You are on page 1of 460

Yaar Kemal

NCE MEMED 2
NCE MEMED 2

Yaar Kemal 1923'te Osmaniye'nin Hemite (bugn Gkedam)


kynde dodu. Komu Burhanl kynde balad ilkreni
mini Kadirli'de tamamlad. Adana'da ortaokula devam ederken
bir yandan da rr fabrikalarnda alt. Ortaokulu son snf
rencisiyken terk ettikten sonra rgat ktiplii, rgatbalk,
retmen vekillii, ktphane memurluu, traktr srcl,
eltik tarlalarnda kontrolrlk yapt. 1940'h yllarn balarmda
Pertev Naili Boratav, Abidin Dino ve Arif Dino gibi sol eilimli
sanat ve yazarlarla iliki kurdu, 17 yamdayken siyasi neden
lerle ilk tutukluluk deneyimini yaad. 1943'te bir folklor derle
mesi olan ilk kitab Atla/ yaymlad. Askerliini yaptktan
sonra 1946'da gittii stanbul'da Franszlara ait Havagaz irke-
ti'nde gaz kontrol memuru olarak alt. 1948'de Kadirli'ye dn
d, bir sre yine eltik tarlalarnda kontrolrlk, daha sonra ar
zuhalcilik yapt. 1950'de komnizm propagandas yapt iddi
asyla tutukland, Kozan cezaevinde yatt. 1951'de salverildikten
sonra stanbul'a gitti, 1951 - 63 arasnda Cumhuriyet gazetesinde
fkra ve rportaj yazan olarak alt. Bu arada 1952'de ilk yk
kitab San Scak11, 1955'te kendisine byk bir n kazandran ilk
roman nce Memed'i yaymlad. 1962'de girdii Trkiye i Par-
tisi'nde genel ynetim kurulu yelii, merkez yrtme kurulu
yelii grevlerinde bulundu. Yazlar ve siyasi etkinlikleri dola
ysyla birok kez kovuturmaya urad, 1967'de haftalk siyasi
dergi Ant'm kuruculan arasnda yer ald. 1973'te Trkiye Yazar
lar Sendikas'nm kuruluuna katld ve 1974 - 75 arasmda ilk ge
nel bakanln stlendi. 1988'de krulan PEN Yazarlar Deme-
i'nin ilk bakam oldu. 1995'te Der Spiegel'de yaymlanan bir
yazs nedeniyle stanbul Devlet Gvenlik Mahkemesi'nde yarg
land, akland. Ayn yl Index on Censorship'te yaymlanan "Trki
ye'nin stndeki Karabulut" balkl yazs dolaysyla 1 yl 8 ay
hapis cezasma mahkm edildi, cezas ertelendi.
artc imgelemi, insan ruhunun derinliklerine nfuz eden kav
ray, anlatmnn iirselliiyle yalnzca Trk romannn deil
dnya edebiyatnn da nde gelen isimlerinden biri olan Yaar
Kemal 1973'ten bu yana Nobel Edebiyat dl adaydr. Yaptla
r krka yakn dile evrilen Yaar Kemal, Trkiye'de ald ok
sayda dln yam sra yurtdnda aralarnda Uluslararas Cino
del Duca dl (1982), Legion d'Honneur nian Commandeur
payesi (1984), Fransz Kltr Bakanl Commandeur des Arts et
des Lettres Niam (1993), Premi International Catalunya (1996),
Alman Kitaplar Birlii Frankfurt Kitap Fuan Bar dl'nn
(1997) de bulunduu 19 dle deer grld.
YAAR KEMAL

NCE MEMED 2

Roman

ooo
ST A NB U L
Yap Kredi Yaynlan -1953
Edebiyat - 552

nce Memed 2 / Yaar Kemal

Kitap editr: Tamer Erdoan


Dzelti: Eyll Duru

Kapak tasanm: Yeim Balaban

Bask: Promat Basm Yaym San. ve Tic. A..


Evren Sanayi Sitesi Yan rnek Mah. 1590 Sok. No: 32 Esenyurt / stanbul

1. bask: 1969, Ant Yaynlar


1969-2003, Ant Yaynlar, Cem Yaynevi, Tekin Yaynevi,
Toros Yaynlan, Adam Yaynlar
YKY'de 1. bask: stanbul, Ocak 2004
12. bask: stanbul, Ekim 2008
ISBN 978-975-08-0717-0
Takm ISBN 978-975-08-0698-0

Yap Kredi Kltr Sanat Yaynclk Ticaret ve Sanayi A.., 2007


Sertifika No: 1206-34-003513
Btn yayn haklan sakldr.
Kaynak gsterilerek tantm iin yaplacak ksa alntlar dnda
yayncnn yazl izni olmakszn hibir yolla oaltlamaz.

Yap Kredi Kltr Sanat Yaynclk Ticaret ve Sanayi A..


Yap Kredi Kltr Merkezi
stiklal Caddesi No. 161 Beyolu 34433 stanbul
Telefon: (0 212) 252 47 00 (pbx) Faks: (0 212) 293 07 23
http: / /www.yapikrediyayinlari.com
e-posta: ykykultur@ykykultur.com.tr
nternet sat adresi: http://alisveris.yapikredi.com.tr
http:/ /www.yapikredi.com.tr
Krlang yapar yuvay
amur svay svay
1

Anavarza ovasnn gneyinden Ceyhan rma geer. Irmak


Hemite dandan Anavarza kayalklarna kadar yle byk kv
rntlar yapmadan dz iner. Baz yerlerde sular topra derinden
oymutur. Alt oyulmu toprak zaman zaman byk gmbrt
lerle suyun stne ker. Baz yerlerde klla kesilmiesine suya
inen dik yarlar, kntlerden dolay di di olur, rman kyla
rnda kk, kumlu koycuklar yapar. Baz yerlerde de rmak ova
ya akltalann sererek, geni, yaylr. Buralarda s suyun aydn
lk dibinden binlerce iri sazan bal a batm, ard ardma r
kenmi, oradan oraya dalgalanarak kayar. Bir de rman kyla
rnda, kk sazlk vardr. Sazlklarda ok iri yeil kurbaalar, bu
lut rengi, uzun boyunlu balkllar dolarlar.
Ilgn aalan, haytlar, stler, zmcarlar, brtlenler yer
yer kylan rerler. Sanca anlar, krmz eekanlan, boncuklu
anlar, mavi yoz anlar peteklerini scakta bytrler. A n vzta-
smdan bklk uuldar. Ve sert bir bcek srtna benzeyen uzun
gagalanyla mavi, yanar dner pnltal gurruk kulan gelir, kl
gibi kesilmi yarlara ince, uzun deliklerini gnlerce oyar, yuva
larm ta topran dibine, derinine yaparlar. Hemite damdan
Anavarza kalesine kadar, suyun bu kysnda, yani Anavarza
kalesi geesinde, Hemite, Orhaniye, Selimiye, Endel, Kesikkeli
kyleri vardr. Irmak zaman zaman yatak deitirdiinden ba-
zan bu kylerden uzaklar, ta telere gider, bazan da evlerin i
lerine kadar girer. Ulu sellerin kylerin yansm alp gtrd
zamanlar da olur.

9
Ceyhan Anavarzanm yannda geni bir bvet yapar. Ana-
varza kalesinin dibi byk bir gl gibi olur, sular durmadan
dnen. Bvetin sular yzlerce yerde kk kk, birer hor
tum gibi ukurlap kabararak, badndrc bir hzla ince in
ce kpklenerek durmadan dner dururlar. Bvete dm bir
dal paras, bir yaprak, hibir yere akp gitmeden, bvetten b
vete geerek suyun yznde dnerler. Ve sulara kelebek dt
nde, sularm stnde yzbinlerce kelebek uutuunda, bir
insandan daha iri yaym balklar geni bykl azlarn aarak
suyun yzne frlarlar. Bir kelebek ynm kapp sulara geri
dnerler. Bu sralar su sar kpkten olur.
Anavarza kalesinin kayahklar kuzeyden gneye uzanm
bir gemiye benzer. stndeki eskimi, dklm renleri, y
kntlaryla. Anavarza gemisi her zaman durgun bir denizde
hi sallanmadan ar ar ilerler.
Yce, sarp, mor Anavarza kayalklarna kp ynmz
gndouya dnersek, ilk olaraktan ba dumanl Hemite dam
grrz. Eer tanyerleri msa, dumanlar ycelere doru a-
msa, Hemite dann tepesindeki top aalar, ermi trbesini
de grrz. Hemite dandan sonra tepeler yasslr. Bozkuyu
kynn yreleri plaktr. Boz topraklardr. Uzaklardan apak
gzkr. icik kynn oralarda toprak deiir, kararr, or
mann yeili balar, ortalk ieklenir. Cckta tarlalarn orta
snda, bir tarla Bizans mozay vardr. Yabanl, byk bir bah
e gibi ovann ortasmda ieklenir.
Kuzeyde Kadirli, Kadirlide Slemi tepesi... Slemi tepe
sinde tek tk mersin allar, ar kokulu. Slemi tepesi plak
tr ama hep yeildir. Dibinden Savrun ay kaynayarak ovaya
iner. Anavarza ovasmn kuzeybats Kozan yolu... Sumbas ay
Kozan yolunu ikiye biip Anavarza kayalklarnn nne gelir.
Sumbasm te geesi, Anavarza kalesinin batdan yz, Haclar
ky... Onun tesinde de Aslanl ky... Aslanl kynde eski
lerin alc ku dedikleri Lek Krtlerinin kalntlar otururlar.
Daha telerde yelkenlerini am son hzla Akdenize doru
uarcasna giden Dumlukale... Dumlukale hep dumana batk
olur. Scakta krmz kayalar tter.
te bu ova verimli Anavarza ovasdr. Anavarza ovasnn

10
ortasna uzanm karanlk, uultulu, usuz bucaksz, ku u
maz, ylan ilemez bkl, sazlklaryla Akasaz batakl.
Akasaz bataklnn kylarna kurulmu sazdan, kamtan ev
leriyle Trkmen kyleri... Akasaz batakl gneyde Savrunun
Ceyhana kavutuu yerden balar. Kuzeyde Vayvay kynn
tam altmda biter.
Verimli Anavarza topra ylda kez rn verir. Kara,
yal, rahat ve dourgan olan bu ktr ktr topraktan yln
her gnnde baka trl bir bitki fkrr. Her bitki iridir. Baka
topraklarda biten ayn bitkilerin iki, , be mili olurlar. iek
lerinin, yeilden patlam otlarnn, aalarmm renkleri de ba
kadr. Yeilse yeili billur yeili, sarysa sars sapsar, kehribar
dr. Krmzs yalm yahm kvlcmlanarak parlar, mavisi bin
misli mavidir. Bceklerinin, karncalarnn, kelebeklerinin, ku
larnn kanatlan, kabuklan, srtlan grlmemi, byl binbir
renk iinde yalp yalp eder. Bcekleri, kelebekleri, kulan, ekir
geleri ovada bir frtna olur eser. Bir gn bakarsn, Anavarza
ovasmda binbir renk iinde balkyarak, savrularak bir kelebek
ler frtnas esmektedir. Aalar, otlar, ta toprak, yeryz, gk
yz kelebee kesmitir. San, krmz, yeil, mavi, ak, her birisi
bir ku kadar kelebekler biribirlerine girmi, binlerce, milyon
larca byk bir kelebek hortumunda dnmekte, ge amakta,
dalgalanmakta, ovaya serilmekte, sonra birden kalkmakta, bu
lut bulut gene havalanmakta, dnyay eriilmez, hayran, bam
baka, byl bir dnya yapmaktadr. Bir gn bakarsn, iri, kr
mz atlkanncalar, uzun bacaklar stnde yaylanarak ovaya
dmler doludizgin ovay bir utan bir uca gemektedirler.
Bir gn bakmsn rzgarlar safi boncuklu an esiyor.
Ovann atebcekleri de ok iridir. Geceleri ova, Akasaz
yldz yldz k denmiesine donanr. Sabahlara kadar otlar,
aalar, iekler, yapraklar, dallar yanar yanar sner. Ve oktur
lar, st ste uuurlar. Bir yldz yalm frtnas savrulur durur.
Yeryzndeki, gkyzndeki yldz yalmlar taar, kavuur,
biribirlerine girerler.
Yeil sinekleri, ekirgeleri, srtlanndaki nakl kabuklar
sert, yanar dner bcekleri, hep bir frtnada eserler.
Anavarza ovasmda her ey, ot, aa, bcek, ku, hayvan,

11
sonsuz bir iftlemede, dllenmededir. Yaratklar Anavarza
ovasmda bakadr. Verimli, salkl, ltl, byl bir dnya
nn yaratklardrlar.
Akasaz bataklnn kylar ta ierlere kadar nergisliktir.
Ve nergisler gbee kadar karlar. Bir gl kadar da iri aarlar.
Btn batakln kylar frdolay sapsar nergis tarlalardr.
te bu yzden baharlar Akasaz bataklndan bataklk kokusu
gelmez. Yumuak topraktan gt lgt esen nergis kokusu, sca
a, talara, otlara, aalara, insanlara, bceklere, kulara siner.
Baharlar Anavarzada her ey, sinek, bcek, kurt, ku nergis ko
kar. Gndzleri, lk gnete nergis kokusu ardr. Baharlar
Akasazn insanlar sarho sarho yalpalar, balar dner. Ana
varzada btn yaratn, kularm, kurtlarn ba dner.
ok eskilerden, Anavarza ovasm lden gelen binlerce ce-
renin doldurduu gnlerden kalm srmeli ceren ovay yl
drm gibi koarak, kelebek frtnalarnn, ekirge, bcek, an,
ku frtnalarnn, nergis esen yellerinin iinden geerek Hemite
damdan Anavarza kalesine, Anavarza kalesinden Vayvay alt
na, Vayvaydan Haclara, Dumlu altna, oradan Ceyhan kysna
vurup, gece gndz dolarlar. Anavarzada hibir yaratk, ylan
yan, alc ku, kartal, insan, kurt, akal, kpek, hibir yaratk
bu cerenlere dokunmaz. Onlar Anavarza ovasmda son kutsal
yaratklar gibi zgr, istediklerince gezerler.
Akasaz bataklnn bkne kurun ilemez, ylan gire
mez, ylesine sktr. Batakln sular da baz yerlerinde kp
rerek, fkr fkr kaynar, yalm gibidir, iine parman sokamaz
sn, yakar. Baz yerlerde su bakalar, o kaynayan fkr fkr su
ya hi benzemez. Dibi akltal, aydnlktr. Bir de buz gibidir.
Ta uzaklara kadar akltalarna vurmu gn yansr. Baz yer
lerde de'su bulanktr, rmtr, kokar.
Bataklk topra da her yerde bir deildir. ok byk ayr
calklar gsterir. Baz uzun, birer aa gibi uzam sazlar, baz
ksack, bodur otlar, ksa, parlak kaya iekleri... Baz dmdz
serilmi bir imenlik, som yeil. Baz sk, ulu aalaryla gk
grnmez bir orman... Trl, renkli aalar, otlar... Sarmaklar.
Gn doarken sarmaklar iki el byklnde mavi iekler
aar. Sk kamlklar, yabanglleri, nilferler ki, her birisi bir

12
kucak, aydnlk sularda yzen. Ve sazan balklar, yaynlar,
kaplumbaalar, iri yeil kurbaalar... Sivrisinek bulutu. Kara y
lanlar, su ylanlar, krmz kuyruklu tilkiler, korkak akallar,
boz yeilimsi, uzun bacakl, uzun boyunlu binlerce su kuu.
Toroslardan ovaya inince, ova alabildiine sessizdir. Ne bir
ku, ne bir su, ne bir insan sesi duyulur. Dz ova btn sesleri
yutar. Hele gne varsa, scaksa, ovadan t iitilmez. Akasa-
zm yanma kadar bu bylece srer. Sonra birden bir grlt
patlar, inam artr, kann dondurur. Bataklktan trl, biribi-
rine karm, allmadk sesler gelir. lk la ku sesleri,
kurbaa vraklamalan, bataklk sulannn fokurtusu, tuhaf b
cek sesleri, orman uultusu, sazlarm hrts, horoz tmeleri,
kpek havlamalar, akal vykrmalar sazhkta birleir, kyda
top gibi patlar. Akasaz, inam korkutur. te bu yzden insan
lar Akasazm iine kolay kolay giremezler.
Anavarza topra, binlerce yllk l Anavarza ehri, sarp
kayalnda kaleleri, delirircesine taan Ceyhan rma, Savrun,
Sumbas aylar, kulan, kartallar, iek azman iekleriyle,
bcek azmam bcekleri, bire bin veren tarlalan, Akasaz, sar
scam altnda buz gibi aydnlk aykaralaryla, tozlu yollan,
uan balklanyla, verimli, dourgan, durmadan douran bollu
uyla ukurovamn ortasma, scama serilmi, sevdayla, eh
vetle, rahat gerinir.
Gn Anavarza kayalnn stnden batya yklrken, bir
ku byklnde turuncu nakl bir kelebek, kanatlann sr
tnda birletirip, ayaklaryla ban, gzlerini svazlayarak, be
deni ince, tatl bir titreme iinde, batan gne kar aydnla bo
ulmu, byl, bir eti dalma konmu, ylece dimdik durur.
Tam gnn batt o an, btn Anavarza ovas, aalar, sular,
yeryz gkyz, silme bir maviye batar. Kelebek de mavi
olur.
Anavarza topra toprak deil, altn. Bunun byle olduu
nu bir Ali Safa Bey bilir, topran tadm bir Ali Safa Bey yrei
nin ta derininde duyar. Herkesin banda iyi kt bir sevdas
vardr, herkesin bir tutkusu vardr. Ali Safa Beyinki kara sevda,
onulmaz, beterin beteri. Ali Safa Beyin tutkusu Anavarzamn
dourgan kara topradr. Ali Safa her gn douunda ayakla
rm kara topraa salamca basp, dnya uyanrken Anavarza
ovasm tattan titreyerek gzler. Bu uyan, bu biribirine kar
m bcekleri, akan salkl, besili ylanlar, st ste binmi iri,
yeil, yeilin en tazesinde parldayan kurbaalar, hzl kaplum
baalar, sert kabuklar binbir renk cmbnde bcekleri, an
lar, kular, cerenleri, iek azman iekleri, fkrm ekinleri,
doymu, yeilden patlam eltik tarlalan, kelebekleri, sular,
bataklklar, aykaralar, yollar, toz direkleri, dne dne yaan
gm bulutlan bu kaynayan, deliren, esen, savrulan, durma
dan iftleip douran dnyay bir kyamet gn dehetine dn
dren dnyay, dnyann yeniden douunu gzler, ba d
ner, kendinden geer. Ve Anavarza ovasn iki kolunun arama
alp kucaklamak ister. Anavarza ovasnda bir kar topra yok
ken, iftliklere sahip olmutur, doymaz. Niin Anavarza ovas
nn tmne sahip olmasn? Ya da daha ok daha ok topraklar
n niin bytmesin? Ali Safa Bey hayat savatr diyordu. Daha
ok, daha ok toprak. Hayat sava deilse hibir ey deildir.
Toprak savaysa, savalarn en kutsaldr. nsanolu bu dnya
da bir de savamyorsa, ne ie yarar? Ottan pten ne fark
olur?
Ama toprak sava da gittike gleiyordu. Bu topraa, u-
kurovaya, Anavarzaya, scaa, sinee, saz evlere, yerlemeye
dman, topraa zorla aklm iskan Trkmenleri gittike top
raktan baka areleri olmadm anlyorlard. Elli dnmlk bir
toprak parasn be kilo tuza, bir keiye, on liraya, bir taya, bir
inee ald gnler ok uzaklarda kalmt. Bundan on be, yirmi
yl nceleri bin liraya bir ky, yeriyle yurduyla satn alnr,
kyller de baka bir yere iskan edilebilirdi. imdiyse durum
epeyce deimiti. u saz evlerde oturanlar toprak iin kan bile
dkebilirerdi. Ali Safa Bey bir eye ok yamp yaklyordu, iini
daha gizli grebilirdi. Tutkusunu hi bel etmeyebilirdi. Hrsyla,
topraa verdii deerle, kyllerin gzlerini aan kendisiydi.
Gzleri alm kyllerle savamak ok daha zordu, ama tatly
d. nsanla yarar bir davrant. Ve topra, bu kadar deerli
bir eyi elde etmek o kadar kolay olmamalyd.
Anavarza ovasndaki kylerden birisi de Vayvay kydr.
teki kylere bakarak az daha byktr. Vayvay kylleri Ali

14
Safa Beyin karsnda dikilen bir engeldir. Ne ekya, ne hk
met korkusu, ne iyi, ne kt sz para eyliyordu bunlara. lme-
zotu gibi topraa yapmlar, gelen btn belalara kar bar
larn amlar, dvyorlard. Ali Safa Bey bir Vayvay ky
nn stesinden gelse, gerisi kolayd. Btn Anavarza orap s
k gibi eline gelirdi.
Vayvay ky Anavarza ovasmm yukar ucunda, Toprakte-
penin yarm saat kadar aasnda, Dedefakl bknn san
da, Savrun aynn akltalarm yayarak geniledii yerdedir.
Kyn evlerinin hepsi kamtan, sazdan, itten yaplm hu
dur. Anavarza dzlne yukarlardan bakar.
Ceyhan rmandan Slemi tepesine kadar Anavarza o
kadar dzdr ki, bataklklar, kyleri, hykleri, bkleri, kme
kme aalaryla bile bir deniz gibi bembeyaz kesilir. Gn do
madan nce, Anavarza ovas da tpk deniz gibi bembeyaz kesi
lir. Ovadan t kmaz. Bu bir sesi bin ses eden toprak pssz
olur.
Daha ova beyazken, bir ku byklndeki turuncu kele
bek, bir eti dalma konmu dik kanatlan titreyerek, bam n
ayaklanyla svazlar, doan gne kar gerinir.

15
2

Karaal en gzel, en verimli toprakta biter. Boyu bir insan


boyunu gemez ama, bir kkten bir sr al fkrr. Gen ka
raal bal rengindedir. al yalandka rengi de koyular, bal
dan karaya kadar dnr. Baharda ilk tomurcuklanp yaprak
lanan, sar ieini ilk aan karaaldr. Karaal yapraklar n
celeri buulu bir yeildir. Sar iekleri de buulu bir sardr.
Sonralar yapraklar koyu yeil olur, karaya kaan bir yeil... Sa
r iekler de yaza doru turuncuya dner.
ukurovada, Anavarza ovasnda yzlerce dnmlk kara
al ormanlar vardr. Balta girmemi, ku umaz, kervan ge
mez alanlardr bunlar.
Karaal en sert dikenli aatr. Btn gvde tepeden trna
a, en ince dallara kadar, ksa, ke dikenlerle svaldr. Ka
raal bal renginden karaya dnrken dikenleri de sertleir,
demir ivi gibi olur. alnm kkleri bir tuhaf kklerdir, derinle
re iner, kvrm kvrmdr. Bir karaaly topraktan skp atmak
zor bir itir. Yapmtr topraa, ayrlmaz.
Karaallkta atlar, eekler, srlar, domuzlar, kurtlar dola-
amazlar. Kpekler giremezler. Yanlp da girenler karaallk
tan ktklarnda kan revandrlar. Tavanlar, bir de porsuklar,
kk akallar yatadr karaallk. Bir de karaallkta arada
srada kuyruklar yolunmu yalm renkli tilkiler grlr.
Bahar aylarmda karaallk bir ar maheridir. Dallarda sert
dikenlere tutturulmu binlerce sanca ar petei, boncuklu, kara
ar, eekars petei... Ve kovanlarndan dan uram balarla-

16
n karaalln stnde oul verir gibi, binlerce, milyonlarca
ipiltiyle ipildeir, savrulurlar.
rmcekler de karaalla a gererler. Sabahlan, gn do
arken, karaallk incecik ak bir rtye brnm gibi olur.
Esen seher yelinde, byk, aldan alya gerilmi alar salla
nrlar.
ncecikten bir yamur iseliyordu, belli belirsiz, yamur gi
bi, pus gibi. Hi yel esmiyordu. Anavarza ovas bir buu iin
deydi. Gn douyordu. Douda, pusun ardmda bulank bir ay
dnlk grnp yitiyordu. Adam, srmal abasna sarnm, ba
m bir karaah kkne uzatt tfeinin stne koymu, diz
lerini iyicene kanuna yaptrm, bzlp uyumutu. stn
den, tam karaalln ucundan kyameti koparan lk ala
bir ku srs geti, adam gzlerini at, geri kapad. Az sonra
da doruldu, gzlerini ovuturdu, sama soluna anlamszca
baknd. Bedeni uyumu, dizleri krlyordu. Gerinerek ayaa
kalkt, az acyd, tkrd. Tkr bir rmcek an deldi,
bir alnn budama dt. Eildi, tfeini yerden ald, omuzu
na ast. Gm savatl, uzun erke haneri sol kalasnn st
ne aslyd, aalara, dizine kadar sarkyordu. Onun yanma,
kasnn stne nagant tabancasn takmt. Kaim, el dokuma
s, alacah bir ipek gmlein stne koar fiek dizmiti. Boy
nundaki kara, iri drbn el dememiesine yeniydi. len
mi, kaim bir ynden yaplm ar da yeniydi. Nakl yn
orab dizlerine kadar geliyordu. Toros kyllerinin dokuyup
giydii, ceviz kabuuyla boyanm ak kahverengi yn alva
rnn stne ekmiti.
ynden horoz sesleri, kpek rmeleri geliyordu.
Adam ynn gneye dnd, hibir yeri kestiremedi. Uzun bir
horoz sesi geldi gneyden. Batda her ey bir uultuydu. Gece
den kalma kurbaalar daha tyorlard, yer yer. Doudan da
bir ho bir uultu geliyor, sonra kesiliveriyordu. Uzaklardan,
karaalln dndan uzun uzun bir ay sl geldi kulana.
Ortalk yap yap scakt. Gn domu, bir minare boyu kalk
mt, pusun arkasndan gzkmyor, hayal meyal bir aydnlk
buulanyordu, iseleyen yamurun tesinde.
Douya yrd. Hali kalmam, dizleri bklyordu. Drt

17
gnden beri yoldayd. Azn dn leyin bitirmiti ama, a
deildi. Alk hi aklna gelmiyordu. Drt gn nce onu asker
ler Savrungznde kuatmlard. Askerler oktular. stne
yamur gibi kurun yamt. Bereket versin ki sarldnda va
kit akamstyd. Karanlk kavuurken bir de yamur balad.
Gece yarsna doru bir kedi gibi, asker duvarn t karma
dan at. Artk dalarda yaanmazd. Da ta asker alm, bir
de tal sopal, silahl kyl kalabal onlara katlm, al ah,
kovuk kovuk ekya avlyorlard. Bir hafta nce ulu, sarp bir
dam doruuna snm Koca Aliyi, daa trmanan binlerce
kyl yakalamt.
Bir tek snacak yer, bir tek umut , kurtulu yolu var
d, o da Vayvay ky, Vayvay kynde de Koca Osman. kir
cikliydi, belki de daha kye varr varmaz Vayvayllar onu he
men hkmete teslim ediverirlerdi. Belki de bir karde, bir
oul gibi barlarna basarlard. Bir de Koca Osman ok yaly
d, bir aya ukurda... Ondan epeydir de bir haber alamamt.
Ya lmse, Vayvay kynde kim tanrd onu? Gelirken Sar
mmete uram, bir gece onda kalmt ama, Sar mmetin de
d kopmutu. Ya Koca Osmann da d koparsa? Koca Os
man ok gn grm, ocuk yrekli yiit bir yalyd ama, in
sanolu bu, belli olmaz ki...
Dnmek, kurmak para etmez, sonu ne olursa olsun Vay
vay kyne gidecek. Baka bir yolu, baka smacak bir yeri ol
sa gene Vayvaya gitmeye can atyordu. ok merak ediyordu.
Ona bu kadar dosta, candan davranan Koca Osman, Vayvay
kylleri imdi nasl davranacaklard? Kendilerine hi zarar
dokunmam, stelik de faydas dokunmu fkara dostu, zen
gin dmam ksz Koca Alinin durumu ortada. Kyller onu
dorukta yakaladktan sonra dve dve, yzne tkre tkre
alp komutana getirmiler: "Dmanyn mr bu kadar olsun
paa kumandan," demiler, sonra da gn gece toy dn
eylemilerdi.
Kye girer girmez elinin kolunun Koca Osman tarafndan
balandn, sonra Ali Safa Beye gtrln gznn n
ne getiriyordu. Nasl bir adamdr acaba Ali Safa Bey?
Dn gece karaalla dtnde dikenler bacaklarn

18
yrtnlard. Yaralan szlad. Yamur belli belirsiz durmadan
iseliyor. Islanm peteklerde bzlm, st ste binmi sarca
anlar...
allar sk, bu yzden o kadar abuk yryemiyor.
leye kadar byle yrd, bir sel yatana geldi. Sel yata
batan baa karaahl ikiye biiyordu. Drt sel yatamn
birletii bir hyn yamacmda tane kocaman aa grd.
Ortadaki aacn gvdesi rm, iki adam sacak kadar
oyulmutu. Aacm kovuuna girdi, srtn dayad. Abadan
yamur gememi, bedeni slanmamt. Yalnz ayaklan, bacak-
lan slakt. Sk dokunmu, geni srmal aba ta dizlerine kadar
geliyordu. Tfeini kard yana dayad. Drbnn, haneri
ni, tabancasm ald tfein yanma koydu. Gzlerini yumdu.
yice ackmt, aldrmad. Sar mmet Vayvay kynn yerini
ona anlatrken, "Aadan Narlkladan Savrunu karya gee
cek, karaalla deceksin," demiti. "Karaallktan yukar
doru yr, bir hye varrsn. Hyn yamacmda aa
greceksin. Vayvay ky oraya tam iki saat eker. Vayvay k
yne gece gireceksin. Kyn orta yerinde ulu bir aa vardr,
dibinde de yazl apak bir mermer ta. Gecede bile parlar. kr
kr k gibidir. Aaca varnca ona srtm dayayp ynn g
neye dn, yr. Gz gz grmez karanlk olsa da yr. Bir
kapya varacaksn. Koca Osman diye seslen. Kap hemen a
lr."
Ya kap almazsa, diye aklndan geirdi. Ya kap alp da
ierde btn kyn erkeklerini toplanm bulursam, diye d
nd.
Yan d, yar hayal iinde aacm kovuunda akam etti.
Kovuktan kt.
Hava azck serinlemiti. Daha yamur iseliyordu. Pul pul
aydnlkt, puslu bir gece dyordu karaalln stne. Kara
al iekleri tath, bayltc bir kokuyla kokuyordu.
Tfeini, drbnn, hanerini, nesi var nesi yoksa abas
nn altna ald. Dardan bakan hibir ey gremezdi. Yalnz
abanm bir sakncas vard, o da ukurovada aba giymezlerdi.
Aba da kyllerinin urbasyd. Kim grecek, kye geceleyin
girecekti.

19
lerde kck bir parlak k gzkt. ok yorulmu,
ayaklarn srklyordu. Yamur iseliyordu. Burnuna gbre
kokusu gelince aykt. Karaall km, kyn ilk evlerine
varmt. Kaln sesli bir kpek btn heybetiyle havlad. ok
karanlk vard. Artk hibir ey dnmyor, yalnz nedense
yrei hzl hzl arpyordu. Kye ieri girince karsmdan bir
adam geldi, o, hi bozmad. Adamn stne stne yrd. Se
lam verdi geti. Adam da selam ald.
Sesi tanmayan adam:
"Uurola, nereden gelip nereye gidiyorsun yolcu?" diye
sordu. "Bu gece vakti!"
"Dalardan," diye kark verdi. "Narlklaya gideceim."
Adam stnde durmad, usulca:
"Gle gle," dedi, "uurola."
"Sa ol," derken kendinde olmadan titredi.
Yol, ky ortadan ikiye ayryordu. Sada byk bir aa
kararyordu. Vard aacm dibinde durdu. Yazl ak mermer ta
tede aaryordu. Silme bir karanlk vard. Hibir k yoktu ev
lerde, bir tek ktan baka. l sessizlii... Aaca srtm dayad.
yle yorgundu ki, bir sre aaca dayal yle kalakald. Yrei
hzl hzl atyordu. Neresi gney, neresi bat, kuzey, douydu,
yn bir trl bulamyordu. Ba dnyordu. Yamur iseliyor,
stndeki ulu aacn dallar grlyordu. Doruldu, ne olursa
olsun diye dnd yrd. Az sonra bir evin itine toslad, el
yordamyla kapy buldu.
"Osman Aa, Osman Aa, oooo, Osman Aaaa..."
Kaln bir erkek sesi:
"Kim o?" diye uykulu seslendi.
"Tanr m isafiri"
Kap hemen ald.
"Buyur karda," dedi don gmlek bir adam. "Buyur da
yakaym."
"Ben Koca Osman Aann evini aryorum. Buras Koca Os-
mann evi deil mi?"
"Dur karda giyineyim de seni gtreyim. eri buyur. Ya
mur mu yayor?"
"iseliyor."

20
Adam hemen geldi, nne dt, konumadan Koca Os-
mann evine vardlar.
"Osman Aa, Osman Aa, misafirin gelmi, onu getirdim."
Kap hemen ald. Bir kadn sesi:
"Ho geldi, safalar getirdi konuk," dedi. 'Tanr misafiri. Sen
de gel Veli. Daha erken. Koca Osman semer onaryor, gelin."
Adam:
"Benim uykum var," dedi gitti.
Kadn arkasndan:
"Sa ol Veli," dedi, konuu ieriye ard. "Buyur karda."
Koca Osmanm kaim sesi ocakln oradan geldi:
"Kimmi o gelen?"
Kadn:
"Bildiim tandm yok. Bir Tanr misafiri. Abal. Dal
olacak."
Koca Osman:
"Dal m?" diye sordu. "Demek dal, dal ha? Eh, ho
geldi safalar getirdi. Gel gel yle ocan bana, gel gel ura
dan otur. Yamur mu yayor?"
"iseliyor."
Koca Osman, semeri brakm, ayakta dikilmi kalm yol
cuya aadan yukar bakyordu.
"Ne dikilmi kalmsn, otursana karda," dedi. "Allah Al
lah, otursana yahu. Ne oldu sana?"
Oturamyordu. Otursa silah gzkecekti.
Koca Osman ayaa kalkt, elini konuun omuzuna koydu,
kt:
"Otursana yavrum."
Oturmad.
"Kamer, bir dek getir de ser yere, kymetli konuumu-
za. //
Kadn evin br ucundan karlk verdi:
"Getiriyorum."
Koca Osman:
"Olum konuk, aban da ok slanm. Nereden gelip nere
ye gidiyorsun?"
Sevinli bir ses:

21
"Dalardan gelip Koca Osmana gidiyorum," dedi.
"Demek Koca Osmana gidiyorsun, acayip."
"Acayip," dedi konuk.
Kamer Hatun dei getirdi, ocakln sol kesine serdi.
"Buyur karda."
Koca Osman:
"Otursana olum," diye grledi. "kar u aban da otur.
Misafirin de oturmazn mrmde ilk olaraktan grdm."
kircikliydi, bir trl abasna eli varmyordu.
Kamer Hatun Koca Osmann kulana eildi:
"Bu ocuun banda bir hal var," dedi.
Koca Osman:
"Ne ola ki?" diye acmarak, kmseyerek sordu. "Bir hal
m var banda senin konuk?"
Konuk glmsedi:
"Beni tanmadn m Osman Emmi?" diye sevgi dolu bir
sesle sordu.
Koca Osman iyice yaklat, omuzuna bast, yzne bakt:
"nce Memed, ahinim, yavrum! Yavruma, ahinime benzi
yorsun sen misafir!" dedi, nce Memede sarld. Titriyordu. Te
peden trnaa zangr zangr ediyordu. "Sen misin, sen misin a
hinim misafir? Tanr misafiri sen misin? Sen o?" diye sevindi.
Memed bir tek szck syleyecek durumda deildi. Tkan
m kalmt. Tatl bir d iinde uuyordu.
"Kr olas Kamer gelsene, baksana gelen kim imi! Gelsene
Kamer, gelsene!"
Kadn uzun evin teki ucundan seslendi:
"Ne diyorsun Osman, ne?"
Koca Osman:
"Gel gel," dedi. "Gel gel, gel de gr kim gelmi, kim gel
mi!"
Kamer:
"Kim gelmi Osman?" dedi.
"ahinim," diye bard Koca Osman. "ahinim, ahinim!"
Kamer.
"Barma," dedi, "deli zrrk, barma, olan kaak. nce
Memed sen misin yavru?"

22
Memed:
"Benim ana," dedi.
"Ho geldin yavru. u deli senin yakam braksa da otur-
san. Kim bilir ne uzak dalardan geldin."
Koca Osman:
"Sus kar," diyordu. "Brakmam onu, brakmam. Bir iyice
koklamadan ahinimi brakmam."
Boynunu, omuzunu, srtm kokluyordu.
Kamer Hatun:
"ocuk yorgun," dedi. "ocuk yorgun. Can burnundan
km."
Koluna yapt, onu Memedden ayrd. Koca Osman bir s
re hayran durdu nce Memede bakt. Kamer Hatun nce Meme-
din abasn soymaya urayordu. Sonunda kendine gelen nce
Memed hemen abasm soyundu, tfeini, tabancasm, drb
nn, kamasn kard duvara dayad, kendi de az nce Kamer
Anann serdii dee oturdu.
Koca Osman da karsna geti oturdu. Hep onu seyreyli-
yordu. Gzlerini yzne dikmi, hayran, ayramyordu.
Memed glmsyor, Kamer Ana konuuyor, Koca Osman
yle durmu kprdamadan Memede bakyordu.
"Gzm yalan sylemiyor, yle mi? Kulam yalan syle
miyor, yle mi? Demek sen ahinimsin? Seni bir daha dnya
gzyle grdm ya... Grdm ya, grdm ya... Eee, ho geldin
bakalrm."
Koca Osman yava yava kendine geliyordu.
"Demek byle ha! Demek bir daha nce Memedi de gr
mek varm nasipte! Ulan talihlisin Koca Osman. Ulan seni ka
dir gecesi dourmu anan. Ulan mezara bile toy dnle gidi
yorsun. Ulan Koca Osman..."
Kalkt Memedin salarn okad, durdu bakt:
"Vallahi sen nce Memedsin, ahinimsin," diye bard.
Kamer Ana:
"Delirme, delirme," diye tersledi. "Deli herif, olan kakn,
bir daha nce Memed adn azna alma. Barma."
Koca Osman:
"Amman," diye bard. "Aman aman!"

23
Kamer, Memed, ikisi birden telalandlar.
"Olan acndan lyor. ahinim acndan lyor, abuk Ka
mer, abuk."
Kamer Ana:
"dm kopardn," dedi. "imdi ocaa pilav koyarm."
Memed:
"Telalanma Osman Emmi, yle fazla acmdan ldm
yok," diye gld.
"abuk, ahinim acmdan lyor. nce peynir getir, yourt
getir, bal da vard deil mi, ya da vard, taze yad deil mi?"
nce Memed:
"Kamer Ana," dedi, "pilava hacet yok u gece yars. Ha
zrda ne varsa..."
"Ben sana ahinim acndan lyor demedim mi? u tarha
nay stsana."
Ocaktaki tencereyi gsterdi.
Kamer Ana hemen sacayan koydu, tencereyi atee vur
du.
"Bende akl koymad ki bu adam. akna evirdi."
Koca Osman:
"Azck dayan ahinim, imdi snr. Gzel yapm tarhana
y."
Oca lerdi, daha odun att. Yalm patlad.
"Kurban olaym Osman," diye yalvard Kamer Ana, "no-
lursun durul... Azck kendine gel!"
Sofray Memedin nne serdi.
Az sonra orba snd. Kamer Ana byk bir orba tasma
tarhanay boaltt, Memedin nne srd. orba uzun, kmlt-
sz ttt. ok da gzel koktu. Memed orbay hi durmadan,
konumadan abucak iti bitirdi. Kamer Ana ball yourt koy
du sofraya, Memed onu da abucak bitirdi.
Kamer Ana evde yenecek ne varsa birer ikier sofraya ta
yordu, tereya, eker, peynir, cevizii, elma, erik, dut kurula
r...
Memed sonunda:
"ok kr, ok kr, sofranza Halil brahim bereketi,"
dedi.

24
Kamer Ana durmadan:
"Ye yavrum, ye yavru," diyordu. "Uzak yerden geldin, ulu
dalardan hem de..."
Memed:
"k kr ana, ok kr patlayacam. Kamm davul gi
bi oldu, baksana," diye glyordu.
Memedi bir anda bir sevin dalgas sard. Koca Osmanm
evinde byle scakcana karlan ona btn ektiklerini unut
turdu, ocuklatrd.
"Ku gibi yeynidim Osman Emmi senin evinde."
Kamer Ana hemen sofray kaldrd, ok eski zamanlardan
kalma, sap krdan bakr Trkmen cezvesini ocaa srd:
"Nasl olsun kahven yavru?" diye sordu.
Memed ard. mrnde ok az kahve imiti, utand, k
zard. Sonra sa elini havaya kaldrd:
"Nasd olursa olsun ana," dedi.
Koca Osman:
"Benimki gibi olsun," diye sze kart. "kisini bir piir
kahvelerin."
Kahveler piinceye kadar hi konumadan beklediler. Ko
caman alm gzleriyle Memed hep glmsyordu. Kamer
Ana kahveleri fincanlara boaltrken taze kahve gzel koktu.
Memedin, kahve kokusu ok houna gitti. Fincann kulpunu
tutarken eli titredi, taban iine azck kahve dkld. Memed,
nasd fincan tutacak, nasd iecek diye Koca Osmana bakyordu.
Onun da elleri titredi ama kahve tabaa dklmedi. stelik
Memedin ellerinden daha ok titriyordu, titremekten uuyordu
elleri. Elleri titreyerek birden fincan dudaklarna gtrd, b
yk bir grltyle smrp hprdetti kahveyi. Memed de
yle yapt ama, hprdetemedi, bir de az yand. Bir tuhaf ac
tad vard kahvenin. Kahve azck souduktan sonra Koca Os
man gibi azar azar iti. Bir daha mr boyunca bu tatta bir kah
ve imeyecekti. Her kahve iite Kamer Ananm kahvesi gele
cekti akima, ama ne o eriilmez tad, ne o eriilmez kokuyu bir
daha tadamayacakt. mr boyunca bu kahvenin tadm duya
cakt, her kahve iiinde bu kahveyi arayacakt. Her kahveyi bu
tada varmak iin iecekti.

25
Koca Osman kahvesini bitirip fincan ocakln kysna
koyduktan sonra:
"Darda souk mu var ola, yorum," dedi.
Kamer Ana:
"Yamur iseliyor."
Koca Osman:
"yi ki yetitin yavru," dedi. "Hzr oldun da yetitin, can
mza can kattn. Halimiz dirliimiz hi yok bu Ali Safa itinin
elinden. Bu ky bize brakmayacak, bu belli. Bu benim gc
me gidiyor yavru, insanlma dokunuyor. Memedim, ahin
olum. On tane oul byttm, on rkek tavan. Ben de ok
yalym, kylnn de gz korkmu, ylm Ali Safadan. Yl
gn adam kt adam. Allah bin belasm versin ylgn adamn."
enesinde bir tutam uzun, ak sakal titriyordu. Derin izgi
lerle krm yz yalmlarn nda bakrlam, ac iinde
seyiriyordu. Kaln ak kalarnn altnda gzkmez olan ekik
yeil gzleri bir alp klanyor, sonra bzlyor, kendi kr
iinde yitip gidiyordu. Koca Osmanm her bir davramnda
bir ocukluk vard. Geni geni, her eye aarak glnde,
kalarm kaldrp hayran baknda, insanlara, hayvanlara, br-
t bcee, kurda kua candan sarlnda, her tutumunda bir
ocuksuluk vard. Kyller ona delikanllnda, orta yalarn
da, bu huylarndan dolay ocuk Osman derlerdi. Kim bilir na
sl ettiler de ocuu Kocaya evirdiler? Bu i ne zaman oldu
bunu Koca Osman da bilemedi, hi kimse de. Kyde ona o
cuk Osman dendiini hi kimse anmsamyor. Yalnz bir tek in
san unutmamta, o da Kamer Ana. Kzdnda ona hep ocuk
Osman diye barrd.
Kamer Ana teden hmla geldi:
"Neler, neler sylyorsun yle olana, daha arm kar
madan, daha soluunu almadan, ayann tozunu silmeden, o
cuk Osman, ocuk Osman!.." dedi. "Yz yama da gelsen, bin
yama da gelsen, sen akllanmayacaksn ocuk Osman! Olan
atein, yangnn ortasndan kp gelmi, canm zor atm buraya,
canm zor kurtarm, bir de sen daha soluk almadan... Baksana
olanm haline, grmyor musun, erimi. Bir yarah ku gelmi,
bir alya snm. Belki imdi peinde bin tane asker vardr, bin

26
tane aa. Daha ince Memed admdan dleri kopuyor aalarn.
Onun ukurovaya indiini bilmezler mi? ukurovada sana gel
diini de bulamazlar m? Sen de daha fkara soluk almadan ba
ladn, halimiz dirliimiz, halimiz dirliimiz... Sana bir ey deyim
mi ocuk Osman, sen bu akllan nce Memedi aalara teslim
edersin. Ben bilmez miyim seni! Aalar da alrlar nce Memedi
hkmetlerine gtrrler, onlar da ncemizi asarlar. Ondan son
ra ipin altnda ala, atlar yak ocuk Osman..."
Koca Osman bir frsat buldu:
"Haklsn Kamer, haklsn. Sus. Sus anam sus!"
"Bu senin yaptn ayp. Kyn bana yklsn. Ali Safa Be
yin cehenneme gitsin. Ne insanlk kalm, ne tre... Daha solu
unu almadan... Srgn ederse srgn etsin Ah Safa. Sizin tav
an yreklerinizden dolay."
"Sus Kamer sus," diye bard Koca Osman gr sesiyle.
"Sus koca kar."
Memed ekien kar kocay glerek, sevgiyle izliyordu.
"Sus koca kar sus, Memed bizim olumuz, hem de ahini
miz. Aaah, ah Kamer, kyn durumunu bilmesi iyi olmaz m
Memedimin?"
Kamer Ana azck yatm:
"yi olur," dedi. "yleyse Zeyneli syle. Kyn birinci du
rumu Zeynel. Kel Zeynel."
Koca Osman dudaklar sarkm, hznle.
"ahinim," dedi, "durumlar ok kt. Sen bugnlerde da
da barnamazsn. O da kollarnn adam azck yabans olurlar.
Hele bugnlerde kudurmular. Ne nce Memed tanrlar, ne Gi-
zik Duran. z babalarn bile kovalayp hkmete teslim eder
ler. u Anavarzaya ksan iki gnde yakalanrsn. imdilik bu
rada, bizde kalacaksn. Senin burada olduunu bu koca kan
dan baka kimse bilmemeli, oullarm bile. Seni kimse grmedi
buraya gelirken, Veliden baka yle mi?"
"Kimse grmedi."
"yi yleyse. Bu koca karnn oullar bile bilmeyecek. Bir
u koca kan, bir sen, bir ben, bir de koca Allah..."
Kamer Ana ban sallad, beyaz bartsnn altndan
kan alnndaki altnlar akrdad:

27
"Ah sen," dedi. "Seni ben bilmem mi ocuk Osman. Yarn
sabah btn kye sylersin. Aaah, ben, ben seni, ben seni bil
mem mi!"
Koca Osman fkeyle ayaa frlad:
"Mendebur kar benimle oynama," dedi. "Oynama benim
le. Ben deli miyim, ben deli deli miyim? Gideyim birisine syle-
yim, o da gitsin baka birisine sylesin. O da tekine. Ta Zeyne-
lin kulana gitsin. Zaten Zeynel kyde ku uurtmuyor. Zey
nel de varsn aasna, Ali Safa itine desin ki nce Memed Koca
Osmanm evinde, Vayvay kynn iinde... Memedi de ipe ek
sinler, yle mi? Sonra da aalar padiah olsun Memed lnce,
kyler de srgn olsun, kyler de batsn."
"Tam byle olacak ocuk Osman."
"Memed, ahinim, u koca karya bir ey syle. u Allahn
gece yarsmda beni dinden imandan karmasn, zddma git
mesin."
Kamer Ana Koca Osmamn byle ok fkelendii anlarda
susard. O susunca Koca Osman da sustu.
Kamer Ana:
"imdi gidelim de u olana bir snacak yer yapalm."
Koca Osman:
"Yer yapalm da kimse gremesin, bulamasn. Yesin isin
yatsn orada ahinim. imanlasm. Boyu da uzasm. Glme Ka
mer, nce Memed olduuna bakma, daha ocuk o."
Kamer Ana:
"Allah balasn," diye iini ekti. Anasna babasma diye
cekti, sonra onun anasnn babasmn olmad aklna geldi.
"Allah balasn onu devlete millete," dedi. Bu da houna git
medi. Hkmet de, aalar da onun dmanydlar. Bulsalar bir
kak suda boarlard onu. "Allah balasn onu u yz gl
memi, zulum altndaki fakire fkaraya," dedi sonunda.
Koca Osman ocakln lambalnda duran ral ald hu
un teki blmesine geti.
"Memed, sen de gel," diye seslendi. "Gel de u sana bir yer
yapalm, sonra sabaha kadar konuuruz ahinim."
Memed de, Kamer Ana da vardlar, ykln nnde dur
dular. Yklk bu keden o keye uzanyordu. Nakl, ta hu
un tavanna kadar gelen, isten kararm bir dev dolapt. Koca
Osman byk kapa at, ykln iinde sra sra dizilmi
azna kadar dolu kilim uvallar vard. uvallarn st geni
bir tahtayla blnmt. Yukars ipekli, ku ty yorganla,
dekle doluydu.
Koca Osman:
"te Memed," dedi, "buras senin evin. teki evine gelin
ce... u koca kar adam haline brakmaz ki... Toprana gelin
ce... Hani syl sana toprak aidiydi ya... u yerini yapalm da
senin, sonra konuuruz. Koca kan gene dv karacak. u u-
vallan dan karacaz ahinim. Al u ral kz."
ral orada durmu, kendilerini seyreden Kamer Anaya
uzatt, kadm ral kapamasna ald.
Az bir zamanda buday dolu be uval kanp duvara da
yadlar.
"Siz durun gayri," dedi Kamer Ana. "imdi sra benim.
Memed yavru, u dei indir. Kusura kalma, benim gcm
yetmiyor."
Koca Osman:
"Kocad," dedi hemen.
Kamer:
"Kocadm. Sen dei indir yavru."
Memed dei indirdi. Kamer dei dolabm iine serdi.
"u yast, u yorgam da..."
Yatak mis gibi sabun kokuyordu, sakz gibiydi. Memedin
ii gitti, braksalar urada gn gece uyurdu, deli oluyor
du uykusuzluktan.
"Haydi imdi ocam bana," dedi Koca Osman.
Kamer Ana:
"Brak olann yakasm, kurban olaym Osman," dedi.
"Grmyor musun, tkara ayakta duramyor."
Koca Osman:
"Haydi ahinim," dedi, "uyu yleyse, yarm konuuruz."
3

Sabaha kadar uyumayan Koca Osman horozlar terken ya


taktan kt oca yakt, kahvesini ocaa srd. Bir ho olmu
tu, yerinde duramyor, ii iine smyordu... ki kere gitti dola
bn kapan ap uyuyan Memede bakt. Karanlkta gzleri
Memedi o kadar seemedi. Kahvesini itikten sonra gene Me-
medin her yanma varnda yrei kt kt atyor, oktan beri
duymad taze, tatl bir heyecan iine dyordu.
Nakl ceviz sandktan dnlerde bayramlarda giydii
eski ama prl prl giyitlerini kard. Giyitin rengi laciverde ka
an koyu bir maviydi. alvarnn cepleri, paalar, yan dikileri
nin st srma ilemeliydi. Ceketi de yal, kurumu ince bede
nine tp tpna uyuyordu. Usta bir terzi elinden kt belliydi.
Giyindi. Ceket, alvar, som ipekten izgili mintan, lacivert ye
lek... Yelein stne saatinin ar ar yer yer savatl gm
kordonunu sarktt. Kuak yerine gbeinin stne dedesinden
kalma, ama yepyeni gm savatl, altm ileme kuburunu sar
d, kuburun yanma gene altm ileme deri barut kesesini takt,
onun yainma da yanar dner sap sedef dolma tabancasn ast.
Ayana, uzun bir sre parlattktan sonra, siyah izmelerini
ekti. Bama, ince keeden piirilmi, stne ipek pou sarlm
apkasn geirdi. Evin iinde bir batan bir baa salam adm
larla birka kez gitti geldi. Gn rken Memedin iinde uyudu
u dolab at. Memed kvrlm, bir topak olmu uyuyordu.
Tfei de baucunda.
Koca Osman iinden geirdi: "Bu kpolusu ok yaman bir

30
adam arkada. u tfei ne zaman getirdi de baucuna koydu?
Benim evimde bile kimseye gvenmiyor. Ulan bir topack da
adam, yle bir sksam canm karrm. yidir," diye glmse
di. "nsann ykte hafif pahada an bizim olan. Umudumuz
mz. Dalarda yemek bulamam ki fkaram boy atsm... Bu
rada epeyce kalr da, yemek yer beslenirse belki boy atar, irile
ir, babayiit olur." Gene onun yzne hayran, efkatle, sevgiy
le bakarak glmsedi. "Varsn boy atmasn, irilemesin. Bir ku
sur deil ki... ahin de kk ama vermez avn." Bu kez sesli
gld. "Herkes ne samyor nce Memedi, gren de grmeyen de
iri, iki adam boyunda bir adam azmam sanyorlar. Byle daha
iyi. Kimse bu fkara olamn nce Memed olduuna inanmaz.
Antlar isek kimseyi inandramayz. O da saklanr, zaman ge
lince de aalar ldrp, top top k patlayan Alidana yrr,
hem de ala karl Dldln sivrisine. Hem de doruuna. Ada
mn k iyi olur, alc kuun k gibi."
inden lk bir sevgi tat, usulca eildi, Memedi salarn
dan pt, dolabm kapam kapad, gene evi bir utan bir uca
yrmeye balad. Bu srada da Kamer Ana uyand, ibrii ald
dar kt. O da oyah geni beyaz bartsn sandktan
karm bama sarmt. Koca Osman grnce durdu gld.
Soma korkuyla:
"Osman, Osman," dedi, "byle her zaman giyinmezsim
Millet sezmez mi bir bakahk olduunu?"
"Millet batsn," dedi Koca Osman fkeyle, ylgnlkla. "Mil
lette akl olsayd o kadar zaten iki aann oyunca olmazd.
Bak, bak var da bak, ierde dolapta bebecikler gibi uyuyor, du
dam sndre sndre... Hem de smn eke eke... Bir to
pak, bir avu insan... Amma adamda yrek var, akl var, insanlk
var. Onda bu insanlk var da, ite bu sebepten aalarn da hk
metin de ondan d kopuyor. d, d kopuyor. Dada be
yz tane ekya vard, ekya vard da aldrmyordu hkmet.
Neden? O ekyalarda insanlk yoktu. imdi bir tek nce Memed
iin bak bak, da ta asker alm. Koca aalar, ulu hkmet yer
gtrmez asker ile yryor u fkarann stne... Bak bak!"
Hzla yrd, izmeleri tok tok sesler kard, vard dola
bm kapam at:

31
"Bak, bebecikler gibi... Hkmet bunu byle bir grse, hem
utamr, hem de gle gle lr."
Dolab kapad, ciddileti, elini Kamer Ananm omuzuna
koydu:
"Kamer Ana," dedi en scak sesiyle, "gzelim Kamer Ana,
hkmet ahinimi byle grse, aalar Memedimi bylece gr
seler belki de daha ok korkarlar. Ummadk ta ba yarar de
mezler... Bu ocuk bylesine ba kaldrrsa, ya tekilerde azck
yrek olsa, insanlk olsa ne yapar demezler mi? te byle g
zelim Kamer Ana. nsan olmak baka i, insanlk baka i."
Gene yrmeye balad. "nsan olmak... nsan olmak... n
san olmak," diyor, yryordu. "nsan olmak, Kamer Ana, insan
olmak... Bak bir ayam ukurda. En ok, en ok daha on yl ya
arm. Sonra frverirler, can kuu kafesten uar gider. nsan
olmak Kamer Ana, insan olmak. Her iin ba bu. Korkudur in
san alaltan, insanlktan karan. Bunu bilirim, bunu syle-
nm.
Kamer Ana bir para yufkayla, bir tas st getirdi verdi
onun eline. Koca Osman disiz azyla yufkay inedi, elinde
ki st tasm bama dikti. Az bir srede ekmeini yedi, stn
iti.
"Kamer Ana, ben kyn iine kyorum. ahin uyamrsa
dar karma, orbasm dolaba gtr. Bir de teneke koy yan
na, hacetini iine yapsn. Kimse grmeden gtr de dar dk.
Yarn ahra bir kap aarm."
iseleyen yamur durmutu. Gkyznde azck bir bulut
bile yoktu. nce, lk, belli belirsiz esen yel teden, ovadan, Ak-
asazdan dalga dalga, gneli nergis, pren, ot, bataklk, ar,
kelebek, saz, rm batak topra kokusu getiriyordu.
Koca Osman kapnn eiine kp piposunu kaak, kehri
bar gibi sar ttnle doldurdu ateledi, ekti. U kere kyn
br ucundan duyulacak kadar ksrd. Duyanlar:
"Koca Osman gene sevinli gnlerinden birinde," dediler.
Koca Osman ayaa kalkt, piposunu aznn sa yanma
disiz enesine sktrd, elini arkasna balad, dimdik durma
ya alarak azck beli bklm, azck kambur yrd. G
zel yiit bir Arap at stnde durur gibi bir tavr taknmt.

32
Dnyaya tepeden bakan, bir byk sr biliyor da sylemeyen...
Evinden, kyn en ucundaki Selver Gelinin evine kadar byle
kurumlu, mutlu, gerilmi, yar glen, kk dalar yaratan be
nim ey kyl diyen bir tavrla gitti. Herkes Selver Gelinin evine
gidecek, onunla konuacak diye dnd. Ama o, gene o ku
rumlu haliyle Selver Gelinin kapsmm nnden geriye dnd.
Onun dndn gren Selver darya frlad:
"Osman Aam, Osman Aam adam tam kapya gelir de
eikten geriye dner mi?"
Selver Gelin de Koca Osmanm yandayd. Kocas, ocuk
lar hep askerlie gitmiler, bir daha dnmemilerdi. Kimsiz
kimsesizdi, kyn ucundaki bu huda tek bana yayordu.
Uzakta, teki kyde yalnz bir tek torunu vard.
"Bir kahvemizi i de yle git Osman Aam."
Koca Osman durdu, glmsedi, neden sonra:
"Selver Gelin," dedi o kurumlu, sr bilir de gizler haliyle,
"kahve iecek zaman deil, sa olasn sen anam."
Daha da dikleerek yrd. Az kulaklarna varyordu.
Koca Osmann bu halini, bayram giyiniini, sevinli yz
n grenler onda bir hal olduunu anladlar. Kadnlar, ocuk
lar, hastalar sayrlar, yalar kaparm eikliine oturup kyn
ortasnda piposunu tttrerek, bu iki dirhem bir ekirdek gidip
gelen Koca Osmana baktlar. Ne olabilirdi ki Koca Osman by-
leydi? Kyde hibir olaanstlk yoktu.
Koca Osman tam leye kadar byle gitti geldi, gitti geldi.
Kimse ona bir ey soramyordu. Sormaya yanaanlar da, tepe
den, kurumlu, gzleri kl, tatl bir glmsemeyle karla
yorlard. Elleri arkasmda hem yryor, hem durmadan pipo
sundan duman savuruyordu.
Koca Osmanm en byk olu Hsam hemen babasmm
evine, anasna kotu:
"Ana," dedi, "ne oluyor babama, ne var ana?"
Kamer Ana:
"Bilmem," dedi. "Ne bileyim ben o deli bozuun ne yapt
n. Tutalgas tuttu, yle gezinip durur ite. Osuruu cinli."
Kamer Anann hah de bir bakayd. Hsam bu da ok ku
kulandrd.

33
"Bir ey var ana ama, sen babamdan daha sk azlsn, l-
sen sylemezsin. Nasl olsa babam syler. Baksana patlayacak...
ki gn sylemezse patlar lr. Bari sen syle de bizi meraktan
kurtar. Babam son yllarda hi byle giyinip kyn iine d-
mediydi. nce Memede gittiinde bir byle giyindiydi."
nce Memed szn duyunca Kamer Ananm yz kl ke
sildi, elleri dudaklar titredi. Bu da Hsamm gznden kama
d.
Hsam kyn ortasndaki ulu aacn altma geldi, kyller
toplanmlar merakla onun getirecei haberi bekliyorlard. H
sam daha uzaktan:
"Hibir ey renemedim. Babam sylemezse o syler mi?
Cannz skmayn, iki gn iinde babam dayanamaz patlar.
Yalnz imdilik kimse ona bakmasn. Onu grmezlikten gelelim
ki, fkesi artsn da bir an nce sylesin... Haydi herkes eve..."
Koca Osman leyin eve girdi, dolaba gidip Memede bir
merhaba dedi, oturdu abucak yemeini yedi dar frlad, pi
posunu ateleyip dumann savurdu, gene yrmeye koyuldu.
Hem yryor, hem gz ucuyla kyly, onlarn merakm kol-
luyordu.
Ortalkta kimsecikleri gremeyince:
"Biliyorum kurnazlar," diye glmsedi kendi kendine.
"Ben bilirim sizi... Gizli gizli bakyorsunuz bana biliyorum, pat
layaym da abuk syleyeyim diye. Hi yorulmayn, bu i atla-
sam da patlasam da sylenecek i deil."
Koca Osman sabahn krnden akamn karanlna kadar
gn bylece yrd. nc gnn akam kendini eve att.
Yz soluktu, elleri daha titriyordu, piposunu tutarken.
"Yoruldum ulan, bittim ulan," dedi. " gn bu! gn
sabahtan akama kadar, can m dayanr, yle deil mi Kamer
Ana? Kimsecikler ortada gzkmyor ama, ben bilirim, bilirim
onlar. imdi onlar atlyor, patlyorlardr."
nce Memede bile bakmad, kahvesini bile imedi, ocan
kysna oturur oturmaz ii geti, horlamaya balad. Az ak
t, karanlk bir delie benziyordu.

34
4

st ste kurun sesleri geldi Savrun aynn kysndan.


Daha sabahn horozlar tmemiti. Birden kyde bir grlt,
bir uultu patlad. Kpekler hep bir azdan havlad, eekler
anrd, srlar brd, atlar kinedi, barmalar armalar,
lklar ortal ald. Islak gece, slak karanlk bir indi bir kalk
t. Herkes darya frlad, don gmlek. Koca Osmansa hi tela
lanmad.
"Kamer Ana, Kamer Ana," dedi usulca, "kyde bir uygun
suzluk var. Gene bir bok yedi deyyus. Gene birisinin bana i
at."
Memed tfeini kapm yklkten frlam, kapnn azna
gelmiti. Darya ksam m, kmasam m, diye ikircikleniyor
du. ralk yarmca Koca Osman onu ylece grd, yzne ters
ters, alayl bakt.
"Ne o nce Memed, ne o ahinim?" dedi. "Ne o? Harbe mi
hazrlandn?" Bard: "Git otur yerine, git gir yatana! Sana
gre bir ey yok. Gene bir bok yedi koca deyyus. Bir fkaramn,
bir az var dili youn ocam sndrd. Bu kyde her gece
byle iler olur, git de gir yatana. Bir terslik olursa ben sana
haber veririm."
Koca Osman bir yandan giyiniyor, bir yandan durmadan
konuuyordu.
Gerginlii geen Memed elindeki tfei yana indirdi,
ucundan tuttu, ocakln yanma geldi. Kln iinde akamdan
kalm bir iki kz lyordu.

35
Kamer Ana:
"Ne aryorsun Allah akna Osman?" diye telal telal so
luyarak aranan Koca Osmana sordu. "Ne aryorsun Allah ak
na?"
Koca Osman fkelendi hemen:
"lyn krn aryorum Kamer Ana, lyn krn,"
dedi. "Neyi arayacam, saatimi aryorum. Bir de senin derdini
aryorum Kamer Ana. Darda da kyamet kopuyor. Kopar ya!
Varsn kopsun! Hemi de bu kylye, bu eek millete layk! He-
mi de bin be yz kere layk! Oldu mu?"
"Ne yapacaksm bu gece yars saatim, u kzlca kyamet
iinde? te al saatim! Al ite!"
Koca Osman saatm ald:
"lyn krn yapacam Kamerce, lyn krn,"
dedi. Dudaklarnda inceden bir glmseme vard.
Bunlarn byle hep sevgiyle, biribirlerine krlmadan dala
malar Memedi mutlulandryordu. Bu iki yah insann kur
duklar dnya sonsuz bir sevgi, bir hogr dnyasyd. Dar-
daki grlt gittike byyordu. Memed u iki ocuklam in
san dnyordu. "Btn insanlar byle olsalar," diye geirdi
iinden. "Btn insanlar byle... Kim bilir ne gzel olurdu u
dnya, u insanolu!"
Saati da takan Koca Osman yle bir gerildi, izmelerine,
kollarna bakt, hemen piposunu ocaktan ald bir kzle atele
di. Dardaki grlt hem artyor, hem de eve doru yakla
yordu. Koarcasna evden kt. Evden kar kmaz da avluda
durdu:
"Yakt," diye bard. "Yakt deyyus. Biz adam olmazsak
yakar ya... Bizi ddk eder de alar ya... Hepimizi de yle eder,
eder ya... Dediini yapt kpolusu, Yobazolu Haann evini
ateledi ya... Belki de Haan ldrmtr! ldrr ya... Vay
Haan, yiidim Haan! Bektaim, kzlbam Haan! ldrd
ler fkaray. Yiidin anas abuk alar! Yiidin anas... Kyde yi
it bir adam vard, onu da ldrd o it! Yiidin anas..."
Yiidin anas abuk alar dediine piman oldu. Acaba
Memed duymu muydu bu sylediini? Duymusa rezillik.
Gelmi de eve snm yarah bir ku gibi. Bir de sen kalk da yi

36
idin anas abuk alar diye bar. Sersem sepet Koca Osman!
Kurt kocaymca kpeklerin maskaras olmuyor, kurt kocaymca
kpekleiyor. Koca Osman! nallah duymamtr.
Almm m alnmam m, renmek iin gitti kapy at:
"Konuk, oul," diye ieriye seslendi, "Ban kar da da
rya bak, yalmlar gkyzn tutmu."
Memed ierden geldi eiklikte durdu.
"Dar kmaca yok konuk. Ge am u yalmlara bak,
yalmlar gr, sonra da git yatana gir, bir gzelce uyu, ahi
nim konuk. stersen k dar da bir su dk darda. Belki cann
darda su dkmeyi ekmitir. Ama u keden ayrlma, hemi
de daha ileri gitme."
Tutumu eve doru ilerledi.
"Ben birinde kaaktm. Bir evde alt ay kaldm. En hasretlik
ektiim neydi, biliyor musun oul konuk? Neydi, darda, yl
dzlarn altmda gerine gerine bir iyice iemekti. Evden ktm
ilk gece durmadan iedim, yldzlarn altmda. Frsat bu frsat,
sen de ie. Bir iyice, hem de gerine gerine. Ama u keyi gee
yim deme."
Memed usullack kapdan darya kayd.
Yobazolunun yan yana olan huu tutumu yanyor
du. Bataki hu eviydi. Onun aasndaki ahrlk, en aadaki
de samanhkt. Yangm bir anda komu Deh Durakm evine de at
lamt. Durakn evi de yalm iinde kalmt. Orta hzda bir
poyraz esiyor, bu, yalmlarn bir minare boyu ykselmesine ye
tiyordu. Ykselmi yalmlar kopuyor, gecede oradan oraya sav
ruluyordu.
Btn ky, oluk ocuk, gen yah, hasta yatalak, kimi gi
yinmi, kimi daha orada, yalmlarn nda giyiniyor, kimi
don gmlek...
Yobazolu Haan ellerini koynuna sokmu iki yamna salla
nyor, gzlerini yanan evinden bir trl ayramyordu. Kars
ocuklarn yanma alm at yakarak yksek sesle alyordu.
Yakanlar hularm n de kaparmdan tututurmular
d. Bu yzden ierden bir p bile almadan Yobazolu kendisi
ni ve ocuklarm zor dar atm, cann kurtarmt. Bir an da
ha gecikseydi ierde yanp kl olacakt.

37
Ahrdan yeri g sallayan bir atn kinemesi geliyordu.
Uzun ahrn iindeki at bir utan bir uca kouyor, durmadan,
ac, uzun, hk la kiniyordu. Atn stne yanan huun
atsndan para para ateler dyor, at delirtiyordu. Hi
kimse de bir ey yapamyordu. Delikanllar, teki erkekler yle
durmular atm lm kinemelerini dinliyorlard.
Yal efe Kahya:
"u kapy aacak bir insan yok mu? Bir yiit yok mu, bir
kii yok mu?" diye insan insan dolayor, yalvaryordu. "Kap
y aarsanz, soylu bir attr o, kapy bulur kar. Ata acrm, he
le bylesi soylu atlara. Soylu atlar insan gibidir. Bir konumala
r eksik. Alarlar glerler, dnrler. En iyi dostlar atlardr.
Bir yiit, bir erkek yok mu? Aaaah yallk, kapy aamam ki,
aamam ki..."
Atn kinemeleri gittike daha ykseliyor, daha yrek pa-
ralayc oluyordu.
Yobazolu Haan birden kmldad, sonra kendi yresinde
topa gibi dnmeye balad, sonra yandaki huun stne ser
mek iin slattklar kl ulu delikanllarn elinden kapt, ula
sarnd, gz ap kapayncaya kadarck bir srede safi yalma
kesmi ahra dald. Dald gibi de, atn yularndan tutmu geri
kt. At dar kar kmaz aha kalkt, yularn Hasamn elin
den ekti ald, kyn alanna kotu, az nce Hasamn yapt gi
bi kendi yresinde bir sre dnd dnd, sonra ovaya aa al
d yatrd, karanla kart gitti.
Hular gittike yalmdan gzkmez oluyor, bir ate har
man kyn kysnda savrulup duruyordu.
Yobazolu srtndaki ulu stnden att, gene ellerini koy-
nuna soktu, gene gzlerini yalmlara dikti, ayrmadan ylecene
bakt kald.
Herkesler de durmular kmldamadan yangn seyreyli-
yorlard. Hulardan atrtlar geliyordu. atlar, it duvarlar
kyor, atrdyordu. erde kalm son srn da brts ke
sildi.
Donmu kalm insanlarda en kk bir kprt bile yok.
Yzleri uzam, sapsar. Yalnz Koca Osman onlardan ayrlyor,
gidiyor geliyor, konuuyor, piposu azmda ellerini beline day

38
yor, dudaklarnda bir glmseme, piposunun dumanm hava
ya savuruyor. Arada bir Yobazolunun yanma varyor:
"Gemi olsun arkada, bir musibet bin nasihattan iyidir,"
diyor, geriye dnyor. Yobazolunun onu duyup duymadna
aldrmyor, gene geriye dnyor: "Sen o ii iyi etmedin arka
da," diyor. "Senin yaptn bir ayplkt. Tekmil ky tehlikeye
atan sensin. te belam da buldun. Bundan daha iyi bela m
olur arkada? Neredeyse avradn, ocuklarn, sen de iinde bir
bir iyice yanacaktnz. kret arkada, kret ki, bir musibet bin
nasihattan iyidir. Ben bundan gayri senden korkmam. lmlen
kar karya gelmi adam azck daha iyileir, yiitleir. Sen as
lnda yiit bir adamdn ama, kafas dik bir deyyustun. yle de
il mi?"
Evlere glgeler giriyor kyor. Yalmlarn iine glgeler gi
riyor kyor. Yanm et kokuyor. Yn, kl kokuyor. Taze bahar
kokularma yank kokular karm.
Koca Osman en sonunda yrmekten yoruldu, vard n
ortasnda durdu. Srt yanan hulara dnkt, scak vuruyordu
srtna. Bam havaya kaldrd, gzlerini glmseyerek teker te
ker kyllerin stnde gezdirdi. Kadm erkek, gen yal, ocuk
herkesin stnde.
Sama dnnce yamna gelen efe Kahyayla burun buru
na geldi:
"Bak," dedi, "bak efe Kahya arkadam, bak! u yalmlar
ne gzel yalmlar. Bahar gecesinin karanlna da ne gzel ya
km." Gevrek gevrek gld. Onun gln btn kyl
duydu, aknlkla ona gzlerim diktiler, homurdandlar. "Ya
lm geceye ne gzel uymu, kurun yree ne gzel uymu, eli
kolu bal durmak bize ne gzel uymu, kan kuruyup yangm
karsmda, elimiz koynumuzda durmak bize ne gzel uymu,
at sesi gnlmze ne gzel uymu, kanlarn donu bamza
balk diye ne gzel uymu, insanlk bize ne gzel uymu! Bak
efe arkada bak! Bu yalmlar ne gzel, ne krmz yalmlar!
Yel estike uzuyor, geniliyor, gzelleiyor. Yangmlar bydk
e yreim de kabanyor, geniliyor. Yreim demircilerin rs
ne dnyor. rs de yree ne gzel uymu. Ali Safa Bey de bi
zim korkaklmza ne gzel uymu. nsanlk da bize ne gzel

39
uymu! Bak efe karda bak! u yalmlara bak, yalmlar gece
mize ne gzel uymu."
efe Kahya onun bu glen, sevinen haline, bu deh szleri
gibi bir anlam veremedii szlerine bakt, boynunu o yana bu
yana bke bke ondan uzaklat. Hem yryor, hem, "Allah
Allah, Allah Allah" diyordu. "Allah Allah, bu adam gittike ak
lm oynatyor. Eskiden hi byle deildi. Ky yanyor, o dur
mu yangnn karsnda gl babam gl ediyor. Vay Koca Os
man vay! Demek kocadm ha! Belin bkld, gznn gheri
dkld ha! Vay Koca Osmanm vay! Vay kartal gibi yoldam
vay! Kocalk batsn. Bir insan kocaynca ocuk gibi oluyormu
meer, hem de bebecikler gibi. Vay fkara! Allah Allah! Allah da
Allah!"
efe Kahya, Koca Osmandan iki ya bykt. Beli iyice
bklm, iki bklm olmutu. Koca Osmanla efe Kahya
kyde tuhaf huylar, ayr grenekleri, gelenekleri olan, kyl
nn bilmedii, grmedii, anlamad trenler dzenleyen, bu
trenlere p tpna uyan iki kiiydiler. kisi de ayn biim giyi
niyor, ikisi de kubur takyor, ikisi de bellerinden eski dolma ta
bancalarn eksik etmiyorlard. kisi de, kendilerini bildi bileli
usturayla balarn kaztyorlar, tam tepelerinde iki parmak ka
lnlnda ok uzun salar brakyorlard. efe Kahyann tepe
sindeki bu sa ylesine uzundu ki, brakt zaman kadm sala
r gibi ta beline iniyordu.
Gece ar ar alyor, br kylerden de grltler, bar
tlar, derinden uultular geliyordu. Akasazm iinden top pat
lamasna benzer sesler duyuluyordu. Yerin alnda patlayan bo
uk top sesleri.
Yangm kokusuna karm batak, nergis, iek, bahar koku
lar... Ortalkta bir an derin bir sessizlik oldu. Btn sesler bir
den kesildi. Sonra bir at uzaktan ac ac kinedi, o da sustu.
Yangnn atrtlar oktan durmutu. Ortal yank etin koku
su almt. Kyllerin burunlarnn ii yank etin kurumu, ya
yla doldu. Hep bir azdan ksrdler.
Yalmlar usul usul ksald, kld, sabaha kar da ortada
bir top kz kald. Gn doarken kapkara tten bir kmr y
nyd evler. Evlerin iinde eilip bklm, erimi kap kacak,

40
bir kten, birka saban demiri, kirelemi bir yn akmak ta
... Yanan hayvanlarn kemikleri bile kalmam. Ahrn arkasn
daki hendee ierden bir yol kapkara ya akm.
ocuklar, kadnlar uykulu, yallar bkkn, delikanllar, orta
yallar terli, yorgun, doan gne kar slak topraa km
oturmular. Balan yerde, yzleri kederli ve umutsuz. Eik
balar kmdamyor, hibir yne bakmyorlar. Havada utan
gibi bir ey var. Balarm kaldrsalar biribirlerinin yzne baka
caklar diye dleri kopuyor. t da kmyor, iekten iee,
yapraktan yapraa uup duran arlann vzltsndan baka ses
yok ortalkta.
Bir tek Koca Osman ayakta. Ynn doan gne dnm,
glgesi aaya ovaya upuzun serilmi. Bir heybet gibi ilk k
lar altnda dikiliyor. Dudaklarnda bir glmseme. Bir sre
byle durdu, piposunun dumamn doan gne kar savurdu.
nceden esen poyraz, duman alp uzaklara gtrd. Sonra da
Koca Osman kmldad, bin bah uyumu devin bir ba kml
dar gibiydi. Oturmu kalabaln nnden, tten yangn evleri
nin aralarndan gidip gelmeye balad. Elleri arkasnda, tten
piposu azmda, ba dik... Kyller balarm arca kaldrdlar
ona baktlar. Onun byle yangn yerinde sevinle dolamasna
bir anlam veremediler.
Gn kuluk oluncaya kadar Koca Osman bylece dola
durdu, piposunun dumamn savurdu. Sonra da kurumu kal
m, yanan sa eli imi, kabarm, sol eli koynunda, yz
sapsar olmu, bir gecede on be ya yalanm, yz prs-
m Yobazolu Hasarm nne geldi. Gr, sevinli, gmbr
gmbr bir sesle:
"Yobazolu Haan, Yobazmolu Haan," dedi, "senin o ba
ban rahmetli var ya, kzlba bir kiiydi, ama Krt yiidiydi.
Mert adamd. Tek bama bir adamd ama, hi kimse ona gz-
yn stnde kam var arkada diyemezdi. Bir ocuk grdm,
sabahleyin, geceleyin, akamst. Gn gibiydi bu ocuk. Bir
avu adamd bu ocuk ite. Safi yrekti ama. Bu ocuktan koca
bir hkmet, hemi de Mustafa Kemal, Yunam, dnyay alt etmi
ahan gzl Mustafa Kemal korkuyordu. Hemi de aalar onun
nnde tir tir titriyorlard. Titremekten donlar tutmuyordu, Yo-
bazolu. Anladn m Yobazolu? Sana bir ift szm var, varsn
Ali Safa evini yaksn. Yakt ite. yi etti, ho etti, gzel etti gzel,
eline de salk yreine de... Varsm bizi de ldrsn. Hak ettik
arkada. Bizler kepazelii hak etmi adamlarz arkada. ok
mnasip, ok gzel eder. Varsm elinden geleni ardna koymasn
o Ali Safa iti. Olur mu? Hemi de iyi olur. Sen yalnz hi korkma
arkada. Hi mi hi korkma. Yreine korkuyu uratma. Kor
kan yrek makbul bir yrek deildir. Sesi abuk kesilir, Yoba
zm. Sen korkma arkada, korkma! Btn bu ileri, seni korkut
mak iin getiriyor bana o gavur. Korkma yiidim korkma! Sen
yrekli bir adamsm, korkma! Ben sana korkma diyorum arka
da. nkleyim ki korkan kii hibir vakit, hibir yerde, hava
da, hem de karada, hem de denizde hibir vakit de iflah olmaz.
Korkma, kaan atm geriye gelecek, Ali Safa iti de belasn bula
cak. Yangmdan kurtardm at geriye gelecek, onu kurtarmak
iin yaktn u gzel kabarm elini grecek, acyor mu elin
yavru? Acmaz m? Varsm acsn, yanan eller iyi olacak. Atm ge
riye, geriye, geriye dnecek. Yangmdan kaan at geriye dnmez
ama, iflah olmaz ama, senin atm geriye dnecek. Arkada, Yoba
zolu kzlba Haan, Krt Haan sana diyorum, sana diyorum,
sana diyorum..." sesini ykseltti, sesi olaanst bir sesti, kaim
di, bir devden kar gibiydi, tok... "Atm geriye dnecek. Arka
da Yobazolu, her tepeden bir gn doacak!"
Glerek, kaln kalarn rtt gzlerini kalabaln stn
de bir daha gezdirdikten sonra gvenli bir sesle, szcklerin
stne bastra bastra:
"Her tepeden bir gn doacak. Bir gn doacak. Bir gn,
bir gn, bir gn..."
Biimsiz, boumlu bir karaal kkne benzeyen ahadet
parmayla gnei gsterdi:
"te byle," dedi, "ite byle bir gn doacak. te byle
gzel bir gne. Scak. Hem de lk. te byle... Her tepeden bir
gn doacak. Atm geri gelecek. Geri gelecek..."
Arkasn dnd, abuk abuk evine yolland. Btn balar
da ona evrildi. Kalabalk o evine varp da kapy krarcasma
kapatncaya kadar gzleriyle onu izledi.

42
5

Gn douyordu. Yobazolunun ah ovann ortasnda dim


dik kprdamadan duruyordu. Glgesi Anavarza kayalklarna
doru uzanmt. Doan gne kar, binlerce ku hep bir az
dan tyor, ortal bir kyamet gn telana dndryordu.
Atn ba havadayd, boynunu taze bir otu koklar gibi uzatmt.
Kara gzlerinin ak iyice kanlanmt. Sa sarsnn stnde bir
yank kabarc gittike byyordu. Az sonra kabarcn stn
de sinekler dnmeye balad. At ilk olaraktan sinekleri kovmak
iin kuyruunu sallad. Sonra mucuklar, daha baka kk kara
sinekler atm gzlerine okutu. Kprtsz at bam arada bir sal
lamaya balad. Bir ara da gzlerine, sarsndaki yank yerine
okuan sineklere de aldrmad, hi kprdamad.
Ihk bir gne doldurdu ortal. Kularn sesleri kesildi.
Anlar scakta uumaya baladlar. Sonra scak daha ok art,
terlemi arlar, iri ieklerin iine girip saklandlar. Scakta ince
prltlarla ortal doldurmu, kanatlar vzldayan anlardan
hi kalmad. Yalnz iri eekanlan, onlardan daha iri, ince, uzun,
nak nak, krmz, mavi mineli bocuklu arlar scan altnda
dnmelerini srdrp gittiler. Orada burada, uzaklarda bir g
ne paras gibi havada akp yitiyorlard. Scak younlat, bu
uland. Otlar, aalar, iekler, kular hep bu fkran bahar s
ca buusunun iinde kaldlar. Bir kelebek bulutu savruldu
geti. Oul vermi bir an bulutu, bir top, yandaki iri nar aa
cna ad. Her ey gneli bir tazelik kokuyordu. Gneli yeni
am iek, gneli ot, gneli taze toprak. Bu buulu scakta

43
Anavarza topra imdi, u anda yaratlm gibi gcr gcr taze
kokuyordu.
Dimdik kprdamadan duran atn gzlerini mucuklar iyice
doldurdu. Sardaki yank yeri de sinekten grnmyordu.
Kapkara svanm. Bir kelebek atn uzun, tertemiz yelesinin s
tne konmu, mavi kanatlarm ap ap kapatyordu.
Yandaki Akasaz bataklnn sularndan darya vuran
bir para avk atn boynunun sol yamna vurmu, parlatyordu.
Ne oldu, ne olmad birden at kmldad, ban sallad, bir
ka kez ifte att, sinekleri dkt, ovay bir utan bir uca dn
meye balad. Vayvayl altndan Tarsuslunun iftliinin oraya
kadar kotu, sonra durdu. ylesine kouyordu ki ayaklar g
zkmyor derdin.
At Tarsuslunun iftliinin oralardan Narlkla yrelerine
geldiinde gn ikindin oluyordu. Narlklann yanndaki ba
takln sulan durm adan kabaryor, kpkleniyor, fokurduyor-
du. Besili, uzun bir kara ylan otlarn arasndan ar ar batak
ln kysna gidiyordu. Deliinden yeni kmt, kan yava
yava uyanyor, ylan kendine geliyordu. Kapkara srt gne
geldike yeillenip balkyordu. Ylan tam atn ayaklarnn di
binden, atm trnan yalayarak geti. Bir iki bcek byk g
rltlerle bir karamuk aacnn yannda durmu, atan bann
drt bir yamnda durmadan grltl halkalar iziyordu. Atsa
hi aldrmyordu.
Birden, uzaktan, Akasazn stnde bir yalm paras yan
d snd. At o anda kanatlym gibi ge frlad, bir daha, bir
daha ge frlad, boynu uzad, bacaklar ald. Sonra aha
kalkmaya balad. Sonra balad komaya, sonra da byk bir
halka yaparaktan dnmeye balad. Sonra da bir anda olduu
yerde dikildi kald. Havay koklad bir sre. Sonra gene kprt
sz, dondu. Etini, kulaklarm kessen kprdamayacakt.
Uzakta, ok uzakta, Kozan yolunda bir adam yryordu
bu yana doru. At onu grd, grr grmez de ban bir
rpt, deli gibi kinedi, ald yatrd. ylesine kouyordu ki
karn yere deiyordu. Gn kavuuncaya kadar kotu. Kpk
iinde kald, gene kotu. Anavarza kayalklarn geti. Dum-
lukaleye doru doruldu. Orada, Haclar ky yresinde ok

44
uzaktan gelen bir adam daha grd, ayn hzla geriye dnd.
Haclar kynn klar yanmt. Iklar grr grmez, bir
lm kinemesinde karanl yrtt. Sabaha kar Topraktepe
dolaylarna gelmiti ki, bitkin. Terden kpkten kapkara ke
silmi, krk gibi de soluyor. Bir adm atacak gc kalmam.
Tanyerleri rken ilk klar onu kulaklar dm, ba top
raa doru sarkm, sol art ayan karnna ekmi, kl
m, prsm, ylgn buldu.
Yobazolu Hasanm at soylu bir Arap atyd. nce, uzun,
sall, yaz bir att. Donu karaya alan bir yazlktayd. Karaya
alan yazlktaki atlar ok ender olur ve soylarmn en gzeli
onlardr.
Yaz at bir yl ncesine kadar Ali Safa Beyindi. Ali Safa Be
ye bu at iki yanda bir tayken, soyluk kadyla birlikte ok
sevdii bir arkada Urfadan gndermiti. Soyluk kadnn ya
nma yaz atm soyunun olaanst maceralarn anlatan bir de
menakpname eklemiti. At geldiinde dillere destan olmu,
ukurovada onu grmek iin Ali Safa Beye Kozandan, Adana-
dan, Tarsustan aalar beyler konuk gelmilerdi. te bu yzden
de Ali Safa Bey yaz atn stne titriyordu.
Ali Safa Bey bu at iin ta Urfadan, bu soyun atlarma bak
m yal bir seyis bile getirtti. Beye gre bu at insandan bile
akllyd, bir konumuyordu. Bir de dili olsayd... Her eyi, her
devinimi anlyor, dosta, dmanca, sevgiyle, iyilikle, ktlkle
karlk veriyordu. Ali Safa Bey zldnde o da zlyor, iri
kara gzlerini buulu bir kederdir kaplyordu. Ali Safa sevin-
liyse at bir sevin kasrgas gibi esiyor, gzlerinden para para
sevin klan dklyordu.
Ali Safa Bey:
"Ben onu severim candan ileri," diyordu.
Olaanst bir savata kendini yitirmi Ali Safa Bey yaz
ata binince kendine geliyor, dnyalar onun oluyordu. "Yaz
atm binicisi Safa Bey!" sz onu derecesiz bir kvanca bouyor
du. Bu ata olan tutkusuna kendisi de ayordu. inden hep
geiriyor, "demek ki," diyordu, "o eski, yabanl Trkmen kan
damarlarmda daha ayn hzla dolayor. Dolayor demek!
Arap atlann soyu olur, insanlarda soy sop aranmaz, insanlarn

45
daha baka da hususiyetleri var, ata benzemez. nsanlar at de
ildir ama, bu bendeki at tutkusu ne?"
Bir gn geldi ki, at tutkusuyla toprak tutkusu kar karya
kald. Damarlarndaki yabanl Trkmen kan toprak karsnda
yenilgiye urad.
Vayvay kynde, Vayvaym yaknlarnda kk de olsa
bir toprak paras gerekti ona. Bir toprak paras ki, Vayvay
topraklarnn kilidi olmalyd. Uzun bir arama taramadan
sonra kasabann tapu memuru byle bir toprak paras buldu.
Bir tapu ki, snrlar alabildiine uzar, ksalr. Nereye gtrr
sen oraya kadar gider. Bu tapu hem de Vayvay kynn snr
lar iindeydi. On yedi dnmlk bir tapuydu bu ve Yobazo-
lu Haannd. Byle bir tapunun snrlar iine be bin, on bin,
on be bin, hatta elli bin dnmlk toprak alnabilirdi. Byle
bir tapuyu bulduundan dolay Ali Safa Bey sevincinden uu
yordu. Daha tapunun adn alr almaz, tapucuya hemen ora
ckta be yz liralk bir bahii veriverdi. U gn sevincinden
gzlerine uyku girmedi. nc gnn sabah Yobazolu Ha
an ard:
"u tapuyu bana ver Haan," dedi.
Haan hemen:
"Bastne Beyim," diye karhk verdi.
"Biz seninle baba dostuyuz. Senin babanla benim babamm
bir itii su ayr giderdi. Kardeiz, hsmz, senin trnan kesil
se benim yreim acr. Et rnaktan ayrlmaz Haan..."
"Bastne Beyim."
"Biz kardeiz, dostuz, hsmz ama dostluk baka alveri
bakadr. Bu senin on yedi dnmlk tapuna ka para verelim?
Ya da baka ne istersin?"
"Cann sa olsun Bey, bir avu toprak deil mi, bir para
toprak deil mi? Cann sa olsun Bey... Mademki istiyorsun,
yarm kasabaya gidelim tarlay hemen stne devredeyim. Ma
demki baba dostuyuz, ne kymeti var bir avu topran. Hibir
kymeti yok Beyim. Senin gl gibi cann var olsun, Allah glge
ni stmzden eksik etmesin."
Kvanl:
"Etmesin ama, olmaz," dedi Ali Safa Bey glerek, "Olmaz.

46
Azdan oktan bir ey alacaksn. Olmaz. O zaman tarlan iste
mem. Bir ey alacaksn azdan oktan."
Haan hep utanga utanga nne bakyor, bir karlk ver
miyordu.
"Olmaz Haan, istemem tarlan. Syle ne istiyorsan. nce
sen iste, sonra ben kendim deerini veririm. Bir kuru iste, bir
kz iste, bir kei, bir koyun iste... Bir at iste..."
Haan bam yerden kaldramyor, iyi ya da kt bir sze
varamyordu.
Ali Safa Bey iinden geiriyor, kz gibi kalm Yobazolu,
kz gibi, diyordu. Ban kaldrp da yzmze bakamyor. Bu
yaa gelmi daha gen kzlar gibi kzarp bozaryor. Tarla iin
para almamakta direniyor. Trkmen grenei, bir bynn
nnde sze varamamak, hem de onunla pazarlk edememek.
Ama zorla kabul ettirmeliyim ona. Sonra kilkali mucip olur.
Bu on yedi dnmlk tarlamn altmda ok eyler yatyor
du. Bir ey vermeden tarlay almak olmazd.
"Syle Yobazolu," diye en scak sesiyle syledi Ali Safa
Bey. "Syle iki gzm kardam. Syle, insanlarn has karda-
m. Ben de senin bu yiitliini hibir vakit unutmam. Mezar
tama bile bunu syler, bunu yazdrrm. Syle imdi."
Yobazolu bam kaldrd, gzleri lt iindeydi. Kck
yz yaramaz, bkn bir ocuun yzne benziyordu. Su ile
meye hazrlanm, atacam sana kaz diyen bir bkn yze...
Yobazolu bam kaldrnca Ali Safa Bey sevindi. Yola geldi o
cuk diye iinden geirdi. Yz yedi yamda bir ocuun yz
ne benziyordu. Benim bildiim Haan ok yal. Nerdeyse ayn
yatayz. Haan daha utanga utanga glmsyor, gzlerini
Safa Beyin gzlerinden hi ayrmyordu:
"Beyim mademki ok direniyorsun..."
"ok direniyorum Haan. Karln istemezsen alimallah
kabul etmem. Toprak deil, altn olsa gene kabul etmem."
"Mademki aslan Beyim..."
Bey derin bir soluk ald, srtndan ar bir yk kalkmas-
na konutu:
"Syle Haan, syle canm. Dile benden ne dilersen."
"Senin yaz ah diliyorum Beyim. Ya at, ya da hi. Ah bana

47
verir, tarlay alrsn. Hem de senin bindiin takmyla birlikte
isterim."
Beyin rengi att, ama hibir ey sylemedi. Konusa dili di
line dolaacakt. En sonunda:
"yle mi Haan?" diyebildi. "Demek yaz Arap atm isti
yorsun?"
"Kusuruma kalma Beyim," dedi ayaa kalkt Haan. "Ya
at, ya da hibir ey."
Arkasna bakmadan darya kt gitti.
O gittikten ok sonra kendine gelebilen Bey fkeden deliye
dnd. Konan sofasnda doland durdu, ne yapacam d
nd durdu. imdi u anda eline gese Yobazolu, onu para
para edebilirdi. Yobazolunun dilei o kadar arna gitmiti.
"Nasl ister, nasl ister, benim atm nasl ister bir kyl paras,
bir kyl iti?" diye bas bas baryordu Ali Safa Bey. "Nasl, na
sl buna dili varr, hem de cesaret edebilir?"
fkesi uzun srd. Birka gn doluya koydu almad, boa
koydu dolmad. Araya kasabann gnl knlmaz kiileri girdi.
Yakn kylerdeki aalar girdiler. Herkes, herkes girdi. Bey, Ha
ana ok ok paralar, baka yerde dnm dnm tarlalar ner
di, Haan bana msn demedi.
"Ya Beyin yaz Arap at, ya da hibir ey," diyordu. "Ya
Arap at..." diye kuruluyor, "ya da hi!"
Ali Safa Bey edemedi, baka hibir aresi yoktu. Atm sa
vatl srmal takmlaryla donataraktan Yobazolu Hasanm evi
ne gnderdi bir sabah vakti. indeki kin de, Yobazolna kar
bydke byd.
ki gn iinde de tapu ona geti.
Ali Safa Bey tapuyu eline alnca nce gld, sonra dilerini
skt, yalm yalm gzlerle Haana, orada bulunan Vayvay ky
llerine bakt:
"te imdi elimden ekeceiniz var," dedi. "Atm, canm
kadar sevdiim atm elimden alr msnz? Alr da u ingeneyi
stne adamm gibi bindirir misiniz?"
Haan da, kyller de onun bu kadar neye fkelendiini
anlayamadlar ama, ilerine korku dt.
lerine korku dt ama, korkunun ecele faydas olmad.

48
Haan at aldktan sonra ata bindi ky ky, kasaba kasaba do
lat. Dolat yerlerde:
"Bu at," diyordu, "Yobazolunun atdr. On yedi dnm
lk bir kra tarla verdim, ot bitmez, bu at aldm. Ahmak he
rif..."
Yobazolu sonra sonra gittike aztt:
"stesem," diyordu, "Ali Safa Bey atn deil, karsn da
verecekti on yedi dnmlk bir kra tarla iin. Merhamet ettim
de karm deil, atn istedim. Atm veren karsn vermez miy
di, elinizi yksek vicdannzn stne koyun da syleyin."
Trl aklabanlklarla herkesi Ali Safa Beyin stne gld
ryordu.
Ali Safa Bey onun bu dediklerini gn gnne duyuyor,
deliriyordu. Adamlaryla birka kere Haana haber yollad:
"Azm kapatsn," diye. "Azn kapatmazsa ben onun azma
sp kapatmasm bilirim," diye.
Haan aldrmad.
"Ben azm hi de kapatmam," diyordu. "Kapatmam," di
yor kabaryordu. "Ben ondan deil, onun feritahndan bile
korkmam. Elinden geleni ardma koymasn. Gelecei varsa g
recei de var. Onun Kalayc ekyas var ya, dada olsayd gene
korkmazdm. O, on yedi dnmck bir toprak parasna, el ka
dar bir kada, bir avu tarlaya u gl gibi at verdi mi vermedi
mi, onun benim yanmda be paralk adaml yok. sterse beni
ldrtsn. Gam yemem ki, beni bir it paralad derim. Bir avu
tarlam daha var, el kadar bir kadn stne yazd. Onlar da
vereceim, gelecek yl Alinin karsn da alacam, Arap atm
terkisine atp ky ky dolatracam. Onun benim yanmda
be paralk haysiyeti yok. ldrtsn beni."
Bir gn karaalln yarmdaki yoldan atla geerken ona
be el ate edip tutturamadar. nk atm srtardayd ve at yel
gibi akyordu. Kurun tutmad. Haan her yerde, tekmil ovada
doludizgin dolayordu. Birka kez daha onu kurun yamuru
na tuttular. Haana gene bir ey olmad. Yel gibi akp gitti kur
un selinin iinden. Hi aldrmad, daha da aztt, her yerde,
dnde demekte ak ak konuuyordu artk.
Karakola ektiler, azmdan burnundan kan gelinceye ka

49
dar dvdler, Haan karakoldan sonra on be gn kan iedi.
Gene bana msm demedi.
"Alacam," diyordu, "onun karsn. Er ge alacam.
Arap atan terkisine atp yayla yayla gezdireceim. Elimde bir
avu tarlalk bir kat paras daha var."
kez at aldlar, Haan gitti ata buldu getirdi.
"At lse ne olur ki," diyordu. "Bir kere vermedi mi bana
canndan daha sevgili atan, atn verip insanlktan kmad
m? At lse onun insanl m onarlacak?"

Gkyz lacivert bir koyu karanla doru iniyordu. Yl


dzlar kayyordu dklrcesine. Yaz atan burun kanatlan b
yk bir grltyle alp alp kapanyordu. Kouyor, kouyor,
bir ara durup uzun uzun havay kokluyor, sonra geni bir hal
kada kendi yresinde dnmeye bahyordu. Byk bir harman-
yeri kadar bir alanm otlar, iekleri, bcekleri darmadank,
topraa yapm, ezilmi...
Yaz at, uzun bir dnten sonra kayan bir yldzla birlik
te Akasazn nergislerinin iine girdi. Nergisler kamna dei
yor, lk bahar havasnda youn bir kokuyla kokuyorlard. Gk
teki kayan, kvlcmlanan iri yldz, yaz atm plak sarsnda
balkd. Sar geni, ehvetli, gl rperdi. Yaz at Akasazm
duru sularma dald. Sularda byk, geni yaprakl nilferler
yzyordu.

50
6

Kap alndnda Ali Safa Bey yukarda konakta eli yre


inde bekliyordu. Atlardan inen iki kiinin ikisi de tepeden tr
naa amura batmt. Atlar da amur iindeydi.
Ali Safa Bey hemen aaya kotu.
"Ne haber?" dedi. "Yangm grdm. Gzel yanyordu. Ha
andan ne haber, attan ne haber?"
Murtaza:
"Adem kapy almca Haan at. yle deil mi Adem?"
"yle," dedi Adem. Kck, yamuk yumuk bir insand.
"Ademe, yana ekil Adem, dedim. Adem yana ekildi, ben
onun yana ekilmesiyle be kurunu da Hasanm stne boalt
tm. yle deil mi Adem?"
Adem:
"yle," dedi. Yamuk yumuk bam havaya kaldrd.
"Haan yere dt. kz gibi de brd. Kap stne ka
pand hemen. yle deil mi Adem?"
"yle, kap stne kapand."
Murtaza:
"Ben elimdeki gazl paavralar ateledim, yarsn eikli
in stne, yarsm da huun yelden yana gelen otlarnn aras
na soktum. Yalm birden patlad. Sonra ahra gittim, ahum ka
psn da tututurdum. Yalm birden patlad. erde at kinedi.
Poyraz esti. Yalmlar geceye dald. Kyller koumaya, ba-
rmaya baladlar. Biz katk. tane adam bizi sazln iine
kadar kovalad. Yanan huun iindeki at deli gibi, ac ac, yal-

51
varr gibi kiniyordu. Kinemesi yrek koymuyordu insanda.
adam sazln kysna kadar geldiler. Sazln iine gireme
diler. adama kurun salladk sazln iinden. yle deil
mi Adem?"
"yle," dedi Adem. " kurunu ben salladm onlarn s
tne. Ama geceydi, karanlkt, demedi."
"At bir kiniyordu ki, sesi tm ovada nlyordu. At al
yordu yanarken, sesi daha kulaklarmda..."
Adem:
"Yand," dedi iini ekerek, "Yand tkara. Aynen insan gibi
alyordu, yrek koymuyordu insanda."
"Biz sazla girdik, sa selamet. Sonra uzun, ok uzun, bit
meyecekmi gibi, gn gece srecekmi gibi atm kineme
si geldi. Sonra birden kirp diye kesildi kineme."
Ali Safa Beyin yz acl, fkeli bir hal ald:
"Yansn," dedi, "o at. Yansn. Yansn kl olsun." Rahat bir
soluk ald. "Haydi gidin atlar ykayn. Giyitlerinizi de deiti
rin. Zeynel nerede kald acaba? Asl haber onda. Zeynel gelme
den hibir ey belli olmaz."
"Belli olmaz," dediler gittiler.
Gn domu, kulua doru, buular ar ar kalkyordu.
Kular seslerini kesmilerdi. Bir tekerlek izi yeil otlarm stn
de ta Anavarzaya doru gidiyordu. Bir adam ahrdan gbre ta
yordu dar. Baka bir tanesi, kahverengi yn ayak giymi
abals doru bir at tmar ediyordu. Bir kelebek bulutu, bir renk
cmbnde geldi nlerinde ylt, sonra uup gittiler. Ana-
varzann ak bir buuya brnm mor kayalklarndan ge
doru mor, ltl, aydnlk, duru bir bulut ayordu.
Murtazayla Adem ykanmlar geldiler. Hi konumadlar.
Beyin karsnda el pene divan durdular. Beye kar bir olum
suzlukta bulunmamak iin tetikte olmann abas iindeydiler.
Hi yzne bakmyorlar, balarm yerden kaldrmyorlard. Ali
Safa Bey baz baz oturduu Trkmen kilimi deli sedirden
kalkyor, krbacn sar, krkl izmesine vura vura evin rt
mesini fkeli, sabrsz bir utan bir uca arnlyordu.
Murtaza:
"Bak Beyim, u aadan gelen Zeynel deil mi?"
Bey ellerini gzlerine siper edip bakt. Aadan, brt
lenlikten gelen Zeyneli grd, kararm yz d.
"Gelen Zeynel," dedi. "Ata ne oldu acaba?"
"At ld," diye zaferle sylendi Murtaza. "yle deil mi
Adem?"
"ld ki ld. Hem de kemikleri atr atr yand. Ty bi
le kalmad."
Zeynel az sonra soluk solua geldi. Yz soluktu. Dudak
lar sarkmt. Bacaklarnn titredii belli oluyordu.
Biraz bozulmu Ali Safa Bey:
"Otur uraya, otur da biraz dinlen oul Zeynel, karda
Zeynel." Merakla yzne bakyor, sabrszlanyordu. Zeynelin
eri enesi biraz daha erilmi saa kamt. "Murtaza bir su
getir Zeynele. sin de kendine gelsin."
Zeynel oturdu, Murtaza suyu getirdi Zeynele uzatt. Zey
nelin elleri titredi tas alrken, su yere dkld.
"Syle Zeynel, ne oldu?"
"Hibir ey olmad," dedi Zeynel. "Hibir ey olmad. Ha
ann evi, bir de ahr, bir de samanl yand... Hibir ey olma
d."
"Kendisi?"
"Burnu bile kanamad."
"Ya at?"
"At yanyordu. Ahrn da kaps tutumu. Haan at kur
tard. Az daha at uruna kendi yanyordu. Tutumu kapdan
kendini kapp koyverdi yalma kesmi ahrn iine. At ekti
kard."
"Kyl nasld Zeynel? Ylgn myd, korkulu mu?"
"Ylgn, ylgn ki ne ylgn! Kurumu kalmt her birisi,
yapraksz aalar rnei. Taa topraa, aaca kua, bir korku
sinmiti kye, soluk aldrmaz."
"Aaaah, at lmedi... Korkmalar ok iyi. ok..."
"Yalnz birisi vard. O da Koca Osman, hi aldrmyordu.
Galyeni azmda boyuna duman pskrtp yangnn karsn
da geriniyor, glyordu."
"Gene bir oyunu mu var Koca Osmanm? Gelmeyecek mi?
Gelip bizimlen konumayacak m dersin Zeynel?"

53
"Ben onu bilirim Bey. Kln deitirmi, bin yllk dolma
tabancasn beline takmt. Bunda bir i var ama hi kimse ne
olduunu bilmiyor."
"Belki bunad," dedi Bey. "Seksenini oktan geti Koca Os
man. Durun bakalm."
Zeynel:
"Hi aklm kesmiyor," dedi. "Bunamaz o. Kara bulut gibi
kyn iine am dolanp duruyor. Geldi benim karmda
durdu, tepeden trnaa uzun uzun beni szd szd, galyenin-
den ge bir top duman koyverdi, ayan yere kere vurdu.
Bir bildii var Koca Osmanm. Dve hazrlanyor. gn n
ce byle deildi. Ylgn, l gibiydi, ayaklarn srklyordu."
Ali Safa Bey:
"Bu topraklar bizim z malmz," dedi. "Altndan kalkaca
z. Koca Osman ne oyun kurarsa kursun. Ben glym. G
l ve de haklym. Atm kamas iyi olmad yalnz. Bir yara gibi
iimde. O at yakalayp vurmal."
Adem:
"Ben eski bir avcym Bey. O at neredeyse bulur, bir iki
gn iinde vururum. Ya da sana yakalar getiririm."
"Bana getirme, vur," dedi Bey. "O at vurmadan bana gel
me. Haydi git vur o at. Vur ki... Bu at ii burada bitsin."
Zeynel:
"Ben ok gzel bir ey buldum," dedi. "Alimallah kyl
evini barkm brakr da arkasna bakmadan ta Akdenize kadar
kaar. Korkusundan d patlar."
Ah Safa Bey:
"Sen ok gzel iler bulursun, arkada, Zeynel," dedi. "Bi
lirim senin gzel hnerlerini. u ovada senin de kck, g
zel, verimli bir iftliin olacak, senin de. Hele yemeimizi yiye
lim de yeni plann anlatrsn."
"Anlatrm," dedi Zeynel. "Hem de ne gzel."

54
7

Yobazolu Haann yanan evinin nnde balarn yere e


mi oturmu suskun kalabaln stne iy yamt. Kalabalk
m uyumutu. Hi kimsede en ufak bir kprt bile yoktu.
Kalabalk donmu, kalplam gibiydi.
Gn dodu. Parlak, sevinli bir gn. Ovann btn kulan
hep bir azdan tt. Arlar ince kanatlarnda pul pul k, v
zldamaya, uzun uzun uarak gezinmeye baladlar. Kyn
uzak evlerinden birka bebe viyaklamas geldi. Sonra kk
ocuklar onlara yknp alatlar. te tam bu srada yanan
evin yerinden kan direk direk ttnlerin arkasndan glgeleri
uzam iki candarma gzkt. Suskun kalabala gelip selam
verdiler.
"avuumuz, Yobazolu Haan istiyor," dediler. "Hem de
imdi."
Hep alamakl, incecik yzl, incecik Seyfali upuzun aya
a kalk:
"Evi yand fkaranm," dedi. "te duman kyor. Yand
kl oldu." Bir gelincik gibi boynunu bkt. "Hakka reva m ya
ni? una bakn arkadalar una! Hayvanlan da yand. Kurun
da sktlar fkaraya. ocuklar da, kans da, at da, o gzelim
Arap at da yamyordu. Gitsin de avua sylesin derdini. a
vu belki onun derdine bir are bulur. Unu, bulguru, ya da
yand. Tavuklan, yataklan da yand. Bakm daha duman tt
yor. avu sorsun ona, evini kim yaktrd, diye. Yobazolunun
evini kimin yaktrdm bilmeyen yok. Alm gtrn Yobazo-

55
lunu. yi ki geldiniz. Arap at yanyordu. Yobazolu var ya, ken
dini atee att da Arap atn kurtard. Arap at da ban ald git-
ti. Ald da gitti..."
Yobazolu donmuluundan ayaa kalkt. Srt inceden
buulanyordu. Candarmalara doru yrd. Candarmamn
birisi hemen arka antasndan bir kelepe kard, Yobazolu-
nun ellerini kelepeledi.
Seyfali:
"Bu da nesi?" diye sordu.
Candarma:
"Sen karma Muhtar," diye sert kt.
Seyfali:
"Ben de geleyim. Geleyim mi?"
Candarma:
"stemez," diye bard. "Dne gitmiyoruz."
Yobazolunu nlerine drp yrdler. Yeni yeermi
tarlalarn iinden geerek toprak yola ktar.
yice kzdran sabah gneinde kalabalktan eki bir buu
ykseliyordu, ter kokusuna benzer. Yobazolu gzden raym-
caya kadar arkasndan baktlar. Konumadlar.
avu Yobazolunu beter karlad. Az kprm, bar
bar baryordu:
"Ne hatr biliyorsunuz, ne gnl! Ne insanlk biliyorsunuz,
ne kardelik! Ne byk biliyorsunuz, ne kk! Ne aa biliyor
sunuz, ne de bey! Ne Allah biliyorsunuz, ne Peygamber! Ne
candarma biliyorsunuz, ne de Hkmet..."
Kendisini sonsuz bir fkeye kaptrm zangr zangr titri
yor, kendinden geiyordu.
Hasanm kamna st ste tekmeler indiriyordu. Yobazolu
kvranyordu. Kocaman elleriyle Yobazolunu boynundan tutup
karakolun bo odasma ekti. Candarmalar hemen kiraz dalndan
sopasn getirdiler eline verdiler. Ba gz, kam, srt demiyor,
neresi gelirse yerde inleyip kvranan adama indiriyordu. Var g
cyle. Hem indiriyor, hem de kudurarak konuuyordu:
"Evini yakarsn deil mi? Kendi evini kendi elinle yakarsn,
deil mi? Ben de yutarm yle mi? Ulan insan hi kendi evini
kendi eliyle yakar m? Ulan sen akim m oynattn? imdi seni bu-

56
radar tmarhaneye gndereyim mi? Hem de karakol karakol...
Ulan yanan evin iinde ocuklarn, karn da yansayd ya! Seni ipe
ekmezler miydi? Ne diyorsun, niin konumuyorsun? Neden
evini yakyorsun? u kylerde herkes sana yknse de evini yak-
sa neye varr bu hkmetin hali? De bakalm neye varr? Kt r
nek oluyorsun millete, evini yakarak yakaraktan..."
Boynu yz kpkrmz kesilmi, ter iinde kalm avu
halsiz kalncaya kadar Yobazolunu dvd, sonra yanmda ha-
zrol duran candarmaya sopay uzatt:
"Kemiklerini kr unun," dedi. "Bunlar kt rnek oluyor
lar. Bunlar Beye de, Allaha da, candarmaya da, Hkmete de
bir gn olur kar gelirler. Vur! Vur Allah akna! Vur emir a
kna. Vur ki vur, vur ha vur! Terbiyelerini iyi vermek gerek ki
bunlar kendi evlerini yakp, hem de iinde ocuklar, millete
kt rneklik etmesinler. Vur ki vur!"
Candarma da balad, ayn avu gibi, ona tp tpna y
knerek. Hem vuruyor, hem de konuuyordu:
"Ulan kpek," diyordu dilerini skarak, yz gerilmi,
gzlari prtlemi, bir Karadenizli azyla, "ulan kpek, insan
kendi evini kendi eliyle yakar m? Hem de ahrn, hem de iin
deki geyik gibi Arap atn, hem de iindeki gl gibi ocuklarn?
Ulan kpek olu kpek..."
Yobazolunun hi sesi kmyordu. ly dver gibi d
vyorlard. Karadenizli candarma da yoruldu. nc candar
ma ald sopay. Yobazolu kendinden geti. Her yan uyumu
tu. Azmdan kan geliyordu. Srt da, elleri de, ayaklan da kana
mt. Her yerinden kan szyordu.
avu:
"u kpei gtrn yol azna atm," diye emir verdi.
"lrse kat da vurduk dersiniz. Silahl atmada ldrld.
Bey bizi kurtarr. Eer kendine gelirse, ona syleyin ki Vayvay
kyn brakp gitsin. Ali Safa Bey ona baka bir kyde, baka
bir yerde ev de verdi, tarla da. Vayvay kynde kalr da Beye
bir daha kar koyarsa onun bu karakoldan ls kacak. Sy
leyin ona delilik yapp da evini bir daha yakmasn."
avu kahvesini hprdetiyordu.
"Yobazolu ayd," dediler. "Daha dvelim mi?"

57
"Dvmeyin, buraya getirin."
Kaim rendesiz tahtalardan atlm masann stnde yeil,
yrtk, yer yer yanm bir uha seriliydi. Arkada krmz bir be
zin stne yaptrlm pirinten alt ok duvarda duruyordu.
Pirin oklarn ular kararmt. Yer yer daha parlayan oklarn
her bir yerine de sinekler pislemiler, oklar bir tuhaf nakla
malard. Pirin oklarn stnde Mustafa Kemalin mareal ni
formal renkli, ayakta duran, mavi mavi bakan hznl bir res
mi aslyd. Elinde krbac vard. Resimde doru bir atm ba,
atm bamm arkasnda da bir gl belli belirsiz gzkyordu.
"Gel karma! Dur yle hazrol vaziyetinde. Haaa, ite
byle. imdi kye git, karm ocuklarn al, Narlkla kyne
yerle. Bey sana o kyde bir ev temin etti. Tarla da buldu. Siz
Beylen baba dostu olurmusunuz. Onun iin sana ev verdi. Sen
Vayvay kynde kalrsan, bir daha bu karakoldan ln ka
cak. Bey yle syledi. Evini de bir daha yakarsan sen bilirsin.
Ev yakmann benim kanunumda suu idamdr. Bu seferlik seni
Ali Safa Beyin ricas zerine brakyorum. Gelecek sefer idam
edileceksin. Evet, bu sefer ev yakma suunu baladm, gele
cek sefer seni ldrrm. Haydi yr, yolun ak olsun Yoba-
zolu Haan Paa!"
Haann yznden, ellerinden durmadan kan szyordu.
Gzlerini de aamyordu. Giyitleri paralanm salkm saakt.
Kanl bir paavra ynyd Haan. Sendeleyerek yola dt.
Hibir ey dnemiyor, yalnzca kendine acyordu. Utanmasa
kendi stne bara ara kadnlar gibi at yakacakt. Yalnz-
dut kyn geti, dereye indi. Derede onu iki atl bekliyordu.
Yakaladlar.
"Ali Safa Beyin sana selam var," dedi bir tandk ses. Ama
Haan sesin sahibini karamad.
Gzlerini ap, yalvarrcasna sesin sahibine bakt:
"Beni daha dvmeyin," dedi. "Bey ne sylerse bam st
ne."
"Ali Safa Bey dedi ki gitsin Narlkla kyne yerlesin.
Orada bir ev var, hazr kendisini bekliyor. Yalnz ona bir
dm var, dedi Bey, bir daha o Arap ata binmesin. Bir daha da
evini yakmasn. Ev yakmak Cumhuriyetin kanununda idamlk.

58
Bilsin ki, Cumhuriyet Hkmeti, ev yaklmasna hibir zaman
izin vermez. Sen evinin iinde ocuklarn da yakacakmsn.
Bey dedi ki, sorun bakalm ona akim m oynatm. Bey dedi ki,
ona armaan olaraktan verdiim at da yakyormu, sorun ba
kalm akln m oynatm. Kye varr varmaz oluunu ocuu
nu alacak Narlkla kyne gideceksin. Beye de, sana ev verdi
diye, her sabah, her akam dua edeceksin. Olur mu?"
"Olur," diye inledi Haan. "Olur karda, siz beni dvmediniz
ya, olur. Arap atma da binmem, evimi de yakmam bir daha."
"Yoksa Bey seni ldrtecek."
"Syleyin de ldrtmesin."
Kye girdiinde gece yarsnn horozlar tyor, hi uyu
mam kyller Muhtar Seyfalinin evinde toplanmlar, drt
gzle onu bekliyorlard. Yobazolu, Seyfalinin evinde k g
rp doru oraya gitti. Hibir ey syleyemeden, onu karla
mak iin ayaa kalkm iki delikanlnn ayaklarnn dibine y
ld. Kendine geldiinde sabaht ve yataktayd. Kyller saba
ha kadar uyumamlar, onun ban beklemilerdi. Kamer Ana
onun,yaralarma yak yapyordu, dualar okuyarak. Koca Osman
kendi eviyle Seyfalinin evi arasnda mekik dokuyor, olan bite
ni evdeki nce Memede anlatyordu.
Yobazolu ancak bir hafta sonra yataktan kabildi. lm
den kurtulmann sevinci iindeydi.
Bir sabah kyn btn evlerim teker teker dolat, herkesle
helallat. nne kim gelirse, gen yal:
"Ben gider oldum kardalar," diyordu. "Hkmet beni
srgn etti. Hkmete g m yeter. Hkmet emretti ki bana,
Narlklaya gideyim, orada yerleeyim. Beni ldrd hk
met. ldrd beni. Syleyin, hkmetlen baa klr m? kl
maz. Ak almla ktk on ylda her savatan. Hkmetlen baa
klr rm? Bir daha Arap atma binmeyeceim. Hi binmeyece
im. Evimi de yakmayacam. Ben gider oldum, hakknz helal
edin kardalar."
Yobazolu bir ksknlk, bir ylgnlk trks gibi kyn
iinden kt. Ardndan kars, ocuklar yola dtler, telerde
gzlerden radlar.
Gn kuluktu.

59
8

Koca Osman:
"Bugn kapy kimseye amayacaksn," diye Kamer Anaya
askerce sert bir emir verdi. "Bugn biz evde yokuz. Ahra bir
kap aacam ki ahinim bir iyice atlayabilsin. yi bilirim, ka
aklkta en zor i atlamaktr. Rahat atlayamazsan dnya ba
na zindan olur, hem de yklr. Ahra bir kap aaym ki Kamer
Ana, ahinim rahat rahat atlasn."
Kamer Ana kapy kilitledi, bir iyice de arkasndan srgledi.
"Gel Memed," dedi Koca Osman, "yardm et bana. Yardm
et de u kapy aaym, sen de gzel gzel atla. Yklklerde,
evin iinde, tenekeler stnde knp durma."
Pencere aralklarndan kap tahtalarnn aralklarndan evin
iinin alacakaranlna oklar gibi aydnlklar uzanyordu. Ik
yollarnn iinde binlerce toz prlts kaynayor, dnp duru
yordu.
Koca Osman yanma gelen Memede:
"Kapy uradan aacaz," diye ocakln yamndaki iti
gsterdi.
Memed:
"Testere var m?" diye sordu.
Kamer Ana:
"Var," diye atld. "Var yavru."
"yi yleyse, kolay," dedi Memed.
Kamer Anann uzatt testereyi, tahray, baltay Memed
onun elinden ald itin dibine koydu.

60
Koca Osman, elleri belinde, alacakaranlkta onu seyreyli-
yordu.
"Hi grlt kmayacak ahinim. Sonra evde olduumu
zu anlarlar. Zaten bir eyler sezinliyorlar. Benim byk olan
gelmi de anasma sormu. Babamda bir hal var, nedir ola, di
ye."
Memed gld, baltay kapt:
"uras m Osman Emmi?" diye bir adam boyu yerden iti
gsterdi.
Koca Osman:
"Buradan kes," dedi. "Ben de u kapy onaraym. stersen
u kapy l, ona gre yap."
Memed eildi, yanda duran eski, atlam, gneten bozar
m kapy ltkten sonra elindeki baltayla dzlemesine kesti.
Sonra testereyi ald eline, kesmeyi onunla srdrd. Az sonra
itten dzgn bir kap ald. Memedin elleri hnerliydi. Koca
Osmamn onard eski kapy da gtrd, alan yere akt, ki
litledi at, kilitledi at, tamamd.
le olmu, horozlar tek tk tyordu. Bu arada iki kez
kap ahnd, amadlar. Memed terlemiti. Baltay, tahray, tes
tereyi, ivi dolu ana Kamer Anaya uzatt.
Koca Osman:
"Eline salk, iyi oldu ahinim, yavrum," diye usulca srtn
svazlad onun. Svazlarken elleri titriyor, rperiyordu. Sonra
kulana eildi, usulca:
"imdi git de bir iyice, bir gzelce ahrda atla. Kamer Ana,
ibrii ver yavruma. atla da sonra gel bir gzelce yemek yiye
lim seninlen. yle karlkl, hasretliim var sana yavrum."
Memed ibrii Kamer Ananm elinden ald, ahrn teki ucu
na keye gitti, yumuldu, bir iyice rahat atlad. Koca Osmanm
dedii doruydu. ini tenekeye yapmak onu ok skmt. Baz
gnler hi atlayamyor, geceyi bekliyordu. Bu da zor oluyor
du.
Memed ahrdan dndkten sonra, bir eliyle suyu dkerek
ocaklkta elini ykad. Kamer Ana onun eline su dkecek oldu,
Memed istemedi. Kamer Ana da fazla stelemedi.
"Oca yakamadm," diye yaknd Kamer Ana. "Ama mor

61
inein az var. Bir de eker dkerim stne. sterseniz bal da
var."
"Ballan az getir," dedi Koca Osman. "Yavruma iyi gelir.
Ballan az insana g verir."
Koca Osmanm btn derdi gn bu elimsiz, sska olan
yedirip iirip heybetli bir insan haline getirmekti. Biraz da gz
doldursa, yle boyu uzasa, omuzlar genilese, ensesi kalmla-
sa pehlivanlar gibi olsa, yzn gren korksa... Adam unu, u
bir kimicik ocuu nce Memed diye insan iine karmaya uta
nr. Bunun nce Memed olduuna yemin billah etsen, Kurana el
bassan kimseyi inandramazsn. "Ben de tutmuum da," diye
iinden geirdi, "u bir kar adam korkaraktan saklyorum.
nce Memed kye geldi diye, salver kyn iine, bunun nce
Memed olduuna hi kimseyi inandramazsn. u Kamer Ana
bile bu ocuun nce Memed olduuna bir inanyor, bir inan
myor. kide birde de ka altndan bana bakp gzleriyle, inana
myorum Koca Osman, inanamyorum bunun ahin olduuna,
inanamyorum, diyor. nallah yanlmyorsundur. Gzlerinde
kuku Kamer Anamn. Ben de grmeseydim, ben de inanmaz
dm. nce Memed dediin de byle olmaz ki... Bereket versin
kimse yzn grmyor. Grenler de onu byle bebecikler gibi
uyurken, dudaklarn sndre sndre uykuda burnunu eker
ken grmyorlar, ok kr. Kamer Ana bir gn onu bebecikler
gibi uykuda alarken grm:
"Olan alyor Osman. Uykuda."
"Varsn alasn."
"Bebecikler gibi."
"Olsun Kamer Ana."
"Bu ocua tfek hi yakmyor. Bir parmak ocuk."
"Ne demek istiyorsun Kamer Ana?"
"Hibir ey demek istemiyorum. Bir avu ocuk bu. Uyku
sunda ocuklar alar yalnz."
Kamer Ana inanamyor, u gzlerimle grmeseydim ben
de inanmazdm. Abdi Aay ldren bu mu, hem de varp ka
sabann ortasmda, hkmetin iinde! Kalaycnn cann alan,
Asm avuun bana iler getiren, cmle Toros dalarnn tir
tir titredii!..

62
"ok ye, ok ye, lokman byk tut, ahinim. Azlan bal
adama ok yarar. U gn durmadan azlan bal yiyeceksin ki...
Sonra yal yemekler yiyeceksin. Sen hi yemek yememisin
ki... Kamer Anan sana..."
Memed hem glmsyor hem de Koca Osmann gnl ol
sun diye lokmalarn iki misli kocaman yapyordu.
"Bak ahinim, frsat bulup da sana syleyemedim. Kyl
nn sana ald tarlay Ali Safa ele geirdi. Senin tarlan yok
gayri. Evine gelince, ite orada duruyor. inde de Seyran Kz
oturuyor. Seyran Kz ok fkeli. Kimseylen konumuyor. Tek
konutuu Kamer Ana. Onu seviyor Seyran. Seyran her gece,
ortalktan el ayak ekilip de kurt ku uykuya varnca balyor
at sylemeye. Bir sesi var, da ta delip geen... Kyl de
onun trk syleyecei zaman biliyor, uyumuyor, bekliyor.
Dinliyorlar. Memedim, ahinim. Seyran Kz gzeller gzeli.
Kul olanm bana gelmesin onun bama gelen... Dman bana
vermesin Allah onun bandaki derdi. Amma dayanyor Sey
ran, yz azck solgun, kederli ama dimdik... fkesinin iinde
yalm, gibi. fke daha da gzelletiriyor onu. Yzne bakmaya
kyamazsn."
Btn ukurova gibi Memed de Seyrann bama gelenleri
biliyordu. ini ekti.
"Bildin mi Seyran sen de yavru?"
Memed, gzleri yaarm, yz gerilmi, hznl:
"Bildim Osman Emmi," diye karlk verdi. "Bildim onu."
"Sana toprak aldk, ev yaptrdk diye, Ali Safa bamza ol
madk iler getirdi. yi ki inmedin yavru, affa uyup da dadan
inseydin, ukurova aalar senin bama ok i aarlard. Seni
yaatmazlard. Sen onlarn gzne kocaman, sivri bir elik di
ken gibisin. Dze insen de, dada gezsen de, hapiste olsan da,
yitip gitsen de, lsen de sen onlarn gzne batm elik bir di
kensin. Varp da kaplarna onlara kul olsan, onlar seni gene ba
lamazlar. Lokmam byk yap, ok ye azlan bal..."
Memed bam kaldrd, yz ok ciddiydi. Kocaman bir lok
may azma att. Bir elik prlts geldi gz bebeklerine oturdu:
"Yobazoluna ne oldu?" diye bak gibi, rktc bir sesle
sordu.

63
Kamer Anarm iinden geti: "Demek nce Memed dedikle
ri, bu ses. Ocan yana olan, bu ne fkeli ses byle! Bu ne!"
Koca Osman:
"Yobazolu helallap gitti", dedi. "Kskn, ylm, bitmi.
Gitti. lm halindeydi."
"Keki ky terk etmeseydi," diye steledi Memed.
Koca Osman boynunu bkt:
"Keki," dedi. "Lokmam byk tut."
Sonra Koca Osman ayaa kalkt, pencerenin k szan yeri
ne gitti, toplu tabancasn kmndan ekti yalamaya balad.
Uzun bir sre tabancay yalayaraktan sustuktan sonra:
"Bir yalm yeli gibi Deirmenoluk kynden ktn," diye
balad. "Utun gittin. Gzlerden radn. Sen gidince Alidan
tepesinde bir kocaman minare boyunda k patlad, gn
gece yand. Btn kyl de hayran, gece uyumadan
seyretti. Ben de seyrettim. Ondan sonra o k her yl senin yitip
gittiin gnn gecesi yand. Ortalk gn gece gndz gi
bi oldu. Ondan sonra?"
Memed:
"Ondan sonra ben..." dedi, sesi karncaland. "te Osman
Emmi, altmda senin getirdiin at... Durmadan srdm. Bir ge
ce ulu bir da banda uyudum, ikinci gn kl adrl bir Trk
men obasyla karatm. Benim nce Memed olduumu he
men bildiler, beni yle bir karladlar, yle bir arladlar ki...
Onlara Kerimolunu sordum..."
"Can bir adamd, ok yiit bir adamd Kerimolu," dedi
Koca Osman, tabancasm klfna sokarken.
Memed:
"Kerimolu gibi kocam bir adamd Trkmen obasnn
Beyi... Ben adrna girerken havaya el ate etti, sonra da bir
ko kestirdi, hemen orada..."

64
9

"Ad Mslm Beydi. Bir toy dn... Sabaha kadar evinin


nnde ate yaktrd. adrn nnde yanan ate adrn drt
misliydi. Yalmlar ge ayordu."
Mslm Bey hi sana ktlk eder mi yavrum, imdi ben
sana ktlk eder miyim? Sen adrna indin diye Mslm Bey
vnm, vncnden ba ge ermitir. Adam ondan hi
korkaf m? Byle adama hi gvenmez mi insan? Bu konup g
erler yiit, sert adam olurlar. Yerlilere bakarak trelerine daha
sk skya sarlrlar. u bamzdaki bir tutam uzun sa var ya,
Sefeyle benim bamdaki... Bu haramzadelerin, bu yumurta
dan kp da kabuunu beenmemilerin takalas oldu. Trk-
menleri dersen tm kocalar byledir. Hem de gen yiitleri,
hep byle bir tutam uzun sal. Trkmenin bir tresi, salam
bir tre. Bu tre insanln da, insan olmanm da bir tresidir.
Sana birisi gelir snr, arkam sensin, kalem sensin, ocana
dtm derse, sen o insana ne yaparsn? Korur musun, atar m
sn? Sen iyi yapmamsm, gvenmeliydin. nsanoluna gven
meli.
"ok karanlk bir geceydi. Karanlk duvar gibiydi. Otlarn
kokusu, ieklerin keskin kokular adrn iine doluyordu. Yas
tk da nanesi kokuyordu. ki gndr Mslm Beyin konuuy
dum. ki gecedir gzme bir damla uyku girmiyordu. Uyur
sam, Mslm Bey beni uykumda ldrr sanyordum. Her an
tetikteydim. Byle bir i, byle bir gvensizlik hi bama gel
memiti. Usuldan bir yamur yayordu geceye. Kalktm k-

65
tim yataktan. Soyunmamtm. Tfeimi, kurunlarm, neyim
var, neyim yoksa drbnm, fesimi orada braktm, at da b
yk adrn kapsnda balyd, onu da orada bal braktm,
dtm yola..."
Bey seni bir at iin ldrr m hi? Bir Trkmen ne kadar
yozlarsa yozlasn, bir at iin obasma snm bir adam l
drmez. O gece saklandn maaradan teki geceye kadar
kamadn. Kendini rlplak, desteksiz, dnyann ortasnda ya
payalnz kalm sanyordun, deil mi? Ekyal braknca aya
nn altndaki topran kaydn sandm, deil mi? Bunalyor
dun, deil mi? Saklandn maarada da tir tir titriyordun. Be
nim de bama geldi. Her insann bama gelir. Bir insan ne ka
dar yrekliyse, o kadar korkaktr. Ya da bir insan ne kadar kor
kaksa o kadar yreklidir. Bunun byle olduunu bir insan an
cak seksenine gelince anlar.
Maarann talar krmzyd. rm krmz talar do
kununca ufalanyordu. Krmz talarn stnde ok tuhaf ma
vi, yozlam, eri br, biimsiz, hibir iei, hibir yapra
tekine uymayan bir iek bitmiti. Maarann azn da su p
reni rtmt. Taze taze kokuyordu.
nsan hep kendisini yrekli samr. ine bir korku dnce
de bunu olaan saymaz. Kahrndan lr, delirir. Neden korku
yorum diye, akln oynatr. Korku insanolunun yreine ile
mitir, bunu bilmez. nsanolu salt korkudur, bunu bilmez. Bil
mez de kendine yediremez korkuyu... Su preni iei, iekle
rin en gzel kokandr, en taze... nsann derisine, salarna, ilik
lerine kadar siner. Pren kokusu en kt haldeki insan kendi
ne getirebilir.
Aada, ok aada uzayp giden yeil ayrlar, ksa, ak,
krmz, mor, keskin kokulu iekleri, sr sr koyunlan, sel
yataklar, tek tk bodur aalar, seyrek, top top allklaryla
bir ova bulutlanyordu. Ovada buunun iinde sahnarak telli
turnalar dolayorlard, srlerle.
telerden kurun sesleri geliyordu. Bir yerlerde bir sava
olur gibiydi.
Gn batarken bir yangn rengi ovaya vurdu. Gkyz,
dalar, sel yataklar, ovann dibinden grnmeden akan byk

66
rmak bir yangmm yalmlar gibi parlayp aktlar. Bir yalm seli
bir an ovay doldurdu. Sonra her ey, dalar, aalar, krmz
topraklar, srler, otlar, turnalar som maviye kesti.
"Hi byle bir ey grmedim mrmde. Maaradan dar
ya, yangna kendimi zor attm. Dalar talar stme yrd.
gn yangmm iinde a ama yrdm. Bir oban yzme
ldrecekmi gibi ters ters bakarak adm sordu. Kara Mistik,
dedim. stme gld. Bir para ekmek, bir anak st verdi, de
liler gibi bir dikite st itim, bir lokmada ekmei yedim. On
dan koarak ayrldm. oban arkamdan bana glyordu hep.
nce Memed, nce Memed, diye baryordu. Karanla kadar
kotum. Karanlk duvar gibiydi, karanln stne yamur ya
yordu."
Kurtlar kular stne saldryordu, deil mi? Otlar, aalar,
bcekler... Sen hi ylan deri deitirirken grdn m, zor itir.
ldrr ylan.
Ylan nce yumuak otlu bir yer bulur kendine. Bir sre
orada otlarn stnde dner durur. Sonra yay gibi iki kez
gerilir.* Gerilir brakr, gerilir brakr. Sonuncusunda ok uzun
gerilir, bir top olur alr. Bir de bakmsn ki ylan o anda kav
lam, derisini upuzun, bambaka, bir al dibine brakmtr.
Derisini braktktan sonra ylan bir sersemlik, bir korku iinde
dir, ne yapacam, nereye gideceini bilemez. Oralarda sersem
sersem dolanr durur. Askerlikten dndkten bir yl sonraya
kadar bile ellerimi nereye koyacam bilemedim. imdi her sa
bah kalk borusuyla uyanyorum.
"oban, nce Memed, nce Memed nereye, nereye? diye
bard arkamdan. te bu kulaklarmla duydum."
Kabuundan syrlnca herkes barr. Herkes senin nce
Memed olduunu bilir.
"Ne bilir?"
"Bilir ite. Sen syle."
Frat derler bir su akar. Yeildir. Yosunu stne kar. Yaz
bahar aylarmda deniz gibi olur. Deniz gibi kprr. Ky Fratm
kysnda, yeil kayalkl bir dan dibindeydi. Toprak damlarn
atlan yeil toprakla rtlyd.
"Adn ne?"
"Kara Mistik."
"oban durur musun?"
"Dururum."
"Nereden olursun?"
"Uzunyayladan."
"Gzel atlar olur Uzunyaylanm. Gzel atlar bir Urfada,
bir de Uzunyaylada olur. Uzunyaylamn atlar dayankldr. He
le donu doru olanlar."
"Adm Kara Mistik."
Bir dn vard. Herkes, ok yksee, biribirine eklenmi
iki uzun kavam tepesine balanm nakl tozaa kurun sk
yordu. Genci yals, askerlik grm, ekyalk yapm, nl
avclar, herkes kck toza kavaklarn ucundan drp
dn armaann almaya urayordu. ok kurun yaktlar,
ok fkelendiler, ok skldar, utandlar. Tozak ok kkt,
kurun demiyordu. Toza hi kimsenin drememesi d
ne uursuzluk getirirdi. Btn gzler tozaktayd. Daha gelinli
i iindeki gelinin, gveyin, kydeki kzlarn, gen kadnlarn
gzleri tozakta... Tozam drt bir yanndan vzr vzr kurun
lar geiyor. Tozam pullar, batmakta olan gnein son ipiltile-
riyle prldyor.
kar kepeneini srtndan. Bzlm kalmsn bir ke
de, kimse yzne bile bakmyor. Bir avu adamsn. stelik de
korku iinde. Gzlerin yuvalarnda sincap gzleri gibi korku
dan dn ha dn ediyor. kar kepeneini srtndan oban Me-
med, oban Mistik!
"Bir delikanlnn elindeki Alaman filintasn aldm. Deli
kanl bana ters ters bakt. Oradaki btn erkekler bana ters ters
bakt. Kzlar kadnlar stme gldler. Elim ayam zangr
zangr titriyordu. Elimdeki tfek uar gibi titriyordu. Dorult
tum. Tozak dverdi."
Dne dne dt yere.
"Adm ne?"
"Kara Mistik."
Herkes nce Memed dedi, tand. Sen Kara Mistik diyor
dun, onlar nce Memed diyorlard. Oradan da katn. Kyn
ortasnda rlplak kaldn. Herkes her eyi biliyordu. Anamn

68
lmn, Hatenin vurulmasn, Asm avuun seni maarada
yakalayp da brakma, Abdi Aay ldrdn an, Mslm
Beyin adrnda atn da, silahlarn da brakp kan, herkes
her eyi biliyordu. akrdikenliin yann da, Aktozlu kyn
de, Recep avuu da... Herkes her eyi biliyordu...
"nce Memed, nce Memed, sarp kayalarn geyiinin avcs
nce Memed."
Karanlk duvar gibiydi. Usuldan bir yamur iseliyordu
geceye. Frat suyunda en kk bir kprt bile yoktu. En kk
bir yel bile esmiyordu. Gece, scak yamur buulanyordu. So
yundu, suya girdi. Giyitlerini sol elinde tutuyor, sayla da y
zyordu. Bir saat m, iki saat m Fratla cebelleti. Karya geti
inde tan yerleri yordu. Yorgundu, bitkindi. Yzd su, sz
layan bedeni, uzand kumluk pren kokuyordu. Giyindi, yo
la dt.
Her kyde onu tanyorlard. Bir kyde bir aydan fazla du
ramyordu. Birisinde, ben nce Memedim dedi. Vallahi de billa
hi de benim o nce Memed. Hi kimse inanmad. O kadar alay
ettiler ki tonunla, o kyde de duramad. Karanlk duvar gibiydi.
Gecenin stne yamur yayordu.
"Adm bala."
"Adm Kara Mistik."
"Hah hah! nce Memed Kara Mistik m?"
Baka aren kalmad yavrum. Dumanl Frat dolaylarnda,
kartal rnei Dersim Krtlerinde, ak toprakl Birecik Trkme-
ninde seni tammayan yok. Yakalayp seni kanl hkmete tes
lim edecekler. Abdi Aanm kann detecekler sana. Ya Hate
nin kam, ya anann, ya Irazcanm, Rzann, ya Recep avuun
kan? Onlarn kan ne olacak? Hkmet onlarm kann kimse
den sormaz. Abdi Aanm kanm senden sorar. u dnyada seni
tanmayan yok. Her zaman, hep byle olur. Senin gzn dalar
da kald. Ne yaparsan yap nce Memedlik yakan brakmaz.
Keki dndnde Mslm Beye gzkseydin. Gece deil
de, tfeim almaya gndz gitseydin. Adam kendi tfeini gi
der de Mslm Beyin evinden alar m? Vardn ki tfein koy
duun gibi koyduun yerde duruyor. Evde kadnlar seni iyi
arlamadlar m? Sen gittin gideli Bey senin atma kul olan
bindirmedi demediler mi? lnceye kadar da senin atma Ms-
lm Bey kimseyi bindirmez. On yl gitmeseydin, on yl silahla
rna kimse dokunamazd. Atm Mslm Beye veriyorum, bin
sin satasm srsn, dedin. Mslm Bey senin emanet atma bi
ner mi sanyorsun?
"Geldim Meryemil beline. Elimde tfeim, kurunlarm.
Temir geldi yanma. Kck, yrekli bir adam. yi de bir
adam. Bir orduyla baa kar. Geldim ki Kayranlya, Dldl da
na, yeri g asker alm. Geldim Alidama, karnca gibi as
ker. oluu ocuu kyls de cabas..."
Hzarcy kuatanlar, krk kurunla onu elek gibi yapanlar
askerler deil, kyller. Koca Memedin boazna ipi takp s
rkleyenler askerler deil, kyller... Seni yakalasalard, seni de
yle yaparlard. Ya boazna ip takarlar, ya krk yerinden kur
unlayp elek gibi ederlerdi. Bu nce Memed, fakir fkaranm
dostu demezlerdi. Yzba Faruu da, teki bir hkmet ada
mm da yakalasnlar, senden de, Hzarcdan da, Koca Memed-
den de beter ederler. Oyuncak ederler, oyuncak. Ama bilsinler
ki sen glsn... Gl deilsen yandm.
Yalnz kaldm dada, deil mi, dnyann ortasmda sipsivri,
rlplak... yle deil mi?
"Yalnz kaldm, Osman Emmi, rlplak, sipsivri."
Karanlk duvar gibiydi. Geceye yamur yayordu, lk,
buulu...

70
10

Koca Osmann dudaklar hep kpr kpr ediyordu. Ahra


gidiyor, kyor, uzun kalarn kaldryor, svazhyor, drt bir
yanna bir eyler aranrm gibi baknyor, arada eiliyor izme
lerini svazlyor, ahrdaki atn yelesini okuyor uzun uzun, son
ra ieriye girip Memedin yanma varyor, zorla glmsemeye
alarak: "Memedim, yavrum," diyor alamakl bir sesle. Se
sinde bir yas havas var. Dehet bir acma var.
Daha gn domam, ortahk alacakaranlk. Srlar yayl
ma gidiyorlar. Anavarza kayalklarnn stnden ar ar ka
ranlk bir duman ykseliyor.
Yaz at bir kayann ucunda, donmu bir kaya paras gibi
kprdamadan dikilmi duruyor. Ne bam, ne de kuyruunu
sallyor.
Muhtar Seyfali bir huun arkasmdan kt. Koca Osmanm
kaygl yz bir ald, sonra kapand. Az sonra da Seyfalinin
arkasmdan efe Kahya grnd. Elinde bir top, her bir iei
bir gl iriliinde nergis vard.
"Kamer Ana, al sana nergis topladm," dedi. iekleri, yan
da inek saan Kamer Anaya uzatt. Kamer Ana bir gen kz gibi
kzard, utand:
"Sa ol efe Aam," dedi glmseyerek. "Beni dn
msn."
"Bu gece uyumadm. Hep sazln kysnda dolatm. Yo-
bazolunun deli at sabaha kadar doludizgin ovada dnd
durdu. Nergisler de diz boyu."

71
itin dibine melitiler.
Koca Osman hmla:
"Sz verdim ama, gitmeyeceim. O bir aaysa, arkasnda
da hkmeti varsa, ben de seksen yandaym. Benim de ar
kamda..." Szn bitirmedi. Bir kere daha: "Benim de arkam
da..." dedi. i iini yiyordu. Syleyememekten dertliydi.
"Benim de arkamda koca Allah var," derken Memedin iinde
yatt dolabn durduu keye bakt. "Bizim de arkamzda
kim var, onu da kimse bilmez. Kalayc nasl belasn bulmu
sa, Ali Safa da yle belasn bulacak. Biz, buraya yerletii
mizde daha Ali Safa anasndan domamt. Bizim de arka
mzda..."
Sonra, Koca Osmann en byk olu Hsam geldi. Sonra
Reit geldi. Birer ikier, btn kyller Koca Osmann evine ge
liyorlar, meliiyorlard. Kadnlar da geldiler, stn sap st
kovasn eikliin yanma koymu Kamer Anann bama, avlu
nun bir kesine kmeletiler. Hi konumuyorlard.
Koca Osman bir ayaa kalkyor, baryor, sonra geri otu
ruyor, susuyordu. Arada bir apkasn karyor, bir tutam sa
n eline doluyor, sonra fkeyle apkasm bana geri geiriyor
du. Dolma tabancasnn kabzasn da sert, tutuyordu:
"Lanet olsun o Yobazoluna. Bir fiyaka iin btn ky
satt. Bir at iin. Ali Safaya iki kt sz sylemek iin. imdi k
bakalm iin iinden kabilirsen. Lanet olsun o Yobazoluna.
Kat da gitti kyden en sonunda."
Yzleri acyla burumu kyller:
"Lanet olsun," dediler.
"Onun ky brakp gitmesi bir daha belimizi krd. imdi
Ali Safa yreklenir, tepemizde klnkle ta krar."
Hep bir azdan:
"Ta krar Ali Safa," dediler.
"Yobazolu kye gelmeli."
"Baka are yok, gelmeli," dediler.
efe Kahya:
"Osman olan, sen de bir daha u domuza gitmelisin. Ba
kalm ne diyor."
Birka kyl:
"Sen de Osman Aayla birlikte git efe Kahya," dediler.
"Belki bir ey diyecek."
"Ne diyecek?" dedi Koca Osman. "Ne diyecek, gene beni
korkutmaya alacak. Gene kyden kn, diyecek. Gene unu
bunu yaparm size, diyecek. Kyden kacak msnz? kp
baka bir ky kuracak msnz?"
Zeynel, kalabaln en ucunda, eski Yunan yazsyla bezeli
drt ke bir ak mermer tann stnde oturuyordu.
"Bu ky bize hayretmez," dedi. "Be kere bilirkii getirdik,
Kaymakam, Yzbay getirdik, be kere de kyn yerinin Ali
Safa Beyin olduu tebeyyn etti. Ve de tebeyyn etmitir."
Kalabalktan hi kimse bam kaldrp da Zeynelden yana
bakmad. Zeynel szn srdryordu:
"Gkyzne ivi akmaktan vazgeelim. Herkes ukuro-
vay kapyor. Ali Safarim kynden kalm da tezelden ken
dimize bir yurt edinelim."
Koca Osman:
"Sen sus ulan kpek," dedi. "Sen Ali Safarim zaten bir itisin."
Zeynel gcenmi:
"Bana yle deme Osman Aam," dedi. "Ben kimsenin iti
deilim. Ama bu topraklar bundan byle bize hayretmez. Elin
de tapusu var. Arkasnda hkmeti, dada ekyas, bir koca
ky de emmisi days var. Bu kyden bizi karr Ali Safa Bey.
Erinde geinde karr. Daha vakit gemeden, herkes ukuro-
vay paylamadan biz kendimize bir yurt bulalm. Ali Safayla
baa kamayz. Osman Aam, geende sen deil miydin bu
topraklar bundan byle bize hayretmez diyen? Sen deil miy
din varp Ali Safa Beylen konualm da kendimize baka bir
ky yeri, baka topraklar bulalm diyen? Mademki u Anavar-
zay Ali Safa Bey ok seviyor, bu batakl, bu stmay, bu belay
brakalm da nar ok Memetli ky yrelerine, dalar eteine
gidelim diyen sen deil miydin?"
efe Kahya:
"endin Osman olan, endin o. imdi neden cayyorsun?"
diye Zeynele arka kt.
ok uzun boylu Kel Arif elindeki ple toza tuhaf izgiler
iziyordu.

73
"Osman Aam," dedi, "hakas, senin de bir dediin bir
dediini tutmuyor. Ya buradan kp gidelim, ya da direnelim.
Yllardr byle ikircik iinde, ldk bittik. Kylnn yars gitti.
Ta Dumlukale ardna. orak topraklara. Srnyorlar. Bir de
diimiz bir dediimizi tutmuyor bizim."
"kimiz birlikte gideceiz Ali Safa Beye. Bir daha konua
caz," dedi Muhtar Seyfali. "Bu ii bir kaza balamak gerek.
kircik ldrd bizi."
Koca Osman soludu. yice kzmt. Piposunu ateledi, aya
a kalkt, avluda bir aa bir yukar dolamaya balad.
"Hkmetle bir oldu Ali Safa. stmzdeki zulm arttk
a artt. Biz de pstka psk. Kalayc ldkten sonra da ba
mzdaki kara bulut kalkt sandk. yle deil mi? Gene durma
d. Bamza bin trl iler at. Umudum krlnca gidelim de
dim. Kalayc lnce hkmeti dikti karmza. Bu zulm da
n. Ben ne yapaym ben. Bu lm dan dikti karmza. Eh ko
lu uzun hkmetin marptan marka kadar. Bizi de sorarsa
nz pstka pistik. Ben ne yapaym ben, buray terk edelim de
dim. Sar nergisin sarvan kurup oturduu, mor iekli yarpuz
larn zengiyi dvd, bir tek tohum atnca yz tane veren
dourgan dede topramz brakp da gidelim dedim. Baka
aremiz kalmad dedim. Kyden kap gidenlerin yars korku
dan, yars bkknlktan, umutsuzluktan gitti. Ancak az bir ks
mna Ali Safa be on kuru verdi. Bir ksm da buradan gidince
ok gzel topraklara deceklerini sandlar. imdi iler deiti.
ok gzel deiti. Sizin haberiniz yok ama, deiti. Gidip yer
leecek bir kar toprak da yok ukurovada."
Hsam babasnn sonsuz fkesini stne ekeceini bile bi
le:
"Deien ne baba?" diye sordu. "Dn Yobazolunun evini
bana ykp fkaray srgn etmedi mi Ali Safa? Candarmann
dve dve kan iettii Yobazolu Haan deil mi? Deien ne
baba? Bu mu? Git getirsene getirebilirsen Yobazolunu kye.
Getir de ldrsn Ah Safa..."
Babasnn kendisine sveceini sanyordu. Koca Osman
svmedi, fkelenmedi. Gitti geldi, dnd. Piposundan du
manlar savurdu, dnd. Teker teker kyllerin yzne bak

74
t. Durdu, uzun uzun gzlerini kyllerin gzlerinin iine dikti
bakt. Bir eyler aratrr gibiydi. itin dibinden bir kk srgan
kopard, avucunda rseledi, topraa frlatt. Kendi kendine ko
nuur gibiydi. Yz bir ayor, bir kapanyordu. Dudaklar, tel
tel sakal titriyor, kaim kalarnn altndaki kck mavi gz
leri bir layp bir snyordu. Sonsuz bir ikircik iinde olduu
besbelliydi. Konumaya balayacakm gibi yapyor, hemen o
anda vazgeiyordu. Herkes bir eyler sezinliyordu. Koca Os-
mann dilinin altnda bir eyler vard ama, neydi? Herkes sabr
szlkla Koca Osmamn bu dilinin altndakini bekliyordu.
Sonunda Koca Osman patlad:
"Gitmeyeceim o kpee," dedi. "Nasl atacaksa atsm ba
kalm bizi kymzden. Ne yapacaksa yapsn. Onun arkasnda
hkmeti, ekyas varsa, bizim arkamzda da... Var."
Bir ses:
"Bizim arkamzda kim var?" diye sordu.
Koca Osman dikeldi, bklm beli hmla doruldu:
"Var," diye grledi.
Sonra gene gezinmeye balad. Hep ikircik iindeydi. Git
tike de yoruluyordu. Yal bedeni iindeki byk cebellemeyi
kaldr amyordu.
Sa ayam ne att, bir iki kere stnde yayland. Sa elini
beline koydu, glmsedi. Sonra yz karard, gene glmsedi:
"Bir da baym," diye sze balad. "Usuz bucaksz
Kafdalarmm baym. Silme bir karanlk varm, kurun ge
mez. Yolcular yollarn armlar. Hibir yerden bir damla k
bile szmyormu. Hi de sabah olmuyormu. Kafdalan gm-
brdyormu. Hi de sabah olmuyormu. Gidemiyorlarm ka
ranlkta. Karanlkta soluk alamyorlarm. Umutlarn kesmi
ler. Kafdalarnda hi sabah olmayacak demiler. Orada yl
m kalmlar. Onlar da, o yolcular da krk tane haramiyle bir
harami ba kovalyormu. Gelmiler, balarn karanhk duvar
na arpmlar... Yaaa, arpmlar ite. Tam bizim gibi olmular.
Bir daha bu Kafdamda durmayalm, demiler. Ylmlar,
bizim gibi..."
Kyller, ne diyecek, sz nereye getirecek diye bekliyor
lar, kulak kesilmiler. Kadnlar kalabalnda, o Kafda dedik
e fingirdemeler. Koca Osman da sz bir trl bir yere geti
rip balayamyor, Kafda, Kafda, Kafdamdaki kl kesmez
karanlk diyor. Ta gibi ar bir karanlk omuzlarmzda, diyor.
Bizim gibi, diyor. Konuuunun dibi ba belli deil.
Sonunda Koca Osman iyice yoruldu, szn:
"te bu karanln stne bir top k dt," diye bitirdi.
"Bu yzdendir ki Kafdamdaki yolcular yollarn buldular, ka
ranlk duvarn atlar. Bizim de karanlmza bir top k d
t."
Soluunu toplad:
"te szm bu kadar. Ben Ali Safanm ayana gitmeyece
im, ite bu yzden. Giden gitsin, ben gitmeyeceim... nk-
leyim karanla..." dudaklarn yalad. "nkleyim bir top
k dmtr. Gecemiz gndz olmutur."
efe Kahya yanndaki Hsamm kulana eildi, usulca:
"Hsam oul," dedi, "u senin baban bir iyice kocam. Ne
diyor, anladn m?"
"Hi anlamadm emmi," dedi Hsam. "Epeydir babama
bir eyler oldu. ok yaland fkara."
Kyller ne yapacaklarn bilemeden birer ikier oradan
ayrldlar.
Koca Osman son szn syledi:
"Varn syleyin o bey olacak Ali itine, ben onunlan konu
mayacam. Gelecei varsa grecei de var. Varn byle syle
yin."
ieriye girdi, arkasndan kapy hzla kapad. Memede kotu:
"Dinledin mi oul konutuumu?" diye sordu.
"Dinledim Osman Aam."
"Gzel konutum yle mi?"
Memed:
"ok gzel," dedi.
"Anladlar m karanla den n kim olduunu?"
Memed:
"Kim bilir, belki de anladlar," dedi, iini ekti.

76
11

Koca Osman kurun sesleriyle yataktan frlad, hemen d


arya kotu. Kurun sesleri bir saanak gibi geldi geti. Kyn
drt bir yanndan at ayaklarnn taprtlar geliyordu. Durma
dan kyn yresini doludizgin dolanan atlar. Az sonra bir kur
un sana daha boald kyn stne. Kurun sana gelir
gelmez de Koca Osmann tam nndeki yazl ak tatan be el
kurun karlk verdi. Ayanm dibinde patlayan kurunlardan
irkilip, adm geriye srayan Koca Osman:
"Memed, yavrum, sen misin?" diye sordu. Hemen sonra
da: "Korkuttun beni," dedi.
Memed duyulur duyulmaz bir sesle:
"Benim Osman Emmi," diye karlk verdi.
"Hemen gir ieriye. Ben sylemeden de bir daha darya
kma. Keyfimi bozma. Topa tutsalar ky sen aldrma, olur
mu yavrum? Senin daha sran deil."
Memed ak tam ardmdan ayaa kalkt, ieriye girdi. Koca
Osman onun ardmdan seslendi:
"Doru dolaba gir. Gir de bir gzelce uyku ek..."
Sonra Memede scak bir merhametle acd.
"Sabahtan akama kadar fkara," dedi, "el kadar bir dola
bn iinde. Benim evim ona mahpusaneden daha beter bir mah-
pusane. ahinim, nce Memedim evime konuk geldi de, bakn
d hele onu nasl arladm. Kurt kocaym ca kpeklere oyuncak
olmaz. Kurt kocaynca kpek oluyormu Koca Osman, kpek.
Ak olsun sana. nce Memedi, dalar kartaln, hem de ahinini

77
gzel karladn, iyi konukladn, ak olsun sana ak olsun," di
ye dnd. "Bundan yirmi yl nce olsayd sen yavrunu, ahi
nini byle mi konuklardn? Kurtlar... Kpek... Ak olsun ulan."
Yaarm gzlerini sildi. Atllar durmadan kyn yresini
doludizgin dnyorlar, ksa aralklarla da kyn stne kur
un boaltyorlard. Karanlkta, usuldan da bir yamur ya
yordu geceye.
ieriye girdi, Kamer Ana oca yakm, ocan bana iki
bklm melmiti.
"Cann m sklyor, Kamer Ana, yle iki bklm olmu
sun?"
"Bu ne Osman, bu bamza gelenler?"
"Ali kyly korkutmak istiyor, ne olacak! Bu ok eski bir
usuldr."
"Kyl ne yapyor?"
"Kyl uyuyor. Ortalkta t yok."
Koca Osman giyindi, ocakln bana oturup dolma taban
casnn her iki gzn de vura vura doldurdu:
"Kamer Ana," dedi yiite bir tavr taknarak. "Tabancann
her iki gzne de domdom kurunu doldurdum. Kime rastge-
lirse alimallah bu yanndan girer, teki yanmdan kar. Karma
gelenin vay haline! Vay ki vay, Kamer Ana! Bak elim de titremi
yor eskisi gibi..."
Tabancal sa elini uzatt, bir gzn krpt, nian ald, ger
ekten eli hi titremiyordu. ok yakndan, huun ardndan
kurun sesleri geldi.
Koca Osman:
"Kyn iine girdiler," dedi dar frlad.
Darda, karanlkta, kyn stnden ahlanm atlar ak
yordu. Bir an at ayaklarnn sesi kesiliyor, bir kurun sana
balyordu. Geceye ar, iri taneli bir yamur dyordu.
Koca Osman, "Bizim avluda olmaz," diye dnd. "Bu it
lerden birisini drrsem, candarma gelir bizim evi yoklar.
Bir uval inciri bok edersin, Koca Osman, Kocam Osman. Za
ten de yle bir konukladk ki nce Memedi, dolaba kilitledik f-
karay. Bir de candarmaya teslim edelim, olsun bitsin."
Kendi avlusundan kt, olu Hsamm avlusuna girdi, bu

78
rada vurursam o itleri, Hsamn evini ararlarken, bizimkini de
ararlar, diye dnd, bitiikteki Krt Keremin avlusuna atla
d. Atllar doludizgin kyn sokaklarndan geiyorlard. Koca
Osman bir tam arkasna kt, tabancanm namlusunu sokaa
evirdi, bekledi. ine bir gven gelmiti. "Bir tanesini vurup
drdmde kim bilir ncem, yavrum ne kadar sevinir. Os
man Emmisinin kocaynca kpek olmadn anlar. Her kurt
kocaynca kpek olmaz. Yiit kurdun kocam da yiit kalr.
Hele bir gesinler nmden," diye dnd. "Gsteririm onla
ra kyn stne at srmeyi. Gsteririm onlara ky kuruna
tutmay..."
Krt Keremin huunun stnden vz vzl kurunlar ge
meye balad. At ayaklarnn sesleri yaklat.
Koca Osman:
"Vay anasm," diye dilerini skt. "teki sokaktan geti
ler."
Bir ara at ayaklarnn sesleri kesildi, kurunlar sklmad,
ky derin bir sessizlie gmld. Koca Osman kulak verdi
drt keyi dinledi. Hibir yerden en ufak bir ses, bir kprt
gelmiyordu. "Hepsi lm arkada, bunlarn hepsinin kanlar
kurumu. Yarm sabah bunlarn hibirisini tutamazsn. Ky
brakr brakr giderler. Vayvay ky sar nergisli, mor yar-
puzlu dede yurdum bombo kalr. Bak kimseden bir ses soluk
kyor mu? lmler arkada. Bilseler ki, ncemin kyde ol
duunu bilseler, hepsinin kan ahlanr, ne Ali Safa dinlerler,
ne bir ey. Bir bilseler..." Kendi kendine gld. "Ne oldu bu it
lere," dedi. "Gzel giyitlerim de slanyor. Gelseler de iimizi
grsek. Brakp gittiler mi ky acaba? Gitmez onlar. Sabaha
kadar kalrlar."
Az sonra kyn stne bir yaylm atei daha ald. Atlar
kinedi, doludizgin atllarn kararts Koca Osmanm nnden
szld geti. Atllar o kadar abuk getiler ki Koca Osman
davranamad. Elleri, tm bedeni titriyordu. Gene gelirler diye
iinden geirdi. Dnd de az sonra gerekleti. Tam atlla
rn karartlar nne gelince, ayaa kalkt, kalkmasyla dolma
tabancasnn tetiine kmesi bir oldu. Dehet bir grlty,
karanl yrtan bir barma izledi. Atllarn karartlar bir anda

79
ky kt. Koca Osmanm vurduu atlnn sesi daha bir sre
uzaklardan, batakln oralardan geldi.
Sevin iinde eve gelen Koca Osman karsmda giyinmi
kuanm, tam donanml nce Memedi buldu. Drbnn bile
boynuna takmt.
"Duydun mu ncem?"
"Duydum, eline salk."
"kzler gibi bryordu. Neresinden vurdum ola?"
Memed:
"Diz kapandan," dedi. "Diz kapa ok acr, ldrr ada
m. Byle brenler diz kapandan, bir de omuzlarndan
kurunu yiyenlerdir."
Koca Osman tepeden trnaa Memedi szd szd de:
"Ne o oul," dedi. "Sefere kacak gibi giyinmisin?"
Memed:
"Kusura kalma Emmi," diye zr diledi. "Bu benim hu-
yumdur. Bir yerde kurun sklyorsa ben giyinik olmalym."
Koca Osman soluyarak:
"Yoruldum oul, kocamm oul, bugn bunu iyice anla
dm. Az daha herifi vuramayacaktrm. Az daha... Kim ola u
vurduum, ok merak ediyorum. Kim dersin Memed?"
"Kimdir ola?" diye kendi kendine sordu Memed. "Belli
olur mu kim olduu? Ali Safa olsayd ne iyi olurdu."
Ocan bana varan Koca Osman:
"Ulan, amma da slanmm. Bu giyitler var ya ahinim, ilk
olaraktan yamur yz gryorlar. Yirmi be yldr," diye sy
lendi.
Sonra Memede dnd:
"Ali Safa buralara gelmez ahinim. O byle yerlere itlerini
gnderir. Gene de kimi vurduumu merak ediyorum."
Giyitlerini soyundu, Kamer Anaya sundu:
"Kamer Ana, nolursun unlar atee tut da bir iyice kuru
sunlar."
Memed:
"Bir daha gelirler mi bu gece?" diye sordu.
"Ne yapacaksn?"
"Hi!" dedi Memed. "Sordum."

80
"Bunlar sabaha kadar kyn yresinde, iinde dmda do
lanrlard ama, ben yapacam yaptm. Bu gece bir daha gel
mezler. Herifin brts daha kesilmedi. Belki bir hafta ba
racak. Sen Kalaycy vurduun y var ya, gene byle, ky ak
amdan sabaha kadar kuruna tutuyordu Ali Safa... Sen Kalay
cy ldrnce boku yedi Ali Safa... te byle. Yarn gece gene
adam gnderir, gene ky kurunlatr Safa... Biz direndike, o
trl trl oyunlar icat eder bamza. Biz direnmedike, biz
korktuka... Hem direnir, hem korkmazsak ylar Safa... Biz hem
direnir, hem de korkarsak... Yarn bir tanesini daha vuracam."
ocuk gibi seviniyor, ellerini rpyordu:
"Kocamm ama, karanlkta ancak karartlar kprdyor
du, gene vurdum. Vurdum arkada. Yarn birisini daha vuraca
m. br gn bir tane daha... Ne kadar gelirlerse, her gn biri
sini ykacam. Tketinceye kadar onlar, bktrncaya kadar.
Bu seferki diz kapandan olmu. tekeri tam yreciklerinin
stne saplayacam. Deil mi yavrum? Kan kusturdular. Bu
kyl tabansz. Yars koyup da Dumlukaleye kamasayd ky
lnn, btn bunlar bamza gelmezdi. Boaltmasalard k
y... Yobazolu da brakp gitmeseydi bizi, btn bunlar ba
mza gelmezdi. Gidip Yobazolunu getirmeliyim, gidip Dumlu
yresinde srgn kylleri bulmal, onlara bir daha kye dn
meleri iin yalvarmalym. Olur mu?"
Derin dncelere dalm Memed, olur der gibi bam n
ne edi.
Koca Osman, alvan ocaa tutmu kurutmakta olan, yz
uykusuzluktan, kederden uzam Kamer Anaya:
"Ana," dedi, "ben ok yorgunum. Bana u tabancam uzat.
Barut kesesini de ver. Azck da kuru aput ver. Ver de aslanm
gene dolduraym. Yarn geceye gene ona i decek."
Koca Osman vura vura tabancay iyice sklad.
Bir daha ne kurunlar vzldad, ne de at aya sesleri geldi.
Sabaha kadar Memedle kar karya oturdular. Koca Osman
syledi, Memed dinledi.

81
12

Koca Osman daha gn madan Seyfalinin evine geldi.


Seyfali ocan bana km, yanan atei bacaklarnn arasna
alm dnyordu. Koca Osman grnce ayaa kalkt. Uyku
suz olduu belliydi, sallanyordu.
"Buyur Osman Aam," dedi, byk bir kedere gmlm.
Sesi kskt, utangat. "Grdn ya bamza gelenleri, gene ba
lad."
Koca Osman az dolusu gld:
"Daha ne bekliyordun Aliden? Oturup bize hayr dua ede
ceini mi? Biz byle karlar gibi evlere siner de t karmazsak,
kylnn yars korkar da Dumluya, Yreir toprana kaar
sa, Yobazolu da bir y, iki yl adamn atma biner zort atarsa,
sonra da bir evi yannca, iki de sopa yiyince ban alr da gi
derse, ite byle eder Ali Safa..."
"Otur hele Osman Aam, yle buyur."
Koca Osman ocakln te geesine, dein stne kt.
Hep mutlu mutlu glmsyordu.
"Cann skma Muhtar," dedi, piposunu ocaktan ald bir
kzle atelerken. "Hi cann skma. Kafdamn gecesine den
k bizim de gecemize yamtr. Dmez kalkmaz bir Allah...
Her tepenin bandan yepyeni bir gn doacak. Allah birdir
ama, kaps bin... Kul skmaynca Hzr yetimez. Hzr baba
mz da bir ak gvercin donunda gelir. Gamlanma Seyfali, gam
lanma, hangi gn grdn akam olmam?"
Seyfali gvensiz bir bak att Koca Osmanm yzne. Koca

82
Osman bu bak yakalad, bu baka iyice ierledi. Szcklerin
stne bastra bastra:
"Ka geceyi grdn sabaha varmam? Yavrum, Muhtarm,
ccm, yle bakma bana," diye olanca sesiyle bard.
Seyfali yumuak, rkm:
"Senin dilinin altnda bir eyler var Emmi," dedi. "Herkes,
btn kyl, oluk ocuk meraktan atlyor."
Koca Osman yayma baslm gibi ayaa frlad:
"atlasnlar," diye bard. "atlasnlar da patlasnlar. Var
ya dilimin altnda bir ey, olmaz olur mu? Hzrn elini tuttum,
olmaz olur mu? Dn gece bir kurun patlad, olmaz olur mu?
Bir atl kz gibi brd, duydun mu? Olmaz olur mu? Bak
sana u kye bin yllk bir mezara benziyor, olmaz olur mu?
Syle ne yapacaz, sen bu kyn Muhtarsn, olmaz olur mu?"
Bu srada ieriye mam Ferhat girdi. Uzun boylu, gne ya
n, salkl, uzun yzl, ok uzun kirpikli, otuzunda gsteren
birisiydi. Yllar nce gelmi Vayvaya yerlemiti. Yerlemi, bu
radan evlenmiti. ki kz iki olu olmutu, kars Eeden. Nere
li olduunu, nereden geldiini kimse bilmiyor, hakknda trl
sylentiler dolayordu.
Seyfali Ferhat Hocay grnce ayaa kalkt:
"yle, uradan buyur Hocam," dedi.
Koca Osman Hocay grnce azck yumuad, yerine otur
du:
"Olmaz olur mu?" dedi son bir kere daha.
Ferhat Hoca yerine otururken: "Osman Aa, nedir o olmaz
olmayan?" diye sordu.
Koca Osman Hocaya bakt:
"Dilimin altndaki," dedi.
Ferhat Hoca:
"Gerekten," diye yar hayret, yar merak iinde konutu.
"Gnlerdir sende bir bakalk var. Dilinin altnda da bir eyler
olacak."
Koca Osman, oturduu yerden dikeldi:
"Var," dedi. "Bir gece uyuyordum. Uykumun arasmdan bir
ses duydum. Koca Osman, Koca Osman, diyordu. Frladm, ka
py atm. eriye gzleri birer damla k olan ak bir gvercin
szld. O anda da gvercin donundan syrlp Hzr oldu. Ak
sakallan aydnlk. Elimi tuttu. Ne uykudaydm, ne de dte.
Kafdamdaki skm yolcularn karanlnn stne de bir top
k dt. Sen buna inanmazsn, sen mucizata inanmazsn, de
il mi Hocam?"
"nanmam," dedi Ferhat Hoca.
"Dilimin altndakine?"
"nanrm," dedi gvenli bir sesle Ferhat Hoca.
Koca Osman:
"Aaah, Hocam," diye iini ekti. "Bir syleyebilsem yre-
imdekini! Ka gndr neredeydin Allahm seversen sen Ho
ca? Gene kayplara kartn. Bu gece burda miydin?"
"Buradaydm."
"Ne yaptn?"
"Yatamdan kmadm."
Koca Osman artk patlama haline gelmiti. u insanlar ne
ahmak insanlard. Anlatyor anlatyor, anlamyorlard. Koskoca
man cin gibi Ferhat Hoca bile anlamyordu. "Evimde Hzr var,"
diyordu. "Karanln stne, umutsuzluumuzun stne bir top
k dt," diyordu. "Dilimin altmda bir ey var," diyordu da,
bir trl anlamyorlard. Daha ak nasl sylenir ulan bu? EKipe-
dz bir gece bizim eve nce Memed geldi, diyemezdi ki! Demeli
miydi? Sylemeli de kyly glendirip yreklendirmeli miy
di? Sylediinde bir it kp da bir aaya, ya da Hkmete haber
verirse ne olurdu o zaman? Hkmet, aalar ne kadar askerleri,
candarmalan, adamlar varsa salmazlar m? Memedin vurul
mu, ocuk gibi bzlm bir topack ls geliyordu gzlerinin
nne. Krk kurunla delik deik etmiler gzelim bedenini, s
cack yreini... Giyindirip kuandrp, donandrp duvarm di
binde Memedin l resmini aldklar geliyordu gznn nne.
Alayan, yas iinde, boyunlar kszler gibi bkk kyl kala
balklar geliyordu gzlerinin nne. lle de aalarn, beylerin
glleri geliyordu gzlerinin nne. Memedi bir gznden bir
gzne gvenmeyeceksin. Ama sylemese de olmaz. u Ferhat
Hocaya, Kuran stne bir yemin ettirip sylemeli mi? Hocaya
falan benzemiyor. Yiit adam, Ferhat Hoca. ok gn grm,
ok geirmi. Bir kii bilmeli ki... Aaah, bir kii bilmeli ki...
Koca Osman ayaa kalkt:
"Azck benimle dar k Hoca," dedi. Sesi kararlyd.
Ferhat Hoca hemen ayaa kalkt, Koca Osmann koluna
girdi, darya srkledi.
"Hoca, Hoca, Ferhat Hoca," diye inledi. "Kyl ky bra
kp gidecek. Dayanamayacaklar."
Ferhat Hoca:
"Bana da yle geliyor. Birka ev daha yakp, birka gece
daha atllar kurun boaltrlarsa kyn stne, kimse kalmaz
kyde. Kaan kaana... Kylnn gidenleri tabanszlk ettiler.
Ne yurt bulmular gittikleri yerde, ne de yuva, srnyorlar-
m. Burada Ali Safa var da gittikleri yerde Ali Safa yok mu?
Her tam altnda bir Ali Safa var, Osman Aa. Kyl bu Ali Sa-
falara ya direnir, ya da kul olur gider. Allah kulu kul yaratm,
kulu kimseye kul yaratmam. Diretmeyen insan Allaha kar
insandr. u dilinin altndakini syle bakalm."
Koca Osman karlk vermedi. Dnyordu. Sylemeye
can atyor, byle bir srrm kendinde, yalnz kendinde oluun
dan da sonsuz bir tat duyuyordu. Uzun uzun yrdler, ky
ktlar. Kars aalan ormamna geldiler. ok ar yryorlard
ama, Koca Osman soluyor, bir ikircik ateinde yanyordu. Fer
hat Hoca ondaki deiiklii onun yznden andan ana oku
yordu. Sylemeye karar veriyor, Ferhat Hoca syleyecek diye
bekliyor, bir an sonra da onun yznden syleyemeyeceini
anlyor, merak byyordu.
En sonunda sabr tkenen Ferhat Hoca:
"Yorma kendini Koca Osman, sen bu srr imdilik kimseye
sylemeyeceksin. Sen bu srrn kendi gznden bile esirgiyor
sun. Yorma kendini."
Koca Osman:
"Esirgiyorum Hoca," dedi alamakl, sonra durdu uzun
uzun Hocann gznn iine bakt bakt: "Kurana yemin eder
misin kimseye sylememeye Hocam?"
Ferhat Hoca:
"Ederim," dedi.
Koca Osman sustu. Gene gzlerini Hocann gzlerinin iine
dikti, bakt bakt. Koca Osman bir byl, bir uyurgezer gibiydi.
Neden sonra:
"Kusuruma kalma, vazgetim, sylemeyeceim. Yalnz u
nu bil ki, Hzr bizim kymzdedir. Karanln stne top top
k yamtr. Hem de byk bir mucizat olmutur," dedi, Ho
cann gene koluna girdi yrdler. Koca Osman ikircik terlet
mi, btn bedeni terden su iinde kalmt. Kye girip Seyfali-
nin evine geldiklerinde gn douyor, bahar topra inceden in
ceye buulanyordu.
Eikte onlan bekleyen Seyfalinin yannda Hsam, Zeynel,
Kamer Ana, daha bir sr elleri koynunda, bu gece uyumadk
lar yzlerinden belli kyller bekleiyorlard.
Seyfali:
"imdi be alt kii atlanp karakola gidip ikayet edeceiz.
Karakoldan sonra da Kaymakama... Kaymakamdan sonra da
Valiye tel ekeceiz... Oradan da Mustafa Kemal Paaya tel e
keceiz," dedi.
Koca Osman bu szlere uzun uzun, karnn tuta tuta, ks
re ksre bir iyice gldkten sonra:
"Ulan Seyfali, saf olduunu bilirdim ama, bu kadar saf ol
duun da aklmn kesinden gemezdi. Ulan Seyfali, anan
belleyen kad, kime ikayet edeceksin? Anan belleyen kad."
Ferhat Hoca ciddileti:
"Glme Osman Aa, anamz belleyen kad olsa da, gene
kady kadya ikayet etmeliyiz. Koca bir ky bashyor, sabaha
kadar kurunluyorlar ky, evleri yakyorlar. Biz ikayet ede
lim de, onlar varsm aldrmasnlar."
"Edelim," dedi Koca Osman glerek. "Anamz belleyen
kad ne diyecek bakalm? Ne fetva kacak kaddan?"
Az sonra atlandlar. nde Koca Osman, onun arkasmda
Ferhat Hoca, Seyfali, Ky htiyar Heyetinden kii, karakolun
yolunu tuttular. Karakol kyn dnda, yolun kysnda yapl
m ok uzun kerpiten bir toprak damd. stnde yarya ka
dar yrtlm, salkm saak, solmu bir bayrak dalgalamyordu.
Karakolun nnde atlardan inder, atlar yandaki ite ba
layp dmelerini iliklediler, byk kapdan dama girdiler. On
lar kapda Dursun Onba karad. Muhtar Seyfali boynunu
bkerek:

86
"avuum ierde mi?" diye sordu.
Onba biraz bozuldu, azck telaland, hemen o anda kar
lk veremeyip dnd, sonra:
"avuu dn gece vurdular," dedi. "Ekyalar vurdular."
Koca Osmanm kalar kalkt, kalarn altndan kan gzle
ri ldad:
"Yaras ar m?" diye sordu. "Neresinden yemi kuru
nu?" Sesinde dehet bir merak vard.
"Kurun bir domdom kurunu. Domuz kurunu. Dizkapa
m para para etmi avuun."
Koca Osman glerek:
"Dn gece nerede grm de ekyay avu, kurununu
yemi?"
Onba buna iyice ard. Epeyi bir sre karlk bulamad.
Sonra:
"Dn gece bir haber geldi, Anavarzaya bir ekya etesi in
mi. Dalardan, Yzba Faruun nnden kap dze inmi.
te avuu onlar yaraladlar," dedi, skntl. Sesi titriyordu.
Koca Osman Ferhat Hocaya bir gz krpt. Ferhat Hoca:
"Haydi kasabaya, Kaymakama gidelim. Ankaraya da tel
ekelim," dedi, fkeden kapkara olmutu.
Onba:
"Bir ey mi oldu?" diye sordu. Yznde tutamad bir
alay vard.
Koca Osman:
"Hibir ey olmad yavrum, ne olacak? Sayenizde rahatz.
Azck bu gece bizim stmze kurun sktlar da... Biz de bize
kurun skyorlar samyorduk, demek ekyayla arpyormu
avu. Salcakla kal."
Koca Osman nde, tekiler arkada karakoldan ktlar. At
lara binip kasabamn yolunu tuttular.
Koca Osman yolda:
"Hocam," dedi, Ferhat Hocaya, "azck yanma gelsene."
ki atl geride kaldlar.
Koca Osman:
"Anladn m?" diye sordu. "avuun dizkapan parala
yan, onu kz gibi brten domuz kurunu nereden kt?"

87
Ferhat Hoca:
"Anladm," dedi. "Eline salk."
"Hepimiz dn geceki benim yaptm yapsak, tavan gibi
pusacamza, bir daha kye urar m Ali Safa dersin? Yoba-
zolunun evi yand, teki gece Ali Safanm evi de yansayd bu
na karlk, ne olurdu? Bir daha gelebilir miydi stmze kim
se?"
"Gelemezdi."
"Neden kar durmuyor da ky boaltp kayoruz? Ky
boaltmayanlar da her gece yaan kurunlar altnda eli kolu
bal duruyoruz? Neden ki dersin Hoca?"
Hoca:
"Ylm adam Allahn makbul kulu deildir," dedi. "Yl
m, korkmu, rkm insan kadar kt bir mahluk halketme-
mitir yaradan. Dnyada cehennemden hi kmayacak, ebedi
yanacak bir yaratk, ylm adamdr. Allahn en edna kulu kork
mu adamdr, korkmu adam insanln yz karasdr. ok se
vindim, avu gitti. Bunu Kaymakama nasl anlatrz? Nasl
anlatrz ki, kymz basan avutur?"
Koca Osman:
"Hi anlatamayz. Benim avuu vurduumu da hi kim
seye syleyemeyiz. Bu gece gene basacaklar ky. Yarn gece
birisini gene vuracam."
Ferhat Hoca:
"yi edersin," dedi.
Koca Osman:
"Hzr bana dedi ki, bu dv kazanmak ii gidenlerin
geri gelmesi gerek, dedi. Ben gidenlerin yanna bir kere daha
gideceim, kye geri dnn diyeceim. Durumlar deiti, diye
ceim,"
Ferhat Hoca derinden bir ah ekti:
"Aaaah, aaah! Osman Aam, aah!" dedi. "Getiremezsin on
lar. Orada srnrler, lrler de bir daha buraya dndremez-
sin onlar. Hzr bana da onlar kye dnerse iyi olur, dedi. Aah,
ah Osman Aa..."
Kasabaya girdiler, Ali Safa Beyin dman Tilkiolu Halil
Aay nlerine alp Kaymakama ktlar. Kylerinin basldn,

88
sabaha kadar kyn kuruna tutulduunu sylediler. Kayma
kam bir are bulacan syledi. Arzuhalci Kozanolu Fethi Be
ye bir tel yazdrdlar. Ankaraya ektiler.
Kasaba alkalanyordu, Ali Safa Beyin gene Vayvay ky
n adamlarna bastrd, bu adamlarn iinde Remzi avuun
da bulunduu, seksen yandaki Koca Osmann dolma taban
casyla karanlkta Remzi avuu vurup dizini paralad her
kesin dilindeydi.
Remzi avu hemen o gn Adanaya Asker Hastanesine
gtrlmt.
Koca Osman nde, tekiler arkada, ardan geerlerken
dkkancar, manifatura, bakrc, ayakkabc, demirci esnaf, d
ar urayp Koca Osmam hayretle seyrettiler. Kadnlar, ocuk
lar da sokaa uradar. Koca Osmam grmek iin. Koca Os
man kasabay kncaya kadar bam kaldrmad. stne dikil
mi yzlerce gzn altnda klyor, eziliyordu. O gn kasa
badan ok utand.

89
23

Adem ok ksa boyluydu. Yuvarlak, hi glmeyen bir yz


vard. Boynu ksa, gzleri keliydi. ncecik dudaklar sk
skya kapalyd. Kollan, bacaklar, elleri, parmaklan, gvdesi,
her eyi ksa ktt. Elinde ok gzel bir Alaman filintas vard...
Yank bir sarya alan salan diken dikendi, kirpi oku gibi.
Adem bir keye, bir evsine oturur, hi kprdamadan, ye
mek yemeden orada gnlerce kalabilirdi.
Ali Safanm yanma alt yl nce girmiti. Ondan nce tav
an, keklik, tura, toy, turna avlar, Anavarza ovasnn aalanna,
beylerine gtrr, bununla geinirdi. Ovada yl on iki ay k
demez, yamur amur, gece gndz demez dolar dururdu.
Grlmedik, tuhaf kular vurduu olur, bu tuhaf kularm Ali
Safaya getirirdi. Cimri bir kii olan Ali Safa Bey, Ademin kendi
sine tuhaf kular getirdiini grnce sevinir, kesenin azn
aard. Gene bir gn bu tuhaf kulardan birkayla A Safa Be
yin iftliine geldi Adem. Kularn rengi maviye alyor, mavi
den yeile deiiyordu. Gagalar, bacaklar ok ince, ok uzun
du. Ali Safa Bey bu grmedii gzel kulara ok sevindi:
"Keki bunlardan bir tanesi diri olsayd," dedi.
Gn batyordu, Adem tfeini omuzuna vurdu ve Akasa-
za gitti. Sabahleyin de kucanda o uzun bacakl kutan bir ta
nesi vard. Ku Ademin kucanda, yuvasndaym gibi rahat
yatyordu. Banda naklar vard, gzleri de krmzyd. Bun
dan sonra Adem Ali Safa Beyin iftliinde kald. Ne Adem Ali
Safa Beye, ben bu iftlikte kalmak istiyorum, kalabilir miyim,

90
diye sordu, ne Ali Safa Bey, senin burada kalman gerekiyor, bu
rada kal, dedi. Adem iftlikte, sanki orada domu bymt,
ylece kald gitti. iftlik konann arkasndaki iki gz bir hu
boalmt. Kendi yapm gibi hemen gitti oturdu. Birka ay
sonra da yannda bir kadnla kageldi. Kadn tap tpma Ade
me benziyordu. yle ksa, her eyi yle gdk. Konumayan,
iri, ak ok, akr gzleriyle bakp duran, d iindeymi gibi
dolanp duran bir kadnd. Adem onu ok seviyordu.
Bundan sonra Adem, Beyin birinci gvenilir adam oldu.
Adam korkutmaya, ky basmaya, ekyalara ulakla, ekyal
a, ne kadar zorla yaplacak ii varsa, Bey hepsine Ademi yol
luyor, Adem de Beyinin bu gvenini doruluyor, hangi ii s
tne almsa, yznn akyla altndan kalkyordu. Az bir sre
de avc Adem Anavarza ovas kylerinin bana bir bela kesildi.
Ademin elinden en ok eken ky de Vayvay kyyd. Ylm,
usanmlard.
Elinde ok gzel bir Alaman filintas vard, attm vurur
du. Tfeini kars kadar severdi. Sarya alan salar diken di
kendi.
Adem ok fkeliydi. Yaz atm ardmdan gnlerdir kou
yor, ona bir trl bir kurun atm yaklaamyordu. Sanki bu
atan bin gz, bin kula vard. En kk bir kprty, kararty
ta uzaklardan gryor, en kk bir trty ta uzaklardan du
yuyordu.
Uzun bir sreden beri bu kam kknn iine snm,
yaz atm yalanlardan gemesini bekliyordu. Atm ne geldii
vard, ne gittii... Ne de grnd. Adem alknd, sabrlyd,
be gn, bir hafta, on gn de kmldamadan burada beklerdi.
Ama bu at onu ileden karyordu.
Ovada atla iki kez karlam, ikisinde de daha tfeini
dorultmadan at, ortadan silinivermiti. Ne olmutu, nereye
gitmiti? Adem kukulanyordu, bu kadar abuk, gz ap ka
payncaya kadar ortadan yittiine, siliniverdiine gre bu atta
bir eyler vard. Tuhaf bir atta bu. nsan gibi de deil... Cin gibi,
peri gibi... Byl bir ey. inden korkmaya balamta.
Gece yars bir at aya taprts duydu, kamn kknden
kt, ok telerden bir at kararts Topraktepeye yukar szlp

91
gidiyordu. Kamla yeniden girdi, gecelerdir uyumuyordu,
bam kke koyar koymaz gitti.
Uyandnda gn douyordu. Akasazn stn yar
pus, yar bulut gibi bir duman rtmt. Anavarza da bu du
mann ardnda kalmt. Ancak hayal meyal seiliyordu. Top
ran stndeki duman gittike oalyor, younlayordu.
Adem kamlktan knca gzlerine inanamad, at tede, bir
tmsein stnde, koyu bir pusun iinde kprdamadan du
ruyor, pusun iinde bir grnyor, bir yitiyordu. Ademin y
rei hop etti, ilk olaraktan at ona bir kurun atm yaklam
t. Hemen o anda tfeine davrand, nianlad, tetie kt.
Kurun vzldad. Bir an her ey pusun ardnda yitti. Adem
atm durduu tmsee doru kotu. Az sonra atn debelendi
ini grecekti, bunu bekliyordu. Ve atn kellesini kesecek,
doru Ali Safa Beye gtrecek, dmanlarnn mr, Vayvay
kynn mr bu kadar olsun Beyim, diyecekti. Bey de onu
memnun edecekti. Tarladan tarla, maldan mal, paradan para
verecekti. On be dnm isteyecekti Beyden. Vermez miydi,
neden vermesin, verirdi. Tmsee geldi ki ne grsn, at, ta
uzaklarda, sel yatandan Anavarza kayalklarna doru ko
uyordu. ylesine hzl kouyordu ki, snyor, karn yere ya
pyordu. Adem orada durdu kald. Bir sre sel yatandan
akan at gzledi, at uuyordu. Pus da yava yava kalkyor
du. At Anavarzanm dibinde bir kck nokta kalncaya ka
dar onu izledi. Sonra at grnmez olunca, oraya, topraa
kt. Dilerini skt. fkeden ldryordu. Sonra korktu. Bu
atta bir ey olmasn, diye dnd. Bir peri, bir cin, bir iyi
kimse at donuna girmesin! Bu kadar yakndan bir at vura
mamak! Olacak gibi deil! Bir at bulmal, hi deilse yaz at
kadar hzl koan, onunla kovalamak, yaklanca ldrmeli.
Baka trl bu at ldrmenin mmkn yok, diye dnd.
Varp gitmeli, Beyden iyi koan bir at istemeli. Ama Beye, bir
at ldremedim, diye nasl sylemeli? Bakaca da bir umar
yok.
Ademin tabam imiti. alvarnn dizden aasm karaa
llar yemiti, alvarn paalar salkm saakt. Ellerini, yzn
dikenler yrtnt. iftlie doru istemeyerek yrd. Konaa

92
geldiinde Bey daha yenice uyanm, konan rtmesinde elini
yzn, gen bir kzn ibrikle dkt suyla ykyordu. Adem
tede durdu, dikildi kald. Bey onu grsn de, "ne var, ne yok
Adem," desin, diye. Bey onu grmedi, Bey onu grmeyince y
rd merdivenden yukar kt, merdivenin banda durdu.
Bey uzun bir masaya birka kiiyle oturmu kahvalt ediyordu.
Neden sonra merdiven bandaki Ademi grd:
"Ne o, gel bakalm Adem," diye ona seslendi.
Adem masaya yrd. Beyin yzne hi bakamyordu.
Bey onun at vuramadn anlad. Yanndakilere dnd:
"Size szn ettiim avclar ba Adem bu," dedi. "Elinden
ne uan kurtulur, ne de kaan. imdi yznden anladm ki av
clar avcs Adem at vuramam. Nasl oldu bu Adem, anlatsa-
na!"
Adem bam kaldrd, gzleri dolu doluydu, dokunsan bo
anacakt. Sesi titreyerek:
"Bu atn bin gz, bin kula var," dedi. "Bir tuhaf bir at.
Yel olup akyor, ku olup uuyor. Ancak bir kere yaklaabildim.
O da kendisi gelmi baucuma dikilmiti. Kurunu salladm.
Her ey ortadan silindi. Ben onu vurdum sandm. Bir de bak
tm, ta uzakta Anavarzaya doru gidiyor. Ben bu at anlama
dm. Belki de bu bir at deil Bey."
Ali Safa Bey i geirdi:
"O bir at Adem, o bir at," dedi. "O bir at ama, insanolun-
dan daha akll."
"O bir atsa Bey, eer at donuna girmi bir peri, bir cin de
ilse, eer byl deilse ben onu vururum Bey."
Bey ona karlk vermiyor, masadakilerle birlikte glyor
du boyuna.
"Yahu bu at seni bitirmi Adem," dedi sonunda. "Bu ne
hal?"
Adem:
"Bitirdi," dedi. "Bu at peri..."
"Yok Adem yok," diye szn kesti Bey.
"Kurun tutmuyor Bey."
"ok hzl bir at. Bu kadar hzl atlar kolay kolay kurun
tutmaz Adem."
Adem bam yeniden yere edi:
"Bana bir at ver de Bey, onunla kovalayaym bu at. Belki
yakalarm."
"Git tavlaya da beendiin at al. Ama umudum yok
Adem, atla yakalayamazsn bu at. Gene de sen bilirsin."
Adem oradan sklm pklm ayrld, evine geldi. Beyin
yumuakl onu bitirmiti. Azck da alay vard Beyin sesinde.
Atla da yakalanmaz myd u domuz? At deil peri. Peri olma
sa... Bu Bey de ne periye, ne cine inanr. Byl deilse bu at,
byl...
Tavlada iki kr at var, ona binmeli, onunla kovalamal ya
z. Allah kahretsin yaz.
Ata kar iinde bir korku... Belki mrnde vurmak isteyip
de ilk vuramad yaratk bu att. O gece sabaha kadar uyuya-
mad. Kars da zaten kendisine hibir ey sormazd. Konuma
dlar.
14

Ferhat Hocann kara, kvrck sakallan titredi. Yalm karas


gzlerinden derin bir keder geti. Uzun, gne yam, gzel
yz biraz daha uzad, seyirdi. Koca Osmann da kn kn y
z ac iindeydi.
Yobazolu Haan Narlkla kynn en ucunda terk e-
dilmi, itleri bel verip, atsndaki sazlar dklm delik
deik bir hua snmt. erde bir am bardak, bir tek ya
tak, drt sahan, bir tek tencereden baka hibir ey yoktu.
ocuunun de hastalanmt. Huun kesinde bir
hasrn stne uzanmlar inleyip duruyorlard. Yobazolu
da zayflam, ufalm, eriyip bitmiti. Ellerindeki, yzndeki
yaralar daha ileyip duruyordu. Yobazolu gene de glyor,
sanki hibir ey olmam duygusunu uyandrmaya alyor
du. Karsyla bir yas gibi dolanyordu evin iinde. Bu ykk
eve alamam, yanan evini, o yangn gnn bir trl unu-
tamamt.
Koca Osman, boaz dmlenerek, titrek sesiyle:
"Ferhat Hocayla sana geldik ki, yavrum Haan, bu gurbet
ellerde daha fazla serseb olmayasn. u oturduun eve bak!
Gerin geimin de yok herhalde. Ne demeye geldin buraya?
Kyl sana ne yapt? Burada acmdan da lrsn. nsan lrse
de kalrsa da emmisinin daysnn iinde lp kalmal. Seni g
trmeye geldik. uradan bir araba tutalm da bindirelim oluk
ocuu, varp gidelim kymze."
Haan ban yere dikmi Ferhat Hocaya da, Koca Osmana

95
da hi bakmyordu. Ne dndn de hi belli etmiyordu.
Yznde de hibir deiiklik olmuyordu.
Koca Osmandan sonra Ferhat Hoca konutu: "Seni kye
gtrelim Haan," diye bitirdi szn.
Haan ban kaldrdnda yz tannmayacak gibi ol
mutu. Gzleri dolu doluydu. aresiz kalm bir ocua benzi
yordu.
"Ben o kye gidemem," dedi.
Koca Osman:
"Gidersin," diye bard. "Hem de eekler gibi."
Ferhat Hoca:
"Gidersin ki ya mecburi," diye Koca Osman destekledi.
"Gidemem," dedi Haan, bir ocuk aresizliinde ellerini
koynuna sokarak.
"avutan korkma," dedi Koca Osman. "avuu bizim
kyde vurdular. Hem de baparmam kalnlnda bir domuz
kurunuyla. Hem de iki yz elli yllk bir dolma tabancadan
kan kurunla. Bizim ky gece basmaya gelen avuu ite by
le vurup dizkapan para para eyleyerekten kz gibi b
rttler. imdi Adanada hastanede az yukar yatp kz gi
bi bryor. Neden ki dersen Haan karda, yalnz dizkapak-
lar domuz kurunuyla paralananlar byle barrlar. Mustafa
Kemal Paaya da tel ektik ki, ok gzel bir tel. te Allahn g
zel adam Ferhat Hoca. Dinine imanna syle Ferhat Hoca, tel
nasld? Ne yazmt arzuhalci Kozanolu Fethi Bey, dinine
imanna syle, Fethi Bey ok okumu bir adam deil mi? Bir
yumuak, iyice bir adam ama, yazs taa gemez mi? Fethi Bey
bir yumuak adam ama Kozanolu deil mi? Gl yerinden ek
sik olmayan u Fethi Bey deil mi? Ne yazd Mustafa Kemal
Paaya, syle Hocam, syle de bilsin Haan. Sen bu vatan by
le mi kurtardn? Candarmalar, avular, hem de derebeylerin
kalntlar her gece kymz basp kurunlasnlar, rzmz,
namusumuzu payimal etsinler diye mi kurtardn? Ne yazd ne,
kim yazd kim? Kozanolu Fethi Bey yazd ki, Hkmetin aa
larn arkasna geip kyleri kurunlamalar ayptr. Onun iin
bir are bulmak gerektir. Ne yazd ne, kim yazd kim? Koza
nolu Fethi Bey! Dn kye Haan. Sen bir Krt olusun. Baban
da yiitti. Hem de Kzlba olusun sen. Kzlbalar korkmaz
lar. Yce dalarn kartallarna benzerler. Trk sylerler ki, ok
yank. Elalemin parmaklan azlarnda kalr, Kzlba trkleri
ni dinlerken..."
Koca Osman konutu, sesi kmaymcaya kadar, disiz a
zndan tkrkler saa saa syledi. Sonra Kafda hikayesini,
karard, karanlk duvanna gelip kafalarn vurmu, umutsuz
yolculan, sonra karanln stne bir kd gibi inen anlatt.
"Ne diyorsun Haan?" diye sordu. Terlemiti, gsn a
ta, ak, uzun kllan slak slak svazlad. Parmaklan eki ter kok
tu.
Szn:
"Yusufu kuyudan karan Mevla, bir gn olur bize bakmaz
m dersin?" diye srdrd. "Haa, ne diyorsun Hoca?"
Sonra sz onun azmdan Ferhat Hoca ald:
"Yusufu kuyudan karan Mevla, hibir zaman iyi kullarm
darda koymaz. Seni kye anyorsak, elbet bizim de bir bildi
imiz var. Koca Osman ne dedi? Kafdamda yolunu yitirmi,
gelmi de bir karanlk duvarna ban vurmu, umutsuzluk
duvar nnde ylp kalmlar. Gidecekleri yer yok. te du
rum byle bir merkezde iken kl kesmez, soluk aldrmaz ka
ranlk duvarnn stne bir top k dmez mi? Bu yaa gelmi
Koca Osman Aa, bu n ne k olduunu biliyor, hem de bu
a inanm. Bir de yolcular var, Yobazolu. lde susuz kal
m kii bir seferinde... Susuzluktan lecekler. Gne de hi
batmyor. kii dilleri bir kar darda dolanp duruyorlar.
Dolandklar yerin ortasnda bir kuyu var ki, yeillikler iinde...
Suyu da kar. Gremiyorlar kuyuyu. Kuyu bir yana gidiyor, on
lar baka bir yne. Sonra bir ak ku gryorlar havada. Yolcu
lardan birisi Koca Osman Aa gibi gn grm, her eyi bilen
bir kii. Kuun utuu yere yryelim, diyor. Yryorlar. Ku
doru suya gidiyor. Kanatlarm sallayna balon kuun. O da
susuzluktan yamyor. Kuun izine dmler, varmlar bak
mlar ki, yeillikler iinde bir su kuyusu... miler ve de lm
den kurtulmular. te Koca Osman ak kuu grendir. Sana gel
mi diyor ki, ak ku suya gidiyor. Sen ne diyorsun Haan? K
ye dnyor musun, dnmyor musun?"

97
Koca Osman:
"Bu ak ku meselini iyi buldun Hocam," dedi sevinip gle
rek. "Bundan mnasibi bulunmazd. te ak ku havalanm.
Bak Yobazolu Hasanm, bak Kzlbam, ak ku, suyun abha
yat akan kaynana uuyor. Dn kye."
Daha ok konutular, ok meseller anlattlar. Yobazolunun
gz iyice ylmt, kye dndremediler. Yobazolunun ykk
huundan ok zgn ayrldlar.
Yolda atlarn yan yana srp, bir sre hi konumadlar.
Anavarzaya aa Dumlukaleye doru gidiyorlard.
Ferhat Hoca:
"Gelmezler," diyordu. "Gelmeyecekler. Canlarndan kor
kuyorlar. Can korkusu girdi mi bir insann derisinin altna, o
adamdan hayr bekleme Osman Aa."
Yol boyunca Ferhat Hoca konutu syledi, Osman Aa sus
tu.
O geceyi Haclar kynde geirdiler. Ferhat Hoca hep ko
nuuyor, Koca Osman susuyordu.
Gn rken Dumlukaleye doru yola ktlar. Ferhat Hoca
Haclar kar kmaz sordu:
"Bir ey mi var, ne susuyorsun hep Osman Aa?"
"Susuyorum, hem de dnyorum ki, sen bendeki ak ku
u ne bildin?"
"Sen syledin Osman Aa."
"Nerden grdn?"
"Grmedim Osman Aa. Sen umutlusun, ben de umutlu
yum. Demek bir bildiin var."
"Var Hocam. Hem de nas bir bildiim var!"
i iini yiyor, aah, bir syleyebilsem diye yrei alp alp
veriyor, kvranyordu. Yz bir kryor, alyor, seviniyor, z
gnleiyordu.
Sonunda:
"Bir ak ku ki, ne ak ku Ferhat Hoca! Grmelere seza. Bir
ak ku ki, aaaah Ferhat Hoca! Bir ak ku ki, ak bir ahin Ferhat
Hoca!" dedi.
Sonra da piman oldu. Ak ahini dnrse Ferhat Hoca,
ak kuun kim olduunu bilebilirdi.

98
Ferhat Hoca:
"Grmelere seza," diye dalgn onun szlerini yineledi.
Ertesi gn Sarama vardlar. Kyller kepir tal bir kes
melie yerlemiler, krk dkk birka hu, birka kk top
rak dam yapmlard kendilerine. Bir bl eski kl adrlarda,
bir bl derme atma alaklarda oturuyorlard. Kyller on
lar ok iyi karladlar. stleri balan dklyordu. Hepsi za
yflam, bir deri bir kemik kalmt. ocuklann hemen hepsi
stmalyd.
Koca Osman eski kyllerini bu halde grnce ok duygu
land, gzyalann tutamad. Ferhat Hoca da bozuldu.
Azck kendine gelen Koca Osman tepeden inme girdi sze:
"Sizin bu kt halinizi duyup ve de yreim azma gelip,
yanma da Ferhat Hocamz alp, Allahn bu gzel adamyla bir
olaraktan sizi almaya, alp da kymze gtrmeye geldim."
Bir sre kimseden t kmad. Sonra Abdurrahman konutu:
"Evimiz yanmad m ki evimize gidelim? Tarlalarmz s
rlmedi mi ki, kzlarmz kamlmad m ki, hayvanlarmz ke
silmedi mi ki, insanlarmz ldrlmedi mi ki... O kyde oturu
lacak hal mi kald ki kymze bizi alp gtreceksin Koca Os
man? Ali Safa m ld, yoksa bize karda m dedi? Hkmet
bizden yana m geti, nce Memed mi kt ortaya yeniden? Ne
deiti de kye gtreceksin bizi?"
Koca Osman nce Memed szn duyunca sevindi, umuda
dt ama, aaah, syleyemezdi ki, aaah!.. Ferhat Hocayla gz
gze geldiler bu an, anlaml baktlar. Koca Osmann gene ii
kaynad, sylesem mi?
Sz ald, uzun uzun konutu. Yalvard, tehdit etti, grle
di, t verdi, okad, karanlk duvarn delen anlatt, dn
drp evirip birka kere ayr ayr syledi. Sonra ak kuu da
ballandra ballandra syledi. Baka meseller bulup hepsini de
syledi.
Sonra sz Ferhat Hoca ald, o da syledi. avuun kyde
vurulduunu, bir daha artk karakola gelemeyeceini syledi.
Daha bir sr meseller kard ortaya. Ferhat Hocann mevlut
okumaya alm sesi ok dokunaklyd. Hocay dinleyenlerin
gzleri doluyordu. Hoca gzel sesiyle Kurandan Arapa ayet
ler okuyor, sonra aklyordu. Ayetler kyllerin topraklarna
geri dnmesi dncesini destekliyordu.
Akama kadar uratlar, kyllerin aklm Vayvaya dn
meye elemediler. Akamst Koca Osman yemeklerini kabul
etmeyip:
"Lanet olsun sizin gibi insanlara," diye barp ayaa frla
d. fkesinden zangr zangr titriyordu. Yz kat gibi olmu
tu. Ferhat Hoca onu yattrmaya alyor, dp lverecek
diye korkuyordu. Koca Osman azck yattrdktan sonra atna
bindirdi, kendisi de bindi. Bu kadar fkeye arp kalm ky
llere doru atm srd, ar, tok, durgun bir sesle szckleri
tane tane syleyerek:
"Siz Allahn lanetine zaten uramsnz. Size diyorum ki,
Allahn belasma da urayacaksnz. Varn geberin u ot bitmez
kepir tan iinde. Geberinceye kadar. Yktnz Vayvay."
Kyller hibir sze varamadar. Yerlerinden kprdaya-
madlar bile. Gn kavuuncaya kadar orada yle dikildiler.
Ay daha domamt, karanlkta at sryorlard. Gece yan
sna kadar konumadan yan yana gittiler.
Koca Osmanm akimdan Ferhat Hocann nce Memedi bilip
bilmedii hi kmyordu. Bir, bilmeyen adam bu kadar mutlu
olabilir mi, diye dnyor, az sonra, ne bilsin Ferhat Hoca, as
lnda yiit adamdr, diye tam tersini aklndan geiriyordu. Son
ra da, sylesem, Ferhat Hoca da Memedi grse, onunla konu
sa, diyordu. Ne icap eder ki... Ferhat Hoca haynlk etmez, diye
gvenini tazeliyor, soma da insanolu i st emmitir, gven
olmaz, diye vazgeiyordu. Dilinin ucuna ucuna geliyor, nce
Memed, diyecek oluyor, hemen vazgeiyordu.
En sonunda dayanamad:
"nce Memed..." dedi durdu.
Ferhat Hoca:
"Ne olmu nce Memede?" diye szn stne atld.
Koca Osman bir sre bocaladktan sonra:
"Ferhat Hoca..." dedi, gene sustu.
Neden sonra:
"Ferhat Hoca," dedi... Bu Ferhat Hoca nereden gelmiti?
Kimdi, kimin nesiydi? Vayvaydan evlenmi, bir akraba kzn

100
almt ama, kimdi? Gvenilir miydi? Bir gzden bir gze g
venmek var m?
"Ferhat Hoca!"
"Buyur Osman Aa."
"Ferhat Hoca, nce Memed imdi sa olsayd..."
"nce Memed lm m dersin, Osman Aa?"
"Hani szn gelii. nce Memed eskisi gibi dada olsayd,
bize yardm dokunur muydu dersin?"
Ferhat Hoca byk bir imanla:
"O yiit, iyi, temiz bir uakt, dokunurdu," dedi.
Koca Osman:
"Keki u sralar dada olsayd, ya da sa olsa da yanmz
da olsayd, o karanla den bir top k gibi k olur muydu
Ferhat Hoca?"
Ferhat Hoca:
"Olurdu," dedi.
"Ak ku?"
"Byle adamlar hep ak kutur," dedi Ferhat Hoca. "Bunla
rn ii hep ak ku olmaktr. Kalaycy nasl ldrd, ldrd de
arkna okuduydu Ali Safamn, yle deil mi?"
Koca Osman:
"Keki gene ortaya ksa," dedi. "ksa da bu Ali Satann ca
nna bir daha okusa ki, muhkem. Belini dorultamasa Ali Safa..."

101
*5

Evi Seyran Kza vermiler. Seyran Kzn bama gelenler,


dman bama gelmesin. Ev nasl bir evdi kim bilir? kp gr
meyi ok istiyordu Memed. Tarla nasl bir tarlayd, neredeydi?
Onu da Ali Safa almt. Ali Safa nasl bir adamd? Ne istiyor
du, bu kadar tarlay ne yapacakt? Padiahlk m kuracakt
Anavarza ovasmda? Koca Osman ne diyordu, u Anavarza ka
yalklarnn tepesinde Ermeni krallarnn kalesi var, diyordu.
Btn ukurova o zamanlar Ermeni kralnn buyruundaym.
Ali Safa Bey yle mi yapmak istiyor acaba?
nsafsz, zalim, insanla yaramaz iler yapyor Ali Safa.
Hkmet de arkasnda. Koca Osman, onu dizinin dibine oturt
mu, gn gece ukurovadaki aalan, beyleri anlatmt.
Memed zaten artk bunlan iyi biliyordu, ama Koca Osman da
ha iyi anlatmt. imdi her eyi apak gryor, her eyi ok iyi
biliyordu. Gittike de kzgnl artyordu u aalara kar. Bun
larn her birisi Abdi Aadan daha beterdi. Hele u Ali Safa
Bey... Adn andka rperiyordu. Hepsi de toptan kendisine
dmand. ukurovada Abdi Aay kanadnn altna alan Ali
Safa Beydi. Bunlar, bu aalar beyler, biribirlerine ne kadar d
mansalar, o kadar dosttular. Abdi Aann lm onlan deli et
miti. Bu yzden eteler kurmular, koca Toros dalann delik
delik ky ky aratmlard. Eer kap kurtulmasayd, mmk
n yok ldreceklerdi. Dalarda ayaa kalkm binlerce kyl,
yzlerce candarma. Koca Memedi, Hac Duran, ete Durmuu
aramyorlard. Aradklar, bulamaynca da deli divane oldukla-

102
n, kendisiydi. Nereye gitse bulacaklar, ldreceklerdi. ldr
len Abdi Aa deil, kendileriydi. Abdi Aann kiiliinde ld
rlen aalard. Bundan dolay hibir zaman kendisini bala-
mayacaklard.
u Ali Safa Bey bu kylye bu kadar zulmetmiti de bir ta
nesi kp da azma bir kurun neden skmamt? Herkes yl
gnd. ukurovann kylsnn ou bugnlerde, yan yarya
zulmden g etmiti. Ovada bir yer bulmak iin dolanp du
ruyorlard. Vayvay ky de yar yanya boalmt. Ali Safadan
o kadar gzleri ylm ki, bir sabah gzn ap bakmsn ki
kyde kimse kalmam, g edip gitmiler. Ygn kylnn g
z kamakta. Koca Osman ylgn kyly nasl tutacak, bir tr
l bilemiyor, rpnp duruyor. Koca Osman bir Akmezar ky,
Akmezar kynde bir dris Aa anlatyor ki, dris Aanm hali
ne yrekler dayanmaz. dris Aay penesine alp kvrandran
Bey, Mustafa Kemal Paanm yakm arkada Arif Saim Bey. Oto
mobili de varm. ukurovann tozlu yollarnda hep otomobille
geziyormu Arif Saim Bey. Memed hi otomobil grmemiti.
Grmeye can atyordu. Koca ukurda bir tek kiinin altnda
otomobil varm, o da Arif Saim Beyin. Kyller, aalar Arif Sa
im Beyden ok korkuyorlar. Ondan Ali Safann da d patl
yormu.
Memed karanlk huun iinde keye oturmu, tfei ku
canda, krk dkk bunlar dnyordu. Kapal tahta pence
renin yangndan ieriye uzun bir k yolu iniyor, huun toprak
tabamnda bitiyordu. Ik yolunun iinde binlerce parlak toz
paracklan kaynayordu. Memed birka kez sa elini k yo
luna tuttu. Ik iindeki eli byd, glendi. Bir tuhaf bir duy
gu iindeydi Memed. Kyllerin ylgnl, umutsuzluu yava
yava onu da iine alyordu. O da kyller gibi karanlk duva
rna gelip bam vurmak zereydi.
Ferhat Hocay grmt kap aralndan iki kez. Hi Ho
caya benzemiyordu. Kvrck abanoz sakal, iri yalm karas gibi
gzleri, kvrck salan, kartal burnuyla gvenilir bir adama
benziyordu. Koca Osmarun dediine gre bir Ramazan gn
yorgun, srtnda torbas, torbasnn iinde kitaplar, amarlar,
Anavarza ynnden gelip kye girmi, hemen o akam bo bir

103
evi cami yapm, kyly teravih namazma sokmu, imam
durmutu. O gn bugndr kyn hocasyd. Dinden hemen
hi konumaz, namazn kldrr iine gcne bakard. Vayvay-
dan bir kzla evlenmiti. Evlendii kzn biraz da tarlas vard.
mamlk creti almaz, tarlay eker bierdi.
Kyl nceleri ondan rkm, ekinmi, sonra yava yava
alm, onu da kylden saymt. Ama daha Ferhat Hocann
bys stndeydi. Ona herkes daha bir byl kimseye ba
kar gibi bakyordu. Koca Osman hem ona gveniyor, onu sevi
yor, hem de ondan ekiniyor, ondan rkyordu. ukurovanm
aalar da Vayvaya byle bir hocanm geldiini duymular, n
celeri onunla epeyce ilgilenmi, sonra onlar da almlar, zarar
sz bir kimse olduunu renmiler, unutmu gitmilerdi. Yal
nz Ferhat Hocamn yakkll gnden gne btn ukurova-
ya yaylm, kadnlarn diline dmt. Uzak kylerden, Ada-
nadan, Kozandan, Tarsustan, hatta Mersinden, skenderundan
muska yazdrmak bahanesiyle gen kzlar, kadnlar onu grme
ye geliyordu. Ferhat Hoca yazd muskalarn karlnda da
para almyordu. Ve n gittike btn ukurovaya yaylyor
du.
Memed binbir kark duygu iindeydi. Karanlk huun
iinde durmadan, durmadan her eyi dnyordu.
Acaba bu ky kendisine mezar m olacakt? Vurulursa, ne
resinden vurulacakt? lm nasl olacakt? lm gelirken na
sl gelecekti, bir karanlk myd lm, nasl bir karanlkt? Uyku
gibi mi? ok mu szlard lm yaras?
Baz baz lrcesine korkuyor, lm, boluu ta yreinin
bamda duyuyor, titriyor, bedeni tepeden trnaa bir lmle
rperiyordu. Kendi kendini oktan lme mahkum etmiti
ama, lmn nasl geleceini bir trl kestiremiyor, dehet de
merak ediyordu.
Yakalanmayacak, candarmanm eline gemeyecek, hapisa-
neye girmeyecek, yarg nne kmayacakt. Candarmay,
mahpusaneyi, yargc ona Hate anlatmt. Hate onlar anla
trken, "lme bin kere kurban olaym Memed," diyordu.
Memed baz baz bir fkenin hmyla silkiniyor, "Dve
rek leceim," diye baryordu. inde onulmaz bir alma

104
duygusu vard. Bunu Abdi Aa bitirememiti. Bu duygusu
nu bir yere yerletiremiyordu. Karakoldaki avua ynelmiti
fkesi, Yobazoluna dayak atan avua... Hkmete, Ali Safa-
ya, Arif Saim Beye... c kiilerden kiilere gidip geliyordu.
Memed bazan grmedii, bilmedii Ali Safayla dvyor,
onu ldryor, kellesini getirip Vayvay kynn iine atyor,
ekip gidiyordu dalara. Koca Osman ona, ahinim bizi kurtar
dn, kylye can verdin, diye alayarak sarlyordu. Akmezar
kylleri de dn bayram ediyorlard Arif Saim Beyin l
mnden sonra. Memed bunlar dnrken kurun skyor, l
dryor, kelleler kesiyor, kan ter iinde kalyordu.
Sonra birden umutsuzluk duvarna bam vuruyordu. Ko
ca Osmann artk burasna kadar gelmiti. Kye geldi geleli li
san hal ile anlatmad kimse kalmamt kye geldiini, evin
de olduunu. Bir gn de patlayverecek, herkese bara bara
byk srrn syleyecekti. Syleyince ne olacakt, aalar, bey
ler, hkmet duyacak, olan olacakta. Epeydir buradayd. Uzun
kalmt. Gene de Koca Osman yiit km, herkese geldiini
sylemeye can att halde, hi kimse duymam, reneme
miti. Artk burada durmamalyd.
Oturduu yerden kalkt, kapya geldi, kapnn yarndan
dary seyretti. Bir krk tavuk, arkasmdan on be, yirmi tane
civciviyle avludaki tozlarn iinde yumak yumak san yuvarla
nyordu. Avlunun ardndaki yoldan ksa boylu, geni kalal,
krk belikli salan btn kuluncuna yaylm gen bir kz geti.
Bir kpek, kuyruunu patancmn arasna kstrm, bzlm,
duvarn dibine sinmeye alyordu. Krolu geldi Memedin
akima. Krolundan sonra anasn, Hateyi dnd. Hr
Ana ne yiit bir kadmd. u ukurovadaki her kyde bir Hr
Ana olmu olsayd Ali Safa da, Arif Saim Bey de grrd g
nn. Sonra yal iyi yrekli Durmu Ah... Sonra Topal AH. Be
cerikli, iyi dost Topal Ali... Recep avu, Cabbar... Cabbar ek
yalk gnlerini unutmu, kye yerlemi, byk bir tarla da m
sr ekmi. Evlenmi, iki de ocuu olmu.
Hate, anas, Abdi Aa, dalar, maara, Kalayc, hepsi ka
fasnn iinde kopuk kopuk, aydnlk, belli belirsiz, karanlk, bi-
ribirine karm, ac, tatl, byl, ta gibi sert bir d dnya
s... Kafasnda dnp duruyor. Bir seviniyor, bir derin kedere
gmlyor. Kapda bir akasya aac youn, scak kokusunu ya
yyor. Binlerce an km, dolayor akasya ieklerinin s
tnde, yresinde. Ar, scak, youn kokudan sarho.
Ulu nar aac geldi gzlerinin nne. Bir byk yelde
akyordu yapraklan. Grlyordu. Mor kayann ortasnda kp
krmz keditaa iekleri bitmiti. Bir ocak, bir byk top. ki
kolunla kucaklayamazsm. Yalm gibi, keskin bir krmzdk
oturmutu mor kayalarn ortasma. ok uzaklardan gzkyor
du. Keskin bir krmz geldi gzlerinin nne, yand, durdu.
Ky, en kk ta, suyu, damlar, kk ocuklar, iekleri,
arlar, dalar, kayalar, insanlan, kularyla gzlerinin nn
deydi. Burnuna ttyordu. inde dayandmaz bir istek duydu.
Nasl olsa bugnlerde ldrleceim, diye dnd. u ky
dnya gzyle bir daha greyim.
Dalan candarmalar, kyller tutmutu. Karnca gibi tak
mlard tekmd Torosu. Delik delik, maara maara ekya an-
yorlard. Kyden birisi kp da sylemez miydi? Burada da sy
ler, diye dnd. Her yerde syler. Ekyay uan ku syler,
yatan ta syler. Ekyann sonu erinde geinde kurundur. Ama
iyi, tatl, insanca, namuslu bir lm olmal gelen, gelecekse...
"Koca Osman Aa gelsin de iznini alp bu gece yollara d
elim."
Kendi kendine bylece sylenir, dnr dururken Kamer
Ana eve doru koarcasna geldi. Anahtar sokup iki evirite
kapy at. Kapnn yanndaki Memedi grd:
"Ne o yavru?" dedi. "Ne yapyordun burada?"
Memed:
"Dary seyrediyordum Ana," dedi. "Canm skld da..."
Kamer Ana ona doru uzand, eildi, usulca:
"Kyl biliyor," dedi. "Bizim evde bir eyler olduunu se
zinliyorlar ama, senin evde olduun akllarna gelmiyor. Her
kesin gz bizim evde. Aaah, o ocuk Osman yok mu, netti ey
ledi de herkesin gzn bizim evin stne ekti. Bizim ocuk
larn hepsi beni bir sktrdlar, bir sktrdar, syle evde ne
var, babamzn dilinin altndaki nedir, dediler. Ben de onlar ya
ttrdm ama inanmadlar. Bence evi ararlar bugn. Ya da evi

106
gz altnda tutarlar, beklerler evi. Sen yklkten kma Osman
gelene kadar, olur mu?"
Memed.
"Olur," dedi ama, yreine de bir korku dt. u ukuro-
vann dznde candarmayla atrsa ne yapard? Sonu lm
den baka bir ey deildi. Geceyi bekleyip, sonra svmaktan
baka are yoktu. Geceye ne kadar zaman vard? Kapnn tahta
yarndan gne bakt, gn yklm gitmiti. Az kald diye se
vindi. Gidecekti ama zlyordu. Kendisini bu kadar candan
seven bir insana salcakla kal diyemeden, helallamadan nasl
giderdi? Koca Osman onu anas kadar, Hate kadar seviyordu.

107
l6

Ali Safa Bey fke iinde konan sofasnda gidip geliyor,


syleniyor, homurdanyor:
"Attn ta dediin kuu vurmuyor," diye hayflanyordu.
"Daha ne kadar srecek bu sava! Topraklar bombo duruyor.
u ie yaramaz kyller ne topraa kendileri bir ey yapyorlar,
ne de bizi brakyorlar."
Zeynel sofann ucundaki kerevette bzlm oturuyor, Ali
Safa Beyin fkesinin ini klarna gre deiiyordu. zl
yor, seviniyor, umutsuzlanyodu. Ali Safa Bey gelip karsnda
dikilip duruncaya kadar bu bylece srd gitti.
Ali Safa Bey alayc, tepeden:
"Hani," diye grledi, "hani Zeynel? Hani, Vayvay ky bu
bahar g edip gidecekti? Ne de bilirmisin, ne de anlarmsn!
Hani, hibir ey olduu yok. Ne olmu, biliyor musun Zeynel,
ne olmu? Koca Osmanla Ferhat Hoca nce Yobazoluna git
miler, Vayvaya geri getirmek iin, sonra da Sarama... Yalvar
mlar yakarmlar, onlar kye getirememiler. Sen diyordun
ki, bu bahara kimse kalmaz kyde. Ne oldu Zeynel?"
"Vallahi bilmem Beyim. Bilmem ki ne oldu? Dnyorum,
aratryorum, bir trl bulamyorum. Yobazm evi yandktan
sonra, kyn stne her gece byle yamur gibi kurun yadk
tan sonra kyller kyde kalamayacaklard ama, ne oldu? Anla
madm Beyim. nce Koca Osman dikdi kyn ortasna. Sonra
Ferhat Hoca... Her ey birden deiti. Ylm bitmi kyl cana
geldi. Vallahi bilmem Beyim, bir ey oldu ama, ne oldu?"

108
"Bu smsk Kaymakam, Yzba, ya da Hkmetten ba
ka biri onlar stmze kkrtmasn? Ama kim kkrtacak,
hepsi adammz, hepsi emrimizde. Yoksa Arif Saim Bey... Arif
Saim Bey olmasn! Arif Saim Beyse yandk. Arif Saim Bey gz
dikmesin buralara... Gz dikip de Vayvayllan stmze k
krtmasn?"
"Arif Saim Beyi ok dndm, ok aratrdm. On yl n
ce Koca Osmanla bir kere konumu. Kyden baka hi kim
seyle imdiye kadar grmemi."
"Ferhat Hocayla?"
"Hi."
"Bu Ferhat Hocaya ne oldu? imdiye kadar etliye stlye
hi karmyordu."
"ok fkelenmi diyorlar, en ok ata fkelenmi. Bir de k
yn her gece kurunlanmasna. Bir de Yobazolunun haline.
At ovada dnerken gryor, gzlerinden yamur gibi dk-
yormu. avuu vuran Koca Osmandr diyorlar. Koca Osman
eskiden byle deildi. Ky kurunlandnda bam darya
karamazd, deil avuu vurmak."
"Bence deiiklik Koca Osmanda. Arif Saim Bey... Bu kadar
klmez. Bir de Vayvay kynn topraklatma ihtiyac yok.
Bir de beni sever. Vayvayn topraklarn istiyorsa bana syler...
Yok, yok. Hi kimseyi dnemiyorum. Belki Ferhat Hocadan
g alyorlar."
"Belki ama renemedim. Biliyorum ki direnme Koca Os-
mandan balad."
Uzun uzun Koca Osmandaki deiiklii anlatt. Bayramlk
giyitlerini, piposunu, kyn iinde hi kimseyle konumadan
glmseyerek gn gidip gelmesini, Yobazolunun evi ya
narken glerek pipo imesini, her eyi en ince ayrntsna kadar
anlatt.
Ali Safa Bey sedire kerken:
"Ben bu Koca Osmandan hibir ey anlamadm," dedi.
Zeynel:
"ok cesur bir adam," diye karlk verdi. "Gzpek. On
be tane harbe girmi km. Bedeni tm yara iinde... Gitgel
akll bence... Bir, ok korkak oluyor, eline vur lokmasn al, bir,
ok cesur oluyor, fkesinden yanma yaklalmaz. Bir de ok ca
nm seven bir adam. Ben de bu adam anlamadm gitti."
Ali Safa Bey elini enesine verdi, enesini, boynunu kad:
"Biz de ok harbe girdik ktk ama, bu geberesice gibi her
kesin hakkyla oynamadk. Herkesin topraklarm igal etme
dik. Bu kocam kpek gibi memleketin istikbaliyle oynamadk.
Milletin avuunu kurunlamadk. Alaca olsun o kocam
kpein. Bir de o ne idii belirsiz, hoca m, imam m, ekya m
ite onun. Alacaklar olsun. Bindireceiz Zeynel, bindireceiz,
bindireceiz. Ta ki canlar burunlarndan gelinceye kadar, can
larndan usanncaya kadar, Vayvay onlara cehennem oluncaya
kadar. Ya topraklarm brakacaklar, ya da bu dnya onlara ce
hennem olacak. imdi syle, nereden balayalm Zeynel?"
"Bir dncem var Aam," dedi. "Yamur Aaya gidelim,
syleyelim ki kyde ne kadar at varsa hepsini aldrsn."
"yi akl," dedi Ali Safa Bey, sevindi. "stelik her alman at
bama da bir lira vereceim Yamur Aaya. stelik de adamla
rm ona yardm ederler. Sen de yardm edersin Zeynel."
"Ederim Bey..."
"imdi atlar bir balang olur. Ya dize gelirler, ky, aman
Allah diye bararak brakr giderler, ya da... Ya da beklesinler.
Belalardan bela beensinler."
Zeynel gzlerini yumup dudaklarm tatla yalad:
"Bela beensinler," dedi.
"Bu gece Yamur Aaya gidiyorum. Sen de Mehedinli k
yne git, bir de kklara... Bizim akrabalara syle, bu gece k
y gene kurunlasnlar. Kurunlasnlar ki, her gece ky basa
nn avu olduu anlalmasn."
"imdi gidiyorum Bey," dedi Zeynel, konaktan indi, ata
bindi srd.
Ali Safa Bey dnyordu, eer kar koyma gcn bun
lara Arif Sairn Bey veriyorsa, bu topraklara gz diktiyse onunla
baa kmak zordu. ok yakndan tanyordu Arif Saim Beyi.
Kasabada candarma stemeniydi ve Bingll bir Krtt.
Atak, gzpek, tutkulu bir kimseydi. Gzn daldan budaktan
saknmazn biriydi. Adanay Franszlarn igal ettii sralar
Franszlarla Kuvayi Milliyeciler arasmda ikili oynuyordu. ok

110
zekiydi. Bugn Ankara Hkmeti demek, Arif Saim Bey de
mekti. Mustafa Kemalin en yakn adamyd ve en gzde mebu
suydu. nallah Arif Saim Bey deildir Koca Osman kkrtan.
Baka kim olursa olsun, baa klr. Yeter ki Arif Saim Bey ol
masn kardaki... Arif Saim Bey olsa byle alttan alta kylleri
kkrtmaz, dorudan doruya ie kanr, kyllere dokunma
Ali Safa, diye bir haber gnderir. Yiitsen ondan sonra kylle
re kar. Kaymakam? Ya Kaymakam? Onda o yrek yok ama,
gene de iten pazarlkl, saman altmdan su yrten birisine
benziyor. Bu Kaymakam tez gnde buradan artrmal, daha
mutemet birisini bulup getirmeli. Candarma Kumandam Yz
ba... Onun etliye stlye kart yok. Hibir eyi anlamyor,
d iinde dolar gibi dolayor dnyay fkara... O kalsn. On
dan iyisi can sal.
ini gittike byyen bir sevin dolduruyordu. Vayvayh-
Iar bir sabah kalkmlar bakmlar ki kyde bir tek at kalmam.
Ata merakl Vayvay ky hep eekli. Bir tek at kalm Anavar-
za yazsmda, o da yaz at... Adem onu vurabildi mi acaba? Ya
z at dnnce ii szlad. Sonra baka oyunlar, baka oyun
lar. Gelip de: "Biz ettik Bey, sen etme! Bu tarlalar senin. Biz sana
ktlk ettik. ki gn daha izin ver de toparlanalm. Hemen
kar gideriz," deyinceye kadar.
Gelmi, konan kapma oluk ocuk, gen yal, yl
m Vayvay kyllerine konam balkonundan bakyor: "Varn
gidin, size iki gn izin. Ama iki gn. ki gn sonra sizi buralar
da kimse grmeyecek. Kendi topraklarmda kan kusturdunuz
bana. Bir insana bu kadar hakszlk edilir mi, ey kardeler?
Ekip bimediiniz tarla sizin n eyin ize ki?.." diyor.
Vayvayldan sonra... u karaall kklemek gerek. Kara
allk be bin dnmdr... Sonra yava yava Akasazdan tarla
kazanmak... Sonra iftlikler... ukurovada Anavarza topran
da byk bir iftlie, iftliklere sahip olmak, bir devlete sahip
olmak gibi bir eydir.
"Ulan Vayvay kylleri, ulan alaklar, ulan dikildiniz kar
ma u yce Alada gibi, u yce Dldl da gibi... Ulan yol ve
rin. Bu benim iin lm kalm savadr, sizin iinse hibir ey...
Ulan ekilin yolumdan... ukurova bo topraklarla azna ka

ili
dar dolu. Ulan Yobazolu sen yaayasn... En byk iyilii sen
yaptn bana..."
Czdanndan Yobazolunun ona devrettii on yedi d
nmlk tapuyu kard, uzun uzun tapuyu elinde tutup seyret
ti, glmsedi. Bu elindeki olmasa i daha zor olacakt.
"Veli," diye aa kata seslendi. Karayaz, uzun boylu, ge
ni alvar yalpalanan bir delikanl kt.
"Veli, Vayvay kynn yeri iin keif ne zaman?"
"Bu ayn on sekizinde."
"Ehlivukuflar tamam m?"
"Tamam Beyim."

112
17

Elleri bo dnmlerdi ama, Koca Osman sevinliydi. Bir


sel yatamdan ilerliyorlard. Koca Osmanm at ilerdeydi. Fer
hat Hocann at geriden geliyordu. Ferhat Hocann mmin y
z, kvrck, gnete yeillenen kara sakallan bir derin dn
ceye batmt. Gzleri yan kapal, bir derin dncede uyuklu
yor gibiydi. Bir sel yatamdan yukanya doru kyorlard. At
larn kulaklarna, gzlerine kapkara mucuklar svanmt.
Trl trl arlar, eekanlan, boncuklu, kara, sanca, bal
arlan batakln kysndaki atlarn kamna deen nergislerin,
yarpuzlarn, brtlenlerin, yaban gllerinin, pren iekleri
nin stlerinde oul verir gibiydiler. Vzltilan koskocaman Ak-
asaz bataklnda byk, dalga dalga gelen bir uultuya d
nyordu. Sel yatamdan, atlarn trnaklarna deerek bozca
ylanlar akyordu. Yemyeil, serin kurbaalar taze taze, kk
l bykl, karnlarn krk gibi iirerek dallarda, gnein
lklnda soluklanyorlard. Atlarn her adm atlarnda bir
sr ekirge msr patla gibi durmadan sryordu.
Koca Osman:
"Vay anam," diyordu. "Vay anam! Heriflerin bir gz
korkmu, bir ylmlar ki, vay anam vay!"
Ta telerden Anavarza kayalklarnn oralardan bir tura
sesi geliyordu. Tura tyor, tyor, sonra bir sre susuyor, az
sonra gene uzun uzun tmeye balyordu.
Ak bir bulut inceden Anavarza ovasmm stne kara glge
sini baz Akasazn kaynayan sularna, baz yeilden patlam

113
sazlara, baz sulara serilmi binlerce yaban rdeinin stne,
buday tarlalarma, yabaml bklere, tepeden trnaa am ya
ban laleli dzlklere drerek, bir duman gibi Slemiten
Ceyhan suyuna, Ceyhan suyundan Bozkuyunun kra yama
larna, oradan kszl stne yapayalnz dolap duruyordu.
nceden esen yel Koca Osmann tel tel sakahn oynatyor
du.
"Vay anam vay! Amma da korkmular. Vay ocanz bata
adamlar. A kalmlar, nana muhta olmular, srnmler,
gurbete dmler ama gene ynlerini kye dnp de bakam
yorlar. Gz korkmu adam, vay senin ocan batsn. Bir insa
na hibir ey yapma! Bir kere gzn korkut yeter. lnceye
kadar, kyamet kopuncaya kadar onu kle yap da kullan. Gz
korkmu adam insan deildir. yle deil mi Ferhat Hoca?"
Ferhat Hoca karlk vermedi. Duydu mu, duymad m hi
belli deil.
"Gz korkmu adam insan deildir. Ayr, insandan baka
bir mahlukadr gz korkmu adam. Gz korkmu adam bat
sn, yle deil mi Ferhat Hocam?"
Ferhat Hoca gene karlk vermedi. Koca Osman dnd
ona, gene syledi:
"Ne dersin Hocam, belki de sen ylm adam insan sayar
sn. Ylm, gz korkmu adam insandan baka mahlukat de
il mi Ferhat?"
Koca Osman, Ferhat derken olanca sesiyle barmt. Fer
hat Hoca ban kaldrd, tok, ar, inandrc bir sesle, tane tane:
"Gz korkmu adam insandan baka bir mahluktur," de
di.
Koca Osman buna sevindi.
"Ama insann ylmam da var. Ne yaparsan yap gz
korkmayam da var. yle deil mi Hocam?"
"Var."
"Bir insan ki boyu kcktr. Cssesi bir ocuk cssesi
kadardr. On iki yanda bir ocuk cssesi... Anasn ldrrler,
gene gz korkmaz. Sevgilisini, en sevdiini ldrrler gene
bana msn demez. Hkmeti, kyls, aas stne ullanr,
kurun yamuruna tutarlar gene bana msn demez. Dalar ka

114
bul etmez onu, geceler, kovuklar, maaralar, insanlar kabul et
mez onu, gene bana msm demez. Demez Ferhat Hocam, de
mez. Kpeklemez bizim gibi. Bin yllk, iki, bin, on bin, yz
bin yllk bir hakszln karsna dev gibi dikilir."
"Mcessem hakszl yere serer, yle mi Osman Aa?"
"Hakszln kamn deer, yere serer Hocam. Sonra da ge
lir bir fkarann, seksen iki yama basm, kffardan kalm bir
kocam adamn evine atar kendini. Bir avu ocuk, bir ocuk
gelir kocam bir adamn evine snr. Bir avu ocuk bilir ki
kocam adam onu iki gznden de esirger."
Koca Osman byle konuurken dnp dnp Ferhat Hoca
nn yzne bakyordu, yznde bir deiiklik oluyor mu, diye.
Ferhat Hoca hibir eyi belli etmiyor, hibir eyi anlamamas-
na yznde en kk bir kprdama bile olmuyordu.
Koca Osman, "Eh gayri," diye dnyordu, "nce Meme-
din bizim eve geldii bundan da baka trl nasl sylenir! Bu
Ferhat Hoca cin gibi bir adam. Leb demeden leblebiyi anlar, an
lar ama bu kadar ak sz nasl anlamyor. Kck, on iki ya
nda bir ocuk kadar gsteren yrekli adam nce Memed deil
mi? Anas, sevgilisi ldrlen, dalarn, gecelerin, insanlarn
kabul etmedii safi yrek olan yiit nce Memed de mi? Bu
benim sevincim, avuu vuruum, yiitliim, bu bendeki de
ime nce Memed yznden deil mi? Ne anlamaz adamlar!
Hi kimse hibir ey anlamyor. Bu insanlar zaten bu kadar ah
mak olmasalard, bu dnya bu kadar ahmak olmazd."
"Bana bak, Ferhat Hoca, sen benim bunca zamandr konu
tuklarmdan bir ey anlyor musun Allah akna?"
Sel yatamdan karlarken Ferhat Hoca atm Koca Osma-
nn yanma srd. Yan yana gitmeye baladlar.
"Bir eyler anladm Osman Aa," diye karlk verdi. "Bir
eyler anladm, diliyin altnda bir eyler var, syleyemiyor, lisa
n hal ile anlatmaya alyorsun. Bir eyler sezinliyorum."
"Hem de karanln stne den k. Hem de ldeki ku
yu. Hem de umut... Hem de... Eve varnca greceksin. Grp
sevincinden deli olacaksn. Greceksin ki Hzr Aleyhisselam
evimizdedir. Sr atn."
Ferhat Hoca Koca Osmann sylemek isteyip de syleye

115
medii eye, a, Hzra meraktan deli oluyor ama, stne va
rnca Koca Osman huyundaki insanlarn da iyice kapanacakla
rn biliyordu. Bylesi hallerde Koca Osman gibisilerin stne
varmayacaksn, onlar dillerinin altndakini nasl olsa karacak
lar.
"Sr atm Ferhat Hoca, sr!"
Kendi de atm krbalad. Heyecamndan soluk solua kal
mt. Altndaki at drtnalayd. Hoca da atm drtnala kaldrd.
Yan yana at srdler.
"Evde bir oul greceksin ki ok kahr ekmi. Evde bir a
hin greceksin ki ukurovann yak. Evde bir arslan gre
ceksin ki safi yrek, evde bir yiit greceksin ki, insan ki insan.
Evde bir insan greceksin ki dost... Hem de karde. Mor kaya
larn alc kartalma benziyor Hoca... Yumuak, pamuk gibi bir
adam. Ondan smet Paanm, bizim ordu kumandam Yavuz s
metin bile d kopuyor. Yavuz smet yrekli adamdr, kimse
den korkmaz. Mustafa Kemal bile ondan akl sorar. Ordunun
akl smet, klc Mustafa Kemaldir. Anladn m Hocam, bizim
evde yatan kim?"
"Anlamadm ama ok merak ediyorum, Osman Aa..."
"Ne dedin, ne dedin?"
"ok merak ediyorum, ok. O adam ok merak ediyorum.
Meraktan deli oluyorum."
"Deli mi oluyorsun? Meraktan? yle mi?"
"Meraktan Osman Aa, meraktan," diye bard Ferhat
Hoca.
"yleyse sr atm, krbala da ahinimi bir an nce gr."
Ferhat Hoca altndaki at krbalad. Yan yana kye kadar
doludizgin at srdler.
Avluda attan ilk inen Koca Osman oldu. Ayaklan yere de
er demez Koca Osmanm dizleri bkld, yere kt. Ba
dnd ama hemen toparland, ayaa kalkt:
"Kamer Ana, Kamer Ana biz geldik," diye ieriye seslendi,
ierden ses ada gelmedi.
"Kamer Ana, Kamer Ana, oca snmeyesi Kamer Ana,
Ferhat Hocayla birlikte geldik."
Ferhat Hoca da attan inmi, atm ilerdeki ite balamt.

116
Koca Osman kapya vard, kap kilitli deildi, ieriye dal
d.
"Kamer Ana, Kamer Ana! Neredesin?"
Hibir ses gelmedi, hibir yerden. Sonra hemen Memedin
yerine, ykle kotu, usulca:
"Memedim, ahinim, sen neredesin, ses ver," dedi, durdu
dinledi. Hibir ses gelmedi bir yerden. Ykln kapan ata,
eliyle Memedin yatam yoklad, kimsecikler yoktu. Ahra git
mitir diye ahra kotu, usulca:
"Memedim, ahinim ses ver," dedi. "Gelen Ferhat Hocadr,
yabana deil."
Ortal dinledi, hibir yerden bir t bile kmad.
"Ne oldu, ne oldu?" diye Koca Osman kendi yresinde fr
dnmeye balad. Bu srada Ferhat Hoca ieriye girmi, Koca
Osmann haline bir anlam bulmaya alyordu. Dnp duran
Koca Osmann koluna girdi, ahrdan eve girdi.
"Ne oldu sana?" diye soruyor, uunan adamdan bir kar
lk alamyordu. Bir anda su gibi tere batt Koca Osman. Onu
kedeki dee oturtan Ferhat Hoca, gitti fdan bir tas su ge
tirdi, Koca Osmana iirmeye alt. enesi, elleri titriyordu. Su
yu ierken her yere dkt.
Bu srada ieriye Kamer Ana girdi. Dklyordu. ylesine
kederli bir hali vard ki, keder yznden akyordu.
Koca Osman:
"abuk syle, ne oldu?" diye inledi. "Ona ne oldu?"
"Hibir ey olmad," diye karlk verdi, at syler gibi
krgn bir sesle.
"Nerede?" diye sorarken Koca Osman azck ald. "Nere
de imdi?"
Kamer Ana bir Ferhat Hocaya, bir kocasma bakt, sustu.
"Syle," dedi Koca Osman. "Ferhat Hoca bu yiten adam
biliyor ama, kim olduunu, neci olduunu bilmiyor."
"Kyn gresi gelmi," dedi Kamer Ana. "Kyne gitti.
Yalvardm yakardm, Osman Emmin gelsin de yle git, dedim,
durmad. Kym burnumda ttyor, dedi de baka bir ey de
medi, gece yans giyindi kuand, ban ald da gitti. Sana ok
selam var, ellerinden perim, dedi giderken. Onu dnya g

117
zyle bir daha greceim, dedi. Belki iki gne kalmaz gelirim
de, dedi."
Koca Osman:
"Gelmez o, gitti o," diye inledi. "Kolumu kanadm krd
da gitti o..."
Ferhat Hocann elini tuttu:
"ahinimi grmeni ok isterdim" dedi. "Demek nasipte
yokmu."
Sustu, bir daha konumad, biraz sonra da uyudu.

118
8

Yeil bart balard. Uzun boyluydu. Buday benizli ka


ra salyd. ki kaln rg salar ta kalasnn stne kadar
inerdi. Azck uzun yzl, gamzeli, byk gzlerinde keder...
Dudaklarnn ucunda tatl bir kvrnt, uzun, kara, kvrck kir
pikleri... Kulann az altndaki kck, serpme beni... Y
zne tuhaf, byleyen bir hava veriyordu. Seyran kutsal, baka
dnyalardan gelmi, dokunulmaz, yalnz, dnyada hi ei ol
mam bir yarata benziyordu. Uzun bir sre kimse, kadn ol
sun, erkek olsun, Seyrann yzne bakamazd. Hele hi kimse
Seyrann gzlerinin iine bakamazd. Bir tuhaf, i burkan, ada
m bir yerlere, bir hzne, bir dayanlmaz acya alp gtren hali
vard. ok eski, hznl, yumuak, baz da ok sert, byle
yen, gecelerin, dalarn arkasndan gelen bir trkye benziyor
du. ok az konuur, belki de hi glmezdi. Sesi de bin yllk bir
at, bir keder gibiydi. Ve binde bir gldnde, ortalk aydn
lanr, dnya umutlanr, klanld. Glnce ta canevinden gler
ve bir kat daha gzelleirdi. Yirmi bele otuz arasmda gsteri
yordu. Ka yldr bu kydeydi, kimse farknda deildi. Burda
domu, burda bymesine topraa yerlemiti. Bamdan
geen byk maceraya, belaya sayg duymayan kimse yoktu
Anavarza topramda. Bu kyde herkes onu evinin kz sayyor,
yle kabul ediyor, o da kendisini yle biliyordu. Seyran Kz bu
kyden gitse olmazd, bu ky ayakta duramazd. Onlara yle
geliyordu. Bana gelen grlmedik felaketten sonra Pazarck
dalarndan Seyrann kardeleri, amca oullan, akrabalan onu

119
almaya, memleketine gtrmeye gelmiler, Seyran Anavarza
toprandan, Vayvay kynden bir trl skememilerdi. Sey
ran hi konumam, susmutu. Uzun yllar da sustu. Onu Pa
zarck dalanna gtremeyen kardeleri, akrabalar, analarnn
adna dayanamayp, byk bir oymak halinde dalardan in
miler, Vayvay kynn bereketli topraklarna yerlemilerdi.
Zengin insanlard. ok yiit, gl, salkl, iyi silah kullanan,
iyi ata binen kiilerdi. Cmerttiler, sevgi doluydular. Onlar u-
kurovanm Trkmenini ok sevmiler, byk bir sevgide, c
mertlikte, insan ilikilerinin gzelliinde gelenei olan ukuro
va Trkmeni de yiit dallar sevmiti. Birka yl iinde Trk
menlerle dallar kaynatlar, kz alp verdiler, karde gibi oldu
lar. Ayr huyda, yaratlta insanlardlar ama bir sevgi, cmert
lik, bir sayg geleneinin gzelliinde birleiyorlard. Seyran
Kz kardeleriyle, akrabalaryla, anasyla bile hi konumuyor,
onlar balamyordu.
Anas:
"Seyran Kz benimle azn ap bir kere konusun, ana de
sin, ondan sonra alaca kanm, hemen o an topraa salsn, ra
zym," diyordu. Ama Seyran Kz bana msn demiyor, azm
amyordu. lk konutuu insan Kamer Anayd. Kamer Anayla
Seyran Kzn sevgileri bir ana kzn sevgisinden de ileriydi.
Seyran, Koca Osmanm yataklara dtn komu ocuk
brahimden duydu.
brahim:
"Eve gelmi Koca Osman, eve gelince bir ey varm evde
bulamam. Bulamaymca, ite o zaman da hasta olmu. Yere
dvermi. Bir iyice hasta olmu. Ferhat Hoca da bir iyice, ok
arm. Cin arpm Koca Osmam. Koca Osman var ya, yaral
Yobaznoluna da, kaan kyllere de iyicene ksm," diyor
du. "Bir iyice. Yaaa..."
Seyran Kz, brahimi daha fazla dinlemeden Koca Osmanm
evine kotu. Kamer Ana Koca Osmamn yanma oturmu, elini
avularnn iine alm, hem okuyor, hem de alyordu. Seyra
n grnce:
"Osman Emmin lyor kzm," dedi. "lmezse de bu dert
onu iflah etmez. Onuruna dokundu kzm. Osman Emminizin

120
onuruna dokundu. Son deminde bu da m gelecekti bama f-
karann?"
Koca Osman bu srada gzn at, sakal titredi:
"Seyran Kz m gelmi, kzm m gelmi?" diye sordu.
Kamer Ana:
"Seyran geldi ya, kzn geldi ya," dedi. "Sen yataklara d
ersin de Seyran Kzn seni yoklamaya gelmez mi hi Osman?"
Seyran Kamer Anamn yanma kt, Koca Osmamn elini
eline ald:
"Gemi olsun Osman Emmi, gemi olsun," dedi, en s
cak, en efkatli, en candan sesiyle.
Koca Osman azck doruldu, Seyran Kzn yzne ak, gr
kalarm kaldrarak uzun uzun bakt:
"Gemeyecek gzel kzm gemeyecek. Beni hibir eycik-
ler ldremedi. Muharebeler, Yemenler, stmalar ldremedi
bu dert beni ldrecek."
Usuldan geri yatt, belli belirsiz alamaya balad.
"Ben bir ahinim. Kocam, kanatlan krlm, telekleri d
klm, ma, sayas anm, uamaz olmu bir ahinim, k
zm. stelik de yavrusunu yuvasmdan aldrm, ahinini elin
den kaptrm, umudunu, m yitirmi bir ahinim. ldre
cekler ahinimi, yavrumu, alemlerin yakn, gzmzn
n ldrecekler Seyranm, kzm."
Seyrann ellerindeki eli seyirdi, atee kesti, titredi. Yalar
durmadan gzlerinden duluklarma doru szyordu. Seyran da
onunla birlikte ahyordu.
Koca Osman sayklar gibi:
"Gidin ahinimi bulun," dedi. "Gidin alemin yakm,
gzmzn m, umudumuzu demidimizi bulun, ldrme
sin canavarlar onu. Paralatmayn ahinimi kurtlara, dinsizlere.
Ferhat Hoca, sen hocalar hocassm. nsanlar inam, yiitler yi
idisin... ahinim sana teslim, sana emanet ben lrsem. Para
latma ahinimi alc kurtlara. Ben ona bir ey mi dedim de ks
trdm Kamer?"
Kamer Ana:
"Bin kere syledim sana ocuk Osman, ocuk Osman," di
ye bard. "Ksp de gitmedi."

121
"yleyse beni neden beklemedi? Korktu. Onu ele veririm
diye korktu. Gvenmedi bana, yle mi?"
"Hi de yle deil," dedi Kamer Ana. "Olan bize ok g
vendi. Gvendi ki evimizde kald bunca zaman. Sen de herkese
ilan etmeyeydin."
Yava, sulu bir sesle:
"Kime ilan ettim Kamer, kime?"
"Kime ilan edeceksin, btn kye!"
"Kime syledim, azm ap da?.."
Kamer Ana iyice fkelendi:
"Azn amadm ama," diye bard, "en gzel giyitlerini
giyip de, galyeni azma alp da, tabancan beline takp da, g
m kordonunu sallandrp da, izmelerini parlataraktan
gn kyn iinde Kozanolu gibi dolaan sen deil misin?
Kyl senin byle dolatym sebebini sormaz m, dnmez
mi, ocuk da senin bu deli hallerinden korkmaz m?"
Koca Osman:
"Sus Kamer, sus kurban olaym. ldrme beni! Diri diri
yeme beni. Kzm Seyran syle de una bari beni lrken rahat
braksn," dedi, yalvard.
Kamer Ana:
"Susmayacam ocuk Osman," diye bard. "Evine ge
len, sana snm ocuu Ferhat Hocaya daha dn gstere
cek sen deil miydin? Gelmi, senin evine, senin kyne s
nm."
"Sus Kamer sus, kurban olaym! Seyran kzm, ldrd bu
kaltak beni. Diri diri yedi, sustursana unu."
Kamer Ana:
"Sustum ite," diye hmla ayaa kalkt.
Koca Osman:
"Ferhat, karda, Hocam bir ey yap, bul ahinimi," dedi,
bir yanndan bir yanma dnerken.
Ferhat Hoca, kara, kvrck, yeillenen sakal, sinirli:
"Sen carm skma Osman Aa, bir ey olmaz ona. ok be
lalardan geriye kalm bir kiidir o. Bam belaya sokmaz. Sen
hi zlme, o geleceim dediyse gelir. Bama da hibir i a
maz o. Burada ya can sklm, ya da bir ii kmtr. Yoksa se-

122
ninlen helallamadan bir yere gitmezdi, gelecek," diye muh
kem syledi.
"Sahi mi diyorsun," diye Koca Osman yerinden doruldu,
"Ferhat Hocam, ermiim, Allahm gzel adam, k sakallm?
Bak sakallarn da yeilleniyor. Ona bir ey olmaz deil mi?"
"Olmaz," dedi Ferhat Hoca gvenle.
"Ya gcendiyse bana?"
"Gcenmez," dedi Ferhat Hoca ayn sesle.
"Gelir mola bir daha?"
"Gelir," dedi Ferhat Hoca.
"Bir grseydin yzn hi kendisine benzetemezdin. Ken
dine benzemeyen bir adam. Aah, bir grseydin yzn."
"Greceim," dedi Ferhat Hoca. "Onu erinde geinde gre
ceim "
Sesi byk bir iman ve gvenle nlad.
Bu sesteki inandrc, umutlu hava Koca Osmam usul usul
kendine getirdi. "Gzlerini bir grseydin Hocam, elik paras
gibi. Bakamazsm. Gzleri kendine benziyordu."
"Benzer."
Koca Osmann oullan, gelinleri geldi, Seyfali, teki kyl
ler, efe Kahya, Seyrann kardeleri, akrabalan, anas, Zeynel,
Selver Gelin de geldi. nce Memedin gnlerdir Koca Osmann
evinde sald bulunduunu, dn Koca Osman eve geldiinde de
onun gittiini grnce yataklara dtn duyan herkes gel
di.
Koca Osmarun evinin avlusu byk bir kaynama iindeydi.
efe Kahya sevinle:
"Demek bizim olan bunamam. Demek dilinin altnda
bir ey varm da kimseye sylemiyormu. ok kr," diyor,
eli arkasnda glerek keyifli keyifli dolayordu.
Kyl, nce Memedi duyunca nce bir sevinmi, sonra a
knla dm, imdi de aknlktan sevince, sevinten ylgn
la gidip geliyordu.
Zeynel ii renince bir an Koca Osmann baucunda bek
ledi, onun elini skt, sonra kimseye belli etmeden, oracktan s
vt. Ferhat Hoca onu izliyordu, Krt Keremin evinin nnde
arkasndan yetiti, elini, ar, omuzuna koydu:

123
"Bana bak Zeynel," dedi en tok, en sert, en ar sesiyle.
"Memedin kye geldiini, hem de gittiini kimseye, Ali Safa
Beye sylemeyeceksin."
Zeynel durdu, dudaklar titredi, alams bir hal ald yz.
Bir sre dnd.
"Bak Hocam," dedi, uzun boynu biraz daha uzayarak.
"Ben kimseye sylemem. Ama btn ky biliyor. Yakn kyle
re, btn ovaya yaylmtr imdiye kadar. Ali Safa Bey, teki
aalar bakalarndan duyarlarsa karmam. Mesuliyet kabul et
mem. te ben, gznn nnde gitmiyor, geriye dnyorum."
Ve Ferhat Hocamn arkasna dp Koca Osmanm avlusu
na geri dnd.
O gn kyller umutlu, krk, kzgn, sevinli, hep nce
Memedi konutular. Birka gen kz, birka delikanl nce Me-
med stne karlm trkler mrldandlar.
Sonra Koca Osmana kzmaya baladlar. nce Memed gelir
de evine kylye haber vermez, kyn iinde gert gert, azn
dan duman savurarak Kozanolu gibi dolar. Onmayas ihti
yar! Kam yemez ki nce Memedi kylye haber versin, haber
versin de herkescikler de nce Memedi doya doya grsn.
fkeleri, kslkleri, krgnlklar, korkular hep Koca Os
mana dnt.
nce Memedi en az yirmi kii kye girerken, Akasazm k
ysnda, gece kyn iinde dolarken, bir kr ata binmi yel gi
bi Anavarza kayalklarna giderken grmt.
Remzi avuu da vuran nce Memeddi.
nce Memed stne her akima gelen akima geleni uyduru
yor, sylyordu.
O gece Koca Osmamn banda Kamer Anayla Seyran Kz
kald.. Koca Osman ikisinden baka kimseyi istemedi, oullar
n, gelinlerini, herkesi evlerine gnderdi. Ferhat Hoca da kendi
liinden gitti.
Koca Osman Seyran Kza nce Memedi, onun yrekliliini,
gzlerini, salarm, gerekten salar nasld, sesini, konumas
n, insanlara sevgisini, dost yreini, iyiliini, yumuaklm
anlatyordu. Couyor:
"Benim korktuumu sanmayn," diyordu. "O bir orduyla

124
dvr. Hem de tek bama. Aynen bir ahin gibidir o. yle
atiktir ki, dvrken yzn gremezsin. imdi hurdaysa,
gz ap kapaymcaya kadar ordadr. Yoksa bu kadar dmann
iinde carm koruyamaz. Onun gibi ekyaya kurt ku, aa,
ta toprak, al, ylan yan, tekmil yaratklar, bilumum d
mandrlar. Hem de gayetle..." diyordu.
Sonra duruluyor:
"Ya evirmilerse yavrumu Akarcann danda? Bir tabur
candarma, bin tane eli denekli alak kyl, on be adamyla
aalar kpei Kara brahim... Bir tek, o da bir avu kck bir
adam, nasl ba eder onlarla, o kadar itlen?" diye kayglanyor
du.
Sonra da Kamer Anaya dnyor, binbirinci kez:
"Giderken kamn bir iyice doyurdu mu?" diye soruyordu.
"Yanna ok da azk verdin mi? gn yetecek?"
Kamer Ana hi bkmadan:
"Kamm basa basa doyurdu. Ceviz ii, hem de yal pey
nir, hem de kaynam yumurta, hem de bir topak eker, hem de
katmer, hem de yeil soan, kocaman bir kn yaptm, beline
baladm," diyordu. " gn de yeter, be gn de..."
Umudunu yitirmilerin rpnndayd Koca Osman.
Sabaha kar dald, sonra da derin, uyudu.
Onun Koca Osmann evine geldii, Koca Osmann evinde
alt ay sakland, daha dn Koca Osmana ksp dalara ekil
dii Vayvaydan Kesikkeliye, Kesikkeliden Hemiteye, Bozkuyu-
ya, Akmaata, Narlklaya, kszlye, yanlya, oradan Ha
clara, btn Anavarza ovasma yayld.
Kimse ince Memed szn azma almyor, ya o, diye, ya
da ahin, diye sz ediyordu.
Btn Anavarza ovas, teki ukurova kylkleri, Kozan
alt kylkleri gnlerce onun adyla, onun yiitlikleri, efsanele
riyle alkaland durdu da hibir aann, hibir hkmet adam
nn bundan haberi olmad. Ova kylkleri en kutsal srlarn
saklar gibi saklyordu nce Memed adm. Koca Osman bunu
bilseydi sevincinden deli olurdu.

125
19

Seyran, Pazarcn krmz kayalkl Harmanca kynden


olurdu. Harmanca ky sivri, bak gibi, ak, yeil, mor, krmz
akmaktandan keskinlemi, tuhaf, orman gibi bir kayalktay
d. Burada gzel atlar yetiirdi. Sulan akmakta kayalarn ara
sndan kaynar, billur gibi kr kr, binbir aydnlkta parlayarak
ovaya inerdi. Harmanca kynn stnden ylda drt kez katar
lanm turnalar, ok alaktan geerlerdi. akmaktandan kaya
larn aralarnda uzun boyunlu, iri, keskin kokulu, keskin renkli
iekler biterdi. Kayalarn arama serpitirilen budaylar da ok
sert, verimli, besleyici olurdu. nekleri, atlan, kzleri, Harman
ca kynde yetien tekmil yaratk ince, uzun, sert, gzeldi. Hele
insanlan insan gzeliydi. Mara illeri, aa ova insanlan Har
manca insann salt gzelliinden, yakkllndan tanrlard.
Harmancann kulan, bcekleri de uzundu, renkliydi. teki ku
lardan, bceklerden daha gzel ter, daha gzel parlarlard.
Belki ok zengin deillerdi ama, tutumluydular. Yoksulluk-
lan belli olmazd. Kendileri dokur, kendileri boyar, rer bier
diker giyerlerdi. Harmancadan hi kimsenin kirli, yrtk giyin
diini kimse grmemiti. Onurlarna dkn, sert insanlard.
Harmancada ok kan dklrd. Harmancada kan dklmesi
bir gelenekti, onun iin ok az kiinin yreine korku derdi.
Havasmn, suyunun, topramm sertliinden olsa gerek, orada
her ey ktr kfrd. Yumuak, eilen hemen hibir ey yok
tu. nsanlarnn yz bakr rengindeydi. Ve ok iri gzlyd
kadn erkei.

126
Seyran, Halil Mollann kzyd ve be kardein en ky
d. Halil Molla bu dalarn en soylu adam saylrd. Soyluk
kad ta yzyllarn tesinden getirirdi onun soyunu. Ve Molla
Halilin evi konuk yatayd. Ayr bir grgs, ayr bir gelenei
vard Molla Halilin evinin.
Bir gn ok kk bir ocuk dt Harmanca kyne. Be,
alt yalarnda ya var, ya yoktu. Bu ocuun nereden gelip ne
reye gittiini, hangi kyden olduunu kimse bilemedi. Yalnz
ocuk bir ipucu veriyordu. Nerede bir damla kan grse bara
rak ban alp kayordu. Hele bir insanda grmesin kam, ba
rmas, rpnmas uzun sre durmuyordu. ocuk Kse Veli
nin evinde byd. Kse Veli Seyranlarn komusu olurdu. Bir
ara ocuun ba kel oldu. ocuun bann kelini ne etti eyledi
de, trl ilalar buldu da, trl merhemler yapt da Seyrann
anas iyi eyledi. Kyl, olann adm Aziz koymutu. Seyran
Azizden iki ya daha bykt. Komu olduklar iin birlikte ol
dular hep. Seyran bu kimsesiz ocua bir ana gibi davranyor
du. Hi kimseyi Azize dokundurtmuyordu. Ne bir ocuk, ne
bir byk, hi kimse... Seyran Azize bir ktlk etmek isteyen
lere, onunla alay edenlere kar bir canavar kesiliyor, kyameti
koparyordu. Seyran Harmancann akmakta kayalklarnda
dolaan, sert, hm gibi bir dii parsa benziyor, yanndaki yav
rusuna en kk bir ktlk etmek isteyenlere btn yabansl
yla saldryordu. Aziz sanki yabanl Seyrann dourduu o
cuktu. Seyran, evinin sofrasnda kendinin yiyip de Azizin yiye
medii ne varsa Azize tayordu. Yalar ilerledike, dostluklar
da ilerledi. Artk biribirlerinden hi ayrlmyorlar, itikleri su
ayr gitmiyordu.
Seyran byk kz, Aziz delikanl olmutu. Seyran uzun
boylu, Aziz ksack, kckt. ok tatl, kederli, hep gzel g
len bir yz vard. Sol yanamdan enesine inen yara izi, onun
yzne ayr bir gzellik veriyordu. Yalnz, btn kklne
karn, Aziz de, Harmancar gibi sert yetimiti. Onlar gibi ata
binen, onlar gibi iyi silah kullanan, onlar gibi sarp kayalklarda
gnlerce yryebilen. Ve onlar kadar gzn daldan budaktan
saknmayan, onlar kadar yrekli...
Seyran byk kz, Aziz delikanl olunca kyde dedikodu

127
lar balad. Bir delikanlyla bir byk kz artk bu yatan sonra
birlikte olamazlard gece gndz.
Dedikodular Harmancay ap teki yakn, uzak kylere de
yayld. Seyranm gzellii dilden dile dolarken Azize olan
sevdas da birlikte yryor, byyor, efsaneleiyordu.
Seyrann babas bir gn anasm bir keye ekip:
"Konuulanlar duyuyor musun?" dedi.
"Duydum," dedi ana. "Duydum ama Aziz Seyrarun ocu
u gibi bir ey. Kardeten de ileri bunlar."
Molla Halil:
"Biliyorum, ok iyi biliyorum. Ama elin adamma nasl an
latrsn. Kza syle de Azizden uzak dursun."
Ana, Seyrana olan biteni syledi. Seyran buna ok at.
Byle bir eyin bana gelebileceini hi dnmemiti. akn
l geince gld. Sonra da kederlendi. Anasyla babasyla
uzun tarttlar. Bir keresinde Azizi gn grmedi. Az daha
acdan lyordu. Acdan ve meraktan.
Anas, babas, kardeleri, akrabalar, arkadalar, btn
ky gnlerce stne dtler. Seyran, Aziz olmadan yapam
yor, ekmekten sudan, glmekten alamaktan kesiliyordu.
Azizi baka yerlere, baka kylere yolladlar, Seyran gitti
buldu getirdi. Seyran teki kyden ok yakld bir delikanl
ya nianladlar. Delikanl ah, srs, topra bol Hurit Beyin
oluydu. Seyran delikanly bir gece, kendisini pmek istedi di
ye az daha vuruyordu.
Seyran iki yl kylyle, akrabalaryla cebelleti. Anasmdan
emdii st burnundan getirdiler.
Bir gn Aziz ortadan yitti. ukurovaya, uzaklara, ad sam
duyulmadk ellere gitmi, dediler. Bir gn Seyran da, Azizin
geleceinden umudu kesince, babasnm tavlasmdan bir at e
kip bindi, yollara dt. Arad tarad, sordu soruturdu, Seyra
n kim grrse eli aya zlyor, gzelliine hayran kalyor
du, Azizi Vayvay kynde buldu. Aziz, Muhtar Seyfalinin ya
nna snmt. Molla Hal Seyfalinin babasmn dostuydu.
Azizi onlara gndermiti. Seyfali de babas da Azizi iyi karla
dlar. Seyranla Azizin bitip tkenmeyen sevdalan ukurova
Trkmeninin diline dt. Trkmenler gelenekleri grenekleri

128
gereince kara sevdallara ellerinden gelen yardm yaptlar.
Sevdallar dnyanm mutlu sevdallarydlar. Seyrann gzellii
dillere destan oldu. te bundan sonradr ki sevdallarn bama
umulmadk bir bela geldi.
Ali Safa Beyin kendisinden byk bir kardei vard. Karde
inin de olu vard. Bunlar iftlikte oturuyorlard ama oku
mu kiilerdi. Kasabaya bulamlar, Trkmen geleneine gre
neine srt evirmiler, ktleyip insanlktan kmlard. Ku
mar oynuyorlar, kylerde kadn oynatyorlar, iki iiyorlard.
Bunlar, Trkmenin imdiye kadar grmedii, byle de insan
olur muymu diye at insanlard. Bunlar hrszlk yapyor
lar, insan da ldryorlard.
Bunlar Vayvay kyndeki Seyfalinin evindeki Seyrann g
zelliini duydular, ondan sonra Vayvaydan ayrlmadlar. Sabah
Vayvayda, akam Vayvayda. Kyller, Seyran gz hapsine al
m bu kt adamlara kar fkelendiler. Bunlarla kyller ara
snda birka kez de kavga kt. Bir de bunlara karakolun avu
u Zlfo avu da katld. Kyde dolamp duruyorlar, Seyrana
bir trl yaklaamyorlard. Seyran ok gzeldi, kimsesizdi,
Aziz bir ocuk kadard ama gene de Seyrana yaklaamyorlar-
d. Seyran onlara yz vermek de, suratlarna bile bakmyor
du. Edemediler, bir gece Seyfalinin evini bastlar, gece sabaha
kadar kurun yaktar, kyllerden de onlardan da yaralanan
lar oldu ama Seyran ahp kardlar. Onlar Seyran karnca,
Seyran stne ok ey sylendi. Kimi dedi ki Ali Safanm byk
yeeni Seyrana sevdalanm, sevdadan lyormu, Seyran ona
teslim olmam, kimi dedi ki, bata Zlfo, sonra srasyla teki
ler Seyrann stnden her gece geiyorlarm. Ne olduysa oldu,
iin gereini hi kimse bilemedi, bundan sonra da hibir za
man bilemeyecek.
Kars karldktan sonra Aziz deliye dnd, ne yapt eyle
di, ok gzel bir Alaman filintas buldu. Hep mermi ahyordu.
O kadar mermi ald ki, kuand fiekliklerin arl altmda
kprdayamyordu bile.
Bir gn sabaha kar Aziz, Zlfo avuu, kardei, daha
birka kiiyi Bozkuyu kynde bir toprak damda yakalad. Ka
py at, eiklie kt, teker teker oradakileri ldrmeye ba

129
lad. erde sa olaraktan Seyrandan baka kimse kalmad. ini
bitirince de ok soukkanl, vard Seyran elinden tuttu, ayaa
kaldrd, uzun uzun gzlerini onun gzlerine dikti bakt, sonra
da uzand onu alnndan pt, dnd Bozkuyu kynden aa-
ara koarak indi. Karakola geldiinde le oluyordu. Kar
sna kan ilk candarmay vurdu. teki candarmalar karakolun
kapsn kapatp arpmaya baladlar. arpma saat sr
d. Sonra Aziz ok soukkanl ayaa kalkt, uzakta duran bir
kylden kibrit, gaz, paavra istedi, adam hi kar koyamad,
gidince de gelmemezlik edemedi, az sonra Azizin istedii pa
avray, gaz, kibriti getirdi, bylenmi gibiydi, Azize verdi.
Aziz ayn soukkanllkla gitti karakolun kapma ate verdi,
karakolun kapsm da tuttu. Az sonra candarmalar kendilerini
darya attlar, Aziz kapdan kim darya kendini atmsa he
men kurunlad, ldrd. Son candarmay da kurunlamt ki,
kasabadan olay duyan bir candarma mfrezesi Azizi evirdi.
Uzun bir arpma oldu, sonunda ok candarma vuruldu, Aziz
kurunlar bitince yatt hendekten ayaa kalkt, candarmala-
rm stne yrd, vurulup dt, bedeni delik deikti. Ka
kurun yediini kimse bilemedi.
Azizin lsn kasabaya gtrdler, candarma komutanl
nn nnde iki gn halka tehir ettiler. Halk hayranlkla, sev
giyle bakt Azizin kck, bir avu lsne. lnce daha da
klm bedenine, bir ermie bakar gibi bakyorlard.
Seyran hapse atmlard. Azizin lsne sahip kacak
kimse yoktu. Candarmalar ly kasabann dndaki bir uku
ra atp, stn birka krek toprakla rttler. Ba, ayaklar d-
arda kalmt. Candarmalar ekilip gittikten sonra halk geldi,
Azizin lsn ukurdan aldlar, camiye gtrp ykadlar, b
yk bir trenle gtrdler mezarla gmdler.
Kara haberi, olaydan birka gn sonra Seyrann babas
Molla Halil duydu. Olan biten onu o kadar etkiledi ki hemen
hastaland. Hastalandktan birka gn sonra da ld.
Seyrann anas, kardeleri, akrabalar ukurovaya indiler,
hapisanedeki Seyrana geldiler. Seyran ne anasna, ne de karde
lerine azm ap da tek bir szck sylemedi.
Az bir sre sonra Seyran braktlar. Seyran hapisten kar
kmaz kasabann stbamdaki tepede, mersin allar arasn
daki Azizin mezarma gitti. Gzel sesiyle Azizin mezarnn ba
nda en gzel, en scak, en candan, duyan deli eden atlarn
syledi. Seyran birka gn kasabada kaldktan sonra, Vayvaya,
Seyfalinin evine gitti. Anas, kardeleri, akrabalar onu Har-
mancaya gtrmek istediler. Seyran aldrmad, duymad, onlar
grmedi bile. Ana, kardeler, akrabalar eli bo yurtlarna dn
dler. Bundan sonra her ayda bir Seyram gtrmek iin gel
diler gittiler. Seyrann dalara dnmeyeceini iyice anlayan
ana, bir gn tas tara toplayp Vayvaya geldi. Onun arkasn
dan kardeleri, akrabalar da gelip Vayvaya yerletiler. Paralan
vard. Atlarn, srlerini de sattlar, Akasazm kysndaki
Trkmenlerden kendilerine toprak aldlar. ok sert adamlard,
azdlar ama, kimse onlara gznzn stnde kanz var di-
yemiyordu.
Seyran onlann evlerine gitmedi, onlardan hibir ey kabul
etmedi, anas da iinde hibirisiyle konumad. Onlann otur-
duklan evlere doru dnp bakmyordu bile.
Da adamlan ukurovann havasma, suyuna zor altlar.
Seyran da, tekiler de stmadan ilk yl krldlar. Sonra yava
yava onlar da ukurun scana, sineine ahtar.
Seyran her aym ilk cumas kasabaya, Azizin mezarma gitti,
mezarn bamda, kular gibi sabahlara kadar rd, en gzel
sesiyle atlar syledi.
Seyran ayr bir evde tek bana yayor, kendi kendine al
yor, rgatlk ediyor, kimseden bir ey kabul etmiyordu.
Azizin lmnden sonra Seyrana hi kimse evlenme teklif
etmedi. Seyran o kadar gzeldi ki, ukurova kylleri kutsal
bir yarata bakar gibi bakyorlard ona. Ona kadn gzyle
bakmak kimsenin akima gelmiyordu.
Kalaycnn lmnden, Memedin yitiinden sonra kyl
Memedin bo evini Seyrana, dayayp deyip verdi. Seyran da
Memedin bo kalm, sahipsiz kalm evini kabul etmemezlik
etmedi. Azizin stne yakt en gzel atlarm bu evde, sa
bahlara kadar kular gibi terek syledi. Ve kyn gen kzlan
bu evin kelerinde sabahlayp uykusuz kalarak bu atlar bel
lediler. Atlar btn ukurovada sylendi.

131
Seyran Aziz vurulduktan sonra bir tek kez glmsedi. O
da nce Memedin Kalaycy vurduunu duyduu and. Vayva-
ya geldi geleli hibir eyi, hibir kimseyi grmeyi istememi,
merak etmemiti. Kalaycy vurduktan sonra ta yreinin deri
ninden nce Memedi grmeyi istemiti...
Bir de imdi kard frsata yamyor, iinden alp alp veri
yordu. "Biliyordum, sezmitim Koca Osmann evinde bir ey
olduunu. Kamer Ana durmadan kpr kpr ediyor, bir yerde
duramyor, hep evine doru, evinin kapal kapma bakyordu.
Keki eve girseydim," diyordu. Birka kez eve girecek olmu,
sonra da nedense bundan vazgemiti. te buna yanyordu.
Nasl bir adamd acaba? nce Memed nasl bir kimseydi?
Koca Osman da onun bu merakm sezmi gibi, uyanr
uyanmaz, hemen nce Memedi ona gene anlatmaya balamt.
"Bir gzleri var, iri, kocaman. Yzne balonca iri, l l,
yalp yalp eden gzden baka bir ey gremezsin. yle sert ki
gzleri, uzun bir sre gzlerine bakamazsm, yrein hop eder.
Onu kimse vuramaz ya, vurulursa yanarm. Hem de yaaya
mam, lrm. Hem de onun tetikteki parma yle bir iler, y
le bir iler, parmak uunur, gremezsin, ona kurun gemez.
Gene gelecek."
Gene gelecek derken, Ferhat Hocann gzlerinin iine yal
varrcasna gzlerini dikti, bekledi. Ferhat Hoca da yreindeki
btn inanc sesine toplayp, ona karlk gerdi:
"Gene gelecek."

132
20

ok gne vard, ok scak. Atm koyu glgesi, yan ban


da durduu bir kuyu gibi derin, yemyeil glein stne d
yordu. Gkyznn ok uzanda, ycesinde ak bulutlar y
n, apaydnlk, a batm dolap duruyordu. Ak bulutun gl
gesi nereye dm, bulutun glgesi ortalarda yok.
Yeil glein kysnda bitmi srkuyruu otlarna, b
rtlenlere, bir mavi yarpuz ieine arlar peteklerini kurmu
lar. Binlerce an yeil glein stnde vzddap duruyorlar. Bir
de ok iri yeil sinekler... Bir de rmcekler geni alarm gne
e germiler.
Yollarda krk cam ltlar. Uzaktaki Ceyhan rmann ya
nan avk ovaya vuruyor. Ovada keskin bir k bir k gibi bir
parlyor, bir snyor.
At ta gibi. Hi kprdamyor. Gzlerine para para k di
limleri vuruyor, snyor. At sa kreinin st derisini ha bire
oynatyor. Oraya da durmadan kara sinekler konuyor.
At bam kaldrd, burun deliklerini geniletti, bir iyice ger
di, scak havay uzun bir sre koklad, sonra bam topraa in
dirdi, topra da, tozlan burun deliklerinden salverdii soluk
larla pskrterek koklad. Drt be sefer bam havaya kaldr
d, havay iine ekti, soma gene yere indirdi. Bann yresin
de byk bir sinek vzltlarla dnyordu. Biraz soma yaz at
bam, burnuna sinek kam gibi rpmaya, sallamaya balad.
Sonra ne oldu, ne olmad, aha kalkt. aha kalkm olarak ken
di yresinde iki kez dnd. Sans ukurlat. Yeil glein y-

133
resini doludizgin kez dnd, sonra durdu, uzun uzun, b
tn ovay dolduran, uzun, nlayan bir sesle kinedi. Kinedik
ten sonra gene yle dimdik glein kysna dikeldi kald. Hi
kprdamad. Byk, kara gzlerinin ak kanlanmt. Sa aya
ndaki biimli, bilezik gibi taklm sekili otlardan gzkm
yordu. ki arka ayann naln atmt.
nce bir yel kt. Uzaklarda bir de kck, ama hzl ge
len bir toz direi parlad. Atm krek kemiinin st seiriyor
du, sinek falan yoktu. At esen yelle, parlayan toz direiyle bir
likte kuyruunu da usuldan sallamaya balad.
Kr atm stndeki Adem gndr onu aryordu. Bakma
d delik, girmedii bk kalmamt. Yaz at hibir yerde g
rememi, iindeki korku azmt.
Adem:
"Hi mmkn yok, bu atta bir eyler var," diyordu kendi
kendine. Ve kafasmdan bu dnceyi atamyor, stelik de bu
dnce gittike onun btn devinimlerini iine ahyordu. "
gndr aryorum, ovada aramadk hibir yer brakmadm. Saz
ln girilebilecek her yerine girdim, yok yok yok..."
Adem o geceyi, Yobazolunun huuna, yaz atm ahrna
ate verdikleri o geceyi olduu gibi gznn nne getiriyor
du. Ate verir vermez, hu birden kor gibi alvermiti. Hem
de yalmlar bir anda btn kapy alvermiti. Bir mucizat ol
mam olsayd, bu atm o yangmdan kurtulmasnn hibir
mmkn yoktu. Nasl kurtuldu yangmdan yaz at? imdi
gndr nasl grnmyor? "Bunda bir hikmeti hda var."
Bir an inanlmaz bir korku dalgas geliyor, tm yreini, be
denini sanyor, eli aya kesiliyordu. Bu at vuramam, diye d
nyordu. Kimse de vuramaz. Vurursam elim kolum ont olur.
At .vurursa bama byk belalarm geleceine inamyordu.
Bir yandan atla hi karlamak istemiyor, bir yandan da onu
grmeye can atyordu.
Bindii kr atm nnden frt frt durmadan krlanglar ge
iyordu. imdi Kerimli altmdan Tarsuslunun iftliine doru
gidiyordu. Burada, Akasaz bataklnn kysnda kamlar g
e amlar, her birisi bir aa kalnlnda... Buras kam or
man.

134
Adem, u kamln iine gireyim, diye dnd. Kaml
n orta bir yerinde tmsekte souk, akltal bir aykara ola
cakt, diye ansmaya alta. Attan indi, at bir st aacna
balad, kamla yrd. Kamla gelince durdu. Gene kor
ku gelmi yreini brmt. Kamln kys frdolay suy
du. arklarn karmadan, alvarn emremeden suya girdi,
bir sre kamln iinde yrd. Kamlkta ok eekars pe
tei vard, ok sarca an. rmcekler ok da a germilerdi.
Aya, uzun oklu birka yumulmu kirpiye arpt. ok uzun
bacakl bir kuun yanndan geti. Ku nerdeyse Ademin boyu
kadard. Adem tam yanmdan geti, elini uzatsa tutacakta, ku
hi aldrmad, kprdamad bile. Yalnzca kapal gzlerinden bi
risini bir an iin at, hemencecik de kapad. Kamln ii se
rindi, karanlkt. Adem dikkatli yryordu. Kamlkta zehirli
ylanlar ok olurdu.
Adem:
"Burada da deilse bu at nerededir?" diyordu. "Ge e
kilmedi ya bu zkkmn kk. Elbet bir yerdedir."
aykaray buldu, suyun azna uzand, dudaklarm suya
soktu, emer gibi imeye balad. Neden sonra derin bir soluk ala
rak aykaranm bamdan doruldu, dizleri amur olmutu, rpt.
Bu at bulunmaz. Bulunsa da vurulmaz. Vurulsa da, o ata
vuran iflah olmaz. Belki lmez ama yln yln srnr, lmek
ten beter olur. lme can kurban, yeti gzel lm, diye barr.
Kaml arad, korktu, sevindi, ta teki ucuna, batakla
kadar gitti geldi. Hep o kprdamayan kulardan gryordu.
Kaml darya ktnda gn aalara inmi gitmiti. ok
iri bir iek grd. Turuncuya, mora ahyordu. st ste am
ta. Bir kua da benziyordu.
Yaz at, ku donuna girendir. Krlang olup nmz ke
sendir. nn kestim, byna stm Adem, diyendir.
Boyuna st ste, durmadan iinden tekrar ediyordu: Kr
lang donuna girdim. Bir krlang, iki, , be, on krlang
donuna girdim, nnden getim, byna stm.
Bir trl bu tekrarlamann nne geemiyor, fkeleniyor,
deliriyor, ama ii ha bire tekrarlyordu: nnden getim, by
na stm.

135
Bir ara dald, bir uykuda gibi dolayordu. u uzun bacakl
yeil ku yaz at olmasn. Tfeini yeil kua dorulttu, korktu
geri indirdi. Gene dorulttu, daha fazla korktu bu sefer. Eli maki-
na gibiydi, bir nian alyor, bir indiriyordu. Devinimleri yle a
buklat ki, sanki Ademin eli uunuyordu. Birden tfek patlad.
Tfek patlar patlamaz da yeil, uzun bacakl ku canszmana
yere dt, hi kprdamadan oraca serildi. Adem vard, kuu
tuttu kaldrd, kuun ok uzun, Ademin boyunun iki misli uzun
kanatlan ald. Adem kuu yere frlatt, abuk abuk kaml
kmaya balad. abuk abuk da dnyordu. At gzlerinin
nnden aym hzla geiyordu. Yaz at silkinip incecik, kapkara,
kederli gzl bir ceren oluyordu, acaceren. Acaceren silkinip
bir kz oluyordu, hem de bir peri kz... Sonra ku oluyordu at.
Bir veyik. veyikten bir gurruk, yani bir yamurcuk kuu do
nuna dnyordu, gzel, biimli gagal, som mavi. Mavi yamur
cuk kuundan sonra som mavi bir duman rtyordu Anavarza
ovasnn stn. Duman oluyordu at. Sonra toplamyor duman,
bir kavak aac oluyordu, tellice kavak. Tekbama, dz ovann
ortasnda... Kavak su oluyor, topran stnde apaydnlk yu
varlanyor, su mor imenli bir koru oluyor, koru bulut oluyor,
bulut Anavarza kalesinin stne ayor, bir ejder oluyor. Adem
dehet korktu ejderden. Ejder yetmi iki dilini uzatm, kpkrm
z, yalmdan, stne stne geliyor. Koarak kaml kt. Ay
dnlk yzne ta gibi arpt, keskin. Gzleri kamat. Bir sre
gzlerini yummak zorunda kald. Atnda kr at az ilerisindey-
di. Kr ata atlad, doludizgin srd. Krlanglar gene frt frt
yzlerce nnden gemeye baladlar. nnden getim, byna
stm... Adem ata krbalamaya, zengilemeye balad. Hakk in
kar edilmez, kr at da beter kouyordu. Kouyordu ama, krlan
glar da gene srlerce nnden geiyorlard. Ve iindeki ses
boyuna tekrar ediyordu. Kr at bir sel yatana dt. Sonra bir
gl ukuruna. Bir bkle girdi, birka hendek atlad. Gittike
de yavalad, sonra kendi boyunca bir hltanla girdi. Hltard
skemedi, orada durdu.
Yaz at ku oluyordu. nnden getim... Krmz bacakl
bir leylek. Byna stm. Altn gzl, kocaman kanath bir ko
ca kartal, incecik bir taz oluyordu. nnden getim... Bir kara

136
ylan oluyordu. Ulu bir mar aacnn gvdesine dolanm.
nar aacnn ta tepesindeki kuun yuvasndaki civcivleri yemek
iin tepeye doru kyordu. Ban yuvaya uzatyor, kpkrmz
yalm gibi, atal dili civcivlerin tam stnde. Adem ite tam bu
srada davranyor, bir kurunda ylan ta aacm stnden aa
lara sarkyor, l. Amma da uzun! nnden getim... Adem
fel oluyor. Titrek smail gibi durmadan eli aya titriyor. Eli bir
yana, aya, ba, gvdesi bir yana gidiyordu. Titrek smail deh
et nianc, yakkl bir genmi. Uan turnay gznden vu
rurmu. Bir gn av avlarken karsma bir geyik km, ince,
nazh bir geyik. smail iinden geirmi, vurma unu smail. Ot
lar, iekler, ta toprak dile gelmi, amanm ha, vurma smail. s-
mailin tetikteki parma duramam. Bir de bakm smail, ge
yiin yerinde bir el kadar, ok parlak bir duman! Tfek elinden
dvermi bu anda da. Balam titremeye, aznda dili de k
prerek titremi.
Adem gzlerine inanamad. Elini gzne siper etti, bir da
ha bakt, gene inanamad. Ama yle kprdamadan, gnee ge
rilmi duran, ba da dimdik yaz attan bakas olamazd. Bir
an ne yapacam ard. Tfeini dorulttu, at ok uzaktayd
ama, gene tetie bast. Eli aya, btn bedeni titriyordu. Bir an
iinden geti, Titrek smail gibi oldum. Atn bulunduu yere
bakt, at aha kalkm, gerilmi, n ayaklarm ge yukar uzat
m, ge amt. Sanki ge trmanyordu. Kanatlarn ge
uzatm bir efsane kuuna benziyordu. At bu halde, ge am
ne kadar kald, Adem de farknda deil. At, n ayaklarm bir
yere vuruyor, soma yeniden ge ayordu. Bir tuhaf, grlme
dik at oyunu oynuyordu. Bacaklar, uzun, ince, soylu gvdesi
geriliyor, uuyor, soma rahatlkla zlyordu.
Adem tfee bir daha davrand, ata bir daha ate edecekti,
eli o kadar titriyordu ki tfei dz tutamad.
At bir daha aha kalkt, indi. Soma, uzun, m n bir sesle
kinedi.
Kineme btn Anavarza ovasmda nlad, Anavarza ka
yalklarnda da uzun bir sre yankland. Sonra yaz at, gn-
batya, Anavarza kyne doru ald yatrd. Onu gren Ade
min altndaki kr at da ald yatrd. Yoksa, Ademin yaz at ko

137
valayacak hali yoktu. ndeki yaz at ylesine bir kouyordu
ki, upuzun oluyor, sanki kam yere deiyordu. Ademin altnda
ki kr at da iyi kouyordu. Ve kotuka rzgar yapyor, bu esen
yel yava yava Ademi kendine getiriyordu.
Yaz at az bir srede Anavarza kayalklarnn ardma, Ana-
varza kynn oralara indi, sonra ynn Haclar Kamlna
dnd. Haclar Kamlm ayn hzla dnd, Akasaza vard.
Gittike hz kesiliyordu ama, kr at da epeyce aralamta.
Yaz gitti Akasazn kysndaki top stlerin orada dim
dik durdu. Onun orada durduunu gren Adem sevindi. Ne eh
titriyordu, ne bir ey. Birden iyice inan aldktan sonra tetie
kt. Bakt ki yaz at ortalkta yok. Srrolmu gitmi. fkelen
di, korktu, kendine acd. Gnlerdir bir atan ardndayd. n mi
cin mi, peri mi eytan m bir atn ardndayd. tler gibi srn
yordu. Bu at vuramadan dnerse adaml bitecek, ekmei ke
silecek. Kars da kendisi de rgatlkta srn ha srn edecek
lerdi. Btn mutluluklar u atan vurulmasna bakyordu.
Bir de zoruna gidiyordu. Bir at cin de olsa, peri de olsa, er
mi de olsa, yz dona da girse nas vuramyordu? Bunca p im
pireyi sektirmez Ademi...
Atan durduu top stlerin yanma geldi, kr attan indi, bir
aaca balad. Puslu bir alacakaranlk kmt, eildi yazn
durduu yerin toprana bakt, kan var m diye. Sonra yazn
izini srerek batakla yrd. Az sonra nne fokurdayan scak,
derin sular kt. Birden, arkasnda karard yrtan bir kineme
duydu. Tam elli adm tesinde. Geriye dnd, sazlardan baka
bir ey gremedi. Koarak kt. Bah kr atla yaz at koklayor
lard. Bu frsat kanhnazd, hemen diz kt, nian ald, tetie
basta. Kurunun sesinden boa gittiini anlad. Arka arkaya drt
el daha ate etti. Bir de bakt iki at yan yana kouyorlar. Kr at da
yularm koparm, yazla birlikte Narlklaya doru szlyor
lar. Adam orada, batakln kysnda, iek am yarpuzluun
iinde durdu kald. Atlar Narlkla altndan geriye krdlar, tam
Ademin nnden szlp geerlerken deliye dnm Adem diz
kt, bir iyice gzledikten sonra tetie basta. Be kurunu da ar
ka arkaya boaltt. Atlardan birisi dt. Birka kez ince ince ki
nedi. Uzun debelendi, karanlkta...

138
21

Puslu, yap yap, ar bir geceydi. Gkte ok parlak olma


yan bir iki yldz lyordu. Sada solda, yamalarda oban
ateleri yamyordu. Memed gittii yolu ok iyi biliyordu. K
ck, kayalkl bir kei yoluydu. Sar mmetin evine kard. Or
man uulduyordu. Ortalkta t yoktu bakaca. Memed stn
deki byk arln altnda bile bir yere dokunmuyor, yrr
ken hi ses karmyor, kayar gibi, ayaklan yere demiyormu-
ana gidiyordu. Oysa arl oktu. Bedenine koar fiek
balamt. ki koar fiei de sal sollu omuzlarndan geir
miti. Tfei, kamas, drbn, bombalan, tabancas, bir hayli
arlk. Memed yrmeye, bylesine kk patikalardan keklik
gibi kaymaya alknd.
ki gndr dalardayd. ok abuk yol alyordu. Hibir as
kerle, candarmayla, kylyle karlamamt ama, kukulanm-
t gene de. Havada bir eyler vard. Bir pusu, bir bekleme. Ta aa
larda Nrfetin oralardan geerken kulana tfek sesleri gel
miti. Belki kk bir arpmayd. ok uzun srmediine gre
pusuya den ekya ya vurulmu, ya da teslim olmutu. Me
med onun iin ok tedbirli yryor, sapa yollardan gidiyordu.
Byk aal bir ormandan yryordu. Usul esen yelde bi
le sallanan aalar gcrdyorlard.
mmetin evine yaklamt. Vakit gece yansm geiyordu.
mmetin evinin oralardan iri oban kpeklerinin rmesi ge
liyordu. Gecenin bu vaktinde kpek rmesi hayra alamet de
ildi.

139
Memed st bataki yamatan mmetin damnn stne
kayverdi. Yavaa ayam damm toprana kez vurdu. Sar
mmet uykuda da olsa bu sesi duyar, hemen darya kard.
Eer darya kmazsa, bilinmeliydi ki ya evde yoktur, ya da
ok byk tehlike vardr. Memed sabrszland, ayam kez
daha sert vurdu dama. Az sonra bir ayak sesi duydu, ama ok
yava. Karart duvar doland, srnerek yamaca trmand, ya
matan kayarak dama indi:
"Yat Memed," dedi.
Memed hemen usulca yere uzand.
Sar mmet:
"Evin ii asker dolu. Ahrda da Kara brahimin etesi..."
dedi. Azm Memedin kulana yaptrm konuuyordu. "Se
ni aryorlar... Ev ev, delik delik, ky ky seni aryorlar. Senin
Torosa dndn duymayan kalmam. Kim grd seni Allah
akna?"
Memed:
"Bilmem," dedi. "Kim grd bilmem ki... Herhal gren ol
mutur."
"Bu sefer seni ylesine, canlarn dilerine takmlar aryor
lar ki sorma... Ali Safa Bey, teki aalar bama para bile koy
mular. Yzba Faruk konuurken duydum. Birka ay Toros-
tan silin. Ararlar ararlar bulamazlar, sonra da bkarlar. Bu frt
na dininceye kadar sen buralardan uzakla. Dur burada bekle,
sana mermi buldum. Belki giderken dvrsn."
Sar mmet damm duvarmdan aa kayd, az sonra bir
elinde bir torba mermi, bir elinde de bir azk knyla geldi.
"Al bunlar," dedi. "Sizin kye de hi urama. ki aydr
candarma sizin kyn stnde dvnyor."
Memed:
"Bizim kyde ne var, ne yok?" derken Sar mmet sz
azndan ald:
"Daha fazla durma burada, sizin kye gelince olduu yer
de olduu gibi duruyor. Amann, hi urama, tuzaa dersin.
Da ta asker talam, mukayyet ol. Bu kyller kudurmular,
babansa, kardamsa da gzkme. Tez gnde Toroslar brak.
Haydi gle gle."

140
Karanlkta elini uzatt, Memedin buz gibi olmu elini skta,
damn duvarndan aa kayverdi.
Memed de bir anda yamac trmand, ormana kart gitti,
bildii ok gizli bir kei yolunu ayak yordamyla buldu. ok
hzl yryor, yreindeki korku byyordu. i karmakanta.
Drt karanlk duvar arasnda kimsiz kimsesiz, dostsuz, yapa
yalnz yle kalakalmta. Bir dnya da asker. Bir de kyller...
Da ta, asker, kyller, aa, ot, uan ku, yerdeki karnca,
herkes, her canl da dman.
Dehet bir umutsuzluk dnyasn karartyordu.
Gittike de iindeki, kye kar hasreti artyordu. Gitse ba
na gelecekleri biliyordu. Sa kurtulmasnn hi mmkn
yoktu. Ama ok, deli gibi merak ediyordu. Kyl ne olmutu?
akrdikenlie daha toy dnle ate veriyorlar myd? Dur
mu Ali Emmi yorgun yal bacam havaya kaldrarak halay
ekiyor muydu? Hr Anann kzgnl gemi miydi acaba?
Amma da fkeli bir kadnd. fkesinden toprak titriyor, yer
gk sarslyordu. Herkesin kz herkesin miydi, herkesin s
rp ektii toprak? ok ok ey renmiti bu birka ylda. Ama
ok... On mr yaasa bir insan u Memedin rendiklerim zor
renir.
Ali Safa Bey, Arif Saim Bey, teki ukurova aalan... Me
med uzun bir sre ukurova aalarnn kendisine niin d
man olduklarm anlayamamta. Abdi Aay ldrmt, Abdi
Aa onlarn akrabas deildi ki... Memed onlara ne yapmta
da, salt kendisi iin btn Torosu candarmayla doldurmular
d? Daha da bunun sebebini o kadar anlayamyordu ya doru
su. Niin teki ekyalara bu kadar dman deillerdi? stelik
de birok ekyay da koruyorlard? Aalar, beyleri anladk, di
yelim, kyllere ne oluyordu?
Nereye giderim ben, diye dnd. Btn Frat dolaylar
n, dil bilmez Krt ellerini dolatm geldim, smacak bir yer
bulamadm. Bu dnya bana dar geldi. Gene dndm koca To-
rosa. Kimse bilmez nerde kalr lmz. Ben Torosa lmeye gel
dim. Baba toprama. lm burnuma burcu burcu kokuyor. Bir
ekya adam, nce Memed olmu birisini, aalarn beylerin
horlad dnya kabul etmiyor Sar mmet Aa. Yeryz gk
yz kabul etmiyor. Nereye giderim, mmet Aam? Bir kana
d krk kuum ki, el kadar da olsam, beni hibir al kabul et
miyor.
Gidecek, kaacak bir yer dnyor, bulamyor, kpr
yordu. Koca Osman dedik, evine sndk, iyi adam, has adam,
baba adam, can adam, ama ocuk adam. Herkese evinde oldu
umu sylemek iin can atyordu. Bereket Kamer Anaya... u-
kurovanm dznde candarmaya bir yakalanrsan kurtulmann
mmkn yok. Artk ukurova aalar bayram edip sevinirler
di.
Ormann iinde, kei yolunda, gecenin ortasnda dikildi
kald. Ynn nereye dnse, gidecek hibir yeri yoktu ki. Yn
n nereye dnsn? Bir sre yle gecenin alfanda, ayakta dimdik
durdu kald. ok eyler dnd. Dnceler kafasma inanl
maz bir hzla geliyor, okuuyorlard. Anas geliyordu gzleri
nin nne, Hate, ocuu, Iraz Hatun, Koca Sleyman... Koca
Sleyman deyince iinde bir scak, aydnlk umut akt. Bir
de Kerimolu vard. Bir de Cabbar vard. Yiit oland, dost o
land Cabbar... Evlenmi, iki de ocuu olmu, biri kz, biri o
lan. Cabbara gitse? Cabban bo brakmazlar, Koca Sleyman
da... Kerimolunu da. Dalarda i yok. Ama nereye?
Yaknlarda bir maara olmalyd. Sabaha az kalmt. Ner-
deyse ortalk aaracak. Ynn maaraya dnd. Ortalk r
ken ulu bir kayalktaki maaraya vard. Maaranm deliinin
azmda iki kartal duruyordu. Ve deliin her iki yanmda birer
sakz aac bitmiti. Aalan mavi iekli sarmaklar sarmt.
Memed maaraya kt, yorgun kartallar istemeyerek kanatlan-
n atlar, uup az ileriye kondular.
Memed tfeini kard, kayn eline dolad, yere koydu.
Elindeki mermi torbasn da tfein stne koyar koymaz uyu
du.
Uyandnda gn batyordu. Susam, ackmt. Ortalk
peryavan, kekik kokuyordu. Maaranm n inanlmaz bir kr
mzlktaki keditaa iekleriyle bezeliydi. Krmz keditaak-
lan maaramn ak, kara, yeil benekli mor kayalklarna sarvan
kurup oturmutu. Memed bu kadar ok am, bu kadar yalm
yalma, ta telerden bile parlad grlen bir krmz iek y

142
nn hi grmemiti. Tfeini takt, mermi torbasn eline ald,
dar kt. Sabahki kartallar gene gelmiler, maarann kaps
na konmulard. stemeyerek utular, on adm ileriye bir kaya
nn sivrisine yan yana kondular. ok yal kartallard.
Aada bir pnar inceden aldyordu. Memed gitti pna
rn bama, uzun, mor iekli yarpuzlarn stne kt. Sar
mmetin verip de beline balad kn at. Azkta ba so
an, alt yumurta, bol kelek, bir para Trkmen peyniri, bol
bol kmbe ekmei vard. Birka da bazlama. tahla yemeini
yedi. Bu azk ona daha iki gn yeterdi. Memed o kadar boazl
deildi her zaman. Hele can skld sralarda yemek hi akl
na gelmezdi.
Ayaa kalkt, ynn kuzeye dnd. Kyne gidiyordu.
Ky gznde ttyor, iine bir zlemlik atei dm onu ya
kp kavuruyordu. Biliyordu, lme gidiyordu ama, duramazd.
Kyn grmeliydi. Ya ky grmeden lrse? Koca nar,
Kulaksz, Kulakszn deirmenini, koca marn bvetini, knal
yolu, akrdikenli Dikenlidzn, aalar, allar, devediken-
lerini, kyn tavuklarm, hele krk tavuk ardnda dolaan yu
mak yumak san civcivleri... Her eyi, her eyi gresi gelmiti.
Durmu Aliyi, onun hck, efkatli, dost gzlerini, sevgi dolu,
merhametli, ok insan... Hr Ana daha insan, daha ok... Sert,
inat, herkesten ok insan. Sevdikleri iin cann verir. Bir gn
uykuda salarm okamt... Memed unutamamt o scak,
ana, bac, dost, karda elinin scaklm, dostluunu, lkln,
yumuackln... Hr Ana bir insan byle candan okasm,
insan salt bunun iin cann verir... sterse okamasn, bir can
dan, ta yreinin derininden bir yavrum, Memedim deyii var
dr ki, bin can eder. Nasl karlayacakt acaba? Deli, deli olur
du sevinten. Ne yapacam, ne edeceini bilemezdi. Mustafa
ocuk, Hsk Emmi, Hsk hep akn akn durur, ellerim
biribirine sevinerek kavuturur, kavuturur aard, "Memed,
azck daha bym," derdi. "Bysn. Grkemli adam daha
iyi ekyack eder. Elalem ondan korkar, herkes bizim Memed-
den ok korkuyor ya, daha ok korkar imdi," der vnrd.
Mustafa ne yapard, ne dnrd? Korkar myd? Belki de
korkard. Gider candarmaya haber verir miydi? O da evlenmi,

143
onun da bir ocuu olmutu. Cabbar duyunca gelir miydi? Me-
med glmsedi, byk bir inanla, "Gelir," dedi. Ya Topal Ali?
Kurnaz tilki gzl Topal Ali? lnecek dost, lnecek arkada,
lnecek insan... O nasl karlayacak acaba? Ban arkaya atp
glecek, glecek. Durmadan akan bir su gibi glecek. Eli kolu,
yz gz, bedeni, ba her eyiyle glecek. Topal aya bile
glecek. Topal sevincinden deli divane olacak...
Memed de bir sevin kasrgasnda sevgiyle dolup tam,
uuyordu. yle abuk yryordu ki, sanki ayaklarna kanat ta
klmt. Kt eyler hi akima gelmiyordu. Kyn candarma-
larla dolu olduu, ldrlecei hi hi akima gelmiyordu. l
drlmese bile kt durumlarla karaaca da akimn ke
sinden gemiyordu. Bir de trk tutturdu. ok az trk syler
di. Trk sylemeye vakti olmamt ki... Tatl bir sesi vard.
Gn yordu ki Uzunoluun bama geldi. Uzunoluun
gbeinde krmz benekli alabalklar st ste yzerdi. Elini
uzatsan tutabilirdin. Uzunoluun balklarna nedense hi kim
se dokunmazd. Balklar da oaldka oahrd. Oluun ba
na oturdu, azk knn kard, bir soam yumruklad, ke
lekle yemeye balad. Arada srada da ekmek krntlarn balk
lara atyor, balklarn ekmek krntlarna, st ste, alt alta ko-
ularma bakyordu.
Yemeini ar ar yedi, balklara bakt, rahatta, oraca
uzand. Bu oluk ocukluunun oluuydu, buralarda nedense
korkmak akhna gelmiyordu. Korkusuz, kukusuz, ocukluun
da nasl uyursa yle uyudu. Ekya olup da daa ktndan
bu yana byle derin, byle deliksiz uyku uyumamta. Uyand
nda buna kendisi de at. Ama buralar baba toprayd, bil
dik toprakt. indeki sevinci kabarp kabarp geliyor, bir an n
ce gecenin inmesini bekliyordu. Karanlk kavuur kavumaz
kye inecek, Hr Anann kapsna varacak, usuldan, Ana, Ana
diyecekti, ben geldim. Bakalm sesten tanyacak m? Tanmaz
m o? Ne cindir!
Ormann iinden kayarak kyn st bandaki yamaca in
di. Uzun kayamn dibine oturdu, ky seyretmeye balad. K
y seyrettike anlar da depreiyordu.
ocukluunda, anasma ksp evden katnda da bura

144
ya, bu kayann dibine gelir, belini isli kayaya dayar, ky seyre
der dnrd. Bu uzun kaya hep isli dururdu, Memed kendi
ni bildi bileli. Kyller, obanlar kayann dibine ate yakmay
ok severlerdi.
Kyn iinde candarmalar grd. Gidiyor geliyorlard.
Sonra damlar arasmda kendi damlarm seti. Damn topra
krmz, yeil, mavi, turuncuydu. Cam krklar gibi yanan ak
scakta layordu. Babas ta uzaktan getirmiti bu topra,
dam akmasn diye. Gzel, yumuack, scack, sevgi dolu anas
geldi gznn nne, mrnde duymad yaman bir yalnzlk
duydu. Drt yanda, uzun uzun iri iekleri amt. Trl
trl anlar, binlerce, ak scaklarda uuldayarak, ak scaklar de
mek Memedin houna gidiyordu, iri ieklerinin yrelerinde
dolayorlard. nce, dimdik, uzam gitmi irisiklerine binler
ce ak dme byklnde iek yapmt.
Hatelerin evine bakamyordu. Evlerinin nndeki, o ulu
aac gremiyordu.
Sonunda kendisini yenemedi, aa geldi gznn nnde
durdu. Bir gece gibi gerildi nne. Delikanl yrei kt kt ata
rak divlik kuu gibi tt. Deli gibi bir bekleme kasrgasnda de
likanl bekledi. Yumuack, scack, sevgi taan kz geldi. Me
medin boazma bir eyler tkand, iki damla ya gzlerinden
aaya yuvarland indi.
Memed, bu havadan kmak iin gzlerini Abdi Aanm
evine dikti. Abdi Aanm evinin bacasmdan gr bir duman k
yordu. Memedin fkesi ahland: "Kesemedim duman," dedi.
"Kesemedim, kesemedim, kesemedim." Sesi inler gibiydi. in
de byk bir acyla kalkt yrd, sonra kendine geldi, glm
sedi, dalgndz candarmayla azma kadar dolu kye girmeye
kalkyordu. Uzun kayarm dibine dnerken, tede, alnn di
binde iki l l ocuk gz grd. Gzler falta gibi alm
lar, akn, hayran kendisine dikilmilerdi. ocukluunda Me
med de buraya gelir, o alnn dibine siner, uzun kayarm dibin
de olup bitenleri seyrederdi. Bir seferinde Sleymanla Topal
Anacanm kzm seviirlerken bu alnn dibine saklanm, g-
zetlemiti. Bu alnn iinden hi ekya gzetlememiti. Kim
bilir ne ho olurdu, boynunda drbn, koar koar fiekliklerin

145
altnda iki bklm, gm savatl kaylara uzun erke han
erleri, bombalar takl kck bir ekyay seyretmek.
Memed orada durmu ocua sevgiyle bakyordu. ocuk,
ekyann kendisini grdn anlam, ne yapacan iyice a
rm, kpr kpr ediyordu.
Memed glen bir sesle, yumuak efkatli:
"ocuk karda," dedi, "nolursun beni grdn candar-
malara syleme, ben nce Memedim."
ocuun onu bylesine seyredii ylesine houna gitmiti
ki, gidip haber verecei umurunda bile deildi. Memed ky
grnce bir ho olmu, ekyaln, nce Memedliini, kosko
caman bir Hkmetin kendisini yakalamak iin dalan candar-
mayla dolduruunu, aalarn adam Kara brahimin nasl kan
na susam bir bela olduunu, her eyi her eyi bir anda unut
mu, iinde ocuksu, gzelim bir umut, bir sevgi, bir sevin
domutu. Ilk lk bir ince sevgi yreini alyordu. Birden akl
na geldi: "Ben bir ku ldremem," dedi. "Bir karncay eze-
mem. ncinir diye bir ary, bir kelebei, bir kuu tutamam." u
anda, belki dnyada en ok elindeki tfee, belindeki hanere,
bedenindeki koar koar fieklere ayordu. Kendine bakp ba
kp glyordu.
Bu srada Memedin baklarndan kurtulmu ocuk aldan
kt, sinmi bir tilkiye benziyordu. Yata yata aldan azck
uzaklat, sonra ald yatrd. Hem kouyor, hem de dnp Me
mede bakyordu. ocuun bu hali Memedi daha ok sevindir
di. Bu ocuk kimindi acaba? Kimlere benziyordu? ocua iyice
bakamam, onun iin kimlerden olduunu karamamt.
Gittike sabr tayor, gn bir trl batmyordu. Abdi Aa
nn bacasndan durmadan duman ttyor, candarmalar dur
madan vlerin aralarnda oradan oraya gidip geliyorlard. D-
arda ne kadn, ne de erkek, hibir kyly grememiti. Hep
sini hapis mi etmilerdi acaba?
Kafasm Abdi Aann evinden kan dumana takmt.
Onun yznden kendi kyne bile giremiyor, baba yurdunda
bile dolaamyordu. Dilerini skt: "Bu duman sndrece
im," diye bard. "Bir tekini brakmayacam, brakmayaca
m. Bir tekini bile..."

146
Kayann dibine kendini hzla savurdu. Beli kayaya kt di
ye vurdu.
Karanlk basm, kuzeyden bir yel km, gndz scaktan
yanm yaban naneleri, kekikler, peryavanlar esen yelle ar
kokuyordu.
O geceyi dnd. Recep avuun Abdinin ocuklarn
ldrecei geceyi, tam da tetie kecekken tfee vurmu,
kan kurun baka bir yne gitmi, ocuk lmemiti. Acaba
ldrse miydi? Ne gnah vard ocuklarn? Onlar da by
ynce babalar gibi milletin bana bela olmayacaklar myd?
Hele olsunlar da grelim. Belki babalan gibi olmazlar. Eski
den de kurt enii kurt olur. Epeyce yanl bir sz. Eski st
ne, Abdi Aa stne, Asm avu, Yzba Faruk stne da
ha ok eyler dnd. Yzba Faruk ldrmt Hateyi.
Yzba Faruk deyince ii a gibi ac bir kinle doluyor, tyle
ri diken diken oluyordu. Yzba Faruu ldrmeden, Hate-
nin kanm almadan bu dnyadan gitmeyecekti. "Allah," de
di, "Koca Allah u Faruu ldrmeden bana lm nasip ey
leme."
Ayaa kalkt, sarho gibi yalpalayarak kye aa inmeye
balad. Birden gene iini bir sevin sard. "Bu gz kye gelece
im," diye dnd, "kye geleceim, kylnn topraa saban
att gn, toy dn olurken akrdikenlie ilk atei ben ataca
m. Hr Anayla birlikte..." Kye yaklatka sabrszlanyor,
yrei daha ok, daha ok arpyordu.
Kapda durdu, kapnn duvarma dayanmasa ayakta dura
mayacak, yere decekti. Soluu taarak, krk krk bir sesle:
"Hr Ana, Hr Ana!" dedi.
Hr Ana ierde tek bama uyukluyordu. Kulaklarna ina
namad, d gryorum sand, bir gzn at geri kapad.
Memed, Hr Ana beni belki de lm biliyor, diye dn
d.
"Hr Ana, Hr Ana!"
Hr Ana gene d gryorum sand. Bir gzn at, du
alar okuyarak geri yumdu.
"Hr Ana, Hr Ana, benim, ben. Ben geldim."
Allah Allah! Hi de me benzedii yoktu, bu ses kap-

147
nrn ardndan geliyor, Memedin sesine benziyordu. Ama nasl
olurdu?
"Hr Ana, Hr Ana!"
Hele bir kaym da kapya, bakaym. Ayaa kalkt, yan
uykulu, yan uyank, eline yanmakta olan am rasn ald, ka
pya vard, ikircikli bir sesle:
"Kimdir o?" diye seslendi.
Memed, usulca, duyulur duyulmaz:
"Benim ana, nce Memed, Dnenin olu. A kapy."
Hr Ana kapnn ardndaki srmeyi ekti, kap ald.
Eikte dikilmi kalm nce Memeddi. Az dili kurudu, bir tek
sz syleyemedi. Bir sre kar karya yle durdular kaldlar.
Sonra Memed Hr Anann koluna girdi evin iine gtrd.
Elindeki am rasm duvara soktu, Hry yandaki dein
stne oturttu. Uzun bir sre karlkl sustular. Neden sonra
kendine gelen Hr Ana, ok ciddi:
"Ho geldin yavrum, Memedim," dedi. "yi ki geldin. Biz
de seni yitmi gitmi, kayplara karm samyorduk. Ho gel
din safalar getirdin yavrum. Ky candarma dolu."
Memed:
"Biliyorum," dedi.
"Seni gelirken kimse grmedi ya?"
"Bir ocuk grd."
Tam bu srada da Uzun kayann dibinin oralardan kurun
sesleri gelmeye balad.
"Candarmalar kurunu bana skyorlar, ana. ocuk beni
Uzun kayann orada grd de..."
Hr Ana glmsedi:
"Sksnlar dursunlar, u gavur hkmetin, u aalarn kur
unlarm boa yaksnlar, yaksnlar bakalm!"
Memed de glmsedi.
Hr Anaya bir eyler sormak istiyor ama, bir trl dili
varp da soramyordu. Durmu Ali Emmi nerde, diye soracakt.
Nereye gitmiti acaba? Acaba lm myd? lmse Hr
Anamn banda neden kara atk yoktu? akrdikenlii yak
mlar myd her yl? Kimse karmadan topraklan ekip bii
yorlar myd, o gn bugndr. Sorulamazd. Bir ktlk olmu

148
olmasn diye Memedin d kopuyor, bir tek soru soramyordu.
Burada bir ay bekler, byle soru dolu gzlerle Hr Anamn y
zne bir ay bakard da gene Hr Anaya bir tek soru soramaz
d.
Hr Ana onun sabrsz, soru dolu gzlerini anlyor ama,
kt haberleri sylemeye bir trl dili varmyordu. Fkara za
ten yklm, erimi bitmi, diyordu iinden. Anas ldrlm,
sevdicei ldrlm, biricik yavrusunu bile doya doya kokla-
yamam, nerede olduu bellisiz olmu, bir de bu kt haberle
ri duyarsa neye varr fkarann hali? Neye varr Hrce, neye,
neye varr?
Bir de gznn iine bakyor ki, melil melil, melil de mah
zun. nsan sylememezlik de edemez. una bakn, kurbannz
olaym, unun yzne bakn, azmdan memesi alnm bir be
becie benziyor, nerdeyse burnunu eke eke alayacak.
Sylerim yavrum, sylerim. u Hrcenin yrecii tatan
demirden oldu. Sylerim yavrum, sylerim. u olan bitenlere
demir olsam dayanamazdm, erirdim, rrdm. Ta oldum da
dayandm. Bu kadar acann, belalarn stne sen nasl dayana
caksn? Sen nas, sen nasl? Keki gelmeyeydin yavru. Gzelce
ban alm, kyn iinden bir karaca bulut gibi szlp git
mitin. Neden geldin yavru? Kimi seni Krklara karm sand.
Kimi Mustafa Kemalin yanna gitmi de, bakumandan olmu
Kemale, dedi. Kimi koca bir ku donuna girip her gece anasnn
mezarna gelip sabaha kadar Dnemin mezarnn stnde d
ner, ku dilince dualar okurmusun, dedi. Hatenin de meza
rnda... Anana, gzelce Dneye, gzel Hateye nasl dayandm
Memedim? Niye geldin yavru? Sana nasl sylerim olan biteni.
Bak salarma, bir tek kara sa var m? Bak yzme, krmam
birazck yeri kalm m? Sen giderken ben byle miydim Me
medim?
Memedin yzne gzlerini dikmi, iinden konuuyor, ko
nuuyordu. Sanki Memed iinden geenleri duyuyordu. ylesi
ne el kol sallyor, yzn buruturuyor, alyor, kapanyordu.
Nasl olsa duyacak, diye geirdi iinden. Bunca acya daya
nan buna da dayanr. ocuk deil ya, koskocaman nce Me
med.

149
Sylemeye karar verince oktan beri iinde zorla tuttuu
adna balad. Hem alyor, hem de at yakarak konuuyor,
derdini sylyordu. Her szn de, demir olsam rrdm,
toprak oldum dayandm, szleriyle bitiriyordu. Dneye alad,
Hateye alad, Durmu Aliye alad, ocuklarna alad, at
yakt.
Memed ta gibi, duvar gibi olmu, yznde en kk bir
kprt olmadan Hr Anay dinliyordu. Dardan kurun sesle
ri geliyordu. Sanki duymuyorlard.
Alamay, ad bitiren Hr Ana gzlerini, burnunu ba
rtsyle sildi, ayaa kalkt:
"Ben bataym yavrum," dedi. "Uzak yollardan geldiini
unuttum seni grnce. Kara yazl Hr batsm. Seni a koy
dum."
Hemen gitti sofray getirdi Memedin nne serdi. Gzel
nakl pamuktan dokunmu bir sofrayd bu. Bir anak yourt,
bir anak cvk pekmez getirdi. Azck bal, azck da peynir ge
tirdi.
"Ye yavrum," dedi. "Hr Anan sana kurban olsun. Eee,
nerelerdeydin bakalm, yitti yiteli? Nerelere gittin?"
Memed kark vermiyor, dalm gitmi, yz ta gibi.
Yufka ekmei lokma yapt, nce pekmeze, sonra yourda
batrd, lokmay azna att, inedi inedi, yutamad. Lokma
bir trl boazmdan aa gitmiyordu. Durmu Ali lm de
il, ldrlmt, nasl ldrlmt, attan bir trl anlaya
mamt. Kyl hep Hrceye dman olmu, kyllerin evi
yama edilmiti. At byle sylyordu ama, kim yama et
miti?
Lokmay yutamazsa Hr Ana ok zlecekti. inedi i
nedi zorlan yuttu ama, kendisini de dinmeyen bir ksrk tut
tu. ksr getikten sonra:
"Ana," dedi Memed, onun ate gibi olmu elini tuttu. "Ola
n biteni bana syle. Ne yapalm, baa gelen ekilir. Boazm
dan gemiyor, kusura kalma. Senin ekmeini a olsa da yer
dim ama, gemiyor boazmdan. Kusuruma kalma, gzel
anam, ok ekmiim."
Hr Ana sakin, hibir ey olmam gibi durgun:

150
"Yavrum, Memedim," diye balad. "Sen kyn iinden s
zlp knca... Kyl sevindi. Sonra korktu. Abdiyi lmemi
sand. Sonra rendik ki lm, hem de domdom kurunu
onun yreini para para eylemi. Kyl ok sevindi. Sonra
Dikenlidznn be ky bir araya geldi. Bir toy dn yapt
lar, dnya dnya olal byle bir toy dn grmedi. Gen kz
lar en gzel giyitlerini giydiler. Yallar sakz gibi, stbeyaz ba
rt baladlar. Davullar almd, ifter ifter. Durmu Ali Em
min bile, hasta haline bakmadan oyun oynad. Sonra bir sabah
gn rken be kyn kadm erkei, hastas sayrs, oluu o
cuu akrdikenlie gittik, dikenlie ate verdik. Byle bir se
vinci insan olan insan tatmamtr. Bir iki yl byle gitti. Her ey
bol bolamad. O gn biz akrdikenlie ate verince, o gece Ali-
dam tepesinde bir top k patlad. Alidam tepesi gece bal
kd durdu. gece Alidam tepesi gndz gibi oldu. Kyl
buna daha ok sevindi. Byle bir yl geti. kinci yla girerken
daha gzel, daha enlikli bir toy dn oldu. akrdikenlik da
ha gzel yand. Dan tepesindeki bir top ate daha gzel pat
lad. nc yld. kinci yldan daha gzel, daha enlikli... Bir
toy dn... Durmu Ah Emmin hem oynuyor, bilirsin ok g
zel oynard, hem de elinde am ras yahmlamyor, akrdiken-
lie ate vermeye gidiyordu. Birden telerden el silah sesi
duyuldu, o yne baktk. Bir ath doludizgin tozutup gelir. Geldi,
atm ilk nce akrdikeni yn yarmdaki Durmu Ah Emmi
nin stne srd. Durmu Ali yere dt. Ath Durmu Aliyi
atma iyice inetti. Onun arkasmdan silahl on ath daha geldi,
oluk ocuun stne at srdler, kurun sktlar. ok insan
yaraland. Be ocuk ld, ikisi kz. Durmu Ali Emmin iki gn
daha yaad. Sana selam syledi. Syleyin oluma, dedi, sonu
iyi gelmediyse de, iyi bir i yapt. Gene de iyi bir i yapt. te o
yl akrdikenlik yanmad. Alidamm bamda da bir top k
patlamad. Durmu Ali Emmin ld. Son solukta hep seni and.
Bu gelen ath kimmi, bildin mi? Kel Hamza vard ya, Abdinin
karda Kel Hamza. Abdi onu kyden kovmutu ya, dalara
gelemezdi Abdinin salnda. Bildin mi Kel Hamzay Me-
med?"
"Bildim Ana."

151
"O Kel Hamza kye yerleti. Bamda silahl adamlar, adam
larndan baka candarmalar, candarmalar... Kel Hamza mumlan
aratt Abdiyi... Geldi kye yerleti."
Hr Ana durmadan, yank yank, kylnn Kelden ekti
ini bir anlatyor, anlatyor, anlatyor, duruyor, bir uzun uzun
Memedin yzne bakyordu.
Kel Hamza Abdinin ana bir, baba bir z kardeiydi. Abdi
onu hi sevmezdi. Bu yzden de daha on be yamda onu De-
irmenoluktan kovmu, Dikenlidzne girmesini yasak etmi
ti. Kel Hamza mrnde bir tek kere Dikenlidzne girmi, on
da da yakalanm, Abdi Aaya getirilmi, Abdi Aa da gn
gece ona sopa ektirmi, yar l Hamzay bir atn srtna
yklemi, Dikenlidznn dma gtrp, kardeini it ls
gibi artrmt. Bu korkun dayaktan sonra Kel Hamza uzun bir
sre kendisine gelememi, bir zaman, onu yle yoldan bulan,
iyiletiren Yrklerin yannda obanlk etmi, sonra da uku-
rovada, Telkubbe yaknlarnda bir iftlie yanama durmutu.
yle Abdi Aa gibi ksack, elimsiz deil, uzun boylu, kaim
enseli, gl kuvvetli birisiydi. Kardeinin lmn duyunca
ok sevinmi, sevincinden ne yapacam bilememi, iftlikte
gn sarholar gibi dolam, her nne gelene kardeinin ld
rldn sylemi, sonra da olay unutup gitmi, yanamal-
m srdrmt.
Bir gn Dikenlidznden iftlie, onu grmeye Ptrakolu
geldi. Az ok kalabalk bir adamd.
Ona yekten:
"Sen ne ahmak adamsm, duymadn m kardeinin ldrl
dn?" diye sordu.
"Duydum, deli gibi de sevindim onun geberdiine," dedi
Kel Hamza.
"yi yaptn sevindiine. Topraklan kylnn paylatm
duydun mu?"
"Duydum," dedi Kel Hamza.
"Her y toy dnle akrdikenlie gidip ate verdikleri
ni?"
"Duydum."
"Alidam tepesinde patlayan bir top ?"

152
"Duydum."
"Abdinir iki karsnn ikisinin de dul kaldn?"
"Duydum..."
Ptrakolu:
"yleyse burada, bu yanamaclkta ne duruyorsun k
pek!" diye bard. "Dikenlie aa olmak, padiah olmak du
rurken burada yanamalk yle mi? Aklsz kpek."
Ptrakolu ok yal bir adamd.
Kel Hamza:
"Dorusun," dedi.
"Doruysam, sen de bana Dikenlinin beendiim yerin
den, beendiim, su alta bir tarlay verirsin."
"Veririm," dedi Kel Hamza.
Hemen o gn orada hazrlk yaptlar. Kel Hamza yanama-
hktan biriktirdii btn paraya bir ift izme, bir gzel alvar,
ceket, bir apka, bir de borca ok gzel drt yamda uzun boy
lu, ngiliz kan bir at ald. Bir de Alaman filintas ald, yz mer
misiyle birlikte, borca. Be on tane de ipten kazktan kurtulmu
hergele toplad bana, Ptrakolu nde, onlar arkada, ktlar
Dikenlidzne. Birka hafta aalarda beklediler. Her ii Pt-
rakolunun dnce yrtyordu Kel Hamza.
Kyller akrdikenlie ate verirlerken... te byle korku-
tulurdu kylnn gz. Bir de Hkmetle. Hkmet sonra...
Kyl ne kar koydu, ne bir ey. Kuzu gibi boyun edi.
stelik ou da gitti zr diledi. nce Memede attlar tuttular.
Babasnn kemiine svdler.
Kel Hamza ayn gn Gktefikli Hocay artp, Abdinin
iki karsnn ikisine de birden nikah kydrd. Akam birisiyle,
sabaha kar da tekiyle yatta. Kadnlar Kel Hamzadan derece
siz memnun kaldlar.
Sonra Kel Hamza kye candarmalar getirdi. avulara, on
balara her gn kuzular kzartp raklar iirtti.
"Kurban olduum Memedim, yavrum, bundan gerisini
ne ben syleyeyim, ne . sen duy. Kel Hamza kylye haber
gnderdi, yl ektiniz bitiniz, beylik hakkn, toprak hakk
n vermediniz. yl evinizde neyiniz varsa alacam. nn
de bir avu, on candarma, ev ev dolat ky, evlerde ne

153
varsa, un, buday, ya, at, inek, eek, hepsini hepsini ald g
trd, yd Abdinin ambarna. Kyl o yl a kald. A kurt
lar gibi szlatlar. Yakn kyler duydular da halimizi bize bi
rer ikier ekmek getirdiler. Kylnn ou yakn kylere git
ti... O k acndan on be kii iti iti ld. Darda hi ky
l grebildin mi gelirken? Gremezsin yavru, hepsi yar p
lak... Dar kamyorlar."
"Topal Ali?" diye sordu Memed. Sesi yok gibiydi.
"O, Hamzann iti oldu. Kylnn malm o tad ambara...
Ben sana onu ldr demedim mi? u koca haneri kanuna sok
da ldr demedim mi?"
Memed, sallanarak, l gibi ayaa kalkt. Ayakta dura
mad, diree yapt. Yalpalayarak dar kt. Sarholar gibi
Dikenlidzne aa yrd. Dileri kenetlenmiti. Tir tir tit
riyordu.
Sabahn ilk klar onu Dikenlidznn ortasnda, dimdik
dikilmi, donmu, hi kprdamaz buldu. Yz bembeyazd ve
donmutu. Glgesi upuzundu.
le oldu Memed kprdamad, glgesi topland, ayann
dibine geldi bir kara yuvarlak oldu. kindi geldi geti.
Hr Ana gittikten sonra ardndan km, koarak onu
aramaya balamt. Sabaha kadar aramad bir yeri brakmad
ovada. Gn doduktan sonra da arad. kindiye doru dzle
bakmay akl etti. Bakt ki, ne grsn, Memed dzln ortas
na dikilmi durur.
De kalka, koa yrye yamna vard. Bakt ki Memed bi
tik, dileri kenetlenmi.
"ldrdm yavrum seni. Haydi abuk, candarmalar gre
cek, birisi grecek."
Koluna girdi, yakndaki dereye doru onu srkledi, bir
hayt alsnn iine yatrd. Yzne su serpti, ona diller dkt,
sevindi, oynad gld. Neden sonra Memed kendine geldi:
"Anam," dedi, "gzel anam, analarn en yiidi. Size ok
ktlk ettim."
Uzand Hrnn elini ald dudana bastrd, pt. Sonra
glmsedi.
"Ana," dedi, "Topal Aliye syle de gelsin."

154
Hr Ana kar koyacakt, sonra vazgeti.
Olur yavru," dedi, boynunu bkt. "imdi gider bu gece
sana onu gnderirim. Kurban olaym Memedim, o gavura g
venme. Bama bir i aar sonra. Ky candarma dolu. Onun da
candarmayla, Kel Hamzayla itii ayr gitmiyor. Kurban ola
ym kendine mukayyet ol... Bir sen kaldn..."
Demir olsam rrdm, toprak oldum dayandm... Toprak,
toprak, toprak oldum da dayandm.

155
22

dris Bey otuzunda gsteriyordu. nce, uzundu. Sar gz


leri, kartal gagas burnu, uzun yzyle bu dnyada yaama
yan, naslsa bir kere uram, yrtc, yabanl bir yarata ben
ziyordu. Byl, kutsal bir yarata... Uzun byklar dm
t. Parmaklar ok uzundu, gzeldi. Onunla ilk kar karya
gelen ne bedenini, ne altn gibi gzel gzlerini, ne sar prltl
uzun byklarn, ne salarn grrd. Onunla ilk karlaan
insan yalnzca onun uzun, gzel parmaklarm grr, hayran
kalrd.
Bir een beyi olan babas Osmanl devrinde ili airetiyle
birlikte Kafkaslardan gelmiti, Anavarza kalesinin karsna,
Ceyhan rmann gney geesine yerlemiti. Kurduklar kyn
adna Akmezar demilerdi. Dknceleri ukurovada sinekten, st
madan, scaktan hastalanmlar, krlmlard. drt yl iinde
ukurovaya almlard ama, saylar da yarya inmiti. Kafkas
lardan getirdikleri atlan da, teki hayvanlan da krlmt.
ukurovaya alan erkesler ukurova cinsi gzel atlar
yetitirdiler sonra. Ektiler bitiler. ukurova o zamanlar meyve
bahesi nedir bilmezdi, gzel, bakml meyve aalan diktiler
ukurun scama. Evleri ottan Trkmen kylerinin yanma ah
aptan ve tatan, ikier kath gzel evleri olan, caddesi, sokakla-
n olan bir ky kurdular.
Bereketli topraklar stnde mutlu bir yaama dzeni kur
dular. Btn ovaya gzel atlar, iri meyveleri, yiit davranla-
nyla n saldlar. teki Torostaki erkesler gibi at hrszl da

156
yapmadlar. Beylerinin bir dediini de iki etmediler. Gelenekle
rini, greneklerini de Kafkastaki gibi korudular.
Mutluluklar, dzenleri, yepyeni, siyah, Ford marka bir
otomobilin gelip son beyleri dris Beyin kapsmda duruncaya
kadar, yllarca srd. Otomobil toza batmt. ri, toz altnda
kalm gzleri ukurova gnei altmda parlyordu. O gne ka
dar Akmezar kylleri, askerlie gitmi birka kiinin dnda,
hi otomob grmemilerdi. Kyller, yah gen, kadn erkek,
oluk ocuk, korkuyla, aknlkla, hayranlkla bu koca, k
gzl tuhaf yarata baktlar. Kiminin yreine ac bir uursuz
korku girdi, reklendi. Kimisi de bu tuhaf yarat grdne
sevindi.
Otomobilden iki kii indi. Bir tanesi iri, kaln, kara kalyd.
Karalar iindeydi. Kara bir siyah lenger apka giymiti. ri, ka
im kara kal adamn gbeinin stndeki bir deste altn kste
i lt iindeydi. Dimdik, gerilmi, arkaya doru kayklm
duruyor, yreye yan gzle ok alaltc baklar frlatyordu.
Dalarn talarn, cmle mahlukatn yaratcs sanki oydu. Y
reye yle bir hava veriyordu her davranyla. dris Bey de onu
bir tuhaf karlad. Bu yar tanr yaratn nnde iki bklm
eildi. Yah erkesler hem bu ie ok ardlar, hem de ok kz
dlar. Kara giyitli adamn arkasndan otomobden inen boz gi
yidi adam da onun nnde ceketinin dmelerini boyuna ilik
liyor, eU ceketinin dmesinde, arkasndan geyor, pr tetikte,
ne diyecek diye bir alc ku gibi hazr bekliyordu.
erkesler bunun yepyeni, ok byk, ar gibi bir adam ol
duunu anlamakta gecikmeder. Neydi, kimdi acaba?
dris Bey biraz aknlk, daha ok korku, merakla onu ko
naa ard. Konuk hi konumuyordu. Konaa girince iri ko
nuun arkasndaki adam drisin kulana bir ad fsldayverdi.
dris Beyin yz soldu, tela birka misli artt:
"Ho geldiniz, ho geldiniz, ho gelip safalar getirdiniz Be
yim. Bizim kymze erefler bahettiniz Beyim. Byk eref
ler..."
ri adam tombul elini bir daha ar ar dris Beye uzatt,
dris Bey ele sarld ama pmedi. ri adamm yznde bu yz
den bir honutsuzluk belirdi. dris Bey bunu grd, sezdi,
zld. "Bizim soyumuz hi kimsenin elini pmemitir, padi
ahn, arn bile," diye iinden geirdi. "El pmeyi hi kimse
bizden beklemesin."
Otuz yalarnda gsteren iri yan adam, ilk bakta dehet
bir mcessem korku heykeline benziyordu.
Hi konumuyordu. Karsndaki elpene divan, elleri ce
ketinin dmesinde dikilmi kalm adama, gene karsna di
kilmi, ok terbiyeli dris Beye bir ba sallamayla, oturun emri
ni verdi. Berikiler onun karsndaki sedire yle iliip ellerini
dizlerine koydular. Uzun boylu, gen, sarm, ok gzel, uzun
boynu kuular gibi bir gen kz gm bir tepsi iinde kahve
getirdi. ri adam, yan gzle kz yle bir szd. Yzndeki
heybet azck ald, sonra hemen gerisin geri kapand. Cebin
den ar ar altn tabakasm kard, at, parmaklarnn ucuyla
iinden bir sigara ekti, gene ayn arlkta t diye tabakay ka
pad, cebine koydu. dris Bey telaland, akman, akmak ta
n karp kav stne yerletirip akncaya kadar, konuk gene
aym arlkla cebinden benzinli akman kard, hemen siga
rasn yakt. dris Bey o zamana kadar benzinli akmak grme
miti. Trkiyede birka kiide ancak vard bu akmaktan. ak
mak da altnd.
akman hemen yalm yalm yandm gren dris Bey
utanga glmsedi. ri adamn da yznden yle bir glm
semenin glgesi geti:
"Paann hediyesi," dedi. "Paa arkadalarna ok gzel,
kymetli hediyeler yapmay sever. Paaya da bunu ngiliz Sefiri
getirmi."
Kahvesini, sigarasm hi konumadan bitiren iri adam, bi
raz daha oturdu. Sonra dimdik, olanca heybetiyle, ayaa kalkt,
elini ok uzak uzatarak gerdi, ucunu dris Beye tutturdu, iki
kez sallad, ok gr bir sesle:
"Allahasmarladk," dedi. Hi yanma ynne baknmadan
dimdik merdivenleri indi, gene dimdik otomobile yrd. o
fr, iki bklm, otomobilin kapsm am bekliyordu. Dimdik
bindi. Otomobil ahyordu. Boz giyitli adam da ofrn yan
na bindi oturdu. Otomobil yrd. ri bey dris Beye bir daha
dnp bakmad bile.

158
Otomobil bir toz bulutu iinde, dingillerine kadar yolun
tozlarna gmlerek kyden kt gitti.
dris Bey bama birikmi kyllere:
"Kozan Mebusu Arif Saim Bey," dedi.
Kyller onun adm ok duymulard.
Yal, gn grm, savalara girmi km bir erke:
"Mustafa Kemal Paamn sa kolu o," dedi. "Mustafa Ke
mal Paann silahoru bu. Onun paaylan itii su ayr gitmez.
Diyarbekirde bunun ast adamlar grdm, ehrin bir ucun
dan teki ucuna kadar sallandrmt. Byk Mahkemenin en
byk reisi bu... ok genmi. Otuz yamda bile yok."
Btn ukurova Arif Saim Beyi iyi, ok iyi biyordu.
Franszlarn Adanay igalinde Siste candarma kumanda
nyd. Franszlar Adanay igal edince nce Franszlarla anla
m, sonra bakmt ki Franszlarda i yok, bunlar kalc deil,
ynn Mustafa Kemale dnm ve Mustafa Kemalin en g
vendii adam olmutu az bir gnde.
Bingllyd ve fkara bir Krdn oluydu. Zar zor okuya
bilmi, Harbiyeyi binbir mklatla bitirebilmiti. Okuryazarl
a yle ok hevesi yoktu. Silah kullanmay ok seviyordu. En
byk vnc tabancayla ok uzaktan gm paralan vurma-
syd.
Mustafa Kemal Paa onu Kozandan alp bir gney iline,
Franszlara kar halk tekilatlandrmaya gnderdi. O, oraya
gitmeden aylar nce, halk Franszlara kar tekilatlanm, ar
pmaya balamta be. Yer yer de Franszlan bozguna urat
mt. lin yiit halk hibir yerden yardm grmeden Franszla-
n le doru sryordu. Arif Saim Bey bu halk glerinin ba
na geti ve Franszlar, btn gney illerinde yenildii gibi, bu
ilde de bozguna urad ve memleketi brakp gitti. Arif Saim
Bey de, btn savaa katlm zabitler gibi stiklal Madalyasyla
taltif edilip, kahraman ilan edildi ve Mustafa Kemal Paanm
has adamlarndan birisi oldu. lk olarak da candarma komutan
bulunduu yerden mebus setirildi.
Arif Saim Bey mebus olup Ankaraya yerleince ilk ii bir
otomobil almak oldu. Sonra mal mlk edindi. Cumhuriyetin
kurulu devirleri geip de ortalk durulunca, ilk ii ok yakin-

159
dan tand ukurovaya gelmek oldu. ukurovann altn top
raklar onun en byk tutkusuydu. Kurtulu Sava olmasayd
eer, bu topraklarn bir avucuna bile sahip olmay dnemez
di. Bu topraklarn byk bir ksm Sultan Abdlhamidin, dere-
beylerin, Msrl dedikleri Araplarn, bir de Ermenilerindi.
Arif Saim Bey ukurovaya gelirken otomobiline bir de ta
rm, toprak uzmam almt. te beraberinde Akmezar kyne
getirdii boz giyitli, eli hep ceket dmesinde olan kii bu zira
at uzmanyd. Ad da Ahmet Beydi. Ahmet Bey renimini Bu
dapete Yksek Ziraat Okulunda yapmt. Memleketteki bir
ka uzmandan birisiydi.
Ankaradan karlarken Arif Saim Bey:
"Kardeim Ahmet Bey," demiti, "sizi bana byk bir top
rak mtehasss diye tavsiye ettiler. imdi sizinle ukurovaya
gideceiz, altmzda otomobil, ukurovay adm adm dolaa
caz. Siz topram kalitesine bakacak, bana ukurovanm en
verimli topran tespit edeceksiniz, ben de tespit ettiiniz bu
topra alacak, buraya Trkiyenin en byk, en modem iftli
ini kuracam."
nce Yreir ovasm, Tarsus yrelerini dolatlar. Karataa,
Aba bataklna indiler. Ahmet Bey topraa bakyor, bitkileri
ni inceliyor, kyllerle konuuyor, lyor biiyor, defterine ya
zyor, "Evet efendim, gidebiliriz," diyor, baka bir sze varm
yor, sadece dmelerini ilikliyor, boyun kryordu. devini ok
iyi yapt, yapaca her halinden belli oluyordu. Abadan Yu
murtala geldiler, Yumurtalkta gn kaldlar. Arif Saim Bey
otomobilini Yumurtalktan Aptiolu iftliine srd. Bir eski
maarif vekili mebus arkada Aptiolu iftliine sahip olmutu.
Bu onu ok kskandrm, deli etmiti. Aptiolu iftliine sahip
olan mebus halbuki hibir cepheye gitmemi, onlar gibi kelleyi
koltua almam, Ankarada yan gelmi yatmt. Bu iftlie na
sl, niin sahip olmutu? Ne hakk vard?
Aptiolu iftliinin topram inceleyen mtehasssa dile
rinin arasmdan kan slk gibi bir sesle sordu:
"Nasl?"
"Mkemmel," dedi Ahmet Bey.
"Bana bulacanz toprak bundan daha iyi olacak."

160
"Bastne Beyim."
"En gzel topraklar benim olacak. Benim hakkm. Cephede
kam dken benim. Kelle koltukta ben dvrken, o karsnn
koynunda uyuyordu."
"Evet Beyim, bulacaz Beyim."
"Tabu bulacaksn."
Hafif bir Krt aksanyla konuuyordu.
Aptiolundan Ceyhana vurdular. Kozana, Dumluya kt
lar. Drt gn de Osmaniye dolaylarnda dolatlar. Kadirliye
vardlar, Akasazm kylarn dolandlar. Ahmet Bey Akasazn
kysnda ok gzel bir toprak buldu:
"Bey, bu toprak lmsz bir toprak," dedi. "Kyamete ka
dar bire elli verir, bire yetmi bee kadar da karlabilir veri-
m.
Arif Saim Bey sordu:
"Bire elli, bire yetmi be vermek ne demek?"
Ahmet Bey karlk verdi:
"Topraa bir tek tohum atarsanz, elli tohum alrsnz."
"Ortalama, ya da kt bir toprak?"
"Kt bir toprak bire bir, bire iki, bire , en ok bire be
verir."
"Nerde var bu topraklardan?"
"Btn Orta Anadolu byledir."
"Hazin."
"Orta toprak bire on, bire on be verir."
"ok iyi... lmsz toprak ne demek?"
"Toprak fazla kullanlrsa yava yava verimini yitirir, g
c azalr. te bu lmsz toprak dediim topram gc he
men hemen hi azalmaz. Byle topraklar anmazlar. Kendi
kendini besleyen, safi mil, yma, bataklk topradr lmsz
toprak."
"Bu toprak lmsz toprak m?"
"lmsz."
Ahmet Beyin bulduu lmsz toprak bir eski iftlikti. Es
ki Trkmen beylerinden Akhocaoullarnnd. Bugnlerde Ak-
hocalar darmadankt. Byk topraklar paralanmt. Ah
met Beyin beendii topraksa Selim Beye dmt. Selim Bey

161
iftlikle, toprakla uramyordu. Yamur Aamn at hrszl
etesine girmi at hrszlayp duruyordu. Arif Saim bunu byle
renince ok sevindi. Kasabaya gidip hemen Mal Mdrn
huzuruna artt.
Mal Mdr dedi ki: "Selim Beyin topra Hazine mal de
ildir, fakat o yalanlarda yz dnmlk bir Hazine topra
var, Ermenilerden kalma. Bu yz dnmlk tapu Selim Be
yin iftliini de iine alr."
Ve nas alabileceini de ak ak anlatt. Arif Saim Beyin
akl yatt.
"Hi kimsenin haberi olmadan hemen sata karn."
O gn o topra hemen sata kard Mal Mdr Maz
lum Bey. Toprak ak artrma ile satlacakt. Ak artrmann
gn geldi doldu. Hi kimse katlmad ak artrmaya.
yz dnmlk tapu yirmi liraya Arif Saim Beyin stnde
kald.
Arif Saim Bey iftliinin snrn izer, bu snrn iine at
hrsz Selimin iftliini de alrken, Akhocalar soyu haberlendi.
Akhocalarm en yals, gn grm, uzun, ak bykls Aziz
Aayd. Aziz Aa durumu renince atelendi. Toprak gidiyor
du. Toprak kendisinin deildi ya, Arif Saim Bey bu biimde Ak
hocalar topran alrsa, ellerinde bundan sonra bir avu toprak
bile tutamazlard. Onun iin gayrete geldi, atma atlad, Adana-
daki eski, byk, kkl derebeylere gitti. Bu derebeylerden bi
risi iktidardaki tek partinin, Halk Partisinin Genel Sekreteriydi.
Bu iki kkl soy ok eskiden beri dosttular. karlar biribirine
uzun yllardan bu yana balyd.
Genel Sekreter durumu renince doru Paaya gitti, Arif
Saim Beyin tutumunu ona hikaye etti. Paa bu ie ne dedi, ne
syledi, onu kimse bilemedi. Yalnz Arif Saim Bey Selim Beyin
iftliinden el ekti, bir daha da oramn semtine bile uramad.
Yirmi liraya ald yz dnm de unuttu gitti.
Bana gelen bu korkun olaydan sonra Arif Saim Bey Ah
met Beyle birlikte Drtyola gitti. Drtyolda bir hafta kaldlar.
Drtyolda byk portakal baheleri vard. Arif Saim Bey Drt
yolda kald sre iinde oramn zenginleri, ayan ve erafyla
konutu. Drtyolda da Hzineye kalm Ermeni mlkleri ve

162
portakal baheleri vard. Arif Saim bu mlklerden ve baheler
den en gzelini Paaya hediye ettirdi.
"Ne demek!" diyordu. "Bu yurdun kurtarcsnn burada
bir bahesi olmasn! Olur mu?"
fkeden kpryor, utantan yerin dibine geiyordu.
Zaten zenginler, ayan ve eraf Mustafa Kemal Paaya byle
bir hediye yapmak iin can atyorlard. Fakat Kumandann tep
kisinin ne olacan kestiremiyorlar, korkuyorlard. Padiahlara
toprak, bahe, kk hediye etmek OsmanlIlarn son yllarnda
derebeylerin gelenekleri arasna girmiti.
Arif Saim Beyin teklifine derecesiz sevindiler.
Arif Saim Bey bundan sonra toprak yamaclna bir kulp
bulmutu. ukurovada dndrd dolaplar eer Paa duyar
da kzarsa:
"Paam," diyecekti, "halk almalarmza bir cemile olarak
bana, aynen size yaplan hediye gibi birazck bir toprak paras
hediye etti. Derebeyler beni ekemediklerinden dolay size i
kayet ettiler. Halkn bu cemilesini nasl kabul etmeyebilirdim!"
Ahmet Beyin ukurovada en ok be en di i ikinci toprak
Akmezar kynn yaknndaki bir kk iftlik oldu. Ermeni-
ler kaarlarken, bu kk iftliin sahibi Ermeni iftliini bir
Trkmen dostuna satm oldu. Trkmenle Ermeni can arkada
tlar.
Ermeni dedi ki:
"Eer dner gelirsem karde, topram bana geriye verir
sin. Geriye dnemezsem iftlik senin olsun. Anan st gibi ye
i, kullan, helal olsun."
Arif Saim Bey Ahmet Beye tekrar tekrar soruyordu:
"lmsz toprak m, Selimin topramdan da iyi mi?"
Byk bir gvenle Ahmet Bey:
"Evet," diyordu "Selimin topramdan da iyi. Bu kadar g
zel bir toprak paras ancak dnyanm birka lkesinde vardr.
Nil kylarnda bile bylesi bir toprak zor bulunur."
Arif Saim Bey hemen o gn kasabada bir aratrma yapp
iftliin macerasm rendi. Fkara Trkmeni artp nne on
lira att:
"u Ermeni iftliini bana devret," dedi.

163
Arif Saim Beyin huzuruna otomobile bindirilip, iki candar-
mayla apar topar getirilen fkara Trkmenin d kopmutu.
Yolda getirilirken ldrleceim, hapsedileceim, en azndan
srgne gnderileceini kuruyordu. Arif Saimin nn btn
Anadoluda duymayan kalmamt ki... Onun karsna kan
sa kalamazd.
Trkmen aslmak yerine, dayak yerine nnde bir de on li
ralk grnce gzlerine inanamad. Bir on liraya, bir kaln kara,
atk kal Arif Saim Beyin sert yzne bakyordu. Altndan bir
apanolu kmasn diye, kukulu gzleri bir sre Arif Saim
Beye, Arif Saim Beyden onlua gitti gitti geldi.
"Al, al Mahmut," dedi Arif Saim Bey, anlayl. "Bu para
senin hakkn."
Mahmut, Beyin kendisine adyla seslenmesine sevindi, az
ck yreklendi.
"Al diyorum sana Mahmut, al! Al karde, senin hakkndr.
Ne kadar zamandr koynunda tayorsun bu tapuyu?"
Mahmut:
"On yldr," diye bard.
Arif Saim ar ar on liray iki parmayla, tiksinir gibi y
zn buruturarak yerden ald Mahmuda uzatt:
"Al," dedi. "Bu tapuyu on yldr cebinde tamn, her yl
iin bir Hra."
Mahmut paray ald, koynuna soktu, hemen yere yatp Be
yin ayaklarna kapand. Yanmdaker Mahmudu yerden kaldr
dlar. Bey ar ar cebinden bir be lirahk daha kard, Mah
muda verdi. Mahmudun davram onu ok duygulandrmt.
"Sen hi asker oldun mu Mahmut?"
Mahmut hemen hazrol durumuna geip, Arif Saim Beyin
karsnda dimdik durdu. ivi gibi, yere saplanm dimdik du
ruyor, kprdamyordu. Gzlerini de bir noktaya dikmi, krp
myordu.
"Oldum Kumandanm," dedi, bir rpda knyesini sayd.
"Harbettin mi?"
"Ettim Kumandanm."
"Nerelerde?"
Mahmut, soluksuz bir rpda sayd:

164
"Galiyada, anakkalede, Ktlamarada, Yunanda..."
"Hi yara aldn m?"
"Aldm Kumandanm."
"Nerenden?"
"Boynumdan, kasmdan, kolumdan, ayamdan."
"Gazisin ha? Madalyan var m?"
"Yok Kumandanm."
"Mahmut!"
"Buyur Kumandanm."
"Yaknda iftlii ihya edeceim. Seni sevdim. Gelir iftlikte
alr msn?"
Tapu memuru defter elinde bekliyordu. Tapu devri mu
amelesi hemen orada balad, bitti. Mahmut parmak bast, Bey
atafatl imzasn binbir kurumla att. Mahmutla el sktlar.
Mahmut, Beyin yarmdan deh gibi bir sevinle kt. Kyne gi
derken topuklar arkasn dvyor, bir sevin trks gibi esi
yordu.
te bylecene Trkmen Mahmudun iftliin tapusunu
Arif Saim Beye devretmesiyle Akmezar kyllerinin de mace
ralar balam oldu. Gen dris Beyin bana olmadk iler ite
bu gnden sonra ald.
Arif Saim Beyin beenip satn ald iftliin tapusu ancak
iki bin dnm kapsyordu. Arif Saim Bey gibi cephelerde
kan dkm, Paaya en yakn bir arkada olmu, milli kahra
man payesine ulam bir insana bu kadar toprak yeter miydi?
Gerekten aypt. Bu pay dilenci payyd. Bir milli kahraman
insan kendisi de olsa bu dereceye dremezdi. Akmezar ky
llerinin de topraklan oktu. eenler ne anlarlard topraktan,
at yetitirsinler onlar, varsnlar Yamur Aann etesine girsin
ler, at hrszlasnlar.
Arif Saim Bey glyordu:
"Braksnlar topra topraktan anlayanlara, onu sevenlere,
kendileri de sevdikleri ii icra etsinler. Baba mesleklerine dn
snler."
Akmezarllardan nceleri toprak almak kolay oldu. Kolay
oldu nk gen Milli Mcadele kahramanmzn bir hayata
uyma, koullardan faydalanma zekas vard. Akmezar erkes-

165
leri stnde uzun, ciddi aratrmalar yapt. Tutkularm ren
di. Yallar, ikinci, nc kuak da olsalar, daha Kalkas, Kaf-
kasm geleneklerini seviyorlard. Kafkastan kopup gelmilerdi
ama Kafkas onlar iin bir d dnyas, bir d cennetiydi. Her
szlerinin ba Kafkast, memleketti. Ve ellerinde Kafkastan kal
m kutsal bir emanetti at. At Kafkastakinden de daha ok se
viyorlard. Bey bunu renince Yamur Aay ard, onu bir
gece evinde konuklad. Uzun uzun eski gnleri konutular.
Arif Saim Bey kasabada candarma kumandam olduu gnler
den tanyordu Yamur Aay. Onu etesiyle birlikte be kere
yakalam, be keresinde de brakmt.
Kendisi, Yamur Aay brakm salt onu sevdii sebebine
balyordu ki, yaland. Yamur Aayla baz ilerde ibirlii
yapmt. Bu ibirliini imdi sylemek ne Yamur Aarm ii
ne geliyor, ne de Arif Saim Beyin iine... Kark ilerdi. Azla
rna bile almyor, biribirlerinden bile utanyorlard.
Bir keresinde Yamur Aa bo bulundu:
"Bey, biz Franszlarla..." diyecek oldu. Bey hemen onun s
zn kesti.
"Ne Franszlan!" diye bard.
Yamur Aa her eyi anlad. Aralarnda da olsa Arif Saim
Bey, milli kahraman, Franszlarla ibirlii yaptm konumak
istemiyordu. Bir daha hi konumadlar. Ama btn ukurova
bu ibirliini biliyordu.
"Eee Yamur Bey, ete geliti mi? Gnde ka at atnabili
yor?" diye Arif Saim Bey ok ciddi soruyor, teki de ayn ciddi
yetle karlk veriyordu:
"ete ok byd sayenizde Bey," diyordu. "Cumhuriyeti
mizin sayesinde. imdilik etenin ok tecrbeli hrszlardan
mteekkil yz otuz alt kymetli mensubini var. Bir de onla
rn yardmclar var. Yardmclarnn da yardmclar var. Bin
be yz kiilik bir cemiyetin imdilik bayz Bey."
"Bir ordu."
"Evet Bey, imdilik bir ordu. Kafkasyada, randa ok gzel
atlar var. O atlan ahp, Karadeniz kylarnda satyoruz. Kafkas-
larda, randa biraz zor oluyor at hrszl ama, en usta hrszla-
n , bilhassa erkesleri oralara gnderiyorum. Karadenizden al

166
drdm atlan ise Douya, Drdnc Orduya gnderiyorum.
Fazla iklim deiiklii atlan yaatmyor. Bir yl Kafkastan
yz at indirdim ukurovaya, hepsi ld. Sinekten, stmadan
yaamadlar. Suriye, Irak, Urfadan aldmz atlan Garbi Ana-
doluya, zmire, Aydma, Denizliye, Manisaya gnderiyorum.
Sava oralardaki at neslini tketmi. Garbi Anadoluda at ok
pahah ve saydm yerlerden gelen atlar Garbi Anadolunun ik
limine iyi intibak ediyorlar. Garbi Anadolundan aldrdm at
lan Orta Anadoluya geiriyorum. Sanyorum ki atl gelitir
me tekilatmz Irana, Afganistana, Hindistana kadar yayabile
ceim. yle bir plan stnde alyorum."
"Bu byk gayretinizi, Yamur Aa, Paaya syleyeceim.
Sanrm ki seni bir mebuslukla taltif ederler. Trk milletine hiz
metiniz byk."
Byle ok ciddi yzlerle, ok ciddi konuurlarken birden
basyorlard kahkahay.
yice gldkten sonra, at hrszl etesiyle alay ettikten
sonra, ciddi ilere geliyordu sra...
Yamur Aa at hrszln ok seviyor, her yl onun saye
sinde yzlerce, hatta binlerce at blgeden blgeye, memleket
ten memlekete tamyordu. Yamur Aa Ortaarkta at neslini
slah iin elinden geleni yapyordu. Yaknda Uzunyaylann er-
keslerinin tm, ukurovallann byk bir ksm Yamur Aa
etesine girerse hi amamalyd.
Yamur Aann eski, byk iftliinde eski, nl, byk at
hrszlan, yeni, gen at hrszlarna at hrszl dersleri veriyor
lar, gzlerinin tuttuklarm Yamur Aaya gtrp, al tepe tepe
kullan Bey, diyorlard. Seksenlik, gl, yiit at hrsz zeyir,
iftlikte istidatl hrszlara buka ama, buka krma, bukal
at hrszlama talimleri yaptnyordu.
Yamur Aarm bu durumunu ukurovada, Trkiyede bil
meyen yoktu. Bu byk, gl ebekenin gizlisi sakls yoktu,
iini apak, herkesin gz nnde gryordu.
Geen yl bir Irakl Arap eyhinin ok gzel bir at alnd.
eyh atma deli gibi tutkundu, dt yollara, soluu Yamur
Aann iftliinde ald. Derdini iki gz iki eme Yamur
Aaya anlatt. "Atm bulunmazsa ben yaamam Yamur Aa,"

167
dedi. Bir kese altn kard. "Bunun hepsini al ama atm bana
bul," dedi. Yamur Aa mert adamd, eyhin parasm almad.
Haline ok acmt. Elinden tutup tavlaya gtrd. eyh yle
uzaktan atlara bir gz att. "Bu atlarm iinde atm yok," dedi.
Yamur Aa onun yanma naml hrszlardan birisini verdi:
"eyhin atm bulmadan gelmek yok," dedi.
Alt ay sonra eyhin atn Marmarisin bir damda bir Y
rk Beyinde buldular, Yamur Aamn selamm sylediler, Y
rk Beyi atn parasm bile almadan at eyhe geri verdi.
Arif Saim Bey:
"Yamur Aa," dedi, "bana iki ay iinde en az yz tane,
ukurova iklimine dayankl at bulacaksn."
Yamur Aa:
"Ba stne. Hepsi ayn don mu olsun?"
"Trl donda olmasn tercih ederim. On tane doru, on ta
ne kr, be tane al, kula, ebe..."
ki ay iinde yzden fazla at geldi Arif Saim Beyin iftlii
ne.
Arif Saim Bey nce erke Yakubu ard. Yakup ok ya
l, hala attan inmez, tiridi km, parlak izmeli, kzl sakalh bir
erkesti. dris Beyin babasnn deil de kendi babasnn Bey ol
duunu, dris Beyin babasmn da kendilerinin klesi olduunu
her gittii yerde sylerdi.
Arif Saim Bey:
"Yakup Bey," dedi, "ka dnm tarlan var?"
"Yz yirmi dnm."
Arif Saim Bey onu elinden tuttu, atlarn doldurduu tavla
ya gtrd.
"Tarlann tapusunu bana vereceksin, buradan da beendi
in iki ah alacaksn."
Yakubun gzleri falta gibi ald:
"Doru mu Bey? Ama bunlar ok as atlar."
"Se se! Asil atlar olsun. Daha iyi ya!"
erke Yakup bir hafta tavlaya, atlarm arasna karp ken
disine iki at seti. Gerekten iki ok gzel, er yal kr at se
miti. Bir hafta uramaya deer. Kye vard, her eyi anlatt.
Birka kii hemen atlarna atlad Arif Saim Beye kotular: "Bi

168
zim de tarlamz var Bey," dediler. Bey tarlalarnn dnmn
sordu, her birisine tarlasnn okluuna gre bir, iki, , be, ye
di at verdi.
Birka ay iinde Arif Saim Beyin tavlasnda ok az soylu at
kalm, Akmezar kynde de ok kii atlanmt.
Bu minval zere nceleri Akmezarllardan toprak almak
ok kolay oldu. Sonra iler gittike sarpa sard. Arif Saim, e-
enleri korkutma yolunu seti. Bunda da biraz baar kazanp,
biraz daha toprak elde etti. Bata dris Beyle kylnn bir ks
m dayattlar, topraklarndan Arif Saim Beye bir avu toprak bi
le vermemeye yemin ettiler. Kylerini brakp nereye, ne yana
gideceklerdi? Bunu dris Beyin kafas bir trl almyordu:
Arif Saim Bey:
"Nereye isterseniz, sizi oraya iskan ettiririm," diyordu.
Arif Saim Beyin siyah, Ford marka, byk gzl otomobili
diz boyu tozlara bata ka dris Beyin evine ok gitti geldi. ok
cebelletiler. Arif Saim Bey dris Beye ok yerinde, gzel neri
lerde bulundu. Hatta: "Paaya syler seni mebus bile setiri
rim," dedi. dris Bey gene ona bir kar toprak vermedi. Arif Sa
im Bey tehditlerde bulundu, dris Bey bu tehditlere kar:
"Boynumuz kldan ince Beyim," diyordu da bir ey demi
yordu. "Ne yapalm Beyim, boynumuz kldan incedir."

169
23

Ademin iini onulmaz bir korku sarmt. Dn geceden be


ri ayakta, Akasazm kysna gidiyor, batakln sularna ayak
larm sokuyor, sonra geriye, dibinde durduu nar aacna ge
liyordu. ok sivrisinek vard. Islk alar gibi vzldyorlar, Ade
min yzne, boynuna, ellerine ayaklarna svanyorlard. Srtn
dan, kaim mintanndan, gmleinden bile geiriyorlard hor
tumlarm. Adem dalgnd. Acaba vurduu kendi bindii kr at
myd, yoksa yaz at m? Yaz at vurdum gibi geliyor bana,
diye iinden durmadan tekrar ediyordu. Yere derken kapka
ra bir aa gibi devrildi. Kapkarayd. Kr at olsa gnete parlar
d. Beyaz bir bulut gibi. Bunlar kuruyor, seviniyor, yann Beye
gideceim, yaz atn kellesini gtrp avluya atacam, d-
manym mr bu kadar olsun Beyim diyeceim. stersen Yoba-
zolunun, Koca Osmann da, nce Memedin de kellesini getire
yim. stersen Kemal Paann da... Kendi kendine glyor, ka
ranlkta atn bulunduu yere uzun uzun bakyor, atn kapkara
karartsn gryor. Bak, diyordu kendi kendine, bak, bak! Kap
kara uzanm oraya. Yaz at dedik de nian aldk. imdiye ka
dar hi kurunumuz boa gitti mi? Nergislerin arama giriyor,
iekleri eziyor, gidiyor aykaradan souk bir su iiyor. Bunu
da baardk, diyordu. Bu iin altmdan da yzmzn akyla
ktk. Sazlktan narn dibine geliyor, ama aatan ileriye bir
adrm bile atamyordu. Varaym bakaym, diyor, atn lsne
doru bir adm atyor, iine bir korku dyor, teki ayam
kaldramyor, geriye dnyordu. Birden akima dyor, ya

170
vurduum kr atsa, Bey lnceye kadar yzmze bakmaz,
bakmaz, bakmaz, diye iinden inliyordu. En gzel atm vurduk
fkarann... Tavlasnn en gzel atm seip aldk, sonra da be
kurunda... Gidip atn lsn grmek, bu korkun ikenceden
kurtulmak...
Geceye ar, yap yap bir pus km. Sinekler, yanan el
leri, giyitleri, kasketi, ayaklan pslak pustan. Yap yap. Dur
madan da terliyor. Hi mi hi bir yel esmiyor. En kk bir fisil-
ti bile yok. Boucu bir scak. Adem yakasm barm yrtarcasma
at. Skntdan atlyor. Yerinde duramyor.
Bir ara uyumak istedi, bam bir tmsee koydu, uyku bana
msn demedi. Oysa eskiden, daha dn bile, ban yasta ko
yar koymaz uyurdu. Bir sre debelendi durdu, sonra kalkt,
Anavarza kalesine aa yrd. Krlanglar gecede bile nn
den frt frt geiyorlard. Atn lsnden uzaklatka ii hafifli
yor, yreine inceden, lk bir sevin doluyordu. Sabaha kadar
bylece yrd. Gn yordu ki durdu, geriye dnd, dn ak
amki at vurduu yere bakt, atn ls gzkmyordu ama,
uzun nar aac, geni dallaryla kararyordu. mar aacnn az
tesinde, gn uzanda da bir kartal srs dnyordu.
Adem bir sre orada kmldamadan mar aacm, aa
doru inen kartal srsn seyretti. Ellerini havaya at, bir o
cuk safl, bir ocuun yrekten istemesiyle:
"Vurduum yaz at olsun, Allahm," dedi. "Vurduum ya
z at deilse ben kimsenin, insan olanm yzne bakamam Al
lahm. Karm da, onu candan ileri severim, sen tammsm Alla
hm, onu da bir daha gremem."
Karm dehet zlediini anlad. Onunla yatt son gn
getirdi gznn nne. Sk, iri memeleri ok scakt.
"Yaz at deilse len, ben lrm Allahm. Bana yardm et!"
narn oraya durmadan kartallar gkten szlp geliyor
iniyorlar, kanatlarm ap toprakta sekiyorlar, soma otlarn ara
snda gzden yitiyorlard.
Atn lsne doru komaya balad. mara varnca gz
n yumacak, tam atm lsnn oraya varnca aacakt.
ok scak vard. Kzgn bir gne dm Anavarza ovas
nn dzne, kasp kavuruyordu. Gne ate kusuyordu. Ortada

171
hibir canl kalmam, at, eek, kurt, ku, an, bcek, rmcek,
ylan hepsi glgeliklere, serinlere snmlard.
Soluk solua nara geldi. yle bir yorulmutu ki, ayakta
kalamad, narn kknn dibine ylverdi. Uykusuzluktan
da lyordu. Bitmiti. Ban narn kkne koydu. Gz ucuy
la da gkten salp gelen kartallara bakyordu. Kartallara dal
mken uyudu. Tfeini sa eliyle sk skya kavramt.
Gkten kartallar indiler, yzlerce saldlar. Drt bir yan
kartallann kanat aprtlar ald. Kara, boz, turuncuya alan
kartallar. Yal, gen akbabalar. Akbabalar atn lsne yaklaa
myorlar, uzaklarda duruyorlar, kartallarn ekilip gitmesini
bekliyorlard.
Atn lsnn bamda bir kanat karmaas, bir kartallar
kaynamas bir sre srd, kartallar atn lsnn stnde st
ste bindiler, biribirlerinin stne yltlar. Kanatlar savrul
du. Durmadan gkten kartallar szlp iniyorlard. Atn l
syle Ademin alfanda uyuduu narn aras, narm alta, Ade
min yan yresi kapkara, kanat rpan kartala kesti.
Sonra kartallar ikindine doru ekilmeye baladlar. Son
kartal da atan lsnden bir damla koparacak et bulamayp e
kildi gitti. Ortada bir ba, azck kuyruk kald. Azck da yele.
Apak bir iskelet yn kalmt attan.
Kartallann arkasmdan birka clz kpek geldi. Atan iskele
tini ortadan alp sazln kuytusuna, bir sdn derinine ek
tiler, orada rahat yalamaya baladar.
Ademin stne gn geldi. Adem gnn alfanda yand kav
ruldu. pldak tere batt. Sonra da uyand. Uyandnda ilk
olaraktan bakt ki, atm orada ne kartal var, ne bir ey... Atm ke
mikleri nerede? Yalnz orada kemiklerin yerinde drt ok
yah, kanatlan dm akbaba dolap duruyor. Bunun byle
olduuna Adem sevindi. inden, anasn sataym ldrdm
yaz ata, dedi. Hem de kartallar yedi etini. Hem de kemiklerini
kpekler ald gtrd.
Atm olduu yere vard. Attan en kk bir iaret bile kal
mamta. Toprakta, otlarn stnde bir kan lekesi, bir yular, bel
leme paras bile kalmam. Kartallar, kpekler hepsini smr
mler. Byle olacam Adem iyi biliyordu.

172
"ok kr Allahm sana," dedi. "Bu beladan da kurtardn
beni. Yaz at ldrmeyi de bana nasip eyledin. Sana ok
kr. Eve varmca sana bir tellice horozu kurban keseceim. Ama
u kr at nasl bulacam? Ya yaz atn kellesi? Beyi, ldrd
me nasl inandracam?"
ok ackmt. Batakln aada bir yar vard. Yarn dibin
de ok yarpuz bitmiti. Bir de dut aalan vard oralarda. ay-
karas souktu. Oraya gitti, belinden azm zd. Aznn
bezi slanm, suya batmt. Ter ta ekmee kadar ilemiti. Ek
mek kurumu, ta kesilmiti. eriye ileyen ter bile bu ta gibi
ekmei yumuatamamt.
Adem ekmei aykaraya soktu, kapkara balk gibi ekmei
bir sre souk suda tuttu, ekmek azck yumuad, kemirmeye
balad. Kemirerek kara bal bitirdi. Azndaki kelei de
avu avu azna att. Sonra yola dt. Akam serinlii k
mt. Garbi yeli esiyor, gneyde, uzaklarda ak yelken bulutlan
kabanyordu. Yollar tozuyor, tozdirekleri gneyden kuzeye d
ne dne yryorlard.
Eve gidemezdi. Beye ne syleyecekti? Kr at iftlie varm
myd?
Birden kartallara kzd. Pis mendeburlar. Brakmazlar ki in
san ldrd atn lsn grsn. Kemiklerini bile yerler.
Ulan pis kular, ku hi kemik yer mi? Siz ku deil, kpeksiniz
be... Kpolu kpek. Ulan kpolu kpekler. tler. Srngenler.
Le yiyiciler. Ulan gsteririm size. Yrdke fkesi byyor,
tayordu.
Anavarza kayalklarna gelince alacakaranlk kt. Kaya
lktaki yresi krmz deliin stnde drt be kartal kanatlarn
ksmlar, boyunlarn ilerine ekmiler yle duruyorlard. Tfe
ini dorulttu, en kocamanna nian ald, tetie bast. Nian ald
kartal tenger menger kayalklardan aa yuvarlanmaya bala
d. Adem vard, yan yere kadar inmi kartaln yanna trmand.
Daha lmemi, kayalklar rmalayan kartaln kanadnn ucun
dan tuttu, arkasndan srklemeye balad. Aa indi.
Hibir ey dnmyor, iindeki fke tatka tayordu.
Yolda fkesinden ayanm kesiyle can ekien kartaln bam
bir iyice ezdi.
Ayaklan onu ald, dosdoru Anavarza kyndeki askerlik
arkada Krt Seferin evine gtrd. Birden ban kaldrd ki
Seferin evinin kapsnda.
Sefer onu grm, ardan merdiveninden aa iniyor.
"Ho geldin Adem karda, ben de seni bizi unuttun san
yordum. Bak ocuklar ne kadar bydler!"
Ademin kanadnn ucundan tutup srkleyerek getirdii
kartal grd.
"Ne o? Bu ne? Bize kartal m getirdin?"
Adem srkleyerek getirdii kartala yle bir gz att, he
men elindeki kartalm kanadn brakt.
"Yolda gelirken vurdum da, ocuklar oynasmlar diye," de
di.
"Gel hele ardaa yukar. Yorgun grnyorsun."
Karsna seslendi:
"abuk bir ibrik getir. Doldur da bir iyice yzn yusun
Adem. Bak kim gelmi!"
Adem bir iyice ellerini, yzn ykad, kurulad. ardaa
kt. Toga orbas vard, yarpuz doranm. Adem gnlerdir s
cak yemee hasretti, orbay smrd. Sonra yasta ksgelip,
olan biteni, yaz atla arasndaki dv, kartallar Sefere
uzun uzadya anlatt.
"Ne diyorsun Sefer? Bana bir akl ver," diye de szn
balad.
Sefer dnyordu. Adem bir soru daha sordu Sefere:
"ldrdm yaz at myd dersin?"
Sefer:
"Bilemem," diyordu. "Kimse de bilemez. Kr at sasa onu,
yaz at sasa onu arayacak, birisinden birisini greceksin.
Byle eli bo Ali Safa Beye gidilmez. Rahatm bozulur. Elalemin
de oyunca olursun. At kartallarn yediini, bu yzden at g
remediini de kimseciklere, avradna bile syleme. Elalem seni
dde koyar da ttrr."
Adem o gece ardakta sabaha kadar uyumad, kurdu dur
du. Daha gn madan ardaktan indi, yola dt. Bereket Se
ferin kars azn geceden hazrlamt da, onu ald. Yoksa azk
dnecek hali yoktu.

174
Ceyhan rmann kysn dolanarak douya yneldi, Ana-
varzann ucunu geti, te yana doland. Bir ses geldi kulana,
nal sesine benzer, ban kaldrd, yaz atla burun buruna gel
di. Tam kayanm ucuna dikilmi, usul usul kuyruunu sallyor
du. Adem ne yapacan ard, dizinin ba zld, oraya y
ld kald.
At az sonra kmldad, kayadan aa korkusuzca szld
indi, kendi yresinde birka kez dndkten sonra Kesikkeli s
tne ald yatrd.
Adem:
"Ben ne bileyim ben," diyor, oturduu yerden kalkmaya
abalyordu. Sa elini topraa bastrm: "Ben ne bileyim, ben,"
diyordu. "Aaah, ben ne bileyim ben..."
24

Kylde gzle grlen bir deiiklik olmutu. Herkes can


lanmt. Evden eve gidip gelmeler, glmeler.
Koca Osmandan yaknmalar: "Kr olas Koca Osman, ks
kand da bize gstermedi onu. Kr olas, kr olas ha nolurdu
azck da biz grseydik gl yzn onun," diyorlard. "Yalnz
kendi grecek. Haset koca."
"Hi kam yer mi bakas da grsn?"
"nsanlar kocadka nekes olurlar zaten..."
" gn azmda galyeni kumla kumla kyn iinde bir
dolamas vard, Sultan Sleyman belliyordu kendini, yle ku
rumlu."
"Onmayas koca... ahini yuvadan uumnca yataklara d
t."
"Dsn!"
"Dsn de gebersin."
"mr kesilesi koca, azck kyl de grse gzel yzn
onun ne olurdu?"
"Seni bilmi, seni diye gelmi evine..."
"Kskanacak ne var kylden?"
"Yataklara dm, inallah kalkamaz."
"Kim bilir nasl bir adamd!"
"Kim bilir nasl iyi bir yz vard!"
"Diyorlar ki savaa girince o, tfei yirmi kula uzuyor-
mu."
"Diyorlar ki, ona hi kurun gemezmi."

176
"Diyorlar ki Asm avu bir gece uyurken onu yakalam."
"O, ylece uyuyormu..."
"Hibir eyden haberi yok fkarann."
"Aynen bebecikler gibi."
"Asm avu bir manga askerine emir vermi: Boaltm
kurunlar unun kanuna..."
"Boaltmlar."
"Bir de bakmlar ki..."
"Ne grsnler!"
"Kurunlar ona gemiyor."
"Gemiyor!"
"Geemez."
"Gemeyecek..."
"mr kesilesi nekes Koca Osman, Aamz bize gster
medi ki..."
"Canmz..."
"Yavrumuzu..."
"ahinimizi..."
"Glmz..."
Gene de kvanlydar. Koca Osmana kzyorlar, fkeleni-
yordular ama, gene de o kylerine gelmiti ya, yeterdi. Bir de
haberleri olsa birazck yzn grselerdi, ne olurdu yani?
lerine bir gven girmiti. Ali Safa korkusu drt be gn
dr silinip gitmiti. Byle bir adam var myd yok muydu unu
tup gitmilerdi. ten ie bir dn, bayram havas ky san-
yor, onlan cana getiriyordu.
"Osman Aa neden haber vermedin onun kye geldiini
bize?"
"Korktum yavrularm, ok korktum."
"Biz ne yapardk ona? Onu gzmzden bile esirgerdik."
"Kyl sana ks. Baksana o gittikten sonra bile cana geldi
kyl. Gidip gelmesi bile..."
"Syleyemezdim kimseye. Bir aa, ya da hkmet duysay
d... Sararlard ky, ldrrlerdi ahinimi. Cesaret edemez
dim."
"Biz onu aha, padiaha vermezdik. Canmz almadan
onu bizden kimse alamazd."

177
"Ne bilirdim, ne bilirdim, bir ku gelmi, bir alya sn
m."
"Ona kurun gemez ki..."
"Bir orduya kar durur o."
"Gencosman o."
"Ne bilirdim, ocuklarm, ne bilirdim!"
"Olur mu, burnunun ucunu gstermedin bize."
"Kendi istemedi. Arkasnda bir ordu candarma vard. Ay
larca hi yemek yememi, bir deri bir kemik kalm. Beni bu ha
limde kylye gsterme Osman Emmi, dedi bana."
"Biz ona yemek yedirir, ya balla beslerdik."
Uzun bir sre kyl onu grmediine hayfland. Koca Os-
mana beddualar ettiler, onu sorgulara ektiler. Niin, niin gr
memilerdi onu? Byle bir frsat bir daha ele geer miydi? Ya
kn kyler de Koca Osmam knadlar. Krldlar, kstler.
Sonra onu Vayvayda, teki kylerde grenler kt. Onu
nasl grdklerini ortala dp anlatmaya baladar. Koca
Osman hasta yatanda unutuldu gitti. Onu her gren kendine
gre bir hikayeyle anlatyordu.
nce Veli ie giriti, onu Koca Osmanm evine gtren:
"Kan uykularda, yorgun uyuyordum," diye balad. "Bir
d gryordum, hayrola, bir su akyordu, ok aydnlk, gn
akyordu su deil. Suyun iinden uzun boylu, aprazlama
fiek takm, yemyeil yanan tfekli bir adam kyordu. Bir ses
geldi kulama: Osman Aa, Osman Aa! Hayalde miyim, d
te miyim derken uyandm. Baktm ki kapda birisi, atm kap
y. Bir adam, bir uzun boylu adam, stnde banda kurundan
ine atacak yer bulamazsn, yle bezenmi. Drbn altn, pa
rl parl... Tabancasnn, kamasnn sap da altn. Her yeri altm.
eriye buyur ettim. Geldi, yaktm, oturdu, duvara srtm
verdi. Bir gzleri vard, azck durup da bakamazsn, iine bir
korku der. akmak akmak gzleri. Alc kurt gz gibi. Na
maz kld. Elleri bileklerine kadar yemyeil oldu namaz klar
ken. Yemek kardm, yemek yedi. Hi konumuyor, hep d
nyordu. Adm bala, dedim. kere syledim, aldrmad.
Duymamcla vurdu. Sonra ayaa kalkt, ba huun otlarna
deiyordu. Bizim kapdan iki bklm olarak kyordu, yle

178
uzundu. Bizim kapdan Seyfali geer de, hem de dimdik, ba
nn stnde iki kar da boluk kalr. Kapya doru yrd. Se
ni Osman Aaya gtreyim, dedim. Sen onun evini bana gs
ter, dedi. Bir de bana dedi ki bu ky zulm altmda inliyormu.
nsanlar bu kadar zulme layk deildir, dedi. Koca Osmanm
evini gsterdim. Yamur iseliyordu. Merak ettim, kapda bek
ledim. Koca Osmann kapsnda dev gibi bir atebcei akt
durdu, yand snd. Sonra, o gnden sonra Koca Osmanm evi
nin eiinde o k yand durdu."
Veli her gn, yeni, gzel bir hikaye anlatt onun stne.
Sonra onu Selver Hatun grmt. teki kyden Molla Musta
fa, Anavarza kynden Cabbar, Haclardan Kr Ahmet, Narh-
kladan Krt Cimit, Vayvaydan Zeynel, Krt Temir, kszl-
den Muttalip grmt. Onu orada, Koca Osmanm ahrnda,
atllar ky gece bastnda, Krt Keremin avlusunda ky ba
sanlara kurun skar, avuu vurur, kzler gibi bartrken
ok gren olmutu.
Bir de gecenin karanlnda Akasazm kylarm, Anavarza
Kalesini dolarken onu ok gren olmutu. Bir kayann stne
oturuyor, bam elleri arasna alyor dnyordu. Yarmda y
resinde yzlerce kartal uuuyor, kartallar gelip yanma, dizinin
dibine konuyorlard. ri kartallarn srtm okuyordu, kuzu srt
okar gibi...
Bir keresinde onu, iri, ok iri bir kr atn stnde grm
lerdi. At yle hzl kouyordu ki, ayaklan yere demiyordu. Ye
lesi bulutlar gibi.
oraya vard ki, Vayvayda, teki kylerde Memedi gr
meyen ok az kii kald.
Onun kye geldiini duyan Sanama snm Vayvay
kylleri de hayflandlar. Keki kyde olsaydk da onun gl
yzn, mbarek yzn grseydik dediler. Ne dedik de Koca
Osmanm szn tutmadk! Tutmadk da kye dnmedik! Yo-
bazolu da yapt sersemlie yamyordu. Geldi Koca Osman-
dan zr diledi: "O zaman dnmediime itler gibi piman ol
dum," dedi. "Ne bilirdim? Sylemedin ki..."
Kyn btn ocuklar da grmt onu. Aralarnda sa
bahlardan akamlara kadar onu anlatyorlar, onu yayorlar,

179
onun oyunlarm oynuyorlard. Onlar da bykler gibi onun
adm azlarna almyorlar, oyunlarnda ona trl trl adlar
takyorlard. Oyunlarda aalar, candarmalar ok korkuyorlar,
tir tir titriyorlard. Onun nnde duramayp yere dyor, yal
varyorlar, ayaklarm pyorlard. Kvranarak, burunlarn se-
rek, hkrarak yerde bir srngen oyunu oynuyorlard.
Yerden biter, gkten iner gibi her gn bir trk de kmaya
balad, onun stne. Yank atlar, heybetli destanlar, glnl
trkler, oyun trkleri... ocuklar bile onun iin trkl bir
oyun yaptlar.
Kyllerin ona kar bu davranlar Koca Osmam son de
rece kvanlandrd, onu cana getirdi. Baka trls olsayd Ko
ca Osman dt bu yataktan bir daha kolay kolay kalkamaz
d. ylesine bir kederle dmt yataklara.
Kylnn kvanc, sevinci az srd. gecedir ky kur-
unluyordular ama, kyl bana msn demiyor, korkmuyor, al
drmyordu. Varsnlar kurunlasnlar, kurunlasnlar kurunla-
yabdikleri kadar. Gelecekleri varsa, grecekleri de var. Titrek
bacaklar stne ancak dikilebilen Koca Osman, atllar geceleri
kye kurun yadrrlarken, darya kyor, dolma tabancas
nn her iki gzn de birden:
"Gelin kpekler gelin, kurunlaym kpekler kurunlayn,
geleceiniz varsa greceiniz de var," diye btn gcyle ba
rarak boaltyordu.
Kyn geceleri baslmasn kyl artk bir oyun, her gece
yenilenen Ali Safa Beyin bir oyunu saymaya balamt.
Bir sabah uyandlar ki ne grsnler, akna dndler. Gz
lerine, kulaklarna inanamadlar. Kydeki btn atlan gece alp
gtrmler. Bir tekini bile brakmamasya. Her ey akllarna
gelirdi de bir bu gelmezdi akllarna. Eee, bu kyl atsz ne ya
pacak?
Sevinleri, kvanlar kursaklarnda kald. imdi ne yapa
caklard? O gn akama kadar hibir ey yapmadan, hibir ey
konumadan kyn iinde dolatlar durdular. Kimsenin azm
baklar amyordu.
ikinci gnn sabah korkun bir haber ky bir batan bir
baa dolat, hrszlar gece yal atlan gtrmemi, ldrm

180
ler, kklar deresine doldurmulard. Uzaklara baktlar, Top-
raktepenin oralarda kartallar dnyordu. Oraya kotular, vard
lar baktlar ki ne grsnler, bir sr at ls yan yana yatyor.
Bu olay stne hemen o sabah iki kii evini ykleyip, ver
elini Saram deyip ekti gitti. ok kii gidecekti. Ferhat Hoca
nlerine geti:
"Zulme kar koymamak kafirliktir," diyordu. "ocuunun
rzkn, baba yurdunu korumamak, brakp gurbet ellere d
mek kafirliktir. Zulme kar koymamak zalime ortak olmaktr.
Korkmak, korkudan dolay ylmak kafirliktir."
Yoksa ky yan yanya boalyordu.
"Allah bize de bir sahip gnderecek," diyordu. "Bakn o na-
s geldi kye, onu tutamadk. ahini biz elimizden uurduk. O
burda olsayd, btn bu iler bamza gelir miydi?"
Zeynel hem Ferhat Hocay dinliyor, hem:
"Hi," diyordu. "Bu balang daha. Daha neler gelecek ba
mza. Daha neler, neler, neler de neler! Korkmak kafirlik mi
deil mi, korkma da grelim Ferhat Hoca!" diyor, meydan oku
yordu.
Ferhat Hoca ona hi karlk vermiyor, yalnz:
"Allah yoksulunu yalnz brakmayacak," diyor, byk ima
nn sesinde topluyordu. "Allah zulme kar koyanlarla her za
man birlik olmutur. Yoksa yeryznde zulm bu kadar azahr
myd?"
Seyfalinin evinde toplandlar, uzun bir tartmadan sonra
atlan istemek iin Yamur Aaya gitmeye karar verdiler. Btn
dnya biliyordu ki bir kyn btn atlann ancak Yamur Aa
aldrabilir. Ferhat Hoca, Seyfali, efe Kahya atlandar, doru
Yamur Aanm iftliine gittiler. Yamur Aa efe Kahyann
yakn tandyd. Seferberlikte ikisi de Torosta asker kaa ola
rak birlikte dolamlard. Tam yl. Yamur o zaman ok
genti.
efe Kahya attan iner inmez:
"Ulan Yamur," dedi, "ayp deil mi bu senin yaptn? B
tn dnyann atlarm aldryorsun, aldr. Ama bizden ne iste
din? Ulan olum ite kpee uydun da neden aldrdn atlarm
z?"

181
Konan merdivenlerinde onlar karlayan Yamur, efe
Kahyanm szlerine hep glyor:
"Kim alm, kim alm senin at?" diyordu. "Atn aln
m da altndaki at kimin?"
efe Kahya:
"Ulan it," diye bard, "bu atlar sana gelmek iin Narl-
kladan Memidik Aadan istedik. Anladn m? Kyde bir tek
at koymam, kr, topal, uyuz, hasta, hepsini aldrmsn. Ya
llar da ldrtmsn. Ulan uyuz..."
"Gelin hele, gelin yukar da konualm."
Sedire oturdular, kahve itiler, yemek yeder, Yamur Aa
onlara ok sayg gsterdi, ama atlar vermedi. Yalvardlar, teh
dit ettiler, kzdlar, kprdler, atlar alamadlar.
Ferhat Hoca:
"Yusufu kuyudan karan Mevla, bir olup bize bakmaz m
dersin?" diye Yamur Aaya sordu. "Allah bize de bir sahip
gndermeyecek mi dersin, Yamur Aa?"
efe Kahya onun szn tamamlad:
"Allah bize sahibi gnderdi ama, biz onu, gzmz kr
ettik de tutamadk. Yoksa senin hrszlarn kyn yaknndan
geebilirler miydi?"
Yamur Aa glyordu. Onlar glerek uurlad.
Boynu bkk, krlm kye dndler.

182
25

Ali Safa Bey pencereden darya bakt, tede, avlunun d


nda atl kararts duruyordu. Bir tanesi ok uzun boyluydu
ve atn stnde dimdikti. tekilerden bir at boyu ilerdeydi. At
llar epey bir sreden beri orada duruyorlar, hi konumuyor
lard. Pencerenin arkasndaki Ali Safa da dalm gitmiti.
Odann eikliinde duran yanama:
"Ne syleyim dris Beye?" dedi. "oktan beri orada bekli
yor."
Ali Safa dnyordu. dris Beyle grse mi grmese
mi? dris Bey srar ediyordu. Bu, bir ayda onun iftliine alfanc
geliiydi ve her seferinde de yok dedirtmiti. imdi dnyor
du. Arif Saim Beyle ilikerinde ie yarayabilir miydi? Onu d
nyordu. Arif Saim Bey belli olmazd ki, sert bir adamd. Bel
ki de dris Beyi iftlie ald da, konutu, diye kzabilirdi.
Gn inmi, neredeyse batacak. Alacakaranlk ar ar ova
da yryor. dris Beyin tfeinin, hanerinin, fiekliklerinin,
dizgininin gmne son ipiltiler vurmutu.
"Ne dedi dris Bey?" diye adama yeniden sordu.
"Safa Beyi grmeliyim diyor. ok nemli bir ii varm, y
le syledi."
Ali Safa Bey biraz daha dnd. Biraz daha dardaki atl,
silahl erkese bakt. dris Bey prlt iinde kalmt.
Son klar da ar ar siliniyordu.
"ar gel dris Beyi," diye emir verdi. "Saygda kusur et
meyin."

183
adam atlardan indiler. dris Bey nde, arkadalar arka
da ar ar merdivenleri ktlar. Ali Safa Bey onlar merdiven
banda bekliyordu.
"Ho geldiniz, ho geldiniz kardeim dris Bey," diye kar
lad. Kucaklatlar.
Arkadan gelen dris Beyin adamlaryd. Onlara da yle bir
bayla ho geldiniz dedi.
dris Bey nde, Ali Safa Bey arkada odaya girdiler. Ali Safa
Bey adamlar odaya aramad. erke greneini azck bili
yordu. silahh adamlar beylerinin yanmda oturamazlar, kapda
ayakta beklerlerdi.
dris Bey, saf, mert, ocuksu haliyle:
"ok geldim size Safa Bey. Belki on kez. Hibirisinde bula
madm. Uzaklardan, hem de kaak size kadar gelebilmek be
nim iin ne demek, biliyor musunuz? Yzde yz lm demek.
lm gze aldm.
"Oturun, oturun hele, sonra konuuruz. Oturun canm, bir
kahve iin. Siz ok tehlikeli iler yapyorsunuz, gpegndz
dolayorsunuz ukurovada, olmaz."
dris Bey sedire otururken:
"Gece bir kurt gibi de ovaya inmek arma gidiyor. Bir ay n
ce candarmayla Bozkuyunun altndaki derede kar karya gel
dik. arpma drt saat srd. Bereket gece indi de kurtulduk.
Kurtulduk, size geldik ki gene evde yoksunuz. Krt Ali Aaya
gittik, orada bir hafta kaldk. Bizi iyi saklad Ah Aa," dedi.
Ali Safa Bey:
"Bunun sonu neye varacak diye dnyorum," dedi ac-
makl bir sesle.
dris Bey, her eyi gze alm bir sesle, glerek:
"Sonu malum," dedi. "Sonu o kadar malum ki benim iin...
Arif Saim Bey iin de sonu malum olmal. Size bunu sylemeye
geldim ite."

Arif Saim Bey kuduruyor, deliriyordu. Ne demek, ne de


mekti bu. Bir erke paras gelsin de ukurovada karsna di
kilsin. Hem de otuz yanda olmayan, dil bilmez bir erke
paras...

184
"Ulan sana gsteririm erkesolu/' diye kendi kendine
basbas baryordu. "Ulan seni gerisin geri Kafkasyaya, Bole-
viklerin iine srmezsem bana da Arif Saim demesinler."
Paaya da ok kzyordu. "Aaah ah! Paa/' diyordu. "Bu ne
biim anlaytr. nsan da bu kadar kendisini vatana millete ve
rir mi? nsan da bu kadar idealist olur mu? Biz kanmz bunun
iin mi, a susuz srnelim, yle bir erkesoluna oyuncak
olalm diye mi akttk? Kellemizi koltua alp bunun iin mi bu
vatan kurtardk? Kanun, nizam... Anladk, iyi gzel. ocukla
rmz a kalacak, dileneceiz Paam, dileneceiz. Ulan erke
solu, sana bir kahraman yedirmeyeceim. Paa da isterse kel
lemi kessin. Paa da bizi yannda kara gzlerimiz iin tutuyor
sa, braksn bizi, bize ihtiyac yoksa braksn. nsin omuzlar
mzdan. Biz de bamzn aresine bakalm."
Akmezar kyllerinden diretenleri teker teker aryor,
bir yana biraz para koyuyor, bir yana da bir yn kzlck sopa
s: "Se bakalm, dris Beyin kulu. Ya paray, ya sopay se."
Kimi paray, kimi sopay seiyordu. Sopay seenler kor
kun dayak, kfr yiyordu. lmne. Daya yiyenler yar
canl, bir plak beygirin stne atlyorlar, Akmezar kynn
ortasna braklyorlard.
iftlik konann nnde byk bir karaallk vard. Arif
Saim Bey sonunda dil bilmez erkesleri soyup, arkalarmda eli
krbal be kiiyle bu karaalla salvermeye balad. Bir yan
dan erkeslerin srtlarnda krbalar aklyor, bir yandan da di
kenler kyllerin plak bedenlerini yiyordu. Bedenler kpkz
kana kesinceye, "tapu da senin olsun, toprak da Bey," deyince
ye kadar ikence sryordu.
Bylelikle Arif Saim Bey ok tarla ald. dris Beyin, akraba
larnn, ona uyup diretenlerin tarlalar kald. Arif Saim Beyin
tarlalar Akmezann inat kyllerinin tarlalarm epeevre sar
d. dris Beyin, ona uyanlarn tarlalar Arif Saim Beyin toprakla
r ortasnda bir ada gibi kald. imdi vermesin dris tarlalar...
Vermesinler bakalm!
"Vermesinler kpekler," diye baryordu Arif Saim Bey.
"Srsnler bakalm nasl sreceklerse tarlalarm, eksinler baka
lm."

185
Kara Ford bir kere daha geldi Akmezar kynde dris Be
yin kapsnda durdu. Toz toprak iindeydi ve dingiline kadar
tozlara gmlm, kocaman gzleri biraz daha kocamanla-
mt.
Kyller ve dris Bey onu eskisinden daha byk saygyla
karlad. Arif Saim Bey gene eskisi gibi kuruldu, konumad,
yalnz ayrlrken:
"dris Bey," dedi ok yksekten, "sizin ve bir ksm arka
dalarnzn topraklar benim tarlalarmn iinde kald. Tarlala
rm ineyip geemezsiniz. Buna izin vermem. Tarlalarmn or
tasnda kalan bu tarlalar bana satmaz msnz? Ne dnyor
sunuz?"
dris Bey son szn sert syledi:
"Ben ve arkadalarm, topraklarnz iinde kalan..."
"Ortasnda."
"Ortasnda kalan tarlalarmz satmayacaz efendim."
Arif Saim Bey ona elini uzatrken:
"ok gen, ok yiit, ok mert bir insansnz, sizinle dost
olmak isterdim ama, geti," diye ac ac glmsedi. "Allahas
marladk."
Arif Saim hemen on kiiyi silahlandrd. Onlara zel beki
giyitleri giydirdi. Yeil. Ve:
"Tarlalarmn iinden kim geerse, topraklarm kim i
nerse vurun," emrini verdi.
Sonbahard, ift srme zamanyd, gen bir erke olan
Fehmi kzlerini, sabann alm tarlasna gidiyordu. Arif Sa
im Beyin bekileri Fehrrriye geri dn, dediler, Fehmi aldrma
d, yrd. Bekiler baka bir ey demediler, kurunladlar.
Fehminin ls gn Arif Saim Beyin tarlalarnda kald. d
ris Bey ikayet etti. Arif Saim Beyin bekilerinden birisini ald
lar, gtrdler hapse attlar. Beki hapiste ay kald. Arif Sa
im hemen atlad Sivasa gitti. En byk mahkeme Sivastayd o
zamanlar. Bekiyi beraat ettirdi, sonra da vard, adamn elin
den tutup hapisten kard, iftlie getirdi, onu orada bekile
re ba yapt.
Sonra o yl, Arif Saim Beyin topraklarm ineyerek kendi
topraklarna gemek isteyen kiiyi daha vurdular. erkesle-

186
rin llerine kimseler yaklaamad gnlerce. ller Arif Saimin
topraklarnda koktular. Onlan vuran da ancak ay kald ha
piste. Bir Sivas yolculuu daha her eyi zmledi.
O yl Arif Saim Beyin topraklan ortasnda kalm topraklar
srlp ekilemedi. Ertesi yl da yle oldu. Ekilemiyordu ama,
bu topraklar iftliin ortasnda bir ur gibi, sreli, kanayan bir
yara gibi duruyordu. Gelecek yl erkesler gene srmeye gele
cekler, gene ldrleceklerdi. Sonunda Paa duyacak, ocuklar
bu ne kepazelik diyecekti. Paadan ok korkuyordu. Paaya da,
bamda byle byle bir hal var, kyller, gerici kyller bana
zulmediyorlar, diyemeyecekti. u kanayan yaray tez gnde iyi
etmeliydi.
Kara Ford, gzleri biraz daha kocamanlam, dris Beyin
kapsnda bir daha durdu. Arif Saim Bey daha imanlam,
heybetlenmiti. erkesler ve dris Bey onu gene ayn saygyla
karladlar. Arif Saim bu sefer yukan, konaa kmad.
"dris Bey, u tarla iini konumaya geldim. Byle, toprak-
lanmm iinde ada gibi kalm tarlalar ne iinize yarayacak?"
dris Bey:
"Ben ve arkadalarm, topraklarnzn iinde kalan..." ok
sertti sesi.
Arif Saim ona elini uzatrken ac ac glmsedi:
"Ne yazk, ok gensiniz," dedi. "Sizinle dost olmalydk."
Ve Kara Ford Akmezar kyne bir daha uramad.
Kasabada Noterlik devini Mahkeme Bakatibi Fazl Bey
gryordu. Ufak tefek, hileci, korkak, sarho bir kiiydi. Os
manlI kalnts olduu iin yeni hkmetten, onun adamlarn
dan d pathyordu.
Arif Saim onu iftlie artt.
"Fazl Bey," dedi, "biliyorsunuz, senedi siz yapmtnz,
hani Akmezar kynden dris Beyden yz elli bin lira alacam
vard."
"Evet efendim, biliyorum efendim, yoksa senedi mi kay
bettiniz efendim?"
Arif Saim Bey elini babacan bir glmsemeyle, kvanla
Fazlnn omuzuna koydu:
"Bu senet iin ne kadar masraf gider?" diye sordu.

187
Fazl bir hesap yapt, parmaklarn sayd:
"ki yz on bir lira iki kuru," dedi. "ahidi mahidi hepsi
iinde. Pulu da dahil..."
"Al sana yz lira... Nereyi istersen, hangi mevkii ister
sen de bana syle..."
"Memnunum efendim," diye telaland Fazl. "Ben bu ka
sabadan, bu kasabamn ekmeinden, suyundan, kasabndan, f
rncsndan, insanlarndan memnunum," dedi.
dris Beyin yz elli bin liralk bor senedi gn sonra gel
di. Ve Arif Saim Bey borcunu demediinden dolay dris Beyi
derhal mahkemeye verdi. dris Bey bunu duyunca:
"Bekliyordum," dedi. "Byle bir ey yapacam biliyor
dum. Onunla mahkemede hesaplaacaz. Senedin sahte bir se
net olduunu ispat edeceim ve onu rezil kepaze edeceim."
Yllardr Ankaraya, Paaya, vekillere, tamd mebuslara
her olayda tel ekiyordu. Gene birka tel att Ankara kuyusuna.
Tellerin hibir tepkisi olmuyordu, olmuyordu ama, almt.
Arif Saim Bey, dris Beyin szlerini duydu:
"Ne yazk, ok gen," dedi. "Onunla dost olunabilirdi."
Hemen o gece Arif Saim Bey Hdnnolunu artt. Hdr-
nolu blgenin en azl itlerinden birisiydi.
"Bugnlerde Akmezardan, drisle aras ak olan, ona ha
sm olan birisini bulabilir misin Hdnnolu?"
"Sen yeter ki emreyle Bey, bulmak deil, yaratrm. Sana
can feda."
"O adam ldreceksin."
"ldrrm Beyim."
"ldrp drisin konann avlusuna, kapma, iine bir
yerine gmeceksin."
"Gmerim Bey."
Birka gn sonra candarmalar dris Beyin ahrnda arama
yaparlarken ly buldular. dris Beyi hemen tutukladlar. d
ris Bey kasabaya gtrlrken candarmalarm enden kat. H-
drolu her eyi Arif Saim Beyin isteince dzenlemiti. Her
ey yerli yerince uyguland.
Arif Saim Bey tam bunu, byle istiyordu. Alacak davas
ok uzun srmedi. dris Bey kaak olduundan dolay gelip de

188
senedin sahte olduunu kamtlayamad. dris Bey yz elli bin li
ray yklendi.
Sonra dris Beyin vurduu adamn davasn byk avukat
lar ald stne. dris Bey adamn lmnden alt ay sonra yir
mi drt yla mahkum oldu.
dris Bey btn olandan bitenden gn gnne haber ald.
Kudurdu, deliye dnd. O kadar fkelendi ki, bir gece kasaba
ya indi, benzinciden teneke teneke benzin ald mahkemeyi yak
t. Mahkeme yamp kl oluncaya kadar da yapmn yanma kim
seyi sokmad. Mahkeme yaps zaten eski bir yapyd. Az bir
srede yand kl oldu. Mahkeme yanp kl olunca, lesty-
d, dris Bey ve adam candarmayla savaa savaa kasabay
ktlar, daa ekildiler.
dris Beyin kasabadaki Ar Cezay yakmasn en ince ay
rntsna kadar btn gazeteler yazd. Arif Saim Beyin de btn
istedii buydu.
Mahkemenin yandm duyunca:
"Ne yazk, ok gen," dedi. "Onunla dost olunabilirdi..."
Artk Toroslarda dris Bey bir sarn kurt olmutu. Bir deli,
bir kudurmu kurt...

"Sizden bir ey rica etmeye geldim. Btn dnya biliyor ki,


ona yz elli para bile borcum yok. Dnya biliyor ki adam da
ben ldrmedim. Mahkemeyi ben yaktm, cezam ne ise eke
rim. Tarlamn da bir avucunu vermem Arif Saim Beye. Syleyin
ona, bor senedini yrtsn, ona yz elli para bile borcum yok.
Be para bile. Ben bir karmcay bile ldrmedim. Bunu herkes
de, btn ova da, beni mahkum eden hakimler de biliyorlar.
yleyse beni beraat ettirsin. Bu dediklerimi yapmazsa Arif Sa
im, sonu malum. Akbetinin ne olacam o herkesten, benden
de daha iyi biyor. Siz onun yakn dostusunuz, varn bunu ona
bylece syleyin."
Hemen ayaa kalkt, merdivenlere yrd.
"Allahasmarladk Ali Safa Bey..." dedi. "Syleyeceim bu
kadard."
dris Bey ukurovada, Torosta nne kim karsa, Arif Sa
im Beye ayn szlerle ayn haberi gnderiyor, sabrla ondan ge

189
lecek karl bekliyordu. Bekledii karlk da bir trl gelmi
yordu.
Arif Saim Beyin kulama dris Beyin szleri birka kez
ulat. Arif Saim kasklarm tuta tuta gld. drisin ve adamla
rnn tarlalarm oktan iftliine katmt.
Ali Safa Beyin bu geli iine yarad. Hemen atma atlad,
Arif Saim Beye gitti. Hem drisi, hem de kendi ilerini konua
cakt.
Bir akamst iftlie geldi. Arif Saim Beyin hi Trke bil
mez, iri, iki adam karartsnda bir babas vard, Zeko Bey. Zeko
Bey genliinden bu yana uzun, angal byklaryla vnrd.
Harput arsnda tellallk yapard. Olunun byk adam ol
mas onu son derece mutlulandrm, hemen Harput arsn
daki can gibi sevdii iini brakm, olunun yamna komutu.
iftlik konann kapsnn nne sandalyasm atm otur
mutu. Ceplerinin kenar, paalarnn az srmal, bol bir mavi
alvar giymiti. Som ipekten yeil mintanmm stne sarktt
saatinin altn kordonu parmak kalnlndayd.
Tarladan yorgun, paavralar iinde, bir deri bir kemik, ku
rumu, stmadan dudaklar atlam rgatlar geliyorlar, sa diz
lerini yere koyup, Zeko Beye niyazda bulunuyorlar, kez elini
pyor, balarna gtryor, evlerine yle gidiyorlard.
Bu, rgatlarn el pme treni gnde bir sabah, bir akam iki
kez yapyordu. Zeko Bey elini rgatlara ptrmek iin daha
gn domadan uyanyor, nargesini yakyor, kahvesini piirti
yor, iftliin kapsna geip oturuyor, gzlerini byk bir eh
vetle yumup elini rgatlara uzatyordu. nnden blk blk
rgatlar onun elini pp geiyorlar, pp geiyorlard.
Zeko Bey, Ali Safa Beyi grnce daha bir zevklendi. Gzle
rini yumup daha bir hazla elini rgatlara uzatt.
Bir ara:
"Guro hesbe bigrn," dedi. Sesi kaln, gm gm ten bir
sesti.
Birka iri adam, atn bam tutmak iin Ali Safa Beye kotu
lar. Ali Safa Bey attan indi, Zeko Beye kotu. Zeko Bey bacaklar
n germi, ayaklarm uzatm, iri gbeini kartm, gerdanm
kabartm, az kulaklarnda btn altn dileri klar sayor,

190
pmesi iin elini Ali Safa Beye evirmi, bekliyor. Ali Safa Bey eli
ald, diz kp niyazda bulundu, kez pp bama koydu.
El pme treni bittikten sonra Zeko Bey ona:
"Lavo Ali Safa, bu serseran hati, sercavan hati, vira rune!"
dedi.
Ali Safa Beyi yanma oturttu:
"ayani?"
Yanndakiler:
"Naslsn diye soruyor," dediler.
"Du hati bal Bege?"
"Beyin yanma m geldin diye soruyor."
"Beg vraye!"
"Bey burada diyor," dediler.
Zeko Bey bir yandan gelen rgatlara elini ptryor, bu
yandan bu minval zere Safa Beyle konuuyordu. Konumala
r, Arif Saim Bey Safa Beyi, yukardan grp sesleninceye kadar
srd.
"Beybaba msaade edersen Safa Bey yukar ksn. Onunla
grlecek mhim ilerimiz var."
Zeko Beye olunun szlerini evirdiler. Yz gerildi, du
daklar sarkt ama, gene de serte elini uzatt:
"Here lavo jore," dedi.
Ali Safa Bey gene sa dizini yere koyup niyaza durdu, ken
disine doru uzatlm iri, uzun parmakl tombul eli kez
pp bana koydu.
ki dost, iki yeni toprak sahibi, iki eski Milli Mcadeleci ye
mei birlikte yediler. Sofrada trl trl av etleri vard. Tura,
veyik, keklik, tavan... Drt usta avc her gn sabahlardan ak
amlara kadar Arif Saim Bey iin av avlyorlard. Taze av etle
riyle nefis Fransz araplan itiler.
Ali Safa Bey bir yolunu bulup drisin tehditlerini syledi.
Buysa Arif Saim Beyi ok neelendirdi. Kasklarn tuta tuta
gld. Ali Safa Bey de onun sevincine katlyor, o da onunla
birlikte glyordu.
En sonunda Arif Saim Bey glmesini kesti, yznde gerek
bir acmayla, iini ekerek:
"Yazk," dedi, "ne de gen. Onunla dost olunabirdi."

191
l6

Memed yava yava kendine geliyor, bir eyler, bir tehlike


sezinliyordu. Bana gelenleri ansmaya alt. Kafasnn iinde
her ey karmakart. Uzaklarda bir sar k dnyor, karanlk
lara karyor, bir yerlere pul pul yayordu. Btn bedeni de
szlyor, yanyordu.
Ayaa kalkt, elini gzlerine siper ederekten kyden yana
bakt. Ky ukurda kalmt. Kyn stnde uzayp ge aan
birka dumandan baka bir ey gremedi. Her ey ok durgun
du. En kk bir fisilti bile yoktu. Bahar topra gne altnda
geriniyor, topraktan ince ince trtlar geliyordu. stnden,
ykseklerden bir kelebek yn geldi geti. nndeki iri mavi
iee kapkara, kanatlarnn ucu krmzya alan bir kelebek
konmutu. Memed kara, iri bir kelebei ilk olaraktan gryor
du. ine korkuya, acya benzer bir ey kt. "Sonun grn
d," dedi kendi kendine. Sonra da: "Daha iyi," dedi. "Ne yapa
lm kader byle imi. Hateyi de ldrdm, anam da... Ben de
dalara dtm. Kyly de, ite byle perperian koydum.
Zulm altnda inleyip duruyorlar. Benden nce herkes kendi
halinde yaayp gidiyordu. Ben olmaz olaym. Ben bataym."
Her ey kasabaya gittikten, Haan Onbayla han odasmda
konutuktan sonra-olmu, bama bu iler gelmiti. "Keki ayak
larm krlsayd da kasabaya gitmeseydim. Gzlerim kr olsay
d da Haan Onbay grmeseydim. Kulaklarm sar olsayd
da onun szlerini duymasaydm. Kyn perianlna bak! u
haline gnne, u dirliine bak!"

192
akrdikenlie gittikleri gn dt aklna. Da ta, insan
lar fr dnyordu sevinten. akrdikenlie dm ate bile
dzlkte dnerken kendince bir sevin halay tutturmu, se
vinten kabarp tayordu. Durmu Ali geldi gzlerinin nne,
iki bklm Durmu Ali, yal bacaklarn ta havaya savurarak
eski, ok eski bir Trkmen oyunu oynuyordu. Dzlkte dola
nan atein yamnda, atele birlikte eilip kalkyor, oynuyordu.
Atele Durmu Ali biribirlerine karmlard.
Gene byle atele kucak kucaa oynarken Kel Hamza da
yanamayp atma inetmi olacakt onu.
Memedin gz ukurlarna iki kocaman ya damlas geldi
oturdu. Memed kendi kendine gld. Sonra ayaa kalkt, tfe
ini omuzuna ast, yukar, koyaa doru kmaya balad. Ko
yan bittii yer kayalkt. Srtn ulu kayalara vermeliydi. Sine
rek, saknarak kotu.
Koyan ucuna gelmiti ki tfekler patlad. Koyam ucun
da byk, dibindeki renkli akltalar dayan bir pnar kay
nyordu. Memed az aa uzand, buz gibi sudan kana kana
iti. stnden, epeyce yukarsndan vzdayarak kurunlar ge
iyordu. Bir anda kendisini mor, benekli bir kayann arkasma
att. st balar tutulmamsa kurtuldu demekti. telerden
lk la Hr Ana geliyor, ellerini kollarn sallayarak:
"Ka Memedim, o kafir Topal seni ele verdi. ldr onu, l
dr, demedim mi?" diye baryordu.
Memed kendisini kayamn ardna atnca rahatlad. yle bir
geceye ulatracak, nden de arkadan da kapal bir yer arad,
gzne kestirdii yere srnerek geldi, srtm kayaya dayayp
bir sre soluk ald.
Aadan ok candarma, ok kurun geliyordu.
Sk bir arpma balad. Memed ok soukkanl, sam so
lunu kollayarak, yavatan alyordu. Bu arpmada kimsenin
burnunun kanamasn istemiyordu. steseydi u azck bir sre
iinde on candarmay vurabilirdi. Aktan, hi korunma almak
gerekliini duymadan geliyorlard. Memed korkutma, oyalama
kurunlan skyordu. Candarmalar kayalklarn dibine kadar gel
diler. Balarnda Yzba Faruk vard. Memed Yzbay bir gr
d, sonra gzden yitirdi. Sonra elinde tfekle Topal Ali bir tam

193
ardnda duruyordu. Telaszd, yznde uzaktan belli belirsiz bir
glmseme seilir gibiydi. Ya da Memed yle gryordu.
Hr Ana uzaktan geliyordu. Durmadan elini kolunu sall
yor, bir lk yeli gibi esiyordu. Bir ara durdu, elini beline koy
du, bir sre talarm arkasna yatm Memede kurun deyen
candarmalara bakt:
"Candarmalar," dedi, "ana kuzular, Memedime kymayn.
Bak o size hi kyyor mu? steseydi imdiye hepinizi ldrr
d. Bakn siz neredesiniz, o nerede? Memedime kurun gemez
ki... Candarmalar, kuzular, bouna gayret ediyorsunuz. Brakn
yavrumu da, engel olmayn ona da yoluna gitsin. Yoksa cann
z yakar ha... Memedimin daha ok ii var. O ok fkeli, ok.
ok cam skld olan bitene. Yaa, candarmalar, yavrular, ana ku
zular siz de zulm altmda inleyensiniz. Uymayn Yzbaya,
dinsize, o Osmanlya... Osmanlda iman olmaz, din olmaz. G
ven olmaz ha!"
Sama soluna kurunlar dyor, o hi aldrmyordu:
"O neee!" dedi bir ara. "O ne, gavur dlleri, beni mi vura
caksnz?"
Kayalklara doru yrd. ok iddetli bir ate balamt.
Memed duruyor duruyor, bekliyor, sonra stne yaan kur
unlara ok iddetli bir karlk veriyor, sonra gene susuyordu.
Hi korkmadan ayakta ate eden Payasl dedikleri candar-
may bacamdan vurdu.
Yanma ynne, kayalklara deen kurunlar kaymyor, ka
yalklardan duman kyordu. Kayalarn yz, deen kurun
lardan duman iindeydi.
Hr Anann sanda solunda kurunlar vzldyor, kulak
larnn dibinden geiyordu.
"Vurun bakalm, ldrn bakalm beni itler. Elinize ne ge
ecek bakalm!"
Payasl yerde kvranyor, acsndan topra rmahyordu.
Hr Ana onun bana geldi:
"Vay ana kuzusu vay," dedi. "Bir bokluk yapmasan Meme-
dim seni vurmazd. Hi korkma, sana yak yapar, iki gnde iyi
ederim seni kye dnnce. Sen de bir daha Memedime kurun
skmazsn."

194
Candarmay orada brakp ilerledi.
"Ana, ana," diye baran sesini, telal sesini duydu Meme-
din. "Ana, otur durduun yere. Bu kafirler seni ldrecekler.
Ana!"
Hr Ana:
"Hah," dedi, "ldrsnler yavru, bundan sonra yaamm
ki ne olacak... ldrsnler yavru, ben senin yanma geliyorum."
Kurunlar vzr vzr. Hr Ana sanki hibir ey olmuyor
mu gibi, bir yrye, buza gtmeye km gibi yryordu.
Yzba Faruk yanndaki Asm avua sordu:
"Bu deli kadn da kim?"
Asm avu:
"Memedin Hr Anas. Hani Topal Alinin can dman.
Hani sizin yznz grmek istemeyen."
"Amma cesur insan," dedi. "Deli mi?"
Asm avu gld:
"ok akll."
Hr Ana tkezledi, yere kapakland. Memedin d koptu.
Ana hemen geri kalkt, gene yere kapakland. Memed bard:
"Eer Anay vurdunuzsa bir tanenizi sa brakmam. Bir te
kiniz bile bu koyaktan sa kamazsnz."
Ana ayaa kalkt:
"Canm skma Memedim," dedi. "O itler beni vuramazlar.
Ben lmeden seni greceim. Allahma yalvardm, seni bir da
ha koklamadan, gzel yzn grmeden Allah beni ldrme
yecek."
Memed kurunu kesti. Candarmalar da kestiler. Aralarn
da, Hr Ana ortadan ekilinceye kadar, sessiz bir anlama ol
du.
Yzba Asm avua sordu:
"Yakalayabilecek miyiz?"
"Sanmyorum Yzbam. Ylan gibi kayar o. ylesine ka
yar ki gz grmez onu. imdi isteseydi burada hepimizi vurur
du. Kayal tutmadan onu aada, sel yatanda evirebilsey-
dik belki teslim alrdk."
"Payasly neden vurdu?"
"Hep ayaktayd, meydan okuyor, bir de kfrediyordu."
"Sen de ona meydan okusan, kfretsen seni vurmaz deil
mi?"
Byk bir inatla:
"Vurmaz," dedi Asm avu.
"Hibir ekilde?"
"En skk zamanlarmda stne gittim gene vurmad.
lmle kar karya kald, beni gene vurmad."
"Sebebi ne acaba avu?"
"Bilmem ki Yzbam."
"Payasly kye gtrsnler."
"Gtryorlar Yzbam."
Hr Ana soluk solua Memedin yamna geldi. Elleri ayak
lan yrtlm, kan iinde kalmta. Yeni fistan da kuandan
aa paralanmt.
Memed:
"Ana," dedi, "ana, ana bir ey mi oldu sana?" Ayaa kalkt
ona doru yrd.
"Yerine," diye bard Hr. "Yerine kara gzlm."
Memed glmsedi, onu elinden tuttu, bir kayann kuytu
suna ekti.
"Bir eyin yok yle mi? Buradan kprdaym deme. Kpr
darsan beni ldrrsn."
"Kprdamam. Sen durma, sk kurunlan. Topal Ali orda
bak, aacn ardnda. Devir, devir, devir unu. Frsat bu frsat.
Ben bataym, ben bataym," dedi sonra da. "Burada da bama
bela oldum ya... Nasl bilirsen yle yap yavru. Bala. Sk... Dur
ma! Gn geirip frsat verme zamana..."
Memed balad. Kardan da baladlar. Kayalara gelip de
en kurunlardan dolay ortalk toza topraa bulamyor, kaya
lardan kan paracklar kurun gibi vzldyor, oraya buraya
yayordu. Bir de kayalara gelen kurunlar kulaklar sar eden
bir ses karyordu.
Zaman getike Yzba Faruk Asm avua soruyordu:
"Eeee avu, ne olacak byle? Biz yz seksen kiiyiz, kar
mzdaki bir tek... Hcuma geelim mi?"
"ok sarpta Yzbam. Kayalklan kncaya kadar hepi
mizi vurur. Bir tekimizi koymaz."

196
"Akam oluyor. Gece iner inmez kaacak."
"Kaacak Yzbam. ok kt durumda karatk. Boyu
na kurun yakp duruyoruz, faydasz. ok da mermisi var Me-
medin."
Yzba zaman getike kzyordu. Nasl, nasl karmt
bu frsat? Bir yarm saat daha erken davransalarm... Bir ya
rm saat daha erken... Yzbann bu ikinci karlamasyd
onunla. Hateyi vurmulard birincisinde.
Bir kurun geldi Yzbann bann bir kar tesine topra
a sapland. Ayn yere bir kurun daha...
Asm avu:
"Bizi oktandr gryor."
Yzba:
"Saklanalm."
"Hibir yere saklananlayz. stedii an bizi vurur. O da bu
nu sylemek istiyor."
"Halbuki biz onun karsn... Vurmutuk..."
Asm avu:
"Bir acayip huylu bir olan. Ekyaya hi benzemiyor. Cin
gibi, peri gibi, melek gibi bir insan. Evliya olacana ekya ol
mu."
Bu srada:
"Yandm anam," diye bir ses duydular. Onu bir bakas, bir
bakas izledi. Memed drt candarmay da bacaklarndan vur
mutu.
"Nasul!" diyordu Hr Ana. "Nasl! Kel Hamzaya gven
meyin, o hi demedim mi?"
Sonra Memede aktaki bir candarmay gsteriyordu:
"Haydi, abuk..."
Ve Memed kurunu yaptryordu. Kardaki kurunu yi
yip barty basnca, Hr Ana ocuklar gibi el rpyordu.
Memed terlemi yz kapkara olmutu.
Gne aalara ykm gitmiti. Az sonra batacakt. Batt
batacak. Ortalk kararmaya yz tutmutu. Memedin tfei de
kzmta. Onun iin tek tk skyor kurunu. Candarma yarala
yp zaman kazamyor, tfeini soutuyordu. Bir gz de aa
sarkm, batta batacak gneteydi.

197
Birden candarmalar kurunu kestiler. Bir aknlkla Me-
med de kesti. Sonra Asm avuu grd. Eline bir ak mendil
alm sa kolunu ta yukarlara kaldrm, bararak geliyordu:
"Memed, yavrum sana geliyorum. Teslim ol! lmeni iste
miyorum."
avu yukar, Memede doru dimdik yrd.
"avu gelme."
"Memed yavrum, hkmetten baa klmaz. Da ta asker
dolu. Ya vurulacak, ya da yaralanacaksn. Yzbam seni ba
latacak."
Memed btn sesiyle bard:
"avu gelme!"
Sesinde korku, umarszlk, umutsuzluk vard.
"Nolursun avuum gelme!"
"Vur onu! Bitir iini! Grsn gelme deyince gelmek nasl
olurmu. Vur unu."
avu geliyordu, dimdik, ftursuz.
"avu gelme nolur. Vururum seni. avuum bunu yaptr
ma bana. avuum bu ktl yapma. avuum elini ayam
peyim, kyma bana." Sesinde korkun, deli bir yalvarma var
d. "Asm avu, avu, avuum, sende hi insanlk, hi din
iman yok mu?"
avuun mendil tutan sa eli havada, dimdik. Yryor:
"Teslim olacaksn bana. Hem de bugn. Bilirsin dnyada
bir tek inam candan severim, o da sensin."
"Bilirim avuum, vallahi bilirim. Kyma bana. im var."
Sesini ykseltti. Sesi kayalklarda nlad, yankland. Ses t
myle deimiti. "avuum, sana sylyorum, beni iyi dinle.
Sana imdi teslim olurdum ama... Btn dediklerin doru, hak
lsn. Beni ldrecekler, biliyorum. Ama lmeden azck bir iim
var avuum. im olmasa sana kyamazdm avuum. Kusu
ra kalma. Bir can iin olsa, canm iin olsa, canm sana kurban
ederdim. Geri dn avuum."
ki kurun avuun kulaklarnn dibinden geti, avu al
drmyor yryordu. Memed, avuun stne iki tarak fiek
boaltt. avu aldrmyordu.
Memedin btn bedenini bir titreme ald:

198
"Yzba," diye bard, "iim var benim. Yoksa bir can iin
Asm avua kymazdm, emir ver de dursun."
Nian ald, titremesi de durdu. Tetie bast. Asm avu
bard. Ak mendili, yukardaki sa eli dt. Mendil kzl kana
buland.
Yzba:
"Dn avu," diye emir verdi.
avu durdu, ac ac glmsedi, karanlk kavuuyordu.
Ar ar geriye dnd.
Memed inler gibi:
"Kusuruma kalma avuum," dedi. "ldrdn beni. Ke
ki ldreydin de bunu bama getirmeseydin."
Yzba emir verdi, candarmalar yaylm ateine getiler.
Memed karlk vermedi. Hr Ananm elini pt. Ana da onu
kucaklad.
"Ana hakkn helal et."
"Anan st gibi helal olsun, yavru. Topal Aliyi unutma, l
dr onu. Btn bu belalar bana aan odur, biliyor musun?"
Memed karanlkta bir sansar gibi kayd, gz ap kapayn
caya kadar karki, ormanlkl, sarp kayalkl koyaa geti. Bura
larm avucunun ii gibi biliyordu. Deil bir blk, bir alay can-
darma bile gelse bu dalarda bir daha onu yakalayamazlard.
Candarmalar daha kurun yakyorlard. Memed onlardan
o kadar uzaklamt ki, kurun seslerini ancak duyabiliyordu.
Hr Ana olduu yerden kmldamam, byk bir mutlu
luk iinde kvranyor:
"Yakn yakn hkmetin kurunlarm! Yakn kafirler," di
yordu. "Yakn bakalm, ku yuvadan oktan utu."
Soma da ekliyordu:
"Gelirsiniz, gelirsiniz, bana imdi gelir, yaramza merhem
yap Ana, Hr Ana dersiniz, yle mi? Yavrum olmasa, yav
rumdan korkmasanz beni ldrrdnz kafirler. O zaman bi
zim yaramz kim emleyecek diye dnmezdiniz. Hah, hah-
hah... Memed vursun sizi, ben de sizin yaralarnz emleyim,
yle mi? Olur, oluuuur, olur yavrucuklarm."

199
27

Yeil, iri, dilleri yalm yalm darda ylan balan. Dadan


aa binbir gmbrtyle iniyor. Bir de bir kara bulut iniyor
dze. Kara bulutun iinden krmz gzleri mercan ylan balan
kyor, uzun kuyruklarn yere vuruyorlar. Kuyruklarn yere
vurduka tozlar fkrtyorlar. Yzlerce mercan gzl, l l
yanan atal dilli balar.
Bir kl deiyor balardan birisine, yerine iki ba kyor.
Daha iri, daha yalm dilli. Diller gerilmi, darda. Keskin bir
kl geliyor, o iki ba da kesiyor. Drt ba kyor. Balar kesili
yor, balar byyor, dklyor. Bin bal evran. Evrann balan
gittike byyor, oahyor. Kllar yayor evrann bana. Bir
bulutun iine girip gkyzne ayor evranlar. Sonra yollara
iniyorlar. Kara, ak, boz, turuncu, srmal top top bulutlar topra
a, yollar boyunca tozan ovalara iniyorlar. Bir sr eller kllar
ryor, binlerce... Bulutlarn iindeki balara. Balar dyor,
balar oahyor.
Kafdanm arkas, ulu kayalklar, iri, uak kadar kartallar,
tren uzunluunda evranlar. Gneler, aylar, karanlklar.
Memedin kolu uyumu. Tfeinin namlusu daha yeni ye
ni souyor. Ay var. Ay Memedin tfeinde, fieklikle
rinde yansyor. Memedin dizi de aryor, bir kayaya arpmt.
Elleri kanyor. Yaralandm sanmt ilk nce. Sonra yaralanma
dn anlyor. Yalmzca elleri kanyor. Kan abuk kurur.
telerden, uzaklardan daha kurun sesleri geliyor. Candar-
malar durmadan kurun yakyorlar. Belli ki onlara karlk ve-

200
ren birisi var, kim ola ki? Topal Ali olmasn, diye dnd Me-
med. Kurnaz Topal, diye dnd. Memed, heriflerin karnna,
yreklerinin iine girmi.
Memed rahatt. Komaktan vazgeti. Sarp kayalklardan
bir keiyoluna dt. Topal Ali imdi bir tam dibine yatm,
candarmalann stne ver ediyordu kurunu.
Yzba Faruk yanndaki Asm avua soruyordu:
"avuum, ite karanlk da kt. Neden bu adam daha
kurun yakyor, brakp gitmiyor?"
Asm avu:
"Bilmem," diyordu. "Belki onu arkadan da evirdik san
yor."
"Bu gece de kalrsa emberde onun lm olur."
"Kim bilir Yzbam, kim bilir ne dnyor?"
"Delirmi mi dersin?"
stlerinden durmadan vzr vzr kurun geiyordu.
Asm avu:
"Ben btn mrmde byle bela, byle soukkanl, atik bir
adamla karamadm. O, gzden srmeyi eker derler ya, y
le hnerli. Bir soyan gibi sessiz kayar, bir ku gibi uar... Bir
dnd var."
"stese bizim yarmz vururdu. Ne olabilir dnd?"
"Sesi ylgnd. lme karar vermi bir sesti."
"Ben de seni onun iin geriye dndrdm. Seni vuracakt
avu."
"Vuracakt," dedi Asm avu iini ekerek. "Bir tuhaf ol
mu bu ocuk," diye de iinden geirdi. "Bu ocukta bir ey var."
Topal Ali, Memed kasm, saklansn diye, onun bulunduu
yerin sama kaym, siperlenmi, candarmalann stne yad-
nyordu kurunu. Dudaklarnda tuhaf, deli bir glmseme.
Gn ymcaya kadar candarmalann stne kurun yadra
cakt. Gn madan nce kurunu kesecek, candarmalann ara
ma kanacak, onlarla birlikte, u sabaha kadar kurun yad
ran Memedi, kayalklarda arayacakt.
Yzba:
"Asm avu," dedi heyecanla, "yaralanm olmasn. Yara
lanm kaamyordun"

201
"Olabilir Yzbam."
"Asm avu?"
"Buyur Yzbam."
"Bir arkadam art brakmasn?"
Asm avu:
"Memed onu yapmaz. Bilir ki art kalan arkada ya yaka
lanacak, ya vurulacaktr bu durumda. Memed kimseye ky
maz."
"Yaralanmtr yleyse."
avu:
"Olabilir."

Ylanlar iniyorlard, scak bir ovaya. Her evranda karmaka-


r yzlerce ba.
Memed:
"Kurnaz Topal," diye glmsedi. "Candarmalann stne
yadracak yadracak kurunu, sabah gn domadan kesecek.
Candarmalar sabahleyin, belki de bir gn, iki gn benim l
m arayacaklar kayalklarda, bulamayacak, ilerine korku d
ecek, bu adam ermi mi, byl m, diyecek iinden her can-
darma. Topal bu ie ok glecek. Bir de yakalarlarsa Topal...
Bir de yakalarlarsa... O zaman ite, topal bacan bir iyice k
rarlar, un ufak ederler..."
Topalla candarmalann sktklan kurunu ayrt edebiliyor
du.
Ulu mar aacma srtn dayayp bir sre oturdu. Sklan
kurunlarm sahiplerini semeye alt.
Kafas karmakarkt. Kel Hamza, ukurova, kaan at,
yangm, dris Bey, dris Beyi de ona Koca Osman anlatmt.
Hr Ana, ne gzel, dost, efkatli, candan bir yz vard Hr
Ananm, Topal Ali, ne biim adamd Topal, anlalmaz, Akasaz
batakl, Seyran, diyorlar ki dnyaya Seyran gzelliinde biri
si daha gelmemi, ylgn, korkmu kyller. Yalan ok yrek-
li> Hr Ana, Koca Osman... Yallar daha onurlu... Hele kadn
lar, erkeklerden bin kere daha yrekli, atak... Hakszla kar
koyuyorlar. Deli Durdu... Deli Durdunun ldrlmesi... Bin
bal evran... Bin bam kesiyorsun, yerine bir ba orman he

202
men kyor, onu kesiyorsun, yerine ondan daha byk bir or
man... Birden Deli Durdunun stne, oluk ocuk, yzlerce,
kartallar gibi iniyorlar, sonra o anda kalkyorlar. Deli Durdu or
tada yok. Yalnz bir aya, izmeli bir baca tozlarn iinde ka
nyor. ukurovada ok insan, dalarda ok insan, dnyada ok
insan, az aa var. Niye yleyse aalarn bama kartallar gibi o-
kumuyorlar? okuunca ne olacak, diye soruyordu Memed.
Bin bal evran, bir ulu bulut... Bir kl bin bal evran kesiyor,
durmadan kesiyor, kl eskiyor, yoruluyor, evranm ba kesil
dike daha oalyor.
Karmakark... Anavarza kalesinde Kral Torosun saray...
Bir zamanlar btn ukurovaya...
nnde, burnunun dibinde bir karart. Memed birden kor
kuyla irkildi. Bir tilki topra koklaya koklaya kendisine doru
geliyordu. Memed kprdaynca uzun kuyruunu savurup dn
d, kat. Memedin yrei kt kt atyordu.
Bir sre dinlendikten sonra ayaa kalkt, btn bedeni sz
lyordu. Bir adm daha atacak gc kalmam, kmt. Kel
Hamzanm ileri. Durmu Ali Emminin lm, Hr Anann
hali, Deirmenoluun durumu, akrdikeni, tarlalar, zulm, a
kalm kyller, bin bal evran...
Koyaktan aa yrd. Koyak gecede derinletike derin
leiyor, karardka kararyordu. Sa bataki orman uulduyor,
ay nda kara bir sanak gibi gkten yere iniyordu. Btn
koyak gmbrdyor, uulduyor, bir alp bir kapamyordu.
Aalar, sular, kayalar... Kavuup kavuup, alyorlar. Orman
stne stne geliyor, yayor, uulduyor... Memedin ba d
nyor. Orman, koyak, sular, kular, iekler, allar, scakta ya
nan mor ipiltili Anavarza kalesi, Alida, klar, yangm, boyu
na kendi yrelerinde dnen atlar... Atlar, koyaktan aa grl
tlerle atlar iniyorlar, akyorlar. Memedin bamda karmakar
bir dnya dnyor, kulaklar uulduyor, kulaklarnda kurun
sesleri... Memed, korkun bir selde yuvarlanyor. Koyam dibi
ne dibine birisi onu, ayaklarndan tutmu ekiyor. Burnuna bir
iein ac kokusu geldi. Sonra ortalik daha ac, barut koktu.
Sonra da barut kokusu ter kokusuna kant.
Ay batt, karanlk daha da uuldad, Memedi sard. Kurt-

203
1ar, kular, akallar, aylar, srmeli cerenler, parslar, evranlar, at
lar, yabanl, evcil btn yaratklar karanlkta koyam karanlk
dibine lk la indiler. Memedin ba dnyor, gzleri ka
raryordu. Ydzlar, orman alkanyor, koyam dibine, karanl
na akyordular.
Memedin ayaklarnn altndan talar yuvarlanyor, talar
yamatan aa bir sel gibi akyor. Memed de akan talarn s
tnde akyor.
Kel Hamzay ansmaya alyor, gzlerinin nne getiri
yor, sonra birden yitiriyordu. Kafasnda yaralar vard, onu ans
yor. Bir de kollar ok uzundu, dizlerinin oraya kadar inerdi,
onu ansyor. Bir de bir keye, gnee oturur, hi kimseyle ko
numaz, gnete inadma yanar, terler dururdu. K olsun yaz
olsun, yanard. Yz ksele gibiydi. Kaim, manda derisi gibi
kaln bir derisi vard. Kyller, "Bunun derisinden kurun ge
mez," derlerdi. Abdi Aa onu ne zaman, niin kovmutu, Me
med burasn ansmyordu. Byk bir suyun yz yamyordu.
Evranlar, bulutlar akyordu suya aa... Ak, ak bulut ynla
r... ok ak, klar iinde yanan...
Birden btn uultular, gmbrtler durdu. Memed ken
dini inanlmaz bir sessizlik iinde birdenbire buldu. Dnya ses
sizlikten m n tyordu. Memed bir tuhaf oldu. Yresindeki
her ey, karanlk, gece, klar, orman, bast toprak, dnce
leri, her ey sinmiti. Kendisi de yok gibiydi. Memed derin
derin soluk ald. Sessizlik bitmiyordu. Yanma ynne baknd,
dmdz bir karanlkt. ki adm att. nceden bir ses geldi kula
na, trt gibi: Sonra bir ksrk sesi gibi bir ey duydu. Bir
kap ald, bir k demeti dan fkrd. Memedin gzleri ka
mat. Bir ses duydu. Bir insan onu kolundan tutup ieriye ek
ti.
Ak, uzun bir sakal gzlerinin nnden bir su gibi akt:
"Ne oldu sana byle yavrum?" dedi ak sakal.
Bir kadm onu okad. ok scak bir sesi vard. Ninni syler
gibi konuuyordu. Memed ne sylediini duymuyor, kendini
sesin tadma vermi dinliyor, kendinden geiyordu.
"Kan iinde kalmsn yavru," dedi kadnn tatl sesi. "s
tn bam kan."

204
Memedin dileri kenetlenmiti. Amaya urayor, abal
yor, dilerini bir trl biribirinden koparamyordu. ok zl
dnde hep byle olurdu, huyuydu.
Memed imdi artk ok uzaktan gelen konumalar duyu
yordu.
"Yatralm olan."
"Vurulmu mu?"
"Yaras yok."
"Ne olmu buna?"
"Kim bilir..."
"Nereye saklayalm?"
"Burasm ararlar m candarmalar?"
"Daha ocuk."
"Hi de bymemi."
"Bu kanlar ne?"
"Kaya yrtm, bir ahya taklm... Kurun yaras yok."
"yice bak hele."
"Hibir yerinde bir yaras yok."
"Bu halde, nasl bulmu ola buray?"
"Bizim evi nasl bulmu ola?"
"Bu halde?..
Sesler duyulmaz oldu. Memed samdan soluna birka kere
dnd, inledi, bir eyler syler gibi yapt, dileri almad. Bir
sre sonra dileri zld. Sayklad. "Evran..." dedi. "Kara
Hamza... Kel... Ne olacak?" dedi. "Ne, ne olacak? Kamer... Sey-
ro..."
Sustu. Uyudu. Uykusu rahatt. Rahat soluk ahyordu.
kindiye kadar uyudu. Sonra birden srad, yanndaki t
feini kapt, sendeledi, bu srada Sleyman onu yakalad. Me
med gzlerini at. Sleymam grnce glmsedi, zld,
akn akn yanma ynne baknd. Sleymann yal kars
geldi, hibir ey olmam gibi:
"Ho gelmisin yavru," dedi.
Memed ninni gibi yumuak, tatl sesi duyunca her eyi an
sd.
Sleyman:
"Eee, ho gelmisin koca olan! Biz de senin akima hi d
er miydik? Sere kuu kadar canmz kald. ok kr seni
grdk koca olan," dedi, karsna dnd. "Ne duruyorsun bre
avrat, ocuk imdi a. Acmdan lmtr fkara..."
Kadn:
"Tarhana var ocakta. Hazr ettim," dedi.
Sleyman Memedi kucaklam:
"Koca olan, benim koca olum, bunca zamandr nereler
deydin?" diye onu skyordu. "Nerelerdeydin, nerelerde?"
Kadm abucak sofray serdi. Sleyman, "Otur koca olan,"
dedi, Memedi brakt. Memed hemen sofrann bama geti
oturdu. Derin sahandaki orbann yz kzarm ya ve krm
z biberlen bezenmiti. Bir de bol nane atmt. Bir de sarm
sak. orba buulanyor, uzun bir mavi ince duman evin tavan
na doru ykseliyordu. Tatl bir tarhana kokusu ortal alm
t.
Kadn ka Memedin eline verdi:
"abuk i!" dedi. Bakalm Memed bunu anlayacak myd?
yllar nce de onun nne bir sahan tten tarhana orbas koy
mutu. Memed ona glen gzlerle, tatl bakt. ok eskiyi, o
cukluunu ansd.
"abuk ierim," dedi.
Koca Sleyman da kahkahayla glerek:
"nce Memed," dedi, "sen gene beni dinle. orba scak, o
kadar abuk ime, azm yanar ha!"
Memed:
"Benim azm hi yanar m?" diye sevindi.
Memed, Koca Sleyman, kadn biribirlerine bakp glm
syorlard.
Koca Sleyman sonra ciddileti:
"Bak," dedi, "nce Memed, hi carm skma. Bu sabah iyi
bir sordum soruturdum. Topal Ali candarmalar alm, senin
izini sre sre ieklideresi ynne gtrm. Onun iin or
ban dz i."
Memed gene gld:
"Dz ierim."
Koca Sleyman, Memedin yz glmken, tath szleri
srdrd:

206
"Eee, konuum, nereden gelip nereye gidiyorsun?"
Memedin gzleri kvlcmland, sapsan bir deste k kvl-
omlanarak savruldu kafasnda balkd. Gzlerine de geldi, o
elik prlts oturdu. Boynunu bkp:
"Deirmenoluktan gelip o kye gidiyorum Emmi," dedi.
"Deirmenoluu biliyorum ama, o ky nerede?"
Memedin iini sonsuz bir hzn sard ama bozmad, Koca
Sleyman zlmesin diye.
"O kye gidiyorum ite," dedi. "O kye gidip o adam bu
lacam Em m i"
"Bulabilir misin oul?"
"Bulacam," dedi Memed inanla.
Deirmenoluun halini biliyor muydu acaba?
"Deirmenolukta kimi grdn oul?" diye sordu Sley
man.
"Hi kimseyi, hibir eyi grmedim Emmi, Sleyman Em
mi," dedi, gzleri doldu.
Sleyman anlad ki Memed her eyi biliyor, stelemeyip
sz deitirdi.
"nallah o kye gider, o adam bulursun."
Memed:
"Bulurum."
Koca Sleyman, o ky bulunmaz, diyordu iinden. Ben
yetmi yldr o ky aryorum. O kydeki o adam da... Bu
dnyada o ky yok, yok yavrum. Ara bakahm. Bir de sen ara.
Dnya kurulduundan bu yana herkes o ky, o kydeki o
adam aryor.
Memed tten tarhana orbasn iti bitirdi:
"Oooh," dedi, "kamm davul gibi oldu."
Sonra aralarnda bir sessizlik oldu. Kadm sofray kaldrd,
sessizlik srd gitti. Koca Sleymanm oullan, gelinleri geldi
ler, Memede korkuyla baktlar. Dn akamki sava duymular
d. Memed yere bakyordu. Koca Sleyman da onu bekliyordu.
Neden sonra Memed ban kaldrd. Gzleri l ld, som
doluydu. Balad konumaya. Durmadan anlatt, ne duyuyor,
ne dnyorsa, hepsini ak ak, soukkanllkla anlatyordu.
Koca Osman, Vayvayllan, Seyran, Akmezarllar, dris Beyi,

207
Ali Safay, Arif Saim Beyi, Hr Anay, Kel Hamzay, her eyi
anlatt, boald.
"Abdiyi ldrdk. Zalim, imansz bir adamd. Anam gitti,
Hate gitti. Ben de dalara dtm. lmn ardnca yryo
rum. Ne oldu? Kel Hamza geldi. Hi aklma gelmezdi Kel
Hamzanm gelip de kye kecei... Topra geri alaca, kyl
y beterin beteri hallere sokaca. Hi aklma gelmezdi... imdi
Kel Hamzay ldreyim, diyorum; yerine bin beter bir Kel
Hamza daha gelecek. Ne diyorsun, Sleyman Emmi, bana bir
akl ver."
Koca Sleyman:
"Bu dnya byledir," diyordu. "Sular hendeine dolar. n
sanlar doar lr, gn doar batar. Aalar byr rr. Sular
akar, bulut aar. Aay ldrrsn, aa gelir yerine. Bir daha
ldrrsn, bir daha gelir."
Memed:
"Bir daha, bir daha ldrrsn, bir daha gelir. Bir daha, bir
daha gelir. Abdi gider, Hamza gelir, Hamza gelir, Hamza gelir,"
diyordu sayklar gibi. "Hamza gelir, Hamza gelir, Hamza gelir,
Hamza gelir..."
Koca Sleyman:
"Hamza gelir!" dedi bararak. "Dinsiz Hamza."
Ayaa frlad, geri oturdu. Uzun ak sakallar dalgaland.

208
28

Topal Ali iz sryordu. El dokumas, ceviz kabuuyla bo


yanm kahverengi, izgili yn alvarn ekmiti. Belinde kara
bir kuak dolalyd. Kuam arasna plak bir tabanca sokmu
tu. Topal ayan ta arkalardan srkleyerek yryordu. Ve
bylece iz srerek Kesme kyne doru gidiyordu. Memedin o
yne gittiini herkes biliyordu. Topal Ali de bunu biliyordu.
stelik Topal Ali Memedin Sleymanm evinde olduunu da
biliyordu. Alinin yannda ok nl bir izci daha vard. Bu izci
Elbistanlyd. Adna Yel Musa derlerdi. Yalca, ince uzun, deri
si kemiine yapm, kapkara tenli birisiydi. Topal Ali bir gn
bakmt ki, bir sabah Yzba Faruun yannda bu adam. Yz
ba Yel Musay ta eskiden tanrm. Bu nce Memed ii knca
Elbistana haber salm, Yel Musay getirmiti. Yel Musa uku-
rovada, Mara, Antep yrelerinde ok nl bir izciydi. n va
rp Halebe kadar dayanmt. Topal Aliyiyse Dikenlidz ky
leri, bir de Toros kylklerinin bir bl tanrd.
Yel Musa ok konuan bir adam dedi. Ali onun usta, ok
usta bir izci olduunu oktan anlam, ondan korkmaya bala
mt.
z srmeye Memedin dn sakland kayalklardan bala
mlard. Aydnlk bir gnd. Bahar sca km, iekler ko
kuyordu. Seher yeli gibi ince bir yel esiyor, iekten iee uan
anlarn kanatlarn titretiyordu. Kayalklarn aralannda ok ye
il, ksa imenlerin arasnda ksa boylu ok parlak renkli sar
idem, meneke, salep iei, krmznn en serti, ustura gibisi

209
keditaa amt. Bir de uzun iri iekleri. ieklere arlar
okumutu. Taze kekik de kokuyordu ortalk. Ovalarn, dala
rn, tarlalarn, pnar balarnn, sel yataklarnn, ormanlarn
kendilerine gre ayr bitkileri, ayr kokular vardr. Kayalklarn
ok ayr bitkileri, ok ayr bir kokular vardr. Kayalklarda ba
har nennileniyordu. Kayalk kokulan renkleri insan sevince
boar. Hele baharlar. Hele aydnlk, scaksa gn, hele inceden
seher yeline benzer bir yel esiyorsa. Hele lgt lgt bir koku ge
liyorsa, keskin. ncecik, belli belirsiz bir buu kayalklarn st
n sarmsa... Hele bahar bylesine nennilenmise...
Gr otlarn eitli irilerin, ieklerin, renklerin arasmda ka
yalklar bir baka trl gzelleiyordu. Bir de kaya preni koku
yor, koku esen yelle bir geliyor sonra gidiyordu. ieklerin altn
da tuhaf renkli, kck kularn yuvalan vard. Bir de iekten
iee, iekli iri sapmdan iri sapma kck, mavi, krmz,
parlak bir yeilde rmcekler, binlerce el kadar alarn kurmu
lar, bahar gneine, an bir kesine serilmilerdi.
Kck, ak kaya mantarlar bulgur gibi kaya topramm
bir yann yararak dar kmlard.
Topal Ali korkuyordu, ok kayglyd. u kpolusu Yel
Musa dehet iz sryordu. Hi saptmadan. Memedin izini
bulmu alp gtryordu. Byle giderse bu izler Koca Sley-
mann kapsnn nnde son bulacakt.
Bir iki kez onu yanltmaya, izi alp baka yne gtrmeye
alt, Yel Musa ona yle bir bak frlatt ki, yle kmseyen,
ta olsa erirdi. Ali sustu. Baka bir areye bavurdu. Hi umut
kalmamt. B namussuz herif Memedi bulacakt. Yzba Fa
ruk, Asm avu, Hamza Aa, candarmalar, aadan bir kei
yolundan ilerliyorlard.
Topal Ali bu gzel bahar gnnde, kokular, gneler iin
de durmadan terliyordu. mrnde bylesine mkl bir du
rumda kalmamt. Bir tek yolu vard, o da Koca Sleymanm
evindeki Memede bir haber ulatrmakt. Orta bir izci olsayd
Yel Musa, onu yamltmak, baka bir yne ekmek, geceyi bul
mak, gece olup onlar uyuyunca da varp Memedi Koca Sley
manm evinden almak... Artk bu mmkn deildi. Yel Musann
gznden hibir iz kamyordu.

210
Bir ara, geni bir kaya harmannn ortasnda izler oald,
izler burada drt bir yana dalyordu. Yel Musa uzun bir sre
bu izlerin bamda bocalad. Ynleri, izleri lt biti. Ali de fr
sat bu frsattr, diye ona daa doru kan bir izi gsterdi. Yel
Musa da, nedense Aliye uyup daa trmanmaya balad. Alinin
sevinten yrei duruyordu az daha.
Yel Musa izi ak bir kayamn dibindeki un gibi ince, hi ot
bitmemi, kahverengi topraklara kadar srd. Bu topran s
tnde yzlerce iz vard. Ali izleri teker teker ayryordu. Kurt,
tilki, akal, at, pars izi... Kartal, gvercin, sansar, akbaba izi. Yu
muak topra yzlerce iz damgalam. Yel Musa burada da
durdu. Bir insan izi geliyor, ak kayamn sivrisine kyordu.
Ali durmadan konuuyor, Memedi, Memedin ocukluu
nu, yiitliini, Abdi Aay, onun zulmn, Abdi Aay nasl l
drdn, Hateyi, Iraz, akrdikenliini, Alidann tepesin
de patlayan , Memedin kayplara karmasn bir bir anlat
yor, onu serseme eviriyordu. Ali biliyordu ki bu kadar serse
me evirmese Yel Musay, Yel Musa gibi bir izci bylesine ar
maz, dam doruuna doru iz srmezdi.
Ali, Yel Musa izi yekpare ak kayamn sivrisine doru srer,
binbir glkle taa trmanrken hi konumasm kesmiyor, so
luu taarak Memedi anlatyor:
"Ona u kadarck bir ktlk edenin hi onduu grlme
mitir. Mutlak belasm bulur. Ben ondan korkanm arkada," di
yordu. "O ermi gibi bir adamdr. Kolay kolay bulunmaz, ka
yplara karr ya, kimse ona bir ktlk edemez ya, birisi kt
lk ederse bo bulunup, yani onun koruyucular grnmezler
bo bulunup, birisi ona ktlk etme frsatn bulursa, ite o
adam zinhar iflah olmamtr, hem de olamaz. Osmanca neden
iki gzden oldu arkada, sen bunu biliyor musun, neden? n-
kleyim ki... Yani nkleyim ki Alidann tepesinde k pat
layp da gn gece yandnda, Osmanca Memedi Keiin
Gznn oralarda grm, grnce gelmi Yzbaya haber
vermi. Haber verince Yzba Memedi kuatm, ala kann
kara topraa aktm, Memed yaralanm azck. Osmanca sa
bahleyin kalkm ki, ne grsn, iki gz de kapanm. Bir de
Sessiz Durann ii var. O da Memedin yerini Yzbaya haber

211
verenlerden. O haber verince Memedin avradn, Hatesini vur
du candarmalar. Ala kan kara topraa kart Hatenin. Vuran
candarmann hemen oracakta can kt. Hemen o anda Alida-
nn bamdan bir kara boran kalkt. imekler, yldrmlar biri-
birine kart. Yeryz gkyz karman orman oldu. Alida
indi indi kalkt, grledi, zangrdad. Hm gibi, grlmemi bir
yamur yad, seller tat. Bir duyduk seller Sessiz Duran, ak
rabalarn, konutuklarn alm gtrm, srlarm, beygirle
rini de sel alm gtrm. lleri bile bulunmad. Bir de be
nim iim, bu Memed kz karm, Abdinin yeeninin nianls
bunun sevdii imi, alm, kam ormana. Bir yamurluk gn.
Bana haber geldi. Iz srlecek, diye. Baladm izi srmeye, u
kar kayalklarda. Kayalklarn ortasmdan karma Pancar H-
sk derler byk bir ulema kt, bir Hoca ki, nefesi kl gibi
keskin. Bana dedi ki Pancar Hsk Efendimiz, amann Ali,
amamn ha, Memedi bulaym, sevdallar ayraym deme! Bu o
cuk, nce Memed dedikleri hi tekin bir adam deildir, sonra
senin bama bir i aar. Bunu syler sylemez Pancar Hsk
Efendimiz gzden yitti gitti. Dinler miyim, serde genlik var.
Srdm, buldum onlar... Memed Abdiyi vurdu, yaralad, ye
enini vurdu, ldrd. Ben oradan dnerken, daha yolda, aya
ma bir sz girdi. Grlmedik, ekilmedik bir sz... Avazm
gklere kar. Kular gibi, gece gndz, bir ay bardm. Pancar
Hsk Efendimiz benim feryatlarma dayanamad da geldi
okudu fledi, aclarm dindi. Ama ite ayam da byle topal
kald. Ben nce Memedin izini srmem. Onun ok zapartasn
yedim. Srmem ama hkmet yakam brakmyor ki, ben de
onun izini srer grnrm. Grnrm de, Memed bu yne
gitmise, ben alr izi baka yne gtrrm. Memed hi tekin
deildir. Alidam banda... gn gece... Bir koca top k...
Bir minare boyunda... Patlad ki, ortalk gndz gibi oldu. B
tn Toros kylkleri de bunu grd. Bu Memed ocuk hi tekin
deildir hi!.."
Yel Musa vard, ak kayanm sivrisine kt bam elleri ara
sna ald. Yz sapsan kesilmi, dudaklar titriyordu. Ali de so
luk solua kalmt, konumaktan. O da vard, Yel Musann
karsna oturdu, topal ayam da Yel Musanm nne, burnu

212
nun ucuna uzatt. Yel Musa aktrmadan bir Aliye, bir topal ba
caa bakyordu:
Ali:
"Yorulduk," dedi. "Belki bu olan u dam sivrisindedir.
Akam dam doruuna yaklarz. Eer Memed oradaysa bu
akam ok gzel bir arpma grrz. Eer Allah bir yanmz
grmezse bizim de... nkleyim nce Memed ok yiit, ok
gzel dvr, aslanlar gibi... Candarmalar dadan aa nas
kayorlar grrz. Osuruklarna sapanta ulamaz. te bu
nu grrz."
Yel Musa Aliye yle tepeden, ylesine kltc bakt ki,
Ali ne yapacam, neyleyeceini ard. Ellerini bir dizine, bir
kayaya koydu, olmad, bir iek kopard, yoldu, ayaa kalkt,
geri oturdu. Yel Musamn yzne bakt. Onun yznde gene o
sinsi, alayc bir glmsemeyi grd. Bam ne edi. Sonra bir
den sel gibi konumaya balad. Yel Musa hayretle onun yz
ne bakyor, konumuyordu.
alvar trlkt. Kirden rengini yitirmi, boz bir renk olmu
tu. Krmz Mara ayakkabsnn yz soyulmu, apar bir yz
gibi delik deikti. Uzun, kr seyrek sakallan dalgalyd. Yz,
derindeki gzleri, uzun kvrk burnuyla, ekik kalan, sivri e
nesiyle tuhaf bir kua benziyordu Yel Musa. Dnen, yal,
hznl bir kua...
Ku gibi iki kere kollarm rpt ayaa kalkt. Ali onun
btn devinimlerini gzn dikmi izliyordu. Yel Musa nce
ynn dan doruuna dnd, sonra kayalktan aa indi.
Ah az daha sevincinden lyordu. Etekleri zil alarak o da ar
kasndan indi. Yel Musa gzlerini dain doruuna dikmi, ak
bulutlu doruu szyordu. Dorua bakt bakt, ilerde bir aa
kadar byk, her iei kocaman bir srkuyruu iei sarar
yordu. Yel Musa yukar doru birka adm daha att, sonra he
men aaya dnd, hzla, koarcana dadan aa inmeye ba
lad. Alinin yrei azma geldi. Gne bakt, daha ancak le
olmutu. Bu adam gn kavumadan izi srer, Koca Sleymamn
kapsna gtrrd.
ldrrm bu adam, ldrr Memedi kurtarrm. Gire
rim hapise. Memed de gelir beni hapisten alr, karm dalara.

213
Ben de ekya olurum. Bir izci ekya olsun da grsnler, diye
dnd. Bir de, her eyi u adama asam m, diye dnd.
Ap yalvarsam, yakarsam m? Para eder mi? nce yalvarrm,
her eyi aarm, eer izi srerse ondan sonra onu eker vuru
rum. Bir de kskanlk ss veririm. Bir de izi yanl srd
n, nce Memedin adam olduunu sylerim.
Yel Musa kayalarn harman yeri gibi olduu yere indi, bir
bakt, izi dorulttu, nne katt, dibi kararan koyaa doru
srd. ok hzl gidiyordu. Uzaklardan, aadan yzba onla
r ard:
"zciler, izciler! Buraya gelin, srdnz iz yeter. Gelin de
yemek yiyelim. zi sonra srersiniz," dedi.
Yzba arsm birka kez yineledi. Yel Musa duymad,
ya da duymamazlktan geldi. Ali buna kudurdu, vard onu ko
lundan tuttu, hzla ekti:
"Sen emir dinlemez misin?" diye bard. "Ne biim izcisin
sen! Yzba aryor."
Yel Musa durdu, onun gzlerinin iine ldrecekmi gibi
inatla bakt, bir silkelendi, kolunu onun elinden kurtard:
"Bulacam nce Memedi," dedi. "leceimi bsem, ont
olacam, gzmn kr olacan, kan kusacam bilsem nce
Memedi gene bulacam."
Topal Ah hibir ey sylemedi, kurudu kald.
inden, sen de nce Memedi bulmadan, ben de seni ld
rrm, geti. Bunu bylece bil, izcer ba.
Yel Musa nde Topal Ah arkada candarmalann tfek atp
oturduklar yere indiler. Yel Musa nde koarcana yrrken
uan uzun bir kua benziyordu. Kollarn da bir kuun kanatla
r gibi rpyordu yrrken.
Yzba, Asm avu, Hamza, bir eski ekya, drd am
aalarnn altndaki pnarn bana oturmular rak iiyor, ya
kndaki tepeleme kz dolu ocakta bir candarmann piirdii i
i yiyorlard.
Yzba:
"Gelin bakalm, kuun kanadnm izini sren izciler! Neler
yaptnz?"
Yel Musa hazrol dikildi, askerce bir selam akt:

214
"zi dorulttum kumandanm, akama kalmaz alc kuu
bulurum."
Ali onun olup biteni Yzbaya syleyeceini sanyordu.
Yel Musaysa gz ucuyla ona bakyor. Oturdular, kzlerin s
tnde et piirmeye baladlar. Yel Musanm her eyi abuk. a
buk yryor, abuk yiyor, abuk piiriyor. yle bir abuk ko
nuuyor ki... Szckler azndan yuvarlanyor. Yemek yerken
Ali de ona uymaya alt. Lokmalar inemeden yutuyor.
Yel Musa lokmas aznda ayaa frlad:
"Bin bereket," dedi. "Sofranza Halil brahim bereketi. Zi
yade olsun."
Yola dt, yrd. Topal Ali de arkasndan yola dt
ama, ona yetiinceye kadar kan ter iinde kald:
"Ne kouyorsun?" diye bard. "Arkandan atl gelmiyor
ya! Kelle mi gtryorsun ulan? Azck yavala da yetieyim."
Olduu gibi topraa km izin yresinde Musa birka kez
dnd, sonra balad yrmeye. Be adm tede gene yle ka
lp gibi bir iz grd. Yosun tutmu, gbee kadar gelen bir ka
yann dibindeydi iz.
Sonra glgeler byd. Glgeler geldi gitti. Gne parlad.
Musamn orapsz ayann stnden, alvarla ayakkab aras,
krm, yrtlm, kan kurumu, rlplak... Yel Musa iki bk
lm oluyor, doruluyordu. Bir ak tam dibinde durdu. Ak tam
stnde bir kck am bitmiti. Ne toprak, ne bir ey. amn
kkleri darda. Ak ta bir iyice kavram. Musa hzla koya
geiyor, aalara iniyor. Bu gece candarmalar Kesme kynde
geceleyecekler. Yzba, "zciler ba sizi orada bekleyeceiz.
Bir iz bulursanz bize haber verirsiniz," demiti.
Yzba hi aldrmyor. nce Memedi bulmak gayreti sana
m dt kpek?
Ali aaara, kye doru inen izleri sren Musanm nne
geti, gzleri kan anana dnmt.
"Musa," dedi, "dinle beni. Dinle Musa. z ormana gidiyor.
Bu izin yn doru ormana. Yoksa nce Memed seni ont eder
diye korktun da yanl iz mi sryorsun?"
Yel Musa karlk vermedi. Deneini topraa oyulmu bir
izginin stne koymutu. Yrd.

215
Topal Ali titremeye balad.
"Ormana, kurban olaym Yel Musa, nolursun ormana... z
ormana gidiyor."
Yel Musa gene aldrmad. Bildiince yrd.
Kyn stne geldiklerinde gn kavuuyordu. Candarma-
lar daha kye gelmemilerdi. Ormanda iiyorlar, diye dnd
Ali. Kesme ky sessizdi. Candarmalar gelselerdi ky uyanr,
bu kadar sessiz olmazd. Bacalardan dumanlar ttyordu.
Ali:
"u Sleymann evi, bacasndan da gr bir duman kyor.
Bizim deliolan da imdi keyfinde, gep gep geriniyordur. Be
nim ektiklerimi bir bilse..." diye mrldand. Neredeyse ala
yacakt.
Yel Musa iki yz adm daha aa inerse i iten geecek...
Belinden tabancasn ekti, azma kurun verdi, nian alacak
ken inanlmaz bir atiklikle Musa arkaya dnd. Yz allak bul
lak:
"Kyma bana Ali, oluk ocuum var," diye ellerini yukar
ya kaldrd. "Kyma bana... zler ormana doru gidiyor. Bilmi
yordum bu kadar olduunu. Beni atlatp nce Memedi sen bu
lacaksn sanyordum. zler ormana kyor bak. Tamam m?"
Ali tabancasn beline soktu. kisi de karlkl bir sre titre
diler durdular.
Sonunda Yel Musa:
"Ali," dedi, Koca Sleymanm evini gsterdi, "te Memed
bu evde."
Topal Ali:
"Bu evde," dedi.
Koca Sleymanm evine doru yan yana derlediler. Yrr
ken duruyorlar, biribirlerine bakp bakp glyorlard.

216
29

Kaymakam iman, katmer katmer gerdanl, i, patlak


gzl, souk, morarm kaim dudakl, byk kulakl, kaim ka
lyd. Kalar alnnda byk bir kvrnt yapard. Ksa boylu, so
uk mu souk bir adamd. Tam bir Osmanlyd. Bandan fesi
daha dn atm, apkay ereti giymi gibi ter- taze bir Os
manlIyd.
Mustafa Kemale iten ie deli gibi kzyor, kzgnln da
aa vuramad iin kudurmuluu arttka artyor, Mustafa
Kemale asker oldular, Yunam denize dktler, Padiah kovdu
lar diye kyllere de ok kzyor, btn hncn onlardan alyor,
bazan gznn kestii, Mustafa Kemale dmanln bir iyice
anlad bir yobaz geirirse eline iini ona bir dkyor, bir d
kyor, saatlarca konuuyor, Osmanly, Abdlhamit Ham, Va-
hidettin Ham anlatyor, bu mavi gzl eytandan bir gn kur
tulacaklar stne imanm tazeliyordu.
"Yavuzun, Kanuninin, Fatihin gzel vatan bunlara kalma
yacak," diye baryordu. "Bu ne id bellisiz kiilere... Bu e
kyalara, bu Boleviklere kalmayacak... Bu gnler arzi gnler
dir. Dmez kalkmaz bir Allah... Kalmayacak! Bu yeil gzl,
sanba ylan mahvolacak. Bu topraklan ngilizler, Franszlar,
Amerikallar gelip igal edecekler. Onlar, o Bolevikler, o ayak
takm, o srngen alaklar bu vatanda hkmran olamayacak
lar. Bu kafirler."
Mustafa Kemal dmanlarna sonsuz umut datyordu.
Be vakit namazm hi kazaya koymuyordu.

217
Kyllerden nefret ediyor, mmkn mertebe onlarm pis
suratlarm grmek istemiyordu. Nerde bir kyl grse, yzn
buruturuyor, bir eytan savma duas okuyor, yere kocaman bir
tkrk atyor:
"Bir kyl grmyor muyum karmda, sanki o sanba
gryor gibi oluyorum, rperiyorum efendim, elimde deil,
rperiyorum nuru aynm," diyordu.
Arif Saim Beyin nndeyse binbir takla atyor, onun en az
be adm arkasnda yryor, azn asa bir top gibi hemen fr
lyordu.
Arif Saim Beyin btn pis ilerini piirip kotaran oydu.
"Bunlar, bu aslanlar, bu alaklar ykacaklar sanba," di
yordu. "Onda ok Arif Saim var. Her birisi de Arif Saimden da
ha yaman, daha alak. Onlar ykacaklar sanba. Hele bir bekle
yelim, Mevlam neyler, neylerse gzel eyler. Bir tek Arif Saim
bir sanba ykar. Ama bin Arif Saim, tozunu attrr sanbam.
Hele bekleyelim."
Gece yatana girince, yarm sabah uyandnda sanbam
dm olduu, yerine Vahidettin Han efendimizin geldii ha
berini alacam hayallyor, byk bir mutluluk iinde srmal gi
yitler, kordonlar, madalyalar hayallyor, yle rahat uyuyordu.
"Muhteem Al Osman lkesinde bunlar payidar olamaz.
Aslan yatana akal giremez."
Her gece, her gece yarm sabah paa olaca inancyla uyu
yordu. Daha da ok Ingilizlere gveniyordu. Bu Bolevik ipsiz
lerine gne batmayan imparatorluun ali mensuplan hi Ana-
dolunu brakrlar myd? te btn Arabistan igal etmiler,
Peygamberimizin evlatlarn taht zere payidar klmamlar
myd?
B yolsuz, susuz, evsiz, ksz mezbeleden, amur iindeki
haa huzurdan bu levse boulmu kasabadan tez vakitte aynla-
cakt. Sanbam iktidar pamuk ipliine bahyd.
Kaymakam Ramiz Bey skntdan patlyor, gece gndz ii
yor, derebey kahntlanyla kumar oynuyor. skenderundan
orospular getirtiyor, sabahlara kadar vur patlasn al oynasn...
Kasabaya geldi geleli hibir kye kmamt. kamazd
da. Bir kere kyllerden ok korkuyordu. Bir de sanbam as-

218
kerterini grmeye dayanamyordu. Ama bunlarn hepsi baha
neydi. ok derinde, yreinde bir kyl korkusu vard. Bu
korkuyu belli etmemek iin trl bahaneler uyduruyordu.
Ah Safa Bey ona ok ricalarda bulundu. Bu Ah Safa iti de
sanban adamlarndan birisiydi. Milli Mcadelede Torosa k
m, kendisine Tayfun adm takm, dalarda Franszlara kar
dolam, srf dalarda Franszlara kar dolatmdan dolay
sanba onu madalya ile taltif etmiti. Sarbata teneke madalya
oktu. nne gelene de veriyordu. Ali Safa Bey sanban azat
kabul etmez bir itiydi, sahtekard, rezilin birisiydi ama, sanba-
m efendilerine, o namussuz, aklsz, srngen askerlerine, ya
ni efendim kyllere kan kusturuyordu. Geen gn Yamur
Aaya onlann ne kadar atlan varsa, hepsini aldrtmt. Kyle
rini her gece bastryor, kurun yamuruna tutuyor, canlann-
dan bktnyordu. ryor, ryor, ryor efendim. Yedi yz
yllk bir sahibl mlk kovar msnz aziz yurdundan, ite
byle olursunuz, iki gzm efendim. Al Osman topra Ya
mur gibi birisini hi grm myd efendim, yedi yz ylda?"
"Eilmi seyrediyordum efendim, derin abm iindeki yeil
ylann ekalini, nuru aynm. Boulmaktadr, suda rmekte-
dir iki gzm. Bir tuhaf marm ademdir sanba. Burnu bu
azim rmenin kokusunu alamamaktadr efendim."
"ok Yamur Aalar zuhur edecekler, ok Arif Saim Bey
ler, ok Tayfunlar... rtecekler, rtecekler."
Ali Safa Bey:
"Siz gelmezseniz Kaymakam Bey, olmaz," diyordu. "Top
raklarm fuzulen igal eyleyip evler kurdular. Ottan, kamtan
pis evler. Biz bunun iin mi kan dktk? Allah sizi inandrsm
Kaymakam Bey, u Torosun her kayasnda bir param kald.
Hamda arptm. Antepte ahin Beyle, Karaisalda Sinan Pa
ayla beraberdim. Biz arpr, biz lrken bu benim tarlam i
gal etmiler. Asker kaaydlar. Arkamzdan bizi kurunluyor-
dular. imdi de efendimiz oldular. Bu vatann efendi-i aslisi ol
dular. Ltfen geliniz, kendi gzlerinizle grnz, grnz ki
ne biim zulmler altnda inliyoruz. ahit olunuz. Ne biim in
sanlarla mcadele ederekten bu vatana hizmet ediyoruz, gr
nz, grnz. Franszlara kar dvmek daha kolayd. O
dmand. imdi dman vatann barna saplam hanerini.
Sizi kye gtrmek iin Arif Saim Beyin otomobilini de rica et
mitim. ofryle kapda bekliyorlar sizi."
Kaymakam masada oturuyordu, hemen ayaa frlad, n
n ilikledi:
"Arif Saim Beyin otomobilleri mi bekliyorlar beni? Hemen,
derhal gidelim. Benim iin mi istemitiniz Beyden?"
"Sizin iin."
"Otomobillerini fazla bekletmedik ya?.."
"Bekletmedik efendim."
"Katip, candarmalar, Baavu?"
"Onlar akamdan kye gittiler efendim. Her eyi hazr et
tim."
Otomobile bindi. ok sevinliydi. Kim bilir belki bir eyler
olurdu. Kim bilir... Otomobiline binmiti. Otomobile kuruldu,
sigarasm yakt. Gerdann bir iyice tard. ofre ters yolu gs
terdi:
"Burdan srn evladm," dedi.
Kaln, uzun kehribar azln azmda tutuyor, kuruluyor
du.
ofr ters yne srd otomobili. Otomobil arnn iinden
geti. ofr kez korna ald. Bu Kaymakam Beyin daha ok
houna gitti. Tm esnaf dkkanlardan darya uramlar, yan
bellerine kadar eilmiler Kaymakam selamlyorlard. Ali Safa
Beyin de bu houna gitti. Halkn onu Arif Saim Beyin otomobi
linde, Kaymakamn yanmda grmesi onun nfuzunu da on
misli artracakt. Bir tala ka ku vuracan Ali Safa Bey ok
nceden hesaplam, Arif Saim Beyin karsnda binbir akla
banlklar yapm, arzusunda da muvaffak olmutu.
ofr de Kaymakamn arzusunu anlam, arnn bamda
yeniden geriye dnm, esnafn hayran baklar iinde ar
nn teki ucuna varmt.
"Bir daha dneyim mi Kaymakam Bey?"
"Dn evladm."
Bu frsat, Arif Saim Beyin otomobiline binmek talihi bir da
ha eline gemezdi. Utanmasa Ali Safa Beyden rica edecek, sa
bahtan akama kadar otomobilin iinde byle kurularak ar

220
nn ortasndan esnafn hayret dolu, hayranlk, korku dolu ba
klar arasnda gidip gelecekti. Akamlara kadar.
kinci kez dnerken dar km, ayakta, durmadan ceket
lerini dmeleyenlere giderekten eliyle teker teker selam verdi.
Sonra da iini ekerek:
"ek yavrum, ek bakalm kye," dedi.
Vayvay kyne kuluklaym vardlar. Kyller oluk ocuk,
gen yal, Kaymakam kyn dnda karladlar. Seyfali bir
de davulcu, zurnac getirmiti. Bir yanda da davul zuma al
yordu.
Kaymakam kalabaln stne yle bir bak frlatt:
"Ne sefalet," dedi. "Bunlar mstahak ama..."
"Mstahak," dedi Ali Safa Bey. "Mahvettiler beni. Onlarn
yznden iflas ettim. Tarlalarm ne ekiyorlar, ne de bana ekti
riyorlar. Tarlalarm bana verseler, kendileri de iftliimde rgat
olsalar gl gibi bakardm onlara. Ne sefalet kalr, ne bir ey."
"Anlamazlar iki gzm. Bunlar insan deil ki... Mustafa
Kemal Paa Hazretleri de bunlara efendimiz diyorlar!"
"Efendimiz?"
"Gelseler de efendimizin u hali pr melalini grseler."
"Efendimiz insandan baka, baka eit bir mahluk..."
Bir paavra ynyd insanlar. Her birisi bir kuru denee
benziyordu. Ye bir sarnn llndeydi yzleri.
Otomob Vayvay kynn ortasndaki ulu aacn altnda
durdu. Kyller elpene divandar. Boyun krmlard.
Kaymakam, sert, gmbr gmbr bir sesle:
"Ehlivukuflar burda m?"
"Burda," dedi Ali Safa Bey.
Kaymakam:
"Susun," diye bard, durup dururken.
Sinek vzlasa sesi duyulur oldu ortalk. Herkes soluunu
korka korka ahyordu.
"Katip tapuyu oku."
"Ba stne Beyim."
"Ali Safa Bey, sizin ehlivukufunuz kim?"
"kklar kynden Srmeliolu Mahmut."
ki bklm, uzun ak sakall, yeil gzl, byk yzl, iri

221
kafal, kafasn dik tutamayp yana yatran birisi geldi ortaya.
alvar liyme liymeydi. Ak bir kuak sarmt beline. Kuan
stne bir kubur balam, kuburla kuan arama bir dolma
tabanca sokmutu.
"kklar kynden Durak Hac."
Durak Hac da yalyd. ok uzun boylu, kse sakallyd.
"Topraktepeden Abdurrahman Hoca."
O da yalyd. ok esmerdi. Deirmi ak sakallyd.
"ankazadan Klemenolu."
Klemenolu da ne kt. ki bklmd. Bir deri bir ke
mikti. Titriyordu.
"Muhtar, sizin ehlivukuflar?"
efe Kahya, Koca Osman, Molla Memet, Ah Onba kt
lar.
"Katip oku!"
Katip okudu:
"Ali Safa Beye ait on yedi dnmlk tapu... Cenuben Tariki
am..."
"Neresi?"
Kyn altn gsterdiler. Uzaklarda ak bir yol aarp duru
yordu. O yolu gsterdi Srmeliolu:
"Biz hep oradan geerdik. Otuz yldan beri..."
efe Kahya, Koca Osman, Ali Onba, Molla Memet, k
yn solundaki uzak yolu gsterdiler. Bunun stne bilirkiiler
arasmda sert bir tartma balad. Kaymakam tartmay hemen
kesti:
"arkan Yalnzdut deresi..."
Ah Safa Beyin bilirkiileri kyn stndeki sel yatam
gsterdiler. Vayvayllann bilirkiileri de uzaktaki Yalnzdut k
yn...
"imalen Akasaz..."
Bilirkiiler gene ters ynleri gsterdiler.
"Garben Yazlta."
Ta aalar, Anavarzamn altna doru bir yeri gsterdiler.
Bilirkiiler arasmda gene uzun bir tartma balad, srd.
Kaymakam susuyordu.
"Bitti mi konumalarnz?" diye sert sordu.

222
Sustular.
"Ehlivukuflarn szlerinden anlald ki Ali Safa Beyin ta
pusu Vayvay kyn de iine alyor. Ehlivukuflarn ahadet et
tiklerine gre, ok az bir zaman nce Vayvay kylleri gelip Ali
Safa Beyin elindeki tarlalara aldan, otlardan sayfiye evleri in
a etmilerdir. Vayvay kyllerinin Ali Safa Beyin tarlalarm fu-
zulen igal ettii anlalmtr. gallerinin refine, Vayvayhlarm
erden pten ev dedikleri sayfiyelerinin kaldrlmasna karar
verilmitir."
Sonra kyllere dnd:
"Hkmete kar kyorsunuz. Adamn tarlasn fuzulen
igal etmisiniz. u erden pleri kurmakla. Kimsenin tarlasn
elinden alp da sizlere veremem. Size bir aylk mhlet veriyo
rum. Bir ay iinde burasm boaltp gitmezseniz, candarma
gnderirim, u otlan sizin banza ykarm. Sizler mardnz,
ne byk, ne hkmet, ne de Allah tamyorsunuz. Ne hak hu
kuk, ne de adalet..."
Kyller:
"Bu kyn ne zaman kurulduunu kimse bilmiyor. Dede
mizin dedesi kurmu, ta Frka-i slahiye zamannda," dediler.
Kaymakam:
"Bana kar m koyuyorsunuz, bana itiraz m ediyorsunuz,
beni yutar m sanyorsunuz? Bu ky yz yllk olur mu? Ali Sa
fa Beyin tarlasn zapt etmek iin iki gn nce kurmadnz m
bu evleri? Kime yutturuyorsunuz? Yz senelik, on senelik, on
gnlk kye hi benziyor mu bu ky? Ky m bu?" diye bas
bas bard.
Bardka bard. Az kprd. iindi. Kendinden ge
ti, gzleri dnd. Ayaklarm yere vurdu. Elini kolunu sallad.
"Yalanclar, sahtekarlar, alaklar, dinsizler, imanszlar! Bir
ay iinde ky boaltp gitmeyin bakalm. Ezeceim sizi, ezece
im, karnca ezer gibi..."
Ayam var gcyle topraa vuruyor, srtyordu:
"te byle, ylan ba gibi, sizin de banz eze... eze...
eze... Ezeceim banz."
Kyller korktular, sindiler, bzldler.
Kaymakam nerdeyse fkesinden at diye atlayacakt.

223
"Size Cumhuriyet Hkmetinin faziletlerini reteceim."
Zangr zangr titriyor, ulu aacm altmda yryor, dolan
yor, baryor, alay ediyor, kfrediyor, emirler yadryordu.
Sonunda Ali Safa Beyle birlikte Seyfali ona yaklaabilder.
Ali Safa Bey:
"Bey," dedi, "kyller sizin erefinize bir ko kurban et
miler. Muhtar Seyfali diyor ki, le oldu, yemeye buyursunlar,
kusura bakmasnlar, diyor."
Kaymakam durdu dnd, sonra birden var gcyle ba
rd:
"Kpekler yesin onlarm kurbanlarn, kpekler! Yalancla
rn, utanmazlarm kurbanlarn... u ky utanmadan yz yl
nce atalarmz kurdu diyorlar, utanmyorlar, beni kandryor
lar. u ot ynm... Dinleyin kpekler, doru syleyin, u ot y
nn ka gn nce ydnz? Eer bu otlar yz sene nce yl
msa buraya, yz yldr bu ot yn iinde yayorsunuz diye,
size hakaret etmeli, yznze tkrmeli. Sizin kurbannz k
pekler yesin."
Ali Safa Beyin kolundan tuttu, otomobile doru srkleyip
onu ieriye soktu, kendi de girdi.
"altr makinay evlat," dedi yumuak. "Kyllere byle
kzdm da Arif Saim Bey, ok rica ederim evladm, duyma
snlar. Malum ya, onlar kyllerimizi ok severler. Biz de seve
riz ama, yalan sylemeyenleri, tarla gasp etmeyenleri..."
fkesi gememi, daha zangr zangr titriyordu.
ofr kolu evirite motoru altrd, geldi bindi, oto
mobil hareket etti.
Kaymakam Bey elini uzatt, Ali Safa Beyin elini tuttu:
"Bunlara, bu alaklara bylesi gerek, deil mi iki gzm?"
dedi, yar gcyle onun elini skt. "Sizden bir ricam var."
Ah Safa Bey hemen toparland:
"Buyurun efendim."
Kaymakam onun kulana azm dayad:
"Sizden ok, ok rica ediyorum. ofr Beyefendi bugnk
hareketimizi, benim hakl fkemi Arif Saim Beye azlarndan
karrlarsa... ok ok rica ederim... Onun azm kapatmann
bir yolunu bulamaz msnz?"

224
"Siz bu hususta hi merak etmeyin Ramiz Bey. Karmaz."
Kaymakam bir trl inanamyor, korkusu gittike by
yordu. "Vaziyeti Arif Saim Bey duyarsa... Ya ofr Arif Saim Be
yin bir casusuysa?"
Kulana iyice azm yaptrp:
"Ali Safa Beyciim, bu arkada bey, ya hususi surette bizim
hareketlerimizi kontrol iin yollanmsa? Bizim kylye kar
nasl hareket ettiimizi renmek iin... Olamaz m?"
Ali Safa Bey kesinlikle:
"Olamaz," diyor, onu bir sre iin inandryordu ama son
ra Ramiz Beyin korkusu gene byyordu. Kylye byle mu
amele ettiimi duyarlarsa beni, beni, beni azlederler... Kfretti
imi, hakaret ettiimi, diye iinden geiriyordu.
Gene Ah Safa Beye eildi:
"u kyller, kylerinde kalsalar olmaz m? Bir yolunu
bulsanz. Yahut da ben karmasam da siz kendi tedhi usul-
nzce kylleri karsanz?"
Ah Safa:
"Olmaz," dedi. "Bir kere ok yaydan kt. Sonra Hkme
tin otoritesi sarslr. Payimal olur. Trkiye Cumhuriyeti Hk
metine bunu yapamazsnz. Onun asil bir kaymakamna tkr
d tkr yalatamazsnz."
Kaymakam karar vermiti:
"Yalatrm Ali Safa Bey, yalatrm. Hem de bal gibi. Kayma
kama deil, Vahye, Vekile yalatrm, hem de Ba..."
leri gittiini anlad:
"Ben kendi hesabma yalarm," diye dzeltti.
Arif Saim Bey gibi bir insan kendi zel otomobilini niin
versin be paralk bir aaya, o aa da gelsin bir kasaba kayma
kamm bindirsin, birlikte ky kaldrmaya gitsinler? Hem de o
fryle birlikte. Olacak i mi? Normal mi efendim? Hem de cin
gibi bir adam bu ofr, Emniyeti Umumiyeden bir mdr ola
bilir.
"Avrupada m tahsil buyurdunuz Beyefendi biraderim?"
ofr duydu ama aldrmad.
"Size diyorum, Avrupada m tahsil buyurdunuz?"
ofr yarm dnd, glmsedi, koyu bir Laz ivesiyle:

225
"Avrupay hi grmedim," dedi. "Hi okumam yazmam
yok."
Kaymakam bu karla daha kukuland. Saklyor, diye
dnd. Salam Emniyeti Umumiyeden. Arif Saim Bey gibi
bir adamn ofrnn hi okumas yazmas olmaz m? Hi Av
rupa grmemi olur mu? Kendini iyice ele verdi. Ne gzel de
Laz taklidi yapyor. Bravo, bu hainler polislerini iyi yetitiri
yorlar. Vahidettin Efendimizin de elinde bu kabil insanlar ol
sayd Mustafa Kemalin kim olduunu anlamaz myd? Ver ya
nma akll, cin gibi bir yaver, btn efalini iki gnde anlayve-
rirsin.
"Beyefendi, ok gzel kullanyorsunuz otomobili. Ancak
Avrupada tahsil etmi bir kimse bu kadar nazik, nazenin kulla
nabilir bir otomobili."
ofrn az kulaklarna vard, dehet bir kahkaha kopar
d, otomobil sarsld:
"Bizim usta, Erzurumlu Halil Usta, ok Avrupa gezmiti.
Bana derdi ki, Cemal, senin gibisi Avrupada da yok. Sen maki-
nann Allahsn."
"Beyefendi, siz Karadeniz ivesini ok gzel konuuyorsu
nuz."
"Konuurum. Ana lisanmdr."
Vallahi adamlara bravo! Bravo... ok iyi yetitiriyorlar.
"Cemal Beyefendi, siz kylleri seversiniz deil mi?"
"ok severim. Kyl benim ana vatanimdir. Kim ki anava
tann sevmez, o ki haramzadedir."
"Ben bugn kyllere ok sert davrandm deil mi?"
"Yok Beyim, ne serti, ok yumuak, ok insanca davrand
nz. Bizim Arif Saim Bey onlar dayaktan geirir. Arif Saim Bey
der ki kyl ksm yalmz be yalnz dayaktan anlar. Bey Akme-
zar kyllerine ok kzd. ounu vurdu vurdu ldrd."
"Mnasiptir."
Laz ivesi daha da koyulat:
"Mnasiptir onlara."
Alay ediyor diye geirdi iinden Kaymakam. "Mahvol
dum. Nasl akl etmedim, Beyefendinin ofrnn bir Emniyet
mensubini olacan!"

226
"Cemal Beyefendi bu gece birlikte isek? Bir iki kadeh. Ri
ca etsem? Beni mahzuz, beni erefyab ederdiniz."
"Seni erefyap yapardm ama, Beyefendi duyarsa anam
beller."
Alay ediyor, alay ediyor kpolusu... Byle bir ahma bul
sam, benim gibi bir aklsz... Ben de alay ederdim.
"Rica ederim Beyefendi. Arif Saim Bey duymaz."
"Duyurmayz Cemal, sen hi zlme," dedi Ali Safa.
Kaymakam kprd, endazesiz eek, diye geirdi iinden,
bir mdre sen diye hitap ediyor! Anlamyor ki kim olduunu!
Grsn o! Verdiim karar geri alacam. Evet, Vayvay ky
yz senedir bu amurun, bu batan, bu sinein, bu cehenne
min iinde ikamete memur edilmitir. Tarih okuyanlar bilir.
Hkmetin otoritesini Ali Safa gibi bir kpee alet etmeyece
im. Kendisi, hususi usulleriyle nasl kovarsa kovsun kylleri,
o bizi Hkmet olarak alakadar etmez.
"Cemal Beyefendi, ben de ok severim kylleri. Bizim de
ecdadmz kyldr."
Otomobil bir ukura dt, sarsld, sonra kt. Kasabann
krmz kiremitleri, toprak damlan, ikindi gneinde yanan
camlan onu tuhaf, yanan bir peri ehrine benzetmiti. Dan
eteine yapm. Yukardan uzaktan.

227
30

Topal Ali Koca Sleymann kapsn ald:


"Oooo, Sleyman Aa, Sleyman Emmi asana kapy, ben
geldim, ben. Topal Ali," diye ieriye seslendi.
Koca Sleymamn ak, gr kalar yukar kalkt, dikeldi.
"Ben, benim, Topal Ali."
Koca Sleyman:
"Vay kpek vay, vay Kel Hamzamn iti vay, o olunca kapy
aacam sanyor. Vay vicdansz alak vay! Vay topal bacama
stm vay! Deirmenoluk kylsne kan kusturan zulm
ua vay!" diye evin iini doland.
"Sleyman Emmi, biliyorum ierdesin, a kapy. Acele
iim var. Konuunu grmeliyim."
Koca Sleyman ykle gitti, yklkten ok eskiden kal
ma ama gzel tfeini ald, yavaa tfein azma kurunlan
verdi.
"Konuumu grecekmi topal kpek! zini srm demek
ki... imdi sana gsteririm konuumun nasl grleceini."
Kapya yanat. Kapnn dudak deliine tfein azn koy
du, kendi de tahta yarmdan bakt, nian ald, geriye ekildi,
tam tetie basacakt ki, Memed arkadan geldi:
"Dur Emmi," dedi, kolundan tuttu ekti. "Kapy a, Topal
benim adamm."
Koca Sleyman bundan bir ey anlamad.
"Kapy a Sleyman Aa, ben burada onu bekliyordum."
"Eee, ben onu vuruyordum ya..."

228
"Yanl bir i olacakt."
"Sen Topal tanmyorsun. Hi de yanl bir i olmayacak
t..."
Koca Sleyman kapy amaya gitti homurdana homurda-
na. Memed de arkaya...
Kap alnca Topal nde, Yel Musa arkada ieriye girdiler.
Memedle Topal Ali kucaklatlar.
Koca Sleyman bir onlara bakyor, bir:
"u bizim olanda i var," diyordu. "Ekya deil erkan
harp olan..."
Topal Ali abucak durumu anlattktan sonra, onlara Yel
Musay tantt. Koca Sleyman da Memed de Yel Musann ad
n duymutu.
Koca Sleyman glerek:
"Sor Memede, ulan topal kpek seni ldryordum," dedi.
"Seni Kel Hamzanm iti bilip ldryordum. Allah billah akna
ldryordum. O zaman u dnya bir kafirden temizlenirdi.
u dnya bir tek Yel Musaya kalrd. Bu dnyada bir tek olmak
hem de Yel Musanm hakk..."
Topal Ali:
"Grdm, inandm, iman ettim ki hakk..."
Memed:
"Bir dakika daha gecikseydim yreinin bamdan yiyor
dun kurunu," diye hayfland. "Deli misin sen? u kylerde
yle bir n yapmsm ki, kyl seni eline geirse havada piire
cek. Neden salveriyorsun kendini?"
Koca Sleyman:
"Bir de kapnn azma gerilmiti ki, imdi topal baca ha
vadayd, Memed yetimeseydi."
"Yaptm iyilikler karna durdu da canm kurtard," dedi
Topal.
Bir sre akalatlar.
Koca Sleyman:
"Musa Aa," diye sordu, "u senin iin anlatlanlar doru
mu? Gn doarken Maratan kalkar, gn batarken Adanada
olurmusun, doru mu? Ku kanadyla bu kadar yolu alamaz,
gerekten doru mu?"
Yel Musa gld:
"Doru," dedi. "Akas doruydu, yalandm Sleyman
Aa."
Koca Sleyman sonsuz bir meraktayd:
"nne katp da srp bulamadn hibir iz olmam,
doru mu?"
Yel Musa bir ocuk gibi utand, ekindi, ne yapacam bile
medi:
"Bir seferinde," dedi, "eskiden Yarsuvat derlerdi, imdi
Ceyhan diyorlar, ite orada, biz iz srdm, srdm iz baka
bir ekyann iziymi. Benim srdm izin sahibi Anavarza
kayalklarna saklanm meer. Sonradan onun da izini srp
yerini buldum ama bir kere yanlmm."
Topal Ali:
"Ben grdm, hem de Yel Musadan korktum. Yolda o ka
dar yanltmaya altm onu, Memedin izini srd de bu kap
ya kadar getirdi. Memed karda, sen benim hayatm kurtardn
ama, ben de eninkini kurtardm."
Yoldaki durumu, Musay ldrmeye karar veriini en ince
ayrntsna kadar anlatt. O anlattka Yel Musann yz sarar
yor, gzleri byyordu:
"Sahi beni vuracak miydin?" diye aknlk iinde, yz al
lak bullak olmu soruyordu.
Topal Ali:
"Syleyin bakalm, baka ne yapabilirdim? Baka ne gelirdi
elimden?" Koca Sleyman gsterdi: "te bu da beni vuruyor
mu, hi suum sudurum yokken."
Koca Sleyman:
"Vallahi vuruyordum," dedi. "yi de olurdu ya. Neyse ge
lecek, sefere, u Topalm camn cehenneme gndermek boynu
mun borcu olsun."
Yemek yedikten sonra, Topal Ali Memedi bir keye ekti:
"Bu ky, ev ev arayacaklar," dedi. "Yzba Faruun bir
huyu var, hangi kye girse batan aa kylleri dayaktan ge
iriyor. Yal demiyor, gen kadn, ocuk demiyor. Sen hemen
bir ata bin de d yola."
Memed:

230
"Nereye gideyim?" diye sordu.
Topal Ali:
"Da ta candarma dolu. Bir de eteler hi aman vermiyor.
Bir de Kara brahim bilmem ne istiyor senden. Ben onun kan
na susadm diyor da baka bir ey demiyor. Sen ne yaptm
ona?"
Memed:
"Kpek," diye bard. "Ne yapacam, tavla tavla ylkla
rn srdm, harman harman ekinlerini yaktm. Karrm, ge
linlerinin, kzlarnn rzna getim, ne yaptm bilmem ki ona?
imdi ben nereye gideyim?"
Ali dnd kald:
"Burada kalamazsn. Muhtara. Senin Koca Sleymana ge
leceini herkes bilir. Ormana kaamazsn. Skr acndan lr
sn. imdi seni kim grrse haber verir. Eski nce Memed yok
oldu gitti. Hele Deirmenoluktan birisi seni grmesin, bir elle
rine ge, Deirmenoluklular seni para para ederler."
"Nereye gideyim Ali?"
Ali dnyor, dn yor bir ey syleyemiyor.
"u sralar dalarda yaamamn hi mmkn yok. Keki
saklandn yerden, daha bir iki yl hi kmasaydm da kendini
iyice unuttursaydm."
Memed:
"ukurovadaydm," dedi, oraya damn kesine oturdu.
ukurovay, Vayvay, Ali Safa Beyi, Arif Saim Beyi, dris Beyi,
teki ukurova aalarn, Seyran Aliye bir bir anlatt.
Ali:
"Keki dalara gelmeseydin u sra. Koca Osman, ukuro
va kylkleri seni ele vermezlerdi. Skmlar, senden imdat
umuyorlard. Btn o kylkler tmden krlmadan kimse seni
ele vermezdi. Ya buralar... Grseler bir kak suda boarlar seni.
Sen Koca Sleymana bakma. O seni seviyor da... Dalardan
kurtulmann aresi? Benim aklma hibir yer gelmiyor Sar m
metten baka. O senin iin carm verir. Sen gittin de aylarca yas
tuttu, iki gz iki eme alad. Ama onun oralar candarma do
lu, saklayamaz."
Koca Sleyman ardlar, ona da sordular, o da ok d

231
nd, Memede bir snca bulamad. Yel Musa duruyor, duru
yor: "Aaah, Mara elleri," diyordu. "Alimallah bir nce Memedi
deil, bir orduyu saklardm."
Drt usta, drt eski kurt ba baa verip gece yarsna kadar
dndler. Bu arada candarmalar oktan kye gelmiler, ye
meklerini yemiler, uyumulard bile Yzba, Hamza, Asm
avu da Muhtarn evinde keklik kzartmasyla rak iiyorlar
d, onlardan Koca Sleymana her an haber geliyordu.
En sonunda Memed:
"Buldum," diye bard. "Buldum. Kulaksz smailin deir
menine giderim, kimsenin aklna gelmez."
Topal:
"Gelir ama baka are yok. Birka gn kal bakalm orada
da biz dnelim. imdilik en uygun yer oras."
Koca Sleyman:
"Oras," dedi. "Biz sonra Topallan dnrz."
Memed derin dncelere dalm, ocam bamda dn
yor, Sleymanm oullarna, gelinlerine: "Ata hazrlayn, bol
azk koyun. Bal da, ya da koyun, kavurma da koyun," dedii
ni duyuyordu bile.
Neden sonra bam kaldrd:
"Ali karda beni iyi dinle," dedi. Yel Musaya dnd: "Sen
de iyi dinle koca," dedi. Koca Sleymana dnd: "Sen de gene
iyi dinle Sleyman Emmi," dedi.
Yutkundu, hazrland. ok nemli bir eyler syleyecek,
vasiyet edecek bir hal taknd:
"Sizler," dedi, "ellerinin, gzlerinin, akllarnn hneri ok
kiersiniz, ok eyler grm geirmi, ok mrler yaams
nz. nz bir aradasnz."
Gene sustu. Kafasm toplamaya alta. Ali onun gzbebek-
lerinde o elik ltsn gene grd.
"Benim bama gelenleri hepiniz biliyorsunuz," diye bala
d. "Benim bama gelen kul olamn bama gelmedi diyemem,
kul olann bama akl hayal almadk iler gelmitir. Ama benim
de bamdan dayanlmaz iler geti. Hepsini biliyorsunuz. So
nunda Abdi Aay ldrdm, fakir takara kurtulsun deyi. Kur
tuldu da... Abdi Aa ldkten sonra millet adlk admanlk

232
etti, olmaya gitsin. Topra paylat. Kyl de ben de hep byle
gidecek sandk... Sonra ne oldu? Sonra Kel Hamza geldi. Ahdi
den bin beter. Eli kanl. Kan kusturdu millete. Eee, bunun sonu
ne olacak? Abdi gitti, Hamza geldi. Bir Hamza, bin Abdi etti...
Eeee, benim emeklerime, ektiklerime ne oldu, nereye gitti? B
yk akimz, byk hneriniz var, ok gn grmlnz var,
syleyin bakaym ben ne yapaym? Bir akl verin bana."
Koca Sleyman:
"Ben syledim sana," dedi sert. "Sular aa doru akar
hep. Akadenize doru. Sularm yukar doru aktn grdn
m hi?"
"Abdi gidip Hamza gelecek hep, yle mi?"
"yle," dedi Koca Sleyman sakal titreyerek, kzgn, are
siz, umutsuz.
Yel Musa:
"Aa gidecek, aa gelecek. Her yerde bu byle. Allah byle
yaratm. Kular kanatlaryla uarlar. Yel kanatsz eser. nsanlar
iki ayaklan stnde yrrler. Ay da, gn de doar batarlar."
Memed yz darmaduman onun da szn kesti:
"Abdi gidecek Hamza gelecek, yle mi?"
Yel Musa:
"yle," dedi, boynunu bkt.
Topal konumuyordu. Belliydi ki bu ii ok dnmt.
"Sen gittikten, Kel Hamza geldikten sonra hep bunu d
ndm. Geceleri uyku girmedi gzme. Bir aresini bulama
dm." Derinden iini ekti: "ok ok dndm, bir yere vard-
ramadm, bir kaza balayamadm."
"Abdi gidecek, Hamza gelecek, Hamza gidecek, Sleyman
gelecek, Ali gidecek, Veli..."
Koca Sleyman:
"Hep yle oldu," dedi. "Ali gitti, Veli geldi. Deden gitti, ba
ban geldi. Baban gitti, sen geldin. Sen gideceksin, olun gele
cek..."
"yleyse niye urayoruz, canmz diimize takmz,
sen, ben, Ali, Yel Musa?"
"Urayoruz," dedi gvenli. "Uramak haktr."
At oktan hazrlanm kapda bekliyordu, Memed ayaa
kalkt, teker teker n de kucaklad. Yznde a gibi yei
limsi alayc bir ac donup kalmt, glmseyen bir ac...
"Salcakla kaln," dedi, dar kt, ata atlad. "Uramak,
dvmek, camm kann vermek... Bo yere... Uramak hak
tr..."
Kafasndaki bu soru onu gittike kertiyordu.
"Uramak, hibir ey deilse uramak, nasl hak olur?"
imdiye kadar tatmad ayr bir duygu iindeydi. Dn
menin tadm ehvetle btn bedeninde duyuyor, aresizlikle
kvranyor, kyordu.
Deirmene varm, kapsnda durmu, attan inmek akima
dmyordu. Ha bire bir eyler kuruyor, dnyordu. Bir a
knla dmt ki, kurtulmann mmkn yok. Ban bir
trl alamyor, kendine gelemiyordu. dris Beyin maceras iyice
onun kafasn kartryordu. Kendi milleti iin kellesini koy
mu, daa kmt dris Bey. lm onu adm adm izliyordu.
Gn douunu ok severdi. Dalarn ba mavi bir izgide
koyulat, duruldu. Sonra mavinin alta st srmaland. Dalar
slak slak parlad, sonra sise gmld. Kuyrukyldz m
bir gne gibi parlad snd, parlad snd, balkd. Sonra orta
lk aydnland. Memedin haberi bile olmad. Srtna iy yam,
atan stnde kaskat kesilmiti. Srtna gn vurup, boynunu ya
knca kendine geldi, hemen attan indi, deirmenin kapma do
ru yrd, ayayla kapya dokundu, kap araland, takrty du
yan bir ses, ierden, uzak bir karanlktan uykulu seslendi:
"Kim o?"
Memed:
"smail Emmi sen misin?" diye sordu.
lgn, krk, uykulu ses:
"Benim," dedi. "Benim karda, sen kimsin? Un tmeye
mi geldin? Nerden buldun ki buday? Hamza m insafa geldi?
Geliyorum. Dur, alvarm giyeyim de geliyorum."
alvarn ekitire ekitire kapya geldi. Gnee gelince
gzleri kamat. Bir sre gzlerini uuturdu. Sa elini gzleri
ne siper edip Memedi azck grebildi.
"Bir yolcu musun?" diye sordu.
Memed:

234
"smail Emmi ben Memedim," dedi.
Kulaksz smail azck kendine geldi, silkindi.
"Hangi Memedsin?" diye sordu, yumuack. "Hangi Me-
medsin sen?"
Memed:
"Ben geldim smail Emmi, ben. nce Memed."
"Neee! nce Memed mi? Hangi nce Memed?"
"Ka nce Memed var smail Aa?" dedi Memed.
Kulaksz smail alttan yukar ona bakarak:
"u ekyaclk yapan nce Memed mi?"
"O benim ite," dedi Memed.
Kulaksz smail durdu ona bakt, bakt hemen geriye dn
d, elinde bir sopayla dar kt:
"Seni kafir," diye Memedin stne saldrd. "Seni kafir o
lu kafir! Stn ocamza, ldrdn, a kodun be ky de da
ha ben nce Memedim diye buralarda, buralarda, buralarda ge
ziyorsun?"
Memed onu hemen yakalayp sopasm elinden almasayd,
ba gz yanlacakt.
Bileklerim Memedin elinden kurtaramayan Kulaksz sma
il avaz kt kadar barmaya balad:
"mdaaat, imdaat, can kurtaran yok mu, ekya nce Me
med deirmenimi bast. Beni ldryor, imdaaat, imdaaat! Can
kurtaran..."
Memed bileklerini brakmyor, teki ortal nlatyordu.
Stma grmemi sesi dadan daa gidiyor, kayalklarda yank
lanyordu.
Kulaksz baryor, rpmyor, Memed ancak:
"Deli mi, deli mi oldun smail Emmi, aklm m oynattn?"
diyebiliyordu.
"mdaaat, ldryor! ldryor, ldryor..."
Kulaksz kendisini yere atm, rpnyor, debeleniyor, k
yameti koparyordu.
Memed kzd, tepesinin tas att, yerdeki Kulaksza zorlu
bir tekme att, tabancasn ekti:
"Seni," dedi, "kara dinini imanm... Kes sesini! Ya kes, ya
imdi ben senin sesini keserim.."

235
Kulaksz smail hemencecik, kirp diye sesini kesti. Hi ses
karmad. Orada yle, yerde, samanlarn, kurumu fklarn
stnde kvrld kald. Zayflam bitmi, boynu daha da uza
m, knmt. Yalm ayaklarnn alt parmak girecek kadar ya
rlmt. st ba paramparayd. Her yerinden kr kr ol
mu, bzlm eti gzkyordu. Aarm, kirli, uzun sakal is
ten sapsaryd.
Memed ona bakt bakt, yrei kabard, boazna bir eyler
tkand. Vard, onu yerden kaldrd, ieriye gtrd. am bar
da ald, bir iyice yzn ykad. Sonra darda yle durup
duran at ieriye ekti, balad.
Kulaksz smail, belini duvara vermi alyordu. Bir yan
dan hem hkrarak alyor, hem bir yandan konuuyordu:
"Kim dedi sana smkl nce Memed, kim dedi sana aa
mz ldr de bizi Kel Hamzann zulmne brak? Kim dedi sa-
na...
"Alama smail Aam, alama. Bak ne diyeceim sana."
"stemem... ki yldr bu deirmenin boazmdan bir tane
girmedi. Ne bir buday, ne bir msr, arpa, dar tanesi, bir tane
tmedi bu deirmen. te bu hale getirdin sen bizi. Dikenli-
dznn kylleri iki yldr dileniyor. Hepsi de rplak... Ya,
sen bizi bu hale getirdin ite..."
"Alama smail Aam, alama! Bak sana ben ne diyece
im, bak!"
"Ne diyeceksin kafir, dinsiz, kanl... ki elin gzel, vicdanl,
aslan, merhametli Aamzn kzl kanma bileklerine kadar bat
m da, daha bana ne diyeceksin kafir? ocuklar alktan kuru
dular kurudular ldler. Kel Hamzann ambarlan, kuyulan, ta-
h almad. Kylnn elinde ne varsa ald, ya, hepsini ald. Bir
tek tane bile brakmad, hem de arpa, hem de dan, hem de m
sr tanesi, bir tane brakmad. Herkes acmdan ld. Krfacana
dnd millet. Dalarda ot toplayp yedik. Aa kabuu, mad
mak, kuzukula yedik. Ne bulduysak yedik. Ne kadar sn
nz, kzmz, keimiz, koyunumuz, atmz, eeimiz varsa
elimizde, Kel Hamza hepsini ald. Hkmet zoruyla ald. Bir
hafta kendi adamlanyla dvyor, uadan geiriyordu kyly,
bir hafta candarmalara dvdryordu. Dvle dvle milletin
srt yaar oldu, nasr balad Memedim, ekyam, yce dala
rn alc kartal! Syle, ben alamayaym da kimler alasm! Alt
aydr boazmdan doru drst bir yemek gemedi. Hep senin
yznden... Sndrdn ocamz, harap ettin hanemizi. Viran
eyledin kymz. ncir diktin ocamza. Batrdn bizi. Kim
dedi, kim, kim, kim syledi sana gl Aamz, gzmzn be
beini ldr de bizi byle ksz koy diye, kim, kim, kim syle
di sana!"
Abdi Aay vmeye balad. Hem alyor, hem Abdi Aa
stne atlar sylyordu. Yamk, yrekten, Abdi Aay, onun
merhametini, insanlm gklere karan atlar.
"Alama smail Aam, yeter," dedi Memed. "Gel de bir iki
lokma bir ey yiyelim."
Heybeden azk knn kard, at. Azm ortasnda, yuf
ka ekmee sarlm, kzarm kocaman bir tavuk duruyordu.
Kulaksz smail aza yle bir gz ucuyla bakt, ayaa
kalkt, deirmen tamm oraya gitti, arpa arpa yzn ykad
geldi.
"Buyur smail Aam," dedi Memed.
Kulaksz smail a kurt gibi saldrd tavua. Memed dur
mu onun korkun bir itahla tavuu yutuunu seyrediyordu.
Kulaksz smail iki eli, az, burnu, enesi, gzleri kalaryla
yumulmu yiyordu. Az bir srede tavuk bitti. Kulaksz, kemik
leri yalamaya balad. Birisini yalyor yalyor, tekini alyordu.
Azkta ne varsa az zamanda hepsini smrd Kulaksz smail.
stne uzun uzun bir su itikten sonra:
"Oooh," dedi. "Ooooh! Cana geldim. lmlerinin ruhu
na... Oooh, kamm doydu. Kusura kalma yavrum. Babam ok
severdim. Dnyann en iyi insanyd. Etliye stlye karmaz
d. Eline vur azndaki lokmay al! Sen bu ii iyi etmedin Me
med. Bizi perian eyledin. Kusuruma kalma yavrum. Eeee, ho
gelmisin bakalm! Bir de sigara olsayd imdi... Nerelerdeydin
karda? Eeee, ho gelip safalar getirmisin bakalm."
3i

O gece dehet bir yamur balad. Sanki gklerden rmak


lar boaltlyordu. Yeller esiyor, savuruyor, kryor, dkyor, a
tlar uuyor, aa dallar, uzun kavaklar krlyordu. Gn
uzanda st ste imekler akyor, durmadan gkler grl
yor, dalardan ovaya, ovalardan tepelere, koyaklara yanklan
yordu. Belal ukurova yamurlarndan birisiydi.
Yamur sabaha kar yavalad. Dereler, koyaklar tam
geit vermez olmutu.
Gn doarken yamur da dindi. Islak, yap yap, buuya
batm scak, yakc bir gne dodu. Gne buunun arkasn
dan hayal meyal gzkyordu.
Tuvarasnda, Zalanmolunun sekiz kiilik etesini candar-
malar, eski ekya Kara brahimin de yardmyla kurundan ge
irmilerdi. Zalanmolu on yedi yanda, uzun boylu, yakkl,
kartal burunlu bir genti. Babasnn elinden tarlasn dverek
alm bir kasabaly vurmutu.
Anas onu ok sever, ocukken dizinin dibinden ayrmaz:
"Zalann biricik olu, biricik olu," diye severdi. Kyller de
ona bu yzden Zalanmolu dediler. Ve btn ky onun admm
ne olduunu unuttu gitti.
Zalanmolunun babas yumuak, iyi bir adamd. narl
kynde sulak, ok gzel tarlalar vard. Kasabadan Abdulla-
holu bu tarlaya gz koymu, oray bahe yapmak dn ku
ruyordu. Zalamnolunun babas tarlay satmad. tekiyse u
rat, allem etti kallem etti tarlaya kondu. stne stlk kasaba

238
klhanbeylerine birka kuru verip adam iyice dvdrd. Za-
lanmolunun babas kasabaya inemez olmutu. Kasabaya ne
zaman inse dehet bir dayak yiyor, kan revan iinde kye d
nyordu.
Zalanmolu gzel bir Alaman filintas buldu. ok hzl bir
ata bindi. At komularmnd. Doludizgin kasabaya srd. Ab-
dullaholu bir ayakkabc dkkannda oturuyordu. Zalanmo
lu bunu biliyordu. Ayakkabc dkkann eliyle koymu gibi
buldu. Tfeini Abdullaholuna dorulttu, tam be el ate etti.
Abdullaholu cansz yere serildi. Zalanmolu da am dalara
srd.
lleri plak beygirlere atmlard. Ayaklar atm bir ya
nnda balar teki yannda sallanyordu. Zalannolunun uzun
boynu sarkm, sallandka ba atm kamn dvyordu.
lleri getirip candarma komutanlnn byk avlusuna
attlar. Sekiz l kuluklayn scakta, yle yattlar kaldlar. He
men birka iri yeil sinek geldi, llerin balarnn yresinde
vzldamaya baladlar. Scak gne buulanyordu. Gkyz
bombozdu, yanyordu. Tuhaf bir buulu yanma.
Zalanmolu kara bir ayak alvar giymiti. Bir de gene g
zel kara bir kaak ngiz kumandan ceket giymiti. Ceketin
stnden koar fieklik geirmiti. Fieklikler savatl g
mle kaplyd. erke ii. Sap gml erke haneri uza
na dmt. Bir kayla belindeki palaskaya balyd. Drb
n kk, kahverengiydi. Ayanda, alt ok kaim kseleden
bir krmz Mara ayakkabs vard. Altna nakl bir krt ora
b ekmiti. Tabancasnn sedef sap gzkyordu.
Avlunun ortasna atlm teki ekyalar da aa yukar
byle giyinmilerdi. llerden birisinin ba keldi, dmdzlak...
nl Yel Ekya dedikleri bu olsa gerek...
Candarma komutanlnn avlusuna kasaballar dolmaya
balad. Duyan geliyordu Zalanmolunu grmeye. Zalanno-
lunun kylleri de duydular. Onlar da, nde Zalannolunun
anas, at yakarak, kadn erkek yola dtler. Kasabann yak
nndaki kyler de yollara dtler. Zalannolunun lsn
grmeye geliyorlard.
Candarmalar Zalannolunun anasm, babasm, akrabalar

239
m, kyllerini lye yaklatrmadar. teki ekyalara da kim
seyi yaklatrmyorlard. Bir karmaalk, bir hayhuy srp gidi
yordu. At sesleri kasabann gklerini nlatyor, kadnlar d
vnyorlard.
Zalanmolu upuzun uzanm, bam sa yznn stne
yatrmt. Puslu gnein bulank aydnlnda terlemi gibiydi.
Yznde ocuksu bir gl donmu kalmt. Islak giyitleri bi
imli bedenine yapmt. tekilerin de... Buular fkryordu
giyitlerden gn kzdrdka.
Yeil sinekler oald. llerin stne inip kalkyorlard.
Zala yaklaamad olunun ls yresinde bir ku gibi
rpnarak dnyor, "Zalann biricii, Zalann biricii, nasl
kydlar sana, Zalanm biricii! Sinekler konuyor azna yz
ne, Zalann biricii... Ben pmeye kyamazdm Zalamn biricii,
belemiler kzl kana... Ben pmeye kyamazdm, atmlar top
ran amurun iine. Ne yatarsm Zalanm biricii, kuluklaym
scakta? Candarma dayrasmn nnde? Ne yatarsm?" diye
atlar yakyordu.
Zala sesi kslncaya, halsiz dnceye kadar syledi, d
vnd durdu.
Sonra Fotoraf Camgz Emin geldi. nce Zalarunolunu
kaldrdlar, duvarn nne dikmeye altlar. Zalanmolu o ka
dar kurun yemi, bedeni ylesine hurdaha olmutu ki... Gi
yitleri kanl amura belenmiti. rptlar.
Zala:
"ncitmeyin, incitmeyin biriciimi," diye son kalan sesiyle
baryordu.
ki gl kii srt duvara dayal Zalarunolunu ayakta tut
tular. Bir candarma geldi, pskll fesini bana geirdi. Cam
gz Emin fotorafm ekti. ldrlen tm ekyalarn fotora
fn o ekmiti. Fotoraf ekildikten sonra adamlar Zalanno-
lunu brakverdiler. l duvarn dibine ylverdi. Boynu da
sol omuzuna dt. yle glmsedi kald.
Zala bir lk daha kopard.
Sonra Yel Ekyay getirdiler. Onun da srtn duvara verip,
kollarndan tuttular. Candarmalar onun da fesini getirip bama
oturttular. Buna orada bulunan herkes gld. Fotorafn ekil

240
mesi bitince Yel Ekya da yld duvarn dibine. Ba gsne
sarkt.
Ekyalar avluda iki gn daha kaldlar. Scakta koktular,
itiler, giyitlerine smaz oldular.
Tellal Kambur Ahmet, yakasna madalya yerine fincanm
takm sabahtan akama kadar baryordu:
"Duyduk duymadk demeyin millet!" diyordu. "Zalan-
nolunun etesi candarma kumandanlnn kapsmda yatyor.
Bir ibret levhasdr. Gidin grn... Gidin grn ki, neler dour
mular analar... Ancak bir gn daha kalacak Zalanmolu orada,
kokuyor, iiyorlar... Duyduk duymadk demeyin millet!"
Zala, gn, gece yemeden, uyumadan orada, candar
ma komutanlnn avlusunda gzlerini oluna dikmi, bir to-
pack olmu oturdu kald. Onu oradan kimsecikler koparama
d.
gn sonra ly Zalaya teslim ettiler. Bir yaral kartal
gibi olunun stne atld Zala. Onun kokmu, imi lsn
koklad koklad...
Yedi ekya lsn sahipleri aldlar. Yel Ekyann kimsesi
yoktu. Onun da lsn candarmalar kasabamn dndaki eski
kire kuyusuna attlar. lsn kpekler yedi.
Gedikli avu Hanefi ok yahyd. Salar apakt. nce Me-
med diye Zalanmolunu vuranlardan birisi de oydu. Kasaba
nn arsna dm, eski bir destanc cokunluuyla olay an
latyor:
"nce Memedi sardk diye seviniyorduk. Tuvaras deresinde
sarlan nce Memed, nce Memed de olsa kurtulamazd. Her yan,
yer gk kayalk," diyor balyordu. "Kayaln dibinde de ekya
lar. arpma bir saat srd. Bir de baktk nce Memed, bir men
dili tfeinin ucuna balam bize doru, teslim teslim, diye ba
rarak geliyor. Arkasnda da adamlar... Yzba, durun, dedi, ben
nce Memedi teslim almam. Yaklasn ate edelim... Hepsini l
drdk. Bir Yel Ekya teslim bayram amamt. Akama kadar
arpt. Sonra mermisi bitti. Onu da yakaladk, ldrdk, ince
Memedi yakaladk diye sevindik. Kyller baktlar, bu nce Me
med deil, Zalanmolu dediler. Yzba kederinden lyordu.
Bu nce Memedde ne var, ne var ki yakalanmaz," diyordu.

241
Bu kasaba ok teslim olan ekya ls grmt. Bundan
birka yl nce Hkmet dalara haber salmt: "Dada kim
varsa gelsinler teslim olsunlar. Teslim olanlar affedilecek." Ve
ekyalar teslim olmulard. Bu teslim olan ekyalardan otuz
kadar Kozan hapisanesinde yatyorlard. nl ekya Hac Veli
de iinde. Bir sabah bu ekyalar kol kola halatlarla baladlar,
Adanaya gtryoruz diye, yola kardlar. Adana Kozan ara
snda Saram diye bir yer vardr. Bodur aal, kra bir yer.
Saram deresinde bu otuz kadar ekyay kuruna dizdiler.
Sonra da katlar da vurduk diye bir rapor uydurdular. lleri
ni de Saramn deresine gmdler. Olan biteni o yrenin b
tn kylleri bylece grp duydular.
Kaymakam bu olup bitenlere ok seviniyordu:
"Kanunsuzluklar, kanunsuzluklar yapsnlar, bu onlar da
ha abuk ykar," diyordu. "Zulm hibir zaman payidar olama
mtr. ok gen olduklarndan nai, Cumhuriyetin efendileri
bunu bilmiyor, bir zulm klc gibi halkn stnde esiyorlar.
Bir zulm klc, iki gzm efendim."
u nce Memedi de bir merak ediyordu ki... Kimdi, neydi,
nenin nesiydi? ok gen bir adamm, diyorlard. Epey bir za
man ortadan ekilmi, imdi gene meydan cenge girmiti.
Onun da cesedini yakmda kasabaya getireceklerdi.
"Cumhuriyetimiz ok kuvvetlidir, onu da teslim alp kur
una dizecekler pek yakmda. Onu da greceiz, iki gzm
efendim. Onu da greceiz pek yakmda," diyor, zevkle gzleri
ni yumuyor, ellerini ovuturuyordu.
Ve kasabada onun stne konuulanlar biraz taaccp, bi
raz korkuyla dinliyor, nce Memed stne mtalaalarda bulu
nuyordu.
"ok zalim, insafsz, insandan baka bir mahluktur bu,
efendim, iki gzm cierparem. nsandan ayr, bambaka bir
mahluk, Trk kyls, efendim. Ellerine bir frsat dmeyegr-
sn, babalarmn gzlerini oyarlar," diyordu.
nce Memed bir gece bir zengin aann evini basm Tao-
luk kynde. Aa param yok, demi. Memed yle mi, diye sor
mu. Adamlarna kapy kapayn da bekleyin, demi. Aamn
kz varm, on alt, on sekiz, yirmi yalarnda. nce on

242
alt yandaki kz yatrm konan ortasna. Babasmn, anas
nn, kardelerinin gzleri nnde rzma gemi. Hem glyor,
hem rzna geiyormu kzn. Babas, anas, kardeleri elleriyle
yzlerini rtmler. Sonra kz adamlarna terk etmi. Onlar da
kzn rzma gemeye balamlar. Memed ortanca kz yatrm
sonra, onu da bir iyice kirletmi. Sonra da byk kz... Byk
kz onu ok sevmi, ben senden ayrlmam Memed, demi. Me-
medin ardma dm.
Memed, aaya bu muamelelerden sonra, eer paralar
karmazsan, seni de feci yaparm, demi.
"Zulm, iki gzm, nuru aynm, zulm. Trk kyls zu
lm makinas..."
Adam, nesi var nesi yoksa karm, aln, gm, elmas...
Hepsini aldktan sonra, hoa kal, demi, yrm. Byk kz
da bu kafire sevdalanm ya, dm ardma. Daa kmlar,
Memed bakm ki arkasna, o kz, byk kz, onlarla birlikte
gelmi. Sevdal. evirmi tfeini vuruvermi.
"Belasn bulacak o... Cumhuriyet Hkmetimiz Yunanm,
koskoca Dveli Muazzamann hakkndan geldi ki, bir ekya
parasnn gelemeye, iki gzm sultanm! Az zamanda bekle
yin. Zulm makinalar..."
Bir eve girmi, bakm ki, kimse yok evde, yalnz beikte
bir bebecik uyuyor. Meleklere gld, glmsyor. Bu kafir ne
yapyor, hanerini karyor ocuun ban kesiveriyor:
"Olamaz, olamaz iki gzm! Mersi, daha fazla anlatmayn.
Facia... nsan kalbi dayanamaz buna sultanm. Yrek paralanr.
Ancak Trk kylsnden sadr olur byle zulmler. Efendi
mizden... Kati istihbarattr bu sylediklerim. Hilafm yok."
Byk bir kye girmi on kiilik etesiyle. Btn kyly
kadm erkek, oluk ocuk, gen yal, hasta sayr, yatalak kt
rm, kyn orta yerindeki alana toplam. Emir vermi herkes
evindeki sacayam, saban demirini getirsin, diye. Herkes git
mi evindeki sacayam, saban demirini getirmi. nce Memed
kafiri emir vermi ki, kyde ne kadar odun varsa u alana y
n, demi. Onlar da ymlar. Yakn odunlar demi, onlar da
yakmlar. Odunlar yanm kz olmu. Byk kz ynnn ii
ne saban demirlerini, sacayaklarn atm, demi. Onlar da atm.

243
Demirler kpkrmz kor gibi olunca, demirleri karn, demi,
karmlar. Sacayaklarm boynunuza geirin, saban demirleri
nin de stne plak ayaklarnzla basn, demi. Bir iki kii te
reddt edecek olmu, hemen orackta onlar vuruvermi, ceset
lerini de yar canl yanan kzlere attrm. Bir czrt, bir ya ko
kusu alm ortal. Bunu gren kyller sacayaklarn boazla
rna derakap geirmiler, plak ayaklaryla da kze basmlar.
Bir czrt, bir yamk et kokusu alm ky. Aradan haftalar ge
ti, ky hala yank insan eti kokusuyla kokuyor.
"nanlmaz bu anlatlanlara iki gzm sultanm. nanlmaz.
Fakat kati istihbaratmzdr efendim. Zulm... Trk kyls
zulm makinasdr. Velakirv insanolu bu kasabada olup biten
lere inanamaz. Zulm..."
Kaymakam ve kasaba daha da aztt. Elbirliiyle nce Me-
med stne akim hayalin alamayaca bir kara efsaneyi rd
ler, kasabadan br kasabalara, Adanaya, Ankaraya kadar yay
dlar. Yalnz kara, karanlk efsaneleri ukurova, Anavarza ky
lklerine ilemiyor, kylerin kapma gelip orada kalyordu.
Kasabaya gelen kyller nce Memed stne karlm efsane
leri dinliyorlar, dinliyorlar, susuyor, hi renk vermeden, "Aca
yip," diyorlar, ilerinden kasaballarla alay ediyorlard:
"dn koparm bizim deliolan rz krklarn," diyor,
seviniyorlard.
"nce Memed dedikleri de kim, nasl bir adam? Ad nce
onun, zebella gibi, kaba, iri, domuz gibi, irkin, patlak gzl bir
adam. Byle irkin adam ne u dnyaya gelmi, ne de gelir."
"Bir kollar var nce Memedin, dimdik durduunda bile
yerleri spryor. Burnu tm azm rtm. Gzlerine kan
oturmu. apakl, ipil gzl."
nce Memedin grn stnde en ok Ali Safa Beyin ka
rs duruyordu. Gn douundan gn batna kadar kasabay
ev ev dolayor, nce Memedi eit eit, biim biim anlatyor
du.
Dehet bir korku sinmiti, ksz, karanlk, amur iinde,
sokaklarndan pislik akan, gbre kokan, yan ykk kasabann
stne. Bu kasaba l gibiydi. Bir dedikodu yuvas, bir cadka-
zamyd. Herkes, herkesin en gizlisini biliyor, herkes herkesin

244
en kk srmesini balamyordu. Her gn binlerce dediko
du yaratlyordu. Dedikoduya kurban gitmeyen, dedikoduyla
yresini sindirmeye almayan hi kimse yoktu. Durgun, s
kntl kasabada herkes biribirinin gzn oyuyor, kuyusunu
kazyordu.
Ekyalk olaylar da olmasa kasaballar skntdan patlaya
caklar, biribirlerini kasabann ortasnda birikmi gbreli, kokar
gleklerde boacaklard. u ekyalar vurula vurula bitecek di
ye dleri kopuyordu. nanlmaz bir ehvetle konuuyorlar, dur
madan, durmadan konuuyorlar, dedikodu yapyor, her gn
tepeden trnaa kasabada kim varsa ekitiriyorlar, korkuyla,
ehvetle biribirlerine ekyalar anlatyorlard. Kasabann er
kekleri konuma, dedikodu babmda beterdiler ama, kadnlar
da bin beterdiler. Hi mi hi azlar durmuyordu. Ekyaclk
bahsinde erkeklerin bam Ali Safa, kadnlarnkini de Ali Sata
nn kars ekiyordu. nce Memed iin uydurduu hikaye y-
leydi:
"Kocaman, zebella, yarma gibi dalardan bir kyl ocu
u Beye gelmi. Bey sormu bu adam azmanna, almaya m
geldin, demi. O da yok, demi, ekya olmaya geldim. Dada
her aanm bir ekyas var, hkmetin bile ekyalar var, ben
de senin ekyan olaym. Dediinden kmam, kimi istersen
ldrrm, demi. Safa Bey de demi ki ona, vazge bu sev
dalardan, glsn kuvvetlisin, bak da gibisin, gel de bizim
iftlikte al. O, burun kvrm. stersen sana ekya olurum,
demi, diretmi. Bizim Bey de ekya istemem, demi. Ben
Cumhuriyeti kuran bir adamm, ona kar ekya kullana
mam. Kocaman kyl de, bir dev gibiymi, irkin mi irkin,
beli de kambur, Beyin yanndan uzaklam. ki gn sonra ge
ne gelmi Beye, piman olacaksn Bey, demi. Ben bir kurun
atarm ki, gkteki metelii vururum. Herkesin dada bir ek
yas var, ben de senin ekyan olaym. Sana kim kar koyarsa
hepsini ldrrm. Elime bir tfek ver, sal daa da bak... Bi
zimki istememi. Bir ay gelmi gitmi, bizimki gene isteme
mi. O da Safa Beye dman olmu, ekmi gitmi. yi ki Safa
Bey onu ekya olaraktan tutmam. Onu ekya olaraktan tu
tan Abdi Aanm sonu neye vard, grdk. Oradan dalara

245
Abdi Aaya gitmi. Abdi Aa saf bir adam. Peki demi, ol be
nim ekyam ki, dalar muhkem, hem de sk dola. Hangi
kyl benim aleyhimde konuursa, onu vur ldr, demi. Eli
ne ok tfek, o da yepyeni, ok kurun vermi. Abdi Aa ona
ok da para vermi. Bu da daa km. Dada nlenmi. n
lenince ad nce Memed olmu. nce Memed olduktan sonra
kylere gidiyor, kim Abdi Aann aleyhinde konumaz, onun
karlarna svmezse onu ldreceim, diyormu. Kyller de
hep bir azdan Abdi Aaya kfrediyorlarm. Besle kargay
gzn oysun. Onu gren kyller ta uzaktan Abdi Aaya s
vp yle geebiliyorlarm yanndan. Koynunda byt de y
lan, nce seni soksun. Onun korkusundan dalarda kyller
selam yerine Abdi Aaya svyorlarm, biribirlerini grdk
lerinde. Abdi Aa buna haber gndermi, etmesin eylemesin
diye. O da kzm, Abdi Aann evini basp atee vermi. ki
kars varm, ikisini de bir odaya kapatm, kocaman adam
bir onun rzna geermi, bir onun. Sabahlara kadar kocaman
adam kadncklarn rzna gemi, yan yana yatrp. Abdi Aa
bir frsatn bulmu bize geldi. Yaprak gibi titriyordu zavall.
Safa Bey onu bizim evde bir hafta saklad. Bir gn duydum ki
nce Memed Aay aryormu. Aman, dedim, Bey sav unu.
Belki bizim evi de basar u zebella. Bey, Abdi Aaya karako
lun yanndaki evi tuttu. Tuttu ama gene kurtaramad Abdi
Aay. Herkes biliyor, nce Memed bir gece bast onun evini.
Her gzne bir kurun skt. Bizim Bey diyor ki, iyi ki nce
Memedi ekya diye tutmamm. O bir medeniyet, insanlk
dman, diyor. Vayvay kyn topraklarmdan bir karta
ym, diyor Bey, hibir ekya kalmayacak dada... Yamur
Aay bile, o hrsz bile delie attracam."
Ali Safa Beyin tombul kars hikayeyi trl trl anlatyor,
anlatrken pembe yanaklar biraz daha kzaryor, onun Abdi
Aay ukurovada ky ky nasl kovaladm, zavall ihtiyarn
can havliyle kendisini evden eve atm gz yaartc bir sesle
alar gibi en ince aynnhlanna kadar sylyor, bazan da kendi
ni tutamyor, ahyordu. Szn de:
"O da hak etti," diye bitiriyordu. "Senin neyine gerek yle
bir kocaman ekya tutmak, dev gibi. Kan iici. Bizim Bey dn

246
yann cesaretlisi, o bile korkmu da nce Memedi ekyaclna
alamam. Hak etti Abdi Aa, hak etti. Kendi bam yedi, mille
tin de bam bu canavarla belaya soktu."
Acayip haberler geliyordu dalardan kasabaya. Candar-
malar her gn kez embere alyorlarm onu, o da bir ylan
gibi emberden kyormu, ku olup uuyormu. Onu gren
candarmanm, insanlarn korkularmdan dudaklar atlyormu.
atlyor da onu grenin eli bir trl tetie varamyormu. Bir
gzleri varm, bakt adam olduu yere iviyormu. Onu
grenin korkudan d patlyormu. Fkara candarmalann titre
mekten elleri tetie varamyormu ki...
Bir gece Kaymakama gelmi, grtlana sarlm, "Ben nce
Memedim," demi, "benimle urama, ben u dalarda, u u
kurda ne kadar aa, efendi varsa hepsinin kkn kurutaca
m," demi. Kaymakam da onunla uramayacama yemin
etmi. Bunun iin ite...
Anasn, kars Hateyi, ocuunu candarmalann eline ge
mesin diye ldrm. Babasm da ldrm diyorlar ya, yalan.
Babas daha nce lm, bu nce Memed ksz bym. Bir
kardei varm, o da diyar diyar kayormu. Onu yakalarsa,
onu da ldrecekmi.
Kaleboyuna oturmu, o yoldan geen kadnlarn rzna ge
iyor, erkeklerin sa ellerini kesiyormu.
Mustafa Kemal Paaya haber yollam, stme gelme, se
nin temizleyemediin aalan, hocalan ben temizleyeceim. De
rebeylerinin kellesini ben kesip kara vagonlara dolduracam,
sana yollayacam, diye. Mustafa Kemal Paa da ona dokun-
muyormu. "Sana dokunmak yok. Var yrt hkmn eski
ukurovada, ulu Toros dalarnda," diye ona ferman yollam.
"Biz bamzn aresine bakalm, karde. Bamzn aresi
ne."
Umuda kaplyorlar, umutsuzlua dyorlar, korkuyorlar,
yrekleniyorlard. Skntdan pathyorlar, konuuyorlar, olma
dk hikayelere inanmaya can atyorlard.
Bir gn nce Memed de bir plak atn srtnda kasabaya
byle, yamurlu bir gn getirilirse... Nasl davranacaklarn bi
lemiyorlard. Sevinsinler mi, alasnlar m?

247
Yamur yayor, toprak buulanyor, bir akarsu ukurova-
nn stnden Akdenize doru uuyor, imekler akyor, orta
lk selsele gidiyor, gne ayordu. Ekyalarn mahzun, kimse
siz lleri candarma komutanlnn avlusunda ak mermer ta
nn yannda... Srt srta slanyorlar.
Yamur yayor, gne ayor.

248
32

Kaymakam gelip gittikten sonra hibir olay olmad. Ali Sa


fa Bey iki kez atla kyn iinden sama soluna dikkatle baka
rak, her grd insana gzlerini dikerek gelip geti. Kayma
kamdan sonra kyllerin iine korku dt. Korku azald, o
ald, tat. Her gn Ali Safa Beyden bir olay beklediler, bir ey
olmaynca bombo kaldlar.
Bu arada dris Bey, arkasmda iki atlsyla kye gelip Koca
Osmanm evine indi. Koca Osmana hayranln, sevgilerini,
sayglarm syledi. Ali Safa Beyin karsndaki davranlar ho
una gidiyordu. Yrekliliini vd.
"Biz," diyordu, "Arif Saim Beyin karsmda dayanamadk,
kendimizi sattk. te sonucunda da bu hale dtk. te byle-
ce dalara dtk."
ini ekiyordu. Gen, yakld yz solmu, gzleri uku
ra kamt.
"Ama biz de bir eyler yapacaz. Arif Saim Beye haber
ler gnderdim. Tarlalarma dokunma, dedim. u yirmi drt
yl sen uydurdun, yz elli bin liralk bor senedi gibi. Uy
durduun gibi kaldr, dedim. Bekliyorum. Sonra yapacam
ben bilirim. Bunu her nme gelene syledim. Sonuna kadar
ona bu haberi gndereceim, eer Arif Saim akln bana al
mazsa, ite o zaman baka eyler konuacak... Krt Ali Aa
diyor ki, Arif Saim Bey dnyor. Hem de ok ciddi d
nyor. Dnsn bakalm. Ben sabrlym. Siz de sabrl
olun."

249
dris Beyin Koca Osmann evine indiini duyan kyller
eve kotular. Seyfali, efe Kahya, Ferhat Hoca da geldi.
dris Bey kylleri grnce gzleri yaard. Dayanamad
konutu:
"Size gpta ediyorum," dedi. "Ali Safa size byk zulmler
ediyor. Arif Saim Beyin bize ettiinden daha ok. Bizimkiler,
biz dayanamadk, birer birer ata tarlalarmz Arif Saime sattk.
Korktuk sattk. Benim gibi ekya olduk, sattk. Ahmaklk edip,
sattk. te byle dalara dtk. Sizlere hayranm, dayatyor
sunuz. Bir aa ne kadar ulu, ne kadar gl, ne kadar salam
olursa olsun, onu topramdan karacak olursanz kurur. Bizi
topramzdan kardlar, biz kuruyacaz. Size hayranm."
Kyller de onun bu gzel konumasna, gzel, bir boa
nn gzlerine benzeyen iri gzlerine, uzun, kam parmaklarna
hayran kaldar. Ona ok da acdlar.
dris Bey atma binip kyden ayrlrken ilerinden bir eyler
koptu, bir ac. dris Beyin sonu yoktu. Bunu biliyorlard. ste
lik de ou zaman, at stnde, ovada geziyordu. Onu yaknda
keklik gibi avlayverirlerdi.
dris Bey onlardan ayrldktan az sonra geriye dnm,
Koca Osmana:
"Benimle kyn dna kadar az yr Osman Aa," demi,
atmdan inip Koca Osmann koluna girmi, kyn dna kn
ca: "Ben niin bu kye geldim Osman Aa, biliyor musun?" di
ye sormutu. "nce Memedin bu kye geldiini, size indiini
bana sylediler. Onu grmeye geldim. Onunla grmek be
nim iin de iyi olur, onun iin de."
Koca Osman dnm kalmt, ne sylese. inden, ky
ller nce Memedi buna duyurduklarna gre bu iyi bir insan
dr, gvenilecek bir insandr diye geirdi. Ona her eyi olduu
gibi anlatmalyd yleyse.
Bir aacm dibine oturdular, Koca Osman olam biteni bir bir
dris Beye syledi.
dris Bey onun elini pp ayrlrken:
"Sen hi merak etme Osman Aa, ben onu sana bulaca
m," dedi, atma bindi, ovaya srd.
dris Bey gittikten hemen sonra kye candarmalar geldi.

250
dris Beyin az nce kyden ktm anlaynca durmadlar, ar
dnca gittiler.
ki gn sonra da Anavarza kalesinde candarmalarla dris
Beyin arpt duyuldu. arpma ok uzun srm, dris
Bey yle yiite, yle gzn daldan budaktan saknmamacas-
na dvm ki, candarmalan bozmu, dallen de atma bin
mi oradan uzaklam gitmiti.
Yaz geldi, sar scaklar kt. Akasazn sular fokurdad.
Yzlerce tozdirei ge am, ovada bir tuhaf devler gibi do
ludizgin dolamaya balad. Leylekler, teki gmen kular, ba
lkllar, ibibikler, veyikler, binlerce trl trl ku Akasazn
gn, batakln doldurdular. Yelken bulutlan uzakta, g
neyde Akdenizin stnde yn yn kabardlar. Garbi yelleri
esti. Dalardan ovaya besili, iri yaban domuzlar srlerle indi
ler, uzun az dileriyle ovamn scak topram srdler. ekirge
ler byd. Toprak, bitkiler, kular, bcekler, her ey sonsuz bir
berekette yavrulad. Anavarza topra daha da canland, kay
nat, her ey iki misli oald. rmcekler, rmcek alar,
arlar, an petekleri birka misli oald, geniledi, byd.
Anavarza topra taze bir canllar kaynamasnn hznda, kya
metinde uundu.
Bu y Vayvayn ekinleri gr, bol oldu. Budaylar insan bo
yunu geti. ok yerde ekinler ar baaklarm gtremeyip yat
t. Karpuzlar grlmedik bir irilikte olgunlat. Kavunlar sapsa-
n, iri, scakta ar, ball bir kokuda koktu. Kavun tarlalarnn
ok uzandan geenler bile havaya, topraa sinmi ar kavun
kokusunu duydular. Uzun uzun baytc bir tatta havay kokla
dlar. ri, beyaz yaz kelebekleri tpk kular gibi gn uzan
da umaya baladlar. ri, parlak kara karncalar tok, ar bu
day tanelerim, sralanmlar binbir glkle birka birden an
cak tayabiliyorlard. Atlkarncalarn ancak yedi sekizi bir ara
ya gelerek, nakl, sert kabuklu, binbir renkte, prltda yanan
bir bcek lsn zorlukla tayabiliyorlard. rmcek alar
na svama sinek yapmt. Besili, imi rmcekler, keleri
ne ekilmiler, bu sonsuz bereketteki sofralarnn bamda sindi
rim uykularna yatmlard. Ve uyuyan rmceklerin nne si
nekler yayor, alar gn getike sinekten arlayor, olgun

251
meyveler gibi dallardan aalara sarkyorlard. Bazan alar o
kadar arlayorlard ki, ortalar kp sarkyor, delinip para
lanyorlard. Alar bereketten, arlktan paralanan rmcek
ler de hemen byk bir gayretle, abuklukla alarm yeniden
geriyorlar, gerer germez de alarnn kapkara sinekle svand
n gryor, keciklerinde yeniden derin uykularna dalyorlar
d.
Petekleri de dallar tayamyordu. Karaallkta, Akasaz
bklnn topramda yzlerce petekli dal topraa sarkm
ryordu. Peteklerde arlar milyonlarca, st ste binip ipiltili
kanatlarn srtlarna yatrmlar, tembel tembel bekleiyorlard.
Koca Osman yatm, iri baaklar topraa sarkm karakl-
k, sert ukurova budaym bierken:
"Hay maallah," diye destesini havaya kaldryor, "byle
bereket... Harmanlar, ovalar bu yl buday alamayacak. Har
manlar, ovalar taacak," diye baryordu. Hay maallah... Ya-
radana kurban olaym."
Koca Osman sevinten tayor, sevincini her nne gele
ne, kurda kua, ylana yana, insana alyordu. Btn Vay-
vay ky de aa yukar byle bir sevin scaklnda dn
yordu. ok kii stmalyd, bataklktan bulut bulut sivrisinek
geliyor, geceleri kimse doru drst uyuyamyordu ama se
vinleri de gittike byyor, ky bir dn havasna dn
yordu. Canl, itahl, umutlu ekinleri biip harman yapyorlar
d. Kt gnleri, zulmleri oktan unutup gitmilerdi. al
nan atlarn, Kaymakamn kt davrann, Allahn gecesi k
yn stne yadrlan kurunlar unutup gitmilerdi. Deni
atlarla srerlerdi. Bu yl deni neyle sreceklerdi, onu bile
dnmyorlard.
Ali Safa Beyi de bu ylki bereket sevinten deli etmiti. Yal
nz o verimli, dourgan topraa bakyor, bakyor, dilerini g
crdatyor, yumruklarn skyordu:
"Ah, kpekler!" diyordu. "Aaah, kpek kyller! Gstere
ceim size! Bekleyin!"
dris Beyin verdii haber doruydu. nce Memed gene
dalarda ortaya kmt. Artk her gn dalardan ovaya nce
Memed stne haberler geliyor, bir anda da bu haberler Kozan

252
kylklerinden Ceyhana, Ceyhandan Osmaniye, Kadirli ky
lklerine, oradan Bulankbaheye yaylyordu.
Vayvay kynde tarladan tarlaya trkler atlyordu. nce
Memed stne, aalar, beyler, candarmalar stne. nce Me-
med stne sylenen trkler hayran, scak... Aalar, beyler,
candarmalar stne sylenen trklerse alayc, meydan oku
yan...
Trl hikayeler de dalardan ovaya iniyordu. Trl trl,
akl almaz hikayeler.
Blk blk candarmalar, yeri g alm kyller d
mler Torosa, delik delik, ta ta nce Memedi aryorlar. Onu
zorlukla bir yerde yakalayp kuatyorlar. Memed bir insan du
var ortasmda umutsuz kalyor. Ama her seferinde de bu duva
r ykp kurtuluyordu.
Bir sabah Memedin Tuvarasmda, Savrungznde, Babikli-
de, Kzlcadada sarld haberi geliyor, Anavarza kylkleri
soluklarn tutup haberlerin sonularm bekliyorlard. A ek
mei, uykuyu unutup bekliyorlard. Gelecek haber Memedin
zafer haberiydi ama, bundan hi kmleri yoktu ya, gene de
gzlerine uyku girmiyordu.
Memedin kuatld haberlerini kim getiriyor, kim yay
yordu, sonra da kurtulduu haberi o anda ukurovaya nasl
ulayordu, kimsenin bir ey bildii yoktu. Her iki habere de
ayn gnl tazeliiyle sahip kyorlard.
Haberler, bir adamdan, bir yolcudan, bir ocuktan, kadn
dan, bir yerlerden kveriyordu. Hi kimse de aratrmyordu.
Sorup aratrmak akllarna bile gelmiyordu. Bir yerden bir ha
ber gelsin de nereden, ne biim gelirse gelsin. Kimse orasna
karmyordu. Kyler nce Memed haberinden yoksun kalma
sn da, nasl bir haber olursa olsun, onun oras kimseyi ilgilen
dirmiyordu.

Candarmalar arkasnda Memed nde. Memed daa yukar


kayor. Candarmalar ok... ne atsan candarmadan yere d
mez, ylesine ok. Bir de kyller, gz kr olas, oca snesi,
ahmak, eek kyller... Siz ne istersiniz nce Memedden behey
ahmaklar, size ne yapt nce Memed, behey kafasz eekler, bre

253
eek kyller? Dan yamacm talamlar. Drt bir yandan da
n yresini sarmlar, kovalyorlar Memedi. Memed de can hav
liyle kayor. Kurtulu yok. Memed dam doruuna kadar kaa
cak. Oradan sonra uacak deil ya... Arkasndan Yzba Faruk
glerek baryor, az kald nce Memed, diyor, az kald nce Me
med. Dam doruuna az kald. Aadan biz geliyoruz. Dam
doruundan te de yol yok. Seni yakalayacam, boazma ip
balayacak, ky ky dolatracak, maymun gibi oynatacam se
ni, diyor. Kyller de, size ne zkkmlar, size ne oluyor? Kyller
de glyorlar. Memed terliyor. Boyuna tkezliyor. Dam doru
unda bir kayarm ardma sinmi, ver ediyor kurunu. Candar-
malar aada, Memed dorukta iki gn iki gece srd dv. F-
kara Memed gndr azna bir lokmack bile koymam. ok
ackm. Can tela, al bile akima gelmiyor. Memed candar-
malar da vurmuyor. Kyllere de hi kurun skmyor. Aaah,
ah! O alak kyllerin yreklerinin bama saplasayd, aaah! Al
ak da namussuz kyllerin. Keki. Sonra Memedin kurunlan
da bitti. Ne yapsm fkara Memed bu kadar insana kar, tek ba
na... Kurunu yok, bir ey yok. Birden akl etti, balad talan yu
varlamaya tepeden aa. Baka are var m? Ta ta yuvarlad...
Ta ta, ta ta... Bir kyamet koptu dam doruunda, yamala
rnda. Bir ta seli durmadan akta, durmadan. Candarmalar, ky
ller soluu dam eteinde aldlar. Kaar msn kamaz msn!
Ta ta yuvarlad, ta ta... Candarmadan kylden yaralanma
yan kalmad, oooh, alak kyller, oooh olsun. Yreim soudu.
Yerler gkler biribirine karta, gk grler gibi patlad ortalk. B
tn bir gece dadan aalara bir ta seli akta durdu.

Memedle candarmalar arpyorlarm. Memed gene s


km. Memed sonunda kuatmay yarm km. Sabahtan az
nceymi, gn dodu doacak. Memed ok hzl kaarm...
Candarmalar da hemen izinde. Gn doarken bir iirden iler-
liyormu. Bir de bakm ok yal bir kadn... Candarmalar dn
eeini ldrmler. Kadn deirmenden geliyormu, torunla
rna un tm de... Eek bir yana dm, un uval bir ya
na... Yal kadm elleri koynunda l eeinin banda ranp
durur.

254
"Adm sorarsan adm Zeynep, kym sorarsan ta u kar-
ki kydeh olurum. Anasz babasz be torunum var. Ondan
bundan buday topladm. Komunun da eeini aldm, deir
mene gittim ttm, deirmenden dnerken ite eeimi bu
rada candarmalar vurdular. Neden vurdular, onu da bilmem.
Kye nasl giderim, komuya ne sylerim? Halim yaman. o
cuklar da evde a a bekleir. Nolursun ekyalar ba sen de
beni vurup ldrme. Candarmalar eeimi vurdu, ekyas da
beni ldrr. ldrme beni olum."
Memed un uvalm srtna yklenmi.
"Kalk ana, haydi gidelim," demi. "Eein sahibine ben pa
rasm veririm," demi.
Yal kadm ikide birde Memedin eline yapyor, in misin
cin misin, yoksa Hzr Aleyhisselam msm, diyormu. Memed
ykn altnda iki bklm, bir de yryormu. Bir de candar
malar yandan ynden kurun skarak onu alyorlarm.
Yal kadm candarmalarm arad adamn, kurun skt
adamn bu olduunu anlam. Bunu anlaynca da balam d
vnmeye:
"Brak benim un uvalm. Kurban olaym yavrum ekya,
brak da ka. Candarmalar imdi gelirler de seni ldrverirler,
benim eeim gibi," diyormu. "ocuklara bir ey olmaz. Acn
dan lmezler... yi ekyam, gzel yavrum, lme benim yzm
den, ka!" Yalvaryormu.
Memed aldrmam. Un uvalnn altnda iki bklm, kye
kadar varm. Eek sahibine de parasm vermi. Da kylkleri
onun nce Memed olduunu anlamlar, yakalayp hkmete
teslim etmek istemiler. Memed de onlarn yzne tkrm:
"Tuu, yznze kppekler," demi. "Ne grdnz hk
metten de beni ona teslim edeceksiniz? Tuu derim size! Tk
rrm yznze," demi, azna geleni sylemi.
Onlar da piman olmular, utanmlar. Memed de ksm
onlara, bir lokmacklarn bile yememi.

Yumuack bir adamm, pamuk gibi. Uz konuurmu.


Utangalndan ban kaldrp da kimsenin yzne baka-
maz, hep nndeymi ba. Konuurken kzlar gibi kzarr

255
m. telerden, uzaktan baknca da gibi olur, heybetlenir-
mi. Gzlerinden ate salrm. Yanma varnca, eer durgun
bir zamanndaysa ocuklar gibi kck olurmu. fkelendi
inde tyleri dikilir diken gibi olurmu. Salar da diken gibi
dikilirmi. fkelendiinde yaknnda da olsan Memed koca
man olurmu. Kederliymi ou zaman. ok sevinli olduu
da olurmu. Bir de ona kurun gemezmi. Muskalym, du-
alym, afsunluymu. Bir de onu bak kesmez, ate yakmaz,
su bomazm. Abdi Aay ldrp de kyne vardnda
kylsn ekmi Dikenlidzne bir da gibi bir ate yaktr
m akrdikenlikte. Atein iine girip ortasna oturmu. Bu
nu grenler, "ki gzmz nmze aksn ki bu gzlerle gr
dk," dediler.
"Bir tek yerine kurun ilermi onun. O da aksa, gzleri
ne... Eer aksa gzleri, gzlerine kurun, bak, ate ilermi."
"Memedin gzlerine bir are."
"Hibir aresi yok. Kurun skarken gzlerini amasa olur
mu? Nian ald yeri grr m?"
"Memedin gzlerine bir are."
"Gzlk desen krdr. Bir kurunda tuz buz olur."
"Memedin gzlerine bir are."
"O zaman ite ona g yetmez. Ordularla dvr, ordula
r bozar."
"Memedin gzlerine bir are."
"Kalkar ayaa, ordularn nnde akta, saklanmadan, on
larn aknlklar arasmda dolaarak, ordulara kurun skar.
Ona gelen kurunlar sapr sapr, pamuk atyorlarm gibi yere
dklr."
"Memedin gzlerine bir are."
"Bindii atlara da kurun gemezmi. Atlarn da yalnz
gzlerine kurun geermi. Memed al bir Arap atnn stnde
ordularn nnde at oynatyor. Atn stnde dimdik bir vga-
ck dal gibi. nsan gzeli. Ordular ona hayran, paalar, zabitan-
lar ona hayran, cinler periler, grnmezler, iyi kimseler ona
hayran. Atnn stne gn vurmu... Doan gn, aan iek,
yaan yamur ona hayran."
"Memedin gzlerine bir are."

256
"Ana kuzularna kyamaz Memed. Camna kastedenleri bi
le balar."
"Memedin gzlerine bir are."
"Atnn stnde, iri, gzel, al atnn stnde dadan daa
uar Memed."
"Memedin gzlerine bir are."
"Salar alnma der kvrlr. Kara peremi yalp yalp eder.
ri gzleri Arap taylarnn gzlerine benzer, kapkara, byk,
dumanl, kederli..."
"Memedin gzlerine bir are."
"Her zaman stnde bir ahin uar. Ycesinde. Memed s
tndeki ahini grr, sevinir. Bilir ki o ahin stnde utuka
ona hibir canldan zarar gelemez. Bir gn ok skm, kur
unlar bitmi, sarm onu candarmalar. Yannda da arkada
Cabbar varm. Cabbar tamam arkada, bizi yakalayacaklar,
teslim olalm, demi. Memed bam kaldrm bakm. Bakm
ki tede, uzakta, gn ucunda ahini dnyor. Ge arkama
demi Cabbara. Beni kendine siper et. Bize hibir ey olmaz.
Kurtulmu. ahin onun stnde dndke ona hibir ey ol
maz. Onun tlsm, stnde kanat am dnen ahindir."
"Aaah, Memedin gzlerine bir are. Aaaah..."
"te Memed byle bir Memeddir."
ocuk uyuyordu. Daha yeni uyumutu. Kasabadaki btn
klar da snmt. teki mahallede bir iki kpek ryor,
beki ddklerinin sesleri geliyordu. Memed alt aydan beri bu
kasabadayd. emsi Beyin iki katl evinin altna snmta. Kimse
farkna varmasn diye ona yemeini, suyunu, teki gereksinimle
rini emsi Aann kz kardeinin ksz olu sekiz yandaki
Mustafa gtryordu. Memedin yannda Cabbar da vard. Mus
tafa onlara hem yemeklerini gtryor, hem de onlarla dostluk
ediyor, darda olan bitenleri, duyduklarn, grdklerini, onlara
gzel gzel anlatyordu. Bu insan biibirlerini ok sevmilerdi.
ocuk uyuyordu. Memed ocuu uyandrd:
"Salcakla kal Mustafa," dedi.
Mustafa ona sarld.
"Geri dnersem sana ne getireyim Mustafa," diye sordu
Memed.

257
Mustafa gleftali krmz Mara ayakkablarn hep d
nde grrd. Mustafa hep yalnayak gezerdi. adalar hep
bu ayakkabdan giyerlerdi.
"Dnersem sana ne getirmemi istiyorsun Mustafa?"
Mustafa bu kadar uykulu, d iinde olmasayd Memed-
den bir ey istemezdi.
Dn sylercesine:
"Memed Aa," dedi, "bana Maratan bir Mara ayakkabs
al da getir. Gleftali..."
Uyudu.
Memed dalara kt. Memed savat. Bana trl iler gel
di. A kald, susuz kald, hastaland, kat kovalad ama Musta-
famn ayakkabsn unutmad. Ayakkaby kimseye smarlayp
getirtmedi de, gidip ulu Mara bedesteninden Mustafanm
ayakkabsn kendi elceiziyle alacakt. Ayakkaby almak iin
Berit dandan ta Maraa gitti, alp dnd ve bu ayakkaby ay
larca bir kutsal emanet gibi yannda tad.
"te Memed byle bir Memeddir."
Sonra bir gn candarmalar onun ardna dtler. Krksuda
sardlar onu. Tuvarasma kat. Yanmda Cabbar bir de Recep
avu derler, ok yal bir ekya vard. Bir de Hzarc katld
onlara. Tuvarasmda bir daha kuatldlar. nce Memed etesi,
ukurovaya aa, Akarca stlerine srd indi.
Akarcada konakladklar Duran Haann evinde Memed:
"Ben bu gece kasabaya inip geri dneceim," dedi, tuttur
du.
Duran Haan:
"Deil ekya, ylan bedeni, ku kanadyla giremez kasaba
ya... Kasaba azna kadar candarmayla dolu. Dn seyyar can-
darma alay kasabaya geldi, kasabanm ii d candarma dolu.
Ku uurtmuyorlar. En kk bir karartya ate ediyorlar."
"Bu gece kasabaya gideceim."
Recep avu:
"Ulan smelek," diye bard. "Baksana adam ne diyor,
dinlesene... Sende hi akl yok mu?"
"Kasabaya gideceim."
"Dn gece kasabaya giren iki yolcuyu kurunlamlar. Bu

258
candarmalar ok sert. Gelir gelmez de on alt kiilik Hac Os
man etesini ldrvermiler."
Recep avu:
"Ulan bu gece o kasabaya kimse giremez. Giren de sa k
maz," diye gene bard.
"Kasabaya gideceim. Sa kmasam da olur."
Daha ok, uzun bir sre tarttlar. Ama Memede laf dinle
temediler. Giyindi kuand, o gece kasaba yolunu tuttu. Kasa
baya girdi. Kasaba bir l sessizliindeydi. emsi Aanm evini
karanlkta buldu. Memed kasabann bu ar sessizliinden deh
etli korktu. Mustafa uyuyordu, onu uyandrmaya kyamad,
ayakkaby baucuna koydu, onu pt, oradan ayrld.
"te Memed byle bir Memeddir."
Memed dnerken Akarcann altmda candarmalar onu kar
ladlar. arpma ok sert oldu. te Recep avu burada yara
land. Memede ok svd. Candarmalar onlar Akarcadan kova
kova ukurovaya drdler. Akasaza saklandlar. Memed
Akasazda stmaland. Recep avu ona ok svd. Cabbar da
stmaland. Gne altmda, mekten lerek toprakta belendi
durdu. Recep avuun boynundaki yara iti iti, koskocaman
oldu. Recep avu boynunu dndremedi. Stmaland. Akasa-
zm stmal topramda debelendi iti, iti. Az gz gzk
mez oldu. Recep avu dnyanm btn ayakkablarna, Musta
fa ocuklarna, dnyanm btn Memedlerine svd. Memed
ona gld. Recep avu sonra ld. Akasazm toprana gm
dler avuu. Memed, "Vay avu," dedi, ok alad.
"te Memed byle bir Memed."

Ali Safa, dris Beyi ard:


"Senden bir dileim var," dedi. "nce Memed gene km
ortaya..."
dris Bey:
"ksn," dedi.
Ali Safa Bey:
"Demem o deil. O, dalarda ortaya knca, buradaki
kyller zil taktlar oynadlar. Onlarn gvenci de o... O, orta
dan kalkmadan bize rahat yok. Ne sana, ne bana. Hi kimse
ye. Ak syleyeyim sana dris Bey kardeim, Abdi Aann ta
biriyle o, eein aklna karpuz kabuu dryor. Hibir ey
deil bu nce Memed, zavall, biraz kan iici, zalim, korkak bir
tip. Kyller onu koruyor, onu saklyor, onunla avunuyorlar.
Onu Mustafa Kemal Paann karsna bir kuvvet olaraktan
dikiyorlar."
nce Memed dada grndnden bu yana Ali Safa Bey
dar kamyor. ksa da yanmda alt tane silahl muhafzyla
kyor. d, d kopuyor. Dlerine giriyor nce Memed kor
kusu, can telana dm ne yapacan bilemiyor, kvranp
duruyor. Ankaraya, amann yetiin nce Memed dalarda g
zkt, canmz, malmz tehlikede, amanm yetiin diye tel st
ne tel ekiyormu. Bir tabur gnderin, olmaz olmaz, bir alay, ol
maz olmaz, bir frka, olmaz olmaz, bir, bir... ok asker gnde
rin... Btn ukurovann alak kyls onun arkasnda. Ama
nm elinizi abuk tutun, ylann ba kkken ezilmeli. Bunlar
bir ayaa kalkarsa karmcalar gibidir bunlar, baa klmaz.
Amamn ha amanm!
Evinin pencerelerine, kaplarna kum torbalan koydurmu,
kapsnda sabahlara kadar silahl nbetiler bekliyorlarm. Ge
ne de Ali Safa Beyin gzne uyku girmiyor, sabahlara kadar
can telamda drt dnyormu.
"Memedim, yiidim, ahinim, aslanm."
Bu adam korkusundan kendisini asacak, diyorlar.
"Evet dris Bey, btn ukurova aalan, toprak sahipleri,
ky, kasaba sahipleri toplandk, bir karara vardk, eer sen nce
Memedi ldrrsen, biz de Arif Saim Beye toplamp gideceiz,
senin haklann ondan alacaz. Sen de bir Beysin, dmez kalk
maz bir Allah, bakarsm senin kyllerini de batan karm bu
melun. Onun hakkndan ukurovada bir sen gelirsin. Eer nce
Memedi ldrrsen btn ukurova aalan, beyleri, hem de
Hkmet sana minnettar kalacak. smet Paa geen gn bu y
lann ba ezilmeli, demi. nce Memedi ldrdn duyan s
met Paa sana ne yapmaz! Biz de destekleriz. ok kt, ok al
ak bir adam. Onun iin kasabada sylenenleri bir duysan...
Onun yaptklarn bir sana anlatsalar! nsan olann tyleri di
ken diken olur."

260
"ldrme Memedi kafir dris, sen de Memed gibisin. Ky
ma ona!"
"nce Memed senin iin bir frsat. Bu frsat da karrsan,
artk bundan sonra seni iflah etmez hkmet, dris Bey."
"Hele bir dneyim Safa Bey."
"nce Memedi ldrmek bir su imek kadar kolay... Senin
iin."
"Hele bir dneyim Safa Bey."
"nce Memedi ldrmek ne demek! nce Memedi ldren
bir kahraman olur."
"Hele bir dneyim Safa Bey."
"Beyler karar verdiler, ya nce Memedin kellesi, ya da... d
ris Bey senin durumun da parlak deil. Kl azmda yryor
sun."
"Hele bir dneyim Safa Bey."
dris Bey dnd tamd, aratrd, lt biti, anlad ki,
ya nce Memedin kellesi, ya kendinin kellesi... Eer nce Meme
di ldrmezse u ovada yaayamazd. ldrrse, durumu eski
durumundan da daha iyi olacakt. Memed de saf bir oland.
Onu vurmak da o kadar zor deildi.
"Dndn m dris Bey?"
"Dndm."
"Dalara yolculuk ne zaman?"
"Bu gece."
Tuvarasmm kzlca kayalklarnda iri kertenkeleler olur. Tu-
varasmm topra yanar dner mordur. Tuvaras derin koyak
lardr. Derin, kra... Krmz keditaamdan baka iek amaz
koyaklarnda. Her koyann toprann rengi bakadr. Yeil,
san, koyu yeil, ince krmz izgiler, para para maviler. Trk-
menler bu topraklar boya edip kullanrlar. Nakl ekirgeleri
olur Tuvarasrun. Bir de Tuvaras, dalar gibi olmaz, scak olur.
Sarp, krmz kayalar yalmlanr. Keskin olur kayas. ri gzl
puhular, krmz renklidir burada, kayamn renginden ayrt ede
mezsin.
Memedle dris Bey Tuvarasmda derin bir kayalar koyan
da bulutular. Memedin arkasmda, kayarm ardnda arkada
bekliyordu. Eller tetikte. Memed, dris Beyin ne iin geldiini

261
ok iyi biliyordu. Onu ldrecek, kellesini gtrp Ali Safa Be
yin konana atacakt.
El skmadan kar karya oturdular. Memed dris Beyi
ok sevdi. inden, ne yakkl adam dedi. Bir de ocuk kadar
saf. Nasl olmu da bunca zaman ekyalk edebilmi! Byle saf
adamlar dada gn bile kalamaz, ldrlrler. Memed, d
ris Beyin bana gelenleri en kk ayrntsna kadar biliyordu.
Yrei yanyordu dris Beye ama, kendisini ldrmeye gelen
adam balamazd, ldrecekti. Memedin kederli gzleri da
ha da kederlendi.
Konumaya baladlar. Memed ona kendisiyle niin gr
meye geldiini soruyor, dris Bey bir trl bir ey uydurup sy
leyemiyordu. Sonunda:
"Buradan geiyordum, yle bir nce Memede urayaym
dedim. Ne biim bir yiitmi, ben de greyim dedim," dedi.
Memed onun beceriksizliine de, bu kadar saflna da a
t.
Da ekyal, ova ekyal stne konutular. Konuu
yorlar, dris Bey dinlemiyor, ok uzaklardan bir eyler syl
yor, elinin titremesi boyuna artyordu. Sonra dudaklarnn kan
ekildi. Sonra da btn yz bembeyaz oldu.
Gkteki ahin imek gibi yere iniyor, kayalklara bir insan
boyu kalnca da ayn hzla geriye, gkyzne, dnyordu. Bu
ilemini durmadan yapyor, gkle kayalk arasmda kapkara ip
likler dokuyordu. ahinin byle fkeden delirdii sralar Me
medin ok tehlikede olduu sralardr.
Memed de konumasn kesti. dris Bey onun konumasn
kestiinin farkna bile varmad. Sa yana seiriyordu. Ken
dinden gemi, eliyle koluyla bir eyler yapyordu. Alm krt.
Ayan hzla titretmeye balad. Sa aya uuyordu. Memed
bir sre bu karsndaki titremeler, seyirmeler iindeki adam
seyretti. Sonucu bekliyordu. Birden adamn rahatladm, titre
melerinin durduunu, yzne yava yava kan geldiini gr
d. Gkteki ahin de kanatlarn germi, ynn gneyden
esen yele vermi, durgun, gkte rahat salnp uuyor, kck
kara glgesi, belli belirsiz, krmz kayalklarn stnde kay
yordu.

262
dris Bey ban kaldrd. Gzlerini Memede dikti uzun
uzun bakt. Sonra birden ayaa kalkt, Memed de ayaa kalkt.
dris Bey hanerini belinden ekti, eker ekmez de ahadet
parmam kanatt, sonra Memedin de elini ald, kanatt. Me
med glmsedi. dris Bey kestii yerden kan Memedin kanm
yalad. Kendi kanam parman da Memede uzatt. Memed
de onun parmana yle bir dilini dokundurdu.
dris Bey cokun bir ocuk saflyla Memedi kucaklad:
"Ben seni ldrmeye gelmitim, karda," dedi. "te imdi
de karda olduk/'
Memed de:
"Ben de beni ldrmeye geldiini biliyordum. Ona gre de
hazrlanmtm. Sen beni ldrmeden ben seni ldrecektim.
Bak," diye kayalarn ardna iaret verdi. Kayalarm ardmdan
kii kt. Prl prl silahlyd de.
"Nasl dris Bey karda, beendin mi?"
dris Bey:
"Beendim," dedi. "te bunu ok beendim. Yalnz sana
unu syleyeyim ki, seni gren, seni tamyan adam sana el kal
dramaz, sana kyamaz. Ben seni bilmiyor, tanmyordum. Hal
buki sen beni tanyordun. Sana insan olan insamn kyamayaca-
m bilmeliydim."
Memed elini uzatt, usuldan onun sa elinin sere parma
n tuttu, skt.
Gkteki ahin havada rahat szlyordu, sivri kanatlarn
germi, uzatm. Bir bulutun stne yaptrlm gibi.
Tuvaras kayalklar top top, mavi, dikenli, pembe, mine i
ekli kevenlerle donanmt, keditaaklarndan baka...
dris Bey olan biteni bir bir Memede anlatt. Memed de
ona birtakm tler verdi. Onun ovada yaayamayacan,
dalara gelmesini syledi.
dris Bey ondan ayrlrken:
"imdi gidiyorum, ukurovada bir iim var, iimi grp
sana yaknda gelirim karda. Kan kardam deil misin, seni bir
daha lnceye kadar brakmam."
Memed ona av etlerinden Tuvaras pnarnn bamda gzel
bir yemek yedirdi.
Ayrldlar.
Memed onu bir daha hi gremeyeceini sanyor, mrnde
grd bu en saf, en temiz, sert insana yrekten acyor, iine
koyu, ar bir at ktke kyordu.
Gkteki szlen ahin de kanadm drm, kara bir at
gibi dris Beyin ardndan gidiyor, onu uurluyordu.

Yaz gzel geldi, verimli geldi. Sevinli, umutlu haberler ge


tirdi. Koca Osman yirmi ya daha genleti. Ferhat Hoca ald.
ok iyi ekin bierdi, bu yl kendi ekininden baka komularnn
da ekinini biti. Olgun taneli baaklar kucandan kayyor, har
manlara akyordu. Stma krp geiriyordu. Stmadan gnete
titreyen kadnlar, ocuklar, yallar... Ama her ey bu yl vz ge
liyordu. Torosun danda bir ulu kaya... Bu yl ukurova, ge
en yllar kadar scak da deildi. Bu yl scak, yanan ukurova
bir baka olmutu. Bu zulm topra, bir baka don giymiti.
ukurova bayramln giymiti.
Gkyz bastryordu, youn bulutlar ukurova topra
na btn arlklaryla kmlerdi. Yldzsz, fisiltisiz, yap
yap bir geceydi. Birden uzun, geceyi, bulutlar yrtan uzun
bir lk Anavarza ovasn kl gibi kesti. O anda ovaya ba
kanlar ovada yer yer durmadan atelerin patladn, by
yp daldm grdler. imdi Vayvay kynn tekmil har
manlar yanyor, kyller ellerini bellerine vermiler, kyn
kysndaki hendein uzayp giden tmseine sralanmlar,
konumadan ovay seyrediyorlard. Vayvayn altndan Aka-
saza, Akasazdan Karaalla, Karaallktan sel yatana ka
dar Anavarza ovas yanyordu. Harmanlar, firezler, dikili m
sr saplar, kurumu otlar yalm dm yanyordu. Yalmlar
dolana dolana kyn altndaki hendee kadar geldi. nce ince
lklar geliyordu tarlalardan. Bcekler, ylanlar, rmcekler,
kular, kaplumbaalar, akallar, tilkiler, tekmil hayvanlar ka
yorlar, yanyorlard.
Kyller ovada dolanan, byyen yangm sabaha kadar
seyrettiler. Konumadlar, of demediler, dnmediler, ylece
durdular kaldlar, etlerini kesseydiniz hibirisinin bir damla ka
n akmazd.

264
Sabaha kar bir de yel kt. Yalmlar Anavarza kalesinin
altma doru srd gtrd.
Koca Osman arm belini tuta tuta evine doru yolland:
"Olsun," diyordu. "Varsn elinden geleni ardma koyma
sn."
Arkasndan birka kii l bir sesle, onunla alay ettiler:
"Koymasn," dediler. "Koymasn ya, bu k ne yiyeceiz?"
Gavurdalannn ba aaryor, karanla, kapkara yalm
toprana pul pul klar dklyordu, tuhaf, dalgalanan, bir
yam solan, bir yan kararan bir alacakaranlkta.

265
33

Hamzann saban atmnda kp gelmesi, akrdikenlie


ate verenlerin stne at srmesi, sonra hemen kardeinin kar
laryla evlenmesi kyllere nceleri oyun gibi geldi. Hamza,
Abdi Aanm karlaryla evlenirken dn yapt. lenli, byk
arl dn... Dnde btn cokunluklaryla Deirmeno-
luk kylleri oyunlar oynayp marifetlerini gsterdiler. Dne
bir tek insan katlmad, o da Hr Ana. Hr Ana kocasnm l
drlmesini bir trl unutamyor, Hamzann lenine, d
nne katlan kylleri de balamyordu.
Dne katlan, Hamzaya dostluk gsteren, onun hemen
emrine giren kylye bir iyice garaz balamt. Hibirisinin
yzne bakmyor, evlerinin nnden bile gemiyordu. Kyde,
ssz bir lde kalm gibi, tek bama kalmt. n cin yok, kim-
siz kimsesiz. Geliyorlar, yalvaryorlar, ona sokuluyorlar ama
Hr Ana azn sk skya kapatm amyordu. Kyn sabi
ocuklarnn, kuunun, karncasnn bile yzne bakmyordu.
"ldrsnler," diyordu. "sterlerse alaca kamm u topraa
aktsnlar, onlarn bu yaptklar kpekliktir, itliktir. ldrsnler
beni. Onlar gibi alaklarn yanmda yaamaktansa, varr Dur
mu Alimin, nce Memedimin, gzel Dnemin, Hatemin yan
na giderim."
Kyller arada srada onun yanndan geerken:
"Neden ikayet etmiyor ola, Durmu Aliyi ldrenleri?
Korkuyor mu acep? Aamzn hmndan m ekiniyor?" diye
laf atyorlard.

266
Hr Ana da:
"Korkuyor," diye karlk veriyor. "Korkmasn da ne yap
sn, be koca ky dolusu kpei var Hamzann, Kelce Hamza-
nm. Bir de ardnda hkmeti var Hamzann, yedi saray dolusu.
Hkmet Hamzaya ne diyecek, eline salk Hamza diyecek.
Ayp deil mi yalsn ldrmsn? Adam elini bulatrnca
u kyllerin akllsn, yiidini gencini ldrmeli... ki yzn,
be yzn ldrmeli. Kyl milleti ldrmekle tkenir mi, di
yecek. Korkuyor, yaaa, korkuyor. Korkmasn da ne yapsn!"
Kylnn alayh, umutsuz bak, nce Memed stne sy
ledikleri ineli szler Hr Anamn yreine al bir haner gi
bi saplanyor, deli ediyordu onu. Bu szler ona kocasmn l
mnden de ar geliyordu.
"nce Memed de geliyor. Geliyor ha geliyor."
"Binmi de Dldln stne."
"Hazreti Ah gibi geliyor."
"Kzlgedikten de grlm."
"Bym vzlatm geliyor."
"Aamzn topram fakir fkaraya ne de gzel datm
geliyor!"
Bu szleri duyan Hr Ana bir gn, iki gn sabrediyor, ii
ne atyor, sonra da birden patlyor, balyordu kyn iinde do
lanarak barmaya.
Mavi, tertemiz dolamas rzgarda uuyor, bartsnn
altndan frlam pamuk aklndaki salar ak bir bulut gibi
yznden aa dklyordu, kvrm kvrm. Bakr yam, k
r kr yzne salar yakyordu.
"Gelecek," diyordu. "Beklerim, bekliyorum," diyordu.
"Ben u gzlerimi yummadan, stm kara topraklar rtme
den gelecek. Doru atlara binip, hem de Kzlcagedikten grne
cek," diyordu. "Beklerim, Yusufu kuyudan karan Mevla bir
gn olur bize bakmaz m dersin! Bir gn olup bizim stmze
de bir gn domaz m dersin?"
"Gelecek... nce Memed gelecek. Bir gelecek ki, hem de g
zel gzel gelecek... Doru atlara binmi bir kren yiit ilen gele
cek. Gelecek, anasmm, Hatenin cn yerde koymad, Dur
mu Alinin de kanm yerde koymayacak. u srngen, solucan

267
yapl kylnn de yzne yzne tkrecek. Tu derim size,
tkrrm yznze... Hamzanz da sizin, kaacak delik ara
yacak... Hem de hkmetiniz... Memed nasl gittiyse gene yle
gelecek. Hem de nasl gittiyse gene yle gidecek."
Kyllerse Hr Anaya aldrmyorlar, onu duymuyorlard
bile.
"Eden bulur," diyorlard. "Dutmu Ali etti de buldu. Ye
ter," diyorlard. "Bunca yl adamlarn topram ektik bitik.
imdi Hamza Aamz, topran sahibi geldi, geri ald toprakla
rn. Gene de Allah raz olsun, ambarlarmz tahl dolu, inekle
rimiz ifte buzal, peteklerimizden ballar tayor, kzlerimiz,
atlarmz ifter ifter... Aasz ky olur muymu, basz beyin
siz kaldk, biribirimize dtydk. yi ki geldi Hamza Aa, az
ck daha gecikseydi biribirimizin gzn oyacaktk, iyi ki tez
gnde ulat Hamza Aa da dizginleri eline ald."
Kyl hep byle gidecek, Hamza byle yumuak, dost ola
cak sanyordu. ifter ifter kzler, atlar, bal dolu petekler...
nce bir manga candarma geldi kye. Arkasndan bir manga
daha... Balarmda uzatmal bir avu. avu ak sal, ok sert
grnen birisiydi. ki gn kyde hi kimseyle konumadan,
dolat. Hamza Aa ona her gn bir koyun kesiyor, kavurma
lar, iler, raklar, mantarlar... avuun keyfinden yanna yakla
lmyordu.
avu bir sabah kylleri huzuruna ard, en bata da
Topal Aliyi sorguya ekti:
"Siz," dedi, "Abdi Aay katleylemi, btn mallarna el
koymusunuz. Topraklarna, budayna, arpasna, alacaklarna,
evine, kylerine, her eyine el koymu, onun neyi var, neyi
yoksa gasp etmisiniz. Be Dikenlidz kynn bei de hr
szlktan ve de katillikten suludurlar. Gel bakalm Topal Aa,
bu sylediklerim doru mu?"
Bir iki adm ne kan Topal Ali:
"Doru," dedi.
Sonra kyllere dnen avu:
"Siz ne diyorsunuz?"
Onlar da:
"Doru," dediler.

268
"yleyse aldklarnz geri iade edeceksiniz. Trkiye Cum
huriyet Hkmetinde artk gasp devirleri kapanmtr. nce
adam ldrmek, yani byk Aa Abdi Beyi, sonra onun varl
m gasp etmek idamlk sutur. Sizi imdi oluk ocuk, olan
uak gtrp de daraacma ekmiyorsam, o da Hamza Beyi
mizin nsaniyetliinden trdr. Bir su ilemiler bilmeden
diyor, imdilik stlerine varmayalm. imdi ilknce ne kadar
byk ba, hem de kk ba hayvannz varsa, iki gn iinde
getirip bu kapya koyacaksnz."
Bir iki kii kar kacak oldu:
"Biz ldrmedik Abdi Aay, nce Memed ldrd," di
ye... Candarmalar hemen onlar yakalayp evin arka odasna
ektiler, dvmeye baladlar. Hamza Aa hemen arkalarndan
yetiip:
"Yapmayn," dedi, "onlar cahildirler, akllan ermez. Ne ka
nun bilirler, ne de bir ey. Kanunun, kam gitmi nce Memed
yerine kendilerini mahkum edeceini bilmezler. Brakn onlan,
o akl ermezleri."
Kyllere de dnd:
"Aay ldrdkten sonra nce Memed bu kye gelmedi
mi, sizlere mjde getirmedi mi, getirdi. Siz de onun her dedii
ni yapmadnz m, yaptnz. te iler byle olunca, Hkmet
nazarmda nce Memedin suunu stnze alm oluyorsunuz,
almadnz m? Ama ben yetitim, Hkmete dedim ki, onlarn
bir suu yok. Onlardan Aam Abdinin hrszladklar mallar
geri alacam. Kyllerimin hepsini asarsanz, benim toprakla
rmda kim alr, dedim. Hkmet de bana hak verdi."
Kyller daldlar. aknlk iindeydiler. Hamzaya bir
hak veriyor, bir vermiyorlard. Hamzanm adamlar iki gn iin
de kyde ne kadar hayvan varsa hepsini topladlar, Hamzanm
evine getirdiler. Kyn btn srlar, be kyn btn hay
vanlan Hamzanm oldu. Bir anda kye, at, kz, inek, koyun,
kei tccarlan dolutular. Hamza be kyn maln bir utan
tccarlara kyllerin gzleri nnde satyordu.
Sonra Hamzanm adamlan, kyllerin bo bulunup saklaya-
madklan tahllan tadlar. Hamzanm ambarlan, kuyulan dolup
tat. Kasabadan katr kervanlanyla tahl tccarlan skn etti.
Hamza balam durmuyordu. Kyllerin nesi var, nesi
yoksa evine tatyordu.
Kyller bir trl bu soyguna inanamyorlar, onlara Ham-
zamn, avuun bu yaptklar oyunmu gibi geliyordu.
Hamza kyllere topra srecekleri kzleri, tohumlar
vermiti yalnz. ift srme bitince Hamza Aa kzlerini de
onlarn elinden geri alacakt.
"Aam ldkten sonra kan rnleri, bir tanesini bile
Aamn ocuklarna veremeden hepsini siz aldnz. Be yl da
size bir tek tane vermeden ben alacam ki hak yerini bulsun."
Kyller:
"Doru," dediler, "hak yerini bulsun. lm Aamza ok
hakszlk ettik."
aknlk k gelip de kar yamcaya, evlerdeki yiyeceklerin
hepsi tkeninceye kadar srd. Yiyecekler bitince, bir gn
Hamza Aamn evinin kapsna doluup boyun bktler:
"Biz ettik, sen etme," dediler. "Bize ne yaparsan yap yer
den ge hakkn var. Bizi bu k a koyma da ne yaparsan
yap."
Hamza da paras olandan para ald, olmayanlara, houna
gidenlere bor verdi. Houna gitmeyenleri de kapdan kovdu.
Kyller btn k kapsnda elpene divan durup, boyun
bktler, ona yalvardlar. Kyllerin bu halleri Hamzay dere
cesiz sevindirdi. Btn k byle yalvartacakt kylleri, ne g
zel!

Marta doru kyde lmler balad. ocuklar, yallar bi


rer birer lyorlard. Kyller bir deri bir kemik kalmlar, can
szlktan yryemiyorlard bile. Ky ky oldu olal byle bir
k geirmemiti. Uzatmal avu, Hamza Aadan ald para
larla kasabada bir ev yaptrd. Yoksullatka kyller siniyor,
sindike kelerine ekiliyorlar, konumuyorlard. Belki de
dnyann en ok konuan insanlar Toros kylklerindedir,
kimsenin azn baklar amyordu.
Onlarn kt durumlarn duyan yakn kyler, onlara bir
eyler, bir yardm yapmaya alyorlar, tekiler aldrmyorlard
bile. Kimsenin yz glmyordu. Herkes herkese ksmt.

270
Herkes taa topraa, ormana, aaca, buluta, kua kurda ks
mt.
Bahar her yl onlarn imdadna zor yetiiyordu. Baharda
yeil otlara dalp yoksulluklarm unutuyorlard. Bu yl da ba
har onlarn imdatlarna yetiti. Hem de nasl! Her ylkinden bin
kere daha cana can katan... Ksknlkleri ne zaman bitti, ne
zaman konumaya baladlar kimse bilmiyordu. yle bir konu
uyorlard ki kimse kimseyi dinlemiyordu. nne gelen nne
gelene bir eyler syleyip geiyordu. Konumaktan bkmyor,
yorulmuyorlar, uykusuz geceler geiriyorlar, konuuyorlard.
Bir ara btn konumalar Memed stne evrildi. Memed
iin neler neler sylemediler.
"arpk Memed."
"Kr ata da binmi..."
"Kr atm stnde de bir sinek gibi."
"Yamuk Memed."
"Ate yakn kyller. Aanz ldrdm. Topraklar si
zin!..."
"Kuruma bak kuruma!"
"Eek kafa, ahmak kyller!"
"ekin bakalm."
"Ulan mstahak, mstahak ulan. Size mstahak... Der
misiniz bir kar boylu..."
"Bir kar boylu da smkl Memedin peine!"
"Bayram eder misiniz, Aamz ldnde?"
"Hem de toy dn..."
"Eden bulur."
"Etme bulursun, yatma lrsn."
"Aamz bize ne yapt, iyilikten baka?"
"Onun zamannda kimin burnu kanad?"
"Sonra kt bir olan..."
"Ad da nce Memed!"
"nceye de kurban olsun!"
"Sana da bana da..."
"Sefil brahimin olu..."
"ldrd gitti gl yzlmz."
"ki gzmzn n..."

271
"Dnyann yakn..."
"Aamz."
"Abdi Aamz."
"Ne yapt bize de ldrttk fkaray? Bir kar boylu ocu-
X - ft
a...
"nce Memed..."
"Vay boyu devrilesi, vay oca snesi!"
"Vay eli kanl katil..."
"Vay gzleri kas..."
"Vay lmeyip de srnesi..."
"Yln ym stmalar tutas..."
"Vay ylancklar karas."
"Cierleri ryp de azndan para para dklesi."
"Nasl kydn Aamza? Elin nasl vard fakir fkaranm ek
meine?"
"Elin nasl vard da kydn gl yzlmze?"
"ksz koydun Dikenlinin be kyn..."
"Sende hi din iman yok mu?"
"Hi vicdan, merhamet... Hi insanlk yok mu sende?"
"Karanlk geceye benzersin."
"lm sana benzersin."
"Yaln klca benzersin."
"Kanl."
"aldn blk blk bldn sen bizi."
"lmn souk yzne benzersin."
"Zelzeleye benzersin."
"A ocuklarn, alna benzersin."
"Eci de bc."
"Cin arpma benzersin."
"Srngen solucana benzersin."
"Ne dedin de kydn Aamza?"
"Seher yeline benzerdi."
"Scack ekmeimize..."
"Dnmze derneimize..."
"aakl pnarlarn ak suyuna..."
"Ad gzel Muhammedin ak soyuna benzerdi."
"Aaah, aamz Abdi Aa!"

272
"Aalarn aas, yiitlerin yiidi!"
"Mezarna k yaas."
"Nasl kyd sana bir..."
"Bir kan cieri be para etmezin birisi..."
"Yiide kyan ktdr kt..."
"Kabeye inen nura benzersin."
Birdenbire yllar sonra Abdi Aa stne atlar yakld,
trkler kt. Sonra dlere girmeye balad Abdi Aa. Yalla
rn, genlerin, ocuklarn dlerine girdi.
"Dn gece dmde grdm. Glyordu Aamz. Ben, be
ni ldren Memedi baladm, diyordu. Benim yandm sizin
durumunuz. Mezarmda sizin kt haliniz iin gzya dk
yorum. Kyllerim, canlarm. Sizin de suunuz var benim l
mmde... Byle diyor, bir top k iinde eriyip yitiyordu."
Uzun bir sre herkes Abdi Aa stne binbir d anlatt.
Sonra bir ata binmi, dikisiz bir ak libasa brnm Abdi Aa,
uarak kyn stnde dolarken grld. Ayaydnlk geceler
de, karanlk gecelerde, gece yarlar, tanyerleri rken Abdi
Aa atnn stnde Alidandan bu yana szlp geliyordu.
Baz geliyor, kr atla evinin nndeki tmsein stnde duru
yor, tan yerleri rken kr at Alidana yukar ap gidiyordu.
Kr atl Abdi Aay kyde hemen hemen herkes grd.
Hr Ana, Pancar Hsk, Hseyincik, bir de Mustafa inat et
miler, btn kyn grd Aay bir trl gremiyorlard.
"Aamz onlara darlm, ksm, onlarn gzne gzk
myor," diyorlard. "Hr gitse de trbeye bir horoz kesse Aa
mzn ruhu iin, belki o zaman onu da balar Aamz, onun da
gzne gzkr. Yoksa iflah etmez Hry mbarek adam."
Sonra dler de, kr atl Abdi de, Memed de unutuldu.
Kyl gittike yoksullayor, Hamzanm basks gn getike ar
tyordu. Dikenlidz kylleri artk onun elinin oyuncayd.
al, diyor, alyorlar. Yat, kalk, otur, uyu diyor, bir dediini
iki etmiyorlard. Kskn karanlklarna da gittike gmlyor
lar, vurdumduymaz, hibir eyle ilgilenmeden, glmeden ala
madan, fkelenmeden, sevinmeden bir tuhaf havann iinde
yuvarlanp gidiyorlard. Umut ettikleri hibir ey yoktu. Umut
edememenin boluundaydlar.

273
Bir gece Memedin kye geldii haberi bir utan bir uca b
tn ky bir anda dolat. Hikimse aldrmad, kimsenin ty
bile kprdamad. Memedin geldiini yalnz azlar sylyor,
kulaklar duyuyordu. Bir uykuda, bir ho dteydiler.
Bir ara canlanr gibi oldular. lerinde sevince benzer, umu
da benzer bir eyler kprdad snd, kprdad snd. Sonra i
lerindeki sevin bir anda byd. Az dolusu glmeye bala
dlar. Ky bir sre glmelerle nlad. Kyde yllardr duyul
madk bir grlt patrt balad. Herkes glyor, konuuyor,
kfrediyor, alyor, seviniyor, couyordu.
kindistyd ki grlmedik bir fkeye kapldlar. De
nekler, silahlar, eski kllar, baltalar ortaya kt. Hr Ananm
evine saldrdlar. Memedi orada bulamaynca da Hr Ananm
alnn kapsn, tek penceresini krdlar. Memedlerin dam bo
duruyordu, dama yklendiler. Bir anda duvar kaps, dam
aalaryla evi bir yn haline getirdiler.
Sonra da fkelerini alamadlar, talarla, sopalarla biribirle-
rine giritiler. Kiminin kolu, kiminin baca, kiminin ba krl
d. Kyasya bir dv oldu. nne gelen nne gelene vuru
yordu. Dost, arkada, ana kz, baba oul, kimsenin gz kimse
yi grmyordu.
Candarmalar, Hamza Aa bir keye sinmiler, korkuyla
kylnn kudurmu fkesine bakyorlar, onlara yaklamaya
bir trl cesaret edemiyorlard.
Dv gece yarsna kadar srd. Krlmadk dklmedik
bir ey kalmad kyde. Dayak yemedik, yaralanmadk da kim
se kalmad.
Gece yars dv nasl bitti, bunu kimse bilemedi.
O gece yataklarna giren kyller, yllardr uyuyamadklar
rahat, deliksiz bir uykuyu uyudular.

274
34

kindist deirmeni Kara brahimin eteleriyle candarma-


lar sardlar. Memede teslim ol diye bardlar, Memed bir kur
unla karlk verdi. Memede gldler. Bu sefer kt yakalan
mt, artk hibir kurtuluu yoktu. Az sonra bu yaknlarda ne
kadar kyl varsa gelecek, deirmeni saracakt. Memed d
nyor dnyor, bir are bulamyordu. Deirmene sadan
soldan yamur gibi kurun yayordu. Kara brahim ikide bir
gr sesiyle baryordu: "Bouna kurun yakma nce Memed,
deirmenden sa kamazsn."
Memed hi karlk vermiyor, deirmenin penceresinin ya
nma sinmi, duman kan yerleri o da kurunluyordu. Deir
men toprak bir damd, acaba stn delip ieriye yukardan
ate edebilirler miydi? Akl ederlerse, buradan gerekten de
Memed sa kamazd.
Arka pencere, yan pencere, kap arasnda mekik dokuyor
du. Bir n pencereden be on kurun, bir arka pencereden, bir
kapdan... Bu dv ne kadar srdrebilirdi. nce bir umut
suzlua dt. Sonra mtevekkil, kendi kendine gld. "Kur
tulu yok," dedi birka kez. "Bize artk kurtulu yok..."
Kulaksz smail deirmenin kuytusuna gitmi, tam keye
km oturmu, sanki olandan bitenden hi haberi yokmu
gibi, sessiz, telasz orada oturup duruyordu. Dizlerini gsne
dayam, iki koluyla da dizlerini kucaklam, bam da dizinin
stne koymutu. Gzlerini krptryordu.
Kara brahim bir ara kzd:

275
"Bombalayalm u deirmeni, eer kamazsa, talarn al
tnda kalsm lsn acemi deyyus," dedi. "Byle ekyaclk m
yaplr, ekya dediin ekya byle de bir kafese skr da ken
di kendini ldrtr m?"
Memed onun bu konutuklarm duyuyordu. Hemen kur
unu kesti, bekledi. O kurunu kesince nedense hemen tekiler
de kestiler.
Memed bu pencereden o pencereye mekik dokurken da
rya da bakyordu. Tan arkasndaki Kara brahimi grd. O
da durmu, drt bir yan dinliyor, Memedin ne hazrladn
bulmaya alyor, dnyordu. ok esmer, avurdu avurduna
gemi, disiz enesi iyice ieriye gm birisiydi. Yalanmt
artk. Memed onu ok eskilerden, onun ekyalk yapt za
manlardan tanrd. Kara brahim o zaman Torosun ast astk,
kestii kestik en namh ekyasyd. Sonra bir afta dze inmi,
ekyal brakmt. Geimini dadaki aalara dman ekya
lar avlamakla salyordu.
Memed brahimi grnce yrei hop etti. Bir yanllk ol
masn diye dnd. yice bakt. brahim bir bombay eline al
m evirip eviriyor, kukulu kukulu yanma ynne bakm
yordu. Memed, bu adam beni hibir ey saymyor, dedi. Yoksa
bu kadar usta bir ekya byle bir aklkta arpmaz, dedi.
Belki de Kara brahim deildir. Sonra bakt bakt, sarkk byk
laryla oydu. Bu aralarda sarkk bykl adamlar azd.
Memed tfeini dorulttu, bu sra tekilerin de deirmene
ateleri balamt, Kara brahim solundan sama dnp deir
mene ate etmek isterken tetie bas. Kara brahim, gerilmi yay
stndeymi gibi havaya frlad, dt. Memed o anda birka
kurun daha yaptrd. Kara brahim korkun, yeri g inleten
bir bartyla topraklan, kayalan rmalamaya, otlan, aalan di
lemeye balad sonra da, az bir sre sonra bir kayann dibine bir
den ylverdi. Bir an bir sessizlik oldu. Memed birka etenin,
candarmalann katn grd. imdi kp kaabilir miydi? Ka
amazd. En korkak bir candarma, ete, onu kaarken vurabilirdi.
En iyisi deirmende kalp lm beklemekti. Karanlk az sonra
basacakt. Basacakta ama Kesme kyndeki Yzba Faruk, Asm
avu da deirmene karanlk kavumadan ulaacaklard.

276
Memed hem deirmende dnp duruyor, hem de pencere
den ikide birde Kara Ibrahimin kayann dibine kvrlm kalm
lsne bir gz atmaktan kendisini alamyordu. Az sonra ken
disi de uraya, u rmcek alaryla bezenmi, u isli deirme
nin duvarnm dibine tpk yle ylverecek, her ey bitecekti.
Birden akima, "Abdi gitti, Hamza geldi, Abdi gitti, Hamza gel
di," sz dt. inden ha bire bunu sylemeye balad. Bunu
gerekten renmek istiyordu. Neydi bu, ne demekti? Hep
byle mi gidecekti? Her ey bo muydu? Hibir kar yolu yok
muydu? Bir ara elleri durdu, kurun skmaz oldu. yle kala
kald. Dalm gitmiti. Ne acayip, o durulunca dardakiler de
deirmene kurun skmay kesiyorlard. Kara Ibrahimin ls
ne bir gz att. stne glge dmt. Ba gsndeydi, y
le yana doru savrulmutu. Sarkk byklar daha da sarkmt.
Dudaklarnn ucunda bir alayl glmseme var gibi geldi Me
mede. ok terlemiti, teri usul usul souyordu. Az sonra bede
nini souk bir su gibi bir ey sard, onu tmeye balad. Be
denini inceden de bir titreme ald. Gzne Kulaksz smail eri
ti. Yerinden hi kmldamam, karanlk kede bir bayku gibi,
gzleri yuvalarnda hzla dnyor, lyor. Kulaksz smaile
glesi geldi. Birden de u deirmende sarih olduu, belki de az
bir sre sonra ldrlecei akima dt, yen bedeninden
imek gibi bir rperti geti. lmek istemiyordu. "Abdi gitti,
Hamza geldi," diye mrldand, pencereye giderken dehet bir
grlt geldi dardan. At kinemeleri kurun seslerine, kurun
sesi gk grltsne kart. Deirmenin altndan akan suyun
arlts byd. Memed darda bir kayamn altma snmaya
alan bir karartya ate etti. Bu karart da, kulaklar sar eden
bir lkla top gibi havaya frlad. Karanlk kavuuyordu. Gk
ler grledi, imekler akt. Ortalk iyice karard. Memed, Asm
avuun sesiyle birlikte bir de emir duydu:
"u kapya iki bomba sallayn!"
Az sonra kap, kapnn duvarlar gmbrtyle kt. Ora
da kocaman bir yark ald. Memed hemen oray atee ald
ama, pencereler, abarann stndeki delik bota kalmt.
Asm avu:
"Sen akll adamsm Memed. Yzbam senin lmeni iste

277
miyor. Yzlerce kiiyle sardk deirmeni. Kurtuluun yok. Gel
teslim ol! Yzba senin cann balatacak. Yzba her eyi
biliyor. Bombalarla deirmeni bama ykacaz," diye bard.
Artk karanlk basmt. Yamur gittike artyor, ortal sel
sele veriyordu. Atlar durmadan, ka at varsa yrede Memed
kestiremiyordu, kiniyorlard. Yamurun altndaki candarma-
lardan inanlmaz bir kurun seli akyordu deirmenin km
kapsna.
Asm avu:
"Suyu deirmenin stne evirin," dedi bararak.
Byle bir ey olamazd. Memed, avuun kendisini kor
kutmak iin bardn anlad. Karanlk olmasa Yzbay vu
rabilirdi. Ya da Yzbay bir tutsaklayabilse ona sorard: Abdi
gitti, Hamza geldi. Bu ne demektir? Koskocaman, yldzl bir
yzbayd. Belki bilebilirdi. Elleri makina gibi ilemeye bala
d. Tam bu srada ykk kapnn km yerinin yan duvarna
bir iki bomba daha atld. Duvarla birlikte toprak dam da k
t. Tam bu srada da bir el onun omuzunu tuttu, Memed he
men ayaa frlad. Kulaksz smail ksk bir sesle: "Azck dur
da beni dinle," dedi. Yzn hayal meyal seiyordu. "Kel Ek
ya bundan ay nce silahn yz elli mermiyle bana brakt da
gitti. Bir hafta sonra gelir alrm, dedi, gelmedi. imdi ben o si
lah ambardan almaya gidiyorum. Sen teslim olma. Sen teslim
olmamalsn Memedim," dedi. "Sen teslim olursan hi olmaz.
Sen lrsen de olmaz. uraya sn," diye bard. "Eek herif,
bir de ekya olacak! Karndakiler de senin gibi eek olmasa
lard bu deirmende seni oktan avlarlard."
Memedi kolundan tuttu, bir aa kemerin altna gtrd.
"imdi istedikleri kadar bomba savursunlar itler," dedi.
Memed karanla kurun skyordu artk.
Asm avu bir eyler baryor, konuuyor, akr akr ya
an yamurdan, at kinemelerinden, vzldayan kurun sesle
rinden hibir ey duyulmuyordu.
Kulaksz smail elindeki yepyeni Alaman filintasyla geldi,
tfein azna kurunu verdi, karanla iki el ate etti:
"ir gibi tfekmi Kelin tfei de," dedi, Memedi gene ko
lundan tuttu. "Ben burada bu itlerle sabaha kadar dvrm.

278
Sen uradan suya gir, korkma bir yere taklmazsm Brak kendi
ni akntya... Korkma, suyu ben korurum, kimseyi yaklatr
mam. Suyla birlikte ak git. Sen git... Baka trl kurtulamazsn.
Sen gittikten sonra ben teslim olurum."
Kulaksz yamurdaki candarmalarm stne kurun de
niyor, Memed deirmenin ortasnda durmu kalm, dn
yor, baz da bir sevin dalgas geliyor, tm bedenini saryor,
onu uuruyordu. Baz bir hzn geliyor, sz gibi, ar gibi bir
hzn, boazma bir eyler gelip tkamyordu.
Kulaksz:
"Ne duruyorsun ulan smkl?" diye bard. "Duracak
zaman m? Yr git."
Duymuyordu. Bylenmi, bu hengamenin ortasnda ken
dinden gemi dikeliyordu.
Kulaksz:
"Ulan dikilme! Ulan git... Yavrum, olum, nce Memedim,
yle dikme orada, git! Korkma!" diyordu. Bir yandan yamu
ra, karanla kurun skyor, bir yandan da Memede yalvan-
yordu:
"Gzn sevdiim olum, yavrum, Memedim, seni ya
mur kurtard. u yamur olmasayd oktan bu deirmeni ba
mza ykmlard. Nolur git, Kulaksz smail sana kurbanlar ol
sun git! Seni yamur kurtard. Allahn bu nimetini tepme, git!"
Dary, geceyi kurunluyor, kurunluyor, sonra geliyor:
"Git karda, git! Seni yamur kurtard, git! Ben onlar saba
ha kadar burada tutarm, git! Senin lmeyin sras deil, git! Bir
iyice dndm, derin fikirlere daldm, bu sralar sen lmeme
lisin, git! Yamur yad da kurtuldun, git!" diyor yalvaryordu.
Hemen kouyor, iki tarak fiek daha skyor, geri geli
yor:
"Git bre ahmak ekya, git! Bu ahmaklndan deil midir
ki kastn kavurdun bizi, git!" diye kyordu.
Bakt ki olmayacak, koluna yapt, onu ekmeye, deirme
nin alt deliine gtrmeye alt, yerinden kprdatamad bile.
"Vay anan avradn herif," dedi. "Amma da zorluymu
sun."
Sonra da orada Memedin yarmda durdu kald:
"Ben ne yapaym, ben," diye sylenmeye balad. "Gitmi
yor ite. Eek olmu, ahmak olmu da gitmiyor ite. Gz gre
gre de kendini ldrtecek. Ey mmeti Muhammet, byle de
bir eek hi dnyaya gelmi rri? Sefil brahimin olundan da
bu kadar adamlk olur ite!"
Tam bu srada ykk kapdan giren bir demet kurun yan
daki duvara, ayaklarnn az ilerisine yere yapt:
"Al ite, al! Var da gitme! kimizi de ldrecekler burada.
Git yavrum, yazk sana, tabanlarym altm peyim ldrlme!
Yamur yad kurtuldun. ldrlme, ldrlme. Memedim,
elini ayam peyim, ldrlme, git. Ulan anasm eein tepe
ledii pezevenk deyyus, git, ldrlme!"
Asm avuun gene sesi duyuldu. Memed duymad, Ku
laksz da ne dediini anlamad.
Kulaksz kapmn yklm iri bir inke tann arkasna ken
dini atmasayd gelen kurunlar onu biiyordu. Darda silahla
rn azndan kan ateler, durmadan yer yer kayalklar, ya
muru, aalar, sular, ykk deirmeni yalmlyor, aydnlatyor
du. Yamur da yava yava diniyordu.
Kulaksz: "Ne yapaym, ne edeyim de uradan gndereyim
unu? Bu olan ok ekti," diye dnyordu. "Ben de onu hi
iyi karlamadm. Ayp ettim olana, kylnn ivasma kapl
dm. Bir de dorusu alk aklm bamdan almt."
Byk, gkleri yrtan bir imek akt. Bir an ortalk gn
dz gibi oldu, gn domu gibi. Memed bir sarsd, decekti,
kendini tuttu. Birden tm bedenini bir ter basta. Salarnn ucu
bile terledi. Bir anda da ter soudu, kurudu, titremeye, me
ye balad. Dileri biribirine vuruyordu.
"Yavrum, Memedim, seni ldrmesinler. Bak yamur kesi
liyor. Yr git!"
Memed, Kulaksz Ismaile iki adm atta, onu kucaklad, h
znl, scak, at syler gibi bir sesle:
"Sa ol, var ol smail Emmi, salcakla kal! Gene geleceim,"
dedi. "Ben yarm saat iinde buradan uzaklarm. Sen fazla kur
un yakma. Hemen kes. Tfeini de sakla. Gzel bir tfek. Sal
cakla kal..."
Daha konuamad, delie doru gitti, Kulaksz da arkasn-

280
dayd. Memed delikten suya szlverdi. Suya inerken hi mi
hi bir ses, bir trt karmamt.
Kulaksz karanla ver ediyordu kurunu, keyifliydi. Me-
medin kurtuluu onu ta derinden sevindirmiti. Bir sevinle
dolup dolup tayordu. Ver ediyordu kurunu.
Kulaksz, ne olur ne olmaz, diye kurunu sabaha kadar kes
medi. Yamur dinmiti. Tanyerleri yordu. Kararda alaca gl
geler dmt. Yzba Faruk elinde ne kadar silah varsa, hep
siyle deirmene saldrd. Bombalar, kurunlar yad deirmene.
Bu, bir on dakika kadar srd. Deirmenden ses ada gelmiyor
du. Beklediler, ses gelmedi. Uzun, sabrlar taran bir bekleme ol
du. Asm avu deirmene bard. Hibir karlk alamad. Me-
medin bir oyunundan korkuyorlard. Var gleriyle bir daha sal-
drddar deirmene, kurun, bomba yadrddar, deirmenin n
duvarm batan ayaa yktlar. Deirmenin bir yam bir ta toprak
yn oldu, deirmenden t kmad. Asm avu konutu, Yz
ba Faruk konutu, tata ses var, deirmenin iinden ses yok.
Asm avu:
"Vurduk," dedi. "ok acdm bu delikanlya Yzbam."
Yanaklarndan boynuna iki iri damla ya szld akt. "Yazk!"
Yzba:
"Bu kadar m severdin onu?" diye sordu.
"Bilmem."
Gene de sabrszdlar. Gnn domasm bekliyorlard.
Gn dodu. Asm avu bard. Ses gelmedi. Asm avu
ayaa kalkt. Bacaklar titriyordu. Yrrken yalpalyordu.
Admlarm korka korka, zntyle att ta uzaktan belli olu
yordu. Memedin lsn grmeye dayanamayacakt. Deir
menden ses kesildiinden bu yana belki on be ya kocalmt.
Yreinden kan gidiyordu. A gibi bir hzn kmt yre
inin bana. Deirmenin on adm ilerisinde durdu, "Memed"
diye bir daha ona seslenmek istedi. Azm aamad. Dileri ke
netlenmiti. Orada durmu kalmt, bir adm atamyordu ileri.
Biliyordu, Memed yalnzd. Kurunlar kesildikten sonra da bir
yere kaabilmesinin mmkn yoktu. Memed lmese karlk
verirdi. Demek ki vurulmutu. Asm avu: "nallah yaralan
mtr," diye iinden geirdi.

281
Arkadan Yzba:
"Ne o, korkuyor musun Asm avu? Memedin lsnden
de korkuyoruz, yle mi?" diye sordu.
Asm avu ona dnd, sonra deirmene girdi, yznde
geni bir kvan, bir glmseme belirdi:
"Vurulmu Yzbam, lm," diye seslendi. Yzba koa
rak geldi, "Ama Memed deil vurulan."
Kulaksz smail yere diz st kvermiti. Eli tetikteydi.
Tfein kunda sa gsne, namlusu da yere dayanmt.
Kurun Kulaksz smailin sol gsnden girmi, srtndan k
mt. Kulaksz smailden ok az kan akmt. Az ilerisinde bir
yn bo kovan st ste ym duruyordu.

282
35

Anavarza at oyna
Kana bulanm gmlei
Kyman airetler kyman
Kr karnn bir denei

At ldrdnden bu yana Adem iftlie bir daha gide


medi. Ali Safa Beyle karlatnda ona ne syleyecekti? Kars
n da ok zlemiti. Baz geceler iine dayanlmaz bir sevgi, bir
zlem dyor, gizliden iftlie gidip karsm grmek istiyor,
bir trl yapamyordu. Yaz at vurmadan kye nasl varacak,
karrm, Aasnn, insanlarn yzne nasl bakacakt? Bunca
yln att attk, vurduu vurduk bir avcs nasl olur da Ana
varza yazrm ortasnda bir at vuramazd! Elalem byle bir
avcnn, byle bir Ademin yzne tkrmez miydi? Sanki o bil
miyor muydu ki imdi Adanadan Mersine, Tarsusa, Ceyhandan
Kozana, Kadirliye, Osmaniyeden Drtyola, Payasa, Gavurda-
lanndan Aladaa kadar tm kyler, ehirler onu konuuyor, Ali
Safa Beyin avclar ba Adem bir at vuramad, yazklar olsun
ona, demiyorlar myd? Bilmiyordu sanki... nsanlar bir gz ke
silmiler onu gzlyorlard. Byle bir avc koca bir ovada koup
yryen bir ata vuramasm! Olacak i mi? Bu at afsunlu, bu ata
kurun gemiyor, bu at kurun tutmuyor, millet ne bilsin? Ya
z ata attn kurun geriye dnp senin altndaki kr ata vuru
yor, millet ne bilsin? Ancak konuuyorlar, arkandan glyorlar.
Yksek aalar, beyler, Arif Saim Beyler, Ah Safa Beyi aralarma

283
alp hep Ademi soruyorlar, ondan bir karlk bekliyorlard. Ali
Safa Bey ne karlk versin, fkara hk mk ediyor, bir eycikler
syleyemiyor, yutkunuyor. Ne desin fkara, bizim Adem gitti de
gelmeyiverdi mi desin? Belki bir eyler uyduruyordun ok s
klgan, yalan dolan beceremeyen bir adamdr. Bela olduk ada
mn bana.
Kendi kendisine kzgnl gittike de artyordu. Ya yaz at
bulunacak, ya da Adem ite byle Anavarza ovasnda srtnda
bir filinta dolap duracak.
Yaz at srrolup gitmiti. Adem gnlerdir onu aramadk yer
koymam, bir trl bir yerde izine rastlayamamb. Adem ova
rm ortasna, yakan gnn ahunda saatlarca dikiliyor, terliyor,
kavruluyor, dnyordu. Scan alfanda sabahlardan akamlara
kadar ylesine dikiliyor, oradan oraya gn alfanda ylesine seir
tiyordu ki, giyitleri gnyordu. Yer yarlm yaz at yerin di
bine girmiti. Acaba Urfaya, kendi vatanna m gitti, diye d
nyordu Adem. Ku donuna, ylan, bcek, kelebek, tilki donuna
girip Ademin burnunun dibinde mi dolayordu? Krlang do
nuna girip frt frt burnunun alfandan geen o olmasn? Anavarza
kayalklarnda durmadan dnp duran, iri, tek kartal o olmasn?
Bir gece uyanm bakmta ki, bir kocaman hayvan yzn
yalyor, domuza, kurda, kpee, sra, hibir hayvana benze
miyor. Apak, iri, bir attan da daha iri bir hayvan. Adem bau-
cundaki tfeini kapt gibi Anavarza kayalklarnda soluu
almt. O acayip hayvan da bir sre arkasmdan gelmi, sonra
vazgemiti. O olmasm?
Ovada bir yangn patlamt. Yangm ktnda Adem uyu
yordu. Birden dnde kendisini bir kz harmannn iinde
buldu. Hemen srad. Ne grsn, az daha, uyanmasaym ya-
nyormu. Yalmlar bir anda stne atld. Adem bir oraya ko
tu, bir bu yana. Her ynden yalmlar saldryordu. Bir yalm
emberinde kald. Yalm emberinin iinde drt dnyordu.
Yalmlar ovay bir utan bir uca yalayp geliyordu. Adem yalm
emberinde kendinden gemi, drt bir yam dinliyordu. lk
lar, hayvan, bcek sesleri dolduruyordu ovay... Kular, yan-
lar, bcekler tyordu, karmakan. Yalmlarn rtt topra
n srta kabaryor, yamyor, inliyordu.

284
Birden bir bulut gibi yaz at, bir glge gibi nne indi.
nndeki glgeler oald, bin trl biimde glgelendi yan
gn yeri. Glgeler geniliyor, uzuyor, ksalyor, yaz atn yre
sinde oynuyorlard. Yaz at da hi yerinden kprdamadan ge
niliyor, uzuyor, irileiyor, inceliyordu.
Bir yalm dalgas geldi. Ademin stnden geti. Adem ken
disini o anda az tedeki batakla atmasayd yanp kl olacakt.
Adem batakln iinde, yanmda yalmlardan kap batakl
doldurmu, inleyen, ten, baran, yzen, rpman binlerce
hayvann ortasmda sabaha kadar doland durdu. Gbeine ka
dar bataa batmt gn nda.
Adem her eyi unutur da mrnde bu yangn gecesini
unutamaz.
Btn Anavarza kalesinin kayalklarn delik delik aram
t. Btn Akasaz ke bucak, sazlk bklk, ormanlk, batak,
dzlk bir bir taram, yaz atla gnlerdir karlamamta. Bir
an umudu kesiliyor, utancndan yerin dibine geiyor, Anavarza
yazma, gnein alnma gene dikiliyor, atm nerede olabilecei
ni dnp duruyordu.
leden bu yana bir sel yatann iinde dikilmi kalmt.
Nerede olabilirdi u yaz? Eer ovada olmu olsayd, insan
ona bir kez olsun rastgelmez miydi? Ulan gideyim, diye d
nyordu, bam alaym da gideyim. Kars da batsm, Ali Safa
Beyi de, avc bal da... Bam alaym u Yreir toprama
gideyim, bir aamn seyisi olaym. Eskiden benden daha iyi at
tan anlayan, ata bakan kimse yoktu. Seyis olmam belki de... Bu
mendebur yaz yznden...
Tozlu yoldan arkalarnda birer ince bacakl, gzel gzl
tayla iri iki doru ksrak geiyordu. Geni, besili sarlar gne
te parlyordu. Taylar ar ar tozlu yolda ilerleyen ksraklarn
yresinde kouyorlar, sryorlar, dnyorlar, analaryla oynu
yorlard.
Bu scakta, u yaz at, imdi serin bir kuytuluktadr. Can
n ok sever o. Bir de ayann dibinde souk, buz gibi, dibi a-
kltal, gneli akar bir su, ya da bir aykara olmal. Nerede
olabilir? Adem btn kuytuluklar gznn nnden geiriyor,
birisine karar veremiyordu.

285
Kap gitmeli. Gitmeli ama, her eyi brakmal ama... Her
eyi, karsn, Ali Safa Beyi, yurdunu yuvasn, Anavarza ovas
n, bu ova olmazsa, baka yerde yaayamam gibi gelirdi ona,
her eyi, her eyi brakp gidiyor, bam ahp gidiyor, Ceyhanbe-
kirlideki sala biniyor, teki yana geiyor, sonra gerisin geri
Anavarza ovasna dnyordu. Bir ey onu ayaklarndan, ta y
reinin kknden tutmu geriye ekiyordu.
Uzun bir sre bu vazgeemedii eyin ne olduunu anla
yamad. Bir gn, gene byle dikilmi, scan almnda akr a
kr terler, yaz atn yerini dnrken, akima tp etti. Yaz at
tan vazgeemiyordu. Her eyi brakp gidiyor, ele geiremedii
bu yaz at byle, Anavarza yazsnda koyup gidemiyordu.
indeki bu duyguyu nceleri anlamad. Brakp giderim ulan,
diye bard. Bu at benim anam babam, kolum bacam, gzm
m? Brakp giderim ulan.
Ceyhan rmann salma bindi te geeye geti, gidemedi,
geriye dnd. ki gnde bir Ceyhan rmann salma binip te
ye geiyor, sonra geri dnyordu.
Yatmaya kaya glgesi eer ahmeran olmasa, sevmeye g
zel ksas eer fitnekar olmasa. Atlar ahmerandan korkmazlar
ki...
Kim demi korkmazlar diye! Anavarza kayalklarnn di
binden bir yel parlad, bir toz direi dikildi, sonunda da hemen
snd.
ok scak var. Bu scakta kaya glgesinde mi olur yaz at,
kayalklarda m?
Kayalar scakt, yanyor ttyordu. Kurumu kekik koku
yor, her bir yan. Kaya kovuklar, bodur aalar, iri iekleri
nin kurumular, smklbcekler kekik kokuyordu. Her ey
kurumutu. En kk bir can, bir yeil yoktu kayalarda. Mor,
boz, ak mavi, krmz, sarca kayalar atlyordu. Adem bir ka
yann dibindeki toprakta bir at izi grd. zi srd. lerdeki
maaraya gidiyordu. Umudu yoktu ama, gene de sevindi. ine
bir de korku dt. Elleri titredi. Ayaklarn kayalklar yemi
bitirmiti. Kayalar yanyordu. stne basamazsn. nsamn cie
rine iler. Adem dilerini skyordu. Gzlerine ter dolmu, gz
leri yanyordu. z onu ald maarann kapsna gtrd. Kaya

286
aralarnda keskin dikenler bitmiti. ne gibi. Maaraya gelir
lerken saa sola akan boz, al kaya ylanlar grd. Kovuun
kapsmda ince, kahverengi yar tozlanm topran stnde
ku ayaklarnn izleri st steydi. Bykl kkl bir sr
ayak izi. Ku izlerinin yannda yresinde de akal, tilki izleri...
Tam orta yerde de bir atn ayak izleri. At, ayaklarndaki nalm
n atmt.
Adem izlerin stne basp kovuun kapma geldi. Kovu
un azmm yresinde sakzlk aalar bitmiti. Kovuun iin
deki at glgesi younlat, belirlendi, sonra usul usul silindi.
Adem oraya, bir tan stne oturdu, tfeinin azma kur
un verdi. Mekanizma akrdad. Adem kovuun dibine doru
be el ate ettikten sonra tfeini bir daha doldurdu. Kovuktan
darya tavan atlad, yokutan aa indiler, gzden rad
lar. zlerin stne ar ar akarak bir ylan geldi, bam kaldr
d, yresine bak. Adem onun bam nian ald, ylann ba
darmadan oldu. Btn Anavarza kayalklar kurun sesinden
bir kalkt, bir indi. Alacakaranlkla birlikte bir serinlik de usul
cana iniyordu. Garbi yeli km, scak kekik, kurumu ot, yan
m toprak, kaya kokularn drt bir yana sayordu, ar.
Boz bir bulut gibi yaz at kt kovuktan. Kovuun azn
dan geniledi, uzad. Ademin stnden geti, Ademin eli daha
tetie varmadan at dald, inceldi, ortadan silindi. Adem onun
arkasndan be el daha ate etti aalara... Kayalklar yanklan
d. Kurun seslerini kayalklar kayalklara iletti. Adem bir sre
yanklanmalar dinledi. Esen garbi yeli hzlanm, kayalar bo
kpler gibi ttryordu.
Ademin yreindeki korku azalyordu. ok da ackmt.
imdi buradan Seferin evine gitmeliydi. Ondan da utanyor, ye
rin dibine geiyordu. Geceleri gidip de yorgun insanlar uyku
dan uyandrp, yemek yaptrmak var m? Arkadam deil, ba
bann evi olsun...
"Aaah," dedi, "Aaaah, yaz at, seninle kozumu pay ede
meden gideceim. Gideceim yaz at, gideceim. Beni ele ale
me, dosta dmana be paralk ettin yaz at! Cinsen de, periy-
sen de, insansan, atsan da yktn beni. Ulan alacam olsun."
Bas bas baryordu da ancak iindeki onulmaz korkuyu

287
atabiliyordu. O da bir anlk... Sonra atn korkusu geliyor, gene
yreinin bana rekleniyordu. Elini ayan kesen, onu ont
eden bir korku.
"Ulan gideceim," diyor, kayalklardan aa bir adm at
yor, duruyor, sonra da: "Ulan gitmeyeceim, seni ldrece
im," diyor, kayalklara baryor, sesinin grleen yanklarn
dinliyordu.
"Ulan gideceim, Anavarza kayalklar sana kalsn. Ana-
varza, Akasaz sana kalsm. Ulan, hepsi senin olsun. Beni yur
dumdan yuvamdan ettin. Evimden barkmdan, Aamdan ettin.
Ekmeimden amdan, dostumdan dmanmdan ettin. Kula
rmdan, arlarmdan ettin. Gideceim, gideceim ulan... Aaaah,
sana belan bulduramadm. Var gnen sonuna kadar. Yendin,
bitirdin beni. Yere gelmemi srtm sen yere getirdin. Ver elini
Yreir topra..."
Yenilgiyi kabul ediyor, kayalklardan ynn gneye dn
yor, ipiltiye boulmu ova gzlerini kamatryor, yakyordu.
Sonra birden dnyor, couyor, meydan okuyor, daha gr
bir sesle kayalklara baryor, sesinin yanklar byyor, yank
lanyor, onu yreklendiriyordu:
"Ulan gitmeyeceim!"
Kayadan kayaya arpa arpa biten sesini dinliyor, sonra
gene:
"Ulan gitmeyeceim!" diye baryordu.
Bu oyunu, sesi kshncaya kadar srdryordu. Sonra da
durmadan usul usul mrldanyordu kendi kendine.
"Ulan gitmeyeceim. Ulan ya sen beni ldreceksin, ya ben
seni. Birimizden birimiz, birimizden birimiz... Ulan sen bir peri,
cin deil, bir grnmez kimse deil, bir beni hayvan olsaydn, ya
da bir beni adem... Birimizden, birimizden birimiz..."

Gn glgesini batya doru uzatyor. ncecik kambur, yrtk


prtk bir glge. Adem kendi glgesini brakmyor. Sabahn pu
su usuldan buulanyor, gn kzdrdka da ortadan ekiliyor.
Kuluk vakti Anavarzanm yanm, kapkara kesilmi ovas,
Anavarza kayalklar ipileiyor, gz kamatryor. Gne buu
lanyor, Anavarza kayalklarndan iplik iplik ttyor.

288
Adem, ulan, diyor iinden, her yerde ot kurudu. Bir tek
Akasazn ortasndaki imenlik dz var. Taze, yemyeil otla
ryla. At orada olamaz m? imenlik dz akima gelince sevin
di. Anavarzada, Akasazda atn bulunabilecei, at arad her
belirli yere bir ad takmt.
Bir scak batak suyunu geti. Alt kumdu. Su dizkapaklan-
na kadar geliyor, bacaklarm yakyordu. Kaynam su gibi.
Mandalar yatm kaynam suya, hi kprdamyorlard. Scak
suyu geti. Mor iekler am, st kurumu, bastka kra
gibi atr atr krlan bir topraa geldi. Toprak krldka ayak
lan cvk bir amura gmlyordu. Kurumu topraa yapm
mor iekler silme, kardaki kapkara kesilmi berdilie kadar
uzanyordu. Berdie vard. Bu berdilik tehlikeliydi. Berdi kk
lerinin arasmda su yeildi. Suyun yz ye yosundan kaymak
balamt. Kayman stnde renk renk ku tyleri uzun ksa,
irili ufakl yzyordu. Adem her zaman bu sudan korkmutu.
Derin kuyular vard iinde. nam eker gtrrd. Onun iin
Adem bu suyun iinde yrrken hep berdi kklerine tutunur
du. Berdilii zor bela leye kadar geebildi. Akasazn Gkbi-
tiren bkne girdi. Bu ad bu bke Adem mi takmt, yoksa es
kiden beri buraya Gkbitiren bk m derlerdi, bemiyordu.
Gerekten ge yukar balonca gk gzkmyordu. Bkln
ii byk kaplumbaalar, ylanlar, tilkiler, domuzlar, trl ku
larla doluydu. Her dalda, sarmakta bir yuva vard. Her bir
byk an peteinin yarmda bir yuva. Burasm da geti. kindi
olmutu. Ulu bir nar aacma vard. Aacn tam tepesinde ko
caman bir leylek yuvas vard. teki dallar da bykl kkl
yzlerce yuvayla bezeliydi. Yuvalardaki yavrular, balarm d
ar uzatmlar, byk san azlanyla her daldan budaktan
binlerce kyameti kopanyorlard. Adem nara belini verip ora
da azck yomuunu ald. Belindeki azk knnda gmen k
ynden ald kocaman somununa daha dokunmamt. Batak
lkta incirler vard. Bir incir aac bulup, sapsan kesilmi iri,
ball incirleri ekmeine katk edecekti. Yuvalardaki civcivler o
kadar fazla ses kanyorlard ki, Ademde ba beyin kalmad.
Glmseyerek dallara bakt, yzlerce ba, kocaman alm
sapsan azlarla basyorlard amatay.

289
''Vay ocanz bata vay, bu ne biim barma! Yeri g bi-
ribirine katyorsunuz," dedi Adem.
imenlik dzne yaklatka sabr tkeniyor, yrei tatl
bir heyecanla arpyordu. Birka kere bu nar grm ama ad
koymay akl etmemiti. Bu narn adn da, "Kuluk Tarlas"
koydu. Burada da ku bitiyor, diyordu kendi kendine. Buras
da Kuluk Tarlas. Ekin gibi ku yavrusu bitmi, kocaman san
azl. Kularn alm gln azlar onu ta iten gldryor
du.
Karanlk ukuru geti. Bir kuytu gibi, kapkara yosun ba
lam kk bir gld. Bir seferinde atn kapkara byk hayali
ni bu kara suda grmt. Su kara, at kara... Biribirlerine kar
p gitmiti. Adem de suyun ortasna ortasna, rpererek kur
unlar sallamt. yle kaln, yan amur bir suydu ki, kurun
lar bir damla su fkrtmamlard darya.
Karanlk ukurundan sonra birden karsna imenlik dz
kverdi. Taze, yepyeni, gcr gcr imenler, yeil serilmiti.
Hibir iek, ar, kelebek, ku yoktu imenliin stnde. Sade,
lekesiz bir inceden yeillik. ok yorulmutu, imenliin ucuna
oturdu. Gn grnmyordu ama, klarn ekiliinden Ana-
varzanm ardna doru sarkt belli oluyordu. imenliin bir
ksmna bir k dyor, bir ksm da glgede kalyordu. Gl
geli alan uzadka uzuyor, geniledike geniliyordu. imenli
in gnden bir ku bile umuyordu.
"Burada da yok," diye sylendi. Adem iini ekerek, "Hal
buki ata benzer bir at bu imenlie gelmemeli mi? Eeeee, kular
da gelmiyor, arlar da... Hibir yaratk gelmiyor."
Yomuunu alnca ayaa kalkt, imenlii frdolay dola
maya balad. imenliin kysndan kr kr, dibi kumlu, ay
dnlk bir su akyordu. Aydnlk ayak bileklerine kadar kyor
du. Suyun iinden yrd. Hibir iz yoktu. Ne at izi, ne ku, ne
kaplumbaa, ne herhangi bir hayvan izi. Adem dnd, suyun
kysndaki kendi izine bakt. Sonra imenlii bir utan bir uca
yrd geti. imenlii geerken burnuna keskin bir su preni
kokusu geldi, arad bulamad. teki kyda da oturdu biraz.
Sonra, gn kavumadan Kuyruksuz aac tutaym, belki yaz
at oraya gelmitir, diye dnd. Kuyruksuzun altmdan gzel,

290
souk bir aykara kaynard. Adem terlemi, drt yana eki bir
ter kokusu fkrtyor, alkn olan burnu bile bu ter kokusunu
duyuyordu.
At Kuyruksuzdadr. Baka trls olamaz. Orada, Kuyruk
suzun dibinde iri iekli gln yamnda, sa art ayam kamna
ekmi duruyordun Yamna ynne iri gzlerini daha da am
bakmaktadr. Kuyruksuzda deilse, Kel Mstktadr. Kel Mstk-
ta deilse, Krt Kzndadr, orada deilse Kirmen ieindedir.
Hibirisinde deilse yaz at ge ekilmitir. Bir mr araan
da bulunmaz. "Ulan bir mr olsa da arayacam seni! Ulan ya
z at, gzmn feri ekilinceye, ak sakalm dizlerimi dvnce-
ye, dizlerime kara su ininceye kadar, son soluumu verirken bi
le seni arayacam. Ulan seninkisi yiitlik de, inat da, bizimkisi
tavan boku mu? Bizde de var o kadar adamlk."
Gn kavuuyordu ki Kuymksuza geldi. Kuyruksuzda ne
at, ne de onun glgesi vard. Suyun bama yorgun kt. Bir iki
kelek krntsyla, somunundan byk bir paray yedi. B
yk bir sivrisinek bulutu iinde kalm, sinekler bann yre
sinde uulduyordu. Son lokmasn daha yutmamken orada
uyudu kald. Uyandnda stne gn dm, ter iinde kal
m. Scak derin, koyu, ipil ipil, tten, sapsan, yap yapt.
Gzlerini ovuturdu. Doru Kel Msta yolland. Kel Mis
tik her zaman yakasma bir kum yaprak takard. Batakln or
tasndaki bu tepenin yamacnda da Kel Mistik gibi, tepesi kum
mu yaprakl, alt dallan yeil bir aa vard. Onun iin Kel Ms-
ta benzetiyordu burasm. Krt kz dedii yer karmakar i
ekli bir yerdi. Orada iekler renk renk, boy boydu. Bir Krt
kz grmt eskiden, bu yer gibi nak nakt.
Bugn bulacam diyordu. Tnel gibi uzun bklere, bkle
rin altma girdi. Nilferli bir su onu dibine ekti. Suyla birlikte
fkr fkr kaynad. Kel Msta, Krt Kzma urad. Deli Aaca
urad, Smbl Tekesine kez urad. Atn imi timi yoktu.
ok iri, bacaklan uzun, kaim, insan boyunda boz yeili bir ku
grd Smbl Tekesinde. Buraya neden Smbl Tekesi adm
koymu bilmiyordu. O anda akima o ad gelmi, syleyivermi-
ti. Kuun yanma vard, ku umad. Uzun boynuna elini koy
du, ku oral olmad. Bir kanad dmt. Yarasna bakt,

291
kurtlanmt. Torbasndan tuz kard, kurtlanm yaraya ekele-
di. Ku can havliyle bir srad elinden kurtuldu, uzaa indi.
Tek kanadyla, sekerek epeyce gitmiti.
"Ulan bu at bugn Kurtlar Oymanda bulacam."
indeki umut koygunlatka sevinci artyor, oynar gibi
yryordu uzaktaki Kurtlar Oymana doru. Orada, orada,
yaz at orada... Filintasn omuzundan ald, yoklad, kurun
azmdayd. Bana bakt, o da yerli yerinde duruyordu. Bu
gn yaz atn kellesini kesecek, karsna dnecekti. fkeleni
yor, seviniyor, Kurtlar Oymana yaklatka karsn daha ok
zlyor, bir ehvet ateinde yanyordu.
"Orada," diye mrldanyordu. "Orada olmasa, iime by-
lesine domazd. Orada, orada!"
Kurtlar Oymana gelirken gzlerini kapad. At zaman
da ileriye deil, yere nne bakt. ok scak vard. Scak gittik
e de koyulayor, dumanlanyordu. Kurtlar Oymana gelince
ortada durdu, tfeini sa elinde tartt, yanma ynne, arkas
na bakt. Bir sre kendi yresinde dnd. Hibir ey, bir glge
bile gremedi, gne buusunun iinde. Yere kverdi:
"Yreir toprama gitmeliyim," dedi usuldan. "Bu kafirin
bulunup bulunaca yok."
Kafir derken de iine bir korku dt. Kutsal bir eye sv
m gibi. Azck da rahatlad. "Kafir, kafir," diye iinden gei
rirken dilerini skt, dileri atrdad. "Stn arkma... Elale-
min iine kamaz ettin. Kimsenin yzne bakamaz ettin. Bir
mr boyu srndm, bir lokma ekmek buldum, onu da sen
aldm elimden. Yerimden ettin, evimden... Gl yzl avradm
dan ettin."
Boazna bir yumruk geldi tkand. Alasa, boansa kurtu
lacakt. Bir sre scan alnmda kmldamadan, terleyerek ora
da uundu kald. Srtndan, yznden, bacaklarndan su gibi
ter akyordu.
Sevinle ayaa frlad. "Mutlak Glfatmadadr!"
Bolu dalarnda candarmalk ederken, ok iri, gzel, bir in
san boyunda bir iee rastgelmi, iee hayran kalmt. Bu
kadar iri bir iei Akasazda da grmemiti. Kyllere bu i
ein adm sormu, glfatma demilerdi. iei bir kucak, sal-

292
kmsaakt. Glfatma adn takt yerde de o ieklere benzer
iri, daha da iri salkmsaak iekler grmt.
Glfatmada iekler boyunu ayor, Adem ieklerin iinde
yitiyordu. Bir gn karanlk kyordu. Bir ho, gn rkene
benzer bir karanlk... Gecenin bir ucu aydnlanyor, gecenin bir
ucunda aydnlklar younlayor, teki ucunda karanlklar g e
niliyordu. Adem en ok bu tuhaf karanlktan korktu, d pat
lad. te tam bu anda da atm ayann taprtsn duydu. At, i
eklerin stnden szld geti. Bir anda dad, ortadan si
lindi, bir duman gibi inceldi, Adem tfeine davranmcaya ka
dar, at yitti gitti.
"Bugn gene gelecek," dedi Adem. "O alt yeri ok se
ver. Glfatmaya bayhr o. Baylr."
Scak, ta gibi ar, omuzlarna oturdu. Soluk alamyordu
ama, yryordu.
Glfatmadaki iri iekler, buulu scan iinde belli belir
siz daha da gzelleiyorlard.

293
Yar beline kadar amura batm Memed, Krt Keremin ka
psnda duruyordu. Gavurdalarnn ardndan gnein yans
grnmt ama, bak gibi keskin bir scak vard. Evlerin ara
ma alaca glgeler dmt. Memed, Krt Keremin kapsn
dan ayrld. Yalpalyordu. Kyn ortasndaki yoldan, ayak bi
leklerine kadar tozlara batarak Selver Gelinin kapsna kadar
gitti, bir an orada durdu, sonra geriye dnd. Evleri hayal me
yal gryordu. Burasm, Vayvay kyn gecenin karanlnda,
bu halinde nasl bulmu, nereden, hangi yollardan, candarma-
lara yakalanmadan, kimselere gzkmeden nasl gelebilmiti?
Bunu hi bilemiyordu. Yoksa deirmenden kendini suya atp
da aktmda ayaklar m, kendinde olmayarak, alm onu bura
ya atmt? Bir igd m getirmiti onu buraya? Yoksa Sar
mmet mi? San mmeti hayal meyal ansyordu.
Seyfalinin evinin kapsnda da bir an durdu. Bo gzlerle ba
kyordu her eye, bakyor grmyordu. Sonra ulu aacn yanma
geldi durdu. Belinden aa bataklk amurlar akyordu. Tfei
nin kunda da amura batmt. Alaca glgeler ekildi, kzgn
gne bir kz yn gibi Vayvay kynn bozarm otlarna, toz
lu yoluna, yanm, kavrulmu gibi duran evlerinin stne dt.
Tfei, drbn, kamas, koar koar balanm fieklikle
ri, bandaki pskll krmz fesiyle Memed ekyaclk oyna
yan yle irice bir ocua benziyordu. nce, Memedi kyde,
gn domadan az nce birka kadn, birka erkek grm al
drmam, stnde durmamlard.
Ulu aacn altnda duran Memed gene yrd. Babo,
yle kyn iinde dolanp duruyordu.
Memedi nce brahim ocuk grd. Hsam grd. Hsam,
Ferhat Hocaya:
"Kyn iinde, ocuk gibi, silahl birisi dolanp durur, kim
ola ki?" diye sordu.
Ferhat Hoca evinin kapsnda duruyor, somurtuyordu.
Harmanlarn yanmas onun belini bkmt. Ne yapacan bi
lemiyordu. Darya yle bir gz att. Silahl, pusatl, amur
iindeki, kck, kamburu km, yumularak yalpalayan
adam grd. Adam toz iindeki ayaklarn l gibi srkl-
yordu. Hemen Seyfaliye gitti:
"Seyfali, Seyfali k hele dar. k hele, bu ne biim i... u
adama baksana!"
Ferhat Hocayla birlikte oraya gelen Hsam:
"te byle, kyn iinde epeydir dolamp duruyor. Varyor,
bir kapnn orada azck duruyor, sonra yryor. te byle."
Seyfali uzun boynunu kvrd kvrd, kyn tozlan iinde
uykuda gibi sallanarak yryen adama bakt:
"Bir ho, bir tuhaf," dedi. "Adam tam tehizat. Ne ola ki?"
Sonra teki kyller duydular, bir anda aacm alt maher
oldu. Soluklarm tutup, uyurgezer gibi kyn iini dolanan
adama korkuyla, merakla baktlar. Adam gitti geldi, durdu y
rd. Kendi kendine konutu, kalabaln burnunun dibinden
birka kez geti. Hi kimseyi grmedi, hibir eyi duymad. Ta
ki Koca Osman kalabal grp, deneine ke ke aacn
dibine gelene kadar. Koca Osman aacm dibine geldi, sa ka
n eliyle tutup yukar ekti, kyllerin bakt yne doru bak
t. "Amann!" dedi. "Amann, d m, d m gryorum?
D m? Hayal mi gryorum, d m?"
Elleri ayaklan titredi. Denei elinden dt. Sa kam
yukar ekti, bakt: "Amann, amann bakn hele, bu adam si
lahl m?"
"Silahl," diye bardlar, heyecanla.
Koca Osman topallayarak, soluu taarak Memede doru
kotu, vard ona sarld:
"Yavrum," dedi, "ho gelmisin. Dar gnde yetienim. Bili

295
yordum geleceini. Bu dar gnde bizi yalnz koymayacam bi
liyordum. Yakt," diye inledi Koca Osman. "Yakt da kl etti.
Harmanlarmz, yiyeceimizi, tm Anavarza ovasm cayr ca
yr yakt. Bu ne hal?"
Bu srada yanlarna Ferhat Hoca geldi. Koca Osman, Ferhat
Hocann elinden tuttu bir eliyle. Bir koluyla da Memedi kucak
lam tutuyordu:
"Gel," dedi. "O, ahinim. Gelmi. Ben sana demedim mi?
Demedim mi? O bizi kara gnlerimizde tek bana koymaz, de
medim mi?"
Kalabalk geldi, yanlarm ynlerini sard. Kadm, gen kz,
yal, ocuk kalabalnn ortasnda kaldlar bir sre. Ne yapa
caklarm bemediler. Memed donmu, bombo gzlerle kalaba
la bakyor, yznden hibir ey belli olmuyordu. Yznde en
kk bir kprt yoktu.
Kalabalk susuyordu. Kimseden t kt yoktu.
Ferhat Hoca konutu:
"Koca Osman," dedi, "Bunun bamda bir hal var. Baksana
olana, amur iinde. Giyitleri de parampara olmu."
O zamana kadar Koca Osman, Memedin halinin farknda
deildi, bir lk att, onun koluna girdi:
"ahinim, yavrum, ne olmu sana? Bu ne hal? Yiidim, a
hinim... Hocam, kurban olaym sana, iyi bak, yaral olmasm a
hinim..."
Memedin bir koluna da Ferhat Hoca girdi, onu Koca Os-
mann evine srklediler.
Bundan sonradr ki kalabaln dili ald. Konumaya ba
ladlar. Hi kimse ince Memed szn azma almyor, herkes
ya ahin diyor, ya o diyordu. Konuuyorlar, ne konutuklar s
tnde durmuyorlard. Onu ilk grleri byk bir hayal krkl
oldu. Ona bakyorlar bakyorlar, ilerinden, bu mu nce Me
med, diyorlard. Bu kck, perian, kamburu km, kendin
den gemi ocuk mu nce Memed?
Kalabalk geldi Koca Osmamn evinin nne ylt. Gene
sustular. Bir sre ayakta dikildikten sonra frdolay itlerin dibi
ne oturutular, srtlarn itlere dayadlar, gene sustular. ocuk
lar bile konumuyor, bebeler bile alamyorlard.

296
ierde ince Memedi Ferhat Hoca kendi eliyle soydu, a
murlu alvarm "hemen ykayn," diye Kamer Anaya verdi. B
tn bedenine bir bir bakt. Sa baldrnda bir kurun yaras gr
d. Yara derinde deildi. Bacaklar da yer yer yrtlmt. Baka
bir eyi yoktu.
Memede boyuna sorular soruyor, karlk alamyorlard.
Memedin dilerinin kenetlendiinin farkna Ferhat Hoca neden
sonra vard.
Yeniden:
"Osman Aa," dedi, "bu ocuun bama byk iler gel
mi. Gelmi ki dileri kenetli. Onu bu hale drm. Onun ba
ma gelen lm korkusu, candarma atmas deil. Daha bete
ri gelmi. Baksana grmyor, duymuyor."
Kamer Ana bir ocuk ykar gibi onun elini ayaklarm, y
zn bir gzelce scak suyla, sabunla ykad. Memede bir yatak
serdiler hemen. Ferhat Hoca onu kendi eliyle yataa yatrd.
Memed bam yasta koyar koymaz uyudu.
Gn le olmu, scam altndaki kalabahktan t km
yordu. Gne yakyordu. Koca Osmann avlusunun tozlan frn
kl gibi dokunam yakyordu. Gne tepede kaynyordu. Bir
den Deli Muslu ayaa kalkt. ok uzun boylu, koyu esmerdi.
Uzun bacaklanyla bir tazya benziyordu. Uzun kollarm salla
yarak:
"Ne demek istiyorsunuz?" diye bard. "Aklszlar! ahin
de kk ama vermez avm. Dalarda bir orduyla arpm,
bir koca ordunun canna etmi de oradan geliyor. Ne pustunuz
yle? Ne umudunuzu krdnz? Geldi ya... Vayvay ky dedi
de geldi ya. Yetiti imdadmza. ahin de kk ama, onunla
kartallar dvemez. Oca batas umutsuzlar!"
Kalabalk kprdad, gene her azdan bir ses kmaya ba
lad. Koca Osmann evinden az soma bir uultu ykseldi. n
ne gelen nne gelenle konuuyor, ilerindeki umut, sevin git
tike byyordu. Az soma, nce kadnlar, soma erkekler, o
cuklar az dolusu glmeye baladlar. Kyn stndeki yas
havas bir anda dald. stlerindeki boucu kara bulut kalkt.
"Uyumu," diyorlard. "Bama byk bir i gelmi de uyu
mu. Dada bir orduylan dvm, orduyu bozmu, azck
bacandan yaralanm. Bama olmadk iler gelmi, kimse bil
miyor. te bunun iin byleymi. Uyurgezer olmu da uyu
mu."
Yava yava daldlar. Cana geliyordu ky. Usuldan, gr
lr grlmez rnam karm bir kartala benziyordular. O
gn btn evlerde en gzel yemekler piti. Evden eve akalar
atld. akayla kark, yakas almadk kfrler nlatt ortal
. Akama doru olan biteni duymu Abdal Ar davulunu
ekmi, zurnac oluyla birlikte kye dt. Halaylar balad
hemen. Gece de sinsin oynand. Yaz gecesinin yap yap sca
nda, bir harman yeri byklndeki atein yresinde scak
tan terleyip dnerek, bu kyde, belki de ilk oynanan sinsindi
bu. Yazn dn dernek olmaz, olsa da yaz geceleri sinsin oy
nanmazd. Narlkla, Yalnzdut, kszl, Akmaat, hmemet-
li, Dedefakl kyleri de duydu Memedin Vayvaya geldiini.
Hemen o gn onlar da atlara, arabalara binip Vayvaya geldiler,
enlie katldlar. Gelemeyenler de kylerinde sevindiler.
Dn dernek sevin bittikten sonra, yediden yetmie ky
llerin iine bir ikircik dt. Bu ikircik Memedin Vayvayda ol
duunu bilen btn kyllerin de iine dt.
"Ne var yani," diyorlard. "Gece girse de kimse grmesey-
di onu. Dalgndz kye de girmek yiitlik mi yani? Varsm yi
itlik de geriye kalsn."
"Ya bir a duyarsa?"
"Ya bir aa iti?"
"Ya bir candarma grrse?"
"Olur mu bu kadar da tedbirsizlik?"
"Olur mu, byle olur mu?"
"Dalgndz! Elini kolunu sallaya sallaya..."
"Adam da kye girer mi?"
"nsan safi yrek olsa, gene de dalgndz, bir ekya bir
kye girer mi?"
"Babasnn evi de olsa, bir ekya bir kye byle gelir mi?"
"Kurun gemese de bir ekya ukurovanm dznde
byle de gezer mi?"
"nsan ahin de olsa..."
"ahin de olsa, Hkmete bylesine meydan okur mu?"
Byle konuuyorlar ama, byle konumalaryla bir eit
vnyorlard. Memedin dalgndz kye girmesinden ne ka
dar kayglanyor, ne kadar korkuyorlarsa o kadar da seviniyor,
vnyorlard.
"Biraz boyu ksa ama varsn olsun," diyorlard. "Adamda
yrek var ki, nah bu kadar, demircilerin rs gibi."
"nce Memed dediin de byle gelir bir kye," dedi Selver
Gelin.
Btn kyller gzlerini belertip fkeyle Selver Geline
baktlar. Selver Gelin anlamay bozduunu anlad:
"Yani o," dedi. "Yani ahinimiz de byle gelir."
Bakt ki kyllerin baklar onu balamad. "Kocalk bat
sn," diye yerindi. "Kocalk batsn. Kusuruma kalmayn, bir da
ha hi azma almam. O, ahinimiz ukurovaya byle dalgn
dz girer, kimsecikler de onun klma dokunamaz. O, ahini
miz."
Muslu ortaya atd. Ev ev dolayor konuuyordu:
"Nereye gitti, Zeynel nereye gitti?" diyordu. "Haydi baka
lm Zeynel nereye gitti? Geldiini grmedi mi? Aacm alfanda
deil miydi biz ona bakarken? Koca Osman onu kucakladn
da yarmda deil miydi? Boynunu uzatm, yiyecek gibi bakm
yor muydu?"
Deli Muslu, bama alta tane daha askerliini yapmam
gen toplad, konuarak Akasaza doru yrdler. Bir buuk
saat sonra sazln kysna varp, bkle girip bir kamla
oturdular, Zeyneli konutular. Zeynel onun kyde olduunu
Ali Safa Beye sylerdi. O da emrindeki kyllerini, candarma-
lann Vayvayn stne ekip onu yakalarlard. Zeynel hakkn
da karara varp bklkten ayrldlar.
Zeynel, Memedi grr grmez bir kou, yrei kt kt
atarak Ali Safa Beye yollanmt. Heyecamndan yrrken
ayaklan ayaklarna dolamyordu. Hem kouyor, kotuka da
iinde dayanlmaz bir arlk duyuyordu. Pimanlk gibi belli
belirsiz bir ey iine dolup dolup geri boalyordu. u nce Me
med de bir tuhaf adamd. Canndan bezmi, dnyasndan ge
mi bir hali vard. Anasm, Hatesini ldrmler, ocukcaz
dalara drmlerdi. Dediklerine gre onu Asm avu ko-

299
ruyormu. Arkasnda Asm avu olmasaym, onu oktan l
drrlermi.
"oktan ldrrlerdi. Bir avu da adam. Tut boynundan
skver. Cam kversin."
Konan avlusuna geldi, orada akld kald, iindeki pi
manlk gittike arlayordu. Kendini sulamaya, kmseme
ye balad. nce Memedden dolay onun da iinde kk de ol
sa bir umut yanmt. Sevince benzer bir eyler alyordu
arada pimanlnn yerini.
"Hey byk Allahm, beni bu dertten kurtar," diye mrl
dand Zeynel. "Ne oluyor bana byle? Syleyemeyecek mi
yim?"
Ne var bu ocukta? Bir by, bir keramet mi var? imdiye
kadar Zeynelin bama byle bir i gelmemiti. Sevdim mi, diye
dnd. Bu pi kurusunu sevdim mi? Hi de sevmemiti. Pe
ki, iindeki bu olan biten neydi? Acyor muyum acep ola bu eli
bileklerine kadar kzl kana batm bir kar boylu olana? Ken
dini yoklad, hi acmyordu. Yalnz onun adn andka iini
usuldan bir sevin, bir gven dolduruyor, iinde kck bir
umut yamp snyordu. Allah Allah, bu da ne ki? Ha? Bu
da ne?
Zeynel, geri dnsem mi, konaa kp Ali Safa Beyi grsem
mi, diye dnrken, yukardan, konaktan Ali Safa Beyin sesi
geldi:
"Ne o Zeynel?" diye glyordu. "Ne durdun kaldm yle?
Amma da uzun dndn! Gel bakalm yukar."
Zeynel bam yukar kaldrd. Karmakar bir yzle AH Sa
fa Beyine glmsedi. Ali Safa Bey ZeyneUn yzn hi byle
grmemiti, rkt. Eli sedef sapl nagant tabancasma gitti:
"Ne var, ne oldu Zeynel?" diye onu merdiven bamda kar
lad.
Zeynelin iinden bir an sylemeliyim diye geti. imdi k
y sarar yakalarlar, nce Memed belas insanlarn bamdan
bylece kalkar. Sonra, olmaz olmaz olmaz, diye banrcasna
iinden geirdi, olmaz olmaz!
Zeynel geldi, Beyin karsndaki sedire kt, glmsyor,
konuuyor, kendini toparlamaya abalyordu.

300
"Harman yangnndan sonra kylnn beli bikini krd.
Bittiler," dedi. "Bir sabah baktm, kyl nesi var nesi yok torla-
m toplam gidiyor. Evlere de kyden ktktan sonra ate ve
rip yakacaklar. Aralarnda yle konuuyorlar. Ben de evi topla
dm, denkleri kapnn azna koydum. Nereden ktysa Ferhat
Hoca kt geldi, kylnn azmdan girdi burnundan kt.
Burnundan girdi azmdan kt, millet leye doru denkleri
ieri tayp zd, vazgetiler. Bu Ferhat Hoca bir bela. Koca
Osman bile kapsnn nnde denklerin stne oturmu, boy
nunu bkm, dualar okuyor, kader byle imi, diye syleni
yor, Narlkladan arabayla gelip kendisini alacak akrabalarm
bekliyordu. Bu adamda eytan ty var. Herkese, her istediini
yaptryor."
Ali Safa Bey, Zeynel konuurken kpkrmz kesilmi, yay
gibi gerilmiti. Frlad ayaa kalkt:
"Ben," diye grledi, "ben, ben..." Ayaklarn yere vurarak
delice bir yrye geti. Ayann altndaki taban tahtalar zel
zeleye tutulmu gibi titriyordu. "Ben, ben yaparsam yaparm
ona. Bir imam paras! Nereden geldii, ne olduu ne id
belirsiz bir hoca paras... Bana, bana... Ben de o kyly ana
sndan emdii ste piman ederim. Anasndan doduuna, do
acana piman ederim. Dinle beni Zeynel, ya bu k buradan
bu ky kalkm olacak, ya da onlarrn bana yeryznn gr
medii bir belay getireceim. Satn aldm, en deerli eyimi
uruna verdiim, atm vererek aldm topraklarmda daha
fazla oturamazlar o kyller. Buna msaade edemem. Bu dn
yada hak, hukuk, insanlk kalmam. u hkmet, u Kayma
kam da ok zayf... Bir insann hakkm koruyamyorsa hk
mettik yapmasnlar, yapmasmlar, onlar zorlayanlar m var
efendim?"
Dilerini gcrdatyor, yznn etleri geriliyor, kulamn
alt seiriyordu. ipil gzleri alp alp kapamyordu. izme
lerini elindeki boa aleti kamyla dvyordu.
"Onlar beni bilmiyorlar. Benim daha neler yapabileceimi
akllarna bile getiremiyorlar. O hkmet olacak Hkmet be
nim hukukumu mdafaa etmezse... Ben, ben, ben kendi huku
kumu mdafaa eylemeyi ok iyi, ok gzel bilirim. Ben glge

301
mi bile adama inetmem, glgemi, glgemi bile. Ben o ky...
O ky... Az beklesinler..."
Konutu, kprd, gitti geldi, Koca Osmana, Ferhat Hoca
ya svd. Kyly topraklarndan tez gnde nasl atacan
binbir kez syledi. Yerine ter iinde yorulmu kerken, can e
kiir gibiydi.
"Kan kusturacam onlara, kan kusturacam," diyordu.
"Kan, kan, kan kusturacam, kan kan, kan kan... Fitil fitil bu
runlarndan getireceim o Vayvayllarm... Fitil fitil, fitil fitil...
Bana yaptklar ktlklerin bedelini ok ar deyecekler.
Ar, ar, ar deyecekler. Kan kan, kan kan kusturacam!"
Cebinden sigarasm kard, itinayla sar kehribar azl
na takt, Zeynel hemen gitti, kk bir maayla ocaktan kz al
d getirdi, Bey gelen kze bastra bastra sigarasn yakt.
"Eee, Zeynel," dedi, "aslan kardeim, sen de baa kama
dn o aklszlarla... Deil mi? Halbuki senin dnceni kabul et
seler de ky boaltsalard, imdiye ky sahibi, ev bark sahibi
olmu gitmilerdi. Ne var ne yok? Dn gece sizin kyn oralar
dan, uzaklardan koygun koygun davul sesleri geliyordu. Har
manlar yand diye dn bayram m ediyorlar, bu utanmaz al
aklar? Ne o?"
Zeynel:
"Bizim kydeki dallar var ya, onlarn olu mu gelmi as
kerden, ne olmu, yle bir duydum, ona dn kurmular
herhalde. Bir ey deil..." diye nemsemez konutu. stnde
sanki hi durmuyordu.
"Ben, ben," dedi gene Ali Safa Bey, "o dallara da gstere
ceim. Benimle birlik olun dedim o kpeklere, tekmil ovay
zapt edelim. Aklsz deyyuslar, aklsz deyyuslar, aklsz... Al
drmadlar bile. Ben, ben onlara... Bana drt be gn sonra gel
Zeynel. u ie bir son verelim artk. Bir mr boyu u smsk
heriflerle uraamam. Kati darbeyi bu gnlerde Vayvaya indi
receim."
"Ba stne Beyim."
"Sen de kurtulursun, ben de."
"Ba stne Beyim."
"Vayvay kyne bugnlerde biraz daha gz kulak ol. Ora

302
larda bana bir eyler dnyor gibi geliyor. Harman yangnn
dan sonra durmayp gitmelilerdi. yi dayandlar. Yalnz Ferhat
Hoca deil... Baka eyler de var. Dehet diretiyorlar. Bir aratr.
Kyl korkaktr, byle diretmez sonuna kadar. Anla bakalm
neymi. Gz kulak ol. imdiki aldm tedbirleri iki yl nce
alrm olsaydm, ya da alabilseydim, malum ya, Hkmet o za
man imdiki gibi deildi, bizi daha ok skyor, elimizi kolumu
zu bahyordu, bu hayvanlara efendimiz diyordu, bunlar da i
in ha iin ediyorlard, onun iin yalnz rahmetli Kalayc ek
ya bunlarla urayordu. Bir tek Kalayc ekya bunlarn yars
n kyden uratt. alacak i, imdi bu kadar tedbire bana m
sn demiyorlar! Atlar almyor, kyleri kurunlanyor, harman
lar yamyor, candarmalar onlar ldrnceye kadar dvyorlar
gene bana msn demiyorlar. Bir gz kulak ol Zeynel... Nereden
geliyor bunlarn bu direnmeleri? Bu ylgnlarn, korkaklarn?"
"Ba stne Beyim."
"Ben ok aratrdm, bulamadm Zeynel. Kim kkrtyor
onlar?"
"Ben bulurum Beyim."
ierden kzarm av etleri, tarhana, kavrulmu soan koku
su geliyordu.
"Bir iki kadeh atalrm m Zeynel?"
"Ba stne Beyim."
Zeynel daha belal bir ikircik cehenneminde yanyordu.
Sylesem mi, sylemesem mi? Bakas gelir de Beye sylerse?
O zaman Bey ne derdi? Bunca emeciklerim gzne dizine dur
sun Zeynel demez miydi? Beyim, derim, ky benden kukulan
d. Kydeki olan biten her eyi benden saklyorlar. nce Meme-
di de sakladlar. Ben ne yapaym, ben!

303
37

Muslu, bir de Sar Sleyman, bir de Ahmet, kii karaa


llktaki sel ukurunun st bandaki aacn altma oturmular
alak sesle konuuyorlard. Muslu askerlikte avu olmutu.
Yirmi sekiz yalarndayd. Geni omuzlu, ince uzun, arpk ba
caklyd. Bir tazya benziyordu. Gzleri bir taznn uzun, ekik
gzleriydi. Kadife pantolon, krkl izme giyerdi. Kydeki at
lar almmadan nce gzel, yanm kan al bir Arap ata binerdi.
Hali vakti yerinde bir ana babamn tek ocuuydu. Arap atma
biner, ky ky Anavarza ovasm dolard. Evlenmemiti, k
yn bu yaa gelmi tek bekar erkeiydi. Sert huylu, krc bir
adamd. Gzpek bir adam olarak Anavarza ovasmda nam sal
mt. Ali Safa Beyin ilerine, kye yapt zulmlere hi kar
mam, imdiye kadar Ah Safa Bey ne yapmsa, "ck ck" yap
m gemiti. Al at alnnca birka gn kzd, svd sayd,
sonra da vazgeti. Muslu umutsuzdu. Nasl olsa Ali Safa Vay-
vay kyn buradan karacakt. Uramak bounayd. Bu
yzden de hibir eye karmyor, yalnzca olam biteni uzaktan,
hibir eyi karmadan izliyordu.
Sar Sleymanla Ahmet yirmi, yirmi bir yalarndaydlar.
Onlar da imdiye kadar hibir eye karmamlar, ky boal
tacaklar gn sabrszlkla beklemilerdi. Onlar da Muslu gibi
dnyorlard. Ali Safa Beyin arkasnda koskocaman bir H
kmet vard. Btn candarmalar ermindeydi. Bir de Ali Safa
bir sr silahl it besyordu evinde. Bir de kklar ky gibi
hrszlk, ekyalkla geinen bir ky vard yannda. Ah Safa Be-

304
yin akrabalar oluyordu kklar ky. Btn bunlarla nasl
baa klrd? Erinde geinde nasl olsa boaltacaklard ky.
Bu kiinin karmaz tutumlar onun kye geldii gne kadar
srd. Memedi grr grmez Muslu kendinden utand ve ilk
olarak, Koca Osmann avlusunda kendi umutsuzluuna kar
kt.
Muslu:
"Sar karde" dedi Sleymana. "Sar karde, arkamz vere
ceimiz, dayanacamz bir kale bulduk. O geldi ite. ukuro-
vann ortasma yce dalardan dt. O, orada dursun. Srasn
beklesin."
Ahmet:
"Beklesin," dedi.
Sleyman:
"O, orada beklesin," dedi.
Muslu:
"nce onun bam salama balamahyz. Aalar, bir de
Hkmet onun bizim kyde olduunu duymamal."
Ahmet:
"Nasl duymaz? Dalgndz bizim kye geldi."
Sleyman:
"Dalgndz."
Muslu:
"yi yapt. Hibir kylnn azmdan, oluun ocuun,
yz yamda kocann azmdan, etlerini kesseler, hi kimsecikler
bir sz alabilirler mi?"
Sleyman:
"Alamazlar."
"Kyk kyk kysalar btn ky, kimse, o bizim kyde de
mez."
Muslu:
"Bir tek kiiden baka."
Ahmet:
"Zeynelden baka..."
Sleyman:
"Zeynelden..."
Muslu:

305
"imdi biz burada kiiyiz. nce onu kurtaralm. O bize
gerek."
"O bize ok gerek," dedi Ahmet.
Sleyman:
"Ne aslan o!"
Muslu:
"Aslan," dedi, gld. "te onu kurtarmak gerek. Zeynel
onu grd m?"
Sleyman:
"O, kyn iinde dolanp dururken Zeynel yanmdayd.
Koca Osman gelip de kyn iinde drt dnen adamm kim ol
duunu syleyince... yz sapsar kesildi Zeynelin. Bir baktm
Zeynel yok. Yer yarlm da yerin dibine gitmi."
"Syledi mi dersiniz Ali Safaya?"
"Sylemez mi?"
"i sylemek."
"Belki daha sylememitir, syleyecek."
"Ali Safay belki bulamamtr, bulacak."
"Syleseydi, imdiye bizim ky candarmalar sarard."
"Ali Safa kasabaya gitmitir."
"Dnecek."
Muslu:
"Candarmalar sarmadan, onu bulmadan..."
Sleyman:
"Onu bulmadan."
"Biz Zeyneli bulmalyz."
"Sylememise...?"
"Bugn sylemez, yarm sylemez. Gnn birisinde..."
"Syler."
"Biz Zeyneli bulmalyz."
Musluya ok sert huyundan, bir de ok az konumasndan,
her eyi ak ak sylemesinden, her kusurunu konutuu
adamm yzne yekten vurmasndan tr deli diyorlard. Deli
Muslu ince, uzun bacakl bir tazya benziyordu. Yz de bir ta
znn uzun yz gibiydi. Kounca da ok hzl, taz gibi koar
d.
Salam karar verdiler. Bir haner karp hanerin stne el

306
koyup ant itiler. Sonra ayaa kalktlar, kklar deresinin ova
ya inen ucuna yollandlar. Orada Zeynelin yolunu bekleyecek
lerdi. Zeynel nasl olsa bu yoldan geecekti. Ali Safaya gider
ken, ondan dnerken derenin ucundaki yoldan mutlaka gee
cekti.
Derenin ucunda geni bir kamlk vard, usuz bucaksz.
Uzun uzun kamlard her birisi... Bir orman gibi.
lest kamla girder yolun drt adm yukarsna,
bir kam oylumunun iine saklandlar.

Seyfali Ferhat Hocaya geldi:


"Zeynel kyde yok," dedi. "Zeynel gitmi."
Ferhat Hoca:
"te bu kt," diye iini ekti. "Onun da hali hal deil.
Hastalanm fkara. Vurgun yemi gibi. Parman tetie dedi
recek gc yok. Nasl arpr candarmalarla? O kadar candar-
mayla?"
Seyfali:
"Nasl saklarz?"
Ferhat Hoca:
"Kt zaman seti. Bu sralar ukura inilecek sralar deil.
Deil ama, fkara insanlktan km. Dileri kenetlenmi. Daha
yeni ald. Ne yiyor, ne iiyor. Nas saklarz onu dersin?"
"Nasl saklarz?"
Koca Osman da duydu, Seyran da... Kyde, Zeynelin orta
dan hemen yittiini bir anda herkes duydu. Onun yitince nere
ye gideceini de herkes biliyordu. Ky bir tela ald:
"Nereye saklarz?"
"Nereye?"
"Candarmalar geldi gelecek..."
"Ky bast basacaklar."
"Vay ahinim vay!"
"Vay kadersizim vay!"
"Doya doya yzn bile seyredemediimiz..."
"Kim bilir nasl konuur?"
"Tatl dilini bir kez olsun duyamadmz..."
"Kara gnlerimiz..."
"Bir kucaz da gelmi bir alya snm."
"Alc kularn mamdan yavruyu alamadmz."
"Beraber alayp, beraber gidemediimiz."
"Nereye saklarz?"
"Nereye?"
"Nerede bulamazlar?"
"Nerede?"
"Hi mi insanlk yoktu yreinde Zeynel?"
"Hi mi adamlk?"
Koca bir ky bir ba olmu dnyor, zlyor, kahrolu
yor, gelecek candarmay bekliyordu, arm. Ona bir sna
cak yer aryor, bulamyor, umutsuzlanyor, umuda dyor, k
rlyor, bozuluyor, yreklenip kar koyuyor, korkup siniyordu.
"Nereye saklamak, nereye?"
"Nereye?"
Koca Osman:
"Durun bre oca bataslar, durun hele..." dedi, baka bir
ey demedi.
"Candarma ne bilir hangi evde olduunu?"
"Bu evi ararlarsa tekine karrz."
"Bu evi..."
"Durun bre oca bataslar, durun hele..."
"Kemiklerimizi krsnlar..."
"Un ufak eylesinler..."
"Dvsnler ldrsnler..."
"Onun yerini kimse sylemez."
"Dilsiz kesilir btn ky."
"At iti, kurdu kuu..."
"At yok."
"Kuu karncas..."
"Durun bre oca batas, durun hele..."
"Akasaza saklayalm."
"Anavarza kalesine gtrelim."
"kszlnn adam iyi olur."
"Dost olur."
"Anavarza kalesinin arkas Haclar."
"Anavarza kalesinin arkas Lek Krtlerinin yurdu."

308
"Lek Krtleri kartallara benzerlerdi."
"Lek Krtleri trklerde kald."
"Nasl saklarz?"
"Nereye?"
"Ekya Krt Reit vard. Girerdi Anavarza kayalklarnn
iine, kimse bulamazd onu."
"Bir ormand bu yreler eskiden, bir ordu girse iine kay
bolurdu."
"Netsek neylesek?"
"Bin arayp da bir bulduumuz."
"Yoluna kurban olduumuz."
"Durun hele, durun oca bataslar. Durun hele, her tepe
den bir gn doacak. Durun hele, azck sabrl olun hele."
bek bek toplanyorlar, Zeynelin stne konuuyorlar.
Zeynelin karm kadnlar aralarna almlar, ona ha bire soru
lar soruyorlar. Onu Ali Safa Beye syleyecek mi, sylemeyecek
mi?
O, kvrlm ocan yanndaki yatam iinde, uyuyor. Hi
kprdamadan, dudaklarm sndre sndre uyuyor.
Evden eve gitmeler gelmeler. ocuklarda, yallarda bir ke
der, bir bekleme, bir tela. Herkes sinirli, herkes ate stnde
oturuyor.
O gece kyller sabaha kadar gzlerini krpmadan, kye
gelecek candarmay, kurun seslerini beklediler, gerilmi. Ne
gelen oldu, ne giden. Sabaha yorgun, mutlu ktlar.
Btn gn, btn gece beklediler. Hibir yerden t kma
d. Zeynelin nerede olduunu, nerede olabileceim aratrdlar.
Zeynel ortalkta yoktu. Candarmalar gelmediklerine gre Zey
nel nerede?
"Ona bir yer bulmal."
Btn ukurovada, Anavarza ovasmda, u dz yazmm
yznde ona bir snacak yer aryorlar, bulamyorlard. Bulu
yor, gvenemiyorlard. Onu gzlerine, kardelerine, analarna,
babalarna, gvenemiyorlard.
Deli Muslu ince, uzun bacaklaryla bir tazya benziyordu.
Uzun yz, bask burnu, ekik gzleriyle topra koklayan bir
taz gibiydi. Yoldan be atl, yedi yaya geti. Bir oban kamlk

309
tan srsn geirdi. Zeynel gelmedi. Gn indi, glgeler uzad.
Zeynel gelmedi. lerinden birisini nbeti brakp uyudular,
uyandlar Zeynel gelmedi. Sonra yoldan geen bir ayak sesi on
lar yerlerinden sratt:
"Dur yolcu," diye yolun ortasna dikildiler. Yolcu durdu.
Muslu:
"Merhaba Zeynel," dedi.
Zeynel:
"Merhaba!"
"Seni bekliyorduk Zeynel, ge kaldn."
Zeynel:
"Hah?" dedi.
"Ge kaldn."
Zeynel yere ylverdi.
"Kalk Zeynel bizimle gel," dedi Muslu.
Zeynel gn ymcaya kadar toparlamp ayaa kalkamad.
Gn doarken Muslu:
"Kalk Zeynel, kalk," dedi. "Sana bir ey yapmayacaz.
Kalk Zeynel kalk."
Sleymanla Ahmet onun koluna girdiler, kaldrdlar. Zey-
nelin ayaklar ayaklarna dolanyor, zor yryordu.
"Zeynel korkma," dedi Muslu. "Baa gelen ekilir. Her in
san ettiini bulur. Hi korkma. Olur mu? Korkunun bir faydas
olmaz ki..."
leye doru Akasaz tuttular. Karanlk zmcar bkne
girdiler. Zmcardan gk gzkmyordu.
Muslu:
"Yoruldun mu, otur Zeynel," dedi, bir sigara sard azma
tututurdu. Zeynelin dudaklar titriyordu. Yere oturdu.
"ldrmeyin beni," dedi. "Ben ok ey biliyorum. Bundan
sonra size faydam olacak. Beni buraya ldrmeye getirdiniz,
biliyorum. Nolur ldrmeyin."
"ldrmeye getirdik," dedi Muslu.
Zmcarlar, gk, batak, iek, Muslu, tekiler hep biribirine
kart. Kocaman turuncu bir kelebek bir brtlen dahna kon
mu, kanatlarm dikip biribirine yaptrm, ayaklaryla koca
man mavi bam, prtlek gzlerini svazlyor. Zeynel yalnz tu

310
runcu kelebei, onun gzlerini svazlamasn, ince ayaklarm
gryordu. Kelebek de hi umuyordu. Rahat, orada yle du
ruyordu. Kelebek de bir ara silindi. Her ey karman orman ol
du. Pembe bir brtlen ieinde arya benzer, uzun, elik ye
ili, sokan bir sinek kald. Sinein mavisi gittike elikleiyor,
parlyordu.
"ldrmeyin beni."
Muslu tabancasn ekti, Zeynelin kafasna iki el ate etti.
Zeynel olduu yere devriliverdi. Sleyman da Ahmet de ikier
el ate ettiler.
Turuncu kelebek tabancalarn sesinden havalanm, bir s-
rkuyruuna konmu, oradan da kalkyordu. Konuyor kalk
yor, konuyor kalkyordu. Sonra iyice havaland, yksee, bk
ln stne kt, ykselip alalarak gnbatya doru utu
gitti.
Muslu:
"Geberdi," dedi.
Ahmet:
"stedii buydu."
Sleyman:
"Yolcu yolunda gerek."
Batakln ucuna, amurlu suyun kaynad yerin az tesi
ne bir derin ukur kazdlar, Zeyneli olduu gibi ukurun dibine
atp stn toprakladlar.
Muslu:
"nmzdeki bahara biz bile bulamayz Zeyneli. Kaynar
sular rter onu."
Yorgundular. Kye girdiklerinde ayakta duracak halleri
kalmamt.

Muslu ince, uzun bir tazya benziyordu. Azck kamburu


km...
Sleyman Musluyu uyandrd:
"Zorlu bir garbi esiyor, haydi ge kaldk Muslu," dedi.
"Ahmet nerede?"
"Burada, ardan altnda bekliyor," dedi Sleyman.
Muslu hemen uyand, giyindi, yola dtler.

311
Ali Safann harmanlan daha ekilmemiti. Ancak, dnden
beri birisinde batos alyordu.
Muslu:
"Sen yukanki tarlalan yakacaksn Sleyman. nce har
manlan, sonra firezleri ateleyeceksin. Sen de Ahmet, Mstk-
lene doru inecek, oradaki harmanlara, firezlere ate verecek
sin. Ben de batosu yakacam."
Gece yarma doru Ali Safa Beyin iftliinin harmanlarn
da yalmlar patlad. Akam sert balayan garbi yeli durmam
t. Harmanlardaki yalmlar ald tarlalara serpti. O gece sabaha
kar Ali Safa Beyin btn tarlalar yalma kesmi, yamyordu.
Ovann dznde bir yalm gl alkanyordu.
Vayvay ky, teki yakn kyler:
"Ali Safanm harmanlan yanyor," diye uykularndan frla
dlar. Kimi ardaklardan, kimi damlardan, kimisi de aalara
kp gn ymcaya kadar yanan tarlalan seyrettiler.
Koca Osman kabna smyor, ieri giriyor, dan kyor,
dolma tabancasm dolduruyor, beline sokuyor, geri kanyor:
"te byle Ferhat Hocam," diyordu. "Allahn gzel adam,
sen doru sylyorsun. Eden bulmal. te byle Ferhat Ho
cam, ahinim geldi byle oldu. te byle eli top klm, Ho
cam, ermiim, ite byle... Daha neler, neler olacak ahinim bu
rada uykudayken. Yeter ki onun glgesi eksik olmasn ukuro
va dznn stnden. sterse kyamete kadar bylece, sm
n eke eke uyusun. Onun glgesi bize yeter. Eden bulacak.
Yeter ki topramza bir ahin glgesi dsn. Bir glge... Yeter
ki millet, onun ayann ukurova dzne bastm bilsin. Ye
ter. Dalan deler yol eyler. Kyl milleti ne kadar korkaksa, o
kadar yiittir. Yeter ki srtm dayayacak bir ey bulsun, avdar
sap da olsa olur. Eden bulur."
Gn kulua gelirken baka bir haber de yayld kylere.
Bu gece, harmanlar yanarken Ali Safa Beyin konan da kuru
na tutmular, tavlasnda da ne kadar at varsa ahp gitmiler.
Haber doruydu. Ali Safa bu geceki bama gelenleri hi bekle
miyor, kuduruyor, "Ben, ben, ben," diyor. "Hanm ben, ben,
ben ne yaptm bu insanlara, bu nankrlere iyilikten baka?" di
yor, sam ban yoluyordu.

312
Hanm yan alams:
"Ne gelir bizim elimizden iyilikten baka... Ne gelir, ne ge
lir," diye kocasma karlk yetitiriyor, kyllere beddualar edi
yordu.
"Koymayacam bunu onlara. O Vayvay kylsne, o ku
durmulara... Ben de bensem, ben de bensem, koymayacam."

313
38

Ali Safa Bey grdklerine, duyduklarna bir trl inanam


yor: "Benim," diyordu. "Benim harmanlarm nasl yakar, atla
rm nasl alarlar? Nasl, nasl, nasl olur? Kimden alyorlar bu
cesareti?"
Kars:
"Kimden alacaklar," diye ona yardm etmeye alarak ko
nuuyordu. "Kimden alacaklar? Var bir gvendikleri, var bir
arka verip oturduklar narlar. Var bir..."
"Dnyorum, dnyorum bulamyorum. Kim var ar
kalarnda? Bir korkup siniyor, ky brakp gidecek oluyorlar,
derken, bitmi ylmken, ne oluyor ne olmuyor, hemen ayaa
kalkveriyorlar, cana geliyorlar. Dikiliyorlar karma, hem de
nasl bir dikilme! Harmanlarm yakyorlar. Neredeyse kona
m kurunlayp beni ldrecekler. Bunlar, bu alaklar, nankr
ler, ekmek bilmezler, ekmek yedii sofraya bak sokanlar, bir
gn de utanmadan beni ldrmeye kalkarlarsa amayaca
m "..
"ldrrler bu gavurlar, iyilik bilmezler. Sen olmasan bu
ovada Arif Saim Bey Akmezar kyls gibi ederdi hepsini. Va
ra edeydi, vara nne gemeyeydin. Aaah, iyilik! Aaah, insann
insana iyilii..."
"Zeynel de gelmedi. Ne oldu adama? Zeynel byle gnler
de beni brakmaz, bana bir haber getirirdi. Ne oldu acaba ada
ma, korkuyorum. Kim, kim, kim yapar bunu bana? Bu alaklar
kim kkrtr? Atlarm alacak, harmanlarm yakacak kadar

314
kimden alrlar bu cesareti? Ferhat Hoca dedikleri Allahszn,
dinsizin buna gc yetmez. Koca Osman buna da bir araba
laftan ibaret. Kim, kim, kim?"
"Birisi olacak," dedi kars gerdan krp, ciddileerek. "Biri
si olacak. Bizi kimse ekemiyor Bey. Keki bu ovaya dmeyey-
dik. Kimse ne ektiklerimizi, burada stmann, scan, sivrisi
nein iinde nas lp lp dirildiimizi, srndmz
kimse bilmiyor. ekemiyorlar, gzleriyle yiyecekler bizi. Ah Sa
fa Beyin iftlii diyorlar da baka bir ey demiyorlar, demiyor
lar, aaah, demiyorlar. Unutuyorlar, sen adm deitirip Tayfun
Bey olurken, elik gsn Toros kayalklarnda Fransza siper
ederken, dmam denize dkerken, krk kiik akmakl tfek
li etenle Karboazmda Menil taburunu esir ahrken, o gnleri
unutuyorlar, unutuyorlar aaah... Sen, srerim srerim gitmez
kadana, Fransz kurunu gemez adama derken, canm bir p
kadar bile nazara almazken, onlar neredeydiler? ki dnm
topra sana ok gryorlar, sen koskoca vatan topram ka
nnla kurtarmken... Aaah, cannla kurtarmken... Onlar, bizi
ekemeyenler, Franszlar bu vatann harimi ismetine yrrken
dalara kayorlar, deliklere giriyorlar, allarn iine yatyorlar
d... Hepsi, hepsi, hepsi yleydi. Geen gn kasabada, Fincanc
larn kz gene mi iftlie, diye imal sordu. Gene iftlie dedim.
Yaaa, gene iftlie... Soma atm azm yumdum gzm, k
zm kzm, dedim, senin baban Adanada Fransz bayra altn
da Fransz kumandanna gbek atp, onun nnde kala kv
rrken, benim Ali Safa Beyim, koskocaman Tayfun Beyim Fran
sz askerlerine kurun atyordu. Kurun atp kan dkyordu.
ki dnmlk topra ok mu gryorsunuz bir stiklal kahra
manna, bir Tayfun Beye? Kzm kzm... Bir sustu, o kadar ha
nnm iinde kuyruunu, o kocaman bacaklarnn arasna kst
rp bir dii kpek gibi gitti. yi yapm mym?"
Ah Safa Bey dahp gitmiti. Onu duymuyordu bile.
Kadn:
"yi yapm mym?" diye st ste birka kez daha sordu.
"Bey, Tayfun Bey, iyi yapm mym?"
Kendine gelen Bey, abuk abuk:
"yi yapmsn Hanm," dedi. "yi, ok iyi yapmsn."

315
"Herkes bize dman. Bizim iftlik mzrak olmu da btn
ukurovanm gzne batyor. Su sende zaten. O kadar syle
dim sana. Yaz Mustafa Kemal Paaya, olup bitenleri anlat ona.
Ama bir bir anlat. O da onlar, asker kaaklarm da vatan hain
lerini, gz yemezleri, istiklal dmanlarm eksin ipe, eksin
ipe... Sana o kadar syledim, stiklal Harbi gnlerinde bize, se
nin Tayfununa bir ey yapamayanlar imdi dilerini kardlar,
kardlar Paam, diye yaz dedim. Aaaah, sen iyisin, yumuak
yreklisin, dadaki kurdun, yerdeki karncann, srnen al
ylann incinmesini istemezsin, aaah, istemezsin."
Alamaya balad. Kaln pembe beyaz bacam kasma
kadar ap kocasna gsterdi:
"Bak u halime. Baksnlar halime. u bacaklarma, u gl
gibi tenime baksnlar. nsann yrei dayanr m buna! nsan
olup da u halimi grp de yrecikleri para para olmaz m?
Sinekler yediler, yediler, paraladlar beni."
Bacak ptr ptr olmu, sinek yenii iindeydi. Sinekler
Meliha Hanm yemiler, btn bedenini yara bere iinde koy
mulard.
Ali Safa Bey vard, karsn salarndan pt:
"Alama Meliha," dedi. "Ben bunun da altndan kalkarm.
Fransz bu topraklarda nasl perian ettimse, dmanlarm da
yle, hem de bin misli perian edeceim. Hakkmz olan bu
ova, bu topraklar bizim olacak."
Meliha Hanm, iri ekik gzlerini silerken:
"Arif Saim Bey yadan kl eker gibi erke kyn nas
srd kard iftliinden! Yaasm Arif Saim Bey. Biz u Vayvay
kynn laf anlamaz alaklarna takldk da takldk. imdiye
kadar vatanmz bir iftlik kazanacakt ki aleme numune ola
cakt." .
"Alama Meliha," dedi Ali Safa Bey. "Ben eski bir sava
ym. Ben zorluklar severim. Arif Saim Bey gibi de arkamda
Trkiye Cumhuriyeti yok. Ben tenezzl etmem, hkmeti ken
di ilerime kartrmaya... Biz stiklal Harbimizi kendimiz iin
yapmadk. Bir bulabilsem... Bu kylleri kkrtan bir... ok te
sirli, kyllerin gvendii, inand birisi var bu iin arkasnda.
Ama kim? Kim, kim, kim, kimdir bu adam Meliha?"

316
"Herkes," dedi Meliha. "Kimse bize acmyor. Kimse u ha
limizi bilmiyor. Ben byle mi olacaktm? Babam beni Anavarza
ovasmda sineklere yensin, pis, be paralk kylleri her akam
her sabah karsnda grsn, onlarla konusun diye mi bu ka
dar okuttu? u halime bakn, bunun iin mi?"
Yine bacam kasma kadar at, kocasma gsterdi.
"Alama Meliham alama, ben onlara yapacam bilirim."
Salonu bir utan bir uca gene yrmeye balad. Meliha
Hanm onun huyunu bilir, o yrmeye balaynca susar, hay
ran gzlerle bkmadan yorulmadan kocasnn gidip gelmeleri
ne bakar, yalnz o sorular sorunca konuurdu.
San izmeleri tozlanmt. izgili kahverengi klot panto
lonu izmenin azm kapatyordu. Krbacm kk kk, st
ste izmesine vuruyor, hafif bir davul sesine benzer bir ses
karyordu. Yllar yh yryerekten, bu sesi kararaktan dn
meye almt.
Bir de nce Memedin gene Toroslarda grnd syleni
yordu. Geenlerde Zeynel kyde gen bir kzn nce Memed s
tne karlm bir trky sylediini duymu. Sahi Zeynele
ne oldu? Bir aratmal.
"Murtaza!"
Merdivenin altndan bir ses:
"Buyur Beyim."
"Yukar k."
Murtaza, koar koar kuand fiekliklerin arl altn
da yzn buruturarak, imdiye kadar hi bu kadar kurun
tamamt, yukarya kt:
"Buyur Beyim."
"Murtaza yavrum, bak ka gndr Zeynel gelmedi. Ne ol
du acaba adama? Bama bir hal gelmesin! Zeynel aray bu ka
dar amazd. Bir ey yapm olmasnlar zavallya? Git de Vay-
vay kyne bir bakver bakalm, ne olmu. Belki de hastalan
mtr."
"Silahl m gideyim, silahm brakaym m?"
"Brak silahm."
Murtaza gitti.
nce Memed Toroslarda grnnce bu kyller cana geli

317
yorlar. nce Memed ne zaman namlanmsa Torosta, burada
bunlar kudurmulardr. Bu geceki ayaklanmann sebebi bu ol
masn? Atlar nce Memed srmesin?
Ali Safa Beyin is srlm gibi esmerlenen yz bir alp
bir kapanyordu.
Dadaki bir adamn verdii g bunlara bu rezaleti yapt
rabilir mi? Bu insanolu, bu reziller belli olmaz ki... Bir yaprak
kprdasa korkarlar da, stlerine top gllesi yasa korkmazlar...
u nce Memedi Arif Saim Bey tutuyor. Yoksa oktan ldrr
lerdi onu. Candarmalar yakalayp yakalayp geri brakyorlar.
Arif Saim Beye ok ierliyordu. O, istese koca ukurovamn
btn topram alabilir, bir tanesi karsna dikilip de, ne yap
yorsun Bey, diyemezdi. Dalarda ekyalarn dolamas, dze
nin bozuk olmas onun iine yaryor. Arif Saim Bey gibi kurtla
ra bulank hava gerek. Bulank hava yoksa, Arif Saim Bey gibi
gl kurtlar bulank hava yaratrlar. Ve Arif Saim Beyi ok da
kskanyordu.
Dnd, karsna vard, eildi, onu alnndan pt:
"zlme Meliha," dedi. "Ben bunun da stesinden geli
rim. imdi bizim kklar kyne, akrabalara gidiyorum. n
sanlarsa insanlklarn gstersinler varsnlar. Bu karanlk gn
lerde de gnlerini grmezsem, ne zaman greceim, deil mi?"
Meliha Hanm glerek dolgun yznde gamzeleri ukurla
arak:
"Baka ne zaman gnlerini..." dedi glmsedi. ten, ay
dnlk. "Kurban olaym Tayfun Bey, yanma ok adam al. Bu al
aklar sana her eyi yapabilirler. Harmanmz yakanlar, insan
larn rzkn, rzkmz, atlarmz alacak kadar alalanlar, tarla
larmzdan kmayanlar bize her bir alakl, ktl yapar
lar. Kurban olaym Tayfun Bey kendine dikkat..."
Ali Safa Bey ba sallad, koarak merdivenleri indi, avluda
beklemedi, atn ekmiler, tutuyorlard. O ata binerken, onunla
birlikte kii de atlara bindiler.
kklar Ali Safa Beyi daha kyn dnda karladlar. Ali
Safa Beyin babas Hac Kahya onlarn by, fkara bir aay
d. Olunu bor har iinde ancak okutabilmiti. Ali Safa Beyin
se Hkmette kklara ok yardm dokunuyordu. Katillerini

318
Hkmetin elinden ekip almt. Bu yzden onu ok severler,
onunla vnrler, onun bir dediini iki etmezlerdi.
Daha merhaba demeden:
"Gemi olsun Bey," dediler. "Allah kerim. Bizim de elimiz
kolumuz armut toplamyor ya..."
Ali Safa:
"Sa olun, var olun, sizden, siz akrabalarmdan ok mem
nunum. Musa Kahyay gndermisiniz, geldi, gnlmz ho
eyledi. Onun yangn sabah hemen gelmesi bana dnyalar ba
lad. imdi i daha da ciddileiyor. Fakat arkamda da gibi
sizler varken..."
kklar:
"Evelallah," dediler.
kklar, Torosun eteinde, kklar koyann iinde,
yalnz hrszlkla, ekyalkla uraan bir kyd. Kadmlar bile
at hrszlard. nsanlar yedi yanda tfek kullanmaya balar
lard.
"Sen hi km ekme Bey," dediler.
"ukurovada atnn ayann bast yer senin olacak."
"Allah seni bamzdan eksik etmesin."
"Canmz da malmz da sana kurban Aamzn olu."
"Senin trnana deen ta, bizim yreimizi paralar."
Ali Safa Bey kvanca batm, az kulaklarnda ellerini
ovuturuyor, "sa olun, var olun"dan baka sz syleyemiyor
du.
Bir yah:
"Ne oldu byle sana Ali?" diye kt. "Seni Vayvay ky
nn azma atp da biz yukardan seyir mi edecektik? Ne bozul
dun yle? Btn bu ky senin ayaklarnn trnana kurban
ederim. Var git konana, rahatna bak. Bu yl Vayvay ky se
nin topraklarm brakp gidecektir. Vayvay ky senin toprak
larn brakp gitmezse, biz bu ky brakr gideriz. Bir daha in
san iine de kmayz. Anladn m dediklerimi, duydun mu
Aamzn olu? Var git iine. Bize brak Vayvayllar. Hemi de
cann hi skma."
Ali Safa Bey gzleri ya iinde, sesi boularak:
"Sa ol Hac Veli Emmi," dedi. "Beni mesrur eyledin."

319
Hac Veli:
"yle ol da, rahat ol," dedi.
Ali Safa Beyin erefine hemen bir kei kestiler. Byk bir
ate yaktlar, kzde et kzarttlar. Rak da buldular. Ali Safa Bey
le yemeini kyde yedi. Yemekten sonra da Dursun Durmu
u ard:
"Olum Dursun Durmu," dedi. "Gn bugndr. Ne ya
pacaksn Vayvaya?"
"Ne dersen."
"Ellerinde hibir eyleri kalmad. Atlar gitti, harmanlan
yand. Srlar, kzleri, inekleri kald. Bir de rdekleri, kazla
r, tavuklar... Dursun Durmu, Vayvayda hayvan namna hi
bir canl kalmayacak. Hepsini ldrp frdolay Vayvay ky
nn yresine dizeceksiniz."
"Ba stne Aam."
"teki iler sonra..."
"Vayvaylar ok korkak. Ellerine vur, lokmalarn azlann-
dan al!"
Ali Safa Beyin aklm u nce Memed ii hep kurcalyor ama
ok nem veriyor grnmemek iin bir trl kimseye soram
yor, kylnn nce Memed konusunu amasm bekliyordu.
Bekledi, oturdu, konutu, hi kimse bir trl nce Meme-
din szn etmiyordu. Ali Safa Bey sonunda, kendisi nce Me-
medi sormak zorunda kald, yle tepeden:
"Hani," dedi, "bir zamanlar dalara bir ekya kmt. Bir
ocuk, ad neydi hele? Hani bizim Abdi Aann katili."
"nce Memed," dediler.
"Duydum ki gene dalarda grnm."
Hac Veli:
"Aslan o," dedi. "Kara Ibrahimi de geenlerde vurmu. Bir
candarma ordusuyla gn gece arpm da sonunda or
duyu yarm km. Yaman adam o, yaman. Sonra da..."
Btn balar fkeyle Hac Veliye dnd... Hac Veli iine
dt hatay hemen anlad:
"Sonra da," dedi, dzeltmeye alt. "Sonra da Mustafa
Kemal Paaya tel ekmi, bu fakir fkaray bama gnderme,
yiitsen sen gel karma," demi.

320
Ali Safa Bey sorduuna piman oldu. Bu kyllerde, bu e
kya ocua kar derin bir sevgi, sayg vard. Nereden geliyor
du bu? Anlalmaz. Braksayd eer Hac Veliyi, nce Memedi
bir anda bir efsane kahraman yapp kacakt.
Herkes, herkes iin tehlikeli bir adamd nce Memed. Vay-
vay kkrtsa da kkrtmasa da ok tehlikeli bir adamd. Vcu
dunun ortadan kalkmas elzemdi.
nce Memed hakknda ok deli eyler dnyor, korku
yor, rperiyordu. Acaba bu olan bir halk kahraman myd?
Bir halk kahraman olabilmek iin zavall, yal bir kk ky
aasm ldrmekten baka ne yapmt? Bu ocuu bu hale ge
tirmelerinin asl sebebi neydi acaba? nce Memed sz geince,
kendi akrabalar, kan cieri, kylleri bile nas susmulard?
Hac Veli, geveze yal, o da konumasa kimse konumayacak
ta. Bir by, bir keramet mi?
"Korkuyor muyum?" diye kendi kendine sorarken ayaa
kalkt:
"Kasabaya yetimeliyim."
Atan getirdiler, bindi.
"Korkuyor muyum? Ben onlarn atlarm aldrdm, onlar da
benimkini... Ben onlarn harmanlarm yaktm, onlar da benim...
Ben onlarn srlarm kestireceim, onlar da... Ben onlar ldrte
ceini... Ferhat Hocay belki de... Onlar da beni?.. Olabilir mi?.."
rperdi. lk defa lm ok derinden, yreinin bamda
duyuyordu. Bu kyller acaba onu ldrecekler miydi? Buna
cesaret edebilecekler miydi? Bu mmkn myd?
Kendi kendine glmeye balad. Korkuyorum, dedi. Btn
gece harmanlarn yanmas sinirlerimi bozdu. Harmanlan yaka
bilirler, anladk. Ama atlan alacak adam yok ki Vayvayda...
Gelip gelip nce Memed taklyordu akima. Btn bu iler
nce Memed yznden olmasn? Haa! Yok canm. Bugn gz
kr dalarda, yarn kaybolur, on yl ortadan silinir... Bir acayip
bir ekyadr bu. Belki de Hamzay ldrmeye gelmitir. Onu
ldrecek, gene kaybolup gidecektir. Gene kyller onun ere
fine Dikerdi ovasna ate verecekler, gene dalarn tepesinde
ateler yanacak. Ne garip! Bu kylye ok zulmediyormu...
Aasnn c falan ama, ortaada deiliz ki! Byle iddet, ite
bylesi bir neticeyi dourur. Tatl cann kurtarsn bakalm
Hamza.
nce Memedin Hamzay ldrmek iin Torosa geldii d
ncesi akla ok uygun geliyordu. nce Memed Hamzay ld
recek, kaybolup gidecek, kyller de gene onun arkasmdan
ateler yakacaklard. Korkulacak bir ey yok. Yok ama...
Byle dnerek kasabaya girdi, atn eve ekti, adamlarn
dan birisini yamna ald arya indi.

322
39

"Yaman adam," diyordu Yzba. "Yaman ve yiit."


Hamza, gzleri falta gibi alm:
"Hi mi yakalanmayacak?"
"Ekyann yakalanmaz olmaz ama, bakalm ne zaman?"
Asm avu sze kanyordu:
"Nerden, nasl vuracam bilmiyorsun ki! Suda balk gibi...
nsann elinden kay kayveriyor."
"imdi nereye gitti dersin avuum?"
Belli olmaz ki... Bir batyor, nereden kaca belli olmuyor
ki... Bugn ukurovadadr dersin, bir de bakmsn ki adam ya
rn Aladada. Bugn Aladada dersin, bir bakmsn ki devresi
gn ukurovada! Bu adam hi belli olmuyor. gn gece,
dinlenmeden, uyumadan, yemeden imeden rzgar gibi yr
yor. sterse gzkyor, isterse gzkmyor. Bir tuhaf adam."
Asm avu biraz da Memedle vnyordu. Ondan sz
ederken gzleri parlyor, sesi daha candan, daha scak oluyor
du.
"Demek hi yakalanmayacak?"
"Yakalanacak," dedi Yzba. "Ama canmz aldktan son
ra... Bizi peinden srkleyip perperian eyledikten sonra. Ya
kalanmaz olur mu? On drt yl Osmanl ordularm bozan a-
krcal Efeyi bile vurdular. Yakalanmaz olur mu?"
Hamza gittike bozuluyor, kayglarm, iinde gittike b
yyen korkuyu belli etmemeye alyor, avua, Yzbaya
durmadan sorular soruyordu.

323
Sonunda anlad ki bu nce Memedle baa kmak o kadar
kolay olmayacak.
Asm avu comu anlatyor:
"Bir gn gene karlatk onunla," diyordu. "Aa And
randa. Bir eltik tarlasmm iinde kii yryorlard. Bir tepsi
nin iinde yrr gibi, tarlamn yeilinde, ortada yryorlard.
Sabaht. Biz atee baladk. Bir de baktk, eltik tarlasmda bir
duman. Az sonra duman ald, ortalarda kimsecikler yok, sr
rolmular. O gn eltik tarlasn, btn yreyi binden fazla
kyl ve bir blk candarmayla taradk. Yok olmulard. Ertesi
gn onu ve etesini Sarbahede grmler. Aratrdm, do
ruydu. Bu kadar yolu bir gecede insan nasl alr? te hibir za
man buna aklm ermedi. Yakalanmaz demiyorum ama, bize
kk sktrecek. Ben ok ekyayla kar karya geldim, bu ka
dar ayana, eline abuk bir adam daha grmedim. Bir kere
grdm onu. Kck de bir adam. Btn kyl, ne hikmetse,
onu tutuyor. Bunca yldr ekya kovalarm, bylesine sevilen
bir adam da grmedim. nce Memedi kylnn elinden almak
zor."
Hamza:
"Bizim kyl ona can bir dman," dedi. "Ona di biliyor
lar. Ellerine gese onu bir kak suda boacaklar. Meer diyor
lar, biz Aamz ne kadar severmiiz! Abdi Aam iin gece gn
dz gzya dkyorlar. Haklar var, Abdi Aam melek gibi,
ermi bir kimseydi. imdi de kyller onu bir kr ata binmi
k iinde balkyaraktan kyn stnde uarken gryorlar
m. On be gece sabahlara kadar bekledim, gremedim onu.
Kzm bana gzkmedi..."
Asm avu, Hamzamn bu szlerine gld. Yzba Faruk
da...
Hamza gnlerdir iinde saklad korkusunu titreyen, a
lanas, aresiz, umudunu yitirmi bir sesle syleyiverdi.
"Ama o beni de ldrecek. Ben biliyorum. O beni duydu
da buraya geri dnd. Beni ldrmek iin dnd. Bilmez mi
yim ben! Keki ukurovadan gelmeseydim. Baba ocam kr
kald, ha ocamz snmesin dedim de geldim. te tatl canm
dan da oldum. ldrecek beni."

324
ldrecek beni derken teker teker Asm avuun da, Yz
bann da gzlerinin iine bakyor, onlardan bir imdat, bir are,
bir umut sz bekliyordu.
Asm avuun da, Yzbann da yzlerindeki glmseme
silinmi, yzleri duvar gibi olmutu. Onlar, Memedin Hamzay
ldrmek iin dalara geri dndn daha Memedin geldii
ni duyduklar gn aralarnda konumulard. Asm avu:
"Hi aresi yok, Memed onu ldrecek," demiti. "Hamza-
y ldrmeden Memed yakalanmaz."
arpmada da Memed, iim var avuum, diye yalvarr
ken, iinin ne olabeceini herkes anlamta. Memed iini mut
laka grecekti.
"Beni ldrecek de mi avuum? Bunun nne hi kim
se, sen de, Arif Saim Bey de, Mustafa Kemal Paa da, koca Al
lah da geemez yle mi?"
avu karlk vermiyordu.
"yle mi Yzbam?"
Yzba duymam gibi onun yzne bo gzlerle bn bn
bakyordu.
"ldrecek, ldrecek Yzbam. Diliniz varmyor de
mi?"
Karlkl byk ktklerin yand ocam tesine otur
mular, atrdayan atee gzlerini dikmiler, bir sze varam-
yorlard.
Hamza birka kez:
"Of, ooof, of!" dedi ayaa kalkt, yldzsz gecenin iine,
dereye aa yrd.
'Tanrm u taa bir can ver. lme bir can ver. Ocaktaki
kpkrmz kesilmi demire bir can ver. Kurumu aaca yaprak,
kr gze k ver. Ik ver..."
Bin pimand. t gibi pimand. u Ptarakolu, aah u Pta-
rakolu! Kocam kpek! O ald, o ald tath canm elimden.
"lmeden o Ptrakolunu ldreceim," diye bard ge
ceye.
lm dndke Ptarakoluna fkesi artyordu.
"Ulan namussuz, nereden aklna geldim? Gitmi ukuro-
vada kendi kendime iyi kt yaayp gidiyordum. ki dnm

325
tarla kazanmak iin kydn bana. Kydn tatl canma. Ne yapa
ym ben, ne yapaym imdi? u Yzba da o kadar tuzumu ek
meimi, o kadar kuzularm, yarm balm yedi. imdi de dur
mu da benim halime glyor. Asm bir adama bakar gibi
bakyor bana. Ulan Ptrak, ben lmeden, senin ku boynu gibi
incelmi yalanc boynunu skp da seni ldrmez miyim? Senin
yznden... Her ey senin yznden!"
Kk bir su adyordu. Farkna varmadan suyun iine
girdi, gene farkna varmadan suyun te yanma geti. Silme bir
karanlk vard.
"Bu gece bitmeyecek," dedi. "Karanlk da benimle bile y
ryor. Bitmeyecek..."
Geceye karm, dert bela iinde, nereye gittiini bilme
den, sormadan dolayordu. Sonunda kendisini Topal Alinin
evinin kapsnda buldu. Evde k vard daha. Belli ki Topal Ali
de uyumarmt bu gece.
"O da, o fkara da can telanda," diye dnd. "Onun
ban da ben belaya soktum."
Kapnn budak deliinden ieriye bakt. Ali bir keye b
zlm, bacaklarn kollaryla sarp, enesini dizinin stne
koymutu.
"Ali karda, Ali karda," dedi. Ali hemen srad kapya
geldi at.
"ldrecek," oldu ilk sz. "Bizi ldrecek, ldrecek. Bi
zim iin gelmi dalara. ldrecek!"
"ldrecek," dedi Ah, boynunu bkt. Ali imdiden l
m gitmiti. yle bir hali vard.
"Benim iin gelmi."
Ali:
"Bizim iin."
"Keki ukurovadan dnmeseydim. Seni de yaktm Ali.
Seni de... Sana da ben kydm. Bana da Ptrak sebep oldu. Ke
ki..."
"Keki," dedi Ali. "Bakas aa olur Dikenlidzne, baka
s lrd."
"Bakas..." dedi Hamza.
"Ellerinden nasl kardar onu? Derede sardlar, kard

326
lar. Kulakszn deirmeninde sardlar, kardlar. Bir tek adama
bir blk candarma..."
"Balk gibi," dedi Hamza... "Ele avuca gelmiyor. Bir de
uan ku gibi, imdi burada, az sonra ukurovada. Yel Musa
gibi... Ondan da beter!"
"Yel Musa diyor ki, bu adam benden de abuk. Yel Musa
diyor ki ben her eyin izini srdm, diyor. Uan kuun, kaan
cerenin, sanca kanncanm, krkayan, yaayan her bir yaratm
izini srdm de bu adamn izini sremedim, hem de karama
dm, diyor. Bu adamda bir hikmet var ki, muhkem bir hikmet."
"Ne yapalm Ali? Bir ey dn Ali. Bir dn de u tatl
canmz kurtaralm."
"ldrecek," dedi Ali. "Aaah, ldrecek. Ne yapalm?"
"Bir yere kaalm. Ad sam duyulmadk ellere."
Ali:
"Bulur o, bulur o," diye inledi. "Ylann deliine girsek, ku
un kanadmm altna snsak gene bulur o, bulur bizi. ldrr
ikimizi. Kan kustura kustura ldrr ikimizi. Sndrr oca
mz, ssz koyar yuvamz..."
"Candarmalar onu ldremeyecek mi, ukurova aalar,
Arif Saim Bey?"
"Onu hi kimse ldremez. Kurun gemez ki ona. Bir gz
lerine kurun geer onun, diyorlar. Bir gn bir dada yamura
tutulmu. Uzun Cabbar, Recep avu da yarmda. Bir ulu aa
cn altna snmlar. Aaca durmadan yldrm dyormu.
Aa duman iinde kalyormu. Aacm altndan kamlar,
yandaki bir kayarm altna snmlar. Durmadan yldrm sa-
hyormu aacm stne, aa gittike byyor bir k yuvarla
nn iinde kalyormu. Ik gittike de parlyor, kimse ktan
yana bakamyormu. Birden Memedin, byk bir yldrm aa
cm stne salrken, kayarm dibinden aaca doru frladn
grmler. Az sonra da elinde bir dme kadar, balonca gzleri
kr eden, yle parlak bir eyle geldiini grmler. Memed, ite
bu yldrm, demi. Yldrm yakaladm, demi. Yldrm mus
kasnn iine saklam. Haydi Recep avu bana bir ate et, de
mi. Recep avu ate edememi. avu, sen bana ate etmez
sen, ben sana ate ederim, haydi, demi, ant imi. avu bak
m ki Memed kendisini ldrecek, ne yapsn, Memed orada ni
an gibi duruyor, durmadan haydi avu, diyormu. avu, ne
yapsm, nian alm, u deli boku ldrmeyim diye bacama
ate etmi, gzlerini yumup... Gzn am ki ne grsn, Me
med glyor. Vuramadm, demi, bir daha, bir daha, bir daha
ate etmi. Bakm ki kurunlar Memedin bedenine deip tapir
tapir yere dklyor, gemiyor. Yalnz bedende pire sr gibi
bir iz brakyor. Memed, avu demi, ben yldrm yakaladm.
Yldrm kimin zerinde olursa ona kurun gemez. Ydnm
avua takm, balam kurunlamaya... Kurunlar avua da
demiler dklmler, demiler..."
Hamza:
"Doru," dedi. "Yoksa o kadar candarmanm elinden yle
sine embere alnmken, nasl kurtulurdu? Doru. ldrecek.
Hibir yolu yok mu bu adamn elinden kurtulmalm Ali? Bir
yere saklansak, bir diyara kasak... Demirden odalara girsek..."
Ali:
"ldrecek."
"Yalvarsak yakarsak, eline ayana dsek..."
"ldrecek."
"Hi mi bir kurtulu yok?"
"Var," dedi Ali. "Var ama kk bir umut. ne ucu kadar
bir k."
"O da ne?" diye azck cana geldi Hamza.
"O da Hr Ana. Hr Ana gider de Memede bala
Hamzay derse, belki seni balar. Hr Ana belki senin iin
Memede syler, ama benim iin... lse de azm amaz."
"Haydi gidelim Hr Anaya. Hele beni balatsn... Gerisi
kolay. Kyn birisini Memede verir, seni de balatrm. Hay
di, haydi, kalk yr," dedi Hamza.
Kalktlar, Hr Anann evine yrdler. Kapm usul usul
aldlar.
Hr Ana:
"Dur yavrum," dedi, "dur yiidim, geliyorum. ral ya
kaym da geliyorum. Duydum, duydum, perian etmisin o
dinsizleri. Yarallar u kapda gn inledi kafirlerin. Azck
bekle, Hr sana kurban olsun Memedim. Sana kurunlar da

328
gemezmi. Neden sylemedin de Hr Anana, rahata uyku
lar uyuyaydm, gl gibi? Haram oldu uykular bana, sen dada
gezdike... Adam hi sylemez mi anasna?"
Kapy at, amasyla:
"O neee!" diye kapamas bir oldu, elindeki am ras da
yere dt. am rasn yerden alrken: "Kimsiniz siz?" diye
bard.
Topal Ali Hamzann kulama eildi:
"Sen konu, beni de hi syleme," dedi. "Konu."
"Ben Hamzaym, Hamza Aa," dedi Hamza.
Hr Ana:
"t," dedi, "sen nereden aa oluyormusun, hele nce k
pek ol da, insan deil, it ol da ondan sonra aa ol! Ne istiyor
sun bu gece yans bakalm?"
"Azck konumak istiyorum Ana."
"Benim seninle hibir konuuum olamaz. Erimin kanlsy
la, iki eli kollarma kadar kana batm bir zalimle... Var git ka
pmdan."
"Ana bir ey syleyeceim. ok gerekli."
"Var git kapmdan! Senin pis yzne bakamam. ocuklar
alarndan ldren sensin. Byle bir kafirin yzn gremem."
"Ana kurban olaym."
"Var git kapmdan kpek! Kyly nan ekmee muhta
eden sensin."
"Ana ayaklarm peyim a kapy."
"Var git Kelce Hamza, var git, aamam kapy. Koca Toro-
sun on bin, on be bin, on alt bin, bir bin bin, dnya kadar in
sanm stmze gldren sensin."
"Bak anam sana ne diyeceim, bir haberim var ki sana bir
haberim... Haber derim ona. Duyunca, duyunca bir sevinecek,
deh olacaksn, gzel anam. Deh deh olacaksn."
"Var git Kelce Hamza, var git kapmdan. Senin kanh ayak
larn, haram gvden bu eikten ieriye atlayamaz. Var git yolu
na, var git Kelce. Haberin senin olsun. Beni cana getirecekse de,
dnyay bana balayacaksa da senin haberim istemem. Beni
ldrsen bile senin yzne bakamam, pis yzne..."
Hamza yalvard, Hr Ana, var git, dedi de baka bir ey

329
demedi. Hamzayla Topal Ali orada, Hr Anann duvarmm di
binde sabah ettiler. Hr Ana da uyumad. Sabaha kadar yata
n iinde dnd, kendi kendine konutu durdu.
lk klar kyn stne dklrken kapy at. Kel Hara
zann yanndaki Topal Aliyi tanyp bard:
"Demek can telana dtnz, yle mi, Memedimden
dnz koptu yle mi?" dedi.
Hamza ayaa frlayp ellerine sarld onun:
"Ana benim bir suum yok. Syle Memede de ldrmesin
beni. Sana tane, on tane fistan alnm. ok alrm. Altm kpe
de alrm. On tane de bei biryerde alrm."
Hr Ana tiksintiyle ellerini silkti onun elinden ald:
"Var git iine Kelce," dedi. "Var git! Ben de gelin olurum,
yle mi? Senin bana getirdiklerini takar taktrr, ben de gelin
olurum, yle mi? Gelin olur da Durmu Alinin mezarnda g
bek atarm, yle mi?"
Topala dnd, gld:
"Can telama dtn yle mi? Can telama dtnz? Me-
med benim hi kimsem olmaz. Ben de Memedi gremem. G
rrsem de szm dinletemem. Topal bilir ki Memed szm
dinleseydi, u Topal burada olmazd imdi, kara topraklarda
rrd. Varn gidin iinize yavrucaklar, varn gidin. Benden
size hayr yok. Benden size imdat olmaz. Olsa olsa... Olsa da ol
sa..."
Kapsn kilitledi kyn iine yrd. Aliyle Hamza orada,
duvarm dibinde kalakaldlar.
Hr Ana bu sabahtan sonra bir fke kasrgas halinde k
yn iinde dnd durdu. Kyn her insanma nefretle bakyor
du. Hr Anay gren her kyl de, onu grnce bam yere
eiyor, yzne bakamyorlard.
Hamzayla Topal Alinin Hr Ananm kapsna gelip, ona
sabaha kadar yalvardklarn Dikenlidzndeki be kyn in
san da duydu. Haber korkak fstlarla usul usul btn Torosa
yayld.
Hr Ana onlara kapy amam:
"Varn gidin bu kapdan kpekler," demiti. "O nce Me
med sizi ldrmezse, ben sizi ldrrm. u ellerimle boa-

330
nm. Ben bu gn, bu gn bekliyordum yezitler. Ben bu gzel
gn... Anladnz m? Bu eikten ieri kzca kayann kaplam,
Akasazm ejderhas, Ylankalenin ylanlar, Krksuyun hortlak
lar girer de siz giremezsiniz. Memed de tez gnde sizi ldr
mezse, ben de ona hakkm helal etmem... Etmem. Etmem, an
ladnz m?"
Kyller Hr Anann szlerini sadece, bire bin katarak,
konuuyorlar, ya iyi ya da kt hibir yorumda bulunmuyor
lard. Seslerinin havasndan, yzlerinin deviniminden de hibir
ey anlamyordu. Daha dorusu artk olaylara kar nasl
davranacaklard, onu bilemiyorlard.

331
40

Kara brahimin lsn de plak bir atn stne atp kasa


baya getirdiler ve kasaba mezarlna gmdler.
Kasaba dalarm eteinde, bir koyam ucunda, ovanm bit
tii yerdeydi. Batsnda bir plak tepe vard ve tepenin dibin
den Savrun ay apaydnlk akyordu. ayn stndeki ak ke-
fenk talarmdan yaplm kpr, yeilin, mavinin stne yap
trlm, gzel bir oyuncak kprye benziyordu. Ermenilerin
brakp gittikleri mahalle ykntya yz tutmutu. Burada imdi
Dou Anadolundan g etmi Krtler oturuyorlar, kasabadaki
en kk bir olayla bile ilgilenmiyorlard. Toprak daml Ermeni
evlerinde oturan Kltlerin mahallelerinden durmadan Krte
banmalar geliyordu. Mutlaka her gn akamst Krtler ta
larla sopalarla biribirlerine giriyorlar, kollar krlyor, balar ya
rlyor, btn kasabay bir banmadr dolduruyordu. Kasaba
artk bu dvmelere almt.
Eski Ermeni mahallesinde ulu zeytin aalar, incir aalar
scakta toz iinde kalm, kavruluyorlard. Ykk Ermeni mahal
lesinde ykntlar arasmda nar baheleri, nar bahelerinde sevi-
irlerken ocaktaki demirler gibi kpkrmz kesilen kaya yanla-
n, uzun uzun...
Narlarn iek amnda mahalle donanyor, arlarn, kele
beklerin, krmz yanlann cmb nar iekleri dklnceye
kadar sryordu.
Kasabanm stn boz bir bulut gibi, her ikindist gittike
kabaran, genileyen, soluk aldrmayan bir toz bulutu rtyor-

332
du. Evlerin, dkkanlarn ii, insanlarn giyitleri, iri akltala-
nndan rlm ak kaldranlar kaim bir toz tabakas altmda ka
lyordu. yle uzaktan baknca, kasaba, krmz kiremitleri, i
ek am nar baheleri, zeytin, incir, ulu nar aalan, pence
relerindeki camlar, kprs, yarpuz tarlalanyla apak, lekesiz
bir aklkla gzkyordu.
Azlan, burunlan toz iindeki insanlar durmadan konu
uyorlar, biribirlerini ekitiriyorlard. Memurlar, aalar, beyler
Nazifolunun lokantasnda kafay ekip veryansn ediyorlard
sze. Daha az varlkllarsa, esnaf, zanaatkarlarsa Tevfiin kah
vesinde oturup ay iiyorlard. Bir de pazaryerinde aylak aylak
dolaan kyller...
Herkes, herkesin her eyini biliyordu. Gizli kalm hibir
ey yoktu bu kasabada. Arif Saim Beyle dris arasndaki sava,
Arif Saim Beyin tutkusunu, drisin kt durumunu imdiye ka
dar belki binlerce kii konumutu. Bu sava bir destan gibi
yayorlard. Ali Safa Beyle Vayvay savam da en kk aynn-
tsna kadar izliyorlar, her iki savam da sonunu byk bir he
yecanla bekliyorlard. Arif Saim Bey karsnn kardeini bir gn
karaalla, tarlalarn vermeyen erkeslerle birlikte srm,
krbalaya krbalaya ldrmt. Sebebini kimse bilmiyordu.
Kimi erkeslere acyp kar koymak istemi, Arif Saim Bey de
merhametli efendi, al ite, demiti. Kimi de ortada bir kadm
meselesi var, diyordu. Trl trl sebep sylyorlard. Ama or
tada bir gerek varsa, o da delikanlnn Arif Saim Beyin krbac
altmda, karaalln dikenleri iinde can verdiiydi.
Ali Safa Bey bundan sonra Vayvayllara ne yapacakt? im
di de hangi yldrma yntemini kullanacakt? Kimi yle, kimi
byle, diyordu. Ve bundan sonra ne yapaca, kyllerin de bu
na kar nasl davranacaklar byk bir zevkle tartlyordu.
Kyllerin son davranlar herkesi ok artm, kasaba
daki hi kimse bu olaylar stne bir iki gn hibir yorumda bu
lunamamt. Ali Safa Beyin harmanlarnn yan, atlarnn a
lnmas yeni davranlard. Kyllerin byle bir davranta bu
lunacak ne gleri, ne de gelenekleri vard. Bu neydi, ne!
nce Memedin yeniden dalara dn de bir acayip iti.
imdiye kadar ok ekya iini grdkten, istediini yaptktan

333
sonra bam alm gitmi, ortadan silindikten sonra bir daha
dalara dnmemiti. Yllar sonra belki de bu ekyalardan bir
ikisi dnmt ama, hi kimse onlarn yzne bakmam, d
nen ekyalardan en kabadays drt be gn, en ok on be
gnde vurulmutu. Bu ince Memedse dalara bir kartal h
myla inmi, Kara brahim gibi bir eski ekyay ilk arpmada
ldrm, bir sr candarmay da yaralam, gene ortadan si
linmi gitmiti.
Ali Safa Beyden baka herkes Vayvay kylsnn dirilii
ni, kar koyuunu Memedden biliyor, Memed stne trl ri
vayetler karyorlard. Ama ne ukurovada, ne de dalarda
Memedi, Asm avutan baka gren olmamt. Asm avusa
Memedin ba adamyd. Ona dokunamazd. Ne malum, belki
dadaki Memed deildi. Memed ad altmda ekavet yapan bi
risiydi. Ama Memed olmasa bylesine savaabilir, bir blk
candarmay nne katp bylesine Torostan ukura kadar ko
valayabilir miydi?
Tfeklerini, pabularn dalarda brakm, kamaktan
imanlar gevremi candarmalar, can havliyle, "Yandk Allah,"
diye kasabaya dolumulard. "Yandk Allah u nce Memedin
elinden."
nce Memed be kii, on kiiyle birlikte gelmiyordu candar-
malarn stne... Yerden biter, gkten yaar gibi yzlerce insan
yryordu onunla birlikte. Bir de bir top yldrm varm onun
koynunda...
Ali Safa Bey kasabada, Tevfiin kahvesinden Nazifolu-
nun lokantasna, oradan candarma dairesine, oradan kayma
kamla, davavekili Siyaseti Ahmete, Siyaseti Ahmetten
postaneye mekik dokuyup duruyor, yreindeki korku da
gittike byyordu. Kyllerin u ayaklanmalarnn sebebini
de bir trl bulamyordu. Hibir sebebe parmak basamyor,
hibir sebep onu kandrmyordu. nce Memed mi? O, en so
nuncu ihtimal... Bu ii gene yapsa yapsa Arif Saim Bey yapa
bilirdi. Arkasnda Arif Saim Bey olmayan kyl btn bunla
r beceremezdi.
"Bizim kylmz," diyordu, "arkasnda salam bir g ol
madan hibir harekette bulunamaz. Hi kimseye gveni yok

334
tur. En evvel kendisine... Bir nce Memede gvenip benim har
manlara ate veremezler, atlarm alamaz, adamlarm ldre-
mezler. Arkadalar, ok dikkatli olmalyz. Hkmet bence yeni
bir siyaset takip etmeye balad. lk oyununu da benim bamm
stnde oynuyor. Arkadalar, dikkat edelim, bu ii Arif Saim
Bey dzenliyor. imdi anlyorum onun ukurovada iftlik sa
hibi olmasm... Ne ihtiyac var onun iftlie, mala mlke... B
tn Trkiye onlarm deil mi? imdi anlalyor Cumhuriyetin
adamlarnn toprak sahibi olmalarnn sebebi... imdi anlal
yor. Mudanyada zeytinlikler zaptetmenin, Eede iftlikler kur
mann sebebi... imdi, imdi anlalyor. nklap bitmemitir.
Cumhuriyetin adamlar Anadoluya trl bahaneyle daldlar.
Tetkik buyuruyorlar. Ondan sonra byk darbelerini indirecek
ler, kyly efendi yapacaklardr. nklap byyor, geliiyor.
Bu iler Arif Saim Beyin bann altmdan kyor. nce Memed
bile onun eseri."
Dinleyenler Ali Safa Beyle hibir tartmaya girmiyorlar,
susuyorlard. Ali Safa Bey hakl olabilirdi. Cumhuriyet yenilik
lere yneliyordu, bu belli. Belli belirsiz, yeni inklap kokular
esiyordu Ankaradan. Bu da belli.
Birka gn iinde Ali Safa Bey kendini de, kasabadaki aa
lar, beyleri de bu iin Arif Saim Beyin bann altmdan kt
na inandrd. Arif Saim Bey bunu niin yapyordu? Yukardan
bir emirle mi, yoksa kendi bana m? te buna bir karar vere
miyorlar, kulaktan kulaa fsldayorlar, l lambalarn n
da sabahlara kadar uyumuyor, konuuyorlard.
Tam bu srada kasabaya Arif Saim Bey geldi. Kasaba sindi,
korktu. Aalar, beyler dleri koparak, elpene divan, ancak,
onun huzuruna varabildiler. Arif Saim Bey kasabadaki bu ar
havay, korkuyu sezmekte gecikmedi:
"nce Memed mi?" diye gld. "Bir zavall ocukmu. On
dan bu kadar korkacak, ekinecek ne var? Cumhuriyetimiz ok
kuvvetlidir. Bir nce Memed deil, binlerce nce Memedi bir fis
kede ykar. Aldrmayn canm."
Toplantda bulunan Karadalolu Murtaza Aa:
"Sinek pis deil amma mide bulandrr. Bu nce Memed bir
ey deil ama, eein aklna karpuz kabuu dryor. Kyl

335
y kkrtp bizim stmze salyor. Kyly ayaklandryor.
Aalarmz, beylerimiz, koruyucumuz Hkmetimiz stne.
Kyl ondan rendi aalarm atlarn almay, harmanlarm
yakmay, adamlarm vurmay. Eer sen doru drst, sahici
bir iftlik kuruyorsan, bugn bize... Yarn sana..." dedi, sonra
dili diline dola.
"Ya ne kuruyorum?" diye grledi Arif Saim Bey.
"Hani, hani... Hani dedim ki belki tetkik... Belki muvaza
adr."
"Ne? Siz deh misiniz? Ben bir servet dktm o topraklara.
iftilik mi oynuyorum sanyorsunuz?"
"Hani... Hani... Bala Bey, yanl anlald... Arz edeme
dim..."
Oradakiler de:
"Murtaza Aadr bu, hibir zaman, hibir eyi arz ede
mez," dediler.
Ali Safa Bey:
"Haa! Sizin iftliiniz dnyann en modern iftlii olacak
tr. ukurova asrlar boyunca sizin bu asil hizmetinizle stiklal
Harbindeki kahramanlnz kadar vnecektir. Asil bir evlad
n bylece de barna bastndan dolay..."
Arif Saim Bey bir keye sinmi kocaman Murtaza Aaya
sevgiyle baktktan sonra:
"Teekkr ederim, bu asil iltifatnza teekkr ederim Ali
Safa Bey," dedi. "Demek Murtaza Aa?"
Murtaza Aa ayaa frlad, geldi Beyi omuzundan pt:
"Haa huzurdan," dedi. "Haa yksek huzurlarndan! Ben
de u Ali Safamn dediini demek istemitim... Hani var ya, ha
ni o... Hani... Hani..."
Gene dili diline dolap Murtaza Aa kpkrmz kesildi.
Oradakiler Murtaza Aamn haline gltler.
Arif Saim Bey onu yattrmak iin:
"Tela buyurmayn Murtaza Bey, ne demek istediinizi an
ladm," dedi.
Murtaza Aa:
"ok memnun oldum anladna," dedi. "Anlamasan ol
mazd. Yandydm. Yoksa ocam battyd. Senin beni bir yanl

336
anlaman beni ldrr, evimi yurdumu yuvam ykar. Var ol, sa-
ol Bey, ellerinden perim."
Gitti rahata yerine oturdu. inden bir daha byle fkeli
devlet adamlaryla konumamaya antlar iiyordu. Bunlar hep
kaz koz anlarlar, diyordu kendi kendine. Ah, bu Ali Safa dey
yusu yok mu, nasl da evirdi sz!
Arif Saim Bey, kasaba ileri gelenlerini bir aknlk iinde
brakp gitti. O gidince, berikilerin telalan, korkular arttka
artt. Niin gelmiti kasabaya Arif Saim Bey? Elbet bir sebebi
olacakt, elbeet!
Dadan inmi, gnlerdir kasabada dolaan Hamza Aamn
da hali yrekler acsyd. Girecek bir delik, camm kurtaracak
bir snma anyor, kasabada drt dnyordu. Davavekili Siya
setiden, Kozanolu Fethi Beye, ondan Deli Fahriye dolap
duruyor, her gn Ankaraya tel stne tel ekiyor, avu avu
para dkyordu kasaba arsna. Arkasmda Topal Ali, posta
nenin nnden btn gn ayrlmyor, nne gelene:
"O beni ldrecek, o kafir. O benim iin ininden kp da
dalara geri geldi. Ne yapaym?" diyordu. "Bir akl verin bana
din kardeleri. Ben ne yapaym?"
Ve iini, ayakst, bir rpda dkveriyordu:
"Ben ne yaptm, ben ne yaptm kyllerime, basz kalm
lard, ba oldum onlara. Gznz stnde kanz, omuzunuz
stnde banz var demedim. Beni bir sevdi kyl, bir sevdi,
deme gitsin. O da, o karn yemez kskan adam da bunu duy
mu, kyllerin beni baba gibi, can gibi, ocuklar gibi sevdii
ni duymu, sakland delikten km, gelmi. O kyly hi
sevmez. Kylmzn can bir dman. Aman Allah aalarm
za da dman. Hele Hkmetimize! Ben, diyormu, o Hk
mete yapacam bilirim. O, kyly de hi sevmez, kyl bir
iyi gn grsn istemez. te bu sebepten de beni ldrr. n-
kleyim ben kylye gn gsteririm. Benim aalmda kyl
nn bir eli yada, hem de bir eh baldadr. te bu sebepten,
kylye dmanlndan o beni ldrecek..."
Arkasndaki Topal Ali de alams alams onu onaylyor:
"ldrecek," diyordu, "aah, o kafir Aamz ldrecek. Be
ni de..."

337
Bir gn de kasabaya Vali geldi. Aalar, beyleri, memurlar
Hac Halil Aann evinde bana toplayp bir konuuk yapt.
Ankaraya ekilen teller stne konutu. Zinhar bir daha byle
iler yaplmamalyd. Ankara bu tellere ok kzyordu.
"Bu kasabay topa tutarm," diye bard Vali. "Hepinizi
srgn ederim. Hem de ta Fizana... u nce Memed mi nedir,
birisi tremi. Onu da sizden isterim. Yakalayacaksnz. Aalar
himaye etmezse dada ekya yaayamaz. Anladnz m?"
Gene Murtaza Aa ayaa kalkp sze karta:
"Anladk ama, biz himaye etmiyoruz. Vallahi de billahi de
etmiyoruz. imdiye kadar biz de yle bilirdik. Biz himaye et
meden dada ekya yaamaz samrdk. Vali Bey, gel gr ki, biz
de atk, yayor, yayor ite. Hem de nasl! Kasabamzn gl
adn be paralk ederek. Yayor, yayor ki yayor. Hepimizi
de ldrecek," dedi, gene dili diline dolap ter iinde kald.
Vali:
"Siz," dedi, "adnz ne?"
"Murtaza Aa."
"Siz ak szl, mert bir adamsnz."
"Mert..." dedi Murtaza.
"Bu nce Memedi yakalamamn aresini syleyin bana."
"Vali Bey, bu itolu yakalansa da yakalanmasa da olan ol
du zaten. Kurdun azna kan dedi. Hem de eein aklna kar
puz kabuu dt. Bundan sonra bizi de, Hkmetimizi de if
lah etmez bu kyller," dedi Murtaza. "Bu nce Memed yzn
den."
Vali:
"Ben byle ak szl adamlar severim," dedi.
"yi yaparsn, has yaparsn, mnasiptir," diye vnd
Murtaza. "Ben hep doru szl olurum, i gibi..."
"Gelin yle yanma oturun."
Murtaza gitti onun yanndaki sedire kt, ellerini de diz
lerinin stne koydu.
"Vali Bey," dedi, "sana bir hikaye daha anlataym da sonra
varaym gideyim iime."
Vali:
"Anlatan bakalm. Rica ediyorum."

338
"nce Memed stnedir. Bu bylece biline. Hi kimse aln
maya. Ylan kkken ezmek gerek. nce Memed byd. Bel
ki u dadaki yeni treyen ekya belki de asl nce Memed de-
dir. Artk nce Memedi hi ldremeyiz. nce Memed lmez.
Durun bakalm, anlataym. Yam bilir misin, kocaman ylan?
Benzetmekte hata olmaz."
"Bilirim," dedi Vali.
"Ylan nasl lr bilir misin?"
"Bmem," dedi Vali.
"Bam bir tala ezersin, lr. Bu bir!"
"lr," dedi Vah. "Bu bir."
"Bir de boarsm ylan, bu iki. Bir de kurunlarsn ylan,
bu ! Yan trl trl lr bir de... Hastalanr lr, leylek
yer lr, yle lr byle lr. Bir de nas lr, bilir misiniz?"
Valinin houna gidiyordu Murtazanm konumas.
"Bir de nasl lr?"
"Bir de nas m lr, sorduu eye bak Vah Beyimin! Bir
ylan ine ucu kadar bir yara alrsa... ne ucu kadar bir yara ne
ki! Bir insan, bir hayvan ine ucu kadar bir yara alrsa ne olur?
Hibir ey olmaz, dnmeyin, hemen iyi olur. Halbuysam ki
bir ylan ine ucu gibi bir yara alrsa lr. Nas lr derseniz,
ite onu siz grmediniz, bilmezsiniz. Ben bilirim. Yan ine
ucu kadar da olsa bir yara alnca, sarca karncalar o yaraya
rler. Bir gn iinde ylan yer bitiriverirler. Anladn m
imdi Vali Bey?"
Vali onun gzlerinin iine gzlerini dikmi dnyordu:
"Evet," dedi. "Sznz bitirin."
"te nce Memed ylandaki aan bu ine ucu kadar yara
dr."
"Evet."
"Efendime syleyim ki, nce Memed Abdi Aay ldrd,
topran kylye datt, bu yaray at. imdi sanca karnca
lar bedene tler. nce Memed lse de yaasa da gayri ne
biz, ne de bu Hkmet kolay kolay iflah olamayz. Bamz
dertten kurtulmaz. Kyl sanca kanncalar gibidir, aksz, yol
suz yordamsz. Amma velakin bir yerde, ine ucu kadar bir ya
ra almasn, yer bitirirler. Bizi ite bu nce Memed yznden
nce teker teker, sonra toptan yiyip bitirecekler. Sizi de bizi de
Vali Bey. Ben kylym ve de kyl milletimizi de gayetlen iyi
bilirim. Bendeniz efendim, kyl milletinin cierini k gibi,
derinden okurum. Sizler akllsnz ve ok akll, okumu yaz
m byk kiilersiniz. Ben hayatmda, bunlar da bilirler ki,
hibir eyden korkmadm, ite bu nce Memedden dm patl
yor. lsnden de, dirisinden de..."
"Mbalaa ediyorsunuz Murtaza Bey."
"Sen yle san, var sen yle san Vali Bey. Ben imdiden ken
dimi lm sayyorum. Sanca karmcalar bedenimde dolama
ya balad."
"Mbalaa ediyorsunuz."
Murtaza Aa barmaya, ellerini kollarm geni geni salla
maya balad:
"Vallahi de billahi de, vallahi de billahi de Ali Safa Beyin
bama gelenler nce Memed yznden. Sanca karnca ii... Ali
Safa Bey ne derse desin, nasl dnrse dnsn, sanca ka
rnca ii."
"Murtaza Aa, senin yreini ulu bir korku sarm," dedi
Ali Safa Bey. "Mbalaa ediyor, bir zavall ocuu gzmzde
bytyorsun."
"Sen yle bil," dedi Murtaza. Ter iinde kalm, boynunun
damarlar imiti. "Sen yle bil. Yalanda btn iftlikler yak
lr, btn aalar ldrlr, varmz youmuz yama edilirse,
grrsn. Sen yle bil. Hem de san kanncalar..."
Akama kadar konutular, gltler, bir anlamaya vard
lar. Vali artk bu kasabadan Ankaraya hibir ekilde asayi s
tne tel ekilmemesini, arzuhal, mektup gnderilmemesini isti
yordu. Aalar, beyler bir daha byle bir eyin olmayacam Va
liye sylediler. Ona salam, namus sz verdiler.
Vali:
"Gznzde bytmeyin u zavall ocuu. Bu memleket
akrcahy grmtr," dedi. "Bu Toros dalan Gizik Duran,
Karaylan, Yozcuyu, Ctdelei, Krt Reidi grmtr. Pek ya
landa nce Memedin ls bu kasabann caddelerinde srkle
necektir."
Otomobiline binip toz duman iinde kasabadan aynld.

340
Kaymakam hemen o akam Hamza Aay ard:
"Derhal kynze gidecek, bir daha da yakn zamanlarda
kasabaya gelmeyeceksiniz. Kasabann kuvvei maneviyesini k
ryorsunuz. Nedir o, her gn Ankaraya tel ekiyor, bykleri
mizin ban artyorsunuz! Bir daha da hibir ekilde Ankara
ya tel ekmek yok."
Hamza bitkin:
"Ya beni ldrecek," dedi. "Kaymakam Bey, o beni ldre
cek. Aaah, ben nerelere gideyim, o beni ldrecek."
Kaymakam bam sallad, Hamzann acsna ortak oldu:
"ldrecek," dedi. "Biliyorum, seni ldrmek iin kayp
lardan geriye dnd. Biliyorum ama, ne gelir elden. Hkmeti
miz daha ok zayf. Biliyorum ama... Vali de onu yakalamaya
sz verdi ama, hi zannetmiyorum efendim, iki gzm, sulta
nm Hamza Bey... Kadere rza deyip kynze dnecek, bekle
yeceksiniz. Ola ki bir mucizat grle..."
"Aaah, ldrecek..."
Hamza o gn atna bindi, arkasndan Topal Ali dalarn
yolunu tuttu.
kindistyd, kasaba bir toz bulutu altnda kalm, dala
ra doru sarmtrak bir toz esiyordu.
Krmz, tozlu nar ieklerine km anlar... Bir yal
nar aacnn bedenine svanm st daldaki iri bir kelebek l
sne doru ekilen binlerce sanca karnca...
ok scak vard.

341
4*

"Koca Osman kurban ahine."


Galyeni aznda, sa eli dolma tabancasmn stnde Koca
Osman dimdik, on be yamda delikanl gibi kyn iinde do
layor, nne gelene birka sz sylyor, salarn okuyor:
"Koca Osman kurban Memede, kurban alc kurda, kurban
ahine. Kurban kurumu aaca can verene, yaprak dktrene.
Koca Osman kurban Memede," diyordu.
Ky de Koca Osmann sevincine katlyordu:
"Vayvay ky kurban Memede. Anavarza yazlan. uku
rova kylkleri kurban Memede."
Vayvay kynn Ali Safa Beye aynyla karlk vermesi,
harmanlarm yakp atlarn almalar btn Anavarza yazsm
cana getirmiti. Herkes bu ii Memedden biliyordu. Neredeyse
Muslu da btn ileri Memedin yaptma inanacakt. Memed
stne hikayeler, rivayetler, efsaneler, trkler gene alm y
rmt.
"Hikmeti hda," diyordu Koca Osman, Ferhat Hoca. "Bu
kyl milleti anlalmaz ki! Sabahtan akamlara kadar ahini
miz dillerde, ana ne Hkmet duyuyor, ne bir tek aa, ne bir
tek bey. Olacak i mi? Hi mi adamlan, akrabalar yok u ky
llerin iinde aalarn, beylerin, Hkmetin?"
Var ama kyller bir az olup, onlara, ite byle bir az
olup, azlarn da dikmiler. Onun stne bir tek sz szmyor
yabana.
Ferhat Hoca, Koca Osman bu geveze kyllerin bylesine

342
ketumluunu anlamyorlard. imdi candarmalar herhangi bir
kyly yakalayp derisini yzseler, gzlerini oysalar azndan
onun stne bir tek sz alamazlard.
Koca Osman:
"Bu insanoluna bir var, pn, sineini gvenemezsin,
bir var, canm kaldr at nlerine, can gibi korur," diyordu.
Kylleri sevinten deliye dndren baka bir ey daha
oluyordu. Her gece, tam gece yars Ali Safa Beyin iftlii, ay
nen Vayvayl ky gibi kuruna tutuluyordu.
efe Kahya:
"Kaacak," diyordu. "Ali Safa iftliini brakp Anavarza
yazsndan kaacak."
Candarmalar, Ah Safanm adamlar her gece iftlii bekli
yorlar, tam gece yars olunca, karanlkta, nerden geldii belir
siz kurunlar iftliin stne yayor, sonra kurunlar skanlar
yer yarlyor, yerin dibine geiyorlard. Aryorlar taryorlar, bir
trl onlar bulamyorlard. Safa Bey akna dnm, kere
Arif Saim Beye gitmi, bana gelenleri anlatmt. Arif Saim
olan biteni dinlemi dinlemi, sadece glmt.
Ali Safa Bey:
"Kyller ayaklandlar," demiti. "Dpedz ayaklandlar.
Bir irticai hareket hazrlyorlar."
Arif Saim Bey gene glm:
"Kyller ayaklanamazlar. Trk kylsnde yle bir kabi
liyet yoktur," diye ona karhk vermiti. "Ayaklanamaz. Onda
yle bir gelenek yok."
Ali Safa Bey: "Ya benim yanan harmanlarm, ya alnan at
larm, ya her gece kurunlanan iftliim?" diyememiti. "Btn
bunlar yapan Trk kyls deil de siz misiniz Arif Saim Bey?
Belki de sizsiniz. Kyller bir byk yerden kuvvet alyorlar.
Srtlarm ok salam bir kayaya dayamlar. Yoksa bu ller et
lerini kessem, u yaptklar iin bir tekine cesaret edemezlerdi.
Bu kuvvet siz olabilirsiniz Arif Saim Bey. Bu kuvvet Paa olabi
lir. Emniyeti Umumiyenin ajanlar olabilir," diyememiti.
Byk bir aknla dmt. s bulam gibi esmer y
z domur domur ter iinde kalyordu. Durmadan gece gndz
dnyor, terliyordu. Kylere bir sr adam salm, bu iin

343
asln astarn renip gelin, demiti. Hibirisi akla uygun bir
ey getiremiyordu.
"Krklar dandan krk ermiler ekilmi gelmi, Ali Safa
Beyin harmanlarm yakm, atlarna binmi gitmiler. Bir de ye
di tane ermii orada brakmlar, her gece yans, Ali Safa Bey
iftlii bolayp gidinceye kadar oray talayacaksnz, demi
ler. O dinsizin konam... Onlar da, o grnmezler de kona
her gece tahyorlar, grnmeden ekip gidiyorlarm."
Ali Safa Bey fkesinden kuduruyor:
"Sama, sama," diye baryordu. "Yalanda, yaknda ko
nam kim kurunluyor, bulacam, bulacam, bulacam, at-
lanm kim ald, harmanlanm kim yakt pek yaknda bulup
ortaya karacam. Kylleri kim ayaklandnyor, kim kkrt
yor, hepsini tespit edeceim, ondan sonra da Ankaraya gidece
im, grr onlar. Evimi kurunlayan ermiler irticai bir hareket
deil de nedir? Ankarada soracam, soracam. Biz bu vatan
bunun iin mi kurtardk, evimizi kurunlayan grnmezleri de
dmanla birlikte denize dktk sanyorduk. Soracam, hepsi
ni soracam."
Neydi bu bana gelen? Kozana, Osmaniyeye, Ceyhana,
Payasa kadar gitti. nne gelen aaya bana geleni anlatyor,
sebebini soruyordu. Hi kimse onun yreine su serpecek bir
sz syleyemiyordu. Yalnz bir tek aa, Ceyhanbekirlide iftli
i olan yal Trkmen beyi Krt Ali Aa akla yakm bir szler
etti:
"Ali Safa olum," dedi. "Sen kylleri ok sktrmsn.
Bir odaya bir kedi yavrusu koy, hem de durmadan stne git,
sonunda kedi yavrusu senin gzn oyar. Kedi yavrusu kedi
yavrusu iken... nsanolu kedi yavrusu deildir. Ne kadar kor
kaksa, o kadar da yiittir. Baka sebep arama, bu budur."
Ali Safa Bey buna da inanamyordu. nk kylleri avu
cunun ii gibi biliyordu. Ne kadar sktrrsan sktr, sktk
a pusarlard. Bunu Krt Ali Aaya sylemedi. Arkasnda sa
lam, byk bir g olmadan, Trk kyls bylesine ayaklana-
mazd. Delice ihtimalleri biribiri arkasma kafasmda sralyordu.
Kyllerin direniinin nedenini bulamadka fkeleniyor,
fkelendike kuduruyor, dengesini yitiriyordu. Atma biniyor,

344
Anavarza kylerine kyor, kylerin ortasnda atnn stnde
dimdik duruyor, bana biriken kyllere:
"Kan kusturacam o Vayvay kyne, kan, kan, kan," di
yor, atn zengiliyor, bir fke kasrgas gibi doludizgin Ana
varza ovasn dolamyordu.
"u hayvan misali kyllerde ittifak var da, her gece evimi
kurunluyorlar da, ayaklanmlar da, bizde ittifak yok. Hibir
aa, bey, hem de Hkmetimiz, halin nicedir Ali Safa Bey, di
yor mu? Atmlar tek bama beni aslanm dileri arasna... Bu
gn bana yarn onlara deil mi? Grsnler? Ben burada ma
lup olaym da, grsnler onlar... Btn ukurova yama edile
cektir."
Kafas durmadan iliyor, kylye yaplacak ktlkleri pi
irip kotaryordu. Akla hayale gelmedik korku eitleri bulu
yor, icat ediyordu.
Kyller de Ali Safa Beyin aknlnn, perianlnn, a
resizliinin farkmdaydar.
"Koca Osman hayran ahine... Ala gzlme, yiidime,
alemlerin yakna, Muhammedin gzel na..."
Koca Osmann evine gece olsun, gndz olsun onu grme
ye uzak kylerden insanlar geliyordu:
"Yok," diyordu Koca Osman. "O bir ahindir, gzel kanatl.
Geldi Anavarza lne bir kondu, sonra da utu gitti... Alc a
hin dz ovada ne gezer! ekti gitti kayalklarna. Onu bulana
ak olsun. Onu douran anaya, gren gze, onun bast yola,
itii pmara, onun stne den a, yaan yamura, doan
gne, bulaan geceye ak olsun..."
Ve insanlar boyunlar bkk, btn istekleri ilerinde kal
m kylerine geri dnyorlard.
Bir tek San Sefer geri dnmemiti. "Greceim de, grece
im ahini," diye dayatm, gndr Koca Osmann evinin
eikliine oturmu bekliyordu.
San Sefer Narhkladan kimsesiz, onun bunun kapsnda
alan, dudaklan atlam, boz kirpikli, salan kirpi oku gibi
dimdik, on dokuz yirmi yalannda gsteren bir delikanlyd.
"Onu greceim," diyordu. "Bktm canmdan. Beni kabul
ederse onun etesi olacam."

345
Koca Osman, ne yapyor, ediyor, onu kapnn eiinden
ayramyordu.
"Varma stme Osman Aa, ben zaten canmdan bezmi
im, hem de diriyken lmm, ya leceim bir iyice, ya da
onu greceim."
"Gremeyeceksin," diye baryordu Koca Osman. "O bu
rada yok."
Bir gece amura batm Deli Muslu geldi Koca Osmana.
Ferhat Hocay da ardlar. Ferhat Hoca sarlp Musluyu iki
gzlerinden pt. Sleyman, Ahmedi de pt:
"yi yaptnz ocuklar," dedi. "Allah yannda mbareksi
niz."
Zeyneli sordu. Onlar Zeynel stne hibir ey sylemedi
ler. Zeynelin ortadan siliniine kyde herkes, Zeynelin kars bi
le sevinmiti.
"Zeynel ahinin ukurovaya indiini Ali Safaya, Hkme
te sylerdi," dedi Koca Osman. "Bugn sylemez, yarn syle
mez, dayanamaz brs gn sylerdi."
Muslu, Memedi grmek istediini syledi. Ferhat Hoca:
"Onun hali kt Muslu," dedi. "Kyn perian grmek
onu ykm. Hi kendinde deil, sayklayp duruyor. Ne syle
diini, ne dndn kendi de bilmiyor. Onu grmeseniz
daha iyi olur."
Muslu:
"Onu mutlaka grmeliyim. Grmesem olmaz. Neden by
le olmu, grmeliyim," diye dayatt.
Koca Osman:
"Grsn," dedi. "Belki bir soraca var Muslunun ona.
Musluya el veren ahinim deil mi? El verip de Ali Safanm s
tne bir yldrm yalm gibi sren?"
Sabaha kadar tarttlar. Bu yzden, o gece yars Ali Safa
Beyin kona kurunlanmad.
Sonunda Ferhat Hoca:
"Be alt gn sonra gel, Kamer Anayla Seyran seni ona gtr
snler. Onlar bakyorlar ahine. Yarasm ahyorlar," diye yumu
ad. "Belki be alt gn iinde yaras iyileir de ocuk kendine ge
lir. Ama ben onun halinden rkyorum. Onu iyi grmyorum."
"Ona bir ey olmaz/' dedi Muslu.
Btn Anavarza kylkleri bir gz olmular bekliyorlard.
Ali Safa Bey bu bana gelenlerin altmda kalacak bir kii deil
di. Durun bakalm, ne karlk verecekti. Ferhat Hoca bunu
Musluya sordu.
Muslu:
"Ne karlk verirse versin, on mislini, yz mislim alacak.
Yanmzda, kymzde o var ya..." diye grledi.
Scaklar kt, sinekler yaz gecelerini byk bir uultuyla
doldurdu. Aa yukar kyn btn ocuklarn, erginlerin de
yansn stma tutuyordu. Kyller sar scan altna, kz gibi
kzm topran stne yatyorlar, sabahlardan akamlara ka
dar yerek tir tir titriyorlard. Stma bile her ylki gibi onlara
koymuyordu. Yanarken, rken ilerindeki kvan onlan hi
brakmyordu. Ali Safa Beyin konandan her gn onlara ha
berler geliyordu. Haberler Vayvay kynden bir anda btn
Anavarza ovasma yaylyordu. Onun da nereye gittiini, nere
de durduunu bilmiyorlard ama, ondan da haberler eksik ol
muyordu. Bir bakyorsun Kayranlmm danda bir zalimin evi
ni bam, bir bakmsn Ham dalarnda bir blk candarma-
y nne katm, ukurovaya kadar srm.
Bu arada iki kere de dris Bey geldi kye. Anavarza ar
pmasndan sonra artk bir kurt gibi geceleri iniyordu ukuro
vaya.
O da:
"lle de ahini greceim," diyor da baka bir ey demiyor
du.
Koca Osman, Ferhat Hocaya soruyor, o da:
"Mmkn yok, olamaz, ahini bu adam gremez," diyor
dayatyordu. "Ne id belirsiz, stelik de bir bey."
"O kt bir kii olsa, aa olsa, bey olsa, hkmet olsa ky
l ona gvenir miydi? Gvenir de ahinin ovada olduunu d
ris Beye sylerler miydi? Bu adam iyi, dost bir adamdr. Varsn
grsn onu," diyor, Ferhat Hocaya kar kyordu. "yi bir
adam, has bir adam. Belki ahinime bir diyecei var."
"Bir diyecei olamaz onun," diye baryordu Ferhat Hoca.
"Bu adam Memedi grmeyecek. Anladn m Osman Aa? Ne

347
olduu belirsiz bir adam. Hangi aklsz kylden renmise
renmi onun yerini."
Sonunda dris Beye:
"Biz onu ne grdk, ne de biliriz," karln veriyorlard.
"O hi ovaya iner mi, deli mi o? O dalarda gezer," diyorlard.
dris Bey inanmam, atma biniyor, gecenin iine sryordu.

Selver Gelinin uzakta, Endel kynde bir torunu vard.


Bu ocuk var you, can cieriydi Selver Gelinin. Btn k
yemez, imez, eline ne geerse biriktirir, torununa saklard. ri
narlar, olgun kavunlar, karpuzlar, Mara dalarndan gelen
bastklar, kuru dutlar, zmler, her ey, her ey torunu iindi.
Bir de bir kocaman kovan ars vard. Ak petekler her yl bal
gtremez olur, petekler kovandan taard. Herkesin ars
vard ama Selver Gelinin kovan bakayd. O, baka trl ba
kard arlarna, onun bal safi pren kokar ve apak olurdu.
Arlar da teki arlara bakarak daha besili, daha parlak renk
li, iriydi.
Balm kesmi, peteklerini szm, byk nakl bir hzma-
na doldurmutu. Torununa gtrecek gn bekliyordu. Hz-
man duvara asm, zevkle seyrediyordu. Her yl byle yapar,
torununun balmdan bir parmak bile alp azna srmezdi. San
d da kokulu da elmas, armut, kuru incir, zm, bastklar,
kuru dut doluydu.
Bah sadktan, hzmana doldurup duvara astktan sonra
uzun bir sre bal seyretti. Bu yl eli varp da bal hzmanm du
vardan alamyor, bir trl torununa gtremiyordu. Bir eyler,
arna giden bir eyler vard, bu yl bal hzmamnn duvarda
duruunda.
Selver Gelin bir sabah dayanamad, bal hzmanm duvar
dan ald, sandktaki erezleri de bir kilim heybeye boaltt, ald
Koca Osmana gtrd:
"Al Osman," dedi. "ok dndm tamdm, bu yl bunla
r torunuma gtremedim. Elim varmad, gnlm gail olmad.
Bu yl bunu ona ver. ok sefillik ekmi, hi ekmek yememi. O
dalarda ne olur ki yesin fkara... Kurumu kalm, boy atama
m. Daha tazecik fkara, iyi yer ierse belki boy atar, kendine

348
gelir. Bunu ona gtr. Anasnn st gibi helal olsun. Syle ona
Selver Gelin sana kurbanlar olur, de, e mi?"
Koca Osman kabard, stne renkli elilerinden trl na
klar yaptrlm bal hzmann okad.
"Olur," dedi, "gzelim Selver Gelin, olur. Sylerim. Sana
bunu gzelim Selver Gelin gnderdi derim. Ye i glen. Da
lar gibi ol! Seni grenler heybetinden de rksnler. ahin de
kk ama vermez avn ya, gene de sen heybetten derim. Sel
ver Gelin akll bir anadr, yle istiyor, derim."
Selver Gelin ciddileti:
"yle syle, yle istiyorum," d e d i kvanl glm sedi.
Koca Osman bal hzmann okuyor:
"Hzmana da ne gzel naklar vurmusun Selverce," di
yordu. "Ne de parl panl. Dnyay, Cenneti getirmisin de bu
hzmanm stn donatmsn. Eline salk."
Hzmann karasnn stnde ok mavi, iri bir tfek vard
eliinden. Tfein yannda da bir el duruyordu, azck yumul
mu.
"Osman kurban ahine, yavrusuna, alanma, yiidine, iki
gznn na, alemlerin yakna," dedi. "Gzel elinin tas
virine de..."
Selver Gelin ok sevindi Koca Osmann bunu byle anlad
na.
"Selver Gelin de kurban..." dedi.

349
42

Savrun ay Akasazm yukar ucuna doru yaylp akl-


talann yayyor, sonra da akltalannm arasndan ince ince
aldayarak ikiye ayrlyor, ortada etekleri kumlu bir tmsek
brakaraktan Akasaz bataklna iniyor, batakln kaynayan
amurlarna bkln altndan geerek kavuuyordu. Her bit
ki yeilden patlamt. Batakla doru adann kuzeyini yal
stler bir perde gibi eviriyordu. Douda, adann balad
yerde de kck bir nar orman ykseliyordu. Savrun ap
narlarn dibine yer yer akltalarm ymt. Gneyde zn-
carlan, berdileri, kamlaryla perde perde bir de bklk ykse
liyordu. Batdaysa usuz bucaksz Akasaz batakl... Bklk
bir ku cennetiydi. Yln her gnnde bkln aalarna ba
ka bir cins ku kmelenirdi. Bykl kkl yz binlerce eit
ku... Sabahlar gn domadan nce, tan yerleri rken binlerce
ku birden tmeye balyordu. Bkln stne bulut gibi ku
lar konuyor, kara bulutlar gibi kular kalkyordu.
Bu ada Seyfalinindi. Babasndan, dedesinden bu yana on
lar buraya bostan dikerlerdi. ukurovann en iri karpuzlar, en
ball kavunlar bu mil topranda yetiirdi. Bir de belki dnya
nn en iri kadife iekleri, al gibi byk reyhanlar olurdu bu
bostanda. Yazn scanda ta uzaklardan kokulan duyulurdu.
Alt ydr bu bostan Halilcik bekliyordu. Bir gn Seyfaliye ok
uzun boylu, azck ne doru bklm, boynunu da omuzla
rnn arasna ekmi patlak gzl, kasz kirpiksiz, yan hi
belli etmeyen, bumburuuk yzl bir kse gelmi:

350
"Ben bu hayattan bktm arkada, Seyfali Aa," demiti.
"Bana u bostan ver de bekleyeyim. Boyunca sevaba girersin.
Biliyorum, bu bostan bekleyenler ancak yl dayanabilirler,
sonra cartay ekerlermi. Zehirli stma bostan bekilerini alr
alr gtrrm."
Seyfali de:
"Peki arkada," demi, o yl bostann bekiliini Kse Hali-
le vermiti.
Kse Halil lmek deil, stmalanmamt bile. Netmi ney-
lemi stmalanmamt. Soranlara, "Ben sinee kar afsunlan
dm," diyor, boazndaki byk, nakl muskay gsteriyordu.
Kse Halil her bahar, bostan dikiminde geliyor, her gz
bostan bozumunda ortadan ekilip gidiyordu. Nereden geldii,
nereye gittii hi belli deildi.
Memedin kye geldiinin nc gnyd, Seyfali bosta-
na indi:
"Halilim," dedi, "sana canm, malm, rzm, namusumu
gvenebilir miyim? Sana u koskoca fkara milletinin gznn
m gvenebilir miyim?"
Halil hemen ii akt, glmeye balad:
"Uzun sze ne hacet Seyfali Aa, o benim de iki gzmn
dr," dedi. "Benim u kt canm, u kara topraklara g
mlmeden onun klna hile gelmez. Ona yle bir yer yaparm
ki, onu insan olan gremez, bulamaz."
Baka konumadlar. Memed o gece Kse Halilin iki st
aacnn dallarna kurduu geni ardakta serin, rahat uyudu.
Kse Halil sazlar ince ince dokumu, cibinlie benzer bir ey
yapmt. Sazlardan rlm cibinlie yle hava delikleri uy
durmutu ki hem ierisi serin oluyor, hem de sinek giremiyor
du. Ve darda bulut gibi sivrisinekler uulduyor, bir tanesi ol
sun sazlardan dokunmu cibinliin iine giremiyordu. Alt yl
dr Halin stmalanmamasmm nedeni ite buydu.
Ay vard. Halil o gece hi uyuyamam, sabaha kadar
Memedin soluk alm dinlemi, bu kck adamn maceras
stne derince dnmt. te bu kck adam imdi yara
lyd, yorgundu. Dnyasndan gemiti.
Kse Halil bu arada Memedin yarasn ilalayan Kamer

351
Anaya, Seyran Kza, Ferhat Hocaya, Koca Osmana elinden ge
len yardm da yapt. Kamer Anann merhem iin arayp da bu
lamad otlar, iekleri, sakzlar sazlkta, Anavarza kayalkla
rnda, dalarda arad buldu. Kamer Anann, Seyranm ilalan,
Halil olmadan, Memedin yarasm on be gne varmadan iyi-
letiremezdi. Yaras iyileen Memed gittike iine kapanyor,
kimseyle konumuyor, kimsenin yzne bakmyordu. Halil,
Kamer Ana, Seyran Kz bir eyler soracak olsalar duymuyor,
grmyor, karlk vermiyordu. nne koyduklar yemekleri
grmeden, tadm almadan byk bir abuklukla yiyordu. Ye
meini yiyor, Halilin onun iin yapt, bir tnel gibi oyarak ko
kulu mersin dallaryla dedii kovuuna giriyor, yatyordu.
Kovuundan ktnda da bostanm, Savrun aynn iinde
ayaklar talara, karpuz kavun teveklerine taklarak, uyurgezer,
de kalka yryordu. yle bir haldeydi ki grmyor, duymu
yordu.
Kse Halil onu soranlara, Seyran Kza, Kamer Anaya, Koca
Osmana, Ferhat Hocaya:
"Onu cin arpm," diyordu. "Ben oook cin arpm adam
grdm tpk bunun gibiydiler. Tpk tpk... Bizim kyde bir
Ala Mustafa vard, bir gn... gece..."
Ve Ala Mustafann hikayesini, onu nasl cin arptm en
kk ayrntlarna kadar anlatyordu. Ala Mustafa cinler d
n yapar, lende yemek yerlerken, ne bilsin, stlerine iemi,
cinler de onu byle serseme evirivermiler. Halil ant iiyordu
ki Memed de bir dada, bir maarada cinlerin stne iemiti.
Hoca, doktor para etmezdi. Ancak, onu byle yapan cinler mer
hamete gelip iyiletirebilirlerdi.
Koca Osman gzleri yalm yalm, bir eli tabancasmn kab
zasnda, bir eli de Kse Halilin boynunda:
"Bana bak Kse," diye baryordu. "Anam avradm olsun
ki seni ldrrm. Onu cinlerin arptm kul olana sylersen
senin kanm ierim."
Kse soukkanl:
"Sylenir mi hi Osman Emmi," diyordu. "Hi sylenir
mi? Sylenir de milletin evki krlr m? Kyller duysa ki o bu
halde, kverir de ky brakp kaarlar. Hi kimseye sylenir

352
mi? O kadarlm biz de biliriz emmi, ohhooo sen de! Biz kan
kuras Kse Haliliz! Biz bu sakal deirmende aartmadk."
Kse Halil bir gn Seyrandan byk bir kazan, bir kalp
sabun, bir kat da yepyeni amar istedi. kinci gn Seyran iste
nileni getirdi. Sabun pembe, kokulu bir sabundu. Ta Harman-
cadan bu yana bohasmda tam, kullanmaya kyamamt.
Halil hemen orackta bir ate yakt, su stt, Memedi bir kam
kknn arkasmda soydu, onu bir kalp sabunla ocuk gibi
ovo ova ykad, kurulad, giydirdi. Koca Osman ona bir yeni
kara alvar, bir de izgili Mara mansmdan mintan yaptrmt.
Bir de arkas bask Adana ayakkabs almt. Halilin giydirdik
leri Memede yakt. Yeni, almad giyitlerin iindeki Memed
biraz klm, biraz da ocuk gibi kalmta. Uzam kvrck
sakah da olmasa, u ocuun nce Memed olduuna bin tankla
kimseyi inandramazsn.
Halil, "Elim demiken unu bir de gzelce tra edeyim,"
dedi.
akm uzun uzun klavlad, keskinletirdi, ikindi serinli
inde de Memedi bir gzelce de tra etti, karmakan salarm
da yle yana zenle tarad. Bir ara Memed Halile bakt, ona
glmsedi, elini tuttu skt. Halil koarak narlarn altmda otu
ran Seyrann yanma geldi, heyecandan tkanyordu:
"Seyran Bac, Seyran Bac," dedi, "grdn m olan? Cana
geldi, cana geldi! Vallahi billahi elimi skt. Hem de bana bir iyi
ce gld."
"Gld m?" diye sordu Seyran. "Sahi gld m?"
Ayaa kalkt, Memede doru yrdler.
Memed ayaktayd. Gelenlere bakyordu. Bir ho, hi gr
memi gibi, gzlerim iyice am hayretle bakyordu. Bakyor,
glmsyordu.
Seyran onun elini tuttu, yz yalndand, kpkrmz kesildi:
"Gemi olsun karda," dedi.
Memed hayran hayran Seyrana bakyor glmsyordu.
Halil:
"Tamdn m aam?" dedi. "Bu kz Seyran Kz. Kamer
Anayla birlikte senin yaram bu kz iyiletirdi. Ben de Kse Ha
ldim. Bu bostann bekisiyim."

353
Halil Memedin bir eyler arandn sezdi. Bir acayip bo
lukta kayyor gibiydi:
"Ne aryorsun karda?" diye sordu Halil.
Memed yann ynn yokluyordu.
"Tfeini mi aryorsun? te burada."
Elinden tuttu, ardan altna gtrd. ardan altndaki
ot ynn bir yana ekti. Ynn altndaki ukur meydana k
t. ukurun ortasna drlm bir hasr uzatlmt. Halil eildi
hasr at. Tfek, fieklikler, drbn, tabanca, ne var ne yoksa
oradayd. Memed Halilin elini var gcyle bir daha skt.
Hep glmsyordu.
Sdn altnda oturup bellerini st gvdelerine daya
dlar. Seyran gzlerini Memedden ayramyordu. inde lk
lk, scak bir eyler kaynyordu. Bu duyguyu uzun bir sredir
unutmutu. Memedin yzne baktka iine uzak bir yerlerden
scak bir eyler damlyordu. Seyran gzlerini yere indiriyor,
sonra bir de bakyor ki gzleri Memedin yznde... Seyran ne
yapacan bilemiyordu. Bir tuhaf duyguya dmt. kide
birde gz ucuyla bir eyler anlam m, diye Halile bakyordu.
Halil oral bile deildi. Bu, Seyrann yreine su serpiyor, dal
yor, doya doya Memedin yzne bakyordu. inde bir eylerin
kprdadn, bir baka duygunun yeerdiini sezinliyor, mer
hamete, sevgiye, anala, dostlua benzer karmakar duygula
rn iinde alkanp duruyordu.
Halil iki kere bostan dola, iki deste kadife glyle
reyhan kopard, birisini Seyrana, birisini Memede verdi. Me
med iekleri koklad, kokuyu derin derin iine ekti. Hi iek
koklamam bir hali vard.
Garbi yeli km, tozlu yollarda Anavarza kalesinin oraya
aalarda uzun toz direkleri kouturuyorlard. Seyran hemen
ayaa kalkt:
"Bir ate yakaym da," dedi, "size scak bir orba yapa
ym."
ah rp toplamaya balad. Halil de ona yardm etti, he
men bir ate yaktlar. Ocaa koyduklar tencerede ya czrda-
d, soan koktu.
Seyran arabuk sofray serdi, sahanlar koydu:
"Buyurun," dedi.
Memedle Halil bada kurdular oturdular.
Memed ilk olarak bugn dura dura, sindire sindire orba
sn rahat iiyordu. Gzlerini yumuyor, orbanm btn tadm
karrcasna, kendinden gemi, ka azna sokuyordu. Bu,
Halilin gznden kamad.
orba bitince Memed yanma ynne birka kere baknd.
Ar ar bys zlen, sonsuz bir uykudan aylan, byk
bir d dnyasmdan bir gerek dnyaya den bir insann ina
namaz hayretindeydi. Sonunda gzleri geldi Seyrann stnde
durdu. Bir an gz gze geldiler. Seyran gzlerini kard.
Memed konutu:
"Eline salk bacm, hi byle bir orba imedim," dedi. Se
si Seyran tepeden trnaa rpertti. Btn bedeninden, bir insa
nn ancak mrnde bir kere duyabilecei bir mgma geti.
Eli aya zld. Memedin sesi ok uzaklardan, baka bir
dnyadan geliyordu. Acayip bir byden.
Akamn alaca glgeleri dmeye balamt. Glgeler iin
de bir an Memedin yzn yitirdi, ayaa kalkt, saa sola y
rd, vard sdn kkne aslm hzman ald getirdi:
"Bal," dedi. "Sana Selver Gelin gnderdi. yi bal. Kimseye
vermez. Bir sana verdi."
Alelacele ykad Memedin sahanma bal aktt.
Memed:
"Sa ol bac," dedi. "Yaram ne abuk iyi ettiniz."
Seyran utand, kzard, sesi titredi:
"Kamer Anann soyu hep cerrah. Kamer Ana yukar da
lardan, Santanmanldan olur. Onlar kurun yarama ilac iyi
birler. Ben de dalardan olurum. Bizimkiler hep kurunla ya
ralanrlar," dedi, sustu. Konutuuna da bin piman oldu. Hep
eli aya zangr zangr titriyordu. Memedle Halil de bu halini
sezerler diye d patlyordu. Bereket versin gn batm, karan
lk kavumutu. Bulut bulut sivrisinekler kulaklarnn dibinde,
balarnn stnde tyorlard.
Seyran hem buradan hemen kamak, hem de hi ayrlma
mak istiyordu. imdiye kadar hi bu kadar da karanla kalma
mt. Artk Memedin yzn de karanlkta iyi seemiyordu.

355
Hemen ayaa kalkt. Memed de Halil de onunla birlikte kalkt
lar.
Seyran:
"Ge kaldm," dedi. "Salcakla kaln."
Memed:
"Bu gece yars... Tek bana..." diyecek oldu.
Halil gld:
"Ohhooo, Memed karda," dedi. "Sen Seyran Kz bilmi
yorsun. O imdi bu gece bir ordunun iine girer. O hibir ey
den, hi kimseden korkmaz ki..."
Seyran koarcasna uzaklam, Savruna varmt bile.
Ayaklarn karm suyu geiyordu. Suyu hemencecik geti,
ayakkablarm ayama geirdi, tozlu yola dt. Ylardr unut
tuu bir duygunun iinde rperiyor, eriyor, daha da titriyordu.
Baz kendisini byk bir cokunluun iinde buluyor, baz ra
hat bir sevince kaptryordu.
43

O gece Seyrann gzne hi uyku girmedi. Sevincinden ii


iine smyor, dolup dolup boanyordu. Bir tatl, byl,
yumuack, scack bir d iinde yzyor, ar, kokulu, lk bir
eyler, sevgiye, efkate, merhamete, dostlua benzer bir eyler
damarlarnda hzla dolayor, kam ektii aclardan temizleni
yor, rahatlyordu.
Seyran gn domadan yataktan kt. Btn bedeni, sala
r, derisi trnaklar, gzleri kulaklaryla doan gne kar gerin
di. Sonsuz bir mutluluk dndeydi. Bostan, ayak bileklerine
kadar gelen, akltalarnn arasndan cl cl akan su, st
ler, mavi bir bulut gibi gelip sazln yeilinin stne inen kele
bekler, narlar, kular. Kse Halil, her ey, her ey bir mutluluk
kvlcmnda onun yresinde kmldanyordu.
Sonsuz bir rpermede gerinirken, baz btn bedeni yal
ma kesiyor, ateler iinde kalyordu. Dokunsan elini yakan.
Doudaki dalarm ba aard. imdiye kadar gn doma
dan nce dalarn bamm aardn hi grmemiti. Gn do
madan nce usuldan seher yeli esiyor, toprak buulanyordu.
Kular tyorlard. ri, kanatlan slanm gzken mavi, san,
mor, krmz kelebekler uuuyorlard. Anlar, ekirgeler, kann-
calar uyamyorlar, yuvalarndan danya, slak topram stne
kyorlar, doan gn bekliyorlard. Yeryz, gkyz, aa
lar, sular, iekler, hayvanlar, kular, bcekler sabrsz bir uyan
mann telamda, doacak gnn sevincindeydiler. Her ey g
zeldi, her ey sevinten uuyordu. Az sonra gn dodu. Seyran

357
gnn douunu da bylesine hi grmemiti. Gkyz ald,
hayal meyal tatl bir mavide. Tertemiz, prl prl, yunmu arn
m, gcr gcr bir gkyz. Gkyznde hibir bulut yoktu. Bir
tek ku bile gemiyordu.
Seyran Savruna doru yrd. Stler arasndaki bvete
kotu. Bir anda anadan doma soyundu, kendini kaldrd Sav-
runun bvetine att. Yzd. Harikulade biimli, ince uzun be
deni akltalannn aklnda, sereserpe... Btn sevinciyle yat
yordu. Soluk soluayd. Bir gren olur diye hemen giyindi. Hi
byle gzel bir su, hi byle doan gne, hi byle bir gky
z grmemiti. Hi byle bir dnyaya domamt. Btn dn
ya bir dost kvanc iinde kaynayordu. Pul pul bir sevin ya
yordu dnyann stne.
Ky de uyanmt. Islak salarn rerek kye girdi. Kars
na ilk olaraktan Ah Ahmet kt. Beli gen iken bklm, yet
milikti. Durdu, Seyrann yzne bakt bakt:
"Ne olmu sana byle kz?" dedi. "Glyorsun kz. Bir de
meleklere benzemisin. Ne oldu sana?"
Seyran vard onu omuzlarndan kucaklad.
"Deli kza, hele hele deli kza! Ne oldu sana byle? Ne de
gzellemisin! Seni hi kimse byle grmedi. Amma da gzel
misin sen Seyran Kz! Hr melek var m senin soyunda?"
Ali Ahmedin yz de, knal sakallar, kambur srt, apakl
gzleri de ne gzel! fkeli, sabahtan akama kadar ocuklar
dven Ali Ahmet ne iyi adam!
Seyran evine girdi, sandn at. Darya da elmas, ka
dife iei, kurumu reyhan, nergis, yarpuz kokusu karmakan
fkrd. Sandktan imdiye kadar yalnz bir kez giydii, en sev
dii kzlk fistann kard, giydi. Bu fistan ok sevmiti. Bu
fistan byle deilse de, bir ho, bir sevin gnnn fistanyd.
Boynuna yllardr unuttuu mercan, gm, altn kar ger
danln takt, parlak kundurasn ayaklarna geirdi, beline la-
huri al kuam dolad. Kulaklarna altn kpelerini, bilekleri
ne altm bileziklerini takt, aynalara bakt. Bakt, bakt. Amma
da gzellemiti. Kyn iine kt. Onu byle ilk olaraktan Sel-
ver Gelin grd:
"Abooov kz!" dedi. "Bu ne gzellik! Yzn glyor kz,

358
haberin var m Seyran, senin yzn glyor. Yzn glnce de
sen ne kadar gzel olurmusun meer! Seyran yzn glyor
kzm."
Uzun kirpikleri, gzleri, yz prl prld.
"Abooov, ne gzelmisin meer Seyran."
Seyran onun da omuzlarna sarld, boynundan pt, sca
ck. Seyramn iinden pmek geliyordu. Tayor, couyordu.
nne gelen insan, dostu dman, aac, bcei, ary pmek
istiyordu. Btn dnyay pse doymayacakt. Yllar yl co
kun, scack sevgisini iine tepmi, karamamt. imdi iinde
ki sevgi bendini ykm tap gidiyordu. Onu grenler, onun
elini tutanlar lk lk bir sevginin onun elinden ellerine, gzle
rinden gzlerine aktm duyuyorlard. Duyuyor, bir sevgi ha
vasnda rahatlyorlard.
Seyran glyor, okuyor, pyordu.
Bir ara yzn inceden bir keder rtt. Bir anda da Seyran
yzndeki kederi silkti att. Kyn teki mahallesindeki anas
rm, kardelerinin evlerine yrd. Anas onun eve doru gel
diini duymu darya, onu karlamaya kmt. Kardeleri,
kardelerinin kanlan, akrabalar, ocuklar, katimlar, kim varsa
Seyran karlamaya yola dklmlerdi. Seyran glerek geldi
anasma sarld, sonra da ald elini pt. Anas durmadan al
yor, kznn salarm, yzn durmadan pyor, onu kokluyor-
du.
"Demek bizi baladn, Seyranm," diyor, alamaktan bo
uluyordu. "Keki baban sa olayd da bu gnmz greydi.
Baban son soluuna kadar senin hasretini eke eke ld. im
di babanm kemikleri mezarmda rahatlad. Biz sana ok ettik k
zm. Sen gene insanlk edip bizi baladn."
Ana durmadan yamur gibi dkyordu.
Kardeler, ocuklar, akrabalar Seyranla kucaklatlar. le
rindeki byk dert bugn onmutu. Bunun sebebi neydi, Sey
rana ne olmutu? Glmeyen yz, gzleri ya dkerken bile,
neden durmadan glyordu? Bunu soracak, dnecek sra
deildi.
Ana, kardeler, gelinler bayram ediyorlard. Seyrann yz
glmedii srece onlar da pek yle ahm ahm glmemilerdi.

359
Nedeni ne olursa olsun, bunca yl yalvardklar, onu azck g
rebilmek iin yurtlarn yuvalarn terk edip ardnca yanan u-
kurovaya dtkleri, onlara bir kere olsun bir tek sz syleme
yen, hi glmeyen, yzlerine bakmayan Seyran, ite glerek
kendi gnlyle, hem de bir mutluluk iinde gelmiti.
Ana evin ortasnda duruyor, arm ne yapacam bilemi
yor, hayran olmu, gzel kzndan bir trl gzlerini ayram
yordu.
Seyram bu bile dindirememiti. Anasmn, kardelerinin,
ocuklarn sevinci bile boaltamamt. Tam tersi gittike dolu
yor, tayordu. Birden dar frlad, glerek:
"Ben gene gelirim," dedi gitti.
Ondan sonradr ki anas, kardeleri bu cokunluun, bu hi
beklemedikleri balanmann sebebini dnmeye baladlar.
Dnyorlar, hibir eye, bir nedene yoramyorlard.
Ana:
"Dnmeyin," diye baryordu. "Ne olursa olsun bam
stnde yeri var. Ne yaparsa yapsm Seyran. Son gnlerimde
yzm gldrd ya. Gzelim kzm, Seyranm."
Kardeleri de cana gelmilerdi. Seyrann hali ukurovaya
geldi geleli onlarm yreini paralyor, yzlerine bakmamas,
onlar balamamas ve felaketini onlardan bilmesi hepsini
kahrediyordu. Babalan bu yzden iine ata ata lmt. uku-
rovada kardeler, akrabalar salt Seyran yznden ylgn duru
yor, hibir ie karmyorlard. Bugn onlara bir gn domutu.
Seyranm yz glmt. Herkese de can vermiti Seyran.
Seyran koarak Kamer Anaya gitti. Kamer Ana onu kor
kuyla karlad:
"Ne oldu sana kzm?" dedi. "Ne oldu sana? Kyl hep se
ni konuuyor. Takm taktrm, anana gitmisin, yle mi? Ne
oldu sana?"
Seyran, yanaklar ukurlaarak, tatl bir d iinde ocuksu
sevincinde daha da gzelleerek glyordu.
"Ne oldu kz sana?"
Kamer Ana onun salarm okad, yzne uzun uzun bakt:
"Seyran kzm, sen ne gzelmisin meer, kimsecikler far
knda deilmi. Ne oldu sana?" diye sordu.

360
Seyran gzlerini yere dikmi karlk vermiyordu. Neden
sonra bam kaldrd, yz ate iinde kalm, kpkrmzyd.
"Kamer Ana..." dedi, arkasn getiremedi. "Kamer Ana..."
Kamer Ana sabrszland:
"Syle kz, hrtk. Ne o, adm m belliyorsun? Kamer
Ana, Kamer Ana!"
Seyran yeniden bam yere dikmiti.
Kamer Ana yumuack, elkatle:
"Syle kzm, bandaki hali bana. Senin banda bir iyi hal
var. Syle anana..."
Seyran gene bam kaldrd, iri, kara gzleri lt iindeydi.
Tm gz sevgi olmu bakyordu.
"Ana," dedi. "Ana, oraya gidelim, gel de seninle, bostana."
Kamer Ana sevindi, gld:
"Demek yle Ha! Demek senin yzn gldren... Deh
kz," dedi, onu candan kucaklad. "Amann kimsecikler duy
masn, sezmesin. Deli kzm, deh kzm, deh kzm."
Hem deh kzm diyor, hem de srtna usul usul vuruyor,
kucandaki Seyrann salarm pyordu.
"Deh kzm imdi hemen oraya gidersek, herkes her eyi
anlar. Btn ky zaten seni konuuyor. Ne oldu bu Seyrana,
yz gld, diyorlar. Bir yolunu bulur, gideriz."
"Duramyorum Ana... Duramyorum. Bana yardm et Ana,
bama da hi bylesi gelmediydi."
Kamer Ana gld:
"Hep byle olur," dedi. "Bu iin salam adam yerinde
durdurmaz. Hep byle olur. Adamm kanm yakar."
Seyranm elini tuttu skt.
Seyran:
"Ana kurban olaym, gidelim," diye yalvard. "Ana sen ha
limden anlarsn. Ana, Kamer Ana lyorum. lk grdm
gnden beri."
eriye Koca Osman girdi, Seyram grnce:
"Kamer Ana," dedi sevinerek, "ne olmu bu bizim deh k
za, glm. Btn ky onu konuuyor. Glm de anasma,
kardelerine gitmi. Ne olmu dersin?"
Kamer Ana sert:

361
"Hibir ey yok," dedi. "O kyl de batsn, ileri gleri
kalmam da kzn gldn m konuuyorlarm? insanolu
bir kararda durmaz ki... Gler de alar da... Deil mi Koca Os
man? Bunda konuacak ne var? Bu kyl batsn. Kt m, kz
caz anas, kardeleriyle barm. Kt m?"
Koca Osman:
"Atelenme bre Kamer Ana, kyl Seyran konuuyor diye
Vayvaym da kylnn de tekmilini kurundan m geireyim?
Seyranda bir deiiklikler grmler, sebebini konuuyorlar.
Bunda alnacak, kzacak ne var Kamer Ana! Kt bir ey d
nmez ki kyl Seyran Kz iin. Seviniyorlar onun bu haline,
bu gnne," dedi.
Kamer Ana:
"Bir de kt m dneceklerdi Seyran iin! Daha da ne
si!" diye sert kt.
Koca Osman:
"Seninle konuulmaz imdi Kamer Ana," dedi yumuack.
"Tam yalmn stnde."
"stmde," dedi Kamer Ana. "Ne olacakm!"
Sonra kapya yrd. Seyran da elinden tutmu ardsra
srklyordu.
"Koca Osman, sen bu akam git oullarnda yemei ye.
Ben bu akam evde olmayacam. Seyranla una aa sazha
gideceiz," dedi yrd.
Hemen evin arkasna, yola kayverdiler. Yol tozluydu. Toz
ayak bileklerine kadar kyor, kz gibi tozlar ayakkablarnn
iine doluyor, ayaklarn yakyordu. Arkadan gelen gne srt
larn, boyunlarn yakyordu. Yolun kysndaki otlarn, iekle
rin yapraklar apak toz altnda kalm, buru burutu. Srkuy-
ruklarma, yangmda yanmam ya allara tepeden trnaa ak,
dmeler gibi smklbcekler yapmt. Seyran smkl
bcekleri hi sevmezdi. imdi onlar bile gzne gzel gzk
yordu.
Seyran nce koarcasna yryor, Kamer Ana da ona var
gcn harcayarak yetimeye alyordu. Kamer Ana soluk
solua kalmt. Bir de su gibi durmadan terliyordu. Sonunda
Seyrann arkasmdan bard:

362
"Dur kzm, dur! Arkandan yetiemiyorum, dur!" dedi.
Seyran arkasna dnd ki Kamer Ana ok gerilerde kalm.
Halinden utand. Durduu yerde Kamer Anay bekledi. Kamer
Ana ayaklarn srkleyerek ar, bitkin ona epey bir zaman
sonra ulaabildi. Tkanyordu.
"Sana yetieyim diye ldm kzm, lyorum. Vay dizle
rim vay! Yallk batsn."
Seyran Kz bu dalgnlndan utanm, Kamer Ananm y
zne bakamyordu.
Kamer Ana havay yumuatmak iin:
"Kzm," diye gld, "acelen ne? Nasl olsa varacaz bos-
tana. Hem de gn batmadan..." Seviniyor glyordu.
Daha yormaklarn almadan, oturur oturmaz Seyran ayaa
kalkt dikildi. Bir trl oturamyor, yerinde duramyor, sabr ta
yordu. Kamer Ana daha fazla oturamazd. O da ayaa kalkt.
Scam altnda gene dtler yola. Seyran az sonra gene dald,
Kamer Anay yolda brakp aralat gitti. Kamer Ana artk ona
barmad. Seyran tozu dumana katm uuyordu. Az sonra
gzden rad, yitti.
Kamer Ana neden sonra bostana geldi. Seyran onun yz
ne bakamyordu.
Kse Halil:
"Ana," diye ona doru kotu, "iyi ki geldiniz. Bugn iki ta
ne tura avladm. Birisini bize pilav yap, birisini de Osman Em
mime gtr, olur mu? Turalar bir de yal ki..."
Memed de kotu geldi Kamer Anann elini ald pt. Ka
mer Ana bakt, Memedin yzne kan gelmiti. Gzleri de, o
l gz halinden km, azck parldyordu.
"Ana ho geldin. Seni greceim geldi. Osman Emmim na
sl? Kyde ne var ne yok?"
Kamer Ana:
"yilik," dedi.
Gz ucuyla da Seyram szyordu. Seyran heyecandan kp
krmz kesilmi, soluu daralyor, gs inip inip kalkyor, tit
riyordu. Memedse orah bile deildi. Bu hal Kamer Anann g
znden kamad. inden, "Vay kzm, knal kzm, demek ha
beri bile yok! Demek senin iin byle imi. u gzel gzel y-

363
ziine, u suna boyuna, u ala gzlerine bile bakmyor, u giyim
kuamm bile grmyor o. Yaprak gibi karsnda titriyorsun,
onun bile farknda deil... Yanaklarn al al olmu, domur do
mur terlemisin, onun bile farknda deil... Kadersizim, Seyra
nm, gene yanacaksn. Ben byle olduunu bilmiyordum ki...
Onun haberi var sanyordum. Aaah, knal kzm aaah! Aaah,
gn grmemi aaah! imdi ne yapacaksn sen? Kse Halil bile
farkna varm da, o farknda bile deil, gl kzm, kadersizim,"
diye geiriyordu.
Seyransa onun farkna varp varmadn dnmyordu
bile. Bylenmi, gzlerini Memedin yznden ayrmyordu,
hayran. Konumuyor, duymuyor, baka hibir eyi grmeden
yalnzca ona bakyordu.
kindiye kadar stlerin serininde oturdular. Memed
azck kendine gelmiti ama, gene konumuyor hep dn
yordu. Korkutucu bir dalgnlkta. Kamer Ana, insan byle de
likanl olur, gen olur, bekar olur, Seyran gibi bir gzeli, giyin
mi kuanm, gzlerinin iine bakar bulur da, hi yzne
bakmaz m, farknda olm az o lu r mu? Bu ad am periler alm,
cin arpm, diye dnyordu. Akl banda bir adam, yan
banda Seyran gibi bir kz durur da hi farknda olmaz m?
Vay Memedime vay! Vay da aslanma vay! Dalar beller, a
lklar yokluklar, dinsiz aalar, imansz candarmalar fkarada
hal brakmamlar ki...
Seyrana bir acyor, bir acyor, yrei paralanyordu. Allah
bir inam ondurmazsa ondurmaz. nce Aziz sevdas, onma
m, baa kadar gitmemi bir sevda. Sonra Memed sevdas...
Yanacak kz, lene kadar yamp tutuacak, bombo. Fkara Sey
ran, nasl da bakyor yzne! Hayran, deli, kendinden gemi.
Nasl da grmyor teki...
Memed birden bam kaldrd, gzlerini Kamer Anann
gzlerine dikti:
"Ana," dedi heyecanl, titrek bir sesle, "sen akll, gn gr
m bir anasm. Sana bir ey soracam."
Bandan geenleri, anasm, Hateyi, ocuunu, u aada
Akasazm batanda yatan Recep avuu, Cabban, Topal Aliyi,
Koca Sleyman, Durmu Aliyi, Hr Anay, Hamzay, kyn
imdiki durumunu, Kulaksz smaili, her eyi, her eyi bir bir,
bir rpda sayd dkt. Sonunda da gene:
"Ana," dedi, "sen mr grm, gn geirmi alfan yrekli
bir anasm. Syle bana ben ne yapaym? Abdi gitti, Hamza gel
di. Hamza gidecek Bekir gelecek. Ali Safa Bey gidecek..."
Kamer Ana:
"Kenan gelecek," dedi.
"Vayvay ky de bana dman olacak, stme lanet ya
dracak, her cuma da Ali Safarim ruhuna mevlut okutacak..."
Kamer Ana dnd kald. ok dnd, sonunda:
"Benim buna aklm ermedi Memedim," dedi. "Kusuruma
kalma."
Memed Seyrana dnd:
"Bac," dedi, "sen ne diyorsun bu ie? Seyran bac?"
Seyrann gzelliinin ilk olarak farkna vard. Giyiminin
kuamnn da farkna vard. "Bu kadar da gzel insan olur
mu," diye iinden geirdi. "Bu kadar da, bu kadar da gzel in
san olur mu?"
Seyran titredi, konuamad. Al al, moru mor, terledi. Elleri
uyutu, az kurudu.
"Sen ne diyorsun bac? Koca Sleyman, uramak, dv
mek, zalime kar durmak haktr, dedi. Sen ne diyorsun? Hibir
sona varmayacaksa, zalimle dvmsn, onu alt etmisin
ka para eder? Sen ne diyorsun bac?"
Seyranm ok syleyecei vard ama, syleyemiyor, tkan
yordu. Konusa sesi onu ele verecekti. d kopuyordu bundan
da. Edemedi, gzlerini yere dikip:
"Bilemem karde, bilemiyorum," dedi usulca. "Hi bilemi
yorum. Sen hepimizden, herkeslerden daha iyi bilirsin. Sen n
ce Memedsin."
Kamer Ana kalkt, hemen oraaa bir ate yakt. Halil bulgur
torbasn, kalayl tencereyi getirdi Kamer Anarm yanna koydu.
Kse Halilin tenceresi tertemiz, prl pnld. Kamer Ana u Kse
nin tenceresinin temizliine imrendi. Tuz, ya, yolunmu yah,
bir tavuk kadar iri tura... Kamer Ana keyifle pilav piirdi, ya
pimi pilavn stnde czrdatt. Usuldan dalga dalga bir garbi
yeli esiyordu. Garbi yeli pilavn kokusunu ok uzaklara gtrd.

365
Seyran oturduu yerden hi kmldamam, orada, gzleri
Memedde yle kalakalmt.
Memed derin derin, "ooh," diyerek pilavm kokusunu iine
ekti. "Eline salk Ana," dedi. "Byle gzel kokan pilavlar i
te byle iyi analar yaparlar."
Kamer Ana, Seyrana:
"Kalk kz," diye kt. "Ne oturdun kaldn orada. Kalk da
sofray ser."
Seyran hemen frlad, sofray ardaktan ald getirdi, tede
ki imenliin stne serdi. am bardakta souk su da vard.
Halil az nce uzaktaki aykaradan getirmiti.
Drd de sofrann bana bada kurup oturdular, tural
pilav bir gzel yediler. Yemek yiyiine bakarsan Memed iyice
kendine gelmiti. Kendine gelmiti de, u yanan tutuan gzel
kadndan niin haberi yoktu? Bu olanda bir ey, bir eksiklik
vard ama, ne?
Yemek yenip bittikten sonra Kamer Ana bulaklar yka
mak istedi, Halil izin vermedi. Kendisi ykayacakt.
Gn kavuacakt nerdeyse, alaca glgeler oalyordu. G
ne Anavarzamn arkasna sarkm, bir ucu ovaya dedi dee
cek. Seyran Kz dalm gitmi, gzleri Memedde. Allah kimse
nin bana vermesin byle bir karasevday. Kamer Ana kalka
cak oluyor, Seyranm haline bakp vazgeiyordu. Azck daha
grsn sevdiinin yzn fkara, diye dnyordu.
Derken gn batt, karanlk kavutu. Memedin yz hayal
meyal ancak gzkyordu ama, Seyran daha gzn ondan
ayramyordu.
Kamer Ana, artk ne grecek, diye dnd. Olann habe
ri bile yok. Haberi olsa ne olur ki, kefeni boynunda bir ekya...
Ne ynden ele alsan, bir kar yolu yok.
"Hadi kalk kzm, ge kaldk," diye Kamer Ana birden aya
a kalkt, yrd. "Salcakla kaln yavrular. Bir isteiniz olur
sa, biz yarm br gn gene geliriz."
Memed koarak ieklie gitti, iki deste reyhanla kark
kadife gl kopard, birisini getirdi Kamer Anaya, tekini de
Seyrana verdi.
Yola dtler. Seyran arkasma dnp dnp bakyordu.

366
Bir, bir adm atyor, bir dnp bakyordu. Karanlk basm, ay
domutu. Deil Memed, koskocaman bostanlk bile gzkm
yordu. Ama daha Seyran dnp dnp bakyordu. Ayaklar
onu geri geri ekiyordu. Bu sefer de Kamer Ana abuk gidiyor,
bakyor ki ok aralatlar, duruyor, Seyranm gelmesini bekli
yordu. Byle dura yrye kye yaklamlard ki Seyran:
"Dur Kamer Ana, dur," dedi arkadan. "Korkuyorum."
Kamer Ana durdu. Onun yamna gelmesini beklemeden:
"Neden korkuyorsun?" diye sordu.
Seyran geldi onun koluna yapt.
"ldrecekler," diye inledi. "Onu ldrecekler Ana. Bir e
kyann baa k a d ar gittiini hi grdk, duyduk mu? Gizik Du
ran bile ldrdler. ldrecekler onu Ana."
Kamer Ana susuyordu. teki durmadan konuuyor. Ka
mer Ana hibir karlk vermiyordu. Sonunda:
"Azn hayra a kzm," diye konutu Kamer Ana. "Hayra
a ki hayrla karlaasn. Kim ldrecekmi onu?"
"Herkes, herkes," dedi Seyran. "Aalar, candarmalar, H
kmet. Onu herkes ldrecek."
Kamer Ana akna dnmt. Byle bir konumay hi
beklemedii iin hazr deildi. Bir de tam Seyran gibi dn
yordu. Bir ekyann uzun bir sre yaad grlm myd?
Hele nce Memed gibi bir ekyay yaatrlar myd hi? Da
ta, kurt ku silah olur da stne yrrd. Aalar beyler...
"Ona kurun gemez ki... Onun koynunda ydrm var,
muskas var. H zr d a srtn svazlam ."
Kamer Anann can kurtaran olaraktan sarld bu szler
etkili olmalyd, ama o dinlemiyor, aldrmyordu ki...
"ldrecekler onu. Onu ldrecekler," diyordu boyuna.
"Ydrm var onun yaaa... Yaaa, ydrm var."
Kamer Ana buna kendi de inanmyordu.
"Gzlerinden baka yerine kurun gemez."
Seyran onun koluna girmi kye srklyordu.
"Kurun gemez ki ona. Bir gzleri... Gzlerini de korur..."
44

Ali Safa Bey dnd tand, bakt ki hibir yerden bir


umut yok, bamn aresine kendi bakmaya karar verdi. Kayma
kam da, Vali de Vayvay kyn yerinden kaldrmaya yanam
yorlar, ne olur ne olmaz diye korkuyorlard. Kaymakam Vay-
vayda verdii karan, Vayvaydaki szlerini oktan yalamt.
Ali Safa Bey onlara tepeden bakyor:
"Hadi canm," diyordu. "Bu da hkmet mi? u adamlan-
na bakn, u Kaymakama, u Valiye! Ulan onlan u iftlie ya
nama diye bile almam! Vallahi de almam, billahi de. Paa da,
Arif Saim de hkmet kurduklanm samyorlar da gep gep geri
niyorlar, yle mi? Byle bir hkmeti bizim Karadalolu
Murtaza da kurard. Hem de daha akllca."
kklarm yiitlerini, beceriklilerini, eli silah tutanlarn
arm, gece gndz onlarla Vayvay kyne son darbeyi in
dirmek iin planlar kuruyordu. Bir de iftlik konan bir ms
tahkem mevki haline getirmiti. Yepyeni Alaman filintalar,
sandk sandk mermiler, tabancalar, kamalar, drbnler, krmz
fesler, aker giyitleri... Kaplara, pencerelere de kum torbalar
ydrmt. Zeynelin, Ademin kayb onu ok korkutuyordu. u
Vayvayllar iyice aztmlar, cana kastetmeye balamlard.
Zekeriya:
"Aramadk yer, sormadk insan brakmadm, ne Zeynel-
den bir iz var, ne Ademden... Zeyneli kyller, kars da iinde,
bomular, Akasaza gmm, imini timini bellisiz eylemiler,
Ademi de Yobazolu ldrm diyorlar. ok aradm, ikisinin

368
de ne lsn, ne de dirisini bulabildim," diye haber getirmi
ti.
Safa Bey uyandmdan bu yana hazrlktayd. Vayvay k
yne bugn iin, beklesinler geleceim diye haber yollamt.
Bugn Zekeriyaya zenle prl prl boyatt sar izmeleri
ni, stiklal Sava gnlerinden kalma daha yepyeni haki zabit
pantolonunu giyecekti. Yllardr hi takmad altm kordonunu
takacak, bama da byk, kara lenger apkasn geirecekti.
Giyindi kuand, byklarn burdu, sap fildii nagant ta
bancasn sol kasmm stne ast, ince srma ileme fieklii
de beline balad. Parmaklarna da iri altm yzklerini takt.
Kyl altna, silaha, bir de askere sayg duyard. Bacanda as
ker pantolonu, san izmesinin koncuna sokulmu gm sa
vatl krbac, stiklal Madalyas, tabancas, kara apkas, kordo
nuyla gz kamatrc bir heybet gibi bakt kendine aynada. Bu
klk yeteri kadar rktcyd. Kyller bu kln etkisinde
kalrlar, sayg duyarlard. Kyl milletinin hibir zaman akl ol
mamtr. Akl suni bir eydir. Kylnn her zaman bakmaya
gz olmutur. Yapabilse, Arif Saim Beyin duymayacam bil
se, batan aa zabit elbisesi giyer, kyllerin karsma yle
kard. u Arif Saim de ukurovamn bama bir bela kesilmiti
ki ne bela.
Dursun Durmua asker giyiti giydirdi. Zekeriyann da k
lot pantolonu hakiydi. Onunla birlikte Vayvaya gidecek on se
kiz adamnn her birisinde kk de olsa askerlii anstan bir
iaret vard. Kiminin apkasmda bir candarma yldz, kiminin
bacanda bir tozluk, kiminde bir kasatura, kiminde bir palas
ka, ceket, apolet...
alman atlarnn yerine baba dostu Yamur Bey ona on be
kadar gzel, drt be yalarnda at gndermi, bir kuru da pa
ra istememiti. Yamur Beyin gnderdii atlar gerekten ok
gzel, soylu atlard.
Ali Safa Bey atlara binmeden nce adamlarma son talimat
verdi:
"Ben kylyle konuurken hepiniz arkamda ayakta dura
cak, gzlerinizi bir noktaya dikecek, sa elinizi tfeinizin
namlusunun azma koyacak, hi kprdamayacaksnz," dedi.

369
Atlara bindiler srdler. Kyl onlar ulu, dallar dev ka
natlar gibi alm dut aacnn altnda bekliyordu. Hepsinde
bir sabrszlk, gzle grnen bir heyecan vard.
Ali Safa Bey ve ardndaki atllar bir toz duman iinde kye
doludizgin girdiler. Ali Safa Bey atnn hzn daha iyice kesme
den aacn altnda atndan aa atlayp:
"Selamnaleykm," diye bard.
Kyller kendilerini tutup, yumuack, heyecanlarn gs
termemeye alarak: "Aleykmselam," dediler. Sonra da Ali
Safa Beyi bir ucu aacn gvdesine ivilenmi, stne bir kaim
dek atlm, dein stne de bir Trkmen hals serilmi
kerevete buyur ettiler. Ali Safa Bey, nnde alarak kendine
yol veren kalabala glmseyerek, gitti kerevete ayak ayak s
tne atp oturdu. Ceketinin dmesini de, sap fildii tabancas,
tabancasnn srma ileme fieklii grnsn diye at. Herkesle
teker teker merhabalatktan sonra sustu. Adamlar da gelmi,
tek sra halinde, karn ieri, gs dar, gzler bir noktaya di
kili, sa elleri tfeklerinin namlu azmda, sol elleri de ileme
prl prl fiekliklerine takl, put gibi duruyorlar, hi mi hi k
prdamyorlard.
Uzun bir sre ban nne eip dnen Ali Safa Bey ba
n kaldrd, yalm gzlerini teker teker kyllerin stnde do
latrd. Tand btn kyller buradayd. Seyfali elini koynu-
na sokmutu. Korkudan titrer gibiydi. Buna sevindi. Koca Os
man olup bitene ftursuzca durura benziyordu ama, ocuk y
znden hibir ey belli olmuyordu. ok ar deneylerden ge
mi bir yzd yz. Saylamayacak kadar krk iinde. Bu ka
dar krk iindeki bir yzden hibir ey anlayamazsn ki... Fer
hat Hoca boynunu saa yatrm, iki eli gbeinde kenetlenmi,
gzlerini kapayp kendisini Allahn ltf keremine brakm,
mtevekkil, sakin duruyordu.
efe Kahyada bugn bambaka bir eyler vard. Bir acayip
giyinmi, u yaz gnnde bacaklarna kaln, ok nakl dizle-
me yn oraplar ekmi, ayak bir alvar giymi, srma ileme
iki tane kuburu st ste beline balam, dolma tabancasn da
iki kuburun ortasma sokmutu. izgili mans mintan ivit ma
visiydi. Bana da keeden ak bir lenger apka geirmiti. Uzun

370
san iki parmak kalnlnda rm, apkasmm altndan ense
sine doru karm, apak gm rgl beline aa sarktm-
t. Kalabaln ardnda, dudaklarn sarktm, kendi kendine
homurdanarak gidip geliyordu. Selver Gelin de oradayd. En
beyaz, bulut gibi ak bartsn balamt. Seyran sa yanda,
gzeller gzeli, yeiller iinde, yznde sonsuz bir mutluluk
balkyp duruyordu.
Ali Safa Beyin at, midesini bulandran, onu korkutan,
Seyranm kardelerinin, akrabalarnn da toplantya gelmi ol
malaryd. Bu dalar gzpek adamlard. Hem de okumu
yazm. imdiye kadar kyn hibir eysine, girdisine ktsna
karmamlar, bir konuk gibi, bugn var yarm yok gibi Vayva-
yn dmda yaamlard. Onlar Vayvay iine karm olsalard,
durum ok baka olur, AH Safa Bey daha byk zorluklarla
karlaabilirdi. imdi durum yle gsteriyordu ki bunlar da
ie karmaya karar vermiler.
Ali Safa Bey sustuka, kyllerin yzne baktka kendisi
ni dayanlmaz bir kzgnla kaptryordu. Baka zaman olsa
Ali Safa fkesinin nne gemeye alr, fkesini yenerdi. im
diyse kendisini kapp koyvermiti. fkeli bir sesle konumak,
kyller stnde daha byk bir etki yapard.
Boazm temizledi, ksrd. Herkes bir beden kesilip k
srn sonunu bekledi.
Ali Safa Bey:
"Ben bu kye admm atmazdm," diye balad. "Bana bu
kadar ktlk yapldktan sonra. Sizin hibirinizin yzne bak
mazdm, beni bylesine ukurovamn dihne drdkten son
ra. Size son bir szm var da onun iin geldim. Gnah benden
kalksn diye geldim. Su benden gitsin diye geldim. Sonra, Ali
Safa Bey, Tayfun Bey sylemedi demeyesiniz diye geldim. Em
miler, kardeler, size emmi, karde demeye de dilim varmyor
ama, neyse... Bana ok ktlk ettiniz, altnlar dkerek, biricik
atm vererek elde ettiim tarlalarmdan inat edip kmadnz.
Neden? Baka yerde bo tarla m yok? Bu sinekli, bu pis, bu her
sinei bir ahc kurt olan topra inadma setiniz. Ky kurula
cak, yurt edinecek o kadar verimU, o kadar hah toprak var ki
ukurovada, daha stne bin tane ky kurulur. Siz kanunsuz

371
luk yaparak, hkmetimizin kanunlarm ineyerek, gcnze
gvenerek topraklarmdan kmadnz. Syleyin, neden kma
dnz? Bu mlk benim deil mi, tapusu elimde deil mi?"
Delici baklarm kyllerin stnde gezdirdi. Kyller
susmular, dalmlar dinliyorlar, bakaca en kk bir hareket
te bulunmuyorlard. Ali Safa, ite bu kt diye iinden geirdi.
Bu ite bir bokluk var.
efe Kahya:
"Senin deil yavrum, Ali Safa Efendi. Bu mlk bizim, bu
ky bizim, bu yurt bizim klamz dedemizin dedesinden bu
yana. Sen nereden ktn? Tayfun Bey olmadan sen neredeydin
yavrum?"
Eli arkasmdayd. Daha fazla konumad, arkasndaki elini
zp galyenini azna yine yerletirdi, gidip gelmeye balad.
Ali Safa Bey bunu hi beklemiyordu. efe Kahyanm bu
davran onun fkesini, fkesiyle birlikte korkusunu da bir kat
daha artrd:
"Sylemesi benden," diye bard. "Yz elli yllk eceresi
olan atm Yobazoluna vererekten bu topraklan alan ben deil
miyim? Bu topraklar benim hakkm deil de kylnn yans
neden brakt da ky gitti? Yobazolu neden gitti?"
Gidip gelmekte olan efe Kahya gene zmk diye durdu.
Bklm belini dorulttu, bir an dimdik durdu:
"O gidenler," diye bard, "o gidenler st bozuklardr.
Korkularndan gittiler. Yobazolunu da ldrnceye kadar
dvdrdn. Garip bir kzlba, dayanamad da kat:
Ali Safa:
"Sen kama," diye bard. "Var sen kazk ak u dnyaya.
Topraklarma iftlik kur. Zeytin aac dik ki meyvelerim yiye-
sin."
"Kamam," dedi efe Kahya. Kaim dudaklan titriyor, k
prm gibi azmdan, deve azndan salr gibi kpkler sa
lyordu.
Gidip geliyor, gidip gelirken durmadan iinden konuu
yordu. Alsn Koca Osman, boynu uzun Seyfali, kara gzl Fer
hat Hoca! Hibirisi byle aslanca konuabilir mi Ali Safann
karsnda, deyin bakahm, konuabilir misiniz? Vallahi, zaten

372
benim bir ayam ukurda... Adamn ocama incir dikerim.
Dek dur olum Ali Safa Efendi, hem de kahraman Tayfun Bey!
Dek dur olum.
"Hem de zeytin aac dikerim. Hem de nar dikerim. Gl
lce portakal, allca kiraz dikerim. Adam diker, insan yetitiri
rim."
Ali Safa Bey sinek kovar gibi:
"Ne yetitirirsen yetitir," dedi, elini sallad. "Bana ne? Ben
buraya bir nsaniyetlik iin geldim. Size haber vermeye geldim.
Harmanlarm yaktnz, sustum. Harman yakmak insanlkta,
hem de Mslmanlkta m var? Atlarm aldnz, her gece evi
mi de stne stlk kurunluyorsunuz, btn bunlar Trkiye
Cumhuriyeti kanunlarnda, slamlk, insanlk kanunlarnda var
m? Ben sabrettim, barma ta bastm. Sabrta oldum, sabrta-
. Btn bu ktlklere katlandm, karlk vermedim. Korktu
sandnz. Ha ben insanlk bozulmasm, emmi day arama kt
lk girmesin, dedim, siz bunu anlamadnz. Hi anlamadnz.
Ayaklanmakta direttiniz, devlete millete isyana devam ettiniz.
Sizin yaptnz dpedz eyh Said isyandr. Ben bunu hk
mete bildirmedim. Olduu gibi bildirseydim, imdi her biriniz
ipte olurdunuz, sallanrdmz."
ki parmam aa doru sarktt, bir sallanan bacak iareti
yapt.
"te byle. Sonra efendiler kendinize geliniz. Efendiler!"
Sesi m m tyor, ta uzaklara kadar gidiyordu. Scak ipili-
yordu. Ulu dutun glgesi serindi. Safa Bey gene de ter iinde
kalm, ter koltuk altlarndan, kuluncundan fkrmt.
"Sonra Efendiler siz..."
Sesinin etkisini lt.
"Siz efendiler siz, sonra ne yaptnz?"
Gene sustu, gzlerini belertti. Boyun damarlar parmak
parmak imiti. Gzlerini kyllerin gzlerine dikti geti, dikti
geti.
"Siz, siz, sizler, hepiniz cinayet ilediniz. Adamlarm l
drdnz. Evveeet, adamlarm ldrdnz. Efendiler, Zeynel-
le Ademi ldrdnz btn ukurova biliyor. Cinayetinizi
Adanadaki Vali, Ankaradaki Hkmet, yam bamzdaki Arif

373
Saim Bey de biliyor. Dostumuz, kardeimiz Arif Saim Bey. Ve
buna deli divane oluyor. Adem size ne yapt, Zeynel size ne
yapt da zavalllar ldrdnz? stelik Zeynel sizin kylnz
olur. stelik be de ocuu yetim kald. Efendiler, efendiler,
efendiler bu cinayetleri sizin yannza brakmayacam. Adam
larnm kanm yerde brakmayacam. Eer bu memlekette hak
hukuk, kanun varsa, onlarn kan yerde kalmayacak."
Birden ayaa frlad, deli gibi elini kolunu sallamaya, ayak
larn kt kt yere vurmaya balad.
"Kalmayacak, kalmayacak! Bu can bu tende durduka kal
mayacak. Siz arkanzdakine gveniyorsunuz. Arkanzdaki kim
olursa olsun, benim arkamda da koca Allah var."
Arkasna dnd, dimdik donmu kalm adamlarn gs
terdi. Sesini alaltp:
"te bunlar da var," dedi duyulur duyulmaz. Gz krpar
gibi de bir iaret yapt.
"Kimseye gvenmeyin. Gvenip de haksz iler yapma
yn."
Sesi perde perde iniyordu.
"Sizi kanunun penesinden hibir kuvvet kurtaramaz."
Sesi iyice inmiti. Kuru, tok, kararlyd.
"imdi diyeceime gelelim. Size on gnlk bir mhlet veri
yorum. On gn iinde bu ky boaltp gideceksiniz. Boaltp
gitmezseniz sizinle canahc mcadeleye karar verdim. Bu ky
benim. Bu kyn topraklar benim. Hakkm kimseye yedir
mem. On gn iinde ky boaltp gitmezseniz, size kar b
tn varm ortaya koyacam. Sizi zorla topraklarmdan dar
atacam. ldrrmsnz beni, varm ldrn. Kan dkle
cek, hanumanlar snecekmi, varsn snsn. Evler yaklacak,
imamlar, hocalar sakallarndan atee verileceklermi, verilerek-
ten yle canlan kacakm, varsn ksn. Evleri gece basacak
lar, avratlan, kzlan daa kaldracaklarm, varsm kaldrsnlar,
kyleri atee vereceklermi, varsm versinler. Gzm krp
mam. stme gelen ate, su olsa da, ecel olsa da, ejderha olsa
da, hkmet olsa da gzm krpmam."
Arkasna dnd, kaslm kalm, put gibi dikilmi adam
larn parmayla gsterdi:

374
"te bunlar da, zerlerine gelen, kapkara lm olsa da
gzlerini krpmazlar."
Dursun Durmu:
"Evelallah," diye bard.
"Evet efendiler, bu on gn iinde topraklarm brakp git
meyecek olursanz daha akla hayale gelmez iler olacaktr. Bu
ky Kerbela olacaktr. Kulak verin bana, kulak verin de beni
can kulayla dinleyin, bu ky Kerbela olacaktr. Kerbelay
duydunuz mu, bilir misiniz? te yle, bu ky tpk Kerbela gibi
Kerbela olacaktr. Kerbela..."
Kyl susuyor, yzlerinden hibir ey belli olmuyordu.
Demek ok kararhydar. efe Kahyaysa gidip geliyordu dur
madan. Disiz aznda galyeni. Hem de ttnsz. Ali Safa Be
yin onun haline glesi geldi. u ihtiyarck acaba neden kurulu
yor byle? Boynu da p kadar ince, on yamda hasta bir ocuk
gibi olmu. Kubarp duruyor. Yz yam da akn gsteriyor.
"te efendiler, bugn buraya size btn bunlar syleme
ye, esecek frtnay, olacak zelzeleyi, gelecek tufan size bdir-
meye geldim. Ya on gn iinde kym boaltr gider, ya da
mcadeleyi, arkanzda kim varsa, ona gvenerekten kabul
edersiniz. Dv bu sefer kran krana olacaktr. Ta ki..."
Gidip gelen efe Kahyaya bakt, bir karlk verecek diye
bekledi, efe Kahya da ban kaldrmad. Ali Safa Bey sedire
oturdu, krmz, prl prl, stnde bycek bir inci bulunan al
tn ineli kravatm gevetti, ak mendiliyle boynunun, yznn
terini sildi, mendil suya batrlm gibi pslak oldu.
efe Kahya ona ka altndan bakyor, kpeksiremi, diyor
du iinden. Kpeksiremi, ylm. Gz korkmu. Gz kork
mu da yalvaryor. Bu da yalvarmann baka bir eidi. Bir de
onun burda, kymzde olduunu bilseydi, d bokuna kar
rd deyyusun, d bokuna karrd deyyusun, d bokuna,
d bokuna...
Durdu, uzun uzun, belli ederekten Ali Safay szmeye ba
lad. imdi varsam, diye dnyordu, imdi varsam da ona, o
ite, o Ali Safaya, ulan Ali, nce Memed ukurovada, hem de bi
zim kymzde, hem de u anda, imdi, imdi benim evimde...
d, d, d bir iyice bokuna karrd.

375
Gidip gelmeye balad gene, kendi kendine mrldand:
Syleyeceim, onun ukurovaya bir boz ahin gibi indiini Ali
Safaya duyuracam. Korkusundan gebersin namussuz. Bu iyi
lii ona yapacam. Bakalm ukurova ona nasl dar gelir! Ba
kalm hele u koca ovada saklanacak delik bulabilir mi?
Kurnaz, kslm, glen gzlerle hala yzn kurulamakta
olan Ali Safaya durup bakyor, onu szyor, sonra yryordu.
Ona varp diyeceim ki, bir gece yars, ben senin dostu
num Ali Efendi. Baban da benim arkadamd. nce Memed bu
rada, ukurovada saklanyor. Kyller ondan g ahyorlar. n
ce Memed de seni ldrmeye hazrlanyor. Aratryor, kurun
nerenden girerse, sen en ok ac ekermisin, onu bulmaya al
yor.
"Nerede, nerede, nerede, nerede nce Memed? Nerede sak
lanyor?"
Ali Safaya bakt, bir iyice gld. Kahkaha att. Ali Safa ona
doru dnd, bakt. Ne oluyordu bu ihtiyara? Aklm m oynat
yordu? Kyller de baktar.
efe Kahya bir daha gld:
"te orasm bilmem," dedi, gene yrd.
Haber vermemeliyim, onun burada olduunu varp da Ali
Safaya syleyeceimi Koca Osmana, Hocaya, Seyrana, kul ola
na, kimseye haber vermemeliyim. nme geerler.
"Nereye saklanyor emmi?"
"te orasn bilmem Ah Safam," diye bard efe Kahya...
Orasn bilsem, kulamdan tutar da o ekya ocuu, alr
sana getirirdim.
"Koca ukurovada nasl bulmah onu? Adam yitii kz
yitiine benzemez ki... Nasl bulmah, nerede?"
"Orasm bilmeeem."
Seyfali, ellerini nne balam, boyun krarak Ah Safa Be
ye yaklat:
"Bey," dedi, "len oluyor. Senin geleceini renince bir
koyun kestirdim de... Bir yemeimizi yiyin de yle gidin."
A Safa Bey, akn baklar arasmda ayaa kalkt, atma
doru yrd. Bir delikanl atn tutuyordu, zengiye sarld.
Ah Safa Bey ata atladktan sonra:

376
"Sizin yemeiniz... stemez!" diye bard.
Adamlar da atlara atlamlard. Byk bir toz bulutu kal
drarak kyn iinden doludizgin ktlar.
Koca Osman arkalarndan bakt bakt da:
"Bu adamda hi insanlk kalmam," dedi. "nsan ellik ga
vurunun bile yemeini yer... Bin yllk dmannn bile..."
Kyller de ona katdlar:
"Kalmam... nsanlk..." deder.
Seyran Kz bir mutluluk, bir gzellik yeli gibi kalabaln
nnden esti, bir anda o da ky kt, bostanm yolunu tuttu.

377
45

Aadan, Anavarza kalesinin altndaki yoldan uzun bir


g yolu tozutarak geliyordu. Kyller, Koca Osman, Ferhat
Hoca umuda kapldlar. Bu gelenler ky brakp gidenler ol
masnlar? Kulua kadar merakla beklediler. Kuluklaym kye
doludizgin bir atl girdi. Bu bir delikanlyd, ad da ekirge Sl-
lyd. Bindii at plakt, yularsz, bellemesiz.
"Canmza tak dedi gurbetlik," diye balad. "Onun da k
ye geldiini duyunca yktk evleri, torlandk toparlandk d
tk yollara. Elle gelen dn bayram. Dedik ki, kylmz
lrse biz de beraber. A kalrsa, biz de beraber. Evlerimiz, har
manlarmz beraber yansn."
leye doru da gn ucu kye girdi. Gelenler ok mah
cuptular, kimseciklerin yzne bakamyor, konumuyorlard.
Halbuki kyl gelenleri byk bir cokunlukla karlamt.
Herkes ykn gtrd kendi evinin nne zd. kindi
ye kadar kyllerin de yardmyla herkes evine yerleti. Akam
yemeini ulu dutun altna ullar serip hep birlikte yediler. Her
ev bir eit yemek yapp dutun altna tamt.
"ok ektik," diyorlard.
"Allah kimsenin bana vermesin gurbetlii."
"Gurbetlik dersen de lmden beter."
"Bir yer ki aman Allah..."
"Cennet olsa da yaramaz."
"Cenneti istemem, bana ana baba yurdumu verin."
"ok ektik ki, ne ektik."

378
"Dost yok, akraba yok."
"Hi kimse yok."
"Daha erken gelirdik, neden gelemedik, utancmzdan y
znze nasl bakardk!"
"aremiz kalmad da, nah buramza geldi de, dtk yol
lara..."
"Biz ettik, siz etmeyin kardalar."
"Bizi iyi, bizi dost karladnz."
"Bizi dost..."
"Olmaz olsun byle gurbet."
"Gurbet dedikleri de bir rezillik..."
"Yerin dibine batsn gurbet el."
"Hem de cehennemin dibine."
"Batsn."
"Bizi korkuttular."
"Bizi kandrdlar."
"Hkmet korkusu."
"Hkmet zor."
"Dedik ki varalm, dedik."
"Dedik ki varalm gidelim kymze de, leceksek elimiz
le obamzla birlikte lelim, dedik."
"Dtk de tozlu yollara geldik."
"Yzmz yok yznze kmaya."
"Gzmz kr gznze bakmaya."
"Hkmet zor. Korkusu byk."
"Baa klmaz Hkmetlen."
"Hkmet beterin beteri."
"Hkmet onun arkasmda, ekyalar onun. Aalar beyler
onun arkasmda, kasaballar onun... Zengini onun arkasmda, f-
karas..."
"Bunaldk."
"Bunaldk da yurdumuzu yuvamz brakp katk. yi yap
madk."
Akrabalar, dostlar, bir pimanln, zlemin, kavumann
tadndaydlar. Dutun altmda gece yarsna kadar oturdular, ko
nutular.
Koca Osman, Ferhat Hoca kylnn geliine amlard.

379
O kadar yalvarm yakarmlard da o zaman niin getireme
milerdi?
Koca Osman:
"Bunun, bu ahinin de, bu boz kuun da adnda bir kera
met var. Hem de byk bir keramet," diyordu.
Ferhat Hocaysa alttan alta glmsyor, Koca Osman, te
kiler ne sylerse hi kar koymuyor bayla onaylyordu. Bu
gelenlerin atlar da vard.
Gelenler o gece uyumadlar, kyllerin de bir bln
birlikte uyutmadlar. Merakla onu soruyorlar, bkp usanmadan
onun hakknda ne sylerlerse dinliyorlard. Ayn hikayeyi belki
be alt adamdan duyuyorlar, gene de hikayeyi dinlemiyorlar
yutuyorlard.
"Nasl, nasl bir adam?"
"Gzleri, elleri ayaklan?"
"Salar nas, ka kirpii?"
"Sesi nasl, nasl konuuyor?"
"Boyu pou?"
Kyller onun ne boyunu pounu, ne konumasm, hibir
eyini sylemiyor, "Yiit, ahin, alc ku gibi, kurun gemez
ona, yldrm iei var onda. Muskasnm iinde..." diyor gei
tiriyorlard.
Daha ok kadnlar, daha da ok gen kzlar durmadan
onun boyu pou, gz ka stne sordular da, onu grenler
den doru drst bir karlk alamadlar. Kimsenin dili varp
da: "Onu grseniz, bir ocuk kadar kck, yz de yalnz
kocaman bir ift gz," diyemiyordu. "Elleri de kck," diye-
miyordu. Oysa Memedin elleri kck dedi. Omuzlan da
dar deildi. Ama onlara Memedin her eyi kck geliyordu.
Sesi iin de, konumas iin de bir ey syleyemiyorlard.
Sesini, konumasm hi duymamlard ki... Yalnz Kamer Ana
duruyor: "O, adamn has," diyor, az dolusu, mutlu glyor
du. Glyor, yannda duran tepeden trnaa sevda kesilmi
Seyrana bir gz atyordu.
Birka gn iinde ky eski haline geldi. Sanki bu kyn ya
rs gp de yllarca Sanamn kepirinde yaamamt. Sanki
hi kimse hibir zaman bu kyden ayrlmamt.

380
Yalnz azck hayal krklna uramlard. Kye gelir gel
mez, karlarnda pr silah, burma bykl, da gibi Memedi
bulacaklarm sanyorlard. Oysa onun kimse yzn bile gre
miyor, kimse yerini bile bilemiyordu. Birka gn sonra da kye
Yobazolu geldi, kars, ocuklaryla. Onun evi yanmt, yk
n ulu dutun alna indirdi. Hemen bir ahr boaltp Yobazo-
lunu da yerletirdiler. Yobazolu, ocuklar, kars periandlar.
Hemen ona yardm ettiler, eksiklerini elden geldiince tamam
ladlar.
"Hkmet deil, candarma, aa deil, Azrail gelse yur
dumdan bir yere bir daha ayrlmam. ldrsnler beni. Boynu
mu kllarnn altna uzatrm, boynum kldan incedir, vurun,
vurun ki kanm baba yurdumun toprana salsn derim," di
yordu.
Durmadan ah vah ediyor, Koca Osmandan, Ferhat Hoca
dan zr stne zrler diliyordu.
Olam biteni Ali Safa Bey duydu. nce inanmad, gld
geti. Sonra Vayvaya en gvendii adamlarm Zekeriyay, Dur
sun Durmuu gnderdi. Onlar da olay doruladlar. AH Safa
Bey kplere bindi, az kprd. Bir gn sabahtan leye ka
dar konam sofasnda:
"Ben ben, ben ben, ben ben," diye gitti geldi. "Ben ben, ben
yaparsam yaparm onlara! Demek meydan okuyorlar? Demek
meydan... Ben ben... Ben ben, ben ben... Grecekler o kppek-
ler... Kppekler... Kppekler! Ben ben..."
Yoruldu. Bedeni zld. Gzleri ya iinde kald:
"Yarabbi," diye mrldanmaya balad, "benim ne taksira
tm var? Hulusu kalple memlekete bir iftlik kazandrmaya a
ltm. Halbuki onlarn bu topraklara hibir ihtiyalar yok. nat
ediyorlar. Halbuki ben onlara bu topraklardan bin kat daha iyi
bir toprak bulurdum. Ne yaptm onlara da benim bama yllar
dr bu ileri ayorlar? Hakkm gasp ediyorlar. iftliim gdk
kald yllardr onlarn yznden. Eek kuyruu gibi ne uzuyor,
ne ksalyor... stanbulda, Ankarada bir ie girip, yan gelip yat
mak dururken, canm diime takmm, memleketim, asil vata
nm iin... Anlamyorlar, insanlktan anlamyorlar, anlamyorlar
bu kyller, anlamyorlar. Anlatamyorum. Srnyorum, s

381
rnyorum Melihayla birlikte. Kadn da getirdim bu cehenne
me kilitledim. Btn bedeni ban iinde."
Karsnn yara bere iindeki tombul bedeni gznn nne
geldi:
"Zulm," diye inledi. "u kyllerin bana yaptklar iken
ce. Zulm... nsanla yakmaz hakaretler. ekemiyorum in
sanlar, artk tayamayacam bu yk, bu ar zulm alfanda
inliyorum, inliyorum, inliyorum a dostlar, a can dostlar, a kav
ga arkadalar, a dostlar a! Kaldramyorum, gtremiyorum
bu arl artk. u dnya dnya olal u benim bama gelen
ler, u bana yaplan alaklklar hibir mahlukata yaplmam
tr."
"Senin yumuaklndan, nsaniyetliinden, merhamet do
lu yreinden dolaydr bama gelenler..."
Ban kaldrd, yandaki sedire km karrm ya iindeki
gzlerini grd. Kirpikleri de top top olmu, yz pslakt.
Eteklerini gene gbeine kadar at:
"Bunun iin mi babam beni o kadar yksek mekteplere
gnderdi, Istanbullarda okuttu? Bunun iin mi canm Safa Bey,
bunun iin mi? Yaknda bu etler ryp para para dkle
cek."
Bacaklar sivrisinek srklarnn yerinden baka da simsi
yah kesilmiti.
"Btn bunlar iin mi bu Vayvay zalimlerinin bize zulm,
ikencesi? Haberleri yok mu halimizden, ektiklerimizden? Bu
topraklar inallah onlara mezar olacak, inallah, hepsine, o
cuklarna, karlarna, hepsine mezar olacak!"
Ali Safa Bey karsnn haline candan acmt. Yrei kan
alyordu.
"Olacak!" diye bard. "Bu topraklan onlara mezar edece
im, mezar, mezar... Ben, ben, beeeen! Ben yaparsam yapanm
onlara... Senin u dktn her damla ya iin onlardan bir can
gidecek. Bir can! Bu yaptklan zulm, bana ve de sana... Yanla-
nna koymayacam. Btn mukaddesatmn stne, milleti
min, vatanmm kutsal ba stne yemin ediyorum ki, bu aa
lk zulmlerini onlarn yanlarna brakmayacam. Bin mis
liyle deteceim."

382
Meliha Hanma doru yrd, salarm okad, en efkatli,
sevgi dolu sesiyle:
"Afedersin Meliham," dedi. "Seni bu vahete getirdim. Ta-
bian ve insanlarm zulmnn iine getirdim hapseyledim. Ku
suruma kalma. Ama gryorsun ki epeyce de baarl oldum.
Zapt ettiimiz toprak az buz deil, milyonlar eder. Asimi sorar
san biraz da memnunum. Bu kadar kymetli bir ey yle kolay
elde edilmemeli ki bir kymeti olsun. Hayat savatr. Hayat sa
va deilse hibir ey deildir Meliham. Savalarn en kutsal
da toprak savadr. Bir iftlik kazanmak bir vatan kazanmakla
birdir. Hi fark yoktur. Alama Meliham, daha ok genciz,
nmzde geni, byk bir hayat var. imdi ben gideyim de u
Vayvaydan, u senin gzel gzlerinin intikamm alaym. Her
damla ya iin onlarm bana bir tane bela orab reyim. Ana
larndan doduklarna da doacaklarna da onlar bin piman
edeyim."
Eildi, salarn kaldrp karm eki eki kokan terlemi
ense kknden pt.
"Meliham, sevdiim, bu vahete getirip de srndrd
m, perian eylediim, btn bu ukurova senin bir trnana
deer mi ki! Ne yaparsn ki hayat... Mcadeleye mecburuz."
Merdiven bana yrd. Kendine gelmiti artk. Zekeriya-
y, Dursun Durmuu ard:
"Yannza birka adam aln da gelin. Mutemet adamlar ol
sunlar. Kasabaya gideceiz."
Atlandlar. Kasabada herkes kyllerin Vayvaya dnd
n duymutu.
"Zavall A Safa Bey," diyorlard. "Kimsiz, kimsesiz, arka
sz. Kyller gene gelip tarlalarn igal etmiler."
A Safa Bey kasabaya ulatktan az sonra da ortaha baka
bir sylenti yayld. Herkes konuuyor, Safa Beye daha ok ac
yorlard.
"Bir adam zavall olursa, tahhsiz olursa A Safa Bey gibi
olur. Vayvay kylsne yemedi yedirdi, imedi iirdi. Bir has
talar olsa hemen doktor, hoca balarnda. Trnaklarna ta de-
se A Safa Beyciin yrei paralanrd. Ali Safa Beyin tm ka
zanc, var you Vayvay kylleri iindi. Etme bunu A Safa

383
Bey, bana srma bu kylleri, sonra kt olur diyenlere, yo-
ook, diyordu, onlar iki gzmdr, kardelerimdir, onlar bizim
efendimizdir, diyordu. Koynunda besledi ki ylan, yreinden
soksun. Besledi ki kargay gzn oysun. Vay fkara Ali Safa...
Kyller bir gece iftliini basmlar, ver etmiler kurunu. ki
adamm da yakalamlar, aaca asp, diri diri derilerini yz
mler. Sonra para para dorayp paralarn Ali Safa Beyin
konana atmlar."
Ademle Zeynelin trl trl hikayeleri, yle ackl yle
candan anlatlyordu ki... Kasaba kadnlar dvnyorlar:
"Vay Meliha Hanm vay," diyorlard. "Bu aklsz Ali Safa
yznden onun da bana ok, daha ok belalar gelecek."
"nsan hi kyllere gvenir mi? Bu canavarlara!"
"Bu ekmek yedikleri sofraya bak sokanlara..."
"Bu kan iicilere!"
"Bu cellatlara!"
"Bu vahet-i mekkellere!"
"nsan hi gvenir mi?"
"Hkmette de i yok."
"Vay Meliha Hanm vay! Kadersiz, garip, kimsesiz."
Kasaba bir merhamet kesilmiti. Herkesin gz yal. Kasa
ba pazarmda dolaan kyllere irentiyle, korku, rkntyle
bakyorlard. Bakyor, bu paavra yn gibi, boyunlarn sn-
drm, alk ahk dolaan canavarlara di gcrdatyorlard.
Ali Safa Bey olay nce candarma komutan Yzba Faru-
a en ackl, gcnn yettii, dilinin dnd kadar ackl an
latt. Yzbann yz duyduu korkun canavarhk karsnda
allak bullak oldu. Akam olup Nazifolunun lokantasmda iki
kadeh athktan sonradr ki olaylarm ar etkisinden kurtulup
ancak kendine gelebildi. Savclarn, hakimlerin hali de Faruk
Beyden beterdi. Yalnz Kaymakam Bey ellerini ovuturuyor,
byk bir kvan iinde: "yi, gzel, memnuniyet verici bir
hal," diyordu. "Yesinler biribirini, yesinler bu kafirler. Padiah
mz efendimizin saltanatlar devrinde byle canavarlklar olur
muydu efendim, nur-i aynm?"
Ali Safa Bey Siyasetiye, Fethi Beye, Deli Fahriye, Adana-
ya, Ankaraya tel stne tel yazdrd. Kyller ayaklanyor, ift-

384
likleri yakyor, hanumanlar sndryor, kan dkyorlard.
ukurova topraklan suyla deil kanla sulanyordu, kanla!
Vali de ne derse desin. Btn bu yazdklan gerek deil
miydi?
Hemen o gn Vayvay kyne bir manga candarma gnde
rildi. Candarmalar Ademin katili olarak Yobazolunu, Zeynelin
katili olaraktan da Ferhat Hocay yakaladlar. Ali Safa Beyle
Savc ak ak, her eyi karde karde konumular, katillik
iin bu iki kiiyi daha mnasip bulmulard. Hasamn ukuro-
vada kimi kimsesi, arkas akrabas yoktu. Ferhat Hocamn da
nereden geldii bellisizdi.
Savc:
"Safa Bey," dedi. "Bu Hoca esrarengiz bir adam. Bir de bu
nun casusluunu ortaya atabiliriz, tutar. Onun casusluuna
Vayvay ky bile inanr. Haydi kollar svayn. Salam deliller
bulun casuslua ait. Ferhat Hocay idam ettirebilirim. Ferhat
Hocay ok iyi setik. Unutmaym ki o bir hocadr ve Ankarada
herkes hocalardan rker. Hele bugnlerde... Safa Bey, tam attk,
turnay gznden vurduk."
Ali Safa hararetle Savcmm elini skt:
"ok isabet buyurdunuz Mddeiumumi Bey. Hoca ve K
zlba... Beli krlacak kyllerin, alaklarn. Siz mizanseni bana
brakn," dedi kasabaya dald.
Vayvay kylleri elleri kelepeli Ferhat Hocayla Yobazo
lunu kyn dna kadar uurladlar:
'Tez gnde gidin, tez gnde gelin," diye alklar ettiler.
"Koca Allah yardmcnz olsun."
Yobazolu kyn dnda durdu:
"Bile bile geldim. Byle olacam be bile. Ama una inann
ki, insan ldrmek ktdr, kimse inanmayacak, bari siz inann,
ben Ademi ldrmedim," dedi. "ocuklarm hepinize emanet."
Ferhat Hoca nce konumak istemedi. Sonra nedense ac
ac glerek kyllere dnd, gz ukurlarnda yalar:
"Siz benim kim olduumu biliyorsunuz," dedi boulan bir
sesle. "Sylemeye hacet yok. Ben bir daha kye dnemeyece
im. Beni asacaklar. Hakknz helal edin kardelerim."
Kapkara, yalm karas gzleri, gn vurduka yanar dner

385
yeil olan sakallar bir prltda imeklendi, parlad. Ferhat Ho
ca dudaklar kpr kpr dualar okuyordu, yznde ayn ac g
lmsemeyle.
Kasabaya ertesi gn, kuluk vakti girdiler. Ferhat Hocanm
gzel gzleri mosmor imiti. Yz de mosmordu. Btn e
nesinde kan kurumutu. Parampara olmu giyitleri de kan
iindeydi. alvar liyme liyme edilmiti. Ayakkablar kim bilir
nerde kalmt. Ayaklarndan, bacaklarndan yolun kl gibi toz
larna kan szyordu.
Yobazolunu dersen Hocadan bin beterdi. Baklacak hal b
rakmamlard. Bir kanl paavra ynyd.
Kasabaya yaklarken her ikisinin boazna da birer kara,
kaim kl rme taktlar. Kasabada ellerinde karpuz kabuklan,
pislik, amur, sopa, ta, rk yumurta, rk domates, kova
kova ekimi ayran, byk bir kalabalk onlar bekliyordu.
Dereden aadan balan gzkr gzkmez banmalarla
karlandlar. Kabuk, amur, rk yumurta, ta, yamur gibi
yad stlerine. En aza alnmayacak svgler, aalamalar...
Ferhat Hoca nde, ba nne iyicene sarkm, Yobazolu
arkada, o da yle, grmyorlar, duymuyorlard. Banan, s
ven, talayan kalabaln arasnda nce pazaryerine getirildiler.
Tellal Kambur Ahmet burada caner stne, insanlk, kan st
ne uzun bir nutuk ekti, gzleri yaartan. Sonra ta, pislik, a
mur, kfr yamuru gene balad.
Boazlarnda ip, arkalannda yzlerce kii Ferhat Hocayla
Yobazolu btn kasabay dolatrldlar. Kambur Ahmet her
mahallede bir iki kere durdu dehet nutkunu tekrarlad.
Mahpusaneye getirildiklerinde ikisi de ayakta duracak hal
de deildi. Yar baygn duvarn dibine ylverdiler.
Ali Safa Bey o gece Nazifolunun lokantasnda kasabann
adli ve mlki erkanna byk bir rak ziyafeti ekti. Ziyafette
Zeynelin ve Ademin ne kadar iyi, dost, sadk insanlar oldukla
rn syledi. Onlarn insanlklarm, faziletlerini sayd dkt.
Onlar bylesi alaka, rezilce, canavarca bir lme layk insan
lar deillerdi.
Ali Safa Bey yle candan, yle gzel konutu ki bu gece
herkesi dilhun eyledi.

386
46

Daha gnn domasna ok vard ama ortalk aarm gi


biydi. Cl cl akan Savrun suyunun amurlu kvrmnn k
ysnda bitmi mavi iekle svanm yarpuzlarn yapraklar
terlemiti. ieklerdeki bal arlan, teki anlar kanatlarm srtla
rna yatrmlar uyuyorlard. Arada srada da anlar yle bir
rperiyorlar, titrer gibi yapyorlard.
Bostan ardann dibi, yresi karpuz kabuklanyla doluy
du. Kesilmi, kemirilmi, paralanp hi dokunulmam karpuz
kabuklan... rm karpuzlann kokusu btn bostana, yre
ye sinmiti.
Memed oktan uyanm bostamn iini dolayor, dn
yordu. u bama gelenler diyordu kendi kendine. Btn ban
dan geenler teker teker gzlerinin nnden geiyordu. Nere
den balam, nereye varmt. Koskoca Hkmet, ukurova
aalan canlarm dilerine takmlar, onu anyorlard. Blk b
lk candarmalann stne yolluyorlard. Bir de ekya gibi e
kya olsa kim bilir ne olacakt! Ne istiyorlar benden, diye iin
den geiriyordu.
Koca Osman birka gn nce bir mutluluk halinde bostana
dm:
"ahinim," demiti, "bu iin stesinden geldik artk, Ah
Safarun belini krdk. Senin adm duyan kyller, kamlar da
korkmular, senin burada olduunu duyar duymaz yreklerine
bir yiitlik atei dm, duramamlar, komular kye geldi
ler. Yobazolu da geldi. Sen burada, u durduun yerde dur-

387
duka kyl dalan dz edecek. Ali Safa bugnlerde erinde
geinde belasn bulacak. Deli Muslu olan iyi alyor. Her
kesler de Deli Muslu olann yaptklarnn senin bann alfan
dan ktn biliyor. Doru, sen olmasan, sen bize yrek ver
mesen biz avratlar gibi Safanm altma psardk. Doru doru,
dosdoru. Anavarza binekleri, kurda benzer sinekleri, Memed
sana oul demem, ykmaynca konaklan..."
Bu ad Koca Osman azndan karm, sonra da piman
olmutu.
"Yani yani konaklan biz ykacaz. Sen ite byle burada
duracak, yiyip iip yatacak, bize glge olacaksn. Bes, bu kadar-
l bize yeter. Sen burada dur, biz kendi iimizi kendimiz gr-
_ //
ruz.
Koca Osman ciddilemiti, gzlerinde umutsuzluk, korku:
"ahinim," demiti, "unu bil ki, hi aklna km dme
sin, senin ukurovada olduunu tm Anavarza ovas biliyor.
Ama nerede olduunu kimse bilmiyor. Senin ukurovaya indi
ini de hibir kylden hibir aa, hkmet adam duyamaz.
Kyl milleti srasnda ta gibi ketumdur. Ta gibi oul. Sen bu
rada rahat et."
Memed bunlarn da kendisinden ok ey beklediini, hele
Koca Osmamn syledii attan sonra iyice anlamt. Onu ne
samyorlard acaba? Birka y dada gezmi, zorla daa itilmi,
bana olmadk iler alm, yklm, ky ky, da da dola
m, bam sokacak bir delik bulamam da gelmi buraya s
nm birisiydi.
Memed yanmda yresinde olam biteni anlamaya ahyor,
sabahlardan akamlara, akamlardan sabahlara kadar kafa yo
ruyordu. Olann bitenin birtakmn geirdii deneylerden do
lay anlyor, bir ksnma da hi akl erdiremiyordu. u koca Os
man bouna yeliyor urayordu. Ali Safa Bey onlar kylerin
den srecekti. Arkasnda Hkmet, yannda aalar, bamda bir
sr silahl adam. Koca Osmamn da gvendii kendisi, nce
Memed! Bir tek adam. Koca Osman bilmiyor muydu ki candar-
malar bir haber alsalar, burada, Akasazm bataklnda sktr-
salar, bir blk candarmayla onun nce Memedini keklik gibi
avlarlard?

388
'Teslim olmayacam, ldrecekler beni," diye glmsedi.
Ali Safay ldrdler diyelim, daha kt bir Ali Safa k
mayacak m karlarna? Hem de beterin beteri. Hamzann De-
irmenoluk kylsne yaptklarm kl klma renmiti. Bir i
yapalm, bir iyilik edelim derken zulm olduk fkaralann ba
na. Kyl ne kadar bana ksse, svse, beni yerse hakk var.
Bir daha diye dnyordu, bu ukurdan diri kamaya
cam. u bostanda rahatlkla lm bekliyorum. dam ferma
nm boazma takmm, Anavarza ovasmda dolamp duruyo
rum. Abdi gidince Hamza gelmese i kolay... Bir Abdi gidiyor
bin Hamza geliyor. Her dv boa. Koca Osmanm, Vayvay k
ynn de dvleri boa. Tez gnde burasm brakp baka bir
yere yerleseler... Baka bir yerde de karlarna baka bir Ali
Safa kmayacak m?
Gze varmadan beni burada candarmalar yakalayacaklar.
Hem de Vayvay kyls yerimi haber verecek Yzbaya. Ala
kanm Akasazm rm toprama salacak.
Burada uyumu, yan uykulu, yan l yaamaktan baka
are yok. Kse Halilin yarmda.
Kse Halille durmadan da, giden Abdinin yerine gelen
Hamzay konuuyorlar, kafa yoruyorlar, bir kar yol bulam
yorlard. Bir kaacak, snacak delik de bulamyorlard. Nere
ye gitsen aa var, candarma var. Nereye gitsen nce Memedi ta
nrlar. Hay nce Memed batsn. Hem de yerin dibine. Burada
durup lm bekleyecekti. Nereye gitse, bam hangi taa vur-
sa lm ardmdan gelecekti.
Kse Halil canl, tertaze bir adamd. Gzpek. Ha desen
Ah Safarim konama bir anda yryecek yreklilikteydi. Me
med, Halile hayranlkla bakyor, Halilse onun ylgnln, yit-
miliini, burada oturmu lm tevekklle beklemesini bir
trl anlamyordu. Byle de nce Memed mi olurmu, diye d
nyordu. Kim bilir, zaar nce Memedler de byle olurlarm.
Evvelsi gn Ferhat Hocayla Yobazolunu candarmalarn
alp gtrdklerini duyduklar an, Memedin yzn gren
Halil onun hakkmdaki dncelerini deitirdi. Memedin
yz, gzleri, elleri, sesi, her eyi birden deiivermiti. Be
deninin yaps bile bir anda deimiti. Kse Halil kendi ken

389
dine, ite nce Memed dedikleri de bu olsa gerek, demi, se
vinmiti.
Ferhat Hocann, Yobazolunun bama gelenleri en kk
ayrntlarna kadar onlara Seyran anlatyordu. Ellerindeki ar
zincirleri, kasabadaki aalamalar... Memed susuyordu. Halil
birden onun yznn bambaka olduunu, keskin bir ban
azma benzediini grd. Gzlerinde bir iki kez kck k
lar akt. Sonra bir elik lts geldi gzbebeklerine oturdu.
Seyran birden konumasm kesti, bir tuhaf, gzlerini daha
imdi gryormu gibi Memede dikti. imdi imdi, bu adam
yitiklerden gelmi gibiydi. Gzlerindeki elik prlt oraya akl
m kalmt.
Ortalkta derin bir sessizlik vard. Derin, korkulu... Sinek
kanatlarnn sesleri duyulur. Scakt. Her ey bir kamatrc
kta yamyor, eriyor, akyordu.
Memedin banda sar klar akyordu. Kvlcmlanyor,
salyor, byk bir hzla gzleri kr eden sar klar savrulu
yor, dnyorlard. Dnya sapsan kesilmi, savrulan, akan,
uunan, salan, kvlcmlanan sar k iinde balkyp duru
yordu.
Memed sendeleyerek aykaraya kadar yrd, bam ay-
karann buz gibi suyuna daldrd kard, daldrd kard, son
ra hzla bostarun iinde yryerek, bast yeri bilmeyerek,
ayaklan teveklere taklarak yrmeye balad. imdi ortadan
her ey silinmiti. Otlar, aalar, Anavarza kayalklar, su, top
rak, Akasazm bkleri, kardaki yatk dalar, her ey silinmi,
ortada yalnz bir fke heybeti gibi Memed kalmt. Halil, Sey
ran ondan gzlerini ayramyorlard. Memed uzun bir sre gitti
geldi, gitti geldi. Sonra bostanm ortasmda dikildi kald. Dim
dik. Yere saplanm keskin bir kl gibiydi.
Halil onun yarana vard:
"Karde," dedi, "Memed, burada dikilip kalma. ok scak
var. Sonra gne arpar, hasta olursun."
ardan altna geldiler. Karpuz kabuklarnn stne
km binlerce krmz eekans, sarca anlar, balardan, bon
cuklu anlar, karaca anlar havalanddar. Saydam kanatlan ar
gnete binlerce titreimde ipileti.

390
Memed, Seyrana bakt, onu grd. Bu sefer yz daha ba
ka oldu. Ilk, dost, tatl, bir ho bir yz. Glmsedi.
ardan altna otururken:
"Vay Ferhat Hoca vay!" dedi. "Aslan gibi de adamd. Ben
hi byle bir hoca grmedim. Koca Sleyman ne dedi, biliyor
musun Halil?"
Halil:
"Yoook," dedi.
"Koca Sleyman bana, Abdi gider de yerine Hamza gelir
se, dedi... te yle dedi. Dnyada bo olan, ie yaramaz olan
hibir ey yok, dedi. Uramak haktr. Savamak haktr. Dv
mek, bo olmaz, haktr, dedi."
Yz azck gld, sonra kapand.
Buray brakp gitmeli, nereye gitmeli? Zararm oluyor f-
karalara. Ferhat Hoca ierde, bo yere belki fkaray asacaklar.
Onlar benim yzmden kar knca Ali Safa da atnn bam
ekmeyecek, bindirecek. Kyasya bir dv balayacak. Sonu
neye varacak bunun sonra, hi! Vayvay kynn ezildii yan
na kar kalacak...
Ama nereye, ne yana gitmeli? Dalar, kyler, insanlar, al
lar kabul etmez oldu bizi.
Derin derin iini ekti.
u Koca Osman ona ok eyler anlatmt. Cin fikirli bir
adamd. Ali Safa Beye de yenileceklerini avucunun ii gibi bili
yordu. Ali Safa giderse onun yerine Kenan Safarim geleceini
de biliyordu. Tepelerine bin misli bir bela, bir hm gibi inece
ini de... Ama gene cebellemekten geriye kalmyordu, lm
de gze alaraktan. Yallarn can kymetli olur, Koca Osmana
cam da vz geliyordu. O olmam olsaym, bu kyde deil in
san, siniler sinek bile kalmayacak, Ali Safaya oktan teslim ola
caklarm.
Binlerce ceren gelirmi gneyden, lden her ubat uku-
rovaya, Anavarza yazlarna. Sr sr dolarlarm yazda.
Ceren srs stnde sivri kanatl, hzl karakular... Karaku
lar cerenlerden de hzl uarlarm. Varr cerenlerin srtna ko
nar, arkadan gagalarm cerenlerin gzlerine saplarlar karr
yerlermi.

391
Koca Osman diyordu ki:
"Kr cerenlerin hali yrekler acsyd. Anavarza yazsnda
yzlerce kr olmu, aresiz ceren dner dururdu, bizim genli
imizde. Kr cerenleri kimse tutup kesmeye de kyamazd. y
le lr giderlerdi."
Kr cerenleri dnmek, sonra da sesli: "Ben bir kr cere-
nim, Anavarza yazsna dm," demek houna gidiyor. "a
resiz bir kr cerenim karakuun penesinde..."
Anavarza yazlar aaryordu. Bir insann gbeine gelecek
kadar koyu bir pus kmt topraa. Aalar pusun stne
gvdesizlermi gibi oturmulard.
Alacakaranlkta, stlerin bu yanma, tmsein stne ka
rart gene geldi usulca kondu. Memed bir haftadr gelip buraya
konan kararty artk iyice tanyordu. Gecede, uzaktan uzaa
bir yaknlklar olmutu.
Bu at yaz donlu bir Arap atyd.
Yaz at btn gece Narhklanm altndaki dzlkte kou
yor, yaylyor, kiniyor, bir k grrse kendi yresinde topa
gibi dnyor, sonra da tanyerleri madan ok nce bostana
geliyor, usulca, hi ses karmadan, stlerin nndeki tmse
in stne kyor, orada ylece hi kprdamadan duruyordu.
Memed de at gelmeden ok nceleri Halilin yapt sinek sara
yndan kyor, telerden, uzaktan her gece aym zamanda bos
tana gelen at seyreyliyordu.
Yaz at gittike oalan sabah nda usul usul ortaya
kyordu. Gn doarken k iindeki at bir gzellik oluyor, bu
grlmedik gzellik karsmda Memedin yrei atyor, gzn
gzel attan ayramyordu.
Gene gzleri attayd. Onun karanln iinden ar ar sy
rlm, soluunu tutmu, hibir ayrntsn gzden karmadan
izliyordu. At, k iinde kalp da tam belirince gene yrei
arpmaya balad. Bir gzellik karsmda uzun yllardan bu ya
na yrei byle arpmamt. Bu at soyu insan soyundan da
gzel, diye konuuyordu kendi kendine, her gn atnda.
Uzun beli daha da incelmiti. Kalem kulaklarm dikmiti.
Uzun, gr, ta ayak bileklerine kadar inen kuyruunu belli belir
siz sallyordu. Uzun yelesi saa yatmt. Dz, cilalanm gibi

392
yatm, tertemiz tyleri yldrdyordu. Yaz atm donu ktan
a deiiyor, baz gm gibi oluyor, baz da kapkara kesili
yordu. Ina gre. Gergin derisinde, stne sinekler konmad
ndan dolay, seirmeler olmuyordu.
imdi az sonra, gne kzdrrken yaz at kmldayacak,
bam bir saa bir sola glce sallayacak, sonra upuzun, belki
boyunun iki misli uzayacak, bostanm stnden bir bulut gibi
akacak, uzayacak, genileyecek, byyecek, Akasazm stne
aacak, donu ar ar gm rengine dnecek, gittike ala
cak, alacak gzden silinecek, havaya, bke, suya, aalara ka
rp gidecekti.
Memed bu her sabah grd at Kseye sylememiti. Ha
imdi, ha birazdan Kseyi uyandraym da at ona gstereyim
derken unutuyor, bu arada at da akp gidiyor, Akasazda bir
anda ortadan siliniyor, sazlara karyor gidiyordu.
Koarak ardaa vard, ksk bir sesle, heyecanl:
"Halil, Halil," dedi, "uyan!"
Halil hemen ayaa frlad, iki yumruunu gzlerine gtr
d, uykusundan uyandrlm, dudaklarn sndrp alama
ya hazrlanm bir ocuk gibiydi. Sonra donunu ekitirmeye
balad.
Memed:
"Gel Halil," diye onu kolundan tutup ardnca srkledi.
"Burada duralm."
Azck kendine gelen Halil:
"Ne var, ne oldu?" diye uykulu sordu.
Memed parmayla at gsterdi:
"At," dedi, "orada..."
Beklediler. Kendine iyice gelen Halil, gzleri karanla al
nca:
"Biliyorum," dedi, "bu at. ok yakndan tanyorum."
Sustu sustu. Bir daha konumad. Yan yana ab seyretmeye
baladlar. kisi de ne olup biteceini biliyordu.
Gnn ucu gzkt. Yaz at btn gzelliiyle ortaya k
t, kruldad, uacakm gibi n ayaklarn iki kez havaya
kaldrp ahland, sonra da stlerin altndan Akasaz stne
szld, akt, bkle karh.

393
Halil:
"Ben bu at tanyorum/' dedi. "Bu at..."
Atn macerasm Memede anlatmaya balad.
Memed:
"Bu at yakalayalm Halil," dedi. "Ben de bu ata biliyorum.
Yobazolunun evi yand gece kydeydim, Vayvayda... u ata
bir yakalayabilsek..."
Kse Halil kestirdi att:
"Bu ata kimsecikler yakalayamaz," dedi. "Hi kimse bu
atm yanma bile yaklaamaz. Bir ho bir at bu. Bakyorsun bir
batm, gnlerce ortada yok. Bakyorsun hi beklemediin bir
anda karnda. Nereye gittiini, nereden geldiini kimse bile
mez."
Memed:
"Aaah, bu ata bir yakalayabilsek," diye i geirdi.
Halil:
"Onu aklndan kar," dedi. Ve atm hikayesini srdrd.

394
47

Memed yeni uykuya dalyordu ki yeri g sarsan bir at


kinemesiyle uyand. Kinemenin ardmdan el kurun sesi
geldi. At durmadan, delicesine st ste korkmu bir atm kine
mesiyle kiniyordu. Memed ardaktan aa indi, giyinmeden
alelacele tfeini ald Savrunun kysna vard, karya geip
yarn ardma siperlendi. Halil de don gmlek arkasndan gel
miti. Halili byle grnce Memed kzd.
"Gel buraya," diye ona seslendi. Halil geldi, yanna diz
kt. Uzaktan iki el daha ate edildi, atm kinemesi daha b
yd, daha deleti. Gene m m tt.
Memed kardaki tfein yalmm nianlad, be el boaltt.
Gece yans bilmedii bir tfein yalmna ate etmek onu bir
tuhaf eylemiti.
Az sonra nlerinden, burunlarnn ucundan doludizgin
srtm bir at karartsnn getiini grdler. Memedle Halil
bir sre orada beklediler. Atm kararts gzden yitti gitti, ta
uzaklardan ayaklarnn gprts geliyordu. Gprty din
lediler. Gprt uzaklat uzaklat, sonra da duyulmaz oldu.
Topra dinliyorlard. Bu kurun sesleri neydi? Acaba Me-
medin yerini candarmalar bulmular myd? Bulmularsa kim
haber vermiti? Burasm bir Kamer Ana, Koca Osman, Ferhat
Hoca, bir de Seyran biliyordu. Bir de boynu uzun Seyfali... Hi
kimse de, ldrseler burasm candarmalara haber vermezdi.
Belki mahpusanede Ferhat Hocay sktrmlard da o syle
miti.

395
Ya Halil? Memed ay na dnd, Halilin yzne uzun
bir sre bakt. Halil haber verir miydi?
"Kim haber verdi dersin yerimizi, Halil?"
Halil:
"Bilemiyorum," dedi. "Bilen yok ki birisi haber versin. Bi
lenleri de kesseler syletemezler."
"Seyfali?"
"Bakma onun kaz boynu gibi uzun boynuna. ok yiit bir
adamdr Seyfali."
"Burada sarlrsak kurtulu yok Halil. Buras dalara ben
zemez. Dalarda insan her kaya, her ah saklar. Bu ovada her
ey inam ele verir. ukurovaya gven olmaz. Hadi kalk Aka-
saza girelim. stersen sen burada bekle."
"Ben de seninle geleceim," dedi Halil. "Ah bir de silahm
olsayd."
"Git de ardam altndan benim tabancam al, gel!"
Halil koarak ardaa gitti, elinde tabancayla hemen geriye
dnd.
"Bak," diye Memed eildi. "Bak orada... Bir karart geli
yor."
Halil bakt:
"Tfei var ama, bu bir candarma deil," dedi.
Adam stlerine geliyordu.
Memed:
"Ben uraya kamlarn iine gideyim, sen geleni karla.
Merak ettim. Kimmi bakalm?"
Savrunu geti, kam kmesinin iine girdi, oturdu.
Birden aadan at ayaklarnn gprtleri gene gelmeye
balad. Bunu duyan karart bir an durdu, sonra da hemen bir
tmsein arkasna yatt. Oradan kulaklarna bir mekanizmann
akrts geldi.
Atm ayaklarnn gprtleri gittike yaklayordu. Tmse
in arkasmdan arka arkaya yalm parlad, kurun sesleri ge
ceyi yrtt. Arkasmdan da var gcyle at kinedi. Atm ayaklar
nn sesi de az sonra duyulmaz oldu.
Karart Halilden iki yz adm kadar uzaklktayd. Hal
onun ayaa kalktn grd. O da kendinde olmadan kararty

396
la birlikte ayaa kalkt. Karart Halili grd. Halile doru bir
ka adm att, sonra nedense durdu, sonra da arkasna dnp
geldii yne doru ald yatrd.
Halil:
"Aam, Memed Aam," dedi, "adam kayor, ne yapa
ym?"
Memed kamlktan kt, koarak Halilin yamna geldi. Ka
rart bir sel ukuruna girmi, gzkmez olmutu.
Ay Anavarza kayalklarnn stne iniyordu. Anavarza ka
yalklar uzaktan, ay nda gmten, donatlm prltl bir
byk gemiye benziyordu. Duman iinde ar ar ilerliyor, al
fandaki Akasaz batakl da bkleri, kamlklar, sazlaryla
kapkara, dumanl, dalgal bir denize benziyordu.
Az sonra ay batacak, uzaktaki Anavarza kayalklar karan
ln iine gmlecek, belli belirsiz bir glge gibi akp gidecekti.
Memed:
"Hibir ey yapma," dedi. "Grdn m kurunu nereye s
kyordu?"
Halil:
"Grdm," dedi. "Alfan gprtlerinin geldii yne dn
d, skta."
Memed:
"Atn binicisi var myd?" diye sordu. "Ben gremedim."
Halil:
"Ben de gremedim," dedi.
"At hangi yne gitti? Bizim at olmasn?"
Halil kesinlikle:
"Bizim at," dedi.
Gece scakt. Zor soluk alyorlard. Bir tuhaf bir ku sk sk
tyordu. nsann tylerini rperten uursuz bir sesle. Gece ci-
kiliyordu. Sivrisineklerin sesinden gece tyordu. Bulut bulut
ullanyorlard Memedle Halilin stne.
Memed:
"atm," dedi. "Bu ukurova bir ho bir yer. Gecenin ka
ranlnda bir adam bir ovaya dm bir at kurunluyor. Ola
cak i mi? stelik de av vuramyor, olacak i mi?"
Halil gene kesinlikle:

397
"Bizim ab," dedi.
Konuarak ardaa geldiler, sinek saraylarnn iine girdi
ler. Ay batt. Yldzlar oald, byd. Yldzlar bir mavide a
kyorlard. Gkyz yldz deliydi. ne atsan yldzdan ge
dmezdi. Hi yldz da akmyordu, durgun, esintisiz bir ge
ceydi, silme.
Savrunun ince lts kulaklarna geliyordu.
Kulaklarna at ayaklannm gprts gene gelmeye bala
d. Ama at ok uzaklarda olmalyd. Gprt gittike de yakla
yordu.
Memed sinek sarayndan kt, ardaktan aa indi:
"Halil karda," dedi, "ok merak ettim. Acep bizim atn s
tnde birisi mi var?"
Halil:
"Ben de geliyorum," dedi, ardaktan atlad. Gene eski yer
lerine vardlar, yan siper aldlar.
Atn gprtleri gecede yaklat, byd, at nlerine gel
di, tam geerken onlan grd, rkt. Arka ayaklan stne di
kildi. Ge doru birka kez atn kararts uzad uzad snd.
At gzden rad gitti, uzaklardan gprts geldi.
"Bizimki," dedi Memed.
Halil:
"Bizimki..."
"Birisi ldrmek istiyor at."
Halil:
"Ali Safa Bey."
Memed:
"Belki."
ardaa ktlar, sinek sarayna girdiler. Btn gece boyun
ca seher vaktine kadar atan gprts uzaklat kld, yak
lat byd.
Kuyrukyldz kt. Gece serinledi. Kuyrukyldz ok par
lakta. Drt be yldz byklndeydi. Baz bir gne gibi par
lyor, baz donuklayordu. Baz sapsan oluyor, baz
aklayordu. Dnyor, byyor, yalp yalp balkyor, buz gibi
donuyordu.
ardaktan indiler, stlerin oraya vanp bir kam kk

398
nn ardna sindiler. At yava yava, trnaklarnn ucuna basar-
casma uzun admlarla yrd, geldi eski yerinde durdu.
Ortalk usul usul aardka at da ortaya kyordu. Terle-
miti, boynunda, sarsmda kpk izleri vard. Yaz at kapka
ra kesilmi, pslak, gnn ilk klarnda parlyordu. Yorulmu,
boynu dmt, uyuklar gibiydi.
Halil:
"una yaklaaym m?" diye sordu. "Belki bana gelir. Hay
vanlar benden kamazlar. En yabanllan bile. akallar, tilkiler
bile."
Memed sustu.
Halil ayaa kalkt, ayakkablarm kard, kayar gibi ata
doru ilerlemeye balad, ata yaklat. Ata yaklarken, cuk cuk
cuk yapyordu. Atsa hi durumunu bozmuyordu. Halilin ata
yaklatka umudu byyor, Memed olam biteni can gzyle
izliyordu. Halil ata yaklat, yaklat, adm yanma kadar gel
di. Tam stne atlp tutacakken at kulaklarm dikti, Halile
dnd, bir insan gibi bakt, bam kaldrd, birden gerildi, Me
med onun upuzun uzadm, ta buradan oraya kadar uzadm
grd. At bir anda bostamn iinden szld, kayd gitti. Bosta-
nm stnde, boluunda upuzun kara bir glge bir sre Me-
medle Halilin gzlerinde salmd kald.

399
48

"Ana, Ana," diyordu Seyran. "Kamer Ana, byle de i mi


olur, yanyorum. Bam dnyor, ayakta duramyorum. Korku
yorum Ana!"
Kamer Ana anlayl, mutlu mutlu glyordu. Yznde bir
ac. Muradna erememiim, dnyanm en gzel yarat, gene
yolunu sarpa srdn. Korkun bo deil. nce Memed dedikleri
bir ekya. Ekyay dersen de bugn var yarn yok. Gene yan
gnn, yalmn yreinde kalacak, gzeller gzelim, diye d
nyor, iindekini Seyrana syleyemiyordu. Azizden sonra Me
med... Gzellerin talihi gzel olmaz. Analarndan kt kaderle
riyle doarlar. Yllardr ona u kyde vurulmayan erkek kalma
d da hibirisine bakmad, Azizin yatama erkek giremez dedi
de... Sonunda varverdi Memede sevdaland. Sevdann bylesi,
umutsuzu beter olur. Olann da, Memedin de ona hi aldrd
yok. Kz gnlerdir yanp tutuuyor, gznn iine bakyor, ne
yapp yapyor, bir yolunu buluyor, gece olsun gndz olsun
onu gryor, sesini duyuyor, frsatm bulunca da oturup ak
amlara kadar gzlerini yzne dikip seyrediyor. Bunu bir er
kek anlamaz m, hele Memed gibi cin bir adam? O da anlyor
da, bu sevdamn sonu olmadm biliyor da, kz daha ok z
memek iin aldrmaz grnyor belki...
"zlme kzm," diyordu ona Kamer Ana. "Senin yzn
gren her erkek sana vurulur. Mmkn yok vurulur. u koca
kyde sana vurulmayan kald m? Gen olsun koca olsun, hasta
sayr olsun, sana vurulmayan erkek kald m? Sana gkteki ku-

400
un, yerdeki karncann, ylann erkei bile vurulur. Bu Meme-
din bandaki hal byk. Ba kays olmu fkara."
"Bakmyor Ana, hi yzme bakmyor. Benden haberi bile
yok. Oral bile deil. Yzme baktnda da hep bana soruyor.
Abdi gitti Hamza geldi, bunun bir yolu yok mu? Baka hibir
eyi dnmyor. Bu dnce onun bam alm gitmi, akim
dan karamyor. Belki de Hateyi dnyor hep. Hate ben
den gzel miydi ki?" diye yakmyordu.
Kyn iini drt dnyor, boyuna da kyn dma kp
bostandan yana bakyor, ancak azck byle rahatlyordu. Ya ha
beri olur da beni hi sevmezse, sevmediini sylerse, lrm, l
drrm kendimi, diye gzpek bir duyguda kvranyordu. Y
z, ocuksu erkek bedeni hi gzlerinin nnden gitmiyordu.
Onu grmek istei salarnn kkne kadar btn bedenini
sarnca, yerinde duramaz olunca Kamer Anaya geliyor:
"Ana lyorum, Ana bir ey bul da ona gtreyim," diye
yalvaryordu. Kamer Ana glyor:
"Deli kz," diyordu, "bostana taya taya evde bir ey b
rakmadn ki..."
Gene de Seyrann bostana gtrecei bir eyi buluyordu.
"Deli kzm, gzeller gzelim, kadersizim, kimsesizim,
umutsuzum, ne olacak senin sonun?"
Seyran bam sonunu hi dnmyor, yalmz Memedi d
nyordu. Ona bir ey olmasn, onun trnama ta demesin
de Seyran varsm lsn. Sevdadan lsn, zntden, Memedin
bana gelecek ktlklerin korkusundan lsn...
Seyran bir sabah Kamer Anaya gene geldi, o gece sabaha
kadar gzlerine bir damla uyku girmemiti:
"Ana duramyorum. Ana bir ey bul da ona gtreyim."
Aradlar, dndler tamdar, bir ey bulamadar. Ne
varsa kyde, ne buldularsa evde hepsini bostana tamlard.
St, tereya, bal, orap, mintan, tebih... Seyran her gn bir ey
gtrme bahanesiyle ancak bostana gidebiliyordu.
"Bu sefer de bir ey gtrmeden git. Daha iyi olur. Bir ey
gtrmeden gidersen her gn neden bostana geldiini daha iyi
anlar. Birka gn de eli bo git, bu kz her gn niin byle geli
yor, diye dnr."

401
Seyran bunu yapamyordu. Eli bo, bahanesiz bostana git
mek onun iin lm gibi bir ey olurdu. Gururunu inciten bir
ey vard eli bo gitmede. Memedin karsna rlplak ka
cakm gibi bir duyguya kaplyordu.
Evin iini epeydir aryor, taryor dnyorlar, bir ey bu
lamyorlard. Sonunda Kamer Ana:
"Buldum," diye bard, hemen oymal ceviz sanda gitti,
alelacele sand at, arand, hemencecik de aradm buldu.
San kehribar emzii elinde sallayarak getirdi Seyrana verdi:
"A l," dedi, "bugnlk bu yeter. Yarma Allah kerim. Baka bir
ey buluruz. Bu emzii biz yeni evlendiimizde Osman Emmi
ne Yrk Aas Kerimolu getirmiti."
Seyran, Kamer Anann boynuna sarld, onu pt.
"Kurban olurum Kamer Anama, insanlkl Anama, altm
yreklime," dedi, sonra birden, daha szn bitirmeden yz
kederlendi. "O sigara imiyor ki," diye elindeki emzii Kamer
Anaya uzatt.
"Deli kz," dedi, "biz ne bilelim onun sigara imediini. Al
gtr."
Seyrann akl yatt, hemen yola dt. Scakta toz toprak
iinde kalm, hzla, yar koar yar yryerek yola dt. So
luk solua kalyor, terliyor, terler giyitlerinden darya fkr
yor, o bir an nce bostana yetimeye can atyordu.
ikinci gn de bir tavuk kzarttlar. nc gn kaymak g
trd Seyran...
Sonra Seyran, Kamer Anaya gitmekten utanr oldu. Akam
basar, gn kavuur kavumaz Seyran usulca kimseye gzk
meden evden kyor, bostana geliyor, gzn Memedin uyu
duu ardaa dikiyor, gn ymcaya kadar orada ylece bekli
yordu.
Sivrisinekler ym yn stne geliyor, Seyrann sinek
kovmaktan kollar yoruluyordu. Sinekler hortumlarn giyitleri
nin stnden bedenine bile geiriyorlard.
Bir gece Seyran olanca gcn yreinde toplad, srne
rek ardam altna geldi, gece boyunca Memedin soluk alm
dinledi, rahatlad.
Bostann yresinde sabaha kadar silahl bir adam dola

402
yordu. Ksa boylu, yere bastnda hi ses karmayan bir
adam. Arada srada ardan yamna geliyor, kulak verip arda
dinliyor, sonra da Narlkla stne doru koarak uzakla
yordu. Seyran bunu Memede syleyemiyordu. Bir de, bu silahl
adamdan dolay kendini Memedin koruyucusu sanyordu. "O
uyusun, yiidim, aslanm, ben onu beklerim," diyordu.
Silahl karart bir gece geldi, geldi tam ardam karsnda
Savrunun kysnda durdu, sonra da yardan aa ayaklarn
uzatp oturdu. Ksa boylu bir adamd. Seyran onu karanlkta
hayal meyal seiyordu.
Ayaa kalkt, adamn stne yrd, adam hemen ayaa
frlad, arkasm dnd, kamaya hazrland. Seyran:
"Dur," dedi. "Kimsin sen?"
Adam bir kadn sesi duyunca durdu, bekledi. Seyran suyu
geip karartnn yamna vard, sert sordu:
"Kimsin sen? Ne aryorsun burada her gece?"
Adam:
"Ben Ademim," dedi. "Ali Safa Beyin seyisbas... Bir at
kardk da, Bey bana dedi ki... Bey bana dedi ki... At yakala
madan gelme. Ka ay oldu bilmem."
Seyrana azck yaklat:
"Bac," dedi, "biliyor musun bu at, at deil... Yaaa, hi at
deil. Bu at cin... Bu at bir iyi kimse, bir peri, bir grnmez...
Bir bakyorsun karmda, bir bakyorsun kayboluvermi."
Seyran aknlm stnden atp:
"Hani seni ldrdlerdi? Sen ldrldn diye Yobazolu-
nu mahpusa attlar."
"Bilmem," dedi Adem. "Ben hibir ey bilmem. Bu at cin,
peri..."
Arkasn dnd, var gcyle sel yatana doru komaya
balad. Onlarn konumalarna uyanan Memed, ardaktan aa
atlad:
"Kim o?" diye bard.
Seyran hemen titreyerek yere yatt. Memedin sesini duyun
ca eli aya boanmt.
Memedle Halil seslendiler, bostanm kym batan aa
aratrdlar, kimseyi bulamadlar.
Seyran dalarn ba aanncaya, kuyrukyldz gzknce-
ye kadar yatt yerden kalkamad. Orada eli aya boanm
titredi kald. Scak toprak ehvetli, yalma kesmi bedenim da
ha da kzdryordu.

404
49

Derin uykularndan silah sesleriyle uyandrldlar. Ky ku


atlm, kyn her yanmdan silah sesleri geliyordu. Kyller
bunu hi beklemiyorlar, bu iler bitti sanyorlar, rahat rahat
uyuyorlard. Kurun sesleri gittike yaklayordu. Az sonra k
yn iinde duyulmaya balad.
Bir yaylm atei bir sre kyn iini tarad. Sonra birden
kadn lklar doldurdu geceyi. Atlar kiniyor, kpekler r-
yor, horozlar tyor, kadnlar baryor, ocuklar alayor
lard. Kurun sesleri sustu. At gprtleri ekildi, uzaklat
gitti.
Sabaha kar bir kurun sana daha geldi. Gene atlar ki
nedi, kpekler rt. Uzun kadm lklar ky, ovay dol
durdu. Kadm lklar gittike uzaklat, gecede snd.
Kyller evlerden darya dkldler. Kye yeni gelenler
den kz salarndan srkleyerek alm karmlard. Kzla
rn analar, teki kyl kadnlar ulu dutun altna gelmiler, ya
naklarm yolup dvnyorlard. Dvnyorlar, Ah Safaya bed
dualar ediyorlard.
Gece ky basanlar kyde ne kadar sr varsa srmler,
yeni gelen kyllerin de atlarm almlard.
O gn kyller hibir ey yapmadan, konumadan, kollar
yanlarna dm, kyn iinde dolandlar durdular.
kinci gece atllar gene geldiler, ky kurunladktan soma
hua ate verdiler.
Ertesi sabah Ah Safa Bey Durmuu kye gnderdi.

405
"Yetmedi mi?" diye sordu Seyfaliye Dursun Durmu. "Bey
diyor ki, eer yetmediyse, eer daha ky brakp gitmeyecek
lerse bizim de daha birok dndmz var. Hani biz size
karda dedik, akraba dedik..."
Dursun Durmu elinin birini beline koydu, Safa Bey gibi
arkaya kaykld, onun gibi konumaya balad. "Bir ky, be
ky, u Adana Vilayeti bizimlen baa kamaz. unu bilin ki
kyller, vatandalar, hem de kardalar, bir hafta iinde bu k
y brakp buradan gitmezseniz, hem de diretirseniz, bu ky
yok bilin, iindeki adamlar, ocuklar, kular, krlanglar,
tekmil canllar yok bilin. Bir gece ky kuatacaz. Ky ku
attktan sonra, rzgarl bir gecede hem de, kye ate vereceiz.
Kyden hibir canl dar kamayacak. kmaya uraanlar
vurup atee atacaz. Ne vicdansz kyllermisiniz siz, alak
lar. Herkesin tarlasn neden brakp gitmiyorsunuz?"
Atma atlad gitti.
Az sonra ky byk bir heyecan sard. Karlan kzlar
bitkin, rlplak, memeleri kan, bedenleri rk iinde kyn
dna braklmlard. Kzlar bir elleriyle nlerini, bir elleriyle
de kanl memelerini kapamaya alaraktan srne srne k
ye gelmeye alyorlard. stlerine araflar rtp evlere ald
lar. Kzlarn stnden saysn bilmedikleri kadar erkek gemi
ti. de hastayd.
Karakoldan candarmalar geldiler. Kyller candarmalara
hibir olayn gemediini, hibir ikayetleri bulunmadm sy
lediler.
efe Kahya kendi kendini yiyordu. Ne dedim de syleme
dim ona Memedin burada olduunu, diye fkeden kuduruyor
du. Geceyi bekledi. Olu, kzlan, torunlan, evde kim varsa
hepsi uyuduktan sonra yataktan usulca syrld, giyinmesinin
gereklii yoktu, akamdan giyinmi yataa yle girmiti, he
men yola dt. iftlik de kye ne kadar uzakt? Sabaha kadar
oraya varabilir miydi acaba?
Gn doduunda daha yar yoldayd. De kalka ancak
ikindiye doru Ali Safa Beyin iftliinin konana varabildi. Ali
Safa Bey evdeydi. efe Kahyay grnce onda bir i olduunu
anlad.

406
efe Kahya:
"Yorgunum, lyorum, am, bitkinim Ali Efendi yavrum,"
dedi. "Seninle konuacaklarm var. Hele kendime geleyim."
ok scak vard. efe Kahya ancak akama kendine gele
bildi. Ona souk, buzlu ayran, trl, bir de tura pilav ikram
ettiler:
efe Kahya yemei yiyip bitirdikten sonra:
"Konuacaklarmz gizli," dedi. "Benim buraya geldiimi
de bizim kyden kimse duymayacak. Yoksa beni ldrrler,
hem de o canavarlar beni para para ederler. Ben u mrmde
canavar grdm ama u bizim Vayvay ky gibi canavar gr
medim. Allah onlara di versin de trnak vermesin. Trnak ver
sin de di vermesin."
Ali Safa Bey onu elinden tuttu kaldrd, teki odaya gtr
d. ok scak vard.
"Syle Aam," dedi Ali Safa. "Seni dinliyorum."
"Sen beni tanmazsm Ali Efendim," diye balad efe Kah
ya. "Senin baban benim en yakn bir dostumdu. Bir sralar iki
miz de kahyaydk. Ben Vayvayda, baban kklarda... Kahya
demek, yani imdiki muhtar demek. Siz ocuksunuz yani, kah
yalk devrine yetimediniz. O devirler Al Osmann dnyay
zapt ettii devirlerdi. te imdi senin bamda byk bir tehlike
var. Onu haber vermeye geldim."
Ali Safa Bey heyecanla:
"Syle emmi," dedi.
"Seni ldrecekler."
"Kim?"
"Hem de tez gnde."
"Kim?"
Telasz bir sesle:
"nce Memed," dedi efe Kahya. "Seni nce Memed ld
recek Ali Efendim."
"nce Memed nerede, ne zaman, ne oldu, kim, ka kii?"
diye telaland Ali Safa Bey. Korktuu bama geliyordu.
"ok dndm, iki aydr dndm. Sylemeyeyim de
dim ama dayanamadm. lmn istemedim. te imdicik de
senin evine geldim, hem de kara haberi veriyorum."

407
"Anlamtm," dedi Ali Safa Bey. "Arkasnda byle birisi
olmasa kyl bu kadar diretemezdi. imdi anlald."
"Anlald ya..."
"Onlar nerede imdi, nasl, ne yapyorlar?"
"Dur Ali Efendi, sabrl ol! Bir geceydi. ki mi, ay m ne
nceydi. nce Memed kye gelmi dediler. Dut aacnn altna
vardm ki, ne grrsn, ortalk maher... Kalabal yardm,
yanlarna vardm. Ortaya ate yakmlar. Hallar, kilimler ser
miler dutun altna. Seyfali koyun kesmi. Konuuyorlar. n
ce Memed dedikleri bir ince, srk gibi uzun adam. Allah boy
vermi ki, boy vermi. Kavaklar gibi ranp durur. Niye geldin
diye sordu Seyfali, ho gelip safalar getirmisin ya, hacetin ne
diye sordu Seyfali. Uzun boyunlu Seyfali. O da Ali Safay l
drmeye geldim dedi. Kyllere zulmettiini duydum, onu l
drmeye dalardan ukurovaya indim, dedi."
"Demek byle dedi ha?"
"Byle de dedi, daha ok eyler de syledi. Bana Memed
demesinler, ykmaz isem konaklan, dedi. Abdiyi ldrdm, de
di, Abdi hi, Ali Safay ldreceksin ki dnyaya, tekmil dalara,
Ankaraya kadar namn yryecek. Gld, ok gld. imdi
onun, o Ali itinin hi haberi yok, diyordu. leceinden, onun
Azrailinin dalardan indiinden hi haberi yok, diyordu."
"Desin," dedi Ali Safa. "Ben ben, ben ben ben... Ka kiiy
diler?"
"ok, ok... Hepsi de silahlydlar, srma fieklik kuanm
lard. ok kiiydiler. Gzleri elik gibiydi. Yemin ediyordu bo
yuna. Korkmayn kyller, diyordu. Ben yaadka korkmayn.
Ben saiken aha sultana eyvallah etmeyin. Hepsinin hakkn
dan gelirim. Elleri kocamand. Bir elleri vard, alc kuun pen
esine benziyordu. Ben bir Ali Safay ldremedikten sonra ne
demeye nce Memed olmuum da dalara dmm, diyor
du. Dalar ahini olmuum. Ona, yanndakiler bir de ad tak
mlar. nce Memed demiyorlar ona, hep ahin diyorlar."
"imdi nerede, kyde mi?"
"Ne kurnazdr o, ne kurnaz! Kyde kalr m hi o? Bizim
kyde bile bir o gece kald. Ben, diyordu, zaten bu ukurovada
kalmayacam. imi greyim, tez gnde u Ali Safarim kanm

408
ieyim de u yaz scanda yreim sousun da dalanma e
kileyim. Ekya adamm bir yan dada, bir yan bada olmal.
Onu ldrnceye kadar ukurovadan kmam, diyordu da
baka bir ey demiyordu."
"imdi nerede olabilir, bir duymuluun var m?"
Sesi iyice titriyordu.
"Var," dedi efe Kahya. Aaah, diye geiriyordu iinden,
aaah! O gn, kye geldiini syleseydik, nce Memedin uku-
rovaya indiini... Bu mendebur btn bu ileri, korkar da ba
mza getiremezdi. Ali Safa Beyin is karas yz gittike yeile
dnyor, efe Kahya da bundan dolay sevin iinde kalyor
du.
"imdi o, bir, Hemite damda olabilir. Hemite damda top
ziyaret aacmn altmda... ki, Anavarza kalesinde olabilir. ,
Karatepeye doru geebilir. Onu bu ovada aramamal. ok
kurnaz bir ekya bu ince, uzun herif."
Ali Safa Bey durdu, dnd, gzleri parlad. Btn bede
ni bir stmada yand, is bulam gibi kararm yz kzard.
Sonra da souk terler dkt.
efe Kahya:
"O kan iici ldrecek seni," dedi. "Mukayyet ol. Bir de
diyordu ki, benim arkamda ok byk bir adam var. Ali Efen
di ne bilsin benim arkamdakini, diyordu. Benim srtm daya
dm adam Ali iti bilse, diyordu, haa huzurdan, Ali iti, di
yordu! Ali itinin duda atlar da korkusundan, sizin ky
deil, u ukurovay, Anadolu topran brakp da Akade-
nizin tesine kadar kaar. Ama duymasn, kaar da onu ld-
remem. Amann, amanm, amann ha duymasn! Bu itler kor
kaktrlar, bu alaklar tavan gibidirler, yreksizdirler. Amann
kaar, duymasn. Her eyi duysun da bes bunu duymasn, di
yordu."
Ah Safa hemen atld, gzleri yerlerinden darya frlad:
"Syledi mi?" diye bard. "Kimmi o?"
"Sylemedi," dedi efe Kahya gerinerek. "Ne kurnazdr
o! Hi syler mi? Ama ok byk bir adam olduunu, Ankara-
da oturduunu duydum."
"Biliyorum," diye ayaa frlad Ali Safa Bey. "Biliyorum."

409
Sonra geldi efe Kahyann karsnda durdu, yal adamn
elini ald pt, bana koydu.
"Sen hayatm kurtardn babamn arkada," dedi. "Her e
yi tahmin etmitim ama, nce Memedin beni ldrmek iin u-
kurovaya indii aklma gelmemiti."
efe Kahya:
"Sen hakszlk ettin," diye onun elini tuttu okad. "Sen ok
hakszlk ediyorsun insanlara Ali Efendim. Hakszlk hibir za
man iyi deil."
Ali Safa elini ondan ekti ald, szn sonunu neye balaya
cak diye ta kesilip bekledi.
"Yobazoluyla Ferhat Hocay hapsettirmekle iyi etmedin.
Birisi Allahn has adam, teki fkara bir garip. Zeynelle Ademi
de onlar ldrmediler, nce Memedin eteleri ldrd. Senin
evini de her gece kuruna tutanlar onun eteleri. Bizim kyn
de kzlarn kartp rzlarna geirdiin iyi deil... Yapma bir
daha Ali Efendim. Seni ldrrler. Bu gece de iyice saklan. Bu
gece deilse yarm gece konam uuracaklar. Duydum ki nce
Memed yz kiilik bir eteyle gelip senin konam basacakm.
Ferhat Hocay braktr. Atlarmz, ineklerimizi geri ver."
Ali Safa:
"Vermem!" diye bard. "Ya Vayvay kyn topraklarm
dan karrm, ya da lrm."
Sonra dnd, odanm kapm ap aaya bard:
"Atlar ekin!"
efe Kahyaya gene geldi. efe Kahya ayaktayd, onu ku
caklad.
"Sa ol, var ol," dedi, frlad. Aada atlar hazrd. Sekiz
kii birden atlara atladlar, kasabann yolunu tuttular.
nce Memedin Anavarzada grld, bamda otuz kiisi
olduu bir anda btn kasabaya, kasabadan da btn ukuro-
vaya birka gn iinde yayld. Haber geri Ali Safaya ulatn
da deimi, bambaka olmutu. Memedin bandaki etesi
otuz drt kii deil yz seksen drt kiiydi. Memed Anavarza
da grlm deildi yalnz, oraya karargah da kurmu, btn
aalara beylere, hkmete meydan okuyordu.
Diyormu ki, "Benim camm sa olduka u fakir fkaray,

410
ty bitmemi yetimleri u hkmete, kan iici aalara beylere
yoldurmayacam, icap ederse de onlarn hepsini ortadan kal
dracam. Aalara son!"
Aalar, beyler korkmaya baladlar. u yoksul kyller,
bu canavarlar srs zaten bir kvlcm bekliyordu. Aalarn
beylerin ta derinlerdeki, aa vuramadklar ezeli korkulary
d bu.
nce Memed der ki diye balayan trkler de gelmeye ba
lad kulaklarna. Halk bir eyi trkye sokarsa, ok bir tehlike
liydi bu. u ukurovadan kmam, ykmaynca konaklan... n
ce Memed der ki dalar bamda, candarmalar ko yiidin pe
inde, gece gndz aalann dnde, beyler korkar yce da
da kartaldan.
Ali Safay bu trkler daha korkuttu.
Vayvay kylleri seviniyorlard. Helal olsun nce Memede,
ahine, yce da kartalma, helal olsun. Canmz, vanmz, olu-
umuz ocuumuz ona kurban olsun, diyorlard.
Kzlarnn namusu gitmi, srlan srlm, atlan aln
m, evleri yanm, adamlan hapsedilmiti ama, vzgelir, nce
Memed Anavarza kayalklarna km meydan okuyordu ya...
Ali Safann canm almaya ahdetmiti ya... Gerisi ne olursa ol
sun. Dalar kartal, ahinler ahini.
nce Memed stne kan trklerin en gzelleri, en dilden
dmeyenleri Vayvay kynden geliyordu. Kim yakyordu bu
trkleri hi belli deildi.
Koca Osmansa, Allah Allah, diyordu, ka tane nce Memed
var u dnyada acep? Bizim bildiimiz nce Memed bostanda
yatyor, Kse Halilin yannda. Gndz klahl, gece silahl m
acaba bizim olan?
Bir sabah Anavarza kayalklarnda candarmalann nce Me-
medi kuattklar duyuldu. Yer gk candarmayla dolmu, nce
Memede kurun dyorlard. O gn nce Memed bu kadar
candarmayla tek bama dvm. Adamlan da yarmda yok
mu. Kozan stne gitmilermi. Memed onlara siz gidin de
mi, banza bir hal gelmesin. Ben bunlarla bir bama dv
rm. O gn candarmalan kayalklardan Ceyhan rmana ka
dar tek bama kez ovaya srm nce Memed.

411
Anavarzada sava sryor, durmadan da kylere byle
gzel, umutlu, i ac haberler ulayordu.
Vayvayllar o gece sabaha kadar uyumayp Anavarzadan
haber aldlar. Memed btn gece de tek bana candarmalara
kar koydu. Analarndan emdii st burunlarndan getirdi.
Memed aalardan baka insan ldrmezdi. Yoksa isteseydi bu
candarmalarm hepsini ldrrd.
Bostandaki nce Memede de Koca Osman, Seyran olan bi
teni bir bir haber veriyorlard. O da sabaha kadar gzn krp
madan Anavarzada yzlerce candarmayla dven nce Me-
medin akbetini bekledi.
Sabahleyin candarmalar btn Anavarzay ele geirdiler.
Silahlar susmutu. Savaanlar da vurulmular, ya da kam
lard. Candarmalar Anavarza kalesinin kayalklarnda her deli
i, her kovuu aradlar, hibir canlyla karlamadlar. Bir y
lan, bir kertenkele bile grmediler. Aradlar taradlar, Torosun
kalesinin iinde biribirlerine sokulup titreyen iki delikanly
buldular. Candarmalarla dvenler bunlard. Yandan ynden
baka tfek sesleri de duymulard ama kim olduklarm bilmi
yorlard.
Delikanllar ilk gn candarmalara karlk vermiler, sonra
kam buraya snmlar, burada bir lm kalm titremesine
tutulmulard. stlerine, yanlarna ynlerine bir buuk gn
durmadan kurun yamt. Aaya baladklar drt atm dr
d de vurulup lm, ite orada yatyorlard.
Sarn, uzun boylusu konuuyor, esmer olam bir titremeye
tutulmu, dileri biribirine arpyordu.
Sarn delikanl:
"Biz," diyordu, "Yzbam, Yamur Aann hrszlk ete
sine iki ay nce girdik. Bizi bir usta hrszn yanma verdi Ya
mur Aa, talim ettik. Bu atlar Endel kynden hrszladk, ge
lirken yolda candarmalar uzaktan grdk, kayalklara sn
dk. Tvbe bir daha at hrszlna. Bin tvbe."
"Bu silahlan size kim verdi?"
"Yamur Aa."
Yzba Faruk, konuan delikanlya btn gcyle bir to
kat att.

412
"Yamur Aann adm bir daha azma alrsanz sizi ld
rrm," dedi.
Yzba Faruk deliriyordu. Bu nce Memedi nasl, nasl ele
geiremiyor, her seferinde karyordu? ukurovann ortasn
daki, u ada gibi kayalklarda da bu adam byle elden kaar gi
derse.. . Demek ki hi yakalanmayacak.
Yzba, u yaz scanda, tozun topram iinde ukuro-
vada drt dnyor, Hemite damdan bir haber alyor, oraya
kouyor. Karatepeden, Kazmacadan, ta Nurhak dalarmdan,
Akdenizin kysndaki Payastan bir haber alyor, oralara kou
yordu. Onun ukurovada bu kouturmalar bir tek ie yar
yordu, o da Memed hakknda trl efsanelerin kmasna...
Her arpmadan sonra, kayalklardan bir ak ahin frlyor
du ge, k gibi parlak, apak bir ahin... ok hzl uuyordu,
kurun ulamaz, gz grmez.
Btn bu efsaneleri bostandaki Memed de duyuyordu.
Bu arada Yzba, Memedi arar, onunla arprken, on se
kiz tane at hrsz, alt tane de kk ekya yakalad.
Memedi bir trl bulamayan, karlat zaman da onu elin
den karan Yzba Faruk ileden kt. Memed efsanesi de git
tike byyordu. Bu da onu daha ok ileden karyordu. Bun
dan dolay da nne gelen kyly yatnyordu dayan alfana.
ki gn iki gece Anavarza kalesinin dibindeki Anavarza
kynde kald. Kyllerin hepsini, gen, yal demedi, sra da
yandan geirdi. Ve iki gn sonra candarmalanyla kyden ay
rldnda hibir kyl yere basamyor, ayaklarm havaya dik
miler durmadan oflayp inliyorlard.
Memedin yerini bilseler sylerlerdi, bilmiyorlard ki...
Ama Yzba inanmyordu. Bu asi, bu alak kpeklerin hepsi
nin, hepsinin haberleri vard, onun nerede olduundan. Ona
tapyorlar, onu ilahi bir g haline getirmiler. Onun hakknda
her gn, onun insan st bir yaratk olduunu gsteren bir hi
kaye uyduruyorlard.
Yzba, Memedin tepesinin stnde dolanan ahin hika
yesine, yldrm muskasna kahkahalarla glyor, hibirisine
inanmyordu ama, gene de Memedle arpmaya balad yer
lerin gnde gzleri bir ak ahin aryordu.

413
"nce Memed nerede?"
"Ne grdm, ne bilirim, ne de adm duydum."
"Adn da m duymadn?"
"Duymadm."
"Yatrn unu!"
Adam yatryorlar. Ayaklar kan iinde kalyor, yznde
gznde izme yaralan... Bedeninde sng izleri...
"Duymadm. Hi, hi bilmem."
Tozlu ky, Mecidiye gmenleri, kszl Trkmenleri,
Narlkla kylleri, Dedefaklar... Hibirisi ne nce Memedi
grmler, ne de onun adm duymulard.
En sonunda sra Vayvay kyne geldi. Yzba Faruk Vay-
vay kynde bir hafta kald. Herkesi birka kez sopa altna ek
ti. ocuklar, kadnlan bile dvd. Koca Osman bir hafta kan
iedi. lecek diye korktular. Bir hafta saykladktan sonra an
cak kendine gelebildi. Yzba Seyfalinin trnaklarn kendi
eliyle skt.
Kyde bir tek kiiyi, yalnz efe Kahyay dvmediler, ya
lancktan olsun ona bir tek fiske bile vurmadlar. Kyl bundan
hibir ey anlamad.
"Ya nce Memedin yerini bana haber vereceksiniz, ya da si
zin hepinizi dve dve ldreceim."
"nce Memedi ne grdk, ne biliriz, ne de adm duyduk."
Kyller alyorlar szlyorlar, rpmyorlar baryorlard
ama azlarndan da bundan baka bir sz kmyordu.
"nce Memed, ahinim."

414
5

Her sabahki gibi bu sabah da gn alrken Halil eline bir


tutam yeil ot ahp ata doru ayaklarnn ucuna basa basa gitti.
Yeil otu ta ileriye uzatm, gz atta... At hi kprdamyor.
Her eyden habersizmi gibi sa art ayam kamna ekmi du
ruyor. Kulaklarn drm, yelesi taranm gibi dzgn, kuy
ruunun bir ksm sarsnn stnde kalm. Bugn her gn
knden daha ok teslim olacaa benziyor. Memed soluunu
tutmu baz duran, baz ata doru yryen Halile bakyor. Ha
lil, geh geh, geh, diye elindeki otu usul usul ata doru sallyor.
Bir adm atyor, duruyor, atn yeil ota gelmesini bekliyor. At
bakmyor bile.
Halil vard vard, sa elindeki otu soluna geirdi, atn bir
adm tesinde durdu, elini uzatt, atn boynuna dokundu.
Uzun, parlak, dzgn yaz boynu okamaya balad. At bam
Halile evirdi bakt. Halil, kendini ata beendirmek iin olacak,
geni geni, az kulaklarna vararak ata gld. Biraz da dalka
vuka bir glt bu. Memed de onunla birlikte ata gld. Ha
lil o bir adm da atp yeniden atm boynunu okamak isterken
at birden doruldu, kulaklar dikildi, tam bu sralar Halil onun
yelesinden yakalamt, at iki kez aha kalkt. Halil iki kolu
nu boynuna kenetlemiti, at birka kez var gcyle silkindi,
Halili dremedi. Kendi yresinde frldak gibi dnmeye ba
lad btn hzyla. Halilin ayaklan, gvdesi havada uuyordu.
Atm hzna, gcne Halilin gc daha fazla dayanamad, kolla
r zld, ta uzaa frlad, yere dt. Baldn acd. At biraz

415
daha kendi yresinde dndkten sonra durdu, yerden kalkma
ya uraan Halile bir gz att, sonra bostanm ortasndan, ayak
lar yumuak topraa gmlerek geti gitti yemyeil, taze, yun
mu armm sazlarn iinde durdu. Sazlar onun kamn, sar
sn rtyor, yalnz dik, uzun boynu, dikilmi kuyruu darda
kalyordu. Sabah aydnlnda, komu atn srt da inceden bu
ulanyordu.
Kse Halil bitkin, soluk solua geldi.
"Bugn tesUm oluyordu, teslim olmu gitmiti ama gzne
bir eyler iliti de korktu. Burnunu grdn m Memed," dedi,
"amma da kocaman alyor, krk gibi soluyordu."
Memed glyor:
"Teslim olacak," diyordu. "Usul usul alyor, ilk gnler
byle miydi? Belki yarn yakalarsn."
Halil:
"Yakalayacam," diye geriniyor, kse enesini okuyor.
"Yarn sabah onu yakalayacam. Bak uzaa da gitmedi bugn,
orada duruyor, gel Halil beni yakala diyor. Yama m var! Yaka
lanacaksa ayama gelsin. Bu hayvan milleti var ya, beni bir se
ver, bir severler... Hepsi. Bana ylan bile dokunmaz. Ylan bile."
Memed:
"Sivrisinekler bile," diye gld.
Halil ok ciddi:
"Bana sivrisinekler bile dokunmaz. Ben cmle mahlukatn
derdinden anlarm."
Memed:
"Dilinden d e... Sultan Sleyman gibi."
"Sleyman gibi," diye tekrarlad Halil. "Sleyman gibi...
Her adamn bir hneri var. Beni de kurt ku sever. Benim hne
rim de bu."
Kendi kendine konuarak ardaa gitti, ardam direinde
ash palaskasm ividen ald, bir ince sdn gvdesine iyice
baladktan sonra cebinden Elbistan akm kard, hayranlk
la bakp: "Halis elik," dedikten sonra aky at, palaskaya bir
iyice tkrd, klavlamaya balad.
Bir haftadr Halil her sabah kalkyor, nce atla cebelleiyor,
sonra da ban akama kadar klavlyordu.

416
"Bugn kazyacam sakalm, az sonra," dedi Memede.
"yle bir keskin oldu ki demeyecek bile. Bir de sabun bul
dum, kokulu. Seyran bacnn getirdii kolonyay da srecek
sin."
Memedin sakal uzam, kamyordu. ok sakall gezmiti,
ister istemez. Ama bugnler hi sakall olmak istemiyordu. Bu
lanet Kse de bir trl aksn keskinletiremiyordu ki... Bu
gidile aknn klavlanmas bir yl srebilirdi.
Kse tam kuluk vakti: 'Tamam," dedi. "Oldu ki, ir gibi
oldu."
Memedi ardan merdivenine oturttu, boynuna bir havlu
balad, su zaten lkt, sabunlad yzn, sabunlad kprtt.
Usta bir berber gibi aky iki parma arama ald, yukar kal
drp baktktan sonra balad. Memedin uzam sakalnn bir
parasm, yz hi incitmeden gtrd.
Memed:
"Yaa Halil karda," dedi. "Eline salk. ok altn ama,
ne de keskin yaptm, duymuyorum bile. Elin ok hafif."
Gzlerini kapayp kendim Halilin keskin akma brakt.
Halil az sonra btn yz kazd bitirdi, ykad sildi. Sey
rann getirdii kolonyadan da bol bol srd.
"Kalk artk, gemi olsun arkada," dedi.
Memed:
"Sa ol Halil," dedi. "Ne de gzel. Hi duymadm."
Yrd. Sonra aklna dm gibi arkasma dnd:
"O adam bugn grdn m?" diye sordu.
Halil:
"Grdm," dedi. "Gece yarma doru ok uzaktan geti,
yukarya doru gitti."
Memed sorusuna karlk ald halde yrmyor, duru
yordu.
Halil onun neyi beklediim anlad:
"Seyran bac bu gece gelmedi," diye abucak syledi. "Bu
gnler kyn banda ok iler var. Bu gece onu gremedim."
Adem at bostarda dadand dadanal her gece sabaha ka
dar bostanm yresini uzaktan dolanp duruyor, bostana bir tr
l yaklaamyordu. Atn her gn tanyerleri madan bostana

417
gelip, orada aalarn altnda durduunu biliyor, gene de bos-
tana yaklaamyordu. Bostandan lmden korkar gibi korku
yordu. Adem btn hayatnda bostandaki adam kadar nianc
bir adamla karlamamt. O kadar uzaklktan neredeyse tfe
in yalmna ate eden adam onu vuracakta. Kl pay kurtul
mutu. O gn bugndr de bu adamn kim olabileceini izli
yor, bulamyordu. Birisi Kse Halildi. Onu yllardr tamyordu.
tekisi bir yabancyd. ocuk kadar cssesi vard ama, kurun
lan skan Kse Halil olamazd. O yabanc turnay gznden
vurur bir bela adamd.
Merak nce Memedin ukurovada olduunu duyduu
gne kadar srd. Sonra dnd. Bylesine belal bir niana
olsa olsa nce Memed olabilirdi. Bu adam nce Memed de olsa,
Adem de gitse onun yerini Ali Safa Beye sylese, candarmalar
da bir gece bostan sarsalar, yakalasalar onu, ite o zaman bu
cin, peri soyu, bu pis at kovalamaktan da kurtulur, eski itiban-
n gene kazanr, kansmm hasret kald scak koynuna, iftliin
rahatna gene kavuurdu. Ya bu adam nce Memed kmaz da
candarmalar bou bouna gelir de bostan sarar, eli bo dner
lerse, ite o zaman seyreyle sen gmbrty. Bir de kadm var
d bu bostamn yresinde her gece dnp duran. Bir tuhaf bir
ey bu bostan. Korkulu bir yer. At da gidiyor oraya snyor.
Adem ikircik iinde gnlerdir kvranyor, korkuyla bosta-
nm yresini sabahlara kadar uzaktan dolayor, oraya iki adm
daha yaklamaya cesaret edemiyordu.
Memed Savrun aynn bana gitti, bir yal sdn k
kne srtn verdi oturdu. Su aydnlkt. Kk ipiltilerle ak a
kl talarnn stne serilmi akyordu. Memed gzn bu ay
dnlk iindeki suya dikti. Su ancak ayak bileklerine kacak ka
dard. Yans darda kalm iri akltalannn srtlan kurumu
tu. Yalnz Memedin nndeki yer dahaca bir derindi. Alta da
akltalaryla deil, kaim, renkli kumlarla deliydi. Kk ba
lklar suyun dibinde daha aydnlanp klanarak yukarlara
doru arka arkaya rkek kayyorlard.
Suyun yznden nce bir yaprak geti. Sonra ok iri krm
z bir eekans ls... Sonra da kocaman bir turuncu kelebek,
bir ku kadar, kanatlarn suyun yzne indirip sermi, ylece

418
geti. Turuncu kelebek l deildi. Ya da Memede yle geldi.
Suyun dibine dm glgesi kendisiyle birlikte akyor, aa
da, ak akltalarnn stnde byyor, klyordu.
ok gne vard, ar bir scak ovay kasp kavuruyordu.
Gz ap da kimse uzun bir sre bu topra eriten scaa baka
myordu. Yol yol, iplik iplik ekilen, dedii yeri eriten bir s
cak kmt. Az sonra u akan su duman olup uacak, akl-
talan eriyip atlayacak, suyun topra yark yark olacakt, s
caktan. .. Bu su byle aydnlk, byle gzel, u hayal meyal g
zken dalardan geliyordu. Kayalklarn, amlarn, grgenle
rin, ulu sedirlerin arasmdan szlp kaynayarak, durgunlap
coarak, kpklenerek, dzlklerce akltalarn yayp, derin
koyaklarda skarak...
Memed bu Savrun suyunu ok iyi tamyordu. Ekyalk, o
cukluk gnlerinde bu suyu boydan boya izlemiti. Suya bak
yor hayal kuruyordu. Gnlerdir de ilk olarak hayal kuruyordu.
Abdi gitti Hamza geldi, gnlerdir ilk olarak akimdan kmt.
Bir burgu gibi beynine ileyen bu dncenin akimdan kt
nn farkna varsa kim bilir ne kadar aard.
Seyran onu seviyordu. Bunun farkna daha ilk gnnden
varm, birka gn ikircik iinde kalm, sonra da onun kendi
sini sevdiine bir iyice inanmt. Kz yamp tutuuyor, deli olu
yordu. Bu kadar onurlu bir kz kendisini verse verse ancak bu
kadar ele verebilirdi. Sabaha kadar gelip bostanm yresinde
dolamas Memedin ok houna gidiyor, damarlarndaki kan
coturuyordu. Seyran dndke delirmi kam damarlarnda
koturup duruyordu.
Seyrann bostanm yresinde dndn, hem de kendisi
iin, sevdadan drt dndn grd geceden beri de uyu
muyor, gzleri karanlk yollarda onun karartsn aryor, bulun
ca da tattan mestoluyor, kendinden geiyordu. Bir de Seyran
iin ok korkuyordu. Fkaramn bana ok iler gelmiti zaten,
bir de bu gecelerde ona bir ey olmasa bari.
Bir gece Seyrana gzkmek, onun elini tutmak... Bunu deli
gibi istiyordu ama bir trl de yapamyordu. Sevilmek duygu
su onu bambaka bir insan etmiti. imdi o da yalnz Seyran
dnyordu. Kadife gibi yumuak, lacivert gzlerini... Byle-

419
si scak, yakc, sevgi dolu, dost, insan, saf bir gz insan soyu
grmemiti. Yz, gamzesi, dudaklar, inanlmayacak kadar
gzel teni... Uzun boyu, yry, saln... Sanki topraa
basmadan yryordu.
Seyran gznde byyor, daha da gzelleiyordu. Her ge
ce uyamyor, Seyrann ayak seslerini dinliyor, ii iine smyor,
sonsuz bir sevginin scaklnda kendinden geiyor, ardaktan
iniyor, ona varmak, elini tutmak istiyor, bir trl yapamyor, s
nd aacm kknn orada bzldke bzlyor, bir sevgi
frtnasna tutuluyor titriyordu, usuldan, iin iin, lk lk...
Seyrana nasl dokunulur, yle bir gzelliin nasl eli tutulurdu,
Memedin bir trl ald almyor, onu dndke de hep ba
dnyordu. Bir de Seyrana ok acyordu. Onu, onun sevgisini
dnyor, gzleri ya iinde kalyordu. Nas olsa bir gn l
drlecekti. ldrmeseler de uzun bir sre burada kalamazd.
Bir bakaldrmann ateinde kavruluyor, kafas, yrei, elleri
ayaklan, salan, btn bedeni bir atete zangr zangr sarsl
yordu.
Byle zamanlarnda bir stmann hummasmda bedeni yak
ma kesmiken o elik prlt geliyor gzlerine oturuyor, kafasn
da da san altn, gne prlts savrulup duruyordu.
Anavarzamn stnde bir gkyz grd. Bir de hi kml
damayan bir ak bulut... Gk ne kadar mavi, bulut ne kadar ak
t... Eildi elini suya daldrd, su parmaklarndan szld. Su
ne kadar aydnlk, su deildi akan, kt. Kse Halil bostann
iinde yryor, teveklerin kkn kazyor, dolduruyordu. K
se Halil ne iyi, ne dost, ne can adamd.
Yzba Faruk, Anavarza sava... Savata stlerinde d
nen ak ahin, Yzbann ukurovada kayadan kayaya, da
dan daa komas... Sonra kylleri sopann altna yatrp kan
ietmesi... Kendi yznden. Koca Osmana adam kyar m? Bel
ki yz yamda var. Bunlar dnmeyi hi istemiyordu. Yre
indeki acnn baz gnler derisinin altmdan darya tatm
duyuyordu.
Bunalyor, aresizlikle kvranyor, Kse Halilin duyacana
bile aldrmadan bas bas baryordu:
"ldr beni, ldr beni, ldr beni de kurtar," diyordu.

420
"Ya bana bir k yolu gster, ya da beni ldr yarabbi. Beni
iine attn bu cehenneme dayanamyorum. atlayacam."
Koca Osmann yedii daya ta yreinde duymu: "O ko
cay dvmeselerdi de beni, beni ldrselerdi. Nolur, nolur beni
ldrselerdi," diye sabaha kadar inlemi, toprakta debelenmi-
ti.
Birden gecede delice ayaa frlyor, tfeini kapyor, koa
rak bostam kyor, Anavarzaya aa gidiyor, sonra birden ak
ima, Abdi gitti Hamza geldi dncesi saplanyor, eh aya
zlyor, aresizliin toprama, ateine oturuyor, orada kalaka
lyordu. Byle kat gecelerde onun arkasn brakmayan Ha
lil, onu bir ukurda, bir al dibinde yumulmu, kendinden ge
mi buluyor, koluna girip bostana geri getiriyordu.
Tral enesine aynen Kse Halil gibi eliyle dokundu. Gl
gesi suyun dibine dmt. Glgesinin stnden bir balk s
rs geti. Glgeden kan balklarn uan glgeleri aydnlk
akltalannn stne serpildi. Ortalk hayt koktu. ukurovaya
indi ineli Memedin burnu ilk olarak da bugn koku alyordu.
Kokuya hasret kalmt. Hayt kokusunu doya doya iine ekti.
Belli belirsiz esen bir yel dalgas bir su preni kokusunu da ge
tirdi hayt kokusunun ardndan. ocukluu geti hayal meyal
gzlerinin nnden. Kulaksz smailin deirmeninin oralarda
ok su preni olur, gzel kokar, anas su preni alsndan s
prge yapard. Memed, Kulaksz smailin vurulduunu daha
duymamt. Hep yakaladklarnda Kulaksza ne yaptklarm
dnmt. Kulakszn onu karlaym, sonraki davranm
dndke, u insanolu anlalmaz bir yaratk diyordu. Ku
laksz dndke mutlamyordu.
Sonra ortalk ptrak koktu. Ptrak ukurova kokuuydu.
Scakta ukurova hep ac ac ptrak kokard. Bu yangm topra
...
Ayaa kalkt, ynn kye dnd, usul usul tozutan yola
bakt, kimse gelmiyordu. imdi ylece yola dse, Seyrann
evine varsa "Ben geldim Seyran," dese ne olurdu? Seyran ne
yapard? Yanaklar al al olur, yzne bakamazd. Gzel gzleri
ni yere diker, bir daha kaldrmazd. Uzun, gzel boynu...
Oturup gzlerini gene suya dikti. Seyran karsndayd.

421
Seyrann yznden baka hibir ey grmyordu. Seyrann y
z trl trl oluyor, alyor, glyor, baryor, fkeleniyor,
yumuuyor, sertleiyordu. Memed hayran, yalnz bu gzleri
gryor, baka hibir eyi dnmyor, konumuyor, duymu
yordu. Bir yumuak byde kendini yitirip, sonsuz bir tatta lk
k sevgisinin dibine kyor, bir dten byye, bir byden
de gidip geliyordu.
Dayak yiyenleri, Koca Osman, bekledii Topal Aliyi, Ah
Safann zulmn, candarmalan, Abdiyi, Hamzay, lm, ayr
l, her eyi unutmu gitmiti.
Karda, otlarn arkasnda uzun, krmz bacaklaryla saha
na sallana leylekler dolayorlard.
O gn akama kadar kalkt kalkt kyden yana bakt, geldi
suyun banda oturdu, suyun aydnlk dibini, suyun stnde
akp gidenleri izledi. Akam dar etti. Seyran akamlan gelmi
yordu. ou zaman gece yansmdan sonra bostana geliyor, ora
ya her zamanki yerine bzlp uyuyordu.
Memed o gn Kseyle de hi konumad. Kse Halil Me-
medin bu halini anlyordu.
Yataa girdi uyuyamad. Yataktan kt, bostam dolat. K
yn karanlk yollanna dnd dnd bakt. Anavarzann st
ne doru sarkm ay, daha batmamt ama, neredeyse kayalk
larn arkasna inecekti. Bostann dma kt, Ademin dolat
gibi oralarda dolamaya balad. Baz geceler bu vakitlerde at
dou ynnden doludizgin gelir, Anavarzaya aa akard.
Sonra afaa kar da bostam birka kere dolandktan sonra,
suyun derinletii narn altnda durur uzun uzun sulamr,
sonra da gelir ilerdeki aalarn yanndaki tmsein stnde
dikilirdi.
Adem gene dolamaya kmt. Memed onu grmeden
ok nce o Memedi grm kayordu bile.
Adem uzaklarda, solup giden ay nda ok uzun bir
adam grnd Memedin gzne.
Derken ay batt. Memed gndz oturduu yere vard otur
du. Ayaklarn da suyun iine soktu. Su azck serinlemiti.
kindist kan garbi yeli daha usul usul esiyordu. Arada bir
duruyor, sonra gene usuldan esiyordu.

422
Memed bir ayak sesiyle irkildi ama yerinden kprdamad.
Seyram rktebilirdi. Seyran usulca geldi, suyu geti, vard her
zamanki oturduu yerde bzld. Yldz klar az nceki fer
siz ay ndan glyd ya, Memed, Seyranm karartsm an
cak hayal meyal gryordu. Seyrann ayak sesini duyar duy
maz eli aya, btn bedeni boanm, yrei kt kt atyordu.
Birka kez ayaa kalkp Seyrana gitmeye yeltendi, yrei yle
sine arpyor, ylesine bir titriyordu ki, kalkmken gerisin geri
oturmak zorunda kald. Neden sonradr ki zar zor kalkabildi.
Seyrana yrd. Seyran kendine doru geleni grd, aa gv
delerinin arkasna ayaa kalkmadan kayd, suya doru srne
rek ekildi.
Memed ona bir ey syleyecek oldu, sesi bozuldu. Ne sy
lediini kendi de bilmedi, sustu. Seyran sesi tamd durdu. Me
med heyecandan uarak vard, Seyranm elini tuttu. Seyranm eli
kzgn demir gibi yamyordu. Memed onu kaldrd, kendine
ekti. Seyran kendisini Memede yumuack, canszmasna
brakt, gsne doru sad. Memed onu kucaklad, boynun
dan pt. Dudaklar yanar gibi oldu.
Bir anda geceyi, aalan, gelip yanlannda duran at, dn
yay unutmulard. Ne zaman soyundular, iki beden ne zaman
bir yalmda biribirine kenetlendi farknda bile olmadlar. Ne
yrelerinde vzldayarak bulut gibi dnen sivrisinekleri iiti
yorlar, ne plak bedenlerini yolan dikenlerin, ptraklann acs
n duyuyorlard. Bir sevimenin deil, iki hasret bedenin biti
mesinin ateinde, tadmda, bysndeydiler.
Birka kez suya girdiler ktlar. Bedenleri hi ayrlmaya
cakm gibi sonsuz bir yalmda birleti. Bir birlemede toprak
gibi, k gibi, gelien byyen hayat gibi zengin bir tattaydar.
Dnyann ortasnda tek balarna kalm, dayanlmaz bir z
lemde, sevgide birlemi insan soyunun ilk kadnna erkeine
benziyorlard.
Dalarn ba aarrken Memed kendine geldi. Seyran da
ha soluk solua, az yukar suyun kysndaki kumlarn st
ne serilmi yatyor, topuunu sular yalayp geiyordu. Memed
onu elinden tutup kaldrmasa byle delice bir istekte soluyarak
gn kzdrmcaya kadar yatp kalacakt.

423
Suya daldlar. Ayr ayr yerlerde, biribirlerine ka altndan
bakarak aptes alp, giyitlerine kotular, telala hemen giyindi
ler. Biribirlerinin yzne bakmadan suyun kysndan aalara
yrdler, sonra geriye dndler. Memed bostana dald, olmu
bir karpuz kopard, krdlar kemirerek yediler. Karpuz serindi.
Seher yeli esiyordu. Serinlikten, bir de doymuluktan rperip
usultan titrediler.
Ortalk aarp da gz gze gelince birden gltler. Biri
birlerine bakyor bakyor, hayran bir aknlkta, bir byde,
mucizede glyorlard.
Ah grdler. Gene olduu yerde duruyordu. Sa arka aya
n da kamna ekmi, kulaklarm drmt. Seyran ata
doru gitti. Sanki bin yllk dostmu gibi ona yaklat, boynunu
okad, sonra da yelesinden tuttu ekti getirdi. At arkasmdan
kuzu kuzu geliyordu.
Memed ardaa bard:
"Halil, Halil, Halil!"
Halil, yar uyur yan uyankt. Gzlerine inanamad. D
m gryorum diye kendi kendine sylendi.
"Halil, Halil, bak!"
Halil gzlerini ovuturdu bir daha bakt.
"Allah Allah!"
Seyran ah ekti getirdi, ardan yanma brakt. At yerin
den kprdamad. Seyran atn boynunu, sarsn, alnn durma
dan okad. Yzn yaz atm yzne dayad, bir sre atla yz
yze kaldlar.
Memed dnd, bu dostluk geceleri kurulmu olsa gerek,
dedi kendi kendine. Geceleri yan yana durmular, byle sar
mamlar da at onun kokusuna alm. Yoksa bir anda bir atla
bir kadm dost olamaz. Ya da Seyran baka bir insan.
Halil hemen bir kaln ip getirdi atn boynuna takh. Sonra
da ipin bir ucunu gtrd, yandaki aaca balad.

424
5i

Ali Safa Beyin iftliine doru durmadan koan Adem:


"Vallahi de o, billahi de o," diyordu. "Billahi de o!"
Kurtulduk. At vurmaktan da, kr atn lmnden de kur
tulduk. Bey beni artk yere ge bastrmaz. Kim bulabilirdi ki
byle bir adamm yerini, kim haber verebilirdi k i...
"Vallahi de o, billahi de o."
Az sonra, daha gn madan candarmalar, balarmda Yz
ba, bizimkilerin bamda Ali Safa Bey, bir o kadar da kyl...
evirecekler bostan, daha o tfeine bile davranamadan...
Teslim teslim, teslim diye baracak.
Ya o deilse?
Ayaklan znk diye duruyordu. Gecede dnp dnp bos-
tana bakyor, adm duyduydum, diyordu, onun adm da. Ama
byle nl bir ekya gelir de Ksenin yarmda karpuz bekler
miydi aylar ay? Hi mi ii gc yoktu onun? Sazn sinein
iinde bir de... Beyi ldrecekmi de. ldrecek adam onun
yolunu beklemez mi? Bu yerinden bile kprdamyor. Beyi l
drecek adam hi yerinden kprdamaz m? nce Memed hi
yerinden kprdamaz m?
"O deil, o deil..
Ter iinde kalmt. Geceye eki eki ter kokusu yayarak ge
ri dnyor, sallanarak ar ar yryordu.
Bey kandrlmay hi sevmez. Yalan syleyenin trnaklarm
sker. O, gecedeki gzel sesli kadm ne demiti hele? Sen demi
ti, sen ldrldn Adem. Kim ldrd beni? ldrse ldrse

425
beni bu yaz at ldrr. Yaz at ldrd beni, canm ald.
Cin bu! Peri bu! Byl bu! Beyim vallahi de billahi de byl.
Vurulmaz. Kimse vuramaz onu. nsan olan, kul olan vuramaz
onu. Hi vuramaz. Vurann eli ont, gz kr olur. Yz elli yl
lk soyluk kad var onun. Hi yalan deil, peri soyundan, iyi
kimselerden olduunu gsteren soyluk kad olacak o. Sen
yanl grmsn Beyim. ok yanl grmsn de beni bu
atn ard sra gndermisin. At deil bu.
Kars, onun iri memeleri, hep slak, kaln krmz dudakla
r, durmadan gerinmesi gznde ttyordu. Bu at var ya, Ade
min yurdunu yuvasn ykmt. Kars akima geldike btn
ektiklerini, yorgunluklarn unutuyor, tepeden trnaa ehvet
kesiliyor, karsnn sert, slak kalalar hi akimdan kmyor,
gzlerinin nnden gitmiyordu. Karsnn kalas gznn
nne gelince elleri yanyordu.
"Vallahi de o, billahi de o."
Geriye dnyor, gene iftlie doru kouyordu.
O Kse Halili de ldrecekler. nsan scaktan yanar az
kurur da yllardan hu yana tan olan bir adam, gel arkada u
bostandan bir karpuz al, kr ye de yrein sousun demez mi?
Kse Halili de ldrecekler. Nekes! Varsm ldrsnler.
Sabaha kadar ovada bir iftlie yrd, bir sazla. Gn
nda ovamn ortasnda daha dnp duruyordu.
Tam gn gece, knndaki az bitinceye, matarasn
daki suyu tketinceye kadar bir iftlie, bir sazla, bir iftlie,
bir sazla yrd. gn gece bir ikircik cehenneminde
yand. Bir gece yars kendisini Beyin merdiveninin altnda bu
luncaya kadar.
Merdivenin basamama oturdu, sabah, Beyin uyanmasn
bekledi:
Konam nbetileri gn rken, "Kimsin sen?" diye ba
rarak onun stne yrdler. Adem hemen ayaa frlad, "Be
nim," dedi. "Bey uyand m?"
Bey de tam bu arada onu grmt. Merdivenleri hm gi
bi indi. Onu gren Adem, "Beyim, Beyim," diye sylendi. "Be
yim, Beyim... Ben..."
Ali Safa Bey:

426
"Dursun Durmu, olum, gelsene," dilerinin arasndan s
lk gibi bir ses koyverdi. Dursun Durmu oradayd.
"Buyur Beyim," diye karsma dikildi.
"Gel, gel," diye merdivenlerden yukar yrd. Merdive
nin bama gelince durdu, aada kalakalm, durmadan gzle
rini krptran, alvar dizlerine kadar yrtlp salkm saak ol
mu, elleri, yz, ayaklar bacaklar kerme balam, yara iin
deki, bu insanlktan km, grlmemi bir yarata benzemi
Ademi gsterdi.
"Dursun Durmu olum," dedi, "bu ldrlmemi miydi?
Bunun iin insanlar hapiste yatmyorlar m, hem de idam tale
biyle? Ne yapacaz bunu imdi?"
"Ne yapalm Beyim?"
Bir sre gzlerini Ademe diktiler, tiksintiyle onu szdler.
Ali Safa Bey durgun, telasz bir sesle:
"Dursun Durmu olum," dedi, "bu kadar dnecek ne
var, bu zaten ldrlmemi miydi? Biz ldrmedik ya bunu.
Deil mi?"
"yle Beyim."
"yleyse kimse farkna varmadan bunu Akasaza bir gt-
rver. Kazma krek de al kimseye fark ettirmeden. Yanma kim
seyi de alma, tek bama gr bu ii. yle gm ki batakla, kim
se bulamasn. Yerini de belle. Belki bir gereklilii olur."
"Ba stne Beyim."
"Kusura kalma olum Dursun Durmu, seni byle ufak te
fek ilerle yoruyorum ama, bunun sa olduu bir duyulsa, ka
sabadaki itibarm sfra iner. Durup dururken imdi nerden k
t da bu mendebur bamza i at? Bunlar da insan m?" diye
syleniyordu. "Aylarca grnmezler, sonra bir gn bakmsn
ki... reniyorum, ireniyorum bunlardan, ben ben, ben ben,
ben! Haydi olum, kusura bakma, baa gelen ekilir. Daha, ok
bu aklsz kpeklerin belasn ekeceiz."
"ekeceiz Beyim, sen sa ol Beyim."
Merdivenleri indi, Ademin tfeini, fiekliklerini ald, ora
daki bir adama verdi:
"Gel arkamdan," diye sert emir verdi Ademe.
Adem:

427
"Dursun karde," dedi, "Beyi grmeliyim. Ona bir mjde
getirdim."
"Mjden batsn, gel!" diye bard Dursun. "Bamn bela
s ..."
"Beyi grmeliyim."
"Sus," diye bard Dursun. "Bey seni grmek ister mi sa
nyorsun? D nme."
Adem onun nne dt, yrd:
"Gidelim," diyordu. "Gidelim de gzlerinle gr, sen de gr.
Bak bakalm bu ata kurun deiyor muymu? yi oldu. Atm ye
rini de biliyorum. imdi varmca elimle koymu gibi bulurum
onu. Ona kurun demiyor ki, deerse de gemiyor ki. Benim
diyeceim baka... Hani nce Memed var ya, ite ben onu gr
dm. Bir de kz... stersen sen de bir tek kurun sk yaza, ba
kalm vurabilecek misin? Onu kimsecikler vuramaz, peri soyu
o. yi kimselerden... Hani demem o deil. nce Memed var ya,
ben onu grdm ite. At gstereyim sna, ondan sonra da
onun yerini gstereyim sana. Bey seni de sever, beni de sever
bunu duyunca, yle deil mi Dursun karde?"
Dursun Durmu bu sayklar gibi hm hm konuan adama
kzm, ifrit olmutu zaten. Durup dururken elini kana bulaya
cakt, u pisin yznden. Bunlar da ldrlmeyi yle hak edi
yorlard ki, yle b ir... Dursun onu dinlemiyordu bile.
Adem atm nnde yrrken durdu, glmsedi:
"yle deil mi Dursun karde, yerini Beye gsterirsek Bey
seni de ok sever," dedi, "beni de, beni d e..
Dursun:
"ok sever," dedi. "Yr" diye de bard.
Gn kavuurken Akasaza girdiler. Adem:
"Dursun karde," dedi, "Az sonra at gelir, doludizgin tam
uradan geer. Bekleyelim. Sen de bir dene, belki vurabilirsin.
Amma hi ummam. Senin emeciklerin de benimki gibi boa gi
decek. Biz buradan sonra bostana gidelim. Bir kez de sen kendi
gzlerinle gr, olur mu? Sen nce M em e..."
Sz azmda kald, bir kurun gsn deldi geti.
"Dursun karde ldrme beni. Neden? Avradm greme
dim k i..."

428
Salland yere dt. Dursun yerde kvranan Ademe el
daha ate etti. Ademin sol baca durmadan bir sre seirdi se
irdi, sonra da kaskat kesildi.
Adem yzkoyun uzanm, kollarm bacaklarm am se
rilmiti. enesinin altna doru da kan gllenmiti.
52

Temmuz scaklar ukurovada beter olur, yeryz, gky


z yalma keser. Toprak yarlr, otlar sararr, dnya yank bir sa
rya dnr. Smklbcekler, kurumu, yanm plere sva
nrlar. Bceklerin renkli sert srtlar renklerini yitirip bir ak p
rltl yalmda parlarlar. Arlar, sinekler, tek tk bahardan kal
m kelebekler kocamanlar, kartlarlar, bir bcein, sinein,
kelebein birka misli olurlar. Kular bile yle keyifli uamaz-
lar temmuz scanda. Hele leleri scakta, havada bir tek ku
bile gzkmez. Kular havadan alan, tap diye yere dren s
caklar derler bu scaklara.
Dalar tepeler bir scak, k sisinde tter, erir gibi olurlar.
Bomboz kesilmi gkten yere binlerce milyonlarca ancak gzn
grebilecei kadar ince iplikler salr. Ovay epeevre sarm
yatk Toroslar, Hemite da, Nurhak, Gavurdalan, Ylankale,
Dumlukale, Anavarza kalesi, irili ufakl yzlerce tepe, hyk
uzaklarda hayal meyal, bir scak, k dumannn iinden ancak
seilirler. Belli belirsiz, bir tl ardndan gzkr gibi.
Btn ova sabahtan ikindine kadar atr atr eder, ortalk
ta pek canlya benzer bir yaratk gzkmez. nsan bu scaklar
da durmadan terler. Terlemesiyle de kurumas bir olur.
Toprak, kaya, ta buulanr, erir gibidir. Yalnz byk s
caklarda sular buulanmazlar. Durgun, donuk scan altnda
ylece serilir, aktklarn belli etmeden szlr dururlar.
Memed byle bir sca ilk olarak gryor, baz boula
cak bir duruma geliyordu. Kse Halilse alm hi aldrm-

430
yor, "Memed karda, zor deil, zor deil alacaksn," diyor
du.
kindi stleridir ki Anavarza ovas canlanyordu. Uzakta
Akdenizin stnde ak yelken bulutlan kabarp ge doru a
yor, aan bulutlarla birlikte de serinletici garbi yeli esmeye ba
lyordu. Yel nce bir esiyor, sonra kesiliyor, esiyor kesiliyor,
sonra birden boanyordu. Akdenizin oralarda, yollarda beller
de uzun kavaklar gibi dnerek toz direkleri ovay dolayorlar
d. urada patlayp, burada snerek, byyp klerek, uza
yp ksalarak ovay dnp duruyorlard. Birden btn yollar
beller, tepeler hykler, yeryz gkyz byk bir toz bulu
tuna gmlyor, koca ova uzun bir sre bu bulutun iinde kal
yordu. Tozdan hibir yeri, burnunun ucunu bile gremiyordun.
Bazan da garbi yeli ylesine esiyordu ki bir damla toz kaldrm
yordu. Bir yamur sonu yeli gibi...
Baz yle scaklar olurdu ki anlar peteklerinde, ku yavru
lan yuvalarnda, kaplumbaalar anaklarnda, iekler tomur
cuklarnda, kanncalar krelerinde kuruyup kalrlard. Yangn
topramm ayr bir kokusu, kuru, ac, buruk, ayn bir tad vard.
Hltanlar, kurumu, ac ptraklar, su prenleri atr atr eden
dklen kurumu kokulanyla kurumu ukurova toprann
ho bitkeriydi.
Temmuz aymda Akasazm bata da kaynard. ylesine s
cak olurdu ki batak, parmamn ucunu sokamazdn iine. Kay
nayan bataklktan fokurtular gelirdi. Bir kazanda sular nasl fo
kur fokur kaynarsa, bataklk suyu da yle fokurtularla gece
gndz kaynar, bir ulu dev gibi derinden derinden sarslarak,
byk grltlerle soluk alrd. Batakln soluklan, durma
dan fokurdayarak kaynamas, bu ar, derinden gelen gmbr
t buralarn yaamam bir kiiyi rktr, hele geceyse, hele
karanlksa tylerini diken diken ederdi.
Yamnda Halil gibi bu topraklarn ustas bir kii olmasayd
Memed Anavarza topram, Akasaz batakln bu kadar ko
lay yaayamazd.
Her zamanki gibi Memed gene erkenden uyand, suya git
ti, ykanacakt. Gzlerine inanamad. D m gryordu? Orta
lkta su falan bir ey gzkmyordu. Eildi suyun yerine do

431
kundu. Kumlar, akltalan eline geldi. Acaba yanlyor mu
yum diye saa sola, aa yukar seirtti. Tand, suya girdii
yerlere bakt, yanlmyordu. Su ekilip gitmiti. Ama akp du
rurken bir kocaman su nereye ekilip giderdi? Kim bilir, bu u-
kurovann da huyu byle diye dnd. Sonra Halili uyand
rp sormak aklna geldi:
"Halil, Halil, Halil," diye bard, "su kurumu, Halil."
Halil uyanmt:
"Ne olmu?" diye sordu.
Memed:
"Su kurumu," dedi.
Halil koarak geldi, suya bakt. Su yoktu.
"Her zaman bu su byle kurur mu?" diye sordu Memed.
Kse Halil:
"Baz, baz," dedi dnceli. "eltik ekerler. Ama byle
kkten kesildiini hi grmedim."
Suyun kysna oturdular, bacaklarm kk yardan aa
sarkttlar. Konumadan gn douncaya kadar yan yana yle
dndler kaldlar.
Ar, bir kz ym gibi dodu gne. Hemen iyleri bir an
da kurutup ortal kavurdu. Savrunun yatamm slak topra
da o gn leye kadar kurudu. Dik yerler kk, rmcek a
lan gibi yarld da.
ikindiye doruydu ki, heyecan iinde, ah al moru mor, sa-
lan, ka kirpii, eli aya toza batm, yalnz dileri layan
Seyran geldi. Komu, soluk soluayd.
"Kesti," dedi. "te imdi ne yapacaz? Ali Safa suyumuzu
kesti. Her eye dayandk, imdi ne yapacaz?"
Memed anlamad. Koca bir su nasl kesirdi? Seyran anlat
t. Yllar, nce ovaya bir Maral gelmi. Ad da Pimanolu
Mustafaym. Savruna arklar ap bentler yapm, ovay batak
lk eyleyip pirin ekmi. Ama hibir zaman suyu kurutamam-
t. Az da olsa, pirin tarlalarndan geip sapsan da kesilse bir
deirmenlik su akm gelmiti.
Seyran:
"Dn," dedi, "kye atl doludizgin girdi. Balarnda
Dursun Durmu. Dursun Durmu kyly bana toplad. Bey

432
den haber getirdim dedi. Safa Beyin selam var, topramdan
ksnlar, kym braksnlar diyor. Onlar eer kym bra
kp gitmezlerse, o smkl nce Memede gvenip de toprakla
rmdan kmazlarsa, alkla, rzlaryla terbiye edemedim onlar,
susuzlukla terbiye edeceim. Kerbela gibi olacak Vayvay. Hem
de teki kyler. Onlarn yznden teki kyler de yand ama,
ne yapalm yansnlar. Su bende deil. Vayvay kynde. Gel
sinler, susuz kalan teki kyler kozlarm Vayvayllarla pay et
sinler. karsnlar Vayvay topramdan, sulan hazr. Bey dedi
ki, inat etmesinler, her eye dayanlr da susuzlua dayanlmaz.
ocuklara bataklk suyu da iirmesinler. Hepsi krfacan gibi k
rlrlar. Ben byle sylyorum ite, su benden kalkt. Dursun
Durmu byle dedi, sonra atna bindi, ekildi gitti."
Seyran suluymu gibi Memedin yzne hi bakamyordu.
Birka gn sonra i iyice anlald. Ali Safa, Pimanoluna
gitmi, "Mustafa Bey," demiti, "btn Savrunun suyunu ke
serseniz, bu yzden de Vayvaylar topraklann brakp giderler
se, size eltik ekmeniz iin yl topraklarm kirasz veriyo
rum."
Pimanolunun canna minnetti. Hemen gitti, bentleri bi
raz daha kalnlatrd, bentlerden aa bir damla su bile akt
mad.
Ali Safa Bey glyor:
"Ben ben, ben ben, ben ite byle yaparm, yaparsam ada
ma. Gvensinler bakalm o hayali nce Memedlerine," diyor
vnyordu.
nk Yzba Faruk ovay aram taram, nce Memedin
izine rastlamam, kyllerin bir hayali nce Memed yarattkla
rna inanm, inancm da herkese sylemiti. Sylemi deil, ra
por olarak Vekalete bildirmiti.
Ali Safa Bey, Yzbaya inanmt ama, tedbirli olmakta da
kusur etmemi, iftliin idaresini az bir sre iin, u nce Me
med muammas zlnceye kadar Dursun Durmua brak
m, kendisi de kasabadaki evine ekilmiti. Hayal meyal, ne
olursa olsun, canm tehdit eden bir bela vard ve bu bela da ba
nn stnde dnp duruyordu.
Suyu kesmeyi akl etmekle kylye kar imdiye kadar

433
bulduu en iyi yldrma biimini bulmutu. Bundan dolaydr
ki ok kvanlyd. Hem de temmuz aynda, dayansnlar baka
lm ...
Birinci, ikinci, nc gn gleklerden itiler. Bir hafta son
ra glekler de kurudu. aykaralar atlar, kyller aykaralann
banda kuyruk olup akamlardan sabahlara, sabahlardan ak
amlara dek beklediler. Az bir srede aykaralar da kurudu.
ayn yatamda, yarlarnda atklar ukurlar bir damla su ver
medi.
Kuyular atlar. Kylerin topramm bir kula aas akll
kum kyor, ne kadar kuyu aarlarsa asnlar hemen, bir iki
kova su almadan kyordu. Kuyu kazmaktan kyllerin elle
rinin iine kan oturdu, yara oldu. Vayvay kynde bir gnde
sekiz ocuk ls birden kalkt.
Kylerin stne scak, sar bir toz durmadan yayor, evle
rin ilerine, en kuytu yerlerine kadar, insanlarn derilerinin alt
na kadar iliyordu.
Bir damla su iin Aaiyanlda birisi en yakn arkadan
vurdu, ldrd.
Memed sabahtan uyanyor, suyun yatana dyor, saat-
larca yukar doru, kasabamn altna kadar yryor, geri dn
yordu. Suyun yata gn getike daha ok yarlyor, yarklar
byyordu. Yatan baz yerleri kl gibi scak toza dnm
t. Baz yeillenmi, kokmu glekler, yarlm toprakta balk
lleri, kaplumbaa lleri...
Yeillenmi, pis, balk lleriyle kokumu bir glekten
umutsuz bir kaplumbaa susuzluktan lmemek iin abalyor,
ban amurlu sudan dar karp drt bir yana bakmyor,
umutsuz banda amurlar kuruyordu.
Memed bu suyun lsne, sevdii bir insann lsne acr
gibi acyordu. Perperian kokumu, lm, milyonlarca yark
la para para blnm bir su yeri. Memed bu suyun yatam
her gn bir at gibi dolayordu. Kyllerin durumlarm hi
dnmek istemiyor, onlar kafasmdan kovuyor, yalnz iini e
kerek:
"Bela kesildik adamlarm bana" diyordu. "Bela."
Aaiyanl, Kmbet, Amberinark kylleri bir araya ge

434
liyor, buna bir are bulmaya alyor, bir trl iin iinden -
kamyorlard.
Eer Ali Safa Bey Memedden korkup da kasabaya ekilmi
olmasayd belki Vayvay ky bir le scamda, susuzluk
imanlarna tak dediinde, bir ylgnlk amnda ayaa frlarlar,
ky boaltverirlerdi. teki kylerden, ne iyanldan, ne De-
defakldan, ne de Narlkladan bir tek kii kp da:
"Arkada siz de terk ediverin u ky de biz de u susuz
luk belasndan kurtulalm," demedi. "Siz de kurtulun, biz de
kurtulalm," demedi, "bak ocuklarmz krfacana tutulmu gi
bi knlyorlar," demedi.
Her kyden bir adam alp birka kez Kaymakama gittiler,
durumlanm, kt hallerini, ocuklarnn lmn uzun uzun
anlattlar. Kaymakam her seferinde de yapma bir acmanm al
tndaki byk bir kvanla ellerini ovuturdu:
"ok zldm, gemi olsun, gemi olsun, banz sa ol
sun. .. ok zldm. Ama ne yapalm eltik ekmi Pimanolu
Mustafa Bey... Milli servet, kurutamayz k i..." dedi.
"Peki biz ne yapalm?"
"ok zldm, ok zldm, bir aresine bakn efendim.
Bir aresini bulun. Size su mu tamam istiyorsunuz, ben Kay
makam mym sucu muyum?" diye kyllere bard.
"Mahsustan, bizi karmak, topraklarmza oturmak iin Ali
Safa Bey mahsustan yapt. Suyun akt yerde eltik yok k i... O
yanda da baka kyler su iinde kaldlar. amur iinde..."
"Karmam," diyordu Kaymakam. "Karmam efendim,
hele Ali Safa Beyin ilerine hi karmam. Ben kahyas mym,
yoksa yoksa bir kanun adam m? Gidin Ali Safa Beyle anlan,
sonra bana gelin. Ali Safa Beyle anlamak dururken bana niin
geldiniz? Ali Safa Beye gidiniz, oraya, evine. Hem siz amur
iinde kalan kyllerin avukat msnz? Bir ikayetleri varsa
bize gelsinler. Hem urada ne kald ki Austos, Eyll... Daya
nn efendim. Dayanmak vcudu mukavim klar. Az su imek
shhate daha faydaldr efendim. ok zldm, susuzluunuza
ok ok zldm. Bu sizin memleket de ok scak, ok scak,
insan bir an terden ibaret kalyor iki gzm. Kemiklerim bile
ter olup akacak. ok scak, ok scak," diyordu.

435
Ankaraya, Adanaya teller de ektiler, hibir karlk gelme
di, hibir tepkisini duymadlar.
Memedle Halil de arada srada susuz kalyorlar, Halil ne
edip ne eyliyor bataklktaki bir aykaradan souk sular bulup
getiriyordu. Her zaman taze ve souk...
Seyran frsat bulduka Memede geliyor, geceleri Savrunun
kuru yatanda gene yle ateli, candan seviiyorlard.
Kyl hafiften de olsa Memedin aleyhine dnmt. Ko
nuanlar, ylmlar, aresizler szlerinin arama istemeden de
olsa Memedi yeren birka szck sktryorlard. Seyran bu
szler ta yrekten yaralyordu. Memede toz kondurmak istemi
yordu. Elinden geldiince de kydeki bu durumu Memede sez-
dirmemeye ahyordu. Bu laf arasndaki ineli szlere kar
Koca Osman kpryor, kplere biniyor, sz syleyeni ana
sndan doduuna bin piman ediyordu. Ediyordu ama en
az torba deil ki eke balayasn.
"Ne oldu yani nce Memed ukurovaya indi de?"
"Yedi bitirdi bizi Ali Safa."
"Adn duyduk da geri dndk kye."
"Ad batsn."
"Ondan da bir umut olur sandk."
"Umudu batsn."
"Atmz gitti."
"Malmz gitti."
"Irzmz gitti."
"Canmz gitti."
"Adn duyduk da ky brakp gitmedik."
"Ad batsn."
Kyde susuzluk, hastalk arttka da Koca Osmana, nce
Memede yklenmeler artyordu.
"Fkara Ferhat Hoca da, Allahn adam da hapislerde rr,
onlarm yznden..."
"Onlara uymasayd.
"Asacaklar fkaray.,."
Btn bunlarn Memedin kulama gitmemesi, bu ar ha
vay Memedin sezmemesi gerekti. Btn bunlar Seyrana zor
geliyordu. Memed gene de bir eyler sezinliyor, bir eyler kuru
yor, sinirleniyor, kahroluyordu. Bu, durmadan Seyrann azn
aramasndan belliydi.
Onun btn bu rahatszlklarna sebep belki geen gn Ka
mer Anann azmdan kaan szlerdi.
Kamer Ana:
"Bre olum Memed, burada yattn kaldm, hi cann skl
myor mu? Suyun, hem de souk suyun var deil mi? Biz ky
de yandk. Bir damla su iin can veriyoruz," demiti.
Kamer Ana belki de bu szleri kt bir niyetle sylememi
ti ama, gene de bu szler dz bir sze benzemiyordu. Altnda
kzgn bir ta vard. Kamer Ananm szleri Memedin yreine
kurun gibi sapland.
O da bu szleri sylediine bin piman olmutu ama bir
kez ok yaydan kmt.
O gn bu gndr Kamer Ana bostana uramyordu.
"Adamlarn bama bela olduk. Susuz koyduk, aaah! A
koyduk. Perian eyledik, aaah! Irzlarm ayakaltna aldrdk,
umutlarm krdk, gvenlerim aldk yreklerinden. Aldk, aaah,
ah ki aaah!"

437
53

dris Bey geceleri bir alc kurt gibi ukurovada dolayor,


stne ne kadar candarma gelirse gelsin bozuyordu. Bylesine
gzpek bir adam bu ova ok az grmt. Onun yiitliini,
gzn daldan budaktan sakmmazln, lm hie saydm
bilen candarmalar da ona pek yle yaklaamyorlard. dris Be
yin bu yanda olduunu duyunca onlar teki yana gidiyor, dris
Beyi oralarda aryorlard. Bir de onun bana gelenleri herkes
biliyor, bundan dolay da ona sayg duyuyorlard.
dris Bey uan kutan car umuyordu. ukurovada gitme
dik aa, bey, hatrl kii brakmamt. Ta Antepteki ok koyun
lu Krt Hurit Beye bile gitmiti. Hurit Bey, 'Tannn tanrm
Arif Saimi, onunla birlikte savatk ama ok marm, ne ol
dum delisi olmutur. Ona insan sz anlatmak zordur," demi
ti. "Senin imdiki sylediklerin ona hi anlatlamaz."
Gene de atma binmi ta Antepten Arif Saim Beye gelmi,
dris Beyle barmas dileinde bulunmutu.
Arif Saim Bey ona da tekilere verdii karl vermi, onu
da eli bo evirmiti.
Daha kn ukurova kla, yazm Toros yayla olan,
eteini karmam Trkmen Beyi saygdeer Krt Ali Aay
da sefer Arif Saim Beye gnderdi. Onurlu Ali Aa her gidi
inde eh bo dnd halde dris Beye dayanamam, ona
sefer gitmiti.
Sonra Kozandaki okuryazar Kurdolu gitti. Soyu ta Os
manlya, Kayhanlya kard. O da eh bo dnd.

438
Koca konann iinde tek bana yaayan, yoksul, soyu
byk Payaslolunu da gnderdi. O da eli bo dnd.
Adanadaki Ramazanolu, atlar ba Yamur, Karamft-
olu Tevfik Aa, okakl uzun bykl Ahmet Efendi, olu ok,
cin fikirli, boynu eri Bolat Mustafa da gitti. Bunlarn hibirisi
dris Beyi kramyor, bo dneceklerini bile bile Arif Saim Beye
uruyorlard.
Arif Saim Bey btn bu bar elilerine aym karl veri
yor:
"Demek sonu kt olacakm, hele unun sonunu bir gre
lim," diyor, bakaca konumuyordu.
Arif Saim Bey dris Beye ok acyor, ona yrei paralan
yordu, ama ne yapsn. Bu adam bu ada soyu tkenmi saf,
mert, yiit kiilerden birisiydi. Byle bir dmam olmak bir in
san iin ne erefti. Arif Saim Bey, dris Beyin dmanlyla ger
ekten vnyordu.
"Yazk yazk, ama ne kadar yazk, u dnyada yalnz
onunla dost olunabilirdi."
Bavurmadk insan brakmayp umudunu iyice yitiren d
ris Bey bir akamst Koca Osmamn evine geldi, atndan inme
den ieriye seslendi:
"Osman Aa, Osman Aa!"
Koca Osman onu erke ivesinden tand, darya kt.
Ne iin geldiini de biliyordu.
"Haydi gidelim," dedi, dris Beyin atn ardan merdive
nine ekip, merdivenden onun terkisine atlad. "Sr," dedi.
Bostana vardklarnda Memed daha uyumamt. Attan in
diler. Karanlkta Memedle dris Bey kucaklat.
"Hele bir ate yakn da biribirimizin yzn grelim."
Hemen kurumu hltan sap topladlar, bir byk ate ya
kp uzana oturdular.
dris Bey hemen sze girdi. Memede bakmyormu gibi
davranp onu ka altndan durmadan szyordu. Memed de
bu bakr yzl yakld adamm hibir davrann gzden ka
rmyordu. ok gven verici bir hali vard. dris Bey de Me-
medi tam anlattklar gibi bulmutu. Ama biraz saf, ocuksuy
du yz. Elleri ayaklar bir yaramaz ocuun ellerine ayaklan-

439
na benziyordu. Az nce topacn, oyuncaklarn krm da koa
rak buraya gelmi bir ocuun ellerine... Memedin hibir hali
dris Beyi artmad.
"Memed karda," dedi, "seninle ibirlii yapmak istiyo
rum. Sana bunu teklife geldim. Senin emrine girmek istiyorum.
nk sen ok nl, ok yiit, temiz, soylu bir insansm. Senin
kumandan altnda dmanlarla savamak benim iin eref
olur."
ok uzun konutu. Memedin hi duymad szler katt
szlerine, Memedi vd, sevdi.
Memed susuyor, hi karlk vermiyordu. Gece yarya do
ruydu ki, onun srekli srarlarna dayanamad, Abdi gitti Ham-
za geldi meselesini uzun uzun, en kk ayrmtsna kadar an
latt, szlerini de:
"Hatenin kan, anamm lm, benim dalara dmem i
te buna yarad," diye bitirdi. "Abdi gitti Hamza geldi."
dris Bey:
"Hamzay da ldr," dedi.
Memed, dris Beyin saflna glmsedi.
"Gene Hamza gelecek. lde Hamza ok. Hamzamn kkn
kurutmak yok mu?"
dris Bey:
"Onu bilmem," dedi. "Ben nce Hamzay ortadan kaldr
rm, gelecek Hamzay da geldii zaman dnrm."
Koca Osman, Halil, teki erkesler hi sze karmadan
onlar dinliyorlard. Memede de hak veriyorlard. Birisini l-
drsen yerine bini kyordu. Hepsini toptan ldrsen, onlarrn
yerine gene toptan geleceklerdi.
Memed szn:
"te benim elimi kolumu balayan, beni ldren bu. aba
mn hibir ie yaramamas, ie yaramamas deil, sonun daha
kt olmas, beterin beteri olmas, ite beni kahreden, bana uy
kular haram ettiren bu. Ben ka yapaym derken gz kardm.
Hem de kocaman bir kyn gzn. Benim yzmden kyl
lerim zulm grdler, alktan ierek ldler, benim yzm
den... Benim yzmden gl gibi kzlarn rzna getiler. te eli
mi kolumu balayan bu," diye bitirdi.

440
dris Bey, Memedin derdinden hibir ey anlamamt.
"imdi ben gidiyorum," diye ayaa kalkt. "ki gn sonra
geleceim. En mhim iimi grp geleceim. imdi vakit yok.
Ben geldikten sonra daa karz, orada bana btn bunlar ye
niden iyice anlatrsn. O zaman ben de anlar, senin yarana mer
hem olurum."
Memed hi karlk vermedi. dris Bey atana atlad:
"Allahasmarladk," dedi: "ki gn sonra..."
Memed:
"Gle g le..." diye sylendi, onun ardmdan tuhaf bir h
znle bakt.
Koca Osman, Memedin yzne hi bakmyordu. Ona hi
ahinim dememiti. Gzlerinde derin bir ac, bir gceniklik
vard. Yzne a gibi bir keder reklenmi oturmutu. Kr
klklar daha oalm, st ste bindirilip kartrlm bir
rmcek a ynna benziyordu yz.
Sabahleyin bostandan ayrlrken:
"Memed olum," dedi Koca Osman, "bu Safa bizi bitirdi,
ykt, ona bir ey yapmak da elimizden gelmedi." Dnd, arka
sna bakmadan, yrd gitti.
rm, yklm bir aa gibi rklerini dke dke, ac
bir trk gibi scan altmda yuvarlanyordu.
Memedin boazna bir eyler tkand kald.
dris Bey ertesi sabah daha gn madan Arif Saim Beyin
konana vard. Konan silahl bekileri onu grdler. Dur di-
yemeder. dris Bey atm srd, avlunun ortasmda konan
yirmi adm tesinde durdu:
"Arif Saim Bey, Arif Saim Bey," diye bard. "Ben dris,
ben dris. te geldim."
Arif Saim Bey yatandan frlad, pencereye geldi, perdeyi
aralad darya bakt. dris Bey arkasndaki adamyla atnn
stnde dimdik, sar salar, savath gm takmlar, kara kal
pann altndan tam altn sars salar, bir yrtc kuun gz
lerine benzeyen mavi kl gzleriyle bir onur, bir yiitlik hey
keli gibi duruyordu.
"Arif Saim Bey, Arif Saim Bey, ben dris. Geldim ite."
Arif Saim Bey pencereyi ata:

441
"Buyurun dris Bey," dedi en yumuak, en scak, dost se
siyle. "Buyurun yukar, hemen giyiniyorum."
"Yukar gelemeyeceim Arif Saim Bey, siz aa buyurun.
Hem de tabancanz alp yle buyurun. Siz bir askersiniz. Sizin
le arpmaya, kozumuzu pay etmeye geldim. Tabancanz alp
buyurun aa..."
Arif Saim Bey pencereyi kapad, ieriye ekildi.
dris Bey orada atnn stnde sabrszlkla duruyor, gzle
ri konan kapsmda, gelecek Arif Saim Beyi bekliyordu. Bekle
di bekledi, sabrszland. Gnein ilk klar ovay yalad geldi.
Gn bir kavak boyu ykseldi, dris Bey daha bekliyordu. So
nunda dayanamad:
"Arif Saim Bey, Arif Saim Bey.
Sznn arkasn getiremedi, arkadan gelen bir kurun en
sesinden girdi, boazn paralayp kt. dris Bey atnn stn
den yere usulca cansz szlverdi. Kalpa yana, bann az
tesine kayd, sar salar toza serildi, kart. Kam omuzlarnn
yanma gllendi, salarma kadar geldi, bulat.
Arkadalar atlarndan indiler, kalpaklarn kardlar, kal
pakl sa ellerini gslerine bastrp Beylerinin huzurunda bir
sre sessiz durdular. Sonra devlerini yerine getirdiler. Sonra
da ly incitmekten korkarak atnn stne koydular, oradan
sessizce uzaklatlar. Arif Saim arkalarmdan bakt bakt:
"Yazk," dedi. "ok yazk. Onunla dost olunabilirdi."
dris Beyin vurulma haberini Memede Topal Ah getirdi.
Memed dris Beyin ldrlmesine ne kadar zldyse Alinin
geliine de o kadar sevindi.

442
54

Bir sabah daha ortalk yeni yordu ki Anavarza kalesinin


kuzeyindeki ovadan bir blk insan douya doru yrd. Ne
iin yrdklerini, nereye gittiklerini kimse bilmiyordu. Sonra
Savrun st kylerinden, iyanhdan, Narlkladan, Dedefak-
hdan kyller geldiler bu kalabala katdlar. Kovanlarndan
uram anlar gibi kyler boahyor, oluk ocuk, kadn erkek,
hasta sayn, gen yah kalabala katlyorlard. Azaph ky y
relerinin de kyleri yryen kalabal duyup grdler, onlar
da kylerinden dan uradlar. imdi kalabaln nereye, niin
gittii belliydi. Kasabaya doru uzun, geni bir toz bulutu eki
liyordu. Bu uzun bulut gittike de uzuyor, geniliyordu. Halil
bir aacn tepesine km, kalabal izliyor, aadaki Memede
olan biteni sylyordu. Az sonra alelacele aatan indi, Meme
de:
"Saklan," dedi. "Bir blk insan da bizim kyden bu yana
geliyor."
Vayvay ky de yola dmt. nde kadnlar, arkada o
cuklar, daha arkada da erkekler, geldiler bostana girdiler, her
birisi bostandan birer, ikier karpuz koparp koltuklarna ald
lar, durmadan, konumadan getiler gittiler, az ilerdeki byk
kalabala katldlar. Halil de onlara karmt.
Kalabaln yars amur iindeydi. Tepeden trnaa kadar,
Pimanolu suyu arklarndan aa ovaya salvermi, bir sr
ky su altnda brakmt.
"Nedir bu hal ey Pimanolu?" diye soranlara, "Ne yapa-

443
ym bu kadar suyu, iecek deilim ya, elbet bir yere brakaca
m," diye glerekten karlk veriyordu. Pimanolu kocaman
gbekli, hep glen bir adamd.
"Varsn u yaz gnnde bir iyice suya doysun teresler," di
yordu. "Ya susuzlarn yerinde olsalar ne yapacaklard? Millet
aada bir damla su iin can veriyor, bu teresler de ayaklarna
gelmi nimeti tepiyorlar. Basacam suyu, basacam stlerine.
Bu scakta gzleri suya doysun."
Durmadan kasabada ar ar, dkkan dkkan bylece
konuuyor, milleti gldryordu. Daha da ok onun szlerine
Ali Safa Bey, Kaymakam, Yzba Faruk kasklarm tuta tuta g
lyorlard.
Uzun, geni, gittike de uzayan, genileyen toz bulutunun
iindeki kalabalk kasabann altndaki kubbeye gelince bir an
durdu. Azck kart ortalk, byk bir grlt ta kasabaya ka
dar ulat. Buraya gelinceye kadar kalabalktan t kmam,
susmulard.
Savrun boyu kylleri, su altmda kalm amur iindeki
Azapl yresi kylleri elleri ayaklan, yzleri gzleri, salar,
tm bedenleriyle bir toz deryasna batp kmlar, tozdan adam
olmulard.
Kasaballar, kyller kubbenin oraya gelip durduktan, dn
yay grltye boduktan sonradr ki ancak, byk fkeli bir
kyl kalabalnn kasabaya doru yrdn duydular. nce
akn akn biribirlerinin yzlerine baktlar, inanmadlar. Bir ses
sizlik oldu. Sonra gldler, akalatlar. Sonra bir de baktlar ki
kubbenin altndaki gedikten grlmemi, bitmeyen tkenmeyen
bir kalabalk skn etti. Hemen grltyle kepenkler indirildi,
herkes evine kat snd. Kaplar kapatlp ardndan muhkem
srglendi. Yzba Faruk ne yapacan bilemiyordu. Kayma
kam, teki memurlar, aalar, candarma komutanlna sndlar.
Yzba sonunda candarmalara sert:
"Sng tak," emrini verdi.
Bu bir ayaklanma myd? Aalarn ou tir tir titriyordu.
Hepsinin de yzleri l yz gibi. Kaymakam yere, bir duvarn
dibine ylm, tebihini karm, dudaklar kpr kpr durma
dan dualar okuyor drt bir yana flyordu.

444
Kalabalk tepenin dibindeki, kasabann ayakucundaki ak
tatan rlm gzel, byk kpry grnce komaya bala
d. Bentler kprnn altndayd. Pimanolu Savrunun suyunu
buradaki bentlerle kesmiti. Kalabalk geldi, bentlerin bamda
durdu, geldi durdu, geldi durdu. t kmyordu. Gelenler geli
yor, gzlerini bentlerin stndeki gllenmi sulara dikiyor bek
liyordu.
Birden hibir ey olmam gibi kalabalk ar ar suya in
di. Bir anda da ortalk kart. Suyun iinde insandan baka bir
ey gzkmedi bir sre. Kalabalk ald zaman bentlerin ye
rinde en kk bir ey, bir ta, bir tahta, bir al bile kalmamt.
Kalabalk kapkara bir kapanm, bir almt.
Sular aa doru ahyordu. Sularn alamasyla birlikte
de bir sevin gmbrts koptu kalabalktan. Sesler ylesine
grd ki, kasaba sarsld, titredi. alayp aa akan sularla
birlikte aa doru kyller de aktlar, sonra toptan suya eilip
kpklenen akan sudan itiler. Suyla birlikte aalara iniyorlar
d. Bir zaferin deli sarholuundaydlar. O kadar glyorlar, e
leniyorlar, o kadar grlt yapyorlard ki, kimse kimsenin ne
dediini anlamyordu. Kulaklar sar gibi olmutu.
alayp akan su byle birka kilometre aym hzla aala
ra indi, sonra yavalad durdu. Suyun yata, insan baca gire
cek kadar binlerce yarkla yarlmta. Sular geliyor yarklara do
luyor, yarklar doldurduktan sonradr ki akyor, baka bir yar
a gelince gene duruyor, onu dolduruyordu. Kalabalk gzn
dikmi yrmeyen, akmayan bu lanet suyu izliyordu. O gece
uyumadan sabaha kadar suyun bam beklediler. Su akamdan
sabaha kadar ancak bin, bin be yz admlk bir yol alabilmiti.
Su geliyor, geliyor, hooor diye grltlerle yarklara dolu
yordu.
Kasaballar iin aslm anlaynca sevin iinde dan frlad
lar, onlar da geldiler, durmadan gelip yarklar dolduran, ak-
mamakta ayak direyen suyun bana birikitiler. Kyller gibi
gzlerini suya dikip beklediler.
Kaymakam o kadar korkmutu ki, haberi almca ok fke
lendi:
"Bunlarn hepsini tevkif etmeli," diye bard. Ali Safa Be

445
yin can att bir eydi bu, Kaymakam kkrtt. Yalnz Yzba
Faruk buna raz gelmedi. Adamlar susuz kalm, gelmi bir ki
inin bendini bozmutu. Bunda ne vard?
Ali Safa Beye gre bu bir ayaklanmayd. Kyl ayaklan
m, kasabann stne yrmt.
"Bunlar, bu hareket cezasz kalrsa, ok ar bir ekilde ce
zalandrlmazsa, neticede ok byk hadiseler olur. Bu bir
ayaklanmadr. Bu harekete katlan btn kyller tevkif edil
melidir," diye ayak diretti.
Savc orada yle duruyor, sze hi karmyordu. Ali Safa
Bey onu keye ekti, kulana bir eyler syleyip eline ikin
bir zarf tututurdu.
Biraz sonra savc:
"Bunlarn hepsini tevkif iin mahkemeye yazyorum," de
di. "Az sonra tevkif iin karar kacaktr."
Yargcn koluna girdi, darya ktlar.
kinci gnn ikindisiydi. Garbi yeli esiyor, ortal toza bo
uyordu. Bir blk candarma, balarmda Yzba Farukla gel
di, gzlerini yarklara dolan, bir trl derlemeyen suya dikmi
kalm bekleen kyllerin stne, havaya ate etti. Kyller
biribirlerine sokulutular. Candarmalar bir daha ate etmek ge
rekliliini duymadlar. Kylleri toparladlar candarma komu
tanlnn avlusuna doldurdular. Oras almad camiye, cami av
lusuna doldurdular. Oras da almad, Ala Camiye gtrdler...
lkokula, Ermeni renine doldurdular. Kasabann bo avlular
kyllerle doldu tat. Balarmda birer ikier candarma, scan
alnnda a susuz piter. Susuzluktan, alktan kvranan kyl
lere kimse yaklap bir damla su, bir lokma ekmek veremiyor
du.
Bu srada Ali Safa Bey durmuyor, Vayvayllara haber st
ne haber yolluyordu:
"Kym brakr giderseniz sizi affettiririm, yoksa Hk
mete isyan bayra atnzdan dolay ileri gelenleriniz asla
cak, tekiler de on beer yirmier yl hkm giyecektir."
Kyller birka gn daha direttiler, raz gelmediler. Ama
alk, susuzluk yle bir hal ald ki susuz ocuklarn barlan,
kadnlarn inlemeleri sabaha kadar kasabay nlatt. Bu n-

446
malara dayanamayan kasaballar sabaha kar mahpuslara su,
ekmek verdiler.
Koca Osman Ali Safanm karsma kmad.
"lrm de o herifin pis yzne bakmam," diyordu.
Dahas yaras iyi olmayan boynu uzun Seyfali, Koca Osma-
nn olu Hsam, bir de Veli, Safa Beyin konama gittiler. Savc,
Kaymakam da oradayd. Kafay ekiyorlard. Gittiler, keye
bir sedirin stne oturup terbiyelice iki ellerini dizlerinin st
ne uzattlar, yle durdular. Balan nlerindeydi.
Savc:
"Siz," dedi, "ok ktlk yaptnz Ali Safa Beye. Zulmedi
yorsunuz adama."
Seyfali:
"Haa," diye ayaa kalkt. Ba tavana deiyordu.
Savc:
"Sus!" dedi, "Otur yerine. Daha bu gece sizden be deli
kanl Safa Beyin iftliini yakarken yakaland."
Ali Safa Bey sze kart:
"Deli Muslu, teki birisinin ad da Sleyman. Be kii," de
di. "Benden ne istiyorsunuz arkadalar, ben ne yaptm size?"
Seyfali ayaa kalkt:
"Brakn bizi, Vayvay brakp gideceiz. skandan beri ba
ba topramz... Ne yapalm, kader byle imi," dedi, sesi at
syler gibiydi. "Baba topramz..."
"Ne zaman?" diye heyecanla sordu Ali Safa Bey.
Gene at syler gibi bir sesle:
"Hemen/' dedi Seyfali. "Bizi brakr brakmaz. Bamz
ahp gideceiz."
Savc:
"Haydi gidin yleyse, yarn sabah serbestsiniz," dedi.
Kyller ekildiler gittiler ve sabahleyin erkenden de bra
kldlar.
Vayvayllar dilleri boazlarna akm, suskun, kylerine
dnerlerken Savrun ay boyunca yrdler. Su ancak Amberi-
nark kyne kadar yrmt. Amberinarkmm altnda su da
ha hooor diye yarklan dolduruyordu.

447
55

Kafasndaki sar prlt geniledi, oald, iplik iplik uzak


lardan geldi, sald, sonsuz bir hzla dnd, savruldu, kvl-
cmland, sald, sonra da derinden derine balkd.
ok scak vard. Memed ayn kuru yatana bakt, incecik
bir su gelmi yarklara sessiz doluyordu. Demek Vayvay ky
g ediyor ha, diye dnd. O elik lts gene geldi gzleri
ne oturdu, gzbebeklerine akld kald. Koca Osman, Seyran,
boynu uzun Seyfali, gzel gzl Ferhat Hoca, inat Yobazolu,
Kamer Ana, Selver Gelin geldi gzlerinin nne. Demek artk
bunlarn hepsi Vayvay brakp gideceklerdi. Ya da oktan ekip
gitmi, Vayvay kyn bombo brakmlard. Seyran da iki
gndr uramamt. Son geldiinde de sz sylememi, ama
ylesine bir gcengin bakmt ki, Memedi iliklerine kadar r-
pertmiti. Yenilmilik, ylgnlk damgasn Seyranm da alnna
vurmutu. Er ge onu da rtecekti.
Topal Ali orada duruyor, topal ayan altma ekmi, st
dahndan bir tuhaf bir ddk yapyordu. Kse Halilse ayn k
ysna gitmi, sularm yarklar dolduruunu seyrediyordu.
Ali neden sonradr ki bam kaldrd Memedin yzne
bakt, bakar bakmaz da gzlerindeki ty grd. Yznden
sevinle ac, glmekle alamak aras bir hava geldi geti. Me
med kalkt oraya gitti, Alinin yam bamda durdu. En dost ba
klarla ona bakt. Elini de omuzuna koydu. Bir sre kaldrma
d. Sonra ardaa gitti, bohasn yatan altndan ekti ald.
stndeki alvar mintan kard bir yana koydu, kendi giyit-

448
lerini de abucak, gz ap kapayncaya kadar giyindi. Taban
casn, hanerini, drbnn takt, fiekliklerini balad. Filin
tasn omuzuna ast, stne de srmal Mara abasn geirdi.
Fesini elinde bir sre evirip evirdikten sonra giymeyip abas
nn iindeki cebe koydu. oraplar dizine kadard. Ayakkabs
kurumu, azck skyordu ama alrd. imdi kl ukurova-
ya nas gelmise yleydi.
Topal Alinin nne geldi durdu. Gzlerindeki parlt daha
parlayp bymt. Kafasndaki san k seli durmadan ak
yor, yarklara doluyor, balkyordu.
"Sa kalsa da, bin yl yaasa da bu korku Hamzay iflah et
mez. Efendime syleyim hi etmez. Byle bir korku hangi ada
mn kanma girmi, yreine ilemise, o adam bitmitir arka
da. Efendime syleyim, dadan tatan uan kutan can umu
yordu Hamza. stnde bir ku kanad grse, bir an vzlts
duysa srayp ayaa kalkyor, Memed geliyor, diye bararak
dan uruyordu. Sonunda evlere, damlara, kye samaz ol
du. Dalara dt. Her gn bir maarada, bir kovukta saklan
yordu. Gidiyor kovuun en karanlk yerine gizleniyor, yemek
yemeden, su imeden, uyumadan orada bzlp kalyor, bir
den srayp danya frlyor, 'geliyor Ali, beni kurtar, geliyor/
diye var gcyle banyor, bana sarlyordu. Byle byle, gn
lerce Alidanda bir kovuk, bir tek maara koymadk, dolatk.
Senin ukurovaya indiini bir obandan duyduu sabah tarif
edemem. Bir seviniyor, bir seviniyordu dille anlatlamaz. Baya
yreim acd Hamzaya."
"Yrein mi acd Hamzaya?" diye sordu Memed.
"Vallahi yreim acd" dedi Topal Ali. "Duruyor duruyor,
o ukurovadan sa kamaz diyordu, ukurova ekyann
lm fakdr. Kurtulsa bile yan canl kurtulur, burada da benim
elime der, ben de nce Memede hibir ey yapmam. Cann
balarm, iki de kym ona veririm, o da benim canm ba
lar, diyordu. Bam yasta koyar koymaz uyudu, gn
uyanmad, uyanr uyanmaz da beni ard, abuk ol Ah, dedi,
abuk abuk ol, bin benim atma hemen in ukurovaya, yardm
et Ali Safa Beye, Yzbaya, sen olmazsan onun izini kimse s
rp de koca ukurovada bulamaz... nce Memedi, o eytan...

449
Ata bindim geldim ukurovaya, Ali Safa Beyin evine indim.
Byle byle dedim, Hamza Aann selam var, mbarek ellerin
den pyor. Bey beni ok sevdi, gnlerce yamndan ayrmad,
beni padiah konuklar gibi konuklad. Bana izciliin srrm an
lattrd durdu. Sonunda ben ona, Bey aam, dedim, ben buraya
vazifeyle geldim, gideyim de u nce Memed mendeburunun
izini sreyim de size u iflahsz yakalattraym. O sa olduka
bize rahat yok, dedim. te geldim, hem de efendime syleyim
ki, u nce Memed rezilinin izini de srdm buldum."
Memedin yzn Ali hi byle acl, kaya gibi de sert gr
memiti. Gzlerine aklm kalm elik ltsn da byle gr
memiti.
kindiyi geiyordu. Uzakta, gneyde, Akdenizin stnde
ak yelken bulutlan usul usul kabaryor, ge doru ykseliyor
du. Az sonra sert bir garbi yeli dalgas geldi, ortalk birazck
serinledi. Sonra durdu. Bir sre durdu esti, esti durdu. Sonra
yelken bulutlan iyice kabarp ykseldiler, ykseldike de k
lanyor, byyorlard.
Derken garbi yeli btn hzyla balad, tozu dumana katt.
Toz direkleri yer yer yollarda patlad, gneyden Toroslara do
ru akmaya baladlar.
Memed, Topal Alinin elini tuttu, gzlerini de gzlerinin ii
ne dikti sustu.
Ali:
"yi," dedi kendi kendine konuur gibi.
Memed:
"Ben Vayvaya bir urayacam.
Ali:
"yleyse seni kasabann dmda beklerim," dedi. "Bak, be
ni iyi dinle, kasabann dndaki kuru dereyi bilirsin."
"Bilirim."
"te tam yolun samda, dereyi aa inerken ok eski ko-
cam bir sakzlk aac var. Dibinde de bir tek mezar. Bu aa
zifiri karanlkta bile gzkr. Seni onun altnda beklerim."
Memed plak ata atlad. Halilin gnlerce rerek yapt
yular tuttu ekti. Kse dalm gitmi daha yarklara dolan su
lara bakyordu.

450
"Hakkn helal et Halil," dedi Memed, at srd, bostann
iinden kt. Bir toz bulutunun iine dald, biraz sonra da atn
ban Vayvay kynn ortasnda, ulu dut aacnn altna ekti.
Koca Osman hastalanm, yataklara dmt. Yatam da
evine deil, ulu dut aacnn altndaki sedirin stne yaptr
mt. Kamer Anayla Seyran onun bam bekliyorlard. Koca
Osmanm ayaklarnn oraya doru da baka bir sedirin stne
Seyfalinin yatam sermilerdi. marm altna geen gn yaka
lanan Deli Muslunun anasyla Seyrann anas da gelmiti. Ky
de bunlardan baka kimsecikler kalmam, kyl ardma bile
bakmadan nereye olursa olsun bam alm gitmiti.
Seyfali diretmi, gitmem de gitmem. Ben baba topramda
leceim. Baka yerde lmekten korkuyorum, demi alamt.
Kars da ocuklar da onu byle hasta hasta brakp gitmiler
di.
Bir de dallar, yani Seyrann kardeleri, akrabalar kma
mlard evlerinden. Ferhat Hocanm kars da onlara snmt.
Memed attan indi Koca Osmana doru yrd. Koca Os
man onu grnce yastktan bam ar ar kaldrd, bakt, son
ra bam yasta geri koydu gzlerini yumdu.
Yz solmu, her zamankinden daha ok knmt. Kr
ktan gzleri bile gzkmyordu. Memed geldi, onun elini
tuttu avularnn arama ald. Koca Osman zorla gzlerini at,
Memede bakt. Memed onun gzlerinde balamaz bir gce
niklik okudu.
"Naslsn Emmi, gemi olsun," dedi krk bir sesle.
Koca Osman ona karlk vermedi. Memed bekledi bekledi
Koca Osmandan bir ses kmad.
Yeniden:
"Naslsn diyorum Osman Emmi sana," dedi, Koca Osman
gene karlk vermeyince Kamer Ana araya girdi:
"Osman, Osman," dedi, "bak Memed seninle hellalamaya
gelmi, ocuk gidiyor. Sana naslsn diyor."
Koca Osman gzlerini at Memedin yzne dikti, bakt
kald. Neden sonradr ki duyulur duyulmaz bir sesle:
"Kocadm ncem kocadm," dedi. "Yoruldum Memed yo
ruldum, yenildim oul yenildim..."

451
Gzlerini yumdu. Memed anlad ki Koca kendisine bir iyi
ce ksm. Eer gcenmemi olsayd ona ahinim derdi.
Memed, Seyfalinin de yanma vard, ona da gemi olsun
dedi. Seyfalinin uzun boynu biraz daha uzam, yz gz ya
ra bere iinde kalm, imi, morarmt.
Ayaa kalkt, bombo kalm, pssz kye yle bir gz
gezdirdi. Baklar geldi Seyrann stnde durdu. Sonra gene
Koca Osmana yrd, vard onun elini yeniden tuttu, iki eli
arama ald, okad pt. Alams, bozuk bir sesle de:
"Hakkn helal et Osman Emmi," dedi.
Koca Osmanm dudaklar kprdad. Memed Kamer Anaya
gitti, ald onun da elini pt. Kamer Ana da onu kucaklad boy
nundan pt. Memed teker teker orada bulunan herkesle helal-
latktan sonra geldi Seyramn yannda durdu. Bir trl bam
kaldrp Seyranm yzne bakamyordu. Seyramn sa yanma
sarkm elini usulca tuttu skt. Sonra gene usulca, incitmekten
korkarmasna Seyran kucaklad, ba yerde atma atlad, dol
durdu, doludizgin bir toz bulutu iinde kyden uzaklat gitti.
Seyran ona gle gle, uur ola diyemedi, arkasndan bakama
d, alayamad, glemedi, orada yle koca dutun yam bamda,
gnein altnda kurudu kald.
Kasabanm kysndaki sakzlk aacma vardmda gn
oktan batmt. Ali onun savrulup gelen karartasm daha uzak
tan grm, yoluna kmta.
Memed:
"Ali," dedi.
Ali:
"Benim."
Memed atan bam ekti.
Ali:
"imdi gideceiz, Bey evdedir. Evde deilse de sen yukar
kp Beyi bekleyeceksin. Diyeceksin ki beni iftlikten Dursun
Durmu gnderdi, diyeceksin. Unutma, Dursun Durmu."
Memed:
"Unutmam," dedi.
"Senden hi phelenmezler. Onlara her gece senin gibi si
lahta ok adam gelir gider."

452
Kasabann ksz, karanlk sokaklarn getiler, yksek bir
avlu duvarnn kaps nne geldiler. Kap byk ve kemerliy
di. Ali atandan indi tahta kapy ata. Kap gcrdad. Memed at
ieriye srp yere atlad.
Ali atn bam tutup ona az ilerdeki merdiveni gsterdi.
Memed koarak merdivenleri kt, kapy ald, ierden bir ka
dn:
"Kim o?" diye sordu.
Memed soukkanl:
"Benim," dedi. "iftlikten geliyorum. Dursun Durmu Aa
gnderdi. Bey evde mi?"
Kadm:
"Bir adam geldi. iftlikten geliyormu. Dursun gnder
mi," diye ieriye Beye seslendi.
Memed, Beyin: "O adam ieriye al," dediini duydu, ilk
olaraktan soukkanlln yitirip yrei arpmaya balad. Bey
yataktayd, elinde bir gazete tutuyordu. Memed ieriye girince
kapy usulca arkasndan kapatt. Bey gazeteden bam kald
rp:
"Ne var, ne oldu gene?" diye umursamaz sordu.
Memed:
"Benim adm nce Memed," dedi birden. Tok, meydan
okuyan bir sesle. "Beni bilebildin mi?"
Ali Safa Beyin elindeki gazete dt, yatakta yar dorul-
mu yle kalakald. Yz apak oldu, gzlerinin karas bile aka
kesti. Dudaklar titredi. Azm birka kez ata ata kapad, sesi
kmad.
Memed elindeki filintasn ona dorulttu, el ate etti.
Kurunlarn yelinden odadaki lamba snd. Hemen o anda ko
nan iinde bir kyamettir koptu. Memed ar ar merdiven
leri indi, Alinin elindeki atm ald, atlad doludizgin kasabay
kt. Bir sre gittikten sonra atan bam ekti, kulak verdi kasa
bay dinledi. Kasabadan koygun bir uultudan baka hibir ses
gelmiyordu. Ne bir kurun sesi, ne de baka bir ses... Atan ye
niden doldurdu.
Gn douyordu ki Deirmenoluk kyne girdi. Doru Ab
di Aann evine srd, kapda durdu:

453
"Hamza Aa, Hamza Aa," diye bard. Sesi duyan Ham-
za darya frlad, Memedin yanna geldi, Memed tabancasn
ekip yumuak bir sesle ona:
"D nme," dedi.
Hamza durdu, bir sre gzlerini kirpitirerek atm stnde
ki adama bakt, onu tand, sonra da kyn iine doru, "ld
ryorlar, ldryorlar," diye bararak ald yatrd. Boazlyor-
larm gibi bir sesle durmadan, "nce Memed beni ldryo-
oor, ldryooor, ldryooor!" diyor, bararak oraya buraya
kouyor, ban kapdan kapya vuruyor, kaplar almyordu.
Memed de biraz uzandan atn stnden onu izliyordu. Bir
lk, bir umutsuzluk, bir lm kasrgas halinde Hamza bir
sre var gcyle koarak de kalka kydeki her kapya vard:
"ldryorlar, ldryorlar, kurbannz olaym ldr
yorlar," diye yalvard.
Kendi evinin kapsna bile vard. Yalvard. Kendi evi de y
zne kapanmt, almad.
Salarma kadar terlemi, gzleri grmez olmu, ba kesil
mi tavuk gibi ynsz, oradan oraya kouyor, rpmyor, bir
vard kapya bir daha bir daha gidiyor, aresiz, bitkin kyn
iinde drt dnyordu. Bir an durdu, azck dnd, sonra
var gcn toplayp kyn dna doru komaya balad. K
y dar kncaya kadar belki on kez tepesi st yere kapak
land kalkt, kapakland kalkt.
Memed hi soukkanlln bozmadan, aray ap kapama
dan, o hzlanrsa hzlanarak, yavalarsa yavalayarak ardnca at
sryordu. te bylece Hamza nde Memed arkada kyn y
resini kez dndler. Hamza bir ara durdu, dnd, bo gzler
le Memede bakt. Sonra birden gene delicesine komaya balad.
Kyn iine sapt. Ayakta duracak hali kalmam, her iki
admda bir kez yere dyor, topraa boylu boyunca seriliyor,
sonra byk bir abayla geri kalkyor, kamaya urayordu.
Memed onu bylece sre sre kyn alanna kadar getirdi:
"Dur burada," diye bard.
Ortalkta kimsecikler yoktu. Hibir canl da gzkmyor
du. Ne kedi, ne kpek, hibir canl... Ne de gkten bir ku gei
yordu.

454
Hamza son bir gayretle:
"Yetiin ldryorlar, ldryorlar," diye bir daha bard,
sonra da olduu yerde durdu. Saa sola sallanyor, yaprak gibi
titriyordu.
Dileri biribirine arpa arpa:
"Beni ldrme efendim," dedi. "u kyn beini de sana
vereyim. Allahakma."
Sz azmda kald. Memed onun kafasma tabancasndaki
kurunlan boaltt. Hamza hemen lmedi, topra peneleriyle
rmalamaya, yrtmaya balad. Kendi yresinde fr dnyor,
topra yrtyordu.
Memed omuzundan ar ar filintasn ald dorulttu, bir
tarak fiei daha Hamzann stne boaltt. Hamza olduu ye
re yzst yumuldu kald. Memed at stnde onun yresinde
dnyor, filintasn doldurup doldurup yumulmu kapkara ya
tan lnn stne boaltyordu. lnn yresinde deli gibi at
sryor, gidiyor geliyor, hrsm alamyor, onun stne bir tarak
daha kurun boaltyordu.
Dardan Memede bakanlar onun bir acayip, bir eski at
oyunu oynadm sanyorlard.
Memed sonunda yoruldu, atnn stnde alann ortasnda,
lnn yam bamda dimdik durdu. Terlemi, ter kara perem
lerinden p p diye atn boynuna damlyordu. Srtndan, aba
snn dna da ter fkrmt. At da kpk iinde kalm, yaz
at biraz daha kapkara kesilmi, kmr karas olmutu.
Kyller birka kez evlerinin kapsndan, pencerelerinden
korka korka balarm darya uzatp geri ekildiler. Onu yle
ata stnde dimdik, kaya gibi grdler.
Yaz at daha krk gibi solyor, stndeki Memed de y
le dimdik, dalp kalm kprdamyordu.
Gn bir kavak boyu ykseldi. Kara peremi, yz su gibi
ter iinde kalm Memedi, kpe batm uzun boyunlu, b
yk gzl yaz ata a bodu. Glgeler ekildi. Kyden hi
t kmyordu. Bir sinek usa kanadnn sesi duyulurdu. Her
yan psszd. Bu ky kuruldu kurulal sanki buraya hibir canl
uramamta. Ortalk sessizlikten ylesine m m tyordu. Bir
yaz at, bir de stndeki Memed, bir de aada yumulmu
kapkara yatan l... Bakaca, dnya bombo kalmt. Bir ku
bile tmyor, bir an bile vzldamyordu. Uzakta, tede kabarp
soluklanan masmavi Dikenlidzyd. Dikenlidz apaydnlk
serilmi yatyordu. Ve gittike gzelleen yaz atn sarsna
pul pul den klard...
Memed atmn stnde durmu kalm, gzleri bir atmaca
nn gzleri gibi kyn ev aralarm dolayor, bombo alanlarda
bou bouna bir kprdanma, bir ses aryordu. Bir kap, be ka
p, on kap alacak, kyn btn kapan alacak, insanlar ha
imdi, ha birazdan u alana doluacaklard. Memed bunu niin
bekliyordu, kendisi de bilmiyordu ama bekliyordu.
Uzun bekledi. Ky daha sszlat, daha boald. Ne gelen
vard ne giden. Memed bir trt duymaya bile can atyordu.
Birden, usul usul uzaklardan gelen bir ayak sesiyle irkildi.
Bam yana evirince giyinmi kuanm, ak barts bala
yp, kpelerini, mercan gerdanln takm, renk renk ipekli
Tarabulus kuan zenle beline dolam yukardan aa gelen
Hr Anay grd. Atnn bam onun geldii yne evirip sr
d. Az sonra kar karya kaldlar. Memedin yz ald, g
lmsedi, baktlar. Sonra balarn evirip yerde yumulmu ya
tan lye baktlar. Hr Ana da glmsedi. Sonra baklar bir
sre kyn iini tarad durdu, geldi gene lnn stnde dur
du. lnn yamnda yatt ta ukura kam dolmu, gllenmi-
ti. Kann stnde imek gibi bir yeil sinek akt.
Bir daha gz gze gelip baktlar. Memed atm Hr Ana
ya doru iki adm daha yrtt.
"Ana, Ana," dedi, "Hr Ana, hakkn helal et."
Baka bir ey sylemedi. Hr Ana da konumad. Atnn
yularn ekti, bam Alidana doru evirdi, doldurdu. Yaz
at yldrm gibi kyden kt. Alidamdan yana bir kara ok gibi
akt, bir anda da gzden rad kayboldu gitti.
Hamzann ls yatt yerde, orada ta ukurunun yam
banda iki gn ylece yumulmu kald. Kyller evlerinden
dar kmadlar. Sadece, o da ok merakllar, balarn evleri
nin kapsndan darya karp, grebildikleri kadar alann or
tasndaki lye bakp balarn hemen ieriye geri ektiler.
nc gnn sabah Pancar Hsk evinden elinde bir iple
kt, alann ortasna geldi, ipi lnn ayana balad, ly
kyn dna srkledi, uzaklara gtrd, Kulakszn deirme
ninin altndaki uurumdan aa yuvarlad.
"Mstahakru buldun teres," dedi, arkasndan da gld.
"Kel kafir. Aradm buldun ite. Var git imdi de kel kerkezle-
re yem ol!"
Bundan sonra kyller bir sre hibir ey yapmadan, elle
rini lktan soua vurmadan, biribirleriyle hi konumadan,
korkarak kyn iinde tembel, aylak, ellerini kollarn sallaya
sallaya dolatlar...
Sonra bir gn usulca vardlar Kel Hamzanm kilerinin kap
m atlar. Hamzann karlar hi azlarm amadan uzaktan
kileri aan kylleri, oral deilmiene seyredip durdular. Ki
ler hzman hzman ya, bal, pekmez, sandk sandk kuru
zm, badem, ceviz, incir, kuru dut, armut, elma kurularyla,
balkabaklanyla azna kadar doluydu. Btn kyn gznn
nnde kileri, hibir szltya meydan vermeden kardee pay
latlar. Bir pay da Hamzanm kanlarna aynp, "Aln bu da si
zin paynz," deder.
Sonra da, kiler paylamasmdan uzun bir sre sonra da
Hamzanm evinin nne ylp karlarndan paralan istediler.
Kadnlardan birisi azna kadar basa basa doldurulmu bir tor
bay getirdi onlara verdi. Oturup onu da kardeene pay ettiler.
Bir pay da Hamzanm kanlarna verdiler. Sonra herkes Kel
Hamzanm bir ounu satamad, atim, eeini, keisini, k
zn, ineini gidip Hamzanm evinin kapsndan ald evine ge
tirdi. Sonra yllardr buday, arpa, danyla doldurulmu ambar
lan ap onu da kardee pay ettiler. Bir paym da Hamzanm
kanlarna verdiler.
Btn bunlan ok sessiz, azck korkarak, ekinerek, azck
da utanarak, t karmadan uslu uslu yaptalar.
Gz geldi att, hi kimsede bir kprdanma olmad. Souk
yeller esti, glgeler yaylp soldu, akrdikenlii kurudu, atr
dad gene hi kimsede en kk bir kprdanma olmad. Ner-
deyse ift koma zamam da gelip geecek, gene kyller elleri
ni arkalarma balam, geriye doru kayklm, biribirlerinin
gzlerinin iine bakarak kyn iinde dolap duracaklard.

457
Eer Abdalolu Bayramn tan davulu imdatlarna yetimesey-
di.
Bir sabaht, daha gn mamt ki kulaklarna kyn orta
sndan bir tan davulu sesi geldi. Davul ar, gvenli, koygun
koygun tyordu.
Davulcunun Abdalolu Bayram olduunu hemen anlad
lar. Zurnay da olu Cmek alyordu. Onu da bildiler. nk
Torosta hibir Abdal byle bir davul alamazd.
Abdalolu Bayram oluyla birlikte davulu vur ediyor, yat
yor, kalkyor, sryor, kkryor, lklar atyor, dolamyor, oy
nuyordu. Kendini byk bir cokunlua kaptrm, bir sevin
kasrgas olmu kyn ortasnda uunuyordu. Abdalolu Bay
ram kendini bildi bileli byle bir cokunluk iine dmemiti.
Kuluk zamanyd ki, kyller teker teker alana geldiler.
Tertemizdiler, yunmu arnmlar. En gzel bayramlk giyitleri
ni giyinmiler.
Yal kadnlar stbeyaz bart, gen kzlarsa balarma al
vala balamlard. Alndan, yeilinden, morundan donanm
lard. Hr Ana bugn ylesine iek gibi olmutu ki, bu kadar
kalabaln iinde bile seiliyordu.
Geldiler, toplandlar, kyn alanna doldular. Alanda in
sandan ine atsan yere dmezdi. Az sonra kalabalk da Bay
ramla Cmekin oyunlarna katld. Kyn alamnda byk bir
sevin uuntusunda dndler durdular, sonra da oynayarak
akrdikenlie doru ekildiler.
Bayramn davulunun sesini teki Dikenlidz kylleri
de duymu, oralarda da davullar dvlyordu. Onlar da a-
krdikenlie doru ekildiler. Be kyn bei de ekilip geldi
ler, douda, akrdikenliin ucunda Alidamn eteinde bu
lutular. Delikanllar trpanlarn ektiler akrdikenlerini bi
tiler, gen kzlar biilmi akrdikenlerini topladlar byk
bekler ydlar. Bayram davuluyla bir bein stne frla
yp, kyllerin imdiye kadar hi grmedikleri bir oyuna
balad. Uzuyor, ksalyor, dnyor, ellerini kollarn kvra
rak bir eski zaman oyunu oynuyordu. O oynarken, kyller,
onun bir imar stne altndaki bei tututurdular. Bayram
bir sre de yalmlarn ortasnda, yalmlara uyarak oynad.

458
Dalgaland, esti. Sonra dimdik atein iinden kp geldi kala
bala kart.
Yalmlar diken beklerinden ovaya atlad. Kurumu akr
dikeni ovas tepeden trnaa bir anda yalma kesti. Bir de poy
raz esiyordu. Yalmlar ald, saarak, dkp savurarak ta gne
ye gtrd. akrdikenlikten atrtlar geliyor, lklar geceyi
dolduruyor, yalmlar bir utan bir uca ovada koturuyordu. Sa
baha kar btn Dikenlidz yalma kesti, ova bir yalm selin
de alkaland.
Bir daha nce Memedden haber alnmad. mi timi bellisiz
oldu.
O gn bu gndr, Dikenlidz kylleri her yl topraa
saban atmazdan nce akrdikenlie gelir, byk bir toy d
nle dikenlere ate verirler. Yalmlar gn gece bir sel gi
bi dzde dolanr, akar durur. Ova bir yalm frtnasnda alka
nr, yanan dikenlikten lklar gelir. Bu atele birlikte de Alida-
mm doruunda bir top k patlar. Dan doruu gece aa
rr, apaydnlk, gndz gibi olur.

459
Otuz iki yllk bir zaman diliminde yazlan n ce M em ed
drtls, dzene bakaldran Memed'in ve insan ilikileri,
doas ve renkleriyle ukurova'nn yks. Yaar Kemal'in
syleyiiyle "iinde bakaldrma kurduyla domu" bir
insann, "mecbur adam"n roman.

ldrlen Abdi Aa'nn yerini kardei Hamza alr. Memed,


topraklarn ele geirmek iin Vayvay kyllerine zulmeden
Ali Safa Bey'i ve Hamza'y ldrr. Ancak kyller iin tam
bir efsaneye dnmesine ramen zulmedenlerin ldrmekle
bitmeyecei konusunda kuku duymaya balar. Abdi Aa
gitmi, yerine Hamza gelmitir, onun yerini de bir bakas
alacaktr.

"Kalemi insanln hizmetinde bir yazar..."


Henry Lundstrm, Sundvalls Tidning, (sve)

"Yaar Kemal, grkemli bir destan akcl iinde, tm ayrntlar


titizlikle yanstarak dile getirmi lkesini."
Paul Theroux, The New Yok Times, (A.B.D.)

"Korkusuz bir toplum eletiricisidir Yaar Kemal. Ve esiz bir air."


Dagens Nyheter, (sve)

"Bir gkkua gibi, topraa hi dokunmadan bir ufuktan dierine


kayan byk bir efsane geleneine dayanyor."
Sunday Times, (ngiltere)

"Kemal'in Hardy ve Tolstoy ile karlatrlmasna yol aan zengin


slup, konunun zenginlii ve eitlilii, sradan insanlarn yaamyla
insanln balants, insan iine eken bu romanda da aikar."
The Times, (ngiltere)

"Ba dndrc bir hzla ilerliyor."


The Guardian, (ngiltere)
Kapaktaki Resim: Avni Arba

Takm ISBN 978-975-08-0698-0


ISBN 978-975-08-0717-0

9 789750 807176

You might also like