You are on page 1of 200

11 .

B A S K I

roman
On yandaki Latince rencisi Emil Sinclair, gvenli aile
ortamnn dnda sert ve acmasz bir dnya olduunu
erken fark eder. Kendini bulma yolundaki delikanl, din ve
ahlak gibi artk inanmad kalplarla birlikte baba evin
den de kopar. Kkyalanlarve hrszlklarla beslenen ya
amnda, salam ocuk dnyasnn hzla ktn grr.
Onu bu aclardan kurtaracak olan kii, okula yeni gelen bir
baka renci, Max Demiandr. Demian, Sinclairin yaa
mn ynlendiren, etkileyici bakii olur. Tant insan
lar, Sinclairin kendini ve benliini bulma yolunda birer ki
lometre ta olacaktr.

Genlik ve rencilik zerine bir roman olan Demian, Nobel


dll Hermann Hessenin o dnemdeki korkularn ve so
runlarn da yanstan bir eserdir.

ISBN: 37a-37S-D7-E33S-3

ycon 17 T L

e> canyayinlari.com # twitter.com/canyayinlari f facebook.com/canyayinevi


789750 723353
Hermann Hesse
DEMAN
EML SINCLAIRN GENLNN YKS
Demian: Die Geschichte von Emil Sinclairs Jugend, Hermann Hesse
1925, Hermann Hesse
203, Can Sanat Yaynlar Ltd. ti.
Bu eserin Trke yayn haklar Suhrkamp Verlag Frankfurt am Main ve O n k
Ajans Ltd. ti. araclyla alnmtr.
Tm haklar sakldr. Tantm iin yaplacak ksa alntlar dnda yayncnn
yazl izni olmakszn hibir yolla oaltlamaz.

1. basm: 2003
11. basm: Austos 2014, stanbul
Bu kitabn 11. basks 1 000 adet yaplmtr.

Yayna hazrlayan: ebnem Sunar

Kapak tasarm: Utku Lomlu / Lom Tasarm (w ww .lom .com .tr)

Kapak bask: A zra Matbaas


Litros Yolu 2. Matbaaclar Sitesi D Blok 3. Kat No: 3-2
Topkap-Zeytinburnu, stanbul
Sertifika No: 27857

bask ve cilt: Ayhan Matbaas


Mahmutbey Mah. Devekaldrm Cad. Gelincik Sokak N o: 6 Kat: 3 Gven
Merkezi, Baclar, stanbul
Sertifika No: 22749

ISBN 978-975-07-2335-3

C A N S A N A T YA YIN LA R I
YAPIM V E DA ITIM T C A R E T V E SAN AY LTD. T.
Hayriye Caddesi No: 2, 34430 Galatasaray, stanbul
Telefon: (0212) 252 56 75 / 252 59 88 / 252 59 89 Faks: (0212) 252 72 33
www.canyayinlari.com
yayinevi@canyayinlari.com
Sertifika No: 10758
H ermann H esse
demian
EML SINCLAIRN GENLNN YKS

ROMAN

1946 N O B E L EDEBYAT D L

Almanca aslndan eviren

Km uran ipal

vcq n
Masallar, 1994
arklar Arasnda, 2002
Kaplcada Bir Konuk, 2002
Siddhartha, 2002
Dou Yolculuu, 2002
Peter Camenzind, 2003
Genlik Gzel ey, 2012
H ER M A N N HESSE, 1877de Almanyann Baden-VVrttemberg eyaleti,
Calw kasabasnda dodu. lk iirini yirmi be yanda yazd. Bunu Peter
Camenzind, arklar Arasnda, Gertrud, Rosshalde, Demian ve dier roman
lar izledi. Jungun rencisi Lang ile dostluu H essenin ruhbilime ve
Junga duyduu ilgiyi krkleyerek iirsel i dnyasn zenginletirdi. n
sancll, barseverlii ve insan yaamn irdeleyen felsefesi Bozkrkurdu,
Narziss ve Goldmund ile Siddhartha adl romanlarnda zellikle belirgindir.
Boncuk Oyunu adl romanndan sonra 1946da Nobel Edebiyat dln
alan Hessenin Dou edebiyat ve mistisizmine dknl, bireysel bu
nalmlarn zmn Dou felsefesinde aray, 1960l yllarda canlanan
Budizm ve Zen Budizm akmlarnn da yardmyla onun, zellikle A m eri
kan hippi genlii arasnda en ok okunan yazarlar arasna girmesini
salad. Hermann Hesse, 1962 ylnda ld.

K M U R A N PAL, 1926da Adanada dodu. stanbul niversitesi Ede


biyat Fakltesi Alman Dili ve Edebiyat Blmn bitirdi. ada Alman
Hikyesi / I 945ten Sonra balkl bir incelemesi; Beyhan, Elbiseler ars,
Byk Yolculuk, Buhrumeryem, Kpek stasyonu adl yk kitaplar ya
ymland. EJbiseciler arsyla 1965 Sait Faik yk dln, Srrmsn
Srdamsn adl romanyla 2011'de O rhan Kemal Roman Armaan ald.
Rainer Maria Rilke, Franz Kafka, Rob ert Musil, Heinrich Bll, Thom as
Mann, G nter G rass, Ingeborg Bachmann, Sigmund Freud, Hans Ben-
der gibi nemli yazarlarn eserlerini dilimize kazandrd.
imde dar kmak isteyen bir ey vard,
ben onu yaamaya alyordum yalnzca.
Neden bylesine gt bu?
indekiler

I. ki dnya.......... ........................................................ 17
II. Kabil.,.............................. ..................... ................... 40
III. Katiller............................................. ....................... 64
IV. Beatrice.., .,............... ............................................ . 88
V. Ku yumurtadan kmak iin sava veriyor............. 113
VI. Yakupun grei............. ................................. ...... 134
VII. Bayan Eva................................... ........................... 160
VIII. Sonun balangc............. .................................... . 189
ykm anlatabilmem iin ok eskilere uzanmam ge
rekiyor. Elimden gelse daha da gerilere, ocukluumun
ilk yllarna kadar uzanr, burada da durmaz, ok uzak
lardaki atalarma doru yol alrdm.
Roman yazan sanatlarn detidir hep, Tanr ss
verirler kendilerine, u ya da bu insann bandan geen
leri sanki tm ayrntlaryla kubak grp kavrayabilir
ve bunu Tanr kendi kendine anlatyormuasna, yani
tm plaklyla, hibir noktas nemsiz saylmayacak
ekilde hikye edebilirlermi gibi davranrlar. Ben ste
sinden gelemem bu iin, benim gibi sanatlar da gele
mez. Ne var ki, benim ykm benim iin herhangi bir
sanatnn yksnn kendisi iin tadndan daha ok
nem tayor. nk benim kendi ykmdr bu, bir in
sann yksdr; kafadan uydurulmu bir insan deil,
olas bir insan, ideal ya da u veya bu ekilde var olma
yan bir insan deil, gerek bir insan, bir kezliine ve ya
ayan bir insandr bu. Gel gelelim, gerekten yaayan bir
insann ne demek olduu gnmzde her zamankinden
az bilinmekte, her biri doann deerli ve bir kezliine
denemesi saylacak insanlar, yn yn kurunlanp
ldrlmektedir. Eer bir kezliine insanlar olarak daha
fazla bir deer tamasaydk, iimizden her biri bir filin
ta kurunuyla gerekten saf d edilebilseydi, yaamy-
klerini kaleme almann hibir anlam kalmazd. Ne var
ki, her insan yalnz kendisi deil, ayn zamanda bir kez
liine, tamamen kendine zg, her bakmdan nemli ve
dikkate deer bir noktadr. yle bir nokta ki, dnyann
tm olaylar kesiir burada; bir kezliine, bir daha asla yi
nelenmeyecek bir kesiimdir bu. Dolaysyla her insann
yks nemlidir ve dnya durduka yaayacak Tanrsal
nitelik tar, her insan yaad ve doann istemini yeri
ne getirdii srece olaanstdr, her trl dikkat ve il
giye layktr. Her insanda ruh bir ete, kemie brnm
tr, her insanda bir canl ac eker, her insanda bir Kur
tarc armha gerilir.
Bir insann ne olduunu gnmzde bilenler fazla
deildir. Pek ok kii bunu sezmekte ve sezdii iin de
daha kolay lebilmektedir; nitekim ben de bu yky
kaleme aldktan sonra daha kolay lebileceim.
Kendim iin bilen biri diyemem. Aratran biri ol
dum hep ye hl da yleyim, ama artk yldzlarda ve ki
taplarda aradm yok, damarlarmda aldayarak akan
kann verdii dersleri dinlemeye baladm. Anlatacam
yk ho deil, dzmece ykler gibi tatl ve uyumlu da
deil; kendilerini bundan byle aldatmak istemeyen tm
nsanlarn yaam gibi anlamszl, karmaay, cinneti ve
d artran bir tad var.
Her insann yaam, onu kendine gtren bir yoldur,
bir yol denemesi, bir yol tasladr. Hibir insan yzde
yz kendisi olamamtr, ama yine de herkes gc yetti
ince ilerler bu yolda, kimi biraz daha gz ak kimi bi
raz daha gz kapal. Herkes kendi doumuna ilikin ar
tklar, bir ilka dnyasnn smks cismini ve yumur
ta kabuklarn sonuna dek srkleyip gtrr kendisiyle.
Kimileri vardr, hibir vakit insan aamasna eriemez;
kurbaa olarak, kertenkele olarak, karnca olarak kalr.
Kimileri de vcutlarnn belden yukarsyla insan, bel
den aasyla balktr. Ama her biri doann insan do
rultusunda bir yaratsdr. kp geldikleri kaynak ise or
taktr hepsinde: anneler. Hepimiz ayn derinliklerden
kp geliriz, ama bir taslak, derinliklerden kp gelen bir
yaratk olarak her birimiz kendi z amacmza varmak
iin urap didiniriz. Birbirimizi anlayabiliriz, ama ken
dimizi ancak kendimiz aklayp yorumlayabiliriz.
ki dnya

ykme bamdan geen bir olay anlatmakla ba


layacam. On yandaydm henz; kk kentimizdeki
Latince okuluna gidiyordum.
Burcu burcu bir alay koku o gnlerden esip geliyor
bana doru, iimi bir szyla, tatl bir rpertiyle dolduru
yor; karanlk sokaklar, aydnlk evler, kuleler, alan saat
ler ve insan yzleri, scack bir rahatlk taan konforlu
odalar, kaplarndan ieri hayalet korkusuyla adm atlan
gizemli odalar. Scack bir skklk kokuyor, adatavan-
lar, hizmetiler, kocakar ilalar ve kurutulmu meyve
kokuyor her ey. ie iki dnya yaanyordu burada, ge
ce ve gndz iki ayr kutuptan kp geliyordu.
Dnyalardan biri bizim kendi evimizdi, yleyken
daha dar ve daha da skkt buras, gerekte yalnzca
anne ve babam iine alacak kadard. Byk blmyle
bana ainayd bu dnya; ad anneydi, babayd bu dnya
nn, sevgiydi ve atlm kalard, rnek alnacak kiiler
di, okuldu. Yumuack parldard, aydnlk ve temizdi;
sertlikten uzak gler yzl szlerin, ykanm ellerin, te
miz pak giysilerin, edep ve terbiyeye uygun davranlarn
yurduydu buras. Burada sabah dualar ve ilahileri syle
niyor, burada Noel kutlanyordu. Gelecee doru dm
dz uzanan izgileri ve yollar kendisinde barndrrd bu
dnya; devler ve kabahatler, vicdan azaplar ve gnah
kartmalar, balamalar ve ileriye ynelik olumlu ka
rarlar, sevgi ve sayg, Incil sz ve bilgelik bu dnyadayd
ancak. Yaamn aydnlk, gzel ve dzenli bir nitelik
tayabilmesi iin bu dnyaya tutunmak gerekiyordu.
teki dnyaya gelince; daha bizim evin gbeinde
balyordu ve bambakayd, ayr bir kokusu vard bu
dnyann; deiik bir dil konuuyor, baka vaatlerde bu
lunup baka eyler istiyordu insandan. Bu ikinci dnya
da hizmetiler, zanaatkr olanlar, hortlak hikyeleri,
skandallar yer alyordu; dehet verici, insan cezbeden,
korkun ve bilmecemsi nesnelerin oluturduu rengrenk
bir sel, mezbaha ve tutukevi, barp aran ikili kadn
lar, buzalayan inekler, yere ylp kalan beygirler, hr
szlklar, adam ldrmeler, kendi canna kymalar, hepsi
bu dnyadayd. Drt bir taraf, bu gzelim ve tyler r
pertici, vahi ve acmasz nesnelerle doluydu; burnumu
zun ucundaki sokakta, yan bamzdaki evde vard bun
larn hepsi, polisler vzr vzr dolayor ve ipsiz sapsz
kimseler ortalkta kol geziyordu. Sarholar karlarn da
yaktan geiriyor, akamlar kme kme gen kzlar fab
rikalardan skn ediyordu; insan byleyen, byyle
hasta yapabilen yal cadlar yaamaktayd bu dnyada;
ormanda haydutlar barnyor, gvenlik gleri sada sol
da yangn karan kundaklar yakalyordu srekli. Bu
ikinci, bu yaman dnya drt bir yanda grl grl akyor,
kokusu her yan saryordu; yalnz bizim evin odalar, an
ne ve babamn kald odalar bunun dndayd. Ve byle-
si ok daha iyiydi. Bizim evde dirlik dzenin, huzurun ve
vicdan rahatlnn, balama ve sevginin bulunmas ha
rikulade bir eydi, ama btn dier eylerin, btn o g
rltc ve rtkan, insann darda kaldnda hemen ko
up annesine snabilecei o kasvet verici, karanlk, zor
ba ve hoyrat nesnelerin varl da harikuladeydi.
in en tuhaf yan, iki dnyann snrlarnn gelip bir
birine dayanmas, iki dnyann birbirinin bu kadar yak
nnda yer almasyd. rnein hizmetimiz Lina, salon
daki akam duasnda ykanm ellerini krklar dzlen
mi nlne bastrarak kapnn yan banda oturup in
ce sesiyle okunan ilahiye katld zaman, dpedz anne
ve babamn, bizlerin, aydnlklarn ve doruluklarn dn
yasnda yer alyordu. Ama hemen ardndan mutfakta ya
da tahtalardan atlm ahrda bana basz adamn yk
sn anlatrken ya da kk kasap dkknnda komu
kadnlarla kavga ederken baka bir kz, br dnyaya ait
biri olup kyor, evresini esrarengiz bir hava saryordu.
Ve herkes iin, ama en ok da benim iin byleydi du
rum. Elbette benim yerim aydnlk ve kusursuz dnya
dayd, anne ve babamn ocuuydum ben; gel gelelim
gzm nereye evirsem, nereye kulak kabartsam br
dnyay alglyordum, ou kez bana yabanc gelmesine,
beni hep tedirgin etmesine, iimi korku ve vicdan aza
byla doldurmasna karn, br dnyada da yayordum.
Hatta yasak dnyada yaamaya can atyordum bazen;
ou kez bu dnyadan aydnla geri dn istedii ka
dar zorunlu ve iyi bir ey olsun, yine de bana daha az g
zel, daha skc ve daha ssz bir yere dn gibi geliyor
du. Bazen biliyordum ki, yaamdaki amacm annemle
babama benzemek, onlar gibi aydnlk ve temiz, stn
lk duygusuyla donatlm biri olmakt. Ne var ki, o za
mana dein uzun bir yol vard geride braklacak, o za
mana dein okullarda pineklemek, ders almak, test
lerden gemek ve snavlar vermek gerekiyor; izlenecek
yol da hep br karanlk dnyann yan bandan, hatta
hemen iinden geiyordu; stelik bu dnyaya dalp da
r kamamak, iinde gmlp gitmek hi de olmayacak
ey deildi. Byle bir durumla karlaan Msrif O ulla
rn ykleri vard, yiyip yutarcasma okumutum bunlar.
Bu yklerde baba evine ve iyiye dn iimde ylesine
rahatlatc ve ahane bir duygu uyandryordu ki, doru
ve zlenmeye deer eyin salt bu saylacan hissediyor
dum btnyle. Ama yine de yklerin ktlerden ve
mahvolmu insanlardan sz eden blm bana ok daha
ekici geliyordu. Aka sylemek gerekirse, Msrif
Oulun nedamet getirip yeniden doru yolu bulmasna
insan neredeyse zlyordu. Tabii byle bir eyin ne
aka dile getirilmesi mmknd ne de akldan geiril
mesi. Naslsa vard ite, bir sezgi, gerekleebilir bir ey
olarak duygularn ta en dip kesinde yayordu. ey-
tan kafanda bir yerde canlandr deseler, pekl bizim
altmzdaki sokakta canlandrabilirdim onu, klk dei
tirmi olarak ya da kendini hi gizlemeden, panayr ya da
meyhanede dolatn dnebilirdim, ama bizim evde
asla yeri yoktu, asla.
Kz kardelerim de aydnlk dnyann iinde yer
alyordu. ou kez bana yle geliyordu ki, miza bak
mndan anne ve babama daha yaknd kardelerim, ben
den daha iyi, daha terbiyeli, daha kusursuzdular. Onlar
da hata yapyordu kukusuz, onlarn da hoa gitmeyen
yanlar vard, ama bana yle geliyordu ki, kz kardele
rimde pek arya kamyordu bu, bendeki gibi deildi,
benim ktyle aramdaki iliki ok daha sk ve strap ve
riciydi, karanlk dnya bana ok daha yaknd. Kz kar
delerimi de annemle babam gibi kollayp gzetmem,
kendilerine sayg gstermem gerekiyordu. Diyelim, ara
mzda bir kavga kt, sonradan hep ben vicdan azab e
kiyor, hep ben kendime kt kii gzyle bakyor; kav
gay karann, af dilemesi gerekenin kendim olduuma
inanyordum. nk kz kardelerime kt davranmak
la anne ve babama kt davranm sayyordum kendimi,
iyi denen, otorite denen eye srt evirmi gryordum.
imde yle gizler vard ki, sokaktaki en sefil ocuklarla
kz kardelerimden daha kolay paylaabilirdim bunlar.
Her eyin prl prl ve vicdanmn rahat olduu gnler
de kz kardelerimle oynamann tadna ou kez do-
yamyordum; onlara kar iyi ve terbiyeli davranmak, on
larla birlikte olup kendimi yce ve soylu bir k altnda
grmek ne gzeldi! nsan bir melek olsa, ancak byle ya
ard sanrm! Bildiimiz en yce eydi bu ve biz melek
olmann tpk Noel gibi, mutluluk gibi aydnlk sesler ve
burcu burcu kokularla epeevre sarlmann tatl ve ha
rikulade bir ey olduunu dnyorduk kendimizce.
Gel gelelim, bylesi saatler ve gnler ne kadar seyrekti!
Oyun oynarken, oynamamza izin verilen o masum g
zel oyunlarla vakit geirirken durduk yerde couyor, sert
ve hoyrat davranyor, kz kardelerimi bktryor, kavga
ve patrtya yol ayordum; kafam kzyor, korkun bir
insana dnyordum anszn; yle eyler yapyor ve
sylyordum ki, bunlardaki irkinlii daha hemen o an
da ruhumun derinliklerinde tm yakp kavuruculuuyla
hissediyordum. Ardndan bunu o berbat ve karanlk sa
atler izliyor, pimanlk ve nedamet duygular iinde kv
ranyordum; sonra da gidip kz kardelerimden af diledi
im o nazik an gelip atyordu. Derken yine bir aydnlk
saryordu ruhumu, kendimi hibir elikiye yer verme
yen suskun ve kran dolu bir mutluluk iinde buluyor
dum; birka saat ya da birka dakika bu duygu yreim
den silinmiyordu.
Latince okuluna gidiyordum; belediye bakanmm
ve orman bakorucusunun oullar da bizim snftayd
ve bazen beni grmeye geliyorlard; ele avuca smayan
ocuklard ama yine de yasaklanmam iyi dnyaya men
suptu ikisi de. Ben, her eye karn komu ocuklaryla,
kendilerine genel olarak yukardan baktmz ilkokul
rencileriyle yakn ilikiler iindeydim. te imdi bun
lardan biriyle balayacam ykme:
Okulda ders yaplmayan bir le sonrasyd; on ya
ndan biraz byktm, komu mahalleden iki ocukla
kentte serseri serseri dolayordum. Derken bycek bir
olan gelip aramza katld; yaklak on yanda, gl
kuvvetli, hoyrat biriydi, ilkokula gidiyordu, bir terzinin
oluydu. kicinin biriydi babas, ailenin ad kentte kt
ye kmt. Franz Kromer adndaki bu olan hi ya
bancm deildi, kendisinden ok korkardm, gelip bize
katlmas houma gitmemiti. O yata erkeksi tavrlar
vard, fabrikada alan ii olanlarn yryne ve ko
numasna zeniyordu. Kromerin peine taklp kpr
nn yan bandan rmak kysna indik, ilk kemerin alt
na girip saklandk, kimsenin bizi grmemesine altk.
Kprnn kemerli duvaryla tembel tembel akan rmak
arasndaki dar ky eridi srf dkntden, anak mlek
krklarndan, eski psk eyalardan, birbirine dolam
pasl tel ynlarndan ve daha baka sprntlerden olu
uyordu. nsan burada bazen ie yarar eyler bulurdu;
Kromerin elebalnda dar kyy boydan boya arayp
taryor, bulduklarmz kendisine gsteriyorduk. Kromer
bunlar ya alp bir kenara ayryor ya da frlatp suya
atyordu. Kurun, pirin ya da kalay gibi eyler var m,
onlara dikkat etmemizi tembihlemiti bize; sz konusu
nesneleri hep bir kenara ayryordu; boynuzdan eski bir
tara da suya atmayarak yine alkoymutu. Kromerin
yannda kendimi adeta boulacak gibi hissediyordum;
onunla konutuumu bilse babamn ne ok kzacan
dndmden deildi hani, daha ok Franzm kendi
sinden korkuyordum. Onun beni yanma almasndan ve
bana da tekiler gibi davranmasndan memnundum. O
emir veriyor, bizler de verilen emri yerine getiriyorduk.
Sanki teden beri sregelen bir dete uyar gibiydik; oy
sa ilk kez Kromerle beraberdim.
Sonunda yere oturduk. Franz suya tkrd, byk
bir adam gibi davranyordu; dilerinin arasndaki bir ara
lktan tkryor ve tkrn istedii hedefe isabet
ettiriyordu. Konumaya baladk; komu mahalleden o
cuklar okulda gsterdikleri eitli kahramanlklardan,
ona buna oynadklar eitli oyunlardan sz aarak v
np byklenmeye koyuldular. Ben susuyor, ama bu su
suumla da dikkati ekmekten ve Kromeri kzdrmak
tan korkuyordum. ki arkadam daha iin banda ben
den uzaklap Franza yanamt; aralarnda bir yaban
cydm ben, klk kyafetime ve davranma ierledikle
rini seziyordum. Kentteki Latince okulunun rencisi
olan benim gibi bir beyzadeyi Franzn sevmesi d
nlemezdi asla; br ikisininse, gerektiinde beni tan
mazlktan gelip benden yz evirecekleri kukusuzdu.
Sonunda srf korkumdan ben de bir eyler anlatmaya
koyuldum. Hatr saylr bir haydut hikyesi uydurdum
kafamdan, olayn kahramanln da kendim stlendim.
Kedeki deirmenin yan bandaki baheden bir arka
dala geceleyin tam bir uval dolusu elma yrttk, diye
baladm sze. Elmalar da hani bildiimiz elmalardan de
il, hepsi de birinci snf elmalar, Ren elmalar ve golden
elmalard, dedim. O anda beni bekleyen tehlikeden kaa
rak byle bir anlatya snmtm ite; dorusu bir olay
kafadan uydurup anlatmakta ustaydm. Az sonra arkasn
getiremeyip eskisinden de kt bir duruma dmemek
iin btn hnerimi seferber etmitim. Birimiz elmalar
aatan koparp aa atarken, brmz gzclk yapt
hep, diye srdrdm konumam. Sonunda baktk ki
uval kurun gibi olmu, azn ap elmalarn yarsn yi
ne boalttk ister istemez, ama yarm saat sonra yine d
np geldik, boalttmz elmalar da alp gtrdk.
Szm bitirdiimde yle sanyordum ki, uydurdu
um masal beenecek, bana alk tutacaklard. Sona
doru comu, kendimi anlatnn seline iyice kaptrm-
tim. Aramzdaki kklerin ikisi de bir ey sylemeye
rek bekledi, ama Franz Kromer gzlerini ksarak insann
iine ileyen baklaryla beni szd, sonra tehditkr bir
sesle sordu:
Doru mu bu anlattklarn?
Tabii doru, dedim.
Yani gerek dpedz?
Evet, gerek, dedim direterek, oysa iten ie kor
kudan boulacak gibiydim.
Yemin eder misin peki?
Bunu iitince irkildim ok, ama hi duraksamadan
eveti yaptrdm.
Syle yleyse, Allah belam versin ki doru, de!
Allah belam versin ki doru, diye tekrarladm.
Pekl, dedi Franz bunun zerine ve yzn ba
ka tarafa evirdi. Ben i bu kadarla kapand diye d
nyordum; Franzn ayaa kalkp dn yolunu tut
masna sevinmitim. Kprnn zerinde ekine ekine,
eve gitmem gerektiini syledim.
Bu kadar acele etmenin gerei yok, diyerek gld
Franz. Nasl olsa yolumuz bir.
Sonra salma salma devam etti yrmeye. Ben ara
larndan kap gitmeyi gze alamadm. Franz gerekten
de bizim eve doru geliyordu. Eve varp da kapmz,
kapdaki o kaln pirinten tokma, pencerelere vurmu
gnei ve annemin odasndaki perdeleri grr grmez,
oh diyerek derin bir nefes aldm. Canm dn! O ca
nm, mutlu eve dn, aydnla ve huzura dn!
Hemen kapy ap tala szlmek ve kapy ar
dmdan vurup kapatmak istiyordum ki, Franz Kromer
de benimle birlikte ieri girdi. Yalnzca avlu tarafndan
k alan ini deli karanlk talkta yan bamda durdu,
beni kolumdan tutarak usulcack, Hey, acelen ne bu ka
dar? dedi.
Korkuyla yzne baktm. Eli kska gibi kavramt
kolumu. Amac ne acaba, diye geirdim zihnimden, yoksa
beni dvecek mi diye dndm. Barsam, avazm kt
kadar barsam, acaba yukardan zamannda biri yetiir
de beni kurtarr myd? Ama vazgetim barmaktan.
Ne var? diye sordum. Ne istiyorsun benden?
ok bir ey deil. Bir soru daha soracam o kadar.
tekilerin iitmemesi gerekiyor.
Ya? Ne syleyeyim istiyorsun? Brak beni, yukar
kacam.
"Biliyorsun herhalde, dedi Franz alak sesle, ke
deki deirmenin yanndaki meyve bahesi kimin?
Hayr, bilmiyorum; deirmencinin sanrm.
Franz eliyle kskvrak yakalamt kolumu, beni e
kip iyice kendisine yaklatrd; adeta burun buruna gel
mitik. Gzlerini bir hainlik brmt; kt kt g
lmsyor, suratndan acmaszlk ve zorbalk akyordu.
O zaman, ben syleyeyim sana. Elmalarn arl-
dmdan epeydir haberim var benim; ayrca adamn bu
ii yapan ihbar edene iki mark vereceini sylediini de
biliyorum.
Aman Tanrm! diye bir ses kt azmdan. ey,
beni ele vermeyeceksin, deil mi?
Franzm namus ve eref sznden medet ummann
bouna zahmet saylacan seziyordum. nk teki
dnyadand o, ihanet kendisi iin bir su oluturmuyor
du, bunu ok iyi hissediyordum. Bylesi konularda, te
ki dnyadakiler bizim gibi deillerdi.
Ele vermeyeyim mi? diye gld Kromer. Sevgili
dostum, sen iki marklk paralar basan bir kalpazan m
sanyorsun beni? Meteliksizin biriyim ben, senin gibi
varlkl bir babam yok. Baktm ki iki mark kazanmak iin
bir frsat kt karma, karmam hi. Ama belli olmaz,
bakarsn adam daha ok para verir.
Anszn beni koyverdi Franz. Talmzdaki huzur
ve gven kokusu uup gitmi, sanki dnya bama ykl
mt. Beni ele verecekti Franz; ben, su ilemi biriydim;
durum babama bildirilecekti, hatta belki polis ie el ko
yacakt. Btn korkunluuyla bir kargaann tehdidi al
tndaydm, tm irkinlik ve tehlikeler zerime salmm-
t. Gerekte hrszlk gibi bir eyleme asla kalkmam ol
mamn hi nemi yoktu. stelik yemin de etmitim.
Aman Tanrm, aman Tanrm!
Gzlerimde yalar belirdi. Fidyeyi deyip yakam
bu iten syrmam gerektiini anlyordum. Kolum ka
nadm krk, ellerimi ceplerime daldrdm. Ne bir elma
vard ne de bir ak, bombotu ceplerim. Birden aklma
saatim geldi. Eski bir gm saatti, almyordu, "i ol
sun diye yanmda tayordum. Ninemizden kalmt.
Elimi cebime attm gibi saati kardm.
Kromer! dedim. Bak dinle, beni ele verme sakn,
gzel bir ey olmaz bu. Karlnda al bu saati, senin ol
sun, al! Ne yapaym, sana verecek baka eyim yok. Ama
saati alabilirsin; gm bir saat, iiliine de diyecek yok,
ufak bir tamire ihtiyac var, o kadar.
Franz glmsedi, saati alp kocaman avcunun iinde
tuttu. Gzlerim eline takld, ne hoyrat bir eldi bu, ne
amansz bir dmanlkla doluydu, yaamma ve huzuru
ma kastederek nasl da uzanmt bana doru.
Gm bir saat, diye tekrarladm rkek ve ekin
gen.
Ama Franz derin bir nefretle, Gmne de, eski
saatine de balarm imdi! dedi. Gtr, kendin tamir
ettir.
Dur gitme, Franz! dedim ben, ekip gideceinden
korkup titreyerek. Bekle biraz, ne olursun! Al ite saat!
Gerekten gm, yemin ederim ki gm. Yanmda sa
na verecek baka ey yok, ne yapaym.
Franz, hi istifini bozmadan, kmseyerek beni
szd.
Buradan kime gideceimi biliyorsundur sanrm.
Ama belki karakola da bildirebilirim durumu, oradaki
polisleri iyi tanrm.
Sonra gitmek iin arkasn dnd. Koluna yapp
alkoydum. Yo, gitmemeliydi Franz; bu durumda ekip
gitti mi, ileride olacaklara katlanmaktansa lrdm daha
iyi.
Franz, diye yalvarmaya baladm, heyecandan k
sk bir sesle, sakn bir delilikte bulunmayasn! Tamam
m! Sylediklerin bir akayd, yle deil mi?
aka, evet aka ama senin iin pahalya mal olabi
lir.
Peki, syle, ne yapaym, Franz! Ne dersen yapmaya
hazrm, gryorsun!
Franz gzlerini yine ksarak szd beni ve bir kez
daha gld. Yapmack bir babacanlkla, Brak u ap
tall! dedi. Sen de benim kadar iyi biliyorsun duru
mu. Elime bir kez iki mark kazanma frsat gemi; zen
gin biri deilim ki iki mark sokaa ataym. Ama sen zen
ginsin, baksana bir saatin bile var. Bana hepsi hepsi iki
mark vereceksin, dzelecek her ey.
Franzm nerisi aklma yatmt dorusu. Gel gele
lim, iin ucunda iki mark vard! On mark, yz mark, bin
mark ne ise, iki mark da yleydi benim iin, ite o kadar
ok para, ele geiremeyeceim kadar ok parayd. Mete
lik bile yoktu bende. Bir kumbaram vard, annemin oda
snda duruyordu; amcalarm, daylarm bize geldiinde
ve daha baka kimi zamanlarda topu topu birka fenik
atlmt ine, ite bu kadard btn param. Henz o ya
ta, evden cep harl diye bir ey vermiyorlard bana.
Boynumu bkerek, Hi param yok, dedim, Hi
yok. Ama baka her eyimi verebilirim sana. Kzlderili
leri anlatan bir kitabm, kurundan askerlerim, sonra bir
pusulam var. stersen pusulay getireyim gr.
Franz, atak ve kalle, azn oynatp yere tkrd.
Brak gevezelii! dedi buyurgan bir sesle. Bu say
dn pespaye eyler senin olsun. Pusulaym! Benim da
ha fazla kafam kzdrma da skl u paray!
Ama yok param. Hi para vermiyorlar evden. Ben
ne yapabilirim!
O zaman yarn getirirsin iki mark. Okul daldk
tan sonra pazaryerinde seni bekleyeceim. O kadar ite!
Hele bir getirme de gr!
yi ama, nereden bulaym? Hay Allah! Param yok
diyorum!
Sende yoksa, evinizde yeterince vardr. Hem paray
bulmak senin iin. Yarn okuldan sonra, tamam m! Bak
sylemedi deme, paray getirmedin mi... Franz gz
mn iine bakt, bak korkuntu. Yeniden yere tkrd
ve sonra bir glge gibi ortadan kayboldu.

Merdivenlerden yukar kamyordum bir trl.


Mahvolmutum. Evden kap gitmeyi, bir daha da dn
memeyi dndm; olmazsa kendimi rmaa atp can
ma kyacaktm. Ne var ki, kesinlikten yoksun dnce
lerdi bunlar, hayaldi hepsi. Karanlkta merdivenin en alt
taki basamana oturdum, tortop bzlp iime gml
dm, bama gelen felakete braktm kendimi. Odun
karmak iin elinde bir sepetle aaya inen hizmeti
miz Lina beni orackta alarken buldu.
Ne olursun, yukardakilere bir ey syleme, dedim
ve merdivenlerden ktm. Cam kapnn yan bandaki
askda babamn apkasyla annemin emsiyesi iliti gz
me; bir yurt yuva, bir sevecenlik rzgr bana doru esip
geldi, eve dnen Msrif Oulun yeniden kavutuu
odalar, bu odalarn manzarasn ve kokusunu selamla
mas gibi bir yakar, bir kranla selamladm hepsini.
Ama benim olan bir ey yoktu artk, her ey annemin ve
babamn aydnlk dnyasnda kalmt; bense sua bu
lanm, yabanc bir selin derinliklerine gmlmtm;
bir maceraya srklenmi, gnaha girmitim; dmann
tehdidi altndaydm, tehlikeler ve utanlar beni bekli
yordu. apka, emsiye, maltata deli o canm eski ze
min, sofadaki dolabn stnde asl duran kocaman tab
lo ve ieriden, salondan gelen ablamn sesi; btn bunlar
imdiye dek grlmedik lde tatl, zarif ve nefisti ama
bundan byle avutucu zelliklerini yitirmi, gvenilir ol
maktan km, salt sulayc eylere dnmt. Artk
benim deildi hibiri, onlarn sevin ve sessizliklerini
paylaamazdm. Ayaklarm amura batmt ve paspasa
srerek karlacak gibi deildi amur, evimize hi ai
nas olmad glgeleri kendimle birlikte srkleyip ge
tirmitim. O zamana kadar yanmda ne ok sr tayp
getirmitim eve, ne ok korku getirmitim ama bugn
bu odalara tadklarmn yannda hepsi ocuk oyunca
kalrd. Karayaz peimden seirtiyordu, eller uzanmt
bana doru, annem bile artk beni bu ellerden koruya
mazd, varlklarn annemin renmemesi gereken eller
di bunlar. lediim su ister hrszlk olmu, ister doru
yu sylememek (Tanrnm adn anp yalan yere yemin
etmemi miydim?), ayn kapya kard hepsi. lediim
gnah, rasgele gnahlardan deildi, yakam eytana kap
trmtm. Ne diye gitmitim onlarla sanki? Ne diye de
diini yapmtm Kromerin? Babamn bile szn by
le dinlememitim imdiye kadar. Ne diye o hrszlk ma
saln uydurmutum? Sanki byk bir kahramanlkm
gibi su oluturan bir eylemle ne diye bbrlenmeye
kalkmtm? te imdi eytan yakama yapm brak
myordu, ite imdi dman peime dmt.
Ertesi gn duyduum korku bir an kaybolarak yeri
ni mthi bir kesinlie brakt: zlediim yol bundan
byle hep bayr aa inecek, beni boyuna zifiri ka
ranlklardan ierilere ekip gtrecekti. lediim sutan
aresiz yeni sularn filizleneceini, kz kardelerimin
yanma gitmemin, ieridekileri selamlamamn, anne ve
babama pckler vermemin dzmece davranlar ola
can, bir kt yazgy, bir srr kendimle tayp ruhum
da gizlediimi aka seziyordum.
Babamn apkasna bakarken bir an iimde bir g
ven ve umut akar gibi oldu. Her eyi anlatacaktm
kendisine, verecei yargy ve belirleyecei cezay kabul
lenecek, babam kendime sr orta ve beni esenlie ka
racak biri yapacaktm. Hepsi tvbe etmeme bakyordu,
sk sk da stesinden gelmitim bunun, etin ve acl bir
saat yaayacaktm, etin ve pimanlk dolu bir yakarla
babamdan beni balamasn isteyecektim.
Kulaa ne ho geliyordu byle bir ey! Ne kadar ba
tan karc, ne kadar ekiciydi! Ama hayr yoktu bu ite.
Byle bir davranta bulunmayacam biliyordum. Artk
iimde bir sr sakladmn, bir su ilemi olup cezasn
kendim tek bama ekmem gerektiinin farkmdaydm.
Kim bilir, belki de bir yol ayrmna gelmitim, belki bu
saatten balayarak ktnn dnyasnda eleecek, srla
rm ktlerle paylaacak, onlara baml yaayacak, on
larn sznden kmayacak, ben de onlardan birine
dnecektim. Erkeklik ve kahramanlk taslamtm,
bundan doacak sonular da sineye ekecektim ister is
temez.
Salona girdiimde, babamn slak ayakkablarmdan
dolay sylenmesini canma minnet bildim. nk dik
kati baka yere ekmi, babamn iin daha kt yann
fark etmesine frsat vermemiti; nihayet ben de, iledi
im asl sula gizlice iliki kurduum bir azarlamaya g
s gerebilirdim. Derken tuhaf ve yeni bir duygu iimde
l l boy verdi; kancadan keskin ularyla fena bir duy
guydu bu: Babamdan stn durumda gryordum ken
dimi, babamn hibir eyden haberi olmayna belli bir
kmsemeyle bakyor, potinlerimin slaklndan tr
beni paylayp terslemesini bir kklk sayyordum. Bir
bilsen, diye aklmdan geiriyor, kendimi iledii eitli
cinayetler dururken ald bir sandviten dolay sigaya
ekilen biri gibi gryordum. irkin ve iren bir duy
guydu, ama gl bir duyguydu ve insan baya cezbe-
diyordu, iimdeki srra ve ilediim sua hibir dnce
nin stesinden gelemeyecei gibi kskvrak balamt
beni. Belki de, diye dnyordum, Kromer oktan po
lise gidip beni ihbar etmitir; bana burada kk bir o
cuk gibi davranrlarken, bamn zerinde kara bulutlar
dolayordun
imdiye kadar anlattm kadaryla, olayn nemli
ve kalc an bu and. Babamn kutsallnda ilk kez bu
anda bir atlak belirmi, imdiye kadar ocuk yaamm
srtnda tayan ve kendi kendisi olabilmek iin insann
ykmas gereken temel direklere ilk darbe bu anda in
miti. Herkesin gznden kaan bylesi yaantlar, yaz
gmzn izleyecei nemi kmsenmeyecek asl dorul
tuyu oluturur. Bylesi bir darbe atlatlr, atlak grnr
de kapanr zamanla, toparlar kendini ve unutulup gider,
ama gerekte hepsinden gizli sakl bir kede srdrr
yaamn, kanamaya devam eder.
Szn ettiim yeni duygu karsnda dehete ka
plmtm, o an babamn ayaklarna kapanp pebilirdim
onlar, byle bir duygudan tr af dileyebilirdim. Ne
var ki, ok nemli bir hata af dileyerek giderilemez, her
bilge kii gibi her ocuk da btn derinliiyle hisseder,
gayet iyi bilir bunu.
Gndz olup bitenler zerinde kafa yormak, soru
nun zm iin ertesi gn ne gibi yollara bavuraca
m dnp tanmak gereini duydumsa da, buna bir
trl frsat bulamadm. Btn akam salondaki her za
mankinden deiik havaya almaya alarak geirmi
tim. Duvar saati ve masa, Kutsal Kitap ve ayna, duvarda
ki etajer ve resimler adeta bana veda ediyordu; dnya
mn ve o canm mutlu yaammn nasl benden zlp
ayrlarak gemie kartn kalbimde bir rpertiyle izli
yordum ister istemez. Emip souran yeni kklerle evi
mizin dndaki zifiri karanlkta ve yabanc bir dnyada
nasl kk saldm, burada smsk tutulup alkonuldu
umu aresizlik iinde hissediyordum. lk kez tadyor
dum lm ve lmn tad acyd, nk domakt
lm, korkun yenilikler karsnda duyulan dehet ve
rkntyd.
Sonunda yatama yattmda rahatlamtm! Ama
daha nce o ateten gmlek son snav akam duasn
gslemem gerekmiti, bu arada bir ilahi sylemitik,
en sevdiim ilahilerden biriydi. Ne yazk ki ben katlma
m, tekilerle beraber sylememitim. lahinin her par
as benim iin zehirden farkszd. Babam, Tanrdan rah
met dilerken ben katlmamtm duaya ve babam, Hep
bizimle ol! szleriyle duay bitirdiinde, ani bir sarsnt
nn beni evdekilerin arasndan ekip aldn hissetmi
tim. Tanrnm inayeti btn evdekilerin zerindeydi
ama ben aralarnda deildim. Derken m ve yor
gunluktan bitkin, kp gitmitim salondan.
Bir sre yatakta yattm, bir scaklk ve esenlik duy
gusu bir sre sevgiyle sarp sarmalad beni. Anszn, bir
kez daha gnlm gerilere kayd, gerilerde kalan olayn
evresinde korkak ve ekingen kanat rpmaya balad.
Her zamanki gibi annem iyi geceler dileyip gitmiti, ama
henz odada ayak seslerinin yanklandn iitiyordum,
kap aralnda elindeki mumun parldyordu he
nz. Az sonra, diye geirdim iimden, az sonra annem
yine dnp gelecek, durumu sezdi nk, bir pck
konduracak yzme ve soracak, iyi kalpli ve umut veri
ci bir ekilde soracak, anlamak isteyecek; ite o zaman
alayabileceim, o zaman annemi kucaklayp syleyece
im ona, o zaman her ey dzelecek, o zaman kurtula
cam. Derken kap aralndaki aydnln yerini ka
ranlk ald, ama ben bir sre daha kulak kabarttm, an
nem gelecek, dedim kendi kendime, mutlaka gelecek.
Bir ara yine gndzki olaya dndm, dmanmn
gzlerinin iine bakmaya baladm. Bir gzn ksmt,
hoyrata glyordu az; ben kendisine bakp durur ve
kanlmaz akbeti sineye ekmeye alrken, o by
dke byd, irkinletike irkinleti, hain gzleri bir
eytanslkla akp snyordu. Burnumun ucunda dikili
yordu hemen, derken uyuyakaldm ama ne dmanm
grdm dmde ne o gn geen olaylar; baka bir d
grdm: Annem ve babam, kardelerim ve ben bir ka
ykta gidiyorduk, evremizi bir tatil gnnn huzur ve
aydnl sarmt. Gece yars yine uyandm uykudan,
dteki mutluluun tadn hl hisseder gibiydim, kz
kardelerimin beyaz yazlk giysileri hl gzlerimin
nnde, gnete parldyordu; anszn bir d cennetin
den gerein iine yuvarlanm, kendimi yeniden d
manmn hain gzleri karsnda bulmutum.
Sabahleyin annem aceleyle gelip, Vakit ge oldu, ne
diye hl kalkmyorsun yataktan? diye sesini ykseltti
inde berbat bir haldeydim; annem, Ne o, rahatsz m
sn yoksa? diye sorunca kusmaya baladm.
En azndan biraz bir ey kazanlmt bylelikle. Bir
sabah hastalanaym da yataktan kalkmayaym, papatya
ay ieyim, kulak kabartp annemin bitiik odada nasl
ortala ekidzen verdiini dinleyeyim; darda, sofada
Linanm kasapla konumasn iiteyim diye can atardm
hep. Okulsuz geirilecek bir le ncesinin sihirli ve ma
sals bir havas vard; gne, klarn oyun oynar gibi
odadan ieri yollard ve okulda snfa girmesin diye yeil
perdeleri indirdiimiz gne deildi bu. Ama bundan
bile tat alamyordum bugn, her ey dzmece ve yalans
bir kla brnmt.
Ah, keke lseydim! Ama birazck rahatszlanm-
tm yalnzca, bu da pek ie yarayacak gibi deildi. Okula
gitmekten beni esirgiyorsa da, Kromere kar koruduu
yoktu asla; saat on birde pazaryerinde beni bekliyordu
Franz. te yandan annemin gler yz de bu kez beni
avutamam, bana rahatszlk ve sknt vermiti. ok
gemeden yine uyur gibi yapp dnmeye koyuldum.
aresi yoktu hi, saat on birde kalkp ister istemez pa-
zaryerine gitmek zere yola decektim. Saat onda usul
cack kalktm yataktan, iyiletiimi syledim. Bu gibi du
rumlarda her zaman olduu gibi, leden sonra yine ya
taa girmem ya da okula gitmem istenince okulu yele
diimi akladm. Bir plan tasarlamtm kafamda.
Yanmda para olmadan Kromerin gzne grne-
mezdim. Benim o kk kumbaram ne yapp edip ele
geirmem gerekiyordu. Fazla bir para yoktu kumbarada,
dnyada yoktu, biliyordum bunu. Ama yine de biraz bir
ey kabilirdi iinden ve bir his biraz parann hi yoktan
daha iyi olduunu sylyordu; en azndan yattrlmas
zorunluydu Kromerin.
Ayamda orapla annemin odasna szlp ma
sasnn gznden kumbaram almam dorusu tatsz bir
eydi, ama bir gn nce olanlar kadar da kt deildi.
Yrek arpntsndan boulacak gibiydim. Aadaki sa
hanlkta kumbaray yoklayp kilitli olduunu grmek de
rahatlatmaya yetmemiti beni. Kumbaray krmak ok
kolay oldu; tenekeden ince kapa delmem gerekmiti, o
kadar. Ama bunu yaparken elimi incitmi, asl hrszlk
suunu da ite imdi ilemitim. O zamana kadar kimse
grmeden evde ekerleme, meyve gibi eyler attrm-
sam da, imdi yaptm bir almayd, kendi paramd al
dm ama olsun. Kromere ve onun dnyasna bylelik
le bir adm daha yaklatm hissettim. Nasl da adm
adm tepetaklak yuvarlanm gidiyordum; kar koyma
ya altm. Allah kahretsin, artk geriye dnlecek gibi
deildi. Korka korka paralar saydm, kumbaray oy
natnca nasl da dolu gibi ses karmt; oysa avcuma d
klen para ne kadar da azd. Altm be fenikti hepsi.
Kumbaray aadaki sofann bir kesine sakladm, pa
ray kapal avcumda tutarak evden dar ktm, imdiye
kadarkinden bir baka trlyd bu km. Yukardan
birinin bana seslendiini iitir gibi olup svtm hemen.
Daha epey vakit vard; kimseye grnmemeye a
larak sapa yollarda, bana deimi gelen bir kentin so
kaklarnda ilerlemeye koyuldum; o zamana kadar hi
grmediim bulutlarn altnda yryor, nnden geti
im evler bana bakyor, yanndan getiim insanlar ku
kuyla beni szyordu. Yolda aklma geldi anszn, okul
arkadalarmdan biri bir gn hayvan pazarnda bir taler1
bulmutu. Tanr bir mucize yaratsa da, bana da byle bir
ey bulmak nasip olsa diye dua etmeye dnden hazr
dm. Ama yalvarmaya, dua etmeye hakkm yoktu artk.
Olsa da kumbara krlmt bir kez, eski haline getirile
mezdi.
Franz Kromer uzaktan beni fark etmiti, ama hi
acele etmeden yaklat; beni umursamaz grnyordu.
Yanma geldiinde, bir iaret akp kendisini izlememi
syledi ve bir kez bile arkasna dnmeksizin sakin sakin
yoluna devam etti. Saman Sokandan aa inip patika
yola kt, kentin en ucundaki evlerin yanma gelip ina

1. 1908 ylna kadar Almanyada kullanlan gm para. (.N .)


halindeki bir binann nnde durdu. Binada alan kim
se seilmiyordu, duvarlarda kap ve pencere yoktu he
nz. Kromer sama soluna baknp kapdan ieri dald,
ben de peinden yrdm. Franz duvarn arkasna do
land, iaret edip beni yanma ard ve elini uzatt. Ge
tirdin mi paray? diye sordu.
Yumruk yaplm elimi cebimden karp btn pa
ram onun alm avcuna boalttm. Son be feniin se
si hl kulaklarmda yanklanrken, Franz saymt pa
ray.
Altm be fenik, dedi ve bana bakt.
Evet, diye cevapladm, rkek ve ekingen. Hepsi
bu. Biliyorum tabii, ok az. Ama ne yapaym, hepsi bu
kadar. Baka param yok.
Ben seni daha akll sanrdm, diyerek neredeyse
yumuak bir dille paylad beni Franz. Centilmen insan
lar drst davranr. Senden haksz yere bir ey istemiyo
rum, biliyorsun. Al u meteliklerini, sok cebine. Ama o,
anlyorsun kimi kastettiimi, benimle pazarlk etmez,
trink der hemen.
Ama param bu kadar. Kumbaramdan kardm hep
sini.
Oras beni ilgilendirmez. Ama seni g duruma
sokmak da istemem kukusuz. Bana bir mark otuz be
fenik borcun kalyor, tamam m! stn ne zaman geti
receksin bakaym?
nan ki getireceim, Kromer! Ne zaman olur, u an
da syleyemem. Belki ksa bir sre sonra daha ok para
geer elime, bakarsn yarn, olmazsa br gn. Anlyor
sun tabii, babama bir ey syleyemem.
Oras senin bilecein ey. Sanma ki sana ktlk
etmek istiyorum. Yoksa leye kalmadan getir derdim
paray, deil mi? Ama demiyorum gryorsun. Biraz da
ha bekleyeceim. Yarn deil br gn leden sonra s
lk alar, sana haber veririm. O zaman getirirsin. Benim
slm biliyorsun sanrm?
Ardndan bir slk ald Franz. imdiye dek pek ok
kez iitmitim bu sl.
Evet, dedim, biliyorum. *
Bunun zerine ekip gitti Franz; sanki ben tanma
d biriymiim de, aramzda bir i konumas yaplmt,
o kadar.

Kromerin sln anszn iitsem, bugn bile iime


bir korku derdi sanrm. Ama o gnden sonra sk sk
iittim bu sl, sanki hep bu slk vard kulamda,
srekli onu duyuyordum. Oyun, i, dnce, bu sln
bir yol bulup sokulamayaca hibir yer yoktu; beni tut
sa yapan slk, bundan byle benim yazgm olmutu.
kide bir kk bahemize atyordum kendimi; bu i
ekli baheye baylyor, gz mevsiminin yumuak ve
renkli gnlerinde buradan kmay bir trl canm iste
miyordu. Tuhaf bir igd, eskilerde kalm ocuk oyun
larn yeniden oynamaya itiyordu beni; adeta kk bir
olana dnyor, oyun srasnda henz bozulmam,
zgr, masum ve gven iinde bir ocuk olup kyor
dum. Ama oyunun tam ortasnda Kromerin sl, nere
den geliyorsa kp geliyordu. Flep bekliyordum bu sl
, ama yine de beni mthi tedirgin ediyor, anszn ze
rime ullanyor, oyunla aramdaki ba koparp atyor, ha
yallerimi, dlerimi krp dkyordu. Bunun zerine yo
la dyordum aresiz; ba belas Franzm peine taklp
onunla pis ve iren yerlere gidiyor, ona ister istemez he
sap veriyor, benden alaca para konusundaki uyarlarn
dinlemek zorunda kalyordum. Bu i sadece birka hafta
srd, ama sanki bana yllar gibi, bitip tkenmek bilme
yen bir zaman paras gibi geldi. Elime seyrek para gei
yordu, be ya da on fenik bir ey; Lina pazara gidip gelir
ken yanma ald sepeti mutfaktaki masann zerine b
raktnda iinden aryordum bu paray. Her defasnda
Kromer beni tersleyip paylyor, aalayc szlerle bana
veryansn ediyordu; sanki onu dolandrp aka hakk
olan bir eyin zerine yatmak stiyordum ben; sanki onu
kafese koyup parasm almak, onu kt duruma dr
mek istiyordum. Hayatmda o zamanki kadar yreimin
skld seyrek grlmtr; o zamanki kadar byk bir
umutsuzlua hi kaplmadm, zgrlmn bylesine
kstlandn duyumsamadm hi.
Kumbaray oyun markalaryla doldurmu ve eski
yerine gtrp brakmtm, kimse de bir ey sezmemi-
ti. Ama her an renebilirlerdi, byle tatsz bir eyle her
gn karlaabilirdim. Annemin usulca odama girip yan
ma sokulmas, iimi Kromerin slndan daha byk
bir korkuyla dolduruyordu; her seferinde, yoksa annem
kumbaray sormaya m geliyor, diye dnyordum.
Bana eziyet eden eytann yanma pek ok kez elim
bo gitmek zorunda kalmtm; sonunda Franz, zerim
de uygulad ikence biimini deitirdi, beni kullanma
ya balad. Kendi yapaca ileri benim zerime ykt, ba
bas iin grmesi gereken ayak ilerini bana yaptrd. Ay
rca tek ayak zerinde on dakika sekmek, yoldan geen
birinin ceketine arkadan bir kt ilitirmek gibi baz e
tin ve sakncal eylemlere zorlad beni. ou geceler bu
eza ve cefalar dlerimde de srp gitti, grdm
kbuslar beni kan ter iinde brakt.
Derken hasta yattm bir sre. Sk sk kusuyor, ikide
bir me nbetine yakalanyor, geceleri ise ate basyor
ve terliyordum. in iinde bir bit yenii olduunu sezi
yordu annem; bana candan ilgi gsteriyor, ne var ki kar
lnda kendisine alamadm iin bu ilgi beni kahre
diyordu.
Bir akam yataa yatmtm ki, bana bir para iko
lata getirdi. Gemi yllar anmsadm; gndz hi yara
mazlk yapmamsam, akam uyumadan nce bu gibi
eylerle dllendirilirdim. Annem, baucumda durup
bana ikolatay uzatt. imi yle bir sz brd ki, iste
mem der gibi bam salladm yalnz. "Neyin var ev
ladm? diye sordu annem, salarm okad. Azmdan
sadece, Hayr, hayr! Hibir ey istemiyorum! szleri
dkld. Annem ikolatay komodinin zerine brakp
gitmiti. Ertesi gn azm aramaya kalknca, hibir ey
anmsamyormu gibi davrandm. Bir gn de doktoru
alp geldi annem. Beni muayene eden doktor, sabahlar
souk suyla ykanmam salk verdi.
Durumumun bir cinnetten kalr yan yoktu. Evi
mizdeki o dzenli huzur ortamnda bir hayalet gibi kor
ku ve azap iinde yayor, evremdekilerle hi ilgilenmi
yor, kafam kurcalayan dncelerden bir an olsun sy
rp alamyordum kendimi. Beni ikide bir sorgulamadan
geiren ve bana ierleyen babama kar da kapal ve so
uk davranyordum.
II
Kabil1

Beni ektiim zntlerden kurtaran rzgr hi


beklenmedik bir ynden esti ve bu rzgrla beraber bu
gn bile etkisini srdren yeni bir eyler gelip girdi ya
amma.
Bizim okula ksa sre nce yeni bir renci yazl
mt. Bir baka kentten bizim kente tanm varlkl dul
bir kadnn oluydu, kolunda yas tuttuunu gsteren bir
bant tayor, benden bir st snfa gidiyordu; aramzda da
birka ya fark vard, ok gemeden okuldaki btn te
kiler gibi benim de dikkatimi ekti. Bu acayip renci
grndnden ok daha yal birine benziyor, kimsede
bir ocuk izlenimi brakmyordu. Biz kklerin arasn
da yabanc byk bir adam, daha dorusu bir bey gibi
dolap duruyordu hep. Okulda sevilen biri deildi. Oy
nanan oyunlara hi katlmyor, hele kavga ve bouma
lardan kendini tmyle uzak tutuyordu; hoa giden bir

1. Tevrat'a (Musa, 1. Kitap) gre, Adem ile Havvann ilk olu, Habilin aa
beyi. Kabil iftilikle urar, Habil obanlk yapar. Kabil iledii topran
rnlerinden, Habil ise srsnn ilk yavrularndan ve yandan Tanrya
armaanlar sunar. Tanr, Habilin armaann kabul edip Kabilinkini geri
evirir. Kskanlk duygularna kaplan Kabil, kardei Habili ldrr. Tanr
Kabili lanetler, ama Kabilin de bir karde cinayetine kurban gitmesini nle
mek iin onu bir nianla donatr. ( .N .)
zellii varsa, retmenler karsnda taknd kendin
den emin ve kesin tutumdu. Ad Max Demiand.
Bir gn, okulumuzda zaman zaman yapld gibi,
bizim hayli byk derslie kimi nedenlerden tr bir
baka snf daha yerletirildi. Demianm snfyd bu. Biz
kk smftakilerin ders konusu, Tevrattan kssalard;
bykler ise bir kompozisyon yazacakt. Biz kklerin
kafasna Habil ve Kabil kssasn sokmaya alrlarken,
gzlerim sk sk Demian arad, yz garip bir biimde
bylyordu beni. Alabildiine kararllk taan bu zeki
ve aydnlk yz, tm dikkatini vererek nndeki kompo
zisyon zerine eilmiti. Demian verilen bir devi yapan
renciye asla benzemiyor, daha ok kendi kafasndaki
sorunlarla uraan bir aratrmacy andryordu. Doru
su kendisinden holandm syleyemem, aksine ona
kar bir soukluk duyuyordum hatta, onu bana gre
fazla stn ve serinkanl buluyor, davranlarnda ar
lde meydan okuyan bir gven seziyordum. te yan
dan gzlerinde byk insanlarnki gibi bir ifade saklyd;
ocuklarn hi sevmedii, iinde alay imeklerini barn
dran biraz hznl bir ifadeydi bu. Ama houma gitsin
ya da gitmesin, gzlerimi Demiandan bir trl ayram
yor, ancak ban kaldrp bana baktnda, gzlerimi kor
kuyla baka yne eviriyordum. Bugn, o zamanki
renci halini dnnce diyebilirim ki, her bakmdan te
kilerden deiik biriydi Demian, tmyle kendine zg
bir kiiliin damgasn tayordu. Dikkati ekmesi de bu
yzdendi. Ne var ki, dikkati ekmemek iin elinden ge
leni yapyor, kyl olanlar arasna karp onlardan biri
gibi grnmek iin her trl zahmete katlanan klk de
itirmi bir prens gibi davranyordu.
Okuldan km evlerimize giderken arkamdan gel
di Demian. Kalabalk daldktan sonra bana yetiip se
lam verdi. Bizim okuldaki rencilerin ses tonuna y
knmesine karn, selamnda yine de yetikin ve kibar
bir kimsenin edas seziliyordu.
Seninle biraz yryelim mi? diye sordu gler yz
le. Byle bir sorudan holanarak bam salladm, nerisi
ni kabul ettiimi bildirdim. Ardndan bizim evi tarif et
tim ona.
Ha, oras m? dedi glmseyerek. O evi biliyorum
ben. Kapsnn zerine tuhaf bir ey ilitirilmi, hemen
ilgimi ekti.
Ne demek istediini kavrayamamtm ilk anda, bi
zim evi benden iyi tanr gibi grnmesi dorusu beni a
rtmt. Szn ettii ey, kap kemerinin stne kilit
ta olarak yerletirilmi bir eit armayd kukusuz, ama
zamanla yasslm ve zerine defalarca boya ekilmiti
ve bildiim kadaryla bizimle, bizim aileyle ilgisi bulun
muyordu.
Bir bilgim yok bu konuda, dedim mahcup bir ta
vrla. Bir ku ya da benzeri bir eydir belki. Sanrm ok
eskiden kalma. Anlatldna gre, bina nceleri bir ma
nastra aitmi.
Olabilir, dedi Demian, ban sallayarak. Bir ara
iyice dikkat ederek bak! Bylesi eyler genellikle ok il
gintir. Bana sorarsan, bir atmaca derim.
Yrmemize devam ettik. Ben ok sklmtm, ne
konuacam bilemiyordum. Akima komik bir ey gelmi
gibi anszn gld Demian. Cokulu bir edayla, Biliyor
sun, sizin derste ben de vardm, dedi. Alnndaki nianla
Kabil kssas, yle deil mi? Nasl, holandn m bari?
Hayr, holanmamtm, renmemiz istenen btn
o konular arasnda houma giden ok az ey olmutu.
Ama bunu Demianm nnde aa vurmay gze ala
madm. Sanki byklerden biri benimle konuuyormu
gibi bir duygu uyanmt iimde. Kabil kssasn ok be
endiimi syledim.
Demian omzuma vurdu.
Bana numara yapma, sevgili dostum. Kssa gerek
ten ok ilgin, sanrm derste ilenen br kssalarn o
undan daha ilgi ekici. Hani konu zerinde retmen
fazla bir ey sylemi deil. Tanr, gnah ve benzeri ko
nularda bilinen eylerdi anlattklar. Ama bana sorar
san... birden szlerine ara verdi, glmseyerek, bakalm
seni ilgilendiriyor mu bu konutuklarm? diye sordu.
Ardndan, Evet, bana kalrsa, diye srdrd ko
numasn, bu Kabil kssasna bambaka bir adan da
baklabilir. Bize bu konuda retilenlerin ou kukusuz
doru ve gerek eyler; ne var ki, retmenlerin yapt
ndan daha deiik biimde ele alnabilir hepsi, o za
man bunlarn ok daha yerinde bir anlam kazand g
rlr. rnein bize retilen biimiyle Kabil ve alnnda
ki nian kssas pek de inandrc deil. Sen de yle d
nmyor musun? Bir insann bir kavgada kardeini
ldrmesi olmayacak bir ey deil kukusuz. Ayrca bu
katil kardein sonradan korkuya kaplp biraz yola gelir
gibi olmasnn da akl almayacak yan yok. Gel gelelim,
kendisini koruyacak ve bakalarnn yreine korku sala
cak bir nianla donatlmas, yani dlekliinin dllendi
rilmesi dorusu pek tuhaf.
yle tabii, dedim ilgiyle; konu beni sarmaya ba
lamt. Peki ama, kssa baka trl nasl yorumlanabi
lir?
Demian omzuma vurdu yeniden.
ok basit! Habilin ldrlmesinden nce var olan
ve kssann balang blm saylacak ey niann ta
kendisiydi. Ortada bir adam, bu adamn yznde de bir
nian vard, bakalarn korkutan bir nian. Kimse ona el
srmeyi gze alamyor, adamn kendisi olsun, ocuklar
olsun, bu nian bakalarnda sayg uyandryordu. Belki
de, hatta kesinlikle denebilir ki, adamn alnnda gerek
bir nian, yle postanelerdeki damga gibi alna vurulmu
bir damga yoktu; nk byle kaba bir eyle pek karla
lmaz hayatta. Akla daha yakn, yzde pek alglanama-
yan korkutucu bir eyin, gzlerde insann alk olduun
dan daha stn bir zek ve cesaret belirtisinin seziliyor
olmasyd. yle bir adamd ki bu, otorite sahibiydi, her
kes kendisinden ekiniyordu. Alnnda bir nian vard
nk. Herkes istedii gibi yorumlayabilirdi bunu ve in
san da kendisi iin rahat olan, kendisini hakl gsteren
yorumu seer hep. Kabilin ocuklarndan herkes korku
yordu, nk bir nianlar vard. Senin anlayacan, ni
ana gerekte bir stnlk belirtisi deil, bunun tersi bir
gzle baklyordu. Sz konusu nian tayanlarn kor
kun kimseler olduu syleniyordu; gerekten de yley
diler hani. Cesaret ve karakter sahibi kiiler, bakalarna
her zaman pek korkutucu grnr nk; korkusuz ve
korkutucu insanlarn soyundan gelen kiilerin ortalkta
dolamas ise pek hoa gidecek ey deildi, dolaysyla bu
soya bir lakap yaktmlp bir kssa dzld; bylece
yaplanlarn c alnmak, ekilen korkulann acs biraz
olsun bu yoldan karlmak istendi. Bilmem, anlyor mu
sun beni?
Anlyorum -yani- o zaman Kabil hi de kt biri
deildi? Tevrattaki kssann da asl yoktu?
Hem evet hem hayr. Byle eski ama ok eski kssa
larn hepsi gerektir; ne var ki, doru drst kayda gei
rilmemi ve yorumlanmamtr. Szn ksas, bana sorar
san Kabil yaman biriydi, srf kendisinden korkulduu
iin hakknda byle bir kssa dzlmt. Kssa tama
men sylentiydi, insanlarn sada solda ettii bobo
azlklardan biriydi. te yandan Kabil ile ocuklarnn
gerekten bir eit nian tamas, baka kiilere benze
memeleri bakmndan da dpedz gerek bir kssadr.
Ben ok armtm.
Peki ldrme olaynn da gereklik tamadna m
inanyorsun? diye sordum heyecanla.
Hayr, inanyorum. Kesinlikle gerek bu. Gl bir
kii gsz birini ldrmt. ldrd kiinin sahi
den kardei olduu konusunda kuku duyulabilir. Ama
bu o kadar nemli deil, sonuta btn insanlar karde
tir. Diyeceim, gl bir insan gsz bir insan vurup
ldrd. Belki yiite bir eylemdi bu, belki deil. Ama
uras kesin ki, olaydan sonra gsz kiilerin yreini
korku sard, durumdan ac ac yaknmaya baladlar. Pe
ki, ne diye siz de tutup onu ldrmyorsunuz? diye so
rulduu zaman, Korkak kiileriz, onun iin demediler
de, Nasl ldrebiliriz? Bir nian var. Tanr kendisini bir
nianla donatt, yantn verdiler. te aa yukar byle
domu olacak bu uydurma kssa. ey, seni yolundan
alkoydum galiba. Haydi hoa kal!
Demian, Eski Sokaka saparak beni yalnz brak
mt. akna dnmtm, hi bu kadar ardm
ammsamyordum. O gider gitmez, btn syledikleri
gzme dpedz inanlmaz grnd! Kabil soylu bir in
sand demek, Habil ise dlein biri! Kabil'in nian bir
stnlk belirtisiydi, yle mi? Samayd, kfrden ve
dinsizlikten baka bir ey deildi bu! O zaman Tanr Ba
hann davranna ne demeliydi? yle ya, Tanr Baba
Habilin adan kabul etmi, onu sevdiini sylememi
miydi? Yo yo, zrva eylerdi hepsi. Demian benimle e
lenmi, benim aklm elmeye almt, o kadar. Cin gi
bi zeki biriydi ne de olsa, konumada da ustayd, ama ya
bu anlattklar, yoo, yo...
Ama yine de Tevratta ve Incilde ya da baka bir
yerde anlatlan bir kssann zerinde hi bu kadar d
nmemi, kafa yormamtm. te yandan Franz hi
bu kadar uzun sre unutabildiimi anmsamyordum;
saatler gemi, btn bir akam geride kalm ve Franz
aklma bile gelmemiti. O gn eve gidince; Habil ve Ka
bil kssasn Tevratta yazl ekliyle batan sona bir kez
daha okumutum, ksa ve akt kssa, Demian gibi altn
da deiik ve gizli bir anlam aramaya kalkmak deliliin
ta kendisiydi. O zaman bir bakasn ldren herkes,
kendini Tanrmn sevgili kulu diye gsterebilirdi! Yoo
yoo, samayd! in ho bir taraf varsa, o da Demianm
bu konudan sz ederken taknd tavrd; bir hafiflik, bir
tatllk vard konumasnda, sanki anlattklar son derece
doal eylerdi. stelik o gzleri yok mu!
Kukusuz benim kendimde de tkezleyen bir ey
vard, hatta iyiden iyiye aksayan, tkezleyen bir ey. O
zamana kadar prl prl, temiz bir dnyada yaam, bir
eit Habil yaam srmtm. Oysa imdi Kabil olup
kmtm adeta, ite ylesine derin bir uuruma yuvar
lanm, bataa saplamtm. Ama dorusu elimden gelen
bir ey yoktu! Nasl olmutu bu i? Derken bir an akp
snd belleimde, ksa bir sre beni soluksuz brakt.
imdiki perian durumuma balang oluturan o kahro
las akam, babamla aramda gemiti olay: Bir an ba
bamn aydnlk dnyasnn ve bilgeliinin iyzn ke
fetmi, bir kmseme duymutum. Bir Kabil olan ve
nian kendisinde tayan ben, bu niann bir yz karas
olmad, tersine bir stnlk belirtisi saylaca kurun
tusuna kaplm, istediim ktlk ve bama sardm
belayla kendimi babamdan daha yukarda, btn iyi ve
dindar kimselerden daha stn konumda grmtm.
O zamanki yaantm byle ak seik dncelerle
anlatlacak gibi deildi, ama btn bu szn ettiim
eyleri de barndryordu iinde; varlmda alev alev
duygular, tuhaf itepiler hissetmitim; canm yakyor,
ama yine de benliimi gururla dolduruyorlard.
Dnyorum da, ne acayip bir dille korkusuzlar
dan ve korkaklardan sz amt Demian! Kabil'in al
nndaki nian ne acayip biimde yorumlamt! Gzleri,
byk bir insana aitmi gibi grnen o tuhaf gzleri, ko
nuurken nasl da garip bir parltyla ldayp durmutu!
Bir ara belli belirsiz bir dnce kafamn iinde akp
snd! Yoksa kendisi, yani bu Demian bir eit Kabil ol-
mand! Kendisiyle Kabil arasnda bir benzerlik grme
se, ne diye onu savunmaya kalksmd ki? Sonra, bakla
rndaki o g nereden kaynaklanyor, niye tekilerden,
yani korkaklardan byle alayl bir dille sz ediyordu? As
lnda korkak diye niteledikleri, gerekte Tanrnn rzas
n kazanm dindar insanlar deiller miydi?
Bu dncelerin bir trl sonu gelmiyordu kafam
da. Kuyuya bir ta dmt, kuyu ise benim krpe ru-
humdu. Uzun, ok uzun bir sre Kabil, ldrme ve ni
an konular; bilip renmeye, kuku duymaya ve ele
tirmeye ynelik abalarmn k noktasn oluturdu.

Okulda br rencilerin de Demianla son derece


yakndan ilgilendiini gryordum. Kabil zerindeki ko
numamzdan kimseye sz etmemitim, ama gene de
okuldaki rencfye ilikin bir alay dedikodu ortalkta
dolamaya balamt. Hepsini imdi anmsayabilseydim
keke, her biri Demianm baka bir yann aydnlatrd,
ben de her birini bir deerlendirmeden geirirdim. Ku
lama gelen ilk sylenti, Demiann annesinin ok var
lkl bir kadn olduuydu. Ayrca anlatldna gre, hi
kiliseye gitmiyordu kadn, olu da annesi gibi kiliseden
ieri adm atmyordu. Biri de kp Yahudi demiti an
neyle olu iin; ama Mslman olup bunu gizledikleri
de ileri srlmekteydi. te yandan Max Demiann g
c kuvveti konusunda birtakm masallar da anlatlyor
du. Kesin bir ey varsa, o da kendisini kavgaya davet
eden, ama kavgaya yanamadn grerek korkak diye
niteleyen snfndaki en gl olan, Demian'm ok fe
na tartaklamas, herkesin nnde rezil etmesiydi. Kavga
y grenlerin dediklerine baklrsa, Demian tek eliyle o
lan ense kknden yakalad gibi skmaya balam,
benzi sararan olan sessiz sedasz svp gitmi hemen,
gnlerce de kolunu oynatamamt. Hatta bir akam l
d bile sylenmi, ama sonradan bunun doru ol
mad anlalmt. Her ey ksa bir sre iin ortaya at
lyor, her eye inanlyordu; her ey heyecan verici ve a
rtcyd. Derken sylentilere bir sre doyuyordu her
kes. Ama ok gemeden yeni sylentiler biz renciler
arasnda yaylyor, rnein Demianm kzlarla mahrem
ilikiler kurduu ve her eyden haberi olduu ileri s
rlyordu.
Bu arada Franz Kromerle aramdaki sorun, doal
akn izlemekteydi. Bir trl yakam kurtaramyordum
ondan; zaman zaman birka gn beni rahat braksa da,
yine de ona baml durumdaydm. Sanki glgem gibi
dlerimde benimle yayor, gerekte bana yapmadm
dlerde hayal gcm ona yaptryordu; bu dlerde
adeta Kromerin kulu klesi kesilmitim. ok d gren
biriydim; dolaysyla dlerde gerektekinden daha ok
yayor hissediyordum kendimi, dsel grntler gc
m ve yaamm yiyip tketiyordu. Kromerin bana sk
sk kt davrandn, yzme tkrdn, beni altna
alarak zerime diz kp oturduunu, hepsinden fenas
beni ayartarak, daha dorusu zerimdeki o yaman etki
gcnden yararlanarak beni ar sular ilemeye zor
ladn gryordum dlerimde. Yar lgna dnerek
uyandm byle bir dte babam ldrmeye kalkm
tm. Kromer, bir bak bileyip elime tututurmutu,
aalkl bir yoldaydk; aalarn gerisinde dikiliyor, pu
suda birini gzlyorduk ama kimi gzlediimizi bilmi
yordum ben. Derken ilerden biri yaklat; Franz beni ko
lumdan drterek baklayacam adamn gelen kimse ol
duunu aklaynca, baktm babamd bu. O srada uyku
dan uyandm.
Geri Habil ve Kabil kssasn da yine dnmyor
deildim, ama artk Demian eskisi gibi fazla merak et
tiim yoktu. Onun bana ikinci kez yanamas, ne tuhaf
sa yine bir dte oldu. Yine kt ve zorba davranlar
karsnda kalmtm dte; ama bu kez Kromer deil de,
Demian'd beni altna alp zerime oturan. Benim iin
pek yeni olan ve zerimde byk etki yapan bir ey var
sa, o da ac ekerek ve istemeyerek katlandm Kromerin
zorbalklarnn Demian tarafndan zerimde uygulan
masna seve seve, korku kadar haz da ieren bir duyguy
la katlanmamd. ki kez grmtm bu d; ardndan
Franz yine dlerimdeki eski yerini almt.
Dlerde yaadklarmla gerekte yaadklarm
epeydir birbirinden pek ayramaz olmutum. Ama ne
olursa olsun, Kromerle aramdaki iliki, kk aptaki
alp rpmalardan ele geirdiim paralarla kalan borcu
mu dedikten sonra da deimeyerek srp gitmiti;
nk kendisine borcumu demek iin bavurduum
hrszlklardan haberi vard Franzm, her defasnda pa
ray nereden bulduumu sorup renmiti, bylece, her
zamankinden ok eline dmtm. kide bir babama
btn yaptklarm anlatacan syleyerek bana gzda
veriyordu; o byle davrandka, duyduum korkudan
ok, neden daha iin banda babama her eyi kendim
sylemediimi dnerek hayflanyordum. Ama duru
mum ne kadar berbat olursa olsun, yine de pimanlk
duyduum yoktu, her zaman hissetmiyordum bu pi
manl, bazen her eyin olmas gerektii gibi olduu yo
lunda bir duyguya kaplyordum. Bir felaket emberi ii
ne hapsedilmitim, bu emberi yarp kmaya almak
bounayd.
Sanrm bu durum anne ve babam da az zmyor
deildi. Sanki yabanc bir ruh girip yerlemiti iime;
bundan byle evdekilerin oluturduu toplulukta yerim
yoktu, oysa itenlik taan bir topluluktu bu; sanki yitiril
mi bir cenneti arar gibi ikide bir bu toplulua kar l
gnca bir zlem gelip ullanyordu zerime. zellikle
annem, bana bir suludan ok hasta biriymiim gibi dav
ranyor, gerek durumu ise kz kardelerimin davrann
dan pek gzel grebiliyordum. Hayli kollayc denebile
cek, ama yleyken bile beni snrsz lde zen bu dav
rann aka ortaya koyduuna gre, bir eit cin arp
m biriydim ben; durumum dolaysyla paylanmaktan
ok acnmaya layktm, ama kt denen ey de ruhuma
girip yuvalanmt. Benim iin her zamankinden bir ba
ka trl dua ettiklerine tank oluyor, ama bu dualarn
hibir ie yaramadn hissediyordum. Sk sk bir rahat
lama zlemi, yle adamakll bir gnah kartma istei
iimi yakp kavuruyor, ama tm olup bitenleri babama
da, anneme de gerei gibi aklayp syleyemeyeceimi
nceden seziyordum. Biliyordum ki anlattklarma tatl
lkla kulak verecek, beni enikonu kollayp gzetecek,
hatta bana acyacaklar ama beni pek anlamayacak, duru
mumu doru yoldan sapma diye yorumlayacak, bunu
bir aln yazs olarak grmeyeceklerdi.
Biliyorum, baz kimseler, henz on bir yan dol
durmam bir ocuun iinde bu tr duygularn uyana-
bileceine inanmayacaktr Ben de bamdan geenleri
byleleri deil, insanlar daha iyi tanyanlar iin anlatyo
rum. Duygularnn bir ksmn dncelere dntrme
sini renmi bykler, ocuklarda byle dr elere
rastlamaynca, onlarn bu tr dncelerin kaynakland
duygular da yaamadklarn sanr. Ama benim btn
hayatmda o zamanki kadar youn yaayp ac ektiim
seyrek grlmtr.
Bir keresinde yamurlu bir gnd; benim ba belas
Franz, Kale Alamna armt beni. Alanda durmu,
onun gelmesini bekliyor, bir yandan da ayaklarmla yer
deki slak kestane yapraklarn eeliyordum; zerinden
sular damlayan siyah aalardan hl pe pee dklyor
du yapraklar. stmde para yoktu, ama evden ardm
iki dilim pastay Kromere bir ey verebilmek iin ya
nmda getirmitim. Bir kede dikilip onu beklemeye
almtm artk, genellikle bu tr bekleyiler ok uzun
sryor, insan deitiremeyecei bir eyi nasl kabullenip
sineye ekerse, ben de sz konusu bekleyiler karsnda
yle davranyordum.
Sonunda kp geldi Kromer. Ama o gn fazla kal
mad. Brme akadan bir iki yumruk indirip gld,
pastay elimden ekip ald, hatta bana nemli bir sigara
bile ikram etti, ama ben geri evirdim sigaray; her za
mankinden daha gler yzlyd.
Ha, unutmadan syleyeyim, dedi giderken, bir
dahaki sefere kz kardeini de getir, tamam m! B
yn! Ad neydi bakaym?
Ben ne dediini anlamamtm, ilkin bir cevap ver
medim, alk alk yzne baktm yalnzca.
Anlayamadm m? Ablan, ablan da alp getirecek
sin.
Anladm Kromer, ama imknsz. Yapamam bunu,
zaten o da gelmez.
Yine beni g duruma sokmakt Franzm niyeti, bir
bahaneydi, byle bir durumla karlamaya hazrlamtm
kendimi. Zaten Franz sk sk byle bir yola bavuruyor,
olmayacak bir ey istiyordu benden, beni korku iinde
brakyor, rezil kepaze ediyor, sonra da kendisiyle pa
zarla girimeme izin veriyordu. Ben de bunun zerine
kendisine biraz para ya da baka eyler vaat ederek g
durumdan yakam syryordum.
Bu kez davran bambakayd. stedii eyi yapma
ya yanamadm iin hi kzmam gibiydi.
Hele bir dn sen/ dedi batan savar gibi. Ablan
la tanmak istiyorum. Nasl olsa bir gn gerekleecek
bu. Ablan alp gezmeye gtrrsn, ben de size katl
rm sonradan. Yarn seni slkla aracam, o zaman bir
kez daha konuuruz bunu.
Franz gittikten sonra, benden byle bir ey istemesi
nin anlamn biraz karr gibi oldum. Henz tamamen
ocuk saylrdm, ama bycek kzlarla olanlar arasnda
gizli, yakksz ve yasak baz eyler getiini sylentiler
den biliyordum. Yani imdi ben de... Yapmam istenen e
yin korkunluunu sezmitim anszn! Hemen karar ver
dim, yapmayacaktm bunu. Ama sonradan bama gele
cekleri, Kromerin bunun cn benden nasl alacan
dnmeye pek cesaret edemedim. Eskileri yetmiyor
mu gibi, yeni bir dert daha almt bama.
Ellerim ceplerimde, zgn zgn bo alandan ge
tim. Yeni ikenceler, yeni tutsaklklar!
O anda diri ve pes bir sesle birinin bana seslendiini
iittim. rkildim anszn, komaya baladm. Seslenen
kimse de peimden kouyordu, derken bir el arkadan
usulcack yakalad beni. Max Demiand.
Elinden kurtulmaya almadm.
Sen misin? dedim duraksayarak. Beni yle kor
kuttun ki!
Yzme bakt; baklar imdiye dek hi bu kadar
byk birinin, stn bir kiinin, insann iini okuyan bir
kimsenin baklar olmamt. Epeydir bir araya gelip bir
ey konumamtk.
Sesinde nazik ama pek kesin bir tonla, zldm
seni korkuttuum iin, dedi. Ama sen de ne diye bu ka
dar korkarsn bilmem.
Ne yapaym, oluyor ite bazen.
yle grnyor. Ama dinle beni: Sana hi ktl
dokunmam bir kimse karsnda byle korkuya ka
plrsan, bu davrann o kimseyi dndrr, artr ve
merakn uyandrr. Senin tuhaf denecek kadar rkek bi
ri olduunu dnr ve sonra kendi kendine yle der:
Byle rkek olabilmesi iin, belirli bir eyden korkmas
gerekir. dlek kimseler ise hep korkar, ama sanrm sen
dlek biri saylmazsn aslnda. Doru deil mi? Evet, bir
kahraman da saylmazsn kukusuz. Korktuun baz ey
ler olmal sanrm; korktuun baz insanlar da olmal.
Dorusu byle bir korkuya kaplmamak gerekir. Hayr,
hi korkmamak gerekir insanlardan. Sanrm benden
korkmuyorsun rnein? Yoksa yanlyor muyum?
Hayr, hi korkmuyorum!
Bak grdn m? Ama korktuun insanlar vardr
herhalde?
Bilmiyorum... Rahat brak beni, benden ne istiyor
sun?
Kafamda kap gitme dncesiyle, yrym
hzlandrmtm; Demian da bana ayak uydurmutu, gz
ucuyla bana baktn seziyordum.
Bir kez unu kabul et ki, diyerek yeniden balad
konumaya Demian, senin iyiliini isteyen biriyim. En
azndan benden korkman gereksiz. stersen gel senin
zerinde bir deney yapalm, ok elenceli olacak, ie ya
rar bir sr ey renirsin. Dinle bak! Diyeceim, bazen
belli bir yola bavururum ben, bir hner, bir beceri, ad
da dnceleri okumak. Byyle, sihirle ilgisi yok ama
insan nasl yapldn bilmiyorsa, pek acayip bir eymi
gibi grnr. nsanlar bu yoldan hayli artabilirsin. Eh,
bir deneyelim istersen. Tut ki senden holanyor ya da sa
na kar ilgi duyuyor ve senin yreinde ne gibi duygular
var anlamak istiyorum. Bunun iin gereken ilk adm
oktan attm bile, yani seni korkuttum, demek ki rkek
birisin. Demek seni korkutan baz eyler ve baz insanlar
var. Peki nereden kaynaklanabilir bu korku? Bir insann
kimseden korkmas gerekmez. nsan birinden korkuyor
sa, o kimsenin kendi zerinde sz sahibi olmasna izin
vermi demektir. rnein kt bir ey yapmsmdr,
korktuun kimse de bunu bilmektedir; o zaman senin
zerinde o kimse sz sahibi olur. Beni anlyorsun san
rm. Anlalmayacak bir taraf yok, yle deil mi?
aresizlikle yzne baktm; her zamanki gibi ar
ballk ve zek taan bir yzd, iyilikle doluydu ayrca
ama sevecenlikten eser yoktu, sert bir yzd daha ok.
Doruluk, drstlk ya da buna benzer bir eyleri ieri
yordu. Yerde miyim, gkte miyim bilmiyordum; Demian,
tpk bir sihirbaz gibi karmda dikilmi durmaktayd.
Anladn m sylediklerimi? diye sordu bir kez da
ha.
Bam sallayarak onayladm. Azm ap hibir ey
syleyemiyordum.
Dediim gibi ite, komik gibi grnr dnceleri
okumak ama ok doal bir eydir. rnein bir ara Habil
ve Kabil kssasndan sana sz amtm ya, o zaman be
nim hakkmda neler dndn de hayli kesinlikle
syleyebilirim. Ancak zaman deil imdi. Ayrca dn
de de beni grm olabilirsin. Ama brakalm imdi bu
nu! Zeki bir olansn sen, ama byk bir ounluk yle
aptal ki! Arada bir, kendisine gven duyduum zeki bir
olanla konumaktan holanrm. Sanrm bir itirazn
yoktur buna.
Hayr. Ama hi anlamyorum...
Biz yine elenceli deneyimize dnelim seninle! Di
yelim ki unu saptadk: S. adndaki olan rkek bir o
cuktur, korktuu biri vardr ve belki de bu biriyle kendi
si iin son derece tatsz olan bir srr paylamaktadr. Bi
raz olsun doru mu bu sylediim?
Sanki bir d gryormuum gibi, Demianm sesine
ve etkileyici gcne yenik dmtm. Onaylayarak ba
m salladm. Yalnzca benim kendi iimden ykselebi
lecek bir ses deil miydi karmda konuan ses? Her eyi
bilen; her eyi benden, kendimden daha iyi, daha ak se
ik bilen bu ses?
Demian, anszn biraz sert vurdu omzuma.
Doru demek. Tahmin etmitim. imdi bir tek ey
daha soracam sana. Az nce yanndan ayrlp giden o
lann ad ne, biliyor musun?
Fena halde rkmtm; kendisine uzanan yabanc
el karsnda iimdeki sr acyla bzlp gerilere ekil
mi, gn na kmaktan kamt.
Hangi olan? Kimse yoktu yanmda, ben yalnz
dm.
Gld Demian.
Haydi syle canm! diyerek gld. Ad ne u
nun?
Fsldar gibi, Franz Kromeri mi sylyorsun? de
dim.
stediini renmi, evet der gibi ban sallad.
Aferin! Sen yaman bir ocuksun! Seninle dost ola
bileceiz. Ama imdi sana bir ey syleyeyim bak! Bu
Kromer var ya, ya da neyse ad, kt bir insan. Yz al
an biri olduunu sylyor. Sen ne dersin?
Evet, doru, dedim gs geirerek, kt bir in
san, eytann ta kendisi! Ama bu sylediim kulana git
mesin sakn, ne olur gitmesin! Tanyor musun kendisini?
O da seni tanyor mu?
Sakin ol! Burada yok imdi, beni de tanmyor, he
nz tanmyor. Ama onunla tanmay ok isterdim. lko
kula m gidiyor?
Evet.
Kanc snfa?
Beinci. Ama bir ey syleme kendisine! Ltfen,
ltfen bir ey syleme!
Sakin ol, kimse sana bir ey yapamaz. u Franz
Kromer hakknda bana biraz bilgi vermek istemez mi
sin?
Yapamam! Hayr, rahat brak beni!
Demian bir sre sustu.
Yazk, dedi ardndan, baladmz deneyi biraz
daha ileri gtrebilirdik. Ama seni fazla zmek istemem.
Ancak sen de biliyorsun ki, ondan korkmann doru bir
yan yok, yle deil mi? Byle bir korku insan yiyip bi
tirir, yakay syrmak gerekir bu korkudan. leride tam bir
erkek olmay istiyorsan, bu korkuyu zerinden silkip
atacaksn. Anlyor musun beni?
Doru, ok haklsn... ama imknsz. Bilmiyor
sun...
"Sen de grdn ki, baz eyleri biliyorum, hatta san
dndan da fazlasn. Yoksa borcun mu var kendisine?
Evet, borcum da var. Ama asl sorun bu deil. Sy
leyemem, imknsz, syleyemem!
Yani borcun olan paray sana verirsem, bir ie yara
maz m sence? Sana bu paray rahat rahat verebilirdim
oysa.
Hayr, hayr, bu deil sorun. Ve ltfen, kimseye sz
etme bundan! Kimseye bir ey syleme! Yoksa bam
derde girer!
Bana gvenmelisin, Sinclair. Aranzdaki srlar ileri
de bir ara aklarsn bana.
Asla, asla! diye bardm sert bir tonda.
Peki, istediin gibi olsun. Ben yalnzca diyorum ki,
belki ileride bana bu konuda daha ok ey anlatrsn.
Kendin isteyerek tabii! Sanrm benim de sana kar Kro
mer gibi davranacam aklndan geirmiyorsun dur?
Hayr. Ama sen hibir ey bilmiyorsun bu konuda!
Hibir ey, evet. Sadece zerinde dnyorum.
Asla Kromer gibi davranmayacam sana, bana inanabi
lirsin. Sonuta bana bir borcun falan da yok.
Uzun sre sustuk, az da olsa yatmtm. Ama De-
mianm durumdan haberi olmas, gzmde giderek b
yyen bir bilmeceye dnyordu.
Ben artk eve gidiyorum, dedi Demian; yamurda
uha paltosuna daha sk sarnd. Mademki ii buraya
kadar getirdik, sana bir kez daha sylemek istediim bir
ey var. Bu pis heriften yakan kurtarmaya al! Baktn
ki baka yolu yok, vur gebert onu! Byle bir ey yapar
san, aferin derim sana, sevinirim. Ayrca ben de seni des
teklerim bu konuda!
Yeniden bir korku sard yreimi. Aklma birden
Kabil kssas geldi. Bir dehet duygusu ulland zerime,
usulcack alamaya baladm. Bu ne ok korkuydu, ev
remi kuatmt benim.
Tamam, tamam! dedi Demian glmseyerek. Sen
git imdi eve! Biz, bu ii baka yoldan da zmleriz. Bu
olan gebertmek aslnda en kestirme zm olurdu ama
neyse. Bylesi durumlarda en kestirme zm, en iyisi
dir. u senin dostun Kromer, bakyorum seni fena geir
mi eline.
Eve geldim, sanki bir yl evden uzak kalmtm. Her
ey bir baka trl grnd gzme. Kromerle aramza
mutlu yarnlara benzer, umuda benzer bir eyler gelip
girmiti. Bundan byle yalnz saylmazdm! Ancak imdi
anlyordum ki, haftalar ve haftalar boyu iimdeki srla
korkun bir yalnzla gmlmtm. Pek ok kez ka
famdan enine boyuna geirdiim ey o anda aklma gel
di yeniden: Anne ve babama her eyi itiraf etmemin be
ni rahatlatacan, ama tmyle de esenlie karamaya
can dnmtm. Oysa neredeyse itiraf etmitim
imdi, bir bakasna, bir yabancya itirafta bulunmu
tum, bir kurtuluun burcu burcu kokusunun tm g
cyle bana doru esip geldiini sezer gibiydim!
Ancak iimdeki korkuyu da alt edebilmenin henz
ok uzandaydm, dmanmla daha uzun sre korkun
savamlara hazrlkl bulunmam gerekiyordu. Durum
byleyken, her eyin byle sessiz, byle dpedz gizli ve
sakin bir ak izlemesine bir anlam veremiyordum.
Franzm evimizin nnde ttrd slklar duyul
maz olmutu; bir gn, iki gn, gn, bir hafta iitme-
mitim bu sl. Byle bir eyin gerek olabileceine
inanmay gze alamyor, iten ie tetikte bekliyordum.
Artk kp gelmesine hi ihtimal verilemeyecei bir an
da, anszn karmda bulmayacak mydm onu? Ne var
ki, ortadan kaybolmutu Franz ve bir daha da grnme
di! Kavutuum bu yeni zgrle kukuyla bakyor,
hl byle bir eyin gerek olabileceine pek inanmyor
dum. Derken bir gn yine ona rastladm. Halatlar So
kandan aa iniyor, tam da bana doru geliyordu. Be
ni grr grmez irkildi, surat burutu, karmakark ol
du, benimle yz yze gelmemek iin hi vakit geirme
den arkasna dnp yrd.
Aklmn ucundan geirmediim bir manzarayd bu!
Dmanm benden kayordu! eytanm benden kork
mutu! Bir sevin ve aknln iliklerime kadar iledii
ni hissettim.
O gnlerde Demian bir kez daha gelip buldu beni.
Okulun nnde beklemiti.
Kendisini selamladm: Gnaydn!
Gnaydn Sinclair. Bir bakaym dedim, naslsn. Sa
nrm Kromer seni artk rahatsz etmiyordur, yle deil
mi?
Sen mi yaptn bunu? Ama nasl? Nasl? Aklm al
myor dorusu. Bir daha hi grnmedi.
Gzel! Baktn ki yine geldi, byle bir eye kalka
can sanmam ya, ne de olsa pis herifin biridir, sadece
yle dersin kendisine: Demian unutma!
Peki bunun durumla ne ilikisi var? Yoksa kavga
edip dvdn m onu?
Hayr, byle bir yola bavurmay pek istemem. Yal
nzca konutum kendisiyle, seninle konutuum gibi tp
k; seni rahat brakmasnn kendi kar gerei olduunu
soktum kafasna.
Herhalde para vermisindir.
Hayr, sevgili dostum, nk sen daha nce dene
mitin bu yolu.
Ne kadar altmsa da, azndan laf alamadm De-
miann. Ona kar yreimde hissettiim eski bunaltc
duyguyla beni ba baa brakp gitti; yle bir duygu ki,
minnet ve rkekliin, hayranlk ve korkunun, yaknlk ve
iten ie bir nefretin tuhaf karmndan oluuyordu.
Karar vermitim, ok yaknda yine grecektim onu;
o zaman her eyi daha uzun boylu konuacak, Kabil ko
nusuna da deinmeden gemeyecektim.
Ama olmad.
kran denen ey inandm bir erdem deildir asla;
hele bunu bir ocuktan beklemeyi hi doru bulmam.
Dolaysyla Max Demian gibi birine kar nasl yle ka
tksz bir nankrlk gsterdiime de pek ayor deilim.
Bugn kesinlikle una inanyorum ki, Demian beni Kro-
merin penesinden kurtarmasayd, mr boyu rezil ve
kepaze bir insan gibi yaayacaktm. Bu kurtulua daha o
zamanlar krpe hayatmn en byk olay diye bakm
tm; gel gelelim, beni kurtaran, kurtulu mucizesi ger
ekleir gereklemez unutup gitmitim.
Dediim gibi, nankrle tuhaf bir gzle bakmam
ben. Bana garip grnen tek ey, o zamanlar merak duy
gusundan yoksun oluumdur. Nasl olabilmiti de, De
mian sayesinde varlklarndan haberdar olduum gizlere
yaklamaya almadan bir tek gn bile iim rahat gei-
rebilmitim? Kabil olsun, Kromer olsun, dnceleri
okumak olsun, bu konularda daha ok ey duyup iitme
arzumu nasl dizginleyebilmitim iimde?
Akl sr erecek gibi deil, ama gerekti. Anszn o
eytani alardan kurtulmutum; dnyay eskisi gibi ay
dnlk ve nee iinde nmde duruyor bulmu, korku
nbetlerinden ve insann soluunu kesen yrek arpnt
larndan yakay syrmtm. By bozulmu, kendisine
eziyet edilen lanetlenmi biri olmaktan karak, eskisi gi
bi bir okul rencisine dnmtm. Hi vakit geir
meden yine eski dengesine ve dinginliine kavumak is
teyen varlm, her eyden nce o irkin ve tehlikeli nes
neleri kendisinden itip uzaklatrmak ve unutmak iin
aba harcamaya koyulmutu, ilediim su ve kat
landm korkunun btn o uzun serveni, grnen o
ki, herhangi bir hasar ya da yara izi brakmakszn belle
imden abucak kp gitmiti.
Buna karlk bana yardm eden, beni kurtaran kiiyi
de ayn abuklukla unutmaya almamda bugn de an
lalmayacak bir taraf grmyorum. O lanetlenmilik ce
henneminden, Kromerin o korkun tutsaklndan kur
tulduktan sonra, rselenip hrpalanm ruhumun tm
igdleri ve gleriyle bir zaman mutlu ve memnun
yaadm yere komutum; nmde yeniden alan o
kaybolmu cennetti bu yer; anne ve babamn aydnlk
dnyasyd, kz kardelerimdi, saflk ve temizliin burcu
burcu kokusu, Habilin Tanr sevgisiydi.
Demianla ksa sren konumamn daha ertesi gn,
zgrlm yeniden ele geirdiime sonunda iyice ina
np eski durumun hortlayabilecei korkusunu zerim
den atar atmaz, sk sk zlemini duyduum bir ii yap
tm, yani itiraf ettim suumu. Anneme giderek kilidi k
rlp ii oyun markalaryla doldurulmu kumbaray
gsterdim; kendi hatam sonucu kt kalpli birinin eline
dtm, epeydir ona baml durumda yaadm
akladm. Sylediklerimin hepsini anlamad annem ama
kumbaray grd, benim baklarmdaki deiiklii gr
d, deimi sesimi duydu, hastal atlattm ve bana
yeniden kavutuunu sezdi.
Derken, iimde yce duygular, evdekilerin bana ye
niden kucak an, Msrif Oulun baba evine d
nnn bayramn kutlamaya koyuldum. Annem elim
den tutup babama gtrd beni, olup bitenler bir kez de
ona anlatld, sorular ve arp kalmalar birbirini izledi;
hem annem hem de babam bam okad, uzun srm
skntl bir dnemin ardndan rahat bir nefes aldlar. Her
ey harikuladeydi, her ey masallardaki gibiydi tpk, her
ey zlp dalarak yerini esiz bir uyuma brakmt.
Ben de gerek bir tutkuyla kap bu uyuma sn
dm. Tekrar huzura kavumann ve annemle babamn
gvenini kazanmann tadna bir trl doyamyordum;
yine rnek bir ev ocuu olmutum; kz kardelerimle
, her zamankinden ok oynuyor, esenlie kavuup doru
yolu bulmu birinin duygularyla o gzelim eski ilahileri
ben de artk evdekilerle birlikte sylyordum, itenlikle
yapyordum bunu, yalan dolandan eser yoktu.
Ama yine de her eyin tam olarak dzeldii syle
nemezdi! Demian konusundaki unutkanlmn gerek
nedeni de ite burada yatyordu. Aslnda suumu Demi-
ana itiraf etmeliydim! O zaman bu itiraf pek de o kadar
grkemli ve gz yal bir nitelik tamazd kukusuz,
ama bana daha ok yarar salard. Gel gelelim, imdiki
durumda btn varlmla bir zamanki o cennetten fark
sz dnyama sarlmtm, dnp gelmitim eve, balan
mayla karlanmtm. Ama Demianm byle bir dnya
da yeri yoktu hi, bu dnyaya yakmayan biriydi o. Kro-
mer gibi deilse bile, Demian da ite batan karcnn
biriydi; ama ben onlarn dnyasyla tm ilikimi kopar
mak istiyordum ve bir daha dnmeyecektim bu dnya
ya. Artk Habili gzden karp Kabili ba tac edemez
dim ve etmeye de niyetim yoktu, eskisi gibi yine Habile
dnmtm.
Dtan baknca byle bir durum vard ortada. teki
durum ise deiikti. Geri Kromerin ve eytanm elin
den kurtulmutum ama, kendi gcm ve baarmla ger
eklememiti bu. Dnya yollarnda gezip dolamay de
nemi, bu yollarn benim iin fazla kaygan olduunu gr
mtm. Dost bir el uzanp beni kurtarr kurtarmaz, sa
ma soluma hi bakmadan doru koup kendimi anne
min kucana atm, evresi sevgiyle kuatlan masum bir
ocukluun koruyucu kanatlan altna snmtm. Ken
dimi olduumdan daha klm, daha baml, daha
ocuksu bir duruma sokmutum. Kromere bamll
mn yerine bir yenisini geirmitim ister istemez, nk
tek bama yryebilecek halde deildim. Bylece kr
kalbimin sesine uyarak anne ve babama, sevdiim eski
aydnlk dnyaya bamll semitim; oysa bu dn
yann biricik dnya saylamayacan biliyordum artk.
Aksi takdirde Demiana ynelmem, kendimi onun elle
rine brakmam gerekecekti. Byle yapmaym, bana o
zamanlar, Demianm yadrgatc dncelerine kar duy
duum hakl gvensizlikten kaynaklanyor gibi gelmiti;
oysa gerekte korkudan baka nedeni yoktu. nk De-
mian annemden ve babamdan fazla, ok daha fazla ey
isteyecekti benden; beni tevik edecek, uyaracak, benim
le alay edecek, elenecek, bylece beni daha bamsz bir
duruma getirmeye alacakt. Ah, bugn biliyorum ki,
insann kendini kendisine gtren yolu izlemesi kadar
dnyada nefret ettii baka bir ey daha yoktur.
Ama yine de, bundan yaklak alt ay sonra yapt
mz bir gezintide, baz kimselerin Kabili Habilden da
ha iyi bir kii saymalar konusunda ne dndn ba
bama sormadan duramadm.
Babam ok armt, buna yeni bir gr deneme
yeceini aklad. Hatta byle bir grn Hristiyanln
ilk dneminde ortaya atldn, birtakm tarikatlar ta
rafndan benimsendiini, bunlardan birinin de kendisine
Kabilciler adn yaktrdn, ancak bu zrva grn
bizlerdeki inanc kertmek isteyen eytanm bir oyunu
saylacam belirtti. nk Kabilin hakllna, Habilin
ise hakszlna inanlrsa, bundan ister istemez Tanrnn
yanld, dolaysyla Kutsal Kitaptan Tanrnm gerek
ve biricik tanr deil, dzmece bir tanr olduu sonucu
nun kacan syledi. Gerekten de Kabilcilerin bu d
nceyi savunup yaymaya altklarn, ama sz konusu
dinsizliin insanlk tarihinden ok uzun zaman nce sili
nip gittiini, benim renci arkadalarmdan birinin by
le bir eyden nasl haberi olduuna dorusu akl erdire
mediini anlatt. Bylesi dncelere kafamda yer ver
memem iin ciddi ciddi uyard beni.
III
Katiller1

ocukluuma, anne ve babamn koruyucu kanatlar


altnda geen yaamma, ocuk sevgilerime; yumuak,
tatl ve aydnlk evrelerde bir oyun oynar gibi mutlu,
memnun geirdiim gnlere ilikin hoa gidecek gzel ve
incelikli eyler anlatabilirdim. Ne var ki, beni ilgilendiren
bir ey varsa, o da kendi kendime ulamak iin attm
admlardr. Dolaysyla, o huzur dolu dinlence anlarn,
bysnn ainas bulunduum mutluluk adalanyla o
cennetleri uzaklarda l l parlamaya brakyor, onlarn
kapsndan ieri adm atma arzusunu duymuyorum.
Bu yzden henz ocukluk yllarnda oyalandm
srada karma kp beni ileriye gtren, beni daha nce
sinden koparp alan yeniliklerin szn edeceim yal
nzca.
Szn ettiim itici gler hep teki dnyadan
kaynaklanyor; yannda korkular, zorlamalar ve vicdan
azaplar getiriyor, hep devrimci bir nitelik tayor, srek
li yaamak istediim bar ortam bakmndan bir tehdit
oluturuyordu.
Derken ruhumda temel bir igdnn yaadn ve

1. H esse burada sa ile birlikte armha gerilen iki hayduta atfta bulunan bir
szck kullanmaktadr. ( .N .)
bunun o yasak saylmayan aydnlk dnyada bir keye
ekilerek kendini gzlerden saklamas gerektiini yeni
den kefettiim yllar kagelmiti. Varlmda yava ya
va uyanan cinsellik bir dman klnda, insan mahve
decek, batan karacak, gnaha sokacak yasak bir nesne
kimliiyle herkes gibi benim de zerime ulland. lgimi
ekmeye alan; nme dler, hazlar ve korkular ka
ran, bulu diye niteledikleri olayn bu byk gizi, bar
ve huzur dolu ocukluumun sevgiyle kuatlm mutlu
luk ortamna hi yaramyordu. Ben de herkes gibi yap
tm; bundan byle ocukluktan km bir ocuun ikili
yaamn srdrmeye koyuldum. Bilincim evimizin ya
sak saylmayan aina dnyasnda yayor, yava yava bir
afak gibi skmeye balayan yeni dnyay yadsyordu.
Ama bunun yan sra cehennemsi dlerde, igdlerde
ve isteklerde baka bir yaam sryordum; bilinli ya
amm bunlarn zerinden kendine giderek daha korku
tucu kprler kurmaya alyor, nk ocuk dnyam
iimde yklp gidiyordu. Hemen hemen btn anne ba
balar gibi, benimkiler de ruhumda uyanan yaam ig
dleri konusunda bana yardm elini uzatmamt; bu gi
bi igdlerin sz edilmiyordu evde. Yalnzca geree
srt evirme abalarmdan, giderek gerekliini yitirip
yalanc nitelik kazanan bir ocuk dnyasnda bundan
byle de yaamm srdrmek iin bavurduum umut
suz giriimlerden yardmlarn esirgemiyor, bu konuda
ellerinden gelen titizlii gsteriyorlard. Bilmiyorum ha
ni, anne ve babalarn elinden bu konuda pek fazla bir ey
gelir mi? Dolaysyla benimkilere de herhangi bir sula
ma yneltmiyorum. Kendimle baa kmak ve kendi yo
lumu bulmak bana kalm bir iti ve o mazbut aile o
cuklarnn ou gibi ben de bu iin doru drst stesin
den gelemiyordum.
Sz konusu gl yaamayan hi kimse yoktur.
Sradan bir insann yaamnda bu yle bir dnm nok
tasdr ki, zyaamm istekleri evreyle en amansz at
ma durumuna girer, ileriye giden yol en etin savamlar
sonunda ele geirilir. Pek ok kii, hepimizin yazgs olan
lm ve yeniden dnyaya gelii yalnzca sz konusu
dnemde yaar. Tm sevdiklerimizin bizi terk ettiini
grp anszn evremizde evrenin yalnzln ve lm
cl soukluunu hissederiz, ocukluumuz ryp d
klr, ker, yklr yava yava. Pek ok kii bu sivri ka
yaya bindirir ve bir daha kurtaramaz kendini, bir daha
geri gelmeyecek gemie, yitirilmi cennetin dne,
tm dlerin bu en haini ve acmaszna sarlp kalarak
aclar iinde kvranr.
Ama biz yine ykmze dnelim. Bana ocukluu
mun sona erdiini hissettiren duygu ve dler, anlatlma
ya deecek kadar nemli deil. nemli olan bir ey var
sa, o da karanlk dnyay, teki dnyay" yeniden kar
mda bulmamd. Bir zamanki Franz Kromer, imdi be
nim kendi iimde dnyaya amt gzlerini. Bylelikle
bir kez daha dardaki teki dnya beni sultasna al
mt.
Kromer olaynn stnden pek ok yl gemi, ya
ammn o trajik ve sula dolu dnemi benden hayli
uzaklara kaym, ksa sren bir kabus gibi silinip gitmi
ti. Franz Kromer epeydir kmt yaammdan; kendisi
ne rastladmda, hi oral olmuyordum. Ama trajik yaz
gmn dier nemli kiisi saylan Max Demianm ev
remden tmyle kaybolduunu syleyemem. Uzun sre
kyda kenarda kald, geri hep gzmn nndeydi,
ama zerimdeki etkisini yitirmiti. Ancak yava yava,
bana sokulup g ve etki nlarn yeniden zerime yol
lamaya balad.
O zamanlar Demian konusunda bildiklerimi anm
samaya alyorum. Belki bir yl, hatta daha uzun bir
sre kendisiyle hi konumamtm. Ondan kayordum,
Demian da dorusu kesinlikle srarc davranmyordu.
Karlatmzda bayla bana selam veriyordu, o kadar.
Bazen bu nazik davrannda ince bir alay havas ya da
ironiye kaan bir sitem sezer gibi oluyordum. Ama belki
de benim kuruntumdu bu. Aramzda geenler ve bir za
manlar zerimdeki etkisi gerek onun tarafndan gerekse
de benim tarafmdan unutulmu gibiydi.
Gzlerimle Demian aryorum gemite, anmsa
maya alyorum; gryorum ki, ortadan kaybolmamt
Demian, varlnn hep farkmdaydm. Okula giderken
onu, tek bana ya da kendisi gibi byk renciler ara
snda, yabanc, yalnz ve suskun, gezinirken gryordum.
Yldzlara benziyordu tpk, evresi kendine zg bir at
mosferle kuatlmt, kendine zg yasalar erevesinde
yaayp gidiyordu. Kimse sevmiyordu Demian, annesi
dnda kimse tanmyordu; annesiyle de bir ocuk gibi
deil, byk bir insan gibiydi ilikisi. retmenler elden
geldiince kendisine ilimiyordu; iyi bir renciydi ama
kimsenin gzne girmek iin aba harcamyordu; ara sra
iitiyorduk ki, Demian retmenlerinden birine kar ka
ba bir sz sarf ederek meydan okumu, alayl bir akla
mada bulunmu, bir itiraz yneltmiti.
Gzlerim kapal, anmsamaya alyorum. Demi
anm hayali yine canlanyor kafamda. Neredeydi? Evet,
anmsyorum: Evimizin nndeki sokakta. Bir gn De
mian bu sokakta dikiliyor buldum, elinde bir defter
vard, evimizin kapsnn zerindeki bir kuu canlandran
armann resmini yapyordu. Ben ise bir pencerenin ke
narnda duruyordum, perdenin arkasna gizlenmitim;
kendisine bakyor, armaya evrilmi dikkatli, serinkanl
ve aydnlk yzn byk bir aknlkla seyrediyordum;
bir erkein, aratrc bir bilginin ya da bir sanatnn y
zyd bu, her eyden haberli gzleriyle stnlk ve is
tem taan, tuhaf bir biimde aydnlk ve serinkanl bir
yzd.
Derken bir baka anmsama. Bundan bir sre sonra
yolda grmtm Demian. Okuldan dnyorduk, he
pimiz yere ylp kalm bir atn evresini sarmtk. He
nz koumlar zerindeydi atn; bir ky arabasnn nn
de yatyor, alm burun kanatlaryla bir eyler aranr gi
bi nefesini acnacak biimde havaya flyor, bedeninde
ki grnmez bir yaradan kanlar akyordu; yolun beyaz
tozu kan eme eme doymu, koyu bir renk almt. Ans
zn iim bulanarak bam evirince, Demianm yzyle
karlatm. Kalabalkta ne gemeye almamt, en
geride dikiliyordu; her zamanki gibi rahat ve hayli yak
kl bir grnm vard. Gzlerini atm bana dikmiti
ve yine o derin, sessiz, neredeyse inat ama cokulu de
nemeyecek dikkat okunuyordu bu gzlerde. Uzun uzun
kendisine baktm ve o zamanlar henz bilincine var
madm ok tuhaf bir duygu uyand iimde. Demianm
yzn gryordum; yalnzca bir olann yz deildi
bu, ayn zamanda bir erkek yz olduunu da gryor
dum bu yzn. Bunun da tesinde grdm, grd
m sandm ya da sezdiim bir ey daha vard: Bir erkek
yz de deildi Demianm yz, daha baka bir eydi,
sanki bir kadn yznden de baz eleri ieriyordu.
zellikle, bir an iin bana yle geldi ki, bu yz erkek ya
da ocuk yz deil, kocam ya da gen bir yz de de
ildi, binlerce yllk bir yzd sanki, zamanszd, bizim
yaadklarmzdan deiik zamanlarn damgasn tayor
du. Hayvanlarn, aalarn ya da yldzlarn grntleri
vard belki bu yzde, bir ey diyemeyeceim, imdi b
yk bir insan olarak bu konuda sylediklerimi o zaman
lar aynen grp hissetmi deildim kukusuz, ama buna
yaknd iimdeki duygular. Demian belki yakklyd,
belki houma gidiyordu ama belki de tiksiniyordum ken-
diinden, bu da kestirilecek gibi deildi; btn grd
m, bizden baka trl olduuydu, bir hayvand sanki,
bir hayaletti ya da bir grnt, bilmiyorum nasld ama
bakayd, akl almayacak kadar bakayd bizden.
Anmsamalarm bundan te bir ey sylemiyor ba
na, belki anlattklarmn da bir blm daha ilerisine
ilikin izlenimlerimden kaynaklanyor.
Ancak birka ya daha bydkten sonra Demian'la
yakn iliki kuruldu aramzda. Demian, kendi yatlaryla
kilisede Konfirmasyon trenine1 katlmam, bu da yine
baz sylentilere yol amakta gecikmemiti. Okulda an
latldna gre, aslnda Yahudiydi Demian, hatta Yahu
di de deil, putperestti; bazlarna gre de, gerek Demi
anm gerek annesinin hibir dinle ilikisi yoktu ya da uy
durma, tehlikeli bir tarikatn yesiydiler. Sanrm bu
nunla ilgili olarak, Demianm kendi z annesiyle bir ak
hayat yaadndan kukulanldm da iitmitim. De
mian o yllara kadar belli bir mezhep gzetilmeden ye
titirilmiti anlalan, ama artk bu durum gelecei bak
mndan baz sakncalar douracaa benziyordu. Sonun
da annesi, yatlarndan iki yl ge de olsa, olunun Kon
firmasyon treni iin hazrlanmasna karar vermiti. Do
laysyla aylar boyu Demianla ayn sralarda Konfirmas
yon derslerine katldk.
Bir sre kendimi Demian'dan bsbtn uzak tut
mu, onunla bir alp vereceim olsun istememitim; ba
na gre evresi sylentiler ve gizlerle fazlaca kuatlm
biriydi, ama beni zellikle rahatsz eden bir ey vard ki,
bu da Kromer olayndan sonra Demiana kar iimde

1.16. yzyl ortalarndan bu yana Protestan K ilise since bavurulan bir t


ren; 13-16 yalarndaki ocuklar belli bir dinsel eitimden sonra (Konfir
masyon dersi) bir snavdan geirilerek sz konusu trenle dinsel cemaate
tam ye olarak kabul edilir. ( .N .)
yaayan ykmllk duygusuydu. Ayrca zellikle o sra
lar kendi gizlerim yeterince uratryordu beni. Konfir-
masyon dersi; cinsellie ynelik kesin nem tayan bilgi
edinme abalarmla zaman bakmndan akmaktayd,
bu yzden iyi niyetime ramen, derste retilen bilgile
re kar ilgim hayli snrlyd. Rahibin szn ettii ko
nular benim ok uzamda, gereklik tamayan, sessiz
ve kutsal bir blgede kalyordu; belki ok gzel ve de
erli eylerdi hepsi ama asla gncel ve heyecan verici bir
nitelik tamyorlard; oysa cinsel konular, batan aa
byle bir zellikle donatlmt.
Bu durum derse kar ilgimi ne kadar azaltmsa,
Max Demi an'a kar ilgimi de o lde artrmt yeni
den. Sanki aramzda bir ey vard da bizi birbirimize
balyordu. Bu konuyu elden geldiince titiz incelemek
istiyorum. Anmsayabildiim kadaryla her ey sabahn
erken saatlerinin birinde balad, henz k yanyordu
snfta. Din retmenimiz Habil ile Kabil kssasndan sz
amt. Derse dikkat etmiyordum ben, gzmden uyku
akyordu, anlatlanlara pek kulak veremiyordum. Birden
rahip sesini ykselterek, srarla Kabil'in alnndaki nian
dan sz etmeye balad. O anda sanki bedenimde bir do
kunu, bir uyar gibi bir ey hissettim, gzlerimi kaldrp
baknca n sralarn birinden Demianm yzn bana
evirmi olduunu grdm, bir eyler syleyen aydnlk
gzlerinde alay gibi ciddi saylabilecek bir ifade vard.
Hepsi hepsi bir anlna bana bakmt Demian. Bunun
zerine rahibin sylediklerine merakla kulak kabarttm,
onun Kabil ve alnndaki nian hakknda aklamalarn
dinledim; iimde, ok derinlerde yuvalanm bir bilgi,
btn bunlarn rahibin syledii gibi olmadn, kssaya
bir baka adan da baklarak bu konuda bir eletiriye
bavurulabileceini syledi.
O andan balayarak Demianla aramda yine bir ba
kurulmutu. Ve ne tuhafsa, ruhumda Demianla bir bir
lik ve beraberlik duygusu uyanr uyanmaz, bunun sanki
bir tlsmla meknsal plana aktarldn grmtm:
Kendisi mi bu ii becermiti, yoksa btnyle bir rast
lantdan m ibaretti -o zamanlar rastlantlara sarslmaz
bir inancm vard-, bir iki gn sonra Demian birden din
dersinde yerini deitirmi, hemen nmdeki srada otur
maya balamt. Sabahleyin azna kadar dolu snfn
yoksul evlerini anmsatan berbat havasnda onun ense
sinden ykselen i ac taze sabun kokusunu nasl iime
ektiimi unutmu deilim henz. Aradan birka gn
getikten sonra Demian yerini yine deitirmi, bu kez
yan bama gelip oturmutu ve btn bir k, ardndan
da btn bir ilkbahar boyunca oturduu yerde kald.
Sabah saatleri tmyle deimiti benim iin. Artk
uykumu getirmiyor, beni skmyor, bana sevin veriyor
du. Bazen Demianla beraber alabildiine byk bir il
giyle rahibin anlattklarn dinliyorduk. Onun bir bak,
rahibin tuhaf bir aklamasna, acayip bir zdeyie dikka
timi ekmeye yetiyor, bir baka bak ise beni uyarp an
latlanlara kuku ve eletiriyle yaklamama yol ayordu.
Ama ou zaman da kt renciler gibi davranp
dersi hi dinlemiyorduk. Demian, retmenlere ve s
nftaki rencilere kar hep nazikti; okul ocuklarnda
rastlanan densizliklere kalktn hi grmyordum,
yksek sesle gld ya da boboazlkta bulunduu hi
olmuyor, retmenler tarafndan asla azarlanp paylan
myordu. Ama kafasn kurcalayan sorunlara pek usul
cack, fsltyla sylenen szlerden ok iaret ve baklar
la benim de dikkatimi ekmeyi baaryordu. Sorunlar da
biraz garip trden eylerdi.
rnein bana bir ara ne tip rencilerin kendisini il
gilendirdiini ve bunlar hangi yoldan inceleme konusu
yaptn anlatt. rencilerden bazlarn avcunun ii
gibi biliyor, tanyordu. Dersten nce bana, Baparma
mla sana bir iarette bulunduumda, falan ya da filan
kii ban evirip bize bakacak ya da ensesini kayacak,
diyor, buna benzer eyler sylyordu. Syledikleri ou
kez aklmdan kp gitmiken, bir de bakyordum, ders
srasnda Max anszn dikkati eken bir tavrla bana
dnerek baparmayla bir iarette bulunuyordu; ben de
hemen sz konusu renciye gzlerimi eviriyor ve her
defasnda onun sanki bir kukla gibi kendisinden istenen
hareketi yaptn gryordum. Ayn eyi bir kez de din
retmeninin zerinde denemesi iin Demian sktr-
dmsa da, Max buna pek yanamad. N e var ki, gnn bi
rinde snfa gelip o gnk derse almadm akla
mam ve umarm rahip bugn bana bir ey sormaz de
mem zerine, yine de benden yardmn esirgemedi.
Szlye kaldrmak iin bir renci arayan rahibin sada
solda gezinen gzleri, sululuunun bilincinde olan be
nim yzme gelip taklmt. Usul usul yanma sokuldu
rahip, parman bana doru uzatt; adm dudaklarndan
dkld dklecekken, anszn unuttu yapaca eyi ya
da iini bir huzursuzluk kaplad. Boynundaki yakal sa
a sola ekitirdi. Derken gzlerini yzne dikmi ken
disine bakan Dermana doru hamle yapt, ona bir ey
sormak isteyen bir hali vard; ama derken baka bir tara
fa yneldi, bir sre ksrd, sonra baka bir renciyi
derse kaldrd.
Bu gibi oyunlar beni pek elendiredursun, dostu
mun bana kar da ayn muzipliklere sk sk bavurduu
nun ancak zamanla farkna varmtm. Bazen yle olu
yordu ki, okula gidip gelirken Demiann biraz geriden
beni izledii gibi bir duygu uyanyordu iimde; bam
eviriyor, gerekten de Demian arkamda gryordum.
Her istediin eyi gerekten bir bakasna dn-
drtebilir misin? diye sordum bir ara.
Demian bu konuda seve seve bana bilgi verdi, her
zamanki byk insan haliyle sakin ve nesnel aklama
larda bulundu.
Hayr/ dedi, olanaksz byle bir ey. nk insan
irade bakmndan zgr saylmaz, rahip istedii kadar
yleymi gibi yapsn, insan iradesi zgr deildir. Ne bir
bakas can istedii eyi dnebilir ne ben ona kendi is
tediim eyi dndrtebilirim. Ne var ki, bir insan ge
rei gibi gzlemlediimizde, onun ne dnp ne hisset
tiini ounlukla kesin olarak syleyebiliriz. Ayrca bir
sonraki anda onun ne yapacan da nceden kestirebili
riz. Olduka basit bir ey ama insanlar bunu bilmez, o
kadar. Elbette alp egzersiz yapmak gerekir zerinde.
rnein kelebekler arasnda baz pervane trleri vardr,
diileri erkeklerinden ok daha azdr. Pervaneler de b
tn hayvanlar gibi rerler, yani erkek diiyi dller, dii de
yumurta yapar. imdi diyelim, senin elinde bu pervane
lerden bir dii var; doa bilginlerinin sk sk denedii gi
bi, geceleyin erkek pervaneler bulunduklar yerlerden
uup bu diiye gelirler, hem de saatlerce uzaktan! Dn
bir, saatlerce uzaktan! Kilometrelerce uzaktan btn bu
erkek pervaneler evredeki biricik diinin varln hisse
derler. Bu durumu aklamak iin almalar yaplyor
ama kolay deil. Nasl ki iyi bir av kpei farkna varl
mas g bir izi ele geirir ve .izlerse onu, sz konusu er
kek pervanelerde de bir eit koku alma duyusu ya da
buna benzer bir organ ayn ii gryor olmal. Bilmem
anlyor musun beni? ok ilgin eyler; byle eylerle do
lup tayor doa, kimse de bunlar aklayamyor. Ama
ben diyorum ki, pervanelerin diileri de erkekleri gibi
ok olsayd, erkeklerinde ylesine hassas bir koku alma
duyusuna rastlayamazdk! Byle bir yetenee sahip ol
malarnn tek nedeni, kendilerini bu yolda alp eit
meleridir. Bir hayvan ya da bir insan btn dikkatini ve
iradesini belli bir ey zerine yneltirse, o eyi ele geirir
sonunda. Hepsi bu kadar. Senin szn ettiin konuda
da durum ayn ite. Yeterince dikkatli bak, gzlemle bir
insan, onun kendisi hakknda bildiklerinden ok daha
fazlasn sen onun hakknda renebilirsin.
Anszn dnceleri okumak szc dilimin ucu
na kadar gelmi, Kromerle arasnda geen ok gerilerde
kalm sahneyi kendisine anmsatacak olmutum. Ama
ite bu da Demianla aramzdaki tuhaf ilikilerden biriy
di: Ne o ne de ben, yllar nce yaamma ciddi biimde
el atmas olayna en kk bir imayla bile deiniyorduk.
Sanki eskiden aramzda hibir ey gememiti ya da iki
miz de karmzdakipi bunu kesinlikle unutmu sayyor
duk. Hatta bir iki kez yle olmutu ki, birlikte yolda gi
derken Franz Kromere rastlamtk, ama ne Demianla
bakmtk ne de azmzdan bir sz kmt.
Peki, bu irade nasl bir eydir? Hem insann iradesi
nin zgr saylamayacandan sz ediyorsun hem insan
yeter ki iradesini belli bir amaca yneltsin, o zaman bu
amaca kavuabilir diyorsun. Hi olur mu byle bir ey!
Ben kendi irademe sz geiremiyorsam, onu dilediim
gibi u ya da bu nesne zerine yneltebilmem dnle
bilir mi!
D emi an omzuma vurdu. Houna gidecek bir dav
ranta bulunduumda, byle yapard hep.
yi ki sordun! dedi glerek. Hep soracaksn, hep
kuku duyacaksn. imdi sorduun ey ok basit. Diye
lim, bir pervane iradesini bir yldza ya da bir baka eye
yneltmek istedi, asla baaramaz bunu. Hatta byle bir
eye de kalkmaz hi, yalnzca kendisi iin bir anlam ve
nem tayan, kendisinin gereksinme duyup mutlaka ele
geirmek zorunda olduu eye bakar. Ve bu konuda
inanlmayacak lerin bile stesinden gelir. yle tlsml
bir altnc duyu gelitirir ki, bir baka hayvanda byle bir
duyuya rastlanamaz! Kukusuz biz insanlarn etkinlik
alan bir hayvanmkinden daha genitir, ilgi duyduumuz
nesneler daha oktur. Ama biz de hayli dar bir emberin
iinde hapsolmu yaarz, bu emberin dna kmak
elimizden gelmez. Elbette falan ya da filan eyin hayali
ni kurabilirim, rnein ille de Kuzey Kutbuna gitmem
gerektiini geirebilirim kafamdan ya da bunun gibi bir
ey, ama istek benim kendi iimden kaynaklanyor ve
varlm gerekten byle bir istekle dolup tayorsa, an
cak o zaman belli bir eyi yeterince gl ekilde arzu
layp gerekletirebilirim. Byle bir durumu yaar da, sa
na kendi iinden yapman buyrulan bir eyi yapmaya kal
karsan baarya ulaabilir, o zaman iradeni bir arabann
nne koulan beygir gibi sz konusu ie koabilirsin.
Diyelim, ben imdi bizim rahip efendinin bundan byle
gzlk takmamasn istiyorum, bunu gerekletirmeye
alsam da stesinden gelemem byle bir eyin. Hepsi
bir oyun olarak kalr. Ama o zamanlar, yani sonbaharda,
oturduum n sradan bir baka yere kaldrlp oturtul
may btn kalbimle istemitim ve bu ii pek gzel ba
ardm. Anszn bir renci kvermiti ortaya, alfabe s
rasna gre ismi benden nceydi ve o zamana kadar has
tal nedeniyle okula gelememiti; ite bu renciye ra
hip efendinin n srada birinin yerini vermesi gerekiyor
du, bunu da yapmas istenen kukusuz ben olmutum
nk iradem byle bir frsattan yararlanmak iin tetik
te bekliyordu.
Evet, dedim, senin o zaman yerini nasl deitire
bildiini dorusu pek ani ayamamtm. Birbirimize ilgi
duymaya baladktan sonra srekli yaklatn bana. Peki
ama, bata hemen benim yanma deil de nmdeki
sraya oturdun. Neden yaptn bunu?
Bak anlataym: lk oturduum yerden ayrlmay
dndmde, kendim de nereye gidip oturacam
bilmiyordum. Bildiim tek ey, daha arkada bir yere
oturmak istediimdi. Senin yanma gelmekti arzum, ama
bunun bilincine henz varmamtm. te yandan senin
ayn eyi arzulaman da beni senden yna ekiyor, iimi
kolaylatryordu. Ancak nndeki sraya oturduum za
man, isteimin yar yarya gerekletiini dndm. As
lnda senin yannda oturmaktan baka ey istemediimi
fark etmitim.
Ama bunlar olduu zaman yeni bir renci gelme
miti snfa.
Hayr, gelmemiti ama o sra iimden ne istemi
sem onu yaptm, kestirmeden senin yanma gelip oturu
verdim. Kendisiyle yer deitirdiim olan arm, ama
sesini karmamt. Rahip efendi de, ortadaki deiikli
in bir ara farkna varmam deildi. Zaten ne zaman ba
na dnp bir ey syleyecek olsa, iten ie bir ey kendi
sini rahatsz eder, nk admn D emi an olduunu bilir;
admn ba harfi D iken, benim arkalarda, ba harfi S
olan adlara ayrlm srada oturmamda bir terslik oldu
unu sezer. Ama byle bir sezgi, bilincinden ieri yol bu
lup giremez, benim iradem buna kar durur nk, ken
disini bundan srekli alkoyar. Ortada bir aksakln bu
lunduunun farkndadr srekli, bana bakar ve bilmece
yi zmeye urar. Ne var ki, bunun da kolay var, her
defasnda gzlerimi diker, hi ama hi ayrmadan gzle
rinin iine bakarm. Byle bir eye dayanabilecek hemen
hemen hi kimse yoktur, herkes tedirginlik duyar bun
dan. Diyelim, bir kimseden bir ey elde etmek istiyor
sun, anszn byk bir srarla gzlerinin iine diktin
gzlerini ve o bundan hi tedirginlik duymad, o zaman
vazge bu iten! Kendisinden asla bir ey elde edemez
sin, asla! Ancak bu da ok seyrek karlalan bir durum
dur. Dorusunu istersen benim bu yntemimin baarsz
kald tek bir insan biliyorum.
Kim? diye sordum hemen.
Dnceye dald zamanlar hep yapt gibi gzle
rini biraz ksarak bana bakt. Sonra yzn baka yana
evirerek cevap vermedi, ben de pek merak etmeme
karn sorumu yinelemedim.
Ama sanrm, o zamanlar annesiydi szn ettii
kimse. Anladm kadaryla annesiyle pek ili dlyd.
Ama hi ondan sz etmezdi; beni asla evlerine alp g
trmemiti. Annesi nasl bir kadnd, bildiim yoktu pek.

O zamanlar ben de bazen Demian gibi yapmaya


kalkyor, irademi belli bir eyin zerinde toplayarak o e
yi ele geirmeyi deniyordum. Kimi istekler beliriyordu
iimde, bana bir an nce yerine getirilmeleri gerekecek
kadar nemli grnen istekler. Ama emeklerim hep bo
a gidiyordu, baar salayamyordum. Durumu Demi-
anla konumay da gze alamyordum dorusu, iimde
nasl bir istek uyandn kendisine aamazdm. O da ba
na bir ey sormuyordu.
Dinsel inancmda baz gedikler ba gstermiti. Ne
var ki, btnyle Demianm etkisi altnda kalan dnce
tarzm, snftaki renci arkadalarmmkinden hayli ay
rlyordu. Snf arkadalarm tam bir inanszlk gsteri
yorlard. lerinde yleleri vard ki, ara sra azlarndan
Tanrya inanmann komik ve insana yaramayan bir ey
saylaca, l Birlik ve sann bir bakire tarafndan do-
urulduu gibi masallara glnp geilecei, gnmz
de hl bu gibi bo eylerle uramann insan iin yz
karasndan baka ey olmad yolunda szler iitiyor
dum. Bense hi de o kanda deildim. Kukuya kapld
m anlar bile ocukluk izlenimlerimden biliyordum ki,
rnein anne ve babamnki gibi dindarlk dolu bir ya
am gereklik tayordu. Hem insann anna yarayordu
byle bir yaam hem de dzmece deildi. Dindar kimse
lere kar eskisi gibi alabildiine derin bir sayg duyuyor
dum. Ne var ki, Demian dinsel anlat ve dogmalar da
ha zgr, daha kiisel, daha oyunsu ve fanteziye daha ok
yer veren bir tutumla grp yorumlamaya beni altr-
mt; hi deilse onun bana salk verdii yorumlar seve
seve ve hazla benimsiyordum. Kukusuz kimi eyler faz
lasyla kat geliyordu bana, Kabil kssas da bunlardan bi
riydi. Gnn birinde, Demian, Konfirmasyon dersinden
sonra tekilerden belki daha da atak bir gr dile ge
tirerek beni korkuttu. retmen, Golgothadan sz a
mt. sann ektii aclar ve lmyle ilgili olarak ncil
de anlatlanlar teden beri hep derin bir etki yaratm
t zerimde. Bazen, kk bir ocukken, rnein Paskal-
yadan nceki cuma gnleri, babam sann ektii aclar
ncilden bize okuduktan sonra bu strapla dolup taan
gzelim, sar soluk, hayaletimsi ama alabildiine canl
dnyada yaam, Getsemanide1ve Golgothada bulun
mutum hep. Bachm M atth au sp assion unu dinlerken,
bu mistik dnyann ilelerle rlm kasvet dolu g
l parlts, tm mistik rpertilerle zerime ullanmt.
Bugn bile bu mzie ve actus tragicusa2 sanatn ve sa
natsal davurumun simgesi gzyle bakyorum.
Demian, o dersin sonunda dnceli dnceli y
le demiti:
Bak, bundan holanmadm, Sinclair! Bir oku n
cirdeki u yeri, dilinde dolatr, yokla tadn, bir yavanlk
bulacaksn. Yani u iki katil haydutu. Tepede han yan
yana duruu muazzam dorusu! Gel gelelim, bu mert ka

1. Kidron a y nn sol kysnda bulunan ve Hz. sann Son Yem ekten sonra
Tanrya ibadet ederken yakaland zeytinlik. Hz. sa buradan alnp Kuds
kentini evreleyen surlarn kuzeyindeki Golgotha Tepesine gtrlerek
armha gerilmiti. Yalnzca Matta ncili (26:36) ile Markus ncilinde (14:32)
ad geer. ( .N .)
2. Trajik olay. ( .N .)
tile ilikin o duygusallk taan anlat! lkin bir cani di
ye gsteriliyor adam, alaka eylemlerde bulunuyor. Al
lah bilir daha ne haltlar kartryor, derken elini eteini
ekiyor bu iten, slah oluunu ve nedamet getiriini a
lamakl enliklerle kutlamaya kalkyor. Mezarn iki adm
gerisindeyken duyulan bylesine bir pimanlk ne anlam
tar, syler misin ltfen? Bu da yine tam anlamyla ra
hiplere gre bir anlat, tatl ve dzmece bir ey, ucuz bir
dokunakll ve ho bir arka plan ieriyor. Bugn iki ka
tilden birini kendine dost diye semen gerekse ya da ile
rinden hangisine en ok gven besleyebileceini dn
sen, hi kukusuz akllanp uslanm o gz yals olma
yacaktr bu. Hayr, seecein kii tekisidir; karakter sahi
bi yaman bir kiidir tekisi, slah olmaya yanamaz pek,
zaten byle bir ey onun durumunda bo szden ba
ka ey saylmayacaktr, izledii yoldan sonuna kadar dn
mez; son anda bile, o zamana kadar hep yardmna sn
d eytandan dleke yz evirmez. Karakter sahibidir
ve btn karakter sahibi kimselerin de Tevrat ve Incilde
haklar yenir hep. Kim bilir, belki de Kabilin soyundan
geliyordur o katil. Sen de yle dnmyor musun?
ok armtm. sann armha geriliini, o zama
na kadar avcumun ii gibi bildiimi sanyordum; gel
gelelim, ne kadar az kiisellik, ne kadar az bir tasarm ve
hayal gcyle sz konusu olay dinleyip okuduumu an
cak imdi gryordum. Ama yine de Demianm ortaya
att yeni dnce bana aykr gelmiti, zerlerine titre
mem gerektiine inandm tm kavramlar kertmek
le tehdit ediyordu. Hayr, her eye ve herkese olduu gi
bi, en kutsal nesnelere kar da byle davranlamazd.
Demian, bendeki direniin her zamanki gibi hemen
farkna varm, daha ben azm ap bir ey sylemeden,
Biliyorum, demiti boynunu bkerek. O eski hikye.
Ama ciddiye almamak gerekiyor. Sana unu syleyeyim
ki; dindeki eksikliin ak seik grld noktalardan
biridir bu. Ahd-i Atik ve Ahd-i Cedit1Tanrsnn mkem
mel bir varlk olduu kukusuz, ama aslnda kendisinden
bekledii gibi biri de deil. yiyi, soyluyu, babacanl,
gzeli ve yce olan kendi ahsnda topluyor, ok doru.
Gel gelelim, dnyada br eyler de var ve bunlarn hep
si hi zerinde kafa yorulmadan eytana mal ediliyor,
dnyann bir blm, dnyann btn bir yarm yad
snp yok saylyor. Tanrya tm yaamn babas diye v
gler dzlrken, yaamn kendisinden kaynakland
cinsellik ksaca suskunlukla geitiriliyor, hatta belki de
eytann eseri diye grlp gnah kapsamna almyor!
Hani Tanr Yehovaya2 tapmlmasma kar deilim, en
kk bir itirazm yok buna. Ama bana sorarsan, her e
ye sayg duymal ve kutsal bir gzle bakmalyz; yalnz
yapay yoldan brnden ayrlp resmen kabul edilen ya
rsn deil, tmyle dnyay byle ele almalyz. Senin
anlayacan, Tanrya ibadetin yan sra eytana da iba
det etmeliyiz. Bence dorusu budur. Olmazsa, eytan
da iinde barndran bir tanr yaratmak gerekir; yle bir
tanr ki, dnyann en doal olaylar karsnda insan
gzlerini karmasn kendisinden.
Demian heyecanlanp comutu, oysa byle bir ey
deti deildi, ama az sonra glmsedi ve daha ok zeri
me varmad.
Ama onun bu szleri, ruhumda srekli tayp var
lndan asla kimseye sz amadm iin btn o o
cukluk yllarmn bilmecesine gelip toslamt. nk

1. Tanr insanlarla biri ahd-i atik (eski szlem e), br ahd-i cedit (yeni
szleme) olmak zere iki szlem e (ahid) yapm, o eski szleme temeli
zerinde Tevrat, yeni szleme temeli zerinde de ncil olumutur. D o
laysyla Tevrata T rkede Ahd-i A tik, Incile Ahd-i C ed it de denmektedir.
( .N .)
2. sraillilerde Tanrnn ad. ( .N .)
Demianm Tanr ve eytan, biri resm-Tanrsal, tekisi
sktla geitirilen eytansal dnya konusunda syledik
leri tpk tpksna benim dncemi yanstmaktayd, be
nim kendi mitimdi bu, aydnlk ve karanlk olmak zere
iki dnya ya da dnyann bir yarsyla ilgili dncemdi.
Benim sorunumun tm insanln sorunu, tm yaamn
ve dnmenin sorunu olduunu kavramtm; bu kav
ray, anszn bir glge gibi geti zerimden. Alabildiine
kendine zg ve kiisel yaam ve dnmn, o b
yk dncelerin ezeli ve ebedi rmanda ne kkl bir
pay sahibi olduunu anszn grp hissetmem, iimi kor
kuyla ve derin bir saygyla doldurmutu. Ama doru
layc ve mutlu nitelik tamasna karn, byle bir eyi
kavramam beni sevindirmemiti. Bir sertlii, buruk bir
tad vard; iinde sorumluluk denen eyden, bundan
byle ocuk yaamna veda etmekten ve yalnzlktan bir
eyler barndryordu.
Hayatmda ilk kez bylesine derin bir gizi aa vu
rup Demiana iki dnya yla ilgili olarak ocukluumun
ilk gnlerinden beri iimde tadm gr anlattm.
Bylece Demian en derin duygularmn kendi syledik
lerini onaylayp hakl kardn grd hemen. Derin bir
dikkatle beni dinledi, gzlerini gzlerime dikti; sonunda
aresiz kardm gzlerimi. nk baklarnda yine o
tuhaf hayvans zamanszl, o akl erdirilemeyecek eski
lii fark etmitim.
Beni kollayp gzeten bir edayla, Baka zaman uzun
uzadya konuuruz bu konuda, dedi. Gryorum ki,
bir bakasna aabileceinden daha ok ey dnyor
sun. Durum byleyse, dndklerini asla tmyle ya
amadn da biliyorsun demektir, bu da iyi bir ey de
il. Sadece yaadmz dnceler bir deer tar. inde
yaamana izin verilen dnyann, btn dnyann ancak
yarsn oluturduunu biliyordun, ama yine de ikinci
yarsn tpk rahiplerin ve retmenlerin yapt gibi ha-
sralt etmeye altn. Baarabilecein bir ey deildir
bu! Bir kez dnmeye balayan kimse, byle bir eyin
stesinden gelemez."
Beni can evimden vurmutu Demian.
Ama, diye bardm adeta, gerekten yasak ve ir
kin eyler var, herhalde yadsyamazsn bunu! Bir kez ya
saklanmlar ite, ister istemez bunlardan el ekmek zo
rundayz. Biliyorum kukusuz, su var, cinayet var, akla
gelebilen btn ktlkler var dnyada, ama srf bunlar
var diye kendim de bir cani, bir katil mi olaym?
Bugn bu konuyu bitiremeyeceiz, diyerek beni
yattrd Max. Elbette insanlar ldrmeyecek; kzlarn,
kadnlarn rzna geip canlarna kastetmeyeceksin. Ne
var ki, izin verilen ile yasak szcklerinin ne anlama
geldiini grebilecek noktaya ulam deilsin henz.
imdilik gerekle ilgili biraz bir eyler sezinledin, o ka
dar. Arkas gelecek daha, buna gvenebilirsin! rnein
imdi, yaklak bir yldr varlnda bir igd yayor,
btn br igdlerden daha gl, ama yasak bir gz
le bakyorsun ona. Yunanllar ve daha baka pek ok ulus
ise, tersine, bir tanr konumuna kard bu igdy ve
byk enlikler dzenleyerek ona tapt. Yani yasak diye
gsterilen ey, dnya durduka yasak kalacak deildir.
Deiebilir pekl. Bugn rahip nne karp evlendii
srece her erkek bir kadnla yatabilir. Oysa kimi toplu
luklarda bakayd durum, hatta gnmzde bile byle-
dir. Dolaysyla herkes kendisi iin yasak olanla olmayan
saptamak zorundadr. nsan yasaklanm hibir eyleme
kalkmaz, ama yine de alan daniskas olabilir. Bunun
tersi de dnlebilir kukusuz. Aslnda sadece bir ra
hatlk sorunudur bu. Kendi kafasyla dnemeyecek ve
kendi kendisinin yargc olamayacak kadar rahatm se
venler, yasaklara olduu gibi boyun eerler. Bylelerinin
ii kolaydr. tekiler ise; yasaklar kendi ilerinde hisse
der. yle olur ki, her drst insann Allahn gn yapa-
geldii eyler yasaktr byleleri iin; te yandan, yasak
lanm eyleri yasak saymazlar. Herkes kendi iini kendi
si grmek zorundadr.
Demian, bu kadar ok konutuu iin pimanlk
duymua benziyordu; birden sustu. Onun bu arada neler
hissettiini anlar gibiydim. Dncelerini genellikle ne
kadar rahat, ne kadar batan savarcasna dile getirse de,
bir defasnda dedii gibi, salt konumu olmak iin ko
numaya dnyada katlanacak biri deildi. Oysa bende
gerek bir ilginin yan sra fazlaca bir oyunun, zekice ge
vezeliklerden fazlaca holanmann ya da benzeri eylerin
varln hissediyor, ksacas arad gibi tam bir ciddiyeti
bulamyordu.

Son yazdm tam bir ciddiyet szn yeniden


okuyunca, aklma anszn baka bir sahne geliyor. Max
Demianla o yar ocuksu dnemde yaadm en etkile
yici sahnedir bu.
Konfirmasyon gn yaklam, din dersinin son sa
atlerinde Son Yemek1konusu ele alnmt. Rahip efendi
bu konuya ok nem veriyordu, onu ilerken elden ge
len dikkati ve zeni gsteriyordu; bir kutsalln ve ken
dine zg bir havann varl bu son saatlerde seziliyor
du kukusuz. Ne var ki, Konfirmasyona hazrlk niteli
indeki son derslerde benim dncelerim baka yer
deydi, dostum Demianm ahsna ynelmiti. Kilise ce
maatine resmen kabul edildiimizi gsterecek Konfir
masyonu beklerken bir dnce dnp dolap kafamda
beliriyor, alt aylk din dersinin benim iin tad ne

1. sann armha gerilmeden nce havarileriyle yedii son yemek. ( .N .)


min derste rendiimiz bilgilerden kaynaklanmadn,
bunun Demianm yaknlnda ve etkisinde aranmas ge
rektiini bana tekrarlayp duruyordu. Sanki kilise cema
atine deil, bambaka bir eye, dnyada u veya bu bi
imde var olmas gereken ve temsilcisi ya da habercisi
olarak Demian grdm bir dnce ve ahsiyetin
mezhebine alnmaya hazrlanmtm.
Kafamdan bu dnceyi kovmaya alyor, her e
ye karn Konfirmasyon trenini gereken arballkla
yaamaya son derece nem veriyordum; gel gelelim,
byle bir tutum kafamdaki yeni dnceyle pek de o
kadar uzlar gibi grnmyordu. Ama ne yaparsam ya
paym, sz konusu dnceyi bir trl zihnimden uzak-
latramyordum. Derken bu dnce, yaknda kilisede
dzenlenecek tren dncesiyle yava yava birleti,
onu bakalarndan deiik biimde kutlamaya ha
zrlandm; bu tren Demianm ahsnda grdm bir
dnce dnyasna kabul edilmem anlamna gelecekti
benim iin.
Yine o gnlerdeydi, bir ara dostumla ateli bir tar
tmaya girmitim; bir din dersinden hemen nceydi.
Dostum konumaya pek hevesli grnmyor, ok bilmi
ve byklk taslayan szlerim kukusuz houna gitmi
yordu.
Kendisinde grmeye almadm bir ciddiyetle,
ok konuuyoruz, dedi. Bu zekice konumalarn hi,
ama hibir deeri yok. nsan kendi kendisinden uzak
latrr, o kadar. Kendi kendinden uzaklamak da gnah
tr. Yaplmas gereken, insann tpk bir kaplumbaa gibi
kendi iine girip yerleebilmesidir.
Hemen ardndan snfa girdik. Ders balad; ben, an
latlanlar dinlemeye aba harcadm, Demian da bu ko
nuda beni rahat brakt. Bir sre sonra srann onun otur
duu tarafnda bir boluk hissettim. Sanki yan bamda
ki yer anszn boalmt. Sz konusu duygu iimi bu
naltmaya balar balamaz; bam evirip baktm.
Dostum, her zamanki gibi dimdik ve dzgn bir e
kilde yerinde oturuyordu. Gel gelelim, her zamankinden
bsbtn deiik bir hali vard: Bilmediim bir ey ken
disinden kp evreye yaylyor, onu sarp kuatyordu.
lkin gzlerini yumduunu sandm, ama sonra baktm
gzleri akt. Ne var ki, bu gzler bakmyor, grmyor
du, donuk ve iednkt ya da hayli uzaklara dikilmiti.
Hi kprdamadan ylece oturuyordu Demian. Sanki ne
fes almyordu; az tatan ya da tahtadan oyulmutu san
ki. Yz mermer gibi soluktu ve solgunluk yznde dz
gn bir dalm gsteriyordu. nndeki srann zerinde
duran elleri birer eya parasyd sanki, ta ya da mey
veydiler. te ylesine cansz ve suskun, soluk ve devi-
nimsizdiler ama gevemi, kendilerini koyvermi olduk
lar da sylenemezdi, gizli ve gl bir yaam sarp sar
malayan salam ve kusursuz mahfazalara benziyorlard.
Bu manzara karsnda titremeye baladm. lm,
diye dndm, neredeyse yksek sesle azmdan k
mt bu szck. Ama dostumun lmediini biliyordum.
Gzlerimi dikerek yzne baktm, bu soluk ta masktan
ayrmadm gzlerimi. Derken iimde bir duygu uyand:
te Demian bu, dedim kendi kendime. Her zaman be
nimle yolda yrm, benimle konumu Demian ise,
yarm Demiand yalnzca; zaman zaman bir rol stle
nen, oyunbozanlk yapmayan, hatr iin evet diyen biriy
di. Oysa gerek Demian buydu ite, byleydi gerek De
mian, byle tatan, bylesine kocam, byle hayvans,
byle yakkl ve souk, byle l, te yandan iitilme
dik lde gizli bir dirimsellikle donatlm biriydi. Son
ra, evresinde o sessiz boluk, o atmosfer ve gkyz,
yldzlarla denmi o uzam, o yalnzs lm!
imdi bsbtn kendi iine gmld, diye geirdim
aklmdan, bedenimi bir rperti sard. Kendimi hi bu
denli yalnz hissetmemitim. imdiye kadar hep uzan
da yaamtm onun, benim iin eriilmez biriydi, dn
yann en uzak adasnda yaasayd bile, bana bu denli
uzak saylmazd.
Durumu benden baka kimsenin fark etmeyiine
pek akl erdiremiyordum! Oysa herkesin gzlerini ona
evirmesi, herkesin bir rpertiyle irkilmesi gerekiyordu!
Gel gelelim, kimse oral deildi. Demian, bir heykel gibi
duruyordu yerinde; tpk bir put gibi kaskat, diye d
nmeden duramadm. Derken bir sinek alnna kondu,
oradan yava yava burnuna, daha sonra da dudaklarna
doru ilerledi. Ama kln kprdatmad dostum.
Nerede, neredeydi imdi? Ne dnyor, ne hissedi
yordu? Bir cennette miydi, yoksa bir cehennemde mi?
Kendisine bu konuda sorular yneltmem olanak
szd. Ders bitiminde onu yine yaarken ve nefes alp ve
rirken grdmde, gzlerimiz birbiriyle karlatnda,
yine her zamanki Demiana dnmt. Nerelerden
kp gelmiti? Nerelere gitmiti? Yorgun grnyordu.
Yzne yine renk gelmi, elleri yine devingenlik ka
zanmt, ama kumral salar parlakln yitirmi ve g
sz dmt.
Bunu izleyen gnler, yattm odada yeni bir egzer
siz zerinde almaya balamtm, her gn birok kez
tekrarlyordum ayn eyi: Bir sandalyede dimdik oturu
yor, gzlerimi bir noktaya dikiyor, hi mi hi kmldam
yor, bu duruma ne kadar dayanabileceimi ve bu arada
neler hissedeceimi anlamaya alyordum. Ne var ki,
elime yorgunluktan baka ey gememi, stelik gzka-
paklarmda iddetli bir kant ba gstermiti.
Ksa sre sonra da Konfirmasyon treni yapld; ne
var ki, bu trene ilikin nemli anlar kalm deil belle
imde.
Artk her ey deimiti. ocukluum gp gidi
yor, bir ykntya dnyordu evremde. Anne ve ba
bam, biraz akn baklarla beni szyorlard. Kz kar
delerim bana bsbtn yabanclamt. Bynn bo
zulmas, allm duygular ve kvanlar arptp irkin
letiriyor, sararp solmalarna yol ayordu; parkn burcu
burcu kokusunun yerinde yeller esmekteydi artk; or
man eski ekiciliini yitirmi, evremdeki dnya tasfiye
edilen bir maazada sata karlan modas gemi mal
lar anmsatyordu, ite ylesine yavan ve zevksizdi; ki
taplar bir kt yn, mzik ise bir grltyd yalnzca.
Sanki gz ortasnda bir aacn drt bir yanndan yaprak
lar dklyordu da, aa bunun farkna varmyordu;
aacn zerinden yamur aalara szlyor, gne ya
da ayaz zerinden gelip geiyor, yaam yava yava geri
leyerek aacn en i ksmnda alabildiine dar bir blge
ye skyordu. Ama aa lmyor, aa bekliyordu.
Kararlatrldna gre, tatil bitiminde bir baka
okula gidecek, evden ilk kez ayrlacaktm. Zaman zaman
annem baka trden bir sevecenlikle yanma sokularak,
sanki bana nceden veda ediyor, adeta beni byleyerek
gnlme sevgi, zlem ve vefa duygularn yerletirmeye
alyordu. Demian bir geziye kmt, bense yalnz
kalmtm.
Beatrice

Dostumu bir daha gremeden, tatil bitiminde St.


kentinin yolunu tutmutum. Annemle babam da benim
le gelmi, alabildiine zen ve titizlik gsterip olan o
cuklarnn kald ve lise retmenlerinden birinin ynet
tii pansiyonun koruyucu ellerine beni teslim etmiler
di. Beni ne gibi sorunlarn kapsndan ieri saldklarn
bilselerdi, korkudan donakalrlard kukusuz.
Zamanla iyi bir evlat ve yararl bir vatanda m ola
cam, yoksa yaradlmn gerei baka yollara m sapa
cam sorusu hl gncelliini koruyordu. Baba evinin
ve bu evde esen havann glgesinde mutlulua kavu
mak iin giritiim son deneme uzun srm ve zaman
zaman baarya ular gibi grnmse de, tam bir fiyas
koyla sonulanmt.
Konfirmasyonu izleyen tatil srasnda ilk kez hisset
tiim o garip boluk ve yalnzlk (leride nasl da yeniden
tanmtm bu bolukla, bu bunaltc havayla!) yle pek
abuk sona ermedi. Doup bydm kentten hayli
kolay olmutu ayrlmam, dorusu daha mahzun bir du
rumda ayrlmadm iin utanmtm; kz kardelerim hi
yoktan alam, oysa ben yapamamtm bunu. Kendi
kendime ayordum. Hep duygulu bir ocuk olmutum
imdiye kadar ve aslnda hayli iyi bir ocuktum. Oysa
imdi bsbtn deimitim. Dmdaki dnyaya kar
tam bir umursamazlkla davranyordum; yle oluyordu
ki, bazen gnlerce iime kulak kabartp orada akan rmak
larn sesine kulak vermekten, iimde adeta yeraltndan
yol alan yasak ve karanlk rmaklarn altsn dinlemek
ten baka ey yapamyordum. ok abuk bymtm,
son alt ay iinde olup bitmiti her ey; boy atmtm, ge
liimini henz tamamlamam sska biri olarak dmdaki
dnyaya yneltiyordum baklarm. O ocuksu sevimli
lik tmyle uup gitmiti zerimden, bu durumda kim
senin beni sevemeyeceini hissediyor, zaten ben de ken
dimden hi holanmyordum. Sk sk byk bir zlem
duyuyordum Demiana kar, ama ondan nefret ettiim
anlar da az deildi; yaammn pis bir hastalk gibi srtlan
d m yoksulluundan onu sorumlu tutuyordum.
Pansiyonda ilkin ne kimse sevdi beni ne de umur
sad. nce biraz takldlar bana; sonra yanma yaklamaz
olup sinsi ve skc biri gzyle baktlar. Beni stlenmek
zorunda braktklar rol beenmitim, hatta arla
vardrdm bu rol, suratm asp yalnzlktan ieri dal
dm; dardan, dnyay srekli olarak alabildiine erkek
si bir aalama gibi gzkyordu bu yalnzlk; oysa h
zn ve umutsuzluk nbetleriyle iten ie kahroluyor
dum. kp geldiim eski yerde kafama ydm bilgile
ri harcyordum okulda, snfmzn dzeyi bir nceki
snfmmkinden aayd; yatm rencilere ocuk g
zyle, tepeden bakyordum.
Bir yldan uzun bir zaman byle srp gitti bu du
rum, evde geirdiim ilk tatil de bir yenilik getirmedi ve
tatil bitiminde evden ayrlmay canma minnet bildim.
Kasm bayd. Hava nasl olursa olsun, kk apta
gezintiler yapmaya ve bu gezintilerde dncelere dal
maya almtm. Genellikle bir eit zevk alyordum
bundan; hznle, dnyay ve kendimi kmsemeyle
dolu bir zevkti. Bir akam kentin evresinde yine byle
bir gezintiye kmtm, nemli ve sisli alacakaranlkta sa
lma salma yryordum. Parkn bjrrindeki geni aalkl
yol terk edilmi duruyor, beni kendisine aryordu; d
klm yapraklar kaim bir rt oluturmutu zerinde.
Karanlk bir haz duyarak ayaklarmla yapraklar eele
dim, slak ve acms bir koku yayld evreye; uzaktaki
aalar, birer hayalet gibi kocaman ve glgemsi, sisten
dar ktlar.
Yolun sonunda kararsz durdum, gzlerimi kararm
yapraklara diktim, zlp dalmann ve tkenip git
menin kokusunu hrsla, cierlerime doldurarak solu
dum, iimde bir ey cevap verdi bu kokuya, onu selam
lad. u yaam denen eyin ne kadar da yavand tad!
Yandaki bir yoldan, pardss rzgrda uuan biri
yaklat; yrmeye devam etmek istiyordum ki, seslendi
bana:
Hey Sinclair!
Yakma gelince bunun Alfons Beck olduunu gr
dm, pansiyondaki rencilerin yaa en byyd.
Onunla karlamak beni her zaman sevindirirdi, pansi
yonda kendinden kk herkese yapt gibi bana kar
da alayl bir tavr taknp bir amca, bir day gibi davran
masndan baka holanmadm yan yoktu. Ay gibi g
l bir olan gzyle baklrd kendisine; sylediine gre
pansiyon sahibini avcunun iine almt, lisede kulaktan
kulaa dolaan pek ok olayn kahramanyd.
Zaman zaman bizim gibi biriyle konumak tenez
zlnde bulunan bir kimse pozuyla, Sen ne aryorsun
burada? diyerek sesini ykseltti nazike. Bahse girerim,
iir yazyorsundur?
Aklmdan bile gemez, diye karlk verdim kaba
ca. Gld, yanm sra yryp gevezelie balad; imdi
ye kadar pek de alk olmadm bir eydi bu.
Byle bir eyi anlamam diye korkmann gerei yok,
Sinclair. Akamst, kafada gz mevsimine ilikin
dnceler, siste yrmenin ayr bir zellii vardr, in
sanda iir yazma hevesini uyandrr, biliyorum. Can eki
en doa zerine kukusuz; sonra doaya benzeyen, el
den kp giden ocukluk zerine. Heinrich Heineye
baksana!
O kadar duygusal biri deilim, diyerek kendimi sa
vundum.
Kzma canm! Ama sanrm bu havada insann y
le bir kadeh arap ya da ona benzer bir ey yudumlaya
ca sessiz bir ke aramas iyi olur. Yoksa holanmaz m
sn byle eyden? rnek bir ocuk olmay kafana koy-
dunsa, seni batan karmak istemem, dostum.
Az sonra kentin bir kenar mahallesindeki kk bir
meyhaneye girip oturduk, ne id belirsiz bir arab
yudumlamaya ve kadehlerimizi tokuturmaya baladk.
lkin pek holanmadm ama ne de olsa yeni bir eydi
benim iin. Ne var ki, araba alk deildim, az sonra ge
vezeliim tuttu; adeta bir pencere itilip alm, darda
bir dnya grnmt. Ne kadar uzun, ne kadar kor
kun derecede uzun bir zamanda iimden geldii gibi
konuamamtm! Sayklar gibi abuk sabuk laflar kyor
du azmdan; derken konumann tam orta yerinde Ha-
bil ile Kabil kssasndan sz amaya baladm.
Beck, zevkle beni dinliyordu. Nihayet kendisine bir
ey verebileceim birini bulmutum! Omzuma vuruyor,
yaman bir olansn, diyordu benim iin. Konuma ve
bakalarna alma bakmndan iimde birikmi gereksi
nimi adeta kendimden geerek aa vurmam, takdir
edildiimi grmem, benden byk bir kimsenin gzn
de deer tadm anlamam yreimi hazla dolduru
yordu. Beckin benim iin kulland dhi dzenbaz
sz tatl sert bir arap gibi ruhumdan ieri szld.
Dnya yeni renklerle karmda yanp tutuuyor, yzler
ce gz pek kaynaktan dnceler fkrp geliyor, iim
deki ruh ve ate alev alev yanyordu. retmenlerden ve
arkadalardan sz atk bir ara, birbirimizi harikulade
anlyorduk. Yunanllardan ve putperestlerden konutuk,
ama Beck benden ille de yaadm ak maceralarn an
latmam istiyordu. Oysa bu bakmdan syleyecek szm
yoktu benim. Sevgi konusunda bir ey yaamamtm,
bamdan anlatlmaya deer bir ey gememiti. Kendi
iimde hissedip kotardm ve hayalimde yaattm ki
mi eyler, yakp kavurarak ruhumda bekliyordu, arapla
bile zlp aa vurulabilir kvama gelmemiti henz.
Kadn kz konusunda Beck benden ok ey biliyordu, an
lattklarna iimde yanan byk bir atele kulak veriyor
dum. nanlmaz eyler iitiyor, olabilir diye asla bak
madm pek ok ey gereklik kazanyor, gzme pek
doal grnyordu. Belki on sekizindeki Alfons Beck,
imdiden bir sr deneyim edinmiti. Kzlarn tuhaf ya
ratklar olduu, erkeklerden iltifat ve centilmenlikten
baka ey beklemedikleri, bu deneyimlerden kan so
nular arasndayd. Becke gre gzel olmaya pek gzel
di kzlarn bu davran, ama itenlik ve gereklikten
yoksundu. Oysa kadnlarda baar ans daha bykt,
kadnlar kzlardan ok daha akllyd. rnein defter, ka
lem satlan bir krtasiyeci dkknnn sahibi Bayan Jag-
geltle konuup anlaabilirdi insan. imdiye dek tezghn
ardnda yaanlan olaylar anlatsa, kitaplara smazd.
Ben, derinden bylenmi, bamda bir sersemlik,
oturuyordum. Kukusuz, Bayan Jaggelt benim pek hola
nabileceim biri deildi; ama olsun, anlatlanlar iitilme
dik eylerdi. Sz konusu dkknda, en azndan bykler
iin, o zamana kadar aklmdan ve hayalimden geirmedi
im pnarlar l l akar gibiydi. Beckin anlattklar
dzmece bir havay da iermiyor deildi; bunlarda fazla
bir tat gremedim ben, yavan eylerdi hepsi; oysa bana
gre, sevginin tad baka trlyd; ama yine de gerekti,
yaam ve macerayd, bunlar yaam biri yanmda oturu
yordu ve onun iin hepsi doal grnyordu.
Konumalarmz eski dzeyini biraz kaybetmi, ken
disinden bir eyler yitirmiti. Ben de o dhi kk dzen
baz olmaktan km, byk bir adamn anlattklarna
kulak veren bir ocua dnmtm. Ama yine de, ay
lar ve avlardr srdrdm yaam gz nnde tutulur
sa, bu kadar bile enfes bir eydi benim iin, cennete ya
kr bir eydi. te yandan, giderek iimde uyanan bir
duygu, meyhanede oturmaktan konutuumuz szlere
varncaya kadar hepsinin yasak, ok yasak eyler sayla
can sylyordu. Ne var ki, ben bunlarda ayr bir ru
hun, bir bakaldrnn tadn buluyordum.
Alabildiine ak seik anmsyorum o geceyi. Ge
vakit puslu gaz fenerlerinin nnden yryp serin ve
nemli gecede pansiyonun yolunu tuttuumuzda, ha
yatmda ilk kez bir sarholuu yayordum. Gzel deil
di hani, son derece hazin bir eydi ama bunda da yine e
kici bir taraf, bir tatllk vard, bir bakaldr ve bir cm
bt, yaam ve ruhtu. Beck, az st kokan acemi aylak
diyerek veritirmesine karn, yine de mertlik gsterip
bana sahip km, beni neredeyse srtnda tam, kimse
ye grnmeksizin koridordaki ak bir pencereden hem
kendisi ieri girmeyi hem beni ieri sokmay baarmt.
lm uykusuna benzer ok ksa bir uykudan sonra
ar ve szlarla uyanp kendime geldiimde, sama bir
hzne kaptrdm kendimi. Yatakta dorulup oturdum,
hl zerimde gndz giydiim gmlek vard, giysilerim
ve ayakkablarm saa sola atlm, yerlerde duruyor, t
tn ve kusmuk kokuyordu. Derken ba ars, bulant ve
yakp kavurucu bir susuzluk arasnda hayalimde bir g
rnt canland, uzun zamandr bu grntnn gzleri
nin iine bakmamtm. kp geldiim kenti, kentteki
evimizi, annemi, babam, kz kardelerimi ve bahemizi
grdm; evimizdeki sessiz yatak odam grdm; okul,
pazaryeri, Demian ve Konfirmasyon dersleri canland
gzmde. Btn bunlar aydnlk iindeydi, bir parltyla
kuatlmt, hepsi harikuladeydi, Tanrsal ve saft; ve
hepsi -imdi anlamtm byle olduunu- daha dne,
daha birka saat ncesine kadar benim olmu, beni bek
lemiti; oysa imdi, imdi ortadan kaybolmu, lanetlen
mi ve benim olmaktan km, beni itip dlamt; tik
sintiyle yukardan bana bakyordu! imdiye kadar o
cukluumun alabildiine gerilerde kalm altn bahele
rine varncaya kadar, anne ve babamdan grdm b
tn sevgi ve itenlik, annemin btn pckleri, btn
Noeller, evimizde dindar bir havann estii btn o ay
dnlk pazar sabahlar, bahedeki btn iekler, hepsi,
bunlarn hepsi uup gitmiti, hepsini ayaklarmn altnda
inemitim! O anda gvenlik grevlileri gelip elimi ko
lumu balasalar, beni insanln yz karas, tapnaklarn
kutsallna glge dren biri gibi alp daraacma g-
trseler, hakl ve yerinde bir davran sayardm bunu.
Ksacas, iten grnm byleydi ite! Sada sol
da dolap dnyay horlayan ben! Marur bir ruhla ve
kafasnda Demianm dnceleriyle ben! Byleydim i
te, insanln yz karasydm, bir domuzdan kalr yanm
yoktu, sarhotum ve pislik iindeydim, iren ve aalk
bir yaratktm, vahi bir hayvandm, kepaze igdler
zerime ullanmt! Byleydim ite; her eyin saf, par
lak ve narin inceliklerle rld o bahelerden gelen
ben, Bach'm mziine ve gzel iirlere gnl veren ben!
Kendi glm, bu sarho, engellenemeyen, kesik kesik
ve salaka ierlerden kopup gelen gl hl kulaklarm
da nlyordu. te buydum ben!
Ama yine de bu aclar ekmek adeta bir zevkti.
Hayli uzun zaman kr ve duygusuz, srklenip gitmi
tim; kalbim hayli uzun zaman susmu ve yoksulluk iin
de bir keye ekilip oturmutu, dolaysyla bu kendimi
sulamalarn, bu dehetin, ruhumu saran bu irkin duy
gunun, bamn zerinde yeri vard. Nihayet bir duygu
uyanmt varlmda, nihayet alevler fkryordu ru
humdan, bir yrek iimde rpmyordu! Btn bu sefa
letin ortasnda aklm karm, kendimi esenlii ve bahar
artran bir duyguya kaptrmtm.
Ne var ki, dtan bakldnda tepetaklak yuvarla
nyordum. Meyhanelere giden ve yakksz davranlar
sergileyen bir sr ocuk vard okulda. Ben, en kkle
rinden biriydim bunlarn; ksa sre sonra acdklar iin
aralarna aldklar bir ufaklk olmaktan karak bir ele
ba, bir yldz aamasna ykselmi, gzn budaktan
esirgemeyen nl bir meyhane mdavimi kesilmitim;
bir kez daha o karanlk dnyann mal olmutum dpe
dz, eytanm eline dmtm, sz konusu dnyada
yaman biri saylyordum.
Oysa yrekler acs durumdaydm gerekte. Kendi
mi ykp yok etmeye ynelik bir sefahat hayat yayor
dum. Arkadalar bana bir eleba, eytana pabucunu
ters giydiren biri diye bakyorlard; atak m atak, cin gibi
bir olandm onlarn gznde. Gel gelelim, benim iim
de, derinlerde korkuyla dolu bir ruh yayor, rkek ve e
kingen, pr pr edip duruyordu. Bir pazar sabah meyha
nenin birinden ktmzda, gzmn yala dolduunu
hl anmsyorum: Sokakta oynayan ocuklara rastla
mtm; yeni taranm salar ve pazar giysileriyle aydn
lk yzlerinden sevin tayordu. Oysa klstr meyha
nelerin pis masalarnda bira dkntleri ortasnda ciddi
konular hayaszca alaya alarak dostlarn elendiren ve
ounlukla da rkten ben, kalbimin gizli bir kesinde
alay konusu yaptm nesnelere saygyla eiliyor, ruhu
mun nnde, gemiimin, annemin ve Tanrmn nnde
alayarak dize geliyordum.
Arkadalarla bir trl kaynaamaym, aralarnda
yalnz yaayp gidiim ve bu yzden ite bylesine ac
ekiim hi de nedensiz deildi, iimizdeki en kaba, en
duygusuz olanlarn tam gnlne gre bir meyhane kah
ramanydm, bakalarn alaya almada zerime yoktu;
retmenlerle, okulla, velilerle ve kiliseyle ilgili dnce
ve konumalarmda bir espri havas, bir ataklk gze
arpyordu; ayrca mstehcen fkralara kulaklarm tka
myor, hatta kendim de bazen byle bir fkra anlatyor
dum. Ama bizimkiler kalkp kz peine dtnde, ben
aralarna karmayarak yalnz kalyor, iimde sevgiye kar
yakp kavurucu bir zlem, umutsuzca bir zlem duyu
yordum; oysa meyhanedeki konumalarma baklacak
olursa, zevk ve sefa peinde koan kaarlanm biri say
lrdm. Hi kimse benim kadar alngan, benim kadar
utanga deildi. Zaman zaman gen ve krpe kzlar yle
irin ve temiz, yle l l ve alml nmden geip git
tike, salt bir d gibi bakyordum kendilerine; harikula
de dler gibiydiler, bana gre bin kat daha iyi, bin kat
daha temiz. Bir sredir Bayan Jaggeltin krtasiyeci dk
knna da uramaz olmutum, nk ne zaman yzne
bakp da Alfons Beckin onun iin syledikleri aklma
gelse, kzarp bozaryordum.
Yeni arkada topluluunda kendimi srekli yalnz
ve tekilerden farkl hissettiim lde, topluluktan ya
kay syrabilmem de gleiyordu. Kafay ekmeler ve
palavra skmalar gerekten bana zevk vermemi miydi?
u anda dorusu kesin bir ey syleyemeyeceim. te
yandan ikiye de pek alamamtm, her seferinde tatsz
birtakm sonularn zerimde hissediyordum. Yaptm
her ey, kendimi zorlayn bir sonucuydu. Yaptklarm,
yapmam gereken eylerdi; nk baka trl nasl davra-
nacam bilemiyordum. Uzun sreli yalnzlklardan, be
ni srekli bir gerilim iinde tutan o bir sr ince, utan
dolu, itenlikli duygulardan, ikide bir kafama en o
narin sevgi dncelerinden korkuyordum.
En ok eksikliini ektiim bir ey varsa o da, bir
dosttu. renci arkadalarmn arasnda iki kii vard
ki, kendilerini grmekten holanyordum. Gel gelelim,
akll uslu ocuklar arasndayd bunlar, benim ne rezil bi
ri olduumu ise artk bilmeyen yoktu, dolaysyla benden
kayorlard. Hepsinin gznde hayr gelmez kumar
bazn biriydim ben, ayam kayd kayacakt. retmen
lerim, hakkmda bir sr ey biliyorlard, pek ok kez
ar cezalara arptrmlard beni, gnn birinde okuldan
atlmam bekleniyordu. Kendim de farkmdaydm bunun,
zaten epeydir alkan bir renci de saylmazdm; artk
uzun zaman byle srp gidemeyeceini seziyor, yanlt
ma ve aldatmalarla durumu gbela idare ediyordum.
Tanrnm bizi yalnz brakt ve ilerinden birini iz
leyerek kendi kendimizi bulmamza olanak salad pek
ok yol vardr. Bana da ite byle bir yolu izletiyordu.
Kt bir d gibiydi adeta. Pislikler, svkanlklar, krlp
dklm bira bardaklar ve alay dolu boboazlklarla
geirilmi gecelerin gerisinden kendime bakyordum,
d gren bylenmi biriydim, iren ve pis bir yol iz
leyip tedirginlikler ve aclar iinde srnerek ilerlemeye
alyordum. Dler vardr hani, prensese gtren yolda
bataa, pislikten geilmeyen le kokulu sokaklarn a
muruna, irkefine gmlp kalr insan, benim de ite
byleydi durumum. Bana pek de ho olduu sylene
meyecek byle bir yol izleyip yalnzlk ekmek, kendim
le ocukluumun arasna kapal bir cennet kapsn yer
letirmek dmt; kapnn nnde acmasz bir gr
kem iinde bekiler dikiliyordu. Bir balangt bu, ken
dime kavuma zleminin gzlerini iimde amasyd.
Pansiyon sahibinin yazd mektuplardan telaa ka
plan babam, ilk kez St.a gelip anszn karma dikilince
korkmu, yrek arpntlarna uramtm. Ne var ki, o
kn bitimine doru ikinci kez babam karmda grn
ce, kat ve vurdumduymaz bir tavr taknm, azarlama
larna, ricalarna, bana annemi anmsatmalarna kulak
larm tkamtm. Sonunda babam kzm, deimeyip
eskisi gibi yaamaya devam edersem, beni okuldan kov-
durtup rezil edeceini ve bir slahevine koyduracan
syleyerek gzm korkutmaya almt. Oral olma
mtm! Kentten ayrlrken zlmtm babamn duru
muna, hibir ey elde edememi, benimle iletiim kura
mamt; hatta bir ara iimde oh olsun gibilerden bir
duygu uyanmt.
Halimin nice olacan hi umursamyordum. zledi
im o tuhaf ve pek de ho saylmayacak yntemle, mey
hanede oturup palavra skarak dnyay karma almtm,
benim de protesto eklim buydu ite. te yandan kendi
mi helak ediyor, bazen yaklak yle gryordum duru
mu: Dnya benim gibilerine gereksinim duymuyor, ken
dilerine daha iyi bir yer buyur edip vermiyor, nlerine da
ha yce devler karmyorsa, benim gibiler helak olup
giderdi ite. Bundan doacak zarar dnya eksindi artk.
O yln Noel tatili ok neesiz gemiti. Beni yeniden
karsnda grnce irkilmiti annem. Boyum daha da uza
mt, zayf suratmn grilikler iinde yklm bir grn
m vard, yzmdeki hatlar gevemi sarkyordu ve gz
pnarlarm kzarmt. Yeni terleyen bym ve ksa sre
dir takmakta olduum gzlk, beni daha da yabancla
trmt anneme. Kz kardelerim kikirdeyerek kamlar
d benden. Her eyde bir tatszlk vard. Babamla alma
odasndaki konumamz tatszd, birka hsm akrabann
bana ho geldin demesi de tatszd; ama en tatsz Noel
gecesiydi. Noel gecesi, kendimi bildim bileli, evimizde
byk bir gnd; enlik, sevgi ve krand, anne ve ba
bamla aramdaki birlik ve beraberliin yineleniiydi. Ne
var ki, bu kez bunaltc ve insan zor duruma sokan bir
havas vard. Oysa babam yine eskisi gibi Incilden krda
ki obanlar blmn okumutu: te orada srlerini
otlatyorlard. Kz kardelerim, zerinde Noel armaan
larnn sraland masann banda gzlerinin ii glerek
dikilmi duruyorlard yine eskisi gibi. Ama bu kez ba
bamn ses tonunda bir neesizlik vard, adeta yalanp
ufalmt yz, annem ise zgn grnyordu. Benim
iin hepsi de skc ve tatszd bunlarn; armaanlar, kut
lamalar, ncil okumalar ve mumlarla donatlm Noel
aac, hepsi. Baharatl rekler mis gibi kokuyor, tatl
anlardan youn bulutlar evreye yayyordu. am aac
burcu burcu kokuyor, gemie karm olaylardan dem
vuruyordu. ten ie Noel gecesinin ve Noeli izleyen ta
til gnlerinin sona ermesini dilemeye balamtm.
Btn k hi deimedi durum. Daha ksa zaman
nce retmenler kurulu tarafndan sert biimde uyarl
m ve okuldan atlmakla korkutulmutum. Artk uzun
srmezdi. Ne yapalm, srmezse srmesindi.
Max Demiana kar da ayr bir fke duyuyordum.
Onu btn bu sre iinde grmemitim. St.daki ren
cilik gnlerimin banda iki kez yazmama karn cevap
alamam, bu yzden de tatilde gidip onu ziyaret etme
mitim.

Getiimiz sonbahar Alfons Beckle karlatmz


parkta, ilkbaharn henz sesini duyurmaya balad, di
kenli itlerin yeermeye yz tuttuu srada bir kza rast
ladm, houma gitti. Tek bama gezmeye kmtm, ka
famn ii iren dnceler ve tasalarla doluydu, salk
durumum bozulmutu nk; bu yetmiyormu gibi,
srekli para sknts ekiyordum, arkadalardan epey
miktarda bor almtm, evden hep biraz daha para ko
parabilmek iin kafamda szde zorunlu giderler uyduru
yordum. eitli dkknlardan aldm purolara ve ben
zeri teberilere karlk bir yn borcum birikmiti. Ha
ni bu tasalar pek de nemsediim yoktu, mademki ok
yakn bir gelecekte bu dnyadaki yaamm sona erecek,
kendimi gidip rmaa atacak ya da belki slahevine ka
patlacaktm, bylesi birka kk eyin ne nemi vard?
Ama yine de sz konusu irkinliklerle hep gz gze ya
yor, bundan znt duyuyordum.
O ilkbahar gn parkta karma gen bir kz km,
beni son derece cezbetmiti. Boylu bosluydu, k giysiler
vard zerinde, yz zeki bir olann yzne benziyor
du. Kanm kaynamt kendisine, sevdiim bir tipti, ha
yallerime girip yerlemiti hemen. Yaa benden byk
saylmasa da, boy bos bakmndan bedence benden ok
daha geliip serpilmiti; irindi, vcut hatlar zarifti, im
diden neredeyse tam bir hanmefendiye dnmt,
ama ehresinde biraz takn ve ocuksu bir ifade seili
yordu, ki bu da pek holandm bir eydi.
Gnlm kaptrdm bir kza yaklamay imdiye
kadar hi becerememitim, bu kzda da yine yle oldu.
Ama bu defaki gnlm kaptrm, zerimde ncekile
rin hepsinden daha derin bir iz brakm, yaamm g
l biimde etkilemiti.
Anszn karma bir hayal gelip dikilmiti yine, yce
ve saygdeer bir hayal; ah, iimde hibir gereksinim,
hibir drt, bir kimseyi ululamak, bir kimseye tapmak
kadar derin ve gl deildi! Ona Beatrice1 adn taktm;

1. D antenin ocukluk ak. nl talyan ozan D ante (D ante Alighieri), ilk


yapt Yeni Hayatta 9 yandayken kendisinden bir ya kk Beatrice Por-
tifari ile karlamasn anlatr ve sevginin ruhu zerindeki derin etkisinden
sz eder. ( .N .)
Danteyi okumamtm ama, bir ngiliz ressamnn rep
rodksiyonuna sahip olduum tablosundan biliyordum
Beatricei. Tablo, Preraphalitler1 dnemindeki bir ngiliz
kzn canlandryordu, kol ve bacaklar hayli uzun, ken
disi de boyluydu; dar ve uzun bir kafas, cismani dene
meyecek elleri ve ocuksu formlar kendisinde barndr
masna, yznde cismanilikten bir uzaklk, bir ruhanilik
seilmesine karn, yine de benim parkta rastladm
gen ve gzel kzn tmyle tablodakine benzedii sy
lenemezdi.
Beatrice ile tek kelime konumamtm. yleyken
alabildiine derinden etkilemiti beni. Kendi grnt
sn karma dikmi, bana kutsal bir meknn kapsn
aralam, beni bir tapmakta tapman biri haline getirmi
ti. Bir gn iinde meyhanelere uramaz olmu ve gece
hayatndan el ekmitim. Yine yalnz kalabiliyor, eskisi
gibi kitap okuyup seve seve gezmelere kabiliyordum.
Anszn akllanp uslanmam evrede yeterince alay
konusu yaplmt. Ama artk seveceim ve kendisine ta
pacam bir ey vard, yine bir ideale kavumutum, ya
am yine sezgiler ve rengrenk gizemli afaklarla doluy
du. Bu, bana yeniden dayanma gc verdi. nnde say
gyla eildiim bir hayalin kulu klesi olmama karn yi
ne kendime dnm, kendimi kendi evimde hissetmeye
balamtm.
O gnleri dndke duygulanyorum ister iste
mez. kp gitmi bir yaam dneminin ykntlarndan,
alabildiine iten bir abayla kendime yine aydnlk bir
dnya kurmaya urayordum; karanlk ve kt gleri
yine iimden skp atmak ve dpedz aydnlkta yaa

1. 1848 ylnda ngilterede ressam ve sanat eletirm enleri nderliinde ku


rulan kardelik niteliindeki topluluk. Resimlerini doadan yapan ressamlar,
Raffaelloyu hie sayar grndkleri iin eletirilm ilerdir. ( .N .)
mak, tanrlar nnde dize gelmek gibi tek bir istek vard
ruhumda. Ne de olsa imdiki aydnlk dnya, bir bak
ma benim kendi eserim saylacakt; bundan byle kap
anneme giderek onun etekleri altna sn amaz, sorumlu
luk istemeyen bir korunmulua kucak aamazdm; ken
di bulduum ve stlenmek istediim bir hizmet sz ko
nusuydu, bu da sorumluluu ve kiisel bir disiplini gerek
tiriyordu. Bana srekli ac ektiren ve hep kap kurtul
maya altm cinsellik denen ey, imdi bu kutsal ate
te yceltilerek cismaniliini yitirecek ve bir tapnmaya
dnecekti. Bundan byle karanlk, bundan byle irkin
bir ey kalmayacak, inlemeler ve i ekilerle geirilen
geceler, mstehcen grntler nnde yrek arpntlar,
yasak kaplara kulak vermeler, ksaca tm ehvetperest-
likler sona erecekti. Tm bunlarn yerine, kendime
Beatricein imgesiyle bir sunak kurmutum ve ona ba
edike, ruhanilie ve tanrlara da ba eiyordum. Karan
lk glerin elinden ekip aldm aydnlk yaam payn
kurban ediyordum. Haz deildi amacm, aksine saflkt;
mutluluk deil, gzellik ve ruhanilikti.
Bu Beatrice klt, yaamm batan aa deitir
miti. Daha dn vaktinden nce olgunlam alayc biriy
ken, imdi bir tapman hizmetine bakan birine dn
mtm, ermi aamasna ykselmekti amacm. Alt
m o berbat yaam biimini kendimden itip uzak
latrmakla kalmam, her eyi deitirmeye, her eyi bir
saflk, soyluluk ve arballkla donatmaya almtm;
yemede, imede, konumada ve giyinmede hep bunu
dnyordum. lk zamanlar kendimi zorlayarak da olsa,
souk suyla ykanyordum sabahlar. Ciddi ve arbal
davranyor, yrrken bedenimi dik tutuyor, eskisinden
daha ar ve vakur admlar atyordum. Bana dardan ba
kanlar iin bu komik grnyor olmalyd; benim inse
iten ie Tanrya hizmet etmekten baka bir ey deildi.
Yeni dn biimimi dile getirmede bavurdu
um btn bu uralardan biri, benim iin giderek daha
ok nem kazand. Resim yapmaya koyulmutum. Tab
lodaki ngiliz Beatricein gnlm kaptrdm kza ye
teri kadar benzememesi, ilk uyary oluturmutu. Sev
diim kz kendim iin resme geirmeyi denemek isti
yordum. Yepyeni bir kvan ve umutla odamda -ksa
sre nce kendime ait bir odaya kavumutum- gzel
resim ktlarn, boyalar ve fralar bir araya topladm;
palet, cam, porselen anaklar ve kurunkalem gibi nes
neleri hazrladm. Satn aldm kk tpler iindeki o
hassas temperalara baylmtm dorusu. Canl bir kro-
moksit yeili de vard aralarnda, beyaz kk anak iin
de ilk kez nasl l l parladn hl grr gibiyim.
zenle almaya koyuldum. Bir yzn resmini
yapmak kolay deildi, ilkin baka eylerle ie balamak
istedim. Sslemeler, iekler ve hayal rn kk pey
zajlar iziktirdim; ufak bir kilisenin yan banda duran
bir aac, selvi aalaryla bir Roma kprsn izdim.
Bazen bu oyunsu uraa tmyle dalyor, unutuyordum
kendimi; elimde boya kutusuyla bir ocuk kadar mut
luydum. Sonunda da Beatricein resmini yapmaya ba
ladm.
lk birka taslak bir eye benzemedi, kaldrp attm;
zaman zaman sokakta rastladm kzn yzn ne kadar
yakndan gzlerimin nnde canlandrmaya alrsam,
elde ettiim baar da o kadar az oluyordu. Derken bun
dan vazgetim; hayal gcne dayanp ilk iziktirmelerin
gsterdii dorultuyu izledim, boya ve frann uyarla
rn da dikkate alarak rasgele bir yzn resmini yapmaya
koyuldum. Ds bir yz kt ortaya, dorusu houma
gitmemi de deildi. Ama denemeleri srdrdm, her
yeni taslak biraz daha belirginlik kazanyor, gerektekine
deilse bile kafamdaki yze daha ok benziyordu.
Yava yava, bir modele dayanmakszn, oyunsu bir
el yordamyla, bilinaltmdan gelen drtler ve ds fr
a vurularndan yararlanarak izgiler ekip bo yzeyle
ri doldurmaya almtm. Nihayet gnn birinde, adeta
farkna varmakszn, tamamlayp bitirdim bir yz, n
cekilerin hepsinden gl bir aryla bana sesleniyordu.
Benim kzn yz deildi bu, zaten olmas da dnyada
beklenemezdi. Baka bir eydi, gerek denemeyecek,
ama ondan daha az deerli grlemeyecek bir eydi. Bir
kz yznden ok bir delikanlnn ban andryordu.
Salar, benim o sevimli kzn salar gibi ak sar deil,
kzla alan kumral renkteydi. ri ve salam bir grn
m vard enenin, ama az krmz bir iek gibiydi; t
myle yz, biraz kat ve maskemsi bir ifadeyi ieriyordu,
ama etkileyiciydi, gizli bir yaamla dolup tayordu.
Bitmi resmin karsna geip oturdum, resim tuhaf
bir izlenim brakt zerimde. Bir eit Tanr tasviri ya da
kutsal bir maskt adeta; yar erkeksi, yar kadns, ya de
nen eyden uzak, ds olduu kadar bir istem gcne
de sahip, devinimsiz ama yine de iten ie bir dirimsel
likle donatlmt. Bana syleyecei bir ey vard yzn;
benimdi, bana birtakm istekler yneltiyor, bilmediim
biriyle bir benzerlik tayordu.
Bir sre tm dncelerime elik etti resim, yaa
mm benimle paylat. Masann bir gznde sakl tutu
yor, kimsenin onu ele geirip benimle elenmesini iste
miyordum. Ama ne zaman odamda tek bama kalsam
resmi karyor, onunla konuup syleiyor, ona arka
dalk ediyordum. Akamlar bir ineyle hemen karm
da yatamn stnde duvara tutturuyor, uyuyuncaya
kadar gzlerimi ondan ayrmyor, sabahleyin de kalkar
kalkmaz gzlerim onu aryordu.
te o gnlerde ocukluumda hep olduu gibi yine
d grmeye balamtm. Sanki yllar yl hi d gr
memitim. imdi yine skn ediyorlard, yepyeni g
rntler gelip dikiliyordu karma; ikide bir aralarndan
benim resmini yaptm yz belirip ne kyor, yayor
ve konuuyor, bana kar dosta ya da dmanca bir tavr
takmyordu; bazen yzn ylesine buruturuyordu ki,
bir maskaray andryor, bazen de sonsuz bir gzellii,
ahenk ve soyluluu ieriyordu.
Yine bylesi dlerden uyandm bir sabah anszn
tandm yz. Aina gzlerle bana bakyor, bana admla
sesleniyordu, bir anne gibi beni tanyordu adeta, sanki
oldum olas sevecenlikle karmda dikilmi, ylece dur
maktayd. Kalbim arparak gzlerimi dikmi resme ba
kyor, kumral salar, yar kadns o tuhaf az, tuhaf bir
parltyla donatlm o gl alm (parlty ierecek bi
imde kendiliinden kurumutu resim) seyrediyordum.
Bir tanmann, yeniden bulmann ve bilmenin duygusu
giderek daha ok glenmiti iimde.
Yataktan sradm gibi yzn karsna geip dikil
dim, bam yaklatrp onu izlemeye koyuldum, alabil
diine alm yeilimsi ve donuk gzlerinin iine baktm
doruca; sa gz soldakinden biraz yukarda duruyordu.
Ve anszn seirdi bu gz, hafif ve narin bir seirmeydi,
ama ak seik alglayabilmitim. Ve ite bu seirmeyle
birlikte tandm resimdeki yz...
Neden onu tanmakta byle ge kalmtm! Demian
n yzyd bu!
Sonradan resimdeki yz hatlarn, belleimde kal
d kadar Demianm yz hatlaryla karlatrdm sk
sk. Birbirlerine benziyorlarsa da, hi de birbirlerinin ay
n deillerdi. Ama yine de Demianm yzyd bu.
Bir yaz akamyd, gne batya bakan penceremden
apraz ve krmz ieri vuruyor, oda yava yava bir lolu
a brnyordu. Birden aklma geldi, Beatrice'in ya da
Demianm portresini ineyle pencerenin bir kesine
tutturup akam gneine kar seyredeyim dedim. Yz,
kendisini evreleyen kenar izgilerini yitirdi ama kenar
lar krmzms gzler, alndaki parlt ve ateli krmz
az adeta bir ele avuca smazlkla yanp tutuarak res
min yznden dar tayordu. Uzun sre resmin kar
snda oturdum, parlakl snp gittikten sonra da nn
den ayrlmadm. Yava yava iimde bir duygu belirdi: Ne
Beatricein ne de Demiannd bu yz, benim kendi y-
zmd. Bana bir benzerlii yoktu, hem ne diye benzesin,
diye dndm ama benim yaamm oluturan eydi bu,
benim kendi iim, kendi yazgm ya da kendi eytanimdi.
Gnn birinde yeniden edineceim bir dost, bu grn
m tayacakt. Olur da bir sevgiliye kavuursam, byle
bir yz olacakt. Yaamm ve lmm buna benzeye
cekti; bu, benim yazgmdaki ses, yazgmdaki ritimdi.
O haftalarda okumaya baladm bir kitap, daha
ncekilerin hepsinden ok etkilemiti beni. leride oku
duklarm arasnda beni bylesine saran bir kitap sanrm
Nietzsche dnda kmad hi. Novalisin bir yaptyd,
mektup ve zdeyileri ieriyordu, pek ounu anla
mamtm, yleyken hepsi de inanlmaz lde beni cez-
betmi, bir a gibi sarp kuatmt. O anda zdeyiler
den biri gelmiti aklma, kalemi alp portrenin altna i-
ziktirdim: Yazg ve gnl ayn kavramn deiik adlar
dr. Bunun ne anlama geldiini artk kavramtm.
Beatrice adn verdiim kzla ileride de sk sk kar
latm, ama heyecanlanmadm hi. Buna karlk ara
mzda yumuak bir uyumun varln hissettim, iimde
duyguya yakn bir sezgi belirdi: Sen buna balsn ama
sen deil, resmin yalnzca; sen, benim yazgmdan bir
parasn.

Max Demiana kar duyduum zlem yine glen


miti. Ne yapt, ne ettii konusunda yllardr bilgim
yoktu. Bir tek defa tatilde rastlamtm kendisine. imdi
gryorum ki, notlarmda bu ksa karlamann zerin
den atlayp gemitim ve yine gryorum ki, utantan
ve kendimi beenmilikten yapmm bunu. Dolaysyla
imdi sz konusu eksiklii gidermem gerekiyor.
Tatilde bir gn, meyhane dneminin o burnu hava
da ve hep biraz bezgin yzyle baba kentinde aheste do
layor, bir yandan bastonumu sallayp kentin dar kafal
sakinlerinin hi deimeden kalm eski ve aalk yzle
rine bakp duruyordum ki, kardan eski dostumun bana
doru yaklatn grdm. Kendisini fark etmemle irkil
mem bir oldu. Hemen Franz Kromere gitti aklm. Ah ne
olur, Demian sz konusu olay gerekten unutmu ol
sayd! Kendisine kar bu olaydan dolay bir ykmllk
hissetmek yle tatsz bir eydi ki! Aslnda sersemce bir
ocukluk serveniydi, o kadar ama yine de bir ykm
llkt ite...
Selam verecek miyim, diye bekler gibiydi Demian;
elimden geldiince sakin grnmeye alarak onu se
lamladmda, bana elini uzatt. Yine Demianm toka
ediiydi bu! ylesine sk, ylesine scak, ama yine de se
rin ve erkeksi!
Dikkatle yzme bakarak, Bymsn sen, Sinc
lair, dedi. Kendisi ise bana hi deimemi, her zaman
naslsa yine yle yal, yine yle gen grnmt.
O da bana katld, kentte bir gezinti yaptk, hepsi de
pek fazla nem tamayan konular zerinde ene aldk,
bir zamanki olaya hi deinmedik. Derken aklma geldi,
Demiana birden ok mektup yazm, ama hibirine ce
vap alamamtm. Ah, keke bu mektuplar da unutmu
olsayd, bu aptalca, bu sersemce mektuplar! Bu konuda
hibir ey sylemedi.
O vakitler henz ne Beatrice vard ne de portre; ba
bo ve dank bir hayatn olabildiine civcivli gnleri
ni yayordum. Kentin dna kmtk ki, kendisini bir
meyhaneye davet ettim. Beni krmad. Caka satarak bir
ie arap syledim; gelen arab bardaklara doldurup
Demianla kadeh tokuturdum, renci evrelerindeki
iki detlerinin hi de yabancs olmadm gsterdim,
ayrca ilk kadehi bir yudumda diktim kafama.
Meyhaneye sk gidiyorsun galiba? diye sordu De-
mian.
Evet, dedim, miskin bir tavrla, baka ne yapa
caksn ki? Sonuta meyhane hepsinden elenceli bir
yer.
yle mi dersin? Olabilir tabii. ok gzel bir taraf
da yok deil hani, esriklik rnein, Bakkhuse yaknlk.
Ama bana sorarsan, meyhanelerde fazla vakit geiren in
sanlarn ou bunlar elden karmtr. Bana yle geliyor
ki, zellikle meyhanelere komak gerekten biraz aptal
ca bir davran. Evet, bir gece iin, yanan mealeler altn
da yle gzelce bir esriklik ve ba dnmesi! Ama bunun
srekli yinelenmesi, kadehlerin birinin gidip birinin gel
mesi doru bir ey olmasa gerek? Diyelim, her Allahn
gn akam olur olmaz meyhaneye seirtip gedikliler
masasnda pinekleyen bir Faust dnebilir miydin?
kimi yudumlayp dmanca gzlerle Demian
szdm.
yle ama ne yaparsn ki herkes bir Faust deil, de
dim kestirip atarak.
Bunun zerine, biraz arm, bana bakt.
Sonra gld; eskisi gibi dirimsellik dolu, yukardan
bir glt.
Bilmem ki, ne diye tartmal bu konuda? Herhalde
bir ikici ya da zevkine dkn birinin yaam, kusursuz
bir vatandankinden daha renklidir. Dahas da var: Zevk
ve sefa peinde koarak yaamak, bir yerde okuduuma
gre, gizemcilie zenen kimse iin bu yolda en iyi ha
zrlklardan biridir. Hem ileriyi grme aamasna ulaan
lar da hep Aziz Augustinus gibi olanlardr. Augustinus da
daha nceleri zevk ve sefa peinde koan biriydi.
Demiana kar bir gvensizlik vard iimde, hi de
ondan akl almaya istekli deildim. Burnum havada, Ne
yapalm, zevk meselesi, dedim. Dorusu, benim bir k
hin ya da buna benzer bir ey olmakta hi gzm yok.
Demian, hafife kst gzlerini; bilen baklarla gle
rek bana bakt.
Azizim Sinclair," dedi ar ar konuarak, senin
houna gitmeyen eyler sylemek deildi niyetim. Hem
imdi ne diye u kadehleri boalttn ikimizin de bildi
i yok. Ama sende senin yaamn oluturan o biliyor bu
nu. imizde her eyi bilen, her eyi isteyen, her eyi bi
zim kendimizden daha iyi yapan birinin bulunduunu
bilmek ne iyi! Ama bala beni, artk eve dnmem gere
kiyor.
Ksaca veda ettik birbirimize. Ben, meyhanede kal
mtm; keyfim kamt iyice, iedeki arab iip bitir
dim, gitmeye davrandmda Demianm hesab dedii
ni rendim. Daha da canm skt bu.
Aklm yine bu kk olaya taklmt. Kafamn ii
Demiana ilikin dncelerle doluydu. Kent dndaki
meyhanede syledii szler belleimde yeniden su y
zne kt, tuhaf derecede canlyd, yitip gitmemiti:
imizde her eyi bilen birinin bulunduunu bilmek ne
iyi!
Ne ok zlemitim Demian! Hakknda hibir ey
bilmiyordum, benim iin ulalmaz biriydi. Kendisine
ilikin bildiim tek ey, sanrm bir yerde okumasn sr
drd ve liseyi bitirdikten sonra annesinin bizim kent
ten ayrlp gittiiydi.
Kromerle aramda geen olaya kadar uzanarak Max
Demiana ilikin tm anlar belleimden bulup kar
maya alyordum. Bana bir zamanlar syledii ne ok
sz yeniden duyuyordum iimde! Ve btn syledikle
ri bugn bile anlamn yitirmemiti; gncelliini koru
yor, beni ilgilendiriyordu. Beni pek de memnun ettii
sylenemeyecek son bulumamzda zevk dkn ve er
mi kiiler stne syledikleri de anszn aydnlanp ru
humda belirmiti. Ve dedikleri aynen kmam myd?
Esriklikler ve pislikler ortasnda sersem ve yitik ya
adktan sonra yaamn yeni bir itici gcyle bunun tam
tersi bir tutum varlmda dirilmi, saf ve kutsal olana
kar bir zlem ruhumu sarmt.
Anlarn peini koyvermedim; gece oktan bastr
mt, darda yamur attryordu. Anlarmda da yaan
bir yamurun sesini iitir gibiydim; kestane aalarnn
altndaydk, ba belas Franz Kromer yznden Demian
azm aram ve ilk gizlerimi ele geirmiti. Derken bir
birini kovalad anlar: okula gidip gelirken yaptmz
syleiler, Konfirmasyon dersleri. Sonunda Demianla ilk
karlamamz geldi aklma. Ne zerinde konumutu o
zaman? Hemen karamadm, ama kendimi skboaz da
etmedim dorusu, btn dikkatimi bu noktaya yneltip
bekledim. Ve anmsadm derken: Kabil zerinde dn
dklerini bana akladktan sonra evimizin nne gelip
durmutuk. Kap kemerinin alttan yukarya doru geni
leyen kilit tann stndeki eski ve anm armadan sz
etmiti. Armann kendisini ilgilendirdiini belirtmi, bu
gibi eylere dikkat etmek gerektiini sylemiti.
Gece Demian ve armay grdm dmde. Arma
srekli deiip duruyordu. Demianm elindeydi; kimi
zaman kk ve griydi, kimi zaman kocaman ve ok
renkli. Demian, yle ya da byle, armann hep ayn ve
tek nesne olduunu aklad. Ama sonunda onu yemeye
zorlad beni. Ben armay yutar yutmaz zerindeki kuun
dirildiini, tm bedenimi doldurarak iten ie beni yiyip
yutmaya koyulduunu byk bir dehetle fark ettim. Bir
lm korkusuyla frlayp gzlerimi atm.
Uyanmtm, gecenin bir yarsyd, odadan ieri ya
an yamurun sesi geldi kulama. Pencereyi kapamak
zere ayaa kalktm. O srada yerde duran parlak bir e
yin zerine bastm kazara. Sabahleyin baktm, benim
izdiim portreydi bu. Yamurdan slanan zeminin ze
rinde duruyordu, yer yer iip kabarmt. Dzleyip a
tm, kurusun diye bir kitabn iine, snger ktlarnn
arasna yerletirdim. Ertesi gn kitab atmda da ku
ruduunu grdm. Ama deimiti resim. Krmz az
sararp solmu ve biraz klmt. Bu durumuyla im
di tpk Demianm azna benziyordu.
Yeni bir kt alp armadaki kuu izmeye koyul
dum. Kuun gerek grnm pek karlacak gibi deil
di, istenildii kadar yakndan baklsn, kimi ayrntlar
doru drst seilemiyordu, nk eskiydi arma ve ze
rinden pek ok kez boya geilmiti. Ku bir nesnenin
zerinde duruyor ya da tnyordu, belki bir iek, belki
bir yuvayd bu, belki de bir aacn doruu. Bunu dert et
medim kendime, kafamda ak seik canlandrabildiim
blmlerle ie koyuldum. Nedeni belirsiz bir gereksi
nimden yola koyularak hemen parlak renklerle alma
ya baladm, kuun kafas benim resimde altn sarsna
boyand. Aklma estike resim zerindeki almam sr
drdm ve birka gn iinde tmyle yapp bitirdim.
Yrtc bir kua benzemi, sivri ve pervasz bir atma
ca bayla donatlmt. Bedeninin yars karanlk bir yer
krenin iindeydi, sanki devcileyin bir yumurtaya ben
zeyen kreden syrlp kmak iin sava veriyordu; geri
planda ise mavi bir gkyz seilmekteydi. Uzun uzun
resmi incelerken, bu ku bana gitgide, dmde grd
m o renkli armaym gibi geliyordu.
Adresini bilsem bile Demiana mektup yazmam d
nlemezdi. Ama o zamanlar tm eylemlerimin k
noktasn oluturan ayn ds sezgiyle karar verdim, at
maca resmini yollayacaktm ona, eline gesin ya da ge
mesin, bunu yapacaktm. Resmin zerine herhangi bir
not dmedim, adm bile yazmadm, kenarlarn zenle
kesip byk bir zarfn iine yerletirdim, zerine dostu
mun eski adresini iziktirip yolladm.
Yaknda beni bir snav bekliyordu, derslerime her
zamankinden ok almak zorundaydm. retmenler,
o rezil hal ve gidiimi deitirdiime bakarak bu kez de
beni ltfen affetmilerdi. Hani imdi de iyi bir renci
saylmazdm, ama daha alt ay nce okuldan kovularak
cezalandrlmama ramak kaldn syleseler, buna ne
ben ne bir bakas inanrd artk.
Babamn bana yine yazmaya balad mektuplarda
eskisi gibi bir hava esiyordu, sulamalar ve gzda ver
meler sona ermiti. Ama bendeki deiikliin nedenleri
konusunda ne ona ne de bir bakasna aklamalarda bu
lunma gereini duyuyordum. Sz konusu deiikliin
anne ve babamla retmenlerimin isteklerine uygun
dmesi bir rastlantyd. Bu deiiklik beni bakalarna
yaklatrmam, kimseye yakmlatrmamt, yalnzla
srklemiti sadece. Amalad bir hedefi vard, belki
Demiana, belki de uzak bir yazgya ynelikti. Ne oldu
unu ben de kestiremiyor, nk deiim srecinin tam
orta yerinde bulunuyordum. Sre Beatrice ile balam
t, ama yaptm resimler ve kafamda Demian konu
alan dncelerle bir zamandr ylesine gerekd bir
dnyada yayordum ki, kz tmyle hayalimden ve ak
lmdan kp gitmiti. Kimseye dlerim, beklentilerim
ve iimdeki deiiklikle ilgili bir ey syleyecek durum
da deildim, istesem de yapamazdm bunu.
Hem byle bir eyi nasl isteyebilirdim?
Ku yumurtadan kmak iin
sava veriyor

Resmini yaptm d kuum yola koyulmutu ve


dostumu aryordu. Alabildiine alacak yoldan bir ya
nt geti elime.
ki ders arasndaki teneffsten snfa dnp otur
duum sraya ynelince, kitabmn arkasna sokulmu
bir kt paras buldum; ders srasnda birbirlerine bir
haber iletecekleri zaman snftaki arkadalarn yapt
gibi katlanp bklmt. Beni artan, bu notu kitabn
arasna kimin koymu olabileceiydi, nk snftaki ar
kadalarn hibiriyle bu yoldan haberletiim yoktu.
Notun bir renci muzipliine ar nitelii tadn
dndm, notu alp okumadan kitabn ba tarafna
koydum, nasl olsa tasarlanan muziplie katlmaya
caktm. Ne var ki, ders srasnda not kazara yine elime
geti.
Kt parasyla oynadm bir sre, sonra belli bir
ama gtmeden ap nme yaydm. zerine birka
bir ey iziktirilmiti. Bir gz attm szcklere, bir tane
sine taklp kaldm, irkildim anszn; szc okurken
sanki dondurucu bir ayazla karlaan yreim bzlp
skt.
Ku yumurtadan kmak iin sava veriyor. Yumur
ta dnyadr. Domak isteyen, bir dnyay yok etmek zo-
randadr. Ku Tanrya doru uuyor, Tanrnm ad Abra-
xastr.1
Bu satrlar tekrar tekrar okuduktan sonra derin bir
dnceye daldm. Hi kuku yoktu, Demiandan gelen
bir yantt bu not. Benimle onun dnda kimin kutan
haberi olabilirdi ki? Gnderdiim resmi almt demek.
Resmi anlamt ve yorumu konusunda bana yardm et
mek istiyordu. Peki ama, btn o szler arasnda nasl
bir iliki vard? Sonra, -hepsinden ok kafam bu kur
calyordu- Abraxas ne demekti? imdiye kadar byle bir
szc ne bir yerde iitmi ne de okumutum. Tanrnn
ad Abraxastr!
Ders sona erdi; retmenin anlattklarndan hibiri
kafama girmemiti. Derken br ders balad, leden
nceki son dersti. Gen bir yardmc retmen veriyor
du dersi, niversiteyi yeni bitirmiti; ok gen olmas ve
karmzda kendisine yapmack bir paye vererek kaslp
byklenmemesiyle sevgimizi kazanmt.
Doktor Follenin klavuzluunda Herodotu okuyor
duk. Okulda beni ilgilendiren topu topu birka dersten
biriydi. Ama bu kez derste deildi aklm. Farknda olma
dan kitab ap nme koymutum, ama metnin evirisi
ni izlemiyor ve daldm dncelerden kendimi kurta-
ramyordum. Bu arada unu belirteyim ki, Demianm ba
na bir zamanlar din dersinde sylediklerinin ne kadar
doru eyler saylacan pek ok kez kendim yaayarak
grmtm. nsan bir eyi yeterince gl biimde is
terse, istedii ey gerekleiyordu. Ders srasnda ok
gl biimde kendi dncelerimle oyalandmda,

1. Eski kavimlerin papirs ve ceylan derisi zerine by ve sihirle ilgili


olarak yazdklar metinlerde sk karlalan bir szck. Gnostisizim de ve
gnostisizm d baz evrelerde, by ve muska yapmnda ilgili szckten
yararlanlmtr. ( .N .)
retmenin beni rahat brakacandan hi kuku duymu
yordum. Ne var ki, insan dalgnsa ya da uyuklar gibiyse,
o zaman retmen hemen dikiliveriyordu karsna. Bu,
benim de bama gelmiti. Ama gerekten dnmek,
gerekten dncelere dalmak insan koruyordu. Ayrca
gzlerimi ayrmadan bir eyin zerine bakmay da dene
mi ve yararn grmtm. Demianla birlikteyken ba
aramamtm bunu, ama imdi baklar ve dncelerle
ok ey yaplabileceini sk sk seziyordum.
O gn de snfta oturuyor, Herodotun ve okulun
ok uzanda oyalanyordum. Ama hi beklemediim
bir anda retmenin sesi bir imek gibi akarak bilin
cimden ieri girdi, daldm dncelerden korkuyla
uyandm. Sesini duyuyordum retmenin, burnumun
ucunda dikiliyordu, sanki adm sylemi gibiydi. Ama
bana bakmyordu. Rahat bir nefes aldm.
Derken bir kez daha iittim ayn sesi; retmen, ba
rarak Abraxas szcn sylemiti.
Ba tarafn kardm bir aklamayla yle sr
drd konumasn: lkadaki tarikatlarn ve gizemci
topluluklarn savunduklar dnceler, aklc bir bak
asndan grnd kadar naif deildir. lka, bizimki
si gibi bir bilim anlayndan uzakt. Buna karlk felsefi-
gizemci dorular kendine ura alan semiti ve bu u
ra da ok gelimi dzeydeydi. Ksmen sz konusu u
ratan by ve sihir dodu, bu da kukusuz sk sk aldat
malara ve su oluturan birtakm eylemlere itti insanlar.
Ne var ki, by de soylu bir kaynaktan kp gelmiti ve
derin dnceleri ieriyordu. Demin rnek diye verdi
im Abraxas retisi de byleydi ite. Yunanca kkenli
by szleriyle ilikili olarak geer Abraxas ve genellikle
ilkel kabilelerde bugn bile rastlanan bir by eytannn
ad diye bilinir. Ama yle anlalyor ki, Abraxasm daha
da zengin bir anlam var. rnein bunu, grevi Tanrsal
ile eytansal arasnda simgesel bir balant kurmak olan
bir tanrnn ad gibi dnebiliriz.
Ufak tefek ve hayli bilgili biri olan retmen, gzel
gzel ve cokuyla konumasn srdrd, kendisini kim
senin yle byk bir dikkatle dinledii yoktu; Abraxas
ad sz arasnda bir daha gemediinden, benim de dik
katim nceki gibi yine kendi iime ynelmiti.
Tanrsal ile eytansal arasnda balant kurmak
sz yanklanarak peimden geldi. Bu szleri k nok
tas yapabilirdim kendime; dostluumuzun son dne
minde Demianla konumalarmzdan buna ainaydm.
Demianm o zamanlar dediine gre, taptmz bir tan
r vard geri ama bu tanr, keyfi olarak ikiye blnm
dnyann ancak bir yarsn temsil ediyordu ve resmen
kabul edilen aydnlk dnyayd bu da. Ama iin doru
su, btn dnyay ba tac etmekti; dolaysyla ya ayn
zamanda eytan da temsil eden bir tanr olmal ya da
Tanrya tapnmann yan sra eytana da tapnma ilkesi
getirilmeliydi. Buna gre Abraxas hem Tanrsall hem
eytansall kendisinde barndran bir tanryd.
Bir sre boyunca byk bir abayla, ele geirdiim
bu izin ardna dtm, ama bir ilerleme salayamadm.
te yandan btn bir kitapln altn stne getirip Ab-
raxas ismini aradmsa da sonu alamadm. Ne var ki, var
lm bu tr dolaysz ve bilinli bir araya imdiye dek
asla bylesine byk gle sarlmamt; bir aray ki, il
kin hep dorular ele geiriliyor, ama sonradan bunlar in
sann elinde ta paralarna dnyordu.
Bir sre alabildiine youn olarak kafam kurcala
yan Beatrice'in hayali bundan byle giderek belleimin
derinliklerine gmlm, daha dorusu yava yava ben
den koparak ufka doru yaklap daha glgemsi, uzak ve
soluk bir nitelik kazanm, ruhum iin yetersiz duruma
gelmiti.
Bir uyurgezer gibi iimde tayadurduum o da
kapal varlkta artk yeni bir oluum sreci balamt.
imde bir yaam zlemi, daha dorusu bir sevgi zlemi
iekleniyor ve Beatricei gnlmde yaatarak bir sre
etkisiz klabildiim cinsel drt benden yeni grntler
ve hedefler istiyordu. Henz bir esenlie kavuama
mtm; zlem duygularm yanltp arkadalarmn mut
luluk bekledii kzlardan bir ey ummak, her zamankin
den de olanakszd benim iin. Yine sk sk d grmeye
balamtm, hatta gndzleri daha ok d gryor
dum. Dnceler, grntler ve istekler ruhumun de
rinliklerinden kopup geliyor, beni d dnyadan ekip
alyordu; iimdeki bu grntler, d ya da glgelerle,
evremle olduundan daha gerek ve canl bir iliki iin
de dp kalkyordum.
Dnp dolap karma kan belli bir d ya da ha
yal oyunu, giderek benim iin byk bir nem kaza
nyordu. Yaammn en nazik ve bana en ok zarar do
kunan bu d aa yukar yleydi: Baba evine dnyor
dum -kapnn stne yerletirilmi armadaki ku, mavi
zemin zerinde sar sar ldyor-, evde beni annem kar
lyordu; ieri girip kendisini kucaklamaya kalknca,
bakyordum karmdaki annem deil; o zamana kadar
hi grmediim bir kimse, iriyar, gl kuvvetli biri;
Max Demiana ve yaptm resimdeki yzn sahibine
benziyordu ama yine de baka biriydi, o heybetli vcut
yapsna karn baya kadns bir grnm vard. Bu
kimse tutup kendine ekiyordu beni, derin bir sevgiyle
kucaklyordu; her yanm bir rperti saryor, ruhumda
haz ve dehetin birbirine kart bir duygu beliriyordu.
Kucaklama Tanrya bir tapnma olduu kadar bir sutu
da. Annemi ar bir anmsama, dostum Demian ar
bir anmsama beni kucaklayan kiide adeta hortlayp
karma kmt. Beni kucaklay her trl saygl yak
lam ihlal ediyor, ama yine de mutluluk balyordu.
Bu dten sk sk bir mutluluk duygusuyla uyanyor, sk
sk bir lm korkusuyla ve sanki mthi bir gnah ile
miim gibi vicdan azabyla gzlerimi ayordum.
Bu pek isel grnt ile aranmas gereken tanrya
ilikin dardan verilen iaret arasnda ancak yava yava
ve farkna varlmakszm bir iliki kurulup ortaya kt.
Ama iliki ksa srede isel bir nitelik kazand; derken
szn ettiim dte zellikle Abraxasa ynelmi oldu
umu hissetmeye baladm. Haz ve dehet, erkek ve ka
dn, alabildiine kutsal ile alabildiine iren i ie ge
miti; derin bir sululuk duygusu, ince ve narin bir ma
sumiyetin iinden gz krpyordu. Benim sevgi dmde
ki grnt ite byleydi ve Abraxas da yle. Sevgi, ba
langta rkek bir duyguyla algladm gibi hayvans ve
karanlk bir igd deildi. Beatricein resmi karsnda
aa vurduum o saflk ve ruhanilik taan tapnma da
deildi. Her ikisiydi bunlarn, her ikisi, her ikisinden de
fazla bir ey, ayn bedende hem melek hem iblis, hem er
kek hem dii, hem insan hem hayvan, hem alabildiine
iyi hem son derece ktyd. Bunu yaamaya ykml
klnm, bunu tatmak yazgm olarak belirlenmiti. Sz
konusu yazgya kar zlem duyuyor, ayn zamanda da
ondan korkuyordum. Ama ortada duruyordu yazg, ba
mn stnde dolanyordu.
Bir sonraki ilkbahar liseyi bitirecek ve niversiteye
gidecektim. Ama nerede, ne okuyacam bilmiyordum
henz. Dudamn zerinde ince bir byk belirmiti.
Byyp yetikin bir insan olmutum artk ama yine de
katksz bir aresizlik iindeydim, belirli bir amatan
yoksundum. Kesin olan bir tek ey vard: iimdeki ses,
iimdeki ds grnt. Kendimi kr krne bu sesin,
bu grntnn yol gstericiliine brakmam gerektiini
hissediyordum. Aklm karm olmayaym, diye d
nyordum sk sk. Kim bilir, belki de baka insanlar gibi
deildim! Ama bakalarnn yaptn ben de yapabilir
dim, biraz aba ve biraz zahmet, elimden gelirdi hepsi;
onlar gibi Platonu okuyabilir, trigonometri problemleri
ni zebilir ya da kimyasal analizlerin nasl yapldna
bakalar gibi akl erdirebilirdim. stesinden gelemeye
ceim tek ey vard: karanlklarda sakl yatan amac iim
den ekip kararak bakalar gibi karmda bir yere
oturtmak. Bakalar avcunun ii gibi biliyordu, profesr
m, yarg m, hekim mi ya da sanat m olacaklarn;
bunun ne kadar zaman alp kendilerine ne yarar salaya
candan haberleri vard. Oysa byle bir ey benden
uzakt. Belki ben de bir gn ad geen mesleklerden biri
ni edinecektim, ama imdiden nasl bilebilirdim bunu?
Belki henz arayacak, aramalarm srdrecek, daha
yllarca aramaktan geri kalmayacaktm; belki yine de bir
baltaya sap olamayacak, bir amaca ulaamayacaktm.
Belki ben de bir amaca ulaacaktm ama ktcl, tehli
keli, dehetengiz bir ama olacakt bu.
.iimde dar kmak isteyen bir ey vard, ben onu
yaamaya alyordum yalnzca. Neden bylesine gt
bu?
Sk sk dmdeki o yaman sevgiliyi resme geir
mek istiyor, ama bir trl baaramyordum. Ba arsaydm,
resmi Demiana yollayacaktm. Neredeydi Demian? Bil
miyordum. Bildiim tek ey, onunla aramda bir ban
varlyd. Onu bir daha ne zaman grecektim?
Beatrice dnemine rastlayan haftalar ve aylardaki o
gler yzl huzur oktan uup gitmiti. O zamanlar eli
me bir ada geirmi, dirlik dzenlie kavutuumu san
mtm. Ama zaten byle olmutu hep, daha belli bir du
ruma snmadan, bir dn doru drst keyfini kar
madan, bu d sararp solmu, bir anda silinip gitmiti.
Sonradan yaknp szlanmak bounayd! imdi ise dindi
rilmemi bir istein, beni ikide bir baya ileden karan
gerilim dolu bir bekleyiin atei iinde yayordum.
Dteki sevgilimin hayalini sk sk alabildiine belirgin
biimde, kendi elimi grdmden daha ak seik kar
mda gryor, onunla konuuyor, onun karsnda al
yor, ona lanetler yadryordum. Ona anne diyor, g
zmden yalar akarak nnde diz kyor, sevgili diyor,
onun her dilei yerine getiren olgun pcn sezinli
yor; onu eytan, fahie, vampir ve katil diye niteliyor
dum. Beni en nazl sevgi dlerine, en baya rezilliklere
ekip gtryor, hibir eyi yeterince iyi ve mkemmel,
hibir eyi yeterince kt ve baya bulmuyordu.
Btn o k glkle tarif edebileceim bir ruh fr
tnas iinde geirdim. Yalnzla epeydir almtm, sk
myordu beni; Demianla, atmacayla, yazgm ve sevgilim
olan dteki boylu boslu hayalle birlikte yayordum.
Yalnzlk iinde yaamaya deerdi bu kadar, nk her
ey byk olana ve uzaa bakyor, her ey Abraxas
gsteriyordu. Ama bu dlerden hibirine, bu dnce
lerden hibirine sz geiremiyordum; hibirini aram
yor, hibirini dilediim renklere boyayamyordum. Ken
dileri geliyor ve beni alp gtryorlard; onlar beni
ynetiyor, beni onlar yayordu.
Da kar kukusuz emniyetteydim. nsanlardan
korkum yoktu, okuldaki arkadalarm da renmiti bu
nu, bana iten ie gsterdikleri sayg karsnda genellik
le glmsemeden duramyordum. stesem, ounun ne
mal olduunu pek gzel grebilir, bylelikle kendilerini
bazen hayrete drebilirdim. Ne var ki, byle bir eye
seyrek olarak hevesleniyor ya da bu konuda hi istek
duymuyordum. Hep kendimle, hep kendi kendimle
meguldm. Nihayet bir para yaamak, kendimden bir
eyler karp dnyaya buyur etmek, bu dnyayla iliki
kurmak ve bir savaa tutumak iin hepsinden gl bir
zlem duyuyordum. Kentin sokaklarnda koturup hu
zursuzluktan gece yarlarna kadar eve dnemediim ki
mi akamlar yle bir duyguya kaplyordum ki; sanki o
anda, tam o anda sevgilim ileriden bana doru gelecek,
ilk ke banda karma kacak, gzme arpan ilk pen
cereden bana seslenecekti. Bazen btn bunlar bana da
yanlmaz bir ac veriyor, bir frsatn bulup canma ky
may aklmdan geirdiim bile oluyordu.
Byle zamanlarda kap snabileceim acayip bir
barnak bulmutum; hani nasl derler, bir rastlant sonu
cu. Aslnda byle rastlantlar yoktur. Bir kimse bir eye
mutlaka gereksinim duyuyor ve o eyi ele geiriyorsa,
bunu ona salayan rastlant deildir; kendisi, kendi iin
deki istek ve zorunluluk onu ekip ilgili nesneye gtr
mtr.
Kentte gezip dolarken, d mahallelerin birindeki
kk bir kiliseden iki kez org mzii iitmi, ama
durmayp yoluma devam etmitim. Yine bir ara kilise
nnden geiyordum ki, ayn mzii iittim. Bachtan
bir para almyordu. Kapya yrdm, ama kap ka
palyd. Sokakta hemen hemen hi kimse yoktu; kilise
nin bitiiindeki bir tan zerine oturdum, paltomun
yakalarn kaldrp alman paray dinlemeye baladm.
Byk denemese de iyi bir orgdu, istem ve srarla, baka
larna benzemeyen son derece kiisel bir slupla hariku
lade almyor, sesi bir dua gibi yanklanyordu, iimde
yle bir his uyanmt ki, sanki org banda oturan, ald
mzikte bir hzinenin sakl yattn biliyor, kendi ha
yatym gibi bu hzineyi ele geirmek iin savayor, ona
talip oluyor, onun kapsn andryordu. Teknik adan
pek fazla anladm syleyemem mzikten; ama ruhun
zellikle bu davurumunu ta ocukluumdan beri sez
gisel yoldan kavram ve mzii doal bir nesne gibi
iimde duymuumdur.
Org bandaki adam Bachtan sonra ada bir ey
ald, Regerden bir para olabilirdi bu. Kilisenin ii ne
redeyse zifiri karanlkt; yalnzca bana en yakn pencere
den ok snk bir k szyordu ieri. Mzik bitene ka
dar bekledim, sonra bir aa bir yukar dolamaya ba
ladm; derken orgu alan kii kapdan kt. Gen biriydi
ama yine de yaa bykt benden, iri yapl ve tknaz
d, bir eye kzp ierlemi gibi sert admlarla seirtip
nmden geti.
O gnden beri kimi akam saatlerinde kilisenin
nnde oturuyor ya da bir aa bir yukar gidip geliyor
dum. Bir defasnda kapy ak bulup girdim ieri, yarm
saat kadar biraz yerek ama mutlu, srann birinde
oturdum; orgcunun yar buuk havagaz nda aldk
larn dinledim. Mziinde yalnz kendisini bulmakla
kalmayp aldklar arasnda da bir yaknlk saptadm,
sanki gizli bir iliki birbirine balyordu seslendirdii
paralar. Tmnde bir inan, bir teslimiyet, bir dindarlk
havas esiyordu, ama kilisede tapmanlarm ve rahiplerin
dindarlndan ayr bir eydi bu, ortaan hac yolcu
larnda ve dilencilerinde rastlanan, btn inanlarn s
tndeki bir dnya grne katksz teslimiyeti ieren
bir dindarlkt. Bachtan nceki ustalar ve eski talyan
mzisyenleri zenle alnp geilmiti. Ve hepsi ayn e
yi sylyor, hepsi orgcunun da ruhunda hissettii eyleri
dile getiriyordu: zlem, dnyaya alabildiine itenlikle
kucak a ve yine dnyadan alabildiine lgnca bir ay
rl, insann kendi karanlk ruhuna yakp kavurucu bir
tutkuyla kulak verii, teslimiyetteki esriklik ve harikula
delie kar derin bir ilgi.
Bir ara adam kiliseden km giderken, gizlice pei
ne dtm; kentin epey dndaki kk bir meyhane
den ieri girdi. Kendimi tutamayarak arkasndan yr
dm. Onu ilk kez burada ak seik grebildim. Kk
salonun bir kesinde meyhanecinin kendisine ayrlm
masasnda oturuyordu, siyah kee apkas bandayd,
bir arap iesi duruyordu nnde. Yz tahmin ettiim
gibiydi; irkin ve biraz vahi, aray iinde ve kat, inat
ve istem dolu bir yzd, oysa az evresinde yumuak
ve ocuksu bir ifade seiliyordu. Erkeksilik ve gllk,
gzlerde ve alnda tmyle aa vuruyordu kendini; y
zn alt blm ise narindi ve henz bir olgunlua ka
vumamt, adeta denetim dnda kalyordu ve biraz da
yumuak bir grnm vard. Aln ve baklarla adeta
eliki oluturan ene ocuksu bir ifadeyle kararszlk
iinde bekliyordu. Gurur ve dmanlk dolu koyu kah
verengi gzleri sevmitim.
Suskun, karsna geip oturdum. Meyhanede biz
den baka kimse yoktu. Beni oradan kovup uzakla
trmak ister gibi gzlerinden imekler akarak fkeyle
bakt. Ama ben gsledim bu baklar, gzlerimi on
dan ayrmadm. Sonunda ters ters homurdand: "Ne diye
gznz dikmi bana yiyecekmi gibi bakyorsunuz,
ha? Benden istediiniz bir ey mi var?
Hayr, yok, dedim. Ama imdiye kadar bana ok
ey verdiniz.
Kalarn att.
Ya? Mzie k birisiniz galiba? Bana sorarsanz,
iren bir ey mzie k olmak.
Bu szleri beni yldrmad.
Sizi sk sk dinledim, kentin dndaki kilisede, de
dim. Sizi rahatsz etmek gibi bir niyetim yok. Sizde bel
ki aradm bir eyi bulurum diye dnmtm, ola
anst bir ey, ne olabilir, bilmiyorum. Ama benim
szlerime aldrmayn, daha iyi! Ben nasl olsa kilisede si
zi dinleyebilirim.
Kapy hep kilitlerim ben.
Geen gn unutmutunuz ama; ben de ieri girip
oturdum. Baka zamanlar darda kilisenin nnde diki
lir ya da kedeki tan zerine oturup sizi dinlerim.
yle mi? Bir dahaki sefer ieri gelebilirsiniz, ierisi
daha scaktr. Kapya vurun yeter. Am a hzl vurun, son
ra ben org alarken de deil. Syleyin bakalm imdi, ba
na ne diyecektiniz? Pek de gensiniz, rencisiniz san
rm, liseye gidiyor olmalsnz, belki de niversiteye.
Mzisyen misiniz?
Hayr. Mzik dinlemeyi severim ama yalnzca sizin
aldnz gibisini, tam anlamyla mzik, bir insann cen
net ve cehennemin kaplarn zorladn sezdirecek bir
mzik. Mzik ok houma gidiyor; nedeni de hemen he
men hi ahlaklk taslamamas. Mzikten baka her ey
de ahlak bir taraf var; ben de bu zellii iermeyen bir
ey aryorum. Ahlak tutum, imdiye kadar ac ekmek
ten baka iime yaramad. Sylemek istediimi doru
drst dile getiremiyorum. Hem Tanr hem eytan de
necek bir tanrnn var olmas gerektiini dnebiliyor
musunuz? Zamannda byle bir tanr varm iittiime
gre.
Adam geni apkasn biraz arkaya itti, ban salla
yarak siyah salarn alnndan uzaklatrd. Bu arada kes
kin baklaryla beni szd ve yzn masann zerin
den bana doru edi. Sesini alaltarak merakla sordu:
Szn ettiiniz bu tanrnn ad ne?
Ne yazk ki, hemen hi bilgim yok hakknda. Bildi
im tek ey, adnn Abraxas olduu.
Adam, sanki biri belli etmeden bizi dinleyebilirmi
gibi kukulu baklarn evresinde gezdirdi. Sonra bana
yaklat ve fsldayarak dedi ki: Beklemitim zaten bu
nu. Kimsiniz?
Bir lise rencisi.
Abraxas nereden biliyorsunuz?
Bir rastlant ite.
Bunun zerine yumruunu masann zerine indir
di; kadeh salland ve iindeki arabn biraz masann ze
rine dkld.
Rastlantym! Brakn bu sama konumay, deli
kanl! Rastlantyla falan Abraxas konusunda bir ey re
nilmez, anlald m! Size onun hakknda daha ok bilgi
vereceim. nk biraz bir eyler biliyorum bu konuda.
Sustu ve sandalyesini biraz geriye ekti. Bir bekleyi
havas iinde ona bakmaya baladm; derken suratn ek
itti.
Burada deil! Bir baka sefer... Aln yiyin unlar!
zerinden karmad paltosunun cebinden kz
lenmi birka kestane alp nme att.
Bir ey sylemeden kestaneleri yemeye baladm,
pek memnun olmutum. Bir sre sonra, "Syleyin hay
di! diye fsldad. Nereden biliyorsunuz Abraxas?
Hi tereddtsz anlattm her eyi:
Bir ara yalnzlk ve aresizlik iindeydim. Derken
gemi yllardan bir dost geldi aklma. ok ey bildiini
sandm bir dost. Bir resim yapmtm, dnya kresinin
iinden syrlp kmaya alan bir kuun resmi. Bunu
tutup kendisine yolladm. Bir sre sonra, byle bir eye
artk pek ihtimal vermiyordum ki, bir kt paras geti
elime, zerinde unlar yazlyd: Ku yumurtadan kmak
iin sava veriyor. Yumurta dnyadr. Ku uup Tanrya
gidiyor. Tanr Abraxastr.
Bir ey demedi. Kestanelerimizi soyup arapla ye
dik.
Bir arap daha syleyelim mi? diye sordu.
Teekkr ederim, ikiyle bam pek ho deil de.
Biraz hayal krklna uram gibiydi, gld.
Nasl isterseniz! Benim bu konudaki tutumum si
zinkinden farkl. Ben daha burada kalacam. Siz gidin
artk!
Bir dahaki sefer org mziinden sonra kiliseden
kp birlikte yrdk; bu kez can konumak istemiyordu.
Beni eski bir sokaktaki eski ve grkemli bir evin merdi
venlerinden kararak biraz kasvetli, bakmsz ve geni bir
odadan ieri soktu; odada piyano dnda mzii anmsa
tan hibir ey yoktu, te yandan byk bir kitaplk ve a
lma masas, oday bilgince bir havayla donatyordu.
Ne kadar da ok kitabnz var! dedim takdirle.
Bu grdklerinizden bir blm babamn kitap
lndan. Babamlarla kalyorum... Evet delikanl, babam
ve annemle kalyorum ama sizi onlarla tamtramaya-
cam, arkadalarma evde pek sayg gstermezler n
k. Ben Msrif Oulum, anlyor musunuz? Babam ala
bildiine saygdeer biri, bu kentin hatr saylr bir rahi
bi ve vaizidir. Hemen renmeniz iin unu syleyeyim
ki, ben de onun yetenekli ve kendisinden ok ey bekle
nebilecek efendi oluydum; gelin grn ki, doru yoldan
ktm bir bakma, sapttm. lahiyat fakltesine gidiyor
dum, bitirme snavndan ksa sre nce bu erefli fa
klteden ayrldm. Ama kiisel inceleme ve aratrmalar
bakmndan dorusu hl teolog saylrm. nsanlarn e
itli zamanlarda kafalarndan ne gibi tanrlar karp or
taya koyduklar, benim iin hl son derece nemli ve il
gintir. Ayrca u anda mzisyenim ve yle grnyor ki,
pek yaknda kk apta bir orgcu olarak almaya ba
layacam. O zaman yine kilisedeyim saylr.
Kitaplarn srtlarnda gezdirdim gzlerimi; kk
masa lambasnn snk nda seebildiim kadaryla
Yunanca, talyanca ve branice balklar grdm. Bu ara
da karanlk duvar dibine uzanm dostum, bir eylerle
urayordu.
Az sonra, Gelin, dedi, imdi sizinle biraz felsefe
altrmas yapalm, yani enemizi tutup konumadan
yzkoyun yatalm yere ve dncelere dalalm.
Bir kibrit akarak, nnde yere uzand minede
ki ktlar ve odunlar tututurdu. Anszn alevler yk
seldi minenin iinde; dostum, atei byk bir dikkatle
kartrp beslemeye koyuldu. Derken ben de onun yan
na, iler tutar yeri kalmam halnn zerine uzandm.
Gzlerini atee dikmiti; ate beni de kendine ekiyordu;
sanrm bir saat kadar hibir ey konumakszn trtyla
yanan odunlar nnde yzkoyun yattk; odunlarn na
sl alevler kardn, kaynayp grldediini, yklp
ktn, kvrlp bkldn, snp rpndn,
sonunda kendi iine gmlm kor paralarna dnp
dncelere daldn izledik.
Bir ara dostum, Atee tapmak insanlarn icat ettii
en aptalca ey deildi, diye mrldand kendi kendine.
Bunun dnda ikimizin de azndan bir sz kmad.
Gzlerimi atee dikmi, ylece bakyordum, dlere ve
sessizlie gmlmtm, dumanda eitli figrler ve
klde eitli grntler alglyordum. Bir ara irkildim.
Dostum biraz reine atmt atee; anszn ince kk bir
alev ykseldi ve alevin iinde sar bal atmacay gr
dm. minenin can ekien ateinde yanp tutuan al-
tns iplikle alar rerek bir araya geliyor, harfler ve ha
yaller oluuyor; eitli yzleri, hayvanlar, bitkileri, kurt
lan ve ylanlar anmsatan figrler beliriyordu. Birden
daldm dten uyanp dostuma evirdim bam; ene
sini yumruklarna dayamt, gzlerini dikmi, kendini
vererek ve srarla kllere bakyordu.
Artk gideyim ben, dedim usulca.
O zaman durmayn gidin! Gle gle!
Ayaa kalkmad, lamba snmt, el yordamyla zi
firi karanlk odadan ve koridorlardan glkle geip
merdivenlerden inerek bu lanetlenmi eski evden dar
attm kendimi. Sokakta durup bam kaldrp bir kez
daha eve baktm. Pencerelerin hibirinde k yanmyor
du. nndeki gaz fenerinin aydnlnda pirinten k
k bir tabelann kapda parldadn grdm.
Pistorius, Barahip yazsn okudum zerinde.
Ancak eve dnerek akam yemeini yiyip odamda
bir bama oturduum zaman aklma geldi, dostumdan
ne Abraxas ne de Pistoriusla ilgili bir ey iitmitim, za
ten btn konutuklarmz be szc gememiti.
Ama onunla evlerine gitmek, onunla beraber olmak ok
sevindirmiti beni. Bir dahaki sefer bana eski org mzi
inden ok sekin bir para, Buxtehudenin1 bir p assa-
caglia sim2 alacana sz vermiti.

Ben farkna varmamtm ama, orgcu dostum Pisto


rius, kasvetli ve mnzevi odasnn demesinde mine
nnde uzanm yattmz srada bana ilk dersi vermi
ti. Atee bakmak iyi gelmiti bana, her zaman iimde ya
atmama karn, asla gereken bakm ve zeni gsterme
diim eilimleri glendirip dorulamt. Giderek ks
men de olsa alglamtm bu durumu.
Daha kk bir ocukken hep doadaki acayip e
killeri seyretmek istemi, gzlemleyerek deil de ier
dikleri byye, konutuklar kark ve derin dile kendi
mi vererek bunu yapmaya heveslenmitim. Odunlam
uzun aa kkleri, kayalardaki tal damarlar, suda yzen
ya lekeleri, camlardaki atlaklar ve buna benzer eyler
zaman zaman hayli byleyici bir etki yaratrd bende;
zellikle su ve ate, duman, bulutlar, toz toprak ve hep
sinden ok gzlerimi yumduumda sanki gzlerimin
nnde dnp dolanan renkli benekler szn ettiim

1. D ietrich Buxtehude (1637-1707): Besteci, organist; org mziin vokal


mzik ve oda mzii alannda yaptlar vard, Bach nemli lde etkiledi.
( .N .)
2. 16. yy. sonlarna doru Ispanyada grlen zamanl bir halk dans.
( .N .)
eyler arasndayd. Pistoriusu ilk ziyaretimi izleyen gn
lerde bu durum aklma geldi yeniden. nk o zaman
dan beri imde duyduum direnci, akta yanan atee
yalnzca gzlerimi dikerek bakmama borlu olduumu
hissediyordum. Byle bir ey ne kadar tuhaf da olsa ba
na iyi geliyor, varlma bir zenginlik katyordu.
Yaam amacma gtren yolda imdiye dek edindi
im birka deneyime bu yeni deneyim de eklenmiti:
Bylesi ekilleri seyretmek; doann usd, karmak ve
acayip ekillerinin zerine teslimiyetle eilmek, i dn
yamzla bu ekilleri yaratan doa arasnda bir uyumun
var olduu duygusunu uyandrr insanda. ok geme
den sz konusu ekillere, bizim kendi kaprislerimizin
rn gzyle bakmaya balar, onlar bizim yarattmz
nesneler saymak gibi bir ayartya kaplrz. Bizimle do
a arasndaki snrn bolukta szlmeye baladn ve
sonunda silinip gittiini grerek yle bir ruhla tanrz
ki, gzmzn retina tabakasnda oluan imgelerin d
etkilerden mi, yoksa i etkilerden mi kaynaklandn
bilemez duruma geliriz. Baka hibir altrmada rast
lanmayacak kadar basit ve kolay yoldan, bizim ne l
de yaratc saylacamz, dnyann yaratl srecinde
ruhumuzun nasl durup dinlenmeden rol oynadn
grrz. Daha dorusu, gerek kendi iimizde gerek do
ada ayn blnmez Tanrsallk etkinliini srdrr. D
dnya batp gitse bile, bizlerden biri kp onu yeniden
kurabilir nk da ve rmak, aa ve yaprak, kk ve i
ek, doada ekillenmi ne varsa hepsinin rnekleri bi
zim kendi iimizdedir, bizim ruhumuzdan kaynaklan
maktadr hepsi ve bu ruhun z sonsuzluktur; biz tan
mayz bu z ama biz onu tanmasak da, sz konusu
z, sevgi gc ve yaratc g kimliinde kendini aa
vurur.
Ancak yllar sonra benim bu szlerimin bir kitapta
dorulandn grdm. Leonardo da Vincinin bir ki
tabyd bu; bir yerinde pek ok insann tkrp getii
bir duvar seyretmenin ne iyi, ne uyarc bir ey sayld
ndan sz ediliyordu; Leonardo da Vinci, slak duvarda
ki o lekelerin nnde Pistoriusla benim minedeki ate
in nnde hissettiklerimizin aynsn hissetmiti.
Bundan sonraki ilk beraberliimizde Pistorius bana
bir aklamada bulundu:
Bizler, kiiliimizin snrlarm her zaman fazlasyla
dar izeriz. Yalnzca bireysel bakmdan deiik grd
mz eyi, kiiliimizin kapsam iine alrz. Oysa dnya
daki her ey bizde, bizim her birimizde vardr; nasl ki
bedenimiz balangc bala ve hatta ondan da gerilere
uzanan bir geliim srecinin izlerini tayorsa, ruhumuz
da imdiye kadar insanlarn ruhlarnda yaam olan her
eyi kendisinde sakl tutar. Yunanllarda olsun, inlilerde
olsun ya da Zulularda, bugne kadar gelmi gemi b
tn tanr ve eytanlar tmyle bizim iimizde yaar;
imkn, istek ve k yolu olarak iimizde hazr beklerler.
nsan soyu tkense de geride hi eitim grmemi, yar
buuk bir yetenekle donatlm tek bir ocuk bile kalsa,
bu ocuk nesnelerin tm geliim srecini yeniden ele
geirebilir; tanrlar, cinleri, cennetleri, buyruklar ve ya
saklar, Tevrat ve ncili her eyi yeniden retip ortaya
koyabilir.
yi gzel ama, diye itiraz ettim, tek kiinin deeri
nerede kalyor o zaman? Mademki her ey iimizde ha
zr olarak var, ne diye bunlar elde edeceiz diye aba
harcarz hep?
Dur orada! diye sesini ykseltti Pistorius, ateli bir
edayla. nsann dnyay iinde tamas ayr bir ey, bu
nu iinde tadn bilmek ayr! rnein kak biri Pla
tonu anmsatan dnceleri kafasnda retebilir; Herrn-
hut Enstitsnde okuyan kk dindar bir renci
gnostiklerde1 ve Zerdtlerde2 karlalan derin mitolo
jik durumlar yaratc bir tutumla kafasnda canlandra
bilir; ama kendisi bunu bilmez. Bunu bilmedii srece
de bir aa; bir tatr o, olsa olsa bir hayvandr. Ama iin
de sz konusu bilginin ilk kvlcm aktnda insana
dnr. Yolda giden iki bacakllarn tmne, salt iki ba
cak zerinde yrdkleri, douracaklar yavrularn do
kuz ay karnlarnda tadklar iin insan gzyle bak
mazsnz herhalde? Onlardan ne kadarnn balk ya da
koyun, ne kadarnn solucan ya da kirpi, ne kadarnn ka
rnca, ne kadarnn ar olduunu gryorsunuz sanrm!
Doru, her birinin iinde insan aamasna ykselme ola
naklar sakl yatar, ama ancak bu olanaklarn sezgisine
varldnda, hatta bir blmyle onlarn nasl bilinli
duruma getirilecei renildiinde, kendilerine sahip
klabilir.
Yaklak ite bu trdeydi konumalarmz. Dostu
mun, nme yepyeni bir ey, tmyle artc bir ey
kard seyrek oluyordu. Ama en sradanlar da dahil, Pis-
toriusun btn szleri hafif, ama srekli eki vurular
gibi ruhumdaki ayn noktay dvp duruyor, zarlar ze
rimden syrp atmama, iinde bulunduum yumurtann
kabuklarn krp kmama yardm ediyordu. Her eki
vuruunda bam ncekinden biraz daha yukar kaldr-
yor, biraz daha zgrle kavuuyordum; sonunda benim
sar kuum, yrtc kulara zg gzelim ban dnyann
parampara edilmi kabuundan dar karmt.
Ayrca birbirimize sk sk dlerimizi anlatyorduk.

1. Yahudilik, Hellenizm, Zerdtlk ve Hristiyanlk gibi eitli kaynaklardan


bir araya gelen ve Hristiyanlk sonras ilk yzyllarda pek yaygn olan dinsel-
felsef akmlara topluca gnostisizm ad verilm ekte ve bu akm mensuplarna
gnostik denmektedir. ( .N .)
2. Z erd t dininin kurucusu Z e rd tn retisini benimseyen kimse.
( .N .)
Pistorius, dleri yorumlamasn biliyordu. Bunun esiz
bir rneini u anda anmsyorum. Bir d grmtm,
uabiliyordum; sanki benim sz geiremediim bir g
sert bir ekilde iterek bolukta ileriye frlatyordu beni.
Byle bir uu, iimde yce bir duygu uyandrmt ama
tehlikeli olabilecek kadar ykseklere karldm ve bu
na kar bir ey yapamadm grnce, o yce duygu an
szn korkuya dnmt. Derken, ykselip alalma
larm nefesimi tutarak ya da nefesimi vererek ayarlaya-
bildiimi anlamam, esenlie kavuturmutu beni.
Bu konuda yle syledi Pistorius: Sizin umanz
salayan itici g, hepimizin iinde sakl yatan o byk
insanlk hzinesidir. Tm glerin kkleriyle bir birlik ve
beraberlik duygusudur, ama ok gemeden umak kor
kutur insan. Tehlikesi ite ylesine byktr! Bu yz
den insanlarn ounluu umaktan seve seve el eker,
yasal dzenlemelerin yol gstericiliinde kaldrmlarda
yrmeyi ye tutarlar. Ama siz byle yapmyor, yaman
bir delikanlya yarar bir davranla umaktan geri
kalmyorsunuz. Ve derken o mucizeyi kefediyorsunuz;
yani sz konusu uuu yava yava denetim altna ald
nz gryor, sizi ekip gtren o byk gce kendi varl
nzdan kaynaklanan ufak ve narin bir gcn, bir or
gann, bir dmenin katldn anlyorsunuz. Harikulade
dorusu! Byle bir eye kavumadan istemsiz biimde
havada umak; bunu akimdan zoru olanlar yapar ancak.
Byleleri kaldrmlardaki insanlardan daha gl sezgi
lerle donatlmlarsa da, bir anahtar yoktur ellerinde, bir
dmen yoktur, dolaysyla dipsiz derinliklere aklp ka
lrlar. Size gelince Sinclair, siz sanrm bu ii iyi beceri
yorsunuz! Bunu yeni bir organla yapyorsunuz siz, yani
bir solunum dzelteciyle. Tm derinliiyle ruhunuzun
ne kadar az bireysel olduunu ite buradan karabilir
siniz. nk sz konusu dzelteci bulan o deil. Dzel-
tecin bir yenilii yok. dn bir nesnedir o; bin yldan
beri vardr. Balklardaki denge organ, balklardaki yz
me kesesidir. Ve gerekten gnmzde yaayan birka
balk tr vardr ki, yzme keseleri ayn zamanda akci
er gibi alr ve gerektiinde solunum ilevini basba
ya stlenebilirler. Yani sizin dnzde uma kesesi
olarak yararlandnz akcier gibi tpk!
Hatta Pistorius bana bir zooloji kitab getirerek tr
azalm o balklarn adlaryla resimlerini de gsterdi. An
szn garip bir rpertiyle, geride kalm geliim evreleri
ne ilikin bir organn iimde almaya baladn hisset
tim.
VI
Yakupun grei

Tuhaf bir adam olan mzisyen Pistoriustan Abraxas


konusunda duyup iittiklerim, burada ksaca anlatlacak
gibi deil. Ama ondan rendiim en nemli ey, kendi
me giden yolda nasl bir adm daha ilerleyecek oluum
du. O zamanlar yaklak on sekiz yanda, bakalarna
benzemeyen gen biriydim, yzlerce konuda erkenden
olgunlam, bir sr konuda ise pek geri kalmtm ve
aresizlik iindeydim. Kendimi zaman zaman bakala
ryla kyasladmda, ou kez gurur ve kibir duygusuna
kaplyordum ama bir o kadar da cesaretim krlyor, bez
gin dyordum. Kendime bir dhi, yar kak biri g
zyle bakyordum sk sk. Yatlarma kvan veren eyler
bana kvan vermiyordu ve onlarn yaantlarna ayak
uyduramyordum. Sanki onlardan ayr dtm iin
bir daha belimi dorultamayacakmm, sanki yaam de
nen ey yzme kaplarn kapam gibi sulamalar ve
zntlerle yiyip bitiriyordum kendimi.
Kendisi de yetikin bir kak saylabilecek Pistorius,
moralimi bozmamay ve zsaygm yitirmemeyi retti
bana. Szlerimde, dlerimde, hayallerimde ve dnce
lerimde her zaman deerli eyler bulup bunlar hep cid
diye alarak ve zerlerinde hep ciddi ciddi konuarak r
nek oldu.
Sizin sylediinize gre, dedi bir defasnda, mzi
i ahlaksal nitelik tamad iin seviyorsunuz. Kabul.
Ama kendinizin de ahlak savunucusu biri olmamanz
gerekmiyor mu bu durumda! Kendinizi bakalaryla k
yaslamanz doru mu? Doa sizi yarasa olarak yaratmsa,
kendinizi nasl devekuu yapabilirsiniz? Kendinize ba
zen acayip biri gzyle bakyor, ounluun gittii yolu
izlemediiniz iin kahroluyorsunuz. Byle davranmay
brakn. Atee bakn, bulutlar seyredin; iinizde kimi
sezgiler uyanp ruhunuzdan kimi sesler ykselmeye ba
ladnda, kendinizi brakn onlara; byle bir ey acaba
retmeninizin ya da beybabanzn ya da aziz bir tan
rnn iine gelir mi, gelmez mi; onlar bunu ho karlar
m, karlamaz m diye dnmeyin hi! nk insan
kendini yiyip bitirir yoksa. Bu, insana soluu kaldrmda
aldrr, fosilletirir onu. Dostum Sinclair, bizim tanrm
zn ad Abraxastr, hem tanr hem de eytandr o, hem
aydnlk hem de karanlk dnyay barndrr. Abraxasn
ise sizin dncelerinizden hibirine, sizin dlerinizden
hibirine itiraz yoktur. Bunu asla aklnzdan karmayn.
Ama siz kusursuz, normal biri aamasna yceldiinizde,
o sizi terk eder ve dncelerini piirip kotaraca yeni
bir kap arar kendine.
Btn dlerim iinde en vefals, o karanlk sevgi
dyd. Sk sk, sk sk grdm bu d, her defasnda
kutan armann altndan geip bizim eski evin kapsn
dan ieri ayak attm, annemi kucaklamak istedim ama
her defasnda kucakladm kimse annem deil, beni
korkutan ama alabildiine yakp kavurucu bir istein be
ni kendisine doru ittii yar erkek, yar anne grn
mnde biriydi. Bu d dostuma bir trl anlatamadm.
Baka her eyi ona atm da, bu d sakladm kendisin
den. Bu d, kap snlacak bir ke, bir barnak oldu
benim iin.
Skldm zamanlar Pistoriusa rica ediyor, o eski
statlardan Buxtehudenin p a s sa c a g lia sm almasn is
tiyordum. Akamn karanl km kilisede bu acayip,
duyarl, kendi iine gmlm, kendi kendine kulak ve
ren mzie dalp gidiyordum. Her seferinde bu bana bir
rahatlk veriyor, ruhumdan ykselen sesleri hakl grme
ye beni daha yatkn klyordu.
Bazen org mziinden sonra bir sre daha kilisede
birlikte oturup sivri kemerli yksek pencerelerden ieri
vuran ve ieride kaybolup giden lgn seyrediyor
duk.
Bir zaman teolojiyle uramam, neredeyse rahip
likte soluu alacak olmam komik geliyor bana, dedi Pis-
torius. Ama iine dtm yanlg biim bakmmdand
yalnzca. nk rahiplik, mesleim ve amacmdr. Ne
var ki, vaktinden nce yeterli dzeye ulam grdm
kendimi ve henz Abraxas tanmadan Yehovann hiz
metinde almaya baladm. Sana bir ey syleyeyim
mi, her din gzeldir aslnda. Din ruh demektir, insan is
ter Hristiyanlktaki gibi evharistya1 ayinine katlsn, is
ter hac iin Mekkeye gitsin, fark etmez.
O zaman, dedim bunun zerine, yine de rahip
olabilirdiniz.
Hayr, Sinclair, hayr! Yalan sylemeden bunu yapa
mayacaktm nk. Bizim dinin yle bir uygulama bii
mi var ki, sanki din deil dersin. Sanki us dediimiz ey
den doup kmtr. Sknca Katolik bir rahip olabilir
dim kukusuz ama Protestan bir rahip, hayr! Gerek
ten inanan be kii -tandklarm var byle- daha ok
azdan kan sze nem verir; rnein bunlara sann

1. Katolik Kilisesinde Tanrya tapnmann en nemli paras; Son Yemek


de denen ayinde, sann armha gerilmeden havarileriyle yedii son yemek,
havarileriyle vedalamas simgesel yoldan tekrarlanr. ( .N .)
benim iin bir insan deil; bir kahraman, bir mit, insanl
n kendisinin sonsuzluk duvarna resmedilmesini sala
yan muazzam bir hayal olduunu syleyemezdim. Son
ra, tekilere, yle akllca bir sz iitmek, bir ykml
ln gereini yerine getirmek, hibir eyi karmamak
ve benzeri eyler iin kiliseye gelenlere, evet bunlara ne
derdim? Onlar doru yola ekmeye mi alsaydm?
Ama benim asla byle bir niyetim yoktu. Byle bir ama
gtmez rahip, yalnzca kendi gibi inananlarn, kendi gibi
olanlarn arasnda yaamak, Tanrmn bizi yaratt duy
gusunun bir taycs ve habercisi olmak ister.
Burada szlerine ara verdi Pistorius. Sonra yine ko
numasn srdrd: Abraxas adn verdiimiz bizim ye
ni inancmz gzeldir, sevgili dostum, sahip olduumuz
en iyi eydir. Ama bir st ocuudur henz! Kanatlar
kmamtr. Dorusu tek bana din, bir gereklii ier
mez. Herkesin ortak mal olmas, klt ve esriklii, ayin
leri ve mysterium \ar] kapsamna almas zorunludur...
Derken dncelere dald Pistorius, kendi iine g
mld. Peki m ysterium la n insan tek bana ya da kk
bir evrede kutlayamaz m? diye sordum duraksayarak.
Onaylar gibi ban sallad. Neden olmasn, dedi.
Ben kendim uzun zamandan beri kutluyorum. yle
kltleri kutladm ki, haber alsalar, beni yllarca hapse
tkarlard. Ama biliyorum, henz doru deil byle yap
mam.
Anszn omzuma vurunca irkildim. Delikanl, dedi
Pistorius srarl bir tonla. Sizin de m ysterium larmz var
dr. Bana amadnz dlerinizin olmas gerektiini bi
liyorum. Hani renmek istiyor deilim bunlar. Ama si
ze unu syleyeyim ki, yaayn bu dleri, bir sahnedey-1

1. G iz; gizli klt, gizli din; gizli din ayini. ( .N .)


rri gibi oynayn, sergileyin onlar, onlara mihraplar ku
run! Bu kadar yetkinliin kendisi deildir henz, ama
ona gtren yollardan biridir. Bir gn gelip siz, ben ve
daha birka kiinin dnyay yeniletirip yeniletiremeye-
ceini greceiz. Ama kendi iimizde her gn yeniletir
memiz gerekiyor onu, yoksa hibir ie yaramayz. Akl
nzdan karmayn bunu! On sekiz yamdasmz, Sinclair,
sokak kadnlarna bo veriyorsunuz; dolaysyla sevgi
dlerinizin, sevgi isteklerinizin olmas gerekiyor. Bunlar
sizi korkutuyor, belli. Ama korkmayn! Sahip olduunuz
en iyi eylerdir bunlar! Bana inanabilirsiniz. Sizin ya-
nzdayken kendi sevgi dlerimi ayak altna almakla ok
ey yitirdim. Bunu yapmamak gerekiyor. nsann Abra-
xastan haberi varsa, bunu yapmamaldr artk. Hibir
eyden korkmamal, iimizdeki ruhun zledii hibir e
ye yasak gzle bakmamalyz.
rkm, atldm: "Ama insan akima esen her eyi ya
pamaz ki! rnein kendisinden hazzetmedii iin bir
insan tutup ldremez kimse." Pistorius, bana biraz da
ha sokuldu.
Yerine gre bunu da yapabilir. Ama genellikle ya
nlgya dlr yeri konusunda. Hem ben size aklnzdan
geen her eyi yapn demiyorum. Hayr! Ama aklnza
gelen ve hepsi kendine gre bir anlam ieren dnce
leri, kafanzdan kovarak ya da ahlak asndan ele alarak
sakncal duruma sokmayn. nsan kendisini ya da bir
bakasn armha gerecek yerde, kafasnda grkemli d
nceler, bir kadehten arap yudumlayabilir ve bu arada
gizli kurban ayinlerini akimdan geirebilir. Bylesi ey
lemlere kalkmakszm da kendi igdleri ve ayartlar
na sayg ve sevgiyle davranabilir. te o zaman tadklar
anlam aa vurur bunlar ve hepsinin de bir anlam var
dr. Diyelim ki ileride aklnza pek harika ya da su olu
turan bir eylem dncesi geldi, Sinclair; cannz birini
ldrmeyi ya da ei grlmedik derecede iren bir ie
kalkmay istedi; o zaman bir an durup byle bir eyi
hayalinden geirenin iinizdeki Abraxas olduunu d
nn! nk ldrmek istediiniz falan ya da filan kii
deil, bir bakasnn klna giren sizsiniz kukusuz. Biz
bir insandan nefret ettiimizde, kendi iimizde yuvala
np bu insann grntsyle karmza kan birinden
nefret ederiz. Bizim kendi iimizde olmayan ey, bizi
kzdrmaz.
imdiye kadar Pistorius beni bu kadar derinden et
kileyen szler sylememiti. Cevap vermedim. Ama be
ni hepsinden gl ve acayip biimde etkileyen ey,
onun bu szleriyle Demianm yllardr iimde tadm
konumalar arasndaki uygunluktu. Birbirlerinden hi
haberleri yoktu, ama ikisi de ayn eyi sylyordu bana.
Dmzda grdmz eyler, dedi Pistorius alak
sesle, iimizdekilerin aynsdr. imizdekinin dnda
baka bir gerek yoktur. nsanlarn ounun geree bu
kadar aykr bir yaam srmesinin nedeni, kendileri d
ndaki grntleri gerek saymalar, ilerindeki dnya
ya ise asla sz hakk tanmamalardr. Evet, bu mutlu
klabilir insan. Ama insan bir kez iin bilincine vardn
da, ounluun izledii yolu semesi diye bir ey sz ko
nusu olamaz. Dostum Sinclair, ounluun izledii yol
kolaydr, bizimkisi se zor. Gidelim haydi!
ki kez bou bouna bekledikten birka gn sonra,
bir akam ge vakit ona rastladm; gecenin ayaznda bir
ke banda karma kmt, yalpalyordu, zil zurna
sarhotu. imden seslenmek gelmedi. Beni grmeksizin
yanmdan geip gitti Pistorius; yalnzlk iindeki ate gi
bi yanan gzlerini nne dikmiti, bilmedii bir yerden
gelen karanlk bir arya uyar gibiydi. Peinden yryp
bir soka geride braktm; hzl hzl ama yine de rahat
admlarla yryor, sanki grnmez bir tel zerinde eki
lip gtrlyordu, bir hayaletten farkszd. Mahzun
mahzun eve, gereklememi dlerime dndm.
indeki dnyay demek byle deitiriyor! diye
geirdim zihnimden ama ayn anda bunun baya ve ah
lak bir dnce olduunu hissettim. Onun dleri ko
nusunda bir bilgim var myd? Belki o, sarho haliyle be
nim korku iinde izlediimden daha gvenli bir yolu iz
lemekteydi.

Okulda, renci arkadalardan o vakte kadar hi g


zme arpmam birinin teneffslerde bana sokulmaya
alt zaman zaman dikkatimi ekmiti. Ufak tefek,
elimsiz ve sska bir oland, kzla alan sar ve seyrek
salar vard, baklarnda ve davranlarnda kendine
zg bir hava sezilmekteydi. Bir akam eve dndm
de, sokakta pusuya yatm, beni gzlyordu; ben nn
den geerken hi sesini karmad, ama sonra peimden
seirtmeye balad ve benimle oturduum evin kapsnn
nne gelip durdu.
Benden istediin bir ey mi var? diye sordum.
Tek istediim seninle konumak, dedi ekingen.
Ltfen benimle gelir misin, birka adm yryelim.
Peine takldm, ok heyecanl olduunu ve beklen
tiyle dolup tatn hissetmitim. Elleri titriyordu.
spritizmac msn? diye sordu anszn.
Hayr, Knauer, dedim glerek. Uzaktan yakndan
ilgim yok ispritizmaclkla. Nereden geldi byle bir ey
akima?
Ama teozofsun herhalde!
Teozof da deilim.
Adam sen de! Ne diye kendini saklyorsun sanki?
Sende bir fevkaladelik olduunu ok iyi seziyorum n
k. Gzlerinden okunuyor. Kesinlikle inanyorum, ruh
larla dp kalkyorsun. Srf merak ettiim iin soruyor
deilim hani, Sinclair, hayr! Diyeceim, ben de bir ara
y iindeyim; stelik yle yalnzm ki!
Onu cesaretlendirip, Anlat bakaym! dedim. Ruh
lar konusunda hi bilgim yok dorusu; kendi dlerimde
yaayp gidiyorum, sen de bunu hissettin. Bakalar da
dlerde yayor benim gibi ama kendi dlerinde deil;
aramzdaki ayrm da bu.
Evet, yledir belki, dedi Knauer, fsldar gibi.
nemli olan, iinde yaanlan dlerin niteliidir... Ak
by diye bir ey iittin mi?
Hayr, dedim ister istemez.
Kendini denetim altna almay renmek ak b
ydr. nsan bu yoldan lmszle kavuabilir ve b
yclk yapabilir. Sen hi byle eylerle uramadn
m?
Benim sz konusu uralar konusunda merakla sor
duum soruya ilkin bir srm gibi cevap vermedi, gitme
ye yneldiimi grnce sap dkmeye balad bildikle
rini.
rnein uyumak ya da dikkatimi belli bir ey ze
rinde toplamak istediimde, byle bir almaya bavu
ruyorum. Rasgele bir ey dnyorum, diyelim ki bir
szck, bir ad ya da geometrik bir ekil. Elimden geldii
kadar youn biimde bunlar dnerek iime aktarma
ya alyorum; iimde, hayalimde canlandryorum hep
sini, ta ki kafamn iine gelip girinceye kadar. Sonra on
lar yine dnerek boynuma iletiyorum; bylece sr
dryorum almam, en sonunda iim btnyle bun
larla dolup tayor. O zaman byk bir g ve diren ka
zanyorum, artk hibir ey huzurumu karamyor.
Ne demek istediini bir yere kadar kavramtm.
Ama anlatmak istedii daha baka eyler olduunu ok
iyi seziyordum, tuhaf denecek kadar heyecanlyd ve
hzl hzl konuuyordu. Soraca soruyu daha kolay so -
rabilmesi iin yardmc oldum kendisine, ok gemeden
azndan baklay kard.
Sen de perhiz yapyorsun herhalde? diye sordu e
kinerek.
Nasl yani? Cinsel bakmdan m demek istiyorsun?
Evet, evet. Ben, ak byyle tanmamdan bu yana,
yani iki yldr perhizdeyim. Daha nce rezil ve kepaze
bir hayat srdm, biliyorsun ite. Demek hibir kadnla
cinsel ilikide bulunmadn?
Hayr, diye cevapladm. stediim gibi bir kadn
kmad karma.
Peki ya ksa, o zaman yatar msn onunla?"
Elbette! Bir itiraz olmazsa tabii, dedim biraz alay
l.
Demek yle! Ama yanl yoldasn sen. nsan ancak
tam bir perhiz hayat yaarsa iindeki gleri gelitirebi
lir. Ben yaptm bunu, iki yl. ki yl bir ay, hatta biraz da
ha fazla! yle zor ki! Bazen dayanamaz oluyor insan.
Sana bir ey diyeyim mi, Knauer, bana sorarsan,
perhiz pek de nemli deil.
Biliyorum, dedi Knauer kar karak, "herkes by
le dnyor. Ama bunu senden iitmeyi beklemezdim.
O yce manevi yolu izlemek isteyen kimse, temiz kal
mak zorundadr, kesinlikle art bu!
Madem yle, sen de temiz kalrsn. Benim kafamn
almad ey, cinselliini bask altnda tutan bir kii ne di
ye bakalarndan temiz olsun? Sonra, cinsellii tm d
nce ve dlerden karp atabilir misin?
Knauer umutsuzlukla bana bakt.
Hayr, tabii atamam! Ne sanyorsun sen! Ama atl
mas gerek. Geceleri yle dler gryorum ki, kendi
kendime bile anlatmaktan korkuyorum! ylesine kor
kun dler, tamam m!
O anda Pistoriusun sylediklerini anmsadm. Gel
gelelim, ne denli doru grsem de, bakalarna aamaz
dm bunlar; kendi deneyimimden kaynaklanmayan, iz
leyecek gc henz kendimde grmediim bir d
bir bakasna veremezdim. Sustum, bana akl danan bir
kimseye akl veremediim iin klm hissettim ken
dimi.
Her eyi denedim, diye yaknd Knauer. Elimden
geleni yaptm; souk suyla ykanma, kar, buz, jimnastik,
kou, her areye bavurdum. Ama hibiri para etmedi.
Her gece, grdm dlerle uykudan uyandm; yle
dler ki, aklma getirmeyi asla gze alamyorum. in
korkun yan da, manevi alanda rendiim o kadar ok
eyin, bu dler nedeniyle yine elimden kp gitmesi.
Artk dikkatimi belli bir ey zerinde toplayamaz ol
dum, kendimi uyku haline bile sokamyorum. Genellik
le btn gece uyank yatyorum yatakta. Bu duruma
uzun sre katlanamayacam. Sonunda bu sava sr-
dremeyip pes eder ve kendimi yine temiz saylamaya
cak duruma sokarsam, bu uurda hi savamam kim
selerden daha rezil biri olurum. Beni anlyorsun herhal
de?
Evet der gibi bam salladm yalnzca, diyecek bir
ey bulamadm. Sklmaya balamtm; onun kesin are
sizlik ve umutsuzluunun beni fazla etkilemediini gre
rek kendimden korktum, iimdeki bir duygu ona yardm
edemeyeceimi sylyordu.
Knauer, sonunda bitkin ve zgn, Yani bana bir akl
vermeyecek misin bu konuda? diye sordu. Hibir ey
demeyecek misin? Bir zm yolu vardr sanrm! Sen
bu ii nasl yapyorsun peki?
Hibir ey syleyemem, Knauer. Bu konuda kimse
nin kimseye yardm dokunamaz. Bana da kimse yardm
etmi deil. Sen kendin kafan altracak, kendi iine
kulak verecek, gerekten kendi znden gelen eyi yapa-
aksn. Baka hibir yolu yok. Sen kendini bulamazsan,
ruhlar da bulamazsn bana sorarsan.
Hayal krklna uramt Knauer, anszn susarak
bana bakt. Derken bir nefret yanp tututu gzlerinde,
suratn ekitip byk bir fkeyle bard: Ne de gzel
bir ermisin ya! Senin de yz karas bir durumun var, bi
liyorum. Bilgelik taslyorsun ama, sen de benim gibi,
herkes gibi ayn bataa saplanmsn, yalnzca gizliyor
sun bunu! Bir domuzdan kalr yann yok! Tpk benim
gibi sen de bir domuzsun, sen de! Hibirimizin domuz
dan kalr yan yok, hibirimizin!
ekip giderek onu yalnz braktm. ki adm pe
imden geldi, sonra durdu, arkasna dnp komaya
balad. Acma ve tiksinti karm bir duygu iimi bu
landrd; ancak eve varp kk odacma kapandktan,
birka resmimi evreme dizip alabildiine itenlikle
kendi dlerime dalp gittikten sonra bu duyguyu sy
rp atabildim zerimden. Benim eski d, evimizin ka
psyla, armasyla, annemle ve o yabanc kadnla ka
geldi yine; yabanc kadnn yz izgilerini ylesine ak
seik gryordum ki, ayn akam resmini yapmaya ba
ladm.
On beer dakikalk ds srelerde adeta bilinsiz
ce iziktirdiim resim birka gn sonra bitti, akamle
yin duvara asp masa lambasn nne ektim, sanki bi
rimizden biri yenik dene kadar boumam gereken bir
hayaletmi gibi karsnda durdum. Bir yz canland
ryordu resim, eski resimdeki yze, dostum Demianm
yzne benziyor, ayrca kendi yzm de andryordu.
Gzlerden biri, dierine gre dikkati ekecek kadar yu
kardayd; baklar derinlere dalm bir devinimsizlik
iinde zerimden geip gidiyor, yazgyla dolup tayordu.
Resmin nnde dikiliyordum, iten ie harcadm
abann yol at bir soukluk gsmden ierilere vu
ruyordu. Resme sorular yneltiyor, resmi suluyor, oka
malara bouyor, resme yakaryordum; ona anne diyor,
sevgili diyor, fahie diyor, Abraxas diyordum. Bu arada
Pistoriusun -ya da Demianm- szleri geliyordu aklma;
bunlarn ne zaman konuulduunu anmsamyor, ama
hepsini yeniden iitir gibi oluyordum. Yakupun melekle
gremesi zerine sylenmi szlerdi bunlar, ayrca Ya
kupun u sz vard aralarnda: Beni kutsamadan seni
bir yere brakmam.
Lambann nda yz, kendisine her yneliimde
bir deiim geiriyordu. nce aydnlanp l l parlyor,
sonra kara ve kasvetli bir durum alyor, derken soluk
gzkapaklarm can ekilmi gzlerinin zerinde kap
yor, sonra yeniden ayor, evresine imek imek yakp
kavuran baklar yolluyor; kadn oluyor, erkek oluyor, kz
oluyor; kk bir ocua, bir hayvana dnyor, bz
lp bir leke halini alyor, ardndan yine byyp bir ber
raklk kazanyordu. Sonunda ruhumdan kopup gelen
zorlu bir arya uyarak gzlerimi yumdum, artk resmi
iimde grmeye balamtm, daha bir gl, daha bir
heybetli. nnde dize gelmek istedim, ama ylesine ii
me girip yerlemiti ki, onu kendimden ayramadm,
sanki tmyle benden bir para olup kmt.
Derken ilkbaharda kopan bir frtna gibi karanlk ve
ar bir uultu iittim, korku ve yaantdan oluan dile
gelmez bir duyguyla titremeye baladm. Yldzlar akt,
yldzlar snd, dpedz unutulmu ilk ocukluk dne
mine, varlk ncesi zamanlara ve oluum srecinin nce
ki basamaklarna kadar uzanan anmsamalar iti kak
nmden sel gibi akp gemeye balad. Ama tm ya
amm en gizli kelerine dek yineliyor grnen anlar,
dn ve bugnle sona ermeyerek srp gitti, gelecei
yanstt ve beni bugnden ekip alarak mthi derecede
aydnlk ve gz kamatrc grntleri ieren yeni ya
am biimlerine gtrd; ne var ki, sonradan hibirini
doru drst anmsayamadm bunlarn.
Geceleyin derin bir uykudan uyandm, zerimde
giysiler, apraz yatyordum yatakta. Lambay yaktm,
nemli bir eyi anmsamam gerektiini hissediyor, ama
nceki saatlerde neler olup bittiini hi bilmiyordum.
Lamba yannca yava yava anmsamaya baladm. Gz
lerim resmi arad, duvardaki yerinde yoktu, masann
zerinde de gremedim. Derken resmi yaktm hayal
meyal anmsadm. Yoksa onu yakp kllerini yemem bir
d myd?
rpntlar iindeydim, byk bir tedirginlik ul-
lanmt zerime. apkam bama geirdim, evden
kp sokakta koturmaya baladm, bir ey beni buna
zorlar gibiydi; caddelerden ve meydanlardan getim, bir
rzgr beni nne katm srklyordu adeta; dostum
Pistoriusun karanlklara gmlm kilisesine gelip ie
riye kulak kabarttm; belirsiz bir igdyle aradm, ne
aradm bilmeksizin aradm hep. Kent dndaki gene
levlerin bulunduu bir setten getim, evlerin bazsnda
henz k yanyordu. Daha da darlarna ktm ken
tin, yeni yaplar ve tula ynlaryla karlatm, zerle
ri yer yer gri bir karla rtlmt. Yabanc bir gcn iti
iyle bir uyurgezer gibi bu kardan ln ortasnda ilerli
yordum sanki; aklma, doup bydm kentte bir za
man ba belas Kromerin ilk hesaplama iin beni ekip
gtrd ina halindeki yap geldi. Ona benzer bir bina
kuruni gecenin iinde hemen nmde dikiliyor, ere
vesi taklmam kap boluuyla kara kara esniyordu. Bir
eyin beni binadan ieri ektiini hissettim, kar koy
maya altm, kum ve molozlar zerinden sendeleyerek
yrdm ama beni ieri eken g ar bast, binaya gir
meden duramadm. Tahta ve tula krklar zerinde yal
palayarak ssz binada ilerledim; kasvetliydi ierisi, nem
li bir souun ve rutubetli talarn kokusu duyuluyordu.
Bir kum yn grdm ileride, ak gri bir leke; bakaca
her ey karanlkt.
Derken, dehete kaplm bir ses iittim: Aman Tan
rm, nereden ktn sen, Sinclair?
Yan bamda, karanlkta biri belirdi; ufak tefek ve
sska bir olan, bir hayaletten kalr yeri yoktu, salarm
diken diken oldu, okul arkadam Knaueri tandm he
men.
Nasl geldin buraya? diye sordu, heyecandan a
kna dnm. Nasl bulabildin beni?
Ne sylediini anlamadm.
Kafamda bir sersemlik, Seni aramadm, dedim.
Azmdan kan her szck bana zahmet veriyor; l,
hareketsiz, adeta donmu dudaklarmdan glkle d
klyordu.
Knauer, gzlerini dikerek bana bakt.
Aramadn m?
Hayr. Bir ey beni buraya ekti ite. Yoksa beni a
rdn m? Beni arm olmalsn mutlaka. Burada ne
aryorsun? Bu gece vakti?
nce kollarn vcuduma smsk dolad.
"Evet, gece vakti. Yaknda sabah olacak. Ah Sinclair,
demek unutmadn beni! Balayabilecek misin?
Neyi?
Biliyorsun, ok irkin davrandm sana kar.
Ancak bunun zerine Knauerle aramzda geen ko
numay anmsadm. Drt be gn nce miydi? Sanki
zerinden bir mr gemi gibi geliyordu bana. Ama
sonra anmsam, her eyi anlamtm. Yalnzca ikimizin
arasnda olup bitenleri deil, imdi buraya niin geldii
mi, Knauerin burada kent dnda ne yapmak istediini
de biliyordum.
Demek canna kyacaktn, Knauer?
Souktan ve korkudan titriyordu. Evet, canma k
yacaktm. Bilmem, becerebilecek miydim? Sabah olana
kadar beklemek istiyordum.
Onu ekip binadan dar kardm. Gnn ilk yatay
nlar, gri renkli bolukta anlatlmaz derecede souk ve
neesiz parldyordu.
Knaueri kolundan tutup gtrdm. imden bir ses
yle diyordu: imdi doru eve git ve kimseye bir ey
syleme! zlediin bu yol yanl, yanl! Hem senin dedi
in gibi domuz da deiliz biz, insanz. Tanrlar yaratyor,
sonra onlarla savayor, onlara kendimizi kutsatyoruz.
Suskun yrdk bir sre, sonra ayrldk. Eve var
dmda afak skmt.
St.da kaldm gnlerde en houma giden ey, Pis-
toriusla org banda ya da minede yanan atein nn
de geirdiimiz saatlerdi. Dostumla Abraxas hakknda
Yunanca bir metne gz gezdirmitik. Pistorius bana Ve-
dalarm1 bir evirisinden paralar okuyor, kutsal om2 he
cesini konumasn retiyordu. Ne var ki, manevi alan
da ilerlememi salayan, bu bilgilikler deildi, tam tersi
ne. Beni rahatlatan ey, kendi iimde bir yol bulup
yrmemdi; kendi dlerime, dncelerime ve sezgile
rime gvenimin artmas ve iimde tadm gcn gide
rek daha ok bilincine varmamd.
Pistoriusla her bakmdan anlayordum. Dnce
lerimi youn olarak dostumun zerinde toplamam yeti
yordu, byle durumlarda ya kendisinin kalkp bana gele
ceinden ya da bana bir selam yollayacandan emin bu

1. Sanskritede bilgi anlamna gelen bu szckle H int oktanrclnn en


eski dini Vedizmin temelini oluturan d rt kutsal kitap (Rig-Veda, Sama-
Veda, Yajur-Veda ve Athnarva-Veda) anlatlr. ( .N .)
2. Hinduizm ve Brahmanizmde karlalan kutsal, byl, baka dillere
evrilmeyip yalnzca yorum konusu yaplabilen, Vedalarda da kullanlm
olan kutsal hece. ( .N .)
lunuyordum. Tpk Demian gibi yanmda deilken de
ona bir soru yneltebiliyordum. Onu gerei gibi gzleri
min nnde canlandrmam ve soracam sorular youn
dnceler biiminde kendisine yneltmem yetiyor, der
ken sorunun iine yerletirdiim manevi g cevap ola
rak dnp bana geliyordu. u da var ki, kafamda canlan
drdm ne Pistoriusun ne de Demianm ahsyd, be
nim dte grdm ve resme geirdiim yzd bu,
kendi eytanmn erkek kadn zelliklerini ieren dsel
grntsyd, her seferinde bu grntye bavuruyor
dum; artk grnt yalnzca dlerimde ve yalnzca re
sim olarak kt zerinde deil, ayn zamanda bana ait
bir ideal, kendimin yce bir biimi olarak iimde de
yayordu.
Canna kymak isteyip de kyamayan Knauerin be
nimle kurduu iliki, tuhaf ve bazen de gln denecek
gibiydi. Benim kendisine gnderildiim o geceden bu
yana sadk bir uak ya da bir kpek gibi peimden ayrl
myor, yaamn benim yaamma balamaya alyor,
ne dersem kr krne yerine getiriyordu. En acayip so
rular ve isteklerle kp bana geliyor; ruhlar grmek,
Kabbala1 renmek istiyor, bu gibi eylerden hi anla
madm kesinlikle akladm zaman da bana inanm
yordu. Her eye gc yeten biri gzyle bakyordu bana.
Ama iin tuhaf, alabildiine garip ve sersemce sorulary
la yle bir zamanda bana geliyordu ki, tam o srada ben
iimdeki bir dm zmekle urayor oluyordum ve
Knauerin kapris saylacak dnceleriyle sorular bu
dmn zm iin gerekli ifreyi ve itici gc ans

1. Yahudilikte gizemci (mistik) bir akmn ismi.' Bu akma mensup kiiler


harfleri yorumlayp deerlendirerek ve bir say gizemciliinden yararla
narak Tevratn gizli anlamn ele geirmeye, yaratltan nceki durumu
renmeye alr. ( .N .)
zn elime tututuruyordu. Genellikle kendisinden ra
hatszlk duyup onu kabaca geri eviriyor, ama yine de
kendisine verdiim eyin onda ikilemi olarak bana geri
dndn, onun da benim iin bir yol gsterici ya da
yolun kendisi olduunu hissediyordum. Bana tayp ge
tirdii, ilerinde esenlik arad o yaman kitap ve yazlar,
o sralarda grebildiimden ok daha fazla ey retmi
ti bana.
Gnn birinde Knauer yolumdan ekilip gitti, far
kna varmadm hi. Onunla hesaplamann gerei yoktu.
Ama Pistoriusla evet. St.daki okul dneminin sonuna
doru bu dostumun yannda tuhaf bir olay daha ya
adm:
Kendi halinde insanlar bile yaamlarnda bir iki kez
sayg ve minnet gibi o gzel erdemlerle atma duru
muna girmekten yakalarn kurtaramaz. Herkes gn ge
lip kendisini babasndan, retmenlerinden ayracak ad
m atmak, yalnzln tokadn bir bakma yemek zorun
dadr; ne var k, insanlarn ou buna pek katlanamaz,
ksa sre sonra yine siner, kendilerine snacak bir yer
ararlar. Ben, anne ve babamla onlarn dnyasndan, o
cukluumun bu aydnlk dnyasndan etin bir sava so
nucu deil, yava yava ve neredeyse farkna varmakszn
ayrlp uzaklam, onlar iin yabanc biri durumuna gel
mitim. Bu da beni zmt, evimize dnp geldike
genellikle ac saatler yaamtm ama bunun beni derin
den sarstn da syleyemem, katlanlacak gibiydi.
Ne var ki, alkanlktan deil, dpedz iimizden
gelen drtyle sevgi ve saygda karar klm, dpedz
kendi gnlmzle rencilie ve dostlua ynelmisek,
varlmzdaki bizi peinden srkleyen akntyla sevdi
imizden koparlp uzaa gtrldmz hisseder gi
bi olduumuz an, bizim iin ac ve korkun bir andr
kukusuz. Dostu ya da retmeni yadsyan her dnce
zehirli dikenini kalbimize batrr, kendimizi savunmak
iin b avurduumuz her darbe kendi suratmza iner.
Byle anlarda, geerli bir ahlak anlayn iinde tad
n sanan kiinin karsna yz kzartc sesleniler ve na
mussuzluk damgalar gibi sadakatsizlik ve nankrlk
szckleri gelip dikilir, bundan rken yrekler korkuyla
ocukluk erdemlerinin yze glc ovalarna kap s
nr ve buradan kopuun da gerekletirilmesi, bu ban
da koparlp atlmas gereine bir trl inanmak iste
mezler.
Yava yava iimde beliren bir duygu, dostum Pisto-
riusu kaytsz artsz nder olarak benimsememe kar
kmt. Delikanllk ann en nemli dnemine ilikin
yaantlarm onunla dostluum; onun d, onun te
sellisi, onun yaknl doldurmutu. Onun azndan Tan
r benimle konumu, onun azndan dlerim bir yoru
ma, bir akla kavuarak yeniden bana dnm ve bir
zgven duygusunu bana armaan etmiti. Ama ne ya
zk ki, kendisine kar iimde bir direniin yava yava
bydn hissediyordum artk. Szlerini ar reti
ci buluyor, benim ancak bir param doru drst an
ladn hissediyordum.
Aramzda bir kavga kmam, kt bir sahne ge
memi; bir kopma, hatta bir hesaplama sz konusu ol
mamt. Aslnda masum denebilecek bir tek sz syle
mitim kendisine, ama ite yle bir anda yapmtm ki
bunu, aramzdaki bir yanlsama krlp dklerek renkli
paralara blnmt.
Olayn sezgisi bir sredir iime sknt vermesine
karn, ancak bir pazar gn dostumun o bilginlik taan
odasnda ak seik bir duyguya dnmt. minede
ki atein nnde yere uzanmtk; dostum okuyup ince
ledii, zerinde dnp tand ve ilerideki gerekle
me olaslklarn gzden geirdii rnysteriumlarlz inan
biimlerinden sz amt. Ama btn bunlar bana ya
amsal nem tamaktan ok acayip ve ilgin eyler ola
rak grnyor, bir bilgilik havas tayordu, eski dnya
larn ykntlar altnda yorgun bir aray gibiydi. Anszn
btn bu davrana, mitolojilerden oluan bu klte, ge
miten gnmze aktarlm inan biimleriyle btn
bu mozaik oyununa kar bir tiksinti kaplad ruhumu.
Birden iimde patlak veren ve beni de artp kor
kutan bir kt niyetle, Pistorius, dedim, bana yine bir
d anlatn, gece grdnz gerek bir d. imdi an
lattnz eyler var ya, bana pek bayatlam gibi geldi!
Pistorius, o ana kadar byle konutuumu hi duy
mamt. Ben ise bu laflar eder etmez utan ve korkuy
la hissetmitim ki, onu kalbinden vurduum ok, onun
kendi silah deposundan alnmt; onun alayl bir edayla
zaman zaman aa vurduu zsulamalar, imdi ben
haince davranp kendisine yneltmitim.
Pistorius bunu hemen sezmi ve bir anda sesini kes
miti. Dehetle ona baktm ve fena halde sararp soldu
unu grdm.
Uzun ve ar bir sessizlikten sonra kalkp atee odun
att ve hi istifini bozmadan, ok haklsnz, Sinclair,
dedi. Siz zeki bir ocuksunuz. Byle bayatlam konu
larla banz artmam doru deil.
ok sakin konuuyordu dostum; ama ben, atm
yarann acsn kukusuz seziyordum. Ne yapmtm
byle?
Alad alayacak durumdaydm, cangnlden ona
ynelmek, ondan af dilemek, kendisini sevdiimi, kendi
sine kar sevecenlik dolu bir kran duygusu besledii
mi kesinlikle aklamak istiyordum. Dokunakl szler
geldi aklma, ama bir trl syleyemedim. Olduum
yerde kalp atee baktm ve sustum. Dostum da susuyor
du, uzanm yatyorduk yerde; yanan odunlar devrilip
dyor, kvrlp bzlyordu; snp giden her alevle
birlikte gzel ve itenlikli bir eylerin de yanp kl oldu
unu, uup gittiini ve bir daha dnp gelmeyeceini
hissediyordum.
Sonunda pek sklarak, kuru ve ksk bir sesle, Kor
karm, beni yanl anlyorsunuz, dedim. Bu sersemce ve
sama szler, sanki gazetede tefrika edilen bir romandan
okuyormuum gibi kendiliinden dudaklarmdan dkl
mt.
Sizi ok doru anlyorum, dedi Pistorius usulcack.
Evet, haklsnz. Biraz bekledi, sonra ar ar srdrd
konumasn: Bir insan bir baka insan karsnda ne ka
dar hakl olabilirse tabii."
Hayr, hayr, diye bir ses ykseldi iimde, ben hak
szm! Ne var ki, azmdan herhangi bir sz kmamt.
Deminki bir tek szmle, dostumun dikkatini, kendisin
deki olduka gsz bir noktaya, kendisindeki bir are
sizlie ve yaraya ektiimi biliyordum. Onun bizzat go
cunduu bir yaraya dokunmutum. Eskimi bir idealin
sahibiydi Pistorius; gerei geri dorultuda arayan biriy
di, bir romantikti. Ve anszn derinden derine hissettim
ki, Pistorius kendisi iin benim gzmdeki kii olamam,
bana verdii eyi kendisine verememiti. Beni yle bir
yoldan gtrmt ki, bu yol, klavuzluu stlenen ken
disini de am ve aresiz onu terk etmiti.
Tanr bilir, byle bir szck nasl oluurdu insann
iinde! Hani asla kt niyetim yoktu, byle bir szcn
bir felakete yol aacan hi sezmemitim. Azmdan
kt anda hi fark etmemitim ne sylediimi; aklma
biraz akams, biraz haince ufak bir dnce gelmi, a
a vurmadan duramamtm, bundan da bir trajedi do
up kmt. Dikkatsizce davranp kk bir kabalk
yapmtm, bu da dostum iin bir idam ferman olutur
mutu.
Tanrm, o srada ah bir kzp kendini savunmaya
kalksa da bana barp arsa diye ne ok geirmitim
iimden. Ama Pistorius byle bir ey yapmam; hepsini
ben kendim, kendi iimde yapmak zorunda kalmtm.
Elinden gelse, dostum glmserdi sanrm. Bunu yapa-
may, onu ne denli incittiimi bana hepsinden gzel
gstermiti.
Ben, kstah ve nankr rencinin kendisine indirdi
i darbeyi Pistoriusun sessiz sedasz sineye ekmesi, sus
mas ve bana hak vermesi, benim szme bir yazg gibi
bakmas, kendimi kendi gzmde nefret edilmeye layk
duruma sokmu, davranmdaki dncesizlii bir kat
daha bytmt. Darbeyi indirirken, kendini savunabi
lecek gl biri var sanmtm karmda; oysa sessiz, boy
nunu bken birini, gk demeden teslim bayran eken
savunmasz birini bulmutum.
Yava yava snen atein nnde hayli uzun sre
uzanp yatmtk; ateteki alevlerin yaratt her ekil,
kl olarak kvrlp bklen her bir odun paras belle
imde mutlu, gzelim ve zengin saatleri artrm,
Pistoriusa kar ykmllm giderek oaltmt.
Sonunda dayanamadm. Ayaa kalkp yrdm. Hayli
zaman kapnn nnde dikildim; uzun sre zifiri karan
lk merdivende ve yine uzun sre sokak kapsnn nn
de bekledim, belki o da gelir, peime taklr diye dn
dm. Sonra yola dtm, saatler ve saatlerce kentin iin
de, kentin kenar semtlerinde, parkta ve ormanda do
latm; akam yapmtm. lk kez o zaman alnmda Ka
bilin niann tadm sezer gibi oldum.
Ancak yava yava kendimi toparlayp dnmeye
baladm. Btn dncelerimin tek amac vard: ken
dimi sulamak ve Pistoriusu savunmak. Ama tersi olu
yordu hep. Azmdan kardm szden tr bin kez
pimanlk duymaya ve onu geri almaya hazrdm; ne
var ki, gereklii de kukusuzdu bu szn. Ancak im
di Pistoriusu anlamtm, iinde yaatt d tmy
le gzlerimin nnde canlandrabiliyordum. Bu d ra
hip olmak, yeni bir din ilan etmek; ycelmeyi, sevgi ve
tapnmay yeni biimlere kavuturmak, yeni simgeler ya
ratmakt. Buna da ne gc yetiyor ne ii elveriyordu. A
r bir tutkuyla gemite oyalanyor, eskiyi avcunun ii gi
bi biliyor; Msr, Hindistan, Mithras1 ve Abraxas konu
sunda gereinden ok bilgi sahibi bulunuyordu. Sevgi
si, yeryznn nceden aina olduu grntlere ba
l kalyordu hep; oysa btn ruhuyla kendisi de farkn
dayd ki, yeni, imdiye kadarkinden baka trl olmak ve
koleksiyonlarla kitaplklarda deil, taze ve diri topraklar
da yeermek zorundadr. Belki yazgsal grevi, bana kar
yapt gibi, kendilerine gtren yolu insanlara gster
mek, onlara yardm elini uzatmakt. imdiye kadar iitil
medik bir eyi, yani yeni tanrlar onlara vermek Pistori-
usun ii deildi.
te bu noktada anszn gl bir alev gibi bir sezgiy
le yanp tutumaya balad iim: Herkesin yapabilecei
bir i vard ama kendi seebilecei, tanmlayabilecei
ve gnlnce ynetebilecei bir i kimseye verilmemiti.
Yeni tanrlar istemek yanlt, dnyaya herhangi bir ey
vermeye kalkmaksa tmyle yanlt! Uyank insanlar
bekleyen tek ama tek bir grev vard: kendini aramak,
kendi iinde bir salamla kavumak, el yordamyla
kendine zg yolda ilerlemek, yolun nereye kacana
aldrmamak. Bu beni derinden sarsmt, sz konusu ya
antnn meyvesi buydu benim iin. Sk sk gelecein ha
yalleriyle oynamtm, belki air ya da peygamber, belki
ressam, belki daha baka biri olarak gelecekte beni bek

1. Eski Hint ve ran dininde k tanrs. ( .N .)


leyen rolleri dlemitim. Btn bunlar bir hiti. Ben i
ir yazmak, vaaz vermek, resim yapmak iin gelmemitim
dnyaya; ne ben ne de bir bakas yle bir ama iin
dnyada bulunuyordu. Bunlarn hepsi arada ba gsterip
ikinci planda kalan eylerdi. Herkes iin gerekte bir tek
ura vard: kendini bulmak. nsan airlikte, cinnette,
peygamberlikte ya da canilikte alabilirdi soluu, bu onun
bilecei ey deildi, hatta bunun nemi de yoktu hi.
Onun ii, rasgele bir nitelik tamayan kendine zg yaz
gy ele geirmek, bu yazgy tmyle ve kesintisiz olarak
sonuna dek yaamakt. Geri kalan yarm saylacak iler
di; kap kurtulma giriimleri, kitle idealine snmalar,
uyum salama abalar ve kendi i dnyas karsnda
korkuya kaplmalard. Yeni grnt, korkun ve kutsal,
gzlerimin nnde ykseliyordu; imdiye dek yzlerce
kez sezilmesine, belki ikide bir dile getirilmesine karn
ancak imdi yaanmaktayd. Ben frlatp atlmtm doa
tarafndan; bir belirsizlikten ieri, belki yeni bir eyin,
belki hibir eyin kucana savrulmutum; alabildiine
derinliklerden bu frlatlp atln etkisini gstermesini
salamak, onun istemini ruhumda hissetmek ve onu d
pedz kendi istemim durumuna sokmak, ite benim
iim yalnzca buydu! Yalnzca bu!
imdiye kadar ok yalnzlk tatmtm. imdi daha
da koyu yalnzlklar olduunu ve bunlarn elinden kap
kurtulmann dnlemeyeceini seziyordum.
Pistoriusun gnln almak iin hibir giriim
de bulunmadm. Yine eskisi gibi dost kalmtk, ama
aramzdaki iliki deimiti. Ancak bir tek kez bu konu
zerinde konumutuk; daha dorusu, bu konuya kendi
si deinmiti. steim rahip olmak, bilmiyorsunuz bu
nu, diye balamt sze. Pek ok sezgisi iimizde ya
ayan yeni dinin rahibi olmay pek isterdim. Ama asla
olamayacam. Bunu biliyorum, kendi kendime itiraf et-
meem de hayli zamandr biliyorum. Diyeceim, daha
baka rahiplik hizmetlerine adayacam kendimi, belki
org zerinde, belki bir baka yoldan bunu gerekleti
receim. Gzel ve kutsal olarak hissettiim bir eyler
le evremin sarlp kuatlmas gerekiyor, org mziiy
le, m ysterium la, simgeyle ve mitle rnein. Bu zorun
lu benim iin, bundan vazgeemem... te benim zayf
noktam. nk bazen biliyorum, Sinclair, bazen bylesi
isteklere iimde yer vermemin doru saylamayacan,
sz konusu isteklerin lksten ve gszlkten baka bir
ey olmadn biliyorum. Ksaca buyur deyip yazgnn
eline kendimi brakabilmem daha yce, daha uygun bir
davran olurdu. Ama byle bir eye gcm yetecek gi
bi deil; gcmn elvermeyecei tek ey varsa, o da bu-
dur. Belki bir gn gelir, siz bunun altndan kalkabilirsi
niz. Zor bir i, karlalan iler arasnda gerekten zor
olan tek i. Sk sk dlerime girdi ama ne yapaym, elim
de deil, dndke rperiyorum, yle rlplak ve
tek bama yaayamam; ben de biraz scakla ve yiye
cee gereksinim duyan, zaman zaman kendi gibilerinin
yaknln zleyen zavall ve gsz bir kpeim. Ken
di yazgs dnda bir ey istemeyen kimse kendi gibile
rinden el eker, yapayalnz kalr ortada, evresinde o so
uk mekndan baka bir ey bulunmaz. Diyeceim, Get-
semani bahesinde Isadr byle biri. Din fedaileri kendi
lerini seve seve armha gerdirmitir ama bunlar iin de
kahraman denemez, bunlar da zgr saylmazlar, bun
larn da istedikleri bir ey vard, alp holandklar ve
ainas bulunduklar bir ey; rnek aldklar, ideal ola
rak benimsedikleri eyler vard. Kendi yazgsn ele geir
mekten baka ey istemeyen kimsenin ne rnek alaca
ne de ideal diye benimseyecei bir ey kalmtr artk; ne
houna gidecek ne de kendisini avutacak bir ey. Doru
su byle bir yolu izlemek gerekirdi. Benim gibi, sizin gi
bi insanlar yalnz olmaya ok yalnzdrlar, ama gene de
birimiz iin tekimiz vardr. Bizler bakalarna benzeme
mekten, kafa tutmaktan, olaanst eyi istemekten i
ten ie memnunluk duyarz. Yolu sonuna dek izlemek
isteyen, bundan da kendini kurtarmak zorundadr. Ayr
ca devrimcilik, bakalarna rnek olmak, din fedailiinde
bulunmak gibi bir zentiye de kendini kaptrmamas ge
rekir. Dnlecek gibi deil hani...
Hayr, dnlecek gibi deildi. Ama dlerde ya-
atlabilir, bir nsezi olarak varl hissedilebilir, sezgisi
yrekte tanabilirdi. Pek sessiz bir saat ele geirmeye-
greyim, bunu da biraz yaamtm her seferinde. Bak
larm iime evirmi, yazgmn grntsnn ak du
ran devinimsiz gzlerinin iine bakmtm. Bilgelikle do
lu olabilirdi bu gzler, cinnetle dolu olabilir, nlar ha
linde sevgi ya da alabildiine hainlik saabilirdi, fark et
mezdi hi. Bunlardan hibirini sememek, hibirini iste
memek gerekiyordu. Salt kendisini istemeliydi insan,
salt kendi yazgsn istemeliydi. Bu bakmdan Pistorius
nme dm, bir sre bana klavuzluk etmiti.
O gnler, gzlerim bir ey grmeden sada solda
dolap duruyordum: iimde uuldayan bir frtna vard,
her admm bir tehlike demekti. nmde dipsiz uuru
ma benzeyen karanlktan baka ey grmyordum; im
diye kadar izlediim btn yollar bu karanlktan ieri
dalm ve uurumdan aa yuvarlanmt. Ve klavuzu
mun hayalini gryordum iimde; Demiana benziyor,
ama gzleri benim yazgm ieriyordu.
Bir kda u notu iziktirdim: Klavuzum beni terk
etti. Zifiri karanlkta kaldm. Tek bama adm atacak gi
bi deilim. Bana yardm et!
Kd Demian'a yollayacaktm. Ama sonradan vaz
getim; ne zaman bunu yapaym dedimse, her seferinde
byle bir davran ocuka ve sama grnd gzme.
Ama o kk duay ezbere biliyor ve ruhumdan ieri sk
sk onu mrldanp duruyordum. Her dakika bana elik
ediyordu dua. Duann ne olduunu sezmeye balam
tm.

Okul sona ermi, lise bitmiti. Bir tatil gezisi yapa


caktm, babamn fikriydi; sonra da niversiteye gidecek
tim. Hangi faklteye, bilmiyordum henz. lk yaryl fel
sefe okuyabileceim aklanmt niversite tarafndan.
Baka bir dal da olsa, yine pp bama koyardm.
Bayan Eva

Tatilde, Demianm yllar nce annesiyle kald eve


gittim bir ara. Yal bir kadn bahede geziniyordu, ko
nutum; rendiime gre ev kendisininmi. Demianlar
sordum. ok iyi anmsyordu, ama u sralarda nerede
oturduklarn bilmediini syledi. Bunun beni ne kadar
ilgilendirdiini anlaynca ieri ald beni, deri kapl bir al
bm karp Demianm annesinin fotorafn gsterdi.
Kadn pek anmsayamyordum artk. Ama albmdeki
kk fotoraf grnce, kalbim duracak gibi oldu. Be
nim dmdeki! Oydu bu, boylu boslu, neredeyse erkek
si kadnd; oluna benziyordu, yer yer anneliin, yer yer
bir sertliin, derin bir tutkunun yz hatlaryla oluna
benziyordu; gzel ve ayartc, gzel ve yanma yaklalmaz,
eytan ve anne, yazg ve sevgiliydi. Evet oydu bu!
Dlerimdeki hayalin byle yeryznde yaadn
renir renmez, adeta lgnca bir mucize karsnda
hissettim kendimi. O ds hayale benzeyen, yazgmn
izgilerini tayan bir kadn gerekten vard demek! Nere
deydi bu kadn? Nerede? stelik Demianm annesiydi.
Bu olayn zerinden ok gememiti ki, tatile k
tm. Grlmedik bir gezi! Durup dinlenmeden bir kent
ten tekine attm kendimi, aklma esti buraya, aklma es
ti oraya gittim, hep bu kadn arayp durdum! yle gn-
ler geirdim ki, onu anmsatan, onu artran, ona ben
zeyen ve beni yabanc kentlerin sokaklar, istasyonlar
iinde bir trenden dierine koturan bir yn insana rast
ladm, karmakark bir dte gibiydim. Daha baka gn
ler de oldu, btn bu araylarmn hibir ie yara
madn anladm; rasgele bir yerde, parkn birinde, bir
otel bahesinde, bir bekleme salonunda elim kolum ba
l oturdum, kendi iime evirdim gzlerimi, ruhumdaki
hayali diriltmeye altm. Ama rkeklikle davranyordu
imdi hayal, benden kaar gibiydi. Gzme uyku girdii
yoktu; ancak bir trende yol alp tanmadm yerlerden
geerken yle birka dakikalna kestirebiliyordum.
Bir ara Zrihte peime bir kadn takld; biraz arsz, yos
ma bir eydi. Yzne bakmadm pek, yryp gittim,
benim iin kadn yoktu sanki. Aradmdan baka bir ka
dna ksa bir sre olsun vakit ayrmaktansa, hemen ora
ckta lmeye razydm.
iimde yle bir his vard ki, sanki yazgm beni n
ne katm gtryordu, sanki isteklerime pek yaknda
kavuacaktm. Benim buna bir katkm olmadn gre
rek sabrszlktan lgna dnyordum. Bir ara bir istas
yonda, Innsbrucktu sanrm, kalkan bir trenin pencere
lerinin birinde gzme bir kadn iliti, aradm kadn
anmsatt bana, gnlerce beni mutsuzluk iinde brakt.
Ve anszn, gece grdm bir dte karma kt kadn,
byle bir kovalamacanm samalnn utanc ve sknt
syla uykudan uyandm, doru eve dndm.
Bundan birka hafta sonra H. niversitesine ya
zldm. niversitede her ey hayal krklna uratt be
ni. Felsefe tarihi dersi, renci genlerin yzleri gibi bo
ve monotondu. Her ey belli kalplara uygun biimde
akp bitiyor, herkesin davran birbirine benziyordu.
ocuksu simalarda seilen terle kark nee ylesine
kasvetli bir boluu ve dardan hazr getirilip yze
oturtulmuluu ieriyordu ki! Ama ben zgrdm; b
tn gn kendime ayryor, kentte sessiz ve gzel bir ev
de kalyordum. Masamn zerinde Nietzscheden birka
kitap duruyordu. Nietzscheyle yayor, onun ruhunun
yalnzln hissediyor, onu kar durulamayacak gibi
nne katm gtren yazgnn kokusunu alyor ve ge
mite hi amadan kendi yolunda yryp gitmi bir
kimsenin yaadn bilmek beni mutlu klyordu.
Bir akam ge vakit kent iinde aheste aheste do
layordum. Bir gz rzgr esiyor, meyhanelerden ark
syleyen rencilerin sesleri geliyordu. Sigara duman
ak pencerelerden bulutlar halinde kyor, dalga dalga
kabaran arklar sel gibi dar tayordu; yksek sesle ve
canla bala sylenmelerine karn, bir cokudan yoksun
du hepsi de, l bir tekdzelii ieriyordu.
Bir ke banda durup kulak kabarttm, genlerin
bir saat dakikliiyle alan neesi iki ayr meyhaneden
karak gecenin koynunda yanklanyordu. Nereye bakl
sa ortak davranlarla, nereye baklsa birlikte oturmalar,
yazglarn ykn zerlerden silkip atmak istemeler ve
scak scak sr yaknlna kap snmalarla karla
lyordu.
Arkamdan ar ar yryerek iki adam geti ya
nmdan. Konumalarndan birka sz kulama alnd.
Bir zenci kyndeki genler evine benzemiyor mu
tpk?" dedi biri. Eksik kalan hibir yan yok, hatta
dvmeler de moda oldu imdi. Buyrun ite, gen Avrupa
size.
Seste tuhaf bir uyarc aina hava sezdim. Karanlk
sokakta iki adamn peine takldm. Biri bir Japondu,
ufak tefek, k giyinmi biriydi; bir fenerin altnda g
lmseyen sar yznn ldadn grdm.
teki cevap verdi:
Eh, sizin Japonyada da daha iyi olmasa gerek du-
mm. Srnn peine taklmaktan kendilerini alkoyan
insanlara her tarafta seyrek rastlanyor artk. Bizim bura
da da tek tk kimse var."
Konuulan her szck kvan dolu bir dehetle ii
me iledi. Konuan tanyordum, Demiand bu.
Rzgrl gecede Demian ile Japon arkadann pei
ne taklp karanlk sokaklardan getim, kulak verip ko
numalarn dinledim, Demianm sesindeki uyumun ta
dn kardm. Seste yine o eski eda vard; o eski gzelim
gven ve serinkanll ieriyordu, eskisi gibi zerimde
bir otoriteye sahipti. Artk her ey dzelmiti. Onu ele
geirmitim.
Japon, kentin d mahallelerindeki bir caddenin so
nunda Demiandan ayrlp bir evin kapsn at. Geriye
dnen Demian geldikleri yolda yrmeye koyuldu; ben,
yolun ortasnda durmu kendisini bekliyor, kalbim ar
parak onun kardan bana doru yaklatn gryor
dum. Dimdik ama esnek bir yry vard, kahverengi
bir yamurluk giymiti, kolunda ince bir baston aslyd.
Dzgn admlarn deitirmeden hemen burnumun
ucuna kadar geldi, apkasn kard; kararllk okunan
azyla, geni alnndaki o tuhaf ltyla, o eski aydnlk'
yzyle karlatm.
Demian! diye seslendim.
Bana elini uzatt.
Demek sensin ha, Sinclair! Seni bekliyordum.
Burada olduumu biliyor muydun?
Pek bildiim yoktu ama, kesinlikle umuyordum.
Seni ilk kez bu akam grdm, hayli bir sre peimizden
geldin."
Demek beni tandn hemen?
Tanmaz mym! Deimeye deimisin, ama al
nndaki nian duruyor.
Nian m? Ne nian?
Unutmadmsa, bir zamanlar Kabil nian demitik
buna. Bizim nianmz. Sende hep vard nian, zaten bu
yzden seninle dost olmutum ya. Ama imdi nian da
ha belirgin durum alm.
Bilmiyordum. Daha dorusu, biliyordum aslnda.
Bir ara senin resmini yapmtm Demi an ve resmin bana
da benzediini grerek armtm. Nian dediin bu
muydu?
Evet. Ne iyi imdi burada olman. Annem de sevi
necektir.
rkildim.
Annen mi? Annen burada m? Beni hi tanmaz
ki!
Amma yaptn, seni biliyor o. Kim olduunu kendi
sine sylemesem de, seni tanyacaktr. Bunca zamandr
neredeydin, hi sesin kmad?
ey, yazmay ok istedim sana ama olmad. Bir s
redir iimde yaayan bir his, seni pek yaknda bulacam
sylyordu. Her gn bunu bekleyip durdum.
Demian koluma girip yrmeye koyuldu benimle.
Ondan kp gelen bir huzur benim iime doluyordu.
ok gemeden eskisi gibi gevezelie koyulduk. Okul
gnlerini, Konfirmasyon derslerini, bir zamanlar tatilde
ki o mutsuz beraberliimizi andk; aramzdaki en eski ve
sk badan, Franz Kromer olayndan ise yine hi sz et
medik.
ok srmedi, kendimizi sezgilerle dolup taan tu
haf bir konumann ortasnda bulduk. Demianm Japon
ahbabyla konumasna dnerek, niversiteye giden
rencilerin yaam biiminden sz ettik, bir baka konu
ya getik derken; nceki konumuzdan ok uzak gibi g
rnen bir konu ama Demianm szleri her iki konu ara
snda iten bir ba kurdu.
Avrupann ruhu ve yaadmz a zerinde sy
letik. Demian, drt bir yandan insanlarn bir araya gelip
srler oluturduunu, oysa zgrlk ve sevgi denen e
ye hibir yerde rastlanmadn belirtti. renci dernek
leri, ark ve trk topluluklarndan uluslara varncaya
kadar btn bu bir araya gelmelerin zorlama bir nitelik
tayp skntdan, korkudan ve ne yapacan bileme
mekten kaynaklandn, ite ise sz konusu beraberlik
lerin ryp kokutuunu, eskiyip yklmaya yz tut
tuunu aklad.
Beraberlik gzeldir, dedi Demian. Ama drt bir
yanda yeerip boy attn grdmz durum iin bir
beraberlik denemez asla. Gerek bir beraberlik yeni do
acak, bireylerin birbirini daha iyi tanmasndan kaynak
lanacak ve bir sre iin dnyaya bir baka biim verecek
tir. u an beraberlik ad altnda gzlemlenen ey, bir sr
oluumudur yalnzca, insanlar birbirlerine kap smyor
larsa, birbirlerinden korktuklar iindir; beyler kendi ara
larnda birbirlerine smyor, iiler kendi aralarnda, bil
ginler yine kendi aralarnda birbirlerine kap smyor
lar. Peki niin korkuyorlar birbirlerinden? Kendi kendi
siyle uzlaamayan insan korkar yalnz. imdikiler korku
yorlarsa, kendi kendilerini tanmak istemediklerindendir.
Kendi iindeki bilinmezden korkan bir sr insann olu
turduu bir topluluk! Kendi yaam yasalarnn bundan
byle yrmediini, eski yasalara gre yaadklarn, ne
dinlerinin ne de ahlak kurallarnn bizim gereksinimleri
mize uygun dtn hepsi de bilmektedir. Yz yl,
hatta ondan da uzun bir sre Avrupahlar yalnzca oku
yup aratrd, fabrikalar, atlyeler kurdu! Bir insan
ldrmenin ka gram baruta baktn biliyorlar, ama
Tanrya nasl tapnacaklarndan haberleri yok. yle bir
saat bile nasl memnun yaanabileceini kestiremiyorlar.
Bir renci meyhanesine gir bak yle! stersen varlkl
kiilerin gittii bir elence yerine bir gz at! Hayr gele
cek gibi deil! Sevgili dostum, Sinclair! Btn bu saydk
larmzdan insann yzn gldrecek bir eyin kmas
dnlemez. Byle dleke bir araya gelen insanlarn
ii korkuyla, hainlikle dolup taar, hibiri tekisine bel
balamaz. deal niteliini yitirmi ideallere sarlrlar hep,
ortaya yeni bir ideal koymak isteyeni de taa tutarlar. le
ride birtakm hesaplamalarn olacan seziyorum. Pek
yaknda ba gsterecek bu hesaplamalar, inan bana, pek
yaknda duyuracak sesini. Ama dnyay dzeltemeye-
cekleri kesin. ster iiler fabrika sahiplerini ldrsn, is
ter Rusya ve Almanya birbirleri zerine kurun yadr
sn, bu yalnzca sz konusu nesnelerin el deitirmesine
yarayacaktr. Er ge bugnk ideallerin deersizlii anla
lacak, ta devrinden kalm tanrlarn hesab grlecek
tir. imdiki durumuyla bu dnya lmek istemekte, yok
olmak istemektedir ve isteine de kavuacaktr.
Peki biz ne olacaz? diye sordum.
Biz mi? Belki biz de tekilerle yok olup gideriz.
Bizleri de ldrebilir, ama bu yoldan iimizi bitiremez
ler. Bizlerden geride kalacak eyin ya da bizlerden hayat
ta kalacaklarn evresinde gelecein istemi toplanacaktr.
Teknik ve bilim panayryla bizim Avrupann bir sre
iin bask altnda tuttuu insanln istemi kendini aa
vuracaktr gnn birinde. te o zaman insanln istemi
nin gnmzdeki toplumlarm, devletlerin, uluslarn,
derneklerin ve kiliselerin istemiyle asla ve hibir yerde
zde saylamayaca anlalacaktr. Doann insanla gt
t amacn, tek tek insann, yani senin ve benim iimi
ze yazld grlecektir. sa'da yazlyd, Nietzschede
yazlyd. Gnmzdeki toplumlar yklp gidince sz
n ettiimiz yeni akmlar iin yer alacak ve bu akmlar
kukusuz her gn yeni bir grnm tayacaktr.
Ge vakit rmak kysndaki bir bahenin nnde
durduk.
te bizim ev, dedi Demian..Pek yaknda buyur
gel! Seni yrekten bekliyoruz.
Gece serinlemiti, sevin iinde evin yolunu tut
tum. Yol uzundu. Sada solda grlt patrtyla ve yal
palayarak evlerine dnen renciler grlyordu. On
larn komik neeleriyle benim yalnz yaamm arasnda
ki kartl sk sk hissetmitim, ounlukla bir yoksun
luk duygusunun eliinde, hatta biraz da alayla. Ama b
tn bunlarn beni ne kadar az ilgilendirdiini, bu dnya
nn bana ne kadar uzak ve benim iin ne kadar yitik bir
dnya olduunu hi bugnk gibi bir serinkanllkla ve
gizli bir gle sezmemitim. Doup bydm kentte
ki memurlar anmsadm; yal ve vakur bu beyler, ni
versitedeki renim yllarnn meyhane anlarna bir cen
net yaamnn anlar gibi sarlyor, rencilik yllarnn
elden kp giden zgrln, normalde sanatlarn
ve dier romantik kiilerin kendi ocuklarna yaklamlar
gibi bir klt durumuna sokuyorlard. Her tarafta ayn
ey! Her tarafta insanlar zgrlk ve mutluluk denen
eyi gerilerde braktklar bir yerde aryor, bunu da so
rumluluklarnn kendilerine hatrlatlaca ve zellikle
kendileri iin belirlenip izlemeleri gereken yola dikkat
lerinin ekilecei korkusuyla yapyorlard. Birka yl i
kiler iilip bayram ediliyor derken, ses soluk kesilerek
devlet hizmetinde alan ciddi bir memura dnlyor
du. Evet, bir kokuma vard ortada, bir ryp koku
ma; rencilerin sersemce davranna gelince; br
yzlerce sersemliin yannda daha az sersemce ve daha
az kt bir nitelie brnyordu.
Ama hayli uzaktaki evime gelip yataa yatnca, b
tn dnceler kafamdan uup gitmiti; bugnn bana
verdii bir sz vard, aklm fikrim bu szdeydi, bir bekle
yi iindeydim. stediim zaman, hatta yarn Demianm
annesini gidip grebilecektim. renciler meyhanelere
kouyormu da yzlerine dvme yaptryorlarm; dnya
ryp kokumu da batmasn gzlyormu, ne ilgi
lendirirdi beni! Benim tek beklediim ey yazgmn ye
ni bir klkta karma kmasyd.
Sabah ge vakte kadar derin bir uyku ektim. Yeni
doan gn benim iin bir bayramd adeta, ocukluk
yllarmdaki Noellerden bu yana byle bir gn yaama
mtm. Ruhumun en kuytu keleri tedirginlikle dolup
tayor, ama korku namna bir ey hissetmiyordum. Be
nim iin nemli bir gnn gelip attn seziyor, evrem
deki dnyay deimi olarak, bir bekleyi durumunda,
eitli ilikilerle dolu ve grkem iinde grp hissediyor
dum; hafif iseleyen gz yamurundan da gzel ve ses
sizdi bu dnya; en ve arbal bir mzikle dolup tayor,
bir bayram havas ieriyordu. lk kez d dnya, i dn
yamla tam bir akma gsteriyordu; dolaysyla ruhun
bayram edecei gnd bu, dolaysyla hayat yaamaya
deerdi. Sokakta hibir ev, hibir vitrin, hibir yz beni
rahatsz etmiyordu; her ey olmas gerektii gibiydi ama
yine de her gn karlalp allm olann anlamsz y
zn tamyordu, tersine bekleyi iinde bir doayd,
yazgnn eline saygyla brakmaya hazrd kendini. Kk
bir ocukken byk bayram gnlerinin, rnein Noel ge
cesinin sabahnda ve Paskalyada bu gzle grmtm
dnyay. Bu dnyann hl o zamanki gibi gzel olabile
ceini bilememitim. Kendi iime kapanmaya ve d dn
yay alglama yeteneimin yok olup gitmesini sineye ek
meye, prl prl renklerin kaybnn zorunlu olarak ocuk
luun kaybediliiyle balantl saylacana ve ruhun z
grlyle erkekliin karlnn adeta bu irin prltdan
el ekmekle deneceine inanmaya almtm. Oysa
imdi sevincimden uarak gryordum ki, btn bunlar
gk altnda karanlkta kalmt yalnzca; zgrlne
kavumu ve ocuk mutluluundan el ekmi bir kimse
de dnyay l l bir parlt iinde grebilir ve ocuk g
zyle dnyaya baktaki o iten rpertiyi duyabilirdi.
Vakti saati geldi, Demianla o gece ayrldmz kent
dndaki parka yeniden gittim, yamur grisi aalarn
arkasna gizlenmi o kk ev iliti gzme, aydnlk ve
rahat; kocaman bir cam duvar gerisinde hayli yukarlara
boy salm iekler grlyor, prl prl camlar arkasnda
resimler ve etajerlerle donatlm karanlk duvarlar sei
liyordu. Sokak kapsndan doruca kk ve scak bir
hole girilmekteydi; beyaz bir nlk kuanm esmer, sus
kun, yal bir hizmeti beni ieri buyur etti ve zerim
den paltomu ald.
Holde yalnz kalmtm. evreme bakndm, birden
o benim d ortasnda buldum kendimi. Ahap karanlk
duvarda, bir kapnn stnde, caml siyah bir ereve iin
de benim ok iyi bildiim resim duruyordu; dnya kabu
undan syrlp kmaya alan atmacann altn sars ba
yd bu. Duygulanm durdum resmin nnde. Yreimi
ylesine bir nee ve hzn sard ki, sanki imdiye kadar
yaptklarm ve yaadklarm bu anda bir cevap kimliiyle
ve gereklemi olarak bana geri dnp geliyordu. Bir y
n grnt, ruhumun nnden yldrm hzyla seirtip
geti; kap kemerinin stndeki ta armayla baba evi, ar
mann resmini izen ocuk Demian, dmanm Kro-
merin haince tuzana dp yrei korkuyla rpman
ocuk ben, renci odasnda masasnn banda sessizce
oturmu, zlemindeki kuun resmini yapan, ruhu kendi
ne zg ipliklerin ana dolanm delikanl ben - her ey,
bu ana kadar olup biten her ey iimde yanklanyor, iim
de dorulanyor, cevaplandrlyor, onaylanyordu.
Gzlerim yaararak kendi resmimi uzun uzun sey
rettim, kendi iimi okudum. Derken gzlerimi indirdim,
alan kapda ku resminin altnda zerinde siyah bir
giysiyle uzun boylu bir kadn dikiliyordu. Oydu bu.
Bir sz bulup syleyemedim. Saygdeer gzel ka
dn, olununki gibi ne zaman ne ya tanyan ve diri bir
istemle dolup taan yzyle nazik glmsedi. Baknda
bir gerekleme, selamnda bir slaya dn saklyd. Bir
ey demeden ellerimi uzattm. Her iki elimi de scack
elleriyle smsk kavrad.
Sinclairsiniz, yle deil mi! Hemen tandm sizi.
Ho geldiniz!
Pes ve scack bir sesi vard, tatl bir arap gibi itim
bu sesi. Bam kaldrp sessizce yzne baktm; dipsiz
uurumlar andran siyah gzlerinde, taze ve olgun a
znda, bizim nian tayan zgr ve grkemli alnnda
dolatrdm baklarm.
Ne sevindim bilseniz! diyerek ellerini ptm. Sa
nrm imdiye kadar hep yollarda geti yaamm, ancak
imdi yurduma, vatanma kavutum.
Kavuma diye bir ey yoktur, dedi nazike. Ama
dost yollarn birbirine kavutuu yerde, btn dnya in
sann gzne vatan gibi grnr.
Azndan kan szler, benim yolda gelirken ona
kar yreimde duyduum hisleri yanstyordu. Sesi ve
szleri olununkilere ok benziyordu, ama yine de t
myle bakayd. Daha olgun, daha scak ve daha doald.
Ama Max Demian bir zamanlar kimsenin zerinde o
cuk izlenimi uyandrmamsa, annesi de asla yetikin bir
olun annesi gibi grnmyordu; yznn ve salarnn
evresindeki hale ite ylesine krpe ve sevimli, altn gi
bi cildi ylesine gergin ve przsz, az ylesine gon
cayd. Dmdekinden daha grkemle nmde dikilmi
duruyordu; yan bamda oluu bir sevgi mutluluun
dan, bak bir vaadin gereklemesinden farkszd.
Demek ki yazgm bu yeni klkta kendini aa vu
ruyordu; bundan byle hoyrat deil, yalnzla srkle
yici deildi, hayr, bir olgunluu ieriyordu ve neeyle
doluydu! Hibir karar almaya kalkmadm, hibir ant i
medim - bir hedefe varmtm; yolun yle bir yerine gel
mitim ki, buradan baknca ilerisinin geni ve ahane bir
grnm vard; vaat edilmi lkelere doru uzanyor,
yakn bir mutluluun doruklarna ilikin glgeleri ze
rinde tayor, her trl zevk ve hazza ilikin yakn bah
elerin serinliini ieriyordu. Bama bundan byle ne
gelirse gelsin, bu kadnn dnyada var olduunu bilmek
ten, sesini yudumlamaktan, yaknln solumaktan mut
luydum. Benim iin bir anne, bir sevgili, bir tanra olsun
kabulmd; yeter ki kendisini yaknmda bileyim, yeter
ki benim yolum onunkine uzak bulunmasmd.
Derken, benim atmaca resmimi gstererek, "Bu res
mi Demiana yollamakla onu her eyden ok sevindirdi
niz, dedi dnceli bir edayla. Ayrca ben de sevindim.
Sizi bekledik ve resim gelince anladk ki, siz de bize gel
mek zere yola km bulunuyorsunuz. Siz daha kk
bir ocuktunuz, Sinclair; bir gn olum okuldan gelerek
bana dedi ki: 'Bir olan grdm, alnnda nian var, kendi
siyle arkadalk kuracam. Bu olan sizdiniz. Baz skn
tlarla karlatnz, doru. Ama size gveniyorduk. Tati
li geirmek zere eve dndnzde yine Maxla kar
latnz. Yaklak on alt yamdaydmz o zaman. Max, bu
karlamadan sz etmiti bana.
Ben, hemen atldm: Demek sz etti size! O za
manlar en berbat gnlerimi yayordum!
Evet, Max bana dedi ki: 'Sinclairi hepsinden etin
bir snav bekliyor imdi. Bir kez daha kurtuluu toplu
lukta aramaya kalkyor, hatta meyhaneden kt yok ar
tk. Ne var ki baaramayacak. Niann st rtlm du
rumda ama onu iten ie yakp kavuruyor. yle deil
miydi gerekten?
Ah, evet yleydi, tpk yle. Sonra Beatricei bul
dum, sonra yine biri nme dt, bana yol gsterdi, ad
da Pistoriustu. lkokula giderken neden Maxa bu kadar
ballk duyduumu, neden ondan kendimi kurtara
madm ancak o zaman anladm. Sevgili hanmefendi;
sevgili anneciim; o zaman sk sk bir inan beliriyordu
iimde, canma kymam gerektiini dnyordum. zle
yecei yol, herkes iin de bu kadar g mdr?
Elini salarmda gezdirdi, ty gibi hafifti eli.
Domak, dnyaya gzlerini amak gtr her za
man. Biliyorsunuz, yumurtadan karken zorlanr bir
ku. Gzlerinizi geriye evirip sorunuz: Yol o kadar g
myd gerekten? Yalnzca g myd? Bir gzellii de
yok muydu? Bundan gzel, bundan kolay bir yol biliyor
muydunuz?
Bam salladm.
Sanki uykuda konuur gibi, Gt, dedim, d
kp gelene kadar gt.
Evet der gibi ban edi ve ie ileyen baklarla be
ni szd.
Doru, insan kendi dn bulmak zorundadr. O
zaman kolaylar yol. Ama hep srp gidecek bir d de
gsterilemez; her dn yerini bir yenisi alr, hibir d
smsk kavrayp brakmamaya kalkmamaldr insan.
Hayli irkilmitim. imdiden bana ynelmi bir uya
r myd bu? imdiden bir geriye pskrtlme miydi bu?
Ama fark etmezdi, kendimi onun yol gstericiliine b
rakp hedefi sormamaya hazrdm.
Bilmiyorum, benim d ne kadar srecek, dedim.
Gnl ister ki, hi sona ermesin. Kuun resminde yaz
gm bir anne gibi, bir sevgili gibi kucak at bana. Ben
ona aitim, baka kimseye deil.
D, yazgnz oluturduu sre ona sadakatten
ayrlmamalsnz, dedi ciddi bir edayla, onaylayarak.
Anszn bir hzn sard iimi, bu byl saatte l
mek zlemini duydum. Gzyalarm -son aladmdan
bu yana sanki sonsuz bir zaman gemiti aradan- kar
konulmaz biimde ruhumda kabarp beni nne katt.
Sert bir hareketle dnp pencereye yrdm, saksdaki
iekler zerinden kr kr darlara baktm.
Arkamdan gelen sesini iitiyordum; serinkanl ama
yine de azna kadar arap doldurulmu bir kadeh gibi
sevecen.
Sinclair, siz bir ocuksunuz! Yazgnz sizi seviyor.
Yeter ki ona sadk kaim, dnzde yaattnz gibi bir
gn tamamen sizin olacaktr.
Kendimi toparlamtm, yzm yine ona evirdim.
Bana elini verdi.
Birka dostum var, dedi glmseyerek, sayl bir
ka dost, pek yakn dostlar, bana Bayan Eva derler hep.
sterseniz siz de byle diyebilirsiniz.
Sonra beni kapya gtrd, kapy ap baheyi gs
terdi.
Max bahede bulacaksnz.
Ulu aalarn altnda sersemlemi ve sarslm bir
halde dikilmi duruyordum. Her zamankinden daha m
uyank, daha m dler iindeydim, bilmiyordum. Ya
mur, dallardan hafif hafif damlyordu. Ar ar yr
yp baheye girdim; bahe rmak kysn izliyor, hayli
ilerilere kadar uzanyordu. Sonunda Demian buldum.
Ak bir kameriyenin iinde belden yukars plak di
kiliyor, nnde asl bir kum torbas, boks antrenman
yapyordu.
arm durdum. Heybetli bir grnm vard De-
miann, geni bir gs, salam ve erkeksi bir ba; gergin
kaslarla yukar kalkm kollar gl ve becerikliydi; de
vinimleri, oynaan pnarlar gibi kalalarndan, omuz
larndan ve kollarndaki eklemlerden kopup geliyordu.
Demian! diye seslendim. Ne yapyorsun burada
kuzum?
en bir kahkaha att.
Antrenman, dedi. Senin kk Japona szm var,
onunla bir boks ma yapacaz. Adam kedi kadar evik,
bir o kadar da sinsi. Ama benimle ba edemeyecek. Ken
disine borcum var, ona ok ufak bir ders vereceim.
Gmleini ve ceketini srtna geirdi.
Annemle konutun mu? diye sordu.
Evet, Demian. Ne harikulade bir annen var! Bayan
Eva! Bu isim yle gzel yakyor ki kendisine, sanki
yeryzndeki tm yaratklarn annesi.
Demian, bir an dnceli dnceli yzme bakt.
Demek adn rendin. Bununla gururlanabilirsin,
delikanl! Daha kendisini tanr tanmaz adn aklad
ilk kii sensin.
O gnden sonra bir oul, bir karde ama ayn za
manda seven biri gibi Dermanlarn evine girip kmaya
balamtm. Sokak kapsn arkamdan kapattm, hatta
uzaktan bahenin ulu aalann grdm an, kendimi
bir zenginlik ve mutluluk iinde buluyordum. Darda
gereklik vard; darda yollar, evler, insanlar, eitli ku
rum ve kurulular, kitaplklar ve derslikler vard - bura
da, ieride ise sevgi ve ruh, masal ve d yayordu. Ama
yine de dnyadan asla kopmu saylmazdk, dnce ve
konumalarmzda genellikle dnyann orta yerinde bu
luyorduk kendimizi; ancak deiik bir alandaydk, insan
larn ounluundan belli snrlarla deil, yalnzca gr
menin bir baka biimiyle ayrlyorduk. Bize den, yer
yznde bir ada, bakalar iin bir rnek oluturmakt;
ne olursa olsun, yaammzla bir baka yaam olanann
varln evreye duyurmak kesinlikle grevimizdi. Uzun
zaman yalnzlk iinde yaayan ben, katksz bir yalnzl
tadanlar iin sz konusu olabilecek bir beraberlii ta
nmtm. Artk mutlu insanlarn sofralarna, en akrak
insanlarn lenlerine dnme isteini duymuyor, baka-
lan arasndaki beraberlikleri grdmde, artk gpta ya
da nostalji gibi bir duyguya kaplmyordum. Kendilerin
de nian tayan kiilerin gizlerine yava yava ortak
edilmitim.
Nian kendilerinde tayan bizler, dnyann gzne
hakl olarak acayip, hatta kak ve sakncal insanlar ola
rak grnebilirdik. Bizler uyanm ya da uyanmakta olan
kiilerdik; abamz, hep mkemmel bir uyanklk duru
munu ele geirmeye ynelikti. Oysa bakalarnn aba ve
araylar, kendi gr ve ideallerini, kendi devlerini,
kendi yaamlarn ve mutluluklarn peine takldklar
srnnkilere giderek daha sk bir ekilde balamaya
ynelikti. Bu insanlarda da aba, bu insanlarda da g ve
byklk eksik deildi. Kanmzca biz nian tayanlar
doann yenilie, srden ayrlmla ve gelecee ilikin
istemini olutururken, bakalar bulunduklar yerde ay
rlmamakta direten bir istemi canlandryordu. Onlarn
da bizim gibi sevdii insanlk, kendilerine gre geliimini
tamamlamt ve bu durumuyla ayakta tutulup korun
mas gerekiyordu. Oysa bizim iin uzak bir gelecekti in
sanlk, hepimiz bu gelecee ulamak iin yola koyulmu
tuk; yle bir gelecek ki, nasl bir grnm tadn kim
se bilmiyordu, yasalar hibir yerde yazl deildi.
Bayan Eva, Max ve benim dmda, bizim evrede,
biraz daha yaknmzda ya da uzamzda son derece de
iik trden araylar peinde koan bakalar da yer al
maktayd. Bunlardan kimileri kendilerine zg bir yol
tutturmu gidiyordu, ayr hedefler saptamlard kendi
leri iin, zel dnce ve grevlere eilim gsteriyor
lard. Aralarnda astrologlar ve Kabalaclar vard, ayrca
Kont Tolstoyun bir taraftar; her trlsnden ince, r
kek ve duyarl insanlar, yeni tarikatlarn mensuplar,
Hintli din adamlarnn yolunu izleyenler, vejetaryenler
ve daha bakalar da bulunuyordu. Her birimizin teki
nin gizli yaam alanna sayg gstermesi dnda bu kii
lerle aramzda manevi bakmdan baka bir ortak yan
yoktu. nsanln tanrlar ve yeni idealler aramaya yne
lik olarak gemite srdrd abalarn peine den
leri, ayrca inceleme ve aratrmalar dostum Pistori-
usunkileri anmsatan kiileri kendimize daha yakn g
ryorduk. Bunlar yanlarnda kitaplar getiriyor, eski dil
lerde kaleme alnm metinleri bizlere evirip okuyor,
bize eski simgelerle ritus larm1 resimlerini gsteriyor,
imdiye kadar insanln ideal adna sahip olduu her e
yin nasl bilinsiz ruhun dlerinden olutuunu anla
mamz salyorlard; insanlk bu dlere tutunarak gele
cee ilikin olanaklarn sezgilerini el yordamyla izleyip
durmutu hep. Bylece eski dnyann o mucizevi bin
bal tanrlar yumandan kalkarak Hristiyanlk dnya
snn ufukta grnmesine kadar geliyorduk. Mnzevi
dindarlarn dnce ve grlerini reniyor, dinlerin bir
ulustan dierine nasl deitiine tank oluyorduk. Sonra
da devirdiimiz btn malzeme ve bilgiye dayanarak
zamanmzn ve gnmz Avrupasnn eletirisine gei
yorduk. yle bir Avrupa ki, mthi bir aba harcayarak
insanln gl ve yeni silahlarn yaratm ama sonun
da derin, en sonunda lk la bir ruh yalnzlnn
uurumuna yuvarlanmt. nk btn dnyay ele ge
irmi, ama karlnda ruhunu elden karmt.
Bu konuda da belli umutlara ve mutluluk retileri
ne bel balam inan sahibi kiiler grlyordu. Avru
pay doru yola ekmek isteyen Budistler vard rnein,
Tolstoyun peinden gidenler vard ve daha baka bir
takm tarikatlar bulunuyordu. Dar bir evre oluturan
bizlerse, sz konusu retilerden hibirine simgeden ayr

1. Tanrya tapnma biimi, bu tapnma annda kullanlan allm szckler


ve gerekletirilen eylemler. ( .N .)
eyler gzyle bakmyorduk. Bir nianla donatlm olan
bizler, gelecee yn vermek gibi bir tasaya kaptrmyor
duk kendimizi. Her tarikat, her retiyi daha batan l
domu ve yararsz sayyorduk. Bizim grev diye benim
seyip yazg diye baktmz tek ey vard: insann tama
men kendi kendisi olmas, doann kendi iindeki etkin
zne uygun davranmas ve onun isteminden dar
kmamas, belirsiz gelecek topluca ya da tek tek nne
ne karrsa pp bana koymas.
ster aa vuralm, ister vurmayalm, hepimizin
iinde yaatt ak seik bir duyguya gre, imdiki dn
yann yklp giderek bir yeniden douun gereklemesi
yaknd ve imdiden sezilmekteydi. Demian, bir ara y
le demiti bana: leride bizi nelerin bekledii kestirile
cek gibi deil. Avrupann ruhu oldum olas zincire vu
rulmu bir hayvandr. zgrlne kavumayagrsn,
ilk kprdanlar hi de kprdanlarm en gzeli olmaya
caktr. Ama bu kadar uzun sredir boyuna yalan dolana
bavurularak varl yok saylm ve uyutulmu ruhun
sefaleti bir kez kendini aa vurduunda, hangi kestir
me ya da dolambal yollarn izlenecei nemsizdir. te
o gn bizim gnmz saylacak, o zaman bize gereksi
nim duyulacaktr, ama yeni nderler ve yeni yasa koyu
cular olarak deil -yeni yasalar grmeye mrmz yet
meyecek nk-, yazgnn bizi ard yere koarak
orada olup bitecekleri benimsemeye ve yazgnn bizi a
rd yere gitmeye istekli kiiler kimliiyle ie koyula
caz. Bak, btn insanlar inanlmaz eylere inanmaya
hazrdr. Ama yeni bir ideal byyp de geliimin yeni,
belki de tekin saylamayacak tehlikeli bir kapsn ald
nda kimse olmaz grnrde. O zaman meydanda kalp
olup bitene evet diyecek sayl kiiler bizler olacaz. Biz,
byle bir ykmlln nianyla donatldk. Tpk Ka
bilin korku ve nefret uyandrmasnn o zamanki insan-
lan dar bir idil yaamndan tehlikeleri ieren geni alan
lara srp itmesi gibi. nsanlarn yry ynn etkile
yen btn kiiler, byle bir gc gsterebilmilerse, ne
deni, istisnasz tmnn de yazg denen eyi gsleme
ye hazr olmasdr. Musa ya da Buddha. Napoleon ya da
Bismarck, hepsinde byle olmutur. Bir kiinin hangi
dalgann, hangi akmn hizmetinde alt, hangi ku
tuptan ynetildii kendi seimine bal deildir. Bis
marck sosyal demokratlar anlayp izleyecei yolu ona
gre belirleseydi, akll bir kimse saylr ama kendisine
yazgnn bir adam diye baklmazd. Napoleon, Sezar,
Loyola ve btn dierlerinde de deiik deildi durum!
Bu konu zerinde dnrken, biyoloji ve evrim tarihi
asndan sorunun zerine eilmek zorunludur. Suda ya
ayan hayvanlar karaya, karada yaayanlar suya itip s
ren byk deiiklikler dnyada gerekletiinde, o za
mana kadar grlmedik bir ii baarp soylarn yeni
uyum giriimleriyle yok olmaktan kurtaranlar, yazgy
gslemeye hazr rnekler olmutur hep. Bunlar, kendi
trleri iinde tutucu ve deimelere kapal bir yol izle
yenler miydi, yoksa daha ok ba ekenler ve devrimci
ler mi, bilmiyoruz. Bildiimiz ey, yazgy gslemeye
hazrd hepsi; dolaysyla kendi trlerini kurtarp onlarn
yeni geliimlere ayak uydurmalarn saladlar. Bunu bi
liyoruz. O nedenle hazr olacaz.
Bu tr konumalara genellikle Bayan Eva da katl
yor, ama onun byle eyler konutuu grlmyordu.
Dncelerini aklayan bizlere kar gvenle, anlayla
dolu bir dinleyici, bir yank roln oynuyordu hep; san
ki btn dnceler ondan kp gelerek yine ona
dnyordu. Yaknnda oturmak, zaman zaman sesini iit
mek, onu kuatan olgunluk ve ruh atmosferinde pay sa
hibi olmak benim iin mutluluktu.
Bayan Eva bende bir deiikliin ba gsterdiini,
iimde bir eylerin bulandn ya da bir yenilemenin
gereklemek zere olduunu hemen seziyordu. Bana
yle geliyordu ki, sanki uyurken grdm dler ken
disinden kaynaklanan esinlerdi. Bayan Evaya sk sk gr
dm dlerden sz ediyordum. Bunlan anlalmaya
cak eyler saymyor, hepsine doal gzyle bakyordu.
Hibir eyi garip bulmuyor, her anlatlan itenlikle iz
liyordu. Tpk gnlk konumalarmza benzeyen dler
grmtm bir sre. Dmde btn dnyann karmaa
iine srklendiini ve benim tek bama ya da Demian
la beraber o byk yazgnn kendini aa vurmasn me
rakla beklediimi grmtm. Yazg bir rt altnda sak
l kalyor, ama naslsa Bayan Evanm yz izgilerini ieri
yordu; Bayan Eva tarafndan el stnde tutulmak ya da
horlanp geri evrilmek, ite buydu yazg.
Bazen glmseyerek yle diyordu Bayan Eva: D
nzde eksik bir taraf var, Sinclair; en gzel yann unut
musunuz. Hani yle oluyordu ki, bu szler zerine
unuttuum yerleri yeniden anmsyor ve bunlar nasl
unutabildiime bir trl akl erdiremiyordum.
Kimi zaman eldekiyle yetinmeyerek daha fazlasn
istiyor, arzu ve zlemle kahroluyordum. Onu yan ba
mda grp kucaklayamamak gibi bir duruma daha ok
dayanamayacam duygusu yakp kavuruyordu iimi.
Ama Bayan Eva, bunu da hemen fark ediyordu. Bir de
fasnda birka gn ortada grnmeyip akn durumda
yine kp gelmitim ki, beni bir kenara ekerek yle de
di: Kendinizi inanmadnz isteklerin eline brakma
malsnz, Sinclair. Sizin neyi arzu ettiinizi biliyorum.
steklerden el ekebilmek ya da bir eyi doru drst ve
gerei gibi istemesini renmelisiniz. Bir gn gelip ger
ekleeceinden hi kuku duymayacak gibi aa vur
may baardnzda, isteklerinizin gerekletiini gre
ceksiniz. Ama imdiki durumda bir eyi istiyor, sonra o
istekten tr pimanlk duyup korkuya kaplyorsunuz.
te btn bunlar yenmeniz gerekiyor. Bakn, size bir
masal anlataym.
Derken bana bir yldza gnln kaptran bir gencin
masaln anlatmaya koyuldu: Delikanl deniz kysnda
dikiliyor, ellerini uzatyor, yldza yalvarp yakaryor, onu
dnde gryor, kafasnda hep onu yaatyordu. Ama
bir yldzn bir insan tarafndan kucaklanamayacan da
biliyor ya da bildiini sanyordu. steinin gerekleme
umudu olmamasna karn bir yldz sevmesine yazgs
gzyle bakyordu; el ekilerden ve sadakat taan sus
kun aclardan kendine bir yaam biimi kurmutu. By
le bir yaamn kendini doru yola karacana, tm k
tlklerden arndracana nanmaktayd. Ne var ki, b
tn dlerinde hep o yldz yer alyordu. Birinde yine bir
gece vakti deniz kysnda yksek bir kayann zerinde
durmu, yldzna bakyor, ona duyduu sevgiyle yanp
tutuuyordu. Sonunda ruhunun alabildiine byk bir
zlemle dolup tat bir an, yldzna kavumak zere
srad gibi kendini bolua brakt. Daha srarken ka
fasndan imek gibi u dnce gemiti: Ama nasl
olur! Derken deniz kysnda serilip kald yere, param
para olmutu. Sevmesini bilememiti delikanl. Kaya
dan srayp atlad an, iindeki istein gerekleeceine
her trl kukudan uzak bir kesinlikle inanabilecek gc
gsterebilseydi, yukarlara doru uup gider ve sevdii
yldza kavuurdu.
Seven biri ne sevdiine yalvarp yakarr ne de on
dan bir istekte bulunur, demiti bunun zerine Bayan
Eva. Sevgi, kendi iinde bir kesinlie, bir olgunlua ula
acak gc barmdrabilmelidir. te o zaman ekilmek
ten kurtulur, kendisine doru eker karsndakini. Oysa
sizin sevginiz, Sinclair, benim tarafmdan ekilmekte.
Gnn birinde beni kendisine ekecek gc gsterdi
inde, gelirim o zaman. Armaanlar vermek istemem
ben, ele geirilmek isterim.
Baka bir seferinde baka bir masal anlatt bana Ba
yan Eva. Biri vard seven, kendini umutsuzca bir sevgiye
kaptrmt. Bsbtn kendi iine gmlm, sevgiden
yanp tutuuyordu. Dnya elinden kp gitmiti; gz
ne mavi gkyzn ne yeil ormanlar gryordu; akan
ayn altsn duymuyor, alan harpn sesini iitmiyor
du. Her eyini yitirmi, yoksul ve perian duruma d
mt. Sevgi bydke bymt ruhunda; gnln
kaptrd gzeli ele geirmekten vazgemektense, lme
ye ve srnmeye dnden razyd. Derken sevgisi, iinde
ki btn br duygular atee vermi ve giderek glen
miti, karsndakini ekme gc arttka artmt. So
nunda gzel kadn bu ekim gcne kar koyamayarak
delikanlya doru seirtmiti; delikanl kollarm am,
sevgilisini tutup kendisinden yana ekmek iin bekliyor
du. Derken sevgilisi nne gelip durmu ve delikanl da
birden sevgilisinin tmyle deimi olduunu grm
t. Daha nce elinden kp gitmi btn dnyay ken
dinden yana ekip getirdiini bedeninde bir rpertiyle
hissetmiti. Sevgilisi karsnda durmu, kendini ona tes-4*
lim etmiti. Gkyz, orman, ay, btn bunlar yeni
renklerle taptaze ve harikulade, delikanlya doru seir
tip gelmiti; onundu hepsi imdi, onun dilini konuuyor
du. Bylece delikanl yalnzca bir kadn ele geirmek is
terken btn dnyay fethetmiti; gkteki yldzlardan
her biri, iinde l l parlamaya ve kvlcmlar saarak
ruhuna haz dalgalar yaymaya balamt. Delikanl sev
mi ve sevgide kendini bulmutu. Oysa oklar sever
ama kendilerini yitirir.
Bayan Eva'ya duyduum sevgi, bana yaammn bi
ricik ierii gibi grnyordu. Ama her Allahn gn
Bayan Evanm grnm deiiyordu. Bazen beni ken-
diine eken gcn Bayan Evann ahs olmadn, Ba
yan Evanm benim kendi iimin simgesi saylacan ve
bu simgenin beni ruhumun gittike daha derinlerine e
kip gtrmeyi amaladn kesinlikle duyumsar gibiy
dim. Genellikle onun azndan yle szler iitiyordum
ki, kafam kurcalayan ivedi sorunlara bilinaltmm verdi
i yantlara benziyordu. Ve yine yle anlar oluyordu ki,
Bayan Evann yannda cinsel bir istekle yanp tutuuyor,
elini dokundurduu nesneleri dudaklarma gtrp p
yordum. Giderek cinsel ve cinsellikten uzak sevgi, ger
ek ve simge i ie girdi. Zamanla yle oldu ki, evde
odamda oturup serinkanl bir itenlikle onu dnyor,
elini elimde, dudaklarn dudaklarmda hissediyordum
adeta. Ya da onun yannda bulunuyor, yzne bakyor,
sesini iitiyor ama gerekten mi karmda dikildiini,
yoksa bir d m grdm bilemiyordum. Bir sevgi
nin bir daha lmeyecek gibi nasl srekli ele geirilebile
ceini sezmeye balam, gnlerden bir gn bir kitab
okurken yeni bir anlaya ulamtm; iimde yle bir
duygu belirmiti ki, sanki Bayan Eva beni pmt. Sa
larm okam, bana glmsemi, olgun ve burcu burcu
scakl bu glmsemeyle benden yana esip gelmiti;
sanki iimde bir geliimi gerekletirmiim gibi bir duy
guya kaplmtm. Benim iin nem tayan, yazg de
mek olan her ey Bayan Evann klna brnebiliyor
du. Bayan Eva deiip dncelerimden her birine
dnebiliyor ve dncelerimden her biri onun ahsn
da somutluk kazanabiliyordu.
Bizimkilerin yannda geireceim Noel tatilini d
ndke korkmu, Bayan Evadan iki hafta uzak kal
mann benim iin bir ikence saylacan dnm
tm. Ama sonra bunun ikenceyle bir ilgisi olmadn
grmtm; evimizde olup Bayan Evay dnmenin
zevkine diyecek yoktu. H.ye dndmde, iki gn ka
dar daha Bayan Evadan uzak kalm, iimdeki gvenin
ve onun bende ehvet duygular uyandran varlndan
bamszlmn keyfini karmak istemitim. Ayrca yle
dler gryordum ki, Bayan Evayla birlemelerimiz
simgesel yoldan gerekleiyordu. O bir deniz oluyor, ben
bu denize akyordum. O bir yldza dnyor, ben de
bir yldz olup ona kavumak iin yola dyordum; der
ken onunla buluuyor, birbirimizi ekiyor, birbirimizden
ayrlmyor, birbirimizin evresinde mutlu ve srekli, bir
birine yakn ve nlayan emberler iziyorduk.
Sonunda onu gidip grdmde, bu d kendisine
anlattm.
D gzel, dedi usulca. Onu gerekletirmeye ba
kn.
Baharn ilk gnlerinden birini hi unutamyorum.
Kapdan hole girmitim; pencerelerden biri ak duruyor
ve lk bir esinti akasyalarn ar kokusunu ieri tayor
du. Grnrde kimseler yoktu; merdivenleri kp Max
Demianm alma odasna yneldim. Hafife kapy vu
rup ieri girdim, her zamanki gibi bir giriniz sz falan
beklememitim.
Oda karanlkt, perdeler ekilmiti. Bitiikteki k
k odaya alan kap aralk duruyordu; Max bu odada
bir kimya laboratuvar kurmutu kendine. Aralk kap
dan, bulutlarn gerisinde parldayan ilkbahar gneinin
aydnlk ve beyaz ieri szyordu. Odada kimsenin
bulunmadn sanp perdelerden birini araladm.
Anszn perdesi kapal pencerenin nndeki bir ta
burede Max Demianm oturduunu grdm; bzlp
tortop olmutu, halinde bir gariplik vard. O anda bir
duygu imek gibi akp snd iimde: Sen de bir kez
yaamtn ayn durumu. Demiann devinimsiz kollar
iki yana sarkmt, elleri kucandayd, ak gzlerle bi
raz ne eilmi yz bir baktan yoksun ve lyd, pek
zayf bir refleks sanki bir cam paras gibi gzlerinde
ruhsuz ldyordu. Soluk yz kendi iine gmlmt,
alabildiine bir donukluktan baka bir ifadenin seilme
dii yz, sanki bir tapman kapsndaki ok yal bir
hayvan mask gibi bir grnm tayordu. Demianhn
sanki nefes alp vermeyen bir hali vard.
Bir anmsama hayli rperti sald iime: Onu pek ok
yl nce, ben henz kk bir olanken yine byle, tpk
byle grmtm. Yine gzleri byle kendi iine evril
miti; yine elleri byle cansz yan yana durmu ve y
znde bir sinek gezinmiti. Ve o zaman, belki alt yl ka
dar nce yine yle yal, yine yle yatan bamsz bir iz
lenim uyandrmt bende ve yznde o zaman grd
m krklklar bugn de yerli yerindeydi.
zerime bir korku ulland, usulca odadan kp
merdivenlerden indim. Holde Bayan Evayla karlatm.
Benzi soluktu, yorgun bir hali vard; onu byle bir du
rumda ilk kez gryordum. Derken bir glge pencere
den hzla ieri szld, gz kamatran beyaz gne an
szn kaybolmutu.
Hemen, Maxm yanndaydm, dedim fsldayarak.
Bir ey mi oldu? Uyuyor ya da dalp gitmi belki, bilmi
yorum, daha nce de onu bir kez byle grmtm.
Bayan Eva, Onu uyandrmadnz umarm? diye
sordu hemen.
Hayr. Odaya girdiimi duymad. ok gemeden
yine ktm dar. Bayan Eva, syleyin ne olur, nesi
var?
Elini alnnda gezdirdi.
Telalanmayn, Sinclair, bir ey deil. Biraz yalnz
kalmak istedi, o kadar. Uzun srmeyecektir.
Sonra ayaa kalkp baheye kt Bayan Eva, oysa az
nce yamur attrmaya balamt. Kendisiyle gelmemi
istemediini anlamtm. Holde bir aa bir yukar do
lamaya koyuldum, akasyalarn bayltc kokusunu iime
ektim, kapnn stndeki benim ku resmime baktm
uzun uzun, bu sabah evi dolduran garip glgeyi yre
imde bir skntyla soludum. Neydi bu? Ne olmutu?
Bayan Eva biraz sonra dnd. Siyah salarnda ya
mur taneleri seiliyordu. Koltuuna geip oturdu. ze
rinde bir yorgunluk vard. Yanma sokuldum, zerine
eildim, yamur tanelerini pcklerimle salarndan
uzaklatrdm. Gzleri parlak ve sessizdi, yamur damla
larnn gzyan andran bir tad vard.
Gidip bakaym m? dedim fsldar gibi.
Belli belirsiz glmsedi.
Sanki kendi iindeki bir byy bozmak ister gibi
sesini ykselterek, Kk bir ocuk gibi davranmayn,
Sinclair! dedi. Gidin haydi, sonra yine gelirsiniz. imdi
sizinle konuacak durumda deilim.
Syledii gibi yaptm, evden ve kentten karak kar
tepelere doru ilerlemeye koyuldum; ince ince yaan
apraz yamura kar yryordum; sanki srtlarnda ar
bir yk, korkuyla nmden bulutlar geiyordu alaktan.
Aalarda pek rzgr yoktu ama yukarlar frtnalya
benziyordu; gne, birok kez ksa srelerle soluk ve gz
alc bulutlarn eliksi griliinden bam kard.
Derken gkyznden kendini koyvermi sar bir
bulut srklenerek geldi, gri duvara toslayp kald oldu
u yerde, rzgr birka saniye iinde sar ve mavi renk
lerden bir resim kotarp ortaya koydu, dev gibi bir kutu
bu, ku mavi karmaadan kendini koparp ald ve geni
kanat vurularyla gkyzne doru uup gitti. Ardn
dan frtnann sesi duyuldu, doluyla kark bir yamur
akr akr indi aa. Beklenmedik ksa bir gk grlt
s, yamurun kamsn yemi topraklar zerinden yu
varlanp gitti. Hemen sonra bulutlar arasndan yine bir
an gne yzn gsterdi; kahverengi bir ormann s
tndeki yakn dalarda soluk renkli karn mat ve gerek
d parldad grlyordu.
Yamuru yemi ve frtnaya tutulmu bir halde saat
ler sonra dnp geldim. Kapy bana bizzat Demian
at.
Beni alp odasna kard; odada bir havagaz alevi
seiliyor, sada solda ktlar duruyordu; yle anlalyor
du ki, dostum biraz almt.
Otur, dedi davetkr bir sesle, yorulmu olacaksn,
ne berbat bir havayd, deil mi! Bakyorum epey kalm
sn darda. ay imdi geliyor.
Bugn bir eyler var havada," diye baladm konu
maya ekinerek, u birazck frtnann ii deil bu sade
ce.
Yoklayan baklarla beni szd.
Bir ey mi arpt gzne?
Evet. Bir an bulutlarda ak seik bir resim gr
dm.
Nasl bir eydi?
Bir ku resmi.
Atmaca m? O mu? Senin d kuun yani?
Evet, benim atmacayd. Saryd rengi ve dev gibiy
di, mavimsi siyah gkyzne doru uup gitti.
Demian, derin bir nefes ald.
O anda kap vuruldu ve yal hizmeti ay getirdi.
ay al, Sinclair, ltfen!.. Sanrm, kuu grmen bir
rastlant deil."
Rastlant m? Byle eyler rastlant sonucu grlr
m hi?
Doru, grlmez. Bir anlam olacak. Sen bu konu
da bir ey biliyor musun?
Hayr. Ancak olanlar bir sarsntya yormak gerekti
ini seziyorum, yazgda atlm bir adm sanki Sanrm ,
hepimizi ilgilendiren bir ey.
Demian, odann iinde sert admlarla gidip gelmeye
balad.
"Yazgda atlm bir adm! diye ykseltti sesini. Ay
n eyi ben de bu gece dmde grdm; sonra, annemin
de yreinde dn bir sezgi belirmiti, o da ayn eyi
sylyordu. Dmde bir merdivenden ktm, bir aa
cn gvdesine ya da bir kuleye yaslanmt merdiven. Yu
karya vardmda, tm evreyi gzmn nne serilmi
buldum; aada pek geni bir ova uzanyor, iindeki
kentler ve kyler yanyordu. Btn grdklerimi anlata
mam, hepsi ak seik gzlerimin nnde deil henz.
D kendine mi yoruyorsun? diye sordum.
Kendime mi? Elbette. Kimse kendisini ilgilendir
meyen bir d gremez. Ama yalnzca beni de ilgilendir
miyor, haklsn. Benim kendi ruhumdaki devinimleri
yanstan dlerle, tm insanlk yazgsnn dile gelip yle
pek sk grlmeyen brlerini ok iyi ayrabiliyorum
birbirinden. Kendim seyrek grdm byle dleri, hele
bir kehanet diye nitelenecek olup sonradan gerekleen
bir d asla grdm syleyemem. Yorumlar kesin
likten fazlasyla uzak. Ama bu kez yalnzca beni ilgilen
dirmeyen bir d grdmden hi kukum yok. Hani
dierlerinden, daha nce grdklerimden biriydi bu d,
onlarn bir uzantsyd. Sana daha nce szn ettiim
sezgilerin kaynakland dlerdir bunlar. Dnyamzn
iyice ryp kokumu olduunu biliyoruz, ama bu ka
dar dnyann bataca kehanetinde ve benzeri kehanet
lerde bulunmak iin yeterli neden saylamaz. Ne var ki,
yllardan beri yle dler grdm ki, bunlardan kard
m sonuca, bunlarn bende uyandrd izlenime baka
rak, kocam khne dnyann yklp gidecei gnn yak
latn hissettim hep. lkin ok silik ve uzak sezgilerdi,
ama giderek bir ak seiklik kazanp glendiler. Henz
beni de ilgilendiren byk ve korkun bir eyin yakla
makta olduundan baka bir bildiim yok, Sinclair. Ba
zen seninle szn ettiimiz durumu bir gn yaaya
caz. Kendini yenilemek istiyor dnya, lm kokuyor.
lm olmadan yeni bir ey gerekleemez. Dnd
mden daha korkun bir ey!
rkmtm, gzlerimi dikerek ona baktm.
Dn kalan blmn anlatamaz msn? diye
sordum ekinerek.
Ban sallad.
Hayr!
Kap alp Bayan Eva girdi ieri.
Hele bakn unlara, ba baa vermi oturuyorlar!
Bir eye mi zldnz yoksa?
Bayan Evanm zinde bir hali vard, hi yorgun g
rnmyordu artk. Demian annesine glmsedi; bunun
zerine Bayan Eva, bir eyden korkmu ocuklarnn ya
nma seirten bir anne gibi yanmza geldi.
zldmz falan yok anne, u yeni iaretler ze
rinde biraz kafa yorduk, hepsi bu. Ama bouna zahmet.
Gelecek olan anszn kp gelecek, biz de renmek is
tediimiz eyi o zaman reneceiz.
Ben kendimi pek iyi hissetmiyordum, Bayan Eva ile
Demiana veda edip tek bama holden geerken akasya
kokusu geldi burnuma; soluk, yava, le gibi kokuyordu.
zerimize bir glge dmt.
VIII
Sonun balangc

stediim olmutu, yaz smestrini de H.de geire


cektim. Artk Demianlarm evlerinin iinde deil, nere
deyse srekli olarak rmak kysndaki bahede oyala
nyorduk. Boks man gerekten kaybeden Japon gitmi
ti, ayrca Tolstoycu da eve uramyordu artk. Demian bir
at edinmi, her Allahn gn bkp usanmadan gezmeye
kyordu. Ben ise, ou kez annesiyle evde yalnz kalyor
dum.
Zaman zaman yaammdaki huzur havas beni a
rtyordu. Hanidir yalnz kalmalara, zverilere, aclarla
bouup durmalara almtm; dolaysyla H.deki bu
aylar bana ds bir adada geiyormu gibi geliyordu; ra
hat ve bylenmi, yalnzca gzel ve ho eylerle duygu
lar iinde yayordum, iimde yle bir sezgi vard ki, san
ki bizim dndmz yeni ve yce toplumun bir ba
langcyd bu. Kimi zaman yaadm mutluluk nedeniy
le derin bir hzne kaplyordum nk iyi biliyordum ki,
srekli olamazd bu mutluluk. Rahatlk ve ferahlk iin
de nefes alp vermek bana gre deildi, bana aclar ve te
lalar gerekiyordu. yle seziyordum ki, gnn birinde
bu gzelim dlerden uyanp kendimi yine yalnzlklarn
kucanda bulacak, bakalarnn dnyasnda, beni salt sa
van ve tek bamalm bekledii, huzurun ya da yaama
katlmann sz konusu olmad souk bir dnyada ya
payalnz kalacaktm.
Byle durumlarda bir kat daha byk bir sevecen
likle Bayan Evaya. sokuluyor, yazgmn hl bu gzelim
sessiz yz izgilerini tamas beni sevindiriyordu.
Yaz haftalar gz ap kapayncaya kadar abucak
geip gitti; yaryl sona ermek zereydi. Pek yakn bir za
manda ayrlp gidecektim evden, bunu aklma getirmeye
yanamyor ve getirmiyordum da, ieklerden ayrlmak
istemeyen bir kelebek gibi o nefis gnlere sarlmtm,
lk kez yaadm mutlu bir dnemdi bu; arzularmn
gerekletii, bir birlik ve beraberlik iine kabul edildi
im bir dnem. Bu dnem bitince ne yapacaktm? Yeni
den savap bir k yolu arayacak, zlemlere kaplacak,
dler grecek, yalnzlklar ekecektim.
te bu gnlerden birinde ileride beni bekleyen ya
amn bir nsezisi ylesine bir gle zerime ulland ki,
Bayan Evaya kar iimdeki sevgi anszn alevlendi, beni
aclara bodu. Tanrm, ne kadar az zaman kalmt; sonra
onu bir daha gremeyecek, o salam ve rahatlatc adm
larnn sesini bir daha iitmeyecek, bundan byle iekle
rini masamn zerinde bulamayacaktm! Peki ne gemi
ti elime? Bir d grm, ona sahip kacak, onun urun
da savaacak, onu bir daha koyvermemek zere kendim
den yana ekip alacakken, rahatln kollarnda ml m
l uyumaya brakmtm kendimi. O zamana kadar Ba
yan Evanm bana gerek sevgi stne sylediklerini bir
bir aklmdan geirdim, uyarlarla dolu yzlerce narin sz,
rtkanlktan uzak yzlerce ayart, yzlerce vaat belki -
ne yapmtm btn bunlar? Hi! Ama hi!
Odamn ortasnda durup tm bilincimi altrarak
Evay dndm. Ruhumdaki tm gleri seferber ede
rek kendisine duyduum sevgiyi sezmesini salamak, onu
bana ekmek istiyordum. Eva bana gelmeli, benden ken-
diini kucaklamam beklemeliydi, olgun dudaklarna bir
trl doymak bilmeyen pcklerimi kondurmalydm.
Ayakta dikiliyor, kendimi toparlamaya alyor
dum. Derken parmaklarmdan ve ayaklarmdan kalkan
souk bir eyin yava yava bedenime yayldn hisset
tim. Ruhumdaki bir gcn benden kp gittiini duyu
yordum. ok ksa bir sre iinde aydnlk ve serin bir
eyler varlmda smsk derlenip toparland. Bir an, kal
bimde kristal bir nesne tadm sansna kapldm. An
ladm ki, bu benim kendi benimdi. Deminki soukluk
gsme kadar ykselmiti.
Bu korkun gerilimden gzlerimi atm zaman,
bir eyin bana doru yaklatn hissettim. lesiye bit
kin dmtm; yine de gnlmde bir ate, kendimden
gemi, Evanm odadan ieri girdiini grmeye hazrlan
dm.
Anszn uzun caddede yava yava yaklaan nal ses
leri iittim, derken pek yaknda duyulmaya balad ses
ler. Pencereye seirttim. Aada Demianm attan indii
ni grerek kotum hemen.
Ne var, Demian? Yoksa annene bir ey mi oldu?
Demian, benim szlerimi iitmemiti. Yz sapsa
ryd, alnnn sandan solundan terlerin yanaklarna yu
varland grlyordu. Kan ter iinde kalm, atn bah
enin itine balad, kolumdan tutarak benimle yoldan
aa yrmeye koyuldu.
Haberin var m?
Bir eyden haberim yoktu.
Demian kolumu skarak yzn bana evirdi; ba
knda karanlk, acmayla kark tuhaf bir ifade vard.
Evet, dostum, tamam artk, balyor. Rusyayla ara
mzdaki byk gerginlii biliyordun.
Nasl? Sava m kopacak yani? Byle bir eyin ola
bileceini hi aklmdan geirmemitim.
Yaknmzda kimseler yoktu, ama yine de sesi hafif
kyordu Demianm.
Henz ilan edilmi deil. Ama sava kopacak. Bak
greceksin! O konumamzdan sonra bu konuyla ban
artmak istememitim. Ama o gnden bu yana yeni
iaret grdm. Senin anlayacan dnya batmayacak,
deprem ya da devrim gibi bir ey de olmayacak. Sava ko
pacak. Greceksin, nasl birden patlak verecek! Herkes
baylacak bu ie; imdiden dman zerine saldrma
dncesiyle bayram etmeyen yok. te ylesine anlam
kalmam yaamlarnn... Ama greceksin, Sinclair, bu da
ha bir balang. Belki byk bir sava, ok byk bir sa
va kacak. Ama bu kadarla da kalmayacak. Yeni dnem
balyor, eskiye sarlp onu brakmayanlar iin korkun bir
ey olacak yeni dnem. Peki, sen ne yapacaksn?
Afallamtm, Demian'm sylediklerini ylesine ya
banc ve akl almaz buluyordum ki!
Bilmiyorum, ya sen?
D emi an, omuzlarn silkti.
"Seferberlik ilan edilir edilmez, orduya katlacam.
Ben temenim.
Sen mi? Hi bilmiyordum dorusu.
Evet, bu da benim evreye uyum giriimlerimden
biriydi; farkndaysan, imdiye kadar evrenin dikkatini
ekmekten asla holanmadm. Tatsz bir duruma yol a
mamak iin de bakalarndan hep biraz daha ok al
tm. Sanrm, sekiz gn iinde cephede olurum.
Ne diyorsun Allah akna!
Evet dostum, duygusal adan bakmamaksn duru
ma. Dorusunu istersen, yaayan insanlarn zerine emir
verip kurun yadrtmanm zevkli yan yok benim iin.
Ama ikinci planda bir ey bu. Bundan byle o byk ark
iinde yuvarlanmaktan hibirimiz yakay kurtaramaya
caz. Sen de kukusuz, seni de askere alacaklardr.
Peki ya annen, Demian?
Ancak o anda, bir eyrek saat kadar nceki durum
aklma geldi.
Dnya nasl da deiivermiti! Bayan Evanm o ala
bildiine tatl yzn kendimden yana ekmek iin tm
gcm seferber etmitim; oysa imdi yznde gzda
veren korkun maskesiyle yazg anszn gzlerini bana
evirmiti.
Annem mi? ine bak sen, onu dnmemize hi
gerek yok. Annem gven iinde; bugn dnyada ondan
daha gven iinde olan kimse yok... Annemi o kadar ok
mu seviyorsun?
Demek biliyordun Demian?
Demian, n m ten rahatlam bir kahkaha att.
Kk dostum! Elbette biliyordum. imdiye kadar
anneme Bayan Eva deyip de ona gnln kaptrmayan
grmedim. ey, sen bugn annemi ya da beni ardn,
deil mi?
Evet, Bayan Evay ardm.
Annem senin onu ardn hissetti. Anszn beni
sana yollad. Az nce kendisine Rusya konusundaki ha
berleri vermitim.
Geri dndk, artk pek konumuyorduk. Demian,
atn zp bindi zerine.
Ancak yukarya odama knca, Demiandan iitti
im haberin ve ondan ok daha nce yaadm gerili
min beni ne denli bitkin drdn hissettim. Ama
Bayan Eva beni iitmiti! Gnlmdeki dncelerle ona
ulaabilmitim. Hatta kendisi kalkp bana gelecekti,
eer... Ne acayip eylerdi btn bunlar ve aslnda ne ho
eylerdi! imdi de bir sava kopacakt. Sk sk konutu
umuz bir ey gereklemeye balayacakt. Ve Demian
ileride olacak ne ok eyin nceden farkna varmt. Tu
haf, dnyann rma bundan byle yanmzdan yre
mizden akp gitmeyecek, anszn yreklerimizin orta
sndan vurup geecekti; servenler ve ele avuca smaz
yazglar bizi kendilerine aryordu; dnyann bize ge
reksinim duyduu, dnyann deimek istedii an gelip
atmt ya da gelip atmas an meselesiydi. Demianm
hakk vard, olanlara duygusal adan bakmamalyd in
san. in tuhaf yan, yazg dediimiz bylesine yalnzlk
isteyen bir eyi imdi pek ok kiiyle, tm dnyayla bir
likte yaayacak oluumdu. l, yaayacaktm ben de!
Hazrdm. Akam kent iinden geerken btn ke
bucan byk bir cokuyla alkalandn hissettim.
Drt bir yanda sava szc dklyordu azlardan.
Bayan Evaya gittim, bahedeki kameriyede oturup
akam yemei yedik. Evde tek konuk bendim. Ne onun
ne de benim azmdan sava szc kt. Ancak ge
vakit, benim evden ayrlmamdan biraz nce yle dedi
Bayan Eva: Sevgili Sinclair! Bugn beni ardnz. Ne
den gelmediimi biliyorsunuz. Ama unu unutmayn ki,
artk nasl aracanz rendiniz. Ne zaman bizim ni
an tayan birine gereksinim duyarsanz, o zaman yine
bavurursunuz bu arya!
Ayaa kalkp bahenin loluunda nden yryp
gitti. Gizlerle dolup taan Evanm suskun aalar arasn
da arbal ve grkemli bir yry vard, bann s
tnde kk ve nazl bir sr yldz iin iin yanyordu.

ykmn sonuna geliyorum. Olaylar hzl bir ak


izledi. ok gemeden sava kopmutu. Demi an, gri pal
toyla asker niformas iinde artc lde yabanc,
ekip gitti. Eve dnerken annesine elik ettim. Az sonra
ben de ayrldm kendisinden. Bayan Eva dudaklarmdan
pt, bir an gsne bastrd beni, iri gzleri yanp tutu
arak yakncack ve uzun uzun gzlerimin iine bakt.
Herkes birbiriyle karde olmutu sanki. Vatan ve e
ref szc dklyordu azlarndan ama bir an iin
plak yzne baktklar, yazgdan bakas deildi. Gen
gen insanlar klalardan geliyor, trenlere biniyordu. Bir
ok yz grdm, bir nian tayan yzler ama bizim ni
an deildi bu, sevgi ve lm anlamna gelen gzel, ar
bal bir niand. Bana da sarlp kucaklayanlar kt; ken
dilerini daha nce hi grmemitim, durumu kavradm
ve ben de seve seve karlkta bulundum. Her ey bir es
riklik iinde olup bitiyordu, yazgnn bir istemi deildi;
ama yine de esriklikte bir kutsallk vard, nk hepsi de
yazgnn gzlerinin iine bakmt; bu ksa bak da ken
dilerini sarsp silkmi, uykudan uyandrmt.
Cephenin yolunu tuttuumda k kapdayd.
Savamann heyecanna karn, balangta tm ya
adklarm hayal krklna uratmt beni. Eskiden bir
ideal uruna yaayacak insanlarla pek seyrek karlald
n dnrdm hep. Cephede pek ok insann, hatta
btn insanlarn bir ideal uruna lebileceklerini gr
dm. Yeter ki kiisellikten uzak, kendilerinin zgr se
tii bir ideal deil de, bakalarndan devralnm ortak
bir ideal olsundu bu.
Ama zamanla insanlar kmsemi olduumu fark
ettim. Onlara asker niformalarn giydiren her ne kadar
bir grev anlay ve ortak tehlikeyse de, yine de hayatta
kalanlar ve lenler arasnda yazgnn istemine olaanst
yaklam salayabilen pek ok kiiye rastladm. ok ama
pek ok kiinin gzlerinde yalnzca dmann zerine
saldrrken deil, her an, hedef diye bir ey tanmayp o
korkun yazgya tam bir teslimiyet anlamna gelen sa
lam, uzaklara evrilmi, biraz lgnca bir bak okunu
yordu. Bu gibileri neye inanrsa inansn, ne sylerse sy
lesin hazr ve ie yarar durumdayd, gelecei kotarp or
taya koyacak olanlar bunlard. Dnya kendini istedii
kadar kat biimde sava ve kahramanla, eref ve br
ideallere gre ayarlasn, szde insanln sesi ne kadar
uzak ve akl almaz biimde yanklanrsa yanklansn, b
tn bunlar savan dsal ve politik amalarna ilikin so
runlar gibi salt yzeyi oluturmaktayd. Derinlerde ol
maya hazrlanan bir ey vard, yeni bir insanla benze
yen bir ey. nk hemen yan bamda can veren ok
kii grdm, bir eyin bilincine varm; kin ve fkenin,
ldrme ve yok etmenin objelere bal olmadn sezgi
sel yoldan kavram pek ok kii. Hayr, objeler de hedef
ler de tmyle rastlantyd. En azgnlar da iinde olmak
zere bu ok eski temel duygular dman hedef almyor
du; sz konusu duygularn kanl eylemleri insann iinin,
insann kendi iinde blnm olan ruhunun yalnzca
da yansmasyd; bu ruh kasp kavurmak, ldrmek,
yok etmek ve lmek istiyordu; bylelikle yeniden do
may amalamaktayd. Devcileyin bir ku yumurtadan
kmak iin sava veriyordu; yumurta ise dnyayd ve
dnyann bu amala yaklp yklmas gerekiyordu.
gal ettiimiz bir iftlikte ilkbahar arifesinde bir ge
ce nbet tutuyordum. Aklna estii gibi kesik kesik bir
rzgr esiyor, Flaman gnde buluttan ordular at ko
turuyor, geride ise belli belirsiz bir ay seiliyordu. Btn
gn tedirginlik iindeydim, beni tasalandran bir ey var
d, rahatm karyordu. Karanlk nbet yerinde imdiye
kadarki yaammn deiik sahnelerini itenlikle gzleri
min nnden geirdim; Bayan Evay, Demian dn
dm. Bir kavaa srtm dayam sallantl ge bakyor
dum; havada akan parltlar ok gemeden alabildiine
bir kaynama iinde grntlere dnt. Nabz at
larmdaki o tuhaf zayflamadan, cildimdeki yamura ve
rzgra kar duyarszlktan, ruhumda ba gsteren ak
mak akmak bir uyanklktan evremde bir yol gsterici
nin bulunmas gerektii sonucuna varmtm.
Bulutlarda byk bir kent grlyor, milyonlarca
insan kentten dar akn ediyor, geni topraklar zerine
kme kme dalyordu. Derken Tanrsal klyla gl
biri aralarna kart, salarnda akp snen yldzlar var
d, da gibi boylu boslu biriydi, yznde Bayan Evanm
yz izgilerini tayor, insanlarn yz izgileri bu izgile
rin iine tpk devcileyin bir boluktan ieri gmlr gi
bi gmlp kayboluyordu. Tanra yere meldi derken,
alnndaki nian prl prl parlyordu. Sanki bir dn
egemenlii altndayd, gzlerini yumdu, kocaman yz
birden acyla bzld. Anszn tiz bir lk att, alnn
dan saa sola yldzlar uutu; l l binlerce yldz, gr
kemli kavisler ve yarm daireler izerek karanlk gk
yz zerinden szlp gitti.
Yldzlardan biri tiz bir sesle bana doru yaklat,
beni arar gibiydi. Anszn bir gmbrtyle paralanp
binlerce kvlcma dnt, beni ilkin ekip yukar ald,
sonra yere brakt, dnya atrdayarak zerime ykld.
stm toz toprakla rtl ve vcudum yara bere
iinde, kavan hemen yan banda buldular beni.
Bir bodrumda yattm, stmde gmbr gmbr
ten toplarn sesini iitiyordum. Bir arabada yattm ve
araba bo tarlalar zerinde paldr kldr ilerledi. Genel
likle uyuyor ya da kendimden gemi, baygn yatyor
dum. Ama ne kadar derin uyursam, bir eyin beni kendi
sine ektiini, beni avcuna alm bir gcn peine taklp
gittiimi o kadar ak seik hissediyordum.
Bir ahrda samanlar zerinde yattm bir ara; ortalk
karanlkt, biri elime bast. Ama iimden daha ilerilere
gitmek geliyor, bir ey byk bir gle beni kendine e
kiyordu. Derken bir baka arabada yattm, daha sonra da
bir sedyede ya da merdiven zerinde; iimde, hep bir
yerden beni ardklar duygusu vard ve bu duygu gi
derek gleniyordu, sonunda oraya ulamaktan baka
ey dnemez oldum.
Sonunda vardm hedefe. Geceydi, tamamen ken-
dimdeydim; az nce yine o gcn beni kendine ektii
ni ve iimdeki iddetli arzuyu hissetmitim. imdi bir sa
londa yatyordum, bir yer yatandaydm, en sonunda
arldm yere geldiim gibi bir duygu vard iimde.
evreme bakndm. Benim yatan hemen yan banda
bir yatak daha bulunuyor, zerinde bir bakas yatyor
du; bir ara ne doru eilip bana bakt. Alnnda o nian
tayordu, Max Demiand bu.
Konuamyordum ben; o da konuamyor ya da ko
numak istemiyor, yalnzca beni szyordu. Tavandan
sarkan bir elektrik ampulnn yzne vurmutu.
Derken glmsedi.
Bana sonsuzmuasna uzun gelen bir sre boyunca
gzlerime bakp durdu. Yava yava yzn yzme
yaklatrd. Yzlerimiz neredeyse birbirine dedi.
"Sinclair! dedi fsltyla.
Gzlerimle bir iarette bulunarak sylediklerini an
ladm belirttim.
Yeniden glmsedi, neredeyse acmayla kark bir
glmsemeydi bu.
Kk dostum! dedi glmseyerek.
O anda az hemen azmn yan bandayd. Alak
sesle konumasn srdrd.
Franz Kromeri anmsyor musun hl? diye sor
du.
Gzlerimi krptrarak onayladm soruyu; ayrca
glmsemeyi de baarabilmitim.
Kk Sinclair! Dinle beni! Benim gitmem gereki
yor. Belki ileride Kromer dolaysyla ya da bir baka ne
denle bana ihtiya duyacaksn. O zaman beni ardn
m, artk yle bir at zerinde ya da trene atlayp gele
mem. O zaman kendi iine kulak verecek, Tendi iini
dinleyeceksin. O zaman greceksin ki, ben iindeyim se
nin. Anlyor musun? Bir ey daha: Bayan Eva dedi ki, g
nn birinde seni kt durumda grrsem, senin iin ba
na emanet ettii pc sana vermeliymiim... Gzle
rini kapa, Sinclair!
Dediini yapp gzlerimi kapadm. Demian'n hl
biraz kanl dudaklarma hafif bir pck kondurduunu
hissettim. Ardndan uyudum.
Sabahleyin gelip uyandrdlar, yaralarmn sarla
can sylediler. yice uyannca, hemen bam evirip
bitiiimdeki yata aradm. imdiye kadar grmediim
yabanc biri yatyordu iinde.
Yaralarmn sarlmas canm actt. O zamandan bu
yana btn olup bitenler canm actt hep. Ama bazen
anahtar ele geirip bsbtn kendi iime, karanlk ay
nada yazgsal grntlerin uyuklad yere inmeyegre-
yim, siyah aynann zerine eilmem yetiyor, kendi haya
limi gryorum iinde; hayal imdi tmyle ona benzi
yor, ona, dostum ve yol gstericim Demiana.

You might also like