You are on page 1of 287

CZVTLER

Prof. Dr. Ali sra GNGR

Ankara-2012
Bu kitabn tm haklar yazarna ve
yayncsna aittir.

ISBN
978-975-267-690 -9

Genel Yayn Ynetmeni


Cuma AGCA

Grafik-Tasarm
Nihal ZGEN

KapakTasarm
Mehmet FDANCI

Bask & Cilt


Berikan Ofset Matbaa
Maltepe/ ANKARA

BERKAN YAYINEV
Eti Mah. GMK. Bulvar Bulvar Apt. No: 80/1
Maltepe/ ANKARA
Tel: (0312) 232 62 1 8 Fax: (0312) 232 1499
AL SRA GNGR

1 966 ylnda Burdur/GlhisarCia dodu. ilk, orta ve


lise renimini ayn ilede tamamlad. 1 989 ylnda
A. . lahiyat Fakltesi'nden mezun oldu. 1 989 - 1 992
yllar arasnda Ankara Y'i kseli Koleji'nde Din Kl
tr ve Ahlak Bilgisi retmeni olarak grev yap
t. 1 992 ylnda A. . lahiyat Fakltesi Dinler Tarihi
Anabilim Dal'na Aratrma Grevlisi olarak atand.
1 994 ylnda yksek lisans tezi ile ilgili almalar
yapmak iin bir sre talya'da (Roma) bulundu. 1995
ylnda "il. Vatikan Konsili ve Diyalog" konulu tezi
ile Yksek Lisansn tamamlad. Bir sre ngiltere'd e
(Londra) alanyla ilgili almalar yaptktan sonra,
200 1 ylnda "Cizvitler ve Katolik Kilisesi'ndeki Yeri"
konulu tezi ile Dinler Tarihi doktoras ald.
Yazarn: Vatikan, Misyon ve Diyalog

Cizvitler

Evanjelikler

adn tayan kitab ve Hristiyanlk, il. Vatikan


Konsili, Dinler Aras Diyalog ve ada Misyoner
Yntemler zerine makaleleri bulunmaktadr.

Prof. Dr. Ali sra Gngr halen A. . lahiyat Fakl


tesi Dinler Tarihi Anabilim Dal'nda retim yesi
olarak grev yapmaktadr.
NDEKLER

KISALTMALAR ................................................................................................. 9

NSZ .............................................................................................................. 11

GR

HIRSTYANLIK TA TARKAT ANLAY II

a) Hristiyanlkta Dini Tarikatn Tanm .............................................. ......... 19

b) Hristiyanlkta Tarikat Anlaynn Geliim Sreci ................................. 22

c) Kar-Reform ve Katolik Reformu Kavramlar ....................................... .32

d) Bat Hristiyanl'nda Yeni Tarikat Anlaynn ve

Katolik Reformu'nun Temsilcisi olan Dini Tarikatlar ............................ 35

da) Dominikenler ............................ ............................ . . . ............................. 35

db) Fransiskentler .
........ . . . . .................................. .......... .............................. 41

de) Cizvitler .
.............................................. ................ ................................... 49

I. BLM

DN BR C EMAAT V E O RGANZE BR

T EKLAT OLARAK CZVTLER

A. CZVT TARKATININ KURULUU VE TARH GELi:Mt ......... 54


B. CZVT CEMAATNN ORGANZASYONU . .
............. .................. ...... 73

a) Cemaatin dari ve Hiyerarik Yaps ..


.............................. . ................. . . .74

b) Cizvit Cemaatine yelik Usulleri... . .


................................. ............... .... 77

C. CZVT CEMAATNN RUHAN VE MSTK KARAKTER ......... 84

a) Cizvit Ruhaniyeti ................................................................................... 84

b) Cizvit Mistisizmi.. . . 93
......................................................... ..................... ...

D. CZVTLERN TAAT ANLAYII . .


......... .......................................... ...... 97

E. CZVTLERN EGTM ANLAYII VE CZVT EGTM SSTEM ... 101

a) Cizvit Eitin Anlay .......................................................................... 102

b) Cizvit Eitiminin zellikleri... .................................................. .......... 104

c) Cizvit Eitim Modeli ............................................................................ 108

F. CZVTLERN TEOLOJK, FELSEF VE AHLAK GR LER... 113 ...

a) Cizvitlerin Teolojik Tartmalardaki Yeri .......................................... 113

aa) Hr rade Problemi ....................................................................... 116

ab) nayet Problemi ................... ........................................................... 118

ac) Jansenizm Problemi ....................................................................... 121

b) Cizvitlerin Felsefi Tartmalardaki Yeri ......... .................................... 122

c) Cizvitlerin Ahlak Felsefesi Alanndaki Katklar .


................. ............ 130

il. BLM

CZVTLERN il. VATKAN KONSL'NE ETKLER

A. II . VATKAN KONSL NCES GELMELERDE

CZVTLERN ROL ............................................................................... I 38


a) Cizvitlerin Modernizm Problemine Yaklamlar .. ... . ................ . 138
. . . .

aa) George Tyrrell ...... .. ... . .. . .. .. . .


. . .. . . . ... . .. .. ..... .. . . .. .
. .. .... . .. ..... . . .. . .... . .141
... .. . .

ab) Pierre Teilhard de Chardin .. .... .... . .. ... . . . . .... . .. ... . . . . . . . . . . ... . . .... .. .. . 143
... . .

b) Cizvitlerin Yeni teoloji Hareketi'ndeki Yeri.... . .. .. .. . .... .. . . .. . .. .. ... . . .. . .... 146

ba) Henri de Lubac .


........... ......... . ..... .. .. . .
. .... ........ .. ..... . . ... . . .... .. . 148
.. . . . . . .. . . .

bb) Jean Danielou .. . ... .. . ... .. ....... . ... . ...... . ... .. ... . .. . ..... . ... .150
.. .. . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . .

be) Kari Rahner ................ .......... .............. .. ................ .............. ....153


. . . . . . ...

c) "Mystici Corporis" simli Genelgenin Hazrlanmasnda

Cizvitlerin Rol ... ....... . ... ... . ..... . ..


. . . .. . .. . . .. ..... .. ... . . . .. . . . .. .. ... 158
. . ... . . .. . . ... .. . ...

B. II. VATKAN KONSLNN ORTAYA KOY DUGU

Y EN YAKLAIMLARDA CZVTLERN ROL . . .. . . . . . .. ... .. .. .. . . . ..... . . ..162

a) Kilise'nin Yeniden Tanmlanmas . .. . ..... . . ...... ......... ............. . ..164


. . ... . . . . . .. .

aa) Mesih'in Mistik Bedeni Kavram . . .. ... ... . ........... ........... . . . 165 . .. . . . . . . . . . ..

ab) Tanr'nn Ailesi Kavram . . ......... .... ......... ....... ....... . . . .170
.. .. . . . .. ... ... .. . ...

ac) Kilise'yi Tanmlamak in Kullanlan Dier Kavramlar . ... . ....175 . . .

b) Kilise'nin Hristiyan Olmayanlara Bakndaki Yenilik ..... . . .... .. . . 177


.. . .

c) Kilise'nin Yeni Misyon Anlay . .. .... .. . .. .. .... . . . .. . . . . . .... ....184


. . . . . . . . . . .. . . . . . ... . .

III. BLM

II. VATKAN KONSL SONRASI DNEMDE

CZVTLER'N DURUMU VE KAT OLK KLSES'NN

Y EN MSYON ANLAY IINA KATKILARI

A. SOSYAL ADALET PROJES VE CZVTLER. ... . . .. ..... . ... . . ... ................193


.
a) Kurtulu Teolojisi .................................................................................. 197

aa) Kurtulu Teolojisi'nin Mahiyeti ................................................... 198

ab) Kurtulu Teolojisi'nin Metodu ..................................................... 203

ac) Kurtulu Teolojisi'nin Hedefleri ................................................... 204

b) Katolik Kilisesi'nin Tepkisi ........................... ....................................... 206

c) Cizvitlerin Sosyal Adalet Projesi'ndeki Rol ..................................... 210

ca) Pedro Arrupe'nin Rol .................................................................. 211

cb) 32. Genel Kongre ........................................................................... 212

B. NKLT RASYON PROJES VE CZVTLER ................................... 222

a) nkltrasyon Kavram ve Dier lgili Kavramlar ............................ 223

b) Katolik Kilisesi'nin Yeni Misyon Anlaynda nkiiltrasyon'un Yeri .... 228

ba) il. Vatikan Konsili Dkmanlar'nda nkltrasyon ............... 230

bb) Papalk Genelgeleri'nde nkltrasyon ....................................... 232

c) Cizvitlerin nkltrasyon almalarndaki Yeri ............................. 235

ca) 32. Genel Kongre'nin Kararlar ve Pedro Arrupe'nin Rol ....... 237

cb) Cizvit lahiyatlarn Yaklam .................................................... 243

C. DNLERARASI DYALOG VE CZVTLER ........................................ 246

a) Katolik Kilisesi'nin Resmi Dkmanlarnda Diyalog Kavram ...... 249

b) Cizvitlerin Dinleraras Diyaloga Bak. ............................................ 257

ba) 34. Genel Kongre'nin Dinleraras Diyalogla lgili Kararlar .... 257

bb) Cizvit lahiyatlarn Yaklamlar ............................................... 261

SONU ............................................................................................................ 269

KAY NAKA ................................................................................................... 275


KISALTMALAR

A.g.e. Ad geen eser

A.g.k. Ad geen koleksiyon

A.g.m. Ad geen makale

A...F.D. Ankara niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi

II. Vatikan Konsili'nin laik halkn havarilii


AA
hakkndaki Apostolicam Actuositatem isimli karar
II. Vatikan Konsili'nin Kilise'nin misyoner faaliyetleri
AG
hakkndaki Ad Gentes isimli karar

Bkz. Baknz

ece Catechism of the Catholic Church

ev. eviren

II. Vatikan Konsili'nin din hrriyeti hakkndaki Digni


DH
tatis Humanae isimli deklerasyonu
Papala Bal man Doktrini Kongregasyonu'nun
Dl
yaynlad Dominus lesus _isimli genelge
Papala Bal Dinleraras Ilikiler Konseyi'nin
DP yaynlad Dialoque and Proclamation isimli dok
man
EA The Encyclopedia Americana

Ed. Editr

ER The Encyclopedia of Religion


ERE The Encyclopedia of Religion and Ethics

ES Papa V I. Paul'un Ecclesiam Suam isimli gelengesi

ET Encyclopedia of Theology

GC General Congregation of the Society of Jesus

II. Vatikan Konsili'nin gnmzde Kilise hakkndaki


GS
Gaudium et Spes isimli pastoral nizamnamesi
II. Vatikan Konsili'nin Kilise hakkndaki Lumen Gen
LG
tium isimli dogmatik yasas

N. Karar numaras
II. Vatikan Konsili'nin Kilise'nin Hristiyan olma
NA yan dinlerle ilikisi .,akkndaki Nostra Aetate isimli
deklerasyonu
NCE New Catholic Encyclopedia

NDCS The New Dictionary of Catholic Spirituality

II. Vatikan Konsili". in dini hayatn yenilenmesi


PC
hakkndaki Pergectatea Caritatis isimli karar
Papa II. John Paul'n Redemptoris Missio isimli
RM
genelgesi
II. Vatikan Konsili'nin kutsal litrji hakkndaki Sacro
sc
sanctum Concilium isimli nizamnamesi

TDV Ttirkiye Diyanet Vakf

Trans. Tercme eden

Vd. Ve devam
NSZ

Gnmzde yaklak 25000 mensubu bulunan Cizvit cema


ati, dini bir tarikat ve organize bir tekilat olarak kkl bir gelenee
sahiptir. Katolik Kilisesi bnyesinde yer alan; Hristiyanlkta yeni tip
tarikat anlaynn ve Kar-Reform'un temsilcisi olan Dominiken ve
Fransisken tarikatlar yannda, bu ikisinden daha sonra kurulmasna
ramen Katolik Kilisesi iinde nemli bir yer edinen Cizvit tarikat,
kendine zg bir takm zelliklere sahiptir. Cizvit tarikat, Hristi
yanlk tarihinde geleneksel tarikat anlaynn unsurlarn kullan
makla birlikte, bu unsurlar sistemletiren; onlar yeni ihtiyalara ve
artlara gre daha fonksiyonel hale getiren bir gelenein temsilcisi
olan yeni tip tarikatlar iin de ayr bir yere sahiptir.

Cizvit tarikat, kurucusu Aziz Ignatius'un dnya gr, he


defleri ve mistik tecrbeleri nda ekillenen dini ve idari yap
syla, Katolik Kilise'ne, Kar-Reform dneminde en nemli destei
salayan tarikat olmutur, zellikle eitim alanndaki baarlar ile
dikkat eken Cizvitler, bu konuda dnya apnda bir hret kazan
mlardr. Cemaatin kendine zg itaat anlay, Papalkla ilikiler
konusunda onlar ayr bir konuma getiren zel itaat yemini, Aziz
Ignatius'un ruhani ve mistik grlerini dnya anda misyoner bir
harekete temel yapan anlay, cemaatin tekilatlanma biimi, Cizvit
Ali sra GNGR

eitim sistemi, c emaatin teolojik, felsefi ve ahlaki yaklamlar, ince


lenmeye deer niteliktedir.

Cizvitlerin II. Vatikan Konsili ncesindeki yeni yaklamla


r, konsile etkileri, modernist grlere ilgi gstermeleri ve Katolik
Kilisesi'nin dnyaya alma projesi ereve:nde, konsil sonrasndaki
gelimelerde aktif rol oynamalar, onlarn durumunu daha ilgi ekici
hale getirmitir. 20. yzyln balarndan gnmze kadar olan d
nemde, Katolik Kilisesi'nde meydana gelen deiimde etkili bir rol
oynayan Cizvitlerin yeni tavr, geleneksel izgilerinde bir krlmay
temsil etmektedir. Bir baka ifadeyle, tarikatn kuruluundan beri
Katolik Kilisesi'nin en sadk destekileri olan Cizvitlerin, il. Vatikan
Konsili dneminde tercihlerini bu defa deiimden yana kullanma
lar, incelemeye deer bir zellik tamaktadr. Cizvitlerin, Katolik
Kilisesi'nin konsil sonras dnemde uygulamaya koyduu, sosyal
adalet, inkltrasyon ve dinleraras diyalog projelerinde aktif rol al
malar bunun en nemli gstergesidir.

Cizvitleri tanmlamak iin "Dnyann Gezgin Azizleri':


"Kilisenin Militanlar" ve "Tanr'nn valyeleri" gibi tabirler kulla
nlmtr. Kanaatimizc e Cizvitleri tanmlamak iin baka sfatlar da
kullanlabilir. Tarikatn kuruluundan beri her dnemde zamann
iaretlerini iyi okuyabilen Cizvitleri incelemeye deer hale getiren
ynlerinden biri de bu olsa gerektir. Cizvitleri gnmzde de eitli
alanlarda en nlerde grmekteyiz.

Cizvitler modern hayatn gereklerini ok nceden fark etmi


bir c emaat olarak, dnyann en iyi ikinci iletme okulu olan "Master
of Business Administration" (MBA) kurmulardr. nsan ruhuna,
zihnine ulamann en kestirme yolu olan eitim alan ve okullar on
larn aktif olduu nemli alanlardan biridir. Dnyann her yerinde
sk disipliniyle tannan Cizvit okullarnn Trkiye'deki tek rnei
"St. Benoit"dr. Cizvitlerin yetitirdii pek ok isim kendi dnemi-

12
CZVTLER

nin en entelektel isimleri arasnda yer almay baarmtr. rnein


Voltaire, Portekiz'in Aristo'su olarak bilinen Pedro da Fonseca (16.
yzyl), Galileo Galilei, Diderot, D' Alembert, Moliere, 20. yzylda
Kar! Rahner, Walter J. Ong. Arthur Canan Doyle, James Joyce, Fidel
Castro, Bill Clinton, Alfred Hitchcock ve dierlerinin Cizvit okulla
rnda yetitiini bilmekteyiz.

Dier taraftan Cizvitler, Hristiyanlk tarihinde sadece


Avrupa'da deil, dnyann hemen her yerinde karklklara neden
olmu bir tarikat olarak eletirilmilerdir. Gnah itiraf odalarna ya
kn durarak devlet ilerinde birok nemli srr elde ettikleri ve bun
lar kendi karlar iin kullanmaya altklar iddia edilmitir. Daha
ok Macgiavelli'ye atfedilen "ama vastalar hakl klar" felsefesinin
aslnda Cizvitlere ait olduu da iddia edilmitir. Yine Cizvitleri en
ok kzdran iddialardan biri, Cizvit misyonerleri ile smrgecilik
arasnda kurulan iliki olmutur. Cizvitlerin "itaat" anlay da ok
eletiri almtr. Onlarn "mutlak itaat" anlayn benimsemeleri ile
gelimelere ak olmay uzlatrabilmeleri pek ok evrenin dikkatini
ekmitir.

Gnmzde Cizvitlerin dnyadaki gelimeleri yakndan iz


lemeye devam ettiklerini gsteren iaretler vardr. Kreselleme
konusundaki tartmalara katlarak, kresellemeden kendilerine
"daha ok hareket imkan veren bir olanak" olarak sz etmeleri bunu
ortaya koymaktadr. Misyoner karakterli bir tarikatn kreselleme
konusundaki bu yaklam, onlarn Kilise'ye ada misyon anlay
konusunda katklar sunmaya devam ettiklerini gstermektedir. Ciz
vitler srekli deiime ak olmalarn ve dogmatik olmamalarn en
nemli zgnlkleri olarak kabul ederler. Onlara gre, kendilerini
dier kltrlere bu kadar duyarl ve nyargsz yapan da bu zellik
leridir. Gerekten Cizvitlerin dier kltrlere yaklam ve onlara
ilikin tecrbelerinin kendilerine yeni ufuklar atn gsteren ge-

13
limeler olmutur. Nitekim Hristiyanln mesajn dier kltrle
re yerli terminolojiyi kullanarak uygun tarzda adapte etme yntemi
olan "inkltrasyon"u Cizvitler kefetmi ve kullanmtr. Onlar g
nmzde de dier kltrlerle diyalog konusunda en aktif cemaatler
den biri olarak almalarna devam etmektedir.

Cizvitler, zellikle slam lkeleriyle diyalogun gelitirilmesi


ni nemsemektedirler. 1998 ylnda stanbul'da yaptklar toplant
nn tarihsel ve gnmze ait nemli nedenlerinin olduuna vurgu
yapmaktadrlar. Onlara gre stanbul 600 yldr slam dnyasnn
politik, entelektel ve sanatsal merkezidir. stanbul Cizvitlerin slam
dnyasna girilerinde nemli rol oynayan bir ehirdir. stanbul'daki
ilk Cizvit evi 1583'te kurulmutur. St. Benoit da 1583'te Fransz kra
lnn zel isteiyle kurulmutur. 1629'da Saint Georges Fransz okulu
ile St. Louis Dil Mektebi'ni de Cizvitler kurmutur. Daha sonra Ha
lep, Beyrut ve Kahire'de evler almtr. Bu evler, 1983 ylna kadar
faaliyetlerine devam etmilerdir. Cizvitler Avrupa'daki bask yllarn
da bile Osmanl'dan destek grmlerdir.

Cizvitleri anlamann kolay olmadn bizzat kendileri de kabul


etmektedir. Onlara gre, insanlar dnyay deitirmek iin gnmzde
daha fazla araca sahiptirler. nemli olan bunlar doru yerde, doru
zamanda ve doru ama iin kullanmaktadr. Bu anlamda Cizvitler
dnyann yukardan aa deil, aadan yukarya doru deitirilebi
leceine inanmaktadrlar. Cizvitlerin dnya ile dorudan iliki kurabil
meleri, onlarn ok iyi eitilmelerine balanmaktadr.

Kltrler aras diyalog srecinde, bilim dnyasna ve kltr


hayatmza bir para katksn umduumuz bu kitabn yeni basksn
yapan Berikan Yaynlar yetkililerine kranlarm sunarm.

Ankara 2012

Ali sra GNGR


GR

"Cizvitler ve Katolik Kilisesi'ndeki Yeri" isimli bu almam


zn amac, Katolik Kilisesi'nde 19. yzyln sonlarnda balayan, 20.
yzyln ortalarnda iyice hissedilen ve gnmzde etkilerini devam
ettiren deiim srecinde, dini bir cemaat olarak Cizvitlerin yerini
ortaya koymaktr.

1962-65 yllarnda Roma'da gerekletirilen il. Vatikan Kon


sili, dnyada yaanan hzl gelimeler karsnda yetersiz kalan Ka
tolik Kilisesi'ne kendi durumunu yeniden gzden geirme imkan
vermitir. Modern dnyaya uyum salamann kanlmaz olduunu
fark eden Katolik Kilisesi, arzu ettii yenilenmeyi bu konsille gerek
letirmenin yollarn aramtr. Katolik Kilisesi'nde konsil esnasnda
ve konsil sonrasnda yaanan gelimeler, bu deiim srecinin hala
devam ettiini gstermektedir.

Katolik Kilisesi, gnmz dnyasna uyum salama nokta


snda en fazla zorluu, geleneksel misyon metodlarn yenileme ko
nusunda yaamtr. Bu nedenle, II. Vatikan Konsili, Kilise'nin yeni
misyon anlayn ele ald, teolojik temelleriyle ortaya koyduu ve
dnyaya ilan ettii bir konsil olmutur. Bu erevede, sosyal adalet,
kltr ve dinleraras diyalog almalaryla ncil'in tebliini iliki-
Ali sra GNGR

lendirme projesi, Katolik Kilisesi'nin yeni misyon anlaynn temel


alanlar olarak ortaya kmtr. Katolik Kilisesi bnyesinde yer alan
Cizvit cemaatinin bu alanlarda aktif ve etkili oluu, bizi, onun Kato
lik Kilisesi'ndeki yerini ve gelimelerdeki roln incelemeye sevket
mitir.

Bu almamzda, dini bir cemaat ve organize bir tekilat ola


rak Cizvitlerin Katolik Kilisesi'ndeki yerinin ortaya konulmas ama
lanm; ortaya k, gelimesi ele alnm ve younluk 20. yzyla
verilmitir. Bu erevede, almamzn arlk noktas, Cizvitlerin
11. Vatikan Konsili'ne etkileri ve katklar ile konsil sonras gelime
lerdeki rolleri zerinde younlamtr. Bununla birlikte, Cizvitlerin
kendine has zellikleri, birikimleri, tecrbeleri, ruhaniyeti, dnya
gr, eitimdeki hretleri ve itaat anlaylarndaki orijinallik, on
larn kuruluundan beri dini bir cemaat olarak en temel ynleriyle
incelenmesini gerekli klmtr.

Aratrma konumuz olan Cizvitleri ve onlarn Katolik


Kilisesi'ndeki yerini ortaya koyabilmek iin, cemaatin muteber ka
bul ettii temel kaynaklara dayanarak Dinler Tarihi'nin tasvir edici
(Deskriptif ) metodu kullanlmtr. Bunu yaparken tarihi srece dik
kat edilmi ve yer yer karlatrma metoduna bavurulmutur.

Cizvitlerin Katolik Kilisesi'ndeki yerini ortaya koyarken, ye


terli derinlii salayabilmek iin, 20. yzyla arlk verildii vurgu
lanmt. Bununla birlikte, Cizvitlerin baarlarnn ardnda, asllara
mracaat ederek yenilenme dncesinin bulunmas, almamzn
birinci blmnde Cizvitleri en temel ynleriyle ele almamz ge
rektirmitir. Aratrmann ikinci ve nc blmleri, 20. yzyln
bandan sonuna kadar olan yz yllk dnemdeki gelimelere ayrl
mtr.

Aratrmamzda mracaat ettiimiz kaynaklar arasnda bi


rinci sray, Cizvitler iin muteber olan temel kaynaklar almaktadr.

16
CZVTLER

Merkezi Amerika Birleik Devletleri'nde (St. Louis) bulunan "Cizvit


Kaynaklar Enstits" Cizvitlerin deer verdii en temel kaynaklar
yaynlamaktadr. Tarikatn kurucusu Ignatius Loyola'nn temel yaz
lar ncelikli kaynaklar arasndadr. Onun, "Spiritual Exercises': '1\.u
tobiography': "Spiritual Diary" ve "Constitutions of the Society of
Jesus" ve "Selected Letters" isimli yazlar bir kitapta toplanm ve ad
geen kurumun mdrln yapm olan George E. Ganss'n edi
trlnde yaynlanmtr. Ayrca, Ignatius'un temel yazlar, 1991
ylnda "Ignatius of Loyola: Spiritual Exercises and Selected Works"
ismiyle, Paulist Press tarafndan hizmete sunulmutur.

"Constitutions of the Society of Jesus" isimli kitap ise, Cizvit


tarikatnn kurulu tz veya nizamnamesi niteliindedir ve biz
zat Ignatius tarafndan yazlmtr. Aratrmamzda, Cizvit Kaynak
lar Enstits'nn 1970 ylnda ve George E. Ganss'n editrlnde
yaynlad baskdan yararlanlmtr.

Kaynaklarmz arasnda ikinci sray, Cizvitlerin il. Vatikan


Konsili'nden sonra gerekletirdii 31., 32., 33. ve 34. Genel Kongre
lerin Karar Metinleri almaktadr. Aratrmamzda Cizvit Kaynaklar
Enstits'nn yaynlad, "Documents of the 3lst and 32nd General
Congregations of the Society of Jesus" (1977), "Documents of the
33rd General Congregation of the Society ofJesus" (1984) ve "Docu
ments of the Thirty-Fourth General Congregation of the Society of
Jesus" (1995) isimli metinlerinden yararlanlmtr.

Kaynaklarmz arasnda daha sonraki sray, 11. Vatikan Kon


sili Kararlar almaktadr. Bu konuda iki ayr metinden yararlanlm
tr. Birisi, Dominiken Austin Flannery'nin editrlnde yaynlanan
"Vatican Council il: The Conciliar and Post Conciliar Documents"
(1992) isimli metindir. Dieri, Cizvit Walter M. Abbott'un editrl
nde yaynlanan "The Documents of Vatican il" (1966) isimli me
tindir.
Ali sra GNGR

Aratrmamzda yararlandmz dier kaynaklarn byk


bir ksmn, Cizvitlerin yazcl1 kitaplar oluturur. Bunlar arasnda,
en muteber olanlar; James Brodrick'in "The Origin of the Jesuits"
(1943) ve "The Progress of the Jesuits" (1946) isimli kitaplardr.
Daha sonra, Thomas J. Campbell'in "The Jesuits" (1921); Michael
Foss'un "The Founding of the Jesuits" (1969); Rene Flp-Miller'in
"The Power and Secret of the Jesuits' {..930) ve John O'Malley'in
"The FirstJesuits" (1993) isimli eserleri gelmektedir.

Yararlandmz kaynaklar arasnda daha nce Cizvit olup ce


m..atten atlan yazarlarn kitaplar da vardr. Bunlardan biri, Mala
chi Martinin "The Jesuits: The Society of Jesus and the Betrayal of
the Roman Catholic Church" (1987) isimli kitab; dieri, Edmond
Paris'in "The Secret History of the Jesuits" (1975) isimli kitabdr.

Aratrmamzda yararlandmz ve yaklak 30 yllk dne


mi taradmz Cizvitlerin kard periyodikler unlardr; Theo
logical 'tudies, Thought, The Way, The Way Supplement, America,
The Month, The Tablet. Yukarda zikrettiimiz temel kaynaklar,
Cizvitlerin kard periyodikleri ve Cizvitlerle ilgili dier btn
kaynaklarn hemen herr.n tamamn, Londra niversitesi'ne bal
olan "Heythrop College"in Teoloji Blm ktphanesinde grme
imkan bulduk. Bu ktphanede bulamadmz dier baz kaynak
lar, "British Library" ve yine Londra niversitesi'ne bal "King's
College"in ktphanesinden temin ettik.

HIRSTYANLIKTA TARKAT ANLAYII

Dini geleneklerin bnyesinde yer alan tarikatlar, bu gelenei


yaatan topluma ait dnya gr, dini inan ve tecrbeler ile klt
rel birikimin bir rn olarak ortaya kmaktadr. Tarikatlarn orta
ya knda siyasi, sosyal ve ekonomik olmak zere dier faktrlerin

18
CZVTLER

de rol oynad bir gerektir. Bununla birlikte "dini tarikat" denilin


ce, dini karaktere sahip kurumlar akla gelmektedir. Temelde dini
karakterli bu kurumlar, bir sre iinde sistemli hale gelmilerdir.
Bu nedenle btn dini tarikatlarn bir ortaya k ve geliim sre
lerinin bulunduunu sylemek mmkndr. Hristiyanlkta da, dini
tarikatlarn kendine zg bir tanm, bir sistemi ve geliim sreci bu
lunmaktadr.

a) Hristiyanlkta Dini Tarikatn Tanm

Dini geleneklerde yer alan tarikat anlaylar, ortaya k e


killeri, geliim sreleri ve kurumlamalar asndan baz farkllk
lar ierse de, temel ama bakmndan bir benzerlik gstermektedir.
Dini terimleri aklayan szlklerde, tarikat; mistik dnce ve ha
yat tarzyla tanrsal bilgiye ulamay, hakikati elde etmeyi, kurtuluu
salamay ya da Tanr'da yok olmay hedefleyen kurumlar ifade eden
bir terim olarak gemektedir1

Hristiyanlktaki tarikat anlaynn kendine has zellii, dini


tarikatn tanmnda ortaya kmaktadr. Hristiyanlar, "dini tarikat"
kavramn, hem teknik anlamda hem de genel anlamda kullanrlar.
Onlarn kulland en yaygn tanm itibariyle tarikatlar; fakirlik,
bekarlk ve itaat yeminini aka yapan erkek veya kadnlarn olu
turduu kurumlardr. Gerekli artlar yerine getirerek bu kurumlara
kabul edilenler, burada ortak bir hayat tarz yaarlar, belli kurallar
takip ederler, eitim, yardm almalar veya misyonerlik hizmetleri
gibi zel bir alma biimine balanrlar ve ister Kilise yksek oto
ritesi tarafndan tayin edilmi olsun isterse tarikat yeleri tarafndan
bir ekilde seilmi olsun, otorite sahibi bir idareciye itaat ederler2

1 inasi Gndz, Din ve nan Szl, Ankara 1 998, 361.


2 Nathan D. Mitchell, "Christian Religious Orders': The Encyclopedia of Reli
gions (ER), Ed. Mircea Eliade, New York 1 986, 1 2/308 .

19
Ali sra GNGR

il. Vatikan Konsili'nin, Hristiyan dini hayatna ilikin do


kman, "Perfectae Caritatis" adn tar. Dini hayatn yenilenme
ilkelerini aklayan bu dokman, dini tarikatlar, yeleri bekarlk,
fakirlik ve itaat yemini eden, kendi ihtiyalarn karlayan ve belli
bir hayat tarz takip eden disiplinli kurumlar olarak tanmlar. Ayn
dokman, bu tarikatlara mensup insanlardan, Mesih'i hr bir ekilde
takip eden, onu aynen taklit eden ve ncil'in tavsiyelerini uygulayan
kimseler olarak sz eder. Yine bu dokman, bu insanlarn, kendileri
ni Tanr'ya adam, Kutsal RuFn ilhamlar nda ya mnzevi bir
ekilde ya da kurumlam dini aileler halinde yaadn belirtir3

Hristiyanlkta dini tarikatlarn bu dar anlamna, genel olarak


art daha ilave edilmektedir. Bunlar; halka ak olarak ciddi yemin
treni dzenlemek\ litrjiyi halka ak olarak kutlama ykmll
5 ve bir manastra kapanmaktr. Bununla birlikte tarihte ve uygula
malarda bu zelliklerin hepsine mutlak manada riayet edilmedii de
grlmtr. rnein Ciz'itler hibir zaman manastr hayat tarzn
benimsememilerdir6

Katolik Kilisesi ilmihalinde, bir "yemin': dinin gerei olan ma


kul ve ahlakl davranlar yerine getirme konusunda Tanr'ya, bilin
li ve hr olarak verilmi bir sz diye tanmlanmaktadr. Buna gre bir
yemin, Hristiyan'n kendisini Tanr'ya adad ve iyi davranlar iin
sz verdii bir ballk iaretidir7

3 Perfectae Caritatis (PC), n. 1 .


4 Gerald O'Collins-Edward G. Farrugia, A Concise Dictionary of Theology.
New York 1991, 262.
5 Litrji, genel olarak, topluca yaplan dzenli ayin ve ibadetleri ifade eden bir
terimdir. Hristiyan ilahiyatnda bu terim; Kilise tarafndan tanmlanan b
tn ayinleri ve zellikle Ekmek-arap ayinini ifade etmek zere iki anlamda
kullanlr. Ksaca bu terim, bir papaz ynetiminde cemaat tarafndan topluca
yaplan ibadeti veya duay tanmlar (Gerald O'Collins-Edward G. Farrugia,
127).
6 Nathan D. Mitchell, "Christian Religious Orders ER, 1 2/308.
7 Bkz. Catechism of the Catholic Church (CCC), Libreria Editrice Vaticana,
Rome 1 994, 5 1 0 .

20 .
CZVTLER

Hristiyanlkta "yemin': zel ve genel olmak zere iki trl


yaplr. Eer bir yemin ahitlerin nnde, aka ilan edilerek yapl
msa, bu yemin, dini tarikatlara yeni giren mezlerin acemilik veya
ilk denenme dnemlerinin hemen akabinde yaptklar "ilk yemin
ler" veya " basit yeminler" gibi "genel" <lir. Eer halka ak yaplan
bu yeminler, bir hayat boyu balayc zellikte ise, bunlara "daimi
yeminler" (perpetual) denir. Eer belli bir dnemden sonra, yenilen
mediinde, balaycl kalmyorsa, bunlara "geici yeminler" denir.
Daimi yeminlerin kabul, bir Kilise veya tarikat otoritesi tarafndan
ilan edilen "ciddi yeminler" olduu iin, sahibine daha kat ykm
llkler ykler8

Dini tarikat teriminin, Bat Hristiyanlar (Katolikler ve Pro


testan cemaatler) tarafndan daha yaygn olarak kullanld grl
mektedir. Katolik Kilisesi bnyesindeki dini tarikatlarn, dini ye
minleri kurallarna uygun olarak ve hukuki statsne dikkat ederek
uygulama zorunluluu, 1983 tarihli Kilise Hukukunda karara ba
lanmtr9.

Bu tanmlar erevesinde, Katolik Hristiyanlktaki tarikat


anlaynn en nemli zelliklerinden biri ortaya kmaktadr. Buna
gre, Katolik Kilisesi bnyesinde kurulan her tarikat Kilise tarafn
dan belirlenen kriterlere uygun olarak hazrlanm ve sistemli hale
getirilmi bir kurallar btnne sahip olmas gerekir. Daha sonra bu
sistemin, Kilise merkezi otoritesinden onay almas icab eder10 Do
laysyla, Katolik Kilisesi bnyesinde kurulan dini tarikatlar, Katolik
gelenee ve doktrine uygun bir yapya sahip olmak durumundadr.
Dini tarikatlarla ilgili ayrntl dzenlemeler Kilise Hukuku'nda ak
lanmtr.

8 Gerald O'Collins-Edward G. Farrugia, 262.


9 Nathan D. Mitchell, ER, 1 2/308.
10 PC., n.l.

21
Ali sra GNGR

b) Hristiyanlkta Tarikat Anlaymn Geliim Sreci


Hristiyanlkta dini tarikatlarn ortaya kn ve geliim s
recini temellendirme konusunda yaplan almalar, dini tarikatlarn
tarihi grevini ve Hz. sa'nn retisindeki yerini ortaya koymaya
ynelik olmutur. Bu konuda onlar, genellikle, ilk dnemin kymetli
kaynaklarndan biri kabul edilen, Athanasius'un (298-373) "Vita An
tonii" (Antony'nin Hayat) isimli eserini temel almlardr. Bu eser,
inziva hayat konusunda en nemli bilgilerin kayna niteliinde
dir11. Eser, Msrl Antony'nin (250-355) inzivaya ekili sebebini an
latmaktadr. Bu eserde ifade edildiine gre Antony, Kilise'de, sa'nn:
"Eer mkemmel olmak istiyorsan, git, sahip olduun her eyi sat ve
onlar fakirlere ver . . . ve gel, beni takip et"12 eklindeki szlerini du
yunca, havarilerin daha nce yaam olduu hayat tarzn uygulama
hayalini gerekletirmeye karar vermitir13.

Antony'nin nerdii inziva hayat, mnzeviyi, Tanr'ya tam


anlamyla kendini verebilmek iin, arad hem d hem de i yalnz
la ulatrmay amalamaktadr. Aziz Antony'i anlatan "Vita Anto
nii" isimli biyografi, monastik fikirlerin yaylmasnda olduka etkili
olmutur. Bu eserin etkisiyle insanlarda, toplumdan uzak ve yalnz
yaamann, Tanr ile yakn olmann en iyi yolu olduu dncesi
hakim olmaya balamtr14. Athanasius, Antony'i anlatrken, onun
sadece kendi bana yaama ve derin tefekkre dalma arzusunu de
il, ayn zamanda onun iyi veya kt ruhu ayrt etme bilgisini de
vurgulamtr15. Ayn eserde vurgulanan bir dier nemli konu, kt
ruhun veya onun temsilcisi eytann kuru mekanlar yani l ken
disine ikametgah edinmesidir. Bundan dolay bata sa olmak zere,
kt ruhla mcadele edecek btn keiler, Kutsal Ruh vastasyla

ll Bkz. Jordan Aumann, Christian Spirituality in the Catholic Tradition, Lon-


don 1 985, 39.
12 Matta, l 9:21.
l3 Bkz. Thomas H. Claney, An Introduction to the Jesuit Life, St. Louise 1976, 3.
14 Jordan Aurann, 40.
15 Jordan Aumann, 39; Nathan D. Mitchell, ER, 1 2/309 .

22.
CZVTLER

le sevkedilmilerdir. Dolaysyla burada l, bir snak yeri deil


bilakis bir mcadele alan olarak gsterilmitir.

Eserin dier yerlerinde Athanasius, Antony'den, ruhban snf


na ve hiyerariye saygl, sapkn fikirlerin dman ve Kilise'nin sadk
bir ocuu olarak sz etmitir16 Bununla birlikte Antony'nin herhangi
bir tarikat kurmad ve sonrakilere byle bir organizasyon brakma
d eitli bilimsel kaynaklar tarafndan ortaya konulmutur17

Hristiyanlktaki tarikat anlaynn eitli unsurlarn,


Antony'nin adalarndan nceki l babalarnn hayatlarnda bul
mak mmkndr. Bunlardan biri, deneme (snama) unsurudur. Kat
ve mnzevi bir hayat yaama konusunda yaran l babalarnn,
bu konuda rekabete girdikleri ve byk meakkatlere katlandklar
anlatlmaktadr. Athanasius da eserinde bu rekabete dikkat ekmi,
Msrl keilerle girilecek rekabetin en verimli rekabet olduunu ve
keiin mnzevi hayat uygulamada elde ettii gerek mesafeyi gs
tereceini ifade etmitir18

Hristiyan ilahiyatlar, sa'nn mnzevi bir hayat yaadna


veya bunu tevik ettiine dair herhangi bir bilgi bulmann zor ol
duunu ileri srmektedir. sa'nn, taraftarlarna fakirlii, bekarl ve
itaati emrettii konusunda da ak bir delil bulunmamaktadr. sa'nn
hayat tarzyla ilgili bilgiler, onun olduka sosyal bir hayat yaadn
ve sadece inziva hayat yaayanlarla deil btn insanlarla iletiim
kurduunu ortaya koymaktadr19

Dini tarikatlarn menei konusunda, Yahudi kltrnn ve


Yunan felsefesinin etkisi de dile getirilmektedir. Yahudi inan ve
kltrne bal olarak yaayan baz insanlarn, Vaftizci Yahya etra
fnda toplai1mas, inziva ve tarikat dncesinin ilk rnekleri ola-

16 Bkz. Thomas H . Clancy, 4.


17 Bkz. lan C . Hannah, Christian Monasticism, New York 1 925, 24.
18 Thomas H. Clancy, 5.
19 Bkz. Nathan D. Mitchell, ER, 1 2/309 .

23.
Ali sra GNGR

rak grlmektedir. Vaftizci Yahya, dnyann sonunda vuku bulacak


hkm gnnn yakn olduu gerekesiyle, bu gne hazrlanmak
iin kendini hie sayan bir tvbe hayat yaamtr20 Bunun yannda,
baz Hristiyan bilim adamlar, Kumran2 blgesinde yaayan baz ta
rikatlar, "Esseniler"22 diye bilinen Yahudi mnzevi grubuyla ayn
kimseler olarak kabul etmektedir. Onlarn ifadelerine gre, Esseni
ler, sa zamannda yaamlar ve kendilerinden sonra gelenlere; ken
di hayat tarzlarna katlmak isteyenler iin, olduka yorucu yllk
bir balang devresi geirmek, yiyecekleri paylamak, bekarlk ve
,
otoritelere tam itaat gibi davranlar ihtiva eden organize bir hayat
tarz gelitirmi!erdir23

Essenilere benzeyen fakat onlardan farkl bir baka Msr


kkenli Yahudi mnzevi cemaat olan "Therapeutae"24 cemaatinin

20 Nathan D. Mithcell, ER, 1 2/309.


21 "Kumran': 1 947'de " ldeniz Yazmalar"nn bulunduu, ldeniz yaknla
rnda bir yerin addr.
22 "Esseniler", sa'dan nce 150 yllarnda, Kzldeniz yaknlarnda yaayan bir
Yahudi tarikatdr. Yunan kaynaklarnda bu mezhebin taraftarlar "Essaioi"
(Latince "Essaei"), "Essenoi" isimleriyle anlatlmaktadr. branice ekli olan
"issiyim" kelimesine ilk kaynaklarda rastlamaz. ssiyim kelimesinin "dindar
zahitler" anlamna geldii gr kabul grmtr. l 947e bulunan Kurman
yazmalar bu topluluk hakknda, toplu halde yaayan bir sr tarikat olarak
bahsetmektedir. Bekar yaamay tercih eden bu tarikat, mal-mlk isteme
yen, sk bir hayat disiplini olan, otoritelere tam itaati ngren, tarikata yeni
katlacaklara aylk adaylk devresi uygulayan ve son gnn yaklatna
inanan bir tarikattr (Gnay Tmer-Abdurrahman Kk, Dinler Tarihi, 3 .
Bask, Ankara 1997, 325 -326).
23 Jordan Aumann, 37; Nathan D. Mitchell, ER, 1 2/309.
24 "Therapeutae" tarikatndan, eski yazarlar arasnda sadece Philo'nun bahset
tii ve bilgilerin ona dayand ifade edilmektedir. Philo'ya gre bu tarikat,
Esseniler'den farkl olarak, her cemaat yesine kutsal metin okumak iin zel
bir ikametgah tahsis etmitir. yelerin her abbat gn topluca ibadet etmek
iin bir araya geldii, her sekiz haftada bir kutsal oru tuttuu, sonra ses
sizlik iinde bir ayin yemei yedikleri, beyaz elbise giydikleri, bekar hayat
yaadklar, para harcamadklar, beraberce yaadklar ve yiyecekleri payla
tklar ve bedeni ihtiyalarn en aza indireceklerine dair yemin ettikleri gibi
bilgileri de Philo vermitir (Nathan D. Mitchell, ER, 1 2/309) .

24.
CZVTLER

etkisi de inceleme konusu olmutur. Bu cemaatin, zellikle birinci


yzylda, Hellenistik dnyann entellektel merkezi olan skenderiye
evresinde, Yunan felsefi geleneinin etkisinden kurtulabildii d
nlmektedir. Bunlarn, manastr hayat tarz rnei olarak gsterilen
uygulamalar, iinde gnlk kutsal metin okumak iin ayrlm zel
bir odann bulunduu farkl bir ikametgah semi olmalardr25

Hristiyan ilahiyatlar, Yahudi ve Greko-Romen dncesi


nin Hristiyan inziva hayatnn temellerine etkisi ve bu etkinin ya
yl konusunda farkl grlere sahiptir. Bununla birlikte onlar, en
azndan baz ilk dnem Hristiyan topluluklarnn bekarla nem
verdii konusunda hemfikirdir. Bu konuda Pavlus'un etkisi zerinde
durulmas dikkat ekicidir. Pavlus'un, Korintoslular'a 1. Mektupta,
bekarl, Tanr'ya blnmemi bir dikkati temin etme vastas ola
rak tevik etmesi26 veya evlilii, kiiyi Tanr'nn yolunda gitmekten
alkoyacan dnd iin uygun bulmamas ve hatta evli Hris
tiyanlarn bile dnya megaleleriyle skntya girmemelerini27 tavsiye
etmesi de bekar inziva hayatnn temelleri olarak gsterilmektedir28
Ancak bu rnekleri, ilk Hristiyanlar, toplumun dier kesimlerin
den uzak tutacak kat mnzevi bir hayat tarzn dnmeye sevke
den faktrler olarak grmek mmkn deildir.

lk dnemlerde, Hristiyanlarn toplumdan uzak mnzevi bir


hayata nem vermemelerine ramen, baz Hristiyanlar arasnda
kendini Tanr'ya adama fikrinin gelimi olduu iddia edilmektedir.
Bu dncenin arkasnda ise, Tanr'ya bu ekilde adanm bir hayatn
dier insanlarn hayatndan daha mkemmel olaca inancnn yatt
dnlmektedir. Bu itibarla, bu fikrin temellerini ortaya koymak
bakmndan iki nemli ismin ne karld grlmektedir. Bunlar,

25 Jan C. Hannah, 15.


26 I. Korintoslulara, 7:25-35.
27 Bkz. l. Korintoslulara, 7:29- 3 1 .
28 Bkz. Nathan D . Mitchell, ER, 1 2/309 .

25.
Ali sra GNGR

ikinci asrda skenderiyee nemli bir Hristiyan okulunun ba olan


Clement (. 215) ve onun rencisi Origenir (185-254)29 Mnzevi
dncelere hevesli olduu bilinen bu iki keiin, "Eflatunculuk" fik
rinden etkilenmi olduu iddia edilmektedir30 Gerekten Clement
ve Origen'in, mkemmel bilgiye, Tanr'nn Kelam olan Mesih'e iman
ile ulaan gerek "gnostik"31 Hristiyanan sz etmeleri bu fikri des
teklemektedir. Origen, Hristiyan ruhani hayatnn geliim safhala
rn ortaya koymu ve Mesih'le, teemmle dayal zel bir yaknln
ancak "mkemmel" birisi iin mmkn olacan ileri srmtr32
Ona gre byle mkemmel insanlar, toplumdaki dier insanlardan
ayr bir nesildir33 Clement ve Baz Hristiyanlar, Origen'in manevi
gelime ile ilgili tartmalar, en iyi Hristiyanlar bekar mnzeviler
dir, dierleri doutan ikinci snftr eklinde yorumlamtr. nem
li bir gerek, bu dnem hakknda yazan Tertullian (160-225)34 ve
Kartacal Cyprian (3. Yzyl) gibi Hristiyan yazarlarn da, bekarl
Hristiyanlar iin ideal bir hayat tarz olarak ven almalar ortaya
koymu olmalardr35

Drdnc asrda mnzevi fikirlerin kkl bir ekilde yerle


tii anlalmaktadr. Hristiyanlarn toplumdan uzak ve yalnzlk

29 Bkz. Jordan Aumann, 22.


30 Bkz. Richard McBrien, Catholicism, London 1 994, 363.
31 Gnostik, geni anlamda alem, insan, tanr ve kurtulua ilikin esoterik ve
mistik kutsal bilgiye sahip olduunu iddia eden kii ya da akmdr (inasi
Gndz, Din ve nan Szl, 1 43); Hristiyan gnostisizmi denince, bil
hassa ilk dnemlerde, Kutsal Metinlerin doktrine! ve ahlaki muhtevasn
felsefi terimlerle ifade etme abas anlalmtr. Gnostisizm akmnn here
tik hale gelii ve bu doktrinden kaynaklanan yanl fikirlerin ancak 2. yz
yldan sonra ortaya kmaya balad belirtilmektedir. Nitekim Bouyer'in,
"gnostisizm"in balangta heterodoks bir fikir olmadndan, daha sonra
deiik bir muhteva kazandndan bahsettii belirtilir. Heretik gnostisizm
gelime gsterince, Justin ve Ireneus'un Hristiyan gnosisini, sahte gnosise
kar savunduu ifade edilmektedir (Jordan Aumann, 29-30).
32 Jordan Aumann, 33.
33 Bkz. Richard McBrien, Catholicism, 3 1 .
34 Bkz. Jordan Aumann, 20,32.
35 Bkz. Jordan Aumann, 36.

26.
CZVTLER

iinde, mkemmel olmak iin Kilise'den uzaklamak gerektii fik


rine kaplmalar, bunun ilk rneklerindendir36 Konstantin'in Milan
Ferman'yla (313) Hristiyanl resmi din kabul etmesi, baz Hris
tiyanlar, manevi hayat mkemmel bir ekilde yaayamayacaklar
endiesine sevketmitir. Bu endienin, manastr hayat tarzna eili
mi destekledii gr genel kabul grmtr37 Bu dncenin ve
hayat tarznn gelimesinde etkisi olduu kabul edilen bir baka kei
Pachomius'tur (293-346). Pachomius'un, kendilerini inziva hayatna
ve bakalarnn hizmetine adamay isteyenlere, dzenli bir toplum
hayat rnei sunduu belirtilmektedir38

Jordan Aumann, manastr hayat tarznn bu derece gelime


siyle ilgili olarak, bu konuda otorite olarak grd Vicaire'in g
rlerini yle zetlemektedir: "Manastr hayat tarz, havarileri ve
ilk Hristiyanlar taklit etme dncesi sonucu ortaya kmtr. Ma
nastr hayat tarznda, zellikle Hristiyan karakterli olmayan unsur
larn bulunduu kesindir. Fakat ortak olan nokta, her abann de
runi mkemmelleme iin gsterildiidir. Bu genel temel, manastr
hayat tarzyla dier farkl yer ve zamanlarda ortaya kan kurumlar
arasndaki gerek benzerlii aklamaktadr. Bunnla birlikte, tarih
ilerin manastr hayat tarznda kefettikleri Hristiyan kaynakl en
orijinal faktrn, "Kilise'nin ilk dnemlerine dnme arzusu" olduu
kesindir"39

Hristiyan mnzevi hayat tarznn merulamasna ve gelime


sine engel olarak grlen ve grleri dengesizlikle itham edilen ke
ilerden de sz edilmektedir. Bunlardan biri Sebasteli Eustathius'tur
(300-377). O, Hristiyanlar iin evlilii kabul etmemi, evli ruhban
snfnn papazln reddetmi, mnzevileri dierlerinden ayrarak,

36 Nathan D. Mitchell, ER, 1 2/310.


37 Richard McBrien, 6 1 5.
38 Richard Woods, Christian Spirituality, Chicago 1 989, 83.
39 Jordan Aumann, 38.

27
Ali sra GNGR

kendine has ibadet hizmetlerini yrten bir snf oluturmaya tevik


etmi ve onlara bu ynde bir hayat tarz nererek bir nevi frkaclk
meydana getirmitir40

Kayserili Basil (329-379) ise, Hristiyan inziva hayatn


Kilise'd en .sapmaktan kurtaran kei olarak anlmaktadr. O, Hris
tiyan mnzevi hayat tarzn, Kutsal Kitap' tan karlan metinlerle4
toplumsal hayattan koparmamaya alm; mnzevilerin hayata ve
mahalli toplantlarda yaplan ibadetlere yakn olmalar gerektii ze
rinde srar etmitir42

Roma hakimiyeti dneminde, manastr hayat tarz Kuzey


Afrikaa da yaylmtr. Bat tarz manastr hayat dzeni ve inziva
hayatyla ilgili yeni sistemin kurucusu olarak kabul edilen Aziz Au
gustine (354-430)43, bu dnemin en dikkat ekici keilerindendir. O,
erkek ve kadn cemaatlere vaaz ve nasihat etmek suretiyle bir sistem
oluturmu ve onlara yapsal bir dzen kazandrmtr. Augustine'nin
usul temel olarak; ortaklaa mlkiyete sahip olmak, her gn eitli
vakitlerde mterek dua etmek, yeme-imede basitlik, amelelik yap
mak, bekarlk ve itaat gibi unsurlar zerine bina edilmitir44 Daha
sonraki dnemlerde onun yntemi, "dzenli kurallar" olarak ortaya
kan benzer yntemlere kaynaklk etmitir45 rnein Dominiken
tarikat sisteminin temellerinin Aziz Augustine'den adapte edildii
bilinmektedir46
40 Nathan D. Mitchell, ER, 1 2/3 1 1 .
41 Bkz. Yuhanna, 1 3; 34-35; Matta, 1 5:35-39 ve Yuhanna, 15:12.
42 Jordan Aumann, 43-44; Bkz. lan C. Hannah, 39-48.
43 Aziz Augustine (354-430), Bat Hristiyanlnda "teolojinin babas" ve
"Kilise'nin doktoru" olarak kabul edilmektedir. Bat Hristiyanlndaki yaratl
teolojisi, ktlk problemi, Kilise bilimi, imann fazileti ve eskataloji (ahiretbi
limi) gibi konularda, onun retisi hakimdir. Onun, inayet teolojisi hala btn
teolojik aratrmalara temel tekil etmektedir. Augustine'nin gelitirdii "ruhani
hayat"la ilgili teoloji; hayrseverlik, bilgelikle mkemmellik ve Mesih vastasyla
Kilise'y!e zel bir btnlemeye dayanmaktadr (Jordan Aumann, 6 1 ).
44 Jordan Aumann, 66.
45 Bkz. Jan C. Hannah, 6 1-62.
46 Richard Woods, Chiristian Spirituality, 1 84-185 .

28.
CZVTLER

Batdaki manastr hayat tarznn sistemlemesinde nemli rol


oynayan bir dier ahsiyet Nursial Benedict'tir ( 480-547)47 Aziz An
tony, btn keilerin babas saylrken, Aziz Benedict de, Bat'daki
keilerin babas saylmtr. Benedict'in yaad dnem, "inayet" ve
"isa'nn tabiat" gibi doktrine! ve bunun yannda baz siyasi problem
lerin yaand dnemdir. Hayat hakknda fazla bir ey bilinmese
de, uygulad yntem onun adn saygn hale getirmitir. Bu yzden
kendisine "Bat manastr hayat tarz anlaynn babas" ve "kurallar
la dzenli hale getiricisi" sfat verilmitir48

Benedict'in sistemi bir dereceye kadar, Pachomius'a ait "lavra''49


sistemine benzemektedir. Onun sistemi, zellikle Bat'daki manastr
hayat tarz ile ilgili btn kurallarn yerine gemi ve Benedictine
t .rikatnn bugne kadar ..yakta kalmasn salamtr. Bu yntem
mnzevi hayat tarzn reddetmemekle birlikte, toplumla i ie olan
bir manastr hayat tarz nermektedir. Aziz Benedict'in "Benedict
Kurallar" isimli eseri, bir manastrda sorumlu bir barahibin idare
si altnda, hemen hemen eit oranda ibadeti, kutsal metin okumay,
dinlenmeyi ve almay dengeleyen bir model teklif etmektedir50
Benedict'in dikkatli bir deneme (balang) dnemi, bir eve bal kal
maya sz verme, Mesih'e balln sembol olarak bir papazn otori
tesine boyun eme, keiliin temeli olarak inziva ve yumuaklk ve
nihayet itaat zerinde srar etmesi, onun kurallarnn baarl olmas
ve yaylmasnda nemli faktrler olmutur51 Benedict, toplumla i

47 Aziz Benedict (480-547), Bat manastr hayat tarzn, mehur "Rule o f Bene
dict" isimli eseriyle dzenli hale getiren nemli bir keitir. Benedict'in ku
rallarnn ''.Augustine"in sisteminden izler tad, Hristiyan ilahiyatlarca
da ifade edilmektedir. Bu yzden, "Bat manastr hayat tarz, Augustine'nin
kurallar ile yola girmi ve bu yol Benedict'e gtrmtr" gr genel kabul
grmtr (Jordan Aumann, 68).
48 Jordan Aumann, 68-69.
49 "Lavra", bir barahibin (Abbot) bakanlnda yaayan keilerin oluturduu
koloniye denir (inasi Gndz, Din ve nan Szl, 233).
50 Jan C. Hannah, 74-84.
51 Bernard McGinn, "Christian Monasticism", ER, 1 0/47.

29.
Ali sra GNGR

ie olan manastr hayat tarzn (cenobitic) tercih etmitir52 Benedict,


"kurallar"nn ilk blmnde, kendi zamanna kadar olan manastr
hayatnn tarihini zetlemi53 ve Manastr hayatnn kurallarn ta
kip etmekle birlikte toplumda i ie yaayanlar en iyi keilik snf
olarak kabul etmitir54 Benedict'in kurallar, papazla atanacaklara
manastra girme izni almaya imkan vermektedir. Fakat bu uygula
ma genel usulden ve ilk dnem geleneinden bir sapma olarak ka
bul edilmitir. Birok hareket gibi Hristiyan manastr hayat tarz da,
periyodik olarak yenilenmeye, suistimalleri dzeltmeye, ideallerini
yeniden glendirmeye ve bu idealleri yeniden tanmlamaya ihtiya
duymutur. Bu yzden tarikatlarn kendilerini yenileme, gncelle
tirme ve slah etme almalar srekli devam etmitir.

Bata yeni tip dini tarikat anlaynn ortaya k, spanyol


asll bir rahip olan Aziz Dominik (1 170-1221) ve talyan asll Aziz
Francis ( 1 181- 1226) ile olmutur. Vaizler ve Dilenci rahipler olarak
hret bulmu olan. bu iki cemaat; retmek, vaaz etmek, almak ve
muhtalara yardm etmek gibi grevleri icra etmek iin dolamakla
mehur olmulardr. Dominik'in Vaizler tarikat ok ksa zamanda
bilimde, zellikle 13. yzyl niversitelerinde n kazanmtr. Mehur
ilahiyat Thomas Aquinas (1225-1274), Dominiken fikirlerin ilk ve
dikkat ekici savunucusu olmutur. Onun ada olan Bonaventu
re ( 12 17-1274) ise Fransiskenlerin nder ilahiyatsdr. Dominiken

52 Bkz. Nathan D. Mitchell, ER, 12/312.


53 Benedict, "Kurallar" isimli eserinde, kendi zamanna kadar gelien manastr
hayat tarzn zetler. O, burada drt eit keiten bahseder. Bunlardan bi
rincisi Cenobite'lerdir. Bunlar bir manastrda bir barahibin ynetimi altn
da yaarlar. kinci grup Anchorite'ler veya Hermit'lerdir. Bunlar manastrda
uzun bir denemeden sonra belli bir seviyeye gelebilen keilerdir. nc
snf olan Sarabite'ler ise, ynetilmeye muhta uysal tiplerdir. Bunlar ken
dilerine bir klavuz verilmeksizin ayr bir yerde tutulurlar. Drdnc ve son
kei tipi Gyrovagi'lerdir. Bunlar da devaml, hayatlar boyunca gezen, ma
nastrlarda misafir olan keilerdir. Bunlar en rezil durumda olan kei tipi
saylmtr (Thomas H. Clancy, 10).
54 Thomas H. Clancy, 10.

30
CZVTLER

ve Fransisken tarikatlar, halen dnyann birok blgesinde bulunan


yeleriyle varln srdrmektedir.55

Dini tarikatlarn oalmasna engel olan faktrlerden biri,


1215 ylr:da yaplan IV. Lateran Konsilidir56.nk bu konsil daha
fazla dini tarikatn ortaya kn yasaklamtr57 kinci nemli fak
tr ise, reformist hareketlerin tarikatlar zerine yapt baskdr.
Son dnem ortaa manastr hayat tarznn, Martin Luther ve dier
reformistlerin, keiler ve rahibeler zerine yaptklar kat basklar
sebebiyle baz zorluklar yaad bilinmektedir. Buna ramen yeni
cemaatlerin ortaya k devam etmitir.

Cizvit tarikatnn kuruluu ise, kendine has baz zellikler ta


maktadr. Cizvitler, manastr hayat tarzn hibir zaman uygulama
yan bir tarikat niteliindedir58 Bu yzden onlar, geleneksel tarikat
anlaynn lleri iinde ayr bir yere sahiptir. Katolik dnyasn
da, Trent Konsili (1545-1563), tarikatlar ve manastr hayat tarzn
sistemletirmenin ve bu alanda reform yapmann gerekli olduunu
savunmutur59 Trent Konsili'nde, baz dini liderler Protestan refor
mistlerle ayn fikirde grnmler ve dini tarikatlarn hepsini orta
dan kaldrmaya almlardr60

17. yzyln sonlar ile 18. yzyl , Bat manastr hayat tarznn
gerileme zamandr. Bu dnemde Aydnlanma filozoflarnn , kei

55 Nathan H. Mitchell, ER, 1 2/3 1 1 .


56 IV. Lateran Konsili ( 1 2 1 5) , III. Innocent'in papal srasnda onun davetiyle
toplanm bir konsildir. Papa konsilin asl amacn u szleriyle aklam
tr: "Ahlakszlk yapmak, sapkn fikirleri kaldrmak ve iman glendirmek,
ihtilaftan yattrmak ve bar tesis etmek, zulm kaldrmak ve h iyeti
tevik etmek, prensleri ve Hristiyan halk Kutsal Topraklar'n yardmna ve
imdadna yetime konusunda ikna etmek" (Norman P. Tanner, Decrees of
the Ecumenical Councils, Vol. I, 227).
57 Bkz. Norman P. Tanner, Decrees of the Ecumenical Councils, Vol. I, London
1 990.
58 Nathan D. Mitchell, ER, 1 2/308.
59 Bernard McGinn, ER, 10/49.
60 Nathan D. Mitchell, ER, 1 2/312 .

31
Ali sra GNGR

ve rahibelere bak olumsuzdur. Bunun sonularn, Fransz hti


lali srasnda ve manastrlarn ayinlere kapacld ve btn Katolik
Avrupa'da yok edildii Napolyon ic!aresi dneminde grmek mm
kndr61.

19. ve 20. yzyllarda, dini tarikatlar, ngiliz Kilisesi gibi baz


Protestan cemaatler iinde de grlmtr. il. Vatikan Konsili (1962-
65), Katolikler arasnda, dini tarikatlar konusunda geni apta dei
ikliklere sebep olmutur. zellikle giyim konusunda; dini liderleri
seme metodlar, grevlerle ilgili terimler ve itaat ile ilgili uygulama
lar gibi idari konularda; oru, inziva ve dua gibi mahalli adetlerde;
yenileme ve gncelleme konusunda bu deiiklikleri aka gr
mek mmkndr. Bu deiiklikler; baz tarikatlarn yelerini azal
trken, bazlarnn da mensuplarn artrmtr.

c) Kar Reform ve Katolik Reformu Kavramlar

Bat Hristiyanlnda yeni tip tarikat anlay, Dominiken


ve Fransisken tarikatlarnn kurulmasyla balamtr. Bu ikisine
daha sonra Cizvitler eklenmitir. Bu cemaatlerin ortak zellii, 16.
yzylda, Protestan reformu nedeniyle zor durumda kalan Katolik
Kilisesi'ne, kendi iinden balatt "Katolik Reformu"na destek ol
malardr. 16. yzylda yaanan bu yenilenme sreci, baz tarihiler
ce "Kar-Reform"; bazlarnca da "Katolik Reformu" kavramlaryla
ifade edilmektedir.

Kar-Reform (Counter-Reformation) kavramnn ilk defa 19.


yzylda, Protestan tarihilerce, Katoliklerin "Reformasyon"a kar
kmak iin ortaya koyduklar tavra bir ad verme amacyla kul
lanlmaya baland ileri srlmektedir62. Bu kavram, Almanca'da
"Genereformation"; ngilizce'de "Counter-Reformation" veya ''.Anti-

61 Bernard McGinn, ER, 10/49.


62 N.S. Davidson, The Counter Reformation, Landon 1987, 1 .

32 .
CZVTLER

Reformation" kelimeleriyle ifade edilmitir. Kar- reform konusun


daki tartmalarn en nemli ksm, bu hareketin bir tepki hareketi
mi yoksa daha nce kendi ihtiyalar sebebiyle balam bir sre mi
olduu ekseninde younlamaktadr. Protestanlara gre Katoliklerin
balatt "reform" hareketi, Luther'in protestosuna kar bir tepki
hareketi olarak balam ve 1648eki Westphalia Bar'na kadar de
vam etmitir. Katolik Tarihiler ise, Kilise'nin balatt hareketin 16.
ve 17. yzyllarda Protestanla tepki gstermekten daha fazla bir an
lam ifade ettiini iddia ederek, bu hareketi tanmlamak iin "Katolik
Reformasyonu" terimini tercih etmilerdir63 Son SOyl iinde yap
lan almalar nda aratrmaclarn ounun, hem Kar-Reform
hem de Katolik Reformu kavramlarnn doruluu ve geerlilii
konusunda hemfikir olduklar ileri srlmektedir. Bilhassa ngilizce
konuulan lkelerde iki kavramn neredeyse birbirinin yerine kulla
nld ifade edilmektedir64.

Aratrmalarn reform srecine younlatran H. Outram


Evennett'e gre, Kar Reform, Katolikliin yaad, yeni dnya art
larna topyekn bir adaptasyon srecini ifade etmektedir. Evennett,
Kar reform'un sadece talya ve spanya rnesansnn yaratcln
dan ve 17. yzyldaki Fransz kltrnden deil, 16. yzyl sonla
rnda ve 17. yzyl balarnda Akdeniz medeniyetinden de ilham
aldn ifade etmektedir65 Ona gre, hem dini yenileme hem de
siyasi bir kurulu olarak geliimiyle "Kar Reform Katoliklii", sa
dece tarihi bir deiim olarak deil, ayn zamanda kendi dneminin
artlarnn meru bir sonucu olarak ortaya kmtr. Bununla bir
likte o, Kar Reform'un Protestanlkla mcadeleden ok etkilendi
.
ini ve bu etkileimle kendini salamlatrdn kabul etmektedir66.

63 N.S. Davidson, The Counter Reformation, 2.


64 Bkz. Keith Randell, The Catholic and Counter Reformation, Landon 1990, 3.
65 Bkz. H. Outram Evennett. The Spitrit of Counter-Reformation, Landon
1968, 20.
66 H. Outran Evennett, 22.

33 .
Ali sra GNGR

N. S. Davidson'a gre, Evennett gibi Jean Delumeau ve John Bossy


de, Katolik Kilisesi'ndeki bu reformun, tehdit altndaki bir kurumun
tepkisinden ibaret olmadn dnmektedir67

Katolik Kilisesi iinde yaanan problemler, Protestan hareke


tin etkisiyle iyice su yzne kmtr. Kilise iine dt skntl
durum sebebiyle her eyden nce Protestanlarla mcadele etmek
zorunda kalmtr. Bu sebeple Katolik Kilisesi'nin ihtiya duyduu
yenilenmeyi salamak iin srdrd abalarla, Protestanlara kar
sergiledii mcadelenin "Kar Reform" hareketinde birletiini
sylemek mmkndr. Trent Konsili, bu ynde gsterilen abalarn
ve alnan kararlarn resmi ve doktrine! ilan mercii olmutur68 Dier
dini tarikatlar yannda Fransisken cemaatinin bu ynde gerekletir
dii gayretlere, kendine has karakteri ve metodu ile Cizvitler eklen
mitir. zellikle Cizvitler, tekilatlanma biimi, samerkezci yakla
m ve itaat anlay ile Kar-Reform'un ruhunu temsil etmitir69

67 N. S. Davidson, The Counter Reformation, 1 .


68 Thomas Michel, Trent Konsili'nin reformcularn eletirdii suistimallerin
ouna son verirken, Reformculara kar da geleneksel Katolik retisinin
geerliliini yeniden vurguladn; Kapusenler ve Cizvitler gibi yeni kurulan
dini tarikatlarn, Katolik Kilisesi bnyesinde, Papa otoritesine bal kalmak
artyla bu slah arayna etkin ekilde kaldklarn sylemektedir. (Tho
mas Michel, Hristiyan Tanrbilimine Giri, stanbul 1 992, 109). Michel'in
burada "slah" kavramn kullanmas bize baz ipular vermektedir. Katolik
Kilisesi'nin eskiden beri srdregeldii yenilenme abalarn "slah aray"
olarak deerlendirmek daha doru olabilir. Bu durumda "Kar-Reform"
kavramnn hem Katoliklerin Protestan hareketi karsnda gsterdikleri
planl ve etkili mcadeleyi hem de ayn zamanda iten balattklar daha
kkl bir Katolik reformunu ierdiini sylemek mmkndr. Bir baka ifa
deyle Katoliklerin reform gayretlerini sadece Protestan harekete balamak
mmkn deilse de, Katolik reformu kendi iinde belli oranda bir tepki ha
reketi zellii tamaktadr.
69 Bkz. Mehmet Aydn, Hristiyan Kaynaklarna Gre Hristiyanlk, TDV Ya
ynlar, Ankara 1 995, 32.

34.
CZVTLER

d) Bat Hristiyanlnda Yeni Tarikat Anlaynn ve

Ratalik Reformunun Temsilcisi Olan Dini Tarikatlar


Katolik Kilisesi bnyesinde bugnk kurumlam ekliy
le yeni tarikat anlaynn ve Katolik reformunun temsilcileri olan
Dominikenlerin, Fransiskenlerin ve daha sonra kurulan Cizvitlerin
geliim sreleri incelendiinde; bata ilk dnem babalarnn stad
Aziz Antony, daha sonra da, Aziz Augustine ve Aziz Benedict olmak
zere Hristiyan tarikat anlaynn en nemli mimarlarnn sistem
lerini esas aldklar grlr.

da) Daminikenler

Dominikenler olarak tannan "Vaiz Keiler Tarikat"nn kuru


cusu, asl ad Domingo de Guzman olan spanyol Aziz Dominik'tir
(1170-1221)7. Dominik, Papa III. Innocent'in (1 198-1216), kriz iin
de olan Katolik retisinin ve otoritesinin glendirilmesi iin baz
zmler arad bir dnemde yaamtr. O, Kilise'de reformun ka
nlmaz olduunu ve bu alanda baz yeniliklerin yaplmas gerektiini
dnenlerden biridir. Dominik'in vizyonu ve tecrbeleri, sadece bir
blgede deil, evrensel Kilise'ye ihtiya duyulan her yerde hizmet ede
bilecek bir grup doktrin vaizi yetitirme, grevlendirme ve bu amala
bir tarikat kurma konusunda onu harekete geirmitir7 .

1215'de toplanan I V. Lateran Konsili, yeni dini tarikatlarn ku


rulmasn yasaklama konusunda olduka kararl olduu iin72, III.

70 Richard Woods. Christian Spirituality, 1 84.


71 Thomas McGonigle. "Dominic': ER, 4/417.
72 IV. Lateran Konsili'nin yeni dini tarikatlarn kurulmasn yasaklayan karar
yledir: "Dini tarikatlarn okluu, Tanr'nn Kilisesi'nde byk karmak
lklarn meydana gelmesine sebep olmasn diye, biz, herhangi birinin yeni
bir tarikat kurmasn kesin olarak yasaklyoruz. Dini tarikat mensubu olmak
isteyen bir kimse, halihazrda onay alm bulunan tarikatlardan birine gir
sin . . . . . . Karar No: 1 3: (Norman P. Tanner. Decrees ofthe Ecumenical Coun
cils, Vol. l, 242).

35.
Ali sra GNGR

Innocent, Dominik'in fikrini prensip olarak onaylasa da, tarikatn


resmen kabul konusunda sz vermemitir. Ancak Papa ona, arka
dalaryla birlikte, daha nce onay alm bir cemaatin ynetimine
girmeyi ve bu cemaatin liderinin idaresi altnda hizmetlerine devam
etmeyi tavsiye etmitir. Bunun zerine Dominik Aziz Augustine'nin
kurallarn tercih etmitir. Dominik bu kurallara bal kalarak ve
resmi bir papaz olarak yaamtr. O, daha sonra bu kurallarla "Pre
monstratensian'' denilen cemaatten ald baz kurallar ilave etmi ve
kendi durumlarna uygun tarzda bir sistem gelitirmitir73 Bu sra
da 111. Innocent'in yerine III. Honorius (1216-1227) papa olmutur.
Yeni papa, Dominik' in hazrlam ve gelitirmi olduu evrensel vaaz
tarikat plann, 17 ubat 1217e onaylam ve yelerine "Vaizler Ta
rikat" diye hitap etmitir74 Dominikenlerin doktrin vaazna nem
vermeleri, papalarn ve piskoposlarn, bu tarikat "Engizisyon"75 al
malarnda kullanmalarna zemin hazrlamtr76 Hatta, Aziz Domi
nik tarihe "ilk engizisyoncu" olarak gemitir77 Dominiken tarihinin
bu karanlk yn birok eletiri alm ve eitli aratrmalara konu
olmutur.

Tarikatn kurulu felsefesi ve ruhu, kurucusu Dominik'in sen


tezci karakteri ile ekillenmitir. Dominik'in sentezci zelliini bir
ka noktada ele almak mmkndr. Bunlardan birincisi, onun derin

73 Jordan Aumann, 127.


74 Thomas McGonigle, ER, 4/417.
75 Engizisyon, ksaca, Hristiyanlk'tan uzaklaan veya dini esaslara aykr
d avranan kimseleri cezalandrmak iin kurulan Katolik kilise mahkemele
ri olarak tanmlanmaktadr. "Bezdirici, baskc soruturma ve sorgulama''
anlamna gelen "Engizisyon" (ng., Fr. ve Aln. Inquisition) kelimesi, G
ney Bat Avrupa'd a XIII. yzyldan itibaren grlmeye balanan ve bilhassa
Hristiyanlk'tan dnen, dini esaslara bakaldran kimseleri, ksmen de Yahu
di gruplar veya Hristiyanlam Yahudileri yok etmek maksadyla kurulmu,
XIX. yzyl ortalarna kadar etkisini srdren Katolik kilise mahkemeleri ve
adli kurumlar iin kullanlm bir terimdir (Krat Demirci, "Engizisyon';
T.D.V. slam Ansiklopedisi, stanbul 1995, 1 1/238).
76 Thomas McGonigle, ER, 4/419.
77 Krat Demirci, T.D.V. slam Ansiklopedisi, 1 1/239 .

36 .
CZVTLER

tefekkr (teemml) ile aktif faaliyet arasnda kurduu dengedir. De


rin tefekkr ile aktif doktrin vaaz faaliyeti arasnda uyum salama
nn zorluklarna ramen Dominik, bu iki nemli unsuru uyumlu bir
ekilde birletirmeyi baarmtr. Bylece Dominikenlerin Kilise'ye
yapt en byk katk, kutsal doktrinin vaaz konusunda olmu
tur78.

Dominik, Tanr'nn Kelam'na ok nem vermitir. O, bir


meditasyon srasnda Tanr'nn kendisine seslendiini duymu ve
kendini kaybetmitir. Bu olay, onun harekete gemesine sebep ol
mu ve onu Kelam'n vaaz zerinde younlatrmtr. Fikirlerini
ve almalarn lahi Kelam'n anlatlmas urunda birletirmitir.
Bylece onun dualar ve ibadetleri apostolik bir mahiyet kazanm;
faaliyetleri, kendini Tanr'dan baka bir yere veremediinden, derin
tefekkre dayal bir boyut kazanmtr. Dominik, kendisi bu teem
ml vastasyla kutsalla erimi, bakalarn da kutsalla eritirece
ini dnmtr. Ayn ekilde o, bakalarn kutsalla eritirmekle
kendisinin kutsallamakta olduunu tasavvur etmitir. Dominik,
burada, "kutsallama"dan, dorulua ynelmeyi, Tanr'ya ball ve
sadakati kastetmektedir79.

Dominik, havarilerin yolundan gitmenin, faaliyetle ya da ha


rici bir taklitle deil, bir i eilim, idare ve dzenlemeyle mmkn
olacan dnmtr. O, Mesih'i ve havarileri rnek alarak, dier
ilerin Tanr'nn Kelam'nn nne gememesi iin, ibadet ve vaaz
vakitlerini ayrmtr. Onun ibadet iin sadece geceleri zaman bula
bildii ifade edilmitir. Dominik, ibadet vastasyla szlerinin olgun
latn hissetmi; ibadetin, kararlar almasna ve kendini ncil'in ve
insanlarn hizmetine adamasna yardmc olduunu dnmtr8.

78 Jordan Aumann, 129.


79 Simon Tugwell, Dominic, London 1 997, 46.
80 Simon Tugwell, 47.

37 .
Ali sra GNGR

Dominiken tarikat tarihinde derin tefekkr ile aktif faaliyetler


arasnda bir uyumun srekli varolduu ifade edilir. Dier tarikatlar
bu ikisi arasnda bir ayrma zorunlu olarak gitmi olsa da, Domini
kenler bu ikisi arasnda bir denge kurmutur. Tarikat kendi kiliseleri
ne sahip olmaya baladktan sonra, yelerine Kilise'nin toplu ibadet
usullerine uyma ykmllklerini hatrlatmakla birlikte81, Dominik
kiisel ibadetin nemine de dikkat ekmitir. Bylece Kilisede ya
plan litrjik ibadet ile kiisel ibadet arasnda bir denge aramtr.
Keiler onun bu sistemini takip ederek, sessiz ve sakin bir ekilde
yaplan kiisel ibadet geleneini kendilerine rnek almlardr82

Dominiken tarikatnda fakirlik, bizatihi bir deer olarak de


il, havarilik hizmetine bir vasta olarak kabul edilmitir. Bu amala
keilere, kendi manastrna, kilisesine ve kitaplarna sahip olma izni
verilmitir. Dominikenler iin bilimsel almalar amaca ulamak
iin sadece bir vasta olarak kabul edilmitir. Onlar iin ncil'in vaaz
daima ncelikli hedef olmutur. Fakat iyi vaiz olmak iin muhtevay
iyi anlamak gerektii Dominikenlerce ifade edilmitir83

Dominikenler iin renim grmek, fakirlik, mterek hayat


tarz, yeminler ve inziva uygulamalar gibi btn faaliyetler, iki ynl
bir karaktere sahiptir. Bu pratikler bir taraftan, ahlaki ynden salkl
bir kiiliin ve davete cevap verebilecek bir dindarln oluumuna
katk salamakta; dier taraftan da bunlar havarilik hizmetine arac
olmaktadr. nk onlara gre yaplan her ey, dier insanlara yne
lik apostolik bir faaliyet olarak yaplmaktadr. Kendini bu dnyadan
soyutlamak, manastr hayat tarznn nemli bir zelliidir ve kei
ler iin kendini kutsalla adamak en nemli eydir. Buna ramen
Dominikenler liderleri tarafndan dnya apnda bir hizmete davet

81 Jordan Auman, 129.


82 Simon Tugwell, 47.
83 Bkz. Richard Woods, Mysticism and Prophecy The Dominican Tradition,
London 1998, 33.

38
CZVTLER

edilmilerdir. Bu yzden onlarn manastrlar, genel olarak, tenha


yerlerde deil ehir merkezlerinde kurulmutur. Bu manastrlar bel
li mahalli yerlerde sabit olarak kurulmu olsa da, Dominik bunlar
gezginci vaizliin gerektirdii hayat tarzyla uyumlu hale getirmitir.
Cemaat, keileri vaaz etmeleri iin srekli dar gndermi, fakat
bu keiler zaman zaman kendilerini fiziki ve ruhsal adan takviye
etme ihtiyac hissettiklerinde, manastra geri dnebilmilerdir84

Do::1iniken tarikatnda, geleneksel kurallar ile yeni uyarlamalar


arasnda da bir denge kurulmutur. Tarikat, kat ve deimez kurallar
yerine, nizamnamelerden olumu uygun yasal bir ereveye sahiptir.
Genel Kurul, tarikatn hedefi ve bu hedefe ulatracak vastalar hari
cinde, bu nizamnameleri deitirme yetkisini haizdir. Bu uygulama,
cemaate devaml yenilikler yapma imkan getirmi ve blnmelere yol
amadan kendini yenileme imkan salamtr. Bu ayn zamanda kei
lere, hizmetlerini deien artlara, Kilisenin ihtiyalarna ve dnyaya
uygun hale getirme imkan hazrlamtr. Tarikatn deimeyen amac
ve bunun temel vastalar sayesinde geleneksel deerler kaybedilnemi,
aksine gerekli yenilenme bu deerlerle salanmtr. Tarikatn idaresin
de bulunan st dzey yetkililerden en dk rtbelisine kadar herkes
ayn derecede bu yenilenme sreci iin almtr85

Dominiken tarikat, ksaca sylemek gerekirse, yeleri bir ma


nastra bal olmayan fakat Kilise doktrinini gezerek vazeden, toplum
iinde fakir hayat yaayan ve okur-yazar ehirli halkn manevi ihti
yalar iin eitilmi kimselerden oluan dini bir tarikat olarak gze
arpmaktadr. Onlarn Avrupa'nn birok niversitesindeki varlkla
r, Avrupa dnce tarihine etki yapacak kadar tesirli olmutur. Ta
.katn evleri, vaizler iin srekli bir teoloji okulu gibi kullanlmtr.

84 Simon Tug\ .::11, 47.


.

85 Simon Tugwell, 48.

39.
Ali sra GNGR

Tarikatn oluturduu eitim a; Paris, Oxford, Bologna ve Cologne


gibi bilim merkezlerini iine almtr. Tarikatn dnyaca mehur ila
hiyatlar arasnda; Albertus Magnus (1200-1280) ve Thomas Aqu
inas {1225-1274)86, Aristo dncesine dayal felsefeleriyle dikkat
ekmektedir. Aristo felsefesinin etkisiyle akl devreye sokarak, yeni
bir Hristiyan felsefesi ve teolojik sentezi ortaya koyan87 bu ilahiyat
lar, ncil'i ihtiya duyulan her yerde vaaz etme hizmetinde Domini
kenlere byk bir alm imkan salamtr. Misyoner faaliyetlerde

86 Albertus Magnus ve Thomas Aquinas, Dominiken tarikatnn iki byk


ilahiyatsdr. zellikle, tarikata 1244'de girmi olan ve 1274'deki lmne
kadar "yeni skolastik metodolojiyi" geleneksel teoloji kaynaklaryla birletir
mek iin gayret eden Aquinas, bu dnemde iman ile akl ve teoloji ile felsefe
arasnda bulunan ikilemi zmeye almtr. Ksaca o, imandan dnme ve
insan akln reddetme gibi iki tehlikeli davran arasndaki emniyeti sala
mak iin kutsal doktrine klavuzluk etmitir. Yani 13. yzyln bu yeniliki
ilahiyats, geleneksel Agustinci teoloji ile Aristo'nun bilimsel felsefesi ara
sndaki atla giderme roln stlenmitir. (Jordan Aumann, 1 29-1 30) Bu
rada zellikle Thomas Aquinas'n kendi temel felsefesini ortaya koyduu iki
mehur eserini zikretmek gerekir; bunlardan birisi, "Tabii Din'' zerine bir
tez olan "Summa Contra Gentiles", dieri ise, Hristiyan retisini yeni sko
lastik sisteme sokan "Summa Theologica"dr. (J. Holmes-Bernard W. Bickers,
A History of the Catholic Church, Great Britain 1 983, 95).
87 Thomas Aquinas'n retisine gre; Hristiyan hayat, bu hayatn temel davran
olan yardmseverlik sayesinde bir inayet hayatdr. nayet Tanr ile kii arasnda
bir birlik gerekletirir. Aquinas bunu, "dostluk" kelimesiyle ifade eder. Dier
ok nemli ameliyeler gibi yardmseverlik, mkemmellemenin derecelerini ii
ne alr. Birinci derecede, Hristiyan, gnahtan uzak durma ve Tanr'nn verdii
inayeti koruma niyetindedir; kinci derecede, o, hayrseverlikten kaynaklanmas
beklenen erdemlerle gelime kaydetneye gayret eder. nc derecede ise o,
yardmseverliin salad mkemmellie ular, bu safhada o, Tann'y btn
sfatlaryla sever. Aquinas'n akln irade zerine stnl hakkndaki retisine
ve kiinin uhrevi saadetini temelde kuramsal akln bir faaliyeti olarak tanmla
masna uygun olarak, onun u sonuca ulat grlr; Kiinin bu hayatta ula
maya kabiliyeti olduu greceli mkemmellikler iinde, onun mutluluu temel
olarak ve ncelikle derin dnceye dayanr, fakat ikinci olarak, insani fiilleri ve
hisleri kontrol ettii pratik akln faaliyetine dayanr. Bu grleri Aquinas' Aziz
Augustine ve Aziz Bonaventurean ayrmaktr. Thomas Aquinas'n Hristiyan
mkemmellik teolojisi hakkndaki bu grleri, IS. yzyldan itibaren Katolik
ilahiyatnda yaygnlk kazanmtr (Jordan Aumann, 1 33-134) .

40 .
CZVTLER

gsterilen baarnn, daha ilk yllarda; skandinavya, Baltk Blgesi,


Dou Avrupa, Yunanistan, ran, Filistin ve Kuzey Afrika gibi geni
bir alana yaylm olmasnn temelleri burada yatmaktadr88

Gnmzde Dominikenlerin, misyon anlaylarn yeniden


sorguladklar, insanlarla i ie yaayarak, onlarla her alanda tam an
lamyla bir btnlk salama anlamna gelen bir "Komnyon" olu
turmann gerei zerinde durduklar grlmektedir. Dier insanlar
la duygu ve dnce birliini salamay da iine alan bu anlay, Aziz
Dominik'in de hedefi olan tefekkr ve ncil'in vaaz konularnda
insanlara yardmc olunmas gerektiini vurgulamaktadr. Domini
kenler, bu konuda, gnmz misyon anlaynn vazgeilmez unsuru
olan " insanlararas iletiim"i kullanma amacndadr89

Dominiken cemaati, bu zellikleriyle, insanlarn daha dindar


bir hayat talepleri karsnda skntya dt dnemlerde Katolik
Kilisesi'ne nemli katk salamtr. Bu cemaat, liderleri Dominik'in
sentezci ve dengeci karakterini rnek alarak, kurulu yllarnda
Kilise'ye salad bu destei, Protestan reformunun etkisiyle 16.
yzylda yeniden canlanan Katolik reformu hareketlerine de vererek
srdrmtr.

db) Fransiskenler

Fransisken tarikatnn kurucusu, asl ad Giovanni Francesco


Bernardone olan, talyan Assisili Francis'dir (1181-1226) . Fransis
kenler, Francis'in ideallerine gre yaadklarn aka ifade eden ve
eitli gruplardan oluan bir cemaattir90 .Francis de, Dominik gibi,
ncil'in szlerinden etkilenerek harekete gemitir. sa'nn havarile-
88 W. A. Hinnebusch, "Dominicans", New Catholic Encyclopedia (NCE), The
Catholic University of America, Washington 1967, 4/977.
89 Bkz. Mary Arn Fatula, "Dominican Mission and Apostolic Common Life
Review for Religious, St. Louis/Missouri, Yol: 34, 1 975/4, 641 -652.
90 Dominic V. Monti, "Franciscans'; ER, 5/407.

41
Ali sra GNGR

rini vaaz misyonuyla grevlendirmesini anlatan ncil cmlelerinden


(Matta 10:9-14) etkilenen Francis, 1207'de bu yolda hizmet etmek
iin ciddi kararlar alm ve giriimlerde bulunmutur. O, "yery
zndeki btn mallarn Mesih'i takip etmek uruna terk edilmesi
gerektii" mealindeki ncil cmlesine harfiyen uymak isteyerek top
lumdan uzaklam ve bir mddet kat bir tvbe hayat yaamtr91
Francis'in daha sonra "ncil'e Uygun Hayat" diye tanmlad ve yer
letirdii sistemin temelini de, ilgin bir tecrbe sonucunda etkilen
dii ncil cmleleri oluturmutur92 Francis, tevazu ve fakirlik iinde
yaayarak, sz ve pratik ile hayat temelden deitiren bir mesaj sun
mu, bunu, "sa Mesih'in retisini ve admlarn takip etme gayreti"
olarak tanmlamtr93

Resmi kurulu iznini szl olarak 111. Innocent'den 1210 yln


da alan Fransiskenler, aslen gezici vaizler olarak hret bulmulardr.
Belirli sabit mekanlarda yaamayan bu gezgin keilerin en byk
zelliklerinden biri, dilenci rahipler olarak fakir bir hayat srmele
ridir. Fransiskenler belli bir oranda temel eitimi gerekli grseler de,
Aziz Francis'in renime kar tavr nedeniyle, formel alma kurs
larna isteksiz kalmlardr. 1215 ylnda toplanan iV. Lateran Konsili,
yeni dini tarikatlara onay vermeme ynndeki kararllna ramen,
Francis'in ncln yapt yenilikleri onaylamtr. Francis yazl
onay, baz dzenlemelerden sonra 1223'de, Papa III. Honorius'dan
almtr. Papalk, ilk dnemlerden itibaren byk bir gelime gste
ren bu tarikat, Kilise reformunun gl bir vastas olarak grm ve
kullanmtr. Bu durum, hareketin geliimini ynlendirmek ve ona

91 C. J. Lynch, "Franciscans': NCE, 6/39.


92 Baz kaynaklara gre, Francis, Tanr'nn iradesini kefedebilmek amacyla
ncillere mracaat etmek iin St. Nicholas kilisesine gitmitir. Burada ncil sa
hifelerini aarken defa; Matta 19:21 , Luka 9:2-3 ve Matta 16:24 cmlelerine
tesadf etmitir. Bu metin: fakirlik, ncil'i vaaz ve tvbeden oluan apostolik
hayat tarzn empoze etmektedir. (C. J. Lynch, "Franciscans': NCE, 6/39.).
93 Jordan Aumann, 1 35.

42 .
CZVTLER

gz kulak olmay isteyen papaln cemaate mdahalesini beraberin


de getirmitir. Francis'in bu mdahaleler karsnda, baz kurallarda
yapt deiiklikler, tarihiler tarafndan uzun zaman tartlm ve
eletirilmitir. Bu deiiklikler sonucunda keilerin hayat gittike,
Kilise tarafndan organize edilmi pastoral hizmetlerde, zellikle iti
raflar dinlemede ve vaaz konusunda younlamtr. Bu hizmetleri
desteklemek iin fakirlik hayat, birka defa papaln mdahalesiy
le gevetilmitir. Hatta 1323'de Papa XXII . John'un, srekli fakirlik
iinde yaama fikrini heretik olarak tanmlayan karar, Fransisken
keilerin eziyet grmesine sebep olmutur94

Fransisken cemaatinin ruhani, ahlaki, teolojik ve misyoner


yaklam ile bu cemaatin dnya gr, kurucusu Aziz Francis'in
kendi karakterine ve yaad dini tecrbelerine dayanmaktadr. Bu
itibarla, Francis'in Tanr, Mesih, Yaratl, Alem ve insanlk hakkn
daki grleri ve bu grler nda oluturduu teoloji yakndan
incelendiinde, Fransiskenlerin ruhu ve sahip olduklar misyon daha
iyi anlalmaktadr.

Fransisken ilahiyatnn temel erevesi, Bonaventure95 veJohn


Duns Scotus gibi mehur ilahiyatlarn yazlarnda ortaya konul
mutur. Fransisken ilahiyatn oluturan en nemli kavramlardan
biri " Tanr" Lavramdr. Francis'e gre Tanr bizahiti iyidir. Yaratc
olan Tanr'nn iyilii tamamiyle onu idrak etmekle aa kmakta
dr. Bu idrak gerektir, zata aittir ve "Kelam" diye isimlendirilmekte-

94 Dominic V. Monti, "Franciscans': ER, 5/407.


95 Fransiskenlerin mehur ilahiyats Bonaventure'un ( 122 1 - 1 274) ruhani
hayata dair en nemli eseri, "The Soul's Journey into God" ismini tar. Bu
eserinde Bonaventure, btn kainat hem Tanr'y yanstan bir ayna hem de
Tanr'ya gtren bir trmanma merdiveni olarak grmtr. Ona gre, insan
ruhunun sahip olduu yetenekler, benzer ekilde, hem Tanr'y imgeler hem
de ayn zamanda Tanr'yla btnlemeye gtrr. Bonaventure'un ruhaniyet
anlay, "Mesihmerkezli"dir. Ona gre sa, nihai anlamda sadece merdiven
deil, ayn zamanda kapdr. Yani hedef ayn zamanda vasta da olmaktadr.
(Richard Woods, Christian Spirituality, 1 90- 1 9 1 ) .

43.
Ali sra GNGR

dir. Tanr, taan iyiliini ifade etmek iin ilahi hayatn bir ifadesini
aa vurmak istemi ve " Kelam" bedenletirmitir96

Kaynaklara gre Francis, "yaratma"y, Tanr'nn iyiliini pay


lama arzusu olarak tanmlamaktadr. Buna gre Tanr yaratt her
eyi datmakta, geriye mlk olarak hibir ey brakmamaktadr97
Francis'in yaratlan her eyi saygya ve hrmete deer bulmas bu
anlaya balanmaktadr. Ona gre nkarnasyon, Tanr'nn btn
cmertliini aa vurmaktadr. Tanr'nn gerek kimlii, bir "fakir
lik" olarak ortaya kmaktadr98 Yine kaynaklara gre Aziz Francis,
saan, "armha gerilmi zavall bir adam" olarak bahsetmektedir.
O sa'nn lmn, Tanr'nn sevgi dolu balamasnn bir gsterge
si olarak grmektedir. Ona gre sa'nn ilahi hayat, yaratlanlar iin
ezeli ve deitirilemez bir ekilde feda edilmitir99

Fransisken terminolojisinde "gnah'', insanolunun, yaratl


ta tarif edilen ve kendisine verilen hediyeyi geri vermeyi reddetmesi
olarak tanmlanmaktadr. Baz Hristiyan yazarlara gre Adem ve
Havva'nn asl suu gurur, bazlarna gre ise itaatsizliktir100 Fransis
kenlere gre onlarn asl suu, "sahip olma arzusu' ur101.Bu anlay,
Fransiskenlerin fakirlik ve minnettarla niin bu kadar nem ver
diklerini aklamaktadr.

Francis'in zavall, fakir, gsz ve czzaml insanlara yardm


ederek onlarla
. birlikte yaama istei, onun grev anlayyla aklan
maktadr. Francis, kendini, bu tr insanlar arasna Tanr tarafndan
gnderilmi bir rehber olarak grmtr. 13. yzylda karlat
czzaml insanlarn ektii aclar ve bu aclarn meydana getirdii
96 William J. Short, The Franciscans, Wilmington 1 986, 104.
97 William J. Short, 105.
98 William J. Short, 106.
99 William ]. Short, 107.
100 Bu konuda geni bilgi iin bkz. Mustafa Erdem, Hz. Adem (lk nsan), TDV
Yaynlar, 3. Bask, Ankara 1 999, 76-90.
101 William J. Short, 108.

44 .
CZVTLER

fakirlik Francis'i derinden etkilemitir102 O, fakirler iinde Tanr'nn


suretini grdn ifade etmitir. Ona gre fakirlik ve alak gnl
llk birbirini tamamlamaktadr103

Fransisken ruhaniyetini anlatan yazlar, sa'nn bu ruhaniyet


teki merkeziliini vurgulamlardr. sa burada, dindarln, rahip
liin, hayatn, otoritenin ve yardmseverliin odak noktas olarak
anlatlmtr. Dolaysyla Fransisken ruhaniyeti "samerkezci" ola
rak nitelendirilmitir104 Bu "samerkezcilik'', sa'y, insan psikolojisi,
sosyal hayat, matematik, fizik, mzik ve drama gibi eitli alanlarda
merkezi bir konuma yerletirmektedir. Son dnem Fransisken la
hiyats Eric Doyle da bunun nemi hakknda u ifadeleri kullan
maktadr: "Fransisken teolojisi ve ruhaniyetinde adaleti tamamla
yacak bir kelime varsa, o da "samerkezci" nitelemesidir. Bu kelime
Fransiskenlerin ayrt edici zelliidir, nk Aziz Francis'in inanc
ve ilgisi tamamen sa zerinde merkezlenmitir. Bir btn olarak ve
btn paralaryla dnyann Tanr iin ifade ettii ey, insanla sa
Mesih'de vahiy olarak verilmitir"105

Francis'in kendi eserlerinde de bulunan "Merkez olarak sa"


kavram, mehur Fransisken ilahiyatlardan Halesli Alexander ve
reticisi Bonaventure tarafndan gelitirilmitir. Bu, daha sonra
John Duns Scotus'un yazlarnda daha da nem kazanmtr106

Fransiskenlerin hayatnda nemli yeri olan kavramlardan biri


de, " Taklit" veya "sa gibi olma arzusu"dur. Onlara gre sa'nn haya
tnn srlarn kefetme, tecrbeyle elde edilecek ilkeler veya idealler

102 Raymond J. Bucher, "Francis of Assisi'; ER, 5/409.


103 William J. Short, 109.
104 William J. Short, 1 12.
105 Damian McElrath (Ed.). "St. Francis of Assisi and the Christocentric Cha
racter of Franciscan Life and Doctrine", Franciscan Christology, Franciscan
Institute Publications, USA, 1980, 2.
106 William J. Short, 1 1 3.

45.
Ali sra GNGR

vastasyla deil, onu taklit (benzeme) etme yoluyla balamaktadr107.


Francis'in 1223 ylnda yaad bir tecrbe, onun, sa'ya benzeme
dncesine verdii nemin delili olarak gsterilmitir. Rivayetlere
gre Francis, Alverna'da sakin bir yerde yalnz bana derin tefekk
re dald bir srada, vcudunda yaralarn (Stigma) olutuunu fark
etmitir. Bu olay onun, iten bir arzuyla sa'ya benzeme dncesinin
eseri olarak yorumlanmtr108. Fransiskenlerin, Hristiyan hayatnda
pedagojik aralar olarak kullanlan iaret, jest ve hareketlere bilinli
olarak nem vermesi de, taklit dncesinin bir uzants olarak de
erlendirilmitir109.

Fransisken ilahiyatnda, Hz. Meryem, "Tanr'nn Kelam'nn


Tapna" olarak kabul edilmektedir. Fransiskenlere gre Meryem,
kalbinde tad deerli hazineleri, kendi ocuu sayd dnyaya
sunmutur. Onlara gre Meryem, "Mesaj' dnyaya veren kadn"dr.
Kilise ise, bu mesajn taycs olarak grev yapmaktadr. Kilise,
Meryem gibi bir varlktr, ancak Kutsal Ruh'un ltfuyla, "Ruh"un ei
konumuna dntrlmtr. Kilise ayn zamanda "Kelam"n hayat
srd yerdir. Fransiskenlere gre Francis'in, "Meryem, Kilise'yi
meydana getiren Bakire"dir demesinin sebebi budur110 .

Fransisken hayat tarznn dier nemli kavramlar arasnda,


"inziva ve Dua'' kavram vardr. Ancak bu kavram Fransiskenlere
gre, her eyden soyutlanm bir hayat yerine, dua ve kutsal ballk
ruhu iinde, vaaza nem vermeye yarayan bir rehber anlam ier
mektedir. Fransiskenlere gre, bu hayat bir t verme eklidir. On
lara gre ncil veya sa'nn retisine dayanan bu hayat herkesin gz
nnde yaanmaldr. Bylece dnyadaki btn canllar iin bir r
nek tekil etmelidir111.

107 William J. Short, 1 17.


1 08 Raymond J. Bucher, "Francis of Assisi'; ER, 5/409.
109 Bkz. William J. Short, 1 1 7.
1 10 William J. Short, 1 1 8.
111 William J. Short, 1 2 1 .

46 .
CZVTLER

Fransiskenlerin misyon anlaylar da kendilerine has bir zel


lik tamaktadr. "ncil'e gre yaamak" onlarn temel misyonlarnn
ifadesi olarak faaliyetlerini etkilemektedir. Bir baka ifadeyle, ncil'i
bizzat yaayarak ehadette bulunmak, en nemli misyon tarzdr. On
lara gre, sa mesajn insanlara sz ve fiil olmak zere iki yolla ifa
de etmitir112 Francis'in, Yuhanna'dan113 ilham alarak "kurallar"nda
yer verdii u ifadeler, Fransiskenlerin evrensel misyon anlaylarn
aklamaktadr: "Btn dnya, senin onlar, beni sevdiin gibi sev
diini ve senin bana olan aknn onlarda ve benim de onlarn iinde
olabileceimi fark etsin".

Bu itibarla Francis'in anlaynda misyon, bu iyi dnyada di


er insanlarn arasnda yaamak suretiyle Tanr'nn aa karlmas
anlamna gelmektedir. Fransiskenlere atfedilen yumuak ballk, te
vazu, barseverlik, nezaket ve kibarln temelleri, sa'da somutlat
rlan "Tanr Ak"na nem vermelerine balanmtr1 14

Francis'in cemaat mensuplarna sade ve polemiksiz bir mis


yonerlik tavsiye etmesi, cemaatin bu konuda daha rahat hareket
etmesini salamtr. Bir tarikat yesinin, ekiyaya yiyecek yardm
yapmann uygun olup olmayacan sormas zerine o, buna olumlu
cevap vermitir. Kendisi her insan muhtemel bir hrsz, her hrsz
muhtemel bir tarikat yesi olarak grdn ifade etmitir115

Francis'in ncil'i slam dnyasnda ilk defa bu metodla, yani,


bar ve hogrl yaklamla duyurmaya alt tarihi bir gerek
tir. Francis, Suriye ve Arabistan blgesinde yaayan Mslmanlar ve
inanmayanlar arasna gnderecei misyoner kardelerine baz yakla
m metodlar tavsiye etmitir. Bu tavsiyelerinden birinde o, ncil'in
mesajn bu blge insanlar arasnda u ekilde aklayabileceklerini

1 12 Willian J. Short, 128.


1 13 Yuhanna 1 7:23.
14 William J . Short, 129.
IS Raymond J. Bucher, "Francis of Assisi'; ER, 5/409 .

47 .
Ali sra GNGR

syler: "Mnakaa ve tartmalara girmemeliler, sadece Tanr'nn


rzas iin, her yaratlana rnek olmallar ve Hristiyan olduklarn
dorulamallar"116 Bu ifadelerin 4. Hal Seferi srasnda sylendii
bilindiinden, hedefinin zellikle Mslmanlar olduu Hristiyan
larca da kabul edilmektedir.

Fransisken Ramon Lull'un {1233-1315), zellikle Mslman


lara ynelik misyoner faaliyetlerde izlenmesi gereken metodla ilgili
yaklam dikkat ekmektedir. Kaynaklara gre Lull, "armha ge
rilmi Mesh"le ilgili grd bir vizyondan etkilenerek, kendisini
Tanr'nn hizmetine, zellikle de Mslmanlar Hristiyanla dn
drmeye adamtr. Bu amala o, Arapa ve dier dilleri renmeye
nem vermi ve felsefe, ilahiyat, dilbilimi ve mistik almalar yapa
rak Fransiskenlere rnek olmutur117

Gnmzde Fransiskenler, dier dini tarikatlar gibi, II. Vati


kan Konsili'nin arsna cevap vermenin gayreti iindedir. Bu er
evede onlar, liderlerinin yazdklarn tam olarak bilmeyi ve onun
yaam olduu hayatn temel noktalarn kavramay kendilerine g
rev edinmilerdir. Francis'in, 19. yzyldaki almalar nda , "Ro
mantizm'' akm ve modern bilimin etkisiyle; "tabiatn ozan': "dnya
barnn ncs': d basklara isyan eden ve Katolik Kilisesi'nin ka
lplarna smayan birisi': "gerek bir sosyalist" ve "modern zamann
ihtiya duyduu bir Ortaa kahraman" gibi sfatlarla yeniden ta
nmlanmaya alld grlmektedir118

Katolik Kilisesi'nin bnyesinde bulunan ve "Kar-Reform''


hareketinin ardndaki kuvvetler olarak bilinen nemli tarikattan;
Dominiken ve Fransiskenler, 13. yzylda kurulan ve "Mendicant"
(Dilenci Keiler) diye tabir edilen tarikatlar arasnda yer alr. Cizvit
ler ise, "Clerks Regular" (Resmi Grevli Rahipler) diye bilinen tari-

116 William J. Short, 1 30.


1 17 Richard Woods, Christian Spirituality, 1 9 1 .
1 18 William J. Short, 1 34.

48 .
CZVTLER

katlar arasnda yer alan, 16. yzylda kurulan ve kendine has zellik
leri itibariyle ad geen iki tarikattan ayrlan bir cemaattir.

de:) Cizvitler

Cizvit tarikatnn kurucusu Aziz Ignatius, Dominiken ve Fran


sisken tarikatlarnn kurucular olan Aziz Dominik ve Aziz Franis'i
rnek aldn bizzat ifade etmitir1 19 Ignatius'un, Aziz Franis'i Kut
sal Topraklar'a yolculuk yapma konusunda; Aziz Dominik'i ise ylla
rn spanya ve Paris'te bir bilim adam olarak geirmesi konusunda
rnek ald belirtilmektedir. Ignatius'un fakirlik hakkndaki fikir
lerinin geliiminde her iki azizin etkisi olduu ifade edilmektedir.
Ignatius'un, fakirlii bir hayat tarz ve mesajlarnn z kabul edilmi
olan Franis ile mnzevi fakirliin geleneksel formlarna dayal bir
tarikat kurmu olan Dominik'in mritlerine benzer elemanlar ara
mas, bu etkinin ak bir delili olarak deerlendirilmitir120

Cizvitler, Dominikenler ve Fransiskenler ile birlikte, Hristi


yanlkta Katolik reformunun temsilcisi olan tarikatlar arasnda yer
almaktadr. Her tarikat, kendine zg zelliklere sahip olmakla
birlikte, ruhaniyetlerinin temel bulduu ortak bir zemini payla
maktadr. Bununla birlikte, Fransiskenler ve Cizvitler, Dominiken
lere olan yaknlklarna kyasla kendi aralarnda birbirine daha yakn
durmaktadr. zellikle, Mesih'in insani ynne dknlk konusu,
Fransiskenler ile Cizvitler iin ortak bir zemin niteliindedir. Bu
yaklam, Ignatius'un, Mesih'in hayat zerinde derin tefekkr an
laynn Fransisken geleneine ait temellerinden biri olarak kabul
edilmektedir. Her iki c emaat, Mesih'in hayatna ait tarihi olaylar
hareket noktas yapan, "samerkezli" bir ruhaniyet gelitirmitir. Bu
bak asyla Cizvitler, 13. yzylda orijinal olarak Fransiskenler ta-

1 19 Thomas H. Clancy, 1 1 .
120 Bkz. Thomas H. Clancy, 1 2 .

49 .
Ali sra GNGR

rafndan gelitirilmi olan bir gelenein miraslardr. Fransisken


gelenei, Bat Hristiyanl'nn dini hassasiyetine iyice nfuz etmi
ve bir btn olarak Avrupa kltrnn hakim unsuru haline gelmi
tir121.Bununla birlikte Cizvitler, hem dini bir cemaat olarak hem de
organize bir tekilat olarak kendine has zellikleri itibariyle, Domi
nikenlerden ve Fransiskenlerden ayr bir cemaat olarak deerlendi
rilmitir.

Cizvitler; Hristiyanlktaki geleneksel tarikat anlaynn temel


unsurlarn kullanmakla birlikte, bu unsurlar sistemli hale getirme
leri, gnn artlarna ve ihtiyalarna gre uyarlamalar bakmndan
yeni tip tarikatlar arasnda yer almaktadr. Bununla birlikte Cizvitler,
geleneksel tarikat anlaynn temel unsurlarn zamann ihtiyala
rna uyarlama metodlar ve bunun gerektirdii birtakm yeni yak
lamlar itibariyle kendine has zellikler tamaktadr. Bu noktada
Cizvitlerin zellikle; misyoner karakteri, itaat anlay, eitim sistem
leri, tekilatlanma biimleri, teolojik, felset ve ahlaki yorumlar, on
larn Katolik Kilisesi iinde nemli bir yer edinmelerini salamtr.
Bundan dolay Cizvitlerin hem dini bir cemaat hem de organize bir
tekilat olarak ele alnmas nem tamaktadr.

Cizvit cemaatinin Kar-Reform dneminde elde ettii biri


kim ve tecrbeyi uzun yllar Katolik Kilisesi'nin hizmetinde kullan
mas, onlara byk bir hret kazandrmtr. Cizvitlerin I. Vatikan
Konsili dneminde modernizme kar Katolik Kilisesi'ne verdii
destek onlarn konumunu daha da salamlatrmtr. Fakat Cizvit
ler, en nemli rollerini il. Vatikan Konsili dneminde oynamlardr.
Dnyada meydana gelen gelimeler ve 20. yzyln balarndan itiba
ren biriken problemler karsnda Katolik Kilisesi yeni araylara gir
mitir. 1962-65 yllarnda yaplan il. Vatikan Konsili, bu araylarn

121 Bkz. Ewert H . Cousins, "Franciscan Roots of lgnatian Meditation': lgnatian


Spirituality in a Secular Age, Ed. George P. Schner, Waterloo/Canada 1 984,
5 1-52.

50
CZVTLER

tartld ve ifade edildii bir zemin olmutur. Cizvitlerin bu konsil


zerinde etkili olmalar ve Katolik Kilisesi'ne yn vermeleri, onlarn
Katolik Kilisesi'ndeki yerini ve nemini bir kez daha ortaya koymu
tur. Cizvit cemaatinin zellikleri ve Katolik Kilisesi'nde edindikleri
yer, onlarn dini bir cemaat ve organize bir tekilat olarak incelenme
lerini daha nemli hale getirmitir.

51
I. BLM

DN BR CEMAAT VE ORGANZE BR

TEKLAT OLARAK CZVTLER

Cizvitler, Katolik Kilisesi'ne mensup grevli rahiplerden olu


an dini bir cemaattir. "sa Cemaati" (Society ofJesus) diye de ta
nnan bu dini tarikat, yap olarak eski monastik tarikatlardan baz
ynleriyle farkllk gstermektedir. Cizvitler, Katolik Kilisesi'nin or
ganizasyonu iinde muteber bir yer edinmi kendine has zelliklere
sahip bir cemaattir. Bu yzden, cemaatin muhalifleri tarafndan kul
lanlan "Cizvitilik" (Jesuitism veya Jesuitry) terimi, zamanla olum
suz anlamda yaygnlk kazanmtr. Bu terim, bir doktrin, sistem,
siyaset veya kendilerine mahsus bir idari yap.un varlna delalet
etmektedir. Bundan dolay Cizvitler, dini bir cemaat ve bir tekilat
olarak birok eletiri almtr122

Bu tarikatn kuruluundan nce Cizvit (Jesuite) teriminin


mevcut olduunu ileri srenler de vardr. Onlara gre, bir Hristi
yan ldkten sonra "Jesuita" (bir baka sa) haline gelmekteydi. Bu
kavram, 16. yzyln bandan itibaren, farkl bir muhteva kazanarak
"sahte sa" veya "ikiyzl" anlamnda kullanlmaya balanmtr. lk

122 Herbert Thurston, "Jesuits", The Encyclopedia of Religion and Ethics (ERE),
Ed. James Hastings, New York 1 9 5 1 , Cilt: VII-VIII, 500.
Ali sra GNGR

defa 1544'de, bu terim muhalifleri tarafndan Cizvitler iin "entrika


c, dzenbaz" anlamnda, bir lakap olarak kullanlmtr. Bu lakap,
aalayc anlamda kullanlmaya devam etmi23, ancak zamanla
bizzat cemaat mensuplar tarafndan zmnen kabul grmtr24

Cizvit cemaatinin kendine has karakteri, bu cemaatin kuru


cusu Ignatius'un kiilii, mistik tecrbeleri, eitimi ve hedefleriyle
birlikte, cemaatin tarihi sre iinde geirdii aamalar ve yaad
tecrbelerde ortaya kmaktadr. Cizvitlerin tekilatlanma biimi ile
eitim anlay da bu iki faktre dayanmaktadr. Ignatius'un ruhani
ve mistik grleri ile cemaatin ruhuna alad itaat anlay ve di
siplin, Cizvitlerin daha sonra ortaya koyduu felsefi, teolojik ve ah
laki grlerine kaynaklk etmitir.

A) CZVT TARKATININ KURULUU VE TARH GELM


Cizvit tarikatnn kurucusu, asl ad lnigo Lopez olan Loyo
lal Ignatius'tur. Ignatius, 23 Kasm 1491'de, Kuzeybat spanyann
dalk bir yerleim blgesi olan Bask blgesinin Guipuzcoa eyale
tinde, soylu bir aileye mensup olarak dnyaya gelmitir. Vaftiz ismi
olan "Inigd'yu burada alm, 1540'l yllara kadar bu isimle tannm
ve daha sonra "Ignatius" ismini kullanmaya balamtr2s. Ignatius
15 yanda okuma yazmay renmi ve Kral Ferdinand'n saray-

123 Gnay Tmer, "Cizvitler'; T.D.V. slam Ansiklopedisi, stanbul 1 993, Cilt:8, 40.
1 24 Herbert Thurston, "Jesuits'; ERE, VII-VIIl/50 1.
125 Ignatius'un dourt tarihi olarak genelde kabul edilen tarih 1491 '<lir. Fakat bu
konuda baz ihtilafl rivayetler vardr. 1 55 1 e Maria de Garin'e Ignatius'un
kaytlardaki doum tarihi sorulduunda, onun 149 1 'de doduunu aka
sylemitir. Ignatius'un hatralarn kaleme alan sekreteri Gonalves da Ca
mara, 1 52 l 'd e yaplan Pamplona kuatmasnda onun 26 yanda olduunu
sylemitir. Bu tarih onun 1495'de doduunu gsterir. 1 555'de 60 yanda
olduunu gsteren baz rivayetlere gre o, l 495'de domutur. Fakat onun
bakcs tarafndan verilen bu tarih, Ignatius'un ahit olduu 23 Ekim 1 505
tarihli bir dokmandan karlmtr; Ignatius'un bu belgeyi 14 yandan
nce grm olmas yasalar gerei mmkn olmad ileri srlmektedir.
Bu da onun 23 Ekim 1 49 l 'den nce domadn gsterir (Philip Caraman,
Ignatius Loyola, London 1 990, 4.) .

54
CZVTLER

na, yetitirilmek zere verilmitir. Ignatius burada saray hayatyla


ve gelimekte olan spanya Rnesansnn edebiyatyla tanmtr 126
Kaynaklarn verdii bilgiye gre en ok okuduu ve etkilendii ro
manlar, valyelik, kahramanlk, elence hayat ve kadnlarla ilgili
kitaplar olmutur21 Bu da, Ignatius'un deiiminden nceki karak
teri ve hayat hakknda bir fikir vermektedir128

Kaynaklar29, Ignatius'un profesyonel asker olup olmad ko


nusunda farkl bilgiler vermekle birlikte30, onun askeri kabiliyetine
126 rnein Ignatius'un okuduunu syledii ''.Amadis" isimli roman, gevek ya
ant tarzn ve rezalet olaylarn yaayan tipleri anlatan bir kitaptr. Abartl
bulunan ve yanl bir kadn idealletirmesi olarak nitelendirilen ''.Amadis"i
okumak o dnemde genler iin tehlikeli bulunmutur. Ignatius'un kahra
manlk ve valyelik hayalleriyle yetitii, d grne ve romantik olaylara
ilgi duyduu birok kaynakta anlatlmtr. Hatta, dnyaya ve hrete tamah
ettiini, tuhaf eylere kar umursanrnz olduunu ve karar verdii bir eye
ulama konusunda srarl bulunduunu bizzat kendisi ifade etmitir (Geor
ge E. Ganss, Ignatius of Loyola: The Spiritual Exercises and Selected Works,
New York 1991, 1 4.).
1 27 George E. Ganss (Ed.), lgnatius ofLoyola, 14.
128 Arkadalarnn onun hakknda sylemi olduklar u szler, bize onun inanc
ve yaants hakknda bir fikir vermektedir: "Ignatius inanca her ne kadar
byk nem verse de, inancn yaama ve kendisini gnahlardan koruma
gayreti iinde deildi; o zellikle kumar, kadnlarla har neir olma ve silah
kullanma konularnda dikkatli davranmyordu . . ." (Candido de Dalmases,
Ignatius of Loyola Founder of the Jesuits: His Life and Work, St. Louis 1985,
33.) lgnatius'un yakn arkada ve daha sonra sekreterliini yapacak olan Po
lanco da bu dnceleri dorular mahiyette, "O, daima inancna sadk ol
makla birlikte, ne inancna uygun yaamtr ne de kendisini gnahtan koru
mutur. zellikle oyunlarda, delloda ve kadnlarla olan ilikilerinde onlara
fazla yz vermi, kendini kaptrmtr. . ." demektedir. (Thomas H. Clancy,
An Introduction to Jesuit Life, 26).
1 29 Ignatius'un hayat, askeri tecrbesi, yetimesi, mistik tecrbeleri, seyahatleri,
eitimi ve tarikat kuruu hakknda detayl bilgi iin, Cizvit James Brodrick'in
"The Origin of the Jesuits" ( 1 943) ve "The Progress of the Jesuits" ( 1 946)
isimli eserlerine baklabilir.
1 30 Thomas H. Clancy de onun hakknda, "Onun manevi bir tecrbe yaayarak
deitii zamana kadar bir asker olarak kariyer yapt dncesinin hem
zaman amna urad hem de hatal olduu gerei zerinde srar etme
yeceiz, fakat gz ard etmemeliyiz ki o nezaket ve diplomasiyi bu gelime
yllarnda rendi. . ." demektedir (Thomas H. Clancy, 26.). Dier baz kay-

55
Ali sra GNGR

dikkat ekmektedir. 1 7 Mays 1 52 l'de, Pamplona'da, Fransz ordusu


na kar yaplan bir savata yaralanan Ignatius, bir mddet nekahet
ve tedavi dnemi geirmitir. Bu tedavi dneminin, Ignatius'un ha
yatnda nemli bir yeri vardr. Zira bu dnemde, okumak iin
valyelik konulu romanlar istemi, fakat bulunduu evde bu tr ki
taplar olmad iin kendisine Mesih'in hayatn ve azizleri anlatan
kitaplar verilmitir. Ignatius'un, okuduu kitaplardan etkilendii ve
maneviyata bu okuduklar vastasyla yneldii genel kabul grm
bir fkirdir131

naklara gre ise, o kklnden beri askerlie ilgi duymu, valyelik ve


kahramanlk romanlaryla bym ve Kral Ferdinand'n saraynda askeri
eitim alm asker ruhlu biridir. Hatta bu ruhun etkilerini, kurduu tarikatn
en bata isminde daha sonra da tekilatlanma biiminde ve hiyerarik ya
planmasnda grmek mmkndr. Bizim kanaatimize gre de Ignatius'un
askeri karakterinin Cizvit tarikatnn btn ynlerine etki ettii gr ar
basmaktadr. Bu etkinin iaretlerini birka noktada grmek mmkndr.
Her eyden nce Ignatius, kurmu olduu tarikatn adn "Compania de Je
sus" olarak ifade etmitir. Bu kelime, talyanca'da "Compagnia'', Franszca'da
ise "Compagnie" olarak gemektedir. Bu kelimenin ngilizce'ye Latince
"Societas"tan "Society" eklinde tercme edilmesi baarsz, uygun olmayan
ve kapal bir tercme olarak deerlendirilmitir. j3urada nemli olan Ignatius
tarafndan "Compania'' kelimesinin kullanlmas, bu kelimenin Ignatius'un
ilk dnemlerdeki askeri hayatn hatrlatmas ve dnyann herhangi bir ye
rinde hizmet etmeye hazr, piyadelerden oluan bir tabur anlamna gelmesi
dir (Thomas J. Campbell, The Jesuits, New York 192 1 , 7.). kinci bir nokta,
Cizvit tarikatnn tekilatlanma biiminde, askeri nizamda kullanlan ve en
yksek rtbeli anlamndaki "General" kelimesinin, tarikatn en yetkili kiisi
veya genel bakan iin kullanlm olmasdr. Burada vurgu, "sa Birlii'nin
ilk "General"i Ignatius'un almalar ve hayatnn askeri karakterine yapl
maktadr (Alain Woodrow, The Jesuit: A Story of Power, New York 1 995,
1 2.). Buna ilaveten alt seviyedeki sorumluluk alanlarnn da askeri rtbelere
benzer bir yaplanmayla dzenlenmesi, bu fikri desteklemektedir. Cizvit ta
rikatndaki itaat ve disiplin anlaynn ilham kaynann da askeri disiplin
olmas kuvvetle muhtemeldir.
131 Ignatius'un okuduu ve derinden etkilendii kitaplardan biri Dominiken Jaco
bus de Voragine'e ait "Golden Legend"dir. Latince ad "Flos Sanctoruni' olan bu
eser, azizlerin hayatlarn anlatmaktadr. Bu kitapta olaylar ve mucizeler ilmi bir
eletiriye tabi tutulmadan anlatlmtr. Bu eserin hayal mahsul anlatmlarla
dolu olmakla birlikte kymetli zl bilgileri ierdii bilinmektedir. Kitabn -n
sznde azizlerden "Tann'nn valyeleri" diye bahsedilmektedir. Bu ifadelerin

56 .
CZVTLER

Ignatius'un iyiletikten sonraki hayatnn ilk dnemi


Manresa'da gemitir. O, burada bir mddet manastr hayat yaa
mtr. Loyola'da ald manevi z Manresaa derinletiren Ignatius,
burada mehur "Spiritual Exercises" (Ruhani Egzersizler) isimli eseri
iin ilk notlarn tutmaya balamtr132 Tedavi dneminde okuduk
larndan etkilenen Ignatius, kendinden nce dini tarikat kurmu ve
Kilise'ye byk hizmetleri olmu olan Aziz Dominik ve Aziz Francis'e
zenerek, Kilise'ye hizmet konusunda daha ciddi ve somut faaliyet
lerde bulunmaya karar vermitir133 Daha nceki azizlerin tarikat
sistemlerinde nemli yer tutan; kefaret uygulamalar, inziva hayat,

Ignatitus'un fikirleri zerinde etki ettii tahmin edilmektedir. Burada, Mesih'in


gze arpan bir valyesi olmak ve ona hizmet etmek temel bir dnce olarak
sunulmaktadr. Ignatius iin kadnlara kar valyelik yapmak fikrinin yerini,
Mesih'in valyesi olma fikrine brakt ifade edilmektedir. lgnatius'un ad geen
bu eseri okuduktan sonra zellikle iki azizden etkilendii dikkat ekmektedir. Bu
iki azizin Dominik ve Franis olduu onun kendi ifadelerinden aka anlal
maktadr. Thomas H. Clancy de, Ignatius'un dini tarikatlarla ilgili bir ey dn
dnde, Aziz Franis ve Aziz Dominik'in dini ailelerinden bahsettiini ve on
lara gpta ettiini ifade etmektedir. Clancy'nin naklettiine gre Ignatius, kendi
kendine sylenirken szlerinin sonunu devaml, Aziz Dominik yle yle yapt
ben de yapmalym: Aziz Franis yle yle yapt bu yzden ben de yapmal
yni' szleriyle tamamlamtr. (Thomas H. Clancy, 1 1). lgnatius, Augustine'nin
"The City of God" isimli eserini ve muhtevasn, bu eseri tasvir eden Jacobus'tan
renmitir. Burada alnan fkirler ile Ignatitus'un "Exercises" isimli mehur ese
rinde bulunan "Mesih'in Krall" ve "ki l" isimli blrnlercl:ki ana fkirler
arasnda benzerlikler tesbit edilmitir. Ignatius'un bunlar daha sonra Manresa'ya
giderken yannda gtrd kitabna sokmu olmas ihtimali makul grnmek
tedir. (George E. Ganss, Ignatius ofLoyola, 18.). Ignatius'un okuduu ve etkilen
dii bilinen ikinci nemli kitap Ludolph ofSaxony'nin "The Life ofChrist" isimli
eseridir. Belirtildiine gre, bu eserin spanyolca'ya tercmesini Kral Ferdinand
ve sabella istemi, tercmeyi ise Fransisken Ambrosio de Montesino yapmtr.
Yaklak 1000 sayfalk bu kitap, Ignatius'un Loyola'da kulland baskdr. Ksa
ad "Vita'' olan bu eser "Golden Legend'e gre daha derin ve bilimseldir. Bu ki
tap Mesih'in btn srlarn ve Tanr'nn tarihi bir silsile iinde gzler nne se
rilen kurtulu plann ihtiva etmektedir. Ludolph'un bu eserinde izledii silsile,
Ignatius'un "Exercises" isimli eserinde izledii silsile ile ok benerdir (George E.
Ganss, Ignatius ofLoyola, 21.).
1 32 Bkz. Thomas H. Clancy, 28.
1 33 Thomas H. Clancy, 1 1 .

57 .
Ali sra GNGR

derin tefekkre dalma, vaaz ve manastr hayat gibi uygulamalar da


gz nnde bulundurarak daha aktif ve somut bir hizmet metodu
nun temellerini burada atm saylmaktadr. Ignatius'un Manresa'd a
yaad dini tecrbeler, onda daha derin etkiler meydana getirmi
ve bu tecrbeler sonucunda, Mesih'in kendisini greve ardn
dnmtr134.

Ignatius, 1523 ylnda Manresa'dan Kuds'e gitmitir. Asl ni


yeti bu kutsal topraklarda kalmak ve misyonerlik yapmak olan Igna
tius; tehlikeli siyasi ortam sebebiyle geri dnmtr135 Ignatius'un
Kuds'e gitme fikrinin altnda deiik sebepler zerinde durulmak
tadr136. Bunlar arasnda, Hristiyanlarca da kutsal saylan bu toprak-

1 34 Philip Caraman, 40-41.


1 35 Kaynaklarn ou, Ignatius'un Kuds'te kalamamasnn eitli sebepleri
zerinde durmakta ve en makul sebep olarak da Fransiskenlerin tutumunu
gstermektedir. Ancak Fransiskenlerin Ignatius'a kar nazik fakat olumsuz
tutumunun asl sebebi hakknda kaynaklarda ak bir bilgi bulmak zordur.
Bu konuda sadece Christopher Hollis'in ifadeleri dikkatimizi ekmektedir.
Hollise gre Fransiskenler, Ignatius'un Kuds'te uygulayaca misyon me
todlarnn Mslmanlarn dinini deitirmekten ziyade Hristiyanl teh
likeye atabileceini dnmler ve onun geri dnmesini istemilerdir (Ch
ristopher Hollis, A History of the Jeuists, London 1 968, 1 4.). Fransiskenlerin
Mslmanlarla ilikilerinde ve yaklam metodlarnda hassas olduklarn
bildiimiz iin bu gr bize de makul gelmektedir.
1 36 Bunlardan birincisi, Kuds'n Yahudiler, Hristiyanlar ve Mslmanlar iin
nemli bir ehir olmasdr. Hristiyanlar asndan Kuds'i.in, merkezini
tekil ettii Yahuda Eyaleti, Hz. sa'nn doumuna ve Hristiyanln orta
ya kna tanklk etmitir. Bu sebeple bir Hristiyan iin Kuds' ziyaret
ve Kuds'e yaplacak kutsal amal bir yolculuk, en kutsal dindarlk ve ba
llk davran kabul edilmitir. Aziz Franis de kurduu tarikatn kurallar
arasna Filistin'i ziyaret etmek isteyenlerle ilgili ayr bir blm koymutur.
Franis, burada Kutsal Topraklar'n geri alnmasnn, dindarca ve samimi
hayaller kurmaktan daha iyi olduunu ve Kudse yaplan ziyaretlerin H
ristiyanln doum yerine geri dn simgelediini ifade etmitir. Ignatius
da Franis'den etkilenen birisi olarak, hayatnn geri kalan ksmn Kutsal
Topraklar'da geirmeyi, hayatn Mslmanlar Hristiyanla dndrmeye
adamay dnmtr (Philip Caraman, 44). kincisi, Kuds'n bu dnemde
Trklerin hakimiyeti altnda olmasndan dolay Ignatius'un buraya ayr bir
nem vermesidir. Ignatius'un yolculuk yapaca srada Kuds Osmanl ida
resine baldr ve bu srada padiah Kanuni Sultan Sleyman'dr ( 1 520- 1 560)

58
CZVTLER

larda Trklerin bulunmas ve Ignatius'un onlar da hedef almas en


etkili faktr olarak deerlendirilebilir.

Kuds tecrbesi Ignatius'a, Kiliseye hizmet iin bir niversi


te eitimine, akademik almaya, eitim kurumlarna ve buradan
zel olarak yetiecek elemanlara ihtiyac olduunu hatrlatmtr.
Bylece o, almalara nce kendi eitimi ile balamas gerektiini
dnmtr. Ignatius'un eitim hayat; Akala, Salamanca ve Paris
niversitelerinde gemitir. 2 ubat 1528'de Paris'e gelen Ignatius, ie
nce Franszca'y iyi bir ekilde renmekle balamtr. Paris'te bu
lunan Montaigu Koleji'ne devam eden Ignatius, burada takip edilen
"Paris Modeli"ne hayran kalmtr. Ignatius buradan ald bu mode
li daha sonra kendi eitim kurumlarnda ve niversitelerde uygula
mtr. O, Alcala'd a, Soto Mant, Albert Fizii ve Peter Lombard'n
grameri zerine alm ve bu arada "Ruhani Egzersizler"i uygula-

(Bkz. Kuds, slam Konferans Tekilat Komitesi, ev. Acar Tanlak, Cidde
1988). Ignatius deniz yolculuu vastasyla bu topraklara ulamak dnce
sindedir. Bu amala nce Roma'ya gelmi ve hazrlklara balamtr. Roma'd a
karlat spanyol denizciler kendisine bu yolculuu tehlikeli siyasi ortam
sebebiyle yapmamas gerektiini telkin etmilerdir. Bu srada ( 1 520) Kanu
ni Sultan Sleyman, stanbul ile Msr arasndaki Trk iletiim hattnda bu
lunan Rodos adasn alma emri vermitir. 300 gemi ve 20.000 askerle 1 522
Eyll'nde yaplan ilk sefer geri pskrtlse de ada Aralk'ta Trklerin eline
gemitir. Bu gelimeler hakknda Roma'ya ulaan haberlere gre Trkler ele
geirdikleri bu adann sakinlerine buray terk etmeleri ve haklarndan vaz
gemeleri ynnde bask, hatta katliam yapmlardr. Roma'da Trk casusla
rn yakalanmas endielerini iyice artrmtr. Ignatius'a gre, Mslmanlarn
Bat'dan ayrlmalar Dou'd a tehdit altnda bulunan Hristiyanlar gvence
altna almyordu. Bu yzden slam'a kar Hristiyanlar savunmak iin
Filistin'e gitmek gerekiyordu. Ignatius, 31 Mart 1 523'de Papa VI. Adrian'dan
Kutsal Topraklar'a yolculuk yapma iznini almtr. Belirtildiine gre, Vati
kan arivlerinde bulunan izin belgesinde Ignatius'un ad, "Inigo de Loyola,
Pamplona piskoposluk blgesi rahibi" olarak gemektedir. Yolculuunu bir
mddet ertelese de Ignatius uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra Kudse
ulamtr. Orada kutsal kabul edilen mekanlar byk bir hayranlkla dola
m ve ziyaret etmitir. Kuds'te srekli kalmak ve buradaki Mslmanlar
Hristiyanla dndrmek fikrinden vazgemeyen Ignatius, orada kalmann
yollarn aramaya balam ve Fransiskenlerle istiare ederek onlardan ken
disine yardmc olmalarn istemitir (Philip Caraman, 46-49.) .

59
Ali sra GNGR

maya ve Hristiyan doktrini hakknda bilgi vermeye devam etmitir.


Barcelona'da bir mddet Latince rendikten sonra, felsefe tahsiline
arlk vermi ve bu amala Paris'e gitmitir. Montaigu ve Sainte
Barbe kolejlerinde, Aristo Fizii, Metafizik ve Ahlak zerine al
an Ignatius; edindii alt arkadayla birlikte, Mesih'e hizmet etmek
iin "sa'nn Arkadalar" diye bir birlik oluturmaya karar vermitir.
Ignatius'un "Ruhani Egzersizler" isimli yazlar da edebi adan muh
temelen burada ekillenmitir37 Ignatius'un gnmze kadar gelen
ve hala mevcut olan btn yazlar "Monumenta Historica Societatis
Jesu" (sa Cemaati' in Tarihi Kaynaklar) isimli 129 ciltlik seride ya
ynlanmtr. Bunun 27 ciltlik blm "Monumenta lgnatiana" adn
tayan bir seti oluturur. Bu blm, tarikatn kurucusunun yazla
rnn ana metinleri ile birlikte ilave aklamalar, dipnotlar ve dier
nemli kaynaklar iermektedir138
137 George E. Ganss, Ignatius ofloyola, 35-38.
1 38 Ignatius'un temel yazlarn belli bir sra iinde saymak gerekirse en nemlisi
olmas sebebiyle en bata "Spiritual Exercises" (Ruhani Altrmalar) isim
li eseri gelir. 1 522'de tamamlad bu yazs Ignatius'un hem kendi ruhani
tecrbelerini hem de kurduu tarikatn ruhaniyetini ifade eden en nemli
yazsdr. Ignatius kiiler zerinde en etkili ve geni nfuzu bu yazsi vas
tasyla salamtr. Yine o, tarikat birlikte kurduu ilk arkadalarn da bu
yazs vastasyla kazanm ve eitmitir. Birok insan bu ruhani altrmalar
uygulam ve ok etkilenmitir. Tarikata yeni alnan ve deneme dneminden
geen adaylar bu altrmalar 30 gn boyunca tam olarak tatbik etmilerdir.
Onlarn hayata ve manevi pratiklere bakn ekillendirmede ve eitimlerin
de bu yazlardan ve sunduu metoddan daha etkili bir vasta dnmenin
zor olduu ifade edilmektedir. Btn Cizvit papazlar, Cizvit renciler ve
yeler Ignatius zamanndan beri bu yazlar vastasyla misyoner hizmetlerini
yrtmlerdir. Spiritual Exercises'in gnmze kadar yaklak 4,500 defa
basksnn yapld tahmin edilmektedir. Ignatius'un kronolojik adan ikin
ci srada gelen yazlar, 1524'den sonra yazlm, halen 7,000 tanesi mevcut
olan ve 1 2 cilt halinde yaynlanan "Letters" (Mektuplar) isimli yazlardr. Bu
mektuplardan 1 73 tanesi 1 547'den nce yazlmtr. Mektuplarnn birou
nun da kaybolduu tahmin edilmektedir. 1 547'den sonra onun sekreteri olan
Juan de Polanco'nun mektuplar daha ak ve akc bir stille yazd sylen
mektedir. Ignatius'un bu mektuplar, onun gnlk hayata dair btn ilerin
de ve durumlarnda, kendi ruhani retilerini ve pratiklerini uyguladn
ortaya koymaktadr. nc srada, Ignatius'un "Spiritual Diary" ( 1544)

60 .
CZVTLER

Cizvit tarikatnn ekirdeini oluturan ilk arkada grubu,


15 Austos 1534Cle, MontmartreCleki Meryem Kilisesi'nde; fakirlik,
bekarlk ve bir an nce Kuds'e giderek Hristiyan olmayanlar dine

(Manevi Gnlk) isimli yazlar gelir. "Fakirlik zerine Dnceler" ady


la yazd, insann muhakemesi hakkndaki 3 sayfalk yaz ile "mistisizmin
ulvilii" zerinde duran yaklak 70 sayfalk "Spiritual Diary" (Manevi Gn
lk) isimli yazs birbirini tamamlar niteliktedir. Ignatius her iki yazy da
bizzat kendisi kaleme almtr. Bu yazlar, Ignatius'un Roma'da yaad yl
larda devaml halde yaad mistik tecrbeleri ve iinde bulunduu hissiyat
anlatr. Drdnc srada, Ignatius'un dnya grn, kurmu olduu dini
kurumun ruhuna, organizasyonuna ve idaresine uygulad ve bu kurumun
temel prensiplerini aklad "The Constitutions of the Society of Jesus"
( 1 546) (sa Cemaati'nin Anayasas) isimli yazsdr. "Constitutions" isimli bu
yaz, Ignatius'un daha nce yeni kuraca tarikatn resmi onayn Papa III.
Paul'den almak iin hazrlad "Be Blm'' (The Formula oflnstitue) isimli
yaznn detaylandrlm halidir. Papaln onaylad "Formula of Institute"
isimli yaz tarikatn temel tz olarak genel bakana ve onun toplad
danma kuruluna yetki vermektedir. Ignatius'un bakanlnda danma
kurulunun 'l\na Tzk" dorultusunda genilettii ve detaylandrd bu il
keler ve kurallar btn "Constitutions" olarak isimlendirilmitir. Danma
kurulu bu tz yazma iini 19 Nisan 1 54 1 'de genel bakan seilen Ignatius
ve onun yardmcs Jean Codure'a havale etmitir. Jean Codure'un ksa sre
sonra lmesi zerine bu ii tamamlamak Ignatius'a kalmtr. Ignatius bu
tzn yazmn eitli grler, deiiklikler ve ilavelerle birlikte tedricen
1 546 ylnda tamamlamtr. Daha nceki metne gre nisbeten ksalan bu
metin "General Examen'' olarak isimlendirilmitir. Bu dokman, adaylara
Cemaat'in tabiatn, amacn ve bu hedefe ulamann yollarn aklamay
amalamaktadr. "Constitutions" isimli dokmann resmen ilan edilmesi ve
uygulamaya konulmas iin bir genel kongrenin yaplmas ve onay alnmas
gerekmitir. Bu yzden son halini alncaya kadar zerinde b az deiiklikler
ve dzenlemeler yaplmtr. Ignatius'un bu dzenlemeleri Polanco ve Nadal'a
havale ettii ifade edilmektedir. Ignatius'un elindeki bu metin "Autograph''
olarak bilinmektedir. spanyolca aslndan Latince'ye evrilmi olan bu me
tin, Polanco'nun abalaryla 1558 ylnda yaplan ilk genel kongrede hukuki
geerliliini kazanmtr. Ignatius'un bu klasik metni hi deitirilmemitir.
Bununla birlikte 33. Genel Kongre'nin bu metin zerinde baz aklama ve
deiiklik kararlar ald belirtilmektedir. Beinci srada, Ignatius'un kendi
yazd fakat bitiremedii "Autobiography" ( 1553) isimli eseri gelmektedir.
Bu eser Ignatius'un Pamplona'dan itibaren Roma'da geirdii ilk yllara kadar
yani 1521-1538 tarihleri arasnda yaad 1 8 yln anlatmaktadr. Bu onun
son yazd kitap olmasna ramen, dier yazlarn iyi anlamaya yarayacak
bilgiler ihtiva etmesi sebebiyle nem kazand belirtilmektedir (George E.
Ganss, Ignatius of Loyola, 53-57) .

61
0 Ali sra GNGR

davet etme, eer bu mmkn olmazsa papann hizmetine girme


yemini etmitir. Bir yl sonra Venedik'te bulutuklarnda , Kuds'e
gitmenin imkanszln anlaynca papann hizmetine girmiler
dir139. 1537'de papaz olarak tayin edilen Ignatius, 1539'da tarikatn
kurallarnn ilk tasla olan "Formula of Insttute" kaleme almtr.
Daha sonra bu tasla onaylamas iin papaya sunmutur140. Cizvit
tarikatnn resmi kurulu onayn , 27 Eyll 1540 tarihli ve "Regimi
ni militantis Ecclesiae" isimli genelgeyle, Papa III. Paul vermitir141.
Tarikatn "Kurulu Kararlar", Ignatius'un hayatnn sonlarna ka
dar toplanp sraya konulmam ve ancak onun lmnden sonra,
1558'de toplanan Genel Kongre tarafndan kabul edmitir142.

Cizvitler, dier tarikat mensuplar gibi, tarikata; fakirlik, be


karlk ve itaat yeminiyle balanm insanlardr. Ancak onlar dier
lerinden ayran ve sekin klan zellik, kendilerini zel bir yeminle
yani "drdnc yemin"le papaln emrine adamalardr. Bu yemine
gre onlar, papaln emrinde, dnyann her yerine her an gitmeye

139 Thomas J. Campbell, 24-34.


140 Ignatius bu dokman arkada Kardinal Gasparo Contarini vastasyla 3
Eyll 1 539 tarihinde Papa III. Paul'e onaylamas iin sunar. Papa danman
laryla yapt iki aylk bir deerlendirmeden sonra sunulan tasla szl
olarak onaylar ve bu konuda resmi bir dokman hazrlanmasn emreder.
Taslakta sunulan teklifler papalk merkezi heyetince yaklak bir yl mza
kere edilir. Sonunda "Be Blm" zerinde sadece kk birka deiiklik
yaplarak Ignatius'a geri verilir. Papa III. Paul, gzden geirilmi olan bu ana
metne bir giri ve bir resmi onay yazs ilave ettirerek hazrlatt "Regimini
militantis Ecclesiae" isimli genelgeyle, " sa Cemaati"nin kuruluunu 27 Eyll
1 540 tarihinde resmen onaylamtr. Ignatius ve 10 arkadann oluturduu
birlik, bu tarihten itibaren Kilisenin resmi grevli rahiplerinden oluan dini
bir tarikat haline gelmitir. Ignatius 6 Nisan 1 54l'de arkadalar tarafndan
tarikatn genel bakan seilmitir. Ignatius bundan sonra 1 5 yl bu grevi
srdrmtr. Bu esnada arkada Polanco'nun yardlI/yla "Cemaat'in Ku
rulu Nizamnamesi" isimli almasn yava yava tamamlamtr. Tarikatn
kurallarn ve ruhaniyetini ifade eden bu kymetli dokman, Cizvitler iin
olaanst deere sahip bir miras olarak kabul edilmektedir (George E.
Ganss, Ignatius of Loyola, 45-46).
141 Thomas J . Campbell, 3 1 .
142 Herbert Thurston, "Jesuits': ERE, VII-VIII/502 .

62 .
CZVTLER

hazr elemanlar olarak yetitirilmektedir143 Bu yzden Cizvit tarika


tna giri artlar, kabul edileceklerin nitelikleri ve daha sonra uya
caklar kurallar, "Constitutions" (Nizamnameler) adyla bilinen ka
rarlarla detayl olarak belirlenmitir. Cizvitleri, dier cemaatlerden
farkl klan "drdnc yemin': onlarn itaat anlaylarn gndeme
getirmi ve tartlmasna sebep olmutur. Tarikatn kurallarnda da
ifade edildii zere Ignatius, yelerden mkemmel bir itaat bek
lemekte hatta bunun da tesinde, "corps d'elite" tabiriyle, "l gibi
itaat"e dayal sk bir eitimle donanml elit bir cemaat olmalarn
istemektedir144 Adaylarn dini bir tarikata kabul ediliinden nce bir
deneme dnemi geirmeleri, eski tarikatlarda mevcut olan bir usul
dr. Kesin yeminden nceki bu c :neme sresinin Cizvitlerde daha
ar ve daha uzun sre oluu dikkat ekmektedir. Cizvitlerde ikinci
bir deneme dnemi daha vardr145 Papazla atanma yann alt sn
r otuzdur. Ignatius'un, bu ekilde zel donanmla yetitirilmi mis
yoner bir cemaat oluturma istei, tarikatn eitime zel bir nem
vermesini gerektirmitir. Bu yzden Cizvit tarikat; elemanlarnn
eitim amalarn, bu eitimin muhteva ve metodlarn ve nihayet
vastalarn en ince ayrntlarna kadar planlayarak uygulayan bir ce
maat olarak mehur olmutur. 16. ve 17. yzyllarda nce Avrupa'da,
daha sonraki dnemlerde de btn dnyada hret yapan "Cizvit
Kolejleri" bu eitim sisteminin eseridir116

Cizvit tarikatnn idari ve hiyerarik yaps incelendiinde,


Papaya balanm olan "En Yksek Otorite"nin, yetkisini "Genel
Kongre"den ald grlmektedir. En yksek otorite ise topyekn ida
ri yapya aittir. Bu idari yapy; bata Genel Bakan, yardmc bakan,
dier yardmclar, tara sorumlular, mahalli bir kongre tarafndan

143 John W. O'Malley, The First Jesuits, London 1 993, 347.


1 44 Rene Flp-Miller, The Power and Secret of the Jesuits, Trans, F. S. Flint-D.F.
Tait, New York 1 930, 1 9.
145 John W. O'Malley, The First Jesuits, 346.
146 Bkz. Michael Foss, The Founding of the Jesuits, New York 1 969, 1 62 - 1 83 .

63 .
Ali sra GNGR

seilmi blge idarecisi ye onun tarafndan seilmi iki semen ve


yardmc idareci ile grevden bamsz vekiller oluturur. Toplantlar
dzenli aralklarla yaplr. Bir Genel Kongre, Genel Bakan' semek
ve ciddi problemleri mzakere etmek iin olmak zere iki sebeple
toplanabilir. Bu gibi toplantlar, 1558 ile 1965 yllar arasnda, 25'i
genel bakan seimi ve 6's ciddi problemleri ele almak iin toplam
31 defa gerekletirilmitir147 Bundan sonra; 1974-75'de 32. Genel
Kongre, 1983'de 33. Genel Kongre ve 1995Cle de 34. ve son Genel
Kongre yaplmtr.

Gn getike merkezilemi olan idari yapnn en st nok


tasnda "Genel Bakan" bulunur. Genel Kongre, bir genel bakan
mr boyu yetkiyle seer ve ancak ar bir sutan dolay grevden
uzaklatrr. Genel bakann yetkileri olduka genitir ve kararlarda
tanmlanmtr148 yelerin tarikata kabul ve tarikattan karlmas
ile btn tarikat ilgilendiren nihai kararlar onaylama yetkisi genel
bakana aittir. darecilerin grev srelerine snrlama getirilmemi
tir, fakat genel uygulama ortalama 6 yldr. Dnyann her tarafnda
icra edilen Cizvit faaliyetlerinden haberdar olmak iin mutad olarak
yaplan btn resmi yazmalar genel bakanda toplanr. Genel ba
kann ikamet yeri, idare heyetiyle birlikte, Roma'da bulunan "Borgo
Santo Spirito"dur. Tarikat idari adan blgelere ayrlm durum
dadr. Her blgenin banda sorumlu bir bakan vardr. Blgedeki
yardmc gruplarn her biri bir asistanla temsil edilmektedir. Genel
kongre tarafndan seilmi olan bu asistan, genel bakanla birlikte
Roma'da ikamet etmekte ve ona danmanlk yapmaktadr149

147 J. F. Broderick, "Jesuits", NCE, 7/898.


148 John W. Padberg (Ed.), Documents of the 3 1st and 32nd General Congre
gations of the Society of Jesus (Documents of 3 1 and 32. GC), (An English
Translation of the Official Latin Texts of the General Congregations and of
the Accompanying Papal Documents). The lnstitute of Jesuit Sources, Saint
Louis 1 977, 269.
149 J. F. Broderick, "Jesuits': NCE, 7/898.

64 .
CZVTLER

Cizvit tarikatnn tabiat icab, daha nceki dini tarikatlardan


rnek ald birok husus vardr. Bununla birlikte bu tarikat dierle
rinden ayran, kendine has birtakm zellikler mevcuttur150 Bunlar;
otoritenin ileri derecede merkezilemesi, tarikat bakannn grevde
kalabilme hakk, tarikata giri usulyle ilgili olarak ilk ve son dene
me dneminin bulunmas, yelerin derece derece deimesi, maddi
kazanlarn yasaklanmas, ilahileri topluca syleme yerine zel sy
leme, herkesi ykml tutacak dzenli kefaret veya oru uygula
malarnn olmamas, dierlerinden ayr bir dini elbise giymemek ve
kadnlarn tarikata alnmamas gibi hususlar olarak sayabiliriz. Buna
ilaveten Cizvitlerin kendine has itaat anlay ve eitim sistemleri ile
misyoner karakteri ve ruhaniyet anlaylar zellikle zikredilmesi ge
reken hususiyetlerdir151

Cizvitlerin bata teoloji olmak zere tarih, felsefe ve sanat ala


nnda yaptklar almalar, onlara dnya apnda bir hret kazan
drmtr. Cizvitler ilahiyat alannda, "Tomizm"e152 balanmlardr153
Skolastik yaklamdan farkl olarak onlar, teoriye, pozitif teolojiye ve
sapkn fikirleri rtmeye daha fazla ynelmilerdir. Cizvitlerin 1 6.
yzylda Protestanlarla ve daha sonra Jansenistlerle yaptklar fikri
mcadelelere ilaveten, Dominikenlerle ve dier Katolik ilahiyatlar
la; ilahi inayet, hr irade ve kader gibi mehur konularda yaptklar

1 50 Cizvit tarikatnn zellikle II. Vatikan Konsili'nden sonra, idari sisteminden


dier btn alanlarna kadar yapm olduu deiiklikleri ve gnmze uy
gun hale gelme amacyla yapt dzenleme kararlarn; 3 1 ., 32., 33. ve 34.
Genel Kongre kararlarnda grmek mmkndr.
151 J. F. Broderick, "Jesuits': NCE, 7/900.
152 "Tomizm'', tannm Dominiken ilahiyat Thonas Aquinas'n ( 1 225-74)
felsefi ve teolojik retisini ifade eden bir terimdir. Bu reti, Dominiken
Aziz Albert ( 1200-80) tarafndan zenginletirilmitir. Aquinas, Aziz Anselm
( 1 033- 1 109) zamanndan beri toplanm olan grleri sistemli hale getirmi
ve iman ile akl arasnda bir sentez ortaya karmtr. Her ne kadar tamam
lanmam olsa da, onun "Summa Theologiae" isimli eseri, Ortaa teolojisi
nin en byk baars olarak kabul edilmektedir (Gerald O'Collins-Edward
G. Farrugia, A Concise Dictionary of Theology, 243).
1 53 John W. O'Malley, The First Jesuits, 247.

65 .
Ali sra GNGR

tartmalar dikkat ekmektedir. Jansenistler, insann iyiyi yapmaya


gc olmadn, kurtuluun ancak inayet ve takdirle mmkn ola
bileceini savunan Aziz Augustin'in doktrinini benimserken; Cizvit
ler, insann iyiyi ve Tanr'nn inayetini kabul veya reddetme gcne
sahip olduunu ileri srmlerdir154

Cizvitler, 16. yzylda "ahlak teolojisi"nin ayr bir disiplin


haline gelmesinde de nc olmulardr. Hemen hemen btn Ciz
vitler, Kilise'd e hala tartlan "Probabilizm"55 fikrini desteklemiler
ve Jansenistler56 tarafndan kaygszlkla sulanmlardr57 Blaise
Pascal'n, Cizvitleri kaygsz olmakla sulayan "Provincial Letters"
isimli yazs olduka mehurdur58 Cizvitlerin tarih alanndaki a
lmalar; Kilise tarihi, Kilise Babalar, konsiller ve hagiyografk159
kaynaklar zerinde younlamtr. Bu tr almalarn iinde ''.Acta

1 54 Dale Van Kley, The Jansenists and the Expulsion of the Jesuits from France,
London 1 975, 6-14.
1 55 Probabilizm, bir davrann caiz olup olmad pheliyse, kart gr daha
muhtemel olsa bile zgrlk lehine olan muhtemel gr izlemenin yasal
olduunu savunan ahlak ilahiyat sistemidir. 16. yzylda ispanya'da gelien
bu sistem, zellikle Dominikanlar ve Cizvitlerce benimsenmitir (inasi
Gndz, Din ve nan Szl, 3 1 1 .).
1 56 Jansenizm: Hristiyan geleneinde heretik bir akmdr. C. O. Jansen'in ( 1 585-
1 638) ''Augustinus" isimli eserinden alnan be neride zetlenebilen bir
dnce akmdr. Bu akm, insanlarn ya doal ya da doast bir determi
nizmin kurbanlar olduklarn savunur ve Tanr'nn zel bir ltfu olmakszn,
onun emirlerini yapmann insan iin imkansz olduuna inanr. Bu teolojik
pesimizm, hareketin ahlaki katl ve sertlii ile ifade edilmeye allm
tr. lk dnem Jansenistler, Jansen'in arkada Saint-Cyran'n rencileriydi
Onun lmnden sonra 1 643'de Antoine Arnold baa gemitir. 1 653'de ise
Papa, X. Innocent, bu hareketi sapk ilan etmitir (inasi Gndz, Din ve
nan Szl, 203).
1 57 Bkz. Rene Flp-Miller, 1 85- 1 89.
1 58 Rene Flp-Miller, 1 53- 1 54.
1 59 "Hagiograf': Hristiyan geleneinde azizlerin hayatyla ilgili metinlere ve
rilen addr. Azi1Jerin hayatlar, kssalar ve aziz kltleriyle ilgili l iteratr ise
"Hagioloji" diye isimlendirilir. "Hagiographa': Eski Ahit'in kanonik metin
lerinden nc blme, yani Torah ve Nebiim dnda kalan tm kitaplara
(Ketubim) verilen ortak addr. (inasi Gndz, Din ve nan Szl, 1 53) .

66
CZVTLER

Sanctorum"160 zellikle dikkat ekmektedir. Bollandist denilen bir


grup Belikal Cizvit tarafndan hazrlanan 67 ciltlik bu koleksiyon,
hagiyografik kaynak ve dokmanlarn eletirel yorumlarla birlikte
yaynlanm halidir.

Cizvitler felsefe alannda da baarl almalar yapmlardr.


Onlarn en ok deer verdii filozof Aristo'dur. Cizvit Suarez bu alan
da hret kazanmtr. Cizvitlerin baarl almalarla dikkat ektii
dier alanlar, pozitif bilimler olarak isimlendirilen matematik, fizik
ve astronomidir161

Cizvit tarikatnn kurulu kararlar ve "Kilise'nin Militanlar"


tabirini kullanan papalk genelgesi, Cizvit tarikatnn misyoner bir
karaktere sahip olduunu ilan etmitir162 Bu erevede, verilen her
grevi yerine getirmek iin kendilerini papaln emrine adayan Ciz
vitler, dnyann hemen hemen her yerinde misyon faaliyetlerini icra
etmi ve etmektedir. Tarikatn kuruluundan itibaren stlendii mis
yoner faaliyetler, temel olarak iki ana ksma ayrlmaktadr. Bunlar
dan birisi, Protestan hareketin etkisiyle Kilise'de meydana gelen kri
zi gidermek amacyla, Avrupa'da Katolik Kilisesi'ne gveni sarslan
Hristiyanlar tekrar geriye dndrme amal almalardr. Dieri
ise, dnyann hemen her yerinde bulunan "putperestleri" (Pagan) 163

1 60 "Acta Sanctorum" isimli koleksiyonu ilk hazrlamaya balayan kii, Belikal


Cizvit RosweydeC!ir. Btn azizlerin hayatn ele alan bir eser oluturmay
amalayan Roswcyde'nin almalar, eserin 1 643'de yaynlanan ilk cildi ile
meyve vermitir. Rosweydc'nin lm zerine almalar onun halefi Bol
land tarafndan devam ettirilmitir. Kendilerine "Bollandist" denilen Beli
kal Cizvit grubun ad da buradan gelmektedir (Christopher Hollis, A His
tory of the Jesuits, 1 27).
161 J . F. Broderick, "Jesuits'; NCE, 7/902.
1 62 Michael Foss, The Founding of the Jesuits, 293.
1 63 "Pagan" 4. yzyldan itibaren Hristiyanlarca Hristiyanl kabul etmeyen
kyller iin kullanlmaya balanm bir kavramdr. Bu kavram sonradan
Hristiyanl kabul etmeyen herkes iin ktleyici bir terim olarak kullanl
mtr. Gnmzde Pagan terimi, Bat dillerinde yazlan kitaplarda Hristi
yanlk d dinler kadar, yaygn olarak bilinen dinlere bal olmayanlar iin
de kullanlmaktadr (inasi Gndz, Din ve nan Szl, 298); 1 1 . Vatikan

67
Ali sra GNGR

Hristiyanlatrma faaliyetleridir. Bu amala Ignatius, tarikatn ku


rulduu aylarda, en yetenekli mridi Francis Xavier ile arkadan
Dou'ya gndermitir164. Daha sonra misyon alanlar Afrika, Asya ve
Amerika'y iine alacak kadar geniletilmitir. Keifler dnemi olan
1 5. ve 16. yzyllarda, denizar lkelerin byk bir ksmnn, Kato
lik spanya, Portekiz ve Fransa tarafndan ele geirilmesi sonucunda,
putperestleri Hristiyanla dndrme abalar hz kazanm ve bu
nun iin byk harcamalar yaplmtr. Cizvit cemaati bu harekete
daha sonraki dnemlerde ortak olmutur. Bununla birlikte cemaat,
kuruluunun hemen ilk yllarnda, bu alanda kendinden nce bu ie
girien Fransiskenler, Dominikenler ve Agustinyenler'e katlmlar
ve zamanla btn dierlerini misyon eleman ve alan bakmndan
geride brakmlardr165.

Cemaatin yaps ve iskeleti, otoritenin merkezilii ve eleman


larnn hareketlilii, Cizvitlere, misyoner faaliyetler alannda etkili
olma imkan salamtr. Avrupa'nn eitli lkelerinden gelen mu
halefetin yannda seyahat, iklim ve dil glkleri gibi nemli fak
trler Cizvitl eri yldrmamtr. Cizvitler, dnyann eitli yerlerinde,
mahalli leheleri kullanarak ve kendi yorumlarn mahalli kltr ve
geleneklere uydurarak, gnmzde uyguladklar "inkltrasyon''
ve benzeri metodlarn ilk ekillerini daha o dnemlerde denemiler
dir166. Bu alanda belli oranda sonu almlardr. in'deki faaliyetl eri
srasnda eitimli ve nfuz sahibi inlileri kendilerine ekerek, avam

Konsili, "Pagan" terimini kullanmaktan uzak durarak, daha ziyade "gentes"


yani "Hristiyanlatrlmas gereken milletler" terimini kullanmtr (Gerard
O'Collins-Edward G. Farrugia, 1 68). Hristiyan misyonu tarihinde "Putpe
rest" tabiri Kilise'nin dnda kalan btn insanlar iin kullanlmtr. Bir ba
ka ifadeyle Hristiyan olmayan btn dier din mensuplar da bu kavrama
dahil edilerek Hristiyanlatrma misyonunun hedefi haline getirilmitir.
1 64 Bkz. Andrew C. Ross. A Vision Betrayed (The Jesuits in Japan and China
1 542- 1 742). Edinburg University Press, Edinburg 1 994, 1 3- 3 1 .
1 65 J. F. Broderick, "Jesuits': NCE, 7/904.
1 66 Aylward Shorter, Toward A Theology oflnculturation, New York 1 995, 1 57-
1 58.

68
CZVTLER

arasnda kitle halinde din deitirmeyi kolaylatracak yollar dene


milerdir. Cizvitler; mahalli dili litrjide, in ilahiyat terimlerini H
ristiyan inancn anlatmada kullanmlardr. Papalk, eski, kutsal sa
ylan deerleri, atalar ve bilge Konfys' taziz eden uygulamalar
kullanarak, Hristiyan ilahiyat kavramlarn yerel kltre uygun hale
getirme konusunda geici izin vermitir. Fakat bu uygulamalar, di
er baz Hristiyan dini tarikatlarna mensup misyonerlerce ve Roma
merkez heyetinde bulunan baz evrelerce bir "bozulma" olarak ni
telendirilmi ve sonuta merkezden bu tr uygulamalara yasakla
ma gelmitir. Ancak papalk daha sonra, 1938'de, Cizvitlerin hakl,
daha nceki genelgenin haksz olduunu ilan etmitir167 Cizvitlerin
Paraguay'da oluturduklar ve kendilerinin ynettii bamsz nite
ler de ayr bir tartma konusu olmutur. Benzer problemler Portekiz
ve spanya'da da yaanmtr. Bu nedenle nce Portekiz, daha sonra
spanya, bu devletiklere son vermitir168

Cizvitler; Anadolu'ya, Yakn Dou'ya, ran'a, Tibet'e, Seylan'a,


Burmaya, Malay yarmadasna, Siyam'a ve Dou Hindistan adalarna
kadar girmiler, ancak esas faaliyetlerini Hindistan, in, Japonya ve
Filipinler'de younlatrmlardr. Uzak Dou'ya ilk ulaan usta mis
yoner Francis Xavier olmutur. Pavlus'tan bu tarafa en byk misyo
nerlerden biri olarak kabul edilen Xavier, Papa XI. Pius tarafndan
btn misyoner faaliyetlerin patronu olarak grevlendirilmitir169

Cizvit tarikatnn dnya apnda gsterdii bu dikkat ekici


faaliyetler, ona byk prestij kazandrmtr. Bununla birlikte mis
yon faaliyetleri srasnda uyguladklar yntemler, riteller zerin
deki ihtilaflar ve zellikle teolojik uyumazlklar, Katolik Kilisesi'nin
bnyesinde bulunan dier etkili evreleri rahatsz etmi ve onlar
harekete geirmitir. Monarik mutlakiyeti ynetim taraftarlarnn

1 67 J. F. Broderick, "Jesuits': NCE, 7/904.


1 68 Christopher Hollis, 80-83.
1 69 J. F. Broderick, "Jesuits': NCE, 7/904.

69 .
Ali sra GNGR

desteini alan bu evreler, Cizvitleri en azndan yavalatmak iste


miler ve tarikatn kmesi iin alnan sert tavrlara alet olmulardr.
Bata Gallikanizm170 taraftarlarnn fkesini eken Cizvitler, daha
sonra Jansenizm taraftarlarnn dmanlklarna muhatap olmular
dr. Jansenistler, Voltaire, Rousseau ve Farmas nluk taraftarlar gibi
rasyonalist fikirlere dkn olan etkili filozoflarn ve yazarlarn des
teini alarak Cizvitlere kar dmanca tavrlarn her frsatta gs
termilerdir171. Cizvitler aleyhine yaplan btn dier kampanyalar
sonu vermi ve 1 8. yzyln ortalarndan itibaren hem Kilise'de hem
de Avrupa'd aki siyasi evrelerde, bu tarikatn ortadan kaldrlmas
dncesi makul karlanmaya balanmtr172

Cizvitlerin, 1759 ile 1 768 yllar arasnda, Latin lkeleri ve


onlarn smrgelerinden srgn edilmeleri, bu tarikat tam olarak
sindirme plannn ilk safhasn oluturmutur. Bata Portekiz, 1 759
tarihinde yaynlad bir krallk kararyla Cizvitlerin mallarna el koy
mu ve cemaati lke dna karmtr. Daha sonra Fransa, 1 764'de,
Gallikanizm ve Jansenizm'in etkisiyle, bu cemaati lkeden srgn et
mitir. spanya ise, 1 767'de tarikatn mallarna el koyarak srgn ka
rar almtr. spanyada ynetime hakim olan Bourbonlar, tarikatn
peini brakmayarak, onun tam anlamyla resmen yakalanmas ko
nusunda Roma'ya bask yapmtr. Papa XIII. Clement ( 1 758-69), bu
basklara direnmi ve Cizvitleri savunmutur. Fakat daha sonra onun
lmn mteakiben yerine papa seilen XIV. Clement, karar bir
mddet ertelemesine ramen, 2 1 Temmuz 1 773 tarihinde yaynla-

170 Gallikanizm, Hristiyanlkta (zellikle Fransa'da) Roma Katolikliinden ve


papann otoritesinden az ya da ok bamsz olmay hedefleyen doktrinlere
verilen ortak addr. 14. ve 15. yzyllarda Fransz kilisesinin papalkla iliki,
sinde zel bir statye sahip olmamas meselesi nemli bir tartma konusu
olmutur. Son olarak I. Vatikan Konsili'nde papann yanlmazl tanm,
Gallikanizmin Roma Katolikliine uygun olmadn ortaya koymutur (i
nasi Gndz, Din ve nan Szl, 1 36).
171 Bkz. Dale Van Kley, 37-47.
1 72 J. F. Broderick, "Jesuits", NCE, 7/906 .

70 .
CZVTLER

d "Dominus ac Redemptor" isimli genelgeyle tarikat yasaklam


tr173. Cizvitler, Katolik Kilisesi'nin misyoner faaliyetlerini de olumsuz
ynde etkileyen bu karar, bir "lm karar" olarak deerlendirmitir.
Cemaat bundan sonraki faaliyetlerini gizlice eitli isimler altnda
yrtmek zorunda kalmtr. Tarikata yaplan basklar, onu tama
men sindirememitir. Polonya'nn 1 772'de blnmesi, Cizvitler iin
bir ans olmu ve Polonya'da yaayan 201 Cizvit Rus mparatoriesi
il. Catherine'nin hkmdarlna girmitir. il. Catherine, Cizvitlerin
eitim faaliyetlerini takdir eden birisi olarak, onlar okullarn geli
tirilmesinde kullanmak amacyla kendi hakimiyetindeki yerlerde ya
amalarna izin vermitir174. Cizvitler, bu lkede, kanunlara uymak
kaydyla varlklarn srdrmlerdir. Papa VI. Pius, daha sonra Vll.
Pius'un onay ile tarikata yeni elemanlar kazandrmlardr. Prusya'da
il. Frederick'in 1 780 ylna kadar sindirme talimatn tam olarak uy
gulamamas da Cizvitlere imkan tanmtr. Bunda Frederick'in siyasi
grlerinin etkisi vardr. O, nce Protestanl empoze etmektense,
Prusyay mmkn olduu kadar glendirmek istemitir. Kendi l
kelerinde yaayan Katoliklerin dinlerini istedikleri gibi yaamalar
na hogryle bakmtr175. Papa VII. Pius'un 1 8 14 ylnda Avrupa
ve Amerika'daki Cizvitlerin Rusya'daki Cizvitlerle birlemesine izin
vermesiyle daha olumlu bir hava olumutur. Napolyon'un dmesi
siyasi havay da uygun hale getirince, Papa Vll. Pius, 7 Austos 1 8 14
tarihinde yaynlad "Sollicitudo omnium ecclesiarum" isimli genel
geyle, tarikat yasaklayan karar hkmsz klmtr. Bylece tarikat
eski haline geri dnmtr176.

Tarikatn serbest braklmasndan sonraki faaliyetleri; eitim,


bilim ve misyoner faaliyetler alannda byk bir gelime gstermi,
mensuplarnn says da hzla artmtr. 1 8 1 4'de alt yz olan bu say,

1 73 Thomas J. Campbell, The Jesuits, 552-554.


1 74 Christopher Hollis, 1 69.
1 75 Christopher Hollis, 1 67.
176 Thomas J. Campbell, The Jesuits, 694-695.

71
Ali sra GNGR

1 850e drt bin alt yze, 1 900'd e on be bin yetmi e ve 1 964'de


otuz be bin dokuz yz altm sekize ulamtr177

Cizvit tarikatnn papalk genelgesiyle serbest braklmas,


Avrupa'nn zellikle Latin karakterli lkeleri ve Amerika'da, sk sk
baskya maruz kalmasn engellememitir. Bu lkelerde hakim olan
liberal ve ruhbanlk kart ynetimler, bir ok defa cemaatin mal
larna el koymu ve cemaat yelerini srgn etmitir. 1 9. yzyl bo
yunca Cizvitler, Fransa'dan defa, spanyadan be defa ve talya'dan
birka defa snr d edilmitir. Cizvitlere, yasakl dnemde yar
dm eden Rusya 1 820'de onlar dar atmtr. Cizvitler, svire'den
1 847'de, Avusturya'dan 1 848'de ve Almanya'd an 1 872- 1 9 1 7 aras yl
larda srgn edilmilerdir. Cizvitlerin bu ekilde basklara ve sr
gnlere maruz kalmasnn ardndaki gerek sebepler aratrmalara
konu olmutur. Bu sebeplerin arasnda tarihi gereklere en uygun
olan, Cizvitlerin kendi etki ve nfuz gcn kullanarak siyasi ile
re bulamalardr. Bundan rahatsz olan liberal ynetimler, onlarn
Roma merkezci faaliyetlerinden de huzursuzluk duyarak, cemaate
kar sert tavr almlardr1n.

Cizvitlerin Amerika'daki faaliyetlerinin geliimi, dier lke


lere gre daha byk olmutur. Tarikatn ana alma alanlar ei
tim ve misyoner faaliyetler olarak devam etmitir179 Bilhassa eitim
ve bilimsel almalar alanndaki ilerleme, kendisini, okullama ve
niversite baznda somut olarak gstermitir. Cizvitlerin Amerika'da
kard periyodikler, onlarn bilimsel yayn alanndaki baarlarn
da ortaya koymaktadr. Bunlar arasnda zellikle, 1 960'l yllardan
beri kmakta olan Theological Studies, Theology Digest, New Tes
tament Abstracts, Modern Schoolman, Manuscripta, Mid-America,

177 J. F. Broderick, NCE, 7/907.


178 Eric M c D ermott, "Jesuits", The Encyclopedia Americana (EA), USA 1 957,
Cilt: l6, 39.
179 J. F. Broderick, "Jesuits'; ER, 8/1 5.

72 .
CZVTLER

Thought, Classical Bulletin, Catholic Mind ve haftalk fikir dergisi


America'y zikretmemiz gerekir180

Dominikenler ve Fransiskenler gibi Cizvit cemaati de, il. Va


tikan Konsili'nin davetine uyarak kendini yenileme ve kaynaklar
n yeniden deerlendirme gayreti iine girmitir. Bununla birlikte,
Konsil'in Katolik Kilisesi'nde meydana getirdii alkant, bu cemaati
de etkilemi ve toplam ye saysnda gzle grlr bir d yaan
mtr. a tehdit eden problemlere zm bulma gayretleri, 1 965-
66 yllarnda yaplan 3 1 . Genel Kongre'nin temel ilgi alan olmutur.
1 974-75 yllarnda yaplan 32. Genel Kongre, tekilatn idari ileyi
inde baz deiiklikler yaplmas iin kararlar almtr. Bu kararla
rn arlk merkezi; cemaat yelerinin hayat ve eitimi ile hizmet
alanlar seileri konularnda younlamtr. Ateizme kar abalar,
kmenizm, ruhban snf dndaki halkla daha yakn ilikiler, sos
yal havarilik, kitle iletiim vastalarnn kullanm, inanca hizmet ve
adaleti salama gibi konular, daha sonra toplanan kongrelerin dier
nemli konular olmutur181

B) CZVT CEMAATNN ORGANZASYONU

Cizvit cemaati, dini bir cemaat olmakla birlikte, tekilatlanma


ekli bakmndan kendine has bir sisteme sahiptir. Bu nedenle, Ciz
vitlerin organizasyonu zerinde durmak gerekmektedir. Cemaatin
tekilatlanma biiminin kendine has zellii, idari yap ve yelerin
kabul edili usulleri zerinde ortaya kmaktadr.

1 80 J. F. Broderick, "Jesuits'; NCE, 7/909.


181 J. F. Broderick, "Jesuits'; ER, 8/1 5. Ayrca Bkz. "Documents of 3 1 . and 32.
GC:'.

73
Ali sra GNGR

a) Cemaatin dari ve Hiyerarik Yaps

Cizvit tarikatnn hiyerarik yapsnn en yukarsnda en b


yk otoriteye sahip kurum olan "Genel Kongre" (General Congre
gation) bulunmaktadr. dari yapnn en st ksmnda da yetkisini
ve otoritesini genel kongreden alan "Genel Bakan" (general) bulun
maktadr. Genel Bakan'dan sonra gelen yetki ve sorumluluk sras
yledir: Genel Bakan vekili (Vicar-General), Temsilci Yardmclar
(Assistans), Tara Sorumlular (Provincials), Rektrler (Rectors) ve
Ev Sorumlular.

Genel Kongre, Papa'ya bal olan tekilatn Papadan sonra


en yetkili kurumudur. Genel kongre sebeple toplanabilmektedir.
Bunlar; tarikatn kurulu tznde deiiklik yapmak, ok nemli
problemler hasl olduunda bunlar zmek ve genel bakann l
mesi durumunda yerine yeni bir genel bakan semek gibi nedenler
dir182. Genel kongrenin toplanmas Genel Bakann daveti zerine
olur ve bunun iin bir hazrlk dnemi gerekmektedir183

Bir genel kongre toplanaca zaman nce Papaan izin aln


mas gerekmektedir. Gerekli izin alndktan sonra ancak hazrlklara
balanabilmektedir. Bu durumda Genel Bakan veya Genel Bakan
Vekili, en ksa zamanda uzmanlar Roma'ya armakla mkelleftir.
Bunlar kongrede ele alnmas, tartlmas gereken konular ve bu ko
nudaki nerileri (postulata) hazrlamak iin bir komite oluturmak
ve bunu blge seviyesinde yaplan temsilci seimlerinin hemen ar
dndan gerekletirmek zorundadr184. Teklifler tekilatn eitli bl
gelerindeki sorumlular, misyon blgelerindeki temsilciler ve cema
atin yardmc tara sorumlular tarafndan yaplmaktadr. Roma'd a

1 82 George E. Ganss, Saint Ignatius of Loyola The Constitutions of the Society of


Jesus, The Institute of Jesuit Sources, St. Louis 1970, 67 (The Constitutions,
n.3).
183 Documents of 3 1 and 32. GC, 26 1 .
1 84 Documents of 31 and 32. GC, 503 .

74
CZVTLER

bulunan Genel Bakan ve kurmaylar btn teklifleri deerlendir


mek durumundadr185.

Genel Bakan: yetki, otorite ve sorumluluk asndan, genel


kongre tarafndan seilmi olmann verdii g ile icrann en st
noktasnda bulunmaktadr. Bata "Constitutions" isimli kurulu t
znde ve daha sonra yaplan genel kongrelerde alnan kararlar
da ifade edildiine gre bir "Genel bakan': snrl bir sre iin veya
mr boyu sreyle olmak zere iki ekilde seilebilmekte ve grev
sresi belli bir zamanla snrlanmamaktadr. Bununla birlikte genel
bakann idari tecrbe ve uygulamalar, cemaat yeleri hakkndaki
bilgisi ve onlar nazarndaki prestiji gibi faktrler; grevi iyi bir ekil
de yerine getirmesinde yardmc olacandan mr boyu sreyle se
ilmesinde fayda grlm ve karara balanmtr. Buna gre seilen
genel bakann grevi; Cemaat'in topyekn bnyesini idare etmek,
korumak ve gelitirmektir186.

Genel Bakan'n asl grevi btn cemaati idare etmek olduu


iin, ilerin yrtlmesinde baz yardmclara ihtiya duyulmakta
dr. Bu yardmclar: asl yardmclar ve danmanlardan olumak
tadr. Asl yardmclardan biri; genel bakann en yakn yardmcs,
gvendii kii, sanki eli-aya ve gz-kula durumundadr. Her
trl iliki, yazma ve faaliyetlerde bu bayardmcs ona yardm et
mektedir187. Drt kiiden oluan asl y:-rdmclar nemli konularda
genel bakann istiare etmesi gereken kiilerdir, fakat son karar on
lar dinledikten sonra daima genel bakana aittir188

Genel Bakan, blgelere "Mfetti" (Visitor) gnderme yet


kisine sahiptir. Genel Bakan ldnde, Mfetti'in grevi, Genel
Bakan Yardmclar ile istiaresinden sonra veya yeni Genel Bakan

185 Documents of 31 and 32. GC, 261 -262.


1 86 The Consititutions, n.71 9.
1 87 The Consititutions, n.800.
1 88 The Consititutions, n.805.

75
Ali sra GNGR

baka bir karar verinceye kadar Genel Bakan Vekili olarak devam
eder189

zetle ifade etmek gerekirse, Genel Bakan; Cemaat'in btn


idari ve dier ilerinden, alt birimlerin sorumluluk ve grev alanlarnn
belirlenmesinden, eitim kurumlarnn kurulmas ve kapatlmasndan,
grevlilerin yetkilerinin snrlanmasndan ve kaldrlmasndan sorum
ludur. O, bu konuda tek yetkilidir. Genel Bakan' lm ve kendi istei
dnda sadece Papa ve Genel Kongre grevinden alabilir. Grevden
alnabilmesi iin de ok ciddi bir hata ilemi olmas gerekir.

Tara sorumlular cemaatin menfaatleri iin, en iyi idare ek


lini icra etmek zorundadr. Bununla birlikte bir kural olarak onlar bu
grevi, son derece acil bir konu olmadka Genel Bakan'n yardm
clar ile birlikte yrtmek durumundadr190.

Tara sorumlularnn Cemaat'in idaresindeki yetkileri "genel


bakan" ile sk mnasebet halinde olmalarn gerekli klmaktadr.
Genel Bakan'n blge sorumlularnn gerek kanaatini iyi bilmele
ri, Cemaat'in hedefleri ve yce menfaatleri iin nem arzetmektedir.
Bu itibarla yukardaki otoritenin tara sorumlularna kolayca nfuz
edebilmesi iin yakn iletiim kurulmas zorunlu grlmtr191

Cizvit tarikatnn idari sisteminde "Evler"in ve "Ev


Sorumlular"nn nemli bir yeri ve fonksiyonu vardr. Bu yzden
"ev meclisleri"nin dzenlenmesinde ve bu meclislere seilecek yeler
konusunda Cemaat mensuplarnn etkili bir rol almas tavsiye edil
mektedir192.

189 Documents of3 1 . and 32. GC. 277.


1 90 The Constitutions, n. 669.
191 Documents of 3 1 . and 3 2 . GC. 280.
1 92 Documents of 3 1 . and 32. GC. 28 1 .

76
CZVTLER

b) Cizvit Cemaatine yelik Usulleri

Dier dini tarikatlarda olduu gibi Cizvit tarikatnda da ce


maate ye kabul etme, gerektiinde cemaatten ye karma, yelerin
hizmetleri ve eitimi konular baz kurallara balanmtr. Bu ku
rallar; "Kurulu Tz"nde (Constitutions) ayrntlaryla bulmak
mmkndr. Bununla birlikte bu konudaki temel kurallarn ve l
lerin, yaanan tecrbeler nda zamanla daha detayl hale geldii
grlmektedir. Bu konuda yaplan eitli dzenlemeler, cemaat tara
fndan gerekletirilen "Genel Kongreler"de karar altna alnmtr.

Her eyden nce cemaate kabul edilecek kimseler konusunda


tek yetki ve otoritenin Genel Bakan'a ait olduunu ifade etmemiz
gerekir193 Cemaate girmek isteyen bir kiinin ilgili yere mracaat
n yapmasndan sonra bu kiinin durumu ve zellikleri hakkndaki
soruturmann ok ciddi yaplmas194, Cizvitlerin bu konuda ne ka
dar hassas olduunu gstermektedir. Cemaate kabul edilecek kiinin
seimi esnasnda onun Cizvit cemaatinin amac, hedefleri, hizmet
anlay, hassasiyetleri ve arad niteliklere uygun olup olmad ko
nusundaki titizlii dikkat ekmektedir195

Cemaate girmek isteyen adaylardan istenen artlardan birin


cisi, adaylarn salam bir doktrin bilgisine, bu doktrini elde edecek
kabiliyete, gerekli zihni nitelie, saduyuya ve iyi karar verebilme
zelliklerine sahip olmasdr196 kincisi, bu adayn renme kabili
yetine, rendiini de salkl bir ekilde aklda tutabilmesi iin iyi
bir hafzaya sahip olmas gerekir197 ncs, bu aday, yklendii
nemli hizmete uygun olarak, manevi mkemmellik, uysallk, sada
kat ve irade gibi zellikleri haiz olmaldr198

1 93 The Constitutions, n. 1 38.


1 94 The Constitutions, n. 1 39.
195 The Constitutions, n. 140- 146.
1 96 The Constitutions, n. 1 54.
1 97 The Constitutions, n. 1 55.
198 The Constitutions, n. 1 56.

77
Ali sra GNGR

Tarikatn tznde cemaate girmek isteyen adaylarda, d


grnmle ilgili zellikler ad altnda aranan nitelikler; iletiimde
nemli bir fonksiyonu olan gzel konuma kabiliyeti199, kiiliin
gstergesi olan iyi bir grnm200, cemaatin verdii grevleri yeri
ne getirebilmek iin gerekli salk ve kuvvet201 ve uygun yatr. Ya
konusunda tarikatn ilk kurulduu yllarda eitli zel sebeplerle de
iik uygulamalarn olduu ifade edilmektedir202 Bununla birlikte
tzkte tarikata ve dolaysyla deneme dnemine kabul edilme ya
nn 1 4'n zerinde; son yemini ederek tam yelie kabul yann da
25'in zerinde olmas gerekmektedir203 Gnmzde cemaate kabul
ya, acemilik (novitiate) dnemine balamadan nce 1 5 ya olarak
belirlenmitir201

Cizvit tarikatnn ilkelerine gre, Cemaat'e girmek iin bavu


ran adaylar; aranan artlar tamas ve yukarda zikredilen engelleri
tamamas durumunda, cemaate, ilk aamada, denenmek zere ka
bul edilir. Bu deneme dnemine raklk dnemi (Novitiate)205 denir.
Acemilik dnemi de denilen bu srete, cemaate girmek zere olan
bir aday ilk iki yln raklk eitimi iin harcar206 Bu dnemde aday

1 99 The Constitutions, n. 1 57.


200 The Constitutions, n. 1 58.
201 The Constitutions, n. 59.
202 Bkz. John O'Malley, The First Jesuits, 56.
203 The Constitutions, n. 1 60.
204 111e Constitutions, n. 1 6 1 .
205 Eski dini tarikatlarda "deneme dnemi"nin, manastr hayat tarz gerei ka
pal bir alanda ve insanlardan soyutlanm bir mekanda uyguland bilin
mektedir. Ignatius bu konuda yeni bir anlay getirmi ve acemilik devre
sini yaayan adaylarn hastanelerde, kylerde, ehirlerde ve hatta darda
bulunan misyon blgelerinde insanlarla i ie grev yapnasn istemitir.
nsanlarla iletiime ok nem veren Ignatius, bu iletiim tecrbesini cemaate
kabul edecei adaylar iin art komutur (George E. Ganss, Saint Ignaitus of
Loyola . , 96. sayfa 7 nolu dipnot).
. .

206 Hristiyan dini tarikatlarnn dou ve geliim sreci incelendiinde, hemen


hemen btn tarikatlarn ye kabul edi uslleri iinde bir "deneme" dne
minin bulunduu grlr. Bu deneme veya "acemilik" devresi, Ignatius'un
gpta ile bakt ve rnek ald Dominiken ve Fransisken tarikatlarnda da

78 .
CZVTLER

Cemaat'e girmek iin kabiliyetlerini pekitirmeye alr. Cemaat ise


onun yelie uygun olup olmadn deerlendirir. raklk dne
minde aday Ignatius'un "Ruhani Altrmalar" (Exercises) isimli ru
hani deiim metodunu tam olarak uygular, Cemaat' in tarihini okur
ve onun tabiat zerinde tefekkr eder. Buna ilaveten aday, bu d
nemde eitli (apostolik) faaliyetlerde ve cemaat hizmetlerinde grev
alr201.

Cizvit tarikatna kabul edilen yelerin baz derecelere (gra


des) ayrld grlmektedir. yeler arasnda bu snflamay bizzat
Ignatius'un kendisi yapmtr. Birinci derecede; fakirlik, bekarlk ve
itaat yeminine ilaveten misyonerlik konusunda Papa'ya zel itaat ye
minini, herkese ak resmi ve dini bir trenle yapm olan rahipler
(Professed Priest) yer alr. kinci derecede, dier dini tarikatlarda ol
duu gibi, fakirlik, bekarlk ve itaat yeminini nihai ve geri dnlemez
anlamda yapan papazlar yer alr ki bunlara ruhani yardmclar (Spi
ritual Coadjutors) da denir. nc derecede, cemaate ye olmu ve
benzer nihai yeminleri yapm ruhban snf dnda olan kimseler
yer alr ki bunlara geici yardmclar (Temporal Coadjutors) denir.
Nihai yeminleri yapan yeler, cemaate tam anlamyla kabul edilmi
Cizvitlerdir (Formed Jesuits). Eitimi devam eden yeler drdnc
dereceyi oluturur. Bunlar, acemilik dnemini!} sonunda okullarda
ve niversitelerde eitim gren ve bilimsel usllerle yetien ren
ciler (Scholastics) ile fakirlik, bekarlk ve itaat yeminini basit fakat
kalc anlamda yapan ve eitimlerini tamamladktan sonra cemaate
tan ye olmak iin sz veren yelerdir (Brothers)208

bulunmaktadr. Bununla birlikte Cizvit tarikatn dierlerinden ayran ken


dine has bir zellik, bu deneme dneminin Cizvit cemaatine hem balangta
hem de "son yemin'en nce olmak zere iki defa uygulanmasdr. Bunun
yannda dier dini tarikatlarda bir yl olan ilk deneme sresi Cizvitlerde iki
yldr.
207 Frances Makower, Cali and Responce: Jesuit Journeys in Faith, London 1994,
1 64.
208 Frances Makower, 1 63.

79 .
Ali sra GNGR

yelerin eitimi szkonusu olunca, ayn hizmetin farkl ekil


lerinde yetiecek elemanlarn nisbeten farkl eitimlerden gemesi
gerektii iin pedagojik programlar buna gre ayarlanmtr. Bu er
evede "raklk dnemi eitimi" (Novitiate) denilen balang eiti
mini, hem ruhani adan ilerlemeyi ve resmi ruhani st olarak nihai
yemin etmeyi amalayan renciler (Scholastics) hem de benzer ye
minleri yapmakla birlikte ykselme amac tamayan ve meslekten
olmayan yardmc pozisyonundaki yeler (Brothers) birlikte almak
tadr. Bu balang eitiminin "deneme" ve "ekillendirme" gibi iki
ynl bir amac vardr209 Bu dnemde adaylarn kabiliyetlerini ve
kusurlarn ortaya karan ve Cizvit tarikatnn kurulu amacna uy
gun yetenee, arzuya ve olunlua sahip olup olmadn ortaya ko
yan ok sk bir testten getikleri daha nce ifade edilmitir.

yelerin eitiminde ikinci aamay, "raklk dnemi sonras


eitim" oluturur. Bu eitim dnemi "Tertianship" denilen nc
ve son eitim aamasna kadar devam eder210 raklk sonras uy
gulanan eitim programnda, resmi papaz olacaklar ve meslekten
olmayan normal yeler iin baz farkllklar vardr. Normal yeler
iin uygulanan eitim, hem sondan bir nceki aama olan "Junio
rate" dneminde hem de bu dnemin sonrasnda, Kilise'ye hizmet
ve ruhani geliim amacna uygun teknik, kltrel ve doktrinel bir
eitimdir. Juniorate dneminde tam bir teoloji eitimi verilmez. Ge
nel olarak dier disiplinler arasnda, ada ve sosyal hayatta lazm
olacak fikir ve dnce metodlaryla ilgili retim yaplr. Juniorate
dneminden sonra bu elemanlar, ruhani eitimlerini ilerletecekleri
"evler"e gnderilir ve burada "ev rehberi" tarafndan yetitirilirler.
Evlerde yaplan bu eitimde; konuma ve hitabet ekilleri ile metin
okuma ve yorumlama zerinde durulur211

209 Documents of 3 1 . and 32. GC, 1 0 1 .


210 Documents of 3 1 . and 32. GC, 105.
21 Documents of 3 1 . and 32. GC, 106 .

80 .
CZVTLER

yelerin eitiminin nc ve son aamasn "Tertianship" de


nilen aama oluturur. Bu safha skolastikler iin belli bir eitim sre
cini tamamlayp resmi ve dini trenle papaz olarak tayin edilmelerin
den birka yl sonra balar. Meslekten olmayan yeler (Brothers) iin
ise, Cemaat'e kabul edililerinden itibaren bu cemaatin iinde 10 yl
geirdikten sonra balar. Tertianship dnemi formasyonu yine "Ru
hani Altrmalar"n tam olarak uygulanmasna ve Cizvit tarikatnn
kurulu tz olan "Constitutions" zerinde almaya dayanr. Bu
dnem ayn zamanda eitli apostolik tecrbeleri iine alr212

Skolastiklerin bilimsel almalarla ilgili genel mfredat, al


dklar papazlk meslei formasyonuna uygun olarak hazrlanmtr.
Bu rencilerin felsefe ve teoloji renimine balamadan nce, oku
ma-yazma ve fen bilimleri eitimini tamamlam olmas gerekmek
tedir. Bu aamada skolastiklerin rendikleri Latince bilgisinin Kilise
dokmanlarn ve dini bilimlerle ilgili kaynaklar kolayca anlamasna
ve kullanmasna yetecek derecede olmas gerekmektedir. Eer onlar,
okuma-yazma ve fen bilimleri eitimini cemaate girmeden nce ta
mamlamamlarsa, o zaman bu eitimi acemilik dneminde ve eer
gerekirse juniorate dneminde tamamlamaldr.

eitli aamalarda verilen bu eitimden sonra skolastikler "Ra


tio Studiorum''d a213 belirlenen llere gre snava tabi tutulurlar. Bu
snav hem szl hem de yazl olarak yaplabilir; fakat genel prensip
sadece yazl olarak yaplmamas ynndedir. Snav yapanlar kii-

212 Frances Makower, 1 66.


213 "Ratio Studiorun'; ksaca "Eitim Plani' anlamna gelir. Tarikatn kuruluun
dan itibaren hazrlanmaya balanan ve eitli aamalardan geen bu plan, genel
bakan Aquaviva tarafndan 1 599 ylnda yaynlattrlm ve son eklini almtr.
1773 ylnda cemaate yasaklama getirilinceye kadar Cizvit okullarndaki uygu
lamalar bu eitim planna gre yrtlmtr. Bu eitim plan, btn Cizvit
niversite eitimi iin ynerge niteliindedir. Bununla birlikte "Ratio'; bir eitim
teorisi olmaktan daha ok bir mfredat planlamas ve pedagoji yntemidir. Ce
maat 1814 ylnda tekrar serbest brakldktan sonra genel bakan Jan Roothan
"Ratid'nun g1.den geirilmesini istemi, fakat bu revizyon bir "genel kongre"
tarafndan onaylanmamtr. Bununla birlikte "Ratio" Cizvit eitiminin idaresine
ve kontrolne etki etmeye devam etmektedir (Frances Makower, 164) .

81
Ali sra GNGR

sel ve hr kanaatlerini aklarlar; kendilerine snavdan sonra istiare


yapma izni verilir. Baarsz olanlar iin tekrar snav yaplabilir; fakat
bu ikinci snav da baaramayanlar; hem diploma alma hakkn hem
de Cemaatte "nihai yemini" aka yapma hakkn kaybeder.

Cizvit fakltelerinde "ilahiyat Bilimleri" alannda retmenlik


yetkisine sahip olacak elemanlarn, Roma'daki uluslar aras enstit
lerden veya dier niversitelerden gerekli akademik dereceleri alma
lar gerekmektedir. Pozitif bilimler denilen Fen bilimleri ve teknik
alanlardaki aratrmaclar ile sekler bilimler alannda retmenlik
yapacak olanlarn da alanlarna uygun gerekli doktora almalarn
ilgili sahalarda tamamlamalar gerekmektedir214

Cizvit cemaatinde, son yemini yapma aamasna gelmi olan


yelerin terfilerine dair birtakm ller vardr. Bir Cizvit'in "drt
yemini" dini bir trenle aklayabilmesi ve bunun kabul edilebilmesi
iin adayn aadaki artlara uygun olmas gerekmektedir.

1 - Testten geirilmi gl bir karaktere ve fiillerinde kendini


gsteren kuvvetli bir yarg kabiliyetine sahip olmak.

2- Dini hizmetleri yerine getirebilecek doal yeteneklere sahip


olmak.

3- Papazlk mesleinde tecrbeli olmak.

4- En az 33 yanda olmak.

5- Cemaat iinde yapt felsefe ve teoloji almalar iin har


cad yllara ilaveten, Cemaat iinde en azndan 10 tam yl geirmi
olmak.

6- Cemaat iinde zel almalar, tertianship eitimi ve eer


yapmsa resmi papazlk hizmetlerine ilaveten teoloji kurslarn ta
mamladktan sonra en az 3 tam yl geirmi bulunmak215

214 Documents of 3 1 . and 32. GC, 1 22.


215 Documents of 3 1 . and 32. GC, 1 28 .

82
CZVTLER

Yukarda sralanan artlara sahip olan kiiler, "ad gradum" sna


vna tabi tutulmakszn "drt yemin"i dini bir trenle yapabilmektedir.
"Ad gradum'' snavna girebilmek iin, yukardaki artlara ilaveten ila
hiyat bilimlerinde doktora, yksek lisans veya buna denk dier dere
celeri alm olmak gerekmektedir. Dolaysyla bu snav geenler zaten
sz konusu drt yemini yapma hakkna sahip olmaktadr.

Cizvitlerde son yeminleri yapm olanlar (Professed), daha


nce ifade ettiimiz gibi, "zel itaat yemini"ni de yapmaktadr. Fakat
Cizvitler, bu drt yemine be yemin daha ilave etmektedir: Birincisi,
Cemaat'in fakirlikle ilgili yasasnda, onu daha kat uygulamann d
nda herhangi bir deiiklik yapmamaktr. kincisi, Cemaat iinde
verilen grevin dnda baka grev ve mevki arayna girmemek
tir. ncs, cemaat dnda bir piskoposluk arayna asla girme
mektir. Drdncs, bu gibi fiillerin herhangi birini ileyen kiileri
ruhani stlere rapor etmektir. Beincisi, eer bu kii dorudan papa
lk emriyle bir piskoposluk grevi kabul etmek zorunda braklm
sa (her ne kadar zorlamayla kabul etmek durumunda deilse de),
Cemaat'in genel bakannn bu konudaki nerilerini dinlemektir26

Cizvit cemaatinin bu tr kendine has baz uygulamalar, daha


sonra yaplan genel kongrelerde ele alnarak gncelletirilmitir.
Kendine has idari yapsyla organize bir tekilat hviyeti tayan Ciz
vitler Hristiyan dini gelenei iinde tam anlamyla dini bir tarikattr.
Bununla birlikte dini hayat, ruhaniyeti, mistik yaklamlar, ahlak
gr ve teolojisiyle ve buna ilaveten sosyal ve siyasal alana katlm
laryla dini bir cemaattir27

216 John W. O'Malley, The First Jesuits, 347.


217 Biz b u almamzda Cizvitler iin "cemaat" kavramn kullanmay tercih ettik.
Sosyolojik adan yaplan tanmlara gre "cemaat'; mterek hayatn ana artlarn
paylaacak ekilde ayn mekanda bir arada yaayan kuvvetli bir dayanma ve b
tiinleme iinde olan ve youn birlik uuruna sahip insan topluluudur. Bu insan
topluluu kk veya byk bir so-yal grup olabilir. Cemaatte "biz uuru" hakim
dir. Bu anlamyla cemaat kavram Cizvitlere uygundur. Dier taraftan Cizvitlerin
Bat dillerine tercme edilen ismi "Society ofJesus'Clr. Yani onlar nitelemek iin
"cemiyet" kelimesi kullanlmaktadr. Sosyolojik tanmlara gre "cemiyet"; srekli

83
Ali sra GNGR

C) CZVT CEMAATNN RUHAN VE MSTil KAH.ARTER

Cizvit cemaatinin dini bir tarikat olma zelliinin temelinde,


bu tarikatn kurucusu Ignatius'un yaad ruhani ve mistik tecrbe
lere dayal bir ruhaniyet, mistik anlay ve dnya gr bulunmak
tadr. Cemaatin din anlay ve ahlak grleri ile meydana getirdii
teoloji de bu dnya gr erevesinde ekillenmektedir.

a) Cizvit Ruhaniyeti

Cizvit cemaatinin ruhaniyetini, tarikatn kurucusu Ignatius


Loyola'nn "Spiritual Exercises" (Ruhani Altrmalar) isimli yazsn
da en temel zellikleriyle bulmak mmkndr. Ruhani Altrmalar,
Ignatius'un balangta bizzat kendi ruhani deiimini kaydettii ya
zlara dayanan, daha sonra onun tarafndan tasarlanan ve gelitiri
len bir klavuz eserdir. Bu yazlar birok ruhani, mistik, psikolojik ve
dini anlay iermektedir. Bu zelliiyle altrmalarn; okunmak ve
zerinde bilimsel alma yapmak iin deil, daha nce bunu uygu
lam birisinin rehberliinde uygulanmak iin hazrlanm bir me
tod olduu grlr28

dinamik, mesleki bakmdan yeterli derecede farkllam, fert ve sosyal gruplar


dan, sosyal tekilat ve ilikiler andan oluan bir yapdr. Ayrca, cemiyet men
suplarnn karlkl haberdarlk ve mensubiyet iinde bulunduu, dinamik yapl,
iblmnn gelitii, yazl hukukun esas alnd, fertlerin ben duygusuyla, ira
di ve rasyonel olarak hareket ettikleri bir tekilatlanma eklidir. Bu tanmlardan
da anlald gibi, "cemaat" ve "cemiyet" kavramlar arasnda bir ikiliin mevcut
olduu ve bunun sosyologlarca tartld gerektir. Mustafa E. Erkal, cemaat ve
cemiyet farkllamas zeriade duran Oscar Lewis'in byle kesin bir ayrm ten
kit ettiini ve cemiyette de cemaat hayatnn grlebileceini belirttiini ifade et
mektedir. (Bkz. MustafaE. Erkal, Sosyoloji (Toplumbilim). Der Yaynlar, stanbul
199 1 , 35.). Biz bu tanmlar nda, "cemaat" kavramnn ferdin mterek hayat
nn btn yanlarn kapsayan zelliini gz nnde bulundurarak, Cizvitler iin
"Cizvit Cemaati" tabirini kullanmay tercih ettik. Bununla birlikte Cizvitler'in,
Katolik Kilisesi geleneinde tarikat tanmna ve llerine uyan bir dini tarikat
olmas nedeniyle, gerekli grdmz yerlerde "tarikat" kavrannn kullandk.
218 Harvey D . Egan, "Ignatian Spirituality': The New Dictionary o f Catholic Spi
rituality (NDCS), The Liturgical Press 1 993, 522 .

84 .
CZVTLER

Toronto Teoloji Fakltesi Dekan Jack Costello, "Ruhani


Altrmalar"la ilgili olarak u ifadeleri kullanmaktadr: "Spiritual
Exercises, Cizvit ruhaniyetinin tam kalbindedir. nk o, hayat,
insanlk tarihinin hareketleri iinde bir deiim yolculuu olarak
ele almaktadr. Bu, basit bir i deiim (internal conversion) deil,
Tanr'nn bu dnyada yapmakta olduklaryla alakal bir i deiim
dir. . . Aydnlanmann "eer biz yapmazsak o yaplmam olacaktr"
zdeyii -ki bu Cizvitlerin gayretlerine uygundur" ile Tanr ile il
gili daha radikal bir gr olan "Tanr halihazrda onu yapmakta;
bizim grevimiz, sahip olduumuz vastalar, akl ve insani ruhla ilahi
maksadn gereklemesine yardmc olarak Tanr'nn tarafnda bu
lunmaktr" gr -ki bu Spititual Exercisesa vurgulanr- arasnda,
byk bir fark vardr"219 Costello'nun ifadelerine gre, hem yukar
da ifade edilen Aydnlanma dncesine ait zdeyi hem de "Spiri
tual Exercises"da vurgulanan Tanr ile ilgili radikal gr Cizvitlerin
uygulamalarnda birlemektedir. Bu uygunluu Ignatius'a ait u for
mlde de grmek mmkndr: "Her ey sana balym gibi al,
fakat her ey Tanr'ya balym gibi de dua et"220

Cizvitlerin "Tanr'y btn eyada kefetme" yaklam ile


Gerard W. Hughes'un tasvir ettii 'ellerini yere indir' ve 'kalbinden
hareket et' felsefesinde temellenen ruhaniyet arasnda karakter ba
kmndan benzerlik bulunmaktadr221 Burada ifade edilmek istenen
ey, kalp ile beden veya dnce ile fiiller arasnda, kalpten balayan
bir uyum olmas gerektiidir. Cizvitlere gre, Tanr'y her olayda ve
btn eyada kefetmek iin Tanr'nn srarla insanlk tarihine gir
diine samimiyetle inanmak gerekmektedir. Yani onlara gre; canl,
gl ve ekici Tanr gayret iinde olan insanla ilgisiz deildir.

219 Douglas Letson-Michael Higgins The Jesuits Mystique, London 1 995, 74.
220 Richard McBrien, Catholicism, 1030.
221 Gerard W. Hughes, "Parables of the Spirit'; The Tablet, October 8, 1 994,
1263.

85
Ali sra GNGR

Ignatius'un "Tanr'nn btn her eyde kefedilebilmesi" d

ncesi, Tanr'nn nce kalpte, daha sonra O'nunla zel yaknlkta

ve dier insanlarn tarihlerinde kefedilmesi fikrini iermektedir.

Cizvitler Tanr'y btn her eyde kefetmekten; adalet konusunda

hassas ve ilgili olmay, yardma muhta olanlarn lehinde olmay ve

Tanr'ya benzemeyi anlamaktadr. Onlara gre samimi davrana

ynelik her teebbs; kendini imana teslim etmek ve imalarda gizli

olanlar anlamaktr222

Ignatius Loyola'nn ruhaniyetinin "ameli" (gnlk uygulana

bilen) ve "apostolik'' (havarilere has) bir zellie sahip olduu ifade

edilmektedir. Cizvit ruhaniyetinin bu zelliini, tannm Cizvitler

den olan John English yle aklamaktadr: "her eyden nce bu,

iman seviyesinde bir "tercih" ruhaniyetidir. Bu ayn zamanda imann

gereini yapma anlamnda bir "karlk verme" ruhaniyetidir. Bu

nunla birlikte bu ruhaniyetin Cizvit cemaatine ait zel grnyle

daha evrensel nitelikteki Ignatius'a has grn arasnda ayrm ya

plabilir. Cizvit ruhaniyeti, itaate ve karar vermeye zel bir nem ver

mesi ynyle daha toplumsal ve kurumsal bir boyuta sahiptir, halbu

ki Ignatius'a has ruhaniyet herkese uygulanabilir niteliktedir223

Ignatius, 1 522-23 yllar arasnda Manresa'da bulunan bir Do

miniken manastrnda kalmtr. Burada yaad inziva hayat ile

"Cardoner Nehri" kysnda yaad ruhani tecrbelerin ve aydn

lanmann Ignatius zerinde bir takm tesirler meydana getirdii ve

onun "Spiritual Exercises" isimli yazlarnn 1 522'de balayan ve ba

sld tarih olan 1 548'e kadar devam eden bir srete tamamland

kabul edilmektedir. Onun yaad Manresa- tecrbesi sonucunda,

kimliinden tamamen syrld, daha sonra benliini yeniden ina

ettii ve bunun sonucunda gerek deiimin tabiatn kavrad iddia

222 Jack Costello, "Ignatian Spirituality: Finding God in Ali Things''. Grail: An
Ecumenical Journal, March 1 992, 27-29.
223 Douglas Letson-Mchael Higgins, 75 .

86
CZVTLER

edilmektedir. Bu konuda Cizvit psikiyatrist ve biyografi yazar W. W.


Meissner yle demektedir:

"Ignatius, taraftarlarna ve "altrmalar" uygulad kimsele

re; Tanr'nn iradesine ve O'nun hizmetine asker gibi girmeleri ama

cyla; benliklerini, benlikleri hakkndaki anlaylarn ve kimliklerini

yeniden ina etmelerini teklif etmitir. ''.Altrmalar"n tamam bu

amaca gre dzenlenmitir ve bu amaca yneliktir. Burada neri

len ey; kiinin hayatnn, ideallerinin, deerlerinin, hedeflerinin ve

umutlarnn yeniden yaplandrlmas ve bu hayatn Krallar Kral

Mesih'in hizmetine adanmasdr"221

Ignatius, "Ruhani Altrmalar" nce kendi elemanlarnn uy

gulamasn istemitir. Daha sonra onlar bu altrmalar bakalarna

uygulamakla mkellef tutulmutur. raklk dneminde bulunan

btn acemi Cizvitler bu altrmalar tam 30 gn boyunca inziva


halinde uygulamak zorundadr. 1 6 1 6 ylndan beri btn Cizvit pa
pazlar bu altrmalar, eitimlerini tamamladktan ve papaz olarak

atandktan sonra, "tertianship" denilen nc snama dneminde

uygulamaktadr225 Ksaca ifade etmek gerekirse "Spiritual Exercises",

Cizvit ruhaniyetinin, eitiminin ve kimliinin temel bir paras du

rumundadr.

Her ne kadar "Spiritual Exercises"n ortaya koyduu yntem

orijinal bir metod olarak kabul edilmi olsa da, bunun Ignatius'un

dncesinde aniden olumad ve rkillenmedii dnlmek

tedir. Ignatius'un bu ruhaniyeti ekillendirirken, soyut olana kar

somut ve uygulanabHir bir ruhaniyeti vurgulayan bir ekol olan "de

votio moderna226"dan etkilendii ileri srlmektedir. Buna ilaveten

224 W. W. Meissner, Ignatius of Loyola: 1be Psychology of a Saint, New Haven


1 992, 1 08.
225 Douglas Letson-Michael Higgins, 78.
226 Devotio Moderna, Gerard Groote (. 1 384) tarafndan Low Countriesa
(Hollanda, Belika, Lksemburg) kurulmu ve temel ilgi alan Kilise<le gerekli
yenilenmeyi salamak olan "Mterek Hayat Kardeleri" isimli bir grubun ru-

87
Ali sra GNGR

baz bilim adamlar; Ignatius'un, ncil'in basit ama radikal bir ekilde

yaanmas ve retilmesini savunan Fransiskenlerden etkilendiini

dile getirmektedir227 Onlarn iddiasna gre "devotio moderna"nn

metodu ile Fransisken geleneinin muhtevas Ignatius'un dehasnda

birl emitir228

Ignatius'un ruhaniyetini ortaya koyan yazlar, onun ok ilgi

eken baz mistik anlaylarn da iermektedir. Ignatius'a zg bu

mistik ifadeler, "Engizisyoncular" dahi artm ve korkutmu

tur. Bundan dolay Papa III. Paul, bu kitab 1 548'de onaylarken,

Ignatius'tan orijinal ve subjektif olanlarla geleneksel ve kabul grm

olanlar kartrmasn istemitir. Bu yazlar hakknda farkl deer

lendirmeler yaplmtr. Bazlar bu yazlarda Ignatius'un "filozoflar

la, azizlerle ve Kutsal Metinlerle ayn dili konutuunu; dolaysyla

"Exercises"n muhtevasnn Hristiyanlk kadar eski olduunu" sy

leyecek kadar ileri giderken229; dier bazlar da Ignatius'un radikal

bir patlama veya kkl bir deiim peinde olmadn; onun sadece

Katolik gelenein bir paras olmak istediini ve btn mistik anla

ylar ile ruhani doktrininin Mesih sevgisine dayandn ifade et

mektedirler.

Bu grte olanlardan biri Hugo Rahner'dr. H. Rahner

Ignatius'un Mesih sevgisiyle ilgili olarak unlar sylemektedir: "Her

haniyetinin addr. Bu hareketin nemli eserlerinden biri, G. Groot veya Tho


mas a Kempis (. 1 471) tarafndan yazlm olan "The Imitation of Christ'r.
Bueser ferdin deruni hayatna vurgu yapmakta ve metodik meditasyonu,
zellikle Mesih'in hayat ve ona olan tutku zerine yaplan meditasyonu tevik
etmektedir (Richard McBrien, Catholicism, London 1 994, 1028).
227 Fransisken ruhaniyetinin ve derin tefekkr anlaynn lgnatius zerine etki
leri konusunda bkz. Ewert H. Cousins, "Fransiscan Roots of lgnatian Mecli

tation", Ignatian Spirituality in a Secular Age, Ed. George P. Schner, C"narla


1 984, 5 1 -63.
228 Bkz. Augustine G. Ellard, "Ignatian Spirituality'; Review for Religious 50,
No:l (January/February 1991), 20-23.
229 Hugo Rahner, The Spirituality of St. lgnatius Loyola: An Account of Its His
torical Development, Trans. Francis John Smith, Chicago 1 980, 90 .

88
CZVTLER

eyden yeryz dairesi iinde bahsetmeyi seven Ignatius Mektupla

rndan birinde "btn eyay sevmek yerine Mesih'i sevmeli" diye

yazmtr . . . Ignatius, dnyay Mesih'le sevmitir. nk onun d

ncesine gre dnya, ''Arac Mesih" tarafndan ykseltilmitir"230

Ignatius'un Katolik doktrinini yayma ve bu gelenein dna

kmama konusunda samimi olduunu ifade eden grler vardr.

Fakat Cizvit Cemaatinin ruhaniyetini ekillendiren, bu cemaatin

yelerini bu derece idealist hale getiren, onlar motive eden ve ade

ta onlara yeni bir kiilik veren bu "altrma metodu"nun kendine

has baz zelliklere sahip olduu kesindir. Bu, Edmond Paris'in H.

Boehmer'den naklettii u szlerde aka grlebilir:

"Ignatius, bir kiiyi belli bir ideale gre yetitirmek iin en iyi

yolun, o kiinin dnce, hayal ve yaratma gcnn hakimi ve yne

ticisi olmak olduunu, kendinden nce gelen dier liderlerden daha

ak bir ekilde anlamtr. Burada kiiye daha sonra kurtulmasnn

ok zor olduu ruhi etkiler alanmaktadr. Bu etkiler btn iyi pren

sip ve doktrinlerden daha fazla kalcdr; bunlar belli bir seviyede d

grne kadar yansyabilir, bazen yllar sonra dahi o kiinin iradesi

kendinde bu etkilere kar koyma gc bulamaz ve onlarn kar ko

nulamaz tesirine tabi olur"231

"Ruhani Altrmalar"n gnmzde Katolikliin snrlarn

aarak: Anglikanlar, Metodistler, Presbiteryanlar, Quakerlar ve hatta

agnostikler tarafndan birok kursta, inzivada ve iyerinde uygulan

d belirtilmektedir2 32 Birok insann ilgisini eken bu yazlarn ve

tekniin muhtevas incelendiinde; toplam 30 gnlk bir zaman di-

230 Hugo Rahner, Ignatius the Theologian, Trans. Michael Barry, London 1 990,
1 7- 1 8.
231 Edmond Paris, The Secret History ofThe Jesuits, Chick Publications, Chino/
USA 1 975, 2 1 .
232 Bkz. David Lonsdale, "The Spiritual Exercises: A Popular Path to Personal
Wholeness'; International Minds; The Quarterly Journal of Psychological ln
sight into International Affairs 2, No: 2, (Winter 1 990- 9 1 ) , 1 3 .

89 .
Ali sra GNGR

limi iinde uygulanmak zere drt blmn bulunduu grlmek

tedir. Balangta giri mahiyetinde verilen bilgiler ve yaplan akla

malardan sonra, sz konusu blmler, 4 hafta iinde uygulanacak ve

tamamlanacak ekilde hazrlanmtr233


1
233 Kitabn giri ksmndabulunan "balang aklamalar", Exercises'n yapsn
ve tabiatn zetlemektedir. Ignatius en bata "Ruhani Altrmalar" teriminin
anlamn ve nemini aklarken u ifadeleri kullanmaktadr; "Biz bu terimle;
vicdan snama, meditasyon, derin tefekkr, zihni ve szl dua ile ilgili btn
metodlar ve dier ruhani faaliyetleri kastediyoruz. Zira nasl yry yap
mak, gezmek ve komak fiziki altrmalar ise, ruhani altrmalar da, ruhu
muzu onun btn karmak dkn!liklerinden (tutkularndan) kurtarmaya
heveslendirme, hazrlama ve bu dknlkleri ortadan kaldrdktan sonra,
Tann'nn iradesini, ruhumuzun kurtuluu iin yaadmz hayatmz d
zene kavuturmada arama ve kefetme vastalarna verilen isimdir''. Ignatius
yine girite "altrmalar"n zn, " lke ve Temel" bal altnda; be ksa
paragraf halinde u ifadelerde vermektedir: "Yaratl hedefimize gtrecek
yegane yol arzu etmek ve semektir. Bu hedefe ulamak iin, bu altrmala
r uygulayan kiiler, insanln; Tanr'y vmek, ona derinden sayg duymak
ve ona hizmet etmek gibi ynl yaratl amacn engelsiz olarak izlemek
iin, btn yaratlm eylere deer verme davrann gelitirmeli ve bunu
yaparak ruhlarn kurtarmaldrlar". Birinci hafta uygulanacak altrmalar
ve meditasyonlar; gnah, lanetleme ve cehennem zerine odaklanmaktadr.
Ignatius'un nerdii meditasyon tecrbe etmeye, meditasyonun temel konu
su olan Adem ve Havva'nn gnahn tatma, koklama, dokunma, iitme ve
grme duyularn kullanarak ve her olay srasyla tahayyli olarak yaamaya
gre ayarlanmtr. Bu meditasyon tamamen dnceye ve tahayyle dayal
altrmalar iermektedir. Bu meditasyonda, altrmay uygulayan kimseye,
"sevgiyi ldrme" ve "tanry haa germe" gnahndan ve onun sonularn
dan kaynaklanan pislik, amur ve sefaletin iine konulma hissi yaatlmakta
dr. kinci hafta uygulanan altrmalar iki nemli meditasyonu iermektedir.
Bunlardan birisi, Mesih'e hizmete davet, yani, sa Mesih'in Krall zerine
derin tefekkr; dieri, iki temel l, yani, Mesih ve eytan zerine derin
tefekkrdr. kinci hafta uygulanan bu altrmalar zellikle "tercih" mese
lesini ne karmaktadr. lgnatius bu "tercih"le kiinin zel bir yaama hali
zerine veya kiinin mevcut yaama halini reforme etmesi zerine odak
lanmasn kastetmektedir. Ignatius doru bir tercih yapmada kullanlmas
gereken birka hususu ve metodu ana hatlaryla vermekte ve btn uygu
layclara "herkesin btn ruhani konularda "kendini sevmekten, iradesini
sevmekten ve bencillikten ne kadar kurtulursa, o kadar ilerleme kaydedece
ini" dnmesi gerektiini" hatrlatmaktadr. nc ve drdnc h<ftalar,
altrmay uygulayan kiiyi, isa'nn hayatyla ilgili paskalya srrnn iine tam
olar.k sokmaktadr: sa'n n ektii zdrap, onun lm ve yeniden dirilii

90 .
CZVTLER

_ Harvey Egan bu tefekkr Ignatius'a has ruhaniyetin bir zeti

olarak grmektedir. Ona gre bu tefekkr, Tanr'nn verdii birok

hediyeyle ilgili uuru; Tanr'ya minnettarla, O'na saygyla kark


sevgiye, hizmete ve Tanr'nn iradesine kendini topyekn adamaya

dntrmektedir. Ona gre bu uur; Tanr'y btn eyada, btn

eyay da Tanr'da kefetmenin ve hizmet iin Mesih'le birlikte olma

nn anahtar niteliindedir234

Ignatius tarafndan ok dikkatli bir ekilde hazrlanm olan

"Ruhani Altrmalar"n, eidi uygulama biimlerinin bulunduu ve

eitli amalarla uyguland grlmektedir. rnein bu altrmala

rn uyguland "Retreat"235 ad verilen ve sakin bir keye ekilmeyi

ifade eden inziva halinde kalma sresi; 30 gn, 8 gn veya hafta son
lar 2 gn olarak deiebilmektedir. Bir Cizvit genel olarak ylda bir
defa 8 gnlk inziva ( retreat) uygulamasn yapmaktadr.

Dua ile aksiyon ve tefekkr ile fiilin birlii zerine yaplan ayn

vurguyu Ignatius'un "Spiritual Exercises" isimli eserinde grmek

mmkndr. Bu eser, kiisel deiim ve dua metodu zerine yaplan

vurguyu yanstan bir alma olarak da deerlendirilir. Ignatius'a has

ruhaniyet, bir yandan derin tefekkr (contemplation) ve fiil (acti

on) kavramlar; dier yandan bu dnyadan uzaklama ve bu dnyay

benimseme arasnda kurduu mantki dengeye dayanr. Hristiyan

ruhaniyetinde derin tefekkr, bu dnyay aan Tanr'ya ball;

aksiyon ise, kiinin kendi kiiliine uygun bir ekilde bu dnyadaki

gibi srlar yaatmaktadr. Son hafta "Sevgiye Ulama zerine Derin Tefek
kr" ile sona ermektedir. Bu tefekkrle Ignatius altrmay uygulayan kiiye,
"bu sevginin kendisini szlerden ziyade fiille gstermesi gerektiini ve bu
sevginin iki kii arasndaki karlkl iletiime dayandn" hatrlatmaktadr
(George E. Ganss, Ignatius of Loyola, 129-1 77).
234 Harvey Egan, "Ignatian Spirituality'; NDCS, 529.
235 "Retreat" kelimesi, genel olarak, bir kiinin gnlk dua ve tefekkr iin ayr
d sukunet zamann ifade etmektedir. Bu kavram Cizvitler iin Ignatius'un
"Ruhani Altrmalar"n 30 gn tam olarak veya baz deiikliklerle uygu
lamak iin gerekli olan inziva ve sessizlik halini tanmlamaktadr (Frances
Makower, 1 65).

91
Ali sra GNGR

grevini yerine getirmesini ifade eder. Bu yzden Ignatius'un "aksi

yonda derin tefekkr" olarak tanmlad yeni formln orijinal bir

forml olduu kabul edilmektedir236

Cizvit ruhaniyeti bir yandan, "Tanr'ya, onunla ibirliini

asla unutmayacak ekilde gvenilmesi gerektii"ni; dier yandan ise

"Tanr'yla, Tanr'nn daima tek bana hareket halinde olduunun

srekli farknda kalarak ibirlii yaplmas gerektii"ni vurgulamak

tadr. Bu yzden Cizvitlere gre Tanr ile insanlar arasnda daima bir

mesafe mevcuttur. nk Tanr, insan hrriyeti gibi faaliyetler ha

ricinde asla kendini ifa etmemektedir. Onlara gre insanlarla ken

di fiilleri arasnda bile bir mesafe mevcuttur. nk bu fiiller nihai

anlamda kendi bana bir deere sahip deildir. Cizvit ruhaniyetine

gre, Hristiyanlar, Mesih'e, ilahi-beeri etkil eimin tam anlamyla

gerekletii yegane varlk olarak bakmaldr. Bu dnce, Ignatius'a

has ruhaniyetin zn oluturmaktadr23i.

Katoli k Kilisesi, yaad "Reformasyon'' okunun ardndan

Trent Konsili vastasyla bir yenilenme hareketi balatmtr. Bu yeni

lenme hareketinin ilham kaynaklarndan biri ve belki de en nemlisi

Ignatius Loyola'dr. Ignatius'un nderliinde sanatla birlemi olan

Cizvit ruhaniyeti; Hz. Meryem'e ve azizlere, tasvirlere ve sakrament

lere ballk gibi Protestanlar tarafndan saldrya urayan her eyi

dorulam ve savunmutur. Bunu zellikle, sa'nn inkarnasyonunun

kiilere ve gruplara sanatla akland; toplum hayatna ve kltr

ne ulatrld Barok (Baroque) dneminde grmek mmkndr.

Cizvitlerin nem verdii bu dnemin sanat, Mesih'in, Meryem'in ve

Yusuf'un hayatn duygulu ve dramatik bir ekilde sergilemitir. Bu

duygusal unsuru azizlerin h ayatlarnda, vaazlarda, Kilise hizmetle

rinde ve m isyoner faaliyetlerde de aka grmek mmkndr. Ciz-

236 Richard McBrien, Cqtholicism, 1 030.


237 Hugo Rahner, Ignatius the Theologian, 25-27 .

92 .
CZVTLER

vitler sayesinde Hristiyan hayatnn artk sadece sradan olaylarda

deil; dramatik deiimler, vizyonlar, stigmata ve kendinden geme

gibi olaanst olaylarda da ortaya konulduu grlmtr238.

b) Cizvit Mistisizmi

Cizvit mistisizminin ana hatlarn ortaya koymak iin bizzat

Ignatius'un eserlerine mracaat etmek gerekmektedir. zellikle onun

''.Autobiography': "Spiritual Diary" ve "Spiritual Exercises" isimli ya

zlar, kendi mistik tecrbelerini yanstt yazlardr.

16. yzyl spanyol mistisizminden sz edildiinde, Aziz John


of the Cross veya Aziz Avilal Teresa akla gelmektedir. Ignatius'un

ahsiyeti ise, mistik bir kiilikten ziyade manastr hayat tarzndan

farkl bir hayat tarz gelitirmekle n plana kmaktadr. Ancak baz

bilim adamlar onun tam bir mistik olduu konusunda srar etmekte

dir2 39. Zikredilen yazlar, onun kendine has bir mistik anlaya sahip

olduu fikrini desteklemektedir. Cizvit ilahiyatlar, Ignatius'un biz

zat kendisinin mistik tecrbeler yaadn ve bir arnma, aydnlanma

ve deiim srecinden getiini belirtmektedir240. Onun yaad bu

tecrbelerin, h em kurduu tarikatn mistik anlayna hem de "Ruha

ni Altrmalar" isimli eserine etki ettii kabul edilmektedir.

Geleneksel Hristiyan teolojisinde "mistisizm': bir kiinin ila

hi inayetle desteklenmi kendi abalar vastasyla elde edebildii bir

"derin tefekkr" deil; zel olarak ilahi tefekkrle alanm bir derin

tefekkr olarak grlmektedir. Halbuki baz bilim adamlar, mistik

tecrbenin normal inan hayatnn zel bir younlamas olarak an

lalmas gerektiini dnmektedir241 . Karl Rahner de mistik tecr

benin temelde normal hayattaki inayetten farkl bir ey olmadn

238 Richard McBrien, Catholicism, 1 03 1 .


239 John R. Sachs, "Ignatian Mysticism': The Way Supplement, 82 ( 1 995), 73.
240 Bkz. George E. Ganss (Ed.), Ignatius of Loyola, 40-43.
241 John R. Sachs, a.g.m., 73.

93 .
Ali sra GNGR

vurgulamaktadr. Ona gre m istik tecrbe tam tersine, normal ina

yetin ve inan tecrbesinin snrlar iinde meydana gelmektedir242

Ignatius'un mistik tecrbelerini, Tanr'ya olan duyarll gs

teren bir nevi gnlk mistisizm olarak deerlendiren ilahiyatlar

bulunmaktadr. Bazlar ise onun yazlarn, Tanr'nn Ignatius'un

hayatnda gerekletirdii, dier inananlarn hayatnda da gerekle

tirmeye alt iman, mit ve sevgi iinde daha kkl bir teslimiyet

ortam olarak yorumlamaktadr243

Joseph de Guibert, Hugo Rahner ve Siman Decloux gibi bu

alann mehur yorumcular, Ignatius'un yaad mistik tecrbelerin

"teslis"e dayal boyutuna dikkat ekmektedir244 Onlarn, Ignatius'un

''.Autobiography" ve "Spiritual Diary" isimli yazlarna dayal olarak

yaptklar bu yorumlara gre, Ignatius bu mistik aydnlanmalar tec

rbe ettii srada "teslis"in unsurlarn ilahi ahsiyetler olarak gr

mtr. Onlar Ignatius'un bazen parlaklk, k ve ateten sz etme

sini, bazen de "teslis"i yaratk, hayvanlar veya dier eylerle tasvir

etmesini bu ekilde yorumlamaktadrlar.

Baz bilim adamlar, Ignatius'un tecrbe ettii mistik aydn

lanmalarn ayrntlar zerinde durmann gereksiz olduunu, fakat

onun Tanr'nn varl ve bu dnyaya gsterdii alaka ile ilgili tec

rbesinin nemli olduunu ifade etmektedir. Onlara gre bu tecr

beler Ignatius'a, urunda lebilecei kadar sarslmaz bir iman ka

zandrmtr. yle ki o hayat boyunca karlat eitli konularda

242 Bkz. Kari Rahner (Ed.) "Mysticism", Encylopedia of Theology (ET), New
York 1 975, 1010-101 1 .
243 Adolf Haas, "The Mysticism ofSt. Ignatius according to His Spiritual Diary';
Ignatius of Loyola: His Personality and His Spiritual Heritage, Friedrich Wulf
(Ed.). St. Lemis 1 977, 1 64-170.
244 Bu konu iin Bkz. Joseph de Guibert'in "The Jesuits: Their Spiritual Doctrine
and Practice" St. Louis 1 972; Hugo Rahner'in "Ignatius the Theologian" New
York 1 968 ve Simon Decloux'un "Commentaries on the Letters and Spiritual
Diar y o f St Ignatius Loyola'' Roma 1 982 .

94 .
CZVTLER

ve verdii kararlarda phe duyduunda ve igdlerine mracaat

ettiinde bu tecrbeleri temel almtr245.

Tanr'nn yaratma ve inkarnasyon vastasyla bu dnyada


ki mevcudiyetini ve faaliyetini gsterdii fikri, Ignatius'un mistik
tecrbelerinde en merkezi nokta olarak ifade edilmektedir. Pedro
Arrupe'nin u szleri bu konuya aklk getirmektedir. "Mahlukatn
Tanr'dan gelmesi ve onlarn zorunlu olarak tekrar ykselmesi ve ni
hai gayeleriyle btnlemesi gibi olaylar yannda bizzat Tanr, byk
aydnlanmann en canl tecrbelerinden biridir"246.

Manresa'da yaad mistik tecrbelerden sonra Ignatius'un


bu dnyay temel olarak farkl anlamaya ve bu dnyadaki varlkla
rn Tanr'y btn eyada arayanlar iin vasta olduunu dnmeye
balad belirtilmektedir. Bu kkl deiim sonucunda onun daha
nceki mnzevi hayatnn arlklarndan vazgetii iddia edilmek
tedir247. Ignatius'un mistik anlaynda, Tanr'y aramak iin bu dn
yadan yz evirmenin olmad, hatta bunun tam tersinin olduu
ve bu dnyaya Tanr kesinlikle orada bulunduu iin ynelinmesi
gerektii ifade edi!mektedir218

245 Pedro Arrupe, "The Trinitarian Inspiration of the Igratian Charism': 1he
Trinity in the Ignatian Charism (Roma'da bulunan Ignatius Ruhaniyeti
Merkezi'nde bir araya getirilmi makalelerden oluan bir koleksiyon), Roma
1 982, 1 1 - 1 8.
246 Pedro Arrupe, a.g.k., 18.
247 John R. Sachs, a.g.m. 75.
248 John R. Sachs, makalesinde bu dtncelerini dile getirirken, dipnotta Kari
Rahner'in yaklamn da aktarmaktadr. O, bu dip'1otta Rahner'in konuya
farkl bir bak as getirdiinden szetmektedir. Buradaki ifadelere gre
Rahner, Orijinal Hristiyan dindarlnn bu dnyadan umay ierdiini
nk Tanr'nn bu dnyadan daha nemli olduu ve dolaysyla birbirine
benzer olmad dncesini vurgulamaktadr. Ralner'e gre bu dnya sade
ce inanan bir kiinin bu dnyay Tanr'yla karlama vastas olarak grmesi
durumunda deer tar. Ona gre burada esas nokta, Hristiyan ruhaniye
tinin mnzevi boyutunu doru anlama meselesi ve bir insan hrriyeti me
selesidir. Ona gre Ignatius, kat inziva uygulamalarnn bizahiti bir deeri
olmadn kavramtr. Hatta Igatius'a gre byle uygulamalar zararl dahi
olabilir ve misyoner hizmetleri engelleyebilir. Bu erevede disiplin, kiinin
ar dknlklerin klesi haline gelmemesini ve bylece Tanr'y btn

95
Ali sra GNGR

Mistik anlayn nasl misyoner bir boyut kazandn veya

misyoner bir yaklama nasl temel tekil ettiini Cizvitlerde grmek

mmkndr. Ignatius'un yazlarnda dile getirdii Tanr ile birle

me tecrbesi, somut olarak sa Mesih'le gereklemektedir. B urada

"Oul" dnyaya Tanr'nn krallna hizmet etmesi iin gnderilmitir.

Ignatius'un hem Manresa'da hem de La Storta'da grd vizyonlarda

"Mesihmerkezli" bir vurgu dikkati ekmektedir. Bu vizyonlardan orta

ya kan dnceye gre; Tanr'y btn eyada aramak ve kefetmek,

hayatn bu dnyada insanlar iin faaliyet gsteren Tanr'nn kullan

mna vermek iin, temelde hizmet etme arzusu tarafndan ynlendi

rilmi bir davrantr. Buna gre sa, bu dnyada yaptklar ve gerek

letirmek istedikleriyle alakal Tanr'nn somut vahyidir249

Ignatius'a has mistik anlayn Cizvitleri aksiyona sevkettiini

sylemek mmkndr. Geleneksel mistik anlaytaki Tanr bilgisine

ulama ideali ve derin tefekkr uygulamalar, Cizvitlerde "aksiyonda

derin tefekkr"e dnmtr. Cizvitlerin, Tanr'nn bu dnyadaki

faaliyetlerini btn eyada kefetmeleri, Mesih'in bu konudaki ara

clna inanmalar ve bu erevede, dier insanlarn kurtuluuna

yardmc olma konusunda kendilerine rol bimeleri, onlarn mistik

anlaynn misyoner boyutunu ortaya koymaktadr.

eyada kefetme yeteneini kaybetmemesini salamak iin gereklidir. By


lece bu dnya Tanr'yla hr bir ekilde karlamann mekan haline gele
bilir. Rahner'a gre, Ignatius'un inananlardan istedii bu dnyaya ilgisizlik,
bu dnyaya ait her eyi reddetmek veya btn hisleri ve arzular yok etmek
anlamna gelmemektedir. Aksine bu, insanlarla ve bu dnyaya ait her eyle
uygun mnasebetler kurarak, insanlar Tanr tecrbesine sevkedecek !sleri
ve arzular salayan temel bir hrriye ir. Makalenin yazar Sachs burada,
Rahner'n, 'Ignatius'un bu dnyaya Tanran balayarak yaklatn, baka
yol olmadn' doru bir ekilde tesbit ettiini ifade etmektedir. Rahner'a
gre bu, bu dnyann romantik ve safbir ekilde yceltilmesi deil; Ignatius'u
bu dnyaya gnderen Tanr'yla ilgili derin ve mistik bir tecrbedir (John R.
Sachs, a.g.m., 82-83).
249 John R. Sarls, a.g.m., 79.

96
CZVTLER

D) CZVTLERN TAAT ANLAYII


Cizvit cemaatinin itaat anlayn aklayabilmek iin en ok

kullanlan kavramlardan biri "l gibi itaat" (perinde ac cadaver)

veya "gz kapal itaat" deyimidir. Byle bir benzetmeyle ifade edi

len Cizvit itaatinin, "hr irade" ve "vicdan hrriyeti"ni savunan Ciz

vitlerin konumuyla nasl badat tartma konusu olmutur250.

Cizvit cemaatinin sk sk, Papann hizmetinde artsz olarak

grev alan disiplinli ve elit bir kitle olarak tanmlanmas ve Ignatius'un

hayat ve almalarnn askeri karakterine vurgu yaplmas, Cizvit

itaat anlaynn askeri itaate dayand iddialarn ortaya karm

tr251. Buna ilaveten "l gibi itaat" ifadesinin bizzat Ignatius'a ait
olmas, onun bu ifadeyle ne kastettiini kendi yazlarna mracaat

ederek ortaya koymay gerektirmitir. Bu konuda yine ilk akla gelen

iki kaynak Spiritual Exercises ve Constitutions'dr. Bu iki kaynakta,


birbirini tamamlar mahiyette, geleneksel Katolik inancnda merkezi

bir neme sahip olan " Tanr'nn Krall" doktrinini aklarken ve

, itaatten bahsederken, askeri terimler kullanlmaktadr.

Spiritual Exercises isimli eserde, Mesih, taraftarlarn sava

a davet eden dnya fatihi bir kumandan olarak tasvir edilmekte

dir. Bu itibarla, Ruhani Altrmalar vastasyla galip gelecek olan

Mesih'in askerleri, kuvvetli ve askeri bir formasyondan gemelidir252.

Ignatius'un arkada olan Suarez de Ci zvit itaatini, askeri bir birliin

itaatine benzeterek aklamtr. Suarez'in ifadelerine gre, sa cema

atinde "grev': askeri anlamda ele alnmtr. Bu yzden bu cemaat

iin itaat, orduda olduu gibi en yksek fazilet kabul edilmektedir.

Ona gre, Cizvit bu itaati her eyden nce ruhani stne sunar. n

k o, bu ruhani stn kiiliinde, Mesih'in imaj n grmekte ve ona

bizzat Mesih imi gibi boyun emektedir253.

250 Alain Woodrow, The Jesuits: A Story of Power, New York 1 995, 12.
251 Alain Woodrow, 1 1 .
252 George E. Ganss, Ignatius of Loyola, 1 46-147.
253 Rene Fiilp-Miller, 19.

97
Ali sra GNGR

Constitutions isimli eserde ise, 'btn ruhani stlere, Mesih'in


temsilcisi gzyle baklarak, tam itaat gstermenin ve ona sayg ve

sevgi ile tabi olmann gerei' zerinde durulmaktadr251

Cizvitlerin itaat anlayn mistik terimlerle, bir nevi "mistik

birleme" olarak aklayanlar da vardr. Bunlara gre, bir Cizvit ilahi


ahsiyeti daima ruhani stnde alglad iin, ona itaati Tanr'nn

iradesi ile birletirmektedir. Cizvitlere gre, 'gerek itaati uygulamak

isteyen kii, kendi iradesini bir kenara brakmal ve kendisini ruhani


st vastasyla gelen ilahi iradeye teslim etmelidir'. Bu mistik aklama

tarz, mistiklerin en yksek arnma eklini 'benliin tam olarak yok

edilmesinde' ve bu yolla Tanr'yla btnlemede grmelerine dayan


drlmaktadr. Bu itibarla Cizvitlerin "gz kapal itaat" ve "iradeyi

kurban etmek" gibi uygulamalarla Tanr'ya ulamay hedefledikleri

ileri srlmektedir2 55

Cizvit itaat anlaynn gerei olan "gz kapal itaat", Cizvit

ler tarafndan onun bir kusuru olarak deil, bilakis "hikmeti ve m

kemmellii" olarak deerlendirilmektedir. Ignatius, kurduu tarikat

dierleriyle kyaslarken , kendi tarikatnn kiisel kararlardan feragat


ederek gerek itaat konusunda rnek olmasn istemitir. Ignatius'un

"l gibi itaat" tabirini kulland bir bildiriden sz edilmektedir.

Nakledildiine gre o, bu bildirisinde yle demektedir: "her eye


ramen kendime deil Yaratan'ma ve onun temsilcilerine ait olmay

arzu etmeliyim. Kendim bizzat yourma makinesinde yorulacak bir

balmumu paras olarak hareket etmeli ve ynlendirilmeliyim. Bir

yerden baka bir yere kolaylkla tanabilen kk bir armh, yal

bir adamn elindeki bir asa, en iyi kullanabilecekleri bir yere konulan

bir ey olarak kendimi iradesiz ve l bir adam olaral< grmeliyim .


Bylece tarikat b e n i kendisine iyi gtren bir ekilde kullansn diye
daima ynetilmeye hazr olmalym"256

254 The Constitutions, n.3 1 .


255 Rene Flp-Miller, 19.
256 Rene Flp-Miller, 2 1 .

98
CZVTLER

Ignatius'un zamann en nemli eilimi olan "ferdiyetilii"

kiisel performans adna kurnazca kulland dnlmektedir. Ce

maatin kat organizasyonu iinde, yelerin kendi faaliyet alanlarnda

bamsz olarak hareket ettikleri ve ayn zamanda artlar gerektir

diinde emirlere mtevazi bir ekilde uymaya hazr olduklar bir

organizasyon tesis etmitir. Tarikatn asrlard r geni bir corafyada

devamll n salayan srrn, kat disiplin ile ferdi hareket hrriyeti

ni birleti ren bir organizasyonda ve bu organizasyonun salad i

disiplinde sakl olduu kabul edilmektedir257

Bununla birlikte son dnemlerde, zellikle il. Vatikan


Konsili'nden sonra, Cizvitlerle Papalk arasnda yaanan baz gergin

likler, Cizvitlerin Papala zel itaat yemininin snrlarn ve mahiye

tini yeniden deerlendirmelerine sebep olmutur. Cizvitler, yaanan

gerginliklere ramen papala olan ballklarn beyan etmekle bir

likte, papala zel itaat yeminlerinin gnmzde ne ifade ettii ko

nusunda baz yorumlar yapmlardr. Bu konuda Ignatius'un yazlar

zerine psikolojik yorumlar yapan Fransz Cizvit Lemis Beirnaert'n

grleri ile ayn alanda almalar yapan W. W. Meissner'in gr


leri rnek verilebilir258,

Alain Woodrow, Ignatius'un "gz kapal itaat" veya "l gibi

itaat" tabirleriyle neyi kastettiini Cizvit Beirneart'a sorduunu ve

baz ilgin cevaplar aldn ifade etmekted ir. Beirneart bu konuda,

Ignatius'un itaatten ne anladn kavrayabilmek iin, bu itaatin Cemaat

iinde uygulanna ve tarihi artlara bakmak gerektiini sylemekte

dir. Ona gre, Ignatius oluturdui'.,u cemaatin yeleri arasndan birinin

lider olarak seilmesini ve ruhani st olarak ona itaat edilmesini ar

zulamtr. Bu konuda onun, "bizden biri" ifadesini kullanmas, itaatin

Cizvit cemaati iinde, Tann'y ve Mesih'i temsil eden fakat cemaatten

biri olarak kalan bir kiiye gsterilmesi gerektiini aklamaktadr.

257 Rene Flp-Miller, 27.


258 Alain Woodrow, 252.

99 .
Ali sra GNGR

Beirneart bu konudaki szlerine yle devam etmektedir:

"Ignatius'un itaat anlay temelde, lider ile ona bal olanlar arasn

daki diyaloa dayanmaktadr. "l gibi itaat" ve "gz kapal itaat"

tabirleri; "ceset': "lm", "krlk" ve "gece" kavramlarnn ok kul

lanld mistik gelenee ait bir kullantr. Ignatius kiinin ruhani

stne itaati art komas, ruhani stn kiisel kabiliyetleri veya

onun daha iyi karar vermesine deil, onun Tanr'y temsil etmesine

dayanmaktadr. Lider, onlar yanla sevk etmeyecek olan Mesih'in

konumundadr. Bu, Mesih'i temsil eden kiinin hata yapmayaca

anlamna gelmedii gibi; ona bal olanlarn lider tarafndan ortaya

konan yarg ve muhakemeleri mutlaka kabul etmek zorunda olduu

anlamna da gelmez. Bu yzden biz kendi anladmz anlamda, "ka

ranlkta itaat etmeye devam ederken, olgun dncenin rnlerini,

yani itaatin manevi deerini elimizde tutmaya devam etmeliyiz"259

Cizvitler geleneksel itaat anlaylarnda bir deiikliin olma

dn, Papalkla olan gerginliklerin kendi geleneksel uygulamalarna

ters baz allmam isteklerden kaynaklandn dnmektedirler.

Cizvitlere gre, "drdnc yemin'' Papa'ya deil, btn dini yemin

lerde olduu gibi Tanr'ya verilmitir ve onlara gre cemaatin orga

nizasyonu ve hiyerarik yaps, yanllara dmeyi engelleyebilecek

niteliktedir. Onlara gre "drdnc yemin': Papa'ya gz kapal itaat

szn deil; evrensel Kilise'nin hizmetine topyekn bir balanmay

ve teslimiyeti ifade etmektedir. Buna ilaveten bu yemin "Papa'' ile

ilgili deil, "misyoner grevlendirmeler"le ilgilidir. Cizvitlerin "dr

dnc yemini" manastr geleneinden farkl olarak misyon konu

sunda hareketlilii ve her an hazr oluu gerektirmektedir.

259 Alain Woodrow, 253.

100
CZVTLER

E) CZVTLERN EGTM ANLAYII VE

CZVT EGTM SSTEM

Yaad tecrbeler, Ignatius'u, insanlar Hristiyan yapma

konusunda daha sistemli ve etkili almalar yapmaya sevketmitir.

Onun en byk ideali, Kuds'te kalarak oradaki insanlar Hristi

yanlatrmaktr. Ancak, artlarn buna izin vermediini anlaynca,

bu ideal urunda yaplacak en verimli almalarn eitim yoluyla

olacan anlamtr. Bu dnce ierisinde Ignatius, kendi eiti

minden balayacak, taraftarlarnn eitimiyle devam edecek ve daha

sonra btn insanlarn eitimi ve Kilise'ye dnmesini salayacak bir

eitim sisteminin temellerini atmtr.

Cizvit eitim idealinin, bu tarikatn misyoner idealinin en

nemli paras oluu, Cizvit eitim sistemine kendine zg bir ka

rakter kazandrmtr. Cizvitler, eitimi, etkili ve baarl bir misyo

ner faaliyetin vazgeilmez bir paras olarak grm ve bu amala

tarikatn kuruluundan itibaren bir eitim gelenei oluturma gay

reti iine girmilerdir260 Bu durum onlarn eitim alannda baarl

olmalarna ve hret kazanmalarna sebep olmutur. Ignatius'la ba

layan eitim faaliyetlerinin hzl bir ekilde sistemli hale gelii, tarih

ilerin, Cizvitleri, dnyada ilk eitim sistemini kuran cemaat olarak

grmelerine sebep olmutur.

Eitim tarihilerinin Cizvit eitim sisteminden ok etkilen

dikleri ve onu mkemmel bir eitim sistemi olarak deerlendirdik

leri anlalmaktadr261 Ignatius'un eitime verdii deerin sonular

n bugn bile grmek mmkndr. George E. Ganss, ilk defa 1 9 1 8

ylnda baslm olan ve Londra'da 1 965 ylnda 1 4 . basks yaplan

260 John O'Mallcy, Thc First Jesuits, 208.


261 Bkz. George E. Ganss, The Jesuits Educational Tradition and Saint Louis Uni
versity, St. Louis 1 969, 3-4.

101
Ali sra GNGR

"The Doctrines of the Great Educators" adl kitaptan bahsetmekte

dir. Ganss'n ifadelerine gre, bu kitabn yazar Robert R. Rusk, Bat

eitim sistemini etkileyen 1 3 ahsiyetten sz etmektedir. Bunlar; Ef


latun, Quintilian, Elyot, Ignatius, Cornenius, Milton, Locke, Rous

seau, Pestalozzi, Herbart, Froebel, Montessori ve Dewey olarak sra

lanmtr262. Rusk'un, Ignatius'u bu ahslar arasnda saymas ve onun

hakknda "azizler arasnda olduu gibi byk eitimciler arasnd

da hakl bir yer edinmitir" ifadelerini kullanmas263, onun eitime

verdii nemi ve edindii yeri gstermektedir.

a) Cizvit Eitim Anlay

Cizvit eitim anlaynn temelinde, bizzat Ignatius'un ruha

niyeti, mistisizmi, dnya gr ve misyoner hedefleri yatmaktadr.

Ignatius'un kendi yazlarnda ortaya koyduu bu dnya gr, Ciz

vit eitim felsefesinin ilham kayna olmu ve bu eitimin hedefleri

ne yn vermitir.

Cizvit tarikatnn "Constittions" isimli kurulu tznde Ig

natius, bu cemaatin eitim almalarn apostolik bir motivasyonla

yrttn ve salam bir eitimin insanlar kurtulua gtreceine

inandn aklamaktadr. Ignatius, bu dkmann "Capitoli" isimli

blmnde, Cizvit eitim plannn Hristiyan doktrin ve gelenekle

rini alamay amaladn ifade etmektedir261

Ignatius'un eitim anlay iki ynl bir hedefe sahiptir. Bu iki

hedeften birisi, yaad siyasi, sosyal ve kltrel evreye olumlu bir

etki yapabilecek iyi ve kaliteli bir Hristiyan lider yetitirmek; dieri

262 George E. Ganss, 'Ihe Jesuits Educational Tradition, 7.


763 Gcorgc E. Ganss, Saint lgnatius of Loyola, 1 72.
264 George E. Ganss, St. lgnatius Idea of a Jcsuit Univcrsity, Mil waukee 1 954,
1 76.

102
CZVTLER

ise, bu yolla kiinin kurtulua doru giden yolculuunda ruhani a

dan ilerlemesini salamaktr265

Cizvit eitiminin ide8 1lerini aklayan ve bir nevi onun kim

liini ortaya koyan prensipler "Constitutions"n IV. blmnde ak

bir ekilde ifade edilmitir. Buna gre, eitimcinin birinci amac,


rencilerin almalarn Tanr bilgisi, sevgisi ve kendi ruhunun kur

tuluu ile ilikilendirmeye tevik etmektir. kincisi, Hristiyan bak

as kazandrma amal bu eitimde mfredatn hedefi, rencileri

hem bu dnya hem de gelecek dnya iin anlaml bir hayat yaama

ya muktedir klmaktr. ncs, rencilerin ahlaki ve entelekt

el eitimlerinin uyumuna dikkat etmektir. Drdncs ise, toplum


iin yetenekli ve tesirli liderler yetitirmektir266

Cizvit eitim felsefesinin temelinde, "Spiritual Exercises"da

ifade edildii gLi, "insanolunun Tanr'y vmek, onun nnde

saygyla eilmek ve ona hizmet iin ve bu suretle ruhlar kurtarmak

iin yaratld" fikri vardr. Dolaysyla, "yeryznde bulunan dier

btn mahlukat, insanoluna, yaratl amacna ulamada yardm

c olmas iin yaratlmtr"267 te bu r kir, Ignatius'un eitimle il

gili yaklamnn zn ve temel felsefesini oluturmutur. Ayrca

Ignatius'un kendi yazd "Autobiography" isimli yazsnda, eitim

fikrine kendisi iin deil; insanla Tanr'y arama ve bulma konu

sunda yardmc olmak gibi daha byk bir amaca hizmet etmek iin

ulatn ifade ettii belirtilmitir268

Bu yzden Ignatius'un eitimle ilgili bak as gelitirdii en

nemli fikirlerden biri, Tanr bilgisi ve ruhun ilenmesi olmutur.

Bu fikir cemaatin amac ve eitimle ilgili hizmetlerinin hedefi ha-

265 Franccsco C. Ccsarco, "Quest for Identity: 'Ihe Ideas ofJcsuit Education in the
Sixteenth Century, The jesuit Tradition in Education and Missions (A 450-Ye
ar Perspective). Ed. Christopher Chapple, London and Toronto 1993, 20.
266 The Constitutions, n.403, n.4 1 0, n.4 1 1 , n.4 1 2, n.48 1 , n.483.
267 George E. Ganss, Ignatius of Loyola, 1 30.
268 Bkz. Francesco C. Cesareo, a.g.m., 18 .

103
Ali sra GNGR

!ine gelmitir. Bununla birlikte Ignatius, Cizvit okullarnn, ren

cileri kendine ekmek ve mevcut Rnesans okullaryla yarmak

durumunda olduunu gz nnde bulundurarak, rencileri bu

dnyann ve gnn artlarna da hazrlamak zorunda olduunu d

nmtr. Bu amala o, kendi manevi amalaryla, sradan gnlk


,
hizmetleri kaynatrm ve sonuta rencileri bu dnyadaki hayata

hazrlamay da amalamtr269

Ksaca ifade etmek gerekirse, Cizvit eitimi Hristiyan vizyo


nundan ilham alm ve iyi techiz edilmi bir insan hedeflemektedir.

Bu vizyon devaml olarak Tanr ve kurtulu zerine odaklanmtr.

Burada kiiyi kendini mkemmelletirmeye sevkeden manevi bir

yenilenme sreci sz konusudur. Eitim vastasyla fertte balayan

bu ruhani yenilenme srecinin, yine eitim vastasyla toplumsal bir

boyut kazanarak devam etmesi ve insanlarn kurtuluuyla sonu

lanmas beklenmektedir. Sonuta cemaat topluma ve sosyal dzene

yetenekli ve gayretli liderler sunmay ve onlar bu yolla etkileyerek

Kilise'ye sevketmeyi hedeflemitir.

b) Cizvit Eitiminin zellikleri

Cizvit eitim sisteminin kendine has zelliklerini, eitim

modellerini ve mfredatn ortaya koyan en temek kaynak, "Ratio

Studiorum"270 isimli dokmandr. Cizvit eitim sisteminin mfredat

269 Francesco C. Cesareo, a.g.m., 24.


270 Cizvit Kaynaklar Enstits mdr John Padberg, kendisiyle 1 992 yln
da yaplan bir syleide, Ratio'nun zellikleri hakknda unlar sylemitir:
"Ratio, en basit bir ifadeyle, nasl retim yaplacana dair bir el kitabdr.
Fakat o, bundan daha fazla eyler ierir. Bu el kitab, temel olarak, Cizvit
eitim tecrbesinden, Ignatius'un son yllarnda ve onun lmnden sonra
bir mddet devam eden srete, Cizvit eitiminde meydana gelen hzl geli
meler sonucunda hasl olmutur. 1 580 yl itibariyle cemaatin genel bakan
olan Claudio Aquaviva, bu tecrbelerin bir ekilde bir araya getirilmesini
ve retmenlerin ve rencilerin pratik olarak faydalanabilecekleri bir el
kitab haline getirilmesini istemitir. Sonuta, Ratio, bir okulun nasl yne
tileceini, Cizvit okullarnda yllara gre hangi derslerin verileceini, hangi

104 .
CZVTLER

ve metoduyla alakal alma plann ihtiva eden bu dokman, "Ratio

atque Institutio Studiorum Societatis lesu" adyla, Ignatius'un l

mnden yaklak 40 yl sonra 1 599'da tamamlanmtr271 Ratio'nun

ilk nshasnn ncelikle okul ynetimiyle ilgili prensipleri ierdii

ifade edilmektedir. Tannm Cizvit ilahiyat Suarez'in, Ratio'yu kas

tederek yle dedii nakledilmektedir: "Eer iyi eitim verecek bir

okul istiyorsanz, ncelikle yeterli sayda alkan retmene ve iyi

ayarlanm bir retim planna ve metoduna (ordo ac methodus) ih

tiyacnz olacaktr"272 Bu ifadeler, 1 599 tarihli "Ratio"nun bu ihtiyac

karlamak iin hazrlandn gstermektedir.

Tarikatn 1 773 - 1 8 1 4 yllar arasnda yasaklanmasndan son


ra, 1 8 1 4 ylnda balayan yeni srete "Ratio"yu yenileme ve gnn

artlarna uydurma almalar yaplm, fakat bu ynde yaplan de

nemeler ve hazrlanan metinler bir genel kongrede onaylanmamtr.

Yine de "Ratio': Rnesans dncesinin hakim olduu 1 6. yzylda

hazrlanm bir alma program olmasna ramen, Cizvit eitim

sisteminin temelini oluturmaya devam etmitir.

Cizvit eitim anlay ve sisteminin teekkl devri, Rnesans

dncesinin dini hayat etkiledii ve felsefi, siyasi ve sosyal hayata

hakim olduu bir dnemdir. Bu nedenle Cizvit eitimine zellikle

zamann moda gr olan hmanist fikirlerin tesir ettii ileri s

rlr. Bu itibarla, 1 6. yzyldaki Cizvit okullarnn programnn,

zamann ana grn temsil eden Rnesans okullaryla olduk

a benzer olduu kabul edilmektedir273 B yle bir ortam ierisinde

Ignatius'un rol, Rnesans devrine zg genel mfredat karsnda,

metodlarn benimseneceini, hangi kitaplarn kullanlacan ve hangi d


nrlerin rnek alnacan pratik olarak tarif eden bir el kitab olarak ortaya
kmtr. Bu el kitab l 599an 1 773 ylna kadar Cizvit okullarnda yaygn
olarak kullanlmtr" (Douglas Letson-Michael Higgins, 1 4 1 ) .
271 John W. Donohue, Jesuit Education (An Essay on the Foundations of Its
idea). New York 1 963, xiv.
272 John W. Donohue, jesuit Education, xv.
273 Francesco C. Cesareo, a.g.m., 17 .

105
Ali sra GNGR

Cizvit okullarn hzl bir ekilde kendi geleneine kavuturmas ve

bunu yaparken personelin karakterine dikkat ederek, detayl bir or

ganizasyon oluturmas olmutur. Ignatius'un, Rnesansn hmanist

karakteri ile kendisinin Tanr idealini birletirmesi, yerine gre ver

dii kararlarda bu kadar pragmatik :>labilmesi ve Cizvit eitimine ta

rihin en zor dnemlerinde bile ayakta kalmasn salayacak bir uur

alamas onun en orijinal ynlerinden biri olarak deerlendirilir274

Bir mddet sonra kendi geleneini oluturan Cizvit okullar, kendi

misyonunu zamann makbul pedagojik metodlar nda ekillen

direrek, Rnesans eitimine yeni bir motivasyon kazandrmtr., Bu

erevede Cizvit eitim sistemi, akademik almalara nem vermi,

bu konuda sadece ferde deil, topluma da faydal olabilecek bir viz

yon salan11tr. Bu dini ve sosyal boyut Cizvit eitim sistemine bir

kimlik vermitir275

Cizvit eitim sisteminin bir dier zellii, okullarna laik

rencileri de kabul etmesi veya bir baka ifadeyle herkese ak olma

sdr. Cizvitler bu tavrlaryla, Ignatius'un bak asn rnek alarak,

Hristiyan doktrini ve ruhunu laik rencilerin dnyasna hakim

klmay planlamlardr. Bu nedenle Cizvit eitiminin, apostolik bir

motivasyona sahip ve Hristiyan doktrin ve geleneklerini alamaya

dayal bir zellik tad kabul edilmektedir276

Cizvit eitiminin temel zelliklerinden biri olan bu alama

faaliyetinde, karakter eitiminin nemli bir fonksiyonu vardr. Ciz

vit eitimi, entelektel eitim ile karakter eitimini kaynatrarak,

Katolik bak asn, kullanlan mfredata yanstmay baarm

tr277. Ignatius, entelektel eitimle, bir insann akli erdemlere gre

274 John W. Donohue, jesuit Education, 9.


275 Francesco C. Cesareo, a.g.m., 18.
276 Franccsco C. Ccsarco, a.g.n., 20.
277 Cizvit eitim sistemindeki "akli eitim" ve "karakter eitimi" konularnda
ayrntl bilgi elde etmek iin, John W. Donohue'nun "Jesuit Education" (New
York 1 963) isimli eserine baklabilir. Donohue, kitabnn 1 17- 1 53. sayfalarn

1 06
CZVTLER

davranmaya ikna edilmesini; ahlaki eitimle de bir insann, ahlaki

erdemleri ve alkanlklar gelitirmeye ikna edilmesini kastetmek

tedir278. Cizvit tarikatnn, "Constitutions" isimli nizamnamesi, bu

idealin nasl gerekletirileceini u ifadelerle aklamaktadr:

"Ders esnasnda renciler, yoruma ilaveten, Hristiyan hayat

tarz ve davranlaryla alakal olarak kazandrlmak istenen alkan

lklar iin hazr hale getirilmelidir"279.

Ayn dokmann bir baka yerinde ise u ifadeler kullanl

maktadr:
,

"Cemaatin niversitderine gelenlere ok zel bir ilgi gsteril

melidir ki, bilgi ile birlikte iyi ve Hristiyan ahlakna ait alkanlklar

edinsin. Eer herkes en azndan her ay bir defa gnah itirafna gider

se, her gn Evharistiya Ayini'ni dikkatle izlerse ve her bayram gn

verilen vaaz dinlerse, bu konuda ok yardmc olacaktr"280.

Cizvit eitiminin sosyal boyutu, onun bir dier nemli zel

liidir. Cizvit eitiminin en nemli amalarndan birinin, toplum

iin kabiliyetli liderler ortaya karmak olduunu daha nce ifade

etmitik. Cizvit eitimi, ferde, bir nevi ilahi amalarla kurulmu olan

topluma aidiyetin insan kurtulua gtrdn retmektir. Igna

tius, bu dnyada Tanr'nn ) iceliini kabul ederek, ebedi mutlulu

a ulamaya ve "Mesih'in Krall"nn bir vatanda" olmaya alan

kiilerin eitimiyle ilgilendiini sylemitir281 . Bu eitim, insann

sosyal potansiyelini gelitirme amacn ve sosyal evreye olan zorun

lu ihtiyac da dikkate almaktadr. Dolaysyla o, insann entelektel

kabiliyetlerini eitli dnyevi projeler iin kullanmasn da tevik et-

"'akli citim"e; 1 59 - 1 8 1 . sayfalarn ""karakter eitimi"ne ve 1 86-209. sayfalar


n Cizvit eitiminin "sosyal boyutu"na ayrmtr.
278 Franccsco C. Cesareo, a.g.m., 25.
279 1l1e Constitutions, n.403.
280 The Constitutions, n.481 .
28 1 Francesco C. Cesareo, a.g.m., 20 .

107
Ali sra GNGR

mektedir282 Bu ynyle Cizvit eitimi, hem ferdin hem de toplumun

kurtuluunu esas alan bir zellie sahiptir.

c:) Cizvit Eitim Modeli

Ignatius'un kendi eitimi iin gittii Paris'te yaad tecrbe

ler, onun kurduu eitim sisteminin modeli zerinde etkili olmu

tur. O, Paris niversitesi'ne gittiinde burada hem geleneksel hem

de ada zelliklere sahip titiz bir ekilde hazrlanm organize bir

eitim sistemiyle karlanutr283

Ignatius Paris'te, salam bir eitimin muhtevas, biimi, metodu

ve vastalarnn nasl olmas gerektii hakknda birok ey renmitir.

Bu dnemde, Dominikenlerin Paris niversitesi'nde olduka etkili ol

duklar ve teoloji eitiminde baarl olduklar sylenmektedir. Ignatius

daha nceden Dominiken manastrlarnda teoloji dersi alm birisidir.

O, bu teoloji derslerine hakim olan Thomas Aqunias dncesinden

etkilenmitir. Tari! 1tn "Constitutions" isimli nizamnamesinde, Peter

Lombard yerine 1homas Aquinas'n takip edilmesini ngren ifadele

rin bulunmas28'1 ve daha sonra tarikatn 5. Genel Kongresi'nde, "bizim

. prrfesrlerimizin skolastik teoloj ide daha sahm, daha kesin, daha tas

vip gren ve bizim nizamnamemize daha uygun olan 'Iho mas Aquinas'

takip etmesine karar verilmitir" denilmesi285, Paris tecrbelerinin Ig

natius zerindeki etkisini ortaya koymaktadr.

Ignatius'un Paris niversitesi'nde uygulanan bu eitim mo

delini daha sonra kendi kurduu eitim sistemine uyarladn gr

mekteyiz. "Paris Modeli" denilen bu eitim modeli, kendine zg

baz temel zellikler tamaktadr. Birincisi, bu model, entelektel ve

mesleki geliime ynelik ve akla dayal olarak dzenlenmitir. kinci-

282 John W. Donohue, Jesuit Education, 1 87.


283 Douglas Letson-Michael Higgins, 1 36.
284 The Constitutions, n.464.
285 Douglas Letson-Mchael Higgins, 1 36.

108 .
CZVTLER

si, Rnesans'n hmanist yaklam ile klasik idealleri birletirmekle


birlikte, buna kendi geleneksel dallarn adapte etmitir. Yani o d
nemde ortaa niversitelerinde merkezi neme sahip olan "trivium"
(gramer, belaat ve mantk) ve "quadrivium" (matematik, geometri,
mzik ve astronomi) alanlarn uyarlamtr286*.

ncs, Rnesans'n insana yapt vurguyu, "birey-mer


kezli" renime yapmtr. Bu yzden, bu model, entelektel alanda
kiinin kendi kabiliyetlerine doru ilerlemesine dayanan bir sistem
dir. Dolaysyla renim tecrbesi de pasif deil, karlkl etkileime
dayanan bir zellie sahiptir. Drdncs, tartmaya ve tekrarlama
ya nem veren ve renciyi dllendiren bir modeldir287 lgnatius bu
modeli olduu gibi almam, ona kendi dnya grn oluturan
prensipleri ve teknikleri ilave etmitir. Yani "Paris Modeli" Cizvit ei
timine bir organizasyon kazandrmada etkili olmutur288

286 Baz kaynaklar, Ignatius'un gemiten miras ald Greko-Romen kltrn


etkisiyle, bir eski Yunan terimi olan "Paideia" kavramn kendi eitim anlay
na soktuunu ileri srmektedir. Bu kavram, bir toplum iinde yaayan yal
insanlarn, genlere, ada artlara uygun insani bir hayat tarz oluturmalar
iin, kendi dnce, hayat ve alma tarzlarn aktarma srecini ifade etmek
tedir. Bu srete anne ve babalar kendilerini, ocuklarnn ada hayatta uy
gun bir yer edinmeleri konusunda daima sorumlu hissetmektedirler. Kilise,
devlet ve toplum bu konuda yardmc olmak iin onlarla ilgilenmektedir. Ya
hudiler btn bu eitim srecini "disiplin" kavramyla; Yunanllar "paideia";
Romallar, "educatio, institutio, formatio" veya "humanitas" kavramlaryla
yani "Hristiyan eitimi, liberal eitim veya liberal sanatlar alannda eitim"
diye isimlendirmilerdir. Hristiyanlar "paideia" kavramn daha da zengin
letirerek, bu kavramla Tanr'nn btn vahiy geleneini ifade etmilerdir. 12.
yzyln sonlarna kadar onlar bu kavramla "liberal sanatlar" kastedmilerdir.
B\nlar "trivium" denilen gramer, belaat ve diyalektik veya mantk alanlary
la; "quadrivium" denilen aritmetik, geometri, teorik mzik ve astronomi alan
larndan olumaktayd. Bu tarz, her ne kadar tam organize olmasa da, tabiat
felsefesi (metafizik dahil) ve al1lak zerinde merkezilemitir. niversiteler
1 2. yzyln ilk dnemlerinde eski monastik veya Kilise okulu zelliinden
syrlarak byk deiime uramtr. Bu srada bu branlar gzel sanatlar fa
kltesinin alt branlar haline getirilmi; bu faklteye hukuk, tp ve teoloji gibi
yksek faJ,lteler ilave edilmitir (George E. Ganss, TI1e Jesuit Educational
Tradition and Saint Louis University, St. Louis 1 969, 1 3- 1 6) .
287 Douglas Letson-Michael Higgins, 1 37.
288 John O'Malley, The First Jesuits, 2 1 7.

1 09 .
Ali sra GNGR

Cizvit eitim sisteminin muhtevas, tarikatn "Constituti


ons" isimli tznde, "Edebiyat, mantk, Tabiat ve Ahlak Felsefe
si, Metafizik, Skolastik ve Pozitif Teoloji ve Kutsal Metinler" olarak
sralanmtr289 Ignatius bunlar arasnda teolojiye zel bir nem
vermitir. nk o, teolojiyi, insanlar Tanr bilgisi ve sevgisine
ulatracak ve onlarn kurtuluuna yardmc olacak en uygun vasta
olarak grmtr. Teolojiye verilen bu zel nem ve gsterilen ala
ka "Constitutions"un ifadelerine de yansmtr. Burada, "teolojiye
zel bir nem verilmesi ve zen gsterilmesi gerektiinin" belirtil
mesi290, teolojinin Cizvit eitimindeki yerini gstermektedir. Cizvit
eitiminin muhtevasn, Cizvit eitim kurumlarndaki uygulamalara
bakarak ortaya koymak mmkndr. Ignatius, kolejlerle, gramer ve
belaatn retildii okullar; niversitelerle de sanat ve teoloji eiti
minin verildii kurumlar kasdetmitir291

Bu konuda nemli Cizvit eitim kurumundaki uygula


malar rnek vermek yeterli olacaktr. Bunlardan ilki, Francis Xa
vier tarafndan 1 543'de Goa'd a (Hindistan) kurulan kolejle, 1 545'de
Gandia'd a kurulan Francis Borgia kolejinin, 1 547 ylnda birleerek
sekler bir C .- i t niversitesine dnmesidir. lk defa laik renci
lerin ders ald bu niversite, misyoner hedeflerini karakter eiti
miyle gerekletiren ilk Cizvit eitim kurumu olmas bakmndan ol
duka nemlidir292 kincisi, 1 548 ylnda Sicilya'da kurulan Messina
Koleji'dir. Bu kolej, Cizvit eitiminin iki ynl amacn gerekleti
ren, yani, "Paris Modeli"ne dayal bir eitimle dini uygulamalar bir
letirerek hazrlanan mfredatn uyguland bir kolej olarak nem
kazanmtr. Bu eitim modelinde klasik Latin gramerine dayal bir
eitim ve Latince konuma esas alnmtr. Ayrca eletiri, tekrar, ez
ber, tartma ve kompozisyon altrmalar bu sistemin zn olu
turmutur. Bu okuldaki mfredatta; Latin grameri, konuma sanat,

289 The Constitutions, n.351.


290 'Ihe Constitutions, n.446.
291 Francesco C. Cesareo, a.g.n . 22.
.

292 Douglas Letson-Michael Higgins, 1 36; Francesco C. Cesareo, a.g.n .. 19 .

1 10
CZVTLER

felsefe, matematik, iir, tarih, Greke, branice ve teoloji remli bir


arla sahip olmutur293 ncs ise, 1 5 5 1 ylnda bizzat Igna
tius tarafndan kurulan "Roman College"dir294 Cizvit eitim sistemi
ni tam anlamyla yanstan bu Cizvit eitim kurumunda uygulanan
mfredatn ieriinde, "Constitutions"da belirtilen alanlara ilaveten
felsefe, matematik, gzel sanatlar ve Aristo'nun metinlerine dayal
olarak fizik dersleri yeralmtr. Tabiatyla "teoloji" bu mfredatn en
nemli ksmn oluturmutur295 Sonuta Cizvit okullarnda olduka
kapsaml bir mfredat ortaya kmtr. Cizvitlerin ilerleyen zaman
iinde, okullarnda, astronomi ve dier pozitif bilimleri okuttuu,
rasathaneler ve laboratuarlar kurduu, buna ilaveten tiyatro, dans ve
mzik faaliyetlerine nem verdii grlmektedir296 Bu uygulamalar,
Cizvit eitim kurumlarnn olduka zengin bir mfredata sahip ol
duunu ortaya koymaktadr.

Cizvit okullarnda genelde "Temel Eitim" ksm bulunma


malda birlikte; 5-9 yalarnda verilen temel eitim, Latince'nin nasl
konuulacan, okunacan ve yazlacan retmektedir. Genel
likle yerel dilde ve yerel dille ilgili retim yaplmaz. Cizvit eitim
sisteminde niversiteye giri ya l O'dur. 10 ile 1 3 yalarn kapsayan
bu 4 yllk dnem "Ortaretime" tekabl eder ve bu dnemde nce
2 yl, "Dil Faklteleri"nde zellikle Latince ve Yunanca Edebiyat
verilir. renciler daha nce konumasn rendikleri Latince'nin
gramerini renirler ve bu renim 12 yanda en st seviyede ta
mamlanr. Daha sonra 2 yl gzel konuma, iir ve tarih dersleri ve
rilir. Burada ama, felsefe eitimine balamadan nce Latince'nin
inceliklerini retmektir. Bundan sonra "Yksek renim" dnemi
balar. 1 4- 1 6 yalarn kapsayan bu dnemde, "Sanat Fakltesi"nde

293 Francesco C. Cesareo, a.g.m., 2 1 .


294 Gnmzde Cizvitlerin en nemli eitim kurumlarndan ve niversitelerin
den biri olan "Gregorian niversitesi" bizzat Ignatius tarafndan 1 55 1 'de ku
rulan "Roman Colege"in devamdr. Gregorian niversitesi bugnk adn,
Papa XIII. Gregory'nin ( . 1 585) adna izafeten almtr.
295 John O'Malley, 111e First Jesuits, 2 1 6.
296 Jchn O'Malley, The First Jesuits, 242 .

111
Ali sra GNGR

gerekleen 3 yllk bir felsefe ve buna ilaveten mantk, fizik, meta


fizik, matematik ve ahlak bilimleri eitimi verilir. Bu alanda Sanat
Fakltesi diplomas aldktan sonra, 6 ay iinde Sanat Fakltesi Mas
teri yaplr. Daha sonra 1 7-20 yalarn kapsayan 4 yllk dnemde,
teoloji, Hukuk veya Tp Faklteleri'nden birinde ilgili alana dair ei
tim verilir. Teoloji Fakltesi'nde verilen eitim en nemli alan olu
turmaktadr ve herkese aktr. Bu blmde, skolastik teoloji, pozitif
teoloji ve Kilise Hukuku ile kutsal metinler alannda eitim verilir.
Drt ylda tamamlanan bu eitimden sonra gerekli artlar yerine
getirmi olanlar, 2 1 ya civarnda resmi trenle papazla tayin edilir.
Bundan sonra Teoloji alannda "doktora" derecesi almak isteyenler,
2 yl daha alrlar. Bu sre iinde onlar, cemaat tarafndan verilen
grevleri yerine getirirler ve eitli denemelerden geerler297

Sonuta Cizvit eitim kurumlar, yani kolejler ve niversite


ler, sadece retim kurumlar olmaktan ziyade, btn sosyo-klt
rel aktivitelerin etkisini gsterdii merkezler olarak dzenlenmitir.
1 556an 1 7 10'a kadar bu kolejlerin says devaml artmtr. Cizvitler
bu retim faaliyetlerini misyoner planlar iin kullanmhrdr. On
lara gre pedagojik adan gerek bilgi, kullanlan ve bakalarna ak
tarlan bilgidir. Tek bana retim tercih edilen bir faaliyet deildir.
Bu faaliyet daima dier hizmetlerle birlikte yrtlmelidir.

Cizvit kolejleri "Evangelizasyon" (ncil'i yayma ve toplumlar


Hristiyanlatrma) alannda en byk ilerlemeyi 1 7. yzylda ger
ekletirmi ve bu alanda zirveye oturmutur. Bu, zellikle Fransa'da,
toplum ve iktidar kavramlarnn, Hristiyanlk ve kltr alanlarnda
popler olduu bir dnemde gereklemitir. Yeni Dnya'nn Hris
tiyanlatrlmas projelerine Cizvit kolejlerinin nemli bir katks ol
mutur298.

297 Bkz. George E. Ganss, The Jesuit Educational Tradition and Saint Louis Univer
sity, 20.
298 Alain Wcodrow, 200.

112
CZVTLER

18. yzylda Cizvit kolejlerinin saysnda d olmutur.


Bununla birlikte ''.Aydnlanma"ya kar en byk mcadeleyi yine
Cizvitler vermitir. Fransa'da ''.Ansiklopedi Hareketi"ne dahil olan
filozoflara onlar kar kmtr. Rnesansn ve onun hmanist fikir
lerinin seklerletirdii kltr onlar Hristiyanlatrmaya altr
mtr299.

1 9. yzylda ise Cizvitler, seklerleme, sosyalizm ve insan


haklar hareketlerini yasaklayan Kilise'ye sadk kalmlardr. Cema
atin misyoner amac hi deimeden devam etmi ve bu defa idareci
snf ve onlar vastasyla btn toplumu yeniden Hristiyanlatrma
ya ynelik faaliyetlere girimitir300

F) CZVTLERN TEOLOJK, FELSEF VE

AHLAK GRLER

Cizvitler, tarikatn kuruluundan itibaren 19. yzyln sonlarna


kadar olan dnemde, Katolik Kilisesi'ne en nemli katklar, teoloji,
felsefe ve ahlak alannda yapmlardr. Onlarn bu alanlarda ileri sr
dkleri grler ve ortaya koyduklar yaklamlar, zellikle Protestan
reformunun etkili olduu dnemlerde, Katolik Kilisesi'ne byk bir
destek salamtr. Bu dnemde, zellikle Luther ve Calvin gibi ilahi
yatlarn grlerine, en etkili cevaplar Cizvitlerden gelmitir.

a) Cizvitlerin Teolojik Tartmalardaki Yeri

Teoloji, Tanr'nn insanla gnderdii vahyi, metodlu bir e


kilde anlama ve yorumlama abas olarak tanmlanmaktadr30 . Ciz-

299 Alain Woodrow, 202.


300 Alain Woodrow, 203.
301 Gerald O'Collins-Edward G. Farrugia, 240; Hristiyanla dair bir kavram
olan "Teoloji" muhtevaya gre eitli isimler almaktadr. rnein "Dogma
tik Teoloji". Kilise'nin resmi retisinde ifade edilen iman yorumlar. Btn
resmi retiler bir dogma olmad iin bu teolojinin daha ziyade "doktrine!

1 13
Ali sra GNGR

vitler, derin tefekkr ile aksiyonu sentezleyerek Katolik ilahiyatna,


dncesine ve misyonuna en nemli katklarndan birini bu alanda
yapmlardr. Onlar, teolojik yaklamlarnda zamann artlarn ve
ihtiyalarn iyi okumular, gereki ve pratik zmlere nem ver
milerdir.

Cizvit ilahiyatlar, Cizvitlere ait ayrtedici bir teolojinin mev


cut olmadn kabul etmektedir302 Agstinyenlerin Aziz Augustine'i;
Dominkenlerin Aziz Thomas Aquinas' ve Fransiskenlerin Aziz Bo
naventure veya Duns Scotus'u teolojik akl hocas kabul ettikleri bi
linen bir gerektir. Cizvitlerin bu anlamda cemaate has bir metod
takip etmedikleri sylenmektedir. Bununla birlikte Ignatius, "Cons
titutions" isimli kurulu tznde elemanlarn, Kutsal Metinler303,
Kilise ileri gelenlerinin yazlar304 ve skolastik teoloji ya da Thomas
Aquinas'n doktrini305 zerine almaya davet etmektedir. Bunlara
ilaveten allmas gereken alanlara Peter Lombard zerine yapla
cak almalar ile zamann artlarna daha iyi uyabilecei dnlen
skolastik teoloji almalar306 da dahil edilmitir.

1 550- 1 795 yllar arasndaki zaman dilimini iine alan Trent


Konsili dnemi, Protestan Reformu'nun meydana getirdii tesirler

teoloji" olarak isimlendirilmesi gerektii de ifade edilmektedir. "Ahlak Teo


lojisi" ise, imann insan davranlarna, gdlerine, deerlerine ve tavrlarna
etkisini yorumlar. "Spiritual Teoloji" veya "Asketik Teoloji'; insan zihninde ve
kalbinde bulunan iman ve inayet vastasyla gerekleen i dnm zerine
younlar. "Pastoral Teoloji': imann Kilisenin halihazrdaki durumu iin ne
anlam ifade ettiini anlamaya ve bunun pratik gereklerini zellikle vaaz, e
itli hizmetler, nasihat ve benzeri uygulamalarla yerine getirmeye alr. "Li
tiirjik Teoloji" (Sakramental Teoloji), Kilisc'nin ritellerinde ve sakramental
hayatnda ifade edilmi olan imann anlamn yorumlar ( Richard McBrien,
Catholicism, 5 1 ).
302 Bkz. Avey Dulles, "St. Ignatius and the Jesuit Theological Tradition': Studies
in the Spirituality ofJcsuits 14/2 (March 1 982).
303 The Constitutions, n.35 1 , n.464.
304 The Constitntions, n.353, n.366, n.368.
305 The Constitutions, n.464.
306 The Constitutions, n.466.

114
CZVTLER

karsnda, Katolik Kilisesi'nin iten balatt "Kar- Reform" ha


reketinin Trent Konsili vastasyla resmi ve doktrine! boyut kazan
d bir dnem olmutur307 Diego Laynez ve Alfonso Salmeron gibi
Cizvitlerin bu konsile, papaln resmi ilahiyats olarak katlmalar
ve baarl olmalar onlarn teoloji alannda seslerini duyurmalarna
vesile olmutur. Bazlar Cizvitlerin bu konsilde, genel ak deiti
recek bir performans sergilemediklerini dnse de308, onlarn Trent
Konsili'ne katk yaptklar ve baarl olduklar genelde kabul edil
mektedir. Cizvitlerin bu dnemde, Katolik Kilisesi'nin gndemini
megul eden baz problemlerin zmne katk salamaya altk
lar grlr.

nayet ve hr irade probl emi, Trent Konsili'nin "kurtulu" ve


"asli gnah"la ilgili kararlarndan kaynaklanm ve Kar-Reform'un
kurtulu doktrininin temelini oluturmutur. Bu konsilin kararlar
gerekli iki zt durumu uzlatrmaya almtr. Trent Konsili, bir yan
dan, Kalvinizm tarafndan ileri srlen kader anlaynn determi
nist anlamlarndan uzak durmaya alan Katolik dogmann kendine
has zelliini gstermeye almtr. Dier yandan ise, Katoliklii,
Pelagianizm'e309 ait grleri kullanmak sulamasndan kurtarmaya
almtr. Pelagianizm'e gre, insann ahlaki yeteneini temsil eden
hr irade, kurtulua ulamada nemli bir yer oynamaktadr. Aslnda,

307 Rivka Feldhay, Galileo and thc Church: Political Inquisition or Critical Dia
logue, New York 1 995, 73-75.
308 Alain Woodrow, 54.
309 Pelagianizn, Hristiyan teolojisinde, ilahi inayetin dnda insann kendi a
balaryla da kurtulua doru yol alabileceini savunan doktrindir. Tarihsel
adan Pelagianizm akm, M. S. 4. ve 5. yzyllarda Romaa faaliyet gste
ren Pelagius tarafndan gelitirilen asketik bir harekettir. Kurtulu iin inziva
hayatnn gerekli olduunu vurgulayan bu harekete, asli gnahn insanlara
getiinin reddedilmesi fikrini sokan kiinin Suriyeli Rufnus olduu syle
nir. Pelagianistler, 41 1 Kartaca Konsili'nde asli gnah konusundaki dnce
lerinden dolay sulanmlar ve takibat altna alnmlardr. Aziz Augustine
onlar aleyhine yazlar yazmtr. Sonraki yllarda Pelagius ve talebesi Celes
tius, sapknlkla sulanmlar ve aforoz edilmilerdir. (inasi Gndz, Din ve
nan Szl, 304).

115
Ali sra GNGR

Trent Konsili'nin kararlar, temel olarak, Thomas Aquinas'n reti


sine dayanmtr. Fakat, Cizvit Molina ile Banez'in, Aquinas'n kendi
yazlarnda ortaya koyduu retisini daha geni bir ekilde yorum
lamaya almasyla, bu tr speklasyonlar ortaya kmtr310.

aa) Hr rade Problemi

1 6. yzyln siyasi ve kltrel ortamnda, bilhassa teoloji ala


nnda yaanan tartmalarn taraflar arasnda Cizvitler nenli bir
yere sahiptir. Bu yzyl; bir taraftan Ignatius tarafndan vaaz edilen
doktrinlerin etrafa yayld; dier taraftan Luther ve Calvin'in nc
ln yapt "reformasyon" hareketinin btn Avrupa'ya ulat
bir dnem olmutur. Bu dnemin en nemli teolojik tartmalarn
dan biri, daha nce de ifade edildii gibi, Trent Konsili'nde ele alnan
"hr irade" konusunda yaanmtr.

Protestanlarn ileri gelenleri bu konuda; insan rkna asli g


nah sebebiyle geri alnamaz biimde bir yokolma takdir edildiini
ve gnahkar kimsenin ancak ilahi inayet vastasyla kurtuluu mit
edebileceini iddia etmilerdir. Luther, hr irade konusunda, insa
nolunun sadece bir gnahkar deil, bizzat gnahn kendisi oldu
unu iddia etmitir. O, insann irade hrriyetini tamamen reddet
mitir3 1 1 .

Luther, kurtuluun sadece iman vastasyla gelebileceini sa


vunmutur. Onun grne gre iman kesinlikle hr irade ile ayn
deildir, iman her eydir. Pavlus'un retisine de uygun olarak o,
imann Mesih'in btn insanlar kurtarmak iin ld bilgisine
dayandn sylemitir. Luther'e gre, sadece Mesih'in ilahi misyo
nuna sadk biimde inanmak iin kendisine inayet verilen kii kuru-

310 Rivka Feldhay, Galilco and thc Church, 1 73.


311 Martin Luther, The Bondage of the Will, Trans. James I . Packer- O. R . Johns
ton, New Jersey 1 957, 48.

116
CZVTLER

lur, buna inanmayan kii kafirdir ve her ne kadar iyi iler baarma
yolunda lse de bir gnahkar olarak kalr. Luther, Erasmus'a kar
bildirisinde, btn her eyi tek bana ilahi inayetin baardn ve
insanolunun hibir eyi dinlemediini ifade etmitir312

Bu konuda, Luther ile Calvin'in grlerinde baz temel fark


llklarn olduuna dikkat ekilmektedir. Luther insann kurtuluu
iin sadk bir iman vastasyla inayeti elde edebilmesine ak kap b
rakrken; Calvin lanetten kurtulu iin bu kapy da tamamen kapat
m ve sadece iyi almalar ile iyi iradeyi deil, ayn zamanda imana
gtren erdemleri de inkar etmitir. Luther'e gre btn gerek ina
nanlar, kim veya ne olduu nemli olmakszn temize karken; Cal
vin inananlar bile, eer Tanr yle irade etmise, lanetli saymaktadr.
Calvin, "kader doktrini"nin lml insana kendi kaderine tesir etme
imkann reddettiini ileri srmektedir. O, insan iradesinin gnah
tarafndan prangalandn ve bu yzden insann iyinin hibir ekli
ne ulaamayacan iddia etmektedir313

Cizvitler bu tartmalarda, Ignatius'un kendilerine miras b


rakt "Exercises"a sadk kalarak, teolojik grlerinde, felsefele
rinde ve ahlak retilerinde insan iradesinin tam hrriyeti ile iyi
fiillerin kurtarc inayetini savunmulardr. Bu konuda Cizvitlerin
"hr irade"yi zirveye yerletirdikleri; Luther ile Calvin'in insan ira
desinin hrriyetini reddederken, Cizvitlerin hrriyet konusundaki
bu grleriyle modern insan daha fazla kendilerine ektikleri iddia
edilmektedir. Bu yzden Cizvitlerin Katolik anlay iinde, iradenin
hrriyeti doktrini zerinde durmaya gayret gsterdikleri; hareket ve
hareketsizlik, iyi ile kt, Mesih ile eytan gibi kart faktrler arasn
da tercih yapma zgrl sunduklar ifade edilmektedir314

312 Philip S . Watson, Luther and Erasmus: Free Wlll and Salvation, Philedelphia
1 975, 14.
313 Rene Flp-Miller, 86.
314 Rene Flp-Miller, 87.

117
Ali sra GNGR

Cizvitlerin, asli gnahn etkilerine kar insan tabiatnn


deerini savunmas, o gnn "hmanist" eilimlerine uymak ola
rak deerlendirilmitir. Onlar bu konuda insan tabiatn tamamen
bozulmu olarak gren hem Protestanlarn hem de Jansenistlerin
ktmserliine kar kmlardr. Cizvitlerin bu konuda "Spiritual
Exercises"a bal kaldklar daha nce ifade edilmiti. "Exercises"n,
hafza ve tahayyl, irade ve akl da dahil olmak zere, "Tanr'nn
daha byk erefi iin" btn insani yetenekleri seferber etmeye y
nelik hazrlanm olmas, Cizvitlerin insan tabiatna, insan aklna ve
insan hrriyetine byk deer vermesine sebep olmutur315 Bylece
Cizvitlerin bu yaklam, Protestan fikirlere kar Katolik Kilisesi'ne
byk bir destek salamtr.

ab) nayet Problemi

Cizvitlerin; zellikle 'Katolik inancn savunmak ve propagan


dasn yapmak amacyla, girdikleri teolojik tartmalarn bir dier
konusu, "inayet" konusudur. Robert Bellarminc, bu konuda, zellikle
Katoliklii, Luther, Calvin ve dier protestanlara kar savunmadaki
baarsyla dikkat ekmitir. Luther ve dier protestanlarn yazd
ilmihal kitaplarna kar en etkili iki ilmihali de Peter Canisius ve
Robert Bellarmine yazmtr316

Cizvit Bellarmine'nin bu teolojik tartmalara, "etkili inayet':


ile "yeterli inayet" arasnda ince bir farka temas ederek katk salad
ifade edilmektedir. Bellarmine'nin dncesine gre, Tanr "etkili
inayet" vastasyla, insann kendisine itaat edeceini anlayaca byle
bir yola armtr. Buna gre, "yeterli inayet" ise, lml insana,
onu ilahi amala ibirliine veya uyuma evketmesi hesaplanmadan

315 Avery Dullcs, "Jesuits and Theology: Yesterday and Today", Theological Stu
dies (52), 1991, 526.
316 Avery Dulles, "Jesuits and Theology :', 527 .
. .

118
CZVTLER

verilmitir. Bazlarna gre, Bellarmine'nin bu dncesi, zaten mu


lak olan bu problemi daha anlalmaz hale getirmitir.317

Ignatius'un "Spiritual Exercises" isimli eserinde, sk sk insan


hrriyetine iaret etmesi ve inayetten szederken insan hrriyeti
ni azaltacak ifadelerden kanlmas ynnde uyarmas318, fikirleri
ses getiren Cizvit Luiz de Molina'y319 da etkilemitir. Molina, ilahi
inayetin etkilerini insanlarn kendi kurtulularndan ve lanetlenme
lerinden sorumlu olabilecekleri ekilde aklamaya almtr.
Molina'nn, Tanr'nn egemenlii ile insan hrriyetini uzlatrmay
amalayan bu sisteminin, btn Cizvitler tarafndan kabul grmese
de John Calvin'in kaderci grne ok yaklaan dier Katolik te
orilere gre daha tercih edilebilir bulunmutur320

Molina'nn nerdii zm, insann kendi tabii gcn "ilahi


- ibirlii" ile birletirerek Hristiyan srlarnn bilgisine ulaabilme
ye dayanyordu. Buna gre Tanr, insana kurtuluu iin temel olan
iman inayetini balamaktayd. Bu inayet herkesin hr bir ekilde
kullanabilecei nitelikteydi. Bu inayet etkin olarak bahedilmi olsun
olmasn temelde ilgili ahsn hr iradesine dayanyordu. lahi yar
dm, irade fiiline bir gd vermek iin gerekliydi; zaten bir defa bu
gd verilmiti. Bundan sonraki mesele, bu insann gkyznden
gelen inayeti kabul edip etmemeye karar vermesiydi32.

Cizvit Molina'nn getirdii sistemde, insann kendi irade


si vastasyla inayete daima kar gelebileceinin farzedilmesi, en

317 Rene Flp-Miller, 96.


318 George E . Ganss (Ed), lgnatius of Loyola, 2 1 3.
319 Portekiz'de Evora niversitesinde bulunan Cizvit profesr Luis Molina, uzun
sre, Thomas Aquinas'n baz temel prensipleri zerine bir yorum zellii
tayan "( concordia liberi arbitrii cum gratiae don is" isimli almasyla me
gul olmutur. Molina bu eserinde kendinden nce gelen Bellarmine ve dier
btn ilahiyatlarn "Hr irade" ile "inayet" arasndaki iliki zerine dn
celerini toplamtr (Rene Flp Miller, 97).
320 Avery Dulles, "Jesuits and Theology.. :; 526.
321 Rene Flp-Miller, 97.

119
Ali sra GNGR

nemli nokta olarak dikkat ekmektedir. Katolik gelenek asndan,


insan iradesinin kesin bir faktr olarak kabul edilmesi, asli gnah
ve inayetin nemini zaltacandan ve hatta ilahi kudrete bir phe
duymay ifade edeceinden, Molina'nn grleri Cizvit ilahiyatlar
bile telalandrmtr322.

Bu tartma dneminde ilahi inayet konusunda yaanan


ihtilaflardan bir dieri de, Cizvitlerle Dominikenler arasnda ol
mutur323. Thomas Aquinas'n Dominiken olmas ve skolastik ila
hiyatlar arasnda tartlmaz bir lider kabul edilmesi, Dominiken
tarikatnn yelerinin kendilerini btn teolojik meselelerde yegane
otorite olarak grmesine sebep olmutur. spanyol Dominikenlerin
Cizvit Molina'ya saldrmas, tartmann bymesine ve konunun
Papa VIII. Clement'e kadar ulamasna neden olmutur. Her iki ta
rafn papaya tesir etme abalar olay iyice karmak hale getirmitir.
Papa'nn bir ara Molina'nn kitabnn yaklmasn emretmesi, Cizvit
tarikatnn o dnemdeki genel bakan Acquaviva'nn araya girme
siyle nlenmitir324. Konunun bir prestij meselesi haline gelmesinden
sonra Cizvitler, Dominikenleri, kendilerinin bilim alanndaki h
retlerini almaya almakla sulamlar ve savunmaya gemilerdir.
Bu konuda Cizvitlerin siyasi idarelere ve kendi etkileri altndaki ni
versitelere byk tesir yaptklar iddia edilmektedir. Papalk her iki
tarikata bu konuda papaln son kararn beklemelerini emretmi
ve konuyu kapatmtr. Molina'nn aleyhine kesin bir mahkumiyet
kararnn kmamas, irade doktrinin zaferi olarak deerlendirilmi
ve Cizvitlerin vlmesine sebep olmutur325.

322 Rene Flp-Miller, 98.


323 Cizvitlerle Dominikenler arasnda; ilahi inayet, hr irade, vicdan, kader ve
bilim konularndaki tartmalarn ayrntlar iin bkz. Rivka Feldhay, Galileo
and the Church, 1 7 1 - 188.
324 Rene Flp-Miller, 98.
325 Rene Flp-Miller, 100.

120
CZVTLER

a::) Jansenizm Problemi

lahi inayet zerine yaplan tartmalar zellikle bilimsel yaz


larla devam etmitir. Bu tartmann iine aristokrat kesim, saray
eraf, din adamlar ve hatta edebiyatlar bile girmitir. Jansenistle
rin326* bu tartmalara katlmas, Paris niversitesi'nde profesr olan
Cornelius Jansen'in ( 1 585- 1 638) ilahi inayet ve insan iradesi konu
sundaki fikirlerini dile getirmeleriyle balamtr. Jansen'in "Augus
tinus" isimli eseri327, aslnda bilinen mevcut Katolik doktrini tekrar
ettii halde, lm olan bu ilahiyatnn fikirleri siyasi etkiler vas
tasyla Fransz saraynda en ok konuulan meselelerden biri haline
gelmitir. Voltaire'in Jansenistler hakkndaki kanaati, siyasi etkilerin
varlna iaret etmektedir. Voltaire, bu doktrinin felsefi nitelikte ve
zm getirici mahiyette olmadn ifade etmitir. Ona gre, Jan
_senistler, bir gruba mensup olmann gizli tatmini iindedirler, Ciz
vitlere kin duymaktadrlar, hret arzusu ve akli rahatszln hakim
olduu bir eitimin eseridirler328.

326 Jansenizm, Hristiyan geleneinde heretik bir akm olarak bilinir. C.O.
Jansen'in ( 1585- 1638) "Augustinus" isimli eserinde ileri srlen tezler etra
fnda olumu bir cemaattir. Bu akm, insanlarn ya doal ya da doast
bir determinizmin kurbanlar olduklarn savunur ve Tanr'nn zel bir ltf
olmakszn, onun emirlerini yapmann insan iin imkansz olduuna ina
nr. Teolojik adan ktmser olan bu hareket, ahlaki adan sert bir akm
olarak tannmtr. lk dnemdeki Jansenistler, Jansen'in arkada olan Sa
int-Cyran'n rencilerinden olumutur. Jansen'in lmnden sonra yerine
1643'te Antoine Arnold gemitir. Papa X. Irnocent bu hareketi ! 653'te sa
pk ilan etmitir (inasi Gndz, Din ve nan Szl, 203).
327 Cornelius Jansen'in Aziz Augustine zerine yapt 20 yllk almann rn
olan bu eserin tam ad, 'The Doctrines of St. Augustine Regarding the He
alth, Sickness and Medicine of the Soul"dur. Jansen bu eserinde Augustine'nin
bilinen mevcut doktrinini tekrarlamtr. Buna gre insan Adern'in d
sebebiyle Cennet'te sahip olduu hrriyeti kaybetmi ve her halkarda bozul
mutur. Bu sebeple kendi abalar ile kurtulua asla ulaamayacaktr. nsan ira
desini cinsel arzularn tasallutundan ancak ilahi inayet kurtarabilir. Tanr'nn
kendisine inayet ltfunu bahettii kimse kurtulur; kendisine bu ltufverilme
yen kimse ise asli gnahn penelerinde kalr (Rene Flp-Miller, 100).
328 Rene Flp-Miller, 101.

121
Ali sra GNGR

Bu hareketin yaylmasnda, Paris yaknlarnda bulunan "Port


Royal Manastr'nn tutumu ok etkili olmutur. Port Royal, fikri tar
tmalarda gr beyan eden ve grlerine itibar edilen bir ekol ol
duu iin, onlarn Cizvitlere ve hr irade doktrinine kar mcadele
balatmalar, tarihte "Jansenist Anlamazl" diye bilinen bir tart
mann balamasna sebep olmutur. Bu teolojik tartmalarn merke
zi ahsiyetleri; Augustine, Thomas Aquinas ve Ignatius Loyola'dr329

Cizvitlerle Jansenistler arasndaki mcadelenin, Jansen'den


sonra bu hareketi devam ettiren Arnauld tarafindan tahrik edildii
kabul edilmektedir. Buna karlk Cizvitler Paris niversitesi'nde bu
lunan doktorlarn desteini alarak, Jansen'in mehur "Be Tez"ini330
Papa X. lnnocent'e, "Cum occasione" isimli genelgeyle mahkum et
tirmeyi baarmtr33 . Daha sonra Jansenistlerin, Jansen'in eserinin
bu be tezi iermediini iddia etmesi sonu getirmemi ve sz konu
su fikirler papa tarafndan kesin olarak mahkum edilmitir.

b) Cizvitlerin Felsefi Tartmalardaki Yeri

Cizvitlerin felsefe alanna katklarn, daha ok, Thomas


Aquinas'n skolastik felsefesini332 yeniden canlandrmaya ynelik

329 Rene Flp-Miller, 1 05.


330 Jansen'in "Be Tez"i u be maddeden olumaktadr: 1 - nayet herkese veril
mez ve ona sahip olmayanlar iyi eyler yapma gcnden tamamen mahrum
dur. 2- Kendisine inayet verilenler onun etkisinden kurtulamaz ve onlarn fi
illeri kesinlikle bu inayet tarafndan ynlendirilmektedir. 3- nsanlar iyi veya
kty yapna konusunda hr deildir. 4- nsanlar kendi iradeleriyle inayete
kar koy-Jbilirler veya ona boyun eebilirler demek sapklktr. 5- Mesih b
tn insanlar iin ld demek sapklktr (Rene Flp-Miller, 1 1 2).
331 Rene Flp-Miller, 1 1 2.
332 Aslnda Skolastik dnce gelenei"nin teorik temelleri Aziz Augustine'e
dayandrlr. Kilise babas Augustine, dogmatikliiyle ve kaderciliiyle ta
nnmaktadr. Skolastik dncenin temelinde dogmatik dnceyi merke
ziletirmek ve akl dlamak vardr. Aristo dncesinin Batya bni Sina ve
ibni Rd gibi slam filozoflar vastasyla girmesi bir dnm noktas olmu
tur. Thomas Aquinas ise, Aristo ile Augustine arasnda bir sentez yapmaya

122
CZVTLER

almalar olarak deerlendirmek gerekir. Cizvitlerin bu alandaki


almalar ekseriyetle, Descartes, Leibniz ve Kant gibi, felsefeleri
Katolik gre ters kabul edilen dnrlere dayanan modern sis
temlere bir alternatif olarak ortaya kmtr. Katolik Kilisesi'nin bu
dnrlere kar kat tavr, baz genelgelerle somutlatrlmtr.
"Aeterni Patris" ( 1879) isimli genelge bunlardan biridir. Bu genel
genin taslan Cizvit Kleutgen'in hazrlam olmas, Cizvitlerin bu
konudaki rol hakknda fikir vermektedir. Papa XIII. Leo, bu ge
nelgeyle Thomas Aquinas'n aklclnn yeniden canlandrlmasn
istemi, Cizvitler de buna yardmc olmutur333

Cizvitlerin, felsefi grleriyle, modern filozoflara kar


mcadele vererek, Kilise'ye destek olmaya altklar dnem, I. Va
tikan Konsili dnemi olarak deerlendirilen ve l 795en 1 940'lara
kadar devam eden devredir. Onlarn mcadele ettikleri filozoflarn
banda da Descartes gelmektedir. Descartes'n, La Fleche Cizvit
Koleji'nde 8 yl renim grm bir filozof olmas ve dnemin fel
sefi teorileri hakkndaki bilgilerini burada renmi olmas, onun
durumunu daha ilgin hale getirmektedir. Descartes'n, Cizvit eitim
kurumlarnda felsefeye ok deer verildiini bizzat ifade ettii be
lirtilmektedir. Flp-Miller, kitabnda, onun bu konudaki u ifade
lerine yer vermektedir:

"Felsefe dier bilimler iin anal tardr. Cizvit okullarnda re


tildii gibi, felsefeyi, temel bir konuda eksiksiz bir alma yapmaya
en faydal bilim olarak grrm"334

Descartes, grd skolastik eitime ramen, btn felsefi


miras bir kenara brakarak hereyi en bandan tekrar dnmek

almtr. Bu dnemden itibaren Batda skolastik dncede bir gerileme


sreci bahuntr. Reform dnemi ve sonrasnda gelien liberal ve rasyonal
dnce hareketleriyle dogmann yerini akl ve tecrbe almaya balamtr (
inasi Gndz, Din ve nan Szl, 342-343).
333 Richard McBrien, Catholicism, 48.
334 Rene Flp-Miller, 1 2 1 .

123
Ali sra GNGR

cesaretini gsteren bir filozof olarak bilinir. Onun, btn nyarglar


dan kurtulmaya davet etmesi, bu cesaretin bir gstergesdir. Avrupa
dncesinde phenin hakim olduu bir srada, Descartes'n "me
todik pheye" deer veren bu daveti byk yank uyandrmtr335
Daha nce Cizvit okullarnda renim grm olan Dekart, kendi
sisteminde hr iradeye nemli bir yer vermitir. Ona gre irade, ta
biat icab snrsz ve hrdr. Bu yzden irade, neredeyse mutlak m
kemmellie yaklaan insan yeteneini temsil eder. Hr iradeye sahip
olmak, Tanr ile insan arasndaki benzerliin bir iaretidir. Ona gre,
insan iradesi ile Tanr iradesi arasnda ok kk bir fark vardr336

Aslnda, Descartes'n fikirlerinin temeli, Thomas Aquinas'tan


beri teolojide kullanlan "Transandantal Metod"a337 dayanmaktadr.
Bu metod, modern ve postmodern felsefenin etkisiyle yeniden can-

335 Bkz. Rene Descartes, Discourse on Method, Trans. Laurence J. Lafleur, Lon
don 1 956.
336 Bkz. Rene Descartcs, Selected Philosophical Writings, Trans. John Cotting
ham-Robcrt Stoothoff-Dugald Murdoch, New York 1 988, 99-105, 1 56, 170-
1 74.
337 "Transandantal" (akn) kelimesi kolayca tanmlanabilen bir kelime deildir.
Kelimenin tam anlam, "bireyin tesine, yukarsna ve zerine geebilme
yetenei ve eilimine sahip olma'r. Bu yzden "transcendent" aslnda, elle
dokunulabilir, hissedilebilir, grlebilir ve hemen ulalabilir olann yukar
snda, tesinde ve zerinde olan eydir. Tanr akndr. Bu anlamda o, here
yin yukarsnda, tesinde ve zerindedir. Tanr, btn gerekliin kendisine
yneldii varlktr. Bu ) uzden, insan sadece biyolojik ve davranla ilgili ni
teliklerin bir koleksiyonu olarak grlmezse ve saf bedeni ve fiziki, sosyal,
psikolojik, siyasi, ekonomik ve kltiirel ihtiyalara bal doyumun tesinde
bir anlama sahip bir varlk olarak grlrse, antropoloji akndr. Bu anlam
da kii, kendisinin tesine geerek, kiinin varlnn kayna, devam etti
ricisi ve nihai anlamda mkemnelletiricisi olan Tanr'ya yneldii oranda
akndr. nsan varln anlamak iin, kiinin yneldii Tanr'nn bilgisine
ulamasn mmkn klan ve kiide bulunan artlar kefetmeye almak
gerekir. Kari Rahner'e gre, "a priori" durum, yani, eer Tanr hi bilinemi
yorsa, bu bilginin dier herhangi birinden daha nce bulunmas durumu,
bir ltuftur. Bir baka ifadeyle, insan, btn hayatn ynlendirdii Tanr'y
bilme konusunda kendini ama yeteneine ve eilimine sahiptir, nk Tan
r bu insanda akn bir g ve bu bilgiyi mmkn klan durum olarak zaten
mevcuttur''. ( Richard McBrien, Catholicism, 1 46) .

124 .
CZVTLER

lanmtr. Bunda Descartes'n, Kant'n ve Varoluuluk Felsefesi'nin


rol byk olmutur338

Descartes, hr irade konusundaki fikirleriyle tannnca sert


bir muhalefetle karlam ve Katolik Kilisesi tarafndan bask altna
alnmtr. Bu basklar Cizvitlere atfedenler olsa da, Cizvitlerin as
lnda Descartes' destekledikleri ifade edilmektedir. Cizvit tarikat
nn ileri gelenleri, hr irade doktrinini evkle savunan Descartes'n
bir dman deil bir mttefik kabul edilmesi gerektiini daha son
ra kavramlardr. Descartes ile Jansenistler arasnda kan fikir an
lamazl Cizvitlerin houna gitmi olsa da339 Cizvitler, Descartes'n
otoriteler konusunda skolastik inantan kurtulma ynnde geli
tirdii fikirlerin karsnda olmulardr. Dominikenlerin Cizvitleri
Thomas Aquinas'n doktrinlerinden ayrlm olmakla sulamalar340,
Descartes'n sistemine muhalif Cizvitlerin sesini duyurmasna vesile
olmutur. Hatta onun lmnden sonra birok Cizvit yazarn, ken
dilerinin Aristocu sistemle uyum iinde olamayacaklar gerekesiyle

338 Richard McBrien, Catholicism, 146- 147.


339 Rene Flp-Miller, 1 23.
340 Dominikenlerle Cizvitler arasndaki tartmalar, Cizvit Molina'nn grleri
nedeniyle yeniden alevlenmitir. Dominikenler, Molinist fikirlerin papalk
tarafndan sansr edilmesini istemilerdir. Dominiken Alvarez, Molina'nn
Thomas Aquinas zerine yorumlarn yazd "Concordia" isimli yazsn
salam temellere dayanmad gerekesiyle eletirmitir. Onlar, Cizvitlerle
uzlamaya yanamamlar ve onlarn grlerini Katoliklik iin bir tehlike
olarak gstermilerdir. Dominikenler, kendilerini teoloji alannda entellek
tel otorite kabul ederken; Cizvitler, eitli polemiklere girmi ve Domini
kenleri Kalvinizme srklenmek.le sulam olmakla birlikte, onlarn fikir
lerinin yasaklanmasn istememilerdir. Cizvitler sadece kendi fikirlerini
serbeste tartmak ve kendi pozisyonlarn savunmak iin izin istemilerdir.
Onlar, Dominikenlerin stratejisinin aksine, Mclina'nn grleri ile Thomas
Aquinas'n grleri arasnda bir uurum bulunduunu gstermeye ve kendi
grleri ile Dominikenlerin grleri arasnda temelde byk bir fark ol
madn vurgulamaya almlardr. Aralarndaki farkn semantik (anlay
farkna dayal) olduunu ve iman etkilemeyeceini savunan Cizvitler, by
lece papaln sansrnden kurtulmulardr ( Rivka Feldhay, Galileo and the
Church, 1 9 1 - 1 92).

125
Ali sra GNGR

Descartes'n doktrinlerini rtmeye altklar ifade edilmekte


dir3, .

Leibniz ise, bir yanda Jansenistler ile Molinistler arasnda;


dier yanda da, Katolikler ile Protestanlar (Luterciler ve Calvinci
ler) arasnda inayet, asli gnah ve insan hrriyeti zerine yaplan
tartmalarn hzland ve bu alana ait literatrn ortaya kt bir
srada n plana kmtr. O, birbirine dman grler arasnda orta
bir yol bulmaya almtr. Leibniz, "New Essays on Human Unders
tanding" ve "Philosophical Texts" isimli eserlerinde, inayet, asli g
nah ve hr irade konularn eitli vesilelerle ele alm ve bu konudaki
grlerini aklamtr. O, asli gnah, insann ktle doru mey
li olarak ele almakla birlikte, insann irade hrriyetinin ondan ken
disinin d sebebiyle alnmadn ve insann kurtuluuna tesir
eden ilahi eylerde bile tercih sz konusu olduunu savunmutur342.
Rene Flp-Miller, Lcibniz'in bu konuda, btn istee bal yaplm
fiillerin gnll, tercihle yaplm ve bundan dolay hr olduunu;
mterek hayattaki fiillerimizin hrriyetine hi bir tesir yaplamaya
can, nk bizim gzlerimizin bize ilettii aydnln klar sa
yesinde belli bir fiili icra etmeye tahrik edildiimizi ileri srdn
ifade etmektedir. Dolaysyla Leibniz, her ne kadar Tanr'dan yardm
ve tesir gelse de, buna daima insana ait bir ibirliinin elik ettii
grndedir343.

Cizvitlerin, bir protestan olan Leibniz'in ahsiyetini ve


almalarn byk bir takdirle karlamalar, grnrde elikili
bulunmutur. Fakat daha sonra Cizvitlerin, Leibniz'in bu teorilerinin

341 Rene Flp-Miller, 124,


342 Bkz. G,W. Leibniz, Philosophical Texts, Trans, Richard Francks and R.S. Wo
olhose, Ncw York 1 998, 45,68,80-84,280; G.W. Leibniz, New Essays on Hu
mar Understanding, Trans. Peter Remnant and Jonatlan Bennett, London
1 982, 1 69-212; Bertrand Russell, The Philosophy of Leibniz, London 1 992,
1 9 1 -202.
343 Rene Flp-Miller, 1 27.

126
CZVTLER

Luther ve Calvin'in teorilerine tamamen zt olduunu kefettikleri


anlalmtr. Cizvitler bu durumdan olduka memnun kalmlardr.
Leibniz'in hr irade konusundaki fikirleri Cizvitlerinkine olduka
benzerdir. Onun Katolik tarikatlarn sistemine byk bir sempati
duyduu da iddia edilmektedir. Hatta Leibniz'in, Cizvitlerin hararetli
bir dostu olduunu yazlarnda bizzat ifade ettii ve Cizvitlerin tezle
rinden birounu dn ald ve kulland ifade edilmktedir344

Leibniz'in muhafazakarlk ile gelenek ve eletiri gc ile ba


msz tavr arasnda uyumlu bir denge salam olmas, onun,
Aristo'ya, skolastik sisteme ve Hristiyan dnce tarzna en yakn
filozof olarak deerlendirilmesine sebep olmutur. Fakat Rene F
lp-Miller, Leibniz'in hr irade problemine aklk kazandrma yo
lundaki btn abalarna ramen baarl olamadn ve bunu ka
bullenerek unlar sylediini ifade etmektedir:

''Aziz Pavlus sayesinde unlar sylemek yerindedir ki, akl ve


uyuma ait yce dnceler vardr; bunlar lml insana mehuldr
ve eyann genel dzeninde bulunur, bunun amac kainatn en iyi
biimde mkemmellemesidir"345

Cizvit eitimi alm bir filozof ve yeni-skolastik dncenin


temsilcisi olarak kabul edilen Immanuel Kant ise, bu tartmalar iin
de olduka nemli bir yere sahiptir. Cizvit ilahiyatlar astronomi,
fizik ve biyoloji alanlarnda yaptklar aratrmalar vastasyla mater
yalizmle mcadele ederken, zamann entellektelleri bu dnceyi
daha da ileri gtrerek, akln hereye gcnn yetecei inancn
kuvvetlendirmilerdir. Bu hareket, hereyi tabii akl ve materyalist
kanunlarla aklamay mmkn grmtr. Cizvit tabiat bilimciler
ise, bu materyalist fikirlere kar mcadele etmiler ve belli oranda
baarl olmulardr. Bir grubun Tanr'nn varln ispat etmeye a
lt, dierinin ise aksini iddia ettii bu tartmalarda Kant, her iki

344 Rene Flp-Miller, 1 28.


345 Rene Flp-Miller, 1 29.

127
Ali sra GNGR

tarafn kendi glgesiyle mcadele ettiini ve rzgarla savatn be


lirtmitir346.

Kant, "Saf Akln Eletirisi" isimli eseriyle, Aydnlanma dne


minin, akln hereye kadir olduu eklindeki yaygn grne iddial
bir ekilde kar kmtr317 Katolikler de bu srada, teolojik grle
riyle, hem Tanr'nn yokluunu hem de O'nun varln akli argman
larla teyid etmenin mmkn olamayacan aklamlardr. Katolik
teologlar bu dnemde, Thomas Aquinas dncesine bal kalmaya
devam etmilerdir. Kant'n inancn bilgi temeline oturtulmasn ele
tirmesi, bu bakmdan, Martin Luther tarafndan balatlan bir sre
cin dorua ulamas olarak deerlendirilmitir. Kant'n bu retisi
bazlarnca "Protestanln olgun bir formu" olarak tanmlanm;
Friedrich Paulsen ise bu retinin orijinal olarak Protestanlk'ta ima
edildiini ifade etmitir. Nitekim Luther, dini gereklerin tamamen
akln kavrama alan dnda olduunu iddia etmitir. Ona gre, Ka
tolik Kilisesi insan aklyla uzlamakla tehlikeli bir hata yapmtr348
Bylece Cizvitler, Kant felsefesinde kendi geleneksel dmanlar olan
Protestan ruht rn grmlerdir. Bu ruh, Cizvit teolojisinin iman ile
akl arasnda kurmaya alt birlie kar km ve akl din alann
dan ayrmay amalamtr. Cizvitler, insann tam mutlulua ancak
"iyiye mkemmelen sahip olmak"la ulalabileceini savunurken;
Kant "iyiye gerek anlamda sahip olma''ya herhangi bir ekilde ula
labileceini reddetmitir349 Kant'a gre iyiye asla nail olunamaz; o
daha ziyade insanln ebedi amacdr350

346 Rene Fiilp-Miller, 442.


347 Bkz. lmmanuel Kant, Critique of Pure Reason, Trans. J.M.O. Meiklejohn,
New York 1 990.
348 Rene Fiilp-Miller, 443.
349 Kant'n ahlak felsefesinin temelleri ve anahtar kavramlar konusunda geni
bilgi iin bkz. Recep Kl, Ahlakn Dini Temeli, Tirkiye Diyanet Vakf Ya
ynlar, Ankara 1 992, 32-50.
350 Immanuel Kant, Pratik Usun Eletirisi, Tiirkesi: smet Zeki Eyubolu, Say
Yaynlar, stanbul 1 989, 1 73-177; Rene Flp-Miller, 444.

128 .
CZVTLER

Kant'n eletirisi 1 9. yzyln balarnda Katolik evreleri derin


den etkilemitir. Papa XIII. Leo, tpk 16. yzylda Trent Konsili'nin,
Thomas Aquinas teolojisini, Katolik inancn tehdit eden tehlikeleri
bertaraf etmek iin kulland gibi, 1 9. yzylda bu gc kullanma
nn zorunluluuna inanmtr. Bu amala 1 878'de ''.Aeterni Patris"
isimli genelgesini yaynlamtr. Burada o, Thomas Aquinas'n felsefi
sisteminin btn Katolik dncenin temeli olduunu aklam
tr. Cizvitlerin modern grlere kar Thomas Aquinas felsefesini
savunma grevini zerlerine almalar, bu genelgenin Trent Konsili
kararlar kadar etkili olmasn salamtr.

Papalk, Aristocu skolastisizmin yegane gerek ve kesin felse


fe sistemi olduuna inand iin bu alanda birok dnr kendi
sistemine kkl nesnel temeller bulmak iin aratrmalar yapmaya
sevketmitir. Bu konuda Edmund Husserl'in "fenomenolojisi"; Nico
lai Hartmann'n "ontolojisi" ve "Bergsonculuk" gibi modern bilimsel
sistemler rnek olarak gsterilmektedir351 Gerek hedefi, skolastik
felsefenin Aristocu 1bomist prensipleri ile modern bilimsel aratr
malarn sonular arasnda bir sentez tesis etmek olan bu almalar
da Cizvitler en nemli rolleri stlenmilerdir.

Cizvitler, hr irade teorisine kar gelitirilen argmanla


r rtme konusunda belli oranda baarl olmulardr. Btn bu
speklatif teorileri anlama konusundaki glkler ve bu problemler
le uraan dnrlerin kararszlklar, Cizvitlerin ileri srd kar
teorileri nemli hale getirmitir. Determinizm ve ndeterminizm
zerine yaanan bu anlamazlklarn felsefeyle snrlandnlamamas,
yani problemlerin teolojik boyutu, Cizvitlerin bu alanda aktif olma
larn salamtr. Cizvitler bu tr konularda en azndan muhalifle
rinden geri kalmamlardr.

351 Rene Flp-Miller, 446.

1 29 .
Ali sra GNGR

:) Cizvitlerin Ahlak Felsefesi Alanndaki :Katklar

nsan iradesinin aslnda hr olup olmad problemi, Bat dn


yasnda sivil hukuk ve Kilise hukuku alannda byk ve pratik bir
neme sahip olmutur. Bu yzden irade problemi ile ahlak arasnda
ki zorunlu iliki veya irade ile insan fiillerinin ahlakilii ve hukukilii
arasndaki iliki, ahlak felsefesi alannda yaanan tartmalarn temel
konularn tekil etmitir. nsan fiilleri ile niyetler arasndaki iliki ise
bu problemin sadece bir boyutudur.

Bu konuda nce baz mehur dnrlerin grlerini, Rene


Flp-Miller'in eserine dayanarak sraladktan sonra, Cizvitlerin bu
tartmalardaki yerini veya onlarn bu alana yapt katky ve he
deflerini belirlemeye alacaz. Yunan dnr Democritus'a
gre, insann fiilleri deil, fiillerin ardndaki niyetler ahlaki yarg
nn kriterleri olmaldr. Onun ifadelerine gre, erdem ktlk yap
maktan uzak durmaya deil, ktlk yapmamaya istekli olmaya da
yanr. Bu sebeple kt bir insan ktl yapan kimse deil, ktlk
yapmay tasarlayan kimsedir. Eflatun'a gre de, uursuz biimde ve
kesin bir niyeti olmakszn bir fiil ileyen kimse yanl yapm kabul
edilmez. Burada temel olan ey, icra edilen fiil deil, onun arkasn
daki dncedir. Aristo ise irade ile ahlak arasndaki ilikiyi bir sl.;te
me koyarak, erdemin iradeye ait bir fiil olduunu ileri srmtr. O,
insan iradesinin daima uurlu kararlar oluturabileceini dnm
ve bundan dolay doru veya yanl yapmaya karar vermenin daima
insann gc dahilinde olduunu ifade etmitir. Roma hukukular
nn, "kt niyet" kavramn tartrken, bir insana yklenmesi gere
ken cezann bir fiilden ortaya kan sonulara gre verilmesi gerekti
i grnde olduklar, fakat daha sonra Yunan felsefesinin etkisiyle,
uygulamada nemin hem fiile hem de kt niyete atfedildii ileri
srlmektedir. Aziz Chrysostom'un bu konuda, "Tanr hareketi de
il, niyeti cezalandrr veya mkafatlandrr" grnde olduu nak-

1 30
CZVTLER

!edilmektedir. Thomas Aquinas'n bu konudaki gr ise, bir fiilin


hr iradeye dayal olmas durumu mstesna, hibir fiilin ahlaki bir
muhtevaya sahip olmad ynndedir. Bu grler nda, hkm
verirken failin fiilinin deil, niyetinin temel alnmas gerektii arlk
kazanmaktadr.

Cizvitlerin ahlak felsefesi alannda yaptklar almalar, daha


ziyade gnah itiraf ve gnahn balanmas konularna temel tekil
edecek ekilde kullandklar belirtilmektedir. Cizvitler tarafndan bu
konuda yazlm birok kitabn gnah itiraf dinleyen papazlara y
nelik talimatlarla dolu olduu ifade edilmektedir. Bu amala birok
yerde, Tanr'dan aldklar grevin uygulanmas konusunda ellerinden
geldii kadar yumuak davranarak ve ahlaka bal kalarak hkm
vermeleri tavsiye edilmitir. Bu konuda Cizvitlere, insanlara zorluk
gstermemeleri ve kurtulularna vesile olmalar tavsiye edilmitir.

Katolik ilahiyatna gre, insan, yeryznde yaad hayat es


nasnda, kendisine lmden sonraki hayatnda verilecek mkafatlar
ve cezalan biriktirir; gelecekteki akbeti bu dnyadaki davranlarna
dayanr. Yine Katolik inancna gre, dnya hayat, Tanr'nn rzas
n kazanmak ve O'nunla yaknlamak iin veya mahkum edilmise
affediliini emniyet altna almak iin en byk frsattr. Cizvitlerin
bu konuda kendilerine has yaklamlar, biraz politik bir tavr olarak
deerlendirilmitir. Onlarn bu konuda kendi hedefleri dorultusun
da, insanlara yumuak davranarak mmkn olduu kadar gnah iti
raf odasna yakn durmaya altklar ileri srlmektedir. Cizvitler
kendi yaklamlarn temellendirirken, insann vicdan kendisini
erdemli kalmaya sevkederse de, kt arzular tarafndan gnah i
lemeye srekli zorlanr grnden hareket etmilerdir. Bu yzden,
Cizvitlere gre, iyi irade sahibi grnen btn insanlar iin ebedi
mutluluu garanti altna alma grevi devaml olarak insann g
nahkarl ve eksiklikleri nedeniyle sfra iner; zayflnn ve birok

131
Ali sra GNGR

konudaki yetersizliinin farknda olan insan kurtuluu konusunda


mitsizlie der. nsan kendisini her gn her saat Tann'nn emriyle
atma iinde bulur352

Katolik inan esaslarna gre, papazlar tarafndan verilen ba


lanma gnahkarn tam bir masumiyet haline tekrar dnmesinde et
kilidir veya en azndan ebedi cehennem cezasnn snrl bir sre cezaya
doru hafiflemesinde etkilidir. Cizvitler bu konuda insanlarn korkuya
kaplmaya meyilli olduklarn ve gelecekteki kurtulular iin bu hayat
ta kat keffarete katlanmaya pek hazr olmadklarn gz nnde bulun
durarak, gnah niteliindeki btn kusurlarn deerlendirilmesinde
tamamen yeni bir hogr sistemi tasarlamlardr.

Katolik ahlak teolojisinde "tabii vicdan azab" bir kabahatin


balanmas iin ve gnahkar kimsenin sakramente kabul edilmesi
iin yeterlidir. Ancak bu daha fazla gnah ilemekten uzak durma
niyeti olmas artyla geerlidir. Baz Cizvitler bu noktada fazla ile
ri gitmiler ve pimanln en hafif derecesini balanmay gvence
altna almak iin yeterli grmlerdir. Fakat onlar bu konuda kiinin
pimanl gnll ve hr olarak hissettiini kabul etmesini art ko
mulardr. Genel olarak Cizvitler, birok insann gnahn mmkn
olduu kadar balanma alan iine sokma abas iinde, Aristo'nun
irade hrriyeti doktrininden yardm grmlerdir. Cizvitlerin, in
sanlarn snr atklar btn durumlar en nihai niyetin iyi veya
kt oluuna gre deerlendirmeye almalar, ndeterminizm'in
Cizvitlerin ahlaki vicdan konusundaki gr ve uygulamalarnda en
pratik ekliyle mevcut olduunu ortaya koymutur.

Cizvit anlayna gre ahlakllk, insan iradesi ile Tanr ir.ade


si arasndaki uyumun tesisine dayanr. Bundan dolay insan fiilleri,
ancak iyi ile kt arasnda gnll bir tercihle sonulanncaya ka
dar ahlaki bir deerlendirmeye aktr. Buna gre fiil kendi ahlaki
karakterini sadece uurlu niyet vastasyla elde eder. Cizvitlere g-

352 Rene Flp-Miller, 142- 144.

132
CZVTLER

re, insanlar fiillerini ilerken eer iradeleri ve akllar hr bir ekil


de fonksiyon icra etmise ahlaki bakmdan yargya aktr. Thomas
Aquinas'n anlayna gre, her fiilin ahlakilii tamamiyle dn -
cedeki ama tarafndan belirlenir. Bu grn Fransisken ilahiyat
Scotus'un grne kar zafer kazanmas Cizvitleri olduka mem
nun etmitir. nk teolojilerine temel aldklar bu gr daha da

geniletebileceklerini dnerek "gnahlarn balanmas" konu
sunda yeni imkanlar bulabileceklerini mit etmilerdir. Cizvitler
cezay gerektiren gnahlar konusunda da ayrm yapmlar ve Aris
to'nun ulat sonularn yardmyla birok byk gnahn affolu
nabilir gnaha dntrlmesinin kolay bir yolunu bulmulardr.
Onlarn bu konudaki esas marifetleri, bunu Kilise'nin tanmlarna
bal kalarak baarm olmalardr.

Cizvitlerin bu grler erevesinde, iyi bir niyetin, daha az


derecede iyi vastalar tercih etmeyi hakl klabileceini sylemeleri,
"ama vastalar hakl klar" dncesini onlarn icad ettii iddiala
rn ortaya karmtr. Fakat bu zdeyiin Cizvitler tarafndan deil,
Machiavelli tarafndan karld ileri srlmektedir353

Bu dnemdeki Cizvit ahlak teolojisi, gnah itiraf dinleyen


papazlara pratik tler salamtr. Tabii hukuk ve papalk retile
rine gvenin artmasyla, bu iki kaynak, Kilise'nin reti otoritesinin,
tabii yolla elde edilebilen hakikatlerin kavranmasnda Kutsal Ruh ta
rafndan aydnlatld eklindeki prensibe uygun olarak muhafaza
edilmitir354 Cizvit ahlaklar, doal olarak, birou yakn istiare
ler iinde Cizvitlerin yardmyla hazrlanan resmi papalk ilanlarna
ynelmilerdir. Bu zellikle sosyal ahlak konularnda dikkat ekici
hale gelmitir. Heinrich Pesch ve dier Alman Cizvitler, Papa XIII.
Leo'dan XII. Pius'a kadar devam eden srete, Katolik Kilisesi'nin
sosyal retisinin gelimesinde nemli bir rol oynamlardr. Tann-

353 Rene Flp-Miller, 1 47- 1 52.


354 Avery Dulles, "Jesuits and Theology.. :: 530.

133 .
Ali sra GNGR

m Cizvitlerden Oswald von Nell-Breuning, Papa XI. Pius'un ahlaki


konularla ilgili "Quadragesimo anno" ( 193 1 ) isimli genelgesini ha
zrlayan en nemli kiilerden biri olarak bilinmektedir.

Cizvit teolojisi ve ahlak felsefesi alanndaki bu gelimelerin


"Yeni-Tomizm" ile papalk retileri aras.n da bir sentez oluturmaya
hizmet ettii ve bunun Gregorian niversitesi ve Roma Cizvit evre
sindeki teolojik retilere hakim olduu kabul edilmitir. Pierre Rous
selot gibi dier Fransz Cizvitler, yeni-skolastik dnceye ait aklc
eilimlere kar kmtr. Bu konuda Gregorian niversitesi'nde
etkili bir ilahiyat olan Cizvit Louis Billot iyi bir rnek tekil etmi
tir. Rousselot'un iman doktrini, olduka olumlu karlanmtr. Bu
doktrine gre, alanm (infused) iman , tarih iinde bulunan
Tanr'nn vahyine ait iaretlerin farkna varmak ve onlar yorumla
mak iin herkese gereklidir. Fakat bu doktrin Cizvitlerin genel ba
kan Vladimir Ledochowski tarafndan resmen onaylanmamtr.

Bu rnekler, Cizvit teolojisinde iki byk eilim arasnda bir


atlan meydana geldiini gstermektedir. Kar-Reformun dog
matik izgisinde devam eden "Yeni-Skolastik" dnce taraftarlar,
kendi teolojilerini, "tabii akl" ve "papalk ile konsil dokmanlar"nn
otoritesi zerine dayandrrken; dier grup, Romann onayn alma
dan, teolojiyi ibadet ve Kutsal Ruh'a ait tecrbelerle daha irtibatl hale
getirmek istemitir355 Her iki grup da kendisinin Cizvit kaynaklarna
bal olduunu dnmtr. Yeni-skolastik dncede olan Cizvitler,
Ignatius'un "Constitutions" isimli eserinde yeralan "Kilise ile birlikte
Dnmenin Kurallar" blm ile baz pasajlar tercih etmilerdir.
Dier grubun temel ilham kayna ise, ayn eserde yeralan "Ruhlarn
Temyizi iin Kurallar" blm ve Ignatius'un mistik grleri olmu
tur. Bylece Ignatius'un mistisizm ile hiyerarik otoriteye itaat arasn
da oluturduu sentez bozulma tehlikesi iine girmitir356

355 Avery Dulles, "Jesuits and Theology..:', 53 1 .


356 Avery Dulles, "Jesuits and Theology .:', 532 .
.

134 .
CZVTLER

I. Vatikan Konsili, "Papann Yanlmazl" doktrinin resmen


ilan edildii bir konsil olarak n plana kmtr357 I. Vatikan Kon
sili ncesinde ve konsil esnasnda baz tannm Cizvitler, "Civilta
Cattolica"358 gibi yayn organlarn kullanarak, skolastik dncenin
ve p.:pann yanlmazl doktrininin canlanmasna aktif olarak destek
vermilerdir. 1 870'lerde Cizvitlere "IX. Pius'un Bombaclar" denil
mesi onlarn ne derece "Ultramontanist"359 olduklarn gstermek
tedir. Lord Acton'un bu konuda syledikleri, bu dnceyi destekle
mektedir. Acton, IX. Pius'un, Cizvitlerin Kilise'ye mutlak sadakatini,
"ultramontan" (Papaln merkezi arln savunan) ideallerin ve
politikalarn desteklenmesine baarl bir ekilde ynlendirdiini

357 Bkz. Hubert Jedin, History of the Church, London 1981, VIIl/315-320; Meh
met Aydn, Hristiyan Genel Konsilleri ve II. Vatikan Konsili, Konya 1991,
5 1-55.
358 Civilta Cattolica, bizzat Papa IX. Pius tarafndan 1 850 ylnda kurulmu ve
Genel Bakan Jan Roothaan'n itirazlarna ramen Cizvitlerin sorumluluu
na verilen etkili bir yayn organdr. Bu yayn organnn editr bir Cizvit
papaz olan Carlo Curci, Hz. Meryem'in lekesizliiyle ilgili dogmann en
ateli savunucusu olmutur. Papa IX. Pius 8 Aralk 1 854'd e, Cizvit Giovanni
Perrone ve rencisi tarafndan hazrlanan bir karar metniyle bu dogmay
ilan etmitir. Bir papann bu ekilde bir kmenik konsilin almas dnda
yanlmaz sfatyla bir deklerasyon yaynlamas ilk kez olmutur. Bu hareke
tin temelinde papann kiisel yanlmazlk zelliini koruma amacnn yatt
sylenmektedir (Douglas Letson-Michael Higgins, 54).
359 Latince bir kelime olan ve "dalarn (Alpler) tesi" anlamna gelen "Ultra
montan': Galyanlar tarafndan, papaln ar bytlm olan otoritesini
aalamak amacyla kullanlmaya balanmtr. Btn zmleri Alpler'in
tesinde yani Roma'da gren bir dnceyi ifade eden bu akmn (Ultramon
tanizm) taraftarlar, Romann merkezi otoritesine kar mahalli kiliseleri
kendi tarzlaryla destekleyen Galyanizm ve Jansenizm gibi hareketlere kar
reaksiyon gstermilerdir. Cizvit tarikatnn 1 8 14'de tekrar serbest brakl
mas, 1 830 ve 1 848'de yaanan kkl deiiklikler, Papa IX. Pius\n uzun pa
palk dnemi (1 846-78) ve dier faktrler, birok insann, hemen her proble
min cevab konusunda papal yegane otorite olarak grmeye sevketmitir.
Bu hareket (Ultramontanizm), 1 870'de gerekletirilen I. Vatikan Konsili'nde
ilan edilen ve papann yanlmazln aklayan kararla dorua ykselmitir
( Gerald O'Collins-Edward G. Farrugia, A Concise Dictionary of Theology,
254).

135
Ali sra GNGR

ifade etmektedir360 Perrone'nin iki Cizvit rencisi olan John Bap


tist Franzelin ve Klemens Schrader, 1. Vatikan Konsili'nin hazrlk
aamasnda, Katolik iman ve Kilise hakknda nerilen doktrinlerin
nde gelen yazarlar olmulardr361 Konsil babalar, Kilise hakknda
ki taslan yeniden gzden geirilmesini istediklerinde, onlar, yeni
bir metin oluturma konusunda, tam bir Tomist olan Alman Cizvit
Joseph Kleutgen'den faydalanmlardr. Kleutgen ayn zamanda pa
pann yanlmazln tanmlayan taslan hazrlanmasnda da aktif
bir rol almtr362

Ksaca ifade etmek gerekirse, Cizvitlerin Kar-Reform dne


minde Katolik Kilisesi'ne saladklar destek, teoloji, felsefe ve ah
lak felsefesi alanlarnda Protestan dnrlere kar verdikleri fikri
mcadelede somutlamtr. Bu dnemde Protestan fikirlerin ilk aa
mada yaygnlk kazanmas, fakat daha sonra durmas ve gerilemesi
Cizvitlerin gayretleriyle yakndan ilikilidir. Cizvitler, bu fikri mca
deleleri esnasnda, Thomas Aquinas'n teolojik ve felsefi grlerine
bal kalmlar, fakat zaman zaman daha esnek yorumlaryla, kendi
lerine zg yaklamlar ortaya koymulardr.

Cizvitler, teoloji, felsefe . ve ahlak felsefesi alanlarnda, Aris


to'nun fikirlerini temel almlardr. Bu konuda, Aristo ile balayan,
Thomas Aquinas ile devam eden ve Ignatius'un grlerinde kendini
gsteren bir sre mevcuttur. Bu anlamda, Trent Konsili dneminde
skolastik dncenin; 1. Vatikan Konsili dneminde yeni skolastik
dncenin ve il. Vatikan Konsili dneminde modern dncenin
hakim olduunu sylemek mmkndr.

360 Douglas Letson-Michael Higgins, 55.


361 Douglas Letson-Michael Higgins, 54.
362 Avery Dulles, "Jesuits and Theology.. :', 530 .

136 .
il. BLM

CZVTLERN il. VATFiAN KDNSLNE ETKLER

il. Vatikan Konsili dnemi, hem Katolik Kilisesi asndan


hem de Cizvitler asndan bir dnm noktas olmutur. Bu dnem
de, skolastik dncenin canlandrlmasn amalayan "Yeni Skolas
tik" dnce de yava yava nemini kaybetmi ve yeni bir dnem
balamtr. Katolik Kilisesi, bu dnemde, bir yandan modernist fi
kirlerle mcadelesini srdrmeye alrken; dier yandan, aa ayak
uydurmann yollarn aratrmtr. Cizvitler ise, gemi dnemlerde
oynadklar etkin roln bir benzerini yeniden oynamaya almlar
dr. Fakat, modernist fikirlerin Cizvitleri de etkilemesi ve zamanla
cemaat iinde yaygnlk kazanmas, onlarn Kilise ile olan ilikilerini
ilgin bir hale getirmitir. Nitekim Cizvitler, bir yandan asllara bal
kalarak ve geleneksel yaklam savunarak Katolik Kilisesi'nin en sa
dk savunucular olmak durumundayken; dier yandan, baz moder
nist ilahiyatlar vastasyla, modernist fikirlerin Kilise'ye girmesine
araclk etmilerdir.

Bu iki ynl durum, II. Vatikan Konsili'nde ( 1 962-65) ortaya


kmtr. Nitekim bu konsil, bir yandan Thomas Aquinas'a dayanan
geleneksel teolojik yaklamlarn tesine geemezken; dier yandan,
Ali sra GNGR

konsil sonras ortaya kan yeni teoloji hareketlerine ve ada yak


lamlara ilham kayna olmutur. Bu gelimelerde Cizvitlerin etkili
bir rol oynamalar, onlarn tarihin deiik dnemlerinde, zamann
artlarna uyum salayarak gsterdikleri performans devam ettir
diklerinin nemli bir kantdr. Bu nedenle, Cizvitlerin hem konsil
den nceki gelimelerde hem de konsil esnasndaki gelimelerdeki
roln ortaya koymak, Katolik Kilisesi'nde il. Vatikan Konsili va
stasyla yaanan deiim srecinin mahiyetini doru anlamamza
yardmc olacaktr.

A) il. VATKAN BDNSL NCES GELMELERDE

CZVTLERN HOL

il. Vatikan Konsili ncesindeki gelimelerde etkili olan faktr


lerden biri, modernist fikirlerin yaygnlk kazanmasdr. Bu fikirler
dier alanlarda olduu gibi, teoloji alannda da tesirini gstermi
tir. Nitekim tannm Cizvit ilahiyatlarn destekledii "Yeni Teoloji
Hareketi" bu gelimelerin bir rndr. Bunun yannda, baz papa
lk genelgelerinde ortaya konulan yeni yaklamlar da bu srecin bir
parasdr. Konsil ncesi gelimelerin etkisini ortaya koyan en son
rnek ise, Papa XXIII. John'un "aggiornamento" kavramyla ifade
ettii, Kilise'de yenilenme dncesidir. Cizvitler, btn bu gelime
lerde etkin bir rol oynamlar ve kendi yaklamlarn ortaya koyarak
konsile katk salamlardr.

a) Cizvitlerin Madernizm Problemine Yaklamlar

20. yzyln banda Katolik Kilisesi'nin kar karya kald


en nemli problem, "Aydnlanma"nn etkisiyle ortaya km bir
akm olan "modernizm" olmutur363 Modernist dnce taraftarlar,

363 Kiliseyi sarsan modemist dnce temel olarak u fikirleri getirmitir: 1 - n


sann Tanr hakknda elde ettii bilginin yegane vastas kiiye ait isel dini

1 38
CZVTLER

kutsal metinlerin sradan tarihi dokmanlar gibi incelenebileceini


ileri srmler364, Yeni Skolastik dnceye iddetle kar kmlar,
bilim ve felsefe alanndaki gelimelerin sonularnn her alanda kul
lanlmas gerektiini savunmulardr. Onlarn zaman zaman dini
tecrbeye ar nem veren ve inanca ilikin ifadelerin deerini azal
tan tavrlar, Katolik Kilisesi'nden byk tepki almtr365

Modernizm, Papa X. Pius'un emriyle 1 907 ylnda yaynlanan


"Lamentabili" ve "Pascendi" isimli genelgelerle mahkum edilmi
tir366*. Bunun sonucunda baz Katolik yorumcular Kilise tarafn
dan aforoz edilmitir. Bunlarn arasnda Cizvit George Tyrrell gibi
ilahiyatlar da bulunmaktadr. Papaln yaynlad bu genelgeler
de, modernist dnceler, skolastik grten bir sapma olarak de
erlendirilmitir367 .
tecrbedir. 2- Teslis, Mesih'in ilahi tabiat, inkarnasyon ve tekrar dirili gibi
olaylarn dnda objektif gereklik yoktur. 3- Dogmatik formller sabittir;
deimez ve objelerini ifade etmekte yetersizdir. 4- Vahiy, kurtulu ve insan
hayat iindir, yoksa merak giderme vastas deildir. 5- Vahyin akland
yer sadece Kilise deildir. 6- Kutsal Kitap btn Hristiyan geleneinin kay
nadr ve zerinde en son bilimsel tenkid metotlarna gre almalar yapl
maldr ( Xavier Rynne, Letters From Vatican City (Vatican Council Il.First
Session), London 1 963, 1 7).
364 Modernitenin Kutsal Kitap almalar zerine etkisi konusunda bkz. Chris
tian W. Trol!, Modernitenin ada Hristiyan lahiyat Aratrmalar ze
rindeki Etkisi, ev. Osman Tatan, (Bu yaynlanmam yaznn muhtevas.
Prof. Dr. Christian W. Troll'n, 20 Aralk 1 994 tarihinde Ankara niversitesi
lahiyat Fakltesi'nde ngilizce olarak verdii "The lmpact of Modernity on
Current Christian 111eological Research" isimli konferanstr).
365 Gerald O'Collins-Edward G. Farrugia, 145.
366 Lamentabili ve Pascendi isimli dokmanlar, birok yazarn fikirlerinden
alntlar yapmtr. Bunlar arasnda Alfred Loisy ve George Tyyrell de vardr.
Lamentabili isimli dokman, bu ila11iyatlarn yazlarndan karlm olan
ifadeleri basite mahkum ederken; Pascendi isimli dokman, bu fikirleri
modemizm denilen sistemin bir paras olarak tanmlamtr. Modernist
retinin bir analizini yapan bu dokman, hatalarn kaynaklarn gstermi ve
modernizmin Katolik Kilisesi 'ni tehdit eden organize bir sistem olduunu
aka belirtmitir (Ellen Leonard, George Tyyrell and The Catholic Traditi
on, London 1 982, 26).
367 Rkhard McBrien, Catholicism, 645 .

139
Ali sra GNGR

Modernistler; Cizvitlerin Thomas Aquinas'n felsefi retisine


cemaat olarak balanmasn, ''Aydnlanma"nn rn olan ferdiyeti
ve liberal grlerden geriye doru atlm bir adm olarak deer
lendirmitir. Aquinas'n, kamu yarar ve bunu salamada devletin
rol, zel mlkiyetin sosyal kullanm ve bunun uygun ekilde d
zenlenmesi gibi tezleri, Aydnlanma'nn ferdi menfaat, devletin ta
rafsz ve ahlaka dayanmayan tabiat, maddi refah peinde komann
meruluu gibi konulardaki teorileriyle ters dmtr368 Yine Ay
dnlanma dncesi, geleneksel Roma Katolik felsefi ve sosyal d
uncesine ve ayn zamanda Cizvitlerin bal olduu "Thomizm"e ters
decek ekilde, Kilise ile Devlet'i birbirinden ayrmtr369

Kilise, modernist fikirlere kar sert tavrn devam ettirmi


ve Papa X. Pius, daha nce yaynlanan genelgelere ilaveten, 1 9 1 0 y
lnda, "Modernizme Kar Lanet" isimli dokman yaynlamtr. Bu
belge, iki Cizvit tarafndan kaleme alnm ve Cemaat'in genel baka
n Louis Martin tarafndan yayna hazrlanmtr370

Genel olarak ifade etmek gerekirse, Cizvitler; 19. yzylda iyi


ce merkezileen Katolik Kilisesi'ne, dier konularda olduu gibi, mo
dernizme tepki konusunda da destek olmulardr. Bununla birlikte,
bu dnemde, saylar fazla olmasa da, modern dncelere sahip
baz Cizvit ilahiyatlar etkili olmutur. Bunlar arasnda, modernist
grleriyle en fazla dikkat ekenler, ngiliz Cizvit George Tyrrell
( 1861 - 1 909) ve Fransz Cizvit Pierre Teilhard de Chardin'dir ( 18 8 1 -
1955). B u iki bilimadamnn grleri, sadece Cizvitleri deil, dier
Katolikleri de etkilemitir, zellikle, Tyrrell'in birok gr, kendisi
hayattayken, Kilise tarafndan kabul edilmemitir. Fakat onun fikir
leri zamanla hem Cizvit cemaati iinde hem de Katolik Kilisesi iin-

368 Douglas Letson-Michael Higgins, 49.


369 Douglas Letson-Michael Higgins, 50.
370 David G. Schultenover, A View from Rome: On the Eve of the Modernist
Crisis, New York 1 993, 1 3 1 - 1 5 1 .

140 .
CZVTLER

de yaygnlk kazanmtr. Bu ilahiyatlarn grlerinden etkilenen


baz ada Katolik ilahiyatlar, II. Vatikan Konsili'nde uzman ola
rak grev yapmlardr. Bu nedenle, bu iki Cizvit ilahiyatnn baz
temel grleri zerinde durmak ve Kilise'ye ynelttikleri temel ele
tirileri ortaya koymak gerekmektedir.

aa) George 'fyrrell ( . 1909)

Ignatius'un "Spiritual Exercises" isimli eserine byk bir ilgi


duyan ngiliz Cizvit George Tyrrell, bu eserde yeralan "iyi ve kt
ruhlar temyiz iin kurallar"371 blmne dayanarak, yeni bir va
hiy teorisi gelitirmitir. Bu teori, arlkl olarak ruhani tecrbeye
ve inanan kimsenin duygu ve anlay kabiliyetine dayanmaktadr372
Tyrrell, teorisinde, peygamberin zihnine dorudan gnderilmi ilahi
bir ifadenin varln reddederek, vahyin, Mesih'in btn zamanlar
da btn insanlara nfuz etmi ruhu olduunu ileri srmtr. Ona
gre, insanlarn ifadeleri, ilahi olarak verilmi bir tecrbeyi aklama
teebbsdr, fakat vahyin bizzat kendisi ifade deil, tecrbedir373.

Tyrrell, 1. Vatikan Konsili'nde "papann yanlmazl" doktrini


nin aklanmasn, "ortaa zihniyeti"ne ait eski klie doktrinlerin
tekrar ve Kilise'nin savunmac otoritesinin bir paras olarak deer
lendirmitir374. Modernizmi mahkum eden genelgelerin, Katoliklii
skolastik yorumlarla ayniletirmesini de iddetle reddetmitir375.

Tyrrell, teolojinin basmakalp bildirilere bal kalmasn


reddetmektedir. Ona gre, teoloji, kiilerin kendi ifadelerini kullan-

371 Bu blm, Spiritual Exercises'n 3 1 3-327 nolu maddeleri arasnda yeralan 1 4


kural iermektedir. B u konuda geni bilgi iin bkz. George E . Ganss, Igna
tius of Loyola, 201 -205.
372 Avery Dulles, "Jesuits and Theology.. .'; 53 1 .
373 Ellen Leonard, 86.
374 Malachi Martin, 273.
375 Ellen Leonard, 27.

141
Ali sra GNGR

dklar dini tecrbelerle ilgilenmelidir376 Katolikliin reforme edil


mesi ve modernletirilmesi ynndeki fikirlerini bir mddet kapal
bir ekilde dile getiren Tyrrell, 1 899a, "Cehennem" zerine yazd
bir makale sebebiyle Cizvit amirlerinden uyar almtr. ngiliz Ciz
vitlerinin kar klacak bir ey bulamad bu yaz, talya'daki Ciz
vitler tarafndan tehlikeli ve sapknla yakn saylmtr377

George Tyrrell, Kilise'nin hem yapsn hem de ileyiini ele


tirmitir. Kilise'nin o anki durumunu Ortaa zihniyetinin bir rn
olarak nitelendiren Tyrrell, modernizmin insanln geliimiyle bir
likte hareket ettiini ifade etmitir. Onun gelitirdii "vahiy teorisi"
erevesinde din, kendi iindeki duygusal Tanr tecrbesinden tat
min olan insan ruhunun temel ihtiyalarnn bir sonucudur. Tyrrell'e
gre, Tanr'nn ruhu insann iindedir. nsan rulm, kendi bilincine
kavumakta ve tarih iinde bilim, ahlak ve din sreci ierisinde ken
dini gsteren bu "Ruh"la arasndaki ban farkna varmaktadr378

Tyrell'in, Kilise'nin kuruluu, tabiat ve ileyii konusunda


da olduka ilgi uyandran grleri vardr. Ona gre, sa'y yaratan
"Ruh" dini bir sre olarak bir gei aamasnda Kilise'yi yaratmtr.
sa'nn vaaznn gerek ruhu, onu yakndan tanyan On iki Havari'nin
lmyle azalnca cemaatler olarak ortaya kan ve demokratik bir
hayat yaayan insan gruplar, inanlmas gereken eyler konusunda
dorudan bu "Ruh"u otorite kabul etmilerdir. Dolaysyla gn
mzdeki Katolik Kilisesi'nin "ar merkezilemi dini imparatorlu
u" insan iradesi ve tutkusuyla kurulmutur, retme otoritesi, ina
nanlardan oluan bu cemaatlerden Papa, Piskoposlar ve Rahiplerin
"din imparatorluu"na gemitir379

376 Ellen Leonard, 84.


377 Malachi Martin, 273.
378 Ellen Leonard, 86.
379 Ellen Leonard, 1 03- 104.

142 .
CZVTLER

Tyrrell'in balatt bu tartma, modernizmin savunduu


fikirlerin ilgi grmesine sebep olmutur. Modernist grlere gre,
inancn teminat olan yetenek ve inancn doruluu insanlara ema
net edilmitir. sa'nn temsilcisi Papa deil insanlardff. Tanr'nn
"Kelam"n insanlara ynelten papa veya piskoposlar deildir380 n
sanlar, "Kelam"a zaten sahiptir. nsanlarn yaad mterek dini ha
yat, hakikatin nihai lsdr. S onuta bir Katolii Katolik yapan ey
Roma Kilisesi'nin u veya bu soyut teorileri deil, Havariler'in mis
yonunun yaayan tabii sonucu olan tarihi Katolik Cemaat'e inantr.
Bylece bu dnyaya inan; Kilise'ye inantan daha temeldir; nk
bu dnya yani insanlk, yeniden gzden geirilmi bir tanmla, daha
mkemmel olan ve btn herkesi iine alan Tanr vahyidir381

ngiliz Cizvit George Tyrrell, bu grleri nedeniyle modernist


olarak deerlendirilmi ve Cemaat'ten karlmtr. Ancak, onun
zellikle otoriteyi hiyerariye deil de inanan cemaatlere atfetmesi382,
byk tartmalara neden olmu ve Kilise'nin hiyerarik yapsn
paralamaya ynelik bir tavr olarak deerlendirilmitir.

ab) Pierre Teilhard de Chardin (. 1955)

Fransz Pierre Teilhard de Chardin, Cizvitlerin yetitirdii


nemli bilimadamlarndan ve modernist olmakla sulanan ilahiyat
lardan biridir. Teilhard, almalarn yeni bir kozmoloji, yeni bir
insanlk ve yeni bir vizyon fikri zerine younlatrmtr. Bundan
dolay o, yazlar ve grleri nedeniyle sk sk Papaln uyarlar-

380 Malachi Martin, 276.


381 Malachi Martin, 277.
382 George Tyrrell'in, "reten Kilise" (Papa, Piskoposlar ve Papazlardan oluan
hiyerarik yap) ile " nanan Kilise" (teologlar da dahil olmak zere inanan
btn Hristiyanlar) arasnda ayrm yapmas, "Kk Cemaatler" kavramn
ortaya karmtr. Tyrrell'in bu "kk gruplar" (communidades de base)
dedii s komnleri, II. Vatikan Konsili'nden sonra Latin Amerika'da ortaya
kan; "Kurtulu Teolojisi" hareketinin de temelini oluturmutur.

143
Ali sra GNGR

na muhatap olmutur. Teilhard'n bir bilimadam olarak en byk


zellii, bilim ile din arasnda bir sentez yapmaya almasdr. Onun
paleontoloji, evrim, din felsefesi ve mistisizm zerine yapt btn
almalar ve ortaya koyduu grler, tamamen bu iki nemli alan
arasnda kurmay dnd senteze ynelik olmutur383

Teilhard'n temel dayanak noktas, btn gerekliklerin ve


btn kozmik dzenin "Omega Noktas" denilen bir hedefe doru
ilerlediidir. Bu, bir gelimeden dierine tedrici bir ilerlemeyi ie
ren ve bir ncekinden stn olmay ngren bir gerekliktir. Buna
gre, maddi gelimenin en yksek noktas, hayattr. Hayatn geli
mesindeki en yksek nokta ise, insan hayatdr. nsan hayat vasta
syla uur, kendini idrak eden bir seviyeye ular. Bu noktada insan
sadece bilmez, bildiini de bilir. Bu yzden insan varl, yeni ve
yegane bir varolu dzenini temsil eder384 Teilhard daha sonra, s
zn ettii "Omega Noktas"n Mesih'le eit kefeye koyar ve tarihin
Mesih'e doru ilerlemekte olduunu syler.

Uzun yllar in'de paleontoloji (fosilbilim) zerine aratrma


lar yapan Teilhard'n, deien bir Hristiyanlk'tan, kozmik sa'd an ve
btn insanl ve tabii hareketleri iine alan bir evrim srecinden
szetmesi, Kilise otoritelerini telaa drmtr385 Teilhard, dn
yann her ada bilimsel anlamda farkl alglannn, insanlarn
Tanr'y alglama biimlerine ve davranlarna yansdn, bu ne
denle byk bilimsel gelimelerin dnyann genel manzarasn de
itirdiini ve dini anlamda byk krizlere neden olduunu dn
mtr. Bu tesbitlerden yola kan Teilhard, Hristiyan inancnn,
dnyada gereklemi deimeleri de hesaba katarak yeniden ifade
edilmesi gerektiini savunmutur. Ona gre bu ifadelendirili, ar-

383 Douglas Letson-Michael Higgins, 229; Bkz. Thomas M. King, Teilhard de


Chardin, Wilmington 1 988.
384 Richard McBrien, Catholicism, 1 40.
385 Douglas Letson-Michael Higgins, 232.

1 44 .
CZVTLER

kaik olan hereyi teolojiden soyutlamakla, Tanr ile dnya arasndaki


ilikileri bir evrim fikri iinde deerlendirmekle ve insani gayret ile
bilimsel aratrmann deerini kabul eden bir teoloji hazrlamakla
mmkn olacaktr386

Teilhard'n, bu yaklam, "asli gnah"la ilgili grlerinde


aka grlr. Ona gre, Hristiyanlk modern ruhuyla dnlme
ye ve yaanmaya alldnda, ilk direni asli gnah inancndan
gelir. Asli gnah inanc, evrimlemekte olan insan dncesinin kar
snda, eskimi ve donuk dncelerin bir kalntsn temsil eder.
Teilhard, "d fkri"ni, ktl, deiime kapal bir evren iinde
izah etme denemesi olarak deerlendirir. Ona gre, teolojinin ince
likleri geni imkanlar sunmasna ramen, Hristiyanlk, ktln
ilk bataki bir hatadan domu olduu dncesinin etkisi altnda
gelimitir. Bu nedenle, bilimsel, ahlaki ve dini gerekler karsnda
"klasik d fikri", bir boyunduruktur387

Byle bir teori, Katolikliin yaratl, asli gnah, sa'nn uluhiy


yeti, Kilise, rahiplik messesesi, gnahlarn balanmas ve papann
yanlmazl gibi dogmalarn temelden sarsmtr. Teilhard, zellik
le yaad yllardaki kapitalizmin hzla gelimesinden ve Amerikan
emperyalizminin genilemesinden de etkilenmi ve bu biyolojik te
orisine sosyo-politik bir yn ekleyerek, evrimin ayn zamanda mal
larn eit olarak dalmas sreci olduunu da iddia etmitir. Bunun
sonucunda onun Marksizme sempati beslemeye balad ve Hristi
yanlarn Tanr's ile Marksizm'in gelien Tanr'snn sa'nn kiiliin
de btnletiini iddia edecek kadar ileri gittii sylenmektedir388

Teilhard'n lmnden sonra, PapaXXIII. John, onun fikirleri


nin Katolik inanc iin tehlikeli olduunu belirten bir bildiri yayn
lam olmasna ramen, zamanla Teilhard'n dnce tarz Cizvit

386 Roger Garaudy, Afarozdan Diyaloa, ev. Sadk Kl, stanbul 1 996, 29-30.
387 Roger Garaudy, a.g.e., 30- 3 1 .
388 Jean Lacouture, Jesuits A Multibiography, London 1 996, 425 .

145 .
Ali sra GNGR

cemaatinin ileri gelenleri arasnda yaygnlk kazanmtr. Tyrrell'in


yeni teolojik yaklamlarnn bilimsel aklarn tamamlayan Teil
hard, Latin Amerika ve dier nc Dnya lkelerinin, en azn
dan Amerika Birleik Devletleri'nin, ekonomik emperyalizminden
kurtarlmasnda kullanlmaya balamtr. Cizvitlerin sosyal adalet
mcadelesinin en n saflarnda yer almasnn ardnda yatan gerek
lerden biri budur.

b) Cizvitlerin Yeni Teoloji Hareketindeki Yeri

il. Dnya savann sona ermesiyle birlikte, zellikle Fransa


ve Kuzey Avrupa lkelerinde, teolojide yeni bir canlanma meyda
na gelmitir. 20. Yzyln balarnda, Kutsal Metinler ve ilk dnem
Kilise Babalar zerine yaplan almalarda kaydedilen ilerlemele
re paralel olarak, Cizvit ve Dominiken ilahiyatlardan oluan bir
grup, teolojide yeni bir hareket balatmlardr. Hareketin temsilci
leri bunu, Kilise doktrininin aslna dn olarak nitelendirmilerdir.
Bunlar, ilk dnem Kilise Babalarnn inanla ilgili modas gemi
grlerini reddederek, Katolikliin dnyada daha derin ve kuvvet
li bir ekilde tesirini gstermesi gerektiini dnmlerdir. "Yeni
Teoloji Hareketi"nin nde gelen isimleri, Cizvit Henri de Lubac, Jean
Danielou ve Henri Bouillard; Dominiken Yves Congar, M.D. Chenu
ve A. M. Dubarle'd r389

Yeni teolojik eilimlerle ilgili tartmalarn en fazla yaand


yer Fransa olmutur. 1 945 ile 1 950 yllar arasnda, Fourviere lahi
yat Fakltesi'nde profesr olarak grev yapan Cizvitler arasnda,
yeni bir tartma balamtr. Bu tartmalara katlanlarn bir ksm
da, Roma'da bulunan ve Dominikenlere ait olan Angelicum lahi-

389 Bkz. Giacomo Martina, "The Historical Context in which the Idea of a New
Ecumenical Council was Bom'; Vatican II: Assessment and Perspectives
Twenty-Five Years After ( 1 962- 1 987). Ed. Rene Latourelle, New York 1 988-
1 989,I/30-35.

146 .
CZVTLER

yat Fakltesi'nde grev yapan profesrlerdir. Cizvitlerin oluturduu


grubun nde gelen ilahiyatlar, Jean Danielou, Henri de Lubac ve
Henri Bouillard olmutur390 Modernizm krizinin etkileri, bu teolojik
tartmalarda da kendini gstermi ve bu yeni teoloji hareketinin
temsilcileri, teolojik bir yenilenmeden, ada dnyaya daha yakn
durmann ve skolastik dncenin tesine gemenin gereinden s
zetmilerdir. Onlar, skolastik dncenin stad Thomas Aquinas'n
bir yol gsterici olarak kalmasn, fakat bir "Berlin Duvar" gibi g
rlmemesini istemilerdir391

Yeni skolastik dncenin rasyonalist eilimlerine kar


kan Cizvit Pierre Pousselot ve Louis Billot, bilhassa Fransz Ciz
vitler zerinde etkili olmutur. Bunlar, bu dnemin yeni skolastik
dncesinde yeralan insan tabiat ile ilahi inayet ve iman ile akl
arasndaki ikilie kar tavr almlardr. Yeni skolastik dnce
nin "tabiatst"n bir "styap" olarak grmesiyle ortaya kan bu
ayrm, Thomas Aquinas'n retisine sadk olmad gerekesiyle
Cizvitler tarafndan reddedilmitir392

Bu gelimelerin olduka radikal bir nitelik tadn fark eden


Papalk, Papa XII. Pius'un imzasyla, 12 Austos 1950'de, "Humani
Generis" isimli bir genelge yaynlamtr. Bu genelge temel olarak,
dogmann deimezliini, papalk reti otoritesinin nemini, Kut
sal metinlerin yanlmazln, Skolastik dncenin geerliliini ve
insan rknn balangc konusunda, Kutsal Kitab'n "Tekvin" bl
mnn birinci ksmnn didaktik bir deere sahip olduunu teyid
etmi ve bu dorultuda "yeni teoloji hareketi"ni reddetmitir393 Ge
nelgenin, insanln balangc hakkndaki bilgi konusunda yegane
kaynak olarak Kutsal Kitab'a vurgu yapmas, Teilhard gibi evrimci

390 Giacomo Martina, a.g.m., 30.


391 Giacomo Martina, a.g.m., 3 1 .
392 Avery Dulles, "jesuits and Theology..:; 53 1 -532.
393 Giacomo Martina, a.g.m., 32 .

147
Ali sra GNGR

dnrlere bir cevap verme amacn tamaktadr. Papalk, bu hare


ketin, Kilise'nin resmi reti otoritesini ve "tabiatst ltuf"la ilgili
grn aaladn dnm ve onu modernist grlerin bir
rn olarak grmtr391

Bu genelge ksa sre iinde etkisini gstermitir, rnein, Ciz


vit cemaatinin genel bakan Janssens, derhal Bouillard, Danielou ve
Lubac gibi ilahiyatlarn kitaplarnn ktphanelerden karlmasn
emretmitir. Bunun yannda o, zellikle Fransa blgesindeki Cizvit
lere ynelik baz tedbirler almtr. Hareketlerine snrlama getirilen
ilahiyatlarn banda ise, Lubac ve Danielou yer almtr395

Cizvitlerin "Yeni Teoloji Hareketi"ndeki yerini ve bu teolo


ji hareketinde yer alan Cizvit ilahiyatlarn II. Vatikan Konsili'ne
etkilerini ortaya koyabilmek iin, zellikle Henri de Lubac ve Jean
Danielou'nun grleri zerinde durmak gerekmektedir. Bunun ya
nnda, yeni teoloji hareketinde ad gemese de, yaklamlar il. Va
tikan Konsili'nde akis bulan Karl Rahner'in grlerine yer vermek
icap etmektedir.

ba) Henri de Lubac (. 1991)

Fransz Cizvit Henri de Lubac, teolojiyi ilk dnem Kilise


Babalar'nn yazlarna dayal asl kaynaklara dnmek suretiyle yeni
den canlandrmaya alan bir ilahiyat olarak tannmaktadr. Onun
bu metodunda, Ignatius'a ballnn etkili olduu dnlmekte
dir396.

Henri de Lubac, fikirleriyle II. Vatikan Konsili zerinde etkili


olmu bir ilahiyatdr. Lubac'n konsil zerinde etkili olduu d
nlen grlerinin bir ksm, Kilise'nin tabiat, yaps ve misyonu

394 Richard McBrien, Catholicisrn, 50.


395 Giacorno Martina, a.g.rn., 33-34.
396 Avery Dulles, "Jesuits and Theology.. :: 532 .

148 .
CZVTLER

ile ilgilidir. Ona gre, insanlk ilahi ve organik yapsyla bir btndr.
Kilise'nin misyonu, insanla, kaybettii o eski birliini aklamak,
onu restore etmek ve tamamlamaktr. Kilise, sadece salam, hiye
rarik ve disipline edilmi bir topluluk deildir, nemli olan onun
ilahi esasnn ifade edilmesidir. Eer, Mesih, Tanr'nn sakramenti
ise, Kilise de insanlk iin Mesih'in sakramentidir. Bir Hristiyan'n
Mesih'le gerek anlamda birlemesi, onun cemaatle birlemesi saye
sinde mmkndr397

Lubac'in konsil ncesi tartmalarn nemli bir parasn te


kil eden "Kilise dndaki insanlarn kurtuluu" ile ilgili grleri de
olduka katk salayc olmutur. Lubac, dier ilahiyatlardan fark
l olarak, Katolik olmayanlarn "ferdi kurtuluu" zerinde durmak
yerine, Kilise'nin bir btn olarak insanln kurtuluundaki rolne
vurgu yapmtr. Dier ilahiyatlarn yapt "grnen Kilise-grn
meyen Kilise: "mistik beden-maddi Kilise" ve "kurumsal Kilise-ru
hani Kilise" ayrmlarn yapmayan Lubac, insanl bir btn olarak
ele almakta ve insanln topyekn kurtuluundan szetmektedir.
Ona gre, insanlk bir btn olarak ele alnrsa ve Tanr'nn btn in
sanln kurtuluunu arzu ettii kabul edilirse, "Kilise dnda kurtu
lu olamaz" demek, btn insanlarn Kilise'nin yapt davete cevap
vermesini ve kurtulu iin Kilise'ye mracaat etmesini istemektir398

Lubac'in ifadelerini yorumlayan Francis A. Sullivan unlar


sylemektedir: "Lubac'in demek istedii, Tanr Mesih'i btn in
sanln kurtuluu iin arac yapmtr. O ayn zamanda Kilise'yi,
kurtuluu btn insanlara ulatracak bir vasta olarak tesis etmitir.
Fakat Lubac de kabul etmektedir ki, bu kurtulu Kilise vastasyla
ve insanlarn Tanr'nn davetine cevap vermesiyle olacaktr. Kilise'yle
dorudan bir balants olmayan, bu ball arzu etmekle ve inayet
le salayan insanlara kurtulu kaps aktr': Sullivan, Lubac'in Kilise

397 Richard McBrien, Catholicisn, 662.


398 Francis A. Sullivan, Salvation Outside the Church, New York 1 992, 1 30 .

149
Ali sra GNGR

ile dorudan ilikisi olmayan fakat Tanr'nn nerilerine ve ltufla


rna kar yumuak bal olan, ruhu Kilise'ye kendiliinden temayl
eden insanlarn, "mit etme ve nceden sezme yoluyla" Katolik ka
bul edilebileceinden szettiine dikkat ekmektedir399 II. Vatikan
Konsili'nin kurtulula ilgili ifadelerinde bu ana temann bulunmas,
bu fikirlerin konsil zerinde ne derece etkili olduunu ortaya koy
maktadr.

ngiliz Cizvit Michael Campbell-Johnston, Lubac'in dogma


nn sosyal boyutuna dikkat ektiini belirtmektedir. Ona gre Lubac,
Teslis de dahil, Katolik inancna ait temel dogmalarn ve sakrament
lerin, temelde z itibariyle "sosyal" olduunu gstermektedir ve bu,
1 9. yzylda ve 20. yzyln ilk yllarnda birok dini uygulamada
grlen ar ferdilie kar bir tepkidir. Campbell-Johnston'a gre
bu yaklam, il. Vatikan Konsili'nin hemen tamamn aklamakta
dr4oo.

bb) Jean Danielau (. 1974)

Jean Danielou da, Henri de Lubac gibi, teolojiyi, ilk dnem Ki


lise Babalar'nn yazlarna ve orijinal kaynaklara dnmek suretiyle
yeniden canlandrmak iin alan ilahiyatlardan biridir. Danielou
da gnmz insanna hitab edebilen bir Kilise ve teoloji arzuladn
ifade etmi, hatta bu konuda zamann Protestan ve Yahudi dnr
leriyle fikir al-veriinde bulunmutur401

1 950'li ve 1960'l yllarda Hristiyanlk dndaki dinlerle il


gili yeni bir teoloji gelitiren Danielou, "din" ile "vahiy" arasnda bir
ayrm yapmtr. Ona gre din, Tanr'y arama ynnde bir insan
abasdr. Vahiy ise, Tanr'nn insanlk tarihine girerek, insanlarla ile-

399 Francis A. Sullivan, 1 3 1 .


400 Douglas Letson-Michael Higgins, 60-61 .
401 Avery Dulles. "Jesuits and Theology.. :', 5 3 3.

150
CZVTLER

tiim kurmasdr. Danielou'ya gre, sadece Hristiyanlk "asli gnah"


ortadan kaldrabilecek bir pozisyondadr. nk Tanr sadece H
ristiyanlk vastasyla tarihe karmtr. Bununla birlikte Danielou,
dier dinlerde bulunan baz hakikatlerin tezahrlerini kefetmi ve
buna dikkat ekmitir. Ona gre dier dinler, hakikatin kutsal bo
yutunun farkndadr. slam ve Yahudilik, Tanr'y bilmekle birlikte
onlarn Tanr hakkndaki bilgileri eksiktir. Bu grleri erevesinde
Danielou, Hristiyanlara dier dinlerde bulunan iyi deerleri kefet
mek, temizlemek ve ncil'e gre deitirmek iin gayret sarfetmeleri
ni nermektedir402

Jean Danielou'ya gre; Tanr'nn yegane vahyi olarak Hristi


yanlk, Hristiyan olmayan dinlerdeki deerleri ve gerekleri, hata
larndan ve eksikliklerinden kurtarr veya Yahudilik ve slam rne
inde olduu gibi onlarda bulunan cz'i vahyi tamamlar. Yine ona
gre; "Kilise dnda kurtulu': Tanr'nn gizli almalar sayesinde
mmkndr403

Danielou'nun II. Vatikan Konsili'ne nemli bir etkisi bulundu


unu dndmz bir dier yaklam; "misyon" kavramnn
"kltrel" boyutuna dikkat eken grlerinde bulunmaktadr.
Danieiou'ya gre, misyon kltr de kapsamaktadr. Bir lkede H
ristiyanln yerleebilmi olmas iin sadece Kilise kurumlarna
sahip olmak yeterli deildir44 Hristiyanln o lkenin kltr ge
lenekleriyle btnlemesi, o lkede Hristiyan ilhaml yerli eserler
meydana getirebilen insanlar (laikler) ortaya karm olmas da
gereklidir. Aksi takdirde Hristiyanlk, o lkede, yabanc bir feno
men gibi grnr ve vatansever aydnlara ulamayabilir. Danielou'ya
gre, misyoner faaliyetini medeniyet faaliyetinden ayrmak mm-

402 R. B. Shead, Interreligious Dialogue in the Catholic Church since Vatican


II- An Historical and Theological Study, New York 1 987, 18.
403 R. B. Shead, a.g.e . 1 9.
.

404 Bkz. Abdurrahman Kk, slam ve Gnmz Meseleleri, Ankara 1991, 1 59.

151
Ali sra GNGR

kn deildir. Bu sebeple Hristiyanln kendisine tamamen yabanc


bir medeniyette tam olarak gelimesi zordur405

Jean Danielou, gnmzde Kilise'nin iinde bulunduu


misyon krizinin kaynan tesbit etmekte ve zm nerileri sun
maktadr. Kilise'nin, daha nce siyasi otoritelerin desteiyle n
c dnya lkelerinde yrtt misyoner faaliyetleri, bu lkelerin
bamszla kavumasndan sonra istedii gibi gerekletiremedii
bilinmektedir. Bamszln kazanan topluluklar, Bat'nn politik
himayesinden tam anlamyla kurtulmak istemiler ve bu kurtulu
un Hristiyanlk'tan da uzaklamakla mmkn olacan farket
milerdir. Danielou'nun bu problem karsnda Kilise'ye en nemli
katks, Kilise'nin her yerde mahalli hiyerariyi tesis etme ve bunu
hzlandrma konusunda karlat "kltrel problem" iin zm
nerileri sunmas olmutur. Ona gre, Hristiyanlm eitli mede
niyetlerde dil, estetik ve felsefe yoluyla dile getirilmesi zorunludur.
Hristiyanlk milli hayatn iine ancak byle sokulabilir. Hristiyan
lm ilk dnemlerinde, Yahudi-Hristiyanlktan Hellenik-Hristi
yanla geite de benzer krizlerin yaand bilinmektedir. Gn
mzdeki durum, Kilise'nin benzer fakat daha derin bir krizle kar
karya olduudur. Bir vahiy metninin baka bir dilde ifade edilmesi,
eitli problemler ortaya karmakta; dil bilgisinin deiimine yol
amakta ve uzun bir almay gerekli klmaktadr. Danielou, btn
medeniyetlerin "paganik'' unsurlarla dolu olmasn da buna bala
maktadr. Bu yzden o, onlarn anlatm tarzlarn kullanabilmek iin
nce onlarn ilerine nfuz etmi olan btn putperest unsurlar te
mizlemek gerektiine inanmaktadr406

Danielou'nun, Kilise'nin gelecekteki misyonuna dair grleri


de olduka dikkat ekicidir. Ona gre, eer Bat siyasi hakimiyet ha-

405 Bkz. Jean Danielou, "Kilisede Misyoner Dncesi': ev. Abdurrahman K


k, A. . .F.D., Ankara 1 997, XXXVI I /103.
406 Bkz. Danielou, a.g.m., 104.

1 52
CZVTLER

define ulam ise, kltrel hakimiyet hedefine de ulam demektir.


Bat, teknik medeniyet grnm altnda dnyay fethetme yolun
dadr. Gelecekte dnyann her yerinde karlaacamz insanlarn,
bu teknik medeniyetin insan olaca bir gerektir. Bu durum, mis
yonu yeni bir olua doru ynlendirmektedir. nk bu teknik me
deniyet, gerek Dou'da gerekse Bat'da, Hristiyanln dnda teek
kl etmitir. Kilise'nin gelecekteki misyon problemi, bu medeniyetin
Hristiyanlatrlmas problemi olacaktr. Bat iin de, Dou iin de
ayn ey sz konusudur407

Danielou'nun fikirlerinin II. Vatikan Konsili'ne etkilerini orta


ya koyan en somut rneklerden biri, Katolik Kilisesi'nin, II. Vatikan
Konsili'nden sonra, Hristiyanln eitli kltrlere uygun tarzda
sokulmas ve bunun iin Hristiyanln mesajnn yerel terminoloji
ile ifade edilmesi projesini hayata geirmesidir.

be) l'larl Rahner (. 1884)

Kari Rahner'in il. Vatikan Konsili'ne en nemli katks, ilahi


ltfn evrensellii fikri ve yeryzne dalm kiliselerin birbirle
riyle ilikisi kokularnda olmutur. 1 9 6 1 ylnda yaynlanan "Hris
tiyanlarn Modern Dnyadaki Durumunun Teolojik Bir Yorumu"
isimli denemesinde Rahner; Kilisenin paralanm halini, tarihte
yle olmas gereken olaylardan biri olarak deerlendirmi ve buna
Tanr'nn izin verdiini hatta bu durumu arzu ettiini, dolaysyla bu
olaylardan ders alnmas gerektiini ifade etmitir408

Rahner'in burada vurgulad temel fikir; Kilise'nin, eskiden


olduu gibi hareket edemeyecei ve bu hakka sahip bulunmaddr.
Ona gre; "Hristiyan Alemi Dnemi" sona ermitir ve Kilise, insan
lar, kendine, sosyal mutabakat veya siyasi bask plannda deil, tercih

407 Bkz. Danielou, a.g.n., 104.


408 Richard McBrien, Catholicisn, 661.

153
Ali sra GNGR

hakk plannda ekmelidir. Danielou gibi, Rahner de, Hristiyanl


btn insanlara yneltilmi "mutlak din" olarak alglam ve kabul
etmitir. Ona gre dier dinler, insanolu tarafndan tesis edilmi
dinlerdir ve geerli deildir. Bu yzden Hristiyanlk nazarnda ge
erli ve meru din daha ziyade Tanr'nn insanlar zerindeki faaliyeti;
Tanr'nn kendisini insanlarla irtibata geirerek vahyetmesidir409

Kari Rahner'in Tanr'nn inayetini belli baz durumlarda tecr


be etmi bir putperesti bile, gerek anlamda vahiy alm birisi olarak
grmesi410, il. Vatikan Konsili'nde ifade edilen, Hristiyan misyonu
ve Kilisenin dier dinlerle mnasebeti konusundaki yeni yaklam
larn altyapsn oluturmutur. Nitekim Kilise, bu dncelerin et
kisiyle, Hristiyan olmayan bir insan, kazanlmas gereken bir obje
deil, daha ziyade, ilerlemekte olan ve kendisine "doru yn"n gs
terilmesini bekleyen bir kii olarak grmeye balamtr.

Rahner, teolojinin sadece Tanr zerine gr beyan etmekten


ibaret olmadn ifade etmektedir. O, teolojinin, insanlar gerek
lerin iine sokmas ve onu bizzat tecrbe ettirmesi gerektiini d
nmektedir. Rahner, bu sreci "dini srlar aklama bilimi" (mys
tagogy) olarak adlandrmaktadr. Ona gre bu, inan ve teolojinin
ne anlama geldiini, sadece dardan alama yoluyla deil, kiinin
kendi tecrbeleriyle ierden renmesi srecidirrn.

Teolojinin modas gemi bir bilim olmadn syleyen Rah


ner, onun, insanln anlam ve srrnn derinliklerine doru ilerleyen
entellektel bir faaliyet olduunu ifade etmektedir. Ona gre, ateizm,
insann ve insan uurunun kt bir ekilde deforme olmasdr. Man
tkla anlalmayan esrarl eylerin, akn olann ve kutsal olann in
kar; nihai anlamda, gerek olann ve gerek insann inkar anlamna
gelmektedir. Rahner'in "teolojik antropolojisi': Tanr'nn insanlkla

409 Kari Rahner, "Christianity and the Non-Christian Religions", Theological In


vestigations, London 1 966, V/1 18.
410 Kari Rahner, a.g.m., V/ 1 3 1 .
41 1 Bkz. William V. Dych, Kari Rahner, Liturgical Press, New York 1 992, 28-29 .

154
CZVTLER

olan dinamik ilikisine dayanmaktadr. Ayn zamanda Rahner, H


ristiyan dininin yeganeliini ve Kilise'nin yeri doldurulamaz zellii
ni de tasvip etmektedir. Ona gre Hristiyanlk, Tanr'nn insanlkla
iliki kurma ltfunun dorua ulam halidir; Kilise ise, kurtuluun
mutlak vastas olan dinin kurumsal yapsdr412

Karl Rahner'in "simsiz Hristiyanlar" teorisi de olduka dik


kat ekicidir. O, ''.Anonyrnous Christian" tabiriyle, vicdannn sesi ve
rehberliinde hareket eden kiileri kasdetmektedir. Ona gre bu kim
seler, Hristiyan olduunu aka ikrar etmedi diye Tanr'nn sevgisi
ve kurtarmas dnda tutulamaz. Rahner'in bu teziyle birlikte, "Ki
lise dnda kurtulu yoktur" kavramnn, Cizvit cemaatinin misyon
faaliyetlerinde yava yava zayflad ileri srlmektedir. il. Vatikan
Konsili'nin baz ifadelerinde, 19. yzyla kadar Cizvitlerin de destekle
dii "Hristiyan olmayanlar dlayc" yaklama bal kalnd iddia
edilse de, bilhassa "Lumen Gentium" ve "Gaudium et Spes" isimli do
kmanlarda Rahner'in yaklamnn etkisi tesbit edilmektedir413

Dier taraftan Rahner'in tamamen Roma Katolik geleneine


bal ve Hristiyanln Kilise'yle ilikili tabiatna inanan bir Hris
tiyan ilahiyat olduu da kabul edilmektedir. Onun "Foundations of
Christian Faith" isimli eserinde yeralan u ifadeleri bu gerei ortaya
koymaktadr:

"Mesih'in somutluu, Kilise diye isimlendirdiimiz eyde kar


ma kmaldr. Kilise benim oluturduum bir ey deildir ve sa
dece benim isteklerim ve dini ihtiyalarm nedeniyle tesis edilmez,
fakat o daha ziyade, kurtulu gereini bana gerek anlamda hazr
layan bir misyon, bir emir ve bir teblide karma kar"414

il. Vatikan Konsili'ne, Viyana Bapiskoposu Kardinal Franz


Knig ve Mnih Bapiskoposu Kardinal Julius Dpfner tarafndan,

412 Douglas Letson-Michael Higgins, 2 1 6.


413 Jean Lacouture, 489.
414 Bkz. Kari Rahner, Foundations o f Christian Faith: An Introduction t o the
Idea of Christianity, Trans. William V. Dych, New York 1 987, 344.

155
Ali sra GNGR

onlarn Konsil uzman olarak seilen Rahner, konsil dokmanlar


nn hazrlanmas ve deerlendirilmesinde rol oynamtr. Kendisine
atfedilen zel bir pasajn veya fikrin konsil metinlerine aynen girip
girmedii tartlsa da, kendisinden etkilenmeyen ok az piskopos
ve ilahiyatnn bulunduu ifade edilmektedir415 Onun Roma Ka
tolik Kilisesi'nin gnmzdeki grevi hakkndaki dnceleri de
yank bulmutur. Ona gre, Roma Katolik Kilisesi, ad gibi gerekten
evrensel bir Kilise olmaldr. Katolik Kilisesi, Hristiyan inancnn
kendi kklerini bulmasn ve kendini dnyann btn kltrlerinde
ifade etmesini salamak iin Avrupa kltrnn eseri olan harici
tuzaklar terketmelidir. O, bu dnyay, hem ferdi hem de sosyal ha
yatta insani hale getirmek iin daima faaliyet halinde olan Tanr'nn
Ruh'unu kefetmclidir416

II. Vatikan Konsili 'nin "Lumen Gentium" isimli dokmannda


"ruhban snfna mahsus olmayan bir Kilise anlaynn" vurgulan
masnda da Rahner'in etkisi olduu ileri srlmektedir. Bu konuda
yine onun "Foundations of Christian Faith" isimli eserinde bulunan
u ifadelere referans gsterilmektedir:

"Biz bizzat kendimiz kiliseyiz, biz fakir, ilkel, korkak insanlar


ve hep birlikte biz kiliseyi temsil ediyoruz. Eer biz kiliseye, eskiden
olduu gibi, dardan bakarsak, bu durumda kilise olduumuzu kav
rayamam oluruz... Bir Hristiyan, Tanr'nn kilisesini ve sa Mesih'in,
eksiklikleriyle, tarihi tehlikeleriyle ve hatal tarihi gelimeleriyle bu so
mut kilisede temsil edildiini kabul etmekle ykmldr"417

Bir dnem, Roma'da otoriteler tarafndan yaz yazmas yasak


lanan ve bir sre sessiz kalan Rahner'in duygu, eitim ve ruhaniyet
itibariyle Cizvit olduunu ve korkulacak birisi olmadn Roma da

415 Herbert Vorgrimler, Understanding Kari Rahner: A n Introduction t o His


Life and Thought, Trans. John Bowden, Ne w York 1 986, 100.
416 Douglas Letson-Michael Higgins, 2 1 8.
417 Kar Rahner, Foundations of Christian Faith, 390.

156
CZVTLER

kabul etmitir. Rahner, bizzat Ignatius'un ruhaniyetinin kendisi iin


Cizvit tarikat iinde ve dnda rendii btn felsefe ve teolojiler
den daha nemli olduunu ifade etmitir418. Ignatius gibi, Rahner'in
de "Tanr'y btn eyada kefetme" prensibini, binann teolojik te
meli olarak grd ifade edilmektedir119. Kiliseyi, Tanr'nn sevgisi
ni kavramak olarak aklayan ve Tanr ile Kilise arasndaki bu mistik
birlemede, Kilise'yi Tanr'ya ve sonsuz srra giden bir yol olarak ta
nmlayan Rahner120, bu grleriyle Ignatius'a benzetilmitir.

Karl Rahner'in, Kilise'nin blnml problemine ynelik


zm nerileri de olduka dikkat ekicidir. Rahner, bir yandan Ki
lise'nin sayca azaldndan bahsederken, dier yandan "Dnya Ki
lisesi" olma yolunda ilerlemekten szetmektedir. Onun kanaatine
gre, Konsil sayesinde litrjide anadilin benimsenmesi, iinde fer
di kiliselerin kendi kltrel alanlarnda serbeste biraraya gelebile
cei ve artk Avrupa kl olmayan bir dnya Kilisesi'nin haber
cisidir121.

Rahner'in grleri, Cizvit teolojisinin iinde bulunduu


deiimde nemli bir rol oynamtr. Rahner, btn teolojilerin mis
tik bir boyuta sahip o}mas ve ilahi inayetle desteklenmesi gerektiini
ifade etmitir. O, "i tecrbe"yi balang noktas kabul ederek, sko
lastik teolojinin geleneksel tezine yeni bir alternatif getirmitir. Yine
o, yeni bir senteze ulaarak, gerek anlamda kavranan ilahi ltfn,
inananlar arasnda kurulacak dini diyalog iin bir temel olabileceini
ileri srmtr. Rahner'in nem verdii, kiisel sorumluluk, mesleki
yetenek ve temyiz kabiliyeti gibi zellikler, temelde, Ignatius'un, bir
Hristiyann gnmzde Mesih'i nasl takip etmesi gerektiine ili
kin prensipleriyle uyum iindedir.

418 Kari Rahner, Theological Investigations, New York 1961-1991, Vol. 1 6, 1 30.
419 Douglas Letson-Michael Higgins, Th e Jesuit Mystique, 2 1 9 .
420 Bkz. Kari Rahner, Ignatius of Loyola, Trans. Rosaleen Ockenden, London
1 979,26-27.
421 Alain Woodrow, 246.

157
Ali sra GNGR

Henri de Lubac, Jean Danielou ve Karl Rahner gibi Cizvit ila


hiyatlar, 1 950'lerde baz fikirleri sebebiyle Roma otoritelerinden
tepki grmelerine ramen, Kilise'ye itaat etmeye devam etmilerdir.
Yeni yaklamlaryla tannan bu Cizvit ilahiyatlar, fikirlerini II. Va
tikan Konsili'nde dile getirme frsat bulmulardr. Bu ilahiyatnn
grlerinin Konsil zerinde etkili olduu, genel kabul grmtr.

c:) 'Mysti::i Carparis' simli Genelgenin Hazrlanmasnda

Cizvitlerin Rol
II. Vatikan Konsili ncesinde, modernist fikirlerin ve yeni
teolojik yaklamlarn etkisiyle yaanan deiim, Kilise'nin resmi
dokmanlarna da yansmtr. Katolik anlayta resmi anlamda
meydana gelen bu deiimi, en ak biimde papalk genelgelerinde
grmek mmkndr422 Papalk genelgeleri, baz fikirleri reddetmi,
bazlarna cevap vermi ve bir ksmn da tasvip etmitir. Bu anlam
da, papalk genelgeleri, konsil ncesi yaanan gelimelerin bir nevi
aynas niteliindedir.

Papa XII. Pius tarafndan 1 943 ylnda yaynlanan "Mystici


Corporis" isimli genelge, il. Vatikan Konsili'nin en nemli dokman
olan "Lumen Gentium''un hazrlanmasnda rnek alnan bir dok
man olmas bakmndan olduka nemlidir. Papa XXIII. John'un
emriyle 960 ylnda oluturulan teoloji komisyonu, Kilisenin tabia
t hakknda bir taslak hazrlamtr. Bu taslak, Kilise'yi tanmlarken,
teolojik ve doktrine! adan, daha nce Papa XII. Pius tarafndan ya
ynlanan "Mystici Corpo ..>'' isimli genelgeyi esas almtr. Komisyo
nun hazrlad bu taslak, 1 962e balayan konsilin ilk oturumunda,
bir hafta tartldktan sonra, "Kilise Hakkndaki Dogmatik Yasa"nn
(Lumen Gentium), "Militan Killse'nin Tabiat zerine'' isimli birinci
blm olarak onaylanmtr423

422 Richard McBrien, Catholicism, 648.


423 Francis A. Sullivan, Salvation Outside The Church, 1 4 1 .

158
CZVTLER

"Mystici Corporis" isimli bu genelgenin bir dier nemli yn


ise, onun muhtevasdr. Genelge, iki temel noktaya vurgu yapmtr.
Bunlardan birincisi, Roma Katolik Kilisesi'nin "Kilise" adn almaya
layk tek kurum olduu ve kurtulu iin gerekli olduudur. kincisi ise,
kurtulu iin gerekli olan bu Kiliseye kimlerin mensup olduu veya
nasl bir ilikiyle bal olduklardr. Genelge, nce, Tanr tarafndan
Mesih araclyla kurulmu Katolik Kilisesi'ni bildii halde, ona gir
meyi reddedenlerin kesinlikle kurtulua ulaamayacan belirtir. Da
has, hi kimsenin Kilise'ye vaftizle balanmas haricinde kurtulama
yacan ifade eder. Bununla birlikte, bu genelge, insanlarn Kilise'yle
olan ilikilerine getirdii yeni tanm u ifadelerle aklar:

"Sadece, Kutsl Ruh tarafndan ynlendirilen katekmenler


deil, Kilise'ye uurlu ve ak bir niyetle girmek isteyenler de Kilise'ye
'arzu' vastasyla (by desire) baldr; fakat ayn zamanda, Mesih'in
tek gerek Kilisesi olan Katolik Kilisesi'ni bilmeyenler de, Tanr'nn
ltf sayesinde, gizli ve bilinsiz bir arzuyla benzer bir kurtuluu elde
edebilirler. Bu onlarn, bizzat Mesih'in istedii eyi samimiyetle is
teyip istememeleri veya Mesih'i bilmeden Yaratc Tanr'nn irade
sini yerine getirmeyi samimiyetle isteyip istememelerine bal bir
durumdur. Zira, ilahi k vastasyla yenilenmeyi samimi bir kalp
le isteyen ve arayanlar, tanrsal ltfn armaanlarndan kesinlikle
mahrum edilmeyecektir"424

Mystici Corporis isimli bu genelge, Katolik olmayanlarn


kurtulua ulap ulaamayacaklarn ak bir ekilde ifade etmeyerek,
yeni bir yaklam sergilemitir. nsanlar Kilise'yle bir ekilde iliki
lendirmeyi veya varsayd bu ilikiyi eitli derecelerde aklamay
amalayan bu genelge, temelleri Cizvit Robert Bellarminee ( 1 542-
1 62 1 ) dayanan bir izah tarzn yeniden kullanmtr. Bellarmine,
daha nce, Katolik Kilisesi'nin "Kilise dnda kurtulu yoktur" ek
lindeki geleneksel yaklamna, Kilise'yi "beden" olarak tanmlamak

424 Francis A. Sullivan, 1 42.

1 59
Ali sra GNGR

ve bu bedenin "ruh" boyutuna iaret etmek suretiyle yeni bir bak


as ortaya kotmutur425

"Mystici Corporis" isimli bu genelge, adndan da anlalaca


gibi, Kilise'yi "Mesih'in Mistik Bedeni" olarak tanmlama ve bu bede
nin "ruh" boyutuna iaret etme amacn tamaktadr. Bu ekilde, kur
tulu iin yine Kilise'nin araclna vurgu yaplmakta, fakat Kilise'ye
mensup olanlar konusundaki dnce geniletilmektedir. Bir baka
ifadeyle, Kilise'nin snrlarnn grnr ve kat olmad fikri benim
senmektedir. Bylece, Katolik veya Hristiyan olmamakla birlikte,
Tanr'nn davetine duyarl olan inananlarn kendi deruni halleriyle, bir
nevi gizli bir tarzda, bu cemaatin grnmeyen yeleri olduu ve onla
rn kurtuluunun mmkn grnd kabul edilmektedir426

425 Matteo Ricci ve Robert de Nobili gibi mehur Cizvit misyonerlerin rencilii
srasnda Roma Koleji'nde hocalk yapan Robert Bellarmine, Avrupa'da Kato
liklerle Protestanlar arasnda Kilisenin tabiat konusunda kan tartmalarda
nemli bir rol oynamtr. Bellarmine, gerek kilisenin sadece seilmilerden,
kaderine nceden yazlanlardan ve iman yoluyla kutulu iin gerekli inaye
ti elde edenlerden olutuunu iddia eden Protestanlara cevap vermek iin,
byle bir kilisenin ancak grnmeyen kilise olabileceini, nk ona kimin
mensup olduunu ancak Tanr'nn bilebileceini sayunmutur. Bu erevede
Bellarmine, sadece bir tek kilisenin mevcut olabileceini, onun da grlebi
len kilise olduunu ve ona kimlerin mensup olduunu herkesin bilebileceini
ifade etmitir. Bu dnce onu, kiliseye yelik iin gerekli artlarn grlebilir
olmas gerektii sonucuna gtrmtr. Yani bir kimsenin kiliseye mensubi
yetinin iman ikrar, vaftiz ve papann tannmas gibi somut kriterlerle olabi
leceini savunmutur. Francis A. Sullivan, Bellarmine'nin baz konularda tam
anlalamadn sylemektedir. Ona gre, Bellarmine, kiliseye mensubiyet
konusunda grnen unsurlarn (ak iman ikrar, vaftiz, sakramentleri kabul,
komnyon vb.) Kilisenin "bedenini" oluturduunu; ancak Kilisenin, Kutsal
Ruh'un iman, mit ve yardmseverlik gibi deruni armaanlaryla btnlemi
bir "ruh''a sahip olduunu ifade etmitir. Bellarmine, aka, ruhu, Kilisenin
daha yksek ve asil bir paras olarak grmtr. Bellam1ine kiliseye mensu
biyet konusunda bedeni oluturan grnen unsurlar art koarken, bunun
yelii salayacan fakat kurtulu iin yeterli olmadn da savunmutur.
Dier yandan o, Kilisenin ruhuna inan ve yardmseYerlikle itirak etmi, fa
kat fiiliyatta ye olmam bir kiinin kurtulu imkanndan bahsetmitir (Bkz.
Francis A. Sullivan, Salvation Outside the Church, 88).
426 Miikka Ruokanen, 18.

160 .
CZVTLER

Cizvitlerin bu genelge zerindeki etkisini gsteren iki temel


nokta vardr. Bunlardan birisincisi, daha nce de ifade ettiimiz
gibi, bu genelgenin izledii teolojik yaklamn temelleri, Kilise'yi
"Mesih' in Mistik Bedeni" olarak tanmlayan ve onun "ruh" bayutuna
iaret eden Cizvit Robert Bellarmine'e kadar uzanmaktadr. Bu yak
lam daha sonra, Cizvit Francisco Suarez ( 1 548- 1 6 1 9), Cizvit Juan
De Lugo ( 1 583- 1 660) ve Cizvit Emile Mersch (20. yy.) tarafndan
gelitirilmitir. kincisi ise, Roma Gregorian niversitesinde daha
nce Kilisebilimi Profesr olarak grev yapm olan Cizvit ilahi
yat Sebastian Tromp427, hem "Mystici Corporis" isimli genelgenin
liazrlanmasnda Papa XII. Pius'un badanmanln yapm hem
de Papa XXIII. John tarafndan il. Vatikan Konsili'nin "Kilise" hak
kndaki dokmann hazrlayan teoloji komisyonunun sekreterliine
tayin edilmitir428

Bu genelgenin, "Lumen Gentium" isimli konsil dokmannn


teolojik atsn oluturmas, bir yandan "Mystici Corporis" isimli
genelgenin konsile etkisini ve nemini ortaya koyarken, bir yandan
da Cizvit ilahiyatlarn bu gelimelerdeki roln ve etkisini ortaya
koymaktadr.

Bylece, 20. yzyln balarnda Kilise'yi derinden etkileyen


modernizm probleminin, tesirini teoloji alannda da gsterdiini
grmekteyiz. Cizvitler, bir yandan cemaat olarak modernizme kar
Kilise'nin yannda yer almlar; bir yandan da baz modern grl ve
etkili ilahiyatlar vastasyla, bir nevi modernist dncenin Cizvit
cemaatinde ve Kilise'de yaygnlk kazanmasna araclk etmilerdir.
Yine modernist dnceler, "Yeni Teoloji Hareketi"nin temel mo
tivasyonlarndan birini oluturmutur. Yeni teoloji hareketinde yer
alan Cizvit ilahiyatlar ise, il. Vatikan Konsili'ne grleriyle katk-

427 Richard McBrien, "The Church (Lumen Gentium)': Modern Catholicism:


Vatican II and After, Ed. Adrian Hastings, London 1991, 84.
428 Francis A. Sullivan, 1 4 1 .

161
Ali sra GNGR

da bulunmulardr. Bunlar arasnda zellikle Henri de Lubac, Jean


Danielou ve Kari Rahner gibi Cizvit ilahiyatlar, ortaya koyduklan
yeni teolojik yaklamlarla dikkat ekmilerdir. Bu Cizvit ilahiyat
larn konsile yaptklar en byk katk ise, Thomas Aquinas'a dayal
skolastik teolojiyi ama denemelerine yardmc olmalardr. Onlarn
bu denemeleri, Cizvit kaynaklarna yeniden mracaat etmek suretiy
le yapmaya almalar, en orijinal ynlerini oluturmaktadr. Yine
onlarn Cizvit olmas, Cizvit cemaatinin de geleneksel olarak Tho
mas Aquinas' teolojik akl hocas olarak benimsemi olmas, onlarn
durumunu daha ilgi ekici hale getirmektedir. 11. Vatikan Konsili'nin
skolastik anlayn tesine geip geemediini anlayabilmek iin,
konsilin yeni yaklamlarn yakndan incelemek gerekmektedir.

B) il. VATKAN B:ONSL'NN ORTAYA B:OYTIUGU

YEN YAB:LAIMLARDA CZVTLERN ROL

II. Vatikan Konsili'nin Hristiyan dnyasna ve zellikle Kato


lik Kilisesi'ne yapt etki btn ilahiyatlar ve kilisebilimcileri ta
rafndan kabul edilmektedir. Bir genel konsilden nce, bu konsilin
neler getireceini tahmin etmek zor olsa da, Papa XXIII. John'un
konsilden nceki szleri, yaklamlar ve beklentileri, Kilise'nin ye
nilenme ve gnmz insanlarna yeni bir ruhla seslenme arzusunu
ortaya koymaktadr. Papa, bu yenilenme ruhunu ve arzusunu "agg
iornamento"429 kelimesiyle ifade etmitir. Papann, ksaca "Kiliseyi

429 John O'Malley, Kilise'nin bu dnyayla ilgili yeni yaklamnn yeni bir ru
hun eseri olduunu fakat II. Vatikan Konsili'nin, "Kilise'yi gnmze adapte
etme" fikrinin, daha nceki reform isteklerinden derin bir farknn omad
n sylemektedir. Bununla birlikte o, Katolik Kilisesi'ndeki reform araylar
nn uzun bir gemie dayandn fakat zaman zaman baz yeni yaklamla
rn ortaya ktn ifade etmek iin somut bir rnek vermektedir. O'Malley,
V. Lateran Konsili'nin, "dinin insanlar vastasyla deil; insanlarn din va
stasyla deimesi gerektiini" ngrdn, II. Vatikan Konsili'nin ise,
"aggiornamento" ile, bunun tam tersini ngrdn sylemektedir. nk
bu konsilin, dinin, insanlarn ihtiyalarna cevap verebilmesi iin insanlar

162 .
CZVTLER

gnmze'tamak" anlamna gelen bu talyanca kelimeyi rastgele


kullanmad anlalmaktadr.

Cizvit John O'Mallley, Papa XXIII. John'un kulland "aggi


ornamento" kavram zerine baz almalar yapmtr. O'Malley bu
almalarnda, II. Vatikan Konsili'nin "btn insanlara'' seslenmek
ve btn dnya ile konumak istediine dikkat ekmitir. Ona gre
bu kavram, Katolik Kilisesi'nin "bu dnya" iinde yaadm farke
derek, kendi snrlarn aan evrensel bir ufuk yakaladna iaret
etmektedir430 O'Malley, konsilin yakalad bu yeni ufkun drt nok
tada kendini gsterdiini sylemektedir. Birincisi, bu konsil, nce
ki konsillerden farkl olarak "bu dnyay" pozitif ve iyimser olarak
deerlendirmitir. Konsil'in sk sk sosyal, bilimsel, teknolojik ve ei
timle ilgili ilerlemeden bahsetmesi buna iaret etmektedir. kincisi,
bu dnyaya ynelik bu olumlu tavr, konsilin Kilise'yi bu dnyann
manevi hizmetinde grmek istediini ortaya koymaktadr. Bir baka
vastasyla deimesine karar verdiini belirtmektedir. O'Malley daha son
ra, "aggiornamento" nun derin anlamnn, ada tarih bilinci problemin
den ayr anlalamayacan sylemektedir. Ona gre, reform fikrinin her
eidinde olduu gibi, II. Vatikan Konsili de reform anlaynda, gemile
imdiki zaman arasndaki ba problemiyle ilgilenmek zorunda kalmtr.
Nitekim konsil esnasnda sz konusu ilikinin gndeme geldii her anda,
salam bir deiimin gemiten intikal eden mirasla mmkn olamayaca
ima edilmitir. O'Malleye gre, Papa XXIII. John'un konsili a konuma
snda syledii szler, II. Vatikan Konsili'nin "aggiornamento" kelimesiyle ne
anlatmak istediinin iaretlerini vermitir. Papa bu konumasnda, Kilise'de
"uygun slahat yapmak"tan, hogrnn snrlarndan, zorluklardan, ihti
yalardan ve eski hakikatleri yeni kelimelerle ifade etmekten sz etmitir.
O'Malley'e gre Papann kulland bu ifadeler, konsile hakim olan zihni
yeti yanstmaktadr. Yani Papa'nn szlerindeki muhafazakarlk, I. Vatikan
Konsili'in muhafazakar tutumundan daha belirgindir. Sonuta konsil, yeni
lenme ve reform arzusunu Hristiyan hayatnn kaynaklarna geri dnmekle
gerekletirmeye almtr. Bu geri dnn amacnn modern dnyaya
maneviyat getirmek, bu konuda "yeni formlar" kullanmak ve yenilikler ke
fetmek olduu anlalmtr. Fakat bunlarn istenildii ekilde gerekleme
sinin imkansz olduu da daha sonra grlmtr (Bkz. John W. O'Malley,
"Reform, Historical Consciousness and Vatican II's Aggiornamento': Theo
logical Studies, Vol:32, No:4, 1971, 573-601 ) .
430 John W. O'Malley, "Reform, Historical Consciousness.. :: 574 .

163
Ali sra GNGR

ifadeyle, Kilise, Tann'nn ehrini ina etme konusunda olduu gibi,


sekler bir toplumda insanolunun ehrini ina etme konusunda da
etkili olmak istemektedir. ncs, bu konsil, Kilise ile Dnya ara
sndaki ilikinin tek tarafl etkiye dayanmadn farketmitir. Yani,
Kilise, kendisinin iinde bulunduu kltrlerden derin bir ekilde
etkilendiini anlamtr. Drdncs ise, bu konsil, Papa XXIII.
John'un, insanln yeni bir an eiinde bulunduu dncesini
benimsemi ve Kilise'nin kendini bu "yeni dnemde etkili olacak e
kilde hazrlamasn istemitir431

Hereye ramen II. Vatikan Konsili'nin Katolik dnyasna


yeni bir ruh ve hava getirdii kabul edilmektedir. Katolik Kilisesi'nin
bu noktaya belli bir sre iinde geldiini ve bu srete Cizvit ilahi
yatlarn byk etkisi ve katks olduunu kabul etmek gerekmek
tedir. Cizvitlerin, Kilise'nin daha nceki reform araylarnda ve
bunlarn somut denemeleri olan Trent ve I. Vatikan Konsilleri'nde oy
nadklar rollerin benzerini, artlarn gerektirdii yeni yaklamlarla,
il. Vatikan Konsili'nde oynadklar grlmektedir. Hem Cizvitlerin
bu konsile yapt katkiy hem de bu konsilin Kilise'nin arzu ettii
reform ve gncelleme formllerini daha ak bir ekilde grebilmek
iin, konsilin sunduu yeni yaklamlara bakmak gerekmektedir. Bu
balamda; Kilise'nin yeniden tanmlanmas, Kilise'nin dier dinlere
ve Hristiyan olmayanlara bak ve bu erevede Kilise'nin yeni mis
yon anlay olmak zere yeni yaklam dikkat ekmektedir.

a) Kilise'nin Yeniden Tanmlanmas

il. Vatikan Konsili'nin, getirdii yeni yaklamlardan birini,


"Kilise"yi yeniden tanmlama konusunda sergiledii grlmektedir.
Konsil, bu yeni tanmn, Kilise hakkndaki dogmatik yasas "Lumen
Gentium''d a ortaya koymutur. Konsil'in Kiliseyi tanmlamak iin

431 John W. O'Malley, "Reform, Historical Consciousness.. :; 575.

1 64
CZVTLER

kulland kavramlar, "Mesih'in Mistik Bedeni': "Tanr'nn Ailesi':


'

"Sr': "Evrensel Sakrament" ve "Katolik" kavramlardr. Bu kavram


larn her biri, hem ierdii anlamlar ve imalar bakmndan hem de
konsil sonras ortaya kan gelimelere ve yorumlara temel tekil et
mesi bakmndan ayr bir neme sahiptir.

aa) Mesih'in Mistik Bedeni Ravram

Konsil'in Kilise'yi tanmlamak iin en ok kulland kavram


lardan biri, "Mesih'in Bedeni" veya "Mesih'in Mistik Bedeni" kav
ramdr. Bu kavram, konsilin dier birok dokmannda da kulla
nlm olmakla birlikte, vurgulu biimde esas kullanld yer,
Kilise'nin tabiatn aklayan Lumen Gentium isimli dokmandr.
Burada Kilise, "Mesih'in Bedeni" olarak tanmlanmakta ve u ifade
lere yer verilmektedir:

"Tanr'nn olu Mesih sa, ahsnda Tanr ve insan tabiatn


birletirerek, lmyle ve diriliiyle lm bile yenerek insanlar
kurtarm ve onlar yepyeni bir yarata dntrmtr. Gerek
ten de btn uluslardan arlan kardelerine Ruh'unu yaklatrarak
onlar kendi bedeni gibi gizemsel anlamda biraraya getirmektedir...
Bu nedenle hepimiz bu Beden'in uzuvlar olduumuz gibi birbiri
mizin de uzuvlarn olutururuz. nk insan bedeninde bulunan
ok saydaki uzvun tek bir bedeni biimlendirmesi gibi, inananlar
da Mesih sa'da tek bir btnl oluturmaktadr... Her bedende
olduu gibi Mesih sa'nn manevi bedeninin yapsnda da uzuvlarn
ve devlerin ayrm sz konusudur. Ama, Kilise'nin yararll iin
grevlerin vazgeilmezliine ve zenginliine uygun bir cmertlikle
eitli armaanlar datan tek bir Ruh vardr... Bu bedenin ba Me
sih sar... O, Kilise denilen Beden'in badr432

432 Lumen Gentium (LG), n. 7.

1 65
Ali sra GNGR

Daha nce de ifade ettiimiz gibi, konsil, Kilise'nin tabiatn


aklayan ve onu yeniden tanmlayan "Lumen Gentium" isimli met
ni hazrlarken, Papa XII. Pius'un "Mystici Corporis" (Mistik Beden)
isimli genelgesini esas almtr. Bununla birlikte Kilise'yi "Beden"
veya "Mesih'in Mistik Bedeni" olarak tanmlama dncesinin te
melleri Pavlus'a kadar geri gitmektedir. Nitekim konsil, Pavlus'un
Korintoslulara I. Mektubu'nda yer alan bu konuyla ilgili ifadelerini
referans gstermitir433 Pavlus'un kulland bu benzetmenin daha
sonraki dnemlerde, Kilise'nin snrlar ve gerek mensuplarnn
kimler olduuna dair yaplan teolojik tartmalara da temel tekil et
tii grlmektedir.

Bununla birlikte, daha nce de ifade ettiimiz gibi, Kilise'yi


"beden" olarak tanmiamak ve bu bedenin "ruh" ynne iaret et
mek suretiyle yeni bak as getiren kii, Cizvit ilahiyat Robert
Bellarmine ( 1 542- 162 1 ) olmutur. Bellarmine, sadece bir tek kili
senin mevcut olabileceini, onun da grlebilen kilise olduunu
ve ona kimlerin mensup bulunduunu herkesin bilebileceini ifa
de etmitir. Bu dnce onu, kiliseye yelik iin gerekli artlarn
grlebilir olmas gerektii sonucuna gtrmtr. O, bir kimsenin
kiliseye mensubiyetinin iman ikrar, vaftiz ve papann tannmas
gibi somut kriterlerle olabileceini savunmutur. Fakat, Francis A.
Sullivan, Bellarmine'nin baz konularda tam anlalamadn ifade
etmektedir. Ona gre, Bellarmine, kiliseye mensubiyet konusunda,
"grnen unsurlarn" (ak iman ikrar, vaftiz, sakramentleri kabul,
komnyon vb.) Kilise'nin "bedenini" oluturduunu; ancak Kili
se'nin, Kutsal Ruh'un iman, mit ve yardmseverlik gibi deruni ar
maanlanyla btnlemi bir "ruh"a sahip olduunu ifade etmitir.
Bellarmine, aka, ruhu, Kilise'nin daha yksek ve asil bir paras
olarak grmtr. Bellarmine, kiliseye mensubiyet konusunda bede
ni oluturan grnen unsurlar art koarken, bunun yelii salaya-

433 Bkz. I. Kor., 12: 1 2-27.

166
CZVTLER

can fakat kurtulu iin yeterli olmadn savunmutur. Bununla


birlikte, Kilise'nin ruhuna inan ve yardmseverlikle itirak etmi,
fakat fiiliyatta ye olmam bir kiinin kurtulu imkanndan bahset
mitir434.

Bellarmine'nin bu kt:".myla ilgili ifadelerini detayl bir ekil


de deerlendiren Francis A. Sullivan, Katolik Kilisesi'nin "Kilise
Dnda Kurtulu Yoktur" doktrininin ilk defa, deiik bir ekilde
yorumlandn ve Kilise'ye aktif bir biimde ye olmayan bir kii
nin, ona "arzu ve istek" yoluyla mensup olarak kurtulabileceinden
bahsettiini ifade etmektedir. Bellarmine'nin, ncil'in mesajn henz
iitmemi olanlar iin de benzer grlere sahip olduunu syleyen
Sullivan, Bellarmine'nin kurtuluun yegane yolunun iman olduunu,
fakat birok insann Tanr'dan bekledii yardm alamadn, bu
yzden ncil'in bu insanlara ulatrlmas ve bu yolla desteklenmesi
gerektiini savunduunu belirtmektedir435

Anladmz kadaryla Bellarmine, st kapal, imal ve dolayl


bir Kilise'ye mensubiyet arzusundan sz etmekte ve bunun Tanr'nn
yardmyla kurtulua vesile olabileceine iaret etmektedir.

Cizvit Bellarmine tarafndan aklanan bu grn Fran


cisco Suarez ( 1 548- 1 6 19) ve Juan n'e Lugo ( 1 583- 1 660) gibi Cizy't
ilahiyatlar tarafndan gelitirildiini gryoruz. ..Suarez, Yuhanna
1 :9'da bahsedilen "i aydnlanma''y yorumlarken, Tanr'n ncil'i
henz duymayan insanlara bir t ve bir melek gnderme ihti
yac hissettiini, dolaysyla ncil'i henz duyma imkan bulama
yanlarn Kilise'ye duyduu gizli arzu ile mensup olabileceini sy
lemektedir436.

434 Francis A. Sullivan, 88.


435 Francis A. Sullivan. 90.
436 Francis A. Sullivan, 94.

167
Ali sra GNGR

Juan De Lugo ise, bu yaklamlar daha da ileri gtrerek,


sadece ncil'in mesaj n almayanlarn deil, ayn zamanda Mesih
hakknda bilgisi olup da ona inanmayan ya da doru bilgiye sahip
olmayan kiilerin de kurtulu imkanndan sz etmektedir. De Lugo,
her ne kadar, Floransa Konsili onlarn kendi Tanr inanlar saye
sinde kurtulua ulaamayacan ifade etmi olsa da heretiklerin,
Yahudilerin ve Mslmanlarn lanetlenmemesi gerektiini belirt
mektedir. Francis A. Sullivan, De Lugo'nun bu konu zerine yapt
yorumda u ifadeleri kullandn belirtmektedir:

"Eer Trkler ve Mslmanlar, Mesih ve onun ilahilii ile ilgi


li hatalarnda ylmaz bir ekilde devam ederlerse, tabiatst mka
fat veren Tanr ile ilgili gerek tabiatst imana niin sahip olama-
dklarnn gerekesi yoktur, nk onlarn Tanr ile ilgili inanlar,
tabii yaratl gereinden karlm argmanlara dayanmaz, fakat
onlar bu inanca gelenekten sahip olurlar, bu gelenek inananlarn ki
lisesinden gelir ve hernekadar kendi mezheplerindeki hatalarla ka
rrsa da onlara intikal eder... Sonu olarak onlar sahip olduklar
inanla, mkemmel pimanlk davranna ulaabilirler"437

"Mistik Beden" zerine yaplan en nemli almalardan biri


ni de Cizvit Emile Mersch yapmtr. Mersch'e gre, kilisenin alla
gelmi dilinde "Mistik Beden': Mesih'in hayatn eitli derecelerde
yaayan birok insann bulunduuna iaret etmektedir. Halbuki "Ki
lise" kelimesi hukuki yetkiye sahip kimselerin ynetiminde organize
olmu vaftizlilerden oluan bir cemaati temsil etmektedir. Mersch'e
gre, bu iki gereklik birbiriyle yakndan ilikilidir. Bir kii, Mesih'in

437 Francis A. Sullivan, 95; Floransa Konsili'nin Katolik Kilisesi dndaki insan
larn kurtuluu konusunda tamamen olumsuz olduu bilinmektedir. Miikka
Ruokanen'e gre, bu konsil, Yahudileri, heretikleri ve ayrlklar ebedi atein
beklediini ifade etmektedir. Ruokanen burada bir de yorum yaparak, Tho
mas Aquinas'n bu konudaki olumlu fikirlerinin etkisinin henz daha hisse
dilmediini, bunun ancak Trent Konsili'nde grldn belirtmektedir (
Bkz. Miikka Ruokanen, The Catholic Doctrine of Non-Christian Religions,
New York 1 992, 1 5 - 1 6.

168 .
CZVTLER

istedii hayat fiilen yaamad iin Mistik Beden'in mkemmel bir


yesi olamasa da, Kilise'ye bal grnen cemaatin bir yesi olabilir;
gnaha batm bir Katoliin durumu da byledir. Benzer ekilde, bir
kii, grnen cemaat olan Kilise'ye fiilen bal olmakszn Mesih'in
istedii hayat gerek anlamda yaayabilir. Kilise'nin farknda olmak
szn ltuf ve yardm alan bir putperest veya hevesli bir ilmihal
rencisi (katekmen) buna iyi bir rnektir438

Bylece Cizvit Emile Mersch, bu karmak probleme yeni bir


bak as getirmitir. Bu bak asna gre, Katolik olmayanlar,
Kilise'nin grnen cemaatinin bir yesi olamamaktadr. nk bu
Roma Katolik Kilisesi'yle btnlemek anlamna gelmektedir. Fakat
onlar, Mesih'in istedii hayat ltuf vastasyla yaarlarsa, mistik be
denin yeleri olabilirler ve bu anlamda onlar Kilise'nin dnda de
ildir439.

Papa XII. Pius tarafndan 1 943 ylnda yaynlanan "Mystici


Corporis" isimli genelge ise ayr bir neme sahiptir. nk bu ge
nelgenin temel konusu, Kilise, Kilise'ye mensubiyet ve kurtulu
.__:.
doktrinidir ve "Mistik Beden" adn tamaktadr. Papa bu genelge-
de, Kilise dnda kurtuluun kesin olmadndan, fakat Kiliseye bir
nevi bilinsiz arzu ve niyetle bal olanlarn da Mesih'in Bedeni'ne
ait olduklarndan sz etmitir. Burada, kurtulu iin yine Kilise'nin
araclna vurgu yaplmaktadr, fakat Kilise'ye mensup olanlar ko
nusundaki dnce genilemitir. Bir baka ifadeyle, Kilise'nin s
nrlarnn grnr ve kat olmad fikri benimsenmitir. Bylece,
Tanr'nn davetine duyarl Katolik olmayanlar ve Hristiyan olma
yanlarn, kendi deruni halleriyle, bir nevi gizli bir tarzda" bu cema
atin grnmeyen yeleri olduu ve onlarn kurtuluunun mmkn
olduu kabul edilmitir440

438 Francis A. Sullivan, 1 28.


439 Francis A. Sullivan, 1 29.
440 Bkz. Miikka Ruokanen, 18 .

1 69 .
Ali sra GNGR

"Mystici Corporis"in bu konuda ortaya koyduu teolojik yakla


m, konsil tarafndan aynen benimsenmitir. Bu genelgenin, Katolik
olmayanlarn kurtulabileceini de kurtulamayacan da aka sy
lememesi, metod olarak, aynen konsil ifadelerine yansmtr. Genel
genin ifade ettii ok nemli iki noktadan biri, Katolik olmayanlarn
kendi kurtulularndan emin olamayacaklardr. Sullivan'a gre bu,
aka Katolik olmayanlar iin kurtuluu mmkn grmek anla
mna gelmektedir. kinci nokta ise, bu insanlar Katolik Kilisesi'nin,
dolaysyla Mistik Beden'in gerek yeleri olamasalar bile, "itimada
ayan bir bilinsiz arzu ve istek vastasyla'' bu mistik bedenle ilikili
olabilirler441

ab) Tanr'nn Ailesi Kavram

Konsil'in Kilise'yi tanmlamak iin kulland yeni kavramlar


dan biri de, "Tanr'nn Halk" veya "Tanr'nn Ailesi" kavramdr.
"Lumen Gentium" isimli dokmann ikinci blm, "Tanr'nn Ai
lesi" adn tar. Konsil metni, bu tabirle, Kilise'ye aktif ekilde bal
ve onun misyonuna itirak etmekle sorumlu btn yeleri kasdetti
ini ortaya koymakta ve u ifadelere yer vermektedir:

"Adalet iin alanlar ve Tanr'ya hrmet edenler, hangi ulusa


mensup bulunurlarsa bulunsunlar, ne zaman olursa olsun O'nun nez
dinde kabul edilirler. Bununla birlikte Tanr, insanlar bireysel olarak
ve aralarnda herhangi bir ba olmakszn kurtarmay ve kutsamay
deil, onlardan hakikatin iinde kendisini tanyan ve imanla hizmet
eden bir halk ina etmeyi istemitir... Bu nedenle Mesih'in halk fi
ilen btn insanlar kapsamamakla birlikte, kimi zaman kk bir
sr grnm veriyorsa da btn insanlk iin kurtuluun, umu
dun ve birliin en salam tohumunu oluturmaktadr442 ... Vaftiz ile

441 Francis A. Sullivan, 1 33.


442 LG, n. 9.

1 70
CZVTLER

Kilise'de beden bulmu olan inananlar, bu sakramentin karakterin


den dolay, Hristiyan kltrne balanmlar ve Tanr'nn yeniden
domu oullar Kilise araclyla Tanr tarafndan verilmi iman
btn insanlarn nnde uygulama grevini yklenmektedirler"443

Katolik Kilisesi'nin lmihali'nde ise, "Tanr'nn Halk" yle ta


nmlanmaktadr:

"Bir kimse, fiziki bir doumla deil, fakat yeniden domak


la, su ve Kutsal Ruh sayesinde bir doumla, yani Mesih'e iman ve
Vaftiz'le bu halkn bir yesi olur"444

Konsil'in Kilise'yi tanmlamak iin byle bir kavram kullan


may tercih etmesi konusunda eitli yorumlar yaplmtr. Bu yo
rumlarn ortak noktas, konsilin eskiden olduu gibi Kilise'yi hiye
rarik bir yap olarak tanmlamak istemediidir, rnein Richard
McBrien, konsilin bu kavramla, konsil ncesi Kilise'yi ar ve ge
reinden fazla kurumsal ve hiyerarik biimde tanmlama hatasn
dzeltmeye altn sylemektedir445

Cizvit P. De Letter de, bu kavramn kullanl sebebi konusun


daki dncelerini ifade ederken, konsilin Kilise'yi artk eskiden
olduu gibi "hiyerarik bir yap" olarak tanmlamaktan vazgetii
ni sylemektedir. Ona gre, daha nceden Papa, Piskoposlar ve di
er ruhbann oluturduu hiyerarik bir yap olarak tanmlanan
Kilise, bundan sonra laik halkn da her seviyede mterek sorumlu
luk alaca sosyal bir yap olarak tanmlanmak istenmektedir. Yine
konsil, Kilise'yi oluturan btn yelerin, onun bu dnyadaki so
rumluluunu yerine getirmesinde aktif ve mterek rol almalar ge
rektiini de ifade etmektedir446

443 LG, n. 1 1 .
444 Catechism of the Catholic Church, 206.
445 Richard McBrien, Catholicism, 683.
446 P. De Letter, "The Spirit ofVatican r: Sevartham, India 1 977, 1 27 .

171
Ali sra GNGR

Lumen Gentium'un "Laikler" baln tayan 4. blmnde


de, laik halkn konumunu aklayan ifadeler yeralr: "imdiye kadar
Tanr'nn halk iin verilmi btn ynergeler, ayn derecede hem
rahiplik mertebesinde olanlara hem din adamlarna hem de laik ina
nanlara iletilmekle birlikte, zamanmza zg artlar nedeniyle zen
gstererek incelenmesi gereken temellere dayal baz konular, kadn
ya da erkek, durumlar ve grevleri dolaysyla zel olarak yalnzca
laik inananlar ilgilendirmektedir"447 Konsilin, Kiliseyi tanmlayan
ve onun tabiatn aklayan bu ifadeleri, hem konsil esnasnda hem de
konsil sonrasnda byk tartmalara neden olmutur. Tartmalarn
ana kaynan, laik halkn stats, yetkisi ve konumu oluturmutur.
Konsil, bir yandan Kilise'yi hiyerarik bir yap olarak deil, sosyal
bir yap olarak tanmlamaya alrken ve laik halk Hristiyanln
mesajn yaymada aktif grev almaya davet ederken; dier yandan
ruhban snfnn ayrcalkl konumunu muhafaza etmitir. Bylece,
George Tyrrell'in dile getirdii, "reten Kilise-nanan Kilise" ayr
m, konsil sonrasndaki tartmalara konu olmaya devam etmitir.

Cizvitlerin bu konudaki etkileri ile ilgili fakl grler vardr.


Fakat bu grler iinde en makul olan, Malachi Martin'in448 ileri
srd iddialardr. Martin, kitabnda, "ileride birgn il. Vatikan
Konsili zerine aratrma yapacak olan tarihil.er, modernistlerin
"perit" denilen uzman ilahiyatlar, gizli yazlar ve siyaset vastasyla

447 LG, n. 30.


448 Malachi Martin, nceden bir Cizvit olan fakat daha sonra tavrlar nedeniyle
cemaatten karlan biridir. 1 987 ylnda yaynlanan The Jesuits: The Soci
ety of Jesus and the Betrayal of the Roman Catholic Churdi' isimli kitabn
yazardr. Cizvitlerin, cemaat olarak karakterini, etkinliklerini ve Katolik
Kilisesi'ndeki nfuzlarn arpc rneklerle ortaya koyan bu kitap, byk
yank uyandrmtr. George G. Higgins, America dergisinin 2 1 Mart 1 987
tarihli saysna yapt deerlendirmede, Malachi Martin'in baz konular
fazla abarttn ve Kari Rahner, Pierre Teilhard de Chardin ve Pedro Arrupe
gibi Cizvit ileri gelenlerine haksz saldrlar yaptn ifade etmektedir (Bkz.
George G. Higgins, "Malachi Martin's The Jesuits: An Appraisal", America,
March 2 1 , 1 987, 229-231).

1 72 .
CZVTLER

Papa XXIII. John'u ne kadar etkilediklerini ortaya koyacaklardr" de


mektedir. Martin bu kitabnda, konsilde uzman ve danman olarak
resmi grev yapan modernist ilahiyatlarn, Teilhard de Chradin ve
George Tyrrell gibi Cizvit bilimadamlarndan etkilendiklerini kant
lamaya almaktadr449

Martine gre, konsilde grev alan ve modernist dncelere


sahip olan ilahiyatlar, iki temel kavram konsil metinlerine soka
rak, Kilise'nin hiyerarik yapsn paralamay hedeflemilerdir450
Bu kavramlardan birisi, "Tanr'nn Halk" kavramdr. Daha nce de
ifade ettiimiz gibi, bu kavram Kilise'yi oluturan gruplarn ve s
nflarn yetkilerinden ve konumlarndan bahsettii iin, tartmalara
neden olmutur. Nitekim bu kavram, konsil sonrasnda Latin Ame
rika lkelerinde ortaya kan "Kurtulu Teolojisi" hareketi iin de
temel dayanak noktas olmutur451

Malachi Martin'e gre, modernistler ve kurtulu teolojisi taraf


tarlar, Kilise'nin tanm, piskoposlarn rol ve "Tanr'nn Halk" de
nilen laik Hristiyanlarn konumu konusunda, konsil dokmanlar
arasndaki kk ihtilaflar bytmlerdir. stelik onlar, daha da
ileri giderek, bu konularda farkl yorumlara neden olabilecek baz
kavramlar kastl olarak ve sinsice konsil metinlerine sokmulardr.
Martin'e gre, konsilde grev yapan piskoposlar, Kilise'nin ilahi ve in
sani unsurdan oluan kompleks bir gereklik olduunu, grnrdeki
hiyerarik organlar ile sosyal yapnn ve sa'nn mistik bedeninin bir
tek Kilise'yi oluturduunu srarla ifade etmilerdir. Konsil, sadece
bir Kilise bulunduunu ve onun da Roma Katolik Kilisesi olduu
nu belirtmek iin, Latince "subsist" (bulunmak) kelimesini defalarca
kullanmtr. Martin'e gre, bu kelime, modernistler ve kurtulu te-

449 Malachi Martin, 321 .


450 Malachi Martin, 322.
451 Thomas J. Maloney, "The Catholic Social Justice Tradition and Liberation
Tieology'; Thought, Vol. 63, No. 249, June 1 988, 1 3 1 .

1 73
Ali sra GNGR

olojisi taraftarlar tarafndan kastl olarak seilmi ve anlam ama


larna uygun olarak deitirilmitir. Buna gre, esasen Kilise Roma
Katolik gelenei iinde bulunmakta iken, "periti" tarafndan yaplan
hatal tercmeyle, "bulunmak" yerine "yaamak" diye tercme edil
mi ve bylece, Mesih'in Kilisesi'nin baz zgn ve doru unsurlar
bu gelenein dna kmtr. Modernist dnceli Alan Schreck'e
gre, "kk salm" veya "iine yerlemi ama snrl deil" anlam
na gelen "sc" kelimesi de zenle seilmitir. Bylece, sa'nn Kilisesi
Roma Katolik Kilisesi'nin iinde vcut bulur fakat onunla snrl de
ildir anlam ortaya kmtr152

Buna benzer ekilde, "Tanr'nn Halk" kavram da, modernist


ler ve kurtulu teologlar tarafndan farkl yorumlanmtr. Martin'e
gre, konsilde grev yapan piskoposlar, bu konuda oyuna getiril
mitir. Onlar, "Tanr'nn Halk" kavramyla, btn insanlarn "Tan
r'nn Halk'na katlmaya arldn" dnmlerdir. Onlara g
re, bu kavramn anlam aktr ve bununla Kilise'yle btnlemi,
onun sistemini kabul etmi ve sa'ya balln beyan etmi insan
lar kasdedilmektedir. Modernistler ve kurtulu teolojisi taraftarlar
ise, bu kavramn anlamn kurnaz bir ekilde deitirerek, bu kav
rama Marksistlerin kendi analizlerinde kulland "proleterya" kav
ramyla eit sosyolojik bir anlam yklemilerdir. Bylece, "Tanr'nn
Halk"nn Papa ve Kilise hiyerarisinden bamsz olduu fikrini
yaymaya balamlardr. Bu ekilde, "Tanr'nn Halk" denilen bu in
sanlar, dini inanta, ahlaki konularda ve sosyo-politik hayatta zerk
bir konuma getirilmek istenmitir153

Konsil sonras yaanan gelimeler ve kurtulu teolojisi konu


sunda Cizvitler ile Papalk arasnda kan ihtilaflar gznnde bu
lundurulursa, Martin'in iddialarnda hakllk paynn bulunduu or
taya kmaktadr. Ayrca, konsilin Kilise'yi tanmlarken, snrlarn

452 Malachi Martin, 323.


453 Malachi Martin. 324.

1 74 .
CZVTLER

kesin izgilerle belirlemek istemeyen ve ilerideki gelimelere ak


kap brakan tavr, hem "Mesih'in Mistik Bedeni" kavramnda hem
de "Tanr'nn Ailesi" kavramnda hissedilmektedir. Nitekim, Geor
ge Tyrell'le balayan, Teilhard de Chardin'le devam eden ve Henri
de Lubac'la olgunlaan Kiliseyi hiyerarik bir yap olmaktan karp
sosyal bir bnye olarak ifade etme fikri, il. Vatikan Konsili'nde akis
bulmutur.

ac) Rilise'yi Tanmlamak in Kullanlan Dier Kavramlar

"Lumen Gentium" isimli dokmann birinci blm, "Kilise'nin


Srr" baln tamaktadr154 Cizvit Walter M. Abbott, konsil met
ninde kullanlan "Mystery" (sr) teriminin, Kilise'nin tarihi karakterini
ifade etmek iin kullanldn belirtmektedir. Ona gre, bu terim, ta
rihin iine sokulmu ilahi bir hakikat olan Kilise'nin, insan dncesi
ve diliyle tam olarak kavranamayacana iaret etmektedir455

Baz kilisebilimcileri de, bu dokmann, gelenek ile ilerleme


arasnda bir sentez yaparak Kilise hayatna ve doktrinine yeni bir
yaklam getirdiini ifade etmektedir. Onlara gre "Kutulu Tarihi"
diye isimlendirilen bu tarihi gelime sreci, kaynaklara geri dnmeyi,
sr kavram iinde bir sentez yapmay, tarihi boyutu, cemaat ruhunu,
akl ve dinamizmi ima etmektedir Cizvit De Letter'e gre, bura
da, "tarih" kavramnn Kilise hayatn ve doktrinini ekillendirmede
belirleyici bir kavram olduuna dikkat ekilmektedir. Bir taraftan il.
Vatikan Konsili ncesindeki souklua ve kapalla kar bir tep
ki ifade edilirken; dier yandan tarihi gelimelere duyarl bir aklk
arzulanmaktadr456 Ksacas burada, gelenee saygl ve sadk fakat
yenilie ve deien artlara uyumlu bir yaklam kasdedilmektedir.

454 Bkz. Lumen Gentium, 1 .


455 Walter M. Abbott. The Documents of Vatican II, New Century Publisher.
.
USA 1966, 14.
456 Bkz. P. De Letter, "The Spiril of Vatican r: 126 .

1 75
Ali sra GNGR

Konsil'in Kilise'yi tanmlamak iin kulland kavramlardan


biri de, "sakranent" kavramdr457. Kelime olarak "simge, iaret, ale
ni ballk iareti" anlamna gelen sakrament; kavram olarak, Kilise
iinde Mesih'e ait zel faaliyetleri simgeleyen yedi olayifade etmek
tedir458. Abbott, bu kavramn konsil tarafndan zel olarak seildiini
ve Kilise'nin genel bir sakrament olduunu vurgulamak iin kulla
nldn sylemektedir459. Bylece Kilise, Tanr ile birlemenin ve
btn insanlar arasndaki birliin bir srr, bir sakramenti460 ve bir
vastas olarak tarif edilmitir461

Kilise'nin hem bir sr hem de bir sakrament oluunun iki


boyutundan sz edilmektedir. Birincisi, Kilise'nin dnyadaki btn
insanlarn kurtuluunu simgeleyen evrensel bir sakrament; ikincisi
ise, Kilise'ye balln aka ifade etmi btn insanlarn kurtu
luunu simgeleyen bir sakrament oluudur462. Bylece bu kavram,
Kilise'nin btn insanlar kucaklama amal yaklamnn bir ifadesi
olarak kullanlmaktadr.

Grld gibi, konsilin Kilise'yi yeniden tanmlama arzusu,


konsil ncesi meydana gelen gelimelerin bir sonucu olarak ortaya
kmaktadr. Konsilin bu amala kulland kavramlar, Kilise'nin s
nrlarn olduka daraltan, Katolik olmayanlar dlayan ve onu hi
yerarik bir yap olarak tanmlayan geleneksel yaklamlar amaya
imkan hazrlamtr. Bu gelimeler, Katolik Kilisesi'nin geleneksel
kurtulu doktrinini yeniden yorumlamasna da vesile olmutur. Ki
lise'nin dier dinlere yaklamndaki esneklik de bu gelimelerle ya
kndan ilikilidir. Cizvitler, bu gelimelerde byk rol oynamtr.

457 Bkz. LG, n. 1 .


458 Gerald O'Collins-Edward G. Farrugia, 2 10.
459 Walter M. Abbott, a.g.e., 1 5.
460 Konsil kararnn bu konudaki ifadeleri yledir: "Kilise, insanlar Tanr'yla
ve birbirleriyle olaanst bir ekilde birletiren ilahi ltfn "iareti ve
vastas"dr (Austin Flannery, Vatican Council Il, 350.).
461 LG, n.l.
462 Bkz. P. De Letter, "The Spirit ofVatican il 1 30.

1 76
CZVTLER

b) Riliss'nin Hristiyan Olmayanlara Bakndaki Yenilik


II. Vatikan Konsili; Kilise'nin snrlarn btn insanlar iine
alacak kadar geniletmeye alrken, Hristiyanlarn dndaki in
sanlarn ve mensup olduklar din, kltr ve inanlarn durumunu
aklayan bir teoloji ortaya koymaktadr.

Konsil'in, Kilise'nin kurtulu doktrinini ve dier dinlerle ilgili


grn aklad dokmanlar; Kilise'yi yeniden tanmlad Lu
men Gentium; Kilise'nin modern dnyadaki roln belirledii Gau
dium et Spes; Kilise'nin misyoner faaliyetlerini konu ettii Ad Gentes
ve Kilisenin dier dinlerle ilikisini ele ald Nostra Aetate isimli
dokmanlardr.

Konsil'in Lumen Gentium isimli dogmatik yasas, Kilise'yi


merkeze alan ve dier dinlerin ve inanlarn mensuplarn derece
derece deerlendiren bir tablo ortaya koymaktadr. "Tanr'nn Ailesi"
baln tayan blmde yapt bu sralamada, en merkezde Kato
lik Hristiyanlar yer almaktadr463 Bunlar Mesih'in yegane kurtarc
olduuna ve bunu kendi bedeni kabul ettii Katolik Kilisesi vasta
syla gerekletirdiine inanan Katolik Hristiyanlardr. Daha sonra,
Kilise'ye ball vaftiz gibi kriterlerle somutlam olan Katoliklerin
dndaki Hristiyanlar gelmektedir464 Bir sonraki srada, Konsilin,
"henz ncil'le tanmamak veya ncil'i kabul etmemekle beraber
'Tann'nn Ailesi'ne eitli yollarla bal" kabul ettii ve Kilise'nin
kurtulu tasarsna dahil ettii topluluklar gelmektedir. Bunlar ara
snda Yahudiler "Tanr'yla yaptklar Eski Ahid'den dolay" ilk sra
y almakta; Hz. brahim'e nisbetle "Tek Tanr'ya ve Ahiret Gn'ne
inanan" Mslmanlar da daha sonra gelmektedir. Konsil, daha son
ra, "putlar ve hayaletler iinde bilmedikleri bir Tanr'y arayan dier
insanlarn da kurtulutan uzak olmadklarn ifade etmektedir465

463 LG, n.14.


464 LG. n. 1 5.
465 LG, n.16.

177 .
Ali sra GNGR

Bunlarn Hindular ve Buddistler olduu Nostra Aetate isimli dok


mandan renilmektedir466,

Konsil, kurtulu tasarsna, bir grup daha dahil etmektedir.


Bunlar, "gerekten de kendi sular olmakszn, Mesih sa'nn ncil'in
den ve Kilisesi'nden haberdar olmayan ama btn bunlara karn,
itenlikle Tanr'y arayanlar ve vicdann sesi yoluyla tannm olan
Tanr'nn isteini almalaryla yerine getirmeye, ltfn yardmyla
aba gsterenler"dir467,

Konsilin, dier dinlerin mensuplarna ve inanszlara kar ge


leneksel yaklamna kyasla, daha esnek bir yaklam sergilemesinde
de Cizvit ilahiyatlarn etkisinden szedilmektedir. Hatta, il. Vati
kan Konsili'nin teolojik adan getirdii kapsayc yaklam, Henri de
Lubac, Jean Danielou ve zellikle Karl Rahner gibi Cizvit ilahiyat
larn teolojik yaklamlarnn etkilerine balanmaktadr.

Richard McBrien'e gre, Henri de Lubac ve Karl Rahner'in or


taya koyduu yaklamlarda, insan rk, aralarndan sadece bir ks
mnn kurtulua erdii lanetli bir topluluk deil; aksine aralarndan
bazlarnn kendi hr iradeleriyle yaptklar davranlar sebebiyle
kurtuluu kaybettii, temelde topyekn kurtulua ermi bir toplu
luk olarak kabul edilmektedir. Bylece, Aziz Augustine'nin ktmser
yaklamndan daha evrensel ve iyimser yaklama doru bir dei
menin yaand bu srete, zellikle Karl Rahner'in almalarnn
etkisine dikkat ekilmektedir468

Miikka Ruokanen'e gre, bu yaklam rnekleri, Katolik ilahi


yatlarn dinleri analiz ederken, Cizvitlerin stad kabul ettii Tho
mas Aquinas'tan etkilendiklerini gstermektedir. Ona gre, Bu du
rum, daha ak bir ekilde, 20. yzyln modern ilahiyatlarnda
grlmektedir. Bu erevede, modern Katolik teolojide, dinlerle il-

466 Bkz. Nostra Aetate (NA), n.2.


467 LG, n. 16.
468 Richard McBrien, "The Church (Lumen Gentium)': 90 .

1 78
CZVTLER

gili yaplan teolojik analizlerde, iki temel dnce ekli dikkat ek


mektedir. Bunlardan birisi, insan varlnn tarihiliine nem verme
ve dolaysyla Tanr'nn insanl kurtarma plannn tarihiliine vur
gu yapmaktr. Dieri ise, teolojik metodlarda, teolojik antropolojinin
rolne, hatta insan kainatn merkezi kabul eden gre dikkat ek
mektir. Dolaysyla, Hristiyanlk dndaki dinleri teolojik adan
deerlendiren btn Katolik modellerde, bu tarihi kurtulu plann
ve Kilise'nin evrenselliin ve mkemelliin bir sakramenti olduu
fikrinin yerald grlr. Bu dnceler, ilahiyatlar, Hristiyanlk
dnda da, nceden sezgi yoluyla, manevi ve ahlaki hakikatlerin n
velerinin bulunabilecei fikrine ulatrmtr469

Hristiyanlk dndaki dinlerin, eitli derecelerde, manevi ve


ahlaki hakikatlerin nvelerini ierdii ve dolaysyla Tanr'nn kur
tarc ltfuna belli oranda araclk ettii fikri, Cizvitlerin benimse
dii "Tomistik Teoloji"ye dayanmaktadr. Nitekim Thomas Aquinas,
Tanr'nn btn insanlara kendi ltfunu ilham ettiini ve aladn;
tabiatst ltfn ise, halihazrda insan hayatnda mevcut olan tabii
iyiyi mkemmelletirdiini ifade etmitir470

Bu nedenle, ncelikle, yaklamlar il. Vatikan Konsili'ne etki


eden ve Thomas Aquinas'n teolojisini daha esnek yorumlayan Henri
de Lubac, Jean Danielou ve Karl Rahner gibi Cizvit ilahiyatlarn
grleri zerinde durmak gerekmektedir.

Bunlardan birincisi, Henri de Lubac'tr. O, btn insanlarn


Tanr imajnda yaratlmasndan hareketle, onlarn sadece insan ol
malar temelinde bile ilahi srra "isimsiz bir ekilde" itirak ettikle
rini ifade etmitir. Ona gre, her insann sahip olduu bu tabiatst
boyut, insann tabiatnda ve znde mevcuttur. Miikka Ruokanen,
Lubac'in insanl positif bir bak asyla ele ald bu yaklamnda,
genel vahiy anlay ve tabii ahlaki hukuk anlaynn dnda bir teo-

469 Bkz. Miikka Ruokanen, 2 1 .


470 Miikka Ruokanen, 22.

1 79 .
Ali sra GNGR

lojik antropoloji yaptn sylemektedir. Lubac'e gre, Mesih btn


insanlk iin lmtr; onun bedeni sadece Kilise'nin yelerini de
il, kurtard btn insanlk ailesini iine almaktadr. O, "Mesih'in
Bedeni" fikrini btn insanl iine alacak kadar geniletmek su
retiyle bu insanln kurtuluundan bahsedebilmitir. nk ona
gre, "Mesih'in Bedeni"nin kurtulmasyla, onun btn yeleri kur
tulmaktadr. Ancak Lubac'e gre, btn insanln Mesih vastasyla
topyekn kurtuluu mmkn olmakla birlikte, onun davetine cevap
vermeyen fertler bu kurtuluun dnda kalabilir471

kincisi, Jean Danielou'dur. O, orijinali Lubac tarafndan orta


ya konulmu baz fikirleri benimsemitir. Danielou, Lubac tarafn
dan yaplan yorumlarda, onun kurtulu tarihi kavramna verdiin
den daha fazla nem vererek, baz dzeltmeler yapmaya alr. Ona
gre, Hristiyan vahyinin bilge tabiat, burada ve imdi aktel olan
tarihi olaylarla ilikili bir vahiy olarak, kutsal kitabn getirdii inanc,
dier inanlardan farkl klan temel zelliktir. Tarihe olan ilgisi ile
Danielou, Hristiyanlkla dier dinler arasnda, klasik tipoloji meto
dunu kullanarak, iliki noktalar bulmaya gayret eder. Eski Ahid ile
Yeni Ahid arasnda birok tipolojik kprnn bulunduu gibi, Hris
tiyan inanc ile bir baka din arasnda da tipolojiler vardr. rnein,
Danielou, Hindularn kozmik l temasn zikretmekte ve Mesih'n
Ha'a geriliinin n-figr olarak yorumlamaktadr. Danielou'ya
gre, Hristiyanlk, dier dinlerden deerli sembolleri alabilir ve bu
sembollerin gerek anlamn bozmadan onlara yeni bir gereklik ve
rebilir472.

Modern Katolik ilahiyatlar arasnda ok tartlan ve dinlerin


teolojik analizini yapan bu model, daha nce Kari Rahner tarafndan
kullanlmtr. Rahner, dinlerle ilgili teolojik teorisinde, Lubac ve
yeni teoloji hareketiyle ayn izgide yeralmtr. O, tabiata ait olan
471 Miikka Ruokanen, 26.
472 Miikka Ruokanen, 28.

180 .
CZVTLER

ltufla tabiatst olan ltuf arasndaki ayrl kapatmaya alm ve


tabiatst ltf btn insanlkta mevcut olarak anlamaya gayret et
mitir. Bu amaca dayal olarak, Rahner, Hristiyanla ait geleneksel
dlayc ktmserlii terketmeye ve Tanr ve onun kurtarc iradesi
hakknda iyimser konumaya almtr473

Rahner, dinlerle ilgili teolojisini bir varsaym zerine bina et


mektedir: Buna gre, Hristiyanlk dndaki dinlerde yeterli mik
tarda mevcut olan bir ltuf, Hristiyan dininde mkemmel hale gel
mi tabiatst ltufla ayndr. Rahner, Mesih'in Bedeni olan Kilise'de
tam yeterlilikte mevcut olan l Tanr'nn ilahi ltf haricinde ba
ka ltuftan sz etmemektedir174 Heinz Robert Schlette, Rahner'in
"simsiz Hristiyanlar" kavramn, Hristiyan olmayan bir kiinin de,
istemese bile, ilahi ltuf tarafndan sarldn ifade etmek iin kul
landn belirtir. Rahner'e gre, bu terim, Kilise'nin kendi doktrinine
gre, bir kiinin aka Hristiyan inancn ifade etmese bile kutsayc
ltfa sahip olur grnden baka bir eye iaret etmez. Dolaysyla
bu terim, hereyden nce, insana balanma ve vaftizden nce de
nasiplenme imkan veren deruni ltfa iaret eder475 Fakat, Miikka
Ruokanene gre, Rahner'in "simsiz Hristiyanlar" anlay, Papa
XII. Pius'a ait, Hristiyan olmayan birinin Tanr'nn iradesine uymak
iin "gizli arzu" hissetmesi eklinde ifade edilen prensibe dayal man
tki bir akl yrtmedir476

Bylece, Rahner, klasik Tomizm'in, insan tabiatna ait olan


ltuf ile kurtulu srecinde yardmc olacak olan tabiatst ltuf
arasnda yapt ayrm en aza indirmeye almaktadr. Rahner'in
modelinde, her trl ltuf, tabiatst ltufla tanmlanr. Buna dayal

473 Miikka Ruokanen, 29.


474 Miikka Ruokanen, 30.
475 Heinz Robert Schlette, "Anonymous Christianity: A Disputed Question':
Theology Digest, Vol. 24, No. 2, 1 976, 1 26.
476 Miikka Ruokanen, 3 1 .

181
Ali sra GNGR

olarak o, Hristiyanlk dndaki dinlere yeni bir teolojik yaklam


ekli iin bir temel ortaya koymutur.

Karl Rahner'in teolojik yaklamlarnn II. Vatikan Konsili'nde


akis bulduu birok ilahiyat tarafndan kabul edilmektedir. Ric
hard McBrien, Hristiyan olmayanlarn kurtuluu konusunda, Au
gustine'e dayanan ktmser yaklamdan daha evrensel ve iyimser
yaklama ynelite, Karl Rahner'in byk rol olduunu ifade et
mektedir477. Bu konuda, Rahner'in zellikle "simsiz Hristiyanlar"
teorisinden szedilmektedir. Bununla birlikte, arlkl gre gre,
Rahner'in bu teorisi, II.Vatikan Konsili tarafndan tam olarak be
nimsenmemitir. Fakat, Lumen Gentium'da yer alan, "gerekten de
kendi sular olmakszn, Mesih sa'nn ncil'inden ve Kilisesi'nden
haberdar olmayan ama btn bunlara karn, itenlikle Tanr'y ara
yanlar ve vicdannn sesi yoluyla tannm olan Tanr'nn isteini a
lmalaryla yerine getirmeye, ltfn yardmyla aba gsterenler de
ebedi Kurtulua eriebilmektedirler"478 ifadeleri, Rahner'in grle
rini yanstmaktadr479

Dier taraftan, Rahner'in "simsiz Hristiyanlar" kavramna


baz tannm Cizvit ilahiyatlardan tepki gelmitir, rnein Hen
ri de Lubac, bu kavram reddetmitir480 nk Rahner'in teorisine
gre, Kilise'ye duyulan gizli bir arzu bile kurtulu iin yeterli grl
mektedir. Fakat Rahner'in grleri ile karlatrldnda II. Vati
kan Konsili'nin bu yaklam kabul ettii dnlebilir481 Konsilin
"Din Hrriyeti Hakkndaki Deklerasyonu'nun kiiye din hrriyeti
hakk tanmas da482 bu konuyla ilikilendirilmektedir. "Misyoner
Faaliyetler Hakkndaki Karar"da "Tanr'nn, ncil'd en kendi suu

477 Richard McBrien, The Church (Lumen Gentium), 90.


478 LG, n.16.
479 Kari Rahner, 'l\nonymous Christianity and The Missionary Task of the
Church': Theological Investigation, Vol . XII, London 1 974, 1 65.
480 Kari Rahner, 'J\nonymous Christianity.. :; 1 62
481 Bkz. Kari Rahner, "Anonymous Christianity..:; 1 67.
482 Bkz. Dignitatis Humanae (DH), n.2 .

1 82
CZVTLER

olmakszn haberdar olmayanlar imana sevkedebilecei"nin ifade


edilmesi483, bu fikri desteklemek iin rnek gsterilmektedir. Hans
Kng de, Rahner'in bu kavramn reddetmekte ve Hristiyan olma
yanlar potansiyel veya gizli Hristiyan grmenin onlara bir saldr
olduunu ifade etmektedir. Ona gre bu yaklam, geleneksel "Ki
lise Dnda Kurtulu Yoktur" doktrinin bir parasdr484 Bu konu
daki tartmalarn kayna, daha nce de ifade ettiimiz gibi, insan
tabiatna yaratltan verilen ltuf ile ilahi ltufarasndaki iliki veya
ayrmdr.

II. vatikan Konsili'nin dier dinlere olumlu yaklat grl


mektedir. Bununla birlikte, konsil, dier dini geleneklerde bulunan
doru deerleri ve ilahi ltfa ve hakikate ait unsurlar tasvip etmek
te, fakat bu dini geleneklere mensuplarn kurtulua ulatrma ko
nusunda bir rol vermemektedir485 Karl Rahner de, Hristiyan olma
yan dinlerin kurtulutaki nemi hakknda yazd bir makalesinde,
"dier dinler" terimini Yahudilik ve slam haricindeki dinler iin
kullandn ifade etmektedir. nk ona gre, Eski Ahid, Hristi
yanln kabul ettii ekilde ilahi vahyin bir ksmn iermektedir.
slam ise aka en azndan bir btn olarak Hristiyan vahyiyle ili
kilidir486. Miikka Ruokanen, konsilin dier dinlere kurtuluta bir rol
verip vermediini aka belirtmediini, fakat bu dinlerin mensup
larna kyasla ncil'd en haberdar olmayanlar kurtulua daha yakn
grdn ifade etmektedir. Ona gre, bu durum adil deildir.

Karl Rahner'in almalar, bu anlamda byk nem


tamaktadr. nk Rahner'in, skolastik teolojinin geleneksel te
zini kkten deitirdii ifade edilmektedir. ddia edildiine gre o,
yeni bir senteze ulamtr. Bu sentez, hem inananlar hem de inan-
483 Ad Gentes (AG), n.7.
484 Miikka Ruokanen, 33.
485 LG, n. 1 6- 1 7; NA, n.3; AG, n.3, 7-9, 1 1; Gaudium et Spes (GS), n.22.
486 Kari Rahner, "On the Importance of the Non-Christian Religions For Salva
tion': Tleological Investigation, Vol. XVIII, London 1 984, 288 .

1 83
Ali sra GNGR

mayanlar arasnda dini diyalog iin bir temel olarak, zayf da olsa
gerek anlamda alnm bir ltuf tecrbesini yeterli grmektedir487
Bir baka ifadeyle, Rahner, almalarn "Tomizm"in ilahi ltuf ile
tabii ltuf arasnda yapt ayrm ortadan kaldrmaya yneltmitir.
Rahner'in bir Cizvit oluu ve Cizvitlerin de "Tomizm''e bal olular
onun durumunu ilgin hale getirmektedir.

Baz ilahiyatlara gre, II. Vatikan Konsili, kurtulu teolojisi


asndan skolastik yaklamlar aamam ve geleneksel yaklamn
yeni bir dille tekrarlamtr. Bazlarna gre ise il. Vatikan Konsili,
dier din mensuplarnn kendi inanlar vastasyla kurtulua ulap
ulamayacan aklamamakla, konsil ncesi ortaya kan yeni teolo
jik yaklamlar dikkate almtr. Dolaysyla, bu yaklam bile byk
bir gelimedir ve ilerideki olumlu gelimelere ak kap brakmaktadr.
Bu konuda Cizvit ilahiyatlarn byk bir etkisi olmutur.

c:) Rilise'nin Yeni Misyon Anlay

II. Vatikan Konsili'nin yeni misyon anlay, yine 20. yzyln


balarnda ortaya kan yeni teolojik yaklamlara bal olarak, Ki
lise'nin yeni tanm ve dier din mensuplarna bak erevesinde
ekillenmitir. Konsil dokmanlar, bu yeni misyon anlayn te
olojik temelleriyle birlikte ortaya koymutur.

Konsil, Kilise'nin yeni misyon anlayn aklarken, temel bir


yaklam esas alr. Buna gre, Mesih'in Kilisesi ve onun Bedeni'ne
ait btn organlar (yeler), insan hayatnn btn alanlarn, ncil'in
ltf ve ile doldurmak ve nfuz etmek ve bylece insan haya
tnda tabii olarak bulunan iyi eyleri temizleme, mkemmelletirme
ve ykseltme misyonuna sahiptir. Konsil, bu mkemmelletirme ve
grevi yerine getirme fikrini adapte ederek, "Thomistik Teoloji"ye ait
ltuf teorisini uygulamaya koymutur488

487 Avery Dulles "Jesuits and Theology.. :: 535.


488 Bkz. Miikka Roukanen, 105 .

184 .
CZVTLER

Bu erevede Kilise'nin yeni misyon anlay temel d


nce zerine oturmaktadr. Bunlardan birincisi, dier dinlerde ve
kltrlerde bulunan iyi ve doru ne varsa, hepsi Kilise tarafndan
ncil'e hazrlk olarak deerlendirilmekte ve btn insanl aydnlat
sn diye kendisi tarafndan. verildii kabul edilmektedir489 Konsilin
"Misyoner Faaliyetler" hakkndaki dokman da bunu teyid ederek,
dinlerdeki Tanr'y ve hakikati arama gayretini ncile hazrlk ola
rak tanmlamaktadr490 Bylece Konsil, Hristiyanlk ile insanla
ait hzl sosyal, kltrel, bilimsel ve teknolojik gelimeler arasnda
olumlu irtibat noktalar bulmaktadr. Ruokanen'e gre, II. Vatikan
Konsili, hernekadar modern dnyadaki gelimelere ve problemlere
kar beklenmedik derecede aklk sergilemise de, Katolik inan
cndan taviz vermemitir491

kincisi, Konsil, "inkarnasyon srr" inancna dayal olarak,


"tabiat" ve "ltuf' veya bir baka ifadeyle "tabii ltuf' ve "tabiatst
ltuf' kavramlarn kendi istei dorultusunda kullanarak, ilahi lt
fn mahlukattaki iyi unsurlar ktln kleliinden kurtardn,
onlar arndrdn ve mkemmelletirdiini ifade eder. Konsil, bu
konuda, u ifadeleri kullanr: "Tanr, btn tabii olanlar ve btn
tabiatst olanlar Mesih'te tek bir btn olarak biraraya toplamay
istedi"492 Bylece Konsil, ltuf teolojisi ile yaratl teolojisini birle
tirir ve onlar Mesih'te biraraya getirir.

Bu ifadelerin anlamn yorumlayan Ruokanen; Kilisenin insan


l aydnlatma sorumluluu erevesinde, insanlarn adalet, bar,
kltrel, sosyal ve teknik ilerleme alanlarndaki arzularn gerek
letirmek iin daha aktif rol oynamaya karar verdiini ve bu konuda
btn Hristiyanlar greve davet ettiini ifade etmektedir493

489 LG, n.l.


490 AG, n.3.
491 Miikka Ruokanen, 1 07.
492 Apostolicam Actuositatem (AA), n.7.
493 Miikka Ruokanen, 107.

185
Ali sra GNGR

Konsil ifadelerine gre, Kilise btn mensuplaryla, artk bir


topluma ait sosyal, kltrel, ekonomik, ahlaki ve teknolojik her tr
l gelimede aktif rol almak ve ynlendirici olmak istediini ortaya
koymaktadr. Bu, "Lumen Gentium" isimli dokmanda yle ifade
edilmektedir: "Dolaysyla, dnyann, Mesih sa'nn ruhu ile dolmas
Tanr'ya ve insanlara duyulan sevgi ve bar iinde adaletin, amacna
daha etkili biimde varabilmesi iin laik inananlar, mahlukatn b
tn i doasn, deerini ve btn bunlarn Tanr'y vmek iin ha
zrlann tanmal ve daha kutsal bir hayata yaklamak iin dnyevi
almalarla da karlkl yardmlamay renmelidirle-494

Konsilin misyoner faaliyetlerle ilgili karar da, bu ifadeleri


yle tamamlamaktadr: "Misyoner faaliyetler, insan tabiatna ve
onun isteklerine samimi ekilde baldr"495 Konsile gre, Hristiyan
vahyinin , insanln modern gelime yollarn en iyi ekilde ay
dnlatacaktr496.

Ruokanen, Konsilin, Kilise'nin veya laiklerin bu dnyay te


mizlemesi, kutsallatrmas ve mkemmelletirmesi konusunda n
cil'in etkisine vurgu yaptn ve bunu anlatmak iin "maya" keli
mesini kullandn belirtmektedir'197

ncs ise, Konsil, yeni misyon anlaynn vazgeilmez bir


metodu olarak, "adaptasyon prensibi"nden szetmektedir. Bu pren
sip, temel olarak ncil ile kltr arasnda yakn bir iliki kurmaya da
yanmaktadr. Konsil, bu konuda, "inkarnasyon"un rnek alnmasn
tavsiye etmekte ve Hristiyan vahyinin kltre, artlara uydurmak
suretiyle, sokulmasn ngrmektedir.

artlara uydurma veya inkltrasyon metoduyla ncil'in


kltrlere sokulmas, milli veya etnik kltr unsurlarnn ncil po-

494 LG, n.36.


495 AG, n.8.
496 GS, n.33.
497 Bkz. Miikka Ruokanen, 109 .

186 .
CZVTLER

tasnda eritilmesini gerektiren bir yntemdir. Konsil ifadelerine gre


bu, "ncil'in yla aydnlatma'' anlamna gelmektedir498. Bununla
birlikte Kilise, bu metodu kullanrken, kendini kaptrabileceinden,
bozulabileceinden ve sinkretizme kayabileceinden ekinmektedir.

Kilise'nin yeni misyon anlaynda nemli bir yeri olan, "n


cil ile kltr arasnda irtibat kurma'' metodu, Hristiyan olmayan
dinlerin bizzat kendilerine ait iyi ve kabul edilebilir unsurlara sa
hip olmad fikrine dayanmaktadr. Bu dinler baz doru unsurlar
ierse bile, bunlar Tanr'nn yaratlla insanla ve kltrlere sat
hakikatlerin izleridir. Bu anlamda, insan kltrleri ile Hristiyan ol
mayan dinler eit seviyededir.

Konsilin gnmze uygun misyon metodu olarak en fazla kl


trel adaptasyon zerinde durmas, olduka dikkat ekicidir. Misyon
alanlarnda tavsiye edilen yntem, eitli milletlerin ve rklarn sahip
olduu iyi deerleri ve kabiliyetleri desteklemek ve onlara sayg gs
termektir. Fakat bu konuda, batl inanlardan ve hatalardan ayrlmaz
nitelikte olanlarn litrjiye girmesine izin verilmemesi tavsiye edil
mektedir499. Buna ilaveten misyon lkelerinde, balang ve altrma
olsun diye baz yerel trenlere Hristiyanla aitmi gibi izin verilece
bilecei500 ve milli musiki geleneinin ayinde kullanlmasna msade
edilebilecei501 belirtilmektedir.

Laik Hristiyanlarn misyoner faaliyetlere katlmasn ngren


konsil dokman, onlarn bu dnyada "maya" vazifesi grmesini tav
siye etmektedir. Buna gre onlar, hem insanlarn ncil'le tanmas
hem de bu dnyann kutsallamas iin almak durumundadr502.
Konsil ifadelerine gre, misyoner faaliyetlerde laik Hristiyanlarn
bir "maya" olarak rol, Hristiyan olmayanlar arasnda ncil'i bizzat

498 AG, n.22,


499 Sacrosanctum Concilium (SC), n.37.
500 SC, n.65.
501 SC, n.1 19.
502 AA, n.2, 4, 5, 1 4.

187
Ali sra GNGR

yaamak ve ona tanklk etmek bakmndan ok nemlidir503 Laik


halk, iinde yaad kltrle tank ve ona aina olmaldr. Onlar bu
kltr saflatrmal, korumal ve Mesih'le mkemmel hale getirme
lidir. Bu yle bir ekilde olmaldr ki, Mesih inanc ve Kilise'nin hayat
tarz, onlarn iinde yaad topluma yabanc gelmesin, aksine bu
topluma nfuz etsin ve onu iten deitirsin504

Btn bu rnekler, Kilise'nin yeni misyon anlaynda, toplum


larn ve milletlerin sosyal, kltrel, ahlaki, ekonomik ve hatta siya
si deerlerini hedef aldn ortaya koymaktadr. Bu yeni yaklam,
Papa VI. Paul'n de ifade ettii gibi, dnyaya almay ve onunla di
yaloga girmeyi gerektirmektedir.

Cizvitlerin bu konuda konsile yapt katk, "Thomas


Aquinas"n skolastik yaklamlarn benimseyen Katolik Kilisesi'ne,
gnmz artlarna uygun yeni teolojik yaklamlar sunmu ve yeni
ufuklar am olmasdr. Buna gre onlar, genel olarak, vahyin m
kemmel eklinin Hristiyanlk'ta bulunduunu kc bul etmekle birlikte,
dier dinlerin eksik te olsa ilahi vahyin paralarn ierdiini tan
mann gerekli olduunu ifade etmektedir. Bundan dolay, Cizvitlerin
esas zerinde durduu nokta, insanln aydnlatlmas konusunda
dier dinlerde ve kltrlerde bulunan unsurlarn kullanlmas, des
teklenmesi ve yenilenmesidir. Henri de Lubac, Jean Danielou ve Kari
Rahner'in almalar bu ynde olmutur.

Jean Danielou, "misyon" kavramnn "kltrel" boyutuna dik


kat ekmektedir. Danieiou'ya gre, bir lkede Hristiyanln yer
leebilmi olmas iin sadece Kilise kurumlarna sahip olmak yeterli
deildir. Hristiyanln o lkenin kltr gelenekleriyle btnle
mesi, o lkede Hristiyan ilhaml yerli eserler meydana getirebilen
insanlar (laikler) ortaya karm olmas da gereklidir. Aksi takdir-

503 AG, n.15.


504 AG, n.2 1 .

1 88
CZVTLER

de Hristiyanlk, o lkede, yabanc bir fenomen gibi grnr ve va


tansever aydnlara ulamayabilir.

Karl Rahner ise, bir "Dnya Kilisesi"nin ancak ncil'in deerle


rinin kltrlere uygun tarzda sokulmasyla mmkn olacan ifade
etmitir. Bundan dolay o, dnyay "Hristiyan Alemi" ve "Dierleri"
diye ikiye blmenin bir fayda salamayacana dikkat ekmitir. B
tn bu dncelerin il. Vatikan Konsili zerinde etkili olduu grl
mektedir.

189 .
HI. BLM

il. VATKAN FiONSL SONRASI DNEMDE

CZVTLER'N DURUMU VE FiATOLFi FiLSES'NN

YEN MSYON ANLAYIINA FiATFiILARI

Katolik Kilisesi'nin gnmz dnyasnda daha etkili bir rol


oynamak ve bunun iin gerekli olan yeni bir misyon anlayn takip
etmek istemesinde, zellikle 19. yzyln ikinci yars ile 20. yzy
ln ortalarna kadar olan zaman diliminde, dnyada meydana gelen
gelimelerin etkili olduu ileri srlmektedir. Aydnlanmann bir
rn olan modernizm, nc Dnya lkelerinin problemleri, s
mrge altndaki lkelerin bamszlklarna kavumas, bilimsel iler
lemeler, teknolojik gelimeler, yeni keifler, hzl sanayileme, hzl
iletiim, hzl nfus art ve btn bunlarn etkisiyle ortaya kan
sosyal problemler, ahlaki knt, seklerleme ve dine olan ilginin
iyice azalmas gibi faktrler, Katolik Kilisesi'ni, yeni bir misyon anla
y gelitirmeye sevketmitir505

il. Vatikan Konsili, Katolik Kilisesi'nin dnyaya alma ve


dnyayla btnleme konusundaki kararlln ilan eden bir konsil
olmutur. Bu Konsil, Katolik Kilisesi'nin yeni yaklamlarn teolo-

505 Bkz. Giacomo Martina, "The Historical Contex.. :: Vol. 1., 3-57.
Ali sra GNGR

jik temelleriyle bHikte ortaya koyarken, aamal bir metod takip


etmitir. BunlarJan birincisi, Kilise'nin yeniden tanmlanmasdr.
kincisi, Kilise'nin dier kltrlerde, inanlarda ve dinlerde bulunan
doru unsurlar tanmasdr. ncs ise, Kilise'nin ncil'in tebli
ini esas alan yeni misyon anlayn, bu iki yaklam zerine bina
ederek diyaloga nem vermesidir. Daha nceki blmde ortaya koy
duumuz gibi, Kilise'nin yeniden tanmlanmas, kendi i problemle
riyle dorudan ilgilidir. Kilise'nin yeniden tanmlanmas giriimi, bir
yandan, onun ok eletiri alan hiyararik yaps ve iyice merkezileen
tavryla ilgili eletirileri bertaraf etmeyi, dier yandan da ruhban s
nf dndaki Hristiyan halk yeni misyon faaliyetlerinde devreye
sokmay amalamaktadr. Konsil sonrasnda sosyal adalet almala
ryla ncil'in teblii arasnda irtibat kurulmas bu dncenin eseri
dir. Kilise'nin dier dinleri ve kltrleri tanmas ise, onun Hristiyan
olmayan toplumlarn kltrlerine nfuz etme plannn bir paras
dr. Bu aamann en nemli noktas, Kilise ile dier kltrler ara
snda temas kurmaktr. Bir baka ifadeyle, Hristiyanln mesajnn
dier kltrlere uygun tarzda sokulmasdr. Kilise'nin yeni misyon
anlayn, bu iki temel yaklam zerine bina etmesi ise, onun, "za
mann iaretlerini iyi okumak" olarak ifade ettii stratejidir. Bir ba
ka ifadeyle, Kilise'nin gnmz dnyasyla diyalogun bu iki nemli
projenin vazgeilmez bir nart olduunu kavramasdr.

Cizvitler, Katolik Kilisesi'nin gnmzdeki misyonunu


oluturan bu alanda; yani, sosyal adalet almalar, inkltrasyon
ve dinleraras diyalog faaliyetlerinde en aktif cemaat olarak dikkat
ekmektedir. Cizvitlerin bu aktif tutumu, konsil sonras dnemde,
bir yandan Kilise'nin yeni misyon anlayna byk katklar salar
ken, dier yandan Papalkla olan ilikilerinde baz gerginliklere se
bep olmutur. Dolaysyla, konsil sonras gelimeleri, iki adan ele
almak gerekmektedir. Gelimelerin birinci boyutu, Cizvitlerin, mo
dern dnceli baz ilahiyatlarnn etkisiyle, hem Kilisenin mer-

192 .
CZVTLER

keziyeti tavrn eletirme anlamna gelen hem de siyasi ve ekonomik


boyutu olan sosyal adalet almalarnda fazla aktif olmalar ve bu
yzden uyar almalaryla ilgilidir. Bundan daha nemlisi, Cizvitlerin
"Kurtulu Teolojisi" hareketine, Kilise'ye ramen destek vermesi ve
bunun Kilise tarafndan bir itaatsizlik olarak alglanmasdr. Geli
melerin ikinci boyutu ise, Cizvitler gibi donanml, tecrbeli ve aktif
bir cemaatin, Kilise'nin hem sosyal retisine hem de sosyal adalet
almalar ile ncil'in mesajnn irtibatlandrlmas misyonuna katk
salamas, hatta daha da nemlisi Kilise'yi buna srklemesidir. Bu
sebeple, Katolik Kilisesi'nin sosyal adalet projesini ortaya koyarken,
nce "Kurtulu Teolojisi"nin mahiyeti ve Kiliseyi rahatsz eden ta
raflar zerinde durmak, daha sonra Kilise'nin bu hareket karsn
daki tavrn ele almak ve en sonunda da, Cizvitlerin bu konuyla ilgili
resmi tutumunu ifade eden "32. Genel Kongre" balamnda onlarn
yaklamlarn ortaya koymak faydal olacaktr.

A) SOSYAL ADALET PROJES VE CZVTLER

Katolik Kilisesi'nin, il. Vatikan Konsili vastasyla ortaya koy


duu yeni misyon anlaynda ne kan alanlardan biri, Kilise'nin
nc Dnya lkeleriyle acilen kurmak ihtiyac hissettii yakn ili
ki ve diyalog problemi olmutur. Kilise, dnyann geri kalm olan ve
dnyann yarsndan fazla nfusunu barndrmasna ramen, dnya
nimetlerinin adaletsiz paylamndan dolay alk, fakirlik ve sefalet
iinde yaayan lkelerin iinde bulunduu durumdan faydalanma
yoluna gitmitir. Kilise, sz konusu lkelerde yaayan insanlarn
sosyal ve ekonomik problemleriyle ilgilenme adna, bu faaliyetleri
ncil'i yayma projesiyle irtibatlandrm ve yeni bir misyon stratejisi
gelitirmitir. il. Vatikan Konsili'nin Kilise'yi tanmlarken kulland
"Tanr'nin Ailesi"506 kavram iine giren bu insanlar, bundan sonra

506 Bkz. LG, n.9.

1 93
Ali sra GNGR

yeni bir misyon anlaynn en nemli vastalar haline gelmitir.


Kilise'nin bundan sonraki ncelikli misyonu, bu fakir insanlarla di
yaloga geerek, onlarn sosyal ve ekonomik problemlerini zmek,
hatta gerekirse bu olumsuz durumun balca sebeplerinden biri
olan siyasi proplemlerle bile ilgilenmek olmutur. Dolaysyla Kilise,
yeni misyon anlaynn en nemli parasn, "sosyal adaleti temin
almalar"nn oluturduunu ilan etmitir.

Konsilden nce ve konsil esnasnda, nc Dnya lkele


rinde grevli papazlarn halkn problemleriyle ilgilenmek adna,
Marksistlerle baz ortak faaliyetlere giritikleri bir gerektir. Hatta
bu amala baz papazlarn siyasi hareketlere dahi destek verdikleri
duyulmu ve bu sebeple Kilise tarafndan uyarlmtr507 Bu gerek
ler karsnda Kilise, kurtulu teolojisi ad altnda gelitirilen teolo
jilerden, onlarn kullandklar kavramlar ve analizler yznden ra
hatszlk duysa da, bunlara aktan kar kamamann skntsn
yaamtr. Bu teolojilerin, halkn skntlarna eilmek adna Mark
sist analizi kullanmaktan ekinmemeleri Kilise'yi iyice zor durumda
brakmtr508

Cizvitlerin "Kurtulu Teolojisi" gibi Kilisenin nceleri iyi bak


mad bir harekete tam destek vermelerini, hatta bu hareketin en
nnde yer almalarn, kendi geleneksel izgilerinden bir sapma ola
rak deerlendirenler olmutur. Nitekim Cizvitlerin II. Vatikan Kon
sili esnasnda yaptklar 3 1. Genel Kongre'yle balayan ve 32. Genel
Kongre'd e dorua ulaan deiiklikler, Cizvitlerin deiim adna, ge
leneksel kimliklerini ve Kilise'ye olan geleneksel sadakatlarn terket
tikleri dncesini bile ortaya karmtr509 Cizvit tarikatnda yaa
nan bu deiim srecinin en etkili ahsiyeti ise, 1965 ylnda yaplan

507 Bkz. Thomas J. Maloney, "The Catholic Social Justice Tradition .. :: Thought,
June 1 988, Vol:63, 125 vd.
508 Bkz. Gustavo Gutierrez, A Theology of Liberation (History, Politics and Sal
vation), London 1 988.
509 Malachi Martin, 303.

1 94 .
CZVTLER

3 1 . Genel Kongre'de tarikatn genel bakan seilen Pedro Arrupe510


olmutur.

Cizvit tarikatnda yaanan bu gelimeler, Papa VI. Paul' ok


rahatsz etmitir. Bu sebeple papa Pedro Arrupe'yi uyarm ve hem
Kilise'ye hem de Cizvit cemaatine zarar verecek davranlardan uzak
durmalar gerektiini ifade etmitir511 Cizvit tarikat ile Papalk ara
snda ortaya kan bu ilk byk gerginlik, Cizvitlerde yaanan kk
l bir tavr deiikliine balanmaktadr. Bazlarna gre, Cizvitler
daha nce Pierre Teilhard de Chardin ve George Tyrrell gibi moder
nist olmakla sulanan ilahiyatlar vastasyla balattklar deiim
srecini, !. Vatikan Konsili'nin yenilenme havasn frsat bilerek zir
veye karmlardr512 Bunlarn dncelerine gre, Henri de Lubac,
Jean Danielou ve Karl Rahner gibi ilahiyatlarn yeni bir teoloji ha
reketi balatarak almalarn Kilise'd e deiim ve yenilenme zeri
ne younlatrmalar da bu srecin bir parasdr513 Bu ilahiyatla
rn konsil zerinde etkili olmu olmas, Cizvitlerin kurulularndan
beri Katolik Kilisesi'ne kaytsz artsz destek verme tercihlerini bu
defa deiimden yana kullandklar dncesini ortaya karmtr.
stelik bu deiim, Cizvitlerin modernist dnceden etkilenmele
rine balanmtr. Cizvitlerin konsil esnasnda modernist dnceye

510 Pedro Arrupe, Cizvit cemaatinin kurucusu Ignatius Loyola gibi, spanya'nn
kuzeyinde, Bask'ta domutur. Ignatius gibi, bata rahip olmak gibi bir d
ncesi olmayan Arrupe, Madrid niversitesi'nde tp renimi srasnda ya
ad olaylardan sonra rahip olmaya karar vermitir. Hollanda'da teoloji ve
psikoloji renimi grdkten sonra tarikat onu Japonya'ya misyoner olarak
gndermitir. il. Dnya sava srasnda 1 942 ylnda Cemaat'in Japonyaaki
yeni yelerinin eitimiyle grevlendirilen Arrupe, Japonca dahil 7 dili ko
nuabilen birisidir. Arrupe'nin Japonya'da edindii tecrbe, Batllarn dier
kltrlere hitap edebilmeleri iin sadece dilin yeterli olmadn ortaya koy
mutur. Kilise'nin, misyonda baarl olmak iin "kltrleme" ve "kltrlen
me" ( nkltrasyon) srecinden gemesi gerektiini syleyen Arrupe, 1 965
ylnda Cizvit cemaatinin bana gemitir (Bkz. Vincent T. O'Keefe, "Pedro
Arrupe': America, February 1 6, 1991, 1 42- 1 46).
511 Bkz. Douglas Letson-Michael Higgins, 66-67.
512 Malachi Martin, 304-305.
513 George G . Higgins, "Malachi Martin's The Jesuits: A n Appraisal': America,
March 2 1 , 1 987, 229-230.

195
Ali sra GNGR

sahip ilahiyatlar vastasyla baz kavramlar konsilin gndemine,


hatta ifadelerine soktuklar bile ileri srlmektedir514 Bu tarihi olay,
hem Kilise hem de Cizvitler asndan byk bir nem tamaktadr.
Cizvitlerin "Kurtulu Teolojisi" gibi baz yeni teoloji hareketlerine
destek vermeleri de modernist dncelere balanmakta ve daha da
ileri gidilerek, Cizvitlerin bu ve benzeri hareketlere destek vererek ve
dolaysyla halka inerek, Papalk merkezi idaresindeki merkeziyeti
tavr paralamay dndkleri iddia edilmektedir515

514 Malachi Martin, modernist fikirlerin Cizvitler vastasyla konsil dokman


larna hakim klnmaya alldn iddia etmektedir. Ona gre, konsilin
kulland Latince "subsistit" kelimesi, Mesih'in Kilisesi'nin Roma Katolik
Kilisesi'nde bulunduunu ifade etmektedir. Modernist ilahiyatlar buna,
ngilizceaeki anlamn da gznnde bulundurarak, kurnazca bir yanl
tercmeyle, hem grnen (insani) hem de grnmeyen (BabaOul-Kutsal
Ruh'tan oluan ilahi) boyutuyla Mesih'in Kilisesi'nin edeere sahip dier
sahih ve gerek unsurlarnn, Roma Katolik Gelenei dnda da bulundu
u anlamn vermeye almlardr. Martine gre, modernistlerin anlamn
saptrd buna benzer bir kavram da, Tanr'nn Ailesi" kavramdr. Konsil,
bu kavram, Kilise'yi ifade etmek iin ska kullanmtr. Konsile gre, bu
kavramla btn insanlar, "Tanr'nn Ailesi"ne dahil olmaya arlmaktadr.
Konsil'e gre, sadece Kilise ile birlemi, onun sistemini kabul etmi, onun
grnr yapsyla btnlemi ve onu piskoposlar ve Papa vastasyla yne
ten Mesihe inanm kimseler, Tanr'nn Ailesi'nin gerek yeleridir. Buna
ramen, moderist Kurtulu Teologlar "Tanr'nn Ailesi" kavramna, gele
neksel ve hiyerarik Kilise'ye ters bir anlam yklemilerdir. Onlar, Tanr'nn
Ailesi terimine, Marksistlerin kulland "proleterya'' kelimesinin anlamna
e sosyolojik bir anlam katarak, konsilin dier sradan insanlar da bu ai
lenin iine soktuunu ileri srmlerdir. Bylece onlar, "Tanr'nn Ailesi"
kavramnn Papa ve Kilise hiyerarisinden bamsz olduu fikrini yayma
ya balamlardr. Martin'e gre, bu yaklam, Kilise'nin hiyararik yapsn
paralamaya ynelik bir harekettir. Ona gre, Kurtulu Teologlarnn ortala
yayd modernist yorumlardan 1:-iri de, piskoposlarn yetkileriyle ilgilidir.
Geleneksel retiye gre, piskoposlarn yetkisi Roma piskoposuna bal ol
duklar mddete geerlidir. Modernist ilahiyatlar, Konsil'in, piskoposla
r Papaln totaliterliinden kurtardn yaymaya balamlar ve onlarn
inan ve ahlak konusunda kendi kararlarn verebileceini ifade ettiini ileri
srmlerdir. Bu yorum piskoposlarn houna gitmitir. Martin'e gre ise,
bu tip ift anlama gelebilecek kavramlar zel olarak semek ve konsil ifa
delerinde kullanmak, moderist fikirlere sahip ilahiyatlarn bir tuzayd.
Ama Kilise merkezi idaresinin hiyararik yapsn paralamakt ( Bkz. Ma
lachi Martin, 322-326.).
515 Malachi Martin, 322.

1 96
CZVTLER

a) Rurtulu Teolojisi (Liberation Theology)


"Kurtulu Teolojisi': insandan, insan tecrbesinden ve somut
hayat gereklerinden hareket edilerek gelitirilmi halka ait bir te
oloji denemesidir516 Bu teoloji giriiminin en byk zellii, Eski
Ahid ve Yeni Ahid'den ald dini motif ve kavramlar ile, fakirlik,
bask ve sknt iinde yaayan insanlarn durumuna zm neri
leri sunan eitli sistemlerin kulland kavramlar birletirerek ve
onlarn analizlerini kullanarak, halka ait, teorilere dayal geleneksel
teolojiden farkl, yeni bir teoloji biimi ortaya koymasdr.

Kurtulu Teolojisi'nin ortaya kn, 1960'larda Avrupa'da ge


lien "politik teoloji" denemelerine dayandranlar vardr. Bu dn
cede olanlarn ncln, Alman lahiyat Johannes B. Metz yap
mtr. Ancak, bu gre katlmayanlarn says da az deildir517

Kurtulu Teolojisi'nin ortaya kyla ilgili iddialar ne olursa


olsun, bu teolojinin, tabiat ve menei bakmndan, Latin Amerikann
iinde bulunduu sosyo-ekonomik ve siyasi artlarn bir rn ol
duu kabul edilmektedir518 Nitekim bu teoloj inin, en bata nc
Dnya lkeleri'nin sknt iinde yaayan insanlarna hitap ettiini
ve tamamen insan ve toplum gereklerinden hareket ettiini bizzat
bu teolojinin teorisyenleri ve uygulayclar aka ifade etmektedir.
Daha somut bir ifadeyle belirtmek gerekirse, Latin Amerika'daki in
sanlarn 1960'larda iinde bulunduu skntl durum, fakirlik, se
falet ve ezilmilik, bu yeni teoloji hareketinin temel hareket noktas
olmutur519 lk nceleri Latin Amerika'da reva bulan bu giriim,
daha sonralar Asya, Hindistan, Gney Kore, Tayvan ve Afrika'ya

516 Mathew Vattathara, "The Method of Liberation Theology'; Jeevadhara, Sep


tember 1 994, XXIV/41 5.
517 Alfred T. Hennelly, "The Theology ofLiberation: Origins, Content and Impa
ct", Thought, Vol . 63, No. 249, June 1 988, 1 47.
518 Bkz. Gustavo Gutierrez M., "Notes for a Theology of Liberation'; Theological
Studies, June 1 970, Vol. 3 1 , 248-250.
519 Gustavo Gutierrez, "Notes for a Theology ofLiberation': 248-250.

197
Ali sra GNGR

yaylarak birok insann umudu haline gelmitir. 1970'lerin banda,


Amerika ve Avrupa'daki teoloji seminerlerinin en nemli konusunu,
bu teoloji giriimi oluturmu ve bu teebbs ksa zaman iinde siya
si hareketlerin ilgi alanna girmitir520

Kurtulu Teolojisi'nin balangc ile ilgili olarak daha somut


bir olaydan sz edilmektedir. 1960'larda Latin Amerikal ilahiyat
lar, insanlarn problemlerini ele alan bir teoloji gelitirmeye alm
lar, fakat 1968'de yaplan Medellin Konferans'na kadar somut bir
gelime gsterememilerdir. 1968'de Medellin'de yaplan ve Gney
Amerika'da grevli olan piskoposlarn katlmyla gerekleen bu te
oloji konferans, "Kurtulu Teolojisi"ni gelitiren ilahiyatlara ilham
kayna olmutur. Bu konferansta uzman ilahiyat olarak grev ya
pan papazlardan biri olan Perulu Cizvit Gustavo Gutierrez, "Kurtu
lu Teolojisi"ni ilk defa sistemli olarak ortaya karan kii olmutur521
Gutierrez'in "Teologia de la Liberation'' isimli kitab, bu teolojinin
tannmasna ve yaylmasna imkan tanmtr522

"Kurtulu Teolojisi"nin savunucular olan Gustavo Gutierrez


ve Luis Segundo gibi Cizvitler, teolojinin "yukardan" yani Kilise hi
yerarisinden deil, "aa"dan yani "Tanr'nn Ailesi"nden gelmesi
gerektiini iddia eden George Tyrrell'i rnek almlardr. Cizvitler
de, Ignatius'un sava ideali yerine sosyalist/marksist idealler gibi sos
yopolitik idealleri tercih ederek bu tr fikirleri desteklemilerdir.

aa) Kurtulu Tealajisi'nin Mahiyeti

Kurtulu Teolojisi'nin en nemli zelliklerinden biri, Eski


Ahid'den ve Yeni Ahid'den ald dini motifleri, kavramlar ve olay-

520 Malachi Martin, 307.


521 Thomas J. Maloney, a.g.m., 1 3 1 .
522 Bkz. Gustavo Gutierrez, A Theology of Liberation (History, Politics and Sal
vation), SCM Press Ltd., London 1 988.

198 .
CZVTLER

lan, bugnn sosyo-ekonomik artlar altnda ezilen insanlarn du


rumlarna uygulamas ve zm nerileri sunmasdr. Bu teolojinin,
Eski Ahid'd en ilham ald olay, "k" blmnde yer almakta ve
Hz. Musa, srailoullar ve Firavun arasnda geen hadiseleri anlat
maktadr. Kurtulu teologlar, bu blmde geen "Musa srailoul
larna byle syledi; fakat onlar can sknts ve ar esirlik sebebiyle
Musa'y dinlemediler"523 cmlesini temel almlar, bunu yorumla
mlar ve srailoullan'nn aslnda nimetleri tepmedikleri, bu duru
ma, onlarn iinde bulunduklar ar artlarn sebep olduu sonucu
na varmlardr. Bir baka ifadeyle onlar, srailoullarnn kurtulu
midini bu ar artlar sebebiyle kaybettiklerini ileri srmlerdir.

Bu teolojinin Yeni Ahid'den ald motif ise, sa Mesih' in haya


t ve ektii skntlardr. Kullanlan kavramlar, Yeni Ahide de ye
ralan "kurtulu" ve "fakirlik" kavramlardr. Eski Ahid'deki kurtarc
Tanr Yahova, kurtulu teologlarna gre, dnyada bask, zulm ve
kleliin artt bir dnemde, insanl bu vahetten kurtarmak ze
re olu "Kurtarc sa"y gndermitir. ncil'de getiine gre, sa, fa
kirleri vmekte524 ve onlara mjdeler vermektedir525. sa, komuyu
sevmeyi emretmekte ve gerek komu kimdir sorusuna, haydutlarn
eline den, soyulan ve vurulan kiilerin halini anlatarak cevap ver
tnektedir526. Matta ncili'nde ise, dnyada yardma muhta olanlara
yaplan yardmlarn ve verilen yiyeceklerin ahirette fazlasyla karl
nn alnacandan bahsedilmektedir527.

Kurtulu Teolojisi'ni gelitiren ilahiyatlar, ncil'den aldkla


r bu rnekleri, Latin Amerika'daki somut duruma uygulamak iin
"Fakirlik" kavramn semilerdir. Antropolog ve sosyologlarn ta-

523 k, 6:9.
524 Luka, 6:20.
525 Luka, 7:22.
526 Luka, 1 0:25-30.
527 Matta, 25:31 -46.

199 .
Ali sra GNGR

rifni yapmakta zorlandklar bu kavram, olduka grecelidir528 Eko


nomik geliri toplum iindeki dier tm insanlardan daha az olan ve
dolaysyla temel ihtiyalarn karlayamayan bir kimse, ayn top
lumda baka bir zaman dilimi bazalndnda veya ayn zamanda
baka toplumlarla karlatrldnda fakir saylmayabilmektedir.
Ayrca fakirlik, sadece ekonomik zayflk anlamnda deil, pasiflik,
gszlk ve etkisizlik anlamnda da kullanlmaktadr. "Fakir" kav
ramyla gerekten kimlerin kasdedilmesi gerektii konusunda bir f
kirbirliine ulamak zor olmutur. Bununla birlikte fakirliin sadece
ekonomik yoksulluk ve sosyal dzensizlik sonucu ortaya kan bir
durum olmad, kendine mahsus zellikleri ve yaps olan bir hayat
tarz gelitirdii kabul edilmitir529 Latin Amerika'da yaayan fakir
insanlar, bu teoloji hareketinin ilham kayna olmulardr.

Kurtulu Teologlarnn kulland bir dier kavram da "kurtu


lu" kavramdr. Gutierrez ve onun gibi dnenler, "kurtulu"u bir
Katolik terimi olarak temel almamlardr. Bu terimi, Tanr'nn rza
sna ve ebedi hayata ulamaya engel olan ahlaki bozukluklardan kur
tarma anlamnda da almamlardr530 Geleneksel Katolik retiye
gre, sa, bu "kurtuluu" ac ekmesi, lm ve yeniden dirilii ile
salamtr531 Dier bir ifadeyle, geleneksel yaklamda "kurtulu" ki
ilerin, gruplarn, milletlerin, rklarn ve tm insanln manevi kur
tuluu anlamna gelmektedir. Bylece herkes lmden sonraki ebedi
hayatta Tanr ile buluabilecektir. "Kurtulu Teolojisi'nin kulland
"kurtulu" kavram ise, siyasi basklardan, ekonomik zorluklardan
ve dnyadaki sefaletten kurtulma anlamna gelmektedir. Daha ak
anlamyla bu kavram, dnyadaki kapitalist glerin oluturduu si-

528 Mathew Vattathara, "The Method of Liberation Theology': 401 -403.


529 Leonardo Boff-Clodovis Boff, Introducing Liberation Theology, Kent 1 986,
29- 3 1 .
530 Malachi Martin, 309.
531 Leonardo Boff-Clodovis Boff, 1 -4.

200 .
CZVTLER

yasi smrgeden kurtuluu ifade etmektedir532 Bu dnyada skntl


durumdan kurtulu, sonunda inanca ve ncil'e yabanclamay orta
ya karan engelleri ortadan kaldracak ve uhrevi kurtulua imkan
tanyacaktr.

Kurtulu Teolojisi'nde, dini motiflerin ve kavramlarn somut du


rumlara uygulanmas, bazlarna gre, Marksistlerin sosyo-ekonomik
analizleri ile; bazlarna gre de sosyalizmin teorileri ve kavramlar ile
salanmtr533 Nitekim kurtulu teolojisi, Latin Amerika'da snf ay
rmnn bulunduunu varsaymaktadr. Yine bu teolojinin taraftarlar,
fakirlerin zerine adaletsizce gidildiinde iddet kullanmn mbah
saymaktadr. Onlar bu konuda, Kilise'nin yzyllarca yasal nefsi m
dafay kabul ettiine dikkat ekrnektedir534

Kurtulu Teolojisi, nc Dnya lkelerinin ekonomilerini


kontrol eden ve onlarn varlklarn smren elitleri eletirerek ve
bu lkelerdeki kapitalizmi reddederek smr teorisini kullanmak
ta ve bylece Marksist terminolojiyi kullanmakla eletirilmektedir535
Bu teoloji hareketi, gl devletlerin siyasi smrgeleri ve tekelci ta
vrlar ile Latin Amerika'nn sefaletinin tek sulusunun kapitalizm
olduunu iddia etmektedir. Bu yzden, bu teolojinin, Latin Ameri
ka lkelerini Amerikann kapitalist smrgesinden kurtarmay zel
ama edindiini ileri srenler olmutur. Hatta Cizvit Gutierrez'in "A
.
Theology of Liberation" isimli kitabn yazmadan nce de bu fikrin
mevcut olduu ve Karl Marx'n "ii dnyas" diye tanmlad sos
yo-ekonomik ve siyasi durum zerine yapt analizleri kulland
belirtilmektedir. Bazlar, Marx'n, ii snfnn tek grevini, kapita
listlere kar mcadele etmek ve insanlar bunlarn basksndan kur
tarmak olarak tanmlayan yaklam ile kurtulu teolojisinin misyonu
532 Malachi Martin, 309.
533 Bkz. Peter Burns, "The Problem of Socialism in Liberation Theology': Theo
logical Studies, 1 992, Vol. 53, 493- 5 1 6.
534 Thomas ]. Maloney, a.g.m., 1 33.
535 Thomas J. Maloney, a.g.m., 132 .

201
Ali sra GNGR

arasnda da benzerlik grmtr536 Bunun tam tersini dnen ve


kurtulu teolojisinin Marx'n "ii snf" teorisiyle aklamann hata
olduunu ifade edenler bulunmaktadr537 rnein, kurtulu teoloji
sini, insan tecrbesine dayal, dini eletiren ve kapitalizmi eletiren
bir teoloj i olarak Marksizmle ayniletirenler, ayn zamanda Marksiz
min din konusundaki eksik analizini de eletirmilerdir538 Kurtulu
teologlar ise, kendi teolojilerinin Marksizmle ayn veya benzer ol
madn ispatlama ihtiyac hissetmemilerdir. Dolaysyla, kurtulu
teolojisinin Marksizmi sadece vasta olarak kulland sylenebilir.

Kurtulu Teolojisi'nin Hristiyan sosyal retisine atf yapan ve


zaman zaman onun eksikliklerini gsteren zellii de vardr, rnein
bu teoloji, Kilise'nin Latin Amerika konusundaki sosyal retisini
yetersiz bulmutur. nk bu teoloji taraftarlar, kurtulu iin kkl
bir deiimi zorunlu grrken, Kilise, sadece belli oranda reformdan
sz etmitir. Kurtulu Teolojisi'nin Kilise'nin sosyal retisinde gr
d bir dier eksik de, onun kapitalizme hogryle bakmasdr. Bu
yzden o, sosyalizmin analizlerini tercih etmitir. Kurtulu Teolojisi,
ncelikle Hristiyan inancnn tamamyla adil bir topluma ihtiyac
olduunu ileri srm ve laik dnyann sosyo politik programlar
ve ideolojileri ile acilen ba kurulmas gerektiini savunmutur539
Kurtulu teolojisinin, sosyalizmi tercih etmesindeki en nemli se
beplerden biri de, siyasi bir tercih olarak, adil bir toplum iin, inan
tan ilham alan bir teolojiye ihtiya duyulduunu dnmesidir. Bu
teolojiye gre, vahiy ve teoloji kendi balarna byle bir seenei su
namayacaklar iin, laik dnyadan destek alan uzlatrc bir siyasi
ideoloj iye ihtiya olduunu iddia etmitir510

536 Malachi Martin, 3 10.


537 Leonardo Boff-Clodovis Boff, 3.
538 Arthur F. McGovern, "Marxism, Liberation Theology and John Paul r; The
ology Digest 32:2 (Summer, 1 985), 104.
539 Peter Burns, a.g.m., 494.
540 Peter Burns, a.g.m., 498.

202 .
CZVTLER

ab) Ilurtulu Tealajisi'nin Metodu

"Kurtulu Teolojisi"nin temel boyutu vardr. Bunlardan bi


rincisi, sa Mesih'le ilgili boyutudur. sa Mesih gibi, kurtulu teolojisi
de, Tanr'nn krallnn yakn olduunu ilan etmekte ve Tanr'nn
insanlar iin yaratt iyi eylerden faydalanmay ve toplumu tesis
etmeye katlmay engelleyen ktlkleri ve yaplar aka sulamak
tadr. Alayp inlemenin ve yas tutmann duann ekilleri olduunu
kabul eden kurtulu teolojisi, fakirlerin bu durumunu vmektedir.
Kurtulu teologlar, sa'nn davranlarndan ve szlerinden rnek
ler vererek, onun fakirleri uurlandrdndan sz etmektedir. Onlar,
sa'nn fakirlerle ilgili tercihinde politik davrandn ileri srmekte
dirs1 1.

Kurtulu Teolojisi'nin ikinci boyutu, onun pratik boyutudur.


Bu boyut, bir mekan deiikliini iermekte, yani, teolojinin ve Kili
se'nin, fakirlerin hayatla lm arasnda bir nevi eli kolu bal kald
bu dnyann iine girmesini ifade etmektedir. Bu deiiklik, kt
lklerle kapl dnyada yeni bir Kilise hayat tarz tesis etmeye te
vik etmektedir. Bu ekilde oluturulacak cemaatlere, "s komnler':
"kk gruplar" veya "ana cemaatler" denilmitir. Bunlar, Kurtulu
Teologlarnn "Eski Hiyerarik Kilise"ye kar ne kard "Yeni
Kilise" veya "Halk Kilisesi"nin temelleridir542 Papa VI. Paul, bunla
r, "evrensel kilisenin umudu" olarak tanmlam, bunlarn nc
Dnya denilen blgelerde yaygn olduklarn ifade etmi ve onlar bu
dnyann fakirleri arasnda Kilise'nin yeniden varoluunun bir ia
reti olarak deerlendirmitir. Kurtulu teolojisine gre de, bu kk
gruplar, inanlmas gereken hususlar retmek yetkisine sahiptir ve
bu yetki bizzat Kutsal Ruh tarafndan verilmitir.

541 Michael Sievernich, "Libcration Theology in lntcrcultural Dialog': Theology


Digest, Summcr 1 987, 1 2 1 .
542 Thomas J. Maloncy, a.g.m., 1 34.

203 .
Ali sra GNGR

ncs ise, onun teorik boyutudur. Bu boyutta, kurtulu te


olojisinin, teolojinin klasik tiplerine, ruhani bilgelii ve sistematik bi
limi ilave ettii grlmektedir. Bu unsurlara daha sonra insan merkez
alan tarihi kurtulu motifi eklenmitir. Bir baka ifadeyle "Kurtulu
Teolojisi': teolojinin genel ats iinde "uygulamaya dayal bir teoloji"
olarak ortaya kmaktadr. Bu noktada kurtulu teologlarnn, aslen
Yunanca "yapmak" demek olan "Praxis"543 kelimesini kullandklar
. grlmektedir544 Marksist teoride bu kavram, objektifbilginin dn
meyle deil ancak pratik aksiyon sonucu elde edilebilecei manasnda
kullanlmaktadr. Bu ekilde kurtulu teolojisinin, kurtulu anlaynn
yeni bir boyutunu ortaya kard, yani, hem uhrevi hem de dnyevi
kurtuluu ngrd, daha dorusu dnyevi kurtuluun uhrevi kur
tuluun asli bir paras olduunu ngrd anlalmaktadr545

a:) Fiurtulu Teolojisi'nin Hedefleri

Kurtulu Teolojisi, Katolik anlay gemiin bozukluklarn


dan ve teolojik kalntlarndan temizlemeyi vaadetmektedir. Yine
bu teoloji, skolastik teolojiye kar km, mantk sistemini papalk
retilerine, Kilise'nin tarihi ve geleneksel teolojisine ve kmenik
konsillerin kararlarna dayandrmamtr. Tam tersine, teolojiye bu
noktalardan balamay reddetmitir. Kurtulu Teolojisi'nin temel

543 Praxis; pratik, uygulama, eylem anlamnda Marksist bir kavramdr. Marx'n
ileri srd bu kavram, btn olarak insan faaliyetlerini dile getirir. Praxis;
Yunanca "yapmak" anlamna gelen "Prag" kknden gelir. Bilimsel alma
lardan sanat ve politika almalarna kadar her eit insan faaliyeti Praxis
kavram iine girer. Kari Marx'a gelinceye kadar gereklik, manta vurula
rak llr ve ispatlanrd. Marx, tersine dncenin pratikle dorulanp is
pat edileceini ileri srd ... Praxis, insann dncesi ile faaliyetini bir arada
kapsar (Aclan Saylgan, Ansiklopedik Marksist Szlk, stanbul 1 976, 1 4 1 .).
544 Kurtulu Teologlar tarafndan kullanlan "praxis" kelimesinin, tasvir edici,
somut ve pratik olmaktan uzak; speklatif, soyut ve akademik bir kavram
olduunu dnenler de mevcuttur (Bkz. Michael Novak, "Liberation Theo
logy in Practice'; Thought, June 1 984, Vol. 59, 1 39.).
545 Michael Sievernich, a.g.m., 1 2 1 .

204 .
CZVTLER

hareket noktas "insanlar" veya "Tanr'nn insanlar" olmutur546 Bu


anlaya gre, insanlar bir nevi ruhani varlk ve dini otorite olarak
grlmtr. Bundan dolay, burada, insan tecrbesinin, teolojinin
kayna olduu fikri temel alnmtr. Bu yzden kurtulu teolojisi,
Tomistik mantn kat kurallarn, Romann otoriter kavramlarn
ve dogmalar reddetmektedir547 Aslnda kurtulu teolojisinin, Roma
Katolik anlayna gre, bir teoloji saylmad, en azndan Roma'nn
geleneine uyan bir teoloji olmad iddia edilmektedir548 nk
bu teoloji, Tanr, Tanr'nn kurallar, Tanr'nn kurtar ve Tanr'nn
vaadleri gibi konularla ilgilenmemi; Tanr'yla, bugn bask altnda
olan insanlarn durumuyla ilikisi erevesinde ilgilenmitir549 kin
cisi, bu teoloji, 20. yzylda ortaya kan yeni bir dnemde, yeni bir
dnyada yaayan yeni bir insanlk oluturmaya davet etmitir. Bu,
insanl kkten deitirecek bir temel deiimi teklif et ektedir.
Bazlar bunu, Tyrrell ve Teilhard gibi modern fikirlere sahip Cizvit
lerin yaklamlarnn hayata geirilmesi olarak deerlendirmitir550

Kurtulu Teolojisini gelitirenlerin esas amacnn, Papaln


Avrupa merkezli Kilise anlayna ve hiyerarik yapsna kar, ta
mamen insanlarn durumlarndan hareketle bir "Halk Kilisesi" olu
turmak olduunu ileri srenler de vardr. Onlara gre, II. Vatikan
Konsili bu konuda gereken ruhu vermitir. Nitekim konsil, "Tanr'nn
Halk'ndan szetmitir. Halka ait bir kilise ve halka ait bir teoloji olu
turmak iin Hristiyanln kendi kavramlarndan hareket etmek, bu
kavramlar iyi anlamak ve kullanmak yeterlidir, rnein Gutierrez'e
gre, Hristiyanln fakirlik anlay, fakirlerle sevgi dayanmasnn
ve fakirlie kar protestonun bir ifadesidir551

546 Thomas J. Maloney, a.g.m 1 3 1 .


..

547 Malachi Martin, 308.


548 Douglas Letson-Michael Higgins, 1 1 5.
549 Malachi Martin, 308.
550 Malachi Martin, 309.
551 Bkz. Michael Sievernich, a.g.m., 1 20.

205 .
Ali sra GNGR

"Kurtulu Teolojisi"nin hareket noktas, argmanlar,


kulland analizler ve kavramlar, nihai hedefi ve vaadettikleriyle il
gili iddialar ne olursa olsun, bu teolojinin, II. Vatikan Konsili'nden
sonraki gelimelerde ok nemli bir rol oynad grlmektedir. Te
melde, fakir, bask altnda bulunan, ezilmi, kullanlan ve smrlen
insanlarn problemleriyle ilgilenerek onlar harekete geiren, onla
ra sosyal adalet vaadeden ve onlara iinde bulunduklar durumun
bir kader olmadn, kendi kurtulularnn kendi fiili gayretlerine
bal olduu uurunu veren bu teoloji, Kilise'nin tepkisine ramen
kabul grm ve ksa zamanda btn dnyann ilgisini ekmitir.
Fakir ve smrlen insanlar, "Halk Kilisesi"nin kurucular olmaya,
ncil'e gre yeniden tesis edilecek olan toplumun oluturulmasnda
sz sahibi olmaya ve bunun iin eylem yapmaya davet eden kurtulu
teolojisi, daha sonra Katolik Kilisesi'nin de ufkunu am ve onun
sosyal retisine katk salamtr. Cizvitlerin bu teolojiye, Katolik
Kilisesi'ne ramen destek vermeleri de konunun bir baka nemli
boyutunu oluturmutur.

b) Fiatalik Kilisesi'nin Tepkisi

Vatikan'n "Kurtulu Teolojisi"ne kar tutumu, bu hareketin


ortaya kndan beri tartma konusu olmutur. Papa VI. Paul,
bu teoloj i hakknda isim vermeden uyarlarda bulunmu, bu tr
hareketlerin tehlikesine iaret eden bildiriler yaynlamtr. Bu uya
rlar genellikle, Marksizmin ve iddetin knanmas olarak alglan
mtr552. Papa il. John Paul de ayn ekilde bu konuda denge po
litikas izleyen bildiriler yaynlamtr. Fakat bazlar, Papa il. John
Paul'n "On Humar Work" isimli genelgesinde, "Komunizm"e kar
fazla yumuak davrandn aka syleyemeseler de, bu genelgenin
Marksist analizin etkilerini aka gsterdiini ifade etmilerdir. Bu

552 Thomas J. Maloney, a.g.m., 1 35 .

206
CZVTLER

dncede olanlar, genelgede, "almann ncelii': "kendini ger


ekletirme", "yabanclama" ve "snf atmas" gibi kavramlarn
kullanlmasn, Marksist analizle benzerlik noktalar olarak gster
milerdir. Bu konuda il. John Paul'n, Fransz Katolik filozofu Em
manuel Mounier'in kiiliinden etkilenmi olabileceini dnenler
vardr. Bu dncede olanlar, Mounier'in ''A Personalist Manifesto"
isimli eserinin, almann sermaye karsndaki nceliine vurgu
yaptn hatrlatmaktadr. Herhalukarda, Polonya Kilisesi'nde ha
kim olan, kapitalizm ile sosyalizm ve Bat materyalizmi ile Dou
Avrupa Komnizmi arasnda orta bir alan araynn papaya da etki
ettii sonucuna varlmaktadr553

Bununla birlikte, bugne kadar, Katolik Kilisesi'nin veya Vati


kan'n, "Kurtulu Teolojisi" zerine yaynlad tek resmi belge, bu
konuda ilan ettii 1984 tarihli talimattr. Vatikan'n nan Doktrini
Kutsal Kumlu'nun yaynlad bu belge, "Kurtulu Teolojisi'nin Baz
Ynleri zerine Talimat" adn tamaktadr554 Bu kurulun bakan
Kardinal Joseph Ratzinger, talimata, kurtuluun aslnda gnahn ra
dikal kleliinden kurtulu olduunu ve kltrel, ekonomik, sosyal
ve politik alanlardaki kleliin ghantan kaynaklandn belirterek
balamaktadr555 Talimatta, "Tanr'nn suretinde yaratlan insann"
(Tekvin, 1 :26-27) sosyo-politik ve rksal bask altnda yaamasnn,
onun bu temel zelliine de aykr olduu, fakat bu baskdan kurtul
mann baka ideolojilerden alnm kavram ve mcadele yollaryla
mmkn olamayaca ifade edilmektedir556

Ratzinger, kurtarc Mesih'in insanl gnah ve nefse olan k


leliinden kurtard iin, "kurtulu teolojisi" teriminin kullanlma
snn geerli olduunu ifade etmitir. Fakat o, Kitab- Mukaddes'in

553 Arthur F. McGovern, a.g.m., 105-107.


554 Joseph Ratzinger, lnstruction on Certain Aspects of the Theology of Libera
tion, Vatican Translation, St. Paul Editions, Boston 1 984.
555 Joseph Ratzinger, 3.
556 Joseph Ratzinger, 5.

2 07 .
Ali sra GNGR

k blmnde kullanlan hrriyet (liberation) kelimesinin birok


yerde halas (redemption) manasna geldiine de dikkat ekmitir557.
Ratzinger, maddi fakirlik ve onun sebep olduu alk gereine al
ternatif olarak, Yeni Ahid'de bulunan "sa da cevap verip dedi: nsan
yalnz ekmekle yaamaz, fakat Tanr'nn azndan kan her bir szle
yaar"558 cmlesiyle cevap vermektedir559. Bu belgeye gre, Kilise'nin
"Kurtulu Teolojisi"ne en ok kar kt nokta, bu yeni teoloji hare
ketinin Marksist analizi ve kavramlar kullanmasdr. nk, Mark
sizm ve zellikle onun insanlar arasnda nefret ve dmanla sebep
olan "snf mcadelesi" fikri Hristiyan retisi ile uyumamakta
dr560. Kilise, bir siyasi teorinin nce faydal grlen baz unsurlar
nn alnmasnn, daha sonra bu siyasi dncenin tmnn benim
senmesine yol aaca grndedir.

Kilise'nin, "Kurtulu Teolojisi"ni eletirdii noktalardan biri


de, bu teolojinin iddeti meru grmesidir. Bu durum, ncil'in "kom
unu seveceksin" emriyle elimektedir. nk, Kitab- Mukaddes'te
yeralan "komu" kavram ayrm yapmakszn btn insanl iine
almaktadr. Marksizmden alnan "praxis" kavram da, zenginin fa
kiri ezmesine kar bir iddet hareketini ifade etmektedir. Halbuki
bu, Hristiyan ahlakna aykrdr561 Bundan dolay Kilise, kurtulu
teologlarna, snfsz bir toplum yaratma mitine kendilerini kaptr
mamalarn ve bu konuda Marksizm'in uyguland lkelerde halkn
ektii fakirlik ve eziyeti grmelerini tavsiye etmektedir562.

Ratzinger, Kurtulu Teolojisi'nin "fakirlik" kavramn zellikle


setiini ve bununla "Halk Kilisesi" oluturmay vaadettiini, fakat
bunun iki adan Kilise'ye ters olduunu ifade etmektedir. Ona gre,

557 Joseph Ratzinger, 8-9.


558 Matta, 4:4.
559 Joseph Ratzinger, 15.
560 Joseph Ratzinger, 1 7- 1 8.
561 Joseph Ratzinger, 1 9-22.
562 Joseph Ratzinger, 32.

208 .
CZVTLER

birincisi, ncil'den alnan "fakir" kelimesi Marksizm'deki "ii snf"


kavramyla kartrlmtr. kincisi ise, "Halk Kilisesi" terimi, bizzat
sa tarafndan kurulan hiyerarik Kilise yapsna muhalefeti ima eder
ekilde kullanld iin ters dmektedir563

Vatikan tarafndan yaynlanan bu talimatname, bazlarna


gre, 1970'li ve 1980'li yllarda Kilise tarafndan yaplan st ka
pal uyarlarn esasnda "Kurtulu Teolojisi"ni hedef aldn ortaya
koymaktadr564 1 984 ylnda yaynlad bu belgeyle, nce Kurtu
lu Teolojisi'ni eletiren Vatikan, daha sonra 1986 ylnda yaynla
d, Ratzinger imzal bir baka talimatnamede, Kilise tarafndan
kabul edilebilir bir kurtulu teolojisinin gelitirilebilecei szn
vermitir. Ratzinger imzasyla, "Hristiyan zgrl ve Kurtulu
u zerine Talimatname" adyla 1986'da yaynlanan bu belge, Latin
Amerika'daki kurtulu teolojisinin Kilise'ye uygun den ynlerini
aklam, Kilise'nin fakirlere olan ilgisini dorulam ve bu blgede
oluturulan "temel Hristiyan birlikleri"ni, Kilise'nin hiyerarik yap
sna bal kaldklar srece destekleyeceini ilan etmitir. Bu belgede,
Marksizm ve Leninizm zerinde zel olarak durulmasa da, ferdiyet
ilik, materyalizm, ateizm, snf ayrm, iddet, devrim ve insanlara
kltrlerine uymayan btn ithal ideolojileri knamtr565

Katolik Kilisesi'nin "Kurtulu Teolojisi" ad altnda gelitirilen


bu teoloji hareketine kar knn veya onu ihtiyatla karlamasnn
ardnda iki temel nedenin bulunduu anlalmaktadr. Bunlardan bi
rincisi ve en nemlisi, Kilise'nin bu hareketi, modernist fikirlerin et
kisiyle gelimi, Kilise'nin hiyerarik yapsn ykmay ve merkezi ida
resini paralamay hedef alan bir hareket olarak deerlendirmesidir.
kincisi ise, Kilise, bu teolojinin, kendisinin yllardr eletird :

Marksizm gibi sosyalist sistemlerin analizlerini ve kavramlarn kul-

563 Joseph Ratzinger, 25.


564 Thomas J. Maloney, a.g.m., 1 35.
565 Thomas J. Maloney, a.g.m., 136 .

209 .
Ali sra GNGR

!anmasndan rahatsz olmasdr. Ksacas Kilise, insanlarn uzun va


dede kendilerini bu sistemlere kaptrabileceklerini dnmtr.

Katolik Kilisesi, bu rahatszlna ramer "Kurtulu Teoloji


sinde ileriye dnk ok nemli bir k grmtr. Bir baka ifadeyle,
il. Vatikan Konsili'nin "Tanr'nn Ailesi" diye isimlendirdii insanla
rn, Kilise'nin ada misyon anlaynda nemli bir rol oynayabile
ceini farketmitir. Papa VI. Paul'n 1967 ve 1971 ylnda yaynlad
genelgelerde, Katolik vatandalara, "emir ve direktif beklemeden z
gr bir ekilde iinde yaadnz toplumun dn ekline, gele
neklerine, yasalarna ve yaplarna Hristiyan ruhunu yayn"566 deme
si, bu yaklamn bir sonucudur.

c:) Cizvitlerin Sosyal Adalet Projesindeki Rol

Cizvitlerin sosyal adalet anlaynn fikri temellerinin II. Vati


kan Konsili ncesindeki gelimelere dayandn syleyebiliriz. Bu
nunla birlikte, Cizvit tarikatnn sosyal adalet almalarna hz kat
t ve Kurtulu Teolojisi gibi hareketlere tam destek verdii dnem,
tarikatn papalkla ilikilerinde de baz gerginliklere sahne olan kon
sil sonras dnemdir. Cizvitler, 1965-66 tarihleri arasnda 3 1 . Genel
Kongrelerini567 gerekletirmiler ve Pedro Arrupe'yi "Genel Bakan"

566 'Ihomas ]. Maloney, a.g.m., 143.


567 7 Mays - 1 5 Temmuz 1 965 ile 8 Eyll- 17 Kasm 1 966 tarihleri arasnda ya
plan 3 1 . Genel Kongre, oy verme hakkna sahip 225 katlmcyla gerek
lemitir. Pedro Arrupe'nin genel bakan seildii bu kongre, daha nceki
genel bakan John Baptist Janssens'in liim iizerine toplanmtr. Cizvit
ler, Papa VI. Paul tarafndan 6 Austos 1966 tarihinde cemaate gnderdii
"Motu Proprio Ecclesiae Sanctae" isimli yaznn davetine uyarak, "dini haya
tn yenilenmesi ve giinmze adaptasyonu"yla ilgili dzenlemeleri gnde
me almlardr. Bu erevede, 3 1 . Genel Kongre'nin * temel tartma kom
larn, Cizvit Cemaati'nin Kiliseeki rol, Papaln ateizmle ilgili buyruu,
cemaatin ruhani ve entellektel eitimi, yeminlerle ilgili dzenlemeler, dini
hayat, ibadet, cemaat hayat, dini disiplin, Kilise tarafndan verilen grevle
rin taksimi, eitim, bilimsel almalar, misyoner faaliyetler, kmenizm ve
sosyal iletiim vastalarnn kullanm gibi konular oluturmutur. Ksacas

210 .
CZVTLER

olarak semilerdir. Pedro Arrupe, bu dnemdeki gelimelerin en


etkili ismi olmutur.

::a) Pedra Arrupe'nin Rol

1 2 Aralk 1966'da, Latin Amerika piskoposlarna bir mektup


gnderen Arrupe, bu mektubunda, sosyo-ekonomik yaplarn birbi
riyle yakn ilikisinden dolay, global ve sosyal bir sistemin olutu
rulmas iin almak gerektiini ifade etmitir. Bu noktada mevcut
sistemlerin yetersizliinin ortada olduunu belirten Arrupe, Cizvit
cemaatinin ahlaki sorumluluk gerei olarak, btn hizmet anlay
n ve grev eklini yeniden gzden geireceini aklamtr. Dola
ysyla en ncelikli grevlerinin adalet, sosyal adalet ve drstlk
iin gayret gstermek olduunu belirtmitir568

Arrupe, Cizvitlerin sosyal hizmetler konusunda pasif kal


dn ve zellikle siyahlara yaplan rk ayrmlara tepki gster
mede yetersiz olduunu ifade etmitir. Arrupe bu konuda cemaat
mensuplarna hitaben yapt bir konumada zetle unlar syle
mitir: "Birok Cizvit fakir insanlarn yaad hayat tarzndan uzak
lamtr, bu yzden siyahlarn oundan da uzaktr... Biz, Cemaat'in
zellikle Mesih'in fakirlerinin hizmetinde olduunu henz daha tam
anlayamadk''569

3 1 . Genel Kongre, Il. Vatikan Konsili 'nin dini tarikatlardan istedii yenilen
me ve adaptasyonlar iin dzenlemelerin yapld bir kongre olmutur. Ciz
vitler bu anlamda, misyon anlaylarn ve bunun iin gerekli olan eitimi,
zamann en gncel konular olan, ruhban snf dndaki halkn havarilii,
kmenizm ve sosyal problemlere gre dzenlemiler ve kararlar almlardr
(Bkz. Pedro Arrupe, "The Thirty-First General Congregation': The Month,
January 1 967, 37/3-5.).
568 Pedro Arnpe, Faith and Justice: The Social Dimension of Evangelization,
The lnstitute ofJesuit Sources, St. Louis 1 99 1 , 27.
569 Alain Woodrow, 221 .

21 1
Ali sra GNGR

Bu srada Amerika'nn eitli yerlerinde grevli olan Cizvit


lerden, bu konularda genel bakan uyaran SOOO'den fazla mektup
gelmitir. Bunlarn birounun niversitelerde idareci olarak grev
yapmakta olmas ve sosyal ve kltrel problemlere daha vakf ol
malar Arrupe'nin bu konuya ciddiyetle eilmesine sebep olmutur.
Nitekim o, birka ay sonra, 14 Nisan 1968'd e cemaatin btn men
suplarna hitaben bir baka mektup daha gndermitir. Arrupe bu
mektubunda, fakirlik, i hayat ve toplumsal hayat konularna temas
etmi ve cemaat iinden bazlarnn finansal ilerle ilgilenmesini id
detle eletirmitir570

Bunun yannda I 970'lerden beri Cemaat'in, Kilise'de ve dn


yada yaanan kkl deiiklikler nedeniyle uygulanacak yeni aposto
lik hizmetler konusunda bir genel kongre toplamaya ihtiya duyduu
eitli platformlarda dile getirilmitir. Cemaat, ileride karlalmas
muhtemel yeni tehditlere, manevi, entellektel ve yapsal artlar a
sndan hazrlanmann yollarn aramaya devam etmitir. Cemaat,
gnn artlarna uyum salamann zaruretini iyice anlamtr. Kari
Rahner, cemaatin artk deimek zorunda olduunu, eitli konu
malarnda, deiik uyarlarla dile getirmitir. Kongre delegeleri de,
bu dnyay deitirmek iin dikkatleri dier dnyaya, yani Hristi
yan aleminin dna evirmek gerektiini kabul etmilerdir571 Ksa
cas, Cizvit cemaatindeki temel deiiklik, Hristiyanln geleneksel
kurtulu planyla insani ve dnyevi kurtuluu ilikilendirmek olarak
zetlenebilir.

cb) 32. Genel Fiongre'nin Rol (2 Aralk 1974- 7 Mart 1975)

1974- 1 975 tarihleri arasnda, Roma'da gerekleen 32. Genel


Kongre, Cizvit cemaatinin yeni misyon anlayn ve yeni alma

570 Alain Woodrow, 222.


571 Alain Woodrow, 223.

212
CZVTLER

alanlarn tartt bir kongre olmas bakmndan nem tamakta


dr. Daha somut bir ifadeyle, bu kongre, evangelizasyon ile adaletin
salanmas arasnda iliki kurmann, Kilise'ye ve insanla nasl hiz
met anlamna geldiini aklamtr. 32. Genel Kongre'nin bir dier
nemli yn, genel olarak, genel kongreler, genel bakan semek iin
toplanrken, bu defa bir genel kongrenin, gncel bir problemi tart
mak iin toplanm olmasdr.

Kongre'nin birinci oturumu, "Cizvit Cemaati'nin Gnmz


Problemlerine Cevab" adn tamaktadr. Bu genel balk altn
da; "Gnmzde Cizvitler': "Papala ve Kilise reti Otoritesine
Sadakat", "Gnmzde Cizvitlerin Misyonu: Hristiyan nancna
Hizmet ve Adaleti Tevik" ve "Hristiyan nancnn nkltrasyo
nu ve Hristiyan Hayatnn Teviki almalar" olmak zere drt
ayr konuda kararlar alnmtr572 Kongre'nin dier oturumlarnda,
Cemaat'in yeni misyonu ve almalar iin gerekli idari dzenleme
ler ve yelerin eitimi ile ilgili yenilikler ele alnd iin, bizi nce
likle birinci oturumda alnan kararlar ilgilendirmektedir.

32. Genel Kongre'nin birinci oturumu, nce, gnmzde Cizvit


olmann ne anlama geldii zerinde durmu ve bunu tarikatn kurulu
amacna atflarda bulunarak aklamtr. Bu ksmda yaplan akla
maya gre, Ignatius'un zamannda sa'ya verdii sz erevesinde,
bugn Cizvit olmak, Ha sanca altnda gnmzn en nemli
problemleriyle mcadele etmek anlamna gelmektedir. Bu erevede
Cizvit cemaati, 32. Genel Kongre'de, kurulu amacna uygun olarak,
Tanr'nn daha byk erefi iin insanlara hizmet etmek amacyla bir
araya gelmitir573 Bu aklamann devamnda, Cizvitlerin, inanc ko
rumak ve adaleti desteklemek konusunda yetersiz kaldklarnn far-

572 Bkz. Documents of 3 1 -32. GC, 395-440.


573 Documents of 3 1 -32. GC, 40 1 .

213
Ali sra GNGR

knda olduklar ve gnmzde Cizvitlerin kimliine yarar biimde


ne yapmalar gerektiini sorguladklar grlmektedir574.

Bu blmde, "Gnmzde Cizvitler" altbal altnda alnan


kararn gerekesi aklanrken, insanln te ikilik ksmna henz
sa Mesih'le kurtulua ulaacaklar inancnn verilemedii ifade edi
lir575. Daha sonraki paragrafta, ncil'in baz insanlar tarafndan bi
linmedii, bazlar tarafndan da reddedildii ve bunun gnmz
dnyasnda ok yaygn olan ciddi adaletsizliklerle yakndan ilikili
olduu belirtilir. Daha sonra, yine de insanlarn, adaletsizliklerin ki
isel ve kollektif gnahtan kaynaklandn ve birok insann dnya
apnda ekonomik, sosyal, siyasi ve kltrel kurumlarn ve iktidar
larn bunaltc basklar altnda ezilmesinden ileri geldiini, ncil'in
nda aka grecekleri belirtilir576. Ayn ksmda, insanlarn bir
birlerine muhta olduu ve birok eyi paylat bir dnyada ada
letsizliin yaygn oluu, inancn nndeki en byk engellerden biri
olarak deerlendirilir577. Bundan dolay inanca giden yolla adalete
giden yol birbirinden ayrlmaz yollar olarak grlmektedir. Karar
metni, bu dnceyi, Yeni Ahit'de yeralan, "inan gcn sevgiyle
hissettirir"578 cmlesiyle destekleyerek, Cizvitlerin amalarnda, faa
liyetlerinde ve hayatlarnda inan ve adaletin birbirinden ayrlama
yacana dikkat eker579. Bu ksmn son paragrafnda, inanca hizmet
ile adaleti salamann Cizvitler iin dierleri gibi bir grev olmad,
bunun dier btn grevleri kaynatrc bir faktr olmas gerektii

574 32.GC, n. 1 3. ( Bir nceki dipnotta geen "Documents of 3 1 -32. GC" isimli
karar metni tek kitaptr ve hem 3 1 . hem de 32. Genel Kongre'nin kararlarn
iermektedir. Daha nce bu kitab sayfa numaras vererek kaynak gsterir
ken, "Documents of 3 1 - 32.GC" ksaltmasyla vermitik. Ayn kitapta yeralan
32. Genel Kongreye ait kararlar, sayfa ile deil de numarayla gsterirken
32.GC ksaltmasn kullandk).
575 32.GC, n . 1 5.
576 32.GC, n.16.
577 32.GC, n.17.
578 Galatyallara, 5:6.
579 32.GC, n. 1 8 .

214 .
CZVTLER

belirtilir580 Daha sonra, Cizvitlerden, btn gayretlerini inanca k


tutmak ve adaleti uygulamak zerine younlatrmalar istenir581

3 2 . Genel Kongre'nin, "nanca Hizmet ile Adaleti Salama" a


lmalarn, Cizvitlerin gnmzdeki en nemli misyonu ilan eden
karar 4. karardr. Burada nce, bu kararn, Cemaat'in btn kesim
lerinden gelen istekler dikkate alnarak hazrland belirtilir582 Daha
sonra u ifadelere yer verilir:

"Gnmzde sa Cemaati'nin misyonu, inanca hizmettir ve


bunun iin adaletin tesisi mutlaka gereklidir. Zira Tanr ile yaknla
mak insanlarn birbiriyle yaknlamasn gerekli klar... u veya bu
ekilde, bunu gerekletirmek daima bu Cemaat'in misyonu ola
caktr; fakat bu misyon, gnmz insanlarnn istekleri ve ihtiyalar
nda yeni bir anlam ve aciliyet kazanmaktadr ve biz bunu bu k
altnda yeniden ele almaktayz. Biz aslnda gnmzde bir dizi yeni
problemle kar karya bulunmaktayz"583

32. Genel Kongre'de, Cizvitlerce, Kilise'nin misyonunu tehdit


eden temel faktrn tesbit edildiini grmekteyiz. Bunlardan bi
rinin, insanlarn giderek dinden uzaklamas veya insanlarn dine
ilgisizlikleri olduu u ifadelerden anlalmaktadr:

"Gnmzde apostolik misyonumuzu tehdit eden yeni bir


tehlike, iki milyardan fazla insann, Baba Tanr'y ve Olu sa'y gn
derdiini bilmemesidir, ama yine de O'nu aka tanmadan kalp
lerinin derinliklerinde taptklar Tanr'ya olan alklar artmakta
dr"ss4.

Cizvitlerin ikinci bir tehlike olarak tesbit ettikleri durum,


insanlarn akla fazla deer vermeleri ve bilimsel verileri here-

580 32.GC, n. 19.


58 1 32.GC, n.36.
582 32.GC, n.47.
583 32.GC, n.48,49.
584 32.GC, n.50.

215 .
Ali sra GNGR

yin stnde tutmalardr. Karar metni bu konuda u ifadelere yer


vermektedir:

"Bir dier tehlike, insan aklnn baarlarnn birok ada in


sann gzn kamatrmas ve onlar etkisi altna almasdr. Bu du
rum insann nihai anlamnn srrn unutturmakta veya inkar ettir
mekte ve bylece Tanr anlamn kaybetmektedir"585,

32. Genel Kongre'nin en ok tartlan karar ise, her trl ada


letsizliin sadece kiisel olmadn ve bunun kurumsal bazda eitli
boyutlarnn bulunduunu ifade eden cmleleridir. Bu konuyla ilgili
karar metni u ifadeleri iermektedir:

"Birbirine bal ve muhta, fakat adaletsizlikler sebebiyle par


alanm insanlarn yaad bir dnyada apostolik misyonumuzu
tehdit eden yeni bir problem vardr: adaletsizlik yalnzca kiisel de
il fakat ayn zamanda kurumsaldr: milletlerin ve uluslararas ce
maatlerin hayatna egemen olan ekonomik, sosyal ve siyasi yaplara
dayanr"586

32. Genel Kongre'nin mehur drdnc karar, yani, Hris


tiyan inancna hizmet ile adaletin tesisini ilikilendirmek, Cizvit
cemaatinin gnmz misyonuna ait temel bir tavrn yanstmakta
dr. Bu kararn hazrlanmas esnasnda yaanan zorluklar, Cizvitle
rin yeni yaklamlarn, tarzlarn ve nceliklerini ortaya koymas
bakmndan olduka nemlidir. Herhangi bir ekilde adaletsizliin
kurban olmu insanlarla ilgilenmek ve onlarla dayanmadan sz
etmek, temel bir tavr deiiklii ve fedakarlk olarak deerlendirile
bilir. Bunu, kongre karar metinlerine geen u ifadelerden anlamak
mmkndr:

"Bizim kklerimiz, almalarmz ve gemiimiz bizi ou za


man fakirlikten ve hatta gnlk hayatn endielerinden korumutur.

585 32.GC, n.5 1 .


586 32.GC, n.52.

216
CZVTLER

Biz, dierlerinden esirgenen gcn eitli ekillerine ulatk. .. Bu


yzden biz adaletsizlie neden olan ve bask yaplarn devam ettiren
fikirleri ve davranlar deitirmeye almalyz"587

Genel bakan Arrupe, 1973'te yapt bir konumada, Cizvit


cemaatinin kendine zg karakterinin, Trent Konsili dneminde ol
duu gibi yenilenme ruhuna uyum salamas olduunu ifade etmitir.
Kongre'ye katlan Cizvitler, ayn tavrn, iddete dayal, siyasi ve sos
yal basklarn youn olduu gnmzde de gsterilmesi gerektiini
belirtmitir. Onlarn, kiisel deiimle yapsal reformu birletirmek
isteyen tavrlar u ifadelerde daha ak bir ekilde grlmektedir:

"Eer kt eilimlerimize ve gnahn etkilerine kar mcade


le etmemiz gerekliyse, niin ayn ekilde sosyal yaplanmalar vasta
syla hepimizi etkileyen 'kurumsal' gnahlara kar da mcadele et
meyelim? Ayrm yapmak iin ciddi bir teolojik neden yoktur".

Bu yaklamlar sonucunda, 32. Genel Kongre'nin drdnc


karar sadece teoride kalmamtr. Cizvitler Latin Amerika'daki m
cadelelere ve atmalara girmiler ve Filipinlcr'dcki Markos rejimine
kar direnmiler; ayn zamanda Cizvitlerin sekin snflara sempa
tiyle bakan geleneksel tavrn yeniden gzden geirmeyi de dn
mlerdir. Bunun sonucunda, ekonomi, siyaset ve sosyal bilimler
alanndaki almalar, Cizvit cemaatine mensup gen yelerin ei
timinin en temel paras haline gelmitir. Bu tavr ksaca, mantkla
uygulamann birletirilmesi olarak yorumlanmtr588

Bu dnce ve yaklamlar kongre karar metinlerine yle


gemitir:

"Bizim sa Mesihe inancmz ve ncil'i duyurma misyonumuz,


bizim adaleti tesis almalarna ve susturulmu ve gsz insanlar
la dayanma hareketlerine girimemizi gerektirmektedir. Bu giriim

587 Alain Woodrow, 223.


588 Alain Woodrow, 224.

217
Ali sra GNGR

kendimizi bu insanlarn hayatlarnda karlat karmak problem


lere doru ciddi olarak ynelmeye sevkedecek ve bylece topluma
kar sorumluluklarmz belirlememize ve yerine getirmemize vesile
olacaktr"589

Cizvitlerin, politik analizlerle Cemaat'in amalarn birletire


rek harekete geme fikri, Arrupe'nin tecrbelerine balanmakta
dr. Onun mltecilere ilgi gstermesi de buna dayandrlmaktadr.
32. Genel Kongre'nin, inanca hizmetle adaletin tesisi arasnda iliki
kuran drdnc karar, Arrupe'nin mlteciler konusundaki yakla
mna da meru bir dayanak tekil etmitir. Arrupe'nin bu konuda u
ifadeleri kulland nakledilmektedir:

"Fakirlere tercih hakk tanmak bizi, aramzda en az nasipli


olan mltecilere gtrr... Biz heryere gitmeye hazr olmalyz.... Biz
ou zaman Hristiyan inancn dier kltrlere sokmaktan szede
riz ite size bunu uygulamak iin mkemmel bir frsat!"590

Cizvitlerin sosyal adalet projesi, Kilise'nin ada misyonunu,


bu dnyada bu dnya iin varolmak olarak aklayan bir yaklamn
rndr. Bu yaklam, toplumlar ve onlarn sahip olduu dini,
sosyal, kltrel ve ekonomik deerleri Kilise'nin ilgi alanna sokmas
ynyle orijinaldir. Bundan daha orijinal olan taraf, Cizvitlerin bu
konularda insanlarn kurtuluu adna siyasi hareketlere bile giri
mede bir saknca grmemesidir. Tam tersine onlar, bu problemlerin
temelinde geleneksel kollektif gnaha ilaveten kiisel ve kurumsal
hatalardan kaynaklanan gnah grmektedirler. Bu yzden Cizvitle
re gre, gerektiinde siyasi hareketlere destek vermek, uhrevi kurtu
luun nart olan dnyevi kurtulu iin gerekli bir faaliyettir.

Cizvit cemaatinin imdiki Genel Bakan Peter-Hans Kolven


bach, kendisine, Cizvitlerin fakirlerle birlikte adaletin tesisi iin han-

589 32.GC, n. 9 1 .
590 Alain Woodrow, 227.

218
CZVTLER

gi noktaya kadar siyasi faaliyetlere giriebilecei sorulduunda, yle


cevap vermitir:

"Adaletin salanmas mcadelesi, ncil'in gereklemesi uruna


yaplmaktadr. i papazlarn misyon tarzlar gstermitir ki, adalet
iin alldnda artlar hemen deimektedir. Burada temel motivas
yon, Hristiyanlktaki sevgi anlaydr. Bu sevgi papazlar ve dindarlar
dorudan politik ve ticari mcadelelere girmekten uzak tutar591

Kendisine, Cizvit papazlarnn Gney Amerika'daki faaliyetle


ri sorulduunda, Kilise'nin herhangi bir hareketin u kanadnda asla
yer alamayacan; tam tersine, Kilise'nin ncil'in uruna btn par
tilerin eletirilerine maruz kalmas gerektiini sylemitir. Papa'nn
bu konuda en iyi rnek ol<luunu ifade eden Kolvenbach, il. John
Paul'n "Sollicitude rei socialis" isimli genelgesinde, hem Marksist
kollektivizme hem de liberal kapitalizme kar ifadeler kullandn
belirtir592

Cizvit tarikatnn imdiki genel bakan Kolvenbach'n bu sz


leri, Pedro Arrupe dnemindeki yaklamlarn deitiini ortaya
koymaktadr. nk, Pedro Arrupe dneminde, Cizvit papazlarnn
Latin Amerika lkelerinde ve zellikle Nikaragua'da, sosyal adaleti
tesis etmek adna, fakirlerle veya Marksist gerillalarla yanyana siya
si hareketler iinde nasl mcadele ettikleri tarihi bir vak'adr. Ciz
vitlerdeki bu deiim, Papa il. John Paul'n politikasyla yakndan
ilikilidir. Papa il. John Paul'n greve geldii sralarda Pedro Arru
pe ile aralarnda yaanan gerginlii ve Cizvitlerin papala zel itaat
yeminlerinin kapsamnn tartlmasn gz nnde bulundurursak,
Kolvenbach dneminde bir uyum politikasnn izlendii sylenebi
lir. Kolvenbach'n "Kurtulu Teolojisi" ile ilgili u szleri bu tutumu
yanstmaktadr:

591 Peter-Hans Kolvenbach, Men ofGod: Men for Others (Interviewed by Renzo
Giacomelli), St. Paul Publications, Milano 1 990, 74.
592 Peter-Hans Kolvenbach, a.g.e., 76 .

219 .
Ali sra GNGR

"Hereyden nce belirtmeliyim ki, Kilise kurtulu teolojisini


asla knamamtr. nk kurtulu, Hristiyanln kurtulu tarihin
den ayr olmayan temel bir olaydr. Eer Kilise, kurtulu teolojisinin
baz ynlerini knamsa, bunu, ncil'in mesajnn sadece bir sosyo
kltrel ve politik duruma indirgenme tehlikesine kar yapmtr.
Kilise'nin knad kurtulu teolojisi sevgiye deil, snf atmasna
dayanan bir kurtulu teolojidir"593

Dier taraftan Papa II. John Paul'n Marksizm'e ve Kapitalizm'e


kar dengeli bir politika izlemesi ve Cizvitleri politik hareketlere
destek verme konusunda uyarmas, Kilise'nin bu konularda masum
olduunu gstermemektedir. Nitekim, nc Dnya lkelerinden
baz ilahiyatlar, Kilise'nin, bilinli ya da bilinsiz olarak, siyasi ve
sosyo-ekonomik basklar kullandn ve bu amala ortaya kan
hareketlerle gizlice anlatn iddia etmektedir. Bunlardan biri olan
Jean-Marc Ela, Katolik Kilisesi'nin sosyal, kltrel ve ekonomik ge
limelere, adil olmayan bir ekilde, Bat ile nc Dnya arasndaki
ilikileri tanmlayan istismar ve hakimiyet asndan yaklatn ile
ri srmektedir. Ela'nn eletirdii bir dier nokta ise, yerel kiliselerin,
yetkileri tannm olmasna ramen, kendilerini Roma'ya devaml
baml hissetmeleridir. Ela, bu durumu evrensellik anlamnda bir
handikap olarak grmektedir594

Katolik Kilisesi, II. Vatikan Konsili'nden sonra Latin Amerika


lkelerinde ortaya kan ve Cizvitlerin de aktif destek verdii "Kur
tulu Teolojisi"ne balangta byk tepki gstermitir. Bu tepkinin
ardnda iki temel neden bulunmaktadr. Bunlardan birincisi, Latin
Amerika lkelerinde ortaya kan kurtulu teolojisinin, Kilise'nin
yllardr lanetledii Marksizm ve Komnizm gibi sistemlerin ana
lizlerini ve kavramlarn kullanmasdr. Kilise bu teolojinin uzun va
dede eitli tehlikelere yol aacan dnmtr.

593 Peter-Hans Kolvenbach, a.g.e., 67-68.


594 Aylward Shorter, 249.

220 .
CZVTLER

kincisi ve daha nemli olan ise, Kilise'nin, Kurtulu Teoloji


si'ni modernist fikirlerin etkisiyle ortaya km bir hareket olarak
grmesidir. Bazlarnn iddia ettii gibi, Kilise, bu teoloji hareketin
de, onun halka ait bir kiliseden szetmesi nedeniyle, Kilise'nin hiye
rarik yapsn paralamaya ynelik bir tehdit grmtr.

Temel bir neden olmamakla birlikte, Kilise'nin, kurtulu teolo


jisine destek veren papazlarn siyasi ve ekonomik hareketlere fiilen
girimelerini ho karlamamas da bir nc neden olabilir. Bu
nunla birlikte, Kilise'nin ncil'i yayma uruna sosyal, kltrel, eko
nomik ve siyasi artlar kullanmaktan ekinmediini gznnde bu
lundurursak, bunun gstermelik bir neden olduunu syleyebiliriz.

Kilise, kurtulu teolojisine balangta gsterdii sert tepkiyi


zamanla yumuatm, hatta tehlikeli bulduu baz ynleri haricinde
bu hareketi desteklemeye balamtr. Kilise'nin bu tavr deiikli
inde iki temel faktrn etkili olduu grlmektedir. Bunlardan bi
risi, Kilise'nin uyarlarna ramen Cizvitlerin topyekn bu teolojiye
destek vermeleri, baarl olmalar ve halk tarafndan takdir gr
meleridir. Bu konuda Pedro Arrupe'nin kiisel vizyonu ve gayretleri
ok etkili olmutur. Daha nemli olan dier faktr ise, Kilisenin kur
tulu teolojisi hareketinde ileriye dnk bir k kefetmi olmasdr.
Bunda da Papa VI. Paul'n vizyonu ve gayretleri etkili olmutur. Papa
VI. Paul, kurtulu teolojisinin ok deer verdii sosyo-ekonomik
sknt iinde ve siyasi bask altnda yaayan fakir insanlarn olu
turduu "kk cemaatler"in, ncil'in insanlara ulatrlmas, ak
lanmas ve bir hayat tarz olarak benimsetilmesinde nemli bir rol
stlenebileceini farketmitir. Bu noktadan hareket eden Papa VI.
Paul, ncil'in teblii ve Hristiyanln mesajnn yaylmas ile sosyal
adalet almalar arasnda acilen bir irtibat kurulabileceini kefet
mitir. Kilisenin bu gerei anladktan sonra sosyal adaleti tesis etme
faaliyetlerine arlk verdiini, hatta adaleti destekleme almalarn

221
Ali sra GNGR

ada misyon anlaynn en nemli paras haline getirdiini gr


mekteyiz.

Papa VI. Paul'n 1975 ylnda yaynlad "Evangelii Nunti


andi" (Toplumlarn Evangelizasyonu) isimli genelgesinde, sz
n ettiimiz "kk kilise birlikleri"ne ayr bir yer vermesi, onun
kurtulu teolojisine olumlu baktn ortaya koymaktadr. Papa, bu
genelgesinde, gerekelerini sraladktan sonra, bu "kk kilise bir
likleri"nin (communautes de base), Kilise'nin evangelizasyon mis
yonunda temel bir fonksiyon stleneceklerini; nce ncil'i dinleye
ceklerini ve nasipleneceklerini, ksa sre sonra de. ncil'in bizzat
duyurucular olacaklarn ifade etmektedir595. Daha sonra, Papa il.
John Paul'n, yaynlad "nsan Emei zerine" isimli genelge
sinde, Marksist analizin kavramlarn kullanmas ve 1984 ylnda
Kardinal Ratzinger araclyla yaynlattrd "Kurtulu Teolojisi'nin
Baz Ynleri zerine Talimatname" isimli dokmanda, bu teolojiyi
ihtiyatla karlamasna ramen onu reddetmemesi, Kilise'nin bu te
olojiye Cizvitlerin etkisiyle olumlu bakmaya baladn ve ada
misyon metodu olarak kullandn gstermektedir.

B) NKLTBASYON PROJES VE CZVTLER

Katolik Kilisesi'nin il. Vatikan Konsili vastasyla aklad


yeni misyon anlaynn ikinci temel alann "nkltrasyon" veya
"ncil'in Mesajn Kltrlere Sokma" almalar oluturur. Bir ba
ka ifadeyle, Kilise'nin kuruluundan beri yrtt kltrlere nfuz
etme srecinin, yeni teolojik yaklamlar ve zamann getirdii baz
yeni prensiplerle desteklenmi yeni bir versiyonu olan Hristiyanln
mesajn ve hayat tarzn dier kltrlere uygun ekilde adapte etme

595 Bkz. The Evangelization of the Men of Our Time, Apostholic Exhortation of
H. H . Pope Paul Vl. (Evangelli Nuntiandi), Vatican Polyglot Printing Press,
1 975, n. 58.

222 .
CZVTLER

almalar, Kilise'nin ada misyonunun nemli bir parasn olu


turmaktadr.

Kilise ile dier milletler ve kltrler arasndaki irtibat, onun


kuruluuna kadar geri gider. Pavlus'un Hristiyanl Yahudi olma
yanlara da ulatrmaya karar vermesi, ncil ile dier kltrler ara
sndaki ilikinin balang noktasdr. Bundan sonra Kilise, ilikinin
ad, metodlar ve ekli deiik olmu olsa da, kltrlere nfuz etme
srecini balatm ve devam ettirmitir. Bu srete Cizvitler ok
nemli bir rol oynamtr. Zira onlarn 16., 1 7 . ve 18. yzyllarda,
in'de, Japonya'da ve Hindistan'da misyoner olarak grev yaptklar
sralarda, Hristiyanln mesaj n yerli kltrlere onlarn kavramla
rn kullanarak adapte etme almalar, "inkltrasyon"un ilk me
todlu denemeleri olarak kabul edilmektedir. Bu konuda arkalarnda
Kilise'nin desteini bulamamalarna ramen, srarla yaptklar al
malar, onlarn bu alanda byk tecrbe kazanmasna sebep olmu
ve 20. yzylda yeni metodlar ve prensiplerle yeniden ivme kazanan
inkltrasyon almalarnda nc rol oynamlardr.

Bu erevede, Cizvitlerin, Kilise'nin yeni misyon anlaynn


nemli bir parasn oluturan inkltrasyon almalarndaki rol
n ortaya koyabilmek iin, nce nkltrasyon kavram ve dier il
gili kavramlar aklamak gerekmektedir. Daha sonra bir sre ha
linde gerekleen bu uygulamann Kilise'nin ada misyonundaki
yeri zerinde durmak faydal olacaktr. Son olarak Cizvitlerin in
kltrasyon faaliyetlerindeki yerini, nemini ve onlarn bu alana
katksn ortaya koyabilmek iin, tarihteki katklar ve gnmzdeki
almalar olmak zere iki aamada ele almak yerinde olacaktr.

a) nkltrasyan Kavram ve Dier lgili Kavramlar

nkltrasyon (inculturation) kavram, teoloji szlklerinde,


Hristiyan mesajnn ve hayat tarznn, dnyann eitli yerlerinde

223 .
Ali sra GNGR

yaayan toplumlarn kltrlerine uygun tarzda sokulmas olarak ta


nmlanr596. Etimolojik olarak, kltr (culture), dikme, yetitirme
(cultivate) ve tapnma, merak, moda (cult) kelimeleriyle yakndan
ilikili olan bu kavram, olduka karmak ve anlalmas zor bir te
rimdir597.

Aslnda bu kavram, olduka yeni olmasna ramen, Kilise'nin,


kuruluundan beri uygulad eski bir ynteme iaret etmektedir.
Bu yntem, kltrel deerlerin Hristiyanla uydurulmas; Hristi
yanln da eitli kltrlere uygun tarzda sokulmasdr. Bylece so
nuta bir deiimin yaanmas beklenir598. Kilise'nin bir kltre giri
srecine ve Hristiyan hayat tarznn bu kltrde tezahr etmesine
de iaret eden bu kavram, mahalli deerleri kullanan ve deiimi H
ristiyanln llerine gre gerekletiren bir yntemi ifade etmek
tedir599.

nkltrasyon kavramn daha iyi anlayabilmek iin bu


kavramla ifade edilmek istenen sreci benzer fakat deiik boyut
larda anlatan dier terimlere bakmak gerekir. Kltr kavram bu te
rimlerin ortak noktas olduu iin nce bunun zerinde durmak ye
rinde olacaktr. Zira ister inkltrasyon srecinde olsun isterse dier
terimlerin ifade ettii srelerde olsun, bir yanda "inan"(Hristiyan
inanc), dier yanda "kltr" sz konusudur.

Kltrn ok eitli tanmlar yaplmtr. Fakat bu tanmlar


dan en mehuru Sir Edward Tylor'a aittir. Taylar, kltr, herhan
gi bir topluma mensup bir kiinin sahip olduu bilgi, inan, sanat,
ahlak, hukuk, grenek ve dier kabiliyetler ile alkanlklar ieren

596 Gerald O'Collins and Edward G. Farrugia, 104.


597 Francis Raymond Podgorski, Toward A Catholic Theology of Missionary Di
alogue and Dialogical Mission with Other Religions, Roma 1 987, 1 82.
598 Arji A. Roest Crollius, "inculturation': Following Christ in Mission, Ed. Se
bastian Karotemprel, Nairobi 1 995, 1 10.
599 Arji A. Crollius, "lculturation': 1 13 - 1 1 4 .

224 .
CZVTLER

karmak bir yap olarak tanmlar600 Bu tanmdan da anlald gibi,


toplum, kltrn kriteridir. Buna gre kltr, toplumun bir yesi
olarak insann hem rendii veya elde ettii hem de rettii eydir.
Daha modern tanmlara gre kltr, toplumlarn sahip olduu ve
ayn zamanda bununla dier toplumlardan ayrld bir unsurdur61

nsanlarn birbirlerini nceden edindikleri zihni kalplara


gre etkilediklerini ve bunu devaml dile getirdiklerini gznnde
bulundurarak, kltrn basite davrantan ibaret olmadn, ayn
zamanda dnceleri de iine aldn dnenler vardr, rnein
Clifford Geertz, kltr, insanlarn kendisiyle iletiim kurduklar,
koruduklar ve hakknda bilgilerini gelitirdikleri sembolik form
larda ifade edilmi ve kendilerine miras kalm kavramlardan oluan
bir sistem olarak tanmlar602

Bu tanmlarda kltr, sembollerde somutlam ve ncekiler


den miras olarak gemi anlamkalplar olarak grlr. Bu kalplar
gelimeye, deimeye aktr ve bizzat insanln anlayna aittir. Din
de insani bir fenomen veya insani bir faaliyet olarak ele alndnda,
kltr etkilemesi ve kltrden etkilenmesi normal karlanmaldr.

nkltrasyon kavramnn yakndan ilikili olduu bir disiplin


de kltrel antropoloji alandr. Antropologlar, insann kendi kltr
iine girme srecini "enkltrasyon" kavramyla tanmlamaktadr603
Onlara gre "enkltrasyon': ferdin kltrel anlamda renme sre
cine iaret eder. Bu sre, kiinin kendi kltr iine sokulduu veya
kiiye kendi kltrnn tantld sretir. Bu anlamda bu kavram
"sosyalleme" kavramyla yakndan ilikili olmaktadr. Sosyal bilim
ciler bu kavram, bir ferdin toplum tarafndan eitilmesi srecini

600 Edward B. Tylor, Primitive Culture, Vol. 2, London 1891, l .


601 Aylward Shorter, 4.
602 Clifford Geetz, The lnterpretation of Cultures, New York 1 975, 89.
603 Podgorski, 1 82.

225 .
Ali sra GNGR

ifade etmek iin de kullanrlar604. Bu durumda, benzer sreleri sos


yolojik adan ifade etmek iin "enkltrasyon" kavramnn; teolojik
adan ifade etmek iin de "inkltrasyon" kavramnn kullanld
n syleyebiliriz. Bir baka ifadeyle, bir ferdin kendi kltrne so
kulmas sreci "enkltrasyon" terimiyle; Hristiyanlarn daha nce
iinde yaamad bir kltre Hristiyan inancnn sokulmas sreci
de "inkltrasyon" terimiyle tanmlanmaktadr. Fakat inkltrasyon
sreci bir inancn bir kltre sokulmasndan ibaret deildir.

'J\.kkltrasyon" terimi de, teolojik bir kavram olan inklt


rasyonla yakndan ilikilidir. Bazlar bu iki kavramn birbiri yerine
kullanlabileceini sylese de, "akkltrasyon'' tamamen sosyolojik
bir kavramdr. Bu kavram daha ok, bir kltrn bir baka kltrle
karlamasn veya kltrler arasndaki karlamay ifade etmek iin
kullanlmaktadr. Bir baka ifadeyle bu kavram, iki kltrn kar
lamas sonucunda bunlardan, birinde meydana gelen deimeye de
iaret etmektedir605 Bu terim ayrca, bir kiinin kendi kltrnden
baka bir kltrle karlamasn, kltrler arasndaki temaslar ve
bu temaslarn ortaya kard deiimleri de ifade etmektedir66

Bazlar, ferdi ve kollektif anlamda, kltrel seviyede ortaya


kan, bu hem sosyolojik hem de teolojik gereklii beraberce anlat
mak iin "interkltrasyon" terimini kullanmann daha doru ola
can sylemilerdir607 Fakat "inkltrasyon"un uygulanma bii
mi, onun daha zel bir anlama sahip olduunu ortaya koymutur.
Uygulamalara bakldnda, inkltrasyonun bir sre olduu ve bu
srete Hristiyanln mesajnn ve hayat tarznn belli bir kltre,
planl ekilde ve yerli halk araclyla enjekte edildii grlmektedir.
Bu yzden kullanlan kavramlar arasndaki nanslara dikkat etmek
gerekmektedir. Bu nanslar en iyi ekilde ortaya koyanlardan biri,

604 Shorter, 5.
605 Shorter, 7.
606 Podgorski, 1 83.
607 Shorter, 13.

226 .
CZVTLER

Arji Roest Crollius'tur. Crollius, inkltrasyon kavramnn detayl


bir analizini yapt makalesinde, Kilise ile kltrler arasndaki di
namik ilikiyi anlatan bu terimin olumasn salayan dier terimle
re dikkat ekmektedir, rnein Crollius'a gre, daha nce bu sreci
ifade etmek iin "adaptasyon" kelimesi kullanlyordu. Anlam ve
kullanm itibariyle bu kelime, "accommodation" (yerletirme, uz
latrma, intibak, badatrma) kelimesiyle hemen hemen ayndr.
Bununla birlikte bu iki kelime, Hristiyanln mesaj ile bir kltr
arasnda daha ok harici bir irtibat ifade etmekteydi. Ayn durum,
"contextualisation" (artlara uydurma) kelimesi iinde geerliydi.
Yine "indigenisation" (yerliletirme) terimi de olduka snrl bir an
lama sahip olduu iin kabul grmemiti608
Kilise ile kltrler arasndaki dinamik ilikiyi anlatmak iin
kullanlan bu kavramlar ve aralarndaki nanslar dikkatle incelen
diinde, "inkltrasyon" kavramnn zel bir ar 1am tad ortaya
kmaktadr. Bundan daha nemlisi, inkltrasyonun bir sre ol
duu ve bir tecrbe eklinde gerekletiidir. nkltrasyonun her
eyden nce bir teori olmad ve belli baz ilkeleri olmakla birlikte,
herkes tarafndan kabul edilen bir kuralnn da bulunmad ifade
edilmektedir609
nkltrasyon'un Katolik Kilisesi tarafndan kullanlan zel
bir kavram olduunu ve bunu ada misyon anlaynn nemli bir
paras olarak grdn gznnde bulundurursak, en kapsaml
tanmn yine Arji Roest Crollius'ta bulmaktayz. Crollius inklt
rasyon srecini yle tanmlamaktadr:

"Kilise'nin inkltrasyonu, yerel bir kiliseye ait Hristiyan tec


rbesinin, o blge toplumunun kltryle btnlemesi, kaynama
sdr. Bu yolla bu tecrbe kendisini sadece bu kltrn unsurlaryla
ifade etmekle kalmaz, yeni bir birlik ve cemaat meydana getirecek

608 Arji Roest Crollius, "'What is so New about Inculturation': Inculturation:


Working Papers on Living Faith and Cultures V, Pontifical Gregorian Uni
versity, Rome 1991, 3-4.
609 Crollius, "What is so.. :', 1 .

227 .
Ali sra GNGR

ekilde, ayn zamanda evrensel Kilise'ye ait bir zenginlik olarak bu


kltr canlandran, ynlendiren ve yeniletiren bir g olur"610

Kilise, kendisi ile bir kltr arasndaki ilikiyi, kltrler arasn


daki iliki ile ayn grmemektedir. Kilise kendini, kendi misyonu
ve tabiat gerei, kltrn herhangi bir zel formuna da bal gr
memektedir. En nemlisi de, Kilise inkltrasyon srecini, bir tr
irtibat deil, kendisini bir toplumun paras haline getiren ve bu top
lumu derinden etkileyen bir zerk (injection) ve alama olay olarak
grmektedir. Bu yaklam, Kilise'nin bu kavram niin tercih ettiini
aklamaktadr.

b) Katolik Ililisesi'nin Yeni Misyon Anlaynda


nkltrasyon'un Yeri
"Hristiyanln eitli kltrlere adaptasyonu" sreci iin "in
kltrasyon" kavramnn kullanlmaya balanmas olduka yenidir.
Bu kavram ilk defa ortaya karan ve benimsenmesini salayanlar
Cizvitlerdir. Nitekim "inkltrasyon" kavramn teolojik anlamda ilk
kullanan kii, Gregorian niversitesi'nde profesr olan Cizvit Joseph
Masson olmutur61 1 Masson, il. Vatikan Konsili'nin 1962'd e aln
dan ksa bir sre nce yazd bir makalesinde u ifadeleri kullan
mtr: "Gnmzde, eitli formlarda kltrlere sokulmu (incultu
rated) bir Katoliklie daha iddetle ihtiya vardr"612

1974'de Roma'da "Evangelizasyon'' zerine yaplan bir toplan


tda Afrika Piskoposlar, inkltrasyon terimini kullanmasalar da, bu
metodun nemi zerinde ok durmulardr. Ayn yln Nisan aynda
yaplan Asya Piskoposlar Konferans'nda ise bu kavram kullanlm,
"yerli (indigenous) ve kltre uygun ekilde sokulmu (inculturated)
bir Kilise"den bahsedilmitir613

. 610 Crollius, "What is so... 1 5.- 1 6.


61 1 Bkz. Raymond Podgorski, 1 84.
612 Aylward Shorter, 1 0.
613 Aylward Shorter, 10.

228 .
CZVTLER

Cizvitler, 1 974- 1 975 tarihleri arasnda gerekletirdikleri 32.


Genel Kongrede bu kavram resmen kullanmlardr. Bu kongrede,
inkltrasyon teriminin karar metinlerinde birka yerde kullanlma
s yannda, "inkltrasyon'' zerine mstakil bir karar da alnm
tr614. Cizvit cemaatinin genel bakan Pedro Arrupe, daha sonra 1 5
Nisan 1 978 tarihinde, btn cemaat temsilciliklerine inkltrasyon
konusunda bir yaz gndermitir615. Bu gelimelerden sonra, Grego
rian niversitesi'nde ( 1 977), Kuds'te ( 1981 ) ve Yogyakarta'da ( 1 983)
inkltrasyon zerine seminerler dzenlenmitir616.

nkltrasyon terimi, ilk defa, bir papalk genelgesinde, Papa


il. John Paul tarafndan, 1 979 ylnda yaynlanan "Catechesi Traden
dae" isimli genelgede kullanlmtr. Bundan sonra, inkltrasyon
teriminin teoloji alannda daha sk kullanld grlmektedir. Daha
sonra bu kavram, ncil ile eitli kltrlerin deerleri arasndaki ili
kiyi ifade eden zel teolojik bir terim haline gelmitir617.

Grld gibi "inkltrasyon" terimi, bugnk anlamnda,


il. Vatikan Konsili sonras dneme aittir. Konsil sonras yaynlanan
papalk genelgeleri, bu kavram daha sk ve ak bir ekilde kullan
mtr. Bununla birlikte, Kilise asndan bir genel konsil karar, bir
papalk genelgesine gre daha balaycdr. Aslnda ikisi arasnda bir
ayrln varolmas da beklenmez. nk, konsil ifadelerinde mu
lak kalan konular, papalk genelgelerinde daha ak ifade edilir. Ge
nelge, Konsil kararnn bir erhi, bir yorumu niteliindedir. Hereye
ramen btn dogmatik, doktrine} ve teolojik konularn temelini
nce bir genel konsil ifadesinde aramak gerekir.

614 Documents o f the 3 1 .-32. GC, 439.


615 Raymcnd Pcdgcrski, 1 85.
616 Arji Roest Crollius, "What i s s o 1 - 1 8.
...

617 Paymond Podgorski, 1 85.

229 .
Ali sra GNGR

ha) il. Vatikan IfonsiliDaknanlarnda nkltrasyan

II. Vatikan Konsili kararlarna bakldnda, "inkltrasyon''


kavramnn kullanlmad grlr. Bunun yerine Konsil, Kilise'nin
veya ncil'in eitli kltrlere giri srecini ve bunun ilkelerini anlat
mak iin deiik kavramlar kullanmtr.

Bu kavramlardan biri "inkarnasyon" (hull, bedenlenme, te


cessm) kavramdr. Shorter, Konsil'in bu kavram tercih etmesini,
onun, ncil'in bir kltre giri srecini beli bir tarzda anlatmak is
temesine balamaktadr. Ona gre, bu srecin sa Mesih'in (logos)
bedenlenmesini ifade eden bu kavramla benzerlik kurularak anlatl
mas, bir "kltrel bedenlenme"ye iaret etmektedir618

Bu konuyla ilgili olarak, Konsilin misyoner faaliyetlerle ilgili


'f\d Gentes" isimli dokmannda u ifadeler yeralmaktadr: "Tan
r'nn kelam olan ekirdek (z), ilahi ile sulanm iyi toprakta
byr, bu suyu emer, onu deitirir ve kendisinin bir paras yapar,
bylece sonunda ok meyve verir. Gerekten, inkarnasyon olaynda
olduu gibi, kk Mesih'te olan ve havarilerin kuruluu zerine bina
edilen yeni kiliseler, Mesih'e bir miras olarak verilmi olan milletlerin
btn zenginliklerini teslim alr. Onlar, iinde yaadklar toplumla
ra ait adetleri, gelenekleri, irfan, retiyi, sanatsal deerleri ve bilim
leri, Yaratc'nn ann yceltmek, Kurtarc'nn ltfunu gstermek
veya Hristiyan hayat dzenine katk salamak iin kullanlabilecek
hereyi dn alrlar"619

Konsil'in kulland bir dier kavram, "alama" (implant) kav


ramdr. Ad Gentes, bu konuda, alama sreci sonunda yerli halkn
kendi papazlarn kendi iinden karacak noktaya geleceini belir
terek u ifadelere yer vermektedir;

618 Aylward Shorter, 1 97.


619 Austin Flannery, Vatican Council I I : Th e Conciliar and Post Conciliar Docu
ments, (AG, n. 22), Yol. l. New Revised Edition. New York 1 992, s. 839.

230 .
CZVTLER

"Kiliseyi belli bir insan topluluuna alama almas, nce


den bu toplumun sosyal hayatna kk salm ve belli bir dereceye
kadar onun kltrne uymu inananlar topluluu bir sreklilik ve
istikrara sahip olduunda, belirli bir noktaya ulam olur; bu top
lum kendi papazlarna ve yetersiz de olsa kendi dindar ve laik insa
nna sahip olunca, kendi piskoposlarnn liderliinde Tanr'nn Ai
lesi'nin hayat tarznn yaygnlamas ve rehberlik etmesi iin gerekli
olan kurumlara ve hizmetlere sahip olur"620

Konsil'in ibadet usul hakkndaki "Sacrosanctum Concilium"


isimli dokmannda ise, "akkltrasyon" (acculturation) kelimesi
kullanlmaktadr. Shorter, bu terimi kullanmann anlamnn, mis
yon blgelerine has daha radikal bir adaptasyon (acculturation) ol
duunu sylemektedir621 Konsil dokman bu konuda u ifadeleri
iermektedir:

"Misyon memleketlerinde, Hristiyan geleneinin salad


donanma ilaveten, insanlar Hristiyan ibadet usulne uyabilsin
diye, halihazrda kullanlan baz dini alkanlklara balangta izin
verilebilir"622

Konsil bir baka kararnda baz uyarlarda da bulunmaktadr.


Buna gre, Kilise, btn insanlara ve zamanlara hitap ettii iin, her
hangi bir rka, millete veya zel bir hayat tarzna mnhasran bala
namaz denilmektedir623

lk dnem Kilise Babalarnn kulland bir kavrama dikkat


ekmek istiyoruz. Latince "Praeparatio evangelii" kelimeleriyle ifa
de edilen bu kavram, "ncil'e hazrlk" olarak tercme edilmitir. Bu
kavramla, insanlarn, daha nceden ncil'in kendilerine duyurulma
sna, bir ltuf olarak Tanr tarafndan hazrlandklar ve bu insanlarn

620 AG, n.19.


621 Aylward Shorter, 1 93.
622 SC, n.65.
623 GS, n.58.

23 1
Ali sra GNGR

kltrlerinde bulunan unsurlarn, ncil'in retisini anlamalar ve


anlatmalar iin faydal olduuna dikkat ekilmek istenmektedir624
Konsile gre, bu hazrlk devam eden bir sretir, rnein "Lumen
Gentium'' isimli dogmatik yasaya gre de, ncil'in duyurulmas bu
insanlar vaftize hazrlar625

Btn bu rnekler, II. Vatikan Konsili'nin, "inkltrasyon" kav


ramn kullanmam olsa da, Kilise'nin eitli kltrlere uygun tarzda
giri srecinin temel prensiplerini, vastalarn ve metodunu ortaya
koyduunu gstermektedir. Grld gibi konsil kararlar misyoner
bir karakter tamaktadr. Konsil, Kilise'nin gnmzdeki ve gelecek
teki misyon anlaynn, Kilise ile kltrler veya ncil ile kltrler ara
sndaki dinamik iliki zerine bina edileceini aklamtr.

bb) Papalk Genelgelerinde nkltrasyon


il. Vatikan Konsili dokmanlar, Kilise'nin kltrlere giri
srecini anlatmak iin "inkltrasyon" terimini kullanmazken, kon
sil sonras yaynlanan baz papalk genelgeleri bu kavram aka kul
lanmtr. Daha nce de ifade ettiimiz gibi, "inkltrasyon" kelimesi
ilk defa bir genelgede, Papa II. John Paul tarafndan kullanlmtr.

Papa II. John Paul, konsil sonras 35 yllk dnemde grev ya


pan iki papadan biridir. Dieri, konsil esnasnda papa seilen ve 1978
ylna kadar grev yapan Papa VI. Paufr. Bu papann konumuzla
ilgili genelgesi "Evangelii Nuntiandi" (1975) adn tar. Bu isim Bat
dillerine "Gnmz nsanlarnn ncil'le Tantrlmas" veya "G
nmz nsanlarnn Hristiyanlatrlmas" diye evrilmitir. Papa bu
genelgesinde "inkltrasyon" terimini kullanmam, fakat bu srecin
temel prensiplerini ayrntl bir ekilde aklamtr626 1 978e papa

624 Aylward Shorter, 1 88.


625 LG, n.1 7.
626 Bkz. The Evangelization of tle Men of Our Time, Apostolic Exhortation of
H. H. Pope Paul VI. (Evangelii Nuntiandi), S. Congregation for the Evange
lization of Peoples, Vatican Polyglot Printing Press, Rome 1 975 .

232 .
CZVTLER

seilen fakat ani lm zerine bu grevi sadece bir ka ay yrten


Papa 1. John Paul'n bu konuda bir genelgesi yoktur.

Ayn yl papa seilen II. John Paul ise, hem genelgelerinde


inkltrasyon kavramn kullanm hem de inkltrasyon zerine
mstakil bir genelge yaynlamtr. Biz konumuzla ilgili olarak, onun
genelgesinden rnekler vermek istiyoruz.

Daha nce de ifade edildii gibi, "inkltrasyon" teriminin te


olojik bir terim olarak ilk kullanld genelge, Papa II. John Paul'n
"Catechesi Tradendae" (Gnmzde lmihal retimi) isimli genel
gesi olmutur. Papa bu genelgesinde inkltrasyonla ilgili olarak u
ifadeleri kullanmaktadr: "Son zamanlarda kullanlan 'akkltrasyon
veya inkltrasyon terimleri yeni deyimler olabilir, fakat inkltras
yon byk nkarnasyon srrnn bir faktrn ok iyi aklamakta
dr'. Diyebiliriz ki ilmihal retimi, genel olarak evangelizasyon gibi,
ncil'in gcn kltr ve kltrlerin tam kalbine gtrmektir. Bu
hedef iin ilmihal reticileri bu kltrleri ve onlarn asli unsurla
rn tanmaya alacaktr. Onlar bu kltrlerin en nemli ifadeleri
ni renecekler ve onlarn zel deerlerine ve zenginliklerine sayg
gstereceklerdir"627

Papa II. John Paul tarafndan, inkltrasyon zerine yayn


lanan genelge ise, "Slavorum Apostoli" adn tamaktadr. Papa, 2
Haziran 1985 tarihinde yaynlad bu genelgede inkltrasyondan
zel bir model olarak szetmekte ve Slavlarn Hristiyanlatrlmas
iin 9. yzylda baarl almalar yapan Aziz Cyrill ve Methodius'u
rnek gstermektedir628 Bu genelge inkltrasyonla ilgili olarak u
ifadelere yer vermektedir:

"Slav rknn yaad topraklarda nc olarak bu iki misyone


rin icra ettii Hristiyanlatrma (evangelization) almalar, gn-

627 John Paul II, Catechesi Tredandae, n.53.


628 Raymond Podgorski, 1 88.

233 .
Ali sra GNGR

mzde 'nkltrasyon-yerli kltrlerde ncil'in tecessm' denilen


bir modeli ve ayn zamanda 'bu kltrlerin Kilise'nin hayatna gi
riini' iine almaktadr"629

Papa il. John Paul'n 1991 ylnda yaynlad "Redemptoris


Missid' isimli genelgesinden sz etmek yerinde olacaktr. Papa, bu
genelgesinin giri ksmnda, genelgeyi niin yaynladn aklar
ken, II. Vatikan Konsili'nden sonra, dinleraras diyalog gibi konu
lardaki tartmalarn Kilise'nin misyoner faaliyetlerindeki canll
zayflattndan ikayet etmektedir630 Papann, Kilise'nin misyoner
vekaletinin devam ettiini vurgulamak iin yaynlad bu genelge,
"inkltrasyon" hakknda da nemli ifadeler kullanmaktadr. Bu ge
nelge nce inkltrasyonun tanmn yle yapmaktadr:

"Kilise'nin Hristiyan olmayan kltrlere girme sreci olduka


uzun bir yoldur. Bu sadece dardan bir adaptasyon olay deildir.
nk inkltrasyon, hakiki kltrel deerlerin Hristiyanlkla b
tnlemek suretiyle asli bir deiime uramas ve Hristiyanln*
eitli insan kltrlerine sokulmas anlamna gelir"631

Bu genelge daha sonra, inkltrasyonun fonksiyonunu yle


aklar:

"Kilise inkltrasyon vastasyla ncil'i eitli kltrlerde can


landrr ve ayn zamanda insanlar kendi kltrleriyle kendi cema
atine sokar. Kilise bu insanlara kendi deerlerini aktarr ve ayn
zamanda onlarda mevcut olan iyi unsurlar alr ve onlar ierden
tekrar yeniler. inkltrasyon vastasyla Kilise'nin ne ve neyin iareti
olduu daha iyi anlalr ve bu suretle Kilise, misyonunda daha etkili
olur"632

629 John Paul 11., Slavorum Apostoli, n.2 1 .


630 John Paul il., Redemptoris Missio (RM), Libreria Editrice Vaticana, Rome
1 99 1 , n.2.
63 1 RM, n.52.
632 RM, n.52.

234 .
CZVTLER

Ayn genelge, inkltrasyonun uygulan biimiyle ilgili baz


tavsiyelerde bulunur ve misyonerlere, kendi kltrlerini aarak, gn
derildikleri evreye iyi uyum salamalarn nerir. Onlara iinde
bulunduklar toplumun dillerini iyi renmelerini, yerel kltrn
nemli ifadelerini tanmalarn ve deerleri yaayarak kefetmelerini
tavsiye eder. Son olarak, Mesih'in mesajn insanlara ancak bu ekil
de gvenilir ve verimli bir yolla tayabileceklerini belirtmeyi ihmal
etmez633

Konsil sonras yaynlanan papalk genelgelerinde yeralan bu


ifadeler, hem en temel prensipleriyle bir model olarak inkltrasyonu
aklamakta hem de bu modelin, Katolik Kilisesi'nin ada misyon
anlayndaki yerini ortaya koymaktadr. ster genel konsil kararlar
ve papalk genelgeleri olsun, isterse bu konuyla ilgili yaplan dier
toplant ve kongre kararlar olsun, tarihi seyir iinde incelendiinde,
Kilise ile dier toplumlar ve kltrler arasnda kurulmak istenen ili
kinin daha bilimsel almalarla ve yeni teolojik yaklamlarla des
teklendiini gstermektedir. Kilise'nin bu konuda yapt youn a
lmalar, bir yandan kendisine gelecee ynelik mit verirken; dier
yandan, bir ksm, anahtar bir kavram olan "kltr"n zelliinden,
bir ksm da Kilise'nin Avrupa karakterli yapsndan kaynaklanan en
geller nedeniyle onu karamsarla itmektedir.

:) Cizvitlerin nkltrasyon almalarndaki Yeri

Cizvit misyonerlerinin, 16., 1 7. ve 1 8. yzyllarda in, Japonya


ve Hindistan gibi lkelerde uyguladklar metodlar, hem misyonerlik
tarihi asndan hem de inkltrasyonun en etkili uygulamalarndan
biri olmas bakmndan olduka nemlidir. Baz bilimadamlar, Papa
XIV. Benedict'in, 18. yzyln ortalarnda, Hristiyan inancnn Batl
olmayan sembollerle, sistemlerle ve sosyal yaplarla adaptasyonunu

633 RM, n.53.

235 .
Ali sra GNGR

yasaklamasnn, Kilise'nin tarihi ve evrensel ar.lamda bir "Dnya Ki


lisesi" haline gelmesini engellediini iddia etmitir634 Nitekim daha
sonra 1 939 ylnda Papa XII. Pius tarafndan yaynlanan ve bu tr
uygulamalara izin veren genelge, Cizvitlerin hakl olduunun delili
saylmtr635

Cizvitler, Katolik Kilisesi'nin zellikle Kar-Reform dnemin


deki misyon anlayna ve misyoner faaliyetlerine nemli bir katk
salamlardr. Bu konuda birisi Cizvitlere; dieri dier misyonerlere
ait iki temel stratejinin kar karya geldii grlmtr. Bunlardan
birisi, bir kiinin Tanr'y, vahiy olmakszn, hr irade fiili ile renebi
lecei grdr. Buna gre, bir putperest bir ok gerei sadece akln
kullanarak kefedebilirdi. Bu yzden Kilise, yerel kltrlerde iyi olan
ne varsa ina etmeli ve korumalyd. Ayrca Katoliklik Avrupa merkezli
tabiat referans gsterilerek retilmemeliydi. Cizvitler bu dnceleri
ve yaklamlar savunarak bu ynde almlardr. Onlar, gnmz
deki almalarnda da ayn yaklam devam ettirmektedir.

Dier yaklam ise, ferdin vahye ve ilahi inayete olan ihtiyacn


vurgulamtr. Buna gre bir pagan ikisine de sahip deildir. Yerel
kltr daimi geerlilii olan bir deeri haiz deildir. Bu yzden si
linmeli ve deitirilmelidir. Bu yaklam, Katoliklik ile Avrupa me
deniyetinin birbirinden ayrlamayacan ngrr.

Baz Hristiyan bilimadamlar her iki stratejiyi de tatmin edici


bulmamtr. nk onlara gre, birinci strateji, Hristiyanl, me
sajn bozacak ekilde sulandrmay gerektirmektedir. kinci strate
ji ise, sosyal hayat ve toplumlar blmeyi gerektirmektedir. ncil ile
toplumun uzlatrlp uzlatrlamayaca ve Kilisenin taviz verip
vermeyecei konusundaki tartmalar esas problemi oluturmutur.
Bu konuda Katolik Kilisesi'nin yaad tecrbeler, Hristiyan reti-

634 Malachi Martin, 2 1 1 .


635 Malachi Martin, 212.

236 .
CZVTLER

si ile Hristiyan olmayan toplumlar biraraya getirmenin zorluunu


ve bu zorluun her iki stratejiyi de bozduunu ortaya koymutur.

Cizvitlerin inkltrasyon almalarndaki hretleri, onlarn


tarihi tecrbelerine, teolojilerine ve yaklam tarzlarna dayanmakta
dr. il. Vatikan Konsili'yle gelen yeni hava, Cizvitleri de etkilemi ve
onlarn zaten tecrbeli olduklar bu alanda, daha da aktif olmalarn
salamtr.

Cizvitlerin inkltrasyona bakn ve bu alanda oynadklar


etkin rol ortaya koyabilmek iin, nce 1 974-75 tarihlerinde gerek
letirdikleri 32. Genel Kongre'nin inkltrasyon konusunda ald
kararlar, genel bakan Pedro Arrupe'nin bu konudaki kiisel gay
retini ve roln ele almak, daha sonra, Cizvit ilahiyatlarn teolojik
yaklamlar ve grleri zerinde durmak gerekmektedir.

:a) 32. Genel Ifongre'nin Kararlar ve Pedro Arrupe'nin Hol

1974-75 tarihlerinde gerekletirilen 32. Genel Kongre'nin


"inkltrasyon" konusunu mstakil bir balk altnda ele almas,
Cizvitlerin bu metoda ne kadar nem verdiini gstermektedir. Bu
kongrenin 5. karar inkltrasyonla ilgili u ifadelere yer vermekte
dir:

"32. Genel Kongre, Mesih'in Kilisesi'nin kurulmas ve evange


lizasyon misyonunun daha ileriye gtrlmesi iin gnmzde, hem
Hristiyan inancnn hem de hayat tarznn, dnyann btn ktalar
na, fakat zellikle Afrika, Asya ve baz Latin Amerika lkelerinde yerli
kltrn iine sokulmas (inculturation) almalarna katlmann ne
kadar nemli olduunun farkndadr. Cizvit cemaati bunu dikkate ala
rak, uzun bir sredir inkltrasyon almalarn destekleyerek kutsal
misyonerlik geleneini yerine getirmektedir. Bu kongre, gnmzde
byk bir kararllkla inkltrasyon almalarnn peine dlmesi

23 7 .
Ali sra GNGR

ve Cemaat'n giderek artan bir dikkatle ilgi gstermesi gerektiini d


nmektedir. Bundan dolay Kongre, btn Cizvitlerden, Kilise'nin sa
hih retisine ve aklna uygun olarak bu konuda gayret gstermelerini
rica etmektedir. Bylece cemaat sadece yerli kiliselere deil, fakat zel
likle Mesih'in yeryzndeki vekilinin ynetiminde evrensel Kilise'ye
ve btn milletlerin ve toplumlarn sa Mesih'te birlemesi hedefine
byk yardmda bulunmu olacaktr636.

32. Genel Kongre'nin bu karar, Cizvitleri, inkltrasyon


konusunda bir komisyon oluturmak, genel bakana zellikle Afri
ka, Dou Asya ve Hindistan gibi lkelerden yardmclar semek, Ce
maat'in btn kurumlarn ve merkezlerini bilgilendirmek, teolojik
almalara girimek, yaynlar yapmak ve projeler retmek gibi fa
aliyetlere sevketmitir637.

Kongrenil) inkltrasyon hakkndaki karar metni fazla


uzun olmamakla birlikte, bu uygulamann nemini zl bir ekil
de aklamakta ve Kilisenin misyonundaki yerini belirtmektedir.
Buna ilaveten karar, Genel Bakan'a, inkltrasyon uygulamasnn
ve srecinin teolojik anlamn aklayan bir mektubu btn cemaa
te gndermesini tavsiye etmektedir638. Daha nce de ifade ettiimiz
gibi, bu terimin byle bir kongrede resmen kullanlmas bile ayr bir
neme sahiptir.

Cizvitlerin .inkltrasyon konusuna bu kadar ilgili olmasnn


ardnda, 3 1 . Genel Kongre'de ( 1 965-66) Genel Bakan seilen Ped
ro Arrupe'nin kiisel tecrbesi ve gayretlerinin bulunduu sylen
mektedir639. Gerekten Arrupe, sosyal adalet konusunda olduu gibi,
inkltrasyon konusunda da kendi zel giriimleri ile n plana k
mtr. Bunda onun uluslararas tecrbesinin ve vizyonunun byk

636 32.GC, n. 1 3 1 .
637 Documents ofthe 31 sl- 32nd GC, 440.
638 32.GC, n.1 32.
639 Bkz. Francis X. Murphy, "Pedro Arrupe A Redemptoris Appraisal", America.
February 1 6, 1 991,174-78.

238 .
CZVTLER

rol olduu ifade edilmektedir. Buna ilaveten, onun hem Dou'yu


hem de Bat'y, zellikle de Asya ve Afrika'y grm tecrbeli bir mis
yoner oluunun etkilerinden sz edilmektedir, zellikle Japonya'da
uzun yllar grev yapm birisi olarak, Hristiyanln mesajn ve
Kilise'nin hayat tarzn eitli kltrlere adapte etme almalarnda
tecrbeli olmas, Arrupe'yi farkl bir konuma getirmitir640

Pedro Arrupe, 32. Genel Kongre'yi toplamadan nce, dnya


nn eitli yerlerinde bulunan btn Cizvitler arasnda, inan ile kl
tr arasndaki iliki konusunda bir aratrma yaptrr641 II. Vatikan
Konsili'nin "Gaudium et Spes" (Modern Dnya'da Kilise) isimli do
kmann, Papa VI. Paul'n "Evangelii Nuntiandi" isimli genelgesini
ve 1 977 ylnda yaplan "Piskoposlar Toplants"nn kararlarn kul
lanarak Arrupe, "kltr"n bir tanmn yapar642 Bu dokri1anlarda
vurgulanan ortak konu, insanlarn kendi kltrlerini gelitirme hak
kna ve sorumluluuna sahip olduudur643

Arrupe, bu dokmanlarn nda inkltrasyonu yle


tanmlar: "inkltrasyon, Hristiyan hayatnn ve Hristiyan mesa
jnn zel ve yerli bir kltrel durum iinde inkarnasyonudur. By
le bir tarzda, Hristiyan tecrbesi sadece bu kltre uygun unsurlar
vastasyla ifadesini bulmaz (bu, yzeysel bir adaptasyondan daha
fazla bir ey olamazd), fakat bir kltr canlandrr, ynlendirir ve
btnletirir, "yeni bir yaratl" hasl edecek ekilde onu deitirir ve
yeniden ifade eder644':

640 Vincent T. O'Keele. "Pedro Arrupe''. 1 43.


641 Cari F. Starkloff, " nculturation and Cultural Systems". Theological Studies
(55), 1 994, 68.
642 Burada Arrupe, Gaudium et Spes'in tanmna uygun bir tarif yapmaktadr:
"Kltr kelimesi, genel anlamyla, insanolunun kendi manevi ve maddi
kabiliyetlerini ortaya kard ve saflatrd btn faktrleri belirtir. Bu
kavram, insanolunun bizzat bu dnyay, bilgisi ve almalaryla kendi kon
trol altnda tutma gayretini ifade eder" (Walter M. Abbott, The Documents
of Vatican II. 259.).
643 Cari F. Starkloff, "inculturation and Cultural Systems". 68.
644 Cari F. Starkloff. a.g.m., 69.

239 .
.Ali sra GNGR

nkltrasyon konusundaki tartmalarn odak noktasn,


Hristiyanln mesajnn evrensellii ile bu mesajn alnd her bir
durumun kendine has karakteri arasndaki iliki problemi oluturur.
Bu yzden, Kilise'nin endiesi, farkl ekillerde anlalan inklt
rasyon srecinin prensipleri tam oturmam veya yanl yorumlanan
bir uygulama olmasndan kaynaklanmaktadr645. Bir baka problem,
mesajn girecei kltrel sistemlerin farklldr, rnein, Cizvit
Starkloff'a gre, Clifford Geertz, din, ideoloji, topluma ait anlay
ve sanat olmak zere drt eit kltrel sistemden sz eder. Geertz
burada, dinin bir kltr olarak yaandn dikkate alarak, sembol
lerin, ritlerin, inanlarn, anlaml nesnelerin nemi zerinde durur.
Yani sosyal olarak hazr bulunan bir deerler sistemine dikkat e
ker646. Starkloff, daha sonra, mehur fenomenolog Gerardus Van der
Leeuw'un din ile sanat arasnda yapt senteze atf yapar. Van der
Leeuw'a gre, ilkel dncenin yapsnda, pratik dinin, ekonominin
ve estetiin daima bir dierine bal olduunu belirtir. Bunlarn hep
sinin en geni anlamda din vastasyla birbirine balandn vurgu
lar. Bylece dinin hareket noktas ile iirin hareket noktasnn ayn
olduunu syler. Van der Leeuw'un, sanatn kutsaln bir ifadesi mi
yoksa kutsala ait bir hareket mi sorusunu sorduunu, eer ikincisi
doruysa, kutsaln modern insanla ilkel insan ortak bir arayta bir
letirdiini, yani hepsinin ilkel toplumlarda aikar olan din ile sanat
arasndaki birlii aradn ifade eder647

Starkloff, sonu olarak, Geertz'in kltrel sistemlerle ilgili tar


tmasnn, btn bu sistemlerin bir noktada birletiini gsterdiini
ifade eder. Yani, inkltrasyon almalarnn paralara ayrma de
il btnletirme grevini yerine getirmesi gerektiini belirtir. Ona
gre, btn kltrel sistemler sosyal olarak toplumda btnletirici

645 Cari F. Starklotf, a.g. m.. 66.


646 Cari F. Starklotf, a.g.m. 70.
.

647 Cari F. Starklolf, a.g.m., 80.

240 .
CZVTLER

bir fonksiyon icra eder. Bunun anlam, inkltrasyon teolojisinin bu


sistemleri, ncil'in toplumun btn boyutlarn etkileyecek ekilde
bir yn izerek kullanlmas gerektiidir648

Anlaldna gre, Cizvit Starkloff, Pedro Arrupe'nin yapt


inkltrasyon tanmndan hareketle, Cizvitlerin bu uygulamaya yap
t katky ortaya koymaktadr. Toplumun btn kltrel deerlerini
adeta yeniden yaratan bir inkltrasyon sreci, Cizvitlerin zerin
de durduf,u bir konudur. Arrupe'nin "inkarnasyon" kelimesini kul
lanmas da bunun bir gstergesidir. Cizvitlere gre, yerli Hristiyan
kimseler veya btn topluluklar, kendi gelenekleriyle ilgili bir "dahili
bask"ya maruz kalmaktadr. Onlara gre bunun sebebi, onlarn ken
di geleneklerine uyum salamalarna izin verilmemesidir.

Cizvitlerin inkltrasyon almalarnda hassas olduklar bir


dier nokta, ncil geleneinin ve Hristiyanla ait dogmalarn her
bir kltre onlar yok etmeden nasl alanacadr. Bir baka ifa
deyle, bir kimsenin kendi kltrnden dar karlmakszn nasl
Hristiyan yaplacadr649

Cizvitlerin bu alana bir dier katks, kltrel deerlere


baklarnda ortaya kmtr. Geleneksel misyoner yaylma ve bir
kltre nem vermeyi reddetme, davranlar deitirmeye bala
mtr. 32. Genel Kongre'd en sonra Arrupe, hibir kltrel deerin
gzard edilmemesi veya yokedilmemesi; her birinin deerlendiril
mesi ve kabul edilmesi gerektii kanaatine ulamtr. Bu bak as
ve metod olduka yenidir. Arrupe bunu, kendini stn grme hu
yundan ve tekelci ifade ekillerinden vazgemek olarak aklamakta
dr. Ona gre, Avrupa artk btn dnyaya damgasn vuramamak
tadr. Arlk merkezleri deimitir. Dahas, eitlilie deil de tek
biimlilie zorlamak blnmelere neden olmaktadr. Bu blnmeler
sert karlamalara gtrmese bile, tedirgin edici gerginliklere neden

648 Cari F. Starkloff, a.g.m., 8 1 .


649 Alain Woodrow, 224.

24 1
Ali sra GNGR

olmaktadr. Merkeziyeti eilimler karsnda oulcu talepler, Latin


geleneine kar milli hassasiyetler, eski medeniyetler ile ar Batl
lam olanlar arasndaki atlak, Katolik inancnn babalk taslayan
bir tavrla sunulmas ile mtevazi bir ekilde sunulmas arasndaki
fark ve son olarak kstah denemeler ile Kilise'yi blmekten sakn
may gerektiren sabrl davran arasndaki gerilimler bunun rnek
leridir. Arrupe'ye gre, inkltrasyon, her kltre kendisini Kilise
iinde ifade etme imkan veren klavuz prensiptir650

Cizvit cemaati burada stratejisinde nemli bir deiiklik yap


mtr. Onlara gre inkltrasyon ada bir evangelizasyon (Hris
tiyanlatrma) olmaldr. Elit tabakann Hristiyanla dndrlmesi
nceki yzyllarda kalmtr. Arrupe, 1 978 ylnda btn Cizvitlere
gnderdii bir mesajda, inkltrasyonun, geleneksel kltrlerin ke
fedilmesi veya yeni dnce tarzlarna ait teorik bir bilgi olmadn
ifade etmitir. Ona gre bu uygulama, toplumdan atlanlar, yaban
clar, memleketin yerlileri, aydnlar, renciler ve sanatlar gibi
almakta olan gruplarn hayat tarzlarnn tecrbi bir ekilde asi
milasyonudur. Birok Cizvit, zellikle gelimi lkelerde yaayanlar,
genler arasnda inan ile kltr ayran uurumun farknda deil
dir. Arrupe'ye gre bu durum, evangelizasyon ile toplum arasndaki

uurumu azaltmak iin hesaplanmas gereken riskleri kefetmenin


dier bir alandr651

Bu gelimeler, il. Vatikan Konsili sonras dnemde inkltras


yon alanndaki deiiklikleri ve Cizvitlerin bundaki roln ortaya
koymaktadr. Cizvitler bu alandaki etkin rollerini Genel Bakanlar
Pedro Arrupe'ye borludur. Arrupe'nin kiisel tecrbeleri ve vizyonu
Cizvit cemaatini nemli bir noktaya tamtr. Onun Papa VI. Paul
ve II. John Paule ramen baz giriimler yapmas ise, cesaretini gs
termektedir. Arrupe'nin inkltrasyon alannda getirdii yeniliklere,

650 Alain Woodrow, 225.


65 1 Alain Woodrow, 226.

242 .
CZVTLER

Cizvit ilahiyatlar da destek olmutur. Bu konuda zellikle Michael


Amaladoss ve Karl Rahner orijinal yaklamlar ortaya koymutur.

c:b) Cizvit lahiyatlann Yaklam

Cizvit ilahiyatlarn inkltrasyon konusundaki yaklamla


rn ortaya koymak iin, orijinal olmas bakmndan iki isim ze
rinde durulmutur. Bunlardan biri, Evangelizasyon, kmenizm,
nkltrasyon ve Dinleraras Diyalog alanlarnda eitli merkezlerin
danmanln yapm olan ve ilahiyat ve dilbilimci olarak tannan
Hindistanl Cizvit Michael Amaladoss'tur.

Amaladoss'un inkltrasyon alanna katks, ncil'in soku


laca kltrn kendine has yapsndan ve zelliklerinden kaynak
lanan problemlere dikkat ekmekle ilgilidir. O, bu konuda unlar
sylemektedir:

"inkltrasyon hakknda ok konumak, bir kltre sokulmas


gereken ncil'in bu kltre btn safl iinde girmediini unuttur
maktadr. Asl problem, gerekten ncil'e ait olan eyle, onun tarihi
ve kltrel artlardaki ifadeleri arasndaki farktr. Buna karlk bir
kltr kendi safl iinde bulmak da mmkn deildir"652

Amaladoss, Kilise'nin de endie ettii gndemdeki bir proble


mi dile getirdikten sonra, bir dier probleme dikkat ekmektedir. O,
daha karmak grd bu problemi u ifadelerle ortaya koymakta
dr:

"Dnyann her yerinde bizzat kltrlerin kendileri bilim ve


teknolojinin etkisiyle bir kriz iindedir. Bu etkiye farkl kltrlerin
farkl tepkileri olsa bile, nc Dnya lkeleri dahi bu krizden ka
amamaktadr. Daha nce smrge altnda yaam olan toplumlar,
smrge kltrnn ve onun sosyo-politik kurumlarnn baka et-

652 Michael Amaladoss, Mission Today: Reflections from An Ignatian Perspecti


ve, Rome 1 989, 1 52.

243 .
Ali sra GNGR

kisiyle yzyze gelmitir. rnein Asya'da halka ait, szl ve daha


eitimli toplumlar bu etkiye deiik ekillerde tepki gstermitir. Ki
lise buralarda btnleilmesi gereken deil, tepki gsterilmesi gere
ken birey olarak grlmektedir. nk halk Kilise'yi yabanc olarak
grmekten ve ondan kar salamaktan memnundur; fakat Kilisenin
kendisini yerli kltrde somutlatrmasndan korkmaktadr. Bu gibi
teebbsler yanltcdr ve samimi deildir"653

Amaladoss, gnmzde, inkltrasyon teriminin ncil ile


kltr arasndaki kompleks ilikiyi tam olarak ifade edemediini
dnr. Ona gre, modernleme ve seklerleme sreci nedeniyle,
toplumun unsurlar olan din ile kltr arasnda bir ayrm mevcuttur.
Kltrler giderek seklerlemektedir. Din hala toplumlarn hayatn
da, nihai bak asnn verdii ufuk iinde bir motivasyon ve ilham
unsuru olarak rol oynamaktadr. Fakat kltrler, kendi alanlar iin
de bir zerklie sahiptir. Yani bir kltre adapte edilen unsurlarn,
o kltre orijinal haliyle girmesi olduka zordur. Bu yzden ncil,
mkemmel bir Hristiyan toplumu iinde olduu ekliyle, bir kltre
orijinal olarak asla giremez654

Bu uyarlar yaptktan sonra Amaladoss, inkltrasyonun bir


inkarnasyon sreci iinde gerekletirilmesi gerektiini ifade eder.
Bylece Arrupe'nin tanmn destekler655 Amaladoss'a gre eer in
kltrasyon, bir inkarnasyon sreci ise, bu sre bizzat muhatap kl
tr boaltmay gerektirir. Eer inkltrasyonun uygulayclar buna
hazr deilse, inkltrasyonla kasdedilen ey, ncil'in eitli kltrel
terimlere tercmesidir. Hristiyanln mesaj nn duyurulmas ve
kltrler aras iletiim iinde misyon srecini dnmek, bunun an
lalmasn kolaylatrr656

653 Amaladoss, Mission Today, 153.


654 Michael Amaladoss, inculturation and Ignatian Spirituality'; The Way Supp
Iement (79), 1 994,40-4 1 .
655 Bkz. Starkloff. a.g.m., 69.
656 Amaladoss, Mission Today. 153 .

244 .
CZVTLER

Amaladoss'un bu alana esas katks, ncil ve kltr hakkn


da konumaktan ziyade, II. Vatikan Konsili'nin yapt gibi, Kilise
ve Dnya hakknda, daha dorusu bu dnya iinde bu dnya iin
varolan Kilise hakknda konumay nermesidir. Ona gre bylece,
sadece ncil'in mesaj, litrji, Kilise mimarisi ve ruhban elbiseleri de
il; kurumlar, organize yaplan, teolojik dnceleri, ruhaniyeti ve
sosyo-kltrel faaliyetleri ile Kilise'nin tamam dnlm olur657

nkltrasyon konusunda orijinal dnceler ortaya koyan


dier nemli Cizvit ilahiyat Karl Rahner'dir. Kari Rahner, bir yan
dan Kilise'nin mensuplarnn sayca azaldndan szederken, dier
yandan Kilise'nin bir "Dnya Kilisesi" olma ynnde ilerlediini
ileri srmektedir658 il. Vatikan Konsili'nin Kilise'ye bu yolu atn
dnen Rahner, bu konuda unlar sylemektedir:

"Ayinlerde yerli dilin kullanlmasna Konsil tarafndan izin ve


rilmesi, iinde zel kiliselerin kendi kltrel alanlaryla mstakilen
varolaca ve artk Avrupa ihrac olmayan bir "Dnya Kilisesi'nin
mjdecisidir':

Rahner, byle bir inkltrasyonun daha ileriye gtrlmesi


gerektiini fakat bunun nnde baz engellerin bulunduunu ifade
etmektedir. Rahner, bu konuda Kilise'nin Avrupa kltryle zde
lemi karakterini, daha dorusu kltrel kibirliliini gerek bir in
kltrasyona engel olarak grmekte ve yle demektedir:

657 Amaladoss, Mission Today. 1 54.


. 658 Kari Rahner'in "Dnya Kilisesi" teorisi, dini tecrbenin ortak bir balang
noktas olarak kabul edilmesi fikrine dayanr. Bu, hem fenomenolojik bir
gzlem hem de Kilise'nin daha geni bir ufka sahip oluunun iaretleri ola
rak, tmevarm metodunun benimsenmesi anlamnda bir balang noktas
dr. Kari Rahner, Kilise tarihinde ilk defa, ileride gerekleecek kuvve halinde
bir olgu olarak grd bu olay "Dnya Kilisesi" olarak ifade etmitir (Bkz.
Kari Rahner, "'Towards A Fun- damental Theological Interpretation o f Vati
can il': Theological Studies (40), 1 979, 71 6-727 .

245 .
Ali sra GNGR

"Kilise'nin, Avrupa dndaki dnyaya ynelik somut faaliyet


leri, aslnda, bir Avrupa dinini, gerekte deimesi istenmeyen, fakat,
stn grlen kltr ve medeniyetlerin refah iin btn dnyaya bir
mal gibi ihra etmek isteyen bir ihracat firmasnn faaliyetidir"659

Grlerine yer verdiimiz bu iki Cizvit ilahiyat, inkltras


yonun baarya ulaabilmesi iin gerekli olan artlar ortaya koy
maktadrlar. Bu erevede, Cizvitlerin bu alana yaptklar katknn
temelinde iki nemli fikir dikkatimizi ekmektedir. Bunlardan birisi,
nkltrasyonun, kltr adeta yeniden yaratrcasna btn boyut
laryla kavrayarak bir inkarnasyon eklinde gerekletirilmesi ge
rektiidir. Dieri ise, onun bir "Dnya Kilisesi" oluturmaya vesile
olacak ekilde kullanlmas gerektiidir.

C) DNLERAHASI DYALOG VE CZVTLER

Katolik Kilisesi'nin il. Vatikan Konsili vastasyla aklad


yeni misyon anlaynn nc temel alann da "Diyalog" veya
"Dinleraras Diyalog" faaliyetleri oluturur. Diyalog srecinin, hem
sosyal adalet almalar ile ncil'in teblii arasnda hem de ncil ile
kltrler arasnda kurulacak irtibatn vazgeilmez bir vastas olmas
bakmndan, Kilise'nin yeni misyon anlaynda ayr bir yeri vardr.
Bir baka ifadeyle, hem Kilise'nin toplumlar ncil'e gre yeniden ina
etme sreci hem de kltrlere girme sreci, bir diyalog sreci iinde
gereklemektedir.

Cizvitler, gnmzde dier iki alanda olduu gibi "dinlera


ras diyalog" alannda da etkili roller stlenmektedirler. Onlar her
zaman olduu gibi, bu alanda da kendilerine zg yaklamlarn
ortaya koymakta ve bu erevede faaliyet gstermektedirler. Cizvit
tarikatnn bu alana en nemli katks, kuruluundan beri Hristiyan

659 Eugcne Hillman, "Inculturation'; The New Dictionary of Theology, Ed. J. A.


Komonchaak, Wilmington 1 989, 5 1 1 .

246 .
CZVTLER

olmayan toplumlarla ve kltrlerle en fazla karlaan hareketli bir


cemaat olmalarnn kazandrd birikimi bu alana yanstmalar ol
mutur. Onlarn her konuda olduu gibi diyalog alannda da teolojik
almalara nem vermeleri, yaptklar katknn bir dier boyutunu
oluturmaktadr.

"Diyalog" kavram, il. Vatikan Konsili vastasyla, Katolik Ki


lisesi'nin resmi literatrne girmi bir kavramdr. Konsil dokman
larnda, mahiyeti ve fonksiyonu itibariyla biraz kapal kalan bu kav
ram, konsil sonras yaynlanan papalk genelgeleri, yaplan teolojik
toplantlar ve Kilise'nin bu konuda yaynlad dier aklamalar va
stasyla daha anlalr hale gelmitir. Diyalog kavramnn, Kilise'nin
misyon anlay ve misyon teolojisi iindeki yerinin akla kavu
mas, konsil sonras dnemde ve belli bir sre iinde olmutur.

Diyalog kelime olarak, iki veya daha fazla kiinin karlkl ko


numas anlamna gelmektedir. Kavram olarak diyalog, farkl inan
lara ve kltrlere sahip insanlarn bir fikir birliine ulamak veya en
azndan buna yaklamak iin karlkl olarak konumas ve gr
alveriinde buh1:nmasdr660

Farkl kanaatlere sahip iki veya daha fazla kiinin medeni l


ler ierisinde konumas anlamna gelen diyalog, kart dnceleri
ifade etme yolu olarak da anlalabilir.

Dini alanda "diyalog"; hem ayn dinden kaynaklanan grupla


rn kendi aralarnda hem de farkl dinlere mensup insanlarn, inan
ve dncelerini birbirlerine zorla kabul ettirme yoluna gitmeden,
birbirlerine scak ve hogr ile bakabilmesi, ortak meseleler etrafn
da konuabilmesi, tartabilmesi ve ibirlii yapabilmesi anlamna
gelmektedir661

660 Gerald O'Collins-Edward Farrugia, 55.


661 Gnay Tmer-Abdurrahman Kk, Dinler Tarihi, 426 .

247 .
Ali sra GNGR

Teoloji szlklerinde, Katolik Kilisesi'nin Hristiyan olmayan


dinlerin mensuplaryla yapt diyalog, "dinleraras diyalog" veya
"inanlararas diyalog"; dier Hristiyanlarla yapt diyalog iin de
"kmenik diyalog" olarak tanmlanmaktadr662 Bununla birlikte,
hem Hristiyanlk ile Hristiyan olmayan dinler arasndaki diyalogu,
hem de Hristiyan kiliseleri arasndaki diyalogu "kmenik diyalog"
olarak tanmlayan ilahiyatlar vardr663

Hristiyan Olmayanlar Sekreteryas tarafndan 1984 ylnda


yaynlanan "Kilise'nin Dier Dinlerin Mensuplaryla lgili Tutu
mu" isimli dokman, "dinleraras diyalog"un drt formundan sz
etmektedir. Bunlardan birincisi, insanlarn komuluk ruhu iin
de, insanln ortak problemlerini beraberce tarttklar "Hayat
Diyalogu"dur. kincisi, Hristiyanlarn ve dier din mensuplarnn,
insanlarn kurtuluu ve insanln geliimi iin beraberce alt
"Ortak Faaliyet Diyalogu"dur. ncs, diyaloga giren uzmanlarn
kendi dini miraslar hakknda kendi anlaylarn derinletirmeye ve
dierlerinin manevi deerlerini anlamaya alt "Teolojik Diya
logdur. Drdncs ise, kiilerin, kendi dini geleneklerine daya-

662 Gerald O'Collins-Edward Farrugia, 55.


663 kmenik diyalog kavramnn snrlarn iyice genileterek, Kilise ile dier
diJilerin mensuplar arasndaki diyalogu da bu kavramla ifade eden baz
ilahiyatlar, Hristiyan kiliselerinin kendi aralarndaki diyalogu "ad intra'
(dahili); Hristiyan kiliseleri ile dier dinlerin mensuplar arasndaki diya
logu "ad extra" (harici) olarak isimlendirirler ( Angelo Amato, "Jesus Christ,
Lord and Savior, and The Encounter with Religions", Bulletin 1 992-XXVIl/2,
2 1 7-218). II. Vatikan Konsili esnasndaki tartmalarda da, Hindistanan
Kardinal Gracias, "kmenizm"in daha geni ve evrensel olarak anlalmas
gerektiini savunmutur. Bu yorumlarn temel dayana, btn insanlarn
hayatn srrna nihai anlamda cevap bulma aray konusunda ortak olmalar
fikridir. Yani btn insanlar ortak dini tecrbe fikri temelinde birletirme
dncesidir (Francis Raymond Podgorski, "Towards A Catholic Teology of
Mis- sionary Dialogue.. , 34). Bununla birlikte, Hristiyan dini literatrnde
.

"kmenizm" kavram daha spesifik bir anlama sahip olup, Hristiyanlarn


birlik araylarn ifade etmektedir ( Bkz. Ahmet Hikme Erolu, kme
nizm: Hristiyanlarn Birlik Aray, (Doentlik Talcdim almas), Ankara
2000).

248 .
CZVTLER

narak, kendi manevi zenginliklerini dierleriyle paylat "Dini


Tecrbe Diyalogu"dur. Bu son diyalog eklinde taraflarn Tanr,
inan, ibadet, ahlak ve tefekkr konularnda kendi sahip olduklar
kanaatleri dierlerine aktarmas sz konusudur664.

a) Katolik Ililisesi'nin Resmi Dokmanlarnda

Diyalog Kavram

Diyalog kavramnn konsil dokmanlarna girii, Papa VI. Pa


ul'n "Ecclesiam Suam" ( 1 964) isimli genelgesiyle olmutur665 Dola
ysyla Kilise ile dnya ve Kilise ile dier din mensuplar arasndaki
diyalogun mahiyeti ilk defa bu belgede aklanmtr.

Papa VI. Paul, "Ecclesiam Suam" isimli bu genelgede, Kilise ile


dnya arasndaki mesafenin kapatlmas gerektii zerinde durmu
ve diyalogu, Kilise'nin apostolik misyonunu yerine getirme metodu
ve manevi iletiim sanatnn bir rnei olarak aklamtr666 Papa
burada Kilise'nin dnya ile diyaloga, sylecei bir sz ve verece
i bir mesaj olduu iin girmesi gerektiini ifade etmi667, dnyay
Kilise'nin arzu ettii ekilde deitirmek iin onunla biraraya gelme
nin ve konumann zaruretine dikkat ekmitir668 Papa'nn "kurtu
lu diyalogu" olarak isimlendirdii bu diyalog, Hristiyanln mesa
jnn, zorlama olmadan, kiisel hrriyete sayg duyarak, ikna gcyle

664 Bkz. The Attitude of the Church Towards the Followers of the Other Re
ligions: Reflections and Orientations on Dialogue and Mission, Secretariat
Pro Non Christiais, Citta Del Vaticano, Pentecost 1984; Dialogue and Proc
lamation: Reflections and Orientations on Interreligious Dialogue and the
Proclamation of the Gospel of Jesus Christ, PCID and CEP, Vatican City,
Pentecost 1 99 1 , 227-228.
665 Bkz. Jacques Dupuis, Jesus Christ at the Encounter of World Religions, New
York 1 99 1,209.
666 Odile M. Liebhard (Ed.), Catholic Official Teachings VIII (Ecclesiam Suam
(ES)), Wilmington 1 978, 1 14.
667 ES, n.365.
668 ES, n.369.

249 .
Ali sra GNGR

ve olaan bir deiimle sonulanacak ekilde iletilmesini ngrmek


tedir669. Papa, sonuta bu diyalogun, Kilise'nin apostolik misyonunu
baaryla icra edebilmesinin bir metodu olduunu ifade etmekte670
ve dnyay dardan deitirmenin mmkn olmadn, dolaysy
la mesajn iletilebilmesinin en iyi yolunun, dierlerini dinlemekle,
yakndan tanmakla, onlar anlamakla ve diyalogla olduunu belirt
mektedir671. Papa daha sonra, ncil'in btn insanlara ulatrlmas
ve aklanmasnn, Kilise'nin temel misyonu olduunu672 ve diyalo
gun bunda ok nemli bir rol oynadn ifade etmektedir673.

Dinleraras Diyalog'un Kilise'nin ada misyon anlayndaki


yeri, konsil sonrasnda yaplan teolojik toplantlarda daha ak bir
ekilde tartlmtr. Bu toplantlardan biri, 1969'd a, Roma'd a, "G
nmzde Misyon Teolojisi" zerine yaplmtr. Bu toplantda, "din
leraras diyalog", Hristiyanlk, dndaki dinlerde bulunan hakiki de
erlerin kefedilmesi ve Mesih'in ncili'nin onlarn iine sokulmas
suretiyle temizlenmesi ve ykseltilmesi iin bir vasta olarak ak
lanmtr. Bylece Mesih, Hristiyan olmayan dinlerde bir yabanc
olarak deil; beklenen birisi olarak aa kacaktr674.

Bu konuyla ilgili bir baka toplant da, 22-27 Nisan 1974 tarih
lerinde, Tayvan'da gerekletirilmitir. Bu toplantnn sonu bildir
gesinde ise u ifadeler yer almaktadr:

"Dinleraras diyalog, Kilise'nin ncil'in mesajn btn insanla


ra ulatrma amal misyonunun dnda grlmemelidir... Bu diya
logun bizzat kendisi zaten Kilise'nin misyonunun somut bir ifade
sidir. Kilise'nin mensuplar, diyalog sayesinde, dierlerinin arasnda
faaliyet halinde olan Kutsal Ruh vastasyla, Hristiyanla ait kendi

669 ES, n.377.


670 ES, n.384.
671 ES, n.392.
672 ES, n.398.
673 ES, n.403.
674 Jacques Dupuis, "Jesus Christ..:: 2 1 3 .

250 .
CZVTLER

tecrbelerini onlarla paylar. Dinleraras diyalog, gelitirici ve akl


landrcdr, bu yzden Kilise'nin misyonuna ait bir faaliyet olarak
tevik edilmelidir"675

Bu iki toplantdan kan sonulara gre, dinleraras diyalog,


misyon iin faydal bir balang, ncil'i duyurmann bir vastas,
Kilise'nin evangelizasyon amal misyonunun bir ifadesi ve Hris
tiyanln mesajnn aklanmas iin uygun bir vasta olarak grl
mektedir.

Papa VI. Paul'n, dinleraras diyalog konusunda konsile ve di


er toplantlara etki eden yaklam, Papa II. John Paul'n genelge
lerine de yansmtr. Papa il. John Paul, Ocak 1 99 1 tarihinde ya
ynlad "Redemptoris Missio" (RM) isimli genelgesinde, dinleraras
diyalogun, Kilise'nin evangelizasyon amal misyonunun bir paras
olduunu ifade etmektedir. Papa'ya gre, bu diyalog, misyona zt de
il, aksine misyonun ekilleriyle zel irtibatldr. Kilise, hernekadar
Budizm, Hinduizm ve slam gibi dini geleneklerde bulunan doru
ve kutsal unsurlar kabul ediyorsa da, bu durum Kilise'nin Mesih'i
ilan etme grevini ve bundaki kararlln zayflatmaz. Papa'ya gre,
dier dinlerin mensuplar, dier sradan vastalar brakarak Mesih
vastasyla kurtulua ulaabilirler. Bu sebeple Kilise, insanlar imana
ve vaftize davetten vazgemez. Diyalog da, Kilise'nin kurtuluun ta
bii yolu olduu kanaatiyle ynlendirilmeli ve ikmal edilmelidir676

Papa il. John Paul'n bu genelgesi, diyalog-misyon ilikisi ko


nusunda, konsil sonras ortaya kan tartmalara bir cevap tekil
edecek mahiyettedir. Nitekim papa, genelgenin giri ksmnda, bu
genelgeyi yaynlamasnn temel nedenini yle aklamaktadr:

"Konsil, misyoner faaliyetler konusunda olduka faydal bir alan


ortaya karmtr... Ruhban snf dndaki halk da, evangelizasyon

675 Jacques Dupuis, a.g.e., 2 1 6.


676 RM, n.55.

25 1
Ali sra GNGR

almalarna katlmaktadr... Yerel Kiliseler, dier Hristiyan kilisele


riyle ve dier dinlerle biraraya gelmeye almakta ve onlarla diyaloga
girmektedir... Bununla birlikte, tam Hristiyanln bu 'yeniden sra
ma zamannda, inkar edemediimiz olumsuz bir eilim ortaya km
tr. Bu genelge bunu ortadan kaldrmak iin hazrlanmtr, zel olarak
'Hristiyan olmayanlara' ynelik olan misyoner faaliyetler, zayflam
grnmektedir ve bu eilim, kesinlikle II. Vatikan Konsili'nin direk
tiflerine ve Kilisenin reti otoritesinin (Magisterium) konsil sonra
s yaynlanan ifadelerine uygun deildir. Hem i hem de d kaynakl
zorluklar, Kilise'nin Hristiyan olmayanlara ynelik misyoner motivas
yonunu zayflatmtr. Bu, Mesih'e inanan btn herkesin ilgilenmesi
gereken bir gerektir. Zira, Kilise tarihinde misyoner faaliyetlerin g
kazanmas nasl daima onun canllnn bir iareti olmusa, bu faali
yetlerin azalmas da inan krizinin bir iaretidir"677

Redemptoris Missio isimli genelgeye gre, Tann'nn


Krall'nn hizmetinde olan Kilise'nin zel rol, hereyden nce ve
temel olarak, ncil'in din deitirmeye davet edilen insanlara tebli
edilmesidir; ikinci olarak, yeni zel kiliselerin kurulmasdr. Kilise
ayn zamanda bu "Krallk"a, dnyann her yerine "ncil'in deerle
rini" yaymak suretiyle hizmet eder678 Yine ayn genelgeye gre,
btn insanln kurtuluunun sakrementi olan Kilise'nin faaliyet
leri, onun mesajn kabul edenlerle snrl deildir. Onun sakrement
oluu, diyalog, insanlara yardm vb. yollarla ncil'in deerlerini ta
ntmasn gerektirmektedir679

Redemptoris Missio'nun bir yandan dinleraras diyalogla n


cil'in tebliini, Kilise'nin ncil'i yayma amal misyonunun paralan
olarak gsterirken ve birbirlerinin yerine geebileceini ifade eder
ken; dier yandan bunlar birbirine kantrlmamas gereken ayr

677 RM, n.2.


678 RM, n.20.
679 RM, n.20.

252 .
CZVTLER

faaliyetler olarak aklamas680, bir eliki gibi grnmektedir. Fakat


genelgenin ifadeleri bir btnlk iinde deerlendirildiinde, evan
gelizasyon (ncil'in deerleri nda yaplan btn faaliyetler) ile
proklamasyon (muhatab Hristiyan yapmak amacyla ncil'in teblii
faaliyeti) arasnda gizli bir aynilik ortaya kmaktadr681

Dier taraftan, "Papala Bal Dinleraras Diyalog Konseyi"


ile "Toplumlar Hristiyanlatrma Kongregasyonu" tarafndan or
taklaa olarak, 20 Haziran 1991 tarihinde, yaynlanan "Dialogue and
Proclamation"(DP) (Diyalog ve ncil'in Teblii) isimli bir dokman
bu tartmalara aklk getirmeyi amalamaktadr. Bu dokman
nce, evangelizasyon, diyalog ve proklamasyon terimlerinin ak bir
tanmn yapmaktadr. Buna gre, daha geni bir terim olan evangeli
zasyon terimi, diyalog ve ncil'in teblii kavramlarndan olumu bir
terim olarak gze arpmaktadr. Bir baka ifadeyle, her ikisi ayrdr,
fakat ilikilidir ve Kilise'nin misyonunun nemli paralardr. Ad ge
en dokman bu iki terim arasndaki ilikiyi yle aklamaktadr:

"Dinleraras diyalog ve ncil'in teblii, hernekadar ayn seviye


de olmasa da, ikisi de Kilise'nin ncil'i yayma amal misyonunun ge
erli unsurlardr. Her ikisi de merudur ve gereklidir... Bu iki faaliyet
farkldr, fakat tecrbeler gstermitir ki, bir ve ayn yerel kilise, bir
ve ayn kii, deiik ekillerde her ikisini birletirebilir"682

Jacques Dupuis, "Redemptoris Missio" isimli papalk genelge


si ile "Dialogue and Proclamation" isimli diyalog konseyi dokman
arasnda farka dikkat eker. Ona gre, papalk genelgesi, dier dini
geleneklerin kendi mensuplarn kurtarmak iin sa Mesih'le kurtu-

680 RM, n.55.


681 Jacques Dupuis, "Dialogue and Proclamation in Two Recent Documents
Bulletin (80). Pontifcium Concilium pro Dialogo lnter Religiones, 1992-
XXVII/2, 1 69.
682 Dialogue and Proclamation (DP), Pontifcal Council for Interreligious Dia
Jogue- Congregation for the Evangelization of Peoples, Vatican City. Pente
cost 1991, n.77.

253 .
Ali sra GNGR

lu srrnda rol oynadklarna vurgu yapmaktadr. Bu genelgeye gre,


Kutsal Ruh, sadece kiiler zerinde deil, onlarn mensup olduklar
dini gelenekler zerinde de daima faaldir683.

Dupuis, "Dialogue and Proclamation" isimli dokmann ise,


tam tersine, il. Vatikan Konsili'nin, "sa Mesih'le kurtuluun dier
insanlara kendi vicdanlarnn emirlerine uymalar suretiyle ulat
n"684 belirten ifadelerinin tesine getiini belirtmektedir. Buna
gre, bu dokman, "kurtulu srrnn dier insanlara Kutsal Ruh'un
gizli faaliyetleri vastasyla ulatn" sylemekle papalk genelge
siyle mutabk kalrken; "dier dini geleneklerin kendi mensuplarn
sa Mesih'le kurtulua ulatrmada rol oynadklarn" sylemekle bir
adm daha ileriye gitmektedir685.

Jacques Dupuis, sz konusu iki dokman arasnda nemli


bir farka daha dikkat ekmektedir. Ona gre, Redemptoris Missio
isimli genelgenin amac, ncil'in tebliinin zorunluluunu ve acili
yetini vurgulamaktr. "Dialogue and Proclamation" isimli dokma
nn ncelikli amac ise, Kilise misyonunda diyalogun deerinin k
msenemeyeceine dikkat ekmektir686.

Bu gelimeler nda bir deerlendirme yapmak gerekirse,


il. Vatikan Konsili'nin dier dini geleneklerle diyalogu tevik ettii
ni687, fakat bu diyalogu Kilise'nin ncil'i yayma amal misyonunun
bir paras olarak aka ifade etmediini sylememiz gerekir. Bu di
yalogun Kilise misyonundaki yerini vurgulayan dokmanlar, konsil
sonras yaynlanan "Redemptoris Missio" ve "Dialogue and Procla
mation" isimli dokmanlardr. Bir baka ifadeyle, bu konudaki kapa
llk, sz konusu iki belgeyle akla kavuturulmutur. Bu belgelere
683 RM, n.28.
684 LG, n. 1 6.
685 Jacques Dupuis, "Dialogue and Proclamation in Two Recent Documents';
169- 1 70.
686 Jacques Dupuis, "Dialogue and Proclamation .. :; 1 70.
687 NA, n.2; GS, n.92.

254 .
CZVTLER

gre, dinleraras diyalog, sadece ncil'i tebli etmenin bir vastas de


ildir. Bu tr bir yaklam onu indirgemek anlamna gelir. Bununla
birlikte, dinleraras diyalogun ncil'in tebliinde belli bir deere ve
fonksiyona sahip olduunu gzard etmek de, yanlgya dmek an
lamna gelir.

20 Haziran 199 1 tarihinde yaynlanan "Dialogue and Procla


mation" isimli dokman, nce, Kilise'ye mensup btn Hristiyanla
r ve yerel kiliselerin mensuplarn kendi aralarnda bir diyaloga da
vet etmektedir688 Daha sonra, diyalogun insanln ilerlemesi, sosyal
adaletin tesisi ve insanlarn kurtuluu iin nemini vurgulamaktadr.
Bu noktada, yerel kiliseleri, adaletsizlikleri ortadan kaldrmak iin
aktif faaliyet gstermeye armaktadr689 Bu dokmann en nem
li ynlerinden biri, dinleraras diyalogun kltr alanndaki yerine
dikkat ekmesi ve onun Hristiyanln mesajnn eitli kltrlere
sokulmasndaki nemi zerinde durmasdr690

Bu dokman, Kilise'nin ada misyon anlaynn temel


alann ortaya koymakta ve bunlarn arasndaki zorunlu ilikiyi kur
tulu doktrini balamnda aklamaktadr. Bu alanlar sosyal alan,
kltrel alan ve bu ikisini tamamlayan diyalogsal alandr. Konsil
sonras yaynlanan btn resmi dokmanlarda, "insani kurtulu"
(human liberation) kavramnn kullanld grlr. Bunun temel
sebebi, Kilise'nin, geleneksel kurtulu anlayn konsilden sonra
daha farkl yorumlamaya balamasdr. Buna gre, Kilise artk dn
yevi kurtulula uhrevi kurtuluu bir btn olarak alglamaktadr.
Kilise, insanlarn dnyevi kurtulularn, uhrevi kurtulular iin bir
nart olarak grmektedir. Bir baka ifadeyle, insanlar nce bu dn
yada iinde bulunduklar skntl durumdan kurtarlr ve ncil'in
mesajyla tantrlrlarsa, uhrevi kurtulular mmkn olabilecektir.

688 DP, n.43.


689 DP, n.44.
690 DP, n.45; n.46.

255
Ali sra GNGR

Bu yzden, Kilise'nin gnmzdeki misyonu, insanlarn dini, sosyal,


kltrel, ekonomik ve siyasi olmak zere her trl problemiyle ilgi
lenmek ve bu konuda yaplacak btn faaliyetleri ncil'in mesaj ile
ilikilendirmek olarak belirlenmitir.

Katolik Kilisesi'nin dinleraras diyaloga bakn ortaya ko


yan en son dokmanlardan biri de, Papa II. John Paul'n onayyla, 6
Austos 2000 tarihinde yaynlanan "Dominus Iesus" isimli dekleras
yondur. "Kilise'nin man Doktrini Ofisi" tarafndan yaynlanan bu
belgede, dinleraras diyalogla ilgili u ifadeler yeralmaktadr:

"Kilise'nin Hristiyan olmayanlara ynelik misyonu, dinlerara


s diyalogda bile, srekli olduu gibi bugn de, btn gcn ve za
ruretini korumaktadr"691

Ayn deklerasyon, dinleraras diyalogun, Kilise'nin misyoner


faaliyetlerinden sadece birisi olduunu belirttikten sonra, diyaloga
giren taraflarn pozisyonunu yle ifade etmektedir:

"Dinleraras diyalogda n art olarak aranan 'eitlik: diyaloga


giren taraflarn kiisel adan eit deerde olduuna iaret eder; yok
sa ne doktrine! muhtevaya, hatta ne de sa Mesih'in dier dinlerin
kurucularyla ayn pozisyonda olduuna"692

Yaynlanma tarihi itibariyle dikkat eken bu genelge, dinlerara


s diyalog konusundaki tartmalarn Katolik Kilisesi'nin eitli ke
simlerinde hala tartlmaya devam ettiini gstermektedir. Bu ne
denle Papalk, bu konudaki tartmalara aklk kazandrmak iin,
genelgeler yaynlamaya devam etmektedir. Bu son genelgenin, Ki
lise'nin, diyaloga giren taraflarn eitliinden ne anladn aka
ifade etmesi, onun dinleraras diyalog anlaynn da o.tn ortaya
koymaktadr.

691 Bkz. Declaration "Dominus Iesus" (Dl) on the Unicity and Salvific Univer
sality of Jesus Christ and the Church, Congregation for the Doctrine of the
Faith, 6 August 2000, n.22.
692 Dl, n.22.

256 .
CZVTLER

b) Cizvitlerin Ilinleraras Iliyaloga Bak

Cizvitlerin dier alanlarda olduu gibi dinleraras diyalog ala


nnda da aktif rol oynadklarn daha nce ifade edilmiti. Cizvitlerin
bu alanda Kilise'ye yaptklar katky, genel kongre kararlar ve Cizvit
ilahiyatlarn yaklamlar olmak zere iki adan ele almak fayda
l olacaktr. Cizvitler, dinleraras diyalog konusunu ve bunun kendi
ada misyon anlaylarndaki yerini, mstakil bir blm ayrarak
34. Genel Kongre'de ele almlardr. Bundan dolay nce bu genel
kongrenin kararlar incelenecektir. Daha sonra Cizvit ilahiyatlarn
dinleraras diyaloga bak ve bunu nasl temellendirdikleri zerinde
durulacaktr.

ba) 34. Genel Rongre'nin Ilinleraras Diyalogla lgili Rararlar

Cizvitler, 34. Genel Kongrelerini, 5 Ocak-22 Mart 1995 tarihle


ri arasnda, Roma'da gerekletirmilerdir. Cemaat'in gnmzdeki
misyonuyla ilgili kararlar "Misyonumuz" bal altnda yeralmtr.
Kongre, bu balk altnda; Cemaat'in misyonunu oluturan adalet,
kltr ve dinleraras diyalog alannda yaplacak almalar bir b
tnlk iinde ele almtr. Katolik Kilisesi'nde, II. Vatikan Konsi
li sonrasnda gelien yeni misyon anlaynn temel alann, 34.
Genel Kongre'nin karar metinlerinde de aynen grmek mmkn
dr693.

Dinleraras diyalog konusu, 34. Genel Kongre'nin 5. kara


r olarak oylanm ve ilan edilmitir. "Misyonumuz ve Dinleraras
Diyalog" balkl 5. kararn giri ksmnda, yeryznde bulunan
eitli dinlere mensup insanlarn saylar hakknda genel bir bilgi
verildikten sonra, bu etnik, kltrel ve dini oulculuun Cizvitlerin

693 Bkz. Documents of the Thirty-Forth General Congregation of the Society of


Jesus (34. GC), Ed. John L. McCarthy, The Institute of Jesuit Sources, Saint
Louis 1 995, 39-67.

257 .
Ali sra GNGR

evangelizasyon misyonu asndan ne ifade ettii ve ne gibi frsat ve


sorumluluklar ortaya kard sorulmaktadr. Burada sorulan bir
dier nemli soru, rklk, kltrel nyarg, dini fundamentalizm ve
hogrszlk gibi bugnn dnyasnn en temel problemleri ko
nusunda Cizvitlerin neler yapacadr694.

Karar metni, dinleraras diyalog konusunda, il. Vatikan


Konsili'ni esas alan bir teolojik ereve izer. Bu noktada iki temel
yaklam esas alr. Birincisi, dier dinlerde bulunan manevi ve ah
laki iyilikleri ve onlara mensup toplumlarda ve kltrlerde bulunan
deerleri tasvip etmek, korumak ve desteklemektir695. kincisi ise,
dier dinlerin mensuplaryla, bar, hrriyet, sosyal adalet ve ahlaki
deerler iin beraberce almaktr696 Bu ksmda daha sonra, Papa
II. John Paul'n, Cizvitlerden, dinleraras diyalogu nc bin yln
en ncelikli apostolik grevi haline getirmelerini istedii ifade edilir.
Ayn yerde, diyalogun asla din deitirmeye ynelik bir strateji ola
rak icra edilmemesi gerektii de vurgulanr69i.

Kongre karar, Cizvitlerin, dinleraras diyalogu, Tanr'nn iste


dii bir alma ve Kilise'nin evangelizasyon misyonunu tamamlayan
bir unsur olarak, Hristiyan inancna hizmette ve adaleti tevikte ifa
desini bulan bir faaliyet olarak grdne dikkat eker698. Buradaki
ifadelere gre, Cizvitler, dinleraras diyalog vastasyla, sa Mesih'le
ilgili kendi tecrbelerini dier dinlerin mensuplaryla paylamak is
temektedirler699

Cizvitlere gre, dinleraras diyalog ile ncil'in teblii (procla


mation)700 birbirine zt faaliyetler deildir. Onlara gre, biri die-

694 34. GC, n.128.


695 NA, n.2.
696 NA, n.3.
697 34. GC, n.130.
698 34. GC, n.132.
699 34. GC, n . 1 34.
700 Bazlarna gre, "Papala Bal Dinleraras Diyalog Konseyi"nin yaynlad
, "The Attitute of the Church Towards the Followers of Other Religions"

258 .
CZVTLER

rinin yerine konulabilir. Her ikisi de Kilise'nin ncil'in nda ger


ekletirdii bir misyonun vecheleridir701 Bu iki unsur, hem arala
rndaki yakn ilikiyi hem de farkllklarn korumaktadr; bu yzden
bu kavramlar, sanki biri dierinin yerine deitirilebiliyormu gibi,
birbirine kartrlmamal, anlam saptrlmamal veya ayn kabul
edilmemelidir702

Kongre, Cizvitlere, diyalogun bir hazrl gerektirdiini, zira


diyalogun kendi kimliine vakf taraflar arasnda gerekletiini ve
bu yzden sa Mesih'in kiiliini ve srrn aklamak iin felsefi ve
teolojik temellere ihtiya duyacaklarn hatrlatr703 Daha sonra, Ciz
vitlere, ncil'i tebli ettikleri kimselerin dini ve kltrel gemilerine
duyarl olmalar gerektiini hatrlatr704

34. Genel Kongre'nin, Genel Bakan'a yapt tavsiyeler, Ciz


vitlerin dinleraras diyalog alanndaki ciddiyetlerini ve onlarn ori
jinal ynn ortaya koymaktadr. Kongre'nin 1 55 nolu karar, Genel
( 1 984) ve "Dialogue and Proclamation'' ( 1 99 1 ) isimli dokmanlar, daha ge
nel bir kavram olan ve btn Hristiyan dindarlarn ncil'in ruhu da
faaliyet gstermesi anlamna gelen "Evangelizasyon" terimi, daha zel bir
terim olan ve Hristiyanln mesajn iitenleri Hristiyan yapmak iin vaaz
etmek anlamna gelen "Proklamasyon'' terimi ve "dinleraras diyalog" terimi
arasnda ayrm yapmtr. Redemptoris Missio isimli papalk genelgesi ise,
ncil'in duyurulmas ve aklanmasn (proclamation), misyonun daima n
celikli aamas olduunu ve diyalogun kendine has nemli bir yerinin ve bu
ltma ortamnn bulunduunu vurgulamtr (Redmond Fitzmaurice, "The
Roman Catholic Church and Interreligious Dialogue': slam and Christian
Muslim Relations, I.C.M.R., Vol. 3, No.I, June 1 992, 95.).
701 Kongre karar metninin 14 numaral dipnotunda u aklama yeralmaktadr:
" ncil'in nda gerekletirilen m isyon veya daha basit bir ekilde 'evange
lizasyon', Kilise'nin misyon faaliyetlerinin tamamna iaret eder... Proklamas
yon ise ... ou zaman kendisiyle Benzer anlamda kullanlan evangelizasyon
iinde nemli bir yer igal eder, fakat yine de o evangelizasyonun sadece
bir yndr... Diyalog, mterek anlaya ynelmi dier inanlara mensup
fertler ve cemaatlerle yapc ve pozitif anlamda btn dinleraras ilikiler
anlamna gelir" (Documents of Thirty-Fourth General Congregation of the
Society of ]esus, 7 1 .).
702 34. GC, n.1 35.
703 34. GC, n. 1 39.
704 34. GC, n. 1 4 1 .

259 .
Ali sra GNGR

Bakan'a Cemaat bnyesinde dinleraras diyalog iin bir sekreterya


kurmasn nerir. Bu sekreterya diyalogla ilgili organizasyonlar konu
sunda Cizvitlerin eitimini salamaldr. Yine kongre, Genel Bakan'a
Cizvitlerin bu alandaki tecrbelerini ve teolojik dncelerini ortaya
koyabilecei bir blten yaynlamasn tavsiye eder705

Kongre'nin Genel Bakan'dan istedii bir dier konu, Gre


goryan niversitesi bnyesinde "Dinlerle lgili Aratrmalar" iin
bir blm kurmasn ve bu blmde, Yahudilik, slam, Hinduizm,
Budizm ve dier dinler zerine akademik kurslar dzenlemesini ve
dinler teolojisi almalar yaptrmasn nerir. Kongre'nin Genel
Bakan'dan bir baka istei de, dnyann eitli yerlerinde bulunan
ve dini aratrmalar yaptran merkezler ve niversiteler ile akademik
ibirlii tesis etmesidir706

34. Genel Kongre'de alnan dinleraras diyalogla ilgili karar


lar, Cizvitlerin bu konudaki yaklamlarn ortaya koymaktadr. II.
Vatikan Konsili'nin dier dinlerin mensuplaryla ilikiler konusunda
izdii teolojik ereveyi koruyan Cizvitler, baz tannm ilahiyat
larnn yaklamlaryla bu konudaki almalarn ilerletmilerdir.
Cizvitlerin dinleraras diyalog alanndaki baarlar, kendilerine z
g baz zelliklere dayanmaktadr. Bunlardan birincisi, onlarn dier
dinlerin mensuplaryla en fazla karlaan cemaat olmann avantaj
larn iyi kullanmalardr. Cemaat'in bilhassa Kar-Reform dne
minde elde ettii tecrbeleri gnmze tamalar, onlar bu alanda
ne karmtr. rnein dier dinlerin kendi manevi ve kltrel de
erlerini gzard eden bir misyoner yaklamn baarl olamayaca
fikri Cizvitlere aittir.

kincisi, Cizvitlerin dier dinlerle ilgili teolojik yaklamlar,


ne onlar dlayc ne de onlara kurtulu iin tekbana yetki veren

705 34. GC, n. 1 55.


706 34. GC, n.1 56.

260
CZVTLER

oulcu bir yaklamdr. Onlarn yaklam, dier dinlere kurtulua


giden yolda rol veren fakat bu konuda sa Mesih'in kurtarcln zo
runlu gren kapsayc yaklamdr. Bu kapsayc yaklam, 11. Vatikan
Konsili'ne de etki etmitir.

ncs ise, Cizvitlerin dier konularda olduu gibi, dinlera


ras diyalog alannda da, tarikatn kurucusu lgnatius'un tavsiyeleri
ni uygulamalardr. rnein, lgnatius'un "zamann gereklerine gre
davranmak': "zamann iaretlerini iyi okumak" ve "zamana, zemine
ve kiilere gre konumak" prensipleri, Cizvitlere bu alanda byk
avantajlar salamtr.

bb) Cizvit lahiyatlarn Yaklamlar

Cizvit ilahiyatlarn dinleraras diyalog konusundaki


yaklamlar, 11. Vatikan Konsili'nin dier dinlere baknda izdii
teolojik ereveyi amamaktadr. Bununla birlikte, Katolik Hristi
yanlarn konsil ifadelerinden kard sonular ve teolojik yorumlar
baz farkllklar gsterebilmektedir. Hatta bu teolojik yorumlar, daha
ileri seviyede, derin tartmalara da neden olabilmektedir. Cizvitle
rin bu alana katklar, dinleraras diyalogu, hem sosyal ve kltrel
hem de teolojik ve misyoner adan temellendirme biimlerinde or
taya kmaktadr.

Cizvitlerin bu konudaki perspektiflerini, dier konularda oldu


u gibi, liderleri lgnatius'un yaklamlar ekillendirmektedir. Onlara
gre, Ignatius, dier dinlerin mensuplar ve putperestlerin "Tanr'nn
Kurtarma .Plan'ndaki teolojik statleri hakknda fazla birey syleme
mitir. Fakat o, btn bu insanlarn Mesih'in kanyla kurtulmu olduk
lar ve Hristiyanlarn yardmna muhta insanlar olduklar konusun
da ak ifadeler kullanmtr. Michael Amaladoss, lgnatius'un kendi
dnemindeki yaygn kanaate uyarak, John Nunes Barretdya, Habeis
tan Kral'n ikna etmesi iin u satrlar yazdn sylemektedir:

261
Ali sra GNGR

"Habeistan Kral'n, Roma Katolik Kilisesi dnda kurtulu


midi olmadna ve eer birisi kurtulmak istiyorsa, Kilise'nin inan
ve ahlak esaslar olarak belirledii eylere inanmas gerektiine ikna
et"707.

Bununla birlikte gnmzn Cizvit ilahiyatlar, Ignatius'un


yazlarna dayanarak, dinleraras diyaloga temel tekil edecek baz
yeni bak alar yakalamaktadrlar. Buna gre onlar, diyaloga gir
menin, ona Hristiyan inanc erevesinde anlam vermekle mm
kn olabileceini dnmektedirler. Hristiyan inancna gre, Mesih
yegane kurtarcdr. Fakat onun kurtarcl insanlarn bilmedi
i yollarla dier insanlara da ular. Gnmzde Kilise'ni11 dnda
kurtulu olmadn dnenler olduka azdr. Fakat kurtulu olay
na insanlar asndan deil de, Tanr asndan ve onun insanlara
ulama hrriyeti ve kabiliyeti asndan bakmak gerekir. Eer ko
nuya bu adan baklrsa, Tanr'nn hrriyetine ve cmertliine snr
konulamayaca anlalm olur. Tanr kendisini insanlara Mesih'le
vahyetmitir. Dolaysyla, Tanr insanlar tarafndan Kilisede ve Kilise
vastasyla tecrbe edilir. Bylece Tanr, dier insanlara bizim bilme
diimiz yollarla ular708

Bu temel bak asyla Cizvitler, bir "kurtulu diyalogu"ndan


sz etmektedirler. Onlar, gnmzde kurtarc diyalogun sadece in
sanlarn kalplerinde bir sr olarak gerekleip gereklemediini veya
insanln tabiat gerei sahip olduu grlebilen sosyal formlarn
bunda bir rolnn olup olmadn dnmektedirler. Bir baka ifa
deyle onlar, Tanr'nn insanlarn kurtuluunda ve kendisiyle iletii
minde eitli dinlere bir rol verebileceine inanmaktadrlar. Fakat
onlarn dncesine gre, sa bu kurtulu plannda nemli bir yere
sahiptir ve Tarir insanln kurtuluu iin onu semitir. Kilise ise, bu
dnyada Tanr'nn Krall'nn bir sakramenti olarak bulunmaktadr.

707 Michael Amaladoss, Mission Today, 1 1 3.


708 Amaladoss, a.g.e., 109.

262 .
CZVTLER

Fakat Kilise, Tanr'nn bu dnyadaki faaliyetleri konusunda bir te


kele sahip deildir. Bu kurtarma plannda dier inananlar dman
deil, ibirliki konumundadrlar709

Cizvitler, insani ve manevi deerlerin desteklenmesi ve sosyal


adaletin salanmas konusunda dier dinlerin mensuplaryla yap
lacak ibirlii esnasnda, ncil'in deerlerini mevcut duruma uygu
lamann en geerli evangelizasyon olduunu dnmektedirler. Bu
yzden Cizvitlerin yegane evangelizasyon modeli, bir gn btn
dnyann Hristiyan olaca bir deiimi ngrmektedir. Dolaysy
la, gnmzde Cizvitler iin zamann iaretlerini iyi okumak, btn
dnyay fethetmek ve paralamak deil, bu dnyadaki hereyi iten
deitirmek ve bunun meyvesi olan birlii desteklemek iin bu dn
ya iinde varolmak anlamna gelmektedir710

Cizvitlere gre, diyalog esnasnda ortaya kan problemlerden


biri, Mesih'in yegane kurtarcl ile alakaldr. Cizvitler, baz diyalog
taraftarlarnn, Mesih merkezli bir yaklamdan Tanr merkezli bir
yaklama doru gidilmesini savunmalarn yadrgamakta ve bunun
Mesih'i onun niteliklerinden birine indirgemek anlamna gelecei
ni dnmektedirler. Ayrca, byle bir yaklamda "inkarnasyon"un
anlamn yitireceini savunan Cizvitler, Teslis'i anlamada ve Baba ile
Oul arasndaki ilikiyi anlatmada, "ayn-fakat ayn zamanda-farkl"
ifadesinin anahtar ifade olduunu belirtmektedirler711''.

Cizvitlere gre, Hristiyanlar, dier dini geleneklerin mensupla


ryla diyaloga girmek suretiyle, Tanr'nn bu dini geleneklerde mey
dana getirdii biimi grmeye ve ncil'in onlara girmesini salamaya
almaktadrlar. Onlarn bu geleneklerle ilgilenmesinin sebebi de,
Tanr'nn faaliyetlerinin bu geleneklerde btn mkemmellii ile so
nu vermesini salamak iindir712 Bu nedenle, dinleraras diyalog,

709 Amaladoss, a.g.e., 1 1 0.


710 Amaladoss, a.g.e., l l l .
71 1 Amaladoss, a.g.e., 1 12.
712 The Jesuit Mission Today, Editoral Comment, The Month, May 1 995, 1 7 2.

263 .
Ali sra GNGR

en derin anlamda daima bir kurtulu diyalogudur. nk bu diyalog,


Tanr'nn insanlkla uzun sredir devam ettirdii diyalogun iaretle
rini daha iyi anlamak, aklamak ve kefetmek amacn tamaktadr.
Bu anlamda, ak ve samimi bir ekilde yaplan dinleraras diyalog,
insanlkla devaml diyalog halinde olan Tanr'ya yardmc olmak de
mektir. Cizvitler, bu konuda u ifadeleri kullanmaktadrlar:

"Diyalog vastasyla Tanr'nn aramzda bulunmasn salama


lyz, nk kendimizi bir bakasna aarken, kendimizi Tanr'ya
aarz"713

Dinleraras diyalog konusu, aslnda Katolik teolojis_inde son


zamanlarda ortaya kan tartmalarla yakndan ilikilidir. Gemi
dnemlerde, bu teoloji, Hristiyan olmayanlarn kurtuluu problemi
ni zmeye alrken, gnmzde, dier dinlerin evrensel kurtulu
planndaki yeri, anlam ve deeriyle megul olmaktadr. Bu erevede,
hem "byk dinler" diye isimlendirilen hem de "geleneksel dinler"
diye isimlendirilen dier dinlerin, ne derece meru ve kurtuluun et
kili yollar olduklar tartlmaktadr. Bir dier tartma konusu, kutsal
kitaplarn, Hristiyanlk dndaki vahiylerin ve onlarn Mesih ve Ki
lise ile ilikileri erevesinde gerekliklerinin deeridir. Bu tartmalar
dinleraras diyalogun muhtevasn ve metodlarn belirlemektedir.

Bu konudaki tartmalarn 1960'l yllarn ilk yarsnda


baladn syleyebiliriz. Bu anlamda iki temel yaklam ortaya k
mtr. Birinci yaklam, dier dinlerin insanlar kurtulua ulatrma
deerine sahip olduunu inkar etmekte ve dier dinlerde bulunmas
muhtemel yararl unsurlar Mesih olayna balamaktadr. Bu fikri
savunanlarn en banda Karl Barth gelmektedir. Ona gre, dier b
tn dinler geersizdir ve sadece Hristiyanlk gerek dindir714

kinci yaklamn nde gelen savunucusu ise, tannm ilahiyat


Cizvit Jean Danielouur. Danielou, Hristiyanlk dndaki dinlere

713 The }esuit Mission Today, Editoral Comment, 173.


714 Redmond Fitzmaurice, The Roman Catholic Church.. :: 91.

264 .
CZVTLER

ihtiyatl yaklamakta ve onlar Hristiyanla gtren bir eitim vas


tas olarak grmektedir715. Danielou, ilk dnem Kilise Babalarndan
Irenaeus'a iaret ederek, kurtarc vahyin iki boyutunu birletirmeyi
amalamaktadr. Yani o, vahyin "dramatik" ve "tarihi" boyutunu bir
letirerek, her ikisini de kurtuluu gerekletirme veya mkemmel
letirme vastas olarak grr. "Dramatik" boyutla Danielou, Hristi
yanln ierdii hakikatin, dier dinlerde grlebilir olan hakikatin
nvelerini ml<emmelletirdiine iaret eder; Hristiyanlk, bu dini
tekamln en yksek noktasnn iareti olarak, dier dinleri ve dier
medeniyetleri tamamlar. Hristiyanlk dndaki dinlerin yerini daha
ileri dinler almaldr ki bu din Hristiyanlktr. Danielou, Hristiyan
inancnn dier inanlar arasna artlara uygun ekilde yerletirilmesi
ni ima eden bir teklif yapmaktadr. Bu teklif, Hristiyan olmayanlarn
kurtulu imkanyla ilgili teoriye olduka yeni bir anlay sunmakta
dr716. Bu yaklam daha sonra, hem Katolik hem de Protestan dn
cesinde arlk kazanm ve daha da ileri gtrlmtr. Bu anlamda,
Cizvit Karl Rahner'in almas, Hristiyan olmayan dinlerin kesinlii
ve insanlar kurtarma konusundaki meruluuna olumlu yaklaan tek
bilimsel rnei temsil etmektedir. Daha nce de ifade ettiimiz gibi,
il. Vatikan Konsili'nin dier dinlerle ilgili dokman "Nostra Aetate'',
teolojik adan Karl Rahner'in yaklamn benimsemitir717.

Katolik teolojisinde dier dinlerle ilgili be eit yaklam dik


kat ekmektedir. Bunlardan birincisi, Mesih'i merkeze alan ve dier
dinleri dlayan yaklamdr718 Buna geleneksel yaklam da denir.
kincisi, dier dinlere kurtulu konusunda deer veren, kurtuluun

715 Angelo Amato, "Jesus Christ, Lord and Savior, and the Encounter with Reli-
gions': Bulletin, 1992, XX.Vll/2, 218.
716 Miikka Ruokanen, 28.
717 Angelo Amato, a.g.m., 2 1 8.
718 Bu yaklamn kutsal kitaptaki referans, Resullerin leri blmnde yeral
makta ve u cmleleri iermektedir: "Ve baka hibirinde kurtulu yoktur;
nk gk altnda adamlar arasnda verilmi baka bir isim yoktur ki, onunla
kurtulabilelim" ( Resullerin leri, 4: 1 2) .

265 .
Ali sra GNGR

sadece Mesih'le olacanda srar etmeyen, fakat Mesih'i btn dinle


rin zerinde ve belirleyici gren modeldir719 Hans Kng bu modeli
savunmaktadr. ncs, Mesih'in kurtarcl ile dier dinlerin
kurtulutaki deerini eit gren "oulcu model"dir. Raymond Pa
nikkar, bu modeli benimsemektedir. Drdnc yaklam, kurtulu
teolojisi taraftarlar ile dinler teolojisiyle megul olanlarn ortaklaa
savunduu, Mesih'i devre d brakan ve kurtuluu insanlarn doru
davranlarna balayan "kurtulu" (liberation) modelidir. Bu gr
savunanlar, dinleri Kilise ile ilikisi erevesinde ele alan modas
gemi yaklamlar reddetmektedir. Onlara gre dinler arasndaki
farkllklar doktrine! deil, pratikle ilgilidir. Beinci ve son model ise,
dier dinlerde Mesih'in varln ve etkinliini savunan "kapsayc"
yaklamdr720

Bu son yaklamn en tannm savunucusu Cizvit Karl


Rahner'dir. il. Vatikan Konsili'nin dier dinlerle ilgili ifadelere yer
veren dokmanlar721, teolojik adan bu modeli benimsemitir. Bu
model, dier dinlerin manevi deerini ve etkileyiciliini kabul et
mekte; fakat, onlarn kurtuluun mutlak yolu olduklar iddiasn
reddetmektedir. Bu model, aslnda tam olarak dier dinlerin yeter
sizlii zerine odaklanmtr. Bir baka ifadeyle, Hristiyan olmayan
dinlerin kurtuluu salama deerini ksmen onaylamaktadr722 Bu
yaklamn kutsal kitaptaki referanslar, Pavlus'un Timoteosa birinci

719 Bu modelin kutsal kitaptaki referans u cmleleri iermektedir: "Ey sevgili


ler, birbirimizi sevelim, nk sevgi Allah'tandr ve her seven adam Allah'tan
domutur ve Allah' bilir. Sevmeyen adam Allah' bilmez, nk Allah sev
gidir. Allah'n sevgisi bizde ununla izhar olundu: Onun vastas ile yaayalm
diye, Allah biricik Olunu dnyaya gnderdi. Sevgi bundadr, biz Allah' sev
dik deil, ancak o bizi sevdi ve gnahlarmza kefaret olarak Olunu gnder
di .. :' ( 1 . Yuhanna, 4:7-10).
720 Angelo Amato, a.g.m., 2 1 8-223.
72 1 NA, n.l-5; LG, n.16; GS, n.22.
722 Angelo Amato, a.g.m., 2 1 9.

266
CZVTLER

mektubunda723 ve Resullerin leri721 blmnde bulunmaktadr.

Bu yaklam modeli, kesin kurtuluun Mesih'le olaca fikrin


de srar etmekte fakat insanln ayn zamanda Mesih'ten aka sz
etmeden kurtulua ulaabileceini vurgulamaktadr. Bu yaklama
gre, Mesih sadece Hristiyanlara zel bir kurtarc olmayabilir fa
kat kurtuluun arac unsurudur, bu suretle Mesih'in inkarnasyonu
vastasyla kurtuluun gerekliliini tekrarlamaktadr. Bu modeli sa
vunan Katolik lahiyatlar, Mesih'in ltfunun Kilise dnda da mev
cut ve faal olduunu aklamak iin, Cizvit Karl Rahner'in "simsiz
Hristiyanlar"725 teorisini kullanmaktadr. Hristiyan olmayan insan
lar, Hristiyanl renme aamasnda olan kimseler olarak gren
ve "gizli kilise"den bahseden grler de bu modeli aklamak iin
kullanlmaktadr726 Bu model, Mesih'in dier dinlerde srl bir ekil
de kurtarc olarak var olduu fikrine dayanmaktadr. Tanr'y sami
miyetle arayanlar ve kendi vicdannn emirlerine uyanlar, Mesih'e bu
gizli referans vastasyla kurtulua ulaabilirler727

Sonuta, Mesih-merkezli bir evreni varsayan ve onun btn


insanln kurtuluuna arac olduunu ngren bu yaklam, hem

723 l. Timoteus, 2: 4-6. Bu blmde u ifadeler yer alr: "O istiyor ki btn in
sanlar kurtulsunlar ve hakikat bilgisine gelsinler. nk bir Allah ve Allah ile
insanlar arasnda bir meyanc vardr. nsan olup cmle iin kendisini fidye
vermi olan Mesih sa'dr; ehadeti kendi vakitlerinde verilecekti''.
724 Resullerin leri, 17: 23. Bu blmde u ifadeler yer alr: "nk ben dolap
tapndklarnza baktm zaman, u yaz ile bir mezbah da buldum: Mehul
Allah'a. mdi tanmyarak tapndnz ben size ilan ediyorum''.
725 Kari Rahner'in bu teorisi, temel gr iermektedir. Birincisi, bu teo
ri, teolojik olarak kurtarc ltfu btn insanla sunmaktadr, zira Kutsal
Metinler Tanr'nn kurtarc iradesinin evrenselliini ortaya koymaktadr.
kincisi Kilisebilimi asndan, bu ltfun hem zaman hem de tarih itibariy
le inanan bir cemaatle vuku bulmasn ngrmektedir. ncs, Mesih'in
rol asndan, Mesih'in ltf.nun btn insanln kurtuluu iin daima tesis
edici sebep olduunu savunmaktadr (Angelo Amato, a.g.m., 220).
726 Angelo Amato, a.g.m., 2 19.
727 Angelo Amato, a.g.m., 220 .

267 .
Ali sra GNGR

il. Vatikan Konsili dokmanlarnda728 hem de Papa il. John Paul'n


"Redemptoris Missio" isimli genelgesinde kullanlmtr. Bu durum,
bir taraftan Cizvitlerin il. Vatikan Konsili'ne etkilerini ortaya koyar
ken; bir taraftan da onlarn, Katolik Kilisesi'nin dier din mensupla
ryla gerekletirmek istedii diyalog faaliyetlerine katksn ortaya
koymaktadr.

728 LG, n.16: GS, n.22.

268 .
SONU

Hristiyanlk'ta eski ve yeni olmak zere iki tip tarikat vardr.


Eski tip tarikatlar, inziva hayatna, derin tefekkre, fakirlie ve be
karla nem veren ve temelde ruhani hayat daha derinden yaamay
amalayan tarikatlardr. Yeni tip tarikatlar ise, bu unsurlara nem
vermekle birlikte, onlar daha sistemli ve fonksiyonel hale getiren ve
aktif hizmet alanna uyarlayan tarikatlardr. Aziz Benidict'le sistemli
hale gelen bu yeni tip tarikatlar, Bat tarz dini tarikatlar olarak da
bilinir. Dominikenler, Fransiskenler ve Cizvitler bu tarz tarikatlarn
temsilcileridir.

Cizvitler, Bat tarz dini tarikatlar arasnda ayr bir yere sa


hiptir. Onlar Dominikenler ve Fransiskenler'den ayran bir takm
zellikler vardr. Bunlar; Cizvitlerin, hibir zaman manastr hayat
tarzn uygulamamalar, inziva hayatn bir nevi sembolik hale getir
meleri ve derin tefekkr aksiyonda derin tefekkre evirmeleridir.
Bu anlamda Cizvitler, Hristiyan dini hayatna ait geleneksel unsur
lar yenileyen, sistemletiren ve bu ekilde onlar misyon hizmetleri
ne uyarlayan en aktif cemaattir.

Cizvitler, kurucular Ignatius'un kiiliine, tecrbelerine,


eitimine, dnya grne ve ideallerine gre ekillenmi olan ru-
Ali sra GNGR

. haniyetleri, mistik grleri, itaat anlaylar, dnya grleri, ahlak


anlaylar, felsefi ve teolojik yaklamlar ve eitim anlaylaryla
kendilerine has baz zelliklere sahiptir. Onlar bu zelliklerini, hem
Trent Konsili hem 1. Vatikan Konsili hem de II. Vatikan Konsili d
neminde Katolik Kilisesi'nin hizmetine sunmulardr.

Cizvitler, Katolik Kilisesi'ne, Trent Konsili dneminde


( I SSO'lerden 18. yzyln sonlarna kadar) en byk katky, bu d
nemde Katolik Kilisesi'ni derinden sarsan Protestan reformuna kar,
ierden balatlan "KarReform"a destek vererek yapmtr. Onlarn,
bu dnemde Protestanlara kar verdikleri mcadelenin en nemli
iki alan, misyoner faaliyetler ve teolojik tartmalar alan olmutur.
Cizvitler, bu dnemde, Papala zel itaat yeminleri erevesinde,
dnyann en uzak blgelerinde Katolik Hristiyanl yayma hiz
metini stlenmilerdir. Onlar, misyon memleketlerinde edindikleri
tecrbeleri ve eitli kltrlerle karlamann salad birikimleri
Katolik Kilisesi'nin hizmetine sunmulardr. Bu noktada, Cizvit ei
tim sistemi ve kurumlar byk bir rol oynamtr. Dnemin hma
nist eilimlerini gznnde bulunduran Cizvit eitim modelinin ve
mfredatnn, en nemli unsuru "teoloji eitimi" olmutur. Cizvit
ler, teolojide Thomas Aquinas'n skolastik dcesini esas almlar
ve Protestanlarla yaptklar teolojik tartmalarda da bunu kullan
mlardr. Thomas Aquinas'n skolastik dncesini kendilerine has
yorumlarla daha etkin hale getiren Cizvitler, bu marifetlerini "ahlak
felsefesi" alanna tamlar ve "gnah itiraf" messesesinde kullan
mlardr. Bylece Cizvitlerin ad bu dnemde "gnah itiraf din
leme" faaliyetiyle zdelemitir. Onlar, elit tabakann ocuklarna
kaliteli eitim hizmeti vererek bu tabakaya ularken; gnah itiraf
dinlemedeki aktifkleri ile de, saraylara nfuz etmilerdir.

Cizvitlerin 1. Vatikan Konsili dneminde ( 1 9. yzyln ban


dan 20. yzyln bana kadar) Katolik Kilisesi'ne yaptklar en nem-

270 .
CZVTLER

li katk ise, Descartes, Leibniz ve Kant gibi Cizvit eitimi alm veya
Cizvitlerden etkilenmi, fakat Protestan dncelere sahip filozof
larn fikirlerine, "yeni skolastik dnce"yi canlandrarak cevap
vermi olmalardr. Onlarn bu dnemde, iyice Roma merkezli bir
karakter kazanan Katolik Kilisesi'ne "Papann Yanlmazl" dokt
rini konusunda destek vermi olmalar, onlarn "Papann Militanla
r" olarak vasflandrlmalarna yol amtr. Cizvitler ayn dnemde,
Kilise'ye, modernizmle yapt mcadelede de destek vermilerdir.

il. Vatikan Konsili dnemi ise (20. yzyln balarndan gn


mze), hem Cizvitler hem de Katolik Kilisesi asndan bir dnm
noktasdr. Bu dnemde, Kilise'yi rahatsz eden en byk akm,
Aydnlanmann etkisiyle ortaya kan "modernizm" olmutur. Ka
tolik Kilisesi bu harekete sert tepki gstermi ve yaynlad genel
gelerle onu mahkum etmitir. Bununla birlikte, btn gayretlerine
ramen Kilise, modernist dncelerden etkilenmitir. 1 962-65 yl
larnda gerekletirilen II. Vatikan Konsili, modernist dncelerin
etkisiyle ortaya kan yeni teolojik yaklamlarn akis bulduu bir
konsil olmutur. Katolik Kilisesi, bu konsil vastasyla, bir yandan ge
leneksel doktrinini gnmz dnyasna yeni bir dille sunmay ama
larken; bir yandan da dnyaya almann yollarn aratrmtr.

Cizvitlerin bu dnemde ortaya kan gelimeler karsn


daki tavrlar, tarihi bir neme sahiptir. Onlar, nceleri, Katolik
Kilisesi'ne, modernist dncelere kar verdii mcadelede destek
olurlarken; daha sonra, George Tyrrell ve Pierre Teilhard de Char
din gibi modern grl Cizvit ilahiyatlarn etkisinde kalarak tavr
deitirmilerdir. Cizvitler, bir yandan cemaat olarak modernizme
kar Kilise'nin yannda yer almlar; bir yandan da baz modern
grl ve etkili ilahiyatlar vastasyla, bir nevi modernist dn
cenin Cizvit cemaatinde ve Kilise'de yaygnlk kazanmasna araclk
etmilerdir. Cizvitlerin bu noktada en orijinal taraf, modernist d-

271
Ali sra GNGR

ncelere saf bir ekilde kaplmak deil, gerekiyorsa Katolik inancn


btn dnyaya yaymak iin modernist dnceleri bile kullanmak
olmutur. Henri de Lubac, Jean Danielou ve Karl Rahner gibi tann
m Cizvit ilahiyatlarn ortaya koyduu btn teolojik yaklamlar
bu amaca hizmet etmitir. Bu anlamda, ad geen Cizvit ilahiyatla
rn baz Dominiken ilahiyatlarla birlikte yrttkleri "yeni teoloji
hareketi': bu yaklamn hem dile getirilme hem de uygulama alan
olmutur. Cizvitlerin hem il. Vatikan Konsili ncesi gelimelerdeki
hem de konsil esnasndaki aktif rolleri, modernist dnceyi Kilise
iin tehlike olmaktan kararak yenilenme vastas haline getirmesi
bakmndan tarihi bir neme sahiptir. Cizvitlerin bu dnemdeki rol
leri, Kilise'nin devam ettirdii skolastik ve yeni skolastik dnceyi,
yeniden yorumlayarak onun hizmetine sunmak olmutur.

Cizvitlerin il. Vatikan Konsili'ne teolojik katklar, George


Tyrrell ve Pierre Teilhard de Chardin'le balayan, Jean Danielou ve
Henri de Lubac'la devam eden ve Karl Rahner'le dorua ulaan ye
ni dncelerin, Kilise'yi yeniden tanmlama, Kilise'nin dier dinlere
bakn gzden geirme ve Kilise'nin yeni misyon anlay gibi yak
lamlarda kendini gstermesi olmutur. Bir baka ifadeyle, ad geen
ilahiyatlarn Kilise'nin hiyerarik yapsna, dier dinleri dlayc
yaklamna ve geleneksel metodlar ngren tavrna ynelttii ele
tiriler sonu vermitir. Bu anlamda, Kilise'nin sosyal bir yap olarak
tanmlanmasnda, dier dinlere pozitif yaklamda ve ada misyon
anlaynn ortaya knda Cizvitlerin byk bir rol olmutur.

Cizvitlerin Katolik Kilisesi'ne II. Vatikan Konsili sonras d


nemdeki katklar, Kilise'nin yeni misyon anlaynn uygulama alan
lar olarak ortaya kan; sosyal adalet, inkltrasyon ve dinleraras
diyalog almalar ile ncil'in tebliini ilikilendirme konusunda
olmutur. Cizvitlerin, Kilise'nin, balangta, Marksist analizleri ve
kavramlar kullanmas nedeniyle tehlike olarak grd "Kurtulu

272 .
CZVTLER

Teolojisi Hareketi"ne. srarla destek vermeleri, Cemaat ile Papalk


arasnda tarihin en byk ihtilafnn yaanmasna sebep olmutur.
Fakat Papalk daha sonra bu harekette ileriye dnk bir k grm
ve sosyal adalet almalarnn ncil'in tebliinde kullanlabileceini
farketmitir. Bylece, toplumun ahlaki, sosyal, kltrel, ekonomik ve
siyasi her trl problemiyle ilgilenerek, bu problemlere ncil'in me
saj temelinde zm bulma dncesi, Kilise'nin en ada misyon
metodu haline gelmitir. Kilise'nin Hristiyanln mesajn yaymada
laik halk devreye sokmas, bu dncenin bir parasdr. Gerekti
inde Latin Amerika lkelerinde Marksist gerillalarla yan yana sos
yal adalet mcadelesi verilebileceini gsteren Cizvitler, bu konuda
Kilise'ye byk bir ufuk vermilerdir.

Cizvitler, Katolik Kilisesi'ne, ncil'in mesajnn eitli kltrle


re uygun tarzda sokulmas anlamna gelen inkltrasyon almala
rnda da byk katk salamlardr. Onlar, birok kltrle ve toplumla
karlamann kazandrd tarihi birikimi, bu alana aktarmlardr.
Hristiyan olmayan kltrlerde doru unsurlarn bulunabileceini
ve bunlarn ncil'in benimsenmesinde rol oynayabileceini, dolay
syla Hristiyan mesajn kltrlere sokulmasnda kullanlabileceini
ilk defa savunanlar Cizvitlerdir.

Cizvitlerin dinleraras diyalog faaliyetlerindeki aktif rolleri ve


baarlarnn ardndaki sr da, bu yaklamla ilgilidir. Dnyay "H
ristiyan Alemi" ve "Dierleri" diye ikiye ayrmann faydaszln
savunanlar onlardr. Dier dinlerin mensuplarn dlamak yerine,
onlar ve kltrlerini yakndan tanmak ve kltr unsurlarn kul
lanmak suretiyle, ncil'in mesajyla tantrmak ve dolaysyla onlar
ierden deitirmek fikri de Cizvitlere aittir.

Cizvitler, Katolik Kilisesi'nin ihtiya duyduu yenilenmeyi


salama konusunda, Kar-Reform ve I. Vatikan Konsili dnemle
rinde oynadklar tarihi rollerin ve katklarn modern dnyaya uy-

273 .
Ali sra GNGR

gun bir baka rneini il. Vatikan Konsili dneminde gstermitir.


Cizvitlerin, modern dnyann tehditleri karsnda, temel Cizvit
kaynaklarna sadk, fakat gelimelere ak kalarak yenilenme ve gn
celleme yntemleri, Kilise'ye yn vermitir.

Katolik Kilisesi yeni misyon anlayn ve bunun metodlarn


il. Vatikan Konsili vastasyla ortaya koymutur. Cizvitler, hem bu
yeni misyon anlaynn teolojik temellerini oluturmada hem de
bunlar uygulamada, Katolik Kilisesi'ne byk katk salamlardr.
Hatta bu konuda Cizvitler, Latin Amerika lkelerinde ortaya kan
ve daha sonra btn nc Dnya lkelerine yaylan "Kurtulu
Teolojisi" rneinde olduu gibi, sosyal ve kltrel alandaki al
malarda, Kilise'den daha ileride yer almlar ve yeni yaklamlarn
uygulanmasnda srkleyici rol oynamlardr.

274 .
KAYNAKA

ABBOTT, Walter M., The Documents of Vatican II, New Century


Publisher, USA 1 966.

AMALADOSS, Michael, "Inculturation and Ignatian Spirituality",


The Way Supplement (79), 1 994.

AMALADOSS, Michael, Mission Today: Reflections from An Ig


natian Perspective, Rome 1 989.

AMATO, Angelo, "Jesus Christ, Lord and Savior, and The Encoun
ter with Religions': Bulletin, Vol. XXVII/2, 1 992.

ARRUPE, Pedro, "The Thirty-First General Congregation': The


Month, January 1 967.

ARRUPE, Pedro, "The Trinitarian Inspiration of the Ignatian Cha


rism", The Trinity in the Ignatian Charism (Roma'da bulunan
Ignatius Ruhaniyeti Merkezi'nde bir araya getirilmi makale
lerden oluan bir koleksiyon), Roma 1 982.

ARRUPE, Pedro, Faith and Justice: The Social Dimension ofEvange


lization, The Institute of Jesuit Sources, St. Louis 1 99 1 .

AUMANN, Jordan, Christian Spirituality i n the Catholic Tradition,


Landon 1 985.

AYDIN, Mehmet, Hristiyan Genel Konsilleri ve il. Vatikan Konsili,


Konya 1 99 1 .

AYDIN, Mehmet, Hristiyan Kaynaklarna Gre Hristiyanlk, TDV


Yaynlar, Ankara 1 995.
Ali sra GNGR

BOFF, Leonardo-Clodovis BOFF, Introducing Liberation Theology,


Kent 1 986.
BRODERICK, J. F., "Jesuits", New Catholic Encyclopedia (NCE), The
Catholic University of America, Vol. VII, Washington 1 967.
BRODRICK, James, The Origin of the Jesuits, Landon 1 943.
BRODRICK, James, The Progress of the Jesuits, Landon 1 946.
BUCHER, Raymond J., "Francis of Assisi': The Encyclopedia of Reli-
gions, Ed. Mircea Eliade, Vol. V, New York 1 986.
BURNS, Peter, "The Problem of Socialism in Liberation Theology':
Theological Studies, Vol. 53, 1 992.
CAMPBELL, Thomas J., The Jesuits, New York 1 92 1 .
CARAMAN, Philip, Ignatius Loyola, Landon 1 990.
CATECHISM of the Catholic Church, Libreria Editrice Vaticana,
Rome 1 994.
CESAREO, Francesco C., "Quest for Identity: The Ideas of Jesuit
Education in the Sixteenth Century, The Jesuit Tradition in
Education and Missions (A 450-Year Perspective), Ed. Chris
topher Chapple, Landon and Toronto 1 993.
CLANCY, Thomas H., An Introduction to the Jesuit Life, St. Louise
1976.
COSTELLO, Jack, "Ignatian Spirituality: Finding God in Ali Things':
Grail: An Ecumenical Journal, March 1992.
COUSINS, Ewert H., "Fransiscan Roots of Ignatian Meditation': Ig
natian Spirituality in a Secular Age, Ed. George P. Schner, Ca
nada 1 984.
CROLLUS, Arji A. Roest, "Inculturation", Follovving Christ in Mis
sion, Ed. Sebastian Karotemprel, Nairobi 1995.
CROLLUS, Arji Roest, "What is so New about Inculturation': In
culturation: Working Papers on Living Faith and Cultures V.
Pontifcal Gregorian University, Rome 1 99 1 .

276 .
CZVTLER

DALMASES, Candido, Ignatius of Loyola Founder of the Jesuits: His


Life and Work, St. Louis 1985.

DANIELOU, Jean, "Kilisede Misyoner Dncesi'', ev. Abdurrah


man KK, A...F.D., Cilt: XXXVII, Ankara 1 997.

DAVIDSON, N.S., The Counter Reformation, London 1 987.

De GUIBERT, Joseph, The Jesuits: Their Spiritual Doctrine and Prac


tice, St. Louis 1972. DECLOUX, Simon, Commentaries on the
Letters and Spiritual Diary of St Ignatius Loyola, Roma 1 982.

De LETTER, P. "The Spirit of Vatican II'', Sevartham, India 1 977.

DECLARATION "Dominus Iesus" on the Unicity and Salvifc Uni


versality of Jesus Christ and the Church, Congregation for the
Doctrine of the Faith, 6 August 2000.

DEMRC, Krat, "Engizisyon'', T.D.V. slam Ansiklopedisi, Cilt: 1 1 ,


stanbul 1 995.

DESCARTES, Rene, Discourse on Method, Trans. Laurence J. Laf


leur, London 1 956.

DESCARTES, Rene, Selected Philosophical Writings, Trans. John


Cottingham, Robert Stoothoff, Dugald Murdoch, New York
1 988,99- 105, 1 56, 170- 1 74.

DALOGUE and Proclamation (DP), Pontifcal Council for Inter


religious Dialogue-Congregation for the Evangelization of Pe
oples, Vatican City, Pentecost 1 9 9 1 .

DALOGUE and Proclamation: Reflections and Orientations o n In


terreligious Dialogue and the Proclamation of the Gospel "of
Jesus Christ, PCID and CEP, Vatican City, Pentecost 1 9 9 1 .

DOCUMLNTS o f the Thirty-Forth General Congregation o f the So


ciety of Jesus, Ed. John L. McCarthy, The Institute of Jesuit
Sources, Saint Louis 1 995 .

27 7
Ali sra GNGR

DOCUMENTS of the 3 lst and 32nd General Congregations of the


Society of Jesus, Ed. John W. Padberg, The Institute of Jesuit
Sources, Saint Louis 1 977.
DOCUMENTS of the 33rd General Congregation of the Society of
J esus, An English Translation of the Official Latin Texts of the
General Congregation and ofRelated Documents, Ed. Donald
R. Campion-Albert C. Louapre, The Institute of Jesuit Sour
ces, Saint Louis 1 984.
DONOHUE, John W., Jesuit Education, Jesuit Education (An Es say
on the Foundations of ItsJdea, New York 1 963.
DULLES, Avery, "Jesuits and Theology: Yesterday and Today': Theo
logical Studies, Vol. 52, 199 1 .
DULLES, Avery, "St. Ignatius and the Jesuit Theological Tradition':
Studies in the Spirituality of Jesuits, March 1 982.
DUPUS, Jacques, "Dialogue and Proclamation in Two Recent Do
cuments': Pontifcium Concilium pro Dialogo Inter Religio
nes, Bulletin- XXVII/2, 1 992.
DUPUS, Jacques, Jesus Christ at the Encounter of World Religions,
New York 1 99 1 .
DYCH, William V. , Karl Rahner, Liturgical Press, New York 1 992.
EGAN, Harvey D. Egan, "Ignatian Spirituality': The New Dictionary
of Catholic Spirituality, The Liturgical Press 1 993.
ELLARD, Augustine G., "Ignatian Spirituality", Review far Religious
50, No:l, January/February 1 99 1 .
ERDEM, Mustafa, Hz. Adem (lk nsan), TDV Yaynlar, 3. Bask,
Ankara 1 999.
ERKAL, Mustafa E., Sosyoloji (Toplumbilim), Der Yaynlar, laveli
4. Bask, stanbul 1991.
ERO LU, Ahmet Hikmet, kmenizm: Hristiyanlarn Birlik Aray,
(Doentlik Takdim almas), Ankara 2000 .

278 .
CZVTLER

EVENNETT, H. Outram, The Spirit of Counter-Reformation, Lan


don 1 968.

FATULA, Mary Ann, "Dominican Mission and Apostolic Common


Life': Review for Religious, Vol:34, St. Louis/Missouri, 1975.

FELDHAY, Rivka, Galileo and the Church: Political Inquisition or


Critical Dialogue, New York 1 995.

FITZMAURICE, Redmond, "The Roman Catholic Church and In


terreligious Dialogue': slam and Christian-Muslim Relations,
l.C.M.R., Vol. 3, No: l , June 1992.

FLANNERY, Austin, Vatican Council il (More Post Conciliar Docu


ments), New York 1 982.

FLANNERY, Austin, Vatican Council il (The Conciliar and Post Con


ciliar Documents), New Revised Edition, New York 1 992.

FOSS, Michael, The Founding of the Jesuits, New York 1 969.

FLP-MILLER, Rene, The Power and Secret of the Jesuits, Trans.


F.S. Flint-D.F. Tait, New York 1 930.

GANSS, George E., Ignatius of Loyola: The Spiritual Exercises and


Selected Works, New York 1 99 1 .

GANSS, George E., Saint Ignatius of Loyola The Constitutions of


the Society of Jesus, The Institute of Jesuit Sources, St. Louis
1 970.

GANSS, George E., St. Ignatius' Idea of a Jesuit University, Milwau


kee 1 954.

GANSS, George E., The Jesuit Educational Tradition and Saint Louis
University, St. Louis 1969.

GARAUDY, Roger, Aforozdan Diyaloga, ev. Sadk Kl, stanbul


1 996.

GEETZ, Clifford, The Interpretation of Cultures, New York 1 975 .

279 .
Ali sra GNGR

GNDZ inasi, Din ve nan Szl, Ankara 1 998.

GUTERREZ, Gustavo, "Notes for a Theology of Liberation': Theolo


gical Studies, Vol. 3 1 , June 1 970.

GUTERREZ, Gustavo, A Theology of Liberation (History, Politics


and Salvation), SCM Press Ltd., London 1 988.

HAAS, Adolf, "The Mysticism of St. Ignatius according to His Spiri


tual Diary", Ignatius of Loyola: His Personality and His Spiri
tual Heritage, Friedrich Wulf (Ed.), St. Louis 1977.

HANNAH, lan C., Christian Monasticism, New York 1 925.

HENNELLY, Alfred T., "The Theology of Liberation: Origins, Con


tent and Impact': Thought, Vol. 63, No: 249, June 1 988.

HIGGINS, George G., "Malachi Martin's The Jesuits: An Appraisar:


America, March 2 1 , 1 987.

HILLMAN, Eugene, "inculturation", The New Dictionary of The


ology, Ed. J. A. Komonchaak, Wilmington 1989.

HINNEBUSCH, W. A., "Dominicans", New Catholic Encycloped


ia (NCE), The Catholic University of America, Vol. iV, Was
hington 1 967.

HOLLIS, Christopher, A History of the Jesuits, London 1 968.

HOLMES, J. - Bernard W. BICKERS, A History of the Catholic Chur


ch, Great Britain 1983.

HUGHES, Gerard W., "Parables of the Spirit", The Tablet, October


8, 1 994.

JEDIN, Hubert, History of the Church, Vol. VIII, London 1 98 1 .

JENKINSON, William-Helene O'SULLIVAN, Trends i n Mission


Towards the 3rd Millennium (SEDOS), New York 1 99 1 .

JOHN PAUL il., Redemptoris Missio (RM), Libreria Editrice Vati


cana, Rome 199 1 .

280
CZVTLER

JOHN PAUL il., Catechesi Tradendae (CT), Landon 1979.

KANT, Immanuel, Critique of Pure Reason, Trans. J.M.O. Meikle


john, New York 1 990.

KANT, Immanuel, Pratik Usun Eletirisi, Trkesi: smet Zeki Eyu


bolu, stanbul 1989.

KILI, Recep, Ahlakn Dini Temeli, Trkiye Diyanet Vakf Yaynlar,


Ankara 1 992.

KING, Thomas M., Teilhard de Chardin, Wilmington 1 988.

KLEY, Dale Van, The Jansenists and the Expulsion of the Jesuits from
France, Landon 1 975.

KOLVENBACH, Peter-Hans, Men of God: Men for Others (Inter


viewed by Renzo Giacomelli), St. Paul Publications, Milano
1 990.

KUDS, slam Konferans Tekilat Komitesi, Tere. Acar Tanlak,


Cidde 1 988.

KK, Abdurrahman, slam ve Gnmz Meseleleri, Yeni D


nce Yay., Ankara 1 99 1 .

LACOUTURE, Jean, Jesuits A Multibiography, Landon 1 996.

LEIBNIZ, G.W., New Essays on Human Understanding, Trans. Peter


Remnant and Jonathan Bennett, Landon 1 982.

LEIBNIZ, G.W., Philosophical Texts, Trans. Richard Francks and


R.S. Woolhouse, New York 1998.

LEONARD, Ellen, George Tyyrell and The Catholic Tradition, Lan


don 1 982.

LETSON, Douglas-Michael HIGGINS, TI1e Jesuit Mystique, Landon


1 995.

LIEBHARD, Odile M. (Ed.), Catholic Offcial Teachings VIII (Eccle


siam Suam), Wilmington 1978 .

28 1
Ali sra GNGR

LONSDALE, David, "The Spiritual Exercises: A Popular Patl to Per


sonal Wholeness': lnternational Minds: The Quarterly Jour
nal of Psychological Insight into International Affairs 2, No:2,
(Winter 1 990-9 1).

LUTHER, Martin, The Bondage of the Will, Trans. James 1. Packer-


0. R. Johnston, New Jersey 1957.

LYNCH, C. J., "Franciscans': New Catholic Encyclopedia (NCE), The


Catholic University of America, Vol. VI, Washington 1 967.

MAKOWER, Frances, Call and Responce: Jesuit Journeys in Faith,


London 1 994.

MALONEY, Thomas J., "The Catholic Social Justice Tradition and


Liberation Theology': Thought, Vol. 63, No: 249, June 1 988.

MARTIN, Malachi, The Jesuits: The Society ofJesus and the Betrayal
of the Roman Catholic Church, London 1 987.

MARTINA, Giacomo, " The Historical Context in which the idea of


a New Ecumenical Council vvas Bom': Vatican II: Assessment
and Perspectives Twenty-Five Years After { 1962- 1 987), Ed.
Rene Latourelle, Vol. 1, New York 1 988- 1 989.

McBRIEN, Richard, Catholicism, Third Edition, London 1 994.

McBRIEN, Richard, "The Church (Lumen Gentium)", Modern Cat


holicism: Vatican il and After, Ed. Adrian Hastings, London
1 99 1 .

McDERMOTT, Eric, "Jesuits", The Encyclopedia Americana, Vol: 16,


USA 1 957.

McELRATH, Damian (Ed.), "St. Francis of Assisi and the Christo


centric Character of Franciscan Life and Doctrine': Franciscan
Christology, Franciscan Institute Publications, USA 1 980.

McGINN, Bernard, "Christiari Monasticism': The Encyclopedia of


Religions, Ed. Mircea Eliade, New York 1 986 .

282 .
CZVTLER

McGONIGLE, Thomas, "Dominic': The Encyclopedia of Religions,


Ed. Mircea Eliade, Vol. X, New York 1 986.

McGOVERN, Arthur, Liberation Theology and Its Critics,


Maryknoll:Orbis, 1 989.

MEISSNER, W.W., Ignatius of Loyola: The Psychology of a Saint,


New Haven 1 992.

MICHEL, Thomas, Hristiyan Tanrbilimine Giri, stanbul 1 992.

MITCHELL, Nathan D., "Christian Religious Orders': The Encyc


lopedia of Religions (ER), Ed. Mircea Eliade, New York 1 986.

MONTI, Dominic V., "Franciscans", The Encyclopedia of Religions,


Ed. Mircea Eliade, New York 1986.

MURPHY, Francis X., "Pedro Arrupe A Redemptoris Appraisal':


America, February 16, 1991

NOVAK, Michael, "Liberation Theology in Practice", Thought, Vol.


59, June 1 984.

O'COLLNS, Gerald-Edward G. FARRUGIA, A Concise Dictionary


of Theology, New York 199 1 .

O'KEEFE, Vincent T., "Pedro Arrupe': America, February 1 6, 199 1 .

O'MALLEY, John W. , "Reform, Historical Consciousness and Va


tican II's Aggiornamento': Theological Studies, Vol:32, No:4,
1 97 1 .

O'MALLEY, John W., The First Jesuits, London 1 993.

PADBERG, John W., Together as a Companionship (A History of the


Thirty-First Thirty-Second and Thirty-Third General Congre
gations of the Society ofJesU:s), The Institute of Jesuit Sources,
Saint Louis 1 994.

PARS, Edmond, The Secret History of The Jesuits, Chick Publicati


ons, Chino/ USA 1975 .

283 .
Ali sra GNGR

PODGORSK, Francis Raymond, Toward A Catholic Theology of


Missionary Dialogue and Dialogical Mission with Other Re
ligions, Rome 1 987.

RAHNER, Hugo Rahner, Jgnatius the Theologian, Trans. Michael


Barry, Landon 1 990.

RAHNER, Hugo, The Spirituality of St. Ignatius Loyola: An Account


of Its Historical Development, Trans. Francis John Smith,
Chicago 1 980.

RAHNER, Karl (Ed.), "Mysticism'', Encyopedia of Theoogy, New


York 1 975.

RAHNER, Karl, "Anonymous Christianity and The Missionary Task


of the Church'', Theoogica Investigation, Vo. XII, Landon
1974.

RAHNER, Karl, "Christianity and the Non-Christian Religions",


Theologica Investigations, Vol. V, Landon 1966.

RAHNER, Karl, "On the Importance of the Non-Christian Religions


Far Savation'', Theologica Investigation, Vol. XVIII, Landon
1 984.

RAHNER, Kar, "Towards A Fundamenta Theoogica lnterpretati


on of Vatican il'', Theoogica Studies (40), 1979.

RAHNER, Kar, Foundations of Christian Faith: An Introduction to


the idea of Christianity, Trans. William V. Dych, New York
1 987.

RAHNER, Kar, Ignatius ofLoyola, Trans. Rosaeen Ockenden, Lan


don 1 979.

RANDEL, Keith, The Catholic and Counter Reformation, Landon


1990.

RATZNGER, Joseph, Instruction on Certain Aspects of the The


ology of Liberation, Vatican Transation, St. Paul Editions,
Baston 1 984.

2 84 .
CZVTLER

ROSS, Andrew C., A Vision Betrayed ( The Jesuits in Japan and Chi
na 1 542- 1 742), Edinburg University Press, Edinburg 1994.
RUOKANEN, Miikka, The Catholic Doctrine of Non-Christian Re
ligions, New York 1992.
RUSSELL, Bertrand, The Philosophy of Leibniz, London 1 992.
RYNNE, Xavier, Letters From Vatican City (Vatican Council il, First
Session), Landon 1963.
SACHS, John R., "Ignatian Mysticism'; The Way Supplement (82),
1 995.
SAYILGAN, Aclan, Ansiklopedik Marksist Szlk, Ota Yaynlar,
stanbul 1976.
SCHULTENOVER, David G., A View from Rome: On the Eve of the
Modernist Crisis, New York 1 993.
SCLETTE, Heinz Robert, "Anonymous Christianity: A Disputed
Question'; Theology Digest, Vol. 24, No: 2, 1 976.
SHEAD, R. B., Interreligious Dialogue in the Catholic Church sin
ce Vatican il- An Historical and Theological Study, New York
1 987.
SHORT, William J., The Franciscans, Wilmington 1 986.
SHORTER, Aylward, Toward A Theology oflnculturation, New York
1 995.
SIEVERNICH, Michael, "Liberation Theology in Intercultural Dia
log'; Theology Digest, Summer 1 987.
STARKLOFF, Carl F., "Inculturation and Cultural Systems'; Theolo
gical Studies (55), 1994.
SULLIVAN, Francis A., Salvation Outside the Church, New York
1 992.
TANNER, Narman P., Decrees of the Ecumenical Councils, Vol. il,
Landon 1990.

285 .
Ali sra GNGR

THE ATTIDUTE of the Church Towards the Followers of the Ot


her Religions: Reflections and Orientations on Dialogue and
Mission, Secretariat Pro Non Christianis, Citta Del Vaticano
Pentecost 1 984.

THE EVANGELZATON of the Men of Our Time, Apostolic Ex


hortation of H. H. Pope Paul VI. (Evangelii Nuntiandi), S.
Congregation for the Evangelization of Peoples, Vatican Pol
yglot Printing Press, Rome 1 975.

THE JESUT MSSON TODAY, Editoral Comment, The Month,


May 1 995.

THURSTON, Herbert, "Jesuits", The Encyclopedia of Religion and


Ethics (ERE), Ed. James Hastings, New York 1951.

TROLL, Christian W, "Modernitenin ada Hristiyan lahiyat


Aratrmalar zerindeki Etkisi': ev. Osman Tatan, (Bu
yaynlanmam yaznn muhtevas, Prof. Dr. Christian W
Troll'n, 20 Aralk 1 994 tarihinde Ankara niversitesi lahiyat
Fakltesi'nde ngilizce olarak verdii "The Impact of Moder
nity on Current Christian Theological Research" isimli kon
feranstr).

TUGWELL, Simon, Dominic, London 1 997.

TMER, Gnay-Abdurrahman KK, Dinler Tarihi, Ocak Ya


ynlar, 3. Bask, Ankara 1 997.

TMER, Gnay, "Cizvitler': T.D.V. slam Ansiklopedisi, Cilt:8, s


tanbul 1 993.

TYLOR, Edward B., Primitive Culture, Vol. 2, London 1 89 1 .

NAL, Asife, Yahudilik'te, Hristiyanlk'ta ve slam'da Evlilik, Kltr


Bak.Yay., Ankara 1 998.

VATTATHARA, Mathew, "The Method of Liberation Theology", Je


evadhara, September 1 994.

286 .
CZVTLER

VORGRIMLER, Herbert, Understanding Kari Rahner: An Introdu


ction to His Life and Thought, Trans. John Bowden, Ne York
1 986.

WATSON, Philip S., Luther and Erasmus: Free Will and Salvation,
Philedelphia 1 975.

WOODROW, Alain, The Jesuits: A Story of Power, New York 1995.

WOODS, Richard, Christian Spirituality, Chicago 1 989.

WOODS, Richard, Mysticism and Prophecy The Dominican Tradi


tion, London 1 998.

287 .

You might also like