You are on page 1of 175

YANETKLER

Woody Alien
1935 doumlu Amerikal yazar, ynetmen, aktr,
komedyen ve mzisyen.
New York,ta yayor.
Siren, Woody Allen,n son kitab
"Srf Anarryi sonbaharda yaynlayacak.

Sla Okur
1980 ylnda stanburda dodu. Lisans eitimini
stanbul niversitesi ngiliz Dili ve Edebiyat blmnde
,
yksek lisans eitimini ise stanbul Bilgi niversitesi Kltrel ncele
meler blmnde tamamlad. Yaymianm evirilerinden bazlar:
"Aptallar Gemisi,: Gregory Norminton; "roni Kavram,:
Soren Kierkegaard; "Deptford(laki l Adam Anthony Burgess;
"Maara,: Jose Saramago ve "O Harfli Kelime: Ak.,
Side Effects

S REN
YAYlNlARI
Woody Alien

Bu kitabn Trke yayn haklar, Anatolialit Telif


Haklar Ajans araclyla Siren Yaynlar'na aittir.

Siren Yaynlar -Aykr Metinler

Sertifika No:1007-34-009094

ISBN: 978-605-5903-02-2

Birinci Bask: Haziran 2008

Editr: Sanem Sirer


Yayn Danman: Erol Aydn
eviren: Sla Okur
Kapak Tasarm: Nazlm Dumlu
Sayfa Dzeni: Adem enel
Bask: efi k Matbaas

Asmal Mescit Mah. Ensiz Sokak No. 9/312

Beyolu-STANBUL

t C212) 243 45 6s f C212) 251 os 32


www.sirenyayinlari.corn
info@sirenyayinlari.com
sireninsesi.blogspot.corn
Woody Alien

YANETKILER

eviren: Sla Okur


Needleman' Anarken

zerinden drt hafta geti ama Sandor Needleman'n ld


ne hala inanamyorum. Cenaze treninde bulundum ve
olunun istei zerine ekerlemeleri de ben getirdim, ama he
men herkes zntden kendinden gemiti.
Needleman, cenaze trenini adeta taknt haline getirmiti
ve bir defasnda 'bana, "Yaklmay, topraa gmlmeye bin kere,
her ikisini de karmla bir hafta sonu geirmeye sonsuz kere ter
cih ederim," demiti. Sonunda kendini yaktrd ve kllerini He
idelberg niversitesi'ne balad. Onlar da klleri drt rzgara
serptiler ve kavanozu hrdavatya sattlar.
Krk takm elbisesi ve gri sveteriyle hala gzlerimin
nnde canlanr. Ar konulara dalp gitmeyi seven bu adam,
ceketini giymeden iindeki asky karmay bile unuturdu ou
kez. Princeton'daki bir mezuniyet treninde onu uyarmtm, o
da sakince glmsemi, "yi ya, fikirlerime saidracak olanlar en
azndan geni omuzlu olduumu sanrlar," demiti. ki gn son
ra, Stravinsky ile tartrken aniden ters salto atmas nedeniyle
Bellevue hastanesine kaldrlmt.
Needleman, kolay anlalacak biri deildi. Ketumluu sk
sk souklua yorulurdu ama merhamet dolu biriydi aslnda.
Tank olduu feci bir maden kazasnn ardndan, smarlad
ikinci waffle' bitiremeyecek kadar itah kesilmiti. Sessizlii
insanlar rahatsz ederdi. Oysa o, konumay iletiimin kusurlu
bir biimi olarak alglard. En mahrem grmelerini bile iaret
flamalaryla yrtmeyi tercih etmesi bu yzdendi.

7
Dnemin rektr Dwight Eisenhower ile anlaamad iin
Columbia niversitesi'nin retim kadrosundan karldn
da, bir keye gizlenip elinde hal tokacyla nl emekli generali
beklemi, yakaladndaysa Eisenhower bir oyuncakya s
nana kadar dvmt adam. (ki adam, ders zilinin bir dersin
sonunu mu yoksa yeni dersin ban m bildirdiine dair ortalk
yerde sk bir kavgaya tutumulard.)
Needleman, hep sessiz bir lm tercih edeceini sy
lemiti. "Kardeim Johann gibi kitaplarmn, defterlerimin
arasnda." (Needleman'n kardei, uyakl kelimeler szln
ararken alma masasnn derinliklerinde boularak hayata
veda etmiti.)
le arasnda bir binann ykmn izleyen Needleman'n
bana glle arpacan kim bilebilirdi? arpma yle ar bir
oka yol amt ki, Needleman yznde kocaman bir glckle
ld. Son szleri, "Almayaym; bende penguen var zaten," oldu.

Needleman, her zaman olduu gibi lmeden nce de birka


ile birlikte urayordu. "Adil davran, ahlaksal adan doru
olmakla kalmaz, telefonda da gsterilebilir," teorisine dayanan
bir etik yazmakla meguld. Ayrca, yarlad bir anlambilim
almasnda (iddetle srar ettii gibi), cmle yapsnn dou
tan geldiini, ancak szanmann renildiini ortaya koyu
yordu. Son olarak, Yahudi soykrm zerine bir kitap zerinde
alyordu. Sayfalarn iinde boyutlu resimler vard hem!
Needleman, ktlk sorununa kafay taknt ve gerek ktl
n, ancak arkasndaki uygulaycnn Blackie veya Pete olmas
durumunda mmkn olabileceini gayet kuvvetli bir belagatle
tartrd. Toplumcu milliyetilik ile cilvelemesi akademik dn
yada infial uyandrmt uyandrmasna ama gel gr ki, jimnas
tikten dans dersine kadar her eyi denedii halde, kaz admn
kvramamt.

8
Nazizm onun iin akademik felsefeye bir tepkiden ibaretti;
bunu her frsatta arkadalarna dayatmaya urard. Sonra bir
den yapmack bir heyecanla yzlerine doru uzanr ve "Hal, ya
kaladm burnunu ite!" diye barrd. Hitler'e ynelik duruunu
ilk anda eletirrnek kolayd, ancak felsefi yazlarn da dikkate
almak gerekirdi. Gncel varlkbilimi reddetmi ve insann son
suzluktan nce de var olduunu, ancak bu srada ok seeneinin
bulunmadn ne srmtr. Yazlarnda varolu ile Varolu
arasnda bir ayrm yapm ve birinin dierine tercih edilecei
ni iddia etmise de, bunun hangisi olduunu hatrlayamamtr.
Needleman iin insan zgrlemesi, hayatm absrtlnn far
kna varmaktan geiyordu. "Tanr suskundur," derdi hep, "imdi
bir de Ademolu enesini kapasa!"
Needleman'a gre biricik Varlk'a ancak hafta sonlar, o da
bir araba araclyla ulalabilirdi. Onun iin insan, doadan
ayr bir "ey" deildi, doann "iine kark"t. nsann kendi
varln gzlernlemesi iin, nce onunla hi ilgilenmiyormu
gibi yapmas, ardndan bulunduu mekann dier kesine se
irtivermesi ve oradan kendisine bakmaya almas gerekirdi.
Hayat srecine verdii ad olan Angst Zeit, yani kabaca bir
.

eviriyle huzursuzluk zaman, eylemin "zaman" iinde geme


mesine ramen, insanolunun zamanda var olma mecburiyetini
ileri sryordu. Needleman, uzun uzadya akl yrtmelerden
sonra, entelektel kudretine de dayanarak, kendisinin var ol
madn, arkadalarnn var olmadn, var olan tek gerein,
bankaya alt milyonluk borcu olduuna kanaat getirmiti. Dola
ysyla, toplumcu milliyetiliin g felsefesi onu byledi; kendi
deyimiyle, "Kahverengi gmleklerden gzn alamayan bir kii
lik" oldu. Toplumcu milliyetiliin, tam da Needleman'm kar
koyduu cinsten bir er olduu anlaldnda, Berlin'den kat.
al kamuflajna brnp sadece kayar admlarla, bir seferde
kk adm atarak snr geti.

9
Needleman Avrupa'da nereye gittiyse, hretine byk say
g duyan renci ve entelektellerin yardmyla karlat. Kaak
hayat srasnda, Zaman, z ve Gereklik: Hiliin Sistematik
Olarak Yeniden Deerlendirmesi adl kitabn ve neeli, hafif
denemesi Kaarken Karn Doyurulacak En yi Yerler'i yaynla
maya frsat buldu. Chaim Weizmann ve Martin Buber bir giriim
balatp Needleman'n ABD'ye snabilmesi iin imza topladlar,
ancak o tarihte kalmak istedii otelde yer yoktu. Alman askerle
rinin Prag'daki snan basmasna ramak kala Amerika'ya git
meye karar veren Needleman, havaalannda bagaj fazlasndan
tr engellendi. Ayn uuta bulunan Albert Einstein ona, ayak
kabilarna yerletirdii kalplar karrsa btn bagajn yanna
alabileceini syledi. Bundan sonra sk sk yaztlar. Einstein
bir seferinde ona, "ikimizin almalar birbirine ok benziyor
ama senin almann ne olduunu pek anlayamadm," dedi.
Polemik, Amerika'ya yerleen Needleman'n hayatndan
hi eksik olmad. nl Varlkszlk: Aniden Banza Gelirse Ne
Yapmal? adl eserini yaynlad. Ayrca dilbilim felsefesi zeri
ne klasikleen Tali ievlerin Anlambilimsel Konumlar kitab,
Gece Uanlar adyla gie rekorlar kran bir filme uyarland.
Komnist partiyle ilikisi nedeniyle Harvard'dan istifasnn
istenmesi olaan sayld. O, ancak ekonomik eitsizliin olma
d bir sistemde gerek zgrln sz konusu olabileceine
inanyordu ve rnek toplum olarak karnca iftliini gsteriyor
du. Karncalar saatlerce gzlemleyebilir ve byk bir hasret
le, "Hakikaten uyumlular. Bir de kadnlar daha gzel olsayd,
kimse ellerine su dkemezdi," derdi. Amerikan Kart Eylemler
Komitesi'ne ifade vermeye arldnda, birok kiinin adn
verdi ve bunu arkadalarna, felsefesini aktararak hakl gster
di: "Siyasi edimler herhangi bir ahlaki sonu dourmaz ve hakiki
Varlk'n aleminin dnda yer alr." Akademik evreler suspus ol
mulard. Princeton'l akademisyenler ancak birka hafta sonra
Needleman' katran ve tye bulamak gerektiine karar verebildL

10
Needleman, bir rastlant eseri ayn aklamay serbest ak hakl
karmak iin de kulland, ama karsndaki iki niversiteli kz
buna pek kulak asmad. Yanlarnda olan on alt yandaki dier
kz, adam ihbar etti.

Nkleer denemelere iddetle kar kan Needleman, bir


grup renciyle Los Alamos'a utu ve nkleer deneme sahasnda
oturma eylemi dzenledi. Zaman azaldka ve testin planland
gibi gerekleecei ortaya knca, Needleman'n byk altndan
"Anam anam!" diye bard ve koarak uzaklat bildirildi.
Gazetelerin yazmad ise, adamcazn gn boyu azna bir lok
ma koymam olduuydu.
Kamuoyu nndeki Needleman' hatrlamak kolay. Parlak,
kararl bir adam; Konumlarn Tarzlar adl kitabn yazar ... Ama
benim hasretle anacam, zel hayatndaki Needleman olacak;
asla apkasz kmayan Sandor Needleman. O kadar ki, cenazesi
apkal olduu halde yakld. Bu, galiba bir ilkti. Veya W alt Dis
ney filmlerine akla bal olan ve Max Planck'n onca net akla
masna ramen Minnie Mouse'un telefon numarasn aramaktan
asla vazgemeyen Needleman.
Needleman evime konuk olduunda, belli bir tonbal mar
kasn sevdiini bildiim iin, misafir mutfan o marka tonba
l konservesiyle doldururdum. Bunu ne kadar sevdiini bana
aklayamayacak kadar utangat ama bir seferinde, benim ora
da olduumu fark etmeden, btn kutular at ve onlara "Kuzu
cuklarm benim!" diye seslendi.
Needleman, kzm ve benle beraber Milano'da opera izlerken
locadan aaya biraz fazla eildi ve orkestra ukuruna dt. Bir
kaza olduunu kabullenemeyecek kadar gururlu olan Needleman,
bir ay boyunca ayn operaya gitti ve her gece kendini ukura att.
Ksa sre sonra beyin sarsnts geirdi. Derdini anlattn ve ar
tk kendini atmaktan vazgeebileceini syledim. "Hayr," dedi,
"birka kez daha yapaym. Bir ikayetim yok zaten."

11
Needleman'n yetmiinci doum gnn hatrlyorum. Ka
rs ona pijama almt. Needleman, yeni bir Mercedes istediini
belirtmi olduu iin, bozulmutu. Ama ylesine byk adamd
ki, alma odasna ekildi ve sinir krizini gzlerden uzak geir
di. Dndnde glmsyordu. Yeni pijamasn Arabel'in iki
ksa oyununun gala gecesine giydi.

12
Hkml
risseau, ay nda uyuyordu. Yatakta srtst uzanmt.
Gbei havaya doru ykselir, rludaklar anlamsz bir g
lmseme oluturur haldeyken cansz bir cismi andryordu ...
Bir futbol topu veya bir ift opera bileti gibi. Bir an sonra, yana
dnp ay n baka bir ayla aldnda, yirmi yedi paralk,
salata kasesi ve orba anayla eksiksiz bir yemek takmnn
tpksnn ayns gibi grnr olmutu.
Rya gryor, diye dnd Cloquet, elinde bir altpatlarla
baucunda beklerken. O rya gryor, bense gereklikte varm.
Cloquet, gereklikten nefret ederdi ama baka yerde de adam
gibi bonfile yapmadklarnn farkndayd. Daha nce hi insan
can almamt. Evet, bir seferinde kurlurmu bir kpei vur
mutu ama bunu yapmadan nce bir psikiyatri konsltasyonuy
la kpein akli melekelerini yitirdiine karar verilmiti. (Kpek,
Cloquet'nin burnunu srmaya teebbsnn ardndan durduru
lamaz bir kahkaba krizine girince, manik depresif tehisi konul
mutu.)
Brisseau ryasnda gnein altnda l l bir kumsaldayd
ve annesinin koliarna doru kouyordu; ama tam bu gz yal,
kr sal kadn kucaklayacakt ki, annesi iki top kaymakl don
durmaya dnt. Brisseau iniedi ve Cloquet altpatlar indirdi.
Camdan girmi ve tetii ekme gc bulamadan iki saat kadar
Brisseau'nun baucunda dikilmiti. Bir keresinde horozu bile
kaldrm ve namluyu Brisseau'nun sol kulana dorultmutu.
O anda kapdan bir ses gelince Cloquet alma masasnn ard
na snm, tabaneay adamn kulanda brakvermiti.

15
iekli bir bornoz giymi olan Madam Brisseau, odaya gir
mi, okuma lambasn am, kocasnn kulanda bir tabanca
nn durmakta olduunu grmt. Neredeyse ana bir tavrla i
geirmi, tabaneay alp yastn yanna brakmt. Yorgann bir
kesiyle tabancann stn rtm, kapatm ve odadan
kmt.
Baygnlk geiren Cloquet, bir saat sonra uyanmt. Bir
anlna kendini Riviera'daki ocukluuna dnm sanmasna
ramen, on be dakika zarfnda etrafta tek bir turist grerneyn
ce Brisseau'nun ekmecesinin arkasnda olduunu fark etmiti.
Yataa dnm, tabaneay alm ve Brisseau'nun akana tekrar
dayamt, ama azl faist muhbirin cann alacak kurunu yine
skamamt.
Gaston Brisseau, zengin ve sac bir ailenin olu olarak,
erken yata profesyonel muhbir olmaya karar vermiti. Genli
inde, daha akc muhbirlik yapabilmek iin konuma dersleri
almt. Bir keresinde Cloquet'ye itiraf etmiti: "nsanlar ispi
yonlamaya baylyorum olum."
"Ama neden?" diye sormutu Cloquet.
"Bilmem. Alnsnlar merkeze, ptrlsnler herkese diye."
Brisseau zevk olsun diye arkadalarn ihbar ediyor, diye d-
nyordu Cloquet. Balanamaz bir ktlk! Bir zamanlar ta
nd bir Cezayirli, insanlarn ensesine aplak indirdikten sonra
srtarak yaptn inkar ederdi. Dnya, iyi ve kt insanlara ay
rlm gibiydi. yiler daha huzurlu uyuyorlar, diye dnyordu
Cloquet. Ktlerse uyank olduklar saatierin tadn daha iyi
karyorlar.
Cloquet ve Brisseau yllar nce, hi olmayacak koullarda
tanmlard. Deux Magots adl barda iyice kafay bulan Brisse
au, ya}palayarak nehre doru ilerlemiti. Evinde olduunu sana-
..

rak soyunmu ama yatak yerine Seine Nehri'ne girmiti. Ustn


rtrnek zere battaniyeye uzanrken suyu avulaynca barma-

16
ya balamt. O srada Neuf Kprs'nde peruunun peinden
komakta olan Cloquet, buz gibi sulardan ykselen l duy
mutu. O karanlk ve rzgarl gecede, bir yalaney kurtarmak
iin hayatn tehlikeye atp atmayacana o anda karar vermesi
gerekmiti. Bylesine nemli bir karar a acna vermeye gnl
sz olduu iin nce bir lokantaya gidip karnn doyurmutu.
Ardndan pimanln penesine derek bir olta satn alm ve
Brisseau'yu nehirden aviarnaya almt. nce kak oltas de
nemiti. Brisseau zokay yutmayacak kadar akll olduundan,
sonunda onu cretsiz dans dersleriyle kandrarak kyya getir
mi, ardndan a atarak kenara ekmiti. Brisseau'nun .boyu ve
arl llrken, iki adam dost olmulard.
Cloquet, Brisseau'nun uyuyan gvdesine tekrar yaklat ve
horozu kaldrd. Eyleminin sonularn dnrken ba dnd.
Bu, hayatnn artlara bamllndan kaynaklanan varolusal
bir ba dnmesiydi ve sradan bir Alka-Seltzer ile gemeyecei
ortadayd. Birok solcu eczanede satlan Varolusal Alka-Seltzer
hakiard bunu. Jant kapa byklnde olan bu devasa hap,
suda zlp iildiinde, hayatn ar farknda olmaktan kay
naklanan mide bulants ve ba dnmelerinde etkiliydi. Meksika
yemeinden sonra da iyi geldiini duymutu.
Brisseau'yu ldrmeyi seersem, diye dnd Cloquet, ken
dimi bir katil olarak tanmlam olacam. O zaman, Sorbonne'da
Ku Psikolojisi dersi veren Cloquet yerine, katil Cloquet olaca
m. Eylemimi seerek, tm insanlk adna bir seim yapyorum.
Peki ya herkes benim gibi yapsa ve buraya gelip Brisseau'nun sol
kulana bir kurun sksa? Kan glnden getim, btn gece zil
susmazd. Tabii bir otopark kahyas da bulmak gerekirdi. Tan
rm, ahlaki veya etik kayglara saplanan akl, nasl da bocalyor!
ok dnmemeli. Bedene odaklanmal; beden daha salam.
Toplantlara katlr, kruvaze ceket giydiinde yakkl grnr,
stelik en ok da insann can masaj ektiinde ie yarar.

17
Cloquet anszn kendi varln tekrar dorulamak istedi ve
Brisseau'nun masasnn arkasnda duran aynaya bakt. (Hibir
aynann yanndan kendisine bir bak atmadan geemezdi ve bir
keresinde bir spor salonunda havuzdaki yansmasna ylesine
taklnt ki, ynetim havuzu boaltmak zorunda kalmt.) 01-
mayacakt byle. Adam vuramazd. Silah brakp kat.
Sokaa ktnda, iki tek atmak iin La Coupole'a gitmeye
karar verdi. Buray, hep aydnlk ve kalabalk olduu, stelik ge
nellikle bir masa bulabildii iin seviyordu. Karanlk ve kasvetli
olan, stelik birlikte yaad annesinin ona bir trl oturacak
yer gstermedii evine kyasla byk bir deiikiikti bu. Ama
bu gece La Coupole de doluydu. Kim bu suratlar, diye dnd
Cloquet. Bulankiaarak bir soyutlamaya dnyorlar ve "n
sanlar" adn ahyorlard. Ama insanlar yok burada, diye dn
d, bireyler var. Cloquet bunun ok parlak bir saptama olduunu
ve haval bir yemekte kullanlabileceini dnd. Bu tr gz
lemlerinden tr, 1931'den beri hibir sosyal etkinlie davet
edilmemiti.
Juliet'in evine gitmeye karar verdi.
"ldrdn m?" diye sordu Juliet, Cloquet eve girerken.
"Evet," dedi Cloquet.
"ldnden emin misin?"
"l gibiydi. Maurice Chevalier taklidi yaptm. Normalde
ok ses getirirdi ama bu sefer hibir ey olmad."
"yi. O zaman bir daha Parti'ye ihanet edemeyecek."
Juliet Marksisttir, diye kendine hatrlatnada bulundu
Cloquet. stelik de ok ilgin bir Marksist trdr; uzun bacakl,
bronz tenli filan. Tand kadnlar arasnda, aklnda ayn anda
iki bamsz kavram bulundurabilen ender bireylerden biriydi;
mesela hem Hegel diyalektiini, hem de konuma yapan bir ada
mn kulana dilini sokarsan adamn sesinin niye Jerry Lewis'e
benzeyeceini dnebilirdi. imdi karsnda dar bir etek ve

18
bluzla duruyordu. Cloquet kadna sahip olmak istiyordu. Rad
yosu veya gal srasnda Nazileri taciz etmek iin takt plastik
domuz maskesi gibi mlkiyeti altna almak istiyordu onu.
Anszn Juliet ile ak yapmaya balamlard ... Yoksa sade
ce seks miydi bu? Ak ve seksin farkl eyler olduunu biliyordu
ama her iki edimin de muhteem eyler olduunun farkndayd,
tabii eierden birinin zerinde stakoz nl yoksa. Kadnla
rn yumuak ve sarmalayc bir varl var, diye dnd. Bazen
tamamen sarmalyorlard insan. O zaman kurtulmak mmkn
olmuyordu, anca annesinin doum gn gelecek ya da savclk
ta ifade vermesi gerekecek de, yle. Cloquet, Varlk ile Dnyada
Varlk arasnda byk bir fark olduunu dnrd ve kendisi
hangi kesimin mensubu olursa olsun, dier kesimin hep daha
ok elendiine inanrd.
Sevitikten sonra her zamanki gibi derin uyudu, ama ertesi
sabah bir srprizle uyand. Gaston Brisseau'yu ldrmekten tu
tuklanmt.

Karakolda susuz olduunu iddia ettiyse de, evin heryerinde


ve olay yerinde bulunan tabaneada parmak izlerinin olduu be
lirtildi. Cloquet eve girdiinde bir de eref defterini imzalamt
stelik. Durum umutsuzdu. Davann sonucu batan belliydi.
Sonraki haftalarda grlen davann durumalar, sirki an
dryordu; geri filleri adliyeye sokmak biraz zor olmutu. Jri,
sonunda Cloquet'yi sulu buldu ve yarg idamna hkmetti.
Temyiz bavurusu da, Cloquet'nin avukatnn temyiz dilekesi
ni verirken takma byk takyor olmas nedeniyle usul ynnden
geersiz sayld.
Bundan alt hafta sonra, idamndan nceki son gecesinde
hcresinde oturan Cloquet, son birka ayda yaadklarna, zel
likle de adiiyedeki fillere inanmakta glk ekiyordu. Ertesi
gn bu saatlerde lm olacakt. Cloquet lm hep bakalarnn

19
bana gelen bir ey gibi alglamt. "En ok imanlar lyor,"
demiti avukatna. Cloquet iin lm, baka bir soyutlamadan
ibaretti. nsanlar lr, diye dnyordu, peki ya Cloquet? Bu
soru akln kartrmt ama bir gardiyann bir kat paras
na iziktirdii basit ema, durumu aydnlatt. Ka yoktu. Ksa
sre sonra, artk var olmayacakt.
Ben yok olacam, diye dnd youn bir hznle, ama
surat bir balk lokantasnn mensndeki resimleri andran
Madam Plotnick varln srdrecek. Cloquet paniklerneye ba
lad. Kap saklanmak, daha da iyisi, salam ve dayankl bir
eye dnrnek istiyordu. Byk bir sandalyeye rnein. San
dalye, sorun nedir bilmez, diye dnd. ylesine durur, kimse
ona bulamaz. Kira demek, siyasi olaylara girmek zorunluluu
yoktur. Sandalye ayak parman taa arpmaz, kulaklklarn
ters takmaz. Glmsemek veya san kestirrnek zorunda deil
dir; bir partiye gtrrseniz aniden ksrk krizine girer mi,
bir rezalet karr m diye dnmek zorunda kalmazsnz. in
sanlar sandalyeye oturur, o insanlar lnce yerlerine bakalar
oturur. Cloquet'nin bu mant onu rahatlatt ve adam, afakta
gardiyanlar ensesini tra etmeye geldiinde, sandalyeymi gibi
yapt. Son yemeinde ne istedii sorulduunda, "Bir mobilyaya
ne yiyeceini mi soruyorsunuz?" dedi, "Klfm deitirin yeter."
Adamlar bo bo baktnda direncini yitirdi ve azndan, "Rus
salatas kafi," szleri dkld.
Cloquet hep tanrtanmaz olagelmiti ama Peder Bernard
hcresine geldiinde, hala dine dnme frsat olup olmadn
sordu.
Peder Bernard ban sallad. "Bu sezonda byk dinlerde
yer bulunmaz," dedi. "Bu kadar dar zamanda olsa olsa bir Hint
dinine filan sokabilirim seni. Vesikalk fotoraf n var m?"
aresiz, dedi Cloquet kendi kendine. Kaderimle yalnz yz
leeceim. Tanr yok. Hayatn anlam yok. Hibir ey kalc de-

20
il. Byk Shakespeare'in eserleri bile evren yanp tkendiinde
kl olacak; geri Titus Andronicus gibi oyunlar dnnce bu o
kadar da kt bir ey deil ama, ya dierleri? nsanlar niye inti
har ediyor belli! Niye noktalamyoruz bu samal? Niye hayat
denen bu berbat msamereyi oynamak zorundayz? imizde bir
ses, "Yaa!" diyorsa desin. ok cra bir kemizden bir komut ge
liyor srekli, "Yaamay srdr!" diye. Cloquet, bu sesin sahibini
tand. Sigortacsyd. Tabii ya, dedi, Fishbein tazminat demek
istemiyor.
Cloquet byk bir hasretle zgr olmak, hapisten kmak,
usuz bucaksz krlarda sekmek istiyordu. (Cloquet ne zaman
sevinse sekerek dolard. Hatta bu alkanl yznden aske
re alnmamt.) Gerekten zgr olsam, imkanlarm sonuna
kadar kullanrdm, diye dnd. Belki hep istediim gibi gider
vantrilok olurdum. Belki de suratma takma burunlu bir gzlk
uydurup donla Louvre'a girerdim.
Seeneklerini dndke a dnd. Tam baylmak ze
reydi ki bir gardiyan kapsn ap Brisseau'nun gerek katilinin
az nce teslim olduunu syledi. Cloquet zgrd. Dizlerinin s
tne kt ve hcresinin zeminini pt. Fransz milli marn
syledi. Alad. Dans etti. gn sonra, takma burunlu bir gz
lk ve donla Louvre'a girmeye teebbsten ayn hcreye dnm
buldu kendini. .

21
Kaderin Cilvesi
(Sekiz yz sayfalk bir romann notlar.
Heyecanla beklenen kitap!)

n Bilgi- skoya, 1823:


Bir adam, ekmek kabuu almaktan tutuklanr. "Yalnz ka
buunu seviyorum," diye aklama yapan adamn, ksa zaman
nce rozbiflerin tam kesini alarak kasaplan taciz eden kii
olduu anlalr. Sank Solomon Entwhistle yaka paa karld
mahkemede yarg tarafndan be ila on yl (hangisi nce gelir
se) ar krek cezasna arptrlr. Entwhistle bir zindana kapa
tlr ve aydnlanmac cezalandrma anlaynn ilk rneklerin
den biri olmas adna zindann anahtar yok edilir. Entwhistle,
zgrle tnel kazma abalarna balar. Bir kakla yava yava
kazarak nce hapishane duvarlarnn altndan geer, hzn ala
nayp Glasgow'dan Londra'ya kadar uzanr. Liverpool'da yle
bir dar bakar ama tnelden devam etmeyi yeler. Londra'ya
vardnda Yeni Dnya'ya yelken aan bir ilebe kaak olarak bi
ner ve hayatna batan balama hayalleri kurar; bu kez bir kur
baa olarak.
Bostan'da karaya kan Entwhistle, uzmanlk alan piirdi
i ekmei bann stnde tamak olan New England asll bir
ilkokul retmeni olan Margaret Figg ile tanr. Kadna kaplan
Entwhistle onunla evlenir ve yeni evliler kk bir dkkan aa
rak post ve balina ya karlnda balina kemiinden biblo tica-

25
reti yapmaya ve giderek younlaan anlamsz bir devinim iine
girmeye balarlar. Maaza annda tutar. 8so ylna gelindiin
de Entwhistle varlkldr, eitimlidir, saygndr ve karsn byk
bir keseli sanla aldatmaktadr. Margaret Figg'den iki olu olur;
bunlardan biri normal, dieri durgun zekaldr ama ellerine bi
rer yoyo vermezseniz aradaki fark anlalmaz. Kck dkkan
dev bir alveri merkezine dnr ve seksen be yanda, iek
hastal ve kafasna yedii bir sava baltas nedeniyle hayata
veda ettiinde, mutlu bir adam olarak lr.
(Not: Entwhistle' sevilesi bir karakter yapmaya dikkat!)

Mekan ve gzlemler, 1976:


Alton Caddesi'nde douya doru yrnrken Costello Bira
derler Deposu'nun, Tallis rcs Adelman'n, Chones Cenaze
Levazmats'nn ve Higby Bilardocusu'nun nnden geilir.
Burann sahibi olan John Higby fra sal, tknaz bir adamdr
ve dokuz yanda merdivenden yuvarlandndan beri, srt
may kesmesi iin iki gn nceden dileke verilmesi lazmdr.
Higby'nin yerinden kuzeye, yani yukar (aslnda ehir merkezi
artk dier kolda olduundan aa) dnldnde, kk bir
parka gelinir. Vatandalar burada dinlenir ve sohbet ederler.
Gasp ve tecavz grlmese de, dilencilere ve Sezar' tandn
iddia eden adamlara sk rastlanr. Serin sonbahar rzgar (yl
da bir kez ve ayn zamanda gelip belli bir yan stnde olanlar
kendilerinden geirdii iin Santana olarak da bilinir) son kuru
yapraklar da aalardan koparr ve l ynlar halinde toplar.
nsan neredeyse somut bir amaszlk duygusuna dmeden ede
mez, hele de masaj salonlar kapatldndan beri. ok belirgin
bir metafizik "tekilik" duygusu vardr; anlatmak zordur bunu ...
Sylenebilecek tek ey varsa, Pittsburgh'de normalde yaanan
lara benzemez. Kent bal bana bir eretilemedir ama neyin
eretilemesidir? Sadece eretileme de deil, ayn zamanda bir

26
benzetmedir. "Burada"dr, "imdi"dir; ayn zamanda "Sonra"dr.
Amerika'daki her kent gibidir ve Amerika'daki hibir kent gibi
deildir. Bu, postaclar arasnda byk kargaaya neden olur.
u alveri merkezinin ad da Entwhistle olacak.

Blanche (Kuzen Tina'ya benzeyecek):


Hareketli ve tombul parmaklar olan, ie dibi gzlk takan,
tatl ama etine dolgun Blanche Mandelstam ("Olimpiyat yz
cs olmak istiyordum," demiti doktoruna, "ama su yznde
kalma sknts ekiyordu m.), saatli radyosunun sesiyle uyanr.
Yllar nce, ama bin yllar nce deil, Blanche gzel bir
kadn saylabilirdi. Ancak kocas Leon iin o "dnyada Ernest
Borgnine'dan sonra en gzel yaratkt." Blanche ve Leon lisede
bir dansta tanmlard. (ok iyi dans eder, ancak tango bo
yunca admlardan ibaret bir emaya bakar srekli.) Uzun uzun
konumular ve birok ortak ynleri olduunu fark etmilerdi.
Szgelii, ikisi de sofrada krntlar zerinde uyumay sevmekte
dirler. Blanche, Leon'un giyim tarzndan ok etkilenmiti; nk
daha nce apkay ayn anda takabilen bir adam grmemiti.
Bir sre sonra evlenmiler ve hemen ardndan ilk ve tek cinsel
deneyimlerini yaamlard. "Fevkalade bir eydi," diye anmak
tadr bunu Blanche, "ama niyeyse Leon bileklerini kesmeye kal
kmt."
Blanche kocasna, kobay olarak iyi maa alyor olsa da,
Entwhistle'n ayakkab reyonundaki iine devam etmek istedii
ni sylemiti. Kar paras yiyor durumuna dmek istememesine
ramen durumu gnlszce kabullenen Leon, kars doksan be
yana geldiinde emekli olmasnda srar etmiti. ift imdi kah
valtya oturuyordu. Leon her zamanki gibi meyve suyu, kzarm
ekmek ve kahve, Blanche da her zamanki gibi bir bardak scak
su, bir tavuk kanad, tatl-eki domuz rostosu ve kaneloni yiyor
du. Ardndan Entwhistle'a doru yola kt.

27
(Not: Blanche, Kuzen Tina gibi ark syleyerek dolasn ama
onun gibi srekli Japon milli marn sylemesin.)

Carmen (Fred Simdong, kardei Lee ve kedileri


Sparky'de grlen belirtiler zerine bir psikopatoloji
incelemesi):
Bodur ve kel Carmen Pinchuck, buharlar iindeki dutan
kt ve bonesini kard. Hi sa olmamasna ramen sa deri
sinin slanmasndan nefret ediyordu. "Niye slansn ki?" diyor
du arkadalarna, "O zaman dmanlarnn eline koz vermi
olurum." Biri bu tavrnn garipsenebileceini sylediinde gl
d, ardndan izieniyor muyum diye evresine tedirgin baklar
atarak birka krlent pt. Pinchuck, bo zamanlarnda bala
kmasna ramen 1923'ten beri hibir ey tutamam olan hu
zursuz bir adamd. Glerek, "Ksmet deilmi," deme huyu var
d. Ama bir tand, oltasn krema kavanozuna daldrdna
dikkati ekince, rahatsz olmutu.
Pinchuck ok ey yapmtr. inierne huyundan tr liseden
atldndan beri obanlk, psikoterapistlik ve pantomimcilikle
uramtr. Halen almakta olduu Deniz Canllar ve Yaban
Hayatn Koruma Dairesi'nde, sincaplara ispanyolca retmekle
grevlidir. Pinchuck, sevenleri arasnda "serseri, yalnz, psiko
pat ve elma yanakl" olarak bilinir. "Odasnda oturup radyosuyla
konuur," dedi bir komusu. "ok sadk bir insandr," dedi bir
bakas; "bir keresinde Bayan Monroe buzda kayp dtnde,
kadn yalnz brakmamak iin o da kayp dmt." Pinchuck
siyasi adan kendi deyimiyle bamszdr ve son bakanlk sei
minde Cesar Romero'ya oy vermitir.
Pinchuck imdi banda tvit apkas, elinde kahverengi ka
t kapl bir kutuyla sokaa kt. Hemen ardndan zerinde tvit
apkas dnda hibir ey olmadn fark edip eve geri dnd,
giyindi ve Entwhistle'a gitti.

28
(Not: Pinchuck'n apkasna kar duyduu fke ayrntlaryla
anlatlacak.)

Karlama (taslak):
Maazann kaplar saat tam onda ald. Pazartesileri ge
nellikle tenha olurdu ama radyoaktif tonbalndaki indirim y
znden bugn bodrum kat tklm tklmd. Carmen Pinchuck,
elindeki ayakkab kutusunu Blanche Mandelstam'a uzatp "Bu
mokasenleri deitirmek istiyorum. Kk geldiler," dediinde,
kyamet havas, slak bir branda bezi gibi kaplant ayakkab
reyonunu.
"Fiiniz var m?" diyen Blanche metin durmaya alyordu,
ama sonradan itiraf edecei gibi dnyasnn yklnaya bala
dn hissetmiti. ("Kazadan beri insanlala uraamyorum,"
dedi arkadalarna. Alt ay nce tenis oynarken bir top yutmu
tu. O zamandan beri nefes darl ekiyor.)
"ey, yok," dedi Pinchuck tedirgince. "Kaybettim." (Haya
tndaki en byk dert, her eyi ilgisiz yerlere koymasyd. Bir
keresinde sabah uyandnda yatan bulamamt.) Arkasnda
ki mteriler sabrszlanmaya balaynca, souk terler szld
ensesinden.
"Blm mdrne onayatmanz gerekiyor," diyen Blanc
he, Pinchuck' Cadlar Bayram'ndan beri ilikide olduu Bay
Dubinsky'ye ynlendirdi. (Avrupa'nn en iyi daktilo okulundan
mezun olan Lou Dubinsky, alkol yznden hz gnde bir szc
e dene dek dahi muamelesi gryordu. Sonra alveri mer
kezinde almak zorunda kalmt.)
"Giydiniz mi onlar?" diye sordu Blanche, gzyaiarna ha
kim olmaya alarak. Mokasenli Pinchuck grntsne daya
namyordu. "Babam da mokasen giyerdi," dedi sonra, "iki tekini
de ayn ayana."

29
Pinchuck artk kvranyordu. "Hayr," dedi. "Yani evet. Giy
merole karnam bir oldu. Banyo yaparken giydim."
"Madem kkt niye aldnz?" diye sordu Blanche. nsan
ln en byk paradokslarndan birini dile getirdiinden haber
sizdi.
in asl uydu ki, Pinchuck ayakkablarn sktn fark et
tii halde satcya hayr demeyi baaramamt. "Sevilen biri ol
mak istiyorum," dedi Blanche'a, "Bir keresinde srf hayr diyeme
diim iin canl bir antilop satn aldm." (Not: O.F. Krumgold'un
Borneo'daki baz kabileler zerine yapt bir aratrmann so
nularn anlatt makalesinde, bu kabile dillerinde "hayr"
anlamnda bir szck bulunmad iin, bir istei geri evirmek
gerektiinde balarn aa yukar sallanp "Size dneceim,"
dendii bildirilmektedir. Bu da bilim adamnn, her ne pahasna
olursa olsun sevilen biri olma drtsnn renilmi deil, bir
opereti batan sona izleyebilmek gibi kaltsal olduu kuramna
destek vermektedir.)
Saat on biri on getiinde, reyon mdr Dubinsky deiimi
onaylam ve Pinchuck'a bir numara byk ayakkablar teslim
edilmiti. Pinchuck sonradan, bu olayn onda iddetli depresyon
ve ba dnmesine yol atn, ama bunun bir lde de papaa
nnn evlendii haberine bal olduunu kabul etmiti.
Entwhistle olayndan ksa sre sonra iinden ayrlan Car
men Pinchuck, Sung Ching Kanton Saray'nda inli bir garson
olarak ie balad. Blanche Mandelstam bunun zerine sinir kri
zi geirerek Dizzy Dean'in bir fotorafyla kamaya alt. (Not:
Dndm de, Dubinsky bir el kuklas olsa daha iyi.) Entwhistle,
ocak aynn sonuna doru kaplarn son kez kapatt ve sahibesi
Julie Entwhistle, ok sevgili ailesini de alarak Bronx Hayvanat
Bahesi'ne yerleti.
(Son cmle hi deimesin. Harika bir kapan cmlesi. Bi
rinci Blm notlarnn sonu.)

30
UFO Korkusu
FO'lar yine haberlerde ve artk bu fenomene ciddi bir ekil
.....,. de eilmenin zaman geldi. (Aslna bakarsanz saat sekizi
on geiyor; yani hem birka dakika ge kaldk, hem de karnm
ackt.) Uan daire konusu imdiye kadar sadece uuklar ve ka
klarla zdeletirildi. Hatta UFO grenlerin byk bir blm,
her iki kesimin de mensubu olduklarn syleyeceklerdir. Ancak
bilinli kiilerin de bunlar gryor olmas, Hava Kuvvetleri ve
bilim evrelerinin gemiteki pheci tavrlarn deitirmeleri
ne yol at ve bu fenomenin kapsaml aratrmas iin tam iki
yz dolarlk bir bte ayrld. Sorumuz u: Orada kimse var m?
Varsa, ellerinde n tabaneas var m?
UFO'larn hepsi dnya dndan gelmiyor olabilir, ancak uz
manlar, saniyede on be bin kilometre hzla ykselebilen bu puro
eklindeki ldayan hava aralarnn, ancak Plton'daki yetkili
servislerde ve yedek paraclarda hizmet alabilecei konusunda
hemfikir. Eer bu cisimler gerekten baka bir gezegenden geli
yorsa, bunlar tasarlayan uygarln bizimkinden milyonlarca yl
ileri olmas gerekir. Ya da anslar yaver gitmitir. Profesr Leon
Speciman, uzayda bizden yaklak on be dakika ileri bir uygar
lk olduunu ne srmektedir. Bu da onlara byk bir avantaj
salamaktadr; nk randevularna yetirnek iin acele etmele
ri gerekmemektedir.
Wilson Da Gzlemevi'nde alan (Wilson Da Akl
Hastanesi'nde gzlem altnda tutuluyor da olabilir; mektup pek
ak deil) Dr. Brackish Menzies, k hzna yakn hzlarda iler-

33
leyen canllarn, en yakn gne sisteminden bile buraya gelme
sinin milyonlarca yl alacan, Broadway'de sahnelenen oyun
lar dnnce de buna demeyeceini iddia etmektedir. (Ik
hzndan yksek hzlarda yolculuk yapmak ne mmkndr, ne
de rahat, insann apkas uar ha bire.)
Modern astronomlara gre, uzay bitimlidir. Bu ok rahat
latc bir bilgidir; zellikle de srekli bir eylerini kaybedenler
iin. Evreni dnrken gzetilmesi gereken nemli bir nokta,
geniiernekte olduu ve gnn birinde paralanp yok olacadr.
te bu yzden, kardaki iyerinde alan kz, tm beklentile
rinizi karlarnamasna ramen baz iyi zelliklere sahipse, ii
daha fazla uzatmayn.
UFO'lar hakknda en sk sorulan soru udur: Eer uan da
ireler uzaydan geliyorsa, pilotlar metruk arazilerde anlamszca
dolanp durmak yerine neden bizimle temas kurmuyorlar? Bana
yle geliyor ki, baka bir gne sisteminden gelen yaratklar iin
"dolanp durmak", sosyal adan kabul edilebilir bir iliki bii
midir. Bir keresinde on sekiz yanda bir aktrisin peinde alt ay
dolanp durdum ve hayatnn en gzel gnlerini yaadm. Ayr
ca unutmamalyz ki, dier gezegenlerde hayattan sz ederken
amino asitlere ska gnderme yapyoruz ama bunlar partilerde
bile ok dost canis davranmazlar.
ounluk UFO'lar modern bir sorun sanmaktadr ama aca
ba bunlar insanln yzyllardr farknda olduu bir fenomen
olabilir mi? (Yzyl bize ok uzun gelir, hele de elinizde denme
sini beklediiniz bir senet varsa... Ama astronomik standartiara
gre gz ap kapayncaya kadar geer. Bu yzden insan di fr
asn yannda tamal ve ha deyince yola kmaya hazr olma
ldr.) Aratrmaclar, UFO grme olgusunun, milattan neeye
dayandn sylemektedir. Szgelii, Tora Vayikra'da yle bir
pasaj vardr: "Ve Asur ordularnn tepesinde byk ve gmi

34
bir top belirdi ve Babil'in tmnden atlar ve di gcrtlar yk
seldi; ta ki Peygamberler kalabala, akll olun, kendinize eki
dzen verin diyene kadar."
Acaba bu olay, yllar sonra Parmenides'in anlattklaryla
balantl olabilir mi: "Gkyznde anszn turuncu cisim
belirdi ve Atina'nn gbeinde bir tur att, hamamlarn zerin
de dolanp durdu ve baz bilge filozoflarmzn fellik fellik havlu
aramasna yol at." Peki, bu turuncu cisim, yakn zamanda
ortaya kan ve on ikinci yzyla ait olduu belirtilen bir Sakson
kilisesi elyazmasnda anlan ey olabilir mi: "Gobeeni hoplata
hoplata guld, sonra bir bahth kL lan lan goun grmz bir ey
dolayr lan depemizde. Herkese teekkr ederim efendim."
Bu son olay, ortaan din adamlar tarafndan kyamet ala
neti olarak deedendirildiyse de, pazartesi gne doduunda
ve ie gitmek gerektiinde, byk hayal krklna yol amtr.
Son ve en inandrc fenomen, 1822 ylnda Goethe tarafn
dan yaanmtr: "Leipzig Huzursuzluk Festivali'nden eve d
nerken," diye yazmtr, "bir ayrlktan geiyordum ki, bam
kaldrp ge baktmda, gneye doru birka kzl ate topu
grdm. Olmayacak bir hzla alaldlar ve beni kovalamaya
baladlar. Haykrarak bir dahi olduumu, bu yzden ok hzl
koamayacam syledim ama szcklerim boa gitti. fkele
nerek galiz hakaretlerde bulundum, bunun zerine korkup ka
tlar. Bu olay, sar olduunu o zamanlar henz fark etmediim
Beethoven'e anlatnt m; o da glmsemi ve ban sallayarak,
'Anlyorum,' demiti."

Olay yerlerinde yaplan dikkatli incelemelerde, "tannlana


mayan" uan cisimlerin aslnda sradan fenomenler olduu or
taya km ve meteoroloji balonlarna, gktalarna, uydulara,
hatta bir seferinde Dnya Ticaret Merkezi'nin atsn uuran

35
Lewis Mandelbaum adl bir adama rastlanmtr. "Aklanan" ti
pik olaylardan biri de, Sir Chester Ramsbottom'n Shropshire'da
s Haziran 1961 gn yaadklardr: "Sabaha kar ikide yolda
aralayla ilerliyordum. Araban takip eden puro biimli bir nes
ne grdm. Ne yne gidersem gideyim peimden ayrlnad ve
dik alarla dnerek beni takip etti. Yakc bir kzllktayd ve
araban hzla kullanmama, virajlar alnama ramen peimden
uzaklamad. Telalandm ve ter dkmeye baladm. Dehetle
haykrdm ve sonrasnda bayldm sanyorum; ama mucizevi bir
ekilde burnum bile kanamam olarak hastanede atm gzleri-

mi." Aratrmann ardndan uzmanlar, "puro biimli nesnenin"


Sir Chester'n burnu olduunu belirlediler. Yznn bir paras
olduu iin, tm abalarna ramen ondan kurtulamamt.
Aklanan dier bir olay, 1972 yl Nisan aynn sonlarnda,
Andrews Hava Kuvvetleri ss'nde grev yapmakta olan Tm
general Curtis Memling'in bandan gemitir: "Bir gece bir tar
lada yrrken gkyznde gm renkli, byk bir daire gr
dm. En ok on be metre yksekte uuyor ve normal bir hava
aracnda mmkn olmayacak aerodinamik hareketler yapyor
du. Aniden hzland ve inanlmaz bir hzla gzden kayboldu."
Aratrmaclar, Tmgeneral Memling'in bu olay anlatrken
srekli kkrdamasndan kukulandlar. Tmgeneral daha son
ra, sinemada Dnyalar Sava adl filmi yeni izlediini ve "etki
sinden kurtulamadn" itiraf edecekti. lgintir ki, Tmgeneral
Memling 1976'da bir UFO olay daha bildirmi, ancak bu sefer
Sir Chester Ramsbottom'n burnunu . uan daire sand ortaya
kmtr. Bu olay, Hava Kuvvetleri'nde aknlk uyandrmakla
kalmam, Tmgeneral Memling'in tenzili rtbeye uramasyla
sonulanmtr.
UFO sanlan olaylarn byk blm gzelce akhnabili
yorsa, aklanamayanlar ne olacak? Aada, "aklanamayan"

36
rneklerin en arpclarndan birkan okuyacaksnz. lki,
Bostan'da yaayan bir adamn Mays 1969'da bandan geenler:
"Sahilde kannla yryordum. Pek ekici bir kadn saylmaz.
Hayli imandr. Hatta o srada kendisini bir yk arabasna bin
dirmekle meguldm. Anszn yukar baktm ve byk bir hzla
alalmakta olan beyaz bir uan daire grdm. Panie kaplm
olmalym ki, arabann ipini braktm gibi kamaya baladm.
Daire tam tepemden getii srada acayip, metalik bir sesin
bana, 'Telesekreteri dinle!' dediini duydum. Eve dner dnmez
telesekreteri atmda, kardeim Ralph'n tandn ve adna
gelecek tm mektuplar Neptn'e gndermen istediini ren
dim. Bir daha kendisinden haber alnamad. Krm bu olayn ar
dndan ciddi bir sinir krizi geirdi. Artk elinde kukla olmadan
iletiim kuramyor."
Georgia'nn Athens kentinde yaayan I.M. Axelbank'n u
bat 1971'de bandan geenler: "Deneyimli bir pilot olarak zel
uan New Mexico'dan Texas'n Amarillo kentine, dini gr
lerine pek katlmadm bir grubu bombalamak zere uuruyor
dum. O srada yanmda bir cismin umakta olduunu grdm.
nce baka bir uak sandm ama bana doru yeil bir k huz
mesi gndererek drt saniye iinde bin yz metre irtifa kay
betnerne neden oldu. Peruum bamdan olanca hzla frlayarak
uan tepesinde yarm metrelik bir delik at. Telsizle hemen
yardm ardm ama tek duyabildiim, radyodaki 'Mr. Anthony'
programnn tekrar blmlerinden biriydi. UFO, uama tekrar
yaklat, ardndan ba dndrc bir hzla uup gitti. Bu olaylar
zerine tm yn duygumu yitirdim ve otoyola acil ini yapmak
zorunda kaldm. Yoluma uakla yerden devam ediyordum ki, gi
elerden kaaym derken uan kanatlarn krdm."
'

En rktc olaylardan biri, 1975 austosunda, Long


Isiand'n Montauk Point yresinde meydana geldi: "Yazlk evim-

37
de yatyordum. Buzdolabnda, hakkm olan bir para kzarm
tavuk bulunmasndan tr uyku tutmamt. Karm dalana ka
dar bekledikten sonra parmak ucunda mutfaa yrd m. Saate
baktn hatrlyorum. Tam drt on beti. Kesinlikle eminim
nk mutfak saatimiz yirmi bir yldan beri lmyor ve tam
bu saatte doruyu gsteriyor. O srada kpeimiz Judas'n da
tuhaftatn fark ettim. Arka ayaklar stne kalkm, gnn
popler arklarndan birini sylyordu. Mutfak aniden turun
cuya kesti. Karmn gece buzdolabna dadandm fark edip evi
atee verdiini dndm. Derken pencereden baknca, aala
rn hemen zerinde devasa, puro eklinde bir hava aracnn dur
duunu ve turuncu bir lt yaydn grdm. Dumura uram
vaziyette birka saat dikildiimi sanyorum, ama kendime geldi
imde saat hala drt on bei gsterdii iin, pek emin deilim.
Sonunda aratan byk ve mekanik bir kol uzand ve elimdeki
iki para tavuu kapp geri ekildi. Ardndan ara ykseldi ve
muazzam bir hzla gzden kayboldu. Olay Hava Kuvvetleri'ne
bildirdiimde, bir ku srs grm olduumu ne srdler.
tiraz ettiimdeyse, Albay Quincy Bascomb, Hava Kuvvetleri'nin
bana iki para kzarm tavuumu iade edeceine ynelik sz
verdi. Bugne kadar sadece bir para gnderildi oysa."
Son olay, Ocak 1977'de Louisiana'daki iki fabrika iisinin
bana gelmitir: "Roy ile bataklkta kedibal avndaydk. Ba
takl severim, Roy da sever. miyorduk ama yanmzda bir
galon metil klorr vard; bunu ya bir dilim limon, ya da kk
bir soan eliinde tketmeyi severdik. Gece yarsna doru ha
mz kaldrdmzda pa rlak sar bir krenin batakla doru
alalmakta olduunu grdk. Roy nce bunu balkl sanp bir
kurun skt, ama ben dedim ki, Roy dedim, o balkl deil, de
dim, nk gagas yok, dedim. Mesela Roy'un olu Gus'n ga
gas var, ocuk kendini balkl sanyor. Neyse, derken bir kap
ald ve birka yaratk dar kt. Dileri ve ksa salar olan

38
pilli radyolara benziyorlard. Bacaklar da vard ama ayak par
maklar yerine tekerlekler grnyordu. Yaklanarn iaret et
tiler, yaklatmda ise srtmama ve sarsaka davrannama yol
aan bir sv zerk ettiler. Birbirleriyle tuhaf bir dilde konutular.
kardklar sesler, aralayla geri geri giderken iman bir kii
yi ezdiinizde kan sese benziyordu. Beni hava aracna aldlar
ve batan aa inceleyipcheck-up yaptlar. ki yldr salk ta
ramasna gitmediim iin ses karmadm. Bu zaman zarfnda
dilimizi ok iyi renmilerdi, ama 'yadrgamak' yerine 'yads
mak' demek gibi basit hatalar yapyorlard. Baka bir galaksiden
bize bar iinde yaamay telkin etmeye geldiklerini, szlerini
dinlemezsek silahlarn kapp doacak ilk erkek ocuklar PVC
kaplayacaklarn bildirdiler. Kan testimin sonularn bir-iki
gn iinde alacam, onlardan ses knazsa Clair'le evlenebile
ceimi belirttiler."

39

Ozr Diliyorum
elmi gemi nl kiiler arasnda en ok Sokrates'le tan
mak isterdim. Sadece ok byk bir dnr olduu iin
deil... Benim de zaman zaman ok derin saptarnalarm oluyor,
genellikle bir sve havayolu hostesi ve kelepeler ekseninde dn
se de. Antik Yunanllarn bu en bilgesinin beni kendisine eken
taraf, lm karsndaki cesaretidir. Karar, ilkelerinden vaz
gemek yerine, bir eyleri kantlamak iin cann vermekti. Konu
lm olunca ben bu kadar korkusuz olamyorum. Geri tepen bir
araba egzozu gibi beklenmedik bir ses duyduumda, karmda
kinin koliarna atveririm kendimi. Sonuta Sokrates'in cesur
lm, onun hayatna biricik bir anlam katt; ite benim varl
mda tmyle eksik olan budur, vergi dairesinin bana verdii
nemi saymazsanz. Kendimi bu byk filozofun yerine koyma
ya altm, ama bunu ne zaman denesem, uykuya dalp aa
daki ryay grdm itiraf etmeliyim:

(Sahne, hapishane hcrem. Genellikle yalnz oturuyorum ve bir


nesne ayn zamanda frn temizlemekte kullanlabiliyorsa sa
nat eseri saylabilir mi gibi ok derin konularda tefekkre dal
yorum. O an Agathon ve Simmias ziyar-etime geliyorlar.)

Agathon: Ey sevgili dostum ve ulu bilge; nasl gidiyor tec


rit gnlerin?
Allen: Tecrit hakknda ne sylenebilir ki Agathon? Yal
nz bedenim kapatlabilir bir hcreye; o duvar,

43
duvarnz, vz gelir zihnime, vz! O halde var m
dr tecrit diye bir ey?
Agathon: Yrye kmak istesen ne olacak?
Allen: Gzel soru. kamam.

(mz, rlyeflerde sk grlen klasik pozlarda oturuyoruz.


Sonunda Agathon konuuyor.)

Agathon: Haberler kt. dama mahkum edildin.


All en: Senato'da mnakaaya yol atma zldm.
Agathon: Oybirliiyle.
Allen: Yapma yahu...
Agathon: lk oylamada.
Alien: ki ellerini birden kaldrmtr erefsizler.
Simmias: Senato, topik devlet fikirlerini byk fkeyle
karlad.
Alien: Egemenlerin filozof krallar olmas gerektiini
hi ne srmemeliydim herhalde.
Simmias: O neyse de, kendini iaret edip h h demen
ok dikkat ekti.
Allen: Ama ben cellatlarm kt insanlar olarak gr-
muyorum.

Agathon: Ben de.


Allen: Ha... Peki madem. Zaten ktlk dediin, ar
ya kam iyilik deil de nedir?
Agathon: Nasl yani?
Alien: yle dn: Bir adam ok gzel bir ark syler
se, mest olursun. Hi aralksz sylerse, bana
arlar girer.
Agathon: Doru.

44
Alien: Hele de susmamaya kararlysa, sonunda adam
grtlaklamak istersin.
Agathon: Kesinlikle doru.
Allen: infaz ne zaman?
Agathon: Saat ka oldu?
Allen: Bugn m be?
Agathon: Hcre lazmm.
Allen: Alsnlar o zaman! Alsnlar canm! Herkes bil
sin ki, hakikate srt dnp insann soru sorma
hakkndan caymak yerine, canm verdim ben.
Alama Agathon.
Agathon: Alamyorum, alerjim var.
Allen: Fikir adam iin lm son deil, balangtr.
Simmias: O nasl oluyor?
Alien: Dur karacam imdi.
Simmias: Acele etme.
Alien: Simmias, insann doumundan nce var olma
d kesindir, deil mi?
Simmias: yle.
Alien: nsan lmnden sonra da var olmamaktadr.
Simmias: Katlyorum.
Allen: Hmm ...
Simmias: Eee?
Allen: Dur yahu, kafam kart. Anca kuzu eti veriyor
lar burada, onu da adam gibi piirmiyorlar.
Simmias: nsanlarn ou, lm kesin son gibi grr ve
bu yzden ondan korkar.
Allen: lm, bir varlkszlk halidir. Varl olmayan ey,
yoktur. Dolaysyla lm de yoktur. Yalnz haki
kat vardr. Hakikat ve gzellik. Bunlar birbirleri-

45
nin yerini alabilir ve birbirlerinin suretlerinden
ibarettir. Nasl bir infaz dnyorlarm?
Agathon: Baldran.
Allen: (akn) Baldran m?
Agathon: Hani senin mermer masay delip geen kara sv
vard ya ...
Alien: Ciddi misin?
Agathon: Bir fincanck. Dker saarsn diye kazan yedekte
duracak.
Allen: Ac ektiriyor mudur acaba?
Agathon: Fazla tepinmemeni rica ettiler. Dier mahkum
larn sinirleri bozuluyormu.
Alien: Hmm ...
Agathon: Ben herkese, ilkelerinden dn vermek yerine
lme cesurca yryeceini syledim.
Alien: Yrmek mi? Yahu peki srgn mrgn diyen
olmad m?
Agathon: Srgne geen yl son verildi. Dosya tutmaya ta
hammlieri yokmu.
Alien: Onlar da hakl be... (Bunalm ve kafas kar
mtr ama metin grnmeye alr.) Ee, ey...
Peki... Daha daha naslsnz?
Agathon: Geende Pisagor'u grdm. Hipokmes mi ne,
bir eyler anlatt.
Alien: Ya, ya... (Metinmi gibi davrannay anszn
brakr.) Bak olum, ak konuacam. lmek
istemiyorum! ok gencim daha!
Agathon: Ama hakikat iin lme frsat eline geti!
Alien: Hayr yanl anlamayn, hakikate canm feda.
Gel gr ki, nmzdeki hafta Sparta'da bir ye-

46
rnek daveti var. Kesin gitmem lazm. Hesaplar
da benden bu sefer. Spartallar sinirli adamlar
dr, bir tatszlk kmasn.
Simmias: En bilge filozofumuz, korkan teki mi?
Allen: Korkak deilim, kahraman da deilim. Arada
bir yerdeyim.
Simmias: Kvranan bir bcek.
Alien: Eh ite, aa yukar.
Agathon: Ama lmn olmadn kantlayan sendin.
Alien: Yahu benim kantlamadm ey mi var? orba
paras nerden kyor dersin? Byle kuramck
lar, gzlemcikler... Ara sra sivri bir laf. Aklma
eserse aforizmalar.. . Zeytin toplamaktan iyi ke
sinlikle de, o kadar kaptrmamak gerek.
Agathon: Ama ruhun lmsz olduunu defalarca kant
ladn.
Alien: yle zaten! Kat stnde. Bak, felsefenin skn
ts da bu zaten. Gerek hayatta ne iimize yara
yacak ki bunlar?
Simmias: Peki ya bitimsiz "biimler"? Her nesnenin her za
man var olduunu ve hep var olacan syledin.
Alien: Abi, byk nesneler diyordum. Heykeller filan.
nsanlarda biraz farkl.
Agathon: Peki ya uykunun lmle bir olduuna dair szle
rin?
Alien: Bir olmaya bir de, insan ldkten sonra, biri
"Kalkn, sabah oldu!" diye nlediinde terlikle
rini bulmas zor oluyor.
(Cellat, elinde birfincan baldzranla girer. Yz,
rlanda/ komedyen Spike Milligan'a ok benze
mektedir.)

47
Cellat: Efendiiim, zehir kimeydi?
Agathon: (Bana iaret ederek.) rkadan.
Allen: f, amma bykm. Duman kmas normal
mi?
Cellat: Evet. Hepsi de bitecek. Zehri dibinde oluyor ge
nelde.
Allen: (Burada davranm, Sokrates'inkinden ok
farkl oluyor ve ryamda lk attm syl
yorlar.) Hayr, imeyeceim! lmek istemiyo
rum! mdat! Hayr! Yardm edin!

(iren yakariarm arasnda banafokurdayan baldran veri


yor. Tam arem kalmad dediim yerde hayatta kalma igdm
devreye giriyor ve iler tersine dnveriyor. Bir ulak girer.)

Ulak: Durdurun infaz! Senato tekrar oylad! Beraat


ettin. Kymetin tekrar deerlendirildi ve idam
.

yerine taltif edilmene karar verildi.


Allen: Nihayet! Nihayet! Akllar balarna geldi. z
grm be, zgr! Bir de madalya takacaklar.
Agathon, Simmias, kap n valizlerimi. Hemen
kalm. Praxiteles bstm e bir an nce balamak
ister. Ama ayrlmadan nce bir mesel anlataca-
gm.
...

Simmias: Amma dndler be... Yaptklarnn farkndalar


m acaba?
Alien: Karanlk bir maarada birka insan yaar. Da
rda gne olduunu bilmezler. Tek grdkleri
k, oradan oraya yrrken yanlarnda tadk
lar mumlarn titrek alevidir.
Agathon: Mumu nerden bulmular?

48
Allen: Varm yanlarnda diyelim.
Agathon: Maarada yayorlar ama mumlar var. Pek akla
yatkn deil.
Allen: imdi kartrmasan olmaz m?
Agathon: Tamam ama sadede gel.
Alien: Derken bir gn, maaradakilerden biri dar
kar ve d dnyay grr.
Simmias: Tm berraklyla.
Alien: Aynen. Tm berraklyla.
Agathon: Dierlerine anlatmaya alr ama ona inanmaz
lar.
Alien: Hayr. Onlara anlatmaz.
Agathon: Anlatmaz m?
Allen: Hayr, bir kasap dkkan aar, bir danszle ev
lenir ve krk iki yanda beyin kanamasndan
lr.

(Beni kskvrak yakalayp baldran azma dkerler. Bu nokta


da ter iinde uyanrm ve ancak yumurtaylafme sornon yedik
ten sonra kendime gelebilirim.)

49
Kugelmass Olay
ity College'da beeri bilimler profesr olan Kugelmass,
ikinci mutsuz evliliini yaamaktayd. Daphne Kugelmass,
bir eblehti. lk kars Flo'dan da iki durgun zekal olu olan pro
fesr, boazna kadar nafaka borcuna batm durumdayd.
"Nereden bilecektim bu duruma deceimi," diye ya
knmt Kugelmass terapistine bir gn. "Daphne gelecek vaat
ediyordu. pin ucunu karp deniz topu gibi iebilecei kimin
aklna gelirdi? stelik be kuruu da vard; belki biriyle ev
lenmek iin tek bana salkl bir neden deildir bu, ama benim
durumumdayken de zarar dokunmaz. Bilmem anlatabiliyor
muyum?"
Kugelmass keldi ve bir ay kadar kllyd, ama hi deilse
ince bir ruhu vard adamn.
"Baka bir kadnla tannam lazm," diye devam etmiti.
"Bir kaamak yaamam lazm. Byle grndme bakma, ben
aslnda ak adamym. Yumuakla ihtiyacm var, flrte ihtiya
cm var. Yam ilediyor artk. ok ge kalmadan Venedik'te se
vimeli, Kulp 2'de kulaklara ho szler fsldamal, mum
ve krmz arap eliinde delici baklar atnalym. Anlyor mu
sun beni?"
Dr. Mandel sandalyesinde yle bir hareket ettikten sonra
konutu: "Kaamak yaamak hibir eyi zmez. Hi gereki
davranmyorsunuz. Sorunlarnz bundan ok daha derinde."
"Sz konusu kaaman ok gizli olmas gerek," diye devam
etti Kugelmass. "kinci bir boanmay kaldramam. Daphne a
nma ot tkar."

53
"Bay Kugelmass..."
"City College'dan kimse olamaz nk Daphne de burada
alyor. Zaten retim yeleri arasnda yle ahm ahm kimse
yok da, baz renciler var geri..."
"Bay Kugelmass..."
"Yardm edin bana. Dn gece bir rya grdm. Bir krda
seke seke dolayordum, kolumda da bir piknik sepeti... Sepetin
zerinde 'Seenekler' yazyordu. Sonra bir baktm ki dibi delik
mi."
''Yapabileceiniz en kt ey, duygularnz da vurmak.
Hissettiklerinizi burada bana anlatn, birlikte analiz edelim. Bir
gecede iyileme yaanamayacan bilecek kadar uzun sredir
hastamsnz benim. Ayrca ben terapistim, byc deil:'
"O zaman benim bir bycye ihtiyacm var," diye koltuktan
kalkan Kugelmass, bir daha terapiye gitmedi.
ki hafta sonra, Kugelmass ve Daphne evlerinde iki khne
mobilya gibi sornurturlarken telefon ald.
"Ben bakarm," dedi Kugelmass. "Efendim?"
"Kugelmass?" dedi bir ses. "Kugelmass, ben Persky."
"Kim?"
"Persky. Muhteem Persky desem tanrsn belki."
"Pardon?"
"Hayatna biraz heyecan katsn diye yana yakla byc ar
yormusun diye duydum. Doru mu, deil mi?"
"tr diye fsldad Kugelmass. "Kapatma sakn. Nereden
aryorsun, Persky?"
Kugelmass ertesi gn leden sonra, Brooklyn'in Bushwick
semtindeki bakmsz bir apartmann nc katna kt. Kori
dorun karanlna gz altktan sonra, arad kapy buldu ve
zile bast. Piman olacam, dedi kendi kendine.

54
Birka saniye sonra, karsnda ksa boylu, clz, soluk be-
nizli bir adam duruyordu.
"Byk Persky dedikleri sen misin?" diye sordu.
"Muhteem Persky. ay ister misin?"
"Hayr, romans istiyorum. Mzik istiyorum. Ak ve gzellik
istiyorum."
"Ama ay istemiyorsun ha? inanlmaz. Otur bakalm."
Persky arka tarafa geti ve Kugelmass'n kulana birta
km kolilerin, mobilyalarn yer deitirme sesi geldi. Ardndan
Persky, kk rulmanlar zerine oturtulmu byk bir kutuyu
iterek ortaya kt. Kutunun tepesindeki birka eski ipek mendili
kaldrd ve fleyerek tozlar datt. Ucuz grnml, kt cila
lanm, in ii bir dolapt bu.
"Persky," dedi Kugelmass, "nasl bir dolandrcsn sen?"
"Dikkat et imdi," dedi Persky. "ok gzel bir nane bu. Ge
en yl Pythias valyeleri toplants iin yaptrmtm ama son
ra i yatt. Dolaba gir."
"Niye, sonra iine kl filan sokasn diye mi?"
"Ortada kl gryor musun?"
Kugelmass suratn buruturdu ve hamurdanarak dolaba
girdi. Tam yzne denk gelen yerde, kontrplaa yaptrlm
iki irkin yapay elmas dikkatini ekti. "Eer dalga geiyorsan ..."
dedi.
''Yok yle bir ey. Olay u: Bu dolapta senin yanna bir roman
brakp dolabn kapan kapatr, tepesine de kez vurursam, o
kitabn iine girersin."
Kugelmass, inanmarln gstermek iin srtt.
"Tanr bana el verdi sanki," dedi Persky. "Sadece roman da
deil. yk olur, oyun olur, iir olur. Dnyann en iyi edebiyat
larnn yaratt en ahane kadnlarla tanabilirsin. inden
kim geiyorsa. Gcnn yettii kadar taklrsn artk. Yeter de-

55
diinde de bana sesleniver, gz ap kapayncaya kadar kar
trm seni."
"Persky, yakn zamanda akl hastanesinde bulundun mu?"
"Ciddiyim diyorum sana," dedi Persky.
Kugelmass hala kukuluydu. "Yani evde yaptn u uydur
ma dolap bana byle maceralar m yaatacak?"
"ki onlua patlar."
Kugelmass czdann kard. "Grmeden inanmayacam
ya, neyse," dedi.
Persky paralar cebine tktrdktan sonra kitaplna dn
d. "Kiminle tanmak istersin bakalm? Rabibe Carrie? Hester
Prynne? Ophelia? Saul Bellaw'un yazd biri de olabilir. Temple
Drake'e ne dersin? Geri senin yanda adam biraz zorlar."
"Fransz olsun. Bir Fransz kadnla ak yaamak istiyo
rum."
"Sava ve Bar'taki Nataa'ya ne dersin?"
"Fransz dedim. Buldum! Emma Bovary olur mu? Tam bana
gre biri."
"Nasl istersen Kugelmass. iini bitirdiinde sesleniver."
Persky, Flaubert'in romann dolaba koydu.
"Gvenli bir numara m bu?" diye sordu Kugelmass, Persky
kapaklar kapatrken.
"u lgn dnyada gvenli bir ey kald m?" Persky, dolabn
tepesine kez vurdu ve kapaklar tekrar ardna kadar at.
Kugelmass kaybolmutu. Ayn anda, Charles ve Emma
Bovary'nin Yonville'deki evlerinin yatak odasnda buldu kendi
sini. Karsnda, ona arkasn dnm, yatak toplayan gzel bir
kadn vard. nanamyorum, diye dnd Kugelmass, doktorun
yanp tutuan kars karmda. Tekinsiz bir durum. Ben burada
ym. Kadn da o.

56
Emma, arkasn dndnde srad. "Aman Tanrm, beni
korkuttunuz," dedi. "Kimsiniz kuzum?" Romann evirisindeki
zenli dille konuuyordu.
Dehetengiz bir ey, diye dnd. Derken, kadnn onunla
konutuunu fark edince, "Affedersiniz," dedi, "Ben Sidney Ku
gelmass. City College'da retim yesiyim. Beeri bilimler daln
da. CCNY neresi derseniz, ehrin yukarsnda kalyor. Of be!"
Emma Bovary cilveli bir glck att ve, "Bir iki ister misi
niz?" dedi. "Bir kadeh arap mesela?"
te bu gzel, diye dnd Kugelmass. Yatan paylat
maara ccesinden ne kadar da farklyd! Karsndaki grnt
y koliarna almak ve ona hayatnn kadn olduunu sylemek
istedi.
"arap ierim," dedi atlak bir sesle. "Beyaz olsun. Yok, kr
mz. Yok yok, beyaz. Beyaz olsun."
"Charles btn gn gelmez," dedi Emma, niyetini sezdiren
iveli bir sesle.
araptan sonra Fransa'nn muhteem doasnda bir yr
ye ktlar. "Hep esrarengiz bir yabancnn kagelip beni bu
baya krsal hayatn tekdzeliinden kurtaracan hayal et
mitim," dedi Emma, adamn elini tutarak. Kk bir kilisenin
yanndan getiler. "Giysilerinizi ok beendim," diye mrldand.
"Buralarda hi bylesini grmemitim. ok. .. ok modern."
"Spor ceket diyorlar," dedi romantike. "ndiri!lldeydi."
Aniden kadn pt. Sonraki bir saat boyunca, bir aacn altna
uzanp birbirlerine gzel szler fsldadlar ve szle ifade edeme
diklerini, ok derin, anlaml baklada anlattlar. Derken Kugel
mass dikildi. Bloomingdale'de Daphne ile buluacan hatrla
mt. "imdi gitmem gerek," dedi kadna. "Ama merak etme,
tekrar geleceim."
"Umarm," dedi Emma.

57
Kadna tutkuyla sarld, ardndan birlikte eve yrdler.
Emma'nn yzn avulad, dudaklarn tekrar pt ve seslendi,
"Tamamdr Persky, al beni! buukta Bloomingdale'de olmam
gerek."
Hafifbir ktsesinin ardndan Kugelmass gzn Brooklyn'de
at.
"Dolandrm mym seni?" diye sordu Persky muzafferce.
"Lexington Caddesi'nde prangamla bulumam lazm, ge
kaldm. Tekrar ne zaman gelebilirim? Yarn olur mu?"
"Zevkle. Bir yirmilik getir ve bundan kimseye sz etme ye-
ter. "
"Yok canm. Bir Rupert Murdoch'u arayacam, o kadar."
.

Kugelmass bir taksi evirdi ve hzla ehir merkezine doru


yol almaya balad. Kalbi yerinden frlayacakt. Ak oldum, diye
"

geiyordu iinden, stelik muhteem bir srrm var artk. Bilme


dii eyse, o anda lkenin yzlerce okulunda }?inlerce rencinin
retmenlerine, "Yznc sayfada Madam Bovary ile pen bu
kel Yahudi kim?" diye sorduklaryd. Gney Dakota'nn Sioux
Falls kentindeki bir retmen iini ekti ve zkkmn kkn i
sin bu ocuklar, dedi kendi kendine. Akllar baka eye al
myor.
Kugelmass nefes nefese yetitiinde, Daphne Kugelmass,
Bloomingdale'in banyo aksesuarlar blmndeydi. "Nerede
kald n?" diye terslendi. "Saat drt buuk oldu."
"Trafie takldm."

Kugelmass ertesi gn de Persky'ye gitti ve birka dakika


iinde sihir yoluyla Yonville'e ulat. Emma, onu grdnde
heyecann saklayamad. Birlikte saatler geirdiler; birbirinden
ok farkl gemilerinden konuarak, glerek. Kugelmass ay
rlmadan nce de sevitiler. "una bak yahu, Madam Bovary'le

58
seviiyorum," dedi Kugelmass kendi kendine, "Birinci snfta
edebiyat dersinden akmtm oysa ben!"
Geen aylar iinde, Kugelmass Persky ile defalarca grt
ve Emma Bovary ile ok yakn, tutkulu bir iliki yaamaya ba
lad. "Beni mutlaka yz yirminci sayfadan nce sok kitaba," dedi
bir gn Kugelmass. "Rodolphe denen o herife taklnadan nce
bulumam art kadnla."
"Niye?'' dedi Persky, "hzna yetiemiyor musun?"
"Ne hz? Herif toprak sahibi asillerden. Bu adamlarn tek
bildii kur yapp at binmek. Benim iin, uyduruk kadn dergi
lerinde grdn kasnt heriflerden fark yok. Ama onun iin,
ilah, ilah!"
"Kocas hibir eyden kukulanmyor mu?"
"Ruhu duymuyor. Geberesiye alan bir salk teknisyeni
adam. Saat on oldu mu, ktk gibi devrilip uyuyor. Ama bizimki
iin gece yeni balyor. Neyse, hadi grrz."
Kugelmass bir kez daha dolaba girdi ve Bovary'lerin
Yonville'deki evine geti. "Naslsn yavrucuum?" diye sordu
Emma'ya.
"Ah, Kugelmass," diye i geirdi Emma, "nelere katland
m bilmiyorsun. Dn akam yemek yiyorduk, Bay Salon Erkei
tam tatl esnasnda szverdi. Maxim'den, baleden konuuyorum
bir heyecanla, bir de ne duyaym, horultu!"
"zlme canm, bak yanndaym artk," dedi Kugelmass,
sarlarak. Bunu hak ettim, diye dnd, Emma'nn Fransz
parfmn iine ekip yzn saiarna gmerken. Yeterince
ile ektim. Yeterince terapisti zengin ettim. Bitap dene ka
dar aradm. Gen ve tavnda bir kadn ... Ben de Leon'dan sonra,
Rodolphe'tan nceyim. Doru blmlerde kagelirsem, durum
kontrol altnda kalr.

59
phe yok ki Emma da Kugelmass kadar mutluydu. Heye
can iin yanp tutuan kadnn akl, Broadway'deki gece hayat,
hzl otomobiller, Hollywood ve televizyon yldzlarnn hikaye
leriyle uup gitmiti.
O gece Kugelmass ile Abbe Bournisien kilisesinin yanndan
geerlerken, "Bana O.J. Simpson' tekrar anlatr msn?" dedi.
"Ne diyebilirim ki? Muhteem bir adam. Krmad hz ve
say rekoru yok gibi. Nasl hareketler, grsen. Dokunamyorlar
bile."
''Ya Akademi dlleri?" dedi Emma hasretle. "Kazanmak
iin her eyimi verirdim."
"nce aday gsterilmen gerek."
"Biliyorum, anlattn. Ama bence oyunculuk yapabilirim. Ta
bii bir iki ders alnam gerekecektir. Belki Strasberg'den. Sonra,
doru menajeri bulursam ..."
"Bakarz, bakarz. Persky ile konuurum."
O gece Persky'nin evine dnen Kugelmass, Emma'y byk
ehre yanna aldrma dncesini adama at.
"Bir dneyim," dedi Persky. "Yapabilirim belki. Daha tu
haf eylerin gerekletii grlmtr." Tabii iki adamn da akl
na daha tuhafbir olay gelmiyordu.

"Sen zrt prt ne cehenneme kayboluyorsun?" diye emkirdi


Daphne Kugelmass, akam eve dnen kocasna. "Bana bak, bir
yerlerde dost mu tuttun yoksa?"
''Tam adamn buldun," dedi Kugelmass bitkince. "Leonard
Popkin ile birlikteydim. Polonya'daki sosyalist tarm politikala
rndan sz ettik. Popkin'i tanyorsun. Konunun delisi adam."
"Son zamanlarda bir tuhaflk var sende," ded Daphne. "ok
dalgnsn. Babamn doum gnn unutma da. Bu cumartesi."
"Tabii, tabii," dedi Kugelmass banyoya giderken.

60
"Btn ailem orada olacak. kizleri de grrz. Kuzenim
Hamish'i de. Hamish'e biraz daha iyi davransana. Seni sever o."
"Tabii, ikizler," dedi Kugelmass banyo kapsn kapatp ka
rsnn sesini darda brakrken. Kapya srtn yaslad ve derin
bir nefes ald. Birka saat sonra yine Yonville'de olacan, sev
gilisine kavuacan telkin etti kendine. stelik bu kez her ey
yolunda giderse Emma'y yannda geri getirecekti.
Ertesi akamst eyrek gee, Persky bycln
yine konuturdu. Kugelmass, istekle glmseyerek Emma'nn
karsna kt. Yonville'de Binet ile birka saat geirdikten sonra
Bovary ailesinin at arabasna bindiler. Persky'nin talimatarna
uyarak birbirlerine smsk sarldlar, gzlerini kapadlar ve ona
kadar saydlar. Gzlerini atklarnda, Kugelmass'n bir gn n
ceden byk bir iyimserlikle bir sit oda ayrtt Plaza Oteli'nin
nndeydi faytonlar.
Odada dans edercesine dolap pencereden ehri seyreden
Emma, "nanamyorum! Tam hayal ettiim gibi her ey!" dedi.
"F.A.O. Schwarz uras. Central Park ileride. Sherry hangisiydi?
Ha h, grdm. lahi bir gzellik bu."
Yatan zerinde Halston ve Saint Laurent kutular vard.
Emma bir kutuyu at ve iinden kan siyah kadife pantolonu
mkemmel vcuduna tuttu.
"Pantolon takm, Ralph Lauren'den," dedi Kugelmass. "in
de ba dndreceksin. Gel bakalm ekerim, bir pck ver."
"Hi bu kadar mutlu olmamtm!" dedi Emma, aynada
kendisine bakarken. "Dar kalm, ne olur. Chorus Line',
Guggenheim', hep szn ettiin u Jack Nicholson' grmek is
tiyorum. Filmi oynuyor mu bu aralar?"
"Kafam almad bir trl," dedi Stanford niversitesi'nde bir
profesr. "nce Kugelmass denen bir karakter kt, imdi kadn
kitaptan silindi. te bir klasii klasik yapan, bin kez okusan da
.

hep yeni bir eyler bulabilmen."

61
ki ak, muhteem bir hafta sonu geirdiler. Kugelmass
Daphne'ye, bir sempozyum iin Boston'a gideceini ve pazarte
si dneceini sylemiti. Her ann tadn karmak iin, Emma
ile sinemaya gittiler, in Mahallesi'nde yemek yediler, bir dis
kotekte iki saat dans ettiler ve televizyonda film izleyerek uyu
yakaldlar. Pazar gn lene kadar uyudular, Soho'ya gittiler
ve Elaines'de taklan nllere baktlar. Pazar gecesi sitlerinde
ampanya eliinde havyar yiyip gn aarana kadar konutular.
O sabah takside Persky'nin evine giderlerken, Kugelmass ken
disine, ok yorucu oldu ama dedi, dedi. Onu buraya sk getire
rnem ama arada bir gelmesi Yonville'deki hayata kyasla ok ho
bir deiiklik olur.
Persky'nin evinde Emma dolaba girdi, yeni elbiselerinin ku
tularn evresine dizdi ve Kugelmass'a tutkulu bir pck verdi.
"Bunu saymam, bize beklerim," dedi gzn krparak. Persky
dolaba kez vurdu. Hibir ey olmad.
"H mm," dedi Persky, kafasn kayarak. Tekrar vurdu ama
yine by tutmad. "Bir yanllk olacak," diye homurdand.
"Dalga m geiyorsun Persky?" diye bard Kugelmass. "Na
sl almaz?"
"Dur iki dakika. Hala ieride misin Emma?"
"Evet."
Persky bu kez daha da sert vurdu.
"Hala buradaym Persky."
"Biliyorum gzelim. Sk dur."
"Persky, kadn gndermek zorundayz," diye fsldad Ku
gelmass. "Ben evli barkl bir adamm ve saat sonra dersim
var. u aamada ihtiyatl bir kaamaktan baka bir eye hazr
deilim."
"Anlamyorum ki," dedi Persky. "ok da gvenilir bir numa
radr halbuki."

62
Ama hibir ey yapamad. "Biraz zaman alacaktr," dedi
Kugelmass'a. "Skp baknarn lazm. Ben ararm seni."
Kugelmass, Emma'y apar topar bir taksiye bindirip Plaza
Oteli'ne geri gtrd. Dersine zor yetiti. Btn gn Persky'le ve
metresiyle telefonda konutu. Byc, sorunun kkenine inme
sinin birka gn srebileceini syledi.
"Sempozyum nasld?" diye sordu Daphne o gece.
"yiydi, iyi," dedi sigarasn tersten yakarken.
"Neyin var? Barut gibisin."
"Ben mi? Gldrme adam. Bir yaz gecesi kadar sakinim.
Bir yry yapp geleceim." Kapdan usulca kt, bir taksi e
virdi ve Plaza'ya utu.
"Durum kt," dedi Emma. "Charles yokluumu fark ede
cek."
"Dayan biraz ekerim," dedi Kugelmass. Solgun ve terliydi.
Kadn tekrar pt, koarak asansre bindi ve lobideki bir tele
fondan bara ara Persky ile konutuktan sonra gece yars
olmadan evine dnd.
"Popkin'e gre Krakova'da arpa fiyatlar 1971'den beri bu ka
dar istikrarl olmam," dedi Daphne'ye ve yataa girerken bo
bir glck att.

Btn hafta byle geti.


Cuma akam Daphne'ye, bu sefer Syracuse'daki bir sem
pozyuma katlmas gerektiini syledi. Tekrar Plaza Oteli'ne
geti ama bu hafta sonu, ncekine hi benzemiyordu. ''Ya beni
kitaba gnder, ya da evlen benimle," dedi Emma. "Bu arada ben
de bir i bulmak veya derse gitmek istiyorum. Btn gn televiz
yon izlemekten fenalk geldi."
"Para kazannana hayr demem," dedi Kugelmass. "Oda ser
visi faturalar senin boyunu at."

63
"Dn Central Park'ta Broadway dnda alan bir yapm
cyla tantm, bana aklndaki bir proje iin ok uygun olduumu
syledi," dedi Emma.
"Kimmi bu aklaban?" diye sordu Kugelmass.
"aklaban deil. Hassas, ince ve irin bir adam. Ad Jeff Bil-
memne, ayrca Tony dl'ne aday gsterilmi."
Kugelmass o akamst Persky'ye gittiinde sarhotu.
"Rahat ol biraz," dedi Persky. "Kalp krizi geireceksin."
"Ha, rahat. Rahat diyor herif. Bir roman karakterini otel
odasna kapatm haldeyim ve karmn peime zel dedektif tak
tndan pheleniyorum."
"Tamam, anladk, bir sorun olduunun farkndayz." Persky
dolabn altna girdi ve bir eylere byk bir ngiliz anahtaryla
vurmaya balad.
"Vahi hayvaniara dndm," diye devam etti Kugelmass.
"Kentte oradan oraya gizlice seirtiyorum ve Emma ile birbiri
mizi paralamak zereyiz. Otel faturas da faturadan ok askeri
bteyi andrmaya balad."
"Elimden ne gelir ki? Sihir dnyas bu," dedi Persky. "Her
ey nanslarda n ibaret."
"Yemiim nansn. Karya iirmediim Dom Perignon, ye
dirmediim siyah havyar kalmad. Yedii bitti kyafetleri balad.
Derken dallamann biri kafaya alm bunu, oyuncu ajansna yaz
drm , bir de profesyonel fotoraf ekimi derdi kt. Bitmiyor ki
Persky. Bir de beni hep kskanm bir adam var, karlatrmal
edebiyat, Fivish Kopkind diye. Flaubert'in romannda ara sra
ortaya kan karakterin ben olduumu tespit etmi. Daphne'ye
sylemekle tehdit ediyor beni. Ykm ve nafaka var nmde, bel
ki hapis. Madam Bovary ile zina yznden Daphne beni sokak
larda dilenecek hale drr."

64
"Ne diyeyim sana? Sabah akam urayorum ite. Ayrca
kiisel dertlerine ben derman olamam. Sihirbazm ben, terapist
deilim ki!"
Pazar akamst, Emma kendisini banyoya kilitlemiti ve
Kugelmass'n seslenmelerine cevap vermiyordu. Kugelmass cam
dan buz pateni pistine bakt ve intihar dnd. Bu kadar alak
bir katta olmasaydk oktan atlamtm, dedi kendi kendine.
Avrupa'ya kasam, hayata batan balasam ... Belki o gen kzlar
gibi International Herald Tribune satarak para kazanabilirim.
Telefon ald. Kugelmass, ruhsuz bir hareketle ald ahizeyi.
"Getir kz," dedi Persky. "ifadesini aldm sonunda."
Kugelmass'n kalbi durayazd. "Ciddi misin?" dedi. "Hallet-
tin mi?"
"anzmannda pislik varm. Nerden bileceksin karde
im?"
"Sen var ya, dahisin Persky. Bir dakika sonra ordaym. O
kadar srmez bile."
Aklar tekrar aceleyle Persky'nin evine gittiler ve Emma
...

Bovary dolaba kutularyla birlikte bir kez daha girdi. Bu kez


pmediler. Persky kapaklar kapatt ve dolabn tepesine kez
vurdu. ierini ferahlatan pat sesi geldi ve Persky dolaba bak
tnda kadnn ortadan kaybolduunu grd. Madam Bovary,
romanna dnmt. Kugelmass cierlerini patlatrcasna i ge
irdi ve sihirbazn elini byk bir evkle skt.
"Bitti bu i," dedi. "Dersimi aldm. Bir daha karm asla al
datmayacam. Yemin ederim." Persky'nin elini tekrar skt ve
adama bir kravat armaan etmesi gerektiini aklnn bir ke
sine yazd.

Persky bu olaydan hafta sonra, gzel bir ilkbahar gn


nn akamnda, zilin almas zerine kapy atnda, karsn
da malcup malcup srtan bir Kugelmass buldu.

65
"Evet Kugelmass," dedi byc, "Bu sefer nereye?"
"Tek seferlik bir ey," dedi Kugelmass. "Hava ok gzel, eb,
benim de yam ilerliyor... Portnoy'u n Feryad'n okumu muy
dun? Oradaki Maymun'u hatrlyor musun?"
"Enflasyon dolaysyla fiyat ayarlamas yaptk, yirmi be do
lar oldu, ama geen seferki talihsizliklerden tr sana bir kere
lik cretsiz."
"Delikanl adamsn," dedi Kugelmass, dolaba girerken kalan
birka tel san tarayarak "alacak m peki?"
"Umarm. Ama o tatsz olaydan sonra pek denemedi m."
"Ak ve seks," dedi Kugelmass dolabn iinden. "Bir gl yz
l uruna ya Rab, ne gneler batyor!"
Persky ieri Portnoy'un Feryad'n att ve dolabn stne
kez vurdu. Ancak bu sefer, allm pat sesi yerine, kof bir pat
lama duyuldu ve ardndan atrtlar, uuan kvlcmlar ortaya
sald. Persky bir adm geri srad, o anda kalbi skt. Adam
yere ylp can verdi. Dolap alev ald ve sonunda btn ev yanp
kl oldu.
Bu felaketten habersiz olan Kugelmass'n ba byk dert
teydi. Ne Portnoy'un Feryad na, ne de baka bir romana girebil
'

miti. Yabanclar in ispanyolca adl eski bir ders kitabnn ii


ne skp kalmt ve orak, tal bir arazide, cann kurtarmak
iin kouyordu. Peinde, tyl ve byk bir kuralsz eylem olan
tener (sahip olmak) vard.

66
Mezunlara
Yaptm Konuma

nsanlk, her zamankinden daha nemli bir kavakta bulun


maktadr. Yollardan biri, aresizlie ve umutsuzlua gitmek
tedir. Dieriyse, soyumuzun tkeniine. Tanr'ya dua edelim ki,
doru seimleri yapmamz iin bize akl versin. Bouna konu
muyorum burada. Varln mutlak anlamszln tela iinde id
rak etmi olmann verdii ruh hali, ktmserlik olarak yorum
lanabilir. Deildir. Bu sadece, modern insann iinde bulunduu
.

talihsiz durumla ilgili salkl bir kaygdr. (Burada modern in-


san, Nietzsche'nin "Tanr ld," deyiinden sonra, Beatles'n "I
Wanna Hold Your Hand" parasndan nce domu kiiler kast
edilerek kullanlmaktadr.) Bu talihsizlik, iki ekilden biriyle ifa
de edilebilir; ancak baz dilbilimci felsefeciler, bunu bir matema
tik denklemine indirgeyip kolayca zmeyi, hatta czdaniarnda
tamay yelemektedir.
En basit haliyle ifade edecek olursak, sorun udur: Bitimli
bir dnyada, benim alt ve st bedenim dikkate alndnda, an
laml bir ey bulmak nasl mmkn olabilir? Bilimin bizi yar
yolda braktn dnrsek, bu ok zor bir sorudur. Evet, birok
hastal alt etmitir, genetik ifreyi krmtr, insan Ay'a bile
gtrmtr ama seksen yanda bir adam on sekizinde iki gar
son kzla odaya kapattnda pek bir ey olmamaktadr. nk
gerek sorunlar hi deimez. Hem insan ruhunu bir mikroskop
la incelemek mmkn mdr? Olabilir belki, ama onun iin de o
ift drbnl, pahal modellerden almanz gerekir. Dnyann en
gelikin bilgisayarnn, bir karncann beynine dahi sahip ola
marln biliyoruz. Ayn eyi birok akrabamz iin de syleye-

69
biliriz ama en azndan onlar sadece dnlerde ve zel gnlerde
grmek zorunda kalyoruz. Bilim, srekli baml olduumuz bir
eydir. Gsm arrsa, rntgen ektirmem gerekir. Peki ya rnt
gen nlar bende daha byk sorunlara yol aarsa? Ne oluyoruz
demeden ameliyata alrlar. Tam oksijen verilirken intrnlerden
biri sigara yakmaya kalkar. Sonra bir de bakmsn pijamal ha
limle Dnya Ticaret Merkezi'nin tepesinden gklere doru sz
lyorum. Bilim bu mudur? Tamam, bilim bize peyniri pastrize
etmeyi retmitir. Bunu arkadalar arasnda denemek elence
li de olabilir. Ya hidrojen bombalar ne olacak? Bunlardan biri
yanllkla masadan dt m meydana gelenleri grdnz m
hi? Sonsuz bilmeeelere kafa yararken insan, bilim nerede? Ev
ren nasl dodu? Ne zamandr var? Madde, bir patlamayla m,
yoksa Tanr'nn kelamyla m ortaya kt? Tanr'nn kelamysa,
iki hafta nce sylense de gzel havalardan faydalanlm olsa
olmaz myd yani? nsan lmldr derken ne demek istiyoruz?
iltifat etmediimiz aka ortada.
Din de bizi yar yolda brakt ne yazk ki. Miguel de Unamu
no, "bilincin sonsuz srar" diye yazyor tasaszca, ama bu kolay
bir i deil. zellikle de Thackeray okumaya alrken. Eskia
insanlar, her eyi gzeten gl ve iyiliksever bir Yaradan'a
inandklar iin ne kadar rabattlar diye dnyorum bazen.
Karlarnn kilo almaya baladn grdklerinde nasl hayal
krklna uramlardr kimbilir! Tabii modern insan, bu ra
hatlktan uzak. Kendisini srekli bir inan krizinin ortasnda
buluyor. Yeni moda deyimle, yabancilam oluyor. Modern in
san, savan ykmn, doal afetierin dehetini grm, herkesin
tek gittii bariara gitmi... yi dostum Jacques Monod, evrenin
rasgeleliinden sz ederdi sk sk. Var olan her eyin sadece rast
lant sonucunda ortaya ktna, buna tek istisnann, hizmetisi
tarafndan hazrlandn bildii kahvalts olduuna inanrd.
Tanrsal bir plana inanmak insana huzur verir elbette. Ancak
bu bizi, insani sorumluluklarmzdan kurtarmaz. Ben, kardei-

70
min bakcs mym? Evet. lgintir ki, bu unvan Prospect Park
Hayvanat Bahesi ile paylayorum. Tanrsz kaldmz hisse
derek, teknolojiyi yeni tanrmz kldk. Peki yakn i arkadam
Nat Zipsky'nin kulland yeni Buick, Chicken Deligbt'n vitri
ni-ne dalp yzlerce mterinin il yavrusu gibi dalmasna yol
atnda, teknoloji bir cevap olabilir mi? Ekmek kzartma ma
kinem, drt yldr bir kez olsun doru almad. Tm talimat
lar uyguluyorum, iki dilim ekmei yuvasna sokuyoruro ama
ekmekler birka saniye sonra ok gibi yukar frlyor. Bir kere
sinde, ok sevdiim bir kadnn burnunu krdlar. Sorunlarmz
zmek iin cvata, sornun ve elektrie mi gveniyoruz? Tamam,
telefon gzel bir ey, buzdolab da, klima da. Ama her klima de
il. Mesela kz kardeim Henny'nin klimas. ok grlt kar
masna ramen soutmuyor. Onarsn diye adam aryor, daha
beter oluyor. Ya da adam, deitir bunu diyor. Kz ikayet edecek
oluyor, beni bunaltna diyor. te bu adam gerekten yabancla
m. Yabanclamakla kalmam, srekli srtyor.
Sorun, yneticilerimizin bizi mekanize bir topluma iyi ha
zrlamam olmas. Politikaclarmiz ya beceriksiz, ya sahtekar.
Bazen bir gnde ikisi birden olabiliyorlar. Hkmet, sokaktaki
adamn ihtiyalarna duyarsz. Sokakta yryen bir milletve
kili grdnzde onunla konumanz yasak. Demokrasinin
hali hazrda en iyi ynetim biimi olduunu yadsmyorum. De
mokrasilerde en azndan vatandalk haklar gzetiliyor. Hibir
yurtta ikenceden geirilemez, kanunsuz hapsedilemez ve baz
Broadway temsillerini zorla izlemek zorunda braklamaz. An
cak bu, Sovyetler Birlii'nde yaananlardan fersah fersah uzak
ta. Onlarn totaliter rejim inde, slk alarken sust yakalanan
bir insan, otuz yl ar krek cezasna arptrlyor. On be y
ln ardndan hala slk alyorsa da vuruyorlar adam. Bu vahi
faizmle kol kola yryen terrizm var sonra. nsanolu, hayat
boyunca pirzolasn kesrnekten hi bu kadar korkmamt. Ya
patlarsa? iddet iddeti douruyor ve baz tahminlere gre 1990

71
ylna gelindiinde adam karma, sosyal etkileimin en yaygn
yolu olacak. Nfus patlamas, sorunlar krlma noktas eriilene
dek katiayacak Rakamlara gre dnyann nfusu, en ar piya
noyu bile tamak iin gerekli olan saynn imdiden ok stn
de. remeyi durdurmazsak, 2000 ylnda akam yemek yiyecek
yerimiz kalmayacak ve tek aremiz tanmadmz insanlarn
tepesine sofra kurmak olacak. Biz yemek yerken onlar bir saat
hareketsiz duracaklar. Tabii enerji ktl da balayacak ve her
otomobil sahibine ancak bir kar geri gidebilecek kadar benzin
verilecek.
Bu glklerle yzlernek yerine uyuturucu ve seks gibi
dikkat datc eylere yneliyoruz. Yaadmz toplum, haddin
den fazla hogrl. Pornografi hi byle gemi azya almam
t. Filmlerde kullanlan k da berbat! Tanmlanm hedefleri
olmayan bir toplumuz. Sevmeyi hi renemedik. Liderimiz ve
kapsaml programlarmz yok. Ruhani bir merkezimiz yok. Ev
rende yapayalnz gezinip duruyoruz ve iine dtmz bunal
t ve acyla birbirimize canavarca iddet uyguluyoruz. Neyse ki
izan duygumuzu yitirmedik zetlemek gerekirse, gelecein b
yk frsatlar barndrd kesin. Ayrca tuzaklar da var. nemli
olan, tuzaklardan kan mak, frsatlar yakalamak ve akam tra
fiine kalmadan eve dnmek.

72
Rejim
., bir gn grnte hibir nedeni yokken rejimini bozdu.
Amiri Schnabel ile baz konular grmek zere bir kafede
le yemeine gitmilerdi. "Baz konular" neydi, F. de bilmiyor
du. Schnabel bir gece nce F.'yi aram ve le yemeine kmay
teklif etmiti. "Birtakm sorunlar var," demiti telefonda, "
zlmeyi bekleyen sorunlar... Tabii biraz daha bekleyebilir. Daha
sonra konuuruz." Ama F., Schnabel'in davetinin biimi ve ie
rii nedeniyle yle kar konulmaz bir heyecana kaplmt ki,
derhal bulumalarnda srarc oldu.
"imdi gidelim yemee," dedi.
"Gece yars oldu," diye cevaplad Schnabel.
"Olsun," dedi F. ''Tabii lokantann kapsn krmamz gerekir."
"Samalama canm, bekleriz," dedi serte Schnabel ve tele-
fonu kapatt.
F.'nin imdiden nefesi daralmt. Ne yaptm ben, diye d
nd. Schnabel'in nnde gln duruma dtm. Pazartesiye
kadar btn irkete yaylr bu. stelik bu ay ikinci kez gln
duruma dyorum.
F., hafta nce, fotokopi odasnda aakakan gibi dav
ranrken grlmt. yerinde birileri arkasndan mutlaka i
eviriyar olurdu. Bazen hzla ardna dnecek olsa, dibine kadar
sokulmu belki otuz krk kiinin ona dil kardn grrd. e
gitmek bir kabustu. Bir kere masas ok gerilerde, pencereden
uzaktayd ve girecek temiz hava, daha ona ulamadan nde otu
rulanlarca smrlp tketilirdi. Her gn koridordan geerken,
defterlerin ve dosyalarn ardndan dmanca gzler bakar, onu

75
dikkatle szerdi. Bir defasnda, alt taraf bir memur olan Traub,
saygyla ba selam vermiti. F. selamn iade ettiinde ise ona
bir elma frlatmt. Traub bundan nce F.'nin hakk olan terfi
yi elde etmi ve yeni bir koltukla dllendirilmiti. te yandan,
F.'nin koltuu yllar nce alnm ve bitip tkenmeyen brok
ras nedeniyle yeni bir koltuk istemesi de mmkn olmamt.
O zamandan beri masasnn banda ayakta duruyor ve daktilo
yazarken iki bklm eiliyordu. Milletin alay konusu olduunu
fark edince, yeni bir koltuk istemiti.
"Kusura bakma," demiti Schnabel, "ama bunun iin
Bakan'la grmen gerek."
"Tabii, kesinlikle," diye onaylamt F., ama Bakan'la gr
ecei gn geldiinde, randevusu ertelenmiti. "Bugn sizi ka
bul edemeyecekler," demiti sekreteri. "Alnan karar zerine bu
gnlerde kimseyi kabul etmiyorlar." Haftalar geti, F. defalarca
Bakan'la grmek istedi ama nafile.
"Tek istediim bir koltuk," dedi babasna. "alrken iki
bklm durmak neyse de, ayan masaya uzatacak olsam sr
tst devriliveriyorum."
"Ge bunlar," dedi babas anlayszca. "eni daha ok
nemseselerdi, imdiye bir koltuk vermilerdi altna."
"Anlamyorsun ki!" diye bard F. "Bakan'la grmeye a
lyorum ama hep megul diyorlar. Oysa ne zaman penceresin
den baksam arliston provas yaptn gryorum."
"Bakan seni hibir zaman kabul etmeyecek," dedi babas bir
eri koyarken. "Beceriksiz zavalllara harcayacak zaman yok.
te yandan, Richter'in iki koltuu olduu kulama alnd. Bi
rine alrken oturuyormu, dierini ise okayp ona arklar
sylyormu."
Richter! dedi F. iinden. O ruhsuz ahmak, belediye baka
nnn karsyla yllar yl yasak ak yaamt da, kadn farkna
varmasa kimsenin renecei yoktu! nceleri bankada alan
Richter, birtakm kirli olaylara karmt. Zirnnetine para ge-

76
irmekle sulanm, ardndan paralar apr upur yedii orta
ya kmt (mecazi anlamda deil!). "Lifli gda tketmek lazm
ama, deil mi?" diye sormutu polise masumca. Bankadan atl
m ve F.'nin irketinde almaya balamt. Akc Franszcas
nedeniyle, Paris mterileriyle ilgilenecek en uygun kii olduu
na karar vermilerdi. Be yl sonra, tek kelime Franszca bilmedi
i, btn yaptnn baz anlamsz heceleri dudaklarn bzerek
uydurma bir aksanla tekrarlamak olduu anlald. Kdem indi
rimine uradysa da, tekrar patronun gzne girmeyi baard.
Bu sefer iverenini, n kaplar ap mterilerin ieri girmesine
izin verirlerse karlarn ikiye katlayabileceklerine ikna etmiti.
"Akll adam bu Richter," dedi babas. "Bu yzden i hayatn
da o hep nde olacak, sen de onun gerisinde, kll bacakl, mide
bulandrc, grld yerde ezilmesi art bir bcek gibi buna
lm iinde kvranarak mr tketeceksin."
F., farkl bir bak as sunduu iin babasna teekkr etti
ama o akam tarifsiz bir bunalma girdiini hissetti. Rejim yap
may ve daha dzgn bir grnme kavumay kafasna koydu.
iman saylmazd, ama kentte kulana gelen baz dedikodular,
birtakm zmrelerin onun hakknda "yararsz biri" diyor olabile
cei ynnde kanlmaz bir kan edinmesine yol amt. Babam
doru sylyor, dedi F. iren bir bcek gibiyim. Demek zam
istedirnde Schnabel ondan bana eltoks skt. Berbat, zavall,
herkesin nefretine layk bir haereyim. Ayaklar altnda ezilmeyi,
vahi hayvanlarca parampara edilmeyi hak ediyorum. Bir ya
tan altnda toz toprak iinde yaamalym veya tkenmez bir
hicapla kendi gzlerimi oymalym. Yarn mutlaka rejime ba
lyorum.
F. o gece ryasnda muhteem eyler grd. ncecik olmu
tu, ancak belirli hrete sahip erkeklerin iinde ho grlebile
cei trden pantolonlara sabiliyordu. Byk bir zarafetle tenis
oynuyor, en popler kulplerde mankenlerle dans ediyordu. R
yann sonunda F., New York Borsas'nn ortalk yerinde, plak

77
halde, Bizet'nin "Toreador'un arks" parasyla dans edercesi
ne yryor ve "dare eder, deil mi?" diyordu.

Ertesi gn kabna smayarak uyand ve birka hafta rejim


yapp dokuz kilo verdi. Kendini daha iyi hissetmesi bir yana,
ans da almaya balad.
"Sayn Bakan sizi kabul edecekler," dediler bir gn.
Sevinten uarak bynn huzuruna kan F., takdir
edildi.
"Protein diyetine girdiini duydum," dedi Bakan.
"Yasz etler ve elbette salata," diye cevaplad F. ''Ara sra bir
dilim ekmee izin var elbette ama tereya veya dier niastal
besinler kesinlikle yasak."
"Etkileyici," dedi Bakan.
"Sadece daha ekici olmakla kalmadm, kalp krizi geirme
veya eker hastalna yakalanma riskimi de byk lde azalt
tm," dedi F.
"Bilmez miyim," dedi Bakan sabrszca.
"Belki imdi baz konularla ilgilenmenizi arz edebilirim,"
dedi F. "Yani mevcut kilomu da korursam."
"Bakarz, bakarz," dedi Bakan. "Peki kahve?" diye pheyle
sordu. "Hala kremal m iiyorsun?"
"Kesinlikle hayr," diye cevaplad F. "Sadece yasz stle.
Sizi temin ederim ki efendim, artk tm yemeklerim zevkten ta
mamen arnm srelerden ibaret."
"ok iyi. Yaknda grrz yine."
F. o gece Frau Schneider ile nian att. Ona bir mektup ya
zarak trigliserid dzeyindeki ani dn, bir zamanlar yaptk
lar planlar uygulamasna olanak brakmarln anlatt. An
lay gstermesi iin yalvard ve kolesterol dzeyi yeniden yz
doksann zerine karsa onu arayacana sz verdi.
Ardndan Schnabel ile le yemei geldi. F. iin bu, tuzsuz
peynir ve bir eftaliden ibaret ruhsuz bir beslenme biimiydi. F.,

78
onu neden ardn sorduunda, yal adam kaamak cevap
lar verdi. "Baz alternatifleri gzden geirmek iin," dedi.
"Hangi alternatifler?" diye sordu F. Hatrlayabildii, zm
bekleyen hibir konu yoktu; tabii hatrlayamad varsa, baka.
"Bilmem. Her ey birbirine karmaya balad ve buraya ne-
den geldiimizi bile unuttum."
"Benden bir eyler sakladnz hissediyorum," dedi F.
"Samalama. Tatl yer misin?" diye karlk verdi Schnabel.
"Teekkr ederim, Herr Schnabel. Yani rejimdeyim de, on-
dan."
"yle leziz bir ekierin tadna bakmayal ne kadar zaman
oldu?"
"Birka ay olmutur," dedi F.
"zlemiyor musun?" diye sordu Schnabel.
"zlyorum. Elbette ki ben de bir yemei bir miktar tatl
ile kapatarak lezzetin doruunda tamamlamaktan zevk alrm.
Ancak disiplin ihtiyac da var ki... Beni anlyorsunuzdur."
"Sahi mi?" diye sordu Schnabel. nndeki ikolata kapl tat
ly yle bir akla yiyorrlu ki, F. adamn almakta olduu zevki ili
inde kemiinde hissediyordu. "Bu kadar kat olman ne ac. Ha
yat ksa. Bir lokma olsun almak istemez misin?" Schnabel, ey
tanca glmsyordu. F.'ye atalyla bir lokma tatl ikram etti.
F., bann dndn hissetti. "Ne var canm," dedi, "reji
me yarn da devam edebilirim."
"Tabii ya," dedi Schnabel, "bak ne gzel dedin onu."
F., direnebilirdi ama boyun edi. "Garson," dedi titreyerek,
"bana da bir ekler ltfen."
"Aferin, aferin," dedi Schnabel. "te byle! Bizden biri gibi
davranacaksn. Gemite biraz daha esnek davranm olsan,
imdiye oktan zlm olmas gereken birok konuyu nihaye
te erdirirdik. Bilmem anlatabildm mi?"

79
Garson ekieri getirdi ve F.'nin nne koydu. F., garsonun
Schnabel'e gz krptn sand ama emin olamad. Ar ve e
kerli tatlya yumulurken, ald her lokmada hazz katlanyordu.
"Gzelmi, deil mi," diye sordu Schnabel, bilmi bir srt
mayla. "Tabii kalori deposu."
"Evet," diye kekeledi F., gzleri belermi ve titrer halde, "ol
duu gibi hasenierime gidecek."
"Basenlerinden mi alyorsun sen de?" diye sordu Schnabel.
F.'nin nefesi daralmt. Pimanlk bir anda tm vcudunu
sard. Ulu Tanrm, ne yaptm ben, diye dnd. Rejimimi boz
dum! Btn sonularn gayet iyi bildiim halde hamur ii tket
tim! Yarn takm elbiselerimi eskiciye vernem gerekecek!
"Bir sorun mu var efendim?" diye sordu garson, Schnabel ile
birlikte glmseyerek.
"Evet, neyin var?" dedi Schnabel. "Su ilemi gibi bir ha
lin var."
"imdi konumayalm, ltfen! Hava alma m lazm. Bu hesab
siz der misiniz, bir sonrakini ben derim."
"Elbette," dedi Schnabel. "Ofiste grrz. Bakan'n senin
le baz iddialar grmek istediini duydum."
"Ne iddialarym?" diye sordu F.
"Tam bilmiyorum. Baz dedikodular var. Kesin bir ey yok.
Yetkililerin cevaplanmasn istedii baz sorular. Tabii hala a
san daha kalabiliriz, duba seni!"
F. hzla masadan kalkt ve sokaklarda delice koarak evi
ne dnd. Babasnn ayaklarna kapand ve alamaya balad.
"Baba, rejimimi bozdum!" diye haykrd. "Bir zaaf annda tatl
smarladm. Ltfen affet beni! Merhamet diliyorum senden!"
Babas aniatlan sakince dinledi ve donuk bir sesle konu
tu: "Seni, lme mahkum ediyorum."
"Beni aniayacan biliyordum," dedi F. ve bunun ardndan
iki adam birbirlerine smsk sarlarak bo zamanlarn bakala
ryla uraarak geirmeye kararllklarn yinelediler.

80

Delinin Oyks
elilik, greli bir ruh durumudur. Hangimizin gerekten deli
olduunu kim bilebilir? imdi zerimde gve yenii dolu
elbiseler, suratmda bir ameliyat maskesiyle Central Park'ta do
lanr, avazm kt kadar bararak devrimci sloganlar atar ve
ldrmasna glerken, yaptklarnn gerekten de o kadar
akld olup olmadn merak ediyorum. nk sevgili oku
yucu, ben, halk arasnda "evsiz New York delisi" olarak bilinen,
p bidonlarn ap ap elindeki torbaya ip paralar ve ie ka
paklar dolduran tiplerden deildi m. Hayr; ben eskiden, yukar
dou yakasnda oturan, kahverengi Mercedes'iyle oradan oraya
seirten, eitli Ralph Lauren takm elbiseleriyle arz endam
eden baarl bir doktordum. Tiyatro galalarnda, Sardi'de, Lin
coln Center'da ve hem muhteem zeka, hem de olaanst oyun
yetenei sergilediim Hamptons'da tandk bir sima olan ben Dr.
Ossip Parks'n imdi tra gelmi bir halde, srtnda antas, ka
fasnda acayip bir apkayla Broadway'de paten kaydna inan
mak mmkn deil sahiden.
Zirveden dme yol aan ikilem, ok da basit bir eydi.
ok sevdiim, ok scak ve huzur verici bir kiilii olan; kltr
l, esprili, zeki, birlikte zaman geirmesi her adan mutluluk
anlamna gelen bir kadnla birlikteydim. Ama bu kadn (bunun
iin felee isyanlardaym), beni cinsel ynden ekmiyordu. Bu
.

nedenle her gece, ehrin br ucuna giderek, kanm donduran


aptall vcudunun her gzeneinden szan erotik radyasyonla
ters orantl olan Tiffany Schmeederer adl bir fotomodelle bulu
uyordum. Sevgili okuyucum, "karmadan be" lafn duymu-

83
sunuzdur ya, Tiffany sz konusu olduu zaman, ne bei, ne bei?
Ben diyeyim on, siz deyin on be! Cildi ipek saten gibi; salar
sanki aslan yelesi; hacaklar upuzun stun gibi; vcudu ise yle
kvrml, yle ele gelir ki, insan yle azck okayacak olsa frt
naya kaplm bir sandal gibi alabora oluverir. Bu tabii, birlikte
yaadm parlak ve derin insan Olive Chomsky'nin fizik asn
dan patates uvalna benzedii anlamna gelmesin. Hi deildi.
Aksine, akll, kltrl ve gngrm bir kadndan beklenecek
tm asalete sahip, gayet dzgn yapl bir insand. Belki beni
dndren, belirli bir ayla aldnda, teyzem Rifka'y a
lacak derecede ok andrmasyd. Olive, annemin kardeinin
tpks deildi elbette. (Rifka, Yahudi folklorunda Golem adyla
anlan bir karaktere ok benzerdi tip olarak.) Gzleri benziyor
du sadece, o da glgeler tam o ekilde derse. Belki beni ensest
kaygsna iten bu benzeriikti aramzdaki soukluun nedeni...
Belki de Tiffany Schmeederer'n vcudunun dnyaya ancak bir
ka milyon ylda bir, o da buzul ann baladn veya kyame
tin kopacan iret etmek iin gelecek trde olmasyd. Sonu
olarak, her iki kadnn en iyi ynlerini buluturmaya ihtiyacm
vard.

lk Olive ile tantm. ncesinde yaadm zincirleme ili


kilerde, elerimin hep eksik bir taraf olmutu. lk karm prl
prl bir insand, ama espri anlayndan yoksundu. Marx Bi
raderlerin komik olannn Zeppo olduuna inannt bir kere.
kinci karm gzeldi, ama tutkudan yoksundu. Hatrlyorum da,
bir keresinde seviirken, k yle bir yansm , yle bir yanlsa
ma yaratmt ki, ksack bir an boyunca kadnn hareket ettiini
sanmtm. ay birlikte yaadm Sharon Pflug, ok hrnd.
Whitney Weisglass fazla hogrlyd. Tam bir en dul olan Pip
pa Mondale, Laurel ve Hardy eklinde yaplm m umlar savun
mak gibi lmcl bir su iledi.

84
yi niyetli arkadalarm, beni birbiri ardna kzlarlada ta
ntrmtlar; btn bulumalarmz, H.P. Lovecraft'ten aln
m sayfalar gibi gemiti. areizlikle yalnz kalpler kesin
den setiim ilanlar ayn derecede yararsz kt; "otuzlarndaki
air", altmlarndayd; "Bach ve Beowulf'tan holanan niver
site rencisi", Grendel tipliydi; "Krfez'in bisekseli" ise her iki
cinsel eilimine de hitap etmediimi syledi. Arada srada die

dokunur bir kadn da kmam deildi elbette; ama kadim me-


tinlerde, belki Eski Ahit'te, belki Msrllarn ller Kitab'nda
yazmas muhtemel bir kural iledi ve bu sefer de onlar beni geri
evirdi. Gele gele, erkeklerin en sefili haline dtm. Yzey
de, tatl bir hayatn tm gereklerine sahip olan bir ansl azn
lk mensubuydum. Derinlerde ise, tatmin edici bir ak peinde
uroarsz bir aba veriyordum.
Yalnz geirdiim gecelerde, mkemmelliin estetiini d
nmeye balamtm. Doada "mkemmel'' olan bir ey var
myd, Hyman amcann aptalln saymazsak? Ben kimdim ki
mkemmeli aryordum? Bunca kusururo varken stelik. Kusur
larnn listesini karacak oldum ama bir numaral olanda takl
dm kaldm: ) Bazen apkasn unutur.
Tandm kimse "anlaml bir iliki" yayor muydu? An
nemle babam krk yllk evliydiler ama merhamettendi bu. Bizim
hastanede doktor olan Greenglass, "ok efkatli" olduu gerek
esiyle beyaz peynire benzeyen bir kadnla evlenmiti. Iris Mer
man, kocasn evre eyaletlerin semeni olarak kaytl herkesle
aldatmt. Hi kimsenin ilikisine mutlu denemezdi. Ksa sre
sonra kabuslarm balad.
Kabuslarda, bekarlarn gittii bir barda, azgn bir sekreter
etesinin saldrsna uruyordum. Ellerindeki baklarla beni
tehdit edip Queens mahallesi hakknda gzel eyler sylemeye
zorluyorlard. Terapistim, uzlama ve dn verme telkininde bu
lundu o zaman. Haham, "Durul artk biraz," dedi. "Bayan Blitzs-

85
tein gibi bir kadna ne dersin? ok gzel olmayabilir ama get
toda yiyecek ve ateli silah kaakl yapmakta onun zerine
bulamazsn." Gerek hedefinin bir kahvede garsonluk yapmak
olduuna beni inandran bir aktris umut vaat ediyordu, ama o
da ksa bir akam yemei boyunca her sylediime "Ay, ok aca
yipmi," diye cevap vermiti. Derken bir akam, hastanede geen
ok yorucu bir gnn ardndan kafa dinlemek isteyerek tek ba
ma bir Stravinsky konserine gittim. Antraktta Olive Chomsky ile
tantm ve hayatm deiti.
Okumu yazm, eksantrik bir kadnd, Eliot'tan alntlar
yapar, tenis oynar, piyanoda Bach'n ki Blml Doalamalar
n alard. Kesinlikle "Ay inanmyorum!" falan demez, zerinde
Pucci Gucci yazan hibir ey giymez, Country ve Western mzik
alan, sohbet program yapan radyo dinlemezdi. stne stlk,
ha deyince en ayp eyleri bile yapar, hatta kendisi balatrd.
Cinsel steim (galiba Guinness Rekorlar Kitab'nda yer alyor)
azalana kadar ne mutlu aylar geirdik, bilseniz! Konserler, si
nemalar, akam yemekleri, hafta sonlar, Pogo'dan Rig-Veda'ya
kadar her trl konuda doyulmaz tartmalar... Azndan bir de
gaf ksn, mmkn m? Sadece bilgiler, grgler, bir de espri
ler. Ayrca hak eden tm hedeflere kar ll bir dmanlk:
Siyasetiler, televizyon, estetik ameliyat, toplu konut mimarisi,
polyester takm elbiseli adamlar, sinema kurslar ve her cmle
sine "yani" diye balayan insanlar...
Ahlaksz bir k huzmesinin o hatasz yz izgilerini eip
bkerek Rifka teyzeme benzettii o uursuz gne lanet olsun!
Soho'daki o at katnda verilen partide, Tiffany Schmeederer
gibi tuhaf bir ad olan erotizm timsalinin, bakiava desenli diz
boyu orabn dzeltirken bana izgi filmlerdeki farelerin sesine
benzer bir sesle, "Burcunuz nedir?" diye sorduu o gne de lanet
olsun! Trmden beklendii gibi yzrodeki btn tyler ha
valanr ve dilerim meydana karken, ona astroloji konusunda
ksa bir konumayla kur yapmak, bu arada da elektro ok terapi-

86
si, alfa nlar ve yer ccelerinin altn bulmaktaki baars gibi
ar konularla yklenmi, bunalm zihnimi biraz hafifletmek
istedim.
Birka saat sonra, zerindeki son para giysi de sessizce
syrlp ayak bileklerinin dibindeki yerini alrken, kendimi pelte
gibi gevek hissediyordum ve bir anda, anlamsz ve aklanamaz
bir ekilde, Hollanda milli marn sylemeye baladm. Uan
Hollandallar eklinde sevitik o gece. Her ey byle balad.

Olive'e bahaneler. Tiffany ile kaamak grmeler. Sevdiim


kadna mazeret uydururken ehvetimi baka yerde tatmin etme
ler. Baka yer dediim, bir dokunuuyla tepemin tasnn frlayp
havada uan daire gibi gezinmesine yol aan, zekadan yana hi
derdi olmayan bir ss bebei... Emil Jannings'in Mavi Melek'te
yaadklarndan ok da farkl olmayan bir fiziksel taknt u
runa, hayallerimin kadnna ynelik sorumluluklarm ihmal
ediyordum. Bir keresinde hasta gibi yapp Olive'in bir Brahms
senfonisine annesiyle birlikte gitmesini salayarak, ba dnd
rc tanrarnn gerzeke kapfislerine boyun edim. Televiz
yonda "te Hayatnz" programn izledik; nk "Johnny Cash
vard!" Ancak programa katlanarak harcadm emein kar
ln, program bitince klar karartp libidomu Neptn geze
genine yollayarak dedi. Bir keresindeyse Olive'e gazete almaya
ktn syledim, Tiffany'nin yedi sokak tedeki evine uar
casna gittim ama ansa bakn ki, cehennemlik asansrde mah
sur kaldm. Kafese kapatlm vahi bir hayvan gibiydim; hem
alevlenmi arzularm tatmin edemiyordum, hem de makul bir
srede eve dnemeyecektim. Nihayet itfaiyeciler beni kurtarn
ca, Olive'e iinde benim, iki gaspn n ve Loch Ness Canavar'nn
getii bir hikaye uydurdum can havliyle.
Neyse ki ans yzme gld ve eve dndmde onu uyu
yor buldum. Kadnn iindeki byk drstlk, onu baka bir

87
kadnla aldatabileceimi dnmesine engel oluyordu. te yan
dan, fiziksel birlemelerimizin skl azalm olsa da, onu ks
men de olsa tatmin edebilecek kadar gcm kalmasna zen
gsteriyordum. Srekli sululuk duygusundan kurtulamayarak,
ite ar yorulmaya bal baz zayf bahaneler uyduruyordum, o
da bunlar bir melek masumiyetiyle yutuyordu. Bu ikilem, aylar
getike beni iyiden iyiye ypratmaya balamt. Giderek, Ed
vard Munch'n "lk" resmindeki herifi andryorrlu m.
Ac bu ikileme, sevgili okuyucu! Benim yamdaki adam
larn byk blmn penesine alan bir felakettir bu. Kar
cinsten tm beklerliinizi tek bir kiide asla bulamamak nedir,
bilir misiniz? Bir tarafta, dn vermenin insan rkten bolu
u. Dier tarafta, yasak akn ayplanan ve sinirleri allak bullak
eden varl. Franszlar hakl myd acaba? nsann bir kars bir
de metresi olmal, bylece farkl ihtiyalar iin iki taraf arasn
da iblm m yaplmalyd? Bu dncemi Olive'e asam, ne
kadar anlayl bir kadn olursa olsun, beni kaz k niyetine ngi
liz emsiyesine oturtacandan emindim. Yprandm, bunaldm
ve intihar dnmeye baladm. Bama bir silah dayadm ama
son anda kendime hakim olamayarak havaya ate ettim. Kurun
tavan deldi geti ve st komum Bayan Fitelson'n korkuyla ki
tapln tepesine kp bir aylk tatil dnemi bitene kadar orada
kalmasna yol at.
Derken bir gece her ey aydnla kavutu. nsanlarn ge
nellikle LSD ile zdeletirdii bir zihinsel berraklk annda,
yapmam gerekenler apak belirdi nmde. Olive'i, Elgin sine
masnda oynayan bir filme gtrmtm. Bela Lugosi'nin eski
bir filmini yeniden yorumlamlard. Film in dnm noktasnda,
kak bir bilim adamn oynayan Lugosi, yldrml bir gecede
ameliyat masasna balad kurban ile bir gorilin beyinlerini
deitiriyordu. Eer kurmaca dnyasndaki bir senarist byle
bir ey yazabiliyorsa, tp dnyasndaki bir cerrahn bunu uygu
lamas da mmkn olmalyd.

88
Sevgili okuyucum, sizi alabildiine teknik olan ve meslek d
ndakilerin anlamakta zorlanaca ayrntlada skmayacam.
u kadarn syleyeyim ki, frtnal ve yldrml bir gecede, ka-
.
ranlk bir tipin, ilala uyutulmu iki kadn (ki bunlardan biri,
gren srcnn kaldrma kmasna yol aan bir vcuda sa
hipti), hastanenin metruk ameliyathanesine soktuunu grebi
lirdiniz. Ardndan ayn tip, gkyz yldrm stne yldrmla
ahrem ahrem yarlrken, daha nce sadece kurmaca dnyasn
da, o .da kalpta apak kalmasnn brakt lekeyi bir sanata d
ntrecek bir Macar oyuncu tarafndan denenmi bir ameliyat
uygulad.
Sonu mu? Beyni artk Olive Chomsky'nin daha az dikkat
ekici vcudunda yaayan Tiffany Schmeederer, bir arzu nesnesi
olmaktan kurtulmann muhteem zgrln tatt. Darwin'in
bize rettii gibi, ksa zamanda keskin bir zekaya sahip oldu
ve Hannah Arendt'le boy lemeyecek olsa bile, astrolojinin
anlamszln zd ve mutlu bir evlilik yapt. Dier olaanst

Tanr vergilerinin yannda bir de ilahi bir vcut yapsna kavu


an Olive Chomsky ise karm oldu ve ben herkesin gpta ettii
adam haline geldim.
Tek sknt uydu ki, Olive ile geirdiim ve ancak Binbir
Gece Masallar'ndakilere kyaslanabilecek birka aydan sonra,
bu mkemmel kadndan giderek skldm ve erkeksi, tahta gibi
dz vcudu, adal Alabama aksan kalbimi yerinden hoplatan
bir hostes olan Billie Jean Zapruder'e ak oldum. te bu nokta
da hastaneden istifa ettim, rzgargll apkam ve srt antan
takp Broadway'de paten kaymaya baladm.

89
Anmsamalar:

Mekanlar ve Insanlar
rooklyn: Aal caddeler. Kpr. Her yerde kiliseler ve me
zarlklar. Bir de ekerlemeciler. Kk bir ocuk, yal bir
adam kardan karya geiriyar ve "yi abatlar," diyor. Yal
adam glyor ve piposunu ocuun kafasna boaltyor. ocuk
alayarak eve kouyor. (...) Boucu scak ve rutubet, mahallenin
stne kyor. Mahalle sakinleri, yemekten sonra oturup ko
numak iin ezlonglar atyorlar caddeye. Birden kar bastryor.
Ortalk karyor. Bir iportac, kap kap gezerek scak rekler
satyor. Kpekler peine dp kovalyor adam; adam bir aaca
trmanyor. Kr talih ite; aacn tepesinde de kpekler var.
"Benny! Benny!" Bir anne, oluna sesleniyor. Benny on alt
yanda ama imdiden sabkal. Yirmi altsnda, elektrikli san
dalyeye gidecek. Otuz altsnda, aslacak. Ellisinde, bir kuru te-

mizlemeci aacak. imdi annesi kalvalt hazrlamakla megul


ve taze ekmek alacak paralar olmad iin, marmelad gazeteye
suruyor.
1

Ebbets Field: Taraftarlar, stadyumun Bedford Caddesi du


varna sralanarak o yne doru yaplacak uzun bir vuruta tri
bnleri ap kabilecek bir topu yakalamay umuyorlar. Sekiz
puansz vurutan sonra ierdeki kalabalktan bir uultu ykse
liyor. Bir top duvar ap caddeye dyor ve taraftarlar bunun
iin birbirlerini iniyor. Her nedense, bir futbol topu bu; kimse
nedenini bilmiyor. Ligin sonraki gnlerinde, Brooklyn Dodgers
takmnn sahibi, savunma oyuncusunu Pittsburgh'un sol kanat

93
oyuncusuyla takas ediyor. Daha sonra da, kendisini Boston Bra
ves takmnn sahibi ve en kk iki ocuuyla takas edecek.

Sheepshead Krfezi: Krk suratl bir adam yrekten g


lmsyor ve yenge sepetlerini ekiyor. Dev bir yenge, adamn
burnunu kstrveriyor. Adam glmyor artk. Adamn arkada
lar onu bir tarafa ekerken, yengecin arkadalar br tarafa e
kiyor. Nafile. Gne batyor. Hala urayorlar.

New Orleans: Bir cazbant, mezarlkta yamur altnda ack


l bir ezgi tutturmuken, bir cenaze mezara indiriliyor. imdi
cokulu bir mara geiyorlar ve kente dn balyor. Yar yol
dayken biri yanl adam gmdklerini fark ediyor. stelik ya
nndan bile gememiler; gmdkleri adam, deil l, hasta bile
deilmi; olay srasnda grtlaktan ark sylemekle megulm.
Mezarla dnp zavall adam topraktan karyorlar. Adam on
lar mahkemeye vermekle tehdit ediyor ama takm elbisesinin
kuru temizleme faturasn demeyi teklif edince sulh oluyorlar.
Bu arada kimin l olduunu kimse bilmiyor. Cazbant almaya
devam ederken, kortejdeki herkes srayla gmlyor. En lnn
en itirazsz gmlecei varsaymyla hareket ediyorlar. Ksa sre
sonra kimsenin l olmad anlalyor; stelik mesai saati bit
tii iin yeni l bulmak da mmkn deil.
Mardi Gras enlikleri balam. Her taraf Creole mutfa
nn rnekleriyle dolu. Kostrnl kalabalklar sokaklar doldur
mu. Karides kostrnl bir adam kaynayan bir kazana atyorlar.
Adam barp aryor ama kimse onun bir deniz kabuklusu
olmadna inanmyor. Sonunda ehliyetini karnca serbest b
rakyorlar.
Beauregard Meydan, turistlerle tklm tklm. Zamannda
Marie Laveau burada kara by yapyordu. imdi yal bir H aitili
adam, bebekler ve madalyonlar satyor. Bir polis memuru tezga-

94
h toplamasn syleyince tartma balyor. Tartma bittiinde
polisin boyu on santime dm oluyor. Hala adam tutuklamak
iin rpnp dursa da sesi o kadar tiz ki hi kimse ne dediini
anlayamyor. O srada bir kedi kardan karya gemeye bala
ynca, polis cann kurtarmak iin kayor.

Paris: Islak kaldrmlar. Ve k, her yerde klar Bir sokak


kahvesinde bir adamla karlayorum. Andre Malraux bu. Ne .
tuhaftr ki, o, benim Andre Malraux olduumu dnyor. Ben
kendisinin Malraux olduunu, benimse renci olduumu an
latmaya alyorum. Bunu duyunca rahatlyor nk Madam
Malraux'dan ok holanyor ve onun benim karm olmasndan
byk rahatszlk duyacan sylyor. Ciddi konulardan konu
uyoruz ve bana, insann kaderini tayin etmekte zgr olduunu
ve lmn hayatn bir paras olduu idrak edilene kadar varl
n tam olarak anlalamayacan sylyor. Ondan sonra bana
bir tavan aya satmaya alyor. Yllar sonra birlikte yemee
kyoruz ve yine benim Malraux olduumu sylyor. Bu kez
bozmuyorum onu ve sonunda meyve salatasn ben yiyorum
Sonbahar. Paris'te yine grev var. Bu sefer sra akrobatlarda.
Oradan oraya srayan olmaynca, kentte hayat fel oluyor. Grev
ksa sre sonra ]onglrlere, onlardan da vantriloklara sryor.
Parisliler bunlar temel hizmetler olarak algladndan ren
ciler arasnda gsteriler balyor. ki Cezayirli, amuda kalkma
denemesi yaparken yakalanyor ve zorla tra ediliyor.
Lepiska sal, yeil gzl, on yanda bir kz, ileri Bakan'nn
ikolatal musuna bir plastik patlayc yerletiriyor. Bakan, ilk s
rkla birlikte Fouquet'nin tavanndan kp burnu bile kanamadan
Les Halles'e iniyor. Artk Les Halles diye bir yer yok.

Otomobille Meksika yolculuu: Yoksulluk, hayret verici.


Sombrero bekleri, Orozco'daki duvar resimlerini artryor.

95
Scaklk glgede krk dereceyi am. Yoksul bir Kzlderili, bana
domuz kzartmal enchilada satyor. Lezzetli bir ey; buzlu suyla
gvdeye indiriyorum. Hafif bir mide bulantsnn ardndan Hol
landaca konumaya balyorum. Derken, ani bir karn arsyla,
bir kitap gibi ortadan katlanveriyorum. Gzlerimi alt ay son
ra bir Meksika hastanesinde atmda kelim ve elimde bir Yale
flamas duruyor. ok korkulu bir deneyim yayorum ve ateten
tr saykladm, lmden dndm sylendiinde, Hong
Kong'dan iki takm elbise smarlyorum.
Bazlar ileride yakn arkadam olacak birok kylnn
bulunduu bir kouta nekahet devresini geiriyorum. Annesi
nin matador olmasn istedii Alfonso var. nce boa tarafn
dan yaralanm. Sonra annesi tarafndan. Juan ise, ismini dahi
yazmaktan aciz olduu halde, bir ekilde I.T.T.'yi alt milyon do
lar dolandrabilmi. Yal Hernandez ise yllar boyu Zapata'nn
yakn silah arkada olduktan sonra, devrimci lider tarafndan,
onu srekli tekneledii iin tutuklattrlm.

Yamur. Alt gn boyunca yamur. Ardndan sis. Willie Ma


ugham ile bir Londra barnda oturuyorum. lk romanm Ma
rur Kusturucu eletirmenlerce souk karland iin sknt
daym. vg saylabilecek tek yaz Times'da kmt, onun da
son cmlesi her eyi berbat ediyordu: "Bat edebiyatnda benzeri
grlmemi eeke basmakalplarla dolu bir plk."
Maugham, bu alntnn eitli ekillerde yorumlanabilece
ini, ama dergi ilanlarnda kullanlmamasnn daha doru oldu
unu sylyor. Yryerek Old Brompton Soka'na kyoruz ve
yamur yine balyor. emsiyemi Maugham'a teklif ediyorum, o
da alyor; elinde bir emsiye daha olmasna ramen. Maugham
iki ak emsiyeyle dolarken ben yannda kouyorum.
"nsan eletirmenleri ok ciddiye almamal," diyor bana. "lk
ksa ykm, bir eletirmen tarafndan yerden yere vurulmutu.

96
Karalar baladm ve adam hakknda sert szler syledim. Der
ken bir gn yky tekrar okudum ve adamn hakl olduunu
grdm. Saliden de s ve kt kurguluydu. Olay asla unutma
dm ve yllar sonra, Luftwaffe Londra'y bombalarken, adamn
evine fener tuttum."
Maugham durup nc bir emsiye satn alyor ve a
yor. "Yazar olabilmek iin," diye devam ediyor, "insan risk ala
lilmeli ve aptal durumuna dmekten korkmamal. eytann
Kurbanlar'n kafamda kat bir klahla yazdm. Yamur'un
ilk taslanda, Sadie Thompson bir papaand. nsan Esaretine
Dair'e balarken aklmda sadece 've' balac vard. inde 've'
geen bir yknn ok baarl olabileceini biliyordum. Gerisi
kendiliinden geldi."
Bir esinti, Maugham' savurup bir binaya arpyor. Kkrd
yor. Ardndan, gen bir yazara verilebilecek en iyi d veriyor
bana: "Soru cmlelerinin sonuna soru iareti koymay unutma.
Nasl etkili olduunu tahmin edemezsin."

97
Yaadmz
_u Fena Gnler

tiraf ediyorum. Bir zamanlar uysal ve gelecek vaat eden bir


I adam olan ben Willard Pogrebin, Amerika Birleik Devletleri
Bakan'na suikast giriiminde bulundum. ilgilenenleri rahatlat
mak iin belirtmeliyim ki, izleyicilerin arasndan bir kii elimde
ki Luger'e arparak kurunun bir McDonald's tabelasndan sekip
Himmelstein'n Sosis Saray'nn vitrininde duran bir bratwurst'a
sapianmasn salad. Birka FBI ajannn soluk boruma sekiz
gemici dm att ksa bir arbededen sonra derdest edildim
ve gzaltna alnd m.
Nasl oldu da bu duruma geldim diye mi soruyorsunuz? Bas-
.
kn bir siyasi gr olmayan, hayattaki en bykhedefi viyolon
selle Mendelssohn almak veya dnyann byk bakentlerinde
dans etmek olan ben, nasl byle oldum? Her ey iki yl nce ba
lad. Bilgim olmadan zerimde yaplan baz bilimsel deneyierin
sonucunda ordudan malulen emekli edilmitim. Daha dorusu,
bir adamn Dnya Ticaret Merkezi'nin stnden atlamadan nce
kullanmas gereken LSD miktarn belirlemek amacyla, liserjik
asitle yklenmi tavuk evirme yedirilmiti bize. Gizli silah
lar gelitirmek Pentagon iin ok nemli bir ama olduundan,
bundan bir hafta nce ilal bir okla vurulmu ve ilacn etkisiyle
ayn Salvador Dali gibi grnmeye ve konumaya balamtm.
Katlanarak byyen yan etkiler bana fena halde zarar vem1eye
balad ve kardeim Morris ile iki kat yumurta arasndaki fark
gremez hale gelince ordudan atldm.
Asker Hastanesi'nde yaplan elektrook tedavisi ie yarad,
ama kablolar davransal psikoloji laboratuarnn sistemleriyle

101
karnca, bir grup empanzeyle birlikte Vine Bahesi'ni ku
sursuz bir ngilizceyle oynadk. Taburcu olduumda be parasz
ve yalnz olduum iin batya doru otostop ekmeye baladm
ve iki Kaliforniya'lnn arabasna bindim. Rasputin gibi sakal
olan karizmatik bir gen adam ve Svengali gibi sakal olan ka
rizmatik bir gen kadnd bunlar. Tam aradklar kii olduumu
sylediler; nk Kabala'y kanlaryla parmene geiriyorlar
m ve kanlar tkeornek zereymi. Onlara, namusumla al
mak zere Hollywood'a gitmek istediimi sylesem de, hipnotize
edici baklarnn ve koluro kadar bir ban etkisiyle samimi
olduklarna inandm. Metruk bir iftlik evine gtrldm,
orada by yaplm gibi davranan baz gen kadnlarn bana
zorla organik gdalar yedirdiini ve alnma pentagram dvmesi
yapmaya altn hatrlyorum. Ardndan grdm bir zenci
ayininde, cppeli ve kaponlu ergen inanllarn, Latince "Vay
anasn" diye zikir yaptklarna tank oldum. Peyote ve kokain
ekmek, kaynatlm kaktsten elde edilen ve bam radar an
teni gibi dndren beyaz bir nesne yemek zorunda brakldm.
Dier ayrntlar hatrlamyorum ama aklm hakikaten bamda
deilmi ki, iki ay sonra bir istiridyeyle evlenneye kalktm
iin Beverly H ilis'de tutuklandm.
Serbest brakldmda, bir gdm kalm aklm korumak
iin biraz i huzuru bulmaya altm. Lao Tze'nin retilerini
Robert Vesco'nun szleriyle birletirmi ay suratl bir ruhhan
olan Rahip Chow Bok Ding'in mridi olarak kurtulu yolunu
aramaya bizleri davet eden inanl elilerle birok kez karla
tm. Charles Foster Kane'in sahip olduunun stnde kalan tm
dnyevi deerlerden elini ekmi estetik bir adam olan Rahip
Ding, iki makul hedefinden sz etti: Birincisi, tm mritlerine
dua, oru ve kardelik deerlerini alamak, ikincisi de NATO
lkelerine kar dini bir sava balatmak. Birka ayine katldk
tan sonra, Rahip Ding'in kendisine kukla gibi biat edilmesiyle
ayakta durduunu ve ilahi cokuda en kk bir azalmann bile

102
ayplandn grdm. Rahip'in mritlerinin megaloman bir
dolandrc tarafndan beyinsiz hortlaklara dntrldn

dndm ifade ettiimde, bunu bir eletiri olarak kabul et


tiler. Bir an sonra, altdudamdan ekilerek gtrldm bir
sadakat tapnanda, Rahip'in sumo greisine benzeyen baz
adamlar, iinde bulunduum durumu su ve yemek gibi dnye
vi akl eliciler olmadan birka hafta dnmen salk verdiler.
Tavrmdan ne kadar rahatsz olunduunu iyice vurgulamak iin,
bir avu dolusu bozuk para, makine dzeni ve amazlyla
dietlerime uyguland. Ne tuhaftr ki, aklm karmamak iin
tutunabildiim tek dal, zel mantram tekrarlamakt: "Iyy!" So
nunda dehete boyun edim ve halsinasyonlar grmeye bala
dm. Frankenstein'in peinde kzaklara oturtulmu bir hambur-
-

gerle Covent Garden'da dolatn grdm.


Drt hafta sonra gzlerimi atm hastanede, baz kk
zedelenmeler ve gor Stravinski olduuma dair kesin bir inan
dnda, pek bir arzam yoktu. Rahip Ding'in, on be yanda
bir Maharii tarafndan, hangisinin Tanr olduuna, dolaysy
la sinemaya cretsiz girebileceine dair bir mnakaa sonu
cunda m ahkemeye verildiini rendim. Olay, dolandrclk
masas polislerinin karmasyla zlm ve iki guru da snr
geerek Meksika'nn Nirvana kentine ulanaya alrken tu
tuklanmlar.
Bamdan geen bu olaylarn ardndan, bedensel adan
salam olsam da, duygusal adan Caligula'ya yakndm ve du
man olmu psikolojin dzeltmek amacyla, karizmatik kurucu
su Gustave Perlemutter'n adn verdii Perlemutter Ego Terapi
si (PET) diye bir programa gnll oldum. Eski bir saksafoncu
olan Perlemutter, psikoterapiye hayatnn sonraki yllarnda el
atmt. Yntemleri, kendilerini Cosmopolitan'n burlar sayfa
sndan ok daha hzl ve derinlemesine deitirdiine inanan
birok nl film yldz tarafndan ok benimsenmiti.

103
Olaan tedavilerden umudu kalmam bir grup nevrotik,
kentin uzandaki ho bir spa merkezine gtrld. Dikenli tel
ler ve doberman kpekleri bana bir eyler anlatmalyd aslnda;
ama Perlemutter'n adamlar, duyduumuz lklarn tedavi
amal olduuna inandrdlar bizi. Dimdik sandalyelerde yetmi
iki saat hi kalkmadan oturtulduktan sonra direncimiz krld ve
bundan bir sre sonra da Perlemutter bize Kavgam'dan blm
ler okumaya balad. Zaman iinde anlald ki herif, tm tedavi
anlay ara sra "Yzn glsn biraz!" diye uyarda bulunmak
olan zrdelinin tekiymi.
Hayal krklna urayanlarn bazlar kamaya altlarsa
da, dikenli tellerin elektrikli olduunu grp bir kez daha ykl
dlar. Her ne kadar Perlemutter bir ruh doktoru olduunda srar
etse de, Yaser Arafat ile sk sk telefonda grtn fark ettim.
Simon Wiesenthal'n ajanlar son dakikada evi basmasalard,
bamza neler gelirdi, kimbilir...
Olaylardan tr bir hayli gerilmi ve ktmserlemi ola
rak San Francisco'ya yerletim ve geinmek iin bulabildiim tek
ite almaya baladm. Berkeley niversitesi'nde provokatr
lk ve FBI muhbirlii yapyordum. Birka ay boyunca, federal
ajaniara baz bilgi krntlarn stp stp tekrar yutturdum.
Bunlarn nemli bir blm, CIA'in New York sakinlerinin da
yanklln snamak amacyla su ebekesine potasyum siyanr
katma planyla ilgiliydi. Bu iin yannda bir tecavzl porno fil
minde diyalog koluu teklifi aldm iin, iki yakarn bir araya
ancak geliyordu. Derken bir akam, p karmak iin kap
m amtm ki, iki adam karanlkta stme atlad, kafama bir
uval geirdi ve beni bir arabann bagajna att. Etime bir ine
sapiand ve kendimden gemeden nce Patty'den ar, Hoffa'dan
hafif olduumu konutuklarn duydum. Uyandmda kendimi
bulduum karanlk odada, hafta boyunca mutlak bir duyu
sal yoksunlukta yaadm. Bunun ardndan uzmanlar tarafndan
gdklandm ve iki adam, beni ne derlerse yapmak zorunda b ra-

1 04
kana kadar country ve western mzii sylediler. Bundan sonra
anlatacaklar m, geirdiim beyin ykamas operasyonunun etki
lerinden tr pek doru olmayabilir; ama bir odaya getirildim,
Bakan Gerald Ford elimi skt ve kaca lke turunda yannda
olmam, ona ara sra bir iki el kurun skmam ama skalamaya
zen gsternemi syleqi. Bunun kendisini cesur gstereceine
ve gndemi, ilgilenmek iin yeterli donanma sahip olmad
olaylardan uzaklatracana inanyordu. ylesine zayf bir hal
deydim ki, kabul ettim. ki gn sonra da Himmelstein'n Sosis
Saray'ndaki olay meydana geldi.

105

Insanlk Iin
Byk Bir Adm
n len vakti ehirdeki en sevdiim lokantann spesiya
D li irinli tavuktan yerken, oyun yazar bir tandmn, son
eserini, Tibet'in ller Kitab'n andran eletirilere kar savun
masn dinlemek zorunda kaldm. Sofokles'in diyaloglaryla ken
disininkiler arasnda zorlama balar kuran Moses Goldworm,
sebzeli kotletini gvdeye indirirken, New York'un tiyatro eletir
menlerine kar Carrie Nation gibi hcuma kalkt. Benimse tek
yapabileceim, onu anlayl bir ekilde dinlemek ve "sfr umut
vaat eden bir tiyatro yazar" sznn birka ekilde yorumlana
bileceine ikna etmek oldu. Derken, huzurdan kargaaya gei
iin gerekli ksack srede, bizim Pinero zentisi, koltuundan
frlamaya alt. Konuamaz haldeydi. Kollarn lgnca salla
yarak ve ardndan boazn tutarak, deimez bir biimde Tho
mas Gainsborough ile zdeletirilen mavi bir renge dnd.
atal bak yerlere derken ve her masadan balar bize
doru dnerken, biri, "Aman, ne oluyor?" diye bard.
"Kalp krizi geiriyor!" diye bard bir garson.
"Yok yok, nbet geldi," dedi yanmdaki locada oturan
adam.
Goldworm mcadeleye ve kollarn sallamaya devam etse
de, grselliini yitiriyordu. Derken, salondaki iyi niyetli yayga
raclar birbirlerini dlayan zm nerilerini telal ve atlak
seslerle haykrrken, oyun yazar, bir uval perin gibi yere y
larak garsonun tansn dorulad. Uroarsz bir yn haline
gelmi Goldworm'un cankurtaran yetierneden ruhunu teslim

109
edecei kesindi ki, astronotlarn ar ve marur admlaryla
yryen bir seksen boyundaki bir yabanc sadan girdi ve dra
matik bir tonlamayla, "Bana brakn millet," dedi, "Doktor lazm
deil. Kalp krizi filan geirmiyor. Bu arkada, boazn tutarak,
evrensel olan ve dnyann her yerinde anlalan bir iaret verdi
ve boulmakta olduunu bildirdi. Belirtileri kalp kriziyle ayn
olabilir. Ama sizi temin ederim ki bu adam Heimlich Manevras
ile kurtarlabilecektir!"
Bunu syledikten sonra, arkadann arkasna geip iki ko
luyla onu karnndan kavrad ve dik duruma getirdi. Yumruunu
Goldworm'un gs kafesinin hemen altna koyduktan sonra
adam aniden skt ve garnitr olarak servis edilmi bir fasulye
tanesinin kurbann yutandan mermi gibi frlayp portmanto
dan sekmesine yol at. Goldworm hzla kendine geldi ve kur
tarcsna teekkr etti. Adam dikkatimizi, Salk Bakanl'nn
duvara aslmasn zorunlu tuttuu bir tabelaya ekti. Tank ol
duumuz ey, gerekten de boulmann evrensel belirtisiydi ve
kurbann aamal skntsn ortaya koyuyordu: () Konua
maz ve soluk alamaz, (2) Morarr, (3) Yere yklr. Panoda duru
mu tasvir eden resimlerin yannda, hayat kurtaran yntemin uy
gulanmas iin ak ve net bilgiler de bulunuyordu: Goldworm'u
"son veda" formalitesinden kurtaran kucaklama hareketinin ve
bunun sonucu olarak havalanan protein parasnn tpksnn
ayns grlebilirdi.
Birka dakika sonra Beinci Cadde'den evime doru yrr
ken, ad ulusal belleimizde, az nce tank olduum gerekst
manevrann mucidi olarak altn harflerle kazl Dr. Heimlich'in,
yemek zamannda yaanan bu lmcl travmaya bir derman
bulmak iin aylarca ter dken ve hala alabildiine isimsiz kalan
bilim adam tarafndan atatlmaya ne kadar yaklatn bilip
bilmediini dnd m. Ayn zamanda, bu nc lnn isimsiz
bir yesi tarafndan tutulan ve bir mezatta sadece hatayla, ze
rine iki aylk maam yatrdm Haremdeki Cariyeter adl bir

110
kitaba renk ve boyut asndan tpatp benzedii iin elime geen
gnlkten haberdar olup olmadn da merak ettim. Aada bu
gnlkten baz alntlar bulacaksnz. Bunlar sadece bilim ad
na kayda geiriyorum.

3 Ocak.

ki meslektarola bugn tantm ve ikisini de etkileyici


buldum, ancak Wolfsheim, hayal ettiim gibi deil. Bir kere, res
mindekinden iman (galiba eski bir fotoraf kullanyor). Sakal
orta uzunlukta ama ayrkotunun umarszhyla uzuyor sanki.
Buna kaln ve uzun kalar ve kurungeirmez kalnhkta gzlk
camlarnn ardnda yerinde duramayan kck ve boncuk gibi
gzler eklenecek. Sonra tikleri var. Adamn yznde yle bir tik
ve gz krpma repertuar vardr ki, Stravinski oturup konerto
yazsa yeridir. Ancak tm bunlara ramen Abel Wolfsheim, ye
mek masasnda boulma zerine almalaryla dnya apnda
efsanelemi, parlak bir bilim adam. Srasz Tkanma zerine
yazd makaleyi okuduumu sylediimde ok memnun oldu
ve bana, zamannda byk kukuyla yaklalan bir varsaymnn
artk MIT gibi kurumlarda kabul grdn syledi. Hkrn
iten geldiini ne sryormu.
Wolfsheim tuhaf grnebilir ama l aratrma grubumu
zun dier yesi, almalarndan edindiim izlenimle bire bir
rtyor. Rekombinant DNA zerine yapt aratrmalarla
ark. syleyebilen bir kobay fare gelitiren Shulamith Arnolfini
adl kadn, smsk topuz yapt salar, gaga burnunun ortas
na kadar indirdii kemik ereveli gzlkleriyle, sapna kadar
ngiliz. O kadar az sulandran bir konuma gl var ki,
"sistematik" gibi bir kelimeyi sylerken nnde durmak, muson
yanurlarna yakalanmaya benziyor. kisini de sevdim ve byk
keifler yapabileceimize inanyorum.

111
s Ocak.

iler umduu m kadar sorunsuz balamad nk Wolfsheim


ile prosedr konusunda kk bir anlamazla dtk. Ben ilk
.

deneylerimizi fareler zerinde yapmay teklif ettim ama o bunu


gereksizce ekingen bir adm olarak deerlendirdi. Onun fikri,
hkmllere beer saniye arayla byk et paralar vermek ve
inemeden yutmalarn isternek Sorunu tm alaryla ancak
bu ekilde deerlendirebileceimize inanyor. Ben ahlaki adan
kar koydum ve Wolfsheim savunmaya geti. Bilimi ahiakn
zerinde mi grdn sordum ve insanlarla kobay fareleri bir
tutmasn eletirdim. Ayrca benim iin bir bakma duygusallk
la yapt "cins geri zekal" deerlendirmesine de katlmadm.
Neyse ki Shulamith benim tarafm tuttu.

7 Ocak.

Bugn Shulamith ve benim iin verimli bir gnd. Btn


gece alarak bir fareye boulma durumu yaatmay baardk
Bunun iin kemirgeni nce iri paral Gouda peyniri yemeye
tevik ettikten sonra gldrdk. Tahmin ettiimiz gibi, yiyecek
yanl boruya girdi ve tkanma meydana geldi. Fareyi kuyru
undan skca tuttum ve kam gibi aklattm. Peynir paras
frlayp kt. Shulamith ile deneye ilikin ok kapsaml notlar
tuttuk. Eer bu krba hareketini insanlara uygulayabilirsek bir
eyler elde edebiliriz. Ama henz ok erken.

s ubat.
Wolfsheim, deneyeceim diye tutturduu bir teori gelitir
di ama bunu ok basite indirgenmi buluyorum. Boazna yiye
cek taklm bir kiinin, (kendi szleriyle) "bir bardak su ikram
edilerek" kurtarlabileceini ne sryor. nce dalga geiyor
sandm ama kararl tutumu ve deli gzleri, fikri gelitirmeye
niyetlendiini aka belli etti. Bu fikirle uzun zamandr ura-

112
yor olmal ki, laboratuvarnn her yerinde eitli doluluk oran
larnda su bardaklar var. Konuya kukuyla yaklatmda beni
olumsuzlukla sulad ve disko dans iddetinde tiklere bouldu.
Benden nefret ettii ak.

27 ubat.
Bugn izin gnmzd ve Shulamith ile arabaya atlayp
ehir dna ktk. Doayla ba baa kalnca, boulma fikri
ok uzaklara gitti. Shulamith bana dul olduunu, eski kocas
nn radyoaktif izotoplar zerine nc almalar yrttn
ve bir gn, bir Senato komitesine ifade verirken silinip ortadan
kaybolduunu anlatt. zel zevklerimizden ve tercihlerimizden
sz ettik, ikimizin de ayn bakteriden holandn kefettik.
Shulamith'e, onu persem nasl hissedeceini sorduumda, "Sji
per," cevab vererek konuma bozukluuna zg tkrmesiyle
yzm srlsklam etti. imdi fark ediyorum ki hayli gzel bir
kadnm; zellikle de X n geirmeyen kurun bir levhann
ardndan bakldnda.

Mart.
Artk Wolfsheim'n delirdiini syleyebilirim. "Bir bardak
su" projesini ondan fazla kez denedik ama hi sonu alamadm.
Deerli zamanmz ve paramz harcamaya son vermesini sy
lediimde tam burun kemiime bir numune cam frlatt ve onu
etkisiz hale getirmek iin gazocann ardna saklanmak zorun
da kaldm. Haliyle, iler zorlanca sknt ba gsteriyor.

3 Mart.

Tehlikeli deneyierimize kobay bulamadmzdan, boulmak


zere olan birini grrz ve hzla mdahale ederiz umuduyla lo
kantalar ve kafeleri dolamaya baladk. Sans Souci Deli adl bir

113
yerde, Bayan Rose Moscowitz adl bir kadn ayak bileklerinden
tutup ba aa salladm. Boazndan bir tabaa yakn bulgur
kardysam da, kadnn takdirini kazanamadm. Wolfsheim,
kurbanlarn srtna vurabileceimizi syledi ve bu srta vurma
fikrinin kendisine Fermi tarafndan otuz iki yl nce, Zrih'teki
bir sempozyumda verildiini anlatt. A ncak hkmet nkleer
almalara ncelik verince bu aratrma iin burs bulamam.
Bu arada Wolfsheim, Shulamith ile ilikimde de bana rakip kt
ve dn biyoloji laboratuvarnda ondan holandn syledi. Onu
pmeye kalktnda ise Shulamith adamn kafasna buzlu milk
shake'i hoca etti. ok tuhaf ve yalnz bir adam.

8 Mart.
Bugn Marcello's Villa'da Bayan Guido Bertoni adl bir kad
nn, kaneloni veya pinpon topu olduunu tespit ettiimiz bir nes
ne yznden boulmakta olduunu grdk. ngrdm gibi,
srtna vurmak yararl olmad. Eski teorilerinden vazgeemeyen
Wolfsheim, bir bardak su vermeyi denediyse de, suyu imento ve
mteahhitlik iinde n kazanm saygn bir beyefendinin masa
sndan kapt iin, mze servis giriinden darya kadar e
lik ettiler ve bizi bir sokak lambasnn direi ne kadar geirdiler.

2 Nisan.
Bugn Shulamith, soluk borusuna kaan nesneyi karmak
iin cmbz, daha dorusu uzun ve ince bir maa veya forseps
gibi bir nesne kullanma fikrini ne srd. Herkes byle bir aleti
yannda tamak zorunda olacak ve Kzlha'tan bunun eitimi
ni alacakm. Bunun heyecanyla Belknap's Salt of the Sea adl
deniz rn lokantasna gittik ve Bayan Faith Blitzstein'n so
luk borusuna fena yerlemi olan bir yenge kftesini karmaya
altk. Ancak uzun ve korkun grnml pensi kardmda
kadn korkuya kaplarak bileimi srd ve pensi boazna dr-

114
meme neden oldu. Kocas Nathan'n kadn ayak bileklerinden
kavrayp yoyo gibi aa yukar sallamas, mutlak bir lm n
ledi.

Nisan.
Projemiz sona eriy<?r... Ne yazk ki baarszca. Desteimiz
kesildi ve vakfmzn ynetim kurulu, kalan parann aka aletle
rine yatrlmasnn daha fazla kazan salayacana karar verdi.
Grevimize son verildii haberini rendikten sonra biraz hava
almaya ktm ve gece vakti Charles Nehri boyunca yrrken,
bilimin de snrlar olduunu dndm. Belki insanlarn ye
mek yerken ara sra boulmas, kanlmazd. Belki bu, evrenin
anialamaz kurallarndan biriydi. Aratrmann ve bilimin her
eyi zebileceine nanacak kadar ukalalatk m biz? Adam
haddinden ok byk bir et parasn yutmaya kalkr ve bo
ulur. Bundan daha basit ey var m? Evrenin hatasz ileyii
konusunda baka ne sylenebilir? Tm cevaplar renmemize
olanak yok.

20 Nisan.
Dn akam son gnmzd. Kantinde Shulamith'e rastla
dm. Yeni gelitirilen herpes asna dair bir bildiriyi okurken,
akam yemeine kadar idare etsin diye ringa bal lakerdas
yemekle meguld. Arkasndan gizlice yaklatm ve artmak
iin kollarmla onu sessizce sardm; ancak bir an duyabile
cei mutluluk ve hazz yaayarak. Ringann bir parasnn so
luk borusuna taklmasyla birlikte boulmaya balad. Kollarm
hala onu saryordu ve kaderin cilvesine bakn ki, ellerim tam
gs kafesinin altnda birlemiti. ster can havli deyin ister
bilimsel talih, bir ey beni ellerimi yumruk yapmaya ve gs
ne doru aniden bastrmaya itti. Ringa hemen o anda yerinden
kurtuldu ve sevdiim kadn bir an sonra yeniden domu gibi

115
oldu. Wolfsheim'a bunu anlattmda, "Elbette," dedi, "ringayla
ie yarar. Ama bakalm metallerle ie yarayacak m?"
Ne demek istediini bilmiyorum, umursanyorum da. Proje
sona erdi ve belki biz baarsz olduk ama bakalar bizim ayak
izlerimizi takip edecek, bizim baiattmz ilkel ve kabataslak
almay gelitirecek ve sonunda baanya ulaacak. Bir gn ge
lecek ki, ocuklarmz yetimese bile torunlar mz, dini, dili, rk,
rengi ne olursa olsun hi kimsenin kendi ana yemeinin lmcl
tuzana dmedii bir dnyada yaayacak. Gnlme, zel
bir notla son veriyorum: Shulamith ile evlenneye karar verdik.
Ekonomi biraz toparlanncaya kadar da Wolfsheim, Shulamith
ve ben, ok byk ihtiya olan bir hizmet alanna girerek birinci
snf bir dvme stdyosu amay dnyoruz.

116
Dnyann
En Yzeysel Adam
afeteryada oturmu tandmz en yzeysel insanlar tar
rken, Koppelman'n aklna Lenny Mendel geldi. Koppel
man, Mendel'in tandklar arasnda hi tartmasz en yzeysel
adam olduunu syledikten sonra aadaki yky anlatt.
Aa yukar ayn kiilerden oluan bir ekip, yllar boyu her
hafta bir araya gelip poker oynamlar. Bir otel odasnda, elen
mek ve dinlenmek iin kk paralara oynarlarm. Bahis srer
ve blf yapar, yer ier, spordan, iten ve seksten konuurlarm .
Bir sre sonra (kanc hafta olduundan kimse emin deil), ara
larndan Meyer Iskowitz adl birinin pek iyi grnmediini fark
etmiler. Bunu dile getirdiklerinde, Iskowitz geitirmi.
"Yok bir eyim," demi, "kime ne?"
Aradan geen birka ayda durumu giderek ktlemi ve
bir hafta oyuna gelmeyince, sarlk nedeniyle hastaneye kald
rld renilmi. Herkes bunun altnda yatan korkun gerei
sezmi naslsa. Sol Katz bundan hafta sonra Lenny Mendel'i
almakta olduu televizyon stdyosundan arayp "Meyer, kan
sere yakalanm meerse. Lenf kanseri. Hem de ok fena. Tm
vcuduna yaylm. Sloan-Kettering hastanesinde yatyormu,"
dediinde, kimse armam.
"ok feci," diyebilen Mendel, telefonun br ucunda mayal
stn yudumlarken bir anda ok sarslm ve bunalm.
"Bugn onu grmeye gittik. Kimi kimsesi yok. Durumu da
ok fena. Hep metin grnrd, biliyorsun. ansa bak yahu ...
Neyse, dediim gibi, Sloan-Kettering'de. York Caddesi, 1275 nu
mara, ziyaret saatleri de on ikiyle sekiz aras."

119
Katz telefonu kapatt ve Mendel'i kederiyle ba baa brakt.
Mendel, krk drt yandayd ve bildii kadaryla salklyd. (Na
zar demesin diye dilini sryordu.) Iskowitz'ten alt ya kkt.
Yakn arkada olmasalar da, be yldr her hafta kart oynarken
glyor eleniyorlard. Zavall adam, diye dnd MendeL i
ek gndereyim bari. NBC'nin sekreterlerinden Dorothy'yi ara
yp iek iini ayarlamasn syledi. Iskowitz'in lm deinde
olduu haberi, Mendel'in zerinde btn gn kara bir bulut gibi
dolatysa da, iini asl kemiren, poker arkadan ziyaret etme
mecburiyetinin farkndalndan bir trl kurtulamamasyd.
Ne berbat bir grev, diye dnd Mendel. Olaydan ta
mamen syrlma arzusu nedeniyle sululuk duyuyorrlu ama
Iskowitz'i o koullarda grmek de kabus gibiydi. Tm insanlarn
bir gn leceini anlyorrlu elbette. Hatta bir zamanlar okudu
u bir pasajdaki, lmn hayatn kart deil, doal bir paras
olduu iddiasna snarak kendisini rabatlatmaya alyordu ...
Ama kendisinin de sonsuza dek yok olaca gereine odaklan
d zaman, snrsz panik duymaya balyordu. Dindar deildi;
kahraman da, metin de saylmazd ... Gndelik hayatnda cena
zeler, hastaneler ve lmcl hastalk koularndan haber almak
istemezdi. Sokakta yanndan cenaze arabas gese, grntnn
dehetinden saatlerce kurtulamazd. imdi Meyer Iskowitz'in
bitik vcudunu gznn nne getiriyor ve yannda espri yap
tn, sohbet etmeye altn hayal ediyordu. Hastanelerden,
onlarn steril fayanslarndan ve souk floresanlarndan nasl
nefret ettiini dnyordu. O sessizlik, skunet... Boucu s
cak ... Yemek tepsileri, lazmlklar, yal ve krk insanlarn be
yaz pijamalarla koridorlarda sessizce dolanmas, ar havay
dolduran bin bir trl mikrop... Ya kanserin bir virs olduu
iddialar doruysa stelik? Meyer Iskowitz ile ayn odada bulun
mal mym? Bulamayacan kim biliyor? Eri oturup doru
konualm. Bu korkun hastalk hakknda ne biliyorlar? Hibir
ey. Gnn birinde, bilinen onca eidinden birinin, Iskowitz'in

1 20
suratma doru ksrmesiyle veya elimi gsne bastrmasyla
bulatn bulacaklar. Iskowitz'in gznn nnde lebilecei
dncesi onu dehete dryordu. Bir zamanlar iri yaryken
imdi tkenmi olan tandnn (bir anda arkadalktan tan
dkla dmt) son nefesini verirken elini Mendel'e uzattn
ve "Brakma beni! Brakma!" diye yalvardn hayal etmekteydi.
Alnnda oluk oluk ter birikirken, hayr, diye dnd MendeL
Meyer'i ziyaret etmek istemiyorum. Neden gideyim ki hem? O
kadar yakn deildik. Herifi haftada bir gryordum yahu. Sa
dece kat oynamak iin. Birka kelimeden fazla konumazdk.
Pokerden ibaret o benim iin. Be yl boyunca otel odasnn d
nda grmedik bile. imdi lyor diye adam ziyaret etme y
kmllm dodu. Birden dost oluverdik Sk fk hem de. O
ekipteki dier herkesle daha yaknd yahu. En mesafeli olduu
kii bendim. Onlar ziyaret etsin. Hem hasta adam ha bire rahat
sz edilmez ki! Adam lyor ite. Huzura ihtiyac var, birbiri ar
dna anlamszca ifa dileyen insanlarn tantanasma deil. Zaten
bugn gidernem nk kostrnl prova var. Bo gezenin bo kal
fas m sanyorlar beni? Yapmc yardmclna daha yeni terfi
ettim. Aklmda milyon tane i var. nmzdeki birka gn de
olmaz nk Noel programn ekiyoruz ve buras trnarhaneye
dnecek. nmzdeki hafta giderim. Ne olmu yani? nmz
deki hafta sonuna doru ... Kimbilir o zamana hala hayatta ola
cak m? Olursa, giderim ziyaretine; olmazsa zaten ne fark eder?
ok mu acmaszm? Ben deil, hayat acmasz. Bu arada prog
ramn al monologunu elden geirmek lazm. Biraz gndem
esprisine ihtiya var. Bu kadar klie espri skar adam.
Lenny Mendel, u veya bu gerekeye dayanarak, Meyer
Iskowitz'i ziyaret etmeyi iki buuk hafta boyunca erteledi. Y
kmll giderek iddetlenneye balaynca byk sululuk
duydu, hele de gizliden gizliye Iskowitz'in lm haberini almay,
bylece bu grevden kurtulmay umduunu fark ettiinde, iyice
ezildi. Zaten lecek, diye dnd, o zaman niye hemen lmesin?

121
Niye can ekisin, ac eksin? Kalpsizlik gibi geldiinin farknda
ym, dedi kendi kendine, zayf olduumu da biliyorum, ama ba
zlar bu ilerin altndan dierlerine gre daha iyi kalkyor. lm
deinde yatanlar ziyaretten diyorum. nsan bunalma sokar.
Sanki aklmda yeterince ey yokmu gibi.
Ama Meyer'in lm haberi gelmedi. Tek gelen, poker arka
dalarnn sulayc yorumlaryd.
"Hala gitmedin mi? Gitmen lazm arkada. ok az ziyareti-
si var ve gidildiinde ok memnun oluyor."
"Hep sana gpta ederdi Lenny."
"Evet, Lenny'yi ok severdi."
"Programdan tr ok younsundur biliyorum ama ger
ekten iki saatini ayrp gitmen lazm. Adam bugn var yarn
yok zaten."
"Yarn giderim," dedi Mendel, ama gn geldiinde yine er
teledi. Aslna baklrsa, hastaneye on dakikalk bir ziyaret iin
nihayet cesaretini topladnda, bunu Iskowitz'e kar en ufak
bir efkatle deil, srf aynada kendi yzne bakabilsin diye yap
mt. Korkudan veya tiksintiden tr adam ziyaret ederneden
Iskowitz lrse, korkaklndan pimanlk duyabilirdi. Dn
olmazd bunun. Tabanszlmdan tr kendimden nefret ede
rim, diye dnd, evremdekiler de benim ne denli bencil, ne
biim rezil olduumu iyice anlarlar. te yandan, Iskowitz'i ziya
ret edersem ve kararl davranrsam, hem kendi gzmde, hem
de bakalarnn gznde daha iyi bir adam olacam. Sonu ola
rak, ziyaretin ardnda yatan neden, Iskowitz'in dostluk ve teskin
edilme ihtiyac deildi.
imdi ykde bir dnm noktasna geldik; nk yzeysel
likten sz ediyoruz ve Lenny Mendel'in rekorlar kran yzeyselli
inin boyutlar yeni yeni ortaya kyor. Souk bir sal akam (is
tese de on dakikadan fazla kalamasn diye) saat g.so'de hastane
gvenliinden ziyareti kartn alan Mendel, Meyer Iskowitz'in

122
hastaln geldii ileri aamaya ramen artc derecede iyi du
rumda ve yalnz yatt so numaral odaya girdi.
"Ne var ne yok Meyer?" dedi Mendel usulca ve yatakla aras-
na makul bir mesafe koymaya alt.
"Kim o? Mendel? Sen misin Lenny?"
"ok youndum, yoksa daha nce gelirdim."
"Zahmetine ok teekkr ederim. Seni grdme ok se
vindim."
"Naslsn Meyer?"
"Nasl mym? Yeneceim bu illeti Lenny. Bak grrsn. Bu
illeti yeneceim ."
"Elbette yeneceksin Meyer," dedi Lenny, gerginlikten ata
yan sesiyle. "Alt ay sonra pokerde hile yapmaya dneceksin. Heh
heh, dalga geiyorum, hi hile yapmazsn sen." yi gidiyor, diye
dnd Lenny, ksa esprilere devam. lecek deilmi gibi dav
ran, diye dnd Mendel, konuyla ilgili okuduklarn hatrlaya
rak. Kck ve havasz odada, Iskowitz'ten ykselen ve scakta
oalan kanser mikroplarn iine ektiini hayal etti. "Sana ga
zete getirdim," dedi ve elindeki gazeteyi etajere brakt.
"Otur, otur. Nereye kayorsun? Daha imdi geldin," dedi
Meyer scaka.
"Kanyorum yahu; hastane kurallar, hastalar rahatsz et
memek iin ziyaretierin ksa tutulmasn gerektiriyor."
"Brak yahu," dedi Meyer.
Sekize kadar muhabbet etmekten kaar olmadn gren
Mendel, (ok yaklatrmadan) bir sandalye ekip poker, spor,
gndem maddeleri ve ekonomiye dair konumaya alt. Ama
Iskowitz'in olanca iyimserliine ramen buradan sa kama
yacann ar ve dehetengiz bilincinin verdii huzursuzluk
tan bir trl kurtulamad. Terlerneye ve fenalamaya balad.
zerindeki bask, zorlama nee, iini kemiren hastalk hissi ve

123
kendi krlgan halinin, lmllnn farkna varm olmak,
kaslarnn gerilmesine, aznn kurumasna yol at. Gitmek is
tiyordu. Saat sekizi be gemit ve henz kmasn isteyen ol
mamt. Ziyaret kurallar gevekti. Iskowitz yumuak bir ses
le eski gnlerden sz ederken sandalyesinde be dakika daha
kvrand. Artk baylacan hissetmeye balamt. Tam daha
fazla katlanamayacan dnd anda, mucizevi bir olay
meydana geldi. Yirmi drt yanda, sarn, mavi gzl, uzun
sal, olaanst gzel yzl bir kz olan Hemire Hill ieri gir
di, byleyici bir glmsemeyle gzlerini Lenny Mendel'e dikti
ve "Ziyaret saati sona erdi. Arkadanza veda etmeniz gerek,"
dedi. Hayatnda bundan daha ho bir yaratk grmemi olan
Lenny Mendel, o anda ak oldu. Bu kadar basit. Dlerindeki
kadn nihayet gzlerinin nnde belirmi bir adam gibi, gz
lerini ayramad kadndan. Mendel'in kalbi, en derin ve kkl
zlemierin dayanlmaz arlyla szlyordu. Filmlerdeki gibi
oldu yahu, diye dnd. Hemire Hill, gerekten taplacak
kadnd, tesi yok. Beyaz niformasyla btn kvrmlar or
tadayd, badem gzleri, dolgun ve kkrtc dudaklar vard.
Elmackkemikleri kkt. Gsleri diri ve tam kararnday
d. Bir yandan yata toplayp dier yandan Meyer Iskowitz'le
akalar, hasta adama itenlikle efkat gsterirken scack ve
byleyici bir sesi vard. Sonunda yemek tepsisini ald ve kap
ya yneldi; son anda durup Lenny'ye gz krpt ve "Gitseniz iyi
olur, dinlenmesi lazm," diye fsldad.
"Sana hep bu mu bakyor?'' diye sordu Mendel, kz gittikten
sonra.
"Hemire Hill mi? Yeni geldi. ok neeli bir kz. Pek seviyo
rum. Bazlar gibi eki suratl deil. ok scakkanl. Espri anla
y da yerinde. Neyse, git artk bari. Seni grdme ok sevin
dim Lenny."
"Haklsn. Ben de seni grdme sevindim."

124
Mendel sersemiemi vaziyette kalkt ve asansre varmadan
Hemire Hill'e rastlamak umuduyla koridorda yrd. Kz hi
biryerde bulamayan Mendel, sokaa kp serin havayla cierleri
ni doldurduunda, onu mutlaka bir daha grmesi gerektiinden
emindi. Hale bak, dedi kendi kendine, Central Park'n yanndan
taksiyle geerken, o kadar oyuncu tanyorum, manken tan
yorum ama bir gen hemire, onlarn topunu geride brakyor.
Neden konumadm onunla? Biraz sohbet etmeliydim. Evli mi
acaba? Yz yoktu, deildir. Meyer'e sormam lazmd aslnda.
Geri yeni geldiyse o da bilmez... Aklndan geen tm kekeleri
ortaya dkp byk bir frsat kardna hayflandktan sonra,
en azndan kzn nerede altn bildii ve kendisini topariad
zaman onu tekrar grmeye gidebilecei dncesiyle avundu.
Tanynca, televizyon dnyasnda tant onca gzel kadn gibi
aptal veya skc olduunu fark edebileceini de dnd. Ama
kz hemire; daha derin, daha insancl, daha az bencilce kayg
lar olabilir. Ya da bir bakmsn, ruhsuz bir rdek taycsn
dan baka bir ey deilmi. Hayr; hayat bu kadar zalim olamaz.
Hastanenin kapsnda beklemek aklna geldiyse de, vardiyalar
deiebilecei iin kzn giri k saatini karacan dnd.
Hem takip ediyor gibi grnrse kz korkutabilirdi.
Ertesi gn yine Iskowitz'i ziyaret etti ve geliinin daha az
phe ekmesi iin yannda Sporda Baar ykleri adnda bir
kitap da getirdi. Iskowitz onu grdne arm ve sevinmiti
ama o gece Hemire Hill nbeti deildi. Caramanulis adnda
irret bir kadn ieri girip kyordu. Mendel hayal krkln
gizleyemedi ve Iskowitz'in anlattklarna ilgi gsteriyormu gibi
yapmaya altysa da beceremedi. Sakinletirici verilmi olan
Iskowitz, Mendel'in gitmeye can attn hissetmedi.
Mendel bir sonraki gn geldiinde, hayanerindeki melei
Iskowitz ile ilgilenirken buldu. Kekeleyerek de olsa biraz sohbet
etti ve odadan ktnda koridorda kzn yanndan gemeyi ba
ard. Baka bir gen hemireyle konumalarna kulak kabartan

125
Mendel, kzn bir sevgilisi olduunu ve ertesi gn bir mzikale
gideceklerini duyar gibi oldu. Asansr beklerken umursamaz
davranmaya alan Mendel, ilikinin ne kadar ciddi olduunu
anlamaya altysa da tm ayrntlar duyamad. Kzn nianl
olduu izlenimini edindi. Yz olmamasna ramen olandan
"nianlm" diye sz ettiini iitmiti. evki krld ve kz, ortak
mesleki ilgi alanlarnn ok olduu gen bir doktorun, belki de
parlak bir cerrahn yere ge sdramad sevgilisi olarak hayal
etti. Asansr kaplar kapanrken zemin kata indirebildii son
grnt, koridorda dier hemireyle nee iinde konuurken
yryen Hemire Hill'in batan karc krtmas ve kouun
lm sessizliini paralayan mzikli kahkahas oldu. zlem
ve tutkuyla yanp tutuan Mendel, onu elde etmeliyim, diye
dnd, ve gemiteki onlarca rneinin aksine elimden ka
rmamalym. Dikkatli hareket etmeliyim. Hep yaptm gibi
aceleci davranmamalym. Damdan der gibi girmemeliyim.
Hakknda daha ok ey renmeliyim. Gerekten hayal etti
im kadar harika m bakalm? Eer yleyse, o erkee ne ka
dar bal? Bir erkek yoksa bile, benim ne kadar ansm olur?
Eer yalnzsa, kur yapp onu tavlamamam iin hibir sebep
gremiyorum. Hatta belki bu adamn elinden bile alabilirim.
Ama zamana ihtiyacm var. Onu tanmak, zerinde almak
iin zaman lazm. Onunla konumalym, espritelliimi ve
anlayllm ona sergilemeliyim. Mendel, bir Medici prensi
gibi ellerini ovuturuyor ve aznn sularn aktyordu. Man
tkl olan, Iskowitz'i ziyarete gittirnde onunla karlamak ve
yava yava, skboaz etmeden gzne girmek. Dolayl hareket
etmeliyim. Dayatmac ve srarc tavr m gemite ok baarsz
la yol at. ll hareket etmeliyim.
Kararn veren Mendel, Iskowitz'i her gn ziyarete geldi.
Hasta, bu kadar sevgi dolu ve sadk bir dostu olduu iin ok
memnundu. Her geliinde de deerli ve iyi dnlm bir hedi
ye getirdi. Hemire Hill'in gzne girmesini salayacak bir hedi-

126
ye. Gzel iekler, Tolstoy'un biyografisi (kzn Anna Karenina'y
ne kadar ok sevdiini sylediini duymutu), Wordsworth iir
leri, havyar... Iskowitz, bu hediyeler karsnda app kalmt.
Havyardan nefret ederdi ve Wordsworth'n adn duymamt.
Mendel az daha, Hemire Hill'in baylacandan emin olduu bir
ift antika kpe getiriyordu ki, kendisine engel oldu.
Ak sarhou .olan adam, Iskowitz'in hemiresiyle sohbet et
mek iin her frsat deerlendiriyordu. Evet, nianlyd kz, ama
geleceinden pek emin deildi. Nianls avukatt ama o sanatla
daha har neir biriyle evlenmek istiyordu. Nianls Norman,
uzun boylu, esmer, yakkl bir adamd; bu tarif, fiziksel a
dan o kadar ansl olmayan Mendel'i zmt. Mendel, baa
rlarn ve gzlemlerini, durumu ktleen Iskowitz'e, Hemire
Hill'in duyabilecei bir sesle anlatyordu. Onu etkileyebildiini
hissediyordu ama ne zaman konumu salarolam gibi grn
se, Norman ile gelecek planlar konumaya dahil oluyordu. Ne
ansl adam bu Norman, diye dnd Mendel. Onunla zaman
geiriyor, glyorlar, plan yapyorlar, dudak rludaa geliyorlar,
sonra adam kzn hemire niformasn karyor, belki hepsini
deil... Tanrm, diye i geirdi Mendel; yzn ge evirdi ve
skntyla ban sallad.
"Bu ziyaretler Bay Iskowitz'e nasl iyi geliyor anlatamam,"
dedi hemire bir gn Mendel'e. Gzel glmsernesi ve parlak
gzleriyle Mendel'in akln bandan alvermiti. ''Ailesi yok, ar
kadalar da pek zaman ayramyor. Tabii bana gre, insanlarn
ou, lmcl bir vakayla zaman geirecek cesarete veya efkate
sahip deiller. nsanlar lm deindeki hastay yok sayyorlar
ve onu dnmek istemiyorlar artk. te bu yzden sizin davra
nnz bence... Muhteem!"
Mendel'in Iskowitz'e bu kadar ilgi gstermesi bir anda du
yuldu ve haftalk poker oyununda herkes Mendel'den takdirle
sz etti.

1 27
"Harika bir i yapyorsun," dedi Phil Birnbaum, kat oynar
larken. "Meyer, hi kimsenin senin kadar sk gelmediini syl
yor, hatta gelirken giyimine zen gsterdiini bile dnyor."
Mendel'in akl o srada Hemire Hill'in kalalarndayd ve bu
grnt bir trl gitmiyorrlu gzlerinin nnden.
"Nasl peki? Cesur mu hala?" diye sordu Sol Katz.
"Kim cesur mu?" diye sordu Mendel, dalgnca.
"Kim mi? Kimden sz ediyoruz? Zavall Meyer'den."
"Ha, ey, evet. ok cesur. Evet," dedi Mendel, elinde ful oldu
unun bile farkna varmayarak.
Haftalar getike, Iskowitz eriyip gitti. Bir keresinde, iyice
zayf dmken, tepesinde dikilmekte olan Mendel'e bakt ve,
"Seni ok seviyorum Lenny. Saliden ok," dedi. Mendel, Meyer'in
uzatt elini ald ve, "Saol Meyer. Baksana, Hemire Hill geldi
mi bugn? Ha? Biraz yksek sesle konuur musun, duyamyo
rum," dedi. Iskowitz halsizce ban sallad. "Ya," dedi Mendel,
"ne konutunuz peki? Benim adm geti mi?"
Mendel tabii Hemire Hill'e ynelik hibir hareket yapam
yorrlu nk kzn bu kadar sk ziyaretin altnda Meyer Iskowitz'i
grmek dnda en ufak bir ama olduunu sezmeyi brakn, ha
yal etmesini bile gze alamyordu.
Bazen hasta, lm deinde olmasnn getirdii filozofa
bir aydnlanmayla, tuhaf eyler sylerdi: "Buradayz ama niye
geldiimizi bilmiyoruz. Ne olduumuzu anlamadan gidiyoruz.
nemli olan, ann keyfini srmek. Yaamak, mutlu olmaktr.
Ama ben Tanr'ya inanyorum ve evreme baktmda, pencere
den giren gne n veya geceleri gz krpan yldzlar grd
mde, onun daha byk planlar olduunu ve iyi eyler tasar
larln biliyorum."
"Ya, ya," diye cevaplard MendeL "Hemire Hill'den ne ha
ber? Narman'la gryor mu hala? Sana sorduum eyleri -

1 28
renebildin mi? Yarn testlerini yapmaya geldiklerinde bir frsat
n bulabilirsen ren."
Iskowitz, yamurlu bir nisan gn hayatn kaybetti. Son ne
fesini vermeden nce yine Mendel'i ok sevdiini ve son aylarda
ona gsterdii yakn ilginin, hayat boyunca herhangi bir insanla
yaad en derin ve en dokunakl deneyim olduunu dile getir
di. ki hafta sonra, Hemire Hill ve Norman ayrld ve Mendel
kzla kmaya balad. Bir yl sren ilikilerinin ardndan kendi
yollarna gittiler.
"lgin bir ykym," dedi Moscowitz, Lenny Mendel'in y
zeyselliinin yksn anlatan Koppelman szn bitirdiinde.
"Baz insanlarn cierinin be para etmedii ortada ite."
"Ben yle dnmyorum," dedi Jake Fishbein. "Hem de
hi. Bu bence, bir kadna duyulan akn, insann lm korkusu
nu bile bir sreliine de olsa yenebileceini gsteriyor."
"Ne diyorsunu siz yahu?" diye araya girdi Abe Trochman.
"Bu yknn ana fikri, lm deindeki bir adamn, arkadai
nn bir kadna duyduu byk aktan yarar grmesidir."
"Ama arkada deillerdi," diye itiraz etti Lupowitz. "Men
del sadece zorunluluktan gitmiti. Daha sonra da kendi karlar
iin gitmeyi srdrd."
"Ne fark var ki?" diye sordu Trochman. "Iskowitz'e yolda
oldu. Rahat ld. Bu Mendel'in hemireye duyduu ehvetten
dolayysa ne olmu?"
"ehvet mi? O da nereden kt? Mendel ok yzeysel bir
adam olsa da hayatnda ilk kez ak oluyordu."
"Yahu ne fark eder?" dedi Bursky. "Ne diye kssadan hisse
karmaya alyorsunuz? Dinledik bitti ite. Elenceli bir anek
dottu. Hadi sipari verelim."

129
Soru
(Aada, Abraham Lincoln'n hayatnda meydana gelmi bir
olaya dayal tek perdelik bir oyun bulunmaktadr. Olay doru
olabilir de, olmayabilir de. u var ki, bunlar yazarken ok yor
gundum.)

(Lincoln, basn sekreteri George Jennings'i ocuksu bir heye


canla odaya arr.)

Jennings: Beni artmsnz Bay Lincoln.


Lincoln: Evet Jennings. Gel, otur ltfen.
Jennings: Buyurun Sayn Bakan.
Lincoln: (Srtmasna hakim olamaz.) Bir fikrimi payla
mak istiyorum.
Jennings: Tabii efendim.
Lincoln: Bir daha basn mensubu beylerle toplant yapt
mzda ...
Jennings: Evet efendim.
Lincoln: Sorulara getiimizde...
Jennings: Evet Sayn Bakan ...
Lincoln: Sen elini kaldracaksn ve bana yle soracak
sn: Sayn Bakan, sizce bir insann hacaklar ne
uzunlukta olmaldr?

133
Jennings: Pardon efendim?
Lincoln: Bana, bir insann bacaklarnn ne uzunlukta ol
mas gerektiini dndm soracaksn.
Jennings: Nedenini sorabilir miyim efendim?
Lincoln: Neden mi? nk ok iyi bir cevabm var.
Jennings: yle mi efendim?
Lincoln: Yere deecek kadar.
Jennings: Af buyurun?
Lincoln: Yere deecek kadar. Cevap bu. Aniadn m? Bir
insann hacaklar ne uzunlukta olmal? Yere de
ecek kadar!
Jennings: Anlyorum.
Lincoln: Komik deil mi sence?
Jennings: Ak fikrimi syleyebilir miyim Bakanm?
Lincoln: (Sinirli) Bugn herkes ok gld ama.
Jennings: Sahi mi?
Lincoln: Kesinlikle. Baz arkadalarmla kabinedeydim
ve bir adam bu soruyu sordu, ben de cevab ya
ptrdm, millet yerlere yatt glmekten.
Jennings: Bu sorunun size ne balamda sorulduunu sor
mamda bir saknca var m Sayn Bakan?
Lincoln: Anlayamadm.
Jennings: Anatomi mi tartyordunuz? Adam bir cerrah
veya heykeltra myd?
Lincoln: Ee, ne bileyim, yok herhalde. Yok canm. ifti
filand galiba.
Jennings: Peki neden sormu bunu?
Lincoln: Bilmem ki... Tek bildiim, benimle acilen gr
mek isteyen bir adam olduu.
Jennings: (Kaygl) Anlyorum.

1 34
Lincoln: Ne oldu Jennings, yzn sarard?
Jennings: ok tuhafbir soru da ...
Lincoln: Evet, ama iyi gldk. Ta gerliine koydum.
Jennings: Buna kimsenin itiraz yok efendim.
Lincoln: Hem de nasl gldk... Btn kabine yerlere
yatt.
Jennings: Adam sonra bir ey syledi mi?
Lincoln: Teekkr edip kt.
Jennings: Bunu neden sorduunu renmek istemediniz
mi?
Lincoln: Dorusunu istersen ben cevabmdan ok mem
nun kaldm. Yere deecek kadar. Bir anda syle
yiverdim. Hi dnmeden.
Jennings: Anladm efendim, anladm. Bu olay genel olarak
beni endielendirdi de ...

II

(Lincoln ve Mary Todd, gece yars yatak odalarndadrlar.


Mary yataktadr, Lincoln gergince volta atyordur.)

Mary: Yatsana artk Abe. Neyin var?


Lincoln: Bugnk adam ... Sorduu soru... Akhmdan k
myor. Jennings iime bir kurt drd.
Mary: Unut artk Abe.
Lincoln: Unutmak istiyorum Mary. stemiyorum mu sa
nyorsun? Ama o rktc gzler... Yalvaran
baklar... Ne yol am olabilir buna? Bir iki
alacam.
Mary: Hayr, Abe.

13 5
Lincoln: Evet.
Mary: Hayr dedim! Son zamanlarda ok huzursuzsun.
u i sava da bitemedi ki!
Lincoln: Savatan deil. Bana soru soran bir insana ce
vap vermedim. Hazrcevaplkla milleti gldre
yim dedim. Kabinedekiler kahkaba atacak diye
karmak bir konuyu demekten kandm. Za
ten nefret ediyorlar benden.
Mary: Seni seviyorlar Abe.
Lincoln: ok kibirliyim. Ama yine de iyi laf oturttu m.
Mary: Katlyorum. ok zekice bir cevapt. Gvdesine
deecek kadar.
Lincoln: Yere deecek kadar.
Mary: Hayr, benim dediim gibi syledin.
Lincoln: Hayr. O hi komik deil ki!
Mary: Bana gre ok daha komik.
Lincoln: Bu mu daha komik?
Mary: Kesinlikle.
Lincoln: Senin azndan kan kulan duymuyor Mary.
Mary: Hacaklarn yerden gvdeye ykselmesi geliyor
da aklma...
Lincoln: Yeter artk! Konuyu kapatabilir miyiz? Burbon
nerde?
Mary: (ieyi saklayarak) Hayr Abe. Bu gece imeye
ceksin. zin vermiyorum.
Lincoln: Bize ne oldu Mary? Ne ok elenirdik eskiden ...
Mary: (efkatle) Gel yanma Abe. Bak, dolunay var.
Tpk tantmz gecedeki gibi.
Lincoln: Hayr Mary. Tantmz gece yeniay vard.
Mary: . Dolunayd.

1 36
Lincoln: Yeniayd.
Mary: Dolunayd.
Lincoln: Takvime bakacam.
Mary: Aman tamam, vazgetim!
Lincoln: zr dilerim.
Mary: Soru m u var hala aklnda? Bacak sorusu. Ondan
m?
Lincoln: Ne demek istedi acaba?

III

(Will Haines ve karsnn kulbesi. Haines, uzun bir yolculuun


ardndan ieri girer. Alice elindeki rg iini brakp adama ko
ar.)

Alice: Sordun mu ona? Andrew,u affetti mi?


Will: (ok dalgnca) Byk bir sersemlik ettim, Ali
ce.
Alice: (Serte) Ne? Bana olumuzu affetmiyor deme!
Will: Soramadm.
Alice: Ne? Sorarnadn m?
Will: Ne oldu bana bilmiyorum. Karmda Amerika
Birleik Devletleri Bakan, yannda nemli in
sanlar. Kabi nesi, dostlar... Derken biri, Bay Lin
coln, dedi, bu adam sizinle konumak iin btn
gn at binmi. Bir soru soracakm. Yol boyunca
kafamda tekrarlamtm soruyu. "Sayn Bakan
Hazretleri, olumuz Andrew bir kusur ilemi.
Nbette uyuyakalmann ne ciddi bir kabahat ol
duunu biliyorum ama gen bir adam bu yz-

137
den idam etmek insanla sar m? Cezasn
affedemez misiniz Sayn Bakanm?"
Alice: Tam da byle sorman gerekiyordu.
Will: Ama niyeyse, onca insann baklar altnda,
Bakan bana, "Evet, sorunuz nedir?" diye sordu
unda, ben dnp "Bay Lincoln, sizce bir insa
nn hacaklar ne uzunlukta olmaldr?" dedim.
Ali ce: Ne?
Wili: Doru duydun. Bunu sordum. Neden byle bir
laf ettiimi sorma. Bir insann hacaklar ne
uzunlukta olmalym ...
Alice: Nasl bir soru bu byle?
Will: Dedim ya, bilmiyorum.
Alice: Bacaklar. .. Ne uzunlukta ...
Will: Bala beni Alice.
Alice: Bir insann hacaklar ne uzunlukta olmaldr?
Duyduum en sama soru bu.
Will: Biliyorum, biliyorum. Hatrlatp durma.
Alice: yi de, niye bacak uzunluu? Bacak seni ilgilen
diren zel bir konu deil ki!
Will: Syleyecek bir sz bulmaya alyordum. Ka
famdaki her ey uup gitmiti. Sanyelerin ge
tiini hissediyordum. Nutkum tutulmu gibi g
rnmek istemedim.
Alice: Bay Lincoln bir ey dedi mi? Cevap verdi mi?
Will: Verdi. Yere deecek kadar, dedi.
Alice: Yere deecek kadar m? Bu ne demek ki imdi?
Will: Kim bilir? Ama herkes ok gld. Tabii o adam
lar en hayat espriye bile glmeye artlanm.
Alice: (Birden yz deiir) Belki de Andrew'un aife
dilmesini istemiyorsun!

138
Will: Ne?
Alice: Belki iinden, olumuzun cezasnn hafifletil
mesi gemiyor. Belki onu kskanyorsun!
Will: Delirdin mi sen? Ben! Ben, olumu kskanaca
m!
Alice: Niye kskanmayasn? Senden gl. Baltay, kaz
may, krei senden iyi kullanyor. Topran di
linden, tandm tm erkeklerden daha ok anl
yor.
Will: Kes! Kes!
Alice: Kabul et William, berbat bir iftisin sen.
Will: (Panikle titreyerek) Evet, kabul ediyorum! ift-
ilikten nefret ediyorum! Btn tohumlar ayn
bana! Hele toprak! Tozu hurriustan ayrt ede
mem ben! Ama siz yok musunuz? En iyi okul
larda okumu Doulular... Glersiniz bana. K
msersiniz beni. algam ekerim, msr kar.
Bu, insan incitmez mi sanyorsun?
Alice: Tohum torbalarn bir ufak sopaya balasan, ne
ektiini bileceksin.
Will: lmek istiyorum! Her ey ktye gidiyor!

(O anda kap alar ve Alice atnda, Abraham Lincoln ile kar


lar. Bitkindir ve gzleri kpkrmzdr.)

Lincoln: Bay Haines?


Will: Bakan Lincoln ...
Lincoln: O soru ...
Will: Biliyorum, biliyorum. Ne byk aptallk ettim.
O kadar heyecanlandm ki, azmdan ancak bu
kt.

139
(Haines alayarak dizlerinin stne ker. Lincoln da alyor
dur.)

Lincoln: Haklydm o zaman. Anlamsz bir soruydu.


Will: Evet, evet. Affedin beni.
Lincoln: (Salya smk alamaktadr) Affediyorum, af
fediyorum. Kalkn. Ayaa kalkn. Olunuzu da
affedeceim. Hata yapan tm erkek ocuklar da
affedilecek. (Haines ailesini kollaryla sarar.)
Sorduunuz sama soru, hayatm gzden geir
nemi salad. Bunun iin size teekkr ediyo-
rum ve sz sevyorum.

Alice: Biz de hayatmz deerlendirdik Abe. Abe de


memde bir saknca var myd?
Lincoln: Hayr, olur mu hi? Yiyecek bir eyler var m? Bu
kadar yol geldim, bari bir eyler ikram edin.

(Ekmei blp peyniri keserierken perde iner.)

140
Fabrizio's :
Eletiri ve Tepkiler
(En sekin yemek eletirmenlerimizden Fabian Plotnick'in,
kinci Cadde'deki Fabrizio's Villa Nova Restaurant hakknda
dnce dergilerinden birinde yaynlanan eletirisi ve adet ol
duu zere buna verilen baz derinlikli tepkilerden olumakta
dr.)

talyan Yeni Gereki Niasta akmnn bir ifadesi olarak ma


karna, Fabrizio's efi Mario Spinelli tarafndan ok iyi anla
lmtr. Hamurunu yavaa yourur Spinelli. Azlarnn suyu
akarak bekleyen mteriler arasnda gerilime yol aar. Nere
deyse ktcl bir muziplik ve acayiplik tayan fettuccinesi, bu
rn toplumsal deiimin bir arac olarak kulland hepimiz
ce bilinen Barzino'ya ok ey borludur. Fark udur: Barzino'da
mteri beyaz fettuccine beklerneye ynlendirilir ve bunu elde
eder. Fabrizio'da ise yeil fettuccine gelir. Neden? Keyfi bir dav
rana benziyor bu. Mteri olarak biz bu deiime hazr deiliz.
Dolaysyla bu yeil makarna houmuza gitmiyor. efin ama
lamad bir biimde hayal krklna yol ayor. te yandan
linguine alabildiine lezzetli ve hi didaktik deil. inde yaygn
bir Marksist eilim olduu belli, ancak sosu bunu gizliyor. Uzun
yllar ateli bir talyan komnisti olan Spinelli, Marksist dn
cesini hissedilmez bir biimde tortelliniye kartrarak benim
setmeyi baarmt.
Yemee baladm antre ilk bata hedefsiz gelmiti ama
anezlere odaklandka amacn zmeye baladm. Spinelli,

143
hayatn tmnn bu antrede gizli olduunu mu sylemek isti
yordu? Siyah zeytinler, lmlln dayanlmaz bir hatrlatcs
myd? yleyse, kereviz neredeydi? zellikle mi konmamt?
Jacobelli'de antre sadece kerevizden oluur. Ama Jacobelli, a
r ularda dolar. Dikkatimizi, hayatn anlamszlna ekmek
ister. Hazrlad karides kokteylini kim unutabilir? Sarnsaa
bulanm drt karides, tabakta yle bir yatrlmtr ki, Viet
nam meselesi hakknda belki yzlerce kitaptan ok ey anlatr.
Ne byk ses getirmiti zamannda! imdi ise, Gino Finochi'nin
(Gino's Vesuvio Restaurant) bir seksen uzunluunda bir st da
nas dilimine tutturduu bir para siyah ifonla hazrlad Yu
muak Fileminyon'unun yannda ocuk ii gibi kalyor. (Finochi,
tavuk ve bala kyasla st danasyla her zaman daha iyi alr
ve Time dergisinin Robert Rauschenberg zerine yapt say
da Finochi'ye deinmemesi, akl almaz bir ihmal olmutur.) Bu
avangard efierin aksine Spinelli, bu kadar ileri gitmez. Katl
dondurmasnda yapt gibi hep tereddt eder ve sonunda erimi
halde sunar. Spinelli'nin tarznda, zellikle de Spaghetti Vongole
uygulamasnda hep bir deneysellik sz konusu olmutur. (Psika
nalize balamadan nce, kabuklular Spinelli iin byk korku
kaynayd. Bunlar amaya dayanamazd, ap ilerine baktn
da ise baylrd. Vongole zerine yapt ilk almalar, "kabuklu

benzerleri" zerine kuruluydu. Yerfst, zeytin ve hastaneye


kaldrlmadan hemen ncesinde kk silgiler kullanmt.)
Fabrizio'daki en gzel holuklardan biri, Spinelli'nin ha
zrlad Parma Usul Kemiksiz Tavuk. Yemein ad byk bir
ironi barndryor; nk Spinelli, hayatn hzla ve zensizce t
ketilmemesine dikkat ekmek istercesine, tavuun iine fazla
dan kemikler sokuturmu. Azdan srekli kemik karlmas
ve bunlarn tabaa braklmas, yemee rktc bir ses katyor.
nsann aklna, Spinelli'nin alnda sk sk ortaya kan We
bern geliyor mutlaka. Stravinsky hakknda yazan Robert Craft,
Schoenberg'in Spinelli'nin salatalar zerindeki ve Spinelli'nin
de Stravinsky'nin Re Minr Keman Konertosu zerindeki etki-

1 44
sine deinir. yle ki, sebze orbas, ahenksizlie mkemmel bir
rnektir. Kk doranm eitli sebzeler ieren bu orbay ien
mteri, azndan srekli ses karmak durumundadr. Bu sesler
belirli kalplar halinde ve sral dzende tekrarlanr. Fabrizio'da
bulunduum ilk gece, gen bir ocuk ve iman bir adamn kar
lkl orba imeleri yle byk bir heyecan uyandrmt ki, da
kikalarca ayakta alklanmlard. Tatl olarak aldmz torto
ni, bana Leibniz'in olaanst tespitini hatrlatt: "Monad'larn
penceresi yoktur." Ne kadar yerinde! Fabrizio'nun fiyatlar ise,
bir defasnda Hannah Arendt'in bana dedii gibi, "tarihsel a
dan kanlmaz olmakszn makul." Buna katlyorum.

Sayn Editr,
Fabian Plotnick'in Fabrizio's Villa Nova Restaurant'a
dair yazs, son derece hakl ve anlalr eletirilerle dolu. De
rinlemesine analizinden eksik olan tek nokta, Fabrizio'nun
bir aile iletmesi olmasna ramen, klasik ekirdek talyan
ailesi yapsna uymamas. lgintir ki, Sanayi Devrimi n
cesi orta snf Gal marleneilerinin hanelerine benziyor daha
ziyade. Fabrizio'nun ei ve ocuklaryla ilikileri kapitalist
ve akran grubu odakldr. alanlarn cinsel grenekieri
ise Victoria dnemini artrmaktadr; zellikle kasada
duran kzn. alma koullar ise erken dnem ngiltere
fabrikalarnn sorunlarn yanstyor ve garsonlar gnde
sekiz-on saat hizmet verirken gvenlik standartlarna uy
mayan peeteler kullanmak zorundalar.
Dove Rapkin

Sayn Editr,
Fabian Plotnick, Villa Nova eletirisinde fiyatlar iin
"makul" demitir. Sormak lazm, acaba kendisi Eliot'n
Drt Kuartet'ine de makul der mi? Eliot'n bu eseriyle Lo
gos retisinin daha ilkel bir aamasna dnmesi, dnyada

145
daha ikin bir gerekeye sahip olabilir, ama tavuk tetrazzi
ni sekiz buuk dolar olur mu yahu? Katolik balamda bile
anlamsz bir hareket. Bay Plotnick'in Encounter dergisinde
(2/58) yaymlanan "Eliot, Reenkarnasyon ve Midye orba
s" makalesini okumasn salk veririm.
Eino Shmeederer

Sayn Editr,
Bay Plotnick'in Mario Spinelli'nin fettuccinesini tart
rken dikkate almad, porsiyonlarn miktar, daha do
rusu, makarna tanelerinin adedi. Tek sayl tanelerin adedi,
tek sayl ve ift sayl tanelerin adetlerinin toplamna eit.
(Paradoks olduu ok ak.) Bu mantk dilbilimsel adan
da kyor ve Bay Plotnick'in "fettuccine" kelimesini doru
kullanamamasna yol ayor. Fettuccine, bir simge haline
geliyor. Aklamak gerekirse, fettuccine x olsun diyelim.
u halde, a=x/b (b, herhangi bir antrenin yarsna eit bir
sabit deerdir). Bu manta gre, fettuccine eittir linguine
dememiz gerekir. Ne anlamsz! Bu yargy, "Fettuccine ok
lezzetliydi," olarak ifade etmek mmkn deildir. Bunun
yerine, "Fettuccine ve linguine, rigatoni deildir,'' dememiz
gereklidir. Gdel'in defalarca dile getirdii gibi, "Yemeden
nce her eyi mantksal kalklse evirmemiz arttr."
Profesr Word Babcocke
Massachusetts Teknik niversitesi

Sayn Editr,
Bay Fabian Plotnick'in Fabrizio's Villa Nova hakkndaki
eletirisini ilgiyle okudum ve bunu da gncel revizyonist ta
rihiliin insann kann donduran bir rnei olarak deer
lendirdim. Fabrizio'nun Stalin devrindeki en acmasz tasfiye
hamlelerinde bile iletmesini ak tutmakla kalmayp daha
fazla masa alacak ekilde genilettiini ne abuk unuttuk!

1 46
Bu srada kimse Sovyetlerin siyasi baskcl zerine azn
amyordu. Hatta, Sovyet Muhaliflerine zgrlk Komitesi,
Ruslar nl Trokist attrmalk efi Grigor Tominskiy'i
serbest brakana dek Fabrizio'nun gnocchi yemeklerini me- .

nden karmasn istediinde, Fabrizio -bunu reddetmiti.


Tominskiy o tarihe kadar on bin sayfay akn yemek tarifi
derlemiti ama bunlarn tmne NKVD el koydu.
Sovyet mahkemesinin Tominskiy'i krek cezasna
arptrmasnn ardnda, "Reit olmayan bir kimsenin mide
yanmasna yataklk etmek," gibi gln bir bahane vardr.
Fabrizio'daki szde aydnlar neredeydi o zaman? Vestiyer
deki kz Tina, Sovyetler Birlii'ndeki tm vestiyer grevli
leri evlerinden uzaklatrlp Stalinci serserilerin kyafetle
rini asmak zorunda brakldnda, sesini ykseltmek iin
hibir ey yapmad. Unutmayalm ki, onlarca Sovyet fizik
isi oburluk sulamasyla hapse atldnda, birok lokanta
bu durumu protesto etmek iin kepenk kapatt ama Fab
rizio normal servisine devam etmekle kalmayp yemekten
sonra naneekeri sunma uygulamasna geti. Otuzlarda
Fabrizio'da yemek yediimde, lokantann, makarna sipari
eden masum mterilere bliniki yediren azl bir Stalinci
yata olduunu grmtm. Mterilerin mutfakta neler
olup bittiini bilmediklerini ileri srmek, samalktr. n
san salyangoz smarlad halde nne blini getirilince ne
dndn anlamaz m? Dorusu u ki, aydnlar bu duru
mu grmezden gelmeyi yelediler. Bir defasnda lokantaya
birlikte gittiim Profesr Gideon Cheops, bor, tavuk ki
evski ve helvarlan oluan bir Rus yemeini gvdeye indir
dikten sonra, gzmn iine bakp "Spagetti nefismi, deil
mi?" demiti.
Profesr Quincy Mondragon
New York niversitesi

147
Fabian Plotnick'in Cevab:
Bay Shmeederer, lokanta fiyatlarn da, Eliot'n Drt
Kuartet'ini de bilmediini sergilemitir. Eliot, lezzetli bir tavuk
tetrazzini iin yedi buuk dolar demeyi (Partisan Review'dan
alntyla), "Olmayacak i deil," eklinde yorumlamtr. Ayrca,
"Kuru Havuz" adl eserinde de bu dnceyi, aynen bu kelime-
.

lerle olmasa da, Krina'ya atfetmitir.


Dove Rapkin'e ekirdek aile hakkndaki bilgileri, Profesr
Babcocke'a ise mkemmel dilbilim analizi iin teekkr ederim.
Ancak Babcocke'un denklemine katlmadn belirtmek ve bu
nun yerine aadaki modeli ne srmek isterim:
(a) Baz makarnalar linguinedir.
(b) Tm linguineler spagetti deildir.
(c) Hibir spagetti makarna deildir; dolaysyla tm spa
gettiler linguinedir.
Wittgenstein bu modeli Tanr'nn varln kantlamak iin
kullanm, ardndan Bertrand Russell ayn modeli Tanr'nn sa
dece var olduunu deil, Wittgenstein' ok ufak tefek bulduunu
da kantlamakta kullanmtr.
Son olarak Profesr Mondragon'un yorumuna deinmek
istiyorum. Spinelli'nin 1930'larda Fabrizio'nun mutfanda a
lt, hatta belki gereinden uzun alt dorudur. Ancak
unutmamak gerekir ki, ayn kii, Amerikan Kart Eylemler
Komitesi tarafndan mendeki "Prosciutto ve kavun" yemei
nin adn, siyasi adan daha tehlikesiz olan "Prosciutto ve incir"
eklinde deitirmesi ynnde bask grdnde, olay Yksek
Mahkeme'ye tam ve davann sonunda aldrd itihat kara
ryla, tiha Verici Taamn Muhafaza- Tammna Dair Kanun'un
yasalamasn salamtr.

148
Ceza
onnie Chasen'n, ona kar <1:uyduum lmcl ekime kar
lk vermi olmas, Bat Central Park'n tarihinde grl
memi bir mucizeydi. Uzun boyu, sar salar, kk elmack
kemikleri, oyunculuu, akademisyenlii, batan karcl,
dn mmkn olmayan yabanclaml, ancak vcut kv
rmlarnn artrd ehvetli ve nemli erotizmin glgesin
de kalan hrn ve kvrak zekasyla, partideki her gen adamn
deimez boy hedefi konumundayd. Onun beni, yani kavruk,
uzun burunlu, yirmi drt yanda iei burnunda bir oyun ya
zar ve mzmz Harold Cohen'i semesi, bir batnda sekiz ocuk
dourmak gibi, imkansza yakn bir olayd. Dorudur; tek cm
lelik bir alla insann ilgisini ekebilir, sonrasnda ok geni
bir konu yelpazesinde uzun sre konumay srdrebilirim;
ama bu her bakmdan kusursuz serap veya hayalin benim orta
halli yetenekierime bu kadar hzl ve tmyle ynelmi olmas
beni artmt.
"Bayldm sana," demiti, bir kitapla yaslanarak attr
malklar eliinde ateli konumalada geirdiimiz bir saatten
sonra. "Umarm ararsn beni."
"Aramak m? Ben imdi seninle eve gitmek isterim aslnda."
"Ne gzel," dedi cilveli bir glckle, 'slna bakarsan seni
etkileyemediimi dnyordum."
Kan, damariarmdan ismi lazm olmayan bir menzile doru
iddetle akarken, umursamaz bir tavr taknmaya altm. s
telik yzro kzarmt; eski alkanlk.

151
"Bence bomba gibisi n," diyerek yznn daha da aydnlan
masn saladm. Aslnda byle abuk kabul edilmeye hazrlk
szdm. zm suyundan ileri gelen kibri, nmzdeki gnlerin
yolunu yapmak iin kullanyordum. Bylece, olas bir ikinci bu
lumann ardndan odaya geme teklifinde bulunacak olursam,
bu byk bir srpriz gibi alglanmayacak ve trajedi temeli ze
rine kurulu bir platonik ba yerle bir etmeyecekti. Ama ne ka
dar ihtiyatl, sululuk iinde ve evhaml olsam da, bu gece benim
gecemdi. Connie Chasen ve ben, birbirimize inkar edilemeyecek
bir ekim duyuyorduk ve sadece bir saat sonra, keten arafla
r oraya buraya savurarak, insan tutkusunun absrt koreogra
fisini amaz bir duygusal ballkla icra ediyorduk. Yaadm
en erotik ve tatmin edici seks deneyimiydi. Olaydan sonra kz
kollarmda gevemi ve doymu bir halde yatarken, karlerin ben
den nasl intikam alacan merak etmeye baladm. Kr m ola
caktm? Ktrm m kalacaktm? Evrenin uyumlu dngsn
srdrebilmesi iin Harold Cohen'in ne gibi bir amansz bedel
demesi gerekecekti? Bunlar bir bir anlatacam.
Sonraki drt haftada bir hayal krkl olmad. Connie ve
ben birbirimizi tandk ve her yeni keiften aknlkla kark
byk mutluluk duyduk. Kvrak, heyecan verici ve duyarl oldu
unu rendim. Hayal gc verimli, referanslar ok entelektel
ve eitliydi. Novalis'i tartabilir, Rig-Veda'dan alntlar yapabi
lirdi. Cole Porter'n tm arklarnn szlerini ezbere biliyordu.
Yatakta snr tanmyorrlu ve deneyiere akt; toplumumuzun
henz hazr olmad trden bir insand ite. Bir kusurunu bul
mak iin kl krk yarmak gerekiyordu. Evet, biraz fevri bir ka
dnd. Lokantada smarlad yemein mutlaka deitirilmesini
istiyor, bunu da illa ki yemein yarsn getikten sonra yapyor
du. Bunun garsona da, aya da hakszlk olduunu sylediim
de bana sinidenmesi artt. Ayrca gnar rejim deitiriyor
du; birine tm kalbiyle balandktan iki gn sonra, yeni ve daha
moda bir kilo verme program uruna eskisini terk ediveriyordu.

1 52
Kilolu olmaya yakn bile deildi stelik. Bilakis, vcut hatlar
n gren Vogue kapak kzlar hasetlerinden atlard. Ama Franz
Kafka'nnkini aratmayan bir aalk kompleksi, onu hummal
ve sarsc zeletiri krizlerine sokuyordu. Onu dinieyecek olursa
nz, sersem zavallnn tekiydi, ehov'a niyetlenmek yle dursun,
tiyatroda herhangi bir rol stlenecek kadar bile yetenek krnt
sna sahip deildi. Onu yreklendirme abalarm iyi kt sonu
veriyordu, ben de durmakszn ykleniyordum. Ama biliyordum
ki, onu ne kadar arzuladm, beynine ve vcuduna duyduum
takntl aktan belli olmasayd, ne kadar konuursam konua
ym kar etmezdi.
Gvensizliin ahikasna, alt hafta sren harika bir akn
sonunda ulatk. Ailesi Connecticut'taki evlerinde bir mangal
partisi veriyordu ve ben de sonunda onlarla tanacaktm.
"Babam harika bir insandr," dedi tapnrcasna, "ok da ya
kkldr. Annem de ok gzeldir. Ya seninkiler?"
"Gzel olduklarn syleyemem," diye bir itirafta bulundum.
Aslnda ailemin d grnn bundan da beter buluyor, hele
anne tarafmdaki akrabalar, deney tpnde yetitirilmi birtakm
malluklara benzetiyordum. Ailemi iddetle eletirirdim; birbiri
mizle srekli dalga geer, kavga ederdik Ama yakndk Ailemin
hibir bireyinden mrm boyunca tek iltifat duymamtm. Aslna
bakarsanz, Tanr bir gn brahim Peygamber'i Ur kentine gnder
diinden beri, tek gzel sz edilmemiti bizimkilerde herhalde.
"Bizimkiler hi kavga etmez," dedi. "ierler, ama hep ok
kibardrlar. Danny de ok botur." Erkek kardeiydi. "1\haftr
ama tatl bir ocuktur. Besteler yapar."
"Onlarla tanmak iin sabrszlanyorum."
"Umarm kz kardeim Lindsay'ye taklmazsn ama."
''Yok canm."
"Benden iki ya kktr ve acayip parlak ve seksi bir kz
dr. Herkes ona deli oluyor."

153
"Etkilendim," dedim. Connie yzm okad.
Yar aka yar ciddi "Onu benden ok beenmezsin umarm,"
diyerek korkusunu zarif bir biimde dile getirdi.
"Sen hi merak etme," diye temin ettim onu.
"Sahi mi? Sz m?"
"Aranzda kskanlk m var?"
"Hayr, birbirimizi ok severiz. Ama melek yzl, yuvarlak
hatl bir kzdr. Annerne benzemi. Zekas ve espri anlay da
cabas."
"ok gzelsin," dedim ve ptm onu. Ama itiraf etmeliyim
ki, yirmi bir yandaki Lindsay Chasen'n hayali o gn aklmdan
gitmek bilmedi. Gerekten dedii gibi harika bir ocuk karsa
ne yaparm Tanrm, diye dndm. Ya gerekten Connie'nin
anlatt kadar dayanlmazsa? Vurulmaz mym acaba? Lind
say adnda (ad bile gzel!) Connecticut'l bir beyaz Anglosakson
Protestan'n tatl kokusu ve nlayan kahkahas, bu tutulmu
ama henz balanmam gzleri Connie'den bakasna, yeni bir
heyecana evirir miydi? Connie'yi alt haftadr tanyordum ve

onunla ok gzel zaman geirmekle birlikte, aklm bamdan


alacak kadar aka kaplmamtm henz. te yandan, son alt
haftann su gibi akmasn salayan ba dndrc kahkaba ve
ehvet frtnasnda bir dalgalanma yaratmak iin, Lindsay'nin
saliden de benzersiz bir varlk olmas gerekliydi.
O gece Connie ile sevitim ama ryama Lindsay girdi. Film
yldz yzl, prenses zarafetinde, gencecik niversite rencisi
.

Lindsay... Huzursuz tavan uykularndan sonra, gecenin bir ya


rs, heyecan ve endieyle uyandm.
Sabahleyin fantezilerim biraz dinmiti. Kahvaltdan son
ra iek ve arap alp Connie'yle yola ktk. Sonbaharn muh
teem gzelliine arabann radyosundaki Vivaldi ve o gnk
kltr-sanat programna dair grlerimiz elik etti. Chasen
ailesinin Lyme'daki baheli evinin kapsna bir adm kala, bu

1 54
muhteem kz kardein beni arpp arpmayaca merak yine
dt iime.
-

"Lindsay'nin erkek arkada da gelecek mi?" diye sordum,


sululuktan atiayan sesimle.
"Ayrlmlar," dedi Connie. ''Ayda bir sevgili deitirir zaten.
Tam bir eytandr." Hadi yahu, dedim kendi kendime, her ey
bir yana, kz bota stelik. Saliden de Connie'den daha heye
can verici olabilir mi? inanmakta zorlansam da, kendimi tm
alacaklara hazrlamaya altm. Tm diyorsam, o serin, berrak
sonbahar gnnde kendiliinden olacaklar dnda.
Connie ve ben, elence ve ikinin grla gittii mangal par
tisine katldk. Birbirinden k ve ekici misafirleriyle ilgilenen
aile bireyleriyle tek tek tantm. Lindsay saliden de Connie'nin
anlatt kadar scak, cilveli ve elenceli bir kzd, ama onu
Connie'ye tercih etmedim. kisi arasnda seim yapacak olsam,
yirmi bir yandaki niversiteli yerine ablasn seerdim. O gn
kalbimi alan, Connie'nin byleyici annesi Emily olmutu.
Elli be yanda, bronz tenli, balketinde bir kadn olan Emily
Chasen, krlaan salarn kemikli yzn ortaya karacak e
kilde topuz yapm, deme talyan mimarlarnn veremeyecei
kvrmlara sahip vcudunu ne kartmt. Kocaman ve l l
glmsemesi, yrekten gelen en kahkahasyla dayanlmaz bir
scaklk ve batan karclk abidesiydi.
N e gen varm ailede be, diye dndm. Madalya taksalar
yeridir! Thtarllk da dikkat ekiciydi; nk Emily Chasen bana
en az kz kadar yakn davranyordu. Dier konuklarn istekle
rini hie sayarak kadnn tm zamanna el koymama ramen
benimle konumaktan zevk alyordu. Hobisi olan fotoraflk
tan ve kitaplardan konutuk. Joseph Heller'n bir kitabn oku
maktayd ve ok beenmiti. Alabildiine komik ve son derece
srkleyici olduunu belirttikten sonra kadehimi doldururken,
"Siz Yahudiler ok egzotik tiplersiniz," dedi. Egzotik mi? Ah bir

1 55
de Greenblatt'lar tansan! Veya babamn arkada olan Milton
Sharpstein ve karsn! Hele de benim kuzen Tovah'y! Egzotik
mi... Tamam, iyi insanlardr da, hazmszla o mu iyi gelir bu
mu, televizyondan u kadar m uzak durmal bu kadar m diye
didiirlerken egzotikten baka her eye benzerler.
Emily ile saatlerce sinemadan konutuk, benim tiyatrodaki
umutlarmdan, onun yeni alkanlk edindii kolajdan sz ettik.
Bu kadnn pek ok yaratc ve entelektel ihtiyacnn u veya bu
nedenle aa kmam olduu ortadayd. Ancak hayatndan
mutsuz deildi; nk, alsn gtrsn beni buralardan diyeceiniz
trden bir adamn biraz yais olan kocas John .Chasen ile kum
rular gibi bcr bcrdlar. Aklanamaz nedenlerle (acma duygu
su herhalde) krk yldr evli olan bizimkilerle karlatrldnda,
Emily ve John hala cicim aylarndayd. Tabii bizimkiler, karlkl
sulamalar ve silahl atmaya dnmesi an meselesi kapmalar
olmadan havann nasl olduunu bile konuamazlard.
Eve dn vaktimiz geldiinde epey zlmtm ve tm
benliimi Emily'nin hayali ele geirmi olarak oradan ayrldm.
"ok tatllar, deil mi," dedi Connie, hzla Manhattan'a d-
nerken.
"ok," diye katldm.
"Babam da harika deil mi? Krar geirir insan."
"Ya..." Aslnda, habasyla on kelime ya etmi, ya etmemi-
tim.
"Annem de harika grnyordu. Uzun zamandr bu kadar
iyi grmemitim. Gripten yeni kalkt stelik."
"ok ho bir kadn," dedim.
"Fotoraflar ve kolajlar ok iyidir," dedi Connie. "Keke
babam bu kadar geri kafallk edeceine ona biraz destek olsa.
Ama sanatsal yaratclkla hi ilgilenmiyor, yaplanlar da hi
anlamyor."

156
"Ne kt," dedim. "Umarm anneni ok bunaltnamtr
bunca zaman."
"Bunaltt," dedi Connie. "Peki ya Lindsay? Ak oldun mu
ona?"
"ok ho bir kz, ama senin kadar deil. Yani benim iin yle
en azndan."
"im rahat etti," dedi Connie glerek ve yanama bir p
ck kondurdu. Cehennemlik bir rezil olduumdan, asl annesini
tekrar grmek istediimi syleyemedim. Ama arabay kullanr
ken bile, beynim bilgisayarlar gibi guruldayarak alyor ve bu
byleyici ve harika kadnla biraz daha zaman geirmenin en ol
madk bahanelerini yaratmaya urayordu. Bunun nereye vara
can sorsanz, cevap veremezdim. O serin sonbahar gecesinde
yolda giderken tek bildiim, Freud, Sofokles ve Eugene O'Neill'n
bir yerlerde glyor olduuydu.
Sonraki birka ayda Emily Chasen' birok kez grme frsat
elde ettim. Genellikle Connie ile birlikte onu ehirde bir mzeye,
konsere filan gtryorduk. Birka kez, Connie'nin ii varken,
ikimiz yalnz kaldk. Annesi ve sevgilisinin byle iyi dost olmas,
Connie'nin ok houna gitmiti. Bir-iki kere, Emily'nin bulun
duu yere "tesadfen" gitmi gibi yapp onu bir yrye veya
bir eyler imeye davet ettim. Sanatsal hlyalarn ilgiyle din
ler, esprilerine itenlikle glerken kadnn benimle zaman ge
irmekten memnun olduu ok akt. Mzikten, edebiyattan ve
hayattan konutuk; gzlemlerim hep ilgisini ekti onun. Ayrca
beni, yeni edindii bir dosttan baka hibir ekilde grmedii de
gayet akt. Gryorrluysa da, kesinlikle renk vermiyordu. Ne
bekliyordum ki? Kzyla birlikte yayordum. Belirli tabularn ol
duu uygar bir toplumda, dzeyli bir beraberlik srdryorduk.
Ayrca kim sanyordum ki ben bu kadn? Kendi kznn sevgili
sini batan karacak, Alman filmlerinde rastlanan trden bir
ak arsz m? Ashna bakarsanz, benden holandn itiraf etse

157
ya da ulalmaz kadn rolnden farkl bir davrana brnse,
ona olan tm saygn yitirirdim. Ama srlsklam da aktm.
Bu, yakc bir hasrete dnt ve mantn her trlsne mey
dan okuyarak, evliliinin grnd kadar iyi gitmediine veya
ne kadar kar koymaya alsa da bana vurulmu olduuna dair
kck de olsa bir ipucu almak iin dua etmeye baladm. Ara
sra, acaba ben mi cretkar bir adm atsarn diye dndm
olsa da, nc sayfa manetlerini aklma getirerek geri ekil
dim ve hareketsiz kaldm.
inde bulunduum karmak durumu Connie'ye drste
aniatmay ve byk ac veren bu bulrandan kurtulmak iin onun
yardmn almay delicesine istiyordum ama bunu yapmaya kal
kmann cinayete davet olduunun da farkndaydm. O yzden,
bu erkeke drstlk yerine, Emily'nin bana kar duygularna
dair ufack bir bilgi edinebilmek iin, yerde bulduu her krnty
gagalayan bir sereye dndm.
"Anneni Matisse sergisine gtrdm," dedim Connie'ye bir
gun.

"Biliyorum," dedi, "ok memnun olmu."


"ansl bir kadn. Mutlu grnyor. Evlilii iyi gidiyor."
"Evet." Sessizlik.
"Eee ... Sana bir ey dedi mi?"
"Ardndan ok gzel bir sohbete daldnz syledi. Foto
raflar hakknda."
"Evet." Sessizlik. "Baka bir ey dedi mi? Benim hakkmda?
Acaba ok mu zerine dyoruro diye endieliyim de."
"Hayr hayr; kesinlikle. Sana baylyor."
"yle mi?"
"Danny giderek babamla daha ok zaman geirdii iin seni
olu gibi gryor.'!
"Olu mu?" dedim; yklmtm.

1 58
"Olunun, yaptklaryla senin kadar ilgilenmesini isterdi
bence. Ona gerek bir yolda olmasn, Danny'ye gre daha faz
la entelektel eiliinin olmasn... Sanatsal ihtiyalarna biraz
daha duyarl olmasn... Bence sen bu ihtiyacn karlyorsun."
O gn ok keyifsizdm ve evde Connie ile televizyon izler
ken vcudum, beni en ok olu kadar tehlikeli gren bu kadna
tutkulu bir efkatle sarlmak iin yanp tutuuyordu. Yoksa kad
nn duygular farkl myd? Connie, laf olsun diye mi sylemiti
bunlar? Acaba Emily, kendisinden hayli kk bir erkein onu
alabildiine seksi, gzel ve ekici bulmasndan, anne-oul iliki
sine hibir ekilde benzemeyen bir ak ve tutkuyla onunla iliki
yaamak istemesinden heyecan duymaz myd? O yataki bir ka
dnn, hele de en derin duygularna kocasndan karlk bulam
yorsa, tutkulu bir an ilgisinden honut kalmas mmkn ola
maz myd yani? Dier yandan ben, ailemde bana alanan orta
snf kltrne dayanarak, kzyla birlikte yayor olmay ok mu
ciddiye alyordum? Daha tuhaf eyler de oluyor hem. Hele de sa
natsal ve yaratc yetenekleri ok daha derin olan bireyler arasn
da. Bu ileri bir yoluna koymam ve artk delicesine bir takmtya
dnm duygularma son vernem gerekiyordu. Durum bana
ok ar gelmeye balamt ve artk ya buna son verecek, ya da
harekete geecekti m. Harekete gemeye karar verdim.
Gemiteki baarl manevralarm, ne yol izlernem gerek
tiini belirleyivermiti. Onu, lo, gzlerden uzak, sota localarn
bol olduu, masum grnl romlu ikilerin ksack zamanda
libidoyu zincirlerinden kurtard bir lokanta olan Trader Vic'e
gtrecektim. ki tane Mai Tai attktan sonra ate serbest olurdu
artk. Dizi okayan bir el. Anszn bir pck. Parmaklarm bu
lumas. Mucizevi alkol, istikrarl bysn yine ortaya koyard.
Beni gemite hi yzst brakmamt. Habersiz kurban ka
larn kaldrarak geri ekiise bile, her eyi bu nefis ada ikisinin
etkilerine yorarak yara almadan kamak mmkn olurdu.

159
"Affet beni," diye syrabilirdim, "ok sarho etti beni bu iki.
Ne yaptm bilmiyorum."
Evet, tatl dilin, hobein sonu gelsin, diye dndm. ki
kadna birden aktm ki bu ok da grlmemi bir sorun deildi.
Ama bunlarn anne-kz olmas? te bu byk sorundu. ldr
maya balamtm artk. Ancak, o anda ne kadar gven sarhou
olsam da, ilerin tam planladm gibi yrmediini itiraf etmek
zorundaym. "Souk bir ubat gn onu Trader Vic'e gtrmeyi
baardm. Birbirimizin gzlerinin iine bakarak hayatn anla
mndan konuurken, byk bardaklarda, kpkl, beyaz, kk
ananas kplerine saplanm ahap emsiyelerle ssl ikileri de
yuvarladk. Ama o kadar. Burada kald nk temel igdlerim
dizginlerinden boanm olsa bile, bu yapacann Connie'yi y
kacan dndm. Son kertede, elimi Emily Chasen'n dizine
koyup karanlk arzularnn peinden gitmemi, sululukla szla
yan vicdanm, daha dorusu, akli melekelerime yeniden kavu
mu olmam engelledi. Fantezilerimin esiri olduumu, Connie'yi
sevdiimi ve onu hibir ekilde krmarnam gerektiini fark et
mek, iimi bitirdi. Evet, Harold Cohen, bize gstermek istediin
den daha sradan bir insand. Kz arkadan da, iddia ettiinden
ok daha fazla seviyordu. Emily Chasen'a duyulan akn dosya
lanmas ve kaldrlmas gerekiyordu. Connie'nin annesine kar
hissettiklerimi kontrol altna almak zor olduysa da, akl ve man
tn, saygnn ne kmas artt.
Mmkn olsa Emily'nin etli ve davetkar dudaklarna kondu
rulacak bir pckle talanacak bir akamst geirdik. Ardn
dan hesab istedim ve konuyu kapattm. Hafife attran karn
altnda glerek yrdkten sonra onu arabasna bindirdim ve
kadn Lyme'a doru yola kt. Ardndan, her gece yata m pay
latm kadna yeni ve daha scak duygular hissederek evime
dndm. Hayat gerek bir kaos, diye dndm. Duygularn
sa solu belli olmuyor... nsan nasl oluyor da krk yl evli ka
labiliyor? Bence bu, Kzldeniz'in ikiye yarlmasndan da byk

1 60
bir mucize ama babam olanca saflyla ikincisini daha grkemli
bir baar sayyor. Connie'yi ptm ve onu ne ok sevdiimi sy
ledim. O da bana aynsn syledi. Sevitik.
imdi bir film geii gibi gelelim birka ay sonrasna. Connie
artk benimle ilikiye giremiyor. Neden? Yunan tragedyalarn
daki karakterler gibi kendi bama sardm bir bela bu. Cinsel
hayatmz, son birka haftada sinsice soumaya balad.
"Neyin var?" diye sordum, "Ben mi bir ey yaptm?"
"Hayr canm, olur mu; senin suun yok. Of Tanrm!"
"Ne var o zaman, syle."
"Havamda deilim," dedi. "Her gece yapmak zorunda m
yz?" Her gece dedii, iki gecede birdi, zaten ksa sre sonra daha
da seyrekleti.

Bir eyler balatmak istediim zaman, "Olmaz," diyordu,


"Zor bir dnemden getiin biliyorsun."
"Zor bir dnem mi?" diye sordum inanamayarak, "Baka
biri mi var?"
"Elbette yok."
"Beni seviyor musun?"
"Evet. Keke sevmeseydim."
"O zaman neyin var? Niye souksun? yilemiyar da, ktye
gidiyor."
"Seninle yapamam," diye itiraf etti bir gece. "Bana erkek
kardeimi hatrlatyorsun."
"Ne?"
"Bana Danny'yi hatrlatyorsun. Nedenini sorma."
"Kardein mi? Dalga m geiyorsun?"
"Hayr."
"Adam yirmi yanda, sarn, beyaz, Protestan, babann
hukuk brosunda alyor. Ben sana onu mu hatrlatyorum?"

161
"Kardeimle yatyor gibiyim," diye alad.
"Tamam, tamam; alama. Her ey yoluna girecek. ki
aspirin alp yatacam. Kendimi iyi hissetmiyorum." Zonkla
makta olan akaklarm ovup aknm gibi yaptm ama ger
ekte annesiyle olan yakn ilikimin, beni Connie'nin gznde
karde konumuna getirmi olduunun bal gibi farkndaydm.
Kader intikamn alyordu. Connie Chasen'n bronz, diri v
cudunun bir parmak tesinde durarak ama ona, alageldiim
"k!" nlemini duymadan elimi dahi sremeyerek, Tantalus
gibi eziyet gryordum. Tm duygusal filmierin vazgeilmez
unsuru olan akld rol dalm sayesinde, karde olup k
mtm aniden.
Sonraki aylarm, strabn eitli aamalar iinde geti.
nce, yatakta reddedilmenin acs vard. Ardndan birbirimize
bu durumun geici olduunu syledik. Bununla ezamanl ola-

rak, anlayl ve sabrl olma abalarm geldi. Universitede sek-


si bir kzla ktm halde yzne belirli bir adan baktmqa
kz Rifka teyzeme benzettiim iin performans gsteremeyii
mi anmsadm. O kz, genliimdeki sincap suratl teyzeden ok
daha gzeldi, ama annemin kardeiyle seviiyar olma dn
cesi, o an dn olmakszn parampara etmiti. Bu yzden
Connie'nin neler yaadn biliyordum ama cinsel mutsuzlu
um katlanarak artyordu. Bir zaman getikten sonra, kendimi
srekli kstlyor oluum, nce kinayeli szlerle, ardndan evi
kundaklama isteiyle da vurmaya balad. Buna ramen kaba
lamamaya, bu mantkszlk frtnasn en az hasarla atlatmaya
ve Connie ile dier alardan iyi olan ilikimi korumaya bak
yordum. Psikanaliste gitme tavsiyeme hi kulak asmad; nk
onun Connecticut gemiine, Viyana kkenli bir Yahudi icad ka
dar ters gelen bir ey daha yoktu.
"Baka kadnlarla yat. Daha ne yapabilirim?" diye bir teklif
te bulundu.

162
"Baka kadnlarla yatmak istemiyorum. Ben seni seviyo
rum."
"Ben de seni seviyorum. Biliyorsun bunu. Ama seninle ya
tamam." Gerekten de, ben yle nne gelenle yatacak bir adam
deildim. Connie'nin annesiyle yaadm fanteziye dayal ma
cera dnda Connie'yi hi aldatmamtm. Bilmem hangi oyun
cuyla, uradaki hostesle, badem gzl bir niversiteliyle filan
olaan saylabilecek hayaller kurmutum ama sevgilime sada
katsizlik etmemitim. Edemeyeceimden de deil. Tantm
baz kadnlar alabildiine giriken, hatta kimi zaman saldrgan
davranniarsa da, Connie'ye balln korumu, onun getii
bu zor dnemde de ikiye katlamtm. Connie yanmzda olsun
olmasn hala grtm, masumane ve dosta zaman geirdi
im Emily'ye tekrar aslmak aklmdan getiyse de, kllenmesi
iin ok uratm bir atei tekrar krklemenin hepimize an
cak ac getireceini dnerek durdum.
Bu sylediklerimden, Connie'nin bana sadk olduu d
nlmesin. Aksine, o ne yazk ki en azndan birka kez yabanc
kuvvetlerin ekim alanna girmi, birtakm oyuncular ve yazar
larla yatak kaamaklar yapmt.
elien ifadelerini yakalayp yzne vurduum bir gece saat
te, "Ne dememi bekliyorsun?" diye alamt. "Bunu sadece
bende bir tuhaflk olmadndan emin olmak iin yapyorum.
Hala seks yapabildiimden emin olmam gerek."
Hakszla uramln verdii fkeyle, "Benden baka her-
kesle seks yapabiliyorsun," dedim.
"Evet. Sen bana kardeimi hatrlatyorsun."
"Brak artk bu zrval."
"Sana baka kadnlarla yat dedim."
"imdiye kadar yatmamaya altm ama baka arem kal
mad sanki."

1 63
"Ltfen. Rica ediyorum yat. Bir lanet bu," diye alad.
Gerekten de lanetti. Birbirini seven iki insan, glnlk
raddesindeki bir acayiplik yznden ayr kalmak zorunda bra
klyorsa, buna baka ne denirdi ki? Kendim edip kendim bul
mutum stelik, annesiyle yakn bir iliki kurarak. Belki de,
kzn becerdikten sonra bir de Emily Chasen' batan karp
yataa atmaya kalkmarnn cezasyd bu.
Kibir gnahyd belki de. Ben, Harold Cohen, kibirden sulu
bulunmutum. Kendisini mr boyunca bir kemirgenden yk
sek grmemi bir adam, kibrinin cezasn m ekiyordu? Kabul
lennesi ok zor. Ama sonunda ayrldk Daha da ac veren bir e
kilde dost kaldk ve kendi yollarmza gittik. Evlerimiz arasnda
on sokakvard ve gnar konuuyorduk ama ilikimiz bitmiti.
te o zaman, ancak o zaman, Connie'ye ne kadar tutkun olduu
rnun farkna vardm. Huzursuzluk ve melankoli, iinde bulundu
um Proustvari ac bulutuna renk katyordu. Geirdiimiz gzel
anlar, olaanst sevimelerimizi hatrladm ve koca evin yal
nzlnda aladm. Birileriyle kmaya altm ama hepsi ka
nlmaz ekilde ruhsuz geldi. Yatak odamda geit treni yapan
onca nl merakls ve sekreter, iimde sadece bir boluk brakt.
Yalnz kalp iyi bir kitap okumay tercih edecek duruma geldim.
Dnya hayat ve ksr bir yer gibi geliyordu; skc, berbat bir hayat
sryordum ki, bir gn, Connie'nin annesinin kocasndan ayrl
dn ve boanacaklar haberini aldm. Kalbirn uzun zamandr
ilk kez normalden hzl atarken, u ie bak, dedim. Bizimkiler
Montague ve Capulet aileleri gibi dalayor ama mr boyu bir
likte kalyorlar. Connie'nin anne ve babas ise martini iip taze
aklar gibi diz dize otururken kt diye boanveriyorlar.
Yeni hedefim belliydi artk: Trader Vic. Artk nmde, tak
lp deceim engeller olmayacakt. Geri Connie'nin eski sev
gilisi olmaktan tr durumum biraz tuhaft, ama gemiteki
dayanlmaz skntlarn yannda bunun esamisi okunmazd. Ar-

1 64
tk ikimiz de bekar insanlardk. Emily Chasen'a kar kllenmi
ama hi snnemi ak atei, yeniden harland. Belki karlerin ac
masz bir cilvesi Connie ile aran bozmutu, ama onun annesini
elde etmeme hibir g engel olamayacakt.
Ekonomik paketteki dev kibrimin srtna binerek Emily'yi
aradm ve bir buluma ayarladm. gn sonra, en sevdi
im lokantann karanlk locasnda ba baa oturuyorduk ve
Bahia'nn ardndan, evliliinin kyle ilgili iini dkmeye
balad. Daha az kstlayc, yaratclna daha ok imkan tan
yan bir hayat arayna sra geldiinde, onu ptm. Evet, ard,
ama lk atmad. aknln aa vurduunda ona duygula
rm itiraf ettim ve onu bir daha ptm. Kafas karnt ama
fkeye kaplarak masadan kalkp frlamad. nc pckte,
bana teslim olacan anlamtm. Duygularm paylayordu.
Onu evime gtrdm ve sevitik. Ertesi sabah, romun etkisi
getikten sonra bile muhteem grnyordu gzme. Bir daha
sevitik.
"Benimle evlenneni istiyorum," dedim gzm ak br
m halde.
"Yalanc," dedi.
"ok ciddiyim," dedim. "Baka eye asla raz olmam." p
tk ve glerek, planlar yaparak kalvalt ettik. Ayn gn olay
Connie'ye tlattm ve gelebilecek yumruklara kar gardm al
dm ama hibir ey gelmedi. Kmseyici kahkahalardan diz
ginlenemez fkeye kadar eitli tepkilere kendimi hazrlarnt m,
ama Connie bu durumu byk olgunlukla karlad. Kendisinin
de ok sosyal bir hayat vard, eitli ekici erkeklerle kyordu
ve annesinin boannas sz konusu olduunda, kadnn gele
ceinden epey endie duymutu. Derken anszn, bu muhteem
hanmefendiyi kurtaracak bir valye kagelmiti. O valyenin
Connie ile hala gzel ve dosta bir ilikisi de vard. Her bakm
dan ansm yaver gitmiti. Connie'nin bana cehennem azab

165
yaatmaktan kaynaklanan sululuk duygusu silinecekti. Emily
mutlu olacakt. Ben mutlu olacaktm. Evet, Connie bunu byk
bir olgunlukla karlad. Yetitirilme biimi bunu gerektirirdi.
te yandan bizimkiler, haberi alr almaz onuncu kattaki
evin penceresine koup nce sen atlayacaksn-ben atlayacam
kapmasna baladlar.
Sabahln paralayp dilerini gcrdatan annem, "Hi
byle ey duymadm," diye uludu . .
"Delirmi bu olan. Sersem seni. Kafay yemisin," dedi ba
bam. Solgun ve akn grnyordu.
"Elli be yanda dul karnn birini mi alacaksn olum?"
diye lk atan Rose teyzem, mektup aacan kapt gibi gz-
lerinin hizasna getirdi.

"Onu seviyorum," diye itiraz ettim.


"Ya senin iki katndan fazla," diye bard Louie amcam.
"Ne yani?"
"Yanisi, olmaz bu i," dedi babam, kutsal kitaba gnderme
yaparak.
"Kz arkadann annesiyle mi evleniyormu?" diyen Tillie
balam, szn bitirdikten sonra baygnlk geirdi.
"Elli be yanda ve dul," diye haykran annem, byle du
rumlar iin saklad siyanr kapsln aryordu bir yandan.
"Tarikat filan mym bunlar?" diye sordu Louie amcam.
"Olann beynini mi ykamlar?"
"Ebleh! Embesil!" diye bard babam. Tillie halarn kendine
geldi, gzlerini bana dikti, nerede olduunu hatrlad ve tekrar
bayld. Rose teyzem ise bir kede dizlerinin stne km ba
ra ara dua ediyordu.
"Tanr seni cezalandracak Harold," diye bard babam.
"Tanr, dilini damana yaptracak; btn davarlarn, erkek
ocuklarn lecek, soyun kuruyacak Ekininin onda biri solup
gidecek ve ..."

166
Emily ile evlendim ve intihar eden de olmad. Dnmze
Emily'nin ocuu ve on ksur arkadamz katld. Connie'nin
evindeydik ve ampanya su gibi akyordu. Bizimkiler katlama
dlar; bir adaklar varm, onu kesmeleri gerekiyormu. Danslar
ettik, gltk, ok gzel bir gece geirdik. Bir an geldi, kendi
mi Connie ile yatak odasnda otururken buldum. likimizi, iyi
ve kt gnlerimizi, ona nasl bir cinsel ekim duyduumu filan
anp elendik.
"Gururumu okadn," dedi sca bir sesle.
"Anasna bak kzn al derler ama bu kez tersi oldu," dedim.
Sonra bir anda Connie'nin dilini azmda hissettim. "Ne halt
ediyorsun sen?" dedim geri ekilirken, "Sarho musun?"
"Beni inanamayacan kadar azdryorsun," dedi beni yata
a srklerken.
"Ne oldu sana byle? Nemfornan msn kzm sen?" deyip
kalkarken, bir yandan da bu ani saldrganlndan tr heye
canlanmtm.
"Seninle yatmak zorundaym. imdi olmasa da yakn za
manda," dedi.
"Benimle? Harold Cohen'le? Seninle yaam olan adamla?
Seni seven adamla? Danny'ye benzetliin iin be metre yak
nna sakulamayan zavallyla? imdi beni mi istiyorsun? Karde
yerine koyduun bu adam?"
'ma olay ok deiti," dedi bana sokularak. "Annemle evie
nerek babam oldun." Beni tekrar pt ve kutlarnalara dnmeden
nce, "Merak etme baba," dedi, "daha ok frsatmz olacak."
Yataa oturup pencereden bolua baktm. Ailemi dn
dm ve acaba tiyatroyu brakp halarnlk okuluna m devam
etsem dedim. Kapnn aralndan glrken ve konuklarla
konuurken grdm Emily ve Connie'ye baktm ve bitkin,
kamburu km, zavall bir adam olarak, bykbabamn o zl
szn tekrarladm: "Vah vah."

167

Bir Hrszn Itiraflar


(Aada, Virgil Ives'n yaknda yaymlanacak anlarmdan
baz paralar bulunmaktadr. Bay Ives, eitli sulardan tr
hkm giydii drt mebbet hapis cezasnn ilkini ekmektedir
ve tahliye olduunda ocuklarla ilgilenebilecei bir grevde bu
lunmak istemektedir.)

lbette aldm. Neden almayacakmm? Bizim oralarda,


Elokantaya gitmek iin almak gerekir. Bahi brakmak iin
bir daha almak gerekir. Herkes yzde on be alarken ben yz
de yirmi alard m, garsonlar da pek severdi beni. Bir vurgundan
eve dnerken, yatmak iin pijama alardm. Hava ok scaksa sa
dece i amar aldm da olurdu. Bu bir hayat tarzyd. Kt
yetitirildiimi syleyebilirsiniz. Babam ben bildim bileli polis
ten kaard ve onu klk deitirmemi olarak ilk kez yirmi iki
yamda grebildim. Ben adam yllar boyu ksa boylu, sakall,
kara gzlkler takan ve topal biri sanmtm; halbuki uzun boy
lu ve sarnm, Lindbergh'e benziyormu. Profesyonel banka
soyguncusuydu ama ya haddinden dolay altm beinde emek
liye sevk edildi. Son yllarn posta dolandrclyla geirmek
istediyse de, posta cretlerinin ykselmesiyle birlikte her eyini
kaybetti.
Annem de aranyordu. Tabii o zamann kadnlar bugnk
ler gibi hak hukuk diye tutturmazlard. O zamanlarda bir kadn
su ilernek isterse, seenekleri antaj ve arada bir kundaklama
ile snrlyd. Kadnlar Chicago'da soygundan sonra ka ara-

1 71
balarn kullanniard belki, ama sadece 1926'daki ofr grevi
srasnda. Berbat bir grevdi. Sekiz hafta srd ve bu arada hangi
ete vurgunu yapp dar ksa, ya taksi evirmek, ya da yayan
kamak zorunda kald.
Bir kz, iki erkek kardeim vard. Jenny parayla evlendi. Pa
ras bol bir insandan sz etmiyorum; bir tomar teklikle evlendi
gerekten. Ortanca kardeim Vic, bir intihaleHer etesine katl
mt. orak lke'nin altna kendi imzasn atmak zereydi ki
federal ajanlar evresini sard. On yl yedi. te yandan, saygn
bir ailenin zengin ocuu, Pound'un Cantos iirine bir gzel im
zasn att ve artl tahliyeyle kt. Kanun bu kadar iliyor ite.
En kk kardeim Charlie, tombalaclk da yapt, alnt mal
satcl da, tefecilik de. Bir trl aradn bulamad. Sonunda,
pheli davrantan tr tutukland. Yedi yln pheli davra
nlarla geirdikten sonra bunun para getiren bir su olmadn
anlad.
lk aldm, bir sornun ekmekti. Rifkin diye bir frncnn
yannda alyordu m. im, hayat reklerin iindeki jleyi alp
taze rnlere aktarmakt. ok hassas bir iti; lastik bir hortum
ve bisturi yardm ile yaplyordu. Elim bir titreyecek olsa jle
yere dklr, ihtiyar Rifkin de arkadan sama aslrd. Hepimi
zin rnek ald Arnold Rothstein bir gn gelip bir sornun ek
mek almak istediini, ama buna kesinlikle para vermeyeceini
syledi. Bunun, iini bilen ocuklar iin ortamara girmenin
yolu olduunu da ima etti. Bunu bir iaret belleyip her gn bir
dilim avdar ekmei ararak haftada somunu tamamladm
ve Rothstein'n dkkannn yolunu tuttum. Yolda stme bir
pimanlk kmez mi? Rifkin'den nefret etmeye ediyordum ama
kars bir seferinde, daym lm deinde yatarken bir ekme
in zerindeki iki ayekirdeini eve gtrmeme izin vermiti.
Ekmei iade etmeye altm ama hangi dilimi hangi sornundan
aldm bulmaya urarken yakay ele verdim. Ardndan da so
luu Elmira Islahevi'nde aldm.

1 72
Elmira, fena bir yerdi. Be kez katm. Bir seferinde, amar
tayan kamyonetin arkasna saklandm. Gardiyanlar phelen
di ve biri copuyla beni drtt, ardndan da amar sepetinde ne
halt ettiimi sordu. Gznn iine baktm ve "Gmleim ben,"
dedim. inanmad belliydi. Bir ileri bir geri yryor, gzn
dikmi bakyordu. Biraz panikiedi m. "Gmleim dedim ya," diye
devam ettim. "Mavi renkli kot kumatan i gmleiyim." Daha
lafm bitirmeden ellerimi ayaklarm kelepelediler ve kodese
tktlar.
Sua dair ne biliyorsam Elmira'da rendim: Cepler nasl
trtklanr, kasa nasl alr, cam nasl kesilir... Szgelii, profes
yonel sulularn bile bilmedii bir ey rendim: Voli srasnda
polisle atmaya girersen, ilk iki kurunu skma hakk polisindir.
Ondan sonra karlk verirsin. Veya polis sana, "Etrafn sarld,
teslim ol!" derse, ezbere kurun samazsn. "u anda knarnay
tercih ediyorum," dersin. Her iin bir adab vardr. Bugn kim
bunlar hatrlyor dersen, baka hikaye.
Sonraki birka yl, deme soyguncu elime su dkemezdi.
Millet tutturmu Raffles diye; onun tarz baka, benimki ba
kayd. Ben bir kere Raffles'n oluyla yemek yedim. Sk herifti.
Lindy'nin yerindeydik. O karabiber deirmenini ald, ben atal
lar ve peeteleri indirdi m. Derken o ketap iesini gtrd. Ben
apkasn ardm. O emsiyemi ve kravat inemi cebellezi etti.
karken de cila niyetine bir garson kardk. ok elenmitik.
Baba Raffles, ie kedi alarak balamt. (Benim alerjim olduu
iin o ie giremedim.) Ypranm bir kedi kostm giyer, dam
dan dama atlard. Sonunda, kpek klna girmi iki dedektif
tarafndan yakaland. pen Haydut'u duymusunuzdur. Gir
dii evi soyar, kurban kadnsa, onu da per yle giderdi. Nasl
kt enselendi, bilseniz. ki kz kurusunu sandalyeye balam,
nlerinde bir yandan dans eder, bir yandan da "Bir pck Ver
Bana" diye ark sylerken, tabureye taklp dm ve kasn
krn .

1 73
Bu elemanlar manet olurdu ama ben polisin hi zernedi
i birok i evirdim bugne kadar. Bir keresinde bir konaa gir
dim, kasay uurdum, alt bin dolar indirdim, stelik konan
sahipleri ayn odada uyurken! Geri dinarnit patlaynca adam
uyand ama ben onu tm gelirin zciler Dernei'ne aktarlaca
na ikna edince tekrar uyudu. Arkamda, dnemin bakan Frank
lin D. Roosevelt'in parmak izlerini braknay akl ettim neyse ki.
Daha sonra, byk bir diplomatik resepsiyonda, el sktm bir
hanmn elmas gerdanln yrttm. Hoover marka eski bir
elektrikli sprgeyle giriip gerdanl ve kpeleri ele geirdim.
Toz torbasn atmda bir de takma di buldum, meer Hollan
da Bykelisi'ninmi.
Ama en salam iim, British Museum'a girmek oldu. M
cevher Salonu'nun zemininde boydan boya duyarga olduunu
ve ayan bastm anda alarm alacan biliyordum. Yere
demeyeyim diye at penceresinden halatla aa sarktldm.
Usulcack sokulmu, Kittridge Elmaslar'nn muhafazasna ya
nam, cam kesiyordum ki, ak pencereden bir sere girdi ieri
ve yere konup alarm ttrd. Sekiz polis aralas peydal oldu
birden. On yl yedim. Sereye yirmi yl verdiler. Ama alt ay son
ra artl tahliye ettiler. Bir yl sonra, Fort Worth'te Halarn Mor
ris Klugfein' bilinci yitinceye kadar gagalad iin tekrar ieri
aldlar.
Ev sahiplerine kendilerini soygunculardan korumalar iin
ne nerebilirim? Bir kere, karken evde bir ak brakn.
En az altm vatlk olacak ama; yoksa hrsz klandrmay be
enmeyip evin altn stne getirir. Kpek beslemek de iyi fikir
dir ama hep ie yarayacak diye bir ey yok. Kpei olan bir evi
soymaya ktmda, bir kap kpek mamasnn iine biraz uyku
ilac kartrp hayvana veriyorum. O kesmezse, bu sefer bir The
odore Dreiser romann kk lokmalara ayrp yediriyorum.
Eer ehir dna kyorsanz ve evinizi korumasz brakacak
sanz, pencerelerden birinin nne kartondan bir maket koy-

1 74
mak yararl olur. Herhangi bir maket iinizi grr. Bir keresin
de, Bronx'ta oturan bir adam penceresinin nne Montgomery
Clift'in maketini koyup hafta sonu iin bir yerlere gitmi. Derken
o pencerenin nnden Montgome_ry Clift gemesin mi! Camda
kendi siluetini grnce, bir telala muhabbet etmeye alm.
Yedi saat boyunca karlk alamamas zerine California'ya dn
m ve arkadalarna New Yorklularn ok kendini beenmi ol
duklarn sylemi.
Bir hrsz evinizi soyarken yakalarsanz panie kaplmayn.
O da sizin kadar korkmu haldedir. Yaplacak en iyi eylerden
biri, onu soymaktr. Atik davrann ve saatiyle czdann gt
rn. Ardndan o sizin yatanza girer, siz de kirii krarsnz. Bu
yntemi uygulayarak alt yl boyunca Des Moines'da, baka bir
adamn kars ve ocuuyla yaadm, ta ki dier bir soyguncu
yu ayn ekilde bastrp yeri me gemesini salayana dek. O ailey
le ok mutlu alt yl geirdim ve onlar hala sevgiyle anarm. Yine
de krek mahkumlar olarak birbirine incirlenip altrlnaya
dair sylenecek daha ok ey var.

1 75

You might also like