You are on page 1of 215

Avrupa dncesini yz elli yl akn

bir sredir derinlemesine etkileyen,


birok felsefe retisinin domasna
yolaan bir bilgeyi anlamak da,
anlatmak da kolay deildir. Kant,
Avrupa felsefesinde bir doruktur.
Bu dorua kmak iin niceleri emek
tketmi, niceleri yar yolda kalm,
niceleri de felsefe sorunlarn akla
kavuturaym derken iinden klmaz
karkla yuvarlanmtr. Kant'n
balca zellii, ele ald sorunu btn
boyutlaryla, kartlaryla, elikileriyle
inceleyip, kendince en tutarl sonuca
varmak, bunda da en byk grevi
eletiriye yklemektir. Salt Usun
Eletirisi, Pratik Usun Eletirisi ve
Yarggcnn Eletirisi, Kant'n
geliim aamasn gsteren birer
binektadr. Kimi felsefe tarihileri,
Kant'n bu almalarnda ele ald
sorunlara dayanarak, onun
dncelerindeki geliimi Eletiri
ncesi-Eletiri sonras diye ikiye ayrr.
Oysa Kant iin odak sorun bilgi,
onun kaynadr.
PRATK USUN ELETRS

Immanuel Kant
(d. 22 Nisan 1724 , Knigsberg/AImanya - .12 ubat 1804 Knigsberg/
Almanya)

Alman klasik idealizminin kurucusu, filozof ve dnr olan Kant, orta


halli bir ailenin ocuu. 1740-1746 arasnda, doduu kentin niversitesinde
nl bir newtoncu, piyetist ve Wolff yanda olan Martin Knutzen ynetimin
de matematik, fizik ve felsefe okudu. 1746-1755 arasnda Dou Prusyal b
yk ailelerin yannda zel retmen olarak alt. 1755te Ate zerine adl
incelemesiyle doktor unvann ald. 1765te niversite, kendisini ktphane
ynetmen yardmclna atad. 1770te mantk ve metafizik krssne profe
sr oldu. Bu grevini 1796 ylna kadar srdrd.
Kantn uzun felsefe ve dn yaam, -ikiye ayranlar bulunmakla birlik
te- geleneksel olarak blme ayrlr: Birincisi eletiri-ncesi dnemdir
(1746-1781); kincisi dogmacla kar olduunu belirtmek iin eletiricilik
adn verdii dnemdir (1781-1790); ncs ise saldrma/savunma dne
midir (1790-1800). Birinci dnem Kritik der reinen Vemuft'tan nceki btn
yazlar iermektedir. Kant, Descartesn, Leibniz ve Newtonin izleyicilerinin
farkl farkl yorumlar arasnda gidip gelerek yeni mekaniin temel kavramla
rn tanmaya (Gedanken von der wahren lebendigen Kraefte / Canl Gle
rin Doru Deerlendirilmesi stne Dnceler) ya da ilksel bulutsudan yola
karak dnyann kkeni sorununu zmeye (Allgemeine Naturgeschichte
und Theorie des Himmels / Genel Doa Tarihi ve Gk Kuram) alr. kinci
dnemde yazd Prolegomena zu einer jeden knftigen Metaphysik, die als
Wissenschaft wird auftreten knnen / Gelecekte Bilim Olarak Ortaya kabi
lecek Her Trl Metafizik in Hazrlayc Bilgiler ve Grundlegung zur Me
taphysik der Sitten / Treler Metafiziinin Temellendirilmesi adl almalar,
felsefesinin daha iyi anlalmasn salama, geni okur kitlesine ulama, ele
tirel anlaya uygun ahlakn ilkelerini ortaya koyma amacn gder. nc
dnemin belki de nemli zellii, siyasete hi karmamasna ramen Zum
ewigen Frieden/ Daimi Bar ad altnda siyasili felsefe metnini yaymlamas
dr.
Kantlk [Al. Kantianismus), Kantn retisi ve bu retiyi eitli biim
lerde izleyenlerin genel addr. XVIII. yzyldan beri birok retiler Kant te
meli stne kurulmutur. Kant retisi eitli biimlerde izlenmitir: Kimileri
Kant' gerei gibi anlamaya ve anlatmaya almlardr. Vaihinger, Schmid,
Beck, Reinhold, Maimon, Schulze gibi dnrler bu yoldadrlar. Kimileri
Kant eletirerek yola kmakla beraber, Kantn izinde yryerek yeni sis
temlere varmlardr. Fichte, Schelling, Hegel bu yoldadrlar. Kimileri de
Kant yeni biimlerde yorumlayarak ada dnceyle badatrmaya al
mlardr. Liebmann. Cohen, Natorp, Cassirer ve Rickert bu yoldadrlar.
Son sz olarak belki u sylenebilir: Olguculuk, Varoluuluk, Uygulayc
lk gibi birok felsefe akmlar Kant temeline dayanrlar.

Kantn kimi yaptlar:


Metaphysische Anfangsgrnden der Naturwissenschaft,1786
Was heisst sich im Denken orientieren, 1786
Anthropologie in pragmatischer Hinsicht, 1798
Logik, 1800
Opus postumum, 1936 (lmnden sonra yaymlanp, mrnn son se
kiz ylnda kaleme ald btn yazlar kapsar)
Pratik Usun Eletirisi

Immanuel Kant
Almanca aslndan eviren: smet Zeki Eyubolu
Say Yaynlar
Bilim Dizisi

Pratik Usun Eletirisi / Inanuel Kant

ISBN 975-468-013-2

zgn ad: Kritik der praktischen Vernunft

eviriye esas alnan metin: Kritik der praktischen Vernunft, 1963


Yararlanlan metin : Pratik Akln Eletirisi, Hacettepe ni. Yay., 1980

Joachim Kopper, Reclam Stttgart, 1963

Yayn ynetmeni: Murat Batmankaya


Almanca aslndan eviren: smet Zeki Eyubolu
Dzelti: Nurten Snmezcan
Genel tasarm: Tamer Kaya
Grafik ve tasarm uygulama: Mehmet lhan Kaya
Bask: Eko Matbaas, stanbul

On kapak resmi: Senecio, Paul Klee, 1922


Arka kapak resmi: Immanuel Kat

1. bask: Say Yaynlar, 1989


5. Bask: Say Yaynlar, 2001

05 04 03 02 01 9 8 7 65

Say Yaynlar
Ankara Cad. 54/12 TR-34410 Sirkeci-lstanbul
Telefon: 0 212 - 512 21 58 Faks: 0 212 - 512 50 80
http://www.sayyayinlari.com
e-posta: sayyayinlari@superonline.com

Genel Datm: Say Datm Ltd. ti.


Ankara Cad. 54/4 TR-34410 Sirkeci-lstanbul
Telefon: 0 212 - 528 17 54 Faks: 0 212 - 512 50 80
http://www.saydagitim.com
e-posta: saydagitim@turk.net
Bu eviriyi hocam Ord. Prof. Dr. Heinz Heimsoethn ans
na adamay bir rencilik devi sayarm.
.Z. Eyubolu
NDEKLER

KANT STNE 9

NSZ 23

GR 35

I. BLM 39
Salt Pratik Usun eler retisi

I. KTAP: Salt Pratik Usun zm 39

I. KESM: Salt Pratik Usun lkeleri stne 41


I- Salt Pratik Us lkelerinin Tretilmesi stne 70
II- Salt Usun, Pratik Kullanmnda Bulunan
Ancak Kurgusal Kullanmda Olanaksz Grlen
Bir Genileme Yetkisi stne 80

II. KESM: Salt Pratik Usun Bir Nesnesi Kavram


stne 89
Salt Pratik Yarggcnn rnei stne 101

III. KESM: Salt Pratik Usun Gdleri stne 107


Salt Pratik Usun Analitiinin Eletirel
Aydnlatlmas 127

II. KTAP: Salt Pratik Usun Eytiimi 149

7
I. KESM: Genel Olarak Salt Pratik Usun Bir Eytiimi
stne 149

II. KESM: En Yksek yi Kavramnn Belirleniminde


Salt Usun Eytiimi stne 153
I- Pratik Usun atks 157
II- Salt Usun atksnn Eletiriyle Ortadan
Kaldrlmas 158
III- Salt Pratik Usun Kuramsal Usla Balantsndaki
ncelii stne 164
IV- Salt Pratik Usun Bir Koyutu Olarak Tinin
lmszl 167
V- Salt Pratik Usun Bir Koyutu Olarak Tanrnn
Varl 169
VI- Genel Olarak Salt Pratik Usun Koyutlar
stne 178
VII- Salt Usun Bilgisini Kuramsal Bilgi Olarak
Geniletmeden, Pratik Ynden Bir Geniletmesini
Dnmek Nasl Olanakldr? 180
VIII- Salt Usun Gereksinimi Sonucu Bir
Nesneyi Doru Diye Benimseme stne 189
IX- nsann Bilme Yetileriyle Pratik Us Belirlenimi
Arasndaki Bilgece Uygun Oranlama stne 194

II. BLM 197


Salt Pratik Usun Yntem retisi 197

SONU 2 1 3

8
KANT STNE

Kantn dncelerini, btn ayrntlaryla sergilemek, yo


rucu, direnici, kl krk yararcasna irdeleyici bir almay ge
rektirdii gibi, bu alanda yeterli bir bilgi birikimini de varsayar.
Avrupa dncesini yz elli yl akn bir sredir derinlemesine,
genilemesi etkileyen, birok felsefe retisinin domasna yol
aan bir bilgeyi anlamak da, anlatmak da kolay deildir. Kant,
Avrupa felsefesinde, bir doruktur. Bu dorua kmak iin nice
leri emek tketmi, niceleri yar yolda kalm, niceleri de felsefe
sorunlarn akla kavuturaym derken iinden klmaz kar
kla yuvarlamtr. Kantn dnceleri, uzaktan baklnca,
gl bir evrintiyi andrr, ona yaklamak pek kolay deildir,
yaklamay gze alanlarn da ok iyi yzme bilmeleri gerekir.
Onun zerinde durduu sorunlar, bat uygarlnn belli bir ke
simini yzyllar boyunca uratrm, ana gre deiik
zm biimlerini gerektirmi, deiik yorumlar gndeme getir
mitir. Bu durum, Kantn, boyuna dnen, kulland kav
ramlarnn iine dolduran, bu kavramlara kendi retisine g
re etin anlamlar veren bir bilge olmasndan kaynaklanr.
Kant, felsefeye yalnzca yaln kavramlarla girmemi, ann de
ney bilimlerinden, matematikten, doa gzlemlerinden elden
geldiince yararlanm, grlerini salam bir tabana oturtmu
tur. Bu grler, ann felsefe anlayna, felsefe retilerine

9
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kant

kar bir sava ama nitelii tad gibi, sorunlar eletirinin


szgecinden geirmenin bir yntem gerei olduunu da vurgu
lamtr. Kantn balca zellii, ele ald sorunu btn boyut
laryla, kartlklaryla, elikileriyle inceleyip, kendince en tu
tarl sonuca varmak, bunda da en byk grevi eletiriye ykle
mektir. Bu eletiri bir kavram oyunculuu deil, bilimsel bir
yntem niteliindedir. Bu nedenle onu, ancak dizgeli dnen
bir kimse anlayabilir, sergiledii sorunlarn nemini, dnce
tarihi iinde gndeme getirilen zmlerini bilen, onlarn geli
im izgisini eksiksiz tanyan bir kimse nemseyebilir. Bizim,
bu ksa yazda Kant anlatma gibi bir tutumumuz sz konusu
deildir, bu elimizden gelecek bir i de saylmamal. Yapmak is
tediimiz, yle gcmzn yettiince bir tantma, onun felsefe
tarihindeki yerini yetkili uzmanlara brakmadr.
Kant, 22 Nisan 1724te Almanyann Knigsberg ilinde
domu, 12 ubat 1804te orada lmtr. Dar gelirli bir zana
atnn oludur. Ailesinin geleneklerine, greneklerine, inanla
rna ok ball yznden, ocukluk yllarnda dinin ar ba
san bir etkinlii olmutur. Kant 1732de Collegium Friderici-
anum'a verildi, din ilkelerine dayal bir renim dneminden
sonra 1740ta Knigsberg niversitesine girerek, Wolff un g
rlerini benimseyen Marlin Knutzeriin rencisi oldu. Orada
felsefenin yan sra doa bilimleri okudu. Bu renim dnemin
de, felsefe alanndaki dncelerinin gelecekteki yolunu izecek
olan, ilk birikimlerini elde etti. Nitekim, 1747de Gedanken
von der wahren Schaetzung der lebendigen Krfte (Canl G
lerin Doru Deerlendirilmesi stne Dnceler) adl alma
syla yksekrenimini bitirdi. Gnlk geimini salamak iin,
bir sre zel retmen olarak alt. 1755te, Knigsberg ni
versitesinde uzmanlk snavn kazandktan sonra, ayl ren
cilerle denmek kouluyla, retim yeliine balad. Bu sre

10
Kajl stne

iinde Allgemeine Naturgeschichte und Theorie des Himmels


(Genel Doa Tarihi ve Gk Kuram) adl almasn yaymlad.
Kant, ilk almasnda, Descartes ile Leibniz gibi bilgelerin fizik
glerin matematik ilkelerine gre anlatm konusuna degin
grlerini inceleyerek, kendi dncelerini ortaya att. kinci
almasnda da evrenin oluumunu mekanik kurallara bala
yarak aklama giriiminde bulundu. Kant, bu almasnda,
Laplace n gelitirecei bilimsel kuramn temellerini atmtr.
1770te yaymlad De mundi sensibilis atque intelligibilis et
principiis (Duyu Dnyas ile Dnce Dnyasnn Biim ve l
keleri stne) yaptyla Knigsberg niversitesinde metafizik-
mantk ordinarys olarak grevlendirildi. Aa yukar 011 bir
yl youn bir alma ortamna giren Kant, 1781de felsefe ala
nnda kendisine byk bir n, grkemli bir yer salayan en
nemli yapt, Kritik der reinen Vernunft (Salt Usun Eletirisi)
yaymland. Daha sonra, 1788de Kritik der praktischen Ver
nunft (Pratik Usun Eletirisi), 1790da Kritik der Urteilskraft
(Yarggcnn Eletirisi) yaymland. Bu yapt, onun felsefe
sinde, geliim aamasn gsteren birer binektadr, onun
dizgesi bu almasyla btnle ulamtr. Bu yapttan
nce, onlarn k yllar arasnda, daha sonra yaymlanan te
ki almalar felsefesinin kapsad genel alann ayrnt blm
leri niteliinde olmakla birlikte, ele ald sorunlara, belli bir
adan bakn da sergiler. Sorunlarn okluu, deiiklii diz
gesinde egemen btnln snrlar iindedir. Kimi felsefe ta
rihileri, Kantn bu almalarnda ele ald sorunlara daya
narak, onun dncelerindeki geliimi Eletiri ncesi-Eletiri
sonras diye ikiye ayrr.
Kantn almalar, balangta, Leibniz-Wolff felsefesinin
snr izgileri iindedir. Kant, bu iki bilgenin grlerini yeni
den ele alarak, eletirel bir adan incelemi, onlara kendi anla-

11
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kant

yna gre bir aklama getirmeye almtr. Onun felsefesini,


bununla balatanlarn birletikleri balca konu da budur.
Kantn yaptlar incelendiinde, onun gkbilim, matematik, fi
zik, corafya gibi deiik alanlarla ilgilendii, tarihi insan d
ncesinin geliimi asndan aklamaya alt, bilgiyi felse
fenin odak sorunu durumuna getirdii grlr. Kantn yaptla
rnda temel l us, odak sorun bilgi olmasna karn olduka
geni bir ilgi alan vardr. Bu alann ieriini oluturan insan,
zgrlk, nedensellik, varlkbilim, tinbilim ahlak, estetik, evren,
dev, mantk, metafizik, tanr, gzel, iyi, yce, doruluk, gerek
lik, lmszlk bg. sorunlardr. Bu sorunlara aranan zmn
temel ilkesi de ustur.
Kant felsefesinde, kendisinin de Hume beni dogmatik uy
kularmdan uyandrd dedii ngiliz bilgesiyle Montaigne,
Hutcheson, JJ. Rousseau, Shatesbury gibi kendinden nce ge
len dnrlerin etkileri vardr, bunu yeri geldiince syler. An
cak bu etkilenme, onlara dnmeden balanma, onlarn izini
srme anlamna gelmez.
Kant iin odak sorun bilgidir, onun kaynadr. Ancak o, bu
soruna us ilkelerine dayal bir yntem sorunuyla yaklar. Bura
da biri duyularla salanan, biri nsel olarak anlkta bulunan iki
bilgi tr arasndaki temel balantnn nemi vurgulanr, onun
snrlar, kayna aratrlr. Bu aratrmada, Kant iin duyarlk
(Sinnlichkeit), anlk (Verstand), us (Vernunft) gibi temel yeti
nc durumdadr. Bu balantnn temeli, bu iki bilgi tr ara
sndaki ilikiyi oluturan, duyularla ilgisi olmayan salt e
ler dir. te Kantn felsefesindeki yeniliin odan kuran bu
salt elerin deney-ncesi oluu, nsel (a priori) bir nitelik ta
ydr. Bu eler deneyden gelmemitir, stelik deneyle ilgili
bilgilerin de temel koullardr. Deneyle salanan bilgi bu koul
larla biimlenir, daha akas duyularla gelen izlenimler bu ko

72
Kal stne

ullar altnda biimlenerek bilgi zellii kazanr. Bu nsel temel


eler de uzay ile zamandr. Bunlar olmadan, bir duyu bilgisi
nin varl sz konusu deildir. Ancak uzay ile zaman da birer
kavram deil, birer grdr (Anschauung). Kanta gre deney
kavramn ieriini oluturur, bu nedenle grsz kavram
botur. Matematik uzayla, kuramsal mekanik zamanla ilgili
dir. Nitekim bu iki bilimin kesinlii de uzay ile zaman gibi n
sel ilkelere dayanma sonucudur.
Kant, bu odak sorununu, Salt Usun Eletirisi nin Akn Estetik
(Transzendentale Aesthetik) blmnde ele alm, btn ayrn
tlarna ilemi, onlara son biimini vermitir. Kanta gre b
tn bilgiler deneyle balar, ancak bu btn bilgilerin kayna
deneydir anlamna gelmez. nk deneyle salanan verilerin
uzay-zaman koullarna biimlenmesi gerekir.
Bilginin duyarlk, anlk, us gibi temel yetilerin dnda yar
glar, kavramlar, usavurmalar balklar altnda toplanan te
mel esi vardr. Kant, burada, yargy ne alm, kesin bilgiye
varmada onun nemini vurgulamtr. Yarglar nsel, deney-
sonras diye ikiye ayrlr. Bunlardan nsel olanlar zmsel, de-
ney-sonras (aposteriori) bir yandan zmsel, bir yandan da
bireimseldr. zmsel yarglar kavramlar aklamaya, onla
rn tanmnda ierilen nitelii aydnlatmaya yarar. Bireimsel
yarglar ise kavramlarn dna taarak, onlara, yeni bir nesne
katmay salar, yeni bir bilgi verme olana oluturur. Ancak
bilgi sorununun zmnde kesin sonuca varmak iin yargla
rn incelenmesi, en ufak ayrntlarna dein gn na karl
mas kanlmazdr. Bu yaplnca, bir nesnenin tanmnda bu
lunanla, ona dndan eklenen (zmselle bireimsel olan)
akla kavuur. Szgelii Nesne yer kaplar, dendiinde yer
kaplamann nesnenin tanmnda olduu, nesneyi tanmlamak
iin kullanlmas gerektii grlr. te nesnenin tanmnda ol

13
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Karl

mas onun zmsel nitelik tadn gsterir. Oysa Nesne


ardr dendiinde ar nitelii nesnenin tanmnda deil, d
ndadr, nesneyi tanmlamaya deil, baka bir varla gre ni
telemeye yarar, bu nedenle de bireimseldir. Kant, bu konuda
daha geni kapsaml sorunlar gndeme getirerek matematik,
fizik, metafizik alana geer. Ona gre salt tanmlardan karla
mayan btn matematik nermeler bireimseldir. Szgelii
ki nokta arasndaki en ksa yol dorudur nermesinde yol
ile nokta kavramlar doru kavramnn tanm iinde deil,
dndadr. Bunun deneyle kartn saptama olana yoktur, i
te bu zellii yznden bu nerme nsel bireimseldir.
te yandan, bilginin gereklemesinde, yarglar, kavramlar,
salt grler yeterli deildir, bunlarn dna karak nesnelerle
ilgi kurmak gerekir. Kimi bireimsel yarglarn nsel olmas da,
ite byle, dnce-duyu verilerinin tesinde kalan bir e ta
masndan dolaydr. Btn deney bilgilerinin temelini kuran,
deneyden gelmeyen bu bilgi esidir. Bilginin olumasnda, bir
likte almas, uyum iinde bulunmas gereken iki yetiden biri
etkin anlk, teki de edilgin duyarlktr. Kavramn ieriini du
yulur olan oluturup doldurur, duyulur olann salad veri de
grdr, bu nedenle grz kavramlar bo, kavramsz gr
ler krdr.
Salt anln baars, olaylar kendi yasalarna gre biimlen
dirmektir. Bu baar salarken uzam, zaman dnda birtakm
nsel kurallar daha vardr. Kategori denen bu kurallar deney
verilerini dzene sokar, birlie kavuturur (sythesis). Bu katego
riler de anlay yetisinde, dnmenin znde bulunur. Kant,
bu kategorileri nicelik, nitelik, bant, kiplik balklar altnda,
drt bekte toplamtr. Onlar da srayla yledir: Birlik, okluk,
btnlk. Gereklik, yadsma, snrlama. Tz-ilinek, neden-etki,
karlkl ballk. Olabilirlik, gereklik, gereklilik. Kant, Salt

14
Kant stne

Usun Eletirisi'nde bu izelgeyi yle verir: (Quantitaet: Einhe-


it, Vielheit, Allheit. Qualitaet-. Realitaet, Negation, Limitation.
Relation: nhaerenz und Subsistenz, Causalitaet und Depen-
denz, Gemeinschaft. Modalitaet: Mglichkeit, Dasein, Netwen-
digkeit).
Kant'a gre metafizik sorunlarnda, kesin zme ulama,
genel onay alacak bir sonuca varma olana yoktur. nsan usu
nun zemedii, ancak yaps gerei brakamad birtakm so
runlar vardr. Ancak atamad, zemedii bu sorunlar kar
snda eli kolu bal kalmasna da gerek yoktur. Bunlarn alan
gerektesi (metafizik) konularn topland ortamdr. Bunlar
da tin, evren, tanr gibi konulardr. Kant, metafiziin bu te
mel sorununa aklk getirilecei kansnda deildir. O, duyulur
evrende karl olmayan, yalnz dnlen, gerektesi alan
da kalan bu kavrama ide adn verir. Bunlar, bilginin kapsa
mna alnsa bile zme erdirilemez. Kant, yaptnn Akn Ey
tiim (Transzendentale Dialektik) blmnde bu konuyu ince
den inceye aratrr, bu konuda insan yanltan varsaymlar,
yarglar, kuramlar sergiler. Ona gre salt us kavram olan ide
yi anlamaya ynelen btn abalar, onlarla salanacak bilgi,
bir bo grn olmaktan te bir anlam tamaz. Oysa bu ko
nuyu ileyen dnme yetisi, deney alannn dna knca, bir
takm atklarla karlar. Kant bunlara, bu zmsz sorun
lara antinomi adn verir. atk sorunun kayna evreni
aklama giriimidir. Bu giriim, insan ister istemez birtakm
kmazlara srkler, gerekle balants olmayan szde ka
rmlarla yz yze getirir. Kant, bu konuyu dile getirirken yle
syler: nsan usunun, kendi bilgi tr iinde alas bir yazg
s vardr, o zemeyecei birtakm sorularla ykldr, buna
karn onlardan kurtulamaz, nk bunlar onun yaps gerei
dir. Evren idesinden kaynaklanan bu atklar nicelik, nitelik,

15
Pratik Usun Eletirisi Im.ma.nuel Kani

balant, kiplik balklar altnda toplanr. Bu drt atkdan il


ki evrenin balangc, sonu, uzayda bir snr olup olmaddr.
kinci atk zdein yapsyla ilgilidir. zdein sonsuza bl
np blnemeyecei sorununu ierir. Bu konuda kesin bir so
nuca varlamaz. nk zdei oluturan elerin sonsuza de
in blnmesi de, blnememesi de e lde tartlabilir.
ncs zgrlk sorunudur. zgrlk sorunu birbirini izle
yen nedenler dizisi dnldnde ortaya karak nedenden
bamsz bir varln bulunup bulunmad sorusunu gndeme
getirir. Bu sorunun da ak seik bir karl yoktur. Drdnc
atk nedensellik ya da tanr sorunuyla ortaya kar. Bunda
evrenin nedeni olabilecek bir varln olup olmad tartlr,
kesin sonuca ulama olanann bulunmad sonucuna varlr.
Kanta gre bu atklarn tek kayna vardr, o da dn
cenin deneyin stne kmasdr. nk grsz kavramn
boluu byle bir sorunun zm de olanaksz klar.
Kant felsefesinde varlk alan grnen (phainomenon), g
rnmeyen (noumenon) olmak zere ikiye ayrlr, dahas iki tr
l varlk alan bulunmaktadr. Grnen varlk alan bilinebilen,
grnmeyen varlk alan ise bilinemeyen, yalnzca var olduu
dnlebilen bir ortamdr. nsan da bu alandan kurulu bir
varlktr. Bir yanyla grlr, bilinir, teki yanyla da grnmez,
bilinmez, yalnzca var olduu dnlebilir. Bu nitelii yzn
den de, teki dirilere oranla insan eksik bir varlktr (maengel-
wesen). nk doa, teki dirilere verdiinin hepsini insana
vermemitir, onu daha az yaam olanaklaryla donatmtr. n
sann bu eksikliini gideren yetisi de usudur.
Bu grnmeyen varlk alan kendi bana var olan (Ding an
sich) diye nitelenir. Bu alan yalnzca tasarlanabildiinden bilgi
nin snr durumundadr. nsann tad isten zgrl bu
alanla ortaya kmaktadr. Bu zgrlk ise duyarln etkisin-

16
Kant stne

den, egemenliinden kurtulmu, insann zne, temel yapsna


dayal bir gereklilikten kaynaklanr. Bu zgrln kart evre
nin yapsyla balantl olan, bu nedenler dizisini kendiliinden
balatan gtr. Ancak isten zgrl ahlakla sk bir balan
t iindedir. te yalnz insanda bulunan ahlak ykmll
nn kayna bu zgrlktr.
Kant felsefesinin temelini oluturan iki varlk alanndan bi
ri ahlak sorunlarnn topland ortamdr. Bu varlkl alanlarn
dan biri insan kuatan, btnln her yanda srdren do
adr. ikinci alan ise zgr davranlarn oluturduu varlk or
tamdr. Bu ikinci alann btnn kapsayan da ahlaktr. Ah
lak alannda, iki ayr yntem uygulanr. Biri deney verilerinden
yola karak zmlemeye dayanp genel yarglara varma, te
ki de us kavramlaryla deney alanna girerek grnen varlkla
ra ulamadr.
Ahlak sorunlarnn aklannda nsel olandan yola klr.
Bilgide olduu gibi, ahlak konusunda da, nsel olann bulun
mas, bu nsel olann ierdii elerin gndeme getirilmesi ge
reklidir. Ahlakn tmel geerlik tayan bir bilim olmasn sa
layan bu nsel elerdir. nk ahlakn igdlerle, doal ei
limlerle balants sz konusu deildir. Ahlak kayna us olan
bir yasaya, kesin buyrua (kategorisches Imperativ) dayanr, bu
buyruk da yaps gerei nseldir. Bu buyruun zn kuran ise
tek salt deer olan iyi istentir. te yandan bu iyi isten,
yalnz insan ilgilendiren bir dev dir; dev ise usun sesidir,
en yksek deeri ieren bir edir. Bu duyuda sevgi, acma bg.
duygusal eilimlerin izi, etkisi bulunamaz. te ahlak yasasna
tmel geerlik salayan da bu duygusal eilimlerden arnml-
dr. Kant, ahlak esinin deerini vurgularken, genel bir ya
sa olmasn isteyebilecein bir ilkeye gre davran diye dile ge
tirilen grn ileri srer. Gene bu konuda, btn insanl

17
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kant

kendinde ve bakalarnda bir ara deil, bir erek olarak gre


cek gibi davran diyerek ahlakn temel yapra akla kavu
turur. Bir tmel yasa olarak gndeme getirilen ahlakn yannda
zerklik ve zgrlk diye vurgulanan iki ilke daha vardr. Ahla
kn ierdii ilkeler tarih, devlet, hukuk gibi alanlarda da geer
lidir.
Estetikle ilgili dnceleri Yarggcnn Eletirisinde (Kri
tik der Urteilskraft) sergileyen Kant iin doa ile bilgi yetisi ara
sndaki uyumu kavramak byk bir nem tar. te estetiin
ierdii sorunlarn kayna da bu uyumdur. Doa dzenindeki
genel uyumla ilgili nedenleri, onlarn kaynan bilme olana
yoktur. Bilinebilen, sezilebilen ancak doada byle bir genel
uyumu yaratan yasann bulunduudur. Bu sezi de, kiide, do
ay yce bir usun dzenledii, ynlendirdii, uyumlu kld
kansn uyandrr. z bilinemeyen bu yasann, bu yce dze
nin karsnda duran kiinin iinde bir beeni, bir kvan duy
gusu uyanr. Ayrca, doada bulunan btn diri varlklarla ilgi
li alglar da byle bir dzenin, byle bir uyumun bulunduu g
rn pekitirir, yaratr. Doa ile bilgi yetisi arasndaki uyum
dan kaynaklanan, doay da, diri varlklar da dzenleyen s
tn yasas sezme, onu kendi iinde duyma estetikle dirileri ko
nu edinen doa bilimlerinin temel konusudur. Ancak estetiin
temel eleri gzel ile yce kavramlardr, ah lakta dev'in oldu
u gibi... Gzelin tanmnda temeli beeni oluturur. Beeni ise
bir nesne konusunda, bir karlk beklemeden, ondan holan-
ma-holanmama ile yargda bulunma yetisidir. Bu durumda
holanmann ierdii konuya gzel denir. Gzel iin yarar,
sz konusu deildir. nk yararda bir nesneyi isteme, onu ele
geirme eilimi vardr oysa gzel iin byle bir durum ileri s
rlemez. Dahas gzellik nesnenin eree uygun gelmesinin bi
imidir. Ancak bu uygun gelmede nesnenin bir erek ierdi

18
Kani stne

i tasarm sz konusu deildir. te yandan, gzelin tanmlan


masnda yaygn bir yarg nitelii tayan beeni tartlmaz
kans Kant iin geerli deildir. Buna gerek yoktur, nk g
zeli oluturan eler tmeldir, nseldir.
Kant estetiinin ikinci temel kavram ycedir. Yce ise du
yularn snrlarn aan, btn llerin stne ykselen, b
yk olan nesnedir. Bu nesneye uzaktan baklr, onun ycelii,
grkemlilii karsnda bir eziklik duyulur, bylece ahlak ilgi
lendiren bir varlk alanna girilir. te estetik duyguyla ahlak bi
lincinin kart alan burasdr. Bu karma bir kaynama nite
liindedir, bu nedenle de kaynama kavramndan anlalma
s gereken, kavranr idelerin duyulur varlk ortamnda mas
dr. te doa ile sanattaki gzellii oluturan da bu madr.
Kantn, dizgesinin btn iinde, ele ald nemli konular
dan biri de dindir. Ancak onun anlad din, kutsal kitaplarn
tartlmaz bildirilerinden kaynaklanan, insan doa dze
ninde bilinsiz bir buyruk varl durumuna getiren, yalnz bu
yurulara yapmakla grevli klar bir inan alan deildir. Kant,
bu konuyu da usun altnda aklamay yeler, onu usun s
nrlar dnda kalmas gereken bir alan saysa bile. Din, ahlak
alannda ortaya kan belli devlerin tanrsal bir buyruk niteli
inde aklanmasdr. Dinin ilgisini eken temel sorun, insan
doasnda bulunan ktnn kaynadr. nsanda, ktye
kar ortadan kaldrlamayan, ancak usun gcyle nlenebilen
bir eilim vardr. Gerekte kt, insan ynlendiren elerin, iti
ci glerin yer deitirmesi sonucu ortaya kar, bu da bu e-
lerin-glerin tersine dnmesidir. Oysa insan kty srdr
mek deil, iyiyi gerekletirmek iindir. te, insan yaamn an
laml klan, bu iyiyi gerekletirme abasdr.
Kant, felsefesinin geni bir sorunlar alan oluturan, kapsa
m iinde tarihe de yer vermitir. Onun anlayna gre tarih,

19
Pratik Usun Eletirisi Immcnuel Kant

doa ile zgrlk, klgsal usun erekleriyle deneysel gerekliin


nedensellii arasndaki balantya dayanr. Bu zellii dolay
syla tarih, ideden kaynaklanan bir gelime srecidir, oklar
nn sandklar gibi toplumlararas, uluslararas olaylarn olu
turduu sresel btn deildir. Bu nedenle tarihte deneyden
yararlanma olmad gibi nsel bir tarih bilgisi de sz konusu
edilemez.
Kant, yaad an, Alman dilindeki btn olanaklardan
yararlanarak felsefesini sergilerken, kavramlara gncel kulla
nm dnda yeni anlamlar da yklemitir. Bu anlamlar, onu
eletirenlerin ileri srdkleri gibi yeni bir dil yaratma deil
dir, szckleri daha kapsaml bir dnce ortamnda gl kl
ma eilimidir. Yazlarnda Latince, Greke, Franszca kavram
lar az deildir, ancak Almanca karlklarn bulmada da gecik
memitir. Onun dilinde speculation kavramyla theorie
kavram zdetir. Biri Latince, biri Greke olan bu kavramlarn
ikisi de grmek kknden tremitir. Bu zellii gznnde
tutarak speculation kavramn kimi yerde kurgusal olarak
evirip theorieyle eanlamda aldk. Bunu yaparken, kavram
la anlatlmak isteneni dndk, tek szce saplanp kalma
dk. Szgelii bu eviride Selbstliebe karl ben-sevgisi,
Eigenliebe karl z-sevgisi szcklerini yeledik. Bunlar
gibi Bestimmungsgrund/belirleme nedeni, Bestimmungsg
rund des Willens/istenci belirleme nedeni bg. diye evrilmitir.
te yandan Gesinnung kavramm, yerine gre ama, an
lay, gr diye aktardk, Willensbestimmung kavramna
isten belirlemesi dedik. Trkemizde isten szcn Al-
mancadaki der Wille karlnda aldk.
***

Kantn Bat dncesine getirdii kuram, ok geni bir ilgi


alan yaratmakla kalmam, birok felsefe retisinin domas

20
Kart stne

na da olanak salamtr. Kimi Yenikantlk adyla anlan bu


rlarn yaratcl, retim gc tartlamaz. Onun benimse
dii yntem, sorunlarn sergileyi biimi, getirdii zm trle
ri kart grl akmlarla badamasa bile, onlar etkiledii, ki
mi yerde onlara klavuzluk ettii de yadsnlmaz bir gerektir.
nk Kanta kar kmak, onunla ayrntlara varan bir yarg-
lamay gerektirmektedir, salkl bir ba iin, idealist felsefe
demekle yetinmek gibi, iin iinden ok ucuz bir tutumla kur
tulmaya kalkmak pek beenilesi bir davran olmasa gerek.
Felsefede, kar kn nedenlerini sralamak yeterli deildir,
kar klandan daha tutarl, daha geerli zmler bulmak,
yadsnandan daha inandrc, gven verici olmak gerek. Soru
nun zne inecek gc olmayanlar iin, en kolay yol, temele da
yanmayan sulamalar, yermelerdir. Bir konu ne denli, bize ay
kr gelirse gelsin, kt dnceyle ortaya atlmamsa, zn
aydnla kararak grmz syleme gereindeyiz. Sula
ma s balarn, verimsiz anlklarn en geerli, en kolay bulunur
bir aracdr. O arac eline geiren bir kimse iin nemli olan,
geree ulamak deil, elden geldiince ok yaygarac topla
maktr. Bu anmsatmalar gereksiz grlebilir, ancak yarm yz
yla yakn bir sredir, lkemizde birtakm dipnotlarla yetin
meyi felsefe uzmanl sayanlarn oalan nicelii karsnda,
birka sz sylemekten kendimizi alamadk.
NSZ

Pratik usla kuramsal us arasndaki koutluun; bu eletiri


ye salt pratik usun eletirisi adnn verilmesini gerektirir gibi g
rnmesine karn, bu eletirinin neden yalnz pratik usun ele
tirisi diye adlandrldn bu aratrma yeterince akla kavu
turmaktadr. Bu aratrmadan beklenen yalnz salt pratik usun
varolduunu gstermektir; usun btn yetisini eletirmenin
amac da budur. Bu ite baar salanrsa; usun byle bir yetiy
le (kuramsal usta olduu gibi), yalnz kendini bilmezlik yzn
den snrlarn ap amadn anlamak iin salt yetinin kendi
sini eletirmenin gerei kalmaz. nk us, salt us olarak pratik
ise kendi gerekliini de, kavramlarnn gerekliini de eylemle
kantlar; usun bu olanana kar kan her dn geersiz
dir.
te akn zgrlk de, bu yetiyle, byle salam bir tabana
oturmaktadr; dahas bu zgrlk kuramsal usun nedensellik
kavramn kullanrken, nedensel balant dizisinde koulsuz
olan dnmek isterse, iine dmekten kanamad atk
dan kendini kurtarmak iin gereksindii saltk anlamda zgr
lktr. Kuramsal us, bunu, yalnz sorunsal nitelikte dnl
mesi olanaksz grlmeyen bir kavram diye ortaya koyabilmi,
ancak nesnel gerekliini salayamamt. Bunu da, en azndan
dnlebilir, diye geerli klma gereinde kald, nesnenin

23
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kant

szde olanakszln gznnde tutarak, bu nesnenin znde


sarslmamak, bir kuku uurumuna yuvarlanmamak iin yap
mtr.
zgrlk kavram; gereklii pratik usun zorunlu bir yasa
syla kantland oranda salt, dahas kuramsal usun dizgesin
deki btn yapnn kilittan oluturur. Kuramsal usta, yaln
ideler olarak, dayanaksz kalan btn teki kavramlar (tanr,
lmszlk kavramlar) imdi zgrlk kavramna balanr,
onunla birlikte ve onun araclyla dayanak bulur, nesnel ger
eklik kazanr; bunlarn olana zgrln gerek olmasyla
kantlanr. nk bu ide ahlak yasas dolaysyla aydnla
kar.
zgrlk kuramsal usun btn ideleri arasnda, kavrama-
sak bile, nsel olarak bildiimiz biricik idedir; nk zgrlk
bildiimiz ahlak yasasnn kouludur*. Tanr ve lmszlk
ideleri ise ahlak yasasnn koullar deil, yalnz bu yasayla be
lirlenmi bir istencin zorunlu nesnesinin, daha a salt usu
muzun pratik kullanmnn koullardr. Bundan dolay bu ide
lerin, gereklii bir yana brakyorum, olanan bile bildiimizi
ve kavradmz ileri sremeyiz. Bununla birlikte, yine bu ide
ler ahlaka belirlenmi istencin, kendisine nsel olarak verilmi
nesnesinin (en yksek iyi) uygulanma koullardr. imdi ku
ramsal olarak bilinmese ve kavranmasa bile bu idelerin olana
pratik ynden onaylanabilir ve onaylanmaldr da. Bu sonu
ca gre, bu idelerin bir i-olanakszlk (elime) iermeleri pra-
* Burada zgrln, ahlak yasasnn koulu olduunu syledikten sonra, bu aratrmada,
zgrlk bilincine varabilmemizin koulunun hepsinden nce ahlak yasas olduunu ileri
srdmde, bu konuda kimse bir tutarszlkla karlat kuruntusuna kaplmasn diye,
ancak unu anmsatmak isterim: zgrlk ahlak yasasnn varlk dzenidir (ratio essendi),
buna karn ahlak yasas da zgrln bilme dzenidir (ratio cognoscendi). nk ahlak
yasas daha nce usumuzda aka dnlm olmasayd hibir zaman kendimizi (kendi
iinde bir eliki tamasa bile) zgrlk gibi bir nesneyi varsaymakla yetkili gremezdik.
Oysa zgrlk de olmasayd iimizde kar karya geleceimiz bir ahlak yasas kesinkes bu
lunmazd.

24
nsz

tik bakmdan yeterlidir. Burada, kuramsal usla karlatrld


nda znel kalan; buna karn kuramsal us gibi salt, ancak
pratik us iin nesnel geerlik tayan bir onaylamann temeli
vardr. Bylece zgrlk kavram araclyla tanr ve lmsz
lk idelerinin nesnel gereklii, onlar varsayma, dahas, (salt
usun gerekinimi olarak) varsaymann znel gereksinimini be
nimseme durumu yaratlyor. Ancak bu yolla, us kuramsal ba
kmdan genilemiyor, yalnz daha nce bir sorun olan olanak,
burada sav niteliiyle veriliyor ve bylece usun pratik kullanm
kuramsal kullanm eleriyle balanyor. Bu gereksinim; kurgu
lamada us kullanmnn yetkinlie ulamak istediinde, benim
senmesi gereken kurgulamann geliigzel bir ereiyle, ilgili ge
reksinim deildir, tersine bir nesneyi yasa gerei benimseme
gereksinimidir. Bu gereksinim olmadan onun eylem ve eylem
sizliinin erei diye kesinkes ortaya konmas gereken nesne ay
dnla kamaz.
Bu konular kendi iinde zmek ve pratik kullanm iin bil
gi olarak saklamak, byle dolak yollardan gememek, kuram
sal usumuz iin kukusuz daha doyurucu olurdu. Ancak kurgu
yetimiz buna elverili deildir. Bylesi yksek bilgileri olmakla
vnenler burada aklp kalmamal, o bilgileri snanmak ve
deerlendirilmek iin ortaya koymaldrlar. Kantlamak m isti
yorlar, buyursunlar grelim: Kantlasnlar da eletirici btn si
lahlarn o baar kazananlarn ayaklarna atsn. Quid status?
Nolint. Atqui licet beatis (Ne duruyorsunuz? stemiyorlar. Yine
de mutlu olabilirler.) - Gerekte bu konuya yaklamak istemi
yorlar, besbelli gleri de yetmiyor, yine eletirinin silahlarn
ele almamz gerek: Olanaklar kurguyla yeterince salama ba
lanamayan tanr, zgrlk ve lmszlk kavramlarn usun
ahlaka kullanmnda arayalm ve onlar usun bu kullanm
zerinde temellendirelim.

25
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kant

Burada hepsinden nce, eletirinin bilmecesi akla kavu


uyor: Nasl oluyor da kurguda kategorilerin duyust kullan
mna zg nesnel gereklik yadsnabiliyor, te yandan salt pra
tik usun nesneleri bakmndan bu gereklik onaylanabiliyor,
nk usun bu pratik kullanm yalnz bir ad diye bilindii s
rece bunun tutarsz grnmesi zorunludur. Oysa usun pratik
kullanmnn eksiksiz bir zmleniiyle sz konusu gerekli
in burada kategorilerin kuramsal belirlenimine ve bilginin du
yust alana dein genilemesine olanak bulunmad grle
cektir. Tersine burada dnlen, kategorilerin bu balamda
her yerde bir nesnesi olduudur. nk kategoriler ya istencin
zorunlu belirleniminde nsel olarak bulur ya da istenci zorun
lu olarak belirleyen nesneyle ayrlmazcasna baldr. Ad ge
en tutarszlk bylece ortadan kalkar. nk bu kavramlarn
kurgusal usun gereksediinden baka bir kullanm vardr. Bu
na karn, kuramsal eletiriye zg tutarl dnme trnn
daha nce beklenmeyen ve ok doyurucu bir dorulanmas ay
dnla kyor. Bu kurgusal eletiri, aralarnda kendi znemi
zin de bulunduu, deney nesnelerinin deney nesneleri olarak
yalnz grnler diye geerli saylmasna ve gene bu deney
nesnelerinin temeline kendi bana varln konmasna, byle
ce duyust nesnelerin kksz, kavramlarnn da ierik ynn
den bo saylmasna alyor. imdi pratik us da kendi adna
ve kurgusal usla bir szlemeye girimeksizin nedensellik kate
gorisinin duyust nesnesine; zgrle gereklik salyor (ne
denli pratik bir kavram olarak yalnz pratik kullanm iin olsa
bile), akas yalnz orada dnlebileni bir olguyla dorulu
yor. Bu arada, dnen znenin bile igrde kendisi iin an
cak bir grn olduunu ileri sren kurgusal eletirinin bu
yadrgama yine de tartlmaz sav Pratik Usun Eletirisinde
eksiksizce dorulanr. Kurgusal eletiri bir nermeyi kantla-

26
nsz

mam olsa bile, Pratik Usun Eletirisinde bu sonuca varmas


gerekecektir*.
Bylece Eletiriye kar imdiye dein grdm en nemli
kar klarn neden bu iki odak evresinde dndn atl
yorum: Akas, bir yandan kendinde nesnelere (noumenon)
uygulanan kategorilerin kuramsal bilgide yadsnan ve pratik
onaylanan nesnel gereklii; te yandan da kendi deneysel bi
lincinde, kendini zgrln znesi olarak kendinde nesne ve
doa bakmndan grn durumuna getiren aykr istek. n
k belirli ahlakllk ve zgrlk kavramlar oluturulmad s
rece, bir yandan grn saylan nesnenin temeline kendinde
varlk olarak neyin konulmak istendii, te yandan da daha n
ce kuramsal kullanmda salt varln btn kavramlarn yalnz
yaln grlere brakmsa, gene bir kendinde varlk kavram
yaratmann her yerde olanakl olup olmad kestirilemez. B
tn bu yanl anlamay ancak pratik usun ayrntl bir eletirisi
ortadan kaldrlabilir ve ona en byk ayrcaln kazandran
bu tutarl dnme trn aydnla kavuturabilir.
Salt kurgusal usun, daha nce eletirilen kavram ve ilkeleri
nin bu yaptta yer yer ve yeniden gzden geirilmesini, akas
kurulacak bir bilimin dzenli gidiine pek de yakmayan (n
k yargya varlm konulara ksaca deinilmeli, yeniden ele
alnmal), ancak burada us bu kavramlarn oradakinden bs
btn ayrml bir kullanmna ynelik grldnden, gz yu
mulan, daha gerekli saylan bu gzden geirmeyi dorulamak
iin bu yaplan ok bile. Usun byle bir konudan tekine gei
i, eski yolun yenisinden ayrt edilmesi ve ikisi arasndaki ba

* zgrlk olarak nedenselliin ahlak yasas, doa mekanikilii olarak nedenselliin de do


a yasas araclyla birletirilmesi, bunun bir ve zde znede, insanda yaplmas insann
birincisiyle ilikisi bakmndan sah bilinte kendi bana varlk olarak, tekisiyle ilikisinde
de deneysel bilinte grn olarak tasarmlanmad srece olanakszdr. Bu yaplmadk
a usun kendi kendiyle elimesi kanlmazdr.

27
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kani

lantnn grlmesi iin kavramlarn eski ile yeni kullanmn


karlatrmay gerektirir. Bu dnceler; u salt usun pratik
kullanmnda zgrlk kavramna ynelik dnceler, kurgusal
usun eletirel dizgesindeki boluklar giderecek dolgular ya da
ivedilikle yaplm bir yapya sonradan konan dayaklar ve da
yanaklar gibi grlmemeli (nk bu dizge kendi amacna gre
eksiksizdir). Bu dnceler, sorunsal olarak ortaya konabilmi
kavramlarn kendi durumlar iinde kavranabilmesi iin dizge
nin btnln anlalr klan gerek eler saylmal. Bu
antrma, zellikle zgrlk kavramyla ilgilidir. Birok kimse
nin kavram yalnz tinbilimsel balamda anlamaya ve olana
n aklamaya almakla vnmesi alacak bir itir. Oysa o
kimseler bu kavram daha nce akn bir adan grselerdi kur
gusal usun eksiksiz kullanmnda sorunsal bir kavram olarak
onsuz edilemeyeceini, buna karn da kavranlmaz bir kavram
olduunu anlarlard. Gene onlar, sonradan, bu kavramla pra
tik kullanma getiklerinde; bunun ilkeleri bakmndan isteme
dikleri, az nce sz edilen belirlenimine kendiliklerinden ula
m olurlard. zgrlk kavram btn deneyciler iin bir engel
tadr. te yandan zorunlu olarak ussal bir ynteme uyma ge
reinde kaldn bu kavram araclyla anlayan eletirici ah
laklara gre zgrlk en yce pratik ilkelerin anahtardr. Bu
nedenle okuyucudan dileim Analitikin sonunda bu kavram
zerine sylenenleri s bir bakla geitirmemesidir.
Burada, Salt Pratik Usun Eletirisine dayanlarak kurulan
dizge gibi bir dizge gelitirirken, zellikle btnn doru izil
mesini salayabilen bak asndan sapmamak iin ok mu az
m glk ekildii konusunda yarg vermeyi buna benzer bir
almay bilene brakmam gerek. Bu dizge, bir bakma Treler
Metafiziinin Temellendirilmesi'ni (Grundlegung zur Metaphy
sik der Sitten) gerektirir, bu da dev ilkesiyle nceden balant

28
nsz

kurduu, bunun belirli bir kuraln ortaya koyup dorulad


oranda olabilir*, yoksa buradaki dizge kendi kendine yetmekte
dir. Btn pratik bilimlerin blmlenmesi Kurgusal Usun Ele
tirisinde olduu gibi eksiksiz yaplamyor, bunun geerli nede
ni de bu pratik us yetisinin yapsnda bulunabilir. nk dev
leri insan devleri olarak bir blmlemeye gre zel biimde
belirleme olanakldr, ancak bu da bu belirlemenin znesini (in
san) gerek yaps bakmndan ve genellikle dev balantsnda
gereince bilmekle olabilir. Bu konu pratik usun, genel olarak,
eletirisini ilgilendirmez. Eletirinin ii pratik usun olanann,
kapsamnn ve snrlarnn ilkelerini insann doal yapsyla ili
kiye girmeden eksiksiz olarak ortaya koymaktr. Burada blm
leme eletirinin dizgesine deil, bilimin dizgesine baldr.
Treler Metafiziinin Temellendirilmesi'nin ak, doruluk-
sever ve etin, bundan dolay da her zaman saygdeer bir ele
tirmeni, orada iyi kavramnn ahlak ilkesinden nce ortaya
konmasna kar kt** nk (onun kansna gre yle yapl
mas gerekirdi), onun bu kar kna Analitikin ikinci ana b-

* Bu yazy yermek iin bir iki sz etmek isleyen bir eletirmen, elinde olmadan daha do
rusunu dile getirerek dedi ki: Burada yeni bir ahlak ilkesi deil ancak yeni bir kural orta
ya konuyor. Yeni bir ahlak ilkesi ne srmeyi, dahas bunu ilkin bulmay kim istiyordu?
Ondan nce dnya devin ne olduunu bilmiyormu ya da bsbtn bir yanlgya d
mm. Ancak bu sorunu zmek iin ne yaplacan kesinlikle belirleyecek ve yanlg
ya yer vermeyecek bir kuraln matematik iin ne anlama geldiini bilen kimse her dev
konusunda zde ii grecek bir kural nemsiz ve gereksiz bir nesne saymayacaktr.
** Bana ayrca istek duyma yetisi ya da haz duygusu kavramn neden daha nce aklama
dm diye de kar klabilirdi, ancak tinbilimde verilen bu aklamann kolayca bilinme
si gerektiinden bu kar k da pek yersiz olurdu. Besbelli ki orada tanm, istek duyma
yetisini belirlemenin temeline haz duygusunun konulmas biiminde de olabilirdi (gerek
ten genelde yaplan da byledir). Bu durumda pratik felsefenin en yksek ilkesi zorunlu
olarak deneysel nitelie sokulurdu. Oysa ilkin zlmesi gereken sorun da budur. Bu Ele
tirideyse bu konu btnyle geersiz klmyor. Bu tartmal konuyu daha balangta,
uyarnca, kesin sonuca balamadan brakmak iin bu aklamay burada gerektii gibi
vermek isterim. Yaam bir varln, istek duyma yetisinin yasalarna gre davranma ye
-
tisidir. stek duyma yetisi bu varln tasarmlar dolaysyla, bu tasarmlarn nesnelerinin
gerekliinin nedeni olma yetisidir. Haz, nesnenin ya da eylemle yaamn znel koulla-
r, akas bir tasarmn nesnesinin gerekliinin nedeni olabilmesi (ya da znenin nesne-

29
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kant

lmnde yeterli yant verdiimi umarm. Bunun gibi dorulu


u bulmaya gnl vermi grnen kiilerce yaplp bana ulaan
kimi kar klar da gznnde bulundurdum (nk yalnz
kendi eski dizgelerini gznnde bulundurarak neyin onaylan
mas, neyin yadsnmas gerektii konusunda nceden yargya
varanlar kiisel grlerine kart bir aklamay istemezler);
bundan sonra da byle davranacam.
nsan tininin zel bir yetisinin kaynaklan, ierii ve snrlar
sz konusu olursa, insan bilgisinin yapsna gre ancak blm
lerinden (elden geldiince onun imdiki durumda kazandmz
elerine gre), bu blmlerin eksiksiz betiminden ie balana
bilir. Burada felsefe ve mimarlk bakmndan; gznnde bu
lundurulmas gereken ikinci bir konu vardr. O da btnn ide
sini doru kavramak ve bu ideden yola karak btn blmle
ri birbiriyle karlkl balant iinde btn kavramndan tre
terek salt bir us yetisinde gznnde tutmaktr. Bu snama ve
gven altna alma, ancak dizgeyi znden tanmakla olabilir.
lk aratrma konusunda skntya denler, dolaysyla dizgeyi
tanmada aba gstermeye deer vermeyenler ikinci basamaa
ulaamazlar, akas daha nce zmsel olarak verilene yeni
den dn anlamna gelen btn grmeyi baaramazlar. Bun
lar her yanda tutarszlklar bulurlarsa, bulduklarn sandklar

yi ortaya karacak eylem bakmndan, glerinin belirlenmesini salamas) arasnda sa


lanan uyumun tasarmdr. Tinbilimden dn alnan kavramlarn eletirisine daha ok
gereksinme duymuyorum, geri kalann Eletiri nin kendisi baaryor. Hazzn herkes istek
duyma yetisinin temeline konulup konulamayaca, yoksa kimi koullar altnda istek duy
ma yetisinin belirlenmesi hazz izlemekle mi kalr? sorusunun bu aklamayla kesin bir so
nuca balanmad; nk bu aklamann yalnz salt anla zg, deneysel bir nesne ta
mayan zelliklerden, akas kategorilerin oluturulduu kolayca anlalabilir. Yargla
rn, kavramn ou zaman pek ge ulalan zmnden nce atlganca bir tanmla ileri
srmemek btn felsefe tlenmeye deer bir olaydr, oysa bu nleme pek de nem ve
rilmez. Btn Eletirici sresince (gerek kuramsal, gerek pratik usun eletirisi olarak) fel
sefenin eski dogmatik gidiindeki birtakm eksiklikleri gidermek ve kavramlarn usun b
tn ilgi alannda kullanmndan nce ilgi ekmemi kimi yanllarn dzeltilmesi iin tr
l olanaklarn ortaya kt grlmektedir.

30
nsz

boluklar dizgenin kendinde deil de kendi dncelerinin d


zensiz gidiindeyse, amamak gerekir.
Yeni bir dil getirmek istediim konusundaki kar klar bu
almamda beni kayglandrmyor; nk buradaki bilgi tr
herkesin bilebilecei niteliktedir. Bu kar k ilk Eletiri balo
nundan da, onun sayfalarn kartrmakla kalmayan, dne
rek okuyan bir kimse yapmaz. Anlatmlar iin gerekli kavram
lar dilde eksiksiz olarak varken yeni szckler uydurmak ocuk
a bir abadr. Yeni ve doru dncelerle ortaya kamaynca
eski giysilere yeni yamalar vurarak kendini gstermedir. lk
Eletirinin okurlar dncelere anlatmlarn bana uygun g
rnd gibi, uygun gelecek daha gncel anlatanlar biliyorlar
sa ya da bu dncelerinin hiliini, dolaysyla bu dnceyi
gsteren her anlatmn hiliini ortaya koyarlarsa ilkiyle beni
kendilerine borlu klarlar, nk istediim anlalmaktadr;
kincisiyle de felsefeye yararl bir i yaparlar. Ancak bu dn
celer ayakta durduu srece onlara uygun ve daha geerli anla
tanlar bulunacandan ok kukuluyum*.
* Burada beni kayglandran, gsterdikleri kavram bozmasn diye, zenli setiim anlatm
larn anlaamamasndan ok, yanl yorumlanmasdr. Bylece pratik usun izelgesinde,
kiplik bal altnda, uygun grlen ve grlmeyen (pratik-nesnel olanakl ve olanaksz), ar
d sra dev ve deve aykr olanla dilin gncel kullanmnda neredeyse eanlama ge
gelen
lir. Ancak burada birinci olanakl pratik bir buyrultuya uygun ya da kart (btn geomet
ri ve mekanik sorunlarn zmnde olduu gibi), kincisi de usta gerekten bulunan bir
yasayla iliki iinde olan nesne anlamna gelir. Bu anlam ayrm pek allm olmasa da di
lin genel kullanmna yabanc deildir. Szgelii bir sylevciye yeni szckler, yeni deyim
ler retme yetkisi verilmemi, ozana ise belli bir lde verilmitir. Ancak bunun iki durum
da da bir dev olduu dnlemez. nk sylevcinin nn sarsmak isteyene kimse en
gel olamaz. Burada yalnz sorunsal, onaylayc ve gerektirici belirleme nedenleri altnda
buyruklarn aynn sz konusudur. Bunun gibi ben de deiik felsefe okullarnda ki pratik
yetkinliin ahlak idelerini ortaya koyduum aklamal ekte ikisinin de nesnel olarak zde
liini akladnsa da bilgelik idesini kutsallk idesinden ayrdm. Ancak orada yalnz insa
nn (Stoalnn) kendisi iin onaylandn, insana znel bir nitelik olarak yklenen bilgelii
anlyorum. (Stoalnn byk bir vn duyarak szn ettii enlem okulunun daha iyi bir
nitelii olabilir). Ancak salt pratik usun koyutunun anlatm salt matematiin zorunlu ke
sinlik tayan koyularnn anlamyla kartrlrsa birok yanl anlamaya yol alabilir. Ma
tematiin koyutlar, nesnesi kuramsal olarak etkisiz bir kesinlikle nceden olanakl diye bi
linen bir eylemin olanan ortaya koyar. Salt pratik usun koyutu bir nesnenin olanan

31
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kant

Bylece artk, bilgi ve istek duyma gibi iki insan yetisinin n


sel ilkeleri bulunacak ve kullanmn kuramsal koullar kapsa
m ve snrlarna gre belirlenecek. Bununla kuramsal olduu
lde pratik de olan bir felsefenin bir bilim niteliinde salam
temeli kurulacaktr.
nsel bilginin olmad, olamayaca ortaya konsa btn bu
abalar bu beklenmedik bulutan daha kt bir durumla kar-
laamazd. Ancak byle korkulur bir durum yoktur. Bu, usun
olmadn gene usa dayanarak kantlamay istemek gibi olur
du. nk biz, bir nesneyi bilebileceimizin bilincine varm
sak, bu nesne deneyde karmza kmasa bile, onu yalnz usla
bildiimizi, bundan dolay us bilgisiyle nsel bilginin zde ol
duunu sylyoruz. Bir deney nermesinden zorunluluk kar
may istemek (ex pirimice aquam/sngertandan su kar
mak), bununla da bir yargya genel geerlilik salamay ummak
elikidir (bu genelleme olmadan ussal karm yaplamaz. En
azndan onaylanm bir genellik ve zorunluluk olan, bu neden
le her zaman gerek bir genellii koul sayan benzetim yoluyla
da ussal karm dnlemez). Yalnz nsel yarglarda bulu
nan nesnel zorunluluk yerine alkanlk dediimiz znel zorun
luluu koymak, usun nesne zerinde yarg verme yetisinin; nes
neyi ve nesneye uygun olan bilmenin, olmadn sylemektir.
Szgelii boyuna yinelenen ve daha nceki belirli bir durumu
izleyen nesnenin sonu olarak ncekinden karlabileceini
sylememek (bu nesnel zorunluluk ve znel balant kavram
anlamna gelirdi), ancak benzer durumlar beklemek (hayvan
larda grld gibi) gerektiini sylemek, akas neden kav-

(tanrnn ve tinin lmszln) zorunlu pratik yasalara dayanarak, yalnz pratik usun
yaran iin ortaya koyar. nk ortaya konan bu olanan kesinlii, kuramsal, dolaysyla
zorunlu, nesnel bakmdan bilinen zorunluluk deil, tersine nesnel, ancak pratik yasalara
uymas iin zorunlu bir onay, zorunlu bir varsaymdr. Bu znel, ancak yine de doru ve
koulsuz us zorunluluu iin daha iyi bir anlatm bulamadm.

32
nsz

ramn temelde yanl ve bir dnce tuza diye yadsmak olur.


Bu nesnel ve dolaysyla genel geerlilik eksikliine; us tayan
baka varlklara baka bir tasarm tr yklemek iin bir ne
den grlmediini syleyerek olanak aransa, bu da geerli bir
karm nitelii tasayd bilgimizin genilemesine bilgisizliimi
zin btn dnsel almalardan daha ok yararl olacakt.
nk ancak bu durumda, insan baka us tayan bir varlk ta
nmadmzdan, bu tr varlklarn kendimizi tandmz bi
imde olduklarn onaylama yetkimiz bulunur, onlar gerekten
tamm olurduk. Burada bir onaylama genelliinin bir yargnn
nesnel geerliliini (bilgi olarak geerliliini) kantlayamayaca-
m sz konusu bile etmiyorum. Byle bir olay geliigzel du
rumda doru ksa bile nesneyle uyum salamann kant ola
maz; zorunlu genel bir uyumun temelim, ancak nesnel geerli
lik oluturabilir.
Hume, ilkelerdeki bu genel deneycilik dizgesinden ok k
van duyard. nk o, bilindii gibi, usun; tanr, zgrlk ve
lmszlk konularnda yetkili olmadn gstermek iin ne
den kavramnda zorunluluun her nesnel anlam yerine, yalnz
znel bir zorunluluk olan alkanln benimsenmesini istiyor
du. O, ilkeleri elde ettikten sonra onlardan manta zg bir ke
sinlikle sonular karlacan biliyordu. Ancak Hume bile de
neycilii matematii kapsayacak nitelikte genelletirmedi. O,
matematik nermelerini zmsel sayd; bu doru olsayd ma
tematik nermeler gerekten zorunlu olacakt. Ancak bundan,
usun felsefede de zorunlu (nedensellik nermesi gibi) bireim-
sel yarglarda bulunma yetisi tad sonucu karlamaz. De
neycilik ilkeler iin genel saylsayd matematik de onun kapsa
mna girerdi.
Oysa deneyselliin yapamadn baararak, uzamn sonsuz
blnebilirliini kar klmaz nitelikte kantlayan matematik,

33
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kant

atkda olduu gibi, yalnz deneysel ilkeleri benimseyen usla


atmaya girdiine gre kantlamann olanakl kld en b
yk apaklk deney ilkelerinden doduu ileri srlen karm
larla dpedz eliir. Bu durumda Cheseldinin kr gibi beni
aldatan gzm m, yoksa parmaklarm m, diye sormak gere
kir (nk deneycilik duyulara dayanan, usuluk ise kavranan
bir zorunluluk zerine temellenir). Bylece genel deneycilik ger
ek bir kukuculuk olarak ortaya kverir. Bu kukuculuk, by
le snrsz bir anlamda yanl olarak Hume'a yklenmi*; n
k o, matematii deneyin lta diye benimsedi. Buna karn
genel deneycilik, deney yalnz duyu verilerinden deil, tersine
yarglardan olumasna bakmayarak, bir lta (her zaman il
kelerde nsel olarak bulunabilen) brakmad.
Yine de bu felsefe ve eletiri anda byle bir deneycilie
balanp tutarl olmak gtr; bu bir bakma yalnz yarggc-
n altrmak ve kart yolla usun nsel ilkelerini daha iyi aydn
latmak iin ortaya konabilir. Bunun dnda, pek de retici ol
mayan bu konuyla ilgilenenlere ancak sa olun denebilir.

* Bir inan kurumuna ball gsteren adlar her zaman birok hakszla neden olmutur.
Szgelii dsal nesnelerle ilgili tasarmlarmzn yalnz gerek dsal nesneleri karladn
onaylamakla kalmayan, bunda direnen, ancak bu nesnelerin gr biimini onlara deil de
insann tinsel yapsna balayan bir kimseye bu bir idealisttir dendii gibi.

34
GR

PRATK USUN BR ELETRS


DNCES STNE

Usun kuramsal kullanm yalnz bilgi yetisinin nesneleriy


le urayordu; usun bu kullanm bakmndan bir eletirisi ger
ekte yalnz bilgi yetisiyle ilgiliydi. nk bu yeti, kolaylkla s
nrlarnn tesine geerek ulalmaz nesneler ya da birbiriyle e
lien kavramlar arasnda kendini yitirdiine degin ve daha
sonra dorulanan bir kuku uyandryordu. Usun pratik kulla
nmyla ilgili durum bakadr. Bu kullanmda us, tasarmlara
uygun nesneleri ortaya koyan ya da (doal yeti buna yeterli ol
sun olmasn) bu nesneleri ortaya koymak iin belirleyen; daha
dorusu kendi nedenselliini belirleyen bir yeti olan, istencin
belirleme nedeniyle urar. nk burada us, en azndan, is
tenci belirlemeyi baarabilir. Yalnz istemek sz konusu olursa
her zaman usun nesnel gereklii vardr. Bu durumda ilk soru
udur: Salt us istenci belirlemede kendi kendine yeterli mi, yok
sa us istencin deneysel koulu diye mi belirleme nedeni olabi
lir? Burada salt usun eletirisiyle dorulanan, ancak deneysel
tasarma elverili olmayan bir nedensellik kavram, daha do
rusu zgrlk kavram ie karr. imdi, biz, bu zelliin ger-

35
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kant

ekten insan istencine zg olduunu (bunun btn us tayan


varlklara uygun geldiini) kantlayacak nedenler bulabilirsek
salt usun pratik olabilecei ortaya kmakla kalmayacak, daha
s deneysel nitelikte snrlanm usun deil, yalnz salt usun ko
ulsuzca pratik olduu da akla kavuacak. Bu nedenle, biz,
salt pratik usun deil, tersine genelde yalnz pratik usun eleti
risini izleyeceiz. nk hepsinden nce salt usun varl orta
ya konursa eletiri gerekmez; salt us her kullanmnn eletirisi
iin gereken ly ierir. Pratik us eletirisinin genel bir y
kmll vardr, o da istencin belirleme nedenini yalnz ken
disinin ortaya koyabilecei savnda bulunan, deneysel olarak
koullanm usu engellemektedir. Varl ortaya konursa, salt
usa zg kullanm ikin, buna karn kendisinin tek egemen ol
duu savnda bulunan deneysel koullu usun kullanm akn
dr; alnn btnyle aan lsz beklentilerle, buyruklarla
kendini aa vurur. Bu durum kuramsal kullanmnda salt us
konusunda sylenebileceklere aykr gelir.
Yine de, burada, usun pratik kullanmnn temelinde salt
usun bilgisi bulunduundan pratik usla ilgili bir eletirinin ge
nel izgilerine gre blmlenmesi kuramsal us eletirisinin b-
lmlenmesine uygun biimde dzenlenmelidir. Bylece elimiz
de Pratik Usun Eletirisi nin bir eler retisi ve Yntem
retisi bulunmas gerekecek. Birincisinin ilk blmnde doru
luun kural olarak bir analitik ve pratik usun yarglarndaki
kuruntunun sergilenmesi ve zm olarak bir diyalektik ola
cak. Yalnz Analitikin alt blmnn dzeni kuramsal usun
dzeninin eletirisindekinin tersi olacak. nk elimizdeki
Eletiride ilkelerden balayarak kavramlara ve kavramlardan,
elden geldii yerde, duyulara gideceiz. Oysa kuramsal usta
duyulardan baladk ve konuyu ilkelerde bitirme gereinde kal
dk. Bunun dayand neden de udur: Bizim burada zerinde

36
Giri

durduumuz istentir ve usu nesnelere ilikisi iinde deil is


tenle ve istencin nedenselliiyle balants bakmndan ele al
yoruz. te, burada, deneysel olarak koullanmam nedensellik
ilkelerinden ie balama gerei vardr. Ancak bundan sonra
kavramlarmz byle bir istencin belirleme nedenlerine, sonun
da da zneye, znenin duyusallna uygulama denemesi yap
labilir. zgrlkten doan nedensellik yasas, akas herhan
gi bir salt pratik ilke kanlmazcasna bir balang oluturu
yor, yalnz kendisiyle ilikili nesneleri belirliyor.

37
BRNC BLM

SALT PRATK USUN ELER RETS

BRNC KTAP

SALT PRATK USUN ZM


Birinci Kesim

SALT PRATK USUN LKELER STNE

1 - Aklama

Pratik ilkeler, birok pratik kural kapsayan istencin genel


belirlemesini ieren nermelerdir. Bu nermelerin ierdii ko
ul, yalnz znenin istenci iin gene znece geerli grlrse,
onlar znel ya da maksimlerdir. Bu koul her us tayan varl
n istenci iin geerli diye bilinirse, nermeler nesnel ya da
pratik yasalardr.

EK

Salt usun, kendi iinde pratik, akas istenci belirleyen ye


terli bir neden ierdii benimsenirse, pratik yasalar var demek
tir; bu nedenin bulunmad yerde btn pratik ilkeler yaln
maksimler olur. Us tayan bir varln tutkusal olarak uyarl
m istencinde, bu varln kendiliinden tand maksimlerle

41
Pratik Usu Eletirisi Immanuel Kani

pratik yasalar arasnda atma olabilir. Szgelii bir kimse hi


bir yermeyi karlksz brakmamay, ona katlanmamay mak
sim edinebilir, ancak bunun pratik bir yasa deil, yalnz kendi
maksimi olduunu bilir, buna karlk her us tayan varln is
tenci iin bir kural olursa bir ve zde maksimde kendi kendi
siyle uyumazla debilir. Doa bilgisinde ortaya kan olayn
ilkeleri (szgelii devinimin iletilmesinde etki ve tepkinin eitlii
ilkesi) doann da yasalardr. nk orada nesnenin yapsyla
belirlenen usun kullanm kuramsaldr. stencin yaln belirleme
nedeniyle ilgili pratik bilgide insann edindii ilkeler bal kaln
mas gereken yasalar deildir; nk pratik alanda us nesney
le, akas istek duyma yetisiyle ilgilidir. Bu nedenle kural bu
yetinin zel yapsna gre deiik dorultulara ynelebilir. Pra
tik kural her zaman usun bir rndr, nk pratik kural ey
lemi etkinin arac olarak ama edinir. Ancak usta istencin hi
bir belirleme nedeni bulunmayan bir varlk iin bu kural bir
buyruktur, akas eylemin nesnel zorunluluunu dile getiren
bir gerekimle belirtilen bir kuraldr. Bundan, us, istenci eksik
siz belirleseydi eylem de kesinkes bu kurala gre olurdu, anla
m kar. Bu nedenle buyruklar nesnel geerliktedir, znel ilke
ler olan maksimlerden bsbtn ayrdr. Buyruklar ya yalnzca
etki ve bu etkiyi salama bakmndan etkileyen neden olarak us
tayan bir varln nedenselliine zg koullar belirler ya da
etki konusunda yeterli, yetersiz olsun yalnz istenci belirler. lk
durumda buyruklar koullu olur ve yalnz beceri buyurtularn
ierir, kincisinde bunun kart ortaya karak buyruklar kesin
leir ve yalnz pratik yasalar olur. yleyse ilke olan maksimler
buyruk deildir. Buyruklar koullanm ise istenci yalnz isten
olarak deil de istenen bir etkiye gre belirlese, koullu buyruk,
pratik buyurtu olur, yasa olmaz. Yasalar istenen etkiyi salaya
cak gcm var m ya da bu etkiyi ortaya karmak iin ne yap

42
Salt Pratik Usun zt

malym, diye bir soru sormamdan nce istenci isten olarak ye


terince belirlemelidir, bylece kesin olmaldr, yoksa yasa ol
mazlar. nk yasalar pratik olmak iin, tutkudan gelen, dola
ysyla istenle geliigzel ilgisi bulunan koullardan bamsz
olmas gereken, zorunluluktan yoksun kalr. Szgelii bir kim
seye yallnda dara dmemesi iin genliinde alkan ve
tutumlu olmas gerektiini sylemek istencin doru ve nemli
pratik bir buyurtusudur. Oysa bu eit lde var olduu d
nlemez. Usun yasa kolayca grlr. Bu duyulan eilimin ne
olduunu, kiinin kazand kendi yetisi dnda kalan baka
yardm kaynaklarna ynelip ynelmediini, ileri bir yaa ula
p ulamayacan umup ummadn ya da darlk durumun
da azla yetinmeyi dnp dnmediini eylemde bulunana
brakmak gerekir. Zorunluluk tayan her kuraln tek kayna
olmas gereken us bu buyurtusuna da zorunluluk salar (nk
zorunluluu olmasa buyruk olmazd); ancak bu zorunluluk z
neldir, btn znelerde eit lde var olduu dnlemez.
Usun yasa koyucu olmas iin yalnz kendi kendini varsaymas
gerekir, nk kural bir us tayan varl tekinden ayran ge
liigzel, znel koullara balanmadan geerli olursa nesnel ve
genel geerdir. mdi bir kimseye, hibir zaman yerine getireme
yecei bir i iin sz vermemesi gerektiini sylemek, bu yolla
amalarna ulaabilsin ya da ulaamasn, yalnz o kimsenin is
tencini ilgilendiren bir kuraldr. Bu kuralla, nsel olarak, eksik
siz belirlenen ise yaln istentir. Bu kural pratik bakmdan
doru bulunursa kesin bir buyruk nitelii tadndan yasadr.
Bundan, pratik yasalarn nedenselliiyle neyin elde edildiine
baklmakszn, yalnz istenle ilgili olduu ve bu yasalarn salt
olarak salanmas iin de (duyular dnyasna dayanan) neden
sellikten soyutlanabilecei sonucu kar.

43
Pr atik Usun Eletirisi Immanuel Kant

2- nerme I

stek duyma yetisinin bir nesnesini (ieriini) istenci belirle


me nedeni olarak varsayan btn pratik ilkeler hepten deney
seldir ve pratik yasalar ortaya koyamaz.
stek duyma yetisinin ieriinden anladm gereklii iste
nen bir nesnedir. Bu nesneye istek duyma, pratik kuraldan n
ce gelir ve pratik kural ilke yapmann koulu olursa, (ilk) syle
yeceim bu ilkenin her zaman deneysel olduudur. nk kii
sel eilimi belirleme nedeni bir nesnenin tasannu ve bu tasar
mn zneyle ilikisidir. stek duyma yetisi bu nesneyi gerekle
tirme yoluyla belirlenir. zneyle kurulan byle bir ilikiye bir
nesnenin gerekliinden haz duyma denir. Bu haz duyma kii
sel ynelmeyi belirleme olanann koulu olarak tasarlanmal
dr. Ancak herhangi bir nesnenin tasarmndan; bu tasarm ne
olursa olsun, haz m, ac m verecei, yoksa ona ilgisiz mi kal
naca nsel olarak bilinemez. Byle durumda kiisel ynelme
yi belirleme nedeni ve bu nedeni koul sayan pratik ierikli ilke
her zaman deneysel olma gereindedir.
(kincileyin) yalnz hazz ya da acy duyumlama yetisinin z
nel kouluna (bu her zaman deneysel olarak bilinebilir ve her
us tayan varlk iin e trde geerli olmaz) dayanan bir ilke bu
yetiyi tayan zne iin maksim olabilir, ancak (ncel olarak bi
linmesi gereken nesnel zorunluluktan yoksun kaldndan) bu
maksim iin bir yasa ii gremez, bu nedenle de byle bir ilke
pratik bir yasa salayamaz.

44
Salt Pratik Usun zm

3- nerme II

Btn ierikli pratik ilkeler, ilke olarak bir ve e trdendir, hep


si de ben-sevgisi ya da kiinin zel mutluluu ilkesine balanr.
Bir nesnenin varoluu tasarmndan gelen haz, bu nesneye
istek duymay belirleme nedeni olduu oranda znenin duyum
luma yetisinin de temelini oluturur. nk bu haz bir nesne
nin varlna baldr. Bu durumda haz duygusuyla ilgilidir;
onun bir tasarmn duygulara gre zneyle balantsn deil de
kavramlara gre nesneyle ilgisini dile getiren anlkla ilikisi yok
tur. Haz, ancak nesnenin gerekliinden znenin bekledii be
enme duygusunun istek duyma yetisini belirledii oranda pra
tiktir. mdi, us tayan bir varln, btn yaam sresince var
lna elik eden yaam beencinin bilinci mutluluktur, bunu
kiisel yelemeyi oluturan en yksek neden yapma ilkesi ben-
sevgisi ilkesidir. yleyse kiisel yelemeyi belirleme nedenini
herhangi bir nesnenin gerekliinden duyulan haz ya da acda
bulan btn ierikli ilkeler hep e trdendir, bunlarn hepsi
ben-sevgisi ya da kiinin zel mutluluu ilkesine baldr.

Sonu

Btn ierikli pratik kurallar istencin belirleme nedenini


aa bir aamada olan istek duyma yetisine dayandrr; isten
ci yeterince belirleyen yaln biimsel yasalar olmasayd, hibir
yksek istek duyma yetisi onaylanamazd.

45
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kant

EK 1

Keskin grl kimselerin, aa ve yksek istek duyma yeti


leri arasnda; haz duygusuna bal tasarmlarn kaynann du
yularda ya da arlkta bulunduu kansna vararak, bir ayrm
yapabilmeleri artcdr. nk istek duymay belirleme ne
denleri aratrlr da bunlarn herhangi bir nesneden beklenen
beenmede bulunduu grlrse, bu beenilen nesne tasarm
nn nereden kaynaklandnn deil de ne denli ok hoa gittii
nin sz konusu olduu anlalr. Bir tasarmn yeri ve kayna
anlkta olsa da bu tasarm, kiisel yelemeyi znede bir haz duy
gusunu varsayarak belirleyebiliyorsa, tasarmn kiisel yeleme
nedeni olmas ancak btnyle i-duyunun yapsna, bu i-du-
yunun beenilir nitelikte tasarm araclyla uyarlmasna ba
ldr. Nesnelerin tasarmlar birbirinden ne denli ayrml olursa
olsun, ister anln ister duyu tasarmlarnn kart durumunda
usun tasarmlar niteliini tasn, bunlar yalnz istenci belirle
me nedenini oluturmas haz duygusuna baldr. Bu duygu
(beeni, nesnenin ortaya konmasna yarayan etkinliin kendi
sinden beklendii elence eylemi) her zaman ancak deneysel
olarak bilinebilmesi bakmndan deil, istek duyma yetisinde
kendini aa vuran zde yaam gcn uyarmas asndan
da tek ve e trdedir. Bu balamda baka bir belirleme nede
ninden ancak aamas dolaysyla ayrlabilir. Byle olmasayd,
istek duyma yetisini en ok uyaran yelemek iin tasarm trle
ri birbirinden bsbtn ayr olan iki belirleme nedeni byklk
bakmndan nasl karlatrlabilirdi? Bir kii, ancak bir kez eli
ne geen ok retici bir kitab, bir ava kma uruna okuma
dan geri verebilir; bir lene ge kalmamak iin gzel bir konu
may yarda kesip gidebilir; oyun masasna oturmak iin baka
zaman ok deer verecei nemli konumann getii sylei
den ayrlabilir; baka bir gn yardm etmekten byk bir k

46
Salt Pratik Usun zm

van duyaca bir yoksulu cebinde ancak bir tiyatro biletine ye


tecek paras olduundan geri evirebilir, isten belirlemesi, her
hangi bir nedenden bekledii beenme ya da beenmeme duy
gusuna dayanyorsa, hangi tr tasarmla uyarld ona gre bir
dir. Seimi yapmak iin onu ilgilendiren ancak beenmenin ne
denli youn, ne denli srekli, salanmasnn ne denli kolay ol
duu ve ne denli sk yinelendiidir. Tketmek zere paray ge
rekseyen bir kimse iin, her yerde edeerde geerli olmas ko
uluyla, altnn dadan kazlarak m, kumdan ykanarak m el
de edilmesi birse, yaamn tadn karmay amalayan bir in
san da tasarmlarn anlk m yoksa duyu tasarmlar m olduu
nu sormaz, yalnz bunlarn ona salayaca elencenin byk
lk ve ynnden uzunluuna bakar. Salt usun istenci, herhan
gi bir duygu varsaymakszn, belirleme gcn yadsmak iste
yenler, yalnz kendilerinin nceden bir ve zde ilke altnda top
ladklar nesneleri sonradan bsbtn ayr trde grecek du
rumda kendi aklamalarndan sapabilirler. Szgelii bir kimse
nin yaln gcn kullanmaktan, amacmza ulamak iin kar
mza kan engelleri aarak tinsel gcn bilincine varmaktan,
dnsel yeteneklerini gelitirmekten kvan duyduu grlebi
lir. Yerinde olarak bunlara daha ince kvanlar ve elenceler de
riz; nk tekiler gibi bunlarn da tkenmemeleri elimizdedir.
Bunlar kendilerinden kvan duyduumuz oranda beeni duy
gusunu glendirir, elenirken de gelitirir. Ancak istenci duyu
lardan ayr bir yolla istediklerinde, bunlarn beeni uyandrma
olana bu kvancn ilk koulu olarak bizde ona uygun bir duy
gunun bulunmasn gerektirir. Bu, metafizie burnunu sokmak
isteyen bilgisizlerin zdek konusunda sylediklerine benzer. Bu
kimseler zdei ylesine ince, ylesine ipince dndklerinden
gzleri kararr, bylece zdei yer kaplayan tinsel bir varlk ola
rak kavradklarna inanrlar. Biz, Epikuros'la birlikte erdemin
salayaca kvanla istenci belirlediini dnrsek, sonradan

47
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Karl

onu bu kvanc en kaba duyularn verdiiyle zde sayd diye


sulayamayz; nk bu duyguyu uyandran tasarmlarn yalnz
gvdesel duyulara uygun geldiini syledi diye onu sulayacak
bir neden yoktur. Tutarl olmak bir bilgenin en byk ykm
lldr, ancak bu ok seyrek grlr. Badatrcln geer
li olduu amza oranla eski Yunan okullarnda bu tutarlln
pek ok rneini buluyoruz. Nitekim amzda eliik ilkeleri
ieren, doruluktan bsbtn yoksun ve s belirli bir ortaklaa
dizge gelitirildi; nk bu dizge her konuda sz eden, bilme
den bilir grnp her telden alan kalabalka beenilir. Kiisel
mutluluk ilkesiyle balantl olarak anlk ve us ne denli ok kul
lanlrsa kullanlsn, bu ilke isten konusunda aa istek duyma
yetisine uygun belirleme nedenlerinden baka bir nesneyi kap
samaz; bu durumda ya srekli istek duyma yetisi yoktur ya da
salt us kendince pratik olma gereindedir. Bu da herhangi bir
duyguyu varsaymadan, dolaysyla her zaman ilkelerin deneysel
koulu olan istek duyma yetisinin ierii durumundaki been
me ya da beenmeme tasarmlarna gerek duymakszn, istenci,
pratik kuraln yaln biimiyle belirleyebilmek demektir. Ancak
us (eilimlerin yararna olmadan) istenci kendiliinden belirle
diinde, gerekten yksek bir istek duyma yetisidir, tutkusal ola
rak belirlenen istek duyma yetisi buna baldr. Tutkusal olarak
belirlenen istek duyma yetisinden, gerekte, tr bakmndan ay
rdr. Tutkusal itimlerin en ufak lde ise karmas yksek is
tek duyma yetisinin gcn ve stnln sarsar; bu durum
matematiksel bir kantlamada koul olarak en kk deneysel
bir enin ie karmas sonucu kantlamann deerini azaltma
s ve etkisini yok etmesi gibidir. Us, pratik bir yasayla; haz yasa
dan kaynaklansa bile, haz ve ac duygusu ie karmadan dolay
sz olarak istenci belirler; ancak salt us olarak pratik kalabildi
inden yasa koyucu olabilir.

48
Salt Pratik Usun zm

EK II

Mutlu olmak, her us tayan sonlu varln zorunlu isteidir,


dolaysyla da istek duyma yetisinin kanlmaz bir belirleme
nedenidir. nk btn varlyla kvan duymas, onun do
utan kazand bir nesne ya da bamsz olarak kendi kendi
ne yetmenin bilincini gerektiren bir kutsallk deildir; tersine
sonlu varln ona ykledii kanlmaz bir sorundur. nk
bu varlk gerekseyicidir, bu gerekseyi de onun istek duyma ye
tisi ieriiyle ilgilidir, durumundan kvan duymas iin neyi ge
reksediini belirleyen zel bir haz ya da ac duygusu nedeniyle
ilikilidir. Ancak bu belirleme nedeni znece yalnz duyusal ola
rak bilinebildiinden, bu devi bir yasa diye grme olanaksz
dr. nk yasann nesnel nitelikte btn durumlarda btn
us tayan varlklar iin istencin zde belirleme nedeni olmas
gerekir. nk mutluluk kavram, her zaman nesnelerle istek
duyma yetisi arasndaki pratik ilikinin temelinde bulunmasna
karlk yine de znel belirleme nedenlerinin genel addr, belli
bir nesneyi belirlemez, te yandan pratik grevde tek geerli sa
ylan bu belirleme olmadan hibir sorun zlemez. Kiinin
kendi mutluluunu bulduu yer onun haz ve acyla ilgili zel
duygusuna baldr; dahas zde ve tek znede bu duygunun
deimelerine gre ortaya kan gereksinmelerin ayrmll da
buna dayanr. Bylece (doa yasas olarak) znel ynden zorun
luluk tayan bir yasa nesnel bakmdan ok geliigzel pratik
bir ilkedir.; deiik znelerde ok deiik olabilmekte ve olmal
dr da, bu nedenle hibir zaman bir yasa ortaya koyamaz. n
k mutluluk istei gndeme geldiinde sz konusu yasaya uy
gunluun biimi deil yalnz ieriktir, akas yasaya gre dav
randnda kvan duyup duymayacam, ne denli kvanaca-
mdr. Ben-sevgisinin ilkeleri gerekte genel becerinin (amala

49
Pratik llsun Eletirisi Immanuel Karl

ra ulamak iin ara bulma) kurallarn ierebilir, o zaman


bunlar yalnz kuramsal ilkeler demektir*. (Szgelii ekmek ye
mek isteyen kendine bir deirmen bulmaldr, gibi). Ancak bu
ilkeler zerinde kurulan pratik buyurtular da hibir zaman ge
nel olamaz. nk istek duyma yetisini belirleme nedeni hibir
zaman genellii ve zde nesnelere yneldii onaylanamayacak
olan haz ve ac duygusuna dayanr.
Us tayan sonlu varlklarn, kvan ve ac duygularnn nes
neleri olarak neyi benimseyeceklerini, dahas bunun gibi ilk
nesnelere ulamak ve tekilerden kanmak iin hangi aralar
dan yararlanmalar gerektii konusunda edneede oldukla
rn varsayalm. Bu durumda onlar, ben-sevgisi ilkesini pratik
yasa niteliinde ortaya koyamazlard; nk bu dnce birli
inin kendisi de geliigzel olurdu. Belirleme nedeni her zaman
znel geerlik tar ve salt deneysel olurdu; bu belirleme nede
ninde nsel nedenler yznden nesnel saylan ve her bir yasa
da bulunduu dnlen zorunluluk olmazd. te o zaman bu
zorunluluk pratik deil, tersine yalnz fiziksel nitelik tar, ak
as bakalarn esnerken grp esnemek gibi eilimimiz dola
ysyla itildiimiz kanlmaz bir eylem olurdu. znel ilkeleri,
salt znel deil de, btnyle nesnel zorunluluu olan (deney
sel bakmdaki ne denli genel olursa olsun) deneyle deil usla n
sel olarak bilinmesi gereken pratik yasalar aamasna ykselt-
mektense hibir pratik yasann bulunmadn, yalnzca istekle
rimiz konusunda birtakm tlemelerin varln ileri srmek
daha iyi olurdu. Birbirine uygun grnlerin kurallarna (sz
gelii mekanik yasalara) ya nsel olarak bilindiinde ya da

* Matematik ve doa retilerinde pratik denen nermelere gerekte teknik nermeler den
meliydi. nk bu retilerde isten belirlemesi sz konusu deildir; bu nermeler yalnz
belli bir etkiyi ortaya koymaya yarayan olanakl ilem tllln gsterir. Bu yzden on
lar bir nedenin bir etkiyle balantsn dilegetiren bir nerme gibi kuramsaldr. Etkiyi bee
nenin nedeni de yerine getirmesi gerekir.

50
Salt Pratik Usun zm

(kimya yasalarnda olduu gibi) bilgimiz daha derinlere gider


de, nesnel nedenlerden nsel olarak bilinecei kansna varld
nda, doa yasalar denir. Ancak salt znel pratik ilkelerin nes
nel deil de znel olan kiisel yeleme koullarna dayanmas
gerektii, bylece pratik yasalar deil de her zaman maksimler
diye tasarlanabilecekleri koulu getirilmitir. lk bakta, bu son
konuya deinmem szck ayklamas gibi grlebilir. Oysa bu
pratik aratrmalarda gze batabilecek, en nemli ayrmn sz
ckle belirlenmesidir.

4- nerme III

Us tayan bir varlk maksimlerini pratik genel yasalar ola


rak dnrse, bunlar istencin ieri deil, salt biimi bakmn
dan, belirleme nedenini ieren ilkeler niteliinde dnlebilir.
Bu nesne ya istencin belirleme nedenidir ya da deildir. Nesne
istencin belirleme nedeniyse istencin kural deneysel bir koula
(belirleyen tasarmn haz ve ac duygusuyla ilikisine) baldr;
bu yzden pratik yasa olamaz. mdi bir yasa btn ieriinden
(belirleme nedeni olarak), her trl isten nesnesinden soyutla
nrsa geriye bir genel yasa koymann yaln biiminden baka
nesne kalmaz. Bu durumda, us tayan bir varlk kendi mak-
simleri olan znel pratik ilkelerini ya genel yasalar diye dne
mez ya da maksimlerine pratik yasalar nitelii kazandrarak
onlar genel yasaya uygun klann bu maksimlerin biimi oldu
unu benimseme gereinde kalr.

EK

Maksimlerde hangi biimin genel yasa koyuculua elverili,

51
Pratik llsun Klutirisi Immanuel Kant

hangisinin elverisiz olduunu en sradan anlk bile retilme


den ayrt edebilir. Diyelim ki iyesi bulunduum varl oalt
may maksim edindim. imdi elimde ireti olarak bana veril
mi, iyesi lm, stelik bu konuda yazl belge de brakmam,
para var. Bu doal olarak maksi mime elverili bir durumdur.
mdi bu maksimin genel pratik bir yasa geerlii tayp tama
dn bilmek isterim. Bunun iin maksimimi imdiki durumu
ma uygularm ve onun bir yasa biimi alp alamayacan, bun
dan dolay da verildiini kimsenin kamtlayamayaca ireti bir
nesneyi herkesin yadsyabileceinin bir yasa yaplp yaplama
yacan sorarm. Sonra birdenbire anlarm ki, byle bir ilke ya
sa olarak kendi kendini yok eder ve kimsenin kimseye ireti bir
nesne brakma olana kalmazd. Benim tandm pratik yasa
nn genel yasaya elverili olmas gerekir, bu kendi kendisiyle z
de ve kendiliinden ak bir nermedir. imdi istencimin pra
tik bir yasaya baml olduunu sylersem, eilimimi (szgelii
imdiki durumda iyi olma tutkumu) genel pratik bir yasa olma
ya elverili belirleme nedeni diye ileri sremem; nk bu genel
yasa olmaya uygun dmedii gibi genel bir yasa biimine geti
rildiinde de kendi kendini ortadan kaldrr.
Bu yzden anlayl kimselerin mutluluk isteinin ve dolay
syla kiilerin bu istek araclyla istenci belirleme nedeni yap
tklar maksimlerinin genelliini dnerek bu mutluluk istei
ni genel bir pratik yasa diye ortaya atmalar alasdr. nk
baka durumda genel bir doa yasas her nesneyi uyumlu klar,
oysa burada maksime bir yasa genellii kazandrlmak istendi
inde uyumun dpedz kart korkun bir atma ortaya
kar ve maksimin kendisi de, amac da bsbtn yok olur. n
k herkesin istencinin nesnesi bir ve zde deildir; her kiinin
kendine zg bir isten nesnesi (kendine zg kvan durumu)
vardr; bu bakalarnn kendi kendilerine ynelik amalaryla
Salt Pratik Usun zm

badaabilirse de bir yasa iin yeterli deildir. nk burada,


ara sra ortaya kan, ayrlklar sonsuzdur ve bunlar kesinlikle
genel bir kural kapsamna girmez. Bu yolla ortaya kan uyum
bir talamada dile getirilen; kendilerini ykma srkleyen kar-
kocann tinsel uyumuna benzen Ne olaanst uyum, erkek ne
isterse kadn da onu ister bg. ya da Kral 1. Franz n imparator
V. Karl'a ball konusunda anlatlan gibi: Kardeim Karl ne
yi istiyorsa, (Milanoyu) ben de onu isterim: Deneysel belirleme
nedenleri dsal bir genel yasa koymaya elverili olmad gibi
bir isel yasa koymaya da uygun deildir. nk her kii kendi
znesini, bir bakas da gene kendi znesini eilimine temel
edinir, yle ki bir znede ar basan bir eilimin yerini baka
bir eilim de alabilir. Btn eilimleri bir koula gre ynete
cek, hepsini her balamdan uyumlu klacak bir yasa bulma ola
na yoktur.

5- dev I

Maksimlerin salt yasa koyma biiminin, tek bana bir isten


ci belirlemede yeterli neden olduu varsaylarak, yalnz bu bi
imle belirlenebilen istencin yapsn bulmak.
Yasann yaln biimi yalnz usa tasarmlanabilir, bu yz
den de duyularn nesnesi deildir, grnler arasnda yeri
yoktur, istenci belirleme nedeni olarak yasann biimi tasarm
doada nedensellik yasas gereince olaylar belirleme nedenle
rinin hepsinden ayrlr, nk bunlarda belirleyici nedenlerin
de grnler olmas gerekir. Bu genel yasa koyucu biimden
baka hibir belirleme nedeni isten iin yasa grevi yapmaya,
yapamyorsa, byle bir istencin grnlerin baland doa
yasasndan, u nedensellik yasasndan, akas birbirinden ba-

53
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Karl

msz olarak dnlmelidir. Byle bir bamszla en kesin,


dahas akn anlamda, zgrlk denir, yleyse bir isten iin
maksimin salt yasa koyucu biimi tek bana yasa grevi yap
yorsa, o zgr bir istentir.

6 - dev II

Bir istencin zgr olduunu varsayp, onu tek bana zorun


lu olarak belirlemeye elverili yasay bulmak.
Maksimin bir nesnesi olan pratik yasann ierii ancak de
neysel verilerle salanabilir. Oysa zgr isten deneysel koul
lardan (duyular dnyasnda bulunanlardan) bamszdr, buna
karn belirlenebilir olmas gerekir. zgr bir isten yasann
ieriinden bamszsa da yasada bir belirleme nedeni bulma
ldr. Yasada ise ierikten baka, yasa koyucu biimin dnda
bir nesne yoktur. Bundan dolay yasa koyucu biim; maksimde
bulunduu lde, istencin belirleme nedenini oluturabilecek
bir nesnedir.

EK

zgrlk ve pratik yasa, karlkl olarak, birbirini gtrr.


mdi, burada, onlar gerekte birbirinden ayrml mdr, yoksa
okluk koulsuz bir yasa salt pratik usun yalnz zbilinci deil
midir, salt pratik us ile zgrln olumlu kavram bsbtn
zde midir diye sormuyorum. Burada sorduum koulsuz pra
tik olanla ilgili bilgimizin zgrlkten mi yoksa pratik yasadan
m, nereden baladdr. Bu bilgi zgrlkten balayamaz;
nk ilk kavram olumsuz olduundan zgrln bilincine

54
Salt Pratik Usun zm

ne dolaysz varabiliriz ne de onu bize grnlerin yasasn ve


ren; dolaysyla zgrln bsbtn kart olan doa meka
nikiliini ortaya koyan deneyden karabiliriz. yleyse bu do
laysz olarak bilincine vardmz (kendimiz iin isten maksim-
lerini tasarladmz srede), bize kendini ilk gsteren ahlak ya
sasdr. Us, onu, hibir duyusal koulun egemenlii altna gir
meyen, dahas bu kouldan bsbtn bamsz bir belirleme
nedeni diye sergilediinden ahlak yasas bizi dosdoru zgr
lk kavramna gtrr. Ancak bu ahlak yasasnn bilincine ne
yolla varlabilir? Salt pratik yasalarn bilincine, salt kuramsal il
kelerin bilincine vardmz gibi, usun bu yasalar bize buyur
masndaki gerekimi gznnde tutmakla ve nmze koyduu
btn deneysel koullar ayklamakla, varabiliriz. Salt kuram
sal ilkelerden bir anlk bilincinin k gibi salt pratik yasalar
dan da salt bir isten kavram doar. Kavramlarmza zg ger
ek dzenin bir olduu, zgrlk kavramn bizim iin ilkin ah
laklln bulduu, dolaysyla pratik usun bu kavramla kuram
sal usu ilk kez zlmez sorunla byk bir kmaza srkledi
i, aada aydnla kavuacak: Grnle iinde zgrlk
kavramndan akla vardrc bir sonu kmaz, burada tek k
lavuzun doa mekanikilii olmas gerekir. stelik salt usun ne
denler dizisinde koulsuz olana varmaya altnda iki yanda
da kavranlmazlar ieren bir atmaya dt grlr. Doa
mekanikilii, en azndan, grnlerin aydnlatlmasnda ie
yarar. Ahlak yasas pratik usla birleerek zgrlk kavramn,
bize, baskyla benimsetmeseydi kimse zgrlk kavramn bili
min iine sokmay gze alamazd. Bizdeki bu kavramlar dze
nini deney de dorular. Bir kiinin diledii nesne ve uygun du
rumda kar karya geldii haz eilimine direnemediini, bu
nun elinden gelmedii ileri srd varsaylsn. Bu uygun du
rumu ele geiren kimsenin evi nnde daraac kurulmu olsa
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kant

ve bu kii umduunun tadn karr karmaz aslacak olsa, ei


limini bask altna alamaz myd? Onun buna verecei yant
uzun boylu dnmenin gerei yok. Oysa Prensi, onu, gecikti
rilmeyecek bir lm cezasyla korkutarak, uydurma kantlarla
ortadan kaldrmak istedii zlk deeri olan bir adam iin ya
lanc tanklk etmeye zorlarsa, yaama duyduu sevgisi ne den
li byk olursa olsun, onu alt etmeyi olanakl grp grmeyece
i ondan sorulsa ne karlk verirdi? Bu sevgiyi alt edip edeme
yeceini aka sylemeyi gze almasa da alt etme olanann
bulunduunu duraksamadan onaylama gereindedir. Bundan
anlaldna gre o, belli bir i yapmas gerektiinin bilincinde
dir, onu yapabilecei yargsna varr, ahlak yasas olmadan bi
lemeyecei bir zgrln kendisinde bulunduunu kavrar.

7- Salt Pratik Usun Temel Yasas

yle davran ki, senin istencinin maksimi her zaman genel


bir yasa koymann ilkesi olarak geerlik kazanabilsin.

EK

Salt geometrinin, pratik nermeler olarak, koyutlar vardr;


ancak bunlar; insan istese bir i yapabilir, yaplmaldr da var
saymndan te anlam tamaz. Bunlar da geometrinin gerek
varolula ilgili biricik nermeleridir. Bunlar istencin sorunsal
kouluna bal pratik kurallardr. Oysa burada kuraln syledi
i udur: Kesinkes belirli bir tutuma gre davranmal. Pratik
kural koulsuz olduundan, kesin bir nerme niteliinde, nsel
olarak tasarlanmtr. Bundan dolay isten (burada yasa ola

56
Salt Pratik Usun zm

rak pratik kural dolaysyla) kesin ve nesnel diye belirlenir.


nk burada kendince pratik olan us dorudan doruya ya
sa koyucudur. sten, deneysel koullardan bamsz, dolaysy
la salt isten olarak, yasann yaln bilincince belirlenmi nite
likte dnlr. Bu belirleme nedeni btn maksimlerin en s
tn koulu diye grlmektedir. Bu olduka alas bir konudur
ve btn teki pratik bilgilerimiz iinde yeri yoktur. nk ola
nakl bir genel yasa koyuun yaln sorunsal nitelikteki nsel d
ncesi, deneyden ya da herhangi bir dsal istenten bir nes
ne edinmeksizin, koulsuz yasa olarak buyurulur. Ancak bu, is
tenen bir etki ortaya konsun diye gerekletirilmesi gereken bir
davrann buyurtusu da deildir (nk bu durumda kural fi
ziksel koullu olurdu). Oysa o, yalnz maksimlerinin biimi ba
kmndan stenci nsel olarak belirleyen bir kuraldr. Bylece,
ilkelerin znel biimiyle ilgili olarak igren, bir yasay genelde
yasann nesnel biimine dayanarak, bir belirleme nedeni diye
dnmek pek olanaksz da deildir. Bu temel yasa bilincine
usun bir olgusu denebilir, nk o daha nce gelen us verile
rinden, szgelii zgrlk bilincinden, ussal ilemle karla
maz (nk bu zgrlk bilinci bize daha nce verilmemitir);
o kendini bize biimsel nsel bir nerme olarak, herhangi bir
salt ya da deneysel grye dayanmakszn, benimsetir. Oysa is
tencin zgrl nceden dnlp benimsenseydi zmsel
olurdu. Ancak zgrlk, burada olumlu bir kavram olduun
dan, dnsel bir grye gereksinme duyulacakt, oysa burada
bunu byle bir grnm varl sayma sz konusu deildir. Ge
ne de yanl anlamaya dmeden, bu yasaya verilmi diye bak
mak iin uras gznnde tutulmaldr: Bu deneysel bir olgu
deil, salt usun kendi kkensel yasa koyuculuunu (sic volo, sic
jubeo / byle istiyorum, byle buyuruyorum) bildiren biricik ol
gusudur...

57
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kani

SONU

Salt us kendince pratiktir, (insana) ahlak yasas dediimiz


genel bir yasa verir.

EK

Yukarda sz edilen olgu yadsnamaz. Davranlarnn yasa


ya uygunluu konusunda insanlarn verdikleri yargy elerine
ayrmak gerekir; Us her zaman, eiliminin ne dediine bakma
dan; yolundan saptrlmakszn ve kendini zorlayarak, bir eylem
deki istencin maksimini, kendisini nsel pratik grmesiyle, gene
her zaman salt istence, akas kendi kendine balar, imdi, ah
laklln bu ilkesini; btn znel ayrmlarna bakmadan, isten
ci belirleyen en stn biimsel neden durumuna getiren us, ge
nelde bir istenci kurallarn tasarmyla kendi nedenselliini be
lirleme yetisi bulunan, bu yzden de nsel pratik ilkelere gre
(nk usun bir ilkeden bekledii zorunluluk yalnz bunlarda
vardr) eylemlere geebilen btn us tayan varlklar iin bir ya
sa diye ortaya koyar. Bu nedenle, bu yasa, yalnz insanlar kap
samaz, us ve istenci olan btn sonlu varlklara dein uzanr,
dahas en stn anl olan sonsuz varl da kuatr. lk duru
munda yasa bir buyruk biimindedir; nk bu varlkta, us ta
yan varlk olarak salt bir isten sz konusudur. Ancak gereksin
meler ve duyusal gdlerce uyarlan varlk olarak ahlak yasasy
la atabilecek maksimleri bulunmayan kutsal bir isten tasar-
lanamaz. Bu yzden ahlak yasas, bunlar iin, kesinlikle buyu
ran bir buyruktur; nk yasa koulsuzdur. Byle bir istencin
yasayla ilgisi, ykmllk ad altnda, bamszlktr; bu yalnz
ve onun nesnel yasas etkisiyle de olsa bir eyleme zorlamadr. Bu

58
Salt Pratik Usun zm

eyleme grev denir; nk tutkusal olarak uyarlan (ancak tutku-


sal olarak belirlenmeyen, dolaysyla yine zgr kalan) kiisel bir
yeleme znel nedenlerden doan bir dilei de yannda getirir,
bu yzden salt nesnel belirleme nedeniyle atabilir. Bundan
dolay isel, anvak, dnsel bir bask denen pratik usun kar
koyuuna bir ahlak zorlamas olarak gereksinme duyar. Ancak
en stn aamadaki yeterli anlkta kiisel yelemenin nesnel ge
erlik tayan bir yasa olabilecei maksimlerinin bulunduunu
dnmek yerinde bir itir. Bu varla uygun gelen kutsallk kav
ram, onu btn pratik yasalarn deilse de btn pratik snrla
yc yasalarn, dolaysyla ykmllk ve devin stne karr.
stencin bu kutsall zorunlu olarak temel rnek ilevi grmesi
gereken bir idedir. Btn us tayan sonlu varlklarn tek ii, son
suza dein, bu rnee yaklamaya almaktr. Kutsal diye nite
lenen salt ahlak yasas bu ideyi her zaman ve doru olarak us ta
yan sonlu varlklarn gzleri nnde tutar. Sonlu pratik usun
en yksek baars ancak maksimlerinin sonsuza dein ilerleme
si ve bu maksimleri srekli olarak gelitirmekteki direniine g
venmesi anlamna gelen, erdem olabilir. Erdem ise doal olarak
edinilen bir yetenek nitelii tad srece hibir zaman yetkin
olamaz, nk byle bir durumda gvenlilik zorunlu kesinlie
eriemez, eritiine inanmak da ok sakncaldr.

8- nerme IV

sten zerklii btn ahlak yasalarnn ve onlara uygun


devlerin tek ilkesidir. Buna karn kiisel yelemenin btn
yaderklii herhangi bir ykmlln temeli olmad gibi by
le bir ykmllk ilkesine ve isten ahlakllna da aykrdr.
Ahlaklln tek ilkesi yasann her trl ierikten (istenen bir

59
Pratik L'sun Eletirisi Immanuet Kant

nesneden) bamsz olmasna, kiisel yelemenin bir maksimin


ierebilecei genel bir yasa koyucu biim araclyla belirlen
mesine dayanr. Bu bamszlk, olumsuz anlamda, zgrlk
tr. Oysa salt pratik usun bu kendi kendine, yasa koyuu olum
lu anlamda zgrlktr. Bu durumda ahlak yasas salt pratik
zerkliinden, akas zgrln zerkliinden baka bir an
lam tamaz. Bu zgrln kendisi btn maksimlerin biim
sel kouludur; maksimler ancak bu koul altnda en yksek pra
tik yasayla uyum salayabilir. Yasaya bal dilein nesnesinden
baka bir varlk olmayan istencin ierii bu yasa olanann ko
ulu diye pratik yasann iine girerse bundan kiisel yelemenin
yaderklii doar, bu da herhangi bir itim ya da eilimi izleyerek
doa yasasna bamllktr. Bu durumda isten kendince bir
yasa koyamaz, ancak tutkusal yasalara izlenecek usa uygun yol
konusunda buyurtu verir. Bylece genel yasa koyucu biimden
yoksun kalan maksim de bu yolda bir ykmllk getirmedii
gibi, ondan doan eylem yasaya uygun dse bile, salt pratik
bir usun ilkesine, dolaysyla, ahlak yasasna aykr gelir.

EK 1

eriksel (dolaysyla deneysel) bir koul tayan pratik bu


yurtu hibir zaman pratik yasa saylmamal. nk zgr olan
salt istencin yasas, istenci deneysel olandan bambaka bir ala
na koyar ve yasann dile getirdii zorunluluk doa zorunluluu
olamayacana gre genelde bir yasa olanann biimsel koul
lan niteliinde kalabilir. Pratik kurallarn btn ierii us ta
yan varlklar iin genel geerlii olmayan, hep znel koullara
dayanr. Bu koullar da ancak (benim u ya da bu nesneyi dile
diimde onu gerekletirmem iin ne yapmam gerektiinde) ko

60
Salt Pratik Usun zm

ullu olan salar. Btn bu kurallar kiisel mutluluun ilkesi


evresinde toplanr. mdi her isten ediminin bir nesnesi, dola
ysyla bir ierii olmas gerei, yadsnamaz. Ancak bu ierik be
lirleme nedeni ve maksimin koulu da olamaz. nk yle ol
sayd genel yasa koyucu biimde sergilenemezdi. Bu durumda
nesnenin varoluundan beklenen de kiisel yelemeyi belirleyi
ci neden olurdu; o zaman da istek duyma yetisinin herhangi bir
nesnenin varlna bamll isteme ediminin temeline konul
mas gerekirdi. Yalnz deneysel koullarda aranan bu baml
lk zorunlu ve genel bir kurala temel oluturamaz. Bylece ba
kalarnn mutluluu us tayan varln istencinin konusu olabi
lir. Bu mutluluk maksimin belirleme nedeni olsayd, o zaman
bizim bakalarnn iyi olmasndan yalnz doal bir kvan duy
makla kalmadmzn, insandaki duygudaln getirdii bir
gereksinmenin de bulunduunun dnlmesi gerekirdi. An
cak bu gereksinmenin her us tayan varlkta bulunduunu
(tanrda kesinlikle olmaz) varsayamam. Maksimin ierii kala
bilir, ancak bu ierik onun koulu olamaz, yoksa maksim yasa
geerlii kazanamazd. Bylece, ierii snrlandrc bir yasann
yalnz bir biimi bu ierii istence katmak iin bir neden olma
ldr, ancak bu ierii varsaymamak. Szgelii ierik benim ki
isel mutluluum olsun. Bu mutluluk, herkes iin mutlu olmay
dndrmez (sonlu varlk sz konusu olduunda gerekleti
rebildiim gibi), bakalarnn mutluluunu kapsayabilirsem,
nesnel pratik bir yasa olabilir. Bylece bakalarnn mutluluu
nu salama yasas herkesin kiisel yelemesinin konusu olduu
varsaymndan kmaz, ancak usun bir yasann nesnel geerlili
ini ben-sevgisinin bir maksimi ne koul olarak gereksedii ge
nellik biiminin istencin belirleme nedeni olmasndan kaynak
lanr. Demek ki salt istencin belirleme nedeni nesne (bakalar
nn mutluluu) deil, yalnz yasal biimdi. Ben bylece, pratik
Pratik Usun Eletirisi Imnanuel Kant

usla uyum salasn ve bir yasa genellii kazansn diye, maksimi-


mi eilim zerinde temellendirerek snrlandrdm. Ben-sevgisi
maksimimi de bakalarnn mutluluuna dein geniletmeyi
ieren ykmlln kavram dsal bir gdnn ie karma
sndan deil, yalnz bu snrlandrmadan doabilir.

EK II

Kiinin kendi mutluluu istencin belirleme nedeni yaplrsa


bu, ahlakllk ilkesinin kart olur. Yukarda da gsterdiim gi
bi yasa yerine geecek olan belirleme nedenini maksimin yasa
koyucu biiminden baka bir yere koyar her nesne buna katl-
maldr. Bu atma, bilginin gerekli ilkesi durumuna getirilmek
istenen, deneysel-koullu kurallar arasnda grlen manta z
g deil, pratik bir atmadr. Usun sesi, istenle balantsnda
byle ak, susturulmaz, en sradan insan iin bile byle duyu
labilir olmasayd bu atmada ahlakllk bsbtn ker, an
cak kafa yormay gerektirmeyen bir kuram ayakta tutmak iin
o gksel sese kar sar kalacak nitelikte atak okullarn kafa ka
rtran kurgularnda kendini srdrebilirdi.
Deiik ynleriyle sevip sk fk olduun bir arkadan yap
t yalanc tanklktan dolay kendini hakl gstereceini sana
rak, kendi savna gre bu ie kutsal bir dev olan mutluluunu
koruma amacyla giritiini syler ve arkasndan salayaca
yararlar sayarsa, yalannn ortaya kmamasn, bu gizemi sa
na her zaman yadsyabilmek iin akladndan senin de orta
ya karmaman salamak iin yapt kurnazl verse, daha
sonra btn arballyla gerek bir insanlk devini yerine
getirdiini ileri srerse ya onun yzne gler ya da ondan tiksi
nerek uzaklardn. Oysa bir kimse, ilkelerini yalnz kendi kii-

62
Salt Pratik Usun zm

sel karlar bakmndan dzenlemise bu nlemlere kar se


nin de bir diyecein olmazd. te yandan, birisinin, size durak
samadan ilerinizi gvenebileceiniz bir kimseyi koruyucu ola
rak nerdiini, sizde gven uyandrmak iin onu kendi karla
rn ok iyi bilen ve bu uurda eline geen hibir olana kar
mamak iin boyuna aba gsteren, akgz bir kii diye vd
n, en sonunda bu kaba karcl sizde birtakm kayglar
uyandrmasn diye onun ne denli iyi yaamay bildiini, para
biriktirmekten ya da kaba gsteriten deil de bilgilerini oalt
maktan, iyi seilmi retici arkadalklardan, yoksullara yar
dm etmekten kvan duyduunu, ancak (deerleri ya da deer
sizlikleri amaca bal) aralar konusunda yaptnn ortaya
kamayacan ve bu ileri engellemeden yapabileceini anlar
anlamaz bakasnn parasn ve maln, kendisininmi gibi kul
lanacan sylediini dnn. Bu durumda ya bu adam sa
lk verenin sizi pek saf sandn ya da delirdiini sanrsnz, ah
lakllk ve ben- sevgisinin snrlar ylesine ak ve kesin olarak
izilmitir ki, en s gren gz bile bir nesnenin hangisinde bu
lunduunu ayrt etmekte yanlamaz. Aada sralanan kimi ko
nular bylesine ak bir doruluk iermesine karn gereksiz g
rnse bile sradan insan usunun yargsna daha ok seildik ka
zandrlabilir.
Mutluluk ilkesi maksimler salayabilir, ancak kii genel mut
luluu kendine konu edinse bile, istencin yasas olmaya elveri
li maksimler ortaya koyamaz. nk onun, bilgisi deney verile
rine dayandndan, bu konudaki her yarg da her kiinin ok
deiken kansna balandndan genellik tayan, ancak hi
bir zaman evrensel olmayan kurallar verebilir. Bu kurallar, ok
luk, yzeysel bir uygunluk gsterse bile her zaman iin zorunlu
geerlik tamaz; dolaysyla hibir pratik yasa bu kurallar ze
rine kurulamaz. Bunun gibi, burada kiisel bir yeleme nesne
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kant

sinin bu yelemenin kural temeline konulmas ve bu nedenle


kuraldan nce gelmesi gerektiinden bu kural ancak nerilerle,
bylece de deneyle ilgili olur ve onun zerine kurulur. Burada
da yarg ayrmlarnn sonsuz olmas gerekir. Bu ilke, btn us
tayan varlklara; genel, akas mutluluk bal altnda top
lansa bile, zde pratik kurallar buyurmaz. Ahlak yasasnn ise
us ve isten tayan herkes iin geerli olmas gerektiinden,
nesnel nitelikte zorunlu olduu dnlr.
Ben-sevgisinin maksimi (anlayllk) ancak nerir; ahlak ya
sas buyurur. Ancak bize nerilen ykml olduumuz nesne
arasnda byk bir ayrm vardr.
Kiisel yelemenin zerklik ilkesine gre yaplacak olan gr
mek, sradan bir anlk iin kolaydr ve duraksamaszdr. Oysa
kiisel yelemenin yaderklii kouluna gre yaplacak olan g
tr ve dnya bilgisini gerektirir. devin ne olduu, herkes iin,
kendiliinden aktr. Gerekten srekli olarak yarar getiren, bu
yarar btn varolulara dein yaylma gereindeyse, youn bir
karanla brnmtr. Buna dayal pratik kural elverili de
itirmelerle yaam amalarna uygun duruma getirmek ok
anlayl olmay gerektirir. Oysa ahlak yasas kendisine eksiksiz
uymay, herkese buyurur. Ahlak yasasnn yargsna uyarak ya
plmas gerekeni yapmak ok g olmuyor, sradan ve yeterince
ilenmemi bir anlay gc dnya ilerini kavramada pek be
cerili olmas bile bunun stesinden gelebilir.
Ahlaklln kesin buyruunu yeterince yerine getirmek her
zaman herkesin elindedir; mutluluun deneysel-koullu buyur-
tusunu yerine getirmek ise yle kolay, yle yaygn deildir, da
has tek bir amala ilgili olsa bile bunu herkes baaramaz. Bu
nun nedeni, birincisinde, yalnz gerek ve salt olmas gereken
maksimin kincisindeyse istenen bir nesneyi gerekletirme g
cnn ve fiziksel yetinin sz konusu olmasdr. Herkes kendini

64
Sait Pratik Usun zm

mutlu klmann yolunu bulmal, gibi bir buyruk biraz delice


olurdu. nk kimseye gereklemesini direnerek istedii bir
nesne buyurulamaz. Ona ancak nlemler buyurulur ya da ok
luk salanr; nk insan her istediini yapamaz. Oysa dev ad
altnda, ahlakll buyurmak usa uygundur, nk eilimle a
trsa ahlaklln buyurtusunu kimse seve seve dinlemez. Bu
yasann nasl uygulanabileceine ilikin nlemlere gelince, bun
lar burada retilemez, nk insan bu balamda ne istiyorsa
onu yapabilir de.
Oyunda yutulan kendine ve anlayszlna kzabilir, ancak
oyunda eri yola saptn (bu yolla kazansa bile) biliyorsa, bu
davrann ahlak yasasyla karlatrr karlatrmaz, kendi
kendini yerme gereinde kalr. yleyse ahlak yasasnn, kiinin
kendi mutluluk ilkesinden baka bir nesne olmas gerekir. n
k bir insann kendi kendine: Ben kasam doldursam bile de
ersiz bir kimseyim, derken kulland yarg lsyle, ben an
layl bir insann, nk kasam doldurdum, derken benimse
dii kendi kendini onaylama ls bambaka olmal.
Son olarak, pratik usumuzun idesinde bir ahlak yasasnn
inenmesiyle birlikte gelen bir nesne daha vardr, o da bu i
nemenin cezay gerektirdiidir. mdi, bir ceza kavramyla mut
luluktan kendine deni almak badamaz. nk cezaland
ran kimse, bu cezay iyi bir amaca yneltme gibi iyi bir dn
ce tasa bile, yine de ceza, nce salt kt bir nesne olarak, ken
di adna, gerekli grlmeli. Ceza olduu gibi kalsa, ceza gren
bu katln arkasnda kendi yararna sakl bir nesne grse bile;
bana gelenin doruluunu ve bu karln davranna bs
btn uygun olduunu aklamaldr. Her cezada, ceza olarak
nce bu kavramn zn oluturan doruluk bulunmaldr.
Dorulukla iyilik birbiriyle balantl olabilir, ancak eylem ger
ekletikten sonra cezalandrlmas gerekenin buna gvenmesi

65
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kant

iin en ufak bir neden yoktur. Bu durumda ceza fiziksel bir te


dirginliktir, doal bir sonu niteliinde ahlaka zg ktle
bal deilse de sonu olarak ahlaka dayal bir yasa koyuun il
kelerine balanmas gerekir. mdi, her su, sulu asndan fi
ziksel sonuca baklmakszn, kendi bana cezalandrlan bir ey
lemse, (az da olsa) mutluluu ortadan kaldryorsa, bu durum
da suun, mutluluunu yktndan sulunun kendi kendini ce
zalandrmak anlamna geldiini (ben-sevgisi ilkesine gre her
suun gerek kavram bu olmalyd) sylemek dpedz sama
olurdu. Bylece ceza, eyleme su demenin nedeni olur, tze ise
btn cezalandrma ilemini brakarak, doal cezay nlemek
anlamna gelirdi. nk eylemde hibir ktlk olmaz, baka
durumlarda eylemi izleyecek ve ona kt denmesine yol aan
tedirginlikler bylece nlenmi olurdu. Ancak hepten cezalan
drma ve dllendirmeyi yalnz yksek bir gcn elinde, us ta
yan varlklarn son ereklerine (mutlulua) doru yrtmeye
yarayan bir mekanikilik diye anlarsak, bu varln istenci ken
di zgrln aka ortadan kaldran bir mekanikilik olur,
bizim de byle bir dnceye kar kmamz gerekirdi.
Kesin, zel bir ahlak duygusunu benimseyerek, ahlak yasa
sn usun deil de bu duygunun belirlediini ileri srenlerin sa
v daha ince olmasna karn yanltr. nk bu durumda, er
dem bilinci dorudan sevince ve kvanca, ktlk bilinci de tin
sel tedirginlik ve acya balanr, bylece her nesne kiisel mut
luluk isteine indirgenmi olurdu. Yukarda syleneni burada
yinelemeden, bundan ortaya kan bir yanlgya deinmek iste
rim. Yanl i yapm kimsenin iledii sularn bilincine vard
nda zntye kaplacan dnmek iin, ilkin onun yarat
lnn en soylu temelleri bakmndan, belli bir aamaya dein,
iyi olduunu gznne getirmeli. Nitekim deve uygun eylem
lerini bilerek sevinen kiinin de daha nce erdemli olduunu

66
Salt Pratik Usun zm

dnmek gerekir. Demek ki ahlakllk ve dev kavram bu se


vinten nce dnlmelidir, nk bu kavram ondan karla
maz. dev adn verdiimiz nesnenin nemini, ahlak yasasnn
saygnln ve bu yasaya gre davranmann kiiye dorudan
doruya kazandrd deeri kii nceden gznnde bulun
durmal ki yasaya uyma bilincinin salad sevinci duysun; te
yandan yasaya aykr davranmakla da kendini ac ac sulaya
rak knasn. yleyse bu sevin ya da tinsel tedirginlik ykml
lk bilgisinden nce duyulamaz ve bu ykmllk temeline ko
namaz. Kiinin bu duygulardan bir tasarm kabilmesi iin en
azndan z sz doru olmas gerekir. nsan istenci, zgrlk
dolaysyla, ahlak yasasnca dorudan doruya belirlendiin
den, ou kez bu belirleme nedenine uygun i grlrse, ondan
znel bir sevin duygusunun doabileceine hi yadsmyorum.
Dahas, gerekten ahlak duygusu denmesi uygun den bu duy
guyu temellendirmek ve gelitirmek bir devdir, ancak dev
kavram ondan tretilemez; tretilirse kendine zg bir yasa
duygusu dnmemiz ve yalnz us araclyla dnlebilen
bir nesneyi duyum konusu yapmamz gerekirdi. Bu yzeysel bir
elime olmasa bile bir dev kavramn bsbtn ortadan kal
drr, yerine ara sra daha kabalaryla atmaya srklenen,
daha incelmi eilimlerin mekanik bir oyununu koyard.
mdi, biz, (bir isten zerklii olarak) salt pratik usun en yk
sek biimsel ilkesini ahlaklln buraya dein ortaya konan ie-
riksel ilkeleriyle karlatrrsak, bylece btn tekileri de, bir
tek biimsel ilke dnda, btn olanakl durumlar sonuna de
in ieren, bir izelgede gznne getirebiliriz. Bylece, burada,
sergilenenler dnda bir ilke aramann bo bir i olduunu gz
le grlr nitelikte kantlayabiliriz. -stencin btn olanakl be
lirleme nedenleri ya salt znel dolaysyla da deneysel ya da nes
nel ve ussaldr; buna karn her ikisi de ya dsal ya da iseldir.

67
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kant

Sol yanda duranlarn hepsi deneyseldir ve besbelli ki ahlak


lln genel ilkesi olmaya elverili deildir. Oysa sa yandakile-
rin temeli ustadr (nk nesnelerin nitelii olarak yetkinlik ve
tzde olduu tasarlanan yksek yetkinlik, akas tanr, ancak
us kavramlar diye dnlr). Yalnz ilk kavram: Yetkinlik
kavram, ya kuramsal anlamda alnabilir ve nesnenin kendi t
rndeki btnlkten (akn btnlkten) ya da genellikle bir
nesnenin, yaln nesne olarak, btnlnden (metafizik btn
lkten) baka bir anlam tamaz; ondan sz etmenin yeri bura
s deildir. Pratik anlamda yetkinlik kavram bir nesnenin her
trl eree elverili ya da yeterli olmasdr. Bir insan nitelii ola
rak yetkinlik, dolaysyla isel yetkinlik, yetenekten baka bir
nesne deildir. Bu yetenei glendiren ya da btnleyen bece
ridir. Tzdeki en yksek yetkinlik olan tanr, dolaysyla dsal
yetkinlik (pratik adan bakldnda) bu varln, genelde, b
tn erekler iin yeterliliidir. Erein bize nceden verilmesi ge
rekliyse, yalnz yetkinlik kavram (bizdeki isel ya da tanrdaki
dsal) ereklerle balants bakmndan istencin belirlenim ne
deni olabilir. Bir erek ise pratik kuralla istencin belirlemesin
den nce gelen ve byle bir belirleme olanann nedenini ier
mesi gereken bir nesne, dolaysyla da istencin ieriini belirle
me nedeni olarak dnldnde, her zaman deneyseldir. Bu
yzden de Epikurosu mutluluk retisinin ilkesi gibi grlebi
lir; ancak hibir zaman ahlak retisinin ve devin salt us ilke
si olarak i grmez. (Yaamn yararna katkda bulunan yete
nekler ve onlarn gelitirilmesi ya da daha nce gelen bunun
idesinden bamsz pratik bir ilke olmadan, tanr istenciyle
uyum salama istencin nesnesi diye alnrsa; onlardan bekledi
imiz mutluluk, dolaysyla, ancak istenci devindirme nedenle
ri olabilir). Bundan kan sonuca gre ilkin burada sergilenen
btn elkalar ierikseldir. kincileyin bunlar btn olanakl il-

68
Salt Pratik Usun zm

69
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kani

keleri kapsar. Burada varlan sonu udur artk: eriksel ilke


ler (daha nce gsterildii gibi) en yksek ahlak yasas olacak
nitelikte deildir, maksimlerimiz araclyla olanakl genel bir
yasa koyuun salt biimi istencin dolaysz belirlenim nedenini
oluturmas gereken salt usun biimsel pratik ilkesi kesin buy
ruklar, dahas (eylemleri dev yapan) pratik yasalar salayabi
len, gerek yarglarda, gerekse belirlemek iin insan istencine uy
gulamada tek nesnedir.

I - Salt Pratik Us lkelerinin Tretilmesi stne

Bu Analitik, salt usun pratik olacan, istenci kendiliinden


ve btn deneysel nesnelerden bamsz kalarak belirleyebildi
ini, bir algya dayanarak salt usun bizde gerekten pratik oldu
unu gstermesiyle ortaya koyuyor. Bu olgu ise usun, ahlakllk
ilkesi iinde, istenci eylemsel olarak belirleyen zerkliidir. Ge
ne bu Analitik, bu olgunun isten zgrl bilinciyle ayrlmaz
nitelikte bal olduunu, dahas onunla zde kaldn gsterir.
Duyulur dnyaya bal, us tayan bir varln istenci, btn
teki etkileyici nedenler gibi, zorunlu olarak nedensellik yasala
rna uyduunu bilir, te yandan, bu zgrlkle, pratik alanda
kendi bana bir varlk olarak nesnelerin kavranlr dzeninde
gtrecei, baka bir yerde, yeterince kantlanmtr.
mdi bu Analitii, Salt Kuramsal Usun Eletirisinin Analitik
blmyle karlatrrsak, bunlar arasnda ilgiye deer bir kar
tlk ortaya kar. teki Eletiride nsel bilgiyi yalnz duyu nes
neleri iin olanakl klan ilk veri ilkeler deil, salt duyusal gr
(uzam ve zaman) idi. -Bireimsel ilkelerin, gr olmakszn, salt
kavramlardan domas olanakszd, bu ilkeler ancak duyusal
gryle; burada olanakl deney nesneleriyle iliki iinde ortaya

70
Salt Pratik Lsun zm

kabilirdi. nk ancak bu gryle balantl anlk kavramlar,


deney dediimiz, bu bilgiyi olanakl klar. Deney nesnelerinin
tesinde, noumen olarak nesneler konusunda, bir bilginin her
olumlu esi kuramsal us iin bsbtn olanaksz saylmtr.
Gene de bu us, noumen kavramna, akas bunlar dnme
olanana, dahas zorunluluuna gvence salam, szgelii,
olumsuz grldnde zgrl, salt kuramsal usun ilkeleri ve
snrlandrmalaryla eksiksiz durumda badaabilir grmeyi,
btn kar klar bir yana iterek baarmtr. Buna karn, bu
us, bizim byle nesneleri belirli ve geniletici nitelikte tanmam
z salayamam, dahas bu bak asn bsbtn kapamtr.
Buna karn, ahlak yasas bir bak as getirmemekle bir
likte, duyular dnyasnn herhangi bir verisi ya da kuramsal
usumuzun kullanm snrlar iindeki nesneyle aklanamayan
ve salt dnlr bir dnyay gsteren bir olgu salar; dahas
bu dnlr dnyay olumlu olarak belirler, onunla ilgili bu
yasay bize tantr.
Bu yasa, duyusal bir doa olarak (us tayan varlkla ilgisi
bakmndan) duyular dnyasna ileyiini bozmadan, bir us
dnyasnn biimini, dahas duyular st bir doa biimini,
salamaldr. mdi, doa, szcn en genel anlamnda, nesne
lerin yasalara bal varldr. Us tayan varlklarn duyusal do
as, genellikle, bunlarn deneyle belirlenen yasalara bal varo
lulardr. Bu durum us iin yaderkliktir. te yandan, gene bu
varlklarn duyust doas hep deneysel kouldan bamsz,
dolaysyla salt usun zerkliine dayal yasalara uygun varolu
lardr. te yandan nesnelerin varoluunu bilgiye baml klan
yasalar pratik olduundan duyust doa, bir kavramn olu-
turabildiimiz apta, salt pratik usun zerkliine bal doadan
baka bir nesne deildir. Bu zerkliin yasas da ahlak yasas

71
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kant

dr. Bu durumda duyust doann ve salt dnlr bir dn


yann temel yasasdr. Dnlr dnyann duyular dnyasn
daki izdm, bu dnyann yasalarn bozmadan varolmal-
dr. Bu dnyalardan ncekine ancak salt usla bildiimiz temel
doa (natura ercetypa), kincisine de birincisinin idesine zg
olanakl etkiyi isten belirleme nedeni diye ierdiinden, zenti
doa (natura ectypa) ad verilebilir. nk gerekten de, ahlak
yasas ide olarak bizi, ancak salt usa uygun fiziksel bir yetiyle
birlikte olduunda en yksek iyiyi ortaya koyabilecei, bir doa
ya gtrr. Ahlak yasas, bylece, istencimizi duyular dnyas
na bir us tayan varlklar btnne yarar biim verebilecek
nitelikte belirler.
Kiinin kendi zerine toplamas gereken en ufak ilgi, bu ide
nin istencimize zg belirlemelerde nc bir rnek olarak kal
dn dorular.
Kendisine dayanarak tanklk etmeyi dndm maksim,
pratik usla snanp da genel bir doa yasas geerlilii kazansay-
d durum ne olurdu diye dnrm. Bu adan bakldnda,
bunun herkesi dorulua itecei aktr. nk bir yandan ka
ntlayc, bir yandan da bilerek yanl anlamlar geerli saymak
bir doa yasasnn genelliiyle badamaz. Yaam konusunda
zgr bir kanya varrken kendisine dayandm bir maksim,
ancak bir doann byle bir yasaya uygun durumda kalabilme
si iin nasl olmas gerektiini, kendi kendine sorduunda, be
lirlenir. Byle bir doada kimsenin isteyerek yaamna son ver
meyecei aktr, nk byle bir dzenleme kalc doa dze
ni olamazd. Btn teki durumlarda da olay byledir, imdi,
bir deney nesnesi olan gerek doada, kendiliinden gelen ya
salara gre bir doa kurabilecek ya da kurulmu olsa bile ona
uyabilecek maksimlerce belirlenmeyen zgr bir isten vardr.

72
Salt Pratik Usun zm

Onu belirleyen, daha ok salt pratik yasalara gre istencimizle


olanakl bir doa dzeni deil de tutkusal (fiziksel) yasalara uy
gun bir doa btn oluturan zel eilimlerdir. Biz, yine de
yasalara uygun bir doa dzeninin ortaya kmas gerekliymi
gibi, btn maksimlerimizin baland bir yasann bilincinde
yiz. yleyse bu yasa, deneysel olarak verilmemise de zgrlk
araclyla olanakl klnm, dolaysyla duyust bir doann
idesi olmaldr. Biz, bu doaya, pratik balamda nesnel gerek
lik kazandrrz. nk biz ona, us tayan varlklar olarak, is
tencimizin nesnesi diye bakarz.
Bu durumda istencin baland bir doann yasalaryla bir
istence balanan doann yasalar arasndaki ayrm (istencin
zgr eylemleriyle ilikisi bakmndan) una dayanr: Birincisin
de nesnelerin istenci belirleyen tasarmlarn nedenleri, kinci
sindeyse istencin nesnelerin nedeni olmas gerekil. nk kin
cisinin nedensellii belirleme nedeni yalnz salt usun yetisinde
bulunur, ona salt pratik us denilebilmesi de bu yzdendir.
Burada birbirinden ok ayr iki sorun vardr: Bir yanda salt
usun nesneleri nsel olarak nasl belirledii, te yanda salt
usun (yalnz kendi maksimlerinin yasa olarak genel geerlii
dncesiyle) istencin, akas us tayan varln nesnelerinin
gereklii bakmndan nedenselliinin dorudan doruya belir
leme nedeni olabildiidir.
Birinci sorun, salt kurgusal usun eletirisine zgdr; bize
nesnelerin verilmesini salayan, dolaysyla zmsel olarak bi
linemeyen grlerin nasl nsel olanakl olduunun aklanma
sn gerektirir ilkin. Onun zm btn grlerin duyusal ol
duuna, dolaysyla olanakl deneyden tesine geen herhangi
bir kurgusal bilgiye gerek kalmadna, bu yzden btn kur
gusal us ilkelerinin ya verilmi nesnelerin ya da sonsuza dein

73
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Karl

verilebilir olsa da hibir zaman eksiksiz verilemeyecek nesnele


rin deneyini olanakl klmasna dayanr.
kinci sorun pratik usun eletirisiyle ilgilidir, istek duyma ye
tisi nesnelerin ne yolla olanakl olduu konusunda bir aklama
gerektirmez. nk bu, kuramsal doa bilgisinin sorunu olarak
kaldndan, kurgusal usun eletirisine braklmtr. Bu neden
le aklanmas gereken, istencin maksimi nasl belirleyebildii
dir. Belirleme nedenleri olarak, bu i yalnz deneysel tasarmlar
araclyla m oluyor, yoksa salt us pratik midir, deneysel ola
rak bilinemeyen olanakl bir doa dzeninde bir yasa m olu
verdi? Kavram, zgr istencimiz dolaysyla, gerekliin nede
ni olabilen byle duyularst bir doann olana (dnlebi
lir bir dnyann) nsel grnm gereksemez. Byle bir gr,
bu durumda, duyularst nitelik tadndan bizim iin ola
naksz olurdu. nk sorun yalnz istencin maksimlerinde, be
lirleme nedeniyle ilgilidir. Bu belirleme nedeni deneysel mi,
yoksa salt usun (genelde onun yasaya uygunluunun) bir kavra
m m ve bu sonuncusu nasl olabilir, sorunudur. sten neden
selliinin nesnelerin gerekliini salamaya yetip yetmeyecei
yargsn vermek, isten nesnelerinin olanan aratracak olan
usun kuramsal ilkelerine kalmtr. Bu nesnelerin grs pratik
sorunda nemli bir e deildir. Burada sz konusu edilen yal
nz istenci belirleme ve zgr bir isten olarak onun maksimle-
rinin belirleme nedenidir, varlan sonu deil. nk isten yal
nz salt us iin yasaya uygunsa, onun eyleme geirici gc ne
olursa olsun, olanakl bir doann bu yasa koyucu maksimleri-
ne uygun gerek bir doa ortaya ksn kmasn; bu olay salt
usun pratik olup olmayacam, olursa nasl olacam, salt usun
ne yolla istenci dolaysz belirleyebileceini aratran Eletiriyi
pek ilgilendirmez.

74
Sal Pratik Usun zm

Eletiri, bu ie duraksamadan, salt pratik yasalar ve onlarn


gereklii sorunundan balayabilir. Burada, temele, grnm
yerine bunlarn dnlebilen dnyadaki varoluunun, aka
s zgrln kavramn koyar. nk bu kavram baka bir an
lama gelmez, bu yasalar da ancak isten zgrl balamnda
olanakldr. stencin zgrl varsaylnca zorunludur ya da
bunun tersine bu yasalar zorunlu pratik koyutlar olduundan,
zgrlk zorunludur. mdi ahlak yasalar bilinciyle zde z
grlk bilincinin nasl olanakl olduu daha uzun boylu akla
namaz; yalnz kuramsal eletiride bunlarn da yeri olduu savu
nulabilir.
Pratik usun en yksek ilkesinin serimlenmesi byle olmu
tur; ilkin neyi ierdii, btnyle nsel ve deneysel ilkelerden
bamsz bulunduu, sonra da btn teki pratik ilkelerden ne
rede ayrld gsterilmitir. Tretimle, akas onun nesnel ve
genel geerliliinin dorulanmasyla salt kuramsal anln ilke
lerinde olduu gibi iyi bir ilerleme salanaca umulamaz. n
k salt kuramsal anln ilkeleri olanakl deney verileriyle; gr
nlerle ilgiliydi. Bu grnlerin, bu yasalara uygun kategori
ler altnda toplanabildii, gene bu grnlerin deney nesnele
ri olarak bilinebildii, bundan dolay her olanakl deneyin bu
yasalara uymas gerektii kantlanabilir. Oysa bu ahlak yasas
nn tretimiyle byle bir yolu izleyemem. nk bu, usa baka
herhangi bir yerden verilebilmi nesnelerin yapsna zg bil
giyle deil, nesnelerin varolu nedeni olabilen bir bilgiyle; usun
bu bilgi yznden us tayan varlkta nedensellii elinde bulun
durmasyla; salt usun istenci dolaysz belirleyen bir yeti diye g
rebilmesiyle ilgilidir.
Biz, temel glere ya da temel yetilere ular ulamaz, btn
insan kavray son bulur. nk bunlarn olana hi kavrana-

75
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kant

maz, ylesine yalan ve tutarsz grler de ortaya atlamaz. Bu


nedenle, bunlarn, usun kuramsal kullanmnda varsaylmasn
bize yalnz deney gsterebilir. Bizce, nsel bilgi kaynaklarndan
yaplacak bir tretim yerine, salt pratik us yetisi bakmndan ,
deneysel kant getirmek sz konusu deildir. nk gereklii
ni kantlama nedeni deneyden karlmas gereken nesne; ola
nann nedenleri bakmndan, deney ilkelerine baml olmal
dr. Ancak salt ve yine de pratik usun kendi kavramndan dola
y, bu nitelikte grlmesi olanakszdr. te yandan, nsel ola
rak, bilincine vardmz ahlak yasas zorunludur, kesindir. Bu
yasa, deneyde kendisine uyulduunu gsteren herhangi bir r
nei bulunamayaca ortaya konsa bile, salt usun bir olgusu ni
teliinde verilmitir. Bu nedenle ahlak yasasnn nesnel gerek
lii hibir tremli; kuramsal, kurgusal ya da deneysel olarak pe
kitirilen usun hibir abasyla kantlanamaz; ondan zorunlu
bir kesinlik istemekten vazgeilse bile deneyle dorulanamaz;
bylece sonsal olarak da kantlanamaz. Buna karn yine de sa
pasalam ayakta durur.
Oysa ahlak ilkesinin, bouna istenen bu tretimi yerine,
bambaka hem de bsbtn anlamsz bir durumu ortaya
kar; o da bu ahlak ilkesinin aratrlamayan, hibir deneyle sap
tanamayan bir yetinin tretiminde ilke grevini yapmasdr.
Kurgusal us (kendi kendiyle elikiye dmemek iin evrenbi-
limsel ideler arasnda, kendi nedensellii bakmndan, koulsuz
olan bulma amacyla) onu olanak sayma gereindedir. Bu da
zgrlk yetisidir, dorulanmas iin nedenleri gereksemeyen
ahlak yasas bu zgrln yalnz olanan deil, onu kendile
ri iin balayc bir yasa diye tanyan varlklarda gerekliini de
kantlar. Ahlak yasas, gerekte, zgrlk dolaysyla nedensel
liin, dahas duyularst bir doa olanann yasasdr. Bunun

76
Salt Pratik Usun zm

gibi, duyular dnyasndaki olaylarn gerektesi yasas da du


yusal doa nedenselliinin bir yasasyd. Bylece, bu ahlak ya
sas, kuramsal felsefenin belirlemeden brakma gereinde kal
d nesneyi; kavram kuramsal felsefede ancak olumsuz bir ne
denselliin yasasn belirler ve bu kavrama ilk kez nesnel ger
eklik kazandrr.
Ahlak yasasnn bu tr gvencesi; bu yasa salt usun bir ne
densellii olan zgrl tretme ilkesi diye ortaya konduun
da; kuramsal us kendi gereksinmelerinden birini karlamak
iin en azndan zgrln olanan benimseme gereini du
yar, her nsel dorulamann yerini tutabilir. nk ahlak yasa
s kendi gerekliine kurgusal usun eletirisi ii yeterince kant
lar. Bunu da yalnz olumsuz olarak dnlm olana ku
ramsal us iin kavranlamayan, buna karn benimsenmesi ge
reken, bir nedensellie olumlu belirleme; akas istenci doru
dan belirleyen (maksimlerini genel bir yasa biimi kouluna
balayarak) us kavramn getirmekle yapar. Bylece ahlak yasa
s; kurgusal olarak ilemek istediinde, ideleriyle birlikte her za
man arla varm usa yalnz pratik olan ilk nesnel gereklii
verebilir. Bu yolla, onun, akn kullanmn ikin kullanma d
ntrr (usun deney alannda ideler araclyla etkin bir ne
den olmasn) salar.
Duyular dnyasnda varlklarn nedenselliini belirleme,
kendi trnde, hibir zaman koulsuz olamaz; ancak btn ko
ullar dizisi iin koulsuz bir nesnenin bulunmas, dolaysyla,
btn olarak kendi kendini belirleyici bir nedenselliin varl
da gereklidir. Bu yzden, saltk bir kendiliindenlik yetisinin
idesi, yalnz bir gereksinme deil, olana sz konusu edilince,
salt kurgusal usun zmsel bir ilkesidir. Ancak grnler ola
rak, nesnelerin nedenleri arasnda her bakmdan koulsuz bir

77
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kani

nedensellik belirlemesi grlemediinden, ayrca herhangi bir


deneyde zgrlk idesine uygun bir rnek verme olana bu
lunmadndan, biz de zgrce eyleme geen bir nedenin yalnz
dncesini duyular dnyasnda noumen olarak da baktmz
bir varla uygulayarak savunabildik. Bunu yaparken de, byle
bir varln grn niteliinde btn eylemlerinin fiziksel ko
ullara balln te yandan eyleme geen varln bir anlk
varl olduundan, bu eylemlere zg nedenselliin fiziksel
ynden koulsuzluunu grmenin, bylece de zgrlk kavra
mn usun dzenleyici ilkesi durumuna getirmenin bir elime
olmadn gsterdik. Ben, bu ilkeyle bu tr nedenselliin yk-
letildii nesnesin ne olduunu renmiyor, ancak engeli kald
ryorum. Bir yandan dnya olaylarnn, dolaysyla us tayan
varlklara zg eylemlerin, aklanmasnda doa zorunluluu
mekanikiliine, akas koulludan koula sonsuza doru geri
gitme yetkisini brakyorum. te yandan da kurgusal us iin,
bo braklan yeri; dnlr olan ak tutuyorum, us koulsu
zu oraya yerletirsin diye. Oysa ben bu dnceyi gerekletir
medim, akas onu byle davranan bir varln, onun olana
na gre de olsa, bilgisine dntremedim. mdi bu bo yeri
salt pratik us dnlr dnyadaki belirli bir nedensellik (z
grlk araclyla) yasasyla, akas ahlak yasasyla dolduru
yor. Bu yolla kurgusal us kavrama bakmndan bir yarar sala
myor, zgrln sorunsal kavramnn gvencesi bakmndan
kazanc oluyor. Bu kavrama, burada, nesnel ve yalnz pratik de
olsa kukusuz bir gereklik salanyor. Ancak bu, uygulamas
n, dolaysyla anlamn (Salt Usun Eletirisinde kantland
gibi) yalnz grnlerle iliki iinde deneylerle badatrmada
bulan nedensellik kavramm, nedenselliin kullanmn d
nlen snrlarn tesine yaymak iin, geniletmez. nk ku

78
Salt Pratik Uu zm

ramsal us bu snrlarn tesine geseydi nedenle sonu arasn


daki mantk bann duyusal olmayan trde bir grle zm
sel olarak nasl kullanlabileceini, akas bir causa noume-
non un ne yolla olanakl bulunduunu gstermek istemesi gere
kecekti. Bunu da us kavramaz; te yandan pratik us olarak da
bunu gznnde bulundurmaz, nk o yalnz duyusal bir var
lk olarak insann (verilmi olan) nedenselliini belirleme nede
nini (bu yzden pratik denen) salt usa yerletirir. Bylece, ku
ramsal bilgiler edinmek amacyla nesnelere uygulanmasn, bu
rada bsbtn soyutlayabildii neden kavramn nesneleri bil
mek iin deil (nk bu kavram hep anlkta her grden ba
msz ve nsel olarak bulunur), bu nesneler bakmndan genel
likle nedensellii belirlemek iin kullanr; akas neden kavra
m pratik bir amaca yararl klnr. Bununla da istencin belirle
me nedenini nesnelerin dnebilen dzenine yerletirebilir.
te yandan neden kavramnn, bu nesneleri bilmedeki etkisini
anlamadn da severek aa vurur. Usun duyular dnyasn
daki isten eylemiyle ilgili nedensellii, belli bir biimde, kesin
kes bilmesi gerekir, yoksa pratik us gerekte bir eylemi gerek-
letiremezdi. Ancak usun, noumenon olarak kendi nedensellii
konusunda oluturduu kavram, duyularst varoluu bilmek
iin kuramsal nitelikte belirlemesi ve bylelikle de ona anlam
kazandrmas gerekmez. nk bu kavram; yalnz pratik kulla
nm iin olsa bile, belirleme olmakszn ahlak yasasyla anlam
kazanr. Dahas, kuramsal adan bakldnda da bu kavram;
duyusal nitelikte verilsin verilmesin, her zaman nesnelere uygu
lanabilen nsel salt bir ahlak kavram olarak kalr. Ancak nes
neler duyusal nitelikte verilmemise, bu kavramn belirli ku
ramsal bir anlam ve uygulanm yoktur, o yalnz anln genel
likle bir nesne konusundaki biimsel, kkl dncesidir. Ah

79
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kant

lak yasas dolaysyla usun ona salad anlam pratiktir, ak


as (istencin) bir nedensellik yasas idesinin de nedensellii var
dr ya da o yasann belirleme nedenidir.

II - Salt Usun Pratik Kullanmnda Bulunan


Ancak Kurgusal Kullanmda Olanaksz Grlen
Bir Genileme Yetkisi stne

Ahlak ilkesinde, nedenselliin belirleme temelini duyular


dnyasnn btn koullar stne karan bir nedensellik yasa
s ortaya koyduk. Bunu yaparken de dnlebilen bir dnya
ya zgym gibi belirlenebilen bir istenci, dolaysyla bu isten
cin znesini de (insan) yalnz bir anlk dnyasna zg diye ve
bu balamda bizce bilinmeyen olarak (salt kurgusal usun ele
tirisine gre ortaya kabilen) dnmekle yetinmedik, onu du
yular dnyasnn doa yasalar arasnda saylamayacak bir ya
sa araclyla olan nedensellii bakmndan belirledik; bylelik
le bilgimizi duyular dnyasnn snrlar tesine dein genilet
tik; Salt Usun Eletirisi, btn kurgusal giriimlerde byle bir
atlganln anlamszln aklamt. mdi salt usun pratik kul
lanmyla kuramsal kullanm, bu us yeteneinin snrlarn be
lirleme bakmndan, ne yolla birletirilir?
Salt bir usun yetkilerinin, eksiksiz, aratrlmasn gerektiren
kar klar balatt sylenebilen David Hume bir karm
ortaya att. Neden kavram deiik yapda ve ayrml varlklarn
birbiriyle balanmas gerekliliini ieren bir kavramdr. Szge
lii A verilince ondan bsbtn ayrml bir Bnin zorunlu ola
rak var olaca bilinir. Zorunluluk ise ancak nsel olarak biline
bilen bir balantya yklenebilir. nk deney bir balantnn

80
Sal Pratik Usun zm

zorunlu biimde var olduu deil, ancak varl konusunda bil


gi verebilir. David Hume diyor ki, bir nesneyle baka bir nesne
(ya da bir belirlemeyle ondan bsbtn ayr) arasndaki ba
lanty, bu balant algyla verilmiyorsa, nsel ve zorunlu olarak
bilmek olanakszdr. Bu durumda neden kavram dzmece ve
aldatcdr. En lml nitelikte sylenirse , bu kavram iyi yrekli
likle karlanabilecek bir kuruntudur, nk varolular bak
mndan belirli nesneleri ya da bunlarn belirlenimlerini sk sk
yan yana, art arda geliyormu gibi (znel bir zorunluluk olan)
alglama alkanl, inceliine varlmadan; nesnelerin iine
yerletirilmek istenen byle bir balant, nesnel zorunluluk diye
benimsenir. Bu durumda neden kavram aldatc ve doru ol
mayan bu yolla kazanlr. Oysa bu kavram ne kazanlabilir ne
de onaylanabilir, nk kendiliinden botur, d rndr,
us karsnda tutunacak durumu yoktur, hibir nesnenin hibir
zaman karlk olamayaca bir balanty ileri srer. Bylece
nesnelerin varlna degin (matematiin dnda kalan) her
trl bilgi bakmndan ilkelerin biricik kayna olarak ilkin de
neycilik gndeme getirilmitir. te yandan onunla ezamanda
(felsefe olarak), btn doabilim bakmndan, en kat kukucu
luk da ortaya konmutur. nk biz, byle ilkelere dayanarak,
hibir zaman nesnelerin varlna gre verilmi belirlenimlerin
den bir sonu karamayz (byle bir sonu karmak iin by
le bir balantnn zorunluluunu ieren bir neden kavramna
gereksinme vardr); yalnz d gc kuralna balanmakla al-
lageldii gibi benzer durumlar bekleyebiliriz. Ancak ne denli
sk karmza karsa ksn, bu bekleyi hibir zaman kesin de
ildir. Daha dorusu kimse, herhangi bir olayda zorunlu olarak
izleyen bir nesnenin varolmas gerektiini, akas bu olayn
bir nedeni bulunmas gerektiini syleyemez. Byle bir konu

81
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kant

nun kural salayabilecek nitelikte benzeri olan sk durumlar bi


linse bile, bunun her zaman ve hep byle zorunlu olaca onay
lanamaz. Bundan dolay her usa dayal kullanmn da bir k
maza girebileceini dnmek gerekir. te etkilerden nedenle
re ykselen karmlar konusunda kukuculuu temellendiren,
ona kar klmaz bir zellik salayan da budur.
Matematik, bu konuda, pek sarsntya uratlmad, nk
Hume btn matematik nermelerinin zmsel olduu, ak
as bunlar zdeliin salanmas isteiyle bir belirlemeden te
kine, dolaysyla elimezlik ilkesine gre, ilerledii kansnday
d. (Oysa bu yanltr, bu nermeler hep bireimseldir. Szgeli
i geometri, nesnelerin varoluuyla deil, onlarn olanakl bir
grde nsel belirlenimiyle ilgilenmesine karn yine de neden
kavramlarnda olduu gibi, bir A belirlemesinden ona zorunlu
bal ve bsbtn ayrml olan bir B belirlemesine geer). So
nunda zorunlu kesinlii yznden yle yksek deer verilen bu
bilimde zde nedenden, akas Hume un neden kavramn
daki nesnel zorunluluk yerine alkanl koymasndan dolay,
ilkelerde deneycilie balanma gereindedir. Btn byk g
nllln bir yana brakarak, atlgan, nsel onay gerektiren
buyurucu savlarnda ekingenlik gstermek, nermelerinin ge
nel geerliinin onaylanmasn gzlemcilerin iyi yrekliliinden
beklemek zorundadr. Bu gzlemciler tank olarak geometrici-
nin ilkeler diye ne srdn, her nesneyi byle algladklar
n, bu nedenle zorunlu olmadan bundan sonra byle olacan
bekleyebileceklerini aklamaktan ekinmeyen kimselerdir de.
Hume'un ilkelerle ilgili deneycilii matematik konusunda da,
usun btn bilimsel kuramsal kullanmndan kan bir sonu
diye (nk bu kullanm ya felsefede ya da matematikte olur)
kanlmaz bir kukuculua gtrr. Usun yaygn kullanmnn

82
Salt Pratik Usun zm

(bilginin bu temel dallarnn bylesine korkun k karsn


da) daha iyi bir durumdan syrlp syrlamayaca, bilginin b
tnyle ilgili bu ykma az da olsa, onanmazcasna srklenip
srklenmeyecei, bununla yine bu ilkelerden genel bir kuku
culuun kp kmayaca (bu yalnz bilginleri ilgilendirir) ko
nusundaki yargy erkin kendi istencine brakyorum.
Hume'un kukucu retisinden esinlenen, ancak daha ileri
ye giderek salt kuramsal usun zmsel kullanmyla ilgili b
tn alan, dolaysyla genelde gerektesi ad verilen alan kap
sayan Salt Usun Eletirisindeki almama gelince: skoyal
bilgenin nedensellik kavram konusundaki kukuya degin aa
da gsterdiim yolu izledim. Hume deney nesnelerini (aa
yukar her yerde olduu gibi) kendi bana varlklar diye be
nimsediinden, neden kavramn aldatc ve lgm diye akla
makla doru yapmt. nk kendi bana varlklar ve bunla
rn belirlenmeleri konusu; szgelii A verilmise neden baka
bir nesnenin, Bnin zorunlu olarak ondan ve ezamanda ka
ca alglanamaz. Dolaysyla Hume kendi bana nesnelerin
byle nsel bir bilgisi olduunu da onaylayamazd. Bu keskin
grl kiinin bu kavrama deneysel bir kaynak bulmas da sz
konusu deildi; nk byle bir kaynak nedensellik kavramnn
zn kuran balant zorunluluuyla dpedz eliir, bundan
dolay bu kavram gzden uzak tutuldu, onun yerini alglar dizi
sinin gzlenmesindeki alkanlk alverdi.
Benim aratrmalarmdan kan sonuca gre, deneyde edin
diimiz nesnelerin hi de kendi bana varlklar olmad, yal
nzca grnler olduudur. Kendi bana varlklarda; A veri
lince A'dan bsbtn ayrml Bnin verilemeyiinin nasl eli
kili olaca kavranamazsa, dahas anlalmas olanakszsa da
(neden olarak A ile etki olarak B arasndaki balant zorunlulu-

83
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kant

u), bir deneydeki grnler olarak A ile Bnin kesin biimde


(zaman ilikileri bakmndan) zorunlu nitelikte balantl bu
lunmalar gerektii dnlebilir. Ayrca bu A ile B balant do
laysyla deneyde yalnz bizce bilinebilen birer nesne nitelii ka
zanr, onlarn deneyi olanakl klan bu balantyla elimeksi-
zin, ayrlamayacaklar da dnlebilir. Gerekte sz konusu
sorun udur: Ben, neden kavramn, yalnzca deney nesneleri
bakmndan nesnel gerekliliine gre, kantlamakla kalma
dm, tersine onu nsel bir kavram olarak ierdii balant zo
runluluundan tr rettim; onun olanan deneysel kaynak
lara dayanmadan, salt anlktan yola karak ortaya koydum.
Bylece, kaynana degin deneycilii ortadan kaldrarak,
onun kanlmaz sonucu olan kukuculuu nce doabilimde,
sonra da btnyle zde nedenlerin sonular olmasndan do
lay matematikte kkten yok edebildim. nk bu bilimlerin
ikisi de olanakl deneyin nesneleriyle ilikilidir. Ben bunlar
yapmakla kuramsal usun kavradn ileri srd her nesne
deki btncl kukuya son verebildim.
Ancak nedensellik kategorisinin (bu arada her trl varln
bilgisine dayanak olan btn teki kategorilerin) olanakl dene
yin nesneleri olmayan, onun snrlar dnda kalan nesnelere
uygulanmasyla durum ne olur? nk ben bu kavramlarn
nesnel gerekliini yalnz olanakl deneyin nesneleriyle balan
t iinde tretebildim. Ancak benim bunlar, yalnz kurtarmam
ve bunlar araclyla, nsel olarak belirlenemezse de, kimi nes
nelerin dnlebileceini kantlamam onlara salt anlkta kate
gorilerle, genelde, nesneler (duyusal olsun olmasn) arasnda
iliki kurulmasna yarayan bir yer salar. Burada bir eksik var
sa o da bu kategorilerin, zellikle nedensellik kategorilerinin,
nesnelere uygulanma kouludur. Bu koul grdr, onun ol-

84
Salt Pratik Usun zm

mad yerde, nesnenin noumen olarak kuramsal bilgisinin edi


nilmesine ynelik uygulama olanaksz duruma gelir, bunu gze
alan karsa (Sait Usun Eletirisi'nde olduu gibi) ona iyice en
gel olunur. Yine de kavramn nesnel gereklii hep kalr. Daha
s, noumen kavramn kuramsal olarak en ufak lde belirle
memesine, onunla ilgili bilginin edinilmesinde etkisiz kalmas
na karn ona degin konuda kullanlabilir. nk bu kavra
mn bir nesneyle ilgisinde olanaksz bir varlk iermedii, onun
duyu nesnelerine her uygulannda salt anlktaki yerinin g
vence altna alnmasyla kantlanmtr. Bir kavram, bundan
sonra, kendi bana varlklarla deney nesneleri olmayan) iliki
li klnrsa; kuramsal bir bilginin edinilmesi amacyla belirli bir
nesnenin tasarmn belirlemede yetersizse, yine de bambaka
bir amala (pratik de olabilir) bu nesnenin uygulanmas iin ya
placak bir belirlemeye elverili olabilir. Ancak bu nedensellik
kavram, Hume un ileri srd gibi her yerde dnlmesi
bsbtn olanaksz bir nesne ierseydi bu olamazd.
mdi, bu dnlen kavram noumenlere uygulama koulu
nu ortaya koymak iin, artk geriye dnerek neden dolay bu
kavram deney nesnelerine uygulamakla yetinmeyip kendi ba
na varlklar da bu kapsam iine alma gereini duyduumuzu
gznne getirelim. nk ancak o zaman, bunu yapmamz
daki gerekimin kuramsal deil pratik bir amatan kaynakland
akla kavuur. Bu amaca ulasak bilgi kurgu iin doa bil
gisi ya da genelde bize herhangi bir biimde verilmi nesnelerin
bilgisi bakmndan doru bir kazan salam olmazdk. Tersi
ne, kukusuz, duyulara bal olandan (bu alanda kalarak ve ne
denler zincirini durmadan izleyerek yapacak yeterince iimiz
vardr) duyularst olana doru bilgimizi, temelleri bakmn
dan, btnle ulatrmay ve snrlandrmay salayan nemli

85
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kant

bir adm atm olurduk. Ancak her zaman, bu snrla bizim bil
diimiz arasnda doldurulmam sonsuz bir uurum kalr; biz
de kkl bir bilme isteinden ok gereksiz bir soru sorma eili
mine kulak tutmu olurduk.
Ancak anln, nesnelerle ilikileri dnda (kuramsal bilgi
de), istek duyma yetisiyle balants vardr, istek duyma yetisine
isten denmesinin nedeni de budur. (Byle bir durumda us ad
verilen) salt anlk yaln bir yasa tasarm dolaysyla pratik oldu
undan ona salt isten denir. Salt bir istencin ya da onunla z
de olan salt pratik usun nesnel gereklii ahlak yasasnda n
sel olarak bir olayla verilmi gibidir. nk kanlmaz olan an
cak deneysel ilkelere dayanmayan isten belirlenimine olgu de
nebilir. Ancak isten kavramnda nedensellik kavram da sakl
dr; dolaysyla salt bir isten kavram da doa yasalarna gre
belirlenemediinden gerekliinin kant diye bir deneysel gr
nn gsterilemedii zgrlkl nedensellik kavram da sakldr;
dolaysyla salt bir isten kavram da doa yasalarna gre belir
lenemediinden gerekliinin kant diye bir deneysel grnn
gsterilemedii zgrlkl nedensellik kavramn ierir. Yine
bu kavram salt pratik yasalarda nsel olarak nesnel gereklii
ni (kolayca grlebilecei gibi) usun kuramsal deil de yalnz
pratik kullanm iin eksiksiz srdrr. mdi zgr istenci bulu
nan bir varln kavram, bir cansa noumenon kavramdr. Bu
kavramn kendi kendisiyle elimediinin gvencesi de bir ne
den kavramnn ancak salt anlktan kaynakland, genellikle
nesneler asndan kendi nesnel gereklii tretimle salama
alndndan kaynanda btn duyusal koullardan bamsz
olduu, yalnz fenomenlerle snrl kalmayp (belirli kuramsal
bir kullanmdan uzak kalnmak istendiinde) salt anlk varlkla
r olarak nesnelere uygulanabildiidir. nk bu kullanm, te

86
Salt Pratik Usun zm

meline yalnz duyusal olabilen grden baka bir nesne kona


mayacandan, usun kuramsal kullanm bakmndan bir ca-
usa noumenon, olanakl ve dnlebilir bir kavram olmasna
karn, botur. Ancak ben bununla, salt istenci olan bir varln
yapsn kuramsal olarak bilmeyi istemiyorum. Bu kavram ara
clyla, onu yle bir varlk diye gstermek, bu yolla nedensel
lik kavramn zgrlk kavramna (ondan ayrlmaz olana,
onun belirleme nedeni olarak ahlak yasasna) balamak bana
yeter. Bende, neden kavramnn salt, deneysel olmayan kayna
dolaysyla, kukusuz byle bir yetki vardr. Bu kavramn ger
ekliini belirleyen ahlak yasasyla ilikisi dnda bir ileme gi
rimediim, yalnz pratik bir kullanm benimsemediim sre
ce, kendimi yetkili grrm.
Ben de Hume'la birlikte, yalnz kendi bana nesnelerde
(duyust nesnelerde) deil, duyu nesneleri konusunda da ne
densellik kavramnn kurumsal kullanmnda nesnel gereklii
ni yadsm olsaydm bu kavram btn anlamn yitirmi, ku
ramsal bakmdan bsbtn olanaksz, ie aramaz bir nesne di
ye anlalacakt. te yandan, olmayan bir nesnenin kullanm
sz konusu edilemeyeceinden, kuramsal bakmdan yok say
lan bir kavramn pratik kullanm da pek anlamsz olacakt. m
di, deneysel olarak koullandrlmam bir nedensellik kavram
kuramsal adan botur (ona ulatrc bir yn yoktur), ancak
yine de her zaman olanakldr ve belirlenmi bir nesneye ili
kindir. Bu kavrama, ahlak yasasna dayanlarak pratik balam
da anlam verilir. Onun, nesnel kuramsal gerekliini belirleyen
bir gr tamasam bile bu kavramn grlerde ve maksimler-
de somut nitelik tayan gerek bir uygulanm, ortaya konabi
lecek pratik bir gereklii vardr. Bu durum, bu kavramn no-
umenler asndan da, dorulanmas iin yeterlidir.

87
Ancak salt bir anlk kavramna zg nesnel gereklik duyu-
larst alana bir kez getirilince btn teki kategorilere de; salt
istencin belirleme nedeniyle (ahlak yasasyla) zorunlu bir ba
lant iinde olduundan, nesnel, yalnz pratik uygulamaya elve
rili bir gereklik salanr. Bu gerekliin, bu nesnelerin yaps
n salt usla kavrayp onlarla ilgili kuramsal bilgileri geniletme
de, en ufak bir etkisi yoktur. Bundan sonra da gndeme getire
ceimiz gibi (bu kategoriler; yalnz dnen varlklar olan nes
nelerle, usun ancak istence dayal ilikisi bakmndan ve hep
pratik olanla ilgilidir. Bunun tesinde,) kategorilerin, bu varlk
lar konusunda bilgi vermesi sz konusu deildir. Byle duyus-
t nesneleri kuramsal olarak tasarmlama biimine zg ve bu
kategorilerle balant iinde ortaya konabilecek teki zellikle
rin hepsi bilgi saylmaz, bunlar yalnz (pratik amala ilgili zo
runluluk) yetkisi sz konusu olunca onaylamak ve varsaymak
dncesiyle gz nne getirilir. Dahas, bir benzetime dayan
larak duyusal bir nesne konusunda pratik ynden kulland
mz salt us ilikilerine gre (tanr gibi) duyust varlklar onay
ladmz yerde bile durum byledir. Bylece salt kuramsal usu,
pratik amala, duyust olana uygulayarak akn varln ele
almak iin en ufak lde bile yreklendirmeyiz.
PRATK USUN ANALT

kinci Kesim

SALT PRATK USUN BR NESNES


KAVRAMI STNE

Pratik usun bir nesnesi kavramndan anladm, zgrlk


le gelen olanakl bir etki olarak, bir nesnenin tasarmdr. Pra
tik bilginin, pratik bilgi niteliinde konusu olmak, istencin bu
nesneyi ya da kartn gerekletiren eylemle balants anlam
na gelir. Bir nesnenin, salt pratik usun konusu olup olmad
yargsn vermek, belirli bir nesneyi gerekletirecek eylemi iste
yiimizin olanakl ya da olanaksz olduu ayrmnn bilincine
varmaktr. Bunu yapacak gcmz varsa (bunun da yargsn
deneyin vermesi gerekir). Nesne, istek duyma yetimizin belirle
me nedeni olarak alnrsa; biz de glerimizi zgrce kullanr
sak, bu nesnenin fiziksel olana, o nesnenin pratik usun bir
konusu olup olmadna degin yargmzdan nce gelmelidir.
Buna karn, nsel yasa eylemin belirleme nedeni olarak gr
lr, dolaysyla eyleme salt pratik usla birlemi gzyle baklr
sa, o zaman bir nesnenin salt pratik usun konusu olup olmad
yargs fiziksel yetimizle yaplacak karlatrmadan bsb
tn bamszdr. Bu durumda tek soru, bir nesnenin varoluu-

89
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kani

na ynelik bir eylemi elimizden gelince isteyip istemeyeceimiz


dir. Burada eylemin ahlakla ilgili olana nce gelmelidir, n
k burada eylemin belirleme nedeni nesne deil isten yasas
dr.
Pratik bir usun balca nesneleri iyi ile kt stnedir. n
k birincisinden istek duyma yetisinin, kincisinden de tiksin
me yetisinin zorunlu nesnesi anlalr, ancak her ikisi de usun
bir ilkesine gredir.
yi kavram daha nce gelen pratik bir yasadan karlmayp
tersine o yasann temeli olmas gerekirse, bu durumda o kavra
m ancak varoluumuzdan haz umulan, bylece bunu ortaya
koymak iin znenin nedenselliini (istek duyma yetisini) belir
leyen bir nesnenin kavram olabilir. Ancak hangisi tasarmn
hazla, hangisinin acyla birlikte olduunu nsel olarak grmek
olanaksz olduundan bu durumda dorudan doruya iyi ya
da kty ayrt etmek yalnz deneye kalrd. znenin, byle bir
deneyin yaplabilmesini salayan zellii iduyuya zg bir
duygulanma yetisi olan haz ya da ac duygusudur. Bylece do
laysz iyi olmann kavram yalnzca kvanma duyumunun do
rudan doruya bal bulunduu nesneyle ilgili olurdu, koulsuz
kt kavramnn da dolaysz ac uyandrana balanmas gere
kirdi. Oysa bu durum beenileni iyiden, beenilmeyeni kt
den ayran dil kullanmna da aykr gelir. Bu kullanm, her za
man, iyi ile kt konusunda usla, akas genel olarak bildiri
len kavramlarla yargda bulunulmasn ister, tek tek zneler ve
bunlarn duyumlanma yetisiyle snrl salt duyumla deil. te
yandan kendi bana bir haz ya da ac nsel olarak bir nesne
nin herhangi bir tasarmyla dolaysz balant kuramadndan
bir haz duygusunu pratik yargda bulunmann tabanna koyma
gereinde olduuna inanan bilge beenilenin aracn iyi, bee
nilmeyenin ve ac verenin nedenini de kt diye adlandracak-

90
Pratik Usun Analitii

t. nk aracn amala ilikileri konusunda yargda bulun


mak, kukusuz, usun iidir. Aralarla amalar arasndaki ba
lanty kavramak yalnz usun elindeyse de (isten amalarn ye
tisiyle tanmlanabilir, nk amalar her zaman istek duyma
yetisinin, ilkelere gre, belirleme nedenleridir), iyinin yukarda
ki sz konusu kavramndan doan pratik maksimler istencin
nesnesi olarak hibir zaman kendi bana var olan deil, yal
nzca baka bir nesne iin iyi olan ierecektir. O zaman da iyi
her kez yararl nesne olacak, neye yararlysa, istencin dnda
kalp duyumda bulunacaktr. mdi, bu duyumu, beenilen bir
varlk olarak iyi kavramndan ayrt etmek gerekseydi, dolaysz
iyi denebilecek bir nesne kalmaz, iyiyi baka bir varln, bee
nilenin aralarnda arama gerei doard.
Okullarn eski bir kural vardr: Usun denetiminde iyi olan
dan bakasn istemeyelim, usun denetiminde kt saylandan
bakasn yadsmayalm (Nihil appetimus, nisi sub ratione bo-
ni, nihil aversamus nisi sub ratione mali). Bu ounlukla doru
olmasna karn felsefeye yarar salamayacak biimde kullanl
mtr. nk bani ve mali szckleri dilin snrllndan tr
bir anlam belirsizlii ierir. Dilin bu snrllndan dolay iki
anlaml anlatmlar pratik yasalar iinden klmazcasna ku
kulu duruma getirir, bunlar kullanrken de bir szckteki kav
ram ayrlnn bilincine varr, bu ayrlk iin zel anlatmlar
bulamayan felsefeyi zerinde uzlama olana bulunmayan in
ce ayrmlar yapma gereinde brakrlar. nk bu ayrlk her
hangi uygun bir anlatmla, dolaysz, giderilmez*. Alman dili,

* Bundan baka sub ratione boni anlatm da iki anlamdadr. nk bu anlatm u anlama
gelebilir: Bir nesneyi istediimizden dolay (dilediimizden) onu iyi diye dnebiliriz. Bu,
u anlama da gelebilir: Bir nesneyi iyi diye dndmzden isteriz. Bylece istek, nesne
kavramnn iyi diye belirleme nedeni oluyor; ya da iyi kavram istek duymann (istemenin)
belirleme nedeni oluyor. Birinci durumda sub ratione boni biz iyinin idesi altna giren bir
nesne istiyoruz. kincisindeyse isteme ediminin belirleme nedeni olarak istemeden nce gel
mesi gereken iyi idesinin sonucu olarak istiyoruz anlamna gelecektir.

91
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Karl

bu ayrl gzden karmayan anlatmlar tadndan, mutlu


dur. Latinlerin bir szckle bonum dedikleri nesne iin Alman-
cada ok deiim ve ayrml anlatm tayan iki kavram vardr;
bonum iin das Gute ve das Wohl, malum iin de das Bse ve
das bel (ya da Weh) kullanlr. Bylece bir eylemle ilgili ola
rak, onun, iyilik ve ktln ya da hayr ve fenaln gz
nnde bulundurmamz ok deiik iki yarglama oluverir. Bu
nun sonucu olarak yukarda sz geen tin bilimsel nerme, bi
zim iin hayrl ya da fena olan gznnde bulundurmadan
bir nesneye istek duymayz, diye evrilirse ok mu ok kukulu
olur. Buna karn usun gsterdiine uygun olarak bir nesneyi
iyi ya da kt diye benimseriz, denirse kukudan uzak, kesin ve
ak biimde dile getirilir.
Hayrl ya da fena her zaman bizim beenme ya da been
meme, kvanma, ac duyma durumumuzla balantl olma an
lam ierir, bu nedenle biz bir nesneye kar istek ya da tiksinti
duyarsak, bu bizim duygusallmzla, verecei haz ve ac duygu
suyla ilgisinden dolaydr. Oysa iyi ya da kt her zaman, isten
cin bir nesneyi kendi konusu yapmak iin us yasasyla belirlen
mi bulunmas bakmndan, istenle balantsn gsterir. n
k isten hibir zaman, nesne ve nesne tasarmyla dorudan
doruya belirlenmez, tersine isten kendine us kuraln eylem
iin devinme nedeni yapan (bir nesnenin gerekleebilmesini
salayan) bir yetidir. yi ya da kt eylemlerle ilgilidir, kiinin
duyum durumuyla deil. Bir nesne (her bakmdan ve baka bir
koul getirmeden) iyi ya da kt olacaksa, yle saylacaksa bu
ancak eylem trnden, istencin maksiminden dolaydr. Bu
yzden iyi ya da kt diye nitelenebilecek insan eylemde bula
nan kiinin kendisidir, bir nesne deildir.
Damla hastalnn en etkili arlarn ekerken, ey ar ba
na ne denli ac ektirsen de senin kt (kakon, malum) olduu

92
Pratik Usun Analitii

nu sylemeyeceim, diye baran Stoalya her zaman glnebi-


lir, oysa o yine de doru sylemi. Onun duyduu ktyd, bu
nu l da aa vuruyor. Oysa bu arnn, onun kiiliine k
tlk getireceine, inanmas iin bir nedeni de yoktu. nk a
r, onun kii olarak deerini deil, durumunun deerini azaltr.
Bilincine varaca tek yalan yrekliliini bile sarsard, ancak bu
acnn yersiz bir eyleminden, dolaysyla sululuundan tr
bana gelmediini anlaynca ac onu yreklendirmek iin bir
olanak demektir.
yi dememiz gereken nesne, her us tayan insann yargsn
da istek duyma yetisinin bir nesnesi, kt de herkesin gznde
tiksinmenin bir nesnesi olmaldr. Bu konuda yargda bulun
ma, duyudan baka, usu gerekser. Durum yalann kart do
ruluk, basknn kart tze iin de byledir. Oysa biz, kimi za
man dolayl, kimi zaman dolaysz olarak, herkesin iyi diye nite
lemesi gereken nesneye kt de diyebiliriz. Ameliyat olacak bir
kimse, kukusuz, bunun kt olduunu duysa da us yoluyla,
herkes gibi, bunun iyi olduunu syleyecektir. Barsever kim
selere taklmaktan, onlar tedirgin etmekten kvan duyan biri
sonunda yle doyasya bir dayak atlp yola getirilirse kuku
suz kt bir i olur, ancak herkes bunu onaylar, bundan etkili
bir sonu alnmasa da, kendisi iin iyi sayar. stelik daya yi
yen de, kendi usuna dayanarak, bunun doru olduunu onay
lamaldr; nk o, burada usun kanlmazcasna ortaya koy
duu iyi olma ile iyi davranma arasndaki oran uygularken g
rr dpedz.
Pratik usumuzun yargda bulunmasnda, kukusuz, bizim
iin iyi ile kt olann etkisi pek oktur; bizim duyulu varlklar
olarak doamz sz konusu edilince, her neyse mutluluumuza
baldr. Bu mutlulukla ilgili yargy usun vurgulayarak istedii
gibi, gelip geici duyuma gre deil de, bu geliigzel durumun

93
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kant

varlmz zerindeki etkisine ve bundan kvan duymamza


dayanarak vereceksek gene sonu deimez; her nesne genellik
le buna yaslanr. nsan, duyular dnyasna bal, bir gereksin
me varldr, bu nedenle usunun duyusallk ynnden vazge
ilmez bir grevi vardr. Bu grev de duyularn karn gzet
mek, bu yaamn, olana varsa gelecekteki yaamn mutluluu
bakmndan pratik maksimler ortaya koymaktr. Ancak insan,
btn bunlara karn, usun kendi bana syledii her nesneye
ilgisiz kalacak ve usu yalnz bir duyu varl olarak, gereksinim
lerini giderme amacyla ara diye kullanacak durumda bir hay
van deildir. nk us, hayvanlardaki igdnn iini grecek
se, insann us tayan bir varlk olmas, onu deer bakmndan
hayvandan stn klmaz. Yoksa us yalnzca doann insan, da
ha yksek bir ama belirlemeksizin; hayvanlar iin dzenledii
ama dorultusunda donatmak zere, kulland zel bir yol
olurdu. Bylece insann, ona bir kez verilmi olan bu doal ya
pya uygun olarak, her zaman kendisi iin iyi ve kt olan g-
zetebilme amacyla usu gerekser. te yandan insann daha yk
sek bir ama iin usu vardr. Bu da salt, duyusal olanla ilgilen
meyen usun yargda bulunabilecei bir konu nitelii tayan ne
yin kendiliinden iyi ya da kt olduunu derinlemesine d
nmek deil, kendisi iin iyi ya da kt olanla ilgili yargy te
kinden ayrt etmek ve onu kendisine gre iyi ya da kt olann
en yksek koulu durumuna getirmek iindir.
Hayrl ve fena ile balantl olup, bunlardan ayrt edilmek
zere, byle adlandrlan kendi bana iyi ya da kt konusun
da yargya varabilmek iin aadaki durumlar gndeme gelir.
stek duyma yetisinin olanaklar, nesneleri gznne getirmek
sizin (maksim yalnz yasal biimi dolaysyla) istenci belirleme
nedeni olarak yalnzca us ilkeleri dnlmse; bu durumda
bu ilke nsel pratik bir yasadr; usun kendiliinden pratik oldu

94
Pratik Usun Analitii

u benimsenmi demektir. Burada yasa istenci dorudan do


ruya belirler, ite bu yasaya uygun eylem kendiliinden iyidir,
maksimleri hep bu yasaya uyan bu isten koulsuz-kukusuz
her bakmdan iyidir ve her trl iyinin en yksek kouludur.
te yandan istek duyma yetisinin bir belirleme nedeni istencin
maksiminden nce gelir, bu neden bir haz ve ac nesnesini, do
laysyla kvan ya da ac veren bir nesneyi, varsayarsa, bu du
rumda usun, haza ynelme ve acdan kanma maksimi eili
mimizle balants bakmndan dolayl olarak (arac olduu
baka bir ama ynnden) iyi olan eylemleri belirler. Bu mak
simler hibir yasa nitelii tayamaz, yalnz usa uygun, pratik
buyurtular olabilir. Amacn kendisi, aradmz kvan, bu son
durumda, bir iyi deil, ancak bir iyi duymadr, usun bir kavra
m deil, tersine bir duyum nesnesinin deneysel kavramdr.
Ancak bu amaca ynelik aracn kullanm anlamna gelen eyle
me (usa uygun bir dn gerektirdiinden) iyi denir. Bu iyi
olma da haz ya da acya degin duygusallmzla iliki bak
mndandr. Oysa maksimi bu yolla uyarlan bir isten salt bir is
ten deildir, yalnzca salt usun kendiliinden pratik olabilme
sini salayanla ilgilidir.
te pratik usun bir eletirisinde ortaya kan yntem aykr
ln aklamann yeri burasdr: (Grne gre ahlak yasas
nn temeline konulmas gereken) iyi ve kt kavramnn (bura
da olduu gibi) ahlak yasasndan nce deil, tersine bu yasa
dan sonra ve onun araclyla belirlenmesi gerekmektedir. Ah
lakllk ilkesinin, istenci nceden belirleyen salt bir yasa olduu
nu bilmeseydik bile, yine, bouna ilkeler benimsememek iin,
(mutlulukla) en azndan balangta, istencin salt deneysel ya
da nsel belirleme nedenlerinin olup olmad konusunu ak
ta brakmamz gerekirdi. nk nceden sonuca balanmas
gerekeni sonuca balanm gibi benimsemek, felsefe yntemi-

95
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kant

nin btn temel kurallarna aykrdr. stencin yasalarn tret


mek iin ie iyi kavramndan balamak istediimizi dnr
sek, bir nesnenin bu kavram (iyi bir nesne olarak) bu nesneyi
istencin tek belirleme nedeni diye gsterecektir. nk bu kav
ram kendisine doru yolu gsteren nsel pratik bir yasa ierme
diinden, iyinin ya da ktnn l ta olsa bile, nesnenin biz-
deki haz ya da ac duygusuna uygunluundan te bir anlam ta
mazd. Usun kullanm, bir yandan bu haz ya da acy varl
nn btn duyumlaryla balantl klmakla, bir yandan da ba
na bu duyumlarn nesnesini salayacak aralar belirlemekle s
nrl kalrd. Bu durumda haz duygusuna neyin uygun dece
i ancak deneyle ortaya konabilir; pratik yasann da, sylendii
gibi, bunun zerine kurulmas bir koul olduundan, nsel pra
tik yasalarn olana bsbtn ortadan kaldrlm olurdu.
nk daha nceden, isten iin iyi bir nesne olarak kavram
nn, genel geerlik tamakla birlikte deneysel nitelikte bir isten
belirleme nedeni oluturacak biimde bir nesne bulmann ge
reklilii dnlmt. imdi ise ilkin, nsel olarak bir isten
belirleme nedeninin daha bulunup bulunmadn aratrmak
gerekir (salt pratik yasadan baka bir yerde bulunamayan, bir
nesneyi gznnde tutmadan maksimlere yasa biimi kazand
ran bu yasadan ayr bir isten belirleme nedeninin bulunup bu
lunmadn). Ancak her pratik yasann temeli iyi ve kt kav
ramlarna gre, daha nce gelen bir yasa bulunmad iin yal
nzca deneysel kavramlara dayanlarak dnlm, bir nesne
konduundan salt pratik yasas dnme olana da nceden
ortadan kaldrlmt. Oysa bu pratik yasa zmsel olarak
aratrlsayd, ahlak yasasnn bir nesne olarak iyi kavramnn
deil, tersine iyi kavramn bu ad koulsuz olarak kazand
oranda, ilkin ahlak yasasnn belirleyip olanakl kld ortaya
konacakt.

96
Pratik Usun Analitii

Yalnz st dzeydeki ahlak aratrmalarnn yntemine de


gin bu ilgi ekme nemlidir. Bu ilgi ekme, bilgelerin, en yksek
ahlak ilkesi bakmndan yanlmalarna yol aan nedeni bir kez
akla kavuturmaktadr. nk bilgeler bir yasann ierii ve
temeli yapmak iin istencin nesnesini aratryorlard (bu yasa
ise dolaysz deil, haz ya da ac duygusuna bal bir nesne ara
clyla istencin belirleme nedeni olma gereindeydi). Oysa bil
gelerin yapmalar gereken o deil, nsel olarak ve dorudan
doruya istenci, uygun biimde hepsinden nce kendine gre
nesneyi belirleyen bir yasa aramakt. mdi, iyinin en yksek
kavramn verecek olan bu haz nesnesini ister mutlulukta, ister
yetkinlikte, ister ahlak yasasnda, isterse tanr istencinde bul
sun, onlarn temel ilkesi hep yaderklik olmutur. Onlarn bir
ahlak yasas uruna deneysel koullarla kar karya gelmeleri
kanlmazd; nk istencin dolaysz belirleme nedeni diye be
nimsedikleri nesneyi hep deneysel duyguyla dolaysz ilgisine g
re, iyi ya da kt olarak niteleyebildiler. Ancak usa; maksimle-
rin en yksek koulu olarak genel yasa koyma biiminden ba
ka buyuraca olmayan, bir yasa pratik usun nsel belirleme
nedeni olabilir. Eskiler, ahlakla ilgili aratrmay en yksek iyi
kavramna dolaysyla sonradan ahlak yasasnda istencin belir
leme nedeni yapmay dndkleri bir nesnenin ortaya kon
masna balamakla bir yanl aa vurdular. nk bu nesne,
ok sonralar, ahlak yasasnn salaml aklanp istencin do
laysz belirleme nedeni niteliinde onaylandnda, biim bak
mndan nsel olarak belirlenen istencin nesnesi diye tanmla
nabilir. Biz bu konuyu Salt Pratik Usun Eytiiminde ele almak
istiyoruz. En yksek iyi konusundaki soruyu gndeme getirme
yen yeniler yukardaki sz konusu yanl (baka birok durum
da olduu gibi) belirsiz szckler arkasnda izliyorlar, oysa diz
gelerinde o yanl yine de gzden kamyor; nk o yanl, her

97
Pratik Usu Eletirisi Immanuel Kart

zaman kendisinden nsel olarak genel geerlik tayacak buyu


rucu bir ahlak yasasnn kamayaca, pratik usun yaderklii-
ni ortaya koyar.
mdi, iyi ve kt kavramlarna nsel isten belirlemesinin
sonulan olarak, salt pratik bir ilkeyi ve usun nedenselliini n
ceden gerektirdii iin, anln salt kavramlar ya da kuramsal
olarak kullanlan usun kategorileri gibi (szgelii bir bilinte ve
rilmi grler trllne zg biimsel birliin belirlenimleri
olarak) nesnelerle balantl deildir, daha ok bunlar gerekti
rirler. Bu kavramlarn hepsi, belirleme nedeni kendisiyle ilgili
bir yasann us tasarmnda ortaya ktna gre, yalnzca ne
densellik kategorisi gibi bir kategorinin kipleridir. Us, kendili
inden, zgrlk yasas diye, ortaya koyduu bu yasayla pratik
bir nitelik tadn nsel olarak kantlar. Eylemler, bir yan
dan, doa yasas deil de zgrlk yasas denen bir yasaya ba
landndan, dnlebilen varlklarn davranlardr; te yan
dan da duyular dnyasnda grnler olarak ortaya kan
olaylardr. Bu nedenle, bir pratik usun belirlenimleri ancak g
rnlerle balant iinde ve anlk kategorilerine uygun biim
de gerekleebilir. Bu durum anln kuramsal kullanm iin
olmad gibi, grnn (duyusal) trlln bir bilinte topla
mak iin de deildir, yalnzca istek duymalarn trlln ah
lak yasasna dayanarak buyuran bir pratik usun ya da salt n
sel bir isten bilincinin birliiyle baml klabilmek iindir.
Doann kategorileri olarak kuramsal kavramlar yerine z
grlk kategorileri adn verdiimiz bu kategorilerin, doa kate
gorileriyle karlatrlnca, gzle grlr bir stnlk tad
anlalr. Doa kategorileri, yalnzca genel kavramlar aracly
la, bizim iin her olanakl gr konusunda, genellikle nesnelere
belirsizce deinen, dnce biimleridir. Buna karlk zgr
lk kategorileri, zgr kiisel yelemenin belirlenimine dayanr

98
Pratik Usun Analitii

(buna eksiksizce uygun bir gr verilemez, ancak bilme yetimi


zin kuramsal kullanmnda hibir kavram iin bulunmayan,
salt pratik bir yasa zerinde temellenir). Bu kategoriler, zgr
kiinin yelemesiyle ilgili bulunduundan temel pratik kavram
lar olarak usun kendinde deil de baka yerde; duyusallktan
alnmas gereken gr (uzam ve zaman) biiminin temeline da
yanmayan, ancak usta, u dnme yetisinde, bulunan salt bir
isten biiminin verilmi olarak taban zerine oturur. Bylece
salt pratik usun btn buyurtularnda istencin amacn gerek
letirmesinin (pratik yetinin) doal koullar deil de yalnzca is
tencin belirlenimi sz konusudur. zgrln en stn ilkesiy
le ilikiye giren nsel pratik kavramlar bilgiye dnrken an
lam kazanmak iin grleri bekleme gereinde kalmaz. u a
las nedenden tr bu pratik kavramlar balantl olduu
nesnenin (istencin amac) gerekliini yaratr; bu olay kuramsal
kavramlarn ii deildir. Burada gznnde tutulmas gereken,
bu kategorilerin genelde yalnzca pratik usla ilgili olduudur.
Bu kategoriler, kendi dzeni iinde, ahlaka daha belirlenme
mi ve duyulara baml bulunanlardan, duyulara balanmak-
szn yalnzca ahlak yasas eliyle belirlenimlere doru gider.

Y VE KT KAVRAMLARI BAKIMINDAN
ZGRLK KATEGORLERNN ZELGES

1. Nicelik
znel, maksimlere gre (Birey istencinin konulan)
Nesnel, ilkelere gre (Buyurtular)
zgrln nesnel, znel nsel ilkeleri (Yasalar)

99
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kant

2. Nitelik
Davrann pratik kurallar (Praeceptivae)
Yapmamamn pratik kurallar (Prohibitivae)
Ayr tutmalarn pratik kurallar (Exceptivae)

3. liki
Kiilikle
Kiinin Durumuyla
Karlkl olarak bir kiinin bakasnn durumuyla (ilikisi)

4. Kiplik
Yetki verilen ve yetki verilmeyen
dev ve deve kart olan
Tm ve tm olmayan dev

Bu izelgede, zgrln deneysel belirleme nedenlerine


balanmayan, kendi araclyla olanakl eylemler bakmndan
duyular dnyasnda grnler niteliinde ortaya kan bir ne
densellik tr olduu, dolaysyla doa olanann kategorileriy
le ilgili bulunduu grlmektedir. te yandan her kategori, o
nedensellii belirleyen nedenin duyular dnyas dnda da d
nlebilir bir varln zgrlk iindeki zellii diye benimse
necek nitelikte geni tutulmutur. Bu da kiplik kategorilerinin;
yalnzca sorunsal biimde de olsa, pratik ilkelerden genellikle
ahlakllk ilkesine geii balatmas iin yaplmtr. Ahlak ilke
leri de, bundan sonra, ancak ahlak yasas araclyla dogmatik
nitelikte sergilenebilir.
Ben, kendiliinden yeterince anlalr olduu iin, bu izel
geye aklayc bir e eklemiyorum. lkelere dayanlarak yap
lan byle bir blmleme salaml, anlalabilirlii bakmn
dan, btn bilimler iin ok yararldr. Szgelii yukardaki i-

100
zelgeden ve onun birinci saysndan pratik koullarda ie bala
mas gereken yer kolayca grlr: Her kiinin eilimine daya
nan maksimlerden, belirli eilimlere uygunluu dolaysyla us
tayan varlklarn bir tr iin geerli buyurtulardan, en sonra
da eilimlerine baklmakszn herkes iin geerli yasadan bg.
bylece uygulanacak olann btn tasla, dahas pratik felsefe
nin yantlayaca her som, izlenecek sra ilk bakta grlr.

Salt Pratik Yarggcnn rnei stne

yi ve kt kavramlar, ilkin, isten iin bir nesne belirler.


Bunlar usun pratik kuralna baldr; us salt olunca, nesnesi ba
kmndan, nsel olarak istenci belirler. mdi, duyusallkla bizce
olanakl bir eylemin bu kurala bal bir olay olup olmadn or
taya karmak pratik yarggcnn iidir. Ancak onun aracl
yla kuralda (soyut olarak) genel nitelikte sylenen, somut ola
rak bir eyleme uygulanr. nk salt usun pratik bir kural il
kin, pratik olarak, bir nesnenin varoluuyla balantya girer.
kincileyin, salt usun pratik kural olarak bir eylemin varoluu
balonundan zorunluluk ierir, bu yzden de pratik bir yasadr,
deneysel belirleme nedenlerine dayal bir doa yasas deildir;
dahas her trl deneysel eden bamsz kalp (yalnzca, genel
bir yasa tasarm ve onun biimiyle) istenci belirleyici nitelikte
olmas gereken bir zgrlk yasasdr. Oysa olanakl eylemlerle
ortaya kan btn olgular deneyseldir, deney ve doaya daya
nabilir. Bundan dolay, duyular dnyasnda ortaya kan bir ol
gu, doa yasasna bal olduundan, zgrlk yasasnn ona uy
gulanmasna elverili, ahlak bakmndan iyinin somut olarak
ortaya konabilecei nitelikte duyust idesini uygulamaya ye
terli bir durum bulmaya almak samadr. Bu nedenle salt

101
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Karl

pratik usun yarggc de salt kuramsal usun nne dikilen g


lklerle kar karyadr. Ancak kuramsal usun bu glklerden
syrlmasna elverili bir arac vard. Kuramsal kullanm bak
mndan, salt anlk kavramlarnn uygulanabilecei grler sz
konusu edilince, yine bu grler (yalnz duyu nesneleri iin ol
sa bile) nsel ve trllkle balants dolaysyla anln nsel
kavramlarna uygun biimde (taslaklar olarak) verilebilir. Buna
karlk ahlakla ilgili iyi duyust bir nesnedir, duyusal grde
karl bulunamaz. Yarggcnn, salt pratik usun yasalarna
baml olmas durumunda birtakm zel glklerle karla
mas bundandr. Bu glkler, duyular dnyasnda ortaya
kan ve doaya bal birer olay nitelii tayan eylemlere bir z
grlk yasasnn uygulanmas gereinden kaynaklanr.
Burada salt pratik yarggc iin yeniden elverili bir gr
ortaya kar. Duyular dnyasnda, benim iin olanakl bir eyle
min salt pratik yasaya balanmas; yine duyular dnyasnda
bir olay olarak, eylem olana deildir. nk bu olanak konu
sunda, salt bir anlk kavram olan nedensellik yasasna gre,
yargda bulunmak usun kuramsal kullanmna der, yargg
cnn duyusal grde bu kavramla ilgili bir tasla vardr. Do
al nedensellik ya da onun ortaya k koulu doa kavranlan
arasndadr, bu kavramlarn taslan izen de akn d gc
dr. Ancak burada sz konusu yasalara gre ortaya kan bir
olgunun tasla deil (bu szck burada yerindeyse), bir yasa
nn tasladr. nk (eylemin sonucuyla balants bakmn
dan eylemin deil) baka bir belirleme nedeni olmakszn isten
cin yalnzca yasayla belirlenmesi nedensellik kavramn doal
balanty ortaya koyan koullardan bambaka olanlara balar.
Duyusal grnn, nesnelerinin baland doa yasas, yasa
olarak byle bir tasla (yasay belirleyen salt anlk kavramn
nsel olarak duyulara vermek iin) d gcnn izledii genel
Pralik IJsun Analitii

yolu karlamaldr. Ancak (duyusal koula dayanmayan bir ne


densellik olarak) zgrlk yasasnn, dolaysyla somut nitelikte
uygulanmas iin koulsuz iyi kavramnn temeline ne bir gr,
ne de bir taslak konabilir. Bylece, ahlak yasasnn doa nesne
lerine uygulanmasn bilgi yetisi araclyla salayan anlktan
(d gc deil) bakas olmaz. Anlk ise usun bir idesine bir
duyusallk tasla deil bir yasa salayabilir. Bu yasa da duyu
nesnelerinde somut olarak sergilenebilir, ite bu nedenle o bir
doa yasasdr; ancak biimi bakmndan yarggc iin temele
konabilen bir yasa olabilir. Bu yzden, ona, ahlak yasasnn r
nei adn verebiliriz.
Salt pratik usun yasalarna bal yarggcnn kural udur:
Tasarladm eylem, senin de bir blm olduun doann bir
yasasna gre geseydi, onu senin istencine gre gerekleebile
cek bir eylem diye grp gremeyeceini kendi kendine sor.
Gerekte herkes; bu kurala dayanarak, ahlak bakmndan ey
lemlerin iyi ya da ktl stne yargda bulunur. Szgelii
yle denir: Her kii,''kendi yasasna uygun durumlarda, ken
dinde yalan syleme, bkknla dtnde yaamna son ver
me yetkisini bulsa ya da bakalarnn yoksulluuna bsbtn
ilgisizce takp sen de byle bir dzene bal kalsaydn, kendi is
tencinle ve severek bu durumla uyum salar mydn? mdi, her
kes ok iyi bilir ki, kii yalan sylemek iin kendine gizli bir yet
ki tanrsa, bu her insann byle yapaca ya da bakalarna kar
ilgisiz, sevgisiz kalrsa kendisine de herkesin byle davrana
ca anlamna gelmez. Bundan dolay, eylemlerle ilgili maksi
min genel bir doa yasasyla karlatrlmas da onun istencini
belirleme nedeni deildir. Bu yasa, yine de, maksimler konu
sunda ahlak ilkelerine gre bir yargda bulunma rneidir. Ey
lemin maksimi snanarak genelde bir doa yasas biimini ala
mazsa ahlak bakmndan olanakszdr. En sradan anlk bile

103
Pratik Usun Eletirisi Immarel Karl

byle bir yargda bulunur; nk onun yzeysel yarglarnn,


dahas deney yarglarnn temelinde hep doa yasas durmakta
dr. Bylece, en yzeysel arlk bile, her zaman doa yasasn
elinde bulundurur, ancak zgrlkten kaynaklanan nedensel
lik konusunda yarg verme gerektii durumlarda bu doa yasa
sn bir zgrlk yasasnn yaln rnei yapar; nk anlk de
ney durumunda rnek diye yararlanabilecei bir nesneyi elde
bulundurmakszn, uygulamada salt pratik bir us yasasn kul
lanamazd.
yleyse grleri ve onlara bal kalanlar dnlebilen
dnyaya aktarmadka, ona genelde, yalnz yasallnn biimi
ni (bunun kavram usun en yzeysel kullanmnda bulunur, an
cak usun salt pratik kullanmnda yalnz nsel olarak belirlen
mi nitelikte bilinebilir) uyguladka, duyular dnyasnn yap
sn dnlebilir bir doann rnei diye kullanma yetkisi ba
na veriliyor demektir. nk yasalar, kendi belirlenim nedenle
rini nereden alrsa alsn, yine yasa olarak birdir. .
Bundan baka dnlebilir her nesnenin iinde tek gerek
ancak ahlak yasas araclyla, bu yasann ayrlmaz bir nkou
lu olan zgrlktr. te yandan, bu yasann klavuzluu altn
da, usun bizi gtrebilecei btn dnlebilir nesnelerin yi
ne bu yasann ve salt pratik usun kullanm dnda, bizim iin,
bir gereklii yoktur. Salt pratik us ise (salt anlk biimine uy
gun olarak) doay yarggc iin bir rnek diye kullanabilecek
durumdadr, dahas bunu yapma gereindedir. Bu nedenler
den tr burada ileri srdm uyar yalnzca kavramlarn
rnek alnmasna zg bir nesnenin de kavramlar arasnda sa
ylmasn engeller. Bu, yarggcnn ald bir rnek olarak, iyi
ve kt gibi pratik kavramlar yalnz deney sonularna dayan
dran (mutluluk ad verilene), pratik usun deneycilii karsn
da da korur. Mutluluk ve ben-sevgisiyle belirlenen bir isten;

104
Pratik Usun Analitii

kendi kendini genel bir doa yasas durumuna getirerek, say


sz yararl sonu salasa, ahlak bakmndan iyi iin ok uygun
bir rnek ilevini stlense bile, bu yaplanlar yine de iyiyle bir
deildir. Benimsenen bu rnek, yalnzca, bir simge yerine gee
bilecek olan bir taslak durumuna getiren, gerek ancak yine de
(grnmez tanr devletinin) duyusal olmayan grlerini ahlak
yasasna zg uygulamann temeline yerletiren ve bylece a
kn varla, dalan pratik usun gizemciliinden korur. Ahlak
kavramlarnn kullanmnda yalnz yarggcnn usuluu el
verilidir. nk usuluk duyu doasndan salt usun kendi ba
na dnlebileceinden, yasallktan te bir nesne olmad
gibi duyular dnyasnda bir doa yasasnn biimsel kurallar
na uygun eylemlerle kendini sergileyen nesneden bakasn du
yust alana aktarmaz. Hepsine karn, pratik usun deneycili
i nnde korunma ok nemli ve nerilmeye deer; nk gi
zemcilik ahlak yasasnn arnml ve yceliiyle badaabilir.
Bunun dnda d gcnn duyust grlere ulamas, bu
dnme trne gre, doal olmad gibi bu ynden korkulur
bir duruma gelmesi de sz konusu deil. te yandan deneyci
lik, (insanln kendi adna ve kendiliinden elde edebilecei gi
bi etmesi de gerektii yksek deerin yalnz eylemlerde deil,
amalarda da bulunmasna karlk) amalardaki ahlakll k
knden sker. devin yerine de baka bir nesneyi, onun arac
lyla eilimlerin, genelde, balantl olduu deneysel ilgiyi ko
yar. te yandan deneycilik; btn bu eilimler (hangi kla gi
rerse girsin) stn bir pratik ilke aamasna ykseltilince insan
ln deerini dreceinden, buna karn herkesin duygusu
na uygun gelmeleri nedeniyle, hibir zaman ok sayda insan
iin srekli bir durum yaratamayan her trl gizemsel coku
dan ok daha korkuludur.

105
nc Kesim

SALT PRATK USUN GDLER STNE

Eylemlerin btn ahlaka zg deerinin temeli ahlak ya


sasnn dorudan doruya istenci belirlemesidir. sten belirle
mesi ahlak yasasna uygun dmekle birlikte; ahlak yasas ye
terli bir isten belirleme nedeni olabilsin diye, varsaylm bir
duygu araclyla yaplyorsa, akas bu ilem yasa uruna
deilse, eylemin yasallk iermesine karn ahlakll olmaya
caktr. Buna gre gd (elater animi) szcnden; doal yap
sndan dolay usu, nesnel yasaya zorunlulukla uygun gelmeyen
bir varln istenciyle ilgili znel belirleme nedeni anlalrsa,
bundan ilk kacak sonu udur: Tanrsal istence bir gdnn
yklenmesi sz konusu olamaz, (yaratlm her us tayan varl
n) ve insan istencinin gdleri ise hibir zaman ahlak yasasn
dan baka bir nesne olamaz. Bu durumda, eylem yalnzca ya
sann szn yerine getirmekle kalmayp zn de* ierirse,
nesnel belirleme nedeni olma gereindedir.
Bu durumda, ahlak yasas konusunda ve onun istencini et
kilemede, yine ahlak yasasnn gdsn geersiz klabilecek
baka bir gd aramann gerei yoktur. nk btn bunlar,

* Yasaya uygun dp, yasa adna daha ortaya kmayan eylem iin unlar sylenebilir: By
le bir eylem, yasann ancak szne gre, ahlak bakmndan iyidir, zne gre deil.

107
Pratik Usun Eletirisi ImrrunuelKarl

temelsiz, ak bir ikiyzllk dourur, dahas, ahlak yasasnn


yannda (yarar gdleri gibi) baka gdleri ie kartrmak sa
kncal olur. yleyse yaplacak i, ahlak yasasnn hangi yolla,
gd durumuna geldiini, bu duruma geldiinde kiinin istek
duyma yetisini belirleme nedeninin etkisiyle, bu yetide, neyin
ortaya ktn belirlemektir. nk bir yasann kendiliin
den ve dolayszca istenci belirleme nedeni olabilecei (btn
ahlaklln z de budur) insan usu iin zmsz bir sorun
dur ve zgr bir isten ne yolla olanakldr? sorusuyla zdetir.
Bu durumda, ahlak yasasnn kendi iinde nereden bir gd
kard deil, tersine ahlak yasas byle bir gd olduuna g
re, tinsel yapy nasl etkilediini (daha dorusu etkilemesi ge
rektiini) nsel olarak gstermemiz gerekiyor.
stencin, ahlak yasasyla, her trl belirleniminde temel u
dur: stencin, zgr olarak, duyusal drtlerin etkisinden syrl
madan, bu tr etkileri geri evirip ahlak yasasna aykr den
her trl eilimi engelleyerek yalnz yasayla belirlediidir. Bu
raya dein, ahlak yasasnn bir gd niteliinde etkisi olumsuz
dur, gd bu durumuyla nsel olarak bilinebilir. nk her
eilim ve her duyusal drt duyguya dayanr, nitekim (eilimle
rin engellenmesiyle ortaya kan) duygu zerindeki olumsuz et
ki de duygudur. Bu durumda ahlak yasasnn; istencin belirle
me nedeni niteliinde btn eilimlerimize ykm getiren ve ac
denebilen bir duygu ortaya koymas gerektiini nsel olarak
kavrayabiliriz. Burada, nsel kavramlardan yola karak (bura
da salt pratik usla ilgili) bir bilginin haz ya da ac duygusuyla
balantsn belirleyebileceimiz ilk, bir bakma biricik durum
la karlayoruz. Eilimlerin hepsi (bunlar olduka iyi bir diz
gede toplanabilir ve onlarn doyurumuna kiisel mutluluk de
nir) birlikte bencillii (solipsismus) oluturur. Bu, ya ben-sevgisi-
nin, kiinin kendi yararna her nesnesin stnde bir iyi olma di

108
Salt Pratik Lsn (Gdleri Lstne

leinin (philautia) ya da kendi kendine beenmesinin bencillii


dir (arrogantia). Bunlarn birincisine z-sevgisi, kincisine de
kendini beenmitik denir. Salt pratik us, z-sevgisini doal ve
ahlak yasasndan nce iimizde kmldayan bir nesne olarak,
bu yasayla uygunluk salama kouluyla snrlandrp engeller;
bu da, bu durumda ben-sevgisine, ussal ben-sevgisi denmesi y-
zndendi. Salt pratik us, kendini beenmilii de yere serer,
nk kendine deer bimenin ahlak yasasyla uyum salay-
tan nce gelen btn savlar nemsiz ve geersizdir. nk bu
yasayla badaan bir grn kesinlii (biraz sonra daha ak
bir duruma getireceimiz gibi) kiinin her deerinin ilk koulu
dur, bu koul karsnda her tutarsz sav yanl ve yasaddr.
mdi kendini deerli grme dknl, yalnz duyusalla da
yandndan, ahlak yasasnn engelledii eilimler arasndadr.
Ahlak yasasnn, kendini beenmilii yere sermesi de bundan
dr. Bu yasa, kendiliinden, yine de, olumludur, dnsel ne
denselliin, akas zgrln biimi olduundan znel kar
klar nitelii tayan iimizdeki eilimlere aykr dmekle
kendini beenmiliin gcn keser; bu nedenle, bir sayg ko
nusudur. Dahas, kendini beenmilii yere sererek kiiyi aa
ladndan en byk bir sayg konusudur; onun deneyden kay
naklanmayan ve nsel olarak bilinen olumlu bir duygunun te
meli saylmas da bu yzdendir. Bu bakmdan ahlak yasasyla
ilgili sayg dnsel nedenle uyanan bir duygudur; bu nsel di
ye bildiimiz ve zorunluluunu kavrayabildiimiz biricik duy
gudur.
Yukarki blmde unu grdk: Ahlak yasasndan nce, ken
dini istencin nesneleri olarak ne sren bir varlk; pratik usun
en yksek koulu olan bu yasa araclyla, istencin koulsuz ku
ralsz iyi ad verilen belirlenim nedenleri dnda braklr. Mak-
simlerin genel yasa koymaya elverililiinden kaynaklanan ya

109
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kant

ln pratik biim; ilkin herhangi bir koula balanmakszn ken


diliinden iyinin ne olduunu belirler. te yandan; tek bana,
her balamdan iyi olan salt bir istencin maksimini temellendirir.
imdi duyusal bir varlk olarak doamz ilkin istek duyma ye
tisi ieriinin (ister umut, ister korku niteliinde olsun, eilimin
nesneleri) kendini benimsettii bir durumda buluyoruz. Tutku-
larca belirlenebilen ben imiz; maksimleri araclyla genel yasa
koymaya bsbtn elverisiz de olsa, benimizin btnn olu
turuyormu gibi savlarn ilk ve temel olarak geerli klma aba
sndadr. Bu, kiisel yelemenin, znel belirlenim nedenlerine
gre kendini, genelde, istencin nesnel belirlenim nedenleri yap
ma eilimine ben-sevgisi denebilir. te bu ben-sevgisi, kendini
yasa koyucu ve koulsuz kuralsz pratik ilke durumuna getirin
ce, kendini beenmilik adn alabilir. imdi, yalnzca kendisi
(her bakmdan) gerekten nesnel ahlak yasas, ben-sevgisinin en
yksek pratik ilkeyi etkilemesini bsbtn nler, bu ben-sevgi-
sinin znel koullarna, yasalar olarak, geerlik kazandrmak is
teyen kendini beenmilii sonsuza dein engeller. Kendini be
enmiliimizi, yine kendi yargmzla engelleyen nesne insan
kk drr. Ahlak yasas, doasnn duyusal eilimiyle, ah
lak yasasn karlatran her insan kanlmaz durumda kk
drr. stencimizin belirleme nedeni olarak; bizi kendi ben-
bilincimizde kk dren, nesnenin tasarm olumlu ve belir
leme nedeni olunca, kendiliinden sayg uyandrr. Bu durum
da ahlak yasas, znel olarak da, bir sayg nedenidir. mdi, ben-
sevgisinde bulunan her nesne eilimle ilgilidir, her eilim de
duygulara dayanr. Bu nedenle ben-sevgisinde btn eilimleri
engelleyen, zorunlu olarak duyguyu da etkiler. Biz, burada, ah
lak yasasnn, eilimlerin ve onlar en yksek pratik koul duru
muna getirme dknlnn, akas ben-sevgisinin, en yk
sek yasakoymadaki yetkisini engelleriz. Duygu konusunda bir

110
Salt Pratik Usun Gdleri stne

yandan olumsuz, bir yandan da salt pratik usun snrlandrc


nedeni bakmndan olumlu bir etki yapmasn nsel olarak gr
menin hangi yolla gerekletiini kavrarz. Bu etki konusunda
pratik ya da ahlak duygular ad altnda, ahlak yasasndan n
ce gelen ve ona temel olan bir zel duygu tr benimseyenleyiz.
(Beenmeme) duygusu zerindeki olumsuz etki; bu duygu
konusundaki her etki ve genellikle her duygu gibi tutk.usaldr.
Ahlak yasas bilincinin etkisi olarak da; dnlebilir bir neden
dolaysyla, akas en yksek yasa koyucu salt pratik usun z
nesiyle balantda, eilimlerce uyarlan usla donatlm bir z
nenin bu duygusu kendini aalama (dnsel kmseme)
adn alr. te yandan; yasayla balants anlamna gelen, olum
lu temeli konusunda da yasaya sayg diye nitelenir. Bu yasa iin
herhangi bir duygu sz konusu deildir. Bu yasa kar koyma
yolunu kapadndan; usun yargsnda bir engelin ortadan kal
drlmasyla nedenselliin olumlu nitelikte onaylanmas ede
erli saylr. Bu yzden, bu duyguya ahlak yasasna sayg duy
gusu; ad geen iki nedenden dolay da ahlak duygusu denebi
lir.
Ahlak yasas, bir yandan salt pratik us araclyla eylemin
biimsel belirleme nedeni, ayrca iyi ve kt ad altnda topla
nan eylem nesnelerinin ierikli nesnel belirleme nedeni olduu
gibi, bir yandan da bu eylemin znel belirleme nedenidir, ak
as gddr. Byle olmas da znenin duyusalln etkileme
si, yasann isten zerindeki etkisini kolaylatrc bir duygu
uyandrmas yzndendir. Burada ahlaklla yatkn bir duygu
nun znede nceden bulunmas sz konusu deildir. Bu, her
duygunun duyusal oluu yznden olanakszdr. Oysa ahlaka
zg grn gds her trl duyusal kouldan bamsz ol
maldr. okluk btn eilimlerimizin tabannda, sayg dedii
miz duyumun koulu olan, duyusal duygu vardr. Ancak bu

111
Pratik Usu Eletirisi Immanuel Kant

duygunun belirleme nedeni salt pratik ustadr. Bu duyum iin,


kaynandan dolay, tutkusal deil, tersine pratik etkiyle ortaya
km denmelidir. nk ahlak yasasnn tasarm ben-sevgisi-
ni etkisinden ve kendini beenmilii de lgnlndan syrarak
salt pratik usun engelini azaltr. Bylece, usun yargsnda, du
yusallk drtleri karsnda salt pratik usa zg nesnel yasann
stnl tasarm oluur. Kar arln ortadan kaldrlma
syla da greli olarak (duyusallk gdlerince uyarlan bir isten
bakmndan) yasa arln gsterir. Yasaya kar ablakllk g
ds deil, znel bakmdan gd olarak grlen, ahlaklln
kendisidir. nk salt pratik us ben-sevgisine kar kp onun
btn savlarn ykacak yasaya saygnlk kazandrmakla etkili
olabilir. Burada gznnde tutulas gereken udur: Duygu ze
rinde bir etki olan sayg, dolaysyla us tayan bir varln du
yusalln da etkiler. Bu da duyusall, bu nedenle de, ahlak
yasasnn sayg duymakla ykml kld varlklarn sonlulu
unu varsayar. Bundan dolay en yksek ya da her duyusallk-
tan bamsz, dahas duyusalln pratik usa engel olamad
bir varlk iin yasaya sayg sz konusu deildir.
Bu duygu (ahlak duygusu adyla) yalnz us araclyla orta
ya konur. Bu duygu, eylemler konusunda yarg vermeye ya da
nesnel ahlak yasasnda temel salamaya yaramaz; yalnz yasa
y kendine maksim yapmada gd olarak i grr. Tutku t
rnden hibir duyguyla karlatrlmayan bu alas duyguya
daha uygun hangi ad verilebilir? Bu ylesine kendine zg bir
duygudur ki yalnz usun, stelik pratik salt usun buyruunda
grlyor.
Sayg her zaman yalnzca kiilerle ilgilidir, nesnelerle deil.
Nesneler, bizde, eilim, hayvanlar ise (szgelii, atlar, kpekler)
sevgi ya da deniz, yanarda, yrtc bir hayvan gibi korku uyan
drabilir, hibir zaman sayg deil. te yandan hayranlk bu

112
Sal Pratik Usun Gdleri stne

duyguya daha yakndr; bu bir duygulanma olarak; akas


aknlk niteliinde nesnelere de ynelebilir. Szgelii ge
ykselen dalara, evrendeki nesnelerin byklne, nicelii
ne, geniliine, kimi hayvanlarn g ve hzna bg. Ancak bun
larn hepsi de sayg deildir. Bir insan, benim iin, sevgi, korku
ya da aknla varan bir hayranlk konusu olabilirse de sayg
konusu olamaz. akac yaratl, yreklilii ve gll teki
insanlar arasndaki aamasndan gelen erki bende byle du
yumlar uyandrabilir, ancak bunlar byle bir kiiye her zaman
sayg duymak iin yeterli deildir. Fontenelle unlar syler:
(Ben soylu bir kiinin nnde eilirim, ancak tinim eilmez.)
Buna unu ekleyebilirim: Soylu deil de, sradan yurtta olan
bir kimse de, (ben de bilincine varamadm bir ra doruluu
grrsem, onun nnde; istesem de istemesem de,) dahas s
tnlmn gzden kamamas iin, bam ne denli dik tut
sam da tinim eilir. Bu nedendir? Kendi yaptklarmla karla
trdmda, onun rnei bana, kendini beenmiliimi yere se
ren bir yasa sunar ve bu yasaya uymay, dolaysyla da bu yasa-
nn yaplabilirliini eylemle kantlanm grrm. Bu doruluk
aamasnn kendimde olduunu anlasam bile sayg kalr. n
k iyi olan her nesne insanda bir eksikliin bulunduunu gs
terdiinden, bir rnekle grnr duruma gelen yasa yine de b
tn byklenme duygusunu yok eder. Karmda grdm; i
tensizliini benimkini bildiim oranda bilmediim, bu nedenle
bana salt bir k olarak grnen bu kii bana bir l verir.
Sayg yle bir ykmdr ki, biz istemesek bile, onu yerine getir
mekten kanamayz, yapabileceimiz tek i, bu saygy daha
ok aa vurmaksa da onu iimizde duymaktan kendimizi ala
mayz.
Sayg, bir insann karsnda severek benimsemeyecek nite
likte, haz duygusundan uzaktr. Bu duygunun ykn azaltabi

113
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kant

lecek nesneler, szgelii bir su aranr, bylece bu rnek arac


lyla kendi kendimizi kk drmekten kurtulmaya al
rz. rnekleri yknlmez gibi grnrse ller bile her zaman
bu eletiriden kurtulamazlar. Dahas, ahlak yasas bile, grkem
li bykl iinde, ona duyulacak saygdan uzak tutulma a
basyla kar karyadr. Ahlak yasasn, seve seve, ok iyi bildi
imiz bir eilimimiz durumuna drmek ve iyi anlamda yara
rmzn istenen buyurtusu yapmak iin, bunca abamzn nede
ni olarak kendi deersizliimizi nmze seren, saygdan [sy
rlmamza ynelik bu korkun istekten baka bir neden d
nlebilir mi? Buna karn, burada, ac ok az sz konusudur;
nk kii kendini beenmilikten kurtulup saygdan] pratik
olarak etkilenme yolunu anca bu yasann grkemliliine do
yulmaz. O zaman tin kutsal yasann kendisi ve gsz yaps
zerinde ykseldiini grd lde yceldiine inanverir.
te yandan byk yetenekler ve onlarla oranl bir etkinlik de
sayg ya da ona benzer bir duygu uyandrabilir, onlar iin by
le bir duygu tamak yerindedir. stelik hayranlk da byle bir
duyguyla zde gibi grlr. Ancak konuya daha yakndan ba-
klrsa, beceride doutan gelen yetenekle kiisel abann bunu
gelitirmede ne oranda etkili olduunun belirsiz kald, usun
bu beceriyi, byk bir olaslkla, bir gelitirme rn niteliin
de ortaya koyduu, dolaysyla kendini beenmiliimizin ak
a sarslmas yarayan ve bu konuda ya bizi sulayan ya da bizi
byle bir rnei kendimize uygun biimde izleme gereinde b-
raknn akla kavumad grlr. Byle bir kiiye (daha
dorusu, onun nceliini nmze koyduu yasaya) gsterdii
miz sayg yalnzca hayranlk deildir; bunun doruluunu un
lar gstermektedir: Sradan hayranlarn oluturduu bir toplu
luk, byle bir insann (szgelii Voltairein) rann ktl ko
nusunda bilgi edindii kansna varnca tm saygy yitirir; ger

114
Salt Pratik Usun Gdleri stne

ek bilgi ise bu saygy o kiinin en azndan yetenekleri konu


sunda her zaman duyar, nk kendisi de yle bir ie, bir u
raa koyulur ki byle bir kiiye yknmek nerdeyse onun iin
bir yasa oluverir.
Bu durumda ahlak yasasna duyulan sayg tek ve kukusuz
ahlak gdsdr; bu duygu bu neden dnda baka bir nesne
ye ynelmemitir. Ahlak yasas ilkin, usun yargsnda, istenci
nesnel ve dolaysz belirler. Nedensellii yalnz yasayla belirle
nen zgrlk ise btn eilimleri, bylece de kiinin kendine
deer vermesini kendi salt yasasna uyma kouluna gre snr
lamadan kaynaklanr. Bu snrlama duygu zerinde etkisini
gsterir; ahlak yasasndan da nsel olarak bilinebilen ac duy
gusunun domasn salar. Ancak bu, salt pratik bir usun etki
sinden domu ve belirleme nedenleri eilimler olan znenin
zellikle etkinliine, bununla da (ahlak yasasyla uyum sala
maynca yok olan) kendi kiisel deeri konusundaki kansna y
km getiren yaln olumsuz bir etkidir. Bu nedenle de, bu yasa
nn duygu zerindeki etkisi, kiinin alalmasdr. Biz, bu alal
may nsel olarak grebiliriz, ancak ondan, bir gd olarak,
salt pratik yasann gcn deil, yalnz duyusalln gdlerine
kar direnci koyabiliriz. Oysa yine de, bu yasa nesnel olarak;
salt usun tasarmnd istencin dolaysz belirleme nedenidir; do
laysyla kiinin bu alalmas yasann arnmlyla balant
iinde olup biter. Duyusal ynden, kiinin alalmas anlamna
gelen kendini bir ahlak deeri olarak grme savlarnn geersiz
kalmas, dnsel ynden yasann kendisine ahlak deeri ver
me, akas pratik deerlendirmede bir ycelmedir. Tek sz
ckle sylemek gerekirse, yasaya duyulan sayg; dnsel nede
ninden dolay, nsel olarak bilinen olumlu bir duygudur. n
k bir etkinliin karsna dikilen engellerin azaltlmas bu et
kinliin ilerlemesi demektir. Ahlak yasasnn benimsenmesi de

115
Pratik Usun Eletirisi Imnunuel Kani

pratik usun nesnel nedenlere dayanan bir etkinlii bilincidir.


Bu etkinlik, znel (tutkusal) nedenlerce engellendiinden ey
lemlerde etkisini gstermez. yleyse ahlak yasasna duyulan
sayg; yasann, kendini beenmilii sarsp eilimlerin engelleyi
ci etkisini gsz duruma getirmesi, yine bu yasann duygu ze
rinde olumlu ve dolayl etkisi sonucu, etkinliin znel nedeni,
dahas ahlak yasasna uyma gds ve bu yasaya uygun yaam
tryle ilgili maksimlerin temeli diye grlmelidir. Bir gd
kavramndan bir kar kavram doar; bu kar da us tayan
bir varlktan bakasna yklenemez, bu gd usa tasarlanm
olduuna gre bir isten gds anlamna gelir. Ahlak bak
mndan iyi bir istente gd; yasa olmas gerektiinden ahlak
la ilgili kar da ancak pratik usun duyulardan bamsz bir
kardr. Maksim kavram da kar kavram zerinde temellenir.
Bir maksim, karda yalnz yasaya uymaya dayanyorsa, salt
ahlakadr. Burada gd, kar ve maksim gibi her kavram,
ancak sonlu varlklara uygulanabilir. nk byle bir varln
kiisel yelemesiyle ilgili znel yap pratik usun nesnel yasasy
la, kendiliinden badamad iin, bu kavramlarn hepsi bir
varln doal yasasna zg snrll varsayar. Bu durum, -et
kinliin karsna dikilen bir isel engel olduundan- herhangi
bir nesneyle eyleme itilme gereksinimidir. yleyse bu kavram
lar tanrsal istence uygulanamaz.
Sesi, en kat kan dkcy bile titreten, baklar karsnda
gizlenme gereinde brakan, pratik usun bize uymamz iin
sunduu her trl yarardan arnm ahlak yasasnn snrsz y
celtmede ayr bir zellii vardr. yle ki: Duygu zerinde salt
dnsel idenin etkisi kuramsal us iin temelsizdir. Byle bir
duygunun her us tayan sonlu varlkta ahlak yasas tasarmna
smsk bal bulunduunu nsel olarak grmekle yetinilmeye
amaldr. Bu sayg duygusu tutkusal ve duyu zerinde temel-

116
Salt Pratik Usun Gdleri stne

lenmi bir haz duygusu olsayd, bu saygnn herhangi bir idey


le nsel balantsn bulmaya almak da bounayd. imdi o,
yalnzca pratik olanla ilgili; herhangi bir nesnesinden dolay de
il de biimi bakmndan bir yasann tasarmna balanan, do
laysyla ne kvan ne de ac saylabilen, ancak bu yasaya uy
makla ahlaka zg dediimiz kar ortaya koyan, bir duygu
dur. Nitekim byle bir kar yasa da, grme yetenei de (ya da
ahlak yasasna sayg) ahlak duygusudur.
stencin; kanlmaz bir baskyla birlikte, kiinin kendi usun-
ca btn eilimlere uygulanan, yasaya zgrce boyun eme bi
linci yasaya saygdr. Bu saygy isteyen ve esinleyen yasa, grl
d gibi, ahlak yasasndan baka bir yasa deildir (nk ba
ka hibir yasa istenci eilimlerin dolaysz etkisinden kurtara
maz). Eilimden gelen btn belirleme nedenlerini dladn
dan; bu yasaya uyan nesnel pratik eyleme dev denir. Bu de
vin; eilimlerin belirlemesini dladndan, ne denli istemeye
rek yaplsa da, kendi kavram iinde eylemleri belirleme anla
mn ieren pratik bir zorlama vardr. Bu zorlama bilincinden
kaynaklanan duygu, bir duyu nesnesinden gelen duygu gibi tut-
kusal deil, tersine yalnzca pratiktir; akas daha nce gelen
(nesnel) isten belirlemesi ve usun nedenselliiyle olanakldr.
Bylece bu duygu, bir yasaya boyun eme, akas buyruk ola
rak (duyulan uyarlan zne iin zorlama anlamna gelen), haz
deil, daha ok eylem bakmndan ac ierir. Buna karlk, bu
zorlama yalnzca, kiisel usun yasa koyuculuu dolaysyla ger
ekletiinden bir yceltme de ierir. Burada tek nedeni salt
pratik us olan ve zorlama yoluyla duygu zerinde kendini gs
teren zel bir etki vardr. Bu znel etkiye, yceltmeyle ilgisi ba
kmndan, kendini onaylama denebilir. nk insan, baka
bir kar olmakszn yalnzca yasayla belirlendiini kavrar.
Bundan dolay, bsbtn baka trde, znel olarak ortaya ko

117
Pratik l sun Kletirisi Immanuel Kant

nan salt pratik ve zgr karn bilincine varr. Bu karn de


ve uygun bir eylemle benimsenmesinde eilimin ilgisi yoktur;
tersine us dpedz pratik yasayla buyurur ve gerek olarak or
taya koyar, kendine zg nitelikte sayg adn tar.
dev kavram, nesnel olarak, eylemde yasayla uygunluk,
maksimleri bakmndan znel olarak da istencin yalnzca ya
sayla belirlenmesinin tek yolu diye, yasaya sayg ister. te, de
ve uygun eylemde bulunmakla yasaya sayg duyma anlamna
gelen devden dolay eylemde bulunma bilinci arasndaki ayr
mn dayana budur. Bunlardan birincisi (yasallk), istencin be
lirleme nedenleri yalnzca eilimler olsayd yine de olanakldr.
Ahlak deeri anlamn ieren kincisi (ahlakllk) ise eylemin yal
nzca devden dolay; akas yasa uruna yerine getirilmesini
gerektirir*.
Ahlaka zg btn yarglar ortaya koyarken maksimlerin
znel ilkesini duyarllkta gznnde bulundurmann ok b
yk nemi vardr. Eylemlerin btn ahlakll; bu eylemlerin
ortaya koyaca sevgi ve ynelmeden dolay deil de dev ve ya
saya saygdan doan bir zorunlulukta grlr. nsan ve btn
yaratlm us tayan varlklar iin ahlaka zg zorunluluk yar-
glayclkur; akas ykmllktr. Buna dayanan her eylemi
sevdiimiz ya da sevebileceimiz bir davran tr deil, bir
dev olarak tasarlamak. Biz, korku ya da en azndan dna k
ma kaygs duyulan yasaya sayg olmadan, her trl bamll
n stnde bulunan tanr gibi, kendiliimizden, bizim iin bir
doa nitelii kazanm istencin hibir zaman deimeyecek
uyumuna salt ahlak yasasyla ulaabilmi ve her zaman isten

* Kiiye sayg kavramnn, az nce ortaya konduu gibi, ilgiyle incelenirse, bir rnein n
mze serdii dev bilincine dayand, dolaysyla saygnn ahlaktan baka bir temeli ola
mayaca anlalr. Bu anlatm kullandmz her yerde, insann, yarglamalarnda gizli an
cak alacak biimde sk sk ahlak yasasn gznnde bulundurduunu dnmemiz ok
iyi olur. Dahas tinbilimsel bakmdan insan anlamada da yararl olur.

118
Salt Pratik Usun Gdleri stne.

cin kutsalln elde bulundurma durumuna gelmiiz (yleyse


bu yasa, ona aykr davranmaktan saptrlamayacamz d
ncesiyle, bizim iin bir buyruk olmaktan ksn).
Ahlak yasas, hepten en yetkin bir varln istenci iin kutsal
lk yasasdr, her us tayan sonlu varln istenci iin de bir
dev yasasdr. te yandan ahlaka zg bir zorlamann belir
lenmesi ve bu zorlama eylemlerinin yine bu yasaya sayg gs
terme ve devini yerine getirme duygusunca belirlenmesi yasa
sdr. Bunun baka bir zel ilke gd olarak benimsenmemesi
gerekir. nk eylem yasann buyurduu sonucu verebilse de,
deve uygun olmasna karn devden dolay yaplamadn
dan; bu yasa koymada gdlen ama ahlaka zg deildir.
nsanlar sevmek, onlara iyilik etme dileinde bulunmak,
dzene sevgi duymak ve bu yolla doru olmak ok gzeldir. An
cak gnlller gibi byklenme kuruntusu iinde, bizce her
hangi bir buyruk gerekmediinden, kendimizi dev anlay
tesinde grmeye ve buyruktan bamsz olarak, tadn kar
mak istediimizi yapmaya kalkrsak; bu durum imdilik bizim
teki us tayan varlklar arasnda insanlar olarak, bulunduu
muz yere uygun davranmzn bir ahlak maksimi deildir. Biz,
us dzencesi altnda bulunuyoruz, usa ballmzn btn
maksimlerinde, us'dan saknacamz, unutacamz bir nesne
olmamal. stencimizin belirleme nedenini, yasaya uysa da, ya
sann dnda ve bu yasaya saygdan baka bir yerde grmeme
liyiz. te yandan (kendi usumuzdan gelse bile) bencil bir lgn
lkla yasann saygnlm, nemsiz de olsa, azaltmaktan kan
malyz. Ahlak yasasyla olan ilikimize vermemiz gereken adlar
ancak dev ve ykmllktr. Biz, zgrlk dolaysyla sala
nabilen, pratik usla sayg duymamz iin bize buyurulmu bir
ahlak lkesinin yasa koyucu yeleriyiz, te yandan da uyruu
yuz, ynetici deil. Bizim, yaratklar olarak daha aa bir basa-

119
Pratik Usun Eletirisi * Immanuel Kani

makta olduumuzu grmezlikten gelmek ve kendini beenmi


liimiz yznden kutsal yasann saygnln yadsmak yasa b
tn ayrntlaryla uygulansa bile znn dna kmaktr.
Hepsinin stnde tanry sev, yaknn da kendin gibi sev*
diyen bir buyruun olana buna ok iyi uymaktadr. nk
bu, bir buyruk olarak, sevgi buyuran bir yasa iin sayg ister ve
sevgiyi ilke yapmay geliigzel bir semeye brakmaz. Ancak
eilim olarak, tanrya sevgi duymak (tutkusal sevgi) olanaksz
dr, nk o bir duyu nesnesi deildir. Bu sevgiyi insanlara duy
mak olanakldr, ancak buyurulmaz nk buyurma gerei her
hangi bir kimseyi sevmek insann elinde deildir. yleyse b
tn yasalarn ekirdeinde pratik sevginin bulunduu anlal
maktadr. Tanry sevmek, bu anlamda, onun buyruklarn se
verek yerine getirmektir; yaknn sevmek ise ona kar her gre
vi severek yapmaktr. Ancak bunu bir kural durumuna getiren
buyruk deve uygun eylemlerde bu anlay tamay deil, an
cak buna aba gstermeyi buyurabilir. Nitekim bir ii severek
yapmay gerektiren buyruk, kendi kendisiyle eliiktir, nk
yapmamz gerekeni kendiliimizden biliyorsak, stelik bunu se
verek yaptmzn bilincindeysek bu konuda bir buyrua gerek
kalmazd. Bunu severek deil de yasaya saygdan dolay yapar
sak, bu saygy maksimim gds durumuna getiren buyruk,
buyurulan anlaya ters derdi. Bu yasalar yasas, Incilin her
ahlaka zg buyurtusu gibi, ahlak anlayn btn yetkinlii
iinde sergiler. Bu yetkinlik, kutsalln ideali olarak bir yaratk
iin ulalmazdr. Buna karn, yine de, kendisine yaklamaya,
kesintisiz ve sonsuz bir ilerlemeyle benzemeye aba gsterme
miz gereken bir ana-rnektir. Us tayan bir varlk gnn birin-

* Kimilerinin, ahlaklln en yksek ilkesi yapmak istedikleri kiisel mutluluk ilkesi bu yasay
la arpc nitelikte bir kartlk gsterir. O durumda bu ilke yle olacakt: Hepsinden ok
kendini sev, tanry ve yaknn da kendin iin sev...

120
Salt Pratik Usun Gdleri stne

de, btn ahlak yasalarn severek yerine getirebilecek duruma


ulaabilseydi, bu onda bu yasalardan sapmaya elverili kkrt
c bir istek olanann bulunmad anlamna gelirdi. nk
byle bir istei yenmek zne iin her zaman zveri ister, dolay
syla da onun kendini bask altna almasn, severek yapmad
bir ii yapmak iin kendini iten zorlamasn gerektirir. Oysa
hibir yaratk ahlak aamasnn bu basamana ulaamaz.
nk o, bir yaratk olduundan, dolaysyla durumundan iyi
ce kvan duymak iin gereksedii nesneler bakmndan bam
ldr, bu nedenle hibir zaman isteklerinden ve eilimlerinden
bsbtn kurtulamaz. Bu istekler ve eilimler fiziksel nedenle
re dayandndan, bambaka kaynaklar olan, ahlak yasasyla
badamaz. Bundan dolay bu istekler ve eilimler, her zaman,
kendileri asndan, bu yaratkla ilgili maksimlerinin amacn
yasa karsnda istencin isel direnmesinden kayg duymayan,
sevgiye deil de ahlaka zg zorlamaya dayandrmay gerekli
klar. Kendiliinden, daha aa bir balla deil de, istemeye
rek de olsa, yasaya uyma isteminde bulunan bir yargya dayan
maya zorlar. te bu yasaya ynelik sevgiyi, ulalmaz bile olsa,
abalarn erei yapmak gerekir (bu durumda yasa buyruk, ah
lakllk da; znel nitelikte, kutsalla vararak erdem olmaktan
kard). nk deer verdiimiz, ancak (gszlmzn bilin
cine varmamz nedeniyle) korktuumuz bir nesne, duyumu da
ha kolay olduundan sayg ierikli korku eilimine, sayg da
sevgiye dnr. Bir yaratk iin, ulama olana bulunsayd,
bu da en azndan kendini yasaya adam bir anlayn yetkin
lemesi olurdu.
Bu incelemenin amac, tanr sevgisi bakmndan dine daya
l dnce kaldn nlemek iin yukarda sz geen ncil buy
ruunu ak kavramlarla dile getirmek deil; tersine ahlaka z
g anlay insanlara kar grev asndan dolaysz olarak be

121
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Karl

lirlemek ve birok kafaya bulaan bir ahlak katln denetim


altna almak ya da engellemektir. nsann (bilebildiimize gre
her us tayan yaratn) zerinde durduu ahlak basama ah
lak yasasna saygdr. nsann bu yasaya uymasn salayan d
nce; zgrce bir eilimden ve herhangi bir biimde buyurul
mam, kendiliinden stlenilmi bir abay izlemek deil, dev
gereince yasaya balanmaktr. nsann her zaman iinde bulu
nabilecei ahlak durumu erdemdir, sava iindeki ahlak gr
dr; istencin grlerinde bulunmas gereken eksiksiz arn
ml ieren kutsallk deildir. Eylemleri soylu, yce ve ulu di
ye niteleyerek insanlar almaya yneltmek, ahlaka zg d
nce katlndan ve kendini beenmilii artrmaktan te bir
anlam tamaz. Bu yzden insanlar, eylemlerini belirleyen ne
denin bir dev olmad, eylemlerin bu devden gelmedii, yal
nzca becerilerinden dolay kendilerinden beklendii, bu yasa
ya uymann boyunduruk altna girme anlamna geldii, sayg
dan kaynaklanmad (bunu usun bize ykledii, yumuak olsa
bile) aalanmaya yol at bir ykmlln istemeyerek ta
ma gereinde kaldklar kuruntusuna kaplrlar. nk insan
lar, byle bir ilkeden dolay yaplan eylemlere yknmekle yal
nzca yasann zn yeterince yerine getirmemekle kalmazlar;
yasann z (ilke ne olursa olsun) eylemin yasaya uygunluun
da deil yalnzca yasaya boyun emeye dayanrlar; dahas g
dleri (duygudalk ya da ben-sevgisinde grerek) tutkusal nite
likte aa vurur, ahlaka uygun biimde (yasada grmeyerek)
ortaya koymazlar. Bu konuda bo, uar, alas bir dnme
tr yaratrlar. Bunu yapmakla da mahmuz ve gemi, buyruu
gerekmeyen tinsel yapsnn zgrce olumu iyiliksever doa
syla vnmesine, kendilerinin becerisinden nce dnlmesi
gereken ykmlln unutulmasna yol aarlar. Bakalarnn
byk bir zveriyle ve yalnzca dev uruna yaplm eylemleri;

122
Salt Pratik Usu Gdleri stne

gnl taknlklarndan deil de yalnzca deve saygdan dolay


ortaya konduunu dndren izler bulunduundan soylu ve
yce iler diye adlandrlp vlebilir. Ancak bunlar yknme
rnekleri diye birisine gsterilecekse o zaman yalnzca deve
sayg (biricik doru ahlak duygusu olarak), te yandan (ahlakl
la denk geldiinde) tutkusal itkilerle gnl elendirmek, ken
dimize yaraan bir deere gre anlamsz bir ben-sevgimize b
raklmayan bu nemli, kutsal boyutu, gd olarak kullanlma
ldr. Dosdoru aratrrsak vlmeye deer btn eylemlerde;
buyuran ve tutkunluklarmza yatkn olan gnlmz uyarna
brakmayan, bir dev yasas buluruz. Tini, ahlaka gre biim
lendiren biricik sergileme tr budur; nk yalnzca o salkl
ve eksiksiz ilkeler koyabilir.
En genel anlamyla dnce katl; insan usunun snrlar
na zg ilkelere gre, izginin dna kma giriimiyse, ahlaka
zg dnce katl da pratik salt usun insanla getirdii s
nrlarn tesine gemedir. Salt pratik us; bu uurlarla, deve uy
gun eylemlerin znel belirleme nedeni saylan ahlaka zg g
dy yasann dnda bir yere koymay, bu yolla maksimlere ge
tirilen amac bu yasaya saygdan ayr bir yere yerletirmeyi ya
saklar; bylelikle o her kendini beenmilii ve ben-sevgisini or
tadan kaldran dev dncesini insanda her ahlaklln ya
am ilkesi yapmay buyurur.
Olay, bu anlatld gibiyse, yalnzca romanclar ve (duygu
salla ne denli kar olursa olsunlar) duygusalc eitimciler de
il, bilgeler bile; dahas en katlar Stoaclar da, serinkanl an
cak bilgece bir ahlak dzeni yerine ahlaka zg bir dnce
katl getirdiler. Bu sonuncularn dnce katl daha yiit
e, ncekilerinki de s, kolayca eriyip gider nitelikte olsa bile
durum birdir. kiyzllk etmeden, Incilin ahlak retisinin,
ilk kez ahlak ilkesinin arnml ve bu ilkenin sonlu varlklarn

123
Pratik Usun Eletirisi Immanue.l Karl

snrllna uygunluuyla insann btn iyi davranlarn gz


ler nne serili ahlaka zg yetkinlik kuruntularna kaplmay
inleyen bir dev dzenine baladn, snrlarn iyice aran
kendini beenmilik ve ben-sevgisine alakgnll (kendini bil
me) koullarn getirdiini dosdoru syleyebiliriz.
dev: Sen sevilen, duygular okayc hibir eilim tama
yan, yalnzca boyun emeyi isteyen, istenci devindirmek iin in
sann gnlnde doal bir tiksinme uyandrp onu korkuya kap
trmayan; insann gnlne kendiliinden girecek kapy bulan
ve istense de istenmese de kendine kar sayg uyandran (her
zaman ona uyulmasa da), gizlice ona kar klsa da nnde
btn eilimlerin sustuu bir yasay yrrle koyan yce ve
byk ad. Hangisidir sana yarar kaynak? Eilimlerle he trl
yaknl geersiz klan senin yce soyunun kkleri nerede bulu
nur? Onlardan gelmeyi insanlarn kanlmaz bir deer- koulu
sayabildikleri bu kkler nerededir?
Bu, insan (duyular dnyasnn bir blm olarak) kendi s
tne ykselten, insan yalnzca anln dnebilecei bir var
lklar dzenine, te yandan belirlenebilen varoluunu ve (ahlak
yasas gibi koulsuz-kuralsz yasalara uygun) amalarn hepsini
denetimi altndaki dzene balayan nesneden aa olamaz.
Bu, kiiliktir, baka bir deyimle zgrlktr ve kendine zg ya
salara baml bir varln olana diye grlen, btn doa me
kanikiliinden bamsz kalmaktan baka bir nesne deildir.
Dolaysyla, duyular dnyasna bal kiinin dnlr dnya
ile de balantl bulunmas bakmndan kendi kiiliinin buyru
u altna girmesinden te bir anlam tamaz. Burada, iki dn
yaya bal insann kendi zvarln ancak ikinci ve daha yk
sek belirlemeyle ilikisi iinde saygya deer grmesi; bu belirle
menin yasalarna da derin bir saygyla bakmas gerekliyse, a
lacak bir durum yoktur.

124
Salt Pratik Usun Gdleri stne

te, nesnelerin deerini ahlak ilkelerine gre bildiren birok


anlatmn dayand kaynak budur. Ahlak yasas (inenmez ol
duundan) kutsaldr. nsan kutsal deilse de onun varlnda
yine onun iin, insanlk kutsal olmaldr. Yaratlan dnyada, el
den gelirse, her nesne yalnz ara olarak kullanlabilir. Ancak
insan ve onunla birlikte her us tayan varlk kendi kendisinin
amacdr. nsan zgrlnn zerklii dolaysyla , kutsal ah
lak yasasnn znesidir. Bundan dolay her isten, dahas kii
nin kendisine ynelik istenci bile, us tayan varln zerkliiy
le badama kouluyla snrldr. Bu da, bu varl; etkilenen z
ne istencinden doabilecek bir yasaya gre olanaksz amaca
balanmak, bu varl hibir zaman ara edinmemek, tersine
kendisini ama olarak kullanmaktr. Biz bu koulu yerinde bir
tutumla, dnyada, yaratt us tayan varlklar asndan tanr
istencine de koyarz. nk bu koul bu varlklar, kendiliin
den ama edinenlerin kiiliine dayanr.
Doamzn yceliini (belirlemeye uygun olarak), davran
mzn bu doaya uygunluu bakmndan tad eksiklii gr
lr duruma getirecek, bylece de kendini beenmilii yere se
rerek gzlerimizin nne koyan bu sayg uyandrc kiilik idesi
en sradan insan usu iin bile doaldr, kolayca anlalrdr.
yle sradan namuslu bir insan bile, ya kendini can skc bir
eylemden kurtaracak ya da sevgili, dahas nemsenen bir g-
nldee yarar salayabilecek nemsiz bir yalan sylemekten,
kendi kendini, gznde, kk drmemek iin vazgetiini
ortaya koymad m? Doru bir kimseyi, devden kansayd n
leyebilecei en byk yaam ykmnda; kendi kiisel varlnda
insanlk deerini korumu ve ona sayg gstermi olmas; kendi
kendinden utanmas, kendi kendini isel bir bakla denetledi
inde korkulur bir nesnenin bulunmad bilincine varmas
ayakta tutmaz m? Bu avuntu mutluluk olmad gibi onun k-

125
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kant

snts da deildir. nk kimse byle bir durumu, bu koullar


altnda yaamay bir kez bile istemeyecek. Ancak insan yayor,
kendi gznde yaamn deersiz olmasna da katlanamaz. Bu
isel dinginlik, yaama ekici gelen btn nesneler bakmn
dan, olumsuzdur. nk bu dinginlik, kiinin kendi durumuna
zg deeri nemsiz saymasndan sonra, kiisel deerinin yok
olaca korkusunun nlenmesidir. Bu dinginlik, yaamdan
bambaka bir nesneye duyulan saygnn etkisidir; bununla kar
latrlp yz yze getirilirse btn dinginliiyle yaamn bir
deeri yoktur. nsan yaamndan pek az da olsa, tat aldndan
deil, devden dolay yaar.
Salt pratik usun katksz gds bu yapdadr. Bu gd, bi
ze, duyust varoluumuzun yceliini sezdiren, znel olarak
da duyusal varoluumuzun tutkusal nitelikte uyarlan doalar
nn bamll bilincine varan insanlarda, onlarn daha yksek
bir belirlenimi iin sayg douran salt us yasasndan baka bir
nesne deildir. mdi, bu gdyle yaamn nice ekicilikleri ve
tatllklar birbirine balanabilir; yle ki yalnzca bunlar iin bi
le usa dayanan ve mutlu bir yaam konusunda dnen bir
Epikurosunun usa en uygun seimi ahlak bakmndan iyi dav
ran ynnde aklanacakt. te yandan yaamn gnl uya
rnca tadn karma grn en yksek ve kendine gre yete
rince belirleyen devinim nedenine balamak tlenmeye de
er olabilir. Ancak dev sz konusu olursa bu tutum ktln
yanstmaktan geri kalmad ekicilikleri dengelemek, devindi-
rici gerek gc, dahas bunun en kk bir blmn onun
iine yerletirmek iin deildir. nk her ahlaka zg gr
daha kaynandan bulatrmay istemek olurdu. devin saygn
lyla yaamn tadn karna arasnda ilgi yoktur, onun kendi
ne zg yasas, kendine zg mahkemesi vardr. Bu ikisi, sayr-
lanm bir tine verilmek zere biretirilmi bir ila gibi birbiriy

126
Salt Pratik Usun Gdleri stne

le kartrlmak istense bile hemen kendiliinden ayrr. Oysa


bu yaplmazsa birincisinin etkisi kalmaz, fiziksel yaam bun
dan biraz g kazansa bile ahlak yaam kurtarlamazcasna
yok olur gider.

SALT PRATK USUN ANALTNN


ELETREL AYDINLATILMASI

Bir bilim ya da kendi iinde dizge oluturan, bir bilim dal


nn eletirel aydnlatlmasndan anladm, bu bilimin benzer
bir bilgi yetisine dayanan baka bir dizgeyle karlatrldnda
neden bu gerekli dizgesel biimden baka bir biim tamaya
cann aratrlmas ve dorulanmasdr. mdi, her ikisinde salt
us olduundan, pratik usla kurgusal us e trde bir bilgi yetisi
ne dayanmaktadr. yleyse birinde dizgesel biimle teki ara
snda bulunan ayrmn ikisini karlatrarak belirlenmesi ve bu
ayrm douran nedenin gsterilmesi gerekir.
Salt kuramsal usun Analitii anla verilebilecek nesnelerin
bilgisiyle uramt; bu yzden de ie grden, dolaysyla (g
r her zaman duyusal olduundan) duyusallktan balamak,
bundan kavramlara (bu grnn nesnelerine) ulamak gereki
yordu. Bu iki n almadan sonra ilkelerle i bitirilebilir. Buna
karn pratik us nesnelerle, onlar bilmek deil de kendi yetisiy
le (bilgilerine uygun olarak) gerek klmak iin, dahas belirle
me nedeninin usta bulunmas bakmndan bir nedensellik
olan istenle urar. Bundan dolay usun itii grnn nesne
sini deil tersine (nedensellik kavram, her zaman, trlln
varoluunu karlkl ilikilerde belirleyen bir yasayla balantl-
dr) pratik us olarak yalnzca bir yasasn salamaktr. Usun
pratik olmasnn gerei budur, bu usun Analitiinin eletirisi

127
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kant

(gerek yasa budur) ie nsel pratik ilkeler olanandan bala


maldr. Analitiin eletirisi ancak buradan yola karak, pratik
bir usa zg nesnelerin; akas koulsuz kuralsz iyinin ve k
tnn kavramlarna, onlar bu ilkelere gre daha balangta
verebilmek iin, varabilir (nk iyi ve kt olarak bu kavram
lar bu ilkelerden nce vermek hibir bilgi yetisi iin olanakl
deildir). Bu yapldktan sonra salt pratik usun duyusallkla ili
kisi ve yine salt pratik usun duyusallk konusundaki zorunlu
luk, nsel bilinebilir etkisi zerinde duran, u ahlak duygular
n kapsayan son blm Analitii kapayabilir. Bylece salt pra
tik usun Analitii kendi kullanmna degin btn koullarn
toplu kapsamn kuramsal usla denkleik biimde, ancak kart
bir dzenleme iinde blmlyor. Salt Kuramsal Usun Analiti
i, Transsendental Estetik ile Transsendental Mantk blmle
rine ayrlmt. Pratik usunki de kart durumda (burada, ba
ka ynden pek de uygun gelmeden bu adlandrmay yalnzca
benzetim yoluyla pratik us iin kullanabilirsem) Salt Pratik
Usun Mant ve Estetiine ayrlyor. Orada Mantk da Kav
ramlarn Analitii ile lkelerin Analitiine, burada ise lkelerin
Analitii ile Kavramlarn Analitiine ayrlyor. Estetiin, ora
da, duyusal grnn ikili tr yznden iki blm daha var
dr, burada ise duyusalk gr yetenei olarak ele alnmyor;
tersine yalnzca (istek duymann znel bir nedeni olabilen) duy
gu diye grlyor. Bu bakmdan da salt pratik us daha geni bir
blmlemeye elvermiyor.
Alt blmleriyle birlikte iki kesimden oluan bir blmleme
nin burada neden zerinde durulmadg (balangta birinci r
nek byle bir denemeye girimede, insan yanltabilir). nk
burada zerinde durulan salt usun pratik kullanmndaki du
rumu olduuna gre, artk deneysel belirleme nedenlerinden,
nsel ilkelerinden yola klmaktadr. Bu nedenle Salt Pratik

128
Salt Pratik Usun Gdleri stne

Usun Analitiinin blmlenmesine benzemesi gerekir. Aka


s byk nermedeki (ahlak ilkelerindeki) genelden kalkan k
k nermede. olanakl eylemlerin (iyi ya da kt olarak) bata
ki nermenin altna konularak srdrlen sonu nermeye
(pratik-olanakl iyiye ilgi ve bu ilgiye dayanan maksimin) znel
isten belirlemesine ulaan bir dzenleme vardr.
Byle karlatrmalar, Analitikte nlerine kan tmcelerle
belli bir kanya varanlar iin, kvan vericidir. nk bu kar
latrmalar btn salt us yetisinin (kuramsal ve pratik olan ie
ren) birliinin bir bakma kavranabilecei, bylece de her nes
nenin tek ilkeden karlabilecei konusunda yerinde bir bekle
yie yol aar. Bu durum da insan usuna zg bilgilerin btn
le varm dizgesel birlii iinde eksiksiz olarak yerine getirile
cek, kanlmaz bir gereksinmesidir.
mdi, salt pratik bir ustan, gene onun araclyla edinebile
ceimiz bilginin; salt pratik usun Analitiinin ortaya koyduu
gibi, ieriine bakarsak pratik usla kuramsal us arasndaki a
las benzeimdekini andrr ayrmlar buluruz. Kuramsal us
bakmndan, nsel salt bir us bilgisinin yetisi, bilimlerden kay
naklanan rneklerle ak ve kolayca kantlanabilmiti (bilimler
de trl trl yntemde kullanmlar snandndan, onlarda,
gnlk bilgide grld gibi deneysel bilgi nedenlerinin gizli
ce karm yle kolay deildir). Oysa salt usun hibir deneysel
belirleme nedeni karmakszn, kendiliinden pratik olduu,
pratik usun en sradan kullanmlarna dayanlarak ortaya
konmalyd. Bu da en yksek pratik ilkenin olduu gibi alnp
her doal insan usunca nsel olarak, hibir duyusal veriye ba
lanmadan, kendi istencinin en yksek yasas diye tannd
onaylanmakla yaplabilirdi. Bu ilke ilkin kaynann arnml-
na uygun olarak, bilim onu eline geirip kullanmadan nce,
bu sradan usun yargsnda dorulanmal, yerindelii ortaya

129
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kant

konmalyd. Bu ilem de, olana konusunda her trl uslamla


ma ve bu uslamlamadan karlabilecek sonulardan nce ge
len, bir olgu gibi yaplmalyd. Oysa bu durum da, az nce ileri
srlenlere dayanlr, iyice aklanabilir. nk pratik salt
usun ilkelerden balamas gereklidir, dolaysyla bilimden ka
mayan bu ilkeler ilk veriler olarak her bilimin temeline yerleti
rilmelidir. Ahlak ilkelerinin, salt usun ilkeleri olarak, dorulan
mas sradan bir insan anlnn yargsna dayanlarak da yeter
li bir kesinlikle yrtlebilir. nk istencimizin belirleme ne
deni olarak maksimlerimize szan her deneysel e istekleri k
mldatt oranda kendisine zorunlu olarak bal bulunan k
van ya da ac duygusu araclyla kendini belli eder. Oysa salt
pratik us, bu duyguyu, koul olarak ilkesine katmamak iin di
renir. Belirleme nedenlerinin bakal (deneysel ve ussal ola
rak) pratik yasa koyucu bir usun, kendisine karacak her eili
me kar direnii dolaysyla kendisini ak ve yce bir biimde
belli eder. Bunu pratik usun yasa koyuculuundan nce gel
mekten ok, yasa koyuculuunun birlikte getirdii, dahas bir
bask niteliinde etki yapan bir tr duyumla baarr. Bu da her
hangi bir kimsenin, ne trden olursa olsun, eilimler iin deil
de ancak yasa iin duyduu bir sayg dolaysyla ortaya konur.
Burada en sradan insan anl bile, nne getirilecek bir r
nekte istencine zg deneysel nedenlerin kmldatmasyla, ken
dini ardna takabileceini, ancak salt pratik us yasas dnda
bir yasaya boyun emesinin beklenemeyeceini benimsemede
duraksamaz.
Btn temeli deneysel ilkelerden oluan mutluluk retisi
nin, iinde en ufak bir deneysel enin bulunmad ahlak
retisi nden ayrt edilmesi salt pratik usun Analitiinin stlendi
i ilk ve en nemli uradr. Onun, bu urata, bir geometrici
gibi ince eleyen, deyim yerindeyse kl krk yaran bir tutumla

130
Salt Pratik Usun Gdleri stne

davranmas gerekir. Oysa burada, bilge her zaman kavramlar


araclyla, ancak bu kavramlar kurmak sz konusu edilme
den ortaya konan us bilgisinde olduu gibi temele (salt no-
umenin temeline) koyabilecei bir gr olmadndan daha
byk bir glkle savama gereindedir. te yandan ahlaka
zg (salt) belirleme nedeni deneysel olandan ayrabilmek iin
neredeyse bir kimyac gibi her zaman her insann pratik usuy
la bir deney dzenleyebileceini ileri srer; bunu da deneysel
olarak uyarlm istence (szgelii kar salayabilmek iin seve
rek yalan syleyen kiinin istencine) ahlak yasasn (belirleme
nedeni diye) ekleyerek yapar. Bu olay, kimyacnn tuzruhu ile
kire eriyiine baz katmas sonucu, tuzruhunun birdenbire ki
reten ayrlarak bazla birleince, kirecin dibe k gibidir.
Bunun gibi, baka durumlarda doru olan (ya da burada, yal
nzca dncede kendini doru olay yerine koyan) bir kimsenin
nne ahlak yasasn koyun, o kimse yalancnn deersizliini
anlaynca pratik us (kendisi iin verilecek yargy dnerek) ya
ran brakp kendi kiiliini tayanla (dorulukla) birleiverir.
Bu kez kii, (bsbtn devin yannda yer alarak) yarar; usa
yapm artktan arndrp ykadktan sonra baka durumlarda
da ustan hibir zaman ayrlmayp onunla iten birleen ahlak
yasasna aykr gelebilecekler dndaki btn durumlarda, us
la birletirmek iin tartar.
Ancak mutluluk ilkesinin ahlak ilkesinden ayrt edilmesi, iki
sinin kar karya getirilmesi demek deildir. Salt pratik usun
istedii, kiinin mutluluk savlarndan vazgemesi deil, tersine
yalnzca grev sz konusu olduunda mutluluu dnmeme-
sidir. Belli bir bakmdan, kiinin mutluluu iin uramas da
dev olabilir; nk bir yanyla mutluluk devini yerine getir
menin (beceriyi, sal, varsll da kapsayan) aralarn ierir,
bunlarn eksik olduu bir yanyla da (szgelii yoksulluk) kiiyi

131
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kart

yoldan karp devini inemesine yol aabilir. Oysa mutlulu


unu srdrme eilimi hibir zaman dorudan doruya dev
olamad gibi devin ilkesi olmas da sz konusu deildir. s
tencin btn belirleme nedenlerinin, salt us yasalarndan biri
(ahlak yasas) dnda, hepsi deneyseldir; byle olmakla yine de
mutluluk ilkesine baldr, hepsinin en yksek ahlak ilkesinden
ayr tutulmamas, hibir zaman koul olarak onun kapsamna
sokulmamas gerekir. nk deneysel karm geometrinin te
mel nermelerini, (Platonun yargsna gre) matematiin en
nemli stnln, onun btn yalarndan nce gelen mate
matiksel apakln ortadan kaldrd gibi tm ahlak deerini
de yok eder.
Salt pratik usun en yksek ilkesinin tretilmesi; akas
byle nsel bir bilgi olanann aklanmas yerine konabilecek
tek nesne; etkileyici bir nedenin zgrlk olana kavrannca,
kiinin, us tayan varlklarn istenlerinin nedenselliine zgr
lk katan en yksek pratik yasas olarak ahlak yasasnn yalnz
ca olanan deil zellikle zorunluluunu bilebileceidir. n
k birbirine ayrlmazcasna balanan bu iki kavram dolaysy
la pratik zgrlk istencin, ahlak yasas dnda, her nesneden
bamszl diye de tanmlanabilir. Ancak etkileyici bir nede
nin zgrl, zellikle de duyular dnyasnda, hibir zaman
kavranamaz. zgrln olanakszl konusunda hibir kan
tn bulunmadna yeterince inandrlabilecek, bylece zgrl
koyan ahlak yasas araclyla zgrl benimseme gere
inde braklsak, dolaysyla da onu benimseme yetkisi bulsak,
ne mutlu bize: nk birok kimse bu zgrln, baka her
doal yeti gibi, her zaman deneysel ilkelere gre aklanabilece
ine inanmakta, onu tanrbilimsel bir zellik diye alarak akla-
nn tinin doas ve isten gdlerinin ayrntl incelenmesine
balamakta, onu duyular dnyasndaki bir varln nedenselli

132
Salt Pratik Usun Gdleri stne

ine zg akn yklem (burada sz konusu edilen yalnzca bu


dur) olarak grmemektedir. Bu yzden birok kimse, pratik
usun ahlak yasas araclyla, bizim iin grkemli biimde or
taya koyduu varl; baka nitelikte akn olan zgrlk kavra
mnn ve onunla birlikte hibir deneysel belirleme nedeni iste
meyen ahlak yasasnn gereklemesiyle aydnla kan d
nlr dnyay yok etmektedir. Burada, bu aldatmacaya kar
korunmak ve deneyciliin yzeyselliini btn aklyla sergi
lemek iin yaplmas gereken bir i daha var.
zgrlk olarak nedensellik kavramyla doa zorunluu
olan nedensellik kavramnn ayrm, nesnelerin grnler ola
rak zaman iinde belirlenebilir varoluu kendi bana varlkla
rn nedenselliinin kartlna dayanr. mdi nesnelerin, za
man iinde, varoluunun belirlenmeleri diye alnrsa, (bu en
ok allm tasarm biimidir) nedensel ilikiler iinde zorun
lulukla zgrl badatrma sz konusu edilemez, tersine
her ikisi de birbirine eliik nitelikte kar karya getirilmi
olur. nk zorunluluktan u sonu kar: Belli bir srede or
taya kan her olay dolaysyla her eylem, daha nceki zaman
iinde geene ball yznden, zorunludur. mdi gemi za
man egemen olamayacana gre, gerekletirdiim her eylem
de, elimde olmayan belirleyici nedenler dolaysyla zorunludur,
eylemlerimde zgr deilim. Btn varoluumun herhangi ya
banc bir nedenden (szgelii tanrdan) bamsz olduuma
inansam; nedenselliimin, dahas btn varoluumun belirle
me nedenleri kendi dmda bulunmasa bile, yine de varolu
um bu doa zorunluluu zgrle dntrlemezdi. nk
boyuna, kendi gcm aan bir eylemi srdrme gereinde-
yim. stelik kendim balanmadan, daha nce belirlenmi bir
dzene gre srdrdm o eskiden beri gelen (a parte prio i)
sonsuz olaylar dizisi srekli bir doa balam olurdu. Bu du
rumda benim nedenselliim de zgrlk olmazd.

133
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Karl

Varoluu zaman iinde belirlenmi bir varla zgrlk yk


lenmek istenirse, bu varlk kendi varoluu iinde geen btn
olaylarn doal zorunluluuna zg yaamn, dolaysyla eylem
lerinin dna karlamaz. nk bunu yapmak, o varla, va
roluu zaman iinde belirlenebilir olan, nesnelerin her trl ne
denselliiyle sk skya ilgilidir. Bu nedenle, nesnelerin kendili
inden varoluunu tasarmlama biimi de byle olsayd, zgr
ln bo ve olanaksz bir kavram diye bir yana atlmas gere
kirdi. Kii zgrl, ne olursa olsun, kurtarmak istiyorsa bir
nesnenin zaman iinde belirlenebilen varoluunu, dolaysyla
da doa zorunluluu yasasna gre geerli nedensellii yalnzca
grne, zgrl ise gene o varln kendiliinden nesne
oluuna balamak tek kar yoldur. Birbirine kart olan bu iki
kavramn e zamanda korunmak istenmesi kanlmazd; an
cak bunlar uygulamada tek ve zde eylemde birletirilir, bu
birletirme de aklanmak istenirse, bunu engeller gibi grnen
byk glkler ortaya kar.
Ben hrszlk etmi bir insan iin, bu eylemi, doa yasasna
gre nceki zamann belirleme nedenlerinden doan nedensel
liin kanlmaz bir sonucudur, bu yzden de ortaya kmama
s olanakszd, dersem bu durumda ahlak yasasna gre srd
rlecek bir yarglama, burada, ne gibi bir deiiklik yapabilir?
Ayrca ya bu eylemin yaplmamas gerektiini sylediinden ya
plamayaca nceden benimsenebilir, ancak belirli bir srede
bir eylem bakmndan kanlmaz bir doa gerekimi altnda bu
lunan bir kii yine bu adan baklnca nasl bsbtn zgr sa
ylabilir? Kiinin, doa yasasna gre, nedenselliine zg belir
leme nedenlerinin yalnzca trn karlatrmaya dayal bir
zgrlk kavramn uydurarak bu glkten kurtulma yolu ara
mas bouna bir abadr (bu kavrama gre, belirleyici doa ne
deninden dolay etkileyici varlkta isel olarak bulunan etkiye

134
Salt Pratik Usun Gdleri stne

zgr etki denir. Szgelii, frlatlm bir nesne devinim iindey


ken olup biten iin, nesnenin bu devinimi srasnda dtan her
hangi bir gdcs olmadna gre zgrlk szc kullan
lr. te yandan bir saatin ileyiine akrebini yelkovann devin
dirmesi yol at ve bunlarn dtan dndrlmesi gerekmedi
inden; zgr devinim dendii gibi insan eylemlerine de zaman
iinde daha nce gelen belirleme nedenlerinin zorunlu olmas
na karn, zgr denir. nk kendi glerimizle ortaya kon
mu itasarmlar, bunlar araclyla ortaya kan durumlara
gre doan istekler, dolaysyla da kendi isteklerimize dayana
rak gerekleen eylemlerdir.) Nitekim, gene bu yolla oyalanan-
lar, binlerce yldr bouna zerinde dururlar ve bylesine y
zeysel bir zm bulunamayacak olan bu etin sorunu ufak
sz becerikliliiyle zme ulatrdklarn sananlar vardr. Oy
sa btn ahlak yasalarnn ve onlara gre davranmann temeli
ne konulmas gereken zgrlk sorunu, bir doa yasasna gre
belirlenmi nedenselliin zorunlu olduu belirleme nedenleri
nin znenin iinde ya da dnda bulunduu sorusuyla ilgisi
yoktur. Ayrca birinci durumda igdden dolay m yoksa us
la dnlm belirleme nedenleri yznden mi zorunlu oldu
u sorusuyla da ilgili deildir. Bu gr ortaya atanlarn da be
nimsedikleri gibi, bu belirleyici tasarmlarn varolu nedeni za
manda, dahas bir nceki durumda bulunuyorsa, bu durum da
bir ncekinde, o da gene bir ncekinde bg. ise bu belirlemeler
hep i-belirlemeler olsa, nedensellikleri de mekanik deil tinbi-
limsel nitelik tasa, bunlar gene bir varln nedenselliinin be
lirleme nedenleridir. Bu belirlemeler eylemleri gvde deil de ta
sarmlar araclyla ortaya koysa; bir varln varoluu zaman
iinde, dolaysyla gemi zamann gerektirimci koullar altn
da belirlenebilir. yleyse znenin eylemde bulunmas gerekti
inde, bunlar onun gc dnda tinbilimsel zgrle (bu sz

135
Pratik Usun Eletirisi Immanuel KanI

ck tin tasarmlarnn yalnzca isel zincirlemesi iin kullanla


caksa) yer veren, ancak yine de doal nedensellik tayan ve hi
bir akn zgrle yer brakmayan belirleme nedenleridir.
Bunlar her trl deneysel eden ve dolaysyla; ister iduyu-
mun nesnesi olarak yalnzca zamanda, ister dduyumun da
nesnesi olarak hem uzamda, hem zamanda ele alnsn, bir b
tn olarak doadan bamsz nitelikte dnlmesi gereken a
kn zgrle yer vermez. Yalnzca nsel patik olan bu (son ger
ek anlamyla) zgrlk olmadan ne bir ahlak yasas, ne de
byle bir yasaya gre davranma sz konusudur. Bu yzden de
nedenselliin zaman iinde doa yasasna gre geen olaylarn
btn zorunluluuna; bundan mekanikilie bal her nesne
nin gerekten zdeksel makineler olduu anlamn karma
dan, doa mekanikilii denebilir. Burada zerinde durulan
yalnzca olaylarn bir zaman sras iinde doa yasasna gre
gelimesine uygun biimde birbirine balanmas zorunluluu
dur. Kendisinde byle bir olayn ortaya kt zneye; ister bu
mekanik varln zdekle yrtlmesi sonucu automaton mate-
riale, ister tasarmlarla srdrldnden Lebnizin diliyle au
tomaton spirituale diyelim, istencimizin zgrl bu son du-
rumdakinden baka bir nesne deilse (tinbilim ve karlatrma
sonucu; akn ve saltk olmayan), bu zgrlk bir kez ortaya
konduktan sonra, gerekte kendi kendine devinen bir kzartma
iinin zgrlnden daha iyi olamazd.
mdi, yukarda ne srlen durumda bir eylemdeki doa
mekanikiliiyle zgrlk arasnda bulunan bu grnr eliki
yi ortadan kaldrmak iin Salt Usun Eletirisinde sylenen ya
da ondan kan u sonucun burada anmsanmas gerekir: z
nenin zgrlyle birarada bulunamayan doa zorunluluu
yalnzca zaman koullar altnda olan bir nesnenin belirlenim
lerine, dolaysyla grn niteliinde eylemde bulunan zne-

136
Salt Pratik Lsut Gdleri stne

nin belirlenimlerine zgdr. Bu bakmdan da zneyle ilgili her


eylemin belirleme nedenleri gemi zaman iinde yer alan var
lkta bulunduundan, onun gc dndadr. (Buna, znenin
daha nceki eylemlerini, kendi gznde grn olarak belirle
nebilen rasn da eklemek gerekir). te yandan kendisinin; bir
kendi bana varlk olarak, bilincine varan bu zne zaman ko
ullar altnda bulunmay nedeniyle kendi varoluuna bakn
ca kendini yalnz us araclyla grr. Onun bu varoluunda is
tencinin belirlenmesinden nce gelen bir nesne yoktur. Bu z
nenin her eylemi ve genelde varoluunun iduyuya uygun ola
rak deien belirlenimi, dahas varoluunun duyu varl niteli
inde btn sralan, onun dnlebilir varoluunun bilin
cinde yalnzca sonu diye grnecek. znenin bu durumu, hi
bir zaman, bir noumenon olarak nedenselliinin belirleme ne
deni niteliinde grnmeyecektir. Bu adan baklrsa, us ta
yan bir varlk koyduu her yasaya aykr eylem iin, yerinde ola
rak, bunu yapmayabilirim de diyebilir. Bu eylem grn ola
rak, gemite yeterince belirlenmi ve kanlmazcasna zorun
lu olsa da durum deimez. Bu eylem, onu belirleyen btn
gemile birlikte, us tayan varln kendisine salad rann
bir grnne zgdr. zne bu grnlerin nedenselliini
de her trl duyusallktan bamsz bir neden olarak kendi ra
sna yklemektedir.
Bulun dediimiz, iimizdeki yetinin bu artc yarglama
lar, bu sylenenlerle btn bir uyum iindedir. Bir insan;
anmsad yasaya, aykr den bir davran istenmeyerek ya
plm bir yanllk, hibir zaman kanlamayacak bir ilgisizlik,
dolaysyla doa zorunluluunun aknca srklenip gtrl
d bir olay diye ortaya koymak iin ne denli ssleyip psle-
yip kendini susuz gstermeye alrsa alsn, yine de savun
masn stlenen avukatn iindeki davacy bir trl susturama-

137
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kant

dnn bilincindedir. Bu gereksiz ii yapt zaman, kendini bil


se zgrln kullandn ileri srse bile, durum deimez.
nk o, bu suunu kendi kendine ilgi duymay gittike savsak
lamaktan doan belli, kt bir alkanlkla aklar, yle ki bu
suu bu alkanln doal sonucu diye grecek aamaya gelse
de bu, onun, kendi kendini sulayp knamasna engel olmaz.
Kiinin, gemite yapt bir ii anmsamas sonucu duyduu
pimanlk da buna dayanr. Bu ahlak anlaynn yol at, ac
veren bir duygudur; olup bitmii olmam gsteremeyecein
den dolay da pratik bakmdan botur; nitekim sama bir duy
gu da olurdu (bu durum kendine gre tutarl bir yazgc olan
Priestleyn dedii gibidir. O, bu ak yrekliliinden dolay,
davranrken isten mekaniklii, szckte ise isten zgrln
den yanadr. O, byle dnceyi tartma olanan kavranlr du
ruma getirmeden pimanl badatrc dizgelerine kattklar
izlenimini uyandrmak isteyenlere oranla, daha ok alklanma
ya deer). Ancak pimanlk duygusu bir ac olarak, gene de b
tnyle kurala uygundur; nk dnlebilir varoluumuzun
yasas (ahlak yasas) sz konusu olunca usun tanyaca bir za
man ayrm yoktur, yalnzca olayn eylem olarak bana zg
olup olmadn sorar. Sonra, her zaman bu duyguyu ahlak ba
kmndan; olayn imdi ya da gemite oluuna bakmayarak,
ahlak yasasna balar. nk duygu yaamnda, varoluumu
zun dnlr bilinci (zgr bilinci) asndan bir grnr ola
yn saltk birlii vardr. Bu olay, ahlak yasasn ilgilendiren an
lay (rann) yalnzca grnlerini ierdiinden, ona grn
olarak zg doa zorunluluuna gre deil, tersine zgrln
saltk kendiliindenliine gre dnlmelidir. yleyse bir insa
nn i ve d eylemler araclyla kendini gsteren dnme t
rnde, bu eylemlere gtren her gdy dahas en nemsizi bi
le zde biimde bu eylemleri etkileyen btn d etkileri bile

138
Salt Pratik Usu Gdleri stne

cek nitelikte derinlemesine kavrayabilseydik, bir insann gele


cekteki davranlarnn da bir gne ya da ay tutulmas gibi ke
sinlikle hesaplanabilecei, yine insann zgr olduunun ne
srlebilecei kansna varlabilirdi. Bizde baka bir gz olsay
d (besbelli ki byle bir gz, bize verilmemitir, bunun yerine
bizde yalnzca us kavram vardr), akas zde zneyi dn
sel bir gryle grebilseydik; hep ahlak yasasn ilgilendirdii
sz konusu olan nesneler bakmndan, btn bu grnler
zincirinin kendi bana varlk olarak znenin kendiliindenlii-
ne bal bulunduunu kavrardk. Bu kendiliindenlie zg be
lirleme konusunda hibir fiziksel aklama yaplamaz. Bu gr
olmaynca, ahlak yasas bize grnler olarak, eylemlerimizle
znemizin duyusal varl arasndaki balantnn gene bu du
yusal varln iimizdeki dnlr tabanyla ilikisine degin
ayrm bizim iin gvence altna alr. Usumuz iin aklanmaz
olmakla birlikte bu doal adan grldnde, eksiksiz bir i
dinginliiyle ortaya konan ve yine de ilk bakta her trl do
rulukla atr gibi grnen yarglamalar onaylanabilir. yle
durumlar vardr ki, kimi kiiler kendileriyle birlikte bulunanlar
iin yararl bir eitim grseler bile, ocukluklarndan beri yle
erken ktlk etmeye balarlar ve byynce dein bunu by
le arttrarak srdrrler ki, bunlarn doutan kt yrekli, d
nme trleri bakmndan da bsbtn dzelmez olduklar ka
nsna varlr. Yine bu kiiler, tinsel yaplarnn umutsuz nitelik
tad dnlen doal durumu gznnde tutulmakszn,
herhangi bir insan gibi sorumlu olabilirmi saylarak yaptklar
ve yapmak istemedikleri iler konusunda yarglanr, yasal olma
yan kt eylemleri su diye grlr, dahas kendileri de (ocuk
larn) bu sulamalar yerinde bulurlar. Bir insann kiisel yele
mesinden doan her nesnenin temelinde (kukusuz bilerek ya
plm her eylemde olduu gibi) bir nedenselliin bulunduunu

139
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kant

varsaymasaydk, bu byle olmayacakt. Bu nedensellik ilk gen


lik dneminden balayp rasn grnlerinde (eylemlerinde)
ortaya koyar. Bu grnler ise davrann tekbiimlilii yzn
den doal bir balam dile getirir. Ancak bu doal balam isten
cin kt bir yap tamasn gerektirmez, tersine bu balam is
teyerek benimsenmi kt ve deimez ilkelerin sonucudur;
onun istenci daha ok knanr ve cezalanmaya uygun duruma
drmesi bu yzdendir.
Ancak ortada duyular dnyasna zg bir varlktaki doa
mekanikiliiyle birletirilmesi gereken zgrlkle ilgili, bir g
lk daha durmaktadr. Bu glk, imdiye dein sylenenler
onaylansa bile, yine de zgrln btnyle yok olmasna yol
aacak niteliktedir. Ancak bu korkulur ortamda, zgrln
onay iin mutlu bir yk yolunun bulunduu umudunu veren
bir durum vardr, o da bu gln (gerekte, az sonra grece
imiz gibi) nesnelerin uzam ve zaman iinde varoluunu, kendi
bana var olan nesnelerin varoluu diye gren dizgeyi daha
ok zorladdr. Bu glk, bizi, duyusal grnn yalnzca bi
imi, dolaysyla da duyular dnyasna zg bir zneyle ilgili ta
sarm biimi olarak zamann dnselliine degin en temel
varsaymmzdan vazgeme gereinde brakmaz, bu varsaymla
bu ideyi birletirmek ister.
Verilmi bir eylem bakmndan, dnlr znenin duyular
dnyasyla da ilikili oluu, bu nedenle mekanik olarak belir-
lenmiliine karn zgr kalabilecei benimsenebilir. Ancak
btn varlklarn ilki diye tanrnn, tzn de varolu nedeni ol
duu onaylansa bile (btn varlklarn varl olarak tanr kav
ramndan ve bununla birlikte tanrbilimde balca dayanak ni
telii tayan, tanrnn her nesneye yeterliliinden vazgeilmek-
sizin bu nerme hibir zaman braklamaz) unun da olduu
nun onaylanmas gerekli grlyor: nsan eylemlerinin belirle

140
Salt Pratik Usu Gdleri stne

yici nedeni, bsbtn gcnn dnda bir nesnede, akas


kendisinden ok ayr yce bir varln nedenselliinde bulunur.
nsann varoluu ve nedenselliinin belirlenmesi hep bu varla
baldr. Gerekte insann, zaman iindeki belirlenimlerine z
g eylemleri, bir grn olarak salt belirlenimleri deil de ter
sine onun kendi bana varlk olarak belirlenimleri olsayd z
grl kurtarma olana kalmazd, insan, en yce sanat usta
snn eliyle donatlm bir kukla ya da Vaucansonun otomat
olurdu, ben-bilinci insan dnen bir otomat yapard, ancak
bu otomatta kiinin kendiliindenlii bilinci zgrlk saylsa bi
le bir aldatmaca olmaktan teye geemezdi. nk bu kendili-
indenlik, yalnzca karlatrmayla bu ad kazanmaya deerdi.
Bu durum, insan devinimine zg en yakn belirleyici nedenler
le bu nedenlerin; onlar belirleyici nedenlere ynelik uzun dizi
sinin isel olmasna karlk, yine de bu nedenlerin en son ve en
ycesinin bsbtn yabanc bir elde bulunmas yzndendir.
Bundan dolay zaman ve uzam kendi bana varlklarn varo
lu belirlemeleri diye grmekte direnenlerin, burada eylemler
de yazgcl benimsemekten nasl kanmaya altklarn ya
da (gerekte keskin grl Mendelssohnun yapt gibi) uzam
ve zamann sonsuz ana-varln varoluuna deil de yalnzca
sonlu ve tretilmi varlklarn varoluuna zg zorunlu koullar
olduunu ileri srenlerin nasl doru yolda yrmek istedikleri
ni anlamyorum. te yandan byle bir ayrm ortaya koyma yet
kisini nereden aldklarm, dahas zaman iinde varoluu kendi
bana nesneler diye, sonlu varlklara zorunlulukla bal bir be
lirlenim olarak grdklerinde iine dtkleri elikiden ne yol
la kurtulacaklarn da anlamyorum. Bu varoluun nedeni tan
r olduuna, ancak zamann (ya da uzamn) nedeni olmadna
gre (nk zaman nesnelerin varoluu, nsel zorunlu koul
varsaylmaldr) tanrnn nedensellii nesnelerin varoluu iin

141
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Karl

dahas zaman bakmndan belirlenmi olmaldr. Bu durumda


tanrnn sonsuzluu ve bamszl kavramlarna degin eli
kiler kanlmaz biimde ortaya kacaktr. Buna karlk tanr
sal varoluun belirlenimini duyular dnyasna zg bir nesne
nin (varoluundan ayrml, her trl zaman koulundan bam
sz, kendi bana bir varln) varoluu olarak, grnteki bir
nesnenin varoluundan ayrt etmek bizim iin ok kolaydr. Bu
yzden zaman ve uzam dnsellii benimsedike, geriye yal
nzca Spinozaclk kalr; bu kurama gre uzam ve zaman tanr
nn temel belirlenimleridir, ancak ona baml nesneler (dolay
syla biz de) tzler deil, onda bulunan ilineklerdir. nk bu
nesneler, yalnzca tanrnn etkileri diye kendi bana varoluu
nun koulu olan, zaman iinde var oluyorsa, bu varlklarn ey
lemleri de ancak tanrnn herhangi bir yerde ve herhangi bir za
manda gerekletirdii eylemler olmaldr. Bundan dolay, te
mel dncesindeki tutarszl grmezden gelirsek, birer tz di
ye benimsenen ve zaman iinde kendi bana var olan varlk
lar en yksek bir nedenin etkileri olmasna karn ondan ve ey
lemlerinden bamsz kendi bana tzler saylrsa, Spinozaclk
yaratma kurumlarndan daha inandrcdr.
Yukarda gsterilen gln zm, ksa ve ak biimde,
yledir: Zaman iinde varolu, yalnzca dnyadaki dnen
varlklarn duyusal tasarm tr, bu nedenle de kendi bana
nesne olarak dnen varl ilgilendirmezse; bu varlklarn ya
ratl kendi bana nesnelerin yaratl demektir. nk bir
yaratln kavram varoluun duyusal tasarmlama biimine ve
nedensellie zg deildir; o ancak noumenlerle ilgili klnabi
lir. Dolaysyla, duyular dnyasndaki varlklardan sz eder de
onlarn yaratldn sylersem, onlara noumenler diye baka
rm. Tanrnn grnlerin yaratcs olduunu sylemek ne
denli elikiyse, onun yaratc olarak, duyular dnyasnda gr

142
Salt Pratik Usun Gdleri stne

nler niteliinde ortaya kan eylemlerin nedeni, eylemde bu


lunan varlklarn (noumenler olarak) varolu nedeni olduunu
sylemek de bir elikidir. (Zaman iindeki varoluu kendi ba
na nesneler iin deil de yalnzca grnler iin geerli sayar
sak) zgrl, grnler olarak eylemlerin doa mekaniklii
ne dokunmakszn, onaylama olanaklysa eylemde bulunan
varlklarn yaratklar olmas, burada en ufak bir deiiklik do
urmaz. nk bu varlklarn duyusal deil, dnlr varolu
uyla ilgilidir, bu yzden de grnlerin belirleme nedeni diye
grlemez. Oysa dnya varlklar, zaman iinde, kendi bana
nesneler olarak var olsayd, durum bambaka olurdu. nk
tzn yaratcs bu tzdeki btn mekanik varln da temel et
keni olurdu.
Salt Kuramsal Usun Eletirisinde ortaya konan zamann
(bir de uzamn) kendi bana nesnelerin varoluundan ayrlma
s konusu daha byk bir nem tar.
Burada, gln gndeme getirilen zmnn kendi iin
de, aka ortaya konmay pek ok glk ierdii sylenecek.
Ancak denenmi ya da denebilecek baka zmler daha kolay
ve kavranabilir midir? Btn bunlara karn gerek tesinin
dogmatik retmenleri, bu konudan sz amazlarsa, kimsenin
de kolayca dnemeyecei umuduyla bu etin sorunu elden
geldiince gzden uzak tutarak itenliklerinden ok akgzl-
lklerini kantladklar sylenebilir. Bilimin gelitirilmesi gere
kirse, btn glkler ortaya konmal, dahas gizlice bu bilimin
yolunu kapayan glkler aranp bulunmaldr. nk bu g
lklerin her biri, ister kapsam ister belirlilik bakmndan olsun,
bilimin gelimesi salanmadan bulunamayacak, bir kar orta
ya koyar; bylece engeller bile bilimin salaml konusunda bi
rer ara durumuna gelir. Buna karlk, glkler bilerek sakla
nr ya da geici nlemlerle ortadan kaldrlrsa, bunlar; bilimi

143
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kant

erge, bsbtn bir kukuculuk iinde, yerle bir edecek onul


maz ktlklere dnecek.

Salt kuramsal usun btn ideleri iinde, yalnzca pratik bil


gi bakmndan da olsa, duyust alanda gerekten bylesine
bir genileme yaratan zgrlk kavram olduundan, kendi
kendime unu sorarm: Btn teki ideler anln salt olanakl
varlklar iin bo olan yeri gstermekle birlikte, bu varlklarn
kavramn hibir nesneyle belirleyemezken, yalnzca zgrlk
idesine nereden byle byk bir verimlilik lei dmtr? Ka-
tegorisiz bir konuyu dnemeyeceimi, bu kategorinin de ilkin
uramakta olduum usun zgrlk idesinde aranmas gerekti
ini hemen kavrarm. Burada sz geen de nedensellik katego
risidir. Ayrca usun akn bir kavram olarak zgrln teme
lini; bu kavrama denk gelecek bir gr konamazsa bile, us kav
ramnn bunun biimi iin koulsuz olan istediini, anlk kav
ramna (nedensellik kavramna) ilkin nesnel gerekliini sala
ma balayacak bir duyusal grnm verilmesi gerektiini de
anlarm. Btn kategoriler iki bee ayrlr. Biri nesnelerin ta
sarmnda yalnzca bireim birliine (degin matematik katego
rileri, teki de nesnelerin varoluuna ilikin tasarmdaki bire
im birliine) dayal devimsel kategorileridir. Birinciler (byk
lk ve nitelik kategorileri) her zaman trde olann bir bireimi
ni ierir. Bu bireimde, duyusal grde verilen, zaman ve uzam
bakmndan koullu olanda, koulsuz bulunamaz. nk bu
koulsuzun yine zaman ve uzamla ilikisi olmas, dolaysyla
hep koullu olmas gerekirdi. Bu yzden salt kuramsal usun ey
tiiminde, koulsuzu ve us iin koullarn btnclln bul
mada tutulan kart yollarn ikisi de yanlt. kinci bekteki ka
tegorileri (nedensellik ve bir nesnenin zorunluluu kategorileri)
bu trdelii (koullu olanla bireimdeki koulun trdelii) hi

144
Salt Pratik Usun Gdleri stne

gerektirmiyordu. nk burada, grnn kendi iinde ki bir


trllkten nasl olutuu deil, tersine yalnzca onun karl
olan koullu nesnenin varoluunun ne yolla koulun varoluu
na eklendiim (anlk ona bal olarak) tasarmlamak gerekmek
teydi. Yine burada (gerek nedensellik, gerekse nesnelerin gelii
gzel varoluu bakmndan) duyular dnyasnda bsbtn ko
ullu olann karsna dnlr dnyada, belirsiz olmakla bir
likte, koulsuz olan koyma ve bireimi akn duruma getirme
olana vard. Bu yzden de salt kurgusal usun eytiiminde ko
ullu olanla koulsuzu bulmak iin tutulan, grnte birbirine
kart iki yol; szgelii nedensellik bireiminde duyular dnya
snn nedenler ve etkiler dizisinde, koullarda duyusal olarak ko
ulsuz nedensellii dnmek geekte eliik deildi. Bir eylem,
duyular dnyasna bal olduunda her zaman duyusal koul
lu, mekanik zorunluyken; dnl dnyada eylemde bulunan
bir varln nedensellii olduunda da duyusal bakmdan ko
ulsuz nedensellie dayanyor, dolaysyla zgr diye dnle-
biliyordu. Burada nemli olan yalnzca bu olabilirliin bir
olur' a dnmesi, akas gerek bir durumda bir olgu arac
lyla kantlanr grnmesidir: Belli eylemler, ister gerek, ister
yalnzca buyurulmu, pratikte nesnel zorunlu olsun, byle (d
nsel, duyusal bakmdan koulsuz) koulsuz bir nedensellii
varsayar. Duyular dnyasnda geen olaylar, gerekten deneyle
verilmi eylemlerde byle bir balanma bekleyemezdik. nk
zgrlk dolaysyla nedensellik her zaman duyular dnyasnn
dnda, dnlr alanda aranmaldr. Ancak duyu varlnn
dnda kalan teki nesneler algmza da, gzlemimize de veril
memitir. Bylece bu tr duyusal koulu belirleniminin dnda
brakan, kar klmaz ve nesnel bir nedensellik ilkesi bulmak
tan baka yapacak i yoktur. Bu ilke, nedensellik bakmndan
usun belirleme nedeni olarak baka bir nesneye bavurmasn

145
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kant

gereksiz klar, us bu nedeni o ilkeyle kendi iinde tar, dolay


syla usun, salt us olarak pratik olmasn salar. te bulunma
s gereken de bu ilkedir. Bu ilkeyi aramann, yeniden bulmann
gerei yoktur, nk o teden beri her kiinin usunda vardr,
varlna kk salmtr ve ahlaklln temel ilkesidir. Bu koul
suz nedensellik ve onun yetisi olan zgrlk; bu zgrlkte bir
likte de duyular dnyasna zg olduu gibi dnlr dnya
ile de balantl bir varlk (ben kendim) sz konusudur. Bu var
lk, yalnzca belirsiz ve sorunlu diye dnlmez (kurgusal us
bile bunun olanakl olduunu gsterebiliyordu), tersine neden
selliin yasas bakmndan bile belirlenmi ve onaylanm diye
bilinir. Dnlr dnyann gereklii, pratik bakmdan, bize
belirlenmi olarak byle verilmitir. Kuramsal ama ynnden
akn olmas dnlen bir belirlenim pratik bakmdan ikin-
dir. Ancak zorunlu varlk idesi olan ikinci devimsel ide asn
dan buna benzer bir ilerleme yapamazdk. Birinci devimsel ide
nin aracl olmadan, duyular dnyasndan, bu zorunlu varl
a ykselemezdik. nk byle bir ie giriseydik, bize verilmi
her nesneyi brakp, byle dnlr bir varl duyular dnya
syla balantl klabilmemiz iin, hibir nesnenin bize verilme
dii alana sramay gze almamz gerekecekti (nk zorunlu
varlk bizim dmzda verilmi diye bilinmeliydi). Buna kar
lk, bu varlk bir yandan kendini znemiz asndan ahlak ya
sasyla (zgrlk araclyla) dnlr bir varlk olarak belir
lediinden, te yandan kendini; imdi olduu gibi apak, bu
belirlenime gre duyular dnyasnda etkin bir varlk diye bildi
inden, olanakldr. Bir tek zgrlk kavram, kendi dmza
kmamz gerekmeden, koullu ve duyusal olanda, koulsuz ve
dnlr olan bulmamz salar. nk en yksek ve koul
suz pratik yasa araclyla kendini, o yasann bilincine varan
varl (kendimizi), salt anlk dnyasna zg olan, dahas by

146
Salt Pratik Usun Gdleri Lslne

le bir varlk olarak etkinliinin biimini belirleyerek bilen, an


cak usumuzdur. Bylece, btn us yetisinde, duyular dnyas
nn stne ykselmemizi salayan, duyust bir dzenin ve
birbirine balanmann bilgilerini bize veren yetinin neden yal
nzca pratik olabilecei anlalyor. Bu bilgiler de, ancak bu du
rumda, pratik ama iin zorunlu olduu oranda geniletilebilr.
Sras gelmiken bir konuya daha ilgi ekmek isterim. Salt
usla atlan her adm, ince kurgularn gznnde bulundurama-
d pratik alanda bile; bu admlarn her biri usun onaylanma
sn salamak iin inceden inceye dnlm gibi Kuramsal
Usun Eletirisine zg btn elere kendiliinden balanr.
Pratik usun en nemli nermelerinin, Kuramsal Usun Eletiri-
sinin ounlukla ince ve gereksiz grnen deimleriyle, hibir
biimde aratrlmam olan, tersine (ahlak aratrmalarn ilke
lerine dein gtrldnde kendiliinden ak bir kanya var
laca gibi) kendiliinden ortaya kan byle eksiksiz bir sonu
umulmadk ve artc bir olaydr. Bu konu, daha nce baka
larnca bilinen ve vlen u maksimi glendirir: Her bilimsel
aratrmada olanakl btn bir kesinlik ve aklkla, aratrma
alan dnda karlalabilecek herhangi bir nesneye dnp
bakmadan, almay kesintisiz, yalnzca kendisi iin, elden gel
diince doru ve eksiksiz srdrmeli. Sk sk yaptm bir gz
lemle una inandm ki, iin ortasnda, benim dmdaki baka
retilerle karlatrldklarnda bana ok kukulu grnen ko
nu, iim bitinceye dein onu gzden uzak tutup btn ilgimi
iin zerinde topladmda ortaya kan sonula beklenmedik
biimde bir uyum salanr. Bu da bu retileri gznnde bu
lundurmadan, yan tutmadan, onlara kar nceden sevgi duy
madan olmaktadr. Yazarlar, daha ok aklkla ie koyulabilse
lerdi, kimi yanlglardan ve boa giden abalardan kurtulurlar
d (nk bu abalar bir kuruntuya dayandrlmtr).

147
KNC KTAP

SALT PRATK USUN EYTM

Birinci Kesim

GENEL OLARAK SALT PRATK USUN


BR EYTM STNE

ster kurgusal, ister pratik kullanm bakmndan olsun, salt


usun her zaman bir eytiimi vardr; nk us verilmi koullu
bir nesnede koullarn saltk btnclln arar, bu da yal
nzca kendi bana varlklarda bulunabilir. Ancak nesnelerin
btn kavramlarm, biz insanlarda yalnzca duyusal olabilecek
grlere balamak gerekmektedir. Bu grler nesneleri kendi
bana varlklar olarak deil, yalnzca grnler diye tantr.
Bu grnlerin koullular ve koullardan oluan dizisinde hi
bir zaman koulsuz olanla karlalmaz. Buradan; koullarn
bir us idesi olan btncll; (dolaysyla koulsuz olan) ken
di bana varlklarm gibi, grnlere (uyarc bir eletiri ol
madan hep byle sanlr) uygulandnda kanlmaz bir kurun-

149
Pratik lisun Eletirisi Immanuel Kant

tu ortaya kar. Ancak bu kuruntu, usun bir koullu nesnede


koulsuz olan varsayma ilkesini grnlere uygulayarak ken
di kendisiyle atmaya dmeseydi, aldatc nitelii pek ayrt
edilemezdi. Bylece us, bu kuruntunun nereden ktn, ne
yolla ortadan kaldrlabileceini aratrma gereinde kalr. Bu
da btn salt us yetisinin kapsaml bir eletirisiyle yaplabilir,
baka bir nesneyle deil. Salt usun eytiiminde aydnla kan
atks; gerekten de insan usunun imdiye dein iine dt
en yararl yanlmaldr. nk bu yanlma bizi, bu dolam
batan karacak aky aramak ister. Bu ak bulununca aran-
mayp da gereksenen bir nesneyi, imdileyin iinde durduu
muz daha yksek, deimez bir nesneler dzenine ynelik bir
bak as ortaya kar. Biz, bu dzen iinde belirli buyurtular
araclyla en yce us belirlenimine uygun biimde, varoluu
muzu srdrebiliriz.
Salt usun kuramsal kullanmnda bu doal eytiimin ne yol
la zlecei ve bu doal kuruntudan doan bir yanlgnn na
sl nlenecei, bu yetinin eletirisinde ayrntl olarak bulunabi
lir. Ancak bu, pratik kullanmnda usa bir yarar salamaz. O,
salt pratik us olarak, (eilimlere ve doal gereksinmeye daya
nan) pratik koullu da koulsuzu, istencin belirleme nedeni ola
rak deil de, tersine bu neden (ahlak yasasnda) verilmi olsa bi
le, salt pratik bir usun en yksek iyi adyla anlan nesnesini b
tncl diye arar.
Bu ideyi, usa uygun davranmzn maksimleri iin yeterin
ce, pratik olarak belirlemek bilgelik retisidir. Bu da, yine bi
lim olarak; eskilerin szce verdikleri anlamda felsefedir. Fel
sefe, bu anlamda, en yksek iyinin iine konaca kavrama ve
gene en yksek iyiyi salayabilecek davran gstermekteydi.
Bu szc eski anlamnda; usun bir bilim dzeyine karmaya
alt, en yksek iyi retisi diye kavramak iyi olurdu. nk
bir yardan eklenen snrlayc koul, (bilgelik sevgisi anlamn

150
Salt Pratik Usun Eytiimi

ieren) Yunanca szce uygun gelir. Bu szck bilim sevgisi


anlamna geldii gibi bu kavram pratik ve belirleme nedeni ba
kmndan usa yararl; her trl kuramsal us bilgisine ynelik
sevgiyi felsefe ad altnda toplanmasna karn temel amac gz
den karmamaya yeterlidir. Burada felsefe, ancak temel ama
nedeniyle bilgelik retici adn alabilir. te yandan, kendini
bilge adn almaya yeterli grene, bunu gze alana, tanm yo
luyla kendine bitii deerle ilgili savlarn azaltacak nitelikteki
lt gstererek, kendini beenmiliini sarsmak pek de kt
bir i olmasa gerek. nk bir bilgelik retmeni olmak, byle
sine yce amacn gvenilir beklentisiyle, bakalar yle dur
sun, kendini ynetecek nitelikte ilerlememi bir renci olmak
tan daha ok anlam tasa gerek. Bilgelik retmeni olmak, bil
gelik bilgisinin nderi olmak anlamna gelir. Bunda da, alak
gnll bir kiinin kendisine yaktrmak istediinden daha ok
beceri gstermesi gerekir. Bu yzden, felsefe de bilgelik gibi, bo
yuna nesnel olarak yalnzca usta eksiksiz tasarlanabilen, bir
ideal kalacaktr. Bu ideal, znel olarak, kiinin tkenmez aba
sna zg bir erektir. Kendine filozof adn yaktrmak bu ere
e ulatn ne srme yetkisini elinde bulunduran ise bunun
kanlmaz etkisini kendi varlnda, (kendine egemen olarak ve
genel iyiyi kukuya kaplmakszn, her nesnenin stnde tuta
rak) rneklendiren kiidir. Bu saygn ad kazanabilmek iin es
kilerin de istedikleri buydu.
Salt pratik usun eytiimi bakmndan, en yksek iyi kavra
mnn belirlenimi konusunda nceden anmsatmamz gereken
bir sorun daha vardr. (Bu eytiimin zm baarya ularsa;
kuramsal usun eytiiminde olduu gibi yararl bir etki beklene
bilir. nk salt pratik usun, dorulukla ortaya konan, saklan
mayan kendi kendisiyle elimeleri, onu kendi yetisinin bir ele
tirisini yapma gereinde brakr).

151
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Karl

Ahlak yasas; salt istencin biricik belirleme nedenidir. Ancak


bu yasa yaln biimseldir (genel yasa koyucu olarak, yalnzca
maksiminin biimini belirlemek istediinden), belirleme nede
ni olarak istencin btn ieriinden, dolaysyla btn nesne
sinden soyutlanmtr. Bundan dolay en yksek iyi, her zaman
salt pratik bir usun, akas, salt bir istencin btn nesnesi ol
sa bile, yine bu istencin belirleme nedeni saylmamal; yalnzca
ahlak yasas, en yksek iyiyi, onun gerekleebilmesi ya da ge
litirilmesini salt istencin nesnesi durumuna getiren bir neden
diye grlmelidir. Bu anmsatma, ahlak ilkelerinin belirlenimi
gibi en ufak yanl anlamann bile grlerde bulanklk yarata
ca, pek ince bir olayda ok nemlidir. nk Analitik blm
den de anlalaca gibi, ahlak yasasndan nce iyi ad altnda
herhangi bir nesne istencin belirleme nedeni diye alnarak en
yksek pratik ilke bu nesneden tretilirse, bu ilem her zaman
yaderklik yaratr ve ahlak ilkesini bir yana iter.
Oysa ahlak yasas en stn koul olarak, nceden yksek iyi
kavramnn iine yerletirilirse, o zaman en yksek iyinin yal
nzca nesne deil, tersine onun kavram da olduu, gene onun
pratik usumuz araclyla olanakl duruma gelen varoluuna
zg tasarmn salt istencin belirleme nedeni nitelii tad
kendiliinden anlalr. nk gerekte, nceden bu kavramn
iine yerletirilmi ve onunla birlikte dnlm olan ahlak
yasas, zerklik ilkesine gre istenci belirleyen nesneden baka
s olamaz. Bu, isten belirlenimiyle ilgili, kavramlar dzeni gz
den karlmamal. Yoksa yanl anlamaya yol alr; her nesne
nin en yksek uyum iinde yan yana bulunduu bir yerde eli
kiye dnld sans uyanverir.

152
kinci Kesim

EN YKSEK Y KAVRAMININ BELRLENMNDE


SALT USUN EYTM STNE

En yksek kavram, zerinde ilgiyle durulmazsa, gereksiz


tartmalara yol aabilecek bir iki anlamllk ierir. En yksek,
szc en stn (supremum) ya da yetkin (consummatum) an
lamna gelebilir. Birincisi, kendisi koul olup baka bir koula
balanmayandr (originarium); kincisi ise kendi trnde daha
byk btnn blm olmayan btndr (perfectissimum).
Erdemin (mutlu olmaya deer grnenin) bize istencin grne
bilen bir nesnenin, dolaysyla da mutlulua erme yolundaki
her trl abamzn en st koulu, bu nedenle de en stn iyi
olduu, Analitikte kantlanmt. Ancak buradan erdemin, us
tayan varlklardaki istek duyma yetisinin nesnesi olarak, en
yetkin iyi nitelii tad sonucu kmaz. nk bu konuda,
mutluluk da gereklidir. Bu mutluluk, kendi kendini ama edi
nen kiinin yan tutucu gznde deil, tersine yan tutmayan,
onu kendi bana bir ama diye gren usun yargsnda da ge
reklidir. nk mutluluu gereksinmek, ona deer olmak, bu
na karn ondan kendine deni almamak, her ie gc yeten
bir us varlnn yetkin istenciyle birlikte olamaz; byle bir var
l yalnzca deneme iin dnsek bile sonu deimez. yley-

153
Pratik Usun Eletirisi Imnanuel Karl

se imdi, erdem ve mutluluk birlikte, bir kiinin elinde bulundu


rabilecei en yksek iyiyi oluturur. Bu arada mutluluk ahlakl
lkla kesin bir orant iinde (kiinin nemi ve mutlulua deer
grnmesi anlam) olduundan olanakl bir dnyada en yk
sek iyiyi ortaya koyduuna gre, bu en yksek iyi de btn
olan, yetkin iyi anlamna gelir. Burada, koul olarak, erdem en
stn iyidir; nk onun stnde bir koul yoktur, mutluluk ise
her zaman onu elinde bulunduran iin beenilesidir, ancak
kendi bana ve her bakmdan iyi deildir, her zaman koul ola
rak ahlaka, yasaya uygun bir davran gerekser.
Bir kavram iinde, zorunlu olarak birbirine balanan, iki
belirlenim, neden-sonu balamnda bulunmaldr. Bu da, bu
birliin ya zmsel (mantk balants) ya da bireimsel (nesnel
gerek ba) olarak grlmesine baldr. Birlik zmsel olursa
zdelik, bireimsel olursa nedensellik yasasna uygun der.
Erdemin mutlulukla balants bir yandan erdemli olma aba
syla usa uygun biimde, mutluluk ardnda bir kou diye anla
labilir. Bu durumda iki ayr eylem deil, zde eylemler sz
konusudur. Burada birincisinin temeline konacak maksimle
kincisine yerletirilecek olan arasnda ayrm gerekmez. te
yandan bu balant, nedenin etkiyi dourmas gibi, erdemin de
mutluluu; erdem bilincinden bir nesne olarak, ortaya koyma
s biiminde grlebilir.
Eski Yunan okullarndan, gerekte, yalnzca ikisi iyi kavra
mnn belirleniminde, erdemle mutluluu en yksek iyinin iki
ayr esi diye grmemekte, dolaysyla ilkenin birliini zdelik
kuralnda aramakta, e yntemi izlemekteydi. Bunlarn ayrld
yer iki temel kavram sei biimindeydi. Epikurosu, mutlu
lua gtren maksiminin bilincine varmak [erdemdir diyordu.
Stoal da erdemin bilincine varmak] mutluluktur diyordu. Bi
rincisine gre sagr ahlakllkt; erdem iin daha yksek bir

154
E Yksek iyiyi Kavramann

adlandrma seen kincisinin gznde yalnzca ahlakllk ger


ek bilgelikti.
Bu adamlar keskin grllklerini; trleri bsbtn ayr
olan mutluluk ve erdem gibi iki kavrama zde, uygun grme
lerinden dolay mutsuz bir biimde kullandklar iin zlme
mek elde deildir. te yandan, daha erken alarda felsefenin
baar kazanmas uruna, dnlebilen btn yollar dene
diklerine de amamak elden gelmiyor. Ancak; imdi bile ay
rmlar ardnca koan kimi balar elen, ilkelerdeki temel ve uz
lamaz ayrmlar sz dvne evirerek kuram birliini dei
ik adlandrmalarla grne gre kurmaya almak o ala
rn eytiimsel anlayna uygun geliyordu. Bu olay, genellikle,
trde nedenlerin birletirilmesinde, yksekte ya da derinde
bulunan, felsefe dizgesinde daha nce benimsenen retilerin
btnyle altst edilmesi gereken durumlar iin sz konusu
dur. te o zaman gerek ayrma yaklamaktan kanlr, bu ay
rm yalnzca biimsel sorunlarda bir uyumazlk olarak gr
lr.
Erdem ve mutluluk gibi iki pratik ilkenin zdeliini gster
meye alan bu iki okul, bu zdeliin ortaya konmasnda an
lamaya varamamt, tersine biri ilkeyi duyusalda, teki man
ta zg olanda grerek birbirinden iyice ayrlmt. nk bi
ri, ilkeyi duyusal gereksinme bilincine, teki de pratik usun her
trl duyusal belirlenimden bamsz oluuna dayyordu. Epi-
kurosuya gre erdem kavram, kiinin kendi mutluluunu ar
trma maksiminde nceden vard. Stoalya gre de mutluluk
duygusu, gene nceden, kiinin erdem bilincinde bulunuyordu.
Oysa baka bir kavramn iinde olan, o kavramn ieriinin bir
blmyle zdetir; ancak onun btnyle bir deildir, stelik
bu iki btn zde gereklerden olusa, her ikisinde bulunan b
lmler btn kurarken ok ayr biimde birlese bile, zgl

155
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kant

olarak birbirinden ayrlabilirdi. Stoal, erdemin en yksek iyi


nin btn, mutluluun da; znenin durumuna degin bir nes
ne niteliinde yalnzca erdemi elde bulundurma bilinci olduu
nu ileri sryordu. Epikorosu, mutluluun en yksek iyinin
btn, erdemin de mutluluu elde etme maksiminin biimini,
akas mutlulua gtren aralarn usa uygun kullanmnda
bulunduunu savunuyordu.
mdi, erdemin maksimleriyle kiiye zg mutluluk maksim-
lerinin, en st pratik ilkeleri bakmndan, bsbtn ayr oldu
u Analitikten aka anlalyor. Bunlar, ikisi birden onu ola
nakl klma ynnden, en yksek bir iyiye ilikin olsa da uyu
maz, stelik bir znede bile birbirini snrlar, engeller. yleyse
geriye, yle bir soru kalyor: En yksek iyi, pratik ynden nasl
olanakldr? Bu imdiye dein gelen btn badatrma dene
melerine karn zlmemi bir sorudur. Bu sorunun zm
n bylesine etinletiren e Analitikte ortaya konmutur. Bu
mutlulukla ahlaklln, en yksek iyinin zgl olarak birbirin
den bsbtn ayr iki esi niteliini tamas sonucudur. Bun
dan dolay ikisi arasndaki ba zmsel olarak bilinmemekte
dir (szgelii mutluluu arayan kiinin, bu davrannda yalnz
ca kavramlarnn zmlenmesi yoluyla erdemli ya da erdemin
izini sren birisinin, bu davrannn bilincine varmakla, kendi
liinden eylemsel olarak, mutlu olmas gibi). Oysa mutlulukla
ahlakllk arasndaki ba, kavramlarn bir bireimi niteliinde
dir. Ancak bu ba nsel, pratik ynden zorunlu, bu nedenle de
deneyden karlamaz diye, bilinir. Bylece en yksek iyinin
olana, deneysel ilkelere dayanmadndan, bu kavramn tre
timi akn olmaldr. En yksek iyiyi isten zgrl aracly
la ortaya koymak nsel olmak bakmndan zorunludur; dolay
syla en yksek iyi olanann koulu da yalnzca nsel bilgi te
mellerine dayanmaldr.

156
En Yksek yiyi Kavramann

I - Pratik Usun atks

Bizim iin pratik olan; istencimizle gerekletirilen, en yk


sek iyide erdemle mutluluun birbiriyle, balantl biimde d
nlmesi zorunludur. yle ki bunlardan biri; teki kendisine
bal bulunmazsa, salt pratik usa benimsenemez. mdi bu ba
(genellikle her balant gibi) ya zmsel ya da bireimseldir.
Ancak bu sz konusu balant, daha nce de gsterildii gibi,
zmsel olmayacana gre bireimsel olmaldr. zellikle de
nedenin etkiyle balants biiminde dnlmelidir. nk bu
balant, eylemle olanakl bir nesneye, akas pratik iyiye de
gindir. Bu durumda ya mutluluk istei erdeme zg maksimle-
rin devindirici nedeni ya da erdemin maksimi mutluluun etki
leyici nedeni olmaldr. Birincisi kesinkes olanakszdr; nk
(Analitikte kantland gibi) istencin belirleme nedenini kendi
mutluluk dileinde bulan maksimler ahlaka zg olmad gibi
erdemi de temellendiremez. te yandan kincisi de olanaksz
dr.; nk isten belirleniminin sonucu olarak, dnyadaki her
pratik nedenler ve etkiler balants, istencin ahlaka zg ama
larna gre deil, tersine doa yasalarnn bilgisine, kiinin erek
leri iin onlar kullanma gcne, u fiziksel yetisine gre dzen
lenir. Bundan dolay, dnyaya mutluluun erdemle zorunlu ve
en yksek iyi iin yeterli bir balants, ahlak yasalarnn en in
ce gzleminden beklenemez. Ancak imdi, bu balanty kavra
mnda tayan en yksek iyinin gelitirilmesi istencimizin nsel
zorunlu bir nesnesi olup ahlak yasasna smsk bal olduun
dan, birincinin olanakszl kincisinin yanlln kantlamal-
dr. Bu durumda, en yksek iyi pratik kurallara gre olanaksz
sa, en yksek iyiyi gelitirmeyi buyuran ahlak yasas da dzn-
sel ve bo, uydurma amalara ynelik demektir ve kendiliin
den yanl olmas gerekir.

157
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kant

II - Salt Usun atksnn Eletiriyle


Ortadan Kaldrlmas

Sah kuramsal usun atksnda, dnyada geen olaylarn


nedensellii konusunda, doa zorunluluu ile zgrlk arasn
da buna benzer bir atma bulunmaktadr. Bu atmann gi
derilmesi, onun gerek bir atma olmadn kantlamaya da
yanr. Ortaya kan olaylara, onlarn iinde getii dnyaya,
yalnzca grnler diye baklrsa (byle yaplmas gerekir) bu
i baarlr. nk eylemde bulunan bir ve zde varln gr
n olarak (kendi i-duyusu karsnda bile) duyular dnyasn
da her zaman doa mekanikiliine uygun gelen bir nedenselli
i vardr. Bu olay bakmndan, eylemde bulunan kii kendini
noumenon olarak (zamana gre bilinebilir olmayan varoluun
da salt dnen varlk olarak) grrse, doa yasalarna gre or
taya kan nedenselliin; doa yasalarndan bamsz, bir belir
leme nedenini ierebilir.
Salt pratik usun ne srlen bu atks iin de durum by
ledir. ki nermeden ilki, mutlulua ulama abasnn erdemli
bir ama nedeni ortaya koyan, kesinkes yanltr. Erdemli bir
amacn zorunlu olarak mutluluk getirdiini ileri sren kincisi
ise kesinkes deil, tersine erdemli bir ama duyular dnyasn
da nedenselliin biimi olarak grlr de, duyular dnyasnda
ki varoluu us tayan varln biricik varolu biimi diye alnr
sa yalnzca koullu tutumda yanltr. Ancak varoluumu, no
umenon olarak, bir anlk dnyasnda dnme yetkim olduu
gibi, ahlak yasas konusunda da (duyular dnyasndaki) neden
selliimin salt dnsel bir belirleme nedenini elimde bulundu
ruyorum. Bundan dolay amacn ahlakllnn neden olarak,
duyular dnyasnda bir etki nitelii tayan mutlulukla zorunlu
bir balants olanaksz deildir. Bu, dolaysz olmasa bile, (do-

158
En Yksek yiyi Kavramann

ann dnlebilir bir yaratcs araclyla) dolayl da olabilir.


Bu balant, yalnzca duyularn nesnesi olan, bir doada ancak
geliigzel ortaya kabildiinden en yksek iyi iin yeterli ola
maz.
Pratik usun, kendisiyle olan bu grnr atmasn bir ya
na brakrsak, en yksek iyi ahlak bakmndan belirlenmi bir
istencin zorunlu en yksek ereidir ve byle bir istencin de ger
ek nesnesidir; nk pratik olanakldr. Ayrca bu istencin, ie
rikleri ynnden bu nesneyle balantl, maksimlerinin de nes
nel gereklii vardr. Bu nesnel gereklik, balangta, ahlakll
n mutlulukla balantsnda genel bir yasaya dayanmt. An
cak burada, bir yanl anlamadan dolay, grnler arasnda
ki balant, kendi bana nesnelerin bu grnlerle ilikisini
sarsmt.
Usun, btn us tayan varlklara, ahlaka zg btn istek
lerinin erei diye sunduu en yksek iyinin olanan bylesine
uzakta; dnlr bir dnyayla balantda arama gereinde
kaldmza gre, eski ve yenia filozoflarnn da mutlulukla
erdemi pek uygun bir oranda bu yaamda (duyular dnyasn
da) bulmalar ya da onun bilincine vardklarna kendilerini
inandrabilmeleri yadrgatc olsa gerek. Nitekim Epikuros gibi
Stoallar da yaamdaki erdem bilincinden kaynaklanan mutlu
luu her nesnenin stnde gryorlard. Bunlardan birincisine
eylem iin deil de konuyu aklamak iin bavurduu kura
mndan ilkelerine baklnca pratik buyurtularnda yle s ol
mad anlalr. Oysa birok kimse onun kvan yerine kullan
d haz deyimini yanl yorumlayarak s dnceli olduunu
sanmt. O, bunlarn tersine, iyinin kar gzetilmeden gerek
letirilmesini en iten bir sevincin tadna varma sayyordu. te
yandan en kat bir ahlak filozofunun bile isteyebilecei azla ye
tinme ve eilimleri engelleme onun (onun her zaman gnl k

159
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kant

vanc diye anlad) gryle balantlyd. Onun Stoallardan


ayrld baka bir konu, devinim nedenini bu kvanta bulma-
syd. Stoallarn buna kar klar da yerindeydi. nk er
demli Epikuros bir yandan ahlak bakmndan iyi dnceliydi.
Ancak onun ilkeleri konusunda yeterince derin dnmemi
birok kimsenin imdi de yapt gibi, yle bir yanl sz konu
sudur: O, nce erdem gdsnn ne olduunu gstermek iste
dii kiilerde erdemli amac batan koul olarak gryordu.
(Gerekten de doru kii, dorularnn bilincine nceden var
mamsa, mutlu olduunu bilemez. nk byle bir ama, ki
inin yasadna ktnda, kendi dnme trnden dolay
kendine yneltmek gereini duyaca knamalar ve ahlak bak
mndan kendi kendini ar nitelikte sulamas, baka ynden
durumunun ierebilecei esenlik sevincini kapp gtrecektir.)
Burada yle soru durmaktadr: Kiinin varolu deerini sala
yan byle bir ama ve dnme biimi, ilkin, ne yolla olanakl
dr? nk bu ama ve dnce biiminden nce, genellikle z
nede, ahlak deerine degin bir duyguyla karlalamaz. nsan,
erdemliyse, besbelli ki her davrannda doruluunun bilinci
ne varmakszn, fiziksel durum ne denli elverili olursa olsun,
yaamn tadn karamaz. Ancak onu ilk kez, erdemli yapmak
iin; akas bir kii varoluunun ahlak deerini byle yksek
bir nesne diye kavramadan nce, anlamna varamad bir do
ruluk bilincinden doacak tinsel dinginlik, ona nasl vlebilir?
Ancak te yandan, bir aldatmacann (vitium supreptionis)
ve grsel bir yanlsama nitelii tayan yanlgnn temeli, her za
man, burada durmaktadr. En deneyimli kiinin bile bsbtn
kurtulamayaca bu yanlsama ve yanlg insann zbilincinde
ne duyduu ile ondan ayrml olan ne yaptndan kaynakla
nr. Ahlaka zg ama, zorunlu olarak, dorudan doruya ya
saya dayal, istencin belirleme bilinciyle balantldr. mdi, is-

160
En Yksek yiyi Kavramann

tek duyma yetisinin bir belirlenme bilinci ise her zaman, bu yol
la ortaya karlan eylemden doan haz nedenidir; ancak bu
haz, bu kendi kendinden holanma, eylemin belirlenim nedeni
deildir, tersine istencin yalnz usa dorudan doruya belirle
nimi haz duygusunun nedenidir. Bu da istek duyma yetisinin
duyusal deil de salt pratik bir belirlenimi olarak kalr. Bu be
lirlenim kiinin iinde, istenen eylemden beklenen bir holan
ma duygusunun yapaca zde etkiyi, u etkinlie itme etkisini
yaptndan, kendi yaptmz kolaylkla, ancak edilgin olarak,
duyduumuz bir nesne diye grrz. Burada, duyu yanlmas
denen olayda (i-duyu) sk sk ortaya kt gibi, ahlak gds
n de duyusal etki sanrz. Dorudan doruya salt bir us yasa
syla eylemlere yneltilmek, dahas istencin bu dnsel belirle-
nebilirliine degin znel yann duyusal bir varlk ve duyusal
bir duygunun (nk dnsel nitelikteki eliki olurdu) zel et
kisi sanma yanlgs insan doasnda bulunan ok yce bir zel
liktir. Kiiliimizin bu zelliini gznnde bulundurmak ve
usun bu duygu zerindeki etkisini elden gelen zenle korumak
da byk nem tar. Ancak bir gd olarak bu ahlaka zg
belirleme nedenini; zel sevin duygularn nedenler diye alp
(gerekte bunlar yalnzca sonutu), temeline yerletirerek gerek
siz vglerle ykseltmekten, gerek gd olan yasann deerini
drmekten, yapay ilemlerle bozmaktan saknmak gerek.
Sayg, kvan ya da mutluluktan duyulan haz deil, yle bir var
lktr ki, bunun iin usun temeline konan, ondan nce gelen bir
duygu (nk bu duygu her zaman duyusal ve tutkusal olacak
tr) bulmak olanakszdr. Yasa araclyla istencin dolaysz zor
lanmas bilinci olarak sayg haz duygusunun benzeii bir nes
ne deildir; nk bu bilin istek duyma yetisiyle ilikisinde,
baka kaynaklardan gelmekle birlikte, zde ii grr. Bu tasa
rmlama biimiyle ancak aranana ulalabileceinden onun ey

161
Pratik Usun Eletirisi Immanel Kani

lemleri (beenilen duygularn sonucu olarak), yalnzca deve


uygun deil, tersine devden doan her trl ahlak eitiminin
gerek erei olmas gerekir.
Ancak mutluluktan alnan tat gibisini deil de, kendi varl
ndan duyulan kvanc gsteren, erdem bilinciyle yan yana y
rmesi gereken mutluluk benzeii bir szck yok mu? Evet
vardr: Bu szck ben-kvancdr. Bu kavram, her zaman, ger
ek anlamyla kiinin kendi varoluuna zg olumsuz bir ho-
lanmay gsterir; bu holanmada kii herhangi bir nesneyi ge
reksemediinin bilincindedir. zgrlk ve genel egemenlii
olan ahlak yasasna uyma yetisi anlamnda, bu zgrln bi
linci eilimlerden bamszlktr, en azndan, istek duymamzn
(uyarc olmasa bile) belirleyici nitelikte devinim nedenleri ola
rak eilimlerden bamszlktr. Ben, ahlak maksimlerine uyar
ken bu zgrln bilincindeyim. Bu zgrlk, zorunlu olarak
bununla baml, hibir zel duyguya dayanmayan, deimez
bir kvancn tek kaynadr. Bu yzden de bu kvanca dnsel
denebilir. Ne denli ince elenip sk dokunulmu olursa olsun, bu
eilimlerin doyumuna dayanan duyusal kvan (bu yerinde ol
mayan bir adlandrmadr) hibir zaman kendisiyle ilgili dn
cenin zdei deildir. nk eilimler deiir, insan onlara ilgi
duyduka oalr, doldurulas dnlenden daha byk bir
boluk brakr. Bu nedenle eilimler, us tayan bir varlk iin,
her zaman yktr. Us tayan varlk, bu eilimlerden kurtulma
ya altka, eilimler onun bu isteini etkisiz brakr. deve
uygun gelene (szgelii iyilikseverlik) duyulan eilim, ahlak
maksimlerinin etkinliini kolaylatrabilir, ancak bir maksim
ortaya koyamaz. Eylemde yalnzca yasallk deil, ahlakllk da
bulunacaksa bu maksimde her nesnenin belirleme nedeni ola
rak yasa tasarmna dayanmas gerekir. yi trden olsun olma
sn; eilim kr ve klecedir, ahlakllk sz konusu edilince usun

162
En Yksek yiyi Kavramann

eylemin bekisi olmakla kalmamas, onu gznnde bulundur


madan, salt pratik us olarak yalnzca kendi karn dnmeli
dir. Acma ve yufka yreklilik yznden bakasnn znts
ne katlma duygusu, devin ne olduunu dnten nce ge
lerek, belirleme nedeni olursa salkl dnen kiiler iin bile
yktr; onlarn dnlm maksimlerinde anlam karkl
yaratarak, onlarda bu duygulardan kurtulup yalnzca yasa ko
yucu usa balanma isteini dourur.
Buradan yola klarak, salt pratik usun bu yetisine degin
bilincin eylem araclyla (erdem) eilimlerine egemen olma;
dolaysyla bu eylemlerden bamsz kalma; bunun sonucu ola
rak da her zaman yannda giden kvan duymama bilincini na
sl oluturduu anlalabilir. Yine buradan yola klarak, bilin
cin durumuyla ilgili olumsuz bir holanmay, akas kayna
insann kendi kiiliinden duyduu kvan olan bir kvanc na
sl ortaya koyabildii kavranabilir. zgrlk de bu yolla (dolay
l olarak) mutluluk ad verilemeyen bir tadn kayna oluverir.
Buna, bir duygunun olumlu nitelikte ie karmadndan, mut
luluk denemez. te yandan bu kutluluk da deildir; nk ei
lim ve gereksinmelerden bsbtn bamsz kalmamtr. An
cak en azndan, istenci belirlemesi, kendini bunlarn etkisinden
uzak tutabilmesi bakmndan, kutlulua benzer. Az da olsa,
kayna ynnden, en yce varla yklenebilir nitelikte bir
kendi kendine yeterlik tad iin, kutlulua yakndr.
Salt pratik usun atksyla ilgili bu zmden yle bir so
nu kar: Pratik ilkelerde ahlakllk bilinci ve bu bilinle oran
tl; onun sonucu durumunda olan mutluluk bekleyii arasnda
doal ve zorunlu bir ban en azndan olanakl olduu dn
lebilir (ancak bundan, bunun bilinip kavranabilecei sonucu
kmaz). Buna karlk mutluluu istemenin ilkelerinde ahlakl
l ortaya karma olana da pek grlmyor. Bu duruma g

163
Pratik lisun Eletirisi Immanuel Kani

re (en yksek iyinin ilk koulu olarak) en stn iyi ahlakllktr.


En yksek iyinin ikinci esini oluturan mutluluk ise ahlak ko
ulunu yerine getirip ahlaklln zorunlu sonucu olunca, byle
bir nitelik kazanr. Bu sralamada, en yksek iyi salt pratik
usun, zorunlu olanakl diye tasarmlamas gereken, tm nesne
sidir. nk en yksek iyinin ortaya konmas iin elden gelen
katkda bulunmak, bu usun bir buyruudur. Ancak koullu ola
nn, kendi kouluyla bylesine balama olana nesnelerin du
yust ilikileri iindedir. te yandan, bu idenin pratik sonucu
olan en yksek iyiyi gerekletirmek isteyen eylemler duyular
dnyasna zgdr. yleyse sz geen olanak duyular dnya
snn yasalarna gre verilemez. Bu durumda bu olanan te
mellerini, birincisi kendi gcmze dolaysz balanan, kincisi
de usun en yksek iyiyi olanakl klarak gszlmz gider
mek iin (pratik ilkelere gre zorunlu olarak) bize gsterdiini
ve gcmze balanmayan gznnde tutarak sergilemeye a
lacaz.

III - Salt Pratik Usun Kuramsal Usla Balantsndaki


ncelii stne

Usla birbirine bal iki ya da daha ok nesne arasndaki n


celikten anladn; bunlardan birinin, btn tekilerle balan
tsnn, ilk belirleme nedeni olma ayrcaldr. Bu ncelik, da
ha dar, pratik anlamda, bu nesnelerden birinin (baka herhan
gi bir nesneye balanmayacak olann); btn teki nesnelerle
salanan yarar eli altnda bulundurmas bakmndan, yaratt
karn ayrcaldr. Tinsel yapnn her yetisinde bir yarar
bulunduu sylenebilir; bu da bu yetinin ilevini yerine getir
mede; tek koulu ieren bir ilke demektir. lkeler yetisi olarak us,

164
En Yksek yiyi Kavramann

tinsel yapya zg btn glerin yararn da, kendisininkini de


belirler. Usun kuramsal kullanmnn yarar, nesnenin en yk
sek nsel ilkelere dein uzayan bilgisidir. Usun pratik kullan
mna zg yarar ise; en son ve en yetkin ama bakmndan is
tencin belirlenimidir. Usun, genel kullanm iin gerekli olan, il
ke ve savlarnn elimemesi; usun salad yararn bir bl
mn oluturmaz, tersine genelde us tayan varlk olmann ko
uludur. Yalnzca kendi kendisiyle uyum salamas deil, geni
leme usun yarar saylabilir.
Pratik usun, kurgusal usa kavranp kendisine sunabildii
nin dnda bir nesneyi benimsemesine ve verilmi olan dn
mesine olanak salanmyorsa bu ncelik kuramsal ustadr. An
cak pratik usun kendinde temel nsel ilkeler bulunduu, bu il
kelere de kesin kuramsal savlarn ayrlmaz nitelikte bal oldu
u, yine bu ilkelerin (kuramsal usla elimemesi gerekiyorsa da)
kuramsal usun btn olanakl kavrayn at benimsenirse,
burada hangi yararn en stn olduu sorusu gndeme gelir
(hangisinin boyun eme gereinde kald deil; nk birinin
tekiyle atmas sz konusu olmaz). Pratik usun benimseme
si iin, kendisine sunduu nesneler konusunda bilgisi olmayan
kuramsal us kendini aan bu nermeleri onaylamaya ve kendi
kavramlaryla onlar kendine aktarlm yabanc bir nesne gibi
birletirmeye almal m? te yandan yine kuramsal us kendi
zel yararn direnle izleyip Epikurosun Kurallar'na gre
nesnel gereklii rneklerle gsterilerek deneyde kantlanama
yan, gzle grlr her nesneye bo ve anlamsz demek iin ken
dini yetkili saymal m? Bu pratik (salt) kullanmn yararyla
rl de olsa, ayrca kuramsal kullanmla elimese bile, ku
ramsal usun koyduu snrlan kaldrp d gcnn btn sa
malk ve lgnlklarna brakyor diye geersiz saylmal m?
Gerekten, tutkularla koullanan pratik us, eilimlerin yara

165
Pratik l sun lilciirisi Immanuet Karl.

rn yalnzca mutluluun duyusal ilkesine gre ynettiinden,


temele konursa kuramsal us iin byle uygunsuz bir istek geer
siz kalr. Yoksa Muhammet' in cenneti ya da teosoflarla gizem
cilerin tanrnn varlnda eriyerek onunla birlemeleri gibi her
biri kendi beencine gre usun iine anlamsz bir yaratk sokar
d. Usu bu tr dlerin eline brakmaktansa bsbtn ustan
yoksun kalmak daha iyi olurdu. Ancak salt us kendi bana pra
tik olabiliyorsa, ahlak yasas da bilincinin gsterdii gerekten
pratikse, ister kuramsal ister pratik amala olsun nsel ilkelere
gre yargda bulunan yine bir ve zde ustur. Usun kuramsal
kullanmndaki gc, onunla elimeyen belirli nermeleri ne
srerek geerli klmaya yetmiyorsa da, yine kendine yabanc ve
kendi topranda yetimeyen, ancak geerlilii yeterince onayla
nan bu nermeleri benimsemeli. Bunlar salt usun pratik yara
rna ayrlmazcasna uygun der dmez usa onaylanmal ve
kuramsal us olarak kendi gcne dayanan her nesneyle bunla
r karlatrmaya, her nesneye balamaya almaldr. Ancak
bunu yaparken de, bunlarn kendi grleri olmayp kullan
mn baka bir amala, pratik amala geniletilmesi anlamna
geldiini bilmelidir. Bu ilem, usun, kurgusal suunu snrlan
drma demek olan yararna hi mi hi aykr deildir; yukarda
sylenenlerin hepsi aktr.
Bylece, salt kuramsal usla salt pratik usun bir bilgiyle ba
lamnda nclk eden kincisidir. Ancak bu balam gelii
gzel ve istek uyarnca deildir, tersine nsel olarak temelini
usta bulmal ve gerekim tamaldr. nk bu balam d
zensiz olsayd usun kendi kendisiyle atmas gibi bir durum
ortaya kacaktr. Kuramsal usla pratik us yalnzca yan yana
(egdml) bulunsayd, kuramsal us snrlarn kapayacak,
pratik usla ilgili herhangi bir nesneyi kendi alanna sokmaya
cakt. Buna karn pratik us snrlarn alabildiine geniletecek,

166
lin Yksek yiyi Kavrantn

gereksedii yerde kuramsal usu kendi ortamna ekmeye ala


cakt. Kurgusal usa balanarak dzeni tersine evirmek salt
pratik ustan umulamaz; nk her yarar pratiktir, stelik kur
gusal usun yarar bile koulludur, ancak pratik kullanmda ek
sikliini giderir.

IV - Salt Pratik Usun Bir Koyutu Olarak Tinin


lmszl

Dnyada en yksek iyinin gerekletirilmesi ahlak yasasnca


belirlenebilen bir istencin zorunlu nesnesidir. Bu istente ama
larn ahlak yasasna eksiksiz uygunluu en yksek iyinin en st
kouludur. yleyse bu uygunluun yrrle konmas istenen
buyruun iinde bulunan nesnesi orannda, olanakl olmas ge
rekir. stencin ahlak yasasna uygunluu ise kutsallktr; bu da
us tayan bir varln duyular dnyasnda varoluunun hibir
aamada ulaamad bir yetkinliktir. Bu uygunluk, pratik gere-
kimli bir nesne olarak istenir, bununla da ancak eksiksiz uy
gunlua doru, sonsuza dein yryen, bir ilerleme iinde kar
lalabilir. Salt pratik usun ilkelerine gre, istencimizin gerek
bir nesnesi olarak, byle pratik bir ilerlemeyi benimseme gere
i vardr.
Bu sonsuz ilerleme, ancak us tayan bir varln sonsuza de
in sren varoluu ve kiilii (buna tinin lmszl denir)
varsaymyla olanakldr. yleyse pratik olarak, en yksek iyi
yalnzca tinin lmszl varsaymyla olanakldr; dolaysyla
bu da ayrlmazcasna ahlak yasasna bal, salt pratik usun bir
koyutudur. (Bu nedenle, benim bundan anladm kuramsal
bir nermenin, nsel koulsuz geerlilik tayan pratik bir yasa
ya smsk ball yznden, kantlanamaydr.)

167
Pratik Usun Eletirisi Immnuel Kani

Doamzn ahlaka zg belirlenimini; ahlak yasasna eksik


siz uyabilmek iin sonsuza dein giden bir ilerlemeyle ulaabi
leceimizi, dile getiren nerme yalnzca kuramsal usun gsz
ln btnle erdirme deil, din bakmndan da ok yarar
ldr. Bu nerme olmaynca ahlak yasasna kutsalln bsb
tn yitirir; nk bu yasay yapay bir tutumla aldrsz (ak y
rekli) grp esenliimize uygun diye benimseriz. te yandan in
san ahlak yasas zg grevi, dahas bekleyii ulalmaz bir be
lirlenime, stelik yanl bir umutla istencin kutsalln eksiksiz
elde etmeye dein uzatr, kurumlanr, kendini bilmeyle bsb
tn elien teosofa dlere kaplr, yiter gider. Her iki durum
da da kat, acmasz, lksel olmayan gerek bir us buyruuna
eksiksiz ve sonuna dein uymaya ynelik tkenmez aba engel
lenir. Us tayan, sonlu bir varlk iin yalnzca ahlak yetkinlii
nin alt basamaklarndan sttekilere doru sonsuza ynelik bir
ilerleme olanakldr. Zaman koulunu yok sayan sonsuz varlk
bizim iin sonu gelmeyen bir dizide, ahlak yasasyla uyumlulu
un btnn grr. Bu sonsuz varln her kiiye en yksek
iyiden letirdii blmde, tzesine uygun dsn diye, buyru
unun eksiksiz yerine getirilmesini istedii kutsall da, us ta
yan varlklarn biricik dnsel grsnde karmza kar. Ya-
ratn, bu kendine deni alma umudu konusunda ancak de
nenmi amacnn bilinci olabilir. Bu bilinle, o gne dein, ah
lak bakmndan daha ktden daha iyiye doru, gsterdii iler
lemeden doan, yine bu ilerleme araclyla bildii deimez
erei, varoluu sresince, dahas bu yaamn da tesinde, bu
ilerlemeyi kesintiye uratmadan srdrmeyi umabilir*. Byle-
* yiye doru ilerleme amacna degin inan, bir yaratn kendisi iin olanaksz grnyor.
Bu yzden Hristiyanln din retisi, bu inancn kaynan kutsallatrmay, bu salam
erei ve onunla birlikte ahlaka zg ilerlemedeki direnme bilincini salayan zde anlay
ta buluyor. Ancak doal olarak da, yaamnn byk bir blmnde sonuna dein, daha
iyiye doru, arnm ahlak nedenlerinden dolay, ilerlemede direndiinin bilincine varan
bir kimse, kesinlie deilse de u umuda eriebilir; Bu yaamn tesinde geen varoluun

168
En Yksek tyiyi Kavramann ..

ce o, burada ya da varoluunun gelecekte grlebilir herhangi


bir zaman kesiminde deil, yalnzca srp gidiinin (ancak tan
rnn grebilecei) sonsuzluunda (tzeyle badamayan ald-
rszlk ya da balama olmakszn) onun istencine btnyle
uygun gelebilir.

V- Salt Pratik Usun Bir Koyutu Olarak Tanrnn


Varl

Yukarda verilen zmlemedeki ahlak yasas, duyusal g


dlerin katks olmakszn, yalnzca salt usun buyurduu pratik
bir soruna gtryordu. Bu da, en yksek iyinin ilk ve balca
blmnn; u ahlaklln zorunlu yetkinliiydi. Bu sorun da
yalnz sonsuzlukta eksiksiz bir zme ulaabileceinden,
lmszlk koyutuna varyordu. te, yine bu yasa, en yksek
iyinin ikinci esine zg olanaa; ahlaklla uygun mutlulua
gtrmelidir. Daha nce olduu gibi, burada da, herhangi bir
kar gzetmeden, yansz ustan yola karak, bu etkiye iyice uy
gun den bir nedene zg varoluun varsaymna ulatrmal-
dr. Akas, tanr varln, (istencimizin nesnesi olarak, salt
usun ahlak yasas koymasna zorunlulukla bal bulunan) en
yksek iyinin olanana zorunlu olarak bal bir koyut diye or
taya koymaldr. Bu balam inandrc bir nitelikte sergilemek
istiyoruz.

da bu ilkeler dayanacan, kendine gre burada hakl deilse bile, doal yetkinliinin gele
cekte artacan bo yere beklemektedir. Buna karn devlerinin artyla hakl kacan
ummamaktadr. Yine de bu ilerleme yoluyla kutlu bir gelecek umudu besleyebilir. Bu iler
leme sonsuz yoklukta duran bir eree ynelik olsa bile tanr gznde oraya ulamakla e
deerlidir. Dnyann geliigzel nedenlerinden bamsz, eksiksiz iyi olmay dile getirmek
iin usun kulland szck budur. Bu iyi olma kutsallk gibi sonsuz bir ilerlemede, onun
btnlnde ierilen, dolaysyla yaratklarca pek de ulalamayan bir idedir.

169
Pratik Usun Eletirisi Immcnuel Karl

Mutluluk, dnyada us tayan bir varla zg varoluun


btn iinde, her olayn kendi ilek ve istencine uygun giden,
durumudur. te yandan mutluluk, yine bu varln btn
ama ve istencine zg en temel belirleme nedeninin doayla
uyumuna dayanr. Ahlak yasas, bir zgrlk yasas olarak, do
adan ve doann (gdler olarak) istek duyma yetimize uygun
luundan bsbtn bamsz kalmas gereken belirleme ne
denleri araclyla buyurur. Ancak dnyada eylemde bulunan
us tayan varlk, bu dnyann ve doann nedeni deildir.
Bundan dolay ahlak yasasnda; ahlakllkla dnyann bir bl
m olan, bu yzden de dnyaya bal bulunan, bir varln ah
lakllkla oranl mutluluu arasnda zorunlu bir iliki kurmay
gerektiren neden yoktur. Bu varlk, dnyaya baml olmas y
znden, istenci dolaysyla doann nedeni olamad gibi yal
nzca kendi gcne dayanarak; mutluluu konusunda, yine
kendi pratik ilkeleriyle doay srekli bir uyuma kavuturamaz.
te yandan salt usun pratik devinde, akas en yksek iyiye
ynelik zorunlu abada, yle bir balamn koyut niteliinde
ortaya konuu da zorunludur: En yksek iyiyi (ahlakll zo
runlu olan) gelitirmeye alma gereindeyiz. Bylece, mutlu
lukla ahlakllk arasndaki eksiksiz uygunluun temelini ieren;
doadan ayr bir doa varlnn btnne degin bir bala
mn nedeni koyut olarak ortaya konur. Ancak bu en st neden,
doann yalnzca us tayan varlklarna zg bir yasaya uygun
luun deil, tersine bu varlklarn bu yasay istencin en st be
lirleme nedeni diye ileri srmeleri durumunda, doann bir ya-
sa tasarmna uygunluunun temelini de kapsar. yleyse bu,
yalnzca biim ynnden yasaya uygunluk deil, ahlak eyleme
geiren bir neden olarak ahlaklla da, ahlaka zg amaca da
uygundur. yleyse dnyada en yksek iyi; doann ahlaka z
g amaca uygun nedensellii olan, en st bir nedeni diye be-
En Yksek iyiyi Kavramann .

nimsenirse olanakldr. mdi, yasalarn tasarmna gre eylem


lerde bulunan bir varlk, arl olan (us tayan bir varlk) de
mektir. Bu yasalarn tasarmna gre byle bir anln neden
sellii ise bu varln istencidir. yleyse en yksek iyi iin varsa-
ylmas gereken, doann en st nedeni, arlk ve isten aracl
yla doann nedeni (bunun sonucu olarak da yaratcs) olan
bir varlk, akas tanrdr. Sonu olarak, ortaya konmu en
yksek iyinin (en iyi dnyann) olanana zg koyut, beri yan
dan en yksek kkensel bir iyinin gerekliinin, akas tanr
varlnn da koyutudur. En yksek iyiyi gelitirmek bizim iin
devdir; bundan dolay bu en yksek iyinin olanan varsay
mak da yalnzca bir yetki deil, bir gereksinme olarak devle
balantl zorunluluktur. Bu en yksek, ancak tanrnn varolu
u kouluna dayanr, bunun varsaym deve smsk baldr,
bu da tanr varln benimsemenin ablak ynnden zorunlu
olmas demektir.
Burada gznnde tutulmas gereken konu udur: Bu ahla
ka zg zorunluluk zneldir, bir gereksinmedir, nesnel olmad
ndan dev deildir; nk bir nesnenin varln onaylamak
dev olamaz (bu yalnzca usun kuramsal kullanmn ilgilendi
rir). Bundan anlalmas gereken, tanr varln benimsemenin
genelde her ykmlln bir temeli olarak, zorunlu oluu da
deildir (nk yeterince kantland gibi, bu neden yalnzca
usun atksna dayanr). Burada deve degin olan, yalnzca,
dnyada en yksek iyiyi gerekletirmek ve gelitirmek iin a
lmadr. Bu en yksek iyinin olana koyut diye konabilirse de
usumuz bu olana ancak en yksek us tayan bir varl var
saymakla dnlebilir nitelikte grr. Bu varln benimsen
mesi de usa zg olmakla birlikte devimizin bilincine baldr.
Buna yalnzca us asndan bir aklama nedeni diye baklrsa
varsaym, ahlak yasasnca bize dev olarak verilen bir nesnenin

171
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kani

(en yksek iyinin) anlalrl asndan; pratik amal bir ge


reksinme ynnden baklrsa inan, dahas salt us inanc dene
bilir; nk bir inancn doduu kaynak (kuramsal ya da pra
tik kullanma gre) yalnzca salt ustur.
mdi, bu trelim den, Yunan okullarnn en yksek iyinin
pratik olana sorununa degin zme neden hibir zaman
ulaamadklar anlalr. nk bu okullarn yapt hep, insa
nn isten zgrln kullanmaya zg kural, kendi dnce
lerine gre tanr varln gereksemeden, bu olanan tek ve
kendine temeli klmakt. te yandan, ahlak ilkesini bu koyuttan
bamsz; kendi bana, yalnzca us-isten balantsndan yola
karak saptama ve dolaysyla bu ilkeyi en yksek iyinin en st
pratik koulu yapma giriimleri doruydu. Ancak bu ilke en
yksek iyi olanann btn koulu deildi. Epikurosular, ah
lakn en st ilkesi diye, ok yanl bir nesneyi, mutluluk ilkesini
benimsemiler ve herkesin kendi eilimine gre gerekleen g
nl uyarnca bir seimin maksimini bir yasa yerine koymular
d. Bu konuda da yeterince tutarl oldular. En yksek iyi dedik
lerini ilkelerinin aa dzeyiyle oranl nitelikte deerden d
ryor ve insan sagrsyle (kendini tutma, eilimlerde ll
olma buna degindi) kazanlacak olandan daha byk bir mut
luluk beklemiyorlard. Bilindii gibi, bu da durumlara gre ok
deiik ve pek yetersiz kalyordu. te yandan maksimlerine uy
gun gelen ve bu maksimleri yasa olmaya demez duruma geti
ren belirlemeleri de burada gznne getirilmedi. Buna kar
lk Stoallar en yksek pratik ilke saydklar erdemi, ok doru
olarak, en yksek iyinin koulu diye semilerdi. Ancak bir yan
dan erdemin salt yasas iin gereken aamaya bu yaamda ek
siksiz olarak ulalabileceini tasarlamakla, beri yandan bilge
adn verdikleri insann ahlaka zg gcn doal yapsnn
btn snrlar tesine kararak insana degin btn bilgilerle

172
En Yksek yiyi Kavramann .

elien bir benimsediler. Bir yandan da en yksek iyinin nde


gelen ikinci esi mutluluu da insandaki istek duyma yetisinin
zel L)ir nesnesi diye geerli klmak istemediler. Bunun kartn
seerek bilgelerini tanrsal bir varlk gibi kendi kiiliinin yet
kinlik bilinci iinde (bilgenin kvanc asndan) doadan bs
btn bamsz duruma getirdiler. Onlar yaamn ktlklerini
kar karya getirdikleri bu bilgeyi ktlklerle baml klm
yorlard (dahas ktlklerden bamsz sergiliyorlard). Byle
ce en yksek iyinin ikinci esi olan kiinin kendi mutluluunu
bir yana atyor, bu en yksek iyiyi yalnzca eylemde ve insann
kiisel deerinden duyduu kvanta buluyorlard. Bunu yap
makla da onu ahlaka zg dnme trnn kapsamna al
yorlard. Oysa bu konuda, kendi doalarnn sesi, onlara yete
rince kar kabilirdi.
Hristiyan retisi*, imdilik bir din retisi diye grlmese
* Genellikle Hristiyanla zg ahlak buyurtusunun, arnmlk bakmndan, Stoallarn
ahlak kavramndan pek ayrlmad dnlr, oysa bu ikisi arasndaki aynn ok aktr.
Stoa dizgesi, tinsel gllk bilincini, btn ahlak amacnn evresini dnmesi gereken bir
odak durumuna getirmitir. Bu dizgenin yandalan da ne denli devlerden sz etseler, on-
lar ok iyi belirleseler de istencin gdsn ve temel belirleme nedenini, dnme tr
nn, duyularn aa ve tinin gszlyle g kazanan gdlerin zerinde ykselmesin
de gryorlard. Demek onlara gre erdem, insann hayvans doas stnde ykselen, ken
di kendine yeten, bakalarna devler veren, ancak kendisi onlarn stnde duran ve ahlak
yasasn geersiz klabilecek hibir ayartmaya kanmayan bilgenin bir yiitliiydi. Oysa Sto-
allar bu yasay, ncilin buyurtusu gibi arnm ve sk dnselerdi, bunlar yapmazlard.
de denince, deneyde uygun karl gsterilemeyen bir yetkinlii anlyorsam, bu yzden
ahlak ideleri kuramsal usun ideleri gibi akn nesneler olamaz. Bunlar kavramn bile yete
rince belirleyemeyeceimiz ya da onlar karlayan herhangi bir nesnenin bulunup bulun
mad belirsiz varlklar deildir, tersine bunlar pratik yetkinliin ilk rnekleri, ahlak dav
rannn braklmaz klavuzu, karlatrma lt olarak i grr. mdi Hristiyan ahlak
n felsefe bakmndan incelersem, bu ahlak, Yunan okullarnn dnceleriyle karlatr-
lnca yle Kyniklerin,
grnr: Epikurosularn, Stoallarn ve Hristiyanlarn ideleri; do
a yalnl, sagr, bilgelik ve kutsallktr. Bunlara ulama yolu konusunda Yunan filo
zofla n birbirlerinden yle ayrlrlar: Kynikler saduyuyu, tekiler yalnzca bilim yolunu
dolaysyla her ikisi de doalglerin kullanmn yeterli bulur. Hristiyan ahlak (olmas ge
reince olan) kendi buyurtusunu arnm, ayrcalk tanmaz bir nitelikte ortaya koyduu
iin, insann bu yaamda ahlaka uygun davranma gvenini, az da olsa, krar, sonra yine
bu gveni yle ynlendirir Gcmz yettiini yaparsak, gcmzn yetmediinde nasl
olacan bilsek de bilmesek de bakalarnn yardmn umabiliriz, Aristoteles ve Platon yal
nzca ahlak kavramlarmzn kayna konusunda birbirinden ayrlyordu.

173
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kart

de bu konuda, pratik usun en sk isteini yerine getiren en yk


sek iyiye zg (tanr devletine) bir kavram yeterince verir. Ah
lak yasas kutsaldr (grmezlikten gelmez), ahlakn kutsalln
ister. Oysa insann ulaabilecei btn ahlak yetkinlii yalnzca
erdemdir; akas yasaya duyulan saygdan dolay yasaya uy
gun amatr, dolaysyla da yasaya aykr davranmaya ynelik
srekli eilimin bilincidir; yasaya uymak iin bir sr dzmece
(ahlakla ilgisiz) devinim nedenlerinin karm anlamna gelen
itensizliktir, en azndan. te yandan erdem alakgnllle
bal bir kendini deerlendirmedir; Hristiyanla zg yasann
istedii kutsallk asndan tanr yaratna, sonsuza giden iler
lemeden baka bir nesne brakmad gibi bu yaratn sonsu
za dein yryen bir varolu iin besledii umudu da dorular.
Ahlak yasasna eksiksiz uygun gelen bir amacn deeri sonsuz
dur; nk olanakl her mutluluun, onu letiren bilge ve her
nesneye gc yeten bir varln yargsnda, us tayan varlkla
rn devleri iin uygunluunda ortaya kan eksiklikten te s
nrlandrma yoktur. Ancak ahlak yasas mutluluk getirmez,
nk genelde bir doa dzeni kavramlarna gre mutluluk ah
lak yasasna uyma gereiyle balantl deildir. Hristiyan ahlak
retisi bu eksiklii (en yksek iyinin ikinci kanlmaz esinin
eksikliini) us tayan varlklarn btn tinleriyle kendilerini ah
lak yasasna adadklar dnyay bir tanr devleti olarak sun
makla giderir. Bu devlet doa ve ahlakn; tretilmi en yksek
iyiyi olanakl klan, kutsal bir yaratcs araclyla, kendilerine
yabanc olan bir uyum iine girdii yerdir. Ahlakn kutsall,
us tayan varlklara, bu yaamda, bir doruluk izgisi diye gs
terilir. Ancak bu kutsallkla oranl iyi olma; kutsallk, yalnzca
sonsuzlukta eriilebilir bir nesne niteliinde sunulur. nk
ahlak kutsall us tayan varlklar iin her zaman ve her du
rumda bir davran rnei olmaldr. Bu kutsalla doru ilerle

174
Eti Yksek yiyi Kavramann

mek ise daha bu yaamda olanakl ve zorunludur. Kutluluk ise


bu dnyada mutluluk ad altnda (elimizden geldiince) hibir
zaman ulalamayan, yalnzca umut konusu yaplan bir nesne
dir. Bu durum gznnde tutulumsa bile Hristiyan ahlak ilke
si yine de tanrbilimsel (dolaysyla yaderklik) deil, tersine salt
pratik usun kendince zerkliidir. nk Hristiyan ahlak, tan
rnn ve onun istencinin bilgisini bu yasalarn deil, bunlara
uyulmas kouluyla, yalnzca en yksek iyiye ulamann temeli
durumuna getirir. Bu ahlak, yasalara uymann gerek gds
n bile bunun istenen sonucunda deil, yalnzca dev tasar
mnda bulur. Nitekim bu sonuca ulamaya yarar olma devi
itenlikle gzetlemekten te bir anlam tamaz.
Ahlak yasas, bu tutumla, salt pratik usun nesnesi ve son
amac olarak en yksek iyi kavram araclyla, dine gtrr.
Bu da btn devlerin yaptrmlar deil de, tanrsal buyruksal
olarak, bilgisine gtrr demektir. Bunda yabanc istencin g
nl uyarnca ve kendileri iin geliigzel ynergelen anlamna
gelmez; her zgr istencin kendince, kkensel yasalar olarak bil
gisine varmaktr. Bu yasalar, yine de, en yce bir varln buy
ruklar diye grlmelidir. nk ahlak yasasnn bize abam
zn konusu yapmak zere verdii en yksek iyiyi, ancak ahlak
a yetkin (kutsal ve iyiliki) her nesneye gc yeten bir istenten
bekleyebiliriz. Dolaysyla en yksek iyiye ulamay ancak bu is
tenle uyum saladnda umabiliriz. Burada her nesne kar
dan uzak, gd olarak korku ya da umuda dayandrlmadan,
yalnzca devle temellendirilmi olarak kalr. Gd ve korku il
ke olunca eylemin btn ahlak deerini ortadan kaldrr. Ahlak
yasas bana bir dnyada olanakl en yksek iyiyi her davrann
son nesnesi yapmay buyurur. Bunu, ancak istencimle kutsal ve
iyiliki bir dnya-yaratcsnn istenci arasnda uyum salandk
tan sonra gerekletirmeyi umabilirim. En byk mutluluunu

175
Pratik Usun Eletirisi Immtnuel Kant

(yaratklar iin olanakl), en byk lde ahlak yetkinliine ek


siksiz oranda ball dnlen ve bir btn olarak alnan en
yksek iyi kavramnda benim mutluluum da bulunmaktadr.
Ancak en yksek iyiyi gelitirmeye ynelik istencimin belirlenim
nedeni kendi mutluluum deil, (snrsz mutluluk isteimi ko
ullarla iyice snrlandran) ahlak yasasdr.
Bu yzden, gerekte, ahlak kendimizi nasl mutlu klaca
mzn retisi deil, hangi yolla mutlulua yarar olmamzn
retisidir. Ancak iin iine din de girerse mutlulua yarar ol
mama durumuna dmekten kandmz oranda, mutluluk
tan bize deni alma umudu da doar.
Bir kimsenin bir nesneyi elinde bulundurmas ya da yle bir
durumda olmas en yksek iyiyle uyutuunda, o kimse o nes
neyi elinde bulundurmaya ya da bulunduracak durumda ol
maya yarar demektir. mdi her trl yaran ahlak davran
na bal olduu kolayca anlalr. nk ahlak davran en
yksek iyi kavramnda, (duruma ilikin olan) mutluluktan ken
dine deni almann koulunu oluturur. Bundan kan sonu
udur: Ahlak, hibir zaman, tek bana mutluluktan kendine
deni almak iin bir ynerge nitelii tayan mutluluk retisi
diye alnmamaldr. nk ahlak yalnzca, mutluluun, us ko
uluyla (conditio sine qua non) ilgilidir; onu kazanma aralary
la deil. Ancak (karc isteklere olanak salayp yalnzca dev
ler ykleyen) bir ahlak bir kez eksiksiz ortaya konunca u anla
ma vardr: Bir yasa zerinde temellenen, en yksek iyiyi gelitir
meye (tanr devletini bize getirmeye) ynelen, daha nce hibir
karc tinde domayan, ahlaka zg istek uyandrp, bu istek
uruna dine doru adm atldktan sonra, bu ahlak retisine
mutluluk retisi denebilir. nk mutluluk umudu ilkin, an
cak dinle balayabilir.

176
E Yksek yiyi Kavramann

Bundan u da anlalabilir: Tanrnn dnyay yaratmada


son amacnn ne olduu sorulursa, bunun; dnyadaki us ta
yan varlklarn mutluluu deil de en yksek iyi olduu yant
verilmelidir. En yksek iyi us tayan varlklarn bu isteine bir
koul daha katar, bu da us tayan varlklarn ahlakll anla
mna gelen, mutlulua yarar olmadr. Bu varlklarn, bilge bir
yaratc eliyle kendilerine deni almay umabildikleri mutlulu
un ltn ieren yalnzca ahlaklktr. nk bilgelik kuram
sal olarak baklnca en yksek iyinin bilgisi, pratik adan grl
dnde de istencin en yksek iyiye uygunluu anlamna gelir.
Bylece en yksek, bamsz bir bilgelie, yalnzca iyilik zerine
oturmu bir ama yklenemez. Bu iyiliin (us tayan varlkla
rn mutluluu bakmndan) etkisinin en yksek kkensel iyiye
uygun olduu; ancak onun istencinin kutsallyla* uzlamann
snrlayc koullar altnda dnlebilir. te bundan dolay
yaratmann amacn tanrnn yceltilmesinde bulanlar (bunun
vlme eilimi diye insan-biimsel dnlmedii varsaylarak)
en uygun anlatm kullanmlardr, denebilir. nk dnyada
en dengeli nesne olan tanr buyruuna say ve tanr yasasnn
bize ykledii kutsal devi gzetmekten baka hibir olay tanr
y daha ok yceltmez; stelik onun byle grkemli bir dzene
uygun bir mutlulukla talandrlmas da buna katlmal. Bu
mutlulukla talandrma (insan deyimiyle) tanry sevilmeye de
er klarken, buyruuna sayg duyma da onu bir tapm (adora-

* Burada bu kavramlara zg olana aklk kazandrmak iin yalnzca unu belirteyim:


Tanrya, nitelikleri yaratklara da uygun gelen trl zellikler yklenir. Ancak bunlarn
tanrda en yksek aamaya ulat dnlr. Szgelii erk, bilim, her yerde varolma, iyi
lik bg. btn varlklara egemen olma, her nesneyi bilme, imdi burada varolma, tm iyilik
gibi nitelemeler altnda toplanr. Ancak yine de byklk katlmadan yalnzca nitelik ah
laka zgdr: Tek kutsal olan, tek kutlu olan, tek bilge olan., nk bu kavramlar snrlan-
drlmaml ierir. yleyse bu kavramlar dzenine gre tanr, kutsal yasa koyucu (ve ya
ratc), iyilik eden ynetici (ve koruyucu) ve tzeli yargtr. Bunlar, her nesneyi ieren
zelliktir: Tanr, bunlar araclyla dinin konusu olur ve bunlara uygun gerektesi yetkin
likler, kendiliinden, usa katlr.

177
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kant

tion) konusu yapar. nsanlar da iyilik ederek sevgi kazanrlarsa


da, bu yolla, sayg elde edemezler, yaptklar byk iyilik yara
ldk adna ortaya konduundan, onlar yceltir.
Amalar dzeninde insann (onunla birlikte her us tayan
varln) kendi bana ama olduu, akas her zaman, her
hangi bir kimsece (tanr ynnden bile) kendisi ama olmadan,
yalnzca ara diye kullanlmayaca, bu durumda kendi kiilii
mizde insanln bizce kutsal olmas gerektii kendiliinden or
taya kar. nk insan ahlak yasasnn znesi, dolaysyla da
kendi bana kutsal olann znesidir. Bu yzden, ancak onun
urunda ve onunla uyum iinde bir nesneye, genellikle, kutsal
denebilir. Bu ahlak yasas, zgr bir isten olarak, insan isten
cinin zerkliinde temelini bulur. Bu isten; boyun emesi gere
ken istence, kendi genel yasalarna gre ve zorunlulukla uyabil-
melidir.

VI - Genel Olarak Salt Pratik Usun Koyutlar stne

Bunlarn hepsi; bir koyut deil de yasa olan, ahlakllk ilke


sinden kar. Us, bu yasa araclyla, istenci belirler. Byle be
lirlenmi olan isten ise salt isten olarak, buyurtusuna zg bu
zorunlu koullara uyulmasn ister. Bu koyutlar pratik dogma
lar deil, pratik bakmdan zorunlu varsaymlardr. Bunlar kur
gusal bilgiyi geniletmez, ancak kuramsal usun idelerine, genel
de (pratik olanla ilikileri dolaysyla) nesnel gereklik salar,
onlara kuramsal usun olanan bile ileri srmeyi gze alama
yaca, kavramlar salama yetkisi verir.
Bunlar lmszlk, olumlu baklnca zgrlk (dnlr
dnyaya bal bir varln nedensellii olarak) ve tanr varl
nn koyudandr. Bunlardan birincisi, srerin, ahlak yasasn ek

178
En Yksek iyiyi Kavramann

siksiz olarak yerine getirme uygunluunun pratik zorunlu kou


lundan kar. kincisi, duyular dnyasndan bamszln ve
bir varln istencini dnlr dnyann yasas olan zgrle
gre belirleme yetisinin zorunlu varsaymndan doar. nc
s ise kendi kendine yeten en yksek iyi olan tanr varl var
saym dolaysyla, byle dnlr bir dnyada en yksek iyi
nin olabilmesi kouluna zg zorunluluktan gelir.
Ahlak yasasna sayg dolaysyla, en yksek iyiye zorunlu y
nelme ve bundan kan ahlak yasasnn nesnel gereklii varsa
ym; pratik usun koyutlar araclyla kurgusal usun zlebi
lir devler diye ileri srp zemedii kavramlara gtrr. Bu
devler unlardr: 1 - Kuramsal usun zmnde yanlmak ta
sma (lmszlk yanlmal tasmna) dmekten kurtulamad
dev. nk o, ben bilincinden tine zorunlu olarak yklenen
bir son znenin tinbilimsel kavramn, bir tzn gerek tasar
mna btnlk salayacak olan kalclk zelliinden yoksundu.
Pratik us ise bu zellii; kendinin btn amac olan en yksek
iyide, ahlak yasasyla uyum salamak iin gereken sre koyutu
araclyla elde eder. 2 - Kurgusal usun atkdan baka bir
nesne iermedii sonucu kar. Kuramsal us bu atknn z
mn sorunsal olarak dnlebilen ancak nesnel gereklii
bakmndan kantlanamayan ve belirlenemeyen bir kavrama
yaslanarak temellendirilebiliyordu. Bu da zgrlk koyutu ara
clyla dnlr bir dnyann evrenbilimsel idesi ve bu dn
yadaki varoluumuzun bilincidir (pratik us, bu zgrln nes
nel gerekliini, ahlak yasasyla sergiler, yine bu yasayla birlik
te, kuramsal usun ancak deinip geebildii, kavramn belirle-
yemedii bir dnlr dnya yasasn ortaya koyar). Kuram
sal usun dnebildii, ancak yalnzca akn bir ideal olarak
belirsiz brakma gereinde kald tanrbilimsel temel varlk
kavramna, dnlr bir dnyada egemen olan ahlaka zg

179
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kani

yasa koyu araclyla en yksek iyinin en st ilkesi diye (pratik


ynden, o yasayla belirlenmi bir istence zg nesne olacann
koulu olarak) anlam salar.
Ancak imdi, salt pratik us araclyla, bilgimiz gerekten
geniletiliyor mu, kurgusal us iin akn olan pratik usta ikin
mi? Kukusuz, ancak yalnzca pratik ynden. nk biz, bu
yolla, ne tinimizin doasn, ne dnlr dnyann, ne de en
yksek varln kendi bana ne olduunu bilebiliriz; yalnzca
onlarn kavramlarn, istencimizin nesnesi olarak, en yksek iyi
nin pratik kavramnda birletirdik. Bunu da bsbtn nsel,
salt usla yine de yalnzca ahlak yasas araclyla; bu yasann
buyurduu nesne bakmndan ve bu yasayla balant iinde
saladk. Ancak zgrln nasl olanakl olduu, nedenselli
in bu trnn kuramsal ve pratik olarak nasl tasarmlanma
s gerektii bu yolla kavranamaz, tersine byle bir nedenselliin
olduu, ahlak yasas araclyla ve bu amala, koyut olarak or
taya konur. Olana bakmndan insan anlnn hibir zaman
temellendiremeyecei teki ideler iin de durum byledir. Bun
lar gerek kavramlar olduuna degin inanc, en sradan insan
anlnda bile skecek safsata yoktur.

VII - Salt Usun Bilgisini Kuramsal Bilgi Olarak


Geniletmeden, Pratik Ynden Bir Geniletmesini
Dnmek Nasl Olanakldr?

Bu soruyu, pek soyuta kamadan, bulunduumuz duruma


uygulayarak yantlayalm. -Salt bir bilgiyi pratik olarak geni
letmek iin bir amacn nsel nitelikte verilmi olmas, akas
istenci dolaysz belirleyen (kesin) bir buyrukla, btn kuramsal
ilkelerden bamsz, pratik-zorunlu olarak tasarmlanan bir (is-

180
En Yksek jyiyi Kavramann

tencin) nesnesi olan bir amacn verilmi olmas gerekir ki bu


da burada en yksek iyidir. Bu ise (salt us kavramlar olduun
dan, onlarn karl diye hibir grnn verilemeyecei, dola
ysyla da bunlara zg hibir nesnel gerekliin bulunamaya
ca- zgrlk, lmszlk ve tanr gibi kuramsal kavram
varsaylmazsa olanakszdr. Bu da, dnyada olanakl en yk
sek iyinin varoluunun buyuran pratik yasa araclyla, bu salt
kurgusal us nesnelerinin olana ve kuramsal usun onlara sa
layamad nesnel gerekliklere koyut olarak ortaya konur, de
mektir. Kukusuz salt usun kuramsal bilgisi bu yolla artar, bu
da, una dayanr: Daha nce salt us iin sorunsal (yalnzca d
nlebilir) olan bu kavramlarn, imdi onaylayc nitelikte ger
ekten nesnelere ulat akla kavuturulur; nk pratik
us, pratik adan koulsuz-kuralsz zorunlu nesnesi olan en
yksek iyinin olana iin bu kavramlarn varln kesinlikle
gerekser; bylece de kuramsal usun bunlar varsayma yetkisi
doar. Kuramsal usun bu genilemesi, bu kavramlarn kuram
sal amal olumlu bir kullanmn salayan kurgulamada bir
genileme deildir. nk burada, pratik us araclyla baa
rlan; bu kavramlarn gerek olduunu ve gerekten onun (ola
nakl) nesnelerinin bulunduunu gstermekten te bir anlam
tamaz. Ancak bu kuramlarn gr konusunda bu yolla her
hangi bir nesne verilmi olmaz (byle bir nesne istenemez de);
bunlarn gerekliinin benimsenmesi de hibir bir bilimsel
nermeyi olanakl klmaz. te yandan bu aln kuramsal bir
yardm da olmaz; ancak salt usun pratik kullanm bakmn
dan, bu alandaki bilgimizin genilemesine yardm eder. Kur
gusal usun, yukarda sz geen idesi bilgi deildir, ancak
bunlar olanaksz hibir nesne iermeyen (akn) dncelerdir.
imdi bunlar, zorunlu pratik bir yasa dolaysyla, bu yasann
konu edilmesini buyurduu nesne olanann zorunlu koulla

181
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kani

r olarak, nesnel gereklik kazanr; akas bunlarn konular


olduuna ilgimiz ekilir, ancak bunlara zg kavramn bir nes
neye nasl balandn gsteremeyiz; bu da imdilik bu nesne
lerin bilgisi deildir. nk bu yolla ne onlar stne bireim
sel yarglar verilebilir ne de uygulamalar kuramsal olarak bili
nebilir, dolaysyla usun bunlarla ilgili kuramsal kullanm sz
konusu deildir. Oysa usun btn kurgusal bilgisi budur. Ge
nilemi olan bu nesnelerin deil, usun kuramsal bilgisidir.
nk pratik koyutlar dolaysyla bu idelere nesneler verilmi
tir, bylece yalnz sorunsal bir dnce ilk kez nesnel gereklik
kazanmtr. Bu, verilmi duyust nesnelerin bilgisinde bir ge
nileme deilse de kuramsal usun genellikle duyust konu
sundaki bilgisinin genilemesidir. nk kuramsal us, bu nes
neleri daha yakndan belirleyememekte, dolaysyla (ona yal
nzca pratik nedenlerden tr ve pratik kullanm iin verilen)
bu nesnelerle ilgili bilgisini geniletmektedir, buna karn by
le nesnelerin varln benimseme gereinde kalmtr. Kendisi
iin btn bu idelerin akn ve nesnesiz olduu, salt us bu ka
zancn pratik yetisine borludur. Bu ideler, burada, ikin ve
kurucu duruma gelir, nk bunlar salt pratik usun zorunlu
nesnesini (en yksek iyiyi) gerek ylma olanann temelleri
dir. Onlar, bu nesne olmadan, akndr, deney tesinde us iin
yeni bir konu benimsemeyi gerektirmeyen, yalnzca onun de
neydeki kullanmnda yetkinlie yaklamasna yol aan, ku
ramsal usun dzenleyici ilkeleridir. Us, bu kazanc salaynca,
kuramsal us olarak, bu idelerle (gerekte yalnz pratik kullan
m salama almak iin) olumsuz bir ie giriir, bu da bir geni
letme deil arndrmadr, amac da bir yandan bo inanlarn
kayna olarak inan biimcilii ya da bu kavramlarn grn
te genilemesini szde deneyle engellemek, te yandan da du
yust gr araclyla ya da benzer duygularla byle bir ie

182
En Yksek yiyi Kavramann

yol aan dnce katln uzaklatrmaktr. Bunlarn ikisi de


salt usun pratik kullanmna zg engellerdir; bunlarn kyya
itilmesi, kukusuz, bilgimizin pratik bakmndan genilemesi
dir. Bu da, usun bundan kurgusal ynden, bir kazanc olmad
n sylemekle elimez.
Usun, bir nesneye degin, her kullanm iin salt anlk kav
ramlar (kategoriler) gereklidir, onlar olmadan herhangi bir nes
ne dnlemez. Bunlar, usun kuramsal kullanmna; akas
bu tr bilgiye, ancak temeline (her zaman duyusal olan) bir g
r konunca, dolaysyla da olanakl bir deney nesnesinin onlar
la tasarmlanabilmesi iin uygulanabilir. imdi, burada, bilin
mek iin kategorilerle dnmem gereken, herhangi bir deney
de verilmeyen usun ideleridir. Ancak burada, sz konusu edi
len, bu idelerin nesnelerine zg kuramsal bilgi deil, onlarn
nesneleri olup olmaddr. Bu gereklii salayan salt pratik
ustur, kuramsal usa den onlarla ilgili i de, yalnzca, katego
riler araclyla nesneleri dnmektir. Bu da, baka bir yerde
gsterdiimiz gibi, (ne duyusal ne de duyust) gry gerekse
meden olur, nk kategorilerin yeri ve kayna; her grden
bamsz ve nce, yalnzca, dnme yetisi olan salt anlktadr.
Bu kategoriler her zaman, bize ne yolla verilmi olursa olsun,
bir nesneyi gsterir. mdi, bu idelere uygulanmas gereken ka
tegorilere herhangi bir gr nesnesi verme olana yoktur. An
cak byle bir nesnenin gerekten var olduu, bu nedenle kate
gorilerin, yalnzca, bir dnce biimi olarak, burada bo deil,
anlam tad, pratik usun en yksek iyi kavramyla, kukuya
yer brakmakszn, sunduu bir nesneye; u en yksek iyi olana
iin gerekli kavramlarn gerekliine dayanlarak yeterince
salanr. Ancak bu kazan, kuramsal ilkelere dayal bilgimize
en ufak bir genileme olana vermez.
Bu tanr, dnlr dnya (tanr devleti) ve lmszlk ide

183
Pratik Usun Eletirisi Immanutl Kant

leri kendi doamzdan karlan yklemlerle daha da belirlenir


se, bundan, bu belirlemeyle ne salt us idelerinin duygusallat-
rld (insanbiimselcilik yapld), ne de duyust nesnelerin
akn bilgisi saland sonucu kabilir. nk bu yklemler,
ahlak yasas iinde dnmeleri gereken, yalnzca, ahlak yasa
s iinde dnmeleri gereken, yalnzca salt pratik kullanm ya
plan, karlkl ilikileriyle ele alman arlk ve istenten bakas
deildir. Bu kavramlarla tinbilimsel balant iinde bulunan
baka bir nesne; akas bizim bu yetilerimizin ileyiinde de
neysel olarak gzlemlediimiz her nesne, (szgelii insan anl
nn dnrken adm adn ilerleyii, bu yzden tasarmlarnn
grler deil de dnceler olmas, zaman iinde birbirini izle
mesi, insan istencinin her zaman nesnesinin varoluuna zg
doyumla balantl bulunmas gibi en yksek varlk iin sz ko
nusu edilmeyen nesneler) onlardan soyutlanr. Bylece, salt bir
anlk varln dnmemizi salayan kavramlardan bir ahlak
yasas karmamz iin gerekenden te bir nesne kalmaz. Yal
nzca pratik balamda bir tanr bilgisi kalr. Bunu kuramsal bir
balam iinde yaymay denersek, onun dnmeyen ancak g
ren bir anl, nesnelere ynelmesine karlk doyumu onlarn
varoluuna balanmayan bir istenci elde ederiz (burada akn
yklemlerden, szgelii bir varlk olu byklnden, akas
varoluu byklk olarak tasarmlayabilmemiz iin, elimizde
tek ara olan zaman iinde bulunmayan sreden sz etmek is
temiyorum). Bunlar, kendilerinden nesne bilgisini salayacak
kavramlar tretemeyeceimiz zelliklerdir. Bunlar, duyust
varla degin herhangi bir kuramda kullanlamaz, dolaysyla
kurgusal bir bilgiye de temel olamaz, tersine bunlarn kullan
m da yalnzca ahlak yasasnn iletilmesiyle snrldr.
Bu sonuncusundan, aka, anlaldna ve eylemle kantla
nabileceine gre, insan kendine gvenerek, btn szde doal

184
En Yksek yiyi Kavramann

tanr bilgilerinden (ne alas bir ad)* uratklar konunun,


szgelii anlk ve istencin, belirleyici tek bir zelliini sylemele
rini isteyebilir. yle bir zellik ki ondan insanbiimsel her nes
ne karlsa elde szckten tesi kalmadm, bu szce de ku
ramsal bilginin genileme umudu verecek nitelikte herhangi bir
kavram balanamayacan, elikiye dmeden gsteremez.
Oysa pratik olan asndan, anlk ve istencin zelliklerinden bi
ze, pratik yasann nesnel gereklik salad bir ilikiye zg
kavram kalr (anln istenle ilikisini pratik yasa nsel olarak
belirler). Bu olay bir kez ortaya knca, ahlakn belirledii bir
isten nesnesinin (en yksek iyinin) kavramna; onunla birlikte
olanann koullar olan tanr, zgrlk ve lmszlk ideleri
ne de gereklik salanr, ancak bu gereklik yine de ahlak yasa
snn ileyii bakmndadr (herhangi kurgusal bir amala deil.)

Bu anmsatmalardan sonra, u nemli sorunun yantn bul


mak kolaydr: Tanr kavram fizie (dolaysyla, genel anlamda,
fiziin yalnzca nsel salt ilkelerini ieren metafizie) zg bir
kavram mdr? Yoksa ahlaka zg bir kavram mdr? nsan, do
a dzenlemelerini ve bunlarn deiimini aklarken, btn
varlklarn yaratcs olan, tanrya snrsa, bu pek de fiziksel
bir aklama olmaz, bu ancak onun felsefesinin sonu geldiini
sylemek olur. nk insan gzleri nnde duran bir nesnenin
olanana zg kavram ortaya koyabilmek iin, kavramn ba
ka bir yolla elde edemedii bir varl benimseme gereinde ka
lr. Metafizikte, bu dnyann bilgisinden yola karak tanr kav

* Bilginlik, gerekte yalnzca tarih bilimlerine uygun bir kavramdr. Dolaysyla ancak bir tan
rsal bildiri dininin tanrbilim retmenine tanr bilgini denebilir. Oysa us bilimlerinde
(matematik ve felsefe) egemen insana da bilgin denmek istenirse, bu, szcn anlamna
bile aykr gelir (bu insana hep batan sona dein retilmesi gerekeni, insann kendiliin
den usla bulamayacan bilginlik sayar). Bylece, olumlu bilimin bilgisi olarak tanr bilgi
si tayan filozofun kendine bilgin dedirtmesi iin kt bir izlenim brakmas gerekir.

185
Pratik Uau Eletirisi Immanuel Kant

ramna, gvenli karmlarla, tanr varoluunun kantna ula


mak da olanakszdr. nk bizim, bu dnyann olanakl en
yetkin bir btn olduunu bilebilmemiz, dolaysyla bu ama
iin (onu karlatrabilmek iin) olanakl btn dnyalar tan
mamz, ksacas her nesneyi bilen bir varlk olmamz gerekirdi.
Ancak o zaman (tanr kavramn nasl dnrsek dnelim)
dnya bir tanr araclyla vard diyebilirdik. Oysa yalnzca
kavramlardan yola karak, bu varln var olduunu bilmek,
kesinlikle olanakszdr. nk her varolu nermesi, akas
kendisiyle ilgili kavram oluturduum bir varln varoluuna
zg nerme, bireimsel bir nermedir, bu nermeyle o kavra
mn dna karak kavram konusunda, kavramda dnlen
den daha ounu sylyorum. O sylediim de udur: Anlkta
bulunan bu kavrama, ayrca anln dnda onun karl olan
bir nesnenin bulunduunu da katyorum; bunu herhangi bir
karmla ortaya koymak besbelli, olanakszdr. Bylece bu bilgi
ye ulamak iin, usa tek yol kalyor; nk o salt us olarak, salt
pratik kullanmnn en stn ilkesinden yola karak (bu kulla
nm usun soncu olarak bir nesnenin yaln varoluuna ynelik
tir) nesnesini belirler. Burada, yalnzca en yksek iyiye zorunlu
ynelme gibi kanlmaz bir grevi olan isten ve dnyada bu
iyinin olanana degin byle bir temel varl benimseme zo
runluluu deil; en ilgiye deer konu usun yrynde eksik
kalan, bu temel varln btn bir belirli kavram kendini gste
rir. Biz, bu dnyann ancak kk bir blmn bildiimize,
onu btn olanakl dnyalarla karlatrmay pek az baarabil-
diimize gre yine de bu dnya dzeninden, amacna uygunlu
undan, byklnden onun bilge, iyiliki, gl bir yaratc-
snn bulunduu sonucunu karabiliriz. Ancak bu yaratcnn
her nesneyi bildiini, btn iyilikseverliini, her nesneye ege
menliini ortaya koyamayz. Ancak bu kanlmaz eksiklii, el

186
En Yksek yiyi Kavramann

den gelen usa uygun bir varsaymla gidermede bir saknca yok
tur da denebilir. Aka, yakndan, bildiimiz bu blmlerden
bilgelik, iyilikilik bg, evreye salyorsa, teki blmlerde de
durum byledir, bu nedenle dnyann yaratcsna olanakl her
yetkinlii yklemek usa uygundur. Bunlar, kavraymzla vl
meye yarayan karmlar deil, tersine bize tannabilen ancak
kullanlabilmeleri iin baka bir tlemeyi gerektiren, yetkiler
dir. (Fiziin) deneysel yolunda, hep temel varla zg yetkinli
i tanr kavramna uygun gelebilecek nitelikte belirlenmi bir
kavram olarak kalmaktadr (metafiziin akn blmnde ise
yaplacak i yoktur).
mdi bu kavrama, pratik usun nesnesi asndan baktm
da, ahlak ilkesinin ona en yksek yetkinlik tayan bir dnya
yaratcs varsaymyla olanak saladn grrm. Onun, dav
ranm amacmn zne dein; btn olanakl durumlarda ve
btn gelecekte bilebilmesi iin her nesneyi bilen, te yandan
davranma uygun sonular verebilmesi iin de gcnn her
nesneye yetmesi, her yerde bulunmas, nsz-sonsuz olmas ge
rekir. Bylece ahlak yasas; salt pratik bir us nesnesi olarak, en
yksek iyi kavram araclyla, en yksek varlk olarak temel
varln kavramn belirler. Bunu da usun fiziksel (ve daha yk
sek gelimesinde metafiziksel) dolaysyla btn kurgusal yr
y baaramamt. yleyse tanr kavram gerekte fizie z
g, kuramsa] us iin deil, ahlaka baldr. Bu, yukarda, usun
pratik kullanmnda koyutlar olarak, ele aldmz teki us kav
ramlar iin de sylenebilir.
Anaksagoras'tan nceki Yunan felsefesi tarihinde, salt bir
usa zg tanrbilimle ilgili belirgin bir iz bulunmamasnn ne
deni, daha eski filozoflarn kurgulama yoluyla, hi olmazsa usa
uygun bir varsayma dayanarak, buna ulamaya elverili bir
anlk ve kavraytan yoksun kalmalar deildir. Herkesin kendi-

187
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kant

liinden ortaya kan, yle bir dnesi vardr: Trl dnya


nedenlerine zg yetkinliin belirsiz aamalar yerine, eksiksiz
yetkinlik tayan, usa uygun tek bir dnya nedeni benimsemek
ten daha kolay, daha doal ne olabilir? Ancak dnyadaki kt
lkler bu filozoflara, byle bir varsaymn dorulanmasn en
gelleyecek nemli kar klar gibi geliyordu. Bylece, bu filo
zoflar, bu varsayma yanamam, ilkvarlk iin gereken yap ve
yetenei daha ok doa nedenleri arasnda arayarak anlk ve
kavraylarn gsterdiler. Ancak bu keskin kavrayl halk, ara-
trmalarnda, baka halklarn gevezelik etmekten te bir i ya
pamadklar ahlak konularn bile felsefe asndan ele alp in
celeyebilecek nitelikte ilerleyince, ilk kez yeni pratik bir gerek
sinmeyle yz yze geldiler. te bu gereksinme onlara, belirli bir
biimde, ilkvarlk kavramn vermekten geri kalmad. Kuram
sal us, bu olaya bakmakla yetindi, katks yalnzca kendi topra
nda yetimeyen bir kavram sslemek, doay gzlemek, o za
man ilk kez ortaya kan bir dizi varsaymlarla, (daha nce sa
lanm olan) deerini deil de grkemini yzeysel bir kuramsal
us kavrayyla pekitirmek oldu.
Salt Kuramsal Usun Eletirisinin okuyucusu, bu anmsat
malarla, tanrbilim ve ahlak iin kategorilerin o yorucu treti-
minin ne denli yararl olduu konusunda yeterli bir kanya var
m olacaktr. nk kategoriler salt anla yerletirilince, onla
rn doutan olduu, Platon gibi benimsenir, bylece duyust
varlk konusunda sonu grlmez kuramlarla akn savlar te
mellendirmekten kanlr, tanrbilim de grntlerin byl
lambas olmaktan kurtarlr. Ancak kategorilerin edinilmi ol
duu benimsenirse Epikuros gibi, onlarn pratik ama da iin
de, her trl kullanm yalnzca nesneler ve duyusal belirlenim
nedenleriyle snrlamaktan kurtaracak olan yine bu tretimdir.

188
En Yksek yiyi Kavramann

mdi, Eletiri, bu tretimde, ilkin onlarn deneysel kaynakl ol


madn, yer ve kaynan salt anlkta nsel olarak bulduunu,
ikincileyin de kategorilerin kendi grlerinden bamsz biim
de genel olarak nesnelere balandn gsterdi. Daha sonra, yi
ne bu Eletiri, bu kategorileri deneysel nesnelere uygulayarak
kuramsal bilgi ortaya koyduunu aklad. Ayrca bunlar, salt
pratik us araclyla verilen bir nesneye uygulandnda duyu
st olann; bu duyust nesne salt nsel olarak verilen pratik
bir amaca ve onun olanana zorunlu olana zg yklemlerle
belirlenince, dzenli bir biimde dnlmesine yarar. Salt
usun kurgusal snrlandrmas ve pratik genilemesi, onu hep
sinden nce usun amacna uygun nitelikte kullanlabilecek eit
ilikisine gtrr. Bu rnek, bilgelik yolunun gvence altna al
np yrnmez ya da yanltc olmaktan kurtarlrsa, biz insanlar
iin kanlmazcasna bilimden gemesi gerektiini gsterir. An
cak onun eree ulat konusunda son sz syleyip gvence
verecek olan btnle ulaan bilimdir.

VIII- Salt Usun Gereksinimi Sonucu Bir Nesneyi


Doru Diye Benimseme stne

Salt usun kuramsal kullanmndaki bir gereksinme, yalnzca


varsaymlara, salt pratik usunki ise boyutlara gtrr. Nitekim,
birinci durumda karlan sonutan balayp nedenler dizisin
de istediim gibi yukar doru ykselebilirim. Burada bir ilk ne
dene, o karlan sonuca (szgelii nesnelerin nedensel balan
tsna ve dnyadaki deiimlere) nesnel gereklik kazandrmak
iin deil, aratran usumu bu konularda doyuma ulatrmak
iin gereksinme duyarm. Bylece nmde duran doada d-

189
Pratik Usu Eletirisi [mmanuel Karl

zen ve amaca uygunluk grrm ve bunlarn gereklii konu


sunda kesin kanya varmak iin kurgulamalara bavurmay ge
reksemem, bunlar aklamak iin bir tanrsal varl onlarn
nedeni olarak varsaymam yeter. Ancak bir etkiden, zellikle de
tanr varln dnmemiz gerektii aamada, belirli, kesin bir
nedenin karlmas her zaman kukulu ve sakncaldr. Byle
bir varsaym biz insanlar iin en ussal bir kan olmaktan teye
geirilemez*. Buna karlk, salt pratik usun bir gereksinimini,
bir nesneyi (en yksek iyiyi) btn gcmle istencimin konusu
yapma devi zerinde temellenir. Ben, bunu yapmak iin,
onun olanana, dolaysyla da onun tanr, zgrlk ve lm
szlk gibi koullarn varsaymalym. nk bunlar kurgusal
usumla kantlayamyorsam da, bsbtn yadsyamam. Bu
dev bu son varsaymlardan kukusuz iyice bamsz, kendi ba
na zorunlu ahlak yasasnda temelini bulur. Bu dev bizi, ko
ulsuz-kuralsz, yasaya uygun eylemlerle en eksiksiz biimde y
kml klmak iin nesnelerin i-yapsn, dnya dzeninin gizli
amalln ya da onun ba olan bir yneticiye degin kuram
sal us kanlarna dayanmay gereksenmez. Ancak bu yasann
znel etkisi, bu uygun gelen ve bundan dolay zorunlu olan
ama, pratik bakmndan en yksek iyiyi gelitirme amac, en
azndan yaranma olan herhangi bir nesneyi gzden karama
yacama, birtakm yanltc ilere deer vermeden, onlar ya
ntlayacak ve usa daha uygun nesnelerle kar kacak durum

* Ancak burada bile, gzlerimizin nnde usun sorunsal, yine ile koulsuz-kuralsz bir varl
n kanlmaz kavram durmasayd, usun bir gereksinimini kaamak diye ne srmezdik.
Bu kavramn imdi belirlenmesi gerekir, bu da buna genileme itilimi eklenirse kurgusal
usun bir gereksinmesinin nesnel nedenidir. Bu gereksinim ise baka varlklar iin ilk denen
grevini yapacak zorunlu bir varln kavramn daha yakndan belirleme ve onu bilinir kl
maya zgdr. Byle zorunlu sorunlar daha nce olmazsa, gereksinimler de yok demektir.
Bunlar da, en azndan, salt usun bir blm de eiliminin gereksinimleridir...

190
liri Yksek yiyi Kavramann

da olmasam bile yaranma olan yargm kanlmazcasna belir


leyen biricik durum budur*.
Salt pratik us inanc gibi allmadk bir kavramn kullan
myla ilgili yanl anlamadan saknmak iin, bir konu daha be
lirtmeme yetki verilsin. -Burada, nedense bu us inancnn en
yksek iyiyi olanakl diye benimseme bu sonuncusunun olana
n varsayar. Yoksa gerekte bo ve nesnesiz bir kavrama konu
bulmak iin uramak pratik bakmdan olanaksz olurdu. im
di, yukarda sz geen koyutlar yalnzca en yksek iyi olana
nn fiziksel ve metafiziksel koullaryla, tek szckle, nesnelerin
doasnda bulunan koullarla ilgilidir. Bu da geliigzel kurgu
sal bir ama iin deil, burada semeyen, tersine usun bir yana
braklmayan buyruuna boyun een salt us istencinin pratik-
zorunlu amac iindir. Usun bu buyruunun temeli, genelde
salt usun yargda bulunmas gerektii gibi, nesnel olarak nesne
lerin yapsnda vardr. Bu, yalnzca znel temellerden dolay di
lediimiz bir nesne iin aralarn olanakl ya da nesnenin ger
ek olduunu benimsememizi gerekli gstermeye yetmeyen, bir
eilime dayanmaz. yleyse bu, koulsuz-kuralsz zorunlu ama
ca dayal bir gereksinmedir, onaylamasn da yalnzca uygun
grlen bir varsaym deil, pratik bir koyut olarak geerli klar.

* 1787 ubatnda Deutsches Museum' da erken lm ok zc olan, pek ince anlayl,


ak dnceli bir kiinin, rahmetli Wizemannn bir aratrmas vard. Bunda, bir gereksi
nimden yola karak bu gereksinimle ilgili nesnenin nesnel gerekliini, sonu olarak kar
ma yetkisini tartyor ve konusunu, yalnzca kendi kuruntusu olan bir gzellik idesine kap
trarak, byle bir nesnenin bir yerde gerekten var olduu sonucuna varmak isteyen bir
k rneiyle aklyor. Gereksinimin nesnenin varoluunu, onunla kavranan iin bile zo
runlu olarak ortaya koyamayan, dahas herkes iin geerli bir istem iermeyen, dolaysyla
da isteklerin yalnzca znel bir temeli olan eilime dayand btn durumlarda onun tu
tumunu doru buluyorum. Oysa burada, sz konusu edilen istencin nesnel bir belirleme
nedeninden, u her us tayan varl zorunlulukla balayan ahlak yasasndan doan us ge
reksinimidir. Bu gereksinim, doada elverili koullara zg varsaym nsel olarak gerekli
bulur ve bunlar usun eksiksiz pratik kullanmayla balantl klar. En yksek iyiyi, elimiz
den geldiince ok gerekletirmek bir devdir, bu nedenle de olanakl olmaldr; onun nes
nel olanan varsaymak her us tayan varlk iin zorunludur. Yine onu varsaymak, ancak
onunla ilikisi iinde geerli olduu ahlak yasas orannda zorunludur.

191
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Karl

Salt ahlak yasasnn, (sagr kural olarak deil), bir buyruk


olarak her kiiyi kanlmaz biimde balad onaylannca do
ruluk sever bir insan bunlar syleyebilir: Bir tanr olmasn, bu
dnyada varoluumun doal balants dnda, salt bir anlk
evreninde bir varolu olmasn, sonsuza dein varlm srdr
memi istiyorum. Buna direniyorum, bu inancm brakmayaca
m, nk buyruk olarak bildirildii izlenimi uyanyor. Oysa
buyurulan bir inan samadr. Ancak en yksek iyi kavramn
da neyin bulunmas istendii konusunda, yukardaki tartma
lar anmsanrsa, bu olana benimsemenin buyurulamayaca,
onun varln onaylamay hibir pratik grnn isteyemeyece-
i, yalnzca kuramsal usun bunu istemeden benimseme gere
inde kald anlalacaktr. Nitekim, dnyadaki us tayan var
lklarn; ahlak yasasna uygun biimde, mutlu olmaya yarar
durumda bulunduklarn, bu yaraldk lsnde mutluluk ka
zanmalarnn olanaksz olduunu ileri srmek isteyen kimse
yoktur. imdi, ahlakllk bakmndan, en yksek iyinin ilk bl
m olan ahlak yasas bize yalnzca bir buyruk verir; bu bl
mn olanandan kukulanmak, ahlak yasasn kukulu duru
ma drmek olurdu. Bu konunun, eksiksiz mutlu olmaya ya
rar bulunduumuz, ikinci blmne gelince, buna zg ola
nan onaylanmas hibir buyruu gereksemez. nk kuram
sal usun buna kar diyecei yoktur. Bizim, burada, zerinde
duracamz konu ancak doa yasalaryla zgrlnkiler ara
snda byle bir uyumu nasl dnmemiz gerektiidir. nk
bu konuda, kuramsal us zorunlu kesinlikle ak bir sonuca va
ramaz, son sz yine ahlaka zg bir yarar syleyebilir.
Yukarda, dnyann yalnz doal bir ak iinde ahlak dee
rine iyice uygun bir mutluluk beklenmeyeceini, bunun olanak
sz olduunu, dolaysyla bu ynden en yksek iyi olanann
ancak ahlaka zg bir dnya-yaratcs varsaym altnda d

192
E Yksek yiyi Kavramann

nlebileceini sylemitim. Bu yargy, usumuzun znel koul


laryla snrlandrmay, onun doruluunu benimseme daha
kesin olarak belirledikten sonra gidilebileceini, bilerek, daha
sonraya braktm. Gerekte, sz geen bu olanakszlk, hep z
neldir; usumuz bu deiik yasalara gre yryen iki dnya ola
y arasnda iyice dzenlenmi ve amaca pek uygun bir balam
salt doal aka gre kavramay olanaksz grmektedir. Us, do
ada, amaca uygun her baka olayda olduu gibi, bunun da ge
nel doa yasalarna gre olanakd kaln kantlayamaz, nes
nel nedenlere dayanp yeterince ortaya koyamazsa bile, durum
deimez.
Ancak imdi, kurgusal usun bu sallantl durumu deitire
cek nitelikte yargya varc baka bir neden ie karyor. En
yksek iyiyi gelitirme buyruu (pratik usta), bu iyinin olana
da (burada syleyecek sz olmayan kuramsal usta) nesnel
olarak temellendirilin itir. Ancak bunu, doay yneten bilge
bir yaratc olmakszn, genel doa yasalarna gre mi, yoksa
yalnzca byle bir yaratcy varsaymna dayanarak m tasarla
mamz gerektii konusunda us nesnel bir kanya varamamak
tadr. te burada usun u znel koulu ortaya kar. En yksek
iyi olanann koulu olarak, ahlak alanyla doa alan arasn
daki eksiksiz uyumu kavramann biricik olanakl yolu (usun
nesnel yasalar altnda bulunan) ahlakllk iin elverili tek yol
diye dnlmeli. En yksek iyinin gelitirilmesi dolaysyla da
olanann varsaylmas (yalnzca pratik usa gre) nesnel zorun
ludur; ancak bunu olanakl diye dnmenin yolu, doann bil
ge bir yaratcsnn varlna inanmak iin pratik usun ilgisiyle
yaptmz seime baldr. Burada, yargmz, znel ynden ge
reksinme, nesnel bakmdan (pratik) zorunlu olan gelitirme
arac olarak belirleyen ilke, ahlaka zg bir amala doru diye
benimseme maksiminin temelidir; bir salt pratik us inancdr.

193
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kant

Bu inan buyurulmamtr, tersine yargmzn bu varoluu be


nimseme ve usun gelecek kullanmna temel yapma konusun
daki zgr sonucudur. Ahlak ynnden (buyurulmu) amaca
gtren, usun kuramsal gereksinimiyle uyuan bir inan olarak
ahlaka zg grten kar. Bundan dolay da, bu inan iyi d
nceli kiilerde bile sk sk sarsntya urar, ancak hibir za
man inanszla gtrmez.

IX - nsann Bilme Yetileriyle Pratik Us Belirlenimi


Arasndaki Bilgece Uygun Oranlama stne

nsan doas en yksek iyiye ulama abasyla belirlenmise,


onun bilgi yetilerine zg l, zellikle de bu yetilerin birbiriy
le ilikisi, bu amaca uygun diye grlmelidir. Ancak kurgusal
usun eletirisi; onun grmezlikten gelinemeyen kvlcmlarm,
yine bu usun nnde uzanan ve hibir zaman kendi bana, da
has en geni doa bilgisinin yardmyla bile ulaamayaca bu
byk eree yaklamak iin atabilecei byk admlar gzard
etmekle birlikte, bu usun nne getirilen sorunlar amaca uy
gun nitelikte zmek iin ok yetersiz olduunu kantlamtr.
Doa, bize burada, amacmza uygun gerekli bir yetiyle donat
ma konusunda, vey ocuu gibi davranm grnyor.
Doa, bu konuda, isteimize uygun davranp elde bulundur
may ok istediimiz, dahas gerekten de kimilerinin elde ettik
leri kuruntusuna kapldklar o kavray gcn ya da aydn-
lanml verdiini varsayarsak, grne gre bunun sonucu
ne olurdu? Btn doamz deimese bile, her zaman ilk sz
syleyen eilimler, mutluluk ad altnda doyuma varmay ve us
sal bir dnceyle birlikte olabilecek en byk ve srekli doyu
mu isteyecekti. Ahlak yasas, epey sonra, eilimleri uygun snr-

194
En Yksek yiyi Kavramann

lar iinde tutmak, dahas bunlarn hepsini, hibir eilimi gz


nnde bulundurmayan daha yksek bir amaca baml klmak
iin konuacakt. Oysa imdi, ahlak grnn eilimlerle sr
drme gereinde kald bir iki yenilgiden sonra zamanla yine
de tine g kazandrabilecek olan bu atmann yerine kor
kun grkemlilii iinde tanr ve sonsuzluk hep gzlerimizin
nnde duracakt, (nk eksiksiz kantlayabileceimiz bir ko
nu, kesinlik bakmndan, gzmzn grd nesne denli ge
erlidir). Yasann inenmesi gerekten nlenecek, buyruk yeri
ne getirilecekti. Ancak eylemlerin kayna olmas gereken ama
hibir buyrukla benimsetilemez, oysa etkinliin drtei hep el
altnda ve dta olduundan, usun yasann deerine zg canl
tasarmyla eilimlere kar direnme gc toplamak iin didin
mesi gerekmeyecekti. Yasaya uygun eylemlerin ou korkudan,
pek az da umuttan kaynaklanacak, hibiri devden dolay ya
plmayacakt. Bu durumda da, en yksek bilgeliin gznde ki
inin, dahas dnyann deerini oluturan eylemlerin ahlaka
zg deeri hibir zaman olmayacakt. nsan doas, imdi ol
duu gibi kald srece, insann davran da byle mekanik
bir duruma dnecek, her nesne kukla oyunundaki gibi dz
gn devinimler yapacak, ancak yzlerde bir yaam belirtisi bu
lunmayacakt. imdi durum bambaka olduundan, usumu
zun btn abasyla gelecei karanlk ve iki anlaml, diye gre
bilmekteyiz. Evren yneticisi de kendi varolu ve yceliini gr
memize, kantlamamza deil, ancak varsaymamza olanak ver
mektedir. Buna karn iimizdeki ahlak yasas bize kesin dene
bilecek hibir sz vermeden ya da bizi korkutmadan, bizden
kar gzetmeyen bir sayg istiyor. Bu sayg etkin ve egemen olun
ca, yalnzca bu yolla, gsz baklarla duyust alan grebil
memize olanak saladndan, ahlak yasasna adanm gerek
gr dolaysz ortaya kabilir. Bylece, us tayan yaratk yal-

195
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Karl

nz eylemlerinin deil, kendi kiisel varlnn da ahlak deeri


ne uygun en yksek iyiden kendine deni almaya deer olabi
lir. yleyse doa ve insana degin aratrmamzn bize, baka
durumda, yeterince rettii burada da doruluunu korumak
tadr. O da, bize, var eden, o aratrlp bilinmeyen bilgelik, biz
den esirgedii nesnede bile bize verdiinden daha az saygde
er deildir.

196
KNC BLM

SALT PRATK USUN YNTEM RETS


Salt pratik usun yntem retisinden, bilimsel bilgi edin
mek amacyla salt pratik ilkelerle yaplan aratrmadan (ister
incelemede, ister ortaya koymada olsun, ancak kuramsal alan
da, yerine olarak, yntem denebilen bir aratrma tr anlal
mamaldr. (Nitekim, gncel bilgi bir bieme dayanr, bilim ise
bir ynteme, yalnzca bilginin trlln bir dizge durumuna
getirmeye yarayan us ilkelerine gre almay gerektirir.) Yn
tem retisinden, okluk, salt pratik us yasalarnn, kiinin tin
sel yapsna girmesine ve onun maksimlerini etkilemesine nasl
olanak salanabilecei, akas nesnel-pratik usun znel olarak
ne yolla pratik duruma getirilebilecei anlalr.
imdi, burada apak olan udur: Maksimleri gerekten ah
laka zg klan, onlara ahlak deeri veren istencin belirleme ne
denleri olan, yasann dolaysz tasarmlanmas ve dev olarak
ona nesnel nitelikte zorunlu uyma, eylemlerin temel gdleri
diye dnlmelidir. Bu yaplmazsa, amalarn ahlakll de
il, eylemlerin yasall ortaya kverecektir. te yandan salt
erdemi serimlemenin, znel nitelikteki kiinin tinsel yaps ze
rinde daha etkili olaca, eylemlerin bu yasalln salayaca,
sayg duyulduundan dolay baka nedenlere yelemek amacy
la daha gl kararlar getirmek iin eylem grnmndeki b
tn ekiciliklerden, genellikle de mutluluk denebileceklerin
hepsinden, ac ve ktln her trl korkusallndan ok da
ha erkli bir gc ortaya koyabilecei, pek ak deildir. Bunun,

199
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Karl

ilk bakta, her kiiye olas gelmemesi gerek. Bu durum, gelecek


te de byledir. nsan doas bu yapda olmasayd, dolak sz
ler ve tlemelerle yasa tasarmlama yollarnn hibiri amacn
ahlaklln ortaya koyamazd. Ne varsa uyduruk olur, yasadan
tiksinti duyulur, dahas yasa yerilir, yine de zel kar iin ona
uyulurdu. Eylemlerimizde yasa (yasallk) szcyle karlala
bilirdi, ancak amalarmzda yasann (ahlaklln) z bulun
mazd. Btn abamza karn yargmzda kendimizi ustan
bsbtn bamsz klamayacaz. Bu nedenle kendimizin be
nimsedii doal ya da tanrsal bir yasann buyruu altna gire
rek, davranlarnn neye dayandn bilmeden yaptklarna g
re kendini dzenleyen bir varlk olarak, yine yasann ieriine
uygun biimde kuruntularmza gre polis rgtne bal e
lencelerin tadn karacaktk. Biz, bunlar yapmakla, iimizde
ki yarg katnda bu aalanmadan ucuz kurtulmaya alsak
bile, kendi gzlerimizin nnde kanlmazcasna deersiz, aa
lanm insanlar olarak grnecektik.
Kukusuz, eitilmemi ya da yabanl bir tinsel yapy ilkin
ahlaka zg iyinin yoluna getirmek iin kendi yararyla bala
mak ya da zarara sokmakla korkutulmak gibi birtakm nce
den yetitirici klavuzluklarn gereklilii yadsnamaz. Ancak bu
dzenleme, bu tasma etkisini gsterir gstermez ahlaka zg
salt devinim nedeni tine getirilmelidir. Ancak bu da, onun, bir
ray (deitirmez maksimlere gre pratik tutarl dnme yn
temine) temellendiren tek nesne olduundan deil, insana ken
di deerini sezmeyi rettiinden dolaydr. Yine onun tinsel ya
psna kendisinin bile beklemedii bir g verip, onu, egemen
lii altna almak isteyen her trl duyusal bamllktan kurtar
mak, dnlr doasnn bamszl iinde kendisini belir
lenmi olarak grd tinsel yceliinde, gsterdii zveri ne
deniyle yeterli bir karlk bulmak iindir. te, tinsel yapmzn

200
Salt Pratik IJsun Yntem retisi

bu zelliinin, salt ahlaka zg bu duyarln, dolaysyla da er


demin salt tasarmndaki bu devindirici gcn; insan yreine
getirilince iyi iin en gl, ahlak maksimlerine eksiksiz biim
de uyma sz konusu edilince de tek gd olduunu her kiinin
yapabilecei gzlemlerle kantlamak istiyoruz. Bununla birlikte
bu gzlemlerin yalnzca byle bir duygunun gerekliini gste
rip, bununla baarlan ahlaka zg dzelmeyi kantlamadn
dan, bunun salt bir dev tasarmyla olduu, salt usun nesnel
pratik yasalarnn znel pratik klnabilmesi m salayan tek yn
temi sarsmadn, dev tasarmnn da bo bir kuruntu olduu
nu ileri srmeyi gerektirmedii anmsanmaldr. nk bu yn
tem, hi kullanlmadndan deney bunun sonular konusun
da bize bilgi vermez, ancak byle gdlere kar duyarlla
degin kantlar istenebilir. Bunlar da imdi ksaca anlataca
m, daha sonra ahlaka zg gerek amalar temellendirip ge
litirmenin yntemine degin bir taslak izmek istiyorum.
Yalnzca bilginlerden ya da ince dncelilerden deil de,
iadamlarndan, kadnlardan oluan karma topluluklardaki ko
numalarn akna baklrsa onlarn yk anlatma ve akala
malar yannda baka elencelerinin yer ald da ilgiye deer,
o da tartmadr. nk anlatmak yenilikle birlikte ilgi ekicili
i de gerektirdiinden kolayca tkenir, akalama ise yavanla
r. Her tartmada ise kiinin rasn oluturan herhangi bir ey
lemin ahlak deeri lsnde, ince dnmekten sklara ko
numaya katlmak iin kkrtan, toplulua aka canllk ka
tan yoktur. Kuramsal sorunlarda yer alan ince ve ayrntl her
konuyu kuru ve skc bulanlar, arlatlan iyi ya da kt bir ey
lemin ahlaka zg ierii olunca birden konumaya katlrlar.
Bylece amacn saldm, dolaysyla da erdemin aamasn d
nen, dahas bunda kukuya gtren ne varsa dnp orta
ya koymak iin kurgulama konusunda onlardan beklenmeyen

201
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kant

bir incelik, bir beceri gstermekten geri kalmazlar. Bakalarn


yarglayan kiinin yarglarnda sk sk kendi rasnn yzeye k
t grlebilir. Bunlardan kimileri, yarglama grevlerini zel
likle bir l konusunda yerine getirirken, itensizliin her trl
krc saldrsna kar u ya da bu eyleme degin anlatlan iyiyi
savunmada, sonu olarak ikiyzlln ve gizli ktln su
lanmasna kar kiinin ahlaka zg btn deerini koruma
eiliminde grnrler. Bakalar ise tersine, sulamalar ve sa
nk durumuna getirmelerle bu deeri yadsmay dnrler. Yi
ne de bu sonuncularn, erdemi bo bir szce indirgeme ama
cyla insanlarn verdikleri btn rneklere kar birtakm d
nceler ileri srerek, rtmek istedikleri sylenemez. Bu, da
ha ok, salt ahlaka zg ierii, gzden karmayacak bir yasa
ya gre belirlemeye ynelik bir skya almadr. te yandan ah
lak konularnda kendini beenmilik de rneklerle deil, bu ya
sayla karlatrldnda ker, alakgnlllk ise renilmi
olmakla kalmaz, keskin bir kendini snava ekmekle herkese
sezilir. Yine de, verilen rneklerde ama arnml savunucu
larnn, ounlukla doruluun bulunduu sanlan yerlerde, en
nemsiz bir lekeyi bile severek silmek istedikleri grlebilir. Bu
da, btn rneklerde doruluk tartlr ve her insan erdemin
de arnmlk yadsnrsa, sonunda, erdem yalnzca bir kuruntu
olarak anlalmasn, ona ulamay amalayan aba bo bir tu
tum ve aldatc bir kendini beenmilik niteliinde grlmesin
diye yaplr.
Bilmiyorum, genleri eitenler, gndeme getirilen pratik so
runlar ayrntl olarak incelemek isteyen usun bu eiliminden
neden uzun sredir yararlanmadlar. Yine onlar, yalnzca ahla
ka zg bir dincilik temeli kurduktan sonra, gsterilecek dev
lere verilecek rnekleri elde bulundurmak ve bunlarla deiik
durumlardaki benzer eylemleri karlatrarak onlarn daha k

202
Salt Pratik Usun Yntem retisi

k ya da byk ahlak ieriine degin ayrm sergilemek iin


rencilerinin yarglamalarna ilerlik kazandrmak zere eski
ve yeni alarla ilgili yaamyklerini neden aratrmadlar.
Baka trde bir kurgulama iin daha yeterli olgunlua ulama
m gen insann bile ok gemeden, bu konuda, keskin gr
l olduu, yarggcnn gelitiini duyunca da az ilgili olmad
n greceklerdi. Oysa en nemlisi, iyi davran btn arnm-
l iinde bilmede ve onaylamada, buna karn bundan en k
k bir sapmay bile znt ya da kmseyile ayrt etmede
srekli eitim grmenin bir yandan sayg, te yandan tiksinti iz
lenimi brakacan kesinlikle umabileceklerdi. Bu eitim, bura
ya dein yalnzca ocuklarn birbiriyle yartklar bir yarggc
oyunu niteliinde olsa bile sonu deimez. nk bu sayg ve
tiksinme srekli olarak eylemlere vlmeye, bir yandan da ye
rilmeye deer gzyle bakmann yaratt alkanlk dolaysyla,
gelecekteki yaam tutumunda doruluk adna iyi bir temel olu
turacakt. Ancak ben isterim ki, duyusal yazlarmzda bunca
etkili olan, u soylu denen (ok vlesi) eylem rnekleriyle onla
ra ok yklenilmesin. Bunun yan sra her nesneyi yalnzca de
ve, bir kiinin kendi gznde yine kendisine biecei ve bime
si gereken deeri de devinin kartn yapmamann bilincine
balasnlar. nk bo dilekler ve eriilmez yetkinlik zlemleri
zerine kurulu nesneler yalnzca akn byklk duygularna
ok nem vermekle ilgiye demez nitelikte grnen sradan ve
tanabilir ykmllkleri stlenme gerei duymayan, roman
kahramanlar ortaya karr.*
* Byk; karc olmayan duyguda ama ve insanlk yanstan vmek tlemeye deer. An
cak burada zerinde durulmas gereken ksa sreli, geici bir tin yceltmesinden ok, gn
ln deve boyun emesidir. nk sonuncusundan (yalnzca ilgi ekici olduundan) getir
dii ilgi ekici lekeler nedeniyle, daha uzun sreli bir etki beklenebilir. Biraz dnlrse,
dev dncesini kendini bu ite becerikli gren kiinin byk gnlll yznden, yok
etmemek iin insan soyu bakmndan yklenilmi bir bor diye grlr. (Bu bor, yurtta
lk dzenindeki eitsizlikten dolay, baka kimselerin daha ok yoksullamalarn gerektiren
ayrcalklar elde bulundurmaktan teye gemese bile durum deimez.)

203
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kant

Ancak her eylemin ahlaka zg ieriinin snanmasn bir


lta olarak salayacak salt ahlaklln, gerekte ne olduu
sorulduunda, bu soruya degin kararn filozoflarca kukulu k
lnabileceini sylemeliyim. nk bu konudaki karar, sradan
insan usu iin, karlan genel yntemlerle deil, allm kulla
nmla, sa elle sol el arasndaki ayrm gibi, oktan verilmitir.
Biz, bu yzden, ilkin salt erdemin ayrc zelliini gsteren bir
rnek verelim ve bu rnei yarglasn diye on yandaki bir o
cuun nne koyduumuzu tasarlayarak, bunu ocuun ret
meni olmakszn, kendiliinden zorunlu olarak yarglayp yarg-
layamayacan grelim. Ona, susuz ve gsz bir kiiye (sz
gelii ngiltere Kral VIII. Henry nin sulad Anne Boleyn gibi
bir kiiyi) yalandan yere sulayanlara katlmaya zorlanan do
ru bir kiinin yks anlatlsn. Bu adama karlar, rnein b
yk armaanlar ya da yksek grev nerilerinde bulunulur,
hepsini geri evirir. Bu, dinleyenin zerinde onama ve been
me uyandracak; nk bir kazantr. imdi yitirme korkutma
s balar burada. Yalandan yere su ykleyiciler arasnda, im
di onunla arkadala son veren iyi arkadalar, onu (mal ml
k olmadndan) kalttan yoksun brakmakla korkutan yakn
lar her yerde ve her durumda ardna dp cann skacak g
l kiiler, onu zgrln elinden almakla, yaamna son ver
mekle korkutan bir prens vardr. Eksiksiz bir ac eksin diye,
ancak ahlak bakmndan iyi bir yrein derinden duyabilecei
acy duyabilmesini salamak iin, pek ok gereksinme ve yok
sullukla yz yze gelen ailesi, ona buyun emesi iin yalvara-
dursun. te yandan kendisi de, doru bir kii olmasna karn,
duygudala kapal, kat yrekli, gereksinmelerine kar duyar
sz olmadndan, byle aclarla dolu bir gn grmektense hi
yaamam olmay dilesin, dorulua duraksamadan, irkilme

204
Sal Pratik Usun Yntem retisi

den bal kalmay yelesin. te o zaman gen dinleyicim adm


adm, onamadan hayranla, hayranlktan aknla, sonunda
da en byk saygya, kendisinin de (ne denli onun durumunda
bulunmann deilse de) yle bir kii olabilmenin gl isteini
duyacaktr. Burada erdem, herhangi bir nesne, saladndan
deil, ok pahalya ktndan dolay deerlidir. Btn hayran
lk, bu raya benzeme abas batan sona dein ahlak ilkesinin
arnmlna dayanmaktadr. Bu arnmtk, insanlarn yalnz
ca mutluluun bir blm saydklar her nesnenin, eylemin g
ds olmaktan karlmas sonucu, gzle grlr nitelikte tasar
lanabilir. yleyse ahlakllk, arnm olarak ortaya konduu
oranda, insan gnlnde gl olabilir. Bundan kan sonuca
gre, ahlak yasas, kutsallk ve erdem imgesi iimizde herhangi
bir etki yapacaksa, bunu ancak arnm, iyi olma amalaryla
karmam gd niteliinde gnle sunulduunda baarabilir.
nk bu gd, ac ekmede, en grkemli biimde kendini gs
terir. Bu yasa ortadan kaldrlnca devindirici gcn etkisini ar-
tran nesne de ister istemez bir engele dnr. Bu nedenle ki
isel mutluluktan gelen gdlerin her karm ahlak yasasnn
insan gnlndeki etkisine bir engeldir. Ben, hayranlk duyulan
eylemde bile, onun yaplmasn salayan devinim nedeni bu ya
saya eksiksiz sayg ise byklk ve soylu, vgye deer dn
me trnden gelen bir grle ilgili sav deil de devine nem
vermekse, bu yasa saygs seyircinin tinsel yapsnda en byk
gc tayor savndaym. Dolaysyla dev, tinsel yapda yalnz
ca en belirli etkiyi yapmakla kalmamal, tersine inenmezliin
apak nda tasarlandnda, en derine ileyen etkiyi de gs
termeli kansndaym.
nsann yetkinsizliine ve iyilik iinde ilerlemeye uygun ge
len devin katksz ve arbal tasarmyla deil de yumuak,

205
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kant

yufka yrekli, etkili duygularla ya da uar, iirilmi ve yrei


glendirmekten ok geveten ataklklarla tinsel yapya ulama
nn umulduu amzda bu ynteme ilgi ekmek her zaman
kinden daha gereklidir. Eylemleri soylu, yce ve vlmeye de
er diye niteleyip rnek olarak ocuklara gstermek, onlarda
coku yoluyla istek uyandrmaya kalkmak, amaca bsbtn
aykr der; nk ocuklar, en sradan bir devi gzlemleme
de, onunla ilgili doru yargda bulunmada yeterli deildir, bu
yntem onlar erkenden dlemci yapmaktan teye geemez.
te yandan bilgili ve grgl insanlarn bir blmnde bile bu
yzeysel gdnn ykc olmasa da, gnlde salt ahlaka uyma
yan bir etkisi vardr; oysa bununla yaratlmak istenen ahlaka
zg bir etkidir.
Btn duygular, hepsinden nce de byle allmam bir
aba yaratmas beklenenler, en gl olduklar srada ve yat
madan nce etkisini gstermelidir, yoksa sonu botur; nk
yrek doal olarak kendi lml yaamna zg devinime dner,
sonra da daha nceki gszl iine der. Bu da ona verile
nin glendirici deil uyarc oluundan dolaydr. lkeler kav
ramlar zerine kurulmaldr, baka bir temele dayandrldn
da kiiye bir ahlak deeri kazandrmaz, kii iin en yksek iyi
olan bir ahlak amac ve rasna zg bilincin domasna, kendi
ne gvenin olumasna yaramayan deiiklikler ortaya kabi
lir. Bu kavramlar, znel pratik olursa, onlara hayranlk duymak
ve insanlkla ilgilerinde bir onama uyandrmak iin ahlaklln
nesnel yasas olmamalar gerekir. Bunlarn tasarm insanla, bi
reyle balants iinde dnlmelidir; nk o zaman yasa
yksek bir saygya deer grnr. Ancak insann doal olarak
alt bir eye zg imi gibi beenilmeyen bir biimde orta
ya kar. Byle olunca da insan, sk sk kendini yadsyarak bu

206
Salt Pratik l sun Yntem retisi

enin tesine gemeye, daha yksek bir eye varmaya zorlar.


Bu e de, iinde eski durumuna dmenin tkenmez kaygsy
la ve ancak aba gestermekle ayakla durabilir. Tek szckle,
ahlak yasas, nceden varsaylamayan, ancak varsaylmas ge
reken bir yelemeden deil de devden dolay boyun eilmesi
ni ister.
imdi bir eylemin, soylu ve ycelik tayan bir eylem olarak
tasarmnda, bu eylemin nemli ahlak yasasyla, ilikisinde yal
nzca dev niteliinde tasarmland zamana gre, bir gdye
zg daha byk bir devindirme gcn ierip iermediini bir
rnekle aklayalm. Bir kiinin, deniz kysnda bakalarn
kurtarmak iin yaamn ok korkulu bir duruma solana eyle
mi, yaamn yitirirse bir bakma dev saylabilir. te yandan
ve ou zaman ise vgye deer bir eylem diye nitelenir. Ancak
ona duyduumuz sayg, bu durumda, ykma srklendii g
rlen kendine kar dev kavram dnlrse ok azalacaktr.
Bir kimsenin yaamm, yurdunu korumak iin, ycelikle ada
mas daha kesin sonu vericidir. Yine de bu amaca kendiliin
den ve arlmadan, zn adamann da eksiksiz bir dev olup
olmad konusunda bir kuku kalr. Eylemde rnek alnacak
ve yknlecek bir itki gc bulunmaz. Oysa kesinlikle yerine
getirilmesi gereken bir dev; inenmesi, insan iyilii gzetilme
den, ahlak yasasn kendine ykm getirecek, kutsalln ayaklar
altna alacak nitelik tarsa (byle devlere, genelde, tanrya
kar devler ad verilir; nk onu kutsallk lksnn tz di
ye dnrz), bizde en iten gelen eilimlerimiz iin deer ta
yabilen her nesneyi ona adarsak, en eksiksiz saygmz onun
yerine getirilmesinde gsterirsek, byle bir rnekle kendimizi
insan doasnn, doann kar gds olarak ortaya koyabile
cei her nesnenin stne ykseltebilecek yetenekte olduuna

207
Pratik Usun Eletirisi mmanuel Karl

inanabildiimiz gn, zmzn yine byle- bir rnekte glenip


yceldiini grrz. Juvenalis, bir devin; dev olarak, salt ya
sasnda sakl gdnn gcn, okuyucunun canl bir biimde
duymasna olanak salayan, byle bir rnei dorua kararak
ortaya koyar:

yi bir asker ol, iyi koruyucu, iyi yarg


Tank arlrsan karar verilemeyen,
Kesinlemeyen bir durumaya, ant ime yalan
Sylemek iin Phalaris bile buyursa, getirse
Boasn, inan en byk su olduuna can
Onura yelemenin, yaam iin yaam
nedenlerini yitirmenin.

Eylemlerimizde, vgye deer olma gibi bbrlenmeye g


tren bir durum varsa gdye ben-sevgisi karm, duyusallk
ynnden de bir dayanak bulmu demektir. Ancak devin kut
salln her nesneden stn tutmak, usumuz bunu kendi buy
ruu olarak tandndan, yle yaplmas gerektiini syler. Bu
sylenenin yaplabilecei bilincine varmak duyular dnyasnn
hepten stne ykselmek demektir. Bu durum, her zaman so
nu vermese bile, duyusalla egemen bir yetinin gds ola
rak, yasa bilincine smsk baldr. Her zaman bu gdyle ba
langta, onu az da olsa, kullanmaya almak, bizde onun et
kinlii konusunda gittike byyen, yine de salt ahlaka zg bir
yarar salayaca umudunu uyandrr.
Burada yntemin izledii bir yol vardr. lkin, sz konusu
olan, ahlak yasalarna gre yargda bulunmay; kendi eylemle
rimizde olduu gibi bakalarnn zgr eylemlerini gzlemle
meyi izleyen doal bir ura alkanlk edinmek, sonra onun

208
Salt Pratik Usun Yntem retisi

nesnel olarak ahlak yasasna uyup uymadn, uygunsa han


gisine uyduunu sorarak keskinletirmektir. Bu bir ykmllk
nedeni veren yasann, gerekten ykmllk ykleyen yasalar
dan (leges obligandi a legibus obligantibus) ayrt edilmesi iin
ilgi eker, (szgelii insanlarn hakk nn; benden istediinin ya
sasna karlk, onlarn gereksinmesine zg yasay, birbirinden
ayrmay bildirir. Bunlardan birincisi temel devleri, kincisi de
temel olmayan devleri buyurur). Bunlar yapmakla da bir ey
lemde toplanan deiik devleri birbirinden ayrmay retir. l
gi duyulmas gereken teki konu, eylemin (znel olarak) ahlak
yasas iin olup olmad, dolaysyla bir edim olarak yalnzca
ahlak ynnden doruluu deil, maksimlerine gre ama ola
rak ahlak deeri tayp tamad sorusudur. imdi, bu eitim
ve onun sonucu olarak, salt pratik olana degin yargda bulu
nan usumuzun gerekleen eytiimine zg bilincin, us yasas
na, dolaysyla ahlakta iyi eylemlere kar kesin bir ilgi uyandr
mas gereklidir ve bunda kuku yoktur. nk biz, bu yasaya
bakarak, bilgi glerimizi daha geni biimde kullanmamza
yarayan nesneyi alglaynca severiz. Bu kullanm, hepsinden
nce, ahlak bakmndan doruluk tayan, varlk gelitirir. Us,
nsel ilkelere gre gereklemesi gerekeni belirleme yetisiyle,
nesneler dzeninde iyi durumda bulunabilir. Bir doa gzlem
cisi bile, balangta duyularna arpan nesneleri, dzenlenme
lerindeki amaca uygunluu kavradka sever, usu da bunlar
gzlemekle beslenir. Leibniz, mikroskop altnda inceledii bir
bcee kyamam, onu yine yaprann zerine brakmt;
nk ona bakmakla bilgiler edinmi, ondan nerdeyse bir iyilik
grmt.
Bize, bilgi glerimizi sezdiren yarggcmzn bu ura,
imdilik, eylemlere ve onlarn ahlakllna ynelik bir ilgi deil

209
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Karl

dir. O, yalnzca byle bir yarglamayla severek uramay sa


lar, erdeme ya da ahlak yasalarna gre dnme trne hay
ranlk duyulan, ancak imdilik kanlan (laudatur et alget) bir
gzellik biimi verir. yle ki onun gzlemlenmesi zel olarak ta
sarmlama glerimizin uyumuna zg bilinci uyandran, b
tn bilme yetimizin (anlk ve d gc) glendiini bize sezdi
ren her nesne bir kvan yaratr. Bu kvan bakalarna da ile
tilir, ancak burada nesnenin varoluu, hayvanln stne yk
selmi yetenekler beini ayrt etme nedeni diye grldnde
bizi pek ilgilendirmez. Burada ikinci eitim iin iine girerek
ahlaka zg amacn rneklere dayal canl sergileniinde isten
cin saklna kar ilgi uyandrr. Bunda ilk ilgi eken istencin
olumsuz yetkinliidir. nk devden doan bir eylemde isten
ci etkileyen eilim gdleri belirleyici nedenler olarak ortaya
kmaz. Bylece, rencinin ilgisi zgrlk bilinci zerinde top
lanr, bu baka konulardan yz evirme kiide bir ac duygusu
uyandrr; ancak renciyi gerek gereksinmelerinin basksn
dan da, bu gereksinmelerin onu iine ittii trl trl tedirgin
liklerden de uzaklatrr, ona bir kurtulu mutular, tinsel yap
sn baka kaynaklardan gelen bir kvan duygusuyla duyarl k
lar. Burada rnekleri sergilenen salt ahlak kararlaryla insan,
daha nce iyice bilmedii bir iyetiyi, izgrl ortaya ka
rnca, yrei zerinde gizli bask yapan ykten kurtulur, yeni
leir. Bu iyeti, bu izgrl, insan eilimlerin susturulmaz
basksndan kurtarr, en beenilen bir eilimin bile usumuzu
kullanarak vereceimiz bir karar etkilemesini nler. Benim
haksz olduumu, yalnzca benim bildiim ve bunu aka sy
lemenin, giderilmesini nermenin bencillikle, dahas hakkn
yediim kimseye baka ynden yine haksz olarak duyulmayan
bir tiksinmeyle elitii bir durumda, bu duraksamalar bir ya

210
Salt Pratik Usun Yntem retisi

na brakabilirim. Bunu yapmamda, eilimlerden ve mutlu du


rumlardan bamszln, baka ynden de beni esenlie gt
ren bir kendi kendine yetme olanann bilinci vardr. mdi
dev yasas bize, ona uymamzn duyurduu olumlu deer ara
clyla, kendimize sayg duyarak, zgrlmzn bilincine
varan daha kolay bir yol salar. Bu kendine sayg iyi temellen
dirilmi olup, insan kendi iini yokladnda yine kendi gzn
de deersiz kalmaktan korktuu gibi baka bir nesneden kork
muyorsa, ona ahlak bakmndan iyi olan bir ama alanabilir.
nk bu zgrlk bilinci, soysuz itkilerin insann tinsel yap
sna girmesini nleyen en iyi, biricik koruyucudur.
Buraya dein yalnzca ahlaka zg bir eitim ve yetitirme
ye ilikin yntem retisinin en genel maksimlerini gstermek
istedim. nk devlerin deiiklii her tr iin ayr belirle
nimler gerektirdiinden, bu i uzun srecektir. Ben ise burada
bir nalma nitelii tayan bu yazda, bu ana-izgilerle yetin
diimden balanabilirim.

211
SONU

zerinde srekli, direnle dnlen iki konu hep artan


bir hayranlk ve sayg katksyla insann iini doldurur: stm
deki yldzl gk ve iimdeki ahlak yasas. Bunlarn ikisini de
karanlklarda gizlenmi ya da evrenimin dndaki akn alan
daym gibi aramann ve yle sanmann gerei yok. Onlar
nmde gryor ve varoluumun bilinciyle dolayszca balant
l klyorum. Birincisi dtaki duyular dnyasnda bulunduum
yerde balar ve iinde bulunduum balanty dnyalar zerin
de dnyalarla, dizgelerden dizgelere geerek oluan dnemli
devinimlerin snrsz zamanlarna, bu zamanlarn balangcna
ve sresine doru giden sonsuz bykle dein geniletir. kin
cisi benim grnmeyen benliimde, kiiliimde balar ve beni
gerek sonsuzluu olan ancak anlkla sezilen bir dnyada, ken
dimle kar karya getirir. Ben, bu dnyayla (onun araclyla
btn grlebilir dnyalarla) kendimi, orada olduu gibi gelii
gzel deil, genel ve zorunlu bir balant iinde tanrm. Saysz
dnyalarn okluuna zg birinci grnm, ksa bir sre iin
(nasl olduunu bilmediim) yaam gcyle donatldktan son
ra, kendisinden olutuu zdein (evrende yalnzca bir nokta
olan) gezegene geri vermesi gereken, hayvans bir yaratk ola
rak, nemini yok eder. Buna karlk kincisi, dnen bir var
lk olarak deerimi, kiiliim araclyla, sonsuza dein yksel-

213
Pratik Usun Eletirisi Immanuel Kant

tir; nk bu kiilikte ahlak yasas, hayvanlktan, dahas btn


duyular dnyasndan bamsz bir yaam aydnla karr.
Bunu da, en azndan, varoluumun bu yasa dolaysyla amaca
uygun belirleniinden kalkp bu yaam koullar ve snrlaryla
evrilmeden, sonsuza doru gidebildiince baarr.
Hayranlk ve sayg aratrmada uyarc olabilirse de, aratr
mann eksikliini gidermez. yleyse aratrmay yararl ve ko
nusunun yceliine uygun biimde izlemek iin ne yapmal?
Burada rnekler uyarmak iin olduu gibi yknmede de ie
yarayabilir. Dnyaya bak, her zaman insan duyular nne
serili ve anlmzn geni alannda izlemeye elverili olabilen
grkemli grnmden balad ve-yldzbilimle sona erdi. Ahlak,
gelitirilmesi ve ilenmesi sonsuz yarar ortaya koyan, insan do
asnn en soylu zelliiyle balad ve dnce katl ya da bo
inanla bitti. in en nemli blm, usun kullanmyla ilgili b
tn beceriksizce denemelerde, byle srer gider. Nitekim ayak
larn, sk sk uygulanmakla birlikte kendiliinden sonu verme
yen kullanmyla balantl, sradan bir deneyde dorudan do
ruya sergilenemeyen zelliklere degin durumu da byle srp
gider. Ancak ne denli gecikse de, usun atmay tasarlad her
admn nceden dnlmesi ve iyice gzden geirilmi bir
yntemin yolunda olmas maksimi nemsendikten sonra, dn
yann kuruluuna zg yarglama bsbtn baka dorultuya
yneldi, benzeri olmayan mutlu bir k yolu buldu. Bir tan
dmesi, bir sarkacn devinimi elerine ve kendini ortaya ko
yan glere ayrlp matematiksel nitelikte ilendi. Sonunda,
gzlem srdke vazgememizi gerektireceinden korkmayaca
mz, dnya yapsnn o ak, daha deimeyecek gr orta
ya kt.
Bu rnek, bize, kendi doamzn ahlaka zg yeteneklerinin
incelenmesinde tutulacak yolu gsterdii gibi benzer nitelikte

214
Sonu

iyi sonu almamz iin de umut verebiliyor. Ahlaka zg yarg


da bulunan usun rnekleri elimizdedir. imdi bunlar, mate-
matiinki elden gelmediinden kimyadakine benzer bir tutum
la, elerini oluturan kavramlara ayrtrmak, onlarda nce
den bulunabilecek deneysel nesneyi ussaldan ayrmay sradan
bir insan anlnda yineleyip denemek bize her ikisini de salt
olarak tantabildii gibi, bunu her birinin tek bana baarabi
leceini de, kesinlikle gsterebilir. Bylece, bir yandan daha i
lenmemi, eitilmemi bir kimsenin yargda bulunma yangls
n, bir yandan da (bu daha ok zorunludur) bilgelik-ta uzma
nnn yapt gibi doann yntemsel bir aratrmasna ve bilgi
sine dayanmadan d rn gmler bulunduu izlenimini
uyandrarak gerek gmleri bo yere tketen yce usun l
sz sramalarn engelleyebilir. Tek szckle: Bilim (eletirel
olarak aratrlp yntemsel olarak kullanlrsa), bilgelik reti
sinden ne yaplmas deil, tersine reticiler iin herkesin gitme
si gereken bilgelik yolunu iyi ve aka tannabilir nitelikte a
mak ve bakalarn yanl yola gitmekten alkoyan bir davran
tr diye anlalrsa, bilgelik retisine varan bir dar kap de
mektir. Bu, bekiliini her zaman felsefenin stlenmesi gere
ken bir bilimdir. Geni topluluk, bu bilimin ayrntl aratrma
sna katlmasa bile, byle bir ilemden sonra, bu topluluk dos
doru aydnlatabilecek retilerine ilgi gstermelidir.

215

You might also like