Professional Documents
Culture Documents
KAL)IR UEN
Kapak ve Dzen
Sentez
Bask
TARCAN MATBAACILIK YAYINCILIK SANAY T C. LTD. T .
Zbeyde Hanm Mah.Samyeli Sokak No: 1 5 S KTLER-ANKARA
Tel: 0 3 1 2 384 34 3 5 Faks: 0 3 1 2 384 34 3 7
Sertifika No: 2 5744
SENTEZ.... .... . .
SENTEZYAYINCILIK
A. KAD i R UEN
kadir@uludag.edu.tr
www20.uludag.edu.tr/-kadir
Prof. Dr. A. Kadir EN, 1 9 6 1 ylnda Erzurum'da dodu. lk, orta ve lise
tahsilini zmit'te tamamlad. 1985 ylnda Ankara niversitesi, Dil ve
Tarih-Corafya Fakltesi'nin Felsefe Blm'n bitirdikten sonra Yksek
Lisans ve Doktora almalarn Amerika Birleik Devletleri'nde tamamla
d. Doktora almasn Alnan felsefeci Martin Heidegger'in varlk kuram
zerinde yapt. 1993 ylnda Trkiye'ye dnd. 199S'de yardmc doent,
1997'de doent ve 2003'te profesr oldu. Yazarn Mantk, Martin Heideg
ger: Varlk ve Zaman, Felsefeye Giri, Bilgi Felsefesi, Klasik Mantk, Orta a
IINDEl(ILER
O 11.():l
.. 11
<illtl .................................................................................................... . 13
1. BOLUM
FELSEFE NEDiR? . .... .. ... ....................... . ...................... . . 17
2. BOLUM
3. BOLUM
37
4. BOLUM
BiLGi FELSEFESiNiN PROBLEMLERi 55
........................................
............................................................
6. BOLUM
BiLiM NEDiR? 97
....................................................................................
1 . Bilim 97
..............................................................................................................
7. BOLUM
BLMN OLUUM SRELER 113 ...................................................
1) Olgusal sre (betimleme) . . ...... .... . .. ...... ... . . . . 114 .. . . . . . . . .. . . .. . . ... . .. . ... .... .
2) Kuramsal sre (ak/ama) .. . . 118 . . .. ... . . ...... ... .. . ...... .... .... .. .... .. .. . ..... .. .
8. BLM
BLME FARKLI YAKLAIMLAR 129 .................................................
a. Klasik Bilim Anlay .. ... .. .. ...... . ............... .. .. . . 130 . ... .. . .. .. . . . .. . ..... ... .... ...... .. ...
9. BLM
DOGRULAMACI BiLiM KURAMI 139
- . .
................................................
8. Mantk pozitivizme yaplan eletiriler .. .. . . . .. . . . . 163 . ... ... .. .. .... ..... . ...
10. BLM
YANLILAMACI BLM KURAMI VE KARL POPPER ........... 165
1. Dorulamac Kuramn Eleti risi . ....................... .. . ..... . .................... 166
2. Kari Popper ve Yanllamac Bilim Kuram . ................ ........ . ..... 169
3. Sosyal Bilimler Anlay . . . . .. ..... . . ....................... .... .. .... . .. ................ . ... 172
11. BOLUM
BiLiMDE SUREKLILIK VE DEVRiM ANLAYII 177
......................
1. Bir Etkinlik ve Olu Olarak Bilim Anlay . .. . . . .. . . 177 ... . ...... . . ...........
2. Thomas Kuhn ve Devrimci Bilim Kuram .. . . 178 ....... ... ............... .....
c. Paradigma . . . . ..
........................................ . . 182 ..... . .... ........... . . ................ . ....... ...
d. Anomali . . . .
...................................... .. 184
.............. ..... .............. ....... . .................
c. Bunalnlar . .
................................. . . 187
.................... ........................... .............
d. Devrim 187
....................................................................................... .................
12. BOLUM
POST MODERN BLM ANLAYII .............................................. 193
1. Modern Bilim ve Pozitivizm Eletirisi ... ........ . . . .. . . . . 193
....... . .. . .. .... . ...
5. Bilim ve Tarih Anlay .. .. . . . ..... ...... . ..... .... ............. . ... .. . .... . 202
..................
6. Bilim ve ktidar likisi .. . .. . .... .................. ...... ...... .. ...................... 203 .......
14. BLM
BiLiM TARiHi AISINDAN BiLiMLERiN GELiiMi 211
.............
4. evre Felsefesinde Balca Akmlar... . ..... .... .. . . .. . . ... . ... . 229 . . . . . . .. ... . . . . ..
KAYNAKA 238
.......................................................................................
DiZiN 245
..................................................................................................
nsoz
A. Kadir en
Bursa, Ekim 2012
1
Grnberg, Teo ve Grnberg David, Bilim Felsefesi, Anadolu niversitesi,
Eskiehir 2 0 1 1 s. 3.
2 Pavitt, Charles, The Philosophy of Science and Communication Theory,
Nova Science publ., New York, 200 1 . s. 7.
14 BiLiM FELSEFFSINE GiRi
1. B O L U M
1 Felsefenin Anlam
.
1 Deleuze G. ve G uattari F., Felsefe Nedir?, ev.: Turhan Ilgaz, YKY, stan
bul, 1993, s. 34.
Bkz., Kenny, Anthony, A Brief History of Western Philosophy, Blackwell
Publishers, Oxford, 1 998.
BiLiM FELSEFESiNE GiRi
18
Felsefi sorgulama, fikirler dnyasna bir ardr.
Felsefe, insann akln kullanarak, var olan hakknda soru
sorup, yant arama etkinliidir.
Felsefe ruh gzelliini ve mutluluu amalar; ksaca felse
fe yaama sanatn retir.
Felsefe mutluluk iin bir dnme ve yaama aracdr.
Felsefe, evren, dnya, insan ve toplum hakknda soru so
rup, varl ve yaam anlamlandrma abasdr.
''Felsefe, 'iletiimse/ ussallk' ya da 'evrensel demokratik
konuma'dr. ''3
''Felsefe, kavram yaratma ve [dnme] dzleminin a
tlmasdr. ''4
2. Bilginin Tanm
3. Bilgi Trleri
6
Mengolu, Takiyettin, a.g.e. ., ss. 54-70.
7
Mengolu, Takiyettin, a.g. e.., ss. 59-63.
B Mengolu, Takiyettin, a.g.e. ,. s. 70.
20 BiLiM FEl.SEFESINE GiRi
a. Gndelik Bilgi
b. Dinsel Bilgi
zne ve nesne arasndaki ba, yce bir varlk (Tan r) tarafn
dan belirlenen bir inan sistemine dayanarak elde ediliyorsa,
bu tr bilgiye dinsel bilgi denir. Dinsel bilgi, belli bir din temeli
FELSEFE NEDiR 21
.
c. Teknik Bilgi
nsanlar fiziksel adan bir ok hayvandan daha gsz olaak
yaratlmtr. Fakat insanlar dier hayvanlardan ayran en
nemli zellii, akll olmasdr. Akll va rlk olarak insan, kar
lat varlklar ve olaylar yalnzca tanma ve bilmenin tesin
de onlar kendi istekleri dorultusunda kullanmak iin dei
tirme gcne de sahiptir. Ksaca alet yapan varlk olarak insa11,
kendini dier varlklara kar stn ve gl yapar. Alet ve ge
re yapma bilgisine teknik bilgi denir.
Yunanca ''techne'' szcnden gelen teknik, beceri ve sanat
anlamna gelir. Yunanllara gre teknik, doal olann insann
becerisi ve sanat sayesinde yaamda kullanl ve yararl bir
alet ya da araca dntrlme ilemidir. B u anlamyla teknik,
doada olmayan fakat insann kendi akl sayesinde doadan
ald malzemeyi kendi hayatn kolaylatracak alete evirme
sidir. Grld gibi teknik, teorik bir bilgi olmaktan ok bir
eyin pratik kullanma dntrlme bilgisidir.
Teknik bilgi, znenin nesneyi pratik amalar iin deitirme
ve ondan alet yapma bilgisidir. Teknik bilgi, pratik bi lgi olup,
d. Sanatsal Bilgi
Teknik bilgi gibi, sanat bilgisi de beceri, yaratma ve retim et
kinlii olarak o rtaya kar. Fakat sanat bilgisi yarar amacndan
ziyade, gzellik duygusuna hizmet eder. Sanat bilgisi, gzellik
lerin ortaya konulmas srasnda kan bilgidir. Sanat (zne),
nesneye ynelerek onda grd bir eyi elindeki malzemede
ifade etmeye alr. Sanat bu ifadesini mzikte, resimde, hey
kelde, edebiyatta, seramikte ve tiyatroda aa karabilir.
Sanatnn znel becerisiyle yapt eser, holanma, beeni,
gzellik ve haz alma duygusunu ortaya karmak iindir. B u
anlamyla sanat bilgisi, subjektif (znel) bilgi trdr; nk
ayn nesneyle ilikiye giren iki sanat farkl sanat bilgileri ve
eserleri o rtaya koyabilirler. Sanat bilgisi; hayal gcnn, sezgi
nin, yaratmann ve becerinin bir rndr.
Sanat bir tr yaratma sonucu yaplan retim ise, doayla her
zaman kartlk iindedir. Sanat kulland malzemeyi (rne
in bir mermer parasn) doadan almasna ramen, ounluk
la doada olmayan bir nitelii veya gzellii ona vererek, yeni
bir eser yaratr. Ksaca sanat, doadaki nesneleri kullanmas-
FELSEFE NEDiR 23
e. Bilimsel Bilgi
nsan aklnn belli bir konuya ynelerek elde ettii yntemli,
sistemli, dzenli, tutarl ve geerli, kantlanabilir ve denenebilir
nesnel (objektif) bilgisine, bilimsel bilgi denir.
Tanmdan anlalaca gibi, bilimsel bilgi u temel zellikleri
err:
nsann akln kullanmas,
Bir alan konu yapmas,
Yntem (deney ve gzlem) kullanmas,
Sistemli ve dzenli olmas,
Tutarl ve geerli olmas,
Kantlanabilir ve denetlenebilir olmas,
Nesnel; yani tarafsz bilgi olmas.
Bilimler 1
1) Form el Bilimler
Konusunu doadan almayan; yani duyu deneyinden gelmeyen,
buna karlk duyular st ideal bir varlk alann ele alan bilim
dallarna formel bilimler denir. Duyular alannn tesinde kalan
dnce alann ya da tasarlanan varlk alann inceledii iin
formel bilimlere ideal bilimler de denir. Matematik ve mantk
bu tr bilimlerdir. Her iki bilimin inceledii varlk alan dn
ceye veya tasarma aittir. rnein, matematiin bir gesi olan
rakam ''bir''i doada bulmak olanakszdr. Yine mantn bir
nermesini doada deil, dncede veya zihinde bulmaktayz.
2) Doa Bilimleri
Formel bilimlerin tersine, reel dnyada var olan varlklarn
bilgisini inceleyen bilim dalna doa bilimleri denir. Konu alan
reel varlk alan olan doa bilimleri, kendi iinde fizik bilimleri,
yer bilimleri ve yaam bilimleri olarak e ayrlr.
Fizik bilimleri, doa bilimleri iindeki varlklar birok a
dan ele alarak, onlar hakknda olgusal, tmel ve doru bilgiler
verirler. Fizik; maddeyi, hareketi ve enerj iyi, kimya; maddenin
yapsn, bileenlerini, zeliklerin i ve deiimlerini, astronomi;
gezegenleri, yldzlar ksaca uzay inceler. Yer bilimleri; jeoloji,
meteoroloji, oinografi (deniz bilimleri), mineraloji ve paleon
tolojiyi (fosil bilimi) ierirken, yaam bilimleri; biyoloji ve tp
biliminden oluur.
Doa bilimlerinin temel zellii, olgusal ve deneysel olu la
rdr. B u zellii bu bilimlerin reel varlk alan hakknda bilgi
vermelerinden kaynaklanr. Olgu veya olgular aras ilikiyi ne
den-sonu bants ilkesine gre aklamaya alrlar. Neden
sellik ilkesi doa bilimlerinin genel, kesin, tmel ve doru yasa
lara erimesinin en nemli temelidir. Doa bilimleri, doada
egemen olan yasalara varmay kendine ama edinmitir. nk
doadaki varlklar, bir dzen iinde ayn yasalara gre hareket
FELSEFE NEDiR 25
3) n,<;an Bilimleri
nsan deiik boyutlaryla inceleyen bilgi trne, insan bilim
leri ad verilir. nsan bilimleri; antropoloji, sosyoloj i, psikoloji,
siyaset bilimi, dilbilimi ve tarih gibi insan kendisine konu ya
pan bilimlerden oluur.
Tm insan bilimleri, insan gemii, imdisi veya gelecei
bakmndan ele alabildii gibi, onu kltr yapan, toplum olutu
ran, tarih yapan, siyaset yapan ve dil oluturan varlk olarak ele
alp, inceler. Ksaca bu bilimler, insann yapp ettikleriyle ve ne
yapacaklaryla ilgilenirler.
nsan bilimlerinin konusu insan olduu iin, doa bilimle
rinde olduu gibi kesin yasalara varamazlar; nk insan doa
daki cansz varlklarda bulunan sabit ve genel yasalara bal
f. Felsefi Bilgi
u ana kadar aklanan tm bilgi trleri varl paralyor, onu
belli bir adan ele alyor ve bulduu bilgileri doru olarak ka
bul ediyor. Felsefi bilgi, dier bilgi trlerinin aksine, evreni,
varl, insan ve toplumu paralara veya konularna ayrma
dan, bir btn olarak anlamaya alr. Felsefi bilgi, merak eden
ve soru soran varlk olarak insann, evren, dnya, kendi ve top
lum hakknda akl ile ortaya koyduu tmel dncelerdir.
Felsefe bilgisi, dnen znenin, nesneyi merak etmesi ve
ona ynelerek, onu sorgulamas ve anlamasyla o rtaya kan
tutarl, n yargsz, aklla temellendirilmi dncelerden olu
an bilgi trdr.
BiLiM FELSEFESiNE GiRi
26
luk gsterme
Kime insan insan lahi Varlk, insan
aittir? Tanr
Sylemi Kavramsal, Kavramsal, Kavramsal, Kavramsal,
ve dili soyut ve soyut, simge- soyut ve soyut, simge,
nedir? tmel sel ve nicelik- tmel renk, ses,
sel madde, vb.
5. Felsefenin Konular
Felsefe; evreni, dnyay, insan ve toplumu kendisine konu
yapmas nedeniyle tm var olanlar sorgulayabilen tek evrensel
bilgi trdr. Bu nedenle felsefe, geni bir alan, eitli sorularla
aratran bir zellie sahiptir.
Felsefenin inceledii konularn banda varlk, bilgi, ahlak,
bilim, sanat, s iyaset ve din gelir. lk konu geleneksel felsefe
nin de (Platon' dan 20. yzyln bana kadar) temel konularyd.
Bu konular daha sonraki nitelerde tek tek ele alnaca iin
burada ok ksa tanmlar yaplacaktr.
a. Varlk Felsefesi: Ontoloji olarak da adlandrlan varlk
felsefesi genelde varl kendisine konu yaparak, var olmann
doasn, kaynan ve snrlarn aratrr. Var olann yapsnn
ne olduu sorusu zerinde durarak, var olma trlerini sorgular.
M etafizikle yakn bir iliki iinde olan varlk felsefesi uzun sre
metafizik olarak anlalmsa da, varlk felsefesi metafizikten
yararland gibi, bilgi felsefesinden de yara rlanr. Deimez ve
kalc varln ne olduunu aratrrken, varln ilk nedenini
gstermeye alr.
b. Bilgi Kuram (Epistemoloji): Bilginin doasn, dorulu
unu ve kesinliini inceler. Baz noktalarda psikoloji bilgi konu-
FELSEFE NEDiR 29
2. B O L U M
doru bilgi elde etmek imkan dahilinde midir? i nsan zihni, ister
bizden bamsz, ister bize baml olsun gerek denilen varlk
hakknda bilgi sahibi olabilir mi? Bu sorunun ncelikle sorul-
5
en, A. Kadir, Klasik Mantk, Sentez Yaynclk, Bursa, 201 2 , s. 3 7 .
6
en, A. Kadir, Felsefeye Giri, Sentez Yaynclk, Bursa, 2012, s. 88.
.. ..
3. B O L U M
38
2. Doruluk ve Gereklik
Bilgi felsefesinin bir dier kavram ifti de doruluk ve gerek
liktir. Bilgi felsefesi, doru bilgiyi aratrmaktadr. Acaba doru
luk ve gereklik ayn eyler midir? Yoksa biri dierini iermekte
midir? Yoksa ikisi de farkl iki kavram mdr?
''Doruluk nedir? Bu soruya verilen klasik yant, bir dn
cenin doruluunun, onun gereklikle uyumasndan olutuu
nu ortaya koyar." Bu tanm, dncenin gereklikle uyutuu
nu sylemektedir. O halde, doruluk dnceye ait bir durum
dur. Her ne kadar dnceye ait olsa da dnen znenin varl
n belirten bir durum deildir; fakat gereklikle iliki iinde
dir. Demek ki doruluk ve gereklik bir iliki iinde bulunmak
tadrlar; ama ayn ey deildirler. Doruluk, dncedeki bir
ey zerine sylenmi bir yargya veya nermeye aittir. Bir
3. Doruluk ve Anlamllk
Bilgi felsefesinin dier bir kavram ifti de bir cmlenin anlaml
l ve doruluudur; bir cmlenin doru veya yanl deerleri
http: / /www.phil.boun.edu.tr/bac_episte.htm
BiLiM FELSEFESiNE GiRi
42
7
en, A. Kadir, Mantk, Sentez Yaynclk, Bursa, 20 12, s. 20.
44 BiLiM FELSEFESiNE GIRI
8 Bluberg, A. E., Logic: A First Course, Alfred A. Knopt ine., New York,
1 9 70, ss. 8- 10.
BILGI FELSEFESiNiN KAVRAMLARI 45
mekana baldr. o
Apriori bilgi, deneyden nce gelen bilgi olduu iin, dorulu
u veya yanll duyu deneylerine, zamana ve mekana bal
deildir. ''Buna gre, bir eyi apriori bilmek, onu d dnyada
tecrbe etmeden bilmektir."1 1 Byle bir bilgi, mantksal anlam
da deneyden nce var olan ve ret edildiinde insan aklnn e
likiye dt bilgidir. B u nedenle, tersi dnlemedii iin,
kendisinden gelen bir zorunlulua ve kesinlie sahiptir. Tm
koullar, durumlar, zamanlar ve mekanlar iinde evrensel bir
dorulua sahiptir. Ksaca, apriori bilgi tm olanakl ve gerek
dnyalarda doru, zorunlu, kesin ve evrensel bilgidir.
Apriori bilgi, deneyden gelmediine gre, kaynan deney
den nce var olan bir eye borludur. te byle bir kaynak
akldr. Akl, mantk ve matematik bilgileri deneyden karma
dan kendisinde bulunduran kaynaktr. O halde, apriori bilgiler,
akldan gelen kesin, zorunlu doru bilgilerdir. Akl bilgileri olan
mantk ve matematiin dorular, ya tanmlar gerei ya da
girdikleri iliki gerei dorudu rlar. Bu tr dorular birbirleri
nin yerine geebilirler, nk tanmsal ya da ilikisel olarak
birbirlerine zde ya da e anlamldrlar.
Aklc bilgi kuramclar iin, apriori bilgi deneyden karma
dmz ama doutan getirdiimiz bilgilerdir. rnein, Descar
tes'a gre, tr bilgimiz vardr: Doutan gelen bilgiler, de
neyden elde ettiimiz bilgiler ve imgeleme yoluyla elde ettii
miz kurma bilgiler. Apriori bilgilere karlk, aposteriori bilgiler
deney yoluyla tikel nesnelerden soyutlanan kavramlarn bilgi
leridir. Locke, Berkeley ve Hume gibi deneyci bilgi kuramclar
na gre, doutan insan zihni botur; yani apriori bilgiye sahip
deiliz, fakat tm bilgiler duyu deneyleri sonucunda zihnimize
gelen ide veya izlenimler sonucu oluan soyut kavramlardan
olumaktadr.
Apriori ve aposteriori bilgilerin tam bir ayrmn ve tanmn
yapmak iin bir rnek zerinde zmleme yapmak daha iyi
olacaktr. ''Btn 'DUR' iaretleri krmzdr." ve ''Btn 'DUR'
iaretlerinin anlam 'dur' demektir." nermelerini incelersek,
birinci nermenin deneye bal olarak bilindii hemen anlala-
ildir."14
Analitik bilgiler, yalnzca tanm ve mantk yasalar gerei
dorudur. Ayn zamanda totolojik bilgilerdir; nk totolojik
bilgiler, zdelik ilkesine dayandklar iin mantk ilkeleri er
evesinde her zaman kesin, zorunlu ve dorudur. rnein;
''Tm bekarlar, evli olmayanlardr." nermesinde zne ve yk
lem birbirine zdetir. ''Bekar'' ve ''evli olmayan'' tanmlar ge
rei ayn eye karlk gelmektedirler. Baka bir syleyile ''evli
olmamak'', ''bekar'' teriminin tanmlanmasndan baka bir ey
deildir.
Sentetik bilgi, ''yklemi znesinde ierilmeyen, deillemesi
mantksal bir elikiye yol amayan yarg ya da nerme, bize
d dnya hakknda yeni bir malumat veren''1s bilgidir. ''Tm
'DUR' iaretleri, krmzdr." nermesinde ileri srlen bilgi
sentetiktir; nk ''dur''un tanm gerei mantksal olarak kr
mz rengi kmaz ya da ''dur'' terimi ''krmz'' ile zde deildir.
O halde, bu nermede znede olmayan, fakat yklem tarafn
dan zneye katlan veya yklenen yeni bir zellik bulunmakta
dr. Bu nedenle, sentetik nermeler, yeni bilgi veren, bilgileri
mizi oaltan nermelerdir.
Sentetik bilgiler, analitik bilgiler gibi terimlerin tanm ya da
mantk ilkeleri gerei totolojik, apriori, zorunlu ve kesin doru
lar deillerdir. Sentetik bilgiler, yeni bilgi verdikleri iin olum
sal, olgusal, aposteriori ve betimleyicidirler. Sentetik nermele
rin doruluu veya yanll, iindeki terimlerin tanmlar ya
da mantk ilkeleri gerei deil de, deney yoluyla yaplan kant
lamalar sonucu belirlenir. Bir sentetik bilgi, d dnyay doru
betimledii srece dorudur.
Analitik ve sentetik bilgilerin, apriori veya aposteriori olup
olmadklar hakknda bilgi kuramclar arasnda tartmalar
vardr. Tm apriori bilgilerin, analitik olduunu sylemek zor
ken, tm analitik nermelerin apriori olduunu sylemek ko
laydr; nk her analitik nerme deneye gerek kalmadan ta
nm ya da mantk gerei doru olmaktadr. Eer duyu deneyle
rimiz bir sentetik kavram doru olarak kavryorsa, o sentetik
bilgimizin aposteriori olduunu syleyebiliriz.16 Sonu olarak,
16
Moser, Paul K., M ulder, D. H. ve Trout, j. D. a.g.e. ., s. 1 9 .
BILGJ FElSEFESININ KAVRAMLARI 49
8 . Bilme eitleri 1 7
Bilgi, znenin bilgi nesnesi hakknda ileri srd ya da ifade
ettii yarglarda ortaya kmaktadr. zne, yani bilen, bilgi et
kinlii sonucunda bir eyi ''bildiini'' sylemektedir. ''Bilme''
acaba her yarg ya da ifade cmlesinde ayn anlamda ve ierikte
m i kullanlmaktadr? Gnlk bilme etkinliklerimizde oka
dikkat etmediimiz ya da ayrmlarna varmadmz bilme s
reci ve trleri, zellikle de epistemolojide ele alnp ayrntl
incelenmektedir. Farkl bilme trleri, birbirinden ayrlp ne tr
bir bilme ieriine sahip olduu aratrlmaktadr.
Var olduumu, bir bedene sahip olduumu, bir elimde be
parmak olduunu, nmde bir kitap olduunu, kitabn iindeki
yazlar okumay, b isiklet kullanmay, araba srmeyi, Ar Da
'nn Trkiye'nin en yksek da olduunu, Van Gl'nn yine
Trkiye'nin en byk gl olduunu, 2 +2 4 olduunu, Pla=
daha nce bilgi nesnesi ile karlap onun hakknda bilgi edi
nildiinin bilgisi belirtilmektedir. Bu nedenle zne daha sonraki
bir durumda, bu bilgiye sahip olmasndan dolay byle bir bil
giyi bildiini ileri srmektedir. Tanklk bilgisi, kiilerle ilgili
olduu kadar yerler, tarihi kiiler, sesler, renkler, tadlar,
mekanlar, ehirler, blgeler ve birok ey hakknda da olabilir.
tarz vardr. Bir nerme basit ve yaln bir biimde vardr. O rne-
in; ''Ate scaktr.". Ayn nerme olanakl tarzda ya da kipinde
de sylenebilir veya var olabilir: ''Atein scak olmas olanakl
dr." Yine bu nerme zorunlu bir kipte de sylenebilir: ''Atein
scak olmas zorunludur." Bu rneklerden anlalaca gibi kip
lii bakmndan nermeleri dile getirmek biimsel veya formel
deil ierikseldir; nk var olma art konunun ieriine ve
var olma durumuna baldr. Baz mantklar da ''imkanszlk''
BiLGi FEL5EFESININ KAVRAMLARI
53
4 . BOL U M
a. Dogmatikler
Felsefe tarihinde ok sayda filozofa gre, doru bilgi olana kl
dr. ''Evet, doru bilgi olanakldr." diyen felsefi tavr savunan
lar, insann kendisinden bamsz olarak var olan gerekliin
bilgisini bilebileceini ne srerler. Bilginin olanakl olduunu
ne srenler de kendi ilerinde bu doru bilginin kayna ko
nusunda ok farkl grler ortaya koyarlar; fakat bilginin
imkan dahilinde olduunu kabul etmeleri nedeniyle onlarn
tmne dogmatik bilgi kuramclar ad verilmektedir. Dogma
tiklere gre, doru, herkes iin geerli olan bir bilgi trdr.
Doru bilginin neden veya nasl olanakl olduunu aklama
ihtiyac duymazlar ve bilginin olmadndan asla phe etmez
ler. Dogmatikler bu doru bilginin nereden geldii konusunda
(duyu, akl, deney, sezgi, gzlem, vahiy, olgu, yarar vb.) farkllk
lar tarlar. B u nedenle bu konu; yani doru bilgi olanakldr
diyenler, bilginin kayna konusuyla birlikte daha sonra ele
alnacaktr.
b. Kukucular
Baz filozoflara gre, doru bilgi olanakl deildir. Bu gr sa
vunanlar, insann kendinden bamsz olarak var olan gerekli
in bilgisini elde edemeyeceini, ksaca insann d dnyann
bilgisini bilemeyeceini ne srerler; nk gerekliin bilgisi
ni elde etmek iin insann bilgi yetenei ve kapasitesi yeterli
deildir. Bilen ile bilinen arasnda bir uyuum ya da paralellik
yoktur. Doru bilgi, herkes iin geerli ve ayn olamaz. N esnel
veya objektif bilgi yoktur. Bilginin olanandan kuku duymala
rndan dolay bu gr savunanlara kukucular veya septikler
denir.
Kukucular kesin ve doru bilginin olanakl olmadna; ak
sine her zaman bilginin pheli olduuna ve akln daima ztlk
ve eliki iinde olacana inanrlar. Bu tanmdan da anlald
gibi kukucular da kendi ilerinde farkl grlere sahiptir. Bir
ksm her tr bilgiyi tamamen olanaksz brakrken, bir ksm
yalnzca kesin doru b ilgiyi olanaksz yaparak, eksik ve yetersiz
bilgi sahibi olduumuzu ileri srerler.
Bat felsefe tarihinde iki tr kukuculuk dikkatleri ekmek
tedir: Ar ve lml kukuculuk. Birincisi her trl bilgiyi ve
doruluu reddederken; ikincisi baz bilgi trlerini reddeder.
Ilml kukucular, baz bilgi trlerinin varln reddettikleri
2) Kukuculuk eitleri
. Kukuculuk
Tavr
Ar
olarak
kukuculuk
kukuculuk
Yntem Deney-d
olarak bilgiye ait
kukuculluk kukuculuk
Gazali
Gazali bilgi felsefesini kesin bilginin elde edilmesi zerine ku
rar. Kesin bilgi var mdr? phe edilmeyen bilgi var mdr?
Gerek bilgi var mdr? Descartes ncesi pheyi yntem olarak
kullanan Gazali, kesin bilgiye varmaya alr. Duyu bilgisi aca
ba kesin bilgiyi; yan i apak nermeleri verebilir mi? Veremez;
nk duyu bilgisinin akl tarafndan yanl olduu kantlanabi
lir veya her zaman gvenilir olmad ortaya kartlabilir. O
halde, duyu bilgisi kesin ve gvenilir bilgi olamaz. kinci olarak
Gazali, akl bilgisini ele alr. Acaba akl bilgisi kesin ve gvenilir
61
Descartes
Kukuyu veya pheyi bir yntem olarak alan ve felsefi dn
me srecinde kullanan dier filozof ise Descartes'tr. Onun
amac kendisinden hi kuku duymayaca en ak ve seik;
yani apak bilgiye ulamakt. Bilgi kuramn bulaca en az bir
tane kesin, apak ve seik nermenin zerine kurmak isteyen
Descartes, kuku duyamayaca temel bilgiye varmak iin bir
ok eyden phe duyarak dnmeye balar. Dnme sre
cini yle oluturur:
1. Duyu deneyleri ile ilgili her tr bilgiden kuku duyar.
2. Daha nceki bilgilerden ve deneyimlerden kuku duyar.
3. u andaki yaantsnn bir d, rya veya uyku hali olma
olaslndan kuku duyar.
4. Eer u andaki yaants d, rya veya uyku hali olmasa
da, tm insanlar aldatan ''gl ve kt bir cin'' olamaz
m? diye kuku duyar.
62
Deneycilerin Ku kuculuu
ngiliz deneycilerinden Locke ile balayan deneyci bilgi kura
mna gre, bilgilerimizin kayna deneylerimizdir. Deneyin
haricindeki her tr bilgiden kuku duyabiliriz; nk onlarn
nereden geldiini ve ne tr bir basit idesi olduunu bilemiyo
ruz. Locke'un deney-d bilgilere kar duyduu kukuyu daha
da ileri gtren David Hume, bilginin kaynan deneyden gelen
izlenim ve idelerle aklamtr. Hume'a gre, d dnya zerine
olan tm bilimsel bilgilerimizin izlenim ve ideleri, nedensellik
ilkesinden o rtaya kmaktadr. O halde, d dnyann bilimsel
d) Ar Kukuculuk
Bilginin olana konusunda grecelii savunarak mutlak bilgi
nin olmadn ileri sren ar kukucular tarih arenasnda iki
farkl dnemde gmekteyiz. Birinci olarak Sokrates ve Pla
ton'un adalar olan sofistleri; ikinci olarak da M.. 3 60-270
yllar arasnda yaam ilka felsefecilerinden Pyrrhon ve
rencilerini ele alabiliriz. Her iki grte olanlar, salam bir
bilginin olmadn ileri srerler; nk bilgi toplu mdan toplu
ma, bireyden bireye, adan aa deimenin yan sra, zaten
deimekte ve olu iindeki var olan bilgi yeti ve kaynaklar
mzn snrl olmas nedeniyle tam olarak bilemeyiz.
Sofistlerin Ku kuculuu
M.. 5 ve 4. yzylda deien toplumsal-siyasal durum ve lk
a doa felsefesinin girdii kmaz sonucu, insan felsefesini
balatan gezgin felsefe retmenlerinden oluan sofistler, ku
kuculuu benimseyerek, kesin ve mutlak bilginin olmadn
ileri srmlerdir. nk algnn greli olduunu kabul ederek,
znelcilii savunmulardr. Bilgiyi znellik ve algnn greceli
iyle temellendiren sofistler, mutlak ve kesin dorunun olma
dn syleyerek, insann doruluun lt olduunu dile
getirmilerdir.
En nemli kukucu sofistlerden Protagoras (M.. 485-420),
'' nsan her eyin lsdr." diyerek algda grecelii, znellii,
doruluun alglayan insana gre olduunu ileri srerek eyleri
de alglanmaya indirgemitir. Protagoras, ayn konuda kart iki
nerme ne srlebileceini ve iki nermenin de doru oldu
unu savunabileceini syler. Bylece ''insann her eyin, var
olan eylerin var olduklarnn, var olmayan eylerin var olma
dklarnn ls olduunu'' gstermitir. Bilginin, doruluun
ve deerlerin insanlara gre deitiini syleyen Protagoras,
Tanr konusunda da kukuculuunu srdrerek, Tanr'yla ilgili
her tr bilgi ve var olma hallerini yadsmtr; nk insann
bilgi yetisinin eksiklii ve yaamnn ksal bu bilgileri elde
etmesi iin yeterli deildir.
Dier bir sofist Gorgias (M.. 433-375), grecelii ar bir
biimde gelitirerek, grlerini hiilie vardrmtr. Gor
gias'a gre, hibir ey var deildir; bir ey var olsa da, biline
mez; bilinse bile, bakalarna anlatlamaz. Bu tr akl yrtme
ler bize gsteriyor ki, hem Protagoras hem de Gorgias, nesnel
bilgiyi olanaksz yaparak, znel bilgiyi kabul ederek, doruluu
greli ve deiken yapmlardr.
Septikler
Sofistlerin salam, kesin ve doru bilgide nesnellii ortadan
kaldrmalar ve bilgiyi insann znel duyu ve alglarna indir
gemelerini kendilerine rnek alan Pyrrhon ve takipileri ku
kuculuu bir felsefi akm haline getiren septik dnrlerdir.
Sistemli bir felsefe akm olarak kukuculuk felsefe tarihi iin-
dur."7
Skolastik felsefe uygunluk doruluk kuramn yle formle
etmitir: ''Veritas est adaequatio rei et intellectus. '' Ksaca, ''Do
ruluk, intellekt (zihin, ruh, dnce) ve eylerin (olgu veya nes
nelerin) uygunluudur." Bu kurama gre, gerekliin doru
resmedilmesi halinde doru bilgi elde ederiz. Yanl resmetme
ise yanl bilgiyi verir.8 Skolastik felsefenin Aristotelesi d
nr Thomas Aquinas uygunluk doruluk kuramn kabul etmi
ve bu kuramn yayglamasn salamtr.
Uygunluk doruluk kuram asl varln ve meruluunu,
dier doruluk kuramlar gibi 20. yzylda gelitirmitir. zel
likle mantk pozitivistlerin bilgi kuramlarnda kendini o rtaya
koyan uygunluk doruluk kuram, tm eletiri ve tartmalara
ramen felsefedeki nemini devam ettirmitir.
Doru bilgiyi doru klan uygunluk acaba neyin uygunluu
dur? Dncenin ve gerekliin uygunluudur. Dnce bir
nermeyi veya bir yargy ifade etmektedir. O halde, bir yarg
veya nerme, gereklikle uyuuyorsa ya da ifade ettii bilgi,
gereklie tekabl ediyorsa, o bilgi dorudur. rnein; ''B u
snfta 20 renci vardr." nermesi ancak ve ancak bu snftaki
80
a. kin dealizm
Bilen zne yal nzca kendi bilgi ieriklerini bilir; zne kendi
snrlarnn tesine geerek gerei bilemez. Bilen, bilme etkin
liinde kendisinin tesine geerek, gereklii akn ve soyut
82
c. Realizm
Bilen zne, kendisinden bamsz olarak var olan nesnelerin
gerek bilgisine sahip olabilir diyen gre de realizm, bilgi
felsefesi asndan ise epistemolojik realizm denir. Realistler,
ikin idealist ve transendental ideal istlerden farkl olarak, zih
nimizin dnda gerekten var olan bir dnyay ve bu dnyann
da gerekten bilinebileceini ne srer. Bilginin snrlar yalnz
zihinle snrlanamaz; bilgi snrsz bir alana sahiptir; nk
bizim dmzdaki dnyann snrlar ne kadarsa bilgimiz de o
kadardr. D evrenin snrlar arttka bilgimizin snrlar ve
kapsam da genilemektedir.
Bilen zne, bilineni kendi zihinsel ieriklerinin nesnesi veya
idesi yapamaz. N esneyi ideletirmek veya znelletirmek doru
83
d. Pozitivizn1
Realist ve transendental idealist grlerden faydalanan pozi
tivizme gre, bilginin snrlar, duyusal olann tesindeki bir
dnyay kapsayamaz; nk bilgilerimiz, deney verileri ve bu
verilerin akl yrtme yollaryla kartlan yeni bilgilerle snr
ldr. Duyusal olann tesinin metafizik olduunu ileri sren
pozitivistler, bilimlerin dnda baka hibir bilgiyi kabul et
mezler. B ilgimizin snrlarn bilimler belirler. B ilimsellik, bilgi
nin snrlardr. Bilimsel bilginin dndaki bilgilerin doruluu
ve deeri her zaman tartlabilir. Duyu, alg, deney ve bilim
verilerine indirgenen bilginin snrlar da bu ltler dorultu
sunda izilmitir.
e. Neo-Pozitivizm
Pozitivist grn eletirilmesiyle 20. yzylda ortaya kan
neo-pozitivizm bilgiyi dorulanabilir nermelerle snrlar. n -
84
f. Aklclk
Aklclk (rasyonalizm, usuluk) retisinin, felsefedeki kulla
nm gnlk kullanmdan ok farkldr. Gnlk yaamda, aklc
l; n yarg, duygu ve inanlardan bamsz olarak somut ol
gulara dayanan ve akla uygun yaklam olarak tanmlamakta
yz. Felsefede rasyonalizm veya aklclk, gnlk anlamnn tam
tersine, dorular ve gerekleri somut olgulara ve gzlemlere
dayanmak yerine, onlarn aklda nceden var olan baz ilke ve
bilgilerin yardmyla bilinebileceini ne sren reti anlamna
gelir. Ksaca aklclara gre, aklmz baz ilke ve bilgilerle dona
tlmtr.
Bilgimizin kaynan aklda grenlerin savunduu bu gre
gre, bilgimizin kapsam; yani neyi bilip, neyi bilemeyeceimi
zin lt aklmzdr. Aklclar, bilgimizin snrlarnn deneyin
tesine geebileceini syleyerek, metafizik bilgiyi olanakl
yaparlar. Doutan gelen nsel bilgileri de kabul eden aklclar,
bilgilerimizin snrn deneycilerden daha geni tutarlar.
Deneylerimizin temelinde olan duyularn ne kadar gvenilir
olduu sorusunu soran aklclar, duyularn bazen yanltc ol-
BiLGi FELSEFESiNiN PROBLEMLERi 85
g. Deneycilik
Bilgilerimizin snrn deneylerimiz belirler. Deneycilik olarak
adlandrlan bu kuram, tm bilgilerimizin kaynan duyu de
neylerine indirgedii gibi, snrlarn da duyu deneyleriyle be
lirler. Deneylerimizin dndaki bilgilerin, gerek varln bilgisi
olmadn ileri sren bu gr, metafizie kar kt gibi
nsel bilgileri de reddeder.
Aklcln tersine, deneycilik; yani empirizm bilginin kayna
ve elde edilii konusunda duyu ve deneyi temele alr. Bilginin
kaynann duyum ve deney olduunu savunanlarn o rtak g
r, insan zihninin doutan bo levha olduudur (tabula ra
sa). nsan doduunda bilgi ykl olarak deil de bo fakat
yazlmaya olanakl bir anlama yetisiyle donatlmtr. Yazlma-
BiLiM FELSEFESiNE GiRi
. . . . .
86
h. Sezgicilik
Bilgilerimizin snrlarn sezgilerimiz belirler. Aklclar gibi bil
ginin snrlarn geni alana yayan sezgiciler de metafizii ve
nsel bilgileri kabul ederler. Akldan daha geni snrlar izen
sezgiciler, bilgimizin snrla rn znel sezgilere veya akn varl
n sezgisel bilgisine kadar vardrrlar.
i. Pragmatizm
Bilgimizin snrlarn verdii yarar belirler: Doru bilginin kay
nan verdii yararla belirleyen pragmatistlere gre, bilgimizin
snrlarn da b ilginin ilevi ve sonular belirler. Doru bilgi ie
yarad lde aranan ve istenen bir etkinliktir. e yaramas
sonucu iyi ve doru deer alan bilgilerimiz, problemlerimizi
zmemizi salayabilir. Yararclara gre, bilgi bilen ve bilinen
ayrm zerinde aklanmamaldr; nk bilen, nesneden veya
dnyadan ayr bir durum deildir; dnyann bir paras olarak
doal bir etkinliktir. Bilgilerimiz ne kadar ok problemi akla
maya yaryorsa o kadar dorudur. O halde, bilgimizin snrlar,
aklad ve ie yarad orandadr.
5. B O L U M
Bilim felsefesi nedir? Felsefenin bir alt disiplini olarak bilim fel
sefesi, bilimin doasn, kapsamn, snrlarn, yntemini, bilim
sel bilginin yapsn ve zelliklerini, bilimsel kuram ile gereklik
arasndaki ilikiyi felsefi bir tavrla aratrr. B u tanmndan an
lald gibi, bilim felsefesi, bilimle ilgili sorulabilecek her tr
soruyu sorar ve bunlara yant arar. ''Bilim felsefesi, gzlem
ve/veya deneye dayal bilimleri inceleyen felsefe daldr."1 Bi
limsel bilgiyi konu almas nedeniyle ok uzun bir gemie sa
hiptir; fakat sistemli olarak bilim felsefesi, modern felsefe, zel
likle ngiliz felsefecisi Francis Bacon'la ( 1 5 6 1 -1 626) ilk admla
rn atar.
Bilim felsefesinin amac, aratrma alan olan bilimi, bir bi
lim insan bakyla deil de bilim felsefesinin kendine zg
bak ve yntemiyle ele almaktr. Bilim felsefesi bilimin ne ol
duunu, kavramlarn, ilevini, yntemini, doruluk deerini ve
yapsn aratrmaktr. Bilim felsefesi; bu aratrmay bazen
mantk pozitivistler gibi mantk ve dilsel zmlemelerle,
bazen bilim tarihi asndan, bazen de sosyal bir etkinlik olarak
bilimi alp aratrmtr. Bilim felsefesi, bilimi ontolojik, ep iste
molojik ve metodolojik adan ele alp inceler. Bilim felsefesi
ontoloj ik adan bilimin kavram ve problemlerinin gerekliini,
2 Grnberg, a.g.e., s. 3.
3 Pavitt, a.g.e., s. 7.
BiLiM FELSEFESiNE GiRi 89
91
s Losee, j ohn, Bilim Felsefesine Tarihsel Giri, ev.: Elif Bke, Dost Kitabe
vi, Ankara 2 008, ss. 1 0 - 1 1 .
BiLiM FELSEFESiNE GiRi 93
6 Losee, a.g.e., s. 1 1 .
94 BiLiM FEI.SEFESINE GiRi
6. B O L U M
1 . Bilim
Bilim, bir bilgi sistemidir, fakat rastgele bir bilgi sistemi de de
ildir. Bilimin amac, aratrma konusu yapt varlklar/olgular
hakknda salam bilgi, yani doru bilgi vermektir. B u adan
bilimin aratrd bilgiye bilimsel bilgi denir. Bilimsel bilgi,
zellikleri bakmndan saduyu bilgisinden, dini, mitolojik ve
felsefi bilgiden farkldr. Bilimsel bilgi de dahil olmak zere
hepsi, evreni, toplumu, insan, ksaca her eyi anlama ve bilme
abas iindedir. Amalar ayn iken, elde ettikleri bilginin yap
s ve zellikleri bakmndan hepsi birbirinden fa rkldr.
B ilim, bilgidir; fakat bu bilgi duraan (statik) deil, dinamik
tir. Buna ilaveten, rgn; yani dzenli ve sistemli bilgidir. B u
nedenle gnlk bilgiden farkldr. Bilimsel bilgi, gnlk bilgi
olmad gibi, saduyu bilgisi de deildir. Duraan olmamas
bakmndan dini bilgiden de farkldr. Geree dayanmas ba
kmndan mitoloj ik bilgiden d e farkldr. Bilimsel bilginin, fel
sefi bilgiden farkl olduunu birok defalar belirtmitik.
Bilimsel bilgi nesnelere, olgulara ve varlklara ait bilgidir. O
halde, bilim; evren, doa, insan ve toplum ksaca var olan her
ey zerinde sistemli, yntemli, doru ve geerli bilgi reten bir
kuramsal sistemdir.
Bilimin tanmn yapmakla onu akladmz sanmak yanl
olur. Bu tanm daha anlalr yapmak gerekir. Bilim, bilgidir.
Bilgi nedir? Bilgi ncelikle bir nerme ekline evrilmi bir
yargdr. Bilimin nermesi ayn zamanda doru olduunu gs-
BiLiM FELSEFESiNE GiRi
98
2 . Bilimin zellil<leri
Yukarda yaptmz tanm ve aklamalardan kartabileceimiz
bir zellik, bilimin olgusal olduudur. B ilim, gerei arama ve
aratrma abas olduuna gre, olgusaldr; yani bizim dmz
daki nesnel gereklie dayanr. nce olgu bilgisi elde edildikten
sonra, bu olgular yneten yasalarn bilgisine varlmak istenir.
s Baknz: Bilimsel yntem bir sonraki blmde ayrntl olarak ele aln
maktadr.
6 Aknc, Semiha, "Bilimde Deneyin Yeri", Teo Grnberg 'e Armaan, derle-
Ussal
102
3. Olgu
Bilim, olgular zerine aratrma yaparak onlar hakknda doru
aklamalar ve nermeler ne srer. Genel olarak bilimi tanm
larken hep 'olgu' kavramn ok sklkta kullanmaktayz. Olgu
kavramn dile getirmeden bilimi anlamak ve anlatmak olanak
sz saylabilir. Olgu nedir?
1 . Olgu kavramn, ok genel anlamda, evrende her tr var
olan, var olmu ve var olacak olan olay, durum, konu,
aratrma alan, nesne ve varlklar karlayacak anlam
da kullanmaktayz.
2. Dar anlamda ise yalnzca alglanm olan yani deney ve
gzleme verilmi olan nesneye veya olguya karlk ola
rak kullanmaktayz.
2 008, s. 76.
104 BILIM FELSEFESiNE GIRI
Kavramlar
dealar Formller
Teoriler
Obje
-
.... -
- ---
Bilim anlaylar
- -
106
5. Bilimsel Dnme
Bilimsel dnmenin, gnlk ve bilimsel olmayan dnmeden
farkl olarak kendine zg bir yaps vardr. B ilimsel dnme,
belli bir kafa disiplini gerektirir.12 Bilim insan belli bir dn
me yaps erevesinde, var olan aklamaya alr. Bu nedenle
bilim insan, dnme yntemlerini ve bilgiye ulama teknikle
rini kullanr. Ksaca bilim ancak belli bir zih niyet anlay ile
olanakl oltr. Belli bir bak as, bilim tarihi srecindeki uzun
deneyimler sonucu gelitirilmi bilimsel yntem ve dnmeye
dayanr. Bilim insan, inan ve metafizik olandan deil, gerek
ten var olduunu kabul ettii nesneler hakknda gzleme, de
neye dayal tekrarlanabilir ve kantlanabilir aklamalar yapar.
Bilimsel dnme ya da zihniyet renilerek kazanlan bir d
nme biimidir. Bu ancak bilimsel bilgi eitim i veren okullar
da, bilimsel yntemi ve dnmeyi renme ile elde edilir. So
nu olarak bilimsel dnme belli bir kafa yaps gerektirir
derken bu kafa yaps ancak bilimsel bilgiye ulama admlarn
renmekle gerekleir.
Bilimsel dnme, olgularn birbirleriyle olan ilikilerini
rasyonel ve mantksal erevede aklama abasdr. Bili msel
bilgi, herkesin anlayabilecei bir dille aklanmaldr. Bu dil,
niceliksel ifade ve simgeler ierir, nk bilimin dili, tek anlaml
ve ak olmaldr. Byle bir yapy ancak yapay bir dil verebilir.
B u nedenle bilim, bilim insanlarnn ortak uzlamla onayladk
lar simgesel kavramlardan oluan bir dili kullanarak bilimsel
dnmenin ifade edilmesine olanak verir.
B ilimsel dnme, doru, dzgn ve geerli akl yrtmeler-
Tanesn, a.g.e, s. 37 .
:Yldrm, a.g.e., s. 1 6 .
1 4 Yldrm, a.g.e., s. 1 6.
108 BiLiM FELSEFESiNE GiRi
Bilimin varsaymlar
110
Bilim insan tr
- -
111
112
7 . BOL U M
a. Bilimsel Yntem
Bilimsel yntem ile evreni anlyor; yani evren hakknda bilim
sel bilgi elde ediyoruz. B ilimsel yntemle bilimsel bilgi elde et
mek iki aamal bir sretir: a. Olgusal sre b. Kuramsal sre.
O lgusal (fiziksel) sre dorudan aratrlan konu alannda
ki olgu ve nesneleri tasvir etme iine giriirken, kuramsal (d
nsel) sre st dzey dnme ile verileri bir araya getirip
nasl bir yapya ya da devinime tabi olduklarn aklamay ie
rir. Aklama aamasnda genel kavramlar oluturulup, olgu
hakkndaki bilgi kavramsal biime dntrlr. Bylece olgu
dan kurama gidilir ama kuramdan da olguya gidilerek salama
s yaplr.
BiLiM FELSEFESiNE GiRi
114
Bilimin oluum
sreleri
[ Bilimsel yntem [ [ Bilimsel kuram [ Bilimsel yasa [
a) Gzlem
Gzlem genellikle bir olgu toplama ilemi deil, olgu bulma
ilemi olarak betimlenir.1 Gzlem, rastgele gze arpan ya da
doal olarak grnen deildir. Aksine bilim insannn olgu bu
larak yapt gzlem ilemidir. Bilim insan, aratrd fiziksel
olgu zerine gzlem yapar ve elde ettiini bir gzlem nermesi
ile ifade eder. Bilimsel aratrma konusu olan varlk alannda;
yani olgu alannda geen olaylar, aratrlan probleme gre,
nce belli grup veya snf altnda toplanr. Gzleme dayanarak
bir gzlem nermesi oluturulur. Gzlem nermesinin doru
luu ya da yanll, uygunluk doruluk kuram gerei gzlem
nesnesine/olgusuna gidilerek yaplr. Burada gzleyen pasiftir,
yani gzlem nesnesine etki etmez, onu deitirmeye ya da ze-
115
116
b) Deney
Bilimsel yntemin ilk aamas olan betimlemenin ikinci adm
deneydir. ''Deney, koullar deneycinin mdahalesi sonucunda
belirlenmi olan bir gzlem olarak tanmlanabilir."5 ''Deney ...
gzleme gre daha kesin, daha dzenli, ama ve snrlar daha
belirgin bir ilemdir ... Gzlemde doann akna mdahale
olmad halde , deney . . . belli koullar altnda yapay olarak''6
yaplr. Gzlemden farkl olarak, deneyde deney yapan bilim
insan ya da bilim insanlar topluluu aktiftir ve belli amalar
iin nceden belirledii olgular laboratuar veya doal olmayan
bir o rtamda bir araya getirerek, olgularda gzlemek istediini
gerekletirir. Deney yapan bilim insan, nce koullu bir soru
ne srer sonra da bu soruyu kendi oluturduu olgu sreleri
ile gzlemler. Bu nedenle gzlem doal ortamda olurken, deney
yapay o rtamda yaplr. Bir problemin zm iin, n grlen
veriler bilim insannn istei dorultusunda yapay bir ekilde
yeniden denenir.
117
c) lme
Bilimsel yntemin olgusal aamasnn son adm lme, gzlem
ve deneyin sonularna (hem niteliksel hem de niceliksel so
nulara) saysal deer verme ve tekrar olguya dnlerek do
rulamasn salama ilemidir. ''Dar anlamyla lme bir ya da
daha fazla nesnede var olan ya da var olduu sanlan bir niteli
in miktarn saysal olarak betimleme iidir."7 Carnap'a gre
lme, baz kurallara gre nesnelere, olgulara ya da b unlarn
gzlemlerine rakam verme ilemidir.8 Bu dorulamaya lme
ad verilir. lme, gzleme ya da deneye aratrma nesnesi olan
olgu ya da olgularn nitelik ve niceliklerine, saysal deer verme
ilemidir. lme ile elde edilen nitelik ya da nicelik nce saysal
deerlerle ifade edilir sonra saysal deerlerin, gzlem ve de-
Gzlem-deney Gzlem-deney o
119
a) Hipotez (varsaym)
Betimleme (olgusal) aamasnda, belirlenmi olgular ve olgular
arasnda birbirleriyle olan ilikiler, aklama aamasnn ilk
ksmnda kavramsal bir ekilde genellenerek i fade edilir; nk
kavramsal genellemelerle ifade edilmi olmak olgusal olmaya
gre daha anlalr ve aktr. Bu nedenle, kavramsal genelleme
ler yapan bilimsel yntem, olgularn genel nedenlerini akla
maya alr. te olgularn nedenlerini kavramsal aklamak
iin nce baz hipotezler (varsaymlar) kurulur. ''Hibir bilimsel
problem hemen deneye gidilerek zlmez. Bundan dolay,
bilimsel deneye gitmeden nce hipotez diye adlandrdmz
varsaymlarla bilimsel aklamalar aratrmamz en iyisi ola
caktr."12 Hipotezler; olgular veya olgular aras ilikileri akla
mak iin kurulan aklama tasla yani varsaymdr. H ipotezler
doru veya yanl olabili r; nk onlar olgularn nedenlerini
aklamak iin kabul edilen varsaymlardr. Hipotezlerden ya
salara, yasalar dizgesinden bilimsel ku ramlara gidilir. B u ne
denle bilimsel aklamann kuramsal sreteki ilk adm hipo
tezlerdir.
H ipotez, henz denenmemi ama ilkece denenebilir akla
ma modelleridir. B u aklama modelleri ile kurgusal aklama
arasnda fark vardr ve birbiriyle eletirilemez. Her ikisi de
dnsel etkinlik olmasna ramen hipotezlerin dayand ol-
1 20
Hipotez tasla
Temel bilgi ---+ Problem Yeni problem 14
Veriler yn
b) Kuram
H ipotez veya hipotezler henz dorulanmam kavramsal ge
nellemelerdir. Bu hipotezler gzlem ve deney araclyla sna
nr veya test edilir. Snamada veya testte baarl olan hipotez
ler, aratrlan olgunun nedenini veren doru aklama olarak
kabul edilir. Gzlem ve deneyle dorulanm hipotez artk hipo
tez deildir; o, artk bir bili msel bilgi ve onlarn genellenmesiyle
yasa halini alrlar. O halde, kuram, yasalarn da iinde olduu ve
tanm, kurallar ve aksiyomlar topluluu biiminde bt nlk
tayan b ilimsel aklamalardr. Bilimsel kuram, hipotezler k
mesidir fakat her kuram kendi temel kavram, terim, aksiyom,
postula ve kurallarn iermek zorundadr. Bilimsel kuram,
aksiyomatik bir yapdr. Aksiyomatik yap ise temel kabuller
den en st dzeydeki varsaymlara doru giden bir sistemdir.
Bir bilimsel kuramn olumas sonucu u tr temel gerek
sinmeler ve amalar elde edilir:
1 . B ilimsel kuram, birbiriyle balantsz olan d u ru m ya da
ilgilerin, mantksal ilikilerinin kurulmasyla sistematik
letirilmesi yaplr. Bylece bilimsel kuram, olgusal ge
nellemeleri, daha yksek deere sahip hipotezlerden
kartarak aklamasn yapar.
2. Olgusal gzlemleri ifade eden hipotez sistemi aracly
la olgular aklanr.
3. Kuramda bulunan bilgilerden ve nermelerden yeni bil
giler kartlarak bilgi alan geniletilir.
4. B ilimsel kuramdaki dier hipotezler kontrol edilerek,
h ipotez testleri yaplarak, gerekelendirmeler genileti
lerek aklanr.
5. B ilimsel kuramlar, yeni yaplacak aratrmalara yol aa
cak bir rehberlik grevi grr. Bylece kabul edilen bi
limsel kuram, ya problemler tekrar ele alnr ve formle
edilir ya yeni kuramlar iin veri toplamaya ya da tama
men yeni aratrmalara gidecek yolu aar.
6. Bilimsel kuram, gereklik ynnn haritasn kartr.
Bylece gerek olgu durumlarn modelleyen bir temsil
kuram nerir.16
1 22
c) Yasa
Dorulanm hipotezlerden olumu kuramlar, artk birer bi
limsel buluturlar. Bilimsel bulular ortaya koymak iin yap
lan ileme dorulama denir. Baka bir sylemle, olgular ak
lamak iin ne srlen varsaymlar veya hipotezleri gzlem ve
deneyle test etme veya snama ilemine dorulama denir. Do
rulanm hipotezlere, kuram veya bilimsel bulu diyoruz. Her
bilimsel bulu, tek tek olgular deil, olgular snfn aklad
iin onlar birer yasa haline gelirler. O halde, olgularn nedenle
rini genel ve kavramsal olarak aklayan her doru kuram bir
bilimsel yasadr. ''B ilimsel yasa, nesnel biimde belirlendii
tespit edilen dorulanm hipotezdir." 1 0
B ilimsel yasa elde edildiinde , bilim insan asl amac olan
olgu srecinin arkasnda olan nedeni gstermi ya da aklam
olacaktr. Bilimsel aklamada daha nce dediimiz gibi akla
yan en az bir nerme yasa nitelii tamak zoru ndadr. Yld
rm'a gre aklama yapan yasa kuramsal ya da gzlemsel olur.
Yasa, evrensel ya da istatiksel kapsamda olabilir. B u durumda
drt tr yasa vardr: 1 9
1 . Evrensel- gzlemsel yasal aklama
2. Evrensel-kuramsal yasal aklama
3. statiksel-gzlemsel yasal aklama
4. statiksel- kuramsal yasal aklama
Kapsam Ynnden
Evrensel istatiksel
Dilsel
ynden
d) n deyi
O lgular arasndaki ilikilerden veya bu ilikileri dile getiren
genellemelerden (yasalardan) yararlanarak, henz olmam bir
olguyu nceden kestirmektir. O halde, n deyi, dorulanm
bilimsel yasalara ve kuramlara dayanarak, henz olmam olgu
larn nasl olacan nceden tahmin etme ilemidir. rnein,
astronomi ve fizik yasalarndan yararlanarak, gelecekteki ilk
gne veya ay tutulmasn nceden kestirme ilemi bir n deyi
de bulunmaktr.
Bilimsel aklama ile n deyi arasnda sk bir iliki vardr.
Baz bilim felsefecileri bu ikisini birbirine zde yaparken, baz
lar ise bu zdelii kabul etmemektedirler. Fakat genel olarak,
her bilimsel aklama potansiyel olarak n deyiyi kendi iinde
barndrmaktadr. Her bilimsel yasa, daha sonraki olaylar iin
n deyide bulunma olanan kendi iinde tamaktadr. Buna
karlk her n deyi, bir bilimsel aklamay iinde barndrma
yabilir; rnein, ba aryan birisi n deyide bulunarak aspirin
alr ve ba ars geebilir veya gemeyebilir. Fakat aspirin al
ma, o kiinin niin bann ardn aklayan bir n deyi de
ildir. Aklama n deyinin olmasn salarken, bunun tersi her
zaman iin doru deildir.
Aklama ve n deyi arasndaki ilikide, aklamann ku
ramsal, n deyinin ise uygulamal olduunu grrz. Yuka
rdaki rneimize dnersek, astronomi ve fizik yasalar kuram
sal aklamalarken, gelecekteki gne tutulmasn veya ay tu-
124 BiLiM FELSEFESiNE GiRi
b. Bilimsel Kuram
B ilimsel aklama aamalar arasnda akladmz bilimsel
kuram daha ayrntl olarak ele almak istiyoruz; nk bilimin
olumasnda en temel elerden biridir. Bilimsel kuram, her
eyden nce gzlem, deney, varsaym, hipotezden farkldr ve
onlarla zde tutulamaz. Her bilimsel kuram az ya da ok olgu
lara dayanmak zorundadr, fakat sadece olgularda deildir.
Gzlem ve deney dolayl veya dolaysz olarak olgularla ilikili
dir. Bilimsel kuram ise olgular aklamak iin akl tarafndan
ne sr lm doru aklamadr. Mantk ve matematiin dn
daki tm bilimsel kuramlar olgulara dayanan mantksal, ussal
veya aklsal aklamalardr.
Hipotez, olgular aklamak iin henz dorulanmam var
saymlardr. Bilimsel kuram ise hipotezler arasndan test edile
rek doruluu snanm olandr. Bilimsel kuram her ne kadar
dorulanm olsa da, henz taml kesinlemi bir bilimsel
yasa da deildir.
Bilimsel kuram, bir dnya gr de deildir. Dnya gr
her bakmdan evrenin tmn belli adan aklama tarzdr ve
kiiye zeldir. Buna karlk, bilimsel kuram, belli olgular veya
olgular aras ilikiyi doru aklayan dnsel etkinliktir. Dn
ya gr n esnel deil, zneldir. Bilimsel kuram ise znel deil,
herkes iin ayn olandr.
Bilimsel kuramn mantksal yaps aksiyomatik sistemin
zelliklerini iermelidir. Bu nedenle, bir bilimsel kuramn do
ru olmas iin ncelikle o kuramn ilkel ve tretilmi terimleri
nin tanmlanmas gerekir, sonra da biimsel zellii kendin
de bulundurmaldr:
1. Kuramn nermeleri tam olmaldr.
2. Kuramn nermeleri birbirleriyle tutarl olmaldr.
3. Kuramn nermeleri birbirinden bamsz olmaldr.
B u zellikleri tayan bir bilimsel kuram mantksal; yani bi
imsel olarak da dorudur. Biimsel doruluu salamak, her
BL MN OLUUM S RELER 1 25
c. Bilimsel Yasa
Bilimsel kuramlarn genellenmesi sonucu bilimsel yasalar elde
edilir. Dorulanm bilimsel kuramlar, ayn olgular ve olgular
aras iliki iin genellendiinde de doru sonular veriyorsa, o
artk bir kuram deil, bir bilimsel yasadr. Bilimsel yasa u
zellie sahip olmaldr:
1. Genellenmi olmaldr.
2. Olgu sal ierikli olmaldr.
3. Dorulanm olmaldr.
O halde, bilimsel yasa, ''imdiye kadar tm gzlem veya de
ney sonular tarafndan dorulanm, olgusal ierikli genelle
melerdir."20 Fakat her genelleme bir bilimsel yasa deildir;
nk baz genellemeler vardr ki, olgusal olarak dorulanm
deildir. Metafiziin genellemeleri belki doru olabilir, fakat
olgusal doru olmadklar iin, bilimsel yasa olamazlar.
B ilimsel yasalara, bazen doa yasalar da denilmektedir. Do
a yasalar bizden bamsz var olan d nesnel gereklie ait
yasalarken; bilimsel yasalar, bizim, yani bilen znenin d nes
nel gereklikten kartt doru ve genel kuramlardr. Aradaki
temel fark, doa yasas doann kendisine aitken, bilimsel yasa
insann doaya bakarak kendi usundan kartt yasalardr.
B ilimsel yasa ile toplumsal yasa arasnda da fark vardr. Top
lum yasalar toplumun ileyiine ait yasalardr. Toplum yasala
rnn bilimsel olma zorunluluu yoktur. Toplum yasalar genel
de yararll ve ilevsellii temele alrken, bilimsel yasa olgusal
doruluu temele alr.
Bilimsel yasalarn bazlar evrenselken, bazlar istatistiksel
olabilirler. Baz yasalar tmeli kapsarken; yani tm ayn eyler
iin doru olurken, baz yasalar yzdelik oranlar bakmndan
doru olurlar. Yasalar dier bir snflama ile u ekilde ayrabi
liriz: Kuramsal yasalar ve gzlemsel yasalar. Matematiin ve
mantn yasalar kuramsalken, doa bilimlerinin yasalar olgu
sal; yani gzlemsel yasalardr.
B ilimsel yasalarn iki ilevi vardr: 1. ''ok sayda ve ilk ba
kta dank grnen olgular dzenli bir ilikiye balamak ve
126
2 . Bilimlerin Snflanmas
Bilimlerin fakl snflamasn yapmak olanakldr. Tarihsel sre
iinde Aristoteles'le balayarak gnmze kadar birok bilim
snflamas yaplmtr. Bilimler yaplar, konular, yntemleri,
ierikleri gibi bakmlardan snflanabilirler. Burada ok genel
bir snflamaya gidilecektir. Bu snflamann tek doru snflama
olduunu iddia etmiyoruz. Yalnzca bilimleri anlalr yapmas
bakmndan byle bir snflamay yapyoruz: 1. Biimsel Bilimler
2. erikse/ (Olgusal) Bilimler:23
21 Yldrm, a.g.e., s. 1 1 1 .
2 2 Yldrm, a.g.e., s. 1 1 2.
2 3 Bunge, Mario, Philosophy of Science: From Problem to Theory, Volume 1,
Mantk
Biimsel (Formal)
Matematik
Fizik
Bilimler Kimya
Doa Bilimleri Biyoloji
Bireysel
Psikoloji
Olgusal (eriksel)
Sosyal
Psikoloji
nsan (Tin) ____...
_,
Sosyoloji
_
Bilimleri
Ekonomi
Siyaset
Bilimi
Maddi
Tarih
Dnce
Tarihi
128
8 . BOL U M
(2) Tmevarm
(4) Tmdengelim
132
2. Bilimin Oluumu
ve levi zerine Farkl Grler
Bilimi ve bilimsel kuramlarn oluumu ve ilevi zerine iki tr
bilim felsefesi vardr. Her ikisi de bilimin yapsn, dilini, yn
temini, bilimsel kuramn, yasalarn ele alr ve irdeler. Bilimin
zelliklerini ortaya koyarak, bilim zerine felsefe yapar.
BILIME FARKLI YAKLAIMLAR 1 33
Bilim
136
9 . BOLUM
1 . Giri
Modern dnemle balayan felsefe ve bilimin geliimi zellikle
19. ve 20. yzyln ilk eyreinde ok hzl bir geliim gsterdi.
Descartes'la balayan ikici varlk anlay, felsefecileri cogi
to'nun (dnen dncenin) bilme ieriklerine ve yapsna
ynlendirirken, bilim insanlar ise maddeyi bilmeye altlar.
Felsefedeki gelimeler idealizm, materyalizm, pozitivizm ve
fenomenoloj i gibi kuramlarn ortaya kmasna neden oldu.
Dier ya ndan bilim, Descartes'in yaylma sahip ama dnme
yen varln ok eitli ama ve ilgi dorultusunda aratrmaya
devam etti. zellikle fizik ve astronomi alannda devrimsel
nitelikteki bilgilerin etkisiyle bilimin dier dallar da gelimeye
balad. Kimya ve biyolojideki gelimeler ve daha sonra tm
bilimsel bilgilerin insan ve toplum yaamna etkisi ok ksa
zamanda yeni bir uygarln olumasna neden oldu.
20. yzyla girildiinde bilimlerin ortaya koyduu bilgilerin
salaml, nesnellii, test edilebilir olmas ve evrensellii nere
deyse sadece bilim insanlar arasnda deil, tm insanlar ara
snda ortak bir inanca yol at.1 Artk insanlar bilime ve dolay
syla bilim insanna kar olumlu bir tavr, bak ve inan ta
maya baladlar. Fakat bilimin zellikleri ve bu geliimi felsefe-
1
Baknz: Daha nceki blmlerde bilim ve bi limsel bilgii zelliklerini
aklamtk.
140 BiLiM FELSEFESiNE GiRi
2. Dorulama
Felsefenin ve bilimin amac, var olanlar doru olarak akla
maktr. Birinci blmde ele aldmz gibi felsefe ve bilimin
bilgi ortaya koyma yntemleri ve elde ettikleri bilginin doru
luk deeri farklyd. Felsefi bilgi, znel, mantksal, tmel, genel,
kavramsal zelliklere sahipken, bilimin bilgisi nesnel, olgusal,
deney-gzleme dayal test edilebilir, tmevarm ile elde edilmi
evrensel, genel-geer ve yasal idi.
M antk pozitivist yaklam, felsefeye, bilim zerine ara
trma yapma grevi verdiine gre felsefe bilimin nermeleri
nin dil ve mantksal yapsn, bilimin kendi i mantn, kullan
d yntemi sorgulayarak bilimde bilimsel olabilecek her tr
unsuru dta brakmaya alacaktr. Bu amala yaplan bir fel
sefe, nce doruluun ne olduunu sorgulamak zoru ndadr.
Doruluk nedir?
Felsefe tarihinde birok doruluk kuram gelitirilmitir. Bu
kuramlar 2. Blmde ele alp akladk. Burada doruluun
belirlenmesinde etkili olan ya da bilginin doru olmasn sala
yan iki temel yaklam aklayacaz:
Aklclk: Rasyonalizm olarak bilinen bu yaklama gre,
doru bilgi, zihnin kendisinde var olan bilme yapsyla belirle
nir. Aklclk, akl duygusal alglardan bamsz olarak, bilgi
kayna olarak kabul eder. Akl, d dnya zerine bilgi olutu
rurken hem nsel bilgilere ( aprior) hem de nesneyi bilgi ver-
2 Bu konu daha sonra Viyana evresi balnda daha ayrntl ele alna
caktr.
142 BiLiM FELSEFESiNE GiRi
b . Tmevarm
s Blumberg, Albert E. Logic: A First Course. New York: Alfred A. Knopt ine.,
1 9 76, pp. 8-10.
BiLiM FELSEFESiNE GiRi
146
148
7
Grnberg, Teo ve Onat, Adnan, a.g.e., s. 1 7 .
DoGRULAMACI BLM KURAMI 149
d. Doruluk ve Anlamllk
Epistemolojinin dier bir kavram ifti de bir cmlenin anlaml
l ve doruluudur; bir cmle doru veya yanl deerleri
alabilmesi iin nce o cmlenin anlaml olmas gerekir. Eer bir
cmle anlaml deilse, o cmlenin doruluundan veya yanl
lndan sz edilemez; nk ancak anlaml cmleler bir yarg
da bulunur. Anlam olmayan bir cmlenin gsterecei veya
ynelecei bir nesne veya olgu da yoktur.
Bir cmleyi anlaml yapan nedir? B u sorunun yant farkl
felsefi grlere gre deimektedir. Anlam konusu alanda
ele alnmtr:
1 . Bir kelime veya szcn belirttii veya iaret ettii ey
varsa, o kelimenin anlam vardr. Bir kelime veya szck an
laml veya anlamsz olabilir. rnein, ''masa'' kelimesi bir eyi
belirttii iin anlamldr; buna karlk birisinin uydurduu
''mata'' kelimesi anlamszdr; nk belirttii bir ey yoktur.
2 . Bir nermenin veya yargnn veyahut dncenin anlat
mak istedii bir ey anlaml veya anlamsz olur. Bilgi felsefesi
nin alan iine giren ey /konu bu ikinci anlamdaki anlamllk ve
doruluk ilikisidir. Cmlenin anlaml olmas daha nce belir
tildii gibi cmlenin doru veya yanl olmasn da salar.
3. Bir dilsel ifadenin anlam, iletiim ortamnda tad an
lamdr. nerme kurmadan da anlaml cmleler ortaya konula
rak iletiim gerekleebilir. Gnlk dildeki iletiim ortam, her
zaman nerme veya yarglarla olmaz; genellikle farkl dil bilgisi
eleri kullanlarak anlama salanr.
Fakat her ekilde de o rtak olan nokta udur: Bir cmlenin
ve ifadenin terimleri dilbilgisi kurallarna gre dizilmemise bu
cmle veya ifade anlamsz olur. Dilbilgisi ve sz dizim kuralla
rna gre dizilmi terimlerden olumu bir cmle anlamldr ve
a ncak byle cmleler doruluk deerine sahiptir. Dilbilgisi ve
150
4. Klasil( pozitivizm
Klasik pozitivizm, Fransz dnr Auguste Comte'la balayan
bir felsefi akmdr. Comte'a gre, insanlk tr tarihte eitli
dnemleri geirerek ilerlemektedir. Felsefenin daha zelde
bilim felsefesinin amac bu ilerlemenin ne tr evrelerden gee-
ikin Doa ile ilikiler kurmutur. Unc evre ise insan tininin
gerekte ''entelektel devrim'' geirdii son evredir. Artk evre
nin ba ve sonu, varlklarn retim nedenleri ve isel doalar
deil; varlklar, nedenleriyle aklama, yasalarn kefedilmesi
almalar balamtr. Gzlem ve deneyden yola klarak ol
gular arasndaki ardk ve dzenli ilikiler yani yasalar bulma
amac vardr. B u evreye ''Bilimsel ya da pozitif evre'' ad verilir,
nk olgusal gzlem ve yasa aratrmalar yaplmaktadr.9
Comte'un klasik pozitivist grnn ikinci temel ilkesine
gre, insan tini nc evrede yani bilimsel evrede olgular
rasyonel ngr dzeyinde aklamaya almaktadr. Rasyonel
ngr dzeyiyle ileride ne olacan grmek ve bilmek iin var
6 . Klasil( Olguculuktan
Mantl(sal Olguculua Gei : Ernst Mach
Avusturyal fiziki Ernst Mach, klasik pozitivizm ile mantksal
pozitivizm arasnda zaman zaman basit bir ara halka gibi g
rlse de aslnda Mach, dneminin bilim anlayna getirdii
eletirilerle ok nemli bir ileve sahiptir. Mach, fiziin temeli
ne mekanii koyan ve her eyi mekanik ilkelerle aklayan bir
retinin yetersizliini dile getirerek ar fizikalizme tepki
gsterir. Mekanik eletirisiyle aslnda Mach fizik bilimindeki
indirgemecilie bir eletiri getirmekteydi. nk fizikiler
madde ile ktleyi ayn grdkleri ya da eletirdikleri iin bir
kmaza girmilerdi. Einstein, Mach'n mekanik eletirilerin
zelde de mutlak zaman ve mekan zerine olan grlerinin
kendisine gelen yolu atn ileri srer.
Mach'a gre bilimin ilk temel ilkesi ekonomi ilkesidir. Eko
nomi ilkesi ile bilim; olaylar mmkn olan en az dnce sarfi
yat ve en eksiksiz sunumla aklama giriimidir. 12 Bilimde ol
guculuu temele alan Mach u soruyu sorar: Bilimin doada var
olan eyleri birebir karlayp akladn varsayarz ama ger
ekten o eyler var mdr? rnein; atomlarla ilgili kuramlarla
1 52
aklama getirmektir.
3. Gnlk dil, kuramsal aklama iin yetersizdir; bunun
iin zel/ideal bir dil ya da bilim dili gelitirilmitir.
4. Dildeki tm nermeler ya analitik ya da sentetik trden
nermelerdir.
154
1 56
ramsal yasa
neyse! genelleme r
Olgular20
2 1 Aknc, Semiha, "Bilimde Deneyin Yeri", Teo Grnberg 'e Armaan, derle
yen Kutlusoy, Zekiye, imge Kitabevi, Ankara 2 0 1 3. S. 280.
22 Lambert, a.g.e., s. 9 3 .
23 Carnap, a.g.e., ss. 683-684.
BiLiM FELSEFESiNE GiRi
158
b. Olguculuk
Carnap, klasik pozitivizmin olgucu anlayn kabul eder ve bu
anlay daha nce belirtiimiz gibi 'fizikilik' olarak adlandrr.
Olgucu ya da fiziki anlay, realizmi temel alarak bizim dili
mizde var olan gerekliin fiziksel ve olgusal dzeyde verildii
ni ya da olduunu ileri srer. Deneyci gelenee bal olarak bu
varlklar ancak duyu alglar ve onlarn zne tarafndan alg
lanmas ve kavramsallatrlmasyla bilinir.
Carnap ve Viyana evresi filozoflar, bilim ve bilim olmayan
arasndaki snrn temeline olgu durumunu koyarlar. Bili msel
olmayan ifadelere karlk bir olgu ve olgu durumu yokken, bi
lim nermeleri bir olgu veya olgu durumunun ifade edilmesidir.
B u adan onlara gre bilimin ilgi ve ynelim hedefi sadece olgu
dnyasnn betimlenmesi ve aklanmasdr. O lgu d bir ger
ekliin var olmas sz konusu olamaz. ''Bilgi dnyas olgu dn
yasyla ve bilgi sreci de mantksal karmla snrlanmtr."2s
c. Anlamllk ilkesi
Carnap ve Viyana evresi mantk pozitivist akmn en nemli
ilkesi 'anlamllk' ilkesidir, nk bilim ile bilim olmayan belir
lemenin ilk koulu bir nermenin anlaml olmasna baldr. Bir
160
d. Dorulanabilirlik ilkesi
Anlaml olan her cmle olgusal karl olduu iin dorulana
bilme olanana sahiptir. Her ne kadar dorulama zerine ok
farkl yaklamlar olsa da mantk pozitivist gelenek, dorula
may gzlem ve deney alanna indirgeyerek alg dzeyinde ol
gularn ne srlen kuram ile test edilmesi diye tanmlar.
Bir anlaml nermenin dorulanmas, o nermenin olgusal
ierikle desteklenip desteklenmemesine baldr. Olgular gz
lem-deney yoluyla destekleyen anlaml cmle ya doru ya da
yanl olur. Tabi ki bilimin amac daha ok olgusal ierikle des
teklenen nermeleri bulup doa olaylarn aklamaktr.
''Carnap asndan doruluk sorunu, bir ifadenin anlamyla
ilgili sorun olup, bu ifadenin anlam da o ifadenin doruluk
koullarnn/ynteminin, yani o ifadenin hangi koullar altnda
doru veya yanl olduunun saptanmasndan gemektedir." 2 6
O halde bir nerme var olan ya da tasarlanm bir olgu bala
mnda dile getirilmesi halinde anlamldr ve anlaml olduu iin
de bilgi ieriine ve sonuta da test edilme olanana sahiptir.
1 . Dorulama verili olandan yola klarak yaln biimde
test edilebilir bir yapda ise bu tr dorulamaya, doru
dan dorulama ad verilmektedir. Dorudan deneyime
dayal dorulamayla olgu ifadelerinin dorulanmas ile
bilimde temel ya da atomik nermeler elde edilmi ol
maktadr.
2 . Dorudan deneyime indirgenemeyen ama eitli ara
gere yardn1yla ve matematiksel hesaplamalarla do
ruluu gsterilen olgu ifadelerinin dorulanmasna do
layl dorulama denir. Carnap'a gre, e=mc2 gibi bir
nermeyi dorudan dorulama ile test etmek ya da do
ruluunu gstermek imkanszdr. Fakat eitli ara
gere, hesaplamalar ve yardmc hipotez ya da doru
lanm ifadelerle dorulanmas yaplabili r.27
1 64
kileyebili r.
1 O . BOL U M
166
z D e m i r, a.g.e.,56.s.
3 Lecourt, a.g.e., s. 8 3 .
4 Lecourt, a.g.e., s. 85.
BiLiM FELSEFESiNE GiRi
168
169
170
171
1 72
meyi esas ald. Onun iin bir kuram yanllanabilir ise, bilimsel
dir.
173
6 http://tr.wikipedia.org/wiki/Karl_Popper
174 BLM FELSEFESNE GR
Okuma Paras
176
1 1. B O L U M
1 Lambert, a.g.e., s. 1 0 0.
BiLiM FELSEFESiNE GiRi
178
a. Uylamclk-uzlamclk-onaylama anlay
Dilin kkeni konusunda ok farkl grler olmasna ramen en
ok kabul edilen kuramlardan biri, dilin zaman iinde insanla
rn belli ses ve anlamlar zerinde verdikleri onaylamalar sonu
cunda ortaya kan bir uzlam/uylam olduudur. Ayn man
tksal argman, bilimin dili, yaps ve nermeleri zerinde de
ne srlmektedir. Bilim denilen doru bilgi yn hakknda,
anlam, ierii ve kavramlar zerine nce bilim insanlarnn
kendi aralarnda ortak bir uzlamaya/onaya, sonra da dier
insanlar arasnda onaya bavurduklar ileri srlmektedir.
z Lambert, a.g.e., s. 1 0 1 .
3 Losee, a.g.e., s. 245.
BL MDE S REKLLK VE DEVRM ANLAYII 179
180
182
c. Paradigma
Kuhn, paradigma kavramn bilim felsefesi literatrne kazan
drarak bilimsel devrimlerin oluumunu paradigmalarn dei
imi olarak aklar. Kuhn, paradigma kavramn tek bir anlamda
kullanmad gibi ok sayda farkl anlamlar karlnda kul
lanmtr. Fakat genel anlamda paradigma;
Bak as
Bilimsel yntem
Aklama modeli
Dnemin d nya gr
M etafizik kurgu btn
Bilimsel aklama
Epistemolojik bak as
B ilimsel kuram
Standartlar
Kuramsal taslak
Bilimsel dnme
Grme as
rgtleyici ilke
Olguya ve kurama bakarken taklan gzlk
Kuramsal ereve
Gelenek
7 Pavitt, a.g.e., s. 8 2 .
e Lambert, a.g.e., ss. 1 1 2 - 1 1 3 .
BLMDE S REKLLK VE DEVRM ANLAYII 183
184
d. Anomali
Geerlikte olan paradigmaya uygun olmayan ve uygun hale
getirilmekte de glk ekilen veriler btndr. Anomali,
iktidardaki paradigmann zemedii, aklayamad ya da
dorulayamad rneklerdir. Normal bilim dneminde yaplan
bilimsel almalarda baz gzlem verileri iktidardaki paradig
ma ile uyumaz, uyumama durumunu zme yoluna giden
bilim insan ad hac (zel amal) hipotezler kullanarak anoma
liyi ortadan kaldrdn ya da zdn varsayar. Ad hac hi
potezlerin kabul ve her bir anomali iin yenilerin ne srl
mesi, kura m yani paradigmay dier baz durumlarda (daha
nce doru olan olgu durumlarn) yanllamaya veya olumsuz
lamaya gtrebilir. Bu durumda paradigma, ad hac hipotezlerin
yardmyla eldeki mevcut paradigmaya zarar vermeye balar.
Bu durumda bilim insan yeni ve daha basit paradigma aray-
na grer.
c. Bunalmlar
Kuhn'a gre, olaan bilim dneminde yaplan aratrmalar o
alr, fakat bu arada zlemeyen problemlerin varl yine de
devam etmektedir. Yava yava bir takm anomaliler, uyumaz
lklar ve zmszlkler ortaya kmaya ve daha belirgin olma
ya balar. (1) zlen anomaliler: Baz anomaliler eldeki para
digma ile bir mddet sonra aklanabilir. (2) zlemeyen
anomaliler: Fakat eldeki paradigma, aratrma alan iinde her
eyi zemez. Ancak belli sayda aklama yapabilir. ''Her ara
trma problemi, bilim insann kaynan bilmedii anomalilerle
kar karya getirir. Bilim insannn kuramlar ve gzlemleri
olduka farkldr ve pee pee yaplan baarl gzlemlerde asla
ayn sonular vermez."14 Anomaliler ve uyumazlklar ortaya
knca bilim insanlar ncellikle bunlar gz ard ederler. Gr
mezlikten gelerek, bir kenara brakrlar. Bu nedenle Kuhn'a
gre, bilimsel etkinlik rasyonel deildir.
Anomalilerin ve uyumsuzluklarn artmas, olaan paradig
ma ile zlenlerin azalmas ve yeni bilimsel bulularn olma
mas sonucu bilim insanlar topluluu bir bunalma girer. By
lece paradigmaya duyulan inan ve gven sarslr. Baz bilim
insanlar ad hac hipotezlerle anomalileri zmeye alrlar.
zmleme sreci uzadka eldeki paradigmaya hi uymayan
bilimd ynelimler oalr. Olaand alternatif araylar
eldeki paradigma zerinde deiimler yapma zorunluluu geti
rir. B u nalm iindeki bilim insanlar bilim ncesi dnemdeki
gibi ok eitli bak as ve yntem arayna girer. Bylece
bak as ve yntem atmas, bunalm daha da artrr.
d. Devrim
B u nalm dnemi iinde gen bilim insanlar kar ve yeni bir
188
e. Olaan dnem
Kuhn bilimsel devrimin gereklemesiyle tekrar olaan bilim
dnemine geildiini syleyerek, bilimin oluma srecinin bu
nalmlar, devrim, olaan bilim olmak zere devam ettiini ileri
s urer.
190
OKUMA PARASI
191
1 2 . BO L U M
1 94
2. Aydnla1ma Dnemi:
1 96
maya balad.
nsan/kii olma isteinin, insann kendisine zg olanaklar
sayesinde gerekleeceine inanan Rnesans insan, nce do
aya hakim olmas gerektii dncesi ile yaad evren, dn
ya ve toplum hakknda bilgi retme abas iine girdi. Bylece
bilimsel bilgi iin klasik yntemlerin terk edilmesi ve yeni bir
1 97
1 98
1 99
Baknz: Son Blmde bu konu ayrntl olarak ele alnd iin burada
genel tanm ve ilkeler zei1de durulacakt-.
BiLiM FELSEFESiNE GiRi
200
2lJ:
2()4
206
lk ve ak toplumlara evet!
! Homojen topluma hayr! Heterojen topluma evet!
celie evet!
! Tek ynteme hayr, ok yntemlilie evet!
1 3 . BOLUM
208
1 4. BOLUM
212
. .
213
214
215
1 5 . BOLUM
218
220
222
3. evre Etii
evrenin tehlike iinde olduu dncesiyle, doa ile insan
ilikisi zerine yaplan felsefi soruturmaya evre etii ad
verilmitir. B u ilikinin ne lde olanakl olabilecei sorusu
temel problemdir. nk geleneksel etik, insan ilikilerini ince
lemektedir. Etik kuramlar ''Nasl yaamalyz?'' sorusunu ce
vaplamaya alr. Bu anlamyla (geleneksel) etik, felsefenin bir
alt disiplini olarak, ne yaplmas ya da yaplmamas gerektiiyle
ilgili genel bir bilgi salar. ''Nasl yaamalyz?, Ne yapmalyz?,
Hangi davranlarmz doru ya da yanltr?, Ahlak\' anlamda
ykmllklerimiz neler olmaldr?'' v.b. sorular etiin konusu
nu olu tu rur. Geleneksel etik anlaynn zelliklerini Hans jo
nas drt noktada toplar:
nsan olmayan dnya ile insann ilikileri etik olarak
ntrdr.
Etik bakmndan nemli grlen ey, insann kendisiyle
ilikisi dahil, insann insanla dorudan ilikisine aittir.
Tm geleneksel etik insanmerkezcidir.
B u alandaki eylemi iin, ''insan''n nelii ve onun temel
koulu znde deimez grlr ve ''tekne''nin ekillen
dirmesinin bir nesnesi deildir.
Eylemde dikkate alnmas gereken iyi ve kt, eyleme
yakn bir yerdedir, ya praksisin kendisinde ya da onun
hemen yaknndadr ve uzak planlama sorunu yoktur.13
12 Cevizci, Ahmet, Felsefe Szl, Pradigma Yay nlar, stanbul 2003, ss.
123
13 nder; a.g.e., s. 69
DOCA FEl.SEFES, EKOLOJ VE EVRE ETG 223
s nder; a.g.e., s. 57
226 BiLiM FEl.SEFESINE GiRi
1 0 Baknz; nder; 2 005, s. 600 ve nder, evre Felsefesi, Doruk Yay mclk,
Ankara 1 996.
19 Baknz; nder; 2005, s. 600 ve nder, evre Felsefesi, Doruk Yaymclk,
Ankara 1996.
20 nder, evre Felsefesi, Doruk Yaymc lk, Ankara 1 996, s. 9 3 .
BiLiM FEl.SEFESINE GiRi
228
sto.htm
2 s Tamko, Gnseli, ''Derin Ekolojinin Genel izgileri", Birikim Say: 5 7-58,
230
ze Gkday, 1997, s. 1 7 7.
DoGA FELSEFES, EKOLOJ VE EVRE ETG 231
30
31
232 BiLiM FEl.SEFESINE GiRi
32 Gkday, 1 997, s. 1 7 7
33 Tamko, G., "Derin Ekolojinin Temel izgileri''. "Derin Ekoloji" iinde,
234
5. Doaya Sayg
Alman Filozof 1 . Kant'a gre sayg; yalnz ahlak yasasna kar
duyulan bir duygu olduundan ve ahlak yasasnn znesi de
insan olduundan, yalnz kiilere ynelir, hibir zaman eylere
ynelmez. Sayg, insana saygdr.44 Kant'ta sayg duygusu, ahlak
yasasndan nce gelen bir duygu deildir; aksine ahlak yasas
nn eilimleri engellemesiyle o rtaya kan bir duygu olduun
dan, tutkusal olarak nitelendirilen dier btn duygulardan
4B Tepe, Harun, "'evre Etii': 'Toprak Etii' mi yoksa 'nsan Etii' mi?'',
DOCA FEl.SEFES, EKOLOJ VE EVRE ETG 237
240
242
244
246
D G
Darwin, 92, 227 Galilei, o2, , 77, 93, 24
deney, 20, 23, 24, 25, 26, 27, 46, 47, Gazali, 60, 6, 62, 69
48, 56, 58, 62, 63, 64, 67, 68, 69, Gettier, 42, 240
73, 80, 8, 82, 83, 84, 85, 86, 9, Gorgias, 65
93, 95, 98, o2, o3, 4, 6, gzlem, 23, 24, 25, 26, 27, 56, 84,
7, 8, 20, 2, 24, 2s, 87, 9, 98, o3, o7, o9, 4,
3o, 32, 34, 36, 4, s4, s, 6, 7, 8, 20, 2,
ss, s9, 6o, 6, 62, 68, 22, 24, 2S, 3o, 34, 35,
69, 7o, 83, 27, 220, 2 2 , 224 42, 46, so, s2, s3, s4,
derin ekoloji, 229, 230, 232, 233 ss, s9, 6o, 6, 62, 67,
Derrida, 94 68, 69, 7o, 74, 83, 84,
Descartes, 32, 33, 46, 53, 54, 55, 60, 9o, 97, 2 8, 22
6, 62, 78, 89, 39, 4o, 97, 99, Gnlk dil, s3
2 4, 220, 224, 225, 240
H
devrim, so, 74, 80, 88, 234
Doa felsefesi, 28, 22 Habermas, 39, 94, 243
doa merkezli, 229 Hegel, 74, 43, s2, s6
doal kaynak, 200 Hempel, 74, s2
dorudan doru lama, 60 Herakleitos, 3, 58, 2 9
Dorulanabilirl i k, 60 Hipokrates, o
dolayl dorula ma, 60, 6 Hipotez, 4, 7, 9, 20, 2,
24
E Horkheimer, 94
Einstein, 93, 98, s, 67, 70, 74, Hume, 33, 46, 62, 63, oo, 40, 44,
7s, 89, 2 s s4, 62, 67, 24, 242
Ekofeminiz m, 234
1
ekoloji, s, 99, 226, 229, 230, 23,
232 bn Sina, , 23
ikin idealizm, 80
eletirel kukuculuk, 63, 64
Epistemik realizm, 04, o9, 79 ideal d il, 84, o2
idealizm, 8, 39, 205
E pistemoloji, 28, 3, 33, 4, 238,
242 iktidar, 2, 32, 2o, 204
insan merkezli, 9S, 99, 200, 2o,
Eukleides, 88, o, 23
evrim, o3, 227, 233 24, 220, 229
K
F
fenomen, 64, 73, o3, s3 Kant, 33, 63, 64, 68, 69, 73, 8, 82,
Feyerabend, 80, 94, 20, 202, 240 40, 43, s9, 79, 235, 236,
Fichte, s6, 240 237, 24, 244
Foucault, 94 Kendini gerekletirme, 23
Kepler, 58, o2, , 93, 24
Frege, s2, s4, s7
Freud, 7, 7s, 2 s klasik bilim, 30, 3, 78
Klasik pozitivizm, so
Kopernik, o2, , 43, 8S, 90,
DiZiN 247
o
Kuramsal sre, 113, 1 14, 1 1 8
lme, 1 1 7
L n deyi, 123
Lacan, 194 ngr, 150, 172
Lakatos, 136, 180, 194, 242 rgtleyici ilke, 182
Laudan, 180, 241
p
Levinas, 194
paradigma, 182, 183, 184, 185, 186,
Locke, 33, 46, 62, 63, 198, 242
187, 188, 190, 191
Losee, 92, 93, 136, 144, 1 5 1, 178,
Parmenides, 2 19
242
Lyotard, 194, 242 Philo, 17
Philosophia, 17
M Platon, 17, 28, 31, 32, 39, 41, 49, 50,
Mach, 1 5 1, 152, 155, 163 64, 71, 98, 142, 144, 212, 2 19,
Mantk pozitivizm, 164 239, 243
Marcuse, 194 Pola nyi, 180
Marx, 89, 167, 171, 174, 175 Popper, 15, 133, 135, 136, 165, 166,
Metafizik, 71, 72, 109, 150, 154, 167, 168, 169, 170, 171, 172,
155, 167, 1 8 1, 182, 184, 238 173, 174, 180, 181, 242, 243, 244
Mili, 144, 151, 162, 242 pozitivizm, 83, 90, 130, 1 3 1, 139,
Modern felsefe, 32, 55 151, 152, 154, 193, 205
Pragmatizm, 86
N
proje bilim insan, 1 1 1
Naess, Arne, 229, 230, 2 3 1 Protagoras, 65
Nagel, 99 Pyrrhon, 64, 65, 66
Nedensellik i l kesi, 24 Pythagoras, 17, 212
Neurath, 74, 152
Newton, 51, 58, 90, 102, 1 1 1, 1 15, R
135, 175, 184, 189, 190, 193, Razi, 1 1 1, 2 1 3
2 14, 2 1 5 realizm, 82, 83, 108
numen, 73, 8 1 Rotry, 194
Rousseau, 140
o
Russell, 98, 152, 154, 157, 180, 243
olaan bilim, 185, 187, 188, 190
olgu, 14, 18, 39, 40, 52, 56, 67, 68, s
71, 72, 74, 76, 77, 85, 94, 98, 99, Sanat b i lgisi, 22
100, 102, 103, 107, 108, 1 1 3, Sche l l i ng, 156
1 14, 1 16, 1 17, 1 18, 120, 121, Schlick, 152
122, 1 3 1, 142, 149, 154, 156, sentetik, 48, 67, 68, 82, 86, 153,
157, 158, 159, 160, 161, 167, 154, 159
168, 176, 1 8 1, 183, 184, 186, 197 sermaye, 1 1 1, 1 12, 201, 203, 204
248