You are on page 1of 135

--- AYDINLANMA FELSEFES ---

L. GOLDMANN, Bkre niversitesi'nde Hukuk oku


duktan sonra, Viyana'da felsefe eitimi grd. 1934'de Paris'e
gitti ve eitimini siyaset bilimi - edebiyat alanlarnda s
drd. Entelektel yaamu nemli oranda etkileyen Jean
Piaget ile iki yl alb. almalanru Fransz Bilimler Aka
demisinde srdrd. 1958 ylndan itibaren uygulamal Yk
sek Arabmalar Okulu'nun bakanlna getirildi.
Kant zerine arabrmalanyla tannan ve Bab Marksizmi ie
risinde nemli bir yeri olan Goldmann, 19301arda - ikinci
Dnya Sava ncesinde Viyana'daki renimi srasnda sis
tamatiinde temel olacak G. Lukacs'n erken dnem ya
ptlarm tand. Dnce yapsru etkileyen dier temel e
ler J. Piaget'nin "genetik epistemoloji"si ve H. Marcuse'nin
"rgtl Kapitalizm"'e ilikin tezi oldu. Ve nl genetik ya
psalclk tezini gelitirdi: Goldmann'n dncesi, "birey
tesi znenin, tutarl dnya grn olanakl klan ve Lu
kacs'tan alnma zne-nesne zdelii kavramnda odak
lanmb. O'na gre insann davraruru oluturan yaplar
gerekte evrensel olarak verili olan alglar deil, gemi bir
oluun sonucu olan ve gelecekteki evrimin haberciliini
yapan dnmlerle etkileen zgl fenomenlerdir.
Goldmann'n balca eserlerinden bazlar unlardr: Im
manuel Kant'n Felsefesi'nde insan, Toplum ve Dnya,
Kant Felsefesine Giri, insan Bilimleri ve Felsefe, Di
yalektik Aratrmalar, Zihinsel Yaplar ve Kltrel Yarat,
Bir Roman Sosyolojisi iin.
eDoruk Yaymclk

BlLIM-FELSEFE- POLlTKA SERSit2

AYDINLANMA FELSEFES
LUCIEN GOLDMANN

ngilizce'den eviren :
Emre ARSLAN

Yayma Hazrlayan:
M. Serdar Kayaolu

Kitabn Orijinal Ad:


THE PHILOSOPHY OF THE ENLIGTENMENT
The Christian Burgess And The Enlightenment
Dzelti:
Zden Bayram, Sabri Akdemir

Kapak Tasarm:
Doruk ve Etki Ajans

Mizanpaj ve Dizgi
Donk Dizgi.evi (Sibel Gnda)

Bask ve dit: KMS Mabaa-Yaynclk


Tel: O 312 434 29 10
BiRiNCi BASIM, UBAT 1999

ISBN: 975 - 553 - 296 - X

Adres: Mithatpaa Cad. 24/A Kzlay/ Ankara


Tel: (0012) 432 39 29 Fax: (0012) 4322815
LUCIEN GOLDMANN

AYDINLANMA FELSEFES
The Phla;ophy Of The Enlgtenment

The Christian Burgess And The Enlightenment

EViREN: EMRE ARSLAN


BLM -FELSEFE-POLTKA SERS
Lucien Goldmann, Aydnlanma Felsefesi,
ev.: Emre Arslan, Ankara 1999,
Doruk Yaynlar, 133 s.
ISBN: 975 -553 296- X
-
NDEKLER

I. AYDINLANMANIN YAPISI

Ansiklopedi .................................................................................. 13
Kant .................... ........................................................................... 15
Diyalektik Eletiri ....................................................................... 19
Eko nomik ve Toplumsal Arka Plan .................... . . . . . . . . . ............ 31
Etik Kuram ........... .......................... .................................. . . . ........ 42
Din ................. ......... ....................................................................... 51
Siyaset .......................................................................................... 54
Hareketin l Yaps ..................................................................... 58
Burjuva Deerlerinin Eletirisi .................. ............................... 63

il. AYDINLANMA ve HIRSTYAN NANCI

Hristiyanlk ve Ussallatrlm Toplum .............................. 77


Hristiyanla Saldrlar . . . ....... ................................................... 92
Yabanclama ............................. ............................................... 112
III. AYDINLANMA VE MODERN
TOPLUMUN SORUNLARI

Bunalm ........................................................................ 114


Marksist Eletiri ................................................... ............ 116
Bat Toplumu . .................... . .............................................. 121
Bir Senteze Doru ........................ . . . . . .......... . . . ................ . . 127
sakl tanrlara
ngilizceye evirenin nsz

Bu deneme ilk olarak Der christliche Brger und die


Aufklarung adyla 1968 ylnda Almanca olarak yaymland.
Franszca versiyonu ise (Irene Petit tarafndan derlendi) La Phi
losophie des Lumieres adyla yaymland ve Goldmann'n
Structure mentales et creation culturelle (Paris 1970) adndaki
eseri ierisinde yerald. Bu eviri ise orijinal Almanca metni iz
lemekle birlikte baz ek dzenlemeler yaplarak Franszca ver
siyonundan daha zengin hale getirilmitir.

HeruyMaas
ngilizce eviriye nsz

Bu deneme 1960 ylnda yazld. Alman yazarlarn de


erlendirmesine gre kitapta yer alan "Aydnlanma ve H
ristiyan nanc" adl blm Hristiyan dncenin tarihini esas
l bir biimde yanshyordu.

Aslnda orijinal metne ramen, bu kitap Aydnlanmay


tam olarak akalamad gibi Aydnlanma zerine de ya
zlmamt. almann sistematiine gre Aydnlanma ve H
ristiyanlk ilikisine daha az yer ayrmam gerekiyordu.

Eserin ierii yine de ilgin olmaya devam ediyordu, ve


belki bu temel almaya cesaret ederek kesin hipotezlerin ge
litirilmesiyle bilimsel arahrmann eksikliklerini de kar
layabilirdi.

Lucien Goldmann
Paris, Mays 1967
I

AYDINLANMANIN
YAPISI

ANSKLOPED

18.yy. Fransa's, en gelimi ve en salam yapsyla Ay


dnlanmann lkesidir, d'Allambert ve Diderot tarafndan y
netilen Ansiklopedi 1 de tm hareketin hem bir eit simgesi
hem de programdr.
Ansiklopedi, elbette ki, daha geni olan dnsel bir ha
reketin sadece bir uzantsdr. Yansra Voltaire, Rousseau, Hel
vetius ve d'Holbach da ilerinde olmak zere birok nemli Ay
dnlanma dnrnn Aydnlanmaya yaptklar katk da

1 talikler yazara aittir.


14 AYDINLANMA FEI.SEFES

kukuyla karlanmaldr. Bununla birlikte bu filozoflar, Ansik


lopedi 'yi yaratan grupla yakn ilikilerini srdrdler. Arala
rnda temel farklar bulunmasna karn, bu farklar, Aydnlan
ma'nn merkezinde olan Ansiklopedi'nin kendi fikriyle deil,
dncelerinin ksmi alanlaryla ilgiliydi.
Ansiklopedi, Aydnlanmann tek yapt deildir fakat,
Bayle'in Dictionnaire Historique et Critique (Tarih ve Eletiri Sz
l)'nden Voltaire'in Dictionnaire Encyclopedie (Felsefe Sz
l)'ne kadar tm dizinin en nl ve en geni giriimi olarak
kabul edilmelidir. Ama, eer Ansiklopedi, hareketin zel tem
silcisi olarak kabul ediliyorsa bunun nedeni hem ieriinin hem
de bunlarn dzenleni ilkelerinin Aydnlanmann temel d
ncesindeki iki nemli zelliini ifade etmesidir. Bu zellikler:
a) Bilgiyi olabildiince kapsaml hale getirmeye atfedilen
byk nem;
b) Bu bilginin, alfabetik srayla gsterilecek veri mad
delerinin bir toplam olduu dncesi.
Tabii ki, bu yalnzca kaba bir yaklamdr ve eer do
acak karkl nleyeceksek, daha kesin olmamz gerekir.
Aydnlanma yazarlar, bilgiyi daima eylemle yakn iliki ie
risinde dndler. Ancak onlar, insan pratiini (Praxis) hem
doa zerindeki etkileri hem de toplumsal ve tarihsel sonular
asndan, bireysel eylem ya da ok sayda bireyin ezamanl
eylemleri ve zihin yoluyla kazanlm bilginin uygulamas ola
rak grdler. Gerek doann gerekse toplumun bilgisi zerktir.
Bu bilginin varl ve menzili, bireyin pratik deneyimine ba
ldr. Ancak bilginin z, insanln tarihteki kolektif eylemiyle
belirlenmi bir ey olarak grlmez.
Bylece, insan pratii, ahlaki ilkelerin ve kuramsal bilginin
toplumsal adan nemli bir uygulamas olarak grlr. nsan
AYDINLANMANIN YAPISI 15

pratii, bilginin zn dntrecek ve bylelikle toplumun


deimesini salayacak gl ve bamsz bir varlkm gibi
grlmez. Genel olarak Aydnlanma dnrleri, bilgi, eylem
ve kendi kendinin farknda olmayla (self-awareness) pratik ara
sndaki diyalektik ilikiden tmyle habersizdiler.
Filozoflar (philosophes) bilginin deiik alanlarnn bir
biriyle ilikili olduunu biliyorlard. Ancak bu birbiriyle ili
kililik, onlar, verileri ayn balklarda toplayan szlk trne
gre kesinlikle ve vazgeilmez biimde tercih edilmesi gereken
kendi iinde dzenlenmi bir sunu yapacak kadar temelden
etkilememiti.
Onlar iin, insann yaamn anlaml klan grev, tek
nolojik olarak doaya ahlaki ve siyasal eylem yoluyla da top
luma uygulamak iin olabildiince byk oranda zerk ve
eletirel bilgi elde etmeye almak olmaldr. Dahas, insan
bilgiyi elde ederken, dncesinin hibir otorite ya da nyarg
tarafndan etkilenmesine izin vermemelidir; yarglarnn ie
riini sadece kendi eletirel aklyla belirleyebilmelidir.

KANT

Aydnlanmann birok temel dncesini benimseyen ve


baz nemli konularda onlarn tesine geen Kant, An Answer to
the Question: What is Enlightenment? (Aydnlanma nedir? So
rusuna Bir Yant) adl denemesine u szlerle balar:
Aydnlanma, insann bizzat kendisinin neden olduu er
ginsizlikten kurtuluudur. aret edilen bu erginsizlik ba
kasnn klavuzluu olmadan kendi zekasn kullanma ye-
16 AYDINLANMA FELSEFES

teneksizliidir. Eer bunun nedeni, insan kavraynn ye


tersizlii deil de, bakasnn klavuzluu yerine kendi
zeklsna dayanmak iin gereken sebat ve cesaret eksikli
iyse, bu insann kendi suudur. Bu yzden Aydnlan
mann iar "Sapere aude! Kendi zekln kullanmaya cesaret
et! " olmaldr. Tembellik ve korkaklk, insanolunun byk
bir ksmnn, doann onlar uzun zamandan bu yana ba
kalarnn vesayetinden kurtarm olmasna ramen, neden
yaamlar boyunca ve gnll olarak erginsiz kaldklarn
ve niin dierlerinin de kendilerini onlarn vasisi olarak be
lirlemesinin bu kadar kolay olduunu aklayan ne
denlerdir. Erginsiz olmak en kolay yoldur. Eer benim iin
dnen bir kitap, benim vicdanm olarak hareket eden bir
rahip ya da benim diyetimi dzenleyen bir hekim ve buna
benzer daha birok rehberim varsa, kendim iin hibir s
kntya girmem gerekmez. Btn bunlar karlayabildiim
srece, dnmek zorunda da kalmam. Nasl olsa ba
kalar, beni bu yorucu iten kurtaracaktr.
Kolayca grlebilecei gibi, bu yaklam zaten Aydnlan
may geleneksel Hristiyanlkla atma iine sokmutur.
Vahye dayal her din, insanlara, yaamlarndaki tm nemli
sorunlarda gereksinim duyduklar bilgiyi alg ve akln ve
remeyeceini srarla savunur. Onlar iin, bu tr bilginin d
zeltilmeye ya da vahiy otoritesine bal bilgi tarafndan ta
nmlanmaya ihtiyac vardr.
Elbette, filozoflar da insan bilgisinin snrl olduunun far
kndaydlar. Onlarn tutumlaryla dinsel tutum arasndaki
fark, filozoflarn insan dncesinin sonsuz gte olduunu
ve eylerin zorunlu doasn kavrayabileceini varsayma
larnda deil, duyusal algya bal insan aklnn inancn des
teine hibir biimde ihtiya duymadan, yaamn tm temel
AYDINLANMANIN YAPISI 17

sorunlaf2.a olumlu sonulara ulaabileceini dnmelerinde


yatar. Bu adan, bata Fransa'dakiler olmak zere Ay
dnlanma'nn daha radikal dnrleri, insan zihninin tm ge
rekli sorularn yantlarn elde etme yeterliliine sahip olduu
dncesini savundular. Bu durumda, vahiyle kazanlan tm
bilgiler gereksiz, aldatc ve Kant'n deyiiyle, insan erginlii
iin zararl hale gelirler.
Kant, yazsn yle srdrr:
Aydnlanmann temel baarsnn -ki bu insann 'kendisi
nin ' neden olduu- erginsizlikten kurtuluudur her eyden
nce dinsel konularda oldtunu ne srdm. Bunun ne
deni, yneticilerimizin kendine tabii olanlara bilim ve sanat
alannda klavuzluk yapmaya hi ilgi gstermemesidir.
Zaten bu dinsel ballk, tm arasnda hem en zararl hem
de en aalayc olandr.
Kant, k noktas olarak aldmz bu denemenin de
vamnda Aydnlanma iin sadece insann dncesini tm oto
ritelerden bamsz hale getirmesinin yeterli olmadn, ayn
zamanda insanlarn dncelerini kamuya zgrce sunmas ve
herkesin dncelerini zgrce yazma ve syleme hakkna
sahip olmas gerektiini bildirir.
te yandan Kant bize Aydnlanma iin sorun yaratmayan
"aksine, gerekte onun yararna olan" baz pratik snrlamalarn
gerekebileceini syler. Bunlar, bireyin akln yurttalk grevi
veya kamu yarar iin kullanabilecei "zel kullanm" zerinde
yaplan snrlamalardr.
Kant'n denemesindeki zel hava, elbette kendi zamann
daki Almanya'nn somut toplumsal ve siyasal durumuyla ve
orta snfn gszlylebelirlenmitir. Bunun sonucunda,
Alman Aydnlanmas zorunlu olarak, rnein Fransz Ay-

F:2
18 AYDINLANMA FELSEFES

dnlanmas kadar radikal olamamtr. nde gelen Fransz d


nrleri, dnce ve eylem arasnda yaplan bylesine bir ay
rm ok g kabul ederlerdi. Bunu vurgularken, Kant'n ken
disi yle dnmese bile, hareketin en zayf yanlarndan birini
aa karmtr. O, filozoflarn karlat btn glklerin
sadece yazlarn yaynlamalarndan kaynakland gereini
kabul etmitir, yoksa filozoflar, kendi dncelerini hibir bi
imde mesleki grevlerinde uygulamaya almam-lardr.
Jean Meslier'nin durumu buna iyi bir rnektir. nW1 ayinlerini
dinleyenlerin gznde, Meslier'nin kariyeri, rnek bir papazn
kariyeri gibiydi ve aykrlndan ya da dinsizliinden en
kk bir kuku ble duyulmamt. Ama, lmnden sonra,
zamannn en radikal Hristiyanlk kart ve Tanr tanmaz ki
taplarn yazd ortaya kt. Kitaplarnn yaynlanmas ise,
ok byk tepkilere yol at.
Dnce ve eylem arasndaki bu ayrlk, Fransz Ay
dnlanmasnn temel dncelerinden birisinin -gnn byk
toplumsal bozukluklarn sona erdirmek ve insanln z
grlemesini salamak iin, daha tede hi bir eyleme gerek
'f duymadan sadece bilginin herhangi bir engelle kar
lamayacak biimde ilerlemesinin ve genel eitimin yeterli
olaca dncesi- yansmas olarak grlebilir.
AYDINLANMANIN YAPISI 19

DYALEKTK ELETR

Hegel:

Aydnlanma -kelimenin en geni anlamyla ister ras


yonalist, ister ampirik isterse de karma ve ortada2 olsun, dn
yay bireyci adan grme olarak alnrsa- modern bat uy
garl tarihindeki drt nemli dnce biiminden3 biridir.
Gnmzde, Aydnlanmac Alman idealist baknn, di
er byk dnya gr -trajik, romantik ve diyalektik -ta
rafndan alm snrl bir dnce tarz olduunu kabul
etmek doal hale gelmitir. Gerekten de diyalektik ve dinsel
bakla yaplan eletirilerde genellikle baz hakl gerekeler bu
lunuyor; ancak benim savm, bu eletirilerin 20.yy. deneyim
lerinin nda bir takm dzeltmelere ihtiyac olduudur.
Ben burada ilk adm olarak, diyalektik eletirinin zetini
sunduktan sonra, bir btn olarak Aydnlanmann genel bir de
erlendirmesini yapacam.
Diyalektik eletirinin, en etkin biimi diyalektik felsefenin
iki bayapt olan Hegel'in Tinin Grngbilimi ve Goethe'nin
Fast'unda dile getirilmitir. Hegel, kitabnn Aydnlanma ze
rine olan blmne (Grngbilim, "zyabanclamda Tin",
-ikinci blm, J. A. Baillie tarafndan ngilizceye evrilmitir.),
Aydnlanmann en byk temasnn dine kar mcadele ol
duunu iddia ederek balar; "Kavramn etkin kuvvetini yn
lendiren ar igrnn kendine zg nesnesi inantr." Ancak

2 "Karma ve ortada", terimi, genellikle Fransa'da daha dar anlamda Ay


dnlanmac olarak grlen dnrlerin ounu tanmlar.
3 Dier ise unlardr: Pascal ve Kant'ta ki trajik; romantik, Hegel ve
Marx'taki d iyalektik dnce.
20 AYDINLANMA FELSEFES

Hegel, tarihsel gelimenin bu aamasnda, insan bilincindeki


deime nedeniyle (bir Marksist, burjuvazinin ve onun rasyo
nalist dnce tarznn ykselii nedeniyle derdi ... ) Aydn
lanma'n savat man'n sadece Tanr hakknda bir bilgi
bnyesi olan kendisine kar kan rasyonalist grn kap
sam kadar kstl bir "Tanr Bilimi"ne dnnceye kadar da
raltldn ekler. Bu, Hegel'in, inantan "kendisine [ar igr,
yani Aydnlanma] benzeyen fakat o e iinde ona kar olan
ar bilincin bir biimi". olarak sz ederken kastettii eydir.
Bununla birlikte Aydnlanmann anlam sadece hurafe ve
"Tanr Bilimi" yle snrlandrlm dine kar gerekleen bir
savatan ibaret deildir. Ayn zamanda Aydnlanma, dn
yann eletirel bir kavran ve insann dnyayla ilikisini ras
yonel bilgi (ar igr) araclyla grme biimidir.
Fakat ayn zamanda ar igrniin edimsel dnyayla bir
ilikisi vardr, nk o da inan gibi edimsel dnyadan ar
bilince yeniden dnr. Ve bizler ler eyden nce, edimsel
dnyada bulunan kirli niyetler ve sapkn igr bi
imlerinin kart olarak onun (ar igrnn) etkinliinin
nasl kurulduunu grmek durumundayz.
Aydnlanma, ilk olarak geerli olan her eyi paralayan ve
bylelikle kendisini de yok eden eletirel tin, "ar parlak d
nce" olarak ortaya kar.
Kltr katmannn kendisi, daha ok en ac verici olan duy
guya ve kendisi hakknda en doru igrye saliptir
gvenli her eyin paralara blnd, varlnn her e
sinin atomlarna kadar unufak edildii ve tm kemiklerinin
krld duygusu: Dahas, kltr bu duyguyu bilinli bir
biimde szcklere dker, yarglarda bulunur ve ko
ullaryla ilgili tm konular zerine parlak sylevler verir.
AYDINLANMANIN YAPISI 21

Ancak rasyonalist gr, tarihsel bilginin esas ieriinden


yoksundur. Bu bilgi, tarihsel gelime srecinin kendisinia ya da
(Hegelci anlamndan ok Marksist anlamyla) tarih iindeki
insan geliimini insan eyleminin bir rn olarak grebilmenin
bilgisidir. Rasyonalist gr bu yzden tarihsel bilginin doa
sn dntrebilen ve onu edilgin bekleyiten etkin farkn
dala, nesnenin bilgisinden insani znenin bilincine ve insani
varolu doasnn farkndalna doru deitiren bir zden
(ierikten) yoksundur.
yleyse ar igr ne bir etkinlie ne de kendi zne sahip
olabilir ve bu yzden dnyaya ve benimsedii dile uygun
olan bu parlak igry doru biimde anlamakla sadece bi
imsel bir tutum alabilir.
"
Eer bilgi, att ve gerekli tarihsel zden yoksunsa etkisiz
demektir. erdii gereklik, ancak kendisini de aan bir bak
as iinde anlalabilir. Aydnlanmann rtk z, doann
sistematik yorumu ve bu yorumun teknik anlamdaki uy
gulanmasdr. Toplumun dnmesine katkda bulunan ve
bylelikle gerek bir tarihsel ilevi yerine getiren ise, bu bil
ginin sonraki genel yaylmdr.
Bu dil, dank ve eksik bir konuma olduunda ve yine a
bucak unutulan dile getirite anlk, ancak kaygan bir ge
vezelik olduu ve sadece nc bir bilinte bir btn ol
duu iin, sonraki, ancak bu dank izgileri evrensel bir
resimde toplayarak herkes iin bir igr yaparsa, ar igrii
olarak ayrt edilebilir.
Hegel'in bu szleri elbette Ansiklopedi'ye gndermedir.
Aydnlanma ise,bu. salt kuramsal bilgiyi aan etkili eyleme
doru gerek bir ileri admdr. Ansiklopedi, Diderot'nun a
lmas sayesinde, zihnin ya da (Marksizmdeki anlamyla) in-
22 AYDINLANMA FELSEFES

7' sann tarihsel grev bilincinin doru etkinlii olan z kav


rama yolunda ilk admdr. Ansiklopedi, bilgiyi eksiksizce bir
araya toplamak, bunlar herkesin kullanmna sunmak ve by
lece'[bireyci "uzla" dan, tarihsel birlie ilerlemek imj yaplan
l i 'l
ortak bir giriimdir.
Ar igrii, bu yaln ara yoluyla dnyann karkln
bir zme balayacaktr. Zira, bu edimselliin esas do
asnn, paralar, belirli kavraylar ve bireysellikler ol
madn, aksine, bu edimselliin tz ve destei sadece
yarglama ve tartma biiminde var olan tinde bulduunu
ve tek bana hareket eden bu uzla ve ussallatrma iin
bir ze sahip olma isteminin btn ve ona eklenen par
alar sakladn grdk. grnn benimsedii bu dilde,
onun zbilinci hiilii tekildir, kendi iin var olan bir eydir;
ama znn boluu ayn zamanda zn deersiz ve bo
olduunu bilen kendinin boluudur. imdi, kofluun tm
bu canl konmalarn telaszca kavrayan bilinci, en ar
pc ve derinlikli anlatm biimlerinin bir derlemesini ya
parken [Ansiklopedi], zarif eletirinin kofluu, hiilii btn
koruyan ruh, kofluun dier biimi olan varoluun nceki
kofluuyla birlikte yok olup gider. Derleme, ou insana
sahip olduklarndan daha iyi ya da en azndan daha deiik
bir anlay gsterir, ayn zamanda daha iyi bilgi ve yar
gnn genel olarak evrensel olduunu ve artk dnyaca bi
lindiini gsterir. Bu suretle liilii var olan, tek ve biricik
kar ortadan kalkar ve bireysel aydnlk, evrensel igrye
dnr. . . .
f Zeki ve eletirel usa vurumunCtarih d bireycilii gerek
doas iin yeterli tarihsel anlatmn aralarn Ansiklopedi'de
bulmutur. Bu anlatm, hem bir ibirliinin rn olmas an-
AYDINLANMANIN YAPISI 23

lamnda, hem de paylalan bir ideoloji iinde herkesi bir


letirmeyi amalayan ve toplumsal snflarn eitlilii an
lamnda kolektif bir almayd.
Ama Ansiklopedi'nin karsnda ha!a tarih tarafndan al
m, doas gerei ii bo ve Tanr bilimine indirgenmi olan
din duruyordu, Aydnlanma'nn gerek tarihsel etkinlii, bil
giyi elde etmek ve doaya egemen olmaktan ziyade dine kar
savamaktr. "Ancak bo bilginin tesinde zn bilgisi sa
pasalam ayakta durmaktadr ve ar kavray dine meydan
okuduunda ilk kez gerek rolne brnecektir". Bu nedenle,
aadaki blm, 'Aydnlanmann boinanca kar savam'
zerinde duracaktr.

Goethe:

Goethe' nin Faust'unda da benzer bak asyla karla


yoruz. Oyunun al, Aydnlanmann en yksek idealleri
ve yeni diyalektik dn arasndaki atmay olduka ho
bir biimde sunar. lk perdenin banda karlatmz yal
bilgin, Aydnlanmann, insanlk idealini somut biimde dile ge
tirir. Ancak Faust, tamda bu srada bilgisinin (bu idealin ger
ekletirilmesine uygun olarak) ansiklopedik oluu yznden
snrl olduunu ve bunlarn alarak yaamn gerekliine ge
ilmesi gerekliliinin farkna varr. Oyunun temas, Faust'un
kendine gvenen, eletirel bilgin ve aratrmacdan, yaamn
gerek anlamn kefeden insana doru yapt yolculuudur;
ki Goethe Hristiyan olmad halde, bu anlam iirsel bir bi
imde Tanr'ya giden yol olarak sunar. Faust'un ilk szlerinin
Aydnlanma'nn insanlk idealini tam olarak akladn sy
lemek abart olmayacaktr:
24 AYDINLANMA FELSEFESi

nceledim tiim Felsefeyi


Dahas Hukuk ve Tp bilimini ,
Ve hatta Tanr bilimini bile,
Batan sona, byk emeklerle.
Bilgin Faust, almalar sayesinde kendisini sadece H
ristiyanlktan deil, tm dinlerden de kurtararak sradan in
sanlardan daha ince dnceli olmutur.
Dorudur, daha akllym o bilgi zppelerden,
Doktor, yarg, katip ve vaizlerden;
Ne vicdan azab, ne de kuku iimi kemirebilir,
Ne Cehennem, ne de eytan artk bana korku verebilir.
Ancak, onun eletirel yaklamn kendisine uygulama
sna, ar bilginin snrlarn tanmasna ve bu bilginin temel ye
tersizliini ve boluunu kavramasna neden olan yalnzca bu
deneyimdir. Yaamn gerek anlamn bouna aramtr ve
imdi byye bavurur.
Katlanamaz byle lanetli bir yaama kpekler bile!
Yardma ardm sihir ve biiyiiy b nedenle,
Olur ya! pek ok gize ererim diye
Tin ' in yetisi ve ifadesi aracl ile,
Bu yzden vazgeiyorum bu ezici iten
Bilmediim eyleri bakalarna syleyiten,
Dnyay ve rehberlerini yrngesine alan
Ben olurum belki En derindeki anlam blan;
Onn zn, retici gcn aklayan,
Ama, bktm artk bo szler iinde aranmaktan!
Artk Faust iin, an bilgi yaama ve gerek dnyaya yabana bir eydir.
AYDINLANMANIN YAPISI 25

Al! ben miyim hala grdm bu zindan da,


Kasvetli ve lanetli karanlk duvarlar arasnda,
O canm gn taneleri bile bu yerde
Boyanm camlar yznden bulank bir kederde.
Kurtlarn kemirdii, tozlarn rtt kitaplarla sarlmm
Sararm sayfalarla kubbeli tavan arasnda kalmm,
ieler kutular etrafma atlm,
Tiim aletler ve aralar ortala frlatlm,
Toplanp tklm dedemden kalma vr zvr
te bu benim dnyam; bu ne biim dnyadr?
Sormal mym neden yabanc arzularn kalbimi bunalttn,
Ve neden bu anlalmaz aclarn yaama gcm azalttn,
Eyvah! Tanrnn insana yerletirdii canl doa yerine
Bedensiz llerin ve hayvan iskeletlerinin kf var evremde!
Faust'un byye bavurmas anlktan gizemcilie ya da
akldan akl dna romantik bir dn olarak anlalmama
ldr. Konutuu ve yalvararak ard ruhlarn atmalar,
oyunun temasn oluturan iki byk dnya grnn tem
silcileridir. Bunlar, Aydnlanmada somutlam rasyonalizmin
en yksek biimi olan Spinoza'nn dnya gr ile tm Ay
dnlanmay ve her eit rasyonalizmi am olan Diyalektik
dncedir. Bu iki ruh, Byk Evren ve Dnya Tini, u iki g
rn cisimlemesidir: Saf akl ve tarihsel eylem.
Spinoza, tm bireyci filozoflarn, az ya da ok yabanc kal
d bir kavram olan Btn'e ve Btnsellie ulamak iin akl
kullanan ilk dnrd. Bu yzden diyalektiki dnrlere
ve airlere Spinoza'nn felsefesi, ar usun ulaabilecei son s
nr ve rasyonalizmin en yksek biimi olarak grnd. Tan-
26 AYDINLANMA FELSEFES

r'nn dnsel sevgisi, dnyayla zdedir. Tanr btnn d


nsel sevgisidir.
Byk evrenin (Makrokozmos) Faust zerindeki etkisi ok
gldr:
Nasl da her ey tzn Btn 'e katyor,
Her biri dierinde devinip dierinde yayor!
Gkyznn gleri gibi bir alalp bir ayor,
Her biri dierine altn semaverler tayor,
Ve kanatlaryla gkten yere mutluluk sayor
Her biri durmak bilmez bir uyumla Btn 'e katlyor!
Ama derhal ar bilginin snrllklarn farkeder:
Ne muhteem bir grnt: Ah! ite bu hepsi.
Ey! Snrsz Doa, nasl elde edebilirim seni?
Ya tm varln kayna, yanan gsler nerede?
Yerin ve gn arzuyla baland yerin stnde,
Kuruyup solmu yiireklerimizin eridii aknt,-
Ve ey ruhumun nefesi! Sana olan zlemim bama m?
Tarihsel eylemden bamsz olan bilgi, belki Tanr'ya ula
abilir, ama bu bilginin en yetkin biimi bile, insana yaamn
gerek anlamn kavramak iin hibir ey veremez. Bu du
rumda Faust, z eylem olan (bu yzden de Spinoza'nn us
uluu evrenin zamand bir resmini yaratrken, kendisi za
mann iinde devinen) Dnya-Tini'ne dner.
Yaamn aknda, eylemin frtnasnda,
Bocalayan bir dalga,
Bir o yana bir bu yana,
Dam ve mezar,
AYDINLANMANIN YAPISI 27

Sonsuz bir deniz


Dalgalanan, kabaran,
Tmyle alevli bir yaam ,
B yzden ben zamann grltl tezgahnda
Ellerimle hazrlarm Tanr ' nn giydii yaam elbisesini !
Faust, sadece bu mesajn yaamn anlamn ve Tanr'ya
giden yolu gsterebileceini anlar:
Sen dolatn batan sona kocaman dnyann her yerini
Ey! Etkin Ruh, ne kadar da yakn hissediyorum kendime seni,!
Ancak yant umut krcdr:
Sen anladn * ruha benziyorsun,
Bana deil!
Faust'la, Dnya-Tini arasnda, onu, yalnzca kiilik de
iiminin karya geirebilecei bir uurum mevcuttur. Ay
dnlanmann saf bilgini, kendi dnya grn aamadka
mantk ve akln tesine geip yaamn zne, tarihsel eyleme
ulamak iin yetersiz kalr.
Oyunun btn amac, bu uurumun geiini; yani bir ay
dnlanma bilgininin, balangta cisimletirdii bilgi tininden
Mutlak'a, Tanr'ya giden yolu kendisine gsteren eylem tinine
kadar geen sreci sunmaktr.
Aydnlanma eletirisi, Aydnlanma ruhunun en snrl bi
imini temsil eden Faust'un yardmcs Wagner'in sahneye gi
riiyle yeniden ortaya kar. Onun szlerine baklrsa, kendisini
hararetli bir almaya adam, byk bilgi sahibi olmutur.
Ancak, her eyi bilmesi iin nnde hala uzun bir yol var-

"anlamak" szc bilinli olarak kullanlmtr. Metin, tamamen saf "idrak"


ile tarihsel "eylem" arasndaki bolukla ilgilenmektedir.
28 AYDINLANMA FELSEFESi

dr. Tek kaygs, tm bilmek istediklerini renmek iin ya


amn ok ksa olmasdr. Btn eletirel abalarndan dolay,
sk sk "kafada ve yrekte yanl bir eylerin var olduu" his
sine kaplr.
Kaynaklara ulamamza yardm eden
Yollar bulmak ok zor, ah! Neden ?
Aydnlanmann tm dnrleri gibi, o da elbette, bilgi
sini dnyay ynetmek iin kullanmak istemektedir. Ancak,
bunun ok uzakta olduunun farkna varr.
Dnyay sadece bayramlarda grebilen,
Hapsedilmi bir yaratk,-
Uzaktan drbnle seyrettii dnyay,
Lafla ynetebilir mi artk?
Bu "ruhsuz sinsi", Faust'un ruhlara yalvarndan hibir
ey anlamamtr. Faust'un tek bana konutuunu duyup,
sabahl, takkesi (ad inancn simgesi) ve elinde bir kla
ieri girer. Faust'un bir Yunan trajedisinden tiratlar attn d
nerek, bunun memnuniyetle (kltrn durmakszn ge
niletmekle megul olan bir bilgin iin) "yararlanlacak" bir
sanat olduunu dnr.
Ancak, Goethe'nin, Aydnlanmann sadece olumsuz ta
raflarn ve yetersizliklerini grdn dnmek yanlg
olur. Sorun bir kere ortaya konulduktan ve Aydnlanmann ye
tersizlii belirtildikten sonra, oyunda geen iki sahne -aynen
Hegel'in yapt gibi- Aydnlanmann olumlu taraflarn da
gsterecektir. Birincisinde, "ehir kapsnn nnde" yal bir
kyl, Faust'a veba salgn srasnda onlara salad tbbi yar
dm iin halkn minnettarln bildirir. Dieri ise, Faust'un
ikinci perdede nceki laboratuvarna geri dnd sahnedir.
AYDINLANMANIN YAPISI 29

Faust, onun yerini alan ve kendisinin almalarn srdren


eski rencisi Wagner'e rastlar, Wagner artk halkn minnettar
ln kazanm, yalanm ve onurlandrlm bir nl ol
mutur. Bilimsel bilgide yle ilerlemitir ki, yapay bir insan
olu olan Homunculus'u yarahnay bile baarmtr. Burada
da ar bilginin snrlarn grebiliriz. Wagner Homunculus'a
yaam verebilir, ancak onu kontrol edip ynetemez. Ho
monculus neredeyse yaamaya balar balamaz, dnyaya k
maya hazrlanr. Wagner endieyle "Ya ben?" diye sor
duunda, yant u olur:
Sen evde kalacaksn,
Yapman gereken en nemli i olarak,
Eski katlar karacaksn.
Bu almann konusu Aydnlanma olduu iin Faust hak
knda ayrntl zmlemelere devam ehneyeceim. Syleni
lenlerden, oyunun temasnn Tanr'ya ulamak iin tek yol ola
rak gsterilen tarihsel eylemin kefinin, Aydnlanmann yerini
almas olduu yeterince aktr. Bu noktay zellikle ak hale
getirdiinden dolay, baka bir sahne daha aktarlabilir: Wag
ner'in gidiinden sonra yalnz kalan ve Dnya Tini'nin ken
disini geri evirmesi nedeniyle yklan Faust'u, intiharn ei
inden paskalya anlarnn mesaj vazgeirir. u dizeler
nldr:
Ey siz gkyznn yumuak ve kudretli sesleri,
Niin bu tozlu yerde byl szleriniz ayartyor beni?
Duyarl evrenlerin var olduu yerlerde nla.
Szlerini duyuyorum ancak inancm eksik hiilii ;
nancn en sevgili ocuudur Mucize.
Yine de o yerlere ynelmeyi alamam gze
30 AYDINLANMA FELSEFES

Sevili laberlerin dalga dalga akt denize;


ocukluumdan beri tan olduum belirtiler,
En sonunda, yaama ballm yeniden dirilttiler.
"Szlerini duyuyorum ancak inancm eksik hala". Ay
dnlanma felsefesi eletireldi ve Aydnlanma Hristiyanlk kar
tdr, inanc sadece bo inanca dntrmekle kalmam, en
bata Hristiyanlk z olmak zere, dinsel z hissetme ye
tisini tmyle yitirmitir. anlar sadece "duyarl doalar" (We
iche Menschen) yani sradan insanlar iin almaktadr.
Faust, Aydnlanma ideallerini arkasnda braksa da bir H
ristiyan olmaz. Ancak, dinin zn ve onun insanlar iin an
lamn kavrama yetisine yeniden kavuur. Aydnlanmann t
myle gzlerini kapad dinsel sorularn yantlanmas gere
inin farkna varr. Bu Paskalya anlarnn anlam, onu, iinde
mesajn gerek anlamn bulabilecei yaama arabilmesinin
nedenidir. Bu anlam, Tanr ve eytan'n gerekliini yeniden
canlandran eylemdir. Eylem sadece ve sadece eytanla yaplan
anlamayla, insana "Tanrya giden yol"u aabilir.
AYDINLANMANIN YAPISI 31

EKONOMK v e TOPLUMSAL ARKA PLAN

Aydnlanmann Hegel ve Goethe tarafndan yaplan bu


eletirisi, bunlar kadar tutarl ve kavrayc olmasa da sonraki
yazarlar tarafndan da sk sk tekrarland. Bunun ksa bir tas
lan sunduktan sonra, Aydnlanmann ilgisini eken bilginin
doasn, ya da daha dorusu, bu bilginin zn belirleyen
temel kategorileri gzden geireceiz.
Toplumsal dnceler tarihinin uzun zamandan beri bize
rettii gibi, insan dnce ve duygularnn her ekli iinde
gelitikleri toplumun nesnel yaamyla yakndan ilikili olan
zihinsel yaplar tarafndan belirlenir. Bu nedenle, bir dnsel
hareketle ilgili modem bir bilimsel alma yapmak iin, onun
halen geerli olan baarlarn ve snrllklarn sralamak ye
terli deildir. Eer baarlar olanakl ve snrllklar ka
nlmaz klan etmenleri anlamak istiyorsak, abamz bunlar
hareketin genel kategorik yaps iinde yerli yerine oturtmak ol
maldr. Dnce tarihinde Aydnlanma kadar sk ve adam
akll ele alnan ok az konu vardr. Ancak, akmn belirli konu
lar zerinde iyi monografiler yaplmsa da henz doyurucu
nitelikte almalar yaplamamtr.
Bunun iki ana nedeni vardr. lk olarak (daha sonra tar
tlacak olan tek bir istisnas vard), modern oluumsal ve ya
psal inceleme yntemi Aydnlanmaya henz uygulanma
mtr. Bu trden bir giriim, yllar srecek ayrntl bir ara
trmay gerektirir. Bu yzden, bu denemede, en fazla daha ile
riki aratrmalar iin bir balang noktas olarak sunulabilecek
baz geici genel hipotezler formle etmekten te bir eyler
yapmak pek olas deildir.
kinci neden ise, Aydnlanma hakknda nde gelen ki-
32 AYDINLANMA FELSEFES

taplarn ounun ada Bat toplumu deneyimleri araclyla


sorgulamaya yneldiimiz deerlerin etkin olduu bir d
nemde yazlm olmasdr. Aydnlanmadan ve H-
*
ristiyanlktan sz ederken son 30 yln olaylarnn daha nce
kesinlikle doru kabul edilen grlere u anda ok daha fark
l baklmasn saladn belirtmemiz gerekir.
Bu ekinceleri ortaya koyduktan sonra, imdi konunun s
nrlarn belirlemeye geebiliriz. Elbette dnsel tarih ala
nnda, doa bilimlerinde olduu gibi kesin tanmlamalar ya
plamaz. Dncelerin bilimsel tarihi, zmleme ve akla
may birletiren yapsal ve oluumsal bir betimlemedir. Bu
zmlemeden bilimsel kesinlik, ancak yeterince ayrntl oldu
unda, szedilebilir.
Bu yzden Aydnlama zerine yaplan bir alma, yal
nzca akmn tm yapsal dkmn deil, ayn zamanda e
itli eilimlerinin yapsal rgtlenmelerini de aa karmay
hedeflemelidir. Ampirik dzeyde sk sk gsterilen bu alma,
henz bilimsel bir alma dzeyine ulaamamtr. Buna kar
n, u an iin Aydnlanma dncesinin esas doas zerine
en azndan hipotezler yoluyla birtakm eyler nerilebilir.
"Aydnlanmann" kabul gren anlam, bata Fransa ve n
giltere olmak zere 18.yy. Avrupasnn eitli rasyonalist ve
ampirik dnce akmlarn ierir. Dnsel tarih asndan
bakldnda, gelimeleri zamanmza kadar srm olan bu
akmlarn kkenleri nceki yzyllara kadar gider. te yandan,
Hegel'in iaret ettii ve Groethuysen'in, o kusursuz kitabnda
btnyle gsterdii gibi, Hristiyanlk kart Aydnlanma fi
lozoflar ile, rnein Fransa'da, Aydnlanmann saldrlarna

*
Kitap /968'de yazlmr.(N)
AYDINLANMANIN YAPISI 33

kar Hristiyanl savunan 18.yy. dnrleri arasnda temel


bir iliki vard.
Aydnlanma dncesi, toplumsal tarih asndan Bat
burjuva dncesinin geliiminde nemli bir aamay sim
geler: Bununla birlikte bir btn olarak burjuva dncesi in
sanln dnsel tarihinin esiz ve yapsal bir parasn olu
turmutur. Aydnlanmann temel dncelerini anlamak
isteyen birisi, ie burjuvazi asndan en nemli olan ve onun
toplumsal ve dnsel evrimini en ok etkileyen faaliyetini
zmlemekle balamaldr. Bu etkinlik ise ekonominin ve her
eyin tesinde, onun zorunlu gesi olan mbadelenin ge
limesidir.
Toplumbilimsel anlamda burjuvazinin tarihi ncelikle eko
nomik tarihtir. Buradaki ekonomik szc tm toplumlarda,
her yerde ve her zaman "ekonomi" bulunmadn varsayan
dar bir anlamda ve rasyonel, otoriter, dinsel ya da geleneksel
mallarn retiminde ve datmnda hibir ekilde -denetimin
bulunmad topluluklarn ekonomisini anlatmak iin kulla
nlmtr. Bu anlamda, kendi tketimi iin yiyecek yetitiren
bir ortaa kyl ailesinde, kendi retimi ve tarm yapmadan
elde edilen doal bolluk sayesinde geinen feodal mlkte ve
hatta gnmz Sovyetler Birlii'ninkine benzer geni lekli
planlama sisteminde bu anlamdaki bir ekonomi yoktur. Mallar
btn bu rneklerde kullanm deeri ve mevcut nitelikleriyle il
gili ilkelere dayanlarak (adaletsizce, adil, insanca ya da bar
barca) retilir ve datlr.
Ekonomi, burada kulandmz anlamyla ekonomik etkin
liin, mallarn kullanm deeriyle -rnlerin halk tarafndan bi
reysel ya da toplumsal olarak kullanlmas- deil, rnleri pi
yasada satma ve mbadele deerini elde etme olanayla yn
lendirildii yerde var olur.

F: 3
34 AYDINLANMA FELSEFES

Mbadele deerine dayal retim ve dalm r


gtlenmeleri bir nceki kurulu retim erevesi iinde ge
litike ve onrm yerini aldka insanlarn yaam tarzlarnda ve
dncelerinde ilerici bir deiim ortaya kar. Temel ni
teliklerin sistematik sunumu, iine doduklar nedensellik ili
kisiyle belirlenmi tarihsel ereveye uygun dmediinden,
mbadele srecinin ana zelliklerini maddeler halinde s
ralamak pek kolay deildir. Tarihsel olmayan bu almada,
sistematik sralamay benimseyeceiz ve gelimi mbadele
ekonomilerinin yzeyinde grlen, fakat tm dier eko
nomilerin de temelini oluturan ve bu suretle Bat Avrupa bur
juva dnce tarihini anlalr klmak iin dorudan aralar
neren bir zellikle balayacaz.

Bireyin zerklii:

Piyasa ekonomisinin gelimesinin en nemli sonucu, n


celeri tm toplumsal retim ve datm sreci iinde sadece
ksmi bir e olarak yaplandrlm bireyin, artk hem kendi
bilinci hem de kendi tr iinde bamsz bir e, bir monad ve
bir k noktasz haline gelmesidir. Toplumsal sre, elbette bel
li bir retim ve mbadele dzenini gerektirmekte ve bu dzeni
devam ettirmektedir. Bu sre nceki toplumsal yaplarda nes
nel anlamda mevcut olmakla kalmayp, ayn zamanda halkn
davrann yneten geleneksel, dinsel ve ussal kurallar er
evesinde bilinli bir ekilde gerekletirilmitir. Bu kurallar
artk bilinten uzaklamaya balamtr. Piyasa dzeni, kr arz
ve talep gleri tarafndan ynetilen rtk bir dzendir artk.
Toplumsal srecin btn, bireyin iradesinden bamsz ve
AYDINLANMANIN YAPISI 35

mekanik olarak, zerk bireylerin birbirleri hakknda ve bir


birlerine kar saysz eyleminin toplam olarak grlr. Bi
reyler, birbirlerine kar davranlarnda kendi zel karlarn
korumada olabildiince aklcdrlar ve eylemlerini hibir bi
reyst otorite ya da deere aldrmakszn piyasa bilgilerine
dayandrrlar.
Bu yzden, 13.yy. gibi erken bir tarihte balayan yava
yava gelien bir piyasa ekonomisinin Bat dncesini d
ntrmesi kanlmazd. Bu gelime, Avrupa dncesindeki
iki byk dnya grnn toplumsal temeli olarak d
nlebilir. ki dnya gr, Avrupa dncesini Pascal'n,
Kant'n zamanna hatta daha sonraki zamanlara kadar ekillen
dirdiler ve konumlarn trajik, romantik ve diyalektik yak
lamlarn yannda srdrdler. Bunlar rasyonel ve ampirik
geleneklerin sentezi olan Fransz Aydnlanmasdr.
lk bakta, rasyonel ve ampirist kavramlar, felsefi yak
lamlar asndan birbirine yle kart grnyor ve her fel
sefi soruya yle farkl yantlar veriyorlar ki, insan her iki gr
n nasl olup da burjuvazinin geliiminden kaynaklandn ve
18.yy. Fransz Aydnlanmas yazarlarnn bu iki ar u ara
snda orta yolcu bir konumu hi zorlanmadan kolaylkla nasl
benimseyebildikleri sorabilir.
Yant, bu iki felsefenin ayn temel kavram paylamas gibi
grnyor: Birey bilincini bilgi ve eylemin mutlak kkeni olarak
ele almak. Saf rasyonellik, bu kkeni deneyimden bamsz bir
biimde var olan doutan dncelerde bulurken, saf ampirik
gr, doutan gelen dnce kavramn tmyle reddede
rek az ok mekanik biimde bilinli dncede rgtlenmi
olan duyu algsyla aklar.
Fransz Aydlanmasnn ou dnr (rasyonalizm ve
36 A YDJNLANMA FELSEFES

ampirizm arasnda) nc bir konumu igal ettiler. Kesinlikle


anti-Kartezyendiler ve "romance of vortices" dedikleri Des
cartes fiziiyle alay ediyorlard. Locke'u rnek alan Newton,
sonraki tm grglclerle birlikte doutan gelen dncele
rin varln yadsyarak, birey bilincinin deimez bir biimde
deneyime dayal olduunu savunuyordu. Bunun yansra, ge
nellikle aka ya da ima yoluyla, alg araclyla elde edilen
ve bellekte saklanan bilginin toplanmasnda, bu bilginin d
nce ve bilimsel bir form iinde dzenlenmesinde ve duy
gularn etkisi altndaki bireyin en byk doyuma ve mutlulua
doru eyleme gemesi srasnda akln etkin roln kabul et
tiler.
Bu felsefi sistem arasndaki tm farklara karn ayn bi
reyciliin biimiyle kar karya olduumuz aktr. Bi
rinin ya da dierinin geici egemenlii byk lde, deiik
zamanlarda, deiik lkelerdeki nesnel toplumsal durum ta
rafndan belirlenmitir.4
Aka grlyor ki, bireyin, kendi kararlar ve ey
lemlerinin zerk kayna olarak grld piyasa eko
nomisinin gelimesiyle, bireyin bilincini kendi bilgi ve ey
leminin mutlak kkeni olarak gren bu felsefi dnya
grnn geliimi arasnda yakn bir iliki vardr. Ayn bi
imde, retimi ve datm dzenleyen bireyst tm oto
ritelerin insan bilincinden kaybolmas, tm Aydnlanma ya
zarlarnn birey akln en byk yarg olarak tanmas ve daha
yksek hibir gce bal olmamas gerektii eklindeki temel
savlaryla rtr.
Bu hibir ekilde Aydnlanma ile burjuvazi arasndaki tek

4 Baknz: Mensch, Gemeirschaft urd Welt in der Philosophie lmmuriel Karts (Eu
ropa Verlag Zrich, 1946).
AYDINLANMANIN YAPISI 37

iliki deildir. Aydnlanma dncesinin btn temel ka


tegorileri, gelien burjuvazinin toplumsal temellerini oluturan
piyasa ekonomisinin kategorileriyle benzeen temel bir yapya
sahiptir. Burada en nemlilerini anmsatmak yeterli olacaktr.

Szleme:

Her mbadele yasas en az iki tarafn katlmn gerektirir.


Taraflar arasnda u ekilde tanmlanabilecek bir eit soyut
iliki vardr: zerk iki bireyin iradi anlamas, karlkl olarak
balayc bir taahht yaratr. Bu taahht, sadece yeni bir an
lama yaplrsa veya anlamaya hile karrsa (bilgiye engel
olan) ya da fiziksel kstlama (eylemi snrlayan) sonucunda ta
raflardan herhangi birinin iradesinin zerk olmad ka
ntlanrsa deitirilebilir. Bu iliki, her mbadele eyleminin do
as gereidir ve yaplan ilem tarafndan gsterilen kiiler
aras biricik ilikiyi kurar. Bu da szleme ilikisidir.
Bu durumda, bata aydnlanma dnrleri olmak zere,
btn dnrlerin toplumu bir topluluk, bir ulus, bir devlet
kurmak iin biraraya gelen ok sayda zerk birey arasndaki
szleme olarak grmeleri yeterince doaldr. Szleme, Ay
dnlanmann toplum ve zellikle devlet dncesindeki temel
zihinsel kategorisidir. Bu kavrama, Hobbes ve Locke'dan, Gro
tius ve Diderot'ya kadar farkl dnrlerde ve hepsinden
nemlisi Rousseau'nun 'Toplumsal Szleme' sinde de rast
lyoruz.
38 AYDINLANMA FELSEFES

Eitlik:

Tam bu noktada, Rousseau'nun toplumsal szleme kav


ramnn dierlerini neden geri plana ittiini, yaynlandndan
beri, kuramn dier versiyonlarn akademik almalara
neden havale ettiini sormamz gerekiyor.
Bu sorunun yant, Aydnlanmann tarihsel ve siyasal d
ncelerinde yatmaktadr. Bu noktada, ister 17.yy. politika
sndan isterse de 18.yy. Adnlanmasnn monari'yi tercih et
mesinden kaynaklanm olan dier toplum szlemesi ku
ramlarnn toplumsal szlemeyi, yelerinin ball sayesinde
devlet kuran bir szleme olarak dndklerini sy
leyebiliriz. Ancak Rousseau; szlemeyi bandan beri Aydn
lanmann dier bir temel deeri olan eitlie balad. Ona
gre, 'Toplumsal Szleme', kendilerini genel iradenin tmyle
altnda gren zgr ve eit bireyler arasndaki bir anlamadr.
'Toplumsal Szleme'nin z u ekilde tanmlanr: Her bi
rimiz kendimizi ve tm gcmz genel iradenin yce y
netimi altnda birletiririz ve ortak sfatmzla her yeyi bir b
tnn ayrlmaz paralar olarak kabul ederiz (Kitap 1, Blm 6).
'Toplumsal Szleme'; iinde "tm yurtalarn eit (Kitap
III, Blm 6) olduu genel iradeyi yaratr ve genel irade de
daha sonra devletin biimini belirler."
Ayrca Rousseau, birey iradesi ve genel irade arasndaki
ayrmla 'Toplumsal Szleme' kuramn ilikilendiren (sadece
soyut anlamda olsa da) ilk dnrdr (Bu ayrm, Hegel ve
Marks'ta, toplumsal yaamn zel alanlar ve devlet alanlaryla
modern toplumun ilikilerinin zmlenmesi iin temel olu
turacaktr.).
Mbadele eylemini zmlemeyi srdrrsek, ticari i-
AYDINLANMANIN YAPISI 39

lemin, taraflar arasndaki eitlii, szlemenin zorunlu koulu


olarak varsaydn grrz. Toplumsal yaamlarnn geri ka
lannda onlar ayran snf ve zenginlik farklar ne kadar byk
olursa olsun mallarn (mallar, soyut para biiminde olsa bile)
alclar ve satclar olarak mbadele eyleminde ticari ilemi
yapan taraflar, tmyle eittirler. Mbadele eylemi, zorunlu
olarak demokratiktir. Bu eylemin demokratik elerinin tam an
lamyla biimsel olduu aktr ve mbadelenin gerek z
hakknda hibir ey ifade ehnez. Bu yzden biimsel de
mokrasinin eletirisi temel olarak ayrcalkl mbadele ey
lemini ve insan emeinin alnp satlmasn hedef alr. Ancak
yaplan ticari ilem erevesinde hibir ekonomik ayrm nem
senmez. Bir szlemenin gerek ve olas tm taraflar ara
sndaki eitlik, onun varoluunun da temel kouludur.

Evrensellik:

Mbadele, evrensellik dncesini retir. Satc, piyasay


bir alc, alc da bir satc bulmak iin kullanr; fakat hibiri, di
erinin kiiliiyle ilgilenmez. Mbadele anlamas yeterince
gelimise taraflarn birbirlerine kar davranlar, ilkesel ola
rak taraflarn aslnda kim olduklarndan tamamen bamsz ve
genel kurallar tarafndan saptanr.5 Bu yzden (herhangi bir
mteriye belli bir fiyat zerinden sat iin mallar neren her
hangi bir katalogda rtk olarak bulunan) evrensellik ka
tegorisi, mallarn mbadelesinin koulu olduu gibi, giderek
sonucu da olmaya balar.

5 Bu durum, elbette sadece Liberal bir ekonomide ve kollektif planlama e


lerinin grnmeye balad tekelci ekonomilerinin dnda geerlidir.
40 AYDINLANMA FELSEFES

Hogr:
Mbadele tarafndan yaratlan ve sonra onun geliimini
ileri gtren dnce kategorisinin drdncs hogrdr.
Bu, karmn gerekelerini gstermeden bile anlalabilir. M
badele, taraflarn dier nesnel zelliklerini nemsemedii gibi,
dinsel ve ahlaki inanlarn da tmyle gz ard eder. nk,
bu inanlar, mbadele yasasyla ilgili deildir ve dolaysyla
bunlar hesaba katmak samadr. Kar tarafn bir Hristiyan,
Yahudi ya da Mslman oluu o kiinin geerli bir mbadele
ilemi gerekletirme yetisini etkilemez. Bu zmleme, ticari
ilikilerin geliiminin daima fanatizmin ve din savalarnn
aleyhine etki yapt tarihsel gereiyle desteklenebilir.

zgrlk:

imdi, dierleri gibi mbadelenin gelimesinin hem ko


ulu hem de sonucu olan kategorilerin en nemli iki esine
geldik: zgrlk ve mlkiyet.
Mbadele, ancak eit ve zgr taraflar arasnda ola
nakldr. stem ya da eylem zgrl zerinde herhangi bir
kstlama, otomatik olarak bir mbadele eylemi olanan yok
eder. rnein, bir kle ya da serf, mallarn kendi hesabna sa
tamaz. te yandan, bir tccarn her alm ya da satm isteminde
mterisinin nceki yaamn, toplumsal statsn ya da hak
larn soruturmak zorunda braklmas da dnlemez. Av
rupa ekonomisindeki bu sorun, somut olarak tarmn ge
limeye balad 12. ve 13.yy.'da ortaya kt. Yasal anlamaz
lklar kentlerin gelimeye balad bu dnemde grld. Yeni
AYDINLANMANIN YAPISI 41

yeni gelien kentlerin temelini oluturan ticari etkinlik, krsal


blgelerin feodal yaps tarafndan sklkla engellendi. rnein,
kentte yaplan alm-satmlarn hukuken geersiz saylmas iin,
mterinin srf alma ve satma hakkna sahip olmayan kaak bir
serf olmasn bahane olarak gstermek giderek zorlat. So
nuta, pazarlama gnleri iin zel kanunlar karld (jus fori);
kentler bu biimde, genelde uzun ve iddetli bir mcadeleden
sonra gecikmi olsa da zgrlklerine kavumaya balad.
fade edilen bu zgrlk, "Kentin havasnda zgrlk var." sz
leriyle dile getiriliyordu. Bu szler, genellikle bir kentin yurt
taln kazanarak ya da bazen, kentin snrlar iinde ye
terince zaman ikamet ederek, gemiteki tm serflik izlerinin
silinebilecei anlamna gelmekteydi.

Mlkiyet:

Son olarak, mbadele ancak iki taraf da deimeye ni


yetlendikleri mallar zerinde kullanm hakkna ya da daha
dorusu jus tendi et abutendi yasas altnda snrsz yelik hak
larna sahipse gerekleebilir.
Mlkiyetle birlikte, mbadeleye dayal bir toplumun ge
limesinde gerekli temel zihinsel kategoriler listesini bitirdik:
Bireyst tm otoritelerin yok olmasn isteyen bireycilik ve
tm insan ilikilerinin temelini oluturan szlemeyle; eitlik;
evrensellik; hogr; zgrlk; mlkiyet gibi gelimesini sr
dren kategorileri tamamlam olduk.
42 /\ YI )I NLANMA FELSEFESi

ETK KURAMI

18.yy. Fransas'n bilen herkes bu listenin Aydnlanma d


ncesinin temel kategorileriyle zde olduunu (bu bir rast
lant deildir) grecektir.
Bu kategoriler, baka konularda aralarnda fark bulunsa
da, (daha sonra yeniden dneceimiz birka istisna dnda)
Aydnlanma filozoflarnn ounluu tarafndan kabul edildi
ve ayn zamanda, insan ve toplum varlnn temel doal de
erleri olarak savunuldu. Eletirel bireycilik, zgrlk, btn
insanlarn eitlii, hukukun evrensellii, hogr ve zel ml
kiyet hakk: Bu deerler, Morelly ve Mably gibi akmn ar
kanat yelerinin zel mlkiyet hakk konusundaki ay
rkslna benzer bir iki rnek dnda Aydnlanmann ortak
paydalaryd. Aydnlanma dnrleri, her biri dierlerinden
farkl yollarla kendi dnya kavraylarn kurarken ortaklaa
savunduklar bu temel deerleri kullandlar.
Bu kavrayn bilimsel taraf, 17.yy. da Galileo, Descartes
ve Newton tarafndan zaten gelitirilmiti ve 18.yy.'n Fransz
Aydnlanmas, genel olarak bu bilim adamlarnn vard so
nular benimsemekten honuttu. Bu noktada, konuyla do
rudan ilgili olmasa da, modern doa biliminin gelimesinin,
rasyonel ve ampirik dnceye olan inancn salanmasndaki
en byk baarlardan biri olduunu anmsatmakta yarar var.
Doann matematiksel dilde yazlm bir kitap olduu, tm ev
renin istisna tanmayan genel yasalarla ynetildii; gizemli,
tuhaf ya da srad olan her eyin yok olmas ve mucizevi
eylerin tmden yadsnmas; (her ne kadar birok bilimadam,
kuramlarnn bu parasn aklamaya ekinse de) srekli, de
imez, usa uygun doal yasalarn varsaylmas (hem bir ra-
AYDINLANMANIN YAPISI 43

hip, hem de filozof olan Malebranche, Tanrnn sadece genel ya


salar araclyla alabileceini savunuyordu); bu yasalarn
deneyle kantlanabilecei sav: Bunlar 17.yy.'n bilimsel iler
lemelerinin Aydnlanma ana miras brakt eylerdi.
Sonu olarak, 18.yy. dnrleri arasnda, bata Buffon ve
d'Alembart gibi birka nemli bilimadam varsa da, Fransz Ay
dnlanmas genel olarak ahlak felsefesi, din ve siyaset so
runlaryla ilgiliydi. Fransz Aydnlanmasnn abas, bu so
runlara yukarda sralanan deerlere gre yantlar bulmakt.
lk olarak ahlak sorunu zerinde duralm. Birey aklnn er
ginlii ve tmyle bamsz konumu bir kez aka sylenir ve
btn bireyst otoriteler reddedilirse, geriye kalan tek sorun,
geerlilii birey vicdan tarafndan tannan bir dizi balayc
davran kurallarnn gelitirilmesidir. Bu sorun, tarihsel ge
liiminin ilerlemesiyle ok daha acil duruma geldii halde, bu
gne kadar zmsz kalmtr. BW1a modem bir ad vermek
gerekirse bu sorun nihilizm sorunudur.
Geleneksel Hristiyan dncesi, insan davrann y
neten kurallar Tanr iradesine ya da (bu grn yar us
sallatrlm biiminde olduu gibi) Tanr tarafndan insan ru
huna alanan doal akla dayandrr.
Hegel, Marks, Lukacs ve Heidegger gibi, diyalektik okulun
nde gelen filozoflar, dier sorunlarda ayrlsalar da, nsann,
Biitiin 'iin (tmlk ya da varlk) etkin bir paras olduu d

ncesini ortaka savundular. nsani deerler, bu nedenle var


olan gerekliin parasdr ve ondan trerler; ayn zamanda
gerekliin kendisi bir deer olarak ve deerin bir lt haline
gelir.
Geleneksel Hristiyanlk a ile diyalektik felsefenin ba-
44 AYDINLANMA FELSEFES

langc arasnda, gelimesini gnmze kadar srdren


byk bireyci gelenekler ortaya kmtr: Rasyonel ampirik
felsefe ve nihayet Aydnlanma. Bu gelenekler tm bireyst
Tanr, topluluk, tmlk ve varlk kavramlarn bir kenara at
tlar. Bwm yaparken, birey bilincinin iki biimini, olgu bilgisini
ve deer yargsn birbirinden tamamen ayrdlar. Bilim, 17.yy.
da "ahlaken tarafsz" hale geldi ve bu durumda Aydnlanmaya
da, problem olarak deer yargsna ilikin baka birtakm nes
nel temeller bulmak kald. Bireyci bak as, sadece olas
yanta izin verir:
a) Deer yargs ya da genel kurallarn herhangi bir bi
imde birey vicdanna dayanabileceini yadsmak: Bu gr,
eer her birey aklc bir biimde kendi karn gder ve en
yksek mutlulua ulamak iin urarsa, toplumun da mem
nun edici bir tarzda ileyeceini iddia etmek eilimini tar.
b) Genel kara uygun olan kurallarn, tm insanlarda
zde olduu savunulan insan aklna dayandn ileri sr
mek.
c) Her bireyin kendisi iin en yksek mutluluun peinde
komasnn, genel iyilii destekleyen bir takm kurallarn te
melini oluturacan savunmak: Bu kurallar, evrensel ge
erlilik iddiasnda bulunmasalar da en azndan pratik an
lamalar olanakl klar ve toplumsal kurumlarn yeterli
dzeyde almasn salarlar.
Bu yantlarn ilki ile dier ikisi arasndaki fark, ilkinin
genel olarak kabul edilmi bireyst llerden aka vaz
gemi olmasdr. Dier iki yantta bu tr ltleri birey akl ya
da bireyin en yksek mutlulua erime abas iinde te
mellendirmeye almak anlamnda, olanaksz bir ie giriilir.
En kktenci olan birinci yant, 17.yy. Fransas'nda ksa bir
AYDINLANMANIN YAPISI 45

yorumla Descartes tarafndan ve ok daha kesin bir biimde bi


reyci air Corneille tarafndan formle edilmitir. Onlarn id
dias, bilgi ve deer yargs arasndaki ayrmn, evrensel ba
laycl olan herhangi bir ahlaki deerin dorulanmasnn
tm olanaklarn ortadan kaldraca zerine kuruludur.
Palatinate Prensesi Elizabeth, genel anlamda geerli olan
davran kurallarn sorduunda Descartes'n ilk yant yle
olur:
Bilgisi en yararlym gibi grnen bir baka doru daha
var. B doru udur: Herbirimizin karlar sonuta dn
yadaki dier insanlarn karlarndan ayr olduundan,
farkl kiiliklere sahip olsak da hepimiz, tek bamza var
olamayacamz, aslnda evrenin, daha zelde dnyann,
devletin, toplumun, evimizle, ballk yeminimizle ve do
uumuzla ait olduumuz alienin pek ok parasndan biri
olduumuzu srekli anmsamak zorundayz. Paras ol
duumuz btnn karlarn, her zaman kendi bireysel
karlarmza tercih etmeliyiz. (15 Eyll 1 645)
Descartes, bu kurala "ll ve saknml" bir biimde
boyun eilmesi gerektiini de ekler.
Zeki ve ince prenses, geerliliinden hibir biimde ku
kulanmamakla birlikte, bu kurallarn Descartes'n felsefesine
tam olarak nasl dayandrabileceini ya da teki dnceleriyle
nasl uyum salayacan hala anlayamadn belirtir. Bu, ger
ekten nemli bir sorudur ve Descartes' geri ekilmeye zorlar.
hafta sonra dncesinin zelliklerine sk skya bal olan
aadaki yant gnderir.
Akln bize buyurduu, kendimizi kamu karna adama de
recesini tam olarak lmenin zor olduunu kabul ediyorum.
Ama zaten, bu konu, tam kesinlik gerektiren bir konu deil.
46 AYDINLANMA FELSEFES

nsann, kendi vicdannn sesini dinlemesi yeterlidir. As


l11da, byle yaparken, insan pekala kendi eilimlerine yer
verebilir. Zira Tanr, maddenin dzenini yle kurmu ve
insanlar toplumla birbirlerine yle yakn balamtr ki,
insan akla uygun davranmas kouluyla, zellikle de ah
lakn bozulmad bir ada yayorsa, sadece kendi
karlarna gre hareket etse ve bakalarnn halinden an
lamasa bile, hem kendisinin hem de bakalarnn karlarn
koryan doal yolu durdurmam olur. (6 Ekim 1 645)
Burada, Aydnlanma dncesinde sk sk yinelenen bir
tasaryla: zel ve kamusal karlarn birbirine denk dt
savyla kar karyayz. Aydnlanma iinde genel olarak ak
a ifade edilmeyen, ancak hala ortak olarak kabul edilen ve
daha sonra klasik iktisatlarn temel kavramlarndan birisi
olan karm, insann genel karlar hi nemsemeden, kendi
karlarna gre hareket etmesinin yeterli olaca dncesidir.
Aydnlanma insan Descartes'la karlatrldnda, u
runa lnecek kadar nemli bir kavram kabul ettirmek iin
varolan siyasal dzenle ok daha derinden mcadele (ki bu
genel kar adna giriilen bir mcadeleydi) etmitir (ve onlar
klasik iktisatlarla karlatrldnda mcadeleden henz
yeterince bamsz deillerdi).
Alntladmz mektuplamalarn dnda Descartes, ge
ici etiinden honuttu ve kendi felsefi ncllerine dayal ke
sinlik iddiasndaki ahlaki sistemini gelitirmeye hi girimedi.
Soyluluk etii (generosite) sadece istemin zerkliini varsayar
ve bakalarna kar hibir belirli davran ilkesini iermez.
Ayn ekilde, Fransa'nn en byk bireyci airi Comeille
"soylu" kahramanlarla ilgili drt nl oyunundan sonra (Le Cid,
Horace, Cinna ve Polyeucte) birdenbire, kahraman, karc ve ah-
AYDINLANMANIN YAPISI 47

laksz da olsa ayn dramatik yapnn korW1abileceini kefetti.


Bu tr oyunlarn (rnein: A ttila) dzenlemelerini yapmadan
nce, ana zellii erdem ve gnah ahlaken eit saymak olan
iki gei oyununu (Redogune ve Hraclius) yazd.
Bunlardan yaplacak karm, bireyci tezin hibir ahlaki sis
temle uyumad deil, tersine btn ahlak anlaylarna
uyum salad ve bylece, aralarnda tmyle tarafsz ka
labildiidir. Bireycilik temelinde, zorunlu olarak geerli olan
hibir deerler sistemi kurulamamasnn btn nedeni budur.
Bu sorun, modern bat endstri toplumW1da imdiye
kadar olduundan ok daha acildir. Bu toplumda, bilimsel bil
ginin muazzam geliimi insana doa karsnda devasa bir g
vermitir. Ancak, ayn zamanda bu akln ve bilginin ahlaken
tarafsz olduu dolaysyla da herhangi bir ahlaki konumun ya
da deerler leinin kurulmasna hibir katkda bulW1ama
yacan ok daha ak hale getirmitir. Daha nce sylediim
gibi, egemen rasyonel dnya gr ierisinde zorunlu bir
deer sistemi oluturmann olanakszl nihilizmin yapsal te
melini oluturur.
Sadece bakalarna kar ak, nefret ve kaytszlk ili
kilerinin z deerlerine deinen bireyci yaklamn temel ah
laki tarafszl zerine srekli vurgu yapmak gereklidir. Bun
lara kart olarak, daha nceden sralanan biimsel deerler -
zgrlk, eitlik, hogr ve daha sonra grlecei gibi, bu
deerlerle yakn bir iliki iinde olan adalet kavram- yer alr.
Tarihte bunlar, bireycilikle sk skya ilikilendirilmilerdir ve
zorlanmadan gerekletirilebildikleri srece kapitalist Bat top
lumW1da baskn konumlarn koruyacaklardr. Ancak, son ker
tede ahlaken tarafsz herhangi ciddi bir bW1almda yerini kar
t deerlere brakma tehlikesi her zaman vardr. Almanya'da-
48 AYDINLANMA FELSEFES

ki Nasyonal Sosyalizm bunun en byk ve en korkun rnei


olmutur; fakat ne yazk ki tek rnei de deildir.
Ancak biz bu denemede gnmz toplumundan ziyade
18.yy. bireyci dncesi ve Fransz Aydnlanmas zerinde du
racaz. Fransz Aydnlanmasnn dnrleri, din, tiranlk ve
despotizmle youn bir mcadeleye girimilerdi. Bu yzden,
onlar iin, zamann burjuvazisi tarafndan hali hazrda kabul
edilen deerlerin, dinsel otoriteden bamsz olarak birey ak
lndan karlabileceini gstermek nemliydi. Dnemin byk
dnrlerinin, genel kabul gren bu deerleri, birey vic
danna dayandrmann zorluunu alglama konusunda ta
mamyla baarsz olmalar artc deildir. Tek istisna -o da
Aydnlanmann kenarnda yer alr- aalama ve kin zerine
dayal dnyaya kar tam bir aklc ve sistematik tutum ge
litirmi olan Marquis de Sade'dr. Hareketin Kktenci ka
nadnda ise, Mably ve Morelly gibi yazarlar, kendi deerlerini
akla dayandrmlardr. Baz Ansiklopediciler, rnein d'Hol
bach ve Helvetius, ahlaki kurallarn bireyin kendi mutluluu
peinde komasndan geldiini ve kiinin mutluluu ba
kalarna bal olduu iin, zaten genel gnenci ykseltmesinin
kendi yararna olduunu iddia ettiler. Bu yzden, eer insan
ahlakszsa bunun nedeni genellikle onlarn kendi gerek
karlar konusundaki bilgisizlikleri ve yanl grleridir.6
Toplumbilimsel dncenin kurucularndan birisi olan
Helvetius daha ak grlyd ve olaylarn aslnda daha kar
mak olduunu anlamt. d'Holbach'n ahlaki kurallarn zel
karlardan tredii eklindeki grne katlyordu. Ancak
Helvetius, zel karlarn bir toplumsal gruptan dierine de
itiini grmt. Bu gzleminden, bir btn olarak toplum

6 Bu sorun; aada grlecei gibi aslnda daha karmaktr.


AYDINLANMANIN YAPISI 49

ile toplumsal alt-gruplar arasnda ayrm olduu sonucunu


kard. imdi, onun De L 'Esprit adl kitabndan seilen bir b
lm aktarabiliriz (Deneme II. "Topluma Gre Deien Zihin"):
Bu sylevde, eylemlerden kardmz ve kamu iin yararl,
zararl ya da etkisiz oluuna gre erdemli, gnah ya da
mubah diye nitelendirdiimiz yarglarmz etkileyen ayn
karn dnceden kardmz yarglar da eit biimde
etkilediini; ayrca karn ahlak konusunda olduu gibi,
deha konusunda da tm yarglarmz belirlediini, ancak
b gerein, doruluk ve dehann srasyla a) bir bireye, b)
kk bir topluma, c) bir lusa, d) deiik alara ve l
kelere, e) tm dnyaya gre deitiini hesaba katmadan
tam anlamyla kavranamayacan kantlamaya alacam.
Helvetius, bir toplumsal grubun karlar ve onun egemen
ahlak arasndaki ilikiyi aratrmakla toplumsal bilimlerin te
mellerini de atmtr. Eer aratrmay en u noktasna kadar
gtrseydi, Aydnlanma dncesini aar ve tarih felsefesine
ulard. Ancak O, fazlasyla kendi ann adamyd ve yar
yolun tesine geemeyecek kadar da Aydnlanma'nn etkisi al
tndayd. Byle olunca, her insanda kendi dnce sistemi, ei
timi ve toplumsal grubundan kaynaklanan deer yarglarnn
tesinde, son kertede kendi grubunun da zerindeki insanln
genel karlarna ulamay salayan daha nesnel yarglama ve
deerlendirme olanann var olduuna karar verdi. Bu, te
melde "nyargsal erdemler" ile "gerek erdemler"i birbirinden
ayrd. Bunlardan birincisi belli gruplarn karlarn yan
strken, ikincisi insanln karlarn dnmektedir. Bu do
lambal yoldan d'Holbach'n argmanna geri dnm olduk.
Diderot ayn grleri benimsediyse bile, genel olarak
bunlarn snrllklar hakknda daha ak bir kavraya sahipti.

F: 4
50 AYDINLANMA FELSEFES

Bu yzden, kendisince eit derecede savunulabilir, ama bir


biriyle de uzlamaz olan deiik grler arasnda salnd
durdu. Aydnlanmann daha lml dnrleri, zellikle n
giliz filozoflar ve Rousseau, doutan arkadalk ya da ba
kalarn sevme duyumuz olduunu varsaydlar. Bu duyu, on
larn tek tek bireylerin kendi mutluluu peinde komasna
dayanan bir ahlaki sistem ve toplum kurmalarna ya da en
azndan belli koullarda bunun olanakl olduunu dnme
lerine izin veriyordu.
Hangi gr benimsenirse benimsensin, egemen burjuva
ahlakn birey vicdanna dayandrma sorunu zmsz kald.
Ancak dine ve despotizme kar mcadeleyle megul olan Ay
dnlanma insan, genel olarak bu gerein hi farkna varmad.
Sistemlerindeki eitlilie karn, bu filozoflarn ahlaki
retileri birok benzer eyi ierir. nk retilerinin z, za
mann orta ya da st burjuva snfnn egemen ahlak ku
ramlarn yanstyordu. 7 Ancak nemli bir ayrm olarak,
Rousseau ve radikaller, bireysel ve genel karlar arasnda gr
dkleri fark ve benimsedikleri deerleri "akl" ve "doa"ya da
yandrrken, d'Holbach ve Ansiklopediciler genel yararn bi
reyin karyla uyum iinde olduu grne meyilliydiler.

7 ki grubun ahlaki sisteminde pek ok ortaklk varsa da haz ve nefse hakim


olma ve bunun sonucunda cinsel ahlak gibi bir dizi nemli noktada ayrlrlar.
Dier taraftan, merhamet, arkadalk duygusu, insan kiiliine saygl olmak,
yasal gerekliliklere boyun emek ve mlkiyet hakkna sayg gibi deerleri pay
layorlard.
AYDINLANMANIN YAPISI 51

DN

Aydnlanmann dinsel dncelerine geerken ayr ayr


ele alnmas gereken iki sorunu birbirinden ayrarak ie ba
lamak zorundayz:
a) Yazarlarn kendi zihinsel kategorilerinden tretilen, fi
lozoflarn dinsel dnceleri,
b) Aydnlanma ve Hristiyanlk arasndaki iliki.
Aydnlanma yazarlar dinsel sorunlar konusunda ara
larndaki tm farklara ramen (tabii ki snrl bir farkllk ala
nnda) geleneksel Hristiyanla ve kiliseye kar dmanlkta
birlemi tir.
Ancak, imdilik bu dmanlkla deil, filozoflarn kendi
dinsel grlerinin incelenmesiyle ilgileneceiz. lk bakta
temel kavram grnyor: nc Ansiklopedicilerin Tanrtan
mazl, Voltaire'in Yaradancl (deizm), Rousseau ve
Mably'nin Tanrcl (theism). Yaradancln ve Tanrcln,
Tanrtanmaz dnya grnn sadece birazck farkl biimleri
-egemen dnceye verilmi dnler sonucunda benimsenen
olduu sylenebilir. Geleneksel Hristiyanlk, onlar ou kez
bu anlamda deerlendirmitir. Bu gr, Pascal, Garasse ve
dier baz 17.yy. din savucular tarafndan kabul edilen g
rt. Birtakm nedenler gsterilerek ortaya atlan baka bir
varsaym, Yaradanclk ve Tanrcl, burjuvazinin halktan
korkusu yznden verdii dnler olarak grr. Eitimli iz
leyicilere seslenmekte yetersiz kalan din, eer eitimsiz, yoksul
kitleler denetim altnda tutulacaksa hala yararl, hatta belki ge
rekli bile olabilirdi.
Voltaire ve Rousseau'nun tanrs ile Hristiyanln akn
tanrs arasnda ok az ortak zellik olsa da ve Filozoflar eitimli
52 AYDINLANMA FELSEFES

snflara m yoksa eitimsiz kitlelere mi seslenildiine bakarak,


ifte standartl bir doruya olan ihtiyac sk sk itiraf etseler de,
u ya da bu ekilde beliren dinsel dncelerinin kendi felsefi
dnya grlerinin yapsndan kaynakland aktr.
Daha nce Aydnlanma nclerinin toplum yaamn, her
biri zgr ve bamsz bir k noktasna sahip ok sayda bi
reyin dnce ve eylemlerinin bir eit toplam ya da sonucu
olarak algladn sylemitim. Bu gr, kanlmaz olarak
toplumun kusursuz olmasa bile, bir btn olarak dzgn i
leyebilmesi iin en azndan katlanlabilir dzeyde gerekli olan
anlamann nasl salanaca sorusunu akla getirmektedir. Var
olan siyasal dzene ve topluma, ne kadar eletirel bakarlarsa
baksnlar filozoflarn hepsi, en azndan ideal toplum dzenini
zgrlk, eitlik ve hogr temelleri zerine kurmann ola
nakl olduunu dnyorlard.
Filozoflar, fiziksel ve toplumsal dnyay, az ok iyi bir
letirilmi, ayr ve b amsz paralardan oluan devasa bir
makina olarak dndler. Byle bir makinede hibir deiik
zellik yokh; bu makina sadece Ansiklopedicileri ok et
kilemi olan ve onlarn zamannda yaygn hale gelen ma
kinalarn geniletilmi bir biimiydi.
Tm dierleri gibi, bu "makine"de ancak yetenekli bir
uzman tarafndan bilinli bir tasar zerine kurulursa ala
bilirdi. Bu nedenle, Aydnlanma yaznnda, byk saat yapm
cs, evrenin tasarmcs ve kurucusu olarak Tanr imgesi, s
rekli bir biimde ilenmitir.
Bu nedenle Aydnlanmann Yaradanc ya da Tanrc tan
rs, sadece gelenee verilen dn ve eitimsizleri rkten
umac deil, ayn zamanda herhangi bir rasyonel hatta yar
rasyonel dnya grnn kuramsal i yapsnn zorunlu par-
AYDINLANMANIN YAPISI 53

asdr (Ampirik yazarlarda ayn sorunla karlatlar, ancak


onlar iin, bu sorunu kendileriyle elimeden zmsz bra
kabilme olana vard.).
Bu sorun, zaten 17.yy.'da ortaya kmt ve bireyci fi
lozoflar, evrenin bamsz kurucu paralarn birletiren ilkeyi
dnrken, bu ilkeyi evrenin dnda bir yere, akn bir tan
rnn iradesi ierisine yerletirmek zorunda kaldlar. Leibniz'in
nceden kurulmu dzeni, Malebranche'nn sadece genel ya
salara gre ileyen tek etkili nedeni, Spinoza'nn psiko-fiziksel
koutluu tm bunlar 18.yy. felsefecilerini de dndrmeye
devam etmi olan bir sorunun yantlardr ve bunlarn pop
lerlemi biimleri iinde, byk saat yapmcs imgesi olu
mutur. Bu noktada, birtakm Aydnlanma filozoflarnda bu
imgenin iyimserlikle birletiini sylemek gerekir. Byk saat
yapmcsnn yaratt, sradan bir makine deil; eer akll
olurlarsa insanlara, iyi mutlu bir yaam sunacak mkemmel bir
aratr. Bu iyimserlik filozoflarn mcadelelerini yrt-tkleri
nesnel koullarla ilikilidir. Dahas, ayn dnce izgisi, H
ristiyanlk savunucularnda da grlr. Bu durum, psiko
teolojik Tasar Kantnn (Argument from Design) hayret verici
poplerliini aklar niteliktedir.
54 AYDINLANMA FELSEFES

SYASET

lk bakta, Aydnlanmann politik ilkeleri, basit bir me


seleymi gibi grnr: zgrlk, eitlik, hukukun genellii,
keyfi ynetimin reddi, hogr, herkesin yararn dnmek.
Farkllklar olsa da genel eilim aktr. Morelly ve Mobly'nin
topraklar zerindeki zel mlkiyetin yklmasn ya da Ro
usseau'yu izleyenlerin bunun snrlanmasn savunmalar r
neklerinde olduu gibi, kktenciler siyasal ve ekonomik adan
eitlik istediler. te yandan, lmllar sadece kanun nndeki
eitlikle ilgilendiler.
Aslnda, sorun grndnden ok daha karmaktr. Fi
lozoflar, siyasal dzeni olduu gibi incelediklerinde ve nasl so
rusunu sorduklarnda, kkeni kendi dncelerinin tam mer
kezinde yatan baka bir elikiyle karlatlar. Bireyci dn
cenin ve zellikle de Aydnlanmann benimsedii gr statik
tir ve tarihsel boyuttan tmyle yoksundur. Yalnzca tek bir
toplum biimini, "doal"8 toplumu kabul eder. Bu modelden
ayrlan tm siyasal ve toplumsal sistemler, doal dzenden
farkllklar orannda yoz sayldlar. Filozoflarn ou, zellikle
de Ansiklopediciler tarafndan benimsenen, doa ve toplumun
mekanik (bir biimde) alglan, onlar, insan iradesini doal
ve toplumsal evre tarafndan belirlenen bir ey olarak d
nmeye ynelttike, yozlama daha da byk sanld.
Dier taraftan filozoflar, temelden bozuk diye neredeyse
tamamen reddettikleri toplumsal ve politik bir sistemle sa
vayorlard. Bu durumda onlar, dnce sistemlerinin hibir

8 1 8.yy.'da "doal" kavramna atfedilen nem iyi bilinir. Bu kavram dnemin


dncesini en iyi rnekleyenler arasnda yeralan "soylu zulm" kliesinin ar
dnda yatan kavramdr.
AYDINLANMANIN YAPISI 55

kolay zm neremedii bir dizi soruyla karlatlar. ster


Rousseau'yu izleyip doal durumu tarihin balangcna yer
letirsinler, ister onu akla uygun bir varlk olan insanda sakl
olarak dnsnler, insanln bu ideal durumdan nasl uzak
lap yozlamann iine dt sorusundan kaamadlar. Ge
nelde, filozoflar basit bir yant veriyorlard: lk insanlarn, ti
ranlar ve rahipler tarafndan zgrlklerinin yok edilmesine,
cahil braklmalarna, nyarglarla aldatlmalarna ve bylece
ahlaklarnn bozulmasna yol aan ey yreklerindeki kor
kudur. Bu durum, ancak nyargnn yklmas ve bilginin ya
ylmasyla deiebilirdi (Filozoflarn ou toplumun doasn
dntrecek devrim gibi bir dnceye karyd. Bunun ne
deni yalnzca burjuva olmalar deil ayn zamanda bu fikrin
dncelerinin yapsna yabanc, hatta dman olan bir tarihsel
gereklik kavramn artrmasyd.).
Eklemek gerekir ki, filozoflarn iyimserliinin toplumsal
arka plannda, Devrime doru artan bir hzla hareket eden
Fransz toplumunun gncel geliimi vard. Tarihin nasl iler
ledii, Filozoflarn kolayca grmezden geldii ya da yzeysel bi
imde yantlad bir soruydu. nk bu, Fransz toplumu iin
ok acil bir biimde zmlenmesi gereken bir sorun deildi.
Bu durumun tersine Alman idealizminde (Kant'n tarihsel fel
sefe yazlarndan Hegel'in gerek tarih felsefesine dein) sis
temli tarih felsefesinin kefi, her eyden nce Alman bur
juvazisinin toplumu kendi karlarna gre dntrmeyecei
gereinin bir yansmasyd.
BunW1la birlikte, ikinci ve ok daha zor bir sorun vard.
Eer bizzat, nyarg tarafndan belirlenmi zamann yozla
m dncesi, sadece nyargdan arnm akla uygun dn
ce tarafndan yokedilebilecek ya da salkl hale getirilebilecek
olan bozuk toplumsal durumun kanlmaz sonucuysa, bu du-
56 AYDINLANMA FELSEFES

rumda nyarg nasl alabilecekti? Bu noktada, filozoflarn o


unun dncesi, kolay kolay k olmayan bir ksr dng
iine girmitir. Bu filozoflar genellikle bir "mucize"ye, bir ei
ticiye, bir "yasa koyucu"ya ve hepsinden nemlisi, toplumun
ilerlemesi iin gereken yeni toplumsal ve siyasal koullar ya
ratacak aydnlanm, hukuka dayanan, eitimli bir ynetime
sndlar. Bu, felsefelerindeki kesin bir elikiydi. Temelden
kt olan bir dnemde iyi bir retici ya da yasa koyucu nasl
ortaya kabilirdi? nsanlarn snrsz g tarafndan yoz
latrldn tekrar tekrar syleyen, filozoflarn kendileri deil
miydi? Toplumsal tarih iinde, bu elikinin aklamasn bu
labiliriz. Bata Prusya, Avusturya ve Rusya gibi Avrupa'nn
daha az gelimi devletlerindeki Aydlanm monariler
olmak zere, toplumun eskimi geleneksel biimle-rinin di
reniine kar orta snfn gelimesini tamamen destekleyen
modern ve ilerici bir grevi yerine getiriyorlard.
Bu, Fransz Devrimi'ne giden yolu amakta olan filozof
larn neden II. Frederick, Byk Catherine ve hatta Maria The
resa'ya byk umutlar balayarak Orta ve Dou Avrupa'daki
mutlakiyeti yneticileri destekleme yoluna gittiklerini aklar.
Diderot ile mparatorie Catherine arasndaki gibi, Voltaire ile
II Frederick arasndaki yakn iliki de ok iyi bilinir. Elbette,
sonradan hem Voltaire hem Diderot, nceleri idealletirdikleri
bu monarklarn halihazrdaki politikalarnn kendi beklenti
lerine ve ilkelerine hemen hemen hi uymadn itiraf etmek
zorunda kaldlar. Ancak felsefi dnce tarihsel diyalektie
eriemeyip bireycilie bal kald srece, bu sorunun baka
bir zm ekli olanakszd. Voltaire'in Frederick'le sonraki bo
zumas ve Diderot'nun Cladius ve Neron 'un Hkmdarlklar
zerine Deneme sinde Neron'un saraynda, kendisine intihar
'

etme emrini verdii gne kadar, tirann tm sularn rtbas


AYDINLANMANIN YAPISI 57

eden Romal filozof Seneca'y umutsuzca savunmasna karn


Filozof'n despotla ittifak tarihin bilinen bir gereidir. Di
derot'nun ska yinelenen szleri, yle devam eder: "Se
neca'nn, sadece, Neron'un tiranln yok etme olanana sahip
olmad iin grevini brakmas gerekten daha m iyi olurdu?
Eer kalsayd, hala Neron'un sularn engelleme umudu olur
du."
Son olarak, hem akmn i yapsnda, hem de Avrupa'nn
gelecekteki toplumsal ve siyasal gelimesinde nemli sonular
douran Aydnlanmann toplumsal ve siyasal ideallerindeki
temel bir elikiye deineceim. Bu, zel mlkiyete yani bireyci
dnya grne dayal bir toplumda, Aydnlanmann iki zo
runlu zihinsel katagorisi olan eitlik ve zgrlk arasndaki e
likidir. Byle bir toplumda, bu deerlerden herhangi biri, eer
tmyle kabul edilirse, dieri zerine kesin bir snrlama ge
tirilir. Hibir zorunlu kstlamayla snrlanmayan tam bir z
grlk, youn bir ekonomik sosyal ve bu nedenle de siyasal
eitsizlik getirmeye mahkumdur. Dier yandan, bireyci bir top
lum, servet edinme zgrln keskin bir biimde s
nrlandrmadan ve ayn zamanda zel mlkiyeti de ortadan
kaldrmadan toplumsal eitlii salayamaz.
58 AYDINLANMA FELSEFES

HAREKETN YAPISI

Aydnlanma'nn temel kategorilerini ve bunlarn i ili


kilerini betimlemeyi tamamladk. Bununla birlikte, her ide
olojik hareket gibi Aydnlanma da iinde eitli eilimlerin g
rlebilecei bir i yapya sahiptir. Bu eilimlerin yapsal ve
toplumbilimsel zmlemesi iin gereken bilgiye sahip ol
maktan hala uzak oluumuz znt vericidir. Ancak burada,
en azndan hareketin yapsal biimini, bir btn olarak yu
karda betimlediimiz Aydnlanma dncesindeki i e
likilerinden aldn syleyebiliriz. 9
Fransz Aydnlanma dnrlerinin ilk nemli bei,
temel vurgusu eitlik olan kiilerden oluuyordu. Bu yakla
m, ktmser bir tarihsel gelime grne ve mevcut bireyci
toplumsal dzene kar keskin bir eletirel tutum almaya y
neltti. Bu yzden akla dayanan ideal bir toplum tasarm ge
litirdiler. Bu bek; toplumun tm yelerinin eitliini sa
lamak iin, sadece zgrlk zerinde geni kstlamalar iste
mekle kalmayp, Aydnlanmann bir dier temel dncesin
den, byk ktlk diye iddetle suladklar zel mlkiyetten
vazgeilmesini talep eden radikal kanad yani Mobly, Merelly
ve Meslier'i kapsyordu.
Gerekten de, bu gr ile modem sosyalizm arasnda
baz benzerlikler olmasna ramen ayn zamanda temel farklar
da bulunuyordu. lk olarak, bu filozoflar kendi ideallerini des-

9 Ancak, bu i elikilerin, Aydnlanma hareketinin ayr akmlara blnmesi


konusunda kendi bana yeterli bir aklama salamadn grmek gerekir.
Aslnda akmlar, elikiler insanlar tarafndan bilinli olrak anlaldnda or
taya kar. Bu tr bir bilinli bilgi, ayn biimde toplumsal nedenlere dayanr,
Aydnlanma iin, bu nedenler, bildiim kadaryla, henz, zmlenmemitir.
AYDINLANMANIN YAPISI 59

tekleyen gerek tarihsel gleri aka ortaya karacak trde


bir tarihsel zmlemeye girimediler. kinci olarak, tutumlar
onlar toplumsal ideallerini "doa" ve "akla" dayandrmaya y
neltiyordu. yle ki, modem sosyalist dnce esas olarak mad
deciyken ve bu nedenle Aydnlanmann daha az kktenci ka
nadna yaknken, onlar "tin"e inanyorlard.
Morelly'nin (Code de la notre adl) kitabnda, kendi il
kelerine gre bir kez devlet kurup bunun sonsuza kadar devam
etmesi umuduyla, ruhun doas ve dnya grleri zerine
her tr aratrmayla fikir retiminin yasaklanmasn nermesi
ve Mably'nin toplumsal idealini Isparta'nn aristokratik ana
yasasna dayandrmas ve Atina'nn Periklesi demokrasinin
keskin bir eletiricisi olmas gz nnde bulundurulursa, mo
dern sosyalist dnceyle bunlar arasndaki byk farklar
aka grlr.
Bu denemede, daha nce filozoflarn Descartes rasyonel
liinden uzaklap Locke'un grgl yaklamna doru ynel
diklerini sylemitim. Yukarda anlan radikal dnrlerin,
dierlerinden ok daha fazla Kartezyen eler barndran
dnya grlerine sahip olduunu sylemek yanl olmaz.
Eer alg ve akl ile beden ve ruh ikicilii (dalizm) bu e
lerden biriyse, o zaman Rousseau da kktenci kanat iinde g
rlebilir. Rousseau zel mlkiyetin yklmasn savunmadysa
da eitlik konusuna byk nem vermi ve modern toplum
daki eitsizliin keskin bir eletirisini yapmtr. Ancak kk
tencilerin aksine, Rousseau zerine toplumsal szleme ya da
mlkiyet hakk kuramn dayandrd zgrlk dncesini
elden brakmamtr. Fakat, o da, zel mlkiyet, zgrlk ve
eitlik arasndaki iliki sorunuyla kar karya gelmi ve by
lece ar servetin nlenmesinin olanaklln ve gerekliliini
60 AYDINLANMA FELSEFES

gznne almaya ynelmitir. Rousseau'nun ideali, yelerinin


zgr ve eit olduu, ve aralarnda ne ok zengin ne de ok
yoksul ktlelerin bulunduu, bir eit kk burjuva de
mokrasisine benzemektedir.
Grlyor ki, Rousseau, zel mlkiyet kart kktenciler
ile Ansiklopediciler ve Voltaire arasnda bir yerde dur
maktadr. Aralarnda hatr saylr farklar olmakla birlikte, kk
tencilerle ok fazla ortak yan da vard. Maddeciliin reddine
dayal bir toplumsal dzen idealiyle, eitsizlik yaratm olan
tarihsel gelime srecine kar eletirel bir tutum alma ve bu
eitsizliin ekonomik etkilerini azaltma istei; ama te yandan
zgrl gvence altna almak iin eitlik ideali zerine ge
tirilen temel snrlamalar kabul etmesiyle, Aydnlanmann
dier ana akmna, Voltaire ve Ansiklopediciler'e katlr.
Ansiklopedicilerin oluturduu topluluun nde gelen fi
grleri Diderot, d'Holbach ve Helvetius (dorudan katks ol
masa da onlarla birlikte saylabilir) her eyden nce, maddeci
bircilie meyilli olan grglcleridir. Onlarn, rnek aldklar
Descartes'dan ziyade Locke'tur. zellikle zanaatkarlk tek
nolojisi ve endstri olmak zere tarihsel gelimeler hakknda
olumlu bir bak asna sahiptiler. ok ak nedenlerle, ar
Tanrtanmazlar bunlarn arasndan kmtr. -en kktenci top
lumsa/ dncelere sahip olan bu dnrler var olan dzene
kar, ve kendi ideal toplumlarna ulamak amacyla bir oto
riteye gereksinim duymular, sonu olarak da Yaradancla
ve hatta Tanrcla ynelmilerdir.
Ansiklopedicilerin dinsel grlerini deerlendirirken, An
siklopedi 'de benimsenen "resmi" gr as ile, onlarn dier ya
zlarnda dile getirilen gerek grlerini birbirinden ayrmak
gerekir. Ansiklopedi, dnsel anlamda monarist dnemin (an-
AYDINLANMANIN YAPISI 61

cien regime) cehaletine ve nyargsna kar gl bir sal


dryd. Ancak ayn zamanda, byk yatrm gerektiren, iler
leme dncesine sempatiyle bakan ve yazl eserleri oto
ritelerin kukularna kar korumaya hazr duran yksek
mevkili brokratlarn desteine baml, geni lekli bir eko
nomik giriimdi. Bu yzden, yeteri kadar katlmc bulmak ve
devlet kademelerindeki dostlar yardmyla sansrclerin ya
sa lamasndan kurtulmak zorundaydlar (ki kez yasakland ve
bu yasak ikisinde de iptal edildi). Hem katlmclarn destei
hem de otoritelerin hogrs, dillerinin lmllna balyd.
Bu nedenle, Ansiklopedi iindeki birok makale, Hristiyanln
doruluunu ve Fransz monarisinin olumlu zelliini (zel
likle de var olan ekliyle) kesin bir biimde onaylar. Ancak bu,
aydn okuyucunun makalelerin gerek amacnn ortaya att
savlar sorgulamak ve kart grleri cesaretlendirmek oldu
unu anlamasn hibir biimde engellemedi. Aslnda bu nlem
yeni deildi. Bayle, bu nlemi Dictionnare'sinde kullanmt ve
otoriteler, bu kitaba kar olumsuzluk belirtmemilerdi; dolay
syla da kitap pek fazla grlt koparmamt. Yine de, d'Hol
bach, Rousseau ve Helvetius'un yazlaryla birlikte, (Dide
rot'nun ou eletirel almas, yaam boyunca gizli kald.)
eitimli burjuva kitlesindeki eski dnce alkanlklarn en
fazla sarsacak ve Fransz devrimine giden yolu aacak olan yeni
zihinsel kategorileri oluturan ey, bizzat Ansiklopedi ol
mutur.
Voltaire'in felsefi dnceleri ve dnya gr daha lml
olmasna karn, belki tam da bu yzden kendi zamannn ger
eiyle atmaya girdiinde daha tartmac ve daha vu
rucuydu. Her ne kadar, Diderot, d'Holbach ve Helvetius'un
maddeci felsefelerinin yansra Mably ve Rousseau'nun kk
tenci toplumsal grlerini de reddetmi, Byk Frederick'in
62 AYDINLANMA FELSEFES

aydnlanm despotizmini onlardan daha kolay benimsemi ve


tavrnn sklkla kendi tavryla uyumlu olduunu hissetmesine,
ve (Le Mondain'da yazd gibi) cennete (mutluluk lkesinden,
kendi dneminin Paris'ine aktard) inanmasna ramen Vol
taire, hala ince, nkteli ve sivri tarzyla Katolik kilisesine ve
dinsel banazla kar savaanlarn en yreklilerinden bi
riydi. Voltaire'n almalar, belki de btn Aydnlanmann
sadece kk bir blmn oluturur. Ancak bu almalar
mcadelenin gerekli bir parasyd ve hem kapsamlar hem de
kusursuzluklar nedeniyle hareket iin birinci derece de neme
sahipti.
Aydnlanmann en lml parasna bal "iktisatlar" -ya
da daha dorusu fizyokratlar- dncelerinin gerek znden
ok, bu dncelerin kaynakland zihinsel kategorilerle des
potizmi (mutlakiyeti monari iin bunu kullanyorlard) sa
vundular. Bununla birlikte, eski Tanrsal hak ile gelenek ve
vahye sayg yerine, Aydnlanmann rasyonel zihinsel ka
tegorileri zerine kurulu ve ayn kategorilerin terimleriyle bi
imlenmi monarik bir kuram gelitirdiler. Bu filozoflar, sa
dece nesnel bir bilim anlamnda ekonomi politii kurduklar
iin deil ayn zamanda "Tableau Economique" kitaplarnda
tm iktisadi srecin ilk eksiksiz modelini gelitirdikleri iin de
sosyal bilimler tarihinde byk neme sahiptirler. Bunun ya
nnda temel bireyci yap iinde dnen burjuva klasik ik
tisatlar, bu srecin btn nemini hala kavrayamamlardr.
Bu kavramsal model, Marks'n Kapital'inde, sonraki Mark
sistlerin almalarnda ve Schumpeter'den beri burjuva aka
demik iktisadnda yeniden gcn kazanmtr.
Fizyokratlar, temel olarak, sermayenin endstriden ok ta
rma yatrld bir lkede kiisel servet zerindeki snrla
malarn kalkmasnn ve tamamen serbest ekonomi kurmann,
AYDINLANMANIN YAPISI 63

hem kazanlm gelir ve kar ile geinen nc topumsal taba


kaya (third estate), hem de srekli artan kiralarla geinen
gl, bir toprak sahibi snfna (tabi ki, aristokrasiyi kas
tediyorlard) izin veren yeterince byk bir ulusal ekonomi ya
ratacan dnyorlard. Onlara gre, gl bir burjuvazinin
ve salam bir soylu snfn bir arada bulunmas aydnlanm
modem bir monarinin temellerini oluturabilirdi. Fizyok
ratlar doal olarak kktencilerin ba dmanyd. zellikle
Mably, onlarn "ekonomizm"ini "ruh" ve "erdem" adna id
detle sulamtr. Bu durum, bir kez daha gsteriyor ki, Ay
dnlanmann kktenci kanadyla sosyalist dnce arasnda bir
koutluk izmek zordur ve aralarndaki benzerlikleri bulmak
iin gsterilen aba, bu alandaki farkllklar iin de gs
terilmelidir.

BURJUVA DEGERLERNN ELETRS

Rousseau:

Yukarda, Fransz Aydnlanmasnn genel yapsn gs


termeye altk. Doal olarak, her bir filozof da kendi tezlerini
bu genel yapnn snrlar iinde sunar. Bu filozoflar teker
teker ayrntlaryla ele almak bu yaptn snrlarn aar ancak
dierlerinin aksine, hareketin olumsuz elerinin ve i e
likilerinin farkna varan iki nc dnrn, Rousseau ve Di
derot zerinde ayrca durmak gerekir. Rousseau burjuva top
lumunun, Diderot'da Aydnlanmann olumsuz eleri ze
rinde durmutur. Bu, daha sonra Aydnlanma felsefesinin ye-
64 AYDINLANMA FELSEFES

rini alacak olan bata Kant, Goethe ve Hegel olmak zere,


Alman idealist okulu nclerinin neden Rousseau ve Dide
rot'nun katklarn en nemli yere koyduklarn aklar.
Bata d'Holbach ve Helvetius evresindeki grup ve Vol
taire gibi lmllar olmak zere filozoflarn ou tarafndan d
nlen ideal toplum, aslnda varolan burjuva toplumunun
idealletirilmi bir biimiydi. Kukusuz, aralarndan bazlar,
rnein d'Holbach bu toplum merkezciliini, neredeyse zel
karla kamu yarar arasnda akma olasln g
remeyecekleri bir noktaya getirdiler. Ancak Rousseau, atan
zel karlar zerine kurulu olan bir topluma kar tam an
lamyla eletirel davranyordu. Onun iki bror Discours surl
les sciences et les arts (Bilimler ve Sanatlar zerine Sylev )ve
Discours sur l 'origine et les fondements de linegalite parmi les hom
mes {nsanlar arasndaki Eitsizliin Kayna ve Kkenleri ze
rine Sylev) birbirinden tamamen bamsz bir biimde doal
durumda (ya da ilk tarm topluluklarnda) yaayan insann an
tagonist olmayan yaam ile rekabeti, kart, snrsz ben
cillik ve Amour Propre.. zerine kurulu modern toplum ara
sndaki kartlk savn kullanr. Bu sav, Rousseau'nun, insan
ahlak asndan toplumun gelimesinin bir ilerleme deil, ak
sine gerileme getirdii biimindeki dnya grnn temel
kavramn oluturur. Voltaire ve dier filozoflar, Rousseau'yu,
toplumu ilkel durumuna geri dndrmek istedii iin ele
tirirken pek hakl saylmazlar, nk Rousseau bunun ola
naksz olduunu iyi biliyordu. Ancak bu olumsuz evrime kar
bir alternatif bulmaya alrken, ona, toplumsal yozlamaya
kar ileyen ve belkide akn ilerlemeci bir yne doru de
itirme yeterliliine sahip olan gleri gsterebilecek tarihsel

kendini sevme
AYDINLANMANIN YAPISI 65

zmleme trn semedi. BW1un yerine, Toplumsal Sz


leme adl kitabnda Aydnlanma'nn zorunlu kategorilerine -
zgrlk, eitlik, hogr ve szleme- dayal ideal bir top
lum betimledi, Rousseau, insanda sakl bulunan ve iyi bir y
netim ve eiticinin etkisi altnda geliebilecek olan manevi g
ler yoluyla byle bir toplumu gerekletirilebileceine
inanyordu. Bu noktada tm dier filozoflar gibi ayn glkle
karlar: Toplum, erdemi yitirip yozlat iin, Rouseau iyi
yaamann ve iyi bir eiticinin nereden bulunacan sy
leyemez. Ancak Roussea'nun demokratik dnceye olan derin
inanc, Byk Frederick'i ya da imparatorie Katherine'i al
klayan ve bu trden despotlarda bir zm bulmay umut
eden Voltaire ve Diderot'yu izlemek yerine, bu soruyu yantsz
brakmaya itmitir. Kald ki bu onun itibarn arttran bir du
rumdur.
Ayn zamanda, Rousseau'nun var olan toplumun bencil
"kt" yesi ile genel iradeye katlan ve toplumsal szlemeyle
kurulu bir topluma tam bir uysallkla kendini adayan "iyi" yurt
ta arasnda yapt soyut ve tamamen ematik ayrmn ne
mini belirtmek gerekir. Bu ayrm, Rousseau'nun, burjuva top
lumu bireyin bir tarafta somut, ben-merkezci zel kiiye, br
tarafta genel kara hizmet eden soyut yurttaa blnmesini
dier filozoflardan daha iyi grmesini salad. Bu ayrm, mo
dern insann temel zelliklerinden biridir. Ancak Rousseau bu
ayrm Aydnlanma kategorileri erevesinde gelitirdi. Bireyin
iki rol arasnda, soyut bir kartlk yaratabildi, ama bireylerin
birbirine gre hareket ettiklerini ve aslnda tek bir somut b
tnselliin iki parasn-ayn anda tamamlayclk ve eliki
oluturduklarn anlayamad.
Rousseau'nun zel kii ile "yurtta", bencil kar ile "genel
iyilik", ahlakszlk ile "erdem" arasndaki iliki zmlemesini,

F: S
66 AYDINLANMA FELSEFES

ilk kez Kant'la balayan Alman idealizmi amtr. Kant, ay


rmn soyutluunu srdrse de, artk bu ayrm gere ve ideal
olmak zere iki farkl toplum biiminin anlatm olarak deil,
zmutluluk ve maneviyat arasnda ki her insann bireysel vic
dannda grlebilecek bir atma olarak kabul eder. Her iki fi
lozofun da dncelerini, bu soyut ayrma dayandrm ol
malar olaslkla Kant'n, Rousseau'ya hayranlnn ana
nedenlerinden biridir.
Bu aamadan sonra, burjuva toplumu ile devlet, zel kii
ile "yurtta" arasndaki gerek zmlemeyi bulmak ve bun
larn sadece birbirinden farkl, ama ayn zamanda toplumsal
rgtlenmenin belirli bir biiminin karlkl olarak baml
ynleri olduunu grmek, diyalektik dnceye kald.

Diderot:

Benim dnceme gre, Diderot, Bat dnce tarihinde


Rousseau kadar -hatta belki daha da fazla- nemli bir konumu
igal eder. lk olarak, Diderot, toplumsal ve siyasal adan bur
juvaziye muhalif olanlara ve kuramsal eletirilere kar Ay
dnlanma deerlerini teker teker azimle savunmutur. Ama,
buna ek olarak aralarnda yaymlanmam yazlarn da bu
lunduu ikincil neme sahip baz nemli almalarn da sa
dece burj uva toplumunun ve onun ideolojisinin deil, Aydn
lanmann birok temel kategorilerinin deerini de sorgulamaya
girimitir. Bu durum, Diderot'nun adndan ayr dn
lemeyecek kadar yakndan ilikili olduu Ansiklopedi'nin r
gtleyicisi, nderi ve Bat Avrupa dnsel tarihinin, en byk
denemecilerinden biri olmasna olanak verdi.
AYDINLANMANIN YAPISI 67

Elbette, Ansiklopedi ve deneme tr arasnda kesin bir


iliki vardr. Byle olmasayd, Diderot gibi bir kiilik d
nlemezdi. Ancak, bu iliki iinde daha temel olan kesin bir
atma da vardr. Diderot hereyden nce yazn tarihinin en
byk ya da drt denemecisinden biriyken d'Holbach ya da
Helvetius tarafndan yazlan bir denemeyi dnmek dahi ne
redeyse olanakszdr. Bu fark nasl aklayabiliriz?
Ansiklopedi, Aydnlanmann simgesel doasnda zel bir
yer tutar. Deneme, ilk olarak bireyci dncenin ykseliinin
balarnda, geleneksel dnya grnn tm deerlerini sor
gulayan, byk Senyr ve Parlamento yesi, tm deneme ya
zarlarnn esiz modeli Michel de Montaigne'de grlr. Bu
dnemin sonunda, Aydnlamadan diyalektik dnceye doru
ilk admlar atlrken, nde gelen denemeci, Ansiklopedi ie
risinde burjuva dnya grnn en dikkate deer anlatmn
veren, daha sonra bizzat bu gr sorgulayp ona kukuyla
bakan kk lekli bir bak imalatsnn olu olan Denis Di
derot'dur.
Ansiklopedi ile deneme arasndaki byk fark, sorular ya
ntlayan bilgiye veya o zamanda var olan bilgiyle ya
ntlanamayacak bir tr soru arasndaki farka benzer. An
siklopedi, her eyin tesinde var olan tm bilgiyi toplayan,
halka ve gelecek kuaklarn kullanmna sunma iini stlenen
kolektif bir giriimdir.
Ansiklopediciler elbette bu bilginin gelecek kuaklar ta
rafndan stne ekleneceklerin sadece kk bir parasn
oluturduunu biliyorlard. Bilginin ilerlemesi hibir snr ta
nmaz. Faust'ta, Wagner'in "ok ey biliyorum bilmesine, ama
her eyi bilmeliyim yine de" deyii, aslnda Ansiklopedicilerin
iarnn bir parodisidir (ki btnyle haksz bir parodi de de-
68 AYDINLANMA FELSEFES

ildir). 13u iar yle olsayd daha doru olabilirdi; " [f a z ey


leri bilsem de ok daha fazla ey bilebilirim ve bizden son
rakilerin ok daha stn olaca bu yolda, olabildiince uzaa
ilerleyebilirim". Rasyonel bilgi kavramnn doru biimi, Or
taa'da iyi bilinen ve daha sonra da sk sk anmsanan, devin
omzuna binmi cce imgesidir. Kck olan cceler, devin
grdnden ok daha uza grebilmektedir. Bununla bir
likte, Ansiklopediciler daha nce sraladmz temel ka
tegorileri, insan zihninin kesin baars olarak algladlar. te,
bunlar -gerein yargc saylan birey, hukukun genellii, tm
insanlarn doal olarak eit ve zgr oluu, zel mlkiyetin te
meli olarak insan doas- Diderot'un sorgulad kategorilerdi.
Denemenin yaznsal snflandrmas zerine birka sz sy
lemeniz gerekiyor. Eer bir deneme belli dorularn kuramsal
adan incelenmesinden te bir ey olmasayd, zgn bir ya
znsal biim olarak dnlmeyecek ve bir tr felsefi yapt ola
rak snflandrlacakt. Kukuculua muhalif olanlar, uzun za
mandan beri, kkten ve kukucu bir dncenin kendi iinde
elikili olduunu gstermilerdir. nk, eer tutarl olu
nursa, hibir dorunun savunusu yaplamaz; eer hibir eyin
doru olmadn sylerseniz, artk bu sylediinizin de doru
olduunu savunamazsnz.
Esin, genelde kukucu olsa, onun k noktas kukucu
luktan ok uzak bir tutumda yatar. Deneme yazar iin sorun,
belli dorularn ya da deerlerin kuramsal temellerinin gncel
olarak incelenmesi sreci deildir. Aksine, o byle bir inceleme
nin gerekli ve olanakl olduunu, ayn zamanda yantlar ver
menin de hem nemli, hem de henz olanaksz olduunu gs
termekle ilgilenir. Deneme yazar, kendi gr asndan yant
lanma olanana hi sahip olamayacak olan, insan varoluuyla
ilgili bir dizi sorunun kuramsal yantlarn bulmaya alr.
/\ YDINLANMANIN YA PISI 69

Deneme biimine zgnln kazandran bu zelliktir. Ya


znsal almalar: Belirli insanlar, eyler ve somut durumlar
hakknda yazarn imgelemi tarafndan yaratlan ve kurulan
karmak dnyalardr. Felsefi almalar ise soyuttur ve belli
bir dnya grnn kuramsal anlatmlardr. Deneme, hem
soyut hem de somuttur. Amac, esasen felsefede olduu gibi,
insan yaam iin temel nitelikteki belirli kavramsal sorunlar
ortaya koymaktr. Ancak, ou felsefi yaptn aksine, bu so
rular yantlamak iin ne arzusu ne de yeterlilii vardr. Yazn
gibi, deneme de bu sorunlar kavramsal biime sokmaz, ancak
onlar, ister yazndan isterse (en byk deneme yazarlarnn
yapt gibi) gerek yaamdan alsn somut bir insann ya da
durumun vesilesi ile ilintilendirir. Bu yzden, gerek deneme
zorunlu olarak iki dnyay da mesken tutar ve yine zorunlu
olarak ironiktir. Sanki belli insanlardan ya da durumlardan sz
ediyormu gibi grnr, ancak bunlar sadece deneme ya
zarnn nemli bir soyut sorunu ortaya karmas iin gereken
"vesileler"dir. Bu anlamda, Diderot'nun yapt, somut du
rumlar, Aydnlanma dncesini kendi iinde bir problem
olarak deerlendiren sorular iin vesileler olarak kullanmaktr.
Onun en iyi bilinen denemesi, Le Neve de Ronea (Ra
meau'nun Yeeni) yaynlamad yaptlarndan birisidir. l
mnden sonra Almanca bir eviriyle onu bastran Goethe ta
rafndan kefedilmitir. Daha sonra bu yapt Hegel'in
Grng Bilim'inde, Akl'n rneklerinden biri olarak kul
lanlmtr. Filozof, byk bestecinin yeeniyle bir cafede kar
lr. Bu adam, kmsedii zengin burj uvann srtndan ge
inen uzun, sska, tuhaf bir asalak grnts izer. Toplumu ve
kendi konumunu tamamen ikiyzllkten uzak biimde yar
glar ve bunu yaparken deneyimlerinin nda, burjuva top
lumunun grnte oturmu dorularn sorgular. Syleileri
70 AYDINLANMA FELSEFES

srasnda hangi adamn hakl olduuna karar vermek ok g


hale gelir, bir yanda burjuva dzeninin ve onun ahlaknn
genel ilkelerini giderek isteksiz biimde savunan filozof, te
yanda bu dzen ve onun ahlak sisteminin aslnda neye ben
zediini gstermeyi amalayan grnteki sarslmaz do
rularnn yetersizliini, hatta sk sk tmyle yanlln ser
gilemek iin gerek deneyimlerini kullanan asalak.
Hegel'in kendi szlerini kullanmak, Aydnlanma d
ncesinin, snrlarn ve onun nasl aldn gstermek iin
en iyi yol olacaktr.
Bir yandan kendisi hakknda konuulan ve tin tarafndan
aa vurulan bir ze sahibiz. . . . Bu ifade tarz 'talyan,
Fransz, trajik, komik, otuza yakn her eit ezgiyi' st
ste yan ve bunlar karmakark yapan bir mzikinin
lgnldr... tiim kavramlarn ve gerekliin tersine dn
mesi ve saptrlmas kendinin ve dierlerinin evrensel al
dan. Bu yalan ortaya koymak iin ilan edilen utan
mazlk, en byk hakikat bu anlatm zerinedir.
te yandan felsefeci,
yiliin mziini, ezginin uyumlu dzenini ve tonlamann
tek biim/iliini alm, kalbin yaln drstl iinde dr
gm bir ruhtur... bu anlatm tarzn, 'bilgeliin ve l
gnln kararsz bir dlemi, ok yksek beceriyle diiiik
kurnazln bir karlamas, don olabilecei gibi yanl
da olabilen dncelerin birlemesi olarak grr.
Ancak bu, "iyinin ve dorunun yaln durgun bilinci" sz
kanlmaz olarak dier "ikincisi bilmedii ve konumad
iin ikincisine hibir ey syleyemez ... " 'utandrc' ve 'aalk'
hecelerinin kendisi zaten aptalcadr grne gre ksa ve ka
bacadr. Bu aptallk, birisinin o eyi zaten kendisine sylemi
AYDINLANMANIN YAPISI 71

olan bir muhataba yeni ve deiik bir eyler sylediini d


nmektir.
Yant olarak "iyi, khi olana bulaabilecei ve onunla ka
rabilecei iin deerini yitirmemelidir. Ktlkle bu ekilde
birleebilmesi, onun koulu ve zorunluluudur. Doann hik
meti bu gerekte gizlidir" denmitir. Bu kesin bir yant deil,
sadece tekinin "szde soylu ve iyi doas gerei kendisinin
tersidir, ya da tersinden dnrsek kt denilen mkemmel
bir eydir" biimindeki savn, sama bir zetidir. Ayn ekilde
bu tartma, "kurgusal bir olay ya da gerek bir yk biimi
iinde mkemmel olann rneini yaratarak ve bylece bunun
bo bir isim olmadn gstererek mkemmel olann ger
ekliini kantlamak yoluyla zmlenemez. Zira, bir rnee
dayanmaya zorlanan filozof, bu gerekliin sadece yaltlm ve
tikel bireyleri kapsadn, istisnai ve maddenin (thing) bir
tr, bir "eidi" (espece) olduunu kabul eder. yinin ve soy
lunun varln ister kurgu, ister gerek olsun yaltlm belli
bir anekdot iinde anlatmak, bunlar hakknda sylenebilecek
en ac eyler olsa gerek. Hegel'in yazd bu deneme, Di
derot'nun temsilcisi olduunu iddia ettii dncenin tesine
getiini gsterir.
teki denemelerinde, rnein; Entretien d 'm pere avec ses
enfants 'da *, Diderot aadakilere benzer sorular ortaya koy
mak iin birtakm somut olaylar bahane olarak kullanr: Eer
bir yasa kendi iinde dorulanm ve gereklilii tannmsa,
bu yasalara hemen imdi ve her zel durumda uyulmal
mdr? Byle bir boyun ei, byk bir adaletsizlik yaratmaz
m? Hukuk genel olmaldr. rnein, kar ve kocann birbirinin
mirasn almamas gerektii dorudur. nk, bu yasak ev
lilikte ki dzeni salamann tek yoludur. Ama eer bir adam,

I3ir babann ocuklaryla Syleisi


72 AYDINLANMA FELSEFES

tm servetini hasta karsn tedavi etmek iin harcam ve ka


rsnn lmnden sonra kimsenin bilmedii ve karsna ait
paralar bulmusa, kanuna uyup bu paray karsnn zengin ak
rabalarna vererek yoksulluk iinde yaamak zorunda m kal
maldr? Yoksa paray alp, harcad servetin bir ksmn kar
lama hakkna sahip midir? Diderot, buna benzer sorular
ortaya atar, ancak hibirisine yant nermez. Les Deux Amis de
Borbanne * adl kitabnda, bize, kanunla atmaya giren iki
adam anlatr. Birbirlerine kar davranlar tamamen z
gecilik ve sevgiyle bezelidir. Ancak, toplum soylu zelliklere
sahip bu adamlar deersiz sulular olarak mahkum eder.
Diderot'nun en kapsaml denemesi olan Jacques, le fa
taliste** kaderci uak Jacques ile efendisi arasndaki uzun sy
leileri ierir. Efendi ve uak servenleri konusunda uzun
uzun dnce alveriine giriirler ve bu srada srekli ola
rak gerekliin saduyu ve ngryle nasl elitiini, uan
efendisini kendisine nasl baml klarak sk sk gerekte efen
di olduunu grmemiz salanm olur.
Diderot, insan davrannn toplumsal koullar tarafndan
belirlenebildiini, ancak bu koullarn da insan eyleminden
kaynaklandn anlayabilen tek filozoftr. Diderot, diyalektik
felsefenin taslan izmeye (Kant'dan nce bunun gelerini bu
lamyoruz.) Rousseau'dan daha yakn deilse de, toplumsal
dnyann ne kadar karmak olduunu dier filozoflardan
daha fazla farketmitir. Bu anlamda, O'nun sadece Lessing ta
rafndan deil, Hegel ve Goethe tarafndan da alnmas 18. yy.
Aydnlanmasndaki nemli kiiliklerinden biri olarak ele al
mas yerinde bir deerlendirmedir.

Bourbanne'nun ki Arkada

Kaderci Jacques
il

AYDINLANMA
VE
HIRSTYAN
NANCI

Aydnlanma ve Hristiyanlk ilikisi hakknda kon unak


kolay olduu kadar zordur da. Greceli olarak kolay bir itir,
nk elimizde sosya-fenomenolojik zmleme iin Gro
ethuysen'in kusursuz "En tstel ug der burgerlic/e Welt-md Le
be11sa 11sc/uv 1 1 1 1g 1 11 Frankreic/ " adl yapt vardr. Her ne kadar

kitabn yazl amac yazarn lmyle yarm kalan bir a


lmann hazrlk blmnden te bir ey deilse de, kitap b u
atmann analizini ileri bir noktaya tamtr. te yandan,
74 AYDINLANMA FELSEFES

bu iin zorluu bireyci dnya grnn geliimi srecinde


Aydnlan toplumsal tarih anlamnda, konumunu saptamann
kolay bir i olmayndan kaynaklanmaktadr.
Pascal zerine almamda, Fransz rasyonelcilik tarihinde
nemli aama olduunu ve her bir aamann, teorinin pra
tikteki uygulanna nitelik anlamda, farkl bir yer atfettiini
yazmtm. Ayn zamanda, bu aamann rasyonel dnce
ile eylem arasndaki ilikiyi ele alndan hareketle ayrtn
da ne srmtm.
Descartes'a gre bu hi sorun deildi: Aklc dnce, z
devimsel olarak doru eylemi gerektirmektedir ve filozoflarn
ihtiyalar sadece akln yerinde kullanma sorunuyla ilgilidir.
Burjuva toplumunun en ar bunalmlarndan biri s
rasnda yazan Valery, akl ile eylem arasndaki ban, byk ve
zmsz bir sorun olduunu anlamtr. Ona gre akl, ok
nemli bir yer igal eder; fakat akl, sadece dnsel gce sa
hiptir ve dnrlerin iir araclyla akla uygun grnm
lerini kavrayabilecekleri d dnya zerinde neredeyse hibir
etkisi yoktur.
Aydnlanma, rasyonelliin bu aamalar arasnda yer alr;
Aydnlanma dierlerinden, despotizme, bo inanca, ayrcala,
monarist rejime ve Hristiyanla kar verilen pratik m
cadelede etkili bir silah sayan gryle ayrrnlanabilir. Bu
durum, Bat dncesinin geliiminde Aydnlanmann ko
numunu belirlemek iin, onu en azndan iki ayr adan gr
meyi gerektirir.
Bir taraftan baklnca, bireyciliin iki ana biimi olan ras
yonellik ve grglclk tarihsel oluum kavram hakknda hi
bir ey bilmeyen tamamen duraan bir dnya grn sunar.
Bu yzden, tarihi ve tarihsel eylemi insan bilinci iin tek doru
AYDINLANMA VE HIRSTY AN NANCI 75

z olarak gren Hegel, Goethe ve Marks' izlersek, Aydnlan


ma'nn bireyci dnya grnn, bu tarihsel bilin sonucunda
Aydnlanma hareketine yabanc kald iin, tamamen biimsel
olduunu ve hibir gerek z iermediini syleyebiliriz.
Ancak, bunun yerine, khnemi ayrcalklaryla birlikte eski
toplumsal ve siyasal dzenin yansra kilise'ye kar da savaa
rak gerek bir tarihsel ve ilerici eylem yarattn gz nnde
tutarsak, Aydnlanmann bireyci sistematiinin kendi doasn
diyalektik olarak kavramay hibir zaman baaramam ol
masna ve tm snrllklarna ramen, bir ze sahip olduunu
dnebiliriz.
Aadaki satrlarda ifade edilen forml benimsemek,
daha doru olur, nk o zaman bireyci dnya grnn g
nmzde de yaad gereini hesaba katm oluruz. Bireyci
gr, ancak belirli tarihsel durumlarda bir ze sahip olabilir;
bu durumun en belirgin biimi 18.yy.'da grlse de, ne zaman
bireyciliin temel deerleri (zgrlk, eitlik, hogr, vb.)
tehlikeye girip savunulmalar gerekse, yine ayn durum ger
ekleecektir. te yandan, bu deerler topluma egemen ol
duunda ve dorudan hibir tehditle karlamadnda bi
reycilik tekrar tmyle biimsel zelliine dnmeye ynelir, ve
insan yaamna anlam verme gcn yitirir.
Bugn, dnyada her iki durumun da rneklerine sahibiz;
bunlara, bireyci deerlerin tehlikede olduu sosyalist lkelerde
ve bu deerlerin biimselletii ve giderek bir zden yoksun
hale geldii Bat toplumlarnda rastlanabilir.
Kiliseyle olan atmay zmlerken, Aydnlanmann, H
ristiyan inancna yapt saldrlarn, aslnda katedraller ina
eden ve hal seferlerini salk veren burjuva-ncesi dine kar
olmadn her zaman aklmzda tutmak zorundayz. Fi
lozoflar, tm olarak bireyciliin gelimesini destekleyen top-
76 AYDINLANMA FELSEFES

lumsal ve ekonomik sreler tarafndan, z ortadan kaldrlan


bir dine kar savayorlard. Bu anlamda, bu din, birok nok
tada Aydnlanmann kendisiyle ayn olan yapsal zellikleri
edinmiti. Eer din mantksal sonucuna kadar tansayd, Tan
rclk'la, Yaradanclk'la, hatta Tanrtanmazlk'la so
nulanacak kadar gszleirdi. Fakat din, tam da mantksal
olarak ilemedii iin boinanca ve banazla dnt. Bu
gerek, Hegel'in grd gibi, dine, Aydnlanma tarafndan
yaplan eletirel saldrlarn tarihsel haklln gsterir. Ancak,
ne kadar gszlese de Hristiyanlk dininin 18.yy'da bile
insan dnce ve eyleminde bir takm esaslar gerektirdiini ve
bu esaslarn gerekli olduunu ileri srmekteki srarcln
unutmamak gerekir. Bu zorunluluk, Alman idealistlerini ve di
yalektiki filozoflar, bireyciliin yerine geerli ve gerek bir
dizge bulmak gibi byk bir ie girimeye yneltti. Bu abann
ne derece baarl olduunu son blmde tekrar in
celeyeceim.
Bu almann balarnda Hegel'in Grngbilim'deki
zmlemesinin ana zelliklerini gstermitim. Tek bana bu
yapt bile, dnce tarihi iinde Aydnlanma'nn konumunu
saptamann zorluunu gsterecektir. Hareketi, tarihd bireyci
grn gelimesinde bir aama olarak grmek olanakldr
(ve baz alardan doru bir yargdr). te yandan, ay
dnlanmay monarist rejime, ayrcala ve Kiliseye kar bi
linli mcadelesi iinde, insann kendisini, toplumu olu
turmada ve onu akn otoritelerden arndrarak dntrmede
etkin bir ge olarak alglamasnn balangc olarak grmek de
ayn derecede dorudur.
Bunun yansra, Descartes'tan, Voltaire (ve belki d'Hol
bach'la birlikte) yoluyla Valery'ye uzanan tutumlar Pascal'n
traj ik gr ve Kant ile Hegel'in diyalektik sistemleriyle kar-
AYDINLANMA VE H !RSTYAN NANC! 77

tlk olutu ran bir dnce izgisinden de sz edilebilir. Tm


bunlarn d nda, Descartes, Voltaire ve Diderot'da aknd
dncenin balangcn bulan ve Alman idealizmi ve Mark
sizm araclyla gelimesini srdren bir dier yaklam daha
vardr.

HIRSTYANLIK VE USSALLATIRILMI
TOPLUM

Yukarda anmsatld gibi, her ne kadar sadece ilk b


lm tamamlanmsa da Groethuysen'in almas, Ay
dnlanma ve dnemin Hristiyanl zerine nc bir sosyo
tarihsel yapttr. Bu kitap, bu denememin konusuyla en yakn
ilgiyi kuran yapttr. nk, bu yapt usuluk ve din kartl
zerine dier bireimsel almalarn (rnein: Paul Ha
zard'n almas) aksine, ayn zamanda, Tanr'nn Yar
glanmas da denilen Aydnlanmann, Hristiyanlk kart po
lemiklerinin betimlenmesiyle snrl deildir. Groethuysen, bu
alana, belki de almasnn sonraki blmlerinde yer ve
recekti. Grothuysen her halfkarda, burjuva dncesinin yeni
oluan genel zihinsel yapsn aa karmak iin ada va
azlarn ve Hristiyanlk misyonunu savunan literatrn kul
lanlmas zerine younlar. Bu ekilde, bu yaplarn sadece
Hristiyanlk zerine saldrlar deil, Hristiyanlk sa
vunucularnn dnce ve yazlarn da nasl etkilediini gs
terir. Sonu olarak -Augustinci gelenee sk skya bal ka
larak zamanlarnn modern dnyasn, onunla birlemi ya da
herhangi bir biimde onu yanstan tm dnsel ka-
78 AYDINLANMA FELSEFES

tegorileriyle birlikte reddeden tek istisna olarak Janseistler d


nda- Hristiyanlk ve Aydnlanma arasndaki diyalog o
unlukla ortak zemin zerinde yrd. Bir baka ekilde sy
lersek, Hristiyanlk, Aydnlanmann dnsel kategorilerini
benimsemiti. Bu kabul edi mcadelenin sonucunu da n
ceden belirlemitir.
Geleneksel Hristiyanlk inancnn yaratt kurumla az
ok ussallatrlm bir toplum iinde gelimiti. Bu toplum,
insann toplumsal ve doal evresindeki yerinin be
lirlenmesinde Hristiyan dininin gerekli ve belirleyici bir rol oy
nad niteliksel ilikilere dayanyordu.
Oysa, 18.yy.'da Hristiyanlk ile Aydnlanma arasndaki di
yalog, en nemli toplumsal grup olan orta snfn, yaamnn
byk blmn ussallatrmay ve onu anlalr bir modele
gre dzenlemeyi baard tarihsel durum iinde gerekleti.
Yurtta artk, bu dnyadaki konumunu tanrsal gazabn ya da
ltfun rn deil, bizzat kendi davranlarnn sonucu olarak
deerlendiriyordu; eylemleri ister uygun ve baarl, isterse
yanl ve yararsz olsun, en azndan artk ekonomik ve ahlaki
anlamda herhangi bir ykmll yoktu, yani artk iyi ve
kt gibi, ltlerle yarglanamazlar. Ortaada "haka" ya da
"haksz" fiyatlardan bahsetmek olanaklyd; ancak 18.yy.'da
artk sadece doru ya da hatal hesaplanm fiyatlar vardr.
Doru fiyat, kar en ok arttracak biimde, maliyet fiyatyla
sat fiyat arasndaki fark saptanarak bulunur, yanl fiyat ise,
en yksek kazanc elde etmeyi baaramayan fiyattr.
Burjuvazinin gelimesiyle birlikte, bu ussallatrlm ile
tiim biimi, toplum iinde daha nce hi olmad kadar
nemli bir yer igal etti. nan ve ussallatrma, 13.yy.'da ve
hatta Ortaan sonlarnda olduundan, tamamen farkl bir an-
AYDINLANMA VE HIRSTIY A N i N ANCI 79

lamda ortaya konuldu. nceki dnemlerde ki sorun, yeni ge


lien kentleri hesaba katmak ve din zerine kurulmu ya
amn btnl iinde, rasyonel dnce ve eyleme bir yer
belirlemekti. 18.yy.'a dein, rasyonel dnce ve eylemle ta
nmlanan burjuva yaam alan, sorunun doasn deitirecek
kadar genilemiti. Artk sorun, din zerine kurulu bir ya
amda akln yerini belirlemek deil, akla dayal bir dnya g
r iinde dinin yerini belirlemek biimine dnmt. Bu,
Hristiyan Tanrs'nn ve Hristiyanln orta snftan bir yurt
tan gznde hangi anlamda varolabilecei ya da dinin orta
snfn gnlk varoluuna uyumlu bir biimde nasl ka
tlabilecei sorunuydu. Bu, Aydnlanmann dine kar y
rtt ve Hazard'n da uygun bir biimde "Tanr'nn Yar
glanmas" diye adlandrd kampanyann yeni toplumsal ve
dnsel arkaplanyd. Sylemek bile gereksiz ki, H
ristiyanln savunucular, bu durumu gz nnde bu
lundurmak ve genel anlamda sav'n grmezlikten ge
lemeyecei bir gereklik olarak kabul etmek zorundayd.
Diderot, felsefi fragmanlarndan birinde (Penseeplilosophiqes,
*
XV/ ) yle yazar: "Adamn birine, hi gerek bir ateistin var
olup olmad" sorulur. Filozofun yant "Peki sen, gerek H
ristiyanlarn var olduuna inanyor musun?" olur.
18.yy.' ya da modem toplumu anlamaya alan biri, ki
isel grleri ne olursa olsun, Diderot'nun bu szlerinin sa
dece bir epigram deil, ayn zamanda Bat toplumunun sonraki
gelimeleriyle birlikte doruluk deeri srekli artan nemli bir
zmleme olduunu bilmelidir. Bu szler, burjuvazinin ta
rihsel geliiminde genel olarak sadece inancn kaybetmi bir
snf deil, ama ilk kez biimsel anlamda dinsel inanc ne olur-

* Felsefi Dnceler
80 AYDINLANMA FELSEFES

sa olsun, eylemleri ve dncesi eletirel bir alan ierisinde bu


lunan temelden dind ve kutsal kategorisine tmyle yabanc
bir snf yaratmtr.
Bu gelimenin karsnda olan Pascal, nl bir frag
mannda insan yaamn, Tanr'nn varl ya da yokluu ze
rine girilen kanlmaz bir bahis olarak tanmlar. Bu szleriyle,
insann her eylemliliinin, en derinindeki yapsnda yer alan
tm olas sonular arasna Tanrsal mdahaleyi katt ya da
artk, Tanr mdaha-lesini bir olaslk olarak hi umursamad
gereiyle belirlendiini anlatr.
Eski toplumlarda halkn dncesinde bulunan (18.yy.n
"avam insanlar" olan kyl ve emekilerin tutumlarnda sren
bir dnce biimi) Tanrsal mdahale olasl -bu dnyada
ilahi takdire bal yardm, te dnyada ceza ya da dl veya
sadece tanrnn rzas ya da gazab- her insani eylemde ve her
kamusal olayda temel etmendi. Bylece bu dnce geleneksel
inancn psikolojik temelini oluturmutur.
18.yy'da, burjuva yaantsnn yeni gelien ekonomik
alan belki de tarihte ilk kez, toplumsal deeri artan bir snfn
eyleminin nemli bir blmnn Tanr'nn yokluu zerine
kurulmas gereiyle belirmitir. Burjuvazinin ekonomik ya
ants aslnda -ya da en azndan ynelimleri anlamnda- zerk
ve ahlaken yanszdr. Bu yaant, sadece baar ya da ba
arszln i ltleriyle ynetilir. Dolaysyla "iyi" ya da "adi"
gibi ahlaki ltlerden de "Tanr'y honut etmek" ya da
"gnah" gibi dinsel l tlerden de bamszdr. 1 0

10 Bazen, yeni burjuva d nya grnn belli koullarda kendine uygun bir
dinsel biim yaratt olmutur. Max Weber, nl bir kitabnda Protestan etik
ile kapitalizm arasndaki yakn ilikileri anlatr. Ancak, benim grme gre,
etik ynne, neden olma anlamnda gerektiinden fazla nem verir. Protes
tanlk, burjuvazinin tarihsel geliiminin sahici ve somut bir biimiydi. Ancak
----?
A YDINl .ANMA VE HIRiSTY AN NANCI 81

Bu gelimeyi, bu rjuvazinin inancn tmden kaybetmesi


ve deimez bir Hristiyanlk inan sistemine kar silaha sa
rlmas olarak grmek tamamen yanl olur. Zira bu, ar kar
mak bir sosyo-tarihsel sretir.
Bunun birinci nedeni, daha nce sylediim gibi, H
ristiyanln bu toplumsal ve dnsel sre tarafndan de
itirilmesidir; bir baka nedeniyse burjuvazinin ancak kk
bir ksmnn yeni dnya grn mantken tutarl bir bi
imde aklama yolunu bulmasdr. Dahas burjuvazi bunu,
Fransz Devriminde halk ayaklanma biiminde aa kan
yeni bir toplumsal tehlike ncesindeki ksa dnemde ger
ekletirebilmitir. O zamana kadar burjuvazi, toplumsal ve si
yasal amalarn gerekletirmiti ve artk dini, "toplumsal bir
siper" olarak yararl grmeye balamt.
Nitekim, Aydnlanmann toplumbilimsel temeli, H
ristiyanlk kart zihinsel yaplarn gelimesini ve ayn za
manda da Hristiyan inancnn eski d kalplar iindeki ya
psal bir deiim gerekletirmesini destekleyen toplumsal
sretir. Bu deiim, sadece 18.yy'n deil, hatta daha da ar
pc bir biimde gnmz bat toplumunun zelliidir.
Konuyu daha da netletirmek iin, bazan deiik biimde
de olsa, geliimini modern dnyada da gsteren srecin baz
nemli ayrdedici niteliklerini belirtmekte yarar var.
Hristiyanlk inancndaki ilk nemli deiiklik, Grot
huysen'in "ezamanl younluk ve kapsam yitimi" dedii olay
dr. Tanrsal mdahale kavram burjuva yaamnn nemli bir
alanndan ve dnya tasarmndan sklp atlmtr. Bu d-

bu, katolik lkelerde olduu gibi Protestan lkelerde de dinsel anlama b


rnmesine karn, ekonomik yaamn ynlendirici ilkesi olarak "baar"nn
nemini hibir biimde azaltmaz. Burjuvazinin sonraki gelimelerinde, eko
nomik yaam dinsel biiminden kurtulmutur.

F: 6
82 AYDINLANMA FELSEFESi

lamn, sadece ekonomik yaamda deil, ayn zamanda genel


ve deitirilmez doa yasalar tarafndan ynetilen evren kav
ramnda da gereklemitir. ou insan daha da ileriye gi
derek Tanrsal mdahaleyi, doa srelerinin terimleriyle d
nmeye baladklar toplumsal dzenek dncesinden de
dlamtr. Bu dlama geri planndaki zihinsel kavramlaryla
birlikte biricik gelenek ve trenin yeni evren tasavvuru iindeki
tm geerli anlamlarn yitirmelerine neden olmutur. Bunlar
gnlk yaamda Tanrsal mdahalenin olanakllndan t
reyen gelenek ve trelerdi. Ancak bu gelenekler kyl ve emek
ilerin yaamlarndaki yerini korudu ve burjuvazinin "arnm
ve tinselletirilmi" diniyle tam bir kartlk oluturan cahilce
hurafeler olarak grnmeye balad. Bu durum, insanln
"cahil kitleler" ve "eitimli snflar " (tabii ki, burjuva "kibar ta
bakas" ima ediliyor) olarak blnmesini hzlandrd. Bu ayrm,
Aydnlanmann en belirgin zelliklerinden biridir.
Dinin kstlanm biimiyle, alannn dna atlmas, yo
unluunu yitirmesine de neden oldu. Din, bir eit "kken be
lirtisi" haline dnt. Aile yaamn ve dier toplumsal ili
kileri hala etkileyebiliyordu, ama artk bireyin en nemli
faaliyetinde hibir etkisi yoktu. "Etkinlik alaru yitimi", dinin ni
teliinde ve znde temel bir deiiklie neden oldu. Gro
e thuysen bu balamda, Hristiyanln kabul edilmesi ey
leminin, dinin tm koullarn ak ve bilinli bir biimde kabul
etmeyi hi bir zaman iermediini, ama dsturun aka dinin
gemiteki rtk zn daha ok temsil ettiini belirtir. Daha
nceleri, dinin kabul edilmesinin daha geni bir kabul ier
diine inanlsa da, bu ancak 18.yy.'da bir sorun haline geldi. n
sann kendini Hristiyan olarak hissetmesi, artk Kilise ta
rafndan tannan ve oluturulan tm dogmalarn kabuln
gerektirmiyordu, kilise yeleri yalnzca, dinin kendileri ta-
AYDINLANMA VE HIRlSrtYAN N ANCI 83

rafndan aka tannan gerekliliklerini ve koullarn yerine


getiriyorlard.
Daha nceleri inanszlk bireysel, inan ise kolektif bir
durum olarak kabul edilirdi. Kukuculuk toplumsal bir g
rng haline geldikten sonra inan da artk bireysel bir sorun
olarak grlmeye baland. Artk, "biz inanyoruz" durumu
deil, "Ben inanyorum" durumu vard. Tinselletirilmi ve
ussal bir dini isteyen de ite eitimli burjuvann bu "ben"iydi.
Gelime ne olursa olsun, yaamn dinsel ve dnyevi alan
lar arasnda bir blnme yaratt. Gnlk yaam, nceleri din
sel imgeler ve onun zihinsel yaplaryla rlyken artk, en
byk zellii dind ve "kutsalktan arnm" bir doaya
sahip olan iktisadi yaam ortaya kt.
ktisadi etkinlik artk burjuvazinin gnlk yaamnda gi
derek daha geni yer kaplamaya balyordu. Ve burjuvazi
dier birok etkinlii de denetim altna almak zere kendi s
nrlarn geniletiyordu. te yandan, dinsel alan, birey ya
amnn zel ve snrl bir kesimi haline gelmiti.
Burjuvazi, dinin ve gnlk yaamn giderek i ie geme
sini banazca bir cehalet olarak deerlendirir. Aslnda bur
juvazinin tutumu, yeni gelien toplumsal dzenin gerekliliine
uygundur. Bu tutumun etkisi gemiin tanrsal ltuf umu
dunu ve tanrsal ceza korkusunu, gnlk yaamn dokusuna
sokmak biimdeki geleneini akl almaz bir dnce haline d
ntrmek olmutur.
Bu, belki de, tarihsel deiimin en nemli zelliklerinden
biridir. Bugne dein Diderot'nun gerek bir Hristiyann var
olup olmad sorusuna, olumlayc bir yant verilememitir.
nk, aslnda bu soruda, burjuva toplumunun normal mes
leki ve iktisadi yaamnn, temelde dnyevi olmayp da H-
84 AYDINLANMA FELSEFES

ristiyan o l an bir insann varlna izin verip vermeyece i so


rulmaktadr.
Yantn ne olmas gerektiini bilmek iin bir iadamnn
ya da imalatnn etkinliini dnmek yeterlidir. Elbette,
byle bir adamn da sade bir yaam srebilecei dnlebilir.
Hatta zveride bulunup tm karn yoksullara ya da Kiliseye
verebilir. Ancak, yaamn "Hristiyan" gibi ya da "gnahkar
ca", "ahlaklca" ya da "ahlakszca" kazanamaz. ktisadi yaam
dnyevidir ve bu yzden "Hristiyan" ve "Hristiyanlk d"
olamayaca gibi "iyi" ya da "kt" kategorilerine de tmyle
yabancdr. 1 1 Onun tek zorunlu kategorisi, baar ya da ba
arszlktr. Belki bu iktisadi yaam, zamann treleri ta
rafndan tannan ya da knanan deerleri geici olarak nem
seyebilir. Ancak, bu deerlerle iktisadi yarar arasnda kacak
en kk bir atmada bile bu tutumunu hemen terkeder.
Bu durum, Groethuysen'in "burjuvazi, dini ' toptan' almaya
ve onun birtakm gereklerini giderek daha az balayc gr
meye ynelmitir" biimindeki gzlemini dorulamaktadr.
Burjuva birey bundan byle, kilise'yi kendi cemaati ve rahibi de
kendisi ile Tanr arasnda arac olarak dnmez. Kilise ve
rahip, dinsel inanc savunan bir rgt haline gelir. Kilise, isterse
onun isteklerini doru sayp ye olmay seen, ya da sadece
yeliinin genel olarak toplum yararna olduunu dnen ve
retisinin her maddesini kabul etme gereini hissetmeden ona
katlan burjuva bireyle muhatap olur.
Deinilmesi gereken bir baka nokta daha var ki, bu ras-

1 1 yle sylersek durum daha ak olur; piyasa retimine dayanan bir top
lumda ekonomik etkinliin '"ahlaki", '"ahlak d", '"Hristiyan'", ya da "gnah
kar'" oluu bir kokunun kare ya da daire, bir rengin gzel ya da kt kokulu ol
masndan daha olas deildir.
AYDINLA\IMA VE HIRSTIYAN NANCI 85

yonel burjuvann, ilk gnah retisini ieren Hristiyanlk di


nini tmyle kabul etmesinin olanakszldr. Bu reti, insan
yaam ve toplum zerine gelitirilen akl d bir gre da
yanr. Oysa, burjuva yaam ok geni oranda ussallamtr.
Burjuva kendisini, tamamen aziz ya da gnahkar olarak deil,
Tanry baz eylemleriyle honut eden, fakat baz eylemleriyle
de gnaha giren bir insan olarak grr. Groethuysen'in blm
balklarndan birinde syledii gibi "gnah" kavram artk
"gnahkar"n yerini almtr.
Sonu olarak Aydnlanma insan, eitlik, zgrlk ve
temel insan haklarna sayg gibi, kendi genel dnsel katego
rileri temelinde hristiyan tanrsn yarglar. Bu Tanr, sadece
seilmi baz ruhlarn "efaat"inden yararlanmasna izin veren
ve dierlerini sonsuz azaba yollayan, gerekletirebilecei hal
de tm insanlarn mutlu ve erdemin bahedildii bir dnya ya
ratmayan, (Augustinci gre gre) ou insann gnahtan
uzak durma zgrln esirgeyen sevgi Tanrs olduunu
sylemesine karn, saysz milyonlarn gnahlarn bala
mayan bir varlk olarak yargland. Doal olarak, byle bir
Tanr, sadece en derin hurafelerin uydurabilecei ve Aydnlan
m, tinselletirilmi bir dinin gerek tanrsyla hibir ortak
zellii olamayacak trden bir tiran olarak grld.
Tanr'nn doas hakkndaki tartma, grlerini yeni
topluma uyarlayan Cizvitler ve balaklar ile Ay
dnlanma'nn Hristiyanlk kart dncesi arasndaki yakn
ba ok iyi rnekler. Jansenistler, insan kavraynn tesinde,
sonsuz gce sahip olan, insanla tek ilikisi tmyle boyun
eme ve ballk olmas gereken Augustinci Tanr geleneini
savunurken, Cizvitler, bu grn akla kar tiran ruhlu bir
Tanr'y betimlediini sylerler. te, Cizvitlerin bu gryle,
18.yy. filozoflarnn Hristiyan Tanrsnn kavranna kar iti-
86 AYDINLANMA FELSEFES

razlariayndr. Zamann geni literatrnden seilen iki para


bu noktay yeterince aklayacaktr. lki Janseist Tanr imgesine
kar bir Cizvit vaizinden aktaran Groethuysen'den geliyor.
Bu, ne kutsal, ne adil, ne de balayc olan bir Tanr 'dr...
Bu Tanr, benim tiim nefretimi hakeden merhametsiz ve
gaddar bir tirandan baka bir ey deildir... Yine de bu
buyrua byk nem veren fanseistlerin bize sevmemizi
syledikleri Tanr 'dr... Onlarn Tanrsn nasl sevebiliriz
ki? Eer Qesnel onu, en iren biimde arptlm ve
benden nefret etmesi iin en iyi biimde tasarlanm olarak
betimlerse, ben nasl Tanr 'y sevebilirim? Tm bu siislii
szlerinden sonra, sevilmesi biricik erdem olan, Quesnel 'in
insana korkmay yasaklad bu ayn Tanr, yaplmas ola
naksz buyruklar yadran, bununla da yreini so
utmayp buyruklar yerine getiremeyen herkese lanet ede-
rek, Quesnel'in gznde daha da acmasz olan bir Tanr 'ya
dnr. Bir kez olsun drst olalm. Gerekten bu
Tanr 'y sevmek niimkiin mdr?
Diderot'un hala kukucu bir Yaradancyken yazd
Pensees Philosopliqes kitabnda da neredeyse ayn grleri bu
luruz.
Bu sesler, bu lklar, bu iniltilerde ne! B zindana bu y
rekler acs cesetleri kim kapatt? Btn bu zavall insanlar
hangi suu ilemi olabilirler ki? Bazlar talarla g
slerine vuruyor, bazlar bedenlerini demir ivilerle yr
tyor. Hepsinin gzleri ac, kahr ve lmle dolu. Kim onlar
bu eziyetlere mahklm etti? Ona kar kabahat iledikleri
Tanr ... ama, bu ne tr bir Tanr 'dr? Bir iyilik Tanrs bu
feryatlar arasnda kendini tmyle zevke brakabilir mi?
Bu byk korku anm merhametine kar bir kabahat deil
AYDINLANMA VE HIRiSTYAN NANCI 87

midir? Eer bunlar bir tiran gazabn dindiren su


lularsa, dahafazla ne yapabilirler ki? (VII)
fkesinin abukluu, intikamnm sertlii, elini uzatma
/t.funda bulunduu insanlara oranla ryp yok olmaya
terkettii kiilerin okluuyla, en gnahsz ruhun bile
O 'nun varolmamasn dileyerek gnaha girebilecei Yce
Varlk tasarm sunuluyor. Gelecekte korkulacak hibir ey
olmadna emin olabilseydik, b dnyada yeterince rahat
olabilirdik. imdiye dein hi kimse Tanr 'nn olmad d
ncesiyle korkutulmamtr. B byk korkunun nedeni,
sadece betimlenen trde bir tanrmn olabilecei dncesi
olmutur. (IX)
Ayn nedenlerle modem varlouluun laik bir biimde
yeniden dirilttii Kilisenin byk ve belirleyici lm ar
gman, burjuvazi iin nemini yitirmitir. Burjuvazi, ge
leneksel Tanr kavramn kkten deitirerek yerine kusursuz
evren dzeneini yaratan "iyi ve adil saat yapmcs", herkesi
ayn dzeyde seven, onlara gnah ileme ya da gnahtan ka
nma zgrl veren, sadece ok byk ve tvbe edilmemi
gnahlar cezalandran yeni bir Tanr koydu. Haddinden fazla
ktlk yapmam ve gnahlarndan piman olmu birisinin
lmden korkmasna gerek yoktu.
Hristiyanl tmden terkedenler, sakin ve korkusuz bir
lm, ciddi ve cesur bir yaama en ok yakan son olarak
grrken, yukardaki gr, lm korkusunu giderek bireysel
korkaklk olarak gstermeye balar. Bir Hristiyan olarak kalan
burjuva, tm hesaplarn kapatt ve vasiyetnamesini yazd
gibi, gnahlar iin tvbe edip ve son dinsel trenini yerine ge
tirerek tam bir Hristiyan olup Tanr'yla arasn dzeltmek ni
yetindedir.
88 AYDINLANMA FELSEFES

Bu noktad ,1 konu d ksa bir sz sylemek gerekiyor. Bi


reycilik ile lm korkusunun bitii arasnda dorudan bir ba
olduunu varsaymak ya da tersine, bu korkunun yeniden ba
gstermesini bireycilik ncesi geleneksel Hristiyanln geri
dn olarak grmek yanltc olur. Bireycilik, ykselen top
lumsal snfn id eolojisi olarak kalrken, genel endie ve zel
likle de lm korkusu burjuva ideologlarnn zihninde sadece
kk ve ikincil bir yer igal etti. Aa yukar 1914 ile 1945
yllar arasn kapsayan dnemde yaanan bireyci toplumun
byk bunalm, daha sonra zerinde oka duracam gibi,
ussal ve anlalr dnya dzenine ve insani topluma duyulan
gveni tuzla buz etti. Bu dnemde lm sorunu, o zamana
dein grlmemi biimde temel neme sahip oldu. Sorun
hem toplumsal olarak hem de bireysel deneyim anlamnda H
ristiyan Ortaa'nda ya da nceki dnemlerde grlen lm
korkusundan olduka farkl bir biime brnd. lm, o za
manlar kurtuluun her eyi kapsayan btnsellii iinde birey
ruhu iin olaanst neme sahip zel bir an olarak g
ryorlard. "bireyci toplumun bunalmnda" ise birey tpk
1 8.yy.'da olduu gibi, k noktas olarak alnr. Ancak, artk
insanlarn bireysel yaants ve eylemleri, tamamen kendileri
iin bir sorundur. Dayandklar deerler sorgulanr ve ge
erliliklerinin kantlanmas istenir. lm artk sadece birey ya
amnn sonu olarak deil, ayn zamanda btnyle bireyin
yaam zerine kurulmu olan deerlerin ykm olarak da g
rlr ve birdenbire korkun, kanlmaz bir gereklik haline
gelir. Bu durum, "terkedilmilik", "korku" ve "karar" zerine
dayal bireyci yaam grnn znel bir biimini yaratr. Bi
reyci yaam grnnn Hristiyan ya da Tanrtanmaz bi
imleri sonuta birbirlerine her birinin gemi alardaki H
ristiyanla olduundan daha yakndr.
AYDINLANMA VE HIRSTYAN N A NCI 89

Groethuysen'in zmknesinde bahsedilmesi gereken


nemli bir nokta daha vardr. Groethuysen, yeni dnya g
rnn altnda yatan kategorilerin (Tanr, yaam ve lm
gibi ... ) ayn adl geleneksel kategorilerden farkl olmakla bir
likte, kilisenin mevcut toplum dncesine yaam ve dav
ranlarna ilgisiz biimde modern dnyann ekonomik et
kinliine bulaan burjuvay, giderek etkileyeceini grmt.
Eski Hristiyan toplum dncesi, insanlarn "zengin",
"yoksul" ve "soylular", "sradan halk" olarak blnmesine da
yanyordu. Bunlar, doumun insann toplumsal konumunu be
lirlemede kesin etken olduu geleneksel toplumun ka
tegorileriydiler. Bu trden bir toplumda, zenginlik hem bir
sorumluluk ve grev, hem de Hristiyanla kar bir tehlike
olarak gsterildi. Dnya da zengin ve gl olanlar, g ve zev
kin getirdii gnahlara dier insanlardan ok daha fazla ak
lard ve onlarn bu gnahlara kar direnmeleri ok daha
gt. Dahas, Tanr'nn onlarn dnyevi yaamlar iin sap
tad konum, dierlerine kar sorumluluu ve onlara yar
dm etme ykmlln getirecekti; sadaka verme ve ha
yrseverlik bu yardm yerine getirmenin balca yollaryd ve
ruhun kurtuluu iin de bunlar gerekliydi.
Yoksullara gelince, onlardan, ektikleri aclara "bu geici
snav" da sabrla katlanmalar, kalbin safln ve inancn sa
deliini cennet iin en emin yol olarak grmeleri isteniyordu.
Bu toplum tasarmnn artk 18.yy. burjuvas iin bir an
lam yoktu. Onlar zenginlik ve refah her eyden nce al
kan, baarl bir yaamn sonular olarak gryorlard. Yok
sulluk ve baarszlk ise genel olarak zeka yoksunluunun ya
da tembelliin sonularyd. rnei Ortaada sk grld
gibi aile mirasn azaltan geni apl hayrseverlik, burjuvaya
90 AYDINLANMA FELSEFES

kendi ocuklarnn hakkndan almak, ve doru, hatta deerli


saydklar bir yaam iinde sonraki gelime olanaklarndan
vazgemek olarak grnyordu. stelik tm bunlar hayr sa
hibinden daha az alan ve yaamlar eletiriden uzak ol
mayan insanlara yardm etmek iin yaplyordu. Belki herkes
tarafndan bir gnah olarak grlmyordu, ama yoksulluk,
Tanr'nn honut olaca bir durum deildi.
Yukarda anlatlanlar, kilisenin ticaret ve endstriye kar
tutumundan ve zelikle de ncil'deki faizcilik yasandan kay
naklanan elikilerin aklanmasna yardmc olacaktr. Ge
miin geleneksel dncesinde, kazan ve zenginlik iin a
balamann, genel yarar ve bakalarn dnmeye kart olan
bencillikten kaynaklandna inanlyordu. Bu Hristiyanlk
d en tipik yaam biimiydi. Bireyci Burjuva toplum, ge
leneksel dnceye kart ve kategorik anlamda yeni bir zi
hinsel yap yaratt. Bu yapda zel karla kamu yararnn ke
simesi daha sonra Aydnlanmann ve klasik iktisatlarn
almalarnn temel bir zelliini oluturmutur. Ekonomik
adan faal bir iadam ya da imalat, sadece erefli ve drst
bir yaam -bir takm gnahlar saymazsak- srdrdn d
nmyordu, ayn zamanda zenginleerek ve konumunu g
lendirerek kendi kar yannda kamu yararna da hizmet ettii
duygusuna kaplyordu.
Ona gre ekonomisi en gelimi lkeler, yaamn en gzel
ve en mutlu olduu yerlerdi; bu yzden modem insan, ilkel in
sanlardan ok daha talihliydi. Bu durum, faiz yasana kar
gerekletirilen savam anlamamz kolaylatryor. Ge
leneksel retinin ilgilendii ve ncil'de stne faiz eklenmesi
yasaklanm olan bor, hastalk ya da doal felaket nedeniyle
AYDINLANMA VE HIRSTYAN NANCI 91

g duruma dm bir insana bu durumdan kurtulaca o


ilk zor dneminde srf yardm iin verilen dn parayd.
Byle bir bortan, faiz talep etmek, insann kendi kar iin ta
lihsiz olduu gibi kardeini de smrmesi demekti. 18.yy. mo
dem toplumunda bor para vermek tamamen farkl bir anlama
brnd. dn para, harcanmak iin alnan bortan finans
retimi iin gereken borca dnt. Bu durum, onu ekonomi
iin gerekli bir etmen haline getirdi. Artk para, yoksullara zor
zamanlarnda yardm etmek iin deil, zenginlere ticari i
lemlerinde ya da imalat yapmak iin yatrmlarda kullanlmas
amacyla veriliyordu. Hatta dk gelirli insanlar bile, olduka
sk biimde, paralarn yeni tip simsarlar ya da bankalar gibi
varlkl araclara dn vererek gelirlerinin bir ksmn faizden
kazandlar. Bu durum, geleneksel Hristiyanln faiz yasa
nn hem toplum dzenini bozucu, hem de modem toplum iin
anlamsz bir ey olarak grlmesine neden oldu.
Aslnda tm bunlar, modem toplumdaki yaamn ge
leneksel Hristiyan kategorisine uyarlamaya ve bu kategoriyi
dnce ve davranlarna yol gsterecek bir dnya gr
olarak benimsemeye alan bireycilerin karlatklar zor
luklar gsterir.
Hristiyanln, "Tanr'nn Yarglanmas" olarak ger
ekleen saldrlara bugne kadar gs gerdiini ve modern
toplumda da tinsel gcn yitirmemeyi baardn iddia
edenler kacaktr. Kuku yok ki, bu iddiada bir lde hakllk
pay vardr. Fakat Hristiyanlk sadece ve sadece Hristiyan
inanc deitii ve genel olarak modern yaamn "kutsallktan
arnm" alanlarnn gelimesine ayak uydurduu iin ayakta
kalmay baarmtr. te bu srada din, gelime srecindeki
92 AYDINLANMA FELSEFES

kahramanlk dnemini atlatan burjuva dncesinin kar


lat sorunlarn almas iin bir are olduunu kantlad.
Ancak bu sorunlar, aydnlanmann tam olarak Hristiyan inan
cna kar gerekletirdii savamnn "kahramanlk d
nemi"yle ilgilenen bu blmn kapsam dnda kalmaktadr.

HIRSTYANLIGA SALDIRILAR

Filozoflar, birok konuda farkl grler savunmu olsalar


da, Hristiyanla ve Kiliseye kar gelitirdikleri tutumda
genel anlamda anlama iindeydiler. Bireysel akl, zgrlk,
eitlik, adalet, hogr gibi, temel deerler adna eyleme geen
bu filozoflar dier tm mutlak dinlerle birlikte Kilise ve H
ristiyanl bir btn olarak sorgulamaya koyuldular.
Kendilerini ister Tanr tanmaz, ister, Yaradanc isterse de
Tanrc diye adlandrsnlar, filozoflar herhangi bir mutlak dine
gerek inan diye baklmasn ve dier dinler karsnda her
hangi bir stnlk iddiasna izin verilmesini tiksindirici bul
dular. Dahas, Tanrtanmaz olmayan ya da henz byle ol
mam olan filozoflar "doru" bir dinin herkese aka doru
gelmesini ve bu nedenle vahye dayanan ya da aklla ilgisi ol
mayan retileri savunmamasn, her eyden tede de bu
retilerin aklc dnce ve rasyonel burjuva ahlakyla e
limemesini talep ettiler. Ayrca, nihayet herhangi bir mutlak
dini ycelten bir Kilise kuku konusu olmaya balad. Fi
lozoflar, iyi bir hkmetin ancak Kilisenin siyasal etkilerden t
myle arndrlmas kouluyla grevlerini yerine ge
tirebileceine inanyorlard. sa'nn (Votaire'da) ya da
AYDJNLANM A V E HIRSTYAN iN ANCI 93

Havarilerin (Rousseau'da) "gerek" dini ise, hemen hemen akla


dayal olan "doal" dine karlk gelmekteydi.
Bu noktada, Hristiyanlk ve Kilise zerine grlerini r
neklemek iin Voltaire, Rousseau ve Diderot'nun kendi sz
lerini kullanacaz. Bu dnrler, hem Aydnlanmann, hem
de bu hareket iindeki ana dinsel eilimin en iyi bilinen tem
silcileridir. Kukusuz kesin vurgu, bu sorunlar konusunda g
rlerinin nasl deitiini gstermek iin Diderot zerine ya
placaktr.

Voltaire:

Voltaire, bir Yaradancyd ve insanlk iin bir arkada gibi


dnd iyi bir Yaratc'ya ve Evrenin Mimar'na inand.
Dnceleri hogrszlk ve kilise ile onun rahiplerinin si
yasal etkisine kar savam zerine younlat. Ayn za
manda doal dinin aklc inanlar ve ahlakndan ayrlan ve
akld olan tm Hristiyan dogmalarna kar savat. Vol
taire'n din ve Kilise sorunu zerine geni yazlarndan ne
redeyse raslantsal bir alnt yapmak yeterli olacaktr.
Aadaki seme para Voltaire'n kendi grlerini, ina
nan kiinin azndan verdii Dialogue d duter et de l 'adu
rater.. adl kitabndan alnmtr.
Kukucu: Tanrnn varl, 11 nasl kantlayabilirsin ki?
nanan: Aynen giinei varln kamtladn gibi
yani gzlerini aarak.
Kukucu: Peki ereksel nedene inanyor nsn ?

Kukucu ve nanann Diyalou


94 A YDTNLANMA FELSEFESi

nanan: Kusursuz bir sonu grdiiiimde kusursuz bir


nedene de inanrm. Tanr beni, bir saatin, bir
saat yapmcsnn varln kantlayama
yacan syleyen bir ahmaa benzemekten ko
rusun ...
Kukucu: Hangi dine inanrsn ?
nanan: Sadece Grek sylence/eriyle alay eden Sok
rates 'in deil, ayn zamanda Ferisileri ar
tan sa 'nn dinine de... sa Benedikten, Pre
monstratensiyen ya da Cizvit tarikat kur
mamtr.
Kukucu: Sence bir insan cumalar koyun eti yiyorsa ve
kesinlikle Ayinlere katlmyorsa Tanr 'nn hiz
metinde olabilir mi?
nanan: Elbette olabilir. sa hi ayin yapmamtr ve
ister cuma olsun ister cumartesi, et yemitir.
Kukucu: Bu durumda, ayn zamanda tm eski zaman
bilgelerinin de dini olan, sa 'nn dininin bo
zulmu olduuna m inanyorsun ?
nanan: Sanrm hibir ey bundan dala kesin olamaz.
sa yalanc rahiplere ve onlarn hurafelerine
kar insanlar uyaracak kadar bilge olmaldr.
Ancak ona hibir bilge adamn yapama-yaca
ya da syleyemeyecei eyler nedeniyle ina
nlmt.
Sylei, nanann aadaki szleriyle sona erer:
Benim dinim Sokratesin, Platon 'un, Aristides 'in Ci
cero 'nun, Cato 'nm, Titus 'un, Antoninus 'un, Marcus A
reliusn, Epictetus 'un, sa 'nn ... yani tm insa;z ln di-
AYDINLANMA VE HIRisnYAN NANCI 95

11 idir. Her biri, bana bir dev ykleyen nitelikleri ke11di111de


birletiririm: Ben insan, dnyann bir yurtta Tanr 'nn
bir ocuu, tm insanlarn bir kardei, bir evlad, bir ko
cas, bir babasym, tm bunlar beni isimlendiriyor, hi
birisi benim iin bir onursuzluk deil. Benim grevim her
ey iin Tanr 'y vmek, her ey iin kretmek, yaamn
ler gnnde onu kutsamaktr. Yz tane zl sz Dadaki
Vaaz 'dan ve "kutsanan ruhdaki fakirdir" sznden daha
deerli olmaz. Ksaca, Tanr 'ya tapacam, fakat insanlar
kandrmayacam; bir Kalkedon Konslne ya da bir Trullo
konsl 'ne deil, Tanr 'ya hizmet edeceim. Deersiz bo
inanlardan nefret edeceim ve son nefesime kadar gerek
dinin sadk bir izleyicisi olacam. "
Voltaire'in Felsefe Szl adl yaptndaki "Rahip" mad-
desi yle balar:
Bir devlet iindeki rahiplerin durumu, zel ailelerdeki
retmenin konumuna ok yakndr. Onlarn alan retme,
ibadet etme ve rnek olmayla snrldr. Evin sahipleri ze
rinde hibir otoriteleri olmamaldr, en azndan creti
veren kiinin creti alan kiiye boyun emesi gerektii ka
ntlanncaya kadar. Tm dinler arasnda sivil otoriteden
rahiplii dlayan din sa ' nnki olmutur. Sezar 'n hakkn
Sezar'a verin . . . aranzda ne birinci n e de sonuncu vardr. . .
Benim krallm b u dnya iin deildir.. . Bu yzden Av
rpa 'y alt yzyldan daha uzun bir sre kana buluyan,
imparatorluk ile rahiplik arasndaki kavga, rahipler adna
Tanr 'ya ve insana kar bakaldr ve Kutsal Ruh 'a kar
sonsuz bir gnahtan baka bir ey deildir. . . Trkler bu ko
nuda hakllar: Dinsel anlamda Mekkeyi Hac yeri yapsalar
da Mekke erifine Sultan aforoz etme hakk ver
memilerdir. Onlar ne Ramazan 'da oru tutma iznini ne de
96 AYDINLANMA FELSEFES

kzenlerii ya da yeenlerii nlendirne zgiirliinii


Mekke 'den alrlar. Ne erifin atad, iman tarafmdan yar
glarlar, ne de erife ilk yl vergisi derler. Tm blar
/akknda ne sylenebilir ki? " Okuyc, kendin iin ko.
III. Les ldees republicaines, por un membre d'un
*
carps da Voltaire yle yazar:
Despotizmlerin en samas isa doas iin en aalk,
en elikili, en liimciil olan ra/iplerinkidir. Din adam
larmn talakkiimleri arasnda, Hristiyanlm ta/akkiimii
tartmasz en s l olandr. 8 1 1 ncilimize kar yaplan
bir hakarettir. iinkii sa, yirmi deiik yerde "aranzda ne
birinci ne de soc vardr. Bein kralln b dnya
iin deildir. Tanr 'nn ol liz111et edilmek iin deil, hiz
met etmek iin geldi " der. (V)
Hizmet edilmesi deil, liznet etnesi, yoksullarn servetini
sniirnesi deil, onlara yard etmesi, bask yapmas
deil, din kitabn retmesi gereken piskoposmz bir kar
gaa zamannda yol gsterici olas gerekirken kentin /ii
kii111dar oldn iddia ederse aka isyan etme ve ti
ranlk yapna s ilemi olr.(Vl)
Bylece b liimciil drnm ilk rneini veren Roma pis
koposlar lem giilerii len de ezleplerii Avrpa '11111
yarsnda nefret edilir hale getirdiler.
Yine b ekilde birtakm Alna piskopos/ar /alk111 babas
ol111a/ar gerekirken /alka bask yapan kiiler oldlar.(V[[)
Voltaire'n Felsefe Szlnde lmihal blm bir dizi
balk ierir. Bunlardan biri olan "Japonlarn lmihali" b
lmnde deiik dinlerle deiik yemek piirme tarzlarn

* Bir f,011ca yesi11i11 Cmlriyete Dej!i Dii,ii11aleri.


AYDINLANMA VE HIRSTYAN NANCI 97

karlatrr. nemli olan nokta, herkesin istedii gibi yemek


piirmekte zgr olmas gerektiidir. lkeyi yneten h
kmdarn resmi bir alk tarz olacaktr. Ama, hkmdar, te
baas isyankar olmadka ve kamu dzenini tehdit etmedike
onlarn yemek piirme tarzn yasaklamamaldr. "Bahvann
ilmihali" balkl bir sonraki makale, Tucton'dan bahvan ve
ideal burjuva olan Karpos'a sorulan bir soruyla balar: "u
anda hangi dine inanyorsun?" Karpos yantlar: "Paam, bunu
size aklamak gerekten ok zor olacak". Karpos Yunanllar'n,
Venedikliler'in ve Trkler'in ynetimi altnda yaam ve hep
sinde anlalmaz ve ayn derecede sama olan bir dizi retiye
inanmay renmi, deiik biimlerde ibadet etmitir.

Rousseau:

Rousseau, Aydnlanma dncesi ierisinde Voltaire ve


Ansiklopedicilerin tam karsnda yer alr; birok konuda farkl
grler, hatta b azen tamamyla kart grleri benimser.
Dini ve Kiliseyi ele alrken Voltaire'dan olduka farkl bir tarz
vardr. Kendisini Tanrc olarak grr ve ncil'e dayal "gerek"
Hristiyanla, tm mutlak dinlerin "gerek" zne ve hatta, ay
dnlanm olmalar kouluyla rahiplere ok byk bir sayg ve
sempatiyle bakar. Ancak bunlarn dnda din, Hristiyanlk ve
Kilise zerine grlerinin kuramsal ierii Diderot ve Vol
taire'in grleriyle yakndan ilikilidir. Her ne kadar Ro
usseau'nun Tanrsal Varlk kavram bir saat yapmcsna ya da
mimara indirgenemez ise de, Voltaire ve gen Diderot gibi, o da
doal dine inanyordu. Onlar gibi, iinde Hristiyanln va
hiyleri de olmak zere akla aykr tm vahiyleri reddeder. Yine
onlar gibi, herhangi bir mutlak dinin devlet ynetimi zerine

F: 7
98 AYDINLANMA FELSEFESi

g kullanarak yapt tm basklara ve hogrszlklere


kar sert bir muhaliftir.
Rousseau "Savoylu bir Papazn nancn Aklamas " adl
nl yaptnn son blmnde, bata Hristiyan vahyi olmak
zere, genel olarak vahyin ayrntl bir eletirisini sunar. imdi
bu yaptn baz yerlerini aktaracaz.
Papaz, Emile'yi akldan baka bir eye otorite yk-
lememesi iin aka uyarr ve szlerini yle srdrr:
Tanrsal Doa 'ya ait en yetkin dncelerimiz bize sadece
akl araclyla gelir. Doann manzarasn gzlemle ve
kendi i sesini dinle. Tanr hereyi gzlerimize, vic
danmza ve usumuza sylememi midir? nsan daha fazla
ne syleyebilir ki? Onlarn vahiyleri, Tanr 'ya insani tut
kular yaktrarak onu sadece alaltmaya yaryor. Eer
dnyada inanmayanlar sonsuza kadar cehennemde yak
may uygun gren bir din varsa, ve bu dinin gerekliine
inanmayan tek bir lml varsa, bu dinin Tanrs ti
ranlarn en zalimi ve en adisi olmaldr. . . Yarattklarnn
ok byiik bir blmn sonsuz cezaya layk gren bir
Tanr, usumun bana gsterdii iyi ve merhametli bir Tanr
olamaz.. . Bizim Katolikler, Kiliseye ok fazla yetki yk
lemilerdir; ancak bunu yapmakla ne elde ederler ki? .. Kilise
kendisinin karar verme hakkna sahip olduuna karar
verir. .. te senin iin kesin olarak dorulanm bir oto
rite!.. Bazlar, babalarnn gnahlar iin ocuklar ce
zalandran, adil olmayan Tanr 'dan sz etmeyi, kendi bar
barca dogmalarndan vazgemekten daha nemli buluyor...
Vecibeleri nasl yerine getirdiini aklamay srdren
rahip, derslerinde kilise'nin ruhuna "retinin yaln, ah
laksalln yce olduu dinsel uygulamalarn az, ha-
AYDINLANMA VE HIRtsnYAN NANCI 99

yrseverliin ok olduu" ncil'in ruhundan ok daha az g


vendiini aklar. Ksaca Hristiyanln ya da herhangi bir
baka dinin yanlln ilan etme otoritesi olduunu ileri sr
mediini, sadece akln ve dncenin kendisine doru ve ah
laki olarak gsterdii eyleri tandn syler.
Toplumsal Szleme'nin "Din" balkl son blmnde Ro
usseau, siyasal dzen ile din arasndaki ilikileri tartr ve
dini e ayrr; nsann, yurttan ve rahibin dini. Rousseau,
son ikisinin toplum iinde farkl otoriteleri, devletin ve Ki
lise'nin otoritesini tandn syler.
Siyasal anlamda dinin b tr de yanlglara sahiptir.
Sonuncusunun ktl o kadar aktr ki, bunu ka
ntlamak iin oyalanmak zaman kayb olacaktr... kincisi,
Tanr 'ya tapmay yasalar sevmekle birletirdii, ulusu
halk tapncnn nesnesi yaparak halka devlete hizmet et
menin onun koruyucusu olan Tanrya hizmet etmek ol
duunu rettii iin iyidir. Ancak bu din, yanl kan ve
sahte inan zerine temellenir ve bylece de halk aldatrsa
ktdr... Dahas bu din, halk kana susam ve ho
grsz yaparak insanlara canilik telkin edecek ve onlar
kendi tanrlarna inanmayanlar ldrdkleri zaman kutsal
bir ey yaptklarna inandracak kadar bakalarn d
layc ve zorba biime brnrse de kt hale gelir... Geriye
insann ya da Hristiyanln -bugnn deil, ncil 'in H
ristiyanlz ki, bunlar tmyle farkldr- dini kalyor . . .
Ancak b u dinin devlet yapsyla hibir ilikisi yoktur. Ger
ekten de bu din, yurttalarn yreklerini devlete balamak
yerine, tm dnyevi ilerden koparak alr g
trr. Toplumsal tine bundan daha aykr olan bir ey d
nemiyorum.
100 Aydnlanma Felsefesi

Rousseau, bu nedenlerle Savoylu Papazn doal dine yak


laan, ncile bal Hristiyanlna ek olarak resmi bir devlet
dini nerir. Bu dinin ierii anlalmas kolay olan, ak ve
mutlak birka retiyle snrldr: Hereyi yapabilme gcne
sahip, iyi, akll ve uza grebilen bir tanr varl, lmden
sonra yaam, iyilik iin mutluluk, ktlk iin ceza; toplumsal
szlemenin ve yasalarn kutsall. Sadece bir tek olumsuz
reti vardr: Tm vicdani zorlamalar ve hogrszlk ya
saklanacakt.

Diderot:

Bu filozofun arasnda en kktenci olanlar Diderot'uy


du. Onun grleri, yaamnn drt deiik evresine ait olan
almalarla rneklenebilir. nce Diderot'nun hala Yaradanc
olarak 1746'da yazd Felsefi Dnceler adl yaptla ba
layacaz. Hristiyan tanrsnn tiranlk nitelii zerine iki se
me para aktarlmt. Bunlarn aksine, eer tm bir dnce
ler dizisi akln doal dinini destekleyen psikoteolojik kant ve
dnyann dnda olan bir yaratcnn varl kabul edilmezse,
doann ve evrenin ereksel niteliini anlamann olanakszl
zerinde durur.
Hristiyanln ve tm mutlak dinlerin boinanl ve usd
nitelii, sadece ussal insann inantan soumasna ve Tan
rtanmaz olmasna neden olur. te yandan doa tasarm ve
onun ereksel dzeni, ussal ve iyi bir tanrsal varln kantdr.
Tanrtanmazla kar en seri darbeleri vurma baars
metafizikilere ait deildir. Maddecilii sarsmada Ma-
Aydnlanma ve Hristiyan nanc 101

lebrahc/e ve Descartes 'n yce dnceleri, Malpigli'nin


basit bir gzleminden daha az etkili olmutur. Eer bu tel-
1 ikeli varsaym gnmzde gcn yitirmise bunun
onuru deneysel fizie aittir. Hereyi bilen Yce Varln
doyurucu kantlarn Newton 'un, Musschenbroek'in, Hart
soeker' in ve Niuwentyit'in almalarnda bulabiliyoruz.
B byk adamlarn almalarna krler olsn ki,
dnya artk bir tanr deil. Bunun yerine, o, arklar, ha
latlar, makaralar, yaylar ve ar cisimleriyle bir ma
kinedir. (XVIII)
Varlkbilimin incelikleri olsa olsa kukuculua neden ol
mutur.
Gerek Yaradanc/ar yaratan, doa bilgisidir (XlX).
Diderot, dnceler dizisinin birok yaptnda ku
kuculua savunur. Bunu yaparken de aka kendi konumunu
desteklemektedir.
Doruyu aramann istenmesi kabul edilebilir, ancak onu
blmann istenmesi deil ... Eer, masumca bir hataya d
msem neden korkaym ki? br dnyada, bu dnyada
zeki olmann diil yoktur. yleyse zeki olmadmz iin
cezalandrlmamz doru mudur? Kt uslamlama y
znden bir insan malktm etmek onun aptal olduunu
unutmak ve ona bir sulu gibi davranmak olur. (XXIX)
Bir Kukucu kimdir? Tiim inanlarn sorgulayan, sadece
aklnn ve duyularnn meru kullanmnn kendisine
doru olduunu gsterdii eylere inanan bir filozoftur
(XXX).
Dindarlar kukuculua kar konutuklarnda, onlarn
kendi karlarn tam olarak anlamadklarn ya da kendi
kendileriyle elitiklerini dnyorum. Eer gerek bir
102 AYDINLANMA FELSEFESi

dinin benimsenmesi tam anla11yla bilinmesini ge


rektiriyorsa ve eer yanl bir inancn reddedilmesi n
tam olarak anlalmas gerekiyorsa, b durumda evrensel
kkmm tm dnya yzeyine yaylmas ve her soyun
kendi dinlerinin sorgulanmasn istemesi, son derece arzu
edilir bir durumdur. Byle olsayd, misyonerlerimiz yap
malar gereken ilerin en azndan yarsn yaplm olarak
bulrd.(XXXVI)
Elbette son cmle ironiktir. Ancak Felsefi Dnceler ya
zld zaman, Diderot hala kktenci ve eletirel bir dnce
biimi olarak kukuculuun (bu dnceyi Pyrrhoculuktan
ayr tutar: "Bir Pyrrhocu'nun itenliini sala, bir kukucuya
sahip ol.") tm mutlak dinleri sorgularken, kanlmaz olarak,
iinde "tmyle bilge, tmyle iyi saat yapmcs" dncesini
barndran doal dinin doruluunun anlalmasn sa
layacan dnyordu.
Cildi tamamlayan Dnce (Pensec LXII) bu gr r
nekler, ve Diderot, her mutlak din tarafndan yaplan do
ruluun tek hazinesi olma iddiasn durmakszn eletirdikten
sonra yle yazar:
Her taraftan dinsizlik ln duyuyorum . Asyada bir
Hristiyan kifirdir, Avrupa 'da bir Mslman, Londra 'da
bir Katolik, Paris 'te bir Kalvinist inanszdr, Saint-facques
sokann yukarsnda (Louis le Grand 'daki Cizvit oku
lunun yeri) bir fansenist inanszdr, Faubourg Saint
Medard da ise bir Molinist. Peki yleyse inansz nedir?
Herkes mi, hi kimse mi (XXXV) ?
Bu dnceler ona u karmlar yaptrr:
Dncelerin bu eitlilii yaradanclarn belki de mevcut
olanlardan daln tuhaf bir kantlama biimi benimsemelerine
AYDINLANMA VE HIRSTYAN NANCI 103

eden olmutur. Romallarn dnyada en sava ulus ol


duunu gstermek zorunda olan Cicero bu sav Roma d
manlarnn azndan kantlar. Ey Galyallar, yiitlikte siz
den daha stn olan bir ulusu kabul etseydiniz, bunlar kim
olurdu? Romallar. Partllar, sizden sonra en korkusuz ulus
hangisi? Romallar. Afrikallar, eer korksaydnz, kim
lerden korkardnz? Romallardan. Onun rneini imdi de
biz izleyelim. Diyelim ki, Yaradanclar, tm dier dinlerin
inananlarna sorsunlar. Ey inli, eer senin dinin ol
masayd, hangisi en iyi din olurdu ? Doal din. Ms
lmanlar, Muhammed 'i kabul etmeseydiniz hangi dini be
nimserdiniz? Doal dini. Hristiyanlar, eer Hristiyanlk
doru din olmasayd, hangi din doru olurdu? Yahudilik.
Fakat durun, siz ey Yahudiler, eer Yahudilik yanl ol
sayd hangisi doru din olurdu ? Doal din, Cicero bunlar
syledikten sonra ikinciyi aklamada birleenlerin ve bi
rinci sray bakasna teslim etmeyenlerin kendilerini ilk s
raya yerletirme konusunda tartlmaz bir kanta sahip ol
duklarn belirterek yazsn srdrr. (LXII)
Bu, Diderot'nun 1 746'daki grdr. 24 yl sonra 1770'te
neredeyse tm basklarnn "Felsefi Dncelere Ek " bal al
tnda yaymland yeni bir Dnceler dizisi yazar. Artk
doal din ve Yaradanclktan daha nemli bir bahis yoktur.
Metin her trden dine, zellikle de Hristiyanla kar bir sal
drdr. Diderot tam bir Tanrtanmaz olmutur. Yalnzca ierik
deil, ayn zamanda tarz da iyice sertlemitir. Bu durum ne
redeyse rastlantsal olarak aktarlan pasajlarda grlebilir:
Tanrsal eylere saygszlk biimine dnmeden dinsel
konular zerinde kuku duymak iyi bir ey olarak d
nlmelidir. nk bu, kendi cehaletini alakgnlllkle
104 AYDINLANMA FELSEFES

kabl elmi bir kiinin davrandr ve akl ktye kl


lanna yoluyla Tanr 'y honut edememe korkusundan kay
naklan111aktadr.(l)
Eer akl, bize Tanr 'nn bir armaanysa ve eer ayn ey
inan iin de sylenebilirse Tanr bu durumda bize sadece
birbiriyle uyumaz deil, ayn zamanda elikili de olan iki
armaan vermitir.( V)
Bu zorluktan kurtulmak iin, inancn doada vara/mayan
bir d rn olduunu sylemeliyiz. (Vl)
Hristiyanlarn Tanrs, elmalar iin ok ey yapan, o
cuklar iinse hibir ey yapmayan bir babadr. (XV[)
ncil 'i mucize yardmyla kantlamak, samal ola
nakszlk yardmyla kantlamak demektir.(XX[)
*
isa 'nn mucizeleri doru da, neden Aeswlapius "un Apol
lon 'un ve Muhammed 'in mucizeleri yanl olsun?(XXIV)
Bu Tanr 'y honut etmek iin Tanr 'nn lmesine izin
veren bu Tanr sz la Hontann kusursuz bir dizesidir.
Hristiyanln lehinde ya da aleyhinde yz byk ciltten
oluan kantlar, bu birka szckten oluan olaydan daha
az deerlidir. (XL)
Bu beden rr, bu kan ekimeye durur, bu Tanr bu su
nakta kurtuklar tarafndan tketilir. Kr ulus, Msrl em
besil, gzlerini a. (XXX)
Dinin byrklar ve toplumun yasalar, masumu ldr
meyi yasaklam olmakla gerekten sama ve zorba deil
midir? insan, onlara sonsuz mutluluu ancak ldrerek
salayabilir. Onlarn yaamasna izin veren birisi ise, on-

Eski Roma Tp Tanrs


AYDINLA NMA VE HIRSTYAN NANCI 105

[ar kesin bir biimde :;iirekli byk aclara malkfn eder.


(LXX)
Son olarak Felsefi Diiiince balkl ayr bir fragmanda yle
yazar:
Bir adam ocuklar, kars ve arkadalar tarafndan ihanete
uramtr. Kalle ortaklar servetini yokederek onu yoksul
drmt. Adan i11san soyuna kin ve derin bir nefret
duyarak toplumu terketti ve yalnz bana byk bir ma
araya snarak yaamaya balad. Orada aclarna kar
lk alma tasarlar yaparken, yumruklarn gzlerine
bastrarak yle dedi:
"Canavarlar! Onlarm adaletsiz davranlarn cezalan
drmak ve onlar lakettikleri sefil duruma drmek iin
ne yapmalym? Al keke tahayyl etmek mmkn ol
sayd... Kafalarn, kendi yaamlarnda daha nemli sa
nacaklar ve zerinde birbirleriyle hibir zaman an
laamayacaklar aldatc bir grnn iine sokmak... O
anda maaradan "Tanr! Tanr! . . . " diye bararak frlad.
Etraftaki tm yanklar Onu "Tanr, Tanr! " diye yineledi.
Bu olaanst isim, kutuptan ktuba dolat ve leryerde
insanlar tarafndan aknlkla duyuldu. nsanlar ilk nce
ibadete oturdular, sonra kalktlar, sorular sordular, tar
ttlar, hrnlatlar, bakalarna lanetler yadrdlar,
kin dydlar ve bakalarnn boazn kestiler. Bylece in
sanolundan nefret eden adamn lmcl istei yerine
geldi. Zira, hem nemli, lem de akl almaz olan b varln
gemii de gelecei de byle olacak.
Diderot'nun Felsefi Dnceler'den Ek'e geii, zellikle
1746'da Yaradanclk lehine kesin bir kant olduu dnlen,
Evren'in kusursuz "makine"si ve bata canl yaratklar olmak
106 AYDINLANMA FELSEFES

zere onun eleri hakkndaki soruya verdii yantndan


nemli bir kuramsal deiiklie iaret eder.
Diderot aslnda ilke olarak maddenin tm biimleri iinde
yalnzca canl varlklarda aa vurulan gizil bir duyu ye
teneine sahip olduu dncesine dayanan ikin bir Pan
teizm biimine kaymtr. Bu varsaym destekleyen byk
kant, cansz maddenin srekli zmleme yoluyla canl mad
deye dnme srecidir. Bu sav onun nl lemesi, d 'Alim
bert ve Diderot arasnda Konuma, d 'Alembert 'in D: Konuma
larnn Devam'nda ileri srlmtr. Diderot, ilk blmde
d'Alembert'e, bir insan (zellikle de bir filozof) ile bir m
zisyenin varl olmadan mzik yapabilme yetisine sahip bel
lek atfedilmi bir klavsen arasndaki nl koutluu kullanarak
hipotezinin aklamasn yapar. Bu benzeimle, Diderot'nun
daha nce Tanr'nn varl iin en gl kant olan canl or
ganizma (dncesi), artk inan ve tanrbilime kar sal
drsndaki temel zemin haline gelir. Diderot, filozof ve klavsen
arasndaki karlatrmasn akladnda, d'Alembert yle
karlk verir:
Anlyorum. Bylece, duyguya ve yaama sahip bu klavsen,
kendini besleyecek ve trn yeniden retecek gce sahip
olsayd, o da yaard, kendilerini ya da trnn diileriyle
birlikte kk klavsenleri oaltrlard.
Diderot: Kesinlikle, yle. Sana gre bir ispinoz, bir blbl,
bir mzisyen ya da bir insan daha baka nedir ki? Bir ka
narya ve bir serinette 12 arasnda baka ne farkllk var? u
yumurtay gryor musun ? Bunun yardmyla dnyadaki
tm tanrbilim okullarn ve tapnaklar yerle bir edebiliriz.

12 Kanaryalara belli tonlarda tmeyi retmeye yarayan ok kk bir org. z


gn metinde serin(kanarya) zerine evrilemeyecek bir sz oyunu var.
AYDINLANMA VE HIRSTYAN NANCI 107

Bir yumurta nedir? Tohum girnede nce sadece dygsz


bir ktle. Ya tohumu girdikten sonra? Artk nedir o? Hala
duygusuz bir ktle, nk bu ekirdek de edilgin ve du
yumsuz bir sv. Bu ktle, organizmamann baka bir ha
line, duyumsamaya ve yaamaya nasl geecek? Isyla. Peki
sy ne retir? Hareket.. ..
Bu biimde maddedeki gizil duygu hipotezi, Diderot'nun
kktenci Tanrtanmazlnn kuramsal dayana oldu.
Metnin paraya blnmesi tmyle mantksaldr. Di
derot, ilk blmde d'Alembert'e kuram aklar. kincisinde
d'Alebert, yannda arkadalar Bayan de l 'tspinasse ve Dr. Bor
deu olduu halde bu hipoteze dayal -bir ksm Diderot'nun za
mannda formle edilmi bir ksmysa sonraki zamanlara
kadar gelitirilmemi olan- olas bilimsel kuramlar ve bulular
hakknda hayaller kurar.
Son olarak nc blmde Bayan de l 'Espinasse Bordeu ile
Tanrtanmazln bu biimdeki ahlaki sonularn tartr; ya
rarl olan ya da sadece ho olan eylerin zararsz olduu s
rece mbah olduu savna katlrlar. Konumaclarn ula
tklar somut sonu, biraz beklenmeyen bir sonutur.
Diderot'yu bitirmeden nce, onun yazd, Tanrtanmaz
ile yksek sosyeteden bir leydi arasnda geen diyalogdan
kk bir para anmsatmak istiyorum parann, bal Bir Fi
lozof' la Mareal 'nn Ei Arasndaki Konuma dr... Leydi, ser
'

mayedar Samuel Bernard'n yeeni Marshal de Broylie'nin ka


rs olarak dnlr. Yani, oktan soylular snfyla kay
namaya balam olun burjuvazinin en yksek ke
simindendir. "O, bir melek kadar gzel ve dindardr...
leme'yi inkar eden herkesin sonu daraacnda noktalanacak bir
zorba olduunu dnrd."
108 AYDINLANMA FELSEFES

Mareal' n ei, Diderot'nun bir inansz olduunu ve hala


saygdeer bir Hristiyan yaam srdn, ne bir hrsz ne
bir haydut ne de bir katil olmadn renince hayretler iinde
kalr. Byk bir aknlkla "Peki, yleyse inanmayarak ne ka
zanyorsunuz?" diye sorar. Bu soru karsnda filozof, "in
sanlarn bir eyler kazanmak amacyla m dine inanyor" so
rusunu yneltir.
Leydi: "Bilmiyorum, ama birazck kar hem bu dnya,
hem de teki dnya iin yararl olur." Diye yantlar. Sonra da fi
lozofu tutarsz olmakla sular.
Diderot: Neden yle olsun ?
Mareal'n Ei : nk, bu dnyada eer ldkten
sonra korkacak ya da umut edecek hibir
eyim olmasayd, kendimi yoksun b
rakmamam gereken bir siirii kk zevk
lerin olduunu dnyorum. tiraf et
meliyim Tanr 'ya yksek faizle bor
verdim.
Diderot: Kendi payma, ben paramn bir eyler
getimesini hi beklemiyorm.
Mareal'n Ei : Tm dilenciler bu durumda.
Diderot: Tefeci olmam m tercih ederdiniz?
Mareal'n Ei : Niin olmasn? Elbette bir insan
Tanr 'ya istedii kadar yiiksek faiz uy
gulayabilir; O bunun yznden y
klmaz. Bunun pek byle olmadn bi
liyorn, ancak sorun nedir? Esas olan
ey, cennete gitmekse, ister kurnazlkla
ister zorlamayla olsun, insan her yolu
AYDINLANMA VE HIRSTYAN NANCI 109

kullanmal ve hibir kazan kaynan


balamamaldr... Peki ya sen gerekten
hibir ey beklemiyor musun ?
Diderot: Hibir ey.
Mareal'n Ei : Ne zc. Ama o zaman, ya bir do
landrc ya da bir deli olduunu itiraf
etmelisin ... Deli olmadktan sonra hangi
neden bir inansz iyi yapabilir ki?
Diderot: yilik yaparak gerek hazz bulan talihli
bir yaradlla domu olabileceimize
inanmyor musunuz? Kusursuz bir ei
timin bu yaradl glendirdiine? ..
Sonraki yaam deneyimlerinin bizi, d
rst bir adam olmann, dnyasal mut
luluumuza bir dolandrc olmaktan
daha ok hizmet edeceine ikna etmi
olabileceine?
Mareal'in Ei, tm bunlar kabul eder, ancak tutkular bir
inansz ktlk yapmaya iterse ne olacan sorar.
Diderot: O kii tutarszdr. Tutarszlktan daha
yaygn bir ey var m?
Mareal'n Ei: Ah, ne yazk ki yok. nsanlar inanyor,
ama her gn sanki inanmyor/arm gibi
davranyorlar.
Diderot: Ve inanmadan da inanyormu gibi.
Mareal'n Ei: Nasl isterseniz, ama iyi bir ey yapmak
iin fazladan bir nedenimizin -dinin- ol
masnn ve kt bir ey yapmak iin
1 10 AYDINLANMA FELSEFESi

bir nedenimizin -inanmanuk- eksik ol


masnn ne zarar olabilir ki?
Diderot: Eer, din iyi bir ey yapmam ve inan
eksiklii de kt bir ey yap111a nn ne
deni olsayd, hibir zarar olmazd.
Bundan sonra, Diderot'nun Felsefi Dn cele r inde ve dier
'

yaptlarnda, Hristiyanla kar kulland tandk savlaryla


karlarz. Mareal'n Ei, insanlar ktlkten koruduu
iin dinin yararl olduunu savunur. Buna karlk Diderot,
dinin, leydinin, vekilharcnn Paskalya'dan hemen nce, Pas
kalya'dan hemen sonra olduundan daha az almaya ikna ede
bildiini belirtir. Ancak, dinin hogrszlk ve dinsel sa
valar yoluyla yapt tartmasz iyiliklere oranla dnyaya
ok daha fazla ktlk getirdiini syler. Mareal'in ei, bun
larn tamemen dinin (gereklilikleri deil) ktye kullanlmas
olduunu syleyerek itiraz eder; "Eer ktye kullanma ve ge
reklilik birbirinden ayrlamyorsa" der Diderot, "ktye kul
lanmann dinin bir paras olduu kabul edilmelidir."
Diderot, insanlar ister Hristiyan, isterse de Pagan olsun,
bunun tamamen farksz bir sorun olduunu syler ve daha
nce aktarlm olan, 'artk gerek Hristiyanlarn kalmad'
biimindeki szn yineler. (Sonra da) "20 bin Parisli'nin ka
falarna Dadaki Vaaz'a sk skya bal olarak davranmay
sokmalar yeterli olacaktr.. (O zaman) yle ok deli olurdu ki,
.

Polis efi onlar iin akl hastanesinde oda bulmaya alrken,


ne yapacan bilemezdi" diye ekler.
Tartma, eer Tanr adil bir biimde yarglansayd lm
llerin artk onun yokluundan ok, onun yarglamasndan
korkmasnn zeminin kaybolaca gzlemiyle, devam eder. Di
derot, burada eer bir Tanr varsa, Tanrya inanmak iin hi da-
AYDINLANMA VE HIRSTY AN NANCI 111

yanak yokken, O'nun varlndan kuku duyan bir filozofa k


zamayacan anlatmak ister.
Diderot bu konu zerine ders verici bir ykden sonra,
Mareal'in Eine, kocasnn hatal davranan ocuklarndan bi
rini balamay kabul edip etmeyeceini sorar. Leydi,
Tanr'nn ve kocasnn birbirinden olduka farkl iki varlk ol
duunu syleyerek itiraz eder. Bunun zerine Diderot, a
knlk ierisinde ki Marealin Eine, kocasnn Tanr'dan daha
iyi olduunu mu sylemeye altn sorar. O da "Tanr ko
rusun" diye karlk verir, "Benim tek sylemek istediim
benim adaletimle kocamn adaletinin ve kocamn adaletiyle de
Tanrnn adaletinin ayn olmaddr" Diderot, herkes iin bir
ve ayn olmayan bir adaleti anlayamadn; ancak "onlar ac
masz bir yasann uygulayclar olmaktan kurtarmak iin" ge
rekirse komusunun dncelerini yarglardan gizli tu
tacan nk onlar ok sevdiini syleyerek bitirir. Bu
alntlar tm aklamalar gereksiz klyor. Bunlar, eitli ei
limlerden filozoflarn hayali Hristiyanlk dncesine y
neltilen eletiriler olmaktan ziyade btnyle kendi za
manlarnn din kavrayna yneltilen eletirilerdi. Burada
diyalektiin "herhangi bir durum hakknda dnlen ey,
(Aydnlanma'nn yapt gibi) tarihsel ilerlemeyi aklyorsa
dncenin kendisi de durumun bir parasdr" biimindeki
temel ilkesinin dorulandn gryoruz.
112 AYDINLANMA FELSEFESi

YABANCILAMA

Bat toplumu kendisini aklc olarak rgtleme s


recindeydi ve zerk zihne giderek artan bir nem veriyordu.
Bu sre, zihni; sadece gemite yaam ve akla uygun bir
dnya grnden kurtulmann yolu deil, ayn zamanda ken
dini bo yere modern topluma uyarlamaya alan, sonunda
da iyice samalayp, akla aykr biime brnen dnya g
rnn artklarnn yaamda kalma savamna kar bir
silah haline getirdi.
Ancak, Diderot, Aydnlanma'nn snrlarna ulamt. Fi
lozoflarn hibiri, hareketin gszl ve yetersizlikleri ko
nusunda onun kadar bilinli deildi. Hegel'in ortaya koyduu
gibi, Ansiklopedi kavray ve bilginin bir eit "toplam" ola
rak, bu trden bilginin insani ze gre anlamn aratrmada,
Aydnlanma'nn tesini gsterdi. Bu, Goethe'nin, Faust'da a
t, dinin ve inancn yeniden dirilii ve elikili gibi grnse
de insani "yabanclamann" sonuyla ilgili sorunu ortaya att.
Felsefi yazlar zellikle de ikincil yazn olmak zere, ya
banclamay genellikle dinsel biimi iinde grdler ve by
lece yabanclamann almasn dinsel dncenin almas
anlamnda kullandlar.
Hegel yine de sahici olmayan ve "ideolojik" biimde bile
olsa, gerek bir inan iinde ki, insann kendini Tanr'da bu
labileceini biliyordu. nan, ancak aklcln gelimesiyle bir
likte "sezgi" ve "bo-inan" durumuna geldi.
Marks, o olaanst bilimsel zmlemelerinde, kapitalist
ekonominin ezamanl olarak, hem inansz olan kutsallktan
AYDINLANMA VE HIRiST!Y AN NANCI 113

ilk arnm toplumu ve hem de insani yabanclamann en kes


kin biimini nasl yarattn gstermitir.
Buradan ilerleyerek, modern insann, bu yabanclamay
hangi lde aabileceini, tmyle insancl ve ikin bir inanc
yeniden nasl kefedebileceini ve bylece zihin, inan ve k
keni kesin olmasa da son tahlilde klasik Alman felsefesinin akl
(Vernunft) dedii kavrama karlk gelen ikinliin bireimini
nasl elde edebileceini aratrmas gereklidir.
Tarih tersine evrilemez ve yle grnyor ki, Hristi
yanln yeniden insanlarn gerekten yaad ve dn
d bir tarz olmas olanakszdr. Ne var ki bu sorun, tm
ifade biimleri imdiye dein olmad lde tanrsalln
yokluu probleminin baskn olduu modern dn ya
amnn merkezinde kalmtr. Bizler, teknolojik adan ileri,
laik ve tmyle aklc bir topluma m sahibiz? Yoksa insan top
luluu, burjuva toplumu tarafndan gelitirilen teknolojik ola
naklar benimseyip daha da gelitirirken, ayn zamanda ya
banclamay ap, toplumda ve tarihte yeni, ikin ve akn
olmayan bir dinsel bak m yaratmtr.
"Tarihin yargs" Hristiyanlktan gemitir. Diderot'nun
modern toplumun herhangi bir kiinin tm yaam boyunca
gerek Hristiyan olma zelliklerine sahip olmasn en
gelleyecei sav her zamankinden daha geerlidir. Modern
insan hristiyanl daha iten ve derin yaadka, toplum ya
amnn tm etkilerinde yoksunlaarak daha fazla ie dnk
olmakta ve nihayet psikolojik "zel sorunlar" haline gel
mektedir.
Bugn tarih yargsnn aralarnda karar vermek zorunda
kalm olduu iki dnya gr hala modern giysi iinde

F: 8
114 AYDINLANMA FELSEFES

"bilgi" ve "inan" tr. Bugn bizler, ahlakn tarafsz, teknik, bilgi


ve insanlar tarafndan yaratlan bir toplulukta inan ile bilginin
bireimi arasnda; anlak (Verstand) ve akl (Vernunft) arasnda;
kapitalizm ve sosyalizm arasnda tercih yapmak zorundayz.
nsanolunun gelecekteki grnn kapitalizm mi yoksa sos
yalizm mi olacan belirlemek bize dyor.
ili

AYDINLANMA
ve

MODERN
TOPLUMUN
SORUNLARI

Aydnlanmann, diyalektik eletirisi, birok eitimli in


sana zellikle de bizden nceki kuan sosyalistlerine Bat d
nce tarihinin kesin baarlarndan biri olarak grnmtr.
Aydnlanmann bireyci zihinsel kategorisine genel anlamda ye
niden bir dn olan Yeni-Kantln gcn yitirmesinden
sonra Avrupa'da ciddi bir rasyonalist sol grnmyordu. Bun
lar, ya Emst Cassirer gibi, felsefenin gemi dneminin son ka
lntlar ya da Avrupa dn yaamnn yapsnda hibir id
dias olmayan yaltlm kiilerdi.
116 A YDINLANMA FELSEFES

Aydnlanmann eletirisi ya da "ykl" tartmalarnda


sk sk kartrlan birbirinden tamamen ayr iki dnsel
konum mevcuttur. Birincisi, bu yzyln balarnda Ki
erkeguard'a ilginin yeniden dirilmesinden beri (ki bu yneli
bir neden deil, bir belirti olarak dnlmelidir) iyimserliini
ve bireye olan gvenini kaybederek birbirine kart, akl d
kategorileri benimseyen burjuva dncesidir. Dieri ise Al
man idealizminin insancl geleneini pozitif, bilimsel bir biim
iinde gelitirerek srdren diyalektik maddeciliktir.

" BUNALIM"

Modern kapitalist toplumu ve Bat'nn dnsel yaamn


anlamak istiyorsak, Marxist zmlemeyi gelitirmek ve d
zeltmek zorundayz. Bunun yansra burjuva toplumu ve d
ncesi iin Marxist "i bunalm" kavramnn bata Almanya
olmak zere, bir btn olarak Avrupa'nn 1914 ile 1945 aras
dnemine gerekten uygulanabilir olduu da sylenebilir.
Bu dnem, bireyci bak asnda deiiklik olmasa bile,
bireyi, evresindeki dnyay anlamada ve onu ynlendirmede
korku ve "terkedilmilik" duygusu iinde deerlendirmesiyle
ayrmlanabilecek (daha ileri ve daha yakndan yapsal bir ana
liz gereken) bir dnya grnn ykselmesine sahne oldu.
Bu perspektif iinde, Aydnlanmann kendine gvenen,
iyimser dncesinin, zellikle dine dmanl yzeysel ve
snrl grnmeye baland. Burjuvazi, 19.yy.'da zaten mu
hafazakarlk adna bir g olmutu ve Hristiyan kart olan
nceki konumunu terkedip "kurulu toplumsal dzenin bir des-
AYDINLANMA VE MODERN TOPLUMUN SORUNLARI 117

tekisi" olarak dine kar ok daha olumlu bir tutum almt.


20.yy.'n ilk yarsnda ise, ii istikrarszln ve endienin bas
ks altndaki burjuvazi, znel olarak yaanan ve hatta bazen
ar dinci biimlere brnen bir inanca yneldi. Ancak gerek
din dneminin inancyla karlatrlnca bu yeni inan tr
nesnel anlamda sahicilikten yoksundu ... Gerek bir ze sahip
olmad, fakat sadece znel deneyimlerin ifadesi olduu iin
toplum zerinde neredeyse hibir etkisi olmad.
Bu dnemdeki bunalm, btn boyutlar 1929-1933 aras
byk buhrana kadar aka grnmeyen ve aslnda 1914-1945
aras olanlarn dayanan oluturan toplumdaki ekonomik
tehlikeden kaynaklanmtr. Bu anlamda, eer yeni bir d
nsel durumdan sz ediyorsak, Kierkeguard ve Heidegger,
artk bizim iin ilgisiz olduundan deil, 1945'ten bu yana Bat
kapitalist toplumu, geni-lekli ekonomik bunalm tehlikesini
nleyerek, ekonomiyi dzenleyen bir dizi yntem gelitirdii
nedeniyledir. Kanlmaz olarak toplumsal ve siyasal tehlike
anlar oluyorsa da, bunlar yzyln ilk yarsnda olduu gibi
esasl sorunlar deildi.
Sosyalist lkelerin d tehdide, az gelimi lkelerin ba
mszlk hareketlerine ve smrgeciliin bitiine elik eden
zel sarsntlarla gerginlik belirtilerine karn, bat toplumu
kendi i hastalklarnn en nemlilerinden kurtulmaya, umut
suzluk ve kaygya dayal olan ideolojik dayanaklarndan da
uzaklama srecindedir.
Bu koullarda, akldan isellie ve bireyci dindarla ge
rileyi, eski toplumsal ve dnsel durumdan artakalm ve
modas gemi znel bir alkanlk gibi grnmeye yz tutar;
artk gerek anlamda burjuva toplumunun geleceine iaret
eden bir dnce ve deneyim tarz olarak grlmez.
118 AYDINLANMA FELSEFES

Bu durum belki de, burjuva tarihinde Aydnlanma pers


pektifine geri dnler olarak betimlenebilecek bir takm d
nemler olduunu grmeyi kolaylatrabilir. Bunlardan ilki biz
zat Hegel'le Marksizm'in geliimi arasnda kalan erken Hegel
sonras dnemdir. Marks'n ilk yazlar Aydnlanma d
ncesinin ak izlerini tar: Onun doktora tezi "antik an
byk aydnlanma filozofu" Epikr'e vgdr. Bu trden bir
baka dnem de Yeni-Kant filozoflarn ismen Kant'a, ama
gerekte Fichte'ye dnleri 19.yy.'n ikinci yarsnda ger
eklemi tir.
Alman idealist felsefesinin erken dnemlerine ya da 1914-
1945 arasndaki yllara benzer bunalm zamanlarnda geici
olarak krlsa bile Aydnlanma ile burjuvazi arasndaki ili
kininesas/ bir ba olduu grlr. Ancak bu trden bunalm
dnemlerinde bile, rasyonel konumdan tmyle vaz
geilmediini eklemek zorundayz. rnein, Paul Valery'nin
almalarnn en belirgin zellii, bunalmn farknda olmas
ve rasyonelliin de tam bir bileimi olmasdr.
Eer bu doruysa, Bat toplumunun baka ve byk bir
Aydnlanma dnemine doru yneliyor olma olaslnn si
lahszlanmay gerekletirme ve atom savalar tehlikesini
sona erdirme baars gsterilirse- olduka yksek olduunu
varsayabiliriz. ncelleri gibi nmzdeki dnem de gemiin
sadece bir tekrar deil, fakat, kendi zgl biimlerine sahip bir
sre olacak.13

13 Bilimsel ve felsefi sorunlar zerine karlan eitli cep kitaplar dizilerinde


byk bir artn gereklemesi bu durumun tipik belirtilerinden biridir. Bunlar
modern giysi iinde Ansiklobedi esasndadrlar. Aralarndaki tek fark, deien
toplumsal koullara uygun olarak bu kitaplarn tutarl bir felsefi dnya gr
tamamalardr. Dier bir belirti de K. R. Popper'n Ak Toplum adl ya
ptnn zellikle ngilizce konuan lkelerdeki byk baarsdr. te yandan
varoluculuk dneminin doruu olan 1938'de yaymlanm olan Sartre'n La

AYDINLANMA VE MODERN TOPLUMUN SORUNLARI 119

Bu yzden Bergson, Heidegger, Jaspers, Jean Wahl ve Gab


riel Marcel gibi filozoflarn ifadelerinde olduu gibi, "Aydn
lanmann" isel, bireyci ve akl d dinsel inan tarafndan "y
kl" eninde sonunda Bat toplumunun dnsel tarihinde sa
dece geici bir aamadr. Tarihin ilerlemesiyle zaten modas
geen bu aama zerinde daha fazla zaman harcamamz ge
rekmiyor.

MARKSST ELETR

Aydnlanma ile dnyann nemli blmnn dnsel


yaamnda egemen olan diyalektik dnce arasndaki iliki
sorunu ve znel anlamda olduu kadar nesnel anlamda da
ok daha byk ve ciddi bir neme sahiptir.
Daha nce belirttiim gibi, diyalektik bilin Hegel ve Go
ethe'de, zellikle aydnlanma biiminde olmak zere bi
reyciliin eletirisiyle balamtr. nsan Varl tmyle bilgi
ierisinde incelenemez; bilgi, iinde bir miktar maddi z ba
rmdrmas gereken btnselliin elerinden birisidir. Bu
gr, en etkili biimde Goethe tarafndan, Faust'un Aziz John
incilinin balangcn "sevgili Almancasna" evirmek istedii
nl sahnede aklanr. Burada Faust "sz", "akl", "g" yo
rumlarn reddeder ve en sonunda tek uygun eviriyi bulur:
"Balangta Eylem vard."

Nausse (Bulant)'si var. Kitap usculuun ve hmnizmin karsndadr. Ki


tapta sz edilen Halk ktphanesindeki kitaplar alfabetik sra iinde oku
yarak kendini yetitiren adam kesinlikle yergisel bir karakterdir; ancak yergi,
aydnlanmann temel inalarndan birine yneltilmitir- bilginin Ansiklobedi
ve szckler araclyla alfabetik olarak dzenlenmi blmler iinde ak
tarlabilecei inanc-.
120 AYDINLANMA FELSEFES

Diyalektiin ikin panteist grne gre bir tek gerek z


vardr; o da insann kendisidir. Ancak eer insan bilinli olarak,
bilinen insani eylemin z haline gelirse, ve eer insan ayn za
manda eylemin hem znesi hem de nesnesi ise, ne zne ne de
nesne artk birey olamaz. Birey, eyleminin nesnesi olarak ancak
eylere -ya da dier insanlarn eyler olarak grdklerine
sahip olabilir. Bu durumda eylemin nesnesi, insan topluluu ol
maldr. Dolaysyla, kendisini oluturun bireyler araclyla
hareket eden insan topluluu, ancak kendisini eyleminin nes
nesi yaparsa gerekletirdii eylem bilinli bir tarih olur.
Diyalektik dnce, insan, eylem14 araclyla doasn
srekli aan ve bylece, tanrsal olanla insann tek olas bir
lemesi ve zgrln tek gerekleme yolu olan, insan ve do
ann bilinli tarih iinde uyumasna doru ilerleyen tarihsel
bir varlk olarak kavrar.
Bu felsefi sistem iinde, gemiin insanlar da elbette ta
rihsel zne olarak grlr; ancak bu insanlar kendi esas do
alarnn bilincinde deillerdi ve tarihi "ideolojik, yabanc
lam" bir biimde yapmlard. Onlarn eylemleri de z ola
rak insan toplumuna sahipti. Ancak insanlar bunun bilincinde
olmadklar iin ze mutlak bir stat verdiler ve onu, kendi
dlarnda, Tanr dedikleri kavram yabanclam bir biim
iinde dndler. nsanlk tarihinin byk dnemleri; bi
linsiz ve ideolojik bir biimde gelise de, insanlarn Tanr'nn
iinde kendilerini, kendilerinin iinde de Tanr'y bularak ger
ek ze yaklatklar zamanlard. Bunlar inancn gerek a
laryd.
Burjuva toplumu, insan topluluunun tm balarn -

14 Pascal'n tanm: "nsan insan srekli geer"!


AYDINLANMA VE MODERN TOPLUMUN SORUNLARI 121

zerek ve onlar birey bilincinden atarak, insani duygu ve d


nceleri zden yoksun brakt.
Burjuvazinin geliimi tarihsel olarak ilerici ilevini ko
rurken, burjuvazinin yeleri, Ortaalarn inanc gibi, kendi
toplumlarnn tmyle biimsel, dncelerinin de edimsel ve
rtk olsa bile gerek bir ze sahip olduunu aka bilmeseler
de hissedebildiler. Burjuva bireyci gr bu anlamda, 18.yy'n
ideolojik dncesi ve yzyllar sren tm bir gelime d
nemi iinde byk din alarnn inanc kadar gerek ve sa
hiciydi.
Bu Hegel tarafndan ok iyi betimlenen bir duruma neden
olmuhr. Kendindeliin farknda olmay salayan ve temel
olarak gerek z kavrayn bir tarafa brakarak, insani kav
rayn zerkliini kuran aydnlanma, dine ve gerekte ken
disinin bir dier biimi iinde cisimleen dinsel gre kar
savayordu: Ayn bilin yanl ve tepkisel bo-inan bi
iminde saptrlm olsa da ayn dnsel kategorilere da
yanyordu.
Alman idealizmi ve onun diyalektik felsefeyle sosyalizm
iindeki geliimi, tarihd usuluk ya da sahte bir dinin ye
rine, insanln geliim ve ilerlemesi iin kendi eylemlerinin so
nularnn sorumluluunu bilinli bir biimde zerine alaca
yeni ve ikin bir inan seeneinin konulabilecei umudunun -
burjuvazinin zaferi rasyonel dnceyi tm ilerici anlamla
rndan yoksun brakt iin- anlatmyd.
Artk, Avrupa dnce yaam srekli byyen ve ah
laken tarafsz olan ekonomik yaamyla birlikte, szde H
ristiyan ve kkten laiklemi burjuva toplumu ile insanlarn
kendileri iin ve kendileri tarafndan yaratacaklar saydam ve
122 AYDINLANMA FELSEFES

ideolojiden bamsz, gelecekteki bir topluluk uruna ger


ekleen mcadele ierisinde sahici dnsel ve dinsel bir ye
niden dou umudu tayan, ikin hmanist sosyalist inan
arasndaki kesin kartlk tarafndan ynlendirilmektedir.
Bu, sosyalizmin burjuva dncesine ynelttii ve uzun
gelime sreciyle de iinde yer ald bir durumdu. Bu ele
tirinin temelinde, Hegel'den alnan yabanclama kuram
vard. Fakat Hegel'in kavram, bilimsel Marksist formlasyon
iinde, meta fetiizmine ve eylemeye dnmtr.
Sosyalist kuramclar kapitalizmin tarihte ilk kez, tanrsal
ya da eytani, iyi ya da kt, gzel ya da irkin trnden ay
rmlara kaytsz kalan bir ekonomiye sahip, temelden la
iklemi bir toplum yarattn; byle bir sosyalitede de bir
topluluk olarak insanlk dncesinin, toplumsal duygularla
birlikte sadece mallarn art bir nitelii olarak "eylemi" bir bi
imde, ''fiyat"ta ifade bulmasyla, birey bilincinden giderek
artan bir ekilde kaybolacan ve bunun ekonomik yaamda
insan ilikilerinin tek belirleyicisi haline geleceini vurgula
makta haklydlar.
Ayn insan hem snf bilincine sahip bir burjuva, hem de
ulusunun bir yurtta ve kuramsal anlamda btnyle toplum
refahn dnen bir kii yapan, byle bir toplumun insan ki
iliini paraladn sonra da bu toplumun burjuva bireyini
temelden ve yaamn kazanrken ahlak d, duygusuz ve din
d olan iktisadi insan, sevecen baba, scakkanl arkada ve
yaamnn geri kalann iyi bir Hristiyan olmak zere iki kar
t biime bldn belirtmekte de haklydlar. Bu nedenle,
kurt adam miti, Dr. Jekyll ve Mr. Hyde'in yks modem in
san kusursuz bir biimde simgeler. Bu mit, bizim zaman
mzda da Brecht'in "Tle Good Woman of Sezuan " (Sezuan'n yi
AYDINLANMA VE MODERN TOPLUM UN SORUNLARI 123

Kadn) ve Chaplin'in "Monsier Verdnx " filmine benzer r


neklerde olduu gibi, byk sanatlar tarafndan kullanl
mtr.
Sosyalistler, kapitalist toplumun Aydnlanmann esas de
erleri olan yasa nnde eitlik, hogr ve zellikle de z
grl ancak grnte gerekletirdiini, bu gerekle
menin de tmyle biimsel olduunu iddia ehnekte hakly
dlar. Gerekte ekonomik eitsizlik ve smr, zgrlk, eit
lik ve hogr zerinde yaplan nemli kstlamalar giz
lemitir. Burjuva toplumunun dnsel yaam, srekli daha
bo ve insani gereksinimleri karlamaktan daha uzak hale ge
liyordu. Bunun yansra kardelik, topluluk ve gelecek iin
umutlu olmak gibi (nihayetinde anne-babalarnnkine benzer
bir yaama sahip ocuklarn azalm zayf umutlar dnda)
deerler insan bilincinden yava yava kayboluyordu. Bun
lara, burjuva toplumun kendi yelerinin tmne gvenli bir
ekonomik varolu veremedii ve emeki snfn maddi refah
nn imdiye dein olmad kadar byk tehlike iinde olduu
iddias da eklenmiti.
Sosyalist dnce, bu kasvetli resme yeni bir kardelik,
bir btn olarak insanlk iin yeni bir gelecek ve iilerin bur
juva toplumuna kktenci kartlklarndan doacak ruhun ye
niden dirilii umuduyla kar kmtr.
Aydnlanma, tamamen kendi deerlerini uygulamada gs
terdii baar yznden yklmt. Artk burjuva toplumunda
Hristiyanlk, kiiye zel bir konu, ve hatta basbaya bir yalan
haline gelmiti. Sosyalizm ekonomik ve tinsel kurtulu iin tek
umut olarak grnyordu.
124 AYDINLANMA FELSEFESi

BATI TOPLUMU

Bizim kuan iinde yetitii dnsel dnya byleydi.


Ama sonra, bizi bu zmlemelerin ou blmnde temel de
iikler yapmaya zorlayan tarihsel olaylar geliti. Ancak yine
de bu grler iinde yeralan birok nemli noktann do
ruluu kantland ve yine bu ayn olaylar, varl tehlike iin
de olduu zaman demokrasinin en uygar biimleriyle ola
bilecei gibi faizm ve barbarlk gleriyle de birleebileceini
kantlayan kapitalist ekonominin ahlaken tarafszl iinde
gizlenmi olan tehditi aa kard.
18.yy.'da Diderot, Rousseau, Voltaire ve d'Holbach'n te
sinde Marquis de Sade'in almalar rasyonelliin nihai ola
slklar konusunda bizi uyarr. Ayn ekilde, Alman Nasyonal
Sosyalizmi, ahlaken tarafsz olan bir ekonomik yaamda s
rekli varolan tehlike potansiyelini kantlamtr.
Ayrca, faizm ve barbarlktan baka, modern edebiyat ve
sanat hareketlerinde burjuva dn yaamnn boluu git
tike ak hale gelmitir. Burjuva toplumunun yaratt tek
byk edebiyat tr olan roman deerleri, yalnzca "sorunlar"
ynnden ele alan epik bir biimdi (Bu, Don Quixote, Julien
Sorel, Emma Bovary gibi tm nde gelen byk karakterlerin
sorunsal doasn aklar). Ancak gerekliin betimlenme
sinden tmyle vazgeip saf soyutlamaya giden modern resim
tarz gibi Kafka'dan, Robbe-Grillet, Beckett, Adamov ve Io
nesco'ya kadar ada edebiyat, her eyden nce bugn insan
yaamnn boluunun ve deer erimesinin sarslm ve sk
sk da sarsc olan bir ifadesidir.
1914 ile 1945 arasndaki 30 yllk "burjuva toplumunun bu
nalm" bir dizi iddetli toplumsal devrimle daha da belirgin
AYDINLANMA VE MODERN TOPLUMUN SORUNLARI 125

hale gelmitir. lkin, 1917'de Rusya'daki Sosyalist Devrimin za


feri ve 2. dnya savann sonuna kadar sren Sosyalist bir top
lumun gelimesi vard. Bunu Yugoslavya'da ve in'de ger
ekleen devrimin baars ve sosyalizmin Orta Avrupa'nn
geni bir alanna yaylmas izledi.
Kapitalizmi Hitler diktatrlyle ya da burjuva top
lumunu aydnlanm despotizmle edeer grmediimiz gibi,
sosyalizmi Stalinizmle, hatta genel olarak totaliter devlet bi
imleriyle kesinlikle edeer grmemeliyiz. Sosyalizm ve ka
pitalizm temel toplumsal yaplardr; dierleriyse bunlarn ie
risinde, koullarda ve kendilerini dntrme yetileri
tarafndan belirlenen bir srede ortadan kaybolmas ve yeniden
ortaya kmas zerine ifade bulan geici siyasal biimlerdir.
Stalin ynetimi altndaki terr dnemi her eyden nce
somut tarihsel durumun bir sonucuydu: Saldrgan ve ezici s
tnle sahip kapitalist dnyann endstriyel (bu nedenle de
ayn zamanda askeri) adan geri kalm sosyalist devlete kar
ynelttii bir d tehdit vard. Bu durum, in Devrimi'nin ba
ars ve atom silahlarnn "dehet denge"sinde askeri eitliin
elde edilmesiyle kkten deitiinde, nihayet Sovyet Dev
letinin Stalincilikten arndrlmas ve bunun da i sava ya da
d yenilgi olmadan baarlmas, yukarda yaplan
zmlemeyi dorulamtr.
Kukusuz sosyalizm, zellikle kapitalist gemii olmayan
ve bunun sonucunda dnsel yaamlarna hibir burjuva
demokratik gelenein yerlemedii az gelimi lkelerde
taban bulmutur, ki byle bir dncel yaamn en byk kat
ks ortak kar zerine vurgu yapmas ve zellikle de sekin
grlen bireylere greli olarak itibar etmemesiyle gerekle
mitir.
126 AYDINLANMA FELSEFES

Btn bunlar aklda sakl tutmak nemlidir. Ama m


badele ve piyasa ekonomisinin tamamen ortadan kaldrld
ve ekonominin merkezi otorite tarafndan planland 40 yllk
sosyalist toplum deneyiminin, Aydnlanmann nemli de
erleri olan - zgrlk, eitlik ve hogr kavramlarna kar
son derece ciddi bir tehdit olu turduunu kantlamtr.
Bu deerler, sosyalist saflarda hakl olarak, tmyle bi
imsel ve zden yoksun diye damgalansa da, zgrlk; Ano
tole France'in belirttii gibi; "milyoner iin sarayda uyumak, di
lenci iinse bir kprnn altn yatak yapmak" olduunda ve
paraya sahip olanlarn basn, radyo ve her trden propaganda
araclyla kamuoyunu ynetme gucunu elinde bu
lundurmalaryla anlamndan ok ey kaybetse ve eitlik teh
likeli bir biimde sadece "yasa nnde" ki eitlik olarak hibir
ekonomik gereklie sahip olmasa da; kapitalist sistemde deer
verilmeyen hogr artk sadece dinsel alanda kabul grd.
Fakat Bat insan, aralarnda en bata sosyalistlerin bulunduu
eitimli snflar araclyla Aydnlanma dncesinin eitlik,
zgrlk ve hogr gibi nemli kavramlarn yaatmann
insan yaamndaki byk deerinin farkna varmtr.
Dncenin artlar ne olursa olsun, kitaplar ve gazeteler
araclyla siyasal ve toplumsal koullarda aklanmas ve sa
vunulmas hakk; btn insanlarn hukuken eit haklara sahip
olmas durumu, toplumsal felsefe ve dinde hogr: Tm bun
lar, sadece biimsel anlamda uygulansa da, toplum yaam
iin dncesizce bir kenara atlamayacak ve atlmamas gere-
,

ken esiz bir tarihsel ilerlemeyi temsil eden temel bir yapy
oluturur.
Ancak bizler, bu deerlerin Bat toplumunun piyasa eko
nomisine dayanmasna karn ekonominin biimsel anlamda
AYDINLANMA VE MODERN TOPLUMUN SORUNLARJ 127

da olsa ancak, sadece greli bir dengeyi korumakla hayata ge


irebileceini srarla vurgulamak zorundayz. Bu deerler ilk
bunalm iaretiyle, ya askya alnr ya da tmyle kaldrlrlar;
nitekim bu durum bir kereden fazla gereklemitir. Bunun ya
nsra, Bat burjuva toplumu gemi otuz ylda bir dizi kesin
deiim geirmitir. Ekonomik bunalmn, d politikann ve
sosyalist dnyada ok daha hzl yaanan retim artnn ya
ratt bask, Bat'y, ekonomik yaamn zel niteliinin bir ks
mndan vazgemeye ve ekonomik etkinliindeki nemli bir b
lm uluslatrmaya yneltmitir. Ayn dnemde ekonomiye
olabildiince dzgn ilemesi iin bir dizi denetleyici aygt
dahil edilmitir.
Herhangi bir insan hibir kehanet iddiasnda bulunmadan,
mantken Bat toplumunun -savan patlak vermemesi ve
sava tehdidinin almas kouluyla- ileyebileceini ve ken
dini hibir ekonomik tehlike sz konusu olmadan yeniden re
tebileceini tahmin edebilir (Bu deiimlerin toplumbilimsel
nedenleri, elbette byk neme sahip bir sorundur, ancak bu
almada ele alnmas mmkn deildir.).
Bat toplumu bu gelime sreci iinde geleneksel Marksist
zmlemenin kapitalizmin nitelii olarak dnd iki be
lirlemeye nokta koymutur: Orta ve alt burjuvazinin pro
leterlemesi ve emeki snfnn tmden yoksullamas. Sonu
olarak, Marksist zmlemede kkten dnmler gerekli hale
geldii gibi, ayn zamanda sosyalistlerin kapitalist sisteme y
nelttikleri eletirilerin en nemli olanlarndan birinin altndaki
zemin de kaymtr. Bugn, emeki kesimin yaam dzeyinde
yukar doru bir ykseli vardr. Dier snflarn yaad
kadar byk olmasa da, byle bir gelimenin varl kesindir.
cretler, toplam ulusal gelirin azalan bir orann oluturuyor
olabilir, fakat emekilerin gerek cretleri toplam retimin ar-
128 AYDINLANMA FELSEFES

tyla birlikte ykselmektedir. stelik, o r ta snf ortadan kay


bolmuyor, aksine, greli konumunu ve mutlak nemini yi
tirmek bir yana gerekte glendiriyor. Buna ek olarak, oto
masyonun kullanlmaya balanmas ve yeni g kaynaklarnn
kefi, muhtemelen, kmsemememiz gereken gei ve uyum
sorunlarndan sonra, hi de uzak olmayan bir gelecekte, bu s
relerin yapsal ve niteliksel nemleri ierisinde yo
unlatrlmalarn ve dntrlmelerini olanakl klacaktrlS
Modern bat kapitalizminin durumu daha geni bir ta
rihsel perspektiften ele alnrsa, toplumun tm yelerine, i
ilere, alt ve orta burjuvaziye ve ayn biimde kapitalistlere bir
ok durumda ykselme olana barndran nispeten yksek bir
yaam standard gvencesi sunulmasnn anahatlarn gr
meye balarz. D tehlikelerden kaynaklanan sorunlar
zlebilseydi az ok przsz ileyen ve genel refah salayan
byle bir toplum, geni oranda birey zgrln, yasa nn
de eitlii ve hogry gvence altna alabilirdi. Bu yolla,
19.yy.'da Aydnlanma programnn sadece bir parasn baa
ran kapitalist Bat toplumu, artk bu programn tamamlanmas
iin yeni temeller atmaya hazrdr.
Sosyalist toplumlarda, biimsel zgrlk, eitlik ve ho
gr kavramlar tehdit altnda olduundan (ki bizler bu teh
ditin sadece geici bir tehlike olduu umudunu korumal ve

15 Otomasyon ve atom enerjisinin kullanmyla birlikte retimdeki devasa art


ve iiler tarafndan talep edilen nitelik dnmnn, toplumsal snflarn g
reli gcn deitirmesi olanakldr. Bu deiim, retim aralarnn zel sa
hiplii zerinde byk snrlamalara ve endstri politikalarn belirlemede ve
ynetimde ii katlmnn genilemesini salayan retimin denetlenmesi ve re
forme edilmi iletmenin devrimsiz yntemleri araclyla gerekleecektir.
Bu, toplum yapsnda temel bir deiimi ve Yugoslavya modeline doru bir y
nelimi iaret eder.
AYDINLANMA VE MODERN TOPLUMUN SORUNLARI 129

buna inanmalyz) hem burjuva hem de Batl Sosyalist d


nrler, Aydnlanma tarafndan benimsenen dnya ta
sarmnn khnemi ya da gereksiz biimde yarglanmamas
gerektiini, nemle korunmas gereken deerleri kutsal bir ey
gibi, saklamann soyalizmin bugn karlat acil sorunlar
dan biri olduunu grmek zorundadrlar.
Marks, gelecein sosyalist toplumunda burjuva h
manizminin mirasn ve devamn grmtr. Ancak, bugn,
burjuva toplumunun temelini salayan piyasa ekonomisinin or
tadan kalkmasyla hmanizmann temel deerlerinin de teh
likeye girdii ok ak bir hale gelmitir. Bu yzden, Marks'n
ruhuna bal kalmay isteyen sosyalist kuramclar ve politika
clar sosyalizmin bu deerleri baka bir yere nasl yerle
tirecei ve onlar deiik bir toplum biimi iinde nasl yaama
geirecei sorusunu yantlamak zorundadrlar.

BR SENTEZE DOGRU

Aydnlanmann "khnemilii" zerine gelitirilen ada


dnceler nceki kuaktan filozoflarn savunduklarndan
farkldr. Ama ayn zamanda ada Bat toplumunda ya
ayan insann gr, artk Aydnlanma deerlerinin uy
gulanmasna daha yakn olsak bile aydnlanma dnrlerinin
o iyimser grleriyle bekledikleri eylerden tmyle fark
ldr.
Hegel'in ve Marks'n Aydnlanma dncesinin zden
yoksunluu zerine yaptklar eletiriler kendi tanmlarnda

F: 9
130 AYDINLANMA FELSEFES

btnyle felsefi grlyordu. Oysa bu "sorunlar" bugn mo


dem kapitalist toplumun en acil sorunlarndan biri olarak kar
mzda durmaktadr.
Burjuvazi, 17. ve 18.yy.'da geleneksel dini inanlarn zn
boaltarak bo inanca dntrmeyi, dinsel inanc topluluk
yaamndan kovup bireyde snrl tutmay ve nihayet bireyin
zel yaamyla snrlamay baarmtr. Ayn biimde modern
kapitalist toplum, Bat'da ki emeki snfn mutlak yok
sullamasn durdurmay, (ki bu, Marksist kuramda ge
reksinim duyulan en nemli revizyonu oluturur) pro
letaryann en nemli kesimleriyle btnlemeyi, ve bu
kazanm sayesinde de emeki snf ve burjuva toplumu ara
sndaki savamla gelimeye balayan hmanist dinin te
mellerini etkili bir biimde paralamay baarmtr.
Bat dnyas, bugn temel olarak laik ve kutsallktan arn
m endstriyel bir toplum kurmak iin urayor. Byle bir
toplum -eer baarlrsa- btn insanlarn gnen iinde ya
ayacaklar bir toplum olacaktr. Belki burada geni bir bi
imsel zgrlk ile dinsel ve felsefi hogr de bulunacakhr...
Ancak bu toplum, insan yaamn tm tinsel zlerden yoksun
brakmakla tehdit eden, byk olaslkla, zgrln ge
limesinin, insanda, onu kullanma isteini yok edecek olan
isel bir boluun bymesine de elik edecei, tinsel yok
sullamayla birlikte dinsel ve felsefi hogrnn gereklilikleri
srekli olarak daha seyrek yerine getirmeyi kolaylatraca bir
toplum olacaktr.
Bugn sanat ve dnrler bu deiimlerin farkna var
mlar ve bunlara kar mcadele etmeye balamlardr.
1 920'lerden bu yana, yaamn anlamszl ve insani deerlerin
aslnda var olmad dnsel yaammzn byk anlatm-
AYDINLANMA VE MODERN TOPLUMUN SORUNLARI 131

larnn -Kafka, Musil, Heidegger ve Waspers'in yaptlarn


daki -en nemli temas olmutur. Modern Fransz yazn bu iz
lei alm ve onu, neredeyse dehet ve terr olmadan sadece
gerein bir ifadesi olarak ilemitir. Ianesco'nun en iyi oyun
lar, iinde insani syleilerin hibir biimde olmad bir dn
yay resmeder. Beckett'in bir izlei de, dnyada kalan insani
heyecann baz kk izlerini sadece bir mucizenin koruya
bildii anlamsz ve tanrsz bir dnyadr. Robbe-Grillet'in ro
manlar, insanlarn ve cansz nesnelerin artk birbirlerinden ay
rrnlanamad bir dnyada kurulmutur. Baz nemli d
nrler, kendini bu dengede tutabilen bat kapitalist
toplumunun i yapsn bir eit "tarihin sonu" olarak grrler.
Cennet ve cehennem insansz, tarihd varoluun birbirine
benzer yzleri olduuna gre, bu sona ister cennet ister ce
hennem densin, ikisi de eit derecede uygundur.
Kendi adma belirteyim ki, ben bu tr grlerin henz
dorulanabileceini dnmyorum. Yakn gelecekteki byk
teknik ve ekonomik deiimlerin modern toplumun iki ege
men tipinin toplumsal ve dnsel yaam zerinde ne gibi et
kilerde bulunaca konusunda kesin tahminlerde bulunmak
iin bugnden kehanet sahibi olmak olanakszdr. Bu de
iimler, Bat'da yaam standartlarn ok yksek bir dzeye
karabilecek gte olsa da, dnya grlerine ve bunlarn fel
sefi ve sanatsal ifadelerine yer brakmayan, endstrilemi
ama ruhsuz bir toplumsal yapya neden olabilir. Ancak, ayn
zamanda retimin yannda toplumsal ve siyasal eylemin so
rumluluu, toplumun tm yelerinin eline geebilir ve bu
durum, bireysel vicdann geleneksel deerlerinin gvence al
tna alnaca ve zgrlk ile hogrnn salanaca bir er
eve iinde tarihsel ve dnsel yaamn yeniden domas
umudunun yolunu aabilir.
132 AYDINLANMA FELSEFESi

Ayn ekilde, sosyalist devletlerde de ortaya kan kesin


deiimler vardr. Yugoslavya'mn toplumsal deneyimi siyasal
ve tarihsel adan birincil neme sahip olmasa da toplumsal
kuram ve felsefe incelemeleri bakmndan byk neme sa
hiptir. Bu deneyim gerekten nemlidir, nk bu, piyasa eko
nomisinin srdrlmesi ile retim aralarnda ki zel ml
kiyetin kaldrln birletirme giriimidir. Bu giriim, belki
de sosyalist-tarihsel bilin ile bireysel zgrlk ve hogr sen
tezinin temellerini kurabilir.
Sovyetler Birliinde, Stalinizm'den arnma baladndan
beri, hogr ve birey zgrlnn serbeste gelimesi iin
daha geni alanlarla birlikte siyasal ve ekonomik etkinlik d
nemine doru bir ynelim de olutu. Ancak bu yolda sadece
ilk admlar atlmtr. 18.yy.'daki nemli nesnel ve tarihsel
soru, "Aydnlanma m Monarist rejim mi ya da Hristiyanlk
m?" idi. Bugn sorun burjuvazinin zaferiyle birlikte burjuva
bireycilii ile Sosyalizm arasndaki seime dnt. Bu aa
mada sosyalizm, insann kendi tarihsel grevi iin sorumluluu
bilinli bir biimde stne al olarak grlrken, bireycilik,
tarihinin modas gemi bir grngs haline geldi. Bugn
iinse sorun tmyle yeni bir biim almtr.
Son krk yl, bizi Aydnlanma deerlerinin ilerici bir tarz
da gerekleebilmesinin olumlu koullar bir yana imdiye
kadar gerekleen byk dinsel boluu yaratan kapitalist en
dstriyel toplumla, ikin bir hmanist dinin gelimesinde et
kinlik alan ve bunun iin gereken z salayan fakat, te yan
dan Aydnlanmann byk kazanm olan birey vicdannn
bamszln tehdid eden ( ya da kendisinde beklenildii hal
de gvence altna almayan ) sosyalist endstriyel toplum se
enekleriyle yzyze brakmtr. Nesnel tarihsel anlamda
mevcut soru hala deimemitir; sosyalizm mi yoksa ka-
AYDINLANMA VE MODERN TOPLUMUN SORUNLAR! 133

pitalizm mi? Ancak bu soru her Hristiyan ve her sosyalist bi


reyi dnce yaamndaki esasl bir dier soruyla babaa b
rakr. Endstriyel Bat toplumu gelitikce dnsel yaam iin
gereken z deerler gvence altna alnabilecek mi, ya da Sos
yalist toplum biimi Aydnlanmann eitlik, zgrlk , ho
gr ve yelerinin her birinin birysel vicdanna sayg vb. de
erlerinin koruyuculuuna eriebilecek mi?
nsanln Rnesans' tan beri yakalamaya alt byle
bir sentez gerekleirse, gerekten saydam bir topluluun tin
sel yaam, ikin, tarihsel ve insancl bir din mi; yoksa akn bir
inan m olacak? Bu soruya bugn iin ancak iyi dnlm,
ama znel cevaplar verilecektir. Okuyucunun kolayca tahmin
edebilecei gibi ilk nermei daha olas gryorum. Ancak bu
soruya kesin bir yant nermek, kehanet olur ki, bu da doal
olarak benim amacmn dnda kalr. Bir kuramc her zaman
tarihsel geliimin belirli bir noktasnda yer alr ve yapabilecei
ey; eletirel gcn kendi zamannn sorunlarn anlamak ve
kavramsal terimler iinde ifade etmek amacyla etkin bir bi
imde kullanmaktr.

You might also like