.
SMYANIN TABATI VE DL 37

sonunda, Geber'in kendi hakknda syledii gibi. kendi iine


bakabilsin: "Kendime dnp tabiatn madenleri yerin altnda
hasl etme tarzn dndmde, onlar yer ii-;.eride mkem
nelletirnenize imkan verecek ekilde tabiatn bizim iin ha
zrlad gerek cevheri kavradm ... " Burada, bir stat tarafn
dan ak bir ekilde ifade edilen paradokslar zerinde dnceyi
younlatrarak zihinsel melekenin snrlarn amaya alan
Zen Budizmi'nin metoduyla bir takm benzerlikler dikkati e
kecektir.
Simyacnn gemesi gereken eik, narevi eiktir. Grd
mz kadaryla ahlaki eik, sadece altn yznden simya sa
natmn peinde komak ayartmasdr. Simyaclar ilerinii en
byk engelinin agzllk olduunda devaml olarak srar
ederler. 'Ak yolu' iin kibir neyse ve 'bilgi yolu' iin kendini
aldatma neyse, onlarn sanat iin de bu gnah o dur. Buradaki
agzlln dier bir ad basite egoizmdir; tutkuya klelikte
kiinin kendi snrl egosuna balldr. te yandan, Herncs'i
talebesi sadece ihtiya iindeki yoksullara (veya tabiatn kendi
sine) yardm etmek iin elementlerin dntrlmesine al
maldr, eklindeki art, sadece bi.itiin yaratklarn kurtuluu
maksadyla en yksek aydnlamay aramak eklindeki Budist
yeminini hatrlatr. Her faaliyetinde sadece kendini yanstmaya
alan egonun kurnazlndan bizi yalnzca merhamet kurtarr.
*
Simyann anlamn aklama teebbsmn. simyaclarn
ba artnn (yani bu sahada ketum kalna zaruretinin) bir ihlali
olmasna itiraz edilebilir. Buna yle cevap vermek mi.imkiin
dr, simyann en iteki srna bir anahtar ieren sembollerin
anlamn srf kelimelerle enine boyuna ele almak her durumda
imkanszdr. Geni bir lde aklanabilen ey, simya sanatna
esas olan kozmolojik retiler, onun insan ve tabiat gr ve
de genel ilem tarzdr. Ve Hermetik iin btn yorumlanabil
seydi bile hibir yazl kelimenin ifade edemeyecei ve iin
i.ikemnellii iin zaruri olan bir eyler daima kalacakt. Teri-
38 ASTROLOJ VE SMYA

min doru anlamnda her kutsal sanat gibi (yani bilincin yksek
hallerinin gerekletirilmesine gtrebilen her 'metot' gibi) sim
ya da bir inisiyasyona tabidir: ii stlenmek iin izin, normal
olarak bir stattan almaldr ve sadece en nadir rneklerde, kii
den kiiye uzanan zincir kesilmi olduunda manevi etkinin
mucizevi bir ekilde aralkta atlamas vuku bulabilir. Kral Halid
ile Morienus arasnda geen konumada bu konuya dair yle
sylenir: "Bu sanatn esas odur ki her kim onu nakletmek is
terse retiyi bir stattan aln olmaldr. .. Ustain bunu genel
likle talebesinin nnde uygulam olmas da zorunludur ....
nk kim bu iin srasn iyi bir ekilde bilir ve kendi bana
tecrbe etni olursa sadece kitaplarda bu ii aram kiiyle kar
latrlamaz ... "15 Simyac Denis Zachaire 16 yle yazar: "Kii
nin heni.iz onu renmemi olduu durumda her eyden nce
unun anlalmasn isterim; bu ilahi felsefe insan gc fazl a
syla aar; onu kitaplardan elde etmek bir yana, Tanr onu Kut
sal Ruhu ile kalplerimizin iine sunmadka veya yaayan bir
kiinin azndan bize retmedike elde edemeyiz ... " 17

s a.g.e.
16 Onaltnc yzyl Fransz simyacs.
17 a.g.e.
3. BLM
HERMES HKMET

Hermesiliin bak as, eren (makrokozmos) ile insa


nn (mikrokozmos) yansmalar olarak bir dierine tekabl ettii
grnden kaynaklanr; bunlardan birinde ne varsa baz ba
kmlardan dierinde de bulunmaldr. Bu uygunluk eri iyi ekil
de, sbje ile objenin, bilen ile bilinenin karlkl ilikisine in
dirgenerek anlalabilir. Obje olarak alem, insan sbjesinin ay
nasnda grnr. Bu iki kutup, teorik olarak ayi edilseler de
aksine ayrlamazlar. Her biri ancak dieri ile iliki iinde tasav
vur edilebilir.
Belirginlik salamak iin, 'sbje' terimine verilebilen e
itli anlamlar burada gzden geirmek zorunludur. Eer birisi,
insann evren gr 'sbjektiftir derse bu genellikle sz konu
su grn, insann zaman ve mekan iindeki zel konumuna
ve az ok gelimi kabiliyetine ve bilgisine bal olduu anla
mna gelir; 'sbjektif' ballk burada, ferdin veya zamansal ve
mekansal-olarak snrl bir insan grubunun balldr. Bununla
birlikte nsan anlay srf hadiseden hadiseye snrl deildir: o
zellikle kendi iinde snrldr ve bu anlamda, insan sbjesinin
kresinin dnda kalan alemin tamamyla objektif bir bilgisi
trnden hibir ey yoktur. Ne btn mmkn ferd g9zlemlerin
ittifak ne de duyularn eritii son noktay aan aralarn kulla
nlmas bu krenin tesine eriebilir ki bu hem bilinebilir bir
obje olarak alemi liem de bilen bir varlk olarak insan ata
balar. Alemin mantksal uyuumu, (ki bu, oklu grnmlerini
az ok kavranabilir bir btn klar) insan objesinin birimsel
(unitary) tabiatna olduu kadar aleme de baldr. Yine de her
40 ASTROLOJ VE SMYA

bilgide, -fert veya tiir tarafndan bir ouna renk katlabilir


olmakla birlikte-, aia bal olmayan bir ey vardr. Aksi tak
tirde sbjeden objeye, 'Ben'den 'Sana' ne bir kprii, olacakt ne
de ok fazla ve ok geni olarak eitlenen fertler tarafndan
grlen saysz 'alenler'in tesinde ne hakikat ne de birlik ola
cakt. Bu mutlak ve sabit unsur, (bu her bilgi parasnda gizli
olan az ya da ok 'hakikat nuhtevas'nn kaynadr ve onsuz da
hibir bilgi olmaz) saf Ruh veya Akl'dr, bu bilen ve bilinen
olarak mutlak ve blnmez ekilde her varlkta mevcuttur.
Bu alemdeki biitn varlklarn iinde insan, evrensel -ve
kayna olarak kabul edilirse, ilah- Akln en niikennel yan
smasdr ve bu bakmdan kainatn aynas veya toplam imaj
olarak telakki edilebilir.
Birbirinin karsnda aynalar gibi duran farkl gereklik
leri deerlendirmek iin bir anlna duralm: ler eyden evvel
Evrensel Akl [Akl- Kl!fJ veya 'Akn Sbje' vardr ki bunun
objesi sadece harici fiziksel alem deil-muhakeme kadar- nef
sin de i alemidir; nk muhakemenin faaliyetleri, bilginin
objesi olabilir, halbuki evrensel akl, ne ekilde olursa olsun
herhangi bir 'objektifletirne'den acizdir. Akl'n kendisi hak
knda dorudan ve aracsz bilgiye sahip olduu dorudur, fakat
bu bilgi, ayrmlar aleminin tesinde uzanr, bu yiizden ayr al
glamann bak asndan (yani obje ve sbje eklinde ayrlm
olarak) mevcut deilmi gibi grnr. Dnme, muhayyile ve
hafza melekelerini haiz ve duyusal alglamaya bal olarak
insan sbjesi olduka farkldr, nk insan sbjesi, obje olarak
btiin cismani aleme sahiptir. nsan siibjesi, bilme kabiliyetini
Evrensel Akl'dan karr son olarak, ruh (veya akl), nefis ve
bedenden oluan insann kendisi vardr, o hem bilgisinin objesi
olan evrenin bir parasdr hem de zel mertebesinden dolay,
daha byiik bir evrenin iinde (insan, yansyan bir grnt gibi
onlfn karldr) kk bir evren olarak ortaya kar.
Bu ekilde, evren ile insanolunun karlkl uygunluu
hakkndaki geleneksel reti ayrca tek ve Akn Akl fikri ze-
HERMES HKMET ..J.J

rine de kurnludur. bu Akl' (lntellekt) yaygn olarak 'akl' (yani


sadece muhakeme: reaso) diye adlandrlan ey ile olan iliki
si, bir k kaynann snrl bir ortamdaki yansmas ile olan
ilikisi gibidir. 1 Kozmoloji (evren: cosmos'un bilimi) ile sar
netafizik2 arasnda bir ba olan bu fikir, Hermes Trinegistos'un
(' kere byk Herncs') yazlarnda zel bir belirginlik ile
aklanm olsa bile hibir ekilde Hermesiliin zel ayrcal
deildir.
Bu yazlardan birinde Akl veya Ruh hakknda yle de
nir: Akl (ous). Tar'nn cevherinden (ousia) kar, (bir cevle
n} sahip olan Tanr hakknda konuulabildii kadaryla); bu
cevherin tabiatnn ne olduunu yalnz Tanr kesin olarak bile
bilir.4 Akl, Tanr'nn cevherinin bir paras deildir. fakat n
Gneten dar ldamas gibi o da Tanr'nn cevherinden. l
dar. nsanolunda bu Akl, Tanr'dr... "5 kii, burada kullanlan
benzetmenin kanlmaz kusurluluu tarafndan yanl yne
sevk edilmeye kendini brakmamaldr. Akln, lahi Kaynak'tan
dar mas veya parldamasndan bahsedildiinde bir tr
maddi sudur kastedilmez.
Ayn kitapta denir ki nefis (psyche) beden iinde bulunur.
ayn tarzda akl (ous) da nefis iinde bulunur ve lahi Kelime
(l,ogo.s) da Akl iinde bulunur. (Yaklak dier bir tarzda yle
ele sylenebilir, beden nefis iinde olduu gibi nefis ele ruh veya
I Muhakem.:. Akln veya Ruhun n zel bir dorultuda vc snrl bir alan
!l:erine ydte dbkq bir mercee benzetilebilir.
' 'Metalizik' ibaresiyle. yaratlnan retisi kasedilir. Aristo'u
'ncaliziinin' byke bir biilnO kozmolojiden baka bir ey deildir.
(icrek mealizii bir ayrc vasf da onun apophatic karakteridir.
' 'Osia'. skolastik kullanma uygun olarak 'cevher' diye erce edilmitir.
< icrckte burada Tanr'nn 'zat' sz konusudur
I Yani Tanr'n cevheri (veya daha dorusu zat) O'nu dda bir ey ile
hilim:ez. link o bli! ikiliklerin ve obje ile slibje ansndaki bli
:yrlar iitesidcdir.
I
C'os /-leretic:11111, ,:evirc A.J. Festugiere, 'Les Belllc, Lctres', 194.'i.
'J)'Jlernes Trismegiste: Sur J'incll:c conun. a Tat' balkl blm
42 ASTROLOJ VE SMYA

akl iindedir ve ruh da alem iindedir.) Tanr ise btn bunlarn


Babas diye adlandrlr.
Bu retinin, Johannine teolojisinin retisine ne kadar
yakn olduu grlecektir, -Ortaadaki Hristiyan evrelerin,
Logos'un Hristiyanlk ncesi tohumlarn Etlatun'un yazlarn
da olduu gibi Corpus Herneticun'un [Hermes Klliyat] ya
zlarnda nasl grebildiklerini aklayan bir olay olarak.-6
Akln akn birlii retisi, btn vahyedilni .kitaplarca
dorulansa bile yine de batn kalr, nk bu reti yanl yne
sevk edici bir basitletirme riski olmakszn herkese aktarla
maz. Ba tehlike udur; kavrama abasndaki muhayyile, Ruhun
ve Akln birliini bir Hir maddi birlik olarak tasavvur edebilir.
Bu, her ferd yaratn esas tekilliini olduu kadar Tanr ile
yaratklar arasndaki ayrm da rtmeye gtrebilirdi.
Evrensel Akl saysal olarak deil kendi blnemezliin
de bir'dir. Bu ekilde her yaratkta btnyle mevcuttur ve her
yaratk kendi tekilliini ondan kartr, nk hibir ey, onun
vastasyla bilindii eyden daha fazla birlie, btnle ve
mkemmellie sahip deildir.
Btn varlklarda bulunan bir Akl'a dair yanl bir gr
e rnek, u felsefi fikirden salanabilir; ferdi manev bir varlk
lm annda bedeni terk ederken hemen Evrensel Akl'a dner,
bu yzden lmden sonra ayr bir hayatta-kalma yoktur. Bu
nunla birlikte, bu hayatta Akln sonsuz na 'ego-cu' bir s
nrlama baheden beden deil nefistir. imdi nefis, bedenden
ayrldktan sonra varln srdrr, hatta bu hayatta btnyle
bedene doru yneltilmi ve gerekten bundan baka bir muh
tevaya sahip deil grnd zaman bile.7

6
Dierlerinin arasnda Aziz Byk Albert, hermetik yazlara bu tarzda bakt
7
Bedeni terkederlerken, btnyle bedene doru yneltilmi olan nefislerin
katland iddetli straplarm sebebi budur.
HERMES HKMET 43

Evrensel varoluun bilisel kutbu olarak Akl'a gidimli


(discursive) bilgi ile eriilemediinden onun hakknaki bilgi,
aleme ait tecrbeyi (en azndan vakalar sahasnda) deitirme
yecektir. Bununla birlikte asl bilgi, bu tecrbenin dahili benim
seniini (yani hakikatinin kavranmasn) belirler. Modern bilim
iin hakikatler (veya genel yasalar)-onlar olmadan srf tecrbe.
savrulan kumdan daha fazla bir ey olmayacakt- sadece gr
nlerin basitletirici tanmlar (faydal fakat geici soyutlama
lar)dr. te yandan geleneksel bilim iin hakikat, Evrensel A
kl'da ierilen bir ihtimalin ifadesi veya muhakeme tarafda
eriilebilen bir biim halinde 'katlatrlmas'dr. Ve bu ihtimal,
sabit ve deimez bir eki ide Aklda olduundan, harici alemde
de kendini izhar etmelidir. Hakikat fikri bylece, geleneksel
bilimde modern bilindekinden ok daha mutlaktr, yine de ken
di ilerinde bir son haline gelen hakikatin kavramsal biimleri
hari byledir, nk muhakemenin ve muhayyilenin hakikati
kavramas, ezeli Aklda ierilen imkanlarn bir sembolnden
daha fazla bir ey deildir.
Modern bak asndan bi I im, yalnzca tecrbe.esas ze
rine kurulmutur. Geleneksel bak asndan tecrbe, Akl'dan
gelen ve etrafnda ferdi tecrbelerin kristalleebildii hakikat
ekirdei olmakszn bir hitir. Bu ekilde Hermetik bilim, ru
hani bir vahiyden kan baz geleneksel sembollere dayanr.
'Vahiy' tabiri burada, genellikle teoloji tarafndan ona verilen
den bir dereceye kadar daha geni bir anlamda kullanlmakta
dr, fakat tamamen iirsel bir anlam da kastedilmemitir. Hindu
terimleri ile sylersek sz konusu manevi sreler, 'ikinci
dereceden' bir vahiy olarak, yani shruti'den ok snriti olarak,
telakki edilecekti. Hristiyak asndan btn inananlar top
luluu deil, sadece zel bir tefekkr tarz veya derecesine
muktedir baz insanlar kastedilerek Kutsal Ruh'un bir ilhamn
dan sz edilecekti. Hristiyan simyaclarn Hermesiliin mira
sn deerlendirmeleri her naslsa bu tarzda old. Hermesilik
aslnda, btn alar boyunca devam ederek f-Jristiyan ve slam
dnyasna da uzanan asl vahyin bir daldr.
44 ASTROLOJ VE SMYA

Akl'da ierilen deimez imkanlar, muhakeme tarafndan


hemen ka vrananaz. Eflatun bu imkanlara ideler veya arketi pler
adn verdi ve bu ifadelerin gerek anlamnn korunmas gerekir
ve bunlarn ne srf genellemelere (bunlar en iyi halde gerek
idelerin yansmalarndan daha fazla bir ey deildir.) ne de 'or
tak bilinalt' olarak biline tamamen psikolojik sahaya uygu
lanmanaldr. Bu sonraki yanl kul !anm zel I ikle saptrcelr.
iink Akln blfnezliini nefsin pasif ve karanlk anlal
mazl ile kartrr. Arketipleri aada deil. aksine muha
kemenin seviyesinin zerinde bulunmas gerekir ve yle ki
arketipler hakknda muhakemenin fark edebilecei her ey.
arketiplerin kendi balarna gerekte olduklar eyin iddetli bir
ekilde snrlandrlm bir ynnden daha fazla bii ey asla
deildir. Nefsin sadece Ruh'la 'bir-lemesi'nde veya onun
Ruh'un blnmemi birliine dnnde, biimsel bilicin ezeli
imkanlarnn belli bir yansmas yer alr. Sanki Ruh'un
'melekesi' gibi olan Akln muhtevalar bylece, semboller bii
minde muhakemede ve muhayyilede aniden 'donar'.
Copus Hermeticm'un Poinandres olarak bilinen kita
bnda Evrensel Akl'n kendini Hermes-Thoth'a nasl ifa ellii
yle tasvir edilir: " ... Bu kelimelerle, yzme uzun sre ekin
meden bakt, yle ki onun baknn nnde titredim. Sonra o
ban tekrar kaldrrken kendi ruhumdaki (os), saysz mik
tarda imkanlardan oluan n, nasl sonsuz bir Btn haline
geldiini grdm, halbuki her eye muktedir bir g tarafndan
ierilen ve keza kuatlan ate hareketsiz konumuna ulamt:
bu vizyondan rasyonel olarak kavrayabildiin ey byledir. ..
Kendimin tamamyla dnda iken o tekrar konutu: sen imdi.
aklda (ous) ilk rnei, kayna ve asla sona ermeyen bal::n
gc grdn ... "8
Bir sembol, nefis ve beden dzlemleri zerinde manevi
ilkrnekleri yeniden reten eydir. Yksek gerekliklerin alttaki
dzlemler zerine bu yanstlmasyla balantl olarak nulay-

x Co11ms Hemeic. a.g..: .. Poirn:ncln:s hakkndaki blli.


HERMES HKMET 45

yile, soyut dnmeye gre belli bir stnle sahiptir. lk ola


rak okluk yorumlara msaittir; dahas soyut dnme kadar
cmatik deildir ve ayrca, 'Zmrt Tablet'te belirtildii gibi
'aada olan ne varsa yukardakine benzer' kanuna gre, kendi
ni saf bir imaj halinde younlatrd kadaryla muhayyile.
cismani ve manevi sahalar arasnda var olan tersine uygunlua
dayanr.
Evrensel Akl ile az ya da ok tam bir birlemenin bir so
nucu olarak insan akl olabildiince eylerin okluundan yz
evirir ve deyim yerindeyse blnmemi birlie doru ykselir,
yle ki insann byle bir nazarda elde ettii tabiatn bilgisi ta
mamyla rasyonel ve gidimli bir trden olamaz. nsan iin alem
sanki imdi saydam hale gelmitir: grnmleri11de ezeli
'ilkrnekler'in yansmasn grr. Ye hatta bu kavrayn doru
dan mevcut olmad zamanlarda bile ondan kaynaklanan sem
boller bu ilkrneklerin hafzasn veya 'hatra'sn canlandrr.
Hermetik tabiat anlay byledir.
Byle bir gr iin kesin olan ey, zamansal sebepler ve
artlar tarafndan arta balanan eyann llebilir ve saylabi
lir tabiat deildir; daha dorusu. onlarn esas nitelikleri1 alemin
temsil ettii kabul edilen dokunmu bir kuman dey ipleri
(zg) olarak tahayyl edilebilir, mekik bu iplerin etrafndan
bir birine bir tekine yatay iplii (arga) dolar, bylece dokun
mu kuma tek ve sk bir kuma yaplr. Dey ipler, eyann
deimez muhtevalar veya 'z'leri iken yatay ipler. zaman.
mekan ve benzeri artlarn hkmettii 'cevherse!' tabiatlar
1
temsil eder.'
'Dey' bir anlamda manevi gelenee elaya! olan bir ev
ren grmnn (vision), 'yatay'. bir anlamda (yani gidimli ve
analitik gzlem anlamnda) kesin olmayan bir ekilde grne
bi ise bile nasl doru olabilecei bu karlatrmadan anlalabi-

'' Dokunmu kuman sembolizmi zerine bk. Rene Gueo, f-la


Seho/izmi, XIV. blm, Lonclra, 1958.
46 ASTROLOJ VE SMYA

lir. Mesela bylece, bizatihi metalin ilkrneini dorudan bil


mek iin varolan her metali bilmek zorunlu deildir. Bir tr
iindeki muhtemel eitlenme dizisini anlamak iin gelenein
zikrettii yedi metali (altn, gm, bakr, kalay, demir, kur
un,ve cva) deerlendirmeye almak yeterlidir. Simyada byle
byk bir rol oynayan drt unsurun 10 bilgisine gelince, durum
ayndr. Bu unsurlar, eyann kimyasal bileenleri deildir, ak
sine tam anlamnda 'madde'nin niteliksel belirleyicileridir, bu
yzden toprak, su, hava ve ateten sz etmek yerine maddenin
kat, sv, hava ve ate varolu biiminden sz edilebilir. Su
yun iki birim hidrojen ve bir birim oksijenden olutuu eklin
deki analitik delil, su unsurunun z hakknda bize mutlak ola
rak hibir ey anlatmaz. Buna mukabil sadece arta bal olarak
ve deyim yerindeyse soyut olarak bilinebilen bu husus, gerekte
'su' asl niteliini rter. Dahas bilimsel yaklam kesinlikle, sz
konusu gereklii belli bir dzlemle snrlar, halbuki unsurun
dolaysz ve sembolik sezgisi, maddi olandan manevi olaa bi
lincin btn seviyeleri boyunca yanklanan bir etki uyandrr.
Modern bilim, kendi seviyelerinde onlara sahip ve hakim
olmak maksadyla eyleri 'kesip inceler'. Rasyonalizm, eyann
gerek tabiatnn maddi ve niceliksel analiz vastasyla kefedi
lebilecei inancna smsk sarld. Bu bak asnn ayrc
vasf Descartes'n u fikridir; 'akl (reason) balanm bir
hayvan' eklindeki skolastik insan tarifi bize hibir ey anlat
maz. ta ki kemiklerinin, sinirlerinin, dokusunun vs. incelenme
siyle 'insan' kelimesinin gerekte ne anlama geldiini bilinceye
kadar. 11 Sanki bir tanm esasa yakn olduu kadar geni olmaz
m gibi! Analitik anlay, nihai olarak, eyann balantlarna
batrlan baktan daha fazla bir ey deildir. Byle yaparak,
bular hakknda daha yaln bir gre izin verir. Fakat z, srf

10 Hindular be unsurdan szederler. nk onlar. simyaclarn qia


essetia's olan esiri (akaa) unsurlardan biri olarak kabul ederler.
11 Des<.:artes. La l?echercle de la verile par irs lieres mrcl/es. zikreJilc
Maurice Daunas, Hisoric de la sciennff, Encylopedie de la Plciade, s. 481.
HERMES HKMET 47

kesip inceleme ile eriilebilir,deildir. Goethe, tabiatn bize gn


nda ifa ettii ey, ondan 'manivelalar ve vidalar'la zorla
alnamazd, dediinde bunu ok iyi anlamt.
*
Hermesi kozmoloji gibi geleneksel kozmoloji ile sadece
muhakemenin hkmettii analitik bilim arasdaki fark, astro
nomik grnlerinde en ak ekilde kendini gsterir. Yery
znn, gn yldzl kubbesiyle rtlm bir disk olarak g
rld en eski alem tasviri, en derin ve genel anlamlarla dolu
dur; btn insanln tabii ve dolaysz tecrbesinden baka bir
ey olmayan bu alem tasviri, geree uygun kald iin bu
anlamlar ok daha az terkedilmitir. Hareketiyle zamann l
cs, gndzn, gecenin ve mevsimlerin belirleyicisi ve kl
cisimlerin domasnn ve batmasnn sebebi, yamurun datc
s olan Sema, varoluun aktif ve eril kutbunu izhar eder. te
taraftan Semann etkisi altnda gebe hale gelen, bitkileri rn
olarak karan, btn canl yaratklar besleyen yeryz, pasif
ve diil kutba tekabl eder. Sema ile yerin, aktif ile pasif varo
luun bu ilikisi, ok sayda benzer ikiliin ilkrnei ve numu
nesidir; 'esas biim' (eidos, forma) ile 'malzeme' veya 'cevher'
(hyle, materia) kavramsal ifti ve Eflatuncu anlamda anlalan
ruh veya akl (ous) ile nefs (psyche) ikilii gibi.
Semalarn dairesel hareketi, hareketsiz ve grnmez bir
eksenin varln gerektirir, bu eksen Akl'a tekabl eder ve
alemin btn artlarnda sabit bir ekilde mevcuttur. Ayn ekil
de, Gnein rotas, ana ynlerden (Kuzey ve Gney, Dou ve
Bat) oluan dzgn bir ha izer, bunu mteakip btn hayata
hkmeden kozmik nitelikler, kendilerini yukardaki srayla so
uk ve scak, kuru ve ya eklinde datrlar. Bu dzenin, insan
nefsinin mikrokozmosunda nasl tekrarlandn daha sonra
greceiz.
Alem-aac zerinde iki ejderhann rlanda veya Anglo-Sakso
biimi. Aacn gvdesinin zerindeki svastika'Jar (alemin ckseninc
tekabl ederler) gklerin hareketini temsil eder. Her ejderha onii
Gne veya yldzdan olumutur, bunlar oniki aya tekabl edebilir.
Wrzburg niversitesi Ktphanesinde 'Paulie letters For
Northumberlad'dan bir sekizinci yzy I minyatr.
HERMES HKMET 49

Ufkun zerinde ortaya kt kadaryla Gnein rotas.


k gi.indnnnden yaz gi.indnnne kadar artan bir ekilde
cni bir daire takip eder, sora tam bir yl dolap gelinceye
kadar azalarak daralan bir daire izler. Esas olarak bu 'zlen'
lir helezona karlk gelir ki birok dnten sonra 'dolanp
kapanan' bir helezon haline gelir, bu eitli iaretlerle tasvir
edilen bir imajdr, tpk ifte helezon,

iki ynl helezon girdap gibi, in'in yi-yang'na benzer ve iki


ylann bir eksen (alemin ekseni) etrafnda sarld Heres'in
dcneinde (cadceus) bu benzerlik hi de az deildir. 12 Gne
in rotasnn iki safllasnda (ykselen ve alalan) ortaya konulan
.tlk, belli bir anlamda yer ile sema arasndaki ztla tekabl
eder. ancak u farkla ki buradaki her iki taraf da hareketlidir, bu
yzden sebeplerin ztlnn yerine glerin srayla deitirilme
si sz konusudur. Yer ve gk, altta ve sttedir; iki gndnmi.i
gneyde ve kuzeydedir. birbirleriyle, genileme ve daralmann
irtibatl olduu gibi irtibatldrlar. Birok anlam olan bu ztla
ileride simyevi magisteriula balantl olarak (orada kkrt ile
cva arasdaki ztlk olarak ortaya kar) tekrar dneceiz.
*
Batlamyusu alem tasvirinde yer, bir kre olarak merkezi
temsil eder, onun etrafnda gezegenler eitli yrngelerde veya
feleklerde dolanrlar, bunlar da sabit yldzlar g ile ve dta
da yldzsz en i.ist gk (Empyrean) ile kuatlrlar. Bu alem
tasviri, insanln onun hakkndaki dolaysz tecrbesini alp
gtrmekten daha fazla nceki alem tasvirinin anlamn alp
gtrmez. Dahas meseleye farkl bir sembolizm getirir, yani
mekann her eyi kuatan vasfnn sembolizmini. Semavi fe-

12 Bu hususta bk. Rene Guco. Fla Sebofi:::i, XXV. blm, ve Julius


Sclwabe. Arcleyp wul Tierkr!!is, BaseL 1951
50 ASTROLOJ VE SMYA

!eklerin bu derecelenii, alemin ontolojik dzenini yanstr.


buna gre her varolu derecesi, stteki bir dereceden kaynakla
nr, yle ki yukardaki derece aadakini 'ierir' tpk sebebin
sonucu 'iermesi' gibi. Bylece iinde bir yldzn haeket ettii
semavi felek, ne kadar geni olursa o kadar saf ve o kadar daha
az artla kaytl ve ilahi kaynaa o kadar yakn olur, semavi
felek varoluun derecesi veya o dereceye tekabl eden bilin
seviyesidir. Yldzl gkleri evreleyen ve sabit yldzlar gne
(btn feleklerin en hzl ve en dzenli dolanan) hareketini
baheden yldzsz en st Gk, ilk hareket ettiriciyi (primw
mobile) ve ayrca her eyi kuatan lahi Akl' da temsil eder.
Bu, Dante'nin benimsedii Batlamyusu alem tasvirinin
yorumudur. Dante'nin zamanndan nce Arap yazlarnda zaten
bulunuyordu. Ayrca Latince yazlm ve muhtemelen
Katalonya orijinli, onikinci yzyla ait anonim bir Hernetik
elyazmas 13 vardr; bu yazmada, ardk olarak birbirini evrele
yen gksel feleklerin anlam, lahi Komedya 'y andran bir
tarzda sunulur. Burada felekler boyunca ykseli. bir manevi
(veya akli) dereceler hiyerarisi boyunca ykseli eklinde tas
vir edilir, ardk olarak bu dereceleri idrak eden nefis bu yk
seli vastasyla, tedrici olarak suretlere bal gidimli bir bilgi
den farkszlatrlm ve dolaysz bir vizyona dner, bu vizyon
da sbje ve obje, bilen ve bilinen bir'dir. Bu tasvir, semavi fe
lekleri insann onlar vastasyla (sanki Yakub'un merdiveni ze
rindeymi gibi) en st felee, zerinde sa'nn tahtta oturduu
Ar'a ykseldii emerkezli daireler olmak gsteren resimlerle
aklanntr. 14 Semavi daireler, aa doru bir ynde (yani
yere doru) unsurlarla tamamlanr. Ay feleinin yannda ate
13
M.T. d'Alvcrny tarafndan. Les Peregriaios de /'ae dans /'aure wle
d'apres w aoyme de la f d Xlle siecle adyla Arclives d'listoire
docriale et liueraire d moye ge'de 1940-41 ele yaymlad. M .T.
d'Alvcrny'nin en son aratrmasna gre. Paris'te Bibliothcquc National:'da
muhafaza edilen bu clyaza. muhtemelen Bologna'da [lalyal. spanyol bir
ncnn esas zerine yazld.
14
Baknz 1. ve il. Resim ve karsdaki sayfalardaki aklamalar.
HERMES HKMET 51

dairesi vardr; bunun altnda hava dairesi bulunur; bunu su clai


esi izler, bu ela dorudan toprak dairesini evreler. Hermetik
vasf aikar olan bu anonim elyazmasnn, tektanrc elinin,
Yahudilik Hristiyanlk ve slam'n geerliliini tanmas dik
kate deerdir. Bu, 1-lermetik bilimin, tabiat zerine kurulu ta
amen kozmolojik ve sembolik dili sayesinde onlarn domala
yla at111akszn her sahih din ile nasl kaynatrlabildiini
.k ekilde gsterir.
Sabit yldzlar g olan sekizinci gn dolannn
,amann temel ls olmas gibi en dtaki yldzsz gk de
(sekizinci ge, gn-gece eitlikleri presesyonu denen eyin
14cciktirdii geri hareketini veren budur), zaman ile ebediyet
arasndaki veya srenin 15 az ok arta balanm biimleri ile
ezeli 'imdi' arasdaki snr izgisini temsil etmelidir. Felekler
boyunca ykseliyor olarak temsil edilen nefis, bylece bir kere
suretler ve artlar alemini arkasnda brakr ve blnmemi,
fakat her eyi kuatan Yarla ular. Dante, bak asnn tam
lir tersine evrilisini ieren bu geii, yersel snrlandrmadan
l lahi Sonsuzluk'a kadar at arda genileyen emerkezli felekle
rin kozmik dzenini tersine bir dzenle kar karya getirerek
tasvir eder, bu tersine dzenin merkezi Tanr'dr. O'u etrafn
da, her genileyen dairede melek korolar dolanr. lahi kaynaa
en yakn olduklar yerde en hzl ekilde dolanrlar, kozmik
feleklerin al<sine olarak onlarn grnen hareketi yersel merkeze
olan 111esafelerine nispetle artar. Kozmik dzenin lahi dzen
iinde bu 'yukar-dni.i'i.iyle birlikte Dante, Gne merkezli
dnya grnn derin anla1111111 nceden grr.
*
Gnein merkezi temsil ettii ve onun etrafnda dnya
dahil btn gezegenlerin doland alem tasviri, Rnesans'n
orijinal bir kefi deildir. Kopernik sadece, lkada zaten bili-

s bn Rd'e gre yldzsz gn aralksz hareketi. zaman ile ebediyet


rasndaki aracdr
52 ASTROLOJ VE SMYA

nen 16 bir fikri canlandrd ve gzlemlerle destekledi. Bir sembol


olarak Gi.ine merkezi i alem gr, dnya merkezi i grn
zorunlu tamamlaycsdr. nk alemin ilahi kayna (yani
Tanr'nn alemi onun vastasyla ortaya kard bir Akl veya
Ruh), btn tezahrn 'n saan' bir Merkezi olarak dnle
bilecei gibi, kolayca Her eyi Kuatan (snrsz mekana kar
lk gelir) olarak da dnlebi I ir. Kesin olarak lahi Kaynak
btn farkllamalarn zerinde ok yce olduu iin, onun her
tarifi, sanki bir aynada grlyormu gibi, onun tersine-mka
bili tarafmdan tamamlamas gerekir.
Bununla birlikte Gne merkezli alem gr aslnda.
rasyonalizm tarafndan, geleneksel yer merkezli alem gr
nn-ve bununla balantl olan bi.iti.in manevi yorumlarn- ka
tksz aldanma olduunu ispatlamak iin kullanld. Ve buradan
da u paradoks ortaya kt; insan muhakemesini (reason) btn
gerekliin ls yapan bir felsefe, insan gitgide dier kum
taneleri iinde bir kum tanesi gibi, herhangi bir kozmik ncelii
olmakszn srf bir tesadf gibi gsteren astronomik bir alem
grne sonu olarak ulat, oysa insan muhakemesine deil
vahye ve ilhama dayanan ortaa bak as insan evrenin
merkezine yerletirmiti. Bu pervasz eliiklii aklamak yine
de basit deildir. Rasyonalist anlay unu tamamen unutur:
evrene dair ifade edebilecei her ey insan bilincinin bir muhte
vas olarak kalr ve insan111 kendi fiziksel varoluuna daha yk
sek bir bak asndan (sanki bu dnyaya bal deilmi gibi)

16 Gne merkezli sistem. Sisaml Aristarkos (yak. M.8. 320-250) tarafndan


nceden retilmiti. Nikolas Kopernik. 'Gksel Cisi/eri Yriig:leri
'stiie' adl kitab Papa 111. Paul'e hitap ettii nsznde. Sirakusal
Hicetas'a ve Plutark'n baz iaretlerine gndermede bulunur. Gkler zcrin:
olan kitabnda Aristo..yle yazar: "Pek ok (ilim sahibi kii) dnyann
(alemin) merkezi okluuna inanmasna ramen talyan filozoflar.
Pisagorcular denen kiiler kar likirdedirler: nk onlar merkezde atqin
bulunduunu iddia ederler. te yandan bir yldz olan dnya. ne-k<.:z
evresinde bir dairede hareket eder. .. " Muhtemelen lkan baz l lin
astronomlar da Gne-merkezli gre aina idiler
HERMES HKMET 53

bakabilmesi aka gsterir ki alemin bilisel merkezi odur.


insan, Akl ayrcalkl taycs olduundan ve bu yzden de
esas itibariyle var olan her eyi bilebildiinden geleneksel bak
as onu grnen alemin merkezine yerletirir, bu konum as
lnda dolaysz duyusal tecrbeye btnyle uygun der. Ay
nnlayta yani geleneksel kozmolojinin anlaynda, iinde insa
nn deyim yerindeyse Gnee gre evresel olduu Gne mer
kezli alem tasviri sadece bir batn anlama sahip olabilir, yani
Dante'nin melekler alemini 'tanr merkezci' tarifinde zihinde
sahip olduu manaya: Tar'nn bak asndan insan merkezde
deildir, ancak varoluun en dtaki snrnn zerindedir.
Gne merkezli bak asnn matematiksel-fiziksel ba
k tarzna gre daha doru gibi grnmesi, bu bak asnda
hi de insani olmayan bir eyler bulunduunun bir gstergesi
dir. .. Maddi-niceliksel dzlemin inhisarc bir deerlendirmesi
lehine insan bir btn halinde, ruh (akl), nefis ve bedenden
oluan bir varlk olarak deerlendirmeyi reddeder ve bu insan
sub specie aeleritatis [ezeli I ik noktai nazarndan] gren bak
asnn 'iteki' yansmas olur.
Hibir alem tasviri mutlak olarak doru olamaz, nk
gzlemlerimizin dikkate ald gereklik arta bal, baml ve
sonsuz ekilde oktur.
Mutlak bir ey olarak Gne merkezli sisteme olan inan,
korkun bir vakum yaratt: insann kozmik haysiyeti alnmtr
ve Gnein etrafnda dnen dier kum tanelerinin iinde anlam
sz bir kum tanesi haline getirilmi olarak insan, kendisinin
manevi bakmdan tatminkar bir eya vizyonuna ulama iktida
rndan mahrum olduunu gstermitir. sa'nn bedenlenesi
!izerinde merkezlenen Hristiyan dncesi buna hazrlksz
yakaland. nsan kozmik mekan iinde gzden kaybolan bir
hilik olarak ve ayn zamanda da bu mekann bilisel ve sem
bolik merkezi olarak grebilmek, ounluun kapasitesini ol
duka aar.
54 ASTROLOJ VE SMYA

Son zamanlarda, aralarnda belki yz milyonlarca k yl


mesafe bulunan dier milyonlarca (muhtemelen gezegenlerle
evirili) Gneler aknts iine Gnein kendisini brakmayla
birlikte, kelimenin herhangi bir doru anlamnda hibir alem
tasviri artk mmkn deildir. nsann kendini an laml bir bt
ne katma kabiliyetini kaybetmesi sonucuyla birlikte atk alemin
yaps hayal edilebilir deildir. Modern bak asnn Batllar

Resim I ve Il; NEFSN FELEKLER BOYUNCA. YKSEL.


Onikinci yzyln sonuna ait anonim bir Hermetik elyazmasndan
benzer iki temsili resim (MS Latin 3236A, Bibliolheque Nationalc.
Paris, ilk basm M.T. d'Alverny tarafndan Arcfives d'Hiswire
doctrinale et litteraire du Moyen Age'de, 1940.42).
Resim bata feleklerin stde sa'y tahta oturmu olarak gste
rir. ki yanda u kelimeler vardr: "Creator 011111.i Des -C{llr.a
prima- Volutas divia - Voluntas divina" ( Her eyin Yaratcs.
Tanr - lk Sebep - lahi rade - lahi rade). En stteki iki daire, '.f"or
ma i. potetia' [bilkuvve suret] ve 'nateria in poreria' [hilkuvvc
madde] kelimelerini ierir. Bunlar, iki kutuptur: J<mw ve areria
prima, Saf Fiil ve Pasif Kap; bunlar Saf Varlkta ierilen ancak henz
izhar edilmemi olan imkanlar olarak tasavvur edilir. Bu nedenle Ev
rensel Ruh'un dnda uzanrlar, bu izhar olmu veya yaratlm ger
eki iinde grld zaman, bu gereklik sonraki daire ile temsil
edilir: "Causatun primun esse creatun primun principiw oi,
creatmru continens in se creaturas" (lk sebep, lk yaratlm var
lk, btn yaratklarn ilkesi, btn yaratklar kendi iinde ieren).
Evrensel Ruh'un iindeki safalar olarak, on akli veya bilisel meleke
('ntelligentiae') arkadan gelir, buna e sayda melek korosu karlk
gelir. Gariptir ki bunlarn iinde grld dzen, Dionysosu Gksel
Hiyerari retisinin dzenine tam zttr: yukardan aa doru:
'Ageli', 'Arcfangeli', 'Troi', 'dominctiones', 'virrres', 'principaus'.
'potestates', 'Cferubi ', 'Serapfim' ve 'ordo senorw' (yallar koro
su). Dzenin bu tersine evriklii, zihninde tanr-merkezci bir ema
olan bir mstensihin hatasndan dolay olabilir.
,,

.. ,.\,"'""'-.. -..:..--
....- ,.,>/ , -., '
......... --""' ....
HERMES HKMET 57

zerideki ola_an etkisi en azndan byledir. Alemi daima sav


rulan kum tanesi olarak telakki etmi olan Budist eyay grme
tarz, bilimsel tez'e farkl bir karlk gsterebilir.
Bilimsel bilgi, grnlerin manevi bir deerlendirilmesi
ile birlikte gelseydi, deyim yerindeyse btn kapal sistemlerin
art arda terk ediliinde, her alem grnn bir hayalden veya
yansmadan daha fazla bir ey olmad ve aslnda hibir ekil
de mutlak (unconditional) olmad hususunda bir delil grle
bilecekti. Bu alen iin, bizim arasz duyularmzn tecrbe
ettii Gne, n toplamlar toplamdr ve her eyi aydnlatan.

Suret tesi Ruhun bu on feleinin altnda, nefsin drt felei u


za111r: 'Aia celetis' [semavi' nefis]; 'Anina rationabilis' [akl nel'isJ.
'Anina aimalis' [hayvan nel'isJ, 'Ainw vegetabilis' !bitkisel nefisi.
imdiye kadarki feleklerin enerkezli sras ile tamamen sem
bolik anlam kastedilir, halbuki maddi alemin mteakip (ve daha k
k) teleklerinin hem sembolik hem de mekansal olarak anlalmas
gerekir: maddi alem, en dtaki dairesi ile evrelenir: 'Natro
principi111 corporis' (Cisimlerin ilkesi olarak Tabiat). Bu daire astrn
nomik felekleri ierir, bunun en dndaki, gklerin gnlk dolanna
karlk gelir: 'Sperc decina-spera sprew qw Jit nom de
occidente ad oriente et esi pricipium mos' (Onuncu felek.-e
yksek felek, Batdan Dou'ya hareket bunda yer alr ve bu btn
hareketin ilkesidir). Bunun i tarafnda, gn-gece eitliklerinin
presesyonunu belirleyen felek bulunur: 'Spera ona - spera wtus
octave spera que fit motus eius de septentrione ad meridie et e
converso' ( dokuzuncu felek, sekizinci felei hareket ettiren ve onun
Kuzeyden Gneye ve tersi ynde seyahat etmesine sebep olan). Sonra
alalan dzende sabit yldzlar g ve gezegensel felekler takip eder:
'Spera octava - spera stellcta; Saurnus - sperc scttri; Jupier -
.pera iovis; Mars - Spera martis; So/-spera solis; Ves - Spern
veeris; Mercurius -spera nercri; Luia- spera lunae.' Bunun i tara
fnda, yer merkezi etrafnda
58 ASTROLOJ VE SMYA

her eyin etrafna dnd ilahi kaynan tabii semboldr.


Bununla birlikte, ayn zamanda sadece k kayna bir cisimdir
ve bu sfatla tek deildir, ayn trden olan dierlerinin arasnda
bir nesnedir.
Her yeni alem tasvirini, bir ncekinin mantki 'tekya
ll'ndan ok, yeni bilimsel gzlemlerin nasl gerektirdiini
gstermenin yeri buras deildir. Bu ayrca mekann en ge
dnem kavramlarna da tatbik edilir. Ortaa kozmolojisi me
kann btnln, manevi olarak en dtaki gklerle evrili.
llemez derecede byk bir kre olarak tahayyl etti. Rasyo
nalist felsefe, mekann sonsuz olduunu kabul eder. Bununla
birlikte, mukayyet bir uzama (extension) olarak mekan pekala
belirsiz olabilir, fakat kesinlikle sonsuz deildir, bu nedenle
sonraki bilimsel adm, gerekte tahayyl edilemez bir kavrama,
kendi iine geri akan 'eri' bir uzay/mekan kavramna gtrr.

emerkezli dairelerde drt unsur uzanr (en dtaki daire hem bu ekil
de unsurlarn sahasna hem de en Ust unsur atee tekabl eder): 'lgi.
copus corrptibili. quod est q.utwr eleneta' (Ate - drt unsurdan
oluan bozulabilir cisim); 'aer' [hava]; 'acqua' [su]; 'terra' [toprak];
'centru nundi' [alemin merkezi].
Manevi, psiik ve maddi alemlerin bu daireleri boyunca insan
lar, sanki bir merdiven zerindeymi gibi Tanr'ya ykselirler. En
alttaki insan figr, hala unsurlar sahasna baldr ve bir arkada
sandan tutarak onu buradan ekip karmaktadr. En stteki grubun
iki tarafndan yle yazldr: 'o mi magist[er]' (Ey stadm?) sonraki
nin yannda '[o ] phebei' ('genler'), ortadaki grubun iki yannda 'socii
omnes' (btiin arkadalar), ve en alttakinin iki yannda, 'cetera urlw'
(geriye kalan halk). Bu herhalde, bilgeliin veya inisiyasyonun farkl
derecelerine bir gndermedir.
Dier minyatr bu sefer tam dairelerle, fakat sadece ksmi ya
zlarla ayn sray tekrar eder.
HERMES HKMET 59

Mekann. ve zamann mutlak homojenlii, son dnem


matematikileri tarafndan. mekan ve zaman arasndaki sabit bir
iliki lehine, terk edilir. Bununla birlikte eer mekan, ezamanl
olarak gzlemlenen her eyi ieren ey ise ve zaman da gz
lemlerin ardkln oluturan ey ise o zaman kendiliinden
sabit yldzlar artk o kadar ok k yl mesafe ile bizden ay
rlmazlar, ancak grnr ve e zamanl olarak varolan mekann
en d snrna sahip olduu yerde konumlanrlar. Bu paradoks
karsnda sadece, nihai' olarak her 'bilimsel' alem tasvirinin
kendisiyle elimeye mahkum olduu sylensin. lalquki btn
grnen eylerde kendini bir ekilde izhar eden ve kendini ok
daha ikna edici ekilde aa vuran manevi anlam (alem tasviri
ne kadar asl ise insana o kadar ok uygundur) herhangi bir
trden hibir deiiklie uramaz. 'Anlam' ifadesini, zaruret
icab ve geleneksel yazlar rneine uyarak, eyan deimez
muhtevasn (sadece akl onu kavramaya muktedirdir) belitnek
iin kullanyoruz.
*
Astronomik alem tasviri zerine nceki gzlemler vasta
syla unu gstermeyi baardk ki aleme veya kelimenin en
geni anlamnda tabiata bakta karlkl olarak zt iki yol var
dr. Bilimsel merakn sevk ettii birincisi, grnlerin tken
mez okluuna doru abalar ve toplad tecrbelerin okluu
derecesinde kendisi ok ve paralam hale gelir. Dieri, ayn
zamanda insanlarn ve eyann merkezi olan manevi merkez
iin abalar, bunun yannda lahi Akl'da deimez olarak
ierilen gereklikleri mahede etmek ve habercisi olmak ii
kendisini grnlerin sembolik karakteri zerinde destekler.
Bu ikinci gr as. oklu bir derecelenme olarak alglanan
ey hakknda deil. esas olduu farzedilen ey hakknda basi
letireye gtrr. nsann eriebildii en mkemmel vizyon.
basittir, u anlamda ki bunun i zenginiii fark! latr im ayr
c vasflardan uzaktr. Bu en yksek gr veya mahede, Sr
yanice Hernetik bir metne dayanr, Hermetik hikmet hakknda-
60 ASTROLOJ VE SMYA

ki bu blme bir sonu olarak bu metinden birka aktarm zik


retmemiz iyi olur. (Sz konusu metin, yedi gezegensel felee
tekabl eden yedi kapnn ardna yerletirilmi olan gizli bir
aynadan bahseder): " ...Ayna yle bir ekilde yaplmt ki hibir
insan onda kendisini maddi olarak gremezdi, nk ondan
yzn evirir evirmez kendi grntsn unuturdu. Ayna,
lahi Akl' temsil eder. Nefis bu aynada kendisine bakt za
man, kendi iinde utanma hisseder ve bunu atar. .. Bylece saf
laan nefis, Kutsal Ruh'u taklit eder ve Onu bir n'odel olarak
alr; Ruhun kendisi olur; bara ulaan ve kiinin (Tanry) bil
dii ve O'nun tarafndan bilindii bu yksek hale her zaman
dner. Sonra glgesiz bir hale geldiinden, kendi zincirlerinden
ve bedenle paylatklarndan kurtarlr... Filozoflarn vecizesi
nedir? Kendini bil! Bu, akli ve bilisel aynaya gnderme yapar.
Peki, lahi ve asl Akl deilse bu ayna nedir? Bir insan kendine
baktnda ve kendini bunda grdnde, kendini Kutsal Ruh
ile birletirerek, tanrlarn veya eytanlarn ismini tayan her
eyden yz evirir, mkemmel bir insan olur. Tanry keneli
iinde grr ... Bu ayna yedi kapnn tesine yerletirilmitir ...
bu da duyusal alemin tesindeki, oniki (semavi) konan te
sindeki yedi ge tekabl eder ... Btn bunlarn tinde, g
rlemeyen duyularn bu gz, Akln bu gz bulunur, bu her
yerde mevcuttur ve her eyin tesindedir. Bu mkemmel Ruhu
kii orada grr, ki Onun gcnn iinde her ey ierilir..." 17

17 Berthelot, La Chi111ie a oye lige, Paris, 1893. il, 262-263.


4.BLM
RUH VE MADDE
nceki alarn insan iin, gnmzde madde dediimiz
ey, bugnn insan iin ifade ettii ey ile, kavram veya tecr
be bakmndan da ayn deildi. Bu, u demek deildir, dnyann
szde ilkel insanlar, baz etnologlarn varsaydklar gibi her eyi
'bysel ve zorlayc tahayyller' perdesi ardndan grrlerdi
veya onlarn dnmesi 'mantk d' veya 'mantk ncesi' idi.
Talar, tpk bugnk kadar se1ti, ate bugnk kadar scak ve
tabiat kanunlar bugnk kadar yamand. nsan her zaman man
tksal dnd, hatta -duyusal verilerden ayr ve gerekten on
lar yoluyla- farkl bir dzenin gerekliklerini hesaba katmak
alkanlnda olsa bile. Mantk, insann zne aittir ve onun.
..smen maddeci ksmen duygusal vasfnn zorlayc tahayylle
ri iinde ayrnas 'ilke I' insanlarda bu Iunmaz, hatta manevi
bakmdan en yozlam vahilerde bile bulunmaz, yalnzca e
hir-esasl olan bir kltrn gerilemesinde bulunur ancak.
Hem teori hem de pratikte, modern dnya rneinde (ve
hunun yannda baz eliik felsefe akmlar 1 rneinde) olduu
,ibi maddenin, ruhtan tamamyla kesilip ayrlm bir ey olarak
dnlmesi gerektii hususu hibir ekilde aka otada de
gildir. Bu zel bir zihinsel gelimenin sonucuydu, bwa felsefi
ifadesini (onu 'icat' etmeksizin) veren ilk kii Descartes'ti; asln
da bu, ruhu srf dnceye indirgeme ve onu gidimli ratio ile

I
inorganik ve organik biimlerin gelimesini Ruhun bir 'hareketi' olarak
anlamaya alan baz modern teoriler. esas olarak materyalizmin bir
devamndan baka bir ey deildir. nk znde deimez olan Rul'a bir
'ulu' atfederler.
62 ASTROLOJ VE SMYA

snrlandrma (bu, onu btn zihin st anlamndan ve bu yz


den de btiin kozmik hazr bulunmu ve ikinlikten mahrum
etmek demektir) eklindeki genel eilimle derinden organik
olarak belirlenmitir.
Descartes'a gre ruh ve madde tamamyla ayr iki ger
ek! iktir, bunlar ilal i takdir sayesinde yalzca bir noktada bir
araya gelir: insan beyni. Bylece 'madde' olarak bilinen cismani
alem kendiliinden herhangi bir manevi muhtevadan mahrum
braklrken ruh da kendi hesabna tamamyla maddi ayn ger
ekliin soyut karl oldu, nk bunun stnde ve altnda.
bizatihi ne olduu belitilmeni kald.
nceki alarn insan iin madde, Tanr'nn bir yn gi
biydi. Yaygn ekilde arkaik olarak adlandrlan kltrlerde bu
bak as dolayszd ve duyusal tecrbeyle balantlyd. n
k maddenin sembol dnyayd. Daimi gereklikte dnya, b
tn grnen nesnelerin pasif ilkesini temsil ederdi, halbuki se
ma, aktif ve retici ilkenin sembolyd. Bu iki ilke, Tanr'nn
iki eli gibidir. Bunlar birbirlerine erkek-dii, baba-oul gibi
baldr ve bir dierinden ayrlamazlar, nk dnyann rettii
her eyde Gk yaratc g olarak bulunurken Dnya kendi
payna, semavi kanuna suret ve beden verir. Bu ekilde, eyaya
arkaik bak tarz, bir ve ayn zamanda 'hissedilir' ve maneviydi,
nk onun arkasnda uzanan metafiziksel hakikat, sz konusu
basit alem tasvirinden bamsz kalr.
Rasyonalizmin kna kadar hem Dou'da hem de
Bat'da yaygn olan plilosophia perenis iin bu iki ilke (aktif
ve pasif), btn grnen tezahrn tesinde, ilk ve her eyi
belirleyen varolu kutuplardr. Bu grte madde, Tanr'nn bir
yn veya ilevi olarak kalr. Ruh'tan ayrlm bir ey deildir,
aksine onun zorunlu tamamlaycsdr. Haddi zatnda, ekle
brnmenin potansiyel gcnden daha fazla bir ey elei ldir, ve
onun iindeki btn hissedilir objeler, aktif karlnn, Ruh'un
veya Tanr'nn Kelinesi'nin damgasn tar.
RUH VE MADDE 63

Maddenin bir ey haline gelmesi ve artk Ruhun tamamen


pasif aynas olmas sadece modern insan iindir. Madde, deyim
yerindeyse daha youn hale gelmitir, nk mekansal
ycrkaplama (spatial extension) niteliinin ve onunla alakal her
eyin yalnzca kendisinin hakk olduunu iddia eder. Serbest
Ruh'a zt olarak durgun ktle haline gelmitir. Tamamyla harici
ve manevi olarak nfuz edilemezdir. Srf olgudur. Doru, hatta
l\nceki alarn insanlar iinde cismani madde bu mmkn ve
nispeten manevi olmayan yne sahip olsa da, ancak bu yn
biricik gereklik olduu iddiasnda bulunmad. Her eyden nce
hu, ruhtan bamsz olarak kendi tek ba111a incelenebilen bir
ey. olarak asla deerlendirilmedi. Mekansal yerkaplaman,
maddenin ayrc vasf olduu grne felsefi ifadesini ilk
olarak Descartes verdi. Onun zamanndan sonra madde, ktle ve
ycrkaplama olarak kabul edildi. nsanlarn, btn mekansal ve -
sonunda da- btn duyusal olarak alglanan nitelikleri sadece
iceliksel bir tarzda anlamaya almalar bunun bir sonucuydu.
llelli bir bakmdan, yani yalnzca nesnelerin harici kullanmna
hasredilen bir bilimde stnlkle ilgili olabildii lde bu
mkndr. Bununla birlikte, ne mekansal yerkaplama ne ele
lir dier duyusal olarak alglanan nitelik, sadece niceliksel iz
giler boyunca tamamyla ele alnamaz. Rene Guenon'un, NiceLi
gin l!,gemenlii adl kitabnda ustaca bir ekilde gsterdii gibi.
iceliksel olduu kadar niteliksel bir yne de sahip olmayan
hibir mekansal yerkaplana yoktur. Daire, gen, kare vs. gibi
Lm basit mekansal biimlerde bu en kolay ekilde grlebilir.
llu ekillerin her birinde, niteliksel olarak konuursak, sadece
iceliksel mukayeseye tabi tutulamayan biricik olan bir eyler
vardr. 2 Aslnda duyu alglamalar alemini niceliksel kategorile
c indirgemek imkanszdr, nk o zaman saf hilik halinde

'lh saylar iin de dorudur. ha say sadece bir nicelii temsil etmez. aksine
yn zamada birliin bir ynn (yani. ikilik. llk. drtllk v.s.) de temsil
der. ekiller arasndaki niteliksel fark en basit ekilde rakamlarda grlebilir.
Ve Pisagorcu retinin yaln rakamlara arketip.lerin bir ifadesi olarnk
hkasnn sebebi budur.
64 ASTROLOJ VE SMYA

paralara ayrlacaktr! Hatta deneysel bilimin en basit 'dnce


modelleri' (mesela atomlarn veya molekllerin yapsna iaret
eden modeller) ite! iksel unsurlar ierir veya en azndan dolay!
olarak bu tr unsurlara dayanr. ekillerdeki Krmz ile mavi
arasndaki fark, renkleri salnmlara gre aklayarak ve bunlar
ekiller iinde fade ederek gsterilebilir; fakat dorudan bir
renk tecrbesine asla sahip olmam kr bir insan, krmz ve
mavinin zn asla bu ekillerden dolay bilemeyecektir, ve
ayn ey dier btn duyu alglamalarnn niteliksel muhtevas
iin de geerlidir. Bir insan hayal edelim, douta sar ve renk
kr, fakat seslerin ve renklerin bilimsel anlatmyla kendini
bilgilendirmi olsun. Bilimsel anlatm ona, ne seslerin ve renk
lerin zn ne de iki tr duyu alglamas arasdaki derin fark
aktarabilir. Ve en basit ve en kolay nitelikler hakknda doru
olan ey, her eyden nce bir birliin ifadesi olan ekillere uy
gulanr. Bunlar, tabiatlar vastasyla sadece btn lmelerden
ve btn saymalardan syrlmakla kalmaz, hepsinden nce 'ke
sip incelemeye' alan herhangi bir bak asndan da kurtulur.
zn kavramadan zel bir biimin snrlarnn niceliksel ola
rak haritasn karmak elbette daima mmkndr. Sanat saha
snda kimse bunu tartnayacaktr, fakat bunun dier btn
sahalar iin de geerli olduu sklkla unutulur. z, muhteva,
bir nesnenin niteliksel birlii, 'adm adn bir' lme sreciyle
asla kavranamaz, ancak kapsayc ve dorudan bir tecrbe veya
'vizyon' (grm) vastasyla kavranr.
Eyann niceliksel muhtevas, maddeye bal deildir.
madde bu muhteva iin sadece bir aynadr, fakat tamamen mad
di dzlem ile snrlandrlamaz Niceliksel analize dayanan bir
bilim, [yani] dorudan ve dorusal olarak grmek ve tecrbe
etmekten daha ok 'eylem yoluyla dnen veya kavramlar
vastasyla eyleyen' bir bilim, eyann sonsuz eki ide verim I i ve
ok tarafl zne kar zorunlu olarak kr olmdr. Byle bir
bilim iin, kadim insanlarn, bir nesnenin 'biimi' olarak adlan
drdklar ey (yani niteliksel muhtevas) gerekte hibir rol
oynamaz. Bu, bilim ve sanatn (rasyonalizm ncesi ada bun-
RUH VE MADDE 65

tar aa yukar e anlamlyd), imdi neden bir dierinden


tamamen ayrldn aklar, a rca gzelliin modern bilim iin
1

bilgiye doru en kk bir yol ::;unmamasnn sebebi de budur.


Eidos ve hyle (veya.forma ve materia) arasnda bir ayrm
yapan geleneksel reti, nesnelerin farkl seviyelerde bir ok
anlamlarnn olduu ve nicelik kadar nitelie de sahip olduklar
hususuna en tam ekilde hakkn veren bir retidir. Gerekten
ayrt er:ci olarak geleneksel reti sadece blp paralamaz,
aksine kdrlkl tamamlayclklar iinde iki 'kutbu' hesaba
katar. Aristo, bu retiye diyalektik ifadesini verdi, onu 'icat'
etmedi, nk bu eyann tabiatnda yatar ve asl insann mane
vi bak asna karlk gelir.
Kelimenin Peripatetik anlamnda suret, bir nes'enin z
n tekil eden niteliklerin sentezidir. Suret bir nesnenin akledilir
gerekliine iaret eder ve nesnenin maddi varoluundan olduk
a bamszdr. Bu yzden bu anlamdaki 'suret' ile, mekansal
veya baka trl snrl bir ey eklide gnlk anlamndaki
'biim' kartrlmamaldr, ayn ekilde sureti alan ve ona sonlu
varoluunu veren 'madde' ile terimin modern anlamdaki 'madde'
de eit tutulmamaldr.
'Suret' ve 'madde' kavramlarn kavramakta muhayyileye
u benzetme ile yardm edilebilir; sanat veya zanaatkar, akln
da nceden tasavvur ettii beli i bir biimi amur, tahta, ta veya
metal gibi bir malzemeye verir, bylece resim veya baka bir
obje yaratr. Fakat bu bir benzetmeden daha fazla bir ey olarak
kalmaz, nk zanaatkarn malzemesi btnyle 'biimsiz' de
ildir. Nispeten 'biimlenmemi' olsa bile, bunun yannda baz
zelliklere veya niteliklere nceden sahiptir, dier trl amur
tahtadan veya ta metalden ay1 edilemezdi. Btnyle
'biimsiz' olan madde, ne temsil ne de hayal edilebilir, nk
saf bir potansiyel gtr (surete brnme potansiyeli) ve kendi
iinde fark edilebilir herhangi bir ayrc vasfa sahip deildir.
Sadece ve sadece 'suret' ile iliki iinde bilinebilir. Hatta suret,
bununla birlikte madde'den ayr olarak temsil edilemez, nk
66 ASTROLOJ VE SMYA

aa vurulmu olan her suret, zaten nateria'ya katlr ve mu


hayyilenin, suretin manevi zn bir tr zihinsel 'malzeme' ile
rttnden sz edilebildii kadaryla, bu husus hayal edilen bir
suret iin bile geerlidir.
Maddi elbise'si ne olursa olsun bir suretin z daima ayn
kaldndan (yle bir ekilde ki maddi bakmdan snrl suret.
hala 'suret' olarak adlandrlabilir), kavram belli bir belirsizlii
etkisinde kalr. Bu yzden baz artlarda 'suret' ke)imesine iki
zt anlam verilebileceini fark etmek iin hazr olmak gerekir:
bir varln veya iin harici 'biimi' olarak 'suret', nesnelerin
'maddi' ynnde ruha veya muhtevaya zttr. Bununla birlikte
maddeye damgasn basan biim verici sebep olarak 'suret',
teki tarafta yani ruh veya z tarafnda yerini alr.
Maddeye Kartezyen bak tarz ile bu retiyi karlatr
dmz zaman, dierlerinin arasnda unu fark ederiz ki
Descartes'in maddeye atfettii mekansal yerkaplama, geleneksel
teori ile eliir, nk herhangi bir niteliksel sureti olmayan
mekansal yerkaplama tahayyl edilemez. Rene Guenon'un gs
terdii gibi' ynn kendisi bile niteleyici tabiata aittir. Bununla
birlikte madde, kendi iinde btnyle suretsizdir. Sahip olduu
her ey niceliktir, herhangi bir sonlu say ile belirlenmemi saf
niceliktir, ki bu haliyle herhangi bir ekilde kavranamaz.
Gueon'un da belirttii gibi bu, skolastiklerin cismani alemin
esas olarak kabul ettikleri materia signata quatitate [niceliin
gstergesi madde]'ye karlk gelir. Yani, her sfattan aslnda
uzak olan nateria prima'ya deil sadece cismani aleme doru
belirlenen izafi materia secunda'ya [ikincil madde] tekabl
eder. Materia prima yani asl cevher hakknda sadece onun,
varoluun suret-veren sebebine nazaran btnyle alc olduu
ve ayn zamanda 'bakaln' kk olduu sylenebilir, nk
eyann snrl ve oklu olmas onun vastasyladr. Kitab Mu
kaddes'in dilinde materia prina su ile temsil edilir, ki yaratln
balangcnda Tanr'nn Ruh'u onun zerinde hareket etti.
3 Niceliin Egemenlii ve an Alametleri. stanbul, 1991.
RUH VE MADDE 67

Materia'nn, kavranmaya alldnda muhakemenin her


ilerlemesinden syrlmas ve varoluun pasif kutbuna geri e
kilmesi gibi esas suret (forma) de, herhangi bir mcteria ile (is
terse ok iyi olsun) ata balanan tezahrn her tabakasn pe
pee soyarak varoluun aktif kutbuna kadar kayna takip edile
bilir. Bu iki kavramn (forma ve nateria veya eidos ve hyle)
kaynan, sadece antolojilerinin mantksal olarak gsterilebil
dii kadaryla takip eden Aristo, ztlklarnn paradoksal olarak
yksek bir birlik iinde zld yerdeki eie ulaamad.
Bununla birlikte aktr ki Saf Akl'a tekabl eden suret verici
sebep ile tamamen pasif olan alc cevher, birbirlerini karlkl
olarak tananlarlar; ve bylece temel ve zamansz imkanlar ola
rak birbirlerinden ayrlamazlar. Btn grnmlerin bu iki bi
rincil kutupla iI ikisi, elbette yaratln mucizevi I iini ortadan
kaldrmaz; bu sadece onun en dtaki hissedilir snrlarna iaret
eden bir meseledir. Aktif kutba, genel bir tarzda 'z' olarak gn
dermede bulunabilir, pasif kutba da 'cevher' olarak. Eyann
formae'si veya nceden belirlenimleri, lahi Akl'da 'ilkrnekler'
veya 'arketipler' olarak ierildii lde z, belli bir anlamda
Ruh'a veya Akl'a tekabl eder.
Burada, u ekilde itiraz edilebilirdi; 'biimsel' veya 'bi
im st' tezahr arasdaki ayrm (yani 'ferd' saha ile Ruh'un
sahas olan 'evrensel' saha arasndaki ayrm) iptal edilmeksizin
'yukar' bir ynde, biim fikri geniletilemez. Buna yle cevap
verilebilir; 'biimsel' terimi sadece, bir suret vastasyla bir cev-.
her zerine 'damga baslan' bir eye uygulanabilir. Kendi iinde
surete, Sadece bir snrlama veya d hatlar olarak deil, ayrca
'cevherse!' veya 'maddi' olarak belirlenmemi bir nitelikler de
meti olarak da baklamaz. Bu son anlamda, Varln birimsel
(unitary) ynlerine tam olarak uygulanabilir Gerekten tek
tanrc dinin ortaa teologlarnn yazlarnda, ilahi sfatlarn
btnl iin kullanlan 'Tanr'nn sureti' (forma Dei; Arapa
es-sCretu'l-lahiyye) ifadesiyle karlalr. Bu sfatlar yoluyla
kendini aa vuran Tanr'nn 'zat', kendi iinde mutlaktr ve
btn sfatlarn stndedir.
68 ASTROLOJ VE SMYA

1661'de baslan The Sceptical Clymist adl kitabda


Robert Boyle, btn cismani nateria'nn temelleri olarak gele
neksel drt unsur retisine hucum etti. Toprak, su ve havann
paralanmaz cisimler olmadn, aksine eitli kimyasal geler
den olutuklarn gsterdi. Byle yaparak simyay tam kkn
den tahrip etmi olduuna inand. Bununla birlikte _onun ger
ekte paran.para ettii gerek simya deildi, aksine kaba ve
kt anlalm bir geleneksel drt unsur retisiydi, nk
gerek simya, toprak, su, hava ve atei kelimenin gnmzdeki
anlamnda cismani veya kimyasal maddeler olarak asla kabul
etmedi. Drt unsur sadece birincil ve en genel niteliklerdir, bun

Resim 3; AZZ BERNWAR'DIN MEZARINDAN K AMDAN.


Hildesheim piskoposu (993-1022) ve III. Otto'nun (Bizans prensesi
Theophano'un olu) mrebbisi olan Aziz. Bernward, bir piskopos
olarak metalji, altn ileme, kaligrafi ve resim atlyesi kurdu.
Mezarnda bulunan iki amdann kaideleri zerinde yle yaz
ldr: 'Bern.wardus Prcesf candelabru loc puen suu prio
lujus Artisflore o auro, non argento, et tamen, ut cernis, cofllar<'
inbebat' (stn, Berward, bu sanatn ilk gelimesinde, talebesine bu
amdan ne gmten ne de altndan deil, ancak grdn gibi dk
mesini emretti). ki amdan, gmn bakr ve demirle alamndan
oluur; yzey yaldzlama iaretleri gsterir.
Her iki amdann kaidesi, zerine plak adamlarn bindii do
lam ift ejderhadan oluur. Sap etrafndaki asma filizleri, bir
aslann dilerinden fkrr. insanlar bunlarn zerinde trmanrlar ve
kular da bunlara konar. Mum paras semenderler taraf111dan tutulur.
Ejderha iftleri, iki esas psiik gc, evcilememi, kaotik hallerinde
temsil eder. Bunlar caduces'a tekabl ederler. Gne aslannn azn
da filizlenen asma, asli bir hayat semboldr, aslan-benzeri bir mas
keden fkran bir su kayna gibi. H ristiyan bak asndan.
Tanr'nn kelimesin de semboldr. Semender, atein hayvandr.
t"\
'41.
RUH YE MADDE 71

lar vastasyla btn cisinlrin ekilsiz ve tamamen nicelik.sel


cevheri ilk 0!arak, farkllam suret iinde .kendini aa vurur.
1 [er unsurun deimez znn ayn ekilde herhangi bir cismani
paralanmazlk ile bir ilgisi yoktur ve gerekte suyun hidrojen
ve oksijenden ve havann da oksijen ve nitrojenden olumas,
cismani materia'nn drt temel halinin (toprak, su, hava ve ate
bunun en genel rnekleridir) dorudan tecrbesini hibir ekilde
deitirmez. lk unsurun paralara ayrld kimyasal eler
bile bu kategorilere denk debilirler. Dt unsur hakkndaki
retiyi anlamada belli bir zorluk da uradan kabilir; bu drt
'tezahr biimi', bir yandan materia'nn birincil niteliksel bir
farkllamas iken bunlar yine de fiili cisimlerle ilikileri sz
konusu old.tnda, pasif ve biimlenebilir cevherler rol oy
narlar. Bu son bakmdan, yani maddi veya cevherse! esaslar
olarak drt unsur (mesela er-Razt'nin -Batdaki adyla Rhazes
yapt gibi), cismani cevherlerin az ok youn halleriyle veya
ok daha fazla bir ekilde, eitli titreim trleriyle karlatr
labilir, bununla birlikte btn bu benzetmeler ancak yaklak
olarak elverilidir, nk unsur bu haliyle cismani tezahrn
tesinde (veya altnda) kalr, tpk btn cisna.i alemin
nateria'snn hissedilir olmamas gibi.
Btn bunlardan, kozmolojik temellerinin farknda olan
bir simyann, drt unsurun birbirine ve ortak temel cevhere -
Hermetik sanatn rettii gibi- indirgenebilir olmasnn
kimyasal ilemlerle olduuna inanm olamayaca grlebilir.

Resim 4; BLGENN EG. Hermetik yumurtanm iinde, rehinden


kurtarlmam Tabiatm veya ekillenmemi materia'nm sembol ola
rak kendi kuyruunu yutan ejderha Uroboros yatar. Yumurtanm dn
da, altnn krmz iei, gmn beyaz iei ve bunlarn arasnda
mavi 'bilge iei' yetiir. Alt tarafta Gne ve ay, bunlarn arasnda
da 'felsefi' Cva'nm yldz bulunur. 1550 tarihli 'Simya Elyazmas'-
dan bir sayfa, Basel niversitesi Ktphanesi.
72 ASTROLOJ VE SMYA

Eer bu reti gerekten doru anlamnda takip edilmi olsayd


sadece harici deneysel seviyeden tamamen baka bir ontolojik
'boyut'a gtrebilirdi. Hem Batl hem de Doulu simyaclara
gre unsurlar, saf biimlerinde cisimler iinde asla bulunmazlar.
Her cismani cevher, drt unsurun hepsini ierir, bunlarda biri
veya dieri baskn kar ve bylece cismani grn zerine
vasfn vurur. Bylece sradan su, ayn addaki unsurla zde
deildir, yle ki onun en dolaysz tezahr ve ayn zamanda
hem onunla hem de asli ve evrensel cevherin pasf ynyle
zde bir olsa bile. Varoluun eitli seviyeleri boyunca her yer
de, evrensel ilkrekler ile 'dikey' balantlarn bulunmas olgu
su, kozmolojik tabiat grnn (ve ona dayal her sanatn)
hiyerarik olarak dzenlenmi bir anlamlar okluuna sahip
olduu manasna gelir.
Eyaya genel olarak ve 'sentetik' bir tarzda bakldndan
drt unsurun ortak esas, alemin materia prima'snda baka bir
ey deildir. Bununla birlikte eyaya daha kesin ekilde bakar
sak unsurlarn dorudan nateria prina'dan deil onun ilk be
lirlenimi olan esirden sadr olduu grlr, esir btn mekan
eit olarak doldurur ve simya yazlarnda ona -maddi ya ela
niteliksel bakmdan grlmesine bal olarak- bir materia veya
bir quinta essentia olarak atfta bulunulur.
Drt unsurun en tam aklamas, Hindu sankhya kozmo
lojisinde bulunur. Buna gre, terimin en geni anlamnda maddi
alemle ilikili olan cismani unsurlar veya bhutas ayn saydaki
'esas ller' veya bilisel sbje de ierilen tannatras tarafndan
uygun klnr. Her iki grup asli belirlenim de, bhutas kadar
tannatras da, nihai olarak prakriti"den (nateria prima) kar.
Bunlar ahakara (pricipiun individuationis veya ego-bilinci)
szgecinden geirilir ve grnen alemin objektif ve sbjektif
kutuplarna blnrler.
Unsurlarn bu aklamas, kesin olarak Hermetik bak a
sna denk der. Ayrca grnr zulurlarn nasl dahili sahaya
RUH VE MADDE

aktarlabileceini de gsterir, nk ayn tanmatras psiik fe


nomenleri de 'ler'.
Unsurlar maddi 'incelik' veya 'latiflik'lerine gre srala
nrsa toprak en aa, hava en yukar der. Bununla birlikte
eer hareketlerinin dorultusuna gre dzene koyulurlarsa ate
en yksek yeri alr. Toprak, arlkla vasflandrlr; aa doru
bir eilime sahiptir. Su da ayn ekilde 'ar'dr, fakat 'geni
leme' kabiliyetine de sahiptir. Hava hem ykselir hem de ge
niler, halbuki ate sadece ykselir.
Hennetik gelenee gre, unsurlarn tabii dzeni, ya mer
kez noktas quinta essentia'ya tekabl eden bir ha ile ya da e
merkezi i dairelerle (bu durumda toprak orta noktadr, ate ise en
dtaki dairedir) temsil edilir. Yine, 'Sleyman'n Mi.ihr'nn
ferdi paralaryla da temsil edilebilir. Mhr kesien iki ekenar
genden oluur. Yukary gsteren gen V atee karlk
gelir, aay gsteren gense L::.. suya tekabl eder. Dier
genin yatay kenar ile birlikte atei temsil eden gen 6. ha

*
vay temsil ederkei bu iaretin tersine evrilmii v' topra
temsil eder. Sleyman'n Mhr'nn tamam btn unsurla
rn sentezini ve bylece de btn ztlarn birliini temsil eder.
*
Btn okluun ve farkllamann pasif ve alc zemini
olarak geleneksel materia gr, ayn kavram cismani sahann
dna da uygulamay mmkn klar. Bylece, psiik alemin,
esas suretlerin oklu ve deien bir 'damgalama'sndan olutuu
ve bu sebeple de bir aktif (veya asl) ve bir pasif (veya cevherse!
ya da 'maddi') kutba sahip olduu gz nne alnrsa nefsin bir
materia'sndan sz edilebilir.
Nefsin cevherse! kutbu, dier bir ifadeyle materia's, su
retlere brnme ve muhafaza etme kapasitesinde, yani snrsz
ve saf 'alc lnda' ifade edilir. Bu onun diil yndr, bu keli
me hemen hemen harfi manada alnabilir, nk kadnn tabia-
74 ASTROLOJ VE SMYA

tnda nefsin bu yn hakimdir, hatta kendini fiziksel olarak da


gsterir. Kadmda nefis ve beden, her ikisinde de ortak olan
'pasif ayrc vasfn bir sonucu olarak, birbirlerine nispeten ya
kmdrlar (bedeni asilletiren, ancak nefsi balayan bir olgu).
Nefsin 'cevher'i veya 'nadde'si tarafmdan briilen
'suretler', iten olduu kadar dtan da gelir. Bu demektir ki
deneysel olarak, duyular vastasyla dardan gelirler. Sadece
Aklda ierilen deimez ilkrneklere (bunlar btp bilginin
gerek muhtevasn olutururlar) tekabl ettikleri kadaryla
bunlar esas suretlerdir. Nefsin esas kutbu bylece Ak 1 ( veya
Ruh) dur. Bu onun 'sureti'dir. Bu ifade olduka tuhaf gzkebi
lir. Bu, Akl kendi bana herhangi bir 'suret'e sahiptir anlamn
da almmamaldr. Gerekten 'esas suret' terimi Akla uygulana
bilirse bu sadece Akln belli bir nefsin nateria's zerindeki
faaliyetinde, nefsin 'kiisel suret'ini 'basnas'ndan dolay byle
dir ve bu suretle beraber kiisel varl tekil eder. Ayn sebep
lerden dolay -yani ruh ile nefsinin karlkl ilikisini gz
nnde bulundurarak ve kiinin niteliksel biriciklii Ruh'tan
geldiinden dolay- zel bir varlm 'ruh'undan veya oul
halde 'ruhlar'dan sz etmek mmkndr. Bylece durum, bir
m durumu gibidir, bu 111 bir 111n111- veya bir nlar
demetinin- yanstc bir yzey tarafndan yolu kesilir: Ik biza
tihi hibir zel yne sahip deildir, nekanm bti.inli iine da
lr. Bununla birlikte yanstc yzeyle olan ilikisinde bir yn
vardr ve tabiatnda asli bir deiiklik olmadan bir nn gibi
grnr. yle bir ekildedir ki ruh olan her ey. 'bilgiden
yaplm'tr ve Hakikat l ile tamamen birdir. Ancak Ruh.
nefs iinde mevcut olduu zaman, ferdi bir varlk olarak ortaya
kar.
Ruh ve nefis, iki cismani nesne gibi s1111rlandrlanad
gibi, karlkl ilikilerini ifade etmek iin kullanlabilecek her
benzetme de her naslsa ok basit ve ok kaba olur. Bununla
birlikte bu tr benzetmeler, psikolojik tarif teebbslerinden ok
daha fazlasn ifade eder; psikolojik tarifler, zorunlu olarak her
RUH VE MADDE 75

eyi psiik dzlemle irtibatlandrr, bundan tr de ruhsal ku


tup, psiik alemin zel bir yn olarak, sadece dolayl ekilde
alglanr. Bu, mesela, animus ile aina4 arasndaki psikolojik
ayrmda sz konusudur, aimus'un 'rasyonel' bir meyil alnas
hususunda gsterdii gibi (dier eyler arasnda), bu ayrmn
ruh ile nefis arasndaki gerek ilikiyle en uzak bir balantdan
te bir eyi yoktur. Gerekte animus, Rul'un sadece psiik ve
pasif bir yansmasdr.
O the Adorne.t rl the Spiritual Marriage adl kitabda
(2. Kitap, 4. blm) Ruysbroek yle yazar; "Btn insanlarda
yaratltan, ynl bir birlik vardr, dahas bu adil olan du
rumda tabiat stdr. nsanlarda bulunmas gereken ilk ve en
yksek birlik Tanr'dr, nk btn yaratklar, varlklar, ha
yatlar ve varolular iin lahi Birlie muhtatrlar. Bu ilikiyi
zebilselerdi, hilie derler ve yok edilirlerdi. yide olsak
kt de bu birlik iimizde yaradltan zorunludur. Bizim ibir
liimiz olmadan bizi ne kutsal ne de mutlu klar. Bu birlik bi
zim iimizde olmakla biri ikte ayn zamanda, hayatn.zn temeli
ve destei olarak bizim zerimizdedir de
"kinci bir birleme veya birlik, ayn ekilde yaratltan
iimizde mevcuttur. Bu, yksek melekelerin birliidir; bu mele:
kelerin faaliyetleri bakmndan tabii olarak, Ruh'un kendi birli
inden kaynaklanmas olgusundan kan bir birliktir bu. Bu hala
Tanr'da sahip olduumuz ayn birliktir, ancak burada z bak
mndan deil aktif taraftan deerlendirilir. Ruh, bir birlil<te di-'
erindeki kadar ok ekilde, varlnn btn tamlnda mev
cuttur. lerimizde sahip olduumuz bu ikinci birlik, duyular
sahasnn olduka zerindedir. Dnce, muhakeme, irade ve
manevi faaliyetin btn imkanlar ondan kar. Nefis burada,
ruh adn tar.

Aia. .lug'u Analitik Psikolojisinde davrann arkcipal ideallerini


yanstan. li:rdi gcrek i benlii. Eril kiiliin diil ksn. Ais, diil
kilii eril ksm.
76 ASTROLOJ VE SMYA

"imizde yaradltan bulunan nc birlik, aa mele


kelerin sahasndan oluur, bunlar yeri hayvansal hayatn esas
ve kayna olan kalptedir. Nefis, bu birlie bedende ve zellikle
de kalbin eyleminde sahiptir, bundan bedenin btn faaliyetleri
ve be duyu sadr olur. Burada kendi ismi olan nefsi tar, nk
onun canlandrd bedenin 'sureti' odur, o bedeni yaatr ve
canl tutar.
"nsanda yaradltan bulunan bu birlik, tek bir hayat
ve tek bir saha teki I ederler. En aa bilirliinde bu hayat du
yusal ve hayvansaldr; orta birliinde rasyonel ve ruhsaldr ve
en yksek birlikte kendi znde ierilir. Bu, btn insanlara
yaratltan aittir... "
Ruysbroek nefsi, kelimenin (anima, psyche) harfi anla
mnda, duyusal melekelere doru eilimi ile karakterize eder,
bu kelimeyle o, ruhun aksine olarak egoya-bal deneysel nefs
seviyesini kasteder. Fakat ruh-nefis ilikisine baka bir tarzda
baklabilir. Ruh'un nateria's olarak nefisten bahsettiimizde,
sadece ego-bilincinin dokusunu deil daha ok daha derinde
yatan ve nefsin duyularla alldk balants ile rtlen pasif ve
alc kapasiteyi kastediyoruz. Nefsi, ego olarak bedenle birbiri
ne kartrmak, onu paral ve belli bir anlamda 'katlam' klar
ve bu onun serbeste ve arptmasz olarak Ruh'ta yansmasna
engel olur.
Kaotik nefse maden dzlemi zerinde tekabl eden ey,
baz metalin vaziyetidir zellikle de kurundur. Kurun, kapal
lk ve hafiflii ile ham ktleyi andrr. Mehur Mslman mistik
Muhyiddin bn Arab'ye gre altn, znde lahi Ruh'u serbeste
ve tahrifsiz yanstan nefsin sesine ve orijinal haline tekabl
eder, halbuki kurun onun atk Ruh'u yanstmayan 'hasta', bo
zulmu ve 'l' vaziyetine karlk gelir.
Nefsi, katlamak ve felce uramaktan kurtarmak iin e
sas sureti ve materia's, ham ve tek yanl birleimden ayrtrl
maldr. Bu, sanki ruh ile nefis birbirlerinden ayrlmalar gere-
RUH VE MADDE 77

kirmi gibi, 'boanma'larndan sonra tekrar evlendirilmeleri


iindir. ekilsiz materia, sonunda mkemmel bir kristal eklin
de yeniden 'katlatrlmak' iin yaklr, zlr ve saflatrl r.
Bylece yeniden doan nefsin sureti, yine de her eyi ku
atan Ruh'tan (o hala artl varolua bal iken) ayrt edilebilir.
Fakat ayn zamanda Ruh'un farkszlatrlm Ina effaftr ve
btn nefislerin asl nateria's ile hayati birleme iindedir:
nk nefsin 'maddi' veya 'cevherse!' zemini, onun esas ve aktif
zemini gibi, birimsel bir tabiata sahiptir. Btn nefislerin 'bir
cevherden yap lm' olmas u husustan bilinebilir; btn canl
yaratklarn nefislerinin hareketleri' (duygular) -bilincin seviye
ve trlerinin snrsz okluuna ramen- benzer bir tarzda ota
ya kar. Bunlarn ayn denizin dalgalar gibi olduklar sylene
bilir.
Simya retisi ve sembolizmi, grnrde ferdin tam
(manevi) 'yok edilme'sine asla sahip deildir, Hindu mokslc,
Budist irvac, Sufifenau'l-feai ve ayn ekilde kelimenin en
yksek anlamnda H ristiyan unio nystica veya deificatio kadar
bu tr kavramlara sahip olmad gibi. Bu, simyann tamamen
kozmolojik bir gr zerine kurulu olmasndan dolaydr ve bu
yzden sadece dolayl olarak evren tesi (metacosinic) veya
ilahi sahaya aktarlabilir. Bununla birlikte simyevi gerekle
tirme, btn hedeflerin en ykseine giden yolda bir safhay
temsi I ettii iin Hristiyan ve slam mistisizmine kat imtr.
Simyevi dnm, insani bilincin merkezini, nefsi dayanlmaz
ekilde yukar eken ve ona mitle Gklerin Kralln tattran
ilahi n ile dorudan temasa getirir.
*
Kar lkl ekilde tamamlayc olan farna ve ncteria
kavramlarnn nefsin sahasna uygulanmas, drt unsur gibi baz
hissedilir verilerin hangi anlamda psiik dzleme aktarlacan
belirgin klar. Kendini en kolay ekilde drt unsurda izhar eden
cismani materia gibi nefsin nateria's da, kendi yaylmasnda
78 ASTROLOJ VE SMYA

karlkl olarak zt bir ok eilime sahiptir. 'Aa doru', dur


gunlua ve topraks younlua doru bir eilimi vardr. Ayn
zamanda ate unsuru gibi 'yukar', Ruh'a doru bir eilimi var
dr. Yine, genilemeye doru bir eilimi vardr, ya suyun eili
mi gibi pasif ve nispeten dingin ya da havannki gibi aktif ve
hareketli. Nefse uygulandnda 'toprak', onun bedene dalmas
na sebep olan ve onu bedene balayan yn ya da meyildir.
'Ate', dtaki ate gibi ayn saflatrc ve dntrc vasfa
sahiptir. 'Su', btn biimlere brnmeye muktedirdir. Orijinal
ve bozulmam tabiat iinde su, Assisi'li [talya] Aziz.
Francis'in ifadesiyle, umile e preziosa e casta ('mtevaz ve
deerli ve iffetli')dir. Nefis iin 'hava' serbest ve hareketlidir.
bilincin btn biimlerini kuatr.
Sleyman'n Mhr'nden karlan drt unsurun iaretleri,
nefse uygulamalarna sra geldiinde zellikle belirgindirler.
Unsurlarn okluunun ate 6 ve su V ztlndan yani aktif
lik-pasiflik iftinden (elbette bunlar forma-materia iftine te
kabl eder) karlmas bunlardan grlebilir. Bu, daha sonra
kkrt ve cva rneinde karlaacamz ztlkla ayndr. Ztla-
rn biri ii yoluyla X:X nefis 'sv ate' ve 'ateii su' haline gelir ve
ayn zamanda dier unsurlarn olumlu niteliklerini de elde eder,
bu yzden suyu 'sabit' ve atei 'yakmayc' hale gelir; nk
nefsin 'atei', onun 'su'yuna sabitlik verendir, bunun yannda
nefsin 'su'yu' ate'e 'hava'nn yumuakln ve her yerde bulu
nuunu verir.
'teki unsurlar', ruhun saf nitelikleri olarak ve en sonun
da da Varln deimez ynleri olarak deerlendirilebilir. Bu
ekilde grerek, bunlarn birlemeleri ve uzlamalar u hususa
dayanr; her ferdi unsur nitelikte dierleri de ieri lir, nk Saf
Varlk hem basittir hem de tketilemez ekilde zengi.ndir. Sim
yann en yksek manas, her eyin her eyde ierildii eklinde
ki bilgidir ve onun magisterium'u bu hakikati nefis dzleminde
gerekletirmekten baka bir ey deildir. Bu gerekletirme,
'iksir'in (elixir) yaratlmas vastasyla elde edilir, iksir kendi
RUH VE MADDE 79

iinde nefsin btn glerini birletirir ve bylece psiik alemde


ve dolayl bir biimde harici alemde de dnm bir 'maya'
olarak etki eder.
Varln yksek hallerinden tamamen balants kesilmi
hibir cismani cevher olmad gibi, baz atlarda nefse veya
ruha ait olan gleri, cismani bir cevhere aktarmak mmkndr,
bu yzden belli bir tarzda ona bagl hale gelir. Bylece sinya
clar iteki iksiri baz durumlarda harici bir karla sahip
olabilir.
5. BLM
GEZEGENLER VE METALLER

Simyaclar, eitli metalleri, gezegenlere atfettikleri sem


bol!erin aynlar ile gsterirler ve gerekten hem metallere hem
de gezegenlere ayn ismi verirler Altn iin 'Gne' derler, g
m iin 'Ay', cva iin 'Merkr', bakr iin 'Vens', demir iin
'Mars', kalay iin 'Jpiter', ve kurun iin 'Satrn' derler. Bu
ekilde kurulmu uygunluklar, simya ile astroloji arasndaki
ilikiyi gsterir, bu iliki 'Zmrt Tablet'in u kelimelerle ifade
ettii kanuna dayanr: "Altta olan ne varsa yukardakine ben
zer".
Batl biimlerinde Hermesi gelenekten kan astroloji
ve simya, gk ve yer gibi birbirleriyle balantldr. Astroloji,
Zodyak'n ve gezegenlerin anlamn yorumlar, simya ise un
surlarn ve metallerin anlamn. Zodyak'n oniki burcu, lahi
Aklda sabit ekilde ierilen arketiplerin basitletiri imi bir res
midir. te yandan ate, hava, su ve toprak unsurlar ise sembo
lik olarak, asl cevherin (nateria prima, hyle) ilk ve temel fark
llamalardr. Halbuki gezegenler, birbirlerine nispet)e konum
larndan dolay, fark!latrlm ve zamansal bir tarzda, Zod
yak'ta ierilen imkanlar izhar ederler ve bylece de Sena'da
yere 'inen' lahi Ruh'un faaliyet yollarn temsil eder, metaller
kendi hesaplarna, Ruh veya Ak I tarafndan 'olgun !atn im '
unsur cevherin' ilk meyvelerini temsil ederler.

I Daha sentetik olarak ifade edersek, metal cismani maeria'n manevi bir
tezahrdr. halbuki gezegenler -veya genel olarak yldzlar- Ruh'un cismi
hir tczalrnii temsil ederler. Gezegenler ve Metaller arasndaki iliki u /\rap
82 ASTROLOJ VE SMYA

Simya, metallerin, yeryuzunun karanlk rahminde, yedi


gezegenin (yani Gne, Ay ve plak gzle grlebilen be ge
zegen) etkisi altnda retildiklerini retir. Eyaya_ bu bak
tarz, fiziksel bir aklama olarak deerlendirilmemelidir. Bu.
maddi tezahrlerin -esas itibariyle, yoksa fiziksel olarak deil
nasl varoluun iki kutbundan ktn gsterir. Yldzlarn ve
metallerin tamamlayc rejimlerinde bir tr ontolojik lek var
dr, tabiatn btn ynleri bununla irtibatlandrlabilir. Bu sade
ce 'harici' tabiat, makrokozmos durumunda deil mikrokozmos
yani insann psiko-fiziksel yaps iin de geerlidir. Simyada
'dahili' metaller olduu gibi astrolojide de 'dahili' gezegenler .
vardr.
Metallerle gezegenleri eletirmede belli bir deikenlik
uradan kar; baz simya okullar, 'uuculuu'nclan ve dier
metaller zerindeki etkisinden dolay cvay bir metal veya
'cisim' olarak deil uucu bir vasta veya bir 'ruh' olarak kabul
ederler. Byle durumlarda cvadan baka bir metal, yedi basa
makl merdivende -bazen de bir alam da- yerini alr. Esas
olan udur ki yedi metalden her biri, karlkl iliki iinde olan
metalleri 2 btn bir grubunu ieren zel bir 'tr' temsil eder.
Yer ile gn ya da metaller ile gezegenlerin tamamlay
clnda ifade edilen varoluun aktif ve alc kutuplarnn ikili
i, Ay ile Gnein ve gm ile altnn ilikisinde bu iki gruptan
her birinin iinde yanstlr. Gne veya altn, belli bir anlamda
varoluun aktif ve retici kutbunun somutlamasdr, halbuki
Ay veya gm, alc kutbu, materia prima'y somutlatrr.
Altn Gnetir; Gne ise ruhtur. Gm veya Ay ise nefistir.

atasznde ifade edilen ile ayndr: "Erkein gzellii zekasmdadr ve kadm


zekas ise onun gzelliindedir." Gezegenler cisimlemi zekadr. m:tallcr
zeki cisi mi erdir.
1
Baz Helenistik simyaclar iin altn-gm alam (electr), cva
yerini alr.
GEZEGENLER VE METALLER

Dier metaller ve dier gezegenler, varoluun iki kutbun


da eitlenen derecelere katlrlar. Hibir kutup, bunlardan bi
rinde tam olarak izhar edilmez.
Aktif olarak gezegenlerde ve pasif olarak da Metallerde
tezahr eden kozmik niteliklerin derecelenmesi, hem gezegenle
ri hem de metalleri temsil eden yedi iarette ak ekilde ifade
edilir. Bunlar, dnya bak noktasndan grldkleri biimde,
burada gezegensel yrngelerine gre yle sralanrlar:

)) 0 6 4- ?
Ay Merkr Vens Gne Mars Jpiter Satrn
gm cva bakr altn demir kalay kurun

Mars' temsil eden iaretin allm tarznn -bir okla


birlikte bir daire (f (dier iaretlerin stilinden tamamen ayrlan
bir ekil)- aksine olarak, burada Mars, zerinde ha bulunan bir
daire ile temsil edilir. Mars'n nceleri bu ekilde gsterildiini
ve imdiki daha allm iaretin, yukar ve aann ak olarak
gsterilmedii gkler emasnda, onu Vens'i.in iaretinden
ayrmak iin, ileri srldn varsayabiliriz. Mars'n nceki
iaretinin ( 6 ), yeryznn bir unvan olarak kullanlmas, G
ne merkezli alem tasviri ile birlikte ortaya kar ve zerine ha
yerletirilmi bir yuvarlak eklindeki Hristiyan sembolnden
baka bir ey deildir.
Bylece yedi gezegensel iaret, temel ekilden olutu
rulur: daire, yarn daire ve ha. Daire, Gne iin ve yarn
daire de Ay iin iaret olduu gibi bu iki ekil, Gnein tam ve
yarm yrngelerinin temsilleri olarak da kabul edilebilir. Bun
larn manevi yorumlar, hibir ekilde byle deimez, yln iki
safasndan birini len Gnein yarn yrngesinin btnde
ierilmesi gibi ayn l da btnyle Gneten sadr olur.
nc temel ekil, astronomik olarak sylersek mekann dt
ynnn han, simya asndan sylersek dt unsuru hatrla-
84 ASTROLOJ VE SMYA

tr. Birbirinin iine izildiklerinde temel ekil, 'Semann ar


k'n dourur:EB.
Bylece yedi iarette, yukarda zikredilen btn kozmik
hiyerarinin bir ifadesini buluruz. Bu hiyerari, varoluun aktif
ve eril bir kutup 0 ile pasif ve diil bir kutup ')) eklinde ku
tuplamasnn sonucudur. Ve bu hiyerarinin douu, aktif kut
bun pasif kutup zerindeki etkisinin (bu etki esnek rrateria rol
oynar), dierini ha gibi apraz kesen + pasif kutup zerine
atlar koymas sebebiyledir. Gnein ve ayn, varofuun iki
kutbuna tekabl etmesi, hem bir Ik kayna ile onu yanstan
yzey arasndaki ilikide hem de ayn biimi deiirken Gne
in biiminin daima ayn kalmas hadisesinde grlebilir. Olu,
pasif tarafa aitken z'n Saf Eylemi, hareketsiz kalr. Gezegen
iaretlerinin nc temel ekli ha, pasif materia'da saki im
kanlarn aktif kutbun etkisi altnda fark! lamas temsil eden
sembollerin en genelidir. Bu, dt unsurun had r.
Gnein veya altnn aslnda aktif kutup olmadn, sa
dece belli bir saha iinde onun ba yansmas olduunu hatrla
nak nemlidir. Ayns, pasif kutba tekabl eden Ay veya g
m iin de geerlidir. Kesin olarak konuursak, pasif kutbun
sembolnn, materia prima'nn suretsiz olmas gibi kendisine
ait hibir sureti yoktur. Bylece sadece aktif kutbun sembol
nn tamamlaycs veya paralanmas olabilir, bu ise niin ya
rm daire, hilal eklinde Ay veya yarm Gne yrngesinin
pasif sebebi senbolize ettiini aklar. Bu nedenle altn keneli
iinde btn 'metalik ' veya btn 'renkleri' birletirirken.
gm bir ayna gibi renksizdir.
Gezegenler (Gne ve Ay hari) ve baz metaller, sadece
Gnete ve altnda btnyle somutlatrlan tek bir ilkrek
zerindeki eitlenelerdir. Bunlarda ya Gne ya da Ay sebebi
-tam ifadesine eriilneksizin- baskdr, nk dairenin ve ya
rm dairenin ha ile eitlenen birleimleri, unsurlarn orijinal
dengesinde belli bir bozulma gsterir. Bu dengenin her bozul
masna (kendi iaretinde Gne veya Ay eklinin, aada, yu
karda veya han yatay kolu zerinde konumlanp konumlan
GEZEGENLER VE METALLER 85

nada bal olarak) farkl bir nitelik elik eder. Bu nedenle.


; iaretinde, Satrn veya kurun iin hilal, han (deyim yerin
deyse maddi dzenin) alt koluna en aa noktasndan balanr,
aslnda kurun metallerin en youn ve 'kaotik' olandr. Jpi
ter'in iaretinde 4 hilal yatay kola balanr. Simyann bak
asndan bu, kalayn, kurun ve gm arasndaki ota konu
mna tekabl eder. Hilalin, han en st noktasnda durduu bir
iaret mevcut deildir. Bu, ayn iaretiyle e anlaml olurdu,
nk Ay sebebinin btnyle baskn olduu yerde, unsuri
farkllamalar, (su gibi saf ekillenmi alclk olan) materic
prina'y ayrtrr. te yandan, Gnein han stnde grld(i
bir iaret (Veniis'n veya bakrn iareti 9 ) vardr, nk
aktif, suret veren sebep unsur, farkllamalar ayrtrmaz, fakat
daha dorusu altnn suretinde onlara mkemmel dengeyi ge
tirmeden nce onlar destekler. Basilius Valentinus'a gre bakr,
ok fazla reine.si olan bir aa gibi sabit olmayan bir Gne
gc fazlal ierir. Bunun hem iaret hem de tabiat
bakmndan zdd demirdir ; bunda Gne, han altnda
bulunur ve bu nedenle yeryznn karanlnda sakldr. Yer
merkezli alem tasvirinde Mars ve Vens birbirlerine yakn
dururlar; bunlar sevgililerin mitolojik iftidir.
Bir tek iaret, Merkiir'n veya cvann iareti, temel
ekli bir arada ierir: ha, daire ve yarm daire. Bunda, Ay se
bebi, kendi hesabna ztlarn unsur iftlerinin han
'sabitletiren' Gne sebebine baskn kar. Bu iarete sk sk
dneceiz, nk bu, simya ii iin doru anahtardr, tpk Mer
ki.ir'n veya Hermes'in simyann atas olmas gibi. Ayn zaman
da bu iaretin ve ona tekabl eden metalin, btn. suretlerin
aycs olarak nateria prima'y ifade ettii sylenebilir. Cva,
lu ekilde btn metallerin 'rahmi' iken gi.imi.i, saf nareria
rina'nn bakire durumunu andrr. Bu ayrca simyaclarn ne
den ilerine girdii kadaryla 'maddi' veya diil sebebi -
ateria- hem Ay (veya gm) hem de cvayla temsil ettikle
ini aklar. Bu ikincisi materia'111n 'retici' gcne, onun
dinamik ynne karlk gelir, tpk kkrdn (cvann 'zdd').
< iOne veya diil sebebin aktif gi.ici.i olmas gibi. Belli bir
86 ASTROLOJ VE SMYA

diil sebebin aktif gi.ici.i olmas gibi. Belli bir anlamda, Gne ve
ayla ilgili in teorisi, altna ve gi.imi.ie uygulanabilir: Gne,
der inliler, yag'dan katlatrlr ve Ay yi'den katlatrlr.
Ayn ekilde altn durgun 'kkrt'ten katlatrlr ve gm ise
'cva'dan. Btiin bu ilikilerin fiziksel bir anlamda elei 1, cisma
ni sahann tesine giden bir kozmoloji zemini zerinde anlal-
mas gerektiine iaret etmek, herhalde zaruri deildir.
Gezegenler ve metallerin yedi iaretinin dizisi, belli bir
kozmolojik sahann basitletirilmi temsili olarak deerlendiri
lebilir. Her sahann iinde, merkez denebilecek bir ey, yani
niteliksel bir yksek nokta vardr, bunun iinde btn salaya
hkmeden ilkrnek veya sebep, en dolaysz ve tam ekilde ken
dini aa vurur. Metaller iinde altn, talar iinde mcevher,
iekler iinde gl veya lotus, dtayakllar iinde aslan, kular
arasnda kartal ve yeryzndeki btn canllar arasi1da insan,
byledir. Her durumda, 'merkezi' tezahr 'asil'clir, nk bir
sembol olarak, mmkn olduunca tam ve dorusaldr. Aksi
ekilde, 'evresel' tezahrler, bir ilkrnein sadece arz nitelik
lerini veya ynleri)i ifade ettikleri kadaryla, az ok 'esas'trlar.'
Burada unu da kaydetmek gerekir ki insan kendi zel ta
biatnda daima sembolik olarak yersel sahann merkezini temsil
ettii halde, bu onun ferdiyeti hususunda zorunlu olarak byle
deildir. Hayvan, kendi trnn temel biimine daima sadk
kalr. O pasif bir tarzda, varoluu yoluyla ona kendini ifa eden
lahi Akl'n na katlr. (Hayvanlarn szde 'igcl's, Akl'a
bu pasif katlma dayanr.) te yandan insan, lahi Akl'a aktif
olarak katlmak maksadyla yaratlmtr, o lahi Akl'n

' Yine ele. sadece bir ta varolu sahasn, anlam ak bir merkeze snhip
olduunun anlalmas _gerekir: bu nedenle insan btn yersel ertebci
belirgin merkezidir. te yandan ks sahalar. izf merkezlerden dal.
fzlas111a sahip deildir. bu merkezler sk sk. eitli ve karlkl olarak
taanlayc ekillerde izhar edilirler. 13u nedenle. kular sulasnda kartal bir
yana. blbl de vardr. gvercin de, tavus ela. kuu da. bayku da. bunlarn her
bjri. kendi tarzda bir 'merkez' izhar eder.
GEZEGENLER VE METALLER 87

'merkez'i' yansmasdr. Sadece byle yapt zaman gerekten


yersel mertebenin merkezi olur, hatta Akl'la zdelemesi ora
nnda btn evrenin veya btn ekli tezahrn de merkezi
olur. Yersel mertebenin merkezinin 'gereklemesi', simyann
gerek hedefidir ve ayrca altnn da eh derin anlamdr. Altn.
dier Metaller gibi bir 'cisim'dir, ancak cisimlerin ktlesi, yo
unluu ve blnebilirlii onda saf sembolik nitelie dnt
rlmtr. O, somutlatrlm ktr. Simyaclarn kendileri.
genellikle ilerinin hedefini, "katnn bir buharlatrlmas ve
uucunun bir katlatrlmas" olarak veya "cismin ri.hsallat
rlrnas veya ruhun cisimletirilmesi" olarak tarif ederler. Altn,
bundan baka bir ey deildir.
Dairenin orta noktas sadece altnn iaretinde, temsil e
dilir; bu, ilkrein maddi yansmasyla olan temel birliinin.
ifadesini sadece altnda bulduunu gsterir. Ayn ekilde, yara
tlmn Tanr ile benzerliinin manevi olarak etkili hale gelme
si sadece mkvmmel insanda olur.
*
'Zmrt Tablet'in ifadelerinde (buna gre, altta olan ne
varsa stteki gibidir ve stte olan ne varsa alttaki gibidir) iki
tarafn ayna benzeri tersine evriliine bir gnderme vardr.
Gerekte, altna daha ok ve daha az benzerliklerine gre me
tallerin 'derecelenmesi', gezegenlerinkinin tersinedir, gezegenler
de yer-merkezine gre kendi yrngelerinin ilerisindeki daha
yksek bir dereceye sahiptir. Burada Gne bir istisnadr. o
altna tekabl eder ve onun felei, gezegensel yrngeli iki
grubun arasnda, ortadadr. Gnein stnde, aadan yukarya.
Mars, Jpiter ve Satrn'n yrngeleri bulunur. Onun altnda
ise yere doru alalan srada Veni.is, Merkr ve Ay'n yrnge
leri vardr. Eer aa ve yukar doru gezegensel feleklere sabit
yldzlar eklenirse, o zaman dizinin, aa doru, merkez y
nnde yeryi.izi.inn eklenmesiyle tamamlanmas gerekir. yle
ya da byle, yer merkezli alem tasvirinde bile, (btn gezegen-
88 ASTROLOJ VE SMYA

lerin k kayna olarak, Gnein zaten onlarn merkezi ola


s111dan tamamen ayr olarak) Gne bir merkez temsil eder.
ki sembolik dizinin birleimi (bunda, bir yandan
'gklerin' daha byk veya daha kk genilii stn iken te
yandan Gnein merkez konumu stdr) gezegense nitelikle
rin insanoluna uygulanmasnda da ortaya kar. Bu birleim
burada, hem simya hem de kozmoloji iin. ortak olan alem tasvi
ri ile ilgili olduu kadaryla ksmen retici olan bir_anlam ka
zanr.
Yer bak noktasndan yrngesi en geni olan Satrn,
zekaya veya daha kesin ekilde akla tekabl ederken yrngesi
yer-merkeze en yak111 olan ay, nefis ile bedeni birbirine bala
yan 'hayati ruh' ile benzerdir. Bunlar, nefsin kapasitesinin en d
iki kutbudur, nk beslenme ve byme gibi bedenin irade d
faaliyetlerini yneten ve bu sebeple 'rasyonel' bir vasftan ok
'varolusal' bir vasfa sahip olan hayati ruh, belli bir anlad
akla zttr. Bu iki en d kutbun aras111da nefsin dier melekeleri
srala111r. Bunlar eitli ekillerde gsterilirler ve 'bilgi' tarafnn
m yoksa 'irade' tarafmm m daha ok dikkate alndna bal
olarak, gezegenlerle itibatldrlar. Her durumda Gne, iki ku
tup arasndaki ortada bulunan ve bir anlamda onlar .birletiren
bir melekeye karlk gelir. Macrobius'a gre (o, Scipio'nu rya
s111a getirdii aklamada, gezegenlerin hiyerarisini, nefsin en
dtaki gkten dnyaya inmesi hakk111daki Pisagorcu-Orfeus
retiyle balantl olarak deerlendirir) Gne, be duyuyu
canlandran ve onlarn izlenimlerini birletiren melekeyle ayn
dr. Bylece Gne, 'duyusal nefs'in hayatnn ilk.rneidir.
Baka ve daha deri bir eya anlayna gre, mesela Abdulkeri

el-Cf'nin grne gre, 'Evrensel nsan' (el-nsnu'l-Knil) '
hakkndaki kitabmda belirttii gibi Gne, nefsin dier btl'
melekelerini tamamyla aan sezgisel ve birletirici bilgi organ
olan kalp (el-kalb) ile ayndr. Gnein n gezegenlere ver
4 Bu eserin tarafmdan yaplan ksmi evirisine baknz: De /'hom
uiversel, Derain, Lyon, 1953
GEZEGENLER VE METALLER 89

nesi gibi kalbin da (ruh'da veya akl'da oturur) nefsin dier


btn melekelerini aydnlatr.

'Zeka' (intelligence) kelimesi burada, ratio'yu kelimenin


(Yunanca ous; Arapa el-akl) eski (ve 'rasyonalist' olmayan)
nlannda evirmek iin kullanlmaktadr. Temel ve kapsayc
dUnce melekesi olarak, bu anlamda zeka (veya insan akl),
her eyi kuatan lahi Akl ile irtibatldr. Bununla birlikte lahi
\kl'da 'Bilgi' ve 'Varlk' eklindeki iki ynn ikisi de mevcut
tr, halbuki insan aklda sadece 'bilgi' yn vardr, nk belli
lir anlamda insan akl bildii eyden ayrdr. Gr ne kadar
geni ve kapsaml olursa objesinden ayrlmas da o kadar ok
lur. te yandan 'hayat ruh', (sbjektif olarak ve ortak tecri.ibe
yc gre) cismani varolua bsbtn dalmtr. Bunlar, ego
lml veya ferdi bilincin en dtaki iki snrldr, bu bilincin,
lin (nous) ve beden arasnda taksim edildii pekala sylee
lilir. Kartezyen cogito ergo sum ('dnyorum yleyse
90 ASTROLOJ VE SMYA

varm') nermesi, dnme kendi varln kavramaya muktedir


deildir, gerei tarafndan hemen rtlr. 'Varm' ifadesi, ya
sonsuz ekilde her dncenin zerinde olan akn ve devaml
mevcut bir kesinliin ifadesidir ya da sadece ferdi cisman va
roluun ortak tecrbesinin (dnceye pasif ekilde elik et
mekten daha fazla bir ey yapmayan, bunun yannda daha ok
bir hayaller btnyle sarlabilen tecrbe) ifadesidir. Bilgi ve
varlk ferdi bilinte zihin ve beden olarak ayr ekilde yanstlr.
Bu ikilikten kurtulmak iin bilin, kalp 'Gne'ine dnmek zo
rundadr. Simyaclarn dedii gibi, 'beden' tekrar 'ruh' olmaldr,
'ruh' da 'beden'.
Dier gezegenlerden Jpiter, genellikle karar verme me
lekesi (Arapa: el-himmet) ile karltrlr. Bylece iradenin
ruhani ve akli biimini temsil eder. Cesaret, Mars'a aittir; el
em, 'aktif muhayyile'yi de (el-veln) ona atfeder. Her iki sfat
da, 'demiurgsal' dnya eilimli iradeyle 'ilgilidir. Macrobius ve
btn Helenist kozmologlara gre Vens, ak tutkusunun yld
zdr. EI-Cil iin Veni.is, her eyden nce pasif muhayyile'nin
(el-hyal) ilkrneidir ve bir mhre mum olmak kabilinden
Mars'n 'aktif uhayyile'si ile i1ibatldr. Btn kozmologlara
gre Merkr, analitik dncenin (el:fikr) ilkrneidir.
Macrobius, aya reme ve bedensel hareket melekesini atfeder.
Bu, Byk Aziz. Albert tarafndan ok daha kesin ekilde yle
tanmlanmtr: motus quos movet, in sequedo aturan
corporis, ut attrahendo, mutuado, augedo et generando:
bunlar kesini ikle, el-C'il'in aya atfettii hayati ruhun (spirits
vitalis, er-rCl) faaliyet biimleridir.
Gezegenlerin hiyerarisi alalmaktadr ve tekabl eden
metallerin hiyerarisi ykselmektedir. Gezegenlerinki aktiftir.
metallerinki pasif. Hareketsiz malzeme olarak metal, ne 'bil isel'
ne de 'iradesel' bir melekenin sembol olamaz. Bu nedenle,
statik ve ekillenmemi tabiatndan dolay, benzer ekilde statik
bir bilin halinin yani zihinsel biimlere bal olmayan dahili
bir bilincin ifadesidir. Bu, ferdi bedenin dahili bilincinden baka
GEZEGENLER VE METALLER 91

bir ey deildir. Bu onun 'nefis-biimi'dir. Bu metalde simyac


'metalik nefsi' ve 'metalik ruhu' karmaldr. Tutkular ve al
kanlklarla engellenen kaotik ve 'opak' cisimsel bilin, 'baz'
metaldir. Onun iinde nefis ve ruh, batm, kararm ve toprakla
karm gibi grnr. te yandan 'aydnlanm' cisimsel bilin
cin ('soy' metal) kendisi, varoluun manevi bir biimidir. Sim
yaclar, nefis nce baz metalden karlmaldr, derler. Geri
kalan cisim saflatrlmal ve klden baka bir ey olmayncaya
kadar yaklmaldr. Sonra nefis onunla yeniden birletirilmeli
dir. Her ikisinin saf bir nateria oluturmas iin cisim bu ekil
de nefis iinde 'ayrtrld' zaman Ruh nefis zerinde etki eder
ve ona bozulmaz bir biim bahseder. Bu demektir ki ferdi ci
simsel bilinci, geriye, kendi saf manevi imkanna dntrr,
burada kendi tamlnda ve kendi zne gre hareketsiz ve b
lnmez kalr. Basilius Valentinus, bu hali, diriltilenii [Hz. sa]
'anl bedeni' ile karlatrr.
Metallerin hiyerarisiyle ters ekilde irtibatl olan geze
gensel hiyerarinin yannda, simyevi dzene paralel giden baka
ve daha eski bir gezegen dzenlemesi de vardr. Bu onlarn
'evlere' gre derecelennesidir, bunun Zodyak'taki dal n
sadece, bunlarn ortak ekseni, -her ihtimale gre- Zodyak'
yaklak sa'dan iki bin yl nceki orijinal halinde konumland
ekilde konumland zaman anlaml hale gelir.
O zamanda gndnm ekseni, Boa ve Yenge burcunun
arasndan st noktadan geti, yle ki bir sonu olarak, gezegen
sel 'evler' denen eyler simetrik olarak aralanm hale geldiler.
Julius Schwabe'nin gstermi, olduu gibi,5 gklerin bu vaziye
tinin btn astrolojik senblizm iin temel olduunu hatra
getiren ok ey vardr. Dahas, gezegensel iaretlerin simyadaki
anlam astrolojik anlamyla zde olduu gibi, ayn kozmik
ann, geleneksel biiminde simyann (ki modern zamanlara
kadar bu biimde var olmutur) douunu grd de farz edi
lebilir.

'Julius Sc.:hwabe, Ardeyp und Tierkreis, Basel, 1951.


92 ASTROLOJ VE SMYA

Gezegensel 'Evler', yak. M.. 2000.


Her gezegen, bir sa, bir sol veya bir diil, bir eril eklin
de iki komu 'eve' sahiptir, Ay ve Gne bundan istisnadr,
bunlarn her birinin sadece bir evi vardr ve Zodyak'n -yukar
daki srayla- diil ve eril yarlarna hkmederler. Gklerin bu
tasvirinin en alt konumunda, k gndnmn iki yannda,
karanlk ve lmn yerinde Satrn 'ikamet' eder; o, metaller
arasnda kuruna denk der. Onun iareti ;, hilali en aa
konumunda gsterir. Sembolik olarak bilincin bedene kaotik
daln temsil eder. te yandan Jpiter veya kalayn iareti 4
(bu iarette hilal sonraki en yksek konumunu al r) zaten nefsi
ztlarn unsur iftlerinden serbest brakmakta ilk ad m gsterir.
Nefsin 'Ay' burada, kozmik gelimenin iareti olan han yatay
GEZEGENLER VE METALLER 93

koluna deer. Btn Zodyak'n yatay orta ekseninin hemen


altnda, Mars'n iki evi , hemen stnde de Venlis'nkiler bulu
nur. Bunlarn iki iareti 3 ve 'i', birbirinin aynadaki grnts

"Finis corruptionis et principio generationis" (Bozulmann so


nu ve remenin balangc). Gksel daire iinde iki asl gc, Gne
ve ayn, Kkrt ve Cvann mcadelesi 'Ripley Scrowle' denen kitap
tan, British Museum Ktphanesi.
94 ASTROLOJ VE SMYA

gibidir. Demire tekabl eden Mars'n iareti, ruhun cismani


nesne iine batmasn veya kat !amasn sergiler. te yandan
Veni.is'n veya bakrn iaretinde ruhun Gnei, unsur eilimler
'aac'nn zerinde grlr. Altnn rengi grnr hale gelir.
fakat heni.iz saflamantr. Bunun zerinde, Merkr'n eya
cvann iki evi uzanr. Onun iareti hem Gnein hem-de ayn
ekillerini ieren tek iarettir. Cva , kendi kameri 'su'yunda
Gnein ateli tohumunu ierir, tpk nefsin orijinal gcnn,
esas Ruh'un tohumunu iinde tamas gibi. Simyaclar iin cva
'altnn anas' ve kendi ileri iin prinun agens [ilk etmen]dir.
Gne ve ay, Zodyak'n tepesindeki evlerinde birbirine kart
dururlar. Ay "v, saf alcl halinde nefse benzer ve Gne de
ruha veya daha kesin ekilde, ruhun, nefsin ve bedenin m
kemmel birleimini temsil ederek dnm ve ruhla aydnlan
m nefse benzer
Gne sadece kendi evine hkmetmez, [Zodyak'n] 'eril'
taraf boyunca ykselerek ve 'dii I' taraf boyunca da alalarak
btn Zodyak' da kateder. Alal ve ykseli hatlar arasnda
ki 'gndnm', Satrn'i.in sahasnda ve (Gnein ve altnn
hayatnn sakl olduu) kurun 'kaos'unda yatar.
ldrlmesi ve tekrar hayata dnebilir diye gmlmesi
zorunlu olan ve yedi rejim boyunca ykselerek tam anna ula
an simyadaki Kral Altn miti, bu astrolojik sembolizmin bir
ifadesinden baka bir ey deildir. Bununla birlikte bu sembo
lizm, dahili bir kanununun yansmasdr: insann iindeki ilahi
kvlcm, Gnee karlk gelir. Nefis, Satrn'n evine girdiin
de o lecek gibi grnr. Bununla birlikte gerekte o yeniden
zuhur eder ve bilincin yedi seviyesi boyunca ykselerek 'kzl
aslan' (her eyi dntren iksir) olur.
6. Blm
UNSURLARIN DEVERANI

Yukarda sylendii gibi, manevi simya, harici metalj ik


ilemlere -onlar benzetmeler olarak kullanm olsa bile- zo
runlu olarak bulatrlmad. Yine de balangta dahili ve harici
iin ba baa gittii varsaylmaldr, nk insann en yksek
hedefine ynelik olan organik bir medeniyetin iskeleti. iinde bir
zanaat, sadece manevi bir yola hizmet ettii zaman bir manaya
sahip olabilir. Sembolik bir ifade biimi kendi hesabna hakl
karlmasn sadece dolaysz tecrbede bulur. Btn zamanlar
da simyaya sembolik dayanaklar olarak hizmet etmi olan en
basit metalrjik ilemlerin bazlarna bu noktada bakmak bu
yzden uygundur.
Kark veya saf olmayan bir maden filizinden metali
karmak, onu eritmek ve eer zorunluysa belirli noksanlklarn
iyiletirmek iin onu dier metallerle kaynatrmak gibi tama
men metalrjik ilemlerden ayr olarak, metaller zerinde etki
gsteren. kimyasal maddelerin retimi de vardr. (Bunlarn et
kileri ya metalleri saflatrma ya da onlara daha fazla eriyebilir
lik, daha fazla sertlik veya belli bir renk gibi belirli zellikler
vermektir). Bu tr kimyasal maddelerin arasnda kendisi, bir
metal olduu halde dier metaller zerinde bir zc etkisi
yapan cva kadar antimon ve kkrt de vardr.
Bu kimyasallarn retimi ve kullanlmas da, metali.ijistin
ustal iinde ortaya kt iin onun faaliyet sahasnn modern
kimyann sahasnn niyet ve maksatlarna uygun-dt gr
lecektir. Renkli camn ve suni deerli talarn retimi ve boya-
96 ASTROLOJ VE SMYA

!arnn hazrlanmas gibi ilgili zanaatlarn, esas itibariyle simya


nn metaljik geleneine ve onun sembolik diline dahil edilme
sinin sebebi budur.
Cabir bn Hayyan, Ebubekir er-Raz (lm 925) ve Ge
ber gibi mehur simyaclar, eserlerinde temel ilemlerin btn
bir serisini zikrederler, bu ilemler grnte tabiat olarak kim
yasal olsalar da genel ve tipik vasflar yznden dahili srele
rin sembolleri olarak da hizmet ederler.
Cabir'e gre simya iini yneten drt sre vardr: ilkin
maddelerin saflatrlmas, sonra zlmeleri, onu takiben yeni
bir katlatrma ve son olarak da terkip edilmeleri. Er-Raz ok
daha fazla ilem katar, bunlarn pek ou Geber'in Sumna
Pefectiois'inde de bulunabilir, biz bunlardan sadece en nemli
olann burada zikredeceiz: Buharlatrma ve sblime etme
[buharlatrp sonra katlatrarak artma] -imdi hala yapmakta
olduu gibi- buharlaabilir bir maddeyi bir karmdan ayrm
ya ve bylece onu saf halinde elde etmeye yarard. Bilindii
gibi, kkrt bu metotla retilir. te yandan descensio eriyebi
lir bir maddeyi (bir metali), onu aktarak erimeyen madenlerden
ayrmak iin kullanlrd. Damtma, znebilir maddelerin
szlmesiydi. Yakma ve yksek derecede stp toz haline ge
tirme (calcination), bir metali znebilir bir okside evirirdi,
bu ayrt zaman (ayrma) onunla kartrlm znmeyen
bir maddeden ayrlabilirdi. Sonra, yenilenmi katlatrma ve
indirgeme ile oksitlenmemi haline geri dndrlmeliydi. Uu
cu maddeler, yakp kl edilerek balmum gibi ve eriyebilir ya
plabilirdi. Bu ilemlerde tamamen madeni araclar bir yana ya
ve idrar gibi organik araclar da kullanlrd.
Eer pratik simya, modern kimyann tasarrufunda olan a
nalitik bilgiden uzak kaysayd, bu sebepten dolay onun gz,
maddenin niceliksel ynleri ve dnmleri iin ok daha kes
kin olurdu. Bu bakmda onun metotlar, genellikle son derece
iyiydi ve bunlarn bazen, modern bilimin dikkate almad sa-
UNSURLARIN DEVERANI 97

halara girmeyi baarmas mmkndr. Tabiatn bir ok yz


vardr.
En arpc sembol, tek bir maddenin urayabilecei d
nmdr: bu srayla sv, gaz ve sonra yine kat hale gelir:
veya ufalanr olarak balnumu gibi yumuak olur; veya zelti
de eklini kaydederek birdenbire yeni (bu sefer kristalimsi) bir
ekil alr; veya halini deitirirken yeni bir renk elde eder. Tek
lir madde bakmndan bu dnme kapasitesi, esastan bir dci
<;;iklik olmakszn btn mmkn suretlere ve hallere brnme
ye muktedir olan evrenin bir nateria prina'sn hei'langi bir
eyden daha ak ekilde senbolize etti. Ayrca nefsin tabiatna
da k tuttu, nefis de ayn ekilde bir ok haller ve zellikler
sergiler, bunlarn hepsi baz ynlerden onun (hemen fark edil
meyen) zne aittir. Bu nedenle simyaclarn frnnda veya
imbik iesinde, ister cismani isterse psiik sahada olsun kk
apta Tabiat'n 'oyun'u grlebilir.
Maddi deiiklikleri, genel bir kanunun ifadesi olarak yo
nmlamada simyaclar, bir yandan drt unsura te yandan da
drt tabii nitelie, scak, souk, ya ve kuruya (tabiatn faaliyet
tarzlar olarak, unsurlara nispetle 'aktiftirler) gndermede bulu
nurlar. Bu ilikiler emas nceden Aristo tarafndan ifade edil
miti.
D:t hissedilir nitelik, maddeye nispetle byle 'hareket
li'dir ve aslnda bir unsuru sonrakine deitirme yeteneine
sahip gibi grnr: bu nedenle su hava iine scaklk tarafndan
ekilir, soukla buz eklinde donar ve kat topraa benzer hale
gelir. Bununla birlikte gerekte deien unsurlar deildir, hisse
dilir niteliklerin etkisi altnda 'unsuri' haller boyunca g eden
cismani ateria'dr. Bu balamda itici gler olarak hareket
edenler gerekte sadece scaklk ve soukluktur ve ikinci nitelik
birincinin bir olumsuzlanasndan baka bir ey deilken so
tahlilde 'deverann' kayna sadece scaklktr. Simyaclarn
imbiinin iinde maddeyi, srasyla sv, gaz, ateli ve bir kere
98 ASTROLOJ VE SMYA

daha kat hale getiren sadece ate etkisidir. Bylece, Tabiatn


kendi 'iini' kk apta taklit eder.

Hava Toprak

Yukarda hatlar izilen ema nefse gre de bir anlama


sahiptir. Ve burada genileme, daralma, zlme ve katlama
nitelikleri, scak, souk, ya ve Rurunun yerini alr. Bu konuya
daha sora dneceiz. Drt unsur ile nefain halleri arasndaki
uygunluktan daha nce sz edilmiti.
Bu simyann 'speklatif deeri, -speculatio'nun kadim
anlamnda, yani manevi hakikatlerin bir 'yansmas'- u geree
dayanr, tek bir grnr olayn gzlenmesi, tabiatn muhteem
uyumlar iin bir anahtar olabilir. Ferdi bir maddenin grnmez
tabakasna nfuz etme (modern kimyann hedefi ele budur), bu
deere katkda bulunmaz, fakat aksine, cismani alemin ve nef
sin toplam bir vizyonunu kolaylatrmayan olduka farkl veri
ler temin eder.
Hermesi tabiat grnn muhtevas, Muhyiddin bn A
rab'nin aadaki ifadesinde grlebilir: "Tabiat alemi, tek bir
aynadan yanstlan birok suretten mteekkildir, daha dorusu
UNSURLARIN DEVERANI 99

tek bir suret birok aynada yanstlr. "1 Burada ifade edilen pa
radoks, grnlerin manevi anlam iin anahtardr.
Yukarda verilen unsurlar ve tabii nitelikler ('faaliyet
biimleri') emasnn kozmik tekerlee benzemesi ans eseri
deildir, tekerlein evresi Gnein yrngesidir ve onun par
maklklar drt ana yndr.
Simya asndan konuursak, tekerlein gbei, qio
essentia'dr. Bu, ya drt unsurun hepsinin manevi kutbu ya da
onlarn ortak cevher zemini (bunlarn hepsini blnmez ekilde
ieren esir) demektir. Bir kere daha bu merkeze ulamak iin
farkllam unsurlarn dengesizlii onarlmaldr, su ateli ol
maldr, ate sv, toprak arlksz ve hava kat olmaldr. Bu
nunla birlikte burada, fiziksel grnmler dzlemi terk edilir ve
manevi simya sahasna girilir.
Synesios yle yazar: "Filozoflar, tamzn retimini, ta
biatlarn deiimi ve unsurlarn deveran olarak tarif ettiklerinde
ne kastettikleri bylece ak olur. imdi grrsn ki 'iine
katma' ile ya kuru olur, uucu sabit, manevi cisimlemi, sv
kat, su ateli ve hava toprak gibi olur. Bylece drt unsurun
hepsi kendi tabiatndan vazgeer ve deveran ile kendilerini bir
dierine dntUrlirler... Tpk balangta Bir vard, 'bu ite de
her ey Bir'den gelir ve Bir'e dner. Unsurlarn yeniden dn
m ile kastedilen budur."2

1 13k. Fussr'I-Hike111: benim lcrcnenle yukarda age., s.111.


2 Bibi. de. plil. cli.
7. Blm
MATERA PRMA HAKKINDA

Simyaclara gre baz metaller, ilk nce materia


prima'larna indirgenmeden altna veya gme dntrle
mezler. Eer baz metaller, nefsin tek tarafl ve kusurlu katla
m halleri olarak deerlendirilirse o zaman ona indirgenmeleri
gereken nateria prima, onlarn altnda yatan 'temel cevher'den
(yani imdiye kadar etkiler ve tutkularla arta balanmam ve
herhangi belirli bir biimde 'katlamam' orijinal halinde ne
fis'ten) baka bir ey deildir. Sadece, nefis btn katlklarn
dan ve iteki elikilerinden kurtulduu zaman, zerine gkten
gelen Ruh'un veya Akln yeni bir 'suret' basabilecei esnek cev
her haline gelir. (bu 'suret' snrlamaz ve balamaz, aksine kur
tarr, nkli lahi Zat'tan gelir). Bir baz 'metal'in biimi, bir tr
katlama ve bylece bir pranga ise bir soy 'metal'in biimi ger
ek bir semboldr ve bu sfatla Tanr'daki kendi ilkrnei ile
dorudan bir balantdr.
Simyaclara gre, orijinal saf alclk halinde nefis, btn
alemin materia prima's ile esas olarak birdir. Bu, qir bakma
btn simyann teorik nclUnn yeniden ifade ediliinden ba
ka bir ey deildir, yani makrokozmos ile mikrokoznos birbiri
ne uygun der. Ayn zamanda, simya iinin hedefinin de bir
ifadesidir. Nefsin materia prima ile birlii gerekte sadece u
dereceye kadar 'yaanr' ve bilinir ki i tamanlanna doru yol
boyunca ilerlemitir. Ve burada simyann gerek srrna temas
edelim; niin onun hakknda sylenen her ey, zorunlu olarak
bir aret ve bir sembolden fazla bir ey olarak kalmamaldr.
102 ASTROLOJ VE SMYA

Nefsin (psyche) temel cevheri materia prina, ilk planda,


ferdi veya ego-baml bilincin cevheridir; sonra -ferdi varlkla
r dikkate almadan- btn psiik biimlerin; son olarak da ale
min btnnn cevheridir. Btn bu yorumlar geerlidir: n
k, alemin 'rgsii', asl olarak nefsinki ile ayn tabiattan olma
saydi her fe1 kendi ryas iinde hapsolacakt ki bu samadr.
Deimez Ruh'a nispetle alem bir 'rya' olsa bile 'rya' yine de
kendi iinde tutarldr. "Biz ryalarn yapld nalzemedeniz".
Hermetik oyunu Frtma'da (The Tempest) Shakespeare byle
diyor. 'i' ile 'd', nefsin alemi ile fiziksel alem ztl, bu rya
eklinde rlr.
Sembolik olarak materia prina 'altta' yatar, nk tama-
. men pasiftir ve 'karanlk' olarak ortaya kar, nk mutlak
ekillenmemi olarak, zekann her ilerleyiinden syrlr. Sim
yaclarn nateria prina's ile modern psikolojinin 'ortak bilin
alt'n kartran yanl anlamann kayna budur: Bununla
birlikte materia, kt tanmlam psiik sahadan farkl olarak,
irrasyonel ve az ok 'yalnzca psiik' gdlerin bir kayna de
ildir, aksine, sylendii gibi btn alglarn pasif. temelidir.
Dahas 'ortak' kelimesi, psikologlarn zihnindeki anlama gre,
eliiktir. Ya etimolojik bak asndan, nesnelerin toplanmas
(bu rnekte miras alnan psiik mizalar) anlamna gelir, bu
durumda burada herhangi bir birliin nasl olabileceini anla
mak zordur, nkq miras sadece birikmez, dallara da ayrlr; ya
da yanl olarak, -btiin insanlar iin ortak anlamnda- 'genel'
anlamna gelmek zere kullanlr, fakat bu, o zaman nefis ve
bedenin tabiatdr. Bununla birlikte bu durumda, szde "otak
bilinalt"n yukardan gzleyen ve deer bien psikoloun
(nk onu 'objektif' incelemenin objesi yapyor gibi grlinr)
kendilerinin, nasl bu 'ortak' zeminin bir sonucu olarak dnp
hareket etmedii hususu aklanmay bekler. Bununla beraber
onun durumuna, kaykta oturduu halde denizi boaltmay iste
yen kiinin durumu olarak baklabilir.
MATERA PRMA HAKKINDA 103

Bir yandan gnlk bilincin altnda yatan az ok karanl


ms bir bilin tabakas (bu tabaka ne olursa olsun tamamyla
bilinalt olamaz, nkii bir ekilde bilince mutlaka girmelidir)
ile te yandan gerek, tamamen pasif ve bu nedenle de kendi
iinde biim almam nefsin zemini arasnda bir ayrm yapl
maldr. Gndermede bulunulan karanlms tabaka (tamamen
karanlk bir gecede, ok koyulua doru aa bir eilimle bir
tr akam alacakaranln andrr), psiik izlenimlerin ve dav
ransa! biimlerin totusuyla doludur. te yandan nefsin gerek
zemini bizatihi ne karanlktr ne de aydnlk; ne de irrasyonel
pskrmelerin kulukaya yatan bir volkandr. Aksine, tama
men rtlmedii ve grne gre o kadar karanlk olmad
zaman, onun tamamlayc kutbunun (Evrensel Ruh') ve bylece
de btn hakikatlerin sadk aynasdr, bu hakikatlar, muhayyile
nin gizli gc nateria prima'nm saf durumuna yaklat zaman
kendilerini semboller eklinde ara sra ifade ederler. Sadece
nadir olsa bile bu, ryalardan ortaya kabilir, nk genel ola
rak ryalarn tasvir alemi, ok eitli dilrtlerin oyuncadr; ve
rya halinde nefis, her mmkn etki trnn elinde iken sem
bollerin 'yaramaz' hatta eytani bir bozulmas da bulunabilir.
Modern 'derinlik psikolojisi'nin tehlikelerinin en az, mitsiz
ekilde gerek sembolleri bozulmularyla kartrma, deildir.
Mesela Uzak Dou mandala'lar, akl hastalarnn e merkezli
resimleriyle ayn seviyeye konulduunda bu vuku bulur.2 Ger-

I Benzer ekilde vox popli, vox Dei [halkn sesi, Hakk'n sesidir), nk
kelimelerin doru anlamnda 'halk' (modern topluluun az ok kaldrm
olduu topluluun bir zellii) kesin olarak nefsin gerek zeminine tekabl
eder.
2 Richard Wilheln'in, Taoist kitap Altn iein Srr'nn [Das Geleimis der
goldee Blte) (Mnih, l 929) Almanca evirisine C.G.Jung'un yazd
girite olduu gibi. Zihinsel olarak hastalarn baz resimleri bu kitapta yeniden
izilmi ve madalalar ile karlatrlmtr, bunlar gerek karikatrlerdir.
Oryantal gizli retilerin ocuka hayalleri bunlarda bulunabilir. Dierlt:ri
zararsz ve nemsiz eylerdir.
l04 ASTROLOJ VE SMYA

ek bir sembol asla akld deildir. Akl st (suprarationel),


akld (irrationel) ile asla kartrlmamaldr.
*
Materia prima'nn potansiyel olarak bilincin btn su
retlerini ve bylece geici alemin bUtti11 suretlerini ierdiini
gstermek iin dokuzuncu yzyl Arap simyacs Ebu'l-Kasm
el-Irak yle yazar: "... Materia prina, bir dada bulunmaldr,
ki bu da saysz miktarda yaratlmam ey ierir. Bu dada, bu
alemde bulunabilen her tr bilgi vardr. Bilgi yoktur, anlay,
rya, dnce, maharet, yanm, mtalaa, hikmet, felsefe, geo
metri, devlet ynetimi, g, cesaret, ayrm, tatmin, sabr, disip
lin, gzellik, mucitlik, seyahat, istikamet, liderlik, kesinlik, ge
lime, emir, otorite, zenginlik, haysiyet, mavere veya i yok
tur, bunlar orada bulunmaz. Ayrca nefret de yoktur, bedhallk,
hile, vefaszlk, aldanma, zulm, bask, rvet, cehalet, ahmak
lk, alaklk, despotluk, veya ifrat da yoktur ve hibir ark.
oyun, flt ya da lir veya evlilik, aka, silah, sava, ne kan ne
kati bunlarn hibiri orada yer almaz..."3 iinde nateria
prima'nn bulunmas gereken da iisan bedenidir, i.inkli evren
sel cevhere reductio [indirgeme], metodik olarak cismani bi
linten ortaya kar, bu ncelikle insan, suretler seviyesinin
tesinde (ve sadece dolayl olarak onun duyusal tecrlibeleri
yoluyla deil) nefse ulamadan nce iinden 'ayrtrlmaldr'.
Bu Basilius Valentinus'un simyevi anahtar. kelime
V.I.T.R.1.0.L. [vhiol: gnmzde slfatlardan biri veya slf
rik asit anlamnda kullanlr] hakkndaki yorumunu aklar:
Visitd iteriora terrae; rectificando inveies occultn lapiden
(Yerin iini ziyaret et, arnma yoluyla sakl ta bulacaksn).
Yerin ii, bedenin de iidir, yani bilincin dahili, farkllamam
merkezidir. Sakl ta burada, materia prina'dan bakas deil
dir.
*
3
Metin, Dr. S. 1-lseyin Nasr (Tahran) tarafndan temin edildi.
MATERA PRiMA HAKKINDA 105

'Dahili' bak asndan, 'metallerin birincil cevherlerine


indirgenmesi'nin, bilincin "bilinaltna" uyurgezer bir dalyla
hibir ilgisi yoktur. 'ndirgeme', sadece nefsin atan eilimle
rine kar zorlu bir mcadeleden sonra otaya kar, bununla
blitlln akld 'balar' veya 'kompleksler' batan itibare ayrt
rlmaldr. Simya ii, akl hastal iin bir tedavi deildir.
Farkllamr bilinten farkllamama geerken kaosa te
kabl eden bir karanlk araya girer. Bu, artk orijinal saflna
sahip olmayan mareria'nn durumudur, fakat onun fark! lat
rlm imkanlar hala kartrlm ve bozulmutur. 'Han
malzeme'nin durumu byledir. Bununla birlikte bilin, daha
derin bir seviyeye ulamaya devam ederse nefsin zemininin
aynasn alglar, bu ayna 'cevherse!' gerekliinde kavrananasa
da yine de tabiatn aa vurur ve bu Akln n engelsiz
yanstmaldr. Nefsin kaosu, kurun gibidir. Nefsin zemininin
aynas, gi.im gibidir. Bu ayrca saf bir pnara benzetilebilir. Bu
efsanevi genlik pnardr, derinliklerinden cva benzeri hayat
suyu fkrr. Simyac Bernardus Trevianus'a ait aadaki ak
tarmn anlam budur:
"Tesadfen bir gece, ertesi gnk bir mnazara iin a
lmam gerekiyordu. Bununla birlikte, kk bir pnar buldum,
kiik, temiz ve tamamen gzel bir tala evriliydi. Ta, yal
kof bir mee aacnn gvdesinin stnde uzanyordu, koyunla
rn ve dier akld, hayvanlarn -hatta kularn bile- pnarda
ykanmalarn nleyecek ekilde tamamen bir duvarla evriliy
di. ok uykulu olduum iin pnarn kenarnda oturdum ve
yukardan da rti.ildnli ve bylece tamamen kapatlm oldu-
unu grdm.
"Her naslsa yal bir rahip ortaya kt, ona bu pnarn
neden stten, alttan ve btn ynlerden kapal olduunu sor
dum. Bana kar nazikti ve bana yle cevap vermeye balad:
'Efendim, gerek u ki bu pnar, yeryzndeki herhangi bir di
erinden ok daha mthi bir gce sahiptir. Bu g sadece l
kenin kral iindir, bu onu ok iyi tanr, o da bunu bilir. kiyz
106 ASTROLOJ VE SMYA

seksen iki yldr kral bu pnarda bu gle ykanmtr. Bunu


yaparken kral kendini o kadar ok genletirdi ki hi kimse onu
yenemez...
"... Bular dinlerken gizlice pnara dndm ve btn kilit-
leri amaya baladm (hepsi mkemmelce yaplmt). Sonra.
(bir mnazarada) kazandm kitaba bakmaya ve byk ihtia
myla zevk almaya baladm. Fakat ok uykum gelmi oldu
undan, kitap pmarn iine dt beni son derece kederlendirdi,
onu saklamak istemitim, nki.i bir onur dlyd. yle ki
bakm dalncaya kadar (pnarn iine) bakmaya baladm.
Sonra pnar boaltmaya baladm, bunu o kadar iyi, o kadar
dikkatle yaptm ki ok gemeden sadece onuncu para kald,
dier on'dan ayr olarak enerjik faaliyetime ramen bir ktle
olarak kald. Ben byle abalarken birden insanlar geldi ... ve bu
tecavzi.imden dolay krk gn hapse atldm. Bu krk gnden
sonra hapishaneden ayrldmda tekrar pnara bakmak iin
gittim. Orada uzun bir sredir bulunan siyah ve karan k bu [ut
lar grdm. Sonunda her naslsa, her eyi kalbimin arzu ettii
gibi grdm ve ondan rahatszlk duymadm. Ve sen de duyma
yacaksn, Tabiatn gerektirdii bu eyleri ihmal ederek kt ve
yanl yere gtren bir yolda kaybedilmezsen... "4
*
Simyaclar materia prina'ya (onu hem alemin ba cevhe
ri olarak hem de nefsin temel cevheri olarak deerlendirirler)
ok sayda isim verirler. Bu okluun gayesi, bu materia'nm her
eyde ierdii ve ayn ekilde onun her eyi ierdii gereini
vurgulayacak ekilde Hermesilii ehliyetsiz kiilerden koru
mak deildir. 'Deniz' ad verirler, i.inki.i bti.in suretleri iinde
tar, denizin dalgalar tad gibi, veya 'yeryliz' derler.
'zerinde' yaayan her eyi besler. O, 'eyann tohuiu', 'temel
nemlilik' (humiditas radicalis) ve hyle'dir. O, sonsuz safl ve

4 Le Livre d Trevisan de la plifosople aturellle des metuax dan, Bihl. des


'
plil. cirim. 'de.
MATERA PRMA HAKKINDA 107

alclndan tr 'bakire'dir ve her surete yapr gibi grn


d iin 'cafcatl'dr. Ayrca, daha nce grdlimz gibi 'sakl
ta' ile de karlatrlr, her ne kadar asl halinde, btn iin
meyvesi olan 'filozof ta'ndan ayrt edilmesi gerekse bile.
Materia prima sadece deimez kald eyde 'ta' olarak de
erlendirilebilir. 'Ta' nitelemesi Farsa goher [gevher] ve A
rapa cevher'i hatrlatr ki 'kymetli ta' demektir. Ve mecazi
anlamda 'cevher' (substance) (Greke ousia) manasnda kulla
nlr.
Materia prima, ayrca btn 'netal'lerin 'maden
yata'dr. Bununla birlikte baka bir bak asndan 'maden
yata' olarak adlandrlan insandr, iin materia's bundan ka
rlmaldr, Morienus'un Kral Halid'e aklad gibi: Haec enim
res a te extrahitur; cuius etiam ninera tu existis ('Bu ey senden
karlr, nk sen onun maden ocasn').
Ne saf ve ekillenebilir ne de belirgin biimlere sahip ol
mayan kaotik durumunda materia, 'ortak nesne' olarak adland
rlr, nk 'ham madde' olarak her yerde bulunmas gerekir.
Ancak ayn zamanda 'ok kymetli bir ey'dir, nk altn yap
makta kullanlan iksir bundan elde edilir. Materia prina'ya
kyasla bir nateria secunda olan ham madde, kurunla (altnn
tabiat onda sakldr) veya buzla (eritilmesi gerekir) veya bir
tarlayl (srld ve ekildii zaman sadece meyve yetitirir)
karlatrlr. Henrich Kunrath yle der: " ... Aden'in srlsk
lam, nemli, verimli ve amurlu topra, [yani] bu geni alemin,
bizim kendimizin ve kudretli tamzn ondan yaratld
nateria prina, kendini gsterir...''5
Bir aa olarak materia prima, meyveleri Gne, Ay ve
gezegenler olan alem aacyla birdir. Materia 'aac'nn zerin
de altn ve gm veya btn metaller yetiir veya yine sembo
lik renkleriyle birlikte (siyah, beyaz ve krmz ve bazen de
beyazla krmz arasnda sar) simya iinin eitli safalar bu-

; Henrich Kunrath, Theatrum sapientiae aeterae.


108 ASTROLOJi VE SMYA

lunur. Ebu'I-Kasn el-lrak byle bir aatan bahseder, kkleri


yerde deil alem denizindedir. Burada 'deni', nefsin
materia'sdr, anima nudi [alemin nefsi]dir. Aa, 'Bat
lkelerinde', bu nedenle de Gnein batt i.ilkelerde yetiir,
nk materia, Bat'ya tekabl eder, tpk forma'nm (asl
ilkrnek) Oou'ya tekabl etmesi gibi. 'Aa', canl bir yaratn
suretine brnebilir, nk o insann dahili suretidir. in
materia prima's ondan elde edilir, nk aacn kayna mey
vede sakl durur.
"ksirin biimini meydana getirebilen materic prima, sa
dece tek bir aatan elde edilir, o da Bat lkelerinde yetiir. ki
dal vardr, bunlar meyvesini yemek isteyen kii iin abasz ve
emeksiz eriemeyecei kadar yksektir, dier ikisinin meyvesi
ise ncekinden daha kuru ve daha buruuktur. lk iki daim ie
i krmzdr, ikincisinin iei ise beyaz ile siyah arasdr. A
acn ileride iki dal daha vardr, bunlar ilk drt daldan daha
hafif ve daha yumuaktr. Bu iki daln birincisinin iei siyah
tr, ikincisininki ise beyaz ve sardr. Bu aa okyanusun yze
yinde yetiir, tpk dier bitkilerin toprak stiinde. yetimesi
gibi. Kim bu aatan yerse ona insanlar da itaat eder cinler de.
Bu Adem'in -selam zerine olsun- yemesi yasak edilen aa ile
ayndr. Bundan yedii zaman meleki bir biimden insani bir
biime dntrld. Bu aa kendini herhangi bir canl yaratk
ekline dniltrebilir... "6
Simyaclarn materia prima's bylece hem iin kayna
hem de meyvesidir. nk nateria'nn kaosu karanlk ve
opaktr, sadece iinde ihtiva edilen (ve nceden 'tomurcuk
lanan') suretler tam gelimelerine ulamazlarsa byledir. Her
g (potetia) zde idrak edilmezdir. ekilsiz halinde donuk ve
opak olan ancak bir kristal olarak biim ald anda berrak ve
effaf olan bir mineral durumunda da bu byledir. Bununla
birlikte bundan, nefiste asli olarak mevcut olan btn imkanlar
zorunlu olarak izhar edilecektir sonucu karlmamaldr, nk

" Metin. Dr. S. Hseyin Nasr tarafndan temin edilmitir.


.
MATERA PRMA HAKKINDA 109

bunlarn okluu ncelikle tkenmezdir ve ikinci olarak nefsin


muhtevalarnn eitlilii, esas 'biimini' (yani 'lahi Fiil'in m
kemmel aynas olan birimsel ve ahenkli bilin halini) gerek
letirmede bir engeldir. Bylece, materia prima'nn gerek tabi
at, gerek sureti ald veya ona brnd dereceye kadar
kendini aa vurur. ,
Evrensel cevherin (materia prima) sadece 'Saf Varln'
(o bunun glgesidir) bilgisi vastasyla kavranabilmesi gibi nef
sin gerek zemini de sadece saf Ruh'a olan cevabnda bilinebi
lir. Nefis sadece, gelin olarak Ruh-Akl ile birletiinde kendini
ortaya koyar. Giine ve ayn, kral ve kralienin, kkrt ve cva
nn evliliinde11 sz edildiinde gndermede bulunulan ey
budur.
*
Nefsin alc zemininin 'ortaya kmas' ve yaratc Ruh'un
'ifa olmas', ayn zamanda yer alr. Bunlar birbirlerinden ayr
lamazlar. Yine de dahili iin eitli saflalar ve ynleri, bu ku
tuplardan biriyle veya tekiyle ilikilendirilebilir. Manevi ger
eklenenin her yolu, alc bir 'malzeme' veya maddenin hazr
lanmasn veya onun zerine manevi yada ilahi Fiil'in
'ilemesini' veya etkisini ngrr. Bununla birlikte izlenen yola
bal olarak vurgu (pratik olduu kadar retisel), bu iki dahili
srecin -biri ya da teki zerinde bulunacak ve bu yzden mane
vi hedef, ya 'hareketsiz Fiil' ya da nefsin deimez ve saf zemi
nine doru belirlenecektir. Madeni bir maddeyi 'asilletirme'ye
dayanan simyann zanaat sembolizmi, nefsin bir 'cevher' olarak
tasavvur edilmesini ve ayrca bir 'ilk cevher'in (nateria prima),
bUttin deerlendirmelerin merkezinde durmasn gerektirir.
Hatta, nefsin 'malzeme'sine 'antipod' konumunda olan akn
Akln etkisi, simyann sembolik dilinde kimyasal bir dnm
gibi 'cevherse!' olarak ifade edilir. Bu dnmn zanaatsal
imkanlar tamamen amas, onun cevhersellikten fazla zellikle
ri olan kaynana iaret eder.
110 ASTROLOJ VE SMYA

Manevi gereklemenin iki yn veya saflas, sembol


lerle sslenmi armhn belli bir geleneksel eklinde ak ola-
rak gsterilir. Buna bir rnek olarak oni.inc yzyla ait g
m bir kutsal emanet mahfazas zerindeki ha setik, bu
Engelberg Manastarnda korunmaktadr ve sslemesi, simyann
altn ileme sanat ile irtibatlanm olduunu kantlar. armh
hem nnde hem de arkasnda resimlerle sslenmitir. n taraf
(daha derin kabartmasyla anlalabilir) merkezinde armha
gerilmi Kurtarc [sa] fgrii tar ve armhn kollarnn ucun-
da hayvan sembolleriyle birlikte drt ncil yazarnn temsilleri
bulunur. Bu, Otaa Hristiyan sanatnda ok yayg bir kom
pozisyondur, fakat burada nispeten 'tabiat' bir biimde gr
lr. Daha eski ayinsel halarda sa veya Kuzu figr, sadece
drt gksel hayvanla evrilidir; bu, sembolizme daha byk bir
sertlik ve ayn zamanda da daha byk bir soluk baheder. Ben-
zer bir tarzda armhn arkas, merkezde tahta oturmu Kutsal
Bakire'yi [Meryem Ana] ocuk-sa ile birlikte gsterir, dt
kolda ise drt unsurun iaretleri vard,r. Ate yukarda, hava (ba
kan kiinin) sanda, su solunda ve toprak alttadr.
Han iki taraf, evrenin 'zsel' ve 'cevherse!', 'aktif ve
'pasif,.f<mna ve nateria ynlerinin temsilleri olarak deerlendi
rilebilir: lahi Kelime'nin insani figrlerini ve onun drt 'vahiy-
sel biimini' (ncil yazarlar) tayan n taraf (arka tarafn sem
bolizmine nispetle) lahi Fiile veya evrenin 'asl biin'ine kar-
lk gelir. te yandan arka taraf, materia prinw'ya veya daha
dorusu oradan kan aleme tekabl eder. Merkezdeki Bakire,
sembolik olarak esirin rolne brnr ki belli bir Hermetik ba-
k asndan ateria prina ile zdeletirilmesi gerekir. Dt
unsur kendi hesaplarna, nateria prina'nn drt asli belirlei
mini ve bylece de btn biimsel alemin drt temelini, izhar
ederler. Materia prina'nn bozulmam dengesi, 'bakirev' tabi
at., ate, hava, su ve topran iaretlerine kyasla Bakire'ye ve
rilen merkezi konumla belirgin klnr.
Heinrich von
Wartenbach'n
kutsal mahfaza
zerindeki ha.
yaklak 1200.
Ayn han arka taraf.
MATERA PRMA HAKKINDA 113

Bu Hristiyan imajlarnn bu kozmolojik yorumunun hi


bir ekilde onlarn teolojik anlamn azaltmayacan eklemeye
gerek yok. Aksine bir ve ayn sembolde iki manevi
'perspektifin uygunluu, her iki bak asndan da. ona daha da
byk bir anlam verir. Bu, onun gerek metafiziksel muhteva
sn daha da belirgin olarak aa vurur ve saf mahedenin
tamamyla snrsz imkanlarn nceden tatmay salar, bu
Hermetik sanatta tecrbeli bir sanatya veya zanaatkara aktr
ve ayn zamanda Hristiyan inan?nda da kk satmtr.
Han srasyla n ve arka yznde bulunan iki sembolik
kompozisyon arasndaki asli balant, Bakire"'ye doru alalr
ken gsterilen Kutsal Ruh'un Gi.ivercin'inde ve onun kucanda
bulunan ocuk-sa'da ifadesini bulur. Gvercin, yaratlmam
Ruh'un hazr bulunuunu temsil eder, onun etki.si altnda
nateria prina biimsel gelimeye maruz kalr, tpk onun gl
gesinin altnda Bakire'nin hamile kalnas ve dourmas gibi.
Ondan domu bir ocuk halinde lahi Ruh surete brnr. z
de ayn eyi korur fkat ona Annesi tarafndan verilen cevherle
kendini girdirir. Kendini maddenin farkllam ynlerine inti-
bak ettirir.
,. Btn evrenin kanununu ifade eden han eklinin, her
"
,....
kutupta bulunmas gerekir. Bir ve ayn zamanda Ezeli Alemin
drt ynl ifasna ve materia prina'da ierilen ztlarn iki ifti
ne tekabl eder. Bu nedenle her manevi i, hem asl Fiil'den
hem de O'nun 'cevherse]' alcsndan sadr olur. Nefis, Ruh'un i
birlii olmadan dntrlemez ve Ruh, nefsi sadece onun pasif
istidad derecesine kadar ve onun tavrna uygun olarak aydnla
tr. ki kutup arasndaki ztlk, sadece en yksek seviy,ede [yani]
saf Varlkta alt edilir. Burada alc 'cevher'in kendisi, lah Ruh'

7 slam mistiklerinin retisine gre Tar'nn kalpteki ifaat (tecelli).


Tanr'nn hazr bulunmasnn ona bahettii surete brnr. Muhyiddin bn
Arnbi'nin Fus.rn'I-Hikem'inin tarafmdan yaplan tercmesine baknz: La
Sagesse des Propletes, Paris, 1955.
114 ASTROLOJ VE SMYA

Hilal zerinde diz km Kutsal Bakire'den bir mavi zambak


gibi byyen isa'nn ha. Be ta yapra ile zambak nihai ze
(quintessence) sa'nm Annesi de materia prima'ya karlk gelir.
Simyevi' Kutsal Teslis Kitab'mdan bir minyatr, Staatsbibliothek.
Mnih.

un ilk, dolaysz ve dahili bir belirleniminden baka bir ey de


ildir, ilahi Ruh bu nedenle sadece zaten kendisi olann zerine,
onun ekline ve tavrna brnerek iner.8

x Dante, Meryem Aa'ya 'senin Olunun Kz' ifglia del uofig/io) dediinde
zihinde bu hakikat vard. (Paradiso 33. Catonun ba)
MATERA PRMA HAKKINDA 115

Yukarda tasvir edilen imajlar iin verilen yorumlara ba


ka eitli ayrntlar da eklenebilir. Bu ekilde han drt kolu
nun her birinin ucunda U yarm daire vardr. Bylece ncil
yazarlarnn ve unsurlarn drt\U grubu, havarilerin ve Zodyak
burlarnn onikili grubuna karlr. Han n yzUnde, melek
ler sa'nn bann stne bir daire tutarlarken arka yznde
Aziz Peter'in ve eitli kutsal piskoposlarn resimleri, Bakire
fign evreler. Bu iki tertipte, Areopagus'lu Aziz
Dionysius'a gre bir dierine srasyla verici ve alc olarak
bakan gksel ve kiliseci hiyerariler tehis edilebilir.
Daha ileri ayrntlar, ok daha kesin ekilde simyaya
gndermede bulunur. Han gvdesinde, bronz ylanla kutbu
diken Musa grlebilir. Bu hem Haa gerilmenin Eski Ahit'teki
ilkrnei hem de cvann simyev sabitlenmesinin bir sembol
dr. Ayn sre, haa gerilmi isa'nn hemen ayaklarnn dibin
de den hayvanlar grubunda da ifade edilir. Kesin olarak bu
grubun ilk ve en dolaysz anlam, Juda'nn [Yahuda?] aslannn
cehennem ejderhasna kar zaferidir, fakat ayn resim, uucu
cvaya, kkrdn gnesel aslam tarafndan boyun edirilmesi
olarak da yorumlanabilir.
Bu Hristiyan ikonografisinin Uzak Doulu bir paraleli
vardr, bu zaman ve mekan bakmnda bir hayli farkl olsa da
sz konusu sembolizmin evrensel geerliliini desteklemekte
olduka kuvvetli ekilde hizmet eder. Aklmzda Mahayano
Budizmi'nin bir kolu olan Japon Shingon'da kullanlan belli bir
mandala biimi var. Mada/a, her iki tarafna da resim yaplm
bir bayraktan ibarettir. Bir tarafnda, 'yklmazlar alemi'nin veya
'elmas benzeri unsurlar'n bir temsili bulunur, dier yznde ise
'rahim-unsuru'nun bir temsili vardr. Her iki tarafn merkezinde
de 'Byk Aydnlatc'nn, bir lotus zerine oturmu halde Buda
Mahavairochana'nn tezahrnn suretlerinden biri vardr. lk
temsilde (deimez ilkmeklerin temsilinde) Buda tefekki.irc
bir edaya sahiptir. Ba beyaz bir hale ile evrilidir. kinci tem
silde, faaliyeti senbolize eden krmz bir hale ile ve ak bir
116 ASTROLOJ VE SMYA

lotustan karken tasvir edilir. Bu, buradaki 'cevherse!' kutbun ,


dinamik ynnde kabul edildii anlamna gelir, bu da faaliyet-.
sizliin aktif z ve faaliyetin pasif z hakkndaki Tao-Budac
retiye tekabl eder. lk zikredilen tasvir zerine dnie
olutan ku1ulma yolunun bilgisine gtrrken ikincisi zerinde .
dnme de be kozmolojik bilimin bilgisine neyye olarak
sahiptir.9
*
Materia prima'nn Evrensel Ruh'un aynas olarak yo
rumlanmas, Uzak Dou ayna sembolizminde de bulunur. in '
riteli veya byl aynalar genellikle, arka yzlerinde gksel
bir ejderha tasviri tarlar. Bu Evrensel Ruh'a veya Logos'a kar
lk gelir. Japonya'nn Budizm ncesi dini olan into'da kutsal
ayna (Gne-Tanras Amaterasu'nun grntUsn yanstr) ,
grne gre manevi saflk halinde nefsin bir semboldr de,
bu hal iinde Hakikati (anlay-st, orijinal Hakikat) alr ve
yanstr. Bu bizi, materia prima'nn, nefsin zeminiyle Hermesi .
benzemesine gtrr.
Daha artc olan, ayn sembolizm, baz Kuzey Ameri
ka Yerlilerinde yani Crowlar ve ooniler arasnda da buluna
bilir. Buradaki ayna gerekten byl bir aynadr, onun vasta-
syla bir aman kaybolmu veya unutulmu eyleri. bulabilir.
(Onlar aynann derinliklerinde grr.) Aynann yzeyine kr- '
mz bir zikzak izgi izilir, bu izgi Yerliler iin Byk Ruh'un
ve Vaytin sembol olan yldrm temsil eder, tpk Yerliler iin '
gklerde szlen ve yldrm gibi dala geen kartal gibi.

9 Bak. E. Stcinilbcr-Obcrlin, Le. Sectes bouddi uesJapoaises Paris, J 930.


q
8. Blm
EVRENSEL TABAT

Simyaclarn nemli bir atasz yle syler: "Sa'at, ta


biat onun ileyi tarznda taklit etmektir." Simya ii iin model.
tabiattr. Tabiat, onun ileyi tarzn iyice renmi olan
'sanat'nn yardnma gelir ve kendi 'oyun'unda onun emek ve
abayla balad eyi mkemmelletirir. 'Tabiat' ifadesinin
burada ok kesin bir anlam vardr. Basite, eyann irade d
'oluum'u anlamna gelmez, daha ok z, her eyi kuatan u
yumun (hem iteki hem de dtaki aleme hkmeden bir uyum)
alglanmasyla bilinebilen bir birimsel g veya sebep demektir.
Bat simyas, genel olarak Eflatuncu metafiziin dilini
kullandndan natura veya physis ifadelerinin ierdii btn
eyleri tamamyla kavramak iin bu metafizie mracaat edil
melidir. Tabiatn en anlaml tarifi, Plotinus'un Eneadlar'nda
(Ill, 8) bulunur, burada yle yazar: "Tabiata, ilerini nasl o1a
ya koyduu sorulacak olursa yle cevap verecektir -eer cevap
vermeye tenezzl ederse-: Sormak (yani zihnen aratrmak)
deil, sessizce renmek daha uygun olacaktr, benim sessiz
olduum gibi. nki.i konumak (kendini kelimelerle aa vu
ran Ruh'un aksine) benim tarzm deildir. Fakat olan her eyin
benim sessiz vizyonumun objesi olduunu sana bu retecek,
bu benim orijinal zelliim olan bir vizyondur, nk ben ken
dim bir vizyondan ortaya karm (yani Evrensel Ruh, sonsuz'u
mahede ederken onu mahede eden 'evrensel nefsin' vizyo
nu). Mahedeyi severim ve iimde dolaysz mahede eden
ey, mahedesin objesini vcuda getirir. Bu nedenle matema
tikiler, rakamlar mi.iahedeleriin bir sonucu olarak kayde-
118 ASTROLOJ VE SMYA

derler. Bununla birlikte ben hibir ey kaydetmedim. Ben sade


ce seyrederim ve 111addi alemin suretleri ortaya kar, sanki
benden sadr oluyorlarm gibi ... "
Bylece tabiat, alc ziinde, materia prima ile irtibatldr:
gerekten tabiat, Eflatuncu evrenin bilisel uknumunun al
tnda, materia prima'nn (hyle) yan sra konumlanr. Onun ze
rinde 'evreisel nefis' (psyche) ve onun da zerinde Evrensel
Ruh (nous) bulunur. sadece bu Evrensel Ruh tarif olunmaz Bir'i
mahede eder ve O'nu mahede ederek sonsuz ekilde onu
izhar etmeye alr. Tabiatn altnda sadece, btn tezahrn
pasif temeli olan nateria prima bulunur, bu olua ktlmaz ve
bylece ebediyen 'bakire' kalr. Tabiata, materia prima'n
maddi ynii denebilirdi, nk 'douran' odur. Tabiat etken ve
hareketlidir, halbuki materia prima kedi bana hareketsiz kalr.
slam mistisizminin 'en byk listad' (e-Seyh'l-ekher)
ve Hernesi ilkeleri aka dile getiren Muhyiddin bn Arabi,
evrensel tabiat (tabi'atu'L-kll) yaratc fiilin diil ve anasal
yn olarak tasavvur eder. O, 'Tar'nn rahmetli nefesi'
(efesu'r-Rahnan)dir, yoklukta (adem) sakl olan farkllama
m imkanlara farkllam varolu baheder. 'Nefes' rahmetli-
dir, nk izhar edilme si gereken imkanlar, zate n tezahr ar- >
zuluyordu; fakat ayn g karanlk ve kartrc bir yne de
sahiptir. okluk, haddi zatnda aldanma ve Tanr'dan ayrlna-
d.
bn Arab'nin evrensel tabiat ilahi kaynan nlifk ve a
nasal fakat ayn zamanda da kartrc bir gi.lc olarak akla
mas burada zel bir neme sahiptir. nk Hindu akti
(Tanr'nn diil retici giicii) fikrine bir kprii tekil eder. Dier
herhangi bir manevi sanattan daha ok simya ile yakndan ba
lantl olan btn bu Tantrik manevi metotlar bu ckti fikri ze
rine kuruludur. Gerekten Hindular simyay Tantrik bir metot
olarak kabul ederler.

I
Baknz Fussu'I-Hike evirisi.
EVRENSEL TABAT I ll.J

Kadn ve aa olarak Tabiat, iki damtma imbiinden -Gne


ve Ay- genlemi olarak kar. Kular, altn ve gmi.in
'tohum'lardr. Uularnn iki yn srasyla 'zlmeyi' ve
'katlama'y temsil eder. 1550 tarihli 'Simya Elyazmas'dan, Basel
niversitesi Ktphanesi.
120 ASTROLOJ VE SiMYA

Kal olarak akti, bir yandan btn yaratklar sevgiyle . ;


kucaklayan evrensel annedir, te yandan da onlar tahribe, l- \
me, zamana ve mekana (ayrma sebep olur) teslim eden tiranik J
gtr. Bazen ulvi bir gzellie sahip olarak bazen de korkuya J
sebep olan zelliklere sahip olarak tasvir edilir. Rengi, :;
'kavranamaz' olan z gibi koyudur. akti ayrca, varlklara '.:j
oklu suretlerini baheden ve bylelikle de onlar, bir ve sonsuz :
olan kaynaklarna yabanclatran ilahi sanat naya'dr.
Yaratc ilahi gc bu deerlendirme skolastik teolojinin
kinden her naslsa farkl bir bak asndan kaynaklanr gibi
grnebilir, ancak onunla tezat tekil etmez, nk varoluun
hem ilahi bir armaan hem de (saf varlk bak asndan) bir
snrlama olduu gr, Kilise Babalar tarafndan retilen .
klasik ontolojide de bulunur.
Bir bn Arab'nin metafizii ile Hindu akti retisini bir
araya getiren, burada tarifi yaplan anlayn zellii, varoluun
(veya 'olu'un) her iki ynn de, negatif olan kadar pozitif
olan da, bir ve ayn kk-sebebe, yani hem anasal hem de deh
etli olarak tasvir edilen evrensel tabiata yneltmesidir. Haddi
zatnda teolojinin gerek objesi olan, Tanr'nn ahsi fiilinin
aksine, O'nun alemdeki fiili veya ameliyesi burada gayriahsf
tarzda temsil edilir. Bu, simyann zel bak asna bti.inyle
uygun der, bu yzden bu bak as agnostik deildir;
'Aydnlanma' filozoflar tarafndan kullanlm ve yanl anla
lm ekliyle 'tabiat' kavram, dolayl olarak Hermesi 'natu
ra'dan gelse de byledir. Bilimlerin seklerletirilmesi ve kut
saldan arndrlmasyla bu atra'nn Tanr'nn mphem ve be
lirsiz bir ikamesi haline gelmesi, teolojik ufkun daralmas doal
sonucuyla tamamen balantsz deildi, bu daralma, Tanr'nn
kendini aa vurmasnn hem 'ahsi' hem de 'gayriahsi' ynle
rinin ezamanl bir vizyonunu daha da zorlatrd.
Harici simya iine gelince, tabiat btn dnmlerin ar
kasndaki sevk edici g (eyan 'potansiyel enejisi')dir. Da-
EVRENSEL TABAT 121

hili simyada, nefsi orak, nadasa braklm ve verimsiz varolu


undan kurtaran ailasal g olarak ortaya kar. Bu nedenle o.
insandaki arzu ve istek gcdr ve ayn zamanda ok daha faz
ladr, nk tkenmez bir potansiyel g olarak 'tabiat', arzulara
veya egoya uygun veya kar biimde (egonun, tabiatn gcn
zmsemesine ya da onun kurban olmasna bal olarak) ne-
. fste sak1 olan btn kapasiteleri gelitirir. Hem Kadn Tabiat
olarak hem de dehetli ynnde, her nesnede dolaan Byk
Ejderha olarak o daima diildir.
Bugn iin bile 'tabiat' ismiyle tlgili olan bir yoruma g
re, tabiatta daima mecburi olan bir eyler vardr. Bu, serbeste
ilem yapan insan iradesi ile onun arasndaki asl bir farka iaret
eder. En azndan bir balantda, Tabiat bu yne simyada da
sahiptir, nk iin ileri doru belli bir saflasndan sonra bu
zorlama, balamayan. aksine serbe.st brakan kozmik bir ahenge
dntliri.ilr. Dante buna, 'Gnei ve dier yldzlar hareket
ettiren ak' derdi. Psikolojik olarak konuursak, iin balang
cnda tehlikeli ve rahatsz edi.ci bir drt olarak ortaya kan
ey, ustalk baarsyla, bilinci y.ksek feleklere tayan bir g
haline gelir. Bu, onu banazlktan ayrt ederek bi.itiin gerek
ascesis'de mevcut olan bir kanundur, nk gerek maneviyatta
tabii glerin yok edilniesi sz konusu deildir, fakat daha ok
Ruh'un vastalar olmalar iin onlar ehilletirnek sz k9nusu
dur. Yok edilmesi gereken tek ey, bu glerin sahih zn
bozan egoist eilimdir. Aslnda bu egoist eilim kendi iinde ne
iyidir ne de kt, fakat tabii olarak masumdur. Yaygn olarak
'sblime etmek'ten sz edilir, bylece psikolojik bir sre iin
simyevi bir ifade dn alnr, bununla birlikte bu, tamamen
dind bir temel zerinde ve kutsal bir sanatn veya inayetin
yardm olmakszn baz gerilimlerin stesinden gelmekte hep
ten gszdr. Sadece, sahih bir s'allatla balantl olarak nefsin
glerinin kozmik bir uzanmndan sz edilebilir; nk kozmik
(ve dolayl olarak ilahi) bir ey, insann kendini srf keyfilikten
kurtarabilmesi ve gerek zgrllie ulaabilmesinden nce
vahyedilmi sembol ve onun sadkane uygulanmas vastasyla,
122 ASTROLOJ VE SMYA

ilk nce insana girmelidir. Mesela nefesin dzenlenmesi gibi


(simyada muhtemelen bilinen bir ilem) tabiatn ritmik hare
ketlerini taklit eden baz egzersizlerin deerlendirilmesi bu
kta yaplmaldr. Nefesin dzenlenmesi otomatik bir teknik
deildir, aksine sadece baz i ve d artlar esas zerinde ma
nevi gerekleme hedefine hizmet edebilen bir eydir. Ayn
snfta, dii bedeninin gzelliinde Kadn Tabiat' temaa etmek
gibi (hem tantra'da hem de Herniesi valyelikte uygulanan
bir metot) ilk bakta pheli ve bttin hallerde tehlikeli olan,
dahili gcn uyanmas iin kullanlan bir grup zel vasta da
vardr.2
nayetin 'tabii' geliimi ile 'tabiat st' ilemesi arasndaki
benzer bir ayrmn, eyaya Hernesi bak tarz asndan bir
anlam ifade edip etmediini sormak pekala istenebi I ir. Buna
verilecek cevap olumsuzdur, u anlamda ki inayetin ilemesi,
evrensel tabiatn dna dmez ve ilave olarak daha dar anlam
da, tabii dzen iinde daima yansmalar vardr. Yine de tabiatn
herhangi belli bir seviyesi gz nnde tutulduunda bu ayr111
hakl gsterilebilir, bu seviyenin zorlamaya nispi 'boyun eii'.
imek gibi aniden ve zorlamakszn istila eden inayet taraf
dan daima alt edilebilir. Bu sebeple 'tabiat' ifadesi, durumdan
duruma, daha byk veya daha kk bir gereklik sahas ku
atr.
Purissina Revelctio balkl anonim bir simya metninde
tabiat, yalnzca Tar'dan aydnlanma aln olan kiinin okuya
bildii bir 'kitap' olarak adlandrlr. O ayrca, "biroklarnn
kutsal srlar ondan ekip almak ve denemek iin ona nfuz
ettii ok kaln bir tahta olarak da adlandrlr. Fakat onlar Wke
tilnilerd ir, nk kutsal postu koruyan korkun ejderhay sa-

1 Bk. Mauricc Anianc, 'Noes sr l'alcfimie, ' oga' cosmolo i ue de la


y g q
clmJtiee ediel'(Ife '. Yoga, sciece de l'lome integral' iinde. Pris 1953:
ve J. Evola. Metaji'sica del sesso, Roma. 1958.
3 Franszca evir5 Robert Buchcre tarafndan Le Voile d'lsis (Paris). 1921. s.
183 'tc yayn lanmtr.
EVRENSEL TABAT 123

dece onlarn yenebilecei hafif silahlara sahip deillerdi. ldi.i


rlilmeyenler, korkunun penesine dm, utan ve yzkaras
ile rtlm olarak geldikleri yoldan geri dnmelidirler. Tabiat
ayrca, Argonaut'larn4 zerinde sefere koyulduklar lsz
denizdir. Sanatmz bilmeyen denizcilerin vay haline! nk
onlar, btn hayatlar boyunca bir vakit bir limana ulamadan
seyahat edebilirler. Korkun ftnalardan korunacak hibir s
nak bulamayacaklar. Gnete yanarak ve dondurucu rizgarlarda
donarak phesiz ki telef olacaklar, ta ki en yce ve kudretli
Rabb'n yardm iin yalvarana kadar... nkii biroklarna
Kolkhis kylarna ulamak nasip olmaz... Sadece, tabiatn ka
nunlarn kesin olarak gzleyen ve Her eye Kadir Tann'nn
iradesine tamamen sadk olan bilge Argonaut'lar deerli altn
postu kazanabilir, tabiatn kiilemesi olan Medea, karanlk
babasnn emrine ve akn ejderhann byk fkesine kar
postu teslim edecektir ... " Medea tabiatn 'karanlk' yiiziinn bir
imajdr. Mlya gibi Evrensel Tabiat da iki yne veya harekete
sahiptir, biri manevi merkezden oklua doru ynelip gider
(ve insann iinde tutku ile irtibatldr) ve biri de okluktan ma
nevi merkeze doru geri gtrr. lki burada Medea ile irtibatl
dr, ikincisi ise Sophia veya hikmet ile. Her ikisi de, ya ev ha
nm ya da gelin olarak insan irade ile ilikilidir: " ...Yazklar
olsun o kimseye ki Medea'nn yardmyla zafere ulaan Jason
gibi, ilaJi gelinine, hikmete sadk ve samimi kalmak yerine
kendini tehlikeli zaferiyle ayartr ve cad tabiata teslim olur. te
yandan ile mutlu o kimseye ki hikmetle nianlanni olarak,
srlarna erimek iin cad tabiat nasl ayartaca bilir, ki o
tabiat atk ondan esirgeyemez ve ne mutlu evine dnen kimse
ye ki altn postun sahibidir ve erdemli nianlsna sadk kalm-

4
Argonut'lar. Yunan mitolojisinde Argo adl gemiyle Kolklis ehrindeki
(Grcistan) altn postu almak iin Kardenizde sefere kan genicilerdir. \lt
postu almalar iin Ko!khis krnl bir Ejderhann ldrlmesini ister. Knl
kz Mcdea onlara yardm eder ve babasna rumen postu Argoautlarn lideri.
ak olduu aso'a (.fason) vcrir.(.}
124 ASTROLOJ VE SMYA

tr ... " Tantrik metot gibi simyevi metot qa, hazrlksz ve nitelik- :
siz olan kiiyi yok eden fakat bilgeyi manevi stnle yksel-..:,
ten korkun bir tabii gc uyandrr. Bu g insanda yaar, fa-
kat ismi, onun ferdi veya ego-baml bir ey olmadna, aksi-:
ne gayriahsi ve sonsuz bir ahengin bir yn veya bir paras
olduuna iaret eder. Bu 'tabiat' ifadesinde muhafaza edilen
birjcik tahrif edilmemi yorumdur.
9. Blm
"TABAT, TABATI ALT EDEBLR"

Suretler aleminde Tabiatn 'ileme tarz', 'znneler' ve


'katlamalar' veya ayrmalar ve oluumlar eklinde devaml bir
ritmik hareketten ibarettir, bu yzden herhangi bir biimsel
mevcudiyetin znmesi, bir forma ve onun nateria's arasdaki
yeni bir birleim iin hazrlktan baka bir ey deildir. Tabiat,
Penelope 1 gibi hareket eder, o layk olmayan taliplerden kendini
kurtarmak iin gn boyu dokuduu dn elbisesini geceleyin
skerdi.
Simyac da bu tarzda alr. Solve et coagula ataszn
takip ederek nefsin mkemmel olmayan katlamalarn ayrt
rr, nefsi nateria'sma indirger ve onu daha soylu bir biimde
yeniden kristalletirir. Fakat bu ii sadece Tabiatla uyum iinde,
iin seyri boyunca uyanan ve insani ve kozmik sahalar bala
yan nefsin tabii bir titreimi vastasyla baarabilir. Sonra ken
diliinden Tabiat, u sinyevi ataszne gre sanata yardm iin
gelir: "in ilerlemesi, tabiat fevkalade memnun eder." (operis
processio nultun naturae placet).
Yzeysel bir bak asndan zt gibi grnen, fakat ger
ekte karlkl olarak tamamlayc olan, znme ve katlama
eklindeki Tabiatn iki safhas, elbette Tabiatta Aktiflik ve Pa
siflik eklinde saf bir ztlama olarak deil sadece Pasifliin

I Peelopc, l-lomeros'un destanlarnda, Troya Savana giden kocas


Odyseus'u otuz yl boyunca bekleyerek ve hibir talibine varmayarak sadakat
sembol olmutur. (.).
126 ASTROLOJ VE SMYA

nispi yansmalar olarak mevcut olsa da belli bir anlamda z ve


cevher eklindeki iki kutupla itibatlandrlabilir. Tabiat iinde
aktif kutba tekabl eden simyevi Kkrt ve pasif kutba tekabl
eden ise simyevi Cvadr. Klikrt nispete aktiftir; biim bahe
den kiikrttr. Cva materia'y andrr ve bu nedenle Tabiatn
kendisiyle ve diil vasfyla daha dorudan balantldr. Tabii
krlmasnda zsel kutbu temsil ettii iin Kkrdn pasif tarz
da aktif olduu sylenebilirken, Tabiat'n dinamik karakteri gz
nnde tutulursa cvann aktif tarzda pasif olduu sylenebilir.
ki asli gcn birbiriyle ilikisi, bylece erkek ve kadnn cinsel
birlemedeki ilikisine benzer.
Kkrt-Cva iftinin en iyi sembol, in'in Yin-Yang de
senidir, beyaz girdap iindeki siyah nokta ve siyah girdap iin
deki beyaz noktayla aktif olanda mevcut olan pasife ve pasifte
mevcut ola aktife iaret eder, tpk erkein kadnn tabiatn ve
kadnn da erkein tabiatn iermesi gibi2 :

Nefis iinde Kkrt, z veya ruhu temsil eder, halbuki


Cva, alc ve pasif rolnde nefsin kendisine karlk gelir.
Zihinde daima en yksek yorumlara sahip olan Muhyid_
din bn Arab'ye gre Kkt, lahi Emir'e yani alemin onun
vastasyla kaostan bir kozmos haline geldii fiat lux'e ['k
olsun'] karlk gelirken Cva da, ncekinin pasif mukabili olan
Evrensel Tabiat' temsil eder:' Bu nedenle simyann belirli sa
has iinde bu iki kutup, az ok arta balanm gler olarak
grnseler bile, bunlarn arta balanmam ilkreklerini ha
trlamak olduka yararldr. Sadece byle yaparak, mesela, Kti-

2
Bunun sadece psikolojik deil ayrca ve hepsiin stnde ontolojik bir temeli
de vardr.
3 Fuuhatu 'I-Mekkiye.
TABAT TABATI ALT EDEBLR 127

krdlln manevi iradeye ve Cvann da nefsin 'plastik' kapasitesi


ne hangi bakmdan tekabl ettii anlalabilir. Dolaysz bir an
lamda ve genel psikolojik yorumunda manevi irade, bir ideal
den sadr olur ve nefse buna uygun olarak ekil vermeye alr.
Bununla birlikte, sadece geleneksel bir manevi sanatn yaps
iinde kendini aa vuran orijinal zUnde manevi irade, varl
n merkezinden gelen bir titreim, dnceden zuhur eden ve
nefis dzlemi zerinde iki eyi etkileyen manevi bir fiildir: bu
iki ey 'varlm anlan'nm geniletilmesi ve derinletirilmesi ile
bilincin temel muhtevalarnn akla kavuturulmas ve den
geli klnmasdr. Buna uygun olarak, Ruh'un balangtaki Fii
line karlk veren nefsin 'plastik' kapasitesi, sadece suretlere
brnen ve onlar gelitiren pasif muhayyile deil, bedene bal
olan ferdi bilincin snrlarnn tesine derece derece uzanan bir
kapasitedir.
*
Orijinal eril gii Kktirt ile orijinal diil g Cva, bir ve
ezeli ilkrneklerinin biitlinliiiine doru abalarlar. Bu ilkrnek,
ayn zamanda bunlarn ztlklarnn ve karlkl ekimlerinin
sebebidir, tpk eril ve diil tabiatlarn, insani halin dorusall
n arzulamalar ve bunun bir sonucu olarak hem birbirlerinden
ayrlmay hem de birbirleriyle birlemeyi istemeleri gibi. Fizik
sel birlemeleri vastasyla her ikisi de ortak ezeli .ilkrnein
imajn yeniden kurmaya alrlar. Bu, erkekle kadnn, k
krtle civann, Ruhla nefsin evliliidir.
Madenler sahasnda, iki retici ilkenin mkemmel bir
emesinden doan; altndr. Altn, madensel oluumun gerek
rndr. Dier her metal, ya vaktinden nce bir doum ya da
bir dk yapna, bir kusurlu altndr ve eyaya bu ekilde ba
kta simyevi i, sanatn tabiata sunduu bir ebe veya yardmc
dan baka bir ey deildir, yle ki tabiat, erken domas baz
zamansal atlarla engellenen meyveyi mkemmelce olgunlat-
128 ASTROLOJ VE SMYA

rabilsin.4 Bu, hem madeni hem de mikrokozmik anlamda anla


labilir. Muhyidd in ibn Arab, altn nefsin asl ve bozulmam
halinin (el-jitrat) -insan nefsinin balangta yaratld biin
sembo!U olarak grr. slami anlaya gre her ocuun nefsi,
yetikinler tarafndan ona zorla benimsetilen hatalarla tekrar
ondan uzaklatrlmadan nce bu Ademi hale bilinsiz olarak
yaklar. Bozulmam hal, glerin dahili bir dengesine sahip
tir. Bu da altnn kararll ile ifade edilir.
Aristo tarafndan nceden zikredilmi, yaygn olarak ka
bul edilen kozmolojik gre gre Tabiat, duyusal seviyede
scaklk, soukluk, nemlilik ve kuruluk eklinde aa kan
dt zellikle vasflandrlr. Scaklk ve kuruluk, cva ile alaka
ldr. lk iki zellik bylece eril ve ounlukla aktif bir vasfa
sahiptir, halbuki son ikisinin, dii I ve daha pasif bir vasf vardr.
Bunun ne anlama geldii, scaklk genilemeyle soukluk da
ralmayla, nemlilik zlmeyle ve kuruluk katlamayla
ilikilendirildii zaman daha ak ekilde grlebilir.
Kkrde zgi.i olan scaklk veya genileme gc, belli
bir biimin asli merkezinden gelimesine sebep olur ve Tabiatn
bu gc hayat ile yakndan balantldr. Kkrdn kuruluu,.
birforna'y nateria'snn seviyesinde katlatrr veya 'sabitler',
bu yzden ilkrneinin deimezlii pasif ve maddi bir tarzda
taklit eder. Baka bir ekilde ifade edersek, Kkrdn genile
me gc, asl Fiil'in dinamik - ve bu yzden de nispeten pasif
yndr ve katlama, zn deimezi iinin ters veya daha
dk bir yndr. Soukluk veya Cvann daralma gc, K
krdn katlatrc gcne kart diier, nk suretleri sanki

4
Nkleer fizyon sahasndaki en yeni keifler, niteliksel olarak en dk
metallerin en kararsz olduunu destekler gibi grnmektedir. Uranyum, yakn
ekilde kuruna benzer.
5
Bu reti, .1..1. Rmsscau'nun insann bizatihi iyi olduu eklindeki griiyh.:
kartrlmamaldr. ocuktaki asl halin bilinsizce zelle tekrar, olumsuz
eilimleri veya sapka sakatlklar iine almaz
TABAT TABATI ALT EDEBiLR 129

dndan kuatr ve kozmik bir rahim gibi onlar sk tutar.6 Bu


nunla birlikte Cvann nemli ve ayrtrc vasf, diil alcla
benzer, su gibi bylece deitirilmeksizin btn biimlere b
rnebilir.
iftler halinde Kkrt ve Cvayla ilikilendirilen bu drt
tabii zellik veya 'ilem tarz', ardk katlamalar ve zlme
lerinde birbiriyle bir sr birleimlere girebilirler. retim sade
ce, Kkrt ve Cvann zellikleri karlkl olarak birbirlerine
nfuz ettii zaman vuku bulur. Kki.irtsel kuruluk, tek tarafl
olarak cvasal souklua bititirildii zaman -bu yzden K
krdn genileyici scakl veya Cvann ayrtrc nemlilii
nin faaliyeti olmakszn katlama ve daralma bir araya gelir
nefsin ve bedenin tam bir katl (rigor) ortaya kar. Hayat
bakmndan bu, yalln uyuukluudur ve ahlaki seviyede
tamahtr. Daha genel ve daha derin olarak, kendi iinde ego
bilincinin sarnp brnmesidir, hem manevi hem de duyusal
olarak balangtaki alcln ve canlln kaybeden nefsin
lmcl bir halidir. Aksine, scaklk ve nemin tek yanl bir bir
lemesi (yani genileme ve ayrma) glerin buharlamasyla
sornlanr. Bu yakc tutku, kt huy durumuna ve ruhun sefa
hatine benzer. Karakteristik olarak dengesizlii iki tr genel
likle beraber bulunurlar. Biri dierini vcuda getirir. Nefsin
glerinin uyuukluu sefahate gtrr ve sonuna kadar yaa
nan bir tutkunun atei her eye ramen dahili lm getirir.
Kendisiyle tamahkar olan ve kendini Ruh'a kapatan nefis, ay
rtrc izlenimlerin girdabnda alnp gtrlr. Yaratc denge
sadece, Kkrdn geniletici gc ile Cvann daraltc gc
dengeyi tutunca ve ayn zamanda eril katlatrc g, diil ay
rtr'c kapasiteyle verimli bir birlie girdii zaman hasl edilir.
Bu, varln iki kutbunun gerek evliliidir, bu iki kutup inter
alia [dier eyler arasnda] Sleyman'n Mi.ilr'nn kesien
genleri ile tensit edilir, bu iaret ( ayrca dt unsunn sen

1' Cvann daraltc gc zerine bk. Rene Gueuon. u Gmde Triade, Paris.
1946. 'S.oufre, ercure et sel' balkl blm.
130 ASTROLOJ VE SMYA

Resim 5. SMYA NN SEMBOLK TEMSL. Kaosun ej


deri veya ehillememi tabiat, kkleri kozmik materia prina topra
nda olan psiik materia prina aacnn zerinde durur. Yedi Gne,
yedi metale, gezegenlere ve iin safhalarna karlk gelir. Resmin
tepesindeki Gnete, dii ve erkek gleri temsil eden iki n kar.
Bunlarn arasnda erkek-dii Cvann ifte kartal aslr. Siyah, beyaz.
sar, krmz ve dierleri kendi iinde iin drt ana rengini birletirir.
Belli bir anlamda ejder, Cvann ba biimi, kartal ise son biimidir.
Vadian Ktphanesi 428 nolu bir simya elyazmasndan, St. Galle
[svire].

tezini de sembolize eder. Bu kanunun uygulamalar olduka


snrszdr; sadece bir ka psikolojik ve 'hayati' sonu burada
zikredilmitir. u da eklenebilirdi ki geleneksel tp ayn ilkeler
zerine, drt unsur ve ayrca onlara tekabl eden drt beden
svs [ahliit- erbaa] zerine kuruludur.7
Simya iinin ak boyunca ald ekliyle bi.itn geni
liinde nefse, iki temel g (Kkrt ve Cva) hkmeder, bunlar
akmak tandaki ate, buzdaki su gibi uyandrlmam nefiste
'kaotik' bir halde uyuklarlar. Uyandklar zaman her eyden
nce da doru belli bir gerilnede kartlklarn izhar ederler.
Bu gerilimden, birbirlerinin zerine gelimeye devam ederler ve
serbest hale geldikleri dereceye kadar birbirlerini kucaklarlar,
nk erkek ve kadn gibi birbirleriyle ilikilidirler. Aadaki
Hermetik ifadenin ilk iki cmlecii bunlarn geliiminin bu iki
safasyJa irtibatldr: "Tabiat Tabiattan zevk alr; Tabiat Tabiat
ierir ve Tabiat Tabiat alt edebilir." Son cmlecik u anlama
gelir, biri dierini kuatabilecek kadar bliydkleri zaman daha
yksek bir dzlemde yeniden birleirler, yle ki evvelce nefsi
balam olan kartlklar, imdi verimli bir tamamlayclk
haline gelir, bunun vastasyla nefis, btn psiik suretler ve
akntlar aleminin zerindeki sahaya ular. Bu nedenle, zgr
7
Hava kann krmz bileenine, ate sar safraya, su balgama ve toprak da
siyah safraya [sevda ] karlk gelir. Bu drt svnn hepsi kanda ierilir. 1

it

TABIATTABIATI ALT EDEBLR 133

Resim 6. 'AQU!l.A VOLANS et bufo gradicus sp. Terra est


magisteriu.: Ykselen kartal simyevi ateria'nn serbest braklm,
'manevi' parasn, kurbaa ise karanlk fakat verimli tortular temsil
eder. Hilal, saflam nefse karlk gelirken bir dm halinde do
lanm ylan ise Tabiatn gizli gcnn semboldr. Egerton 845 el
yazo,asndan, British Museum. Onbeinci-onaltc yzyl.

letirici bir g vasfyla Tabiat, zulm ve karklk vasfl Ta-


bla alt eder.
*
.
Evrene hakim olan deimez ilahi Fiil, hareketsiz dey
t eksenle temsil edildii zaman, Tabiatn 'ak', ona nispetle
Hir helezon gibidir, bu helezon kendini bu ekse etrafna dolar,
yle ki her kuatlma ile birlikte yeni bir varolu dzlemi veya
derecesi gerekletirir. Bu, kedini alem aacn ekseni etrafna
dolayan ylann veya ejderhann asl semboli.idr.8 Neredeyse
btn Tabiat sembolleri, helezondan veya daireden kaynaklanr.
Tabiatn, simyevi solve et coagula'nn ardk alar ve
sarlmalarn ritmi, ifte helezon ile temsil edilir(9, bu e
kil, Sakti'nin hayvan biimci tasvirlerinin esasnda da yatar.
Kendilerini bir denek veya aacn etrafna zt ynlerde dolayan
iki ylan veya ejderha tasviri de bununla irtibatld'r. Bunlar,
tabiatn veya iki temel gcn iki tamamlayc safasna karlk
gelir.9 Bu tabiat imajlar hususundaki kadim mirastr, hem Do
unun baz gelenekleri (zellikle Tantrizm) hem de simya bu.
imajlar kullanr.
Burada unu da belirtmeliyiz ki bir ylann veya ejderha
nn, kozmik bir gcn imaj olarak kullanlmas; dnyann b
tlin ksmlarnda bulunur. Bu durum zellikle, latif alemle ilgili
olan simya gibi geleneksel sanatlarn ayrc vasfdr. Bir srn-

" Bk. Rene Gueon, Tle 5'.wboliz of the Cross.


9 Bk. Rene Gueon, a.g.e.
134 ASTROLOJ YE SMYA

gen bacaklar olmakszn ve bedeninin aralksz bir ritmi vasta


syla hareket eder, bu yzden deyim yerindeyse latif bir
salnmn kcnctlenncsidir. Dahas z hem ateli he de souk,
hem bilinli hem de unsurclir. Sz konusu benzerlik o kadar
gerektir ki geleneksel kltLirlcrin hepsi deilse de pek ou
ylanlar, latif veya psiik glerin zel tayclar olarak kabul
etmilerdir. Ylan sadece, Bat ve Uzak Dou ilkanda me
zarlarn koruyucusu olarak dnmemek gerekir.
Tatriz sahasna ait manevi bir metot olan fo\o-vogo'du
(ismi, zlme (/aw) yoluyla elde edilen birlemeye (voga)
iaret eder) insan rnikrokozmos iindeki Saki'nin uyadrlm;
s, o zamana kadar n(i/{idh/irc olarak bilinen latif rncrke.de
kvrlp yatn ha ide kalan bir ylann (kwdali) uyand rlna
syla karla:trlr. Latif ve cismani dzenlerin arasndaki belli
bir uyuma gre bu merkez onurgann en alt ucunda yer alL
Kudolii, manevi konsantrasyonda baz altrmalarla uyand
rlr, bu altrrnl<1r vaslasyla lclczo bir tarzda insann na
ncvi ekseni boyunc;: gitgide yksel L sonunda ek i I st Rul'ta
bilincin bolluunu geri kazandrana kadar bilicin dala da geni
ve yksek lallerii oyuna katar. 10 1 Iarf anlamda deiL ilcki
srecin sembolik (mantksal ve tutarl olsa ela) bir tarifi olar;k
tasavvur edilmesi gereken bu tasvirde, yine aiernin ekseni etr;
fnda sarlan Tabiat imaj veya Sakti tehis edilecektir. Gelitiri
ci gcn 'aadan' gelmesinin gereklilii, naeria prllllt gibi,
potansiyel gclin (potelic) kendi pasitliinde zirveyi deil
evrenin 'esas'n tcsil etmesiyle uygunluk iindedir.
llcrnes;i gckektc Evrensel Tabiat kendi giJ i halidc,
kvrlp yatan bir srngen o !arak tcnsil edilir. Bu. bir daireni
iinde kvr I ha ide kene!i kuyruunu dileyen e_jdcrla
Uroboros'tur.

10 Bk.
\nlur \valo. Tlw Sep('Jl f'ower. Madras.l<J:11.
TABATTABATI ALT EDEBLR 135

nsann latif bedenindeki yedi 'akra' veya g nerkez; ncr


kez eksen etrafnda dolanm iki g akm 'ldii' ve 'Pigalii' ile bir
likle. Arhur Avalon'un Tle Sepet Power'ndan tantrik bir temsil.
Bataki yaprak deseni en yksek akray temsil eder: 'bin ta yaprakl
lotus iei'.

te yandan dinamik safasnda Tabiat, iki ylan veya ej


derha vastasyla tasvir edilir, bunlar 1-lernes'in asas
caduceus'un mehur modelinin biiminde, karlkl ynlerde
bir eksen (alemin veya insann ekseni) etrafnda birbirlerine
dolanrlar. Asl ylann byle ikili halinde yaplmasnn layo
yoga'da da mukabili vardr, nk Kudali'i, ayn ekilde, iki
136 ASTROLOJ VE SMYA

latif g /da ve Pigalaya blnr, bunlar alemin ekseninin


mikrokozmik uzatl olan Merudazda etraf111da kart ynler
de birbirlerine dolanrlar. Manevi iin balangcnda Sakti, bu
blnm biimde mevcuttur ve sadece bu iki gcn, nefes
almaya dayanan bir konsantrasyon biimi vastasyla, srasyla
faal hale geirilmelerinden sonra Kudali uykusundan uyanr
ve ykselmesi balar. Ego-bilincinin en yksek eiine ular
ulamaz kart iki g, onun iinde tamamen znm hale
gelir. Ylanlar ve ejderhalar olarak temsil edilen iki g, simya
iin Kkrt ve Cvadr. Bunlarn makrokozmik ilkrnei, Gne
in yllk dolanmnn birbirinden k ve yaz gndnmleriyle
ayrlan iki (artan ve azalan) safhasdr. 11 Tantrik ve simyevi
sembolizm arasndaki balant aktr: Merudculc etraf111da
birbirine dolanan iki g Pigalt ve /d'dan ilki kuru ve scak
olarak tarif edilir krmz renkle vasfiandrlr, Gne.e kyasla
simyevi Kki gibidir. kinci g ld souk ve nemli kabul
edilir ve gi.in solgunluunda Ay ile irtibatldr.
Nicolas Flamel, On. the Hieroglyphic Figures adl kita
bnda Kkrt ve Cvann karlkl ilikisi hakknda yle yazar:
"... bunlar, cacluceus veya Merkr'n Denei etrafnda
sabitlenmi olan iki ylandr, ve bunlar vastasyla Merkr b
yk gcn kullanr ve kendini istedii gibi dntrr. Her
kim birini ldiir, Haly' 2 derse dierini de ldrr, nk
bunlardan her biri kz kardeiyle birlikte lebilir [lmleri va
stasyla her ikisi de yeni bir hale geerler] ... Her ikisi de mezar
'tekne'sine [yani dahili, 'hava geirmez ekilde mhrl' 13 tekne]
yerletirildikten sonra, birbirlerini vahice srmaya balarlar ve
byk zehirlerinden ve hiddetle kudurmalarndan dolay souk
onlar vazgeirmedike birbirlerini brakmazlar, ta ki zehir akt-

11 Bk. Julius Sdwate. a.g.e


12 Muhtemelen Arap ismi Ali
13 Burada 'hava geirmez eki ide nt:hrlemi' anlamna gelen 'hernetically
sealed' ibaresi simyadaki 1 leresi
- gelenekten gelen bir tabirdir. (,:.)
TABAT TABATI ALT EDEBLR 137

Hermes'in denei veya


ccduceus, Gen Hans
Holbein'n bir iziminden.

nalarnn ve ldresiye yaralamalarnn bir sonucu olarak kanla


srlsklam oluncaya kadar [nk Tabiat ehillememi kald
srece, iki gcn kartl ykc veya 'zehirli' tarzda ortaya
konur], yle ki sonunda birbirlerini kendi zehirleri iinde bo
arlar, onlarn lmnden sonra bu zehir, yaama ve daim suya
dnecektir [nk daha yksek bir seviyede tekrar birletiri
lir], tek, yeni, daha asil ve daha iyi bir biim kazanmak iin
k ve ayrmalaryla birlikte ilk, tabii biimlerini kaybetme
14
lerinden sora ... "

14 ekil almam veya biimsiz olan. ekilsizin veya ekil-listlinlin kartdr.


Bu sonrakinin ekli. eksik deildir. onun tarafmdan srladrlaksz esas
itibariyle ona sahiptir. Bu sebepten dolay ekil-list -yani saf Ruh- sadece
nlikenel bir ekil vastasyla gerekletirilebilir.
138 ASTROLOJ VE SMYA

Bir Arap tlsmndan bir ej


derha ifti.

u kssa, Hernes'in Denei hakkndaki Hermesi mt


tamamlar. Hernes veya Merkr, birbiriyle dven bir ift y
lana deneiyle vurdu. Darbe ylanlar ehilletirdi, kendilerini
onun deneinin etrafna doladlar ve ona 'balama' ve
'salverme' bysel glerini bahettiler. Bu, hem ayran hem de
birletiren manevi b,ir f i I in gc vastasyla kaosun kozmosa,
atmann dzene dntrlmesi anlamna gelir.
Yahudi geleneinde, Hermes'in deneinin ve Hindu
Brahna-danda sembolni.in 15 bir karl olarak, kendini ger
ekten bir ylana dndren Musa'nn asasn buluruz. slam
nistisizminde, 'Allah' emri zerine' bir ylana dnen ve
Musa tarafndan tutulmasyla ela bir asaya geri dnen Musa'nn
asas, tutkucu nefis (e.f.i') ile karlatrlr, nefis ilahi Rul'u
etkisi vastasyla harikalar gsteren bir gce dndrlebilir.
Manevi bir gce itirak ettii iin, ylana dnen Musa'
asas, Msrl byclerin oluturduu ve bysel -ve dolay
syla da psiik- gten ibaret olan ylanlar yenebilir; nk

I Bk. Rene Gucon. a.g.e.


TABAT TABATI ALT EDEBLR 139

Ruh, nefis ve onun sahas zerine hakimdir. 16 Kur'an'da zikre


dilen Musa'nn asas hakkndaki bu yorum, Hindu vidya-may{i
('aydnlatc' ynnde Evrensel Tabiat) ve avidy-my (Gz
aidatna gc olarak Evrensel Tabiat) arasndaki ayrm hatrla
tr. Bununla birlikte bu ayrmda, Hermesi atasz 'Tabiat, Ta
biat alt edebilir'in en derin anlam da bulunur. Simya bak
asndan Musa'nn asasnn bir ylana dnmesi ve sonra ye
niden katlamas kesinlikle, byk iin solve et coagula'sma
IL'kahiil eder.

Bir ejderha ifti, Basel Katedrali'nin


Roma slubu koro nahall inden.
Caduceus'un Roma slubu biimi, Pavia [talya']da Aziz Michael
Kilisesinin ana kapsm zerinde.
Ortaa Hristiyan sanatnda, Flanel'in kssasnn canl
ekilde zihinde canlandrd Hermes'in deneinin bir temsili
vardr. Birbirine sarlm ve bir dierini sran bir ift ylan veya
ejderha imaj, ilk dnem rlanda Anglo-Sakson sanatnda zaten
yaygnd. Roma tarz heykelcilikte, kutsal yaplarn 17 ssleme
sinde o kadar yaygn olarak ortaya kar ve yle arpc bir rol
oynar ki bunun baz Hristiyan-Hermesi okullarn bir tr
'imzas' olduu sonucuna kolaylkla varlabilirdi. Dahas ayn

11' Bk. Fuss'I-Hike evirisi. Musa Fass..


17
/\slnda bu motif: neredeyse h:iiin Roma tarz kilisch:rde buhakadr.
140 ASTROLOJ VE SMYA

motif, dm sembolyle de balantldr, bunun kozmolojik


anlam u gerekte yatar; dm ne kadar kuvvetli atlrsa iki
paray o kadar salam ekilde bir arada tutar. Bu, bir 'kaos' hali
iinde iki gcn karlkl fel olmasn, inter alia [dier eyler
arasnda] resimle anlatr. 18

1550 tarihli bir simya el


yaznasndan, Basel ni
versitesi Ktphanesi.

Bazen, Kkrt ve Cvay temsil eden iki srngenden biri


kanatldr, halbuki dierinin kanad yoktur. Veya srngenlerin
yerine, mcadele iinde bir aslan ve bir ejder vardr. Kanatlarn
olmamas daima Kkrdn 'sabit' tabiatna gndermede bulu
nur, halbuki kanatl hayvan, ister bir ejder, bir grifo , isterse bir
kartal olsun 'uucu' Cvay temsil eder. 19 Ejderi yenen aslan,
Cvay 'sabitleyen' Kkrde karlk gelir. Kanatl bir aslan veya
aslan-grifon, iki tabiatm birleimini temsil edebilir ve er-dii
androjin ile ayn imaja sahiptir.

18 Bu, dmn bydeki roln aklar


1 Bk. Senior Zadih, Turha Plifosoplor. Bibi. des phil. clim.
TABATTABATI ALT EDEBLR 14 l

Son olarak, ejderha tek bana, ayakl, kanatkl veya


kanatl 1111 yoksa organsz 1111 olduguna bal olarak iin btn
safalarn temsi I edebi I ir. Ya suda veya havada ya da toprakta
hatta bir semender olarak atete bile yaayabildii kabul edilir.
Sinyevi ejdeda sembol bylece Uzak Dou alem-ejderhas
senbolLiyle yakndan benzer, alem-ejderhas nce bir balk
olarak suda yaar ve sonra kanatl bir yaratk olarak gklerde
uar. Bu ayrca, sras yla toprak altnda, yer stnde ve gkler
de hareket eden Aztek Quetzalcoatl, tyl ylan mitini hatrlatr.
Simyann hayvan imajlar yla olan btn bu uygunluklar,
en genel ilikiye dair kozmolojik bir hikmetin, zel bir tarzda ve
belli snrlar iinde simyada nasl yanstldn gstermek iin
zikredi lnilerdir.
10. Blm
KKRT, CIVA VE TUZ

Alldk ekilde Kk1 ve Cva denen iki kimyasal


maddenin, iki temel retici gcn sembolleri olarak alnmas.
tabiatlarndan ve metal iisinin ustalnda oynadklar rolden
dolaydr. Metallere etki ederler, fakat kendilerini uucu
'ruhlar'dr. Cva, zellikle ya kat ya Sv ya da gaz olabilir.
'Bedenlere' (cisimlere), metallere ve 'ruhlara' aittir. Kkrdn
'eril' karakteri, 'ateiliinde' ve uucu Cvay 'sabit'lemesi ve
'renk'lendirebilmesinde grDlebilir. Bu ikisinin bileimi, zincif
reyi oluturur. Kkrtle 'renklenme', biim bahetmeye karlk
gelir.
Adi cva, ilgili metallerle bilemek iin byk bir 'arzu'
sergiler. Metal iileri. altn ve gm cvayla sv hale geti
rirler. Cva malgamas, ilk zamanlardan beri metal nesneleri
yaldzlamak iin kullanlmtr. Sv malgamann uygulanma
sndan sonra, cva atele bertaraf edilebilir ve altn geriye kalr.
Ayrca altn, cvayla ykanarak dier madenlerden karlabilir.
Simyadaki solve et coagula'nn anlam, ayrca manevi atein
kararl rol bu zanaatsal rnekte grlebilir.
Ayn benzetmeye gre Cva kendi iinde 'Gnein
tohumu' tar, tpk asli nateria prima denizinin, Hindular buna
prakriti derler, alemin altn yumurtasn (Hint mitolojisinin
hirayagarbha's) iermesi gibi. Nefis dzlemi zerinde asl
deniz, aima mudi'den baka bir ey deildir. teki 'metal'i
canlandran ve ayrtran Cva, bir anlamda bu asl denizin dal
gasdr, btn nesnelerin anas olarak kavranamaz olarak kalr.
144 ASTROLOJ VE SMYA

sa, Kutsal Bakirc'der (111ateria pria) zuhur eden cva ifte


kartal eklinde. Onaltc yzyl bir simya elyazmasndan. Vadiaa
Ktphanesi, St Gallen, [svire].

Bu sebepten Cva, 'anasal kan' (nenstruun) olarak da bi


linir, nk dar doru akmad ve rmedii zaman
simyevi rahimde veya 'athanor'da tohumu besler.
Kkrdn belli bir anlamda Ruh'a ve Cvann da nefse
tekabl etmesi gereini aklda tutarak, karklk belki uradan
kabilir: neredeyse btDn simyaclar Cvaya bir spiritus ('ruh')
derken onlardan bazlar (mesela Basilius Valentinus) Kkrdi.i
aima ('nefis') ile karlatrr. Bu, yukarda sylenenlerle sade
ce grnte tezat oluturur; nk bu yazarlarn dilinde wiw
lmsz nefse, bylelikle de insann temel ve deimez
'suret'ine iaret ederken spirius ifadesi, akn ruh veya
itellectus ages [faal akl] deil 'hayati ruh' (yani ferdi nefis ile
bedeni ve bir btn olarak cismani alemi birletiren latif gi.i)
anlamna gelir. Hayati ruh Cvaya tekabl eder, nk o sadece
ksmi ve ereti olarak ego kresiyle balantldr. Ve bylece
KKRT CIVA VE TUZ 145

durgun ekillendirilebilir bir materia'y temsil eder. Arapa r(h


ifadesi de ayn anlama sahiptir. Kozmologlar tarafndan, ayn
kelimenin metafiziksel ruh'a da iaret ettii gz nne alnmak
szn bu anlamda kullanlr. Bu ifte anlamn sebebi spirits'u
rth (ve branice'deki ruah) gibi havann veya nefesin hareketini
hatrlatmasdr (rzgar' Arapa's ri'h'dir). Bir yandan bu, Ev
rensel Ruh'un yaratc nefesini, te yandan da 'hayati rul'un
hareketi i I iini ve onun bu alemin latif 'atnosferi'yle balants
temsil edebilir. 'Hayat ruh' kozmik 'mekan' boyunca yaylr.
Varlklar tarafndan, nefes alta havann alnd gibi ieri al
nr. Bu, onlarn hayat glerine ait latif 'beden'i dai.mi besini
dir.
Hindular bu gce prana derler. Baz Kuzey Amerika
Yerli kabileleri ise ona oreda adn verir.1 Manevi bir sanat
vastasyla sabitlenebilir. Hindu aiva'lar iin bu Sakti'dir
Eer sinyevi tarifler esas zerinde, Cva ile tam olarak
ne kastedildii, bedenin mi yoksa nefsin sahasna m ait olduu.
sadece sbjektif bir balantya m yoksa kozmik bir balantya
da sahip olup olmad belirlenmek istenirse ve eer nefsin
sahasna onun cisnan alanetlerinden ve Evrensel [sahaya] da
onun nspet, varolusal izlerden yaklamann, daima simyann
znde (dier benzer metotlarda olduu gibi) yatt bilinmezse
sonuca ulatran her yol kolayca kaybedilebilir.
Bedensel seviyede C.va, kanda ve menide bulunur. Bir
dereceye kadar daha yksek (bedenle nefis arasnda ota) bir
seviyede, kalpte ve nefestedir. Bu sonraki [nefes], tairi caizse
nefsin 'cevheri'nin taycsdr. Bunun ritmi, ayrmasnn ima
jdr. Nefsin cevheri, kendi hesabna, manevi bir gerekliin
taycsdr.

I Baknz Paul Cozc. L'Oisea1C-Tv1111ere, Paris-Cenova 1938. kendini Galc\;


dayandran bn Rd'c gre hayali ruh. yldzlar mekannda cvcut olan sal'
bir cevherdir. nefes almaya benzeyen bir sre vastasyla zmlenir ve kalpl.:
hayata evirilir.
146 ASTROLOJ VE SMYA

Simyay Dhyana (Zen) Budizmine dahil eden inli stat


Ko 'ang-Keng'e gre2 Cvann faaliyeti ekilde kavranabi
lir; ilk anlaya gre Cva kalptir, meditasyonla (dh yana) sv
haline getirilir ve Ruh'un kvlcmlar ile ate klnr, bunun
yannda onun dntrebildii kurun bedene karlk gelir.
kinci anlaya gre Cva, nefistir ve kurun da nefestir ve
ncye gre Cva kandr ve kurun da meni. Her durumda
Cva, ayrtrc ve canlandrc unsur rolne sahiptir. Son tah
lilde, btn psiik ve zihinsel suretlerde 'akan', bu cevherdir.
Hindu simyaclar Cva'ya "iva'nn spermi" derler. iva, btn
dnmlerin Yaratcs olan Tanrdr.3
Muhtemelen okuyucu, dahili simyada neyin gereklik ve
neyin srf tahayyl olduunun herhangi bir ekilde nasl bulu
nabileceini soracaktr. Bunun ls, simyevi gerekleinini
kendisinde yatar, bu, son tahlilde, insan bilincine herhangi hir
yeni muhteva eklemez, fakat daha ok, btn tecrbelerden
nce gelen tam cevherini meydana karr. Daha iyi bir ifade
bulunmadndan buna. 'bir varlk bilincine ulama' denebilir.
Varlk ne 'objektiftir ne de 'sbjektif, aksine her ikisini de ierir
veya her ikisinin ele stnde durur. Varlk bilinci, zorunlu ola
rak bir birlik bilgisidir, nk uwn et esse covertwtr. [birlik
ve olu beraber dndrlr].
lk nce Cva. wteria prina'nn sadece bir tezahrdr.
Bununla birlikte, son tahlilde, materia prima'nn kendisidir. Fra
Marcantonio'nun kitab Karcmlktcn kan lk'ta yle denir.
"iyi biliyorum ki senin gizli Cvan, yaayan her yerde mevcut
ve yaratltan gelen bir nl'tan baka bir ey deildir, bu ruh
yerin gzenekli bedenini doldurmak iin havai' bir pus biimin
de (latif bir etki) devaml olarak gkten yere (ve yerdeki insana)
iner. Biliyorum ki bu [cva, ruh] sonradan saf olmay\n Kkiirt
ler (cisnan cevherler) arasnda do_ar, bu yzden. uucu bir
tabiata sahip olarak. salam (yani deimez) bir tabiat elde ede-

Bk. Mircca El iade. Forgeros el c/climises. in simyas hakk111daki biilli


'Bk. Mircca lliadc. a.g.c.. Hint simyas hakkndaki blm
KKRT cv A VE TUZ 147

bilir ve bunu yaparak asl nemin (hmiditas raclicalis)) biimine


brnr ... " 4
Kkrt grne gre iki eliik yne sahiptir: ekillendi
rici sebep olarak ilk nce, dntrlmesi gereken 'nadde'nin
veya 'cisim'in katlamasn ve bylece de onun kuruluunu ve
sertliini etkiler. Bu nedenle saflamaya bir engel olarak ortaya
kar ve sadece 'madde' katlamasndan tamamen ayrtrld
zaman, Kkrt kendini yeni ve 'asil' biimin yaratc sebebi
olarak aa vurur. zlme, Cva tarafndan meydana getirilir.
Bu nedenle ilk nce Cva. sonradan 'kendini' 'ona' daha yeni.
snrsz ve daha alc bir cevher olarak sunmak iin 'cevheri'
kkrtten ekip alarak Kkrtle zt ekilde ilem yapar. Psiko
lojik bak asndan bu, diil tabiatn cazibesi eril tabiat uyu
ukluundan ayrd ve ayn zamanda ortaya kardnda iki
kutup arasndaki gerilimin bir sonucu olarak gerekten eril ve
aktif gle ayndr. Erkekle kadn arasdaki tabii cazibeyi en
ar dereceye kadar artrarak ve sonra -byle bir metodu bilen
ve uygulayan5 Fedeli d'Anore'a (Dante onlara balyd) benzer
eki ide- manevi olarak onu yeniden deeri i k !arak bu sinycvi
ilemi yapan Tantrik bir metot da vardr. Johann Valentin
Andreae'n 111 Chrisl ian Rosekrelz'un Kimyasal Eviilii adl
kitabnda aadaki temsili anlatm nakledilir; kar kadar beyaz.
altn bir tasna takl gzel bir tek-boynui' bir pnara yaklat ve
n ayaklarn bkerek eliz kt, sanki pnarn banda duran
aslan saygyla selamlamak istiyordu. ilk bata hareketsizliin
den dolay tatan veya madenclenni gibi grnen bu aslan
aniden penelerinin altnda tutmakta olduu par !dayan bir klc
kavrar ve iki paraya ayrr. Her iki para da pnara der. Sonra
durmakszn kkrer, ta ki beyaz bir gvercin bir zeytin dalyla

1 /Ji//. de.- Plil. Cli.


1 Bk. Julius Evola. Mecjisirn del ses.o.
"Alnnda tek bir boynuz bulunan. ata bezer itoliik bir layva. (.)
148 ASTROLOJ VE SMYA

Resim 7: HERMETK TEKNE NDE KKRT VE CI


VANIN EVLL. Britisl Museum'daki Egerton 845 elyazmasndan.

ona doru uuncaya kadar. Gvercin zeytin daln aslana verir.


Aslan dal yutar ve sessiz kalr. Tek-boynuz bir ka mutlu s
rayla yerine dner. Kar beyaz tek-boynuz, bir Ay hayvan. saf
halinde Cvadr. Aslan ise Kk1tr, ilk bata bedenin asl bi
imi olarak bir heykel kadar kat gzkr. Cvann sayg sunu
uyla uyanr ve kkremeye balar. Sesi, yaratc gcdr.
Physiologos'a g'e aslan l domu oullarn sesi vastasyla
hayata dndrr. Akl klcn krar ve klcn paralar pnara
der, orada znr. Aslan, ancak Kutsal Ruh'un gvercini ona
lah Bilginin zeytin daln yemesi iin verdikten sonra tekrar
sessiz kalr.
Beli i bir anlamda 'kat' Kkrt, teorik anlaytr. Bu, ve
rimsiz biimde Ruh'un altnn ierir. Dier metalleri dnt
rebilen canl bir 'maya' haline gelebilnesinden nce Kkrt. ilk
olarak Cva iinde znclrlneliclir. Bu elemektir ki kavram
sal s111rlamalarnclan zgrletirilmeli ve btnyle 'aktif ol-
maldr.
Cvann zc ve ayrtrc gcnn korkun bir yn
vardr. O her eyi yiyen 'zehirli ejderha'dr; insan rperten ve
lmn nsezisini getiren sudur. Artephius yle yazar: "Btn
sr, yanmayan Cvan111, Magnezya kitlesinden nas I kar laca
na dair bilgimizde yatar..., bu demektir ki canl ve yanmaz bir
su karlnfaldr ve sonra Gnein mkemmel kitleleriyle kat
latrlmaldr, bu kitle, bu suda beyaz kaymaks bir madde ek
linde zi.indrli.ir ta ki her ey beyaz oluncaya kadar. Bununla
birlikte Gne ilk olarak ihtiam1111 kaybedecek, sndrlecek
ve siyah olacaktr, bu suyun iinde maruz kald rme ve
zn mi.in ( resolrio) bir sonucu olarak... " 7

7
Bihl. des Plil. cli
150 \STROLOJ VE SMYA
KKRT cv A VE TUZ 151

Resim 8a: iK ASL GCN MCADELES: Erkek g, bo


olarak Gici tar ve kkrt aslanna biner; dii ise ba olarak ay
tar ve cva gritinine biner. Bunuila birlikte kalkan sslemeleri tersi
nedir: Gllne gcUniin kalkannda Ay ve Ay gcniin kalkannda ise
Gne tasvir edilir. Zrih Merkez Ktphanesinin grafik koleksiyo
nundaki 172 ph. simya elyazasndan.
Resim 8b: SMYA NN TEMSLi: Her eyden nce ham
malzeme, hamur gibi leenin iinde yorulur ve sonra Hernetik tekne
iinde 'kaynatlr'. Kuyruunu yutan ejderha, tabiatn durgun, kurta
rlmam gcn temsil eder: ka1al kurtulu esnasndaki 'nh'tur:
bann stnde zillet kuzgunu oturur. Ayn elyaznadan.
.....
Bununla birlikte, te yandan Cva 'hayat suyu'dur (aqua.
vitae) ve Gne ve ayn, ruh ve nefsin genlemek i.in banyo
yapmak zorunda olduu pnardr. Btiin bular materia priu
hakknda da sylenir. nk Cva; onun en dolaysz psiik teza
hrlldr ve ncekine uyan bi.itiin vasflar sonrakine de aktarla
bilir. Synesius yle yazar: "... kartrlan eyi bir kenara brak
ve basit olan al, nk basit, karn zdr. Hatrla ki, her
ikisi de Cvayla dolu ok mkemmel iki cisme (altn ve gm.
ruh ve nefis, kalp ve beyin) sahibiz. Cvamz onlardan kar.
zn zii denen eczay ondan yapacaksn, i.inki.i o daima galip
ve srekli bir gce sahiptir. O, herhangi bir vakitte onu grm
olan hr nefsi aydnlatan canl bir ktr. O, kendinde ierilen
btn unsurlarn ba ve di.ii.indr, tpk bi.itlin nesneleri bes
leyen ve canlandran ve onun vastasyla Tabiatn kainatta faali
yette bulunduu nh olmas gibi. in gi.ici.i, balangc, ortas ve
sonudur. Ve sana her eyi bir ka kelimede anlatmak iin o
lum, bil ki bizim tamz olan sakl ey ve zn z, yapkan
(i.inkii btn suretlere yapktr), semavi ve anl nefsimizden
baka bir ey deildir. magisteriun'umuz vastasyla onu made
nimizden (beden veya insanolu) karrz, sadece o. onu retir.
Herhangi bir sanat vastasyla bu suyu retmek bizim gcmz
de deildir, sadece Tabiat onu retebilir. Bu su ayrca, altn
ktlesinden saf bir ruh yapan ok gl bir sirkedir. Sana, btn
152 ASTROLOJ VE SMYA

dier eyleri hor grmeni tavsiye ederim olum, ik bu ya


nan, aatan, znen ve donan sudan hari hepsi beyhudedir.
Sadece bu, rmek ve filizlenmek gcne sahiptir... "8
Btn simyevi faaliyetin, vasta ve hareket noktas olarak
Cvaya sahip olmas gibi Kkrt ve Cva da bazen 'ifte' eril
diil Merkr olarak adlandrlr. Kkrdn tabiat, Cvadaki
gelimesini gerekletirdiinde iaretiyle temsil edilir. Hilal
buraya, Zodyak'n atei Ko'unun (Aries) boynuzlaryla yerleti
rilir. Bu 'atei su' ve 'yanmayan atetir'.
nceden zikredilmi olduu gibi 'canl altn'. Kkrt ve
Cvann mkemmel birliiyle retilir. Bununla birlikte, baka
bir bak asndan her metal paradan oluur, yani Kkrt,
Cva ve Tuz. "Nerede metal varsa" der Basilius Valentinus.
'orada Kkrt, Cva ve Tuz... ruh, nefis ve beden vardr." Bu
nedenle bu g veya ilke beraber, metalin -veya insan
tabiatn oluturur. Tuz bir anlamda statiktir ve bylece de bu
lnn yansz unsurudur.
nsana aktarrsak tuz, harici ve grnen biiminde basite
beden deildir; onun psiik biimidir ve aslnda ikili bir yne
sahiptir: bir yandan snrlama ve te yandan da bir sembol y
nne.
Kkrt yanma retir, Cva buharlama. Tuz ise stte ka
lan ve 'uucu' rnhu sabitletirmeye yarayan kldr.
Sadece simyada deil Dou'nun ve Bat'nn eitli ma
hedeci metotlarnda da saflatrlm bedensel bilin, ruh'un
daha yksek bir hali iin bir 'sabitleyici' veya destek rol oynar,
bu hal geniliinde ve orijinalliinde, btn kavramsal snrla
malar bertaraf eder. Tutkunun atelerinden azade olan bedenin.
byle bir mahedeci hal iin destek olarak hizmet edebilmesi,
hem bedenin, psiik grnlerin srekli akan akntsnda sa
lam bir stun gibi sivrilen, nispeten statik vasfna hem de bilin-

x Bibi. des lil. cli111.


KKRT cv A VE TUZ 153

cin tamamen sbjektif muhtevalarna zt olarak bedenin insan,


nikrokoznosu ile makrokoznos arasndaki, deyim yerindeyse
objektif kesimeyi temsi I etmesi olgusuna da dayandrr. Bir
anlamda beden, en ak ekilde snrlanm, harici ve evrenin
bi.iti.in yansmalarndan uzaktr. En aadaki, en yukardakine
tekabl eder, Zmrt Tablet'te kesin olarak ifade edilen kamn
byle der.
11. Blm
'KMYASAL EVLLK' HAKKINDA

Kkrt ile Cvann, Gne ile Ayn, Kral ile Kralienin


evlilii simyann nerkez semboldr. Bir yandan simya ve
mistisizm arasnda, te yandan da simya ile psikoloji arasnda
yaplabilecek bir ayrm, sadece bu semboln yorumu esas ze
rinde durur.
Genel terimlerle konuursak, mistisizmin hareket noktas
udur: nefis, Tanr'dan yabanclatrlm ve dnyaya doru
evrilmitir. Bunun sonucu olarak nefis Tanr'yla yeniden bir
letirilmelidir ve bunu, kendi iinde, O'nun dolaysz ve her eyi
aydnlatan hazr bulunuunu kefederek yapar. te yandan sim
ya, u gr zerine kuruludur: insan, balangtaki 'Adem'
halini kaybetmenin bir sonucu olarak, kendi iinde blnm
tr. Sadece iki g ( on!arn uyumaz! insan ac izletirmitir)
birbirleriyle tekrar uzlatrld zaman btnsel tabiatn yeni
den kazanr. nsan tabiatndaki dahili ve imdi 'doutan gelen'
bu ikilik, ayrca Tanr'dan dnn de bir sonucudur, tpk
Adem ile Havva'nn ancak Dten sonra ztlklarnn farkna
varmalar ve reme ve lm ak iine kovulup atlmalar gibi.
Tersine ekilde, insann btnsel tabiatn yeniden elde etmesi
(simya bunu eril-diil erdii (adrogye) sembolyle ifade e
der), Tanr ile birliin nart -veya baka bir bak asndan
meyvesi- dir.
Tanr ile insan arasndaki mesafe -ve iliki- dey bir
izgi ile temsil edilirse o zaman kadn ile erkek arasndaki veya
nefsin bunlara tekabl eden gleri arasndaki mesafe yatay bir
156 ASTROLOJ VE SMYA

1-lermetik erdii - -ayn zamanda kral ve kralie- 'Gne aac'


ile 'ay aac' arasnda, Tabiat ejderi zerinde durur. Erdiinin kanatlar
vardr ve sa elide kvrlm bir ylan ve sol elinde de U ylanl bir
kupa tar. Erkek taraf krmz giyinmitir, dii yars ise beyazdr.
Michael Cochen'in (yaklak 1530) elyazmasdan, Vadian Klitpla
nesin, St Gallen.
KMYASAL EVLLK HAKKIN DA 157

izgiyle temsil edilir, ki tersine evrilmi bir T gibi bir figr


ortaya kar. ki zt gcn dengelendii noktada. yani yatay
izginin merkezinde, bu yatay izgi, Tanr'dan alalan veya
Tanr'ya ykselen dey eksenle temas eder. Bu, nefsi Tanr ile
birletiren ekil-st ruha tekabl eder.
Bu imaj takiben, insan tabiatnn iki gc veya kutbu
(dahili simyevi faaliyetin Kkrt ve Cvas) ayn dzey zerin
de durduu halele, yine ele sa ve sol elin farkna benzeyen bir
derece fark vardr, bu yzden eril kutup diil kutbun zerine
konmutur denebilir. Ve gerekte, eril kutup olarak Kkrt.
diil kutup olan Cvaya kar bir rol oynar, bu, btn nefis ze
rindeki faaliyetinde ruhun rolne bezer.
Btn aktif bilginin nefsin eril ya111na ve btn pasif var
ln da diil yanna ait olmas gibi dnce-hakimiyetli (ve bu
yzden de aka snrlanm) bilin, belli bir anlamda eril kut
ba atfedilebilirken, asi nda hayatla balant I olan istem d
btn gler ve kabiliyetler, diil kutbun bir ifadesi olarak orta
ya kar. Bu, modern psikolojide bilin ile bilinalt arasnda
yaplan ayrm andrr gibi grnebilir. Bu yzden 'kimyasal
evlilik'i (ifade Yalentin Andreae'nndr), basite nefsin bilinalt
glerinin ego-bilinciyle bir 'bti.inleme'si olarak (szde 'de
rinlik psikolojisi'nde iddia edildii gibi) yonmlamak hususunda
bir ayartma vardr.
Bu yorumun ne kadar doru olduuna ve ne dereceye ka
dar dzeltme gerektirdiine karar vermek iin, yukardaki tersi
ne evrilmi bir T ile temsil edilen -tarafl ilikiyi hatrlamak
zorunludur. Nefsin iki gi.icni.in gerek birlemesi sadece, ekil
st nhun (lahi Ik) bunlarn ortak seviyelerine temas ettii
noktada yer alr. Bununla birlikte bu elemektir ki insann keneli
'Ben'i olarak kabul ettii ey, asla gerek bir btnlemenin
ekseni haline gelemez. nk btn manevi geleneklere gre.
modern psikolojinin 'kiiliin' gerek z olarak kabul ettii
'Ben', kesin olarak bilinci Saf Ruhun yla dolup tamaktan
158 ASTROLOJ VE SMYA

Manevi Merkr' etkisi altnda kral ile kralienin, Gne ile


ayn evlilii. Arnaldus Yon Villaova'nn 'Filozoflarn CJiilbahesi'n
dcn, Vadiaa Ktphanesindeki clyazma, St Gallcn.

al koyan veya dier bir ifadeyle Ruhu bilincimizde. gizleyen


engeldir. Bu nedenle 'kimyasal evlilik', bir 'ferdiletirme'. her
naslsa dahili bir sre anlamnda deildir, bu sre vastasyla
ego, bir ortak igdler dalgas zerine keneli zel biimini
basar (zorunlu ekilde hem zamansal hem de niteliksel olarak
KMYASAL EVLLK HAKKINDA l:i9

srl bir biim). Pekala olabilir ki imdiye kadarki bilinalt


etkiler akn. ego-bilincini rtebilir, nk bu, kelimenin psi
kolojik anlamda sradan bir sblimletirme dizisi iinde yatar.
Yine de bunun olduka belirli srlamalar vardr. bunlar asl
da sradan ego-bilincinin snrlamalardr.
nsan bilinci, bilinaltnn dalgal denizi zerinde hakimi
yete, sadece ego-bilinci ki.iresinden daha yi.iksek bir kreden
kan iindeki yaratc bir gcn uyanmasyla ulaabilir. Sra
dan bilincin bak asndan bu yksek kre de bilinaltdr.
fakat geici olarak byledir. nk haddizatnda saf blUne
ni ktr. Bu k. hem znde hem de btn yaylnlarcla
psikolojik gzlem iin ulalmazdr, nk psikoloji btn de
neysel bilimler gibi tek bana hareket eden muhakemeye
(reason) tabidir ve muhakeme Gnee k tutabilen bir aynadan
daha fazla kendisinin tesindeki aydnlk kaynana nfuz ede
mez. Bu nedenle. simyann gerek zn veya 'kimyasa I
evlilik'in srrn psikoljik olarak tarif etmeyi istemek hayli
beyhudedir. Ne kadar ok sembollerden mstani kalmaya ve
onlar bir trden veya dierinden bilimsel kavramlarla deitir
meye aba gsterilirse o kadar abuk manev hazr bulunu yok
olur, bu hazr bulunu meselenin kalbidir ve sadece, tabiat kav
ramsal olarak tkenmez olan sembollerle aktarlabilir.
Bu yzden bir anlamda ego-bilinci, iki bilinalt saha ara
snda uzanr, biri aadadr ki gizli ve imdiye kadar ekillen
memi tabiat asla tamamen bilinli olamaz ve biri ele yukarda
dr, 'aadan' sadece bilinsiz olarak grnr. Anlay-st
n nefsin sahasnda etki ettii dereceye kadar. 'aadaki'
bilincin 'tabii' gleri evcilletirilir ve sindirilir.
Simya sreci. bylece ikili ve belirsiz bir yne sahiptir.
nk manevi younlama ile hasl edilen, nefsin iki temel g
cnn (eril Kkrt ve diil Cva) gelimesi kavramsal olmayan
Ruh'u, onun istem d ve bu anlamda tabii sahalar ierdii
dereceye kadar. yanstabilir. Bunun sebebi. udur; kavramsal
olmayan ve az ok bilinalt veya istem d ynnde Tabiat.
160 ASTROLOJ VE SMYA

yukarda ne varsa aadaki gibidir ve tersi de geerlidir diyen


'Zmrt Tablet'in kelimelerine uygun olarak yaratc ruhun ters
imajdr. Bu nedenle temel eril ve diil gler, insann bilinalt
ve igdsel tabiatna skca balanrlar. Bu iki g, tan geli
imlerini nefis dzlemi zerinde tecrbe ederler, fakat tatminle
rini sadece ruhta gerekletirirler, nk sadece burada diil
alclk, en engin geniliine ve en berrak saflna ular ve
galip eril Fiil ile btnyle birleir.
Yaklak dier bir tarzda u da sylenebilir: bilinaltnda
kk saln istem d tabiat, sadece anlay-st Ruh ona etki
ettii dereceye kadar canl birliine ulaabilir. Ruhun , ori
jinal tabiat zerinde bir by kelimesi gibi etki eder, bu, dahili
tabiata, nefsin tabiatn dahi uygulamaz (harici psii15- atmosfe
rinden beden tarafndan kesildiinden daha ok kavramsal ego
banl bilin tarafndan kesilmez): gerekten Ruhun insandaki
dorudan hazr bulunuu, btn latif veya psiik muhiti zerine
etki eder ve bunun vastasyla daha ok veya az, bir dereceye
kadar cisman evreye de nfuz eder. Bu, dierlerinin arasnda,
azizlerin evresinde ortaya kan baz mucizeleri aklar.
Biz yine ters evrilmi T orijial sembolmze dnelim
ve onu bir ha eklinde geniletelim. Dey eksenin st taraf,
belirgin ekilde manevi n kaynana iaret eder. Aa k
sm bilinalt tabiatn karanlna iner. ki yatay kol, simyann
Kkrt ve Cva eledii nefsin iki kutupsal gcnn gelimesini
'ler'. Balangta dmanca olan bu iki gcn uzlamas veya
evlilii vastasyla 'yukar' ile 'aa' arasmdaki ztln da asln
da k tarafndan datlan karanlk derecesinde ortadan kay
bolduu imdi sylenebilir. Eer bu iki g, han dey eksini
ne kendilerini dolayan, yatay kollar seviyesinde, sonunda bulu
uncaya ve merkezde birbirlerine sarlncaya kadar uzanan,
sonra ham dikey ksmna skca yapm tek bir ylan haline
dntrlen iki ylanla temsil edilirse o zaman 'karanlk' tabia
tn nasl aydnlk tabiata dntrleceinin resmi elde edilir.
KMYASAL EVLLK HAKKINDA 161

Eril ve diil glerin evlilii, sonunda Ruhun ve nefsin


evlilii iinde kaybolur ve ruh 'insan iindeki lah [yn]' oldu
undan -Corpus Hermeticum'da byle yazldr- bu son birlik
mistik evlilikle de alakaldr. Bylece bir hal, dieri iine dahil
olur. Nefsin tamlnn gerekletirilmesi, efsin ruha terk e
dilmesine gtrr ve bylece simyevi semboller yorum oklu
una sahip olur. Gne ve Ay, nefisteki iki gc temsil edebilir
(Kkrt ve Cva): ayn zamanda bunlar Ruhun ve nefsin de
sembolleridir.
Evlilik sembolizmine yakndan bal olan, lm sembo
lizmidir. 'Kimyasal evlilik'in baz temsillerine gre evlenmek
zere olan kral ve kralie ldrlr ve sadece tekrar genlemi
olarak kalkmak iin beraber gmlr. Evlilik ve lm arasnda
ki bu balantnn eyann tabiatnda da bulunmas u olguya
iaret eder, kadim tecrbeye gre bir ryada grlen bir evlilik,
lm demektir ve ryadaki bir lm de bir evlilik de:nektir. Bu
uygunluk u olguyla aklanabilir, herhangi bir belirli birlik
daha nceki (fakat farkllam) bir halin ortadan kalkmasn
nceden varsayar. Kadnla erkein evliliinde her ikisi de kendi
bamszlnn bir ksmndan feragat eder, halbuki yaklak
baka bir tarzda, ilk nce bir ayrlk olan lm, bedenin top
rakla ve nefsin de balangtaki zyle birlemesi takip eder.
'Kimyasal evlilik'te Cva kendini Kkrde ve Kkrt de
Cvaya verir. Her iki g de 'lr', dmanlar ve aklar olarak.
Sonra nefsin deien ve yanstc ay, bir ve ayn zamanda sn
drlsn ve de aydnlatlsn diye ruhun deimez Gneiyle
birleir.
12. Blm
DUANIN SMYASI

Simya, bir Tabiat bilimini ierdii kadar (Tabiat bilimi,


hem kaba ve cismani hem de latif ve psiik tezahr ihtiva e
der), kanunlar ve kavramlar, serbeste dier geleneksel bilim
lerin sahasna da aktarlabilir, mesela beden svlar [ahlat] tb
bna (insan organizmasn blnmez bir btn olarak kabul
eder) ve ona tekabl eden nefis bilimine ve ilgili tedavi bilimine
de aktarlabilir. Mevcut balantda bizim iin daha nemli olan,
simyevi bak alarnn mistisizme aktarlmasdr, nk bu
nceden 'kimyasal evlilie' dair sylenenlerle bir paralellik arz
eder. Burada sadece, bu zel aktarma hakknda, btn dallan
nalarnn peine dmeye yeltenmeden, iaret etme ve geni
letme yoluyla ksaca bir eyler zikredilecektir.
Mistisizmin iskeleti ierisinde simya, her eyden nce
duann simyasdr. Dua kelimesinin ferdi bir ricadan ok dahili
-ve bazen de harici- olarak Tanr'ya yneltilen bir forml veya
isim dile getirmek ve Tanr'y armak (bu nedenle genellikle
'seslenicisel dua' diye adlandrlr) eklinde anlalmas gerekir.
Bu trden bir duann nceden gelen mkemmellii u olguya
dayanr, bir konsantrasyon vastas olarak tekrarlanan kelime
veya ibare, bir insanolu veya teki tarafndan seilmi bir ke
lime deil aksine, ya btnyle vahiyden kan ya da lahi bir
sim ieren (gerekten sadece bu simden ibaret deilse) bir
ibaredir. Bylece dua eden kiinin dile getirdii kelime, ilahi
kaynandan tr ezel Kelime'nin bir semboldr ve son tah
lilde muhtevas ve hayr-dua gcden dolay bll ezel Kelime
164 ASTROLOJ VE SMYA

ile birdir: "Bu srrn (yai bir lahi smi anmann) temeli bir
yandan, 'Tanr ve onun smi birdir' (Ramakrina) esas, te yan
dan da Tanr'n kendisi smini Kendinde, bundan dolay da
sonsuzlukta ve btn yaratln dnda telaffuz etmesidir, bu
yzden onun biricik ve yaratlmam kelimesi, seslenicisel
(ejaculatory) duann ve hatta daha az dolaysz bir anlamda b
tn dualarn ilkrnei (FrithjofSchuon, Hikmet Makamlar. 1)
Bu nedenle, temel olarak lahi sim veya seslenicisel du
ann kutsal ibareleri, lahi Kelimenin (yani fiat lux), pasif tabi
atla veya alemin ncteric prima's ile irtibatl olmas gibi pasif'
nefisle irtibatldr. Bu bizi, bir yandan lahi Emir (el-emr) ve
Tabiat (tahf'ah) arasnda te yandan da nefiste nispeten aktif ve
nispeten pasif olan iki temel g (srasyla) Kkrt ve Cva
arasda mevcut olan (Muhyiddin bn Arab'nin zikrettii) uy
gunlua gtrr. Dolaysz anlamnda ve 'metot' asndan K
krt, iradedir; irade, kedini duada telaffuz edilen kelimenin
muhtevasyla birletirir ve alc nefsin Cvas zerinde ekillen
dirici bir tarzda hareket eder. Bununla birlikte, son tahlilde K
krt, akmaktandaki ate gibi, kutsal kelimelerde ierilen n
fuz edici manevi ktr ve onun ortaya k, nefsin gerek
dnmn etkiler.
Bu dnm, simya faaliyeti tarafndan belirlenenle ayn
safhalardan geer, nk nefis balangta, harici dnyadan yz
evirme zerinde katlam hale gelir, sonra iteki scakln
bir sonucu olarak zlr ve sonunda izlenimlerin deiken,
uucu bir akm olmu olarak kla dolu, hareketsiz .bir kristal
haline gelir. Bu, gerekten dahili srecin indirgenebilecei en
basit ifadedir. Eer bunun daha geni ayrnt ile tarif edilmesi
gerekseydi, bu kitapta sinyevi faaliyet hakknda sylemi olan
neredeyse her eyi tekrarlamak ve bunlar, duann ve ona teka
bl eden manevi mahedenin dahili faaliyetiyle irtibatlan
drmak zorunlu olacakt. 2
I Staios of Wisdo. l.odra, 1961. 'Dua Biimleri' balkl blm.
2 Bk. Fritljof Scluo. a.g.e.. 'Hikmet Makamlar' blm
DUANJN SMYASI 165

Dua simyasnn, zellikle slam mistiklerinin yazlarnda


lam olarak ilendiini zikretmek burada yeterli olacaktr:' Bura
da, bu konu zikr metoduyla yakndan ilikilidir, zikr Arapa
'hatrlama', 'anma', 'bahsetmek' ve ayrca 'seslenicisel dua' ola
rak evrilebilen bir ifadedir. 'Hatrlama' ile burada Eflatuncu
aanesis anlam kastedilir: (lah) smin zikredilmesinin yeter
sebebi, Tanr'nn 'hatrlanmas' olmasnda yatar; ve bu son tah
lilde Mutlak'n bilincidir. sim, bu bilinci gerekletirir ve so
nunda, onu nefiste ebediletirir ve kalpte sabitler yle ki btn
varla nfuz eder ve ayn zamanda onu dntrr ve emer... "
(Frithjof Schuon, c.g.e.)
Dahili simyann bu trnn temel kanunu, Hristiyan Ave
Maria ('meleki' selamlama-)4 ibaresinde ele bulunsa gerektir.
Maria hem nateria prina'ya hem de saf alclk halinde nefse
karlk gelir, halbuki melein kelimeleri, ilahi jiat lux'un bir
uzanm gibidir. 'Bakire'nin rahminin meyvesi', dahili faaliyetin
l'edef olan mucizev iksir, FilozofTa'na tekabl eder.
Ortaa yorumuna gre melek, nutans Evae o111e11
IEvae ismini deitiren] Bakire'yi selamlar: Ave gerekten
Eva'nn tersidir. Bu, kaotik nefsin, lahi Kelime'nin saf aynasn
daki dnmne iaret eder. Melek Latince konumaz ve Evo
brance Khawwa'dr, eklindeki itiraza yle cevap verilmeli
dir; kutsaln sahasnda tesadf yoktur ve ayrca srf tesadf gibi
grnen eyler gerekte nceden takdir edilmitir. Bu, Ortaa
da, Kutsal metinlerin en kk ayrntlarnn, hatta srf isimlerin
bile senbolizmlerine gre ve her sunilik aybn reddeden bir
ilhamla, eitli ekillerde neden yorumlandn ve incelendiini
aklar.

Bk. Bei S/i retisine Giri , s.1 O I v.d., Lahor 1959.


1

1 Luka l/28'deki Meryen'i melekler tarafndan, 'Selam Meryem' eklindeki


selamlana ve bu aclaki duaya gndermede bulunuyor. (.)
13. Blm
ATHANOR

Arapa et-tenr'dan ('frn') gelen 'Athanor', simyacla


rn, iinde iksirin hazrland frn belirtmek iin kullandklar
bir kelimedir. Simya elyazmalarnda genellikle, zerine bir
kubbenin bindirildii kk bir kule biiminde tasvir edilir.
Hemen atein zerine yerletirilmi bir kum teknesi veya kl
lkte uzanan cam tekne (genellikle yumurta biiminde) ierir.
Bunlarn hepsi, hem harf hem de sembolik bir anlama sahiptir,
nk bu biimdeki frnlarn aslnda kimyasal ve metalurjik
ilemlerin btn trleri iin kullanld kesin olsa da gerek
athanor -'Byk 'le ilgili olduu kadar- insan bedeninden
baka bir ey deildir ve bu nedenle de evrenin basitletirilmi
bir imajdr.
Simyaclarn frnnn, insan bedenini hatrlatan bir ey
olmas, simya konusunda yazan dier modern yazarlar tarafn
dan nceden kaydedilmitir.' Bununla birlikte, bu benzerlii
anatomik bir temele oturtmaya almak, yanl yere sevk edici
olur, simyan1!1 'metodik' bak asndan 'beden', grnebilen ve
dokunabilen beden deil, dayanaklar olarak bedene sahip olan
ve bedensel bilin yoluyla ulaabilir olan bir nefs gleri a
anlamna gelir. Ak kalpte bulunur dendii zaman bu, ok daha
latif ekilde derecelenmi bir tarzda, athanor simyevi sembol
esasnda yatan ilikiye benzer, nefisle beden arasndaki bir iliki
halini alr. Bunda, katl kap (toprak frn, kllk ve cam tek-
1
Bk. H. K. lranschar. Eliillg der Geleinisse der valren Alcleie.
Zrih
168 ASTROLOJ VE SMYA

neden olur), bedensel veya hayati bilincin bir ok kaplarna


veya seviyelerine gnderme yapar.

Athanor, 'Mts Liber'den.

Frndaki en nemli unsur atetir. Simyaclar unu vur


gularlar; camda ierilen materia'y dntren s i.i katl olma
ldr, yani atein al ss, bir yalak iinde ki (can tekne, yu
vadaki bir yumurta gibi onun iinde bulunur) kl ya da kum
banyosunun eit olarak datlm ss, son olarak maddeyi
kendisinde aa karlan gizli s, daha sonra kendinden kay
naklanarak aktif hale gelen bir s. (Bu sonraki bugn -tamamen
fiziksel bir seviyede- kimyasal reaksiyonun ss olarak adland
rlabilecek eydir.)
Ate, belirgin olarak retici gce tekabl eder, bu g n
ce uyandrlr ve sonra dahili mahedeye hizmet ii) ehilleti
rilir. Simyaclarn neden iddetli ve kararsz bir atee kar dai
ma uyarda bulunduklar, buradan hemen ani a labi I ir. iddeti i
bir alev, 'altnn iekleri'ni pekala yakp ki.il edebilirdi. te
yandan, 'yumuak, sarc ve nfuz edici' olmas gereken kiillii
iin dolayl scakl, nefsin yokluuna iaret eder, bu dolayl
olarak 'ak' ate tarafndan meydana getirilir ve sndrlr.
Ki.il, canl malzemeden yaklr, bunlar artk ate stne kona-
ATHANOR 169

maz, yani artk tutkularla ulalabilir deildir. Kllerin, mee


odunundan olmas gerektii zaman zaman sylenir. Mee, insa
nn, genellikle de insan bedeninin bir semboldr. Son olarak.
kapatlm mcteric iinde gelien ve simyaclara gre btn
cisimler ve maddeler iinde nceden mevcut olan ve sadece
uyandrlmas gereken scaklk, en iteki hayati gcn bir sem
boldr.

Atlanor. Basilius Yaletius'un kitab 'Kadinleri Byk Ta


na Dair. ..'den. Leipzig M. DC. J ii.
170 ASTROLOJ VE SMYA

Alhanor, Kutsal Teslis. iesiyle birlikte imbik.


Kitab'ndan

Simya statlar, ayrca ateten bahsederler: sun', tabii


ve 'gayritabii. Bunlar, metodik mahede, bu mahede tarafn
dan hareket ettirilen nefsin 'titreimi', ve Ruh'un kendiliinden
ortaya kan aracl ('yanmayan bir kkrt' olarak da tarif edi
lebilir ve ltfn bir biimidir) arasndaki bir ayrma tekabl
eder.
Ate, hem frndaki hava deliklerinden giren hava ak
myla hem de krk kullanmyla canlandrlr. Bu, nefesin d
zenlenmesinin, simyaclarn uygulad manevi younlamada,
tpk yoga'daki gibi bir rol oynadma bir iarettir.
Hermetik teknenin veya 'yumurta'nn camdan veya kris
talden yaplm olmas hususu, nefis ile balantsn gsterir.
D dnyadan evrilen ve ie doru dndrlen ve bylece de
tabiri caizse yaltlm bir kre oluturan bilinten baka bir ey
deildir bu. 'Kaynatma' srasnda 'hermetik olarak mhrl'
kalmaldr. inde meydana karlan gler, eer ite baar
isteniyorsa dar szmamaldr. grmesi iin tasarland
ileme bal olarak Hermetik tekne, eitli biimlere sahip ola
bilir. Bir kabak gibi ortadan bzlm olabilir. Bir veya daha
ATHANOR 171

fazla soan gibi yumrulara sahip olabilir. Bir kire havuzundan


veya 'kuru' metot iin, ak bir potadan oluabilir. Bu biimlerin
her biri, hem zanaatsal bir kullanma hem de manevi iin belli
bir ynne tekabl eder. Bununla birlikte teknenin en genel
ekli yumurta biimidir. insan bedenindeki teknenin konumu.
mide dibi sinir rgsne (solar plexus) karlk gelir.
Hermetik yumurta, Hindu mitolojisindeki 'alem yumurta
s'n111 (hiranyagarbha) mikrokozmik yansmasdr, bu yumurta,
grnen alemin latif 'tohum'unu temsil eder. Alem yumurtas
gibi Hermetik yumurta da cismani alemin ondan hasl olduu
btn unsurlar ve zellikleri sentetik olarak ierir. Bu sebeple
sinyevi faaliyet sreci, alemin yaratlyla karlatrlr.

Hermetik tekne, kkrt, cva ve tuz asl glerini ve Tabiatn


'uucu' ve 'sabit' (veya manevi ve cismani) ejderini ierir. Basilius
Valentinus'un 'Kadim/erin Byk Tana Dair... ' adl kitabndan.

Simyevi frnn biricik mukabili, Kuzey Amerika Yerlile


rinin kutsal piposunda bulunsa gerektir, ayn eki ide bu da insan
bedenini temsil eder. Athanor gibi bu da, bedeni nefsin alemine
ve de btn evrene balayan bu hayati gler ve srelerin bir
tr modeli derecesinde bedenin bir 'resmi' deildir. Yerliler iin
frnda veya kutsal piponun iinde ya_nan ate, Gneten kar-
172 ASTROLOJ VE SMYA

lr. Bununla birlikte onun yakp kl ettii ve dumana dntr


d materia, her yerden, btn varlklardan ve eylerden gelir.
Pipoyu doldurmadan nce Yerli rahip, ttn evrenin geometrik
bir imajnn (bir tr rzgar gl) farkl unsurlarna letirir.
Sonra, bu unsurlarn temsil ettii eitli evrensel glerin hepsi
ni yardma ararak ttn piponun iine yerletirir. yle ki
tttrmeyi kurban ederek btn alem ve de bti.in insan nefsi
belki dntr lebi I ir. 1 Dumann ykselmesi ferdi nefsi,
Sonsuz'a kn sembolize eder, bylece de sinyevi si.iblim
letirmeye tekabl eder. Dua ederken Yeri i piposunu nce gk
lere sonra da yere sunduu zaman 1 bu hareketi, simyadaki 'bede
nin ruhaniletirilmesi ve ruhun cisinletirilnesi'ne benzer. Kut
sa! pipodaki ate, nefesle canlandrlr. Piponun hava kanal.
ahdanarna veya daha kesin olarak hayati ruhun mecras olan
latif kanala karlk gelir.
inde materia'n sadece kapal bir evrede hareket ettii
Hernetik tekneye zt olarak kutsal piponun kasesi aktr. Du
man kaar. Fakat simyada da buna benzer bir sre vardr.
'Kuru' metot denen bu metoda gre materia, atee dorudan
maruz braklr ve bu metot en ksa olandr, fakat statla gi
den en tehlikeli yoldur da.
Yerlilerin kutsal piposu, insan en yksek haysiyetinin
(g yerle uzlatrma kabiliyeti) garantisi ve ilkrneidir. Da
ha az ak olsa da ayn anlam athanor'un biiminde de mevcut
tur.
*
Konumuzdan ayrlmak eklinde grlebilecek aadaki
deerlendirmeler, ruh ile bedenin karlkl ilikisini berrakla
trmakta faydal olabilir. Her eyden nce baz zihinsel hasta
lklarda, sebebin zihinsel mi yoksa fiziksel mi olduunu belir
lemenin imkansz olduunu hatrlayalm. Bu tr durumlarda.
2 Bk. Kara Geyik'i Kutsal Pipo adl kitab. hazrlayan Josepl Eipcs Brown.
Oklaloma niveritcsi lascvi. 1953.
ATHANOR l73

aslnda denge bozukluklar, dnml olarak bir dierini takip


eder. Zihinsel rahatszlk, bedende zehirlerin birikmesine sebep
olur ve bunlar balangtaki sebebin zihinde mi yoksa bedende
mi aranmas gerektiini bilmeye imkan vermeksizin zihni sra
syla kartrr ve fel eder. Baz hastalklar, phesiz daha te
mel sebeplerden ortaya kar. Bunlar bir anlamda. insan tr
tarafndan arta balanr.
Uyuturucularn oluturduu psiik haller bir noktaya ka
dar bunun benzeridir. Bu ti.ir haller, manevi bir muhtevaya an
cak sadece zel artlar altnda, sahip olabilir, nk bir uyutu
rucu dahili bir srece sebep olmaktan fazla bir ey yapamaz.
onun niteliini belirleyemez. Baz kltlerde sarho edici ikiler.
olaanst manevi halleri kolaylatrmak iin kullanldnda.
sz konusu hali hasl eden haddizatnda sarho edici iki deil
di. Onun rol sadece hazrlayc olabilirdi. 'Niteliksel' iti, farkl
bir sahadan gelmeliydi.
Erkekteki cinsel erikinlik, kadndaki gzellii tehis et
mesinin gerek sebebi deildir. Ancak fiziksel bir sakatln
sonucu olarak bu erikinliin bulunmay, pekala, kendi bana
cinsel cazibeden bamsz olan bir gzellik, bilincin kapsndan
asla geemeyecektir anlamna gelebilir. Son olarak u ela sy
lenmelidir ki onsuz baz manevi kavraylar elde edilemez
olduu beynin faaliyeti bile bedene baldr. Dier trl, haddi
zatnda beyinin onlara uyum salayamad allmadk manevi
hallerin, geici ve kalc olarak beyni tahrip edebilmesi de
mmkndr. Btn medeniyetlerde, manevi bir gelenek yoluyla
iyi bilinen bu durumda muhteva, tabiri caizse teknesini krar ve
bu, olumsuz bir anlamda, manevi bir sanatn fiziksel temeline
ne kadar byk bir nem verildiini ispatlar.
Ruh ve bedenin tabii karlkl etkisi, yzeysel gzlemci
yi materyalizme doru ayartr. Ancak eylerin gerek orantsn
gren kii, aksine, gerekliin iki seviyesinin bir dierine (ma
nevi) ilkrnek ve (cismani) yansma olarak tekabl ettii kavra
ya ulaacaktr. Gz grmez, nk belli bir tarzda k n-
174 ASTROLOJ VE SMYA

larn odaklayabilir; grr, nk cisman seviyede manevi g


z yanstr; bu sebepten semavi cisimlerle ayn biime sahiptir.
Kulak duyar, nk iinde ezeli Kelime'in nlad kozmik
mekan andrr. Kulan ona gre biimledii akustik kanunu.
ayn ilkrnein bir ifadesinden baka bir ey deildir. Dahili
melekelerin sadece, yksek gerekliklerle sembolik uygunlukla
rndan dolay ilemeleri de byledir. Eer hafza, nefis dzlemi
zerinde, lahi Ruh'daki ilkesel imkanlarn ezeli srekliliine
benzemeseydi nesnelerin izlenimlerini saklayamayacakt. Eer
materia prima'nn esnek kapasitesine kendi tarznda katlma
sayd, muhayyile, anlamsz olacakt ve Ruh, Tanr'nn Kelimesi
olmasayd kelimelerin hibir anlam olmayacakt.
Bedeni, iinin iine ekmek ve hatta onu 'metodik' esas
yapmak, tabii olarak sembolik bir tarzda zuhur eden kutsal bir
sanatn tabiatnda bu nedenle asli bir unsurdur. Bedeni kiiiik
grme eklindeki zahidane tavr, sadece tutkularn yuvas olan
beden iin geerlidir, sembol sfatyla beden iin deil.
14. Blm
NICOLAS FLAMEL VE
E PERRENELLE'N HKAYES

nceden sylenmi olan eyleri tasvir yoluyla ve hala


sylenmemi kalan eylere de bir hazrlk olarak, N icolas
Flamel ve ei Perrenelle'in mehur hikayesinin bir evirisi (ksa
aklamalar ile) aada aktarlmtr. Bu hikaye Flamel'in kendi
kitab Paris'teki Kutsal Masumlar Mezarlnda Tasvir Edilmi
Hiyerogl(fk Figrler zerine'nin ilk ksmn tekil eder.1
Flamel'in hayatna dair kaytlar ve belgeler muhafaza e
diimitir. Pontoise'de l 330'da dodu ve Paris'te bir yazar ve
noter olarak alt. Brosu, nceleri Kutsal Masumlar Mezar
l kemikleri mahzeninin yannda, sonra ise Aziz Jacques-la
Boucherie Kilisesi'in yaknnda yer alyordu, kendisi 141 7'cle
buraya gmld. Mezar, Cluny Mzesinde korunmaktadr.
Flamel'in anlatm, temel olarak simya iinin prinus
ages'i ile alakaldr, bunun hakknda Synesios unlar syler:
Filozoflar primus agens hakknda daima, bilimlerine aptallar
ulaamasn diye, sadece meseller ve sembollerle konumular
dr, nk bu vuku bulsayd hepsi kaybedilecekti. Bu sadece
kendilerini dnyann bozmasndan geri ekmi ve tamahn i
ren pisliinden kendilerini artm sabrl nefisler ve saf ruhlar
iin mevcut olsa gerektir... "
Nicolas Flanel, kendi hikayesine yle balar:

I Bibi. des phil. chin.


176 ASTROLOJ VE SMYA

"Ebeveynimin li.imnden sonra sanatmz olan katiplik


(envanterler yapmak, hesaplar hazrlamak ve veliler ile onlarn
vesayeti altndakilerin harcamalarn hesaplamak) ile hayatm
kazandm sralarda, iki florine ok eski, byk ve iyi ekilde
yaldzlanm bir kitap elde ettim. Dier kitaplar gibi kattan ya
da parmenden deildi, fakat bana, ya aalarn .dzletirilmi
kabuklarndan yaplm gibi grnd. Cildi dvme bakrdand
ve garip harfler ve figrler kaznmt, sanrm Yunan harfleri
veya benzer kadim bir dilin harfleriydi. Her durumda onlar
okuyamyordum, fakat Latin veya Gaf harfleri olmadklarn
biliyordum, nk bunlardan biraz anlarm. inde, kabuktan
sayfalar, demir bir ineyle olduka hnerli ekilde ilnmiti ve
ustaca renklendirilmi temiz ve gzel Latin harfleri tayordu.
Kitap -kere-yedi sayfa ieriyordu, nk birbirlerine bu e
kilde (blmler halinde) balanmlard ve yedinci sayfalar hep
yazszd. lk yedinci sayfada, yaz yerine, etrafda iki ylann
birbirine doland bir den.ek resmi vard. kinci yedinci sayfa
da, zerine bir ylann ivilendii bir ha vard. Son yedinci
sayfada, bir l tasvir edilmiti, ortasnda birok gzel pnar
izilmiti, dnda bti.in ynlerde ylanlar frlyordu... "
Kitabn -kere-yedi sayfas, iin safltasn (siyahla
trmak, beyazlatrmak ve krmzlatrmak) ve yedi gezegeni
veya metalj hatrlatr.
Etrafna iki ylann sarld der.ek, manevi eksene ha
kim olan iki g (Ki.ikt ve Cva) ile Hernes'in deneidir.
armha gerilmi ylan, uucu Cva'nn (ruhun ilk
'cisirnletirilrne'si) sabitlenmesinin semboldr. Cvann sabit
lenmesi, daima-hareketli hayati gce boyun edirmeye tekabl
eder, bu g kendini istemek ve hayal etmek eklinde datr.
Ayn zamanda, zaman- hakimiyetli dncenin hareketsiz ve
zamansz bir bilince dnmesini temsil eder. zerine ylan
ivilendii ha, ten ve duyusallk olarak deil, kozmik kanunun
ve hareketsiz kozmik eksenin imaj olarak bedene iaret eder.
NICOLAS FLAMEL VE E PERRENELLE 177

Bir ln veya iinden ylanlarn kt vahiliin orta


snda fkran pnarlar, yeniden kazanlan manevi orijinallik
halini temsil eder. resmin hepsi de ylan sembolnn deiik
ekilleridir, bu sembol daima nefsin ayn gcn (veya kozmik
gc) temsil eder. 'Tabiat' veya Sakti.
"Kitabn ilk sayfasn 111 zerinde byk altn harflerle
yle yazlyd: YAHUD, PRENS, RAHP, LEVTE, AST
ROLOG VE FLOZOF BRAHM, TANRININ GALYA'Y A
FKES YOLUYLA SELAMLARI YAHUD HALKINA
DA/iTTi. D.l. Sayfann geri kalan, bu kitab okuyabilen her
hangi birine kar, Kutsal Kanun'un kurbansal rahibi veya dok
toru oluncaya kadar korkun lanetlerle (bunlarn iinde MA
RANATHA kelimesi ska gr!Uyordu doluydu.)
Bana bu kitab satan adam, bu kitabn deerini, ben onu
aldm zaman bildiimden daha ok bilmiyordu. Sanrm yok
sul Yahudilerden alnm olmalyd veya belki de onlarn eski
ikametgahlarnn birinde, bir yerlerde bulunmutu.. ;"
Flamel burada muhtemelen o dnemde bir ok kez vuku
bulan Yahudilerin kovulmalarndan birine gndermede bulunu
yor. Kitabn Yahudi orijinli olmas gerektii nemlidir, nk
Yahudiler, Hristiyan ve slam dnyalar arasnda tabii bir ba
lantydlar. Oia an sonlarnda Avrupa'da simyann canlan
masnn slam kliltUrUn etkisiyle ortaya kt bilinmektedir.
"kinci sayfada yazar, halkn teselli etti ve onlara btn
gnahlardan, zellikle de putperestlikten kanmay ve Mesih
gelip yeryzndeki btn krallar yeninceye ve halkyla ebedi
yen hametle hknedinceye kadar uysalca bir sabrla bekleme- .
lerini tavsiye etti. phesiz bu, ok bilgili bir insan tarafndan
yazlmt.
"nc ve mteakip sayfalarda, tutsak halkna, Roma
imparatoruna vergilerini demeleri ve burada zikretmeyeceim
dier eyleri yapmalarnda yardm etmek iin basit bir di I le
metallerin dni.iiinn retti. Bunun yannda teknelerin a-
178 ASTROLOJ VE SiMYA

klayc resimlerini verdi ve hakknda hi konumad primus


agens hari, renkler ve dier maddeler hakknda ayrntlar sun-,
du. Onun yerine byk bir ustalkla drdnc ve beinci sayfa
larn btn yzeyi zerine prinus ageis'i resmetti; ok ak
ekilde tasvir ve. resmedildii halde, onlarn geleneine aina
olmayan ve filozoflarn kitaplarn adamakll incelememi o
lanlar ondan bir ey anlayamazd. Drdnc ve beinci sayfalar,
gzel ve ustalkla yaplm minyatrlerle tamamen dolu olarak.
bylece yazszd.
"Drdnc sayfann zerinde, her eyden nce, topukla
rnda kanatlar ve elinde bir denek (iki ylann sarld bir
caduceus) ile bir gen, denekle bandaki mifere dokunur
halde resimlenmiti. Bana, putperest tanrs Merkr' temsil
ediyormu gibi grnd. Ona doru gl, yal bir adam kou
yor ve uuyordu, bann zerinde bir kum saati vard ve elinde
-lm gibi- bir orak tayordu, onunla Merkr'iin ayaklarn
fke ve iddetle dolu olarak kesip koparmaya alyordu ... "
Merkr veya Cvann, Satrn-Kronos veya zaman tara
fndan uuculuundan soyulabilmesi, Flanel'in daha sora sy
leyecei gibi, zamann fiili olarak ku)lanldna m yoksa sade
ce devam ettiine mi ve Cvann sabitlenmesinin onun etkili
gcnn yava bir lm olarak m yoksa bu gcn bir ehille$
tirilmesi olarak m grldne bal olarak iki farkl ve belli
bir anlamda zt yorumlara sahip olabilir. Bununla birlikte Sa-
tn'n bandaki kum saati, zaman ezeli-ebedi bir imdiye
dntrecek bir ritin vastasyla, fiili olarak ona hakim olun
mas gerektiini telkin eder gibi grnmektedir.
"Drdnc sayfann dier tarafnda, yksek bir dan te
pesinde yetimi ve kuzey rzgarlaryla iddetle sallanan gzel
bir iek resmedilmiti. Mavi bir sap, beyaz ve krmz iekle
ri ve en saf altn gibi parlayan yapraklar vard. Etrafnda kuzey
ejderhalar ve grifinler yerlemiti... "
NICOLAS FLAMEL VE E PERRENELLE l 79

iein renkleri, iin ana safhasm ve iki meyvesini


yani gm ve altn temsil eder. Mavi burada, bir iein tabi
atna uygun olarak siyahn yerini (fakat karanlk ve gece ayn
anlamyla) alr. iekler, asl Varln yalnz danda yetiir; bu
da, alem da ile birdir, etrafnda gkler dolanr, kutupsal ek
sen onun boyunca uzanr ve etrafnda kozmik glerin ejderha
lar uup sflr.
"Beinci sayfada, glizel bir bahenin otasnda, kof bir
mee aacna meyleden ieklenmi bir gl als vardr. Giil
alsnn dibinden ok beyaz bir suyla bir prnar fkrr, onu
bulmak iin yeri kazan saysz insann ellerinden getikten son
ra hayli mesafede elaleden der gider, bu insanlar onu bula
mazlar nk krdrler, sadece biri hari, o suyu tartar...''
Cva pnar, bedenin kof mee gvdesi tarafndan koru
nan nefsin ieklenen aacnn kklerinde, materia prima'
toprandan' fkrr. Hayat suyu her yere akar, ancak bilge hari
kimse onu bulamaz, o onu tartar. Onu tadabileceini umulabi
lirdi, ama suyu tartmak burada Merkr' zaman lsyle ya
kalamak ile ayn anlama sahiptir.
Simyaclar ayrca, ferdi unsurlarn veya eitli tabii zel
liklerin, 'arlk'larnn belirli bir ilikisine gre bir dieriyle
nasl birletirileceini de retirler. Cabir ibn Hayya buna,
denge sanat der. Ancak, unsurlar hatta scak, souk, nemli ve
kuru gibi zellikleri tartmak sama grnebilir. Simyevi
'tatma'nn ne anlama geldii, sadece harici, niceliksel arlk
ls, ilk olarak dahili, niteliksel zaman lsne (y,ani ritme)
aktarlrsa anlalabilir. Fiziksel ktleye gndermede bulunur
gibi grnen simyevi tartma, bu nedenle ritmin hakimiyetinden
baka bir ey deildir, bunun vastasyla nefsin gleri etkilene
bilir. Ritim, btn manevi sanatlarda nemli bir rol oyar. Arap
a'da bir beytin ritmi onun 'arl' (vezn) olarak bilinir.
"Beinci sayfann dier yznde, byk bir ba.kla bir
kral vard, etrafnda duran askerleri vastasyla ok sayda gen
180 ASTROLOJ VE SMYA

ocuun ldrlmesine sebep oluyordu, ocuklarn anneleri


merhametsiz. silahl adamlarn ayaklarna kapanm alyorken
akan kan, dier askerler tarafndan toplanyor ve Gne ile ayn
gkten iinde banyo yapmaya geldii byk bir tekneye koyu
luyordu. Bu sanatn byke ksmn renmem ve Kutsal Ma
sumlar Mezarl'nda tasvir edilmi b .u gizli bilimlerin
hiyeroglifk sembollerine sahip olnam, Herod tarafndan ld
rlen masum ocuklarn hikayesini hatrlatan bu resim ve onun
bu kitapta bulunmas sebebiyle idi: lk be sayfada grLllen ey
budur... "
Flamel'in kendisinin mteakip sayfalarda yazd gibi
kurban edilen masumlarn kan, "btn metallerde, zellikle de
altn, gm ve cvada ierilen madeni ruh"a iaret eder. Bu,
materia prina'nm ilk tezahrli olan 'felsefi Cva'dan baka bir
ey deildir. Kan, hayatn temel maddesidir. Kutsal masumlar,
hayati ruhun kirletilmemi tahrikleri veya nefes verileri gibidir.
bunlar ego-bilinli istekler halinde ortaya kmadan nce kalbin
tekn.esini kanlaryla doldurmak iin kral tarafndan kurban edi-
1 irler, yle ki Gne ve ay, ruh ve nefis banyo yapabilir, zn
drlr ve sonra onuri iinde birleebilir ve eski biimlerini
kaybetmi olarak ondan genlemi olarak kabilir.
"Dier sayfalarda, gzel ve ak bir Latince ile yazlanlar
aktarmayacam, nk Tanr bunun iin beni cezalandracaktr,
nk, anlatlr ki tek bir vuruta kesip atabilsin diye yeryzn
deki btn insanlarn tek bir baa sahip olmasn isteyen kiinin.
yaptndan daha kt bir ey yapm olacaktm
"imdi bu gzel kitab yanmdan ayrmadm gibi gn
dz ve gece boyunca onu incelemekten baka bir ey yapma
dn. Bylece tarif ettii btn ilemleri ok iyi anladm, fakat
zerinde alacan malzemenin ne olduunu bilmiyordun.
Bu, kendimi ok zgn ve yalnz hissetmeme ve benim srekli
ah ekmeme sebep oldu. Kendim kadar sevdiim ve daha yakn
zamanda evlenmi olduum karm Perrenelle bununla olduka
ilgilendi ve bana, zerime aka arlk veren bu meseleden
NICOLAS FLAMEL VE E PERRENELLE . 181

beni kurtarp kurtaramayacan srekli olarak sordu. Onda


hibir eyi gizleyemedim ve ona her eyi anlattm, gzel kitab
ona gsterdim, o da benim kadar ona ak oldu. En byk zevki.
;,
onun gi.izel kapaklarna oymalarma, resimlerine ve tasvirlerine
, . bakmakt, bununla birlikte ondan benim kadar az ey anlad.
i: Yine de bu konuda onunla konuabilmek ve iaretlerin akla-
nasr bulmak iin ne yaplabileceini tartmak benim iin
byk bir teselli oldu.
"Sonunda, drdnc ve beinci sayfalardaki btn figi.ir-
I leri, mmkn olduunca sadakatle evimde kopyaladm ve e
itli bilim adamlarna gsterdim, onlar benim anladmdan
daha iyi anlamadlar. Hatta bu figrlerin felsefe tann yapmn
reten bir kitaptan alnm olduunu bile onlara akladm;
, fakat pek ou benimle ve kutsal tala alay ettiler, sadece tpta
1 diplomal, bu sanatta gayretle alm Master Anseln diye biri
hari. Bununla birlikte onu, kitaba sahip olmadma inandr
dm, fakat ierdiklerini btnyle ona tarif ettim. Bana, birinci
. resmin her eyi yiyip bitiren zaman temsil ettiini ve kitaptaki
' sayfalarn miktarn takiben ta miikemnelletirnek iin alt
yln gerektiini syledi. Bu dnemden sonra, kum saatinin
tetsine evrilmesi gerekti'ini ve artk kaynamayacan iddia
..
i: etti. Ona bu resimle (kitabn kendisinde yazlm olduu gibi)
'. sadece prims ages'in temsili anlamna geldiini sylediimde
hana her alt yllk kaynamann bir secuulus agens gibi olduu
( eyabn verdi. Resmi nmzde duran prims ages'in, phe
.. siz, beyaz ve ar sudan (yani cva) baka bir ey olmadn
:, syledi, bu su elle kavranamazd ve ayaklar kesilemezdi, bu
demektir ki onun uuculuu, gen ocuklarn saf ka,1nda uzun
sre kaynatmak hari. giderilemezdi. Bu kan iinde cva, altn
ve giimiile birleerek her eyden nce tpk resimde gsterilen
' gibi bir bitkiye dntrlecekti. Bundan sonra rme yoluyla
ylanlara dni.itrebilecekti, bunlar tamamen kurutulmu ve
,' atete piirilmi olarak altn tozu halinde ufalanacakt ve bu
,. filozof tayd.
182 ASTROLOJ VE SMYA

"Yirmi bir yl gibi uzun bir sre boyunca yzlerce hata


yapm olman (bununla birlikte cani ve zalimce saylabilecek
kan kullanma olmakszn) bu danmann hatasyd. Unk,
filozoflarn kan dedikleri eyin, metallerde (balca da srekli
olarak kaynatrmaya altm Gne, Ay ve Merkr'dc)
ierilen madensel ruhtan baka bir ey olmadn kitabmda
kefetmitim. Bununla biri ikte yukarda zikredilen yorumlar
kesin olmaktan ok samimiydi. Btn faaliyetlerinde, kitaba
gre belli bir zamanda ortaya kmas gereken iaretleri asla
idrak etmediim iin, daima tekrar batan balamam gerekti.
Son olarak bu figrleri anlamak hususunda btn midimi kay
betmi olduumda Tanr'ya ve Galiyal Aziz Janes'e bir adakta
bulundum ve aklamay ispanya'nn sinagoglarndan birinde u
veya bu Yahudi rahiplerden istemeye karar verdim... "
Yal Aziz .James (trbesi Cornpostela'dadr) simyaclarn
ve ayrca btn kozmolojik sanatlarn ve bilimleri hamisidir.
Aziz .Jamcs'in hac deneinin (bourdon: iki eritle apraz izgili
ve yuvarlak bir topuzla talanm bir denek, Conpostela'daki
Romanesk heykelde azzn elinde grlebileci gibi)
Hermes'in denei ile nemli bir benzerlik tamas kesinlikle
tesadf deildir.

Resim 9; 1-lERMETIK ERD, iki asl eril-diil glicn birliini


temsil eder. Kartal, mlikenel. ahenkli eril-diil cvaya tekabl eder.
Yarasa ve tavan, burada latif ve cismani olan temsil eder. Zlirih
Merkez Ktphanesi P! 172 clyazasndan.

Resim 10 ve 11; KLLERDEN FLZLENEN EK VE AY


KSRNN BEYAZ BAKRES. Simyevi faaliyetin iki saflasn
temsili, British Museum'un MS Sloane 256 P li ge dnem anonim
Gotik elyaznasndan. Hernetik tekne burada neredeyse kalp eklidc
dir. Kalbin zerinde durur. Bilgelerin iekleri, ilkeyc (kklirt. cva
ve uz) tekabl eden k<iktcn fil izlenir.
NICOLAS FLAMEL VE E PERRENELLE 183


184 ASTROLOJ VE SMYA
N!COLAS FLAMEL VE E PERRENELLE 185
186 ASTROLOJ VE SMYA
NlCOLAS FLAMEL VE E PERRENELLE 187

Resim 12 SMYACI N COLAS FLAMEL'N MEZAR TAI


(yak. 1330-1417), St. Jacques-la-Bouclerie Kilisesinden, imdi Pa
ris'tcki Cluny Mzesinde.
Yukardaki kitabede, dliya kliresiyle birlikte sa, havari Pctcr
ve Paul'un elik ettii Gne ve Ay arasnda bulunur. Aadaki kita
bede ise Flanel'in ryen cesedi tasvir edilir. Yazlar yle der: "/:e
Nico{as Flamel jodis cscrivai a laissie par son testwet c levre de
ceste eglise certcries rente. et mcisons l/UI avoit acqestes et
acletees a son vivmt porrfaire certain service divi et distrilmcos
dargenr clascw l/11 par wmosne roclms !es qiz.e in. lostel die
et wtres eg/ises et /ospitax de paris Soit prie por /es trespasses."

"Bu yzden bu figrlerin bir kopyasn tayarak, hac el


biseleri iinde ve bir hac denei ile eim Perreelle'in de uy
gun grmesiyle yola koyuldum; mezar tlll iindeki apelin
dnda grlebilecein gibi, hiyeroglifk figrleri bu mezarla
resimlerniti ve duvarn her iki tarafnda da bir geit alay
resmetmitim, bu resimde tan btn renkleri sra iinde, orta
ya karak ve kaybolarak, grnmektedirler, bunun yan sra
Franszca u kitabe bulunur: Moult plaist d Dieu Processin.
s'elle est fcite en devotion ('Bir geit alay', ihlas ile yapld
zaman, Tanr'y olduka memnun eder'.) Bu kitabe Kral
Herkl\in 2 kitabn 111 balangcn neredeyse harfiyen tekrarlar.
bu kitap tan renkleriyle ilgilidir ve u bal tar; iris: operis
processio multrn aturce plocet vs. Bilgenin imay anlayaca
n bilerek bu kelimeleri kasten setim.
"Sonra, hac elbisesi iinde yoluma devam ettim, sonunda
Montjoyc'a vardm, oradan Compostelal Aziz James'e devam
ettim, orada byk bir ballkla adam yerine getirdim. Bunu
yapm olarak ayrldm ve yol zerinde Leon'da Boulogne'dc
bir tccarla karlatm, beni Yahudi kkenli fakat .Hristiya
inancndan -stat Canclcs denen- bir doktorla tantrd, bma-

'1. Hcraklcios. Bizans nparaton (610-641)


188 ASTROLOJ VE SMYA

da yayormu ve ilmiyle nlym. Kitabmdan kopya ettiim


figrleri ona gsterdiimde hayret ve neeyle serseme dnd ve
nce bana bunlarn alnd kitabn nerede olduu hususunda bir
ey bilip bilmediimi sordu. Latince cevap verdim (bana bu
dilde soru sormutu) ve ona dedim ki birisi benim iin bu bil
meceleri zerse umarm kitap hakknda kesin bilgi elde edece
im. Bunun zerine hemen, byk bir gayret ve neeyle, ba
langc benim iin aklamaya balad. Ksaca, kitabn nerede
olduunu duymaktan memnundu ve ben de onun hakkrnda ko
numasndan. Kitap hakknda nceden. ok ey duymu olma
lyd, fakat bana sylediine gre tamamen kayp olduu d
nlyordu. Bu yzden yola kmaya karar verdik. Le6n'dan
Oviedo'ya seyahat ettik, oradan da Fransa'ya giden bir gemiye
bindiim iz Sanson'a. Yolculuumuz nee! i balad ve sonraki
kralla varmzdan ok nce figUrlerimin pek ounu, hatta
ince noktalardaki byk srlar aa vurarak (onlar ok harika
buldum) bana samimiyetle aklad. Fakat Orleans'a vardmz
zaman bu bilgin kii ok hasta oldu, denizde, balad andan
itibaren durmayan ok iddetli bir kusma grld. Onu terk
edeceimden dolay olduka zntlyd ki bu aka anlala
bilir bir eydi. Onun yanndan ayrlmadm halde aralksz
olarak beni aryordu. Sonunda hastalnn yedinci gnnn
sonunda ld, bu beni i.izntyle doldurdu. Yapabildiim kada
ryla onu Orleans'taki Kutsal Ha kilisesine gmdm, bu gne
kadar orada yatmaktadr. Tanr ruhunu korusun, nk iyi bir
Hristiyan olarak ld. Eer lm beni engellemezse her gn
onun ruhu iin bir ka ilahi sylensin diye o kiliseye kk bir
kira geliri balayacam.
"Evime nasl vardm ve Perrenelle'in nasl sevindiini
kim grmek isterse hem u Paris ehrindeki Aziz Jacques de la
Boucherie apelinin kapsnda hem de evimin yaknnda bize.
baksn. Orada, ben Compostela'l Aziz James'in ayaklarnda ve
Perrenelle de Aziz John'un ayaklarnda (ondan o kadar ok yar
dm istemiti ki) kran dualar sunarken tasvir edildik. Byle
ce, Tanr'nn lutfu ve Kutsal Bakire ve Aziz Janes ve John'u
NICOLAS FLAMEL VE Ei PERRENELLt l 89

efaatiyle, istemi oldum eyleri yani ilk ilkeleri (dnyadaki


herhangi bir eyden daha zor olan, bunlarn balangtaki ha
zrlanala-:n olmasa da) renmitim. Sonunda be yl gibi bir
dnem boyunca birok hatalar yaptktan sonra rendim, bu
sre boyunca srekli olarak inceledim, altm; stunlar zeri
ne geit alayn resimlediim apelin d duvarnn zerinde ben
Aziz James ve John'un ayaklarinda, durmakszn Tanr'ya dua
ederken, elimde tespihimle, dikkatlice bir kitap okurken, filo
zoflarn kelimelerini diii.inti-ken ve burada da onlarn kelimele
rinden kefettiim eitli ilemleri gerekletirirken grlebili
rim.
"Sonunda arzulam olduum eyi buldum ve onu nce
gill kokusundan. tandm; ve ona ahip olduum zaman ii
(magisere) baarm oldum. lk glerin (ages) hazrlann
renmi olarak sadece kitabm kelime kelime takip etmem
gerekti ve istemi olsam bile hata yapamadm. lk nce bir plan
yaptm, onu cvaya uyguladm ve yaklak yarm kilosunu saf
gUne dnti.irdiim, bu madenden karlandan daha iyi idi
(denediim ve defalarca denediim bir hadise). Bu 1382'in 17
Ocanda, bir Pazartesi, leye doru, evimde sadece
Perrenelle'in huzurunda vuku buldu. Daha sonra kitabm keli
me kelime takip ederek, benzer bir miktar cva zerinde krmz
tala, yine sadece Perrenelle'in eliinde, ayn evde, ayn yl
25 Nisan'nda, gece saat bete ii baardm, bu vakitte gerekten
cvay neredeys ayn miktarda altna dntrdm, aka sra
dan altndan daha iyiydi, nk daha yumuak ve daha ekil
lendirilebilirdi. Bunu hakikat olarak syleyebilirim. Bu ekilde
Perrenelle'in yardmyla ii kere baardm, o bunu benim
. anladn1 kadar anlad, talin1atlar icra etnekte bana yardn1
etti; ve ii btnyle kendi kendine baarmak isteseydi elbette
hedefe ulaacakt. Onu bir kere baarm olduktan sonra yeteri
kadardan fazlasna sahiptim, fakat tabiatn harika ilerini tek-
;-. nelerin iinde grmekten ve seyretmekten ok byk keyif al
dm ... "
190 ASTROLOJ VE SMYA

Tabii tarzda simyevi iin iki kutbunu (Kkrt ve Cva)


bedenlendiren erkek ve kadn, karlkl sevgileriyle -bu sevgi
manevi olarak ykselti.l.dii ve derunletirildii zaman- kozmik
gc veya nefsin gcn gelitirebilirler ki bu g simyevi ay
rma ve katlamay (solve et coagula) iletir.
15. Blm
N SAFHALARI

Simya iinin ok saydaki safasn altblnlere ayrma


da eitli yollar vardr. Bunlardan her biri, srecin btnne ait
ematik bir basitletirme trnden bir eydir; yine de her biri
dorudur, u anlamda ki her biri 'i'in dahili mantnn bir ifa
desidir. En eski alt blmleme, farkl renklerle ferdi saflalara
ve evrelere iaret eder. Bu ihtimal, metallerin saflatrlmas ve
renklendirilmesi gibi zel bir metalrjik srece kadar.geri gider.
Bu emaya gre materia'nn veya 'ta'n 'siyahlatrlma's
(melanosis, nigredo) aartma (leukosis, albedo) takip eder ve
bunu da sonradan kzllatrma (iosis, rubedo) takip eder.
Siyah, rengin ve n yokluudur. Beyaz saflktr; b
ltinmemi ktr, k renkler halinde krlmaz. Krmz, rengin
zdr, baucu noktas ve en byk younluk noktasdr. Eer
beyaz ile krmz arasndaki limon sars, aboyas sars ve ak
krmz gibi btn bir ara renkler dizisi ilave edilirse veya yine
derece derece alan renkleriyle bir 'tavus kuunun
kuyruu'ndan bahsedilirse nesnelerin bu dizilii ok daha aikar
hale gelir.
temel renk, siyah, beyaz ve krmznn (bunlar
Hermesilikten etkilenmi armaclkta da bulunur) Hindu koz
molojisindeki asli nateria'nn (Prakriti) temel eilimine
(gualar) iaret ettiine de dikkat ekilmesi gerekir .. Siyah bu
rada, sembolik olarak 'aa doru' harekettir (tanas), kl
Kaynaa doru kap gider; beyaz, Kaynaa doru, Ia doru
'yukar' emilnedir (sattva); ve krmz, tezahrn kendisinin
192 ASTROLOJ VE SiMYA

&izlemi zerinde genilemeye doru eilimdir (rajas). Zihinde


ki bu yorumlarla, simyada beyazn bulunmadn. aksine iin
nihai sonucunu temsi I eden krmznn bulunduunu grmek
artabilir. Hindu retisine gre kainat yle ina edilmitir ki
ilk olarak tamas (aa doru abalayan gi.i) karanln ..iine,
aa demir atar, sonra genilemesine yaylan rc!ias okluu
gelitirir ve son olarak sattva yukar doru abalayan kl bir
alev gibi her eyi Kaynaa geri gtrr. sinyevi renklen
dirme ile Hindu kozmolojisinin yaln mukayesesi, zaten simya
ve onun sembolizminin kesin snrlarna ait bak asnn ak
bir iaretidir. Belli bir anlamda aartmaya tekabl eden ve ba
langtaki siyahln ve rmenin yerini alan 'bedenin manevi
letirilnesi'nden sonra, tamlk olarak 'ruhun bedenlenmesi' kral
mor-krmz rengiyle gelir. Ayn ritim, manevi gerekleiminin
dier biimlerine de aktarlabilir. Buradaki nemli nokta udur;
vurgu, Ruhun tezahr zerinedir, yoksa snrla-kaytl varolu
un almas -veya tkenii- zerine deil.
rmek, mayalanmak ve toz halinde ufalanmak yoluyla
(bunlarn hepsi karanlkta yer alr) materia; balangtaki bii- ;,;,
minden soyulur. Gi.imUi bir beyaza aartma yoluyla, saflatr-
lr ve 'kzllatrma' ile yeniden renklendirilir ve burada renk,
biim demektir. Saflatrc g Cvadr, 'renklendirici' g ise
Kkrt.
Renklere gre bu l taksim, 'kk ve daha byk' iler
eklindeki ikili taksimle tezat tekil etmez. Bu, materia ve for-
na, nefis ve ruh, Ay ve Gnein nceden tarif edilen ikilii.ni
yanstr.
Hem ynl hem de iki ynl taksimler, gezegenlerin
hakimiyetlerine (regines) ve metallerin zellikleril)e dayanan
yedili taksimde ortaya kar.
Yedili derecelenmede balca iki anlay vardr. Bunlar
dan birinde 'klik' ve' byk' iler, kaynatrlr (aslda uygula
nabilir bir ey), yle ki gm ve altn, Ay ve Gne bir ift
N SAFHALARI 193

olarak btn dizinin son noktasm temsil ederken, dier geze


genler veya metaller, asaletlerine gre (yani altn veya Gne ile
daha az veya ok ilikilerine gre) diziler iinde yer alrlar. Bu
dzen, 5. bli.imde tarif edildii gibi, gezegensel evler hiyerari
sine de tekabl eder. Bunun modeli, Gnein, orijinal k gn
dnm olan Satrn evindeki en alt noktasndan, eskiden yaz
gndnmUn temsil eden Aslan'n evindeki sahasna ykseli
idir. Dier anlayta, son nokta olarak Ay ile birlikte 'kk' i,
en yksek noktas Gne olan 'byk' iten nce gelir.
Philaletes, Bernardus Trevisanus, Basilius Valentinus ve dier
simyaclar tarafndan zikredilen ve zellikle parlak biiminden
dolay daha geni ayrntlarla imdi gzden geirilecek olan bu
sonraki anlay aadaki gibidir:

15 4 )) 0
Merkr Satrn Jpiter Ay Vens Mars Gne
cva kurun kalay gm bakr demir altn

Dierlerinin hepsinden nce gelen Merkr'n iareti, ite


bir safhay temsil etmez, daha ok btn iin bir anahtardr, bu
yzden kendi iinde sadece alt safas vardr. Bunlardan ilk
srf Ay ve son de srf Gne iaretleri ile ifade edilir.
Sadece !em Gne hem de Ay'dan oluan Merkr'n veya c
vann iareti erdiidir.
Simyaclar iin cvann, primus agens, iin gerek vasta
s, her eyi ayrtran su ve manevi cenin iin besin olduu n
ceden sylenmid. O, deyim yerindeyse, materia prima'nn en
dolaysz tezahrdr, iyi olarak grnr, psiik malzemedir
veya ferdi beden.,...nefis organizmasm kozmik hayat deniziyle
birletiren hayat nefesidir. Manevi altnn tohumu onun iinde
sakl yatar, tpk altmn sradan cvada yatt gibi.
Mistisizmin 'ilemci' biimine aktarldnda, bu noktada
ortaya kan ey, Kutsal Ruh'un manevi etkisi, ltfu veya dier
l94 ASTROLOJ VE SMYA

bir ilem biimidir, bu belli bir anlamda ego- bilincinin grn


e gre kapal dnyasna dardan nfuz eder ve onu metalik
'katlama'sndan ayrtrr. Cva, 'kozmik ltuf olarak deer
lendirilebilir, Fra Marcantonio'nun dedii gibi; 'o, yerin gze
neklerini doldurmak iin iyi bir pus olarak sk sk Gkten iner'1
; 'gzenekler' burada kat cisimleri talamaktan ve nefessiz
kalmaktan koruyan eydir; onlar vastasyla yeryzi.i 'nefes alr',
tpk insann tabiatta mevcut olan gksel etkilere ak kalarak
yaamas gibi.
Btn ie bir anahtar olarak Merkr'n iaretinin yorumu,
Orfeusu gizemlerdeki Tanr Merkr'n veya Hernes'in rol ile
de desteklenir. Tanrlarn habercisi, -bedensel veya mistik
lmi.inden sonra nefse, glgeler aleminin btn sahalar bo
yunca, son istirahatgahna kadar elik eder.
; SatUrn'n iaretinin altnda gelen 'kk i'in ilk safa
s, 'siyahlatrmaya', 'rmeye' ve 'kangren olmaya' kar 1 k
gelir. Bir kuzgun, bir kafatas, bazen de bir mezar ile temsil
edilirdi. Basilius Valentinus iin bu safhasndan yle sz eder:
"Btn ten, topraktan doan her ey, tahrip olacaktr ve tekrar
topraa verilecektir, tpk nceden de toprak olduu gibi. Sonra
topraksal tuz, gksel hayatn nefesi vastasyla yeni bir dou
meydana getirir. link balangta toprak olmayan yerden
iimizdeki hibir yeniden dou olamaz. nk toprak, tabiatn
merhemidir ve bliUin nesnelerin bilgisini arayanlarn tuzudur."2
Btn manevi gereklemelerin banda, 'dlinyaya [kar]
l [gibi] olmak' biiminde lm bulunur. Bilin, duyulardan
geri ektirilmeli ve ie evrilmelidir. 'Dahili Ik' henz zuhur
etmemiken d dlinyadan bu yz eviri, bir nox profuda ola
rak tecrbe edilir. Hristiyan mistisizmi, eer rn verecekse
toprakta yalnz kalmak ve lmek zorunda olan buday tanesi
meselini bu hale tatbik eder. Birok inisiyatik ayinde nefsin bu

I Baknz 1 O. b][in. 'Ktikt. Cva ve Tuz'.


1 Kadim Bilgelerin Biiyiik Ta Hakknda, Strasbourg, 1645.
N SAFHALARI 195

lm, sembolik bir gmme ile ifade edilir ve baz Hristiyan


tarikatlar, keilerin grev merasiminde benzer bir adete uyar
lar.
Hristiyanlk ncesi gizemlerde, mistiin lm, genel
likle bir .tanrnn kurbansal lmyle iliki iine sokulurdu.
ldrlen ve paralara ayrlan tanr gibi mistik de organlarn
ve melekelerini tabiata geri verirdi. ller aleminin gleri,
kendi aralarnda lmsz ze bal olmayan deneysel nefsin
unsurlarna bllinrd ve baz durumlarda bu paralara ayrma,
insan kuklasnda icra edilirdi. Mistiin kendisi, grne gre
(hayatn alemin okluuna bahetmek iin) alemde paralanan
tanrnn gerekte onun iinde bozulmadn, aksine lmsz,
zamansz ve blnmez kaldn tam anlamyla idrak edecek
ekilde tanrnn kurbansal liimn tecrbe etmelidir. Bylece
insan, anca iindeki ryebilir olan her eyden feragat etmi
olduu zaman deimez zn bilebilir. Bu sadece teni deil,
duyusal tecrbeye daldrlm olan 'nefs'i de ierir.
in balangcnda simyacnn rettii en kymetli madde
kldr; kl, baz metalin stlp klletirilnesinden (calcinatio)
sonra zerinde kalr. Btn pasif 'nem'inden soyulmu olan bu
kl vastasyla uucu 'ruhu' yakalayabilecektir. in ilk safhas
Sati.lrn'n mitolojik anlamna karlk gelir, bu anlamda, kendi
ocuklaxn yiyen Satrn-Kronos, zaman ve li.lm vastasyla
'olan ey'in ekilsiz kaynana dnmesine sebep olan ilhtr.
4 'Kk iin' ikinci safhasna Jpiter hkmeder, iareti
han yatay koluna eklenmi hilal biimi sergiler, halbuki Sa
trn'de ayn hilal, aay gsteren kolun altna yerletirilir: -; .
Bu yzden Ji.ipiter'in etkisi altnda nefis, gcn gelitirmek
iin kendini, dnm olduu topraktan ve balangtaki kaos
gecesinden diriltip kaldrmtr. Materia'nn temel eilimleri
(gunalar) hakkndaki Hindu retisinin dilinde, nefsin gcnn
(Cva) tamas'tan kurtarld ve rajas ile birletirildii sylene
bilirdi. Bununla birlikte rajas, genileme ve gelime anlamna
sahiptir, bu da imdiki durumda latif gcn bedensel bilinteki
196 ASTROLOJ VE SMYA

katlamasndan znd ve toprak olmu olarak imdi, tabiri


caizse su ve hava olduu anlamna gelir. Bu da sblimletirme
ye tekabl eder.
Morienus yle der; "Kim, nefsi nasl saflatracam ve
aartacan bilirse ve onun yukar doru ykselmesine izin
verirse, bedeni iyi korursa ve onu btn karanlklardan, siyah
lklardan ve kt kokudan kurtarm olursa... O zaman nefsi
bedeine geri getirebilecektir ve yeniden birlemeleri saatinde
byk harikalar zuhur edecektir... "
'5) Ayn hkmettii nc safla ile birlikte beyaz renk
tamamlanr. Hilal kedini, unsurlar veya kozmik eilimler ha
zerine ykseltmitir ve onlarn ztlklarn ayrtrmtr. Ba
langtaki kaosta ierilen nefsin btn gizil gleri, imdi ta
mamyla gelitirilmi ve birbirleriyle ayrlmaz bir saflk halinde
birlemilerdir. Bu, 'znn'n en dtaki snrdr ve bunu
yeni bir 'katlama' takip eder. Hristiyan bak asndan, nefsin
bu hali, sembolik olarak, lahi Kelime'yi almaya hazr dtru
nundaki Kutsal Bakire'ye tekabl eder ve bu balamda
Bakire'nin genellikle bir hilalin zerinde tahta oturmu olarak
resimlenmi olmas nemlidir.
Bernardus Trevisanus, Unutulan Keline3 adl kitabnda
'kk iin' bu taml hususunda yle yazar: "Sana derim ki
Tanr ahidim olsun, bu cva sblimletirildii zaman o kadar
saf bir beyaz ile 1ld ki ok yksek bir dan tepesindeki
kara benziyordu. Gzel, kristalimsi bir cilas vard, tekne ald
zaman ondan o kadar tatl bir koku sadr oldu ki dnya s
tnde ona benzeyen bir ey bulunamazd. Bununla birlikte, se
ninle konuan benim, iyi bil ki bu harika parlaklk gzlerimin
nnde ortaya kt, bu iyi, kristalimsi tabiata kendi ellerimle
dokundum ve kendi koklama duyumla bu harika tatll alg la
dm. O kadar byk bir hayret iinde, nee ve aknlkla ala
d11n. Ezel, yce ve anl Tanr'ya hamd olsun, nk O, pek

3 la Parole delaissee. Le Voile d'lsis'te. Paris, 1939 cildi, s. 461.


N SAFHALARI 197

ok harika ihsanlar, tabiatn srlar iinde gizlemitir. Ve baz


insanlara onlar grme izni vermitir. Biliyorum ki bu nizam
sebeplerini bildiin zaman yle soracaksn: Ne tr bir tabiat,
bozulur bir nesneden geldii halde yine de kendi iinde bt
nyle semavi bir nesneyi ierebilir? Hi kimse btn harikalar
anlatamaz. Bununla birlikte belki bu tabiat hakknda sana bir
takm zel eyler anlatabileceim bir zaman. gelecek, .bunu yaz
ile bildirmeme heni.iz Rab izin vermedi. yle olsun, bu Cvay
sblime ettiinde onu kanyla birlikte, taze ve gen, al ki ya
lanmasn ve ona ebeveynini (Gne ve ay) ver ki bizim kar
111111112 bu eyden (Gne, Ay ve cva) retilebilsin ... "

'Kk iin' safhasnn ykselen bir harekete tekabl


etmesi, gezegensel iaretlerden aikar olsa gerektir, nk ilk
nce Ay han altndayd, sonra yatay eksenine ilitiridi ve
sonunda tek bama hakim oldu. Aksi ekilde, 'byk iin' mte
akip saflas, alalan bir hareket tarif eder: g 0, nk
burada Gne, nce han zerinde grnr, sonra han altna
doru batar ve sonunda her eyi merkeze geri getirerek yalnz
durur.
lk safa, 'bedenin maneviletirilmesine', son safla
da 'ruhun bedenlendirilmesine' veya 'uucunun sabitlenmesine'
tekabl eder. Halbuki 'kk i'in, hedef nefsin balangtaki
safln) ve alcln tekrar elde etmektir 'byk i.in' hedefi,.
iindeki Ruhun vahyiyle nefsin aydmlanmasdr. Bu sekiz saf
hann sras, manevi tekamln btn trlerine aktarlabilir,
fakat yine de bir emadm daha fazla bir ey olarak kalmaz,
nk iki hareketten hibiri (nefsin ykselii, ruhun alal)
btnyle bir dierinden ayrlamaz. Bir iein geliimi, GUne
in iidir, hatta sadece, iek Gne nlarna kendini amaya
yetecek kadar erikin olduunda, Gne gerek ve tam etkisine
sahip olmaya balasa bile.
9 Drdnc safhaya ('byk iin' ilk safhas) Vens
hkmeder. aretinde altmn ve ruhun (yanmaz kkrt) Gnei,
ha aacnn zerinde grnr. Gne, ay yutar ve onun ekil
198 ASTROLOJ VE SMYA

verici gc, unsurlarn hana yeniden damga basar. "Balan


gta" der Turba Philosophorum,4 'kadn adamn tepesindedir,
ve sonda ise adam kadnn tepesindedir." lk nce diil Cvann
'uucu' guc, kat cisimlere stn gelir, onun biimi Kk1
. tarafndan pasif tarzda izhar edilir. Bunun la birlikte daha sonra
Kkrdn sabitleyici gc, uucu Cvaya galip gelir ve nefes
beden biiminin yeni ve bu sefer aktif bir kristaUenmesini etki
ler.
Bununla birlikte bu 'yeni yaratl', henz mkemmel de
ildir, nk burada grnd ekliyle manevi Gne, hala
unsurlar hana ilitirilmitir ve bu simyaclarn, Vens'n me
tali bakr hakknda syledikleri u szlerin sebebidir; ondaki
Kkrdn renklendirici gc (altnn z) gerekten grnr
olur, fakat drt unsurda ierilen ztlamadan dolay kararsz ve
kaba kalr.
Beinci safaya ('byk iin' ikincisi) Mars hkmeder.
Mars'n iaretinde (bu ekilde gsterilmesinin sebepleri nceden
aklanmt) Gne, Satrn'n iaretindeki aym konumuna
benzer bir konum alr. Bununla birlikte iki iaretin (Satrn ve
Mars) anlam, her ikisi de bir tr lm ve tkenii temsil etse
de birbirine, zttr; fakat Mars'n 'hakimiyeti' altnda, kaotik bir
vaziyet sz konusu deildir; aksine burada, Ruh'un insan bilin
cinin en aa seviyelerine aktif bir inii vardr, bu yzden be
denin kendisine 'yan.maz kkrt' tamamen nfuz eder. Mars'n
metali demirde olduu gibi kkrdn sabitleyici gc, bti.i
ni.iyle mevcut olsa bile, parlakln henz tamamyla aa
vuramaz, yle ki iin bu safhasnda Ruh bedene dalm ve sanki
onun iinde snm olarak grnr. Bu 'en d' katlamadr ve
son tamamlamann eiidir (yani bedenin biim haline gelrn.i
Ruh'a dnmesi).
Mars'n iaretinde ierilen en yksek anlam (simyann
tesinde; onu olduka aan bir anlam), 'lahi Kelime'nin

4
Bibi. des pfil. clim.
N SAFHALARI [99

bedenlenmesi'dir. Belli bir anlamda bu, Tanr'nn belli bir aa


lan gerektir, nk k olarak o alemin karanl iinde
gorunur. Bununla birlikte simyevi gerekletirme, bu
bedenlenmenin sadece uzak bir yansmas olabilir.
Artephius yle yazar: " ...ki tabiat birbiriyle karlkl
olarak deiir, beden ruhu 'iine alarak' ve ruh da bedeni renkli
(yani niceliksel) ve beyaz (yani sat) bir ruha dntrerek ...
Onu (yani cismi) bizim beyaz suyumuz yani Cva iinde, siyah
lk halinde znm olana kadar kaynat. ok uzun bir si.ire
kaynatmada, en sonunda bu siyahl kaybedecektir v_e sonunda
znm cisim, beyaz nefis (dieriyle karan) eliinde ortaya
kacaktr. Bunlar yle bir ekilde kucaklaacaklar ki asla tekrar
birbirinden ayrlamayacaklar. Sonra Ruh gerekten beden ile
beraber deimez bir nesne olmalar iin, mkemmel bir ahenk
iinde birleirler. Bu, bedenin zUnmesi ve Ruhun sabitlen
mesidir, her iki si.ire de bir ve ayn ii oluturur."5
0 'Byk i'in tamamlanmas, Gnein iareti ile ifade e-.
dilir. Bu ekil, dier gezegensel iaretlerin bir paras olan, G:
ne diskinden, merkezinde gsterilen noktasyla ayrt edilir. Bu
nedenle, sadece erken safhalarda ilkesel ve potansiyel olarak
mevcut olan ey burada aa vurulur. Kendi iinde sonlu kalan
tamamlanm bu biimde, sonsuz muhteva, grnr-grnmez
. olarak mevcuttur.
Ayn iaret ayrca, Meyvedeki ekirdei ve rahimdeki
cenini de hatrlatr. Bu, sinyanri genetik sembolizmiyle uy
gunluk iindedir.
in bu safhas, krmz rengin de tamamlanmasdr, bu
nun hakknda Nicolas Flanel, 'hiyeroglifk figrler' hakkndaki
aklamasnda yle yazar: "Koyu meneke rengi bir tarlada,
mor-krmz bir adam, al krmz bir aslann ayan tutar, asla
n.n kanatlar vardr ve insan alp gtrecek gibi grnr. Koyu
meneke tarla u anlama gelir; kaynama vastasyla ta, gzel
5 Bibi. des phit. clim:
200 ASTROLOJi VE SIMYA

turuncu ve krmz klflar almtr ve iyice sindirmesi (turuncu


rengi bunu gsterir) onu nceki turuncu giysisinden mahrum
etmitir. Nar tanelerinin saf ve temiz al rengini andran uan
aslann al krmz rengi, bu rengin imdi gerekten ve ahenkli
olarak tamamlandn gsterir. Bu, tamamyla metalik olan
bi.itlin tabiat yiyen ve onu kendi cevherine, yani en iyi maden
lerden daha iyi olan gerek ve saf altna dntren bir aslan
gibidir.
"Bundan dolay, sz konusu renk, kendi kanatlaryla, in-
san Msr'n kirli sularndan (li.imlillerin sradan dUlinceled)
ykselterek onu strap vadisinden, yani fakirlik ve hastalk
belasndan kurtaracak gce sahiptir, bu yzden dnyevi hayat
btn zenginlikleriyle beraber hakir grecek ve Ar alay ar-
zulayarak ve ezeli umudun tatl pnarlarna susam olarak gece
gndz Tanr'y ve O'nun azizlerini dnecek.
"Tanr'ya sonsuz ekilde hand olsun, bize bu gzel ve
btnyle mkemmel mor rengi grme lutfunu verdii iin,
tarlalarn ve kayalarn gelinciinin bu gi.izel rengini, bu Sur'lu, 6
prl prl ve alev alev rengi, herhangi bir deiime veya dei
iklie muktedir olmayan, zerinde gn ve Zody.ak'n bile
hibir gcnn ve kudretinin bulumi1ad ve onun parlak ve
gz kamatrc ihtiam, bir anlamda ona bakt zaman insan
artarak, rkterek, korkutarak sema st bir eyi insana bildi.;.
recek gibi grnr... " 7
Basilius Valentinus'un yazd bir metinde, simya iinin
tamamlanmasn sembolize eden erkek-dii adroj inin, yedi_ ge
zegenin iaretleriyle temsil edilmesi vardr, bu iaretler yle bir
sra iindedir; i.i Gne iareti androjinin eril tarafna ve Ay
iareti de diil tarafa karlk gelirken Merkr'i.in erdii iareti
bir iki dizi arasndaki kilit tan temsil eder. Bu, aadaki e-

6
Mor renk, Sur ehride (Lbnan) retildi.
7
Bibi. des phil. chim.
N SAFHALAR! 201

may ortaya koyar, 'ktik' ve 'byk' ilerin safhalar bu ema


da yine tehir grlecektir.

)) 0
4
; '?
Belli bi' bakmdan (ve ayn iaretlerin astrolojik anlamla
rndan olduka ayr olarak) sadaki iaretlere, aktif, soldakilere
de pasif denebilir, nk 'kk i' nefsin hazr olma halini ve
istidadn, 'byk i' de manevi vahyi elde eder. Bununla bir
likte, ferdi iaretlerin iftler halinde birbirine den'k dtn
tehis edebilmek iin, her dizinin srasnn (imdiye kadar tarif
edildii gibi) dierinin srasna zt ynde olduunu hatrlamak
zorunludur, nk biri ayn ykseliine baldr ve 'dieri ise
Gnein alalna dayanr (bu iki hareket, iin aknda ortaya
kar). Bunun aksine, her iki hareket de paralel ekilde grld
nde, iaretler u eki ide sralanr:

)) 0
4 9
;
Her aktif yan iin, ona tekabl eden pasif bir ynn bu
lunmas, bu dizilite ak ekilde grtilr. Satrn, pasif bir
'alaltina'y, Mars ise aktif bir 'alal' temsil eder. lk iaret,
ego-baml .nefsin tUkeniini, ikincisi ise Ruh'un zaferini ifade
eder. Sonraki seviyede Jpiter, nefsin alclnn gelimesine
karlk gelirken Vens de iteki Gnein ykseliine teka
bl
?.02 ASTROLOJ VE SMYA

ki-cinsiyetli Merkr'n tasviri ('Rebis' = res bis: ifte ey),


Basilius Valentinus'un 'Arelia Occulta Philosophorun'undan
'Theatrun Clenicun 'cla, Argentorati, 1613, cilt IV. Hermetik
androjin, kanatl nateria prima kresinin zerinde uzanan Tabiat
ejderhasnn zerinde durur. Androj inin elindeki pergel ve gnye, gk
ile yere, erkek ve dii glere karlk gelir. Erkek tarafta, Vens,
Mars, ve Gne, dii tarafta ise Satrn, Jpiter ve Ay bulunur. Tepede
ise mkemmel Merkr vardr. Sa ve sol, bu resimde yer deitirmi
tir.

eder. Ay ve Gne, saf hallerinde, iki kutbu bedenlendirir ve


Merkr her iki z de kendi iinde tar.8

8
Bu alt saf-hann, manevi tekamln her trznda temel safhalar olarak nasl
sk sk tekerrr ettiini grmek iin Frithjof Schuon'un Hikmet Makamlar'a.
zellikle de ayn ad tayan son blmne baklmaldr. (Londra, 1961 ).
16. Blm
ZMRT TABLET

Simya iinin anlam ve yaps, Zmrt Tablet'te (Tabula


Smaragdina) zetlenir. Kendini, Hermes Trismegistos'un bir
vahyi olarak sunar ve ortaa simyaclar tarafndan byle kabul
edilir. Bunun en erken zikredilii, Cabir ibn Hayya'a ait bir
sekizinci yzyl metninde bulunur ve Latince bir evirisi, nce
den Aziz Byk Albert tarafndan biliniyordu. Bununla birlikte.
slubundan slam ncesine ait olduu aktr ve simyac!arn oy
birliiyle hemfikir anlatklar gibi btnyle Hernesi gelene
in ruhuyla uygunluk iinde iken, Herrnesiliin kaynaklar ile
ilikisiJlen phelenmek iin hibir ikna edici sebep yoktur.
Bu,Eermes isminin bir insan iin mi yoksa Hermes-Thoth'dan
kopup gelen bir ruhban-peygamberi fonksiyon iin mi olduu
hususundaki soruyu ak brakr.
Latince versiyonundan 'Zmt Tablet'in bir tercmesi a
ada veriln itir. Baz noktalarn aydnlat imas iin Arapa
versiyona da gndermede bulunul mutur: 1
1. Gerekte, kesinlikle ve phesiz olarak, aada ne
varsa yukardaki gibidir ve yukarda ne varsa aadaki gibidir,
bir eyin mucizelerini baarmak iin.
2. Btn nesnelerin, yalnz Bir zerine dnme ile yal
nz Bir'de kmas gibi, intibak ile bu bir eyden doarlar.

I
Bk. J. F. Ruska, Tabula Suragdiw, Heirdelberg, 1926.
204 ASTROLOJ VE SMYA

3. Babas, Gnetir ve anas, aydr. Rzgar onu bedenin-


de dourmutur. Onun dads topraktr.
4. Btn alemdeki her mucizevi iin babasdr.
5. Onun gc, eer toprakla rtlrse mkemmeldir.
6. Topra ateten ve latif biimi kaba biimden yumuak
ekilde ve byk bir ihtimamla ayr.
7. Yerden ge ykselir ve tekrar gkten yere iner ve
bylece yukardaki hakikatlerin ve aadaki hakikatlerin gc
n elde eder. Bu ekilde, btn alemin ann elde edeceksin ve
btn karanlklar seni terk edecek.
8. Bu, btn glerin gcdr, nk latif olan her eyi
yener ve kat olan her eye nfuz eder.
9. Bylece kk alem, byk alemin ilkrneine gre
yaratlr.
10. Fevkalade uygulamalar'. bundan ve bu tarzda yaplr.
11. Bu sebeple bana, Hermes Trismegistos denir, nk
ben btn alemin hikmetinin ksmna da sahibim.
12. Gnein ii hakkmda sylemi olduum eyler m
kemmeldir.
*
"1. Gerekte, kesinlikle ve phesiz olarak, aada ne
varsa yukardaki gibidir ve yukarda ne varsa aadaki gibidir".
Latince versiyonda balang u ekildedir: Verum, sine
mendacio, certm et verissinun, fakat Cabir'in verdii karlk,
"Gerekte, kesinlikle ve phesiz olarak" (hakken, yakfen, la
ekkefih) daha aktr, k 'Gerekte' kelimesi, vahyin objektif
kaynana gnderme yaparken, 'kesinlikle ve phesiz olarak'
kelimeleri, insandaki sbjektif yansmasna gndermede bulu
nur. Sonraki cmle (ilk cmleciin ana ksm) Arapa versiyon
dan ksmen farkl bir ifadeye sahiptir ve farkl bir mana verir
ZMRT TABLET .205

gibi grnr: "En yukar olan en aadan gelir ve en aa olan


en yukardan gelir," Bu, asli sret, pasif materia olmadan aa
vurulamaz, anlamnda aktif ve pasifin karlkl bamllna
gndermede bulunur, tpk tersine ekilde pasif potansiyel g,
sadece aktif kutbun etkisi altnda gelimeye ulaabilmesi gibi.
Ayrca, 'byk i'te manevi gcn etkinlii, insani 'kab'n isti
dadna baldr ve tersi de geerlidir. Bununla birlikte. btn
bunlar, Latince metnin ifade ettii gibi 'yukar' ve 'aa' arasn
daki 'ayna-mtekabiliyeti'in ileri bir rneinden baka bir ey
deildir. 'Bir eyin', yani dahili iin, 'mucizelerini baarmak'
iin. 'Yukar' ve 'aa', bu nedenle, bu bir eyle ilgilidir ve bir
dierini ona gre tamamlar.
'2. Btn nesnelerin, yalnz Bir zerine dnme ile yal
nz Bir'den kmas gibi, intibak ile bu bir eyden doarlar.' Bu,
Hermetik iin, alemin Bir lahi Varlk'tan Bir Ruh vastasyla
sudur etmesinin modelini (ve tersi eklinde 'cevherse! imajn')
takip ederek tek bir cevherden kmas anlamna gelir.
Meditatione unius ('yalnz bir zerine dnme ile') yeri
ne baz yazmalarda mediatione unius ('bir'in aracl ile') ifade
si vardr. Bu, esas itibariyle anlam deitirmez, nk burada
kastedilen ey, mutlak Bir'in grnmez ve blnmez Inn,
Ruh prizmas tarafndan okluk halinde krlmasdr. Plotinus
unu syler; Ruh (ous), onu btnyle kavramaya veya nfuz
etmeye muktedir olamayarak, srekli En stn Birlik'i temaa
eder ve bu devaml mahede ile 'ok yzl' Btn' aa vu
rur, tpk yayan bir mercek gibi bir n demeti olarak kabul
eder. Bu noktada, baz versiyonlarda grlen Arapa tedbr
ibaresi, 'mtalaa' ve 'aklama' veya 'sonu karma' anlam ifti
ne sahiptir. Adaptatioe ('intibak ile') yerine Basilius Valentinus
conjunctione ('birletirme ile') der.
'3. Babas Gnetir ve anas ise ay'. 'Ta'n babas olarak
Gne, ruh (nous) iken Ay nefis (psyche)'tir. 'Rzgar onun be
deninde dourmutur:" Manevi tohumu .bedeninde tayan rz
gar, hayat nefesidir ve daha genel olarak, ara alemin 'latif
206 ASTROLOJ VE SMYA

malzemesi'dir, bu ara alem, gk ve yer arasnda yani biim-tesi


(veya tamamyla manevi) alem ile cismani alem arasnda uza
nr. Hayat nefesi ayrca altnn tohumunu sv bir halde ieren
Cvadr. 'Onun dads topraktr' ise dahili bir gereklik olarak
beden/cisim demek olur.
'4. Btn alemdeki her mucizevi iin babasdr''Mucizevi
i' thelesma'nn yaklak tercmesidir, ki 'talisnan' (tlsm,
muska} bundan tremitir. Bir tlsm (Arapa tilism), kesin ko
nuursak iine ilkrneinin gcnden biqeylerin girmi lduu
bir semboldr, zel bir kozmik vaziyette (takm yldz) ve buna
denk den manevi bir konsantrasyonla biimlendirilmi bir
sembol. Bu trden bysel (theurgic) bir faaliyet, grnen bi
im ile grnmeyen ilkrnek arasndaki niteliksel tekabliyete
ve ayrca latif &izlem zerinde manevi bir halin bir tr
'younlatrlmas' vastasyla bu tekabliyetin etkili klnmas
imkanna dayanL Bu, grnmeyen bir etkinin taycs olarak
tlsm ile metalik dnmn 'maya's olarak iksir arasndaki
benzerlii aklar.
'5. Onun gc, eer toprakla rtlrse mkemmeldir'. Bu
demektir ki Ruh, 'cisimlendirildii' zaman uucu sabit hale ge
lir.
16. Topra ateten ve latif biimi kaba biimden yumu
ak ekilde ve byk bir ihtimamla ayr'. Topra ateten ve
latifi kabadan ayrmak, nefsi bedenden 'karmak' demektir.
'7. Yerden ge ykselir ve tekrar gkten yere iner ve
bylece yukardaki hakikatlerin ve aadaki hakikatlerin gc
n elde eder.' Bilincin btn biimsel 'katlanalar'dan
'zndrlme'sini, Ruh'un 'kristalletirilnesi' takip eder yle ki
aktif ve pasif mlikemme\ce birletirilir. Bylece Ruh'un
sabit kalr. 'Bu ekilde, btn alemin ann elde edeceksin' yani
btn n kayna olan Ruh ile birliin vastasyla. 'Ve btn
karanlklar seni terk edecek': Bu demektir ki cehalet, aldatma,
kararszlk, phe ve aptallk bilinten temizlenir.
ZMRT TABLET 207

'8. Bu, bi.itiin glerin giicdr, nk. latif olan her eyi
yener ve kat olan her eye nfuz eder.' Latif veya uucu olan
(Arapa latif), sadece kat ve cismani ey ile birletirerek yeni
lebilir, tpk kiinin sadece somut bir resim vastasyla nefsin bir
halini skca tutabilmesi gibi. Simyevi sabitletirme yine de
daha dahilidir ve manevi hallerin dayana olarak bedensel bi
lincin rol hakknda yukarda sylenenlerle ilikilidir. Ruhla
birlemesi vastasyla bedensel bilincin kendisi, harici bir etkiye
dahi sahip olabilen iyi ve nfuz edici bir g haline gelir.
Bunun hakknda Cabir yle yazar: "Katlk ve sertlik
halindeki cisim o kadar deitirilmitir ki ince ve hafif hale
gelmitir, bu durumda o, onu atee dayankl klan kendi tabia
tn muhafaza etse bile cisimlere nfuz eden, adeta manevi bir
ey haline gelir. Bu anda ruh ile karr, nk ince ve gevek
hale gelmitir ve ruh zerindeki etkisi onu sabit klacaktr. Ru
hun bu cisimde sabitlenmesi ilk sreci takip eder ve her ikisi de,
dierinin tabiatna brnerek dntrlr. Cisim/beden bir ruh
olur ve ruhtan gelen incelik, hafiflik, yaylabilirlik, renklilik ve
ruhun dier btn zelliklerine brnr. Ruh da kendi hesabna,
bir cisim olur ve onun atee dayankllk, hareketsizlik ve sre
zelliklerini kazanr. Bu iki unsurdan hafif bir cevher doar ki
ne cisimlerin katlna ne de ruhlarn inceliine sahiptir, ancak
kesin olarak bu iki u arasnda ota bir konum alr.. .1
'9. Bylece kk alem, biiyk alemin ilkrneine gre
yaratlr.' Latince versiyonda bu cmle yle gelir; 'Bylece
alem yaratld.' Burada takip edilen Arapa metin grne gre
daha tamdr. 'Byk alem'in mkemmel imaj olai1 'kk
alem', insandr, ite o zaman 'Tanr'nn suretinde klnm olan'
orijinal tabiatn gerekletirmitir.
'10. Fevkalade uygulamalar, bundan ve bu tarzda yaplr'.
Arapa metinde bu cmle yledir: 'Bu yol, bilgeler tarafndan
kat edilmitir.'

2 Bk. Paul Kraus, Cabir ib Hayyf, Kahire, 1942-1943.


208 ASTROLOJ VE SMYA

'11. Bu sebeple bana Hermes Trismegistos denir, nk.


ben btn alemin hikmetinin U ksmna da sahibim.
Trismegistos, ' kere byk' veya ' kere gl' anlamna
gelir. 'Alemin ksm', evrenin bi.iyk 'blmne' yani ma
nevi, psiik ve cismani sahalara (bunlarn sembolleri gk, hava
ve yerdir) tekabl eder.
'12. Gnein ii hakknda sylemi olduum eyler m
kemmel (veya tam)dr.' De operatione solis: 'Gnein ii
hakkda'; fakat bu ayrca 'altnn ii hakknda' veya 'altnn
Uretimi hakknda' anlamna gelebilir.
Zmrt Tablet'in btn muhtevas, Sleyman'n Mhr
hakkmdaki bir aklamaya benzer, buradaki iki gen srasyla
z ve cevheri, forma ve materia'y, ruh ve nefsi, Kkrt ve

*
Cva'y; uucu ve sabit olan veya manevi gi.ic ve bedensel
varoluu temsil eder:
17. Blm
SONU

Buraya kadarki aklamalarn, simyaya ('kral sanat') zgl.i


manevi ufku, tamamyla tarihsel bir yaklamla kanlmaz ola-.
rak balantl, yanltc basitletirmelerden kurtarmaya hizmet
edebileceini umuyorum. Mekandaki objelerin, olduklar yer
den daha uzakta daha kk grnmeleri gibi, zaman bakmn
dan uzak olan eyler de, bize ekil olarak indirgenmi ve basit
letirilmi grnr ve iki a arasndaki manevi aklk ne kadar
byk olursa bu durum o kadar fazla olur. amzla simyann
ait olduu a arasndaki aklk ise neredeyse karlatrlamaz
derecede genitir. Bu nedenle modern aratrmaclarn, bu, gne
kadar baz kltrlerde icra edilegelen manevi sanatlar hakknda
herhangi bir bilgi olmakszn, simyay bir teleskobun, yanl
ucundan bakar gibi grmeleri hususu artc deildir. Bir kural
olarak, sadece, simyac !arn sembolik dilini anlamasna. imk,m
verecek retisel arkaplandan mahrum olmakla kalmaz, daha
nemlisi bu sahada neyin mmkn ve muhtemel olduunu ken
disine belirgin klacak herhangi bir pratik karlatrma imka-
nndan da mahrum kalr.
Tabiata (yani insann ve eyann bedensel/cismani ve psi
ik tabiatna) b;rok adan yaklalabilir ve byle olarak, belli
bir bak asna tekabl eden 'boyutlar'dan her biri, hem man
tksal hem de pratik olarak tamamen tkenmezdir. Bu nedenfo
mesela modern deneysel kimya, keifleri bir kere bile onun
nclleri tarafndan belirlenen belli bir ontolojik boyuttan ay-
210 ASTROLOJ VE SIMYA

rlayarak belirsiz ekilde uzayabilir. te yandan simya gibi


geleneksel bir bilim, ayn tabii verileri, daha az mantkla deil,
tamamen farkl -fakat ayn ekilde tkenmez olan- bir bak
asndan deerlendirebilir ve onlarla ilem yapabilir ..Bunun bir
rnei de geleneksel in, Hint ve Tibet tbbdr, bunlarn me
totlar modern tabiat anlaylarna olduka yabancdr, ancak bu
sebepten daha az etkili deildir.
Modem bilim, geleneksel kozmolojinin 'snr zerinde'
bulunan, ancak ciddi sonular olmayan 'ocuka' hatalara y
nelik amansz bir gze sahiptir. Bununla birlikte modem bilimin
grmeyecei ancak simya gibi geleneksel bir sailatn gzleri
nin ezici olarak nemli grecei- ey, insan ile tabiat arasndaki
dengeye kar onun, sonular nceden aka grlemeyen
ihlalleridir (onun btnle kar tamamen hakl grlemeyen
iddiasmdan sz etmeye gerek yok) ve modern bilimi vasfland
ran, duyu tesinin ve cismani olmayann geni kapsaml ve
neredeyse mutlak olarak yadsnmasdr.
nsann tabii evresiyle ilikisi, sadece teorik olarak deil
pratik olarak da ve sadece sbjektif olarak deil evrenin kendi
si asndan da eitlilik arz eder. Fiziksel alem, ps.iik olandan
mahrum edilmez, hatta egonun zel bak as, ferdi varln
psiik kresinin, btnyle ayr ve kendi bana bir ey olarak
ortaya kmasna sebep olsa bile. alar ve kltrlerde ego
bilincinin daha az 'katlam' olduu ve tabii evresiyle ilikisi
ne tamamyla rasyonalist anlaylarn nyarglarnn hakim ol
duu yerlerde, nefsin glerinin, harici alem zerinde, mekanik
bir miidahale olmakszn ve dorudan bir etki ortaya koymas
daha kolay olarak vuku bulabilir. Bu, zellikle, 'arkaik' biimli
gelenekler hakknda dorudur, onlar iin imek, yamur, rz
gar ve gelime gibi olgular, temel sembollerdir. Belli kutsal
faaliyetlerin, harici kozmik bir yankya sebep omas burada
vuku bulabilir. Bu durum, gnmzde Kuzey Amerika Yerlileri
gibi baz amanistik topluluklar arasnda hala gzlemlenebil
mektedir. ksir hakkndaki baz deyilerin (bunlarn hepsi sade-
SONU 211

ce harfi olmayan, yksek bir anlamda alnmamaldr) hakkm


verebilmek iin simyay onun orijinal ve uygun 'evi' olan bu
trden vaziyetler iine yerletirmeliyiz. Baz metallerin altna
dntrlmesi kesinlikle simyann gerek gayesi deildir, ne
de sadece bu amala aratrld zaman elde edilebilir. Yine de,
elinin tersiyle hafife bir kenara itilemeyecek magisteriunu
grnen baars lehine deliller vardr. Metalrjik sembolizm
simyann dahili iine ylesine organik olarak baldr ki dahili
olarak gerekletirilen ey nadir durumlarda harici dzlem ze
rinde (herhangi bir kimyasal ilemin sonucu olarak deil aksine
olaansf bir manevi halin kendiliinden harici bir doal so
nucu olarak) ortaya kar. Manevi dnmn ortaya k
zaten bir mucizedir ve baz bir metalden aniden altnn retilme
sinden kesinlikle daha kk bir mucize deildir.
Zen'in gizemlerine inisiye olmu Japon bir oku, i kon
santrasyon ve at anndaki zamansz zle dahili birlik iinde
hedefi, gzleri ba! halde vurabilir. 1 Ayn ekilde metallerin
fiziksel dnm, altnn ve insann (yani dahili almay
tamamlam olan insann) dahili kutsalln harici olarak aa
vuran bir iarettir.

I Bk. Eugcn Herrigel (Bungaku Hakushi), Okuluk Sanat_zda Zen, Londra.


1953.
ZKREDLEN HERMES VE MSTK YAZARLARIN
KRONOLOJK LSTES

Hermes Trisriegistos: tarih belli deil, Hristiyanlk ncesi.


Plotinus: 203-269
Synesius (veya Synesios): drdUnc yzyl
1. Herakleios (Heraclius), Bizans mparatoru: 640-641
Halid: yedinci yzyln sonu
Morienus: yedinci yzyln sonu
Cabir bn Hayyan: sekizinci yzyl
Ebu Bekir er-Razi: 826-925
Senior Zadith (Turho Philosophorun.): Muhtemelen dokuzuncu
yzyl
Artephius: tarih bilinmiyor, Ortaa
Su Thung-P'o: yaklak 1110
Muhyiddin ibn Arabi: 1 l 65-1240
Aziz Byk Albert (Atbertus Magnus): 1193-1280
Dante Alighieri: 1265-1321
Abdlkerim el-Cil: doum 1366
Po Yu-uan: onnc yzyl
Ebul-Kasm el-fraki: onnc yzyl
Geber: muhtemelen onilnc yzyl
Ruysbroek, Jan van: 1294-1381
Nicolas Flamel: 1330-1417
Bernardus Trevisanus: l 406-1490
Basilius Va!entinus: onbeinci yzyln sonu
Denis Zachaire: onaltnc yzyln ba
William Shakespeare: 1564-1616
Jakob Boehme: 1575-1624
.Tohan Valentin Andre.ae: 1586-1654
Fra Marcantonio: tarih bilinmiyor
Johann Georg Gichtel: l 638-1710
Phi\a\etes, Irenaeus: onyedinci yzyln son.u
BBLYOGRAFYA

l . Birincil Kaynaklar
M. Berthelot, La Chinie au moyen age, 1-III, Paris, l 893
M. Berthelot, Collectim des alchimistes grecs, 1-III, Paris, i 887-1888
Bibliotleque <fes philosophes chimiques. Paris, 1741
E. Darmscaedter, Die Alchemie des Geber, 1922
A.-J. Festugiere, Corpus Hermeticun, Franszca eviri. Paris, 1945
Paut Kraus, Cabir bn Hayydn, I-11, Kahire 1942-1943
Manget, Bibliotheca chemica curiosa , 1-11, Cenova, 1702
J.F. Ruska, Arabiscle Alcheniste , 1-11, 1924
J.F. Ruska, Tabula Smaragdia. Heidelberg, l 926
J .F. Ruska, Turba Pli/osophorum. 1931
Theatrum Chemicun 1-VI, Strosbourg. 1659
Claude d'Yge, Nouvelle Assemble des philosophes chymigues. Paris,
1957

2. Genel Eserler
Maurice Aniane, Notes sur l'alchemie, Yoga science de l'homme
integral iinde, Paris, 1956
Mircea Eliade, Forgeros et alchinistes, Paris, 1956
Julius Evola, la tradizioe ernetica, Bari 1931 ve 1948
E. J. Holmyard, Alchemy , Londra, 1956
Edmund von Lippmann, Entestehug und Ausbrestung det Alchemie.
1. 1919, il. 1931
MUHYDDN BN ARAB'NN
MSTK ASTROLOJS
ASTROLOJYE TOPLU BAKI
M.Temelli
Astroloji, gk cisimlerinin hareket ve konumlarnn yornm
lanmasyla yeryzndeki olaylarn nceden bilineceini iddia eden
bir bilgi daldr. Bir kiinin geleceinin ne olaca, bir iin sonucu
nun iyi mi kt m olaca, bir sorunun cevabnn ne olaca veya
bir ie balamada en iyi zamann hangisi olduu gibi eitli sorular
cevaplamak. iin kullanlr. Bu kullarimlarna gre de eitli k
smlara ayrlr.' Bu amalardan her biri iin o andaki veya doutn
anndaki, astrolojik ngrye esas olan gk cisimlerinin konumla
rn gsteren bir yldz haritas (horoskop) hazrlanr. Bu horoskop
vastasyla sonular karlr.
Astrolojinin belirlenebilen ilk kayna Mezopotamya'dr.
Bu blgenin gneyinde yaayan ve yldzlara bal bir inan siste
mine sahip olan Keldanler tarafndan ortaya konmutur. En eski
astrolojik belge Kral L Sargon (M.. 24. yy.) iin yazlini
:. 'N.anar-Beli' isimli ivi. yazl t,ablettir. Astroloji daha sonra
.. Keldanlerden Msr'a geti. Firavunlarn rahipleri Keldanlerin
' : rencile:iydi. Gizemli T?uth (Toth) , Msr trolojinin ilk
.' . retmem olarak kabul edlr.2 Yunanllar
. bu blm Msr'dan al-
!'. dtar. nl astronom Batlamyus astrolojinin temel kitaplarndan
biri olan Apotelesmatika'y (ayrca Tetrabiblos veya Quadripar
titum olarak da.bilinir) yazd.

l Bu ksmlar; kiisel veya doum (genethliacal, natal), seim (electional),


'\ soru zaman (horary), politik veya .kozmik (mundone) ve esoterik astroloji
eklinde ifade e,dilir. Bk. Metin Kiraz, Bir Gnde Yaayan Astrloji, stanbuL
1996. .
2 Max.Jacobi, 'Astrology', Tle Catlolic Ecyclopedia, !'913.
218 ASTROLOJ VE SMYA

Araplar bu bilimi Yunanca'dan Pehlevice'ye (eski Farsa)


evrilmi kitaplar kendi dillerine aktararak elde ettiler. Bu ite
ncl Ebu Maer el-Belh (787-886) yapt. Klasik dnemlere
ait astroloji zerine nemli bilgilere sahip olan Yahudi bilginler
daha sonra Araplarn retmenleri oldular.
Daha sonralar astroloji Hal seferleri ve Endls vasta
syla Bat'ya geti. 15 ve 16. Yzyllar, Bat'da astrolojinin tam bir
geliimine sahne oldu, zellikle Yeni-Eflatunculuk ve Hermes
ilik'le birlikte yayld. Gne-merkezli sistemin ve yeni gezegen- .
lerin kefiyle bugnk eklini ald._
Temelleri yaklak 4000 yl nce atlan astrolojinin sembo
lik dilini anlamak iin bu dilin kulland astronomik aralar bil
mek gerekir. Kadim toplumlarda gkyz ve oradaki cisimlerin
hareketleri dikkatle izlenirdi. Bu cisimlerin gzlenen hareketlerini
anlamak, bu hareketlere hakim olan kanunlar kefetmek ilah bir
sanatt.
Yeryzndeki bir gzlemci ncelikle iki btnlk fark eder:
yer ve gk. Bu ikisini birbirinden ufuk izgisi ayrr. Denizin orta
sndaki bir kii iin bu izgi tam bir dairedir, buna 'ufuk emberi'
denir. Bylece gzlemcinin algsna hitap eden mekan, bir daire
eklindeki yer dzlemi ve bunun zerinde yarm ki.ire eklindeki
gkyzdr. (Alglanan bu mekan antik gzlemciler kadar modern
gzlemciler iin de astronomik bir deere sahiptir.) Bu yarm k
renin dier paras da zihinde tamamlanrsa astronomi hareketleri
aklamakta kullanlan 'gk kresi' elde edilir. Bu mekan iinde
gzlemcinin bulunduu noktadan yere dik olarak ('eklil
dorultusunda') geen doru gk kreyi iki noktada keser. Bunlar
dan biri tam tepedeki 'baucu' (zenit) noktasdr, dieri gk krenin
grnmeyen ksmn ayn dorultuda kesen 'ayakucu' (nadir) nok
tasdr.
Gk cisimleri,gk kre zerinde bir eksen etrafnda dn
yormu gibi grnrler. Aslnda dnen dnya olduundan bu ek
sen yerin ekseniyle ayndr. Bu eksenin yer kreyi deldii noktala
ra 'yerin kutuplar', gk kreyi deldii noktalara da 'gn kutup-
ASTROLOJYE TOPLU BAKI 219

lan' denir. Bu eksene dik olan byk daireye ise 'gk ekvatoru'
denir ki gk kreyi iki eit paraya ayrr.
plak gzle gkyzn gzleyen dikkatli bir gzlemci do
lanmakta olan 4 ana cisim grubu fark eder: Gne, Ay, gezegenler
ve yldzlar. Bunlarn her biri farkl bir dolanm dzenine sahiptir.

GK KRE
Gksel
Yaz Kuzey Kutbu
Gondono_mo
// Bahar Gn-gece
EittiQi

Gnei gzJediinde onun bir daire zerine dolandn g


rr. Bu daire gzlemciye gre yln belli gnlerinde gneye, belli
gnlerinde de kuzeye kaymaktadr. Gnein zerinde_ yllk hare
ketini yapt bu daireye ekliptik denir. Ay'n hareket ettii yrnge
de ekliptikten be derece uzaktr. Gezegenler i_se ekliptie yakn
(nadiren akik) bir yrngede grlrler.
Gne, ylda iki defa gn ortas konumunda gk ekvatorun
da bulunur. Bunlar, ekliptiin gk ekvatorunu kestii noktalardr.

3
Gk cisimlerinin grnen hareketleri hakknda bk. Prof. Abdullah
Kzlrmak. Kresel Gkbilin. zmir. 1977.
220 ASTROLOJ VE SMYA

21 Mart ve 23 Eyli.il tarihlerine denk gelen bu noktalara gn-gece


eitlii (ekinoks) noktalar denir. Ekliptiin yl boyunca gk ekva
tonndan en uzakta bulunduu iki nokta da gndz uzamasnn
ksalmaya dnd veya tersi gnlerin, 22 Haziran ve 21 Arala
denk gelen bu gnlere gndnmi.i (solstis) noktalar denir.
Gnein gkyzndeki gnlk hareketi, yldzlarn hareket
lerinden her gn yaklak 4 dakika ge domas ile ayrlr. Yani
Gne her gn 4 dakika geride kalr.
Ayn hareketine gelince, o da dier gk cisimleri gibi doar
ve batar, ancak her gn douya doru bir kayna yapar. Dier bir
ifadeyle her gn 52 dakika ge batar. Ayn hareket dairesi ekliptik
dairesini iki noktada keser ve onunla yaklak 5 lik bir a yapar,
bu kesme noktalarna 'dm' denir.
Gezegenlerin hareketleri ise daha deiiktir. Onlar gky
znde hep ayn ynde hareket etmezler, bazen ileri bazen de geri
gidiyormu gibi grnrler. Bu hareketleriyle yldzlardan ayrlr
lar, yoksa onlar da yldzlara ayn byklkte kl cisimler olarak
grlrler. Gezegen (planet) kelimesi eskiden Gne ve Ay dahil
dier gezegenler iin de kullanlrd. Astrolojide genellikle yery
zndeki olaylar etkileyen gk cisimlerinin hepsine bu ad verilir.
Merkr ve Vens, Gnee dnyadan daha yakn ('i
gezegenler') olduklar iin ancak Gnein batsndan veya dou
undan sonra grlebilirler. Dierleri yani 'd gezegenler' ise gece
boyu gzlenebilirler.
Yldzlarn gnlk hareketi de Gneinki gibi dairesel bir
harekettir. Gndz Gnein izledii yol zerinde gece grlen
takm yldzlar, burlar oluturur. Dier bir deyile ekliptik ze
rindeki takm yldzlar burlar kua olan 'Zodyak' oluturur.
Zodyak kelimesi 'hayvanlar emberi' anlamndaki Yunanca
zaidiakos kyklos'tan gelir.
Zodyak emberi, 'bur' ad verilen her biri 30 Iik 12 ksma
blnmtr. Bu ksmlara ve onlara denk den takm yldzlara
birer isim (younlukla hayvan ismi) verilmitir. Bu isimlendirmeye
.ait en eski kaytlar yaklak M.. 1000 ylna ait ivi yazs tablet-
ASTROLOJYE TOPLU BAKI 22!

!erdir. Pek ok kliltrde nemsiz farklar dnda hep ayn semboller


ku ilan Intr.
Ekliptik zerinde Zodyak'n balang noktas ilkbahar gn
gece eitlii noktasdr ki 21 Mart'a ve Ko burcunun balangc na
denk der. Fakat bu balang noktas sabit deildir. Bunun sebe
bi, dnyann ekseninin her 26.000 ylda bir daire izerek dorultu
sunun deimesidir. Bu hareketin sonucu olarak gn-gece eitlikle
ri bir takm yldzdan dierine kayar. Bu olaya gn-gece eitlikleri
nin ncelemesi (ekiokslarn presesyonu) denir. Bu n.celcmeden
dolay bahar gn-gece eitlii bugn kova burcunun bana kay
mtr. Bu hareketin dier bir sonucu da eksenin yn deitirme
sinden dolay farkl yldzlarn kutup yldz olmasdr. Bugnk
kutup yldz yaklak olarak M.S. 2 lOO'de kutba en yakn yldz
olacaktr. Piramitlerin ina edildii ada (M.. 3000) Ejder takn
yldzndaki Thuban, kutup yldzyd.
Bu presesyon sonucu bahar gn-gece eitlii noktas her
2160 ylda bir bur geri kayar. Bu durum gz nne alndmda 21
Mat'n Ko takm yldzna denk gelmesi yani takm yldzlarla
burlar kuann akmas M.. yaklak 2000 ylna rastlar.
Ancak bu tarihte Ko burcunun balangc olan bahar gn-gece
eitliinin Ko takm yldzna denk dmesinden dolay burlarn
ve isimlerinin belirlenmesinin bu tarihlerde yapld sonucuna
ulalr. Bu kayna, astroloji almalarn geersiz klmaz, ancak
bu aa uygun ekilde bir karmaklk ve dzensizlik katar.4
Gk kre, ayrca 12 paraya daha blnr. Bunlara 'evler'
denir. Evler dou ufkundan balayarak saat ynnn tersinde m
maralandrlr. Her ev insan hayatmn bir ynn temsil eder, s
rayla: hayat, zenginlik, kz ve erkek kardeler, ebeveynler, oullar,
salk, evlilik, lm, yolculuklar, erefler, arkadalar ve dman
lar. Her ev kendisiyle ayn sradaki burla uyum iindedir.

4 Whitall Perry, "Ruh'un Burlar Kua", Kutsaln Peinde iinde, s. 80


stanbul, l 995.
222 ASTROLOJ VE SMYA

No Burcun Sembol Latince Arapa Tarih Unsur


Ad ad ad
' 21 Mart
1. KO 'l"> Aries Hamel 20 Nisan Ate
21 Nisan
2. BOGA Taurus Sevr 20Mavs Toprak
21 Mays
3.
4.
iKiZLER
YENGE @
[] Gemini
Cancer
Cevza
.20 Haziran
21 Haziran
Seretan 22Temmuz
Hava
Su
23Temmuz
'S. ASLAN ,fl Leo Esed 22Mustos Ate
23 Austos
6. BAAK lij Virgo Snble 22Evll Toprak
7. TERAZ o Libra Mizan
23 Eyll
22Ekim +tava
23Ekim
8. AKREP Ol, Scorpio Akreb 21 Kasm Su
22Kasm
9. YAY / Saggitarius Kavs 20 Aralk Ate
21 Aralk
10. OGLAK
*
Capricorn Cedi 19 Ocak Toprak
200cak
11. KOVA Aquarius Devi 18 Subat Hava
19 ubat
12. BALIK )( Pisces Hut 20Mart Su

Bir de Ay konaklar (lunar mansions) vardr. Bunlar 28 ta


nedir. Bazen bunlara da 'ev' dendii iin karklk olabilir. Bu
karkl nlemek iin bunlara 'Ay konaklar' diyecegiz.
urlar kendi ilerinde l gruplara ayrlrlar. Her burcun
bir unsuru, bir tabiat ve bir cinsiyeti vardr. Mesela Ko, Aslan ve
Yay burcu ate unsuruna ait burlardr, bunlar Zodyak iinde bir
gen olutururlar. Burlar ayrca Hareketli (Kardinal), Sabit ve
Bileik (Deiken) burlar olmak zere gruba ayrlr: Hareketli
burlar iki gndnfnne ve iki gn-gece eiti iine denk den
burlardr ,ve nc ol'nay, girikenlii ifade eder. Sabit burlar,
inatl ve bklmezlii temsil eder. Bileik veya deiken bur
lar ise esneklii temsil eder.
ASTROLOJYE TOPLU BAKI 223

Tabiat Tr Gezegen Organ Cinsiyet Simya ilemi

Ba,
scak-kuru Kardinal Mars Bevin Erkek Kl etme
Ense,
kuru-souk Sabit Vens Sooaz Dii Katlatrma
Akcier,
scak-nemli Bileik Merkr kollar Erkek Sabitleme
Gs,
souk-nemli Kardinal Ay kann Dfi zndrme
Kalp,
scak-kuru Sabit Gne Srt Erkek Sindirme
Barsaklar
kuru-souk Bilesik Merkr Disi Damtma
Bbrekler,
scak-nemli Kardinal Vens Damat1ar Erkek Sblirtletirme
Cinsel
souk-nemli Sabit Mars Oroan1ar Dii Ayrma
Uyluk ve
scak-kuru Bileik Jpiter kalcalar Erkek Yaratma
Dizler,
kuru-souk Kardinal Satrn eklemler Dil Mayalandrma
Bacaklar,
scak-nemli Sabit Satrn avak bilekleri Erkek oaltma
Ayaklar
solluk-nemli Bileik Jpiter Disi Yanstma

Her burta etkin olan bir gezegen vardr. Urans, Neptn ve


Plton'un kefinden sonra bunlar da bu snflamaya dahil edildiler.
.Makrokoznos ile nikrokozmosun mtekabiliyeti esasna dayana
rak her bur, insan vcudunun bir blmne denk der. Buna
melothesia denir. Ayrca simya sembolizmi de burlarda ifade
edilir. Her burca bir simyevi ilem tekabr eder.
Astrolojide 'aspekt' terimi, yldzlarn birbirlerine ve gz
lemciye gre konumunu ve asal mesafesini ifade eder. Horos
kopta bu cisimlerin birbirleriyle yaptklar aya gre yorum yap
lr. Batlamyus'a gre gezegenlerin iki tr aspekti vardr: (1) hem
. Zodyak'taki konumlar hem de birbirlerine gre konumlar ile
224 ASTROLOJ VE SMYA

belirlenen aspektler, (2) sadece birbirlerine gre konumlar ile


belirlenen aspektler.
Astrolojinin bu temel kavramlarna ksaca deindikten sonra
bu sembliznin oturtulduu kozmolojik anlaya gz atabiliriz.
Geleneksel kozmoloji 'gkler' kavram zerine kuruludur. nsanl
n hibir tecrbesi 'Gkler' tecrbesi kadar evrensel deildir.5
Gn bu ok katl tasavvun astronomik ve kozmolojik sistemler
de .'fe)ek'.anlay ile ifadesini bulmutur. Gk cisimlerinin grnen
dairesel hareketlerini' aklamakta kullanlan felek kelimesi 'gksel
kreler' anlamna gelir.
Burckhardt'n astroloji incelemesinde esas ald Byk Sufi
lbn Arabi'nin kozmoloji anlayn ve dolaysyla astrolojik sem
bolizini anlayabilniek iin kadim dnyada etkili olmu Aristo ve
Batlamyus kozmoloji terini dikkate almak gerekir.
Aristo kozmolojisi, genelde kozmolojik grfere hakim o
lan iki yaklamn ikisini birden eriyordu. lki 'grnm koruma'
olarak adlandrlan, gkyzndeki kl cisimlerin hareketlerini
aklayabilecek bir sistem gelitirme yaklamdr. kincisi ise
teolojik n kabullerle erevelenen bir hiyerari anlaydr. Bu iki
yaklam dorultusunda Aristo'mn kozmolojisi genel hatlaryla
yleydi:6 Aristo, Kuidoslu Endoksos ve Kallippos'un eserlerine
dayanarak alemin merkezi olan yerin etrafnda dnen enerkezli
55 felek (gksel kre) ngryordu. Ayn gzlemlenen hareketi
tek bir felek ile aklanabiliyordu. Ancak bunun gibi tek yrnge
hareketi sergilemeyen gezegenlerin hareketlerini aklamak iin
birka felek gerekiyordu. Aristo, bu grnteki hareketleri ak
lamak iin 33 felek dnen Kallipsos'un sistemini gelitirerek 55
felee kard. Orta ada Aristo'yu izleyenler, kimi bir yne ki
misi de ters yne dnen bu i ie krelerle uramaktansa temelde
bir basitletirmeye gitneyi tercih ettiler. 55 kre yerine 8, 9 veya
l O felek kabul edildi. rnein Peter Aplan'n Cosmographius
Liber'inde (1526) Aristo kozmolojisi yer (toprak), su, ate, ay,
Merkr, Vens, Gne, Mars, Jpiter, Satrn, sabit yldzlar, Zod-

G. de Santillana ve H. von Dechend, Hale's Mili. Bostan, 1969, s. 166.


6 E. Oran, Orta ada Fizik Bilimlei. s. 82, V yaynlar, 1986.
ASTROLOJYE TOPLU BAKI 225

yak, Primum Mobile ve Tanr'nn kat olan I l. felekten oluur.7 Bu


saeletirme il kozmolojik emadaki 'grnrn koruma' yakla
m terk ediliyor, varlk hiyerarisi kavram ar basyordu. Aristo
alemi Ay st ve Ay a, olmak. zere ikiye ayryordu. Ayalt alem
drt unsurdan (toprak, su, hava, ate) oluuyordu, olu ve bozulu
alemiydi. Ay st alem ise esir (ether) unsurundan oluuyordu ve
kalcyd. Bu kozmolojik yaklam, maddi unsurlarn Ay feleinin
altna hareketlilik .seviyelerine gre ayr felekler olarak dizilme
siyle ifade edildi.
Zamanla 'grntim koruma' ii, daha gelimi olan
Batlamyus sistemine brakld. M.S. 85-165 yllar arasnda sken
deriye'de yaayan Batlamyus (Claudius Ptolemaeus) gezegenlerin
hareketlerini aklamak iin yeni bir sistem gelitirdi. Aristo siste
minde btn gk cisimlerinin hareketi yer merkezi etrafnda ve
da.ireseldi. Batlamyus bu ilkeyi kaldrd. Gezegenlerin bir ileri bir
geri hareketlerini aklamak iin onlar, felekleri zerinde bulunan
ayr bir daire zerine yerletirdi. Gezegenler bu daire zerine d
nyor, bu d.aire de felek zerinde hareket ediyordu. Bu kk dai
reye episaykl (epicycle,feleku 't-tedvir) denir.
Mslman bilginlerden bazlar Batlamyus sistemini gr
nm aklamakta kullanrken Aristo'nun sistemini de basitletire
rek kozmolojik bir model olarak aldlar ve fiziksel doruluunu da
muhtemel kabul ettiler. Bu bn Rd ve onu izleyen batl skolas
tiklerin yoluydu.8 bn Sina, bn Bacce ve bn Tufeyl gibi dnr
ler ise "Batlamyus sistemine eletirel bir yaklam sergileyerek ya
onu tadil ettiler ya da yeni bir sistem gelitirdiler. 9 Sabit b. Kurra,
Batlamyus'un sekiz feleine bir dokuzuncusunu eklemiti. Bu,
yldzl gn stnde, btn felekleri iine alan ve gnlk hare
keti salayan yldzsz bir felekti. et-Muht denilen bu felek yard
myla gn-gece eitliklerinin presesyonunu aklamaya altlar.
bn Arabi, kozmolojik sistemini kendi asrnda cari olan bu
astronomik grlere dayandrd ve ayn sembolizmi kullanarak

7 J.P. Berna!, Modern a ncesi Fizik, s. 180-181, Tbitak, 1996.


K E. Oran, a.g.e., s. 84.
9 Bk. S.H. Nasr, slan'da Bilim ve Medeniyet, s. 179. stanbul. 1991.
226 ASTROLOJ VE SMYA

ifade etti. Varlk mertebelerine (Hazarat- Hamse) dayanan metafi


zik gri.l, felekler hiyerarisi eklindeki kozmoloji ile _zaten uy
uyordu. Bununla birlikte kitapta 'Dairetu'I-Vucud' olarak ifade
edilen grleriyle harf sembolizmi, astroloji, ilah sfatlar, koz
mogoni ve kozmolojiyi birletirdi.
Bu arada unu da belirtmek gerekir ki her trl kehanet ve
fal abasn temelden reddeden slam 10 iinde astroloji -yazarn da
belirttii gibi- kehanet ynyle deil bir sembolizm arac olarak
yer almtr. Her .ne kadar toplum iinde astrolojiyi bir kehanet
arac olarak kullananlar olduysa da bu hibir zaman dinde meru
luk :Zemini kazanamad. Gerek Farabi ve bn Sina gibi. filozoflar
gerekse mam afii ve mam Eari gibi hukuku ve kelamclar
astrolojiye kar ktlar. 11 Bu erevede bn A.rabi de -kitapta
grlcei zere:- astrolojiye bir kehanet arac olarak deil lahi
takdirin kozmik iaretleri olarak yaklamtr.

o Bu durum Hz. Muhamned'in szlerinden aka anlalabilir: 'Kim bir


kahine gider ve sylediklerini dorularsa Muhammed'e indirilenden uzak
olmu olur." (Ebu Davud, Tirnizi, Taberiint ve imam Ahmed rivayet etti.)
11
Astrolojiye yaplan itirazlar hususunda baknz; Aydn Sayl. Tle
Obsewtory i Js/a111, Ankara, l 988, s. 30-35.
MUHYDDN BN ARABl'NN
MSTK ASTROLOJS
.
E-eyhu'I-Ekber (en byk eyh) Muhyiddin bn Arab
hakkndaki bu yazl alma, modern Batya ancak blk pr
k bir ekilde ulaan ve yalnzca en arz uygulamalarnn bir
ksnma indirgenen astrolojinin, metafiziksel ilkelere ve bylece
de bizatihi kendine yeterli bir bilgiye nasl balanabileceinin
kavranmasna imkan veren baz deerlendirmeler ierir. Hristi
yan ve slam medeniyetleri iinde Ortaa boyunca yaylan ve
hala baz Arap lkelerinde varln si.irdren ekliyle astroloji,
hrlmini skenderiye Hermesiliine borludur: bu yzden de
znde ne slani ne de Hristiyandr. Tektanrc geleneklerin
dini bak alarnn, Yaratcs nnde ferdin sorumluluu ze
rinde srarla durmasndan ve bu yzden de arac sebepler itiba
riyle bu ilikiyi rtebilecek her eyden kanmasndan tr bu
bak asnda astroloji, hibir ekilde kendine yer bulamad.
Buna ramen, eer astrolojinin Hristiyan ve Mslman
batnilii ile btnlemesi mmkn olduysa bu, Hernesilik
vastasyla ok asli bir sembolizmin baz ynlerini o srdrd
iin oldu: yani kozmik atmosferin fikren kavranmas, en uygun
ve olumlu anlamda imdiye kadar ilkel olan bir zihniyete asln
da tekabl eden ebed prototipler ile duyulur alemin -sabit ve
ritmik- kendiliinden gri.ini.ilerini zdeletirilmesi. Astrolo
jik sembolizmin bu iisti.i kapal ezelilii, yaayan bir batniliin
dorudan ve evrensel maneviyatyla temas halinde alevlenir,
tpk k nlarna maruz kaldnda parldayan bir tan l
damas gibi.
228 ASTROLOJ VE SMYA

Muhyiddin bn Arabi, Ortaa dnyasnn tasavvur ettii


gibi, gezegensel alemin yer merkezli sistemini bir balang
noktas ve mukayese artlar olarak alarak bir e merkezli kre
ler emas vastasyla zetledii kozmolojisinin grkemli bina-
si1a Hermesi astrolojinin unsurlarn da dahil eder. Bu sistemin .. ;
'sbjektif kutuplamas (bununla biz yldzlarn btn hareket
lerinin ona balanaca sabit nokta olarak i gren insanolu
nun dnyevi konumunu kastediyoruz) burada, kozmik btnde
insann merkezi rolUn sembolize eder (insan bu btnn hedefi
ve ekim merkezi gibidir). Bu sembolik bak as phesiz
yldzlar aleminin srf fiziksel ve mekansal gerekliine (mo
dern astronomi sadece birini ngrr) dayanmaz: nsan gzne
bir anda kendisini sunduu ekliyle gereklik ile uygunluk iin
de olan yer-merkezli sistem, kesin bir bilim oluturmak iin bir
bilgi gvdesine gereken nantki uygunluun hepsini bizatihi
ierir. Hem mmkn hem de badak (homojen) olan, fakat
alglanan alemin deneysel bilgisine has bir gelimeye tekabl
eden Gne-merkezli sistemin kefi, belli ki kozmostaki insa
nolunun merkezi idrakine kar bir ey ispat edemedi: ancak
gezegensel alemin, sanki birisi insan olmayan bir konumdan
ona bakyoru ve hatta insanolunun varln soyutlayabilmi
gibi (insann bilinci btn kavramlarn "kab" olarak kalsa bile)
tasavvur edilmesi ihtimali, kendinde olaan d bir' eye sal ip
olan deneysel bilginin 'suni' olarak geniletildiini ve bunun
kuramsal olarak sadece kaytsz deil zararl olduunu da aka
gsteren akl bir dengesizlik retmitir.1

1 ". ortak bir sjektitlik (mesela Gnei dnyann etrafnda dolanyor gfen
insanolunun ve dnyevi varlklarn ounun ortak sbjektiflii) sebebiyle
olan 'bilimsel hatalar', doru sembolizm (ve dolaysyla da 'hakikatler') olarak
yorumlanr, bu hatalar onlar tamamen geici bir tarzda tayan basil
olgulardan grnte bamszdrlar; az nce bir rnek olarak zikrettiimiz
gibi sjektif. tecrbe. grne gre tesadf kabilinden hibir eye sahip
deildir. nsan iin yeryznn dz olduunu iddia etmek "neru"dur, nk
gzlemsel olarak yledir; te yandan onun yuvarlak olduunu bilmek
tamamyla faydaszdr. nk bu bilgi, grnlerin sembolizmine bir ey
M. BN ARAB'NN MSTK ASTROLOJS 229

GUne-nerkezciliin kefi, batniliin baz avamile


tirmelerine benzeyen etkilere sahip olmutur; biz burada her
eyden nce, batn speklasyonlara uygun olan bak asnn
bu ters evirmelerini dUnyoruz: 2 yer-merkezli ve GUne
merkezli sistemlerin kenqi sembolizmlerinin karlatrlmas.
bu tr bir ters evirmenin ne olduunu olduka iyi gsterir:
aslnda gezegenlerin nn kayna olan Gnein, ayn ekilde
onlarn hareketlerini yneten kutup olmas da, var olan nesnele
rin hepsi gibi ak bir sembolizm ierir ve gerekte, daima sem-

eklemez. fakat bo yere onu tahrip eder ve asla ayn gereklii ifade
edemeyecek olan 'baka biriyle yer deitirir, bu sre iinde dolaysz ve genci
insani tecrbeye zt olmann skntsn ortaya koyarak. Onlar iin vakalar
bilgisinin (ilgili bilimsel.uygulamalar hari) herhangi bir deeri yoktur; baka
bir ifadeyle, ya ki mutlak gereklik sahasndadr ve bu durumda vakalar artk
bir ey deildir ya da kii vakalar sahasndadr ve o zann cehalet iinde
herhangi bir durumdadr. Bundan baka yine u da sylenmelidir, vakalarn
tabii ve dolaysz sembolizminin imhas (dnyann dz biimi veya Gnein
dairesel hareketi gibi) iinde retildikleri medeniyet iin ciddi skntlar
getirir, batl medeniyetler bunun tm bir rneini sergiler." (Frithjof Schuon,
'Fatalite et Progres 'EudesTrcdiionelles' de)
2 Pisagorculann Giinc-merkezlisistemi bildiklerini var saymaya imkan veren
iaretler -.:ardr. 13u bilginin daima korunduu ve Kopernik'in kelinin
gerekte. Rncsans'n dier bir ok keifleri gibi, basit bir avamiletirmedcn
baka bir ey olmad gzden uzak tutulmamaldr.
Kopernik'in kendisi, 'Gksel Cisileri Yrngeleri stiie' adl
temel kitabnn Papa ili. Paul'c hitap eden nsznde Sirakusal 1-licetas' ve
Plutark'tan baz alntlar zikreder. Hicetas bir Pisagorcuydu: ve Aristo 'Gk
Hakknda' adl kitabnda yle der; "Pisagorcular denen talyal flozotlar.
dier pek ok fizikiyle zt grtedirler, nk onlar alemin merkezinin ate
taratindan kaplandn iddia ederler, bu yzden bir yldz olan dnya bu
merkez etrafnda bir dairede hareket eder ve bylece de gndze ve geceye
sebep olur." lskenderiye'dc M.. 250 sralarnda astronom cilan Sisaml
Aristarkus ayn . ekilde Gne-merkezli sistemi dnd; Hindu
geleneklerinin mehur Mslman derleyicisi el-Biruni de ay111 ekilde baz
hint bilgelerinin dnyann Gne etrafnda dnmesini kabul ettiklerini aktarr.
230 ASTROLOJ. VE SMYA

bolik ve manevi bir bak asndan yer-merkezli astronominin


kine tamamlayc bir bak asn temsil eder.3

Muhyiddin bn Arabi, Gne-merkezciliin temel ger


ekliini kendi kozmolojik tasavvuruna belli bir tarzda dahil
eder: Batlamyus gibi ve Ortaadakilerin hepsi gibi, "kutuh"a
ve "alemin kalbi"ne (kalb'l-alem) benzettii. Gnee; gksel
feleklerin hiyerarisinde merkezi bir konum tahsis eder ve bunu,
Gne gne yukarda ve ite eit sayda gk ayrarak yapar.
Bununla birlikte Gnee gre feleklerin simetrisini bir kere
daha vurgulayarak Batlamyus'un sistemini gelitirdi. Muhte
melen Endlsl Sufi bn Meserre'den ald kozmolojik siste
mine gre Gne sadece bilinen alt gezegenin merkezinde de
ildir (yere (el-ard) Gneten (e-e,;.,s) daha yakn olan Ay (el
kamer), Merkr (el-Utarid) ve Vens (ez-Z'hre) ile daha uzak
olan Mars (el-Mirrih), Jpiter (el-Mteri) ve Satrn (ez
Zuhal)), aksine Satrn gnn tesinde, sabit yldzlar g
(el-felekl-atlas) ile 'lahi Kaide' (el-Krs) ve 'lahi Taht' (el
Ar)'n en yksek iki felei yer alr, bunlar simetrik olarak drt
ay-alt felek olan esir (el-es'ir), hava (el-heva), su (el-ma) ve yer
(el-ard) feleklerine tekabl eden emerkezli feleklerdir (Gne
bu iki simetrik grubun da merkezindedir). Bylece Gne fele
inin her iki taraf - yani bi.itiin kainatn sentezini sembolize
eden lahi (Taht) ile en iteki son nokta ve sabitletirnie merkezi
olan dnyann merkezi - yedi dereceye taksim edilir.

3
ki sistemi uzlattlamaz klan belli ki '.optik' taraflar deildir. fakat ekim
teorisi Gne-merkezli sistemle ilikilidir.
. M, BN ARABJ'NN MSTK ASTROLOJS 231

Sylemeye bile. gerek yok ki bu hiyerarinin btn fe


lekleri arasnda tam anlamyla hissedilir tecrbeye uygun d
enler-sadece bu iliki iinde tasavvur edilmemeleri gerekse
bile- yalnzca gezegensel felekler ve sabit yldzlar feleidir: ay
alt su, hava ve esir (burada beinci unsura deil iinde atein
yeniden emildii kozmik merkeze iaret eder) feleklerine gelin-
. ce, bunlar mekansal feleklerden ok younluun derecelerine
gre teorik bir hiyerari olarak grlmelidjr. En sttekL 'lahi
Kaide' ve 'Taht' feleklerine gelince (ilki gkleri ve yeri kuatr
ve ikincisi ise her eyi iine alr4) bunlarn kliresel biimleri
4
Kur'an'n rettii gibi. Hz. Peygamber'in bir ifadesine gre aem, 'Klirsl'
iinde bulunur ve bu da topraktaki bir halka gibi 'Ar'n iinde bulnur.
232 ASTROLOJi VE SMYA

tamamyla semboliktir ve astronomiden metafiziksel ve btn


leyici kozmolojiye geie iaret ederler5 : bu gei yldzsz
felektir (el{elek'l-atlas), yldzsz felek bir 'boluk'tur ve bun
dan dolay da mekansal deildir, aksine daha ok mekann
'son'una ve bylelikle de ekl ve gayri-ekli olan arasndaki
devamszla iaret eder: aslnda bu, ekl bak asndan bir
'hilik' gibi grnlir, halbuki asl unsur zahir olann bak a
sndan bir hilik gibi grnr. Astronomik bak asndan
kozmolojik ve metafizik bak asna bu geiin kendinde keyfi
hibir ey tamad anlalm olacaktr: grnen gk ile bizim
grmz dikkate almayan bir gk arasndaki ayrm - sem
bolik bir uygulamadan baka bir ey olmasa da- gerektir ve
buradaki 'grnmez' [kelimesi] Dou sembolizmine uygun ola-
rak kendiliinden 'akn' haline gelir; gayri-ekli tezahrlerin
felekleri ('Ar' ve 'Krs') zellikle 'grnmez alem' (iilemu'l
ayb) olarak adlandrlr, 'grnmez' ile 'akn' olan arasndaki
bu sembolik uygunluu gsteren ayb kelimesi bizim gr
snrlarmzn tesindeki her ey demektir.
Ar'ta oturan Zat'n 'ayak'larnn zerinde durduu 'Kursi',
ilk 'kutuplama'y veya eklt tecelliye gre ayrc belirlenimi
temsil eder; belirlenim Vahyedilmi Kitap'taki emir (el-emr) ve
sakndrmaya (en-nehiy) tekabl eden bir olumlama ve olum
suzlamadan oluur.
Yldzsz gk olan el-feieku'l-atlas, oniki burc'un (kule)
veya Zodyak 'iaret'lerinin de gdr ve bu burlar, sabit yl
dzlar g olan el-felek'l-kevakib veya el-feleku'l-menizil'de
ierilen 12 Zodyak takm yldzyla zde deidir, fakat semavi

eyhf'I-Ekbcr'i baz sembolik emalarnda Ar foleinden daha byk olan


felekler bulunur, bu semboli:.n tabiat:,la az ok byk bir uzanma
elverilidir: bu arada az nce sraladmz bu hiyerari kendi iinde bir
btlllk arzedcr, nk 'Ar' btn tecellileri dairesi iine alr. Bu Muhyiddi
bn Arab'nin Kur'an'a uygun olarak el-Futlatu'f-Mekkiyye'de (Mckke
lhamlar) rettii eydir; dier yazlarnda gayriekl Varoluun temel
derecelerini oluturan farkl 'Ar'lann bir btltiin hiyerarisiden bahsedecektir.
M. BN ARABI'NN MSTK ASTROLOJS 233

mekann taktir olunmu belirlenimleri'ni (maklldir) temsil eder


ve sabit yldzlar g zerine iz dren gezegensel 'duraklar'
ve 'konaklar' (mentzil) ile ilikileri dnda farkllatrlmazlar.
Buras Arap ve dou astrolojisini anlamada ok nemli bir
noktadr; bu konuya daha sonra tekrar dneceiz.
Geleneksel kozmoloji, cismani ve grlr gerekliklerin
de gezegensel gkler ile latif dzende onlara tekabl edenler
arasda belirgin bir ayrm yapmaz; Unk sembol, esas itibaryla
sembolize ettii eyle zdeletirilir. Ve bu ayrmn pratik ola
rak yaplabildii yerler hari biriyle teki arasnda bir ayrm
yapmak iin bir sebep de yoktur ve son olarak karlan aspekt,
canl bir varln cismani biiminin, o varln btnli olarak
alnmasnda olduu gibi ayr ekilde bir biltUn olarak da alna
bilir; oysa ki gezegensel uyumlu- hareketler durumunda (nk
farkl 'gkleri' oluturan bunlardr) bu ayrm, geleneksel mede
niyetlerin nahedeci zihniyetine yabanc olan mekanik kav
ramlarn teorik uygulamas hari, yaplamaz. 6
Gezegensel felekler bu yzden aym zananda hem cisma
ni alemin bir paras hem de latif alemin dereceleridirler; hisse
dilir alemin son snr olan yldzsz Gk, sembolik olarak bu
nertebenin btn st derecedeki 'uzatmalar' dahil btn insani
mertebeleri kuatr; aslnda eyh'I-Ekber cennetle ilgili merte
beleri, sabit yldzlar gi.i ile yldzsz gk (veya Zodyak
Burlarinn g) arasna yerletirir, yle ki stteki_ cennetler
(insanlunun latif biimi tarafndan snrlanm kalsa da) de
yim yerindeyse gayri-ekl varolua deer. Bu yzden Zodyak

Bu ekilde, ekktrik hakknda hibir teorileri olmayan Kuzey Ant:rika


Yerlileri yldrm. 'Yllrn Kuu'nun gc olarak gn:bilirler ki bu
nakrokoznik tezahrde lahi Ruh'tur: hatta yldrm arpmasnn manevi
gler verdii durumlar da vardr: bu durum. hissedilir biimleri 'tabiatst'
arketipleriden zihinsel olarak ayrma itiyadnda olan Avrupallar iin
mmkn olmayacaktr.
234 ASTROLOJ VE SMYA

burlar g, btnleyici insan_ mertebesine gre arketiplerlJ


'yeri'dir.7
Sabit.yldzlar gnn tesinde, bununla yldzsz gkler
arasnda bulunarl'\ar, saf sre iinde varlklar srdrlr, oysa
sab_it yldzlar gnn altndakiler oluma ve bozulmaya tabi
dirler. Primum Mobili' olan en stteki gk felei bozulmaz
alem ile zdeletiriliyor gibi grnebilir, halbuki hareket zo
runlu olarak zaman iinde aama kaydeder. Fakat burada u da
hatrlanmaldr ki kendisi btitlin dier hareketlerin ona gre
lld temel zaman ls olan en geni gn dn,
zamansal lye elverili olmayabilir, bu da saf srenin kayt
szlna (indifferentiation) uygun der. Tpk yldzlarn e
merkezli hareketlerinin, art arda gelen ballklarrin dzeni
iinde farkllatrlmalar gibi, zamansal duru,n da kesin hale
gelir veya mekansal duruma kart yerdeki li.ye gre baz
ynlerden daralr; ve benzetme yoluyla bu mekann tanmlana
maz snrlarndan balayp dnyevi merkeze kadar derecelene
rek gezegensel alemlerin farkl felekleri-ya da daha kesii bi
imde dnlerinin ritmik hareketi- zamansal 'daralma'nn art
arda gelen bir ok derecesi olarak deerlendirilebilir.9

7 Bu, cennetle- ilgili_ mertebelerin kozmolojik tanm ile alakaldr ve onlarn


st kapal sembolizmiyle de ilikisi yoktur, bu sembolizm bu tanm yle
yapar ki bu mertebelerin tasvirleri, varoluun en yksek dereceleri ile ve hatta
saf Varlk ile yerdeitirebilir bu sebepten Sufi dilde 'Zat ceneti'inden
('Cenet'z-Ziit') sz edilir.
M Primu mobile: Batlamyus'un sisteminde onuncu ve en dtaki e merkezli
felek, dnyann etrafnda doudan batya doru dner ve gksel cisimlerin
onunla birlikte dnmesine sebep olur. (.)
9 Bu Sebepten gezegensel gn astrolojik hiyerarisi Merklir'l Vens ile
Dnya arasna yerletirir, nk Merkr, Vens'ten daha hzl hareket eder ve
bu, Vens'n dnyaya daha yakn olmas ve Merkr'n de Gne'e daha yakn
olmas gereine ramen byledir.

II

Astrolojik sembolizm, hissedilir alemin temel -artlarnn


'kavuma noktalar'nda, zellikle de zaman, mekan ve sayinn
kavumasnda bulunur. Biliyoruz ki byk yldzsz gk felei
nin blgeleri veya ksmlarnn sabit yldzlarn sunduu refe
rans noktalar vastasyla tanm, astronomideki zaman blmle
rinin tanm ile uyuur. mdi, mekann ynleri sebebiyle yaplan
[lmler] hari gn snr felei [olan bu yldzsz gk felei]
llemezdir; o yzden gn ksmlarndan sz edildiinde
ynleri tarif etmekten baka bir ey yaplamaz; te yandan
bunlar mekann niteliksel tabiatnn ifadeleridir, bu yzden me
kansal belirsizi iin snrlar, btn mmkn mekansal belirle
nimleri grnte ieren bir merkezdei1 etrafa dal'an ynlerin
btnn, baz bakmlardan sz konusu vehede, yeniden b
tnletirir.1 Bu ynlerin son snr ve belirsiz gelimesi yldzsz
gn kubbesidir ve bunlarn merkezi ise (bir fertten dierine
ynlerin 'perspektifi deimeksizin) yeryznde bulunan her
canl varlktr. nk, gk kubbede bir noktaya bakmz
sabitlediimizde bizim grsel eksenlerimiz karklk olmadan
akrlar, bunda grne gre mikrokozmik bak asyla
makrokozmik 'bak as'nm . bir uyumas ifade edilir.2 Bu
I Bk.. Rene Guenon'un Niceliin Egemenlii ve an Alcietleri'ndeki
niceliksel mekanla ilgili blm.
2
Perspektiflerin bu uyumas sadece gk-snrndaki bir noktaya ))akldnda
deil (daha yakn olan] bir gezegen zerinde sabitlendiinde de trtaya kar.
Bu, yaygn bir tecrbeyle ifade edilebilir, buna gre geni bir su (ktlesi}nin
te yannda Gnei_n douunu veya batn seyreden her seyirci, suyun
stnde yansyan kendine doru gelen n yollarn grr; seyi .i baka bir
noktaya getiinde bu parlayan yol onu takip eder. Kuz y Amerika
236 ASTROLOJ VE SMYA

'objektif ynler (yani ayn zamansal anda goge bakan btn


dnyevi varlklar iin eit olan ynler) ile ferdi baucu ve aya
kucu noktalar tarafndan belirlendikleri iin 'sbjektif olarak
adlandrlan yn !erin aras ayr imaldr; sras gelmiken unu
da belirtelim ki horoskobun esas, kesin olarak, gksel mekann
ynlerine ait bu iki dzen arasndaki bu karlatrmadr. Meka
nn ynlerinin belirsizi ii bizatihi farkszlatrlm tr, unu
demek istiyoruz; bu ynler, (onlar belirlemesi mmkn olmak
szn) neredeyse btn mmkn mekansal ilikilere ilerinde
sahiptirler. Fakat gksel mekann bu ynlerinin nitelikleri birbi
rine baldr; yani gksel mekann bir yn -veya ona tekabl
eden snr-felein noktas- belirlenir belirlenmez dier ynlerin
tm o yne gre farkllar veya kutuplar. bn Arabi'nin,
yldzsz gn veya Zodyak burlar gnn blmleri, yl
dzlarn 'duraklar' gne gre olan hari farkllamayan taktir
olunmu (vi11ual) belirlenimlerdir, demesi ite bu anlamdadr.
Bununla birlikte 'duraklar' gUnn sabit noktalar, gn (veya
di.inyan) gnlk dniiniin ve Gnein yllk evriminin ken
dilerine has kutuplarnn hepsinin zerindedir. Ve sonu olarak
bu noktalar, kutuplarn birbirlerinden uzaklamasnn ekliptik
zerinde belirledii noktalardr, yani bir yandan Gne yrn
gesinin [ ekliptiin] ekvatorla kesitii noktalar olan iki gn
gece eitlii noktas, te yandan Gne evriminin ykseli ve
inii [ek! indeki] iki safasnn u noktalar olan iki glindn-

Yerlilerinin. batan Gne nlarnn su stlide yanstt bu yolu. atalarnn


flemine dnlerinde ruhlarn [kulland] bir yol olarak deerlendirdiklerini
de geerken kaydedelim. Asi nda bu. Gne nlarn 'yatay' ymsas
olarak da grlebilir, Hindu sembolizmine gre bu, her zel terdi, dorudan
esasna balayan bir ba temsil edcr. Hinduizmin kutsal metinlerinin. bu
n, Gnein bandaki 'ta'tan gelen n olarak tarif ettiklerini biliyoruz.
Dorudan bir ba veya 'lahi Yol' fikrini ayn zamanda ima eden benzer bfr
sembolizm, Hud Suresindeki bir ayette de bulunabilir. " ...Yeryznde yryen
hibir varlk yoktur ki O (Allah). onun pereniden tutmu olmasn. phesiz
Rabbn dosdoru yoldadr." (Hud. 56). 'lahi Yol' gibi, dnyevi varlklarn
herhangi 'birinden gksel kubbenin belirli bir noktasna giden yn. ayn
zamanda, her biri iin yegane [yoljdur ve hepsi iin aydr.
M. BN ARABI'NN MSTK ASTROLOJS 237

m. Ekliptiin bu drt noktas sabitlenir sabitlenmez dier sekiz


Zodyak blm, dairede tabii olarak asl olan l ve altl b
lmlenmelerden dolay, bunlara karlk gelir, tpk dairenin
iine izilen altgenin oranlaryla mlar arasndaki ilikide
ifade edildii gibi. O zaman, sanki mekansal ilikilerin kendili
inden kristallemesi salanr, drtlnn her noktas bir genin
(trigon) dier iki noktasn akla getirir ki onlarn kelerinde
'kare'deki ilikiyi tekrarlarlar, bylece dairenin drde blnmesi
bu ekilde bir btn haline gelir ve 'doutan gelen' bir sentezle
dairenin 'evrensel' tabiatna (3x4=4x3=12 formlne gre)
dengelenir.

Kare ve gen ile Zodyak


onikisinin oluumu
Eer bu iki byk daire (gksel ekvator dairesi) ile Gne
evrimi dairesi aksayd [yani dnyann ekseni dik olsayd]
mevsimlerin hibir tezahr olmayacakt. Bu yzden, bu iki
byk gksel evrimin birbirinden uzaklamas, aka belli bir
tezahr dzenine (yani ztlarn ve btnleyicilerin dzeni) sebep
olan dengenin bozulmasn ifade eder: ve bu birbirinden uzak
lama ile belirlenen drt ana yn, ak ekilde bu ztln ia
retleri veya izleridir. bn Arabi, Zodyak drtlsn, btn fark-
238 ASTROLOJ VE SMYA

llatrmalarn kk olan bttin ve evrensel tabiat'n (et-tabia')


temel eilimleri veya nitelikleri drtls [mizac'lar]ile zde
letirir. Btn muhtemel yanl anlamalar nlemek iin unu da
ekleyelim ki eyh'in tasavvur ettii Bt.n (Kll) Tabiat, haddi
zatnda Evrensel Cevher deildir [yani] Hindu oktrininin
Prakriti dedii ve Muhyiddin bn Arab'nin ya el-Heba (cevher)
ya da el-unsuru'l-azam (en byk unsur) terimiyle tanmlad
ilk pasif ilke deildir, fakat [tabiat], yaratklar hususunda, onun
'annelik' yi altnda daha zel olarak tasavvur edilen dorudan
bir belirlenmedir. Bizatihi tezahr etmeyen Evrensel Tabiat
kendisini, hissedilir dzende scaklk ve soukluk, kuruluk ve
yalk olarak ortaya kan drt nitelik veya temel eilim [nizac]
ile izhar eder.3 Scaklk ve soukluk birbirine zt olan aktif nite
liklerdir; geniletici gler veya daraltc gler olarak da gr
nrler; pasif nitelikler iftin de (kuruluk ve yalk) belirleder.
Zodyak'n 4 ana ynn ele alrsak soukluk, baz ynlerden
kutupsal daralmay yanstan iki gndnmne karlk gelir,
halbuki scak! k, gksel hareketlerin genileme derecesi olan
ekvatorda yer alan iki gn-gece eitliine tekabtil eder. Bu ol
gudan dolay ana burlar bir dierini ztlklarla takip eder, fakat
kuruluun ve yaln pasif nitelikleri bularn iki iftini birbiri
ne balar. Tabiatn drt eilimi veya nitelii, ikier ikier drt
unsurun tabiatna veya dnyevi cevherle balayarak retilen
hissedilir alemin esasna katlr: toprak souk ve kurudur, su
souk ve yatr, hava ya ve scaktr, ate scak ve kurudur. Ko
burcunun atei tabiatl, Yenge'in sulu, Terazi'n in havai ve
Olak'n topraks olduu sylenerek Zodyak burlarna bu te
mel nitelikler atfedilirse Zodyakn sadece drt unsurun gksel
modellerini ierdii ve bu modellerin, bn Arab'nin belirttii
gibi, Btn Tabiat'n dt eiliminden olumu kalaca hesaba
katimaldr.

3 Mslman dnyann geleneksel tbb. btn hastalklar b drt mizataki


dengesizliin ezahrkrie indirger.
M. BN ARABI'NN MSTK ASTROLOJS . 239

Btn Tabiat'n temel eilimlerinin bu drtls, bn Ara


bi'ye gre, bir lyle arplmaldr ki bu lnlin kozmik
dourucular lk Akl veya Evrensel Ruh'un (el-akl) hare
keti veya temel ynelimleri ya da baka bir iliki altnda
alemdir (yani imdiki alem, gelecek alem ve aradaki makam
berzah4). Ruh'un hareketi veya ynelimi unlardr: lke'den
uzaklaan ve mmkn'n derinliklerini (el-unk) len alal
hareketi; [mmkn'n] geniliini veya enini (el-u'rd) len
genileyici hareket; ykselme veya ykseklik (et-tl) anlamnda
yneltici olan, kaynaa doru dn hareketi. Ruh'un bu ls,
Tabiatn drtlsnden daha stndr: burada ikinci olarak orta
ya karsa da bu, arketiplerin Zodyak gnn farkllamalar- .
nn, mkemmel sentezde tekrar btnlemelerine ulamak iin,
zuhur eden ztlklardan sadr olmasndn dolaydr. Bu yeniden
btnlemenin bir sonucu o !arak, btn oaltmalar, gen
(trigon) ile ilikili olarak ortaya kan Zodyak' btn noktala
r, ayn unsuri tabiata sahiptir, fakat Ruh'un lsne ilikin
niteliklerle birbirinden ayrlrken; ve kare .ile ilikili olarak orta
ya kan btn noktalar ayn manev nitelie sahiptir, fakat un
sur bakmndan ztlklaryla farkllk gsterirler. Buradan zaten
aspektlerin farkl karakterleri veya ekliptikteki gezegenlerin
karlkl konmlar [sonu olarak] karlabilir: dik alarn
ilikisi zorunlu olarak ztlk ifade eder, ayn ekilde kar ko
num [opposition] karlamaya iaret eder; trigon mkemmel
bir sen,tezin ifadesidir ve sextile yani 60 lik bir adaki konum
yaknlk ifade eder. Dairenin tabiatna uygulandnda ruh'u
ilkesel hareketi artk, derinlik, genilik ve ykseklik eklindeki
boyutla karlatrlamaz, fakat bu tabiata boyun een bir
dnceye uygun olarak ortaya kar; daire dzeninde dorudan
ortaya karlan tek eilingenilikte genileme eilimidir, n
k daire her eyden nce bir tezahr derecesinin geniliinde
ierilen btn inkanlar genilemesinin bir imajdr. Buna
4
Bu kelimenin farkl anlamlar iin, ''Du barzakh" adl makalemize baknz.
Etudes Tradiione/1/es. Ekim, 1937. [Bu makale, yazarn Akln Aynas adl
kitabnda da yer alr, stanbul. 1994)
240 ASTROLOJ VE SMYA

uygun olarak, ana burlar yani Gne evriminin nemli bl


geleri, 'deiken' (mukalib) olarak adlandrlr, bu da hareket
liler veya genileyiciler anlamna gelir. Ruh'un alalan hareket
lerine gelince, evrimsel dzene sabitlenme (sk'in) eklinde
aktarlrlar ve bu 'hareket' sebebiyle alem bu ekilde varlm
srdrr. Son olarak, balangca doru dn manevi hareketle
ri, dier iki y11elinin senteziyle, Zodyak evrimi dzleminde
yanstlr ve bu hareketlerle koordineli burlar, 'iftler' veya
'birleimler' (zu itirh) olarak adlandrlr. Bu arada unu da
belirtmemiz gerekir ki Zodyak'n bu iilii belirlenimleri, Gt.ine
evriminin alal ve ykseli [eklindeki] iki safhasnn sem
bolizmi zerine tamamen farkl bir perspektiften gelir, bu sem
bolizm grne gre, iki harekete veya Ruh'un zt ynelimleri
ne balanabilir; fakat burada bunun evrimsel bir hareketle
ilikili olan bir diializmle balants vardr, halbuki az nce tarif
ettiimiz iil, evrimin 'varolusal' belirlenimine bagldr. Ev
rensel Ruh'un ynelimlerine iaret etmek iin kullanlan hareket
ifadesi, tamamen sembolik anlamda alnmaldr.
Oniki Zodyak burcunun ilikilendirildii meleki fonksi
yonlarn senbolizninde o1aya kt ekliyle (bu sembolizmi
Muhyiddin bn Arab'nin Uktetu'l-Mustevfiz (Ayrlmaktan Al
koyan Ba) adl kitabndan kardk) insan varokunun ale
mi veya derecesi ile olan uygunluklara gelince, bunlar, evrimin
tabiatnda akli arazinin yansmalarndan balayarak. ve bu
alemin ortaya kma perspektifine gre anlalmas gerekir. Bu,
izafi olarak stteki alemi (yani insan mertebenin zamansal ol
mayan derecelerini) dzenleyen, Ruh'un ykselen ynelimine.
neden 'sabit' burlarn deil de 'birleimli' burlarn atfedildiini
aklar; te yandan aikardr ki bu alemin durumlarnn aa
kmasna bal olanlar 'hareketli' burlardr. Bireimli burlara
veya 'iftlere' gelince, bunlar aradaki alemlere (slam ilahiyatn
da berzah, Hristiyanlkta araf, ve Tibet'te bardo) tekabl eder
ler veya yine tamamen farkl bir anlaya gre cismani terkipte
manevi deimezlik ile psiik genileyiciliin sentezine karlk
M. BN ARABI'NN MSTK ASTROLOJS 24!

gelirler (ayn tarzda kkrdlin ve cvann birletirilmesiyle


simyevi tuzun retilmesi gibi).
1. HAREKETL BURLAR
Ko, scak ve kuru tabiatla (atei) balantldr. Melei. a
razlarn ve sfatlarn yaratlnm anahtarlarn tar.
Yenge, souk ve nemli tabiatldr (sulu). Melei, bu a
lemin yaratlnn anahtarlarn tar.
Terazi, scak ve nemli tabiatldr (havai). Melei, (ksa
mUrl) hallerin ve deiikiiklerin yarat] nn anahtarlarn
tar.
Olak, souk ve kuru tabiatldr (topraks). Melei, gn
dz ve gecenin anahtarlarn tar.
il. SABT BURLAR
Boa, kuru ve souk tabiatldr (topraks). Melei, cen
netin ve cehennemin yaratlnn anahtarlarn tar ve Azamet
deheti (heybet) altndadr.
Aslan, scak ve kuru tabiatldr (atei). Melei, cmerttir
(kerim); gelecek alemin [ahiretin] yaratlnn anahtarlarn
tar.
Akrep, souk ve nemli tabiatldr (sulu). Melei, (cehen
nemi) atein yarat 1nn anahtarlarn tar.
Kova, scak ve nemli tabiatldr (havai). Melei, cmerttir
ve Azanet'in deheti altndadr; ruhlarn anahtarlarn tar.
IIJ. BREML BURLAR
kizler, scak ve nemli tabiatldr (havai). Melei, dier i
ki nitelikli burlarn hakimleri ile birlikte bedenlere hkmeder;
zellikle madenlerin yaratlnn anahtarlarn tar.
Baak, souk ve kuru tabiatldr (yersel). Melei, dier i
ki nitelikli burlarla mterek olarak bedenlere zellikle de
insan bedenine hkmeder.
Yay, scak ve kuru tabiatldr (atei). Melei, cmerttir:
aydnlk [n?ran] ve karanlk [zulnan] bedenlere hkmeder ve
zellikle bitki terin yaratlnn anahtarlarn tar.
242 ASTROLOJ VE SIMYA

Balk, souk ve nemli tabiatldr (sulu). Melei, dier be


den melekleriyle mterek olarak aydnlk ve karanlk bedenlere
hkmeder ve zellikle de hayvanlarn yaratlnn anahtarlarn
tar.

imdi, Gi.ine evrmnn sabit noktalarndan balamak


zre, snr-gn oniki Zodyak blgesinin farkllamasn genel
terim terle ortaya koymu bulunuyoruz. Zodyak' n bli.innesi n i
kavramann bu yolunun, halen Arap ve Dou astrolojisinde
oniki burcu yerletirmede kullanlan tarz hakl kardn tek
rar beliteceiz; bu tarz, burlarla ayn adlar tayan takm yl
dzlarn konumundan yaplm soyutlamayla Bahar gn-gece
eitliinden balayarak oniki e. paray saymaktan ibarettir;
nk, gn-gece eitliklerinin presesyonundan dolay takm
yldzn konumuyla ayn isme sahip Zodyak ksmlar arasnda
neredeyse btn bir 'burc'a varan bir uyumsuzluk ortaya k
mtr (presesyon sonucunda bu takm yldzlardan her biri b
fn gkte yaklak 26.000 ylda bir tur yapar); Ko takm yld
z, mesela, bugn Boa 'burc'unda bulunur. Balangta Gne
evriminin oniki parasnn belirlenmesinde referans noktalar
olan sabit yldzlarn bu gruplandrlna biiminin, bunlarn an
lam hususunda farksz olup olmadnn bilinmesi yolunda akla
bir soru da gelebilirdi; ancak, elbette Zodyak burlarnn isim
lendirilmeleriyle ekliptikteki yldzlarn bu gruplarnalarnn
arasnda benzerlik vardr: kizler takm yldz, bir ift ikiz yl
dzla etkili bir ekilde karakterize edilir; Boa takm yldz, bu
hayvann ban andran bir gen ierir; Akrep ve Aslan'n
ekilleri, ayn isimdeki takm yldzlarda grlebilir, hatta bu
gruplanmalarn dier yorumlar da ayn ekilde makuJdiir. te
yandan kuvvetle muhtemeldir ki astrolojik sembollerin ilk tes
piti srasnda benzerlik daha gze arpan [bir unsur]du, nk
baz 'sabit' yldzlar gerekten ok uzun zamanda beri hareket
M. BN ARABl'NN MSTK ASTROLOJS 243

etmi olmaldr.5 tpk Muhyiddin bn Arabi'nin kadim Msr


abideleri zerideki baz yldzsa] temsillere bavurarak beli11til
gibi. Balangta, Gne evriminin oniki parasna atfedilen
sembolik imajlar, bir yandan gksel mekanm bu belirlenimleri
nin manevi nemi ile te yandan da oniki takm yldzdaki yl
dz gruplarnn mmkn yorumlar arasndaki bir sentezi temsil
etmi olacakt (bunlardan ilki temel bir rol ve yldz gruplarnn
sakl kombinasyonu da -renkleri ve younluklar dahil- potansi
yel bir rol oynar). Tespit bir kere yapldnda, hem manevi
hem de hayali orijinallii sebebiyle ortak hafzaya kaznm
olacakt ve bu aslnda, ilhamlarn belli bir dzeninin ksmen
yeterli bir hayalidir.
te yandan, byk astronomik evrimi oluturan gi.in
gece eitliklerinin presesyonu, astrolojik sembol. izmde de zo
runlu olarak rol oynamaldr ve Zodyak takm yldzlarnn ye
rinin deimesi onun neminin bir paras olmas gerekir, bu
konuya ilerde yine dneceiz.

5 Zodyak burlarnn, ayn burlarn takm yldzlaryla son uyumas. Miladn


ilk yzylnda yer ald. fakat oniki takm yldzn isimlendirilmesinin nceki
bir uyumann tarihine dayanmas mmkndr. Bu konuya tekrar dneceiz.
111

Zodyak burlar feleinin iinde bulunan sabit yl.dzlar


g, 'duraklar' (mentzil) g olarak adlandrlr, nk geze
genlerin hareketleri, kendilerini onun stne iz drrler.'
Arketiplerin deimez alemi ile dnyevi merkez arasndaki
kozmik araclar temsil eden yedi gezegen, ortak ritmik hare
ketleri ve sonu olarak ortaya kan karlkl konumlar ile gk
snrmn belirsiz feleinde (mekann ynlerinin toplamndan ve
bylece de evren 1 imajndan baka bir ey olmayan bir felek)
takdiri olarak ierilen mekansal ilikileri gerekletirir.
Modern astrologlar, gezegenlerin g nlaryla yeryz
zerinde etki ettiklerini kabul etmekten holanrlar ve bunu da
maddi veya ksmen maddi anlamda kullanrlar, nk kanl
maz olarak bu, modern nedensellik kavramlarmdan baz eyleri
astrolojiye katar ve bu yzden de bu bilimin kalnts, tam bir
hurafe grnmne brnr. Nedensellik ihtiyac, bir an
genel zihinsel meguliyetine dayanr; zde daima mantki olma
s ise dQndur, Unki.i nedensel balant sistemine inandrclk
vasfn veren ey, ayn ekilde hem dncenin birliine hem de
eyan,1 tabiatna aittir, fakat ayn zamanda nedensellik ihtiyac
esas itibariyle, mekanistik veya tahayyi.ili, akl yrtmeci veya
sezgisel olan zihinsel seviyeye de baldr. Zihinsel ufuk, mu
ayyen bir zamanda, belli bir gereklikler dzeni hari, zihnen
farkl bir an nedensel dnn iine alamad gibi yeter
siz, hatta noksan olarak o1aya kar, nk oinn geliiminin
snrlar, ancak daha tedeki bir aratrma anlamnda grlebilir:
I
Evren: Universe kelimesinin etimolojik tretilii de orbiss miversu 'chn
gelir.
M. BN ARABl'NN MSTK ASTROLOJS 245

tezahr iindeki btn nedensel balantnn esas itibariyle sem


bolik olduu2 ve nedenselliin en geni ve en etkili tasavvuu
mn, tan olarak bu sembolizmin farknda olan ve her nesneyi
Valder-i Vctd (Varln Birlii) ile balant iinde deerlendi
rilen kii iin olduu, fazlasyla kolay bir ekilde unutulur. te
yandan, kii kendine unu da anlatmaldr ki entelektel bir
bak asnn temel gereklii. onun zihinsel ifadesini, bilginin
harici biimlerinin izafiliine bal kalmaktan men edecektir.
Bu ekilde Muhyiddin bn Arab, mesela Gne '('alemin kalbi')
hakknda unlar belirtir; o, n sabit yldzlar dahil dier
btn yldzlara iletir ve kendisi de lahi bir Yahy'in dorudan
ve kesintisiz nlar samasyla aydnlanr.3
Bu telakki esas itibariyle u anlamda dorudur; btn
hissedilir klarn akledilir kta bir kayna vardr, bunun en
ak sembol de Gnetir. Bu u anlamda da dorudur; yldzla
rn klar, btn modern astronomlarn tehis ettii gibi ayn
cevherdendir. Ve son olarak, Gne m btn gezegenlere
ulatrr anlamnda da dorudur. Sabit yldzlara gelince, kii
buglln bunlarn Gneten bamsz k kaynaklarn temsil
ettikleri hususunda inandrlmtr ve bu noktada bn Arab'nin
telakkisi yanl grnebilir. Bununla birlkte, Metafizikte stat
olan birinin fonksiyonu, tabiatn btn sahalarnda ayrc bir
bilgiyi zorunlu olarak gerektirmez ve bn Arabi, astronomik
bilginin sembolizmini, kendisini sunduu ekilden baka bir
tarzda tasavvur edemezdi. Elbette bu, hissedilir dzende sabit
yldzlarn zerk klar olduu kabul edildikten sonra, artk
onun teorisinin geerli olmad anlamna gelmez, nk Gne
in hiikmetti yldzlarn toplam ile sabit yldzlar kmesi ara
sndaki ayrm, sadece ayn sembolizmin bir farkllamas olarak
ortaya kar, bu u anlamdadr; Gne, belirlenmi bir alem iin

2
Yani. 'ikinc-il nedenler'. 'ilk eden'in yansmasndan baka bir ey deildir ve
kendilerinin hibir gereklii ynktur.
3
u da cfrlli bir husustur ki gz biiln alemi aydnlatan glice kanamadun
bakamaz.
246 ASTROLOJ VE SMYA

lahi In salma nerkezini temsil eder, halbuki sabit yldz


lar yksek bir alemin nn engellenmesini sembolize ederler.
Fakat bu durumda bile, Gneten salan n, btn gksel
cisim.leri aydnlatan n ayns olduu sylenebilirdi.
Kozmik nedenselliin onlara gre tasavvur edilebilecei
farkl bak alarnn bu artmas, astrolojide gezegenlerin
roln konumlandrmak iin ve onlarn k samalarnn etki
sinden ne anlalmas gerektiini aklamak iin zorunluydu.
Her ne kadar nlarnn maddi veya latif etkileri olabilirse de
kainatn 'fzyonomi'sinin temaac (uhudf) idraki, onlar doru
dan, makrokozmik tezahrnde Akln biimleri olarak deer
lendirir, bu biimler belirsiz felekte ierilen imkanlar gerek
letirir veya lerler. iinde gezegenlerin dolannlarn yaptk-.
lar gksel mekan, baz ynlerden hissedilir alemin son snrla
rn temsil eder ve bu snrlar, ters olarak insann kendisi olan
merkeze benzerdirler, tpk her insandan snr-gn ayn nok
tasna doru salan mekansal ynlerin 'objektif karakterini gz
nnde bulundurarak nceden belirtmi olduumuz gibi.4 Bu
tersine benzetinden dolay Kozmik Akl'n biimleri, 'akIl'
olmak yerine 'varolusal' olan yldzlar tarafndan temsil edilir,
bu 'akll' kelimesi, insanda ortaya kan faar akl anlamnda
alnmaldr; burada, Varlk'taki 'varolu' ve 'akl' kutuplamasna
gndermede bulunuyoruz.5
Gezegenlerin bu akli tabiat, (daima faal akl ile ilikili
olarak ayn tersine-benzetmeden dolay) hareketlerinin dzenli-

4
'Objektif dediimiz ynlerin sadece 'ortak sbjektitlik'e dayanmasna belki
,de itirazlar olacaktr; fakat sz konusu sembolizm zerine kurulan dorudan
ive kendiliinden duyusal idrakin dzeni iinde bu 'ortak sbjektiflik',
'objektifli'e denktir. Bu konuda Frithjof Schuo'un Fatalite et Progres adl
makalesine baknz, ilgili ksm bu almamzda daha nce .bir dipnot olarak
alnt1amtk.
s. Frithjof Schuon'un u makalesiyle karlatrn: "Trascendence et
Universalite de l'Esoterism',Eudes Traditioelles'n 1945 tarihli Ekim-Kasm
saysnda.
M. BN ARAB'NN MSTK ASTROLOJS 247

lii ve uyumlu devamll iinde ifade edilir. Parlak tabiatlar


ayn sembolizme dayanr; te yandan n uzatlmas, tabiri
caizse 'geometrik'tir ve ynlerin ve mekansal ilikilerin gerek
letirilmesine karlk gelir. Sembolizmin, gezegenlerin konu
munu niceliksel olarak llebilir mekanda tasavvur etmediini
iyice anlamak icap eder: 'aspekt'leri, Zodyak zerindeki iz d
mleriyle, yani mekann ynleri sebebiyle belirlenir, bunun
merkezi de yersel insanoludur. Mekann ynlerine gelince,
tarifleri grne gre niceliksel deil fakat daima en sondaki
gn belirsiz feleinin blnemez birliine gredir.
'Hareketli' yldzlar arasnda sadece Gne ve Ayn hare
ketleri, sabit yldzlar gi.i zerinde dzenli dairelerle temsil
edilirler, nk dier gezegenlerin grnen yrngeleri, ayn
zamanda Gnesel merkez ve yersel merkez tarafndan yneti
lir, bu yzden mterek hareketlerle dolanrlar. O zaman ge
sel ritmik hareketler ile aykiler arasnda basit bir birbirini
etkileme olur; Ay, Zodyak' 28 gnde kat eder ve ona 28 durak
. veya ev tahsis edilir, bunlar eit fakat uyumlu bir tarzda Zod
yak'n oniki yolu zerine yaylrlar ve Bahar gn-gece .eitliin
den itibaren saylrlar. Kameri aylarn art arda geliiyle kendini
ortaya koyan Ay evriminin gerek balangc daima gn-gece
eitlii noktasyla akmaz; nk ejderhann 'ba' ve
'kuyruu' olarak adlandrlan Ay yrngesinin Gne" evrimiyle
kesitii iki nokta, 18 ylda btn 'duraklar g'nn dairesini
izecek ekilde hareket eder. Ayn konaklarnn sabitlenmesi,
bu yzden gerek ritmik hareketlerin ksa bir sembolik zetin
den oluur.6

6 Hindu astrolojisi, sadece 27 kameri kol}ak kabul eder, Ayn gk evresindeki


seyri gnlerin tam saysnda yer almaz/bu y&zd;en evriminin sembolik zeti.
ya 28'e karlr ya da 27'ye indirgenir. te yarda Hindu astrologlar, Ay
evriminin balangcn fiili baharda deil sabit.yldzlar gnn noktasnda
konumlandrrlar, bu, Zodyak burlar ile .eanlaml takm yldzlar arasndaki
son uygunluk zamannda, Bahar gn-gece eitlii ile akr. Bak
alarindaki bu farka tekrar dneceiz.
250 ASTROLOJ VE SMYA

Kameri konaklar ve Zodyak arasdaki ilikide ak bir saysal


sembolizm ortaya konur; Zodyak onikilisinin kendini drtl ile
lnn arpmnn bir sonucu olarak nasl sunduunu gster
mitik; bununla birlikte arpm, arketipler alemine has olan
ayrma biimini senbolize eder, nk bunlar, karlkl hari
tutma yoluyla farkl latrlnaz, fakat bir dierini yanstan ve
karlkl konumlar hari farkllk arz etmeyen aynalar tarznda
farkllatrlrlar. Ayn 3 ve 4 saylar, astrol.ojideki yedi geze
genin saysn da olutururlar; ve gezegenlerin, arketipler g
ile yer arasnda araclar olmas gibi onlarn ayrm da bir hiye
rarinin aracsdr ve tedrici dzene gre lnn ve drtlnn
ilkelerini ierir. Ayn evlerinin says 28'e gelince, bu 1 'den 7'ye
kadarki saylarn Pisagorcu toplamyla elde edilir. Ve unu be
lirtir; Ay'm ritmik hareketi arketiplerde ierilen btn imkanlar
ardk bir tarzda ortaya koyar ve aa vurur ve araclarn hiye
rarisi vastasyla yersel merkezi en yakndan kuatan felee
kadar iletir.
Gne ile Ay arasndaki iliki, Saf Akl ile onun insan su
reti iinde yansmas arasn tutan eye benzer. Bu da en ak
ifadesini u olguda bulur; Ay, Gnein masn bir ayna tar
znda yanstr ve kameri aylarn evrimi, bu mann 'gidimli'
(discursive) bir geliimi gibidir. Fakat ayn sembolizm, iki yl
dzsa! cisimin hareketleri arasnda da grlr; daha nce yuka
rda aa vurmutuk ki arketiplere ait Zodyak gnn taktir
olunmu belirlenimlerini, hareketleriyle gerekletiren veya
len Giine_tir, nk Gne evriminin sabit noktalar olma
dan yldzsz gn ynleri tarif edilmez olacaktr. Bu yzden
Gne, aktif bir tarzda gksel mekan ler, ayn ekilde Akln
esas fiili, glgeler alemini potansiyel farkszlatrmadan karan
fiat lux' ['k olsun'] temsil eder; te yandan Ay, Gnesel
Zodyak' kat ederek pasif ekilde g ler. Ay aym zamanda,
gksel mekan ynlerinin belirlenmelerine ve Gne nlarnn
M. BN ARABI'NN MSTK ASTROLOJS 25 l

dorultularna tabidir, kendini aydnlk safhalarna ve 18 yllk


dzeli hareketine teleme yaptran [bu] ifte balla gre Ayn
evrimi, Zodyak evrimiyle irtibatl olarak yerinden karlr.
Ayn, etkisine birer birer katland mekann ynlerinin, Varl
n pek ok niteliine tekabl ettiini, daha sonra grmeye de
vam edeceiz.
Ayn, Yere gndermek iin biriktirdii btn etkilere kap
olmas hususu peygamberi ilevler hiyerarisinde Aya tekabl
eden derece tarafndan da gsterilir; bildiimiz kadaryla slam
batnillii, bu ilev'leri sembolik olarak farkl gezegensel gk
lerde 'konumlandrr'. Bu tekabller dzenine gre (bununla
birlikte [bu dzen] manevi bak alar iinde 've baz ynler
den slam'n 'evrimsel' [anlay] iinde7 [olanlar] hari anla
lamaz); Hz. brahim, Satrn gnde ikamet eder; Hz. Musa,
Jpiter gnde; Hz. Harun, Mars gnde; Hz. dris, Gne
gnde; Hz. Yusuf, Veni.is gnde; Hz. sa, Merkr gnde
ve Hz. Adem, Ay gnde ikamet eder. Bu hiyeraride, Taocu
retinin 'akn insan' (shoen jen) ile 'gerek insan' (chen jen)
arasnda bulunan ilikiyle ayn iliki Hz. dris ile Hz. Adem
arasnda da vardr: Hz. dris, Gnete ikamet eder, nk o,
esiz bir eklide 'ilahi insan' tensil eder veya Ademn oullar
nn ilk 'manevi by' ve bundan tr de Allah' tanm olan
btn insanlarn 'tarihsel ilk rnei'dir. Hz. Adem'e.. gelince, o
'asli insan'dr veya bn Arab'nin ifadesine gre 'tek insan'dr (el
insanu'l-mfred, insan- kamil'e mukabil olarak); yani o, sadece
insana ait olan ve 'yer' ile 'sema' arasnda arac roli.inde kendini
ifade eden kozmik niteliin esiz ekilde temsilcisidir. bn Ara
bi, Ay lahi z'den (Zat) tecellf olan, 'tek insan'n kalbiyle kar
latrr; bu kalp, onun iine damgalarn ardk olarak brakan

7 Buradan u sonu karlabilirdi, astrolojin manevi yorumu bir gelenekten


dierine aktarlamaz. Bu yorum sadece. bir gelenee uygun entellektel bir
bak asna deil, tasavvur edilen gelenein manevi etkisinin hkmettii latif
atmosferin homojenliine belli bir lde dayanan keham;t tr
uygulamalarnn geerliliine de bal deildir.
252 ASTROLOJ VE SMYA

farkl 'temel hakikatler'e (hakik) gre devaml olarak biim


deitirir. stad'n kalpten bahsetmesi hususu, burada zihinsel,
tamamyla gidimli (discursive) bir meleke ile deil aksine nef
sin merkezi organyla ilgilidir: bu kalbin maruz kald srekli
ekil deiiklii, manevi bir bilginin zihin tarafndan iletilen
gidimli haline intikal ile kartrlmamaldr, hatta muhakemenin
(reason) merkez\' ve arac rol, insan karakterize eden ayn
kozmik nitelik ile ak ekilde itibatl olsa bile. Baka bir bak
asndan, kalbin ya da daha dorusu onun eklinin bu devaml
yenilenmesinin tasviri, unu gsterir, kalp btn ynleri altnda
varln akn kutbu (Akl) ile zde deildir ve sanki ferdi cev
herin snrlaryla snrlanm gibi bu ikincisi [Akl] "Zati
Tecelli'nin bitmez tkenmez gereklemesinde (actuality)
ierilen btn ynl_eri ayn zamanda alamazd. Bundan dolay
kalbin latif ekli btn ynlere veya manevi kutuplamalara
srayla cevap vererek her zaman deiir ve bu deiiklik hem
bir titreime hem de Ayn safhalarna ayn zamanda benzetile
bilir. 'ekillerdeki kesintisiz evrim, 'tek insan'n kalbinin dahili
sabit yneliminin harici ve tersine evrilmi imaj gibidir, nk
her zaman sadece akn Birlie ak olarak ve Akli Nur'un b
tn niteliklerinde Onun bir bana ifa ettii eyin daima bilin
cinde olarak kalp asla tek bir ekil iinde kapal ve hareketsiz
letirilmi kalamazd, ve insan kalbine zg aracnn rolnn
ifte yzii, kesin olarak buna dayanr.
mdi, sesletilen dilde asl sesin (manevi aa vuruun va
stasdr) dnlimn irtibatl olduu ey, bu araclk meleke
sidir. Bu sebepten dolay slam batnilii, Ayn 28 kona ile
kutsal dilin 28 harfi veya sesi arasnda bir uygunluk kurar. bn
Arab yle der; "Ayn konaklarnn, harflerin modellerini tem
sil etmesi, insanlarn diindii ekilde deildir; kameri ko
naklar belirleyen, 28 sestir". Bu sesler aslnda lahi Nefes'in
temel belirlenimlerinin [taayyiiJ mikrokozmik ve insani ifade
sini temsil eder, bu lahi Nefesin, kendisi kozmik evrimlerin
ba saikidir. stat, Bahar gn-gece eitliini takip eden ilk Ay
konandan itibaren Arap alfabesinin 28 sesini fonetik harici-
M. IBN ARABl'NiN MSTK ASTROLOJS 253

letirmelerinin ardk sras iinde sralar, n!U boluundan


{el-hemze) balayarak grtlaks nszlerden dudakslara devan
eder ve danakslardan di nszlerine geer. Kelime bandaki
hemzenin, uygun eki ide sylersek bir ses olnad, sadece
sessizlikle kamna arasnda bir gei olduu hesaba katlrsa.
Ay konaklarna atfedilen seslerin dizisi ha ile balar ve vav ile
biter, bu iki harf Allah'n huve (O) ismini oluturur ki Zat'n
semboldr ve O'nunla zdetir.
iV

Astronomik evrimlerin en derin anlam u olguya daya


nr; bu evrimler, bir ve ayn ilkenin kutbu tarafndan hkme
dilen imkanlarn btiin ardk gelimelerine mantki olarak
benzer bir imaj sunar; bu yzden bunlarn, hangi tezahr dze
nini sembolize ettii (ister bu dzen zamanla devam ettirilsin
isterse onun gerektirdii ardklk, tamamyla mantki bir tabi
atla ilgili olsun) nemli deildir. Sonu olarak, kozmik evrim
lerin bti.in bir hiyerarisini kavramak nnkndr, bunlar ken
di aralarnda benzer, fakat farkl varolu seviyelerinde konum
lanrlar ve her biri e zaman olarak farkl ilikiler iinde (yani
sabit yldzlar g zerinde Gnein ve Ayn kat ettii gibi bir
astronomik evrim iinde) idrak edilirler. el-Futuhttu'l- .
Mekkiyye (Mekke lhamlar) adl eserinde Muhyiddin .bn Arab,
bu kitabn iinde bir ek olarak bulacanz sembolik bir emann
izlerinin bulunmasna imkan veren bir dizi kozmolojik uygun
luklar zikreder. Bu ema, Bahar gn-gece eitliinden balaya
rak Zodyak ile Ay konaklarnn yan yana bulunmas zerine
kurulmutur ve benzerliklerin farkl dzenlerine, e-merkezli
dairelerle iaret edilir.
Tezahrn btn evrimlerinin ilk nedeni, Allah'n sim
leri dizisi ile temsil edilen tezahrn temel imkanlarnn yayl
masdr. te yandan, simler ve lahi Sfatlar ilmi (ilki, ikincisi
nin mantki belirleninlerinden baka bir ey deildir), btn
kutsal bilimin en stn sonucunu tekil eder, nk klli sfat
lar, baz ynlerden Zat- lahi'nin ayrc muhtevalardr, halbuki
Zat- lahi kendi iinde asla bir bilimin konusu olamaz, yani bir
bilimin konusu yine de herhangi bir tr ayrm ierebilirdi. Al-
M. BN ARABI'NN MSTK ASTROLOJS 255

lah'n simleri veya Sfatlar zorunlu olarak sayszdr: fakat bu


Varln sadeliinden dolay (sadelik O'nun Birliinin ynlerin
den biridir) bunlar belirli bir grupta sembolik olarak zetlenebi
lirler, yine de bu grup, uygulanmas istenen mantk farklla
trma ilkelerine gre saysal olarak daha az veya daha ok b
yk olabilirdi. Kesin bir hiyerari olmakszn hibir ayrm ol
maz, keza simlerin dizisi, rnantk bir zincir karakterine daima
sahip olacaktr ve btn evrimsel dzenin modeli haline gel
mesi bunun vastasyladr.
Mevcut durumda stat, Ayn 28 konan, ayn sayda
lahi sin'e karlk gelecek ekilde belirler. te yanda hepsi
aktif veya yaratc bir karaktere sahip olan bu isimler, tmleler
veya dolaysz nesneler olarak, kozmik derecelerle ayn sayya
sahiptirler, bu yzden balantlar ikinci bir benzer evrim tekil
eder. Bu kozmik dereceler dizisi, Akl'm ilk tezahrnde aa,
nsann yarat !na doru giderek i lali simler dizisi tarafndan
retilir. Kendi hiyerarisinde farkl gklere, (yani Zodyak gk
lerine, sabit yldzlar gklerine ve yedi gezegensel ge).teka
bl eden kozmik dereceleri de kapsar. Fakat burada, Ay konak
lar tarafndan llen baz Zodyak blgeleriyle irtibatl olan bu
dereceler gerekten Zodyak evrimine nispetle 'dikey' bir ard
klk olarak tasavvur edilmesi gerekir ve uras da iyi anlal
maldr ki bir dizi kozmik derecenin, Ay duraklarna ve sonu
olarak da Zodyak blgelerine bu atfediliide, 'yatay' bir dzlem
zerinde 'dikey' bir hiyerarinin iz dmne bezer bir ey var
dr.
Allah' simleri, tekabl eden kozmik sahalarn belirlenen
zlerini temsil eder. Temel belirlenimlerinden balayarak bu
sahalarn rnne gelince, bu lah Nefes'in (en-nefesu'l-iltht)
etkileridir ki simlerin temel belirleninlerinde ierilen tezah
rn btn imkanlarn yayar. Ayn zamanda lafz ve mecaz olan
bir sembolizme gre alemin yaratlndan 'auce lahi simler,
bir ilahi skklk (el-karb'l-ilthi) durumunda bulunuyordu, ta
ki sonularnn btn geniliinde alp yaylarak lah Ruh
256 ASTROLOJ VE SiMYA

onlar ferahlatana (teneffese) kadar. Baka bir ifadeyle, Varlk


ilk kendi-belirleniminde (t<ayyn), O'nun simleri ve Sfatlar
olan temel ayrmlar tasavvur eder etmez, bunlar kendi mantki
tamamlayclarna (tiinlelerine) ihtiya duyarlar ki bunlarn
toplam da alemi tekil eder. Varolusal bir tarzda bu mantk
balantya 'uzayan' lahi Nefes'tir. Ve bu adan kendini lk
Cevher ile ve Kiilli Tabiat ile zdeletirir. ilahi Nefes teorisini
bir ka kelimeyle bu ekilde zetleyebiliriz, bu teori lah sim
lerin, kozmik derecelerin, ve Arap Alfabesindeki 28 sesin ev
rimlerini kendi aralarnda birbirine balayan sembolik uygun
luklar hesaba katar. kozmik dereceler Klli ve Makrokoznik
Nefes'in belirlenimleridir, 28 ses ise insan ve mikrokoznik
nefesin belirlenimleridir. Dilin sesleri fiziksel nefes tarafndan
tanmas gibi kozmik dereceler de lahi 'genileme' tarafndan
'tanr'. Bu 28 ses ile Ay feleini irtibatlandran benzerliin
sebebini yukarda aklamtk.
stat ayrca belirtir ki Ay konaklarnn dzenine gre s
ralad kozmik derecelerin bu hiyerarisi, bir ardk rnler
dizisi olarak deil varolu derecelerinin belirli bir lei olarak
anlalmas gerekir; nk ri.inn sras, bu kesin hiyerariye
tekabl etmez; bu [sr]. ya kUll1 ve gayri ekl varoluun dere
celerine ya da sabit yldzlar gnn iteki derecelerine (yani
ferdi aleminin derecelerine) gre terstir, bu durum kolaylkla
anlalabilir, iink stn makamlarn rn tamamen mantki
bir tarz (Varln Birlii'nden balayarak temel bir farkllatrma
anlamnda) dnda tasavvur edilemez. te yandan, ekli ve
ferdi alemlerin rn, zorunlu biimde, bu alemlerin cevheri
gereklii ile ilikili ve hatta 'maddi' olarak tasavvur edilecekti,
bu yzden de varoluun ekilleri ve mertebelerinin, belirsiz
pasifliinden dolay varolu mertebelerinin alalan bir lein
de, dk bir derecede yer alan farkszlatrlm bir nateria'nn
[madde] potansiyel gcyle balayarak her eye al gibi
dnlecekti. Bu yzden bunun sonucu udur; lk Madde'ye
veya [baka bir deyile] tezahrler kitlesine ait yorulabilir
cevherin ontolojik seviyesi, farkl ekillerde tasavvur ve temsil
M. BN ARABl'NN MSTK ASTROLOJS 257

edilebilir, ya bir ardk rnler dizisinin ilk unsuru olarak de


erlendirilmesine gre, veya btn ardk mevcudiyetler yo
rulabilir cevherlerini ondan kard iin serinin balangc
olarak; ya da yine durgun bir hiyerari son seviyesinin ona atfe
dilecek veya alttaki kkte bir rol oynayacak ya da dipsiz bir
derinlie atlm bir apa olacak.
lk Madde'nin veya pasif cevherin bu ifte lyerarik ko
numu, ilerde inceleyeceimiz kozmolojik emada bulunduu
seviye iinde, Muhyiddin bn Arab'i'nin el-Cevhen'l-Heba (lk
Madde'yc karlk gelir) veya e/-Heytlt (hyle'nin Arapa ifade
si) olarak adlandrd ilke olarak ifade edilir. stat, bu kozmik
mevcudiyetin burada drdnc seviyeyi tuttuunu yazar, nk
o, esir (ether) olarak akledilir 'mekan', dolduran veya Hindu
doktrininin akaa's olarak hissedilir mekan doldurulan 'Klli
Cisim'e (ikincil cevher) tahsis edilen mteakip seviyenin zo
runlu ncldr. Kozmolojinin genel olarak lk Madde'nin ger
ekliini tasavvur etmesi bu bakmdandr, yani 'KHi Cisin'in
en yakn kayna eklindedir. Bununla birlikte, bn Arab'nin
aa vurduu en derin anlamna gre, btn temel belirlenim
lerin dayana olan Klli Cevher olarak tasavvur edilen lk
Madde'nin, bu hiyerarik ardkln dnda temsil edilmesi
gerekir, nk dier btn derecelerin ya stnde ya da altnda
dr. Hiyerarinin i tarafndaki yeri yine de onun, btn Klli
Varoluu bizzat tek bana zetleyen ilk drtlnn son terimini
temsil etmesi olgusu tarafndan hakl karlr: ikinci dereceyi
kaplayan Klli Nefis (en-e.f.'l-klliye), lk Akl'n (el-Ak!) lk
Cevher (el-Heht) zerindeki tiilinii baz ynlerden bir sonucu
dur; ve Klli Tabiat (et-tabc) UncU seviyede yer alr ve bu
cevherin bir deiimi gibi otaya kar. te yanda lk Madde
(el-cevher'l-heba) el-Ahir lah smine atfedilir, bu isim za
mansal sonralk olmakszn 'Son' olma ilahi 'meleke'sini veya
temel bakalk olmakszn 'baka' olma ilahi melekesini ifade
eder; bu ikinci mana grne gre, btn tezahrn belirlene
mez kk olan pasif cevherin ilevine kar] k gelir.
258 ASTROLOJ VE SMYA

lk Madde'nin hiyerarik seviyesinin bu aklamas, ard


kln kozmik derecelerinin nasl tasavvur edilmesi gerektiini
gstermek iin zorunluydu. Ayn hiyerarinin dier unsurlarna
gelince, onlarn aklamas bizi bu incele111enin temel yapsnn
tesine gtrecektir, bu yzden kendimizi, baz genel ayrmlara
iaret etmekle snrlandracaz. Kozmik derecelerin simlerinin
ve Ay konaklar evriminin drt paraya blnebilmesi dikkati
ekecektir, bu paralardan her biri, varolu derecelerinin belirli
bir toplamna tekabl eden yedi kona iine alr. Birinci ey
rek, temel etkenler alemini ve lahi Dereceler btnn sembo
lize eder: bu eyrek sembolik olarak Yaz Gndnmnde ve
lahi Taht'n derecesinde sona erdirilir; bu derece, Hindularn
Mera dedikleri kutupsal dalarn ismi ve kutup iareti olan kqf'
harfinin modeli olan el-Mult (Her eyi kuatan) lahi sminin
tamamlaycsdr. Ve unu da ekleyelim ki burada sanki, lahi
Taht'n hem her eyi kuatan felek hem de meleklerin etrafn
dolandklar kutup olmas gereinin szl bir imaj vardr.
Sonraki iki eyrek btn ekl alemleri temsil eder. fakat sadece
bir bakmdan, derecelerinin her birinin unsuri' ve dorudan
1

varoluu bakmndan temsil eder. nk bileik varlklarn (ya


ni ekilleri varoluun birok derecesinin bir sentezinden kar
lan varlklar) hiyerarisini temsil eden evrimin son eyreidir.
Ortadaki iki eyrek, bu yzden bir tek 'alem' tekil eder; fakat
bu alemin merkezi hususunda blnebilirler, bu merkez 'alemin
kalbi' olan Gne feleidir ve burada Gz gn-gece eitlii ile
benzetimsel bir iliki iinde yerletirilmitir.
'Arac' alen, yedi gezegensel g iine alr ve bunlarn
eit sayda lah simlere atfedilmeleri, kozmik ilkelere kesinlik
ile iaret eder, gezegensel ritmik hareketler bunun bir ifadesi
dir.
Satrn gne, er-Rahb lahi ismi atfedilir. bu smin an
lam karlkl bir iliki gerektirir, i.inki.i bir varlk, bir kleye
nispetle olan hari hibir rabblk (efendilik) niteliine sahip
deildir ve bir kle, bir efendiye nispetle olan hari bu ekilde
M. BN ARABI'NN MSTK ASTROLOJS 259

bir kle deildir. Yaratlm varlk iin bu iliki, zorunlu ve


deitirilemez bir vasfa sahiptir, halbuki dier ilahi sfatlar.
ferde gre baz ynlerden renk bakmndan eit! ilik arz edebi
lir. Jpiter g; el-Atfn lahi ismi'nin tamamlaycsdr. Mars,
. el-Kahir ('Kahredici', 'Galip Gelen') lahi smine tekabl eder:
Jpiter. akl melekeye ve Mars da irade melekesine hkmeder.
Gne, e-Ni'r lahi smi'ne bezerdir, halbuki Ay, el-Miihfn
('Aikar' veya 'Aklayan') lahi smine karlk gelir. Gne,
Akln kendisinin esasn temsil eder, halbuki Ay tezahr sem
bolize eder; Bu iki isim arasnda, 'Hakikat' ile 'Delil' veya 'Va
hiy' ile 'Tefsir' arasndakine benzer bir iliki vardr. Vens, el
Musavvir ('Suretleri Veren') lahi smine atfedilir, bu kelime
ressama, heykeltraa ve muhayyile melekesine iaret eden diil
surete eit ekilde iaret eder. Merkr'e gelince, bu el-Muhsi
('hesap eden') ilahi sminin bir benzetmesidir, bunun anlam,
saylarla ve ayrc bilgiyle irtibatlandrlr.1
Yaz ve K Gndnlimleri arasnda bulunan Zodyak ya
rm dairesi ile sembolize edilen evrimin ortadaki iki eyrei,
lahi Taht ile bir ykseli dzeninde balayan gksel feleklerin
btn hiyerarisini iine alr. Ye bu yarm daire, gerekte Gne
yrngesinin alal saflasna karlk gelir. K Gndnmn
den nceki son konak, toprak unsuruna atfedilir; Ondnrn
noktasnn kendisi, bu yiizden ekim merkezini sembolize eder.
buras, nsani alemin pasif maddesinin (btn evrenin lk
Madde'sinin deil) seviyesi olacak olan en alt noktadr, nk
bu ekim noktas, insanlarn alemi ile ilgili olan nokta hari, en
aa nokta deildir. Bu noktadan sonra hiyerarik dzenin an
lam deiir ve ilkesel olandan senteze doru giderek ykseli
haline gelir. lk srada madenler (veya metaller, nk saf ma
denler daima metale indirgenebilir), bitkiler ve hayvanlarn
alemi gelir. Meleklerin cinlerden nce gehnesi gerektii garip
grnebilir, i.inkii cinler sadece psiik aleme aittirler, halbuki

I Bu. Peygamberi ilevleri yedi gezegenle uygunluklar iinde tasavvur eden


bak asdan baka bir bak asna gndermede bulunur.
260 ASTROLOJ VE SMYA

melekler gayri-ekli aleme aittirler ve bu sebeple bilgi ve kuv


vet bakmndan onlar gemeleri gerekir: fakat ardklk dzeni
daha basit olandan daha bileik olana, daha az ferdiletirilenden
ferdiletirneye doru gider. Bundan dolay insan, bu alemdeki
son sentezi temsil eder, nk takip eden ve btn hiyerariye
son veren evrimsel derece artk kesinlikle bir varlk derecesi
deildir; ncedei gelen btn derecelerin lk Akl'da yeniden
btiinlenesini senbolize eder. Bu yzden stat 'btlin dere
celerin belirlenini'ne tekabl edenin (yani akli hiyerarideki
sralandrllarna tekabl eden, yoksa tezahrlerine deil) ev
rimin bu son kona olduunu syler. Bu hiyerari, te yandan
kendini Evrensel nsan (el-isan'l-kamil) ile zdeletirir, onun
varoluu, (sanki insann lke'ye dniiiin_n en ideal niodeliyni
gibi) ayr tezahr sahas ile ilgili olarak tamamyla gerektir.
Bir baka bak asndan, u gerein de gzden karl
mamas gerekir; bir dairenin zeride iz dm yaplan bu
kozmolojik hiyerari, ayn zamanda hem nakrokozmik derece
lerin sralan tarafndan hem de insani bak as tarafndan
belirlenir: u hususlar gz nnde bulundurulduunda bu [be
lirleme] tanam yla merudur; insanolu kendisini kuatan
kozmik atmosferde merkezi bir konum igal eder ve bu konumu
dikkate alna hakkna sahiptir, nk 'maddi' ekimin en aa
merkezinden 'lk Akl'n en stteki merkezine uzanarak evrenin
kutuplarn birletiren eksenin zerinde yer alarak bu konumu
m, manevi tekaml (realisation) iin bir balang noktas
kabul etmeye mecburdur.
Muhyiddin bn Arab'nin bize verdii uygunluklar siste
mi, Ayn her konan bir lahi Sfat ile i1ibatlandnnanza izin
verir; te yandan bu konaklar, eit olmayan ama uyumlu bir
yerletirmeye gre ve her Zodyak burcu Ay konaklarnn yedi
blm-n iine alacak bir tarzda oniki Zodyak blgesinin
zerine konur. Mteakip biimleri ve akl nitelikleri, Zodyak
blgelerinde asl olan nitelikleri vermek iin, bu biimlere gre
bir araya getirilirler.
v
Bu mekann ynleri, ilahi Sfatlarn tabiat iin zellikle
uygun sembollerdir. Mutlak Varln ilk belirlenimleri olan bu
Sfatlar gibi mekann ynleri de tkenmez bir okluktadr: bu
nunla birlikte. bir okluk olarak tasavvur edilemezler, nk her
yn kendi bana tamamyla belirlenmitir, her ynn varoluu
mn yegane sebebi, tam olarak belirleniminin ferdiliidir
(singularity).
Ayn ekilde, lahi Sfatlar iin mekann ynlerinin top
lam belirlenemez ve bu ynlerin en son uzanmlarnn mantki
biimi olan snrsz felek, onu nasl ispat edeceini bilen bir ey
deildir. ster i lal i Sfatlar isterse mekann ynleri olsun, onla
rn arasndan biri adlandrlr adlandrlmaz dierleri o zaman
onunla olan ilikileri tarafndan (bu iliki Varolull! Teklii'nin
bir yndr) belirlenebilir.
Jlahi Sfatlara bir imaj verildiinde, bunlari salma
merkezi kayt ve arttan bamsz lke ile zdeletirilmelidir.
Gksel mekann ynlerie gelince, bunlarn merkezi, merkezle
rin okluunu gerektirmeden (imdiye kadar akladmz gi
bi), insanolu-veya yer zerinde var olan her insandr. Bu yz
den, lahi Sfatlarn mantk imaj ile gksel mekann ynleri
arasnda tersine bir benzetme vardr.
Aslnda, hem mekann niteliklerinin nlar gibi oradan
sald lahi Merkez len de bunlar birletiren snrfelek,
insandaki Ruh'tur; fakat aslnda insan ruhu, gksel kubbenin bir
noktaya yaklaan nlarna tabidir nk insan, (yaratlmam
merkeziyle fiilen zdeJ.etirilmcksizin) bir gereklik veya ken-
262 ASTROLOJ VE SMYA

dinin dndaki bir kader olarak Ruh'un blifnlne boyun


edirilir. Gn, ferdi tabiatn izafi dnerkezlilii zerinde
tepki gstermesi bu ekildedir, bu dmerkezlilik sembolik ola
rak, doum anndaki mekann sbjektif ynlerinin konumuyla
ifade edilir.
Bir yn veya sfat demeti daima, baz bakmlardan bile
ke (resultant) olan bir tekiyle yer deitirilebilir; bu arada so
mta oluan bu ey, onun zetledii ynler veya sfatlarn bir
toplam veya bir karm olarak sunulmaz, nk bu, btn
dierlerinin bir sentezi olsa da, belirlenimin ferdilii her ynn
esas vasfn oluturduundan, o haddizatnda biricik bir nesne
dir; bu yzden ifade edilemeyen nceki sfatlarn toplam ola
yeni bir sfat gerektirir.
Kozmolojik sonularla dolu olan bu kanunun, bir Zodyak
burcundaki Ay konaklarnn birka tabiatnn birleimine de
uygulanmas gerekir. Her Ay kona, gksel mekann ynleri
nin bir demetini temsil eder, bunlarn sentezi sembolik olarak
lahi Sfatlara tekabtil eder. Bu demetler, her Zodyak burcu ya
iki tam kona ve nc bir kona ya da bir tam konak ve her
iki tarafnda iki tane .L\nc bir konak kapsayacak ekilde oniki
Zodyak blgesi zerinde eit olmayan bir biimde dalr. lk
kategorin in burlar 'saf' burlar olarak ve ikincininkiler de
'kark' burlar olarak adlandrlr. mdi, Muhyiddin bn Arabi'
ye gre, krlm konaklarn sfatlar, bir yandan ayn burta
ierilen dier konaklarn tamam ]ayc paralaryla (bunlarla
beraber yeni bilekeler oluturarak) birleirler ve [te yandan
da] yeni bilekeleri kadar orijinal sfatlar sayesinde sz konusu
Zodyak burcunun sfat tabiatn ifade eden sentezin yapsyla
uyuurlar.
Muhyiddin bn Arabi, bu sentezin, btn mantki kar
samann kozmik modeli olduunu syler; bu daima, iki terim
ifti zerine kurulu iki nerme ekline sahiptir: a=b ve b=c, bu
b'nin ilemin onunla yapld ba olduu anlamna gelir, sen
tez: a=c.
M. IBN ARABl'NIN MSTK ASTROLOJiS 263

yle aklama yapar; Ay konaklarnm sfatlar her Zod


yak burcuna yedi aspekt balar; bu sayya bu burta asl olan
aspekt daha eklenir, (ve gen (trigon) iinde baka yerlere
alr) bu, varqluun U ana derecesiyle olan l ilikileri ile
arplmak zere on aspekt eder. 1
stat der ki alem Toplanm Birlik'ten (ahadiyet el
mecmu') ibarettir, halbuki .ilahi Bamszlk Bir'in Birlii'ne
(ahadiye el-vahid) aittir. Fakat Tevhid (unicity), birletirilmi
okluun i tarafnda, her bilekenin ferdiliinde yanstlr (tam
olarak mekann ynlerinin sentezi durumunda grlildli gibi).
Bu ekilde bir ocuk anne ve babasnn tabiatlarnn birleimini
temsil eder, fakat ayn zamanda ei olmayan ve yeni bir varlktr
ve onun gerek varolu sebebi kendi tevhidi.dir. Genellikle kai
natn her tekil paras, kendinde ayn zamanda izafi bir yne
sahiptir, bu yne gre [bu tekil para] birok varlk ncesi unsu
run bir birleimi olarak ve bir bakma yliz Ezeli lke'sine dn
drlen ve en gerek anlamnda, lahi lin'de bulunan bu ey
veya bu varla tekabl eden esiz bir yn olarak gsterilir.2
Bir kozmik btnn her unsur, bizatihi temsil ettii ey
sebebiyle bakadr ve bir sentezle ilikili olduu iin bakadr.
Dahas, bir sentezin her bilekes, sadece bileen paralan tara
fndan belirlenmez, bilakis esizlik bakmndan ierdii ey
sebebiyle bu paralar kendi belirler. Bu yzden, her kozmik
saha, bir ilikiler dokusuna benzetilebilir, burada kesien her
izgi ayn zamanda btiinn bir merkezi ve bir parsdr.3

I
Bu arpmlardan her bur iin 30 aspekt kar, bunlar btn Zodyak iin
360'a ular, bu dn dairenin derece cinsinden gnmzdeki blmlenmesinin
saysdr.
2
Bir varlnn esas yn ile cevheri yn arasndaki fark hakkda Rene
Guenon'un u maknlesine de baknz: 'L'Etre et le milieu', Le Voile D'lsis .
Aralk, 1935.
3
Arap sanatndaki sslemelerin geometrik izgileri, kainataki bu 'tevhid'in
sembolleri olarak deerlendirilebilir.
264 ASTROLOJ VE SMYA

Bu ilemlerin bir yandan kesin bir istidlal vey bir he


saplama vasfna sahip olmas ve te yandan da bunlarn
'yukar dan' bir sezgi (ki bundan birleimlerin her yeni doan
suretinin esiz nitelii sonu olarak kar) gerektirmesi, bir saat
olarak astroloji iin de geerlidir. Halbuki istidlal veya birleim,
stte-duran (superstantial) veya 'yatay'dr, her bilekenin biri
cikliinin tannmas temel veya 'dikey'dir. Astroloji gibi gele
neksel bir sanatn her eserinde bu yzden -az ya da ok doru
dan ve genellikle manevi bir etkiye kat lmaya dayanan- bir
ilham araya girer. Asl da. az nce a klad m z gibi varolan her
suretin ift yn yziinden ve byle bir 'dikey' araya girme ol
makszn gerek [anlamda} hibir 'kesin' bilim yoktur. te ya.n
dan, astroloji gibi kozmolojik bir bilimin istidlal birleimleri,
olduka farkl tabiatlar n 'ilhamlar'n cezbetme hassasiyetinde
olan sembolik bir potansiyeller ktlesi retir; bu durum zel
likle kehaneti sanatla ilgili her ey iin de geerlidir, bu sanat
daima, alakal olduu dereceye kadar sinsi araya girileri
cezbeder. Baka bir ifadeyle insan, kendi ferdi iradesini aan bir
ey vas tasyla olan durumlar hari cehaletinin perdesini kald
ramaz; ferdi merak iin btn 'kehanetler' mphem kal r ve
byle bir kaderin ldiirUcli tuzan tekil eden hatay bile kuv
vetlendirebilir.
Zodyak blmlerinin Ay konaklar zerideki st-konumu
hakknda Muhyiddin bn Arabi unlar belitir; bir Zodyak
'burcu' kendi bana zorunlu olarak hem bir tan sayy hem de
birka konan bir blmn birletirmelidir, 'bu olmadan ge
lime ve azalma, olu aleminde ortaya kamaz'. Bu iaret, b
tn kozmik evrimler arasndaki kar l kl ilikide, zellikle de
Ay evrimi ile Gne evrimi aras ndaki ilikilerde dorulanan
bir kanuna bir ima ierir; nk Zodyak blmlerinde bt
nyle ierilmeyen sadece Ay konaklar deildir, Gnein y ll k
yrngesi de Ay evrimlerinin btn bir say s yla uyumaz:
Kur'an'da dendii gibi: "Ne Gne Aya yetiebilir, ne de gece
gndzn nne geebilir. Her biri bir felekte yzp gitmekte
dir." (Yasin, 40) -eer Gne Aya yetiseydi, yani Ayn dola-
M. BN ARABl'NIN MSTiK ASTROLOJS 265

nnlarnn tam bir ritmi, bir Gi.ine evriminde ierilebilseydi


karlkl ilikilerine ait hareketleri balang noktasna dnece
inden ortak evrimleri gerekletirilmi olacakt: onlarn teza
hr, gayri-tezahrde yeniden enilecekti: "Gece, gndzn
nne geecekti."
Belli bir lde ayrca tekrarlamalyz ki 18 yllk aralarla
Gnein ve Ayn karlkl konumlar aslnda ayn eviinleri
dolanr; fakat bunlar gezegensel alemin bi.itUn iinde dokunur
ve dier yldzlarla ilgili olarak yeni oranlara gre konumlanr
lar.
Ritmik hareketlerin bu st-konumunda aa vurulan ey
udur ki biitiin tezahr evrim izafi bir tekrarlama ierir, iinki.i
ayn 'kutupsal' arketipin imaj !arndan oluturulur, imajlar kedi
aralarnda zorunlu olarak benzerdirler; fakat te y"andan, her
hangi bir etkili tekrarlama iermezler, i.inkii arketipin yaratc
z bu imajlar ve semboller tarafndan asla[ifade edilip] tketi
lemez. Kyas, Birliin izidir ve tketilemez vasf, lke'nin son
suzluunun yansmasdr.
Hibir kozmik evriin kendi. zerine kapanmamasn
ngren ayn tekrarlamama kanunu, baz ynlerden hissedilir
alemin son snrlarnda da, yani gn-gece eiti iklerinin
presesynunda, ifade edilir; bu presesyon onu yle ifade eder ki
Gne evriminin [ekliptik] gksel ekvatorla kesime noktalar
'sabit yldzlar g'ne nispetle yaklak 26.000 yllk bir d
nemde tam bir dolanm gerekletirir; buradan da, Zodyak
burlar veya blmleri ile ayn isimleri tayan oniki takm
yldzn arasndaki fiili yrinden kayna sonu. olarak kar.
Daha nce gstermitik ki blgelerin veya gksel ynlerin nite
liksel farkllamas, Gne evriminin drt sabit dneminden
(gllndnnleri ve gn-gece eitlikleri) kan Zodyak blmle
rinde ifadesini bulur ve baz modern astrologlarn yapt gibi
Bahar Gn-gece eitliinin Ko burcundan Kova brcuna hare
ket ettiini sylemek dorn deildir, nk burlar deimez
eki.lde bahar noktasndan balayarak saylr. te yandan 1(o
266 ASTROLOJ VE SMYA

takm yldzmn Boa brcuna doru hareket ettii veya bahar


noktasnn (yani Bahar Gn-gece eitlii) Ko takm yldzndan
Balk takm yldzna hareket etmi olduu da sylenebilirdi. Ve
ayrca bu iki st gk (yani Zodyak burlar g ve sabit yl
dzlar g) arasndaki ilikinin deimesinin, 'gn etkisi'
olarak adlandrlabilecek eyi belli bir tarzda deitirmi olaca
da var saylmaldr. Buna ramen, gn-gece eitliklerinin
presesyonunda yeri deitirilen bu byk. u evrimin muhte
valarn belirlemek iin herhangi. bir mekasal lmz yoktur,
nk ne balanglarn ne de sonlarn biliyoruz. Ve Gne
evriminin sabit dnemleri hakknda soyutlamalar yaparsak
gksel blgelerin nitelikleri tamamyla tarif edilmez olur.4
Aslnda gksel mekan len ayrm ilkesi, esas itibariyle
Gnee aittir; dnyevi ve insani' merkezden deimez eki ide
satlan ve snr-gf kubbesinin bLmlerini tanmlayan yn
lerin niteliksel farkllatrlmasnn iletilmesi Gne'in dolan:

4 Burada, Hermetik astroloji ile ayn kaynaklara dayanyor gibi grnen Hindu
astrolojisinin, gezegensel konumlar belirlemek iin Bahar gn-gece
eitliinden (ilkbahar noktas) balayarak Zodyak'n fiili blmlenmesine
deil de sabit yldzlar teleinin oniki takm yldzna bavurduu gereinden
hareketle oluabilecek itiraza cevap vermeliyiz. Bundan u sonucu karmak
yanl olacaktr: sadece bir geleneksel bak asna gre [yaplan] Zodyak
blmlemesi Gne evriminin ana noktalarndan bamsz olacaktr: Hindu
astrologlar basit ekilde, gksel blgeler konusundaki blmlemelerinde belli
bir evrimsel tarihe bavururlar, bu tarih oniki takm-yldz ile ayn addaki
oniki Zodyak burcunun uygunluu ile iaretlenmitir. Ve onlar, ferdi bir
hayatn ak boyunca etkili olan htun gezegensel hareketleri doum anndaki
gn balama konumu ile irtibatlandrmaya bezer bir tarzda bu tarih zerinde
ilem yaparlar. te yandan Hindu astrolojisinin bak as Hint medeniyetinin
'mitolojik' temaylne olduka denk der, halbuki Arap astrolojisi karmc
ruhu ile vasflandrlr: unu sylemek istiyoruz, Hindular, Sonsuz'un rzasyla
onlar ayrtrmak iin fenomenleri 'blmek' hususunda kendiliinden bir
temayle sahiptirler, halbuki Arap astrolojisini belirleyen slam'n ruhu. her
eyi lahi Birlik anlayndan istidlal eder. ki Zodyak' n uyuma tarihine
gelince, bu yaklak M.. 400'de yer alr ve zorunlu olarak astrolljik
sembolizmin kendisinin bir 'rnesans'na denk gelmesi gerekir.
M. tBN ARABl'NIN MSTK ASTROLOJS 267

m vastasyla olur. Gne evrimi bu yzden, kaosu dzene


koyan lahi Fiilin dorudan ifadesidir. te yandan, yldzlar,
glgelerin iinde ayrt edilen pek ok parlak kaynan bir imaj
gibi saysz oklukta olan ve henz izhar olmam karlkl
ilikilere girmeye nlisait sabit yldzlar felei, Zodyak feleine
nispetle, asla tketilemeyen ve btn akledilen tanmlardan
kanan kozmik potansiyel gc sernbolize eder. Bu nedenle,
sabit yldzlar feleinin zel niteliklerini tefrik edemeyiz, ancak
bunun belirtilerini grrz, halbuki yldzsz felein niteliklerini
mutlaka biliriz ama onu gremeyiz. Burada derin bir anlam
vardr: aslnda biz alemin intikalini esas itibariyle biliriz, fakat
bu intikalin tlik.etecei btn 'maddi' potansiyelleri bilmeyiz.
* * *
Gn-gece eitliklerinin presesyonuyla ortaya kan, ancak
safllalarn belirleyemediimiz en utaki evrimin, .bir takm
kozmik veya ilahi Sfatlarn art arda gelen bir stl ile btn
g etkilemesi gerekir. Ve bu byk evrim, ona gre tali olan
dier btn evrimlerin bir modeli gibi olduundan, sembolik
bir yer deitirme ile ona iteki bir evriminkine benzer muhte
valar ve taksimatlar atfedilebilir. Bu nedenle eyh-i Ekber b
yk evrime, Zodyak burlarnn isimleriyle tavsif ettii ve bir
dierini Gnein yllk hareketindeki srasyla takip eden belir
leninler atfeder; bu da iyi bir ekilde gsterir ki bunun, takm
yldzlardaki ilkbahar noktasnm yerinin deitirilmesiyle hibir
ilikisi yoktur . (bu yer deitirme, Gnein hareketinin tersi
ynde hareket eder). te yandan stat bu byk 'bur'larn
hakimiyetlerine art arda azalan sreler tahsis eder: Ko 12.000
yl hkm si.irer, Boa 11.000 yl ikizler 10.000 yl ve bunlarn
sreleri, hiikm suresi sadece 1.000 yl olan Balk burcuna ka
dar bu ekilde azalr. Bu azal unu da ispatlar; Zodyak' tak
sim eden belirlenimler gibi mekansal belir-lenimlerle bu azala
sebep olunamaz, aksine Zodyak taksimat burada manevi. bir
benzetimden dolay, alt blmleri mekansal lden kurtulan
bir evrimin tamamen zamansal belirlenimler ile yer deitirilir:
268 ASTROLOJ VE SMYA

aslnda mekansal evrimin btn, simetrik ekilde taksim edi


lir, halbuki tamamen zamansal bir evrim, giderek artan bir
zaman daralmas sonucunda taksim edilir5
Bu byk burlarn farkl 'hakimiyet'leri in etkili sresi
ne gelince, belki de bn Arabi'nin y llar n say snda tamamen
sembolik rakamlardan baka bir eye iaret etmedii eklinde
anlalmas gerekir. Yine de btn bu 'hakimiyet' srelerinin
toplam tam gngece eitliklerinin presesyonunun toplamn a
eittir; u da daima hesaba katlmald r ki mekandaki dnemle
rini sabitleyeneden (hzn belirleyebildiimiz gz nne aln r
sa) bir presesyonun tan sresini lemeyiz. Eer Hindu kozmik
evrimler teorisine bavurulursa ve fiili mavantara'n ilk
yuga's hesaba katlrsa, tam bir presesyonun sresi olan
manvantara'n ( 4:3 :2: 1 oranna gre azalan drt yuga'dan olu
ur) 65.000 yl iermesi gerekir, bu ise bn Arabi'nin iaret ettii
sembolizmden karlan 78.000 yl toplamn dan yarm
presesyon sresi kadar fark eder. unu da eklemeliyiz ki: eyh-i
Ekber, alem zerinde hiikneden ilk 'burcun' Terazi olduunu ve
bunun Hz. Muhammed'in anda tekrar hakim olduunu
istidraden kaydeder.6 Bu farkl faktrlerin uzlatr lmas grevi
ni, memnuniyetle bakalar n a brakaca z. Gi.in-gece eitlikleri
nin presesyonunu gz nnde bulundurarak, zanreten, y ld zla
rn hareketlerindeki zamansal ve mekansal belirlenimlerin uy
gunluu ile karakterize edilen kozmik blitlin s nrlarna deini
yonz. Bu btn kapal bir sistem olamaz ve snrlarn dnr
dnmez lsz kalrz, iink zaman, mekandaki hareket
vastas yla llr. Grnmez alem, kavray m zdan kurtulan
kaygan bir zemin zerinde dokumu mkemmel ekilde insi
caml bir desen gibidi'.

Rene Gucnon'un 'Niceliin Egemelii ve an Alametleri' adl kitrhn


'Zamann Niteliksel Belirlenimleri' blmne baknz.
6
Terazi hun.:uu, Zodyak' en eski tcnsillcrindc mevcut olmadn
belirtmeliyiz. te yardan kadim inliler. kutupsal Btiyk ay takm yldzna
Terazi ismini verme itiyaddaydlar.
M. BN ARABl'NN MSTK ASTROLOJS 269

Son olarak, Muhyiddin bn Arab'nin, aklamamzn ak


sresince istidraden zaten zikretmi olduumuz bir ifadesini
yeniden hatrlayacaz, bu ifadenin kozmolojik ve metafiziksel
nemi tamamyla aslidir: "Alem, Ahadiyyet el-mecmu'dan
(Toplanm Birlik) ibarettir, halbuki lah Bamszlk, Ahadiyet
el-vahide (Bir'in Birlii) dayanr.
Ek: VARLIK DARES
(Dliiret 'l-Vudicf)
M. Temelli

Bu blmde, baka yazarlarda da karlatn z,


Burckhardt'n bn Arab'nin grlerine dayanarak oluturduu
dairenin, nce felsefedeki ve bn Arab'deki temellerini ortaya
koyacak ve daha sonra dier dnrlerdeki izlerine gz ataca
z. Bylece Sufi koznolojisinin genel emasn ve temel un
surlarn belirlemeye gayret edeceiz. ncelikle emann ksa
bir aklamasn yaparak balayalm.
Varlk tabakalar, burada daire eklinde bir ema ile gs
terilmitir. Bu, dairenin sahip olduu sembolik anlamdan dola
ydr. Kadim kabule gre gkler kre eklindedir. bn Arab'ye
gre Cisn-i Klli'den ilk ortaya karlan ekil kre eklidir. 1
Dolaysyla ekillerin en mkemmelidir. Ayn gre Efla
tun'da da rastlanr. 2 Btn geleneklerde kre ekli, alemle ve
'alem yumurtas' ile ilgilidir. 3 Krenin dzlem geometrisindeki
karl dairedir. Daire, ayrca Tanr'dan varlklarn zuhuru
(veya sudCru) ve insann tekrar Tanr'ya ykselii (dn)
retisini ifade eden sembolik bir yapya sahiptir. slam dnya
sna muhtemelen lhvan- Safa aracl ile girmi olan bu 'devir'

I
Bk. bn Arabi. Uklet'I-Msevfi, s. 45, Kahire, tarihsiz; ef-FiitMr 'I
Mekkiyye, 1/122, Beyrut, tarihsiz; Nihat Keklik, ibnii '!-Arabi 'nin Eserleri ve
Kaynaklar iin Bir /.1isdck Olarak el-h'itihcitu '/-Mekkiyye, s. 413. stanbul.
1974.
2
''KUre. ekilleri hepsii kendinde toplar. Mkemmel olduu iin. Tanr
evrene kre eklini vermitir." Timaios, s. 35, M.E.B., 1989.
3
Rene Guenon, Niceli{ti Egemenlii ve an Alametleri. s. 169. z yay.
1991.
VARLIK DARES 271

dncesi Yeni-Eflatuncu kkene dayanr. Plotinus'a (yak.


M.S. 204-270) gre evrenin hayat ikili bir harekettir; ilki tan
rdan k ve dieri ona dn hareketidir.4 'Devir', iki yalan
oluur: ini yay (kavs- nzil) ve k yay (kavs- iric): in i
yay, yaratl veya zuhur srecini ve varlk tabakalarn ifade
eder, sonunda k gerekletirecek insanda biter. k yay
ise, insann olgunlaarak -tekaml veya tahakkuk (realisation)
ile- ykseliini ve Allah'a. ulamasn anlatr. Bylece devir
tamamlanm ve ba (mebde') ile son (mead) bir olmu olur.
"Varlk bir dairedir." der tbn Arab1. "Bu dairenin balan
gc,. ilk Ak1'n varldr... Yaratl insan cinsiyle son bulmu
ve daire tamam olmutur. Ve dairenin sonunun bayla biti
mesi gibi insan da Akl' la bitimitir (ittisal). [te] daire budur
ve dairenin iki taraf arasnda, Allah'n Akl- Evvel (ki Ka
lem'dir) ile son mevcut olan insan arasnda alemin cinslerinden
olarak yaratt her ey bulunur."6
bn Arabi, Ftuhat'ni1 'Nefes ve Srlar' hakkndaki
198. babnda Nefesu'r-Ralma 'dan bahseder ve varlk dairesi
nin unsurlarn Akl- Evvel 'den balayp insanda bitirerek ay
rntl ekilde sayar. Burckhardt, bir kaynak zikretmeden sun
duu emasn muhtemelen buradan karmtr.7 eitli uy-

4
nsan bu harekette nemli bir yer tutar. O, tanrya/yurduna dn111eyi arzula
yan b.ir srgn gibidir. Bu dn iki yolla olur; uzun diye tanmlanan birinci
yol umuma aittir ve bir tenash anlay ierir. kinci yol zeldir. mistik birlii
ve ilham ngrr. Bk. W. T. .Joncs. Tire MedievaJ Mid. s. 16, 1969.
5
Bk. Laleh Bakhtiar. Sufi Expre.sios 4 tle Mystic Qesr, Thames and
Hudson, 1979. s. 12, 23.
"bn Arabi. el-Fhatt 'I-Mekkiyye, 1 il 25; N. Keklik, a.g.e.,s. 163, 404.
7
Biz, ayn emaya baz ktk farklai'la birlikte Osman . Yahya'nn tahkikini
yapt, bn Arabi'nin et-Tecelfiyt 'I-laliyye adl eserinin yazar bilinmeyen
Keju 'I-Gaya adl erhinde de rastladk. M. bn Arabi. e-Tecelliyi'u '/
l!aliyye, Keji 'I-Gayct ve h Sevdeki'in notlar ile nereden Osman i.
Yahya. 1988, Tahran, s. 135. Ad geen erhin Abdlkerim cl-Cili'ye ait olma
ihtimali vardr. Yusuf Zcydan'a gre Kefi 'I-Gayat 'n usluhu. el-Cli'ni
erh Mriki(tu Ftiht'taki usluhua benzemektedir. Bk. Y. Zeydan. e/
Firu 's-Sfi.ff inde Abdi/kerim el-Cf, 1988, Beynt.
272 ASTROLOJ VE SMYA

gunluklar sunan bu ema balca u unsurlardan oluur: a.


Burlar kua Zodyak, b. Ay konaklar, c. Harfler, d. ilah i
simler, e. Varlk dereceleri.
a. Oniki burtan oluan Zodyak dairesi, di ana blme
ayrlr. Bunlar ilkbahar gn-gece eitlii, yaz gndnm, gi.iz
gn-gece eitlii ve k gndnm arasndaki blgelerdir. Bu
noktalar ayn zamanda mekann ynlerine ve Tabiatn temel
eilimlerine (yani scak, kuru, souk, nemli zelliklerine) teka
bl eder. Bu yzden her blm ayr bir unsura mensup ana
burlarla balar. Zodyak'ta ifadesini bulan dier bir tezahr de,
ilk Akl'n ilk i.i hareketidir. Bu i.i hareketin Zodyak'taki yan
smas trigonlardr. Trigonlardaki burlarn unsurlar aymdr,
fakat trleri deiiktir. Demek ki Tabiatn etkisiyle Zodyak
unsurlara ve mizalara ayrlr. lk Akl'n etkisiyle de manevi
niteliklerine gre gruplanr, yani alalma, genileme ve yk
selme hareketleri, deime, sabitlenme ve bireme zelliklerine
denk der ve dolaysyla da ana, sabit ve bileik bur gruplarn
oluturur.
b. Ay Konaklar (menzilu 'l-kaner): Ayn her gnk 52
dakikalk ge domasndan dolay gkyzndeki konum dei
ikliini beliimek iin 13 1ik 28 yay kabul edilmitir. Bunlara
Ayn menzilleri veya konaklar denir. Araplar, Hint ve in ast
ronomisinde de rastlanlan bu anlaya slam'dan nce de ai
naydlar. Daha ok astrolojide kullanlan bu konaklar belirtmek
iin takm yldzlardan faydalanlr. Arapa'da her konan bir
ismi vardr. bn Arab'i zikrettii isimler tabloda verilmitir.
Burckhardt bunlardan sadece yedi tanesini emaya dahil eder.
c. Harfler: Arap alfabesinin 28 harfi, ayn saydaki Ay
konaklar ile eletirilir. Bu harf sembolizmi, yaratl Rah
nan'n nefesi ile aklayan bn Arabi''ye gre harflerin varlkla
r temsil etmesinden kaynaklanr. '' Alem Rahman' n nefesinden
sadr olmutur"8 diyen bn Arabi''ye gre bliUin varlklar,
Allah'n kelimelerinden ibarettir.9 Bu uygunluklar sisteminde,

M N. Keklik, cge, s. 417.


9 age, s.185.
VARLIK DARES 273

Nefesu'r-Rahnan'n Zahir ve Batn Daireleri eklindeki Tecellileri

Zahir Dairesi Batn Dairesi


Say ilahi isimler Varlk Derecesi Harf Ay kona
1. el-Bedi' AklI Evvel el-Hemze e-eratan
2. el-Bais Levh-i Mahfuz el-Ha el-Butayn
3. el-Batn Tabiat- Klliye el-Ayn es-Sreyya
4. el-Ahir el-Heba el-Ha el-Deberan
5. ez-Zahir Cism-i Klli el-Gayn Re'su'I-Ceva
6. el-Hakim ekil el-Ha en-Nahye
7. el-Muhit Ar el-Kat ez-Zira'
8. e-ekOr Krsi el-Kat en-Nesre
9. el-Gani Atlas Felei el-Cim et-Tart
10. el-Muktedir Menziller Felei e-in Cebhet'l-Esed
11. er-Rabb 1. Gk: Satrn el-Ya Kivan lbrahm
12. el-Alim 2. Gk: Jpiter ed-Dad es-Sarfe Musa
13. el-Kahir 3. Gk: Mars el-Lam el-Avva Harun
14. en-Nur 4. Gk: Gne en-Nun es-Simak idris
15. el-Musawir 5. Gk: Vens er-Ra el-Gafr YOsui
16. el-Muhsi 6. Gk: Merkr et-Ta ez-Zbana isa
17. el-Mbin 7. Gk: Ay ed-Dal el-lklil Adem
18. el-Kabd Esir et-Ta el-Kalb
19. el-Hayy Hava ez-Za e-ev le
20. el-Muhyi Su es-Sin en-Naam
21. elMmt Toprak es-Sad el-Belde
22. 'el-Aziz Madenler ez,Za Sa'du'z-Zabh
23. er-Rezzak Bitkiler es-Sa Sa'du'I-Bul'a
24. el-Muzill Hayvanlar ez-Zal Sa'du'I-SuCd
25. el-Kavi Melekler el-Fa Sa'du'lAhbiyye
26. el-Latif Cinler el-Ba el-Mukaddem min ed-Dal
27. el-Cami' insan el-Mim el Fer'u'I-Muahhar
28. Reliu'd Mertebelerin el-Vav er-Ria
derecat Tayini
274 ASTROLOJ VE SMYA

Rahman'n nefesinden kan varlklar, insanm nefesinden kan


harflerle eletirilir. Zahir 'dairesindeki her harf ve Ay kona,
batn dairesindeki bir lah sme ve varla tekabl eder. o
Harflerin sralan ekline gelince, bu ne dilcilerin sra
lamas ne de eski Sam dizilii olan ebced diziliidir. bn Sina
varlk dereceleri ile harfler arasmda uygunluklar kurarken ve
Ahmed el-Bfn de Ay konaklarn harflerle ilikilendirirken hep
ebced srasn kullanrlar. Oysa bn Arabi, el-Halil bin
Ahmed' in11 te1ibini nakleder. Bu te1ipte harfler k organ [a
rna (mahrec) gre snflandrlmtr. bn Arabi bunu yle
aklar; "Bizim dilimiz harflerin mahrelerine gre te1ip edil
mitir, Sufilerin tertibine gre deil. "12 Halil bin Ahmed ait
dizili yledir: a. Boaz harfleri: b. Kk dil harfleri: c. e
ne ortas harfleri: d. Dil ucu harfleri: e. st damak harfleri: f.
Di eti harfleri: g. Dil ucu harfleri: h. Dudak harfleri: . Heva
harfleri: Kk deiikliklerle bn Arabi'nin bu dizilii kullan
d grlr.
d. lah simler: Dairedeki uygunluklar dzeni iinde Al
lah'n isimlerinden 28'i ayn ekilde die unsurlarla eletirilir.
Allah'n isimlerinden yaplan bu semede hangi lnn esas
alnd ak deildir. bn Arab'ye ait Esmau'J-Hi.isna snfla
malar bundan farkldr.13 Varlk dairesine lahi smlerin de
dahil edilmesi olduka anlamldr. bn Arab'ye gre lah
simler alemin yaratlnn sebebidir. 14 Yaratl slirecinde Al-
10
"Zahir dairesinde Raln' m nefesindeki harfler bir ayn, insan nefesindeki
harflerden bir harfle birlikte zuhur eder. batn dairesinde de O"nu
isimlerinden bir isme karlk gelir." Kef 'I-Gayt, s. 130.
11
Halil b. Ahmed (. 791). Anp ili grameri ve aruzun sistcmletirihm:sni
salayan, Basra'da yuan mehur hir dil bilginidir. Kendi buluu ola
yukardaki dizilie gre Kitlm 'I-Ayn adl bir szlk tertip etmitir. Bk. T.'
Rt Topuzolu, -alil h. Ahmed". T. D. /'. slam Ansiklopedisi, c. J 5. s.
310, 1997.
12
bn Arabi, Kiiib'f-Mf e'/-Vtv.ve'-N, s. 7, Haydarabad, 1948.
1
' Bu sntlaalar iin bk. na 'd-Dewiir s. 23, Kahire, tsz.; N ..Keklik, agc.
s. 393-400.
14
N. Keklik. age. s. 395.
VARLIK DARES 275

lah'n isimleri varlklarda tecelli bulmu, bylece varlk alemi


O'nun isimlerinin zuhur yerleri (nazharlar) olmutur.
e. Varlk Dereceleri: emadaki bir dier grup da varlk
dereceleridir. Her ne kadar ilk yaratlan varlklarla balasa da
btnyle bir varolu sras vermez. Daha ok kozmik bir hiye
rariyi gsterir. Yaratl Allah' Kelam' ile balar ve lahi
nefesle varlklar vcuda gelir
l. Akl- Evvel: "Rahman' nefesindeki harflerden ilk zu
hur eden, zahir dairesinin bandaki ilk varlktr ki yle isim
lendirilir; akl- kiill, kalem-i ala. levh-i kaza, hczret-i tedbir ve
tajii." 15 Akl- Evvel'e eitli isimler verilir. Bunlar .bn Arabi
yle aklar: "Nefs'i ve mahlukat bilmek bakmndan o A
kl'dr, tedvin ve tastir bakmndan Kalem'dir, tasarruf ba
kmndan Ruh'dur, istiva bakmndan Ar'tr, ihsa bakmndan
mamu'I-Mbin'dir." 16 Bu ilk varln ana yn ve ismi var
dr: Akl- Evvel, Kalem-i Ala, Ruh- KUlli. Vcudu ve ilmi
toplu ve vastasz olarak alnas sebebiyle Akl- Evvel'dir.
Toplu olarak ald eylerin Levh-i Mahfuz'daki tafsil [arac] ve
Hakk ile varlklar arasnda, ilimleri ve marifetleri ulatrma va
stas olduu iin Kale-i Ala'dr. Btn ilah tecellileri topla
yc ve kainattaki btn ruhlarn kayna olmas hasebiyle de
Ruh- Klli, Ruh- Azam ve Hakikat- Muhanmediyye diye
isimlendirilir.17 Akl- Evvel'in Plotinus'un felsefesindeki
Bir'den ilk sudur eden varlk nous (akl) ile benzerlii dikkat
ekiddir.
2. Nefs-i Klli: Bunun da eitli isimleri vardr: Levh-i
Mahfuz, Levh-i Kader, Ruhu'!- Menfuh, Kitabu'I-Mbin. "O.
iizerine kevnin yazld ilk kitaptr, Kalem'e bu levhann ze
rinde kader ve kaza olunan eyle akmas emredildi. Tarife hacet

1 Kefi "/-Gdycit, s. 130.


r, Uklet'I-Muste:(i::.. s. 41.
17
Kefi, 'I-Gdy.l. s. 107. 125. Abdlkerim el-Cili de bu isinlcdirneleri yle
aklar; ..o. halka (varlklara) nispetle Kakm-i Ala. mutlak halka nispetle Akl
Evvel'dir. nsan- kamile nispetle Ruh- Muhammcd denir: Bk. sa-
Ktiil, s. 240, ev. A. Mecdi Tolun, lz Yay. 1998.
276 ASTROLOJ VE SMYA

yok ki bu levha akli ilkann mahal(jdir. Adem iin Havva ne


konumdaysa Akl iin de bu ayn konumdadr. Nefis diye isim
lendirilir, nk Rahnan'n nefesinden var edilniti." 18 ikinci
mahluk olarak Nefs-i Kll, eril ilke olan Akl'a nispetle diil
ilkeyi temsil eder. Akl'da toplu halde bulunan imkanlarn a
lmn (tafsil) gerekletirir. Bylece var olacak her eyin yazl
d Levh-i Mahfuz ismini alr. Plotinus felsefesinde bunun
karl, Bir'den kan ikinci varlk olan spirits (ruh)tuL
3. Tabiat-, Klliye: Akl ile Nefs'ten Tabiat ve Heba
dodu. Tabiat erildir, Heba diil. Bunlardan da Cism-i Klli
domutur. 19 Varlklarn kayna olan Rahman' nefesi ve ilk
cevherle zdeletirilir. D1 unsurun ve drt niteliin kayna
dr. Plotinus'un nc unsuru tabiatla ve Hint dncesindeki
akti ile benzeir.
4. Heba: Toz veya zerrecik anlamna gelen Heba alemin
cevheridir. bn Arabi onu karanlk cevher ve ekil kabul eden
madde olarak tarif eder. Bu yzden nateria prima yani ilk
madde ve heyula (Aristo'nun hyle'si) ile zdeletirilir.20 Hint
dncesindeki prakriti'yi hatrlatr.
5. Cism-i Kiill: "Tabiat ile Heba'nm evliliinden cism-i
kll domutur. Bu zahir olan ilk cisimdir. Sonra bu i.itene
yere kadar inmitir." "Bu ilk cisim var edildiinde ona bir ekil
lazm oldu. nk ekiller cisimlerin laznelerindendir. By
lece cisimde zahir olan ilk ekil dairevi ekildir ki ekillerin en
stndr."21 Hint dncesindeki akaa'ya tekabl eder:

18
Uklet. '1-Mustefiz.. s. 43.
19
N. Keklik, age. s. 4 l 2.
"Heba istenilen suret ve ekillerin ortaya karlmas iin bir kire bina
mertebesindedir ve alemdeki ilk mevcuttur... Sonra Allah kendi nuruyla bu
Heba'ya tecelli etti ki mtefekkirler ona kUlli heyula adn verirler. te btii
alem bilkuvve onun iindedir." N. Keklik, age, s. 413.
21
N. Keklik, age, s. 334, 419.
VARLIK DARES 277

6. ekil: Osman Yahya bunu Yunanca perigraphe kar


l olarak aklar ki hattu'l-nuhit'tir, basittir, resimdir ve cis
rrn sonudur.22
7. Ar: Ar btn cisimleri iine alr, ihata bakmndan ci
simlerin en bydr ve cisimler aleminin sonudur.:
Abdlkerim el-Cili yle der; "Ar mana ve suret feleklerinii
hepsini kuatan felektir."24
8. Krsi: Ar'n altnda bulunur ve kendi altndaki btn
felekleri ve gkleri kuatr. bn Arabi yle der; "ayet Krs
nedir dersen deriz ki emir ve nehiy alemidir. ayet Ar nedir
dersen deriz ki mukayyed isimlerin nstevasdr ve misallerin
sureti orada zahir olnutur."25
Bu ilk sekiz mertebe varln ini mertebeleridir26
9. Atlas Felei: Yldzsz felek veya burlar fel.ei de de
nir. "Allah, mertebe bakmndan Krs'den daha aa baka bir
dairevi cisim yaratt ve bunu felek gibi dairevi, fakat yldzsz
yapt. Allah burada oniki ey taktir etti... Her birine dierinin
kinden baka bir isim verdi. Bunlar, burlar diye bilinir. Ta
biat'n saltanatn bunlardan ortaya kard."27 "ondaki burlar
taktirlerdir. Onlar bu ekilde oniki ksma ayrlrlar. Her ksmda
meleklerden bir melek vardr, o bu ksnn reisidir ... Bu melek
ler eitli suretlerde ortaya karlar ve bizim alemimizde suret
lerin.in adyla adlandrlrlar."28 bn Arabi bu ifadelerden sonra
burlara atfettii melekleri bugnk bur adlaryla sayar ve her
birinin'. zelliklerini sralar. Astrolojinin ilk ortaya kt Mezo
potamya'da da yldzlara ve burlara, tanrsal varlklar ve gler
atfedi I irdi.

22 Kefu 'I-Giiyiit, s. 128, dipnot. Ayrca bk. el-Fthau'l-Mekkiyye, 2/435.


23 N. Keklik, age. s. 414: Karlatirn Crcan, Tarifat, s.155, Beyrut, 1990.
24 el-Cil. ae. s.237.
25 N. Keklik, age, s. 415. Ayrca bk. El-Cm, uge. s.238.
26 Kefi 'I-Gdyd. s. 128.
27 N. Keklik, age, s. 420.
2" Uklet'l-Mustefz; s. 49.
278 ASTROLOJ VE SMYA

l O. Menziller (Duraklar) Felei: Sabit yldzlar gi.i ola


rak da ifade edilir. Burlara ait takm yldzlar bu felekte bulu
nur. "Bu felek harfler feleidir, buradan cisimler alemi neet
eder ki 28 menzildir ve 28 harftir."29 Ayn 28 kona (menzil)
bu sabit yldzlar gndedir.
11.-17. Semalar: Burada yedi gk, gezegenlere, peygam
berlere ve haftann yedi gnne tekabl edecek ekilde sralanr.
Gnlerin dal yukardan aa yledir: 1. gk Cuma1esi, 2.
Perembe, 3. Sal, 4. Pazar, 5. Cuma, 6. aramba, 7. Pazar
tesi.30 Semalar ve onlara tekabl eden peygamberler ve lah
isimler konusunda Abdlkerim el-Cil biraz farkl bir liste su
nar. Ona gre 7. Gk (Ay g): Hz. Adem ve Hay ismi, 6. Hz.
Nuh ve Kadir ismi, 5. Hz. Yusuf ve Ali ismi, 4. Hz. dris ve
Allah ismi, 3. Hz. Yahya ve Azim ismi, 2. Hz. Musa ve Rab
ismi, 1. Hz. Muhammed ve Vahid ismi.31 Bu gkler ve felekler.
Ay gnden balamak zere varln ykseli mertebeleridir.32
18.-21. Unsurlar: Unsurlar esir ile balar, hafiften (hare
ketliden) ara (sabite) doru sralanrlar. Esir burada atein
yerini almtr.
22.-26. Dier Varhklar: Madenler, bitkiler, hayvanlar,
melekler ve cinler bu mertebeleri oluturur.
27. nsan: ''phesiz insan, Allah'n alemden maksudu
nun ayn'dr ve o gerek halifedir. O lahi isimlerin zuhur yeri
dir, alemin hakikatlerinin hepsini toplaycdr."33 nsan alemin
cinslerinden sonuncusudur. Alemde alt cins vardr (maden,
bitki, hayvan, melek, cin, insan). "nsan ki.ilik alemdir." der bn
Arabi, "alem ise byk insan" .34 Yeni-Eflatuncu bu mikrokoz
mos-makrokozmos anlayn slam'da ilk kullanan Ihvan-

29 Uklet'l-Mstevjz. s. 54.
3 Kefi, 'I-Giiyiit, s. 134.
31 el-Cili, age. s.376-392, 418.
32 Kefu '/-dyiit, s. l 28.
33 el-Fiitlltu'/.Mekkiyye, 1/125.
34 N. Keklik, age, s. 434-436.
VARLIK DARES 279

Safa'dr. "liphesiz alem byk insandr, onun nefsi, sair tabi


atlar ve cismi vardr ve onbir tabakaya ayrlr"35
28. Tayiu 'l-menttib: Varolu derecelerinin hiyerarisi
dir, onlarn tezahrlerinin deil.
*
Varlk dairesi, bn Arabi'den nce de deiik ekillerde
karmza kar. Yeni-Eflatunculuktaki nclerine daha nce
iaret etmitik. slam dnyasnda lhvan- Safa'da bu yaklamn
nvelerini buluruz. Onlarn varlk hiyerarisi yledir: 1. Yara
tc, 2. Akl, 3. Nefis, 4. Heyula, drt eittir, 5. Tabiat, be e
ittir, 6. Cisim, 7. Gk[ler], 8. Unsurlar, 9. Bu dnyann varlk
lar. ihvan bu mertebeleri sayarken rakamlarn says olan 9
saysnn sembolizmini esas alrntr.36 lhvan ile bn Arabi ara
snda Gnei alemin kalbi kabul etmek, her gk ile bir peygam
beri eletirmek gibi birok konuda ortaklklar vardr.
bn Sina da benzer bir tablo sunar. Onun iin de varlk bir
daireden ibarettir, Allah 'tan gelir ve tekrar O' na dner. O,
Risaletu'I-Neyruziye'de alemin mertebelerini Arap harfleriyle
eletirerek sunar. Yalnz kulland dizili sras, harflerin say
sal deerleri yan ebced srasdr. lk i.l srada, bn Arabi ve
Plotinus'taki gibi Akl, Nefis ve Tabiat vardr.37
bn Arabi'nin Vahdet-i Vucud anlayna kar kt bi
linen Aliiddev(e;i Simnan farkl bir devir sistemi ve hiyerari
sunar: Ona gre nakrokozmos, alemin tabakalardr ve ini
yayn oluturur. Bunlar Hihut, Lahut, Ceberrut, Melekut, Ma
na, Suret ve Tabiat alemleridir. insann ykseliini gsteren
k yay, mikrokozmos olarak yine yedi tabaka halinde srala
nr: Kalp, Nefs, Kalb, Sr, Ruh, Hafi ve Hakikat latifeleri. Bu

35
Resaili llvn- Saj<.i, 3131 ..
36 Ihvan'n sisteminin aklamas iin bk. S. Hseyin Nasr. Is/an Kozmoloji
retilerine Giri. s. 61-86. ev. Nazife iman, insan yay. 1985.
37 S. H. Nasr, age. s. 234-236.
280 ASTROLOJ YE SMYA

ykseli basamaklarnn her birine bir peygamber tekabl e


der.38
bn Arabi'nin takipilerinden el-C'li de Meratibu 'l-Vucd
adl eserinde krk varlk tabakas sayar. Bu say, mim harfinin
saysal deeridir. Metebeler: 1. Gayb- Mutlak, 2. Tecell-i
Evvel (Aladiyye). 3. Viihidiyye, 4.Zuhr- Srf, 5. Vucd- Sari,
6. Rububiyye. 7. Melikiyye, 8. Esma ve Sfat- Nefsiyye, 9.
Hazret-i Esma-i Celaliyye, l O. Hazret-i Esma-i Cemaliyye, 11.
Hazret-i Esmii-i Fiiliyye, 12. Alem-i mkan, 13. Akl- Evvel,
14. Ruh- Azam, 15. Ar, 16. KUrsi, 17. Aleni:i Ervah-
Ulviyye, 18. Tabiat- Mcerrede, 19. Heyula, 20. Heba, 21.
Cevher-i Ferd, 22. Mrekkebat, 23. Felek-i Atlas, 24. Felek-i
Cevza, 25. Felek-i Eflak, 26. Semii-i Zuhal, 27. Sena-i Mteri,
28. Sena-i Merih, 29. Sena-i ems, 30. Sema-i Zhre, 31. Se
mai Utarid, 32. Sema-i Kamer, 33. Felek-i Esir, 34. Krre-i
Hevaiyye, 35. Krre-i Maiyye, 36. Krre-i Turabiyye, 37.
Maadin, 38. Nebat, 39. Hayvan, 40. insan39
Gizli ilimler stad Ahmed el-BCni (. 1225) mehur ese
ri emsu 'l-Marifte Ay konaklar ile harfleri eletirir. Bu e
letirmede bn Sina gibi ebced srasn kullanr. Bu ii vakitlerin
srlarndan bahsetmek amacyla yapar, varlk netebelerinden
sz etmez.40
Tannm Tlirk mutasavvf Niyazi Msr (.1693) de Ri
sale-i Devriye'sinde ini ve k yaylarn ayrntl olarak anla
tr. Sunduu ema 32 basamakldr ve Akl- Evvel ile balar,
dokuz akl, dokuz nefis, felek-i azam, felek-i sevabit, gezegen
felekleri, drt tabiat, drt unsur kreleri, dier varlklar sayar

3x Bk. Laleh Bakhtiar, cge, s. 97.


39 Ernst Banner. Das Bch der Vierzig St/er vor Abd al-Karn al
Gili. Viyana, 1956. Y. Zeydan 'rn belirttii zere e-cm. bu taksimi
Konevi'den almtr. Bk. Y. Zcydun. age, s. 61.
4u El-Bun, age. l /29-36. ev. S. Alpay, 1979.
VARLIK DARES 281

ve insan- kamil ile daireyi kapatr.41 Bu risaleyi Erzurumlu


brahim Hakk da Marifetname'sinde iktibas eder.
Muhammed Nuru'I-Arabi (. 1889) de dairet'l-vucud a
. dyla bir ekil sunar. ekilde 28 mertebe ve lah isin s::alan
mtr. Bunlarn hepsi bn Arab'ninkilerle ayndr.41
Bu rnekleri oaltnak mmkndr. Gerekten gerek
slam kiiltrnde gerekse dier kltrlerde varl$, ve evreni
byle anlayan pek ok retiyle karlalablir. Ornekleri bu
kadar uzatmamzn sebebi de bu yaygnlk hakknda bir fikir
verebilmektir.
'Varlk Dairesi' nin insana zellikle telkin ettii birka
hususu ksaca sralamak gerekirse, ilk nce hiyerari anlay
zikredilmelidir. Yalnzca bir ontolojik seviye (bu tabii ki fizik
sel seviyedir) ngren modern bilimin43 aksine geleneksel g
r, varln oklu mertebeleri anlayn sahiptir. Modern bili
min douuna kadar insanln dnya grline hakim olan
unsur, Arthur Lovejoy'un da ifade ettii gibi bu hiyerari anla
ydr.44 Varlk Dairesi, Lovejoy'un dilinde 'byk varlk zin
ciri' eklinde ifadesini bulur. Onsekizinci yzyln sonuna kadar
(yani modern bilimin hakim olmaya balad zamana kadar) en
eitimli insanlar tarafndan kabul edilen plan fikri ve alem anla
y, varln en zayf trnden es perfectissun'a (en mkem
mel varlk) kadar uzanan hiyerarik bir dzende dizilmi snr
sz balantlar gurubundan oluan 'byk varlk zinciri'dir.45
Dier bir husus da var! n bir daire oluturmas ve insa
nn bu dairede yaratl srecini tamamlayan son halkay ta-

41 Abdurrahman Giizel, 'Niyazi-i Msri'nin Gzden Kaan Bir Eseri: Risak-i


Devriyye", Trk Kiiltrii Aratrmafar Dergisi. yl:18-21. Ankara, 1979-
1983. s.121-138.
42 Abdlbaki Glparl. Melamilik ve Melamiler. s. 270, si. 1992. Glparl.
Muhammed ibn irin el-Marib (. 809 h.) isimli birinden bahseder. Onun
Cim- Ciluinniina adl eserinde ayn eklin bulunduunu syler.
43 Bk. Huston Smith. Forgote Trul, s. 5, 1976.
44 A. Lovejoy, Tle Grec Clai of Beip., s. 26, C.U.P.
45 age. s. 59.
282 ASTROLOJ VE SMYA

mamlayarak varoluun gayesi ve son ucunu oluturmasdr. Pek


ok kltiirde karl bulunan bu insan-, kamil anlay koz
molojik bir yere sahiptir.
Dairede grlen son dikkati eken husus ise sembolizmin
asl fonksiyonudur. zellikle yaratl gibi bir meselede insan
aklnn dorudan kavrayamayaca konular sembolizm yard
myla ifade etmesi, akln snrlarn amakta insana olaanst
bir ara salar. Bu ise rasyonalizm cenderesine skm gn
mz insannn kaybettii asli zelliklerinden biridir.
DZN
A Aziz. Francis,78

Adem,32,107.108,155,251
ahadivet el-ecm', 263
B
ahadiyet el-vflid, 263 Basilius Valentinus,85,91,104.
ahankara, 72 144,152,169.171.193, 194,
ahlat, 130,163 200, 202, 205.213
ak.aa, 46,257 baucu. 191, 218, 236
Akl, 40,41. 42, 43,44. 45.47. Batlamyus,217, 223.224, 225,
50,52,59,67. 74,81,87,89, 230, 234
104,109,148,239, 248,252, Bernardus Trevisanus,105,193,
257,260 196
alem tasviri, 47,49, 51.53,54, berzah, 239,240
59,83,88 b/ucs, 72
alemin ekseni.49,134 bilinalt, 102, 103. 157, 159. 160
altn, 13,15, 17, 18. 19, 29,30, Bizans, 24,25.68, 187,213
32,35.37,46.68,76,82,83, Boyle. Robert, 68
84,86, 107,110, 119, 123,
143. 147. 151, 152. n 11s.
180,181,192,193 c
Anaterasu,116 Cabir bn Hayyan.24.96,213.
Analitik anlay, 46 214
ania, 75,76,144 cadces, 49, 68, 135, l 36,137,
aia nwuli, 108, 143 178
aius, 75 Cafer es-Sadk. 24
Apotelesatika, 217 cevher.36,41,47,66,67, 72, 74.
Aristo,41,52, 65,67,97,128, 79,101,107.109,113,126,
224,225,229 147,207,238.257
Arketip,44,67 Clristia Rosekreutz'un
Ar,50,230,231,232 Kimyasal Evlilii, 147
Artephius,34, 148,199,213 Corpus Hemeticw, 22,41, 42.
aspekt,223,233. 247,263 44, 161
Athanor,167,168,169, 170, 171 Cosograplius Liber, 224
Avalon,Arthur,134,135
Ay konaklan. 222. 255,258. 264
ayakucu,218,236
D
Aziz Dionysius,115 Dantc,50,51,53, 114, 121, 147,
Aziz Janes,182, 187,188 213
Aziz. Albert, 90 Denis Zachaire,38.213
Aziz. Bernw:r<I. 68
284 ASTROLOJ VE SMYA

derinlik psikolojisi,14, 103. 157


Descartes,46,61. 62, 63. 66
G
Geber,25,27,34,36,96,213.
E 214
gelenek,14
Ebu Maer el-Belhi. 218 genlik pnar, 15
Etlatun,42,44 Georg Gichtel,25,213
eidos, 47, 67 gosis, 24
ekli11tik, 219.'220,236, 265 Goethe,26,47
e-cm. 88.90. 213 Gueon. Rene 45. 49,63, 66, 138,
el-feleku'(-atlas, 232 235.263,268
el-fitra, 128 gw, 191,195
el-F,tlau'f.Mekkiyye, 232,254 gndnm,49, 94. 193,220,
el-Hebt. 238,257 237
el-Heyilli. 257 gn-gece eitlii,220, 221,236.
el-Iraki,104, 08 247,258
el-nsnu'I-Kmil, 88,260
el-kalb, 88
el-unsm'l-azJ,11r, 238
H
Eeadlar, 117 Hakikat,43, 74, 116,259
e-nefesll-ilali, 255 Halid,29, 30, 38, 107,213
e-efs'l-klliye. 257 Harun,251
Enoch,24 Hcrmes Trismegistos. 2 l ,24,29,
episaykl. 225 203,204,208,213
er-Razi. 71, 96 Hernesilik,25.39,43, 218,227
etler, 225. 257 Hermetik bilim, 43
evler,221 Herneik Zafer, 35
Evrensel Akl. 40,42. 43 Hikmet Makamlar, l 64, 202
horoskop,217
F /yle,47.65,67.81, 106, 118,257

Farabi,226
Fedeli d'Amore, 147
felek,50,57,224,225, 230. 232, lntellekt, 41
. 234, 244,258. 261 bn Arabi. 76. 98. 113. 118, 120.
felsefe,38, 52. 58,61,104, 181 126, 164. 213, 224, 225. 226,
fi.at lx,1 26. 164,165-,248 227,228,230,232,236,237.
Filozof ta. 35,107 239,240,243,245,251,252.
forma, 47,54,65. 67,77, 78,108, 254,257, 260,262,264,268,
110, 125,128. 192,208 269
Fra Marcaioio,146,194,213 bn Bacce,225
ibn Mesem:.230
bn Riid, 51, 145. 225
DZN 285

bn Sina. 225, 226


bn Tufeyl.225
M
brahim. 251 Macrobius,88,90
igd,86 madde,62, 65,147
idris. 24, 251 nagisteriun, 15, 26, 78.133.151
iksir, 78 Malayaa, 115
ilahi Komedya, 50 Madala, 103, 115
ilham, 36, 264 av,nara, 268
ilkrnekler,45,67, 72 aeria prima, 13, 21, 54, 66,72.
insan- kamil, 251 81,82,84,85,97.101,102.
irelligece, 89 103, 104, 106, 107, 108, 109,
irfan, 24, 33 110, 113, 114, 116, 118, 130,
sa. 17. 24. 50,53. 54.91.110, 134, 143, 144, 146,151, 164,
113,114, 115,144, 187, 251 165, 174, 179. 180,193,202
skenderiye,22,225. 227. 229 ateria secunda, 66, 107
spanya,24,182 mayii,120,123,139
Meister Eckhart,31
J mekan,.18,39, 45,53,58, 59,
115, 145, 218,235, 246, 248
Jakob Boehme, 25, 213 melotlesia, 223
Johann Valentin Andreae, 147 metafizik, 41,226. 232
Msr,21, 22,200,217,243
Mistisizm, 32, 33, 155
K Modern bilim,43, 46, 2W
Keldanler, 217 Morienus,30, 38, 107,196,213
Kelime,41.110,163.165,174, muhakeme, 40, 41. 43, 44,75.
196, 198, 253 159
Kitab Mukaddes. 66 muhayyile,40,42, 45,90, 127,
Ko 'ang-Keng, 146 174,259
uladhtra, 134
Kopernik,51, 52,229
kozmoloji,47,86,88, 224,226, Musa, 115,138, 139,251
233
kunda/ini, 134, 135 N
Kutsal Ruh, 26,43,60,113. 148,
193 Nanar-Beli, 217
kutub, 230 atra, 117, 120
efes'r-Ra/iin, 118
nefis, 19,30, 33, 40,41, 42,44.
L 50,51,53,57,60,74, 76. 78,
Logos, 41,42, 116 88, 91, 97. 101. 102,103, 118.
127,129, 130.138,144,145.
151, 152, 155, 157,160,163,
286 ASTROLOJ VE SMYA

164,167, 170,174,180,192, Rasyalizn, 17. 26, 46,52. 62.


193,195, 199, 205 64
Newton,26 ratio, 36; 61, 89
Niceliin Egemenlii, 63.66,235 reaso, 41, 46, 52, 159,252
Nicolas FlameL 31, 136,175, Reform, 25
187,199,213 Ruh,15,26, 30.40,41, 44,52.
rirvana, 77 54.60, 61,62.63,66,67. 74.
toll,f, 41,44,47. 89,1 l 8,205 75,76, 77, 78, 81, 91.94. 101,
102,103,109.113,116, 117.
o 118, 121, 127,129, 134,137,
138, 144, 146, 148, 159, 160,
O he Adoren of tle Spiriwl 170,173,198,199,201. 205,
Marriage, 75 206, 207, 221, 233,239, 240.
O the Hierogf.vlic Figrres, 136 255,261
ontoloji. 33 Ruysbroek,75,76.213
ortak bilinalt. 14. 15. 44. 102
otsia, 41 , 107 s
p
Sabit b. Kurra, 225
saklyc, 72
Paracelsus,25 sat/va,191
Peter Aplan, 224 Schuon,Frithjof, 164,165,202,
229,246
Schwabe,49, 91, 36
Philaletcs, 193, 213
plilo.wphia pereris, 62
ply.fi.v, 23, 117 Sdpio, 88
Plotinus,117, 205,213 secwulus ages. 181
Prnkriti, l 9 . 238 Seman ark. 84
prau,145 sembol. 17.18, 33. 44. 52, 86. 97.
presesyon, 221, 242. 265, 268 104.12],125. 152, 174, 177,
Prim Mobile, 50, 225, 234 206, 233
prius ages, 175, 178,18 l. 193 sembolizm, 18, 49, 91, 94, 116,
psyche, 41, 47,76, 102,1 l 8,205 [36, 211, 226, 228. 229, 232,
Purissiu Reefaio, J 22 234, 235. 236.240.246, 248
Shakespearc, 25. l 02.213
Sligon, l 15

Q slrui, 43
mrii, 43
Quetzalcmirl. l 41 Sol,e et coagla, 25,125
quia ess<!tic, 46,72, 73, 99 spirits, 90.144
Swma Pe:f'eciois, 24, 96
R suret.65,66. 10[
sbje, 39
rajas, 192, 195
DZN 287

Sleyman' Mhr. 73. 78, 129. unsur,58,68,71, 73,77,98, 11C


208 130
Synesios,34,99,151.175, 213 Uroboros,71, 134

s v
ckti, 120,133,134. 136,145. Vahdet-i Viicd, 24.245
177 Vahiy,43. 259
vision, 45
T vitrio/, 104
vizyon, 59, 64

v
Tabiat,32,57,97, 98, l 17,118,
119,121,123, 125,126,128,
130, 133,134, 135,137,139,
151, 156,159,163, 164,177, Yedi Bliilii Kitap. 29,35
202,223,238,239,256,257 Yeni-Ellaunculuk,2t8
tabi'au'l-kiilf, 118 yerkaplama,63, 66
tcas, 191, 195 yi-yag. 49,86,126
taiiras, 72, 73 yga.268
ara, J22 Yusuf,251
The Scepirnl C/yist. 68
Tle Se171et Power. 135
Tle Tepes, 102 z
Thoth,21, 44, 203 zikr, 165
trigon,237,239,263 Zodyak,8,81.9 J.92,94, 115,
Turba Plilo.wplom. 140,198, 152,200,220,221,222,223,
214 225. 232,233,236, 237,239.
240,242,243, 244.247.248.
U 254,255,259,260,262.263.
264,265,266,267,268
Uktetrt 'l-M.tev.f:, 240 Zmrt Tablet. 22. 45,81,87.
wio ysica, 77 160,203
TITUS BURCKHARDT

Astroloji ve Simya

Bu alma, Philosophia Perennis anlaynn


byk temsilcilerinden biri olan Titus Burckhardt'n,
yzyllar boyunca yanl anlalm iki Hermesi bilimi,
asli ghGmrfe uyun olarak ortaya koyduu iki
kitabndan olumaktadr. Birisi, kurun gibi deersiz
metalleri altna dntrme sanat olarak bilinen ve
daima byclk thmeti ve batl inan karalamasyla
mahkum edilen simya, dieri ise sadece bir kehanet
arac olarak grlen astrolojidir.
Burckhardt, bu iki bilimin gerek anlam ve
sembolik dilinin zmlenmesi ynnde derinlikli bir
ir.celeme sunarak zihinlerdeki nyarglar temizliyor,
Tabiat ve hayat anlamada asl gelenein engin
ufuklarn gzler nne seriyor.

;:,;;
)>

;:,;;
<
m
;o
;:,;;
)>

tRHH VlRRI
Felsefe/Sophia Perennis ISBN 975-6775-00-9

You might also like