You are on page 1of 472

"Tesla'nn olaanst hayatnn yayd enerjiyle alev alev ya

nan bir roman . . . Pistala'nun dolu dolu hayal gc, yaanm


olayiann arka plann anlatarak Tesla'nn zdrap dolu kalbini
okurlara ayor ve zamannn tesindeki marur mucidin va
rolusal korkulann ve tuhaf sannlann gzler nne seriyor. "
- Booklist

"Mucit Nikola Tesla'nn esrarengiz ve yalnzlkla geen hayat


ustalkla romanlatnlm . . . PiStala'nun yazd, olaanst
bir adamn kiiliine ve trl huylanna dair bu eksiksiz aniat
tam bir bayapt."
- Publishers Weekly

"Nikola Tesla hakknda onlarca kitap yazld ama Vladimir


PiStala'nun son derece zgn ve olaand roman, okurlara
yepyeni eyler aniatmay baanyor - hem "deli-dahi" muci
dimize dair hem de edebiyatn ve hayal gcnn, biyografi
trn yksek sanata nasl dntrebileceine dair yepyeni
eyler. "
- Francine Prose

"Nikola Tesla, alternatif akm motorunu ve kablosuz elekt


rik teknolojisini icat ederek, ABD'nin modern dnyaya adm
atmasna n ayak olmutu. Vladimir PiStalo , olaanst zen
ginlikteki hayal gc ve metaforlanyla, Tesla'nn i dnyasn
kefe kyor ve modernitenin kltrel ve manevi sonulann
mercek altna alyor."
-W Bernard Carlson,
Tesla: Elektrik ann Mucidi'nin yazar

"Tesla: Maskelerle evrili Bir Hayat, modern an dnm nok


tas olan o ilk yllanna dair son derece srkleyici bir roman.
Vladimir PiStalo imekten kalemiyle, bir dahinin, ayn elekt
rik gibi gl , dntrc ve gizemli bir portresini iziyor. "
- Ken Kalfus
"Zarife yazlm, son derece srkleyici bir roman. Pistalo ,
"yirminci yzyln mucidi" olduu sylenen ve hayat srlar
la dolu olan bir adamn hikayesini artc derecede zgn
bir slupla anlatyor. Tesla: Maskcleric evrili Bir Hayat, Gn
ter Grass'n Tenche Trampet ini ve Gabriel Garcia Marquez'in
'

Yzyllk Yalnzlk'n aratmayacak denli dolu dolu, elenceli ve


zgn bir roman."
- Charles Simic

"Tesla: Maskcleric evrili Bir Hayat, biyografi tn1nn kapsaml


lna, roman sanatnn samirniyetine ve iir sanatnn zarafe
tine sahip bir kitap. "
- Kirkus Reviews

"Tesla: Maskcleric evrili Bir Hayat, Nikola Tesla'nn karakterine


ve yaad aa. hayat veriyor ve hem Tesla'y hem de yaad
a adeta kanl canl klyor."
- Washington Independent Review of Books

"iirmiesine okuyabileceiniz bir roman. PiStala'nun Tes


la'nn hayatna ynelik tutkusu her sayfada kendini hissetti
riyor. "
- PRI

" Tesla: Maskcleric evrili Bir Hayat, Tesla'nn kvlcmlada ve


hsranlarla dolu hayatn anlatyor. zgn bir hayal gcnn
eseri olan rya gibi bir roman . . .
"

- Pasatiempo

"Pistalo'nun Nikola Tesla'y anlatan roman, bilim adammzn


laboratuvanndaki tehizatlar gibi k sayor ve uulduyor. "
- Vol. 1 Brooklyn
l.
Zeplin Kitap: Roman
Kitabn zgnAd: Tesla, Portret Medu Maskama
2008, Vladimir PiStala
205, Zeplin Kitap
Bu kitap ilk olarak 2008 ylnda Agora tarafndan Tesla, Portret Meau
Maskama adylaAgora tarafndan yaymlanmtr.

Bu eserin Trke yayn haklan Kalem Ajans araclyla alnmtr.

ISBN: 978-605-969-89-5
Sertifika No: 27938

Tm haklan sakldr. Yayncnn yazl izni olmakszn


hibir yolla oaltlamaz.

l. Basm: Ocak 207

Yayn Ynetmeni: Gkhan San


Editr: Emre Murat Bozer, Cem Tuner
Son Okuma: MerveAkncAlmaz
Kapak Tasanm: Melike Oran
Dizgi ve Mizanpaj: Ula Kantemir

Bask: Y klmazlar Basm Yay. From. ve Kat San.


Tic. Ltd. ti. Evren Mal. Glbahar Cad. No: 62/C
Gneli- stanbul (0212 630 64 73)
Matbaa Sertifika No: 965

Zeplin Kitap, birAylakAdam Kltr Sanat Yaynclk kuruluudur.


Hobyar Mal. Cemal Nadir Sok. No:6/22 Fatih/stanbul
Tel: (0542) 586 796

bilgi@zeplinkitap.com
aylakadamyayinlari.com
facebook.com/zeplinkitap
twitter.com/zeplinkitap2

VLADIMIR PSTALO, 960 ylnda Saraybosna'da dodu. Belgrad ve Sa


raybosna'da hukuk renimi grdkten sonra 993'teABD'ye yerleti.
Doktorasn, New Hampshire niversitesi'nde Srp gmenlerin oklu
kimlikleri zerine yapt. imdilerde Massachusetts'de bulunan Becker
College'da sosyal bilimler profesrl yapmakta, dnya veABD tarihi
dersleri vermektedir. Pistala'nun ilk yks on sekiz yandayken bir
edebiyat dergisinde yaymland. ilk kitab ise Pistalo yirmi bir yan
dayken yaymianma ans buldu. O zamandan beri 1 kitab yaym
lanm, yazd ykler Srp ve Bosna edebiyat antolojilerinde yer
ald. Tesla: Maskelerle evrili Bir Hayat roman 2008 ylnda lkesinin en
prestijli edebiyat dllerinden biri olan Yln En yi Kitab dl'n
kazand. Dier eserleri arasnda Slikovnica (l98), NoCi (1986), Mani
festi (1986), Kraj veka (1990), novelu Karta Malteze (1987) saylabilir.
VLADIMIR PISTALO

TES LA:
MASKELERLE EVRL
BR HAYAT

Trkesi
Seda Kaya

:Zeplin
1. BLM

GENLiK
1

BABA

GZEL BR HADiSE
Bu dnya nedir?
Peki ya varoluun amac?
Bu gibi sorular Milutin Tesla'nn kafasnn iinde kedi
yavrulan gibi oynarken, o son, korkun soruda kalakald:
"Ne" nedir? Tam da bu noktada rahibin dnceleri sustu ve
ba dnmeye balad.
nsan beyni pragmatiktir; bir nevi makine esasnda, diye karar
kld Milutin. Yay alp enstrman gibi alabilirsin fakat ayn eyi
testereyle yapamazsn. Testere aa kesrnek iindir.
rencilerine tereddt etmeyi brakp karar vermeleri
gerektiini syledi. "Mesela ben, askeri okulu tam da mezun
olmak zereyken braktm ve rahip oldum," dedi.
Milutin'in ilk kilise cemaati, ou Srp destannda bahsi
geen rzgarl ehir Senj'in sakinleriydi. Oradaki kilise cema
atine, "Sizden ricam ki bu sizin hayrnzadr: Grg fukaras
olmayn. Siz, kendilerine saduyu bahedilmi bir kavimsiniz.
Bu nedenle, ilerleme ruhunu, insanlk ruhunu kucaklayn.
zgrle, eitlie ve kardelie odaklann," deyip durdu.
Cemaat, rahiplerinin kendilerini aydnlatma abasn gz
ard etti. Onun i bayltc ve bizatihi gln olduu konu
sunda szlanp durdular. Rahibin rahatszlklarndan kendisi-

9
nin sorumlu olduu gerekesiyle onu kovmak istediler. O da
onlar gibi insanlarla muhatap olmann herkesi hasta edeceini
syleyerek cevap verdi.
Milutin Tesla ineleyici bir ekilde, "Sizce burada olma
nn bana bir getirisi var m?" diye sordu onlara. "Besarabya'ya1
tansam daha kt durumda olmazdm!" dedi.
Fakat Besarabya yerine Lika'daki Smiljan kyne tayin
edildi Peder Milutin. Buradaki grevi sresince, lm de
indekilere son ayini yerine getirmek iin atma atlayp git
mekten hibir zaman geri kalmad; kurtlann gzleriyle ay
dnlanan k gecelerinde dahi. . . Uzun bir yolculuktan sonra
vizon mantasunun zerinde biriken karlan silkelemi ve hasta
adamn kulbesine girmiti. Yataa yaklap lm deinde
ki adama eilerek, alak bir sesle, "imdi kalbini bana aabilir
ve omuzlanndaki ykn ne olduunu fsldayabilirsin, zira
Tann en ok fsltlara kulak verir," derdi. Klhanbeyleri de
ona kalplerini aar ve daha nce kimseye anlatmadklan hayat
hikayelerini anlatrlard. Rahip, duyduklannn ounu unut
maya alrd ama ne fayda.
Karlar altnda gml evinde zamannn ounu oku
yarak geirirdi Milutin Tesla. Demiryollan, Knm Sava ve
Londra'da yeni ina edilen camdan saray hakknda yazlan
lan okurdu. Smiljan rahibi, yerel bir gazete iin, "masann
zerinde kayan ya misali" Dalmaya'dan Lika'ya yaylan
kolera zerine bir yaz yazmt. Aynca ylmaz bir halk ei
timi savunucusunun Karlofa Piskoposluk Blgesi'nin geri
kalm ksmlannda karlat "saysz engeller" zerine de
yazmt. Gnaydn Srbistan gazetesi iin, tam da Aziz Petrus
Gn'nde, atmosfer ndan cereyan eden "gzel bir hadise"
raporlamt. Milutin Tesla, bunu hem uzakta hem de uzansa
dakunacak kadar yaknda meydana gelen bir kvlcm elalesi
eklinde tasvir etmiti. Bu k, bir tepenin ardnda kaybolur
ken geride mavi izler brakmt. Tm bunlar olurken, devasa
bir kule yeryzne devriimi gibi byk bir gmbrt koptu.
Ses, Velebit'in2 gney yamalan boyunca uzunca bir mddet

1 Bugnk Moldova'nn tarihteki addr.


2 Hrvatistan'n en yksek dadr.

lO
yankland. Tann'nn kk mucizesinin yannda "yldzlar s
nk kald". Bu hadise sradan insanlara konuacak malzeme
kartadursun, te yandan daha dneeli bir gzlemci (bu
kii ise Milutin Tesla'nn ta kendisiydi), gz ap kapayncaya
kadar biten Tann'nn bu doa leni niin biraz daha srmedi
diye zlyordu.
Tm bunlar olmadan evvel, hava bunaltcyd. Sonrasn
da yamur yad ama akamnda bulutlar dald: Hava souk
tu, gkyz glmsyor ve yldzlar her zamankinden daha canl
parlyordu ama birden doudan bir k belirdi -sanki yz mea
le birden alevlendirilmi gibi-, bu k boylu boyunca batya doru
uzanyordu. Yldzlar geri ekildi ve tm doa hareketsiz kalm gibi
grnd . . .

DNYA PARLAMENTOSU
Babalannn dnm sreci ocuklan her daim korku
turdu. Milutin, pazar vaazlan zerinde alrken odasna ai
lesinin girmesini yasaklamt. Kilitli kapnn ardndan aniden
gelen sinirli sesi derinden yanklanr, pei sra rahatlatc bir
kadn sesi gelir ve ardndan manasz banmalar duyulurdu.
Banmalan dinleyen birisi, ieride birden fazla kii olduuna
yemin ederdi. Bir tiyatroydu ayin. Kilitli odada sesini dei
tirerek kendisiyle kavga eden Milutin'i duyan Djuka Tesla ve
oullan korkard. Kzlar dahi kapy amaya cesaret edemezdi.
Babalann ne id belirsiz bir halde bulmaktan korkarlar
d. Sradan kapnn ardndaki, birdenbire gizemlere brnen
rahip Almanca fsldar, Srpa banr, Macarca tslar, Latince
hrldard ve o srada arka planda, birisi Eski Kilise Slavcas
homurdanrd.
eride neler oluyordu? Bu da izah gerektiren bir baka
"gzel hadise" miydi yoksa? Smiljanh Aziz Anthony aslnda
kendini batan kartan eylerle mi konuuyordu? Kendini
yalnz m hissediyordu? Bu inzivaya ekilmi okdilli adam,
kendisini Dnya Parlamentosu mu sanyordu? Vaazn, hem
trajik hem de glnesi bir kahraman rolne brnd bir
tiyatro oyunu eklinde verme konusunda -tpk kilise korosu
gibi- nceden alurma yapm myd?

ll
2

ANN E

BR AKMAK TAI KIVILCIMI


Annelerini dinleyen Nikola ve Dane'nin gzleri fal ta
gibi ald. Bilmece sorarken annelerinin kucandan sska bir
tavuk ba sarkyordu:
"Ormandan hrtsz, sudan prtsz geer."
"Glge! " dedi Dane. Daima Nikola'dan hzlyd.
"Suyu hi mi hi sevmez," diye sordu anneleri.
"Kediler ve saatler! "
"Adalet ve Adaletsizlik" , "yi Nurnaras Yapan eytann
Plan" ve "Efsuncunun ra", kk olan Nikola'nn en
sevdii halk hikayeleriydi. Son hikayede eytan, rana bir
ey renip renmediini soruyordu. "Hayr, hatta imdiye
dek ne rendirnse unutturn," diyordu rak. Nikola bu hika
yeleri seviyordu, nk bu hikayelerde aptallar ve kk er
kek kardeler gerekten nemliydi. Djuka, onu ve kz kardei
Marica'y masal anlatarak uyuturdu:
"Diyar diyar dilenci klnda dolanan Aziz Sava, bir gn
ok ama ok zengin bir baronun kkne gelmi . . . "
Nikola'nn gzlerinden uyku akyordu, dald dalacakt.
"Daha sonra Aziz Sava asasyla stavroz karm ve baro
nun kk gle dnm . . . "
Rya m gryordu?

12
"Rivayetlere gre, her sene o gn gln dibinden horoz
tyormuasna bir ses gelirrni . . . "
Annesi ama olduundan ailesinin evini ekip evirmeye
erken yata balamt Djuka Mandil. Annesinden dinledii
masallan saymazsak hi ocuk olmamt. Btn evin ipini
eirir ve kk kardeleriyle ilgilenirdi. Dier yandan Lika'da
"masann zerinde kayan ya misali" yaylmaya balayan
kolera, her eyi daha da zora sokuyordu . Babas son duasn
ederken, yan komular hastalk yznden can vermiti. Be
inin cenazesini de kz kendi kendine ykayp kefenlemiti.
Evlendiinde, Djuka'nn omuzlanna bir baka evin so
rumluluu daha bindi. Baz Yunan filozoflarn tavsiyesine
uyan Milutin Tesla, "Bir yerde rahip apay eline almsa, iler
leme fikri orada lmtr," dncesinde srar ediyordu.
Hal byle olunca, kilise topran a hizmetkar Mane'y
le birlikte Djuka srd.
"Baktn yeri deil, krmak istediin yeri hedef al," dedi
Mane'ye odun krarken.
Annesi Nikola'ya, kralie ve erkek annn gkyznde,
ykseklerde bir yerlerde iftletiini ve eer kralie an kr
langlara yakalannazsa bir sr anlar olacan anlatyordu.
"Aniann dman krlanglar ve kirpilerdir. "
Bir defasnda Nikola dp alnn sandalyeye arpmt.
Annesi iyilesin diye oval kafasn pp okam ve glerek,
"Bir darbe, kvlcm akmak tandan azat eder, aksi halde
kvlcm umutsuzca sner gider," demiti. Karn ardnda
elini gbeine koyar, usulca yle mnidanmaya balard:

Yce Tannm, ne muhteem bir hadiseydi,


Sancaktar Mili'in evlendii gn. . .
Bulamamt yakkllna denk bir kadn
O ki yiit bir kahraman, bulurdu her sevgilide bir kusur
Ve az kalsn vazgemek zereydi evlenmekten . . .

Ar yok olur gider, olan kendini ok gvende hissederdi.


Djuka'nn banda gn boyu earp olurdu. Her sabah ev
dekilerden iki saat nce kalkard. Mutfak sobasnn kapan

13
ap nne otururdu. Nikola uyanp annesinin salann tara
yn gizlice seyrederdi. Atein han sobann kapandan ve
atlaklanndan szard. O ise gzetlerdi. . . Annesi atein hanyla
bronzlard. Bambaka biri olurdu. O, gizlice seyrederdi.
Annesinin hayat, derin bir meseleydi.
Annesinin hayat suskundu; ormancia bir aa devriliyor
gibiydi sanki, kimse duymadan.

AGALAR
Bogdani Tep esi'ndeki ormana dnd: "Duyabiliyor mu
sun?"
"Neyi?" dedi Nikola.
"BogdaniC'teki aalann birbirleriyle konutuunu duya
biliyor musun? "
"Ne diyorlar?"
"Hu aalan i ekiyor: Bahar ne zaman gelecek? Bu
buzlu prangalardan ne zaman kurtulacaz? Gr sesli arnlar
t veriyor: Sabrl olun. aya kadar zerimizden bu buzlu
zrhlan atacaz. Dereler alayacak ve siz hu aalanndan
yeni yapraklar filizlenecek."
"Daha baka ne diyorlar?" diye sordu Nikola.
"Hu aalan mnldanyor: Seher yldz gnein kaps
n aralayacak, ]arilo3 gelecek ve Tabiat Ana'yla konuacak: Ah
sulak Tabiat, sev beni, biriciim ol ve ben, gne tanns, seni
zmrtten gllerle, altn kumsallada kaplayaym; sana yeil
imenler, atik dereler, kular, meyveler, krmz ve mavi iek
ler vereyim. Ah! Bir sr ocuk do ur bana. Hu aalan yeni
yapraklanyla bahar gneinin klann ve alayan rmaklan
selanlasnlar."
Merakla dinleyen Nikola gld. "Hadi oradan, uyduru
yorsun. "
Annesi masal yerine bitki hikayeleri anlatrd. Bitkileri
tanr ve ounun ruhu olduunda srar ederdi. Karaaa, kk
nar ve akaaa perili aalard.
"Periler nereden gelir?"
"Ac idemden karlar," diye cevap verdi annesi, "Bu

Slav mitolojisinde gne, bahar ve bereket tanrsdr.

14
yzden gen adamlar asla bu bitkiye basmamaldr. Sana nasl
bir bitki olduunu gstereyim ki sakn basma."
"Periler nerede yaarlar?"
"Hangi aalara yuvalandklann zaten syledim. Por
suk aac da bu perili aalardan. Yalnz el dememi yerlerde
olurlar," diye cevap verdi Djuka.
Nikola oyuna devam etti. "Ne kadar sre yaarlar? "
Annesi omuz silkti. "Sanmsak tohumlanyla beslenirler
ve hayattan sklana kadar yaarlar. Skldklannda ise yemek
ten kesilirler ve ac ekmeden lrler. "
Annesinin bu kadar ok ey bilmesi Nikola'y gururlan
dnyordu, sanki bir zamanlar annesi de periydi. Babasnn, l
l ruhlarla dolu , bitkilerin de tpk insanlar gibi olduu bu
hikayeleri neden ho karlaroacln bir trl anlayamazd. O
zamanlar Nikola, bu hikayelerin yalnzca periler ve bitkilerle
ilgili deil, ayn zamanda Tann'dan yal tannlarla da alakah
olduunu anlamyordu.
Anneleri, "Etrafta kilise yoksa bir kknar veya llarnur
aacnn altnda dua edebilirsiniz," dedi Dane'yle Nikola'ya.
Anneleri dnyay yaratm, ardndan babalan gelip ki
taplara yerletirmiti sanki. Babalan, annelerinin hikayelerine
burun kvnrd. Bu tarz efsanelerin papazlada dolu bir ailede
ne kadar yaayabileceini merak ediyordu.
"Bo ver," diye sylendi Milutin, "kov eytanlan, iyiye sa
ni. illeti, sefaleti brak gitsin. yi ol."

s
3

KARTOPU

Srp Ortodoks Noeli'nin ikinci gnnde Nikola, kendin


den yaa byk kuzenleri Vinko ve Nenad'la birlikte anne
babalannn gzlerinin nnden kaybolup Smiljan srtlannda
ki arnann derinliklerine gitti.
Nikola gld. "Kar gerekten harika ! "
"Gzel falan ama gzlerime kayor," dedi Vinko.
Nenad, ayn kk bir kpek gibi, azyla kar tanelerini
kapmaya alyordu.
Ayaklanna baktlar. Trmandktan sonra aralanndan han
gisinin daha ok nefes nefese kaldn sylemek gt.
Buz saaklanyla kapl byk kaya paralan canavarlan
andnyordu. am aalan arasnda derin bir sessizlik hkm
sryordu. Aa tepelerinde uuldayan rzgarla dallardan ara
ara byk beyaz ktleler dyordu. Sanki orman nefes al
yordu.
ocuklar kara giderek daha ok gmlm, ayaklan s
nlsklam olmutu. Yokuu daha rahat kabilmek iin elleriyle
dizlerine bastrdlar. Bir vadinin orta yerinde, tepesinde rzga
nn savrulan kar taneleriyle oyunlar oynad byk bir kayaya
trmandlar.
"Gece karanl kmeden eve varmak istiyorsak daha
fazla uzaklamamalyz," dedi Nikola.

16
Olanlar ellerini bellerine koyup derin derin nefes al
dlar. Vadinin ortasndaki kayada, birbirinden ok farkl iki
kuzeni Nikola'nn iki yanna gemi, kollarn onun omuzla
rna koymulard. Vinko, gz alt torbalan olan, sessiz, nane
molla bir ocuktu. Bir keresinde kaybolmutu; anne babas
tm gn onu aramt. En sonunda kilisede bir yere bzp
oturmu halde bulmulard. Nikola'nn ailesindeki erkekler
genellikle din adam veya asker olurdu . yle grnyordu ki
sessiz mizac ve gz alt torbalaryla Vinko seimini oktan
yapmt.
Kardei Nenad'n bir subay ya da papaz olmas ok zordu.
Bir defasnda kafasnn zerine kaldrd byk bir kayayla
gelip , kayay var gcyle bir kaplumbaann zerine frlatm
t. Tesla'nn kedisi yavruladnda yavrulan bir kovada bo
mutu. Nikola haziranbcekleriyle alan bir rzgargl icat
etmi, Nenad ise haziranbceklerini habire yemiti.
Ormandaki sessizlik giderek artt. olan da tknefesti.
Ac hava, burun deliklerini yakyordu.
Nikola derin dncelere dald. Kolunu Nikola'nn arn
zundan eken Vinko, vadiyi seyrediyordu. akancia bir da
marn attn hissediyordu Nikola. "Bu ormancia bir yerde u
an bir ay uyuyor. Fareler ve porsuklar yuvalannda, bcekler
ise donmu kklerin altnda uyuyorlar. Tm bunlarn altnda
kefedilmemi bir g yatyor," dedi Vinko .
Nenad da kolunu Nikola'nn arnzundan ekti ve bouk
bir sesle, "Bu ormanda . . . Bu arnanda bir kurt olmak ister
dim," dedi.
Kafasn geriye atp boynunu uzatarak uluclu:
"Auuuuuu ! "
Kuzenleri ekilince Nikola kendini m ve plak his
setti.
"Hadi tepeden aa kartopu frlatalm," dedi sabrszca,
"bakalm kiminki en uzaa gidecek. "
"Olur."
Kan avularnn arasnda sktrd. Kuzenlerinin aksine
eldiven takmamt. Kartopu yapp tepeden aa atmaktan
parmaklarn hissedemez hale gelmiti. Kartoplan yoku aa

17
yuvarlanrken kar biriktirerek byyor fakat ou, fazla ar
lat iin ok gemeden duruyordu.
"Benimkine bakn," diye ciyaklad Nenad. "En ileride ! "
Vinko bard: "Samalk ! Benimkine bakn ! "
"Seninki d e durdu ! "
"Evet, durdu ; bir kte toslad."
Souktan Nikola'nn elleri szlyordu. Avu ilerindeki
etler kemikten ayrlm gibi hissediyordu; karlan perinlen
mi, donmu kemiklerle tutuyordu sanki. Ellerini stmak iin
koltuk altlarna soktu. Sonunda ellerini pantolonunun iine,
hayalannn altna tktrd.
"Kartopuma bakn ! " diye ciyaklad Nenad.
Vinko bard: "Asl benimkine bakn ! "
Nikola bakmad. yen ellerini uyluklannn arasndan
kard. Sessizce bir kartopu yapt ve zar atar gibi frlatt. Kar
topu, yoku aa kar biriktirerek yuvarland. Hzl hzl d
nerek birden kocaman oldu. Tslayarak srklenen devasa bir
kartopuna dnt. Bir sre sonra tslamay brakp kkreye
rek vadiye doru hcuma geti.
Canavanms bir hal alan hzl kartopu, yzey topran da
kendine katmaya balaynca, olanlar iin ciddiyetinin farkna
vardlar.
"Ah Tanrm, aman Tanrm," diye ac ac fsldad Vinko.
"a dnyor ! "
Kartopu bir doal afete dnmt. Ardnda entik en
tik tahribat izleri brakm, yokuun sonuna bir sra hu aac
ve am srklemiti hi zorlanmadan. Gmbrdyor, yolu
nun zerindeki her eyi nne katarak kye doru ilerliyor
du, sonra da gzden kayboldu. Koca da, iddetinden sarsld.
O srada Nikola'nn kuzenlerinden biri besbelli korkmu
tu; dieri ise hayatndan memnundu.
"Yaasn ! " diye sevinten banyordu yok edici Nenad;
korku, bnyesine mutluluk veriyordu sanki.
Bastklar toprak sarslrken Vinko alayarak yalvarmaya
balad: "Tanrm, bizi yokuun yukansndan gelebilecek baka
bir dan koru . . . Tanrm, ltfen den bu aadaki kye
zarar vermesin ! "

18
Nikola kendinden gemi bir vaziyette duruyordu. Tah
ribat onu da mest etmiti. Bu doal g salnm karsnda
kendinden gemiti.
Kendi elleriyle yoku aa yuvartad kk beyaz ey,
devasa kayalann pestilini karm, arolan kibrit p gibi
sprrnt. Maddeleri hareket ettirip nc bir g aa
karmt. Yokuu tam olarak o zel ayla inrneye balayan
kartopunu hibir ey durduramazd. rkrn Vinko ve hevesli
Nenad arasnda duran Nikola'nn tyleri diken diken oldu.
Korkuyla kank bir aknlkla fsldad: "Kader...
"

19
4

KILAR

Tann hala Smiljan alemiyle meguld . Kyller devler


kadar uzundu. Kelimeler henz lmemiti, canlydlar. Tabiat
ilkeldi. Buzun kokusu ilahi bir selamlamayd.
O zamanki klar, gelecek klardan daha souktu . Bal
kanlar'da deil de Rusya'da ya da Finlandiya'dalard sanki.
Kyllerin yrrken karda brakt izler, Nikola'nn gzne
l l grnyordu. Aaca arpan kartopu , bir k patlama
sna dnmt. Bir akam, Nikola'nn kucana alp ura
nay sevdii erkek kediye tuhaf bir ey oldu. Mumlan yak
maya giderken kediyi okad ve avu ilerinde kvlcmlann
trdadn hissetti. Elini evirerek etraflca bakt. Kedinin
srtyla parmaklar arasnda k panltlan vard. Bu da Tan
n'nn bir baka "gzel hadise"siydi.
"una bakar msn! " diye bard Djuka.
Milutin, istisnasz herkesin tank olduu bu eyin elekt
rik olduunu anlad. Bu tuhafl elinden geldiince aklama
ya alt.
Nikola, Tabiat'n da bir tr devasa kedi olduunu dn
d ilk kez. Merak ediyordu: Peki ya onu kim okuyordu?
Milutin, "Aydnlk bir dnyada yayoruz," diye fsldad
kansyla oluna.
Djuka fsltyla sordu: "Aydnlk ne demek?"
"eriden gelen k."

20
5

BANTLAR

Ia yaklatka gzleri kamacak


ve u an grd gereklik/erin hibirini gremeyecek.
Platon, Devlet, 7. Kitap

Kk Nikola, "Hibir yerden geldii yok ! " diye itiraz


etti anne babasna.
Gzlerini kapad ve k girdabna dald. Tm dnya sv
bir alev ierisinde eriyip gitmiti.
"Kayboluyorum. Ik beni yutuyor," diye fsldad.
Gnlk hayatn kymetli dnyasna dnmeye abaly.or-
du.
"Bu eyin kendi iradesi var! " diye bard.
"Gzlerin kapalyken yzn gnee dnersin ya hani,
yle mi oluyor?" diye sordu annesi.
"Bir nevi. Gzlerim akken altndan bir bant dyor
zerlerine. Bir lt beliriyor ve k iinde yzyorum."
Milutin'in aklna takld: Epilepsi olmasn sakn?
Dou Kilisesi'ndeki4 Tabor5 I gibi bir eye dnm-

4 Dou Ortodoks Kilisesi olarak da bilinir. Hrisdyanlkta monofizit gr benim


sernelerinden dolay 451 ylnda Ortodoks ve Katolik kiliselerinden ayrlmtr.
5 Tabor Da: Tur Da olarak da bilinen, Hz. Musa'ya Tevrat'n indirildii dadr.

21
t. Nikola'nn gzne tek bir dte evrenin tm kanunlann
yerle bir eden bir k. ocuun yzne baknca, derinin altn
da beliren, altn bir yann kre grnyordu. Fiziksel dnya
ya baskn gelip hayatn temellerini sarsan bu aydnlk, Peder
Milutin'i korkutmutu .
O an, Dane'nin, kendisinden sekiz ya kk kardein
den taraf olduu ilk and.
"Hayr. Nikola'nn bahsettii ey bana da oluyor."
Anne babalan rahatlad. Prenslerinin bana gelen bu ey
kt olmasa gerekti.
"Ik panltlanyla birlikte ekiller de gryor musun?"
diye sordu Dane kardeine.
Nikola ban sallad.
"Korkma onlardan," dedi Dane, "brak kendini."
Nikola yal gzlerini aabeyine dikerek bard: "Ama en
korkuncu da bu zaten ! "

22
6

AGABEY

Misafirler, Dane Tesla'ya glmseyerek, "Kim bu yakk


l?" diye sordular.
Daha sonra Nikola'ya dnp "Peki ya bu?" diye eklediler.
ki karde birbirlerine benziyordu ama kimsenin dikka
tini ekmezdi. Yaban domuzlan gibi knk dileri olan Deva
Teyze, Dane'yi stn tutard. Zaman zaman silahn ocuklara
dorultup onlan ldrmekle tehdit eden krmz suratl avc
Luka Bogic de yle. Glerken burnundan horultular karan
kr sakall Peder Alagic de Dane'yi daha ok severdi.
Milutin, nsafirlerin nnde Dane'nin zekasn vmek
ten hibir zaman geri durmazd.
"Annenin soyaacnda ka tane papaz giysisi asl?" diye
sordu sabrszca.
"Otuz alt."
"lki kim?"
"Tomo Mandic. "
"te benim akll olum ! "
Okula baladnda, Dane'nin bir sayfay hi iki kere oku-
mas gerekmemiti. Nerede ne syleyeceini biliyordu.
Akrabalan ona, "Prens ! " derdi.
"Patrik mi olacak? " diye sordu cingz Luka Bogic.
"Ne isterse olabilir," dedi Milutin Tesla akl banda bir
tavrla, "yi bir insan olsun da . . . "

23
Dane, ergenlik ana geldiinde dahi, babasnn arkada
lan nnde yaplan bu gsterilerden sklma benzemiyordu.
Ne zaman sekin Danilo Trbojevic, bir o kadar kymetli Danilo
Popovic ya da alkan Damjan Cuckovic ziyarete gelse Schil
ler'in "Unter Den Linden", "Die Ideale" ya da "Das Lied von
der Glocke" gibi iirlerini Almanca okurdu.
"Her bir satn anlad belli," diye verdi Cuckovic.
"Hem anlyor hem de hissediyor," derdi kendisi de bir
air olan Popovic.
Fakat asl zihinsel egzersizleri Milutin oluyla yalnzken
yaplyordu. ocuktan metinleri ezberlemesini, belagat yete
neini gelitirmesini ve insaniann zihinlerini okumasn isti
yordu. Tesla askeri okulda renciyken, bir Cizvit6 olan hoca
snn rencilere emrediini gzlemlerdi: "Aristoteles'i rt! "
Ayn yntemi Dane'nin zerinde dener, emekli memur
edasyla emrederdi: "Descartes' rt! "
Byklan yeni yeni kmaya balayan Dane pencereden
bakt ve lafa balad: "Descartes, grnr her eyin hain eyta
nn etrafna yerletirdii dekorlardan ibaret olduundan ku
kulanarak, kendi varlndan phe duyar. "
Konumasna kasten ara verdikten sonra tekrar sesini
ykseltti: "Bu evrensel phesinden azap duyan filozof, ku
kusuzluun peindedir. Heyecanla, belki de bir o kadar cret
karca, u mehur cmleyi sarf eder: 'Dnyorum, yleyse
vanm."' Dane glmsedi ve devam etti: "Descartes'a azap ve
ren sorun yeni bir mesele deildir aslnda. jean de Mirecour?
on drdnc yzylda yle demitir: 'Kendi varln inkar
eder ya da ondan phe duyarsam kendimle elimi olurum.
Varln tam olarak kabul etmemi birinin varlndan phe
etmesi mmkn mdr?' Aziz Augustinus, 'Yanlyorsam, va
nn ! ' derken, Descartes'n ikilemini ngrmtr."
Dane Tesla, boay hakiayan matador edasyla kolunu
kaldnp devam etti: "Sonu olarak Descartes bir dnrd ve

6 Cizvitler: Roma Katolik Kilisesi'ne bal, Trkiye'de isa'nn Askerleri olarak bilinen,
eitim kurumlar aarak misyonerlik faaliyetleri yrten Hristiyan tarikatdr.
7 Jean de Mirecourt: On drdnc yzyl skolastik flozoflarndandr. Monachus

Albus olarak da bilinir.

24
bir dnrn varolu kaynann dnce olmasndan daha
olaan bir ey yok. Bir bahvan olsayd, varln kantlama
nn yolunu bahesinde arard. Mzisyen olsayd, 'alyorum,
yleyse vanm,' derdi. "
"Fena deil," diye homurdand Milutin ama yznden
okunan bakayd. "te bu muhteem, evlat! Fevkaladenin
fevkinde ! "
Ya kap arkasndan babas ve zeki abisini gzetleyen kep
e kulakl, gen kafal ocuk kimdi?
Nilw olarak anlmaktan hazzetmezdi Nikola. Srpada
"var olmayan kimse - hi kimse" anlamna geliyordu nk.
Hafif aralk kapnn ardndan, gen bir adama dnen aa
beyini seyrediyordu. Dane, Gen Yusuf kadar yakklyd. Bir
insana nasl bunca gzellik bahedilebilirdi? Sunlan veren
kimdi? Genliin verdii giz sa olsun, esrarl bir havas vard
Dane'nin. Damarlannda gezinen kann deli aktnn farkn
dayd. Kulaklann kendi ndesindeki sesleri duymaya zorlu
yor, kendine anyordu . Nikola seferde de abisine sorduu
sorunun cevabn alamad. Sonunda omuzlann silkip gitmeye
yeltendi.
Dane seslendi: "Nereye gidiyorsun?"
"Bir eyler yiyeceim. "
"Neden? Sonunda tekrar ackacaksn. "
Nikola gld. Aabeyi ciddiyetini koruyordu. Dane so
nunda glmsedi; Nikola o an kendisini de kskanln da
unuttu. Bir daha hayatnda byle bir zarafetle karlamaya
cakt.
Aabeyinin olmad bir dnya nasl bir dnya olurdu? Gne
yine byle parlar myd? Bu dnce Nikola'y ok defa yokla
mt.
Bu heyecan verici dnyada belki de Nikola'nn nemli bir
yeri olurdu? Belki de Dane'nin yokluunda bu korkun dn
yada parlayacak olan kendisiydi?

25
7

KORKU

Ykseke bir yerden merdiven boluuna den Dane, o


srada mahzendeki konyakla ilgilenen hizmetkarlan Mane'ye
seslendi. Nikola, aabeyini tutmak iin kotu fakat Dane'nin
dmesiyle o korkun knlma sesinin duyulmas bir oldu.
Merdiven boluunda srtst yatan Dane'nin parma Niko
la'y iaret ediyordu.
Ne zaman o andan bahsedecek olsa, kollann iki yana
aarak titrek bir sesle, "Ama bu doru deildi ! " diye fsldard
Nikola.
Merdivenleri ykareasma inip gelen anne, dudaklann ya-
vaa olunun akandan ekip kocasna bakt.
Nikola'nn etraf, sulayan baklada sanlmt.
Bir ses kulaklanna fsldad: Korku!
Karanlklar iinden bir uultu geldi: Korku!
Kafasnn iinde bir lk koptu: Korku!
Haber komu evlere yayld. nsanlar kapy yumrukla
maya balad. Gen Yusuf, emsalsiz Danila Tesla, ldnde
on beindeydi. Evi dolduran ziyaretiler taziyede bulundular.
"Prens ! " diyerek tabutunun banda gzya dktler.
Tann'ya, "Baktn yere deil, krmak istediin yeri hedef
al," diyemediler. Mane, gz yal akrabalara iecek ikram etti.
Mezuniyetinde giyecei elbise, kefeni olmutu. Djuka,
olunun naan ykarken yannda duran yan komu Andja
Alagic sordu: "Bunu nasl yapabiliyorsun?"
Djuka, "Bunu yapamayacak olanlar analannn karnndan
kmasn," diyerek kadna kt bir bak att.

26
8

B l RAK Gi DEYiM!

Cenaze Nikola'nn odasnn orta yerinde duruyordu.


Ak tabut yatann yan bandayd, iinde aabeyi yatyor
du. Yz mum rengiydi. Gerek gibi grnyordu ve yedi ya
ndaki Nikola, aabeyinin alnna dokunmak iin elini uzatt.
Eli Dane'nin yznde gezindi ama sureti kaybolmad. Nikola
alamaya balad.
"Brak gideyim," diye fsldad aabeyinin kulana. Dane
ekip gitmeyi reddetti. "Ltfen, brak gideyim. "
Annesi hep sylemez miydi, ivi iviyi sker, diye? Daha
nce de olmutu; biri bir kelime sylerdi ve fiziksel objenin
grnts gznn nne gelirdi. Farkndayd, grd b
yden ibaretti, bu nedenle kendini hayal gcyle korumaya
alyordu.
Zihninde, len aabeyinin yznn zerine annesinin
yzn koymaya alyordu. Odada annesinin temiz ruhu
belirince ok rahatlad. Grnt bir sre orada ylece kald ve
yok oldu. Tabutta yatan korkun suret annesininkinin yerini
ald. Nikola, Anne kelimesini tekrarlamaya devam etti ve anne
sinin sureti tekrar belirdi ama bu defa daha solgundu.
Baba dedi ve gzlkl, uzun adam itaatkar biimde oda
snda belirdi. Sonra kayboldu ama tekrar anld. Baba kay
bolduu an Nikola'mn korktuu suret beliriveriyordu.
Ktyd ve iler ktletiinde anlar yalnzca insann
kendisi iin alard. O kadar korkuntu ki korkusuyla yzle
neye cesaret edemiyordu. Her gece ayn kabusu gryor; ha
yalet, gn iinde dahi Nikola'ya ikence ediyordu. Bu taknt
hayat ona dar etmiti. Nikola direndike taknts da direni-

27
yordu. O ise daha ok direnmek zorunda kalyordu.
O gntnn zerine baka grntler koymaya alt.
rendii Deva Teyze'si ve en azndan Dane'nin cenazesi kadar
korkun olmayan tehditkar Luka Bogic dahil, bildii tm su
retleri ard. En sonunda kk dnyasnda yardma ara
cak kimse kalmad, sra aabeyiyle yzlemeye geldi.
Cenaze sahnesi tekrar tekrar belirmeye devam etti. Tm
aileyle cenaze arabasnn ardndan yryen Peder Alagic de
geri geldi, siyah atlann ayak direttii amurlu yer de . . . Niko
la'nn ba dnmeleri Dane'nin mezann her gece biraz daha
derinletiriyordu. Aabeyi tabutunda gzleri ak vaziyette
yatyordu.
"Brak gideyim! " diye yalvanyordu Nikola. "Ne olur b
rak, gideyim! "

28
9

UMAKTAN ZiYADE

Belirli bir ekilde nefes alp verirsem, ayaklarm yerden


kesilmeye balyor. Bacadan havalamyor, odan ve rpertici
aabeyimi geride brakyorum. Ardmda braktm bedenimi
merak etmeden mnferit bir yldza iniyorum.
Hindistan derim, Ganj' ve Varanasi'nin kutsal maymun
larn grrm. Bir baka zaman, Burma gllerinde ayaklaryla
pedal eviren kayklar grrm. Sonra, Japonya kaplcala
nndaki kar maymunlarn . . . Sonra oradan bir ceylana binip
Dou Trkistan'da kular ve leylaklar arasnda gezinirim.
Dnya imgelerle ve kla bezeli. Sar kla evrili ve hu
uyla dolu ormanlar zerinden, dalarn zirvelerinden geer,
mor denizleri aanm. Aada yanp sner ehirler. Ufack in
sanlar grrm. Gzlerimi kstrnda daha da net grrm.
Bir ku gibi yere iner, ouyla arkadalk kurarm ve uzun uza
dya sohbet ederiz.
Bazen yldzlan aar, her daim sabah olan, gmten in
sanlarn yaad o yere giderim. Bazen de evrenin klan ara
sndan mavi nebulaya ya da parlak renkli balklarla okyanusun
derinliklerine dalanm. Gecenin bir yars, gndz grmeye
can atar ve grrm. Gn soluma, gece sama der bazen.
Tayflan fetheden skender'im ben. imdi kendi dncelerimi

29
seebilir, onlan, Helios'un arabasn8 srd gibi srebilirim.
Hayal ettiim eyleri grebilir, onlan istediim kadar gzleri
min nnde tutabilirim. Kendimi korumay rendim. lm
gibi byk bir hadiseyle baa kmay rendim.

Helios: Yunan mitolojisinde gne tanrs olan Helios, grme yetisini de temsil
eder. Kanatl atlarn ektii arabasyla gn boyu gkte gezindii rivayet edilir.

30
10

i L K EH i R

Dane'nin ld evde yaarnaya kadanamayan Milutin,


Srniljan'daki cemaatini Mile Ilic'e devretti; halefiyle kucakla
p vedalatktan sonra ailesiyle Gospic'e yerleti. Kasabann
devasa evlerine bakarken gz cialan Nikola, babasnn elini
tutarak fsldad: "Ne ok pencere var! "
Yerli kostrnler, sivil kyafetler ve niformalar sokaklarda
birbirine srtnyordu. Pazar gnleri meydancia bir banda ta
km alard. At arabalannn grlts sar ediciydi. Emekli
askerler herherlerde talya'daki sava hakknda konuuyordu.
Kahvehanelerin kaplan bir alp, bir kapanyordu. Bann te
kindeki bir bilardo masasnn etrafnda genler toplanyordu.
Eski dorninocular ise baka bir tavernacia oturuyordu. Bozuk
para misali ngrdayan kemik ynndan ibaret gvdeleriyle,
oturmu "Kanl Pazar" lanetliyorlard.
Lika Nehri Nikola'nn gzne ok yeil grnd. Gospic
ise devasa . . . Milmin'in yeni kilisesinde gerek ller gerekse
diriler iin saynakla bitmeyecek kadar murn yanyordu. Tatil
gnleri Milutin, civardaki Roma Katalik kilisesini ziyarete gi
derdi.
Ayin bittikten sonra kilise bahesinde Katolik rahip Kost
rencic'le el sktlar.
"Ne ok pencere var ! " diye fsldad ocuk.

31
Nikola tandklanndan beri sakaklann nabzn, grlt-
l ve bouk seslerini dinliyordu :
"Alet takmm geri verirse Torna'yla konuacam."
"Rahmetli kardeirole ayn okula gitmiti."
"Dn btn gn hastaydm. Pek alkn deilim hasta ol
maya. Bu yzden Mila'dan bir tas orba istedim."
"Birader baksana, oyuna bir kii daha lazm."
"ocuk da bardam daldurduka doldurdu. Mzii de
bangr bangr alarlar orada, bilirsin. . . "
" . . . drt tas orba imiim."
"Senden ocuklara gz kulak olman istedim, ayya arka
dalannla meyhaneye gidebilesin diye etrafta uur bcekleri
gibi uumalanna izin vermeni deil."
Nikola'ya yle geliyordu ki insanlar konuurken birbirle
rini dinlemiyorlar, birbirlerini es geiyorlard.
Djuka, "nsanlar kr," dedi oluna, "hibir ey grm
yorlar. Hibir eyden anladklan yok. En azndan ou yle . . . "
Nikola Smiljan'daki hayat zlyordu.
Kylerinde, bir cep saatini paralanna ayrmann bir
letirmekten daha kolay olduunu anlayan ilk ocuk olma
d gibi, emsiyeyle umay deneyen son ocuk da deildi.
Topraa srekli bir eyler gmerdi. Cevizleri kurusunlar diye
tavan arasna sererdi. Koa bindii gibi erkek kaza da binme
ye alrd. Kazn donuk timsah gzleri vard ve Nikola'nn
karnn srmt. Kargalann Mahsullere Verdii Zararlar balkl
konumann verdii evkle kulan yok etmeye kalkm ama
gagalandyla kalmt.
Smiljan'daki tarlalannda Djuka, yzn ykamas iin
Milutin'e su dkerdi, bylece manayla bitkiler de sulanm
olurdu. Balarda ieklenen aalar bulutlan andnrd. Gece
leriyse hayaletleri . . . Yazn anlar vzldar, insanlar akamlan
evlerinin nnde oturup yumruklanyla karpuz krard. Bir toz
kokusuyla beraber, karanlklar iinden bir haziranbcei gelip
Nikola'nn alnnn tam ortasna arpmt.
Bu Homerosvari dnyada, annesi, Predrag ve Nenad ikiz
leriyle ilgili destans arky syler, babasnn arkadalan Me-

32
nelaos9 ve Hektor10 gibi grnrlerdi.
Hepsi deil tabii ki.
"Elini ver," diye kt Peder Alagic.
Luka Bogic cevap verdi: "Bir artla, geri alnn ona gre."
Yeil gzlerini dikmi, Nikola'ya yan yan bakyordu boz
suratl avc. Bu bakiara kadanamayan ocuk ban edi.
Bogic dizlerine kadar gelen sabah sisinin iinde yryor, bir
yerlere sinmi olan bldrcnlarn nereden havalanacaklarn
tahmin edebiliyordu. Dolunay karsnda beliren siluetten
kayn tavuunu tanmt. Avc, ocuklarn gz nnde bir
sinei kapt gibi yedi. ocuklar bartlar: "ren ! "
Sinei bir eliyle kaptn ama br elini azna gtrd
n fark edememilerdi.
Nikola'nn yastnn altndan tekboynuz srs geiyor
du. Yazn alacakaranlnda ate bcekleri yanp snyor, yal
adamlar yeniay gzlyordu. Tek ayak stnde kulaklarn tu
tup bardlar: "Sen yalsn, ben gencim ! "
leden sonra Gospic'teki binalar, uzun sokaklar boyun
ca, tpk salyangozlarn antenierini uzatmas gibi uzatnt
glgelerini. Sal sollu aalarn elik ettii patikalar kumru
mnltsndan geilmiyordu: "Gugukguk, Yusufuk 1 Neredesin?
Buradaym."
Favorili delikanllar, uzun, geni ceket ve melon apka
laryla parke tal sokaklarda yryorlard. Aabeylerini taklit
eden yumurcaklar, geerken dudak bkmeyi de biliyorlard.
Nikola bu alayc dudak hkmelerden nasibini almamak iin
evden pek kmyordu. Bu yeni evrede "yalnz adam" oynu
yor, bol bol okuyordu.
"Brak artk! " dedi babas.
"Neden?"
" Gzlerin bozulacak. "
Gece olunca anahtar deliini ve kapnn altndaki bolu
u kenevir lifleriyle doldurup kendi yapt mumlarn nda
kitap okurdu. Bir defasnda alev o kadar kprtszd ki bir k
damlas gibi grnd gzne; hemen parmayla alevi drt-

9 Agamemnon'un kardei ve Sparta kraldr.


10
Truva prensidir. Truva Sava'ndaki kahramanlklaryla mehurdur.

33
t. Bir baka zamansa fitilden kurtulmak istiyormuasna tir
tir titriyordu. Glgesi duvarda devleirken, ocuk, halinden
memnun, kelimeleri bir rpcia yalayp yuttu. Kucanda tut
tuu kitap, okurundan bykt. Babas geliyormu hissine
kapldnda korkudan titreyerek mumu sndrrd.
Kaak gek okumaktan yoruldu ve sonunda Gospic
Ktphanesi'ne ye oldu. Ayya ktphanecinin msaadesiy
le raflarda toz iinde kalm kitaplan temizledi. Kurutulmu
meyve gibi kokan deri kapl kitaplann tozunu ald. Kitap ya
zan insanlara ok mteekkirdi, ok Tek bir arkadann dahi
olmad bu ehirde ona arkadalk ediyorlard.
Ktphaneci, "Bu ocuk da ktphaneden kmyor,"
diye yaknd kansna.
Kadn bir yandan iaretparmayla alnndaki sivileeleri
skarak, "Delirmi herhalde," dedi.
Byle dnen bakalan da vard.
Okul koridorunda daima bir yn kitapla gezdi. Bir kere
sinde tknaz, ba belas bir ocuk olan Moj o Medic, Nikola'nn
nne dikildi.
"t, sen, kepe kulak! Kitaptan baka bir ey bilmez
misin?"
Nikola Smiljan'da, Mojo'nun Gospic'te geirdiinden
daha tehlikeli bir ocukluk geirdiini syledi.
"Hadi be ! "
"Ka defa lrnden dndm. "
"Yok canm! "
"lkinde bebektim. Sobann zerinde, iinde annemin a
mar ykad kocaman bir tekne vard. Ben de masada emek
liyordum. Ayaa kalkmaya altm, yalpaladm ve teknenin
iine dtm. "
Azndan dklentere kendi de armt ama devam
etti.
"Aabeyim bir keresinde beni senede yalnzca bir defa
alan bir da apeline kilitledi. "
Mojo inanmam gibi kalann kaldrd.
"Kader beni lmn eiine brakp son anda kurtarnay
seviyor sanki."

34
Moj o akn bir ifadeyle, "yi bir yalancsn sen," dedi.
"Asla yalan sylemem," diye tersiedi Nikola.
Mojo glerken yanaklan gzlerinin etrafn iyice sanyor
du. "Bence sen yalan syleyebildiinin farknda deilsin."

35
11

GiZLi VE KUTSi

Kim derdi ki Nikola ve ap her geen gn genileyen


Mojo Medic okulda ayn sraya sacaklar ve kan kardei ola
caklar? Kysz okyanuslar gibi uzayan yaz gnlerinde birlikte
oynadlar, anneleri akam yemei iin sesienineeye kadar eve
girmediler:
"Nikolaaaaaa ! "
Bir sre sonra:
"Moooo-jooooo o ! "
"Be dakikack daha ! " diye bant iki arkada.
Dokuz yandaki bir ocuun hayatnda demir paralann
nemli bir yeri vard. Adam Smith'in acmasz ekonomik il
keleri para ticaretine vergi ykmll getirene kadar, bir
byk sikke drt kk sikkeye bedeldi. Sonrasnda piyasa
ekonomisinin grnmez eli bir byk sikkenin deerini be
kk sikkeye edeer kld. Pavle Amca'snn verdii bir kreu
zer11 vard. Bir yznde kaln bir elenk iinde " lA, 1859" ya
zlyd, dier yzndeyse penelerini am ift bal bir kanal
vard. Nikola'nn dnyasnda bir kreuzer drt byk sikkeye
bedeldi.

11 Kreuzer: Alman Birlii'nin kurulmasndan nce gney Almanya eyaJetleri ve


Avusturya'da kullanlan gm sikkedir.

36
Dier insaniann evleri Nikola'ya, bambaka atmosferle
re sahip bambaka gezegenler gibi geliyordu. Akrabalan dahi
baka bir rka mensuptu sanki. Tenleri ve kokulan yabancyd.
Maddelerin i sesleri ona her eyin canl olduunu f
sldyordu. D dnyann bir parasyd ve d dnyayla bir
btnd. Kendine bir dnya kurmutu. Bananiyesinin altna
girdiinde dizleri, zerlerinde minyatr askerlerin gezindii
dalara dnyordu. Bu dams dizler, onun sahnesiydi.
Tavann kfl ve atlak ksmlannda her daim insan suretleri
bulurdu; gzler, burunlar, az lar. . . Kilimdeki desen ssleme
lerine daldndaysa grnt bulanklard.
Ruhu onu d dnyaya arr, akarsuyun canll ve ber
raklyla bylenirdi. Suyun elleri, ayaklan buza dnrd .
Uuldayan aalardan tatl bir name gelirdi kulaklanna. Aa
tepelerindeki kmltlar onu kendinden geirir, aalar kendi
etraflannda dndke Nikola'y iine ekerlerdi.
Majo ve Nikola, Vinko ve Nenad adl Cukic kardelerle
arkadalk ederlerdi. Evlerinin nnde oturup toprak kakla
yan Bjelobaba'ya pek yaklamazlard.
"u gerzee bakn," dedi Mojo, "yaayp yaamadnn
farknda bile deil."
Nikola'yla Mojo brtlen lekeli elleriyle tokalat. Ee
kans inesi adl bir oyun oynadlar fakat Nenad Alagic eli ye
rine ayan kullanarak vurduu iin pek elenmediler. Kendi
lerine tahtadan kllar yonttular ama kliara el koruyucusu
lazmd; batan bir trnak aylarca siyah kalyordu. Oklan, gr
mesafesinden kaybolmadan, havada vurup yere inmelerini
seyrettiler. Klan, kzaklan yerli midilliye dnt. Niko n
dillisine Hatatitla derdi; Hatatitla, Apai dilinde yldnm de
mekti.
Bir dizi kahramanlk destan yazarak dnyay fethettiler.
Opaca adnda bir ocuk ve etesiyle savatlar. Talar, vzlty
la kulaklann synp geiyordu. Bir defasnda Nikola kendine
doru gelen bir tan giderek byyne tank oldu ve ta
alnna yedikten sonra yere yld.
Bahar gelince elik omak oynadlar; bu oyunu aynarken
evden uzaklarlard. Ellerinde ubuklada yerden aldklan

37
kk paralan el abukluuyla yukan kaldnrlard. Nikola
bir keresinde frlatt tala o an srayan bir alabal vura
rak ldrd . Sumak ynlanndan oluan harabe bir at kat
kefettiler. Aalara trmandlar, bulutlan gzlediler ve kendi
uydurduklan dilde konutular.
Yarasalann uumaya balad yaz akamlannda saklam
ba oynadlar.
"Fiyuuv, fiyuuv, elenmiyoruz, Maria Theresa tm silah
larmz topla tt."
Sonrasnda kozalanna geri ekilen kelebekler gibi gizle
nerek bu dnyadan kayboldular, krebe her yerde onlan arad.
Majo'yla Nikola mistik, delimsirek bir ocukluk geir-
milerdi birlikte.
Hepsi bir riteldi.
Tamamen gizli ve kutsi.
Bademsi bir tad olan kays ekirdeklerini talarla kr
dlar. Evden patates arakladlar, kzlediler ve yan i halde
yediler. Kzleme iinin bile bir riteli vard. Patatesler olurken
bir yandan o an iinde bulunduklan dnyadan baka dnya
lar, hayvanlar ve doast eylerden konutular. Kasaba srt
larndaki mezarlkta bir ay, bir eei ldrmt. ngilizler
Hindistan'da, gizli bir yeminli suikastlar tarikat olan Thu
ggee'lerle hesaplayorlard. Kuzey Kutbu'nda bir l vard ve
gizli bir dnya . . . Mumyalar yalnzca belirli artlar altnda can
lanabilirdi. Mane Cukic'in kak teyzesini bir ejderha ziyaret
etmiti. Beyazlar iinde bir kadn, Vinko Alagic'in bykanne
sine, Gospic kentinin, yzeyin metrelerce altnda kalacak bir
yeralt glne dneceini sylemiti.

38
12

TAN Rl Bi Li MCiLER

Gospic'te bir yaz, Milutin snavlara hazrlanan iki teoloji


rencisine ders vermeyi kabul etti. Biri yllar nce Nikola'y
vaftiz eden Peder Tomo Oklobdzija'nn yakn olan tknaz o
lan Oklobdzija'yd. Milutin delikanllada oturdu, kendi
rencilik zamannda Psikopos Jovanovic gzetiminde yaplan
snavlardan bahsetti. Dogmatik, mnakaal, ahlaki teolojiden
ve papazlk teolojisinden, tarih, Slav dili grameri, belagat ve . . .
ne deniyordu? Ha, evet, ilahi tipihonlardan12 v e retim me
todolojisinden snava tabi tutuluyorlard. Hala ayn olup ol
madn sordu. Ald cevaptan memnun, ban saHadktan
sonra pratik ve dogmatik teolojiye dair konulann harmanlan
masnn iyi olacan belirtti. yi huylu bir ifadeyle gld ve
ekledi: "Bu sayede ok ynl adamlar olacaksnz."
Milutin nce Dou Kilisesi'ndeki ikonoklastlar ve ikono
fillerle13 ilgili ksa bir bilgi verdi. Kendini kaptrm bir halde
tek tannl dinin nde de insan eklinin temsilinin ya da
kannnn ne denli temel bir mevzu olduundan bahseder
ken, Oklobdzija esnemesini bastrmaya alt. Korica'ysa ak
ak esnedi.

12 Tipikon: Dou Ortodoks Kilisesi'nde eitli amalarla kullanlan bir tr anda.


13 i konoklastlar, i konofller: (Srasyla) Dou Ortodoks Kilisesi'nde dini tasvire kar
olanlar ve dini tasvir yanls olanlardr.

39
kinci derse baladklannda Milutin Tesla peygamber
sabn denen eyin ne olduunu anlamt. Bu peygamber sabn
dahi o iki kaln kafalya Ortaa nominalistleriyle Bat Kilisesi
realistleri arasndaki atmay anlatmaya yetmemiti. Dersin
banda, birazdan anlataca felsefi ihtilafn o mehur "tavuk
mu yumurtadan kar yoksa yumurta m tavuktan" ikilemine
benzer bir mevzu olduunu alakgnlllkle kabullenmi
ti. On ikinci yzyl teologlanndan olan Roscelinus, her soyut
kavramn yalnzca basit bir szden, isimden ibaret olduunu
({latus vocis) iddia ediyordu.
Realistlerin durumundan bahsetmeden nce dramatik
bir biimde duraklad. ounlukla naif realistler olarak bili
nen realistler, genel kavramlann nesnel bir ekilde gerekte
var olduklan iddiasn srdren Ortaa dnrleriydi.
"Anlald m?" diye sordu Milutin temkinle.
Gen Oklobdzija cevap vermek yerine tavan seyretme
ye balad. Arkadann tavanla yakndan ilgilendiini gren
Korica'ysa dikkatini yere verdi. Sessizlikle kar karya kalan
Milutin areyi tartma konusunu temel soru altnda topar
lamakta buldu : Genel kavramlar szck olarak m, mantki
nerme olarak m yoksa insan zihninin dndaki gerek dn
yann bir paras olarak m var oluyorlard?
Bn bn bakan renciler, giderek ie diziimi kuzular
gibi grnyordu gzne.
Milutin ylnadan devam etti, "Bilge Abelard der ki, 'Ev
rensel insan olgusu etrefilli bir meseledir, tantm eit e
it insann imgesinden tremitir."'
"Bir baka yerde," diye ekledi Milutin, "evrensel olgula
nu mantki kalplar halinde var olduklann belirtir. "
Milutin bu dikkat ekici noktada lafna ara verdi ve
rencilerine sorgulayc bir bak att. "Ya bu soruya ne demeli:
nsan da bu ekilde, gerekte, zihnimizden bamsz var olabi
lir mi?" Bu zekice soru karsnda Ko rica bilerek kendisini ola
yn dnda brakrken, Oklobdzija'ysa sanki kendisini temsil
edecek olan oymuasna duvara bakyordu.
Nomen est omen14 diye geirdi iinden Milutin, hayatmda

" (Lat.) " i sim kaderdir"; i smin kadere etki edeceini syleyen sz.

40
Korica15 kadar kaln kafal, Oklobdzija kadar bilgiye kar kalc zrh
kuanm birini grmedim.
"Bu genelgeer kelimelerin gerekte de bir karlklan
var," diye araya girdi Djuka Tesla.
Kimse una bulanm elleriyle kapda konumalan dinle
yen Djuka'y fark etmemiti.
Kocas, "Nasl yani?" der gibi bir bak frlatt.
Djuka kullanmaya alkn olmad kelimelerle bouu
yordu.
"Kt insanlan ele alalm; hepsini ayn kefeye koyup tek
bir kelimeyle tanmlarsn, oysaki her biri farkl bir birey olarak
varln srdrmektedir. "
Milutin alklayarak, utana skla duran Oklobdzija'yla
Korica'ya dnd. "Buyurun bakalm bilge adamlar. Cahil ka
nn sizi alt etti ! "

Kansn iaret ederek, "Nikola, annene bak! Adamlardan


daha adam."
Bu szler karsnda Djuka'nn boaz dmlendi. Olu
nun cenazesinde alamayan kadn, imdi okula gitmedii iin
alyordu.

1 5 Srpada Korica, kabuk; Oklobdzija, zrh anlamna gelir.

41
13

HAYAT I N ACEM i LE Ri

Kimin aklna gelirdi?


Kim derdi ki yllar sonra Nikola'yla Mojo birlikte nemli
bir tren yolculuuna kacaklar?
Nikola, Dane liseye balayacakken alman ayakkablan
giymiti. Babasnn peronda el sallayan grnts buhar bu
lutlan arasnda kayboldu.
Babas, olunun duyamayaca bir sesle, "Niko'm," diye
mrldand, "ocuk olmay daha yeni renmiken, imdi gen
bir adam oluyorsun. Gen bir adam olmann ne anlama geldi
ini rendiindeyse yetikin olacak ve anlayacaksn; daima
bu hayatm acemisi olacaz. "
"Hadi bakalm," dedi Mojo. Anne babasnn peinden,
kompartmanlanna salan zenle kesilmi bir ocuk geldi.
Yeni gelen aile kvlcm ve isten korunmak iin pencereyi kal
drd. Nikola'nm omuzlan kmt. Majo'yla birlikte birer
yetikindiler artk. Skntdan Nikola'mn dilini damana ya
ptran ciddi meselelerden konumalydlar. Fakat adam ol
mak zorundayd. l 866'da Dalmaya'daki savatan Lika'ya d
nen askerleri hatrlad ve Majo'ya Avusturya kralnn o sava
kazanp kazanmadm sordu.
Yldzl pekiyilik renci Mojo hemen, "Evet, kazand,"
diye cevaplad. "Vis'te ve Custoza'da da kazand. "

42
"Peki, yleyse niin talya'da toprak kaybediyor?"
Kazandaki buhar, tekerleklerin acmasz grltsn
daha da glendiriyordu:
ufufufuf
ufuf-ufuf ufuf-ufuf.
Liseye balamak zere Karlovac'a doru yol ahyorlard.
Nikola'nn kalbi tekerleklerle bir atyordu. Genileyen mekan
algsyla kendinden geiyor, dnya geniledike nefes almas
kolaylayordu. Ejderha misali kkreyen tren, kuyruunu k
vnp hzla devasa dnyaya dald. Raylar yok gibiydi ama ite
bir ekilde lokomotifin nnde uzanyorlard yine de.
Kompartmandaki bym de klm ocuk, kafasn
annesinin kucana koymu heyecanla anlatyordu : "Ryam
da ne grdm biliyor musun? Yrye kmz, birdenbire
ejderhalar etrafmz saryor. . . Porsuk ne demek? "
"Bir hayvan," diye cevaplad babas, "bu kadar dileri
var. "
"Horozdan da m byk?"
"Horoz ne ki ! "
Nikola'yla Mojo manzaray karmamak iin adeta cama
yapmlard.
"u kk evi grdn m? "
"stasyon bekisi orada yayor. "
Kk evin, itlere bal atn ve bahede gezinen tavuk-
larn yerini baka sahneler alyordu.
"Buralar hakikaten sisliymi."
"u kaleye bak ! "
nsanlar istasyonlarda iniyorlard.
"Kompartmanlarda bo yerler var. Birbirimize kar anla
yl olmalyz, yani olmak zorundayz," diye geveledi koridor
da ayakta kalan bir kadn.
stasyon binas nnden sarkan sardunya sakslan mel
tem esintisiyle salland. Demiryolu iileri uzun sapl eki
lerle vagon tekerleklerini dvyor, kan metal angrtsn
dinliyorlard. niformal hareket memurlan trenterin kalk
n gstermek iin iaret verdi. Islklannn sesi gri leden
sonrasn delip geti. Tren ce'ee der gibi tnellere girip kt.

43
Lokomotif alacakaranlkta ardnda kvlcmdan zikzak
izleri brakarak canavanms bir kumru gibi uuldad. Nikola,
bir boluu andran belirsiz geleceine baktka aresiz his
setti.
"Tepeler bitti," dedi.
Hayatlannda ilk defa dzlk grmlerdi. Evler, dalk
Lika'daki evlere nazaran daha zengin duruyordu.
"Topran bir boka benzemedii yerlerde insanlar daha
zengin oluyorlar sannm," diyerek lafn bitirdi Mojo.

44
14

M ETAMORFOZ

Brankovic amcas, Nikola'y Karlovac'ta karlayp on


yedi kap numaral iki katl barak bir binaya gtrd. Kaja
yengesi, kocasnn nnde ocua Lika'nn en ok Ortodoks
papaz kartan ailelerinden olan Gracacl Mandieleri aniattrd
ve tabii mehur Medakl Trbojevicler, Mogoricli Milojevicler,
Vrebacl Bogdanovicler ve Pociteljli Dosensleri de.
Sonra ocuun azna parman kondurarak, "Aklnda
bulunsun, ok yemek hasta eder," dedi.
Babacan amcas, Nikola'nn tabana ne zaman bir tavuk
budu koysa yengesi hemen, "Niki! " diye banr ve budu el
abukluuyla yok ederdi. Dini yiyeceklerin dnya nimetleri
yerine geeceini dnyordu herhalde. Nikola yemekten
sonra tombul a Mara'nn eteini ekitirirdi.
"Bir dilim ekmee domuz ya srer misin? "
Mara, "Hanmefendiye kar gelmeye cesaret edemem,"
derdi ask bir suratla.
Yetersiz beslenmesine ramen vcudu deiiyordu . Dier
ocuklar danda oynarken Nikola odasna ekildi ve gzler
den rak yetiti. Boyu uzadka , omuzlan dk bir vcut ya
psna kavuuyordu. Brankovic Amca's aniden srtna bir ap
lak indirip, "Dik dur ! " demeyi huy edinmiti.
Bu arkada canls jest cesaret vericiydi. Brankovic ken-

45
dine soru sorulmasndan holanyor, Nikola da ona ayak uy
duruyordu.
"Karlovac karayla evrili olmasna ramen neden arna
snda iki siren ve iki apa var? "
"Karlovac gerek bir nehirler kentidir," dedi binba tek
kan kaldrarak. "Yalnz Kupa ve Korana nehirleri arasnda
olmakla kalmayp , ayn zamanda Dobra ve Mreznica'ya da ev
sahiplii yapar. Posavina'dan kereste ve tahl tayan salapur
yalar geim kaynadr. Gelen rnler buradan Adriyatik li
manlanna varmak zere yola kar."
Boazn temizleyip devam etti Brankovic, "Zagreb ve
Rijeka arasndaki demiryolu ina edilene kadar da bu byle
devam edecek."
Evet, Karlovac'ta suyun nemli bir yeri vard. Nikola,
yengesinin pencerelerinden, bir haftadr aralksz yaan ya
muru seyrediyordu.
"Dinecek galiba," diye geirdi iinden.
"Tek bir damlaya dahi yer kalmad," dedi yengesi.
Yamur ekildikten sonra kiler fare istilasna urad.
A Mara, "Her eyi yemiler, ipe dizili kurutulmu bi-
berleri bile ! " diyerek odaya dald.
Likal kk kurt, dz arazilere "fareli arazi" diyordu. Bu
dman kemirgenleri sapanla nasl ldreceini renmiti.
Fare avcs malzun gzlerle yamuru seyrediyor, evini zl
yordu. Lika'da bahard, orada olsa yengesinin evinde yaplan
souk fme koyun, lahana ve msr unu lapas yerine kuzu
eti ve kocaman patates yerdi. Kllere gml Felemenk usu
l fnn da zlemiti, yuvarlak Lika peyniri ve ekmeini de.
inat rzgan ve tarla gelinciklerine benzeyen geleneksel Lika
apkalann . . .
Kz kardeleri Marica, Milka ve Angelina'y . . .
Mektuplannda, "Karlovac'ta her ey yolunda m? " diye
soruyorlard.
"dare ediyorum," diyordu.
Karlovac'ta yabanc dil renmeye alt, Brankovic am
casyla tarih konutu.
Brankovic ona Benvenuto Cellini, Lorenzo il Magnifico ,

46
eitli prensler, papalar, condottieri,16 Sistina apeli ve Miche
langelo'nun Davut heykeli zerine kitaplar verdi. Amcasnn
evinde sren yllk perhiz sonrasnda Nikola, hayatnn so
nuna dek srecek bir alkla bir sanatsever olup kmt.
Binba Viyana'da antikaclk yapan Jehuda Altarac'la
uzun zaman nce arkada olmutu. Brankovic'in kk sanat
koleksiyonu, uzun yllar sregelen pazarlklann rnyd.
Binba, Nikola'ya ek kristalini ve insan gz imgeleriyle
bezeli Alman brolann gsterdi. Koleksiyonunda beyhude,
fani hayatn simgesel temsili olan tablolar vard. Yznn sol
tarafnda elma yanakl, genten bir glmseme varken, sa
taraf pimi kelle gibi sntan bir kurukafaya ait olan ifte-in
san temsili vard. Bu tablolar Nikola'nn "sanat gizliden gizliye
al temsil ediyor" fikrini onaylamaktan baka bir ie yara
myordu.
Eski arkada Mojo Medic, "O bir ylan," derdi Nikola'nn
soluk gzl yengesi iin.
Kadn, bir tavsiye mektubu dahi vermeden tombul Ma
ra'y iten kanp yerine ondan da yal olan Ruzica'y almt.
"Baln pitiini gzlerinden anlarsn, gzler patladysa
pimitir," diye anlatmaya balad Ruzica'ya. Bir defasnda o
yal kadn Nikola'nn gz nnde tokatlad.
"Bir dilim ekmee domuz ya srer misin? " diye rica etti
Nikola.
Ruzica burnundan hamurdanarak cevap verdi: "Hanme
fendiye kar gelmeye cesaret edemem."
Kaja Brankovic elbette, tabii gibi kelimeler kullanrd ama
o utanga maskesinin altnda kimseyle ortak noktada bulua
mayacak bir miza banndryordu. Sohbet esnasnda sk sk
yaanan duraksamalar yeeniyle arasna epey mesafe koysa
da, her eye ramen onunla ilgileniyordu. Kaja Brankovic'in
Karlovac'taki salonu beyaz bir piyanoyu andnyordu. Civar
daki eczac ve feci budala kansnn urak mekanyd. Gezgin
jakob Sasel de gelir giderdi. Ara sra Ortodoks rahip Anastasi
jevic iki gzel kzyla damlard. Hizmetli, burnundan konua-

16 (it.) Condottieri: Ortaa ve Rnesans boyunca italyan ehir devletlerinde


altrlan paral asker kurumlardr.

47
rak konuklan masaya davet ederdi. Binba akam yemeinde
Solferino Sava'nda bindii atn nasl vurulduunu ve tam
zamannda emekli olarak Prusyallara alan savatan nasl
yrttn anlatt hikayeleriyle konuklan bunaltrd. Masann
zerindeki avizelerden biri tslad. Misafirlerin ellerindeki g
m takmlar angrdad. Eczaemn kans Sasel'e, "Solferino
kahraman imdi karsnn korkusuyla yayor," diye fsldad.
Sonrasnda ine oyasyla rtl sandalyelere ekildiler.
Bayan Anastasijevic'in parmaklan tu takmlarn trblans
dalgaianna evirdi.
Alman opera kumpanyas Karlovac'a geldiinde hep bir
likte Sihirli Flt'e gittiler. Amcas, Nikola'nn da gelmesi hu
susunda eini ikna etti. Operada, Sarastro rzgarl bir gecede
yddnn eliinde aydnlanrken sihirli bir flt yontuyordu.
Dier karakterler Papageno'ya Sarastro'nun erdemin peinde
mi olduunu soruyordu.
"Hayr! " dedi Papageno . "Yiyecek, iecek ve iyi bir gece
uykusu iini grecektir. "
Bir miktar yiyecek iecek Nikola'nn da iini grecekti,
azck olsa dahi . . . O yllardaki fotoraflannda, sonralan Tar
zan' mehur edecek o sa stiliyle dank bir gence benziyor
du. Yengesinin gz her daim zerindeydi.
" izim dersini niin veremedin?"
"Sevmiyorum nk. "
"Okulda kimlerle taklyorsun?"
Nikola, lisedeki arkadalannn bir karga srs kadar g
rltc olduunu kabul ediyordu. Kurduklar her cmlenin
sonuna bir nlem iareti gerekiyordu: "O timsalla ne konua
ym ya ! " "Hop, sert ocuk! " "lgnsn ! " Mezun olmay bek
leyemeden keplerini havaya frlatp beyinlerini kapatmlard.
Kimlerle taklsnd?
Bir sre tereddt ettikten sonra cevaplad, "Nikola Prica
ve Mojo Medic'le taklyorum."
"Hmm, u iman olan." Majo'yu hatrlamt.
Prica ve Majo'yla her eyden konuabiliyordu. Yani he
men hemen her eyden. Nikola ne zaman felsefi bir konu asa
yzleri dyordu.

48
"Ne tr bir samalk bu ?" diye sylenirlerdi.
Nikola'nn nemli bulduu her ey, arnanda kimseler
duymadan devrilen aa gibiydi. Yine de kendindeki gc fark
ettike, ien bir balon gibi kabanyordu gs . Bazen kendi
ni bir ty kadar hafif hisseder, her nefeste pervaszca dnyay
kucaklard. huzuru ve neesiyle danda yaad fel edici
phecilii arasnda byk bir uurum vard. Tpk bir sornon
bal gibi ters akntya kar yzyar gibiydi. Etraf kendisini
hor grp alay eden insanlarla dolu olan Nikola'nn tek te
sellisi uydu, "Onlar, u anki dncelerini unutaeaklar ama ben,
kendiminkileri unutmayacam. "
ok okuyan ocuk, Ovidius'un bir szn hatrlad: "i
mizde bir tann var; bizi uyandrd zaman gnlmz snr,
onun verdii gle ilham tohumlan ekilir. "
Fark etti ki, iinde bulunduu dnyada insanlar, insanla
rn var olmasna ses etmiyor fakat "bir ey" olmasna izin ver
miyorlard, birinin "bir ey" olmas onlan rahatsz ediyordu.
Ve evet, Nikola deiiyordu . . .
Gzle grlr bir ekilde, apak . . . Karlovac'a iine ka
pank bir kasaba ocuu olarak gelen Nikola , son derece ya
man bir delikanlya dnyordu. Amcasnn ani, dzeltme
niyetli mdahaleleri sayesinde kambur duruundan da kurtul
mu tu. Almancann yannda biraz ngilizce ve Franszcas da
olmutu. Franszcadaki dzensiz fiilieri ekerken sesi olgun
bir adam sesine dnyordu. Ama daha da nemlisi, ruhun
daki deiimdi. Bir noktada , hayatn kendisi iin baladn
hissediyordu. Tpk daha nce Dane'nin yapt gibi, akn
bir vaziyette sesindeki deiiklii kontrol ediyordu. Ba d
nyor, gkyznden rperiyordu . Etrafn saran dnya geni
liyor, ruhuna ayna tutuyordu.
"yle uzun sre aynaya bakarsan iinden cin kar," diye
azarlad Kaja Brankovic.
Her gn aynada etraflca yzn kontrol etti. Ruhunda,
masann zerinde kayan ya misali, bir eyler geziniyordu .
Aynann teki tarafnda tanmad biri ortaya kyordu. Bu
ey, ar ar, korkun bir eye dnyordu. Peyda olan bu
hayalet lm aabeyinden daha da korkun olduunda Ni
kola ufak bir lk atp geriledi.

49
15

VALS KRALI

Moj o Medic'le Nikola, Karlovac'n merkezindeki hisarda


bir gezintiye kt. atlardan ge doru durnanlar ykseli
yordu. Buzda kaymamak iin binalara yakn yrmeye al
tlar.
"Yerler bu kadar kayganken dan kmanalydk," dedi
Nikola mantkl bir ekilde.
Mojo cevap vermek yerine kolundan kavrayp gzleri
nin iine bakt. "Okul haricinde yalnz kilisede grebiliyorum
seni," dedi bouk bir sesle. "Neler oluyor?"
Yan heyecanl, yan zdrap eken bir hali vard Niko
la'nn. Birok kez, birok eye ak oldu: Annesinin salanna,
babasnn ktphanesine, aabeyinin nne, gece uulanna,
dnyann giderek geniledii hissine. Yine ak olmutu , ama
kara gzl Karlovac gzellerinden birine deil. Trknn de
dii gibi, "Her gzelde bir kusur bulur bu yiit". Nikola'nn elekt
rie olan ak dier genlik aklanyla kyas dahi edilemezdi.
Gen Tesla, Aziz Augustinus'un bir szn hatrlad:
"Srnn z nerededir? Nerede?" Tesla'ya gre srnn z, Bay
Martin Sekulic'in okuldaki laboratuvannda sessizce dans eden
bir top klndayd.
Sekulic'in icat ettii bu deney topu ince folyo tabakala
nyla kaplyd. Statik jeneratre balandnda hzla, sessizce

so
dnen bir topa dnyordu. Adeta, "te geldim buradaym,"
cevabn alana kadar gece kelebeklerinin akln elmeye al
an k gibi ard Nikola'y. Topun grnr kld enerji
ye tapmak istiyordu. Bu pedagojik oyuncak sadece bir deney
malzernesiyse, deney yapmak istiyor; bilim dedikleri ey buy
sa, bilim insan olmak istiyordu. Bu tarifi imkansz heyecann
bir paras olmak istiyordu. Mezuniyet tarihi yaklatka bu
alanda ilerleyip, uup ykselrnek istediinden giderek daha da
emin oluyordu. Arkadana itimad tamd.
Majo kalann kaldrarak, "Bir rnucit mi?" dedi.
"Evet! " diyerek dorulad Nikola. "Dnyann gzlerinde
ki ba zecek olan kii bir rnucitten bakas deildir."
"Peki, bu ba nasl zeceini dnyorsun?" diyerek
onu tiye ald Majo.
"Diyelim ki ekvatorun etrafnda, yerden bamsz bir e
kilde eylemsizlik ve hava direnciyle havada asl rlurabilen bir
ernber oluturcluk Yerkre etrafndaki bu hususi ratay kul
lanarak bir gnde binlerce kilometre seyahat edebiliriz."
"Hangi parayla yaplacak peki bunlar?" diye homurdand
Majo. "Kendine gel Nikola."
Nikola hi bu kadar kendinde olmamt. O nemli ylda
Sekulic'in asistan oldu.
Sekulic, "Kvrak zekal bir mahlk, Tann'nn tazs gibi,"
diyerek Nikola'y herkesin nnde verdi.
Zeki szc ilk defa, lm aabeyi Dane iin deil ken
disi iin kullanlmt. ilmi kuru , akademik bilgiden ibaret de
ildi. Dorusu onlar ilim saylmazd. Geceleri uzak ehirler
yerine Sekulic'in topunun dnn canlandrd gznde.
Dnceleri topla birlikte dans etti.
Mezuniyetten sonra teoloji okuruay reddetti.
"Babamn arzusu bu, benim deil."
Mojo kolundan yakalad.
"Dikkat et!"
nsanlar abartl hareketlerle oynanan komedi oyunlann
da der gibi dyordu buz stnde. ki arkada Karlovac'n
parke tal sokaklann yryerek deil adeta kayarak geti.
Krmz burunlu polis Pavo Petrovic, Miller'in meyhanesinin

s
nnde kayp dt ve geri kalkt. abuk abuk ceketini sil
kderken gzel niformasndan bir dme koptu.
"Hi amaz ! "
"yi iti ! " diye yuhalad etraftaki aylaklar.
Pavo grledi: "Orospu ocuklar ! "
Olanlar silah ustas ve ressam jakob Sasel'i selamlamak
iin apkalarn kard. Nikola'nn amcasnn arkada olan
bu adam civarda nlyd. Msr, Nubya ve Sudan seyahatleri
ni anlatan gezi gnl, Zagreb'deki bir sergide vg almt.
jakob da olanlarn selamn almak iin elini apkasna g
trd . Bu ufak jest dengesini yitirmesine yetmiti. Dnce
eczaneden ald ila iesi knld, nazar kt. Olanlarn yar
dm teklifine aldrmayan seyyah, araba geitlerinden birinde
gzden kayboldu.
"Gidelim mi?"
"Korkma," dedi Mojo. "Dizlerini krarak yr, bir de el
lerini ceplerinden kar. Bu haldeyken dsen bile bir yerin
knlmaz. "
Buday Pazar Meydan'nda yrrken, Mojo arkadann
etrafn bir aynkslk ve yalnzlk halesinin sard hissine ka
plp ona acd. katlardan daha ilgi ekici bir konu amaya
alt. Pimi kelle gibi sntarak ortaya Nikola'nn iitmek
istemedii oul bir kelime att: Kadnlar! St beyaz tenli ka
dnlar! Salanndan ho kokular yaylan kadnlar ! Ahu gzl
kadnlar! Kadnlar ! Kadnlarla vals yapmak, Nikola'nn bilim
ve insanlk temal vaazlar kadar barral deildi.
Mojo Medic bu mutsuz, hastalkl arkadana bir kzn
tek bakyla iliklerine kadar titrediini nasl anlatsnd? Mo
jo'nun kulaklarnda milyon tane goncagl aarken Nikola ha
yatn i gdklayc fsltsna kulaklarn kapatyordu . ilham
alma sras Mojo'dayd, Nikola'ysa arkadann hayatn gerek
srlarna gzn kapadn dnyordu.
Mojo nefes almadan, jovan Bijelic, Nikola Prica, julie
Bartakovic ve Djuro Arnsel'le birlikte Pietro Signorelli'den
dans dersleri aldn anlatyordu Nikola'ya. Mojo Medic'i
Gospic gnlerinden bilen herhangi biri, bu yeni dans mera
kn olduka ilgin bulurdu. Gospic yumurcaklarndan olan

52
ayck Majo, kaygl, tombik, hadi hadi yryen bir ocuk ola
rak hatrlamrd. Rakovac'ta lisede okurken uzad, zayflad ve
daha dzgn yrmeye balad. Kaytsz arkada Nikola'ya
vals dersi vermek zere giyinip kuand.
Dans derslerinde sadece "Morgenblatter" ve "An der
schnen blauen Donau" gibi eski valsleri deil de yeni valsleri
rendiklerinden bahsetti. Bay Signorelli, johann Strauss'un o
yl karacan duyurduu son bestesi "Wiener Blut"u edine
ceine sz vermiti. jovan Bijelic'le yaptklan, Strauss sadece
byk m brakm yoksa mparator Franz joseph gibi favori
leri de var m tartmasn anlatrken Mojo kkr kkr gld.
Kaytsz arkadan artmaya kararl bir ekilde ona btn
Avrupa'y hastonunun ucunda eviren Vals Kral'nn, dans et
meyi bilmediini itiraf ettiini anlatt.
"O bilmiyor ama ben biliyorum! " dedi Mojo nee saarak.
"Vals basit bir dans. Bir-iki-, parmak ulannda, bir-iki- ! "
"Biraz aptalca deil mi? " diye sordu Nikola.
"Belki, ama elenceli de. Bir-iki-, parmak ulannda,
bir-iki- ! "
Bir zamanlarn sakar Mojo'sunu Karlovac'n Arnavutkal
dnml sokaklannda parmak ulannda dnerken seyretmek
Nikola'y artmt. Lise son rencisi Majo Medic, yalnz
bedeniyle deil dnceleriyle de dans ediyordu. Fsltlar ve
vaatlerle dolu koca dnyann zerinde, romantik amz, a
nn Pukin'i ve Byron' Mojo Medic salnyordu.
"Bir-iki-, parmak ulannda , bir-iki- ! " Korkusuzca
fnldak gibi dnerken dengesini kaybedip dt . Bann ar
kasn buza arpmamak iin enesini bkt.
"Moj o ! " Nikola surat asmay brakp gerekten arkada
yla ilgilenmeye gitti. Yardma koarken kendisi kayd, buza
arpmann verdii acyla neredeyse fel olmutu. Acsn hafif
letmek iin kaba etlerini ovuyordu.
Yeni bir ac dalgas Nikola'y ksrtt . Yzn ekitti.
Mojo yanaklann iirerek arkadana bir bak att. Nikola
bak aynen iade edip bir kahkaha patlatt.
Kahkahas bulacyd. Vals Kral grltl genlik kah
kahasyla kvranarak srtn tekrar karlara verdi.

53
16

N E FS i N i N PE i N DEN G iTMEK

Gen bir adam, zellikle niversite eitimine yllann vermi gen bir
adam, kuvvetle muhtemel papazln cesaret isteyen yoluna
ba koymaya yeltenmeyecektir.
Milutin Tesla'nn Senj ehir ynetimine mektubundan, 1852

nsan zihni her soruya cevap bularnasa da, Milutin Tes


la hala bir yerlerde Paskalya iin yumurta boyayan insanann
varlna inanyordu. Bir papazn Koruyucu Azizler Gn iin
piirilmi bir ekmei, balannda tala masann etrafn defa
dolanan gelin ve damad kutsayaca da malumdu. Bir ikilem
zerine kafa yarmann insan hemen geree gtremeyecei
ni biliyordu. Gerek olana, zihindeki huzursuzlua kesin ola
rak son vermek zere bir aba harcayarak; nedir, ne deildir
ortaya koyarak ulalacana inanyordu.
"Baba ! Dinle ltfen ! " diye yalvard Nikola bo yere.
Milutin olunun gzlerindeki grmeye katlanam
yordu.
"Ltfen anla beni," dedi olu sesini ykselterek, "papaz
olmann dncesi bile beni korkutuyor. Kediyi suya itmek
gibi bir ey bu, bunu yapamam. Yapamam, nk ben byle
yim, ben neysem oyum. "

54
"Ben de neyin nesi? " Bu kelimeyi ilk kez duyuyor gibi ba
kyordu oluna. "Bizlerin papaza ihtiyac var. Bizler, fakirliin
vurduu bu lkede iki yakamz zar zor bir araya getiriyoruz.
Bizlerin insanlanmzn zihnini ve kalbini aacak adamlara ih
tiyac var."
Milutin gzlklerini bumuna indirdi.
"renmek iin can attn bilim fani. Beyhude, nefsinin
peine dmek . . . Egonu tatmin etmek iin buhurdanlktan
kamak ocuka. "
Nikola'nn kan dondu. Kar koyamayacakt belli ki.
"Baba, aniatyorum ama dinlemiyorsun."
"Dinlemek zorunda deilim," diyerek ste kt Milutin.
"Her sylenene kulak verilmesi gerektiini syleyen bir yasa
yok."

DUYURU
Hanmefendiler, beyefendiler, kymetli dostlar,
Nikola Tesla'nn papaz olmay reddetmesinden sonra
babas elinden geleni ardna koymad. Bask altnda, yaama
isteini yitiren Nikola kaleraya yenik dtil . Yakalanlan ilk
gnde dahi insan gtrebilen bu hastalk yznden kusmal
ishale tutuldu. Trnaklan mora ald. Gzleri, etrafndaki de
rin, siyah halkalann iine gm gibiydi. Spazmlardan dolay
me nbetleri geiriyor, i organlan buruluyor, bir yanyar
bir donuyordu. Sesi giderek ksld, kalp atlan yok denecek
kadar azald.

HUMMA RULET
Oda ateten bir girdaba dnt.
Nikola dnyadan kopmutu. Duvarlannda byk byk
dedelerinin portrelerinin asl olduu dar bir koridordayd.
Solda kahrolas papazlar, sada lanet olas askerler. Dedeleri
sal sollu, bo gzlerle Nikola'ya bakyorlard.
Ayakucunda babas, baucunda eytan . . .
eytan, rahibe fsldad: "ldreceim onu, aniadn m?"
"Mmkn deil, atalannn hepsi rahip, soyum da yle
devam edecek. "

55
eytann yeil gzleri Milutin'in kafasn matkapla deler
gibi deliyordu: "Anlamadn galiba, ocuk sabaha sa kma
yacak "
Milutin'in banndan bir hknk koptu. "Btn mi
dim . . .
"

"Akln bana al rahip , yoksa ocuk lecek. "


"O benim tek olum." Rahip, bir kadn gibi ileri geri sal
lanmaya balad. "Dane'm ld. Geri kalaniann hepsi kz. Aile
geleneini srdrebilecek tek ocuum o."
eytan tekrar etti: "ldreceim onu . "
Gen Tesla'nn alnnda boncuk boncuk ter birikmiti.
"Brak onu , " diye yalvard rahip.
"lecek."
Burun delikleri daralan Nikola terli ban yasta gmd.
'Tann akna brak onu," diye haykracakken yalnzca
"Brak, " diye fsldayabildi Milutin.
"ldreceim."
yle gl bir sesle, "Nikola, olum," dedi ki yatan di
er ucundaki eytan kaybolup gitti. "Kendine gel olum, sen
yeter ki iyi ol, politeknie gitmene msaade edeceim. Graz'a
git ve ne istiyorsan onu oku. Yeter ki iyile. "
"Sahiden mi baba?" atlam dudaklann zar zor aralad.
"Sen de brakp gitme beni. istediin yerde, istediin eyi
oku ."
Nikola o saniye gzlerini at.
Humma ruleti dnmeyi brakt.
Derken, odadaki nesneler yavaa her zamanki yerlerine
kondular.

56
17

STEI ERMARKLI G RAN D KLER


EH R i N DE

Nikola niversite binasna admn att anda, dandaki


sesler kapnn dnda kald. Orta avlu tpk bir deniz kabuu
gibi uulduyor, renciler nee iinde menner zemin zerinde
paten kayyordu. Tek tk Srpa, Macarca ve Lehe duyulsa da
ounlukla Almanca konuuluyordu.
"imdi bambka bir dnyada, bir kaledeyim," diye geirdi
iinden Likal gen adam.
Nikola, Steiermarkl Grandkler ehrinde daha rahat
nefes alyordu. Hayatnda ilk defa kendi tercihini yayordu.
Attems Soka'nda tuttuu souk oday bile sevmiti. Ufak bir
oda arkada problemi vard ama olsun. Bir keresinde odasn
da kendisini bekleyen elmalann tadn hayal ede ede eve yr
m, evde arkadan elmalan yerken bulmutu.
"Elmalanm niin yiyorsun?" diye barmt kapdan.
Oda arkada Kosta Kulisic gevi getire getire cevap ver
miti: "Burada duruyorlard, yedim."
Farenjiti iin tuzlu suyla gargara yapan Nikola'ya, "Ylan
yutan bir kua benziyorsun," derdi Kulisic.
Sabahlan Nikola tam yzn kurulayacakken donakalr
d. "Niin benim havlumu kullandn?"
Kulisic soukkanllkla, "Seninki temizdi, onu kullan
dm," derdi.

57
Tartmaktansa glp geiyordu Nikola. Knk burunlu,
ayck gzl Kulisic, memleketi Trebinje yaknlannda yaplan
katliamdan dolay ok ac ekiyordu. Arkada ne zaman ciddi
bir tavr taknsa, iine aktt gzyalarn tamakta zorland
n dnrd Nikola. Graz'da Pazar gnleri o kadar sessiz
olurdu ki etrafta uaklardan baka kimse kalmazd. ki arka
da yatakta vakit ldrrd. Pencerelerine kra alar, nefes
lerinin buhan gzle grlr olurdu. Rzgar odalarn zangr
datrken Kosta'ya uan makinesinden bahsederdi.
" Cehennem nerede sence?" diye sordu Nikola birden.
"Bilmem, ama dndmzden yaknda olmal."
Kosta, Nikola'nn anlatt eylerin ounu kanyordu.
Ayrca oda arkadann souk gnlerde dahi niin bu kadar
erken kalkmak zorunda olduunu da anlamyordu.
"Hava hala karanlkken nasl kalkabiliyorsun? " diye sy
lenmiti. "Tanr dnyay daha yaratmad bile. "
" O kadar kymetli hocalar ki, tek bir dersi dahi karmak
ayp olur. "
Nikola'ya gre niversitedeki en zeki hoca integral ve dife
ransiyel sorulannda uzman olan Doktor Alle'ydi. Hocann gz
her dersin sonunda Nikola'y arar, "Gidelim mi?" diye sorard.
Tam bir saat boyunca Nikola'ya zel, problemler zd
rrd.
"Brava ! " diye banrd.
Bu matematik derslerinden sonra binadan birlikte kar
lard. Nikola hocasn bir soruyla artmt: "Graz sokakla
nndaki u at arabalarn gryor musunuz?"
Hocas, gzlk camlarnn devletirdii gzkapaktarm
onayiareasma krptrd.
"ou yaylar zerine bindirilmi. Demeleri de on do
kuzuncu yzyl ekolnden."
"Ee?"
"Fakat temelde, Homeros ve Eski Ahit'te bahsi geen ara
balada ayn. "
"Yani? "
Nikola antasn at ve elektrikle alan bir uu maki
nesinin taslan kard.

58
"nsanlar iin uma vakti gelmedi mi?"
ilk ylnda Politeknik Okulu'nun ktphanesi ve arnli
si dnda bir dnya yoktu Nikola iin. Ne blgenin lman
iklimiyle, ne Tobelbad'daki kaplcalada ne de on altnc yz
yldan kalma gzetleme kulesiyle ilgileniyordu. Ne Mora, ne
kpiiler, ne biraclar . . . apkaclan ve gzlkleriyle mehur
ehirde yalnzca elektrik mhendisliiyle ve kitaplada ilgile
niyordu.
ehirdeki hayattan ve akl sr erdiremedii adetlerinden
etkilenmemi gibi bir hali vard. Dantel nlk takan kadnlar,
paltolann enelerinin hemen altndan balayp ayakl adr
gibi gezen adamlar . . . Schubert'in "Graz Valsleri" eliinde
edilen danslar . . . Danteller ve siyah takmlar iinde, avizelerin
altnda dne dne dans eden kadn ve erkekler . . . O evrelerde
Platon'un animus ve animasnn 1 7 i ie geiine tank oldu. Me
murlar yann az bir glmsemeyle reveranslann yumuatr
d. nsanlar Hersek'teki ayaklanmadan, son gnlerde ba gs
teren ekonomik krizden, ek mutfandan ve resimde Fransz
empresyonizmine karlk akademik ekoln avantajlanndan
konuurdu.
Ya Nikola?
Nikola zgrd. Yakn zamana kadar varln hayali bir
karakter olarak srdren gen, gerekten yaamaya daha yeni
balyordu. Her gn, srasyla Trkleri ve Napoleon'u bozguna
uratan almaz Schlossberg Kalesi'nin tepesine kadar yii
y yapyordu. Sylentilere gre, mekann elektnini seviyor
du. Gel zaman git zaman, Terzi Murko'ya faizli bor yazdnp
bir takm elbise ve birka gmlek diktirdi. O zamana kadar
Nikola olarak anlan gen, artk Tesla, Bay Tesla olarak anl
maya balamt.
Her akam ktphanedeydi. Hegel, duvarda asl olduu
yerden, donuk baklanyla Nikola'ya bakyordu. Kanat rpan
Barok meleklerin olduu tavan sayesinde, ortam on yedinci
yzyl kokuyordu. Babas kafasnn iinde vzldayp Niko
la'nn karanna glge drmeye devam ediyordu. "Gryo-

17 Ani mu s/Anima: (Srasyla) Erkek bilinaltnda yatan kadn benlik ve Kadn bilin
altnda yatan erkek benliktir.

59
rum da, artk senin tannn lerleme olmu," diyordu babas
olunun kafasnda, "lerleme var olsa da herhangi bir eyde
karar klnyor ki. Her eyi besleyebilir, ktlk de buna dahil.
Homo hamini lupus'u18 besleyebilir."
Nikola'nn morali bozulur, bu dnceleri kovard. Ken
disini babasna kar savunmak iin Voltaire devreye girerdi.
Voltaire'in "En iyi, iyinin dmandr" szne ikna olmutu.
Bunun zerine gnde on sekiz saat almaya balad.
Sadece iki ders vermesi yeterken ilk ylnda dokuz ders
verdi. Dekan, Gospic'teki rahibe, "Olunuz fevkalade bir
renci," diye yazd. Milutin olunun baansyla pek ilgilenmez
ken salndan olduka endie duyuyordu. Nikola, babas
nn kayglann, "Bilgi, esasl olduu takdirde nefes kesicidir.
Yaama eyleminden ok daha heyecan vericidir" gibi baya
szlerle savuturuyordu.
Scak ve souk sevgi, i dnyasnda atma halindeydi.
Scak sevgi insanlara besledii sevgi, souk sevgi ise babasnn
Tann dedii (Milutin'in kendisinin scak sevgi besledii) eye
duyduu sevgiydi. Nikola'nn souk sevgisi, bir eyler icat et
menin hiddetli, ateli gc zerinde younlamt. Scak sevgi,
souk sevginin yannda devede kulak kalrd. Nikola iin k
tphane, babasnn hi tecrbe etmedii kesinlik (kukusuzluk)
mekanyd. Dier renciler bilimi, gelecekte tecrbe edecekleri
bir iir misali ezberliyor, mekanik bir ekilde zmsyorlard.
Ama Nikola bilimin her zerresiyle ilgileniyordu. Fiziin yann
da, cilt cilt klasik ve felsefi eseri bir rpcia yalayp yutmutu.
Okuyor, dnyas geniliyordu. Her eyden te, bir mucit
olmak istiyordu. Bir eyler icat etmek de dnyann genile
mesi demek olmuyor muydu zaten? Ktphane kapanmadan
hemen nce dan kar, Kant'n yldzl gecesini19 seyrederdi.
Yanp snen yldzlann altnda byr, bir sre sonra sivri ku
laklan ehrin kuleleriyle ayn hizaya gelirdi. Ya sonra? Galak
siler salannn arasna kanrd.
Ya daha daha sonra?

18 (Lat.) " i nsan insann kurdudur".


19 lmmanuel Kant'n szne gndermedir: " i ki ey var ki, ruhumu hep yeni, hep
artan bir hayranlk ve mthi bir saygyla dolduruyor: zerimdeki yldzi gkyz
ve vicdanmdaki ahlak yasas."

60
18

BU RU N RiSALESi

NIKOLA TESLA'NIN 3 ARALIK 1875'TE GEN SlRPLAR


DERNEG'NDE YAPTIGI KONUMA

Kymetli arkadalar, burnumuz olmasa nerede olurduk?


inann, hibir yerde olamazdk
Burnumuz, bize gzlerimizle alglayamadmz dnya
dan haberler getirir. Neyin salkl, neyin salksz olduun
dan, yatan temizliinden, orbann scaklndan haber ve
rir. Bizlere sabahn kokusunu baheden, yaklaan frtnadan
haber veren, bizi doayla bir klan burundur.
Bitkilerle kyaslannas bu yzdendir. Mutlaka kulak ai
nalnz vardr; mesela kiraz burun, mesela patates burun.
nsan burnu, insanlar ve hayvanlar alemi arasnda bir
kpr grevi grr. Gaga burunlu, domuz burunlu veya k
pek burunlu gibi benzetmeleri duymusunuzdur. ou bahtsz
adama tukan, tekboynuz ya da gergedan yaktrrnas yaplr.
te yandan mevsimlere adapte olmamz da salar. u
batta buz, haziranda llarnur ieklerinin trl kokusu gelir
burnumuza. Kzarm biber kokusu austosu rnjdeler.
Bir tr alettir burun. Byle syleyince, kazma krekle ka
ntnp konserve aaca olarak kullanlabilir mi diye merak
edenler de oluyor tabii.

61
Burun da tpk trompet, fagot, trombon gibi bir enstr
mandr. Horlama sz konusu olduunda, oda arkadalan ara
snda sevilmeyen bir "kt ses retme makinesine" dnr.
Sesin tnsn belirleyen odur. Ltufta bulunduu kii ses
sanats olur, lanetledikleri burnundan konuur.
nsanlar birbirlerinin toplumsal statsne i eker ya da
burun kvnr; ilki "para kokusu" , ikincisi ise "sefalet kokusu"
sz konusu olduunda.
Burun, Toprak Ana'ya ayna tutar. Hametli dalann zirve
lerinden, dipsiz kuyulanndan haberler getirir.
In ve havann iinden geip baazn derinliklerine
doru yol ald bir labirenttir burun. nsanolunu hayatta
tutar. Bize ho kokular bahetmeden hemen nce nefes ver
mitir, bir dnelim.
Dnrler her daim erkilenmitir burun meselesinden.
Pascal'a gre , Kleopatra'nn burnu, olduundan az daha ksa
olsayd dnyann kaderi deiirdi. Heine, "Bir insan ne kadar
hknrsa hkrsn sonunda bumunu ekecektir," diyerek ko
nuyu tiye almtr. Voltaire der ki, "nsanolu dnyaya on par
mak ve bir burunla gelmitir, Tann'nn varlndan haberdar
olarak deil."
Burun kantrmak insanolunun hamurundaki iliin
habercisidir, kibarlk maskelerini drverir.
Tycho Brahe'nin altn burnu vard.
Tpk kulak gibi burun da halkayla sslenebiliyor.
Hepimiz grmzdr; sahibi, yol kenannda kalm k-
pei, koku hikayelerini koklamay bitirmeden kmldatamaz,
hayvan ekitirir durur.
Burun hikayeler anlatr. .
Gl bir "an uyancs"dr. Baba evindeki atnn, kile-
rin kokusu burunda her daim sakldr.
Kelebek gzlklerinin tahtdr.
Parisli, Klnl parfm reticileri insan ruhunun dostudur.
Bizlere reyhan, kahve ve limon kabuunun kokusunu
baleden burundur.
Yunanlar, srailoullan ve dier eski kavimler, tannlann
da tpk insanlar gibi barbek kokusundan holandm d-

62
nrlerdi. Eski a tannlan, gzelliinden phe duyulmayan
o burunlanyla yamk kurbanlar alrd.
Bir lokma ekmein hayalini kuran dilenciler, han kap
lannda durup orba, yahni ve kzarm et kokulann ilerine
ekerler endieyle.
Eskimalar burunlanyla pr.
Burun knlgandr, hassastr. Olan ocuklan baylr bu
kymetli eyi yumruklamaya.
"Burnuna al, burnuna ! " diye banrlar. "Gzlerine kan
otursun da gelernesin kendine."
Efsaneye gre Napoleon'un nianclanndan biri, srf bur
nu fazla mkemmel olduu iin Sfenks'in bumunu havaya
uunnutur.
Burnundan memnun olmayan oktur. Hayalperesder bu
run takas etmenin ya da Dou Hindistan Kumpanyas kontro
lnde alan Londra ve Amsterdam merkezli bir burun bor
sas kurmay hayal eder.
zerinde burun olan her yz gzeldir, derdi bykba
bam.
Atlar iin geerli olan insanlar iin de geerli; iyi atn bin
trl kusuru olur ama hasta ve yal atn tek bir kusuru vardr:
yi olmamas.
Pek kymetli arkadalar, bumunuzun peinden gidin!

Tesla, aaal kapan cmlesinden sonra enesini kald


rarak dinleyiciyi selamlad.
n srada oturan koca burunlu Kulisic, konumann
kime ithaf edildiini anyormuasna papaan gibi kafasn
yan evirip baknmaya balad.

63
19

PMELER VE VOLTAI RE

Barok giriin karanlnda gen bir ift sarma dola . . .


Kapdaki sarma dola bedenler ve pcklerle giderek b
yyen glge. Gen kz parnaklanm sevgilisininkilerle bir
daha kenetlemek zere zd. Gsleri kavumu, yanak
yanaalar. Olduka heyecan verici . . . Ertesi gn dnyann son
gn olsa veya gen adam savaa gidecek olsa ancak bu denli
tutkulu prlerdi. Gen adam dudaklanm kzn dudaklan,
yanaklan ve gzleri zerinde gezdirdi. Kz parmaklanm sevgi
lisinin dudana koydu.
"Gitmem lazm."
"Dur," dedi gen adam akl havada, "biraz daha."
Kz adam itmeye alt.
"Bir tanecik daha."
Mknatsl dudaklan aynidnda kz almm tutarak fsl
dad: "Gerekten gitmem lazm. "
O saniye, yukan kattan bir pencere grltyle ald. Sert
bir ses, "Ulrike, seni kk orospu ! Gir ieri! " diye bard.
Utancndan kaskat kesilen kz korkarak, "Ev sahibem
anyor," diye fsldad.
"Seni utanmaz, arlanmaz ! " diye grledi penceredeki ses.
Gen kz, adama dehet iinde bakt. Kendini geri ek
tikten sonra sevgilisine pck kondurmak iin geri dnd

64
ve sonra girite gzden kayboldu. Adam stne bana eki
dzen verdi. Gzlerini yukan kaldrd ve evlerin tepelerinde
ki baca ve atlann yamuk durduunu fark etti. Yalnzca ay
dzgn duruyordu . Huzursuz bacak sendromu balad. Kendi
kendine, "Nerede olduum hakknda en ufak bir fikrim yok,"
diye sylenerek glmsedi.
Kendi kendine mnldanan gen adam gzlerini yldzlar
dan ekti ve gececilerden birini grd . Sivri burunlu, uzun
boylu bir adamd. Kap nlerinde cilveleen iftiere kaytsz
kalan sska herif, yolunda kararllkla ilerliyordu. Hangi ehir
de olduunu, tarihi, kim olduunu bildiinden phe yoktu.
Biri sorsa hemencecik "Graz, 1 876," derdi. Sonra kap nn
deki gen adam sska herifi tand ve bard:
"t, Tesla ! "
Kafas megul yabanc dnp bakt, glmsedi, yz ay
dnland. "Szigety! "
Gececi ak Tesla'ya yetiti. "Nerelerdeydin? "
Szigety, Tesla'nn yz hatlannn keli ama alldk tr
den olduunu fark etti. Burnu, aceleyle takip ettii bir tra
fik iareti gibiydi. Bombeli aln, gzlerinin arasnda tmsee
dnyordu. Rahatsz edici derecede alak bir sesle konu
uyordu. "Ge vakte kadar altm, zihnim buland. Kendimi
gezintiye kardm, sanki kpekmiim gibi."
Koltuunun altnda , sylentilere gre okumaya ant itii
yzlerce cilt kitaptan biri olan, Voltaire'in Felsefe Szl vard.
"Ben de sevgilimi evine kadar braktm." Szigety sesinde
ki zafer edasn bastrmaya alyordu. "Beni bo ver, sende
durumlar nasl? Anlarsn ya? "
"Nasl?"
"Ne nasl? Sevgilin var m, onu diyorum?"
Szigety'yle ayn dilden konumuyorlard. Ac ekereesine
kalann bztrd. Cevap vermedi. Sessizlik rahatsz edici
bir hal alnca Szigety kollann kaldrd: "Hadi ama ! Laf olsun
diye sordum."
"Sorun yok," dedi Tesla kibarca.
Bu konularda syleyecek bir eyi yoktu. Karlovac'dayken
Mojo Medic, kz grnce vebal grm gibi kat iin azar-

65
lard onu. Graz'da bu meselelerden daha da uzaklat. Szigety,
akrannn dnyadaki en heyecan verici eyin bahsine verdii
bu tepkiye armt. lk keden sola dnp u tuhaf adam Volta
ire'iyle yalnz brakaym diye dnd. Keye gelince o muhte
em dileriyle smtarak, baka bir taraftan gideceini iaret etti.
Bu ani yn deitirme iini telafi etmek niyetiyle, yann azla,
"Bir ara Alexander'n yerinde kalvalt edelim," deyiverdi.
"Harika olur! " dedi Tesla. "Yann dokuz nasl?"
Szigety alkan snf arkadann teklifini geri evirece
inden o kadar emindi ki, kabul edince birden bocalad ve
"Dur, dur, bir dakika," diye tepki verdi.
"Ne oldu ?"
Szigety cep saatini kard. Biri be geiyordu.
"Pazartesi oluvermi bile." Szigety arkadan bilgilendir
di. "Ka saat uyuyorsun?"
Nikola'nn yabani kestane kabuu rengindeki tuhaf gz
leri akmak akmak parlyordu. "Gnde drt saat uyurum."
Uykucu Szigety iinden saydrarak, "Peki o zaman, do
kuzda Alexander'n yerinde," dedi.
Evlere daldlar. Szigety, Ulrike'nin dokunulannn ver
dii saadet iinde uykuya dalarken, Nikola uzun saatler ala
rak geceye dald. Bir sre sonra Tesla'nn klan da snd. n
sanlar evlerinin atlan altnda horul horul uyurken gece akp
gidiyordu. ivit mavisi gkyz soldu. Gne dnyay uyan
drmaya balarken atlar, afan gl pembe rengine boyand.
nce Avusturya-Macaristan mparatorluu, sonra Graz. Antal
Szigety ve Nikola Tesla kalkp giyindiler ve szlelikleri zere,
Alexander'n yerinde bulumaya gittiler.
Mekan sahibi sabahn ilk mterilerini karlad: "Buyu
run, gein ltfen. " Byk ve Kk Elsa'lar tpatp ayn yaka
ve nlkler iinde sslenmi, gler yzleriyle hizmete hazr
lard. Krkndaki Byk Elsa kzndan daha ekiciydi. Szi
gety'nin gzlerine gerektiinden biraz uzunca bakt. Nikola
ve arkada pencere kenannda bir masaya getiler. Ekose de
senli masa rtsne gne vuruyordu . Kk Elsa'nn yarasa
gibi ucu kalkk ve bask bir burnu, yznde de kocaman bir
glmseme vard. Atikti. Kala gz arasnda dantel peeteler

66
zerine kondurulmu kahve fincanlan geliverdi. Gm bir
kiise iinde, kvnm kvnm tereya topaklan. Scak kalsnlar
diye zederi kumala rtl bir sepet rek. Szigety'nin yana
n stan gne nn kk kays reeli kavanozuna yan
smas. Daha en bandan ho bir ortam olumutu . Muhabbet
kendiliinden akp gitti ve yann saat iinde resmiyeti aradan
kaldnp birbirlerine sadece isimleriyle hitap etmeye baladlar.
Antal akn ve uykulu haliyle, kusursuz Nikola'y inceliyor
du. Salar geriye taranm, sska parmaklan stl kahve finca
nn tam kulpundan kavnyordu.
Ne kadar da acemi, diye dnmeden edemedi.
Sohbetleri esnasnda Nikola ne kabalk etti ne de kibirli
bir tavr taknd. Antal'n bekledii gibi davrannad en azn
dan. Antal arkadana, salann geriye taramasndansa orta
dan ayrmasnn daha iyi olacan syledi, kendinde bu hakk
grd. Nikola elbette bunu bir dnecekti.
Tesla bu gen adam amfideki ilk grnde cana yakn
bulmutu. Elini kaldrm, kumral byklannn altndan g
lmseyip, "Antal Szigety," diyerek kendini tantmt. Ona
dair en sevdii eyse, tpk Profesr Pschl gibi en komik ey
leri dahi ciddi bir yz ifadesiyle anlatabilmesiydi. Ne zaman
nemli bir ey syleyecek veya genlerin sklkla yapt gibi
birbirlerinin szlerini kesecek olsalar, biri dierinin omzuna
vururdu. yle grnyordu ki, Szigety de Voltaire okuyordu.
Bu muhteem Fransz'n fikirlerine dair ne ok ey bildikleri
konusunda birbirlerine caka satyorlar, elikili aforizmalann
dan alnt yapyorlard.
"nsanolunun zayf ynlerini fiziki, ahlakszln avu
kat, ahmakln ise papaz bilir," dedi Tesla.
"Tann var olmasayd, insanolu O'nu yaratmak zorunda
kalrd. Fakat kainattaki her ey onun varlna delalet edi
yor," diye Voltaire'dan devam ettirdi Szigety.
Nikola, Voltaire'in byle bir sz olmadn syledi Szi
gety'ye, bir yandan glmseyerek.
Bir uval ineiri berbat ettiini kabullenip, "Voltaire'i sa
dece, ruhumu korumak isterken un ufak eden babama kar
argman gelitirmek iin okuduumdan olsa gerek, byle bir

67
sz olduunu hatrlayamadm," dedi. "lmn kysna gel
mesem zorla teoloj i oku taeakt bana."
Konuyla birlikte Antal da ciddileti. Bir zamanlar iten
ie papaz olmay istediinden bahsetti.
Tesla merak etti: "Neden?"
"Safiyet hayali kuruyordum." Antal mavi gzlerini Niko
la'ya dikmiti. "Yalnz dini kitaplar okumakla kalmyor, var
olan her eyle mistik bir ba iinde olduumu hissediyordum.
Dnyaya , Assisili Aziz Francesco'nun mehur ilahisindeki
gibi, muhabbet dolu szlerle seslenmek istiyordum:
'Btn yaratth/ann iin hamdolsun sana, ey Rabbim,
bilhassa da yce kardeim Gne iin . . .
hemirem Ay ve yldzlar iin . . .
hemirem Bedeni lm iin . . .
"'

68
20

IIK

ilham geldii dakikalarda Nikola yldnm arpm gibi


oluyor, sinir ulan panldyordu. Gzn alan k onu kr
ediyordu. Ik alnndan balayarak aalara doru iniyordu.
Tm bunlar olurken veya sonrasnda, normalde zar zor hayal
edebilecei eyleri gryordu.
Szigety, "Ayn enerji ite ! " diye bard.
"Hangi enerji?"
"Bir kadn ve adam birbirine kenetleyip remeye doru
gtren enerji," dedi Szigety sntarak. "Kozmik enerji, insa
nolunun doutan sahip olduu en kuvvetli enerjidir."
Nikola kalann kaldrd.
"Sana kendi hikayemi anlataym. On yandayken ba
caklanmn arasndaki o eyi fark ettim . . . "
Nikola kalann daha da yukan kaldrd.
Szigety arsz arsz anlatmaya devam ediyordu: " . . .ve na
zike svazlayarak kefetmeye baladm. Okulda ne retiidi
bilirsin, mastrbasyon bir tr kendini sakatlamadr, sinir sis
temini kertir falan filan. Ben de korkardm. Fakat bir gn
izmeyi amaya karar verdim."
Nikola imkan olsa kalann salannn iine girene dek
kaldracakt ama gel gr ki istisnai derecede byk alnndan
yukan aramyordu kalann. "Aman Tannm ! "

69
"Yanl anlama," dedi Szigety. "izmeyi amak dediy
sem . . . Bir gn evde yalnzm. Aynann karsna geip soyun
dum. Kz kardeimin yatana uzanp hayat aacma smsk
tutundum."
Tesla, karannda bir phecilikle arkadana bakyordu.
"Malum eyi yapmaya baladm, bilirsin ya." Kendi uy
durduu hikaye, Szigety'yi hayrete dryordu. "Birden to
puklanmdan yukan doru bir k yaylmaya balad. Ayak
lanma binip dizierime vurdu, Nikola. imdeki bu k seli
oyluklanmdan dklp belime vard. ilk seferde korktum,
sonuna kadar gitmedim. Ik geldii yere geri dnd . Tpk
seninki gibi. Sence de ayn ey deil mi?"
"Hayr, " dedi Nikola serte. "Keif, dnyadaki en heye
can verici eydir, Tann'nn kondurduu bir pcktr. "
"Dier heyecanlar yannda hi kalr diyorsun."
"Hi ! "

70
21

i M KANSIZ

Nikola, teorik v e deneysel fizik profesr ]akob Pschl'


ilk grdnde, ay m yoksa bir adam m grdn kesti
rememiti. Diyelim ki ay, nereden tutup getirmilerdi? Nasl
tra edebilmilerdi? Bu gri takm elbisenin iine onu kim sok
mutu? Ayann kalbn gren bir kundurac ne yapacan
anrd. Yaba gibi elleri vard. Birinci snf rencisi Nikola,
profesrn o hassas deneyleri bu yaba gibi ellerle nasl yrt
tn merak ediyordu.
Tesla'nn cevabn bulamad bir mevzu daha vard. Ps
chl gibi hakikaten kabiliyedi bir adam, niin evlilik yoluyla sa
hip olduu katl konakla vnyor; kzlan iin ald, en
telektel almann olmazsa olmaz sayd, Dominik maunu
alma masalanndan bahsedip duruyordu? Ahmaklk. . . Pro
fesr, Tesla'nn itibar etmedii eyler iin lp bitiyor, onun
oktan sahip olup pek de umursamad eylerle vnyordu.
Nikola'ya yle geliyordu ki Pschl, muhteem aklndan ok
ortalama zekisna gveniyordu. Tesla'nn henz kefetmektc
olduu, o yol gsterici i n kaybettiinin farknda deil
gibiydi.
l848'de, yani ihtilal ylnda jakob Pschl, bakentteki li
beral gsterilerin gbeindeydi. O yln Mart aynda kahraman
bir Schiller, n safiara srlm bir Byron'd adeta. Rzgar-

71
da dalgalanan salan ve dudaklannda "zgrlk! Anayasa ! "
maryla Akademik Frka'nn bir yesiydi. Metternich'in casus
lann protesto ediyor, meydanlarda Aridk Ludwig'e denyo
diyordu. Kendisini Viyana kiliselerindeki an kulelerinden
byk gryor, tarihi parmann ucunda dndrdn
dnyordu. Yaa byk akrabalanndan biri evrensel oy
haklan, resmi nikah, sansrn kalcimlmas gibi taleplerinin
kabul edilmesinin imkansz olduunu syleyince gen Pschl
kendinden emin bir ekilde yle demiti: "Biz diyorsak mm
kndr! "
Alfred Candid von WindischgnHz 1 7 Ekim'de isyanlan
bastrma emri aldnda, Pschl korktuu iin kendini hi af
fetmedi. Nikola'nn Brankovic Amca'snn da ilerinde oldu
u Jelacic'in ordusundan kap memleketi Graz'a snmt.
Prensiere esip grleyen kanun yapc deildi artk. imkan cia
hilindeki eylerle megul olmakla kalmyor, kendisinden bek
lenen neyse onu yapyordu. htilalin kazandrdklannn yitip
gidiine ya da on yllar sonrasna kk salna ahit oluyordu.
Kendini toplumsal dzenin akna brakmt.
Genlik ideallerine ihanet ettii iin kendini hi affet
medi; yine de, 1 848'den kalma o devrimci damann da asla
yitirmedi. At arabasna binmektense niversiteye ara ara at
srtnda geldi. Bazen, tpk sihirbaz apkasndan kan gver
cin gibi, olmadk eyler dklverirdi azndan. rencileri
kahkahaya boulurdu. Doal olarak, renci tayfasndan "se
venleri ve sevmeyenleri" vard. "Seni sevmeyenler, seni doru
anlayanlar olsa gerek," derdi kans.
Zengin kansndaki bu mizal anlaynn, bozuk asabn
telafi ettiini dnrd arkadalan. Pschl de ayn mizal an
layna sahipti.
"Herkesin nyarglan vardr," dedi meslekta Rogner'e.
"Kimi Slavlardan nefret eder, kimi Yahudilerden, kimi de
Franszlardan. Ben de renci milletinden nefret ediyorum."
Kabalk etmemek iin ban hafife sallad Rogner. Arada
bir ani klar yapan dengesiz meslektann iyi bir hoca ol
duunu bilirdi. Nikola'nn okuldaki ilk senesinde, daha dne
min banda, Pschl amfiyi bir bakyla susturup sz vermi-

72
ti: "nmzdeki yl Gramme dinamasuyla deney yapacaz.
Size eref sz veriyorum. Geenlerde Paris'ten sipari ettik."
Gelecek sene Pschl, o yaba elleriyle zafer kazanmas
na dinarnoyu at:
"Jakobenler Fransz ihtilali'ni takvimlerinin balangc
kabul ederler. Biz de u an balang kabul edelim mi?"
Dinarnoyu altrd.
Deli gibi czrdayan dinamo rencilere elence karm-
t.
"Grdnz bu elektrik tahliyesi azaltlabilir ama yok
edilemez. " Profesrn sesi rahatsz edici parazit sesini bastr
d. "Doru akm gelip mknatslar ift kutuplu oluncaya kadar
dinamo czrdamaya devam edecek."
"Akm niin tek ynl ilerlemek zorunda? " diye fsldad
Nikola sra arkada Szigety'ye.
Pschl srasyla Nikola ve Szigety'ye sitemkar bir bak
attktan sonra sesini ykselterek konumasna devam etti:
"Mknatslar, her biri akm zt ynde tetikleyen iki kutuptan
olutuu srece, doru zamanda akm ynn deitirecek
bir komtatr kullanmak zorundayz. "
Szigety Tesla'ya fsldad: "Be deil mesela, yalnz ama
yalnz iki kutup olacak."
Krak6wlu bir soylu olan Jozef Pliniecki sz ald: "Bu de
mek oluyor ki hem makine hem de makineden faydalanan
bizler, kullanmakta olduumuz doru akmn kstlamaianna
tabiyiz. "
Fazlasyla gereksiz ama bir o kadar da mantkl bir yo
rumdu.
Pschl kzgnlkla ban sallad. O anda Nikola'nn y
znde dehet dolu bir ifade belirdi. Tesla'ya bir eyler oluyor
du. Haprd hapracak gibiydi. Katalizr gerektiren bir eyin
yaklamakta olduunu seziyordu . Daha olgun bir yorum ge
tirmek gerekirse, onu gren herhangi biri ya sara nbeti tut
mu ya da orgazm oluyor sanrd. Bir anlna nerede olduu
nu unuttu. Aln k iinde kalmt. ine doan eyin verdii
baskdan kurtularak sordu: "Peki niin komtatrden hepten
kurtulmuyoruz?"

73
Pschl, bu mantksz neri karsnda ileden km bir
vaziyette kalann kaldrarak grledi: "Ne?"
Szigety, davudi sesli bir bapiskopos edasyla, "Komta
tr neden devre d brakamyoruz?" diye yineledi.
Baklanyla, badem gzl Tesla'y arayan Pschl, Szi
gety'yi duymazdan geldi. Kendi koca gzleri, gzlk mercek
lerinin iinde kaybolmutu. Profesr ve rencisi bir an Da
vud ve Calut20 gibi gz gze geldiler.
Pschl intikam dolu bir ses tonuyla tkrkler saarak
grledi: "Neden ha? Syleyeyim nedenini."
Andre-Marie Ampere tarafndan tasarlamp, elektrik
li aletler reten Hippolyte Pixii tarafndan ilk kez retilen
komtatrn mhim rolnden bahsetti. Hakl olma kana
a tinin verdii rahatlkla alternatif akmn sakncalarm ve
doru akmn yerini alamayacan anlatt. Oysa Nikola
ksa bir sre nce bunun mmkn olduunu sezmiti. Ps
chl'n hitabet gc kafasn kartrd. Yine de profesrn
bir yanlg iinde olduunu biliyordu , tpk babas Milu
n'in kendisini papaz okuluna gndermek isterken yanl
yor olduunu bildii gibi. Milutin yanlyordu, zira kendisi
bir papazd, o kadar. Pschl de yanlyordu , zira o da bir
profesrd, o kadar.
Bu doru deil, diye dnd. Kelime oyunu sadece.
Nikola'mn byle dnceler banndrma yetkisi yoktu.
Genti, gszd. Fikir sahibi olmaya hakk yoktu. Ruhunun
derinliklerinde hissettii bu ey kendisini de akna eviri
yordu.
Pschl ldrc darbesini vururken acr gibi, pis pis s
ntyordu.
"Harika iler karabilirsiniz Bay Tesla, ama bu sizi aar.
Yerekimi gibi sabit bir kuvveti rotasyanal kuvvete dntr
mek gibi bir ey olurdu bu."
Tesla az kalsn, " yi de, Ay' Dnya etrafndaki yrnge
sinde, Dnya'y da Gne etrafnda dndren ey, yerekimi
nin ta kendisi deil mi? " diyecekti ki dilini srd.

: CaiGt (Golyat): Eski Ahit ve Kuran'da bahsi geen dev savadr. i srail hkm
dan Davud'la bir delloya tutuup kaybettii sylenir.

74
Pschl koca ellerini konuyu zaferle sonulandnrcasna
sallayarak, "Zor deil, imkansz bu ! " dedi.
"Biz diyorsak mmkndr! " Tesla'nn azndan istemsiz
r e dklverdi.

Pschl tek kelime etmedi, nedense gzlerinde bir scaklk


belirdi. "renci milletinden nefret ediyorum! " diyen adam
afallad. Adamn i burkan glmsernesi Tesla , Szigety, Plinie
cki de dahil, tamamen genlerle dolup taan amfiyi kuatm n.

75
22

AY SEN i N KO MU N

Okuldaki ilk ylnda iki yllk ders verip "fevkaladenin


fevkinde" notlada geince eve dnd. Militargrenze21 bursunu
hak ettiini ve elektrik mhendislii okumaktaki kararln
kantlam oldu. Nikola'nn Gospic'e dn zerine komu
su Bjelobaba, Acaba deimi midir? diye merak ediyordu.
Annesi evde bir temizlik havas estirdi. Her bir pencere,
masa, bfe, sandk dahi kvrak parmaklanyla iledii nak
larla sslendi. ocukken, Nikola'nn annesi, gnein stt
salan henz soumamken bandan per, "Ev senin evin,
ay senin komun," derdi. Graz dn elini olunun omzuna
koyup, "Niko'm! Kk ilerin adam deilsin sen, harika i
lerin adamsn."
Yine de bir tuhaflk vard. Babas kalann att, olundan
gzlerini kararak konuyu deitirdi.
"Evet, sahm yerinde." Nikola ne yapacan bilemez
halde babasnn sorulann yantlad.

21
(Al m.) Militargrenze: Askeri Snr. 1 6. yzylda Habsburglar tarafndan, Avustur
ya-Macaristan ve Osmanl i mparatorluu arasna kurulan tampon blgedir. Di
er topraklarn yannda, ounluu Srp nfustan oluan gnmz Hrvatistan 'n
ve Tesla'nn memleketi olan Lika'y da iine alan blgedir. Askeri Snr, 1 88 1 'de
kaldrlmtr.

76
N e zaman yalnz kalsa kafasnn iinde borazanlar alma
ya balar, yz alamakl bir hal alrd.
Dane'nin lmn hala atlatamad. Beni asla kabullenmeye-
1 '/1. Hibir zaman Dane'nin yelini tutmayacam.
Graz'da, babasm mutlu etmek iin gnde on sekiz saat
alt, eve dndnde neeyle karlanmak ve kabul grmek
istedi. Ne umdu, ne buldu . . .
"Demek yle," diye fsldad, "peki o zaman . . . "

Aylar sren gergin gnlerin ardndan, Gospic onu uyu


rmutu. Nevresimlerin altna sokuluyor, araf bumuna
kadar ekiyordu. Gzkapaklan her daim ar, uyku baldan
t atlyd. Lika semalanndaki yldzlar eekanlan gibi vzldar
ama yine de Nikola'y uykusundan etmezlerdi. Ormanlarda
uldayan kadim rzgan Tann orada unutmutu sanki. Tek
gerek dil ryalann diliydi, gnlk hayat puslu bir yanlsama
dan ibaretti.
"t, Nikola! Nikola ! " Annesi sesleniyordu. "Nikola ! "
"Kimsin sen? " Eli bolua dald. Gzlerinin nndeki
buudan kurtulup annesinin kara gzlerini grnce akl ba
na geldi.
"Nikola, kalk ltfen. Akrabalann seni grmeye geldi."
Nikola giyinip masadaki iki gaz lambasnn aydnlatt
salona indi. ki teyzesinin oullan da oradayd. Uyku mahmur
luunu zerinden atamam, hayal aleminde geziniyor gibiydi.
Asker olann duruundan gurur akyordu. Nezaket icab
sanldklannda Nikola, kuzeninin rtbesinin altn ayannda ol
madn fark etti. Uzun, bykl adamdaki bu kendini been
mi, keturo duru Tann vergisi olsa gerekti. Etrafndaki hale
gzle grlr bir gurur dalgas yayyordu herhalde.
Ky retmeni olan dier kuzeninin parlak, yeil gzleri
vard. Yznn yalnz bir tarafyla glyor, dudaklan yanana
kadar sigara iiyor, glerken lmltlar kanyordu. huzur
suzluu, kendiyle bbrlenmesine neden oluyor, herhangi bir
konumay blmeye dair en ufak frsat dahi karmyordu.
"Yanl biliyorsun," derdi. "Aslnda yle . . . "

nc kuzeni, korkak bir ifadeye sahip ahlak suratl bir


adamd. Yznn her iki tarafyla da glmsyordu. Hayat-

77
nn byk bir ksmn srsnn peinde bir oban olarak
geiren adam, l875'te gnll olarak Hersek'teki isyana katl
masyla ailesini akna evirmiti, o kadar. akn bir ifadeyle,
Bosna'da kazkiara geirildiini grd gvdesiz Srp ve Trk
kellelerini anlatyordu Nikola ve ailesine. Bir de, doal sebep
lerden lenleri yreksiz diye aran Karadal gnllleri . . .
Gaz lambalanndan yaylan k yzlerinde dans ediyordu.
Misafirler istavroz kanp kuzu kzartmaya giriti. Bykl
ve gururlu adam sessizdi; dier ikisiyse, muhabbet belli kim
seler zerinde toplannca telalanyorlard.
"Mitar! " Tombul gnllmz suratn eki tti. "Tannm,
ne salak ama ! Salan bylesini aya ksan bulamazsn ! Sen
ne dersin bilim adam ?" diye sordu Nikola'ya ciddi bir tonda.
"Salak! Salak! " Ky retmeni hemfikirdi.
Misafirler, rengi dilerine geen krmz araptan iip ge
cenin ilerleyen saatlerinde biraz ark sylediler. Tombul g
nll, Bonak arklann iyi biliyordu. Uzunca bir sre ayn
notada kald. kinci bir zdrap verici notaya geene kadar se
sini bir perde bile ykseltse bir sreliine rahatlayacaklard.

Tannm, di ansna at gibi bir ey bu. Ovnlp elenilecek


bir ark ne kadar ac banndrabilir ki? diye iinden geirdi Ni
kala.

Militiirgrenze'de bir erkek ocuk doar domaz, hemen


belli bir askeri birlie yazlr. Nikola Tesla doutan Birinci
Lika Alay 9. Tabur'a, babasnn da doutan kaytl olduu
ble kaytlyd. Bilindii zere Nikola'nn ad ailesinin o
uzun asker ve papazlar listesine yazlmt. Atalannn gre
vi Trkiye snnndaki askeri gvenlii salamakt. "Uzman
Hristiyanlk Alemi Hamisi" olmak sanld kadar ho bir
meslek deildi. Asrlar boyu gslerinde pirin rozetler,
apkalara taklm ku tyleri . . . Avusturya Krall'nn sonu
gelmek bilmeyen savalannda ldler, ldrldler. Papazlar
sa arnellerini oaltt. Fakat belirsiz bir dnyadaki insaniann
yapt iyilikler, n sonu belirli bir dnyann iyi yasalann
dan daha kymetli deil miydi? nsan bo yere dklen kanlar

78
i.;in pimanlk duymak, parampara olmu hayatiann yarala
m sarmak, kendisiyle ayn durumda olan kahramanlar iin
zlmek, hamasetin acyla sonulandn bilmek ve askeri
luyruklarla yn verilen hayat biraz olsun kolaylatrmak zo
runda deil miydi? Erkeklere yasak olan o gzyalarn dken
birileri yok muydu? Kadnlar . . .
Omuz stnde ba koyulmayan bu dnyada, yaamn
bedelini en iyi kadnlar biliyordu. Acy kadnlar biliyordu.
/\.c . . . Gerei biraz olsun yumuatmak iin hikayeler uydur
dular, yaral hayatlan hikayelerle sardlar. Kan elleriyle gm
leklerden ykayp attklar gibi, szleriyle ykadlar dnyay.
Annesinin zaman iinde giderek koyulaan badem gzle
rine bakarken Nikola tam da bunlar dnyordu.
Misafirler kalktnda masada ikinci bir akam yemei
servisine yetecek kadar yemek vard.
Ne zaman kaplarn bir misafir alsa u iki eyden birini
sylerlerdi: "Ah, ne kadar iyi insanlar! " ya da "Nereden kt
imdi bu budala ! " Bu defa Milutin, ikisinin arasnda bir laf
etti. Misafirterin gittiini grnce, "Budala olmasalar iyi in
sanlar aslnda," diyerek i ekti.
Akrabalar kayp oula evin durumundan haber vermek
zere yola kan eytan gibi karanlkta kayboldular. Misa
firler gider gitmez, politekniin amfileri Nikola'nn gznde
ttmeye balad. Plitvice Gl'nn mavilii yirmi drt saatin
sonunda bysn kaybetmeye balad. Yine her ey arapsa
na dnd. zlmezse, parmak kangrenden gidecek.
Kpein hkrkla kark metalik sesli havlamas gece
boyu yankland durdu. Pembemsi n yansmas, nihayet
duvarda titremeye balad. renci, yatanda dorulmu,
afan kzlln seyrediyordu.
"Anne ," diye mnldand. "Anneliin ."
Annesinin ats altnda iini kaplayan huzura ramen,
gen adamn bir taraf derhal Graz'a dnmeye can atyordu.

79
23

DELLO

Graz Politeknik'in orta avlusunda krmz suratl bir


renci Nikola Tesla'ya yanat.
"Evine ho geldin," dedi. "Sk al da hocalann seni
daha bir sevsin."
Kendisi bir erkek renci birlii yesiydi, yznde ince
uzun bir bak yaras vard. Kskant. Ad Werner Lundg
ren'di ama renciler ona, arzu cehenneminden yardm
lklan atan Wagner kahraman Tannhauser diye sesleniyordu.
"Kafan kitaplara gmme konusunda pek iyisin, onu bi
liyoruz," dedi Tesla'ya. "Peki ya hayat dolu dolu yaadn
oluyor mu? Bir trk tutturduun ya da kzlca kyameti ko
pardn? " Alayc baklann Tesla'ya dikmi, vurgulu vurgulu
konuuyordu.
Tesla'nn yznde, bir dello davetine nasl karlk veri-
leceini bilen atalanna has o bo ifade belirdi.
"Bu akam Botanik Bahesi'nde? " diye kt.
Tannhauser kafa sallad.
Hikayemizin bu ksmnda sevgili okur, sizi nazike ve bir
o kadar smsk tutup kenara ekmeliyim, nk birazdan ef
saneye dalacaz.
O geceye ilikin birok sylenti var: Nikola Tesla ve Wer
ner Lundgren, namdier Tannhauser o gece Botanik Bahe-

BO
si'ne gerekten gittiler mi? Anlatlan iki ime dellosu haki
katen gerekleti mi ? Masann zeri ngrdayan bardaklada
n doluydu? Avusturyal ve Srp renciler tuttuklan taraf
gaza getirmek iin tezahrat yapt m? Oda yerinden oynayp
dnmeye mi balad? Garson kzn parmaklan denildii gibi
Nikola'nn terli salan arasnda gezindi mi? Tesla'nn rakibi
san k altnda sendelerneye balayp pes etti mi? Sandalye
siyle birlikte yere yhp ban arpt doru mu? Desteki
lerinin lklanna aldn etmeyen Nikola gecenin karanhna
kanarak kaybolup gitti mi?
Bu dello Nikola'nn hayatn m deitirdi?
Deiimi tetikleyen ey dello muydu?

81
24

Bi R BAKA G RAZ

Akamdan kalma Tesla gozunu bir baka Graz'a at.


nsanlar tilki gibi, vahi kediler gibi sntyordu. Bira flan
yklenmi arabalar grltyle deme tal sokaklardan gei
yordu. Meyhanelerden bilardo topu sesleri geliyor, renciler
birbirlerinin erefine iiyorlard.
"Kahrolsun susuzluk ! "
Nikola da akr keyif rencilerle taklnaya balad.
Gnlne unlan yazmt:

Gzm at iin Tannhauser'e teekkr etmem lazm. Aka


demisyenlere ilmini kabul ettirmek iin kiisel kavraytan fera
gat etmek art, nk onlar senin sorduun sorular sormuyor.
Profesrler rencilere ne anlamalar gerektiini syler, ren
ciler de yalnzca sylenen eyi aniayp geer. Bir frsat, getirisi
olmayacak bir ey zerine kafa yormaz. Neden mi! nk d
ncesine yn veren ey kendi i deil. Yalnz dnmesine
msaade edilen llerde dnr.

ehir capcanlyd, haliyle Nikola da. Bu baka Graz'da Ni


kola da baka bir adama dnt. Akamlan kmadan nce,
yalad parmayla kalann, byklann dzeltiyordu. Nasl
deyeceini bilmedii mantasunun iinde kasla kasla yr
yordu . Terzi Murko'dan biraz daha bor almt. Murko'nun
bumuna sinek mi konduu yoksa etkileyici bir ekilde glm-

82
serneye mi alt ayrt edilemiyordu. Nikola dersleri asp
Tannhauser'la vakit geirmeye balad. Arkada gruplannda
Doktor lakabn taktklan bir tp rencisi vard. Ne zaman i
meye aracak olsalar, "Doktor neriyor ! " diyerek amataya
vururlard. Tannhauser, Nikola'nn srtna bir aplak indirip,
"Niko, harika bir adamsn ! " derdi.
Bilardo masasnn yeil keesine bakarken gznn nn
de geometrik ekiller belirdi. Kafasnda sonraki ve bir sonraki
hamleyi kurarken, masann etrafnda ustalkla doland. Srt,
kedi srt gibi kalkmt, asla gereksiz bir hamle yapmyordu.
Oynarken bir yandan srtnmesiz ve komtatrsz mo
tora kafa yoruyordu. Cevab, yan saydam zarn dier tarafn
da pusuya yatm bekliyordu sanki. Baar, her an el skmak
zere olduu grnmez bir adam gibiydi. Tesla'nn memle
ketinde her ey baarszlk rnyd, dolaysyla baarl bir
adam hain ilan edilirdi. Baar, yalnzlk kokuyordu. Biraz da
ocak rzgar. Kokusunu oktan almaya balad baar Niko
la'y korkuttu. Bir felaketten korkar gibi korktu baardan. Bu
korku Nikola'y saatlerce bilardo oynamaya ve "Doktor yle
neriyor ! " diye barmaya zorluyordu.
Szigety, "Herkes bir nedenden tr affedilmeyi ister,"
diye savundu .
Nikola muhteem bir vurula toplan datp oyunu at.
Artk Mojo Medic'le oynad zamanlardaki gibi bozuklu
una oynamyordu. Kat parasna oynuyordu.
Antal Szigety; Nikola'y grmeye Botanik Bahesi'ne geldi.
Alnnda bir tutarn sa olan zayf bir adam elindeki siga
ray frlatarak Szigety'nin yanna gelmiti.
Szigety kahkaya bouldu. "Jigololara benzemisin ! "
Kosta Kulisic de gelmiti, her zamanki gibi nezaketin
n'sinden eser yoktu.
Nikola garsona, ikiliyi kastederek, "Korkma, srmazlar,"
dedi. "Zararszlar. "
Hep birlikte oyuna tututular.
"Toplar datr datmaz yapmalsn son vuruu," diye
akl veriyordu Szigety'ye.
ktklarnda, Szigety, "Masumiyetini yitirmemi," dedi
Kulisic'e. "Baklar hala ayn."

83
"Biraz korkun," dedi Kulisic. "rktc."
Cumartesi leden sonra etrafta kimseler yokken Nikola
istekay brakp insaniann sessizce kart oynad masaya geldi.
Bir sandalye uzattlar.
"Denemek ister misin?"
"sterim."
Nikola bir matematiki tu tkusuyla oyuna brakt kendini.
lahi zekasyla iskarnbil destesinin tm olaslklann hesapla
maya alyordu. Ekose masa rts zerinde gezinen talih
gelgitini gzlyordu . Grnmez talih dalgas karttan karta at
lyor, oyunculara, buradaym, diyordu. Kazanrken couyor,
kaybederkense tarifi imkansz bir keyif alyor, serseme dn
yordu. nce by, zenle taranm salan ve uzun parmak
lanyla tam bir kumarbaza benziyordu. Daha nce grd
insanlara benzemeyen insanlarla tanmt. Ayyalar, taverna
lardan kafas kopmu tavuklar gibi sendeleyerek kyor; gar
sonlar, elindeki barda tutamayacak derecede titrernesi gelen
adamlann azlanna sabah ikilerini tutuyorlard. O zavall
lardan biri dnp Nikola'ya bakt.
"Kimsenin bu hale dmesini istemem," dedi uzun sre
dir kullanmad sesiyle.
Dans sis ten, ierisi sigara dumanndan grnmyordu.
Nikola kumar oynamaya devam etti; kazand paray oyunu
kaybedeniere ara sra geri veriyordu. Ona parasn geri ve
ren yoktu. Kvrak zekasma ramen, ayaktakm ondan daha
iyi oynuyordu. Gds kafas kadar byk olan iman Franz,
"Akll bir olansn sen, niin bu yzkaralanyla taklyorsun? "
derken Tesla'y ayakst soymutu.
iler o kadar sarpa sard ki yz kpkrmz bir hal alan
Tannhauser bard: "Kendine gel, ardan al biraz ! "
"Bana," diye tersiedi Nikola. "Ben daha ok bannm."
"Onu tanyamyorum," diye fsldad Szigety, Kulisic'e.
Kulisic i ekti. "Kendini o bile tanyamazken sen nasl
tanyacaksn?"
"Zeki insanlar neden aptalca eyler yaparlar ki?" Szigety
susmuyordu.
"Bilmiyorum," dedi Kulisic gizemli bir ekilde. "Zeki de
ilim ve aptalca eyler yapmam."

84
25

KAYBOLU

Tesla durmad.
Kayboldu.
Herkes nerede olduunu merak ediyordu. Arkadalan,
akrabalan endieliydi. Karlovac'taki Brancovic amcas, Pro
fesr Rogner, Alle, Pschl endieli. Koca burunlu Kulisic,
amcas, borlu olduu Terzi Murko . . . renciler, depresyona
girip Mora'ya atladndan phelendiler.
Dedikoducu kesim kendi arasnda ekitirdi, "yle bir
anne babann olundan byle bir hareket. . ."

Nikola Tesla nereye kaybolmutu?


Kosta Kulisic Manbor'da corafya retmenliine bavur
duu srada, onu tesadfen buldu. Okul sahibi Oskar Rsch'le
yaptklan drt saatlik grmenin zerine, Rsch biraz etraf
tantp Kulisic'i tren istasyonunun kar sokandaki Taget'in
Yeri'ne brakmt.
"Seni arann."
Gen Hersekli ban yle bir szdkten sonra Tesla'y
grd. Birka iri yan adamla piket oynuyordu. Mora'ya atla
ma frsatn deerlendiremeyen oda arkadann ansn Mari
bor'da zorladn dnd Kulisic.
"Tesla, aman Tannm! " diye bard.
"Kosta ! " O ok iyi bildii otoriter burnu grr grmez
Tesla'nn gzleri parlad.

85
"Mora'da boulduunu dnyorduk biliyor musun?"
Tesla glmseyerek, bir mhendisin kendisini bir ayl
na, altm forinte22 kiraladndan bahsetti.
"Ne diye dneyim ki?" dedi ararak. "u an olduum
yerde gayet iyiyim."
Kulisic, Tesla'nn babasna gnderecei mektubu kafasn
da oktan yazmaya balamt bile. Tedirgin baklada Niko
la'nn fiyakal byn bir utan dier uca szd. Son tahlilde
normal grnyordu .
"Evin sigortasn yenileyip ktm," diye ekledi eski oda
arkada.
Fakat 8 Mart l879'da Kulisic'in gidii zerine Mari
bor'daki memurlardan olan Oldrich Taube, 2 1 60 dosya no'lu
bir yazl emir kard. Blge polisi tarafndan ileme koyulan
dosya, elle tutulur hibir kant bulunmayan Nikola Tesla'nn
Maribor'u terk edip, baba evi olan Gospic'te para kazanaca
bir ie girmesini emrediyordu. Gospic hakimi, Nikola Tes
la'nn 1 7 Mart itibanyla ehre girdiini bildirdi.
Bylece, aptal ve kk olan kentten kasahaya dnm
oldu. Ersuncunun ra misali, "Hibir ey renmedim, daha
nce renmi olduum ne varsa unuttum," diyordu.
"Ne demek yapma ! " diye banyordu kansna Milutin.
"Koca Nine herkese soruyor konutuun bir kz var m diye.
Kendi damadna bile soruyor. Sra Nikola'ya gelince bizimki
kafasn eviriyor. "
"Ltfen yeter artk," diye seslendi Djuka.
"Papaz olmak istemedi . . . Neden peki? Kei olmak iin
mi ! "
"Sakin o l Milutin."
Kansna eliyle iaret etti. ou insann pt o ayn elle
Nikola'y sandalyeye oturttu.
"Otur."
Djuka, konuabilsinler diye dan kt. Mutfaa gidip
kaynamakta olan altnsans lahana tenceresinin kapan kal
drd ve ne konutuklann dinlemek iin geri dnd . Kans
odadan kar kmaz, "Tannm, u yaadn hayata bak ! " dedi

22 Forint: Macaristan para birimidir.

86
ircnerek. "Normal bir gen adam olsun da varsn isin, ku
ar oynasn derdim. Sonra kumar oynadn duydum; sonra
la itiini. "
Nikola kinini kusarcasna, Harika notlanm umurunda deil
di ama, buna ne demeli? diye geirdi iinden.
ikonada, koruyucu azizleri olan Aziz Yorgi olanlardan bi
haber, ejderhay ldryordu.
Babas esip grlyordu: "Bursu kaybeden sen! Okuldan
kovulan sen ! Polis eliinde eve getirilen yine sen ! "
"Tannm yardm et! " diye fsldyordu Djuka kap ardn
dan.
"Hibir ey urourunda deil senin. Muhteem Victor
Hugo'nun biz Srplar hakknda yazdklan bile. Ne diyor bak:
'Trkler koca bir rk kltan geiriyor. Nerede peki? Avru
pa'nn gbeinde ! ' Ya sana ne demeli? Graz'da kumarbazlada
srterken buradaki insanlan ve Srp Tann'n ka defa dn
dn?"
Nikola dilini tutamad: "Bu eyleri pek dnmemi ola
bilirim ama her halkarda Victor Hugo'dan daha ok dn
mmdr."
Gen adam ne zaman soluklanacak olsa babas sylenme
ye balyordu. Btn serzenilerin sonu ayn yerde bitiyordu.
Milutin, kuman brakmas iin Nikola'ya byk yemin ettir
mek istiyordu.
Nikola'nn yznde gizemli, muzip bir glmseme be
lirdi.
Milu tin Tesla iin hayatn getirdii btn sorulann yant
drstlkt. Tavernaya giderken ara ara gkyzndeki bulut
lara bakp, babamn drstlnn u bulutlar zerinde de
bir etkisi var m acaba diye merak ederdi.
Barahip Pimen'in bir szyle babasn kafaya alrd: "Ben
bilirimcilii brakacaksn ki hayatnn sonuna kadar huzur
iinde yaayasn."
Nikola gndzleri tembel ve canszd. Gece olunca ka
ranla kanr giderdi. Kalbi bir kt fazla atsa, bir kt az
atard. Az yiyor, bir gve gibi taverna yla besleniyordu.
Kumarbazlar onu iradesiz, kolay lokma sanyor, kumarhane-

87
nin vazgeilmez bir paras haline gelen bu adam, yaltak
ve mstehzi bir sntla selarrilyorlard. Fakat Nikola bu ii
istedii an brakabileceini biliyordu . Yzlerce ciltlik Voltaire
serisini yalayp yutan, nne gelen matematik sorusunu
zen irade efendisi ta kendisi deil miydi? Ara ara karar verdii
oluyordu: Bir daha oynamayacam.
Derken eytan drtyordu: "Hadi, tavernaya git! Kaza
nacaksn ! "
Drt ilk ce karnnda beliriyor, daha sonra bir kant,
masada kayan ya misali, yava yava tm bedenine yaylyor
du. Kazannm belhi. sesi heyecanla fsldyordu. Dnya i g
dklayc, rahatsz edici bir yere dnyor, tuvalete giderken
pantolonunu yan yolda indiren adam oynuyordu.
Gsz. Tutkulu. Titriyor. Tanr aklnn iplerini zm.
Doyumsuzluun vcut bulmu hali.
Kamaan dilerini gcrdatt.
ritmi durmuyordu: Git! Git! Git!
Taknts onu kartlarn kanlp datld yere gtrd.
Sandalyesine kt. Bir kadeh yuvarlad. Konyan etkisiyle
kalbine bak saplanr gibi oldu. Karn snp yanmaya balad.
Scakln omuzlarna yayldn hissediyordu. Omuzlar d
t , dnceleri yumuad. Unutulan izmaritlerden biri masa
nn kesini yakmt. Bir i ekti ve utan verici boyun eme
hissi yerini tatl bir rahatlamaya brakt.
nsan hayattan bezdiren, skc bir k gecesi, Gospic'teki
Kuzu'da meslekten men edilmi bir papaz ve Nenad Alagic'le
oyuna oturdu ve btn parasn kaybetti. Eve dndnde an
nesine , "Kaybettiim paray kazannam iin biraz daha para
ver," dedi.
Annesi insann deitirilebileceini sanmyordu. nsan
ancak sevilebilirdi. ekmeceyi at ve evin ihtiyalan iin ay
rlan paray olduu gibi oluna verdi. "Al bakalm. Hepsini
kaybet ve kurtul artk undan ! "
Nikola evden kp ikinci tur iin Alagic ve meslekten
men edilen papazn kendisini bekledii Kuzu'nun yolunu tut
tu. Yine aylak adam oynuyordu . Att her bir adm, batna
engel olmak iin atyordu. Avucundaki souk para destelerini

88
nsk tutuyor, kendi bana hareket eden ayaklan Nikola'y
beraberlerinde gtryordu. O g Nikola'y srkledi.
l ;
< :rhenneme doru yol alan bir treni durdurmak iin mani
vday hzla eken gardfren gibi, bu gc durdurmaya alt
ana atalet iinde ilerlemeye devam etti. Ac bir fren sesi koptu
ve Nikola durdu.
Ayn anda hem yutkunuyor hem kusuyor gibiydi.
"Ne yapyorum ben?"
Hkrarak alamaya balad ve ayaklan onu geldii yere
geri gtrmeye balad. Admlan afaa dek Arnavut kaldnn
l Gospic sokaklannda yankland. Eve dndnde annesini
ayakta buldu.
"Bir daha asla ! " diye yemin etti. Gzleri parlyordu .
Annesi szn kesti: "Baban kriz geirdi."
"Ne?" Henz daha yeni kendine gelebilen kumarbazmz
ykld.
Djuka parmayla sus iareti yapp yatmasn syledi. Ya
tak odasna, kocasnn yanna gitti.
"Ah benim Milutin'im."
"Bana sakn acma," dedi Milutin kansnn elini smsk
tutarak. "lm deindeyken bile. "

89
26

DOGA YLECE KALAKALDI

"Babam drst bir adamd ama iyi bir adam deildi."


Prag'da Frantisek Zurek'e babasndan bahsediyordu.
Son grmelerinde babayla oul arasndaki gerginlik,
eski bir yara gibi szlyordu. Odada souk rzgarlar estiren
suskunluklan duvarlan tuz buz edecek cinstendi. Bir zaman
lar Nikola kaleraya yakalandnda nasl ki Milutin olunun
baucunda beklediyse, Nikola da hasta adamn yatana otur
mu bekliyordu . Babasnn gzleri ve avurtlan kmt.
Sylemek istedikleri azndan zar zor dkld : "Okuman iin
seni Graz'a gndereceime sz vermitim. imdi sen de bana
eitimine Prag'da devam etme sz vereceksin. "
Babas gmlrken orada deildi. Sylediklerine gre
karanlk bir gnm fakat tabutu aa indirecekleri srada
gne avermi. Adet olduu zere gn boyunca eve ta
ziye iin kadnl erkekli misafir yad; ev halk yorgunluktan
akna dnmt.
Ziyareti akn Djuka, Milka, Angelina ve Marica'y ha
yatn grltl girdab iine ekivermiti. Gelenler konyak
istedi, zl szlerden dem vurdu, kahve yapp yemekleri pi
irdi ve t verip durdu. Herkes merhum hakknda bir eyler
anlatyordu. Alagic bir defasnda Milutin'e anlatt bir olay
aktard. Milutin'e geceyi bir kurtla burun buruna geirdik-

90
ten sonra, afakta salann aarm bulan adamn hikayesini
anlatm, karlnda da, "Ne o adam adamdr ne de o kurt
kurt," cevabn almt.
Kendisiyle girilen ok sesli tartmalan ve akl almaz ha
fzasn yad ettiler. ilahiyattan birineilikle mezun olmutu.
Uzun Milutin ! Schiller okurdu. Gzlklerini alnna dayar ve
orada olduklann unuturdu. Yaz geldi mi glge altna girmez,
yolun tam ortasndan giderdi. Zeki adamd, iyi adamd. Arka
sndan kt konuan yoktu.
"Altmna henz basmt."
"Vah vah ! "
Tm o yorucu kouturmaca, yalnzlktan ve sszlaan
evden iyiydi aslnda. Kendi kendilerine kaldklannda durum
katlanlmaz bir hal alyordu.
Nikola, Gospic'e vanr varmaz babasnn nasl ldn
sordu.
Annesi elini olunun omzuna koydu. "Kucama uzan
m, glkle nefes alp veriyordu. Ac ekiyordu. Gitmesine
izin verdim. Milutin, dedim, Milutin! Gidebilirsin. Bana bakt,
gzlerini kapad ve son nefesini verip huzura erdi."
Babasnn alma masasnn kilidini amas Nikola'nn
gnn ald.
ekmece gznde babasnn hazineleri vard.
Krmz mavi iplerle bal tomar da neydi?
Bir mektup. "Olunuz fevkaladenin fevkinde bir ren
ci." Gzel!
Ya bu? Profesr Rogner'den bir mektup. Milutin Tesla'ya
lesiye ders alan olunu eve gtrmesini tavsiye ediyor.
Bir dosya buldu. Mor kurdeleyi zd. Birka eski mek
tup dkld. Peder Milutin, tpk Aziz Pavlus'un Korintlilere
yazmas gibi, Senj halkna yazmt:
Kilisedeki Mesih suretinin ortasndaki demeden sallanan lam
ba iin destek ubuu kuran adam, vgye deer bir ey yapmad.
Tuhaf babasnn matematik kabiliyeti, dil yetisi ve akl al
maz hafzas Nikola'ya da gemiti.
Her daim babasna kar gelerek yaam, ona kar gel
mek iin Voltaire okumutu. Alayp rahatlamak istiyordu

91
ama nereden baiayacan bilemiyordu. Dosyadan birka ga
zete kupr dkld. Babasnn Lika semalanndaki "Gzel
bir hadise" haberinin yaymianm olduu , yirmi be yllk
Gnaydn Srbistan gazetesini bumuna gtrd. O an babasnn
yazsnn yerel bir gazete iin yazlm amatr bir bilimsel ma
kale deil gerek bir iir olduunu fark etti:
Gkyz glmsyor ve yldzlar; her zamankinden daha canl
parlyordu ama birden, doudan bir k belirdi. Yldzlar geri ekildi,
doa ylece kalahald.

92
27

ALTI N PRAG'I GRM EK i STER M iS i N?

Prag'a dndkten sonra uzun uzun yrd. Charles


Kprs'nn trabzanlarna tutunup kara suyu seyre dald.
Uzun zaman nce Halarn Levi ehirdeki Golem'i yaratm
ve balktan devi canlandrmt. Nikola'nn dersine giren
profesrterin ou ayn eyi dersleri iin yapamyordu. Mo
noton ses tonlar kelimelerdeki anlam kuruttuka, l bilgi
ruh flenmemi balk gibi arntilerde kalakalyordu . Bunun
akranlaryla konuabilecei trden bir ey olmadn gr
mt. Kendi kendine mrldand: "nsanlarn, varln ka
bul etmedikleri nyarglarna saplanp kalmalarndan daha
kt bir ey olamaz. "
Akademik brokrasi, Asur mitolojisindeki melekler hi
yerarisi mevzuundan daha karmakt. Kontuann dier ta
rafnda devasa bcekler oturuyordu sanki. Bu sivrisinekler
Nikola'ya, yeterli seviyede Yunancas olmad iin Charles
niversitesi'ne tam zamanl renci olarak kayt yaptrama
yacan sylyorlard. Bunun zerine, yan zamanl renci
olarak mehur Karel Damalip'in iki haftada bir dzenlenen
seminerlerine katld. Bir de Alman Mhendislik Okulu'nda
Adalbert von Waltenhofen'in fizik derslerini takip ediyordu.
Belirli aralklarla Szigety'den mektup geliyordu. Hepsi
birbirinin aynsyd, deien tek ey lp bittii kzlard; bir

93
zaman Erica, bir baka zaman Maria. Tesla arkadana akm
k noktasm makineden aymp baka bir aksa baladndan
balsediyordu . Budapete'ye gnderdii mektuplarda srarla
alternatif akmla alan bir motor yapmann mmkn oldu
unu yazyordu.
Sabahlan kahvesini Vodickova Caddesi'ndeki Narodni
Kavarna'da ierdi. Nereye gitse, gitgide korkutucu bir hal alan
dier Nikola peini brakmyordu. Hradcany Kalesi'nin etki
leyici hatlan aklndan kmyordu. Yahudi Kabristanl'nda
ki mezarlar tylerini diken diken ederken, Zlata Ulicka'daki
oyuncak bebek evlerine baylyordu. Akam olunca tekrar
Narodni Kavarna'ya bira imeye geliyordu.
Burada tamt cana yakn bobemierden biri de, eski bir
Charles niversitesi rencisi olan Frantisek Zurek'ti. Birlikte
konseriere gitmeye baladlar. Mzik, Nikola'nn ruhunda de
rin dalgalanmalar balatma konusunda Ay'dan farkszd. Zu
rek, Narodni Kavarna'da yan masada o turan bestekar Bedrich
Smetana'y iaret etti. Adam berbat grnyordu.
Alman bir anneden dana, Panslavizm yanls Zurek,
Kelementin'deki imparatorluk Halk Ktphanesi'nde yaad
bir olaydan sonra Tesla'yla ilgilenmeye balamt. O kzl sal
felsefe rencisi zgn dilindeki Byron' Almanca evirisiyle
kyaslyordu, o srada Tesla geldi. Sska elleriyle kitab kapt.
"Herhangi bir Byron iiriyle bala, ben gerisini ezbere ge
tireyim," dedi.
Gen ekoslovakyal ilk dizeyi okudu , Tesla iirin sonu
na kadar geldi. Zurek bir yandan Tesla'ya dik dik bakarak ki
tabn sonundan bir iir seti, Tesla yine gerisini getirdi. Byron
klliyatm ezbere biliyor, Zurek ona Manfred diyordu . Manf
red her ey hakknda "pikin pikin ve kaytszca konuurdu ."
Tam yerinde konuuyordu. Geimini salamak iin bilardo
oynad ynnde sylentiler vard. Narodni Kavarna'da iste
kasn nadiren eline alrd ama yle oynard ki o saniyeden
sonra kafede t kmazd.
"Bir prens ! " diye fsldadlar huuyla.
Manfred ve yeni arkada Prag'da, airler gibi konua ko
nua geziniyorlard.

94
"Dnyadaki her ey birbiriyle balantldr. Deli deliyi e
ker derler ya, o misal," diye nnldnd Tesla.
Zurek merak ediyordu: "Olmayan bir eyi kaybedebilir
misin?"
Misafirine bu gizemli ehrin ke bucan gstermek is
tiyordu.
Prag'daki her bir tan bir hikayesi olduunu biliyor
muydu Tesla? Golem'den haberdard. Gzel. Bohemya'mn en
az drtte birinin Otuz Yl Savalan esnasnda yok olduunu ,
lalelerin Hollanda'da yaygmlamadan nce ilk olarak Krizik
emesi yaknlanndaki Kraliyet Baheleri'nde Avrupa iklimi
ne altnldn biliyor muydu?
"Ya buray biliyor musun? Ev-vet, burada ok daha ilgin
bir ey var! " aperon Zurek devam etti: "Charles Meydam krk
numaradaki ev, yerini birazdan gstereceim, Dr. Faust'un ya
ad ev. blis buradaki bacadan ruhunu ekip alm."
Tesla hacaya bakt.
Prag, ruhuna ac veriyordu. Keder drt bir yann sarm
t. mkan olsa yangn var diye baracakt. Baramyor, iine
attka huzursuz oluyordu. lm babas ryalanna giriyor
du; hacaklar grnmyor, dalgalanan cbbesiyle ahtapot mi
sali havada geziniyordu . Ryalanna giren bir baka adam daha
vard. Yz olmayan, vcudunun her iki taraf da herhangi
bir insann srt gibi grnen, atlak sesli bir adam. Ayn anda
alayan birden fazla nehrin grlemesi gibi konuuyordu.
"Kimsin sen?"
"Ben senin aabeyinim."
"Nasl olur? Seni daha nce hi grmedim. "
Yzn ykayp giyindi. Sabah edene dek Dr. Faust'un
evinin nnde aa yukan volta att.
Bir ey kulana fsldad: Korku !
Kafasnn iinde bir lk koptu: Korku!
Yaral, yanan gzlerle uuan kar tanelerinin glgelerini
seyretti. On dakika sonra geri dndnde ayak izlerini tama
men karla kaplanm buldu. kez aa yukan volta atm,
ayak izleri nde de kaybolmutu. Neredeyse gn douyor
du, farknda deildi. Sabah ayinine yetimeye alan yal

95
kadnlar tela iinde yanndan geip gittiler. Kilise orgculan,
Tann'mn zihnindekileri notalara dkmeye balamlard.
"Astronomik saat kulesini ina eden Hanus Usta'nn tra
jik sonunu biliyor musun?" Zurek devam etti. "Ya Drdnc
Wenceslaus'un Aziz john N epamuk'un dilini kopartmas ze
rine, kesik dilin vaaz vermeye devam ettiini? Aziz, Charles
Kprs'nden atldnda kpr atrdamaya balam ve n
marlardan biri iblisle anlamaya o turana kadar tamir edileme
mi. Sonra . . .
"

Tesla szn kesti: "Prag'da iblisle yaplan bir sr anla


ma var desene."
"Bir sr, tonla," dedi Zurek bbrlenerek.

96
28

AKl Lll LAHANA

Budapete'deki amcas Pajo Mandic, Prag'a Nikola'y zi


yarete gelmiti. Bo gzlerle yeenine bakyor, Edison'un Paris
ofisindeki mdrnn Tivadar Puskas adnda bir adam oldu
undan bahsediyordu.
"Yani? " dedi Nikola.
Albay Mandie bir tek Becherovka21 yuvarlad. Yeenine
pheyle bakyordu , Nikola'nn kumar oynad gnleri unut
mamt.
"Tivadar tm yetkilerini, Macaristan'da bir telefon a
kurmak zere kardei Ferenc'e verdi. Ferenc arkadam olur.
Elektrik mhendislerine ihtiyac var. Eer istersen i senin
dir."
Tesla'y Budapete tren istasyonunda ilk kucaklayan An
tal Szigety olmutu.
Yakkl bir adam, diye geirdi iinden Tesla hafif kskan
lkla. Antal'da bir yzc ya da halter alan bir jimnastiki
tipi vard. Tesla'y kucaklarken arkadann ayaklann yerden
kesti. "p gibisin! cabna bakacaz ! "
Cumartesileri genleri elendirme iini srayla Pajo Man
die ve Farkas Szigety devralyorlard. Yal Szigety, zamannn

23 Becherovka: Bitki zl ek likrdr.

97
ounu yollarda tekerlek izi srp krsal Macar sslemeleri
eskizi izerek geiren bir mimard. Aile dostu bir kadnla Ni
kola'ya ev bakyordu.
"Dul mu, boanm m?" diye sordu Tesla.
"Aklndan boanm," dedi Antal pis pis sntarak.
Nikola'nn yeni dairesindeki salonda, pagoda eklinde
beyaz inili bir soba vard. Duvarda iki tablo aslyd. Ev sa
hibesinin genlik portresindeki atlam boyalar, yeil gzl
kururaln yzn kntrmt. Dier tablodaysa birine ta giy
diriliyordu. Aziz Stefan'la Matthia Corvinus aras bir adamd.
Tavan o kadar yksekti ki at stnde uzun bir adam gelse ye
tiemezdi. Tm eyalar fil hastalna yakalanm gibiydi.
Tanma ii biter bitmez Szigety masaya tombul bir ie
koydu. Tesla glmserken, Szigety bir yandan anons ediyor
du, "Hakiki tokay24 olur kendileri. "
Ev salibesini de davet ettiler.
Marta VarnaL ki ocuk kitab karm: Akll Lahana ve
Kirpi'nin Dersi. Akc Almancas, ar Macar aksannn yannda
solda sfr saylrd. Anlalr bir ses tonuyla, Majo ve Niko
la'nn Gospic'teyken zevkle okuduklan Macar yazar Miklos
josika'nn eserleri hakknda konuuyordu. Olu geenlerde
askeri doktorluk yapmak zere, Nikola'nn memleketine ok
yakn olan Saraybosna'ya gitmiti. O anlalr ses tonuyla Ba
yan Varnai, kralln "teki bakenti" Budapete'nin yeni yz
lere ihtiyac olduunu syledi.
"Sizin gibi mhendisiere ihtiyacmz var Bay Tesla," diye
devam etti hevesle. "Yeni opera binasna, yeni kprlere ve
yollara ihtiyacmz var."
Yaplacak bulvarlar iin yer ayormuasna kollann iki
yana uzatyordu.
Dili baka eyler sylyordu, cazibesi baka. Gzndeki
panlt, kahkahasndaki i gdklayc ini klar. Ik Tesla'y
esir ald. n sonu olmayan bir scaklk bedeninden kp,
kendisi ve henz yeni damlam olan Szigety'yi yalayp geti.
Kadn gittiinde Szigety i ekti: " Grdn m? "
"Neyi?"

" Tokay: Macaristan'a zg tatl beyaz araptr.

98
"ki koca gmm olmasna armadm. Kadn kocala
nndan fazla yaamam, kocalarn fazla ypratm! "
Otuz yl nceki halini grmek iin neler vermezdi.
"Akll lahanaym, bak bak! Neymi efendim, yalnz o
cuklar iinmi. Ah, onun yatak odasnn tavannda bir sinek
olmaya bile razym."
Antal Szigety Budapete'de arzulanyla ilgili ak ak konu
uyordu. Kadnlann soyunup kendisine mahrem yerlerini gs
termelerini isterdi. plak vaziyette odada dolanp kalalanyla,
gezegenleri ve yldzlan dndren o gc aa karmalarn
isterdi. Sk sk kzlarn gllerinin eytani, erotik alevler sat
randevu evlerine giderdi. Nikola'ya kadnlarn derinliklerindeki
kayganlktan bahsetmi, Nikola'y Dante'nin Cehennem'ini a
rtran, ad km randevu evlerinden birine gtrmeyi teklif
etmiti. Arkadann odasna Casanova'nn Anlan n brakm,
'

Nikola balklardan gerisini okumamt: "Endieli Bir Gece",


"ki Kz Kardee Tutuldum, Angela'y Umttum", "Kaptan Ge
ceyi Henrieatta'yla Geirdiim Reggio'da Brakt Bizi".
"Casanova ! " diye homurdand Nikola. Kitab bir kenara
att, esneyen az bir gitarn ses delii kadar almt.
Eskiden Todelbad'da yaptklan gibi, Antal'la kaplcalara
gittiler. Tuhaf grnml mzisyenleri dinlediler. arkc ka
dn, gzleri kapal alan kemanemn iki kat uzunluundayd.
Santuru alan adam tellere, ltl bezlere sarl tokmaklada
vuruyor, tambur algclan tellerde trnaklarn kryorlard.
Kadnlar, incilerle sslenmi yerel kostmler iinde frl fnl
dnyor, adamlar apkalannda arap srahileriyle dans edi
yordu. Tesla'nn ruhu tempolu arklara, zellikle de hznl
olanlara karlk veriyordu. Kralln "teki bakenti" Niko
la'yla iyi geiniyordu. En nemlisi de hayatnda ilk defa para
derdi yoktu. yi giyinmekle kalmyor, kyafetlerin sessiz dili
zerine uzmanlk yapyordu. Bayan Varnai ince tavsiyeleriyle
ona yardmc oluyordu. Yalnz kald an, Tesla'nn teekkr
mahiyetinde verdii gl buketine ban gmmt.
Ynla inaat iinin devam ettii Budapete'de, bir kule
dierini gemeye alyordu. Fakat ne gnbatmlanna ahitlik
ediyorlard! Pembeden mora alan gkyz, atlarn zerinde

99
dalyordu. Nikola, altnc Avrupa telefon santralini ina eden
mhendislerle alyordu. Batan sona byk bir baan rn.
Kumral istilac her eye bumunu sokuyordu. Ferenc Pus
kas ! Tpk bir zamanlar Brankovic amcasnn yapt gibi Ni
kola'nn srtna bir aplak indirdi. Nikola'y terfi ettirdi, ona
artk evlat diyordu.
"Daha hzl evlat, daha hzl ! "
Sorsalar, sabrsz ve dahi szcklerine eanlaml der, dn
yann yavalndan ikayet ederdi. Ona gre insanlar, sorum
luluklarla dolu gnlerini tknarak geiriyorlard. Gndz
sa tarafna almt, geceyi sol. afa zor ederdi, kalksa da bir
an nce ie devam etse diye. ok enteresan, son derece entere
san. esnasnda Nikola gitmi , yerine, atee benzer ne id
belirsiz bir g gelmiti. Gzlerine bir bant inmi, panltlar
iinde parlak m parlak bir pencere ve pencere iinde daha
nce grmedii bir ey . . . lk icad bu ekilde ortaya kt.
"Ne yaptn? " Szigety meraklanmt.
"Bir telefon kulakl! Telefon alcs iindeki mknats sa-
ysn oaltp konumlann diyaframa gre deitirdim. "
"Puskas beendi mi?"
Gen adamn yz aydnland.
"ubat'ta sergilenecek bir opera performansnn telefon
yaynnda icadm kullanacak."
Paskalya Perhizi ncesinde, Erkel'in Hunyadi Laszl6 ope
ras Ulusal Tiyatro'da sergilendi. 'Tm Budapete" , gsteriyi
ezamanl olarak Vigado Konser Salonu'nda takip etti. Yayn
kalitesi Paris'tekinden iyiydi. Elektrik altndaki koda
manlar akllann syrm gibiydiler.
"yi de Tesla nerede? " Puskas can skkn halde Szigety'ye
sordu.
Tesla dne kadar byk bir heyecanla yayma hazrlan
yor, Puskas' da heyecanlandnyordu. ikide bir, " insan ya
ratt, sonra da yok etti ! " cmlesini tekrarlyordu.
Kafasndaki en salam tel kopana kadar ald ban gitti.
Ruhu bu tele balyd sanki. O tel de kopunca gen adamn
devreleri yand. Bayan Yama'nn dairesinde, kaln perdelerin
ardndaki yatanda boylu boyunca uzand. Yaynn ne kadar
baanl getiini sylediklerinde glmserneye nceali yoktu.

1 00
29

DEKADAN

Bunlar syledikten sonra yksek sesle, "Lazarus, dar k!" diye bard.
Yuhanna l l :43

Bayan Yama'nn eitim gemiini, yazd ocuk kitapla


nyla yarglamak hata olurdu. Tesla'nn ev sahibesi Yerlaine'
Franszcadan okuyabiliyordu. Acaba, "Sen, ey eytan, bu uzun
sejaletime ac" dizesini hatrlyor mu diye kiracsna Baudelaire
okuyup okumarln sormutu.
Bu arada Ktlk iekleri de Tesla'yla yatt. Kitaptan
esinlenen airler kua oktan nlenmiti. airler ve ressam
lar marazi duyarllk, kent ekol ve gzalt torbalanyla hayat
gibi temalar zerine younlamlard. Avrupa sanat, prenses
ve bezelye tanesi hikayesine dnmt. Fakat Bayan Yama'nn
gznde, haha ve apsentin yeil ruhuna tapan o sanatlann
hibiri Nikola Tesla kadar duyarl, onun kadar dekadan deildi.
Opera yayn ncesinde Nikola gnde be saat dinleniyor,
yalnz iki saat uyuyordu. afak skmeden kalkp ofise gidiyor
du. Ktye giden salndan Budapete'yi mi yoksa kaderi mi
sorumlu tutacana karar veremiyordu.
Bu ehir iliklerime iledi, diye yazmt gnlne.
Ferenc Puskas seslendi: "Hadi gidelim! Sonra devam
edersin evlat! "

101
Kendi adna Puskas' da tevik ediyor, tempoyu arttn
yordu.
Sonra olay koptu.
Tm dnya titremeye balad, dnyayla birlikte Tesla
da . . . Fakat ezamanl bir ekilde yerli yerine oturmak yerine,
titreimler arpmaya balad. Treimin alt notalannda ileti
im, bozulmaz bir sessizlik iinde, yalnz hasta adamn duya
bilecei ekilde devam ediyordu. Nikola halsinasyonu temel
bileenlerine ayrd. Evrenin nnits bir uzaklayor, bir ya
knlayordu. Bu mnltlar, d seslerin alt notalarnda yavaa
ilerleyip dan szlyorlard. Kirndi bu konuan? Tann m,
yoksa gnlk hayatn grnmeyen yzndeki canavar m?
Uzaklardan gelen bir trenin sl, zerinde oturmakta olduu
bank sallad. nc odadaki saat, kulana bir eki gibi ini
yordu. Tesla yerde gezinen kanncalan iitiyor, masaya konan
sinein kafatas altndaki kubbede akan gryordu. Al
nndaki rpertici his sayesinde, karanlkta metrelerce uzakta
duran bir nesneyi sezebiliyordu.
"Yarasasn sen," dedi Szigety.
Budapete trafiinin titreimleri binadan ieriye, oradan
da yatana, sandalyesine szyor, yarasay tepeden trnaa tit
retiyordu . Gne saks ieklerinin yapraklanndan makineli
tfek misali ate ediyor, Nikola'y serseme eviriyordu. Bayan
Yama'nn dairesindeki kaln kurnalara duacyd. Yatann al
tna kauuk tampon zulas yapm, yerin yedi kat dibine girip
uzanmak istiyordu. O kadar yorgundu . . .
"Bana neler oluyor? " Gen mhendis titriyordu.
Doktorlar, bombeli orman glleri ve puslu aynalann ol
duu odalardan getiler. Szigety, kendinden emin grnen
keisakalllara kapya kadar elik etti. ki haftalk doktor ziya
retinin sonunda Nikola biraz olsun toparlanmad. Parmaklan
ellerinden, kollan omuzlanndan dklecekmi gibi sallan
yordu.
"Naslsn? " diye sordu kapdan Szigety:
"Aziz Sebastian gibiyim," diye fsldad Tesla.
Aziz Sebastian'n tenini oklar, Nikola'nnkini gzler deli
yordu : Kafasnn arkasnda bir tane, omzunda baka bir tane,

1 02
bir dieri karnnda. Algs onu canl tutuyordu. Tamamen gz
lerden ve dudaklardan oluuyordu.
Szigety Bayan Yarna'ya seslendi: "Yardmnza ihtiyacmz
var."
Ev sahibesi anlay ve merhamet dolu gzlerle uzun uzun
bakt. O andan itibaren her gn, hasta adamn hezeyanlann
dinledii karartlm odaya ziyarete geldi.
"Dane, brak beni! Ltfen, brak gideyim ! "
Kek ve balla tatlandnlm papatya ay getirir, yle f
sldard: "Ye."
Nikola glmserneye alrken az dilerini gsterirdi.
Nikola iin dua etmekten Bayan Yama'nn kenetlenmi
parmaklanna kan gitmez oldu. ikence eken o yarat p
meye can atyordu . Bir defasnda o uyurken alnna bir buse
kondurdu. Gen adam fark etmemi gibi yapt. Kaamak bir
bak atp piman oldu, hemen gzlerini kapad. Kadnn tm
diil ruhu gzlerine gelip oturmutu.
Lajos Yama Saraybosna'dan annesini ziyarete geldiinde
Tesla'da ritim bozukluu olduunu dnp yksek dozda
potasyum bromr yazmt.
Nikola iin, "lm eiinde," diyerek bir de nl Uzman
Doktor Rosenweig'in onu grmesinde srar etti. Rosenweig
ani bir hareketle antasn kapatp, "u durumda tbbn yapa
bilecei bir ey yok," dedi.
Szigety kprd: "Tbbnzn iine edeyim ! "
Tesla'y geneleve gtrememiti, bari egzersiz yaptraym
diye dnd.
"Bana gven," dedi Tesla'y yataktan kaldnrken.
"Ne demi Altn Azl john? nsan, pa tlayan sabun kp
nn glgesinden ibaret." Nikola uyuukluk yznden ba
n kaldramyordu. Zaman zaman iitme yetisini yitirmekten,
kusma nbetlerinden yorgun dmt. Kendi korkusunun
iinde arnip gibi yzyor, buzla kapl sokaklarda yryordu.
Bu vzldayan dnyada, bir sonraki adm son adm olacakrn
gibi hareket ediyordu hep.
Szigety arkadan gayretlendirmeye alyordu.
"Kendine gel. Hastalk yn olarak gelir, azar azar gider
mi."

1 03
Nikola'nn bu hastal yeneceine inanan tek kii Szi
gety'ydi. Doktorlardan irenip kendi kendine yle demiti:
"nsanlar kr. Hibir ey grmyorlar. Hibir eyden anladk
lan yok. ou byle."
Nikola'y yaarnaya zorlad. Arkadan her gn zorla
yrye kard. Rzgar, atlarda kar tozlanyla oynayor,
buzun kokusu ilahi bir selarnlama gibi geliyordu. ehrin tik
sindirici grltsne ve an kulelerine sayp dkt. Ne zaman
bir kpr altndan gese, devasa bir arlk kafatasn eziyor
gibi gelirdi. Bu yzden ak alanlarda yrrneyi tercih ederdi.
Szigety gezintilerine, azar azar jimnastik de eklerneye balad.
Tesla dambllan kala hizasndan, ba st hizasna kaldn
yordu. yi hissetmiyordu ve insan iyi hissetrnediinde, an
lar yalnzca kendisi iin alard. lk defa toparlanabileceini
dnd. O an, batan bir gemiden kurtulup kyya ok yak
latn hisseden yolcuyla ayn hisleri tad. Bir de bakm
ki yalnzca bir histen ibaret deilmi, hakiki bir ky varm
nnde. Sancl yumurtadan kma sreci sona ermek zere
diye dnd. Perde ardndan bir ey Nikola'y drtt. Srnn
aydnlanmas pek yaknd.

1 04
30

PARK

Buda yakasnda doan gne, donmu nehri, koca eh


ri ve parkn akl parikalannda gezinen iki nazik gen adam
stt. 1 882 ubat' karsz ama dondurucuydu. Gen adamlar
dan biri boazna kadar ilikledii siyah mantosuna, dieri de
devetynden kabanna brnmt. Siyah paltolu adamn,
siyah, zenle geri taranm salan vard. Yanndaki arkada
hafif tombul, kumral byklyd. ki de bir, memnuniyetsizlikle
kalann atyordu.
Tesla iyi gnndeydi. lslkla Vivaldi'nin K Senjonisi'nden
bir eyler alyordu. Szigety apkn Eros ifadesini taknmt.
"Wilhemnia Schrder-Devrient'in Bir Alman arkcnn
Anlan'nn bir sahnesi, tam da bu parkta ekildi." Tesla'y bil
gilendirdi.
Kenannda kocaman ku tyleri olan apkalanyla iki ka
dn yanlanndan geti. nl bir kemanc hakknda konuu
yorlard.
Tesla ve Szigety, kadnlardan birinin, "Kendisini pek ta
nmyorum ama mzii ba dndrc," dediini duydular.
ki hizmetkar, kadnlan takip ediyordu. Esmer, dz sal,
kegen eneli olan, jleli ekere benzeyen sannn koluna
girmiti.
Sann olan neeli neeli syleniyordu: "Dilerim ok

l OS
kt. Ne zaman tatl bir eyler yesem ardan lyorum ama
ne yapaym, seviyorum ite."
Kt dili hizmetkar, kz gibi giyinmi olan ve popo st
oturan bir olan ocuuna banyordu.
"Hadi ama Herve, marmay brak ltfen."
Yerinde duramayan bir karga patikada sekiyor, evcil r
dekler gagalanyla kendileri iin imiere serpilen taneleri di
dikliyorlard.
Tesla i geirdi: "Az kalsn tm bunlarn varln unutu
yordum. "
Szigety de dnyadan koptu.
Rita'nn dudaklarnn kendi dudaklanna konduunu ha
yal ediyordu.
Dizleriyle kalalanna dokunurken, oraplannn kard
i gdklayc sesi dnerek iliklerine kadar titredi. Ah ilham
perisi, o mest olmu yz ifadesini nasl tarif etsin? Nefretten
mi yoksa zevkten mi drt ke olmu? kisini uzaklara gt
ren o gce kar koyamyor . . .
"Bak ! " diyerek onu sarst Tesla. "Vay be, u gnbatmna
bak ! "
Gen Macar'mz ban kaldrd v e kara bulutlarn ardn
daki altn krenin kzlla daln grd.
Tesla, Go ethe'nin Faust'undan u dizelerle gnei uurlad:

ember tamamlanyor, k gidiyor aceleyle


Yeni bir gne, yeni bir hayat kurmak zere

Szigety'nin nutku tutuldu. "Bak, tm park gnein kzl


lna boyand. Hepimiz birer Kzlderili olduk."
Tesla cevap vermedi.
"Yemyeil allar krplm, satran talarna dnm.
Renkler baryor. "
Tesla'dan yine ses yok. Budapete'deki evlerin btn
pencerelerini aydnlatan bir k patlamas oldu. Kular ufuk
ta kayboldu ve gne hatt peleri sra. Uuan ku srsn
grdkten sonra Szigety emin oldu, gnee dalp giden arka
da henz dnyaya dnmemiti.

1 06
"Ne oldu?"
Nikola alev alan yrngeyi seyrediyordu gzn krpma-
dan.
"Bana bak ! " diye bard 5zigety.
Nikola aynen tekrar etti: "Bana bak! "
Sonra, "Bak nasl dndryorum gr, " dedi gnei iaret
ederek. Gnee dalp gitmiti hala.
Szigety oturacak bir bank bulmak iin etrafa baknd.
"Ayorum-tk! Dnyor. Bir daha-tk ! Tersine dnyor."
Bir bu ehsikti, dedi iinden. Ne yapacan bilemiyordu
Szigety Tesla'y nazike kolundan tutarak, "Hadi dinlenelim
biraz," dedi.
Tesla arkadana yasland.
"Kapatyorum. Duruyor ! u atrtlan sen de duymuyor
musun? " Izdrap dolu ve mlhem bir glmseme vard y
znde.
"Neyi?"
"Motoru ite. "
Szigety'nin yz cereyanl tele dokunmu gibi bir hal
ald.
"Dur bir dakika ! " diye bard. "Nerede motorun? "
"Burada ite," dedi ikisinin arasndaki boluu iaret ede
rek. "Atm-tk ! Buyur, problem zld ."
Szigety insanlarla konuurken tek gzn kapatrd. Bir
eylerden rahatsz olduundan m yoksa odaklanmaya alt
iin mi yapard bilinmez. Tek gzn ksarak sordu: "Hangi
problem? "
"Alternatif akm motorumun problemi. Dinle! Nasl da
sessiz alyor. "
sa, ruh da tpk rzgar gibi istedii yere uar, onu yal
nzca sesle biliriz demi, ikiyzl Nikodim'e. Deli samas
sand eyin aslnda yle olmadn fark eden Szigety'yi
tarifi imkansz bir heyecan sard. Batlamyus'un Gne siste
mi temsilinin eski nshas gznde canland, gkkubbenin
evreledii sabit dnya. Gkkubbeden kafasn karan bir
ka hayta vard baskda. Kendini o haytalar gibi hissetti. Buz
kesildi birden.

1 07
Tesla'nn yz, batan gnete birlikte bronzlat.
Babasnn fena halde nefret ettii, o yan mlhem yan i-
kence eken ifadesi suratndayd yine.
"zdm. Gnl rahatlyla lebilirim artk."
"Bana da anlat unu ltfen! "
Arkadan yanna ekip elinde ubukla patikaya emalar
izmeye balad.
"u ana kadar bu problem zerinde alan herkes tek
ynl akm kulland, biliyorsun. Ben en az iki ynl akm
vereceim. Neden mi? Ayn jeneratre birden fazla alternatif
akm vermek cihazn statrndeki elektrik aftlannda man
yetik alanlar yaratabiliyor. Her aft bir dieriyle eit frekansa
sahip ama elektromanyetik dalgalan ezamanl deil. "
Dans ederken admlan bir trl ayadayamayan bir ift
geldi Szgety'nin gznn nne.
"Vurulan nbetiee yapyorlar. Bu da ikinci bir silindir
taklm etkisi yaratyor cihazda. Birbirine dikey den iki
manyetik alan vektrel bir ekilde toplanyor ve ortaya kan
alan dnmeye balyor. "
Soyut kavramlar Tesla'nn azndan semavi cihazlan ha
rekete geiren kozmik rzgarlar gibi dklyordu. Bir yandan
da ubuuyla bir eyler izmeye devam ediyor, konutuka
buhar kyordu azndan.
"Akm ynn deitirince dnmeye balyor. Bylece
datm makarasn smsk tutan deiken bir manyetik gir
dap elde ediyoruz. Bylece komtatre ihtiyacmz kalmyor
artk. Gzel, deil mi? Anlamadn bir yer var m?"
"Basitmi," diye onaylad Szigety.
"Uzak mesafelere elektrik ulatnlabilecek bylece. Ala
addin'in sihirli lambas gibi bir motor bu. indeki cin bir pey
da oldu mu insanla byk hizmetlerde bulunacak."
Gzleri yaard. iddetli bir mutluluk spazm gs na
hiyesini esir ald. Szigety olan biteni taparlamaya alyordu.
Batan gne onun da yzne renk katt. Olay anladncia bir
titreme nbeti ald dizlerini. Teninin altna hapsettii yaral
hayvan, iplerini zmeye alyordu. Arkadan kskanmt.
Daha fazla dinlemek istemedi.

1 08
Motoruna da . . . Sana da . . . diye balad iinden. Kozmik re
sitaller, Alaaddin'in sihirli lambas! Yeter be!
Bat, grlp grlebilecek en trajik krmzya boyand.
Gen adamlar pa tikadaki motor planna bakyorlard.
Nikola'nn kahverengi gzlerine lk bir sis oturdu. Karlar
iek kokuyordu. Szigety dnp duran manyetik alan ernala
nna bakakalmt. Sonra ban batmakta olan gnee evirdi
ve Yakup misali, kskanlnn stesinden gelmeye alt. Ar
kadann anlatp durduu eyin nemini daha yeni kavram
tL Antal Szigety'nin gzleri de Tesla'nnkiler gibi parlamaya
balad ve zafer kazanm bir edayla fsldad:
"imkansz ! "

1 09
31

AKS I Z

Budapete telefon santrali balarda ilemeye balad.


Artk yaplacak bir i kalmamt, gen mhendis bavulunu
toplad. Ferenc Puskas mutlu mesut gbeini kayarak, "Pa
ris'teki merkez santralimize transfer etsek ya seni, ne der
sin?" dedi.
"Ciddi misin? " Tesla phe iinde sordu.
"Ciddiyim."
ki hafta sonra trenden indiinde derin bir nefes ald.
"te geldim, buradaym ! " ilk bir ay boyunca toza bulanm
sere misali Paris'in panltsna buland. Tm ehir batan sona
ehvetli bir hummaya yakalanm gibiydi. Akn gc o kadar
baskn geliyordu ki yeterince kaln bir zrhla kuanmam bir
adam arpverirdi. Sokak aralannda sarma dola cilveleen
aklar, birbirinden glkle aynlan baldudaklar. . . Birbirine
kenetlenmi titrek parmaklar, korku dolu gzlerle cevab ara
nan Beni seviyor musun? diyen baklar . . . Ak, aalarla evrili
her patikadan, ehrin her kesinden dudak bkerek ben de
vanm diyordu . Bu ba dndrc fsltya kim kaytsz kalabi
lirdi? Fakat Nikola ke balanndan gz krpan aka kr ba
kyordu. Bumunu nne katp yryordu Paris sokaklannda.
Yarglar, bankerler randevu evlerinde etli butlu kadnlan yi
yip bitiriyor; sokak kzlan kaldnnlarda baldudaklann bzp

1 10
kahkahalar saarak, "Nereye baym? Yalnz msn bu akam? "
diye etrafa i atyorlard.
Tesla'nn ak anlay bakayd. Dnyann merkezi Paris,
merkezin merkezi Milli Ktphane'ydi: Orada, akla, Manpas
san'n eski ksa hikayelerini okudu. Haussmann Bulvan'nda
ki yaplan ak dolu baklarla seyretti. lerinde kimlerin ya
adn merak ederek mansart atl evleri gzledi, katedrale
ilenmi eytani hayvan kitabeleri hakknda bilgi toplad. Ak
onu bir de operaya ve -ister inann ister inanmayn- sanat
galerilerine srkledi. Doyuramad sanat merak Karlovac
gnlerine dayanyordu. Bir sanat galerisine adm attnda
aklna gelen ilk ey kzarm tavuk oluyordu. Durand-Ruel'i
mehur eden rastgele renk lekelerinin sal olduu ereve
lenmi eseri grdnde, yine de bir grev bilinci edasyla
ban sallyordu.
Paris halknn hala "ehitler Banliys" olarak and Sa
int-Marceau beldesindeki ufak odasn, Paris akndan dolay
ihmal etti. Dul ev sahibesi Jaubert, her ayn ilk gn, kiray
Nikola'nn elinden hrsla alrd. Tesla'dan sabun paras alma
sna ramen sabunlan bir kenara zulalar, Tesla gidip yine ken
di sabununu kendi alrd. Kap komulan, medeni durumlan
belli olmayan bir iftti. Akamlan ackl bir erkek sesi yankla
nrd: "Beni eskisi gibi sevmiyorsun! " Kar komulanysa fel
li kocasyla yaayan kr sal bir yal kadnd. Kocasn kan
hznda, ufak ufak admlar attrd yrylere kartrd.
Her daim ilk selam veren o olurdu: "yi gnler, Bay Tes-
a. ,
"yi gnler, Bayan Masquart."
Bir sre sonra yan komudan gelen ses yerini la b
rakt: "Beni artk sevmiyorsun ! "
Gaston Labasse biyologdu. Bir keresinde merdiven daire
sinde uzun bir muhabbete dalmlar, Tesla'ya mikroskop de
nen aleti gstermek iin alt kuruma davet etmiti.
Tesla kabul etmi, gidip bir bakmt. Paris'in altnda bir
cehennem almt adeta. Aydnlanan dairenin iinde gzle
grlmeyen yaratklann Hobbes'u dnyasna ahitlik ediyor
du, birbirlerini paralara ayran tyl yaratklar. . .

lll
"Birbirlerini paralyorlar! " Tesla dehet iinde kafasn
mikroskoptan kaldrd. ukur aynaya dikkatle baktktan son
ra be kalp sabun alp, eve vanr varrnaz ellerini ykad. ehir
o denli byleyici olmasa neredeyse hi dan krnayacakt.
Saint-Marcel Bulvan'nda bir adam akordeon -yoksul enstr
man- alyordu . Akordeoncu, Graz'dan hatrlad bir sokak
algcsnn tpatp ikizi gibiydi. Biraz ileride hznl orgu ve
neeli maymunuyla bir baka sokak algcs, hemen yannda
ate yutan, ejderha grnrnl bir adam, az daha ilerde man
etlerinden cebine su aktan bir hokkabaz . . . Dilencinin yerde
ak duran apkasnn iine dne dne den yaprak. Adam
yapra bir kenara atp, disiz azyla glmsedi.
Tesla at; o bulvarlara, mehur sopranolann sesine, ki
taplara . . . Fransz elektrik mhendislerinin aratrmalan hak
knda daha ok ey bilmek istiyordu. Maan aldnda 14.
Louis'ye dnd. Cebinde tomar tomar parayla derhal baba
kan klkl bir bagarsonu olan Cafe Anglais'ye giderdi. Sekiz
aperatiften sonra terbiyeli tavanla ziyafetin dibine vurur, ze
rine hazn kolaylatrmak iin buz ampanya kaklard. Ayn
geri kalanndaysa kmr tayclannn urak rnekan olan
Deux Freres'de yerdi. Patranlar byke bir masada oturur
Burgonya usul biftek yer, karaflardan f arab ierlerdi.
Tesla Paris gneine seslenirdi: "Naber?"
Yaz aylan boyunca her sabah Seine Nehri'nde yzd, son
ra da lvry-sur-Seire banliysndeki Continental Edison irke
tine yrd. e gitmesi aa yukan bir saatini alrd. Pazar
gnleri rabatlamak iin krek ekti; koyu ve mavi renkler su
yzeyine yansrd. Yarulunca kayna uzand, nehrin zerin
deki kprler gkyz manzarasn kapard. Nehrin zerinde
kpk kpk bulutlar. . .
Eyllde yamur sezonu balar, tm ehir kumrulann rengi
ne brnrd. Tesla kasmda at arabalanna binmeye balam
t. Arabay tklm tklm dolduran insanlar ev yapm orba gibi
kokuyordu. Dostlan burnunda ttyor, eski arkadalanyla mek
tuptaarak idare etmeye alyordu. Medic ve Kulisic'e dzenli
aralklarla cevap yazyordu. Szigety nian attn yazmt. Tesla
i geirdi: yle yetenekli bir mhendis, byle vakit ldrsn!

1 12
Her sabah yedi otuzda Fransz ve Amerikal mhendis
lerle Ivry'de kalvalt ederdi. Edison'un arkada Charles Bac
helor'n ar bir ngiliz aksan vard, Nikola ne demek isteini
glkle anlayabiliyordu. Sakailan o kadar grd ki grenle
rin dokunas geliyordu.
"O kadar youn alyorum ki yarn dnecek vaktim
bile olmuyor," diye yaknd Tesla'ya. Tesla u tana skla motor
konusunu at. Bachelor bakml sakalm svazlayarak, etra
fa aktrmadan Edison ve Werner von Siemens'in alternatif
akma kar olduklann syledi. Mucit bu tavsiyeyi sabrl bir
glmsemeyle gz ard etti. Her ikisi de yanlg iindeydi ama
Nikola'nn motorunu grdkten sonra phelerinin yok ola
candan emindi. Paris'teki Continental Edison irketinde ye
rini garantiledikten sonra, ivereni Tivadar Puskas' Szigety'ye
i teklif etmesi konusunda ikna etti.
Bir gn Bay Pierre Raux, grleyerek Tesla'nn odasna dal
d: "Bu ne rezalet! "
"Ne oldu?"
Strazburg'daki tren istasyonunun alnda sigortalardan
biri ksa devre yapm. Duvarlardan birinin bir ksm Kayzer
Wilhelm'in nne yklm.
Bir bu eksikti. irketin itibar ne olacak?
Ksacas, Tesla Strazburg'a gnderildi.
Soluk solua kalan mdr sz verdi: "Bu rezaleti topar
larsan dllendirileceksin. "
Yksek bir mebla zikretti.
Budapete'den daha yeni gelen Szigety'yi de beraberinde
Alsas'a gtrd. Atietik Szigety bavula dambllann da koydu
u iin harnal peleri sra sendeleyerek geliyordu. ki arkada
gidecekleri yere vardlar. Etraf sularla evrili, Nikola'nn ye
tikinliin tatl meyvesinden tatt ilk ehir. Orada epey var
lkl kimselerle bir tutuluyordu .
Sradan bir hayat myd peki?
Hayr, kahramanmz hi de sradan bir hayat srmedi.
Belirip kaybolan mucizeler lene dek peini brakmad. id
detli k saldnlarn kontrol edemedi. Ne zaman gzleri o al
tn bantla kapansa, evren onun adna kararlar alyordu. Straz-

1 13
burg'da da tpk Budapete'de olduu gibi, lmn eiinden
dnmesi an meselesiydi. Gzkapaklannn arkasna iddetli
k patlamalan vuruyor, bu yzden erken yatyordu . Yldzl
semadan gelen frekans ve sinyaller, sinir ulann ateliyordu.
Baka neler olmutu? Ha, evet, her eyin ynetimi ona
geti. Mhendislerin demesini o yapyor, Paris'e rapor edi
yordu. Gn sonunda da ofisi kapatp Strazburg'un eski Fran
sz bakan Hyppolite Bauzain'la bir eyler iiyordu. Bir eli
havada, Tesla'y Rohan Saray'n grmeye davet ediyordu . On
yedinci yzyldaki dini atmalar srasnda grd zarar
kadar olmasa da, ehir Fransa-Pmsya Sava'ndan epey zarar
grmt.
"nsanlar iki yz yl nce burada birbirlerini yiyorlard,"
dedi Bauzain. "Ne yaparsn . . . Hadi restarana geelim."
Nikola'ya ne okuduunu sordu. Maupassant'n Bir Ha
yat n okuduunu duyunca memnun oldu. Prusyal bir asker
'

ve bir hayat kadnn anlatan bu hikayeyi okumutu, bir der


gide yaynlanrnt.
"O mhendislerden olmarnana sevindim," dedi elleriyle
at gzl iareti yaparak.
Tesla da ayn iareti yaparak, "Yo , o mhendislerden de
ilim," dedi.
"Nikola nasl bir isim? " diye sordu Bauzain. "Srpa m? "
Hugo'nun Srp-Trk Sava esnasnda Srplann lehinde
yazlar yazdm biliyordu. Tesla, Lamartine'n Srhistan iirle
rinden ve Merimee'nin Srp Halk Trkleri uyarlamalanndan
bahsetti. Bauzain, Stendhal'dan ok Balzac' seviyordu. T!sm!
Deri'yi ve Gizli Bayapt' zellikle beeniyordu. Flaubert ilgi
sini ekmiyordu. "Siz beni ldrrsnz ama lm bana vz
gelir." Tesla'nn Racine'i Maliere'den ok sevdiine inanamad.
Her ikisi de Voltaire hayranyd.
Bauzain ge evlenmi, iki ocuuna da tapan bir adamd.
Drt yandaki olu Pierre'in yemeini elleriyle kk para
lara aynyor, sekiz aylk kz azna her yaptnda dnyann
en mutlu adam oluyordu.
"una bakar msn! " Mest olmu vaziyette Nikola'ya ia
ret ediyordu.

1 14
Yanlannda kans da olmasna ramen, misafirine Robes
pierre'in ocuklar, yeni fikirlere ak bireyler olabilmeleri asndan,
yedi sekiz yana geldiklerinde ailelerinden aynlp yatlanyla bir
arada yaatlmal fikrinden bahsetti. Bir de glrnseyerek Sa
int-Simon'un "cinsel rt ya" konusundaki fikirlerinden . . .
Alsas fondlerini yerken bir yandan melekler, Gewrtzt
raminer'le25 slanan damaklann gdklyorlard.
"Dnya'da hibir aroma olmasn ki bir peynirde bulun
masn," diye iddialat.
"ddial bir sz," dedi Tesla.
Bayan Bauzain devam etti: "Bir eyler yerken gzlerinizi
kapatp i ekerek yediinize iten ie anyorsanz, dama
nzdaki ey okkal bir mutfaktan kmtr. Gerisi hikaye."
Taze anneliin verdii panlt Bayanjeanne Bauzain'n gz
alc gzelliine gzellik katmt. Tesla'nn gzlerindeki yu
rnuaklk houna gidiyordu.
"Bekarsnz. zel bir nedeni var m?" Sorunun arkasnda
hem iveli bir eda hem de bir anne duruu vard.
" alyorum." Tesla iyi huylu bir tavrla yantlad. Te
bessm ederek, "Boa geirecek bir dakikarn bile yok," dedi.
jeanne, "Aksz geen her dakika boa gemitir," dedi
fralarcasna.
Bauzain bir gn Tesla'y anp, l870'de Almanlar gel
diinde bir yerlere birka ie Saint-Estephe gmdnden
bahsetti. arabn tarihi Nikola'nn dedesinin Napoleon'un
ordusunda askerlik yapt yllara dayanyordu. "Geenlerde
gmdm yerden kardm," dedi. "Bu yllanm araplan bir
tek seninle ierirn."
Nikola, arkadam Szigety'yi de davet edebilir miyim,
diye sordu .
"Tabii," dedi Bauzain.
Tesla, arkadan Bayan Bauzain'den uzak durmas ko
nusunda tehdit edip uyard. Bir masa etrafnda toplandlar.
Masadaki ortarn kiliseden daha kilise gibiydi. Ev sahibi, ie
lerden birini getirdi. Elinde bir bebek tayordu sanki. ieyi
at, sessizce kadehlere datt. Birer yudurn aldlar. Kafasn

25 Gewrtztraminer: Alsas'a has, yresel beyaz araptr.

s
topadayabilen ilk kii Tesla oldu. Kendini ifade edebilmek iin
doruldu: "Hayatmda ilk defa . . . Byle bir . . . "
Bol kahkahal geen akamdan sonra Nikola ve Szi
gety'nin Paris'e gitme vakti geldi. Ayrlrlarken Bauzain, gnl
meseleleri eitimi konusunda Tesla'nn icabna bakacann
szn verdi. Bir de Paris ve Strazburg'da gittii terzi adres
lerini. Gen mhendis Paris'e vardnda ofisine geip krava
tn balad ve Lika'daki okuma yazma bilmeyen annesine bir
mektup yazd. yi bir ruh haliyle Bay Raux'nun odasna gidip,
" tamamdr," dedi. "kramiyem nerede? "
Nikola'nn Alman titizliini cebinden karan Fransz
politikasyla tanmas bu ekilde olmutu. Bay Raux gitmi,
yerine bambaka biri gelmiti. Birdenbire az ve z konuan
mesafeli bir adama dnm, Tesla'ya ikramiye meselesini
Bay Laibl'le grmesi gerektiini sylyordu . Bay Laibl, Bay
Stone'la, bykh Stone ise Bay Raux'yla grmesi gerektiini
syleyerek emberi tamamlad. "Grmedim, duymadm, bil
miyorum"daki maymunu oynuyorlard.
"Keke Edison u Avrupal evrak memurlannn, irketi
ad altnda ne yaptklann grseydi," diye yaknd Bachelor'a.
Bachelor, "Neden New York'taki merkez ofisimize gemi
yorsun? " diye sordu.
"Cidden mi? "
"Cidden ! "

1 16
32

G Ei

Yolu; neden v e nereden yola kp, nereye vardm unuttum.


lmsz Pierre Loti

KAVGA
Tekinsiz bir sima Nikola'ya di gsterdi. Adam tek yum
rukta savuturdu. iddetli bir sopa darbesi omzunu felce u
ratt. Tesla dnp saa sola tekmeler savurdu, denizcilerden
birinin icabna bakt. Krekten uzun koluyla teki denizci
nin bumunu krd. Biri Nikola'y itti. Kafasnn arkas duvara
arpt. Etrafndaki insanlar ona dayak atan k ve glge par
alarna dnt.
"Kesin unu ! " diye bard kaptan.
Silahn ekti.
Dan!
Gvertede kavgaya karan insanlar silah sesinin duy
duktan sonra donakaldlar.
Kaptan bard: "Kim balatt bunu?"

LKALI ADAM
"Kalabalktan biri czdann arrken dieri de dikkati
mi datmak iin beni itti." Tesla anlatmaya balad: "Her eyi
mi aldlar. . . Biletimi, param. "

1 17
"Gemiye nasl bindin o halde? "
"Adma rezervasyon numaras vard. Benden baka kimse
veremez yani, bu ekilde bindim."
Likal iki iri adam onu dinleyince haline acdlar. Kendi-
lerini soyadlaryla tanttlar:
"Bacic."
"Cvrkotic."
Kollarn birbirlerinin omuzlarna koyup devam ettiler:
"Lika'dan iki kodaman."
nc bir kiiyle tokalat; sska bir on altlk, Stevan
Prostran.
Siren ald. Onlar giderek uzaklarken, liman da mavim
trak bir maket boyutunu ald. Yolcular denizdeki sise bulat
lar, marulara elma attlar.
Tesla yzn silerken Stevan'a sordu: "Nerelisin? "
"Rasticevo. "
Tesla'nn yz ifadesi deimedi.
"Velika Popina yaknlarnda," diye ekledi ocuk.
"Bilmiyorum," dedi Tesla. "Ama babam bilirdi." ada-
ma Amerika'da ne yapacaklarn sordu.
Bacic ve Cvrkotic, "Herkes ne yapyorsa," diye cevap ver-
di.
Aralarnda tek zgn duran Stevan Prostan'd. New York
Liman'nda gemiden inen bir Likal adamdan bahsetti. "Ka
raya ayak basar basmaz fenalat. Oturdu , yerinden kalkama
yacak gibi grnyordu. " Anlatrken gzlerini belertiyordu.
"Etraftaki insanlar biraz ilgilendikten sonra yoUanna devam
ettiler. Ama adam orackta ld. Aynsnn benim bama gel
meyeceini kim syleyebilir. "
"Yok yahu, hi olur mu yle ey Stevan." Arkadalan sr
tna birer aplak indirdi.
Stevan phe iinde ban sallad.
Kulaklanna bir yandan korku fsldyordu, bir yandan da
umut. Hangisini dinlemeliydi? Bir yanda kara kmr maden
Ieri ve hayatn elinden alacak olan iddetli patlamalar, dier
yanda zenginliin gz krpan altn frsatlan. Gzleri parlayan
sska ocuk sonunda cesaretini toplayp planlanndan bahsetti.

l lB
Amerika'da be ila yedi yl kadar kaldktan sonra Lika'dan bir
miktar arazi alacakt.
"Erkek kardelerim topra iler, ben de bir taverna aa
nm," dedi ocuka. Gzlerinin ii glyordu.
"Ad ne olacak?"
"Amerikal ! Btn gn nnde oturup gazete okuyaca
m." Hayali gazetenin sayfalarn eviriyordu . "Gelip geen
insanlar selam verecekler, 'yi gnler Bay Stevo.' Bazlarna ce
vap vereceim, bazlarna vermeyeceim."
Tesla, Bacic'le Cvrkotic'e sordu: "Peki siz neden gidiyor
sunuz Amerika'ya? "
"nk koca kyde hibir ey yok." Cvrkotic keyifsizce
g ld .
Kendilerini byle bir yolculuk yapmaya iten sebepleri
anlatrken, iki laflanndan biri "yok"tu. ocuklar iin u yok,
yallar iin bu yok. Vergileri demeye para yok.
Tesla'ya sordular: "Sen niin gidiyorsun? "

SATURNIA
Nikola'nn karnarasma almas bir gnn ald. Gece bo
yunca makinelerin nabzn dinledi.
Ad, endie verici ekilde, Saturria olan gemileri ak de
nizde yol alrken yukar gveneler heyecan iindeydi. Bou
larak lenlerin ruhlan iin dua eden yal bir Fransz kadn,
kurumalar iin bezlerini trabzanlara asan anneler . . . Gemi
sallanmaya balad. ocuklardan biri alamaya balam, sus
mak bilmiyordu. Kaptan son are olarak ocuu gverteden
aa atmay teklif etti.
Sabah yamur iselemeye balad ama dalgalarn sl
yamurun sesini bastnyordu. Tesla o gn gverteye kma
d, salonda kalp kaptanla sohbet etti. Claude Rouen, gen
mhendisi le yemeine davet etti. Kaptan, i k yorgun
insanlarn yaptklan gibi iiyor, bir yandan da misafirine gemi
de telefon kullanma ihtimali olup olmad hakknda sorular
soruyordu. Akam yemeinde sko bir mhendis eski zaman
larda deniz yolculuunun ok daha gzel olduundan dem
vurdu. Lyonlu bankerin sinirli kars, devekuuna benzeyen

1 19
irkin kzianna alttan alta t veriyordu . New York Opera
s'nda bir i bulmay uman ek bir kemanc da oradayd. Bir
ispritizmadr tutturmutu. Tesla'y zerre kadar ilgilendirme
yen bir mesele.
Deve kuuna benzeyen kza bir eyler anlatyordu: "Bu
dnyay te dnyadan ayran bir alayan var."
Kahvaltda da ayn mevzudan devam etti; fotorafianm
ruhlar, ryalar, balmumundaki el izleri. . .
"Carcassonne bayargc ispritizmac Msy jaubert'in
derledii hayalet arklarn duymu muydunuz? "
"Hayr! " Tesla szn kesip kalkt.
"Eitimli snf'tan aynlp, daha ok "tehlikeli smf'la,
yani Stevan Prostran ve Likal adamlarla taklnaya karar verdi.
Prostran rzgarl gvertede Tesla'ya iini dkt: "Okya
nusu ilk grdmde, onu uzun zamandr tanyormuum his
sine kapldm. "
Tesla donuyordu , yanna kaln bir eyler almamt. Fakat
iir kitaplaryla uan makinesinin eskizlerini unutmamt. Ya
takl kamaralarda kalanlarn ou Alsasl Franszlard. Gzleri
l l parlayan iki kadn uzaklara dalmlar, henz tanma
dklan ko calanna gidiyorlard. Anlamal fotoraf evlilikleri . . .
Kadnlan gren Bacic, byklarn burmaya balad. Prostran
ise rkek baklada uzaklara dalm Amerika'daki maden da
marlarn dnyor, sevinsin mi korksun mu bilmiyordu.
Yolcular geldikleri yerlerde braktklan tannlanna, kendileri
ni varacaklan yere ulatrmalan iin dua ediyorlard. Bir grup
Bask, birbirlerinin eyalanna gzclk ediyordu. Niceli bir
ka talyan, hatta birka Polanya Yahudi'si aile de vard. Ne
diyordu Polifemus, Odessa ve gemideki yol arkadalan iin?
"Hayatlarn akntya brakan aylak takm."

HER EY BYLE BALADI


nc gn yamur durdu ama rzgar kudurmaya de
vam etti. Gemi dalgalara hatp hatp kyordu. Yolcularn
ounu deniz tuttu. Ortal kt bir koku ald. Gemiciler,
insanlan rzgarn kulaklan bitii gverteye kardlar zorla.
Derken, biri avu ii kadar akordeonuyla kageldi, yannda da

1 20
mzkasyla baka biri. Her eyin tekrar balayaca ana kadar,
her eyin anlamn yitirdii ortamda Nikola'nn bekledii tek
ey adarolann hznl bir eyler almasyd. Fakat elenceli
bir eyler aldlar. Danslar topuklann vura vura dans etme
ye, kadnlar rdek sesleriyle bir eyler sylemeye baladlar.
Yolcular rzgarla ahenk iinde dnyorlard. Bacic'le Cvrkotic
dans etmiyor, Alsasl fotoraf gelinlerinin yannda durmu b
yklann buruyorlard. Kzlar gz szyor, kzlann karsnda
salyalan akan gemicilerse eteklerinden aynlmyorlard. Vahi
denizcilerden her biri, earpl Penelope'ler iin birer talip de
mekti. lerinden biri Alsasl kzlardan birini belinden kavra
d. Bacic adam tuttuu gibi frlatt. Gemici arkadalan adamn
yardmna kotu. Aalk ayak takmn pataklamak bir zevk-

ti. Ama bu seferki daha bakayd.


"Vurun ! "
"indirin! "
Gemi bsbtn birbirine girdi. Burunlar kmld. Kaptan
olaydan sonra Tesla'y yemee davet etmeyi brakt.

HAKKAT
Yolcular bo gzlerle ba dndrc gkyzne bakyor
lar, Amerika'nn bulunduu yndeki beyaz boluu anlamszca
seyrediyorlard. Birden gvertede apka ve earplardan oluan
bir kalabalk birikti. Aksak bir Bask, boaz temizleme edasyla
kendini tanttktan sonra kalabala btn milletiere mal ol
mu bir hikayeyi, hakikatin hikayesini anlatmaya balad:

Bir gn gen bir adam Hakikat'in peine der, tm dnyada


onu aramaya balar. Yedi koca da, yedi koca deniz aar. Gne
e, aya, rzgara sorar. Hakikat yolunda krk ift ayakkab eskitir
ve nihayet onu bulur.
Hakikat yal -ve irkindir.
Gen adam yl Hakikat'le yaar. Ondan birok ey renir
ve ayrlk vakti gelir. Gen adam yola koyulduunda Hakikat bir
ricada bulunur, "Bana bir iyilik yapar msn/"
"Tabii;' der gen adam.
"i nsanlarn arasna geri dndnde, beni sorariarsa onlara
gen ve gzel olduumu syle:

121
ORADA HZMETLERN BiLE HiZMETiLER VAR
Hedeflerine varmadan nceki gn deniz krlangc sr
sne rastladlar.
"Manlar da burada ! " diye bard biri.
Sonunda liman grmlerdi. atlardan duman kme
leri ykseliyor, gnbatm ncesi nesneler kendi i klaryla
gnee karlk veriyorlard. En gzeli de kor alev misali ya
nan krmz tulal binalard. Liman manzaras karsnda Ba
bil'in tm dilleri, alayan bebeklerin evrensel dili dahil, sustu.
Gvenedeki tm yolcular manzaray grebilmek iin
parmak ularnda ykselmeye alyorlard. Yoksullarn her
biri birer sper kahraman, bir Aeneas26 oluvermiti. Amerika
rzgar yzlerini bak gibi kesiyor, martlar tepelerinde d
np duruyordu.
Bacic'le Cvrkotic talam baklarn, Stevan Prostran ise
rkek ifadeli yzn Manhattan'n siyah hatlarna evirmi
ti. Dnyann drt bir yanndan gelen insanlar ve karlarnda
Amerika. Rhtmda bir bekleyeni olanlarn da Amerika's , ol
mayanlarn da. Geri dnmek zere gelenlerin de Amerika's ,
temelli kalacak olanlarn da.
"Yce sa akna, neredeyiz? " diye fsldad bir kadn.
Bitli kalabalktan ky kokusu yaylyordu . Korkuyorlard
ama cesaretlerini yitirmemilerdi. Korktuklar eyi arzuluyor
lard.
Manhattan !
jules Amca'nn k<F ty yataklarda yatp her gn milyo
nerler gibi et ve beyaz ekmek yedii Manhattan. Burada her
ey bir bakadr anam babam! Burada millet kn ynareasma
alr. Hizmetiterin bile hizmetileri var burada.
Mutsuz gzler bir umut Manhattan'a tutundu. Kayg ve
aresizlik iinde: Bu ehir ok byk. Bu ehir kaderim.

26 Aeneas: Yunan mitolojisinde Afrodit'in olu ve Truva kahramandr.

1 22
33

FAN i LE R i N II G I

Uykusuz Tesla, gezi boyunca sabahyldznn gecenin


kapsn rtn, afan glpembe renginin okyanusa do
kunuunu ve fanilerin Helios'un, arabasna binip gnlk
seyahatine balamasn seyre dald.
Kafasnda durmadan, kendisini dnyada aniayabilecek
tek kii olan muhteem Thomas Edison'la yapaca ilk gr
meyi canlandnyordu. Edison, altn andan sarkan rmcek
misali gkten inip Nikola'yla uzun bir muhabbete dalmt.
Tesla okyanusun stn kaplayan bolua, "Gnaydn ! "
diye bard.
Okyanus, iindekilerle beraber karlk verdi. Tesla'nn ve
Saturnia'nn altnda "okyanusun kaytlara gememi yaratkla
n" oynayordu.
Yolcumuz bir gn denize seslendi: "Seni haval, beyaz
apkal deniz seni ! "
Bir baka gn, "Sen ki sonsuza dek bir dalgalanp bir du
rulan," dedi.
Homeros gibi haykrd: "Ey balk dolu, buz gibi deniz.
insafsz deniz."
ki dnya arasndaki o yerde etrafna bakt. Trabzana tu
tunup gkyzyle okyanus arasndaki izgiyi seyre dald. Ara
ara benlik duygusunu yitirip etrafn saran sonsuz mavilii
ruhu yerine koydu.

1 23
Drbnyle karasulanna girdii blgeyi tanyor ve tam
da beklenildii gibi, ne gryor? Her dalgada hatp kan bir
yzc kafas. Bazen bu yzc , srf dalgalara kar mcadele
eden kollanyla tekrar belirmek iin, tamamen gzden kaybo
luyor.
Kim?
Gemiyi takip eden kim olabilir? Drbndeki ift mercek
ler tek bir noktaya odaklanp yz ereve iine ald. Tesla
aabeyini tand. Okyanustaki yzc vakitsiz boulan aa
beyi Dane'ydi.
Tesla yllar nce lm gibi byk bir olayla nasl baa
klacan renmiti. Fsldamaya balad, nk Tann en
ok fsltlara kulak verirdi.
Sessizce, mitsizce yalvard: "Brak gideyim, ltfen b
rak ! "
Her defasnda drbndeki hayalet kazanyordu.
Sallanan kafas ve durmak bilmeyen darbeler Tesla'ya
yle dedi:
Peini asla brakmayacam kardeim!

1 24
l l. BLM

AMERiKA
34

SAG I R ADAM I N EVi

Tesla New York'ta gemiden indi. ehrin kendisiyle zerre


kadar ilgilenmiyordu. Bir labirenti andran bulvarlara, cadde
lere dalarak derhal Edison'un laboratuvann aramaya koyuldu.
"te geldim ! " Kapy alarken bir yandan da kendini teb
rik etti.
Laboratuvardakiler periler diyannn kapsn ina etmek
le meguld. Grnmezlik apkas, ak iksiri . . .
Hm . . .
Dnceleri gsteren kameralar, gelecee uzanan kap
drbnleri, i mziinizi dinlemeye yarayan stetoskop . . .
Hm . . .
ilk ampul burada yand.
ilk kez burada bir makineden insan sesi geldi.
Tann, yaratma iine -mucitlerin abalanyla- bu labora
tuvarda devam ediyordu.
Buras dnyann merkezi, girciabn sessiz gzyd.
Grltl New York danda homurdanmaya, kandrma
ya devam ediyordu. Edison, New York'ta sudaki balk misa
li evinde gibi hissediyordu. Balkiann efendisi, kral Edison !
Deha Edison!
Bor iinde yzen deha hi vazgemiyordu; zengin m
terilere avna yaklar gibi. sokuluyor, Manhattan gazetecile-

1 27
rine rvet yediriyordu . Tala tozuyla kapl yerlerde kenevir
lifleri; atlyelerde harl hanl ileyen, makine paras reten
makineler; kapkara ya kokusundan geilmeyen kalabalk ko
ridorlar . . . Dank sal iki adam tartyor. Birinin sesi daha
gr kyor, ad Connelly. Kimin kazandna patran karar ve
recekmi. Kapnn nnde Astoria'dan bir i adam altn saa
tini kontrol ediyor.
Dank sal Connelly bir sekreter edasyla Tesla'y ieri
itekleyerek, "Birazdan seninle grecek," dedi.
Yznde en iyi glmsemesi, cebinde drt sende Tesla
kader kapsndan geti. Kim takar Tesla'y? Asl babas, dn
yann en mehur mucidi, kapnn ardnda kendisini bekliyor.
Birka dakika iinde Edison, candan ve tandk bir tavrla Tes
la'y karlayacak.
Tavanda ar ar dnen bir pervane, dank bir ofis. G
m ereveli siyah beyaz fotoraftan bakan sempatik, apkal
bir olan.
Bu arsz olann hayat hikayesi tpk bir azizin hayat hika
yesi gibi anlatlmakta. Port Huron-Detroit aras sefer yapan
trenlerde gazete satan ocuk imdi Iklar ehri'ne k satyor.
Ar ar dnen pervane altnda Tesla , yavru kpek gibiy
di. Pauldayan badem gzler, enesinin altndan sarkan, kolal
iki gen yaka, ortadan ikiye aynlm dalgal salar . . . yi bir
intiba brakmak isteyen acemi duruu . . . Kayglyd, masaya
kadar olan mesafeyi iki admda arnlayp Bachelor'n tavsiye
mektubunu Edison'un masasna brakt. Edison ksk gzlerle
onu bir kez daha szd. Kaygl yz ifadesinin yerini samirni
yet ald. Mucitler kral teatral bir edayla tavsiye mektubunu
brakarak yzn toparlad.
"stersen yarn balayabilirsin."
te bu!
Tesla az kalsn heyecandan baylacakt. Asl hikaye imdi
balyor! imdi!
Whitman'n da dedii gibi, att ilk adm ok sevmiti.
Umut sayor, ayaklar yere basmyordu . Gkyz, iini
gdklyordu gkyz; ruhunun ada. Bir an nce ertesi gn
olsun da kalkp ie gideyim diye can atyordu. Harika bir his

1 28
bu, fevkalade bir his; kumar gibi, alkol gibi. . . Yzne nasl bir
ifade oturduysa artk, onu grenler glmsyordu. lk gnn
de sabah 10.30'dan ertesi gn sabah 5'e kadar alt.
kinci haftasnda Edison'un Oregon adl transadantik ge
misinde iki dinama ezamanl ksa devre yapt.
iler, "Tamir edilmesi mmkn deil ! " diyerek omuz
silktiler.
"Ne demek mmkn deil! " Edison kprd.
Elektrik teknisyenleri iddialannda srarlyd: "imkansz ! "
Edison tm ekibi kovdu.
Oregon bu sistemle aydntatlan ilk transatlantikti.
Tesla'y gnderdi. Derhal gitti Tesla.
Bilgiden ziyade sezgilerine dayal bir zm getirme yn
temi vard Tesla'nn: Nokta at yapyordu.
afak skmeden st ba is iinde geldi. Gren, meale
lerle dvlm sanrd.
Edison laboratuvann giriinde bekliyordu. "Ne olmu bi
zim Paristimize byle! Parti nasld?"
"Oregon'daki sorunu hallettim." Cevap, Edison'un yz-
ne tokat gibi indi. Bouk bir sesle takdir etti: "Aferin. "
Tesla hemen glmsedi.
"Bir mhendis iin sizinle almak bir onurdur."
Edison'un yokluunda durmadan ona motorunu anlatt,
heyecan duvarlan ap civar birralara tat.
"Hele ki benim amdan . . . Sizinle almak o kadar de
erli ki, nk uzun zamandr size gstermek istediim bir
ey var, alternatif aknla alan motorum. Doru aknla al
an motorlara olan stnlyse u ekilde: Halihazrdaki g
merkezleri yalnz bir millik etki alanna sahipken . . ."

Hitabetini ilmek ilmek dokuyan gen adamn kalbi kt


kt atyordu.
"Sadece New York'a bile ne kadar doru aknla alan
istasyon gerekiyor bir dnn ! "
Yine sekreter roln stlenen huysuz Connelly, Tesla'nn
kulana fsldad: "Ar iitir. "
Gen adam btn sylediklerini tekrarlamak zorunda
kald.

1 29
Bir eyden tiksiniyormu gibi bakan ksk gzleri Edison'a
farkl bir hava katyordu. Sabahn ilk saatlerinde yz ifade
siz olurdu. Szleri Tesla'y artmt: "Bir mucidin dehasnn
yzde daksam mmkn olan ve olmayan grebilmesinde ya
tar. Budur. " Kendi kendini destekler bir ifadeyle Tesla'ya bakt.
Tesla tepki vermeyince szn bitirdi: "imkansz."
"Fakat alan bir model kurdum bile." Parisli kekeleye
dursun, Edison o muhatabm ezen glmsemesini yine ta
knd. "Doru akmla ileyen ilk elektrik santrallerimi kurdu
umda doalgaz endstrisiyle nasl savamak zorunda kald
m biliyorsundur. Tesislerimi aana kadar gazetecilerime, 'Gaz
yle zehirlidir, byle ktdr,' gibi bir sr ey yazdrdm. "
Daha laubali bir sntmayla devam etti: "Rakip sistemine kar
koymaya kalktn bir dn istersen."
Connelly ve kafasnda dknt bir apkayla gezen Kk
Benny lakapl adam, bir azdan gldler.
"Paray bastnp gazetecilere, 'Alternatif akmdan uzak
durun!' yazdrsam, tahmin edersin ki ban ok anr. "
Ellerini kavuturup devam etti: "Hadi, brakalm bu ha
yalleri. Neyse ki kurduun sistemin almas tamamen im
kansz."
"Deil. . . "
"mkan yok! Fakat bahsettiin yntemle doru akmla
alan motorlan gelitirirsen sana en temizinden bir elli bin
dolar. "
Tesla'mn baklan alev sayordu.
Edison'un kalan tek sra dz bir izgiyi andnyordu. ih
tiyac olsun olmasn, yalnzca ayda bir defa ykandndan et
rafa eki bir koku yayard. Kansnn kafay yemekte olduuna
dair sylentiler dolanyor, kadnn her iini Edison gryor
mu diye konuuluyordu. nce dudaklan arasna sktnlm
purosu, bir sebzeyi andran burnu, kurakln vurduu imler
gibi prsm salan vard.
Tesla ylece bakakald, belli ki duyduu eye inanama
mt. Bu adama o kadar gveniyordu ki ona baka bir gzle
bakmaya yahut sinirleurneye cesaret edemiyordu.
Bu ter kokan, sarkk kulakl, salan oktan dklm sa-

1 30
r adamn kendisini hayal knklna uratp urarmayaca
konusunda tereddtleri vard. Edison da onu anlamayacaksa
kim anlard?
almaya devam edecek, haklln kantlayacakt.
Her gn Pearl Street'teki tesisiere ve civardaki Gerk elik
Atlyesi'ne ampul takmaya gidiyordu . Cam tp kartonlan ve
zerlerinde gizemli etiketler olan kutulada rmaklar ayordu .
Bunlar Paramaribo, Malezya, Kongo gibi, Tesla'nn hayalinde
lernur ve papaanlarla dolu, smrge lkelerinden gelen de
ney malzemesi siparileriydi.
Tesla'nn dnyas laboratuvardan ibaretti. New York yoktu.
Hal byle olunca . . .
Tesla New York'un yaz sca denen eyle o yl tant.
Yatnmclar mehur laboratuvara gelip gidiyorlard. Tren ba
casn andran apkasyla Wall Street'in sultan john Pierpont
Morgan da urard. Siyah takm elbiseleri iinde cenaze evi g
revlilerini andran milyonerler ve cenaze evi sahibi Morgan . . .
Adam bir defa uzaktan grmt, kendisinde Tesla'y rahatsz
eden bir eyler vard.
"Sanki biri kafama uval geirmi gibi," dedi Kk Ben
ny'ye.
Yeni ark lambalan ve doru akmla alan motorlar ze
rinde alm olmasndan dolay uzun suratl, souk bakl,
ince ve olduka kvrak dudaklan olan bir adamla Tesla'ya ya
nat. Zoraki bir glmsemeyle kendini tantt: "Robert Lane."
Bir dolap evirmek niyetindeymi gibi bir havayla Tes
la'ya kartn uzatp yle dedi: "Lambalann finanse edecek
birine ihtiyacn olursa . . . "
"Hayr, yerimden memnunum."
"Memnun olduunu biliyorum," dedi bir eyler ima eder
gibi.
Gerk elik Atlyesi'ndeki deneyler baz gnler yirmi saat
sryordu.
Burada mhendisler kanncalara yarar bir istikrarla de
niyor, deniyor, deniyorlard. Edison bir gece asistanlann labo
ratuvara kilitler, ertesi gece ise biraz hava alsalar iyi olur diye
dnrd .

131
"Hadi benim uykusuzlanm, teneffs vakti."
Edison'un uykusuzlan, zincirinden boanm kpekler
gibi yaz gecelerine dalarlard. nce Ellinci Cadde 65 numara
daki Macar restoranna kerlerdi. Yerlerde am talalan, m
zisyenin bann altnda inleyen melankolik mzikli testere . . .
"Bira ! Et! Turu ! " diye banrlard bir yandan masa ve
sandalyeleri ekerek.
"Bana bir gula ! "
"Bana da ! "
Connelly kendilerine servis aan yal j ohan'a sordu:
"Pardon, omuzlanndaki o koca yumru nedir?"
Mekan sahibi kaybolup geri geldi, masaya bardak ve ta
bak brakt.
Dandan yazn, parlak san kpeklerinin havlamalan ge
liyordu.
Kk Benny tam bir otlak havasnda glmseyerekjo
han'n srtna bir aplak indirdi, katla katla gld. "Bylesine
iyi bir garsonda byle ask bir surat. . . "
Connelly bir yandan millete Tesla gelmeden bir yl nce
yaplan New York'taki dnya harikasndan, yani Brooklyn
Kprs'nden bahsediyordu.
"Babil'in Asma Baheleri de neymi. Bizim Brooklyn kp
rmz var," diyerek lafa girdi Edison bilmi bir tavrla.
Henz alnn zerinden bir hafta gememiken biri
yaygara kopard: "Kpr kyor! " Bir dzine insann l
mne neden olan bir izdiham kt.
"Ne katk ama ! " diye uuldad Connelly
Sefil, sarho mzisyen gzleri kapal vaziyette ban sal
Iayarak mzikli testeresini aladursun, Edison'un tayfas ok
bal bir ylan edasyla kalkp kt. Tek elden ynetilen atl
tramvay gibiydiler. Paris'ten henz gelmi olan Bachelor da el
leri ceplerinde tayfann peine takld.
Uykusuz tayfa birbirine banp akalaarak Bowery'deki
Golden Garter adl gece kulbne doru gezintiye kt. Ask
suratl bir Alman, masasnda kendilerine yer verene kadar
birbirlerini itip kaktlar. Oturduklannda da birbirlerinin rom
bardaklann dirsekliyorlard. Makyaj akm bir kadn gelip

1 32
masalanna oturdu: "Beyler, bana bir iki snarlamaz myd
nz?" dedi.
"Feodal sistem," dedi Benny, "genelevler polislere rvet
yediriyor, polisler amirlere, amirler siyasilere. . . " yle kt ge
irdi ki hava akm gsndeki kllara kadar vard. Kfretti.
Yeil gzl Connelly iyice aka geldi: "Steve Grady kp
rden adarken ne demi biliyor musunuz? niyorum ! " Bir
rom yuvarlad.
"Ha! Ha ! Ha! "
Masaya abartl ve neredeyse korkun bir nee hakim
di. Masada dndrdkleri geyik, kelimeleri anlamlanndan
etmiti. Edison'un ruh hali yemekten sonra illa ki dzelir, o
noktadan sonra diyaloglan taciz etmeye balard. Genliinde
bir tren istasyonunda metal pisuara elektrik vermi, arplan
adamlarn titreyerek zerlerine iemeterini seyretmimi.
"Ha! Ha ! Ha ! "
Az ak ayran budatas gibi bakan adam masann yne
timini ele geirmiti. erisi epey scak olmutu.
Kap ak, danda yaz aslanlannn kkremeleri, yaban
c sokaklarda koturan hametli boalar. . . Burun deliklerin
den ruha dolan, ba dndrc, i gdklayc kokular. ehrin
klan ve telerden gelen sesler ac verici bir cazibe odana
dnmt. zlemle bakan gzler, odann duman ak ka
pdan ehre doluyordu.
Bir tek temposu anlalyor mziin.
Herkes kadehini yuvarlam.
Benny, purosu yerine Connelly'nin byklarn yakyor.
atlak sesiyle bir eyler mmldanan, ara ara kaybolup
mini eteiyle tekrar beliren kzl sal bir kadn, kadnlarn
kabark eteklerine taklp den ve biradan baka her eyden
duble hesap alan ahin grnml garsonlar . . .
"Ne bu?" Edison hesab kastederek efelendi.
Garson maln gzyd . "Bir hata olmu efendim," dedi
af diler bir tavrla.
Elektriin prensi iaretparman saliayarak garsonu
uyardktan sonra gevezelik etmeye devam etti: "Bayan Peter
son ampullerimin iinde yanan eyin ne olduunu sordu. "

1 33
yice kzarnt. "Ne dedim biliyor musunuz? Limburger pey
niri! "
Uykusuzlar opera korosu misali grledi: "Ha ! Ha! Ha ! "
Edison imiyordu ama tayfann sarholuundan geine
rek karga gibi tmeye devam ediyor, bir yandan ise gzlerin
den ya geliyordu.
"Bir defasnda beyaza dnp dnmeyeceini merak edip,
siyahinin tekini korkuttum."
Tesla korkmaya balad. meyen Edison herkesten daha
sarhotu.
Connelly araya girdi: "Peki ya svireli adam hatrhyor
musun? Hani u dikkatli ve kuralc olan, kahvaltda salata yi
yen tip? Bir gn bizim masaya oturdu. Ben ha bu kadar bir
tabanca kardm. Senin defterini dreceim, dedim."
Benny kahkahaya bouldu. "Bir daha ie gelmedi mi
yani?"
Uykusuzlar hallerinden memnundu. "Ha! Ha ! Ha ! "
Yirmi sekizinci ya gnn tam da bu eki suratl mas
keler anaforunun ortasnda kutlad Tesla. Akllanyor, gzleri
alyordu.
Edison lavaboya gitmek iin kalkt anda uykusuzlar ar
kasndan konumaya baladlar.
" Cimrinin teki, stne stlk yalanc da."
"Ailesi muhafazakar partiden. Devrim zaman kralcyd
lar, biliyorsun."
Bachelor l evinde konuur gibi ekledi: "Kkken ah
n atee verdi diye babasndan krba yemi."
"Vagonlardan birinde yangn kard iin kondktr
kulaklanna vurmu."
"Ar iitme mevzuu oradan geliyor," dedi Benny.
Bachelor bir yandan olaanst sakallann svazlayarak
ekledi: "ine gelmeyenleri iitmiyor sadece."
Edison masaya dndnde pheyle sordu: "Konu ne
dir?"
"Hi," dedi Connelly, Edison'u grdne memnun bir
vaziyette. "Ne iyi bir adam olduundan bahsediyorduk."

1 34
35

iSKELETi N K

Tesla'nn aleyhine iki ey var.


Bir, Paris'ten gelmi olmas. Uykusuzlar, para hesabn
hala frank zerinden yaptn fark edip Tesla'y Parisli diye
anyorlard. Operay sevdiini duyduklanndaysa birbirleri
ni drtp arkasndan alay etmeye baladlar.
"u oval kedi suratlya bakn ! Yarasa kulak! "
Kadn i aman da giyiyordur bu !
ki, Tesla gerek bir Parisli deildi.
Bir keresinde Edison kuru kuru ksrm, ardndan Tes
la'ya kkken insan eti yiyip yemediini sormutu.
"Ne demek istiyorsunuz?"
Mucitler kral alayc bir edayla devam etti: "Medeni dn
ya haritasnda Lika/Smiljan' bulamadm da."
Tesla nezaketi elden brakmad: "Milan ve Ohio'nun altn
harflerle yazl olduu u harita m?"
Edison'un kafasnda Smiljan, yrtc kulann, etobur ke
lebeklerin olduu bir yerdi.
Tesla'ya gre rnernleketiyle ilgili tek sorun, Smiljan'n
Edisonlarla, yani benlik duygulann kaybetmemek adna y
kanmay reddeden zeki ama ilkel adamlarla dolu olmasyd.
Edison'a gre, nazik davranan kiiler mutlaka bir su ilemi
olmaliard ki yle davranyorlard. Ayrca sledii insanla-

1 35
nn, bu yzden kendisini takdir ettiklerini dahi dnyordu.
Edison, Tesla'ya Luka Bogic'i andryordu . Her frsatta Niko
la'ya bir silah dorultup, ldreceim seni, der; sonrasnda da
tavernadaki avc tayfasyla glrlerdi.
Edison ve Tesla, her biri kendi dnyasna dalm halde
birbirlerinin yanndan geip gidiyorlard.
Paris'ten yeni gelen Nikola, gelitirmekte olduu yeni
motorlarla ilgili haberleri dorudan Bachelor'a rapor ediyor
du.
Nikola balarda uykusuzlann duyduu, "Patent Ofisi
Brosu'nda Edison'un casusu var" dedikodusuna aldrmam
u ama Connelly parmayla bir ayya iaret ettiinde fikrini
deitirdi. Ad, Zenas Wilbur Fink'ti. Edison, Fink'in verdii
ipulanyla dier insaniann icatlann modifiye edip kendi ica
dym gibi patentlerini alyordu.
Edison'un deeri gnden gne dyordu.
"Cmertliin olmad bir dnya nasl olurdu?" diye merak
etti Tesla. "Zindana dnerdi. . .
"

Gznde Olimpos tannlanyla bir olan Edison'un deeri


ni insani llere indirdi. Bu adam yerde uyumaktan rahatsz
olmayan, salan gece vakti sahibi tarafndan bakla kesilmi
gibi grnen ve en nemlisi de saramayaca bir eyle zerre
kadar ilgilenmeyen bir adamd.
Tesla hayal knkl iinde mnldand: "Tilki, kurnaz til
ki . . .
"

Efsuncunun ra neredeyse bir yl iinde doru akmla


alan tam yirmi drt motor projesi tamamlamt.
"Bunlar daha ncekilerin yerini alp standart haline gele
cekler," diyordu Bachelor'a.
Edison'un odasna at kap girdi. Tavandaki pervane her
zamanki gibi ar ar dnyor, Edison bir eyler okuyordu.
Gri gzleri kkrtc balklarda geziniyordu:
Apailerle Sorunlar! stediini Alamaynca ntihar Etti! Louisi
ana'da Yolsuzluk! Victor Hugo'nun Son Saatleri! Gecekonduda kan
Yangnda Sekiz Can Kayb! Pencereden Atlan ocuklar! skeletin
k! Brookstane'un Bel Kemii Abraham Kreutz Dn Hayatn
Kaybetti!

1 36
Patronunun varln fark etmesini beklemeden hevesle
lafa girdi: "Btn projeler tamamland. Elli bin dolar demi
tiniz! "
Hrdayan gazete sayfalannn ardndan, "Konu neydi?"
diye bir ses geldi.
Edison elindeki gazeteleri teatral bir tavrla bir kenara
atarken Tesla az kalsn kendini tekrar edecekti. Patronunun
yz ifadesini grd an be kuru dahi alamayacan anlad.
Pervane sinir bozucu bir ekilde dnmeye devam ediyor-
du.
Edison kaygsz bir hain havasnda ekledi: "Sen de Ame
rikalllann esprilerinden hi anlarnyorsun, gen adam. "
Tesla aptala dnd. Bunun espriyle ilgisi yoktu, bu d
pedz yzszlkt. Edison'un Paris ofisindeyken, onun iin
almann bir kazan olduunu dnyordu . Fakat imdi. . .
Fervane yle ar alyordu ki sanki dnmyordu.
Tesla'nn ahlak anlay Edison'daki ehir ahlakyla uyu
muyordu. O gne kadar patronu iin bir balerin gibi alm,
tabir-i caizse halinden yaknmadan rmcek anda perende
atmt. Bir yl boyunca Edison'un gzlerinin iine panldayan
gzlerle bakt. Efsuncunun ra, yanl anlarnalardan kt
lk doacana inand. Yetenekli insanlarla her halkarda ayn
safta olacan varsayd.
Bir de Edison'un tarafndan bakalm: Babas tarafndan
meydancia kaak kleler gibi krbaland, kadnlar kayor
du. Toz kokusu iinde ruhu bedeninden aynld. Babas krha
c srtna indirdike iinden baka bir Tom kt. Krbalarran
Tom'un acs, yeni Tom'un fkesine dnt. Toz ve kan ko
kusu iinde ant iti; katlanmak zorunda kald duruma den
kimseye acmayacakt. Tm dnyaya haykrd: Kimseye yenil
meyeceim! Hayattaki her canlya kafa tuttu; adamlar, kadn
lar, ocuklar. . . Onun iin zafer kazanmak, kelimenin tad
marradan nemliydi. O tozla kank kan kokusu mrnn so
nuna kadar burnunun direini szlatt. Kendi kk karlan
adna, insanlara byk aclar ektiTmekten geri durmad.
"Ama . . . " Tesla'nn baaz dmlendi.
Kller Edison'un yeleine dkld. Domuz azn an-

1 37
dran azyla purasunu kemiriyordu. Tesla'nn gzne, tek
bir kemiin dahi kamasna msaade etmeyen bir kpek gibi
grnyordu. Evrimsel bir gereklilik olan, et paralamaya ve
kemik krmaya yarayan az diierin yan rn gibiydi enesi.
Tesla donakald. "Gzmzdeki iyi niyet klan yitince,
insanlar ne kadar da irkinler," dedi.
"Ama, " diyerek araya girdi Edison, "haftaln on sekiz
den yirmi alt dolara karabilirim. "
"Amalannzla ilgilenmiyorurn bayrn," dedi Tesla kibarca ,
"istifa ediyorum."
Edison bekle iareti yapt eliyle.
hanetin souk rzgarlann iliklerinde hisseden gen
adam Srpa bir eyler saydnyordu : "Adi soytan! it herif! "
Ne yne gideceini bilmeyen Tesla'nn eline Robert La
ne'in kart iliti. Cebine atvenniti. Edison avurtlann iirdi.
zerine izik att insanlan gldrrneyi deniyordu; bylece
ihaneti ucuz komediye, trajediyi gldrye dntrecekti . . .
Madur olup dnyann ivisi kt diye ah eden mazlurnlar, rna
dur olan taraf kendileri olduklan halde zr dilerne iini st
lennesi gereken yine mazlumlar . . .

1 38
36

H i

Tesla'nn "tslamaz-kslmaz" ampulleri New jersey,


Rahway kasabasn aydnlatt. eytani glgeler srs ehir
den srld. nsanlar elektrik altnda arklar syleyip
dans ediyorlar, havalara uuyorlard.
Donuk bakl yatnmc Robert Lane ve iman orta Wi
ley cotular: 'Tebrikler! "
Tesla ho bir ses tonu ve utanga glyle teekkr etti.
"Her ey yolunda, iyi ho ama esas ie ne zaman girieceiz? "
"Hangi esas i?"
Tesla'nn sesi ciddileti: "Benim alternatif akm motoru
mu retme ii! "
Wiley'yle Lane itenlikle glmsediler. Tesla sorusunu
tekrar etti, kkrdamaya baladlar. Konuyu nc anday
sa gotik harflerle yazl, diplamaya benzer ho bir sertifikas
olmutu .
Evvet!
ereveletmek istiyordu.
Fakat, hayr!
Faturalan, erevelettii sertifikasyla deyemezdi.
Bir gnn sonunda dank etti: "Beni kendi altm ir
ketten ihra ettiler ! "
Oturduu baheli evden kmak zorunda kald. Eyalan
n bir depoya koydu.

1 39
Bir yere teknik ressam olarak girdi ama dzenli i ak
yoktu.
"Yalnz bir haftalk i var," dediler.
Bir sre sonra, "Belki birka gn," dediler.
En sonunda, "Hi i yok," dediler.
Bir kez daha, "Hi i yok."
nceleri laboratuvannda herkesten uzak bir hayat sren
Nikola, ehrin sokaklannda kaybolmu hissediyordu.
sesi hayretler iinde mnldanyordu: "Her ey ne kadar
hzl olup bitiyor? Bu caddeler neden bu kadar byk?"

1 40
37

G EL!

Bir sz vardr: Broadway-Houston arasnda bir kede


dur, rastgele ate et, bir tane bile drst adam vurmazsn.
ehrin san duvarlan arasnda birbirine srtnerek geen
talyan kadnlar, Polonyallar, Yunanlar, Yahudiler ve Lbnan
llar. Tek ortak noktalan, bararak konuma aklan.
st tabaka zengin Manhattanllann varolarda ii olmaz
d. Genten bir adam ara sra risk alp izim malzemeleriyle bu
sokaklardan birine gelir, sanki Nepal'de yahut Kahire'deymi
havasnda, resmedilmeye deer fakirleri izerdi. Burada her
kes banyor; seyyar arabasnda meyve satan adam, sokan
kesinden beri adam kavalayan polisler. Akamlan sokan
ritmi allegradan kreendoya geiyordu. Aznda ksa bir t
tnle, elma ve "George Washington" turtalan satan rlandal
bir kadn, ayakkab backlan satan Sava gazisi bir iporta
c, bana be apka birden geirmi ikinci el kyafetler satan
amatac bir eri. Siyahi msrclar toy sesleriyle banyorlar:
"Scak scak! Taze kt ! "
Sokan en iyi kesini kapmak iin arsz ayakkab bo
yaclan kavgaya tutuurlar. Kendilerini ikiye vermi aciz
insanlar, barlarda onlara kr kaplanlar deniyor. Gazete sa
tan olan ocuklan bir yandan barmakta: "Yazyooor, ya
zyor ! "

141
Bir havai fiek kutlamasyla Bedloe adasndaki zgrlk
Heykeli'nin mealesi yakld. Yeriiierin katili General William
Tecumseh Sherman, piyangoyla finanse edilecek heykel iin
yer belirledi. Heykel ilk olarak zlm prangalada siyahi
bir kadn olarak tasarlanmt ama sonra beyaza dndrld.
Gazeteler mealenin yakldn yazdlar: "Karada ve Denizde
Zafer Hakim". Bu arada sska ve mutsuz bir adam, olanlardan
tiksiniyormuasna bir ifadeyle sylendi: "Apartmankondu ! "
Srpa bir karlk bulamyordu. Alabildiince fakirin bir araya
istiflendii yksek bina ite. Avlusunda biimsiz ek yaplar ve
su borulan olanlardan hani.
Gne ipe serili slak araflara da g bela vurdu.
Parisli bumunu kntrd: "Sidik kokuyor buras! "
Kl kokusu, karanlk merdivenleri el yordamyla kp
penceresiz odasna giren yeni kiracy gten drd. Kap
sn kilitledikten sonra kendisini ncil vaizleri gibi hissetti.
Ha akllsn ha aptal; ha insan ol ha hayvan . . . Bir fark yok
muydu? Duvardaki al sva ve tala tozu yan odalardaki aile
ii srlar, bedensel sesleri olduu gibi dier odalara veriyor
du . Drt bir yanda horlayan, kuru kuru ksren, hrlayan
fakirler . . .
Her ey ne kadar hzl ilerliyor, dedi kendi kendine.
Hibir zaman para dkn bir insan olmamt ama o an
tek dnd ey parayd. Kahvalt: Drt sent. le yemei:
Gene ayn. Peki ya yarn? Yannn icabna yarn bakacak.
Sonbaharn ilk yamurundan sonra on sente bir somya
kiralad. Yerde uyumak be sentti. Trasz yz yastk klf
larn ypratmt. Karakol bodrumlanndaki malum barakalar
beterin beteri. Taze aylamz barakatara der dmez can
dman ufunet, onu boazndan yakalad. Fakat dandaki
buzdan iblis pusuya yatm bekliyordu. Bir zamanlarn Bu
dapete dekadam le gibi kokan kader ortaklanna sokularak
snd. Nerede olduunu unutmak istercesine, hattaniyesini
kafasna geirip uyumaya alt. Bir an nce afak sksn de
kendimi sokaklara ataym diye can atyordu.
Sulu kar attran sisli bir sabah Tesla, ypranm ayak
kablanyla Mulberry Street'te volta atyordu. Tandk bir sima

1 42
grd birden. Stevan Prostran! Yemyeil gzleri, dolgun ya
naklannn arasnda ekmi gibi grnen burnu . . . alt
Alman fnnnda iyi yemiti.
Stevan arkadan grdne sevinmi, etrafnda pr
dnyordu. Bacic'le Cvrkotic Petersburg'a gitmiler, o New
York'ta kalmt. "Senden ne haber? " diye sordu.
Tesla'nn sesi, hznl bir ku akmasna dnp tek
rar duruldu: "yi ! "
Likal gen arkadann bir an bile tereddt etmeden elini
omzuna koyup syledii o cmleyi Tesla hayat boyunca unut
mayacakt: "Benimle gel! Bir kiiye yeten iki kiiye de yeter."
Stevan, Tesla'y odasna ald.
Bir budalann kalbi kadar kasvetliydi oda.
Odaya dair tek iyi ey, Dane'nin hayaletinin hi urama
m olmasyd.
Stevan geceleri un elerken bembeyaz olurdu. Hayalet ne
ki . . . Gn iinde bir Amerikal gibi giyinir, pazarlan salarn
ahenkle tarard. apkasn yan yatnr, hastonunu hafife yere
vura vura yry yapard. leden sonralan Bowery tiyatro
Ianna giderdi. Sahnede korsan sakall iki aktr, havaya kalk
m hanerlerden yansyan k ve diz km naif gzelin
"Hayr! " l.
Stevan Prostran da tm seyirciler gibi haini fkeyle lanet
lerdi. Ar aksanl ingilizeesi ve Srpasyla, "Brak kz, oros
pu ocuu ! " diye banrd.
Tiyatro deyince gzleri parlyordu. New York'un ba dn
drc bykl Stevan' sarho etmiti. Ne zaman biraz
para biriktirse hemen yeni bir apka alyordu.
Tesla'ya sordu: "Altn di taktrsam m, ne dersin?"
Tesla kt: "Sz konusu bile olamaz! "
Nikola, srarla hatrlamak istemedii o sonbaharda Prost
ran'n yatanda uyudu : Gen fnnc gndzleri, Tesla geceleri
kullanyordu ayn yata.
Nikola'nn aknl kala gz arasnda umutsuzlua d
nt.
Zamann artianna gre uzun zamandr srnmekte
olan kahramanmz, pazarlar okuyarak kendini gelitirmeye

1 43
alyordu. Ktphaneden Scientific American alp pis koku
lu apartmankondusunda okudu. Saylardan birinde sosyolog
WG. Sumner'n bir grne rastlad. "Zenginle fakir arasn
daki uurum pek de kayda deer bir mevzu deil," diyordu.
"Teekkrler Sumner, Tann bu merhametli ruhunu koru
sun ! " diye sylendi havasz odasnda.

1 44
38

KU LAK EKM E

Mott Street'le Park Row arasndaki kilise bahesinin du-


vann birka haydut tutmu.
Tesla kalann atarak sordu: "Kim bunlar?"
"Bakma," dedi Stevan fsltyla.
"Neden?" dedi Tesla, duyamayacaklan bir mesafeye var
dklannda.
"Onlar Whyo etesinden." Prostran honutsuzlukla an
latmaya balad. "Civardaki en tehlikeli ete. Konuma onlar
la, senden haberdar olmamalan daha iyi."
Tesla eve dn yolunda srekli endieli oluyordu. Kime
sorsa, "Whyo'lardan uzak dur! " diyordu. Bu iriandal zhan
dutlar Tesla'ya Lika'dakileri antrmt. Morgue'da viski
kantnlm pan, scak rom iiyor; kafur, hali, kokain eki
yorlard. Ellerinde silahlarla, levyelerle geziyor, gz oymaya
yarayan bakr kancalar tayorlard. Soygundan kazanyor,
aynca bykba hayvan satar gibi kadn ticareti yapyorlard.
Batakhanelere ve randevu evlerine hara kesip polise rvet
yediriyorlard. Avukatlan Howe'la Hummel, para karlnda
btn kirli ilerini rtbas ediyorlard.
Tesla sordu, "Neden kendilerine Whyo diyorlar?"
"Geceleri birbirlerine yle sesleniyorlar ite, Tomcal'ler
gibi."

1 45
Tesla'nn vazgemeye niyeti yoktu , "Nerede yayorlar? "
Prostran ekine ekine , gnee bakar gibi gsterdi. "Ka
rargahlan tam urada. Buras haricinde Morgue'da taklrlar,
ierler. Bir de adam pataklama ve cinayet gibi iler iin fiyat
listeleri var."
Tesla akaya vurarak, "Kulak ekme ne kadar?" diye sor-
du.
Prostran ciddiyede cevaplad: "On be papel."

Gnn en kt saatleri sabah saatleriydi. Tesla'nn btn


varl ylan gibi tslyordu. Tesla ayann altnda ezmeye a
ltka, inat iblis orada kprdanmaya devam ediyordu.
"Sessiz ol ! " aresiz adam paniinin sesini bastrmaya a
lt: "Sus ! "
Biraz hafiflese n e fayda, ehir hala puslu bulutlann ardn
da. Sonbahar grevini icra ediyordu: l! ehirde amaszca
dolaan Tesla, hendek kazclanna rastlad. Hendein kenanna
melip , Acaba bana da bir i var m? diye sordu. Disiz kazclar
glmsedi. Ho giyimli gen adam tek kelime etmeden hende
e atlayp bir kazma kapt.
Adamlar alay etmeye baladlar: "Hadi, altndan kalkarsn
sen ! "
Akam btn vcudu szlyordu. Tepeden trnaa.
O ilk sal gn en fenasyd. Avulan su toplad, sonuncu
ilik aramba gn patlad. Yapkan sv ylece avu iinde
kuruyup kald.
Yaralann erple sanyordu.
"Her zaman bana yol gsteren bir eyin olduunu var
saydm," dedi kendi kendine. "Artk emin deilim. Belki de
nmde habire yuvadanarak bana yol gsteren grnmez bir
iplik yuma aslnda yok. Belki de tm bu olanlar bir sama
lktan ibaret, koca bir hi. Atalet iinde kazyorum ama kazar
ken zihnim kreliyor. New York iin, Edison'un kablolannn
ilerine denecei hendekler kazyorum. Yani yine Edison
iin alyorum."
Yollarda konua konua dolaan meczuplar gibi kendi
kendine konutu. Yreine kar gelerek yaad.

1 46
Prag'da, hatta Paris'tekinden de ok, bir opera merak
balamt, bu merak mmkn olduunca devam etti. Eski
hayatna olan zlemi bana vurmu, New York Metropolitan
Operas etrafnda aylak aylak dolayordu . Posteriere baklr
sa Wagner'in Siegfned' sahnelenecekti. Fotorafta tenor Max
Alvary ksa bir takm iindeydi; anlaml baklarn tavana
dikmiti. Karnburu kan Tesla, dik bir durua sahip kadn ve
adarnlara irnrenerek bakyor; ierden gelen, meleklere zg
temizlik kokusunu iine ekiyordu . Lobideki kalabaln rno
noton sesi baka bir dnyaya ait gibiydi. Orta yal kadnlar
gen ii elbiselerle sslenmilerdi. Kahkahalan, bir yerlerde
porselen takm devrilrniesine rahatszlk veriyordu. am
danlarda rnurnlar, antrede kuyruklu smokinleri iinde snta
rak masum, mini elbiseli gen kzlada sohbet eden adamlar . . .
Yirmi sekiz yandaki ii tm bu olanlan camn ardndan ba
kan kpek misali seyrediyordu. Ruhunu saran keder, masann
zerinde kayan ya gibi dalyordu. Siegfned'n al sahne
sinde, ccenin demirci dkkanndan gelen tnlama kafasnn
iinde yanklanyordu. Yrtk prtk dirsekleri, berbat ayakka
blan, rnundar olmu gmlei, kir kokan salar, terli koltuk
altlan . . . Byle bir adama dnmt. Batan ayaa tam bir
paspasa benziyordu. Tiyatro nnde bekleyen insanlar ken
disine, orbalarndan kan sa misali, irenerek bakyorlard.
Tombul kap grevlisi bannca rperdi.
"Hey, sen! Ne iin var burada?"
Hayatnn en berbat sonbaharnn ardndan hayatnn en
berbat k geldi. Rzgara bulanan kar, sise dnyordu. Kar
frtnalan o kadar kt bir hal almt ki gazetelerde, "Gr
mesafesi sfr" yazyordu.
Uyanr uyanmaz grd ilk ey nefesi oluyordu. Kya
fetleri slakrnasna souktu. Stevan elinde scak ekmei,
dilinde espriteriyle gece vardiyasndan dnerdi. Stevan'n y
zndeki dinginlik Tesla'nn i skntsn alrd. Kahvesini biti
rip yata arkadana brakmak zere kard.
Ask suratl rnucit kendi kendine, "Hayatrn boyunca in
sanla hizmet etmeye altm," diye yaknd. "Bu insanlar,
artk bira satan garsonlar m? O biralan alan zavalllar m? Al-

1 47
kole likit kafur kantnp ien Whyolar m? Yoksa raf mr iki
yl olan orospular m? "
Hayatn anlaml klacak kk paralar topadamaya a
lt ama hepsi ilk karda dalp gitti. Sokaklarda at srtlann
dan buharlar ykseliyordu. Trabzanlar dolu altnda kalyor,
binalar sisierin arasnda kayboluyordu.
Tesla'ysa annesinin manal gzlerini dnerek avunu
yordu.

1 48
39

TEH L i KELi S I N I FLAR

Mart aynn sonlarna doru New York'ta neredeyse ba


har yaanyordu . Ustaba Obadiah Brown, sznde durup
sonbahar iilerinin hepsini tekrar ie ald. Brown, insanlarn
salarn Ay'n fazlanna gre kestirip, o salar kesmi oldukla
n trnaklanyla birlikte yaktklar Mississippi eyaletinin gne
yindendi. Gr yeleleri koca kulaklarn rtyor, sarma ttn
aznn bir tarafnda inip kalkyorrlu konutuka. Bu kaba he
rifin azndan iyi bir laf kt nadir grlrd, "Slavlardan
hazzetmem. " Kollarn iki yana savurup devam etti: "rlanda
llardan da hazzetmem, Yahudilerden de, talyanlardan da . . .
Fakat bunu gzlerine so ka so ka yapmam birader. "
Karlar eridikten sonraki hafta Brown ve ekibi, nc
Cadde'deki Bronx ykseltilmi tren hattnda almaya ba
ladlar. Carmine Roca'yla Tesla yan yana kazyorlard. Roca
insan bedeninden kan seslerle epey elenirdi. Hendekteki
kader ortaklanna anlatmaya balad: "Bu sabah tuvalette yle
devasa bir ey karmm ki sormayn, aklma geldike hayret
ediyorum."
Beklenmedik bir anda kafasn aslanlar gibi geriye bkp
geirme huyu vard. Gaz kard zamanlar, "Pantolonumu
yrttm," diye aklama getirirdi.
Tesla Bin unu gebertsin! diye geiriyordu iinden.

1 49
Sabahlan Cannine hendekte hamurdanarak bir eyler
sylerdi: "Fabriccarisi la Jurca cu li so stissimanu. " le arasn
dan sonra parman kaldnp yle derdi: "Zoccusi cumincia, si
finisci. "27
Ailen nereli diye sorulduunda rahatsz olrnuasna ,
"Adrano," derdi.
at pat ngilizcesine ramen Roca her eyi bilirdi. Geici
bir sreliine oradayd, sonras. . . New Orleans'ta kendi isti
ridye teknesi, sonra da . . .
Yeeni Giovanni Romanella da onunla birlikte alyor
du. Arncasnn tuhaflklanna, "Ne yaparsn ite ! " dereesine
glp geiyordu. Tesla'y amcas bezdiriyor, yeeni rahatlat
yordu. Akdeniz'in en byk adasndan gelen bu talyan-Bi
zansl, Tesla'nn ilgisini ekiyordu. Giovanetto'nun mnidan
d arklar iki bin be yz yllk bir melankoliden esintiler
getiriyordu. Tesla merak ediyordu: Bu Sicilyal renperdeki
zarafet nereden geliyordu? Platon'u kle edip satan Sirakza
tiran Dionysus'un soyundan m geliyordu yoksa?
Nikola'yla Giovanni fark edilir derecede birbirlerine ben
ziyorlard. Azlannn bir kesine yerleen belli belirsiz g
lmsemeleri . . . Ahenkli l'leri ve r'leriyle, Tesla'yla konumay
seviyordu Giovanni. Eein iyi, hatta gzel bir hayvan oldu
undan; insaniann niin eeklerle dalga getiine anlam vere
mediinden yaknyordu. Ailesini lmne altran San Gi
uliano markisinden katbekat iyi bir yaratkt eek. Sicilya'nn
tatl lirnonlann, kan portakallann anlatrd. Mott Street'teki
meskeninde yan ky hayat srdnden, burann, hareket
lilii ve canllyla Katanya'daki pazar yerini andrdndan
bahsederdi. Bir tek mermer elalesi eksikti.
"Bir tandm Venedik'te garsonluk ii teklif etti," dedi
glmseyerek. "Yksek tavanlar, duvarlan resimlerle ssl
kmbetler, gondollar . . . Paras fena deilmi, i de ok ok ko
lay. Hal, vediamo! "
Yirmi iki yandaki Paddy Maloney d e Tesla ve Giovan
ni'yle birlikte kazyordu . Ayn anda hem tkrp hem de slk
alabiliyordu.

27 ( i t.) (Srasyla) "Adam kendi mezarn kazyor." "Baladnz ii bitirin."

so
Kazmasna dayanp Tesla'ya hayat hikayesini anlatt. r
landa'da patates ktl olduu sene, yani Avrupa'da ayaklan
ma olduu sene dedesi Amerika'ya gelmi. Aslen eski Con
naught ili, Mayo ilesinin Beltra kasabasna mensuplarm.
Alk yle boyutlara varm ki ot yemekten insaniann azlan
yeillenmeye balam.
"Dedemi yalnz bir defa ayk grdm, tanyamadm,"
dedi Paddy
Dedesini ve annesini ayn sene iinde kaybetmi.
"ller," dedi gen adam gkyzne bakarak.
"Onlar dnyadaki sralann savdlar, sra bizde," dedi
Tesla rabatlatmaya alarak.
Paddy ruhsuz bir ekilde anlatmaya devam etti: "Bebek
ken zerime sigara klleri dklm. Beni sarho teyzemin
kollannda bulmular. Kller zerime yamaya devam ediyor
mu . . .
"

Paddy'ye birka yl komulan sahip km. Sonrasnda


kimsesiz ocuklann verildii bir Katalik hastanesi tarafndan
evlat edindirilmek zere Yetim Treni'yle Iowa'da bir iftlie
gnderilmi.
Terbiyesiz bir hareket ekerek, "Skysa gidin kendinizi
evlatlk verin ! " diyerek rahibelere veda etmi. Trenden atlad
gibi New York'a, tabana kuvvet. Ayakkab boyam, gazete
satm. Kendisi gibi ayakkab boyayp gazete satan ocuklarla
taklm. "Tm bu mehur arkadalklar fasa fisodur," diyordu
Tesla'ya . .
ocuk deniz yosunu misali, Manhattan'n gelgitleri ara
snda oradan oraya srklenmi. Tesla ehrin irkin yzn
byk oranda Paddy'den dinledi. Paddy, ocukken, yalan
ufak gazeteci ocuklann dokuz yandaki kzlann yanlarna
urad genelevlerin mdavimiymi. Herkese kabul gren
fikirlerin kargaas iinde yetimi. Brooklyn Kprs'nden
adayan Stevie Brodie'ye hayran. Birinci ve Onuncu Cadde'de
ki birahanelerde yann saat iinde yz fare ldren fare avcs
Jack Underhill'i kutlam. Boksr john L. Sullivan'a neredeyse
tapnacak. Sulhvan'n Steve Taylor' iki buuk dakikada yere
serdii New York'taki ilk dvn hatrlyor. "Sonra da r-

ISI
landal Paddy Ryan' sadece on bir dakikada nakavt etti. " Fil
hafzas vard ocukta.
Whyolar etesinden Googie Coreoran ve Baboon Connel
ly gibi nemli isimlerle merhabas vard.
" Caka satyor ite," diye homurdand ustaba. "Yoksa iyi
ocuk aslnda, alkan ocuk."
Caddenin efsanelerini Odysseia'y anlatr gibi anlatyordu.
Ayn pezevenge tutulduktan iin birbirlerinin boazn kes
meye kalkan tknldrn Maggie'yle Bldrcn Lizzie efsanesini
devam ettiriyordu. Lizzie'nin son szleri, "Cehennemde gz
lerini oyacam! " olmutu.
Tompkins Meydan'nda anarislerin konumalann din
lerdi. Geen yl Chicago Haymarket'taki patlamann Ernek
valyelerF8 tarafndan yapldna ikna olmutu. intilerin beyaz
kadnlan kanp kleletireceklerini dnyor, bu yzden
Amerika'ya girmelerini yasaklayan meclis karanna seviniyordu.
"Ge bile kaldlar! "
Bir i k, umutsuz Tesla kendini Paddy'ye brakt. Ate
li bir kornet algcsyla akrkeyif bir piyanistin delloya tu
tutuklan, khne bir tiyatroyu andran bara gittiler. Seyirciler
arkcnn mavi oraplann alkhyordu. Kadnn az o kadar
bykt ki ayn anda iki ark birden syleyebiliyordu. Paddy,
Tesla'y plak kzlann kankan dans yaptklan arka odaya
ekmeye alyordu. Hafif alayc gl ie yaramaynca Tesla
kar kmak zorunda kald: "Yapma ltfen! Gelenem ! "
Paddy, Chick Tricker's Flea Bag'de ve McGurk's Suicide
Hall'da Yahudi iskambili oynard. Bazen kafas gzetken siya
hilerin barianna urar, morarm bir gzle dnerdi. Ustaba
ona, "Kk boam," derdi.
"Ben de bir zamanlar byleydim," dedi Obadiah Brown,
Paddy'nin kandaki yaray iaret ederek. Kaslann yoklayp,
"yi boksr olurdu senden," diye belirtti.
"Hi boks yaptn m?" Paddy'nin yzne birden can gel-
di.

2' ( i ng.) Knights of Labor: alanlarn haklarn savunmak amacyla 1 870 ylnda
kurulan rgttr. Haymarket'taki protesto yrynde polise atlan bir bomba
rgtn kitlesini kaybetmesine yol amtr.

1 52
"Deli aparkatm vard," dedi kolunu savurarak
Sabahlan ie balamadan nce Paddy gl gsn ka
bartrd. alrken ark sylerneye baylrd. Giovanni kendi
tnsnda nazike arkya katlr, Portekizli siyahi joaquim de
kaln sesi verirdi. arkdan sonra bazen Nikola motorunu an
latrd. ilerse tek kelime etmeden, ciddiyede dinlerlerdi.
Paddy Maloney aykken iyi adamd ama kafas gzelken
boyundan byk bir fke tayordu iinden. ngiliz denizcile
re, yanura svyordu. Kahramanla da, efsanelere de, diye
balyor, byle hayatn iine edeyim diyerek noktay koyuyor
du.
Tesla sylendi: "Bu fkenin altnda ne ok ac var. . . Ne
ok ahmaka ac. . . "
Bir gn ie akamdan kalma geldi. Srtn dnp moloz
ynlanndan birine biraz kustu. Nerede olduunu fark eder
fark etmez, Giovanni'yle Roca'ya aalayc bir bak att. Ken
di babas safkan Amerikal, onlannki gemiden nneydi ya . . .
Paddy, Roca'ya katlanamyordu. Tesla nedenini biliyordu.
Sicilyal habire alaca istiridye teknesinden konuup duru
yor; sesi, kazma krek sesleri arasnda kayboluyordu.
Ro ca honutsuzlukla homurdand: "Dkl bakalm. "
Paddy kalann att. " N e samalyorsun sen ya tulu
mu? " Paddy'nin iddete meyilli bak Roca'nn alev saan
gzlerine kilitlenmiti. Sicilyal da alt dudan ne karm,
bakiara karlk veriyordu.
Paddy yznde aalayc ve alayc bir bakla kt:
"Bir sorun mu var ha? Zenci ! "
Paddy'nin diklenmesiyle baa kamayan Roca yavaa
kenara ekildi.
Beklenmedik bir anda yeeni kt: "Benim bir sorunuru
var. "
Giovanni kazmasn bir kenara frlatp diklendi. Paddy atik
bir ekilde etrafnda dnmeye balad. Tek kelime etmeden ne
doru bir hamle yapp aniden karnn tutarak geri ekildi. Bir
eyler sylemek ister gibi bir hali vard, kusrnaya balad.
"Ba karmayn," diye bard Obadiah Brown. "Ka
namadan gider. "

1 53
"Aman Tannrn! " diye fsldad Tesla.
Giovanni ald karardan ve ortaya kan sonutan tr
ok iindeydi. Sakin grnyordu , hatta hafif glmsyor bile
saylrd. Paddy'yi gtrderken alan yolda hissiz ayaklany
la kendini bilmeden yrd.
Paddy'nin akn gzleri son bir defa bakt etrafndaki
dnyaya. Sonra yavaa karardlar, uzak pencerelerin yans
malan gzbebeklerinde asl kald.

1 54
40

KR KAPLAN

Ustaba Brown'la Nikola kavgadan sonra kr kaplanl


a29 soyundular. Brown rom iti, Nikola bira. Paddy'nin l
mnden, Giovanni'nin tutuklanmasndan konutular.
Tesla mnldand: "Korkun ! "
Ustaba anlatmaya balad: "ehrin ukurunda yayo
ruz. Babam daima bir yerlere gelmemizi isterdi, ben yapama
dm. Kardeim mhendis oldu ama ben hibir ey yapmak is
temedim. ylece bat taraflannda dolandm durdum."
"Aman Tannm ! " Nikola oku atlatamamt.
"Her eyin boku kt. Stmn yanl anlalmas. "
nc romu yuvarlayacakt. "Paddy kavgay severdi ama
asla bak kullanmazd. Giovanni halim selim dururdu ama
kavgacia bak ekti. Grntye aldanmayacaksn ite. nsan
cinnet annda ileden kyor, sonras cehennem . . . "

Kaak meyhanenin lo , Brown'n sana yapay bir


sanlk katyordu.
Garson bolan alp yenilerini getirdi. Brown'un eli alnn
daki yara izine gitti: "Hapisteydim. Bir nedenden . . . " Acma-

29 I BSO'Ierde, iki yasalarna taklmamak iin mekan sahiplerinden biri duvardaki


bir delie "Kr Kaplan, on senti ver ikini al" yazan bir tabela asm, 1 O sent
uzatan herkese o delikten bir kadeh viski vermitir.

1 55
szca gld . "Herhangi bir sebepten oldu ite. Fakat yalann
ca anlyor insan, farkl dnmeye balyorsun. "
Nikola hala oktayd.
"Birlikte nasl ark sylederdi hatrlyor musun? "
Obadiah Brown genellikle ksa cmlelerin adamyd. ki
yanl koca bir aklamaya yelerdi. Birden enesi dt. Be
inci romdan vazgeip biray drtledi.
"Kkken bir dadm vard. Matematikte kardeimden
daha iyiydim. imdi o kitap ynlanyla dolu ofisinde oturu
yor, bense byle yayorum." Tekrar yarasn iaret etti. "Her
kran gn beni deve kadar byk bir hindi yemeye davet
ediyor ama gitmiyorum."
Yzne alayc bir glmseme oturdu . Salanndan daha
san dilerini gstererek Tesla'ya bakt: "Bana motorundan
bahsettin. Anlamadn dnyorsun ama aslnda anlyo
rum. Cahil deilim ben . Sadece, . . . u komtatr devre
d brakyorsun, bu kadar basit." Kullanmaya alkn olmad
kelimeyi telaffuz ederken yzn ekitti: "Bylece elektrik
akm epey mesafe kat edebiliyor. Yani Edison'un yapamad
ey, yanl mym? "
Tesla'nn nne bira bardan arparak koyan garson,
Brown'un romunu nazike koydu. Brown roma burun kvrp
garsonun hafzasna aran Tesla'ya gz krpt.
"Hayatnn iine etmeye devam edemezsin." Brown h
km verir bir ifadeyle noktay koydu: "Toparlanmann vakti
geldi artk. Seni kardeinle tantracam. Bana bir faydas
olmasa da sana yardmc olabilir."
Melon apkalann altndaki beyinlerini rom iblisine kap
trm kepaze maynunlar sylenip duruyordu etraflannda.
"ukurda yayoruz," dedi yzn ekiterek. "ehrin la
m ukurunda. Hi olmazsa birimiz yukar ksn. "
Brown meyhaneden kafas kopuk tavuklar gibi sendele
yerek kt. Yann hibir ey hatrlamaz, diyordu Tesla iinden.
Fakat ertesi hafta Brown salar taranm, kulaklan ortaya
km vaziyette kageldi. Ortadan ayrd sar salan kelini
ele veriyordu. Tesla'ya dzgn bir eyler giyip peine dme
sini syledi.

1 56
"Hit, lafebesi! Benimle gel."
Yann saat boyunca, azlann bak amadan yukan
Manhattan'a yrdler. Yry mucizeler douryordu . Y
rdke etraftaki erp yok oluyor, yoldan geenler, vitrin
ler kcllifelli bir hal alyordu. apkalar gittike uzuyor, yakalar
krke dnyordu. Kadnlar neredeyse koca bir manifatura
c dkkann kabank eteklerinin kuyruunda gezdiriyorlard.
Western Union Telegraph'n giriinde kuakl bir kap grevli
si vard. Bizimkileri kap dan etmek yerine, ieri buyur etti.
Alfred B. Brown, Western Union Telegraph'n bamhendisiy
di.
ki karde kapda yle bir kucaklatlar. Obadiah
Brown'n kardei kibar ama biraz nevrotik bir adama benzi
yordu. Her hareketini iki kez tekrarlyor ve bunu yaparken
olanca enerjisini tketiyordu. Ani bir hareketle gzlklerini
kartp bumuna indirdi. Byyen gzleri Tesla'nnkilerle bu
lutu. "Sizi tanyorum," dedi. "Benim de birka ark lambas
patenti almlm var. Rahway'dan hatrlyorum ampullerini
zi."
Mee lambriden pencerenin st ksmndaki lekeli cama
kadar, ofisinde her ey olmas gerektii yerdeydi. Bir eyler
panldyordu ikide bir; gzlkleri, altn dolmakalemi, ttn ta
bakas. Temizlik kokusu, Brown'un kolal yakas, tabakasnn
panlts ve zellikle kibar hali, uzun sredir uzanda kald
dnyann Tesla'ya ho geldin deyiiydi adeta.
nce, byklkte Profesr Pschl'nkilerden geri kal
mayan ellerini savurarak, Obadiah Brown konutu. Sonra
Tesla ablonlan bir bir gstererek detayl bir aklama yapt.
Alfred Brown dinliyordu. Bitiminde Tesla'yla skca el sk
t. Aabeyinin omzuna dokunarak misafirlerini kapya kadar
uurlad. Anlama sonrasnda Tesla kendini aydnlk bir otel
odasnda buldu, gardrobunda bir sr takm elbise. Brown,
Tesla'yla laboratuvannda almaktan zevk duyacan ve bir
ay iinde New jersey'deki avukat Charles Peck'le bir gr
me ayariayacan syledi. (Brown'n dediine gre adamn
"belki"si, ounun "evet"ine bedeldi.) Peck, Westinghouse
deneylerinde kullanlan ok fazl sistemin beklenildii gibi a-

1 57
lmadnn farkndayd. Brown, "Bu arada senin modelini de
merak ediyor," diyordu Tesla'ya.
Nisan'n son Cumartesisi hava scaklnda ani bir d
de getirdi ve uzun zamandr beklenen toplant gn geldi.
Parlayan kolal bembeyaz gslkleriyle oradaydlar. Tesla
ise etraf kendi tryle kuatlm bir kuu gibi hissediyordu.
Bir deri bir kemik hali toplantdaki herkesin dikkatini
ekti.
Gcrdayan yeni ayakkablanyla Brown'n laboratuvarn
da huzursuzca dolayordu. Nefesini tutmu, haftalardr bu
toplantya hazrlanyordu. Heyecan tap duvarlan at. Yeni
hazrlad motor modeline birazdan deer biilecekti.
Charles Peck'in alnndaki knklklar nota izgilerini an
dnyordu. inin ehli, kavruk bir adamd. Tesla byle bir adam
ikna edebilirim ama byleyemem, diye dnd. Peck saatine
bakt. En ufak bir glmseme emaresi olmayan bir ifadeyle
ban sallad. "Balayn ltfen. "
Tesla glmsedi. Colomb'un, spanya kraliesini gemile
ri vermeye ikna etmek iin bir yumurtay masann zerinde
dik pozisyonda durdurduunu hatrlatarak, "Ben de sizi ikna
edebilmek iin demirden bir dnen yumurta modeli yaptm,"
dedi.
Peck'in gzleri nnde alteri kaldrd ve avucundaki de
mir yumurtay manyetik alana brakt. Yumurta metalik sesler
kararak dnmeye balad. Dn hziandka ses kesildi ve
yumurta elektrik anaforunda kilidenerek dikey pozisyona gel
di.
Tesla uzun parmaklaryla iaret ederek, "Buyurun bakn,"
dedi.
Peck kalarn atmay brakm, her an anlamaya hazr
bir halde gzleri parlyordu.
"Yarna kadar ablonu gndermi ol," diye direktif verdi.
Bir daha hibir kap grevlisi tarafndan varlkl bir ada
mn kapsndan kovulmayaca Tesla'nn kafasna dank etti.
Altn yumak geri dnm, eskisi gibi zplayarak ayaklarnn
nnde yuvarlanmaya balamt.

1 58
41

ATH ENA' N I N HALLERi

Yemekle bitecek gibi deildi hindi. Alfred Brown etin si


yahyla beyazn ayrarak kesip pay etti. Masada duran yeni
toplanm ieklerin kokusu Tesla'y esir ald.
Hizmetli, yabanmersini kasesini uzatt.
"Buyurun ltfen. "
Hindinin yannda ikinci kak yabanmersinini alrken,
Biri eksik, diye geirdi iinden.
Sk bir Homeros okuru olan Tesla, Tanra Athena'nn,
ne zaman Odysseus'a yardm etmek istese trl klklara b
rnp onun karsna kn hatrlad. Ertesi gn hzl tama
irketinin yazhanesine Obadiah Brown' sormaya gitti. Yaz
hanedekiler omuz silktiler. "Gitti o ! "
Yal puro delisi nereye gitmiti?
Tesla bir kez daha Park Row-Mott Street kesindeki
belal kilise bahesinden geerek Stevan Prostran'n kaps
n ald. Ev sahibesi bir zarf uzatt. Zar zor okunan notunda,
Prostran iini kaybettiini, bir grup Karadalyla Pennsylva
nia!Pittsburgh yaknlanndaki Homestead'e gittiini yazmt.
Paddy'nin mezarn arad, onu da bulamad. Yalnzlk
drt koldan bastrmt. inekran frtnasnn iinde yapayal
nz kalm gibi hissediyordu. Herkes birden nereye kaybolu
vermiti yle?

1 59
Halis bir niyetle, sevdii birini gznde canlandrmaya
alt. Djuka Tesla karsnda duruyordu. Elinde tara, yere
uzanan salanyla capcanl oradayd. Uzansa dokunacak. . .
"Nedir bu? " diye sordu annesine.
Bu eytani anlamann bedeli etrafmdaki herkesin kay
bolmas m?
Ne tr bir dehasn sen iblis ! Nasl da sinsice grrsn
iini. Kala gz arasnda !
yle ya da byle, o an sevdiklerini dnecek vakti yok
tu. Her ey birdenbire, ondan bamsz gelimiti. Sihirli bir
denekle dokunulmu gibi. Gzlerinde yalar ve yznde
hafif bir tebessmle azck uyudu , durmadan alt. alma
enerjisi yoku aa yuvadanarak kar biriktiren kartopu gi
biydi. Aylar ne olduunu anlamadan hzla geti. Yazarkasalar
iledi. Kilise anlan ald. Mevsimler, taptaze tannlann kahka
halanyla geldi geti.
Gnn on alt saatini en ufak bir gereksiz hareket yap
madan geiriyordu. Rzgann nne katlm srkleniyordu.
Gnler, aylar geti. Mzii takip eden beyin dalgalanyla bir
likte elleri de iliyor, imekler akyor, kvlcmlar sayordu.
Geceler gz ap kapayncaya kadar biterken, gndzle
rin sonu yoktu . . .

1 60
42

KEKE M E N i N G N LG N DEN

S Mays sradan bir gn deildi. Peki, bu gn o kadar


zel klan neydi, sorabilir miyiz?
Onu zel klan neydi? Antal Szigety New York'a geldi !

Szigety yle bir sarld ki zar zor nefes alabildim. Bunca eyin
arasnda farkl duruyordu. Enerji patlamas denen eyin vcut
bulmu hali u Szigety. Ksmen bo saylan laboratuvarmda
yanlamasna taklalar att. izmekte olduu horozun kuyruu
nu yeni bitirmi olan ocuu cokusuyla aday turlayp etrafa
baknd. Laboratuvar boya ve ya kereste kokuyordu. Masalar,
sandalyeler, pirin lambalar. . . Hepsi yeni.
"Kimin imdi bu laboratuvari" diye sordum Antal'a. "Senin
mi1" dedi akn akn. "Yani benim!" Ben de inanamyordum.
Peck'in bize birer pura uzatndan, patenti yar yarya blme
mizden bahsettim.
"Bauzainlarn selam var. Eski dostlar Kulisic'in, Tannhau
ser'n, bir de Bayan Varnai'nin . . ." Nefes nefese kald. "Bir de
Puskas kardelerin, babamn, Pajo Amca'nn ve tm akrabala
rnn:'
O kadar sefaletten sonra, hala yeterince insaniyet kazana
madm anlattm ona. Yl boyu ne bir garson arabilecek ne
de bir kpekle oynayabilecek yetkinlie sahiptim. "Teekkr
ederim", "Rica ederim" bile diyemiyordum.
Gzlerim doldu.

161
Dinledikten sonra onun da gzleri doldu.
Belli etmemek iin konuyu deitirdi: "Bugn gnlerden
ne?"
"Ne? " dedi Tesla alayc bir glmsemeyle.
"Bugn benim otuz birinci ya gnm. "
Tesla hevesle doruldu. "yleyse hemen ampanya gel-
sin. Olmazsa olmaz ! Bir Macar restoranna gidiyoruz. "
Szigety san byklanyla glmsedi: "Hadi oradan ! "
"Tokmakl santurlan bile var. "
"Transilvanya gula yemek iin mi atm geldim okya
nusu sence?" New York'a yeni gelen kahramanmz itiraz etti.
Derken, kanl canl Macar'la solgun yzl Srp geceyi Bir
Yaz Gecesi Ryas restorannn terasnda biftek yiyerek nokta
ladlar.
Tesla o geceye dair gnlne unlan yazd:

Szigety'nin bulank aksan Eski Dnya'dan esintiler getirdi. Bek


lenmedik baarm yalnzlk kokuyordu. Onun geliiyle zl
meye baladm. Ruhumdaki buzlanmann zlmeye baladn
hissediyorum. "ok byk ilere soyunduk," dedim. Sesim tit
riyordu. "Yardmna ihtiyacm var." ok uzun zaman sonra ilk
defa rahatladm hissettim. Herkesi kaybetmemiim demek.
nc ieden sonra sebepsiz glmelere baladk. "arapla
alevlenen ruhlarmz aydnland bir kere, ka kadeh yuvarlad
mz ele veriyor. . .
"

Bir Yaz Gecesi Ryas nda Antal belden aa muhabbete


'

balad.
"Paris'te neler yaptn? " diye sordu Nikola.
Szigety mevzuya girmeye dnden raz, balad dilerini
gstererek sntmaya. Grnen o ki Paris'te batan kanc
erotik glmelerin yankland randevuevlerine oka girip
kmt. Dediine gre, orada bir kzlla bir esmerin, bir yan
dan dudaklann birbirine kenetleyip prken, bir yandan
da iri memelerini birbirine srttn syledi.
"Sana anlatnyorum sadece. nsanolu, dinle ! Benim his
settiklerimi siz de hissedin. Evet, siz! Hissedini "
"H-h. . . " Tesla tek kan kaldrm, alaya alyordu.

1 62
"Tek bir ampanyann yirmi Amerikan dolan ettii barok
otellerden birinde, bir adam ve bir kadn . . . Hayal et. atlam
dudaklan birlemi, sper uyum! Tutku ana dm dii ge
yik. pek kalalannda gezinen peneler . . . Avcsna derin bir
bakla teslim olur: Seninim ! "
Szigety, Tesla'nri kei parmakianna bakt. Dudaklannda
beliren apkn Eros glmsemesiyle devam etti: "Adam alev
alev. Adam yanyor. Doruklara kt. Glmeler . . . Kadn eri
di, suya dm eker misali . . . Akn fkeli, kaygl sahneleri
zlverdi."
"Akn m?" diye araya girdi Tesla. "Parayla tuttuun ka
dnn sergiledii tutku gsterisi mi?" Macar air duyrnuyordu:
"Kadn korkmu, okta, fkeli ve gzleri zevkten smsk ka
pal . . . "
Szigety kanyordu.
"Yeter Szigety! Kes unu ! " Tesla masadan kalkt.
"Gzleri zevkten kapanm," diye devam ediyordu man-
yak. "Yz ylan gibi kvnlyor, adamn terli gbei zerinde
gidip geliyor, gslerini okuyor, Ak . . .
"

"Ak iyidir ama almak muhteemdir, " diyerek konuyu


kapatmaya alt Tesla. "Yat artk doum gn ocuu. Bir
sr iimiz var. "

1 63
43

BAARI

Bir icadn y z binlerce dolara mal olabildiinin gayet far


knda olan Tesla'nn patent avukatlan Duncan, Curtis ve Page,
San Francisco ve Pittsburgh'dan George Westinghouse'la g
rmelere baladlar.
Charles Peck atk kah bir yz ifadesiyle bildirdi: "S
knt yok ! "
Tesla korkun bir tempoyla alyordu. Endksiyon mo
toru planlanm birka serilik patentlere bld. in gidiat
teknisyenierin olaya ayak uydurma kabiliyetine balyd. Szi
gety kaygszd ama yorulmak bilmezdi. Akslan ve numune
leri birlikte tasarladlar, bylece ellerindeki i aylara yaylm
oldu.
Rzgarl bir Nisan sabah gen bir adam kageldi. Kafa
sndaki salann hepsi byk olarak geri km gibiydi. Scak
baklan vard. Yaknda kcl kalacak olan adam kendini tantt:
Thomas Commerford Martin, Amerika Elektrik Mhendisleri
Enstits genel bakan yardmcs.
"Tann, insann banda ne kadar sa teli varsa hepsini bi
lir diyor din adamlan. Bunu yapmak benim iin de pek zor
saylmaz. " Kendisiyle dalga geiyordu.
Bir ricada bulunmak iin gelmi. "Derneimizde bir ko
numa yapar msnz? "

1 64
" Ciddi misiniz? ! "
Yllarca insanlara motorunu anlatabilmek iin milletin
elini eteini pmt. imdiyse sar Edison'un kale almad
eyleri dinlemek isteyenler vard.
"Ben ok gerginim, seninle gelmeyeyim," dedi Szigety.
"Sen anlatrsn nasl getiini."
Fakat 16 Mays l888'de Liberty Street'teki laboratuvann
nnde iki doru atn ektii lando araba durduunda Szigety
hi dnmeden atlad.
"Kenara kay. Ben de geliyorum. "
Tesla'nn yanna yerleti. Arkasna dnp bumunu kn
trd. Dier adam meneke kokuyordu .
Tesla'dan daha gergindi. Gm mataradan bir yudum
ald.
"Antal! "
"Herkes affedilmeyi hak eder. " Szigety kendince zr di
liyordu .
Yirmi dakika gemeden ksa kuyruklu atlar Amerika
Elektrik Mhendisleri Enstits kaps nnde durdu . Giri
ssl tulalardan rl bir blokla sslenmiti. Merdiven hal
s, kaymasn diye pirin parmaklklarla tutturulmutu. Yank
yapan koridorlar orta avludan farkl istikametlere aynlyordu.
"Bu taraftan," diyerek yol gsterdiler.
Szigety ans dileyerek kalabaln arasna kart.
Admlan damal koridorcia yanklanyordu.
"Beni takip edin," diye mnldand Martin.
Ahap panelli oclitoryumdan ar ama ho bir koku yay
lyordu. Tesla o kadar uzundu ki sanki cambaz ayaklklan ze
rinde kmt sahneye. Kalarndan enesine doru inildike
klen bir yz vard. Ortadan ikiye aynlm siyah salar,
atk kalannn altnda yanan yaral ve gizemli gzler. . .
Bir eylere garezi varm gibi, Benden ne yapmam bekliyorlar
ki7 diyordu iinden, Dans etme mi mi? Hokkabazlh yapmam m?
O kadar gergindi ki bedenini terk edip oradan uzakla
mak istiyordu.
Kkken Korana'nn souk sulanna dalard. Yine yle
yapt; dald ve balad anlatmaya. Elektrik de sv gibi skt-

1 65
nlamaz bir eydir. Bu, paras olduu maddenin temel alma
ilkesidir. Yalnz kk bir ksm serbest dolam halinde gezi
nir. Elektrik yknde bir dengesizlik olsayd, evrene elektrik
hkmederdi, nk kendisi yerekiminden kat kat byk bir
gce sahip.
Bir yandan ilham alrken bir yandan kurban ediliyormu
gibi bir ifade vard yznde. Kalkk burnu ve titreen kirpik
leriyle bir arnay andnyordu.
Elektriin, kirlenmi dnyann temiz z olduunu sy
ledi ya da dinleyiciler yle anlad.
Elektrik yoktan var edilemez ya da yok edilemez. Nicelii
sabittir. Tann gibi; ekli emali, kokusu yahut sesi yoktur ama
kendini gstermeye kalkt vakit buna kimse dayanamaz.
akan imekler elektrik deil scak havadr, nk elektrik
gzle grlmez.
Konumac zdrap eken gzlerini at. Gitgide artan far
kndalndan dolay korlamlard.
itme-ekme olayndan bahsetti, konumaclaraysa sevgi
ve nefretten bahsediyormu gibi geldi. Elektrik ve manyetizma
nn gizemli ekiciliinden, dier doal glere benzemeyen ift
ynllnden konutu. Kar karya olduumuz temel soru
u: Bu gleri pratie dkp kullanabilir miyiz? phesiz!
Columbia niversitesi'nden Srp Mihailo Pupin'in de i-
lerinde bulunduu bir grup dinleyici yuhalamaya balad.
"Hit, hit! " sesleri geldi drt bir yandan.
Yuhalayanlar susturuldu.
Birden herkesin sar Edison'un kulaklann tkad eyi
dinleyecei tuttu. Sska konumacyla dinleyicisi arasnda s
cak ektoplazma akm balad. Tesla o saniye emin oldu: "Be
nimleler! " O noktadan sonra ne anlattn unuttu.
Heyecandan nutku tutulmu vaziyette gelecekteki uzak
mesafe elektrik aktann planlanndan ve Niagara elalesi'nin
New York'u aydnlatacandan bahsetti: "New York gibi koca
bir ehir, bir tanesi yeterliyken, niin iki bin elektrik sanra
liyle aydnlansn? "
Altn yuma, nnde uzanan yolda en akrak yuvarlan
maya devam ediyordu. O kadar hzl konuuyordu ki arada

1 66
nefes dahi alnyordu. nsanlar hayret etmekten yorgun d
m bir halde dinliyorlard. Kimi zevkten drt ke olmu,
kiminin devreleri yanm . . . Konuma bittiinde salon alktan
yklyordu.
Sonunda. Dnyas buydu ite.
Turna gibi uzun bacakl konumac alkiara glmse
yerek karlk verdi. Kcl Martin gzleri yuvalanndan frlam
vaziyette, daha sonra Electrical World de yaymlamak zere ko
'

numann bir nshasn ald.


Bu bir uyan! diye geirdi iinden Tesla. Ama uyanan onlar
m yohsa ben miyim?
Birok gzden ve vakur byktan oluan seyirci tek vcut
olmu Tesla'y kucaklyordu. ok gzl yaratk sordu: "Sis
temin yeterince gvenli olduuna emin misiniz?", "Elektrik
kaybolmadan ne kadar mesafe kat edebilir? " Grltc varlk
farkl azlardan konuuyordu.
"Tebrikler! Gnlerini gsterdin." Antal'n alkol kokan
nefesi yzne vurdu.
Pupin bile tatminkar bir ifadeyle glmseyerek en can
dan haliyle elini skt. "Seni grmeye gelebilir miyim? " diye
sordu taze mhtedi.
Kalabaln zerinden, baskya gtrlmek zere kaybo
lan eskizine bakyordu bir yandan da. Kendisini sahne st,
insanst bir mertebeye karan alkiardan sar oldu. Char
les Peck arkasnda belirdi. Koca parmaklanyla Tesla'y dirse
inden yakalad. "Seni biriyle tantrmam lazm."

1 67
44

P ITTSBURG H

"George Westinghouse. " Peck duaya balayan bapisko


pos edasyla tantt onu.
Csseli, krl bir adam kollarn kocaman at ve gn
bayram oldu . Parlak pala byklar, l l gzleri vard. Sy
lennesi gereken her eyi cmleyle zetledi:
"Konumam dinledim. ikna oldum. Patenti alacam. "
Gne durdu.
"Ne syleyecein bilmiyorum," diye mnldand Tesla.
"Bir ey deme," dedi Westinghouse. "Pittsburgh'a gel."
Muhteem bir ziyaret olacakt.
Altn dmeli niformal, silindir apkal bir arabac Tes
la'y istasyondan alp Westinghouse'un adn nziva koyduu
malikanesine gtrd . Bir kaleye benziyordu. n bahede bir
manolya aac yapraklarn dkyordu. ki kzl gerdan Chro
nos cihaz etrafnda didiiyordu . Tesla'nn gzne, bahedeki
bronz gne saati arpt. Pajo Amca'snn Budapete yaknla
rndaki malikanesi ve o ana kadar grm olduu birka Alsas
konutunun ihtiam yle dursun, kabul etmeliydi ki hayatn
da grd en gzel ev buydu . Pencereler, duvarlar, atdaki
beklenmedik girintHer ve oval motifler . . . Palmiye aalar ara
sndan kp seraya dklen elale alyordu. Gr yeillikler
arasndan ahrlarn st tarafndaki arabac odasna uzanan kr-

1 68
mz tulal bir patika, sekiz atn bulunduu ve yannda beyaz
bir keinin odad alra kyordu. Kvrck beyaz sal siyahi
hizmetli, Tesla'nn grd en yakkl yal adamd phesiz.
Misafir k saan kap topuzunu sevinle evirdi ve ayna
lara glmsedi. ki pencere arasndaki keye Margaret Wes
tinghouse'un Romal ynetici kadn pozundaki mermer bst
hakimdi. Fransz tarz pencerelerden szlen gne, tabandan
tavana uzanyor. Parke zemin, Brnnhilde'nin salan misali
altnsars ltlar sayor.
Duvarlara hizmetileri armak iin kullanlan telefon
lar monte edilmi. Ortasnda dairesel bir sedir bulunan ana
salon o denli zevkli boyanm ki gm beyaz rengiyle kabuk
balam bir sedefi andnyor. Tesla'y odasnda kaligrafiyle ya
zl bir yemek ve aktivite plan bekliyordu.
nziva'ya leden sonra tam ikide varmlard. Akam ye
mei yedide. Dinlenmek iin yeterince vakti vard.
Kankoca George ve Margaret Westinghouse istisnai de
recede uzundu. Yataklar boylarna gre yaplm. Tesla uzanr
uzanmaz, iinde kopan bir frtnayla kattan bir uurtma gibi
havaland. O koca yatakta birok aydnlanma yaad. indeki
cankurtaran, grevini ihmal ediyordu sanki. Bir dizi ruhsal or
gazm yaad. Hzl ve ritmik, bir nevi sara nbeti gibi.
Ne ykseli ama! O nasl k!
Aadan arldnda hala gzkapaklannn altnda k
panltlan seziyordu. Yemek odasna getiinde Margaret Wes
tinghouse'un kabark eteinden gelen hrtlar da Tesla'ya
elik etmeye balad. Tanr'nn meleklerinin gc duvarlarn
arasndan belli belirsiz akyordu. Avizelerde parlayan kris
tal laleler. Fraklar giymi adamlar ve dekalteleriyle kadnlar
masann etrafnda yerlerini almlar. Hizmetiiierin gayriahsi
ifadeleri Tesla'y hala rktyordu . Her sandalyenin bir adm
gerisinde sandalyeyi itmeyi-ekmeyi bekleyen niformal bir
hizmetli. Beyazlar iinde sessizce servis yapan garsonlar:

istiridye
Kremal Enginar orbas
Mayonezli Domates Peltesi
Bezelyeli Gvercin Yahnisi

1 69
M ad eri a arapl Domuz Butu
Tournedos Laguipierre
ilekli Maraska
Armut Brendi
Dondurmal arlot

Son servis yaplr yaplmaz tabaklar toplanmaya balad.


Hzl yemek lazrnd. Westinghouse mhendislerinde itah
yok. Her mantkl aklamadan sonra sylendii zere, Tes
la'nn zmlemelerini dinleyen mhendisler, "Biliyorduk! "
dediler.
Pek konurnadlar. Yemekleriyle birlikte atlak dudak
larn da kemirdiler. Westinghouse'un yeni gzdesine kaa
mak baklar atarak intikamlarn aldlar. Tesla'ya i arkada
dernek pek ilerinden gelmiyordu. Ona harcanacak parann
kendilerinden eksileceini dnyorlard. Kiisel kskan
lklar genellikle ounluun kaygsna mal edilir ya, o hesap .
Westinghouse'un mhendisleri dnyann gidiatyla pek bir
alakadarlard.
Mhendis Stillwell, Margaret Westinghouse'a sordu:
"Mart'taki korkun kar frtnasnda danda kalan o insanlarn
ailelerine ne oldu?"
Gelecek sene Paris'te dzenlenecek olan Dnya Fuan'n
iitince mhendis Shallenberg'in tarazl boazndan rahatsz
edici sesler gelmeye balad: "zgrlk Ant'nn temelini atan
Eiffel, oraya da kule dikecekmi. "
"Iklar altnda parlayan Eiffel Kulesi'ni grrnek istemez
misin? " diye sordu Tesla.
Stillwell, Salem Cad Mahkemeleri yarglarna has o ses
tonuyla sert bir cevap verdi: "Birilerinin kalp almas ge
rek."
Gzkapaktarnn altnda hala bir miktar k tayan Tesla
alayc bir glmserneyle karlk verdi.
Her bir taban yanna bir dizi endaml bardak kondu.
nce beyaz arap, sonra krmz. Bardaklar boaldnda eldi
venli ellerce topland. Amber, konyak bardaklarnda boy gs
termeye balarken, Tesla ge hasat rnahsul misket zmn
den zar zor bir yu dum alabildi. Salondaki sandalyeler, az nce

1 70
kilolanna kilo ekiemi beylerin altnda inliyordu . Bir nefes
alalm bahanesiyle puro servisine baland.
Westinghouse, buruk bir sevinle bir zamanlar ehrin al
tnda bulduklan doalgaz kartmaya balad gnleri anm
sad.
Dalkavuklukta ihtisas yapm Shallenberger lafa girdi:
"Pittsburgh'a sanayiyi getiren Westinghouse'un gazdr asln
da."
Westinghouse yorumu kale almad.
Stiliwell patranunu vd: "Adam damla deil, umman! "
Shallenberger devam etti: "Asla pes etmeyen bir sava ! "
Stillwell n e pahasna olursa olsun glgede kalamazd. Te-
atral bir ifadeyle Tesla'ya patronunu iaret etti: "Trenleri dur
durmaktan zevk alan adam, ite bu adam. "
Westinghouse'un sntmas cokulu bir kahkahaya dn-
t.
"Eskiden her vagonun kendi gardfreni vard," diye an
latmaya balad Tesla'ya. "Tren istasyona yanarken herkes
slkla beraber frene basard. Bazen ok erken durdururlard
treni, bazen istasyonu getikten sonra durdurup geri dnmek
zorunda kalrlard. Her halkarda yolcular trenin peinden
koarlard. "
Konyak kadehini masaya brakan Shallenberger devam
etti: "Sonra bu adam gelip gardfrenlerin patentini alnca o ko
mik sahneler sona erdi. "
nziva Malikanesi'ndeki misafirler hep bir azdan gld
ler: "Ha! Ha ! Ha ! "
Tesla Pittsburgh seyahatini ayarlamadan nce honutsuz
Peck'e, Westinghouse hakknda sorular sormutu. Geen yl
Pittsburgh merkezli irketinin kann drde katladn ve aile
sinin Baltk-Rus aristokratlanndan olduunu renmiti.
Westinghouse iaretparman kaldnp misafirlerine ses
lendi: "nsan olmadan hibir ey olmaz. Kurumun yokluun
daysa ortada hibir ey kalmaz. "
Akam boyunca ev sahibinin azndan tek bir kt laf
kmad. Sofraya yeni bir konyak iesi getirmesi iin uaa
iaret etti. Biraz doldurup Tesla'ya almaya balad: "Hayatm

171
tren yollannda geti. Kannla trende tantk. lk icat fikrirn
trende dodu. "
Csseli ev sahibi lkenin demir alarla rld i sava
sonras yllara gitti. nsanlar trenden bufalo vururlar, postla
nn duvarlanna asarlard. Demiryolu sahipleri patates uval
satn alr gibi senatr satn alrlard. Drst geinen satlm
senatrler. . . Dnyann en ahane arazilerinden geen maki
nenin keskin ve iniltili slna methiyeler dzen airler.
akaklanna den yldzlar, yzndeki derin kzll ay
dnlatyordu. "Pratik insan, vizyon sahibi insandr. ileriyi g
remeyen yaya kalr. "
ocuksu bir hevesi vard. Mcadeleyi seviyordu . San
dalyesini Tesla'nnkine yaklatrd. "Okuldayken haydutluk
ediyorrnuurn, yle diyorlar. Faklteye devarn etmedim. Aka
demik bir tip deilim pek. Baka eylerde iyiyim: Kollann
svayp insanlan ikna etmeyi severim. Motorunla ilgili niyetim
de bu ynde."
Tesla bu ban geni, akmak akmak bakan csseli aris
tokran sevmiti. Westinghouse ne zaman odadan ksa k
kreliyor, dndndeyse her ey genilerneye balyordu.
"Her daim bunun mmkn olduunu dnrnrndr,"
dedi gecenin sonunda. "Gel birlikte kantlayalm. "
Westinghouse'la tantndan beri karnnda kelebekler
uuturan bir eyler seziyordu gen rnucit. nziva'daki battal
boy yatanda melekle el skan Yakup misali gelecek baa
nsyla el skt. Baan devasa ama gzle grlmeyen, canl
bir varlkt. Geceleri Tesla'nn odasnda uyuyor, gndzleri
onunla yan yana nefes alp veriyordu. Baan, ubat rzganyla
kank koca bir yalnzlk kokuyordu.

1 72
45

M H E N D iSLE R

yi, erdemi bir hat yceltir; kt, bin hat yerin dibine soha:
Don Quijote

Pittsburgh'a yeni gelen Macar mhendisin aynalara


vuruyordu. Her daim heyecanl ve neeliydi, herkes tarafndan
seviliyordu.
"Dolgun yanaklann ve l l gzlerinle karakulaa ben
ziyorsun," diye gld Westinghouse. Anthony diye seslendii
yeni mhendisten Budapete'deki parkta ahitlik ettii bul
guyu detaylandrmasn istedi. Szigety, Bayan Westinghouse'u
kimselere deimezdi.
"Dekoltesini grdn m? " diye fsldad Tesla'nn kula
na. "Dekoltesinin iine hamster gibi kvrlp k uykusuna
yatmaya razym. "
Tesla gzlerini devirip arkadan Westinghouse'un m
hendislerine takdim etti.
Antal toplantdan hemen sonra, "Bu ocuklar senden
hazzetmiyar dostum," dedi Tesla'ya.
"Neden?" diye sordu Tesla anlam veremeyerek.
"Sen kimseyi kskanmadn iin seni kskanyorlar. Ba
larna bela olacan dnyorlar, dolaysyla onlar da senin
bana bela olacak."

1 73
Tesla babasnn szlerini hatrlad, Hakikat akll ve drst
bir adama asla ar gelmez.
Toyluun verdii kibirle yle dnd: nsanlar asl hak
lnn ben olduumu, kendilerininse bir yanlg iinde olduklann anla
yacaklar. Bylelikle hatalannn verdii yk zihinlerinden atacaklar.
Mhendislerin kendisiyle konuurken yaptklan ksa durak
samalar Tesla'ya haddini bildiriyordu.
Elektrik sayacnn mucidi Oliver Shallenberger ve asis
tanyla Tesla'nn bobinlerine b enzeyen amplifkatrn mucidi
Lewis Stillwell, en ktleriydi.
Szigety, "Azlannn payn vereceim," diye teminat ve
riyordu Tesla'ya.
Shallenberger'in glnden tatl bir tiksinti akyordu.
Kans tavuun en gzel paralann ocuklanna vermeyip
kocas iin ayrmt. Beyaz etini zenle kesip dikkatle gevi
getiren Shallenberger, yemekten sonra kk kzn kucakla
yp yal gzlerle tavana bakt. Neden, Tannm?
Hrsl mhendis, kaderin kendisine adil davranmadn
dnyordu. iddetli bir honutsuzluk, fkeyle kank ikti
darszlk ve saldrgan bir korku geziniyordu gsnde. Tesla
gelmeden nceki deha oydu. Yllardr alternatif akml motor
zerinde alan da oydu. Gazeteciler in'deki olaylarla ilgili
niin onun grn almyorlard? Kk kz tavuunu bitir
dikten sonra babasyla niin gurur duymasnd?
Lewis Stillwell'in bu tip taknlan yoktu pek. Ho bir
burnu, akmak akmak bakan ampanya misali gzleri vard.
Tannma merak olmayan yakkl, souk bir adamd. Gece
kendini yataa atp ikinci ayakkabsn frlattktan sonra y
zn ekiterek, Bu yabanc, parayla ne yaplacan bilmiyor. O
para bende olsa Hudson srtlanna bir ev yaptnnm. Hatta bir tane de
annem iin yaptnnm, bir de kilise. Saratoga Kaplcalan'nda atlarla
dolu bir ahr. Para nasl harcanrm grrlerdi, demiti iinden.
Mhendisler arasnda Westinghouse'un yeni mhendise
bir tr ortaklk teklif ettii ama adamn byle bir teklifi geri
evirecek kadar aptal olduu dedikodusu dnyordu.
"Fakat bir sakncas yoksa Pittsburgh'da kalp motorlan
m sisteminize uyarlamak isterim."

1 74
"yle yapalm," diye teklifini sundu Westinghouse, "alt
m gn iin nakit be bin, srecin sonunda patenti alabilir
sem on bin, defaya mahsus iki ay arayla yirmier bin, kir
zerinden vat ba iki buuk dolar ve irket hisselerinin yzde
ikisi."
"Lanet olsun ! " dedi Shallenberger.
Stillwell, "Yok, bu byle olmayacak," diye homurdand.
Kontrat imzalandktan hemen sonra sava balad.
Motor, Westinghouse'un yksek frekansl ekiprnanna
uyarlanamyordu, bunun zerine Tesla frekanslan drmeyi
teklif etti. Stiliwell'le Shallenberger garezli gnlszlklerine
mantkl klflar uydurmaya altlar. "Sistemin btnl",
"teknolojik sebepler", "ekonomik etkenler" gibi terimleri
temcit pilav gibi stp stp ne sryorlard.
Gzkapaklannn ardna den k patlamalan Pittsbur
gh'da sklat. Bu patlamalar, daha nce aresizce zm ge
tirmeye alt eylerin srnn ak ediyordu Tesla'ya. Likit
platinin iinde formller, ekiller uuuyordu. Dierlerinin
zerinde almay reddedecekleri ileri, yapabilecek olduu
tek ii yapyordu. Szigety her gn Tesla adna mhendisiere
nazike giydiriyordu.
Akam yemei malasnda Tesla balyordu felsefe yap
maya: "zgn bir ey bulmak istiyorsan, meselenin yapta
kabul edilen eyleri oyun d brakacaksn. Kurumlar zorun
lu temalan destekleme eiliminde oluyorlar. istenilen temalar
parayla ve srtn svazlanmasyla dllendirilir. dlle artlan
dmlarak eitilen insanlar, sonunda dllendirilmeyecekleri
eylere kafa yormuyorlar. Sonu olarak da kiisel aba gerekti
ren mevzular gz ard ediliyor. "
Mhendislerle uraan Szigety skntdan kurdeen d
kecek hale geldi. Formalitelerden gna gelmesine ramen kat
lanyor, sehat ediyordu. Stiliwell'le amirine ilhamla mucize
vi aydnlanma anlann anlatyordu . Ayn teraneyi dndrp
duran Shallenberger yolunu yle bulmutu. Macar Pan30 her
akam Anderson Oteli'ne gelip bir ie arap ayordu. Kadehi
eline ald, alnna vurup Budala srs! diye sylendi.

30 Pan: Mitolojide cinselliin ve hazzn simgesidir.

1 75
Tesla peygamber edasyla karlk verdi: 'Toplum iinde
tannm biri olarak yer edinmek istiyorsan, bitisel yetilerin
den feragat etmek gerekiyormu demek ki. Ah u kurumlar ! "
dedi sesini ykselterek. "Amacnz insanlan r edip ynet
mek. Bilgi birikiminiz gizemden yoksunsa, o bilgi birikimini
tehir ederler. Ykanm beyinleriyle beyin jimnastii yaparlar.
Stillwell, Shallenberger gibi iilere at gibi otoritenin ykn
ektirirler. "
kinci kadehten sonra Antal da cotu: "zgnlkten nef
ret edip yaratcl canavar gibi grenler. Sabah gazetesinde,
halihazrda bildiklerinden farkl eyler grmek istemeyenler
dir." nc kadehten sonra barmaya balad. "Bu ekilde
nasl yayorlar, en ufak bir fikrim yok. Onurlan srekli zede
leniyor. Shallenberger, 'Ya sen souk algnl kapacaksn ya
da bir bakas lecek' deseler, 'O lsn, ben hasta olmyaym'
diyecek tynette bir adam."
"Ya Stillwell'e ne demeli?" Tesla eleniyordu.
"Ama adamn rehber kpeini kskanacak cinsten bir
adam o."

1 76
46

KEDi UZANAMAD I G I CiG ERE


M U N DAR DER

Altn kanatl efsaneler uzun vadede say dizilerinden


daha kalc deil midir? Hummal alnlanmz gl rengi ka
natlanyla okayan, yaralanmz altnsans pofuduk bulutlarla
saran efsaneler nasl sevilmez ki?
nsanolu efsanelere her daim rabet etmitir: Kara gn
den haber ver, ah efsane! nsaf et bize!
Efsaneye gre Tesla onurlu duruuyla seyirciye dner, el
lerini kaldnp bir milyon dolarlk eki paralara aynr.
Efsane, Tesla'nn azndan konuur: "nk siz bana g
vendiniz! "
Ama gerek hayata dnersek, George Westinghouse gr
lemektedir.
"Asla ! "
Giriimcilerin babas ]. P. Morgan, Edison'un irketini al
dktan sonra ayn teklifle Westinghouse'a geldi.
"Asla ! " diye grledi Westinghouse can ekien bir bron
tosaurus gibi.
Bu kndan sonra birka kk yatnmcyla bir araya
gelip ortaklk kurdu. Pittsburgh semalannda kara bulutlar ge
ziniyordu. Mucitler gergin. Tesla'ya vat bana iki buuk dolar

1 77
pay hakk tanyan anlama maddesini iaret ederek, "Kurtula
lm u ndan! " deyip duruyorlard.
Tesla kapy atnda Westinghouse devrildi devrilecek
bir smokin gardrobu gibi duruyordu. atk kal dev, pence
re nndeki son kar tanelerini nne katp gtren rzgara
dalp gitmiti. "Byk goril, ngarc maymunlann irketimi
almaya gndermi," dedi i ekerek.
Tesla'nn akaklan iki mavimsi kablodan kan sesle n
lyordu . Westinghouse'un anlattklann dinlemiyor, nabzn
lyordu. Ruhu burnuyla az arasndan dan szyor gibiy
di.
"Baka arem yok," dedi Westinghouse km bir halde.
"Hisselerini brak ltfen. "
Tesla, hala sevilmeyi bekleyen acemi bir gen. Scak ba
klanndan anlay akyor. Salan tam ortadan ikiye aynlm.
Gmleinin beyaz adam kar kr edecek.
Hayat boyunca bunun iin alm, tmaklann kazya
rak gelmiti baannn eiine. imdiyse hep o hayalini kurdu
u, yaklamakta olan baannn byklnden eskisi kadar
korkmuyordu. Her ey aleyhine geliti: Bitmek bilmeyen erte
lemeler, kt niyetli mhendisler, izinsiz i yapan rakipler . . .
"Pekala," dedi Tesla, paray hrete deiti.
O andan itibaren Westinghouse tekrar yaam belirtileri
gstermeye balad. Projeyi bir yl akn sredir ellerinde s
rndren mhendisleri sktrd.
Lanet motora uydurabilmek iin tm ekipman modifiye
edildi. Shallenberger'le Stillwell hi aral olmadlar. Bir eyler
yapmak gerekiyordu. Bylece gen mhendis Benjamin La
mey, Kunduz Festivali'nde gzlerini ksarak gelen kunduz mi
sali tarih sahnesine girdi. Her daim uykuluydu, alrken bile.
Westinghouse tarafndan motoru ekiprnana yerletirmekle g
revlendirildi. Hira Da'ndaki Muhammed'e verilen grev mi
sali. yi huylu Lamey, Tesla'nn sistemi altm devirde dnen
motora uyarlama hususundaki eski tavsiyelerine birebir uydu.
Shallenberger, "Byle bir ey sz konusu olamaz," diye
rek sinirden kzarm halde toplanty terk etti.
"Bekle biraz ! " Stillwell yank yapan koridorcia amirini

1 78
arnzundan kavrayp durdurdu. "Bir mesele var. " Kaya altnda
pen yengeler gibi bir eyler fsldatlar. Stiliwell heye
canla anlattka amirinin yz aydnlanyordu. Shallenberger

birden pis pis sntmaya balad. Neredeyse itenlikle sordu :


"Ciddi misin?"
"Tabii ki," dedi Stillwell.
"Gerekten byle mi dnyorsun? " Shallenberger
emin olmak istiyordu .
Stiliwell fsldayarak bu defa Tesla'nnkinden farkl bir
fikri olduundan bahsetti. Fikri kabul edip Lamey'e prim ve
recekler, bylece New York'a dnmek zere eyalann topar
lamaya balayan parazilten de kurtulmu olacaklard. Herkes
gidici, onlar kalcyd. Tesla'nn yokluunda her ey gllk
glisanlk olacak, iler yoluna girecekti.
Hizmetli, kolal gmleklerini bavula yerletirirken Tesla
evraklann antasna doluturuyor, bir yandan da durmadan
syleniyordu. Pittsburgh'da bir yldan uzun bir sredir, cce
eytanlada savaan Siegfried misali, mhendislerle mcadele
ediyordu.
"An iekten bal alr, rmcekse anca hncn." Dn
celere dald.
"Kedi uzarramad ciere mundar dermi." Szigety a
kayla kank ineledi.
Hizmetli tm arln bavulun kapana verdi eyalan
sktrabilmek iin.
"Burada kalmak istemediine emin misin?" diye sordu
Szigety.
"O cieri be para etmez brokratlar syledikleri eyin
doru olmadn kendileri de bilmiyorlar m?" Tesla antasn
alrcasna kapad.
Szigety omuz silkti. "Goethe deil miydi, 'ftiraclan bile
ciddiye almal, zira insann yrekten istedii eye inanmamas
imkanszdr,' diyen? "

1 79
47

YAAYAN H ER EY ADl NA

Birey adna bazen zor olsa da, rekabet yasas, insan rk adna en iyisidir.
Her alanda en gl olan ayakta kalr.
Andrew Carnegie

Omuzlannda ykleriyle ilerleyen harnal kalabaln ya


rarak trendeki yerini ald. Karsnda koca burunlu iki kz
karde ve bir rnek anneleri oturuyordu. Kahkahalar ampan
ya misali burun deliklerine dolarken renciyken yapt bir
konumay hatrlad: "Saygdeer dostlar, burnunuzu takip
edin ! " Gld anlalmasn diye kafasn gazeteye gmd.
Sonra bumunu kanp gkyzne bakt, Yamur geliyor! Ce
binde Prostran'n mektubu, saman kat zerine ii el yaz
syla yazlm adrese bakyordu.
Homestead yaknlannda trenden indi.
Blake'in kara, eytani fabrikalan buradayd demek. ilahi
demirci, topal Vulcan'n atlyeleri.
Uzaklardan bir slk duyuldu. Fabrika bir ejderha gibi
ate pskrtyor ve ate soluyordu. Fellahlar grse piramitle
ri yapmakta acele etmiiz derlerdi. Dumandan ekimiti hava.
Aralksz on iki saattir dkmhaneye cevher yetitiriyor
lard. Maden ocanda mahsur kalan gne, yakc k huz
melerini kapdan karmaya alyordu. Scak, madencilerin
paalanndan akyordu.

1 80
Dilsizlerin yaad, birbirleriyle dertletii yerdeydi. sli
tebessmler arasndan geti Tesla. Slovakyal kadniann ok
hznl arklar syledii ii barakalanna geldi. Kulbe n
lerinde birbirlerine yaralann gsteren Srp, Hrvat kadnlar
dert yanyordu.
"Naslsn? " dedi biri.
"Kt," diye sylendi teki.
Akamdan kalma ayyalardan biri anlalnayan bir dil
de ac ekiyordu. Geni omuzlu, pala bykl iiler, amurlu
izmeleri iinde yrrken bir kokarca tekmeleyen Pole'dan
bahsediyorlard.
"Byk bir hatayd," diyerek gltler.
"Hit, dede! Sen hi gen oldun mu? " Yal bir adam ma
karaya aldlar.
"Ah, sizin yerinizde olacaktm ki, gn horul horul de
liksiz uyurdum," diye cevaplad dede.
Grev kaca dedikodusu dnyordu.
Sska gvdesinin iki yannda salnan omuzlanyla Tesla,
bykl bir adama yaklat.
"Affedersiniz, Stevan Prostran' tanyor musunuz?"
"Evet." Beyefendinin kendi dillerini konuuyor olmas
iileri artt. O an gzleriyle sordular: Bu harika ve baanl
halinle bizim gibi sefilleri adam yerine koymuyorsun, deil mi?
Hayr, koyuyorum.
Stevan yaknlarda Rankin'e tanm, yle dediler. Paras
da daha iyiymi, saat ba on drt sent.
"Oraya varmak iin yolda krk ift ayakkab eskitirsin,"
diyerek gltler. "Keating feribotuna binmen lazm ama bu
gn almyor."
Stevan'm anyor, bulamyordu.
Tesla, byle zamanlarda etrafn hayaletlerin sardn ve
herkesi bir bir alp gtrdklerini dnyordu.
"Ah, sevdiim! " diye bir ark tutturmu biri, mayho
gkyz altnda.
Souk rzgardan tr arada es veriyor.
"Ardna bakma . . . "

"Unut beni . . . "

181
Makine yann lk kokusunu iine eke eke tren ray
lann takip ederek istasyona gitti. Giderken, konumasndan
safkan Srp olduu anlalan bir iinin yal bir kadna lm
haberi verdiini duydu. C dkmhanesinde kan patlamada
kaybetmilerdi, artk o her kimse.
"Zavallm . . . yi adamd. Mara'nn kocas. Babas Radovan
da iyi adamd. yi insaniard hepsi. Ban sa olsun nine."
Baka ne denirdi ki? Az ve z. Tesla zld.
ok zgnd . . . O insanlar, kk ocuklar iin . . .
Yaayan her ey adna . . .

1 82
48

SAKALU KAD l N

Edison'un gzlerinden ktlk fknyordu. Bir eyler


den tiksiniyormu havasnda sntarak sordu : "Evet, zayf nok
talan nedir?"
"Sistemleri tehlike saabilir," dedi Bachelor. Bir yandan
sakallanna el ts yapyordu.
Edison iaretparman kaldrd:
"Sistemleri lm sayor. Evierimize uursuzluk getire-
cek."
Edison'un salan ayaz vurmu imleri, burnu ise bir kor
nionu andnyordu. Parmaklan masada dans ediyordu.
"Bunlar da eskidi artk. Gaz irketlerini byle srdk pi
yasadan. joe Gamshoe'y buraya ann. Bir de Sam Emew'u."
Bachelor, sihirli lambay svazlad. Kara, fnldak gzleriy
le Gamshoe'yla Emew peyda oldu. "Dileyin bizden ne dilerse
niz, efendim! "
Huzursuz az puro iniyor. Bir yandan da ekibine kl
banyosu yaptnyor. Parmaklar, masaya tklatmaya devam.
"Mesele Westinghouse ! " diye grledi gzlerini ksarak "Adam
vazgemeyecek! "
Westinghouse'a bouna "toplu hcum" demiyorlard.
Haklan da vard. Siyasetilere ve iadamianna yorulmak bil
meden rvet yediriyor, rportajlar veriyordu. Temsilcileri ve

1 83
sat danmanlan Amerika'nn drt bir tarafna yaylm du
rumda. Halihazrdaki alternatif akm sistemini oktan Colora
do'da bir kmr madenine satm bile.
Bir yeralt nehri kadar tehlikeli olan Edison, Gamshoe ve
Emew'le birlikte entrika evinneye balad. Bakalanna sat
maya kalkt fikirlere ilk inanan kendisi olurdu. eitli ga
zetelerde ortal kantran "elektrik katilleri" temal yazlar
yaymland.
Edison'un acmasz emriyle tm Orta Bat ve New York'ta
sirk adrlan kuruldu.
"Gsteri balasn! "

Peoria, llinois'da rkm bir kpek sahnede ac iinde


havlad. Bir cihaza balad kablolada kpei sarmalayan teh
ditkar asistan, kamburu km vaziyette hayvann boynunu
skarak elektrotlan balad.
Seyircilerden biri bard: "Brak kpei gitsin, dostum! "
Cheshire Kedisi gibi pis pis sntan gsterici, Kansas ka
sabalannda kap kap dolap sahte reete satan o profesrleri
andnyordu.
Dehete kaplm gibi grnen profesr cierlerini alabil
diine daldurduktan sonra ocuklara yahut bir sara seslenir
gibi bara bara konumaya balad.
"Bayanlar baylar, kymetli dostlar! Pittsburgh'dan Bay
Westinghouse evlerinizi yeni bir elektrik tryle buluturmak
istiyor. lerinde kadnlannz ve yavrulannzla vakit geirdi
iniz evlerinize, mehur alternatif akm getirmek istiyor."
Sahtekar satc iyi niyetli bir tebessm etti. "Zaten halihazrda
cmert Bay Edison'un bahettii doru akm kullanyoruz dediini
zi duyar gibiyim."
Seyircilerin ou kurumlu gaz lambas ve titreyen mum
ndan tesini grm deildi ama yine de onayiareasma
balann salladlar.
Profesrn teatral ifade ve jestleri en az kulland keli
meler kadar kuvvetliydi.
Trajik bir kahraman gibi enesini tilreterek konumaya
devam etti: "Westinghouse diyor ki, alternatif akm sayesinde

1 84
uzak mesafelere elektrik eriimi salanabilecek Kolay olann
cazibesi yoktur. Elektrik gvenli mi? Gerekten gvenli mi?"
Kendi sorusuna kendi de armt. "Birazdan hep birlikte g
receiz ! "
Deli apkac'nn iaretiyle perde kalkt ve Tesla'nn rk-
tc bobinleri grnd.
Deri kaylarla bal kpek sahnede inliyordu.
Profesr, operavari ses tonuyla emretti: "Igor! "
Kambur Igor sinsi sinsi sntarak kablolan kontrol ettik-
ten sonra sakall kadna gz krpt.
"Manivelay ek! "
Sakall kadn manivelay ekti.
Yuhalamalar ve kvlcmlar kpein iler acs iniemele
rine kant. Her yer duman ve yank et kokusu . . . Profesr,
mr ksa srm hayvann lei nnde eilerek son anan
sunu yapt.
"Westinghouse'un gazab ! "
Kambur Igor, pikin profesr ve sakall kadn yuvarlak
gzlerini krptka allklan parlyordu. eytani bir kahkaha
atp birbirleriyle el sktktan sonra seyirciye reverans yap
tlar.

1 85
49

ELLERi SUYA DALDI RI N

Olaydan nceki gece Kemmler vakasyla ilgilenen kimse


rahat uyuyamad. Gardiyan Durston'n sylediine gre, olaya
ahitlik eden istisnasz herkes gergindi.
Biri konumaya alt ama boaz dmlendi. Uursuz
ayak sesleri ta koridor boyunca yanklanyordu.
Deli apkac, Igor ve sakall kadn lm odasnda deil
lerdi.
Buffalo'da kansn dorayan kasap William Kemmler ie
ri girdi. Hazrlanmt.
"Beyler," dedi. "yi anslar. . . Sadece unu belirtmek iste
rim ki, hakkmda sylenenlerin ou doru deil. Zaten yete
rince ktym. Daha da kt edip acmaszlamayn. "
Bir a n bile tereddt etmeden elektrikli sandalyeye otur
du . Huzur bulmak iin oturmu gibi bir hali vard. Onu tekrar
ayaa kaldrdlar ve omurgasnn alt ksmndan, kyafetlerine
bir delik atlar, bylece elektrik kablolan tenine temas ede
bilecekti.
"Yapn gitsin unu," dedi.
Gardiyan elektrik kablolann kafatasna balad.
Mahkum, yznn bir ksmn kaplayan deri kayiann altn
da, berbat grnyordu.

1 86
"Tamam m? " diye sordu .
Kimse cevap vermedi.
lm odasnda dans eden gn demetlerinden birini
grebilmek iin kafasn kaldrd.
Gardiyan Durston, "Hoa kal, William! " dedi. atr
t sesleri gelmeye balad. Elektrikli sandalyedeki mahkum
ayaklan zerine kalkt, elektrik oku adam odaya savur
du. Manivelay geri ektiler. Herkes rahatlad. Dehet iinde
Kemmler'a bakyorlard.
"Ulu tanrm, yayor," dedi Durston.
Biri, "Tekrar verin elektrii," diye seslendi
"Tanr akma, ldrn adam! Bitirelim u ii . . . "
Kemmler'n gvdesi bir srayp bir nneye devam edi-
yordu .
Dr. Spitzka emir verdi: "Elektrik! "
Az ncekine benzer bir elektrik sesi daha geldi. Malku
rnun sandalyedeki bedeni katlat. Bu defa da dinamo dzgn
ahmyordu. Yksek elektrik atrtlar geldi. Adamcazm
yz kan iinde kald. Ecel terleri dkyordu. Daha kts
olamaz derken elektrotlann etrafndaki salarn ve etin tutu
up kzardm fark ettiler. Koku katlanlabilecek gibi deildi.

YLE BR BAKTIM

"Kemmler infaz raporuna yle bir baktm:' Edison vakay yo


rumluyordu. "Detayl okumadm. Hepinizin bildii zere otuz
krk kadar insan elektrik oku verilerek ldrld. ahsi g
rm u yndedir ki, bu ite doktorlar grevlendirmek hata
olmu. Bir, Kemmler'n sa iyi bir iletken tercihi olmam; iki,
kafatasnn elektrotlar balamak iin en doru yer olduunu
dnmyorum. Mesela kol taraflarnda daha ok su olur, et
yumuaktr. Bu ikisi bizi en elverili ynteme gtryor. Yani
diyorum ki, elleri suya daldrmak daha iyi olurdu."
New York Times, 6 Austos 1 890

1 87
so

TE D NYAYA

Rzgar gibi geldim , frtna gibi gidiyorum,


Cennette beni yine bahtiyar bulacaksnz, biliyorum.
Firdevsi

Hayat, Szigety iin, son zamanlarda kendini yindeyen bir


eye dnmt; tad bozulan bir bal petei gibi. Depresif
asistan Gano Dunn'a ek olarak bir de kendi dilini konuuyor
diye Macar Kolaman Czito'yu ald yanna. Gramercy Park'n
yaknlannda ho bir dairesi vard. Ev sahibi, kansn dven
rezil ayyan tekiydi.
Kadnn ekingen tutumuna sinirlenen Szigety, "Bu ile
ilgilenecek birini anyorsanz, nce kendinizden balasanz iyi
edersiniz," dedi.
Kadn titreyerek, "Niin kendi iinize bakmyorsunuz ba
ym? " diye cevaplad.
Szigety bir sredir halter almyordu. Bal rengi salan, cil
di yalanm vaziyette. Kilo alp iyice iriletikten sonra daha bo
dur grnmeye balad. O nee saan halleri giderek azalyordu.
Migrenden yaknyordu. "akaklanmdan bir tutuyor, sorma ! "
Tesla onu duymuyordu. Kemmler'n lmyle fena halde
sarslmt.

1 88
"Yeterince ktym zaten," diyordu elektrikle idam edi
len adamn telerden gelen sesi. "Beni daha da kt edip ac
maszlamayn."
Milutin Tesla'nn sesi Kemmler'n yaknmalann bastrd:
"lerleme senin Tannn olmu, ama unu bil ki ilerleme seici
deildir, fenala da alr. "
Nikola bir kez daha oke oldu, babas haklyd. Branko
vic amcasnn ii bo cakalan aklna geldi. ilerleme, Nikola'ya
hayatnda ilk defa irkin yzn gsteriyordu.
Edison ilerlemeyi ldrd. Tesla'nn eliyle.
"Prometheus, Neron'un ateini alabilmek iin ok ey
kurban etti." Tesla iyice balatalan syrmt.
Fakat bunlann hepsi kendi i dnyasyd. Her zamanki
gibi uzun uzun dnmeye vakti yoktu.
Kemmler'n perian hayaleti bir kez daha szlandktan
sonra Tesla'nn kabuslann terk etti. Kahramanmz halis ni
yetine snarak at gzlklerini geri takt. Mlayim Martin'le
ibirlii yaparak hayat hikayesini yazd. Westinghouse'un pa
tentlerini bitirdi ve iki farkl yanardner lamba yapt.
Bitmek tkenmek bilmeyen bir g Tesla'y itiyordu.
Antal geride kald. Hep iinde bir yerlerde kskanlkla
fsldayan drtler olmutu ama Macar, bu nereden geldii
belli olmayan mektuplann zarfn amadan geri gnderiyordu.
Sokaklarda Macarca konumalar duyuyor gibiydi: Bir
nevi iitsel halsinasyon. Balarda skc bulduu, vurmal
santur alnan restorana gidiyordu sk sk. Budapete efsanevi
bir ehre dnmt. Kemanlann ku gibi akd, kontr
baslann hametli hayvanlar gibi kkredii Budapete. Zence
filli rek satan pastaneleri andran, renkli manav arabalannn
tramvay glgesinden gittii ehir.
Fakat. . . Fakat. . . Fakat dnmek yenilmek demek olabilir
di . . . Peki, imdi ne yapacaku?

Glyorum sadece, gulyorum


Alamyorum, baka bir ey deil
Tozdandr, baz eyler yle sebepsiz oluverir
Glyorum sadece, baka bir ey deil.

1 89
Gramercy Park yapraklar altnda kalm; i ie gemi sa
n-yeil bir renk mozaii. Gzel dairesi gzne bir tr tuzak
gibi grnmeye balad. erisinde insan intihara meylettiren
gzel arklar dinliyor, kendi kendine acyp harakiri yapan
zavall olma yolunda ilerliyordu.
"Herkes bir sebepten affedilmek ister," dedi kendi kendi
ne. Glmseyerek kumral byklarn burdu.
Tesla alarak dinleniyordu. Dinlerrnek eittir almak.
Szigety'ninse iten sonra uzun uzun dinlenmesi gerekiyordu.
Bu kadar stne dt iin yorucu bir eye dnyordu
dinlenme ii. Gn iinde Tesla'yla hava, elektrik, madde ve
k yaplan arasndaki ilikiyi tartyorlard.
Akamlan Szigety'yi avucunun iine alan atalet adam
yok ediyor, Szigety yerine yaamaya devam ediyordu. Afro
dit, Tanra Ate'yi31 zerine salyor, uursuz bir delilik iinde
rme nbetlerine tutuluyordu.
ini tketen fkeden annmak istiyordu . O ehvetli g
lmseme gelip dudaklarna kondu.
Zamparalkt ii. Gelglerin gc adna ! Mantk kavra
mndan muzdarip, ehvetin vcut bulmu haliydi Szigety. Bir
zamanlar Tannhauser'in yapt gibi, freni boalm halde zevk
cehennemine doru yol alyordu. Bir randevuevine gidip ce
ketini karr, kadnn parmaklan salan arasnda gezinirken
kendinden geerdi.
Utan verici teslimiyet, yerini tatl bir rahatlamaya bra
krd.
Kadnlarn derinliklerindeki o kayganln esaretinden
kurtulmant hala. Erkekliin her trlsne ahitlik etmi
kzlar, Szigety'yi kendisininkinin zel olduuna inandnrlar
d. Silindir altnda ezilen diken atrtlann andnyordu oros
pulann kahkahalan. Nellie'si iin bir silindir apka dolusu gl
getirmiti Szigety. Avucunu kzn yznde gezdiriyor, emme
si iin parmaklarn uzatyordu. Kadnn vcudunu saran o
ipekte ve gslerinde kaybolup, kar konulmaz vcudunda
ellerini gezdirirken kendisini dnyann merkezine tayacak
orgazm bekliyordu.

31 Ate: Yunan mitolojisinde hata ve gnah tannasdr.

1 90
Merhum Paddy Malaney'nin Tesla'y zorla gtrmeye a
lt plak kankan dansnn mptelas olmutu Szigety Pitts
burgh'dan ayrlr ayrlmaz New York kerhanelerinin mdavimi
oldu. yi denmi ve stne stlk ucuz olanlann biliyordu.
jartiyerler. Dantelli incecik i aman. Yuvaya girme.
Uzun orapl hacaklar omuzda. Beyaz lavlar. Pannaklara otu
ran bel kvnm. Titreyen yuvarlaklar. Sklk eri giri ve vu
rular. Tmsekiere hakim olma. Sahip olma. ehvet uyandran
gelincikler. Kvnlan fahieler. Gcn son damlasndaki kasl
ma. Yaramazca pmeler. iddetli yalamalar, srmalar, sk
trmalar. Dbeli yuvasna oturtmak ve skmak. Bolluun ve
ehvetin iinde zlen geri ekilme ve boyun eme. Vurular
ve gezintiler. tme. Tutkulu inleme. Yutma ve mnldanma.
Verme ve girme ve soluma.
Varln bu ekilde srdryordu.
nceleri bu ahlaka mugayir hayata teslim olmamak iin
kendini scak banyolara, boksa , yrye verirdi. Tesla al
may niin braktn sordu. Birka yetersiz Amerika kart
bahane att ortaya: "Doadan eser yok buralarda."
"Nasl olmaz?" Tesla sinirlendi. "Burada, dnyadaki her
hangi bir yere kyasla daha ok i iesin tabiatla. New York'un
dna adm attn yok ki."
Szigety hibir yere gitmiyordu.
Tesla'yla kendisine bir Tokay at, kolu kanad knld. O
akrkeyiflik ierisinde ne kadar uzaa gidebileceini grmek
iin gzlerini kapad. "Hayatmn iine ettim."
"Yok yle bir ey," dedi Tesla arkadan teskin etmeye
alarak. "Farknda olmadan olgunlatn diyelim ksaca."

Antal'n bedeni, ruhunun kabullenmek istemedii bir


eyle mcadele ediyordu sanki.
Tesla, tpk kendisinin Graz'daki kumarhane gnlerinde
uyanld ekilde, arkadan uyard: "Yavala ! "
O bahar, Westinghouse, Edison'la olan hesab kapatmak
istiyordu. Alternatif akmh motorun mucidine bask yapyor
du: "Nikola, u adamiann sirk gsterilerine bilimsel bir gste
riyle kar saldn gelitirmemiz lazm."

191
Nikola da durumun farkndayd. Ban kaldnp derin
bir nefes ald ve altn patikay grd. Daha nce kimsenin
yapmam olduu bir ey yapmaya karar verdi. Akm kendi
bedeninden geirerek, Edison'un ortaya att "alternatif akm
ldrr" iddiasn rtecekti.
"lmem, deil mi? " diye sordu Szigety'ye.
Szigety'nin mavi gzlerindeki masum ifade yerini tehli
ke sinyalleri veren bo bakiara brakt. Sonra glmseyerek,
"Sen mi? Yok, lmezsin," dedi.
Otel lobisinden aradlar odasn. Telefondaki bir kadnd.
Aa iner inmez kadnn parfmne bouldu. Kadn endie
liydi.
"Bay Tesla, benimle gelin ltfen."
"Siz de kimsiniz? "
"Acil." Tesla'nn sorusunu duymam gibiydi.
Hayatnda ilk defa byle bir yere giriyordu Tesla. Ellerin
de balonlarla oynayan plak hayat kadnlan. Beyaz arlkl
bir mekan. Oday dolduran ar, kadns parfm. akma bir
konfor anlay. Etrafta i amarlanyla salnan hayat kadnla
n Tesla'ya gzel canavarlar gibi grnyordu. Sinsi ve donuk
bakyorlard.
"Yukanda," dedi ilerinden biri.
Tesla st kata kotu.
Antal olamazd grd. Kuklasyd olsa olsa.
Yan banda kirpikierine ar bir rime! srm gencecik
bir kz oturuyordu kuklann. Tesla'yla doktor, kza kalkmasn
sylediler.
"Nasl olmu?" diye sordu Tesla.
"Henz bilmiyoruz," dedi kel doktor.
Gzel canavar, "An doz kokain," dedi hi istifini boz
madan.
Cenaze, randevuevinden Yirmi Dokuzuncu Cadde'deki
hastaneye gtrlecek ama resmi raporda lm yeri olarak
Szigety'nin dairesi gsterilecekti. Karlkl anlatlar.
Cinayetten de pheleniyorlard.
Tesla gergin, sonulan bekliyordu.
"Anevrizma," dedi doktor otopsiden sonra. "Genileyen

1 92
damarlardan biri patlam. Zaten yaplacak bir ey yokmu,
bunu bilmemesi daha iyi oldu."
Arkadann nasl bir ruh hali iinde olduunu hatrlayan
Tesla, "Hastalktan pheleniyor muydu peki?" diye sordu.
"Hayr," dedi doktor. Sonra fikrini deitirdi, "Kim bilir?
Belki de . . . "
Budapete'deyken Szigety, Tesla'y hayata dndrmt.
Tesla o iyiliin hakkm nasl verecekti bilmiyordu. Merhumun
dairesine geldi, eyalarn paketleyip ailesine gnderecekti.
Ylan gibi nslayp puflad. Yastn stnde ayakkablar, k
zarm sosis, bak, tl i amanmn stnde . . . Byle bir
dankhk gmemiti Tesla. Yatan zerindeki tabloda al ya
nakh bir Fransiskan keii Meryem Ana'ya alev alev yanan bir
kalp uzatmakta. Yatan yannda Dostoyevski kitaplanndan
birinin Almanca evirisi ve Aziz Augustinus'un tirajlar'nn
lime lime olmu bir cildi duruyor.
Antal bu odada, snisklam araflar iinde uyanmt.
urada aylmaya uram, bir gece kelebeini ldrmeye a
lm. plak ayaklar, altnda serili bozuk paralarn souklu
unu hissetmi; Plitvice Gl rengindeki gzlerini devirmi ve
ay sonunu nasl karacan dnp durmutu. Her sabah
ayn terane: Pan'n cokusu Pan'n paniine dnr.
"Herkes bir nedenden affedilmeyi ister," derdi.
n, Tesla'nn hayatn berbat bir eye dntrd . G
rnmez bir el, tm sevdiklerini ekip alyordu . Obadiah
Brown, Paddy, Prostran, Szigety. . . Rzgar olup gittiler birden.
nsanlar birer birer ekilirken maskelerden ibaret oluyordu si
malan. Onlan ekip alan eyin hzndan dolay bedenleri bir
dierinin bedenine kanyordu. iddetli bir frtna gibi koku
yordu baar.
Taranm sa miferi altnda, bir lotus iei kadar sol
gun, parmaklarn kenetlemi oturuyordu. Bir zamanlar iini
stan ey, buzdan bir ukura dnmt . nn gremiyor,
karanlk geleceini dndke gten dyordu .
"Kader," dedi korkarak.
Boaz dmlendi.
Duygusallk naml altapotun slak kolianna dm bo-

1 93
uluyordu. Nefes alamaz halde eline geen ilk kuru eyle -An
tal'm bir ift temiz o rab- gzyalann sildi.
"Antal, Antal, " diye szland.
Bumunu ekip kendine drste sordu: "Arkadamm
lmne mi alyorum yoksa yalnz kalma m?"
Szigety'nin mavi gzleri, tatl gl Tesla'y her daim
neelendirirdi. Kim bilir ka kez, rzgarcia salnan akkavaklar
gibi anlamsz kahkaba nbetlerine tutulmulard.
"Grdn m bak, ldkten sonra bile gldrebiliyorum
seni," diye bbrlendi Szigety.
Ayn edepsiz Antal, rahip olmak istiyordu bir de. Dnya
ya, Assisili Aziz Francesco'nun mehur ilahisindeki gibi, mu
habbet dolu szlerle sestenrnek istiyordu:

Btn yarattklann iin hamdolsun sana, ey Rabbim,


bilhassa da yce kardeim Gne iin . . .
hemire m Ay ve yldzlar iin . . .
hemirem Bedeni lm iin . .
.

1 94
51

H i'TEN SON RA

Etrafmzdahi her ey dnyor,


Her ey hareket halinde, enerji her yerde.
Nikola Tesla, Mays 1891

Byk gn geldi.
Kaln mantar tabanl ayakkablan ekmi, esrarengiz
bir filinta gibi arz- endam etmiti sahnede. Salon her yatan
elektrik mhendisleriyle dolu. Dost dman, herkes orada.
"Enerji hangi formda olursa olsun her an, her yerde, her
eye hazrdr. Snrszdr. Srekli bir deiim iinde ve hareket
halindedir. Tpk ruh gibi, evrene hayat verir. " Tesla konuma
yapyordu: "Bu enerji formlannn belki de en byleyici olan
lan manyetizma ve elektriktir. "
O noktada sesini ykseltti: "Bu byleyici, ift ynl
doa olaylannn aklamas sonsuz sayda kk dnyada,
yani gk cisimleri gibi kendi yrngeleri etrafnda dnen mo
lekl ve atomlann dnyasnda yatyor. "
Dinleyiciler o an uyluklan, gzleri ve kalplerinde dn
mektc olan mikro galaksileri gzlerinde canlandrd.
"Hi phesiz, bu enerjiden gerek dorudan, gerekse
sonsuz kaynaklar vastasyla faydalanabilir, k retebiliriz
ve . . . " Gz temasn bir dinleyiciden dierine geirirken du-

1 95
raksad. " . . . ve bu enerjiyi kablosuz yntemlerle baka bir yere
iletebiliriz."
Edison'un sirk ovlanna kar atak olarak gelitirdii o
muhteem bilimsel sunumu yapyordu. Asistan Gano Dunn'a
eliyle iaret verdi.
Tpk infaz odasnda kan ses gibi bir elektrik atrts
duyuldu.
Salon karartld.
Bilim adam Tesla yok oldu.
Beyazlar iinde bir aktr peyda oldu.
Beyaz smokini, keskin k altnda kolal gibi duruyordu .
zgn ve yalnz aktrn yzndeki izgilerin her biri gr
lebiliyordu.
nnde duran masada bir sr tehizat vard. Seyirciler
grdkleri eylerin ne amala kullanldklann bilmiyorlard.
okfazl indksiyon motoru, yannda dikey ark, gm top
ve nispeten daha az rktc grnen bir dizi cihaz.
Mavi karanlk vzldamaya balad. Cihazn zerinde iki
k ark atrdamaya balad. Bobinden ldayan bir iplik a
tahliye olmaya balad. Gorgon'un32 salan topu sarmt.
Elektrik vzldayarak patlamaya balad. Tesla'nn arka
snda, uuan kvlcmlan yu tan bir Faraday kafesi33 vard.
Seyirci, mutaassp bir tevazuuyla kank sirk seyircisi a
knlyla seyrediyordu.
Dano Dunn bir matador kadar vakurdu. Tesla'nn ia
retiyle frekans artrd. Tannnn parlak krhac Adem'e indi.
imek iaretleri byd de byd. Kk by ve rahatsz
edici derecede dzletirilmi salanyla Tesla, lm vuruunu
yapmadan nceki boa greisi edasyla duruunu dzeltti.
Beklenmedik bir hareketle elini makineye uzatt. Uzatr uzat
maz bedeni elektrik siklonuyla sarsld. Tutmakta olduu am
pul kez gidip geldikten sonra yand. Seyirci lk la:

Gorgon: Yunan mitolojisinde banda sa yerine ylanlar olan dii canavardr.


ll Faraday kafesi: Elektriksel iletken metal ile kaplanm veya iletkenler ile a bii
minde rlm iteki hacmi dardaki elektrik alanlardan koruyan bir muhafaza
dr. 1 83 6 ylnda i ngiliz Fiziki Michael Faraday tarafndan bulunduu iin " Faraday
kafesi" diye adlandrlmtr.

1 96
"Amelia una bak ! Adam yamyor!"
"Bedeninde elektrik geziniyor."
Ampulleri ve vakum lambalanm yakarak, havaya kalk
m salanyla on be dakika boyunca seyircilerin arasnda ge
zindi. Bir dokunuuyla yakyordu hepsini. Elektrik alan dahi
lindeki herhangi bir lambann fie taklnadan yaklabileceini
gsterdi salona.
Sahneye dnd sonra.
Mavi ktan boynuzlada gezen adam, podyumda yksek
notaya basan arkc havasnda konumaya balad: "Ufack
bir elektrik oku dahi ldrebilir insan. Dier yandan glen
dirilmi voltaja maruz kalan bir insan sapasalam kalabiliyor.
Paradoks." Kemmler' ldren voltajdan ok daha yksek bir
voltaj gezinmiti bedeninde.
Yldnm gibi grleyen alklar arasnda sahnenin zerin
de gezindi. Yere indiinde dnyas deimiti.
Gsteri sonras yakasm brakmayan gazeteciler ne kadar
voltaja maruz kaldn soruyorlard.
"En ufak bir risk dahi yok muydu sahiden? "
"lk kez ne zaman bir kabioya dokunnaya cesaret etti
niz?"
"Hesaplamalannzdan nasl bu kadar emin olabiliyorsu
nuz? Daha nce bir hayvan zerinde denediniz mi yoksa? "
"Yalnz kendi zerimde denedim," diye yantlad. "Yalnz
kendi zerimde."

1 97
52

LON D RA M UCi ZESi

MO]O MEDC'E MEKTUP

Paris [Mrekkep lekesi] 1892


Pek kymetli Vals Kral,
Daha erken yazamadm iin zgnm. O kadar ok ey
oldu ki. hret, dkmhane sca gibi yzme vurdu. New
York konumamda yakaladm baandan sonra Londra ve Pa
ris'ten konuma yapmak zere davet aldm. Yani anlayacan:

Yoldaym meleim
Tann benimle olsun yarn
Akan gzyalarm, kederim
Bir bilsen mcleim, yoldaym.

Hzlca toparlandm. Cam ustam Hiergesell benim iin


eitli radyo lambalan yapt.
Yolculuklann en gzel ksm vanlar.
Londra o kadar griydi ki ehirdeki her ey ayn kumatan
kesilmi paralar gibiydi. ehrin efsunlu sisi o gzel klan
yutuyor. nsanlann zerindeki kyafetlerin kuma dahi safi
sis sanki. Turner tablolanndaki parlamento binasn sel alm.

1 98
Vaktimin ounu William Morris'in duvar k'itlann incele
yip az pimi koyun yiyerek geirdim.
Westinghouse beni sarslmaz ngiliz nyargs konusunda
uyard. Dandan bakldnda yumuak ama znde olduka
sert bir espri anlaylan varm . (Beni uyarma tarz seyyah ru
humu endielendirdi. Soukluk, katlanlr gibi olmayan gurur ve
tiksindirici kibir trnden ifadeler kulland .) Korktuum gibi
olmad, hatta hi yle olmad. ubatta Londra Kraliyet Ce
miyeti'nde bir konuma yaptm. Bin volt ldrr, biliyorsun.
Kraliyet Cemiyeti'nde tam iki yz bin volt verdim kendime,
bana msn demedi. Kvlcmlardan biri balarda sziatt o ka
dar; kald ki o da nlenebilirdi. Bu akm ldrmyor. Bu akm,
sevgili Mojo'cum, saniyede birka milyon salnm yapyor ve
biz insanoullannn sinirleri bunu hissedecek kadar duyarl
deil.
Sahnede lambalan tek dokunuumla yakp elimi saliaya
rak sndrdm. Tpk lambalar gibi motorlann da, dorudan
bir enerji kaynana balanmadan, uzak mesafeden ynetile
bileceini anlatan ikna edici bir konuma yaptm.
Kirli sakall evsizlerin tek bir yast paylat barakalar
da yattm gnleri anlatp iini karartmak istemiyorum sev
gili Mojo.
Kendimi vp seni skmak da istemiyorum ama yle bir
ey baardm ki !
Dnya apnda bir baan bu ! Muhteem!
Londra'daki konumama yksek sosyeteden isimler ka
tld: Sr William Crookes, Lord Kelvin, Sr Oliver Lodge, Sr
William Preece. ki saatte akllann balanndan almm, yle
yazyor gazetelerde. Saygn ngiliz dmerkezliliinin arka
sndaym. lk kez Londra'da kendi trmle bir uyum iinde
olduumu hissettim. Mehur gazetelerde ve resimli mecmu
alarda temsilim basld. ounda elektrik patlamalan girdab
ortasnda resmetniler beni. Bir manette yle yazyor: "Bay
Tesla Yldnm ve imekle Oynarken . . . "

Lord Rayleigh'in favorilerinden etkilendim. zel bir icat


yeteneim olduunu ve tek bir eye odaklannam gerektiini
syledi. Sr William Preece bana biraz tuhaf geldi. Graz'daki

1 99
terzi Murko'yu andnyor. yle ki bumuna sinek mi kam
yoksa etkileyici bir ekilde glmserneye mi alyor zeme
dim. Sohbetimizin sonunda, kablosuz balantyla ses ve g
rnt aktann zerine dnmeye baladm. Telepati dedik
leri ey ite bu Majo, ufak bir mekanik destek gerek sadece.
William Crookes, elektrii, ehrin kafasn tleyen ya
muru dindirrnek iin kullanmak istiyor.
Yarg Lord Kelvin'le de vakit geirdik. kk alnl, gz
kapaklan dk bir adam. Bu elektrik olaynn hayatn kendi
siyle birebir rtt kansnda.
Son olarak Profesr Dewar'la grmemden bahsedeyim.
Beni Faraday'in kiisel koltuuna oturttu, yine Faraday'in ken
di iesinden viski ikram etti ve bir konuma daha yapmam
istedi. Eski koltukta oturuyor olmann verdii scakkanllkla
kabul ettim. ngiltere seyahatim Londra Bilimler Akademisi'ne
kabulmle sonuland.
Adadaki birok heyecan verici maceradan sonra Dover
Baaz'n getim. Birka haftalna Paris'teki Hotel de la Pa
ix'de kalyorum. Burada Belika prensi Albert'la tantm ve
patent haklann Almanlara sattm. Anlayacan o kadar ok
ey oldu ki, yazmaya ne kalem yetecek ne mrekkep. Buradan
aynidktan sonra Lika'ya gelme niyetim var. Bu mektubu ya
pacamz uzun sohbetin balangc olarak dn.
Muhabbetle,
(imza yok)

Not: arkadam d'Arsonval'la Paris'i geziyoruz, beni


yoldan karmaya alyor.

200
53

PARiS

"Gelmiyorum ! "
"Geliyorsun! "
ki bilim adam yamurdan ypranm Lautrec posterle
ri nnde duruyorlard. n planda silindir apkal, sska bir
adam profili. Arkasnda bir dizi kadn ve adam silueti, kaldr
d etein altndan hacan uzatan bir sann.
"Geliyorsun ! " d'Arsonval inat etti. Tesla'y kolundan tut
tuu gibi Moulin Rouge'a srkledi.
Ev sahibinin iaretiyle nlerine iekli bir masa kurulu
verdi. Yanna gm kova ierisinde bir ie arap.
"Hah-hayyt!"
Orkestra, kendinden gemiesine alyor, kadehler to
kuturuluyordu. Buras tarab bankerierin ve muzip gen
adamlann ehirli aktrislerle kaynat yer herhalde diye d
nd Tesla.
Bir sre sonra Belika prensi Albert geldi. Onun masas
da sahneye yakn bir yerlerdeydi. Mehur Tesla'yla d'Arson
val'a el ederek onlan masasna davet etti. Tesla o kadar ok
rportaj vermiti ki. O kadar yani . . .
Prens, mzii bastrmaya alarak bard: "Okudum . . .
Konuacaz . . .
"

20 1
"Grmediin bir Tanr kald yani," diye fsldad d'Ar
sonval.
Kadnlardan birka resmen bir iim suydu . Fakat m
cevherlerini grdkten sonra Tesla'nn azna kan tad geldi.
ahane kyafetler iinde iek aan utanga simalar. Opera
drbnlerinden geilmeyen masalar. Kim daha yksek sesle
lk atacak yanma girien lgn mteriler.
"Bir daha ! Bir daha !"
Tesla'nn kannma gre, mterinin "mzik krizleri"
tutmutu.
Elence yerini azgnla braktnda ruha ne olur? Bilin
altnda zlmektc olan derin karanlkta yzen ruha, derin
sulann balna ne olur?
Birden, terlediini fark etti. Ters giden bir eyler vard.
Tam tarnma o anda.
Her ey o kadar hzl geliiyordu ki arkadalan dosta,
dostlar hayalete dnyordu. Byle srp gidecek miydi bu?
Birden aklna geldi: ncil'de geen cehennem nerede? Nerede?
Sinir bozucu bir endie haliyle her ey yeile buland. Ha
lihazrda korkun grnen danslar birer iblise dnt.
Heyelana dnen mzik, solgun Tesla'yla d'Arsonval'n
zerine gyordu. lk atan kzlar, elastik partneriyle dans
eden La Goulue. Danslar ayaklann kaldnp ne doru kr
dktan sonra iki kola aynlarak sahneye iniyorlard.
D'Arsonval burulmu byklan, krlangkuyruunu an
dran sakalyla, yakkl yzn kaldrm nee sayordu .
Tesla'ysa ziyafette nne salata konan kedi hevessizliiy
le seyrediyordu olan biteni.
"Kakofoni bu," diyerek yzn ekitti. "Ba sonu belli
deil."
"Sylemeyi unuttuun bir ey yok mu peki?" diye sordu
d'Arsonval kta.
ifadesiz bir ekilde zr dileyerek, "Teekkrler, harikay
d," dedi Nikola. Kendisini Hotel de la Paix'ye brakmasn
rica etti.
ehrin klan kirpikierinden szlp ieri giriyor, ilik
lerine ileyen souk, damanda metalik bir tat brakyordu.

202
D'Arsonval'a glkle hoa kal diyebildihen sonra otel kap
sndaki cam sundurmann altna geti.
"Msy Tesla," diye bir ses geldi lobiden.
"Evet?"
Tavan burnu gibi pembelemi olan elinde telgrafla gel-
di.

Djuka lm deinde. Acele et.


Pavle Arncan

203
54

ACELE

lmle yan balad. Zihninin ekilmez bir otomatik pi


yanoya dntn fark etti. Alkol kokusu, sarholuu can
na tak eden ayyaa ne ifade ediyorsa, kankan dansnn ritmi
nin de ayn ekilde iine ilediini hissetti Tesla.
Trenin tngrts ayn ritimle yanklanyordu. Yrei a
znda, elleri titriyor, gs nahiyesinde alan tamtamlardan
tekerierin sesini duymuyordu. Tekerler sisler arasndan ilerle
mekte. Etraftaki aalar birbirine ulanm hzdan, biri bitme
den dieri balyor. Hibir zaman grmeyecei Viyana camn
ardnda kald. Ljubljana'ya geldiinde endie hissi yerini acya
brakt. Azndaki inko tadysa acdan beter. Sara nbeti tut
mutu sanki. Westinghouse'la tantndan beri olaylar hzla
gelimiti. Baans buz gibiydi, beraberinde derin bir yalnz
lkla geldi Tesla'ya. Zagreb'de Pajo Amca's karlad. nsanlan
uyandrmaya alrken sylenilen trden bir "Hop ! " deme
alkanl vard adamda. Salan kulamaya balam iri yan
adam, mell mell Nikola'ya bakyordu.
"Hey, neyin var senin byle?"
"Biri kerpetenle karnn skyor sanki," diye szland Ni
kola.
Kafasnn iinde almaya devam eden eytani kankanla
trenden otobse geti. Kaygs giderek artyordu. Orada olsay
d, lmezdi annesi. ekip alrd onu lmn eiinden.

204
"Annem nasl?" diye sordu amcasna.
"Nasl olsun ite . . .
"

Gospic bir ehirdi ama ky kokuyordu. Tesla'lann soka


nda yal bir adam lambalan yakyordu.
Eli kulanda frtna, esmeye balad; her ey yeile bo
yand. Perde perde inen yamur, kesik kaldnn talann takr
datyor. Islak atlar evin nne ekilmi. Eski ev sanki kl
mt ama yine de k samaya devam ediyordu.
"Ana k," diye fsldad Tesla. "Annenin ."
Elektrikle aydnlarran odalardan gaz lambalanyla aydn-
lanan evine geri dnmt.
"Ev senin evin, ay senin komun."
Deitii yoktu, sadece nasl geri dneceini bilememiti.
Evleri, ehirli eviydi ama muhtemelen el dokumas kilim-
lerden dolay ar bir kee kokusu vard ieride. On yl olmu
tu bu dnyaya adm atmayal. Her ey hem yapay geliyordu
hem de asl sahici olanlar buradakilerdi. Eski dnyasna geri
dnmt ite. nsann iine iliyordu her ey Fazlasyla cam
yand. Hakikat ilmei zlmeye balad sonra. Her ey sra
danlat tekrar. yle kalmalan gerekiyordu nk.
yle geliyordu ki gr mesafesi dnyann tepesine do
ru ktka artarken, hayat tecrbesi daha youn yaanyor
diplerde. Hayr, ne Lord Kelvin'in dnyasyd bu, ne Prens Al
bert'in, ne de i arkada d'Arsonval'n. Burada her ey daha
keskin, daha ac verici. Turkuaz gllerin, yuvarlak sornun
ekmeklerin, inat rzgariann ve tarla gelinciklerini andran
Lika apkalannn dnyas buras.
Odalar, kokular. . . Cieri yanyordu. ikonadaki Aziz Yor
gi hala ejderhay ldrmekle megul. Aptal kk kardein
mehur bir adam olarak dn . Kahverengi gzlerini krp
tran akrabalar, sr gibi ayn anda hareket ediyorlar. Fazla
syla sevgi ve iyilik vard burada. te yandan, birbirlerinden
utamyorlar gibilerdi de.
Herkes dikkat kesilmi lm deinde yatan Djuka'nn
nefesini dinliyordu. Koridorda kendisine gzlerini deviren kz
kardeleriyle konumaktansa, eleriyle konumay yeliyordu

205
Tesla. Marica yaklat, rkek bir kpein gzleriyle bakyordu
kendisine. Olduka yalanm olduunu fark etti.
"Sanl gitsin !" dedi iinden.
Marica, aabeyine soylu bir yabancym gibi davrand.
Aabeyini nasl seveceini bilmiyordu, nk sevdiklerine
hep acmt. Sevgiye yaklam tarz insann varln acyla
badatnyordu. Bedeni asrlk bir gzyalan kuyusu adeta, o
kuyu ki gzlerine kadar dolu, tat taacak Kuyu bedeninden
derin, yerin yedi kat dibinde.
Nikola elini kardeinin ornzuna koydu.
"Alama . . . "
"Sen de alyorsun."
Odadan kmaya yeltendi. Arkadan bir ses geldi.
"Hit! Dua et seni tand."
Odadaki scaklk Nikola'y bast. Annesinin yatana otu
rup elini tuttu. Ikt annesinin eli. Gzleri yorgun, olunu
bekliyordu o da. Annesinin solgun gzlerini grnce boaz
na bir eyler dmlendi. Nazike ban okuyordu olunun:
"Niko'm."
Annesinin pamuk ellerini yanaklanna gtrd ve zerine
derin, tarifi imkansz bir sknetin konduunu hissetti.
efkatli annesi, giderken dahi olunu kollamaktayd.

206
55

TA-TAM

Perller sarmsak tohumlanyla beslenirler ve


hayattan sklana kadar yarlar. Skldklan zamansa
yemekten kesilirler ve ac ekmeden lrler.
Djuka Tesla

Ta-tam!
Tata-tata-ta-tam! Tata-tata-ta-tam!
eytani kankan ezgisi kafasnn iinde almaya devam
ediyordu. Cenaze jasikovac Mezarl'na defnedildi. Titrek ka
vaklar titredike midesi buland.
Konuulanlan pek anlamad.
"Topraa den su damlalan gibiyiz. Bir dtk m geri
dn yok te dnyadan," dedi daylanndan biri.
Nikola konuulanlan anlamad.
"Ve ben ona gideceim ama o asla gelemeyecek bana,"
dedi baka bir papaz.
Sesler yaknlayor, sonra geri gidiyordu.
"Tpk esip giden ve bir daha asla geri dnmeyen rzgar
gibi." Peygamber, amcas Piskopos Petar'n azndan konutu.
Konyak kadehinin yansn annesinin ruhuna dkt, ka
lan yansn kendi dikti. Konyak yakaca yerde buz etti ii
ni. iliklerine kadar dondu. Donmaktan da beteri, karnndaki

207
cam kesii hissi ya da mezar banda durduu annesinin tm
hayatn gmm olduu dncesi. Hayat boyunca sabahn
drdnden gecenin on birine kadar alan annesi. Kendi an
nesi kr olduu iin kck yanda kayaya toslayan annesi.
Taslamadan sonra dank eden ac gerek: "Dnya byle bir yer."
Annesini grr gibiydi. afak vakti slak ellerini kuzine
sobann zerinde silkeliyor, den slak damlalar czrdyor
sonra.
Odaya ho koku yaysnlar diye kuzine sobann zerine
elma kabuklan brakm. Herkes kalkmadan salarn tarayp
gn boyu karmayaca earbn takyor. Kuzine sobann at
laklanndan szan alev, kap aralndan oday aydnlatyor.
Alevlerin aydnlatt annesi baka bir eye, bronza dn
yor. Nikola gizlice seyrediyor. Yalnz. Hep annesini o hayattan
ekip karmak istemiti. Onu kurtarmak istemiti. Ama bu
nun iin -gzyalarn sildi- zaman bulamamt. . .
Ormancia bir aa devrildi kimseler duymadan.
Dnyadan gt gitti.
Annesi hayatnn merkeziydi. Ekseni kayd hayatnn.
inden daha nemli olan tek eydi annesi. imdi iinin
eline kald ite.
blis, sol eliyle hayatndaki btn scak eyleri skp al
yordu yumak sker gibi. inde tuttuu scaklk, da verdii
soukluk. . . ikiye ayrlyordu dnyas. Ters yz oldu sonra.
Ya hakikat? Var olma sava verenler karsnda ans yok
tu hakikatin. Bir sinek vzlts. Ruhun ihtiyalarnn yannda
kurallar, deerler de neydi? icadarnn da, icadarnn hizmet
ettii insanln da kymeti yoktu. Kendisinin de bir kymeti
yoktu, zerinde yaad dnyann da.
Nerden bulurdu bir daha o scakl? Altnsars k pat
lamalarndan n? Cehennemin dibinden mi?
Bir ekilde dnyaya dnd, ayaklan yere bast. Iklar ke
silmeden nce genilemekteydi dnya. Hava yutuyordu hk
ra hkra alarken.
Enerji kendisini yuttu.
"Bu dnyada deilim artk, braktm onlar geride, sana
geliyorum."

208
Ta-tam.
Evet, kavaklar titredike midesi buland. Dizlerini sk
yordu kaymamak iin. Yaad ba dnme hissi onu da meza
ra ekiyordu. Kar konulmaz bir ekme kuvvetiyle Nikola'y
da mezara ekti Djuka'nn lm.
Ta-Tam.
Babas iin diktii mezar tann nnde durdu.

Gospic Rahibi, Barahip Milutin Tesla 1 8 1 9- 1 7 Nisan 1 879.


Mteekkir Olu Nikola, 1 889.

"mlek amuru, mlekiye yle der mi: 'Senin el


lerin yok !' Gz yaratan, kr olabilir mi hi?" derdi babas.
Hayattaki tm sorulann cevabnn drstlk olduuna inanr,
bann stndeki bulutlann dahi kendisini ne kadar drst
olduu konusunda yargladn dnrd.
Mteekkir oul, olunun ruhunu kurtarmak isterken
ayaklar altna alan babasna hala fkeliydi.
Ayaklann hissetmez oldu. Evet, bir ekilde yere bast
ayaklan.
Ormandan hrtsz, sudan prtsz geen ey neydi?
Glge.
Hangi ara eve vardlar farknda deildi. Pencereler, masa
lar, bfe, evin her bir kesi kvrak elleriyle yapt dantelalar
la ssl. Gnei geride brakan scaklyla salanndan perdi
annesi, ifa niyetine. Btn ev annesi kokard. Kz kardeleri
tepsilerde bir eyler ikram ediyor, misafirler merhumeyi yad
ediyorlar bir yandan:
"nsanlan deitiremezsin, sevebilirsin sadece," derdi.
Ihlamur aac altnda dua edilebileceine inanrd.
Otuz alt papaz var soyaacnda.
Gz ap kapayncaya kadar ilmek atard.
Nebataltan anlar, hayvanlan iyiletirebilirdi.
Okula gidernedim diye alard sadece.
Nikola Tesla kafasnda bir soruyla uyand: "Kimim ben?"
Aniden bir korse patlam gibi. Hafzasn st beyaz bir deniz
bast. Zihni kendi kendini boaltt. Ayna kesiinde tokat gibi
arpan sureti Bak! diyordu, Bir tutam beyazm var.

209
Eskiden beri unutkanlktan yaknrd.
Maden karnakla rulet oynamak kanm bir eydi ii.
New York'ta ruhunun son damlasna kadar didinerek gnde
on alt saat alrd. nsan derin dncelere daldran iblis,
sipari zerine gelmiyormu; ok ge anlad bunu.
Pontius Pilatus gibi merak etti o da: "Ak nedir? " "Ya ha
kikat?" Kendi kendine bir cevap bulamad, brakt kendini.
eldinci dncelerin, olaylann ortalarda deli dana gibi do
lanmasn seyretti.
Kz kardelerden biri dierine sordu : "Yksek voltaj haf-
za kaybna neden olmu olmasn?"
"Yahut acya?"
"Delirdi mi acaba? "
Byle bir aabeye sahip olmak. . . Hem baa talih kuu
konmu gibi hem de lanet.
Birka hafta boyunca Gornirje Manastn bahesinin in
sam yutan sessizliinde inzivaya ekildi. Ne selvi aalann
gryordu gz ne de rnumlan yakmadan nce pen kei
adaylann. Manastr bahesi kumru uultulanyla bezeli bir ef
suna brnrnt.
Nereye bakt anlalrnakszn, bir yerlere dalp gitmi,
hafzasn ele geiren eytani beyazlkla savayordu. Uzun
zaman nce irade gcyle Dane'nin cenazesinin hayalini sa
vuturabiliyordu bandan. imdi de hatrlayabilrnek iin kul
lanmaya alyordu iradesini. Koca dnyay bir yerden baka
bir yere oynatyordurn sanki. Labirentte rastgeldii isimleri ve
hatrlayabildii kavramlan zihnindeki raflara yerletiriyorrlu
bir bir:
Sokrates filozof, Phidias heyheltra, Ruhefalos skender'in aty-
d.
Ba dndrc ve baucu imgeler, durnan gibi, san yap
raklar gibi, notalar gibi uuuyordu.

210
56

EFS U N CU N U N IRAGI

Nikola'nn ryasnda ba dndrc v e boucu imgeler


duman gibi, san yapraklar gibi, notalar gibi uuuyordu:
Nikola bir gvercin olur.
Edison, tilki. Gvercinin zerine ullanp bomaya ba
lar. Tyler etrafta uumakta.
Nikola av kpeine dnr, balar tilkiyi boazlamaya.
Tilki, peneleriyle saldnya geer. Yaaa dnp kpe
e saldrr. Kpek kanlar iinde.
Kpek aslana dnr, vaa boazndan yakalar.
Vaak ejderhaya dnr, balar asian paralara ayrma-
ya.
Paralara aynlan aslan inciyi andran pirin tanelerine
dnr, etrafa sahr.
Ejderha horoza dnr, balar salan pirin tanelerini
gagalamaya, yalnz biri hari. Yatan altna kamtr.
Sona kalan bu taneden Tesla erkek kediye dnr, balar
kprmeye.
Yatan altndan frlad gibi yakalar horozu boazndan,
boynunu kopanverir.

21 1
57

PARI LTI

Nikola, Zagreb'deki akrabalannn iinde bulunduu hali


fark etmemelerine armt. Birinin omuzlanndan tutup sil
keleyerek, "Neyin var Nikola? " demesini bekliyordu.
Olmad.
Burada konumann ahengi doal olarak Paris'tekinden
farklyd. Simalar, hemerHerinin simalan. Fakat yine de in
sanlan nazike yle bir szyordu.
"nsanlar kr. Hibir ey grmyorlar, anlamyorlar. En
azndan ou yle . . . " demiti rahmetli annesi bir zamanlar.
Ev sahipleri ounlukla mehur misafirlerinin doas ge
rei tuhaf olacan dnmlerdi.
"nsanlar kr," sonucuna vard Tesla. inde bulunduu
hali gizlemekten vazgeti.
Zagreb'de, Londra'daki konumas zerine bir konuma
yapt. Zihnini toparlayamyordu, kafasnn iinde kar taneleri
uuuyordu. Konumadan sonra kafasn toparlayabilmek iin
yann saat lavabodan kmad. Bir keresinde bir delege Ta Ka
p'nn nndeki dilencilere para vermesini beklemiti.
"O paray ikiye vermeyeceklerini nereden biliyorsun?"
dedi delege.
"Brak versinler. "
Bakan Armus ve eitli kodamanann yannda, Herman

212
Bole, Iso Krsnjavi gibi ehir restorasyonunda alan insanlar
la tant. Bachelor'n sakallanndan az daha ksayd Iso'nunki
ler, kuyruu copu andran avc kpei Danua gibi yryordu.
Depremden sonra katedralin etrafna yap iskelesi kuruldu.
Her yerde olduu gibi orada da etrafn gazeteciler sard.
"Evet, hemerilerimin arasnda kendimi son derece rahat
hissediyorum," diyerek glmsedi Nikola.
Lika'daki akrabalan Srplada Hrvatlann arasnn ald
ndan bahsediyorlard. Oysa babas Milutin Tesla'yla Katalik
rahip Kostrenric'in kilise nnde el sktklann hatrlyordu.
HemerHerine bedava elektrik santrali yapacana sz vermi
ti. Amerika'da Edison'u dahi pes ettiren alternatif akm siste
mini kullanmay tavsiye etti. Btn samimiyetiyle, bir sorun
karsa kendisine ulap bedava yardm alabileceklerini syle
di. inat hemerileri Tesla'y diniemiyorlar ama yine de gaze
telerde kendisinden vgyle bahsetmeye devam ediyorlard.
Zagreb'deki nc gnn, yani sal gnnn sabahn
da Srp niversite Genlii'nin gler yzl , neeli temsilcileri
Tesla'nn konaklamakta olduu Avusturya imparatorluk Ote
li'ne geldi. Muhteem yurttalan genlere gvenmiti. "Hayat
ta ne yaptnz biliyormu gibi davranrken ne kadar enerji
harcyorsanz, gerek keif yapmak iin de ayn miktarda ener
ji gerekir."
renciler ylgnd. Sonu gelmeyen isteklerinden yorgun
dmlerdi. Hepsinin tesinde, mucidin havadaki iaretpar
na Cebrail'in ateten klc gibi yanyordu.
Byk melek, Tesla'nn sesine brnerek genleri uyard:
"Yanan kordan saknr gibi uzak durun kadnlardan."
Raylann lts gz alabildiine uzanyor, kvrak bulutlar
hzla geip gidiyordu Byk Macar Ovas semalanndan.
Neydi Fransz'n bulutunu Macar'nkinden ayran? Bulu
tun da rk m olurdu?
Ova gzlerini yordu.
Annesinin lm insanlarla arasna koyduu mesafeyi
daha m amt? Ge ykselen bir balon rolne brnmt.
zm balan araba dnecek karanl imekte. Aina
olduu Budapete manzaras Tesla'y kendine getirdi. Yllar yl-

213
lar nce iki gen adamn st ime yanma tututuu ehirdi
buras. Otuz dokuz ieyi mideye indiren Szigety kazanmt
yan. Yeni caddelerden ssl otobsler geiyordu . . . te, haya
tnn muhteem bir zetiydi bu. Ruhu, bilindik bir tablo yap
mak iin hangi rengi seerdi, grmek iin sabrszlanyordu.
Tesla'y gren Bayan Vamai, "Neyin var senin?" diye sordu.
"Hi. "
Bayan Varnai hayat yolunda kr bir seyyah deildi. G
znden hibir ac kamazd.
Tesla eski dairesine yle bir bakt. Tozlu perdeler, srl
aynalar, fil hastalndan hala kurtulamam bitkiler . . . Otur
ma odasndaki tabloda talandnlan Matthias Corvinus eski
hevesinden hibir ey kaybetmemi. Beyaz fra darbeleri,
hareket halindeki izleyicilerin gznde akan gzya izlenimi
uyandnyor.
Unutkanlktan muzdarip gen adam yatak odasnn kap
sn almak iin msaade istedi. Odas rezonatr etkisi uyan
drd kalbinde, anlar birden yanklanmaya balad: "Neredey
se lyordum u yatakta."
Ayn yatakta ruhu Ortaa gizemcHeriyle zdrap yan
tnnt. O kadar yorgun dmt ki yerin yedi kat dibine
girmek istiyordu. Ev sahibesi bu yatakta alnna gizlice bir p
ck kondurmutu. Kendi ayn titriyordu, iindeki dnya ayn.
Fakat dnyann ve Tesla'nn titremeleri faz dyd ve ahenkli
deildi.
Hanralann ac verici dn iyiye iaretti.
Bayan Varnai ders verir bir ses tonuyla yavaa konu
maya balad: "Paris gazetelerinde haberlerin kt, okudum."
Nikola'yla gurur duyuyor, kendi iinde yayordu baz eyleri.
Olu Bratislava'da hekimlik yapyordu. "Uruyor, evet," dedi.
"Frsat bulduka geliyor. "
Gerdam sarknaya balayal ok olmutu ama gzleri hala
dipdiriydi, hayat doluydu. Gzleri tren raylannn sonsuzlua
uzanan lts gibiydi.
Nikola, "Parlamento binasnn inasna ben buradayken
balanmt. Ne zaman bitirecekler acaba?" diye sordu glm
seyerek.

214
Bayan Varnai, "Bitmez o ," dedi kahve fincann brakarak.
Akamn ho kokusunu iine ekti, ah, aa tepelerinde
sakl sakl yanan lambalar. . . Tivador Puskas'la dnyann en
iyi paprikal baln yapan yere gittiler.
Tesla gld. "Baa sanyorum."
Puskas gevrek sesiyle grledi: "yi ki buradasn, iyi ki
dndn hakikaten."
Faganini kemann gdsnn altna ald, yksek notadan
girip balad ku gibi ttrmeye. Hznl mzik gitti, yerine
hareketli mi hareketli paralar geldi. Adamlardan biri apka
sndaki arap kadehini drmeden ayaklann vura vura dans
etmeye alyordu.
Tesla, ldkten sonra ge ykselip bir zamanlar yaam
olduu yere inen ve o sokaklarda tekrar dolaan bir adam gibi
hissediyordu.
Ertesi sabah parkta yrye kt. Hummann etkisiyle
kendisini Szigety'yle ayn noktada buluturan tezahr nokta
sna vard.
Mays yamuru evvela su yzeyinde gz krpmaya, sonra
da yapraklan nazike pmeye balad. Etraf mis gibi bir koku
sard. Gletteki su yzeyinde ard sra i ie geip piyanist kv
raklnda byyen halkalar birbirini takip etti. Yamur, etraf
ta yzen rdeklerin zerine dt. Binbir eit duyguyla mest
olan Tesla kendine snacak bir ardak buldu. Etrafna bakn
d, hemen yannda bir bakas belirdi, kendisine bakyordu.
Buram buram nostalji kokusu estiren anlar Szigety'nin sesini
getirdi: "Naslsn dost?"
Pazar gn Szigety'nin anne babasn ziyarete gitti, mer
humun saatini ve yzn brakt. O aralkta yzn yka
ma bahanesiyle hanyoda epey kald. Uzun zaman nce Farkas
Szigety, Macar halk sanatnda olduka yaygn olan kalp mo
tifinden bahsetmiti ikisine. Bir de iyilik yapma konusunda
uyancia bulunmutu: "iyilii ikram eden siz olmayn ama size
ikram edildiinde de geri evireyim demeyim, gnahtr."
Yal mimar dinlerken sakin dursa da konumaya balad
m canlanrd eskiden. imdi azn bak amyordu . Her ne
kadar pek hazzetmese de, sohbetin byk bir ksmn Nikola
gtrd.

215
Szigety'yi Amerika'ya davet eden de oydu, oraya alp g
tren de.
"L tfen affedin beni, ok zgnm," demek istiyordu
yal adama.
Kimsenin onu sulad yoktu.
Saati, yz ve paray brakt. "Sa ol," dediler.
Alacakaranlkta kirli bir el, ruhunu yakalamaya yelten-
di. Kasvetli bir melankolinin penesi diyaframn ele geirmi,
demeye alyordu.
Faytonla, frenkinciriyle rtl bir tnelden geerek amca
snn Budapete yaknlannda, Pomaz'daki malikanesine geldi.
Likallar memleketlerinden kan iki byk mucitle v
nyorlard: Biri mhendis Nikola Tesla, dieri Macaristan'n
en zengin Srp kzyla evlenebilmenin bir yolunu icat eden
Pajo Mandic. Mandie'in kaynpederi Petar Lupa'nn Pomaz'da
ki malikanesine varmak trenle iki saat srd.
Yalanmaya balayan asker Pavle Mandie her yannn
ardndan szland durdu . Doktora kalrsa gut hastalna
yakalannt ama Pavle bir trl ikna olmuyordu. Artk g
zaltlannda halkalar olan, bir zamanlarn gzel Milina's koca
sn paylad: "Smsk askerin tekiydin, yle de kalacaksn. Ne
kadar anlatrsak anlatalm nato kafa nato mermer! "
Amcas yanaklarn iirip kendisini savunmaya balad:
"Medakl Trobevicler, Mogoricli Milojevicler, Vrebacl Bogda
novicler ve Pociteljli Dosensler gibi Gracacl Mandieler de Li
ka'nn en saygn ailelerindendir. "
okbilmi havalannda Nikola'ya malikanenin araba yo
luna uzanan tneldeki aa tepelerini iaret ederek, "Frenkin
ciri diken aldanmaz. Yukanya da dikseler fena olmazd, daha
bir gzel olurdu aya bakmas," dedi.
kinci ieden sonra hkrmaya balayan Pavle, Niko
la'ya akrabalarn anlatmaya balad. Rahip olan amcas Petar,
imparatora sadakat yemini etmiti. Yal Brankovic Amca ne
alemdeydi? idare ediyordu ite. Duvardaki zamazingoyu gr
m myd? Brankovic Amca's vermiti onu.
Marka'yla Angelina'nn evlilikleri iyi gidiyor muydu?
Peh.

216
Bir an geldi, deiim an, apak. Ama Hey, deiim anym
ben demedi, nk deiim hibir zaman bara bara gelmez.
Yengesi, "Nikola deimi," dedi amcasna.
Deimisin dediklerinde de gceniyordu, hi deime
misin dediklerinde de.
Pavle Mandie'in evinde, arabn etkisiyle kara dncele
ri kovdu. Sabahn ilk klanna kadar yapayalnz oturdu mee
lambri salonda. Kanepede geceler boyunca sabahlamt. Dane
iki aydr kabuslanna girmiyordu. Dane yerine Szigety rya
lanna girip cennetteki randevnevi maceralann anlatyordu.
Tesla'ysa arkadana smsk sanlp, "Antal, ld dediler senin
iin," diyordu.
Pomaz'da bir baka Srp Genlii heyeti daha buldu Tes
la'y. Kahkahalarla barok malikaneye daldlar ama Tesla'nn
yannda olduka ciddilerdi. Uzun sal, genten bir adam
kravatn dzelterek bir adm ne kt. Tm adabmuaeret
kurallann bir kenara brakarak utana skla meramn iletti:
"Belgrad'a gelirseniz bizi bahtiyar edersiniz."

217
58

YAZ GECESi RYASI

Mojo Medic, "Sylyorum size, bekledim, bekledim,


bekledim," diye balad anlatmaya.
"nce Londra'dan yazd bana. Ben de Gospic'e gittim g
relim diye. Hasta dediler. Sonra birdenbire Budapete'den
bu telgraf aldm, 'Ben Belgrad'a geiyorum, sen de gelsene. '
Kalktm, apar tapar Zernun'dan Belgrad'a getim. Imperial
Otel'de kaldn biliyordum.
"Neyse, vardm otele. Tm Belgrad'n dilinde olduun
dan nerede ne yapyor biliyorum. Ben tramvaylarcia srterken,
ona Kral Aleksandar madalya takyordu.
"Bitmek bilmeyen Temmuz, Belgrad'n kenan aalada
ssl caddelerinde, tek kat evlerinde geti. Sokaklarda volta
atan, otostop ekip tramvaylara aslarak giden serseri genler,
bedava giden genleri kamsyla pskrtmeye alan kon
dktr . . . Boylu boyunca uzanan sokaa bakp, sokan en
sonunda yaayan insaniann hala bir nceki yzylda yaayp
yaamadklann merak ederdim. Eskiler, sokaklara ad verilen
Visnja Nine vejevrem Efendi'yi biliyorlardr belki de.
"Kral bebesi Nikola'nn anlalr Srpasn verken, ben
Skadarlija Soka'ndaki llarnur aalan altnda karnn do
yurdum. Biri taverna duvarna yle yazm: 'nandn m? Ey
vahlar olsun!' Sokan karsnda bir delikanl, kzarm kuzu-

218
yu bir ktn stne koymu doruyor. Uyku mahmuru bir
ingene kemann akort etti, balad bir Rumen halk ezgisi
gcrda tnaya.
'"Kaybol!' diye bard garsonlardan biri.
'"Adamla sar m bu yaptn? Adem msveddesi! '
ingene alnay brakt ama gitmedi.
"Sa ba birbirine girmi bir air etrafmda dolanma
ya balad. Elini uzatt: 'Ben ilham perilerinin gzdesi, iirin
efendisiyim.' Avusturya-Macaristan topraklannda bir Srp gr
mekten ok memnun. Belgrad' nasl bulmumuum? Taver
nalan iaret ederek, 'Buralar bizim hayat okulumuz ite,' dedi.
'Burada grdkterin sadece birka, daha bakalan da var.' Tat
l dilli ozan balad gururla saymaya:

Kibrit p, Altn Oyuk,


Astronomi Kulesi,
Tavuskuu, Ay I, Gvercin,
Bahevan'n Petkas, Zmurko'nun Yeri, At Taeiri Pete,
Ak kuzu, Yahudi Tavernas,
Kara Kartal'da, Yedi Krautlar'da
Ev kimindi, yann kimin olacak?
Mutlu Kk, Beyaz Kedi, Dokuz Faytoncular. . .

"Sanrsn saydklan bir:

Racine, Cervantes, Goethe . . .


Goya, Vermeer, Da Vinci,
Beethoven, Vivaldi, Mozart. . .

"Bamdan savmak iin bir iki aldm.


"Nikola kral naiplerine takdim edilirken ben Belgrad
kyl pazannda pusuya yatm; tarihi Kavimler G'ne da
yanan, unututmaya yz tutmu arklardan nameler dinli
yordum. Terazije elalesi'ndeki aslan figrlerinin yzlerindeki
akn ifadeleri dahi aklma kazdm. Terledim, salannn ara
snda sinekler gezindi. Nikola Belgrad niversitesi'nde eitli
koteksiyonlar incelemekteyken, ben gneten korunaym diye

219
bir Srp Yahudisi olan Mosa Avram Maca'nn kulbeden boz
ma dkkanndan bir emsiye aldm. leden sonra iki katl
evler salyangozlann antenierini uzatmas gibi glgelerini boy
lu boyunca uzatmaya balarken, Nikola Belgradl rencilere
kl sokaklar, gelecein aydnlk geceleriyle ilgili konuma
yapyordu.
"'Sizlere ilham kayna olmaya alyorum,' dedi aka,
'ben renciyken ilham alacam kimse olmad.'
"renciler bantlar: 'ok yaa ! '
" 0 , rencilere konuma yaparken ben gazetelerde ha
berlerini okuyordum. Gazete sayfalannda grdm, dikkat
kesilmi yabanc bir adamd, tm ocukluumu birlikte ge
irdiim olan ocuu deil. Onunla tekrar karlaacak olma
dncesi beni hepten heyecanlandrd. 'Kusursuz bir yldz',
'Srp Dahi' diyorlard ondan bahsederken. Kendi kabusun
da yaad iin gzkapaklannn nadiren tamamen ald
n yazyorlard. Ar bir glmsemeyle kendisini elendiren
gereklie uyanyor diyorlard. O gereklik beni o kadar da
elendirmedi dorusu, nk kavurucu Temmuz scanda
kendime bir glge alt bulmakla meguldm.
"Bakan ve niversiteden birka profesr, Nikola'y Kale
megdan Park'na gtrdler. Askeri bando alyordu. Nikola,
Sava'yla Tuna nehirlerinin manzaras karsnda kendinden
geerken ben yzm bir gazete kadyla rtm ekerleme
yapyordum. Scak biraz hafifledi. Otel odann penceresini
atm. Gne, Bezanija Tepesi zerinde ahududu rengi kzl
lkla batmaktayd. Sava'dan gelen rzgar taze kokular getirdi.
Uzaklarda bir kadn arklar sylyor. Nehrin st pnl pnl.
Biraz yry yapmaya ktm, tm ehir ondan konuuyor."
"'O iimizden biri,' dedi ilerinden biri.
"niversitedeki konumasnda baansnn ahsi olmad
m, bu baanmn Srp milletinin baans olduunu belirttiin
den sz ettiler.
'"Milletmi, hadi oradan! ' Sinirlendim. 'Alternatif akm roo
torunu mu icat etti bu millet, kablosuz elektrik aktanmn m?'
"Dardanelya'mn aralk duran kapsndan yle bir koku
geliyordu ki samrsn Yunanlada srailoullan, tannlanna zi-

220
yafet veriyor. Barbeknn kokusuyla kendimden getim. D
anya bira servisi yapan ksa sal bir ocukla toslatk. Dt,
bira dkld. Masaya bir bozukluk braktm. Masada kelebek
gibi dnmeye balad. Sonra baparmayla iaretparma ara
sna kstnp ald.
"eride yank gzl bir adam fotoraf asl. Fotorafn
altnda eski usul el yazsyla Bay Sava Savanovic yazl. Bir ba
ka fotorafta krk apkal bir grup insan l bir Tyrannosau
rus'la poz vermi. Altnda yle yazyor: Georgiu ]anel - Djordje
]ankovic, Negotin, 1889
"Amatr bir tiyatro topluluu Dokuz ]ugovic Karde'i ser
giledier. Bkn delikanllar ku tyl apkalannn altnda rol
kestiler. Tm bunlar olurken kim daha nce lecek kavgasna
tututu iki air, 'Sana yle bir methiye dzeceim ki! ' diye bir
birlerine saydrdlar.
"Masalar arasndan el sallayan biri var, Skadarlija'da ta
ntm air-i azam. Mekan tkabasa dolu. Yzde yz kel de
nilebilecek bir beyefendi beni masasna buyur etti.
'"Ne alrdnz?' dedi garson. Yeil gzl kel misafirini hi
mayesine alm bir tavrla benim iin de bir sipari verdi: 'Do
natn beyefendinin nn.'
"Ufak tefek eyleri es geen garson kafam kadar biftei
getirdi koydu nme.
'"iyidir, iyidir! ' dedi kel beyefendi. Elini uzatt, tantk.
Bkre Srp konsolos yardmcs Bandi Fornoski. Bilge diplo
mat, muhafazakar ngiliz gazetesi Standard'da yazlanlardan
bahsetti. Srbistan'n Avusturya'yla Bulgaristan arasnda pay
latnlmasn neriyorlarm. Haberim var mym? Nereden
olsun? 'Sava Savanovic kim, onu bile bilmem,' dedim.
'"ok mehur bir adam,' dedi.
'"air miydi?' diye ansm denedim.
"Elini kaldrd, 'air mi? Yo. Baka ilerin adamyd o.'
'"Yani?'
'"Vampirdi kendisi,' diye cevaplad kibar bir sesle.
"Sokaklarda in cin top oynuyorken, Fomoski nevi ahs-
na mnhasr gneyli aksanyla gen ahbab Prens Vibescu'yla
Romanya'da atklan kalay madenierini anlatyordu.

22 1
'"Kolay para,' dedi panter gibi sntarak.
'"yiymi,' dedim.
"Masalann boalmasm bekleyen birok insan vard. For
noski hesab kapad, kalkacakken garsonlardan biri, 'Alabilir
miyim?' diyerek sandalyesine yeltendi.
"Tam da o anda Belgrad belediye bakan, Tesla'mn ere
fine Weifert Brewery'de bir yemek veriyordu. air Laza Kostic,
daveli masasnda bir gemi enkazndan az evvel kurtanlm da
oraya oturtulmu gibi akn akn oturuyordu. Daha baka
airler de vard. Bir de air bozuntulan, palavrac laf ebeleri.
Yal jovan jovanovic Zmaj , onur konuuna ithafen u dizeleri
okudu:

Bilmiyorum biz mi abarttk


Yoksa hakikaten mi yleydi
Geleceinizi duyar duymaz sanki
Hepimize elektrik verildi.

"enesi titriyordu yal airin. Uzun Amerikal eilip eli


ni pt. Herkes alyordu. Onlar orada gzyalanna baulur
ken ben tavernadaki sandalyemde oturmu skntnn kitabn
yazyordum. Perdeyi araladm, grdm ki yamur iselemeye
balam.
'"Saat ka?' diye sordu garson.
'"On iki buuk,' dedim hemen.
"Ayn anda tiktak eden onlarca saat gibi yayordu ya
mur. Birden, bir araba sesi ve grlt duydum. Bir grup insan
geldi. eri girdiler. Bykl Andra Mitrovic'le vedalarken srt
bana dnk durdu . (Her birinin adm da biliyorum. Akrabayz
sanki! ) Arkasna dner dnmez kalktm ayaa. Yanma geldi.
Meneke kokuyordu. pt beni. 'Vals Kral, naslsn?'
"Amerikalarda deimi mi diye bir baktm.
"Her zamanki gibi enerjik, her zamanki gibi mahzun.
'"Erimi gitmisin, ne oldu sana byle?' diye sordum en-
dieyle.
'"Ya sana ne demeli? itike imisin.'
"Gz temasn kesmeden elimi gbeime gtrdm. Ba-

222
dem gzleri buuland. Ban sa, olsun dedim . Fena oldu.
Lisede retmenlik yaptmdan, elektrik topunu icat eden
hocamz Milan Sekulic'in vefat ettiinden, eski arkadalanmiz
jovan Bijelic, Nikola Prica hatta Djuro Arnsel'in dahi bir ie
girip evlendiklerinden bahsettim. Sonra, 'Skntdan patiadm
bugn,' diyerek i geirdim.
'"Bana hava hotu,' dedi. Bir kahkaba patlattk.
'"Nasl biri bu Kral Aleksandar?' diye sordum merakla.
'"dlek.'
'"Baka?'
'"Tknaz.'
"Yrye ktk. Yamurdan sonra gelen toprak kokusu
nu cierlerimize ektik. Yaz gecesi rayihalan eliinde muhab
bet denizine daldk. Kral boverip jovanjovanovic Zmaj' an
latmaya balad. Masumiyetiymi en ok houna giden. Tm
ailesini kaybetmi dedi. Ruhu gzleriyle dile geliyordu sanki,
hala ayn alakgnll baklar.
"Uykuyu filan bo verdik. ey dedi bana, ne demiti? Ha
evet, Zmaj' ngilizceye evirmek istiyormu ama kendisine
yardm edecek birini bulamam.
"Nenad'la Vinko Alagic'i hatriayp hatrlamadn sor
dum.
'"Tabii, akrabam olurlar,' dedi.
"Nenad'n miras davas yznden Vinko'yu ldrp yl
larca hapis yattn, daha sonra etesiyle birlikte Biokovo Ma
aras'nda jandarmalarca keye sktrlp yaralandn ve
bir kurt gibi maarada ac iinde ldn anlattm.
'"Aman tannm ! ' diye dvnd.
"Olan biteni boverip eski gnlerden konumaya baladk.
"Djuka'yla Milutin nasl da bambaka tiplerdi. Bir kere-
sinde buday kurumaya brakmlar, ineklerden biri gelip ye
miti. Milutin, deliye dnen kansn sakinletirmek iin yle
demiti: 'Salk olsun Djuka, budaymz yiyen yine kendi
ineimiz.'
'"Tamamen unutmuum bunu bak ! ' dedi Nikola.
"Djuka'y anp anp gldk ki glrnek en iyi halidir g
p giden birini anmann.

223
"Hatrlar msntarla geen ho kokulu bir Belgrad gecesi . . .
'"Ha , imdi hatrladm! ' der, aydnlanmann verdii kla
devam ederdi: 'Ya sen unu hatrladn m? Hani . . . '
"Karlovac'ta yengesinin evinde alktan ld o gnleri,
Strauss'un valslerini yad ettik. Zaman akp gitti.
"Gkyzndeki kesikiere bak dedim parmamla iaret
ederek, biri parampara etmi yldzlan.
"Benim gibi orta yal tknaz herillerin genlik kahkahas
att nadirdir.
"Katedral sernalanna sabahn kzll vuruyor, bir yan
dan sokak lambalan snyordu. Biz hala konuuyoruz. Et
rafmzda uzun, ksa, krkl apkal insanlar, beyaz earplar
eliinde Sava'y getik vapurla. Sarho misali elimde gereksiz
yere gezdirdiim ernsiyeye dayanyordum, enem kalkk . . .
Ky bizasndaki stlerde kular akyor, dnya yava yava
uyanmakta. Havada, artan bir nem ve toz kokusu var; balk
lar yerlerini alm, olta nantarlan her yana salm. Erkenci
martlar da uyannanz bekliyormu. Gzmz bir an bile
krpmadan sabah ettik ve Zernun stasyonu'nda yollanmz
ayrld. "
"'Ka zaman oldu grmeyeli,' diye i geirip elimi skt.
'"Zaman ld,' diye karlk verdim. "

224
59

GR RSN Z!

Gemi ne zaman dalgalarla birlikte hatp ksa sanki ba


cadan ieri su dolacak ve kazan dairesindeki atei sndrecek
gibi gelirdi. Nikola dua etmek yerine Tiresias'n Odysseus'a
syledii u szleri tekrar edip durdu: "ihtiyacn olan tek ey
adil bir rzgar ve evinin tatl . "
Annesinin Gospic'teki eviydi dnyann merkezi. imdiy
se dnyasnn bir merkezi yok.
Eviyse Manhattan.
Amerika topraklanna ayak basar basmaz Westinghouse'la
asistan Gano Dunn yle bir kucakladlar Nikola'y.
"Nerelerdesin sen Tann akna? Neler oldu buralarda bir
bilsen ! "
Westinghouse elindeki gazeteyle omzuna bir aplak in
dirdi: "Oku . "

Gnmzde hi kimse b u dahi elektrik mhendisi gibi tek


vuruta dnya apnda bir bilimsel n kazanmad.

"Seyahatin hakknda yazmlar. " Heyecanla anlatyordu


Westinghouse.
Dunn kahkaha patlatt. "yi edesin diye krlerle sakatlan
da getirdiler mi Avrupa'da? "

225
"Bir ey daha var," dedi Westinghouse gemi sirenini bas
tran sesiyle. "Edison'un General Electric'i de alternatif akma
geiyor. Senin motoru yeniden tasariayp kendi patentini ala
bilmek iin mhendis topluyor. " Kaprisli ve hrn bir ekilde
yzn ekiterek neesini gizlerneye alt: "Hadi ya? " Sesi
atallat.
"Bu hikaye burada bitmerli ama," dedi Westinghouse
krfezdeki grlty bastrmaya alarak. "Niagara elalele
ri'ndeki elektrik santralini kim kuracak biliyor musun?"
Nikola elini kulana gtrd: "Ne ? "
" N e deil, kim diyeceksin. "
"Peki, kim? "
"Biz ! "
"General Electric de kendine bir para pay kard doal
olarak." enebaz Gano tutarnad enesini. "illa ki! Pierpont
Morgan var adamiann arkasnda."
Westinghouse'un gzleri l l. "te bu, Nikola, ite bu !
Biz kazandk "
Tesla erkek hediye dnr. Yatan altndan frlad gibi yaka
lar horozu boazndan, boynunu kopanverir.
"Biraz stirahat etsem iyi olacak," dedi Tesla.
"Dinlenecek vakit yok," dedi Westinghouse dilerini gs
tererek, "bir saniye bile ! Gano eyalann Gerlach Otel'e brak
sm, Sherry's'de kutlama var. "
Walt Whitman'n ehrindeki tramvaylann tiz sesi muh
teem bir mziin paras gibi gelmeye balad birden. Ame
rika'ya ilk geliinde, bu lkenin Avrupa'nn yz yl gerisinden
geldiini dnmt. Westinghouse'un verdii haberle Avru
pa'nn on adm tesine geti sanki. O, Nikola Tesla, Whitman
iirinin bir esiydi. Deiimin peinden sessizce komutu
gemi burnunda ilerleyen kr bostan korkuluu gibi.
Sherry's'in kap grevlisi tarafndan ieri buyur edilip
kap kapatldktan sonra, kendini piyanonun ses tablas iine
kam fare gibi hissetti. Gittike derinleen bir esnemeyi an
dran sessizlik. Skunet verici bir gven ortam vard ieride.
Kzarm et ve mezelerin kokusu, masalarda duran ieklerin
kokusundan daha cezbediciydi. Aynalar alkantl suretleri

226
yanstyordu. Kolal peete takmlan arasnda gm takm
lar panldyor, buzlar gm kovalarda akrdayp kadehlerde
ldyordu.
Avrupa'dan henz gelmi mehur yolcunun etrafn bir
garson kmesi sard.
"Bu taraftan ltfen, bu taraftan! "
Restorann rezerve ksmnda dik durulu , upuzun kr
sal adamlar topluluu en dost canls glmsemelerini ta
knmlar.
Westinghouse seslendi, "Bankerler! Yeni yatnmclan
mz."
Masann bir ucunda, Tesla'nn gzne, kurutulmu bitki
kataloundan frlam gibi duran birka yz arpt - ehir ilk
kurulduundan beri varlklann srdren Anglo-Felemenk
sekinlerinin torunlan.
Toplanty dalgn glmsemesiyle Nikki Vanderbilt y
netti. Tesla'nn geliine en ok sevinen, yaam yksn ya
zan scak bakl Martin oldu. Westinghouse'un yannda kr
sal, karakal, keskin bakl bir adam oturuyordu. Westin
ghouse onu takdim etti:
"Hiram Maxim, makindi tfein mucidi."
Tesla'ya dnd:
"Hiram papazlardan nefret eder."
Maxim'e dnd:
"Esasl bir Voltaire hayrandr kendisi."
Bagarson mendeki elli eit istiridyeyi sayarken iki
mucit karlkl glmsedi. Her misafir bir men seti, her
kes ampanya iti. ielerdeki buz kalrrtlan ve marapalar
daki gm ejderha imgeleri Tesla'nn dikkatini ekti. Beyaz
eldivenli eller servis yapmakta. Istakoz, mayonezli yenge ve
krmz penseli tepsileri getiren sessiz garsonlar. Tatl olarak
ekerle kapl lotus iekleri servis edildi. Yllar nce Ameri
ka'ya gelen adam deildi Nikola. Bir lotus yiyicisi olmutu ar
tk. Hafza kaybna uram biri iin gelinebilecek en ideal yer,
ftrist New York'tu.
Tesla kadeh kaldrd: "Niagara'ya ! "
Westinghouse elik etti: "Niagara'ya ! " Ayn bir boa gibi

227
hametli gvdesini iirip byklann svazlad ve ekledi: "Kut
lamamz gereken daha nemli bir ey var aslnda . . . "
"Nedir?"
Taknd ciddiyet zerinde ereti duruyordu. "leri hz
landrman lazm artk Nikola. Hiram'dan bir makineli tfek al
da asistanlann tehdit et, cam ustalannn vidalann sk biraz. "
Tesla arm, sessizce seyretmekle yetiniyordu .
"Sunumu bana brak," dedi Westinghouse Tesla'y iaret
ederek. Yatnmclanna bakyordu bir yandan.
"Bilim adamlannn dudan uuklatacak, halk elendi
recek bir gsteri dn sen. Bakan Cleveland, spanyol ve
Portekiz kraliyet ailelerini modern zamaniann en muhteem
gsterisine davet etti."
"Modern za . . . Ne?"
"Komisyon aldk, Nikola. "
"Ne iin? "
" Chicago'daki Columbia Fuan'n biz aydnlatacaz."
Soru sorabilen tek kii melek huylu, dalgn Vanderbilt
oldu . Merrnerims enesi, beyaz favorileriyle sordu : "Ne fu
an? "
George Westinghouse gzlerinin iine bakyordu. Gay
zerden fkrmmasna, vahi bir glmseme belirdi yznde.
"Grrsnz ! "

22B
60

FUAR

Gdl, koca bykl Bakan Cleveland "gelecein anahta


r"n evirdi.
"Oh ! " diye rahat bir nefes ald milyonlar.
Saraylarn yansmas gle vurdu. Gondollar, dalgalanan
su zerinde ilerlemekte. Rzgar elale nianelerini dalgalan
dnyor. Tarihi Frederic jackson Turner, nihayetinde ktann
kurulduunu ilan etti. Dnya dinleri konferansnda Swami
Vivekanada, ebediyete uzanacak kiisel aydnlanmadan bah
setti. Kolomb'un soyundan gelen Veragua dk de byk bir
memnuniyetle merasirnde yer ald. Kapurthala Mihracesi,
arz- endam ettiinde yirmi kadn birden bayltan, grlme
ye deer byyla oradayd. spanya prensesi Eulalia, Harun
Reid'le Chicago yrylerine kp ortalk yerlerde sigara
iti. Dnyann en byk dnme dolab i ekiler eliinde
dndrld.
Yazar Henry Adams fsldad: "u gzelliin hayali dedikle
ri eyin, nedir manas?"
Kitleler Midway kaplarndan geiyordu. Korseleri iinde
teriemi hanmefendiler, kendilerine uuldayan rzgarlarn,
gaz lambalarnn arkadalk ettii iftliklerinden kalkp gelen
hanmefendiler, mrlerinde ilk kez lkl Dnya'y gryor
lard. Eastman'n kamerasn, Benz otomobili, top arabasn,

229
akma, sakz ve elektrikli mutfa. Btn bunlan hayranlk
la seyrederken, ocuklan da bir yandan ikolata kapl Venus
de Milo heykeline doru ekitiriyordu onlan. Her yerden ku
lak tumalayc sesler ykselmekte.
"Hadi aslan terbiyecisine bakalm! "
"Laponya'ya ve Cezayir kylerine gidelim ! "
"Bufalo Bill'in sirkine gidelim ! "
"Balona binelim! "
"Hadi hepsini yapalm! "
Hokka bunnlu, illi ocuklar tuz ve birka ie yaramaz
maddeden yaplm zgrlk Ann, ipek lokomotif, sabundan
yaplm asma kpr gibi eyler grdler. Kansas adn'nda ta
hldan bir bufalo srs. Zirai adr'da turulardan yaplm bir
Amerika haritas ve bir ton arlnda canavanms bir peynir.
Westinghouse, "Bir para peynir almaz msn? " diye sor
du Tesla'ya.
"Sabrszlanyorum! " diye gld mucit. ampanya ha
vasndayd kahramanmz. "Bu ne biliyor musun? Bir tr er
genlie gei ayini. Avrupa'nn gznde hala vahi yerliler ve
bufalolarla dolu bir yer Amerika. Amerika rtn ispat etti."
"lmz Amerika'ya yeni bir hayat verdi." Westinghouse
gururla, ar ar kuruyorrlu cmlelerini.
Ampullerle bezeli sergi saraylan ve Mac Monnies elalesi,
Tesla'yla Westinghouse'un iiydi. Chicago ehrine harcanan
dan daha fazla elektrik harcadlar. Yzlerce ampullk sessiz
orkestrann efleriydiler. Kendi yaranklan o ltnn ortasn
da, kkken gizlice kitap okuyabilmek iin yapt mumlar
ve kap altndan szan k geldi aklna. Ya imdi? Dier k
huzmeleri arasnda yoluna devam eden, var olmayan insanlar
arasnda yolunu bulmaya alan bir kt artk
O sezon mor, turkuaz, eflatun elbiseler modayd. Birile
rinin bu kyafetleri aydnlarmas lazmd, Don Quijote misali.
ikolatadan yaplma Venus de Milo ve Prenses Eulalia, hepsi
aydnlatlmal.
En ideal ehir, mezbahalar ve kara kurumlu fabrikalann
"geni omuzlan" zerine kurulan ehirdir. Esas ehir tuhaf bir
ekilde zalim ve pis. Dieri, ba dndrc beyazlkta. lkinde

230
tehlikedesin, ikincisinde gvende. Zafer kazanm medemi
tenin gsterii altnda yardm eli uzatlmam yirmi bin isiz
grevdedir ilkinde, seyirciler gzyalanna boulur ikincisinde.
"Tann'ya kr, u garibann hayat btn bu grdkleri
min ls deil," diye fsldad Kansasllar. "Tann'ya kr
ler olsun ki btn bunlar mmkn olabilmi."
Elektrik adn'nn atsnda bir spot yle sorar gibi
dnmeye balad:
"Ne? Ne? Ne?"
Ressam Childe Hassam, Westinghouse'la Tesla'nn kk
kralln mavi sulu boyayla lmszletirdi.
Elektrik adn'nn ortasnda elli adm uzunluunda bir
kk ykseliyor: Westinghouse Elektrik &: retim irketi.
Tesla okfazl Sistemleri. zerinde neon klar yanp sn
yor. Srp air Zmaj'n ismi de mavi klarla yanlannda yazl.
Tm binadan hafif iddetli imek sesleri geliyor, klar a
kyor. Yalnzca giri izni olan Uluslararas Elektrik Kongresi
yeleri ve eleri Tesla'nn konumasna kabul edildi.
Westinghouse'un tantt kodamanlarla el skt Tesla.
Yaamyksn yazan Martin, dolgun dudakl, kk burun
lu ve badem gzl bir adam takdim etti: "Dnya dinleri kon
ferans iin Hindistan'dan gelen misafirimiz, Swami Vivekan
da ! " Yabancnn srad gzleri Tesla'y iine ekti.
Vivekanda, dorudan konuya girerek, "Sizinle grmek
istediim bir mevzu var aslnda," dedi.
Hevesle glmsedi Tesla. "Grelim ! "
Westinghouse sabrszca ksrmeye balad.
Kk heyecan iinde. Kadife kapl bir masa zerinde,
elektrik girdab iinde dnen Colomb yumurtas. Byk top
lann etrafnda dnen kk toplar, tpk gne etrafnda d
nen gezegenler gibi. Orada grdkleri aparatann ne ie yara
dklanlll dier elektrik mhendisleri dahi bilmiyordu. Kimlii
belirsiz kartografmz, gizemli bir ekilde nesneleri simlen
dirme iinde.
Muhteem gsteride, bir apkaya sabilecek kklkte
osilatrler takdim edildi. Bir de ne ie yaradn kimsenin
zemedii radyo vericisi tantld.

23 1
Tesla konumaya beyaz bir robdambrla kt. Yannda
kinin salan yava yava havalanmaya balamken, Tesla se
yircilerin nnde ayakta duruyordu. Siyah salan ortadan ikiye
aynlm. Kulaklar dik. Gzlerinde frtna ncesi bir sessizlik.
Kahramanmz adna endieleurneye balasanz iyi olur
sevgili okur. O kadar kt grnyordu ki msaade isternek
zorunda kald. "Bay Westinghouse bu konumay yapmak
zere birok elektrik mhendisi davet etmiti ama aralannda
tek salam ben kaldm."
Konumaya baladnda omuzlan dkt ama konu
ma ilerledike duruu diklemeye balad. Bir kez daha her
yere nfuz ederek maddeyle irtibat haline geen bir ey olarak
tanmlad elektrii. Lord Kelvin'in neredeyse Tann'yla e tut
tuu bu maddenin eitli ve gvenli kullanm alanlan vard.
Demir ubuklann snmasndan ve elektromanyetik alandaki
kablolann erimesinden bahsetti. Elektriin yenileyici ve iyi
letirC bir yn olabileceine deindi.
Asistan Gano Dunn konumay dinlemiyor, iaret veril
mesini bekliyordu.
Tesla elini sallad.
Kk karanla gmld . Giambattista Vico'nun st ka
pal bahsettii, Tann'nn insanla ilk zuhur ediini anmsatan
imek iaretleri akt. Tesla'nn bobini, snmeyecekmiesi
ne alev alev yanan bir alya dnt. Hafif czrtlar eliinde
yanan ampuller, cam tpler. Robdambrl adamn vcuduna
iki yz bin voltluk elektrik verildii an heyecan doruktayd.
Elektrik kasrgasna dnt adam. Salan dimdik havaya
kalktnda insanlar dehet iinde geri ekildiler.
"Aman Tannm," diye banmalar koptu .
Kendisine hakim olmasayd, zafer kazanmann verdii
heyecanla Tesla'nn sfat dalacakt. Bitkinlik, yerini cokuya
brakt. atlak gl ve mavimsi Musa boynuzlanyla geni
leyen dairenin iinde saa ve sola dnd. Kimse dokunnaya
yeltenemedi. Bedeninden ve kyafetlerinden kesintisiz bir hale
yaylmaya balad.
"Nedir u gzelliin hayali denen eyin manas?" diyen bir
kadn sesi duyuldu.

232
61

HAYAL D NYASI N DA

Thomas Commerford Martin, Tesla'y salannda bir tu


tam beyaz olan bir kadn ve kemerli burunlu bir adamla ta
ntrd. Karanlktan henz kurtulduklan iin gzlerini ovu
turuyorlard.
Yabancnn byklanndaki bukleler sakallanna kadar var
mt. Bumunu hafif kaldrp kelebek gzlkleriyle Tesla'ya
bakt.
"Robert Undewoodjohnson," diye tekrar etti her bir he
ceyi bastra bastra, sanki Martin eksik tannm gibi.
Yanndaki kadn bakt her adam bir bakyla muma
evirirdi. Gerdanl da en az gerdam kadar gz alcyd. Bur
nunda gizemli bir "kendimden eminim" havas yaylyordu.
Gzleri acmasz ve l ld.
"Katharine johnson," dedi.
Kahkahasyla tm Elektrik Kk kendinden geti. Kah
kahasn kesmeden Martin'e iaret ederek devam etti: "Niin
Bay Tesla'y bir gn bize getirmiyorsun?"
"Sz, getireceim," dedi Martin.
Katharine hafta sonra gz alc bir buket ald Tesla'dan.
Her iki eliyle ihtiyatl bir ekilde kavrad. lk bakta dingin,
sakin, hafif kemikli bir yz vard. Kontrol altna alnamayan
salan gergin mizacn ele veriyordu. Gzleri de ayn ekilde.

233
Bir glmsemesiyle etrafn saran haleyi tatl likre eviriyor
du.
Yemek odasnn kesinde duran hasr sepet, mantar t
palarla doluydu. Taskana mudandan yemeklerle donatlm
masa Tesla'yla Martin'i artt. talya hayran johnson, yer yer
uyumazlklar olmasna ramen Apenin mutfayla Fransz
mutfan bir tutuyordu. Srf gurmeler iin bir talyan resto
ranlan rehberi yazabileceinden bahsetti.
Yemekten yarraklan kzaran misafi.rler, " ann tesinde
bir adamsn sen," diye vmeye baladlar onu.
Odalar ve koridorlar boyunca tozpembe bir hava esiyor
du. Robert-Katharine iftinin on alt yandaki kzlan imdi
den ok gzeldi. Enerjisi boyundan bykt Kk Owen'n.
Siyah labradoru vard. Kpek kafasn sert bir ekilde masaya
toslad ama hibir ey olmam gibi kuyruunu sallamaya de
vam etti sonra.
"I. Richard Higginson olur kendisi," dedi Robert gelii
gzel.
Aziz Ives adnda beyaz kedileri vard bir de. Srekli, g
rnmez bir eyin peinden kouyordu.
"Kediler hayal dnyasnda yaar," dedi Katharine. Baka
bir ima vard glnde.
Hararetli konuma sresince Robert'la Nikola birbirleri
nin szlerini kesmeye baladlar. Martin de tatminkarca g
lmsedi. Robert, Nikola'nn onca iiri ezbere bilmesine ar
mt.
"Sanat, hayatn dnda tutulamaz," dedi arap kadehi
ni bir kenara koyarak. "Srf, gndelik hayat iin fazla deerli
diye."
"Tam olarak air Jovan jovanovic Zmaj'n tarz bu," dedi
Nikola. Robert'n Zmaj'n iirlerini okuyamamasna zlyor
du. "Henz evrilmediler . . .
"

Robert iir muhabbetini kapatamad. "Gerekler tek ba


na ie yaramayacak," diye bard. "iirin aleviyle tokat gibi
arpt m, kar konulmaz olacak."
air-editr diye biliniyordu Robert Underwood ] ohnson.
Tesla, ksa bir sre sonra sihirbaz olduunu da anlayacakt.

234
New York'taki herkesi tanyordu, bir nevi yetikin Tom Saw
yer'd. Mark Twain'in yakn arkadayd.
"Mark Twain niin gelmedi fuara?" diye sordu Tesla.
"Aslnda geldi ama . . .
"

Mizah, Chicago'ya gelir gelmez hasta dm, otelde


ki yatanda on gndr istirahat etmekteymi. Aznda ter
mometre, habire ksryormu. Fuara da tam katlamam
dolaysyla. Elli sentlik dnya turuna katlmam mesela. Sa
bun asma kpry de grmemi. Omuzlan altn varakl Yce
Meryem'in duaya durduu egemenlik ant altndan geen Ana
Kanal hakknda yazmam. Dnme dolabn aln yapan ay
kostm iinde kafasnda yzlerce tyle gezen adam grme
mi, Krupp adn'ndaki top arabalannn lsn almam.
Kaybolan ocuklan sakinletiren polis memurlan ve Balklar
Adas'nda domuz sucuu siparii veren ifti kalabaln yara
yara yrmemi. Kanallarda gezinen elli elektrikli gondolu
grmemi. Deiimden korkmadn ispat edip, deiimle
kendinden geen Yeni Amerika'y grmemi yani. Ne de bir
ampul galaksisini yneten Tesla'yla Westinghouse'u.
"Tabii seni sahnede k elalesine dnrken de grme
di," dedi johnson.
Kahire sokaklannda dans eden gbek danslan Kk
Msr' da kard diye ekledi scak bakl Martin. Konyak ka
dehini masaya brakt sinirli bir halde. "Size sormak istediim
baka bir ey var. Edison'a niin dava amyorsun, Westin
ghouse? Motorunu izinsiz kullanyor."
Tesla muzip muzip Martin'e bakyordu. "Bunu sana sy
lersem seni ldrmek zorunda kalabilirim," diye uyard.
"Neden yahu? " Martin'in hibir eyden korkusu yoktu.
"nk asl Westinghouse, Edison'un ampuln izinsiz
kullanyor. "
Glmeyi kesip Hinduizm'in Aziz Pavlus'u olan Swami Vi
vekanda'y andlar.
"Hiram Maxim onun hakknda ne derdi biliyor musunuz?"
dedi Tesla. "nsan, btn Amerikal vaizleri ve misyonerleri bir
araya toplasa bile, kendisi hepsinden daha ok felsefe ve din
bilgisi olan kurtanimam ruhun kanl canl meidir. "

235
"New York'a geecekmi bir konuma iin, yle duy
dum."
"Ben gider dinlerim," dedi Martin.
"Fuar grsel bir lendi, byle bir kalabalk en son Babil
Kulesi'nin yklnda grlmtr herhalde," dedi Katharine.
"Btn ehir l ld. Gzlerimizi kapadk, sonra bir de bak
tk ki harikalar diyarnda pamuk eker yiyoruz. "
Martin glmesi gerektii iin gld.
Robert katlmyordu karsna. Fuar hakikaten ahaneydi
ama Chicago'nun halihazrda boumakta olduu skntlany
la kyaslannca gze bo grnyordu . "Fuar bittikten sonra
Gelecek ehri'ndeki bo saraylara ka grup evsiz yerletirildi
biliyor musun?"
Ksacas, muhabbete daldlar. Martin oktan kalkmaya
niyetlenmiti ama asl geli nedenleri unutulmutu.
"Sen ne yapacaksn? " dedi Tesla'ya.
"Acelem yok," dedi omuz silkerek.
Robert'la ikisi devam ediyorlard. Kkken ikisinin de
babalannn taraya yollannn dtn fark ettiler. Biri dok
tordu , dieri rahip . Indiana iftliklerinde yedii az pimi etin
tad hala Robert'n damandayd.
"Yzm ykayabilmek iin lavabodaki buz kalbn kr
narn gerekirdi."
Lika'daki allarn haziranbcekleriyle kaplanp nasl
kapkara olduklann hatrlad Tesla. Dallar knlrd arhk
lanndan. Robert'n ilgisini ekti. Tesla'nn yeni arkada iyi
huylu bir anekdotseverdi. Bu iyi huylu adam, kahkahalan da
hayata olan ciddi yaklamnn bir paras olarak gryordu .
Bu kahkaha atan adam, uluslararas yaynclk kanunu
nu atr atr kabul ettirmi, arkada john Muir'i Yosemit'in
bir milli park olmas konusunda ikna etmi, kadnlara seme
ve seilme hakk verilmesini desteklemi, Century dergisinin
editrln severek ve otoritesinden dn vermeden yrt
m bir adamd. General Grant'n ahbab ve yayncsyd ayn
zamanda. Eski Bakan Harrison' da bilirdi, giderek nlerren
siyaseti Theodore Roosevelt'le de pek sk fkyd.
"Gel yle geelim," dedi Tesla'ya. mineye bir am ko-

236
zala att. mine birden alev ald. Msrife denmi bir ev,
Arap usul talarla bezenmi. Hasta edici derecede zarif du
var katlan. kiz denizanasn andran Tiffany lambalannn
yansmas bordo odaya yaylm. Ceviz aac ierisinde tik tak
eden gne ve ayla, altnsans-gm saat. Ka arap kadehi
kullanld, tabiaya ka dal ttn kl boaltld o gece bilen
yok. Venedik kadar gzeldi Katharine. Eteini dizlerinin ze
rine toplayarak piyanonun bana geti. Bfedeki bardaklar
angrdamaya balad. Lahradar arka ayaklan zerine kalkt,
Robert'la vals yaptlar. Elden ayaktan dren bir yorgunluk
hissiyle, bir "Ah ! " ekerek koltua brakt kendini. I. Richard
Higginson tslayan kaloriferle kavgaya tutumutu.
"Kpeim bir eylerle srekli kavga halinde, Luther'le
eytan gibi," dedi Robert. "Kap alar havlar, yaan yanura
havlar, imek akar havlar."
Esnerken ahane grnyorsun dedi kansna.
"Ben yatyorum," dedi Katharine. "yi geceler. "
Ta gzlerinin iine bakarak, Sibirya kurdu mavisi gzle
riyle Nikola'ya glmsedL "Arkada oluyoruz ha? "
"Sizce?"
Gzel yznden cilve akyordu. Cevap verdi: "Olduk
bile. "

237
62

DNYAN I N TEPES i N DE

Avrupa turu ve fuar sayesinde mehur oldu Tesla.


Scak bakl Martin, Tesla hakknda o sihirli kelimeyi ilk
kullanan kii oldu Electrical Revi ew'de : "Prometheus ! "
Delmonico's'ta yanardnerli tabaklar, havai fiekli tatllar
servis edildi.
Herkesin Tesla'y hatrlayaca tuttu birdenbire. Eski ar
kadalan yazmaya balad; Strasbourg'daki dul Bauzain, hasta
lkl amcas Brankovic, hatta Tannhii.user . . . Tesla'y Viyana'da
ki dnne davet ediyordu.
Varazdin gnlerindeki fotorafta alktan kvranan, per
emli olan nerede, imdi dnyann en tepesinde duran adam
nerede. imzas abartl bir hal alm. Gergin ve buyurgan bir
tavr var ellerinde. Masa rtsne bir sinek konsa, kaldnlp
yenisinin getirilmesini talep ediyor.
Leydi Astor'un salonu yalnzca drt yz kiilik, Tesla'da
onlardan biri. O kadarck alanda mzisyenler bir dizi ey al
dlar: Mar, kadril, vals, polka, galop ve her kadril iin bir ift
daire dans. Mar genellikle akam yemeinden nce alnr
d. Biri yemekten nce, dieri yemekten sonra takt iki ift
eldiveni vard Tesla'nn. Bu tip etkinliklere katlr ama dans
etmezdi. "Valsi kafann iinde yapyorum ben, ayaklanmla
deil," derdi.

238
Bir de yle derdi: "Aptal m yahut hain mi olduu belli
olmayan bir kraln size valye nian takmasn beklemekten
se, kendi niannz kendiniz takn."
Beinci Cadde'nin en k giyinen adam olmakla vnr
d. Bastonunu ayakkabsnn ucuna dayayarak yle derdi:
"Giyim kuam sz konusu olduunda insanlar, karsndaki
leri kendi kalpianna gre yarglyorlar ki bu da kendi giyim
kuamlanndan anlalyor zaten."
Eldivenlerini ve kolal yakalann ykamazd hanm ev
tad, atard bir kenara. Bir sr uzun backl ayakkab yap
trnt bir ayakkab ustasna. Gardrobundaki her bir kyafet
monogramla bezeliydi. Tazy andran duruu , ceketlerle daha
bir kabanyordu. Her pazartesi Stendhalvari bir kombin yapa
rak, krmz-siyah yeni bir kravat alrd.
Dnyann tepesinde taklyordu son zamanlarda. Onu
dnyann en tepesine karan, aslnda kefin verdii hazd.
Kafasnn iinde vals yaparken su zerinde yryordu. Kpr
dak kulaklan cennete uzanyor, yldzlar saianna kanyordu.
Duvar, ereve gibi dnyalk snrlar yok oluyordu yaratl
dakikalannda. Zafer kazanm bir eski Romal oluyordu. Da
ne'nin hayaleti tam arkasnda fsldamakta: "nsan olduunu
unutma. "

239
63

APKADAN l KAN LAR

Ortalama bir Amerikal, ailesini sever.


Geriye bir para sevgi kalmsa onu da Mark Twain'den yana kullanr.
Thomas Edison

Robert Underwoodjohnson sihirbaz apkasndan ard ar


dna Tesla'nn yaranna srprizler kartyordu . Her defasnda
bir nl kyor, kan nl de kendi apkasn sunuyordu.
nce Antonin Ovarak'la tantrd Tesla'y. Prag'daki National
Cafe'de karlamalann hatrlam yahut hatrlam gibi yap
mt iki adam.
Century ofisinde gzleri parlayan bir gen adamla tan
t Tesla. Scak ama kedilere has bir gl vard. Yklce bir
byk, geni aln, giderek azalan salannn yerini almak isti
yormuasna dikleen kapkara kalar, dz ve ince bir burun,
parlak, mavi gzler . . .
Memur edasyla selam vererek, "Rudyard Kipling," dedi.
Tesla Hortlak Rikav kitabn vd. Bir Amerikalyla evli
olan Kipling, Chicago'ya svp sayd, Dou New York hak
knda naho bir ekilde atp tuttu, bitmek bilmeyen iren so
kaklar, burnundan konuan korkun insanlar, Hotantolardan daha
barbarlar.
Ertesi cumartesi Robert, Tesla'y Delmonica'ya davet etti,

240
bir de garanti verdi: " Seveceksin kendisini! Alev krmzs sa
lan var, batan ayaa krmz, byklan bile. "
"Rnesans erkei ! " diye ekledi Katharine mstehzi bir
ses tonuyla.
"Benvenuto Cellini. " Martin hevesliydi.
Tesla'nn yeni ahbab utandnda kan yalnz yzne de
il salanna da gidiyordu.
"ansl herif, " derdi insanlar. "Anas mbarek gecede do
urmu."
Yanandaki krmzlklar salk emaresi deil tberkloz
belirtileriydi. Stanford White!
"Namdier iblis ," diye ekledi Katharine.
"blis derler bana," diyerek mtevazlkla onaylad mi
mar.
Tesla, White'n tebessmne karlk yle dedi: "Sana
bir Bonak hikayesi anlataym."

B i r adam b i r adamla tanr.


Adam yakkl, zeki, nktedandr.
Sorar: "Sen de kimsin1"
Der ki: '' i blisim."
" i mkan yok," der adam. " i blis irkindir, budaladr."
Adam hafiften glmser: "Dedikodulara inanma."

Van Alen'dan akam yemeinden dndklerinde, "Ali


Baba'nn iftlii'nde baka hikayeler var m? " diye sordu Kat
harine.
"Bir ara ura da bak istersen iftlie," dedi Tesla.
"Yalnz gelmem ama."
"Hay hay ! "
ikiye blnm kavun karrtalup kokulu, yamurlu bir gn
de Tesla'nn Beinci Cadde'deki laboratuvanmn nnde bir ara
ba durdu. Gelenlerin banda gr kal, dik durulu bir adam.
Kim olduunu ilk grte syleyecek milyonlarca kii var. Uyur
ken asla sigara imeyecei sznn arkasnda duran yazar:
Mark Twain!
"Hadi canm sen de ! " demeye kalmadan Tesla'y gzlerin
den yakalad. Frtnal kalanyla iyi huylu by arasnda gi-

24 1
dip gelen deiken bir yz ifadesi vard. Tesla'yla konuurken
byk nahiyesine bir glmseme indi. "ok alyormusun,
yle diyor Robert."
"Dnmeyi iten saymazsak dnyann en tembel adam
ym," dedi Tesla.
"Ben yle diyorsam yledir gen adam," diyerek Tesla'nn
szn kesti. "En tembel benim. iten itinayla kaarak geir
dim tm hayatm. Tamamladm eyler olduysa da i edindi
imden deil oyun olarak grdmdendir."
Bir ka yukan kalkk ve kabank, dieri aa taralyd.
Hikaye anlatmak iin biilmi kaftand ses tonu. Hafif hnltl,
ara ara duraksyor.
"Tann'ya kr bu at hrszlannn, kenafir gzllerin ol
duu dnyada Twain gibi eine az rastlanan nktedan bilgeler
de var," diye geirdi iinden.
Mizahlan filozoflardan daha zeki buluyordu Tesla.
Genken kaleraya yakalandnda kendisinin hikayeleriyle
topadandndan bahsetti Twain'e. Yan ban alm ou
yazar gibi Twain'in de ara ara yazdklannn deli samas oldu
vnu dnd oluyordu. Tesla'nn szleri somurtkanln
krd, gzleri yaard.
Yaldzl a'n ortalannda , aa ismini veren adam hari
herkes zenginlemiti. Gn iinde nereye gitse insanlar pimi
kelle gibi smtarak, "Neelendirsene bizi! " derlerdi.
Gece olunca odasn arnlard uykusuz soytan. "ou in
san gibi ben de sabah zor ediyorum," diyordu arkadalanna.
johnson, "Btn parasn ie yaramaz bir matbaa siste
mine yatrd, biliyorsun," diye fsldad Tesla'ya. Twain'in tm
gelirini, hatta kans Livy'nin tm eyizini yutmutu karadelik
yle bir bor batana batnt ki Hartford'daki, yazann ken
di ruhunu yanstan ok bacal, ssl duvarl evi satnay bile
dnmt.
"Sen Amerika'ya gmsn, ben de Amerika'dan g
yorum," diye almaya balad Tesla'ya.
"Belki elektrikli terapi aletleri yaparsm, ben de Avru
pa'daki yal zengin kadnlara satanm. Yan yanya knnz ne
dersin? "

242
"Olur."
Twain ve arkadaianna yanardnerli siyah makineleri ta
ntt Tesla.
Twain, yan fsltyla, "Bu zamazingo hangi cehennemde
kullanlyor biliyor musun? " diye sordu johnson'a.
"Eh ite."
Tesla, Vergilius'vari sert bir ses tonuyla, "Buraya bakn! "
diye seslendi. "Henz cehenneme adm atmadk ama az kald.
Per me si va ne la citta dolente.34 Batl inanlan olanlar iin ol
duka rahatszlk verici bir deneyim olacak. "
Havada yle bir elektrik vard ki bir rmcek a ze
rinde yryorlard sanki. Her an odann bir yerlerinden ha
yaletler kp elleriyle yzlerine dokunacaklarm korkusuna
kapld ziyaretiler.
Tesla anlatmaya devam etti:
"Burada grm olduunuz aletlerden bazlan daha nce
grlmemi younlukta titreim yayan aletler. Buradaki asila
trleri yeryz frekansyla buluturduumda yalnz enerjiyi
deil, mesajlan da kablosuz olarak iletebileceim."
"Ya bu nedir?" diye sordu Twain.
Tesla duymad. "Gneten insan kalbine kadar tm enerji
eitlerinin mr aslnda belli frekanslarda yaplan vuru ve
titreimlerden ibarettir. "
Uzun pannaklanyla ara vermeden saymaya balad isim
siz nesneleri. Anlalr, gr bir ses tonuyla hzl hzl syleyip
geiyordu, bu budur, u udur: "Bu bir osilatr, Brooklyn Kpr
s'n yerle bir edecek gce sahip. Bu kendi kendini aydnlata
bilen bir lamba. Bu bir glgeler. Bu da cinim, lamba yerine
bobinimde saklanyor."
Bir manivelay kaldmnca be metrelik bir elektrik akm
ta odann bir ucuna kadar dilini uzatt. Sesinin iddetinden
ziyaretiler yere eildi. Etraflann saran minik yldrmlan ve
beraberinde gelen tatl atrdamalan duyunca daha da bz
tler. "Bunlar da kk cinlerim," dedi Tesla.
ekinerek ayaa kalktlar.

34 Dante'nin ilahi Komedya'snn "Cehennem" blmnden: "Cehenneme giden


yol benden geer."

243
"Az evvel ahitlik ettiimiz ey, aslnda etrafmzda ve
yeryznde srekli dolanan enerjinin abartl hali."
"Bu biziz," dedi Twain bouk bir sesle glerek. Gzleri
giderek daha da parlamaya balad.
Odada imekler salnrken Tesla misafirlerine asilasyon
iltelerini tutan platform zerinde kalmalann tavsiye etti. Tit
rek kr sal, parlak bakl yal yazar tavsiyeye ilk uyand.
Etraf klarla sanl, hazr ola gemi bir horozu andnyordu.
Yorumu u oldu:
"Harika bir ey bu. "
"Dikkat e-" Tesla uyarmak istedi ama artk ok geti.
Titreimierin barsak fonksiyonianna anlk etkisi sonu-
cu acilen banyoya komak zorunda kald yal mizah. Twain
yznde tuhaf bir ifadeyle dnp geldiinde hep bir azdan
glmeye baladlar. Mavi amiboyit altnda bir eyler i
tiler.
"Fotoraflanmza ! " dedi misafirler.
"Fotoraflanmza ! " dedi Tesla.
Floresan lambalanyla fotoraflann ekmiti Tesla. Koca
burunlu joseph jefferson'la keskin yz hatlan olan Marian
Crawford nee saan ortamn ilk lmszleen simalanyd.
Sonra Katharine'in asi salan ve panik halindeki gzlerini ek
ti. Son olarak da aa doru sarkan by ve bir elinde fisiz
yanan ampulle Twain girdi kare ierisine.
Bunlar ilk fosforlu fotoraflard. Takvim, rzgarl bir 26
Nisan 1894 gnn gsteriyordu.

244
64

COSi FAN TUTTE

mine banda uurmuuz, Jcrsiziz her ikimiz


Gel unu yapaln1, iki az kalyor balunmuk iin hayata
Hele bir de kar yayorsa darda . . .
Katharine johnson'n Nikola Tesla'ya mektubundan

Nikola Tesla yere bakp glmsedi. Robert Underwood


Johnson bir kafi.ye uydurmak iin tavana odaklanmt. Anne
babas Katharine'le Nimrod'un fotoraflan, olan biteni anla
maz bir ifadeyle mine rafndan kendisine bakyordu. Baba
snn sa kesimi tipik l 850'ler; kabul etmek gerek, aptalca.
ahane bir kadn olarak bilinen annesi fotorafn azizliine
uram olsa gerek.
ki iir iisi, Jovan Jovanovic Zmaj'n iirlerini ngilizceye
evinneye karar verdi. Biri birebir anlam verecek ekilde eviri
yar, dieri de ho kafiyelerle ileyerek kalplara oturtuyordu.
Srpadaki tktnlmak tabirinin ngilizce karln bu
labilmek iin yerinden kalkt, Japon panosuna yrd. "Da
rdan bakldnda basit bir dil gibi grnyor Srpa, halbuki
o kadar dall hudakl bir dil ki."
Johnson Binbir Gece Masallan'ndan bir t verdi: "l
dkten sonra dnp baktnda okumak istemeyecein bir
ey yazma. "

245
Oturmu bir olgunluk vard Robert'n yznde. Kemer
li burnunun byk bir zindelik ibaresi olduunu dnrd
arkadalan. Yakkl yz giderek Aziz Bemard'n uysal ifa
desini almaya balad. Gn iinde defa araclar vastasyla
haberleiyordu iir iileri. Birbirlerine yazdklan ksa notlan
Luka mahlasyla gndermeye balad Robert. Luka Filipov,
Zmaj'n bir iirinde geen Karadal kahraman.
ki arkada Robert'n gne ve ayla ssl konukan sa
atinin glgesinde Zmaj evirirken, Tesla'nn arabas kapda
beklerdi.
"Babacm, bir ey rica edebilir miyim? Nick Amca'nn
arabasyla biraz dolaabilir miyiz?" En tatl glyle rica etti
kk Owen.
Arabann tekerlekleri kauukla kaplyd, ok emilim mu
cizesi. Agnes'le Owen'n ayaklan altnda sko kumayla kap
l bir stc vard.
Arabayla san-mavi kl yollardan geerek parkn derin
liklerine ilerleyen johnsonlar bir sreliine kendilerini yeti
kin gibi hissettiler.
Dgdh dgdh!
Agnes ulumaya balaynca kurt adama dneceinden
korktu Owen.
ocuklar arabada gidedursun, Robert da Tesla'yla Katha
Tine'den konuuyordu.
Dn gn bir gazeteci kapnt gelin buketini. "Hami
leyken karnndan perdim onu. Bebeimiz Agnes'i kolianma
almadan nce dnyann merkezi neresiymi bilmezdim. Onu
ilk kucama aldm an kendi kendime dedim ki, 'Artk bili
yorum."'
Geceleri Agnes nefes alyor mu diye kontrol etmek iin
kalkarm acemi ift.
Kelebek gzlklerinin ardndaki gzlerini kocaman a
m eski gnleri yad ediyordu. "Evlilik teklifim . . . Hudson
srtlannda bir tepeye gtrdm onu, o esiz manzara eliin
de evlenme teklif ettim. Dn arifesinde bana kzd, nian
yzn atee frlatt. plak ellerimle karlann iinde yzk
aradm."

246
I. Richard Higginson'n hrlayarak kapt terliini geri
ekmek iin hikayeye ara verdi. irin irin glmsedi. "Ba
ntk sonra. Smsk sarldm ona. 'Bir adamla bir kadn sarl
dklannda evrende bir kale kurulurmu,' dedi bana." Sustu,
gzleri doldu. "Hi unutnarn o gn."
Mucitle air arasnda Seneca'nn vecei cinsten bir Ro
mal arkadal kurulmutu ksaca. Ne zaman Tesla'mn ba
sksa Robert ekleriyle imdadna yetiirdi. Kendisinden be
ya byk olan Robert, Tesla'ya aabey olmutu . Nazik, mte
vaz ve Dane kadar mesafeli deil.
Galaksinin merkezindeki kadn Lexington Bulvan 273
numarada, hala ekici. Salan konyaa daldnlp karlm
gibi. Banyodan sonra nlplak aynann karsna geer,
yzne kremler srer, parmaklarn kalalarnda gezdirirdi.
Evet, hala gzelim ! Tberkloz atlatm olmasndan dolay,
boazn dinlendirrnek zere o yln birka ayn Calara
do'daki sanatoryumcia geirirdi. ou muhafazakar kz gibi
o da belli kurallarla yetitirilmiti: Mmkn mertebe tatl ol,
gerektiinde di gster, lm deinde bile hanm hanmck
ol.
Yazk ki mtemadiyen bir tela halindeydi kadn kahra
manmz. Etrafndaki insanlarn yanndaki en akrak tavrlan
bir hatayd. Bir defasnda teyzesinin u sorusuna maruz kald:
"Delirdin mi Kate?"
Robert Underwood johnson kansnn bu hallerine hay
rand. Karsnn fikirlerini ak ak dile getirmesine msaade
eder, glmser geerdi. Da vurumculuu abartka daha bir
tuhaf grnyordu Kate.
"Dnmek, dnyann kuruluundan bu yana ho kar
lanmamtr,'' der ve rahatlatrd dneeli kocas.
Kadnlarn, hayatn getirdii kstlamalara daha ok ma
ruz kaldklarn dnyordu Robert. Katharine yle deildi.
Kedileri Aziz lves gibi grnmez bir eyleri kovalyordu s:i
rekli. Darlanyordu . Kelimenin tam anlamyla mutlu olmad
iin kendisini sulu hissediyordu. Dier boyuta, hi kimsenin
ayak basmam olduu, ayak basmann mmkn olmad boyuta
gemek istiyordu. Avulanndan kayp giden genlii ona azap

247
veriyordu. Gerekten ama gerekten muhteem, harika bir e
yin zlemini ekiyordu. Mantk erevesinde yrtlen hayat
tatmin etmiyordu onu.
"Bu kadar bencil olma," dedi kz kardei.
Ne aradn bilmez bir halde, sakl bir mucizenin pein-
den kouyordu .
"Ne mesela? " diyordu dier kz kardei.
Tesla'nn getirdii gller masada sallandlar.
Gazeteler onu yazyordu. An dnmekten maviye a
lan gzlerini ve zeka emaresi olan uzun parmaklann es ge
miyordu hibir gazeteci. Tertemiz bir ruhu vard toplasan elli
dirhem etmeyecek bu an uzun adamn.
Utanga bir ruh, ne giyse yakan bir fizik. . .
Ryasnda incir iei vermiti kendisine, oysaki yoktu
yle bir iek. Zeka belirtisi olan, allmn dnda uzun
parmaklanyla kendisine dokunduunu grmt. u dizeler
dkld sonra:

En fena ahlakszlk/ara srkler merak


Safln hayaliyle yola kan ruh, akn
Kutsal amara el uzatrken bulur kendini
Bir zamanlar sa'nn plakln rtrnek iin kuand

Tesla'y srf k altnda plak hayal etmiyordu.


Ne vcut ama ! Yazk ediyordu. l ykar gibi tek bana
m ykamyordu banyoda?
Nasl bir alevdi, bedenini kasp kavuran?
Gller masann zerinden gz krpyorlar.
Tesla'nn hafza kayb yaadn, kurtlada mcadele ettii
ni, kaynar kazana dp lm tehlikesi atiattn rendi. Her
daim tkenmiliin, bir felaketin eiinde gemiti yani hayat.
"Ne zor bir hayat! " diye fsldad Robert'a efkatle.
"Grnmezim, grnmezim ben ! " diyordu iinden k
k bir kz ocuu gibi.
Kimse ona, onun Tesla'ya bakt gzle bakmyordu.
insaniann ellerinde ve kalplerinde gezinen mikroplardan
korkard Tesla. indeki scak ve souk sevgi her daim sava

248
halinde. Hayvan scakla deitii insanlar, dnyann kalbin
deki souk alevden o kada:r uzakta ki.
"Fazla samimi," diye devam etti Katharine. "Biraz rk
tc deil mi?" Materyalist dnyayla manevi dnya arasnda
gidip gelen bu masum mizal tipleri iyi bilirdi. Yolda bir di
lenci grse, bir ey vermeden geerneyecek bir tipti Tesla . De
lici baklannn yannda bir de ac verici bir farkndal vard.
Tesla'nn iindeki o muzip olan ocuunun, taknln, ken
di iinde dndrd geyiklerin gayet farkndayd. Muhata
bn etkisi altna almaya baylyordu. Fakat yle bir ey daha
vard ki bunun farknda olan tek kiinin kendisi olduunu d
nyordu: Ara ara donma refleksine tutulup bir sonsuzluun
iine dalyordu Tesla. Dehete kaplan gzlerinde elektrik ve
buzun bir noktada kesitiine ahitlik ediyordu. Ona baktn
da, bu dnyada olduu kadar kendisine ait baka bir dnyada
da yaayan bir adam gryordu.
"Buradaym ama deilim de ! " diyordu o esrarengiz, cin
gz baklar.
l piknikler yaptklan o gnlerde kahkahas eksik ol
muyordu Katharine'in, blbl gibi akyordu.
Masann zerindeki gller hala gz krpyor.
Tesla ve johnsonlar, arkadalar Ignacy Paderewski'nin
Chopin eliinde aslan yelesi salarn savurmasn seyrediyor
lard. Kimi zaman koca burunlu joseph jefferson, kimi zaman
da keskin yz hatlan olan Marion Crawford eliinde Metro
politan'a gider, tenor ve sapranolarn alevin kuru imenle bu
lumasn andran seslerini dinlerlerdi. Schopenhauer, "M
zikle bulutuumuz zamanlardr gerei en derinden tecrbe
ettiimiz zamanlar," diye fsldad Katharine johnson'n kula
na. (Tam Robert'lk.) Tesla'yla Robert, localannda Srp iiri
evirileri hakknda fsldayorlard. Kulisteki sanatlar bilge
Venedikli Lorenzo Da Ponte'nin Mozart tarafndan byleyici
bir besteye dntrlen satrianna alyorlard.
Katharine ara ara Tesla'ya kaamak baklar atyordu.
Akl be kan havada bir glle, haftada bir eve davet edi
yordu adam, "Baron Kanek bizde olacak, siz de gelin . . . He
len Hunt jackson, Senatar George Hurst geliyor. . . Gel de Ann
Morgan'la tam . . . Gel! "

249
Alaltc ve irkin ihtiyalannn peinden gitmesin kabul,
peki niin en azndan kendi tercihlerini yaamasnd insan?
Adil mi bu? Yaradlnn kendisine sunduu bu cmertlikten
niin mahrum kalsnd? Kendi z varlnn en iten arzula
nndan, scaklndan . . . Bu bir eylere susam halinden dolay
niin cezalandrrnalyd kendini? Bir eye olan al lime lime
etmiti iini. Bir an nce yzeye krnazsa baulacak olan,
nefesini tutmu bir dalg gibi hissediyordu kendini. Karda
kyarnette nlplak kalm gibi. Hemen, o an bir scaklk
bularnazsa kalbi souktan duracakm gibi. Daha fazla daya
narnyordu artk. Kalle gzyalan yetiiyordu insanolunun
imdadna.
Neden kendi kendiyle yetinen varlklar olarak yaratma
dn bizi Tannm? Her daim bir eylere az, susuzuz. Kadnlara
a erkekler, erkeklere a kadnlar.
Krmz perde soldan saa ald. Sahne a boulmu,
Ferrando balad sylemeye:

Dorabella'm
Yapmaz yle ey
Sadktr da gzel olduu kadar
Cennetlik

Guglielmo karlk verdi:

Fiordiligi'm
hanet etmez bana
Denktir vefas
Tatllna

250
65

BUZDAN SARAY

NIKOLA TESLNIN KATHARNE JOHNSON'A


MEKTUBU

Muhteem Peter bahtsz yeeni Kurlandil Anna'yla grgr geti


dn gnnde. Dnden hemen sonra kadn dul kald.
Anna btn genliini ehirden uzakta, yamurlu Saltklar'da
geirdi. i nce dudakl, soluk benizli kadn St. Petersburg'a impa
ratorie olarak dndnde, kendisine yaplan sadist yaktr
masn deitirmek iin en ufak bir aba sarf etmedi.

Yznde ac eken bir ifade vard bunlan yazarken. Hzla


yazmaya devam etti.

Anna, hizmetiiierine buzdan bir saray ina etmelerini emretti.


Buzu nerden bulmulardr bilmem, Neva'dan m yoksa Fin
landiya gllerinden mi. .. (Hakikaten bilmiyordu.) i nsann eti
ni lime lime eden o dondurucu soukta buz ktlelerini inaat
alanna getirmelerinin haftalar aldn biliyorum ama. Ellerinde
kazmalarla iiler, perukah mimarlar fr dndler ykselen buz
dan duvarlarn etrafnda. flemeli, yayl alglada kutland sara
yn tamamlanmas. eytani havai fiekler pencereleri, kuleleri
yalayp geti. Her yer, her ey buzdand; kmbetler, stunlar,
trabzanlar, merdivenler, avizeler. . . Buzdan, kr bakan heykel
ler. . . lldayan odalarn hiza izgileri buzdan.
Bir soluklanp devam etti:

25 1
Anna, iki saray hizmetiisinin evlenip geceyi buzdan sarayda, buz
dan bir yatakta geirmelerini emretti.

Glmsemiyordu artk. Alayc dudaklan donakald. Ka


lan seirmeye balad. Mazoiste yazmaya devam etti:

Ryamda o iki hizmetli bizdik.


Yatak srtlarmza yapm, etimizi kesiyordu.
Nazik dokunularla kat kat oalyordu buz sarayn lts.
rpermi gzlerle birbirimize baktk
Tutkudan m titremekteyiz yoksa elmas penelerine dt-
mz lmn korkusundan m?
Sarayn parltlaryla batan kmz.
-
Tek nefes olmuuz, nefes alyoruz.
Buhar soluyoruz geri.
Mobilyalar yar saydam, buzdan.
Karyola ve sayvan buzdan.
Sana meyilli koliarm maviye alm.
Gzlerin gmnleri andryor.
Buzdan pudraya bulanm gibi kr salarn.
Bir hayalet neesiyle bakyorsun bana.
Dn iin atlan havai fiekierin patlamalarn duyuyoruz.
Soprano sylyor: " i ster insanlarn dilinden konuaym, ister
meleklerin . . . Akn dilinden konumadktan sonra . . ."
Saiarm kar tozuna bulanm.
Dardaki yayl alglarn kederli mzii susmak zere.
O iki hizmetli bizdik hayalimde, buzdan yatakta bir gece ge
irdik seninle.

252
66

KT KT!

Tavsiyemi dinleyin ve mutluluktan baka bir ey aramayn.


Herman Melville

"Acmadm bir adam sevemem," dedi Katharine.


Nereden hatrlyordu bu cmleyi Nikola?
"Neden?" dedi bir yandan hatrlamaya alrken.
" nk insanolu lml, hayat nedir bilmiyor, tpk
benim gibi."
Ekim aynda bir leden sonra Century ofisinde bulu
tular. Custer'n dul kalan eiyle grmesi vard Robert'n;
kocas hakknda bir kitap yazmay dnyormu. Hal byle
olunca Nikola'yla Katharine Central Park'a gittiler.
"Ne harika bir gn," dedi Katharine. "Gkyznn ma
vilii iime doldu."
Kahverengi-san pasurma yaz scanda gezindiler. Ha
vada dolaan tatllktan ve needen nasiplenmemek mmkn
deildi. Etraf nemsemeyen bisikletliler geziniyordu parkta.
Tekerleklerin altnda akl talan ve pelitleri eze eze gidiyorlar.
Sincaplar imenieri aarak aa altlannda birbirlerini kovalyor
lar. Ani bir rzgarla savruldu patikadaki san-krmz yapraklar.
"u gne vuran bank tam bizlik," diye iaret etti Katha-
rine.

253
Dii bir efkatle iaret etti Tesla parmayla. "Sincaplara
bak ! "
kere sekip bir daim nnde durdu sincap. Kuyruu
kafasnn durmakta olduu yeri ald bir sonraki admda. Bir
baka sineabm ayaklann takip ederken aa gvdesine tosla
d. Sonra kuyruk kuyrua dallar arasnda birbirlerini kovala
maya baladlar.
"Ritimler, ritimler. . . " diye mnldanmaya balad Katha
rine.
Btn dnya gnee teslim. Katharine'in aznn kena
nnda, gzlerinde, her yerde gne.
Gl yzeyi maviden karaya alyor. rdeklerden bazlan
sahilde bir eyler gagalyor, bazlan yzerken uyuyakalm.
Heraklitos'un grnmez alevi esir alm dnyay. Bu dn
yann en gze arpan sembol Musa'nn yanan allan deil
miydi?
Kt kt! Kt kt! Gnein gle vuran yansmas gelip
kirpikierine oturdu .
Anlar, yaratann erefine cokuyla vzldyor.
Hepsi birer sper-vzldar.
Gneli gnn hipnotize edici tekerrrleriyle btnleti
mistik bilim adammz.
Kt kt!
Etrafndaki her ey onun etrafnda dnyordu sanki. Dal
galarran gle, sallanan aalara bakt; Katharine'in, kalbini kt
kt attran glmsemesine bakakald. "Gneten insan kalbi
ne kadar tm enerji eitleri, aslnda belli frekanslarda yaplan
vuru ve titreimlerden ibaret." En sevdii konu zerine kafa
yoruyordu.
Ya huzur? Farkl titreimierin ortak bir ibrede bulumas
huzur.
Adam biliyor, kadn hissediyor.
Katharine, azn bztrp burnundan derin bir nefes
ald. Bir eye odaklanmt. Yumruk yapt elindeki eklemler
bembeyaz.
"Rzgarda savrulan aa tepelerinin oluturduu dipsiz
girdaptan gzel ey var m? " dedi heyecanla.

254
Bir sre birbirlerinin gzlerinin iine baktlar, sonra ba
klann kardlar. kisi de sus pus. kisi de tek kelime etme
den ne kadar beklemilerdi, farknda bile deiller. Sessizlii ilk
bozan Katharine oldu.
"Hala ayn yerde miyiz?" diye sordu arnzundaki grn-
mez bir eyi silkelerken.
"Akyoruz, akyoruz ayn su gibi," dedi adam.
"Akyoruz, akyoruz ayn bulutlar gibi," dedi kadn.
Ertesi gnk akam yemei davetini geri eviremedi. o-
cuklar yine arabasyla gezintiye ktlar. Kk Owen gelen
geene dil kartyor, abiasndan azar iitiyordu. Tesla uzun
sredir uramyordu Lexington Bulvan'na, ge akam bulu
malan olduka keyifli geti. Robert, Katharine'den daha ok
gld. Gl, akrkeyif kahkahasma brakt yerini. Kk
Owen'n mantk sorulan sormaya balad zamanlan.hatrla
d: Krler de rya grr m? Hayvanlan adalara kim tam?
Hep bir azdan gldkten sonra sessizlie brndler. Ka
dehlerindeki bir eye dald gzleri. Katharine baka bir oda
ya geip geri dnd. "Robert'n yaymlanmam iirlerinden
okuyaym size. "
Ustalkla okumaya balad. Sesi gr, duygulan kontrol al
tnda. Balk: "nseziler". Katharine'in yzne yansyan mum
alevi daha ilgi ekici geliyordu Tesla'ya.

Aminler; bir zamaniann latifesi


imdi haderin habercisi
Dualarsa en iyisi
Kabul olsun, olmasn

255
67

BOGAZI N DAKi DELi K

Nikola Tesla'nn laboratuvarnn tah ribi ve


ev sahiplii yapt onca ilgin nesne, tek bir adamn
kaybndan daha byk. Dnya apnda bir felaket.
New York Sun, 13 Mart 1895

Kapy aar amaz, "Yangn var ! " diye bard biri.


Frakn adamn plak bedenine sanp sendeteyerek bir
araba durdurdu. Atn toynaklanndan alev kyordu sanki.
Yamuru saymazsak hi ykanmam, le gibi ttn kokan ara
baya atlad. Szigety'nin lmn haber verdikleri saatten daha
erken bir saatti. Sabahn bei! Toynak sesleri beynine beynine
iniyordu. Arabann kapsn aar amaz salanna is doldu.
Bacaklann ayrm nnde duran polis emretti: "Dur ! "
Polisi kenara itip kl olmu binann merdivenlerini k-
maya balad.
Ya, kara su. Erimi tehizatlar.
Cierleri tahri oldu, rmeye balad.
Neredeyse baylacakt.
Duvarlar kl ve is tabakasyla kaplanm.
"Kl olduk ! " dedi, kaskat kesildi.
Acdan yzn trmalayan bir kadn . . . Biri lm yan
gnda. ki kat gm, tm makineler drdnc kattan ta
ikinci kata km.

256
aknlkla etrafa baknyordu. Yok, olamazd yle ey,
her eyi buradayd.
Kiisel mzesi. Makaleleri, notlan. Makineleri.
Hafzasn kaybetmiti bir keresinde. imdi de bir eylere
ykledii hafzay kaybetti.
Dnyadaki en ilgin yerlerden biri yand kl oldu, yan
m bilet gibi. Misafirleri burada amiboyit mavisi iinde y
zerken bir eyler ierler, burada hayalet ellerin kendilerine
dokunacandan korkarlard.
Btn emei buradayd !
Vivekananda, bir defasnda Tesla'y ok kollu iva'ya ben
zetip dalga gemiti. Bir eliyle, daha sonra X-n olarak an
lacak nlar zerinde alyordu. Gitti ! Dier eli, gelecekte
robotbilim denilecek olan eyle meguld. O da gitti ! n
c eliyle sv oksij en retmeye alyordu. Tabii ki o da gitti !
Buhan elektrie dntrup ilave olarak terapi etkisi yaratan
buharl dinamo projesi vard bir de. O da yalan oldu. Deney
aamasndaki yanardnerli lamba tahrip olmu. Otuz blok te
deki Gerlach Otel'le laboratuvar arasnda kablosuz iletiime
oktan balamlard Kolaman Czito'yla. Tam da Gerlach'tan
Hudson'daki bir buharl gemiye mesaj gndermek zereydiler.
ilk sorulan buydu: "Laboratuvar sigortal myd?"
Czito'ya dnp ban iki yana sallad. Deildi.
"Neden?"
"Tpk hayat gibi, deeri paha biilmezdi. "
Gn, pembeliiyle doudan gz krprnaya balad. afak
sktnde arkadalan Tesla'y bulmulard. Uykusuzluk ve
duman yznden gzleri kan anana dnmt.
Czito, Tesla'nn hayat hikayesini yazan Martin'e; Martin
de Johnsonlara haber verdi.
"Nasl olmu?" dedi Martin kslm sesiyle.
Nasl olur? New York'un koca binalan nasl kibrit p
gibi yanar gider? Bali mi styordu bu insanlar odalannda,
yoksa deri mi tabaklyorlard? Ya da lamba m devriliyordu
yanllkla?
"Ksa devre yapm olma ihtimali var m?" diye sordu
Martin.

257
Tesla omuzlarn silkerek, "Evet," dedi akyreklilikle.
Ksa devre yapm olmas imkanszd aslnda. Eer yley
se, nc kattaki ailenin lmnden de Tesla sorumluydu
bir bakma.
Katharine johnson, Tesla'nn omzuna elini koydu , i y
zyle Tesla'ya yakalanmak pahasna sordu: "Kim yapt bunu?"
Whyolar gider Hudson Dusterlar gelirdi yerine. Atlar zehir
leyip gz oyacak, kundakhk yapacak adam oktu ehirde.
Belki de kundaklar, devleen glgeleri eliinde, kavu
rucu alevler cayr cayr harlamaya balarken tymt.
Kim yapm olabilir byle bir eyi?
Mekana yle bir bakt. Sus pus. Yorgun dm itfaiye
ciler tehizatlan toparhyordu.
Kllerden ibaret bir harabe, her yer siclik kokusu.
Dardaki souk dnyayla ierideki scak dnya bir kez
daha yer deitirdi. Bir efsaneye gre, katledilen bir canavarn
organlarndan kurulmu dnya . Derinin hemen altnda kaos
hazr olda, her bir para kendinden bir parayla tekrar bir
lemenin derdinde. Souk, scan yerini ald ve bir kez daha
buzdan bir cehenneme dnt dnyann merkezi.
Bir f iine konup Niagara elalesi'nden braklm gibi
hissediyordu kendini.
Rzgar Tesla'y iine ekti, sanki ilk kez gryormu gibi.
Kaderi kendine ihanet eden, ar darbe alan ne yapsn?
Ayaklannn altndaki topra hissedemez oldu. Bir ayan di
erinin yanna koydu.
Vcudunu topadayabilmek iin kendini yle bir skt.
Yumru olmu kaslarn bir dakikalna olsun gevetebilirse
baazndaki delik genileyip bedenini aacak, griden maviye
alan afakta yok olup gidecekti.

258
68

RU H B i LE

Ruh, akrebin soktuu sarho bir maymundu:

Petrovo Selo'daki kardei Angelina feryat ediyor, "Sana


birka defa yazdm ama cevap alamadm."
"Petrovo Selo," diye fsldad kendi kendine Tesla. "Dn
ya haritasnda nere dyor? "
Rijeka'daki kardei Marica ikayeti, "Nereden balasam
bilemiyorum nk tek satr yazdn yok."
Mektuplan ekmecede sararm. nce bykl solgun adam
ylece mektuplara bakmakta. O hayvan scaklktan eser yok.
"Buhar olup havaya kantn herhalde." Endielenmiti
Katharine johnson. "Ne alemdesin? " ,
Acdan transa gemiti, ataca her admda durup d
nyor: Sola dn ! imdi saa ! Duraksamadan bir ey yapamaz
hale gelmi, artk olmayan bir eyin eksikliini ekiyordu a
resizce.
Belki de laboratuvan kundaklanmt.
Srekli serap grerek dalamyordu ehirde. Emerson'un
szlerini tekrar edip duruyor: "Toplum her daim kendisini
oluturan bireylerin insanlnn kuyusunu kazar. "
"Neredesin?" diye soruyordu Katharine her mektubunda.
Brooklyn Kprs'nden geip hacalan tten atlara bak-

259
t. Vivekanda'nn, btn dinlerin anas olan Hinduizm ve Bu
da'nn Drt Soylu Hakikati zerine derslerine katld.
"Evet," diyordu Vivekanda nameli, hznl sesiyle.
"Buda, bir kssayla vedalar sadk arabacsndan: Kular kme
kme ayn dala konar, sonra farkl ynlere uarlar. Bulutlar
gkyznde birleip aynlrlar. Budur dnyalklann kaderi."
"Her eyin znde boluk vardr," diye ekledi badem gz
l bilge. "Fani ne varsa hepsini ebedi klmak istediimiz iin
bu aclar. Kular tyor: Her ey geici. Gerek deil hibiri.
Ne bir insan kalacak geriye ne de mekan. Emniyet saplant
mzdan dolay zihinsel bir klelie itiliyoruz."
Dinlerken gzlerinde mor glgeler belirmeye balad.
Duyduklar karsnda hem dehete dm hem ferahlamt.
allar ve yksek birralara kat tayan vagonlar rzgar
da sallamyordu. Gmlemeler, grlemeler, bbrlenmeler geli
yordu Brooklyn civarndan. Pencereden dar bakyor, sakak
lann acmasz iirinden amar yiyordu.
"Kendine inanmayan insan, ateisttir." Kk, hakka bu
runlu hoca glmsedi. "nan, iimizdeki ilahi varl aa
kanr. Kendine inancn yitiren insan lmtr."
Ykseltilmi demiryolundan gelen sesler binay gmbr
detip tretirken Vivekanda kendinden emin bir ekilde i ge
irdi: "Her eyi bir kenara itip dnyaya srtn dnen, nefsine
hakim olup sadece huzur arayan, olmu demektir."
Bakalannn gerekliiyle her daim savata olan Tesla'ya
merhem oldu bu szler.
Btn New York Tesla'nn nerede olduunu merak ede
dursun, o vaktini Vivekanda'yla geiriyordu. Yani kendi ken
dine vakit geiriyordu bir bakma.
Brooklyn'deki uzun, bitmek bilmez leden sonralar,
Tesla'yla Vivekanda metaforlardan konuurlard. Kimseye an
latmad eyleri Vivekanda'ya anlatrd. Alnna k dolduu
anlardaki o hezeyanl hazla nasl baa kmaya altndan,
o dakikalarda dnyay terk edip meleklerin diliyle Tann'yla
konutuundan sz ederdi.
Don Quijote'vari bilim adamyla ksa boylu bilgenin ne
ok ortak yn vard. Hayat boyu her trl cinsel istekten sa-

260
knlnasm tlerdi Vivekanda. Evlerinin nnden dilenci
ler geerken annesi onu odaya kilitlemek zorunda kalrd.
"Merhamet edin evlatlanm, yoksula, chelaya, mazluma
merhamet edin . . . " retilerini sayyordu kei.
Sevdii kitaptan ya da ansiklopedilerden sayfalarca alnt
yapabiliyor, iki kez duyduu eyi harfi harfine ezberden sy
leyebiliyordu.
Tesla da ayn ekilde fil hafzasna sahipti. Gzlerindeki
derinlik bile benziyordu.
Dalgalanan, deiken, akkan bir dnyadaydlar.
"Ne bir insan kalacak geriye ne de mekan," diye tekrar
tad Vivekanda. "Bir gn, Bay Tesla, kendinizi dahi geride b
rakacaksmz."
Simalar, dalar, granit evler deiecekler, ayn bulutlar
gibi. Ama daha yavaa.
Bitmek bilmez bir dalgalanma, zlme iinde olan dn
yada her ey buharlayor; nesneler, bedenler, varln ban
mzda hissettiimiz ufack yldz bile.
Ruh bile.

26 1
69

1896 G N LERi

Fakat hikaye burada bitmedi, adil olmazd bu.


Konstantinos Kavafi.s, " 1896 Gnleri"

Stanford White, "Son zamanlarda Tesla'y grdnz m?"


diye sordu Johnsonlara.
"Hayr."
"Kald otele bir not braktm," dedi yuvarlak gzl Mar-
tin.

"Ses gelmedi."
Asistanlan George Scherff'le Czito kollann kavutur
mu, hibir fikirleri olmadn sylyorlar.
Tm ehir merak iinde, "Tesla nerede? "
Sualtnda ya da bir ayna ardnda gibi hissediyordu Niko
la. Yamurdan yaplma peruk takan bir adam gibi.
Neredeydi?

BR KIZ OCUGU
Mulberry Street'te bir kz ocuu bykannesinin per
delerinden kendisine etek yapm, oyuncak bebeini doyu
ruyordu. i bitince bebei kenara koyup evlerinin nnde
oturmaya balad. Gelip geen glgelerle blnen soka sey
rediyordu.

262
Babas imek akarken, bir iei koklarken, yeni bir el
bise alnd vakit okunacak Hasidik dualan bilirdi. Yeiva'da
aksi bir Litvanyalyla vakit geirirdi. Ne zaman bir araya gelse
ler tartmaya balarlard. Ya Musa ibn Meymun olurdu mevzu
ya Halarn Nachman.
"nsan ilahi kla aydnlanabilir! " dedi babas. "Peygam
ber olabilir."
"Fakat asla Tann olamaz," dedi Litvanyal.
Masada biraz lahana piruhi, avdar ekmei ve ringa bal
vard. Be kii iin anca kiiyi doyuracak yemek. ok az bu ,
ok az, cimri baba. Kimi doyuracak bu, aksi baba!
"Az olabilir ama," dedi baba aresizce kollann iki yana
aarak, "Tevrat okurken her eyi unutuveriyorum, fakirhane
miz saray gibi grnyor gzme."
ngilizce bilmedii iin byk ocuklannn kendisine
sayg gstermedinden yaknyordu anne. Pek alengirli bir
dilmi gibi. Kz kardei Becca'nn frd mavi sabun balon
cuklan havada patlamadan uuuyordu . Birazdan hikayemi
zin kadn kahraman ilan edeceimiz kzmzn iinde neden
siz bir nee vard.
avluda esrikli bir hava vard.
Kzn ad Miriam. Gece olunca bir hal parasna brnr.
Tavan, yeil bir kf lekesi ya da eytan andnyor desek
daha doru olur.
Hayatta kendisini nelerin beklediini dnr dururdu
dneeli kz. Weiss'n eker fabrikasnda m alacakt b
yynce? Evlenecek miydi? yi bir eyler olacak myd haya
tnda?
O saniye ltl bir araba yanat ana kapya. Dertli bir
adam kafasn evirdi ve hametli at birden kinedi.
"Gezintiye kmak ister miydin? " diye sordu kza.
Hibir kzn vermeyecei o cevab verdi kz: "sterim. "
"Adn ne senin? "
"Miriam Ganz. "
"Pekala Maria," dedi beyefendi.
Her ey ok normaldi.
Adam etrafa baknd. Vivekanda'nn sesi kulaklannda

263
nlyordu: "Merhamet edin evlatlanm, yoksula, chelaya,
mazluma merhamet edin."
Oysa kendine acyordu. Bu sokakta elini tutmu , "Gel.
Bir kiiye yeten iki kiiye de yeter," demiti Stevan Prostran.
Bu sokakta ayn yata, ayn penceresiz oday paylaniard
gen fnncyla.
Amerika'ya geldiinden beri anasndan emdii st bur
nundan geldi. Ne geti eline peki? eytan'n ra gibi, "Hi
bir ey renmedim. Daha evvel bildiklerimi de unuttum," mu
diyecekti?
Yukan Manhattan'a ek dedi arabacya.
Miriam dnn farknda deildi. Gururla oturu
yordu yksek arabada. e bak sen, hayattan bekledii tam da
huymu ite! Keke Becca, Saul ve Kevin da grselerdi beni
yle otururken dedi nce, sonra vazgeti. "Bana zel kalsn ! "
"Daha hzl gidemez miyiz? " diye sordu balkabana bin
mi Klkedisi.
"Tabii gideriz! "
Yan caddeden vuran gn yla rzgar bir araya gelince
tozlu hava safran rengine buland.
Dgdk dgdk!
Beyaz earpl kadnlar yoktu ortalarda. Sokaklarda ok
az insan vard. Ortama ken sessizlik daha bir gidilebilir
kld yollan. Kasketler yerini silindir apkalara brakt. jan
janl getto afileri, kenar mahalle amarhaneleri geride
kald. Git git bitmeyen, grltl mahalleler ! Sizi kafama
taknayal ok uzun zaman oldu , ocuklar! Sizden daha ilgi
ekici eyler vard. p ynlan giderek azald. Miriam deh
ete kaplm kocaman gzlerle sordu: "Bay Dertli, kimsiniz
siz?"
Benzi tpk kznki gibi solmu sararmt. Gzleri hari,
gzleri kat kat kederliydi kznkilerden. Kzn ikinci babas ya
da amcas gibi duruyordu. Her insan, hatta fakirler bile, zen
gin bir amcay hak ediyor. yle deil mi?
"Ne dnyorsunuz Bay Dertli?"
Yarasn yalayp yola devam etmeli kpek, annesinin sz
leriyle rahatlyordu Tesla.

264
Patiska elbisesinin, koltukaltlannn kokusu gelir oldu k
zn burnuna . Dnya dedikleri eyin kokusu. at haline, ne
fesini dinlemeye balad. Yllar nce Mojo Medic'e olduu gibi
hayatm i gdklayc fsltsm duymaya balad. Milyon tane
gonca gl at kulaklannda.
Alk olduu dnyann snrlan dna kp ehrin daha
evvel hi grmedii yukan ksmlannda buldu kendini.
inde patlamak zere olan bir nee. Daha nce hi gr
medii yzn grd ehrin. Granit binada rzgarla dalgala
nan bayraklar. Gn nda dans eden kar tanelerine bekilik
eden sakin bakl heykeller. Kann gnele bulutuu Kasm
havas. Yaasn! ehrin koca mucizesi iindeki kk mucize
lerden biri. Yaldzl harflerle bezeli vitrinler. ikolata dkkan
lannn, kuyumculann nnde bekleyen arabalar. Her ey gcr
gcr. Yanndakininse sokaklara hi bakt yoktu .
Halden anlar bir bakla, beyefendinin donuk yzne
bakt: Size duac olacam.
Pahal caddelerde hafif krkleriyle gezen kadnlar, bakl
maya kylamayacak kadar kymetli, manikrl trnaklanm
mananlar iine gizliyorlar. ocuklann bile krk var. Alp
verdikleri soluklar gnete grlebiliyor. Kaamak bir bak
att adama. Ruhu ne renkti beyefendinin? Mavi mi?
Mavi ruhlu adam alamamak iin kendini zor tuttu.
Boaz kaskat kesilmiti. Acs biraz hafiflesin diye at a
zn sadece. Tanr kimseye tayamayaca yk vermez. Byle
avunmaya alt. Ac. Laboratuvannda akmaya devam ede
cek olan imekler geldi gznn nne. Ac. Ampulle ektik
leri fotorafta Twain'in yere sarkan by. Her kareden sonra
ac, telgraftaki nokta misali. mt. nne katt kabus
ynn gderek gemiti caddeleri. Azck gece uykusu, gn
iinde bir iki lokma yemek . . . Tek kazanc bunlard.
"urada yle yapardm . . . "

Birbirine ulanm ac paralaryla dolu Frankensteinvari


bir hayat srmt. Yank kablolarla dolu, her yann akrep
sokmu bir ruh. Fakat yine de her kara gnn ardndan gne
domu, u anki gibi anlk bir sevince gark olmutu . Yoksa
akln oynatr, bir baka grmeye baiard etrafn.

265
Sonu gelmiyordu skntlannn. Daha da ok katlanmas
gerekiyordu . yle dnyordu artk, Son on dakikadr hayat
taym. Yanm saat oldu lmedim.
Byle iyi.
Kzla sihirbaz hi konumad. Central Park'a ve sessizlie
brnm gle bakyordu Miriam-Maria. Sokak lambalannn
parka gz kupna tank oldu. Gzlerini kst, lambann
arapsana dnd. Sonra arahac arabay geri evirdi.
Dgdk dgdk!
Ayn yoldan geri dnerek cennetten ktlar.
Yollar giderek bozulmaya balad.
Bay Dertli ba nde, nal seslerini dinliyordu. Prag'daki
eski sinagog ve Yahudi mezarl geldi aklna: st ste ylm
mezarlar. Porselen alnlar, hznl baklar diyanna geri dn
mlerdi ite. Sakall dalaverecilerin, iblislerin, balalaykalann
mekanna. Sosyalist gazeteler, Dostoyevski, ezilenler, Eskena
zi arklan. Ah ulan ah! Bir yanda uua geen sddklar dier
yanda yaradana satamalar!
Arnavut kaldnml sokaklarda Miriam'n tamamen ak
lndan km olan p ynlan grnd yine. Bir arabann
altnda ezilen kumru ty ynna dnm. Kaldnmlardan
akan sabunlu sular. Smerdyakov'un Karamazov'u, Raskolni
kov'un tefeciyi ldrd gri duvarlar gznde canland. Her
zamanki gibi birbirlerine avazlan kt kadar baran insan
lar. Ke banda ufak tefek kap kacak satlyor. Kollann sva
m kas gsterisi yapan insanlar, kasketli, st ba tozlu bir
grup adam, bir sanat atlyesinden klasik bir heykeli sessizce
kartyor. Tuzaa drlm hayvan gibi boynunda halatlar.
Sokakta koan bir tavuk, talyan bir ocuk, hayvan kovalyor.
Beyefendi, kz evinin nne brakt.
Ad neydi? Asla bilemeyecekti kz.
Adam apkasn kanp arabacya iaret etti. Maria hika
yenin balad yerde kalakald. Fakat hibir ey eskisi gibi
olmayacak artk. Gsnde dolup taan neeyi d dnyada
brakt. Tatl akam karanl eridi gitti arklarla birlikte: im
diyse, ayn akam karanl hayaletlerin ve insaniann sesiyle
bukleleri arasndan fsldyor.

266
70

YEN-YEN

"Tesla ! Nihayet !"


Yeni laboratuvar tamam. Havai fek filan patlatlmad.
Yine de haber yaylm. Johnson ilk damlayanlardand. Otori
ter bir edayla kelebek gzlklerini takp Tesla'ya bakt.
"Neler oluyor?" dedi eldivenlerini apkasnn iine bra
krken.
"te . . . " diye i ekti Tesla.
Geen Sal, Waldorf Astoria'daki (yal kadnlann al
lmn dnda ksk tonda konutuklan) Palm Room'da
Edward Dean Adams'la karlam. Alnnda at naln andran
izgiler olan nfuzlu adam, be yz bin dolarlk sermayeyle
ortak bir irket kurmay teklif etmi. Masaya vura vura iddia
ediyormu Adams: "zel olarak senin almalannn yrtl
d bir yer olacak."
"Red mi ettin?" Kulaklanna inanamyordu Johnson.
"Kurumsal olan hibir eye en ufak tahammlm yok,"
dedi Tesla. "lrm ben orada."
Alnnda bir tutarn sa . . . Bir anlna Maribor ve Graz'da
ki kumarbaz bilardo oyuncusu hortlayverdi iinden.
Rodin'in Dnen Adam'nn aksine, dnp tanmak
iin kalan atmaya yahut ciddi bir tavr taknmaya gerek ol
duunu dnmyordu Johnson. Ama enesini tutahilrnek
iin kalann atyordu imdi.

267
Tesla, "niversiteler bilim pazarlamyor," dedi. "Bilim
ad altnda stat pazarlyorlar. Bu kurumlarda vasat zihinlerin
zrvalamalan yasallatnlyor. Etrafm ebleh kafallada sanly
ken nefes alamyorum. Holanmyorum! Yaptm iten zevk
almayacaksam . . .
"

Robert bir ey demedi. Karsndakini skc bulan birine


tavsiye vermek faydasz.
"Ya kendimi kandrm olurum ya da hata etmi."
"Beni dinle," diye patlad asabi pragmatist. "Wall Street'in
sultam ] . P. Morgan var Adarns'n arkasnda ! Sen de arkana
byk bir destek alm olurdun."
"Bir eyi para iin yapacak olduumda fikirlerim kendi
lerini benden saklyor ama beni balayan bir ey olmadnda
Niagara elalesi gibi akyor da akyorlar."
"Akln banda m senin ? " Kendinden emin bir ekilde
kelebek gzlklerini kanp devam etti Johnson, "Paray geri
evirdin. Marconi'den haberin var m senin?"
"Sr iinde kaybolmu bir koyun o."
Johnson duruunu dzeltti. "O kaybolmu koyun u an
Londra'da Lloyd's'ta alyor, bir eye benzetemediin u ma
lum kurumlardan biri."
"yi de, kullandklan frekanstan haberleri yok daha. Me
saj iletiminde dnyann rol nedir bilmiyorlar."
"Fakat gayret gsteriyorlar. . . " Kelebek gzlklerini ma
saya arpt.
"Dinle," dedi Tesla sabrszca. "Saint Louis'deki kablosuz
deneylerime binlerce kii ahitlik etti. Marconi'nin patentine
baktm. Sinyalleri hertz cinsinden gnderdiklerini sylyorlar
ama bu doru deil. Benim sistemimi kullanyor Marconi."
mr boyunca bu sorumsuz meraknn esiri olmutu.
Evren onun adna kararlar veriyordu. Yine de akaklanndaki o
iki kk anteni kaybetmedi. Ne zaman titremeye balasalar
bir tehlike gelecekti, bilirdi. Hamaset dalgas henz tavan yap
m deil ama bumuna pis kokular gelmeye balamt oktan:
Bir endie balangc.
Lensler izilmi mi diye gzlklerini kontrol etti John
son. yle bir fleyip tklatt, baparmayla sildi sonra.

268
"Byle devekuu gibi kafam kuma grnneye devam
edersen biteceksin. Edison, Marconi'yle anlamaya hazr. Mi
hajlo Pupin de ekipte. Sonra Electric World den Cari Hering.
'

Reginald Fessenden. Lewis Stillwell, Charles Steinmetz, Elihu


Thomson."
Tesla'nn yz hala cama dnk.
in Mahallesi'nin kenannda, romun cazgrlyla esrann
sessizlii arasnda kalm bir mahalle. Buralar Yen-yen'den
sorulur. Esrarkeliin ba sorumlusu. Buraya her gn papaz
yardmclan da gelir, matematik profesrleri de. Srf mercimek
tanesi kadar esrar alabilmek iin. Solgun suratl, gzalt tor
balan olan bir adam, bir gn kapsnn nnde, yle demiti:
"Sarho, annesinin boazn keser ama bir esrarke asla ! "
Elektrik airinin zayf omuzlanna bakt, Tesla'y esir alan
bu sessizliin neyle sonulanacam kestirmeye alyordu.
"Yklmadm ayaktaym ayaklanna yatma," dedi sessizlie b
rnp byklenen arkadana. "Aptalca bu."
"Sandn kadar aptal deilim," diye karlk verdi Tesla
birdenbire.
Pek de yle dnmyordu Johnson. Adams'n teklifini
geri evirmekle dncesizlik ettiini, byk bir hata yapt
n dnyordu arkadann. Tesla'nn dnyasnda ne etra
fndakilerin fikirlerine ne de rakipiere yer vard. Gereklere,
karsndakilerden gelebilecek tehlikelere gz krd.
Akln bana toplasn diye urayordu Robert. "Umma
dn ta ba yarar. "
Pencereden dany seyrediyordu, sert bir cevap verdi:
"Ben yalnzca Petrarca'ya kulak veririm: Zihnim sanlk deil
benim."
Koca sokaa bakt. Birka inli birbirine sesleniyor. in
Iiierin gizemli dnyalanndaki konumalan sualtnda alan
anlan andnyor. Balk pazarlannda deniz mahsulleri satyor
lar. Boulan bir fareyi andnyorlar ark sylerken. Krlang
yavrulan yiyorlar. Restoranlar, amarhaneler ayor, kattan
kular yapyorlar. Konfys'ten alntlar yapyorlar: "E trafm
da grdm her ey, Bir ey klna brnm Hi; Doluluk
klna brnm Boluk, Bolluk klna brnm Ktlk."

269
"Kime ne aniatyorum ki," dedi Robert.
O an scakkanl bir bak att Tesla. Yumuamayla ge
len bir glmseme belirdi dudamm kesinde. "Beni dinle,
Luka. Bu gezegen serbest enerjiyle donatlm. Hem enerji ile
teceim hem mesaj . Ya ikisi birden ya da hibiri."
"Niin yalnz bir tanesi olmasn?" dedi Robert. "Tam da
kablosuz mesaj iletiminin sava balamak zere olduu u
noktada." Sesi gergindi. "Edison'la yaptn akmlar sava ka
dar byk bir sava olacak bu. Bir de arkanda Westinghouse
ve irketi vard o zamanlar. "
"Her h:Hkarda da tatmin olmayacaksam mantkl dav
ranmak ne iime yarayacak? Kablosuz mesaj iletimi herkes
iin mucizevi bir ey. Fakat ben ne diyorum? Diyorum ki, re
tina zerine den imgeler, yani ryalanmz, kaydedilebilip
telefon araclyla iletilebilecek. Eleettical Review da yaymla
'

nan makalemde enerjinin hem parkllerin hem de madde


nin zelliklerini tadn ne srdm. Mesajlan, imgeleri ve
enerjiyi ileterek karlnda dnyann herhangi bir yerindeki
herhangi bir cihazn volann dndrebileceim. Melodileri
ileteceim ben. "
Hassas i kula ve szlayan akaklanyla bir hamaset dal
gas sezdi yine Nikola. Bir endiedir ald.
Public Opinion dergisi yle yazm: ''Tesla'nn keifleri az
sayda ve olduka basit olmasma ramen bu keifler abartla
rak, haklannda saysz ehir efsanesi dnyor. "
Columbia niversitesi'nden Profesr Pupin'e gre Tes
la'nn patlayan n aslnda bo tenekeydi; o yzden bu kadar
yank yapyor. Yanklanan bo teneke taklidi yaparak alaya al
yor Tesla'y.
Hakemli dergilerde asabi yorumlara yer verilmi. Tes
la'nn alma arkadalan, zellikle de rakipleri marjinal ha
yaller peinde koup, fikirlerini her biri tamamlanm projeler
gibi ne srmesini sinir bozucu buluyorlar.
Robert'n elini omzuna koyduunu fark etti. "lgn deha
Bavariah Ludwig iin de neler derlerdi biliyorsun," dedi joh
nson.
"Ne derlerdi? " dedi arkadann elini arnzundan ekerek.

270
"Srden ayrlan kurt kapar."
Hayalperest bir bak att Robert'a: "unu unutma dos
tum, serbest enerji!"
Tesla'nn cmlelerine sinir bozucu bir gl elik ediyor,
zayf noktasn ve gerekliini ele veriyordu ayn zamanda.
Glndeki panlt osilatrlerinin frekans gibi giderek yk
seliyordu. Kzgn babasnn yan ilham gelmi, yan zdrap e
ken ifadesi belirdi yznde. "Ruh, akrebin soktuu sarho bir
maymundur," demiyor muydu Vivekanda? Dehet iinde Tes
la'nn gzlerinin derinliklerinde yanp snen klan, rmcek
alann ve peri masallann seyrediyordu Robert. Tesla'nn kar
konulmaz cazibesinin yannda onu olayiann dnda kalma
ya iten bir gcn varln, arkadan esir alan bir yalnzlk
havas seziyor, onun iin zlyordu.
Tesla iin siz de endielenmi almalsnz sevgili okur.
Pervaszca glmeye devam ediyordu. Alkolik bir kocas
olan her kadn bilir o gl. ihya olmu mitsiz kumarbaz
gl, Tesla'nn annesini pes ettiren gl.

27 1
71

G i RDAP

"Niin yeni laboratuvanm ziyarete gelmiyorsun? " diye


sordu Tesla.
Kzl iblis bir an tereddt etti. Sebepsiz yere beyaz melon
apkasn dzeltneye giriti. Sonra ani bir kararla kalann a
tp, "Anlatk ! " dedi.
Stanford White ertesi gn, in Mahallesi yaknlanndaki
yeni laboratuvarda ismini bilmedii bir sr makine grd.
Flalar ve titreimler arasnda neyin canl neyin cansz oldu
unu kestirrnek zordu. Sihirli bobinlerden domay bekleyen
saf ruhlar, ylanms beyaz dilleriyle birbirlerini yalayan bo
binler . . . eytani harfler savuruyordu havaya Yunan atei. Tan
n'nn parmayla dokunciuu her ey alev alyordu . Stanford
White, taze elektrikli havay iine ekti. Doal glerle beden
siz ruhiann ovlann sergiledikleri mavi bir Tesla kabaresine
benzetti mekan. Mucit, krhacn aklatp hepsini terbiye edi
yordu sanki. nl mimar serseme dnd.
"Peki, sen ne zaman benim ziyaretime geleceksin?" diye
kekeledi, bacaklan bariz biimde titriyordu.
Ruh mbairimiz, mistik Byron karakteri Manfred'imiz
iki hafta sonra Long Isiand'taki kona ve karaaalan ziyarete
gitti. Arkasna yaslanp i ie gemi aa tepelerinden szan
gne n seyre dald. Cvldaan kulada dolu kzl aka-

272
aalar park canlandrm. Rzgarcia salnan bir karaaa al
tna kurulup, kanvas sandalyelere gmldler. Esen meltem,
tepeterindeki aacn yapraklan arasnda salnyordu ve -yap
raklann tam saysn unutmuasna- batan saymaya balad.
"Derler ki, Orpheus'u paralara ayran baks perileri aa
ca dnm. " Stanford tatl ses tonuyla anlatmaya balad:
"Kk salmaya balaynca da korkudan deliye dnmler. "
Aalann tepelerinin kendi etraflannda izdii daireler
byleyiciydi.
Gzleri oyulmu bir melek, yeil bir gle az dolusu su
pskrtyor. Cennet numaras yapan bahe, ahitlerden ikisi
ni dnyann btn kayglanndan azat etmi.
Stanford iiyor, alev rengi salarnda atyordu nabz. Tes
la'ya ald.
Yobaz Protestanlardan da ahlak reformculanndan da
tiksiniyor, sonunun da bu sebepten geleceini dnyor
du. Bastnlm bir tiksinti iinde, annesinin favori sopranosu
Jenny Lind'in "ahlaki kayglar"dan dolay Fransa ve talya'da
sahne almay reddettiinden bahsetti.
"yi bir babaym ben," dedi Tesla'ya. "Ama belirli erdem
lerim olmad iin igdlerime gre hareket ediyorum."
Yakkl oluyla, birbirleriyle kyasya kapan kzlarn
tantt Tesla'ya . Piyano egzersizlerini ve Latince fiil ekimlerini
anneleri gzetiminde yapyorlard. Kusursuzluundan bunal
m, dik durulu bir kadnd Betsy White. Kurbaayla prenses
arasnda gidip gelen ngiliz bir yz vard. Hem zekiydi hem
de esprili. Fakat asl besin kayna adab- muaeretti. Gnlk
dozda mizal ve gereklik ar geliyordu bnyesine. Gzel y
znde hi bozulmayan bir glmseme vard. Hasta m, yorgun
mu yoksa sinirli mi, Anlayamazdnz. Dudann kesindeki
zalim izgi ypranma belirtisi miydi yoksa aalk kompleksi
mi? Herkesin haberdar olduu eyden o da haberdar olur ama
asla azndan kannazd.
Betsy, yalnz kaldnda ettii tozpembe dualada dker
di iinden geenleri. "Beni sevsin ! " diye dua ederdi tutkuyla.
"Ne olur yalnzca beni sevsin ! "
Katharine Johnson bir defasnda srtna dokununca rk-

273
mt: "Ne kadar gerginsin yle ! " Zamannda ok fazla yk
yklenmekten srt katlamt. areyi masze gitmekte bul
du.
Kocas, peinden alev alev yanan bir on altnc yzyl ese-
ri getirmiti.
"Benvenuto Cellini."
"blis ," dediler.
Stanford White Venedik saraylann Amerika'ya tad.
Tesla'nn arkada Stevan Prostran'n kaplannda kpek gibi
alt Amerikan elik ve kmr krallan iin mobilya, hal
ve duvar kilimieri temin ederdi. Long Isiand'daki malikane
nin yannda Gramercy Park, Garden Tower Suite ve Bat Elli
Beinci Cadde'de birer dairesi vard. Kitap, bronz heykel,
tablo ve n heykel koleksiyonu yapyordu. ekemeyenlerin
dedikodulan bir kenara, hepsi orijinaldi. Bir dmeyle alan
elektrikli kapnn ardnda duran Florentine kiliminde tazlar
sessizce uluyordu.
White'n kzl salan yanyordu adeta. Ruhsuz bir konu
ma tarz vard ve fnl fnl byklan iki kk alevi andnyordu.
Cmleleri genellikle yle biterdi: "yle ite . . .
"

"Evet, New York'un efsanevi a Brooklyn Kprs'yle


balar," dedi White. "Evet, kat zerinde de olsa binalara d
zenleme getirildi. Penceresiz binalara asgari dzeyde de olsa
oksij en girii saland. Birka ay iinde p yuvas ya da g
vercin mezarlna dnse de ortadaki hava hacalan zorunlu
klnd. Yangn nleme prosedrleri var, evet, ama insanlar bu
binalarda kitap ciltliyor, deri tabaklyor, apka imal ediyorlar.
Evet, mimari Trk, Rus ve japon etkisi altnda u zamanlarda.
Neo-Romantik Richardson'la baladm dorudur. Sonra Sul
livan sslemelerinden etkilenmeye baladm ama hala Rne
sans lklerine balymdr. yle ite . . .
"

Niagara'daki baraj kpk perdeleriyle tasarlamt. O za


man Tesla'ya, "Niagara'dan sonra seninle bir eyler yapmak
isterim," demiti.
kisi de youn olduu iin aylar hzla akp geti. "Hafta
ya, haftaya," diye ertdeyip durdular.
johnson, Saral Bernhardt'n Izeil oyunu iin New York'a

274
geldiinde, onu akam yemeine davet etti. O akam Tesla,
White' Swami Vivekananda'yla tantrd: "blisi melee tak
dim ediyorsun ha?" diyerek sntt White.
"Haftaya kesin grelim! "
Birka ay daha geti.
Nihayet Austos'ta, Rhode Isiand'da bir hafta sonu geir
diler. Yelkenlilerle dolu sahil empresyonist bir tabioyu andn
yordu. Birbirleriyle ihtiam yantran kaleler, imenlik alan
da panldayan mermer, imiere ihtiyatla basan tavuskulan,
milyonerin atsna konmu kuyruklu krlanglar . . . Dalgalar
dalgakranlann nndeki siyah kayalara arpyor.
Stanford White, "Yedi milyon," dedi yann azla, bir yan
dan okyanusa bakyormu gibi yapyordu. "Bu zevk Vander
bilt'e yedi milyona mal oluyor."
Evin nndeki sazlktan gnbatmn seyrettiler. Yedide
eski Venedik bakanlan kadar sert bir uak gelip ieri girmele
rini rica etti. Koridordaki yabani lahanalada bezeli ayakl va
zolarda kkreyen iki kzl akbaba temsili vard. White'la Tesla
keyiflerince yerlerini deitirdiler. Parlayan gslkleriyle
renkli orta avluya indiler, tepelerinde masmavi gkyz . . .
Devasa bronz amdanlarda krem rengi on altar lamba asl.
Merdiven, Paris Operas'nn merdivenleri rnek alnarak ya
plm.
Duvarlan pembe Numidya ve yeil talyan merrnerieri
sslyor. Ktphanedeki mine juliet'in balkonunu andn
yor, on altnc yzyl Fransz kalesinden getirtilmi. Can skc
bir mine, gereksiz byklkte. mitsizce masada bekleyen
eski bronz heykelcikler. . . Odalann durumu obsesif bir simet
ri takntsna iaret ediyor. Fazla fazla konulan ieklerle ho
kokuya doymu odalar.
White, "Ackmadan yerim hep," diye itiraf etti Tesla'ya.
"Tberklozdan dolay zayfm. "
imparatorluk devri Fransa'snn Rnesans stiline uygun
ina edilmiti villa. Vanderbilt'in mehur bir Fransz as da
vard. A, muzafferane bir edayla gzlerini kapatp dana eti
tepsisini tek bana getirdi.
Mmmmm . . .

275
lkesinde her gne ayr bir peynir dmesiyle bbrle
nerek, grlerini almak zere ev sahibi ve misafirlerine bir
dizi peynir sundu. Nikola, Strazburglu Madam Bauzain'n sz
lerini hatrlad: "Bir ey yerken gzlerini kapatyorsan, o ye
mek harika bir mutfaktan kmtr. Gerisi lafgzaf. "
Yemekten sonra mzik odasndaki mavi talyan merrne
rinden yaplma minenin nnde bir eyler itiler. Birbirine
bakan ayralar labirenti, tavandaki lambalar oaltyordu. Bir
zamanlar bu yazlkta orkestra birden almt.
Mehur villa o akam sessizdi.
Fel geirmi Il. Cornelius Vanderbilt yeni yeni iyileme
ye balyor, az konuuyordu. Karahindiba tylerini andran
favorileri ve fra sakallaryla delimsirek bir bak att Tesla'ya.
Kardei William Kissam, on bir milyon harcad yaknlardaki
yazlk barakas Mermerev'den at srtnda gelmiti. "Yazlk ba
rakaya elektrik baladlar, heves ite, ha ha ha," deyip gld.
Dik kafal Alva's in kknde kalyormu okyanusu grebil
sin diye. Esrriyor mu glyor mu belli deildi William Kissam.
Laf dndrp dolatnp Defender'n Amerika Kupas'ndaki
baarsna getiriyordu .
"Yo , yo , bunlardan birini dene ! " diye srar etti. Kba
puralar tttrmeye baladlar. Sert ama tatlms bir koku
sard oday. Ortada dnp duran duman, sihirli bir hal gibi
ienterin ayaklarn yerden kesmeye balad. Bongo sesleri
iitneye baladlar. Maymun sesleri ve ku cvltlar gelmeye
balad bir yerlerden, ya da efkarl bir gitar sesi . . . Keskin ko
kunun etkisiyle gitgide labirente ekilmeye baladlar. Hava
na'daki kleler kyya arpan dalgalarla ykanyor. "Havana
Paris'ten gzel," dedi William Kissam. Tesla, Breakers'da, bir
zamanlar Napoleon'un josephine'ininin uyuduu ksa ama
ho imparatorluk yatanda uyudu. Kayglyd. Dane'yi bu
defa ryasnda grmedi, hayret. Ryasnda Kapurthala Mih
racesi'nin byklarn grd . By gren kadnlar ellerini
alnlarna gtrp aylyorlard. Crcrbcekleri gece yarsna
doru iyice cotu. arklar, tpk aa tepeleri gibi giderek
daha yksee kt dne dne ve nihayet takmyldzlara
ulat.

276
Ertesi cumartesi S tanford'la Tesla tekrar bulutu. Bir son
raki cumartesi de ve bir sonraki cumartesi de . . .
Zavall Szigety'nin aksine New York'un cierini biliyor
du White. Dans kzlar srekli etrafndayd. Sylentilere gre
Carmensita'nn kendisi iin striptiz yapml, Kk Msr
naml dansz lsnn, nnde soyunmuluu var.
"Ak filozofu, kadn kalbi terbiyecisi," diyor kendine
Stanford. Gzya sz konusu bile deil. Bir gnlelen asla
kendi kalbine dnp bakmazm, kadnlann ekici bulduu
da buymu, yle dnyor. Kadnlardan konuurken hevesli
bir hudalaya dnyor. Salan daha da parlyor. Tesla, yakn
oturduklanndan, ndesindeki viski kokusunu alabiliyordu.
"Byleyici bir ey birini batan karmak," diye bir za
manlar Szigety'nin yapt gibi itirafta bulunuyordu Tesla'ya.
"Ak dediin ey elektrik. Organanma versem imek aktn
nm. Hibir ey kalmaz benden geriye sonra. yle ite . . . "
"Biraz abannadn m?" dedi Tesla mesafeli bir glmse
meyle.
"Aban m? Hepsi samalk," diye kt kzl kafa. "Luka
ineili'ndeki Farisiler de an yiyip imekle suluyorlar sa'y."
1 897 ylnn Aralk aynda bir cumartesi gn, saat drd
bulmadan karanln kt zamanlar, Tesla'y jimmy Bree
se'in Bat On Altnc Cadde'deki stdyosuna gtrd. Yalama
olmu kap kolu hemen eline geldi.
Breesc'in yznde gm bir Satir maskesi vard. Hizmet
lilerden biri trombon alyordu. Duvarda solgun gn batmna
kar el kaldran kahin temsili aslyd. Palermo'daki Man
reale Katedrali'ndeki gibi altnsans mozaiklerle rl kolon
lar, damla eklinde ina edilmi tavan. Yirmier tabakl me
nleri tamaktan nefes nefese kalm Delmonica garsonlan.
Herkes banda birer sarmak ember, yemek yemekte.
"Bir eyler oluyormu izlenimi uyandrmak iin giderek
daha tuhaf eyler yapyor insanlar," diye fsldad Tesla'ya.
Danslann plak hacaklanna deer biiyordu beyefen
diler. White'n sigarasndan ykselen duman, Arap harfleriy
le bir tr imza atyor gibiydi. Farknda olmadan yapyordu
bunu. Ama mzisyenlerden oluan orkestra kasrga gibiydi.

277
Devasa bir 'Jack Homer" tart servis edildi. Altnsans duman
andran bir kanarya bulutu geiyordu tarttan. Kulann yann
da Boticelli perisi ykseliyordu. Armudu andran gslerinin
zerinde san kilitler. Vens'n douuna ahitlik edenlerin
azlan ak kald. elenkli misafirler vcudundaki kutsal
yerleri, kusursuz belini, muazzam kalalann, kara geni
ni batan aa szdler. Giderek uzaklaan bir ahtapot oldu
nce kara gen, sonra bir girdaba dnt, tm aday karart
t, bakanlan kr etti.
Adamlar, "Ah ! " diye inierken Tesla gzn bile krpmad.
White glmseyerek masadakilere aklama yapt: "Tesla
bu gezegenden deil."

278
72

DUSAN ' I N DG N

Tm New York artk Tesla evlensin istiyordu. Kiminle?


Hepsiyle birden mi? Wall Street sultannn kz Anna Mor
gan'la, hani u dizleri kk, uzun kz. Saysz teklif ald rp
mucit.
"Gelin, Bayan Winslow'la tann. Sizi tandma inana
myor. "
"Gelin, Bayan Amasha Casner'la tann."
"Akam yemeine buyurun. Margaret Merrington'la Ba
yan Flora Dodge da gelecekler. "
Sinsi yry ve kepe kulaklanyla srrtarak gelirdi. Yu
muak gller, dantel emsiyeler, masum ksa elbiseler, kkr
tc baklar, kuu misali boyunlar, volanlar, orkide, manolya
dolu kucaklar yuma olarak gryordu kadnlar. Niagara ka
dar kar konulmaz olduklann varsayyorlard ama gel gr ki . . .
Erkeklerin horozland, kadnlarn kedi gibi mrlad
bu numaralar skyordu onu. Ne zaman bu konu alsa des
tans Srp arklar syleyen bir gus 1ann 35 mparator Dusan'n
,

Dn nden dizeler syledii gergin, nlayan sesi yanklan


'

yordu kulaklannda:

35 Gusla: Balkanlarda kullanlan tek telli, yayl bir mzik aleti ve o mzik aletini
alan kiidir.

279
Ne vakit gelip gtrecek gelinini,
Yln hangi mevsimi,
Ka misafir gelecek gelinini almaya . . .

Melodramatik bir cevapla karlk veriyordu btn o so


rulara: "Bilim benim tek nianlm."
Kendi cinsinin potansiyel hedeflerini gerekletirme he
vesi yoktu. Heyecann doruk yapt yer bilimsel keiflerdi,
Tann'nn kondurduu bir pckt adeta. Laboratuvannda
kendini unutur, ate gibi kr bir g alrd asl mizacnn yeri
ni. Bununla kyaslandida dier btn heyecanlar solda sfr
kalrd.
"Tek a.km bilim," diyordu Tesla.
nsanlar gz krpp bir eyler fsldarlar, sitem ederlerdi.
"nsanln ve meleklerin diliyle konuabilsem ama ak olma
sa, grltl bir andan ya da zilden ne farkm kalr? " derlerdi
ona.
Bir trl ba gz edilemeyen damadn kalan ttn du
manyla birlikte tavana kadar kalkmt. Gitmesine bir trl
msaade etmiyorlard. Ayn sorulan soruyorlar da soruyorlar
d.
Gazetecilere numara yapard: "Zaman zaman dnyo
rum da hala bekar olmamda iimin etkisi byk. imin kur
ban oldum. " Sonra aniden hikayeyi deitirip sorulan abuk
abuk yantlamaya balard: "Evlilie inancm var m? Bir sa
nat iin, evet. Bir yazar iin, evet. Fakat bir mucit iin, hayr.
Yapmz gerei, tutkuyu ve vaheti ok youn yayoruz."
inde hanndrd ilahi haz cehennemini yazm De
Quincey Tesla, bir banayken geirdii haz hezeyanlanndan
muzdaripti. Yllarca kesintisiz bir mutlulukla dolu olarak ya
ad. Kolal yakalannn altnda dalan yerinden oynatacak bir
tutku banndnyordu.
" ocukluumda frlattm kartopu a dnlnden
beri, birdenbire her eyin anlamn deitiren o gce bal
ym," dedi kolal yakasnn iinden. "nsanolunun megul
olduu dier alanlar nemsiz kalyor yannda. "
Mcevher grmeye katlanamyor, bir kadnn sana do-

280
kunmak zorunda kalsa kusacak gibi oluyordu. Edward Dean
Adams'la , kurumlarla, kadnlarla glerini birletirmeyi red
dediyordu. Ne insani artlara ne de kriteriere genel anlamda
mdanas yoktu.
"Akhilleus da Prens Marko da insanlardan uzak durma
m myd?" diye sordu Stanford White'a. Duvardaki pulman
vagon, zerindeki kabuklu sslemelerle Niagara elalesi'ne
gtrd ikiliyi. Danda imek akyordu.
"Bak! " dedi Tesla bir yandan iaretparmayla cama bir
eyler izerek. Tarladaki ineklerden bazlan frtnadan nce te
piip kpekler gibi oynamaya balamlard. Stanford Tesla'y
dinlemiyordu. "Aln bu soytan klkly, baka garson gnde
rin buraya ! " diye bard garsonu iaret edip.
Kzl salan alevlenmeye balad. Ara vermeden iki dol
durmaya devam ediyordu. "Zeus, Herkl'n annesiyle sevi
rnekten o denli zevk alyormu ki birka defa burlann dn
mesini engelledii olmu," dedi Tesla'ya. Eski Asurlular gibi
u inana sahipti White: Btn kadnlan hamile brakan as
lnda Gne Tanns'dr, erkeklerse yalnzca bir ara. O da Zeus
gibi kuu , boa, altn yamuru olmak istiyordu.
"Merak etme," dedi sarho mimar. "Ben senin yerine de
seviirim."
Her ey iyi ho da, sulu gzlerindeki u skntl baklara ne
demeli? diye geirdi iinden Tesla.
White hlyalara dald, boyunlara ve beliere dalamyordu
ryasnda. Karanlk kt. Tarlada bir yerlerde bir ate yan
yar, ge yansyor Kuyruu nu kvrarak ejderha gibi kk
reyen tren koca dnyaya alyor. Ve yine, uzun zaman nce
olduu gibi, raylar yokmu gibi ama bir ekilde lokomotifin
nnde serili ite.
Buffalo'da sabah vakti. Mucit kaskat kesilmi, mimarsa
hala akrkeyf.
Merasim kalabalndakiler cce gibi grnyor Tesla'nn
trbininden. Kemmler'n idamndan sonra her eyin deitii
ni fark ediyor tren konumalannda. Arnerikallann zihninde
alternatif akm, eytani yaktrmalardan kurtulup melek yeri
ne konmutu.

28 1
Basmakalp bir konuma yapt Tesla. Yanya geldiinde
kan dondu. Birden, len renper ocuu kskanp kendisine
verilen nimetlerden tr sululuk duymaya balad. Dane
hi evlenmemiti. O da evlenmeyecekti. "Zaten yeterince k
tym, daha da kt edip acmaszlamaym," demernek iin
tutuyordu kendini.
Resmi konumalann akabinde bakan Tesla'yla White'
kollanndan tutup Sislein Hanm adl tekne turuna katlp de
vasa elaleye yakndan bakmay teklif etti. Bakan avaz kt
kadar bararak Amerikal ou yeni evli iftin balay iin
buraya geldiklerini syledi Tesla'ya. Hakikaten heyecanlyd
Tesla. Nereye baktn fark edene kadar hrdayan perdeye
bakakald.
"Grdm her eyden byk bu. Kader bu."
Etraf saran sisin iinde gkkuaklan zuhur etmi. G
m rengi su dklmeye balamadan hemen nce panldyor.
Beyaza alyar rengi dklrken. Sonras bulut. . . Rzgar, bu
lutu havaya uuruyor; ferahlk olarak yere iniyar sonra. Ya
murluk giymelerine ramen nn de yz slanmt. Islak
lktan dolay trbinleri almaya balad Tesla'nn. O kk
kartopu dt aklna bir kez daha; rastgele bir el hareketiyle
att kartopu koca kayalan tuz buz edip amlan kibrit p
gibi ezmiti. Yaln g, devasa sonulan olan bir kader mesele
sine dnmt. O muhteemlik hissi ve sar edici grleme
iine ilemiti.
Yerliler kpkten perdeler iin denizkzlann kurban
edermi.
Yanan laboratuvannn ruhunu boduu is kalntlann
tek silip spren bu engin ferahlk oldu . Ruhu zincirinden bo
alm bir enerjiyle dolarken, gzleri yalada doluydu. Evet,
vahi ve tutkulu bir mizac vard mucidin. elale bsbtn
esir almt Tesla'y. Dudaktan sessizce kprdad. Snrsz g
le yapt bu gizli sakl dnde yavaa tekrarlad:
"Ediyorum."

282
73

SAVA

Bir patlamayla balad.


"spanya'yla sava ! " diye banyar gazete satan ocuklar.
Hearst gazeteleri sava pazarlyor, sava da gazeteleri.
Yanaklar al al oldu. Byklar buruldu . nsanlar hasr ap-
kalann havaya kaldrd. ocuklar gibi, yaklamakta olan
katliama heyecanlanyorlar. Theodore Roosevelt denizaygn
byklann andran byklannn arasndan dilerini gsterip
Rough Riders'36 toplad.
"Herkes Filipinler hakknda konuuyor," dedi yapmack
bir glmsemeyle. "Oysa daha dne kadar lke mi konserve
mi bilmiyorlard."
john Philip Sousa'nn besteledii mzikle sava ateinin
ykseldii gnlerde, Madison Square Garden'da Elektrik Ser
gisi'nin galas yapld. Bu zel organizasyon White ncl
nde yapld. ("yle ite," diyerek bitirdi ksa konumasn. )
Her zamanki asabiyetiyle, Birleik Devletler Bakan Yardmcs
Garret Hobart al yapt.
Bir patlamayla balad: Marconi'nin asistan Thomas Edi
son jr. htiya fazlas havai fiekieri koyduktan depoyu havaya
uurdu.

36 Rough Riders: ABD'nin ilk gnll svari ordusudur.

283
"Frekanslan nasl ayarlayacaklanm bilmiyorlar demitim
size, deil mi?" Sesindeki zaferi bastrmaya alyordu Tesla.
Sonra muhteem mays bulutlan altnda bekleyen toplu
luun nne dikildi. Hasr apkalardan ve gzalc yakalardan
rl bir duvar olutu etrafnda. Kravatlanyla birlikte kafala
nndaki ikilemierden de kurtuldu beyefendiler. Bir rnek b
yklanyla hepsi karde gibi duruyordu. Grltc, hijyenik
bir yal kadn topluluu da vard. Masumane gz krprnalan
oluyordu bazlannn. Bazlan da memnuniyetsizlik belirtisi
olarak boazlann temizliyor. Yaban anlan misali korselenmi,
gzleri parlayan iki gen hanmefendi geni siperlikli apka
lannn altndan Tesla'ya bakyorlar. Tm yzlerde delice bir
merak ve ihtiras var.
Snk bir tebessm etti aznn kenanyla. Glyle,
dikkatleri daha ok zerine ekti. Zeka emaresi uzun parmak
lanyla dndan kablo sarkan krom bir kutu tutuyordu.
iaretparmayla bir dmeye bast.
Merkezi gletteki tekne hareket etmeye balad.
Yapmas gerekeni yapt.
Tesla gibi.
Dmeye bir kez daha basp tekneyi durdurdu.
Kablosuz komutlarla uzaktaki teknenin klann yakt.
Tekneye baz sorular yneltiyor, uzaktan kumandal ara
baz hareketlerle karlk veriyordu.
Vay anasn!
simsiz bir cisim daha geldi dnyaya.
ilk robot!
Gzlerine inanamyordu insanlar.
Gzlerini gletten eken ocuklar, "Bu ne?" diye soru
yorlard ailelerine.
"Teleotomasyon."
Alglannn ve beklentilerinin tesinde . . . Tabiri caizse se
yirciler idraklann yitirdi.
Bir aa devrildi arnanda kimseler duymadan.
Katharine johnson dudaklann kocasnn kll kulaklan
na dayayarak ac ac fsldad:
"Kimse grmedi! "

284
DOGUTAN
Kpk kpk mays bulutlan altnda, Madison Square
Garden'dan aynld.
Nasl olur da grmezler? diye merak ediyordu aylak aylak
Bat Manhattan'da yrrken.
"Her sylenene kulak verilmesi gerektiini syleyen bir
yasa yok." Milutin Tesla'nn sesi kulaklannda nhyordu.
Bildii tm sulular, yani rktc Whyolar ya ldrlm
ya da yakalanmt. Ar kokain barols Hudson Dusterlar,
Greenwich Yiliage'n kesinde grrlerdi ilerini. ehrin bo
hemleriyle ahbaplard. ki grup da bilirdi Tesla'y. Kafasn
uzun iaretparmana yaslar, gazetelerdeki haberlerini alaya
alarak okurdu.
lerinden biri, yanlanndan geen uzun hacakl bilim
adamn iaret ederek, "una bak ! " dedi, "Tuhaf bir hayvan
andnyor."
"Bunahmda sannm, kokain mi versem una?" diye srtt
dieri.
"Sana kolay gelsin ahbap," dedi bir bakas. "Onun da
marlannda doutan kokain var. "

285
74

ASTORIA

Haziran'da Tesla bir kez daha saraylar ve akll patikalar


mekan Rhode Island'a davet edildi.
"Selam, aka palamutlar! Selam, mavi gkyz ! "
Bu defa IV. john jacob Astor'n davetiisi olarak,
Newport'tan denize alacaklar. Tesla, elinde dnyann en b
yk gl buketiyle geldi Astor'un mermer yazlna. Milyonlar
la vakit geirirken gerek dostlannn kim olduunu unutma
diye yazmt Katharine.
Sahil l ld.
Kapdaki buzlu cam her an eriyecekmi gibiydi, arkasn
da iki simetrik tavuskuu duruyordu.
"Snrsz evren seninle olsun," diyerek esprili bir giri
yapt Tesla.
"Evrenine snrlama gelmesin," diye karlk verdi Astor
kibarca.
Yz bitki koleksiyonundan alnp yaptnlm gibiydi.
Yetimhane orbas kadar souk bir glmsernesi vard.
"Neydi bu gzlerindeki? Hzn m, huysuzluk mu, bo
luk mu yoksa?" Bir trl karar veremiyordu misafir. Bu kadar
rol kesen bir karakter kalm myd merak ediyordu. Estetik
parmaklanyla Astar'un kitabn ald. te Dnyalara Bir Seyahat.
Masada duruyordu. Yazann vd biraz.

286
Astar glmsedi, son zamanlarda ne zerine alyorsun
gibi bir soru sorma gafletinde bulundu misafirine. Tesla, g
dml torpidolar ve dier teleotomasyonlar zerine uzun bir
sohbet at. Goethe gezici pazarlamac olsa ancak bu kadar
konuurdu. Tam da yle konuuyordu ite.
Yaral ve ateli gzleri szlerinden nce davranyordu:
Nietzsche, Schopenhauer, Vivekananda. Kristallerin oluu
mundaki hayat prensibi insanlar iin de geerliydi. Alternatif
enerji kaynaklan Paralel evrenler muhabbeti! Gelecekte ye
mek yemeden hayatta kalabilme ihtimali!
"Dnya dnemsel titreimiere maruz kalsayd elma gibi
ortadan ikiye aynlrd." Leylek hacakl mucidimiz, Ava As
tor'n gzlerine bakarak hrsla glmsyordu. "Olay, dnya
nn titreimleriyle ayn fazda olup, kar salnmda bulunma
makta."
Bir nevi, sezgileriyle kadnn ruhuna dokunuyordu .
Ava Astor -ya da bekarkenki adyla Shippen Willing
ABD'nin en gzel kadn olarak bilinirdi. Kendisine, taban
da Vaftizci Yahya'nn kellesini servis edeceinden korktuu
Salome'yi anmsatyordu Tesla'ya. Hi krpmad ekik yeil
gzleri dik baklanyla adarolann akllann bandan alyordu.
Katharine Johnson'n kadnda grdyse "koca, kibirli
bir boluk" tu. Adarolarsa ince belini, dudaktannn keskin kv
nmlann ve dolgun gslerini gryorlar ona baktklannda.
Stanford White, "Kadn deil, panter! " derdi onun iin.
Tesla'nn insanst nezaketine ramen, erkek avcs,
adamdaki dalgnl sezdi. Ona kar ilgi beslerneye balad.
Gzlerine dik dik bakp, "Niin gazetelerde hakknzcia atp
tutuyorlar?" dedi glmsemeden.
" nk icatlanm, ou kkl kurumun varln tehdit
ediyor. "
Bu szler zerine Madame Tussaud glmsemesine ben
zer bir glmseme belirdi John Jacob'n yznde. Tesla afal
lad, Astor enerjisini teki tarafa saklyor herhalde diye d
nd.
hm. . .
Tm konumalann sonu savaa kyordu. Johnson, Tes-

287
la'y kahraman Richard Hobson'la tantrd. Halka ak etkin
lerde zerine kikirdek kziann t Hobson. Yat Nour
mahal'i savata kullanlmak zere orduya vermi.
Mucit boazn temizledi ve kendisinin de orduya eyini
teklif ettiinden bahsedecekti ki . . .
"Neyi?" diye sordu Ava.
"Gdml torpidolar ve kablosuz mesaj iletimi sistemi-
mi."
Milyoner dikkat kesildi: "Ne oldu sonu olarak?"
"Washington'dan bir greviiyi aradm, bu icatlann pra
tie dklmesi zerine konutuk," dedi Tesla. "Donanma
sekreteri teklifimi reddetti. Her an her yne srama ihtimali
olan kvlcmlardan ekiniyorlarm. Nerde grmse kvlcm
ktn? Sonrasnda favorili, grp grebileceimiz en dik
durulu , en parlak gzl grevlilerden oluan bir grup beni
grmeye geldi. Laboratuvarmda saatlerce kurulu otomatlar
gibi bir ileri bir geri gidip geldiler. "
"Ee n' oldu? " diye sordu Ava Astar.
"ki saat sren uzun konumamz sonrasnda grdm ki
zeki ve vizyon, bouk sesli, kibirli, dik durulu erkek gzelle
rinde mevcut deilmi. "
"Anlayacanz, donanma, telgraf telleriyle gemilere ba
ladklar balonlarla girdi spanya Sava'na. "
Ava Astor, Tesla'nn yannda ilk kez gld . Tavuskuu
lna benzer naho, tiz bir ses kt glyle.
"Sonra 'Salann neden beyazlyor?"' Glyordu mucit.
"Balonlar iyi hedef olur ama askerler de emir kulu ite, insan
bir ey diyemiyor. "
Banda yeller esen gnler, yerini New York'ta i grme
lerine brakt. "Bekleyip greceiz," diyordu Astar'un gzleri.
Milyoner iin de eski hacas Profesr Pchl iin dnd
eyi dnyordu Tesla. O da tpk Pchl gibi kendisine yol
gsterecek bir altn topun varlndan mahrum, hayat yolunda
nn grmeden ilerliyordu. Fakat yava yava snmaya ba
lyordu Tesla'nn floresan klanna.
"Lambalanm sonsuza kadar kullanlacak," dedi yorul
mak bilmeyen mucit. Salan kusursuz bir ekilde geriye ta-

288
ranmt. "u an kullanmakta olduumuz lambalardan be bin
kat daha gl k yayyorlar. "
Bu konumalar esnasnda Astor'un o bezgin ve bir o ka
dar kaygl baklan bir nebze olsun yumuad. "Snrsz evren
seninle olsun," dedi grmelerinin bitiminde.
"Evrenine snrlama gelmesin," diyerek karlk verdi Tesla.
Sava telann ortasnda anlama imzaladlar. Tesla'nn
irketinde ynetim kurulu yesi oldu Astor. Tesla da kar
lnda yz bin dolar ald. Kendisine birdenbire dnyann en
gzalc otellerinden birinin kaps almt. Zevkten kaynakl
hafif bir titremeyle girdi Waldorf Astoria'nn kapsndan. Oda
numaras 207, e blnebiliyor. Odasna daima on sekiz hav
lu braklyor. On sekiz peeteli masada, saat on sekizde yiyor
du akam yemeklerini.
e blnebilir bir hayat sryordu.
Giriin zerindeki ilemeli demir saaklar, mekana is
tasyon havas veriyordu. Birinci kat pencereleri yuvarlak, ift
ynl tentelerle kaplyd. Sabahlan ho kokulu sabun koku
yordu. Her ey o kadar sessizdi ki, byleyici bir camn ardn
dan olan biteni gzlemliyordu sanki. Ne kaylrd o mermer
zeminlerde.
nsanlar Waldorf'a boy gstermeye geliyordu.
O burada yayordu.
Waldorf'un abas Oscar meyvelerle ve iek pira
mitleriyle dolu cam servisler arasnda yemekleri hazrlarken,
"pck unutulur, damakta kalan tat unutulmaz," diye m
nldanyordu.
Kalenin en tepesindeki odasna karken, sessiz asansr
Tesla'nn midesinin altn stne getiriyordu. Koridorlarn de
rinlii insan gznn alglama snrlannn tesindeydi. Her
stunun dibinde altn saakl apkal, niformal bir ocuk
bekliyordu. Ming Hanedam vazolar uzun kalr u sabrl o
cuklarn yannda. Tuvaleder yasemin kokuyor. yle olmama
sna ramen buradaki mobilyalar da Standford White tarafn
dan denmi gibi duruyordu. Gneten zarar grmesinler
diye arkideler pencere kenarlanndan uzaa konmu.
johnson sordu: "Versailles nasl gidiyor?"

289
75

HAY l R, OLMAYACAGIZ

Tesla, Astoria'ya yerletikten iki hafta sonra sadk asistam


Scherff'i davet etti. Karman orman salanyla balo salonuna
dalan bir geyii andnyordu Scherff.
Bagarson, bir Lipizzaner gibi bumunu dikmi olarak
yanianna geldi. Klk kyafetine anlam veremedii Scherff'e
dnd.
"Ne arzu ederdiniz?"
Emreder bir tavrla hzl bir el hareketi yapt Tesla.
Ne yapacan bilemeyen garson kayboldu .
Keskin hatlan vard Scherff'in. Adm hatrlamayanlar
ondan Bay Byk diye bahsediyorlard. insaniann ne dedii
ni anlamadklanm dndnden, syledii her eyi tekrar
ederdi. Gzleri zayflaynca dnyann en irkin ereveli gz
ln almt.
"At nalndan bozma m o ereveler?" diye dalga geti
White.
Tesla, asistann savundu: "Salan krdr, gzleri kahve
rengi. Fakat elleri ve yrei saf altndandr. "
Kelimelerini mmkn olduunca seerek yaklamaya a
lrd Scherff'e. "yi kyafet var, bir de 'pek de iyi olmayan'
kyafet var. Konuyu eelerneye lzum yok. Moda da ayn vatan
hainlii gibi drst teknisyenierin akl sr erdiremeyecei bir
mevzu."

290
Scherff ar, kaba rgl kazaklan severdi. Ayakkablan
ordunun kullanm fazlalklannn atld depodan alnm gi
biydi. Botlanyla Astoria'nn kaln kilimlerine bastnda bilek
lerine kadar kilimiere gmlrd . Sevgili teknisyenimiz bara
m gelmiti yoksa kiliseye mi, bilemedi. Ne sipari vereceine
karar veremedi. Meny dikkatlice okudu , seenee indir
di, sonra en batan tekrar incelemeye koyuldu.
Zaman kazanmak adna, Tesla onun yerine de sipari ver
di; Oscar'n spesiyali olan dana etinden ve Waldorf salatadan.
Bir ie arab bltler. Yemekten sonra drst teknisyenin
havas deiti, kendine geldi.
"Bana yle geliyor ki," dedi, "New York'a yerleip ampul
ve osilatr zengini olacaz. "
"Hayr, olmayacaz," dedi mucit.
Scherff'in yz dt.
"yle hissediyorum," diye balad tekrar.
Scak bir bak atp elini omzuna gtrd Tesla:
"Houston Street'teki laboratuvar ok kk ve daima
yangn ve casusluk tehlikesi var. Bu yzden vahi doaya, g
nein dousuna, ayn batsna alyorum. Dnyann en ok
imek akan yerlerine gidiyorum.
"Milyonluk voltlarla ad konulmam iler zerinde a-
lacam.
"Hibir insanolu tarafndan ynlendirilmeden.
"Eim benzerim olmayacak.
"Sana gelince . . . Burada kalp her eyin yolunda gitmesini
salayacaksn. "
"Ama bana yle geliyor ki . . . " diye mnldanmakla yelindi
drst Scherff.

29 1
76

Ki RLETM EDEN

Buharfevkalade bir ekilde gneye doru yol almaya balad ufukta,


gitgide daha da belirginleiyor.
Onu bir eye benzetecek olsam sadece unu derdim:
telerde bir yerlerde, cennetin
derinliklerinde bir surdan kopup denize doru srklenmi
usuz bucaksz bir alayan.
Edgar Allan Poe, Nantucketli Arthur Gordon Pym'in yks

Uyuyakalmt, gzlerini trende at. Muhteem tabiat


seyrederek, tabiatn nefes alma ahitlik ederek gidiyordu.
"Avrupa'nn katedralleri var, Amerika'nnsa Kutsal Tabiat,"
demiti sessiz ve soylu john Muir. O da johnson'n apkasn
dan kan adamlardan biriydi.
n cinin top oynad kasabalardan, sra sra aalann ve
her pencerede bir kedinin olduu , tekerleklerin geri geri dn
d kasabalardan geti Tesla. Trenler, bu kasabalardan Ame
rika ufuklanna yol alyor.
"Seni bir ay srecek bir tabiata tapnma riteline davet
ediyorum," dedi Muir. "Sana bir eye mal olmayacak, sadece
vaktini alacam ki hep ebediyetle megul olduundan onun
da laf olmaz. "

292
Bu bitmek bilmeyen tren yolculuu esnasnda Muir'in
davetini kabul etmeye karar verdi. Camdan dan bakt, daa
yaylm bir karatavuk srs grd. ocukluunda dinledii
Kargalann Mahsullere Verdii Zararlar adl konumay hatrlayp
glmsedi. Tattan gelen slk sesiyle irkildi. Muhteem tabiat
boynca dne dne gidiyordu tren.
stasyon efi burnundan konuarak, yle anons etti:
"Colorado Springs ! "
" Colorado'ya niin geldiniz?" diye sordu bir gazeteci, bir
yandan ekose ceketinden not defterini kanyordu. Alta Vista
Hotel'in resepsiyonunda keturo bir adamla tant. Mteahhit
Joseph Dozier. Mteahhit olmadan nce sradan bir iiymi.
"On yl boynca her sabah patrona gazetesini getirdim. " Ya
knyordu kendini tumalayarak Oysa o trnaklan bir ahap
oynacl yahut ay boma ii iin kullansa daha iyi olurdu.
"Bir kere bile parasn demedi. Alt ocuk byttm ben o
yllarda."
Keturo adam, Tesla'ya bir laboratuvar ina etmeyi kabul
etti. oktan yaplm da unutulmu gibi bir ifadeyle elini
yzne gtrd.
Tesla ilk iileriyle birlikte Knob Hill'e geldi.
"Latincede sabr ve ac ayn kkten gelmiyor muydu? "
diye mnldand kendi kendine. Dahi kelimesini tanmlamas
n isteselerdi cevab sabrsz olurdu . Birka ay iinde ahap bir
yap ykselmeye balad hiliin ortasnda. Hangar atsndan
elik bir kule, kuleden ykselen bir direk.
Tesla ve gen asistan Fritz Lowenstein dnyann en tu
haf hanganncia Almanca banyorlard.
Bir zamanlar Ferenc Puskas'n kendisine bard gibi
banyordu Lowenstein'a: "Daha hzl ! "
Hangann ortasnda Gorgon kod adl koca bir bobin kur
dular. Hemen yanna Gorgon'un elektrik titreimlerine ayarl
baka bir bobin koydular. Tehizatlan her zamanki gibi hak
kabaz kasasnda gelmiti. Tesla, ekiprnann son paralan bu
defa ok gecikti, diye dnyordu. Sonunda bir ift kzn
ektii arabayla rmcek an andran verici getirildi. Verici
yi kurduktan sonra hangar giriine yle bir yaz astlar:

293
"ok tehlikeli! Uzak durun !"
Dozier aknd. "Tamamz."
nas yeni bitmi hanganncia ilk aklna gelen john Muir
oldu. Gzleri ldayan sko, beline kadar inen sakallaayla
bir rlanda ccesi yahut Srp elfini andnyordu. Genliinde
geici bir krlk yaam olan Muir grme yetisini geri kazan
dnda ant imi: Tann'mn tabiata yansyan glmsemesini
asla es gemeyeceim. Colorado Springs'in muhteem tabia
tn Muir'in gzlerinden grd Tesla. Tpk Niagara'da oldu
u gibi doann muhteemliine brakt kendini. Clairvauxlu
Aziz Bernard, "Kitaplarda bulamazsn topraktan rendiini,"
demiyor muydu?
Uzun zaman nce Tesla'y sanp sarmalayan yalnzlk, ona
hak vermeye balamt. ou insan ona kyasla ok yava ka
lyordu. Onlarsz da mutluydu.
Snr koydu kendine. Balara kadar El Paso Club'a gidip
iskarnbil oynamak yoktu.
Kulbn kilolu bakan jeremiah Falconer, "Dnyann
en tuhaf yerinde yayoruz," dedi. "ou insan Colorado
Springs'e ifa bulmak iin geliyor ama buraya sadece bekir
erkekler geliyor (buraya derken kulbn kapsn gsterdi) . "
Bilge hazinedann gzlerinin altnda halkalar olumutu.
Guatrl bir sekreter battal boy bir kartvizit uzatt bakana.
zerinde yle yazyordu: john "Duck" Harris: Bantan, ilerle
meden ve dnya kardeliinden yanaym. Hemen altnda favorili
Duck'n otuz iki diinin otuz ikisini de gsterdii glen bir fo
toraf. Yeminli kadn dman, Tesla'y uyard: "Kk dala
n da bu yaratmtr, bak gr."
"Tam aksine, pireyi deve yapar bazlan," diye laf soktu
Falconer.
"Buradaki ktan, optik yasalanndan gzleriniz size
oyun oynar olmu," dedi haznedar duygusuz bir sesle. Transa
gemi gibi bir hali vard.
"Grrsnz," dedi Falconer. Krmz arap kadehini b
rakt. "Colorado Springs bambaka bir gezegen. "
Her ey bir yana, temiz hava arpmt Tesla'y. Daha ev
vel byle bir k gnnemiti. Uzak da eteklerindeki lamba-

294
lann , birka blok tedeymilercesine net grnyordu.
Ses, allmn dnda uzak mesafelere vanyordu, hele bir de
banyorsan. Uzun zaman nce Budapete'de, uzak ehirler
de alan anlan kafasnn iinde hissettii olmutu Tesla'nn.
Knob Hill'deki tekerlek ve insan sesleri, sanki kapsnn nn
den geliyordu.
"Ben bunu havadaki yksek elektrik seviyesine balyo
rum," diye anlatmaya balad sadk Lowenstein'a. "Elektrik,
dakunduu her eyi anndnp geniletiyor."
"En gzel karl da zirvesi fotoraflan ay nda eki
liyormu, ne diyorsun?" diye sonnulard El Paso Club'daki
bekarlar.
Ay nda bulutlann zifiri glgesi sessizce akar gider a
yrlardan. Bir akam Tesla, Joseph Dozier'in yzndeki hzn
yz metre teden tespit etti.
"Naslsn?" dedi apkasn kartarak.
Dozier parman ge kaldrd: "Aa! Ay! Yldzlar ! "
Babas Milutin d e ahit olmam myd bir zamanlar: "Bir
k elalesi; uzak ama bir o kadar yakn, elini uzatsa dokunacakm
gibi. Ardnda mavi izler brakarak uzaklat, yldzlar snd sonra. "
Her gn ayn bir mucizeydi Calorada Springs'in. Tutulan
dileklerden daha ok yldz kayyordu semada. Bir defasnda
bir yldzn patlayp ge saldn grd. "Dnyann gerek
yz bu mu yoksa?" diye umutland, bedenini bir titreme ald.
nseziyle gelen titreme hali iliklerine kadar iledi.
Orada kozmik bir ie girimiti ve hayatnda ilk kez po
tansiyelinin tamamn kullanarak alabilmiti.
Her sabah, uyanmaya deer bir gne uyanyordu. Helios
arabasn srmeye balar balamaz, gkyz para para kzla
boyannaya balar. Da zirveleri eriyik maden pskrten ma
den oca kaplanna dnr. Bulutlar hzla birleip aynlrlar.
Kar benzeri eyler uumaya balar havada.
Bir akam gnlne unlan yazd:
Bulutlar yle temiz, yle beyazlar ki, melekler dokunsa dahi
kirlenir.
Havada asl duran buz dalan ylesine sert grnyor
lard ki buhardan olduklanna inanmak zordu. Gkteki dizi

295
dizi sradalar gereklerinden ayrmak zordu. ok defa koyu
yeil-koyu mavi-siyah karm gkyz okyarruslan grd
n yazd Robert'la Katharine'e. Okyanusa salm yeil adalar,
ltl buz dalar, yelkenliler. . . ll l sisten yaplm olmala
n hibirini daha az sahici klmyordu. Bir keresinde de cenneti
andran svire'ye benzer bir ey grd.
arap tccan babasnn erileri ielere doldurduu gibi,
kendisinin de bulutlan ielere daldurduunu sylerdi john
Ruskin. Tesla'nn zahiri ruhuydu bulutlar. Sevgiyle iliyordu
onlan:
Krmz bulutlar, beyaz bulutlar, devasa altn klelerini and
ran/ar; hafif baknmslar ve gne gibi gzalc olanlar

296
77

GORGON'UN SALARI

Bir raketatar patlad uzakta k saarak. Metal ve yld


nmla rl gkyz kuman a boyad. Fritz Lowenstein
ilahi tabloda bir iki saniyeliine belirdikten sonra ikinci bir
grlerneyle tekrar karanlkta kald.
Etrafianndaki her ey zangr zangr titriyor, yer yerinden
aynarken Manfred not alyordu. "Tam olarak krk sekiz nokta
be ! " Noktas virglne sezdii sismik dalga nerdeyse Iabara
tuvan yerinden skecekti.
"Hit! " lowenstein' susturmaya alyordu Tesla.
Gmbrtnn yeraltna vuran etkisi bir sreliine durup
tekrar balad. Salan zenle geriye taranm, bir yasemin ka
dar solgun olan kozmik casusumuz malum eyin durup tek
rarlayna kulak kesilmiti. Salnmlar iki mil teden hissedi
lebiliyordu.
"Bu nemli ite, ok nemli," diye fsldad.
Asistan laboratuvann br ucunda patr ktr sprge
lerden birine taklp dt.
"Fritz! t karma."
Dirsei Tesla'ya her dokunuunda Tesla'yla birlikte kendi
de rperiyor, iki de bir zr diliyorrlu Lowenstein. d
iin kambur duruyordu. Giderek ineelen saianna sa deme
ye bin ahit ister, derisiyse gzkapa kadar hassas. Sakarl

297
kabalk olarak alglayan Tesla'ya ilahi bir varlk gzyle bak
yordu. Patronunun sessiz ol uyanlann ok fazla duymazdan
gelince New York'a geri postaland.
Tesla'yla ilgili olarak, "Sevenlerinin kymetini bilmiyor, "
dedi Scherff'e.
Canavanms gzlklerinin ardnda yzen ruhsuz dev
mrekkepbal gzleriyle gen Alman'a bakt Scherff.
Tekinsiz baklan olan Koloman Czito, Lowenstein'n ye
rini alarak Tesla'nn yeni asistan oldu. Beraberinde Washin
gton'daki Fener Kurulu'ndan bir mektup getirmiti Tesla'ya.
Mektupta kablosuz iletirole ilgili Marconi'yle szleme imza
lamaktansa bir Amerikalyla imzalamay tercih ettiklerini ya
zyordu. Tesla, askeriyeyle i yapmann sara laf anlatmaktan
farksz olduunu biliyordu. blis inadyla yle cevap verdi:

Beyler, her ne kadar teklifiniz beni memnun etmi olsa da red


detmek zorundaym. nk herhangi bir durumda ayrcaln
dan tr, tercih edilen taraf olmaya karym; hele ki kyaslan
dm insanlar benim izimden yryen insanlarsa . . . Byle bir
frsat zerinden edineceim maddi kazanca kaplarm tamamen
kapaldr.

Ne demiti johnson? "Srden aynian kurt mu kapar? "


Hadi oradan! Boyun emiyorum!
Prag'da bouna Manfred demiyorlard ona. johnson'a o
akam bir mektup yazd, vnyordu: "u ana kadar insan
eliyle retilmi etkilerin en byn retmeye haznm. "
Ertesi sabah o mehur makinelerini ilk kez altrd
Manfred. Gorgon btn o parlak salanyla birlikte alev ald.
Tesla, zemine, bir yldmndaki elektrik yknn yzlerce kat
elektrik vermiti. Hafif iddette sallandlar. Titreimler, gide
rek genileyen halkalar halinde tm gezegene yayld. Amster
dam'la Saint Paul arasnda ters yay eklinde birletikten sonra
durdular.
Dev bir kediydi dnya.
Bu dev kediyi kim kayor biliyordu artk.
Mrlyordu dnya.
Yanklanan dalga, ayn etkiyi Colorado Springs'te de yap-

298
t. Elektrik ykn arttrdka yanklam da tpk ocukken
yapt kartopu gibi byyordu. Bu " elektrik " teoride tm
gezegeni yok edebilirdi.
Gkyznn asil berrakl altnda Mars'tan sinyal
kayd ald. Colorado Springs gezegeninde kozmik yankla
mm derinliklerine dald Tesla. Ald her nefes bir mucizeydi.
Amansz bir doal gcn dibine hatt. Geri dn yoktu ar
tk, nikahlanmlard bir nevi. Ne lmlerden dnmt.
john Muir uzakta. Clairvauxlu Aziz Bemard ld. u
ssz yerde olgunlua eren fikirlerini anlatacak kimi vard?
Mara, Buda'ya dememi miydi, "Duyurmaya bile kalkma ! "
diye? yle olmad ama . . . New York'a mektuplar gnderildi,
New York'tan cevaplar geldi.
Kafay syran mnzevimiz, "Kre eklinde bir yldmnn
rzgarla bo araziye srklendiini hayal edin geceleyin,"
diye yazyordu ehirli arkadalarna. "Geceleyin ruhlarn bir
birine girdiini hayal edin. Bu ekilde, kendiliinden, horozi
biini andran yldmnlar oluuyor bozkrda. Buna benzer bir
ey deneylerim srasnda da kt, direklerden biri baz ekip
manlar krp gemiti. Gorgon'un salan etrafmda tslamaya
balaynca areyi kendimi yere atmakta buldum."
Tesla bandajl haliyle, "Harika eyler deneyimledim bu
rada," diye yazyordu johnson'a. "Vahi kediyi terbiye edeyim
derken yara bere iinde kaldm. "
Hikayeyi hallandrmak isteyen kalemi elinden brakt.
"Gorgonlar! " dedi tiksinerek. "Ylan sal tanralar ! "
Asimiz, kalemi tekrar eline ald. Onu zapt edip tekrar
yazmaya balad. Kendisini anlamayacak birine garantiler ve
riyordu mektubunda: "Kablosuz mesaj , imge, ses ve en nem
lisi de kablosuz enerji iletimi mmkn olacak artk. Elektrik
aktanmn yirmi alt mil uzaklktan test ettim. Kendim test
ettim. nan bana, Robert, bin beygir gcndeki bir ponpal
osilatrle dnyann herhangi bir yerindeki ampul yakabili
rim."

299
78

YI LD I R I M ZEUS'TAN SORU LU R

Anszn gkten, gul bir rzgdnn esiini andran bir ses geldi ve bulun
duklan evi tmyle doldurdu; Ateten dillere benzer bir eylerin dalp her
birinin zerine indiini grdler. manllann hepsi Kutsal Ruh'la doldu.
Elilerin leri 2:2--4

Czito, "Yldnm denilen ey Zeus'un iidir insaniann de


il," diye homu:rdand kendi kendine. Ayaklann aynp otur
mu, gizliden gizliye patranunu gzetHyordu asistan. Her ne
kadar Edison'un sirk adnndaki Igor kadar kambur olmasa
da, Macar'da da hafif kamburluk vard.
"Manyetik enerji taknl Gorgon'u vurduunda, bobin
dnyann elektrik potansiyelini artracak bir oluturacak.
Anlyor musun? Elektrik zeminden patlak verecek. Aniadn
deil mi?" diye bard Tesla. "Yldnm direimiz ateleye
cek."
"Yldnm Zeus'tan sorulur," diye mnldand Czito.
O gne dek retilmi en yksek voltaj kullanarak haya
tn riske atmaya hazrd patronu. Santraldeki elektrik akmn
ileten alterin operasyonunu Tesla'dan devraldndan beri
Czito da Rus ruleti oynuyordu.
"iaret ettiimde manivelay kaldr," diye emretti Tesla
intihar emri verir gibi.

300
atda kendine bir gzetierne noktas buldu.
"imdi ! "
Czito manivelay kaldrd. Elektrik , bir ylan srs gibi
bobini sard. Ylan tslamalan tm odaya yayld.
"Oluyor," diye grledi Tesla. "Bir daha ! "
Perinin salan bir kez daha daland bobine. Laboratuvar
maviye alp atrdamaya balad. Direkten bouk bir gm
brt geldi.
"Dan kp diree bakacam! " Tesla'nn hi acmas
yoktu. "Sen de manivelay ekip ben syleyene kadar yle tu
tacaksn. "
Kaln kauuk tabanl ayakkablannn zerinde salmarak
hangardan kt Manfred.
"Kaldr! "
Czito manivelay ekip bir sonraki emre kadar ylece
tuttu. Bir iki saniye geti. Efsuncu ve ra hayattalar. Yank
kokusu yok. O muhteem dakika, altn bir sikke gibi ta zemi
ne dt. Sra, ylan sal tannalann hordamasna geldi. Geri
dn olmayan bir yola girdi. Ucu buca olmayan koca bir
boluk. . . eride Gorgon'un giderek daha iddetli atrdayan
salan, danda tek bir elektrik dalgasyla kendinden geen
direk . . . kinci, nc, drdnc dalga geldi sonra. Kendi
cretkarlndan korktu Tesla, geri ekildi. Anneciim! Bir
kez daha imek akt. Bir kez daha ban edi bizimki. Ard
ardna top tfek sesine benzer sesler gelmeye balad direk
ten, derken sesler daha da iddetlendi. Napoleon Savalan'nn
ortasnda buldular kendilerini. Bina ldayan bir kasrga ara
snda kalm zerreyi andnyordu.
imek yaratan ilk insan "Ylan sal tannalar," diye fsl
dyordu kinci bir ses tonuyla. "Gorgonlar! "
Tayf mavisi renginde bir k ykseldi hangardan. Bo
binlerin etrafnda elektrik ykl sa ynlan dolanyordu.
Binann iindeki her eyden k oklan yaylyordu. Tam bir
ses curcunas. . . Havada ar bir slfr kokusu . . . Titreyen v
cudunu zapt etmek iin enesini skan Czito bir diini krd.
Etrafn saran mavi panltlar arasnda "rahmetli anne babamn
ruhlann da grr mym acaba" diye mitlenneye bala-

30 1
yacakt neredeyse. Parmak ulanna deen kvlcmlar cann
yakyordu. Kan trnaklannn altndan patlayp fkracakt
sanki.
Elektrik girdab neredeyse hangan yok edecekti.
zenle giyinmi olan Tesla backl, yksek tabanl ayak
kablan , melon apkasyla danda bekliyordu . Gkler lk
atyor, yerkre karlk veriyordu . Yldnmlarla bezeli yeni
Mefisto gece gnn altnda uzad da uzad. Ayakkablannn
kauuk tabanlan etrafnda kvlcmlar geziniyordu. Uyanm
yerkrenin kendisine bir mesaj vard, Tesla'nn etrafnda k
vlcmlar sayordu.
Yldnm giderek gleniyordu; daha kaln, daha parlak,
daha berrak, daha mavi . . . Gkyzne indirilmi bir yumruk
gibi. Ge doru kvnlyor deniz ylanlan, yirmi drt, derken
otuz yedi metre yukan. Titreimierin yanklan kilometrelerce
teye ulat. Yz siyahtan bakra alan muhafazakar imek
aktnc Prens Albert, olan biteni paltosu iinde seyrediyordu.
Bir kt, bir patlamayd, kiiliinden bamsz bir gt Tesla.
Czito titreyerek, "Ne kadardr devam ediyor?" dedi gelin-
ce. "Yasak bu! Bir lml bunu yapmamal ! "
Kala gz arasnda her ey durdu.
Her ey.
"Manivelay ektin mi Czito ?" diye bard Tesla.
Gzleri kan anana dnm Macar, srtna ineli ma
tador ubuklan saplanm boa misali kamburunu kartarak
cevap verdi: "Hayr! "
"Santrali ara. Bunu bana yapamazlar. Elektriimi kese
mezler. "
"Neden bahsediyorsunuz siz?" Czito'nun konutuu , te
lefonun ucundaki ses ileden kmt. "Ksa devreye sebep
oldunuz. Jeneratrmz tututu . "

302
79

Y i RM i NCi YZYI LI KIZARTAN ADAM:


TES LA

Gnein muhteem parlamaktan yorulduunda


hayat veren scakl kesilip, yerkremiz buzdan bir yumruya dntnde
hzla sonsuz a doru yol almaya balayacaz.
Bilim ve sanatn keyif veren daha da gilenerek,
bu srete yolumuzu aydnlatacak.
Yirminci Yzylda Nikola Tesla (1 900)

Sakin Colorado Springs gezegeninden sonra Broadway


amatasna geri dnd.
Ykseltilmi trenleri eken kara makineler, turistlerin
elinde Akl Kanklar in Klavuz.
Doktor E Finch, insanl, elektriin yallann zekasn
ap genleri aptallatrdna ikna etmenin peinde.
Ah! Yeni yzyl kapda.
Ku umaz kervan gemez kasabalan varlndan haber
dar olmadklan nesnelerle tantnyor gezici dans toplulukla
n: Gramofon!
Kalabalklar hayalet arkclara alk tutuyor.
zgrlk, Akl, Dnya Fuan ve Amerika . . . Her eyi tem-

303
sil eden bir tanna var ve her tannann kendine has iri me
meli bir kadn temsili.
"Adalet giderek daha da adil oluyor," dncesinde dire
tiyordu hayalperestler. "Hkmdar lar daha insan, mzik daha
tatl, kitaplar daha bilge ve kalpler daha adil, daha hassas."
Hunan eyaletinin duvarianna asl Boxer isyanclannn
kelleleri, Filipinler'deki pirin tarlalanndaki lelerin kokusu
nu alan su srlan . . .
"Herkes kendini dev aynasnda gryor," diye horozlan
d demiryolu patronu ve ayn zamanda senatr olan Tesla'nn
arkada Chauncey Depew.
Gargantua, gemi zamanlar bir yana, en iyisi bizim za
manmz diye yazmarn m Pantagruel'e?
Utah, Scofield'da bir larnba, bir madeni ate kasrgasna
evirdi. Madenciler, ayn bir top gllesi gibi madenden dan
frladlar.
Ah! Yeni yzyl kapda.
Hznl gernilerden inip apartrnankondulara dolutu
gmenler. Ertesi gn on alt saniye sren tren pmelerini
seyretmek iin sinemalara gittiler. Bir istasyonda durdu tren,
fabrika iisi kadnlar ie gitrnek iin indiler. Binlerce kilomet
re tede kalan mucize, gzlerinin nnde beliriverdi birden.
Yaz scak geti Amerikan kasabalannda. Theodore Roose
velt seim senesinde pencerelerinin ardndan sntrken gzlk
camlan ldyordu.
Bakan McKinley'in kans Ida, kocasnn yannda durur
ken bufalo srtnda duran bir kuu andnyordu.
zgr ama hznl Gibson Kz'nn fotoraflanyla ssl
afiler. . .
Yeni yzyl kapda.
Gerei haykran karikatrler boy boy uzayan fotoraf
Iann azizliine uram, ekilmiti gazetelerden. Century'de
yaymlanan "nsan Eliyle Artan Enerji Sorunu" adl haberde
Tesla, Colorado Springs'te oturmu skunet iinde bir eyler
okurken hemen yan banda duran bobinler arasnda imek
ler akyordu.
imek aktnc Tesla fazla kzartmt. johnsonlarda,

304
Delmonico's'ta, Waldorf'ta, Stanford White'ta kzartmt yeni
yzyl.
Yeni yzyl kapda.
Ava'yla, Albay Astar'la kzartt.
On, dokuz, sekiz, yedi .
. .

Vanderbiltlerle, etrafn saran maskeli suretlerle, ikiyz


llerle kzartt.
Yeni yzyl kapda. Alt, be, drt. Korku ve heyecan iin
. .

de bekliyor insanlar.
, iki, bir . . .
O hareketli dakikalarda Mark Twain srtn havai fiekiere
dnd. Msr koan piposunu sndrp yle dedi: "Bu yz
yla ait deilim. "
Rengarenk yldzlara bouldu gkyz; krmz, mor,
mavi . . .
lkl akaaalar, gzalc karahindibalar kabarm, tepe
lerinde birbiri iinde patiayarak salan krmz beyaz kvl
cmlar. . .
Eski in'deki gibi havai fiekierin tanrlar uyandraca
na inanyordu Tesla.
Ama hangilerini?

305
l l l. BL M

YEN i YZYI L
80

UCU BE BURU N

Bu, burun deil bir kere, ant denir bylesine.


Edmond Rostand

Eldivenlerini dileriyle kard, emsiyesini silkeledi, fil


aya eklindeki emsiyelie brakt. Resmi bir ziyaret olduu
iin eldivenleriyle apkasn elinde tutuyordu. Durum vahim.
Kendi kendine fsldad:
"Burnuna bakma, burnuna bakma. "
Morgan'n yaad yer, sylentilere gre, dandan Mila
na Katedrali'ni, ieriden Babil Ktphanesi'ni andnyormu.
Kk, parldayan gm takmlada batan ayaa glmsyor
du. Hizmetliler Noel hazrl iin takmlan parlatyorlar. Tes
la, kabannn plilerinde kalm karlar silkeledi. Dary kar
gtredursun, ierideki mermer salonda siyah tavus kular
kasla kasla yryorlard.
sesi ltimatom verdi: Elini yzne gtrme. Gerekmedike
gz krpma. Yava yava nefes al.
Duman rengi kuyruklanyla, ss havuzundaki karabahk
lar szle szle gidiyorlar. Sekizgen girite mozaik bir tanna
pt ayaklann. Hizmetli mesafeli bir ekilde salonu iaret etti.
Kapy kapatp ieri getiinde ayakkablan halya g
mld. Hem kapal alan hem de ykseklik korkusu vard.

309
Yalvanyordu kendine: "Bumuna bakma ! "
"yi gnler! "
kan ses tylerini diken diken etti, boaznda bir yum-
ru.
Milyar dolarlk ilk tekelin kurulmasn emreden sesin ta
kendisiydi bu.
Bir milyarcia ka sfr olduundan haberi var myd mil
letin?
Gzlkl sfrlar, kara rahip eldivenlerindeki sfrlar, altn
dili sfrlar, ii kasketlerindeki sfrlar, polis rozetlerindeki,
Pinkerton nianelerindeki sfrlar . . . Hepsi birden ucube bu
runlu adam iaret ediyor: John Pierpont Morgan.
Allah'n belas antikac ve ince dudakl uzman ekibi, tab
lolar, dokumalar, bronz heykeller seerler onun koleksiyonlan
iin. Yorulmak bilmeyen parmaklar J. P. Morgan'n paralann
sayar. Morgan bouk sesiyle Ovidius'tan alntlar yapar: "Ka
koyunu olduunu bilen adam, fakir adamdr. "
Kalan hametliydi, bir atsa at naln bkecek sanki.
ikin yanaklan, kk, komik gzleri vard. Ucube bumunu
saymazsak, ayn Balzac.
Tesla'nn kafasnn iinde dalgac bant kayd dnp du
ruyordu: "Burunlanmz olmasa nerede olurduk? nann bana, hibir
yerde olmazdk! nsanlar birbirlerinin sosyal statlerine de i geire
bilirler. Hepimiz 'para kohusu', 'sefalet kohusu' gibi klielere aina
yz . . .
"

"Ne yapyorum ben," diye rpererek bir zamanlar "Burun


zerine" yapt konumasndaki cmleleri kafasnn iinden
defetmeye alyordu .
Ne kr bykl Kapurthala Mihracesi ne dar suratl ngiliz
aristokratlan . . . Hibiri ]. P. Morgan'n anna eriemez. Ya o
uykusuz yatanda, lm Albert'inin sargl elini tutan yal
kadn? Rus annn krklm sakal Morgan'n gcne denk
midir? ] . P. Morgan'n volkanik, halsinatif burnunun yannda
kim takar Avusturya imparatorunun sarkm yanaklann?
Kymetli meslektalanm, cana yakn meslektalanm - burunla
nnzn peinden gidin . . .
Yok etmeye alyordu o cmleleri.

3 10
Tp bilimi Morgan'n hastalndan rinofima adyla bahse
diyordu. Burnu, Dorian Gray'in rmekte olan portresinden
alnm. Ahududuyu andran bir biimde, san, mavi, krmz
benler tremi ve iyice biimsizlemi. Girdii her ortamda bu
buruna evriliyor gzler. yle bir burnu tamak cesaret ister
dorusu. O burnu grp hibir ey grmemi gibi davranmak
da . . .
"yi gnler ! " Ses Tesla'da novokain37 etkisi yapmt.
lk grmelerinde Morgan tuhaf bir izienim brakt Tes
la' da. "Biri bama uval geirmiti sanki," diye anlatt daha
sonra.
Her eyi gze alp cehennemin kenanndan aaya yle
bir gz att, sradan bir eymi gibi bumuna bakt.
Bir gmen aileyi banndracak byklkte bir minenin
nnde oturuyorlard. Masann zerinde, fildiinden oyma
bir Bizans dua kitab duruyordu. Adamiann siyahi, kadnlann
beyaz olduu tablolar duvarlarda aslyd. Koyu bir Susanna
ve htiyarlar almas, halelenmi ban kendi kolunun kvn
mnda tutan Vaftizci john ve Flaman tarz bir makyaj masas
Tesla'nn gzne arpanlardan.
Morgan, Poseidon gibiydi; asla glmsemiyor ama etra
fndakiler ebedi bir glmseme kondurmular yzlerine.
Karikatristler onu her bir koluyla farkl bir endstriyi
boaziayan bir ahtapot olarak resmediyorlard. Tekelleri d
zenlemek isteyen reformculann abalanna karlk, "rplm
yumurtay eski haline getiremezsiniz," diyordu . elik endst
risinin yannda, yeni elektrik endstrisi, gemi inas, maden
ler, demiryollan, sigorta ve bankalar da onun tekelindeydi.
Teni ve yakasndaki beyaz zamban beyazlyla sa ve
takmndaki siyah ztl ve ben buradaym diye baran o kr
mz ey rktcyd. Etna Yanarda gibi yanyordu, grl
yordu burnu.
Oda iindekiler/e beraber ate mi alacakt? Ziyareti korku
yordu.
Bir dn, heyulams bir buruna sahip hznl goril bir za
manlar ak iin her eyden vazgememi miydi?

37 Novokain: Lokal anestezide kullanlan bir ilatr.

31 1
Srad bir gzellie sahip gen bankerler milmandan
onun iin alyordu . "Morgan'n Melei" diyorlard ona. O
agzl idealislerin ou an almaktan lyordu.
Gelin o kadar e!imsizdi ki dn esnasnda Morgan'n deste
iyle ayakta durabildi.
Antik paralar, mcevherler, dokumalar, oymalar, tablo
lar, kitaplar, orijinal el yazmalan ve heykellerden oluan de
vasa bir koleksiyonu vard antika meraklsnn. Mark Twain,
Morgan'n hazinesini bu fani dnyada "ebedi bir koleksiyon"
olarak nitelemiti. Tesla'ysa koleksiyonun maddi deerinden
baka belirleyici bir rol olduunu dnmyordu.
"nsanlar hayatlan boyunca para biriktifiyorlar ama en
nemli olan, hayatn kendisini kanyorlar," diye dnyor
du Sebastiano del Piombo'nun bir tablosuna bakarken.
ifa bulsun diye Cezayir'e gtrd onu. Gelin orada ld sonra.
O da geri dnp babasnn bankasn devra!d.
Odada kasvetli bir hava vard, Azrail minenin nnde
nbete durmu kalknyor gibi.
Morgan, Tesla'nn Cen tu ry deki makalesini okumutu :
'

"nsan Eliyle Artan Enerj i Sorunu". Makaleyi vd. Dorudan


mevzuya girdi her zamanki gibi: "Sistemini anlat."
Tesla'nn iinde lklar kopuyordu, Burnuna bakma.
" Cihazm ses ve imgeleri herhangi uzaklktaki bir mesa
feye iletneye yanyor," diyerek yumuak bir tonda anlatmaya
balad mucit. "Kablo yok, mutlak bir gizlilik ierisinde. "
"Marconi'nin sistemi nasl? "
"Bakalannn tasarlad cihazlan kullanyor ama yanl
frekansta altnyor. Atmosferdeki en kk bir deiim ci
hazlannn almasna engel olabilir."
Bakma! Yanacaksni dedi kendi kendine umutsuzluk iinde.
Morgan'n gzlerinde lgn imeklerin aktn grd.
Bu adamdaki muhbir a deme lkelerde yoktu. Sansasyonel
bir adamd evet, gazetelerde hakknda atp tutuyorlard.
Hal byle olunca . . .
Tek kelime etmeden Tesla'ya devam etmesini iaret etti.
"insanla byk fayda salayacak bu giriimi ilk destek-
leyen siz olmalsnz."

3 12
Endienin kemikli parmaklan boazn kavramt. Bir
kez daha Azrail'in varln odada hissetti.
Dili kendinden bamsz dnyordu sanki. Kablosuz
mesaj iletiminin yannda, verici uzakl nemli olmakszn,
dnyann herhangi bir yerindeki cihazlan altrabilecek bin
lerce beygir gcnde enerji retiminin ve ynlendirilmesinin
mmkn olduundan bahsetti.
Baygnlk verici, kaln sesiyle devam etmesini syledi
Morgan.
Tesla Morgan'n ruhunu sezgileriyle yokluyordu, tek bir
delik buldu. Morgan konusunda, Budistlerin hakllk pay var
d.
Uyuklamak zere gibi geldi Tesla'ya. Dudan srd ama
fark etmedi. Morgan'n derin, giderek arlaan konumas
bilincini donuklatrrnt. Deli imekler tekrar akt gorilin
ufalan gzlerinde. Ferah salonda Tesla'yla grmelere bala
dlar. Alan darald, duvarlardan biri Tesla'nn srtnda, dieri
burnundayd. Ne zaman sessizlese dehete dyordu.
Kendisine ait olmayan bir sesle anlatyordu Morgan'a.
"Bahsettiim sistemlerin patentini alan kii yasal olarak,
tarafndan bulunan enerji transfer sistemi ve alternatif akmn
haklann elinde bulunduran kiiden daha gl pozisyonda
olacak."
Suskun yatrmc duman pskrtt: "Ne kadar zaman la
zm?"
"Sekiz ay"
Bir oktav daha derinleti sessizlik.
"Mali tahminleri ofisime gnder ltfen," dedi sonunda
Morgan.
Mozaik tanna Tesla'nn ayaklann bir kez daha pt ev
den aynlrken.

313
81

KOCA Bi R H i

Stanford White zm masasna ivilendi. Uluslararas


Telgraf Merkezi'nin ve tm dnyaya enerji pompalayacak mer
kezi enerji kulesinin eskizlerini tamamlamas haftalann ald.
"Yap asndan Brooklyn Kprs'yle ayn," diye akla
d. "Temel fark, kule olmas. "
Colorado'daki imekli hangar, kulenin yannda oyuncak
gibi kalyordu. Bir parkn ortasna ina edilecek, her iki Niaga
ra'dan eneji alacak. Bu enerji, Tesla'mn frtnal mesajlannn
yldzlararas seyahatinde kullanlacak. Kule, kurulmas plan
lanan iki bin be yz kii nfuslu hayali bir kentin ortasna
izildi; etrafnda evler, dkkanlar, resmi binalar.
" Caddelerin zerinde uaklar, zeplinler uacak." ocuk
gibi seviniyordu Tesla.
Manhattan'dan yaklak altm mil tede bulunan Long
Isiand'daki Suffolk County'nin Shoreham kynden bir yer
satn aldlar. at ihalesi American Bridge irketi'ne teklif edil
di, kalan ksmn inas da McKim, Mead ve White'a. Proje bir
cevap niteliinde olacak.
Tesla, "Her eye bir cevap niteliinde," diye sevindi.
Arsa temmuzcia hazr olacakt.
"Wardenclyffe Projesi trnn en muhteem rnei ola
cak! "

314
Yerel gazete Port ]efferson Echo' da, kule, Tesla'yla Marconi
arasndaki ekimenin temsili olarak resmedilmi.
Ama o malum "gerek hayatta", yatnmc E. H. Harriman,
Morgan'n N orthem Pacific irketi'nin yansn gizlice almt.
Morgan esip grledi, tm dnya tepetaklak oldu.
"Ne pahasna olursa olsun geri aln ! "
Hisseler, asansr gibi ykselip alalmaya balad.
9 Mays'ta N orthem Pacific hisseleri yz elli dolardan bin
dolara ykseldi. Dier hisseler hatt. Yeni yzyln ilk ylnda
kalpler daha adil, daha hassas, mzik giderek daha tatl bir hal
alrken ou yatnmc ellerindeki her eyi kaybetti.
letmeler arasndaki bu sava yalnz borsann deil Tes-
la'nn giriimleri zerinde de kara rzgarlar estirdi.
Kzlkafa White, "abuk gel ! " dedi telefonda.
Yirmi yllk hukuklan vard, senli benliydiler.
"Waldorf'a m?" dedi Tesla.
"Hayr, ofisime."
Ofis, White'n tasarlad binadayd. Nevrotik arkada
masadaki katlan hizaya sokarken syleniyor, Tesla dinliyor
du. Rossetti'nin Beata Beatrix'inin erkek versiyonunu hatrlatt
Tesla'ya. Koskocaman bo bir oda; izim masalan, zerlerinde
pencerelere dnk yeil lambalar. Hemen yukanlannda Leonar
da'nun Vitruvius Adam. Bir de duvarda sntan, Okyanusya ka
hilelerine ait bir maske. Ne ii var burada? Ne zaman ieri gn
girse, evre binalar kendi i klanyla karlk veriyorlar.
White'n salan, gnele her temasnda alev alyor. Yanlannda
papazlanyla gelen ak yal cadlann kendisinin sonu olacan
dan yaknyar hala. Wilde'n son kitab ktndan beri bazlan
White Darian Gray diyor ona. Yan hi gstermiyor.
"Sizin kadar ien biri alkolik midir?" diye sorduklannda,
"Tabii ki ! " diyor.
Tesla en din ses tonuyla, "Sana ilemez bunlar. Baka
trl bir eysin sen," diyerek onu yattnrd.
yle ite . . .
White, buulu gzlerle uzaklara dald.
" arkadam McKim'le tan. " Konuacak gc zar zor
buldu kendinde.

315
Al yanakl, ince, oynak kal sevimli bir ocuktu McKim.
Tenisten, balk tutmaktan ve pek konumayan balklardan
holanyordu. O kadar az konuuyordu ki kendi sesine kendi
de amyordu. Tesla saylarla, ilk kez ocuun atk kalann
da yzleti.
Morgan anlamay imzalamadan nce Tesla'nn dier pa
tentlerini teminat olarak almak istedi. Grmeler sonucunda
iki yeni endstri; kablosuz transfer ve Tesla'nn yanardner
Morgan'n kontrolne geti.
"Bu anlamayla belini dorulttun," dedi McKim.
Tesla hem Marconi'ninkinden daha iyi bir sistem ve ana
patentlere sahip olmu hem de Amerika'nn en gl yatmm
csn arkasna alm oldu.
McKim, "Piyasalann sakinlemesi ve Morgan'n hemen
paray vermesi ihtimali zerine kurmutun planlann," diye
rek bir konuya dikkat ekmek istedi.
"Evet, Morgan paray geciktirdi ve bu gnlerde krediyle
bir eyler almak imkansz."
McKim, "Krizden dolay yz elli bin dalann yansn d,"
dedi serte. Kald ki bu ne anlama geliyor biliyorsun . "
Tesla, Yakup'un meleiyle savat gibi kendi megaloma
nisiyle savayordu.
Fabrikalar, dkkanlar bir anda yok oluverdi.
Dierlerinden vazgeip yalnzca bir kule mi ina etsek so
rusu kald geriye.
"Durun bir dakika, " diye kt S tanford White. "Tek bir
kulenin inas bile dndmzden pahalya patlayacak. "
"Brakalm uaklan, zeplinleri, kendi balannn aresine
baksnlar," dedi McKim.

316
82

KAY I

Yeni yzyln ilk ylnda yamurlu bir Sal gn, aka


mst saat altda bir ift kehribar rengi gz, yzlerce altnsa
ns ille kvrck san sal bir olan Tesla'nn nne dikildi.
ocuk, "Ben, Stevan Prostran," diyerek kendini tantt.
Daha ok Huckleberry Finn'i andrnt Tesla'ya. Gne
e bakyormu gibi ikide bir gzlerini ksyordu. apkasnn
kulak bizalannda -daha nce apkay bir at taktndan- iki
delik vard.
"Stevan'n oluyum," diye ekledi ocuk.
" saattir bekliyor," dedi Astoria'nn resepsiyonisti.
Olann ruhunu zmeye alyordu Tesla. Pikin, ya-
pay, hazr ve nazr. Binlerce kk penesiyle Tesla'ya sald
nyordu. Bir aydnlanma geldi, sonra snd k. Az bir ksm
kald zernedii. Her ey ocuk asndan mmknd ama
yine de onu iten ie kemiren bir ey vard. . . Korkuydu bu.
Tesla geri ekildi.
ocuk aa yukan on yandayd.
"Stevan'n olu ! "
Hep Stevan' bulmak istemiti. E n zor gnlerinde kendi
sine, "Gel ! " diyen Stevan, sabahlan fnndan taze ekmek geti
ren, okyanusu ilk grte tanyan Stevan. Dumandan dolay
havann asitsi bir hal ald Homestead'de arant onu.

317
"Babam anlat, ne durumda? " Tesla kanepeye yaklat, o
lan meneke kokuyordu.
Olan kol yenlerini parmak ularna kadar ekmiti.
Olan biteni anlatrken aznn bir kesinden konuuyordu.
Bir sre Chicago'da et sektrnde alm Stevan. Daha sonra
Pennsylvania'daki kmr roadenine gemi.
"Nasld hayat?"
"Ktyd maalesef! "
Pennsylvania Wilmerding'den Saint Louis'e tanm.
Orada dul bir kadnla evlenmi. ocuklan olmu. Kadnn
len kocasndan olma ocuklan da varm.
"Sonra Karadallada tant babalk, " diye anlatmaya de
vam etti zgn bir halde. "Utah'a tandk Bir madende al
maya balad."
Tesla uzun parmaklarndan biriyle iaret etti. Waldorf'tan
keturo bir garson geldi.
"Sandvi ve meyve suyu," diye fsldad mehur adam.
"Scofield, Utah'daki patlamay duydunuz, di mi? " Srp
gramerinin inceliklerinden bihaberdi olan.
Tesla ban sallad: "Duydum."
"Tren dolusu tabutlarla geldiler kasabaya. Babam, yara
land esnada maden kuyusunun dndayr. kr ki eli
mizde mezara koyacak bir ceset vard. Katalik mezarlna
gmldkten sonra baz berberler papaz geri evirdiler."
Birlikte Amerika'ya geldikleri Saturnia'nn gvertesine geri
gitti bir an, Stevan'n sann ehresi gznn nne geldi. Tuz
lu meltem salarn dalgalandnyordu. Bir yanda umutlar, bir
yanda korkular. . . Amerika'da kendisini bekleyen gzel gnleri
hayal edip heyecanlanrd bir an, korkmaya balard sonra.
"Babalk iyice kamburlat madende." Prostran, ruhsuz
bir ses tonuyla anlatmaya devam ediyordu: 'Tamamen kam
bur oldu. Onu o halde tabuta nasl koyacamz bilernedik
Meyhaneci Bacic, gs bizasndan bir kayla balayp dz
letiTneye alalm dedi. O gece meyhanede, cenaze banda
tuttuk nbeti. Yzleri kurumlu iki arkada bizim trklerden
birini sylemeye balayacaklard ki . . . "
Bosnal bir adam kadeh kaldrd: "Salna Stevan ! "
Tabutta yatan Stevan o saniye srayp doruldu.

318
Kadn erkek demeden herkes birbirini ezerek kamaya
balad. Etrafta ekilen sandalyeler . . . M eyhanenin nnde bi
riktiler. l kokusu vard hava. Meyhaneci kapdan ieri yle
bir gz att.
Gen Stevan, azndan kanlan kulaklan duymuyormu
gibi anlatyordu babasnn hikayesini.
"N'apyor? " diye sordu insanlar.
"Orada ylece oturuyor. "
Annem feryat etti: "Eyvahlar olsun! Bamza gelenler! "
Meyhaneci, gm eyreklerle meyhanenin ortasma top-
lanm kalabahn arasndan kp dikkatlice mevtanm yanna
yaklat.
"Dikkat et, Mijo," diye bard kars.
Mijo rahat bir nefes alnca herkes rahatlad.
"Buraya gelin millet, yok bir ey ! "
Tesla aklna mukayyet olmaya alyor, gzlerini oval
yordu, "Ne oldu?" diye sordu Stevan'a.
"Kay kopmu ! "
Tabuta sduabilmek iin baladklan kay kopmu,
tm hayatn beli bkk geiren Stevan son defa belini do
rultmutu.
"Babalk, anca ldkten sonra bakaldrm oldu. Belini
doru lttu ama o saatten sonra ok geti."
Bir yabancdan bahseder gibiydi olan: "yle olunca
ite, babalk ld, annem de ocuklu, dul bir adamla evlendi.
Adam eve ge gelir, annem de gn iinde yaptn hatalan
sayard bir bir. Adam da kaldrr dverdi beni.
"Rahmetli babalk sizinle tanyar olmakla vnr, ayn
gemide gelmi olduunuzdan bahsederdi. Gittiimiz her yer
de sizden bahseder bizim insanmz. yle ite . . . "
Sadece bir merhaba demek iin geldim diyordu olan
ama skt dilerinden baka hibir eyi yoktu, belliydi.
Tesla, 'Tabii," diye cevaplad hi sorulmarn soruyu .
Scherff'in yannda yatacak bir yer ve laboratuvarda ucun
dan tutulacak ufak tefek bir i ayariad ocua. Ahbaplan,
"Srp hizrnetkan"nn, o gnden Wardenclyffe gnlerine dek
Tesla'nn peinden ayrlmadn fark etti.

319
83

PYG MALION

Tesla balarda Wardenclyffe'te kalmyordu -yataca bir


yer yoktu-, yine de her gn gidip geliyordu. Long Island tre
nini kullanyordu. Stevan Prostran'n boaltt, Waldorflu Os
car'n doldurduu Ali Baba'nn efsunlu sepeti kampartmanda
arkadalk ediyordu.
Kk yol arkada, gen yata o denli alt iin yak
nyar mu yoksa vnyor muydu belli deildi.
"Bak," dedi. "Avucumun ortasnda sigara sndrebiliyo
rum. Gstereyim mi?"
"Bana kalrsa sigaray brak, bir eyler okumaya bak,"
dedi Pygmalion.
Stevan Prostran itaatkar bir ekilde sayfa kantrmaya
balad. ilk sayfann al allegro:
Bakan Buffalo'daki Panayrda Vuruldu! Gsnden ve Kar
nndan Yaraland! Kurunlardan Biri kanld, Dieri Bulunamad!
Anarist, Clevelandl Suikasti Leon Czolgosz!
kinci sayfa adagio:
Bakan stirahat Ediyor! Doktorlar yileeceini Sylyor! Sui
kastnn tiraf! Saldn Gndr Planlanmaktayd!
Sonra final, kreendo:
Bakan lm Deinde! Bayan McKinley'nin Durumu Ktye
Gidiyor! Roosevelt Bakan!

320
"Theodore Roosevelt bakan oldu," diye tekrarlad Tesla.
Long Isiand'n ak mavi krfezleri tren camlannda panld
yordu. "Hzl giden adamn omzunda kayg duramaz," diyor
Roosevelt. "Evi orada. uradaki de Whitelann malikanesi. ] ef
ferson Liman'ndayz, az kald." istasyonda Stanford White'n
ofr karlad byk Prospero'yla kk Caliban'.38 st
ak buhar l lokomobille Wardenclyff'e vardlar.
"Ah, masmavi gkyz ! Gne ! " diyordu ofr koca elle
riyle lokomobili ekerken.
Araba sallandka yolcular hopluyordu. Tepelerindeki
mavi gkyz Soreham zerindeki beyaz deliin etrafnda
dnyordu sanki. Usuz bucaksz patates tarlalann getikten
sonra yzlerini gldren manzarayla, Wardenclyffe'iyle kar
latlar.
Mantan andran tepesiyle birlikte, orijinal tasannnn
yan uzunluundaki elik kule on sekiz katlyd.
Tesla, asistanlan Scherff'le Czito'ya, "Yeraltna yaplacak
ek odalan da hesaba katarsak orijinal planmla orantl bir i
kacak yine de," diye anlatmaya balad.
nasma baland ya, nemli olan o. Haydi bakalm!
Onca iin arasnda Diekinson Eli'ye poz verecek zaman
buldu Tesla. Eli ynlendiriyordu: " ekidzen ver kendine."
Fotorafta Tesla iaretparmayla ban destekliyor, gzleri
nin etrafndaki kazayaklan belirginlemi.
Stevan Prostran' da fotorafiad Eli. Fotorafianma kor
kusuyla, var olmann sevinci arasndaki atma hali illi y
znden okunuyordu.
Wardenclyffe'teki her bir makine ve borunun fotoraflan
masn istedi fotorafsmdan.
Dalgac Prostran'a anlatyordu: "Buradan, arabalara ve
gemilere kablosuz elektrik aktann yapacaz. Yapay imek
lerneyle yamur yadmp ampul yaklm gibi gkkubbeyi ay
dmlatacaz."
Tam olarak yazld gibi olmam, kimin umurunda?
cat stne alrken duvarlar ve snrlar yok olur. Gzlerine

38 Prospero ve
Caliban: Shakespeare'in Frtna adl oyunundan iki karakterdir. Pros
pero: Milano dk. Caliban: Prospero'nun klesi, ucube.

321
den altn bantla keif hazz iinde yzerken kim takar proje
sinin dnya sermayesinin yzde onuna sahip iyi huylu gorille
imzalad anlamayla uyumayn?
johnson kt: "Bak! Morgan asla affetmez. "
Tesla kestirip att: "Ya ya . . . Bir de ek olarak gezegenlera
ras iletiim ve uluslararas zaman lm iin aparadar ek
leyeceiz. Yalnz kablolan deil gazeteleri de ortadan kaldra
caz. Kimse kullanmaz olacak nk. Herkesin elinde kendi
haberlerini yayniayaca ucuz aletler olduktan sonra ortada
gazete kalr m? "

KiME iNANlYORSUN?
Kule, yan komu De Witt Bailey'nin kabuslanna giriyor-
du.
Fakat Tesla'nn gznde, kule bir Tayflar Kabaresi'ydi.
Onun Kristal'i, Evren'i, her yeri gren Eiffel Kulesi. Hayatla
hayal alemi arasndaki snn belirleyen yer, yeralt enerjileri
ne odakl bir tnel. Pico della Mirandola'nn nl sylevinde
anlatt insan gibi, Tesla da o kulede, bir yannda melek bir
yannda eytanla dikiliyordu. Bu bilimsel-ftrist harikalar di
yarnda, dnyann merkezine uzanan kuyulada cennete yk
selen kule arasnda yetiecekti Prostran.
Stevan alnn kntrmay huy edinmiti. Tesla alnna ha
fife vurdu : "Knklk yapar o."
Tesla'nn arkadalan bazen ocuk bazen gen adam der
lerdi Stevan'a, Stevan da ona gre hareket ederdi.
Pygmalion'un alkarn kestii zamanlarda ou zaman,
"Beni sindiriyorsun," ifadesi olurdu yznde. Bazen Tesla'ya
ciddi bir bak atp, "Babam m oldun imdi?" diye sorard.
Bazen de bumunu kntnp Tesla'y soru yamuruna tu-
tard:
"Cehennem nerede?"
"Tanr ktleri neden yaratt?"
"Kimi seversin? Kime gvenirsin? "
"Bu soru yeterince ak olmad. "
"Gvendiin biri olmazsa o kii eytan olur."
Youn bir farkndalkla bakt ocua. Yzne baknca ne

322
gryordu ? Gzler aynk, diler daha da aynk. Kntnlm bir
burun. Aptal, cokulu bir glmseme. ten ie olgunlayor
olabilir mi? Yoksa yznde yeni bir kurnazlk veya erdem iba
resi mi belirdi?
"Sevilmeyenlere yer yok dnyada, ha? "
Stevan sormaya devam ediyordu.
Bir daha sordu : "Sen imdi babam msn? "

323
84

H U KU KU M UZ ESKiYE DAYAN l R

Stevan yaknlardaki Southampton sahiline kotu, uslu


uslu duran martlan kovalad. Kumiann stnde cansz banka
memurlann andran martlar, havalannca gkyznde kutsal
varlklara dntler.
Su srata srata okyanusa kotu. Atiantik'in dalgalan o
kadar souktu ki ayaklanna kramp girdi.
Tesla'yla Robert Underwoodjohnson kydan onu izliyor
lard. johnson'n gr byklan sakallanyla birlemi. Kelebek
gzln kondurduu taht imi. Favorileri hala siyah ama
aa doru inildike kllar kulamaya balyor. Gr sakailan
korkun duruyor. Bir zamaniann yakkl airi yas tutan bir
aslana dnm.
"Lexington Bulvan 273 numaradaki gibi her ey," dedi
Robert. "Hizmeti Nora hala parmaklanyla kumaiara su ps
krtp t yapyor, tden buharlar ykseliyor. Katharine
kilimin altnda gm 1 dolar saklyor, hala orada mdr bil
miyorum ya, Nora doru dzgn temizlemiyor. Ona gven
olmaz ! Il. Richard Higginson saate havlayp duruyor. Luka'y
bilirsin, hukukumuz eskiye dayanr."
Kedilere alerjisi olduundan gzleri hep krmzyd. Kate
seviyor diye brakmyordu kedileri.
"Tek kayda deer ey, Owen'mn evlenmi olmas. Senle

324
benden baka, yegane olan ocuu olarak senin Stevan kal
d."
Owen' at arabasyla gezmeyi seven bir yumurcakken
tanmt Tesla. Tenisi dirseinden yaknan bir atlet, yoru
cu tanmlamalara meyyal bir filozof olmutu. Tann'nn Oklan
adnda bir roman kmt bile. Yakklyd, sadece burnun
da hafif bir erilik vard ama salan yerindeydi. Kobalt mavisi
gzleri erevesiz gzlklerinin ardnda hayal meyal grn
yordu. Kendi kans dahi bir gn trasz grmemiti Owen'.
Tm bunlar biraz moral bozucuydu Tesla'ya gre. Kusursuz
luk, tamam. Peki, sper bakml olmaktan ok daha gzel ey
ler yok muydu hayatta?
Allantik'in ba dndrc rzgan bulutlan aydnlatyor,
gzleri yakyor, ufuklan ayordu.
Dalgalar geliyor, gidiyor.
Vuruyor, vuruyor, vuruyordu.
Zarif, gri bir takm ekmiti Robert. Kravatn zd, ya
kasm gevetti. Rzgan boynuncia hissetti. Sonra ayakkabla
nn kard.
Ellerini bellerinde kavuturup salilin bir ucunda yr
dler. Dalgalar vuruyordu ayaklanna.
aprt! aprt!
"Wardenclyffe'ten Morgan'n yat Corsair'e mesaj gnde
rebilir miyiz? " Robert'n sesi, dalgalan ve Stevan'n banlan
n bastryordu.
Tesla kaytsz ca cevap verdi: "Elbette."
Dalgalar geri ekildi. Okyanusun slak glgesi peleri sra
takip ediyordu adamlanmz.
Robert, Yaral bir geyiin gzleriyle bakyordu eski arka
dana. Lanetlenmi bir ruhun sesiyle yalvard: "Yap yleyse.
Salla gitsin, Marconi'den nce bir mesaj gnder ona. Daha
nce de syledim, yine sylyorum. "
Koca kulaklan Robert'n sylediklerini iitmesine iiti
yordu ama o, daha ok kardan ne iiteceine taklyordu.
Tpk Sokrates'e olduu gibi iindeki kt ruh baka eyler
sylemeye devam ediyordu. Belki de beyhude, belki de bo
heves? Kendisine kar kan koca dnyaya kar durmas iin

325
bu inatl gerekli belki de? Mantnn peinden gitmiyor, o
byk kararlan ruhu veriyordu.
Gne nn inanlmaz panlts altnda tepenin yama
cndaki sert imleri didik didik etti. "Don Quijote bir cana
var." Robert'a dank etti. "Bakalannn ahsiyetlerini yutan
herkes eytanidir. Don Quijote mantndan geriye kalan, ola
s hayatndan kesitler dnda bir ey deil."
Johnson ne demiti Tesla'ya? Nefret, zsaygyla harman
lanabilirdi. Yeryznn en byk kendiliinden ortaya kan
enerjisini vcuda getiren zihin, szlemeli zorunluluklara ve
trl toplumsal oyunlara mstahakt.
Rzgar, uzun imleri yalayp geiyordu.
Stevan elinden tuttu. Burnunu kntrp sordu : "Babam
msn imdi sen?"
"Hayr," dedi Tesla serte.
Son birka yldr Dane'yi grd tm ryalan yazyor
du . Baz zamanlar alt ay ryasna girmedii oluyor ve rahat
lyordu. l ya da diri, rakibi yoktu artk. Tehlikeli dierleri
yoktu. Zaman yoktu. Dnyann merkezinde kendisi vard,
Marconi'yse anca o dnyann gri eteklerini parselleyebilmiti.
Tesla tedirgin oldu. "Korkmal mym? Kastettiin bu
mu? "
Tesla'nn fkelenmesine pek alkn olmayan Johnson
kalann att. "Wardenclyffe'te yaptn ey Morgan'la imza
Iadn szlemeyle uyumuyor. Adam sadece borsa raporla
nn iletecek kk bir kule istiyor. " Banyordu neredeyse, o
esnada gzlk camlannn ardndaki gzleri giderek byd.
O lanet olas burnu hatrla! O kk siyah gzlerindeki ineleyici
ifadeyi dn! Bir Jsltsyla nasl donakaldn dn, Morgan' d
n Nikola!
"Dikkat et," dedi Robert. "Sendeki bu stnlk hissi tek
tarafl, mahvediyorsun hayatn ! "
"Neydi bu imdi?"
"Akln bana topla ! " Banyordu bu defa. "Morgan asla
affetmez."
Peh peh peh! Byle szlemenin . . .
Robert deliye dnd. Bir tuhaflk, yalnzlk halesine hap-

326
solmu gibiydi arkada. Zevki sefann kollanna dmt,
insanlan yok sayyordu.
"Halihazrda Marconi'nin kablosuz sistemini kullanan
ka gemi var, biliyor musun?" Yutkunmaya alyor gibiydi,
devam etti. "Yetmiten fazla ! ou, her ikisi de anavatan olan
Britanya ve talya'da. Geri kalan da mehur armatrlklerde;
Cunard Line ve North American Lloyd."
Kk Stevan yksek sesle taklnaya devam ediyordu.
Kyda, dalgalarla tepeden trnaa sland, sonra usuz bucak
sz okyanusa geri kotu. Kendini dalgalara brakarak, bir de
nize ekilip bir kyya srklenmeyi seviyordu. ie gemi
kpkten desenler arasnda oradan oraya srkleniyordu.
Tesla Atiantik'in ba dndrc yla kendinden geti.
Robert, grm geirmi terbiyeli bir ses tonuyla devam
etti: "Marconi'nin vericileri, ngiltere'de Poldhu'ya ve rlan
da'da Crookhaven'a da kurulmu."
Bu sevdal uyurgezeri uyandrma abalan bounayd. Ah
sevgili okur, endieleurneye baiasanz iyi olur!
Rzgar esiyor, Robert usanmadan, mantkl bir ekilde
anlatyordu. Tesla'dan ses yok. Ucu buca olmayan okyanus
uulduyor. Boyunsuz martlar Cunard Line alanlan gibi
kumsalda kasla kasla volta atyorlar. Tesla heybetli gzleriyle
ufka bakyor.
Prostran souk dalgalar arasndan banyor. Kendine sa
nlyor titremekten. Martlar kanatlann aynatmadan gkyz
nn eitli katlan arasnda rzgarla uuyorlar. Stevan ayakla
nn silkiyor. Dalgalar ekilirken kurnun deien rengi olan
elendiriyor. Martnn biri gkyznden inen kla birlikte
aa szlerek bir kayann zerine brakm olduklan sepet
ten sandvi kapp gidiyor.
"Aaa ! " Parmayla havalanan marty iaret etti Stevan
bararak, eleniyordu.
Saylabilen kaburgalanna sanlarak Tesla'nn yanna ko
tu, elinden tuttu: "Babam msn imdi sen?"

327
85

SESS i Z M UCiZE

Stevan sigara iiyor, Wardenclyffe'in oralarda amuda kal


karak geziyordu . Tesla'ya gelip, "Rasticevo'da kzlar u arky
sylyor bak," dedi. "Amerika, tm paran kaybedesin; senin y
znden oldum bir dul adama gelin. "
"Git v e bir eyler oku ! " dedi Pygmalion.
Kaamak bir bak att Tesla'ya. SklmL ama itaatkar bir
ekilde bir gazete at:
Hollanda Kraliesi Kocasyla Tartt. Kirke Denizcileri eytani
Nebatatla Besliyor. New York'ta Irklararas atma: ki Kii Bak
land. Odysseus'un Ithaha'ya Dn Katliamla Sonuland. talyan
Hkmeti Amerika'daki talyanlann Haklar iin Mcadele Veriyor.
Luxor'da Alexander Yehuda'nn Olu lan Edildi. Arnavutluk'taki
re Th lliri rr fura
"Brak o safsatalar," diye kt Stevan'm gnlsz ma
nevi babas. "Bunu oku."
Platon'un len'ini tututurdu eline. Prostran kitab alp
laboratuvann gizlice sigara itii kuytulanna ekildi.
"retmenlerin sylediine gre, 'akll olup dilerimizi
fralamalyrnz,' diyormu Sokrates," diye homurdand Ste
van. "Ama ben onu kastettiini sanmyorum . . . "

Baz zamanlar Tesla'ya Stevan'm bir eylere sayg duy


masm salamak imkansz gibi geliyordu . Stevan, Waldorf'un
abas Oscar'n gurme yemeklerinin yannda patates k-

328
zartmas yemeyi seviyordu. Srp Huckleberry Finn, Birleik
Devletler'deki ulusal parklar gibi, sonsuza dek medenileme
meye ant imiti sanki.
Bu arada Shakespeare frtnas Marconi'nin ngiltere'deki
istasyonlann yerle bir etmiti. Kasm aynda ayns rlanda'da
kilerin de bana geldi.
Robert'tan telgraf geldi: "Bu bir frsat, acele etmen lazm! "
StanfordWhite'n Bakan Roosevelt'le ayn otomobil ku
lbne ye olduunu duyan kk Stevan Prostran sevinten
lgna dnd . Hzl giden adamn omzunda kayg durmaz. White
yeni ald iki kiilik elektrikli arabasyla aldacele Wardencly
ffe'e gitti. Kzl salan alev alevdi.
"Birka ufak ii var, elden geirseydim lamba gibi yana
cakt," diyerek arabasyla vnyordu .
Stevan aralay seviyordu.
"White aznn tadn biliyor," dedi hayranlkla. Kolek
siyonundaki sanat eserlerini ak artrmada satarak borcunun
yansn kapatmay umuyordu hastalkl penis. White bir yan
dan sigara iiyor, bir yandan gergin gergin volta atyordu oda
da. Gece oldu. Yanan sigarasnn ucundaki alcvlc karanlkta
daireler iziyordu. Derken, apar topar kalkt. akllardan te
kerlek sesleri geldi. Snmemi bir sigara frlatt arkasna doru.
Bu arada . . .
"Marconi ngiltere'de daha az elektrik tketen ama daha
kuvvetli bir kule ina etmeye karar verdi." Scherff Tesla'y bil
gilendiriyordu. "Alclar balonlarn ierisine kuracakm."
itaatkar Stevan, Platon okuyordu .
"Sofistlcr ilim deil g aray iindedir. Ama gel gr ki,
g aray iinde olmalarna karn zeki ve merakldrlar da.
Bylece bir yerden Hakikat aray patlak verir. "
Stevan okuduka, Tesla'nn da Sokrates gibi insanl in
sana tercih ettiini daha ok dnyordu .
kran Gn iin, Johnsonlar Tesla'y Mainc'deki Bar
Harbour'a ve evlerine davet ettiler. Bir notla davetlerini geri
evirip yle imza att: "Mesafeli Nikola ."
Alcibiacles len'de eski azia konuuyordu, Hani u o
unun peinden kotuu gzellik, mal-mlk, itibar var ya, hibir ey

329
ifade etmez Sokrates'e. Tenezzl etmez ne bu saydklanma ne de
bunlara sahip olanlara. Onun iin bir ey ifade etmiyor insanlar.
Ah, evet, Marconi ve asistanlan sonunda alc antenieri
ykseltmeyi akl edebildiler. 13 Aralk Cuma gn, dolu fr
tnasndan sonra atmosfer durulduktan sonra, bir S harfi iin
vuru aldlar.
"Ee, yani?" Ellerini beline koydu Tesla.
O saniye bykl asistan tekrar sahnede belirdi.
Gzlk ereveleri at nalndan bozma! Botlar askeriyenin
deposundan ! Elleri ve yrei saf altndan: Scherff!
Bir an bile krpmad kahverengi gzleriyle korkun
kalnlktaki gzlk camlannn ardndan dikkat kesilmi ba
kyordu. Gzleri idolne kilitlenmi. Hi hasta olmaz, hibir
eyden ikayet etmezdi Scherff. Tesla sol cebinde paralanna
ayrlm iki saat tadn dnyordu. Sa cebinden de bir
akrep karsa armazd.
Scherff!
Kamburu km, hacaklar aynk, kare bir vcut.
Bir yanda drstl , dier yanda sakarl. . . Hakikat' e
sakarca besledii sevgi o anki durumla baa kmaya yetmi
yordu .
Marconi S harfi iin vuru almt.
"Vay anasn! " N efesi kesildi Scherff'in.
Kollan havada baheyi turlad bykl Scherff. Alama
Duvan nndeki Yahudi gibi indirip indirip kaldnyordu kol
larn. Patlad sonra: " sessiz sinyal! O sinyal elik kule
mizin sonu olacak."
"Yani? " Kstah tavrlanna devam ediyordu Tesla.
Marconi Tesla'y sollamaya balar balamaz, bir alay cm
b patlak verdi. Tm operalarda tekdze ritimle alaya alnd
Tesla. Berlin Operas, Paris Operas, Milana'daki La Scala . . .
Pygmalion, Stevan Prostran' ihmal eder oldu. Platon'un
len'ini bir kenara brakp tekrar gazete okumaya balad ocuk:
Hayvan Haklan Savunucusu Dernek Yal Domuz Grelerine
Kar. ocuk Kuduzdan ld. ngiliz Bankerler Umutlu. Tost Al
maya Gitti, l Bulundu. Cenaze Fotoraflanmak zere Mezardan
kanld.

330
86

Behemot39

ocukken babas rolden role girdii zamanlar korkard.


ileride bir gn kendi ina ettii kulede kendisinin de rol
den role girecei aklnn ucundan gemezdi. Kimlii belirsiz
glerin kendilerine biilmi rolleri sergiledii kiisel tiyatro
sahnesiydi kule. Yksek voltaja belenmi, kimliini yitirmi
bir gce dnt Tesla. Parlak bir girdap oldu sonra. Derken,
farkl seslerin birbirine girdii dnya parlamentosu . . . Hepsini
gkyzne gnderecekti.
Gelecek senenin sonunda kulenin ykseklii altm met
reye ulat.
O noktada kelimenin tam anlamyla sfn tketmiti.
Yuvarlak hesap otuz be bin dolan kapatmak iin etrafta
ki eyalan satt Don Quijote'miz.
Ama bor kapanmad.
Bunun zerine George Scherff koca yumruklann masaya
vurup yle dedi: " te imdi osilatr imal edip kendi floresan
lanmz gelitirmenin zaman geldi."
"Ama . . . ,

"Yapmak zorundayz ! "


Birka ay sonra Tesla Scherff'in omzuna dokunup mal-

" Eyp Kitab 40: 1 5-24'te ad geen dev yaratktr.

33 1
cubiyet iinde, "i kiralayp kubbeyi tamamlayacak kadar
para biriktirdik," dedi.
iler perin cvatalanndan kulaklan duymaz olmu , ba
nyordu . Port jefferson halk yeniden uykulanndan uyanr
oldu.
"Yakala! "
"Dikkat etsene jack, parmam kopartacaksn ! "
Elli ton arlndaki elik tacn gururla tamamlad Tes
la. Elektrik, kubbede depolanp oradan havaya veya evrenin
derinliklerine iletilecekti. Bu nedenle kubbe mantar eklinde
ina edilmiti.
Evrenin derinliklerine mi?
Evet, nk yap yerin on kat dibine iniyor. Tam tekmil
bir katakamp sistemi yerletirildi kulenin altna.
eytani enerj ilerin uultusuyla kulenin kkleri elektrik
leniyor, soluk benizli ller istirahatgahlanndan kaldrlyor
du. Ba dndrc yeralt merdivenlerinin banda Dante'yle
Vergilius, Tesla'y sabrszca bekliyordu.
En tepedeki "Her eyi Gren Gz" Odilon Redon tasar
lamt.
Rzgar Wardenclyffe dolaylarnda lgn bir flt gibi
alyordu. Tesla cami merdivenlerini andran merdivenlerden
inerken, rzgar elik kirileri yalayp geiyordu. Derinlik, be
raberinde daha fazla derinlik getiriyor. Sacaklanna baka baka
kubbeye trmand Tesla. Karsnda ak kpkl okyanus, be
yaz balinalar, elektrikli bulutlar . . . Fikirleri Tesla'yla birlikte
kat kat ykselirken, gkyznde oksesli bir beste alnyor
du. Bu bitimsiz, elikten halsinasyon sayesinde yeni ktalar
kefedecekti. te dnyada neler dneceine yle bir gz
att tepede.
Gece olunca gkyznden New Haven'a doru bakar, ta
kmyldzlann seyre dalard. Yldzlada dinarnonun hala bir
letirilemediini dndke ani bir titreme gelir, yalnz adam
umutsuzlua derdi.
eytan onu bu yksek promontoryuma karp dnyann
tm milletlerini nne serdi. yle dedi, "Bunlarn hepsi se
nin olabilir. Bana hizmet etmen yeterli."

332
"Hayr! " diye cevaplad Tesla.
eytana uymamak iin yksek voltajl akmla dezenfekte
etti kendini, parlak anafora atlayp ykseldi. Ayakulanndan
ge k ykseliyordu. Ayaklanndan tap dizlerine kt son
ra. iini dolduran k seli uyluklann sanp kalalanna yksel
di. Hadiseden sonra kubbesinin Her eyi Gren Gz'n altna
mahzunca kvnlp terk edilmilere has o hznle uykuya dal
d. Aziz Sebastian olmutu ryasnda. Yaralar yerine alm
gzler vard vcudunun her yerinde. Wardenclyffe'in muhte
em gzne ire baka bir gz oldu mistik bilim adam.
White bir gn sarmal merdivenlerden inerken, "Golem'i
burada m dnyaya getireceksin?" diye sordu.
mparatorun kardei, Prnsya prensi Henry, krom kap
lama koridor boyunca peleri sra geliyordu. Rus an, biraz
kuzenini andnyordu. Grnrde demirden olma Wardencl
yffe, Tesla'nn hayallerinden rlyd aslnda. Etrafta metal
mumya lahiderini andran saysz bobin, knlgan, titrek kl
ampuller. . . Hayalleric rlm odalar ve kumanda panelleri.
Okyanus manzaral kubbeye ktlar. Sonra zemin kata indiler,
Waldorf'un aba Oscar'n ara scaklanndan attmp sesleri
nin yankland mekanda sohbet ettiler.
Daha sonra prens aynld.
Sonra garson.
Ardndan White.
Ho sohbet yerini sessizlie braknca Tesla'ya dank etti:
Artk satacak bir yer kalmamt!
O gece, bir zamanlar Milutin Tesla'nn da muzdarip oldu
u ba ans ve uykusuzluktan dolay hayalet kulede dolanp
durdu. ocuk hemen bir sigara yakt ve "Neden uyumadn? "
diye sordu.
"Ben uyumam. "
Nihayet uykuya dalabildi, Dane girmedi ryasna; onun
yerine kozmik kabuslara dald. Kaos iinde yzen kaos ve
kendi zgcyle nefes alan o "Tek ve Bir Olan" vard bata.
Efendi sonradan fark etti ki Kaos zannettii ey Dnya'nn ta
kendisi.
O ryadan sonra gszlk hissi kayboldu.

333
Kulesi hala elindeydi.
Kozmik payandasyd kule. Bu kule sayesinde gkyz
nn maviliinde salnr, yeralt dnyasnn atelerine dalard.
Krom manivelay ekerek haykrd. Bir eyler haykrianna
uuldayarak karlk veriyordu.
"Brr-r-rummm! "
Sfn tketmiti.
"Her ey balamadan bitti. Buraya kadarm," diye mnl
dand.
Yerkre ve gkkubbenin gleri, iindeki canavan uyan
drd. Patlamalar katran karas geceyi rahat brakmad. Yap
titriyor, sallanyordu.
Karanlk da sallantlara dahil oldu. l domu kulenin
yaratcs fena halde tehlike kokusu alyordu. Aslanla uyuyor,
kurtla yiyordu. Umutla birlikte tm iblisler de Pandora'nn
kutusundan salverildL
Morgan'a umutsuzca mektuplar yazyordu. Aklar gibi
eziyet ediyordu kendine: Bir kez daha . . . Bir mektup daha ya
zaym, bu defa derdimi anlayacak.
Fakat g, anlamakla ykml deil. Yanl anlama, g
cn kendisini ispat etme yollanndan biri zaten.
zgnm ama bu defa yatnm yapamayacam. Hi kimsenin,
beni senin kadar hayal knklna uratmasna msaade etmedim
diye cevap verdi Morgan.
Lukretius gnein her gn yaklmas gerektiine inanr
d. Morgan'n mektubu zerine Tesla gnein yeniden yakl
masnn ne denli zor olacan grd. Yehova'ya akl vermek
isteyen adamn alayna ahit olan ehir sessizlie brnd.
Grkemli gnei itaatkar klesine evirmek isteyen adam, sa
bahn nde klozete km, kemikli dizlerine dayanarak
bumunu tuvalet katlanna gmm alyordu.
Ah dnya, gten dmeden halden anlanmyor, ac ekmeden
ac duyulmuyor, eksiklik ekmeden eksikler bilinmiyar burada.
Titrek, sska Kozmoz'umuz dnyadan ok ok kk
olduunun farkna vard. lk defa hayatn amura bulanm,
mide bulandnc; insanlarnsa be para etmez olduuna ikna
oldu.

334
lltl izgiler kule semalann bir kez daha boydan boya
boyad. Meister Eckhart bir keresinde, "Tann'nn konutuu
na hi ahit olmadm, yalnz boazn temizlemesini duydum,"
diye yaknmt. Wardenclyffe dotaylannda akan imekler
de o hesap, esasl imekler deildi, boaz temizliyorlard sa
dece. Cennetler, ak ve sava tannas tar-nanna'nn kont
rol altnda. Yldnmla, imgelerle harmanianm dnya.
Tesla'nn fzemsi kulesi atelenip aydnlk semaya yol
alacak m?
"Brrr-r-rummmm! Geliyorum! "
Bu hayali de suya derse, ne kalrd geriye?
imek akt an aynalann azizliine urayp canmdan
olmayaym diye Stevan ayralan bir eylerle kaplad. Tann'ya
bir para tavsiye verme drtsne yenik den bu adamn sz
lanmalanna tepkisizdi dnya. Stevan'n umutsuz vey babas
elale gibi grlyor, kumanda paneline ymruunu indiriyor
du.
Bor isteyecek kimse kalmamt. Sona gelmiti.
nc gece Wardenclyffe semalannda bir dal belirdi,
sonra bir tane daha, bir tane daha. Taze peyda olan k altn
da her ey kusursuz berraklktayd. Dnya kolalanm gibi ve
gmiydi. Sarmakiada deil imeklerle byyordu War
denclyffe. Davut'a inen Zebur'daki gibi, Tann'nn burun delik
lerinden inen nefesin arpmasyla apak beliriverdi dnyann
temelleri. Nihayet, gmi yamur, oklu yanklar eliinde,
resiflere yamaya balad.
Elinde avucunda bir ey kalmayan mucit manivelay kal
drd ve ilk fani imek tannsna dnt.
Bir baka manivela daha kaldrd, yamur yadncya d
nt.
lgn elektrikli ylaniann patlamasna uyanan alacakllar
ertesi gn kapya dayand.

335
87

SERT KAYA

Morgan'n kulana bir ift dudak yaklat, piyasann


cambazlanndan Bemard Baruch'un dudaklan. Bir eyler fsl
dad fsr fsr: "Adam lgn. Herkese bedava elektrik vermeye
kalkyor. lmekle baa kamayz. "
Morgan homurdand, "Hadi ya? "
Baruch, sekreterini Tesla rportajlann taramas iin k
tphaneye gnderdi. Sekreter ktphaneye vard, gzlne
hohlayp geliigzel silmeye balad. ksrd . Morgan grsn
diye Sunday World'de yaymlanan rportajdan bir paragrafn al
tn izdi. "Elektriin yer altndan iletilmesiyle g kaynakla
nn tekellerinde bulunduran herkesin sonu gelecek." Tesla bu
cmleyi kural on yl olmu.
leden sonra Protestan Kilisesi rabibiyle bir randevu
su vard Morgan'n. Sonra da bir grup mhendis New York
metrosu olacak yapnn ina planlann gzden geirmek iin
geldi.
Akam yemeini, gelecek vadeden balerin Evelyn Pen
ny'nin dairesinde yedi.
Sadece yemek yiyip ardndan eve geti.
"Bir gn daha gz ap kapayncaya kadar geti," diye f
sldad. Fshs zambak desenli duvar katlann yalayp geti.
Gn bitti.

336
Geriye bir tek, o son, vazgeemedii zevki kald.
Her gn, gece yansndan sonra iskarnbil fal bakard huy-
suz.
Kupa valesi soldan ikinci srada birdenbire alverdi.
"Aha ! " Morgan cotu, Frenkincirinden kopan bir yaprak
kendini tabaktan yere brakverdi.
Kupa valesi Tesla'nn kaderini izmiti.

Tesla, karnn tutmu, hayatnn film eridi gibi gznn


nnden getii kara sayfalar ardnda gizleniyordu. Luka nci
li'nde geen, adarnn birinin maliyetini hesaplamadan bir kule
dikrneye kalk ve alaya alnyla ilgili bir hikayeyi hatrlad.
Maysn son gn curnartesiydi. Alacakllar Wardenclyffe'e
dayanp ar makineleri gtrdler. Scherff, Prostran ve bek
ilerden biri hari tm iilere yol verildi.
Elde avuta bir ey kalmad.
Carnegie elik'in rtkan olan bakml, souk bakl
Frick'le grt. lgiyle bakan gzlerindeki k bir anda sn
d. Sonra leopan andran, Harriman'la, mumya Rockefeller'la,
elrnas koleksiyoneri Thomas Fortune Ryan'la grt.
"Hep ayn hikaye," diye yaknyordu johnsonlara. "a
hane balyoruz. Sonra uyurgezerler gibi, yatnrnclar birbirini
ardna geliyor, derken nce glmsemeleri, sonra kendileri
kayboluyor."
Tesla'nn davetiisi olarak Delmonico's'talard. "Tek bir
aklamas var bunun," dedi Katharine johnson skntlar iin
deki Tesla'ya.
"Neymi?"
"Morgan yoluna ta koyuyor. "
Konuurken hafif duraksamalar yaparak yahut o karaka
lann kaldrarak engel olamayaca anlama yoktu Morgan'n.
Onun direkten dnd bir anlamaya kimse yeltenemezdi.
Tesla sessiz kald. "Diyelim ki yle, ne anlama geliyor
bu?"
Katharine sustu ve burun delikleri darald.
Tesla i ekti:
"Sert kayaya tosladm."

337
88

K I RG I N I M , ARZ EDERi M

1 4 Ocak 1 904
Sayn Bay Morgan,
Bana baarlar diliyorsunuz. Zaten sizin elinizde olan bir eyi
nasl dilersiniz/
Yat yarlarnz yahut yaklamakta olan gemilere gnderdii
niz sinyalleri gammazlayamam. i imi, manavlar gibi birbiri zeri
ne ydm mallar zerine kuramam.
Bir ie giritik, her ey usulnce hesapland, mali adan
hassas mevzu. i mkansz ilere giritiniz, her ey iki katna mal
oldu bana, evet, makineler iin on ay beklettiniz beni. Her eyin
tesinde bir panik havas yarattnz. Elimden gelen her eyi ya
pp, yaplabilecek olann en iyisini yaptm gstermek iin size
geldiimde, el ula kovar gibi kovdunuz beni. Barnz alt blok
teden duyuldu. i in parasnda deilim, her yer para. itibarsz
latrldm ben, dmanlarma maskara oldum.

***

22 Ocak 1 904
Beni bu ukurda m brakacaksnz/

***

2 Nisan 1 904
Bay Morgan, bir yl oldu, daha bir gece yast m kurumad.
Eyp Kitab'n okumu muydunuz/

338
Eyp'n bedenini zihnim varsay n, ne denli ac ekmekte ol
duumu anlayn.

***

1 7 Ekim 1 904
Hristiyan deilsiniz siz, sizin ki fanatiklik . . .

***

1 7 ubat 1 905
unu sylememe msaade edin. Tm zamanlarn en muhteem
icadn tamamladm. Filozoflarn uzun yllardr peinden kotuu
felsefe ta bu. Baladm yapy bitirmekten baka ansm yok
ve bundan sonra atacam ilk admda, insanlk alar atlayacak.
Bir kelebein kanatlarndaki g, kaplann dilerindekinden
fazladr. u an dnya zerinde bu mucizeyi gerekletirebilecek
o nadide ilme vakf tek adam benim ve nmzdeki yz yl ie
risinde benim gibi bir bakas gelmeyebilir!
Bay Morgan, belli ki tm bunlar umurunuzda deil. i nsanlar
bcek gibi gryorsunuz.
Krgnm, arz ederim.
N. Tesla

339
89

BATAN G E M i LER

Stanford White, "Birka dindar yal hanm vastasyla"


Stevan Prostran'n eitimini destekleyeceine sz verdi.
Tesla aknd. "White dindar bir yal hanm tanyor
muymu? "
"Bir sr, baba ! "
"Gle gle Stevan."
Olan sigarasn tttrp kendi kendine bir eyler nni
danarak kt:
"Ben bir kule dikerim, tam yoktur, ah, gzyalanmla
dikerim . . .
"

Tesla ardndan bakakald. Waldorf Astoria'ya dnd. Te


manl Elifaz, uahl Bildat ve Naamal Sofar' bekliyordu .
Eyp'n arkadalan.
Onlar yerine Stanford White geldi ziyaretine. Alevli al
nn aln cayr cayr yanyordu . Rahat tavrlar sergiteyerek be
denindeki titremeye engel olmaya alyordu .
"Nasl gidiyor?" diye sordu Tesla.
Titrernesi dinmiyordu. "Hayat arabndan itim, zevk i
ekleri deriyorum."
Nefsine yenik dm, giderek daha ok yiyor, ayn se
bepten daha ok iiyor ve bir eyler ime drts her gn
biraz daha erken alyordu kapsn.

340
Ah ekiyordu iinden.
Yznde sakin bir ifade vard ama o aptal, sinir bozucu,
iradesiz ruhunda iten ie ayn bant dnp duruyordu:
"Onu satsaydm borcumun yansn silmi olacaktm. "
"Mzayedede de yalnzca iki hafta kald. " New York dedi-
kodulan birbiri ardna ftursuzca savruluyordu.
"Stanford White'n deposunda kan yangn."
"El dokumalan, heykeller, tablolar . . . Hepsi kl olmu."
" yz bin dolar deerindeki sigortasz kymetler de ya-
np kl olmu."
"Satsaydm, borcumun . . . borcumun yansn kapatrdm. "
Sylenip duruyordu Stanford White.
Laboratuvarnn yand gn daha dn gibi aklnday
d Tesla'nn. Gecelerce uyuyamamt. (Hele o sabahlar yok
mu . . . ) Mimar arkadan teskin etmeye alrken farknda
olmadan Wardenclyffe'e gitti akl.
Diiyle tmayla kazyarak, hayallerini, yreini ortaya
koyarak balad byk proje, gzlerinin nnde sona doru
gidiyordu.
New York atlan gkyzne dayanal ok oldu. New
Yorklular ku misali, melek misali bulutlarn zerinde gezinen
anketrlere dntler. Ortamlarda gkdelen iirleri tartl
maya balanr oldu.
Kahramanmz ve arkada alak bebekler gibiydi; birinin
karn a, dieri m.
Kederli White, Tesla'nn iniemelerini peygamber sabnyla
dinliyordu ki bu inierneler aslnda taziye niteliindeydi. Kaskat
oturmutu, yz gne yann andnr bir kzanklkta . . . Mavi
gzleri prtlemi. Ac gerei kabullenmek zorunda olmann ne
sinir bozucu bir durum olduu yznden okunuyordu.
"Edward Dean Adarus'n teklifini kabul et diye o kadar
syledik sana. Etseydin u an elindeki parayla Wardenclyffe'i
tamamlardn," dedi White.
Tesla'nn kalarnn arasna derin bir knklk oturdu.
Kzl iblis karamsar bir tavrla, "Kapyorum enemil "
dedi. Gzlerini kapad, kadehini dikti. "Hibir ey istediim
gibi olmuyor," dedi kadehi masaya indirirken.

341
Deposunda kan yangna ramen hala o kk zevk ce
henneminde debelenmeye devam ediyordu . Bir zamanlarn
konforlu , lks bata kendini giderek tketmeye devam edi
yordu. Gen a Evelyn N esbit, Pittsburghlu milyoner Harry
Thaw'la evlenmiti.
Mutlu zamanlannda ana, "yle bir sevielim ki, bun
dan yz yl sonra biri kp buraya geldiinde buradaki elekt
rii ve titreimi hissetsin," derdi.
Byle derdi ana. imdi onun iin yanp tutuurken ii
dalanyordu. Biriciinin bu yapt, alemi kazkiayan kazk
y ok etti.
"Evelyn," dedi, "sen bakaydn Evelyn. Ama imdi, bir
denbire, bak malvettn her eyi."
"nemi yok," dedi Evelyn biimli dudaklaryla. "Her ey
bitti . . .
,

"Yanln var. Asl imdi, her ey bittii iin nemli."


Nezaket icab dinliyordu Tesla. Aslna bakarsanz bu tip
nefsine hakim olarnamaktan kaynakl romantik dertler ona
gre samalkt.
"Onu dnmeyi brak," diye tavsiye verdi arkadana.
"Hadi be," diyerek ac ac glmsedi kzlkafa. "Aklmda
srf o var. "
Yaadklan hibir ey ifade etmiyor muydu ona? Nasl
byle her eyi bir anda yok sayp yoluna bakabiliyordu? Hi
abalamadan, savamadan . . .
O bitmek bilmeyen, oka tekrarlanan, leden sonrala
nnda gzlerini dikmi vaziyette diz ker, duaya durmu gibi
kollarn kaldrrd. Ann erkekliini birtakm kaygan ey
lerle slatt elleri arasna alrd.
Yankesicilere has o el abukluuyla birbirlerinin yk
n hafifletirlerdi. Dilleri birleir, ann ellerinin anaforunda
rpnrd nefes alabilmek iin.
White kadnn eteinin altna magazn muhabiri gibi
gizlenir, ahane kalalarn snrd. Kadnda , kadnln s
nrlarn aan, afet tesi ne varsa cezalandrrd. Baylrd
buna. Pelvisiyle dverdi iri kalalan. Ann dipsiz kara
yumuaklndan gelen o anlk sarsntlar sonsuza dek sr-

342
sn isterdi. Koca bir girdaba dnen o kara gen akln
bulandnrd.
Evelyn nasl yapard bunu?
Nasl dnmedi ki onu?
Daha fenas, kocas olacak o kskan Thaw, White'n pe
ine Pinkerton'n adarnlann takrnt. .. "eytan diyor ki," diye
syleniyordu White.

343
90

KUGU, BOGA VE ALTI N YAG M U RU

Haber birden tm New York'a yayld.


Yznde hilekar bir glmseme, bir elinde inci ilemeli
revolveri, Madison Square Garden'daki at restoranna dald
Harry Thaw. Bira ve ter kokulu, yanklarla dolu New York ak
am.
Aa Dou Yakas'nda atlarda yatan sefiller, ringlerde
elli raunttur birbirlerini eldivensiz yumruklayan boksrler. . .
Zihnindeki glgeyle srklenmi gelmi gzlerini ksyor, li
moni ter dkyordu.
Her ey dnmeye balad. Madison Square Garden resto
ran koca bir girdaba dnt.
Kolal masalar, kristal, gm takmlar, birbirine gemi,
peltelemi insanlar . . . insaniann konumalanndan gelen v
zlt katlanlacak gibi deil, derhal susturulmal. Thaw, nne
dikilen garsonu nazike kenara ekti. Tesla'nn ahbab, sern
bolist air George Sylvester Viereck, White'la oturuyor. Viere
ck'i grmezden geldi Thaw. White'a kilitlendi, alevii salanna
doru ate etti.
Silah sesi tm ehri sar etti.
Uultular kesildi.
Bir cerrah dudaklann dikiyormuasna glmseyerek
restoran terk etti. White'n masaya den ba, taba krd.

344
Kzl salan kana boyand. lklar ve yere den gm ta
kmlann angrtlan arasnda, patlamann verdii okla duyma
yetisini yitiren mimar, derken kolal masa rtsn de bera
berinde yere indirdi.
O gece at restoranndaki ar rutubetli ortam, hanme
fendilerin yaad deheti, Thaw'n inci ilemeli revolverini,
White'n rezil hayatn yazyordu gazeteler.
"Benvenuto Cellini'm benim," diyerek alad haberi du
yan Tesla. "Milyonerler sanatlarn sonunu getiriyor," dedi
iinden. Kahramanmz bu dncesinde yalnzd.
lmn eiinde alnyla taba krd kareyle New York
gazetelerinde ba sayfalara dt White. Srp mahkemesinde
ki suikast gibi kaba grltye dnt trajedi. stnden ok
zaman gemedi, Edison'un be sentlik sinemalannda film diye
oyuatlmaya baland. Be para etmez seyirci kkreye kkreye
glyordu.
New York sosyetesi bir riyakarlk akmna kaplm gidi
yordu .
Katilin kskanln, dengesizliini anlayla karl
yorlard. White'n hayatnn da en az Thaw'nki kadar nem
tadna deinilmiyordu nedense . Bir zamanlar White' se
ven New York sosyetesi "u dn" yapm, White'n yaam
tarzndan tiksinir olmutu . Oysa tm o ahlakszlklar White'a
mahsus deildi.
Dertli Priapus, "Papazlanna ak kocakarlar, benim so
num olacak," diye fsldard ahbaplanna.
kiyzller kendi aralannda, knn peine dm
giden kzl Pan diyorlard merhum iin. White'n "ahlaki bo
zukluu" bir ekilde i anlamalanna da yansmt. O mehur
Rnesans koleksiyonundaki ou parann sahte olduu de
dikodulan ald yrd. ok az insan, cenazesinde grlme
riskini gze ald. Katharine johnson dahi cenazede yoktu.
Tennuzun ilk gn, lk yamurun altnda, mezar ban
da duran be on kiiden biriydi Tesla. Papazn rnnldanrnalar
emsiyeler altnda yamurun sesine kant.
Krek dolusu toprak, tabutun stne patr patr dkl
rneye balad.

345
White'n sesi Tesla'nn kulaklanna gelir gibi oldu : "nsa
nn iinde kaybolmak istedii bir tr mistik enerjidir erotizm."
Tabutun stne krek krek toprak atlyor . . .
"Bir kadnn bedenindeki kutsal yerleri bana amasna
bayhyorum." Sesi kulaklanndan gitmiyordu.
Tabutun zerine den toprak sesleri. . .
Kans Betsy, bel ans ekmesine ramen oradayd. o
cuklan, birka hizmetli, kim olduu bilinmeyen gz yal bir
kz ve srtlan andran iki gazeteci . . . Asnn projesi Wardencly
ffe yalan oldu. Varhyla hayat enlendiren miman, cinayete
kurban gitti.
"Tm orgazmlann st ste koyup hepsini bir tek seferde
tecrbe etsem, kendimden geriye hibir ey kalmaz ! " Stanford
Nikola'ya fsldamaya devam ediyordu, " Zeus gibi klktan
kla girip kuu, boa ve altn yamuru olmak istemiimdir
hep. "4o
Nikola'nn iinde scak-souk kavramlan tekrar yer de
itirdi.
Toprak, tabutun zerine dklmeye devam ediyor; pat,
pat, pat . . .
O gece ryasnda ibiisi grd Tesla, armha gerilmi az
dolusu kahkaha atyordu .
Arkadann elinden tutuyordu, sonra girdap gelip ekip
ald Stanford'u , evrenin soukluuna srkledi.
Bu hi adil deildi.
Kynet verdii herkesi kaybediyordu .
Stevan kayp . Tesla, Robert'la Katlanne'in telgraflanna
cevap vermiyor.
Son grtklerinde . . .
Mutlular myd?

40 Zeus, tanralarta ve lmllerle birlikte olabilmek iin zaman zaman kuu, boa,
keklik, ylan, yamur damlas gibi klkiara brnmtr.

346
91

CON EY ISLAN D

"Hadi, Coney Island'a gidelim ! " demiti Stevan Prostran


o gn.
Mor imekler akt hafzasnda.
Gitmilerdi.
Robert'la Katharine vard, Bayan Merrington, White'la
kars, oullar Lawrence, Tesla ve Stevan.
Ne grmlerdi sefiller cehenneminde?
Ozanlar, vantriloklar, kpek suratl olan, dnyann en
ok dvmeli adam, krmz yanakl kanl canl adam, ar de
recede zayflktan yryen iskelete dnm tipler ve sa'nn
kurukafas.
Satran otomat, cceler, ate yutanlar, afyonke kadnlar,
balmumu figrler, bilge frenolojistler, otomatlar, Leydi blis ve
llzyonlar Evi . . .
"Ah! llzyonlar Evi ! " Katharine Johnson sevinten ba
ylacakt.
Bayan johnson'la Bayan White, ailesi lanetlenmi olduu
iin ahmerana dnen kadnla konutular.
"Ne yer ne iersin? " diye sordular.
ahmeran iten bir ifadeyle gzlerini krptrp cevap
verdi: " Kelebek yerim."
Birinin elinden kaan krmz bir balon adrlarn zerin-

347
den Coney Isiand semalanna, oradan da okyanusa utu.
"Chicago'daki Dnya Fuan'n hatrlatt buras bana,"
diye tslad Bayan Merrington. Nefesi ampanya kokuyordu.
Hepsi dn gibi gznn nndeydi Tesla'nn.
Bayan Johnson'n, "te ben buna saygnlktan kamak
iin harika bir yol derim," cmlesi White'n kulana geldi.
Kadnlan ana dren o bakyla Bayan johnson' bir
yoklad.
"Bu kadnn cmlelerine dikkat et," diye uyard Tesla'y.
"Robert'nkilerden daima daha derin."
Kendisini gizleyen Katharine'i tek grebilen White't.
Katharine, zampara diye hakir grrd White'. Ondan
rahatsz olduunu belli eder bir ekilde, "eytanla saf tutuyor
diye eytann kendisini kaHayacan dnyor, " derdi adam
iin.
ok zaman gemiti zerinden. Etrafta ayakl cambazlar,
pamuk eker yiyen ocuklar, laternaclann grltl mzi
i . . . Kasvet basmt S tanford White'.
"nsana olan hasret," diye mnldanmt, "krplarak bit
meyen y n gibi. "
Hepsi dn gibi gznn nnde. White'n kzl salan,
burulmu byklan.
koca sene evvel, o gn . . .
Herkes ok mutsuzdu sanki.
Daha sonra neelendiler, gzne daha bir gen, daha bir
mutlu grndler.
Etrafianndaki kutsanm kimseler, ellerinde kzarm ha
mur tatllan ve sosislileriyle kahkaha savuruyorlard etrafa.
Hz trenlerinde lk atan insanlar, parlak renkli incik han
cuklar alanlar, dnme dolaptan Brooklyn'i seyre dalanlar. . .
Katlanne'in sesi yankland kulaklannda: "t, nasl buldun
bakalm? "
Sureti gznn nne geldi.
Ruhundaki yaray yoklarken buldu kendini.
Yine ayn zamanlar, bir gazeteci gelip kulesini niin Co
ney Island'a deil de Wardenclyffe'e diktiini sormutu.
En azndan ilki daha elenceli bir yerdi. Sihirbazn teki

348
kollanndan, czdanndan su aktyor, akan suyu apkasna
dolduruyordu. Bumunu akordeonunun perdeleri arasna s
ktrm, ayn paray baa sarp duruyordu bir ocuk. Uzun
zaman nce Belgrad'da olduu gibi, birbiriyle yanan melodi
ler Kavimler G'nden esintiler getiriyordu kulana.
"Herkesin saate bakp ilahi Yaratl'n sonuna ne kadar
kaldn syleme hakk var," dedi Tesla. "Grdm kadary
la, hala devam ediyor. "
Beyaz bluzlan iinde talyan kzlar, hokka bururlu Rus
kzlar ve Basiclikler de ayn Tesla gibi mucizelere inanyor
lard. Tm o gazeteler ve reklamlar, bu saydklanmzn ilahi
masumiyene inandrmaya alyorlard dnyay.
"uradaki daha yakkl, unun tipi daha dzgn." Kat
harine, Bayan Merrington'n dantel yakasna eilmi, fsr fsr
bir eyler sylyordu.
Betsy White dnyann en gzel mavi elbisesini giymi,
dolgun ve solgun dudaklanyla muhteem duruyordu. Ne
zaman kocasna baksa gzleri l l olurdu. Prusya pren
si Henry New York'a geldiinde onu kim karlad dersiniz?
Stanford ! Ne muziptir o ! Ne demi bak, Washington ve Jeffer
son'la birlikte Barnum ve Barney de Kurucu Babalar arasnda
gsterilmeli !
Kahramanmz her eyin farkndayd.
"Aya syleyin, kaz mmkn olduunca ok piirsin,"
diyordu Katharine Johnson. "Tarifte saat diyorsa be saat
piirsin. ocukken bize ne diye iplik iplik yedirdilerse kaz eti
ni . . . Hahaha ! "
Mutlu muydular?
Kr sal kzmz Katharine Johnson kahramanmza ka
amak baklar atyordu.
Katharine'in mkemmel topuzu, ortasndaki delik, Ro
bert' heyecanlandryordu. Konumadan itirafta bulundu ka
rsna: "Bana asla anlatmayacan eyleri tahmin edernemekle
suluyorsun beni, biliyorum."
Mutluydular.
Lawrence White ahap atlarn mzik eliinde gelecee
kouunu seyrediyordu.

349
Stevan'n gz Lawrence'n dondurmasndaki krema k
pkte.
Dne dne geliyor atlkanncann ltl gelecei.
Gazetelerden biri rzgarla Tesla'nn yzne arpt. Burnu
zerinde duran gazeteyi alp manete bakt.
Srhistan Kral ve Kraliesi Suikasta Urad.
Katharine ruh halinin deitiini fark etti. "Ne oldu?"
"Kara El41 yesi olan bir grup subay, kralla kralieyi Belg-
rad'da baklayp ldrm ve cesetlerini pencereden atm.
Kralienin hamile oluu halkn ona olan sevgisini arttrmt.
Srbistan'n her yerinden b eikler hediye ediliyordu kendisine.
Sonra yalanc gebelik olduu anlald."
"Sebep bu mu yani?" Bayan White Hi holanmamt
durumdan.
Tesla i ekti. "Bir veliaht brakamamasnn yan sra bir
de gece yansndan sonra anayasay yok sayma huyu vard Kral
Aleksandar'n. Otokratik bir Avusturya kafatassyd, dolay
syla sevilmiyordu."
"ocukluktan beri akt kansna ," dedi kk Stevan.
Mutlu muydular?
Onlar m?
Bakalan m?
"Kendisini kocasna siper etmi," diye noldand Tesla.
On yl nce Belgrad'da bir mays sabah beraber vakit
geirdii ocuktu kral. Tesla mahkemeye girdii an gzne
arpan san hatrlad. kram edilen eftalili konyak, ara
masn san a vermiti sanki. Long Island sahilinde de da
manda ayn tat vard.
"Zavall adam. "
Haberler gerei mi yanstyor yoksa gazete Coney Is
land'da m baslm?
Konuyla olduka alakadard, suikast takip eden Tesla bir
ka gn daha gazete almaya devam etti. Sonunda, 24 Haziran
1 903 tarihli New York Times n bamakalesinde, Srbistan'da as
'

lnda ne olduuna dair mantkl ve detayl bir bilgiye ulaabildi:

" Kara El: Gizli bir Srp rgtdr. Avusturya aridk Franz Ferdinand suikastn
dzenlemi, 1. Dnya Sava'nn patlak vermesinde etkili olmulardr.

350
Slav kan tayanlar, akllarna estii gibi ve pikin bir ekilde
dman pencereden atp, yanna kanat vermeden melek olup
umasn bekleyecek hale getirmek, Slavlara has bir yntem olsa
gerek.

Tesla kalann kaldrd:

Gzpek Britanyallar dman bilek gcyle alt eder, Gney


Fransallar dmanlarn Fransz boksu tekniiyle yere serer,
i talyanlar bak kullanr, Almanlar ellerinin altndaki bira kupala
rn . . . Bohem Srplar da pencereden atyor demek.

Tesla o gn gazeteyi laboratuvannda am, Coney Is


Iand'da kapatmt.
Duygulanm tarif etmekte zorlanyordu .
New York Times hakikat, dnyann geri kalan Coney Is
Iand olmutu.
Dnya sirki nnde gazete satan ocuklar, "Yazyor ! Ya
zyor! " diye banyordu utanmadan. Bir sirk ki Sicilyal em
besilleri andran ahanlan, Kral Arlecchino'yla Kralie Co
lombina'y ldryorlar ieride. Dev ve Cce eliliklerinden
bykelilere gzda veriliyor, cambaz ayakhklan zerinde
gezinen soytanlar dilerini skarak adnn tepesinden gzya
dkyorlar. Kalp atlann hzlandran tamtam sesleri eliin
de cinayet, dnyann geri kalanma duyuruluyor. Durmak bil
miyor tamtamclar, hayatm trajedisi de yle.

35 1
92

AMAN Z PP ESi

"Ty gibi hafif, viski kadar salam" dikenli tellerin imal


edildii kent Massachusetts, Worcester'e gizemli bir ziyareti
geldi. Yabanc, yuvarlak omuzlan zerinde, yirminci yzyln
en nemli beyinlerinden birini tayordu .
Sene 1 909. Amerika Birleik Devletleri bakan gzel
gzl, csseli bir adam. Ad, William Howard Taft.
Ziyaretinin, iki yol arkada tarafndan sal sollu sk
ca zapt edilmi olduundan bahsetmi miydik? Bir tanesinin
koca burnunun altndan ocuksu bir glmseme beliriyordu
ikide bir. Dierinin gzleri, gzlk camlannn parlts ardna
gizlenmi.
Gen grnml Ferenczi, "ilim getiriyoruz," diye nrl
danmaya balad.
Yabanc, "Yok, veba getiriyoruz," diye bld kaln sesiyle.
Ziyareti, srarla konunun ryalarla ilgili olmamasn di
liyordu.
"Sonra insanlar ciddiye almayacak."
Soylu, nemli kimseler geldi konferansa. Concordlu bil
geden dnyann grnen yz altnda yatan gereklii ara
nay rendiler. Emerson hayranlar Yabanc'y dinlemeye
hazrlklydlar.
Sert bakl ziyareti, hafif sinirli bir ses tonuyla "varl
n irrasyonel taraflar" zerine rasyonel nermeler getirmeye

352
balad. Konuma iin herhangi bir hazrlk yapmamt, elin
de notlan yoktu. Ryalann aslnda farkl bir dnme biimi
olduundan bahsetti. Kltr ve bask ikilisinin yumurta-ta
vuk mevzuu gibi olduuna deindi. Kltr, gemi kuaklann
baskc tutumlar sonucu ortaya kmtr. Nevrozun iddeti
cinsellikle balantldr. Kurallar gerei, psikanalitik tedavi
sinde de ergenlik a ncesinde yaanm olabilecek bir trav
ma olup olmad aratnlr.
Aslnda kendisinin de dnyann uykusuna omak sokacak
birka kiiden biri olduunu fark edene kadar, bilim dnyas
na sradan bir katk salamaktan te gitmediini dnyordu
Yabanc. Dinleyicinin cevab sessizlik ve bo bo bakan gz
ler oluyordu. Memleketi Viyana'da yabanc muamelesi gr
yordu. Her iki profesyonel konferanstan birinde, "Psikanaliz
ld," diyordu birileri.
Mark Twain'den bir alnt yapt: "lmmle ilgili yazlan-
lar fazlaca abartlmtr. "
Ne oldu konumadan sonra?
Sorular yamur gibi yad: "Psikanaliz etik midir? "
Soruya soruyla karlk verdi Freud: "Doa etik midir?"
"Bilin iin ne diyorsunuz?"
"Ego genellikle gln sirk soytars rolndedir; jestle
riyle, sahnede olup biten her eyin kendi kontrolnde olduu
imajn verir seyirciye. Fakat buna yalnz kkler inanr. "
"Dnyada affedicilik ve sevgi yok diyebilir misiniz? " diye
bir soru geldi.
"Tm kstlamalar reddederek sonsuz ak m savunu
yorsunuz?" Bir baka soru.
"Evli bir adamm ben," dedi Freud.
kta, Harvard Tanrbilim Blm kurucusu, ihtiyar
William James yanna yaklat. Gagams bumunu peeteye
gmd , smkrd ve psikolojinin geleceinin byk oranda
Freud'un aratrmasna bal ilerleyeceini syledi.
Fahri doktora unvan alnca misafirin gzleri doldu.
"Rya gibi. "
Kendisiyle rportaj yapmaya gelen gen adam gzlerini
ksarak, dikkatle inceledi.

353
"Hayr, hibir zaman yazar olmay ciddi ciddi dnme
dim. Kalemimi vdnz iin yine de sa olun."
Tesla'nn arkada George Sylvester Viereck kaln dudak
lann yaya yaya glmseyerek sormaya devam etti: "Dnce
zgrlne aslnda sandmzdan daha ok kstlama getiri
liyor derken neyi kastediyordunuz?"
Gzlerini devirip yle dedi: "Hi olmad iin olabilir
mi? "
"Amerika'ya yerlemeyi dndnz oldu mu? "
" Gen ve fakir bir doktorken, evet."
Cevaplan k bir ulu kalemle, kareli kada not ediyordu
Viereck.
"Dnya, farkndalh klna brnm, koca bir kr ada
mn blf oyunundan ibaret." Freud'un fikirlerini edebi cmle
lere dkyordu. "nsanlar, aslnda karton uurtmalann pein
den giden uyurgezerler. Libido, ihtiraslanmzca koulan bir
at. Nevroz, genellikle kendinden dn verme sonucu ortaya
kar. Belirtileri konudan konuya deiir, bu da psikanalitik
aratrmaclann sorunun kaynana giden yoldan uzaklat
m. Varolu ikileminde ruh, dier ihtimali yok sayar ve kendi

gerekliine saplanr kalr. Dolaysyla ac eker. "


"Viyanal sihirbaz nereleri grd Amerika'da?"
"Manhattan." Viereck cevaplan not ediyor. " Coney Is
land, Central Park, Chinatown, Aa Dou Yakas'ndaki Ya
hudi mahalleleri. Sinemada, Monte Kristo Kontu."
" Cannz skan bir ey oldu mu? "
Freud duraksad. Genellikle elinde not defteriyle bir ey
ler yazan taraf kendisi olurdu. Boazn temizledi, "Kalorili
Amerikan yemeklerinden dolay bir gndr oru tutuyorum."
Viyanal grubuyla sr halinde hareket ettiklerinden
bahsetmemiti. Bu yzden lavabo vb. yerlerdeki ak kap ola
yndan fazlasyla rahatsz olmutu.
Biraz ara verelim dediler, bu arada arkada Nikola Tes
la'y bilip bilmediini sordu sihirbaza.
Freud kalann att, sigaras snyordu da.
"Parmaklanyla imek aktran Avusturyal," dedi kibrit
lere uzanrken. "Fransz ve ngiliz gazetelerinin yldzyd bir
zamanlar. "

354
Duman dan verip Viereck'e bakt. Oval kafal, kurbaa
azl bu adamn yalnzca gazeteci deil ayn zamanda sern
bolist bir air ve bir vampir roman yazan olduunu duymu
tu. "Yeni Po e", "Amerika'nn Oscar Wilde'" diyorlard ona.
Alman kraliyet ailesiyle de balants vard, yle duymutu.
I. Wilhelm'in gayrimeru torunuydu Viereck, dolaysyla ayn
zamanda gayrimeru bir imparatordu.
Giderek kelleen gen doktor bir iki saniyeliine kapya
geldi.
"Komik bir gl var Ferenczi'nin," dedi Viereck.
Clark niversitesi'nin lo ktphanesindeki deri koltuk
lara gmlmlerdi. Koltuklar kuru kays gibi kokuyordu.
Mavimtrak duman kapl odadaki ortam ruh arma scansla
nn andnyordu . Gn , etraflann uuldayarak sanyordu.
Freud rportajndan nce Viereck, Katharine johnson'la
gayriresmi bir rportaj yapmt. Vierecek'e Tesla'nn ocuklu
unda kurduu uma hayallerinden, objeler yoluyla imgeleri
yanstma yeteneinden, kmlganlndan, canllndan, dei
mesine neden olan o hastaln ardndan, Budapete Park'nda
gelen tezahr anndan bahsetmiti.
Freud Dominik purasundan son nefesleri ekiyordu.
Hm, her ey kozadan kma an ya da Mihaylovski ve
dier Rus bilim adamlannn bahsettii amanik bir esrime hali
gibi, metaforik bir deneyimdi sanki.
Bir dakika, ne demiti jung?
Eli alkanlkla defterine gitti.
Yan tannsal kiilie am derecede younlamayla ve in
sanlan cezbetme kabiliyetiyle, kanunlar dahi deitirilebilir.
Bu gibi kimseler basmakalp ilere girmezler; ya kraldrlar ya
metelie kurun atarlar.
Bu gibi kimseler dindar toplumun iinde yer almazlar.
Dinin kendisidirler. Altay Dalan eteklerinde yaayan Mool
larda yldmm, birinin aman seilmesi srecinde nemli rol
oynar. Ruhu batya uarsa, kara aman olur. Douya uarsa,
ak.
yi ho da, bylesine bir yetenei ve iyilikle ktl ayn
anda bnyesinde banndran ikili yaradl kim fark edecek?

355
Bir ocuk gibi marazl olmal. Sara nbetini andran semp
tomlar ve travmatik esrime deneyimi. Derin Ryalar. lmler,
dirilmeler. Gkyznde umalar yahut yeraltmda kabilenin
hayatta kalmas iin gereken srnn peine dmeler. Srekli
bir an hassasiyet hali. Ik patlamalan.
"aman!" Freud byle yazd izgili defterine. "Muhafa
zakar bir aman ! "
Viereck iinden, Mesele giderek daha da ilgi ekici bir hal al
yor, diye geirdi.
Tesla'nn gayriresmi biyografi yazan kendini daha fazla
tutamad. Hikayeyi anlatt, artk Freud'a sormas gereken asl
sorulan sorabilirdi. "Bir ey sarnam lazm: ncil'de Yakup,
kardeinin kutsanma hakkn alar, byle bir ey mi yapt?"
En sonunda dayanarnayp sordu: "Kardeini o mu ldrd? "
"Kesinlikle ," dedi Freud.
Gzlerinin kenanndan ac ac damlalar szlerek akla
maya alt . . .

356
93

G N L KTEN

Arazi engebeli, zaman kasvetli v e karanlk,


Yrek manr ve muzip, gzlerden uyku akyor,
Beden balktan, mahzun; eller amurdan, zay f.
Eski Srp Elyazmalar ve Kitabeleri, 1535

Marconi'nin Nobel dl'n aldn duyduumda


uzunca bir mddet yere baktm. Zafer avulanndan kayp gi
diyordu; Akhilleus gibi, Milton'n eytan' gibi hissediyordun
kendimi. Zihnimde kim olduunu bilmediim birinin sesi
yanklanp duruyordu:
"Akhilleus'un trks fkeydi. Seninki ne olacak?"
"Adam bir ekilde bobinimi boa sardrd, Nobel rl
l'n kapt," dedim. "Engel olamadm."
Bir sre sonra kendimi toparladm, daha yumuak bir
tonda konumaya baladm: "Ruh da rzgar gibi nereye isterse
oraya eser, yalnz sesinden biliriz."
Marconi dl aldktan bir hafta sonra bana bir ey oldu.
Operadaydk Aida korosu sahnede sylyordu: "Yce ruh, za
ferinle in zerimize . . .
"

Dnya przl bir hal ald, yerinden oynamaya balad.


Elimin tersiyle alnn sildim.
Opera binas bakalam geirmeye balamt. Ra
dames'yi syleyen arkc kapkara gzleri, derin baklanyla
bana bakyordu.

357
"Brak gideyim! " dedim ona.
Sesler localarda, kadnlarn dekoltelerinde yanklanyor
du. Sahnede deil seyircinin arasndan sylyorlard vantri
loklar. Erkek ve kadnlarn gzleri bir olmutu. Katharine, Ro
bert ve George Sylvester Viereck rakun gsterisine katldlar.
Verdi Operas'ndaki bu ani ortam deiimlerine ayak uy
duramyordum artk
At binicisini srtndan nasl atarsa onu da yle attm sr-
tmdan.
Yavaa doruldum.
zin isteyip dar ktm.
Mermer merdivenler eker gibi parldyordu . Ben ayr
lrken mstehzi bir ses tonuyla alay ettiler benimle. Aida'yla
Radames, o ideal, sonsuz akn sembol olarak grlen lm
marn sylemeye balamlar myd oktan?
"Barmzdaki karanlktan o sonsuz gne uar ku ruh
larmz . . . "
Gidiim niformal grevlinin gznden kamad.
Sendeleye sendeleye, sinmi bir ekilde ktm opera bi
nasndan. Gidiim, arabaclarn, karaborsaclarn gznden de
kamad.
Bir taksiye el ettim. Taksici direksiyonu evirmeye devam
ediyordu. Bacaklarnn arasnda kalan direksiyon, katelerdeki
yuvarlak masalar andnyordu. Paray uzattm, bana bakt.
Bir bak att.
Laboratuvar kapsnn yanndaki p ynnn tepesin
de bir kedi, gzleri parldyor. Bir daha baktnda parldayan
gzleri kahverengiye dnmt.
Kedi bir bak att.
Ge saatiere kadar alan sekreter selam verdi, bana bak-
tl . . .
Bir bak att.
Evet.
Dnyann geri kalan da ayn gzlerle bana bakyordu.
Yu tkunamyordum.
Hayaletimsi. Izdrap dolu. Scak Derin.
Merhum aabeyim Dane'nin baklar.

358
94

OGLU M VAR

Meda k
2 1 Mart 1 9 1 0
Sevgili Aabey,
Sana hayatmdan haberler vereyim. Jovo'm burada, Lika'da
papaz oldu, biz de Medak'ta oturuyoruz. olum var: Petar,
Uros ve Nikola.
Uzun zaman oldu, yazmadk birbirimize. Aabey karde by
le olur mu hi! Hibir ey iin sulamyorum seni, iimdeki o
kz karde igdsyle biliyorum, hala aabey kardeiz. Tpk
eski gnlerdeki gibi.
Kz kardein,
Angelina

359
95

WARDENCLYFFE'E G ECE TREN i

Gece, merhum aabeyi yatan banda oturuyordu. Elini


Nikola'nn alnna koydu.
"Nikola ! " dedi insaniann yllardr Bay Tesla diye ard
adama. "Nikola ! "
Gzyalan solgun yznden szlp kulaklanna akt.
lk atmak istiyordu ama lk atarak kurtulamayacakt
teninden, biliyordu. Gndzleri gece olmasn bekliyordu, ge
celeriyse afan skmesini. Tpk ahlak babas gibi kendisi
de insanlan anlamyordu. Kendisine duyduklar hayranlktan
tr hrmet gstermelerinden baka hibir ey beklemiyar
du insanlardan. Duygusal geliimi ocukluu srasnda don
mutu, yalnzln dolduran hayali karakterle kavga etmekle
meguld.
Gece yarsndan sonra Byk Merkez stasyonu'nun
devasa uyuklama salonuna doru yola koyuldu. Bu istasyon
bir zamanlar Cornelius Vanderbilt'in mahkemesiydi. Devasa
bronz avizeler Tesla'ya Brakerlarn malikanesindeki avizeleri
anmsatt. Issz yolcu salonuna yukardan bakan mermer mer
divenleri kt. Orta yerinde bir krenin zerinde drt saat tik
tak ediyordu. Uyumlu bir ekilde ilenmi, demir ubuklada
blnm devasa pencereler. Duvardaki kabartmalar dikkati
ni ekti. Kanatl tekerlekler vard zerinde, istasyonun sem-

360
bol. Altnsans izgilerle birletirilmi takmyldz iziliydi
ierideki yeil kubbeye. zerinde tannlarn doland sessiz
salonda yalnzca admlan yanklanyordu. Admlanndan ve
dncelerinden yanklanan sesleri takip ederek, Piranesi'nin
ufak kasabasn andran istasyonun iinden geip park edilmi
trenlerin bulunduu tnele geldi.
Wardenclyffe'e gece trenini yakalad.
Ykseltilmi tren yerden iki kat yukandayd.
Merakl gezgin dier insanlarn pencerelerini gzetliyor
du. Gece kelebei gibi aydnlk kompartmanlan gzediyordu
karanln iinden.
Kompartmanlardan birinde gsnde kvr kvr kllan
olan bir adam surat ask bir kadna bamyordu. Sesi camn
ardndan duyulmuyordu tabii.
Baka bir kampartmanda bir balerin baparmaklarn
kprck kemiklerine geirmi parmak ularnda dnyordu.
Beyaz bir bulankl andryordu giderek.
nc koropartmanda Aziz jerome bir aslan kucakla-
m.
Drdnc kampartmanda bir matador sessizlik iinde
donmu kalm. Kara bir boa toynaklanyla parkeyi eeleye
rek adamla yzlemekte.
Son koropartmann duvarnda kanl Prometheus asl,
karnma kartaUar tnemi.
Dizi dizi altn pencereler . . .
Ah, ssz sokaklar boyunca dizi dizi altn pencereler uza
nyor.
Sras gelen pencere geip gidince Tesla'nn can sklma-
ya balyordu.
Bir gazete at sonra.
New York Sun gazetesi.
Uykuya dalm New York'un iki kat zerinde seyahate
ederken, Kk Nemo Hayaller Diyannda'y okuyordu.
O byl izgi romanda, her blmn banda, Kk
Nemo kendisini Kral Morfeus'un krallnda buluyordu.
Tandkt bu, ok tandkt.
Bir zamanlar, Nikola kk bir olan ocuuyken bir-

36 1
denbire yatanda o a yakalanmt. Daha sonra dnyann
kalbindeki altnsars ktan imgeler uumaya balad. Yldz
patlamalan arasnda uuyor, derinlerde balklarla yzyordu.
Gn solundayd, gece sanda. lkeler, ehirler grd. ehir
meydanlann, baka baka dillerde konuan insanlan grd.
Varanasi'nin kutsal maymunlarn grd. Semerkand'dan ja
ponya'ya utu. Gsndeki o noktayla uuuna yn vererek
dnya zerinde geziniyordu. Lika'daki odasna, yatana dn
mek istiyordu fakat yata kilometrelerce uzanda kalmt.
Ruh uua geti mi ama bir daha dn yoktu.
Uzaklara srklendi, srklendi, srklendi . . .
Ayn eyi Wardenclyffe'e gece treninde bir kez daha tecr
be etti. Nikola Tesla, Kk Nemo ve Hayaller Diyar prensesi,
mparator jack Frost'un buzdan sarayndalard. Saatler, gl
geler, her ey donmu vaziyetteydi. Paten kayan soytanlada
dolu sonsuz parlaklktaki zeminden getiler. mparator Frost
keskin buz sarkrlarndan yaplm halesiyle tepelerindeydi. ].
P Morgan' andryordu. Donmu saatine bakt Bay Donuk Su
rat. Zaman donmutu. "mparator jack Frost" diyerek selam
lad misafirlerini. Souk mizal bir beyefendi. Tokatamaya
kalkmayn sakn. Elinizi skmayagrsn. Berbat.
"Hayaller Diyar'nn en gzel yeridir buras," dedi Vezir
Buzsarkt.
Palmiye aalar buzul patlamalarn andryordu.
Mobilyalar buzdand. Odalar buzdand. Avizeler buzdand.
Yumuak, ok tnl nlamalarla drt bir yan panldyar-
du Buzdan Saray'n.
Vezir Buzsarkt uyard: "Buz atei eker, saray da nere
deyse batan aa yanm durumda, o yzden sigara imek
yasak."
Bak bak bitmeyen bir salon, iinde binlerce kardan adam
kartopu atarak birbirlerini yaralyor.
Srklenmiler, srklenmiler, srklenmiler. . .
Tren durdu.
Kk Nemo'nun uular daima yatann yan banda,
karman orman olmu araftarla birlikte yere dmesiyle bi
terdi.

362
Gazeteyi bir kenara att.
Trenden arabaya geti.
Wardenclyffe'e vard.
Buzdan saraynda, pasa kurban verdii elik tacnn altn
da kendine geldi.
Orada, o yakc buzun altnda gvende hissediyordu. Ses
sizlik iinde nlplak soyundu. Kanatlannn kmas gere
ken yerden bir deri bir kemik kalm omuzlan sivriliyordu.
Tehizatn altna oturup dmeye bast.
Ayakularndan k ykseliyordu. Paalanna srad, diz-
lerini at. Sel oldu i . . .
Ah, benliin kirli benliklerden annmas. . .
Daha sonra, bu parlak girdap i patlarnalanna dnt.
O dolarlar, sentler dnyasnda iddetle, belli aralklarla
kendi kutsalna ekilme ihtiyac hissediyordu. Iltl bir yk
sek voltaj kasrgas kalbini yalayp geti. Dnyann temiz z,
skp atyordu kendi kirini pasn. Kendisini arndran bu ka
srga da insanlan hayatndan ekip alan rzgarla ayn rzgar
myd?
Tesla'nn donmu, bir yan infilak etme zere olan ruhu
huzur buldu. Dondurucu atele ykanp yar baygn halde uy
kuya yenik dt.

363
96

UZAK M ESAFE RiTi M LERi

nsanolu d etkenierin toplamdn: Arzulanmz ise bakalannn arzulan


Bir ey olamaz insanolu, nk bir ey deildi:
Mark Twain

Hayatnn ii, Wardenclyffe proj esi knce, Nikola Tesla


karnndan, varlndan, kalbinden, akralanndan gelen scak
la, nnde zlp giderek kendisine yol gsteren altnsan
s yumaktan gelen scakla snd.
"Kimseye ihtiyacn yok senin, insanlkla uzaktan yakn
dan alakan yok," diye azar iitti Katharine johnson'dan.
"Bak, demitik," diyordu insanlar.
"iler ktye gittiinde anlar yalnz insann kendisi iin
alyor," diye fsldad kendi kendine.
Yenilme ihtimaliyle yzleen otomatn mucidi ilk defa o
mehur hr irade mevzunun kusurlu yanlann grmeye ba
lad. O felsefi kurgular eliinde yenildii gereiyle yzleti
ama kendi gerei bu deildi.
Budistlere gre ruh aslnda yoktur, dnyaysa anlk hat
ralann uzantsdr.
Filozof Nikola Tesla'nn var olmayan ruhunda durum gi
derek netlik kazanyordu: Aristoteles'in entelekya dedii mer
kez kaynaktan insanolu yalnzca enerji almyor, boa alnm

364
arabann brlamas gibi dnceler de akyordu insann zih
nine.
Kapal kaplar ardnda, babas kendi kurduu ok sesli
koroyla kendi kendine tartmalara giriirdi.
White, dii bedeninin kutsal noktalanna taknt kafay.
Uzak mesafelerden gelen titreimler, Dane'nin grnt
sn gznn nne getiriyordu.
Bireyi birey yapan btn zellikler, ayn karnaval maske-
leri gibi kiralkt.
nsanlar da dnyann i titreimleriyle titreiyor.
Kederler !
Tutkular!
Sevdalanmalar!
Tm bunlan insanolunun zihnine ve kalbine tayan,
uzak mesafe salnmlan, titreimleri.
New York caddelerinde alayc glmsemeleriyle giden
batan kartc arabalar, karizmatik konumalar yapan maki
neler, camlanndan gmi yamur damlalan seyreduran h
znl makineler. . . Bu cansz gler girdabnda birer otomat
deil insanolu . Etten kemikten olma bu makineler dnyann
birer paras ve varlklann bir btn olarak srdrmekteler.
Doadaki bu gelgit dzeninin farknda insanolu. Klk kya
fet medasndaki "gelen gidenin yerini alr" d:;;eninin gayet
farknda olduklan gibi, ayn dzenin daha baka eyler iin de
geerli olduunun farkndalar, buna phe yok.
Ve herkes bir dansa davetli.
Hipnotize edilmi kalabalklar salnsn.
Kendini beenmi fodullann dehet verici, dolgun surat
lannda bir snt.
Hareketli orkestralar alsn almasn.
Parklarda askeri handolar olsun olmasn.

365
97

YE N i OTOMATON

Nihayet yeni bir laboratuvan olur. Yal Scherff korkun


kazaklanyla o laboratuvarda almaktadr. Ve rakunu and
ran gzleriyle kambur Czito . . . Bir de, nerdeyse unutuyorduk,
dnyann o muhteem salnmlan iinde bir baka otomaton
daha salnd Tesla'nn hayatna.
Yeni sekreteri.

366
98

YI LAN LARI ELLERiYLE TUTACAKLAR

Kiliseye ylanlan getirdiklerinde iei burnunda bir gen


kadnd Tara Tiernstein. Yce sa'nn hizmetinde olduundan,
"Bana kimse dokunamaz" ifadesi vard Papaz Hensley'in atk
kalannda.
"Kardelerim, " dedi papaz cmert bir glmsemeyle, se
sini ykseltti: "Ademolu hi phesiz ki imanyla Byk G
nah' temizleyecektir. "
Papaz Hensley bu szlerden sonra, bir uvaldan ngrak
l ylan kartt. Markos ineili'nden bir eyler okurken yanak
lanndan dudaklanna inen derin knklklar belirginleiyor
du. "Ylanlar elleriyle tutacaklar; ldrc bir zehir iseler
bile bundan zarar grmeyecekler."
Kilise ya tahta kokuyordu. t kmyor. Engerek ylan
kilise sralan boyunca elden ele kvrlyor. Ylan, kzl sal bir
kzdan Tara'ya geti. lm, avularnda geziniyordu. O da he
men yanndaki sarn hamile kadna uzatt. Ban emeden
kiliseden kt. Eve vard, pazar sofrasndan nce herkesten
tebrik ald.
Pam Teyze'si seslendi: "orba hazr. "
Tara hemen lafa atlad: "Ben getiririm ! "
Mutfakta bir patrt koptu. orba birikintisi iinde nbet
geirirken buldular onu.

367
Bir daha epilepsi nbeti tutmad.
Kr sal, kzl suratl Doktor Martison kalarn atarak,
"Bir bakalm," dedi.
Tara'nn ellerindeki o souk his, kendisiyle birlikte Cle
veland'a, Tennessee'ye, oradan da New York'ta doktorluk ya
pan amcasna kadar gitmiti. New York'ta bir daktilo kursuna
gitti; Riverside Drive'da, General Grant Ulusal Amu'na yakn
bir oda tuttu. Bu karanlk yap onu korkutuyordu, yle ki dua
etmeyi brakt. Krk kinci Cadde'deki ktphaneden her haf
ta bir kitap alyordu.
New York ihtirasl bir i eki misali tututurdu Tara'y.
Yksek sesle konuuyordu. Etrafa sesli pckler gnderme
ye baylyordu. Birka arkadayla Coney Island'a , oyunlara,
Bowery'deki tiyatralara, atari salonlarna giderdi.
Parlak kyafetler almaya bayhrd, bu tip kyafetleri i g
rmelerine giderken giyerdi. Sonunda zel bir laboratuvarda
sekreter olarak ie balad. Kz kardeime o mehur saatin he
men altndaki Metropolitan binasnn yirminci katnda al
tn yazmt.
"Orta yal ama yan gstermeyen, olduka kltrl bir
patronum var," diyordu mektubunda.
Patran le vakti tam on ikide geliyordu. Her gn
poundluk kolza , kenevir tohumu ve kuyemi alacak, kendi
sini kapda karlayp apkasn, hastonunu ve eldivenlerini
almak zere hazr olacakt Tara. Ofis perdeleri kapal olmak
zorundayd. Bylece ieride bir ekilde akam havas olacakt.
Frtna yaklarken, "Perdeleri an ! " dedi.
Sonrasnda, Apai dilinde imek manasma gelen hata
titla, pencerede birden akt. Pencere camlan zangrdad.
Thor, Peun ve Zeus mavi ktan levhalar silktiler. Gizemli
patran pencereleri at, hava taptaze tehlike kokuyordu . . .
Belirli aralklarla atlarn zerinde beliren arklan gz
lemledi. Parmaklarn kullanarak imeklerin boylarn, uzak
lklarn ve gcn lt. Yldrmlar sinirlerini yumuatyor
du.
Bir eli kalbinin zerinde, dieri bacaklarnn arasnda.
Nefesini tutup bekledi.

368
Kanepeye oturmu, frtnayla birlikte grlyordu . Ak
camiara doru yksek sesle vaaz veriyordu. Talih kulannn
etrafnda uutuunu hissediyor, sesi Tanr'nn sesine kan
yordu . Zafer kazanm bir edayla, ilahi kahkahayla dete
koyuldu . Anlalnayan dillerde yldrmlan selamlad, anlal
mayan dillerde arklar syledi.
"Daha kuvvetli imekler aktrdm," diye nara att.
Yamurun sesi giderek kuvvetlendi, parlak taneleri pen
cere denizliinde dans ediyordu.
Telgraf aar amaz alamaya balad, odadan kt. Tara
gizlice kat parasna uzanp okumaya balad:

Mark Twain Halley Kuyrukl uyldz'yla aramzdan ayrld. Kuy


rukluyldzla gelmiti, kuyrukluyldzla gitti.
Sevgilerle,
Robert

Modern kzmz Tara Tiernstein ilk maan alr almaz


kendine Hammerstein Roof Garden'da bir akam yemei s
marlad. Evde kalma yolunda ilerleyen yalnz bir kz baka ne
yapsnd?
Koca ehirde, yemek yeme megalesi Tara'ya bir tr s
nak oluyordu .
ehirde ka tane el vardr? Hesaplamaya alyordu Tara.
Milyonlarca el, hepsi bir bakasna el sallyor, mcevherler tu
tan eller, nianlsnn elini tutan eller. . . Her biri u hayattan
bir eyler koparabilmi. Onunkilerse bombo.
Mutfakta, gaz lambasnn altnda, dirsekieri arasnda
muhafaza ediyordu yemek taban. Ekmei top top lokmalara
blyor, ondan sonra azna gtryordu. Baaz Scylla42 gibi
uluyordu : Bana yemek ver ! Elleri kendi kendine hareket eden
pistonlara dnmt.
Soyut kavramlar eitli ekillerde, zellikle de neyi ar
yorsak onun suretinde belirir kafamzda. Hakikatin, ruhani
ilerlemenin peindeydi Tara.

" Scy/la: Yunan mitolojisinde, Sicilya'yla i talya arasndaki Messina Baaz'nda ya


ayan canavar.

369
Tanrm, bizi dnyaya koyduundan beri a susuzuz; er
kekler kadnlara, kadnlar erkeklere. Bunu bize neden yap
yorsun? Bu zdrap verici arzuyu neden koydun iimize?
Ofiste, patronun iman kadnlara katlanamadn duy
mu olmasna karn onunla ilgili fantezi kurmaya devam edi
yordu. Aralanndaki mesafeye ramen, uzaktan uzaktan pat
ronun salarna, ensesine, solgun dudaklanna dokunuyordu.
Ah Tanrm, bunu bana neden yapyorsun? Aklna Tennessee
Loctus Vadisi'ndeki ylanlan getiriyordu. Yatann dili olsa da
anlatsayd hayknlann.
iekli elbiselerinin dna tayordu.
Akam ge vakte kadar ofiste kalmak istedi. Bir gazete
at, johnjacob Astor'la olu Vincent ak denizde kaybolduk
lannda neler hissetniler okudu. Girilmesi yasak olan hususi
lavaboya girmiti. Ne zaman umulmadk bir anda biriyle el s
kmak zorunda kalsa buray kullanyordu Bay Tesla. Sabunu
avulannda yedi bitirdi. nsanlan mikroplu yerine koyuyor,
temastan kanyordu. Kendimi gzle grlmeyen, insan yi
yip bitiren mikroplardan koruyorum, diyordu . Bahsettii bu
mikroplar, insaniann kendisi olsa gerek.
Tara Tiernstein "o biim" kziann giydii o zel, siyah i
amarlanndan almaya balad. Ne zaman bacak bacak st
ne atsa oraplan hr hr, iyi mi?
Bayan falanca diye hitap ediyordu patronu, asla ilk ismiy
le armazd.
Tara'ya devir bana on beygir gcnde enerji reten ka-
natsz trbini anlatmt.
O da anlamt.
Ondan besleniyor, ekmeini ondan kazanyordu.
Oyunbaz Eros glmsernesi oturdu yzne, patronu se-
vilesi bir adamd.
Gnlk ekmeini, lokmalara blp azna tktrd ek
mei o veriyordu .
Tesla'mn New York devlet okullan bamfettii Bay
Maxwell'e yazd mektubu daktilo etmek iin cuma akam
mesaiye kald.
Marifetli parmaklaryla balad yazmaya:

370
"almamzda on be zihinsel engelli ilkokul rencisi
olacak. Elektriin, insanolunun zekl seviyesini arttrma , hat
ta hatta akl hastalklann tedavi etme potansiyeli var. "
Metropolitan Kulesi'nin pencereleri sonuna kadar ak
t. Danda yaz kpekleri havlyordu. Haziran aynnn o ho
kokusu . . . Koca binadan gelen tek ses daktilo vurulan. Son
zamanlarda ani alk krizlerinden rnuzdaripti. antasnda ek
rnek tamas bu yzdendi. Laboratuvarda kimseler yok, ata
biner gibi oturdu masasnn kesine. Bir yandan, patronun
o sralar okuduu Cariyle'n Tarih Boyunca Kahramanlar, Kah
raman Yapnmas ve Kahramanlk zerine kitabn at. anta
sndan ekmek dilimleri kartt. Elleri piston gibi hareket
ediyordu. Lokmalan sktnp sktnp azna tktryordu.
Uzaklardan gelen titreimler karar veriyordu ne yapacana.
Korkusuzca yiyor, kendine engel alamyordu .
"Hanmefendi ! " aknd kan sesin sahibi.
Yerinden srayacak, "Bay Tesla ! " dedi.
Tara'ya yaklat. Kendini zor tutuyordu , belliydi. "Ne
yapyorsun kendine byle? Bu ne kontrolszlk? Hi tasvip
etmiyorum."
Nemli gzlerine patronunun buzdan kravatnn yansma
s dt .
"Bana bir ey demek dmez tabii ama . . ."

Gzlerini patronunun gzlerine dikerek haykrd: "Bay


Tesla ! "
Keskin hatlan, buzdan zrhyla boylu boyunca dikildi k
zn nne.
"nmzdeki haftann cretini de alacaksnz ama pa
zartesi gelmene gerek yok."
Bu ehirde Tesla'dan baka kimsesi yoktu. Belden yuka
ns ne doru, kafas ise arkaya doru olmak zere, tm v
cudu sarslmaya balad. Azndan kpkler geliyordu. Tesla
kz grmemek iin yere bakyordu . Gen kadn uzaklardan
bir yerlerden gelen nbetle titremeye balad. Heybetli gs
rpnyor, kriz geiriyordu. Olanca aresizliiyle bakyordu
gzleri. Bo elleriyle boluu avularken, eli elbisesinin d
melerine gitti. Dmeler ofise bir bir sald.

371
99

ANGAY IIG I

ay sonra kza yol verdi. Bayan Tara Tiernstein, in'de


misyonerlik faaliyetleri yrten angay I adl bir vakfta ie
balad. Bowery Street'te pckler savuran, parlak kyafetler
kuanp gen adaniann laf att o kz deildi artk. "Hey yav
rurn hey ! "
Azna att her bir lo knada kontroll olmaya alyor
du. ay ekersiz imeye baladndan surat uzad kald. Ya
taa mide kramplanyla gidiyorsa o gn iyi geirmi demekti.
Bayan Tara Tiernstein her sabah yabancs olduu bir in
san seline dalyordu. Gn iinde krmz tulal angay l
binasndan artk yabancs olduu New York'u seyrediyordu.
Palto zerlerine kondurulrnu earp misali kara bir is taba
kas salnyordu gri durnanlar zerinde. Birralann tepeleri bu
lutlann arasnda kayboluyordu . Atl tramvaylar balinalar gibi
kpkler kartyordu . Gzleri kapal, birbirlerinin yanndan
aceleyle geip gidiyorlard. nsanlar, ayn kanncalar gibi, bir
birlerine kr kr bakyorlard.
Birka akam kursu iaretiedi gazeteden. derse gitti.
Konu: Sessiz Devrimciler; john Locke, Charles Darwin. Son
radan konulann pek ilgisini ekmediini fark etti.
Bir an sonra anlad ki rnesele evi deildi. Kimsenin evi
deildi rnesele. Mesele, orada hi sorulmarn olan "Kimi se-

372
viyorsun?" sorusuydu . Bir bakt ki koca ehir bir dipsiz ku
yuymu.
Kafas kankt, sordu kendine: "Ruh nerede? Ruh u
koca ehirde nereye gitti?"
Duvannda , hayret eder gibi kollann iki yana am kan
lar iinde bir adam sureti vard. Adamn kucaklamasn ar
mha gerenler blmt. Kalbi, yalnzca bu kan revan iinde
kalm adamdan besleniyordu artk.
"Niin beni batan kartyorsun? " diye sordu adama.
sa hakknda dnmedii zamanlarda Meryem Ana'y ve
yolu cehennemden geen haccn dnyordu. Cehennemin
orta yerinde diz km, lanetlenmiterin ruhianna merhamet
iin oluna dua ediyordu.
Huzurlu bir hayat sryor, etiiye stlye kanmyordu
Tara. Fakat gece olunca Bay Tesla kagelir, o uzun, feci de
recede souk, damarlanndan elektrik akan parmaklanyla Ta
ra'ya dokunurdu. Birden, bir ylan ls tututurdu kzn eli
ne. Sonra ylan mavi bir imee dnt. Apollo rahibi olan
ylan smsk sard Tara'y.
Hibir ey aramaz, hibir eyle ilgilenmez olmutu artk.
Ofiste angay iin baslan ncil kopyalann sayarken kuy
ruksokumundan bir ey girip salann havaya dikti. Kim vard
biliyordu arkasnda. Onu dlyordu. Boynuzlu Marsllarla
birlikte kendisine komplo kurmutu. Donmu bir kediyi and
nyordu . Kasket gibi geriye taranm salannda iki clz imek
akyordu. Nasl da tanyamamt daha evvel?
Korkmaya balad.
Gerekten korkuyordu .
Adam saat ba buz mavisi alevle kzn kalalann yoklu
yor gibiydi.
Brooklyn'deki amcasn ziyarete gitti, alma masasnda
ki revolveri ald. Ar antasn gsne apraz ast.
Hala phe ediyordu. "Beni niin batan kartyorsun?"
Papaz Hensley'nin szleri kulaklannda yankland sonra:
"Yce sa adna hizmet edene kimse bir ey yapamaz . . . Ade
nolu hi phesiz ki imanyla Byk Gnah' temizleyecek,
eytan' terbiye edecektir. "

373
Kurulmu saat gibi gvercinleri besledii laboratuvara
doru yola koyuldu.
Rzgar, atlann yelelerini serte yalayp geiyordu. Rz
gardan dolay salan yzne krba gibi iniyordu. Kk, ince
hrkasna ramen myordu Tara. Kafasnda her ey ak
t. Kendi kendine Luka ncili'inden bir eyler mnldanyordu:
"Ben size, ylanlan ve akrepleri ayakaltnda ezmek ve dma
nn btn gcn alt etmek iin yetki verdim. Hibir ey size
zarar vermeyecektir. "
Korkusu geti; geriye, aklna ne koyduysa o kald. Bir
mzik geliyordu kulana, etrafndaki her bir zerrenin mzi
i. Elmas tozlan gibi panldayarak esiyordu rzgar. Araba kor
nalanyla, frenleriyle, metronun grlts, uultusuyla am
yordu kz Tesla: "Taaaa-raaa ! "
B u arada Tesla, Waldorf Astoria'daki Palm Room'da yllar
dr grmedii Westinghouse'la vedalayordu. Westinghou
se hala zerine palto geirilmi gardrop gibi geziniyordu . Tes
la sakince durup Westinghouse'un dost canls, balkgzlerine
bakt. "Anayasa Mahkemesi yargc Bonjean, dn Marconi'ye
kar benim lehime hkm verdi," dedi.
"Tebrikler! "
evresindekilerinin, kendisini bir insandan ziyade ykc
bir "toplu hcum" dalgas olarak grdkleri Westinghouse,
uzun zamandr cezir dnemindeydi. By hepten aarmt,
baklan hala netti. irketin hukuk departman, denmemi
borlardan dolay Tesla'ya dava at iin zr diliyordu.
"Benim defterimi de drdler," diye bir eyler geveledi
zr babnda.
Balkanlarda neler olup bittiini merak ediyordu. "u sa
va bana anlatr msn? "
"Srbistan, Yunanistan v e Bulgaristan, Trkiye'yi Balkan
lardan srmek iin glerini birletirdi," dedi Tesla. "Hristi
yan aleminin lmne savunucusu olmak pek de ho bir ey
deil, Bay Westinghouse, bilirsiniz. Ailemden birok asker,
saysz savaa katld, ld, ldrld. Papazlar methiye d
zedursun, acy en ok eken kadnlar oldu.
"ahsen, u gnlerde gaddarca atp tutanlan, Trklere

374
kar nyargyla dolu verdikleri vaazlan tasvip etmiyorum.
Balkan lkelerinin baanp baarabiiecei en muhteem zafer,
yirminci yzyla hazr olduklann gstermeleri ve Trk, Hris
tiyan demeden ortak bir paydada buluabilmeleridir."
drak edemiyor ama bozuntuya vermiyordu Westinghou
se. Bu ban yanls adamn yedi ceddinin askeriyeye dayand
ndan habersizdi.
Tesla, "Ayn istikamette ileriiyoruz," diyerek kucaklad
eski yoldam. Vedalayorlard. "New York'taki devlet okul
lanyla alyorum. Elektriimizin insan zekasn arttrma ve
zihinsel engelleri iyiletirme potansiyeli var. "
ki eski ortak vedalat.
Tesla acele acele yryor, admlannn sesi antrede pei
sra geliyordu. Gvercinlerle olan randevusuna ge kalmt.
Her zaman olduu gibi Krk kinci Cadde'den laboratuvann
arkasndaki parka geer gemez slk almaya balad.
Birka yalnz gvercin rzgara kar mcadele verircesine
aa aa kanat rpyordu.
Yoldan iki atl polis geiyordu.
lemeli demir saate bakt. len, 12.20.
nnde birden, kim olduu anlalnayan esmer, uzun
bir kadn belirdi. Trma basm da sapyla burun buruna gel
mi gibi.
Kadnn yznde donuk bir ifade vard.
Tesla'mn sinir ulan takmyldzlannn frekansyla alev
almaya balad.
Nereden geldii anlalnayan sese itaat edip kadn geri
itti. O saniye omzuna bir ey isabet etti.
Polislerden biri atndan atlayp deli kadn yakalad, silah
elinden ald.
"Yaralandnz," diyordu Tesla'ya.
Toplanm salan Bayan Tara'nn simasma uzun bir hava
veriyordu. Mahkemedeydi.
Nasl da biliyordu ehrin cansz ruhlada dolu olduunu.
Acmayacaklard ona. Ceset gibi ellerini gsne gtrd. F
sldayarak yargca durumunu arz etti.
"Bana elektrik veriyor. "

375
Tesla, "O zavall iin zgnm," diye rportaj verdi ga
zetelere.
Tara, o k ac ektim," diyordu Yarg Forster'a. Defalar
"

ca syledi durdu.
Yarg Forster'n karanyla bir akl hastanesine yatnl d.
Hastalara elektrik verilen bir akl hastanesine.

376
100

RU H LARI NA VARS I N !

Malen bir sarsnt, her eyi yakp kl eden bir yangn . . .


Yangn durdu da, yle duyulabildi ancak o tatl seda.
Ve Rab'di sesin sahibi.
Akathistler, Kondak 6"1

Derken, tberklozlu Srp suikast, kendisi gibi tber


klozlu olan Avusturya aridkn gsnden vurur. Arid
kn son szleri yledir:
"nemli deil."
Berlin'de, Moskova'da, Paris'te kitleler dne gider gibi
hevesle toplu katliam alanianna akn ettiler. Tesla gibi tm Av
rupallann bildii uydu:
Kanunlar daha adil oluyor.
Savan ilk galibi Srplar. Batda aylar yllar geti siperler
iinde. Bombardman yamurlan, Tann'nn yanllkla hayat
fledii ademolu amurunu Fransz amuruyla harmanlad.
Dikenli teller arasna gml ar silahlar, gmlmemi
cesetler . . . Askerler hala ayn teraneye inanmakta:
Kanunlar daha adil oluyor, kanun yapclar daha merhametli.
Devasa silahlar kageldi sonra. Derken, alev makineleri

43 Akathist: Azizierin ruhuna okunan kilise ilahisidir.

377
ve boucu duman. Endstriyel lm anda insanlar, baka
insanlan fare gibi zehirliyordu. Srp ordusu Arnavutluk bo
azndan olduu gibi geri ekildi. Srp hayaletler, ekilirken,
yanlannda krk bin kadar Avusturyal hayalet gtrd. Bir
eyler mnldanrd askerler:

Sonu gelmiyor yazn, kn, sonbahann,


Asla geri dnemeyeceiz, bunu yazn
Kanunlar daha adil oluyor;
Kanun yapclar daha merhametli, mzik daha tatl . . .

Trkler Gelibolu'da makineli tfekleriyle Anzaklan krd


geirdi. Avusturya'yla talya, jilet gibi keskin kayalklarda birbir
lerini katlettiler. Garnbotlar Yutland nlerinde duman pskrd
ler. atal kanatl martlar eimli denizin semalannda szlyor.
Kanunlar daha adil oluyor; hanun yapclar daha merhametli,
mzih daha tatl, insanolu daha mantkl, daha mutlu ve insaniann
halbi. . .
nsanlar kendi kendilerine, k a aydnlanma a m,
diye soruyordu . Bir horoz tnde dikilen yirminci yzyl
katedrallerini havan toplanyla vurdular. Avusturyallar Mac
va'da Srp kyl kadnlarn astlar. Almanlar, Belikal sivilleri
kendileri iin almaya zorladlar. ngiliz donannas alktan
knlan Almanya'y abluka altna ald. Alman denizaltlar ticari
yk gernilerini batrd.
. . . ve insaniann kalbi giderek daha adil daha efkatli oluyordu.
ibiise yarad ilerleme.
Urans kendi ocuunu yedi.
Edgar Berillon adnda biri kp ortalama bir Alman'n in
san rknn dier milletlerine mensup herhangi birinden daha
ok dk braktn iddia etti. Trkler Ermenileri katletti.
Rasputin,44 Royal Village'da bir bakyla kulan canndan etti.
Ecekieri andran zrhl Rus trenleri bozkn hzla arnlarken
barut flan zangr zangr titriyordu. Aa silkelenince yere
den incirler gibi kayyordu yldzlar. Batm km, beyaz
elbiselere brnm okyanuslar. Srplar, Franszlar, Almanlar,

44 Grigori Rasputin: Doast yeteneklere sahip olduu iddia edilen Rus mistik.

378
Rornanyallar, ngilizler, Ruslar, talyanlar, hep beraber, "o ok
faydal ftristik drnanlktan" nefret ediyorlard. lmcl
dizeler dt sonunda paylanna:
Taarruz1an, hummal uykusuzluu, hz, tehlikeli sramalan,
tokad, yumruu had safhaya karmak istiyoruz! u dnyada tek
are olan sava allayp pullamak istiyoruz!
O zamana kadar Doktor jekyll Avrupa'da duruyordu. Bay
Hyde'sa srnrgelere gnderilmiti. Kipling, Beyaz Adamn La
neti'nde, Hyde'm karanln orta yerindeki baanianna vgler
yadnr. Kongo'dan dnen Hyde soluu Sornrne'da ald.
Bir eyler kulana fsldad: Dehet!
Karanlktan bir eyler uuldad: Dehet!
Zihninde bir lk koptu: Dehet!
Tesla'nm stolu , Srp hizmetkar, Stevan Prostran, Srp
gnlls olarak Selanik Cephesi'ndeydi. Oradan Tesla'ya K
zl Ha araclyla kart att.
ngiliz heykeltralar, Alman ressarnlar davurumcu ba
rut ve noktac arapneller dnyasmda oradan oraya kou
turuyorlard. Askerler tpk Kernmler gibi ecel terleri dk
yordu. Klor ve hardal gaz iinde kalan Bergson'la Nietzsche
titreme nbetine tutulrnulard. Siperlerdeki insan bedenleri
paralara ayrlm, tecavze uramt.
Katharine Johnson, "nsanolu tannlara zarar verebile
cek olsayd bunu yapar myd?" diye sorrnutu.
Nikola Tesla, New York'ta her gn ktphane sernalann
da uan ku srlerinin dalp bir araya toplanmalarn sey
rederdi. Islk alar, gvercinler ellerine, apkasnn kenarna
konard. Avulanndan dklen yemler sa rneselindeki gibi
talara, dikenlere, bereketli topraa dnce, Srbistan, Al
manya, Belika, Fransa'daki l otomatlar gelirdi aklna.
"blis budalalan iin zlr m insan? " diye sordu kendi
kendine, cevap verdi, "Evet, zlr! "
O yzkaras pislikler, ruhsuz hainler iin zlyordu.
nsanlk iin zlyordu. Yallar iin ok zlyordu. Ve k
k ocuklar. Her canl iin.
"Kular yemienirken boulmularn ruhianna varsn diye
yernlenrneli," derdi annesi Djuka.

379
"Ruhlanna varsn diye . . . kular yemlenmeli," tekrar edip
duruyordu Tesla. "Ruhlanna varsn . . . "
Duygusal pozitivistimiz, yazd makalelerinde, suu
insanln zerinden atmak iin insanlan, "Byk gler ta
rafndan etrafa salnm etten kemikten makineler" olarak
tammhyordu. Bilinci kapatlm birer top glleleriydi insan-o
tomatlar. Gezegen tarafndan an hzda, saniyede on dokuz
mille gnein etrafnda dndrlyorlar. Bir otomat bedeni
nin hz, grlm en byk Alman topundan atelenen ro
ketin hzndan altm kat fazlayd. Gezegen ac bir fren yapt
diyelim, insaniann her biri, altm tonluk raketi yirmi sekiz
mil teye ateieyecek gce denk bir gle uzaya savrulur,
mancmkla frlatlr gibi.
Hepimiz bir yerlere savrulduk ama nereye?

380
101

G N Ei N DOGUSU, AYl N BATISI

Roosevelt ailesinin fotoraflann dikkatle inceledi, eitli


ordulara ait askeri birliklerin fotorafianna bakt sonra. Sr
histan'n Ni ehrinin dn yazyordu New York Times.
leden sonra, gri bir hava, niformal garibanlar yryorlar
bir istikamete . . .
. . . kim bilir nereye.
Bale ayakkablanyla , masaya bir garson yaklat. Tepsiyi
parmak ulanyla dengede tutuyordu .
"Oraya brakn! "
Bir ahvaryum bal srs panltlar saarak geti zihninden.
Akl almaz bir minnettarlk akyordu garsonun gzlerin-
den. Birdenbire sevgiyle dolup tat bilim adamnn ii.
Tesla yine, yeniden revatayd.
nsanlar Tesla iin k avcs diyordu , Emerson'n yarad
l dedii k. Vitrinlere, Chicago aktanna merkezinden
gecenin karanlna dalan trenlere sirayet ediyordu Tesla'nn
yaradl . Onun sayesinde Boston'da, New York'ta, Paris'te
klandnlm tnellerden geiyordu arabalar.
Biri kp insanlan bu ktan, gen Tesla'ya rehberlik
eden altn banttan mahrum braksa halleri nice olurdu?
Gece yutuverirdi altnsans pencereleri. Amerika'nn l
tl endstri karnaval Edgar Allan Poe hikayelerinden frlama
bir sahneye dnerdi.

381
zgn Suratl valye Don Quijote arka sayfada kald.
n sayfalara doru ilerledike balklar giderek zc bir hal
alyordu. Sonra u bala rastlad:

ED i SON VE TESLA NOBEL D L 'NE LAYlK G R LD .

Marconi'nin ardndan o dl almak istiyor muydu ha


kikaten?
Akvaryum bal srs bir kez daha panltlar saarak
geti zihninden.
Hem de Edison'la?
Manfred kendi azndan aktanlan satrlar okudu:

Henz eline resmi bir bildiri ulamam olduunu belirten Bay


Tesla, dl kablosuz elektrik transferi kefyle kazandn
dnyor. Edison iinse yle diyor: "Bay Edison bir dzine
Nobel dl'n hak ediyor evet, ama hangi kefinden dolay
i sveli heyet tarafndan bu dle layk grldne dair bir fk
rim yok:'

vgler yadrdlar.
Akvaryum bal srs panltlar saarak geti.
Sinsi sinsi ksrd, dolmakalemini yle bir dndrd
ve Robert'a cevap yazmaya balad:

Sevgili Luka,
Tebrikleriniz iin teekkr ederim. Asrlar gelip geecek,
asrlar saysnca Nobel dl alanlar olacak.
Fakat ben, icadarmdan en az krk sekizini kendi admla tek
nik literatre yazdrdm. Bu benim iin hakiki ve kalc bir onur
dur. Bu bana genellikle hata yapanlarca deil, krk ylda bir hata
yapan koca dnya tarafndan verilmi bir onurdur. Bu krk sekiz
patentin birini, bin Nobel dl'ne deimem.
H rmetlerimle

Vay be! Nobel komitesinin (genellikle hata yapan) sayg


deer yelerine gayet nazike seilmi kelimelerle deli bir
telgraf ekmi, gerek bir mucitle "fare kapan reten" baz
kimseler arasndaki farkiara deinmiti. Fakat yine de . . .

382
O yl Nobel Fizik dl kimseye verilmedi.
"Lusitania!"45 diye inliyordu sokaklar!
Nobel zaferine giden yolda dolu dolu iki yl, lks iinde
gsterili bir hayat srd. Yaradl geri dnmt ama bu
kez altnsars deildi. Daha ok platinimsi, gm rengi, mat
bir tabakay andnyordu. Bu aydnlanmalar esnasnda yeni
trbini gzlerinin nnde dans ediyordu.
Ayn iki yl boyunca ABD ordusundaki askerler de bir
zamanlar Mojo Medic'in ustalamaya urat valsin aynsn
yapyordu. Lise retmeni Martin Sekulic'in gm topu gibi
dnyorlard. O anlalmas g dans halkalannda animus ve
anima i ie geiyordu.
Kahramanmz, Edison Nian'yla dllendirildii tren
den erkenden aynlp yaknlarda bir parka doru yrye k
t. Gri-beyaz gvercinlere kenevir tohumlan att. Yere indiler.
Kanadaryla icra ettikleri mzik ve tmeleriyle bir orkestra
y andnyorlard.
Organizatrler kahramanmz nazike trene geri gtr
dler.
Tesla sessizce teekkr etti, "znde olduka dindar bi
riyim ben. Varlmza dair en muhteem srlarn hala aa
kavuturulmay beklediine olan inancm bana sonsuz bir haz
veriyor. Bylece zihnimin huzurunun bozulmamasn, kar
ma kan glklerden etkilenmemeyi ve hayatn karanlk ta
rafndan bile bir para tatmin elde edecek denli bir rahatlk ve
mutlulua ermeyi baanyorum. "
Derken gazete datan ocuklar avazlan kt kadar ba
rmaya balad. Zafer kazanm bir edayla alan anlar gibi,
Alman denizaltlarnn bir kez daha ABD gemilerine saldrma
ya baladn rdlar.
Hevesli kitleler, ynlar halinde Broadway'e yrmeye
balad. Balarda hasr apka, ellerde bayrak. Hatipler, kana
yan gnelerden girdiler kahramanlktan ktlar. nsanlar,
bireysel deneyimlerin, onlar deneyim zorunluluundan azat

15 7 Mays 1 9 1 S'te Almanya tarafndan batrlan gemidir. Bu olay ABD'nin Birinci


Dnya Sava'na girmesindeki nedenlerden biridir. ABD'de orduya ar kam
panyalarnn simgesi olmutur.

383
edecek o byk dntrc fikire kyasla nemsiz kaldna
inanagelmilerdir.
"Sava! Sava! " diye grlyordu galeyanclar.
Kanunlar giderek daha adil oluyordu . . .
Byk Souk Sava'n ortasnda kahramanmz, Marco
ni'ye dava at. Ve bu savata, Marconi'nin ngiliz balantlan
na karlk yannda Telefunken vard. Ne komedi ama!
Mzik giderek daha tatl. . .
Dier savata, birazdan greceimiz zere, kimin hangi
safa geecei anlalmyordu.
Kanun yapclar daha merhametli. . .
burunlu, iki gzl Srp dnei Profesr Pupin, Tesla'y
la siclik yanma sokuldu. Kablosuz iletimi icat edenin kendisi
olduunu ama Marconi'nin dehas sayesinde dnya apnda
hizmete sunulduunu iddia ediyordu.
Ve insaniann kalpleri . . .
Amerika'da radyonun icadna bakan dava, dier patent
davalan gibi Bakan Wilson'n kararyla sava bitimine erte
lenmiti.
Daha adil, daha nazik . . .
Kendi kendine sordu Tesla: Hangi komumuzu seveyim?
Gazetelerde Almanlara giydiriyorlar, karikatristler Hun-
lan goril olarak resmediyorlard. Amerikanlar da u "salkl,
ftristik nefretle" nefret etmeye balamlard.
lmcl dizeler dt ocaklarna:
vgmz gen adamiann gzlerinde akmak akmak akacak
adaletsizlikten yana.
Amerikallar Maine'deki Alman denizaltlann dlyor
du artk. ocuklar Almanca kitaplarn gle oynaya enlik
ateinde yakarken, Edison'un kameralanndan uultular geli
yordu.
Gazete satclan dnya sirki nnde utanmadan, "Yaz-
yor! Yazyor ! " diye banyor.
Her yerde yle yazyor: "Bu, Dou'yla Bat'nn savadr."
"Kimle kimin? " Bumunu kntrd Tesla.
Alfabe, tapnaklar, heykel, tiyatro, matematik. . . Hepsi
Dou'dan geldi Yunan'a. Musevilik ve Hristiyanlk da yle.

384
Romallar, soylannn Truva'ya dayanmasyla vnmlerdir
hep. Ortaa'daki dello atlan ve Arap saylan Hindistan' dan,
gotik kemer Ermenistan'dan, tp kitaplan Msr ve Fas'tan, ba
rut in'den, hmanistler Konstantinopolis'ten gelmitir.
Mantk ad altnda yrtlen, Muhteem Dou Ruhu ve
Bat'nn iindeki eytani Cad arasnda dnen bu sava terane
si Tesla'nn aklna pek yatmyordu . Nikola Tesla ne corafya
nn bysne inanyordu ne de sava muhabirierinin yazdk
lanna. Memleketi Balkanlar bir nevi ana damar, bir anten, kedi
by grevi gryordu onun iin. Kt bir yerde domu ol
mak, iyi bir yerde domu olmaktr aslnda. Snra yakn bir
yerde yaayan bir adam, Srp kiliselerindeki "doum ncesi
karanlna" alkndr. slam'daki k ve su akna, Latinlerin
saat ve an takntsna da ainayd Tesla. Kimse Trk ve Rus
kltrn anlatmasn ona.
Ne Bat's? Ne Dou'su?

385
102

ZALi M G N BATI M I N I N N EELi


ATL I KARI NCAS I N DA

"Tann'ya sv de l bari ! " 46 demiti Eyp'n kans.


Yal bir adam aylardr Waldorf Astoria'nn lks hallan
zerinde ekilden ekle giriyordu. Fark edilmemek ister gibi
bir hali vard. Demir kafes ierisindeki asansrler, mermerler,
arkideler onu rktyordu. Koridorlardaki Ming Hanedanl
vazolann grnce hzn kyordu iine.
Onun iin endieleniyor musun sevgili okur?
Astoria'nn sahibi Bay Bolt'a olan on dokuz bin dolarlk
borcu tamamen aklndan kmt.
Ee, ne olmu yani? Dnya da ona bir eyler borlu deil
miydi?
Wardenclyffe Kulesi'ni teminat olarak Bolt'un zerine
yapm olduu doru muydu?
Tesla'nn kulesi yllardr metruk halde bekliyordu. Parlak
elikleri pas tutmutu.
Kafasn topadayamayan kahramanmzn kuleyi sava
ncesi yllarda ara ara pansiyon olarak kullandndan bahset
mitik daha nce.

" i ncil, Eyp Kitab 2:9.

386
WARDENCLYFFE'E GECE TREN
Tesla, Edgar Allan Poe'nun glgesindeki irkette, Byk
Merkez stasyonu'nun devasa bolnde uyku ihtiyacn gr
yordu . Krmz apkal harnallar gece ge saatte srra kadem
basyorlard. Ayak seslerinin, yanklanan dncelerinin pe
inden gidiyordu. Mermer merdivenleri kt, yolcu salonuna
geldi. Ortalk sszd. Ortadaki kre zerinde duran drt saa
tin drd de gece yansn iaret ediyordu. Gece yars. Gece
yars. Gece yans. Gece yans. Bronz zincirlerden sallanan ay
dnlatlm yumurtalar, ilemeli demir ubuklada blnm
devasa pencereler . . . Altnsars takmyldzlaryla bezeli kub
be. Yalnz adamn ayak sesleri Yldzlada bir yazlm kaderin
glgesinde yanklanyor.
Wardenclyffe gece trenini yakalad.
Gece kelebekleri gibi, insaniann pencerelerini gzetliyor-
du.
New York Sun sayfalannda kayboldu, Kk Neno'yla se
yahat etti.
Srklendi. Srklendi.
. Wardenclyffe'e vard. An yksek voltajn anndnc ka
srgas kalbini yalayp geti. Kalbi hala ocuk kalbiydi. O ayn
kalp , tpk on yl nceki gibi, o gn de deerine paha bii
lemeyen kulderin yklmayacana inanyordu. Hangi resmi
szleme ne derse desin . . .
Srklendiler, srklendiler, srklendiler.
Savala. Zamanla.
Bolt Wardenclyffe'i nasl korumazd, aknd.
Civar iftliklerden komulan Bay George Hageman, Bay
De Witt Bailey ve miyop dul ]emima Randa!, o mucizeler mu
cizesini seyre durmulard. ou zaman bu gizemli binadan
gelen kla uyanrlard.
Smiley elik irketi kuleyi deerinin onda birinden az bir
mebla uruna yerle bir etmeye hazrlanyordu.
Frtna bir kez daha yaklayordu. Ba tya doru kuruni
bir renk alyordu bulutlar. Wardenclyffe'e den gn
umutsuzdu. Kule yeil bir sinei andryordu. Zalim gnha
tmnn neeli atlkarncasna binmi, bir tur atmak zere.

387
Elli be metrelik binadaki elik kirilerin her biri panld
yordu.
Bir gmbrt koptu.
kn iddetiyle sarsld seyirciler.
Sva tozuyla griye boyand ortalk.
"Bu bir ryann sonudur," dedi De Witt Bailey. Susmaya
devam ettiler.

388
103

HAYKl RlYOR M i LYON TAN E PENCERE

Telgraf aldnda Chicago'dayd.


Haberi ald. Kuma den bileytana dnd damana
yaprn dili. Alimin ahmaa, insann hayvana stnl yoktur
belki de, diye geirdi iinden. Patates tarlalannn ortasnda ku
lenin enkaz duruyordu. Manzara, Tesla'nn i dnyasndan
farkszd.
Wardenclyffe onun dnya sahnesi, dnm geirdii
yeri, byk ak, kozmik destei, hi sahip olmad eviydi.
Her tuzaktan kurtulrnay baaran kii Houdini'ydi,47 Tesla
deil.
Zaten laboratuvar yannt bir kere. Dehetten sar ol
mutu o zaman. s yant salanna.
Arnavut kaldmrnl ta sokaklarn teklifini redcletrniti.
Ban ne eip diz krnedi, yere kapanp lmedi. afak s
kene kadar ehrin sokaklarnda amaszca doland. Haykran
milyonlarca larnba, her odada kendini asan bir adam.
"Tanr'ya sv de l bari ! " demiti Eyp'n kars.

47 Harry Houdini: Balanm olarak girdii sandklardan kurtulma numarasyla nl


sihirbazdr.

389
104

U M-PA-UM-PA!

Haberi aldnda berber koltuundayd. Gazeteyi frlatp


att . Bir bozuk para altnsans ltlar saarak geti sokaktan.
Onu da geti, gnei srtnda hissediyordu. O an fark etti ki
yznde tra kpyle kmt berberden.
"Sava bitti ! " diye banyordu insanlar. Yzlerine kan
gelmi.
Mutluluk, nee dolu tebessmler fknyordu etraftan.
nsanln kendini tm kalbiyle evrenin mziine bra
karak dans ediini grmek iin etraf seyrediyordu. New York
caddelerinde, ileri kocaman biralarla dolu batan kanc
otomatlar glmsyor, karizmatik makineler nutuklar atyor,
kullanlmaz hale gelmi makineler ise birbirlerini pyor, step
dans yapyorlard.
Herkes sanlacak birilerine baknyor.
"Bitti ! " diye banyar rtkanlar.
Balarda ieklenen ta yapraklar misali konfeti yayar-
du Beinci Cadde'ye.
Um-Pa-um-Pa!
Caruso o yank sesiyle bir zafer arks syledi.
O kargaann ortasnda Tesla ans eseri johnson ve span
ya-Amerika Sava kahramanlanndan Richmond Bobson'la kar
lat. Yzndeki tra kpn synp nlkten kurtulduk
tan sonra kucaklatlar. Gzleri doldu, hknraya baladlar.

390
Kardelii iliklerine kadar hisseden Tesla'nn boaz d
mlendi, tm ehirle birlikte glmseyerek kutlarnalara e
lik etti.
Gazetelerin yalan dnyasnda n oullan, karanln
ocuklann malup etmiti.
Ah ekti Tesla. "Bir eyleri yerine geri koymann vakti
geldi."
Fakat varakl ereve knlmt, hibir ey eski yerine ait
deildi artk.
Central Park'tan iki blok tedeki oteline doru ilerledike
zafer sarhou kalabalk seyreliyordu . Yz karard. Bir kez daha
sezmeye balad felaketin boyutunu. Hassas kalan gerildi.
nde gelen matematiki, "Kazananlar yaknda Paris'teki
Zafer Tak'ndan geeceklermi," diyordu J ohnson'a.
"Gemeleri ne kadar srecek, syleyeyim mi? ki saat.
Peki, len Fransz askerlerin gemesi ne kadar srerdi sence?
Yirmi saat! "
Bayraklar dalgalanyordu rzgarla.
Kutsal bez paralan dalgalanyordu .
Bando mzka takmlan birbirleriyle kesiiyordu drt yol
azlannda. Vagonlarda dzine dzine sallanan eller. Yayalar
daha hzl gidiyor kendi kendilerine. Birbirlerini tanmayan
insanlar pyor, gzyalanyla glyor, havada tokalayor,
sokaklarda dans ediyorlard. lerindeki gelgitin ritmini hisse
debiliyorlard. Dne gider gibi gitmilerdi savaa. imdiyse
ldrm gibi ban kutluyar New York. Ne ar silahlar vard
artk, ne krlk ne de cesetleri kokuya boyayan yiyecekler. Ce
hennem ukurlannda yaayan adamlar, bo gzlerle evlerine d
necekler. Baback eve dnecek. Yce Tannm, msaade et, bir evi
ne dnebilse . . . Ve dnya, zgrleecek Ve dnya, yenilenecek
Yldzlar . . . Mor, krmz, mavi, cennetin kaplann at.
Davulcular bara bara ilan ettiler bu trajik mucizeyi.
Yal gzlerle, konfeti ve gmi panltlar arasndan bir
birlerine bakt insanlar. Hepsi birer kardee dnt. Ah, u
insana ekilen hasret. . . ek ek bitmiyor, ek ek bitmiyor !
Derinden gidiyorlard, yzler aydnlk. Gzler hibir bann
yerini dolduramayaca szler veriyordu birbirlerine.

39 1
105

RUJ

Tek imparator, dondurma imparatoru.


Wallace Stevens

Avrupa genlii ld.


"Skc ! "
"Hadi dans edelim ! "

Salar ve etekler ikier kar ksald. Piyano tngrtlar,


dudaklarn bzen klarnetiler son ses. Zplayp bacaklarn
iki yana ayran genler, kadnlarn gsleri zerinde salnan
boncuklu kolyeler, gramofonlarn, arabalarn dirsekleyen
adamlar . . . Herkes ldrm vaziyette. Sinemalarda bacaklarn
ayrm, sama sapan hareketlerle birbirlerine i atan insanlar.
Central Park'taki sincaplar bile sessiz filmlerdeki gibi ani tek
rartarla hareket etmeye balamlard.
airterin geldii noktaysa u:

Vuuuuv!
Ouvvv!
diNama
Din
am O

392
airlerin vaziyeti bu.
Dadaizm oldu yeni realizm.
Milyonlar, i k evlerine akn edip doruca yeil, ki
hin gzn dmesine basyor. An sesler ykseliyor radyo
oyunlan mucizesinden.
Boncuklarla asl denizanas lambalar.
Art deco tarz vernikli paravanlar.
Bir bilmeceye doru ekilen, apkalarla erevetenmi si
malar.
Yanardner elbiseler.
Krom n zgaralar, zerlerinde patlak gzl farlar, bom
beli amurluklar.
Limuzinlerin kaportalarndan gelecee doru bakan hey
kelcikler.
Salanna manolya takm salon arkclan uyurgezer bir
edayla tekrar edip duruyor: "Ateli pckler, ateli dudak
lar. "
ncesinde apkalarn altnda kalan trampetler zgrle
ip birden bulutlara ktlar. Trampetiler, altnsars azlkla
r gkyzn yarp da yamur yadrrken, yat tayfas misali

gvdelerini krarak alyorlard trampetlerini.


Limuzin camlan ayna oluyordu ehirlere, bozulmu silu
etleri camlarda panldamakta.
nsanlar merdivenalt cin imal ediyor.
Kak reklamlar susmak bilmiyor: "nsanlar ey isti-
yor: Dk fiyat! Dk fiyat! Dk fiyat! "
"Ha ha ! "
"Ha ha ha ! "
"Haha Haha ! "
Kahkaha atyor dnya .
Kesik Lempolu caz mzii gibi. Kzlarn suratlan Tesla'nn
aina olduu sirnalara benziyor. arapndi andran kahkahalar
hari tabii. Neon klan ve radyolaryla, White'la birlikte kur
may planladklan Metropolis'i andnyordu dnya.
Tam Tesla'nn hayal ettii gibi.
Tannamaz bir halde olmas dnda.
Souk bir meltem esti ve ne varsa ilan olundu.

393
Uzaylyz artk biz.
Ne zamandan beri?
Belki de Byk Sava patlak vermeden bir yl nce. IV.
john jacob Astar, Titanic'in ilemeli dekorlanyla birlikte buzlu
sulara gmlm t hani. Yine ayn yl , ] . P. Morgan'n cenaze
sine katlmt Tesla.
Dnya eski dnya deildi o devasa iblis olmadan. O k
tlk dolu ksk baklar ve grotesk burun olmadan nasl d
necekti dnya?
Ertesi sene ise yorulmak bilmeyen savamz Westin
ghouse gp gitti. Ondan sonra da doa dostu, hassas ve asil
john Muir'i uurladlar.
Bu insanlar, onlar lmeden nce Tesla'ya bu kadar sahici
gelmiyorlard galiba.
Tesla savatan nce de tuhaf bir insand ama sahici bir
insand.
Radyoyu icat edenin kim olduuna bakan dava, sava s
rasnda hkmet tarafndan askya alnd.
Koskoca lobide yalnz bir piyanist oturmu tek bana a
lyordu. Bagarsonun Budist glmsemesini geride brakarak
yirmi yln geirdii otelden sessizce aynld. Hayatndaki her
yeni safha, bir baka "cennetten kovulma" hikayesi. Dner
kapy iterken, berrak bir akarsuyun aldayn andran pi
yano sesini geride brakt. Yirmi yl geride brakyor, son defa
kyordu o dner kapdan. Kendi kendine mnldand: "Her
zaman hayatn acemileri olarak kalacaz ! "
Etraftaki nesnelere ne olduklann hatrlayamyonnu gibi
bakyordu. Masum bir glmsemeyle, ihtiyarln katt p
heyle, bo gzlerle bakyordu evlerin pencerelerine, insaniann
hayatlanna. Gece kelebekleri gibi ktan besleniyordu. Dnya,
vitrini klandnlm bir maaza gibi grnyordu gzne. So
uktan donan yalnz ihtiyar, artk vitrini dandan seyrediyor
du. Tuhaf olan eyse, o vitrini aydnlarann kendisi olmasyd.
"Ha ha! "
"Ha ha ha ! "
"Haha Haha ! "
Kahkaha atyor dnya.

394
106

BURU N VE ORTADAN i KiYE


AYRl LM l SA

Zamann jitnesine kar savamaya devam ediyorum;


Zaman ki ne varsa yiyip bitirdi.
Don Quijote

Burun ve ortadan ikiye aynlm sa. Adam ilk grdn


de Tesla'nn dnd ey buydu.
Hugo Gernsback puantiyeli papyonlan seviyordu. Fulton
Street'te bulunan, ykseltilmi tren yolu altndaki elektronik
maazasna gtrd Tesla'y.
"Neyse ki camc deilim," diye bard Brooklyn ekspresi
grltyle geerken. Gernsback'in kutu gibi bir dkkan vard.
Tavan altnda ancak alt sinein ok ynl dans performans
gerekletirebilecei kadar yer mevcuttu. Kk odaya birka
kutu sktnlmt. Biraz yakndan baklnca radyo olduklan
anlalyordu. eitli istasyonlara ayarl radyolar, czrdyorlar.
"Tannm, bu ne danklk ! " diye kt misafir.
Gernsback kaytszca, "Kafa kank olunca etraf da yle
oluyor," diye cevap verdi.
"Tannm, ulu Tannm . . . " Tesla fsltyla sylenmeye de
vam ediyordu.
O kaotik ortama huzur veren tek bir nesne vard ki o da
yeil apkal bir abajurdu.

395
Gernsback miyop asistann drtt: "Tant kendini. "
"smim Anthony, beyefendi ! "
Anthony, akak bizasma yakn bir yerde gzln ata
la tutturmutu. Elinden her i geliyor; elektronik eya sat
, Gernsback'in Electrical Experimenter dergisi iin gnderilen
ieriklerin derlenmesi, matbaalada mnakaa. Ani ini k
lara meyilli oluyor arada.
Arada nedensiz yere, "Ne sanyorsun beni?" diye krd
patronu na.
Gernsback teskin etmek iin, "Srad bir insansn sen,"
derdi.
Daha nce belirtmi olduum zere, bu yaanm hika
yenin soylu kahraman Nikola Tesla, savatan sonra baka bir
boyuta intikal etti. Bir ayayla efsane olma yolunda ilerliyor,
dieriyle, unutulmaya yz tutuyordu . O utanga alakgnl
lyle insanst bir mertebeye soyunmutu bir zamanlar.
imdiyse kendiyle vnmesiyle gze batyor.
"Gezegenleraras elektrik aktann fikrim niin Arimet
yahut Kopernik'in fikirleriyle ayn kefeye konmuyor, aklama
nezaketinde bulunabilir misin? " diye soruyor kibarca.
Devasa Wardenclyffe projesi ktnde, baanszln
yaratt kompleksle gazetelere Wagner pozu vermiti. Mars'ta
hayat nasld, tahmin yrtyordu. Dnyadan srlm kah
ramanlar ve yan tannlar, galaksileraras bolua hapsolmu
mu.
Evet, Hektar da oradaym.
Akhilleus da.
Eski arkada evresi ounlukla dullardan ibaretti artk,
hayat hikayelerini bozuk plak gibi anlatan bunaklara dn
mlerdi.
Hugo Gernsback'le Tesla, gece yans Byk Merkez s
tasyonu'nun akustik salonunda turladlar. Gernsback'in yal
salan pirin avizelerin altnda parlyordu .
"Yaz! Sen de tpk onlar gibi yaz ! " diyip duruyordu Ger
nsback.
"Otobiyografimin ad ne olacak biliyor musun?" diye sor
du Tesla.

396
"Ne olacak?" Kahkaha atyordu Gernsback. "sa, Buda ve
Ben - Gizli Farkllklanmiz m? "
"Hayatlanm olacak," diye karlk verdi Tesla.
Ah periler, ykseklerdeki membalara yuvalanm orman
perileri, neeli peri kzlar, imdi benden yirmi bin fersah
uzaktaki ocukluuma bir kez daha dneyim.
Antik bir tapnak gibi kalmt ocukluu; her yann ya
bani otlar brm, kertenkelelerle satiriere terk edilmi.
Balarda, balklar su yzne ektiinde i basnlann
dan dolay patlayan derin su balklan gibiydi ocukluk anlan.
Tesla giderek alt bu tabloya.
"Her eyi hatrlyorum, hepsi gzmn nnde sanki:
Evi, kiliseyi, tarlay, kilisenin yanndan akan nehri, yukansn
daki koruyu gryorum. Gzmn nnde beliriyorlar, res
sam olsam resmederdim."
Toprak kokusu , inek memeleri eski Lika'ya geri gtrd
onu. Dillerinde altn akelerle kurbaalar ve azlannda yanan
mumlarla kpekler bir kez daha gelip dnyasnn orta yeri
ne oturmulard. Dik boynuzlu keiler da srtiarna trman
yorlard. obanlar aa yapraklanyla mzik yapar, bir arada
yaard tanrlar, insanlar ve hayvanlar. Umaclarla su perileri
deirmende kavgaya tutuur, insanlar az dalana girerdi.
Hepsi efsunlanm.
Anlannn tam ortasnda annesinin gzleri vard. Tence
rede ne varsa kantrr, o kartrdka dnya da etrafnda dn
meye balard. eit eit klar uuurdu o girdabn iinde.
Hepsi bir bir kendini Tesla'ya aar, sonra birer imgeye dn
rlerdi.
Mane'nin gzleri dengesiz dengesiz bakyordu, gzka
paklan hzl hzl hareket ediyordu . Korkusuz Djuka bir eliyle
kirpikierine dm atyordu. Saf bir k halesinin iinde pa
tisini sallyordu erkek kedi. Babas kapal kap ardnda kendi
siyle kavga edip ok sesli dualar ediyordu.
"sa Mesih, koru beni. Ik saan yaralanula ldayan sa,
bu kara ve kirli hayatm tertemiz kl."
Babasnn arkadalar Menelaus'la Agamemnon gibi deva
sa ve grkemliydi.

397
zerinde koruyucu aziz imgesi olan ikonada Aziz Yorgi,
yapt ie kaytsz bir ekilde ej derhay ldryordu .
Tpk Cervantes gibi kahramanmza bunlar yazdran
"yllarn aartt salan deil yumuatt kalbiydi."
Evvel zaman iinde, uzak diyariarn birinde . . .
Kendi hagiografisini46 tamamlarken sk sk Fulton Stre
et'teki atlyeye uruyordu . Bilim adamlan Tesla'y dinleme
yi brakm olsa da, iei burnunda bilimkurgunun babas
Hugo Gernsback sylediklerine kulak veriyordu. Arkadalan
da yle. "Arimet, Faraday ve dehasyla entelektel dnyann
yedi harikasndan biri olan Edison'u sallayan, tm zamaniann
bir numaral mucidini" grmek iin Fulton Street'e geliyor
lard.
Ykseltilmi tren hattnn altndaki bu dkkan, meczup
lann ve yalanclarn toplanma mekanyd. Azlarn bir ka
r ayrarak kahkaba atan insanlar, rktc adamlar, radyo
lambalar arayan merakllar ve Gernsback'in gzleri iltihapl,
sivilceli yazarlan gelir giderdi mekana.
"Raphael ncesi sanat grn benimseyen ressam Hol
man Hunt'n, Satrn halkalarn plak gzle grebildiini id
dia ettiini biliyor muydun?" diye sordu ilerinden biri.
"Satrn'deki rzgar ty gibi uuruyor kayalar," dedi bir
dieri.
Tesla alkarn kesmeye balad. "nsan vcudunda iki mil
yar voltluk elektrik potansiyeli var."
amanlar iin adabmuaeret klavuzu gibi bir eydi bu.
eytani kumru uuldamasyla, o tuhaf kelimelerin ze
rinden bir lokomotif geiyordu .
ikide bir sallanan bu dkkandaki insanlara gre Tesla,
Modern a'n Mucidi olarak anlmay Edison'dan da Stein
metz'den de daha ok hak ediyordu.
Tuhaf mucizelerin kaynana tuhaf karakterler yordu.
Gen yazarlar ve mucitler, adamn kulaklannn bykl
nden akna dnm halde Tesla'y dinliyorlard.
Yldzlardan inmiti, kendisi de bir yldzd. Mefistofe
les'ti.

46 Hagiograf: Azizierin biyografsidir.

398
Var olmamt aslnda. Bizim ta kendimizdi o.
Olaand bir kurnazlkla nezaketin tututuu kavga
gzlerinden okunabiliyordu.
"Yldzlarn grnmez iplerle oynatt bir kukladr in
san," diye vaaz veriyordu. "Hepimiz dnceleri tek bir kay
naktan emiyoruz. Gelecekte mavi n enerjileriyle seyahat
edeceiz. Atomlar, nceden belirlenmi modellerle uyumlu
bir ekilde birlemeye gdmleyeceiz . Okyanusu yerinden
kaldnp havada oyuatacam ve bylece keyfime gre mavi
gller, aldayan nehirler yaratacam. "
Salarn geriye yatran Gernsback aynak kal bir sihir
baz takdim etti Tesla'ya: "Baizerim Paul Bruno ! "
Bruno bir sorunla karlatnda muhatabn zmeye
alrd, sonra sol ka alnndan kamak istercesine kprda
maya balard. Duyduu her ey annda dnmekte olduu
dile, yani imgelerin diline evriliyordu. Tesla'nn gznn
nnde beliren film eridinden piktogramlar akyordu.
Yerle bir olan Wardenclyffe'den gelen yanklar ve glgeler
tekrar ziyarete gelerek, Tesla'nn ruhundan dar szyorlard.
Yeil bir sinei andryorrlu kule. Yksek binann her bir kirii
yine gznn nnde parldyordu.
Yerle bir edilmi kule Bruno'nun izimlerinde hayat bul-
du.
Bu sansasyonel projeyi Tesla'nn yerine Bruno tamamlad.
Nihayet.
Electrical Experimenter kapaklarm dev bceklerle, geze
genlerin etrafnda turlayan uan dairelerle, mantar grnm
l bir zrhl kuleden kanatsz uaklara saldran lazer silahlarla
ve insan zihnini okuyabilen, balk takm insanlarla doldu
ruyordu.
Hugo Gernsback Tesla'ya , "Ne oldu biliyor musun? " diye
sordu bir sabah. Tepesinden geen lokomotif aday zangrda
trken buz gibi ellerini ovuturuyordu.
"Ne oldu?"
"catlarm kitabn bin yz kii okumu. "
"Harika." Tesla'nn gzlerinin ii glyordu.
"Gzel."

399
107

E N SOYLU EKi LDE

Bakan Wilson, Robert Underwood Johnson' Roma'ya


bykeli tayin etti. Resmi temsilciliin zirvesine km olan
iyi ocuk Robert, hep o hayalini kurduu hayat yayordu .
Etrafnda airler, aristokratlar . . . Gm beyaz gr sal ka
ns, yana ramen dikkatleri zerine ekmeyi baanyordu.
Katharine'in etrafndaki insanlar, her zaman olduu gibi, g
nllerine hitap etmeyen eylerden konuuyorlard. Diplomasi
ve gazetecilik, iki kardee kiilik teslimiyenden ibarettir,
demiyor muydu Edith Wharton?
Robert yine Toskana restoranlan rehberini yaymlamakla
tehdit ediyordu. Gabriel d'Annunzio'yla cennette neler yenile
ceine dair tartmalara giriyorlard. Salannn arasndan canl
ylanlar besleyen danslardan, antik mezarlardan ve tiyatro
lardan konuuyorlard.
"Mmkn olan en iyi hayat se; alkanlklar ekilir k
lacaktr setiin o hayat," diye vaaz veriyordu d'Annunzio.
Yere den gm tepsi misali kahkahasyla az evvel oda
y nlatan Katharine oturmu, bir cam kavanoz altnda k
banyosu yapyordu. Souttuu ay fincannn iinde kattan
bir ku yzdryordu. Origami yapmay renmiti de.
Hayat, inli kadnlann ayaklan gibi davetlerle balan
mt. Dnyaya dair ilgin ne varsa dkp samalanna msa-

400
ade ediyordu. Bir eylerdeki giz zld andaysa hayat da
beraberinde ekip gidiyordu.
ok okurrlu Katharine. Proust iin, "yi bir psikolog ama
kt bir air," derdi. ehov okur ve karakterlerin Amerika'da
yaamyor olmalann byk bir hata kabul ederdi. Tpk Vie
reck ve Freud gibi, savatan sonra bir eyin farkna vard:
Aklclk denen ey yalan dolandr. nsanolu yalnzca aslnda
umurumda olmayan eyler zerinde kontrol kurmaya alr.
Kkken, len sincaplar iin cenaze treni dzenlerdi.
Yalnayak yrmeye, yanurda slanrnaya baylrd. Bekar bir
kz olarak korse giymesi gerektiini sylerler, baz tavsiyeler
de bulunurlard: Olabildiince tatl, gerektiinde cad, lecek
olsan dahi hanm hanmck ol. Fakat o aniden saanak patlak
veren bulutlar misali duygu patlamalanndan yanayd. Kome
di oyunlannn demirba karakterleri aklar, yal adarnlar ve
soytanlar . . . Katharine mizacnda n birden banndnyor
du.
"Bu kadar sadakate nasl kaytsz kalabiliyorsun anlam
yorum." Bildik bir adrese, Gerlach Otel'in bir sakinine yaz
yordu.
Tesla'ya uzaktan satayordu.
"Aksz hakikat ha ! " Dnyann en komik cmlesini duy
mu gibi kahkaha patlatt. "Aksz hakikat! Sen her eyi ruhun
la idrak ediyorsun ya, kalp de hayvanlar iin deil mi kuzum?
in'de ejderhalann anlatp durduu bir hikaye olacaksn: Ge
lin de ak hayatndan srmek isteyen adamn efsanesini dinle
yin ! Ama sen bir tek kendi hissettiklerini anlarsn. " Felaket bir
kahkaha kopard. "Ve sen, uyumu zihinleri uyandran Ak'n
yardm olmadan hibir ey idrak edemezsin. "
Yugoslavya seyahatleri esnasnda Sava'yla Tuna'nn kesi
tii Kalemegdan manzarasn tasvir etmiti Tesla'ya.
"Bugn leden sonra tepeye oturup ardnda kalan mavi
sulan, gnei seyrettim ve iimden yle geirdim: Keke gz
lerimi sana dn verebiisem de u manzaray sen de grebil
sen, gnn gzelliinden nasiplensen. Bugn kulaklann epey
nlarn olmal, nk senden konutuk, sonra Roma'dan,
sonra senden, sonra Amerika'dan, sonra senden."

40 1
108

FAKAT i NSAN LAR H iBi R ZAMAN

Dnyay hayaletler basm$.


Beni evimden, ocamdan; kanmdan, ocuumdan kopanyorlar.
Dr. Caligari'nin Muayenehanesi

Chicago berberlerinde jack Dempsey tarz konuuluyor


du. Baylyordu insanlar. Boston, North End'de Sacco'yla Van
zetti hakknda dedikodular dnyordu. Kalabalk Philadelp
hia sokaklann Saadet Zinciri belas sarmt.
"Nereden anyorsun?" diye sordu Hugo Gernsback.
"Massachusetts, Worcester'den. " Mesafeden dolay Tes
la'nn sesi kt geliyordu. "Birka sistem kuruyoruz."
Hugo Gernsback, "ok gezer de," diye aklama yapt
Fulton Street'teki merakhlara.
"Nerden anyorsun?" Bir daha sordu.
"Buffalo'dan. Dikey irtifa kazanan bir ua test ediyo
rum. ,
George Sylvester Viereck, Hugo Gernsback yahut Ken
neth Swezey'nin dairelerinde bazen gece yansndan sonra te
lefon alard.
Tesla glerek Napoleon'dan alnt yapard: "En nadir ce
saret trlerinden biri de 'gecenin nde gelen' cesarettir."
Bir saatte bir araba laf etti Tesla, bir sonuca vanp telefonu
kapatt.

402
"ok ilgin." Gernsback kendi kendine konumaya de
vam ediyordu.
Menkul kymetler borsas modas patlak verdiinde Tesla
hari herkes zengin oldu. Boston Waltham Watch'a hzler
patenti, Wisconsin Electric'e film projektr lazm olurdu ara
da. O da krk ylda bir.
iflas beldesi New York'a dnmesi iin bir neden yoktu.
Ama dzenli aralklarla dnyordu.
Delikanl atikliiyle, stne gelen arabalann arasndan
atlaya zplaya snyordu. "u halirole bile yirmi belik deli
kanlyla greirim, bileim hi olmad kadar salam," diyor
du. Kendisinin de herkesle birlikte yalandn kabul etmi
yordu. Aynaya bakmasa yann farkna varmayacakt.
Sk sk sinema salonlauna uruyordu .
Iklar kapanr, bir ocuk heyecanla banr: "Balyor! "
O gizemli alacakaranlkta lgnlk bulac oluyor. Duy-
gusal piyano eliinde zamanda yolculua klyor. Biri gen
biri yal, iki adam gzlerini kocaman am, bir bankta otu
ruyorlar.
Kaplumbaa kabuu gzlkleriyle eytani bir deliyi an
dnyordu Dr. Caligari. Bir sirk adnnn nnde elindeki zili
alyordu. "Gelin! Yirmi be yldr uyuyan Sezar uyanmak
zere ! " Kara nokta, karakterleri bir arada toplayarak ekran
yuttu. Kasaba efendisi Mephistopheles'le trnarhane mdr
aslnda ayn kiiydi. Deli bir kadn, var olmayan bir piyanoyu
alyordu. Perdede grnen merdivenler, kuleler, sanatsal bir
kaygyla deil savatan tr yana yatkt. Bir uyurgezer, kol
lannda uyuyan bir kzla harap olmu ehirde yryordu.
Tesla sinema salonundayken danda dolu yayordu.
Sokaklar kaygan.
Eriimi binalar her an dverecek gibi buz kapl Bro
adway'de.
ehir oldu bir kapal kutu.
Yllar yllar nce Karlovac'n kaygan sokaklannda kayp
dmt Tesla.
"Binalara yakn yrmeli," diye hatrlatt kendine. "Par
mak ulanna yklenerek yrmeli. "

403
O an alabora oldu.
"Yirmi be yldr uyuyan Sezar uyanmak zere ! " cmlesi
zihninde yankland.
Sinir ulan alev ald, iddetle sarslrken buldu kendi
ni, aknd. Takla att ve ayaklannn stne dt. Birinin
kendisini omuzlanndan kavradn hissetti. Tepesinde bir
yabanc, drst gzlerle Tesla'ya bakyordu. Korkuyla kank
bir glmseme belirdi yardmsever vatandan yznde. "yi
misiniz? "
"yiyim sannm." stn ban dzelterek nazike cevap
verdi Tesla.
Derken kendisini kaldran adam tand.
"Giovanni ! Tahliye oldun ha? Tabii ya . . . "
Yirmi be asrlk bir hzn kmt Giovanni Romanel
lo'nun glne. "Borcumuzu deyeli ok oldu. "
"Ben payma deni hala demi deilim . . . "
Tesla haprd hapracak gibiydi. Bir zamanlar kendisine
Sicilya'nn kan portakaln, tatl limonlann anlatan adam onu
tanmamt ! Adn duymu muydu daha nce, emin deildi.
Giovanni baka eylerle meguld.
"Ayptr sormas, ka yandasnz?" diye sordu birden
Giovanni bouk bir sesle.
"Yetmiime merdiven dayadm."
"nanlr gibi deil," dedi gemiten gelen ziyareti. "O
yaa eren kediler grdm ama insan, ilk defa."

404
109

EKEN B i L i R

johnsonlar, geri dndkten sonra zihinlerine zamann ge


rektirdii taklalan attrmakta zorlandlar. Gizli sakl iki satan
dkkaniann yerini lks barlar alm. Dnya, sessiz sinemann
aptalca hzlandnlm admlanyla birlikte srkleniyor.
Kalabalklar yle fsldyor sanki: "Fikirlerimiz rzgara
kaplp gitti! Reklamlar tarafndan hepimiz hipnotize edildik."
Bir sefaletin daha sonuna geldik. johnsonlann dairesinde
III. Richard Higginson adl bir kpek yavrusu havlyor im
di. O kadar kk ki yavru, gidecei yere yryor mu yoksa
yuvarlanyor mu anlalmyor. Etrafta daha byk bir kpek
olunca onu kucaa alyorlar.
Koca dnya, Katharine'in nasl kabul edileceini bilmedi
i bir dans daveti oluvermiti.
"Niin byle hznlym bilmiyorum," diye yazmt.
"Hayatmdaki her ey ellerimden bir bir kayp gidiyor sanki."
Bir zamanlar Katharine'in teyzelerinde kocaman apka
lar olurdu. Derlerdi ki, ilgini ekmeyen bir mevzuda yeterli
olmak, seni heyecaniandran bir alanda bir numara olmaktan
iyidir. Onlara gre insann ilgisini cezbeden mevzulann her
biri kii iin birer tehditti. Kuaktan kuaa sirayet etmi ku
rallarla rl evlerinde, mantk Klkedisi gibi kalyordu. Rya
grrken dahi yanl atal seme lks yoktu Katharine'in.

405
Alice Harikalar Diyannda'mn "Bu ne cret! " versiyonunda
yayordu sanki. Drt bir yannda kendi hayatlannn yalanc
ahitliini yapan kuzenler, aklselim olmann tm erdemierin
zerinde olduunu syleyen teyzeler . . . Katharine'e gre akl
banda olmakla dnmek birbirinden farkl eylerdi.
"Akl banda olmak m? " diye tiye alyordu. "Doal ha
limiz deil ki bu. Anca ldkten sonra aklmz bamza gele
cek."
yleyse neydi hakikat? Bir zamaniann Katharine Mc
Mahon' olan Ka tharine Johnson, Pontius Pilatus gibi d
nyordu .
Savatan nceki hayatlannn hakikati bir kenarda dur
sun, Katharine o an, her eyden ok akl salna muhtat.
Bir zamanlar lesiye skc bulduu hayatn zlemini ekiyor
du. Hayat boyunca tiksindii o sinir bozucu hanmefendilik
muhabbetlerini zlyordu.
Akordu ne kadar bozuk olursa olsun piyano eletirilemez. Kim
se kendi kendine dans edip bala salonunda soytanlk edemez. Balo
larda kurulan ahbaplklar insan hayat boyu sefalete srhleyebilir.
Parmanla st dudana bastrarak hapn engelleyebilirsin. Cere
yanl bala salonianna yan giyinik gelen hanmefendi/er; mr boyu
iyileemeyecekleri souk algnlklanna yakalanabilirler. Srnak bir
misafir; kap aralnda eski maceralann anlatrken ev sahibeleri ge
nellikle tp lyorlar.
"O karanlk odalardan k artk anne ! " diye syleniyordu
yakkl olu Owen. "Caz, tberklozuna iyi gelecektir."
"Tamam." Gnlszce onaylad Katharine.
Owen, yznde l l bir glmseme ve ac eken gz
lerle, anne babasm Long Island, East Egg'deki partiye srk
ledi.
Studebaker aalkl toprak yolda szlyordu.
Altn yaz aslanlan gndzleri kkryor, geceleri rnrl-
yordu .
East Egg yolunda ayla yanyorlard.
Oldu mu?
Bahede adamlar, kzlar . . . Fsltlann, ampanyann ve
yldziann etrafnda pervane olmulard.

406
Oldu mu?
Rolls-Royce ikinci yemek servisinin yapld gece yans
n geene kadar misafir getirmeye devam etti.
Hanmefendiler ay rengi panltl elbiseleriyle, tavuskuu
krkleriyle arabalardan bir bir inerken, plak bacaklan dikkat
ekiyordu. ou Bay Gatsby'yi tanmazd bile. Katharine'in
zamannda bir gen adam hanmefenditerin beline eldivensiz
yahut mendilsiz dokunamazd. Daha dne kadar kimse tek
bana dans edip aklabanlk yapmazd. Byk Sava'tan sonra
millet shimmy, charleston dansna balamt. Dne dne ykse
len duman takip ederek bacaklann saa sola savuruyorlard.
Daha ok matemli bir aslan andran Johnson durumu
zetledi: "imdi gen olma sras onlarda. "
Havuz gk mavisi rengindeydi.
Sarho kzlar su stnde yrme denemeleri yapyor
du. Kollanyla etrafa su sratyorlar, insanlar kzlann ciyak
lamalan arasnda snlsklam vaziyette kzlan yukan ekmeye
alyorlard. Zaten hzl olan mzik, kat daha hzland.
Saksafoncular yat kaptanlan gibi bellerini arkaya krmlard.
Srf kadnl erkekli dans eden bu kaklardan gna gelmiti
Katharine'mize.
Dndklerinde, "Tm bunlar iin fazla yalanmz,"
dedi Robert.
Ka te i geirdi. "Platon'un zamanndan kendi ilkokul a
ma kadar olan zaman diliminde yaanan deiim, ilkokul a
mdan bu zamanadek yaanan deiimin yannda hi kalr. "
Bir zamaniann bir iimlik su olan kadn, ceketini yere
atp odasna geti. Owen'n kans, Jenny, hakikaten sinirleri
ni bozuyordu. O ehirli surata, vcudunu ne savura savura
tayan ekici tembelliine katlanamyordu. Zarafet deildi
mevzu. stiridyeyle meyveden baka bir ey koymuyor azna.
Aptal kadn, dnyann geri kalannn yapt gibi bakalannn
sylediklerini tekrarlamak varken insanlar ne diye zgn bir
eyler iin kafa patlatyorlard, anlamyordu . Ssl arkadalan
da kendisi gibi yelkencilik ve i mimariyle ilgileniyorlard. Fa
vori mimari tarz savruk tarzd. (Daha evvel moda olan tarzlar
pek derli topluymu gibi ! ) Bu hayal gc yoksunu yeni nesil

407
de tpk yallar gibi, gizlice sakuluyorlar Katlanne'in arka
sna.
Katharine hayatn getirdii kstlamalan kabullenmek is
temiyordu. Bykanne rol ona uymuyordu. Kadnlar kar
cins tarafndan arzutanmamaya baladklannda gnll ola
rak bykannelie soyunurlar. Baka ans olmayan ufaklk
lardan bir para efkat greceklerdir nk.
Ama Katharine hala bir eylere at. Hala bir eyler arzu
luyor, kendinden geiyordu.
Tesla'nn souk alevii banyolan yoktu artk. Afyon eki-
yor, spirto ruhu iiyordu .
Ve bylece . . .
Olduka . . .
Fazlasyla . . . kendinden gemi halde, glmseyerek yere
bakt.
"Ah dnya ! " diye mnldand. "Bu dnyada yalnz sapian
tlar seer, zayflklar halden anlar, aclar bilir, mecburiyeder
grr."
"Ah dnya ! "

408
110

AYN I HAYATI Ml YAADl K?

Yalln verdii szlar, ruhun szsnn yannda hi ka


lr. Yal kadn, yznde knklklar, yreinde arlklada
yasta birden dayanm dnyordu. Hayatna bakt, her
hangi iyi bir ey hatrlayamyordu.
Ama Robert hatrlyordu.
Gentiler, Kate'in saklad bir rmcek a vard. ze
rine den i taneleri, mcevherleri andnrd. "Atmayalm
bunu. Baksana, gnee tutunca nasl da panldyor. "
Bkmadan usanmadan bir muhabirin gelin buketini nasl
kaptn anlatr dururdu Robert.
ilk kez birlikte soyunduklannda sol memesinden pm
t onu. "Bir de kk kardeini pelim ki hakk kalmasn."
Kendinden gemiti Katharine.
Szigety gibi Robert da gcyle yldzlan, gezegenleri dn
dren o kalalan seyretmeye baylrd.
Kans hayat aacn okarken sesleri birbirine kanrd
yatakta.
Dudaklan kansnn kulaklannda, gz Lexington Bulva
n'ndan gelen klarda.
Hamile kaldnda karnndan pmt onu. Agnes do
duunda, gece yans kalkar, parmak ulanna basa basa, nefes
alyor mu diye bebee bakmaya giderdi.

409
"Hatrlyor musun? " diye sordu kansna.
Hibir ey hatrlamyordu artk.
Bir kendi andanna bakt, bir onunkilere. Kollann ap
yle dedi: "kimiz ayn hayat m yaadk merak ediyorum."

410
111

Bi LEMEDi M BAKA T RL NASI L . .

"Katharine ne yapyor?" diye sordu Tesla.


"Karamsarlktan kmaya alyor." Robert'n yz asl-
d. "Ama hasta."
"Neyi var?"
" Cierlerinde bir sorun var."
Roma'dan dndkten sonra saklayacak bir ey kalmam-
t.
nce gz evresinde knklar topland. Fakat yanaklan
da knmaya balaynca resmen yalla adm atm oldu. Bir
zamanlar cam gibi mavi olan gzleri imdi aya katlm st
gibi glgeleurneye balad, tpk hayatndaki dier her ey gibi.
Aynaya bakmak tam bir ikenceydi. yle ki, yalln verdii
sz dahi hi kalrd yannda.
Ryamda o hizmetli/er bizdik ve geceyi buzdan sarayda, buz
dan yatakta geirdik.
Hatra kalan o glmseme iini yakyordu. Yirmi be se
neyi akn bir sre nceki o ekim leden sonras, kvnlm
kuyruklanyla ldayan, doada cokuyla zplayan sincaplar
aklna dt. O kestane-san pasrma yaznda Tesla'yla dola
mlard. rdekler yzerken uyuyakalm. Gne gzlerine,
dudaklannn kenanna vuruyor. Heraklitos'un atei yalayp
geiyor dnyay.

41 1
Fakat saray, buzdand. Kr heyheller ve gelin odas da.
Girdaplan, gayzerleri dlyordu. Brezilya'da meyveyle
beslenen tekboynuzlan vurduunu hayal ediyordu. Prlanta
misali bir dadan kayarak iniyor, sinekkulanna, yusufukla
ra yksnden su veriyordu. Atmosferin dier yzn, gayri
meskiln ve hep yle kalacak yzn dlyordu. Piyanistlerin
kendisini gdkladn dlyordu.
"Bence her insan eit eit hayatlar yaamay hak edi
yor," diyor Arthur Rimbaud.
Ama . . .
Ellerinin stndeki damarlar st ste binip katlanm.
Yalnz dan kmaya gnlsz deil, gnlerdir aaya, salona
inmeyi de reddediyor.
Kocasnn bir zamanlar tm dnyasn stan bedeni im
di sinirlerini bozuyor. Robert'n gzkapaklan imi, gzleri
kesik kesik grnyor uzaktan. Yalnz azyla deil yzn
deki knklann hepsiyle birden gevi getiriyor. Robert azn
amadan bilir ne syleyeceini. Daima. Kocasnn giderek yas
tutan bir asian andran hali midesini bulandnyor.
Sevgili Robert'mz, "Altn alsam, fazla san derdi bu ka
dn," diye yaknrd oluna.
Katharine'in anlan det yaparak balar, sonra koro ha-
linde devam ederdi.
"Ama herkes bir sebepten balanmak ister," diye eklerdi.
ten ie bir eylerden korkar, endielenirdi Katharine.
Telefon ald. Bakmad. Telefon her zamanki gibi almaya de-
vam edecek ve ben burada olmayacam, diye dnd.
Yataa gitmekten kanyor, erteliyordu: Tekrar uyanacak
mym acaba?
Trabzanlar; avizeler buzdand.
Hepsi bu kadar myd? diye dnd.
Kk Fransz masalan, keli gardroplar buzdand.
Ne diyeceim Aziz Petrus'a? Neeyle glmsedi. Hayaletleri
andnyordu glmsemesi.
Yata buzdand. Saianna karlar yam.
Ah ekti sonunda. "Herkes ne diyorsa onu diyeceim
ona: Baka trl yaamann bir yolunu bulamadm."

412
112

SEVG iLi TESLA

s Ekim 1 925
Bayan Johnson, mrnn son gecesinde benden sizinle irtibatta
kalmam istedi. Kolay deil bu, nitekim beceremezsem kabahat
benim deil.
Sayglarmla,
Luka

413
113

NE ZAMAN . . .

Ne zaman ceketinden bir dme kopsa, ayakkab bac


zlse, onu (Katharine'i) hatrlard.

414
114

KU M RUYA M EKTU P

Kadifem, bir tanem, canm,


Ik saarak cvldayanm. Zarafetini anlatmak ne mm
kn! Pirpak, parlak, kusursuz kadife ryam. Kanatlannn
gzelliine boyansn dnya, rpnlanyla sise brnsn.
Cmle yaratlmlann nabznda atan kana merhamet et. Ah,
azat edilmi, drst yrekten szan damlalann verdii keder.
Ah, ruhumun anavatan.
Ruhum.
Gce hkmeden naif nezaket!
Yaratlmadan nce sular zerinde mi gezerdin? Gemisi
karaya oturunca Nuh'un gemisinden ilk inen sen miydin?
Bakyoruro kendime, dnyaya, znde sen varsn diye.
Sana bakaym diye.
Gm rengi salann konfeti misali ge ykselince, ben
de uuyorum seninle birlikte.
Biliyorum sen de hemen yan bamzdasn, pirpak.
Aziz, tertemiz ruhunla, benimle kal.
Amin ! Amin!
Seni avulanma alaym, gagalann dudaklanma. Ik
yaylr gzlerinden, dnyann merkezinden. Ayn k ayak
lanndan dizierime yaylr. Daha yukan, daha yukan derken
kalbime, alnma . . . Tm bedenimi sarar. Dudaklanm, gl rengi
gagalannda. Indan kr olmu, grmeyi unutmu . . .
. . . halde sa'nn Yuhanna'daki son szlerini sarf ederim:
"Tamamland."

415
115

YA SON RA

l920'lerin ruleti, Kara Sal gn durdu. Borsa simsarlan,


saatin saniye ibresi tarafndan krbalanyormuasna topuk
lad. Sesleri ilerine kam bir vaziyette menkul kymetlerin
batmakta olduunu duyurdu araclar. nsanlar kitleler halinde
kapanm banka kaplanna dayand. Wall Street girii zerin
de Bobbes'un u cmlesi yazlyd: "nsan insann kurdudur."
Batda, iftiler mahsullerini atee verdi. New York'ta in
sanlar alktan bayld.
imkansz !
Kadnlar, dilennemek iin " Cennet elmalann" satt. or
baclar, yryebilen yaratlann apkalanna orba doldurdu.
imkansz!
Gnlk alt ne, dans maratonlannda halsinasyon
grd karn alar.
imkansz !
Dul kalan johnson, Paris'ten dnd. geiriyor, yakn
yordu: "Nereye gidiyorsam oradaym. "
Glmsedi, bbrleniyordu: "Srekli seyahat edince in
sann ufku geniliyor. "
"Ben yle dnmyorum," diye dzeltti Tesla. "nsann
ruhu, nerede yayor olursa olsun, ya bir tara kasabasdr ya
da metropol."

416
Robert srpriz yapm, Srp srrealistlerin dergisi rimpos
sible'in bir nshasn getirmiti Tesla'ya.
"imkansz." Glmeye balad Tesla. "mrrnn nakarat.
Bu yzden fikirlerimin her birine deiniyorlar, bandan beri."
"Hi mucizeye rastladn oldu mu?" diye sordu johnson.
Tesla yaptrd cevab: "Hi mi? Ohoo, srekli."
Yetmiterin Graz'nda kadnlar dantelli yakala benzer
bir ey takarlard. Zaman iinde mucizevi bir hal ald bu.
Andre Breton'un "Dnyann j eomanyetik nabzn" nasl
dinlediinden, imkansza ne denli tutkulu olduundan bah
setti johnson.
"imkansz." Bir daha gld Tesla. "Hayatrnn nakarat!
Ta en bandan beri."
Ertesi gn geldi, melon apkasn kayordu.
"ok pahaland," dedi. "imkansz artk. "
"Ne?"
"Laboratuvar. "
Gernsback kollann am duruyordu. yle bir hali var
d ki yznden hem merak hem onaylama okunuyordu. Tes
la'nn hareketlerine dikkat kesilmiti.
Muhaberatla birlikte yirmi telefon hatt, kurarnlar ve pro
totipler, Hotel Pennsylvania'daki korkun depoya kaldnldlar.

417
116

ON U R SAH i B i

Albert Einstein, Lee de Forest, Jack Hammond ve Robert


Millikan'dan doum gn tebrikleri gelmi, iyi dileklerde bu
lunmular. Tebrik kartlan, aday beyaz kumrular gibi aydn
latyor.
Hizmetli, zarflan masaya brakt. "Bu var, bir de bu, bir
tane daha."
Beyaz zarflan elleriyle dzeltip bir kutuya yerletirdi Tes
la. Gelen tebrikleri iten ie az bulduu iin biraz utanyordu.
On ikiye eyrek kala, bostan korkuluu gibi, mymnt,
bo bir bakla lobiye indi. On be dakika sonra gazeteci kala
bal akn etmeye balad.
Yetmi belik Tesla gazetecileric ne konutu, nasl ko
nutu pek farknda deildi. Yine de bir eyler syledi. ileride
bir gn kadnlann erkeklerden stn olacandan, muhteem
trbininin fazlasyla gelitirileceinden ve elektrikli pompas
nn insan vcuduna yerletirileceinden bahsetti. Daha sonra
perhizin ve sk almann aynntlanna deindi.
"Ne demek istediniz? " diye sordu gazeteciler, defterleri
dizlerinde soluklanrken.
iaretparman kaldrd yal ve sska adammz.
"nsanlar bu kadar fazla yememeli. Ben balk yemeyi b-

418
raktn. Ekmek, st ve kendi zel kanrnrn olan 'factor actus'
diyetine getim. Prasa soanlan, lahana ve marul gbekleri,
beyaz turp ve karnabahardan olumakta. Bu beni yz krk yl
yaatr. "
iaretparman bir kez daha kaldnp konumaya devarn
etti. Atalannn uzun rnrl olulann erik konyama balad.
lerinde yz yirrniyi gren vard.
"Neydi ad? Meytuelarn49 m? "
"Yok, Djuro'ydu."
Gazeteciler glmserneyi kestiler, defterlerine notlar alr
ken bir yandan sandalyeleri gcrdyordu.
"Don Quijote, Sancho Panza oldu," diye not ald ilerin
den biri. "Kendi erdemini tiye alyor."
New York Sun'dan Bay Benda, gzel Bayan jones'a yak
nyordu: "Doksanlarda, Drt Yzlerle50 birlikte sihirbaz gibi
eldiven deitirdii sralarda onunla niin rportaj yapmadm,
ok pirnanrn. Ufak bir pozunu yakalayabilmek iin Asto
ria'ya gitrniti insanlar."
Seksenlerden, sararm bir makaleyi dizlerine koymu,
tabakasyla altn iziyordu Benda.
Okudu : "Tesla'nn elinde tuttuu havasz cam ampul,
bamelein elindeki parlak Adalet Klc'n andnyordu ."
Times'tan Bayan jones, zerinde tvit takrnyla oturmu,
o gnlerdeki kabank etekleri hayal ediyordu. Pudralanm,
hokka gibi bir burnu, pusula inesi gibi deiken bir gl
vard. "Ben de ok pimanrn," diyordu. " Colorado'da imek
aktrd gnden beri onu grmedim. "
B u a t suratl yetrnilik, doum gnlerini basn nnde
kutlamaya baladndan beri her toplantsna katlyordu bu
ikili.

49 Meytuelam (Methuse/ah): Tevrat'a gre dokuz yz altm dokuz yl yaam


kii ve Nuh'un dedesidir. Ad, uzun mrl kimseleri belirten bir terime d
nmtr.
50 ( i ng.) The 400: 1 9. yzyln sonlarna doru New York City'li sekinlerden olu

an kesime verilen addr. Ward MeAliister tarafndan bulunan bu isim, sylentiye


gre Mrs. William Backhouse Astor, Jr' n balo salonunun ald kii saysn temsil
etmektedir.

419
Tesla gzlerinin nnde deiiyordu.
Balarda, ikisinin gznde cehennemin dibinden gelmi
intibas brakmt, her yerinde kara lekelerle.
Ama Bayan jones'un gznde, o cehennemlik adam git
mi, yerine elimsiz bir ihtiyar gelmiti. Kalannn altndan iki
taze pnar bakyordu.
Sonra o adam da gitmi, yerine an ciddi, kedi gibi esra
rengiz bir havaya brnm bir adam gelmiti.
Yzndeki bu deiiklik, yansmasnn dt aynalar
dan veya fotoraflanndan da okunuyordu . Aynaya baknca
kimi greceini kendisi de kestiremiyordu artk.
"Birileri kp u ad, heyulams ftristleri piyasadan
ekecek mi?" diye sylendi Bay Benda.
Bayan j ones'sa Tesla'nn hlyal gzlerinde panltl ufuk
lan, rmcek alann gryordu.
'Tatl, deil mi?" diye karlk verdi. "nsann sanias ge
liyor. Dandan soukmu gibi alglanyor, ok zlyorum."
htiyann bu olaand zayfl ikisini de fazlasyla et
kilemiti. Bacak bacak stne atyordu. nce uzun, backl
ayakkabianna takld gzleri.
eri tktnlan basn kart sahiplerinin ou apkal, i
lerinde kep takan iki ya da kii var.
Hanmefendiler dizlerine koyduktan not defterlerine,
"Dosdoru, uysal, yaianmayacak gibi duruyor," yazyordu.
"nce ve bask dudaklar. Sivri ene."
"kk bir aln. Klasik Yunan ehresi. Entelektel ura
lan yzne sirayet etmi. Cesaret edip gzlerine baktysanz,
bir bolukta kayboluyorsunuz . . . " Bayanjones'un kalemi by
le dans ediyordu kadn zerinde.
itiraf etmeliydi ki bu gezegenleraras ihtiyann gl
tehlikeli olmaya balamt. Nevi ahsna mnhasr bu eski
moda cazibesi, belirli aralklarla kar konulmaz bir eyler ya
yyordu. Rportaj srasnda ok defa ses tonunu deitirdii
olmutu.
Tesla etrafndaki insanlardan sklmt, onlara acyordu
fakat duygulann gizleme konusunda olduka iyiydi. Bu ga
zetecilerin de daha nce grdklerinden bir fark yoktu; inti-

420
zamsz, yzeysel, akll, hatta neredeyse zeki ama kendilerine
olan inanlan zayf. (Herkese deer veriyor, herkesi ayn ayn
ciddiye alyordu. ) Kskanlar ve srf kar ilikilerinden dolay
birbirlerine katlanyorlar.
Bayan jones, Tesla'ya tango yaparken taknd glmse
meyle bakt.
"Daha nce kimseye sylememi olduunuz bir eyi pay
lamak ister misiniz bizimle? "
Don Quijote, leylaki l890'lar adyla anlan dnemden
ksa bir hikaye anlatt:

DEPREM

Yllar yllar nce, tam da bu ehirde, Gney Beinci Sokak'ta


istiridye ayklard yzleri ptr ptr Si cilyal kadnlar. . . nle
rinde zerini deniz yosunu kaplam ahap bir tezgah. rk
lahana balar sokak boyu yuvarlanr. Henz lmemi balklar,
kovalarda rpnr. Havada is kokusu. Ara sokaklardan birinde,
amar iplerinden sallanan araflar altnda beyzbol oynayan
olan ocuklar. Kendilerini o karmaann arasnda evlerinde
lermi gibi rahat hissediyorlar.
"Tonino! O top, arafa bir desin, gebertirim seni!" diye
baryor anneler pencerelerden. Yukar Manhattan'dan ressam
lar izim malzemelerini alp Aa Dou Yakas'ndaki bu egzotik
mahalleye geliyorlar. Napoli, am manzaralar izip dnyorlar.
O gn, "am"a niyetlenmi giderlerken bastklar topran ayak
larnn altndan ekildiini hissetti ressamlar.
Arnavut kaldrml sokaklar sallanmaya balad. Panetteria
ltaliana'nn camlar zangr zangr titriyordu. Ekmek trnndaki
sandalyelerden biri hoplad, bir daha, bir daha derken yere dev
rildi. Tabak anak sallanyor, kristal avizenin ba deli gibi d
nyordu. Esrarengiz dalgalar yalayp geiyordu, Henry James'in
"dar, izbe sokaklar" dedii yerleri.
Pencerelerden birinden vaziyeti zm bir ses baryor:
"Deprem oluyor!"
Yemin billah olsun, uan kular dahi salland.
Gen bir kadn insann iini kyan bir sesle ciyak ciyak ba
ryor. Arabaclarla yayalar burun buruna; yayalar sayp dk
yorlar, yayalar feryat fgan. Grlt anaforunun iinde kaldlar.
Carmine Roca alelacele mallarn topluyor. Koca bir patlcan,

42 1
Arnavut kaldrml sokaa dt. Kovalar devrildi. Toz toprak
iinde rpnyor balklar.
Tm Dou Manhattan sallanyordu.
Ykseltilmi trenin kondktr, treni durdurdu.
i nsanlarn sesleri ksld barmaktan, "Deprem oluyooor!"
Nereye gittiklerini bilmez bir halde saa sola kouuyor iki
polis.
"Durun bir dakika!" dedi Taormia'dan bir adam. "Deprem
deil bu. Deprem bir sre sonra durur ama bu giderek iddet
leniyor. lgn bir bilim adam olmal."

Hikayenin bu ksmnda ks ks glyordu Tesla.

"Hepimizi ldrecek!"
"O bizi ldrmeden biz onu ldrelim!"
"Hadi, yukar!" diye bard insanlar.
Kasketi gzlerinin nne inmi polis tkezleyerek katma
kt.
"Aslnda o sabah Beinci Cadde'deki laboratuvarmn tayc
duvarndaki kk osilatrlerden birini hzlandryordum," dedi
yumuak bir tonda. "Yeni osilatrler halihazrdaki osilatrlerle
birleince, kuvvetlenip binann temeline salnm gndermeye
baladlar. Tm Manhattan sallanrken odam kasrga gz kadar
sakindi."
"Bam, bam, bam!"
Durum ciddileti.
"Bam, bam, bam!" Polisler kapma dayand.

Tesla pis pis sntyordu.

"Bir eki alp osilatre indirdim. Gzlerimi kapadm ve her ey


tamamen durulunca bir oh ektim."
O gn tm Aa Dou Yakas esrarengiz depremi konuu
yordu. Sylentilere gre iki hamile dk yapm, ykseltilmi
tren raydan km, inaat iileri iskeleden atlam, soyguncular
bankadan topuklam, bir kadn panikle ocuunu pencereden
atm, bunu gren birka adam yetimi, ocuu yakalam, sa
kall bir Rus gzlerindeki gm akeleri elinin tersiyle itip lm
deinden kalkm, kendini merdivenlerden aa atm.

422
Tesla bacak bacak stne atm, sesini ykselterek hika
yesini tamamlad. Kaskat kesilmi iaretparmayla masaya
vurdu. "O kadar gl titreimler oluturabilirim ki yerkabu
unu yzlerce metre yerinden oynatr, nehirleri yataklanndan
kaldnr, binalan yerle bir eder ve nihayetinde koca bir mede
niyeti yok edebilirim. "
Hafif bir kakhk seziliyordu cmlelerinden.
"nsanolu, Prometheus'un ateini dizginler, terbiye eder.
O ate ki her eyi yok edebilecek bir kvlcm, muazzam g
te bir elale, rzgar, dalgadr. " Banyordu bunlar sylerken.
"nsanolu, Jpiter'de akan imeklere gem vurur, zamann
ve mekann tesine geer. O muhteem gnei dahi itaatkar,
gayretke klesi klar. "
"Her ne kadar Byk Sava'n cehennemini grm olsa
da, lerleme fikri onu hala cezbediyor," diye fsldad Bay Ben
da, j ones'un mknats gibi kulaklarna.
Onur sahibi lerleme fikrine o denli saplantlyd ki duy
gusal kadn Jones dahi merak ediyordu: lerlemenin kendisi
de ldnr m?
O saniye, anlk bir k parlts onur sahibinin gzn
ald.
sve Kraliesi Astrid'in, Kopenhag'da medyum Einer
Nielsen'le beyaz kta ekilmi hayalet pozu gibi kmt o
fotorafta.
Yal adamn sesi gergindi. Elektrik ann babas olarak
anlmay herkesten ok kendisi hak ediyordu.
Biri araya girdi: "Neden yle anlrryorsunuz peki?"
"Sahtekar deilim nk. " Hem vnyor hem yakn
yordu. "Ne para umrumda ne de hret."
Mantkl myd bu syledikleri? Hm . . . "valyeliin
kitabna ters bir ey yapmyorum ben," diyerek kendisini
valye ilan eden Don Quijote'nin izinden gidiyor da ola
bilirdi. Tesla insanlara inanmyordu artk, ama lerleme'ye
hala inanyordu , tpk Voltaire'e ramen Tanr'ya inanan ba
bas gibi.
Gp gitse mi yoksa kalsa m bilemiyordu Tesla.
Azrail otel odasnda bekliyordu : "Yakup , gel greelim! "

423
Gzel Jones, hayran hayran bakan iman Benda'ya,
"Genliinde nasld acaba?" diye sordu.
"tidal sahibi, dnyaya ve ibiisiere srt evirmesini bilen
biriydi," dedi Benda . "Ve daima ann bir adm tesindeydi."
"nsann eski haliyle yanak yanaa dans etmesi elenceli
olmaz m?" diye sordu Bayan Jones. Ne iveli kadnd ama.

Dnyadaki en pahal otelin devaml sakini, New York


sosyetesinden Drt Yzlerin yesi, Astor, Vanderbilt, Twain,
Dvorak, Vivekanda ve nicelerinin arkada . . .
Hakknda bilinen her ey birbiriyle eliiyor.
Ayn Tesla deil miydi Nobel dl'n kazanan?
Milyon dolarlk eki yrtp atmam myd?
Baz yerlerde gzlerinin an parlak olduu yazlrken,
bazlanysa kk ve kara gzleri olduunda srar ediyordu.
Kimilerine gre asla el skmaz, kimileriyse smsk el sk
malann unutmaz.
Ampulden galaksiler orkestrasnn efidir.
Sineklerden ve kpelerden tiksinir. Tpk kular ve dilen
ciler gibi.
Tunguska felaketine sebep olmutur. klimi kontrol ede
yim derken dnyay ampule evirmitir. Alklanrken gklere
km, dnyay uykusundan eden o birka kiiden olmutur.
Yznn bir yans maviye dier yans beyaza boyal Af
rika tannlan gibiydi. Solundakiler, mavi tanny grdn m,
diye sorarlarken; sandakiler, beyaz tanny grp grmedi
ini sorarlard.
Etraf korkaklada evriliyken, vcudunu kasrgann ya
layp gemesine cesaret eden tek kii oydu. Kvlcm yamuru
altnda, mavi sahnede kprdamadan dikilmiti. Ryada gibi.
Tann'nn zihnine girme fikriyle bylenmi bir Yeni Pla
toncuydu. Ayn Isaac Luria gibi, fiziksel dnyaya hapsolan
"kutsal kvlcmlar" sayordu.
Yok delinin tekiymi, dzenbazm ! Homoseksel Balkan
mitomanya! Takntl kimsesiz !
Yok ! Kabil ruhiunun tekiymi.
Anlalmaz bir adam o. Onu tanmlamaya kalkmak

424
naholuk olur. Modern dnyay onun icadanndan mahrum
braksak ne olurdu?
"Narsisizm olmasa insanolunun yalnul neyden besle
nirdi? " diye fsldad Bayan jones, New York Sun'dan Bay Ben
da'ya.
Yllarca nee iinde yaad Tesla. Gz kamatnc, gayri
ahsi bir gt. Depremiere yol ayordu. Dnya zerindeki
ilk imek tannsyd. Kadnlardan ve mikroplardan saknrd.
blis, yksek voltajl akmlarla okuyordu onu. Fakat bir ka
dn, asla.
"Yoksa . . . Hi mi?"
"Hit. . .
"

425
117

U N UTULMU

Gnlerden pazartesi . . .
Sene 1 828 . . .
Nuremberg kent meydannda tuhaf bir olan ocuu bu
lundu.
On alt yanda ve elinde bir notla. "Ben de babam gibi
svari olmak istiyorum."
Fena halde Baden dklerini andnyordu. Tm hayat zin
danda getii iin konuamyordu. Bildii tek insan, kendisi
ne yemek getiren gardiyand. Havalandrmaya kardktannda
gne kaya gibi arpar, baylrd. Alacakaranl seviyordu.
Karanlkta okuyabiliyor, renkleri ayrt edebiliyordu. Herkese
saldran vahi kediler onun yannda sakinleiyorlard.
nsanlar tarafndan eitildi ve yaraland.
nsanlar kendisine adn retti: Kaspar Hauser.
Ve Avrupa'da dipsiz yalnzln simgesi haline geldi.

Otuzlann New York'unda yamurlu bir gn, nasl anla


tlrd?
Kabaniann yakalan yukan kaldnlm. Sokaklarda birbi
ri zerine bindirilmi apkalar. Yamur nihayet yam. "Ku
raklk yok artk! " nsanlar kutlama yapyorlar. Sakin barlarda
san-krmz lambalar misali ldyar martiniler ve kokteyller.

426
Kl tablalan azlarna kadar nj bulam izmaritlerle dolu.
Biri sessizce piyaro alyor. Sesler geliyor ara ara . . . Akam ye
rneklerini bitiren adamlar ve kadnlar derin bir nefes alyorlar.
"Ah, Tanrm! " An duygusal filmlerde apartmankordular y
celtiliyor. Eski apartmarkondulardaki karanlk dairelerde tek
yumruk oluyor insanlar. Sonra yeil gz grnyor. Roose
velt'in aristokratik sesi grlyor: "Korkmamz gereken tek ey
korkunun kendisidir."
Kr sal uyurgezer odasnda eski bir gazete okuyordu :
Kitleler, 191 0'a Girii Kutlamah in Times Meydan'na Dolu
tu. Tiyatrolar ve Oteller Tka Basa Dolu! Gecenin Krnde, Bir Ka
dn Cafe Martin'i Atee Verdi! Mteriler Panihledi. Morgan, Bakan
Taft' Ziyaret Etti. Francolsa Mutarsolo'yla Emil Arthur Springer'a
Evlenme zni Verildi. Kadn Elli Yedi, Taze Damat Yirmi Yanda!
Profesr Percival Lowell, Mars'a, Evreni Toza Maruz Brakacak Yeni
Kanallar Kurduklann Syledi.
Tesla gazeteyi dier sararm gazetelerin yanna brakp
yrye kt.
Tm dnya, bir zamanlar Chicago'daki Dnya Fuan'nda
olduu gibi aydnlkt.
Bazen, spanya-Amerika Sava kahraman olan ve
en akrak l 890'larda kadnlarn pmek iin sraya girdii
Hobson, boazn temizleyerek yannda bitiverirdi. Bazen
de hokka burunlu , inat Kenneth Swezey. Bazen biyogra
fisini yazan john O'Neill'la yrye kar, bazense Yugos
lavya'dan gelen ziyaretilerle. Bellerini bken Manhattan'da
ilerinden biriyle konumak holarna giderdi. Hemerileri
Tesla'ya kaamak baklar atar, ocukluklarndaki sigara pa
ketlerinde grnen adama benziyor mu diye anlamaya al
rlard. yle yazard paketlerde: "almalaryla barmza
bastmz Tesla."
Radyocia Rudy Vallee alyor. "Bir on sent atar msn bira
der?" Kederli Byk Bulran arks.
iler, yerin elli kat yukansndaki iskdelere oturmu
kalvalt ediyor.
New York hzla ykselen kuleleriyle ge kouyor.
Manhattan Company binas, dnyadaki en uzun binayd.

427
Unvann William Van Alen'in Chrysler binasna kaptrd
sonra.
elenklerle durdu birka ay.
Empire State binas sonra hepsini geti.
ehir turu esnasnda Tesla olan biteni seyrediyordu.
Nedir bu en yksek taknts? diye soruyordu kendi kendi-
ne. Dnya, ne en byk gezegen ne de gnee en yakn olan; ama bir
tek onun zerinde hayat var
Dane'nin elini dikkatlice tutup kardan karya geirdi,
sanki lm bir tr fiziksel engelmi gibi.
Philippe Soupault'un Manyetik Alanlar'n okuyor, o iler
acs "factor actus" tarifiyle besleniyor ve bilinaltnda kurdu
u kendi zkymn, intiharn vyordu.
in amarhanesinin nnden geerken bumuna ge
len meleksi rayihayla kendinden geti. Ruhsuz bir yerli be
yaz gzleriyle dik dik bakt Tesla'ya. Belirli aralklarla terza
ve gitar sesleri geliyordu bir Kba banndan. (sa, armhtan
indirildikten hemen sonra byle bir yere girip bir eyler imek
isteyebilirdi.) Bir talyan kafesinde kartal damgal, devasa bir
espresso makinesi, ini yapan uaklar gibi sesler karyordu.
kinci ve nc Cadde'deki koca tren yolunun al
tnda, Don Quijo te'miz ban dndren glge oyunlannn
arasnda sessiz sedasz ilerliyordu. Binalar arasnda oluan
kanyonlardaki ta kilisderin oralarda turluyordu. Yangn
merdivenleri, su borular ykseliyorrlu bann hemen ze
rinden. Durup durup ziguratlann terasiarna ne diye aa
dikerler diye dnyordu. Falezlerle edii ba arasna s
km gkyzn seyrediyordu . Pennsylvania stasyonu'n
dan dnyaya kalkan trenler, fayrap yola kyordu byk bir
grltyle.
Gnlk hayatla i ie gemi hayaller, filmler, neon k
lan . . .
Delftli Vermeer'in filmlerini seyrediyor, bir sis perdesi
ardndan sannlann dik bakianna maruz kalyordu. Ynl
sko kumalarna brnm tekinsiz tipler, batan kartc
kadnlan takip ediyorlard slak sokaklar boyunca. jnmzle
nianls istasyondan ayrlrken lth yamur damlalar cam-

428
lan krbalyordu. Sonra Bela lugosi, beyaz perdedeki kederli,
meczup baklann Tesla'ya dikti.
"Sinemaya gitmeyi seviyorum," diyordu jnmz. "Be
yazperdeye camn ardndan bakar gibi bakyorum. Rahatlyor
sun ve bir yandan da kafa yoruyorsun."
Yalnzlktan sar olmu halde sinemadan kt.
Gzlerini krptrd, bu ehrin grltsnden besleni
yordu. Etrafndaki her ey, tehlikeli, elenceli New York, hay
knyor, grlyor, uulduyordu. lk la. Gezegen ze
rinde, kylerden oluan tek ehir. Kvnlp giden ykseltilmi
trenin grltsne kulak verdi.
Hava karard. Caddelerdeki otomobillerin farlan giderek
kutsallayorlard. Yukandan baklnca cadde boyu akp giden
sv bir mcevheri andnyordu manzara.
New York manzaras insanda bamllk yapyordu.
atlarda neon torpiller. . .
Kt kt ! Kt kt!
. . . ayn eyleri tekrar edip duruyorlar.
"laboratuvanmn bir ksm hep da nda, sokaklarda. "
Glmsedi yalnz adam.
Yorulmak bilmez gezginimiz Broadway tiyatrolannn
nndeki insan topluluunu yararak geti. Giri kapsnn
nnde ince giyinmi bir kz, kendine sanlm titriyordu .
Kaskedi bir gazete satcs, boazn yrtarcasna Tarzan
misali hayknyordu.
Sska bir adam, "zr dilemesi gereken ben miyim?" diye
banyordu bir kadna. "zr dileyemecek kadar clzm ! "
Her zamanki gibi birbirlerine smaan iftler vard etra
fnda. Cilveleiyorlar, birbirlerini sktnyorlar, iftler . . . Sine
ma salonlannda, kap nlerinde, sokak aralannda birbirlerinin
bal dudaklanndan aynlamayan iftler. Otel odalannda, iftler.
Nefes nefese kalm gsler. Kaskat kesilenler. Birbirle
rinin olanlar. ehvet iinde birbirlerinde eriyip gidenler. ift
ler.
Her kadn dipsiz bir vaat.
Ve bir boa, kuu, bir altn yamuru olmak ister her
adam.

429
Havada asl klar, Kaspar Hauser'mzn etrafnda yanp
snyor ehir. Harlem'deki gre ringi etrafnda toplanm,
banan seyirciler. Faust'la Eyp minder zerinde gremeye
baladlar. King Kong, Ernpire State binasnn tepesinde kk
ryor. Karayip restoranlannda alar Afrika deniz tannas
Yernanja'ya sessizce dua ediyor. Greenwich'te bir barda sa'y
insanlara fazla zgrlk tanmakla suluyor Byk Engizis
yoncu.
Otelin lobisine girdi, niformal kap grevlisine bayla
selarn verdi.
Masann zerinde okunrnam bir gnlk gazete duru
yordu.
Roosevelt gazetede unutulmu bir adamla el skyordu.
"Beni hatrlacim m? " diyordu Unutulmu.

430
118

FRAN KENSTE I N ' I N G E L i N i

Sinema salonunun tepesinde sra neon k ykseliyor


du. Tesla, llzyonlar Saray'na kendisine ait iki ayakla girdi
ve ayaklan bakasna devretti. Ne zaman lobiye adm atsa, bir
tazelik havas tm bedenini sanp sarmalard.
Lobide, esrarengiz yann-ebreler ve sinema yldzlannn
duygulara hitap eden glmsemeleri asl.
Bfede ekerleme ve puro var. Lobi dediimiz yer cami,
Kremlin ve in lokantas kanm bir yer. Dekoratif, hareket
li eritler, ortama hareket yanlsamas katyor. Kutucuklann
zerindeki sslemeler dahi sslemeli.
erisi olaanst keyif verici. Pervaneler, tazelik ve par
fm flyor ziyaretilerin zerlerine. Savata dul kalm bir
kadn ve sekiz saat ofis kleliinin stne sinemaya gelen ah
lak bir adam derin bir oh ekiyorlar: "Dnya varm. "
Salonda beyaz klar belirmeye balyor.
Arka plandan gelen metalik ses, yerini yerli ve yabanc
haber karelerine brakyor. mza atyor da atyor Roosevelt.
Tesla'nn kafasnn iinde bir ses yanklanp duruyor, Gelin!
Sezar; yirmi be yllk uykusundan uyanmak zere! Hitler, mecburi
askerlik hizmetini tantyor. Mussolini'nin glgesi karabasan
gibi Etiyopya zerinde. New York'taysa "Broadway Ninnisi"
dinliyordu.

43 1
Tesla pis pis sntyor.
Film yle balad: imekler, karanlk ve rzgar. Cenevre
Gl'nde, scack bir hanmefendi odasnda, Byron, Percy Shel
ley ve kans Mary, glyordur. Sonra sahne karanr ve Fran
kenstein canavannn hikayesi balar yahut devam eder. Heye
can doruktadr ve tam o anda canavann lmedii ortaya kar.
Yanan deirmenin altndaki yeralt samcndan kverir.
Sinip omuzlannn arasna grnd keskin hatl kafas za
fer kazanm bir edayla ykseliverir takm elbisesinin iinden.
Canavar, cinayetler ve pei sra gelen saldnlar sonrasnda
kr bir keiin kulbesine rastgelir. Kei, canavara hi soru
sormaz.
zgn kemanc, "Burada kimse sana zarar veremez," der.
Canavara ekmek, arap ve ttn verir. Adlann retir.
Ekmek gzel.
arap gzel.
Arkada gzel.
O saniye, Frankenstein'n kalesinde, anszn koca glge
siyle Doktor Pretorius beliriverir.
"Hadi ceset paralann bir araya getirdim, yaratmza
hayat verelim. "
Baron Frankenstein kollann kaldrarak itiraz eder: "Bk
tm bu eytan iinden."
Pretorius, "Gelin," der Frankenstein' ayartnaya ala
rak. "Yirmi yldr gizli gizli yrttm bilimsel almalann
sonucunda ben de bir eylere hayat verdim."
O an Prag gnlerini, Doktor Faust'un evini, Golem'i ha
trlad Tesla. Kkrdad.
Hemen yannda oturan dul, rahatsz olduunu belli eder
cesine ban iki yana sallad.
Baran Frankenstein endie verici derecede zayf bir ka
rakter sergiliyordur.
Merak, vicdannn nne geer ve kendini laboratuvarda
bulur. eytani Pretorius, at dilerini andran dileriyle, biraz
Bakan Wilson'u andnyordur. Yzn yumruunu skar gibi
skar ve kadehini kaldnr: "Tannlann ve canavariann yeni
dnyasna ! "

432
Pretorius'un, laboratuvarda minyatr insanlar yarataca
ortaya kar.
Cam kutulardan bir miktar kee kanr. Ta tl cceleri
Frankenstein'a gsterir:
Kral
Kralie
Papaz
Balerin
Deniz Kz
Mephistopheles'i andran Doktor Pretorius, cceleri cm
bzla alp oradan oraya koyar. Neden az daha byk deiller
ki, diye kendine kzyordur.
"Bana gre hava ho," diyerek kkrdad Tesla.
Beyazperdedeki Mephistopheles, Baron Frankenstein'n
kanna girmeye alr: "lgn hayalimizi yan yarya gerek
letirdik saylr. Sen, kendi bana bir adam yarattn. imdi de
birlikte dii bir arkada yarataeaz ona. "
"Yani . . . " Baran anlamak istemiyordur.
"Evet. Bir Kadn."
Kahramanlanmz kendilerini nihayet dnyann en heye
can verici yerinde bulurlar.
Seyircinin gzleri fal ta gibi alm durumda.
Yldzlararas bir geide vanrlar, sessizlie brnm bir
simya kulesi. Kalbi, dnyann kalbine mhlanm, gzlerini
cennetin gkkubbesine dikmi.
Wardenclyffe'tir buras!
Kahramanmz sessizce yle bir gld ki boulacakt ne
redeyse.
zel efekt uzman Kenneth Strickfaden, Tesla'nn sihirli
bobinlerini kendi amacna hizmet edecek ekilde yeniden ta
sarlamt. Gzalc renkli izgiler, kuleyi sarmalayarak karan
lkta kayboluyorlardr.
Ne ksa beenirsiniz ! akaklanna diskler yerletirilmi
dii bir mumya, masann zerine uzanmtr. Bedeninin etra
fnda clz kvlcmlar dolanr. Kvlcmlar titretike saldr
ganlar, cokun havai fiekiere dnr sonra.
Dr. Faust'un evinin nnde yaptn yryleri hala ha
trlyorsun ha?

433
Golem'i de hatrlyor musun?
Prag' hatrlyor musun, Nikola?
"Mumyaya yerletirmek iin yapay beynin canlanmasn
bekliyoruz." Pretorius cenaze trenindeymi gibi konuuyor
dur.
Calorada'da aktrdn, denizylanlann andran imek
leri hatrlyor musun?
Ayakkablannn etrafnda gezinen kvlcmlan?
Bir lk kopar beyaz perdeden: "Byk bir frtna geli
yor! "
Asistan, Edison'un Igor'u. Hani u sakall kadna gz kr
pan.
"Frtna geliyor! " diye banr Igor. "Uurtmalan saln ! "
O saniye tehizatlar almaya balar, yzleri aydnla
nr. Kvlcmlar kontrolden kar. imekler akrraya balad.
Mumya Wardenclyffe Kulesi'nin tepesine doru ykselir. Kar
mak bulutlar sarmtr kulenin atsn. Gece karanlnda
dans eden uurtrnalardan birine imek isabet eder birden.
Dii mumya , altndaki yatakla birlikte atdan alalmaya ba
lar.
Titrek bir ses sorar: " Canlann n? "
l et ynna eytani bir kvlcm can vermitir.
"Byle srl nevzulara burnunu soktuun iin lanetlen
mi olmayaym," diye hayflanr Frankenstein.
Evet, Tann iin sylenen ey elektrik iin de geerll ol
mal: ekli enali, kokusu veya sesi yoktur ve kendini gste
rirse, buna dayanabilecek kimse de yoktur.
Kadnn eli hareket etti.
" Canland! " diye banr Pretorius.
Frankenstein'n gelini, yaratcsnn nnde doruldu.
enesinin altndaki dikilerle korkun grnyordur. Sa
modeli ok ilgintir: akak hizasndan fkran kr salar,
imekleri andnyordur.
"una baksana ! Ne kadar gze l ! " Tesla, elektriin ortaya
kard bu saf diilikten gzlerini alamyordu.
"Beni l beden paralanndan yaratt. lleri severim.
Yaamaktan nefret ederim," diyordur canavar.

434
Canavar, kadna yaklat.
"Arkada? Arkada?" ekingen bir umutla mnldanyor
dur.
Kadn ok acayiptir. ekici. tici. Salan diken dikendir.
Elektrik gzeli, batan ayaa elekrotlara bal kare kafay
grr ve kedi gibi tslamaya balar.
Yaratk kekeler: "Benden nefret ediyor. "
Bir yerden uyan gelir: "Manivelalar ! "
Umutsuz yaratn eline bir manivela geer.
insaniann lklar manivelay ekmesine engel olmaz.
Wardenclyffe zangr zangr titrer, kp bir kez daha hi-
lie gmlr.
Filmi be defa seyretti Tesla. Sahneler akp gidiyor, o ken
di zihnindeki dnceleri seyrediyordu aslnda.
Hermes Trismegistus kulana fsldad: "Aadaki, Yu
kandaki gibidir ve Yukandaki de Aadaki gibidir, bylece
Tek O lan'n mucizesi gerekletirilir. "
Mary Shelley'in kitabnda, bir tr stinsand yaratk.
Filmdeyse yalnz bir canavar. Genelgeer kullanmda Fran
kenstein ad hem yaratk hem de yaratcs iin kullanlyor.
Bylece dahi, canavara dnm oluyor. Yahut tam tersi.

435
119

N K PARA YO K

"Seksen sene. Dile kolay. "


ekoslovakya bykelisi, Tesla'y devlet nianyla dl
lendirdi. Yugoslav bykeli Bay Fotic, konuklara buyurma
lann rica etti:
"yi kt havyanmz, mtevaz ampanyamz var. Buyu
run ltfen."
Bay Fotic Beyaz Kartall kurdeleyi Tesla'nn sska gsne
ineledi.
Tesla'nn kendisinin de bir kartal andrd, misafirlerinin
ounun dikkatini ekmiti. Krekkemikleri, kuyruklu ceke
tini adr gibi kaldnyordu. kk bir burnu ve sigaradan bir
frt ekerken ieri gm gibi duran yanaklan vard. Kocaman
kulaklan kalp gibi duruyordu. Salan, elli yl nce dklmeye
balad yerden seyrelmeye devam ediyordu. Kalan kalkm
durumda. Baklan ateli, tam bir Likal ocuun hevesle selam
verecei Yugoslav kyls, "Naslsn dede?" diye sordu.
Byk Bulran'l yllarda Tesla'ya Yugoslavya Krall ad
na emekli maa balamt Prens Pavle. Aylk alt yz dolar.
"yi kt havyanmz, mtevaz ampanyamz var." Ko
nuklan buyur etmeye devam ediyordu Fotic.
zerine frak geirmi iskeletor, yani Dedemiz, savaa,
eitime yapldndan daha fazla yatnm yapma modasnn

436
ileride tam tersi bir hal alacan temin ediyordu . Ve dnyann
tm sorunlar, bir tr enerji kayna olan ahasa zyle z
lecekti.
"Bykbaba yine teki evrenlerle iletiime geme mevzu
una takm durumda ! " diye fsldad Konsolos Tosic, Tesla'nn
biyografisini yazan O'Neill'a .
"Uzun zamandr birileri bir eylerin havasn bozma gay
retinde," diyerek kalarn att O'Neill. "Fakat bize den, ad
lekelenmi olsa dahi kutsal olan tanyabilmektir."
" 0 , boulmakta olduumuzu seziyor ve bir baka yaam
formuyla irtibat kuramazsak ilerin giderek sarpa saracan
dnyor. "
Tren sonrasnda bir papaz yaklat Tesla'ya. Koca kafal,
dolgun yanakl ve neredeyse Asyallannki kadar ekik gzleri
olan bir adamd.
"Smiljan'da da kutlama yaplyor, biliyorsundur," dedi
Tesla'ya.
"Neyi kutluyorlar?"
Papaz glmserneye devam etti:
"Sizi ite! Kral'dan Lika kylsne kadar, herkes kut
luyor. Krallk, sizin erefinize demiryolu ulamnda indirim
yapt. zerinde portrenizin olduu bir pul bastlar ayrca."
"Peki siz?" inanmam bir halde kalarn atyordu Tesla.
"Ben, Petar Stijacic. Akrabam olan Peder Matej Stijacic,
u an Smiljan papaz ve sizin domu olduunuz papaz evinde
oturuyor."
"Hakikaten mi? " Tesla armt.
iko rahip Tesla'nn glne neredeyse eriyip bitmiti:
"Sizin erefinize yerel bir festival dzenlediler. Tarlalar gelin
cii andran Lika apkalaryla sslendi. Ayini de Zagreb rabibi
Dositej yapt."
Ceketinin dmelerinden birini at papaz. Yanlanndan
geen eli tepsili garsonlardan birine yardmsever bir edayla
uzanarak kendine bir iki ald ve devam etti, "Evinize ho bir
ta bela astlar. Nikola Tesla, 1 0 Temmuz 1 856'da, bu evde dodu. "
Peder Stijacic azizleri andran ihtiyara duygu dolu bir ba
k att ve ekledi: "Bu treni daha kalc hale getirme gayesiy-

437
le Smiljan'da bir komite oluturuldu . Kilisenin hemen altna
ime suyundan faydalanmak niyetiyle kuyu kazdrmak iste
yenler var. Bylece herhangi bir Likal kiliseye gelip susuzlu
unu giderebilecek, bir yandan da o muhteem hemehrisini
anm olacak. Kimisi ise, Velebit Da'nn tepesine bir fener
kulesi yaptumay nerdi. "
Sonunda az da olsa ilgileurneye balad Tesla.
"Ee, hangisinde karar kldlar peki?"
"Hibirinde ." Rahibin yz yine o an duygusal glm
sernesiyle aydnland. "Para yok."

438
120

HAYALET TAKSi

New York'taki kulderin etraf bulutlarla sanl. Yamurla


birleen rzgar, dedii yerlere krba gibi iniyor. Mart saa
na taksilerin silecekleri iin fazlayd; yamur, ya gibi ka
yyor n camlardan. Tesla, yamurdan nn gremez halde
oteline yrmeye balad. emsiyesi rzgarla ter yz olunca,
taksi ofrnn kendisini fark etmediini grmedi. Fren sesi
ofre dahi duyulmad, tekerlekler sulu zeminde kayyordu.
arpmann etkisiyle drt buuk-be metre kadar srk
lendi ihtiyar. Sol ayakkabs caddenin kar tarafndaki iek
lie utu. Arabann kapsn aar amaz snisklam oldu ofr.
Ayaklann akam scak suya sokarken, "liklerime kadar
slandm," diye yaknyordu. ihtiyara bakmaya gittiinde su
birikintilerinin ortasnda oturur buldu onu. Beti benzi atmt.
"Mamma mia ! " diye bard. Tesla'nn gk kmyordu.
Yaknlardaki kuyumcu dkkannn sahibi Maria Ganz,
ihtiyan kaldrd. ofr, ayakkabnn iine dolan suyu boal
tp Tesla'ya uzatt. enebaz adam el kol hareketleriyle hatann
kendisinde olmadn anlatmaya alt. Yoldan geen snisk
lam bir adam zerlerine emsiyesini at.
"Kalkabilecek misiniz? "
"Kalkaym ben," diye homurdand anlalmaz bir ses to
nuyla. "Kalkaym."

439
"Hastaneye gitmek ister misiniz?" Su ortaym gibi f
sldad Bayan Ganz.
"Beni otelime gtrmeniz kafi. "
Ayn ofrle oteline dnd. Kk elleriyle Tesla'y
omuzlanndan kavrad talyan. ofr ve yamurluklu resep
siyonst kazazedeyi ieri tadlar. Acy yenmek iin iki gn
ruhen kvrandn hissetti.
"Geti," diyordu habire, "yok bir ey."
Hi abartsz ve dolaysyla bir o kadar ciddi bir tavrla
kar kyordu doktor. "Gs kafesi kontzyonu ," diyerek
koydu tehisi. "Kaburgada knk. Zatrre ! "
Ya ilerledike, kendisine kar klnasna tahamml
edemiyordu Tesla. Beden, kendi bedeni. Kt bir durum olsa
hissetmez miydi? ki defa boulmann eiinden dnd. Bi
rinde az kalsn diri diri halanyordu. Bir defa da yanarak
lmekten kurtuldu. defa kendisinden midi kestii oldu
doktorlarn.
"Dokunmayn bana ! " diyordu.
Saatlerini, yalnz bir rmcekle arkadalk ederek geirdi.
rmcein hacaklar o kadar inceydi ki bacaklarn da a gibi
kendi rmt sanki.
Baygnlk nbetleri geiriyordu sk sk.
Gkyznde akan imekterin , neon klada ya
ryordu. imek, kaburgalarnda akyor, her ey aydnlan
yordu.
Gkyz k huzmeleriyle bezeli. Aykn bir rengi var. Bir beli
rip bir kaybolan imekler, boyamaya alyor onu. Ayn anda hem
alyor hem de berbat bir kahkaha kopartyordu Tesla.
"Hala Prometheus'un na talipsin ha? Al sana k!" imek
lerin iinden bir ses onunla konuuyordu.
Gzlerinden yalar szlyordu deli kahkahalar eliinde. Yal
nzd, dnyann en yalnz adamyd. O kadar yalnzd ki gkyznde
korkun bir siluet grr gibi olduunda, kanat rpan koca bir karta
ln glgesi zerine dtnde dahi seviniyordu.
"Selam, tek arkadam. "
Karta!, peneleriyle deiyordu cierlerini.
Ac ac inliyordu Tesla.

440
atall bir imek kt aznda. Dilerini kard, ayna
dan seker gibi kverdi dileri. Kafkas Dalan yerinden oy
nad.
"Brak gideyim!" diye Jsldad.
Ku gz deildi kartaldahi, bir insann gzleri vard onda.
Kanl gagasn kaldrd ve babacan bir tavrla gz krpt. Nikola yle
bir lk att ki tm gkyz yldnmla aydnland. Evet, bir insann
gzleriydi bu gzler; tand birinin gzleri . . .
Aabeyi Dane'nin gzleri.
akan imekle birlikte alan telefon sayesinde kl.bustan
uyand.
"Naslsn ? " diye soruyordu Gernsback.
Izdrap iinde fsldad ahizeye: "Hasta olmann en kt
yan insann yapmak istedii eyleri yapamyor hale gelmesi,
is tekierin anlamn yitirmesi. "
Dnyann anlamszlna ahitlik edii zdrabn katmer
lendiriyordu.
"Hindenburg yanp kl olmumu. Ne yapalm yani! " Ti
tanic aklna geldike sinirleniyordu ihtiyar. "Plton kefedildi.
Atom paraland. Ee? "
Kr sal eski sekreteri Bayan Skeritt okumad kitaplan
getirdi.
"H. G. Wells'in The Shape of Things to Come kitab," dedi.
"Bunu okuyun ltfen. "
Vampirimsi bir ses tonuyla cevap verdi: "Teekkrler. "
Kadn gitti. Hayal dnyasnda geziyordu Tesla. yle ki
hizmetliler onun yokluunda, odasn kafalanna gre temiz
liyorlard. Dakikalarca , hatta belki saatlerce kalyordu orada.
Bir kedi, kuyruunu yzne mi srtyordu yoksa Tesla'ya m
yle gelmiti? Hadi bir daha. Uyku mahmuru kafasn bir ba
lona koyup grnmez boyuta doru ykselie geti.
Sisler iinde Belboy Kerrigan beliriverdi. Azn tam a
madan konuuyor, konuurken de sa gzn ksyordu. Ste
van Prostran' anrusatyordu Tesla'ya. O kadar ki, ne zaman,
"Sen babam msn? " diyecek diye bekliyordu .
spanya Sava'nn kargaas arasndan uup gelen le
keli bir zarf getirmiti belboy. Stevan Prostran Barcelona'dan

44 1
fotorafn gndermi. Gnll olarak gitmi. Henz lmeme
nin verdii korku ve poz veriyor olma neesi birbirine kan
m fotorafta. Eli belinde, banda bahriyeli kepi, yannda s
ntk anarist Durruti ve favorili bir zppe. Arka planda termit
ynn andran bir katedral.
"Bu kadar m? "
Robert'tan gelen mektubu d a uzatt kzl sal Kerrigan.
Daha nce hi kimse tarafndan kullanlmam bir elyazsyla ,
mavi bir kada unlar yazlmt:

Ah, keke sana u hasta deinde bir para faydam dokuna


bilseydi. Hobsonlarla biz dnda hangi arkadan ilgilenecek se
ninle? Bir elin parman gemez. Agnes'i ara, gelip seni grsn.
Ben gelemiyorum.

Agnes geldi. Meyveyle iek getirmi. Meyvelerden ye


medi Tesla, iekler de pencere kenannda duruyor. Bir zaman
Iann kk kz altm drt olmu. Kocas French Holden, bir
bohemdi ve dedesi bir generaldi. Hazrcevap bir ngiliz'in de
dedii gibi, "Bir trl kendinden honut olmay baaramad
iin, sorumluluklann srarla bolar oldu . " ocuklar da evden
aynlnca, Agnes adama daha fazla katlanamad. Bir vale ek
ti nne, yldzlan resmetneye balad: "Bir kpein gzn
den yldzlar. " Basmakalp eylerle sonulamyordu avangard
abalan.
"Biraz silik olmular. " Kznn tablolann eletiriyordu
Robert.
"Sonsuzluk hissini, yalnzca silik olan veriyor," diye ce
vaplad Agnes.
Hi eksilmeyen o sadakatle, hasta yatann bana titre
yerek oturdu. Bir gece Tesla'nn arabasyla parkn derinlikle
rinde gezintiye ktklan geldi aklna.
Dgdk dgdk!
Robert i geirdi: "O zamanlar daha huzurluyduk "
Tesla'nn ateli gzlerinden t a o zamanlardan beri korktu-
unu ona asla itiraf etmedi.
Tesla'dan baka bir hasta adam daha vard banda bek
ledii.

442
"Sevgili johnson'm," diye mnldand Tesla. "O nasl?"
"Beli anyor babamn. Ne zaman ayaa kalkmaya veya
bacak bacak stne atmaya alsa inliyor. En kts de ek
lem iltihabyla ksrn ayn anda gelmesi diyor. Bomaca
ksrnden sarslmaktan bir hal oldu."
Yapmack bir sknetle, ara ara babasnn doru kelime
leri hatrlayamadndan bahsetti. O gzel mektuplan yazan
adam ylece kalakalyor, alaya alyordu ihtiyarln verdii
unutkanl.
Birka yl nce ufak bir kalp krizi geirmiti. Sonrasnda
tknldm bir adama dnm t. Yolun ortasnda ylece ka
lakalyor, ne yne gideceini bilemiyordu.
"Korkanm bir gn sabun kp gibi yok olup gidece
im, " diye szland Robert.

443
121

ARTIK KO RKM UYORU M

Rzgar, mezarlk patikasnda yapraklan savurarak ilerli


yordu. Yapraklarla birlikte yksek sosyeteden birka isim de
ilerliyordu . Sesleri alalyor, konumalar yavalyordu gide
rek, tpk Ekim ayndaki ekirgeler gibi.
Tesla keskin gzlerinden, kurbaa azndan tand Ge
orge Sylvester Viereck'i. Evet, orada ylece durmu yan yan
bakyor, pikin pikin srtrken o arada sessizce geirivere
cekmi gibi bir ifadeyle duruyordu Viereck. Ettikleri bir iki
kelamla Tesla anlad ki, Hitler'in delilii bile airdeki "Alman
olan her ey" akyla yanamazd.
Sigmund Freud uysalca, "Viereck kendini kk dr
yor," diye fsldyordu.
"Seni burada bulacan biliyordum ! " dedi Viereck. Ac
masz bir bakla Tesla'ya Musil'in Niteliksiz Adam kitabnn ilk
cildini uzatt.
"una bak, Tesla ! "
Du dak bkerek gld. "Daha sk grelim."
Yas tutanlarn ou Agnes'in arkadalanyd. Owen'a
basal diledi Tesla. Salarna ak dmt. Tesla Chicago
Fuan'nda babasyla tantnda babas Owen'n u anki hali
gibiydi.

444
"Yamur damlalan beynime iniyar sannm," dedi. Gide
rek kelleiyorum demenin afili hali.
Owen'n kans . . . Mezarlkta bile gzellik takntsnn
emri dahilinde hareket ediyordu. Rahmetli Katharine'den dahi
nefret ediyordu. Bo beyni glmsemesine yansyor, "Onlar
yaayacaklann yaadlar, imdi sra bizde," diyordu.
Sis perdesi ykseliyor patikalarda. ehir merkezine yak
latka yaplar byyordu. Her bir admna baka baka, stun
lan, pembe granit lahideri geti Tesla. Saygdeer isimler yaz
lyd klasik tapnaklann, yalanc-Bizans apellerinin zerinde.
Cenaze elenkleriyle sslenmi tabutun ard sra yr
dler. "iekler, dnyann glmseme eklidir," der bir air.
Neye glmsyor? Merak ediyordu Tesla. Ba dnd. Dnya
rzganndan ok yokolu meltemiydi sanki kendisini yalayp
geen. Hokka burunlu Swezey, her daim yan bandayd, ona
destek oluyordu. Tesla kimsenin kendisine dokunmasn is
temiyordu ama bu defa baka aresi yoktu. Evvelden beridir
admlan hafifti fakat artk zar zor deiyariard topraa.
Bedeninle snrl deilsin. Bir gn kendi iskeletini masaya yatrp
gzlemleyebileceksin, hem de sradan bir nesneye bakar gibi kaytsz
bir ilgiyle.
Byle demiti Madam Blavatsky
Uhrevi bir lksn arasnda ilerliyorlard.
Kegen bir mozole Morgan'n ktphanesini andnyor.
yle yazl zerinde: Robert Underwoodjohnson.
Mermer burun ve sakallara kanan gr byklar canland
Tesla'nn zihninde. Luka'nn u tutkulu d aklna geldi:
nsanolunun olmad yerde mutluluk yoktur.
Bir de Katharine'in olmad yerde . . .
Ani kahkaba patlamalan sonras nefesi kesilir, avulany
la bastnrd yanan yanaklann. Ayn kahkaba Elektrik K
k'nn orada kopmutu bir defasnda ve herkes kke doru
gerilerneye balamt. Kadnn bir kula Robert'n azna s
yordu . Hamileyken onu kalbinden, karnndan pmt ko
cas. Birbirini kucaklayan bir ift, buz gibi evrende kale gibi
dir, derdi Katharine. Saanak yamurlar misali boalan duygu
patlamalanndan yanayd.

445
Gven iinde yatyordu orada, drt kpeinin klleri et
rafndayd.
Yelkeniyle rzgarlara kucak aan bir yelkenliydi Kathari
ne. Robert, apa.
Tesla'nn asla sahip olamad bir eye sahipti onlar. n
k . . .
nsann olmad yerde mutluluk da yoktur!
Tesla bir eylerin farkna vard ilk defa :
nsann olduu yerde de mutluluk yoktur . . .
Agnes onu kolundan tuttu ve yle dedi: "Annem de ba
bam da burada. lmden korkmuyorum artk, nk burada
benden iki para yatyor. "
Yrei cz etti bu szler zerine. Bu kadan fazlayd Tesla
iin. Dandan bir iguana kadar souk grnrd. Budistlerin
varln yalanladklan ruhu, ona durmakszn zdrap veriyor
du.
Kular; ayn dala, yalnz ihi farkl yne umak iin konarlar.
Gkyzndeki bulutlar bir birleir bir aynlrlar. Tm yaratlmlan n
haderidir bu . . .
Swezey, New Yorker Hotel'e brakt Tesla'y. Bina tknaz
bir zigurat andnyordu.
Neredeyse odasna kadar tad onu.
Tesla 3327 no'lu siti kaparnay unutmutu. Ama cereyan
yznden kap kendiliinden kapanmt.
Ertesi gn kapya Rahatsz Etmeyiniz yazs konmu tu.
Dane her gece ziyaretine geldi.
Baylna nbetleri bir trl bitmedi.

446
122

DNYALAR SAVAI

Gz kamatran yldnm gster onlara.


Sonra ne Gzel'i soracaklar sana ne de yi'yi.
La Brier

Mercury Theatre'n al mziiyle Tesla'nn New Yorker


Hotel'deki gm takmlar e zamanl tngrdyordu. yle
diyordu sunucu: "Bayanlar baylar, karnzda, Mercury Theat
re'n mdr ve tm bu yaynlarn yldz. . . "

"Yirminci yzyln balarnda, dnyann, insanst ve in


san kadar lmcl istihbaratlarca yakndan izlendiini biliyo
ruz," dedi Orson Welles ark syler gibi.
"Biliyoruz ki, insanolu kendine eitli uralar bulduka
mercek altna alnyor; hatta belki de, bir damla suya p
oalan fani canllar inceledii gibi mikroskopla inceleniyor
insanlar. "
Sunucunun sesindeki sis perdesi aralanannca, yayn bi
raz olsun Tesla'nn ilgisini ekmeye balad: "imdi sizleri New
York ehir merkezine, Hotel Park Plaza'daki Meridian Room'a
gtryoruz. Ram6n Raquello ve orkestrasn dinliyoruz . . . "

Ram6n Raquello kahramanmz elendiredursun, kendi


sine bir telefon geldii sylendi Tesla'ya. Bay Ducic ve Gary,
Indiana'dan Konsolos Petar Cubric aryordu. Tesla'nn, yerel
kilisenin hamisi olmay kabul ettii haberi cokuyla kar-

447
!anm. Comu bir vaziyette American Srbobran'dan51 kesitler
okuyariard telefonda.
"'Dnyaca nl hamimiz, dnyaca nl Gary'mizle kucaklat!
Srbobran, bu sabah Gary'den tarihi bir telgraj ald: Mehur ehrimi
ze byk bir onur bahedildi. Muhteem dahimiz NIKOIA TESIA, 24
Kasm'da takdis edilecek Gary kilisemizin hamisi olmay kabul etti."'
"Teekkrler. Teekkrler. " Bouk bir sesle teekkr etti
hami.
"Ya una ne diyorsunuz? " diye bard Ducic. '"Kanaati
mizce, hayat sradan insanlar iin halaylatran Nikola Tesla insan
lk tarihinin en muhteem dehasdr."'
Her ey netti onlar iin. Tesla, onlann gznde, Srp bir
anneden dana, ilhamn Srplndan alan, muhteem Srp
zekasyla hareket eden bir Srp dehasyd.
"Sa olun. "
"Bir defasnda Amerika'daki tm fabrikalar km, siz
onarmsnz. yle diyorlar. Bir de, her geceyi Lika'da geiri
yormusunuz."
"Sa olun. Sa olun. "
"Bir d e ey var . . . "
Tesla yemek salonuna geri dnd . Sandalyesini eker
ekmez sunucu konumaya balad, "Bayanlar baylar, Ulus
lararas Radyo Haberleri'nin son blteniyle karnzdayz. To
ranta, Kanada: Profesr Morse verdii raporda, Mars'ta toplam
patlama gzlemlediini belirtti. Morse'un bu raporu, Ame
rikan gzlemevlerinden gelen nceki raporlarla uyuuyor.
imdi, Grovers Mill civannda bir iftlie den, meteor oldu
u dnlen uan nesne haberi iin New jersey, Trenton'a
balanyoruz.
"Ekrana zel bir mobil cihaz yerletirdik; szcmz Carl
Phillips, Princeton'dan alana ular ulamaz detayl bir akla
ma yapacak."
Sunucu, haberin ykn omuzlanndan attktan sonra
derin bir nefes ald: "Biz de bu arada Brooklyn'e, Hotel Marti
nefe balanalm. Bobby Millette ve orkestras, dans mzikle
riyle sizlerle."

5' American Srbobran: ABD'de yaymlanan bir Srp gazetesidir.

44B
Dudaklar bzm klarnetiler sadece yirmi saniyeliine
bir eyler aldlar.
Bir tenor btn sesleri bastrarak grledi: "Grovers Mill,
New Jersey'ye balanyoruz."
Arka planda czrdayan sesler, polis sirenierinin lklar,
New Jersey'den balanan, soluk solua kalm bir ses:
"Bayanlar baylar, ben Carl Phillips, tekrar sizlerleyim.
Evet, aslnda . . . sze nereden balayacan bilemiyorum . . .
Hm . . . alana henz indim. Etrafa bakma ansm olmad bu
yzden," diyordu Phillips. "Evet, sannn sz konusu . . . ey u
an tam karmda, yars koca bir ukura gmlm durumda.
Dehet verici bir ekilde arpm olmal. Dt yer, dallarla,
aa kymklanyla dolu. Olduu gibi dz bir ekilde dm
olmas muhtemel. Daha baka . . . Nesnenin kendisine bakar
sak, pek meteora benzemiyor, en azndan benim grm ol
duum meteorlara. "
Tesla garsona iaret etti: "Getirin ltfen. "
Grason glmsedi, gm bir fincancia kahve getirdi.
Gzleri kapal vaziyette kahvenin kokusunu iine ekiyor fa
kat imiyordu .
Cari Phillips devam ediyor: "Bayanlar baylar, bu karmaa
esnasnda deinmeyi unuttuum bir ey var, giderek daha da
belirgin bir hal alyor. Radyolarnzn banda belki de oktan
iitneye baladnz. Dinleyin . . . Tuhaf bir czrt. Yanmdaki
profesre gre d yzeyin e zamanl soumamasndan dolay
kyor ses. Fakat hayr . . .
"

Sesler, "Hareket ediyor! Lanet olas ey kabuunu kr


maya balyor! .. Korlam, kl olmak zere ! . . Geri ekin u
ahmaklar! "
Yere den bir metal sesi geldi radyodan.
Cari Phillips yetkin ve trajik sesiyle bildirmeye devam
etti: "Bayan baylar, hayatmda grdm en korkun eye a
hitlik ediyorum u an . . . Durun bir dakika ! stteki delikten
biri kyor. Biri . . . ya da bir ey . . . Bir surat da olabilir bu,
bir . . .
"Aman Tanrm! Glgeler arasnda gri ylana benzer bir
ey kmldanyor. Bir tane daha, bir tane daha. Bir altapotun

449
kollan gibi geldi bana. Evet orada, o eyin bedenini grebi
liyorum. Bir ay gibi kocaman, slak deri gibi parlyor. Fakat
o surat, bayanlar baylar, tarif edilebilecek gibi deil. Glk
le bakabiliyorum, ok korkun . . . Kalabalk geri ekilmeye
balad. Fazla bile dayandlar. Yok byle bir ey. Syleyecek
sz bulamyorum . . . Mikrofonu da beraberimde gtreceim
yrrken. Kendime yeni bir yer bulana kadar yayma ara ver
nem lazm. Bizimle kaln ltfen, bir dakika iinde sizlerle
yim."
Sunucunun sesi, yerini piyanoya brakt.
Yayma kafa yorarken kendine geldi Tesla . Glmsedi ve
"Ne oluyor? " der gibi etrafna bakt.
Cari Phillips tekrar baland: "Kambur bir cisim ykseli
yor ukurdan. Grebildiim kadanyla kk bir k huzmesi
yansyor aynaya. Bir yerler alev alm durumda, byyor ve
saa, insaniann zerine srad. Tam istikamet ilerliyor. Yce
Tannm, insanlar alev ald ! "
lklar, insann kann donduran feryatlar ykseliyordu
hoparlrden.
"Tm alan alev alm durumda u an," diye feryat etti
spiker.
Bir patlama sesiyle yayn koptu.
Yemek salonundaki kalabalk lk la. Yan masadaki
kadn azn elleriyle kapatm. Badem bykl bir adam elin
den tuttuu kk kzla birlikte ka doru kouyor.
Sunucunun sesi, sessizlii bozdu, "Bayan baylar, kontro
lmz dnda gelien artlardan dolay Grovers Mill yayn
mz kesrnek zorundayz."
Hafife glmsedi Tesla. Metin bir yerlerden tandk geli
yordu fil hafzasna. Kahveyi bir kez daha koklad ve yzn
ykamaya gitti. Bagarsonunun iki gen garsona fsldadn
iitti: "Serinkanllmz korumamz lazm."
Ablak herifin teki, kansyla ocuunu brakm kouyor.
Kr sal siyahi resepsiyonist, "Beyler! Beyler ! " diye in
sanlara seslenmeye alyordu.
k kapsnn nnde akl almaz bir kargaa vard.
Sokaa kmak yerine yemek salonuna geri dnd Tesla.

450
General Montgomery Smith'in konumasn karmak istemi
yordu.
"New jersey valisi tarafndan Princeton'dan jamesburg'a,
Mercer ve Middlesex'i skynetim altna almakla grevlendi
rildim."
Sunucu hemen kesti. "Bayanlar baylar, nemli bir duyu
mmuz var. nanmas g ama gzlemlerimiz ve bilimsel veri
ler dorultusunda, maalesef, grnen o ki New jersey'de bir
iftlie ini yapan bu tuhaf yaratklar, Mars'n gnderecei i
gal ordusunun nc birlikleri. "
Tesla hnzrca glmsedi.
"Grovers Mill'de meydana gelen sava, modern zaman or
dularnn en korkun yenilgilerinden biriyle sonuland: Yivli
ve makineli tfeklerle silahlandnlm yedi bin adam, Marsl
igalcilerin tek bir sava makinesine kar savat. Bildiimiz
kadaryla sa kalan asker says, yz yirmi. Geri kalan, Gro
vers Mill-Plainsboro arasnda kalan sava alanna dalm du
rumda, ya yaratn metal aya altnda ezilip lmler ya da
s nyla yanp kl olmular. "
Bu cmleler zerine, lazer silahnn babas katla katla
gld.
"Yaratk u anda New jersey'ye ele geirmi durumda ve
eyaletin merkezle olan balants tamamen koptu. Pennsylva
nia'dan Atiantik Okyanusu'na kadar tm iletiim hatlan k
t. Demiryollar zarar grm, New York-Philedelphia aras,
hizmete ara verildi . . . Kuzey-gney ve bat istikametindeki
otoyollar tkal, zvanadan km bir insan trafii var.
"Langham Fiel, Virginia: Keif uaklanndan gelen rapora
gre aa tepelerinde toplam Marsl ara tespit edildi. Kuzey
ynnde Somerville'e doru ilerleyen aralar, kaan bir grup in
sann peinden gidiyor. Is n devred; igalciler yksek hzl
tren hzyla iledeseler de rotalarn olduka dikkatli seiyorlar.
yle grnyor ki ehirlerin ve krsal yerleimierin zarar gr
memesi iin bilinli bir aba sarf ediyorlar. Fakat elektrik hatla
rn, kprleri ve demiryollarn yerinden skyorlar.
"New jersey, Basking Ridge blteniyle karnzdayz: Ra
kun avclan ikinci bir silindirde daha tkezlediler. Bu silindir

45 1
de Morristown'un yirmi mil gneyindeki devasa bir batakla
gml olan silindirin bir benzeri."
ehir boyunca anlar alyordu ki sonra giderek sustular.
in ehemmiyeti spikerin sesinden okunuyordu: "New
York'taki Broadcasting Building'in atsndan bildiriyorum.
itmekte olduunuz anlar, insanlara ehri boaltmalan iin
uyan amal alnyor, nk Marsllar . . .
"

Yemek salonundan biri bast l. Hipnotize olan in


sanlardan biri bile yerinden kalkamad.
"Tahminlerimize gre son iki saat iinde, milyon in
san kuzey istikametinde yollara dm durumda , Hutchison
River Otoyolu ara trafiine hala ak tutuluyor. Long Isiand
istikametindeki kprlere girmekten saknn . . . Almas ne
redeyse imkansz. Jersey saliliyle tm irtibat on dakika evvel
kesildi. Savunma durdu, ordu tkenmi durumda . . . topular,
hava kuvvetleri, hepsi bitik durumda. Bu yaptmz son yayn
olabilir. Son ana kadar burada olmaya devam edeceiz."
Arkadan ilahi sesleri geliyordu.
Danda kyamet kopuyordu. Radyo da yangna krk
le gidiyordu. "ehir semalannda be devasa Marsl ara tespit
edildi." Sunucu istikrarl bir ses tonuyla rapor vermeye devam
ediyor. Arka plandan gemi sirenieri geliyor.
"Krfeze dnelim, kamak zere gemilere doluan kala
bahklar gvertede tk tk ! Tm caddeler tkanm durum
da. Kalabalklardan ylba arifesine has bir grlt geliyor. "
Tesla nihayet tm bu anlatlanlann gerekten yaanmakta
olduunu kabullenebildi. ideologlann bilinli olarak tm alg
oyunlanna bavurduu, sprge sap yutmu Chamberlain'le
taral garsonlan andran Daladier'nin Mnih'te fotorafland
, kara aman Hitler'in mealeli geit trenlerinde kkredii,
Himmler'in filmleri bulutlara yanstma hayali kurduu, kitle
lerin kendi ritimleriyle iniedii zamanlardalar. Ortega y Gas
set ve Gustave Le Bon'un yazd kalabalklar imdi New York
caddelerini tkadlar.
Glgeler blk prk. Gzlere korku o turmu. Grn
mez bir yangnn gzle grlen alevleri gibi insanlar. Tilkiler,
vahi kediler gibi bakyor insanlar. Suretler birer maskeye d-

452
nm. Neon levhalardan yaylan klar, enlik ateleri gibi
duruyor zerlerinde. Azlarn am ylece duruyorlar. Bir
ksm da ocuklarn kollanndan yakalam kouyor, bir yan
dan boazlarn yrtarcasna birilerine sesleniyorlar ama srarla
ses gelmiyor.
u noktadan sonra insanlan teskin etmek imkansz.
"Bayanlar baylar, Orson Welles bildiriyor: Dnyalar Sa
va'nn burada sona erdiini temin eder, tm bu olanlarn
Cadlar Bayram'nn bir paras olduunu bildiririz. Mercury
Theatre'n radyo uyarlamas arafa brnd, allklarn ara
sndan frlayp 'B ! ' diye bard. Marsl falan yok. Cadlar
Bayramnz kutlanz ! "
Ama lgnlk bulacyd. Virs yayld bir kere. Kurgu
dnyasndan aylamayan insanlar yollan tkad, badrum kat
Ianna sakland, silahlandlar. Marsllarn zehirli gazlanndan
korunma amal slak havlulara brndler. Hahhay! Tesla
Marsllardan bahsettii zaman deli diyorlard ona. Onlar daha
deli, dnyalan karard, halsinasyon grmeye baladlar. . .
Bu arada o akam olan her eyi, Gernsback'in lgn
Hikayeler'inde bulabilirsiniz. Nihayetinde, yalnz kahraman
mz Tesla da dier insanlarla birlikte ayn halsinasyona ka
pld. Hafif bir glmsemeyle aydnland yz. Olmaz yle ey
deyip inanmad sonra.
Blk prk glgeler arasnda yryordu ar ar. O
korkun dier yars da kendisiyle birlikte hemen yannda
yryordu. Rzgar myd o duyduu yoksa polis sireni mi,
bilemedi.
Karnavaln orta yerinde Belboy Kerrigan'a rastgeldi.
Cheshire Kedisi gibi sntyordu olan.
"Bay Tesla ! " diye bard. "Sonunda yataktan ktnz ! "

453
123

M E DUSALAR

Efendimiz, sen ki kutsal sanatnla gnee, aya hkmeden


ve yl.dzlan sndren, zeindeki her eyle birlikte dnyay
atele yeniden kuran, yeni bir gk ve yeni bir yer
zerinde yalnz adalet olan. . .
Akathistler, Ikos 9

Tesla, Aiskhylos'un bir oyununu okuyordu. Klytaimnest


ra, katledilen Agamemnon'un kanyla ykanmak iin henz
zerine adamt ki telefon ald. Swezey nefes nefese, "Al
manya Polanya'y igal etti," diye bard.
Tannlardan da eski olan bu g, yapt iin sonulanna
bakmadan, ipini koparm ilerliyordu.
Bunlar Eumenidler deillerdi.
Hayr!
Bunlar insanolunun tepesine binmi Medusalard.
Bu arada, ktphanenin arkasndaki parkta her gece keskin bir
slk yanklanr; gvercinleri uyandnrd. Tes la vampirimsi paltasunu
kocaman atnda kular ritmik bir ekilde kanat rpard. Parkn
patikalanna kadar vanrd uultular. Azna kadar ye ml e daldururdu
melon apkasn, kular gelir konard. akaklannn zerinde rp
nan kanatlarla kara Merkr' andrrd ihtiyar.

454
imdi Polonyallar tankiann karsna svari birlikleriyle
kt ha . . .
Taksi bir yerlerini krdndan beri dnyas da knlp par
alara blnmt.
Ne zamandan beri byle, kestiremiyor. Her ey tandk geliyor;
her an, hayatndan bir kesiti yanstyor sanki.
Budapete'deyken, titreimden saknmak iin yatann altna
kauuk yastklar koyard. Des Esseintes ve Baran de Montesquieu'den
ok daha evvel bir sembolist, bir dekadand o. Laboratuvannda ya
kaland hummal, iki gnlk uykusuzluk hastal esnasnda ft
rist imekler aktnrken, Marinetti piyasada yoktu. ehrin altndaki
metro a da, atlardaki neon klar da onun eseriydi. Orson Welles,
insanlan Tesla'nn lm nyla korkuturdu.
Fransa'yla ngiltere, Almanya'ya sava at.
Yal imek tanns, milletleraras koruyucu kalkannn,
yani grnmez Majino Hatt'nn,52 savalan hkmsz kla
cana temin ediyordu. Yani. hibir lkeye tamamen saldnla
mayacakt.
Hitler, majino hattn alt edip Fransa'y krd geirdi.
Tepelerinde Stukalar.53 Alevlerin glgesi Thames'le Parla
mento Binas'n da yuttu.
Kahramanmz, ok gizli belki de hayali iki laboratuvarda
lm n gelitirdiini syleyip duruyordu.
"plik kadar ince bir na yok edici enerji ykleyeceiz,
bu enerji en kaln zrh dahi delip geebilecek Bu sayede iki
yz mil tedeki bir orduyu silip sprebileceiz. "
tknldm ihtiyanmz, yoldan geen herhangi birinin
bir hapnkla yok olabilecek karahindiba gibi bahsediyordu
ndan.
Birleik Devletler, ngiltere, Yugoslavya ve ekoslovakya
kurmayianndan st dzey kiilerle irtibata geti. Generaller
pencere nnde ylece kprdamadan durmu, kara kara d
nyorlar, ihtiyan ciddiye almallar m, almamamallar m
bilemiyorlard.

52 (Fr.) Ligne Maginot: Fransa'nn tm kuzey ve dou snrlarn kapsayan hatta son
ksm da Korsika'da ina edilmesi planlanm savunma hattdr.
53 Stuka: ll. Dnya Sava'nda Alman Hava Kuvvetleri tarafndan kullanlan hafif

bombardman uadr.

455
Mumyalanm kedi gibi inceden glmsyordu Tesla.
Tm yaratklann taklit ettii evrenin nrlamasn hissedi
yordu ayak tabanlanyla.
Manken gibi hissediyordu kendini dnp duran dnyada. Chap
lin'in herdu Charles ', kendisinin hendek kazd zamanlardaki ha
line benziyordu. Fritz Lang'n Metropolis'inin efendisi olan Freder
sen, Tesla'nn ta kendisiydi. Frankenstein filminde kendi bobinlerini
kullanan lgn bilim adam da kendisiydi. Bela Lugosi'nin canlandr
d nazik ve kusursuz aristokrat grnml, alnndaki sa bitiminin
"v'' eklini ald karakter de oydu. Breton'dan ok daha evvel itme
mi miydi yerkrenin jeomanyetik titreim/erini? Hitler'in by bile
kendi bynn akmasyd.
Herkes, her ey kendini hatriatyordu Tesla'ya.
Medusalar, aklar misali tepesine reklenmiti insanln.
Yunanistan ve Norve Dt. Byle geiyordu manetlerde.
Danimarka da. Belika da.
"Yugoslavya ne durumda?" diye soruyorlard Tesla'ya.
Almanya'yla anlama imzalayan Belgrad hkmeti, b
yk ayaklanmalada devriimi durumda.
"Yugoslavlar bugn kendilerini buldular," diyordu Chur
chill.
"Eksik olma," diye homurdand Tesla kendi kendine.
Belgrad'n alev alev yanan atlannn tepelerinde Alman
u aklan geziniyor korku salarak. Yirmi bin insan aleviere kur
ban oldu.
Hitler, Yugoslavya'y keye sktrd.
Kan aknaya balad.
Dane her gece gelip elini Tesla'nn bana koyuyor. Niko
la bazen sakin karlyor ama her zaman yle olmuyor.
Yahudilerle ilgili haberlere inananlar da oluyor inanma-
yanlar da.
Ve Lika'dan gelen haberler . . .
. . . haberler korkun.
nsan kalbi, lerleme tannlanna, Tyl Ylanlara kurban
edilirken, kader tanns Tot, terazideki kalbi pamukla tartmaya
alrken, Kharoon kapkara gklerdeki binlerce filikaya pu
sulalk ederken . . .

456
Evvelden beridir bildii yerel bir hikaye, uluslararas dzeyde
tannmaya balyordu. Yakn zamana kadar, dnyann en yksek
yaps unvan iin yanyorlard New York gkdelenleri. Birinci Srp
Ayaklanmas esnasnda kstah bir ekilde mhimmat deposunu ate
Iemit Voyvoda Stevan Sindjelic. Trklerle birlikte kendi adamlann
da ldrd bylelikle. Hem de hepsini. Mstakbel Sadrazam Hurit
Paa, len Srplann kafa derilerinin yzlp, pimi kelle gibi sntan
bu kafalardan bir kule dikilmesini emretti. Kelle Kulesi ad verilen
bu nekrofili harikas, Srbistan'n Ni ehri yaknlannda bir yere di
kildi. Tesla'nn sonu gelmeyen kabuslannda Yahudi, Srp, ingene,
Rus ve iniiierin kafataslan birbiri zerine ylyordu. Kavurucu
gkkubbeye dyordu saysz, dipsiz gller.
ilk fani imek tanns, "Medusalar, " diye fsldad kinle.
"Medusalar! "
Bu arada Michiganl Patricia Donnelly Amerika gzeli se
ilir. lk ten orab giyen odur. Oz Bycs filminden ilham
alan Baum'un ocuksu hevesi, Chicago Dnya Fuan'n dou
rur. Filmde yas tutan aslan, Robert Underwood johnson' an
drmaktadr. Krpp duran televizyon ekranlannda, hizmeti
robot Roll-Oh'un reklam dnyordur.
Derken Pearl Harbom'daki Amerikan filosu bombalanr.
"Yce Tanrm, yanyorlar," diye banr Orson Welles. Bu
defa aka yapmyordur.

457
124

ESKiSi G i B i

"Nikola Amca. "


Biri ona byle seslenmeyeli ok olmutu. Yeeni Sava
Kosanovic, sava kargaasnda New York'taki Yugoslavya El
ilii'ne snmt. Alizenin dier ucundaki sesi heyecandan
nefes nefeseydi.
"Grebilir miyiz? "
"Tabii ki. "
Az biraz kzl sal, gzlkl, yznde koca bir glm
seme ve dilerinin arasna skm spanak kalintsyla yeen
kt geldi. Tesla , abucak, elinde olmadan ruhunu batan aa
szd. Ahmak bir ruh; ensesine vur al ekmeini. Fakat o
ahmakln iinde bir yerlerde memnuniyet de var.
Amca kendini toparlad. "Sanl gitsin, bover gerisini."
Sessizce tebessm ettiler. Tesla gz ucuyla yle bir bakt.
"Giderek rahmetli baban andryorsun."
Otelin yemek salonundaki palmiyelerde muhabbet ku
lan akyor. Lobide solgun, yal adamlar ellolann kutula
nndan karm almaya hazrlanyorlar. Nikola, bir parmak
hareketiyle garsonu ard.
Kosanovic muhtelif Belgrad gazeteleri getirmi.
" ilginizi eker mi bilmiyorum."
"Sava seni nasl etkiledi? " Tesla kaygl bir ses tonuyla

458
sordu, bir yandan da gazete sayfalarn kantnyordu.
"Hafif syrdm sanrm," diyerek glmsedi Kosanovic.
Amca yeen dar ktlar o akam.
Ertesi gn de birlikte yry yaptlar.
Aylar bu ekilde geti.
"Grlty severim," dedi amca. "Yaratln sesi. "
Daha evvel de New York'ta bulunmutu yeen. Ama hala
bir konudan emin deildi : ABD'de insanlar yerekimiyle yere
akl deiller miydi? New York semalannda kular gibi gnl
lerince geziniyorlar myd yoksa?
Siyahilerin koca glmsemeleriyle aydnlanyordu so
kaklar. arpk hacakl denizciler, barlardaki mzik kutularna
bozuk para atyor, Ruth Lowe balyordu yank sesiyle sy
lemeye: "Bir daha asla glmeyeceim." Gne gzlkl La
tinolar ke balanndaki berber dkkanarnda srtyorlar.
Radyoda alan para, yamur damlalarnn inii misali akp
gidiyor. Bir dairede asker oturuyarsa ayet, penceresinde mavi
bayrak oluyor. Cenaze varsa sar renkte. Sava zaman, sabun
gibi oluyor ikolatann tad.
Tesla bir gazete ald ve Newport'taki bir zamanlarn haval
villalarnn iler acs haline bakt. Bir zamanlar Stanford Whi
te'la birlikte gittii mehur Breakers Villa'snn byk sakslan
devrilmi. u anki sahibi Barones Laszlo Szechenyi, gelinen
noktadan ikayeti. Baheyi otlar brm. Ayn gazetede,
sayfann aasnda Ruslarn, Bulgarlann, Srp ingelerinin
kral, Boweryli Steve Koslov yle demi: "almaktan nefret
ediyorum."
Musa'nn allan gibi yanyar ehir. Ve dnyadaki her ey,
tam da kakiarn dedii gibi, birbiriyle balantl. Neon k
lada bara bara mesaj veriliyor reklam panolanndan. Hip
notize olmu kalabalklar, meydanlarda oradan oraya srkle
niyorlar. Hepsi, byk ruhun, pneumann, birer paras. Tm
kiisel zellikler, kiralanm karnaval maskeleri gibi. Ufack
bir tahrif, maskesini dyor suratlarn. Sevgi bu maskelerde
dn verilmi bir deer gibi duruyor. Robert'n sesiyle bir ka
dna seslendi bir adam: "Esnerken harika oluyorsun."
Dnyann titreimleriyle e anl insanlar.

459
Kalabaln arasndan bir ses ykseldi: "eytansn sen ! "
Dier ses, gelen tenis topunu karlar gibi hi geciktirme
den yaptrd cevab: "Bakalann m dinliyorsun sen?"
Szckler, evredeki seslerin altndan altndan, aheste
beste, yavaaaaa akt gitti.
Hayatnda nc defa, Kavimler G'nden kalma bir
arknn nameleri geldi Tesla'nn kulana. Porta Riko mana
vnn nnde iman bir adam, o kadim Hakikat hikayesinin
sonunu getiriyordu : "Peki yal kadn Hakikat gen adama
ne demi biliyor musun? nsaniann arasna geri dndnde
sana beni soracaklar. Onlara gen ve gzel olduumu syle. "
Tesla , Bay Delmonico'nun bir keresinde kendisine bilardo
oynamay teklif ettiini hatrlad.
"Prag'dayken geimin salamak iin bilardo oynuyor
dum," diyerek glmsemiti Kosanovic'e. "Ne zaman masaya
yaklasam ilk kez oynayacakmm gibi gelir hala. nce s
takaya yle bir bakardm. Sonra tebeire bulayp balardm
oynamaya. Alnma bir tutarn sa derdi. ilk vurutan son
ra oyunun nasl biteceini bilirdim. Kusursuzca ilerleyerek
tantana etmeden be dakika iinde bitirirdirn oyunu . Herkes
gznde bytrd beni. 'Nasl yapyorsun bunu?' derdi Del
monico. Bilim adam, matematik hesabyla hayatn her aama
sndaki sorunlan zer, derdim. "
Sessiz bir kahkaba atp az ak, kprdamadan durdu.
Amca yeen, insan geren kornalar, korkun sirenler ve
rktc lokomotif slklan arasnda yryorlard.
Binlerce k panldyar etrafta, akla hayale gelebilecek her renk
ten k, yldzlar, rejlehtrler ve birbirini kesen nlar . . . Yer stn
deki ve yeraltndahi arabalarn grltleri bastryordu halabaln
grltsn. Gz alabildiine insan, yle hi halabaln nerede ba
layp nerede bittiini hestiremiyorum. Bu muhteem adamn yannda
yrrhen gereklik algm yitiriyorum. Dudann bir kesinde beli
ren o hznl, hafif tutkulu glmsemenin ne anlama geldiini bili
yorum. Onun o yumuak sesine kulak veriyorum. Nezaket ve tuhaf
bir gerilim yayyor etrafna.
O tuhaf gerilim ve nezaket iinde mnldand: "Bir srek
lilik hissediyorum. "

460
Ne sreklilii?
Nerede o elli raunt st ste, plak elle birbirlerini yum
ruklayan boksrler, gramofonlara alk tutan seyirciler? Ya o
patikal, her pencerede bir kedinin bekledii kasabalar? N'ol
du o zgr, melankolik Gibson Kz'na? Dnmedalabm tepesin
de duran, iki yz kll Koca Ay nerede?
Nerede o kenevir lifiyle doldurulan melon apkalar? G
vercin Lizzie, Krpe Maggie nerede? Odysseia dramatikliiyle
yanan bulvar destanianna n'oldu? Chick Tricker's Flea Bag'e,
McGurk's Suicide Hall'un puslu aynalanna yansyan devriimi
ielere n'oldu? Gzleri akmak akmak bakan Hudson Dus
terlar nerede? Ozanlar, vantriloklar, esrarke kadnlar, balmu
mu figrler, bilge kafatasbilimciler, otomatlar, Leydi Mephis
topheles . . . Neredeler?
"Her ey eskisi gibi sanki," dedi yine. O gizemli, yaral
gzleriyle larvams dnyann, gzle grlebilen milyon tane
ekline bakyordu.
Kosanovic, "Sreklilik"ten kast neydi zememiti.
Manhattan S tarage'n mdr Bay Weilage yle yazmt
Tesla'ya:

Sayn Baym,
Bu nc ihtarmz. Son deme tarihi gemi depo aidatla
rnz dememeniz durumunda, eyalarn z akartrma ile sata
sunulacaktr.

On yl kadar nce muhaberat ve protatipleri Hotel Pen


nsylvania'dan alnp Manhattan Storage'a konmutu. Her eyi
oradayd. Tesla son ihtan da grmezden gelince, Weilage yerel
bir gazete araclyla mailann elden kanlacan duyurdu.
Tesla'nn gzlerinde hilal biimli eytani bir lt belirdi.
Biyografisini yazan O'Neill, ilana ans eseri rastlam ve
Tesla'nn tm mal varln yz dolardan aa bir rakama
heba olmaktan kurtarm.
Tesla hayali bir koroya seslenir gibi, "Atn gitsin," diye
sesleniyordu insanla, "sizin umurunuzda deilse, benim de
umrumda deil."

46 1
125

OZAN

Ruhtaki kvlcm, zamana yahut mekana sirayet etmemise,


tm yaratlmlan da es geer.
Meister Eckhart

Kosanovic, Tesla'nn her eyi doktorlardan iyi biliyormu


gibi dnmesine biraz kzgnd.
Amcas aklama yaparken, "Her ey bende bitiyor," di
yordu.
akaloz yeen, amcasnn siyasi konumalarn not edi
yordu.
"Her eyden" konuuyorlar, birlikte sk sk sinemaya gi
diyorlard.
Kedi Kzfilminde ressam Irena Dubrovna, sapiantl bir ekilde
hayvanat bahesindeki kara panteri iziyordu. Doast korkulan
bana bela olmutu. Dairesindeki kedi heykeli, nianls Oliver'n
dikkatini ekmiti.
Her gece Nikola yartktan sonra Doktor Dane geldi, elini
kardeinin alnna koydu. "Ne zaman geleceksin yanma karde
im?" Bu soruyu sorarken yz aydnlanyordu. Tesla gzlerini
aamaz bir halde sevgiyle seslendi: "Biliyorum, iblissin sen."
O cmleden sonra oda bir asansre dnyor, her ey
alalmaya balyordu.

462
"Bu, Srhistan Kral john," diye aklama yapyordu filmde
Irene. "Ortaa'da, genellikle hedi klna brnm halde gezen
cadlan ldrrm. yi bir kralm Kral john. Memlhleri Srhis
tan'dan defedip halk zgrlne kavuturmu. "
Tesla'nn ayakularndan k ykselmeye balad. Ayak
larn at, dizlerine vard ama birden yeile dnd orada.
sel olup kalalanna kadar vard. Slfr gibi kokmaya ba
lad birden. Gzlerindeki o eski altnsars lt, eytani bir
panltya dnmt.
"Aslnda kedi deil bu, " diye devam etti Irene, "bir zaman
lar kymde uygulanan kt adetleri temsil ediyor Memlhler ok
zaman nce Srbistan'a gelip halk boyunduruklan altna almlar;
biliyorsundw: Fakat balarda iyiymi insanlar; hakiki bir Hristiyan
gibi Tann'ya kreder/ermi. "
Memleketteki akrabalarn soruturdu Tesla. Gospic Kili
sesi nnde, babasyla papaz Kostrencic'in el skmalan geldi
aklna.
"Lika'da Hrvat Katoliklerle bir arada yaardk, bir btn
olabilmek iin. ileri siyaset nifak tohumlan samadan nce
aramzda nefret yoktu . "
Kosanovic'in verecei haberler iyi deildi. "u an cehen
neme dnm aralar, dehet verici."
Yz binlerce Srp ldrlm Hrvatistan'da. Akrabalar
mn, ailedeki papazlarn ou katledihni. Doduu ev, Hrvat
Nazileri -Ustaalar- tarafndan yaklm.
Kosanovic, "Bunlar Hrvatlar yapm olamaz," diyordu
Tesla'nn elini tutarak. "Bunlar yapan faistlerdir, vatan ha
inleridir."
"Doru ."
"yle tabii," diye onaylad Kosanovic gergin bir sesle.
Tesla, "ncil'de bahsedilen, lanetlenmi ruhlarn sonsuza
dek yaklaca cehennem nerede biliyor musun? " diye sordu
beklenmedik bir anda.
"Nerede?" armt Kosanovic.
"Gnete. Aradaki mesafe ise yaam kaynamz. "

463
Bronz Zrhn inde
Tesla'ya srpriz yapmak istedi Kosanovic.
New Yorker Hotel'deki 332 1 no'lu site hakiki bir halk
ozan getirdi. Derin izgiler vard ozann yznde. Kalar ve
ademelmas kkt. Kendini tantt: "Petar Perunovic. Gusle54
alarm. "
Nikola ozana neden o n nc katta kaldn aklad,
"Ne kadar yksekte olursan o kadar taze ve temiz hava alr
sm. Bcek de olmuyor. Yazlar, aa katlardaki kadar scak ve
nemli olmuyor. Bir de caddenin karmaas, grlts rahatsz
etmiyor insan burada. "
Savatan konutular: "u dnyada Tanr'nn koyunlar
yz. Ko ise kotur. Ama yalnzca bir tanesi bata durur. an
onun boynuna aslr. "
Kosanovic, Tesla'ya, Profesr Milman Parry'nin, ozanlk
geleneinin balkanlarda hala yaatldn kantladndan,
Yugoslavya'dan bir sr ses kayd getirdiinden bahsetti.
"Benimle de rportaj yapt ! " diye bbrlendi bykl Pe
runovic.
Ziguratlara, ykseltilmi trenlere, kprlere nazr bir
manzara vard on nc katta. Bir de kalabalklarn uultusu
vard tabii.
"uraya bak ! " dedi Perunovic New York manzarasna
gzlerini dikerek.
Glmsyordu ozan. 1940'larn cam-elik karmaasn
dan baka bir ey grmemiti. Geleneksel ayak tabure bula
maynca Tesla'nn hasta yatana oturdu .
"Oooooo." Perunovic bir yandan ucu kartal ilemeli tek
telli algsn tngrdatyor, bir yandan da mrldanyordu.
"Gusle bir enstrman deil anestetik ilatr," diye fsld
yordu Kosanovic. "Bedeni uyuturur, ruhu masallar diyarna
uurur. "
htiyar Don Quijote sordu: "Yani gereklik algs yitirilir?"
Ozan burnundan sesler karp New York'un grlts
n tek telli algsyla bastrmaya balad. Sesini titreterek sy
lyordu , "Oooooo ."

" Gusle: Balkanlarda kullanlan yayl algdr.

464
Yce Tannm, ne muhteem bir hadiseydi,
Sancaktar Mili'in evlendii gn. ..
Bulamamt yakkllna denk bir kadn
O ki yiit bir kahraman, bulurdu her sevgilide bir kusur
Ve az kalsn vazgemek zereydi evlenmekten . . .

Eski Yunan'daki sinsi efendiler gibi glmsedi Tesla.


Bronz zrh vcudunu skyordu sanki. Sesi bile bronza d
nvermiti birden. Ozan syledike gemie dnyor, ok
zamandr grmedii yerlerde geziniyordu : Babaevinin at
sndan inen buz sarktlan bir elaleyi andnyordu . Gnein
aydnlatt kan sprerek elmastozu estiriyorrlu rzgar. Kar
daki ayak izleri panldyor, ufack hayvanlarn ayak izleri zik
zak iziyordu . kntden anlald zere, bir tarlafaresi
kendine kar altnda tnel am snmaya alyordu. Geyik
taynaklar karlann stnde damga gibi iz brakmt.
Karanlk ve girilmesi yasak ahrda kutsal aletler asl.
Deredeki balklar, kuzinler; insanlarsa tannlann kk erkek
kardeleri.
Bir zamanlar iki bronzun vurumas erefine gusle des
tanlar yaklrd. imdi, Midway Isiand ve Stalingrad elikleri
nin vurumasyla yanklanyor koca dnya.
Dnyann bandan beri tngrdayan o tel hala tngrda
maya devam ediyordu. Homeres'tan bu yana bin yl geme
mi; ocukluk gnleri seksen yl evvelinde kalmam sanki.
Bir zamanlar Mojo Medic'in de dedii gibi, zaman diye bir ey
yok.

465
126

HAYALETLER VE GVERCiN LER

New York semalan bazen, Kharoon'un mavnalanyla bin


lerce insan iinden geirdii Stiks55 kadar kara gelirdi Tesla'ya.
Bazen de malzun kayk karya kimseyi geirmiyormu gibi
grnyordu. Tesla kayknn mavnasna oturmu, yaamla
lm arasnda bekliyordu.
Times Meydan'ndaki spot klannn yansmalan rzgar
la uzaklara srkleniyor.
plak .klar, neon klarn yansmalaryla boyanyor odala
rnda.
lme doru ilerliyor yelkovan. Tiktak tiktak.
Bir nabzlk vakti kald, uzaktan baknca irkin, yakndan
baknca gzel olanla kavumasna.
Tek bir nabz.
Nabz ksa bir sreliine duraklasa, tm varlyla kendi
snrlannn tesine taacak, yaradan verdii can geri alacak.
New York'un klanna kanp gidecekti Tesla.
Aziz Gregori Palamas, Tann'sna dnm olan, bir nevi
a dnm olur demiyor muydu?
Daha beyaz, daha saydam. Rzgan srtna alacak, karton
uurtmalar gibi uacak. Gece yans yrylerine kacak.

55 Stiks: Yunan mitolojisinde cehenneme giden nehirdir.

466
Kr balk gibi, yalnzca ayak seslerinin iitildii saatte s
rkleniyor Broadway sokaklannda.
Dnya dedikleri bir kl bir alym uykusuz bir cam
kenannda.
Bir k gibi titriyordu demir, cam ve ta ynnn orta-
snda.
Eve dnsem bekleyenim var m? diye sordu kendine. Var m?
Vard aslnda, onu bekliyorlard.
Eski dostlan, ou merhum artk.
Hayaletler ve gvercinler.

467
127

ACI, ZAMAN VE DiGER EYLERiN


BiR H KM KALMADI

B u dnya . . . neydi?
Ya varln amac?
Milutin Tesla

Gece yars yrynden New Yorker Hotel'deki odas


na dndnde kapy Dane at.
"Ho geldin kardeim ! "
Hemen nnde reverans yapan gen bir kadn. Beyaz
imekler akyor akaklannda. enesinin altndaki dikiler
le, o dik, deli baklanyla Dane'nin hemen nnde duruyor.
Sevecen bir ekilde kadn takdim etti Dane: "Katharine ! "
ldnden sebep sar olan Katharine, glmsemekle
yetindi.
Henz peyda olmu n altnda her ey kusursuz ber
raklkta. Dnya kolalanm, gmle cilalanm gibi duruyor.
Aynaya bakyor, alnndaki tm izgileri en ince ayrntsna ka
dar gryor Tesla .
Fritz Lowenstein, Kolaman Czito, George Scherff, gelmi
gemi tm asistanlan ve iki sekreteri de orada. Vodvil mzii
eliinde dizlerini yukar ekerek dans ediyor, sntyorlar.
Anormal, hatta belki korkun denilebilecek bir keyif h-

468
km sryor odada. Kck oda, ateli bir opera sahnesine
dnm.
Solda, yznde ruj lekesiyle Szigety; sada, alnnn orta
snda bir delikle Stanford White . . . Sahnenin ortasnda bulu
up reverans yapyorlar.
Sahibi belirsiz bir ses banyor: "una bakn! una ba
kn ! "
Tara Tiemstein, plak gsleri ve elinde ylanlarla, Gi
ritli tannalar gibi kyor sahneye.
"Kimi seviyorsunuz?" diye soruyor fsltyla.
Davut'a inen Zebur'da geer. Tann'nn nefesiyle dnya
nn temellerinin atld andaki gibi titreyerek iniyor yldnm
klan.
Zarifjohn Muir'le peri gzl Vivekanda yle derinden re
verans yapyorlar ki salan yerleri spryor.
Taze elektrik kokusu alyor Tesla. Hareketli parke de-
meler gzn almaya balyor.
"O da neydi? " diyor zgn halde.
"Gsterinin sonuna geldik," diyor grnmeyen ses.
"Herkes bir sebepten affedilmek ister," diyor Szigety, h-
krarak alamaya balyor.
Ama neden?
Ampullerden biri patlyor. Tesla o k altnda, sve kra
liesi Astrid'in hayaleti kadar beyaz grnyor.
Edison, kpeklerinkini andran azyla ve yerinde yeller
esen sayla eriilmez yldza uzanmaya alyor ve yle di
yor ezberden: "Aclar dine-"
Arka plandaki sesten onay geliyor.
Tannhauser, Mojo Medic ve Kosta Kulisic gznde can
landlar. Glmsyorlar. Selamlayorlar birbirleriyle.
Stevan Prostran, sirk alanndaymasna, kambur baba
snn etrafnda bir tur atyor.
Marquis Marconi ve babas Gepetto, zafer kazanm bir
edayla glmsyorlar.
Leydi Astar'un salonunu dolduran drt yz kii panlda
yan di mineleriyle, mcevherleriyle glmsyorlar. Yazlann
Newport malikanelerinde geirip yelkenliyle alan dierleri

469
de oradalar. Nikki Vanderbilt'ten kafasnda yosunlarla gelen
IV john jacob Astor'a kadar, herkes orada.
Krler orkestras John Philip Sousa'nn ezgilerini alma
ya balyor ki bylece yirminci yzyla girilmi oluyor. Kala
gz arasnda mzikal bir a dnt yap tklan mzik. eyta
ni kankan dansnn melodisi lmden haber veriyordu. Kzlar
lk la, kahkahalara boulmular. Kavgac klametlerle
ask suratl trampetler aha kalkm durumda. Ve o anlamsz
ln ortasnda bir opera korosu girdi devreye: "Kutsal ruh, in
zerimize, nee getir bizlere. "
Nikola'nn bir deri bir kemik kalm yz aydnland.
Aida korosuyla birlikte sylyordu o da bir zamanlar imek
eliinde syledii gibi.
Robert Underwood johnson'la Westinghouse el skyor
lar. valye viziyerleri panldyar alnlannda.
"Zaman hkmsz kalacak ! " diye banyariard bir az
dan.
'John Pierpont Morgan'n bumunu kaynatmak iin ka
zan getirin! "
"Bumuna bakma ! Bumuna bakma ! " diye inliyor Tesla.
Havai fiek gibi bir burun: Tslayan kvlcmlardan olu
an karahindibalar, krmz-beyaz yldzlar, bir gmbrt ve
durnan temaas.
"Grlyor. Patlayacak." Mercury Theatre stdyo lanndan
neeli bir ses bildiriyor: "Alev ald ! "
Seyirciler banyor, "Bir daha ! Bir daha ! "
Koro hevesli bir ekilde idari yarg hakimi Bay Jaubert'in
setii paralan sylyor.
Peder Milutin'in bacaklan yok. Siyah cppesi altapotun
kollar gibi dalgalanyor. O davudi sesiyle vaaz veriyor: "Her
ey hkmsz kalacak."
Neredeyse sona gelindi.
Annesinin gzleri girdabn merkezi. Fsldyor annesi:
"Niko'm, kulara yem ver. lmlerinin ruhuna vanr. "
Onca hayalet ve gvercinin ortasnda giderek daha yor
gun, daha tkenmi bir hal alyor Tesla. Herkesten daha yor
gun, daha tkenmi. Onun iin, uzun zamandr endielen
mektesin, deil mi sevgili okur?

470
Grnmez seyirci banyor: "Bir daha ! Bir daha ! "
"Maskelerinizi kann ! "
"Hepiniz, herkes karsn maskelerini ! "
" N e maskesi? " Kahramanmz korkuyor.
"Ne demek istiyorsunuz, ne maskesi?"
arabn dama yalamas gibi, Szigety'nin sesi gelip yuva
lanyar kulana: "Herkes bir sebepten affedilmek ister. "
Nikola'nn Kristal'i, evreni, ruhlar kabaresiydi odas gece
yans. Her ey byl ve felaket derecede korkun bir hal al
m, ok can yanyor.
Doann acmasz gcne teslim oldu, lm kadar byk
bir mesele olan merakla evlenmiti o.
Ne olduysa, Dane omzuna dakunduu an oldu.
Yzndeki halsiz tebessm daha bir gzel kld kardeini.
Elleri mavi, salanna karlar yam. Genliin verdi gizle, gi
zemli ve hevesli bir ekilde soruyor:
"Siyam ikizlerinin hikayesini bilir misin, kardeim? Bi
rinin ad Chang'mi, tekininki Eng." Sr verir gibi anlatyor
Nikola'ya: "nce Chang lm. Eng, yapk ikizinin l be
denini yannda gtrm. Hayatta kalann kan, len kardein
kanna karm. Kalbi, iki beden iin birden atm. Eng, nere
ye gitse len ikizi Chang'in bedenini de yannda gtrm. Ve
haykrarak gemi bu arpk dnyadan.
"Siyam ikizlerinin hikayesini bilir misin, kardeim?"

47 1

You might also like